You are on page 1of 63

BAŞLIK SAYFASI

T.C.
FIRAT ÜNİVERSİTESİ
TIP FAKÜLTESİ
ÇOCUK SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI ANABİLİM DALI

BİSPEKTRAL İNDEKS MONİTORİZASYONU İLE RAMSEY


SEDASYON SKORLAMASI, MICHIGAN SEDASYON SKORLAMASI VE
BRÜKSEL SEDASYON SKORLAMASI ARASINDAKİ KORELASYONUN
DEĞERLENDİLMESİ

UZMANLIK TEZİ

Dr. Leyla BULUT

TEZ DANIŞMANLARI
Doktor Öğretim Üyesi Uğur DEVECİ

ELAZIĞ
2021
DEKANLIK ONAYI

Prof. Dr. Metin Kaya GÜRGÖZE

DEKAN

Bu tez uzmanlık tezi standartlarına uygun bulunmuştur.


______________________
Prof. Dr. Erdal YILMAZ
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı
Tez tarafımdan okunmuş, kapsam ve kalite yönünden uzmanlık tezi olarak kabul
edilmiştir.

Dr.Öğr. ÜyesiUğur DEVECİ ………………………………. ……Danışman

Uzmanlık Sınavı Jüri Üyeleri


……………………..…………………. __________________________
………………………..………………. __________________________
……………………..…………………. __________________________
……………………………..…………. __________________________
………………………..………………._________________________
TEŞEKKÜR

Tezimin her aşamasında emeği geçen, bilgi ve tecrübesinden


yararlandığım, her konuda desteğini esirgemeyen sayın hocam Dr. Öğr. Üyesi
Uğur DEVECİ’ye ve Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Yusuf SARI’ya, asistanlık
eğitimime büyük katkılarından dolayı başta bölüm başkanı sayın Prof. Dr. Erdal
YILMAZ olmak üzere F.Ü.Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim
Dalı’nın değerli öğretim üyelerine, Prof. Dr. Yaşar Doğan’a, tez veri toplama
aşamasında yardımlarını esirgemeyen Çocuk Endoskopi Ünitesi çalışanlarına ve
tez çalışmamın istatistiksel analizine olan katkılarından dolayı F.Ü. Fen Fakültesi
İstatistik Bölümü Uygulamalı İstatistik Anabilim Dalı’ndan sayın Doç. Dr. Onur
Kaya’ya çok teşekkür ederim. Ayrıca tezime katkılarından dolayı tüm çalışma
arkadaşlarıma, eğitim hayatım boyunca hiçbir fedakarlıktan kaçınmayan canım
annem Gazal BULUT’a, canım babam Cemal BULUT’a ve canım kardeşlerime
sonsuz teşekkür ederim.

iii
ÖZET

BİSPEKTRAL İNDEKS MONİTORİZASYONU İLE RAMSEY


SEDASYON SKORLAMASI, MICHIGAN SEDASYON SKORLAMASI VE
BRÜKSEL SEDASYON SKORLAMASI ARASINDAKİ KORELASYONUN
DEĞERLENDİLMESİ
Leyla Bulut, Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı Ve Hastalıkları
Anabilim Dalı, Elazığ, Türkiye.
Giriş ve Amaç: Girişimsel sedasyon ve analjezi (GSA), Çocuk Sağlığı ve
Hastalıkları servisinde ağrılı işlemlerde sık tercih edilen bir uygulamadır. GSA
uygulanan hastalarda sedasyon derinliği takip edilmelidir. Sedasyon derinliği
klinik skalaların yanı sıra 'Bispectral Index' gibi digital Elektroensefalografi
(EEG) monitorizasyonu ile de yapılabilmektedir. Çalışmamızda daha çok
endoskopi ve kolonoskopi işlemi nedeniyle GSA uygulanan hastalarda sedasyon
derinliğini takip etmede EEG monitörizasyonu (Bispectral Index™) (BİS) ile
‘Ramsey Sedasyon Skalası (RSS)’, Brüksel Sedasyon Skalası (BSS)’ ve
Mischigan Üniversitesi Sedasyon Skalası (MÜSS)’ı arasındaki korelsyonu
belirlemeyi amaçladık.
Gereç ve Yöntem: Prospektif, analitik çalışmamıza, Fırat Üniversitesi Tıp
Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastlıkları Servisi’ne 11.04.2021-30.07.2021 tarihleri
arasında başvuran ardışık 33 hasta alındı. Olguların sosyodemografik verileri,
GSA öncesi, işlem başlangıcı (girişim başlama anı) ve sonrasında 5, 10, 15, 20.
dakikalardaki vital bulguları, Glasgow Koma Skalası (GKS), BIS, RSS, BSS ve
MÜSS değerleri kayıt edildi. BIS ve RSS, BSS, MÜSS değerlerinin uyumluluğu
değerlendirildi.
Bulgular: Çalışmaya alınan 33 hastanın yaş ortalaması 8±9 kadın/erkek
oranı 1.5 idi. En düşük ortalama BIS ölçümleri işlem başlangıcı (92±19) ve 5.
dk’da (79±17) gelişti, sonrasında ise 10-15-20. dk’larda (79±16, 77±19 ve 79±17)
olarak ölçüldü. Olguların bazal BIS ve RSS değerlerine bakıldığında aralarında
anlamlı bir korelasyon yoktu ( p:0.446). Tüm zaman dilimlerindeki BIS ve RSS
değerlerinin ortalamaları karşılaştırıldığında da aralarında korelasyon saptanmadı.
BIS ve BSS, MÜSS değerlerine bakıldığında da aralarında anlamlı bir korelasyon

iv
yoktu (p:0.938, p:0.219). Fakat çalışmamızda RSS ve MÜSS arasında anlamlı
korelasyon gözlendi (p:0.007).
Sonuç: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları servisinde GSA uygulanan
hastalarda BIS monitörizasyonu ile RSS, BSS, MÜSS arasında anlamlı
korelasyon saptanmadı.
Anahtar kelimeler: bispectral indeks, ramsey sedasyon skalası, Brüksel
sedasyon skalası, mischigan sedasyon skalası, girişimsel sedasyon analjezi, çocuk
sağlığı ve hastalıkları.

v
ABSTRACT

EVALUATION OF THE CORRELATION BETWEEN


BISPECTRAL INDEX MONITORIZATION AND RAMSEY SEDATION
SCORING, MICHIGAN SEDATION SCORING AND BRUSSELS
SEDATION SCORING
Leyla Bulut, Firat University, Faculty of Medicine, Department of
Pediatrics, Elazig, Turkey.
Introduction: Interventional sedation and analgesia (ISA) is a frequently
preferred application in painful procedures in the Pediatrics Department. The
depth of sedation should be monitored in patients undergoing GSA. In addition to
clinical scales, sedation depth can also be determined by digital
Electroencephalography (EEG) monitoring such as 'Bispectral Index'. In our
study, correlation of EEG monitoring (Bispectral Index™) (BIS) with 'Ramsey
Sedation Scale (RSS)', Brussels Sedation Scale (BSS)' and Mischigan University
Sedation Scale (MUSS) were used to monitor the depth of sedation in patients
who underwent ISA mostly due to endoscopy and colonoscopy procedures. We
aimed to determine the correlation between.
Method: 33 consecutive patients who applied to Fırat University Medical
Faculty Pediatrics Service between 11.04.2021 and 30.07.2021 were included in
our prospective, analytical study. Sociodemographic data of the cases, vital signs
at the 5th, 10th, 15th and 20th minutes before ISA, at the beginning of the
procedure (initiation of the procedure) and afterwards, Glasgow Coma Scale
(GCS), BIS, RSS, BSS and MÜSS values were recorded. We also determine the
corellation between BIS and RSS, BSS, MUSS values.
Results: The mean age of 33 patients included in the study was 8±9, and
the female/male ratio was 1.5. The lowest mean BIS measurements were observed
at the beginning of the procedure (92±19) and at the 5th minute (79±17). Then 10-
15-20. minutes (79±16, 77±19, and 79±17) were measured. When the basal BIS
and RSS values of the cases were examined, no significant correlation was found
between them (p: 0.446). When the averages of BIS and RSS values in all time
periods were compared, no correlation was found between them. There was no

vi
significant relationship between BIS and BSS and MUSS values (p:0.938,
p:0.219). However, in our study, a significant relationship was observed between
RSS and MUSS (p:0.007).
Conclusion: There was no significant relationship between BIS
monitoring and RSS, BSS and MUSS scales in patients who underwent ISA in the
pediatric service.
Keywords: bispectral index, ramsay sedation scale, Brussels sedation
scale, michigan sedation scale, interventional sedation analgesia, pediatrics

vii
İÇİNDEKİLER

BAŞLIK SAYFASI i

DEKANLIK ONAYI ii

TEŞEKKÜR iii

ÖZET iv

ABSTRACT vi

İÇİNDEKİLER viii

TABLO LİSTESİ x

ŞEKİL LİSTESİ xi

KISALTMALAR xii

1. GİRİŞ 1

1.1.Genel Bilgiler 2

1.1.1. Girişimsel Sedasyon ve Analjezi 2

1.1.2. Çocuk Hastalarda Sedasyon Ve Analjezi Genel Özellikleri 4

1.1.3. GSA’da Kullanılan İlaçlar 5

1.1.3.1.Benzodiazepinler 6

1.1.3.2.Ketamin 6

1.1.3.3 Opioidler 7

1.1.4. Girişim Öncesi Değerlendirme Ve Monitörizasyon 8

1.1.4.1. Genel Prensipler 8

1.1.4.2. Hasta Değerlendirmesi Ve Girişim Öncesi Hazırlıklar 9

1.1.4.3. Monitörizasyon 10

1.1.4.4. İnteraktif Monitörizasyon 11

1.1.4.5. Mekanik Monitörizasyon 11

1.1.5. Girişimsel Sedasyon Ve Analjezi Endikasyonları 14

1.1.6. Girişimsel Sedasyon Ve Analjezi Kontrendikasyonları 14

viii
1.1.7. GSA Monitörizasyon Yöntemleri 15

1.1.7.1. Klinik Sedasyon Skalaları 15

1.1.7.1.1. Ramsey Sedasyon Skalası (RSS) 15

1.1.7.1.2. Michigan Üniversitesi Sedasyon Skalası(MÜSS) 16

1.1.7.1.3. Brüksel Sedasyon Skalası 17

1.1.8. Sedasyon Derinliğinin Ölçümünde Elektrofizyolojik Yaklaşımlar 18

1.1.8.1. Bispektral İndeks 18

2. GEREÇ ve YÖNTEM 21

2.1. Araştırmanın Tipi 21

2.2. Araştırmanın Evreni ve Örneklemi 21

2.3. Araştırmanın Protokolü 21

2.4. Veri Toplama Araçları 22

2.5. Verilerin Değerlendirilmesi 23

3. BULGULAR 24

4. TARTIŞMA 36

5. SONUÇ 39

6. KAYNAKÇA 40

7. EKLER 48

Ek 1: Araştırma Amaçlı Çalışma İçin Bilgilendirilmiş Gönüllü Olur Formu 48

EK 2: Çalışma Veri Formu 51

8. ÖZGEÇMİŞ 52

ix
TABLO LİSTESİ

Tablo 1. ‘Amerika Anesteziyoloji Derneği’ Sedasyon Seviyesi Skalası 4


Tablo 2. ASA fiziksel durum sınıflaması 9
Tablo 3. GSA İşlem öncesi açlık süresi 10
Tablo 4. GSA öncesi hazır bulundurulması gereken malzemeler 12
Tablo 5. Sedasyon düzeyine göre monitörizasyon kılavuzları 13
Tablo 6. Ramsay Sedasyon Skalası 16
Tablo 7. Michigan Üniversitesi Sedasyon Skalası (MÜSS) 17
Tablo 8. Brüksel Sedasyon Skalası (BSS) 17
Tablo 9. BIS referans aralıklarına göre sedasyon düzeyi 19
Tablo 10. GSA için kullanılan ajanlar 24
Tablo 11. Vital Bulguların Ortalamaları 25
Tablo 12. Olguların BIS ve RSS ortalama değerleri 26
Tablo 13. Olguların BIS ve MÜSS ortalama değerleri 27
Tablo 14. Olguların BIS ve BSS ortalama değerleri 28
Tablo 15. Olguların RSS ve BSS ortalama değerleri 29
Tablo 16. Olguların RSS ve MÜSS ortalama değerleri 30
Tablo 17. Kullanılan İlaç İle Bis Arasındaki İlişki 31
Tablo 18. Kullanılan İlaç İle RSS Arasındaki İlişki 32
Tablo 19. Kullanılan İlaç İle MÜSS Arasındaki İlişki 33
Tablo 20. Kullanılan İlaç İle BSS Arasındaki İlişki 34

x
ŞEKİL LİSTESİ

Şekil 1. Mallampati sınıflaması 10


Şekil 2. BİS Referans Aralıkları 19
Şekil 3. GSA Uygulanan Hastaların Cinsiyete Göre Dağılımı 24
Şekil 4. GSA için kullanılan ajanlar 25
Şekil 5. BIS ve RSS ölçümlerinin takip sürelerine göre dağılımı 27
Şekil 6. BIS ve MÜSS ortalama değerlerinin karşılaştırılmalı grafiği 28
Şekil 7. BIS ve BSS ortalama değerlerinin karşılaştırılmalı grafiği 29
Şekil 8. RSS ve BSS ortalama değerlerinin karşılaştırılmalı grafiği 30
Şekil 9. RSS ve MÜSS ortalama değerlerinin karşılaştırılmalı grafiği 31
Şekil 10. Kullanılan ilaç-BIS değerleri karşılaştırması 32
Şekil 11. Kullanılan ilaç ve RSS değerleri karşılaştırması 33
Şekil 12. Kullanılan ilaç ve MÜSS değerleri karşılaştırması 34
Şekil 13. Kullanılan ilaç ve BSS değerleri karşılaştırması 35

xi
KISALTMALAR

ASA : American Society of Anesthesiologists


BIS : Bispectral Index
DKB : Diyastolik kan basıncı
EEG : Elektroensefalografi
EKG : Elektrokardiyografi
GKS : Glaskow koma skalası
GSA : Girişimsel sedasyon ve analjezi
ISA : Interventional sedation and analgesia
RSS : Ramsey sedasyon skalası
SAS : Sedasyon Ajitasyon Skalası
SKB : Sistolik kan basıncı
SS : Solunum Sayısı

xii
1.GİRİŞ

Girişimsel sedasyon analjezi (GSA) belirli hasta gruplarında tanı ve tedavi


için ağrılı veya anksiyeteye neden olabilecek işlemler yapılırken uygulanan
işlemlerin kolaylığını atıran medikal prosedürlerdir. GSA başarısı, hastanın
sedasyon derinliğinin izlemiyle belirlenir (1,2). Sedasyon derinliği izlemi için
birçok skala geliştirilmiştir. Ramsay Sedasyon Skalası (RSS), Michigan
Üniversitesi Sedasyon Skalası (MÜSS), Brüksel Sedasyon Skalası (BSS) sık
kullanılan sedasyon skalalarıdır. Günümüzde en sık kullanılan RSS’dır (3). RSS,
MÜSS ve BSS sedasyon skalaları değerlendirme aşaması kişi bağımlı olması,
hastaya ağrılı ve sözel uyaran verilmesinin gerekmesi, sadece bakıldığı anı
göstermesi ve sürekli ölçüm vermemesi gibi dezavantajları olması nedeniyle
kullanımları klinik anlamda zorlaşmaktadır (4).
EEG sinyallerinden geliştirilmiş olan Bispektral indeks (BIS), anestezi
derinliğinin bir ölçütü olarak kabul edilmektedir. Beyin fonksiyon monitörleri,
serebral elektriksel aktivitesinden yararlanılarak geliştirilmiştir (5-8). Aynı
zamanda BİS tekniği, sürekli elektroensefalografi (EEG) monitorizasyonu ile
rakamsal değerler verebilmekte ve sedasyon derinliğini takipte kolaylık
sağlamaktadır. Ayrıca sedasyon sırasında ugulananan anestezik ajanların sedatif
ve hipnotik etkilerinin değerlendirilebilmesini sağlar (4,9,10). Sedasyon
derinliğini takip etmede EEG monitörizasyonunun kullanıldığını özellikle yoğun
bakımlarda ve ameliyathanelerde etkin olduğunu gösteren birçok çalışma
mevcuttur (9,10). Genel anestezi verilmeyen ancak sedasyon uygulanan
durumlarda, endoskopi, bronkoskopi santral katater takılması ve dental girişimler
gibi hastalarda anestezi derinliğinin belirlenmesinde, uyku çalışmalarında klasik
uyku skorlama sistemine alternatif bir yöntem olarak BIS monitörizasyonunun
kullanılabileceği bildirilmektedir (11-15).
Bu çalışmada, GSA uygulanan hastalarda klinik olarak subjektif olan
Ramsay, Michigan, Brüksel sedasyonskaları ile Bispectral İndeks
Monitorizasyonu arasında korelasyon olup olmadığının değerlendirilmesi
amaçlanmıştır.

1
1.1.Genel Bilgiler

1.1.1. Girişimsel Sedasyon ve Analjezi

GSA; tıbbi, ağrılı ya da hoş olmayan girişimler uygulanacak hastaların,


işleme dayanabilmesi, hastanın reaksiyonunu ve hatırlamasını olabildiğince
azaltmak veya yok etmek amacıyla, hasta kardiyak ve solunumsal fonksiyonlarını
bağımsız bir şekilde sürdürürken, sedasyon ve analjezinin ardışık veya eş zamanlı
olarak uygulanmasıdır. GSA kişinin bilinç düzeyinin baskılandığı bir tekniktir.
GSA’da hastanın oksijenizasyonu sağlayabildiği, hava yolunu koruyabildiği
haldeyken bilinç düzeyinde baskılanma olması hedeflenir (1).
Girişimsel Sedasyon ve Analjezi temel olarak beş amacı hedefler (16):

 Hastanın güvenliği sağlamak,


 Hastanın girişim ile ilgili ağrı ve anksiyetesini azaltmak,
 Girişim sırasında hasta immobilizasyonunu sağlamak,
 Başarılı bir girişim sağlamak,
 Hastanın en kısa sürede sedasyon öncesi durumuna geri dönmesini
sağlamak.

Sedasyon derinliği takibi, başarılı ve güvenli GSA sağlamak için temel


unsurlardan biridir. Bu sebeple American Society of Anesthesiologists (ASA)
tarafından sedasyon derinliği düzeyleri aşağıdaki gibi gruplandırılmıştır (Tablo
1)(17,18).

1.Minimal düzey desedasyon (anksiyoliz); Bilincin en az düzeyde


baskılandığı, fakat sözel uyarılara normal yanıtın devam ettiği, hava yolu ve
spontan solunum ve kardiyovasküler fonksiyonların etkilenmediği sedasyon
düzeyidir. Ağrıyı azaltmak için oral yoldan sedatif ilaç verilmesi, periferik sinir
blokları, lokal anestezi, anksiyete ve minimal sedasyon sağlayan prosedürlerdir.
2. Orta düzeyde sedasyon/analjezi (bilinçli sedasyon); Hasta sözlü
emirlere, dokunma olmaksızın veya hafif dokunma uyaranı ile birlikte uygun yanıt
verebilmektedir. Hava yolu açıklığı ve spontan solunum korunduğu için ayrıca bir

2
girişim gerekmez. Kardiyovasküler fonksiyon korunmuştur. Pitozis, konuşma
bozukluğu ve sözel uyarıya gecikmiş ya da bozulmuş yanıt, orta derecede
sedasyon uygulanan hastalarda bazen görülebilir. Genellikle GSA’da hedeflenen
sedasyon derinliğidir (19).
3.Dissosiyatif sedasyon; Solunum ve kardiyovasküler fonksiyonların
stabilitesinin etkilenmediği, havayolu reflekslerinin korunduğu, buna karşın derin
analjezi ve amnezinin sağlandığı kataleptik bir hipnoz ve orta düzeyli bir sedasyon
türüdür. Ketamin, disosiyasyona neden olan en önemli ilaçdır (1). Radyolojik
görüntüleme planlanan çocuk hastalarda tercih edilmektedir.
4. Derin sedasyon; Tekrarlayan sözel veya ağrılı uyarılara az miktarda
yanıt alındığı, solunum fonksiyonunu bağımsız olarak sürdürmenin ve solunum
devamlılığının bozulmuş olabileceği, hastaların kolaylıkla uyandırılamadığı ancak
kardiyovasküler fonksiyonların genellikle korunduğu, bilincin ileri düzeyde
baskılanması ile karakterize sedasyon düzeyidir.
Spontan solunum yetersizliği nedeni ile hava yolu açıklığını sağlamak için
müdahale gerekebilir. Gelişebilecek solunum ve kardiyovasküler
komplikasyonları önlemek için nabız sayısı, kalp ritmi ve kan basıncını içeren
monitörizasyon çok önemlidir. Genellikle propofol, etomidat ve
benzodiyazepinler gibi kısa etkili ilaçlarla derin sedasyon sağlanır. Ağrılı
girişimlerde fentanil ya da morfin gibi analjezik ilaçlar da eklenmelidir (1).
5. Genel anestezi; Hastanın ağrılı uyaran dahil tüm uyarılara yanıt
verilemediği bilinçsizlik halidir. Havayolu reflekslerinin korunamadığı, spontan
solunumun sıklıkla yetersiz olduğu ve solunum müdahalesi gerektiği,
kardiyovasküler fonksiyonların bozulabileceği bir durumdur.

3
Tablo 1. ‘Amerika Anesteziyoloji Derneği’ Sedasyon Seviyesi Skalası

Minimal Orta Düzeyde Derin Genel Dissosiyatifsedasyon


sedasyon Sedasyon/Analjezi Sedasyon/ anestezi
Anksiyoliz “Bilinçli Sedasyon” Analjezi
Cevaplanabilirlik Sözlü Sözlü veya dokunsal Tekrarlanan Ağrılı Tekrarlanan veya ağrılı
uyarıma uyarıma amaca veya ağrılı uyaranla uyarımı takiben amaca
normal yanıt yönelik* yanıt uyarımı bile yönelik* yanıt
takiben uyanmaz
amaca
yönelik
*yanıt
Hava yolu Etkilenmemiş Müdahale gerekmez Müdahale Genellikle Etkilenmemiş
gerekebilir üdahale
gerekir
Kendiliğinden Etkilenmemiş Yeterli Yetersiz Sık sık Etkilenmemiş
Havalandırma olabilir yetersiz

Kardiyovasküler Etkilenmemiş Genellikle korunur Genellikle Bozulmuş Etkilenmemiş


Fonksiyon korunur olabilir

* Ağrılı uyarana refleks geri çekme maksatlı yanıt kabul edilmemektedir.

1.1.2. Çocuk Hastalarda Sedasyon Ve Analjezi Genel Özellikleri

Tanı ve tedavi amacıyla hastalara uygulanan birçok girişimsel işlem, ağrı


ve anksiyeteye neden olabilmektedir. Girişimlerin, komplikasyon gelişmeden kısa
sürede ve başarı ile sonuçlanabilmesi, hastaların uyumu ve işlemden duyduğu
rahatsızlık hissi ile doğrudan ilgilidir. Hastalarının çoğunda hastaların
anksiyetesini, ajitasyonunu ve ağrısını azaltmak amacıyla uygulanmaktadır (20).
Etkili GSA, sedasyon yanı sıra analjezi stratejilerini de kapsamalıdır. Amaca
uygun sedasyon ajanlarının seçimi, yapılacak girişimsel işleme bağlı faktörler göz
önüne bulundurularak yapılmalıdır. Hastanın yaşı, ilaç cinsi, girişim için gereken
süre, altta yatan hastalıklar, anksiyete düzeyi gibi faktörler değerlendirilereken
uygun ilaç seçilmelidir (21).
Sedasyon düzeyinin GSA öncesi belirlenmesi, planlanan tıbbi işlem için
önem taşımaktadır. Ancak hafif sedasyondan genel anesteziye uzanan sürecin
dinamik ve aralıksız olduğu, herhangi iki basamağın birbirlerinden kesin sınırlarla
ayrılamadığı, GSA için kullanılan tüm ilaçların genel anestezi dahil tüm sedasyon
düzeylerine ulaştırabileceği hekim tarafından bilinmelidir. Bu sebeple GSA işlemi
uygulayacak hekimin, istenen sedasyon düzeyinden en az bir basamak üstteki

4
sedasyon düzeyinde, karşısına çıkabilecek komplikasyonlarla baş etme becerisine
sahip olması önerilmektedir (22).
Güvenle sedatif ve analjezik ilaçların kullanımı, ancak bu ilaçların
farmakoloji, doz ve potansiyel yan etkileri hakkında bilgi sahibi olmakla
mümkündür. Öncelikle her hastaya damar yolu açılmalı, monitörize edilmeli,
nazal ya da yüz maskesiyle oksijen desteği verilmelidir. Sedatif ve analjezikler
düşük ve yavaşça artan dozlarda uygulanmalı, istenen sedasyon düzeyine ulaşana
kadar titre edilmelidir. İlacın uygulanmasından sonra en az 2 dk ilacın etkinliğini
görmek için beklemeli, ek doz hemen yapılmamalıdır (23).
En önemli nokta, sedasyon ve analjezinin esnek ve yönlendirilebilir
olması, sonlandırıldığında hastanın kullanılan ilaçların etkisinden kısa sürede
çıkabilmesi, gerektiğinde yeniden kısa sürede istenen sedasyon ve analjezi
düzeyine ulaşılabilmesidir. Ayrıca kullanılan ilaçların yan etkileri, diğer ilaçlarla
etkileşimleri, aktif metaboliti, birikici etkisi olmamalı, ucuz ve kolay
hazırlanabilir olmalıdır (24).

1.1.3. GSA’da Kullanılan İlaçlar

GSA’nin basarılı olması için uygun ilaç seçimi çok önemlidir. Etki süresi
kısa, anksiyolitik ve amnestik etkileri olan, kardiyovasküler yan etkisi az olan
ilaçlar tercih edilmelidir.
GSA için kullanılan ilaçlar;
Analjezikler

-Fentanil
-Morfin sülfat
-Hidromorfon
-Meperidine (Petidin)

Sedatifler

-Midazolam
-Propofol
-Metoheksital
-Etomidat
-Ketamin

5
1.1.3.1.Benzodiazepinler

Sedasyon için en sık kullanılan ajanlardır. Benzodiazepinler doz bağımlı


olarakank siyolizis, sedasyon, ve amnezi sağlamakla birlikte analjezik özellik
taşımazlar. İnhibitör bir aminoasit olan GABA’nın (gamma-aminobütirik asit)
reseptörü üzerindeki alfa-subünitine birleşirler. Bu ilişki GABA molekülünün
beta-subünitine daha sıkı bağlanmasına yol açar, böylelikle hiperpolarizasyon,
nöronal membrandan klor iletimi hızlanarak oluşur. Başlıca solunum ve
kardiyovasküler yan etkileri bulunmaktadır. Benzodiyazepinlere karşı bazı
hastalarda paradoksal reaksiyonlar gelişebilir (25). Flumazenilin bu paradoksal
reaksiyonlar üzerinde olumlu etkileri olduğu rapor edilmiştir (17,26).

Girişimsel Sedasyon Analjezi’de en sık kullanılan benzodiazepin


midazolamdır. Etki süresi kısa olan midazolamın etkisi 1-3 dk da başlar ve
etkinliği 1 saate kadar devam eder. Çocuklarda 0.02-0.1 mg/kg dozda intravenöz
verilmeye başlanır, istenen sedasyon düzeyine ulaşana kadar 2 dk’da bir titre
edilir. Anestezist dışı hekimler için maksimum doz sınırı 5 mg’dır (27).
Midazolam oral, intranazal ve intramusküler yollardan da uygulanabilir, ancak bu
uygulama yolları güvenilmez etki başlangıç süresi ve sedasyon derinliğine sebep
olabileceğinden önerilmez. Karaciğerde metabolize edilir. Bu nedenle hepatik
hastalığı bulunanlarda uzamış sedasyondan korunmak için düşük dozlar ve uzun
doz aralıkları kullanılmalıdır (28).

1.1.3.2.Ketamin

Sedatif, amnestik ve analjezik bir ilaç olan ketamin, minimal solunum ve


kardiyak depresyonu yapıcı etkisi mevcuttur. Yarılanma ömrü 1-2 saattir. Doz; 1
mg/kg IV yavaş puşe ya da 2-5mg/kg IM gerekirse 5-10 mg lık ilave dozlar
yapılabilir. Etkisi 1-3 dakika içerisinde başlar, 5-20 dakika kadar sürer. Uygulama
yoluna bakılmaksızın ortalama arteryel basıncı, kalp hızını ve kardiyak outputu
arttırır. Sempatomimetik etkisi vardır. Farigonlaringeal refleksi baskılamadığı için
açlık olmadığında tercih edilebilir. Hipersalivasyon ve bronş sekresyon artışı ve
halusinasyonlara neden olabilir.

6
Erişkin hastalarda, %20 oranında görülebilen ‘Acil fenomeni’ denilen
görsel halisünasyonlar, konfüzyon, uygunsuz davranışlar, ajitasyonlardan oluşan
deliryum tablosu geliştiği ve bu fenomenin ortalama 1-3 saat içinde sonlandığı,
yapılan bir çalışmada gösterilmiştir. Acil fenomeni 15 yaş altı ve 65 yaş üstü
hastalarda daha az görülür. Bunların önlenmesi için ketaminden önce
benzodiazepin verilmesi bu etkilerin ortaya çıkmasını önler (29).

1.1.3.3 Opioidler

En sık kullanılan opioidler morfin, fentanildir.

Morfin, Yunanca uyku tanrısı anlamına gelir. Analjezi etkisini santral


sinir sistemindeki reseptörü μü ile agonist etkisi ile yapar. Lipid çözünür ilaçtır bu
nedenle uzun etkili bir opioiddir. Etki süresinin 2-3 saat kadar uzun olması GSA
için kullanımını kısıtlar. Başlangıç dozu 0.1 mg/kg IV olup, aynı dozlarda titre
edilir. Etkisinin pik yapması 10-20 dakikayı bulabilir. Metabolitleri böbrekten
atılır. Bu nedenle böbrek yetmezliği olan hastalarda uzamış sedasyona ve solunum
depresyonuna neden olabilir (23). Komplikasyonları; solunum depresyonu,
hipotansiyon, bulantı, kusma, kabızlık, kaşıntı, biliyer spazm, idrar
retansiyonudur. Nalokson, opioid antagonisti olarak istenmeyen yan etkiler için
kullanılablir. 1-2 dk içinde etkinliği görülür. (24).
Fentanil, remifentanil, sentetik opioidlerdir. Fentanil, intavenöz veriliş
dozu 1-2 mcg/kg’dır. İstenilen analjezi düzeyine göre her 2 dakikada bir
tekrarlanabilir. 2-3 dakikalık hızlı etki başlangıcı ve 30-60 dakikalık kısa etki
süresine sahiptir. Santral sinir sisteminin çeşitli bölgelerinde bulunan sterotipik
reseptörlere bağlanarak ağrı eşiğini yükseltir ve assendan ağrı yolaklarını inhibe
eder. En önemli yan etkisi yüksek dozda ve hızlı bir şekilde uygulanması ya da
yanına sedatif ilaçların eklenmesi sonucu oluşma riski artan solunum
depresyonudur. (30).
Remifentanil, fentanile yapısal olarak benzeyen, çok kısa etkili opioiddir.
Diğer opioidlere göre hepatik metabolizma üzerine etkisi daha azdır. Klinik
yarılanma ömrü 5-10 dakikadır. Derin sedasyon yapar. İlaç kesilince hastalar hızla
uyanırlar (31).

7
Fentanil, morfine göre santral sinir sistemi tarafından alınması daha iyidir
ve etkisi çok daha hızlı başlar. Midazolam ile kombinasyonu, GSA için sıklıkla
kullanılır (32).
Meperidine (Petidin), hızlı ve etkin bir opioid analjezik ilaçtır. Meperidin
kristallendirilerek saflaştırılır. Analjezik etkisi morfine göre 10-15 kat daha azdır.
Solunum sistemi üzerine zararlı etkisi yoktur. Morfinden farklı olarak analjezik
etkiyle beraber spazmolitik etkisi de vardır. 100 mg meperidin 10 mg morfine
eşdeğerdir (57). Meperidin metaboliti olan normeperidinin analjezi, sedasyon
etkileri yanında sinirlilik, hiperefleksi, tremor, miyoklonus, nadiren generalize
tonik klonik nöbet ve merkezi sinir sistemi yan etkileri bildirilmiştir (58).
Kullanım Dozu: 0.75-1.0 mg/kg iv olarak verilir ve etkinin başlangıcı 10-20
dakika olup etki süresi 2-3 saattir.

1.1.4. Girişim Öncesi Değerlendirme Ve Monitörizasyon

1.1.4.1. Genel Prensipler

Hastanın işlem öncesi değerlendirilmesi güvenli sedasyon uygulamasının


bir parçasıdır. İlk olarak GSA öncesinde mutlaka öyküde; özgeçmiş, önceki
sedasyon / analjezi geçmişi, alerji öyküsü, kullandığı ilaçlar sorgulanmalı ve
ayrıntılı fizik muayene yapılmalıdır.
Orta düzeyde sedasyon/analjezi (bilinçli sedasyon) monitörizasyon,
oksijen saturasyonu, sürekli kardiyak monitörizasyon, non-invaziv kan basıncı
ölçümünü içermelidir.
ASA sınıflandırılmasının yapılması önerilmektedir. Daha sonra hava
yolunun girişim öncesi dikkatli bir şekilde değerlendirmesinin önemi
vurgulanmaktadır. Derin sedasyon/analjezidüzeyi planlanan hastalarda, müdahale
eden personelin ileri hava yolu yönetiminde ve ileri kardiyo-pulmoner
resüsitasyon konusunda eğitimli olması gerekmektedir. Klinik sedasyon skalaları
ve Glaskow Koma Skalası (GKS) protokolüne uygun olarak bilinç düzeyi
değerlendirilmesinde önerilmektedir (17).

8
1.1.4.2. Hasta Değerlendirmesi Ve Girişim Öncesi Hazırlıklar

GSA yönetimini, birçok faktör tarafından etkilenmektdir. Bunlardan en


önemlileri yaş, girişim tipi, ağrının miktarı, immobilizasyon ihtiyacı, anksiyete ve
ağrı düzeyi, hareket kısıtlılığı gerekliliğidir. Hasta değerlendirme için en önemli
basamaktır. Bu nedenle işlem öncesinde yapılacak bu değerlendirme parametleri
ile ilgili ayrıntılı bilgiye sahip olunmalıdır (33).
Sedasyon öncesi ek riskleri saptamada ve sedasyonun uygunluğunu
belirlemede klinik değerlendirme, öykü ve fizik mutlaka ayrıntılı olarak ele
alınmalıdır. ‘Amerikan Anesteziyoloji Derneği Fiziksel Durum Sınıflandırması’
bu amaçla en sık kullanılan risk değerlendirme sınıflamasıdır (Tablo 2)
(33).Anestezist olmayan hekimlerin sedasyon uygulamaları kılavuzlara göre,
sadece ASA-I hastalardan minimal ve orta derecede sedasyon ile sınırlı olmalıdır
(34). Fiziksel durum sınıflamasında, ASA sınıfı artıkça hastada komplikasyon
gelişme riski de artmaktadır (35, 36).

Tablo 2. ASA fiziksel durum sınıflaması

ASA 1 Normal sağlıklı hasta


ASA 2 Hafif sistemik hastalığı olan hasta
ASA 3 Orta veya ciddi sistemik hastalığıolan hasta, günlük
aktiviteleri etkilemeyen
ASA 4 Ciddi sistemik hastalığı olan hasta, günlük aktiviteleri
etkilenen
ASA 5 Yaşam ümidi olmayan, ölümcülhasta
ASA 6 Beyin ölümü bildirilme

Sedasyon öncesi hastanın hava yolu değerlendirmesi çok önemlidir.


Genellikle anestezi pratiğinde yapılan değerlendirmedir. Hava yolunu
değerlendirmek için hasta oturur pozisyonda iken dil dışarı çıkarılarak dilin oral
kaviteye oranına bakılır (Mallampati sınıflaması) (Şekil 1).

9
I II III IV

Şekil 1. Mallampati sınıflaması

Hasta işlem öncesi ASA’nın belirlediği kılavuza göre yeterli süre aç


kalmalıdır (Tablo 3) (37).

Tablo 3. GSA İşlem öncesi açlık süresi

Alınan gıda Minimum açlık süresi (saat)


Berrak sıvılar (su, çay, posasız meyve suları 2
Anne sütü 4
Mama / insan sütü dışındaki sütler 6
Hafif yiyecek (tost ve çay gibi) 6
Kontrast madde 1

1.1.4.3. Monitörizasyon

Girişimsel Sedasyon Analjezi’nin temel gerekliliklerinden biri güvenli


monitörizasyondur. Güvenli monitörizasyon, hedeflenen sedasyon düzeyine
(hafif, orta, derin sedasyon düzeyi) göre belirlenmelidir. Sedasyon seviyesi ise
hastanın yaşına, girişim türüne (ağrılı, ağrısız), beklenen girişim süresi gibi
etkenlere göre de değişkenlik göstermektedir (37).

GSA monitörizasyonunu iki ana başlık altında inceleyebiliriz (38)

 İnteraktif Monitörizasyon
 Mekanik Monitörizasyon

10
1.1.4.4. İnteraktif Monitörizasyon

Sedasyon derinliğini, hipoventilasyon veya apne, üst havayolu tıkanıklığı,


laringospazm, kusma veya aspirasyon için hastanın direkt gözlenerek
değerlendirilmesidir. Bu nedenle hastanın yüzünün, ağzının ve göğüs duvarının
açık bir şekilde görülmesi gerekir (38).

1.1.4.5. Mekanik Monitörizasyon

GSA sırasında mekanik izlemede elektronik donanım kullanılır. Önerilen


monitörizasyon yöntemleri(38):

 Oksijenizasyon (pulseoksimetre)
 Ventilasyon (kapnografi)
 Hemodinami (kalp hızı, kan basıncı, EKG)
 Bilinç düzeyi (Bispectral Index™, PatientState Index™)

Solunum monitörizasyonu için pulseoksimetre olmalı, hastanın göğüs


hareketleri gözlenmelidir. ASA sedasyon/analjezi uygulamalarında kapnografi
kullanımını önermektedir (39). Hipoksi, hipoventilasyon ve apnenin sonucudur,
dolayısıyla sedatize hastada ilk etkilenen kan karbondioksit düzeyidir. Sonuç
olarak solunum paternindeki bozukluk kapnografi ile oksimetreden 30-90 sn daha
erken tespit edilebilir (40, 41).
Kardiyovasküler monitörizasyon için non-invaziv arteriyel kan basıncı
ölçümü, periferik nabız palpasyonu ve gerektiğinde elektrokardiyogram ile
hemodinami takip edilmelidir.
Sedatif ilaçların beyin üzerine etkilerini ölçen rakamsal bir EEG
parametresidir (38).
GSA işlemi uygulanmadan önce, havayolu yönetiminde ihtiyaç
duyulabilecek her türlü gereç ve malzeme yatak başında hazır bulundurulmalıdır.
GSA öncesi hazırlanması gereken bu gereç ve malzemeler Tablo 4’de verilmiştir
(42).

11
Tablo 4. GSA öncesi hazır bulundurulması gereken malzemeler

 İntravenöz damar yolu malzemeleri


 Monitörizasyon gereçleri
 Oksijen kaynağı
 Kapnograf
 Balon valf maske (Ambu)
 Hava yolu tüpleri
 Entübasyon gereçleri
 Aspirasyon malzemeleri
 Resüsitasyon malzemeleri
 Farmakolojik antagonistler

Hastanın genel durumu, kan basıncı, kalp hızı ve solunum hızı sık ve
düzenli olarak ölçülmeli, kaydedilmeli, oksijen saturasyonu (SpO2), end-tidal
karbondioksit (EtCO2) seviyesi ve kardiyak ritmi ise sürekli izlemelidir. Hastanın
ilaçlara ve yapılan işleme cevabı yakından takip edilmelidir. Bilinç durumu,
solunum derinliği, ağrılı uyarana yanıtı dikkatle gözlemlenmesi gereken önemli
belirteçlerdir (42). Monitörizasyon parametrelerinin kaydı girişim cinsine ve
istenilen sedasyon düzeyine göre değişmekle beraber minimum aşağıdaki
aşamalarda kayıt edilmelidir (Tablo 5) (38).

12
Tablo 5. Sedasyon düzeyine göre monitörizasyon kılavuzları

Sedasyon Düzeyi Monitörizasyon Sıklık

-Bilinç düzeyi -Sık gözlem


-Kalp hızı, -15 dk. aralıklarla
solunum hızı
Hafif -Kan basıncı -30 dk. aralıklarla
-Oksijen 15 dk. aralıklarla
saturasyonu(SpO₂)
-Bilinç düzeyi -Sürekli gözlem
-Kalp hızı, -Sürekli monitörizasyon
solunum hızı (10 dk. aralıklarla kayıt)
-Kan basıncı -Monitörizasyon (15 dk.
aralıklarla kayıt)
Orta -Oksijen -Sürekli monitörizasyon
satürasyonu (10 dk. aralıklarla kayıt)
(SpO₂) -Sürekli monitörizasyon
-ETCO₂ (10 dk. aralıklarla kayıt)

-Bilinç düzeyi -Sürekli gözlem


-Kalp hızı, solunum hızı -Sürekli monitörizasyon
(5 dk. aralıklarla kayıt)
-Kan basıncı -Monitörizasyon (15 dk.
aralıklarla kayıt)
-Oksijen satürasyonu Sürekli monitörizasyon (5
Derin (SpO₂) dk. aralıklarla kayıt)
-Sürekli Monitörizasyon
-ETCO₂ (5 dk. aralıklarla kayıt)

-Bilinç düzeyi -Sürekli gözlem


-Kalp hızı, solunum hızı -Sürekli monitörizasyon
(5 dk. Aralıklarla kayıt)
-Kan basıncı -Monitörizasyon (15 dk.
aralıklarla kayıt)
Dissosiyatifsedasyon -Oksijen satürasyonu -Sürekli monitörizasyon
(SpO₂) (5 dk. aralıklarla kayıt)
-Sürekli monitörizasyon
-EtCO₂ (5 dk. aralıklarla kayıt)

13
1.1.5. Girişimsel Sedasyon Ve Analjezi Endikasyonları

Sedasyon; hastanın korku ve endişe kaynaklı rahatsızlığını ve ağrısını


azaltmak için santral sinir sistemi ve reflekslerinin farmakolojik veya
nonfarmakolojik yollarla baskılanmasıdır (43). Girişimsel Sedasyon ve Analjezi,
hastanın ağrı ve anksiyetesinin tıbbi işlem sürecini ve başarısını
etkileyebileceğinin düşünüldüğü her girişim için kullanılabilir (16):

 Dental girişimler
 Fleksible fiber optik laringoskopi-bronkoskopi
 Kesi onarımı (özellikle çocuklarda)
 Kemik iliği aspirasyonu
 Yanık-yara debridmanı
 Kardiyak kateterizasyon
 Elektifkardiyoversiyon
 Endoskopi
 Kırık-çıkık redüksiyonu
 Girişimsel radyoloji işlemleri
 Torasentez
 Torakotomi/göğüs tüpü yerleştirilmesi

1.1.6. Girişimsel Sedasyon Ve Analjezi Kontrendikasyonları

Girişimsel Sedasyon ve Analjezi uygulanmasında kesin bir


kontrendikasyonu yoktur. Eşlik eden önemli hastalıkları bulunan, hemodinamik
açıdan stabil olmayan, zor havayoluna sahip ve ileri yaş grubundaki hasta
seçiminde çok dikkatli olunmalıdır. Yetkin ve deneyimli ve sağlık personelinin
bulunmaması, GSA uygulamasından kaçınılması gereken en önemli nedendir.
Belirtilen durumların tamamı GSA komplikasyon oranlarını arttırmaktadır (44).

14
1.1.7. GSA Monitörizasyon Yöntemleri

1.1.7.1. Klinik Sedasyon Skalaları

Sedasyonun uygun ve etkin tedavi seviyesine ulaşabilmek için sedasyonun


değerlendirilmesinde birçok yöntem kullanılmıştır. Bununla birlikte sedasyonu en
uygun düzeyde sürdürebilmek güçtür ve sedasyon tedavisi ile ilgili olarak henüz
kabul görmüş bir standart bulunmamaktadır. Sedasyonun değerlendirmesinde
objektif ve subjektif yöntemler kullanılmaktadır (45).
Biz burada subjektif yöntemlerden olan RSS, MSS ve BSS ve objektif
yöntemlerden sadece BİS monitorizasyonunun klinik olarak kullanımı ve bu
skalalar arasındaki korelasyonu değerlendirmeyi hedefliyoruz.

1.1.7.1.1. Ramsey Sedasyon Skalası (RSS)

Ramsey ve arkadaşları tarafından 1974’te tanımlanmıştır. Günümüzde


yoğun bakım ünitelerinde en sık kullanılan ve değerlendirilmesi basit bir skorlama
sistemidir (46). RSS sadece yoğun bakım ünitelerinde değil sedatif ve analjezik
ilaçların kullanıldığı tüm işlemlerde kullanılan bir değerlendirme ölçeğidir (47).
RSS altı düzeyden oluşmaktadır (48). Hasta uyanık fakat endişeli, ajite
veya huzursuz ise 1. seviye, uyanık fakat uyumlu, oryante ve sakin ise 2. seviye,
uykulu fakat komutlara cevap veriyor ise 3. seviye, hasta uyuyor fakat glabella
ritmine veya yüksek uyaranlara canlı cevap veriyorsa 4. seviye, bir uyarana yavaş
tepki veriyorsa 5. seviye ve sonunda zararlı uyaranlara tepki vermiyorsa 6. seviye
olarak skorlanır. İdeal sedasyon düzeyi “2” olarak tanımlanmıştır. Bazı otörler
tarafından bilinci değerlendirmek için kullanımı düşünülmüştür (49). Ancak
bazıları ise sedasyon uygulamalarında başarılı olarak kullanılabileceğini
bildirmiştir (45). Buna rağmen günümüzde hala en sık kullanılan klinik
değerlendirme yöntemlerinden biridir (Tablo 6) (50).

15
Tablo 6. Ramsay Sedasyon Skalası

Sedasyon Klinik Özellik


Düzeyi
1 Hasta endişeli, ajite veya huzursuzdur
2 Hasta koopere, oryante ve sakindir
3 Hasta yalnız emirlere uymaktadır
4 Hasta uyumakta ancak glabellar taktil uyarana ve seslenmekle
uyanmaktadır
5 Hasta uyumakta ancak glabellar taktil uyarana ve seslenmekle
yavaş yant vermektedir
6 Hasta uyumakta glabellar taktil uyarana ve seslenmeye yanıt
vermemektedir

1.1.7.1.2. Michigan Üniversitesi Sedasyon Skalası (MÜSS)

Michigan Üniversitesi Sedasyon Skalası (MÜSS), tanı veya terapötik


prosedür için sedatif ajan alan tüm hastalarda sedasyon derinliğinin hızlı bir
şekilde değerlendirilmesini ve belgelenmesini kolaylaştırmak için basit bir ölçek
olarak tasarlanmıştır. Elde edilen sedasyon seviyesi; 0; uyanık ve aside, 1;minimal
düzeyde sedasyonlu, yani sözlü konuşmaya veya sese yanıt veriyor; 2; orta
derecede sedasyonlu yani hafif dokunsal uyaranları uyandırır 3; derinden
sedasyonlu yani daha derin fiziksel uyaranları uyandırır ve 4; uyaranlara karşı
uyarılmaz (Tablo 7) (51).

16
Tablo 7. Michigan Üniversitesi Sedasyon Skalası(MÜSS)

Sedasyon Klinik Özellik


Düzeyi
0 Uyanık ve asite
1 Yorgun/uykulu, sözlü konuşmaya ve/veya sese uygun yanıt
2 Somnolans/uyku, basit bir sözlü övme veya hafif dokunsal
uyarı ile kolayca uyandırılır
3 Derin uyku, yalnızca önemli bir fiziksel uyarı ile
uyandırılabilir
4 Uyandırılamaz

1.1.7.1.3. Brüksel Sedasyon Skalası

YBÜ hastalarında sedasyon derecesi sıklıkla klinik değerlendirme ile


değerlendirilir. Kullanımı kolay, tekrarlanabilir ve objektif olan yeni, çok basit bir
sedasyon ölçeği geliştirmek amacıyla oluşturulmuştur. Ölçek beş düzeyle
sınırladırılmış, ancak Ramsay ölçeğinin aksine, sedasyon azaldıkça numerolojik
olarak artan düzeyle sıralama tersine çevrilmiştir (Tablo 8). Bu sıralamanın daha
kolay uygulanacağını düşünülmüştür ve düşük değerin daha derin bilinç
değişikliğini gösterdiği Glasgow koma ölçeğine benzetilmiştir (52).

Tablo 8.Brüksel Sedasyon Skalası (BSS)

Sedasyon Düzeyi Klinik Özellik


1 Uyandırılamıyor
2 Ağrı stimülasyonuna (trapezius kası sıkıştırılmasına) yanıt
veriyor, ancak sözel uyarılara yanıt yok
3 Sözel uyarıya yanıt verir
4 Uyanık ve tetikte
5 Ajite

17
1.1.8. Sedasyon Derinliğinin Ölçümünde Elektrofizyolojik

Yaklaşımlar

Sedatif ve anestezik maddelerin; EEG aktivitesini düşük voltajlı hızlı


dalgalardan, yüksek voltajlı yavaş dalgalara dönüştürdüğü gösterilmiştir. EEG,
subkortikal talamik çekirdekler tarafından kontrol edilen kortikal elektriksel
aktiviteyi gösterir. Bu elektriksel aktivite, anestezi derinliği ile doğrudan değişim
gösterir (53). Anestezik derinliği değerlendirmek için işlenmiş elektro
ensefalogram veya uyarılmış potansiyellere dayalı birkaç nöro-monitör
geliştirilmiştir (6).

1.1.8.1. Bispektral İndeks

EEG sinyallerinden geliştirilmiş olan Bispektral indeks (BIS) ile sedasyon


sırasında izlem, anestezi derinliğinin ölçülmesi ve anestezi titrasyonunu
kolaylaştırır (54). 1985’den bu yana geliştirilmekte olan kompleks, tescilli bir
EEG parametresidir. 1990’larda ‘Food and Drug Administration (FDA)
tarafından beyin üzerindeki anestezik etkiyi monitorize eden bir araç olarak onay
almış olan cihazdır (55). Temporal ve alın bölgesine uygulanan elektrotlar
aracılığıyla EEG sinyallerini algılar. Bispektral İndeks monitörü algılanan
sinyalleri; sinyal kalite indeksi, baskılanma oranı (supression ratio, SR),
elektromiyografi aktivitesi ve ham EEG dalgalarını da içeren kompleks
parametrelerle birlikte değerlendirerek sedasyon derinliğini sayısal veri olarak
sunar (56). BİS değeri, monitörde gösterilen tek bir sayısal değer olup, bu değer
30 saniyenin üzerindeki EEG kayıtlarından elde edilir. Bu bilgiler ortalama her 2
ile 5 saniye arasında kaydedilmekte olup, bu şekilde BIS indeksindeki gereksiz
dalgalanmalar önlenmekte ve sayılı bir BIS değerinin devamı sağlanmış
olmaktadır. Aynı zamanda sedasyon düzeyinde ani değişikler olduğunda da BIS
indeks değeri hastadaki klinik değişikliği 5-10 saniye sonra gösterebilmektedir
(55).
Bispektral İndeks değeri 0 izoelektrik EEG’yi, 100 ise uyanık bir beyni
göstermektedir (Şekil 2) Sedo-aneljezik ilaç uygulanmasından sonra hastanın
bilinç düzeyi pek çok asamadan geçerek değişikliğe uğrar. BİS degeri uyanık

18
bilinci gösteren 100 değerinden düşer. BİS değeri 60 iken bilincin açık olma
ihtimali azalır. 40’ın altında bir BİS değeri derin hipnozu göstermekte ve
izoelektrik EEG’ye yaklaşmaktadır. 40 ile 60 arasındaki BİS değerleri genel
anestezi ve hızlı derlenme için yeterli hipnotik etkiyi sağlamaktadır. Bilinç kaybı
70–80 civarındaki BİS değerlerinde oluşmaktadır (Tablo 9). Tüm elektrofizyolojik
ölçümlerde olduğu gibi, her hastada olabilecek farklılıklardan dolayı BİS degeri
hastanın klinik durumuna göre değerlendirilmelidir (57).

Şekil 2. BİS Referans Aralıkları

Tablo 9.BIS referans aralıklarına göre sedasyon düzeyi

BIS Sedasyon Düzeyi


86-100 Uyanık
66-85 Yüksek sesli uyarana cevap verir
41-65 Minimal cevap, hatırlama olasılığı düşük
20-40 Ağrılı uyaran cevapsız
<20 Derin sedasyon
0 EEG supresyon, Beyin aktivitesi yok

19
BIS indeks değerleri birçok etkene bağlı değişmektedir. Sedo-anestezik
ajan cinsi (örneğin ketamin uygulanmasından sonra EEG aktivitesi ve dolayısıyla
BIS değerleri artar), beyinde sedo-analjezik konsantrasyonu, uyku-uyanıklık,
nörolojik hastalık, ensefalopati, serebral iskemi, hipotermi, genetik olarak
belirlenmiş düşük voltaj durumları, hareket, kas akitivitesi ile değişebilir.
Aminofilin, katekolaminler, BIS değerini yükseltirken, ses ve ısı etkisi
tartışmalıdır. Sepsis, multiorgan disfonksiyonu gibi kritik bakım hastalarında da
sedasyona benzer şekilde değerler beklenenden düşük çıkar (56).

20
2. GEREÇ ve YÖNTEM

Çalışmamıza Fırat Üniversitesi Girişimsel Olmayan Klinik Araştırmalar


Etik Kurul onayı alındıktan sonra başlandı (27.05.2021 Tarihli oturum sayısı
2021/07-12 karar numarası).

2.1. Araştırmanın Tipi

Prospektif, analitik çalışma

2.2. Araştırmanın Evreni ve Örneklemi

Çalışmanın evrenini 27.05.2021-30.07.2021 tarihleri arasında Fırat


Üniversitesi Çocuk Sağlığı Ve Hastalıkları Servisi’nde primer hekimi tarafından
girişimsel sedasyon ve analjezi (GSA) kararı alınan 18 yaş altı sağlıklı çocuklar
oluşturdu.
Fırat Üniversitesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı’nda çeşitli
nedenlerle GSA uygulanan 33 hasta başvurdu.

2.3. Araştırmanın Protokolü

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Servisi’ne yatıp GSA planlanan tüm hastalar


araştırma ekibinin serviste bulunduğu zamanlarda çalışmaya alındı. Araştırmacı
tarafından çalışma hakkında bilgi verildi ve çalışmaya katılmayı kabul eden
hastalardan yazılı aydınlatılmış onam formu alındı (EK-1). Çalışmadan dışlama
kriterlerini karşılayanlar çalışmaya alınmadı.
GSA işlemi öncesi hazırlanan çalışma veri formuna sosyo-demografik
veriler (cinsiyet, başvuru tarihi ve saati) kayıt edildi. Tüm hastalar monitörize
edildi. GSA öncesi hasta değerlendirme ve monitörizasyonu sorumlu servis
hekimi ve servis yardımcı sağlık personeli tarafından yapıldı. Kullanılacak
sedasyon ve analjezik ilaç cinsi, miktarı sorumlu servis hekimi tarafından
belirlendi. Araştırmacı tarafından işlem öncesi ve sırasında hasta 33
monitörizasyonuna, planlanan ilaçlara ve dozlarına, işlemin yapılma şekline ve
zamanına hiçbir şekilde müdahale edilmedi. Hastanın sorumlu hekimi tarafından
bazal (GSA öncesi), işlem başlangıcı, 5. , 10., 15., 20. dk.’larda vital bulgular (kan

21
basıncı, nabız, solunum sayısı, SatO₂, ), GKS ölçüldü ve veri formuna kaydedildi.
Araştırma ekibinden biri tarafından aynı sürelerde RSS, MÜS, BSS değerleri
ölçüldü, kayıt edildi. BIS değerleri ise BIS modülüne bağlı zaman ayarlı bir
bilgisayar programı aracılığıyla kayıt edildi.

Araştırmaya Dahil Olma / Dışlama Kriterleri

Çalışmaya dahil etme kriterleri:

 18 yaş altı sağlıklı çocuk hastalar


 Endoskopi/kolonoskopi nedeniyle GSA yapılması planlanan
hastalar
 Çalışmayı kabul eden hastalar

Çalışmadan dışlama kriterleri:


 Bilinen epilepsi tanısı olan hastalar
 GSA öncesinde bilinci baskılanmış olan hastalar (Mental retarde,
GKS≤14, sekelli serebrovasküler hastalık, demans, intrakranial kitle,
ciddi kafa travması, psikotik hastalık öyküsü…)
 Bilinci baskılayacak ilaç/yasa dışı madde/alkol alımı olan hastalar
 Belirgin hava yolu obstruksiyon problemi olan hastalar (Tümör, uyku
apne sendromu…)
 İnvaziv veya non-invaziv mekanik ventilasyonla takip edilen hastalar
 Alın bölgesinde cilt lezyonu olanlar
 Araştırma ekibinden birinin olmaması
 Çalışmaya katılmayı kabul etmeyen hastalar
 Sedasyon için ketamin kullanılan hastalar

2.4. Veri Toplama Araçları

Çalışmamızda sedasyon derinliği ölçüm tekniği olarak ‘Ramsey Sedasyon


Skalası’, ‘Brüksel Sedasyon Skalası’, Mischigan Üniversitesi Sedasyon Skalası’

22
ve ‘Bispectral Index™’ kullanıldı. ‘Bispectral Index™’ ölçümü ve vital bulgular
Fırat Üniversitesi Çocuk Yoğun Bakım Sevisi’ne ait olan ise Nihon Kohden
Bedside Monitor (Nihon Kohden Corporation Shinjuku-ku, Tokyo, Japan) ile
yapıldı. (Resim 1). Çalışmada kullanılan alın bölgesine yapıştırılan tek
kullanımlık elektrotlar Fırat Üniversitesi Çocuk Yoğun Bakım Sevisi’nden temin
edildi. Çalışma veri formu ektedir (EK-2).

Resim 1:Nihon Kohden Bedside Monitor

2.5. Verilerin Değerlendirilmesi

Verilerin istatistiksel analizinde IBM SPSS Statistics Versiyon 22.0 paket


programı kullanıldı. Kategorik ölçümler sayı ve yüzde olarak, sürekli ölçümlerse
ortalama ve standart sapma (gerekli yerlerde ortanca ve minimum - maksimum)
olarak özetlendi. Sürekli ölçümlerin normal dağılım varsayımını sağlayıp
sağlamadığı Kolmogrov Smirnov testi ile test edildi. Bazı sayısal ölçümlerin
normal dağılım varsayımını sağlamaması nedeniyle bu sürekli ölçümler arasındaki
korelasyon Sperman Korelasyon katsayısı ile incelendi. Tüm testlerde istatistiksel
önem düzeyi 0.05 olarak alındı.

23
3. BULGULAR

Fırat Üniversitesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Servisi’ne Nisan 2021 -


Temmuz 2021 tarihleri arasında Çocuk Gastroenteroloji Endoskopi Ünitesine
herhangi bir sebep ile endoskopi veya kolonoskopi yapılan GSA planlanan ve
çalışmaya dahil etme koşullarını sağlayan 33’ü çalışmaya alındı (Şekil3).
Çalışmaya alınan 33 olgunun 20’sinin (%60.6) kadın; 13’unun (%33.3)
erkek olduğu ve yaş ortalamasının 8±9 (aralık: 2-17) olduğu tespit edildi.

E
39%
K
61%

Şekil 3.GSA Uygulanan Hastaların Cinsiyete Göre Dağılımı

Çalışmaya alınan olgularda kullanılan sedasyon ajanları incelendiğinde


midazolam, meperidine ve midazolam-meperidine kombinasyonu kullanıldığı
saptandı (Tablo 10) (Şekil 4).

Tablo 10. GSA için kullanılan ajanlar

Kullanılan Ajan n %
Midazolam 22 66.7
Meperidine 1 1
Midazolam + Meperidine 10 30

24
Midazolam +
Meperidine
30%

Midazolam
67%
Meperidine
3%

Şekil 4.GSA için kullanılan ajanlar

Olguların GSA öncesi, işlem başlangıcı, 5.dk, 10.dk, 15.dk, 20.dk’larda


vital bulgular (SKB, DKB, nabız, SatO₂, solunum sayısı) ve GKS değerleri
aşağıdaki tabloda özetlenmiştir (Tablo 11).

Tablo 11. Vital Bulguların Ortalamaları

Süre SKB DKB Nabız Solunum SatO₂ GKS


Ortalama± Ortalama± Ortalama± Sayısı Ortalama± Median
SS SS SS Ortalama± SS
SS
(min-max (min-max) (min-max) (min-max) (min-max) (min-max)

İşlem 96±4 67±29 109±63 20±22 98,3± 0.7 15±5


Başlangıcı (92-100) (47-96 (70-172) (20-44) (94-100) (10-15)

5.dk 112±38 64±29 130±64 20±22 96±7 12±5


(61-154) (28-93) (66-175) (12-44) (89-100) (7-14)
10.dk 110±53 63±34 126±74 20±22 96.8±3.3 12±6
(57-158) (26-90) (70-200) (12-42) (93-100 (6-15)
15.dk 107±90 60±39 112±61 20±22 96.6±4.6 12±6
(80-194) (45-99 (72-173) (12-40) (92-100) (6-15)
20.dk 108±38 62±28 120±47 20±22 96.5±4.5 14± 8
(70-138) (40-90) (70-167) (12-38) (92-100) (6-15)

25
Olguların BIS ve RSS ölçümleri aşağıdaki tabloda özetlenmiştir. En düşük
ortalama BIS ölçümlerinin 15. dk’da geliştiği, sonrasında ise 20. dk’larda artan bir
eğimle yükseldiği görüldü (Tablo 12).

Tablo 12. Olguların BIS ve RSS ortalama değerleri

Süre BIS RSS Korelasyon


Ortalama±SS Ortalama±SS
(min-max) (min-max
İşlem Başlangıcı 92±19 2±1 -0.137
(73-98) (1-2)
5. dk 79±17 3±2 -0.280
(73-96) (1-5)
10. dk 79±16 3±3 -0.328
(79-95) (1-6)
15. dk 77±19 3±3 -0.250
(58-95) (1-6)
20. dk 79±17 3±2 -0.212
(61-96) (1-5)

Çalışmamızda olguların BIS ve RSS uyumluluğunu değerlendirmek


amacıyla Pearson korelasyon analizi kullanıldı. Olguların bazal BIS ve RSS
değerlerine bakıldığında aralarında anlamlı bir korelasyon saptanmadı (p:0.446)
(Şekil 5).

26
Şekil 5.BIS ve RSS ölçümlerinin takip sürelerine göre dağılımı

Çalışmamızda olguların BIS ve MÜSS uyumluluğunu değerlendirmek


amacıyla Pearson korelasyon analizi kullanıldı. Olguların bazal BIS ve MÜSS
değerlerine bakıldığında aralarında anlamlı bir korelasyon saptanmadı (p:0.219)
(Tablo 13) (Şekil 6).

Tablo 13. Olguların BIS ve MÜSS ortalama değerleri

SÜRE BIS MÜSS Korelasyon


Ortalama±SS Ortalama±SS
(min-max) (min-max
İşlem 92±19 0±0 -0.362
Başlangıcı (73-98) (0)
5. dk 79±17 1±1 -0.362
(73-96) (0-2)
10. dk 79±16 2±2 -0.400
(79-95) (0-4)
15. dk 77±19 1±3 -0.413
(58-95) (0-4)
20. dk 79±17 1±2 -0.432
(61-96) (0-2)

27
,

Şekil 6. BIS ve MÜSS ortalama değerlerinin karşılaştırılmalı grafiği

Çalışmamızda olguların BIS ve BSS uyumluluğunu değerlendirmek


amacıyla Pearson korelasyon analizi kullanıldı. Olguların bazal BIS ve BSS
değerlerine bakıldığında aralarında anlamlı bir korelasyon saptanmadı (p:0.938)
(Tablo 14) (Şekil 7).

Tablo 14. Olguların BIS ve BSS ortalama değerleri

Süre BIS BSS Korelasyon


Ortalama±SS Ortalama±SS
(min-max) (min-max
İşlem 92±19 4±1 0.143
Başlangıcı (73-98) (4-5)
5. dk 79±17 3±1 0.219
(73-96) (2-4)
10. dk 79±16 3±2 0.164
(79-95) (1-4)
15. dk 77±19 3±2 0.122
(58-95) (1-4)
20. dk 79±17 3±2 0.339
(61-96) (2-5)

28
Şekil 7.BIS ve BSS ortalama değerlerinin karşılaştırılmalı grafiği

Çalışmamızda olguların RSS ve BSS uyumluluğunu değerlendirmek


amacıyla Pearson korelasyon analizi kullanıldı. Olguların bazal RSS değerlerine
bakıldığında aralarında anlamlı bir korelasyonsaptandı (p<0,001) (Tablo 15)
(Şekil 7).

Tablo 15. Olguların RSS ve BSS ortalama değerleri

Süre RSS BSS Korelasyon


Ortalama±SS Ortalama±SS
(min-max (min-max
İşlem Başlangıcı 2±1 4±1 -0.938
(1-2) (4-5)
5. dk 3±2 3±1 -0.575
(1-5) (2-4)
10. dk 3±3 3±2 -0.567
(1-6) (1-4)
15. dk 3±3 3±2 -0.628
(1-6) (1-4)
20. dk 3±2 3±2 -0.695
(1-5) (2-5)

29
Şekil 8.RSS ve BSS ortalama değerlerinin karşılaştırılmalı grafiği

Çalışmamızda olguların RSS ve MÜSS uyumluluğunu değerlendirmek


amacıyla Pearson korelasyon analizi kullanıldı. Olguların bazal RSS ve MÜSS
değerlerine bakıldığında aralarında anlamlı bir korelasyonorta derece saptandı
(p:0.007) (Tablo 14) (Şekil 9).

Tablo 16. Olguların RSS ve MÜSS ortalama değerleri

Süre RSS MÜSS Korelasyon


Ortalama±SS Ortalama±SS
(min-max (min-max
İşlem 2±1 0±0 -0.574
Başlangıcı (1-2) (0)
5. dk 3±2 1±1 0.620
(1-5) (0-2)
10. dk 3±3 2±2 0.712
(1-6) (0-4)
15. dk 3±3 1±3 0.781
(1-6) (0-4)
20. dk 3±2 1±2 0.796
(1-5) (0-2)

30
Şekil 9.RSS ve MÜSS ortalama değerlerinin karşılaştırılmalı grafiği

Tablo 17. Kullanılan İlaç İle Bis Arasındaki İlişki

KULLANILAN İLAÇ BİS BİS BİS BİS BİS


0.DK 5.DK 10.DK 15.DK 20.DK
MİDAZOLAM+PETİDİN 91 77 73 77 76
MİDAZOLAM 92 80 79 77 79

31
Şekil 10. Kullanılan ilaç-BIS değerleri karşılaştırması

Tablo 18. Kullanılan İlaç İle RSS Arasındaki İlişki

KULLANILAN İLAÇ RSS 0.DK RSS RSS RSS RSS


5.DK 10.DK 15.DK 20.DK
MİDAZOLAM+PETİDİN 2 3 3 4 3
MİDAZOLAM 2 3 3 3 2

32
Şekil 11. Kullanılan ilaç ve RSS değerleri karşılaştırması

Tablo 19. Kullanılan İlaç İle MÜSS Arasındaki İlişki

KULLANILAN İLAÇ MÜSS MÜSS MÜSS MÜSS MÜSS


0.DK 5.DK 10.DK 15.DK 20.DK
MİDAZOLAM+PETİDİN 0 1 2 2 2

MİDAZOLAM 0 1 1 1 1

33
Şekil 12. Kullanılan ilaç ve MÜSS değerleri karşılaştırması

Tablo 20. Kullanılan İlaç İle BSS Arasındaki İlişki

BSS BSS BSS


KULLANILAN İLAÇ BSS 0.DK BSS 5.DK
10.DK 15.DK 20.DK
MİDAZOLAM+PETİDİN 4 3 3 2 2
MİDAZOLAM 4 3 3 3 3

34
Şekil 13. Kullanılan ilaç ve BSS değerleri karşılaştırması

35
4. TARTIŞMA

Çalışmamızda Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları servisinde, GSA uygulanan


hastalarda sedasyon derinliğini ölçmede en sık kullanılan ve yoğun bakım
ünitelerinde geçerliliği kabul edilmiş RSS ve MÜSS, BSS ile yeni bir ölçüm
yöntemi BIS ölçümünün uyumluluğunu araştırdık.
Pediatrik hastalarda sedasyon derinliği takibi için uluslararası kabul edilen
bir skala bulunmamaktadır. Ramsay ölçeği, özellikle ilaca bağlı sedasyonun
objektif değerlendirilmesini sağlamak için geliştirilmiştir ve üçü uyanıkken üçü
uykuda olmak üzere altı puanlık bir puanlama yöntemine dayanmaktadır. Bununla
birlikte, kullanımı nispeten basit olmasına rağmen, seviye 4 (hasta uyumakta
ancak glabellar taktil uyarana ve seslenmekle uyanmaktadır) ve 5 (hasta uyumakta
ancak glabellar taktil uyarana ve seslenmekle yavaş yant vermektedir) arasında
ayrım yapmak zor olabilir (59). Bu nedenle BSS ve MÜSS skalaları
oluşturulmuştur. Sedasyon derinliğinin değerlendirilmesi objektif yöntem olan
BİS kullanılmıştır. Yaptığımız çalışmada RSS, MÜSS, BSS ile BİS arasında
anlamlı korelasyon değerlendirilmesi amaçlandı. RSS, MÜSS, BSS ile BİS
arasında anlamlı korelasyon saptanmadı fakat RSS ve MÜSS arasında anlamlı
korelasyon saptandı. Literatürde incelediğimiz kadar bu iki skalayı karşılaştıran
bir çalışma bulunmadı. Bu konu ile ilgili daha fazla çalışmaya ihtiyaç olduğunu
düşünmekteyiz.
Berkenbosh ve ark., pediatrik hasta grubunda yapılan çalışmalardan yoğun
bakımda sedatize edilen, mekanik ventilasyon desteği altındaki, ortalama 5-6
yaşındaki çocukların BİS ile klinik sedasyon skalaları arasındaki korelasyonunu
değerlendirmiştir. Çalışmada, Modifiye Ramsey Sedasyon Skoru, Richmond
Ajitasyon-Sedasyon Skalası ve Pediatrik Yoğun Bakım Sedasyon Skalası (PICU
skalası) olmak üzere 3 adet sedasyon skalası ele alınmış fakat BİS ile aralarında
anlamlı korelasyonbulunamamıştır. Buna rağmen derin sedasyon seviyesinin
izlemi için BİS’in daha faydalı olabileceğine değinilmiştir (60).
20 Çocuk hastada, Agrawal ve Ark’ının GSA yapılan bir çalışmada ise
BIS ve Modifiye RSS arasında yüksek dereceli korelasyon saptandı (61). Bu

36
çalışma pediatrik popülasyonda çalışılması, bizim hasta popülasyonuna uygun
olup, bizim çalışmamızsan farklı sonuçlanmıştır. Yaptığımız çalışmamızda RSS
ve BİS arasında anlamlı bir korelasyon saptanmadı.
Erişkin hastalarda Gill ve Ark.’ı acil serviste yaptığı BIS ve Modifiye RSS
arasında korelasyonu araştırdığı çalışmalarında orta dereceli korelasyon
saptadılar. Bu çalışmada BIS monitorizasyonun genel anestezi ve derin sedasyon
düzeyini ayırdettiği, diğer sedasyon düzeyleri arasında ayırdedici olmadığı
saptandı. Ayrıca GSA’da orta sedasyon düzeyini daha derin sedasyon düzeyinden
ayıran en iyi BIS değerini 80 olarak saptadı (sensitivite %86, spesifite %94). Bu
açıdan istenilen sedasyon düzeyi için eşik değer belirleyen tek çalışmadır (62).
1-16 Yaş grubunda nöromüskuler blokaj uygulanmamış olan hastalarda
Aneja ve arkadaşlarının yapmış olduğu bir çalışmada ise, BİS ve RSS
karşılaştırılmış ve dikkat çekici seviyede uyum gösterilmiştir. RSS’daki aşırı
sedasyon ile RSS 2-5 arasındaki komforlu sedasyon için sınır BİS değerini 42
bulmuştur. Düşük sedasyon; RSS: 1 de ise BİS değeri 76 olarak ifade edilmiştir.
Fakat felçli çocuklarda sedasyonun derinliğini izlemek için yetersizdir (63).
Major abdominal ve vaskuler cerrahi sonrası propofol ve midazolam ile
sedatize edilen 40 hastada G. Consales ve ark.’ları, RSS ve BİS’i
karşılaştırmışlardır. Bu çalışmada, RSS’u 6 olan yanıtsız hasta, istenen sedasyon
düzeyine denk gelen BİS indeksi 32-68 olarak bulunmuştur. Derin sedasyon
altındaki hastalar için BİS’in uygun bir monitörizasyon şekli olduğu, aşırı
sedasyon ve buna bağlı komplikasyonların BİS ile önlenebileceği vurgulanmıştır.
RSS ise derin sedasyonu gösterememekte ve aşırı sedasyona neden
olabilmektedir. Bu çalışmaya göre yoğun bakım için, mekanik ventilasyona
uyumu sağlayan uygun BİS düzeyi 40-60 olarak gösterilmiş, BİS indeksi <40
olduğunda aşırı sedasyona neden olunabilir denilmiştir. BİS ile optimal sedasyon
ajan titrasyonu sağlanabileceği ifade edilmiştir (10).
Michigan Üniversitesi Sedasyon Skalası (MÜSS) ağrısız işlemlere tabi
tutulan çocuklarda geçerli bir skorlama sistemidir. Malviya ve Ark’ının
bilgisayarlı tomografi (BT) için sedasyon uygulanan 4 ay ile 5 yaş arası (ortalama
1.5 yıl) 32 çocuk prospektif olarak incelenmiş. MÜSS değerlendirlmesi kör dört
hemşire tarafndan değerlendirilmiş. Bu hemşirelerden biri görsel analog skala

37
(VAS) kullanarak sedasyonu, diğeri ise Observer's Assessment of
Alertness/Sedation Scale (OAAS) kullanarak sedasyon skoru değerlendirmiş.
MÜSS ile VAS ve OAAS arasındaki önemli korelasyonlarla gösterilmiş
(64). Bizim çalışmamızda RSS ve MÜSS arasında anlamlı korelasyon saptandı
(p:0.007). MÜSS ile BİS arasında anlamlı bir korelasyon saptanmadı.
BİS ile subjektif skorlamalar arasındaki uyumsuzluğun bir nedeni de BİS
ölçümünün zamanlamasıdır. Klinik değerlendirmeler için hastalar sözel ya da
ağrılı uyaran ile uyarılıp skorlanır. Bu uyarılma sırasında BİS değerleri 50’den 80-
90’a kadar kadar yükselebilir. Ölçülen BİS değerinin uyarıdan önce misonra mı
olduğu klinik skorlama ile yapılan korelasyon değerlendirmesini belirgin değiştirir
(65). Bizim çalışmamızda da aynı şekilde uyaranla BİS değerleri yükselmekte idi,
bu nedenle uyaran vermeden bazal BİS değerlerini kaydettik. Ardından klinik
sedasyon skorlarının değerlendirmesini yaptık. Böylece hastaların mevcut sedatize
hallerini gösteren bazal BİS değerlerini ölçmüş olduk ve korelasyonu bu haliyle
değerlendirdik.
Yoğun bakımda BİS sinyallerinin kalitesi terleyen, ödemli, hareket eden
bir hastada, ya da hastanın çevresindeki elektrikli yataklar, infüzyon pompaları,
ventilatör, ısıtıcılara bağlı elektriksel etkileşim nedeniyle değişebilir (66). Biz de
BİS için artefakt oluşturabilecek metal stabilizatörü olan hastaları çalışmaya
almadık. Bazı durumlarda özellikle terleme nedeniyle birden fazla elektrot
kullanmak zorunda kaldığımız durumlar oldu.
Farklı sedatif ilaçların (benzodiazepin veya opioid) BİS üzerine etkisi
farklı olabilmektedir. Anestezik olarak hipnotik ilaçlar kullanıldığında BİS;
cerrahi insizyonla yüksek korelasyon gösterirken, opioidler eklendiğinde bu
ilişkinin bozulabildiği anlaşılmıştır (67). BİS indeks değeri EMG aktivitesinden
de etkilenebilmektedir (68). Kas gevşetici verilmesi BİS indeksini ve EMG
aktivitesisini belirgin düşürmektedir. Biz 33 hastamızın 22 tanesine (%67) sadece
midazolam, 10 tanesine (%30) midazolam ve petidin ve 1 tanesine (%3) sadece
petidin verdik. Yaptımız çalışmada kullandığımız ilaçlarla ve BİS, RSS, MÜSS,
BSS skalaları üzerindeki etkisinde belirgin bir fark görülmedi. Fakat midazolam
ve petidin kullandığımız 20 hastamızın BSS 20.dk’da belirgin değişiklik göze
çarpmıştır. Sedasyon değeri belirgin derinleşmiş olarak sonuçlandı (p:0,033)

38
5. SONUÇ

Çocuk Sağlığı Ve Hastalıkları servisinde GSA uygulanan hastalarda BIS


monitörizasyonun ile RSS, BSS ve MÜSS uyumluluğu değerlendirildiğine
aralarında anlamlı korelasyon saptanmadı. Fakat RSS ve MÜSS arasında anlamlı
korelasyon saptandı. Literatür incelemesinde, yaptığımız çalışma gibi dört
sedasyon skalası (biri objektif üçü subjektif olmak üzere) karşılastırılması ile ilgi
herhangi bir çalışma yapılmamıştır. Bu nedenle, klinik olarak daha yaygın
sedasyon skalası kullanımı tercih edilmeli ve çalışma verileri ayrıca
kıyaslanmalıdır.

39
6. KAYNAKÇA

1. Godwin SA, Burton JH, et al. Clinical policy: procedural sedation and
analgesia in the emergency department. Ann Emerg Med. 2014;63:247-
258.

2. Brown TB, Lovato LM, Parker D. Procedural sedation in the acute care
setting. Am FamPhysician. 2005;71(1):85-90.

3. Overly FL, Wright RO, Connor FA, et al. Bispectral analysis during deep
sedation of pediatric oral surgery patients. J Oral Maxillofac Surg. 2005;
63(2):215.

4. Weaver CS, Haouter WH, Duncan CE, et al. An assessment of the


association of bispectral index with 2 clinical sedation scales for
monitoring depth of procedural sedation. Am J Emerg Med.
2007;25(8):918-924.

5. Technology Overview: Bispectral Index. Aspect Medical Systems, Inc.,


http://www.aspectmedical.com. (Erişim tarihi 26.08.2013)

6. Stanski DR, Shafer SL. Measuring Depth of Anesthesia, Miller’s


Anesthesia; Ronald D. Miller, Sixth edition, Philadelphia, Elsevier,volume
1, chapter 31;1249-1257.

7. Kochs E, Bischoff P, Pichlmeier U, Schulte am Esch J. Surgical


stimulation induces changes in brain electrical activity during
isoflurane/nitrous oxide anesthesia. A topographic
electroencephalographic analysis. Anesthesiology 1994; 80: 1026-1034.

8. Myles PS, Leslie K, McNeil J, Forbes A, Chan MT. Bispectral index


monitoring to prevent awareness during anaesthesia: The B-Aware
randomised controlled trial. Lancet 2004; 363: 1757-1763.

9. Amigoni a, Mozzo E, Brugnaro L, et al. Assessing sedation in a pediatric


intensive care unit using Comfort Behavioural Scale and Bispectral Index:
these tools are different. Minerva Anestesiol. 2012;78(3):322-329.

40
10. Consales G, Chelazzi C. Bispectral Index compared to Ramsay score for
sedation monitoring in intensive care units. Minerva Anestesiol.
2006;72(5):329-336.

11. Oren F, Michal T, Uri CR. Prospective Randomized Trial of Bispectral


Index Monitoring of Sedation Depth during Flexible Bronchoscopy.
Respiration 2014;87:388–393.

12. Jang SY, Park HG, Jung MK, et al. Bispectral index monitoring as an
adjunct to nurse-administered combined sedation during endoscopic
retrograde cholangiopancreatography. Gastroenterol. 2012;18(43):6284-9
63 Kocaaslan S, Öniz A, Özgören M. Bispektral İndeks Işığında Uyku
Elektrofizyolojisi. Turkiye Klinikleri J Med Sci 2009;29(6):1421-1429.

13. .Özgören M, Kocaaslan S, Öniz A. Analysis of non-REM sleep staging


with electroencephalography bispectral index. Sleep and Biological
Rhythms 2008;6: 249–255.

14. Özgören M, Bayazıt O, Kocaaslan S, Gökmen N, Öniz A. Brain function


assessment in different conscious states. Nonlinear Biomedical Physics
2010;4(Supply1):S6.

15. Saad. A. Procedural sedation analgesia. Saudi J Anaesth. 2010;4(1):11-16)

16. Atkinson P, French J, Nice CA. Procedural sedation and analgesia for
adults in the emergency department. BMJ. 2014;348:g2965.

17. American Society of Anesthesiologists Task Force on Sedation and


Analgesia by Non-Anesthesiologists. Practice guidelines for sedation and
analgesia by non-anesthesiologists. Anesthesiology 2002;96:1004-1017.

18. Karamnov S, Sarkisian N, Grammer R, et al. Analysis of adverse events


associated with adult moderate procedural sedation outside the operating
room. J Patient Saf. 2014 Sep 8.

19. Rocco M, Conti G, Alessandri E, Morelli A, Spadetta G, Laderchi A, Di


Santo C, Francavilla S, Pietropaoli P.Rescue Treatment for Noninvasive
Ventilation.

41
20. Failure due to Interface Intolerance with Remifentanil Analgosedation: a
Pilot Study. Intensive Care Med 2010; 36: 2060-2065.

21. Miner J, Burton HJ. Emergency analgesia principles. In: Miner J, Burton
HJ, editors. Emergency sedation and pain management. 1st edition. New
york: Cambridge University Press; 2008. p. 1-4.

22. Smally AJ, Nowicki TA, Simelton BH. Procedural sedation and analgesia
in the emergency department. Curr Opin Crit Care 2011;17:317-322.

23. Neilson GA, Lennox PH. Sedation and anesthesia for interventional
oncology. Semin Roentgenol 2007; 42: 150-163. [CrossRef]

24. Butterworth JF. Intravenous Anesthetics. Morgan & Mikhail’s Clinical


Anesthesiology. 5th ed: McGraw-Hill; 2013. p.179-182.

25. Yaster M,Easley RB, Brady KM. Pain and sedation management in the
critically ill chidren. In: Nicholas D eds. Roger’s textbook of Pediatric
Intensive Care, 4rd ed. Philadelphia, PA, Wolters Kluwer/Lippincott
lkins pp:136-165.

26. Jo E. Pharmacology of commonly utilized sedative agents. In: Miner J,


Burton HJ, editors. Emergency sedation and pain management. 1st edition.
New york: Cambridge University Press; 2008. p. 159-167.

27. Martin ML, Lennox PH. Sedation and analgesia inNthe interventional
radiology department. J Vasc Interv Radiol 2003; 14: 1119-1128.
[CrossRef]

28. Rahman NH, Hashim A. The use of propofol for procedural sedation and
analgesia in the emergency department: a comparison with midazolam.
Emerg Med J 2011;28(10):861-865.

29. Strayer RJ, Nelson LS. Adverse events associated with ketamine for
procedural sedation in adults. Am J Emerg Med. 2008; 26(9):985-1028.

30. Messenger DW, Murray HE, Dungey PE, Van Vlymen J, Sivilotti ML.
Subdissociative-dose ketamin versus fentanyl for analgesia during pro-

42
pofol procedural sedation: a randomized clinical trial. Acad Emerg Med
2008;15(10):877-886.

31. Franck LS, Vilardi J, Durand D, Powers R. Opioid withdrawal in neonates


after continuous infusions of morphine or fentanyl during extracorporeal
membrane oxygenation. Am J Crit Care. 1998;7(5):364-369.

32. Akcabay M. Yoğun Bakım Ünitesinde Sedasyon Ağrı Kontrolü ve


Paralitik İlaç Kullanımı. Yoğun Bakım Dergisi 2002; 2(3): 151-161.

33. Krauss B, Green SM. Patient assesment and preprocedure considerations.


In: Miner J, Burton HJ, editors. Emergency sedation and pain
management. 1st edition. New york: Cambridge University Press; 2008. p.
147-151.

34. SIAARTI Study Group for Safety in Anesthesia and Intensive Care.
Recommendations for anesthesia and sedation in nonoperating room
locations. Minerva Anestesiol 2005; 71: 11-20.

35. Wolters U, Wolf T, Stützer H, Schröder T. ASA classification and


perioperative variables as predictors of postoperative outcome. Br J
Anaesth 1996; 77: 217-222. [CrossRef]

36. Hoffman GM, Nowakowski R, Troshynski TJ, Berens RJ, Weisman SJ.
Risk reduction in pediatric procedural sedation by application of an
American Academy of Pediatrics/American Society of Anesthesiologists
process model. Pediatrics 2002; 109:236-243. [CrossRef]

37. American Society of Anesthesiologists Committee. Practice guidelines for


preoperative fasting and the use of pharmacologic agents to reduce the risk
of pulmonary aspiration: application to healthy patients undergoing
elective procedures: an updated report by the American Society of
Anesthesiologists Committee on Standards and Practice Parameters. Ane
hesiology 2011; 114: 495-511. [CrossRef]

38. Krauss B. Monitoring for procedural sedation. In: Miner J, Burton HJ,
editors. Emergency sedation and pain management. 1st edition. New york:
Cambridge University Press; 2008. p. 152-158.

43
39. Soto RG, Fu ES, Vila H Jr, Miguel RV. Capnographynaccurately detects
apnea during monitored anesthesia care. Anesth Analg 2004; 99: 379-382.
[CrossRef]

40. Cacho G, Pérez-Calle JL, Barbado A, Lledó JL, Ojea R, Fernández-


Rodríguez CM. Capnography is superior to pulse oximetry for the
detection of respiratory depression during colonoscopy. Rev Esp Enferm
Dig 2010; 102: 86-89. [CrossRef]

41. Deitch K, Miner J, Chudnofsky CR, Dominici P, Latta D. Does end tidal
CO2 monitoring during emergency department procedural sedation and
analgesia with propofol decrease the incidence of hypoxic events? A
randomized, controlled trial. AnnEmerg Med 2010; 55: 258-264.
[CrossRef]

42. Eichhorn V, Henzler D, Murphy MF. Standardizing care and monitoring


for anesthesia or procedural sedation delivered outside the operating room.
Curr Opin Anaesthesiol 2010;23:494-499.

43. Akıncı SB, Kanbak M, Güler A, Canbay M, Aypar Ü. Mekanik


ventilasyondaki hastalarda stres yaratan deneyimler. Türk AnestRean Der
Dergisi. 2007; 35(5): 320-328.

44. Perina DG, Beeson MS, Char DM, Counselman FL, Keim SM, McGee
DL, et al. The 2007 model of the clinical practice of emergency medicine:
the 2009 Up-date. Ann Emerg Med 2011;57:1-15.

45. Carrasco G. Instruments forMonitoringİntensiveVareUnitSedation.


CritCare 2000; 4: 217-225.

46. Hansen-Flaschen J (1994). Beyond the Ramsey scale: need for a validated
measure of asedating drug efficacy in the ICU. Crit. Care Med 22: 732-
733.

47. De Deyne C, Struys M, Decruyenaere J, et al. Use of continuous bispectral


EEG monitoring to assess depth of sedation in ICU patients. Intensive care
med. 1998; 24(12):1294-1298.

44
48. Ely EW, Truman B, Shintani A, Thomason JW, Wheeler AP, Gordon S, et
al. Monitoring sedation status over time in ICU patients: reliability and
validity of the Richmond Agitation-Sedation Scale(RASS). JAMA
2003;289:2983-2891.

49. vanHaperen M, Preckel B, Eberl S. Indications, contraindications, and


safety aspects of procedural sedation. CurrOpinAnaesthesiol. 2019
Dec;32(6):769-775. [PubMed]

50. Bombacı E, Boztepe A, Çizen A, et al. Bilinci kapalı yoğun bakım


hastalarında Bispektral İndeks Monitörizasyonu ile Modifiye Glaskow
Koma ve Ramsey Sedasyon Skala puanları arasındaki ilişki. Bakırköy Tıp
Dergisi. 2005; 1:90-94.

51. In-KyungSong , SoJeongYi , Hyeong-SeokLim, Ji-Hyun Lee, Eun-Hee


Ki, Joo-YounCho, Min-Chang Kim , Jin-Tae Kim andHee-Soo Kim, A
Population Pharmacokinetic Model of Intravenous Dexmedetomidine for
Mechanically Ventilated Children after Neurosurgery, J. Clin. Med. 2019,
8, 1563:

52. Teasdale G, Jennet B. Assessment of comaandimpairedconsciousness: A


practicalscale. Lancet 1974; 872: 81–84.

53. Rosow C, Manberg D. Bispectral Index Monitoring. Anesth Clin N Am.


1998, 2:89-107.

54. Myles PS, Leslie K McNeil J, Forbes A, Chan MT. Bispectral index
monitoring to prevent awareness during anaesthesia: The B-
Awarerandomisedcontrolledtrial. Lancet 2004; 363: 1757-1763.

55. Abke J, Nahm W, Stockmanns G, et al. Detection of inadequate anesthesia


by EEG power an bispectral analysis. Anesthesiology. 1996; 85(3A):477-
478.

56. Akıncı B, Çelebioğlu B. Bispektral İndeks monitörizasyonu. Türk Yoğun


Bakım Dergisi. 2006; 4(2):85-90.

57. Ronald D. Miller. Miller’s Anesthesia 6th ed., New-York: Elsevier


Churchil Livingstone 2005: 1254-1256.

45
58. Barsan WG, Tomassoni AJ, Seger D, Danzl DF, Ling LJ, Bartlett R.
Safety assessment of high-dose narcotic analgesia for emergency
department procedures. Ann Emerg Med 1993;22(9):1444-1449.

59. Beaulé PE, Smith MI, Nguyen VN. Meperidine-induced seizure after
revision hip arthroplasty. J Arthroplasty 2004;19(4):516-519.

60. Crippen DW. Neurologic monitoring in the intensive care unit. New Horiz
1994; 2: 107–120.

61. Berkenbosch JW, Christopher R., Fichter M., et al. 8(2002). The
correlation of the intensive care unıt. Anesth and Analg 94: 506-511.

62. Agrawal D, Feldman HA, Krauss B, Waltzman ML. Bispectral index


monitoring quantifies depth of sedation during emergency department
procedural sedation and analgesia in children. Ann.Emerg. Med. 2004
Feb;43(2):247-255.

63. Gill M, Green SM, Krauss B.A. A Study of the Bispectral Index Monitor
during procedural sedation and analgesia in the emergency department.
Ann Emerg Med. 2003;41(2):23441

64. Aneja R, Heard AM, Fletcher JE., et al. (2003). Sedation monitoring of
children by the BIS in the pediatric intensive care unit. Pediatr Crit Care
Med 4:60-64.

65. Malviya S., Voepel-Lewis T., Tait A. R., Merkel S., Tremper K. and
Naughton N. Depth of sedation in children undergoing computed
tomography: validity and reliability of the University of Michigan
Sedation Scale (UMSS). British Journal of Anaesthesia 88 (2): 241-245
(2002).

66. Riker RR, Fraser GL. (2002) Sedation in the ICU: refining the models and
defining the questions. Crit Care Med 30: 1661-1663.

67. Bard JW (2001) The BIS Monitor: a review and technology assessment.
AANA J 69:477-483.

46
68. Sebel PS, Lang E, Rampil IJ, et al. (1997). A multicenter study of
bispectral EEG analysis for monitoring anesthetic effect. Anesth Analg 84:
891-899.

69. Vivien B, Di Maria S, Outtara A, et al. (2003). Over-stimation of BIS in


sedated ICU patients revealed by administration of muscle
relaxant.Anesthesiology 99:9-17.

47
7. EKLER

Ek1: Araştırma Amaçlı Çalışma İçin Bilgilendirilmiş Gönüllü Olur

Formu

Araştırmacının/Hekimin Açıklaması
Sayın Bay/Bayan;
“Çocuk Yoğun Bakım Ünitesinde Girişimsel Sedasyon ve Analjezi
Uygulanan Hastalarda Sedasyon Derinliğini Ölçmede EEG Monitörizasyonu
(Bispectral İndex TM) ile Ramsey, Michigan ve Brüksel Sedasyon Skalaları
Arasındaki Korelasyon Değerlendirilmesi” isimli bir çalışmada katılımcı olarak
yer almak üzere davet edilmiş bulunmaktasınız. Bu çalışma, araştırma amaçlı
olarak yapılmaktadır ve katılım gönüllülük esasına dayalıdır. Bu araştırma
kapsamında çocuğunuza Çocuk Yoğun Bakım Ünitesi’nde girişimsel sedasyon ve
analjezi uygulandığıda alın ve temporal bölgesine beyin dalgalarını gösteren
elektrotlar konulmasını ve size ait bazı bilgiler elde etmek istediğimiz için izninizi
almak amacı ile bu form hazırlanmıştır. Size ait bu bilgilerin, kimliğiniz
açıklanmamak kaydı ile bilimsel amaçla kullanımını onaylar iseniz bu formu
imzalamanız istenecektir. Bu araştırma, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim
Dalında, Dr. Öğr. Üyesi Uğur Deveci ve Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Yusuf SARI’nın
sorumluluğu altındadır. Bu işlem için çocuğunuzun tedavisi sırasında alınan rutin
kan tetkiklerine ek olarak tedavinin başlangıcı ve sonunda olmak üzere herhangi
bir kan alınmayacaktır. Fakat araştırmadan dolayı göreceğiniz olası bir zararda
gerekli her türlü tıbbi girişim tarafımızca yapılacaktır.
Bu araştırma sonucunda elde edilecek bilgilerin sedasyon skalaları
arasındaki korelasyonu değerlendirmeyi ve girişimsel sedasyon uygulananan
hastaların takibinin geliştirilmesinde fayda olacağını düşünüyoruz.
Çalışmaya katılmakla parasal yük altına girmeyeceksiniz ve size de
herhangi bir ödeme yapılmayacaktır. Çalışmaya katılmayı reddettiğiniz takdirde
çocuğunuza uygulanan tanısal ve tedavi yaklaşımında herhangi bir değişiklik
olmayacaktır. Yine çalışmanın herhangi bir aşamasında onayınızı çekme hakkına
sahipsiniz.

48
Çalışma doktorunuz kişisel bilgilerinizi, araştırmayı ve istatiksel analizleri
yürütmek için kullanacaktır ve tıbbi literatürde yayınlanabilecektir ancak kimlik
bilgileriniz gizli tutulacaktır. Yalnızca gereği halinde, sizinle ilgili bilgileri etik
kurullar ya da resmi makamlar inceleyebilir. Çalışmanın sonunda, kendi
sonuçlarınızla ilgili bilgi istemeye hakkınız vardır.
Çalışma ile ilgili ek bilgiye gereksinim olduğunda aşağıdaki kişiler ile
lütfen iletişime geçiniz.
ADI: Uğur DEVECİ GÖREVİ: Proje Yöneticisi TELEFON: 0505-561-91-13
ADI: Mehmet Yusuf SARI GÖREVİ: Proje Yöneticisi TELEFON: 0543-586-34-73
ADI: Leyla BULUT GÖREVİ: Proje Çalışanı TELEFON: 0539-221-25-56

Katılımcının/ailesinin Beyanı
Sayın Dr. Öğr. Üyesi Uğur DEVECİ veDr. Öğr. Üyesi Mehmet Yusuf
SARI başkanlığında Sayın Dr. Leyla BULUT tarafından Fırat Üniversitesi
Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı’nda “Çocuk Yoğun
Bakım Ünitesinde Girişimsel Sedasyon ve Analjezi Uygulanan Hastalarda
Sedasyon Derinliğini Ölçmede EEG Monitörizasyonu (Bispectral İndex TM) ile
Ramsey, Michigan ve Brüksel Sedasyon Skalaları Arasındaki Korelasyon
Değerlendiirlmesi’’adlı tıbbi bir araştırma yapılacağı belirtilerek bu araştırma ile
ilgili yukarıdaki bilgiler tarafımıza aktarıldı. Bu bilgilendirmeden sonra böyle bir
araştırmaya “katılımcı” olarak çocuğum davet edildi. Araştırma sonuçlarının
eğitim ve bilimsel amaçlarla kullanımı sırasında çocuğumun kişisel bilgilerinin
ihtimamla korunacağı konusunda bana yeterli güven verildi. Projenin yürütülmesi
sırasında herhangi bir sebep göstermeden araştırmadan çoçuğum çekebilirim.
Ancak araştırmacıları zor durumda bırakmamak için araştırmadan çoçuğumu
çekeceğimi önceden bildirmemin uygun olacağının bilincindeyim.
Araştırma için yapılacak harcamalarla ilgili herhangi bir parasal
sorumluluk altına ebeveynleri olarak girmiyoruz. Çocuğuma da bir ödeme
yapılmayacaktır. İster doğrudan, ister dolaylı olsun araştırma uygulamasından
kaynaklanan nedenlerle meydana gelebilecek herhangi bir sağlık sorununun
ortaya çıkması halinde, her türlü tıbbi müdahalenin sağlanacağı konusunda gerekli
güvence verildi. (Bu tıbbi müdahalelerle ilgili olarak da parasal bir yük altına
girmeyeceğim). Tetkik için kullanılmak üzere tedavinin başlangıcında ve sonunda

49
olmak üzere baş ve alın bölgesine elektrot bağlanmasına izin veriyorum.
Araştırma sırasında bir sağlık sorunu ile karşılaştığımda; herhangi bir saatte
05392212556 nolu telefondan DR. LEYLA BULUT’un ve F.Ü Tıp Fakültesi
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları’ndan 04242333555-2310 nolu telefonu
arayabileceğimi biliyorum. Bu araştırmaya çocuğum katılmak zorunda değil ve
katılmayabilir. Araştırmaya katılmak konusunda zorlayıcı bir davranışla
karşılaşmış değiliz. Eğer katılmayı reddedersem, bu durumun tıbbi bakımıma ve
hekim ile olan ilişkime herhangi bir zarar getirmeyeceğini de biliyorum.
Bana yapılan tüm açıklamaları ayrıntılarıyla anlamış bulunmaktayım.
Kendi başımıza belli bir düşünme süresi sonunda adı geçen bu araştırma
projesinde “katılımcı” olarak yer alma kararını aldım. İmzalı bu form kağıdının
bir kopyası bana verilecektir.
(Katılımcı /Hasta Ebeveyni Beyanı)
Katılımcı EbeveyniGörüşme Tanığı
Adı, Soyadı: Adı soyadı, unvanı:
Adres: Adres:
Tel: Tel:
İmza: İmza:

50
EK 2: Çalışma Veri Formu

Adı/Soyadı Yaş:
Cinsiyet:
Tel: Adres:

Süre 0.dk 5.dk 10.dk 15.dk 20.dk


Kalp Tepe Atımı
Solunum Sayısı
Tansiyon
Oksijen satursyonu
Bilinç düzeyi
Sedasyon için
kullanılan ilaç
BİS skoru
RAMSEY skoru
MICHIGAN skoru
BRÜKSEL skoru

51

You might also like