You are on page 1of 64

T.

C
ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ
SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ
ADLİ TIP ANABİLİM DALI

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ADLİ TIP


ANABİLİM DALI’NDA ALKOL ANALİZİ YAPILAN
ÖRNEKLERDE ETANOL BİYOBELİRTEÇLERİNDEN ETİL
GLUKURONİT (EtG) ve ETİL SÜLFAT (EtS)’ IN
BELİRLENMESİ

Kimyager Hüseyin DENGİZ

ADLİ TIP ANABİLİM DALI YÜKSEK LİSANS PROGRAMI


YÜKSEK LİSANS TEZİ

DANIŞMANI
Doç. Dr. Nebile DAĞLIOĞLU

ADANA-2019
T.C
ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ
SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ
ADLİ TIP ANABİLİM DALI

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ADLİ TIP


ANABİLİM DALI’NDA ALKOL ANALİZİ YAPILAN
ÖRNEKLERDE ETANOL BİYOBELİRTEÇLERİNDEN ETİL
GLUKURONİT (EtG) ve ETİL SÜLFAT (EtS)’ IN
BELİRLENMESİ

Kimyager Hüseyin DENGİZ

ADLİ TIP ANABİLİM DALI YÜKSEK LİSANS PROGRAMI


YÜKSEK LİSANS TEZİ

DANIŞMANI
Doç. Dr. Nebile DAĞLIOĞLU

Bu tez, Çukurova Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri (BAP) tarafından TYL-


2017-7685 numaralı proje ile desteklenmiştir

ADANA-2019
KABUL VE ONAY
Adli Tıp Anabilim Dalı
Adli Tıp Yüksek Lisans Programı çerçevesinde yürütülmüş olan
“Ç.Ü Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalında Alkol Analizi Yapılan
Örneklerde Etanol Belirteçlerinden Etil Glukuronit (EtG) ve Etil Sülfat (EtS)’ın
Belirlenmesi ”
adlı çalışma, aşağıdaki jüri tarafından Yüksek Lisans Tezi olarak kabul edilmiştir.
Tarihi: …………………………..

TEZ SINAV JÜRİSİ

………………………………………

Başkan

………………………… ………………….

Üye Üye

Yukarıdaki Tez, Yönetim Kurulunun …...… tarih ve .…… sayılı kararı ile kabul edilmiştir.

Prof. Dr. Behice DURGUN


Sağlık Bilimleri Enstitü Müdürü
T.C. ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ
YÜKSEK LİSANS / DOKTORA TEZ ÇALIŞMASI
ETİK BEYANI

Çukurova Üniversitesi Bilimsel Araştırma ve Yayın Etiği Yönergesini okuduğumu ve


anladığımı ve Çukurova Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Tez Yazım Kurallarına uygun
olarak hazırladığım bu tez çalışmasında;
 Tez içinde sunduğum verileri, bilgileri ve dokümanları akademik ve etik kurallar
çerçevesinde elde ettiğimi,
 Tüm bilgi, belge, değerlendirme ve sonuçları bilimsel etik kurallarına uygun olarak
sunduğumu,
 Tez çalışmasında yararlandığım eserlerin tümüne uygun atıfta bulunarak kaynak
gösterdiğimi,
 Kullanılan verilerde ve ortaya çıkan sonuçlarda herhangi bir değişiklik yapmadığımı,
 Tez olarak sunduğum bu çalışmanın özgün olduğunu,
bildirir, aksi bir durumda bu konuda hakkımda yapılacak tüm yasal işlemleri ve aleyhime
doğabilecek tüm hak kayıplarını kabullendiğimi beyan ederim. ......./……./20….

Hüseyin DENGİZ
Kayıtlı olunan Program : Adli Tıp
Tezin Konusu: Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı’nda Alkol Analizi
Yapılan Örneklerde Etanol Biyobelirteçlerinden Etil Glukuronit (EtG) ve Etil Sülfat (EtS)’ ın
Belirlenmesi

Tezin Türü : Yüksek Lisans : Doktora:

Danışmanın Adı-Soyadı : Doç. Dr. Nebile DAĞLIOĞLU


Danışmanın İletişim Bilgileri
Telefon : 05308863094
E-Posta : nebiled@hotmail.com

Öğrencinin İletişim Bilgileri


Telefon : 05442336645
E-Posta : dengiz-86@hotmail.com
Adresi : Akkuyu mah. Balcalı Akkuyu Konutları No:69 Sarıçam/ADANA

*Bu belgenin Lisansüstü eğitim tezleri savunmaya alınmadan önce öğrenci tarafından doldurulup
imzalanarak Enstitü Müdürlüğüne teslim edilmesi gerekmektedir.
TEŞEKKÜR

Yüksek Lisans ders ve tez döneminde bilgi ve deneyimi ile bana destek olan tez
danışmanım Sayın Doç. Dr. Nebile DAĞLIOĞLU’na,
Tez çalışmamın deneysel aşamasında laboravuarda bana rehberlik eden Sayın
Arş. Gör. İsmail Ethem GÖREN’e Sayın Dr.Evşen GÜZEL’e yardımlarını benden
esirgemeyen arkadaşlarım Onur KETRE ve Fadime EROL’e,
Yüksek Lisans süresince bana emeği geçen Ç.Ü Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim
Dalı Öğretim Üyeleri ve İdari Personeline,
Zorlu hayat koşullarında beni bugünlere getiren sevgili annem Tülay DENGİZ’e
ve sevgili babam Mehmet DENGİZ’e, beraber büyüdüğüm sevgili kardeşlerim Hasan
DENGİZ’ e ve Funda HARMANDA’ya,
TYL-2017-7685 proje kodlu Yüksek Lisans Tez Araştırma Fonuyla tezin
gerçekleştirilmesine maddi katkıda bulunan Çukurova Üniversitesi Bilimsel Araştırma
Fonu’na,
Çalışmalarım esnasında beni daima destekleyen sevgili karım Ayça SARAÇ
DENGİZ’e ve varlığıyla bana mutluluk veren sevgili kızım Dünya’ya,

Teşekkür ederim.

Kimyager Hüseyin DENGİZ

i
İÇİNDEKİLER

TEŞEKKÜR....................................................................................................................... i
İÇİNDEKİLER ................................................................................................................. ii
ŞEKİL, TABLO, RESİM ve GRAFİKLER DİZİNİ ....................................................... iv
SİMGE VE KISALTMALAR DİZİNİ ............................................................................. v
ÖZET ............................................................................................................................... vi
ABSTRACT.................................................................................................................... vii
1. GİRİŞ ............................................................................................................................ 1
2.GENEL BİLGİLER ....................................................................................................... 4
2.1. Alkoller .................................................................................................................. 4
2.1.1. Alkollerin Fiziksel Özellikleri ......................................................................... 4
2.1.2.Alkollerin Kimyasal Özellikleri ...................................................................... 4
2.2.Önemli Alkoller ...................................................................................................... 5
2.2.1. Metanol ............................................................................................................ 5
2.2.2. Etanol ............................................................................................................... 5
2.2.3. İzopropanol ...................................................................................................... 6
2.2.4. Etilen Glikol .................................................................................................... 6
2.3. Alkollü İçecekler .................................................................................................... 7
2.3.1. Fermantasyon Yolu İle Üretilen Alkollü İçecekler ......................................... 7
2.3.2. Destilasyon Yolu İle Üretilen Alkollü İçecekler ............................................. 7
2.4. Alkol Metabolizması .............................................................................................. 8
2.4.1. Oksidatif Yol ................................................................................................... 9
2.4.2. Oksidatif Olmayan Yol.................................................................................. 10
2.5. Adli Toksikolojide Etanol’ün Önemi ................................................................... 11
2.6.Etanol Zehirlenmesi .............................................................................................. 12
2.7. Etanol Biyobelirteçleri ......................................................................................... 13
2.7.1.İndirekt Etanol Biyobelirteçleri ...................................................................... 14
2.7.2. Direkt Etanol Biyobelirteçleri ....................................................................... 15
2.7.2.1. Etil Glukuronit (EtG) ve Etil Sülfat (EtS) .............................................. 16
2.7.2.2. Yağ Asidi Etil Esterleri (YAEE) ............................................................ 19
2.7.2.3. Diğer Direkt Etanol Biyobelirteçleri ....................................................... 20
2.8. Alkol Düzeyi Ölçümü .......................................................................................... 20

ii
2.8.1. Etanol Konsantrasyonunun Vücut Sıvılarında Ölçümü ................................ 21
2.8.2. Etanol Konsantrasyonunun Nefeste Ölçülmesi ............................................. 21
2.9. Ülkemizde Alkol Kullanımı ile İlgili Yasal Düzenlemeler.................................. 22
3. GEREÇ ve YÖNTEM ................................................................................................ 24
3.1. Deneylerde Kullanılan Materyaller ...................................................................... 24
3.1.1. Kimyasallar.................................................................................................... 24
3.1.2. Kanlar ............................................................................................................ 24
3.1.3. Araç, Gereç ve Cihazlar ................................................................................ 25
3.1.4.Enstrümantasyon ............................................................................................ 26
3.1.4.1. Sıvı Sistem Özellikleri ................................................................................ 26
3.1.4.2. MS/MS Sistem Özellikleri ................................................................................. 26
3.2. Yöntem Validasyonu ............................................................................................ 27
3.2.1. Kalibrasyon.................................................................................................... 27
3.2.2. Geri Kazanım (Recovery) .............................................................................. 28
3.2.3. Doğruluk ve Hassasiyet ................................................................................. 29
3.2.4.Belirlenebilirlik Sınırı( LOD)- Miktar olarak Belirlenebilme Sınırı (LOQ) .. 29
3.3. Ekstraksiyon ......................................................................................................... 30
4. BULGULAR ............................................................................................................... 31
5. TARTIŞMA ................................................................................................................ 36
6.SONUÇ ve ÖNERİLER .............................................................................................. 41
7.KAYNAKLAR ............................................................................................................ 44
EKLER............................................................................................................................ 51

iii
ŞEKİL, TABLO, RESİM ve GRAFİKLER DİZİNİ

Şekil 1. Alkolün Genel Yapısal Gösterimi ................................................................................... 4


Şekil 2. Etanol'ün Kimyasal Yapısı .............................................................................................. 5
Şekil 3. Etanol'ün Üç Boyutlu Yapısı .......................................................................................... 6
Şekil 4. Oksidatif Olmayan Etanol Metabolizması ..................................................................... 11
Şekil 5. Etil Glukuronit'in Kimyasal Yapısı ............................................................................... 18
Şekil 6. Etil Sülfat'ın Kimyasal Yapısı ....................................................................................... 19
Şekil 7. Yağ Asiti Etil Esteri'nin Kimyasal Yapısı ..................................................................... 20
Şekil 8. Ekstraksiyon Basamakları Şeması ................................................................................. 30
Şekil 9. Etil Glukuronit (EtG) Kromatogramı ........................................................................... 34
Şekil 10. Etil Sülfat (EtS) Kromatogramı ................................................................................... 35

Tablo 1. Farklı İçeceklerin Üretim Yöntemi ve Alkol Oranı ....................................................... 8


Tablo 2. Çeşitli Kan Alkol Seviyelerinin Fizyolojik Etkileri ..................................................... 13
Tablo 3. Farklı Alkol Biyobelirteçlerinin Duyarlık ve Seçiciliği ............................................... 15
Tablo 4. Geri Kazanım Yüzdesi ................................................................................................ 28
Tablo 5. Doğruluk ve Hassasiyet................................................................................................ 29
Tablo 6. LOD ve LOQ .............................................................................................................. 29
Tablo 7. Kan Alkol, EtG, EtS Konsantrasyonu Tablosu ............................................................ 31
Tablo 8. Yaş, EtG, EtS, Etanol En Küçük, En Büyük, Ortalama Değer ve Aralık Tablosu ..... 33
Tablo 9. BAC, EtG, EtS Yüzde Tablosu ................................................................................... 34

Resim 1. Alkolmetre ................................................................................................................... 21


Resim 2. LC-MS/MS Cihazı...................................................................................................... 26

Grafik 1. Etil Glukuronit (EtG) için Kalibrasyon Eğrisi ............................................................ 27


Grafik 2. Etil Sülfat (EtS) İçin Kalibrasyon Eğrisi ................................................................... 28

iv
SİMGE VE KISALTMALAR DİZİNİ

ADH: Alkol dehidrogenaz


ALDH: Aldehit dehidrogenaz
ALT: Alanin amino transferaz
APA: Amerikan Psikiyatri Birliği
AST: Aspartat amino transferaz
CDT: Karbohidratı eksik transferrin
DSM: Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders
EtG: Etil Glukuronit
EtS: Etil Sülfat
YAEE: Yağ Asidi Etil Esteri
GGT: Gama Glutamil Transferaz
LC-MS/MS: Sıvı Kromatografisi Tandem Kütle Spektrometresi
LOD: Belirlenebilirlik Sınırı
LOQ: Miktar Olarak Belirlenebilirlik Sınırı
MCV: Ortalama Eritrosit Hacmi
SoHT: Society of Hair Testing
WHO: World Health Organization

v
ÖZET

Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalında Alkol Analizi
Yapılan Örneklerde Etanol Biyobelirteçlerinden Etil Glukuronit (EtG) ve Etil
Sülfat (EtS) ‘ın Belirlenmesi

Dünya genelinde alkol kullanım bozukluğu sosyolojik, psikolojik, medikal


ve adli soruna neden olarak bir çok insanın hayatını dolaylı veya doğrudan
etkilemektedir. Adli Bilimlerde alkol alımının tespiti önemli bir konudur. Trafik
kazaları başta olmak üzere, cinsel saldırı suçu, intihar ve cinayet gibi adli
olaylarda alkol alımının gösterilmesi büyük önem taşımaktadır. Ancak alkol
alındıktan kısa bir süre sonra kan ve diğer vücut sıvılarındaki miktarı tespit
edilemeyecek düzeye inmektedir, bu durum Adli Bilimlerde birçok olayın
çözülmesini zorlaştırmaktadır. Tüm bu nedenlerden dolayı etanol alımının tespit
edilmesinde sadece vücut sıvılarında etanol tespit etmek yerine, etanol
metabolitlerini de analiz etmek gerekmektedir. Kronik ve yoğun etil alkol alımının
gösterilmesinde indirekt metabolitlerin ((alanine aminotransferase (ALT),
aspartate aminotransferase (AST), γ-glutamyl transferase (GGT), Mean
corpuscular volume (MCV), carbohydrate-deficient transferrin (CDT)) tespit
edilmesi esasına dayanan yöntemin bazı kısıtlılıkları vardır aynı zamanda yöntem
yeterince duyarlı ve özgül değildir. Etil alkol minör metabolitlerinden Etil
Glukuronit ( EtG) ve Etil Sülfat (EtS) ise duyarlılıkları ve özgüllükleri yüksek
olduğundan son yıllarda alkol alımının tespitinde kullanılması yaygınlaşmıştır
Bazı riskli meslek gruplarında iş kazalarının önlenmesi amacıyla, akut ve
kronik alkol alımının gösterilmesi büyük önem taşımaktadır. Bu durumda da
etanol minör metabolitlerini tespit etmek önem kazanmaktadır. Bu çalışmada Ç.Ü
Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı’na alkol analizi için gönderilen kan
örneklerinde sıvı kromatografisi tandem kütle spekrometresi (LC-MS-MS)
yöntemi ile EtG ve EtS miktarları kantitatif olarak hesaplanarak, kan alkol
konsantrasyonları ile karşılaştırılmıştır

Anahtar kelimeler: Etanol, Etil Glukuronit, Etil Sülfat, Kan, LC-MS/MS

vi
ABSTRACT

Determination of Ethanol Biomarkers (Ethyl Glucuronide and Ethyl


Sulfate) in Alcohol Analysis Specimens in the Department of Forensic Medicine,
Çukurova University Faculty of Medicine

Alcohol use disorders worldwide are directly or indirectly affecting many


people's lives by causing many sociological, psychological, medical and judicial
problems. Detection of ethanol intake in Forensic Sciences is an important issue. It
is of utmost importance to show ethanol intake during traffic accidents, sexual
assaults, suicides and murders. However, the concentration of blood and other
body fluids can not be detected shortly after ethanol is taken. This situation causes
problems in Forensic Science. For all these reasons, it is not enough to detect
ethanol in body fluids only when ethanol intake is determined. Therefore, it is
necessary to look at ethanol metabolites as well as ethanol detection. There are
some limitations of the method based on the determination of indirect ((alanine
aminotransferase (ALT), aspartate aminotransferase (AST), γ-glutamyl
transferase (GGT), Mean corpuscular volume (MCV), carbohydrate-deficient
transferrin (CDT)) in the presence of chronic and dense ethanol intake. This
method is not sensitive enough and specific. Ethyl alcohol minor metabolites - ethyl
glucuronide (EtG), ethyl sulphate (EtS) - have become more prevalent in recent
years in detecting alcohol intake because of their high sensitivity and specificity.
Ethyl Glucuronide (EtG) and Ethyl Sulfate (EtS) are more preferred because of
their stability and specificity as well as their limited limitations. In addition, it is
very important to show acute and chronic alcohol consumption in order to prevent
occupational accidents in some risky occupational groups. In this case, it is
important to determine ethanol minor metabolites.
In this study, blood samples sent for alcohol analysis from Ç.Ü Medical
Faculty Forensic Medicine Department were quantitatively determined with liquid
chromatography tandem mass spectrometry (LC-MS-MS) technique and Ethyl
Glucuronide (EtG) and Ethyl Sulfate (EtS) and compared with blood alcohol
concentration.

Keywords : Blood, Ethanol, Ethyl Glukuronid, Ethyl Sulfate, LC-MS/MS

vii
1. GİRİŞ

Dünya Sağlık Örgütü'nün (WHO) 2014 yılında yayımladığı ‘Dünya Alkol ve


Sağlık Durum Raporu’na göre 2012 yılında, yaklaşık 3,3 milyon insanın ölüm nedeni
alkol kullanımına bağlı olarak gerçekleşmiştir.1 Alkol kullanımının, bir çok kanser
çeşidinin de aralarında bulunduğu 60’dan fazla hastalığa ve intihar, cinayet, iş kazası,
trafik kazası gibi adli olaylara neden olduğu bilinmektedir.1–3 Alkollü içeceklerin
kullanımının MÖ 10.000’lere kadar uzandığı bilinmektedir. Bu tarihten itibaren alkol
kullanım bozukluğunun insan vücudunun birçok doku ve organını etkilediği
bilinmektedir. Bunların en eski bilineni karaciğer hastalıklarıdır. Alkol kullanım
bozukluğu, karaciğer sirozu, kanser, kardiyovasküler hastalıklar, demans, depresyon ve
hipertansiyon gibi çok sayıda hastalığa neden olur.4,5 Bu hastalıklar için alkol kullanım
miktarı ve organlara verdiği zarar arasında bir doz-yanıt ilişkisi vardır; Fazla miktarda
alkol kullanımı, fazla zarar demektir.6 Alkol kullanım bozukluğu olan kişide, ancak
ciddi hastalık geliştikten sonra semptomlar ortaya çıkmaya başlar.7
Alkol bağımlılığı tüm dünyada büyük bir problemdir.8,9 Alkolün aşırı tüketimi
çoğu zaman ölümcül kazalar, yaralanmalı ölümler, boğulma, intihar, cinayet ve birçok
şiddet suçunda önemli bir rol oynamıştır. Alkollü araç kullanma trafik kazalarının yanı
sıra iş yeri ve ev kazalarına sebep olan en önemli faktördür .10 Alkol kullanım
bozukluğu dünya çapında ölümlerin yaklaşık % 4'üne neden olur ki bu HIV, şiddet veya
tüberkülozdan daha fazladır. Genel hastanelerde, tüm yatan hastaların % 20'si bir alkol
kullanım bozukluğuna sahiptir.11 Alkol bağımlılığı ilk olarak 18. yüzyılın sonunda bir
hastalık olarak kabul edilmiştir ve günümüze kadar bağımlılık tanım ve kriterlerinde
birçok değişiklik olmuştur.6,12 Alkol bağımlılığının günümüzde yaygın olarak iki tanısal
el kitabı kullanılmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü'nün Uluslararası Hastalık
Sınıflandırması (WHO) ile Amerikan Psikiyatri Birliği'nin (APA) Ruhsal
Bozukluklarının Tanısal ve İstatistiksel El Kitabı (DSM)) .6
Alkol bağımlılığı dünya genelinde her geçen gün artmaktadır ve alkolle ilgili konular
adli ve klinik tıpta büyük önem taşımaktadır.13,14
Alkol, canlıların alımından sonra metabolize olurken, ölümden sonra
mikroorganizmalar yoluyla glikozun fermantasyonu, bazı cesetlerde, postmortem alkol
oluşumuna neden olabilir, bu da adli vakaların değerlendirilmesinde alkolün ölmeden

1
önce mi alındığı ya da postmortem dönemde mi oluştuğu belirsizliğine neden
olabilmektedir.13 Oral yolla alınan alkolün yaklaşık yüzde 10'u mideden, gerisi de ince
bağırsaktan emilir. Yaklaşık 1 saat içinde kan alkol konsantrasyonu maksimum
seviyeye çıkar. Bu durum etanolün kan ve diğer vücut sıvılarında saptanmasında
dezavantaja neden olmaktadır.15 Alınan etanolün miktarı ile ortalama kan alkol
konsantrasyonu üzerine yeterince çalışma yapılmış olsa da etanolün metabolitleri ile
ilgili çalışmalar çok yenidir.16
Etanol, suda çözünebildiği için tüm vücut sıvılarında kolaylıkla tespit
edilebilmektedir. Ancak, eliminasyonunun oldukça hızlı olması ve kişiden kişiye
farklılık gösterebilen metabolizma hızı gibi nedenlerden dolayı, etanol alımının
tespitinde sadece kanda etanolün tespit edilmesi yeterli değildir, bu yüzden başka
testlere de ihtiyaç vardır.17
Bu yüzden etanol tespitinin yanı sıra etanol metabolitlerine de bakmak
gerekmektedir. Kronik ve yoğun etil alkol alımının gösterilmesinde indirekt
metabolitlerin (ALT, AST, GGT, MCV, CDT) tespit edilmesi esasına dayanan
yöntemin bazı sınırlamaları vardır. Bu yöntem yeterince duyarlı ve özgül değildir. Etil
alkol minör metabolitleri: etil glukuronit ( EtG), etil sülfat (EtS) yağ asiti etil
esterleri(YAEE) ise duyarlılıkları ve özgüllükleri yüksek olduğundan son yıllarda alkol
alımının tespitinde kullanılması yaygınlaşmıştır. Bunların içinden Etil Glukuronit (EtG)
ve Etil Sülfat (EtS) ise kararlılıkları ve özgüllüklerinin yanı sıra kısıtlamalarının az
oluşu nedeniyle daha çok tercih edilmektedir.18
Etanolün alımından sonra uzun bir süre içinde tespit edilme durumu, klinik ve
adli açıdan bazı vakalarda yoksunluğun izlenmesi için çok yararlı olabilir.8 Hamilelik
süresince alkol kullanımı Fetal Alkol Sendromu (FAS) veya fetal alkol spektrum
bozukluğu (FASD) ile sonuçlanabilir. Bu durum alkole maruz kalan bebeklerin organ
ve dokularında hasara neden olabilir. Ayrıca birçok gebelik komplikasyonuna neden
olabilir. Ölü doğum, prenatal dönemde gelişme bozukluğu ve prematüre doğum oranları
hamilelik döneminde alkol tüketen kişilerin çocuklarında fazladır.19–25 Prenatal
dönemde alkole maruz kalmış bebeklerde büyüme geriliği, kognitif bozukluklar,
merkezi sinir sistemi bozuklukları ve davranış bozuklukları görülebilir. Tüm bu
durumlar düşünüldüğünde prenatal dönemde alkole maruz kalan bebeğin hayatının her
döneminde fiziksel, zihinsel, nörolojik, bilişsel etkileri devam edecektir.23,25 Bu

2
durumun teşhis edilmesi için mekonyumda direkt etanol biyobelirteçlerinden EtG, EtS
ve YAEE tespit edilebilir.19–23 Bu sayede bebeklerin yaşadığı bazı konjenital
hastalıklara açıklama getirilebilir.20
Bu tez çalışmasında Ç.Ü Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Adli Toksikoloji
Laboratuarı’na etanol tespiti için gönderilen hasta kan örneklerinde LC-MS/MS
yöntemi kullanılarak etanol biyobelirteçlerinden Etil Glukuronit (EtG) ve Etil Sülfat
(EtS)’ın kantitatif olarak analiz edilmesi amaçlanmaktadır.

3
2.GENEL BİLGİLER

2.1. Alkoller
Hidrokarbonlarda doymuş bir karbon atomuna hidrojenlerden biri veya
birkaçının yerine hidroksil grubunun (-OH ) geçmesiyle oluşan polar bileşiklere alkol
denir. Genel formül R-OH veya CnH2n+1 -OH şeklinde de ifade edilir. 26

Şekil 1. Alkolün Genel Yapısal Gösterimi

2.1.1. Alkollerin Fiziksel Özellikleri


Alkollerin fiziksel özellikleri karbon atomu sayısına bağlıdır. Düşük karbon
sayılı olanları renksiz sıvılardır. Alkoller su ile hidrojen bağı oluşturduğundan suda iyi
çözünür. Ancak molekül kütlesi artıkça alkollerin sudaki çözünürlüğü azalır. İlk üç
üyesi (metanol, etanol, propanol) su ile her oranda karışır.

2.1.2.Alkollerin Kimyasal Özellikleri


Alkollerin kimyasal özelliklerinde hidroksil (–OH) grubu etkilidir. Kimyasal
değişimler bu grup üzerinde olur. Alkollerin kimyasal özellikleri yapılarından doğar.
Alkoller yer değiştirme, yanma, yükseltgenme, esterleşme, su çekilmesi reaksiyonları
verirler. Bu reaksiyonların yanı sıra metallerle de reaksiyon verirler.

4
2.2.Önemli Alkoller
2.2.1. Metanol
Çok eski yıllardan beri metanolün neredeyse tamamı, odunun kuru
damıtılmasıyla elde edilirdi. Bundan dolayı metanole odun alkolü de denmiştir.
Günümüzde ise endüstride kullanılan metanolün çoğu, karbon monoksitin hidrojenle
indirgenmesiyle üretilmektedir.
Molekül formülü CH3OH olan metanolün molekül ağırlığı 32 g/mol, kaynama noktası
64,7 ° C , donma noktası -97,6 ° C’dir. Metanol renksiz bir sıvıdır ve her oranda suyla
karışabilir.27
Metanol insanlarda toksik etkiye sahip bir alkoldür. Belirli miktarda metanolün
alınması ciddi zehirlenmelere, körlüğe ve ölüme neden olabilir27,28. Metanol endüstride
bir çok yerde kullanılır. Sanayide daha çok yapıştırıcı imalatı, boya sanayi, plastik
sanayi, yakıt sanayi, temizlik sanayi, antifriz ve cam silme malzemelerinin yapımı gibi
proseslerde de kullanılır.27

2.2.2. Etanol

Şekil 2. Etanol'ün Kimyasal Yapısı

Alkol denilince akla ilk gelen alkol türü olan etanol, molekül ağırlığı 46 g/mol
olan, suda çözünebilen küçük bir polar moleküldür.29,30 Etanol insanların içebildiği ve
dolayısıyla alkollü içkilerde kullanılması yasal olan tek alkoldür. Etanol elde etme
yöntemlerinden biri olan meyve şekerinin fermantasyonu sonucu etanol elde edilmesi
insanoğlunun ilk sentez başarısı sayılabilir. Çok çeşitli bitkilerdeki şekerler alkollü
içkilerin üretiminde ham madde olarak kullanılır. Bu şekerler genellikle hububattan elde
edildikleri için etanole hububat alkolü de denmektedir.27
Etanol dünyada en çok üretilen alkol türüdür ve oldukça ucuzdur. Kolonya ve
ispirto yapımında kullanılır. Fakat alkollü içki yapımında kullanıldığında ekstra vergiye

5
tabidir. Bir çok ülkede bilimsel ve endüstriyel amaçlı kullanım için etanolün içine
içilemez hale getiren denatüre edici maddeler eklenir. Etanolün endüstiride bir çok
kullanım alanı vardır, endüstriyel olarak kullanılan etanol genellikle, etenin asit katalizli
hidrasyonuyla sentezlenir.27
Etanol hipnotik bir maddedir. Etki etmeye başladığında beyni etkiler. Etanol yüksek
dozda alındığında toksik bir maddedir. Fakat metanole oranla ölümcül dozu oldukça
yüksektir. Etanolün kötüye kullanımı bir çok ülkenin en önemli sorunlarındandır.

Şekil 3. Etanol'ün Üç Boyutlu Yapısı

2.2.3. İzopropanol
İzopropanol propenin hidrasyonu tepkimesiyle petrolden elde edilir. Kaynama
noktası 82 derece olup deri yüzeyinden hızla buharlaşarak soğutma etkisi yaratır.
İzopropil alkol antibakteriyel özelliği ile steril tıbbi aletleri korumak ve cerrahi öncesi
cildi temizlemek için kullanılır. Metanol, etanol ve izopropil alkol, organik sentezlerin
gerçekleştirildiği laboratuvarlarda yaygın olarak kullanılan başlangıç malzemeleri
arasında yer almaktadır.27

2.2.4. Etilen Glikol


Etilen Glikol molekül formülü C2H6O12 , molekül ağırlığı 62,07 g/mol, kaynama
noktası 197,3 °C, erime noktası -12,9 °C olan bir dioldür. Kokusuz ve renksiz oluşu ve
suyla karışabilmesi nedeniyle zehirleme yoluyla cinayet vakalarında kullanıldığı
bildirilmiştir. Kaynama noktasının yüksek oluşu ve suyla karışabilmesi etilen glikolü

6
ideal bir antifiriz yapmaktadır. Etilen glikol sanayide çok değişik amaçlar için
kullanılmaktadır. Bunlardan bazıları; yağ, boya ve elyaf sanayisidir.

2.3. Alkollü İçecekler


Alkollü içecekler fermantasyon veya destilasyon (damıtma) olmak üzere iki
farklı yolla meyve veya tahılların şekerlerinden üretilirler. Alkollü içeceklerin alkol
oranları üretim yöntemine ve içkinin türüne göre çok çeşitlidir. Bu oran bira için %4-7
iken votka için % 40-50 civarındadır.31

2.3.1. Fermantasyon Yolu İle Üretilen Alkollü İçecekler


Fermantasyon maya bakterilerinin oksijensiz ortam şartlarında şekerin alkole
dönüştürüldüğü karmaşık bir kimyasal süreçtir. Bakteriler yalnızca glikoz ve früktoz
gibi monosakkaritleri alkole dönüştürebilir. Bu süreç sonunda içkinin alkol oranı maya
bakterileri alkolden etkilendiği için doğal olarak %14-16 civarındadır.32 Tepkime çok
basamaklıdır, ancak kısaca aşağıdaki gibi gösterilir.

2.3.2. Destilasyon Yolu İle Üretilen Alkollü İçecekler


Fermantasyon yoluyla üretilen alkollü içkiden alkol oranı daha fazla olan içkileri
elde etmek amacıyla damıtma düzeneğinin kullanılarak alkolün önce buharlaştırıldığı,
sonra yoğunlaştırıldığı bir yöntemdir. 32

7
Tablo 1. Farklı İçeceklerin Üretim Yöntemi ve Alkol Oranı
Alkollü İçki Üretim Yöntemi Alkol Oranı (%)
Bira Fermantasyon 4-7
Şarap Fermantasyon 7-15
Viski Destilasyon 40-75
Votka Destilasyon 40-50
Cin Destilasyon 40-49
Rom Destilasyon 40-80
Tekila Destilasyon 45-50
Rakı Destilasyon 40-60

2.4. Alkol Metabolizması


Alkollü içecekler insanlar tarafından oral yolla alındıktan sonra hızla emilmeye
başlar. Emilimin yaklaşık %20 si mide, geri kalanı ise ince bağırsaklardan pasif
difüzyon yoluyla olur.11,29,33 Etanol’ün gastrointestinal sistemde emilimi kişinin alkolü
ne kadar hızla içtiğine, metabolizmasına, gıda alıp almadığına, cinsiyetine, vücut kitle
indeksine ve alışkanlıklarına göre kişiden kişiye değişiklik gösterir. Etanol polar bir
molekül olduğundan suda çözünür bunun sonucunda insan vücudundaki doku ve
organlar tarafından içerdikleri su miktarı ile doğru orantılı olarak etanol emilir. Bu
nedenle beyin ve akciğerler gibi fazla kan içeren organlarda etanol başlangıç derişimi
yüksek olur.34 Alkol alımından 30-60 dakika sonra kandaki konsantrasyonu en üst
seviyeye çıkar. Emilen etanolün büyük bir kısmı, karaciğerde iki basamaklı bir
oksidasyon işleminden geçer. Bu aşamada daha çok alkol dehidrogenaz (ADH) ve
aldehit dehidrogenaz (ALDH) enzimleri kullanılırken az miktarda da olsa karaciğer
sitokrom P450 enzim sistemi (CYP2E1) ve katalaz enzimi de kullanılır. Burada, etanol
ilk basamakta alkol dehidrogenaz ile asetaldehide, sonraki basamakta ise aldehit
dehidrogenaz ile asetik aside metabolize olur. Geri kalanlar idrar, ter ve nefes ile
değişikliğe uğramadan atılır. Alınan alkolün %0.1 inden daha azı ise oksijensiz yolak
ile minör metabolitlere metabolize olurlar.11,29,33,35,36 Alkol dehidrogenaz ve aldehit
dehidrogenaz genlerindeki polimorfizm etanol metabolizmasını etkileyebilir.29Alınan

8
alkolün emilimi ile eliminasyonu farklı hızlarda gerçekleştiği için emilim hızı ve alınan
alkol miktarı ortalama kan alkol seviyesini etkiler.37

2.4.1. Oksidatif Yol


Alınan etanolün yaklaşık % 92-95’i karaciğer hücrelerinde iki basamaklı bir
oksidatif yolla metabolize olur. Birincil yol etanolün asetaldehide oksidasyonu şeklinde
gerçekleşir. NAD+, oksitleyici ajan olarak kullanılır. Reaksiyondaki bu aşama, alkol
dehidrogenaz (ADH) enzimleri tarafından katalizlenir. Asetaldehit zehirlidir, karaciğer
hücreleri ile dokulara çeşitli zararlar verir. Reaksiyonun ikinci basamağında aldehit
dehidrogenaz (ALDH) katalizörlüğünde son eliminasyon ürünü olan asetat oluşur ve
karbondioksite oksitlenir.29,38–40 Reaksiyon aşağıda gösterilmiştir.

Etanol metabolizmasının minör oksidatif yolakları da vardır. Bunlardan ilki


mikrozamal etanol oksitleme yoludur. Özellikle aşırı alkol tüketenlerde sitokrom P-450
enzim grubunun alkolle uyarılan enzimi CYP2E1’in katalizörlüğünde gerçekleşir. Bu
reaksiyon sonucunda oluşan asetaldehit toksik olup oksidatif strese neden olur.
Oksidatif stresin artması başta karaciğer olmak üzere bir çok doku ve organ hasarına
sebep olabilir.29,41 Reaksiyon aşağıda gösterilmiştir..

9
Etanol metabolizmasının bir diğer oksidatif minör yolağı da karaciğer
peroksizomlarında bulunan katalaz enzimleri katalizörlüğünde, hidrojen peroksit
varlığında etanolün asetaldehite dönüşmesidir.29,40 Reaksiyon aşağıda gösterilmiştir.

2.4.2. Oksidatif Olmayan Yol


Bu yolakta etanole UDP-glukuronosiltransferaz enzimi etkinliğinde glukuronik
asit eklenmesiyle EtG, Sülfotransferaz enzimi etkinliğinde ise sülfat grubu eklemesiyle
EtS oluşur. Daha çok karaciğer ve pankreasta bulunan yağ asidi etil ester sentazler
sayesinde etanole yağ asiti katılmasıyla yağ asidi etil esterleri oluşur. Fosfolipaz D ise
etanolü fosfatidil etanole dönüştürür. Tüm bu metabolitler minör metabolitlerdir ve
klinik ve adli toksikolojide etanol biyobelirteci olarak kullanılır. 29,42

10
Şekil 4. Oksidatif Olmayan Etanol Metabolizması
EtG, etil glukuronit; EtS, Etil Sülfat; FA, yağ asidi ,YAEE, yağ asiti etil esteri; LP, lipoprotein; PC,
Fosfatidilkolin; PEth, fosfatidil etanol; PL, fosfolipit; PLD, TG, trigliserit; UDP, üridin 5’-difosfo.
Kaynak.43

2.5. Adli Toksikolojide Etanol’ün Önemi


Adli toksikoloji ilaç ve kimyasalların varlığını, miktarını insan biyolojik
örneklerinde analitik yöntemler kullanarak araştıran bir bilim dalıdır.44–46 Adli
toksikoloji, cinayet, intihar, kaza ve zehirlenme gibi doğal olmayan ölümlerin
araştırılması esnasında bilgilerini adli birimlerle paylaşır.44,46 Bu bazen bir ilacın ya da
zehirli bir maddenin alındığının bazen ise alınmadığının ispatlanmasına dair bir bilgi
olabilir.44
Etanol, adli toksikolojide önemli maddelerden biridir.47,48 Alkol etkisinde araç
kullanımı, sürüş kabiliyetini etkileyen, kaza ve yaralanmalara sebep olan dünya çapında
adli bir durumdur.49,50 Etanol büyük miktarlarda alındığında ise zehirlenmelere ve
dolayısıyla ölümlere neden olabilir.48,51 Ayrıca etanol ölüm sonrası dönemde

11
mikroorganizmaların faaliyeti sonucunda oluşabildiğinden postmortem örnekte tespit
edilen alkolün mikrobiyal kontaminasyonla oluşup oluşmadığının belirlenmesi
önemlidir.10,47,48,52–54 Tüm bu nedenler etanolün adli toksikolojideki önemini
artırmaktadır.

2.6.Etanol Zehirlenmesi
Genel olarak az miktarda alınan etanol rahatlamaya neden olurken tek seferde
aşırı miktarda etanol alımı ise akut zehirlenmelere ve daha ileri vakalarda ölüme neden
olabilmektedir. Yüksek kan alkol konsantrasyonu motor nöron sistemini etkiler,
solunum sorunlarına ve komaya sebep olabilir. Alkol zehirlenmesi daha çok 200-300
mg/dL kan alkol konsantrasyonundan sonra gerçekleşir, 350-400 mg/dL den sonra
koma ve ölüm görülürebilir. Bu oranlar çocuklarda ve kronik kullanıcılarda değişiklik
gösterebilir.31 Etanol başta merkezi sinir sistemi olmak üzere insan vücudundaki birçok
doku, organ ve sistemi etkiler. Etanol alındığı ilk anlarda uyarıcı gibi etkiler gösterse de
aslında depresan bir maddedir. Bunu merkezi sinir sistemini inhibe ederek yapar.
Özellikle beyin hücreleri aşırı alkol alımına maruz kalıp etkilenebilir. Görme, hafıza ve
öğrenme yeteneğinde geri dönüşümsüz kayıplara neden olabilir. Etanol hipofiz bezini
uyararak vazopressin hormonunun üretimini etkiler ve bu da aşırı idrar çıkışına ve
dolayısıyla su kaybına neden olabilir.
Etanol gastrointestinal sistemle emildikten sonra kılcal damarlar aracılığıyla dolaşıma
katılarak alkol yıkımının hemen hemen tamamının gerçekleştiği karaciğere taşınır.
Karaciğerde etanol metabolize olur, ancak aşırı alkol tüketiminden sonra
karaciğerde siroz ve yağlanma gibi bazı değişiklikler olur. Bu değişiklikler bazı
durumlarda kalıcı olurken bazı durumlarda ise alkol alınmadığında düzelme görülebilir.
Aşırı alkol alımı kalp ve damar hastalıklarının yanı sıra mide, karaciğer, yemek borusu
ve akciğer kanserine neden olabilir.30,55

Alkolün uzun süreli toksik etkileri şunlardır;

• Diyabet (insüline bağımlı olmayan),


• Mide ve bağırsak ülserleri,

12
• Şiddetli psikolojik depresyon,
• Bozulmuş bağışıklık yanıtı,
• Merkezi sinir sistemi hasarı,
• Yetersiz beslenme,
• Kemik bozulması ve osteoporoz.

Tablo 2. Çeşitli Kan Alkol Seviyelerinin Fizyolojik Etkileri


Kan Alkol Konsantrasyonu Fizyolojik Etki

0.02-0.05% (20-50 mg/dL) Rahatlama ve genel olarak olumlu ruh hali


% 0,05 (50 mg / dL) Sürüş için ülkemizde yasal sınır
0.1 – 0.15% (100 – 150 mg/dL) Öfori, bilişsel fonksiyonlarda ve dikkatte
azalma; motorlu araç kullanırken zorluk çekme
0.2%-0.3% (200-300 mg/dL) bilişsel işlev ve görme bozukluğunda artma,
kusma, idrar kaçırma, alkol zehirlenmesi,yarı
koma hali.
0.35%-0.4% (350-400 mg/dL) Solunum depresyonu, hipotermi, ölüm

2.7. Etanol Biyobelirteçleri


Etanol biyobelirteçleri direkt ve indirekt biyobelirteçler olarak
sınıflandırılırlar.42Direkt biyobelirteçler doğrudan alkol alımı ve sonrasında
metabolizma ürünleri olarak oluşurken, indirekt biyobelirteçler ise akut ve kronik alkol
alımından sonra organ,ve dokularda yanıt olarak oluşan enzim ve hücrelerdeki
değişikliklerdir.56 Adli ve klinik toksikolojide, akut ve kronik etanol kullanımının
gösterilmesi son derece önemlidir. Bunun için etanole has ve duyarlı biyobelirteçlere
ihtiyaç duyulmaktadır. Etanol kullanımının veya yoksunluğun takip edilmesi, iş yeri
alkol testleri, ehliyeti iptal edilen sürücülerin yeniden ehliyet sahibi olma sürecinde
takip edilmesi, velayet davaları, evlat edinme süreci gibi durumlarda etanol
belirteçlerinden etkili bir şekilde faydalanılmaktadır.2 Etanol alımını gösteren birçok
biyobelirteç vardır ve farklı duyarlılık ve özgüllüklere sahiptirler. Bunlardan bazıları

13
kronik bazıları da akut etanol alımını gösterebilir.57 Etanol biyobelirteçleri direkt ve
indirekt olmak üzere ikiye ayrılır.
İndirekt biyobelirteçler; gama-glutamiltransferaz (GGT), karbonhidratlı
transferrin (CDT), aspartat aminotransferaz (AST), alanin aminotransferaz (ALT) ve
ortalama korpusküler hacim (MCV). Bu biyobelirteçler uzun süre alkol alımının dolaylı
bir sonucudur ama doğrudan alkol alımıyla ilişkili değildir.42
Direkt biyobelirteçler ise Etil Glukuronit (EtG), Etil Sülfat (EtS) , Fosfatidil Etanol
(PEth) ve Yağ Asidi Etil Esteri ( YAEE) dir.58,59

2.7.1.İndirekt Etanol Biyobelirteçleri


Karaciğer enzimleri tespit edilen ilk etanol biyobelirteçleridir. Fazla miktarda
alınan etanolün karaciğer hücreleri üzerine toksik etkisi vardır. Bu toksik etki karaciğer
hücrelerinin parçalanması sonucunda ALT, AST, GGT gibi karaciğer enzimlerinin
yükselmesine neden olur. Bunlardan GGT en çok kullanılan karaciğer enzimi etanol
biyobelirtecidir ama buna rağmen sınırlamaları oldukça fazladır. Yaş, obezite, Hepatit
C, sigara kullanımı, diyabet, viral enfeksiyonlar sınırlamalarından bazılarıdır.60,61
Aşırı alkol tüketimi eritrosit hücrelerine toksik etki yaparak Ortalama
Korpusküler Hacim (MCV) değerinin yükselmesine neden olur. MCV’nin artışı alkol ve
asetaldehitin hematoksik etkisinin bir sonucu olarak hücre zarının lipid yapısını
değiştirmesiyle ilişkilidir. Ancak tam kandaki Ortalama Korpusküler Hacim (MCV)
B12 ve folat eksikliği, alkolle ilgili olmayan karaciğer hastalıkları ve anemi gibi
nedenlerden etkilenmesi onun sınırlamalarıdır. Transferrinler karbohidrat formunda
olan ve farklı elektrik yükleri taşıyan birden fazla formda bulunan moleküllerdir.
Sağlıklı bir insanda transferrinlerin % 80’i ana moleküle dört sialik asit bağlı olan
tetrasialotransferrindir.62
Asetaldehitin sialik asit kısmının transferrine eklenmesini engellediği
bilinmektedir, bu da son moleküllere (karbonhidrat-eksik transferrin (CDT)) eksik sialik
asit grubu ile transferrin moleküllerinin oluşumu ile sonuçlanır. CDT, MCV ve
GGT’ye göre ümmin yetmezliği olan hastalar dışında ilaçlardan etkilenmemesi
nedeniyle adli ve klinik tıpta daha çok tercih edilmektedir.CDT alkol bağımlılığı
tedavisinde bir etanol biyobelirteci olarak hastaların takibinde kullanılmaktadır. Ayrıca
ameliyat öncesi hastaların taranmasında da önemli ölçüde yararlanılır. Ancak yine de

14
genetik varyasyonlar ve CDT değerini yükselten alkol kullanım miktarının farklı
çalışmalarda çok fazla değişkenlik göstermesi sınırlamasıdır.62,63 β-Hekzosaminidaz en
çok böbreklerde bulunan lizozomal bir enzimdir, β-Hekzosaminidaz enzimi yoğun
alkol alan insanlarım serum ve idrarlarında arttığı için alkol biyobelirteci olarak
kullanılmaktadır. Alkol zehirlenmesi nedeniyle hastanelere başvuran hastaların %
90'ından fazlasında serum β-hekzosaminidaz konsantrasyonu artmıştır. β-
hekzosaminidaz duyarlılığı CDT gibi yüksek olduğundan ikisinin beraber kullanılması
önerilmektedir. Ancak β-hekzosaminidazında diğer indirekt etanol biyobelirteçleri gibi
sınırlamaları vardır.64 Farklı alkol biyobelirteçlerinin duyarlık ve seçiciliği Tablo 3’de
gösterilmiştir.

Tablo 3. Farklı Alkol Biyobelirteçlerinin Duyarlık ve Seçiciliği


Biyobelirteç Cut-Off Duyarlık (%) Seçicilik (%)
% Carbohydrate-deficient transferrin (CDT) 2,4 % 84 92
γ-Glutamyl transferase (GGT) 30 U/L 64 72
Mean corpuscular volume (MCV) 100 fl 48 52
Alanine aminotransferase (ALT) 35 U/L 32 92
Aspartate aminotransferase (AST) 35 U/L 68 80
Kaynak: 65

2.7.2. Direkt Etanol Biyobelirteçleri


Etanol alımının gösterilmesi için etanolün doğrudan ölçülmesinin iki önemli
dezavantajı vardır. Vücut sıvılarında etanolün yarı ömrü kısadır ve vücudun farklı
yerlerinde tespit edilen etanolün konsantrasyonları farklıdır. Bu yüzden direkt etanol
biyobelirteçlerine ihtiyaç duyulmaktadır.17 EtG, EtS, YAEE, Fosfatidiletanol etanolün
minör metaboliti olduğundan doğrudan alkol biyobelirteçleri olarak adlandırılır.42
Direkt etanol biyobelirteçleri, etanol alımının doğrudan oluşur. Dolaylı biyobelirteçlere
göre üstünlüğü, alkolün hücreler üzerindeki toksik etkilerinin bir sonucu olarak
oluşmamasıdır. Ayrıca, kan dışında, bu biyobelirteçlerin bazıları, saç gibi diğer
biyolojik matrislerde ve kurumuş kan lekesinde tespit edilebilirler.58 Genetik
polimorfizimden etkilenmezler.2 Akut etanol alımının tespitinde tam kan ve serum, orta
alımda idrar, kronik alımda ise saç ve mekonyum numuneleri kullanılabilir.66 Tam kana

15
göre serumdaki konsantrasyonunun daha yüksek olduğu birçok çalışmada ortaya
konmuştur.67Ayrıca çok az miktardaki alkol alımını da gösterebilirler.42
Kronik alkol alımını göstermede daha çok kullanılan indirekt biyobelirteçlere
göre direkt etanol biyobelirteçleri alkol alımının doğrudan bir sonucu olduğu için daha
seçici olma avantajları ile tercih nedenidir.2

2.7.2.1. Etil Glukuronit (EtG) ve Etil Sülfat (EtS)


Etanol minör metabolitlerinden etil glukoronit (EtG) ve etil sülfat (EtS) , direkt
alkol biyobelirteçlerindendir. Etil glukuronit ve etil sülfat, faz 2 etanol
metabolizmasının küçük ürünleri olup, alınan etanolün % 0.1'inden daha azının minör
metabolitidir.60,68 EtG, UDP ‐ glukuronosiltransferaz enzimiyle katalizlenen
glukuronidasyon sonucu oluşan, uçucu olmayan, suda çözünen etanolün nonoksidatif
minör metabolitidir.69,70 EtS, sitosolik sülfotransferazın enzimiyle katalizlenen sülfat
konjugasyonu ile oluşan, etanolün nonoksidatif bir minör metabolitidir.60,70,71
EtG’nin varlığı 20.yy başından beri bilinmektedir. EtG ilk olarak 1901 yılında
tanımlanmış ve 1953 yılında Kamil ve ark. tarafından tavşan idrarından β-D-glukuronik
asit izole edilmiştir.69 Bu çalışma, tam olarak EtG’nin nasıl oluştuğunu
açıklamamaktadır. 1967 yılında ise ilk kez insanda tespit edilmiş ve metabolik olarak
açıklanmıştır.35,72 2001 yılından beri ise klinik uygulamalarda etanol biyobelirteci
olarak kullanılmaktadır. EtS ise ilk olarak 1961 yılında tanımlanmıştır. 2004 yılında ilk
kez insanda gösterilmiş ve metabolik olarak açıklanmıştır.39
EtG daha çok saç, idrar ve kanda EtS ise kan ve idrar örneklerinde tespit
edilmiştir. Bir çok araştırmacı EtG ve EtS’nin kinetiğini ve diğer özelliklerini
araştırmak amacıyla kanda ve idrarda çalışmışlardır. Farklı miktarlarda etanol alımından
sonra kanda etanol ortaya çıkmasından 45 dk sonra serumda EtG oluşmaya başlar ve 2-
3,5 saat sonra en yüksek konsantrasyona ulaşır.42 Hoiseth ve arkadaşlarının yaptığı bir
çalışmaya göre, alkol tüketildikten sonra 5-7 saate kadar kanda alkol saptanmış, EtG ise
10-14 saate kadar tespit edilmiştir, en yüksek kan EtG konsantrasyonuna ortalama 4 saat
sonra ulaşılmıştır. Ayrıca idrar EtG konsantrasyonunun kan EtG değerinden daha
yüksek olduğu tespit edilmiştir.68 Helander ve arkadaşlarının 100-400mg/dL kan alkol
seviyesine sahip olan hasta grubuyla yaptığı bir çalışmaya göre, idrarda EtG tespit

16
edilme süresi ile başlangıç kan alkol konsantrasyonu arasında zayıf korelasyon olduğu
saptanmıştır. Yine aynı çalışmada 130 saate kadar EtG tespit edilebilmiştir. Wurst ve
arkadaşlarının yaptığı çalışmaya göre ise EtG ve EtS’yi idrarda 30 saate kadar tespit
edebilmişlerdir. İdrarda EtG ve EtS tespit edilme süresinin çeşitlilik göstermesi
bireyden bireye değişen alkol metabolizması, alınan alkol miktarının farklı olması ve
alkol alan kişilerin böbrek hastalığına sahip olmasından dolayı geç atılmasıyla ilişkili
olabilir.42 EtG ve EtS, uçucu olmayan, asidik ve suda çözünebilen faz II
metabolitleridir. EtG ve EtS, son alkol tüketimini belirlemek için biyobelirteç olarak
kullanıldıkları ve ölümden önce etanol alımı ile ölüm sonrası etanol oluşumunu ayırt
edebilmeleri nedeniyle önem kazanmıştır.73 Vücut sıvılarında alkolün tespit edilme
zamanı kısadır ve idrarda alkol tespit edilemediği bazı durumlarda EtG ve EtS, 6 saate
kadar tespit edilebilir.60 Maksimum kan etanol konsantrasyonlarına ulaştıktan yaklaşık
2-3 saat sonra maksimum plazma EtG konsantrasyonuna, 1-2 saat sonra ise maksimum
plazma EtS konsantrasyonuna ulaşır. Böbrek hastalığına sahip olan kişilerin kanında bu
metabolitlerin konsantrasyonu daha yüksektir. Kan EtG konsantrasyonunu cinsiyet ve
esrar kullanımının etkilediği, yaş, ırk, vücut kitle indeksinin ise etkilemediği
bildirilmiştir.67
Adli vakalarda aydınlatıcı, klinik vakalarda ise tedaviye yön verici olması
açısından güvenilir etanol biyobelirteçlerine ihtiyaç vardır. Bu yüzden etanol minör
metabolitleri bilim insanlarının ilgisini çekmektedir. Alınan etanolün yaklaşık %0,05
inden daha azı EtG ye dönüşür. Oluşan EtG miktarı düşük ppb seviyelerinde olduğu için
hassas analitik ölçümler gerektirmektedir. EtG etanolün aksine tam kan ve idrar gibi
vücut sıvılarında birkaç gün gibi uzun bir zaman diliminde tespit edilebilir.16 İndirekt
etanol biyobelirteçlerinin aksine oldukça hassas ve spesifik olan direkt etanol
biyobelirteçlerinin, her biri farklı tespit penceresine sahiptir ve farklı biyolojik
numunelerde tespit edilebilirler. Etanol alımından sonra, EtG ve EtS kanda 8 saate,
saçta birkaç aya, idrarda ise kişinin böbrek fonksiyonlarına ve alkol alma alışkanlığına
bağlı olarak 4 güne kadar tespit edilebilirler.19
Otopsi sırasında kanda tespit edilen alkolün ante-mortem dönemde mi alındığı
ya da postmortem dönemde mikrobiyal aktiviteyle mi oluştuğu önemli bir sorudur.
Postmortem dönemde tam kan kararlı değildir ve mikrobiyal aktivite ile etanol
oluşabilir. Bu durum kana alternatif bir matrikse olan ihtiyacı göstermektedir. Tam kana

17
göre oldukça kararlı olan göz içi sıvısı (vitröz sıvısı ) bu amaçla kullanılabilir. Vitröz
sıvı tam kana göre postmortem mikrobiyal aktiviteden daha az etkilenir ve ante-mortem
alkol alımının tespitinde güvenilir bir biyolojik numunedir.66
Postmortem etanol bulguları değerlendirilirken vakanın ölüm öyküsü, kan, idrar,
vitröz sıvısı etanol konsantrasyonları karşılaştırılır ancak postmortem etanol bulgusunu
yorumlamak için bunlar yeterli olmayabilir. Postmortem örneklerde 0,1g/L
seviyelerinde etanol tespit edilen vakaların % 50 sinin postmortem etanol oluşumuyla
açıklanabileceği hatta bazı vakalarda bu konsantrasyonun 1,5g/L ‘den daha fazla olduğu
bildirilmiştir. Bazı çalışmalarda bakteri varlığında düşük konsantrasyonlarda
postmortem EtG oluşumu bildirildiğinden EtG ve EtS’nin yanı sıra pütrefikasyon
belirteçlerinden n-propanol analizi yapılması da önerilmektedir. Etanol, EtG ve EtS
konsantrasyonlarının yüksek, n-propanol’ünde negatif bulunduğu cesetlerde
postmortem etanol oluşumu dışlanabilir. Ancak tüm bu çabalara rağmen postmortem
etanol bulgularının yorumlanamadığı vaka sayısı oldukça fazladır. 53.54
EtG ve EtS klinik ve adli uygulamada en çok kullanılan direkt metabolitlerdir.
Bunlardan daha çok EtG’de yanlış pozitif sonuçlara İmmunoassay yöntemler
kullanıldığında rastlanır. Bu yanlış pozitif sonuçlara, saçta kullanılan sertleştirici gibi
kozmetik malzemeler, alkol bazlı (özellikle izopropil alkol içeren ) el dezenfektanları
neden olabilir.
İdrar yolu enfeksiyonu varlığında EtG için yanlış negatif sonuçlara idrarda
rastlanırken EtS bundan etkilenmez. Buna daha çok E.Coli bakterisi sebep olmaktadır.
Bu gibi şüpheli durumlarda EtG’nin yanı sıra EtS’ye de bakılması önerilmektedir.42,74
Yanlış pozitiflikle ilgili çalışmalar göz önünde bulundurulduğunda kişide yalnız başına
EtG tespit etmek o kişinin alkol kullandığının kanıtı değildir. Etanol seviyesinin yanı
sıra EtG sonuçları EtS ve YAEE gibi metabolitlerle desteklenmelidir.42 Etil
Glukuronit'in Kimyasal Yapısı Şekil 5’te, Etil Sülfat'ın Kimyasal Yapısı ise Şekil 6’ da
gösterilmiştir.

Şekil 5. Etil Glukuronit'in Kimyasal Yapısı

18
Şekil 6. Etil Sülfat'ın Kimyasal Yapısı

2.7.2.2. Yağ Asidi Etil Esterleri (YAEE)


Yağ asiti etil esteri ( YAEE) alkol alımından sonra insan vücudunun hemen
hemen tüm dokularında etanolün trigliseit, lipoprotein ve fosfolipitlerle reaksiyona
girmesiyle oluşan etanol minör metabolitlerindendir. Yağ asiti etil esterleri, toksik
oldukları için alkol kaynaklı organ hasarına neden oldukları bilinmektedir.42
Toksik nonoksidatif etanol metaboliti olan YAEE endojen yağ asitlerinin ve
fatty acyl-CoA nın etanol ile tepkimesinin temelde yağ asiti etil esteri sentaz ve açil
transferaz tarafından katalizlenir. Kimyasal yapılarından dolayı YAEE’ler albümin ve
lipoproteinlere bağlanmak isterler. Etanol alımından sonraki 24 saate kadar kanda
saptanabilen YAEE ayrıca saç, mekonyum, kurutulmuş kan lekesinde de
saptanabilmektedir. İnsan vücudunda 15 farklı YAEE tespit edilmiş olmasına rağmen
özellikle dört YAEE etanol biyobelirteci olarak kullanılmaktadır. Bunlar etil miristat
(14: 0), etil palmitat (16: 0), etil stearat (18: 0) ve etil oleat (18: 1) dır.21 YAEE akut
alkol zehirlenmesinden sonra ve kronik kullanıcıların otopsi örneklerinde saptanmıştır.
Akut alkol zehirlenmesinden sonra en yüksek yağ doku, karaciğer, pankreas ve kalpte
tespit edilmiştir. Kronik kullanıcıların otopsi örneklerinde ise yağ doku ve pankreasta
yüksek konsantrasyonlarda tespit edilmiştir.72 Kanda etanol tespit edilemediği halde
etanol alımından 24 saat sonra kanda tespit edilmiştir.72
YAEE lipofilik ve nötr PH’a sahiptir. YAEE hamile kadınların alkol
kullanımından sonra fetüste oluşabilen bir metabolit olduğundan Fetal alkol sendromu
( FAS) veya Fetal alkol Spektrum Bozukluğu (FASD)’nun tespitinde bebek
mekonyumu ve saçından tespit edilebilir. Etil miristat (14: 0), etil palmitat (16: 0), etil
stearat (18: 0) ve etil oleat (18: 1) bu dört yağ asiti etil esterlerinin kantitatif toplamı ile
hamillikte annenin alkol kullanıp kullanmadığı %100 duyarlılık ve %98 özgüllükle
tespit edilebilir.20 Yağ Asiti Etil Esteri'nin Kimyasal Yapısı Şekil 7’de gösterilmektedir.

19
Şekil 7. Yağ Asiti Etil Esteri'nin Kimyasal Yapısı

2.7.2.3. Diğer Direkt Etanol Biyobelirteçleri


Asetaldehit alkol metabolizmasının ilk ürünü olarak karaciğerde oluşan kararsız,
toksik, kanserojen bir moleküldür. Ayrıca asetaldehit, reaktif ve nükleofilik özelliklere
sahip olduğundan schiff bazlarıyla reaksiyona girerek asetaldehit-protein katılmasını
oluşturur. Asetaldehit plazma proteinlerinden albümin, lipoproteinler, eritrosit membran
proteinleri, hemoglobin, DNA ile katkı maddeleri oluşturabilir. Asetaldehit protein
katkısı, analizlerin ticari olarak uygun olmamasından dolayı maliyet açısından tercih
edilmemektedir. Her ne kadar doğrudan alkol belirteçleri olsa da, bu belirteçler klinik
uygulamada rutinde kullanılmamaktadır.42 Genellikle yoğun olarak alkol alanlarda,
almayanlara göre daha çok hemaglobin-asetaldehit eklentisi tespit edilmiştir. Ayrıca
hemoglobin-asetaldehit eklentisinin iyi bir seçicilik ve duyarlığa sahip olması nedeniyle
etkili bir alkol biyobelirteci olma potansiyeli vardır, ancak teknik zorluklar nedeniyle,
klinik laboratuvarlarda rutin uygulama için avantajlı değildir. Diğer asetaldehit-protein
katkı maddelerinden Dolikol ve Salsonisol de alkol biyobelirteci olarak kullanılabilir,
ancak seçicilik ve duyarlılıkları düşük olduğundan pek tercih edilmez.64

2.8. Alkol Düzeyi Ölçümü


Etanol düzeyinin ölçülmesinde altın standart, serum ve idrarda etanolün
saptanmasıdır. Ancak vücut sıvılarında etanolün tespit edilme süresinin kısa olması
önemli bir dezavantajdır.15 Bunun yanı sıra bazı koşullarda hızlı sonuç vermesi avantajı
nedeniyle, nefeste ve son yıllarda da transdermal biyosensörlerle terden
ölçülebilmektedir.75–78

20
2.8.1. Etanol Konsantrasyonunun Vücut Sıvılarında Ölçümü
Etanol polar bir moleküldür ve suda çözünmektedir. Bu fiziksel özelliğinden
dolayı etanol tam kan, plazma, tükürük, vitröz sıvısı, ter, idrar gibi vücut sıvılarında
ölçülebilmektedir. Etanol konsantrasyonu ölçümü kanın sıvı kısmında daha doğru sonuç
vereceği için plazma tercih edilir. İdrar, ter ve plazmadaki eş zamanlı ölçülen etanol
konsantrasyonları birbirine yakındır. Tam kan, serum ve idrarda Enzimatik Assay, Gaz
kromatografisi, Gaz kromatografisi- kütle spektrometresi yöntemleri kullanılarak alkol
seviyesi belirlenebilir.17,75 Etanolün doğrudan vücut sıvılarında ölçümü, özellikle son
alkol tüketiminin gösterilmesi ve bazı avantajlarından dolayı sıklıkla tercih edilir.

2.8.2. Etanol Konsantrasyonunun Nefeste Ölçülmesi


Nefeste etanol konsantrasyonu ölçümü 1970’lerden beri yapılmaktadır.
Avantajları sayesinde uzun yıllardır kolluk kuvvetleri tarafından güvenilir bir şekilde
kullanılmaktadır. Etanol, alındıktan sonra dolaşım yoluyla akciğer kılcallarından
alveollere geçerek solunumdan sonra geri verilen havaya karışır. Henry yasasına göre,
kanda ve akciğer havasında alkol oranı sabittir. Alveol havası içindeki alkol
konsantrasyonunun kandakine göre oranı yaklaşık 1/2000 olarak kabul edilir. Bu
konsantrasyon kandaki alkol konsantrasyonu ile doğru orantılıdır ve alkolmetre ile
ölçülen, alveol havasındaki bu havaya karışmış olan alkoldür.17,75 Beş tip nefes
analizörü vardır. Bunlar; kimyasal reaksiyon sonucu renk değişimi kullanan analizörler,
kızılötesi spektroskopi teknolojisine dayalı analizörler, yakıt hücresi teknolojisine dayalı
analizörler, karışık (kızılötesi ve yakıt hücresi) ve diğer kombine teknolojilere dayalı
analizörler.75

Resim 1. Alkolmetre

21
2.9. Ülkemizde Alkol Kullanımı ile İlgili Yasal Düzenlemeler
Alkol etkisi altında araç kullanma suçu ülkemizde Karayolları Trafik Kanunu,
Karayolları Trafik Yönetmeliği ve Türk Ceza Kanunu’nda düzenlenmiştir.

Karayolları Trafik Kanunu


Madde 48 – (Değişik: 24/5/2013 - 6487/19 md.)
Uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri almış olan sürücüler ile alkollü olan
sürücülerin karayolunda araç sürmeleri yasaktır Sürücülerin alkol alıp almadığının ve
alkolün kandaki miktarınının tespiti amacıyla, kollukça teknik cihazlar kullanılır.
Yapılan tespit sonucunda, 0.50 promilin üzerinde alkollü olarak araç kullandığı
tespit edilen sürücüler hakkında idari para cezası verilir ve sürücü belgesi altı ay süreyle
geri alınır. Hususi otomobil dışındaki araçları alkollü olarak kullanan sürücüler
bakımından promil alt sınırı 0.21 olarak uygulanır.
Yapılan tespit sonucunda, 1.00 promilin üzerinde alkollü olduğu tespit edilen
sürücüler hakkında ayrıca Türk Ceza Kanununun 179 uncu maddesinin üçüncü fıkrası
hükümleri uygulanır.79

Karayolları Trafik Yönetmeliği


Alkol, uyuşturucu veya uyarıcı maddeler etkisi altında araç sürme yasağı
Madde 97- (Başlığı ile birlikte değişik: RG-19/2/2014-28918)
Uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri almış olan sürücüler ile kanlarındaki alkol
miktarı 0.50 promilin üzerinde olan hususi otomobil sürücülerinin ve kanlarındaki alkol
miktarı 0.20 promilin üstünde olan diğer araç sürücülerinin karayolunda araç sürmeleri
yasaktır.
Yapılan tespit sonucunda 1,00 promilin üzerinde alkollü olduğu tespit edilen ve
2918 sayılı Kanunun 48 inci maddesine göre işlem yapılan sürücüler, haklarında ayrıca
5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 179 uncu maddesinin üçüncü fıkrası hükümlerine
göre adli işlem yapılmak üzere mahalli zabıtaya teslim edilir.
1,00 promilin altında alkollü olmasına rağmen, alkolün etkisiyle emniyetli bir
şekilde araç sevk ve idare edemeyecek durumda olduğu tutanakla tespit edilen sürücü,
hakkında ayrıca 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 179 uncu maddesinin üçüncü fıkrası
hükümlerine göre adli işlem yapılmak üzere mahalli zabıtaya teslim edilir.

22
Sürücülerin alkol oranlarının tespitinde; tarih, saat ve ölçüm sonucu ile cihaza ait
seri numarasını gösterir çıktı verebilen ve kalibrasyon ayarı yapılmış teknik cihazlar
kullanılır.
Teknik cihazla yapılan ölçüm sonucuna itiraz edilerek tespitin sağlık
kuruluşlarında yaptırılması halinde, her iki tespit arasındaki süre, teknik cihazla ölçüm
yapılmasına izin verilmemesi halinde ise kaza saati ile sağlık kuruluşunda yapılan tespit
saati arasındaki süre göz önünde bulundurularak sağlık kuruluşunda yapılan tespit
sonucuna ilk ölçümü yapan trafik kuruluşu tarafından her bir saat için 0,15 promil
eklenmek suretiyle alkol oranı belirlenir ve çıkan sonuca göre işlem tesis edilir.

Türk Ceza Kanunu


Trafik güvenliğini tehlikeye sokma
Madde 179- (3): Alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle ya da başka bir nedenle
emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecek halde olmasına rağmen araç
kullanan kişi yukarıdaki fıkra hükmüne göre cezalandırılır.

23
3. GEREÇ ve YÖNTEM

Bu tez çalışması T.C. Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Girişimsel Olmayan


Klinik Araştırmalar Etik Kurulu tarafından 02.09.2016 tarih ve 56 sayılı toplantısında
etik açıdan değerlendirilmiş olup uygun olduğu yönünde karar verilmiştir (Ek-1).
Ayrıca, Çukurova Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Birimi tarafından TYL-
2017-7685 numaralı proje koduyla maddi destek sağlanmıştır.

3.1. Deneylerde Kullanılan Materyaller


3.1.1. Kimyasallar
 EtG standardı (Medichem),
 EtG-d5 standardı (Medichem),
 EtS standardı (Medichem),
 EtS-d5 standardı (Medichem),
 Asetonitril (Merck),
 Formik asit (Merck),
 Metanol (Merck),
 Su (Merck).

Deneylerde kullanılan tüm kimyasallar LC veya daha yüksek düzeyde


saflıktadır.

3.1.2. Kanlar
Validasyon amaçlı kullanılan boş (Blank) kanlar, bilimsel çalışmaya katkıda
bulunmak isteyen ve alkol kullanıcısı olmayan gönüllü bağışçılardan temin edilmiştir.
Gerçek örnekler, Ç.Ü. Adli Tıp Anabilim Dalı Adli Toksikoloji Laboratuvarına
etanol tespiti için gönderilen kan örneklerinden seçilmiştir.

24
3.1.3. Araç, Gereç ve Cihazlar
 Mikropipet,
 Filtreli pipet ucu,
 10ml’lik cam tüp,
 K2 EDTA’lı tüp,
 Vial,
 Balon joje,
 1 cc enjektör,
 Enjektör filtresi (PTFE 13mm 0,22µm),
 Deiyonize su,
 Azot gazı,
 Sıvı kromatografisi Tandem Kütle spektrometresi (Shimadzu LC-MS/MS
8040),
 Kolon (Restek-LC Allure PFPP 5μm),
 Santrifüj,
 Vorteks,
 Ultrasonik Banyo,
 Azotlu uçurucu,
 Hassas terazi.

25
3.1.4.Enstrümantasyon
Bu tez çalışmasında, NexeraXR SIL-20AC oto-sampler ve NexeraXR LC-20AD
sıvı kromotograf ile donatılmış olan, SHIMADZU LCMS-8040 sıvı kromotaografi kütle
spektrometrisi cihazı kullanılmıştır.

Resim 2. Sıvı Kromatografisi Tandem Kütle Spektrometresi (LC-MS/MS ) Cihazı

3.1.4.1. Sıvı Sistem Özellikleri


Akış Hızı: 0,4 mL/dk,
Analiz Süresi: 6 dk,
Enjeksiyon hacmi: 10 μl,
Kolon: Restek-LC Allure PFPP 5μm,
Kolon Fırın sıcaklığı: 40 °C,
Pompa A: LC-20ADXR (Shimadzu),
Mobil Faz A: 25mM formik asit (Suda),
Pompa B: LC-20ADXR (Shimadzu),
Mobil Faz B: Asetonitril.

3.1.4.2. MS/MS Sistem Özellikleri


İyon Kaynağı: ESI,
DL Sıcaklığı: 250 °C,
Heat Block Temp: 400 °C,

26
Detektör Voltajı: 1,82 kV,
PG Vaccum: 8,9e+0,01,
IG Vaccum: 1,5e-0,03,
CID Gas: 230kPa,
Conversion Dynode Voltajı: 6kV,
Tarama Modu: Çoklu Reaksiyon İzleme (MRM).

3.2. Yöntem Validasyonu


3.2.1. Kalibrasyon
Bilimsel çalışmaya katkıda bulunmak isteyen alkol kullanıcısı olmayan
gönüllülerden K2 EDTA’lı tüplere alınan boş (blank) kan örneklerine 9 noktalı 3’er
tekrarlı ve son konsantrasyonları 25-50-100-150-200-250-500-750-1000 ng/mL olacak
şekilde seçilen ekstraksiyon yöntemi ile çalışıldı. Etil Glukuronit (EtG) için Kalibrasyon
Eğrisi Grafik 1’de gösterilmiştir. Etil Sülfat (EtS) İçin Kalibrasyon Eğrisi Grafik 2’de
gösterilmiştir

Grafik 1. Etil Glukuronit (EtG) için Kalibrasyon Eğrisi


y=0,292589x+0,128754
r²= 0,9978260 r=0,9989124

27
Grafik 2. Etil Sülfat (EtS) İçin Kalibrasyon Eğrisi
y= 3,36060x-0,220427
r²= 0,9993600 r= 0,9996799

3.2.2. Geri Kazanım (Recovery)


EtG ve EtS derişimleri 50 ng/ml ve 250 ng/ml olmak üzere 3’er tekrarlı 1000
ng/ml EtG-EtS (mix) çözeltisi seyreltilmiş ve seçilen ekstraksiyon yöntemi kullanılarak
verimlilik hesaplanmıştır. Geri Kazanım Yüzdesi Tablo 4’te gösterilmiştir.

Tablo 4. Geri Kazanım Yüzdesi


Konsantrasyon 50ng/ml 250ng/ml
Cort* %R** Cort* %R**
EtG 40,1 80,2 207 82,9
EtS 45,1 90,3 231,5 92,6
Cort*:Ortalama konsantrasyon
%R**:Geri kazanım (Recovery) yüzdesi

28
3.2.3. Doğruluk ve Hassasiyet
Yöntemin gün içi (intra-day) ve günler arası (inter-day) kesinliği nispi standart
sapma (NSS) olarak ifade edildi. Doğrulama örnekleri düşük, orta ve yüksek QC kan
örneklerinde üç farklı konsantrasyonda üç tekrarlı hazırlandı ve tablodaki sonuçlar elde
edildi. Doğruluk ve Hassasiyet Tablo 5’te gösterilmiştir.

Tablo 5. Doğruluk ve Hassasiyet


Day to day İntra-day
Konsantrasyon EtG (RSD) EtS (RSD) EtG (RSD) EtS (RSD)
50 ng/ml 9,80% 4,41% 6,00% 3,90%
200 ng/ml 1,90% 1,30% 2,30% 2,80%
500 ng/ml 6,55% 3,35% 5,30% 2,60%

3.2.4.Belirlenebilirlik Sınırı( LOD)- Miktar olarak Belirlenebilme Sınırı (LOQ)


Belirlenebilirlik Sınırı: Belirlenebilirlik sınırı terim olarak örnekteki analitin
güvenilir bir şekilde tespit edilen en düşük miktarını ifade eder.80Sayısal olarak ise
sinyal/gürültü oranının 3 olduğu konsantrasyon LOD olarak tanımlanır.
Miktar Olarak Belirlenebilme Sınırı: Tayin sınırı ise örnekteki analitin miktar
olarak güvenilir bir şekilde ölçülebildeği en düşük analit miktarıdır.80Sayısal olarak ise
sinyal/gürültü oranının 10 olduğu miktar olarak tanımlanır. Belirlenebilirlik Sınırı
( LOD)- Miktar olarak Belirlenebilme Sınırı (LOQ) Tablo 6’da gösterilmiştir.

Tablo 6. Belirlenebilirlik Sınırı ( LOD)- Miktar olarak Belirlenebilme Sınırı (LOQ)

LOD LOQ
EtG 26,8 ng/ml 81,21 ng/ml
EtS 0,94 ng/ml 2,84 ng/ml

29
3.3. Ekstraksiyon
5 mL’lik cam tüpe 200 µL tam kan pipetlendi. Ardından üzerine 1 mL soğuk
metanol ve 1 ppm EtG-d5,EtS-d5 çözeltisinden 20 µL eklendi. 1’er dakika
vortekslendikten sonra -20 °C de yaklaşık 1 saat bekletildi. Derin dondurucudan
çıkarılan kan örnekleri 1’er dakika vortekslendikten sonra 4500 rpm de 10 dakika
santrifüj edildi. Santrifüj sonrası metanol fazı başka bir tüpe alınarak 40 derecede azotlu
uçurucuda tamamen uçuruldu. Tüpün dibinde kalan tortu 500 mikrolitre suda
çözüldükten sonra PTFE filtreden geçirilerek viallendi. Ekstraksiyon Basamakları
Şeması Şekil 8’de gösterilmiştir.

200 µL tam kan

20 µL 1 ppm EtG-d5,EtS-d5
1 mL soğuk metanol eklendi
1 dakika vortekslendi

-20 °C de 1 saat bekletildi

1dakika vortekslendi
4500 rpm de 10 dakika santrifüjlendi

Metanol fazı 40 °C’de N2 gazıyla uçuruldu

Kalan tortu 500 µL suda çözüldü


PTFE filtreden geçirilerek viallendi

LC-MS/MS sistemine verildi


Şekil 8. Ekstraksiyon Basamakları Şeması

30
4. BULGULAR

Ç.Ü Adli Tıp Anabilim Dalı’na kan alkol konsantrasyonu belirlenmesi için
gönderilen 200 tam kan örneğinde Etanol, EtG ve EtS analizi yapılmıştır. Bu 200
örneğinin 128’inde Etanol, EtG ve EtS metabolitlerinden hiçbiri tespit edilememiştir.
72’sinde ise en az bir metabolit saptanan hastalara ait kan Alkol, EtG, EtS
Konsantrasyonu Tablosu Tablo 7’de gösterilmiştir.

Tablo 7. Kan Alkol, EtG, EtS Konsantrasyonu Tablosu


Örnek No Yaş Etanol (mg/dL) Etil Glukuronit (mg/L) Etil Sülfat (mg/L)
1 30 123,00 4,01 0,77
2 32 75,00 2,60 0,51
3 23 147,00 1,65 1,00
4 34 173,00 0,63 0,74
5 23 126,00 2,67 0,49
6 24 111,00 4,12 0,51
7 43 94,00 3,63 0,44
8 32 180,00 6,83 1,29
9 24 180,00 1,65 1,49
10 22 57,00 2,18 0,49
11 23 0,00 0,71 0,00
12 22 146,00 2,81 0,41
13 29 91,00 4,16 0,57
14 21 112,00 1,54 0,33
15 28 0,00 0,22 0,00
16 28 0,00 0,59 0,00
17 27 0,00 0,31 0,00
18 51 0,00 0,35 0,00
19 30 0,00 0,39 0,00
20 38 0,00 0,30 0,02
21 20 0,00 0,20 0,00
22 30 176,00 5,11 0,67
23 24 0,00 0,17 0,00

31
24 28 0,00 0,10 0,01
25 39 0,00 0,07 0,00
26 22 174,00 3,29 1,05
27 47 0,00 0,35 0,01
28 16 0,00 0,12 0,00
29 40 0,00 0,55 0,00
30 24 0,00 0,15 0,00
31 27 0,00 0,17 0,00
32 18 103,00 3,69 0,58
33 43 0,00 0,36 0,16
34 29 0,00 0,36 0,00
35 33 0,00 1,22 0,21
36 42 0,00 0,03 0,00
37 21 201,00 1,46 0,73
38 35 146,00 1,50 0,41
39 64 156,00 0,80 0,56
40 28 0,00 0,02 0,00
41 28 0,00 0,07 0,00
42 38 0,00 0,03 0,00
43 53 0,00 0,39 0,00
44 16 0,00 1,34 0,13
45 51 0,00 0,05 0,00
46 57 0,00 0,20 0,00
47 30 0,00 0,36 0,00
48 21 190,00 4,42 1,09
49 21 97,90 1,98 0,58
50 21 99,20 1,07 0,76
51 0,00 0,00 0,01
52 36 0,00 0,31 0,00
53 43 0,00 0,38 0,01
54 27 79,00 1,99 0,38
55 31 0,00 0,26 0,00
56 28 0,00 0,59 0,01
57 19 24,60 1,71 0,23

32
58 53 0,00 1,86 0,19
59 16 0,00 0,19 0,00
60 16 0,00 1,44 0,01
61 22 83,30 1,75 0,82
62 23 84,20 2,59 0,43
63 34 128,90 4,75 0,79
64 28 63,80 0,81 0,57
65 44 167,70 1,35 0,63
66 32 89,00 5,61 0,44
67 36 163,40 6,02 1,26
68 51 18,20 0,83 0,11
69 27 32,00 0,58 0,51
70 31 0,00 2,02 0,13
71 42 0,00 0,16 0,00
72 51 0,00 0,11 0,00

200 tam kan örneğinin Kan Etanol Konsantrasyonu Headspace GC ile çalışılmış
ve bu örneklerin 33’ünde etanol pozitif çıkmıştır. Aynı 200 tam kan örneğinin kan EtG
ve EtS konsantrasyonu LC-MS/MS cihazı ile çalışılmış ve bu örneklerden EtG 71 ve
EtS 47' si pozitif çıkmıştır. Yaş ve konsantrasyon ile ilgili değerler Tablo 8 ve yüzdeler
Tablo 9’da gösterilmiştir.

Tablo 8. Yaş, EtG, EtS, Etanol En Küçük, En Büyük, Ortalama Değer ve Aralık Tablosu
Yaş EtG mg/L EtS (mg/L) Etanol (mg/dL)
Ortalama (Mean) 34,3571 0,5314 0,1127 19,4610
Aralık (Range) 62,00 6,8346 1,4851 201,00
Minimum (Min) 12,00 0,0000 0,0000 0,00
Maksimum (Max) 74,00 6,8346 1,4851 201,00

33
Tablo 9. Kan Alkol Konsantrasyonu (BAC), Kan EtG, EtS Konsantrasyonu Yüzde Tablosu
Pozitif Negatif
N % N %
BAC 33 16,5 167 83,5
EtG 71 35,5 129 64,5
EtS 47 23,5 153 76,5

1000 4:221,10>75,00(-)
ETG

900

800

700

600

500

400

300

200

100

1,0 2,0 3,0 4,0 5,0

Şekil 9. Etil Glukuronit (EtG) Kromatogramı

34
Şekil 10. Etil Sülfat (EtS) Kromatogramı

35
5. TARTIŞMA

Alkol kullanım bozukluğu tüm dünyada sıkça rastlanan bir sağlık problemidir.
Aşırı alkol tüketimi insanda neredeyse tüm doku ve organları etkilemektedir.81,82 Öyle
ki tüm dünyada aşırı alkol tüketiminden kaynaklanan hastalıklar tütün ürünü
kullanımından kaynaklanan hastalıkların küresel yükünü aşmaktadır. Aşırı alkol
kullanımı insanların kanser, gastrointestinal hastalıklar, kardiyovasküler hastalıklar,
nörolojik bozukluklar, kemik hastalıkları ve cinsel fonksiyon bozuklukları ile
karşılaşma ihtimalini artırmaktadır.82Ayrıca aşırı alkol etkisinde araç kullanımının
neden olduğu trafik kazaları, iş kazaları, saldırgan davranış tutumu, aile içi şiddet, akut
zehirlenme gibi adli vakalara da neden olmaktadır.83Etanolün yasal açıdan kullanımı
yasak uyuşturucu maddelerle birlikte kullanılması, cinsel istismar vakalarının
bazılarında tespit edilmiştir.84 Etanol ölüm sonrası dönemde mikroorganizma faaliyeti
sonucu oluşabilmektedir.85 Bu durum otopside tespit edilen alkolün yorumlanmasını
zorlaştırmaktadır.
Alkol alımının gösterilmesi; aranan analitin etanolün kendisi olması, etanolün
polar olması nedeniyle vücut sıvılarında dağılımının iyi, ölçümlerin hassas ve spesifik
olması gibi avantajları nedeniyle vücut sıvılarında etanolün belirlenmesi altın standart
olarak kabul edilir. Günümüzde hala alkol kullanımı tam kan, serum, idrar ve saçta
yapılan analizle gösterilmektedir. Özellikle kronik alkol kullanımı kanda, gama-
glutamiltransferaz (GGT), karbonhidratlı transferrin (CDT), aspartat aminotransferaz
(AST), alanin aminotransferaz (ALT) ve ortalama korpusküler hacim (MCV) gibi
indirekt biyobelirteçler ile gösterilmektedir. Ancak bu biyobelirteçler yeterince hassas
olmadığı için her zaman kullanılamamaktadır.86
Etanolün yarı ömrünün kısa olması ve indirekt biyobelirteçlerin spesifik ve
özgül olmaması kısa, orta ve uzun süreli alkol alımının gösterilmesini zorlaştırmaktadır.
Bu durum, alkol kullanım bozukluğunun teşhisi ve tedavisini olumsuz etkilemektedir.
Bu nedenle alkol kullanım bozukluğunu teşhis etmek için anket gibi nesnel araçlar
kullanılmaktadır. Ancak alkol kullanan kişiler çeşitli nedenlerle araştırmacıları yanıltan
cevaplar verebilmektedir. Bu noktada başka çözümler aranmış ve etanole göre yarı
ömrü daha uzun, daha kararlı ve spesifik olan biyobelirteçlere ihtiyaç duyulmuştur.5,70

36
Adli ve klinik toksikolojide etanol biyobelirteci olan direkt etanol minör
metabolitlerinden en çok kullanılanları EtG ve EtS’ dir. Son yıllarda ise hamilelik
esnasında alkol kullanımının tespit edilmesi amacıyla yenidoğanların mekonyum ve saç
örneklerinde YAEE’ne de bakılmaktadır.20,87
Orta miktar alımlarda EtG ve EtS kanda 48 saate kadar tespit edilebilmektedir.88
Bu süre aşırı miktardaki alkol alımlarında biraz daha uzamaktadır. Yine aşırı miktarda
alkol alımlarında idrarda 80-96 saate kadar tespit edilebilmektedir.15 Bu özelliğin yanına
kararlılık ve spesifiklik eklenince EtG ve EtS bir çok alanda kullanılmaktadır. Son alkol
kullanımının gösterilmesi, iş yeri alkol testleri, organ nakli hastalarının takip edilmesi,
alkol bağımlılığı tedavisinde yoksunluk ve yeniden alkol almaya başlamanın tespit
edilmesi yalnızca bir kaç klinik uygulamadır. Bunun yanı sıra adli uygulamalarda da
EtG ve EtS çok kullanışlı etanol biyobelirteçleridir.
Toksikolojik analizin doğru sonuçlar vermesi; kan örneğinin talimatlara
uyularak uygun tüplere alınmasına, uygun koşullarda taşınmasına, saklanmasına, uygun
yöntemin ve cihazın belirlenmesi amacıyla literatür taraması aşamalarına bağlıdır.45,89
EtG ve EtS nadiren Enzimatik Assay, daha çok ise GC-MS, LC-MS/MS gibi
kromatografi yöntemleri kullanılarak belirlenir. LC-MS/MS yüksek seçicilik ve
duyarlılığa sahip olmasının yanı sıra GC-MS’teki gibi örnek hazırlama aşamasında
türevlendiriciye ihtiyaç duyulmadığından son zamanlarda daha çok tercih
38
edilmektedir.
Bu tez çalışmasında etil alkol direkt minör metabolitlerinden EtG ve EtS LC-
MS/MS yöntemi kullanılarak kanda kantitatif olarak tespit edilmiştir. Çalışmanın ilk
safhası EtG ve EtS’nin tam kanda belirlenebilmesi için uygun ekstraksiyon yönteminin
belirlenmesiydi. Çalışmada kullanılan tam kan örneği miktarı literatürde değişiklik
göstermekteydi. Literatür ve materyal koşulları düşünülerek 200 mikrolitre tam kan
örneğinde karar kılındı.
Vücut sıvıları ile saçta EtG ve EtS’nin belirlenmesinde yöntemler oldukça
çeşitlidir. Bu yöntemlerdeki en önemli farklılık cihaz seçimine göre ekstraksiyon
prosedürlerinin değişiklik göstermesidir.90 Çalışma için iyi bir ektraksiyon yöntemi, az
basamaktan oluşur, kandan temiz ekstraktı sağlar ve girişimleri ortadan kaldırarak LC-
MS/MS yöntemi ile EtG ve EtS ‘nin kantitatif analizi için olanak sağlar.

37
Tam kan örneği oldukça karmaşık bir biyolojik, tam kanda mevcut olan protein
ve fosfolipit varlığı EtG analizinde önemli sorunlara neden olur.91Kandaki EtG’nin
neredeyse %50 si proteine bağlanmıştır, bu durum organik tuz, inorganik çözücü ve
metal iyonları ile tersine çevrilebilir bu amaçla en yaygın kullanılanları asetonitril,
metanol veya bunların farklı orandaki karışımlarıdır.92 Tüm bu etkenler göz önünde
bulundurularak doğru tespiti için tam kanda protein çöktürme prosedürü uygulanmıştır.
Literatür taramasından sonra 4 ayrı ekstraksiyon yöntemi seçilmiş olup bu
yöntemlerde bazı değişiklikler yapılarak 7 ayrı ekstraksiyon yöntemi denenmiş ve geri
68
kazanım (recovery) sonuçlarına göre Høiseth ve arkadaşlarının kullandığı yöntem
çalışmamız için uygun bulunmuştur. Bu yöntemle ekstraksiyonu yapılan tam kan
örnekleri LC-MS/MS sistemine verilmiş ve EtG’nin ekstraksiyon verimliliği EtS’ye
göre oldukça düşük bulunmuştur, ayrıca EtG-d5 pikleri de görülmemiştir. Bunun
üzerine yeni bir literatür araştırması yapılarak santrifüj öncesi soğuk metanol ve internal
standart madde (EtG-d5,EtS-d5) eklenen tam kan örneklerinde protein çöktürmesi
0
yapmak amacıyla -20 C’ de en az 1 saat bekletilmiştir. Bu işlemin sonunda
ekstraksiyon verimliliğinin arttığı ve EtG-d5 piklerinin oluştuğu gözlenmiştir.
200 tam kan örneğinin 33’ünde etanol tespit edilmiştir. Etanol tespit edilen tüm
bu kan örneklerinde EtG ve EtS birlikte tespit edilmiştir. Genel olarak kan alkol
konsantrasyonu ile EtG ve EtS konsantrasyonları arasında genellikle pozitif korelasyon
vardır. Az da olsa bu pozitif korelasyona uymayan bazı örnekler vardır. Bu fark
hastanın metabolizması, kan örneğinin alkol alındıktan kaç saat sonra alındığı, hastanın
kronik kullanıcı olması ve hastanın aldığı alkol miktarı ile ilgilidir.
Kan alkol konsantrasyonu sıfır olan 39 yaralının 13’ünde hem EtG hem de EtS, 25’inde
yalnız EtG 1’inde ise yalnızca EtS tespit edilmiştir. Hem EtG hem de EtS’nin pozitif
olduğu 13 örnekte EtG ve EtS miktarları oldukça yüksektir. Ortalama konsantrasyon
EtG için 0.783 mg/L, EtS için ise 0,068 mg/L olarak tespit edilmiştir. Acil servise
başvuran 81 travma hastasıyla yapılan bir çalışmada bu hastalardan yalnızca 3 ünde
etanol tespit edilirken 31’inde EtG tespit edilmiş ve ortalama konsantrasyon 0,7 mg/L
olarak tespit edilmiştir.93 Bu durum kişinin yakın zamanda alkol aldığının ve alkolün
yarı ömründen dolayı kanda tespit edilemediğinin güçlü bir göstergesidir. Kanda EtG ve
EtS ‘nin tespit edilme süresi etanolün tespit edilme süresine göre daha
uzundur.40,56,88,94,95 Kan alkol konsantrasyonu yaş, cinsiyet, metabolizma, böbrek ve

38
karaciğer hastalıkları gibi değişkenlerden etkilenir ancak her bir saatte ortalama 15
mg/dL kadar azalır ve tüketilen alkol miktarına bağlı olarak 6- 12 saate kadar tespit
edilebilir.75,96
Çalışmamızda kan alkol konsantrasyonu sıfır olan bazı örneklerde düşük
miktarlarda EtG veya EtS tespit edilmiştir. Etanolün negatif ve EtG’nin düşük pozitif
olduğu durumlar için bazı çalışmalarda yanlış pozitiflik değerlendirmesi yerine masum
(innocent) pozitiflik teriminin kullanılması önerilmiştir. Bu durum kişilerin oral yolla
alkol aldığını göstermez, EtG metaboliti sık gargara ve alkol bazlı sık el dezenfektanı bu
tür sonuçlara neden olabilir. Cut off değerlerinin tüm bu ihtimaller düşünülürek
belirlenmesi gerekmektedir.69Bunun dışında bu durum kişinin az miktarda alkol aldığını
ve geçen zamanda alkolün kanda tespit edilemeyecek düzeye indiğini de gösterebilir.49
EtG ve EtS’nin az ve orta miktarlardaki alımlarda kanda 10 saate tekrarlayan ard
arda alımlarda ise 24 saate kadar tespit edildiği belirtilmektedir.68
Yapılan bir çalışmaya göre, kanlarında etanol tespit edilemeyen kişilerde tespit
edilen EtG ve EtS’ nin alkolün akşamdan kalma (hangover) diye tabir edilen uzun
süreli etkilerini gösterdiği bildirilmiştir.97
İş yerinde psikoaktif madde kullanımının araştırıldığı ve test edilenlerin
%21’inin son 24 saatte alkol tükettiklerini raporladığı bir çalışmada bu kişilerin
kanlarında alkol tespit edilemediği halde % 2,1 inin ağız içi sıvısında EtG tespit
edilmiştir.98
Bu örneklerde tek başına tespit edilen EtG ve EtS miktarları oldukça düşüktür.
Trafik ve iş kazası yapan bir grup hasta ile yapılan bir çalışmada EtG ve EtS
metabolitleri, etanol ve diğer psikoaktif maddelere göre daha fazla tespit edilmiştir. Bu
hastaların çoğu son 6 saatte alkol almadıklarını bildirmişlerdir.49Acil serviste travma
hastaları ile yapılan bir başka çalışmada ise, kanlarında etanol saptanamayan hastalarda
EtG bakılmasının yararlı olacağı bildirilmiştir.93Diğer psikoaktif maddeler yönünden
negatif olan bir hasta grubunda yapılan çalışmada yüksek EtG ve EtS değerleri son 10
saatte fazla miktarda alkol alındığını ve alkolün uzun süreli etkilerini göstermiştir.99,100
Pilotlarla yapılan bir çalışmada orta ve yüksek miktarda alkol alımından bir gün
sonra kan alkol konsantrasyonu negatif olduğu halde alkolün uzun süreli etkilerinin
sonucu olarak simülasyonda dikkat eksikliği oranının yüksek olduğu görülmüştür.101

39
Trafik ve iş kazası gibi adli olaylar soruşturulurken alkol daha çok solunum havası ve
kanda aranmaktadır. Özellikle trafik kazalarından sonra sürücülerden alınan kan
örneğinde etanolün yarı ömrünün kısa olması sonucunda alkol saptanamadığında kaza
teknik nedenlere bağlanmaktadır.49 Bu durumda alkolün eliminasyondan sonraki uzun
süreli etkileri hala devam ediyor olabilir. Aşırı alkol alımından sonraki günde
sürücülerin sürüş kabiliyetlerinin bozulduğu görülen birçok çalışma yapılmış ve BAC
yanında EtG ve EtS tespitinin nedeni açıklanamayan kazaların açıklanmasına katkıda
bulunacağı bildirilmiştir.102,103
Alkol alımının tespitinde kanda EtG ve EtS metabolitlerinin analiz edilmesinin,
etanol konsantrasyonunun analiz edilmesine göre avantajları oldukça fazladır. Mevcut
yöntemlerle kan alkol konsantrasyonunun tespit edilemediği durumlarda bu
metabolitlerden faydalanılabilir. Ancak özellikle kanda EtG ve EtS ile ilgili
farmakokinetik araştırmalar henüz çok yeni ve az sayıdadır. Kanda tespit edilen EtG ve
EtS miktarları bize kişinin alkol alım zamanı, aldığı alkol miktarı ve içme alışkanlığı ile
ilgili yeterince bilgi vermemektedir. Yapılan EtG ve EtS ölçümlerinin diğer
metabolitlerle (YAEE) ve saç örneklerinin analizi ile desteklenmesi, alkol alımıyla ilgi
yanlış yorumların önüne geçecektir.

40
6.SONUÇ ve ÖNERİLER

 Alkol kullanım bozukluğu sorunu tüm dünyada gün geçtikçe artmaktadır.


Bu durum milyonlarca insanı dolaylı, dolaysız etkilemektedir.
 Alkol kullanımının tespit edilmesi adli ve klinik vakaların
değerlendirilmesinde önemlidir. Ancak etanolün yarı ömrünün kısa olması
tespit edilme süresini kısaltmaktadır. Bu durumda direkt etanol
biyobelirteçlerinin kullanılması avantaj sağlamaktadır.
 EtG ve EtS’nin farmakokinetik özellikleri birbirine yakın, spesifik, duyarlı
ve etanole göre tespit edilme süresi uzun olan alkol biyobelirteçleridir.
 EtG ve EtS hem akut hem de kronik alkol alımını göstermek için
kullanılabilir.
 Çalışmamızda 200 hasta tam kan örneğinin kan alkol konsantrasyonu HS-
GC-FID, kan EtG ve EtS konsantrasyonu LC-MS/MS yöntemi ile
çalışılmıştır.
 Çalışmamızda kanlarında alkol tespit edilen bütün hastalarda EtG ve EtS
tespit edilmiştir. EtG, EtS ve kan etanol konsantrasyonu (BAC) arasında
genellikle pozitif korelasyon saptanmıştır. Bu sonuç EtG ve EtS’nin alkol
alımına spesifik olduğunu ve alkol alımının gösterilmesinde
kullanılabileceğini göstermektedir.
 Çalışmamızda kan alkol konsantrasyonu negatif olduğu halde EtG ve/veya
EtS pozitif olan hasta sayısı oldukça fazladır. Bu durumun tek başına
yorumlanması ancak EtG ve EtS’nin kanda farmakokinetik araştırmalar
sonucunda uygun cut-off değerlerinin belirlenmesi ile mümkün olabilir.
Bunun yanı sıra bu sonuçların YAEE ve bu metabolitlerin saç analizleriyle
de desteklenmesi gerekebilir.
 Elimizde bu hastaların en son ne zaman ve ne miktarda alkol aldıklarına
dair yeterli bilginin olmaması kan EtG ve EtS konsantrasyonlarının
yorumlanmasında ki bir diğer zorluktur. Bu durumda hastalara anket
uygulanması durumun aydınlatılması için yararlı olabilir.

41
 Elde edilen analiz sonuçları yorumlanırken yaş, cinsiyet, vücut kitle indeksi,
karaciğer, böbrek rahatsızlıkları gibi kişisel ve alkol metabolizmasına etki
eden genetik faktörlerin de hesaba katılması gerekmektedir.
 Literatürde kan EtG ve EtS farmakokinetiği ile ilgili yeterince çalışma
yoktur. Bu durum tespit edilen EtG ve EtS miktarlarının yorumlanmasını
zorlaştırmaktadır. Bunun sonucunda test edilen kişilerin ne zaman, ne kadar
alkol aldıkları ve içme alışkanlığı belirlenememektedir. İçme alışkanlığının
belirlenmesi ve kan EtG, EtS farmakokinetiğinin anlaşılması için daha çok
çalışmaya ihtiyaç vardır.
 Adli olaylarda özellikle iş ve trafik kazalarında kanda etanolün yanı sıra EtG
ve EtS, YAEE biyobelirteçlerine de bakılması faydalı olabilir. Bunların
yanında kaza anındaki alkol miktarının doğru hesaplanması için kaza saati,
örnek kan alma saati, hastanın diğer psikoaktif maddeler yönünden
sorgulanması veya analiz edilmesi gerekmektedir.
 Ülkemizdeki kanunlara göre karayollarında alkol etkisi altında araç
kullanmak yasaktır. Kan alkol konsantrasyonu 0,5 promilin üzerinde tespit
edilen sürücülerin sürücü belgeleri 6 ay süreyle geri alınır. Ayrıca
yaralanmalı ve ölümlü kazaya karışan bu sürücüler TCK hükümlerince
çeşitli cezalara çarptırılabilirler. Kaza sonrasındaki kan alkol
konsantrasyonunun doğru ölçülmesi sürücünün aklanması yada
cezalandırılması açısından son derece önemlidir. Kan alkol
konsantrasyonunun doğru tespit edilemediği durumlarda EtG ve EtS’den
yararlanılabilir. Ayrıca ehliyetine ikinci kez el konulan sürücülerin takibi
sürecinde de bu metabolitlerin kullanılması faydalı olabilir.
 EtG ve EtS’nin kanda etanole göre daha uzun zaman aralığında tespit
edilebiliyor olması pilotluk gibi akut alkol alımının tehlikeli olduğu meslek
gruplarının taranmasında, alkol bağımlılarının katıldığı rehabilitasyon
programlarında yoksunluğun gösterilmesinde, organ nakli hastalarının
takibinde ve çocuk velayeti davalarında içme alışkanlığının gösterilmesinde
kullanılması fayda sağlayabilir.
 Kan Etil Glukuronit ( EtG), Etil sülfat (EtS) kinetiğinin net olarak
anlaşılması için, farklı dozlarda etanolün alındığı, birkaç basamaklı, daha

42
uzun süreli ve sık aralıklarla saç, kan ve idrar örneklerinde ölçümlerin
yapıldığı geniş katılımlı deneysel çalışmalara ihtiyaç duyulmaktadır.

43
7.KAYNAKLAR

1. Angus C, Holmes J, Maheswara R, Gree MA, Meie P, Brennan A. Mapping patterns and
trends in the spatial availability of alcohol using low-level geographic data: A case study in
England 2003–2013. Int J Environ Res Public Health. 2017;14(4):1-392.
doi:10.3390/ijerph14040406

2. Politi L, Morini L, Leone F, Polettini A. Ethyl glucuronide in hair: Is it a reliable marker of


chronic high levels of alcohol consumption? Addiction. 2006;101(10):1408-1412.
doi:10.1111/j.1360-0443.2006.01537.x

3. Leggio L, Lee MR. Treatment of Alcohol Use Disorder in Patients with Alcoholic Liver Disease.
Am J Med. 2017;130(2):124-134. doi:10.1016/j.amjmed.2016.10.004

4. Rehm J, Gmel GE, Gmel G, et al. The relationship between different dimensions of alcohol use
and the burden of disease—an update. Addiction. 2017;112(6):968-1001. doi:10.1111/add.13757

5. Jastrzębska I, Zwolak A, Szczyrek M, Wawryniuk A, Skrzydło-Radomańska B, Daniluk J.


Biomarkers of alcohol misuse: recent advances and future prospects. Gastroenterol Rev.
2016;2(2):78-89. doi:10.5114/pg.2016.60252

6. Finn SW. Alcohol Dependence: Barriers To Treatment and New Approaches In Primary Care.
PhD Thesis, Karolinska Institutet, Sweden, 2018

7. Nanau RM, Neuman MG. Biomolecules and biomarkers used in diagnosis of alcohol drinking
and in monitoring therapeutic interventions. Biomolecules. 2015;5(3):1339-1385.
doi:10.3390/biom5031339

8. Morini L, Politi L, Groppi A, Stramesi C, Polettini A. Determination of ethyl glucuronide in


hair samples by liquid chromatography/electrospray tandem mass spectrometry. J Mass
Spectrom. 2006;41(1):34-42. doi:10.1002/jms.943

9. Söylemezoğlu T. Alkol Biyogöstergelerinin Adli Toksikoloji Yönünden Önemi ve Analiz


Yöntemleri. 2002:393-397.

10. Kugelberg FC, Jones AW. Interpreting results of ethanol analysis in postmortem specimens: A
review of the literature. Forensic Sci Int. 2007;165(1):10-29. doi:10.1016/j.forsciint.2006.05.004

11. Wurst FM, Thon N, Yegles M, Schrück A, Preuss UW, Weinmann W. Ethanol Metabolites:
Their Role in the Assessment of Alcohol Intake. Alcohol Clin Exp Res. 2015;39(11):2060-2072.
doi:10.1111/acer.12851

12. David TH, Lecture A, Li T, Hewitt BG, Grant BF. The Alcohol Dependence Syndrome , 30
years later : a commentary. 2007:1522-1530. doi:10.1111/j.1360-0443.2007.01911.x

13. Zeren C, Keten A, Çelik S, et al. Demonstration of ethyl glucuronide in dental tissue samples by
liquid chromatography/electro-spray tandem mass spectrometry. J Forensic Leg Med.
2013;20(6):706-710. doi:10.1016/j.jflm.2013.03.033

14. Kaufmann E, Alt A. Detection of ethyl glucuronide in dried human blood using LC-MS/MS. Int
J Legal Med. 2008;122(3):245-249. doi:10.1007/s00414-007-0219-x

15. Elrasheed A, Ghaferi H Al, Ali AY. Assessment of Alcohol Exposure : Testing for
Ethylglucuronide ( Etg ), Ethylsulfate ( Ets ). IJEMHHR. 2017;19(3):1-5.

16. Foti RS, Fisher MB. Assessment of UDP-glucuronosyltransferase catalyzed formation of ethyl
glucuronide in human liver microsomes and recombinant UGTs. 2005;153:109-116.
doi:10.1016/j.forsciint.2004.12.003

44
17. Swift R. Direct measurement of alcohol and its metabolites. Addiction. 2003;98(SUPPL. 2):73-
80. doi:10.1046/j.1359-6357.2003.00605.x

18. Conigrave KM, Davies P, Haber P, Whitfield JB. Traditional markers of excessive alcohol use.
Addiction. 2003;98(SUPPL. 2):31-43. doi:10.1046/j.1359-6357.2003.00581.x

19. Hernández Redondo A, Schroeck A, Kneubuehl B, Weinmann W. Determination of ethyl


glucuronide and ethyl sulfate from dried blood spots. Int J Legal Med. 2013;127(4):769-775.
doi:10.1007/s00414-012-0815-2

20. Wassenaar S, Koch BCP. Direct biomarkers to determine alcohol consumption during
pregnancy, which one to use? J Appl Bioanal. 2015;1(3):76-79. doi:10.17145/jab.15.013

21. Luginbühl M, Schröck A, König S, Schürch S, Weinmann W. Determination of fatty acid


ethyl esters in dried blood spots by LC–MS/MS as markers for ethanol intake: application in a
drinking study. Anal Bioanal Chem. 2016;408(13):3503-3509. doi:10.1007/s00216-016-9426-y

22. Kulaga V, Pragst F, Koren G. The fatty acid ethyl esters (FAEE) hair test: emerging technology
for the diagnosis of fetal alcohol spectrum disorders (FASD). Ann Toxicol Anal. 2009;21(2):61-
65.

23. Pichini S, Pellegrini M, Gareri J, et al. Liquid chromatography-tandem mass spectrometry for
fatty acid ethyl esters in meconium: Assessment of prenatal exposure to alcohol in two European
cohorts. J Pharm Biomed Anal. 2008;48(3):927-933. doi:10.1016/j.jpba.2008.07.026

24. Roehsig M, de Paula DML, Moura S, de Albuquerque Diniz EM, Yonamine M.


Determination of eight fatty acid ethyl esters in meconium samples by headspace solid-phase
microextraction and gas chromatography-mass spectrometry. J Sep Sci. 2010;33(14):2115-2122.
doi:10.1002/jssc.201000118

25. Bager H, Christensen LP, Husby S, Bjerregaard L. Biomarkers for the Detection of Prenatal
Alcohol Exposure: A Review. Alcohol Clin Exp Res. 2017;41(2):251-261.
doi:10.1111/acer.13309

26. Robertson S. Interpretation of Measured Alcohol Levels In Fatal Aviation Accident Victims. :5-
16.

27. Atkins RC, Francis AC. Alkoller, Eterler ve Fenoller. In: Okay G, Yıldırır Y, eds. Organik
Kimya. 2nd ed. Ankara: Bilim Kitabevi; 2003:257-260.

28. Solomons G, Craig F. Alkoller ve Eterler. In:Okay G, Yıldırır Y, eds. Organik Kimya. 7th ed.
Istanbul: Literatür Yayınları; 2002:477-484.

29. Dasgupta A. Genetic Aspects of Alcohol Metabolism and Drinking Behavior. In: Alcohol and Its
Biomarkers. ; 2015:37-63.

30. Vonghia L, Leggio L, Ferrulli A, Bertini M, Gasbarrini G, Addolorato G. Acute alcohol


intoxication. Eur J Intern Med. 2008;19(8):561-567. doi:10.1016/j.ejim.2007.06.033

31. Dasgupta A. Use, Abuse, and Issues with Blood Alcohol Level. In: Alcohol and Its Biomarkers. ;
2015:1-36.

32. Dasgupta A. The Science of drinking. In: Plymouth, United Kingdom: Rowman & Littlefield
Publishers; 2011:1-15.

33. Pisa P, Loots D, Nienaber C. Alcohol metabolism and health hazards associated with alcohol
abuse in a South African context : a review. 2010;23(3):4-10.
doi:10.1080/16070658.2010.11734295

34. Dubowski KM. Absorption, Distribution Highway Safety Aspects and Elimination of Alcohol. J

45
Stud Alcohol. 1985;902(10):98-108. doi:10.15288/jsas.1985.s10.98

35. Walsham NE, Sherwood RA. Ethyl Glucuronide and Ethyl Sulfate. Vol 67. 1st ed. Elsevier Inc.;
2014. doi:10.1016/bs.acc.2014.09.006

36. Norberg Å, Jones a W, Hahn RG, Gabrielsson JL. Role of Variability in Explaining Ethanol
Pharmacokinetics. Clin Pharmacokinet. 2003;42(1):1-31.

37. Mitchell MC, Teigen EL, Ramchandani VA. Absorption and peak blood alcohol concentration
after drinking beer, wine, or spirits. Alcohol Clin Exp Res. 2014;38(5):1200-1204.
doi:10.1111/acer.12355

38. Abdullah DZ. Quantitative Determination of Ethyl Glucuronide and Ethyl Sulfate in Postmortem
Blood Using Hybrid-SPE-PPT and UHPLC-MSMS. Master Thesis, Norwegian Universty,
Norway, 2015

39. Dahl H. Evaluation and clinical application of ethyl glucuronide and ethyl sulfate as biomarkers
for recent alcohol consumption. PhD Thesis, Karolinska Institutet, Sweden, 2011.

40. Dinis-Oliveira RJ. Oxidative and Non-Oxidative Metabolomics of Ethanol. Curr Drug Metab.
2016;17(4):327-335. doi:10.2174/1389200217666160125113806

41. Singh M, Gupta S, Singhal U, Pandey R, Aggarwal SK. Evaluation of the oxidative stress in
chronic alcoholics. J Clin Diagnostic Res. 2013;7(8):1568-1571.
doi:10.7860/JCDR/2013/5596.3210

42. Dasgupta A. Direct Alcohol Biomarkers Ethyl Glucuronide, Ethyl Sulfate, Fatty Acid Ethyl
Esters, and Phosphatidylethanol. In: Alcohol and Its Biomarkers. ; 2015:181-220.
doi:10.1016/B978-0-12-800339-8.00008-0

43. Maenhout TM, De Buyzere ML, Delanghe JR. Non-oxidative ethanol metabolites as a measure
of alcohol intake. Clin Chim Acta. 2013;415:322-329. doi:10.1016/j.cca.2012.11.014

44. Cooper G a. a., Paterson S, Osselton MD. The United Kingdom and Ireland Association of
Forensic Toxicologists. Sci Justice. 2010;50(4):166-176. doi:10.1016/j.scijus.2010.09.005

45. Battal D. Adli Toksikoloji Analizlerinde Biyolojik Örnek ve Analitik Yöntem Seçimleri. Turkish
J Forensic Med. 2012:44-52.

46. Vural N. Alifatik Alkoller. In: Toksikoloji. Ankara: Ankara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi
Yayınları; 2005:484-487.

47. Allan AR, Roberts ISD. Post-mortem toxicology of commonly-abused drugs. Diagnostic
Histopathol. 2009;15(1):33-41. doi:10.1016/j.mpdhp.2008.11.001

48. Høiseth G. Use of ethyl glucuronide and ethyl sulphate in forensic toxicology. Thesis, University
of Oslo, Norway, 2009.

49. Bogstrand ST ore, Høiseth G, Rossow I, Normann PT rygve, Ekeberg O. Prevalence of ethyl
glucuronide and ethyl sulphate among patients injured when driving or at work. Alcohol and
Alcoholism. 2015;50(1):68-73. doi:10.1093/alcalc/agu070

50. Marques P, Tippetts S, Allen J, et al. Estimating driver risk using alcohol biomarkers, interlock
blood alcohol concentration tests and psychometric assessments: Initial descriptives. Addiction.
2010;105(2):226-239. doi:10.1111/j.1360-0443.2009.02738.x

51. Alonso F, Pastor JC, Montoro L, Esteban C. Driving under the influence of alcohol:
Frequency, reasons, perceived risk and punishment. Subst Abus Treat Prev Policy. 2015;10(1):1-
9. doi:10.1186/s13011-015-0007-4

46
52. Tuomi H, Ahola S, Rainio J, et al. Immunoassay for ethyl glucuronide in vitreous humor : A
new tool for postmortem diagnostics of alcohol use. 2013;226:261-265.
doi:10.1016/j.forsciint.2013.01.040

53. Hegstad S, Kristoffersen L, Liane VH, Spigset O. EtG and EtS in Autopsy Blood Samples
With and Without Putrefaction Using UPLC – MS-MS. 2017;(October 2016):107-113.
doi:10.1093/jat/bkw123

54. Høiseth G, Karinen R, Christophersen A, Mørland J. Practical use of ethyl glucuronide and
ethyl sulfate in postmortem cases as markers of antemortem alcohol ingestion. Int J Legal Med.
2010;124(2):143-148. doi:10.1007/s00414-009-0393-0

55. Murty BR. The Biochemistry of Alcohol Toxicity. Resonance. 2004:1-7.

56. Andresen-Streichert H, Muller A, Glahn A, Skopp G, Sterneck M. Alcohol Biomarkers in


Clinical and Forensic Contexts. Dtsch Arztebl Int. 2018;115(18):309-315.
doi:https://dx.doi.org/10.3238/arztebl.2018.0309

57. Høiseth G, Morini L, Polettini A, Christophersen A, Mørland J. Ethyl glucuronide in hair


compared with traditional alcohol biomarkers - A pilot study of heavy drinkers referred to an
alcohol detoxification unit. Alcohol Clin Exp Res. 2009;33(5):812-816. doi:10.1111/j.1530-
0277.2009.00900.x

58. Piano MR, Ph D, Mazzuco A, et al. Binge Drinking Episodes in Young Adults : How Should
We Measure Them in a Research Setting ? J Stud Alcohol Drugs. 2017;78(July):502-511.
doi:10.15288/jsad.2017.78.502

59. Bianchi V, Raspagni A, Arfini C. Emerging Biomarkers of Alcohol Consumption : Clinical and
Forensic Applications. Open Toxicol J. 2013;6:27-33. doi:10.2174/1874340401306010027

60. Dasgupta A. Alcohol biomarkers. In: Alcohol and Its Biomarkers. ; 2015:91-110.

61. Dasgupta A. Liver Enzymes as Alcohol Biomarkers. In: Alcohol and Its Biomarkers. ; 2015:121-
137. doi:10.1016/B978-0-12-800339-8.00005-5

62. Dasgupta A. Mean Corpuscular Volume and Carbohydrate-Deficient Transferrin as Alcohol


Biomarkers. In: Alcohol and Its Biomarkers. ; 2015:139-162. doi:10.1016/B978-0-12-800339-
8.00006-7

63. Arndt T. Carbohydrate-deficient transferrin as a marker of chronic alcohol abuse: A critical


review of preanalysis, analysis, and interpretation. Clin Chem. 2001;47(1):13-27.

64. Dasgupta A. β-Hexosaminidase, Acetaldehyde–Protein Adducts, and Dolichol as Alcohol


Biomarkers. In: Alcohol and Its Biomarkers. Vol 15. ; 2015:163-180. doi:10.1016/B978-0-12-
800339-8.00007-9

65. Arndt T, Behnken LJ, Martens B, Hackler R. Evaluation of the cut-off for serum
carbohydrate-deficient transferrin as a marker of chronic alcohol abuse determined by the
ChronAlco I.D.(TM)-Assay. LaboratoriumsMedizin. 1999;23(9):507-510.

66. Giuseppina Bozzuto, Paola Ruggieri AM. Molecular aspects of tumor cell migration and
invasion. Ann Ist Super Sanità. 2010;46(1):66-80. doi:10.4415/ANN

67. Walsham NE, Sherwood RA. Ethyl Glucuronide. Ann Clin Biochem. 2015;14(02):119-129.
doi:10.1017/S0952675714000244

68. Høiseth G, Bernard JP, Karinen R, et al. A pharmacokinetic study of ethyl glucuronide in
blood and urine: Applications to forensic toxicology. Forensic Sci Int. 2007;172(2-3):119-124.
doi:10.1016/j.forsciint.2007.01.005

47
69. Palmer RB. A review of the use of ethyl glucuronide as a marker for ethanol consumption in
forensic and clinical medicine. YSDIA. 2009;26(1):18-27. doi:10.1053/j.semdp.2008.12.005

70. Oppolzer D, Barroso M, Gallardo E. Bioanalytical procedures and developments in the


determination of alcohol biomarkers in biological specimens. Bioanalysis. 2016;8(3):229-251.
doi:10.4155/bio.15.240

71. Mackus M, van de Loo AJAE, Raasveld SJ, et al. Biomarkers of the alcohol hangover state:
Ethyl glucuronide (EtG) and ethyl sulfate (EtS). Hum Psychopharmacol. 2017;32(5):1-6.
doi:10.1002/hup.2624

72. Diczfalusy MA, Bjorkhem I, Einarsson C, Hillebrant CG, Alexson SE. Characterization of
enzymes involved in formation of ethyl esters of long-chain fatty acids in humans. J Lipid Res.
2001;42(7):1025-1032. http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/11441128.

73. Jatlow P, O’Malley SS. Clinical (Nonforensic) application of ethyl glucuronide measurement:
Are we ready? Alcohol Clin Exp Res. 2010;34(6):968-975. doi:10.1111/j.1530-
0277.2010.01171.x

74. Helander A, Dahl H. Urinary Tract Infection: A Risk Factor for False-Nega- tive Urinary Ethyl
Glucuronide but Not Ethyl Sulfate in the Detection of Recent Alcohol Consumption,. Clin Chem.
2005;51:1728-1730. doi: 10.1373/clinchem.2005.051565

75. Dasgupta A. Measurement of Alcohol Levels in Body Fluids and Transdermal Alcohol Sensors.
In: Alcohol and Its Biomarkers. ; 2015:65-71. doi:10.1016/B978-0-12-800339-8.00003-1

76. Webster GD, Hampton C Gabler. Feasibility of transdermal ethanol sensing for the detection of
intoxicated drivers. 51st Annu Proc - Assoc Adv Automot Med. 2007:449-464.
doi:10.1073/pnas.0703993104

77. Panneer Selvam A, Muthukumar S, Kamakoti V, Prasad S. A wearable biochemical sensor


for monitoring alcohol consumption lifestyle through Ethyl glucuronide (EtG) detection in human
sweat. Sci Rep. 2016;6(February):1-11. doi:10.1038/srep23111

78. Zettl JR. The determination of blood alcohol concentration by transdermal measurement: A
white paper. 2002;2004(August 16).
http://www.alcoholmonitoring.com/pdf/TransdermalWhitePaper.pdf.

79. Karayolları Trafı̇ k Kanunu. Türkiye; 1983.

80. Thompson M, Ellison SLR, Wood R. Harmonized Guidelines for Single-Laboratory. Pure Appl
Chem. 2002;74(5):835-855.

81. Niemelä O. Biomarker-based approaches for assessing alcohol use disorders. Int J Environ Res
Public Health. 2016;13(2). doi:10.3390/ijerph13020166

82. Sharma P, Bharat V, Murthy P. Quantitation of ethyl glucuronide in serum & urine by gas
chromatography - mass spectrometry. Indian J Med Res. 2015;141(1):75-80.

83. Wurst FM, Metzger J. The ethanol conjugate ethyl glucuronide is a useful marker of recent
alcohol consumption. Alcohol Clin Exp Res. 2002;26(7):1114-1119.
doi:10.1097/01.ALC.0000019786.02101.50

84. Hegstad S, Helland A, Hagemann C, Spigset O. EtG/EtS in Serum by UHPLC-MS-MS in


Suspected Sexual Assault Cases. J Anal Toxicol. 2017;41(7):618-622. doi:10.1093/jat/bkx032

85. Al-asmari AI, Anderson R a, Appelblad P. Direct Determination of Ethyl Glucuronide and
Ethyl Sulfate in Postmortem Urine Specimens Using Hydrophilic Interaction Liquid
Chromatography – Electrospray Ionization-Tandem Mass Spectrometry. J Anal Toxicol.
2010;34(June):261-272.

48
86. Skipper EG, Weinmann W, Wurst FM. Ethyl Glucuronide (ETG): A New Marker to Detect
Alcohol Use In Recovering Physicians. J Med Licens Discip. 2004;90:14-17.
doi:10.3351/ppp.0006.0003.0001

87. Cabarcos P, Álvarez I, Tabernero MJ, Bermejo AM. Determination of direct alcohol markers:
A review. Anal Bioanal Chem. 2015;407(17):4907-4925. doi:10.1007/s00216-015-8701-7

88. Elrasheed A, Al Ghaferi H, Ali AY. Assessment of alcohol exposure: Testing for
ethylglucuronide (Etg), ethylsulfate (Ets). Int J Emerg Ment Health. 2017;19(3).
doi:10.4172/1522-4821.1000365

89. Kaya-Akyüzlü D, Kayaalti Z. Blood, hair, urine and breath samples for the analysis of drugs of
abuse. Marmara Pharm J. 2015;19(3):232-237. doi:10.12991/mpj.20151900817

90. Albermann ME, Musshoff F, Madea B. A High-Performance Liquid Chromatographic –


Tandem Mass Spectrometric Method for the Determination of Ethyl Glucuronide and Ethyl
Sulfate in Urine Validated According to Forensic Guidelines. 2012:51-56.

91. Pucci V, Di Palma S, Alfieri A, Bonelli F, Monteagudo E. A novel strategy for reducing
phospholipids-based matrix effect in LC-ESI-MS bioanalysis by means of HybridSPE. J Pharm
Biomed Anal. 2009;50(5):867-871. doi:10.1016/j.jpba.2009.05.037

92. Trontelj J. Quantification of Glucuronide Metabolites in Biological Matrices by LC-MS/MS.


Tandem Mass Spectrom - Appl Princ. 2012:531-558. doi:10.5772/30923

93. Neumann T, Helander A, Dahl H, et al. Value of ethyl glucuronide in plasma as a biomarker
for recent alcohol consumption in the emergency room. Alcohol Alcoholism. 2008;43(4):431-435.
doi:10.1093/alcalc/agn035

94. Litten RZ, Bradley AM, Moss HB. Alcohol biomarkers in applied settings: Recent advances
and future research opportunities. Alcohol Clin Exp Res. 2010;34(6):955-967. doi:10.1111/j.1530-
0277.2010.01170.x

95. Baduroğlu E, Durak D, Alkol İle İlgili Adli Tıp Sorunları. Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi
Derg. 2010;36(2):65-71.

Erişim:http://uludagtipdergisi.org/pdf/pdf_UTF_274.pdf. Erişim Tarihi: 19.07.2016

96. Cowan DM, Maskrey JR, Fung ES, et al. Best-practices approach to determination of blood
alcohol concentration (BAC) at specific time points: Combination of ante-mortem alcohol
pharmacokinetic modeling and post-mortem alcohol generation and transport considerations.
Regul Toxicol Pharmacol. 2016;78:24-36. doi:10.1016/j.yrtph.2016.03.020

97. Tune LE. Anticholinergic effects of medication in elderly patients. J Clin Psychiatry.
2001;62(SUPPL. 22):11-14. doi:10.1002/hup

98. Gjerde H, Christophersen AS, Moan IS, et al. Use of alcohol and drugs by Norwegian
employees: a pilot study using questionnaires and analysis of oral fluid. J Occup Med Toxicol.
2010;5:13. doi:10.1186/1745-6673-5-13

99. Lostia AM, Vicente JL, Cowan DA. Measurement of ethyl glucuronide, ethyl sulphate and their
ratio in the urine and serum of healthy volunteers after two doses of alcohol. Alcohol Alcohol.
2013;48(1):74-82. doi:10.1093/alcalc/ags108

100. Stephens R, Ling J, Heffernan TM, Heather N, Jones K. A review of the literature on the
cognitive effects of alcohol hangover. Alcohol and Alcoholism. 2008;43(2):163-170.
doi:10.1093/alcalc/agm160

101. Prat G, Adan A, Pérez-Pàmies M, Sànchez-Turet M. Neurocognitive effects of alcohol


hangover. Addict Behav. 2008;33(1):15-23. doi:10.1016/j.addbeh.2007.05.002

49
102. Verster JC, van de Loo AJ, Downey LA. Driving while Hungover: The Necessity of
Biomarkers of the Alcohol Hangover State. Traffic Inj Prev. 2015;16(4):323-328.
doi:10.1080/15389588.2014.938324

103. Marques P, Javors M, Pragst F, et al. DUI Risk Prediction with Alcohol Biomarkers, Interlock
Records, and Self-Report. Proc T2007 Jt Int Meet TIAFT/ICADTS/IIS, August 26-30. 2007;(June
2014).
Erişim:http://www.icadts2007.org/print/iis17alcbiomarkers.pdf. Erişim Tarihi: 02.08.2018

50
EKLER

EK-1. ETİK KURUL KARARI

51
EK-2. AYDINLATILMIŞ ONAM FORMU

AYDINLATILMIŞ ONAM FORMU

Çalışmanın Adı:

(Ç.Ü Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalında Alkol Analizi Yapılan Örneklerde Etanol
Belirteçlerinin ( Etil Glukuronit ( EtG), Etil Sülfat (EtS)) ‘ın Belirlenmesi.)

Kan örneğinde alkol analizi yapılan kişiler üzerinde yürütülen çalışmamızın amacı
kanda etil alkol minör metabolitlerini tespit etmektir. Bu amaçla sizden 3 cc kan örneği
alınarak uygun yöntemlerle analiz edilecek ve kanınızda saptanan alkol miktarı ile
değerlendirmeye alınacaktır. Sonuçlar öncelikle bilimsel amaçla kullanılacak ve kişisel
bilgileriniz gizli tutulacaktır. Parasal bir bedel ödemenizi gerektirmeyen ve size de bir ödeme
yapılması söz konusu olmayan bu çalışmaya katılmama ve katıldıktan sonra çekilme hakkınız
bulunmaktadır.Bu haklarınızı kullanmanız teşhis ve tedavi sürecinizi aksatmayacaktır.
Ek bilgi talebiniz olursa sözlü olarak karşılanacaktır.

Araştırmamıza katılmayı kabul ediyorsanız, lütfen aşağıdaki bölüme adınızı-soyadınızı


yazıp tarih ve imza atınız. Teşekkür ederiz.

___________________________________________________________________________
SÖZ KONUSU ARAŞTIRMAYA, YUKARIDA BELİRTİLEN KOŞULLAR
ÇERÇEVESİNDE HİÇBİR BASKI VE ZORLAMA OLMAKSIZIN KENDİ RIZAMLA
KATILMAYI KABUL EDİYORUM.

TARİH :
ADI-SOYADI :
İMZA :

Örnekleri Alan ve Katılımcı ile Görüşen Sağlık Personeli:


Adı soyadı, unvanı :
Adres :
Tel. :
İmza :

52
ÖZGEÇMİŞ

Hüseyin DENGİZ, 1986 yılında ADANA’da doğdu. İlköğretimi Adana Seyhan


Kanuni İlköğretim Okulu’nda, Liseyi Adana 5 Ocak Lisesi’nde tamamladı. 2007 yılında
Çukurova Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Kimya bölümüne girdi ve 2011 yılında
mezun oldu. 2010 yılında Çukurova Üniversitesi’ne devlet memuru olarak atandı. Halen
Ç.Ü Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi Süreli Bölge Kan Merkezi’nde Kimyager olarak
çalışmaktadır.
2015 yılında Ç.Ü Sağlık Bilimleri Enstitüsü Adli Tıp Anabilim Dalı’nda tezli
yüksek lisans programına başladı. Hüseyin DENGİZ evli ve bir çocuk babasıdır.

53

You might also like