Professional Documents
Culture Documents
Kare açının güçlük yaratan enerjisi ile başa çıkmak mümkün müdür diye
sorarsak, cevabı ‘’evet mümkündür’’ olacaktır. Kare açıların fonksiyonunu
hayatlarımızda olumluya çevirmenin yolu; bu açının yaşamlarımızda yarattığı
çatışmanın içsel ve dışsal nedenlerini fark etmemizdir. Kare açılar hayatlarımıza
kendini sürekli tekrar eden benzer zorlayıcı deneyimler verir. Bizler bu zorlayıcı
yaşantıların kendi içimizdeki ve dışımızdaki nedenlerini ve tetikleyicilerini fark
edip anlayabilirsek, o takdirde değişimi başlatmış oluruz. Çünkü çok net olarak
kare açı bizden, harekete geçtiği yaşam alanlarımızda DEĞİŞMEMİZİ ister. Kare
açı demek DEĞİŞİM demektir. Oysaki değişmeye direnç gösterdiğimiz oranda
kare açıların yarattığı olaylar kendini tekrar edecek ve bir dizi sorun ile karşı
karşıya kalacağızdır. O nedenle farkındalığımızın gelişmesi, kibir ve gurur gibi
karakter özelliklerimizin yumuşaması, kare açıların olumsuz sonuçlarından
korunmamıza yardım edecektir. Nihayetinde bizler istenilen değişimi
gerçekleştirebildikçe kare açı enerjileri rahatlayacak ve bize gösterdikleri direnç
de azalacaktır. Bunu aslında kaderimizle bir uzlaşma süreci gibi düşünebilirsiniz.
Kısaca biz kendimizle yüzleşmez isek, hakikati görebilmemiz için olaylar
hayatlarımızda defalarca tekrar edeceklerdir. Ancak farkındalık, idrak, değişim,
olgunluk, yumuşamak kare açıya şifa oluşturacak enerjileridir.
Kısaca üçgen açı, açıya girdiği gezegenler arasında, problemsiz akan bir enerji,
rahat bir akış olduğunu gösterir. Söz konusu noktada bir uyumluluk, olumlu
tarafların görünür olması söz konusudur. Bu yaşam alanlarında zorlanma
olmayacağından hırs, çaba ve mücadele de yoktur. Dolayısıyla iniş ve çıkışları
olmayan istikrarlı bir akış vardır. Olumsuz tarafından bakacak olursak bu durum,
kişinin hayatına motivasyon düşüklüğü ve hareketsizlik verebilir. Bu anlamda
üçgen açıların olumsuz yönü konusunda; bize verdiği hareketsizliğin,
hayatlarımızda herhangi bir sıkıntı oluşturup oluşturmadığına bağlı olarak bir
değerlendirme yapmalıyız. Bu açı aynı elementlerin burçları arasındadır. Bu da
enerjilerin uyumu için esastır.
Bir anlamda doğum haritamızdaki iki gezegen birbirlerinden habersiz, fakat aynı
haritada yani aynı bünye içinde ve hayat planında yaşamaktadırlar. Ve bir gün
zamanı geldiğinde herhangi bir göksel transitle bu iki gezegen arasındaki 150
derecelik açı tetiklenecek, hayatımıza bir takım olaylar verip bizlere de sonucunu
yaşatacaktır. Üçgen, kare ve ya sekstil açılar doğru bir analizle bizlere olaylarını
hangi yaşam konularında vereceklerini gösterirler. Ancak 150 derecelik açıda
gezegenler birbirlerini görmediklerinden, etkileşimsizliklerinin sonuçlarını
görebilmek nispeten daha zordur. Bu konumu daha net izah edelim; doğum
haritamız bizim yaşam hikâyemizin sembolik grafiği ise, bu grafik bizim nasıl bir
hayat deneyimi yaşayacağımızın resmidir. Ve o resim içerisindeki sembolleri
okumak vasıtasıyla hayatlarımıza dair pek çok öngörüde dolayısıyla iyileştirmede
bulunabiliriz. Ancak haritanın 150 derece açı yapan noktasını analiz etmek ve
öngörüde bulunmak mümkün olmayacaktır. Tam da orası görüş alanı içinde
olmayan nokta olup, kontrol edilemeyecek enerjilerin potansiyel olarak yer aldığı
bölgedir. O nedenle haritalarımızdaki 150 derecelik açı bölgesi çok önemlidir.
Karşıt açıyı oluşturan gezegenlerin her ikisinin de özellikleri aslında bize aittirler.
İki enerjiyi de içimizde taşıyoruzdur. İkisi de bizi temsil eder. Ancak bunlar
içimizdeki çatışmanın, kutuplaşmanın yer aldığı noktayı işaret etmektedir. 180
derecelik bu açı, birbirlerine ayna olabilmeleri için karşıt enerjileri aynı aks’ ta bir
araya getirir, bunu yapmak suretiyle farkındalık yaratmak konusunda önemli bir
uyarıcıdır bizlere. Dolayısıyla karşıt açı bir farkındalık açısıdır. Karşıt burçlar
arasında olur.
Bu denli zorlayıcı açıların bilgisinden sonra sekstil açının bilgisi ihtiyacımız olan
yumuşaklığı bize iletecektir.