You are on page 1of 5

Harita yorumuna örnek (Mart 2011)

Christl Oelmann

Çeviren: Ferhan Çeçen

YAŞLI HANIMIN HARİTASI

Not: Bu sembol Plüton’u göstermektedir.

Yaşlı ve çok eğitimli olan bu hanım ileri yaşında (96 yaşında) benden danışmanlık
rica etti. Kendisini uzun süredir meşgul eden soru şuydu: Acaba hayatını iyi idare
edebilmiş miydi? Ve hayatta erişmeye niyet ettiği hedefleri haritasında bulmamı
rica etti.
Siz ne düşünürsünüz?

Christl Oelmann’ın yorum önerisi şöyle:

Analiz:

Balık’taki Güneş, Başak’taki Ay, Kova’daki Merkür, Koç’taki Venüs, Terazi’deki Mars
ve 1.evdeki açısız Satürn’e bakıldığında, bu yaşlı hanımın hayatında göze çarpan
konulardan birisi de mutlaka bu çok farklı enerjilerin biraraya getirilmesi olmalı; bu
neredeyse bir haritadaki tüm nitelikleri kapsamaya eşdeğer bir durum.

Balık’taki Güneş karşı tarafın isteklerini ve beklentilerini güçlü bir şekilde


algıladığından, çoğunlukla kendisinin değil, başkasının tarafında yer alır. Balık’taki
Güneş yardım etmeye seve seve hazırdır, hatta kendisini birisi veya birşey için
kurban etmeye dahi hazırdır. Haritada bu Güneş hem Uranüs’ten hem de
Plüton’dan kare açı alıyor. Dolayısıyla burada birbirinden tamamen farklı iki enerji
de söz konusu: Uranüs güçlü bir şekilde bireyselliğe, özgürlüğe ve kendisiyle başkası
arasına sınır koymaya çağırıyor. Plüton ise yoğun, kuvvetli, muktedir, meydan
okuyan bir kişilik (Güneş) olmaya çağırıyor ki, bu birşeye karışmaktan veya bağlantılı
olmaktan da mutlaka kaçınmayacak bir kişilik (Güneş-Plüton karesi).

Haritada Güneş, Plüton ve Ay bir T-kare oluşturuyorlar. Burada şunu belirtmekle


yetinilebilir: Apekste bulunan bir gezegen olarak Plüton’un yapıcı bir şekilde ifade
bulabilmesi ve kişinin yaratıcılığına (5.ev) katkı sağlayabilmesi için, öncelikle Güneş
ve Ay’ın (karşıtlık halinde) birbirleriyle ilişki kurmalarının yolunu bulmaları gerekir.
Güneş’in gelişim hedefi:

Yaşlı hanımın hayatındaki hedeflerden birine ulaşmasının ön koşulu bu açı kalıbının


getirdiği gerilimin çözülmesi. Zira Güneş, bulunduğu burç, ev ve açılara göre kendini
‘’gerçek’’-leştirmek ister, gerçek olmak ister.

Balık’a bakıldığında yaşlı hanımın bir hedefinin kendini birşeye, bir duruma, bir kişiye
veya bir grup kişiye kayıtsız şartsız vermek, aynı zamanda önüne o anda ne çıkmışsa
his olarak ona dahil olup, kendini teslim etmek olduğu görülüyor. Güneş’in
dispozitörü olan Neptün 5.evde bulunduğundan, kişinin kendisini ve yaratıcılığını dış
dünyada sergilemesi için ayrıca bu Balık-Neptün yeteneğinin (2.evde Balık) de
kullanılması gerek. Plüton’un 5.evde ve T-karenin apeksinde olmasıyla ayrıca bunu
hem bilinçli (Güneş) hem de bir ihtiyaç (Ay) olarak güçlü ve muktedir bir biçimde
gerçekleştirme gereği var.

AC-DC ekseninin gelişim hedefi:

Bu hanımın hayatındaki bir hedef de AC-DC eksenini “titreşir hale getirmek”. Bu


konstelasyonda sıklıkla görüldüğü gibi ana vazifesi yaşamı boyunca şunu kavraması:
her zaman sadece başkalarına karşı sorumluluk, vazife bilinci ile yaklaşmak değil,
kendisinin ve kendi açısından önemli olanın sorumluluğunu alması da kabul
görecektir. Burada onu bekleyen vazife, vicdan azabı duymadan veya kendisini
başarısız olarak görmeden bazen zayıf olmasına ve yardım istemesine de müsaade
etmesi. Aynı konuya 1. evdeki açısız Satürn de işaret ediyor.

IC-MC ekseninin gelişim hedefi:

Sonraki adım bizi AC-DC ekseninden IC-MC, Boğa-Akrep eksenine götürüyor. Boğa
ve Akrep ekseninin ana teması “kontrol”dür. Boğa maddesel şeylere sahip olmak,
elde edilen varlığı korumak ve kontrol etmek ister. Akrep ise duygusal olarak sahip
olmak, duygusal olarak korumak ve kontrol etmek ister. IC-MC ekseninin işaret ettiği
üzere burada yaşlı hanımın gelişimindeki hedef salıvermek olabilir. Yani (varolduğu
sanılan) güvenliğe ulaşmak için maddesel olanı (Boğa) kontrol etmeyi bırakmak,
böylelikle yaşamı boyunca kontrol edilemez bir alanda (Akrep) hareket etse de
batmayacağına dair güven geliştirmek. Bu ise kuvvetin, derinliğin ve kendi başına
buyrukluğun (Akrep) çok artması anlamına gelir. Kendisi de böylelikle başkalarının
biçtiği değerlere tabi olmayacağı için daha serbest ve kontrolün daha az olduğu
ilişkiler kurabilir.

Satürn’ün 1.evde olmasına bakıldığında bu hanım mutlaka çocukluğunda ve


gençliğinde “kendisi olduğu için” sevilmediği tecrübesini yaşamış olmalı. Daha ziyade
öyle bir his içinde bulunmuş olmalı ki ancak en yakınındaki çevrenin beklentilerine
ve isteklerine cevap verdiği takdirde onlardan ilgi görebilecek. Çok muhtemeldir ki
bu davranışını sonra ilişkilerine de yansıtmıştır (sadece partner ilişkisine değil, her
türlü ilişkiye). Böylelikle Başak’ta olan Ay’ı, Balık’ta olan Güneş’i, 1.evdeki Satürn’ü
ve Oğlak’taki AC’si ile başkalarının istediğini veya talep ettiğini yaşayıp, kendisine
gerekli olanı yaşamamıştır.

Ay düğümleri ekseninin gelişim hedefi:

Bu düşünceyle gerçekleştirilmeyi bekleyen daha ileri bir hedefe geliyoruz, yani Ay


düğümleri eksenine. Ay düğümleri ekseni çoğu kez en can alıcı noktayı, hayattaki
konuların bir özetini gösterir. Güney Ay Düğümü 2.evde bulunuyor, Kuzey Ay
Düğümü 8.evde, böylelikle bu eksen Boğa ve Akrep’teki IC-MC ekseni ile aynı
konuyu barındırıyor. Venüs’ün Güney Ay Düğümü’yle birleşmesi ise yukarıda
belirtilen ilişki konusunu son derece teyit ediyor.

Ayrıca Ay düğümleri ekseninde bulunan Koç ve Terazi burçlarını da yoruma dahil


ettiğimizde şunları buluyoruz: Venüs’ün Güney Ay Düğümü’yle birleşmesiyle ilişkiler
alanında mutlaka çok bastırılmış bir öfke konusu bulunuyor. Kişinin bunu yaşamı
süresince bir dengeye ulaştırması, önce kendisiyle uyumlu bir ilişkiye (Terazi)
yöneltmesi gerekiyor. Daha sonra yaşlı hanımın bu dengeleyici, uyumlu tutumu
aktif olarak (Mars) bağlayıcı ilişkilere (8.ev) taşıması, böylelikle yoğun gücüne (Ay
düğümleri/Mars-Plüton üçgeni) erişmesi muhtemelen mümkün olmuştur.

Fakat daha öncesinde muhtemelen sülaleden kaynaklanan konuların da mercek


altına alınıp, halledilmiş olmaları gerek (12.evdeki Lilith 8.evdeki (8. ev sülaleye
işaret eder) Ay düğümleri eksenine kare).

Bu hanım danışmanlık sırasında bana psikoloji okuyan en eski kadın öğrencilerden


biri olduğunu, uzun zaman bir psikiyatri kliniğinde çalıştığını ve sonra da kendi
muayenehanesinde çift terapisi üzerine uzmanlaştığını anlattı.

Arada bir tekrar “özgürlüğü hissetmek” için birkaç yıl arayla birkaç aylığına “vahşi
ülkelere” seyahat etmiş ki, bu o zamanlar kadınlar için oldukça maceracı bir
durummuş.

© Copyright Christl Oelmann


________________________________________________________________
Yukarıdaki harita yorumu Astrolog Christl Oelmann’ın sitesinden kendisinden izin
alınarak Ferhan Çeçen tarafından Almancadan çevrilmiştir. Hiçbir şekilde
kopyalanmasına ve dağıtılmasına izin verilmemektedir.

You might also like