You are on page 1of 12

Elementary Education Online, 8(2), 334-345, 2009.

lkö retim Online, 8(2), 334-345, 2009. [Online]: http://ilkogretim-online.org.tr

The Predictors of Depression in Eighth Grade Primary


School Students

At)lgan ERÖZKAN1

ABSTRACT: The aim of this study is to determine the factors -parenting styles, self-esteem, perfectionism, and
test anxiety- influencing depression level of eighth grade primary school students. Descriptive method was used
in this study. Participants were 500 eighth grade primary school students in Mugla, Turkey. Data were analyzed
using statistical techniques. The findings showed that the parenting styles, self-esteem, perfectionism, and test
anxiety important predictors of depression. The results are discussed in the light of previous findings and in the
context of depression, parenting styles, self-esteem, perfectionism, and test anxiety, providing a guide for future
research and applications as well.
Key Words: Depression, parenting styles, self-esteem, perfectionism, test anxiety

SUMMARY

Purpose and significance: This study investigated the important predictors of depression
levels of eighth grade primary school students according to their sociodemographic
characteristics, parenting styles, self-esteem, perfectionism, and test anxiety level.

Methods: This research is a descriptive and a correlational study. For this purpose 500 (250
girls; 250 boys) students are randomly recruited from five different primary schools in Mugla.
Main instruments are Information Form, Children’s Depression Inventory, Parents Attitude
Scale, Rosenberg Self-Esteem Inventory, Multidimensional Perfectionism Scale, and Test
Anxiety Inventory. SPSS for WINDOWS -14.0- was used for data analysis. Multiple
hierarchical regression analysis was used for explaining students’ depression level;
correlational statistics was also employed to search for relationships among all variables.

Results: Results showed that the gender, socioeconomic status, mother’s education level,
father’s education level of eighth grade primary school students have not statistically
significant effect on their depression levels. On the other hand, findings showed that the
parenting styles, self-esteem, perfectionism, and test anxiety important predictors of
depression for eighth grade primary school students.

Discussion and Conclusions: It can be concluded from the research findings that there are
significant relationships among depression, parenting styles, self-esteem, perfectionism, and
test anxiety. More research is needed to generalize findings of this research. This research can
be extended by including other levels of educational organizations. The relationship among
depression, parenting styles, self-esteem, perfectionism, and test anxiety is very important for
adolescents. It can be useful to educate adolescents about their interpersonal relationship
skills and academic achievements. Since depression, parenting styles, self-esteem,
perfectionism, and test anxiety are universal concepts, cross-cultural studies may also be
considered as future work.

1
Y.Doç.Dr. Mu la Üniversitesi, E itim Fakültesi E itim Bilimleri Bölümü, erzkan@yahoo.com
#lkö&retim Sekizinci S(n(f Ö&rencilerinde Depresyonun
Yorday(c(lar(
At)lgan ERÖZKAN2

ÖZ: Bu araIt)rman)n amac), ilkö retim sekizinci s)n)f ö rencilerinin depresyon düzeylerini etkileyen faktörleri
belirlemektir. Bu araIt)rma, ilkö retim sekizinci s)n)f ö rencilerinin depresyon düzeylerinin; ebeveyn tutumlar),
benlik sayg)s), mükemmeliyetçilik ve s)nav kayg)s) ile olan iliIkisini aç)klamaya dönük betimsel bir
çal)Imad)r. AraIt)rma, amac)na uygun olarak Mu la ilindeki beI farkl) ilkö retim okulunda tesadüfi küme
örnekleme seçimi ile 500 kiIi üzerinde (250 k)z; 250 erkek) gerçekleItirilmiItir. AraIt)rmada Bilgi Toplama
Formu, Çocuklar çin Depresyon Envanteri, Ana-Baba Tutum Ölçe i, Rosenberg Benlik Sayg)s) Envanteri, Çok
Boyutlu Mükemmeliyetçilik Ölçe i ve S)nav Tutum Envanteri kullan)lm)It)r. Veri analizleri için
SPSS/WINDOWS -14.0- program) kullan)lm)It)r. Veriler, çok yönlü hiyerarIik regresyon analizi ve korelasyon
kullan)larak SPSS/WINDOWS program) ile incelenmiItir. AraIt)rma bulgular), ebeveyn tutumlar), benlik
sayg)s), mükemmeliyetçilik ve s)nav kayg)s)n)n depresyonun önemli yorday)c)lar) oldu unu göstermiItir.
AraIt)rma sonuçlar), önceki bulgular )I) )nda depresyon, ebeveyn tutumlar), benlik sayg)s), mükemmeliyetçilik
ve s)nav kayg)s) kapsam)nda baIka araIt)rma ve uygulamalara da yol gösterecek ba lamda tart)I)lm)It)r.
Anahtar Kelimeler: Depresyon, ebeveyn tutumlar), benlik sayg)s), mükemmeliyetçilik, s)nav kayg)s)

GRM
Ergenlik, fark edilebilir de iIikliklerle karakterize edilen, yaIam boyu sürecek kavray)Ilar)n,
inançlar)n, de erlerin ve al)Ikanl)klar)n geliIimi için kritik bir dönemdir. Ergen ise bir kimlik
bulman)n, de iIen fizyolojik ve psikolojik özelliklere uyum sa laman)n, sa l)kl) bir yaIam tarz) için
çeIitli beceriler kazanman)n, aileden ayr)lman)n, ahlaki kurallar ve de erler oluIturman)n, topluma
katk)da bulunan bir birey olman)n ve bir meslek seçmenin geliIimsel sorumluluklar) ile mücadele eden
bireydir. Bu mücadele ba lam)nda ergenlerin çeIitli incinebilirlikler ve buna ba l) depresyon
yaIamalar) da söz konusudur (Anderson & Olnhausen, 1999).
Ergenlik dönemi biyolojik, psikolojik ve sosyal de iIimin h)zland) ) ve birbirleri ile yo un
etkileIim içine girdi i bir yaIam evresidir (Hamburg & Takanishi,1989). Bu dönemde, ergen hem
sosyal dünyada kendine yer edinmeye çal)Imakta hem de kendisiyle ilgili kiIisel plan ve hedeflerini
oluIturmaya ve gerçekleItirmeye çal)Imaktad)r. Çocuklu a k)yasla uyum sa lanmas) gereken de iIim
alanlar) ve h)z) art)nca, ergenlikte ruh sa l) ) sorunlar) -özellikle depresif e ilimler içeren- olan kiIi
say)s) da artmaktad)r (Kim, 2003).
Ayd)n’a (2005) göre ergenlerin depresyona girmesine neden olan belli baIl) olaylar; k)z-erkek
arkadaI) taraf)ndan reddedilme, aile içinde yaIanan ciddi bir çat)Ima durumu, ö retmenin olumsuz
tutumu ya da s)n)f içinde aIa )lanma, akran grubu d)I)nda tutulma ve yaln)zl)k olabilmektedir. Bazen
de somut bir neden olmaks)z)n “beni kimse sevmiyor”, “hiçbir zaman baIar)l) olamayaca )m”, “çok
çirkin ve biçimsizim” gibi düIünceler, ergenin depresyona girmesi için yeterli olabilmektedir.
Ergenlik döneminde ergenin tamamlamas) gereken geliIimsel görevlerden birisi de aileden
psikolojik ba )ms)zlaIma sürecidir. Bu süreç ergenin aileden ayr)lmas)n) de il ancak ailesi ile
ba lar)n) sürdürürken kendisine ait duygu ve düIünceleri ayr)It)rabilmesi, kendi de er yarg)lar)n),
yaIam görüIünü, be enilerini oluIturabilme sürecidir. Bu ba lamda ebeveynleri taraf)ndan
desteklenen ergenler kendilerine daha güvenli, kiIileraras) iletiIim becerili ve daha akademik baIar)l)
olurken; aksi durumda ise incinebilirlik düzeyleri yüksek, düIük özsayg)l) ve depresif ergenler söz
konusu olmaktad)r.

Ebeveyn Tutumlar ve Depresyon


Horney’e (1945) göre ebeveyn tutumlar)n)n çocuklar üzerinde çok önemli etkileri vard)r.
Örne in, çocukluklar)nda reddedici ana-baba taraf)ndan yetiItirilen bireyler, yaln)zl)k ve güvensizlik

2
Y.Doç.Dr. Mu la Üniversitesi, E itim Fakültesi E itim Bilimleri Bölümü, erzkan@yahoo.com

335
duygusu ile büyümektedirler. Çocuklar)n sevilmeye ihtiyac) vard)r ancak eleItirilmek ve reddedilmek
korkusu onlarda al)nganl) a, umutsuzluk duygular)na ve depresyona yol açmaktad)r. Böylece yaIam)n
ileriki dönemlerinde de kiIileraras) iliIkilere dayal) olarak yaIad)klar) problemler ba lam)nda
kolayl)kla incinen ve depresyon yaIayan bireyler olarak yaIamlar)n) sürdürmektedirler.
Otoriter ana-baban)n oldu u ailede uygulanan s)k) disiplin kurallar) ve e itimde cezaya
baIvurulmas) çocukta düIük benlik sayg)s)na yol açmakta, çocu un kayg)l) ve nörotik bir kiIilik
geliItirmesinde önemli etken olmaktad)r. Bunlar)n yan) s)ra ana-babalar) otoriter olan gençlerin
çevrelerine körü körüne uyan, baIar)l) ancak sosyal konularda kendilerine daha az güvenli,
depresyona, suçlulu a ve madde kullan)m)na daha yatk)n olduklar) belirtilmektedir (Kuzgun ve
Eldeleklio lu, 2005).
Önemli di erlerinden -özellikle ebeveynlerinden- kabul ve onay beklentisi içerisinde olan
ergenler bu beklentileri karI)lanmad) )nda kiIileraras) iliIkilerindeki problemleri nedeniyle depresif
bir duygu durumu sergileyebilmektedirler. Buna paralel olarak, bu bireyler kiIileraras) problem çözme
becerilerindeki yetersizlikler yönüyle de genellemeler yaparak ve olumsuz ç)kar)mlarda bulunarak
depresif bir duygu durumu gösterebilmektedirler. Bu genellemeler ve ç)kar)mlar)n etkisiyle iIlevsel
olmayan otomatik düIünceler geliItirerek di er bireylere iliIkin olumsuz yüklemelerde
bulunabilmektedirler. DüIük benlik sayg)s) da depresyon için oldukça önemli bir incinebilirlik
faktörüdür fakat benlik sayg)s) ebeveynler taraf)ndan -çocuklar)ndan aI)r) beklentili mükemmeliyetçi
ebeveynler- kabul edilmeme durumlar)nda özellikle önemli bir rol oynamaktad)r. Benlik sayg)s) düIük
ergenler, benlik sayg)s) yüksek olanlara göre daha yüksek düzeyde depresyon, çaresizlik ve kayg)
yaIamaktad)rlar (Blackburn, 1987).
Ebeveynlerin demokratik ve destekleyici tutumlar)n)n yetersizli i, hatal) aile tutumlar)na
verilebilecek önemli bir örnektir. Bununla ilgili olarak yaIanan aile içi çat)Ima, baban)n kat) ve anneye
yard)mc) olmayan davran)Ilar) ergenlerde depresyon, düIük özgüven ve davran)I bozukluklar)na yol
açmakta iken; ebeveynlerinin haks)zl)k yapt) )n), anlaI)lmaz olduklar)n) ve hogörüsüz olduklar)n)
düIünen -ebeveynlerin davran)Ilar)yla bu durumlar) do rulamas) noktas)nda- ergenler de depresyon
yaIayabilmektedirler. Mükemmeliyetçi ana-babalar ise çocuklar) için ulaI)lmas) güç hedefler
belirleme ve çocuklar)n)n hatalar)na karI) aI)r) duyarl) olmalar) ba lam)nda özellikle ergenlik
döneminde davran)I bozukluklar)na ve depresyona neden olabilmektedirler.

Benlik Sayg s ve Depresyon


Benlik sayg)s), kiIinin kendini de erlendirmesi sonucu ulaIt) ) benlik kavram)n) kabul
etmesinden do an bir be eni durumudur. KiIi kendinde baz) eksiklikler bulmas) yönüyle kendini
eleItirebildi i gibi kendini eksiksiz de görebilir. Benlik sayg)s) bireyin kendini oldu u gibi, ne çok
aIa ) ne de çok üstün görmeden de erlendirip, sonuçtan memnun olmas) durumudur. Benlik
sayg)s)n)n düIük ve yüksek olmas)n)n özellikle ergenler ba lam)nda çok önemli anlamlar) vard)r
(Yörüko lu, 2000). Ergenin baz) biliIsel ve davran)Isal özellikleri depresyon ile iliIkilidir. Ergenlik
depresyonuyla iliIkili olan özelliklerden biri benlik sayg)s)d)r. Benlik sayg)s) yüksek ergenlerde
depresyon olas)l) )n)n daha düIük oldu u belirtilmiItir (Burwell & Shirk 2006; Guillon, Crocq, &
Bailey, 2003; Lewinsohn, Gotlib, & Seeley, 1997).
Benlik sayg)s) yüksek olan ergenlerin benlik kavramlar)n)n en az de iIkenlik gösterdi i ve
benlik sayg)s) yükseldikçe kendine ve di er insanlara olan güvenin artt) ) görülmektedir. Yüksek
benlik sayg)s) özellikle kronik ve kontrol edilemez durumlarda, olaylarla baIa ç)kabilmede kiIiye
destek olabilecek ve strese karI) direncini art)rabilecek önemli bir kaynakt)r. Benlik sayg)s) düIük olan
ergenler ise depresyon belirtisi göstermekte ve buna paralel yaln)zl)k, içe dönüklük ve hayalcilik
e ilimlerinin artt) ) görülmektedir. DüIük benlik sayg)s)yla depresyonun iliIkili oldu u ve düIük
benlik sayg)s)n)n depresyon için bir risk etkeni oldu u da ortaya konmuItur. Stres alt)ndaki kiIiler
kendileriyle aI)r) meIguldürler, kendilerini, aIa )lay)c) ve karmaI)k düIünce ve duygular içinde
hissederler. Bu durum da performans) düIürmekte, duygusal ve davran)Isal aç)dan kiIiyi yetersiz
k)lmaktad)r (Johnston, O'Malley, & Bachman, 2001).
DüIük benlik sayg)s), depresyon, anksiyete ve çaresizlik duygular) ile birleImektedir. Benlik
sayg)s) düIük olan ergenlerin özgüvenleri de düIüktür. Bireysel baIar)lar) ve geliIimleri hakk)nda
kötümser düIüncelere sahiptirler ve içinde bulunduklar) durum onlar)n depresif e ilimler
göstermelerine yol açabilmektedir. Benlik sayg)s) düIük olan ergenlerin, düIük benlik sayg)s)yla
birlikte geliIebilen sosyal etkileIimlerde tehdit hissetme, sosyal iliIkilerde bozulma, tart)Imalara

336
kat)lmaktan kaç)nma ve psikolojik iyi olamama durumlar) söz konusudur. Tüm bunlar bir araya
geldi inde bu bireylerin depresyon yaIama olas)l)klar)n)n yüksek oldu u da görülmektedir (O’Connor,
Berry, Weiss, & Gilbert, 2002).
Mükemmeliyetçilik ve Depresyon
Ergenler aras)nda yap)lan araIt)rmalarda, bu grubu tehdit eden en önemli psikolojik
problemlerden birinin mükemmeliyetçili e ba l) depresif e ilimler oldu u belirtilmektedir.
Mükemmeliyetçilikte aI)r) derecede yüksek ve gerçekçi olmayan hedeflere ulaIma üzerinde
yo unlaIma ile kendini yenilgiye u rat)c) (self-defeating) bir dizi düIünceler ve davran)Ilara sevk
eden bir durum söz konusudur (Frost, Marten, Lahart, & Rosenblate, 1990).
Mükemmeliyetçi kiIilerin mükemmeliyetçiliklerini koruyan belli düIünce kal)plar)
bulunmaktad)r. Mükemmeliyetçi insanlarda en çok görülen alg)lama bozukluklar)ndan birisi “ya hep
ya hiç” tarz) düIünmedir. Bu düIünce tarz)nda kiIi “do ru” ile “yanl)I” aras)nda pek çok derece
bulunabilece ini düIünmeden, olaylar) sadece do ru ve yanl)I görme e ilimindedir. Bu da yüksek
standartlara sahip olma anlam)na gelmektedir. Ya hep ya hiç düIünme e ilimi nedeniyle, düIüncelerin
odak noktas)na ba l) olarak bireylerde genellikle depresyon, anksiyete ve öfke görülebilmektedir.
BaIkalar)n)n davran)Ilar)yla ilgili düIüncelerine genellikle öfke eIlik ederken kiIinin kendisiyle
ilgili bu tip düIüncelerine anksiyete, depresyon ve yetersizlik duygular) eIlik etmektedir (Antony &
Swinson, 2000). Mükemmeliyetçilik üzerinde yap)lan çal)Imalar onun depresyonda oynad) ) rolü
anlamada yararl)d)r. Hewitt ve Flett (1991) baIar)s)zl)k durumunda mükemmeliyetçilerin kendilerini
de ersiz görerek, depresyon gibi semptomlardan s)k)nt) çekebileceklerini öngörmüIlerdir.
Mükemmeliyetçi insanlar kendilerini çok kat) bir Iekilde de erlendirirler. Yapt)klar) iIlerin
hep olumsuz taraflar)na bakarlar ve olumlu taraflar)n) göremezler. Bundan dolay) mükemmeliyetçiler
az miktarda doyum yaIarlar. Ayr)ca kendilerini de erlendirme kriterleri çok kat) olmas) nedeniyle
özsayg)lar) düIüktür. Bu özellik ayn) Iekilde depresyondaki bireylerde de görülmektedir (Oral, 1999).
Slaney ve Ashby (1999) mükemmeliyetçili in DSM-IV'de yer alan birçok kiIilik bozuklu u
-örne in depresyon, kayg) vb.- ile iliIkili oldu unu vurgulam)Ilar; davran)I ve performans için aI)r)
derecede yüksek standartlara sahip olman)n mükemmeliyetçilik tan)m)n)n merkezinde yer ald) )n)
belirlemiIlerdir. Hewitt, Flett ve Ediger (1996), depresyonda bir incinebilirlik faktörü olarak
mükemmeliyetçili in rolünü incelemiIler, kendine dönük mükemmeliyetçili in baIar) stresi ile
etkileIerek depresif semptomlar) yordamada etkili oldu unu; sosyal düzene dönük
mükemmeliyetçili in ise ana etki olarak depresif semptomlar) yordad) )n) bulmuIlard)r. Ayr)ca bu
çal)Imadan elde edilen di er bulgular mükemmeliyetçilik boyutlar)n)n, zaman içinde tek kutuplu
depresyonun oluIumunda önemli faktörler olarak ortaya ç)kabildi ini göstermiItir (Akt: Erözkan,
2008).
Antony ve Swinson (2000), ergenlerle yapt)klar) araIt)rmada mükemmeliyetçilik tipleri ile
depresyon semptomlar) aras)nda bir iliIki oldu u sonucuna varm)Ilard)r. lk olarak kendine yönelik
mükemmeliyetçili e sahip olan ergenler depresyona belli bir yatk)nl)k göstermektedirler. Bu
bak)mdan bu tür bireyler kiIisel baIar) ile ilgili durumlarda s)kl)kla depresyona
yakalanabilmektedirler. Buna ek olarak sosyal olarak belirlenen mükemmeliyetçili e sahip olan
ergenler de yine kiIisel baIar) ile ilgili konularda s)k depresyona yakalanabilmektedirler. Buna göre bu
tür bireyler okulda, akranlar aras)nda ya da evde stres alt)nda iseler depresyona girebilme olas)l)klar)
yüksektir.
S nav Kayg s ve Depresyon
S)nav kayg)s), bir de erlendirilme durumunda yaIanan stresin yaratt) ) fizyolojik, biliIsel ve
duygusal tepkiler olarak tan)mlanabilir (Spielberger, 1980). S)nav kayg)s), ö rencilerin derslere karI)
tutumunu ve baIar)s)n) olumsuz yönde etkileyen bir duygudur. Hall Brown, Turner ve Beidel (2005)
s)nav kayg)s)n), s)nav öncesinde ve s)nav s)ras)nda yaIanan korku, endiIe ve heyecan olarak
tan)mlamaktad)rlar. Hembree (1988) ve Spielberger (1980), s)nav kayg)s)n)n kuruntu (worry) ve
duyuIsall)k (emotionality) olmak üzere iki temel boyutu oldu unu vurgulamaktad)rlar.
Bireyin, kendisine ve baIkalar)n)n kendisini nas)l gördü üne iliIkin endiIesi s)navdaki
durumunu etkilemektedir. Bireyin kendisine iliIkin endiIesi, kiIinin s)nav baIar)s) ile kiIili inin
de erini eIde er görmesidir. Gelecekle ilgili endiIeler, kiIinin gelecekteki mutlu u ve baIar)s)n)
s)navlara ba lamas)d)r. Haz)rlanamamakla ilgili endiIeler, kiIinin s)navlara yeterince haz)rlanamama

337
düIüncesine sahip olmas)d)r. Bedensel tepkiler, s)navlarda yaIanan bedensel s)k)nt) ve
rahats)zl)klard)r. Zihinsel tepkiler ise s)navlardaki zihinsel karmaI)kl)k, dikkatsizlik, çevreye aI)r)
duyarl)l)k, korku ve panik durumlar)d)r (BaltaI, 2002).
S)navlar ergenlerin yaIam)nda önemli bir stres kayna )d)r (Peleg & Klingman, 2002). S)nav
kayg)s)n)n ö rencinin duygusal ve akademik yaIant)lar)na olumsuz etki eden ve düzeyi artt)kça
psikiyatrik sorunlara yol açan bir olgu oldu u bilinmektedir. Bireylerin karI)laIt)klar) olumsuz yaIam
olaylar) -örne in akademik baIar)s)zl)klara dönük yüksek s)nav kayg)s)- ile depresyon aras)nda güçlü
bir iliIki oldu u bulunmuItur (Deffenbacher & Hazelius, 1985).
S)nav kayg)s) yüksek olan bireyler s)nav veya de erlendirme durumunda öz varl) )n)n tehdit
edildi i duygusuna kap)labilmektedir. Bu duygular) yaIayan bireyler yaln)zca s)nav an)nda de il bir
grup içerisinde konuIma yapaca ) zamanlarda sinirli ve endiIeli bir yap)ya bürünürler. Bu bireylerin
kendilerine yönelik olumsuz düIünceleri onlar)n dikkatlerinin kolayca da )lmas)na neden olabilir
(Aysan, Thomson, & Hamarat, 2001). Spielberger ve Vagg (1995)’a göre, s)nav kayg)l) ö renciler
s)nav) oldukça tehdit edici, korkutucu olarak alg)larlar. Yüksek s)nav kayg)l) ö rencilerin, düIük s)nav
kayg)l) ö rencilere göre, kendilerini küçülten kuruntu ve duyuIsal reaksiyonlar Ieklindeki tepkileri
daha yo undur. Yüksek s)nav kayg)l) bireylerin de erlendirilme ortamlar)nda düIük s)nav kayg)l)
bireylere göre daha fazla olumsuz düIünceleri bulunmaktad)r. Bu düIünceler onlar)n incinebilirlik
düzeylerini de art)rmaktad)r. Lufi ve Darliuk (2005), yüksek s)nav kayg)s) olan grubun depresyon ve
di er baz) davran)I bozukluklar) boyutlar)nda s)nav kayg)s) olmayan gruptan daha fazla semptom
gösterdiklerini saptam)Ilard)r.
Yukar)daki aç)klamalardan da anlaI)laca ) gibi ergenlik döneminde oldukça önemli etkileri
oldu u düIünülen ve ergenlerin psikolojik iyilik hallerine do rudan etkisi oldu u bilinen depresyon,
ebeveyn tutumlar), benlik sayg)s), mükemmeliyetçilik ve s)nav kayg)s) aras)ndaki iliIkilerin
belirlenmesi ve bu beI önemli kavram)n ilkö retim sekizinci s)n)f ö rencileri için anlamlar)n)n ortaya
konmas) çal)Iman)n amac)n) oluIturmaktad)r. Bu çal)Iman)n, ergenlik döneminde depresyonun
oluIumuna katk) sa layabilecek de iIkenler hakk)nda önemli bilgiler verebilece i düIünülmektedir.

YÖNTEM

Bu araIt)rma, ilkö retim sekizinci s)n)f ö rencilerinin depresyon düzeylerinin ebeveyn


tutumlar), benlik sayg)s), mükemmeliyetçilik ve s)nav kayg)s) ile olan iliIkisini aç)klamaya dönük
betimsel (survey tipi bir araIt)rma modelinin kullan)ld) )) bir çal)Imad)r.
Örneklem: AraIt)rma, amac)na uygun olarak Mu la iline ba l) beI ilkö retim okulunun
(Atatürk, Türdü 100. Y)l, Cumhuriyet, Sabri Acarsoy ve Mehbal Baydur lkö retim Okulu) 8.
s)n)flar)nda ö renim gören farkl) kategorilerde tesadüfi küme örnekleme seçimi ile 500 kiIi üzerinde
(her okuldan 50 k)z; 50 erkek ö renci olmak üzere toplam 250 k)z; 250 erkek) gerçekleItirilmiItir.
AraIt)rmaya kat)lan grubun say)sal da )l)m) aIa )daki gibidir.

Tablo 1. Ara t rma grubunun sosyo-demografik özellikleri


DEM. DEX. FAKTÖR N %
K)z 250 50
Cinsiyet
Erkek 250 50
DüIük 147 29
Sos.Eko.Düz. Orta 243 49
Yüksek 110 22
lkokul 69 14
Anne Ö r. Ortaokul 119 24
Düz. Lise 191 38
Üniversite 121 24
lkokul 57 12
Baba Ö r. Ortaokul 109 22
Düz. Lise 190 38
Üniversite 144 28

338
Veri Toplama Araçlar):
Bilgi Toplama Formu:
Bu formda örneklemi oluIturan ilkö retim sekizinci s)n)f ö rencileri hakk)nda cinsiyet,
sosyo-ekonomik düzey, anne ve baban)n ö renim düzeyi gibi demografik özelliklere iliIkin bilgiler
yer alm)It)r.
Çocuklar #çin Depresyon Ölçe&i:

Çocuklar çin Depresyon Ölçe i (Children’s Depression Inventory), çocuklardaki depresyon


düzeyini belirlemek amac)yla Kovacks (1981) taraf)ndan geliItirilmiItir. Beck Depresyon Ölçe i
temel al)narak haz)rlanm)I olan ölçekte, çocukluk depresyonuna özgü okul durumu ve arkadaI
iliIkileri gibi alanlarla ilgili maddeler de yer almaktad)r. Ölçe in dili 6-17 yaI aras) çocuk ve
ergenlerin anlayabilece i düzeydedir. Ölçe in Türkçe’ye uyarlanmas) Öy (1990) taraf)ndan
yap)lm)It)r. Ölçek hem bireysel hem de grup olarak uygulanabilmekte ve 27 maddeden oluImaktad)r.
Her maddede çocu un/ergenin son iki haftas)n) de erlendirerek, aralar)ndan seçim yapaca ) üç cümle
bulunmaktad)r. Ölçe in iç tutarl)k katsay)s) .86 olarak bulunmuItur. Ölçe in 4 hafta arayla yap)lan
test-tekrar test güvenirli i .77 olarak bulunmuItur. Çocuklar için depresyon ölçe i puanlar)n)n
çocukluk depresyonu derecelendirme ölçe i puanlar) ile korelasyonu .61 olarak bulunmuI olup, bu
de erin ölçe in geçerli say)labilmesi için yeterli oldu u düIünülmektedir. Ölçek depresif grupla
depresif olmayan grubu ay)rt edebilmektedir.

Anne-Baba Tutum Ölçe&i:

Anne-Baba Tutum Ölçe i, Kuzgun (1972) taraf)ndan geliItirilmiI, daha sonra Eldeleklio lu
(1996) taraf)ndan revizyonu yap)lm)It)r. Demokratik ve koruyucu-istekçi alt ölçe i için faktör yükü en
yüksek 15’er, Otoriter alt ölçe i için ise 10 madde seçilerek toplam 40 maddelik anne-baba tutum
ölçe i oluIturulmuItur. Anne-baba tutum ölçe inin iç tutarl) ) Cronbach Alfa formülü ile hesaplanm)I
ve bulunan alfa katsay)lar) demokratik tutum alt ölçe i için .89, otoriter tutum alt ölçe i için .78,
koruyucu-istekçi tutum alt ölçe i için .82 bulunmuItur. Anne-baba tutum ölçe inin kararl)l)k düzeyini
ölçmek için test tekrar test yöntemi kullan)lm)It)r. Korelasyon de erleri demokratik tutum alt ölçe i
için .92; otoriter tutum alt ölçe i için .79; koruyucu-istekçi tutum alt ölçe i için .75 olarak
bulunmuItur. Anne-baba tutum ölçe i maddelerine verilen cevaplar, beI basamakl) Likert tipi bir
ölçekte derecelenecek Iekilde düzenlenmiItir. Her madde için cevaplar 1’den 5’e kadar
derecelendirilmiItir. Hiç uygun de il (1), çok az uygun (2), k)smen uygun (3), oldukça uygun (4),
tamamen uygun (5) gibi Likert tipi beI seçenekten anne ve babalar) için en uygun olan ifadenin
seçilmesi ve iIaretlenmesi istenmektedir (Eldeleklio lu, 1996).

Rosenberg Benlik Sayg(s( Envanteri:

Rosenberg (1965) taraf)ndan geliItirilmiI olan ölçe in Türkçe uyarlamas) Çuhadaro lu (1986)
taraf)ndan yap)lm)It)r. 63 maddeden oluIan ölçe in 12 alt ölçe i vard)r. Bu araIt)rmada sadece benlik
sayg)s) alt ölçe i kullan)lm)It)r. Guttman ölçüm Iekline göre düzenlenmiI 6 madde ve 10 sorudan
oluIan testte olumlu ve olumsuz yüklü maddeler ard)I)k olarak s)ralanm)It)r. Ölçe in de erlendirme
sistemine göre ölçekten 0-6 aras)nda puan al)nmaktad)r. Say)sal ölçümlerle yap)lan karI)laIt)rmalarda
benlik sayg)s) yüksek (0-l), orta (2-4) ve düIük (5-6) olarak de erlendirilmektedir. Ölçe in geçerlik
çal)Imas)nda benlik sayg)s) için psikiyatrik görüImeler yap)lm)It)r. Psikiyatrik görüImeler beI ayn)
s)n)ftan rastgele örnekleme ile seçilmiI beIer ö renci al)narak yap)lm)It)r. Benlik sayg)s)n)n
de erlendirilmesine yönelik olarak yap)lm)I psikiyatrik görüImelerle yap)lan de erlendirmede
ö rencilerin benlik sayg)lar) kendilerine iliIkin görüIlerine göre yüksek, orta ve düIük olarak
derecelendirilmiItir. Daha sonra ayn) ö rencilerin Rosenberg benlik sayg)s) ölçe inden ald)klar)
puanlarda yüksek, orta ve düIük olarak grupland)r)lm)It)r. GörüImelerden ve benlik sayg)s)
ölçe inden elde edilen sonuçlar aras)ndaki uygunluk Pearson Momentler çarp)m) korelasyon yöntemi
ile hesaplanm)I, geçerlik katsay)s) .71 olarak bulunmuItur. Güvenirlik çal)Imas) için test-tekrar test

339
güvenirlik yöntemi kullan)lm)It)r. Testin ilk veriliIinden bir ay sonra ayn) deneklere test ikinci kez
uygulanarak al)nan puanlar aras)ndaki korelasyon katsay)s) .75 olarak bulunmuItur.

Çok Boyutlu Mükemmeliyetçilik Ölçe&i:

Frost, Marten, Lahart ve Rosenblate (1990) taraf)ndan ö rencilerin mükemmeliyetçilik


e ilimlerini belirlemek amac)yla geliItirilmiI olan ölçe in Türkçe uyarlama çal)Imalar) M)s)rl)-
TaIdemir (2004) taraf)ndan yap)lm)It)r. Ölçek, Likert tipinde 1-5 aras) derecelendirme ile (1)
Kesinlikle kat)lm)yorum, (2) Kat)lm)yorum, (3) Karars)z)m, (4) Kat)l)yorum, (5) Kesinlikle
kat)l)yorum cevaplar)na karI)l)k gelecek Iekilde düzenlenmiItir. Frost, Marten, Lahart ve Rosenblate
(1990)’e göre mükemmeliyetçilik alt) alt özellikten oluIan çok boyutlu bir yap)d)r. M)s)rl)-TaIdemir
(2004) taraf)ndan yap)lan Türkçe uyarlama çal)Imas)nda da 35 madde 6 faktör alt)nda toplanm)It)r.
Ölçek örneklem grubuna uyguland)ktan sonra geçerlik yöntemi olarak faktör analizine tabi
tutulmuItur. Faktör analizi SPSS FACTOR (SPSS/WINDOWS) ile gerçekleItirilmiItir. Daha sonra
örneklem uygunlu u (sampling adequacy) ve Sphericity testleri gerçekleItirilmiItir. KMO Örneklem
Uygunluk katsay)s) .84 olarak bulunmuItur. Barlett Sphericity ise 4961.42 ile .001 düzeyinde anlaml)
bulunmuItur. Alt) faktör için faktör yükleri: "Düzen" (.63-.82). "Hatalara AI)r) lgi" (.31-.70).
"Davran)Ilardan Müphe" (.40-.68) "Aile Beklentileri" (.55-.73). "Ailesel EleItiri" (.41-.68). "KiIisel
Standartlar" (.44-.62). Genel ve alt ölçekler için belirlenen güvenirlik katsay)lar) .63 ile .87 aras)nda
ortaya ç)km)It)r. Testin genel güvenirlik katsay)s) .83 olarak hesaplan)rken; Düzen için .87, Hatalara
AI)r) ilgi için .77, Davran)Ilardan Müphe için .61, Aile Beklentileri için .71., Ailesel EleItiri için .65 ve
KiIisel Standartlar için .63 olarak bulunmuItur. Testin yar)ya bölme güvenirlik katsay)s) ise .80 olarak
hesaplanm)It)r.

S(nav Tutum Envanteri:

S)navlara iliIkin kayg) düzeylerini ölçmek için geliItirilmiI, bireylere kendilerini


de erlendirme imkan) veren, 20 maddeden oluIan ve 1-4 aras)nda puanlanan likert tipi bir kendini
de erlendirme ölçe idir (Spielberger, 1980). Türkçe uyarlamas) Öner (1986) taraf)ndan yürütülen üç
çal)Ima ile yap)lm)It)r. Üç aIamada yap)lan ölçek uyarlamas)n)n ilk iki aIamas) Albayrak-Kaymak’)n
(1985) yüksek lisans tezi olan dil eIde erlili i ve güvenirli inin araIt)r)lmas)d)r; üçüncü aIamas) ise
ölçe in geçerlik çal)Imas)d)r. Envanter likert tipinde 1-4 aras)nda derecelendirmeyle, l-Hiçbir zaman,
2-Bazen, 3-S)k s)k, 4-Her zaman cevaplar)na karI)l)k gelecek Iekilde düzenlenmiItir. Testin
geçerli ini belirlemek amac)yla faktör analizi yap)lm)It)r. Faktör analizi sonucunda 20 madde 2 faktör
-DuyuIsall)k ve Kuruntu- alt)nda toplanm)It)r, 12 maddeden oluIan DuyuIsall)k boyutu varyans)n %
34.6’s)n) aç)klarken, 8 maddeden oluIan Kuruntu boyutu ise varyans)n % 6.3'ünü aç)klam)It)r.
Faktörlerin toplam varyans)n % 40.9’ unu aç)klad) ) bulunmuItur.

Veri Analizleri: Veriler, çok yönlü hiyerarIik regresyon analizi ve korelasyon kullan)larak
SPSS/WINDOWS -14.0- program) ile incelenmiItir. Veriler =0.05 anlaml)l)k düzeyinde test
edilmiItir.
BULGULAR
AraIt)rman)n bulgular bölümünde ö rencilere uygulanan bilgi toplama formu, ana-baba tutum
ölçe i, Rosenberg benlik sayg)s) envanteri, çok boyutlu mükemmeliyetçilik ölçe i ve s)nav tutum
envanteri’nden elde edilen veriler ve bu verilerin istatistiksel teknikler sonucu ortaya ç)kan bulgular)
ile bu bulgulara iliIkin yorumlar sunulmaktad)r.
lkö retim sekizinci s)n)f ö rencileri için depresyonun önemli yorday)c)lar) Çok Yönlü
Hiyerar ik Regresyon Analizi ile incelenmiItir. BeI ad)mda gerçekleItirilen hiyerarIik regresyon
analizine birinci ad)mda cinsiyet, sosyo-ekonomik düzey, anne ö renim düzeyi ve baba ö renim
düzeyi; ikinci ad)mda ebeveyn tutumlar); üçüncü ad)mda benlik sayg)s); dördüncü ad)mda
mükemmeliyetçilik ve beIinci ve son ad)mda s)nav tutumlar) girilmiItir. Birinci ad)m)n özgün
katk)s)n)n model içerisinde anlaml) olmad) ) belirlenmiItir, (R2=.09, F(4/495)=6.34, p>.05).

340
Tablo 2. Depresyon üzerinde çok yönlü hiyerar ik regresyon analizi
Mod Yord. R R2 R2ch F Df Beta p
1 (Sabit) .29 .09 .06 6.34 4/495
Cin .10 .09 .13
Sed .09 .07 .29
Aöd .09 .08 .21
Böd .08 .07 .28
2 (Sabit) .39 .16 .10 10.93 3/492
Demo. -.15 -.14 .00
Kor. .11 .11 .01
Otor. .21 .18 .00
3 (Sabit) .41 .16 .19 16.53 1/491
Bsay. .25 -.13 .00
4 Sabit) .50 .25 .23 14.40 6/485
Düzen .11 .12 .01
Hat.. l. .15 .18 .00
Dav.M. .17 .19 .00
Ail.Be. .17 .19 .00
Ail.ElI. .17 .20 .00
KiI.St. .18 .20 .00
5 (Sabit) .35 .12 .09 12.01 2/483
Kurn. .12 .14 .00
DuyI. .11 .13 .00

Birinci ad)mda girilen demografik de iIkenlerden cinsiyetin ( =.09, p>.05), sosyo-ekonomik


düzeyin ( =.07, p>.05), anne ö renim düzeyinin ( =.08, p>.05) ve baba ö renim düzeyinin ( =.07,
p>.05) modele özgün katk)lar)n)n olmad) ) belirlenmiItir. Modele ikinci ad)mda girilen ebeveyn
tutumlar)n)n özgün katk)s)n)n model içerisinde anlaml) oldu u görülmektedir, (R2=.16, F(3/492)=10.93,
p<.01). Ebeveyn tutumlar)n)n alt boyutlar)ndan demokratik ( =-.14, p<.01), koruyucu ( =.11, p<.05)
ve otoriter tutumlar)n özgün katk)lar)n)n oldu u anlaI)lm)It)r, ( =.18, p<.01). Modele üçüncü ad)mda
girilen benlik sayg)s)n)n özgün katk)s)n)n anlaml) oldu u görülmektedir, (R2=.16, F(1/491)=16.53,
p<.01). Modele dördüncü ad)mda girilen mükemmeliyetçili in özgün katk)s)n)n model içerisinde
anlaml) oldu u görülmektedir, (R2=.25, F(6/485)=14.40, p<.01). Mükemmeliyetçili in alt boyutlar)ndan
düzen ( =.12, p<.01), hatalara aI)r) ilgi ( =.18, p<.01), davran)Ilardan Iüphe ( =.19, p<.01), aile
beklentileri ( =.19, p<.01), ailesel eleItiri ( =.20, p<.01) ve kiIisel standartlar)n özgün katk)lar)n)n
oldu u anlaI)lm)It)r, ( =.20, p<.01). Modele beIinci ve son ad)mda girilen s)nav tutumlar)n)n özgün
katk)s)n)n model içerisinde anlaml) oldu u görülmektedir, (R2=.12, F(2/483)=12.01, p<.01). S)nav
tutumlar)n)n alt boyutlar)ndan kuruntu ( =.14, p<.01) ve duyuIsall) )n özgün katk)lar)n)n oldu u
anlaI)lm)It)r, ( =.13, p<.01).

Tablo 3. Depresyon, ebeveyn tutumlar , benlik sayg s , mükemmeliyetçilik ve s nav kayg s aras ndaki
korelasyonlar

DEX. Dem. Kor. Oto. B.say. Düzen Hat. l. Dav.M. AileB. AileEl KiI.st. Kurn. DuyI.
Depr. -.39** .20* .48** -.38** .24** .45** .47** .47** .49** .50** .34** .31**

**p<.01, *p<.05.

Yap)lan korelasyon iIleminde depresyon, ebeveyn tutumlar), benlik sayg)s),


mükemmeliyetçilik ve s)nav tutumu aras)ndaki iliIkiler Pearson Momentler Çarp)m) korelasyonu ile
incelenmiItir. Depresyon ile ebeveyn tutumlar)n)n alt boyutlar)ndan demokratik tutum (r=-0.39,
p<0.01) aras)nda orta düzeyde ve negatif, koruyucu (r=0.20, p<0.05) ve otoriter tutumlar (r=0.48,
p<0.01) aras)nda ise düIük ve orta düzeyde ve pozitif yönde anlaml) iliIkilerin oldu u görülmektedir.
Depresyon ile benlik sayg)s) (r=-0.38, p<0.01) aras)nda orta düzeyde ve negatif yönde anlaml) bir
iliIkinin oldu u görülmektedir. Depresyon ile mükemmeliyetçili in alt boyutlar)ndan düzen (r=0.24,
p<0.01) aras)nda düIük düzeyde ve pozitif, hatalara aI)r) ilgi (r=0.45 p<0.01), davran)Ilardan Iüphe

341
(r=0.47, p<0.01), aile beklentileri (r=0.47, p<0.01), ailesel eleItiri (r=0.49, p<0.01) ve kiIisel
standartlar (r=0.50, p<0.01) aras)nda ise orta düzeyde ve pozitif yönde anlaml) iliIkiler oldu u
görülmektedir. Depresyon ile s)nav tutumlar)n)n alt boyutlar)ndan kuruntu (r=0.34, p<0.01) ve
duyuIsall)k (r=0.31, p<0.01) aras)nda orta düzeyde ve pozitif yönde anlaml) iliIkilerin oldu u
görülmektedir.

TARTI6MA, SONUÇ VE ÖNER#LER

AraIt)rmada, cinsiyet, sosyo-ekonomik düzey, anne ö renim düzeyi ve baba ö renim


düzeyinin depresyon üzerinde yorday)c) özelliklere sahip olmad)klar) görülmektedir. Örneklem
grubunu oluIturan bireylerin ilkö retim sekizinci s)n)f ö rencileri ve ergenler olmas) ba lam)nda,
ergenlerin içinde bulunduklar) dönemin kendine özgü yap)s) gere i karI)laIt)klar) çeIitli yaIam
olaylar)na/çeIitli durumlara ve bireylere, benzer tepkiler verebildikleri ve bu yüzden cinsiyet, sosyo-
ekonomik düzey, anne ö renim düzeyi ve baba ö renim düzeyinin depresyona iliIkin bir farkl)laIma
oluIturmad) ) düIünülebilir. AraIt)rmada, ebeveyn tutumlar), benlik sayg)s), mükemmeliyetçilik ve
s)nav kayg)s)n)n ise depresyonun önemli yorday)c)lar) olduklar) görülmektedir.
Ergenlik döneminin ilk evresi içinde yer alan ilkö retim sekizinci s)n)f ö rencileri, baIta
ebeveynleri olmak üzere önemli di erlerinden anlay)I beklemekte ve ebeveynleri ile olan ve di er
kiIiler aras) iliIkilerinde kabul görme beklentileri ile iliIkilerini önemsemektedirler. Ergenlik
döneminin karmaI)k yap)s) içerisinde ebeveynlerinden gerekli deste i göremeyen, otoriter -bask)c),
reddedici vb.- ebeveyn tutumlar)na maruz kalan ve böylece incinebilirlik düzeyi artan ilkö retim
sekizinci s)n)f ö rencilerinin depresif e ilimler göstermeleri do ald)r. Ebeveyn tutumlar) ile depresyon
aras)ndaki iliIkiyi inceleyen çal)Imalarda (Düzgün, 1995; Flett, Hewitt & Singer, 1995; Klohnen,
1996; Masten, 2001; Meadows, Brown, & Elder, 2006; Öztürk, 1990; Say)ner, Köknel ve Turanl),
2005) hatal) -otoriter, bask)c), reddedici- ebeveyn tutumlar) ile depresyon aras)nda anlaml) iliIkiler
bulunmuItur.
Kabul görmeyen, anlaI)lmad) )n) düIünen ve böylece kendini yenilgiye u rat)c) düIünceler
geliItirebilen ilkö retim sekizinci s)n)f ö rencilerinin kendilerine olan güven ve sayg) düzeyleri de
düIebilecek, bu durum onlar)n keder ve karamsarl)k yaIama olas)l)klar)n) art)rarak depresif özellikler
göstermelerine yol açabilecektir. DüIük benlik sayg)s)n)n depresyonun önemli yorday)c)lar)ndan
oldu una dair araIt)rma bulgular) (Burwell & Shirk, 2006; Eskin, Ertekin, Harlak ve Dereboy, 2008;
Ferrari & Dovidio, 2001; Guillon, Crocq, & Bailey, 2003; Lewinsohn, Gotlib, & Seeley, 1997; Lucas
& Epperson, 1988), düIük benlik sayg)s)n)n ergenlikte depresyon için bir önemli bir risk etkeni
oldu unu ortaya koymuItur.
Ergenlik döneminin önemli özelliklerinden biri de kusursuz olma ve mükemmeli
yakalayabilme çabalar)d)r. Bu ba lamda ergen -ebeveynlerinin de olumsuz etkileri ile- kendisi için
ulaI)lmas) güç hedefler belirleme, yüksek düzeyde kiIisel standartlar oluIturma, hata yapmamaya özen
gösterme -bu durum onun daha fazla hata yapmas)na yol açabilmekte- ve yanl)I yapma korkusuyla
kendini sürekli kontrol alt)nda tutma ve davran)Ilar)ndan kuIku duyma ile fizyolojik/psikolojik enerji
kayb)na u rayabilecek ve böylece depresif bir duygudurum gösterebilecektir. Depresif e ilimlerin
oluImas)nda mükemmeliyetçi e ilimlerin etkisinin araIt)r)ld) ) çal)Imalarda (Accordino, Accordino,
& Slaney, 2000; Alden, Bieling, & Wallace, 1994; Alpert & Haber, 1990; Antony & Swinson, 2000;
Blatt, 1995; Burns, 1980; Erözkan, 2008; Flett & Hewitt, 2002; Frost, Marten, Lahart, & Rosenblate,
1990; Hewitt & Dyck, 1986; Hewitt & Flett, 1991; Oral, 1999; Pacht, 1984; Rice, Ashby, & Slaney,
1998; Slaney & Ashby, 1999; Sumi & Kanda, 2002; Terry-Short, Owens, Slade, & Dewey, 1995),
kendini yenilgiye u rat)c), kiIisel ve kiIiler aras) uyumu bozucu, kendine ve di erlerine yönelik
olumsuz bir bak)I aç)s) ile mükemmeliyetçilik ve depresyon aras)nda anlaml) iliIkiler bulunmuItur.

Ergenlik döneminde di er ergenlerle uyum içinde olma -bir gruba ait olma ba lam)nda- çok
önemli bir durum olsa da baz) zamanlar ergenler aras)nda özellikle akademik tabanl) bir yar)I oldu u
da gözlemlenebilir. Bu durum ergenin s)nav kayg)s)n) art)rarak incinebilirlik düzeyinin yükselmesine
yol açabilir. Özellikle akademik de erlendirilme için ergenin kendini haz)r hissetmedi i,
yeteneklerinden emin olamad) ) ya da en iyi olmas) için performans)n)n yeterli olmad) )n) düIündü ü
durumlar ergende gerginlik, s)nanmaya dönük kayg) ve üzüntü yaratabilir ya da depresyon duygular)
yaIamas)na neden olabilir. S)nav kayg)s) ve depresyon aras)ndaki iliIkilerin incelendi i çal)Imalarda

342
da (Beer, 1991; Benjamin, McKeachie, & Lin, 1981; Culler & Holahan, 1980; Deffenbacher & Deitz,
1978; Ergene, 1994; Ergene ve Y)ld)r)m, 2004; Frydenberg & Lewis, 1991; Kalafat, 1996; Lee &
Larson, 2000; Y)ld)r)m, 2004) s)nav kayg)s)n)n ergenlerde ve gençlerde anlaml) duygusal problemlere
neden oldu una iliIkin bulgular vard)r. Ergenler ve gençler için önemli olarak alg)lanan ve
de erlendirilen s)navlar)n psikolojik ve somatik baz) belirtilere yol açt) )na; yüksek s)nav kayg)s)n)n
depresyonun önemli bir yorday)c)s) oldu una vurgu yap)lmaktad)r. Yüksek s)nav kayg)s)n)n sadece
akademik baIar)y) de il, ö renciyi bütün yönleriyle olumsuz etkileyebildi ine dikkat çekilmektedir.
Akademik ve kiIiler aras) ilIkilerde baIar)l) olmak -özellikle ergenlik dönemi içerisinde yer
alan tüm ö renciler için- bireylerin iyilik hallerinden söz edebilmek ba lam)nda oldukça önemlidir.
Akademik ve kiIileraras) iyilik halinin oluIturulmas) ise çok kolay olmayan, yaIam)n çeIitli
evrelerinde -özellikle ergenlikte- bireyler için incinebilirlikler yaratan bir durumdur. Bu ba lamda
temelinde kabul görmeye dayal) çeIitli davran)I biçimleri sergileyen ergenler için hatal) ebeveyn
tutumlar), düIük benlik sayg)s), uyumu bozucu mükemmeliyetçilik ve yüksek s)nav kayg)s) ergenlerin
incinebilirlik düzeylerini art)rabilmekte ve böylece depresyon yaIayabilmeleri söz konusu
olabilmektedir. Bu çal)Iman)n örneklemini oluIturan ergenler için demokratik ebeveynlere sahip
olamama ve hatal) ebeveyn tutumlar)na ba l) olarak kendine olan güven düzeyinde düIüklük, çeIitli
problemlere iliIkin uygun baI etme stratejilerine sahip olamama, gerçekçi olmayan amaçlar belirleme
ve en önemlisi SBS olarak düIünülen çeIitli s)navlara dönük kayg) yaIaman)n, bu bireylerin depresif
belirtiler geliItirmelerinde önemli nedenler olabilece i de düIünülebilir.
Bu noktada ergenlerin psikolojik iyi oluI düzeylerinin yükseltilebilmesi ve böylece psikolojik
dayan)kl)l)klar)n)n art)r)labilmesi gerekmektedir. Bu ba lamda karI)laIt)klar) ve yaIad)klar) olumsuz
yaIam olaylar) yönüyle depresif özellikler gösterebilen ilkö retim sekizinci s)n)f ö rencileri için etkili
kiIisel-kiIileraras) etkili sorun çözme ve s)nav kayg)s)yla baIaç)kma odakl) rehberlik ve psikolojik
dan)Ima yard)m programlar)n)n sunulmas)n)n yararl) olaca ) düIünülmektedir. Yard)m programlar)
geliItirme ve uygulama ergenler için etkili iletiIim becerileri, etkili kiIisel-kiIiler aras) etkili sorun
çözme becerileri ve s)nav kayg)s)yla baIa ç)kma ba lam)nda depresif belirtilerin geliItirilmesinde
önleyici bir etkiye sahip olabilir. Rehberlik ve psikolojik dan)Ima alan) için katk) getirebilece i
düIünülen de iIkenlerin ele al)nd) ) bu çal)Iman)n genellenebilirli i aç)s)ndan, -yaln)zca Mu la
ilindeki baz) ilkö retim okullar)nda ö renim gören sekizinci s)n)f ö rencilerinden elde edilen verilerden
oluItu u için- benzer araIt)rmalar)n farkl) örneklemler üzerinde de yürütülmesi gerekmektedir. Bu tür
çal)Imalar)n, di er ö renim düzeylerindeki ö rencilerin kiIi içi ve kiIileraras) iyi oluIlar)nda önemli rol
oynayabilece i düIünülen ebeveyn tutumlar), benlik sayg)s), mükemmeliyetçilik, s)nav kayg)s) ve buna
ba l) depresyonu daha iyi aç)klama ba lam)nda yararl) olaca ) düIünülmektedir.

KAYNAKÇA

Accordino, D.B., Accordino, M.P., & Slaney, R.B., (2000). An investigation of perfectionism, mental health,
achievement, and achievement motivation in adolescents. Psychology in the Schools, 37, 535-545.
Albayrak-Kaymak, D. (1985). The development of the Turkish form of the Spielberger test anxiety inventory: A
study of transliteral equivalence and reliability. Unpublished Master’s Thesis, Bo aziçi University,
Istanbul, Turkey.
Alden, L.E., Bieling, P.J., & Wallace, S.T. (1994). Perfectionism in an interpersonal context: A self-regulation
analysis of dysphoria and social anxiety. Cognitive Therapy and Research, 18, 297-316.
Alpert, R. & Haber, N. (1990). Anxiety in academic situations. Journal of Abnormal and Social Psychology, 61,
207-215.
Anderson, J.A. & Olnhausen, K.S. (1999). Adolescent self-esteem: A foundational disposition. Nursing Science
Quarterly, 12, 62-67.
Antony, M.M. & Swinson, R.P. (2000). Mükemmeliyetçilik: Dost sand) )m)z düIman. Kurald)I)
Yay)nc)l)k, stanbul.
Ayd)n, B. (2005). Çocuk ve ergen psikolojisi. (2. Bask)). Atlas Yay)nlar), stanbul.
Aysan, F., Thomson, D. & Hamarat, E. (2001). Test anxiety, coping strategies and perceived health in a group of
high school students: A Turkish sample. The Journal of Genetic Psychology; Child Behavior and
Comparative Psychology, 162, 402-411.
BaltaI, A. (2002). Ö:renmede ve s navlarda üstün ba ar . Remzi Kitabevi, stanbul.
Beer, J. (1991). Depression, general anxiety, test anxiety, and rigidity of gifted junior high and high school
children. Psychological Report, 69, 1128-1130.

343
Benjamin, M., McKeachie, W.J. & Lin, J.G. (1981). Test anxiety: Deficits in information processing. Journal of
Educational Psychology, 73, 816-824.
Blackburn, I.M. (1987). Coping with depression, W.R. Chambers, Limited Edition, Edinburgh.
Blatt, S. (1995). The destructiveness of perfectionism. American Psychologist, 50, 1003-1020.
Burns, D.D. (1980). The perfectionist script for self defeat. Psychology Today, 22, 34-51.
Burwell, R.A. & Shirk, S.R. (2006). Self processes in adolescent depression: The role of self-worth
contingencies. Journal of Research Adolescence, 16, 479-490.
Culler, R.E. & Holahan, C.J. (1980). Test anxiety and academic performance: The affected study of related
behaviors. Journal of Educational Psychology, 72, 16-20.
Çuhadaro lu, F. (1986). Adolesanlarda benlik sayg s . Yay)nlanmam)I uzmanl)k tezi. Hacettepe Üniveristesi,
T)p Fakültesi, Psikiyatri Bölümü, Ankara.
Deffenbacher, J.L. & Deitz, S.R. (1978). Effects of test anxiety on performance, worry and emotionality in
naturally occuring exams. Psychology in the School, 15, 446-450.
Deffenbacher, J.L. & Hazelius, S.L. (1985). Cognitive, emotional and psychological comparent of test anxiety.
Cognitive Therapy and Research, 15, 446-450.
Düzgün, M. (1995). Lise ö:rencilerinin psikolojik belirtileri ile ana-baba tutumlar aras ndaki ili kiler.
Yay)nlanm)I Doktora Tezi, Atatürk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Erzurum.
Eldeleklio lu, J. (1996). Karar stratejileri ile ana-baba tutumlar aras ndaki ili ki. Yay)nlanmam)I Doktora
Tezi, Ankara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara.
Ergene, T. (1994). S)nav kayg)s) ile baIa ç)kma program)n)n etkilili i. Psikiyatri Psikoloji ve Psikofarmakoloji
Dergisi, 2, 36-42.
Ergene, T. & Y)ld)r)m, . (2004). Üniversite adaylar)n)n depresyon düzeyleri. Psikiyatri Psikoloji ve
Psikofarmakoloji Dergisi, 12, 91-100.
Erözkan, A. (2008). Üniversite ö rencilerinin mükemmeliyetçilik e ilimleri ve depresyon düzeyleri. Cypriot
Journal of Educational Sciences, 6, 76-88.
Eskin, M., Ertekin, K., Harlak, H., & Dereboy, C. (2008). Lise ö rencisi ergenlerde depresyonun yayg)nl) ) ve
iliIkili oldu u etmenler. Türk Psikiyatri Dergisi, 19, 382-389.
Ferrari, J.R. & Dovidio, J.F. (2001). Behavioral information search processes by indecisiveness. Personality and
Individual Differences, 30, 1113-1123.
Flett, G. & Hewitt P.L. (2002). Perfectionism and maladjustment: An overview of theoretical, definitional
and treatment issues. Perfectionism: Theory, research, and treatment, Editor: G. Flett & P.L.
Hewitt, Washington DC: American Psychological Association.
Frost, R.O., Marten, P., Lahart, C., & Rosenblate, R. (1990). The dimensions of perfectionism. Cognitive
Therapy and Research, 14, 449-468.
Frydenberg, E. & Lewis, R. (1993). Boys play sport and girls turn to others: Age, gender, and ethnicity as
determinants of coping. Journal of Adolescence, 16, 252-266.
Guillon, M.S., Crocq, M.A., & Bailey, P.E. (2003). The relationship between self-esteem and psychiatric
disorders in adolescents. European Psychiatry, 18, 59-62.
Hall Brown, T.S., Turner, S.M., & Beidel, D.C. (2005). Is test anxiety a form of specific social phobia? Anxiety
Disorders Association of American Annual Convention, Seattle, WA, March.
Hamburg, B.A. & Takanishi, M. (1989). Preparing for life: The critical transition of adolescence. American
Psychologist, 44, 825-827.
Hembree, R. (1988). Correlates, causes, and treatment of test anxiety. Review of Educational Research, 58, 47-
77.
Hewitt, P.L. & Dyck, D.G. (1986). Perfectionism, stress, and vulnerability to depression. Cognitive Therapy and
Research, 10, 137-142.
Hewitt, P.L., Flett, G.L., & Ediger, E. (1996). Perfectionism and depression: Longitudinal assesment of a
spesific vulnerability hypothesis. Journal of Abnormal Psychology, 105, 276-280.
Hewitt, P.L. & Flett, G.L. (1991). Dimension of perfectionism in unipolar depression. Journal of Abnormal
Psychology, 100, 98-101.
Horney, K. (1945). New ways in psychoanalysis. Norton Publishing, New York.
Johnston, L.D., O’Malley, P.M., & Bachman, J.G. (2001). Monitoring the future national survey restuls on drug
use, 1975-2000. Vol. I: Secondary school students (NIH Publication No. 01-4924). Bethesda, MD:
National Institute on Drug Abuse.
Kalafat, S. (1996). Depresyon ve mutlulukta otomatik dü üncelerin rolü. Yay)nlanmam)I Yüksek Lisans Tezi,
Ondokuz May)s Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Samsun.
Kim, Y.H. (2003). Correlation of mental health problems with psychological constructs in adolescence: Final
results from a 2-year study. The International Journal of Nursing Studies, 40, 115-124.
Kovacs, M. (1981). The children’s depression inventory (CDI), Psychopharmacologica Bulletin, 21, 995-998.

344
Kuzgun, Y. (1972). Ana baba tutumlar n n kendini gerçekle tirme düzeyine etkisi. Yay)nlanmam)I Doktora Tezi,
Hacettepe Üniversitesi.
Kuzgun, Y. & Eldeleklio lu, J. (2005). Rehberlik ve psikolojik dan mada kullan lan ölçme araçlar ve
programlar dizisi. Nobel Yay)n Da )t)m, Ankara.
Lee, M. & Larson, R. (2000). The Korean examination hell: Long hours of studying, distress, and depression.
Journal of Youth and Adolescence, 29, 249-271.
Lewinsohn, P.M., Gotlib, I.H., & Seeley, J.R. (1997). Depression-related psychosocial variables: Are they
specific to depression in adolescents? Journal of Abnormal Psychology, 106, 365-375.
Lucas, M. & Epperson, D. (1988). Personality types in vocationally undecided students. Journal of College
Student Development, 29, 460-466.
Lufi, D. & Darliuk, L. (2005). The interactive effect of test anxiety and learning disabilities among adolescents.
International Journal of Educational Research, 43, 236-249.
Meadows, S.O., Brown, J.S., & Elder, G.H. (2006). Depressive symptoms, stress, and support: Gendered
trajectories from adolescence to young adulthood. Journal of Youth and Adolescence, 35, 93-103.
M)s)rl)-TaIdemir, Ö. (2004). Üstün yetenekli çocuklarda mükemmeliyetçilik, s nav kayg s , benlik sayg s ,
kontrol oda: , öz-yeterlilik ve problem çözme becerileri aras ndaki ili kinin incelenmesi. Yay)nlanmam)I
Yüksek Lisans Tezi, Karadeniz Teknik Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Trabzon.
O’Connor, L.E., Berry, J.W., Weiss, J., & Gilbert, P. (2002). Guilt, fear, submission, and empathy in depression.
Journal of Affective Disorders, 71, 19-27.
Oral, M. (1999). The relationship between dimensions of perfectionism, stressful life events and depressive
symptoms in university students: A test of diathesis-stress model of depression. Unpublished Master’s
Thesis, Middle East Technical University, Ankara.
Öy, B. (1990). Çocuklar için depresyon ölçe:i’nin ö:renciler ve çocuk ruh sa:l : klini:ine ba vuran çocuklara
uygulanmas . Çocuk Psikiyatrisi Uzmanl)k Tezi, Hacettepe Üniversitesi T)p Fakültesi Psikiyatrisi
Anabilim Dal), Ankara.
Öztürk, . (1990). Ana-baba tutumlar n n üniversite ö:rencilerinin ba: ms zl k duygular n anlama, yak nl k
ba atl k, kendini suçlama ve sald rganl k düzeyine etkisi. Yay)nlanmam)I Yüksek Lisans Tezi, Hacettepe
Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara.
Pacht, A.R. (1984). Reflections on perfection. American Psychologist, 39, 386-390.
Peleg, O. & Klingman, A. (2002). Family environment, discrepancies between perceived actual and desirable
environment and children's test and trait anxiety. British Journal of Guidance and Counseling, 30, 451-
466.
Rice, K.G., Ashby, J.S., & Slaney, R.B. (1998). Self-esteem as a mediator between perfectionism and
depression: A structural equations analysis. Journal of Counseling Psychology, 45, 304-314.
Rosenberg, M. (1965). Society and the adolescent self-image. Princeton University Press: New Jersey.
Say)ner, B., Köknel Ö., & Turanl), M. (2005). Lise ö rencilerinin ana-baba tutumlar)n)n çeIitli de iIkenlere göre
incelenmesi. VIII. Ulusal Psikolojik Dan ma ve Rehberlik Kongresi. Marmara Üniversitesi, stanbul.
Slaney, R.B. & Ashby, J.S. (1999). Perfectionism: Study of a criterion group. Journal of Counseling and
Development, 74, 51-58.
Spielberger, C.D. & Vagg, R.R. (1995). Test anxiety, theory, assessment and treatment. Taylor & Francis,
Washington, DC.
Spielberger, C.D. (1980). Test anxiety inventory. Palo Alto, CA: Consulting Psychologist Press.
Sumi, K. & Kanda, K. (2002). Relationship between neurotic perfectionism, depression, anxiety, and
psychosomatic symptoms: A prospective study among Japanese men. Personality and Individual
Differences, 32, 817-826.
Terry-Short, L.A., Owens, R.G., Slade, P.D., & Dewey, M.E. (1995). Positive and negative perfectionism.
Personality and Individual Differences, 18, 663-668.
Y)ld)r)m, . (2004). Depresyonun önemli yorday)c)s) olarak s)nav kayg)s), gündelik s)k)nt)lar ve sosyal destek.
Hacettepe Üniversitesi E:itim Fakültesi Dergisi, 27, 241-250.
Yörüko lu, A. (2000). Çocuk ruh sa:l : . Özgür Yay)nlar), stanbul.

345

You might also like