You are on page 1of 23

 

Pratik Maji

-Anıl
 

 
Giriş

Maji, adını zamanında en yüksek dereceden rahip


anlamına gelen ”magus”tan alır. Esasında Tanrı’ya
ulaşmada kullanılan aktif bir yoldur. Her şeyin farklı
kültürlerde ve zamanlarda çeşitlilik göstermesinden
dolayı, her ne kadar temelinde aynı şeye dayansa
da majinin de kendi içinde farklı türleri vardır ve biz
bunlara “majikal ekoller” deriz. Araştıran bir kişi
elbet bu ekoller hakkında yeterli bilgiyi bulabilir. Ben
bu kitapta daha çok hermesçi ekole bağlı kalıp, çok
detaya girmeden teorik bilgilerden bahsedecek ve
pratik yöntemlere geçeceğim.

Teorik

Bu durumda ilk bah


bahsetmemiz
setmemiz gereken şey
“mikrokozmos” ve “makrokozmos”tur. Her
majisyenin bildiği bir kural olarak, “Tanrı, insanı
kendi suretinde yaratmıştır.” ve “Aşağıda olan
yukarıdaki gibidir, yukarıda olan aşağıdaki gibidir ve
 

birlikte tek bir şeyin mucizesini gerçekleştirirler.” Bu


bilgilerden yola çıktığımızda, insanın evrenle bir
uyum ve benzerlik içinde olduğu ve hatta sadece
benzer benzeri anlayabildiği için, insanın Tanrı’yı
anlama potansiyelindeki tek varlık olduğunu
anlayabiliriz.

Makrokozmos evreni, mikrokozmos ise insanı


simgeler. Bu durumda önce makrokozmosu açalım.
Makrokozmos temelde dört dünyadan oluşur:

 Akaşik plan, mental


mental plan, astral pl
plan
an ve fiziksel plan.
 Akaşik plan sebepler
sebepler alemidir. He
Herr şeyin nedeni
oraya bağlanır. Üstünde çok çalışılan bir plan
değildir.
Mental plan, zihinsel plandır. Zaman ve mekandan
bağımsız olduğu için akla gelmiş, gelecek,
gelebilecek ve gelemeyecek her türlü düşüncenin
kaynağıdır.

 Astral plan, mekana


mekana bağımlı ve zamandan
zamandan
bağımsızdır. Dolayısıyla bir alt alemi olan dünyada
yaşanmış ve yaşanacak her şey orada hem hiç
gerçekleşmemişş hem de çoktan bitmiştir. Astral
gerçekleşmemi
plana erişim sağlayabilmek, bu nedenle kişinin
geçmişi ve geleceği de görmesini sağlar.

Fiziksel plan ise şuan algımızın çoğunu alan


maddesel alemdir.
 

Bir kural olarak, bir alemde yapılan etki, alt alemlere


de yansır. Zaten majinin etki mekanizması da bu
sayede iş görür.

Mikrokozmosa geldiğimizde
geldiğimizde ise her plana karşılık bir
beden olduğunu görürüz. Bunlar sırasıyla akaşik
beden, mental beden, astral beden ve fiziksel
bedendir.

 Akaşik beden insanın


insanın en latif beden
bedenidir.
idir. Bundan
sonra mental beden gelir. Mental bedenin, Tanrı’nın
dört temel özelliğine paralel dört özelliği vardır.
Her şeye gücü yetmek - Ateş - İrade
Her şeyiAşk
Sonsuz bilme - Hava
- Su - Akıl
- Duygular
Her yerde bulunma- Toprak - Bilinç

 Astral beden kişinin


kişinin psişesi ve kar
karakteriyle
akteriyle ilgilidir.
Enerji kanalları ve çakralar ile psişik yeteneklerin
kaynağı da burasıdır.

Fiziksel beden de zaten tanıdığımız maddi


bedenimizdir.

Bir sonraki adım ise temel sembolizmdir. Önce


elementlere değinelim.

 Ateş; aktifliği, enerjiyi,


enerjiyi, tutkuyu, gü
gücü,
cü, cesareti ve
bazen de öfkeyi simgeler.

Hava; iletişimi, bilgiyi, zekayı, algıyı, düşünmeyi


simgeler.
 

 
Su; duyguları, arınmayı, şifayı, adanmayı,
yenilenmeyi, almayı ve sevgiyi simgeler.

Toprak; sabitliği, bereketi, maddi konuları, bilgeliği


ve sağlamlığı simgeler.

Burada verilen özellikler elbette elementlerin tüm


özellikleri değildir. Bu konuda elementlerin etkileri
üstüne düşünmek ve onlarla çalışmak, onları
anlayışımızı daha da artırır.

Şimdi de kabalistik sırayla aşağıdan yukarıya kadim


gezegenlerin sembolizmlerine değinelim.
 Ay; bilinçaltını, rüyaları, sezgiyi, d
duyguları,
uyguları, psişik
güçleri simgeler. Feminen bir gezegendir.
Merkür; iletişimi, yolculuğu, zihni, zekayı, şans
oyunlarını ve öğrenmeyi simgeler.

Venüs; aşkı, arkadaşlığı, sanatı, güzelliği, cazibeyi


simgeler. Feminen bir gezegendir.

Güneş; yaşamı, dengeyi, sağlığı, şansı ve ilahi ışığı


simgeler.

Mars; enerjiyi, gücü, cinselliği, savaşı, öfkeyi ve


dışavurumu simgeler. Enerjisi sert bir gezegendir.

Jüpiter; Tanrı algısını, ilahi konuları, zenginliği,


otoriteyi ve yüksek duyguları simgeler.
 

Satürn; karmayı, kaderi, zamanı, disiplini, ders


almayı, ölümü ve sıkıntıyı temsil eder. Satürn de
enerjisi oldukça sert bir gezegendir.

Algıyı Somuttan Soyuta Çekmek

 Astral plan ilk başlarda


başlarda algımıza h hayal
ayal ürünü olarak
gelir. Mental plan ise genelde düşünce olarak. Bu
yüzden kişinin algısı örneğin astrale çekildiğinde
algılanan her şey kişinin kendi hayal ürünü gibi
yorumlanacaktır.
yorumlanacaktı r. Bu algının daha yoğun hale
gelmesi için kişinin astral duyularını geliştirmesi
gerekir. Bu duyulardan üçü diğerlerine oranla daha
önemlidir: Durugörü, duruişiti ve duruhis. Bunların
geliştirilmesi için pratik tekniklerle başlayalım.

Kahve Falı
 

 
İlk pratik egzersizimizin kahve falı olması ilginç
gelebilir ama duruhis ve duruişiti geliştirmekte
oldukça hızlı bir yöntemdir.

Karşınızdaki kişinin fincanı kapatılıp soğuduktan


sonra fincanı altlıktan ayırın ve tam yapışmamış
telvelerin düşmesi için biraz sallayın. Ardından
fincanı düzeltmeden bir mendile bastırın. Böylelikle
mendil üstünde kahve telvesinden bir çember elde
edeceksiniz.

Tüm duyularınızı başınızın ortasında bir noktaya


sabitleyin ve o çembere odaklanın. Dinlemeyi ya da
hissetmeyi başarırsanız, sanki tam size ait olmayan
bir sesin size bir şeyler anlattığını ya da içinize falla
alakalı hisler doğduğunu ve bunları kelimelere
dökebildiğinizi farkedeceksiniz.

Çemberi iyice yorumlar hale gelmeden fincana ve


altlığa bakmayın.

Burada öğrettiğim
odaklıdır. fal türüsembollerin
Bunun dışında psişik faldır.yorumlandığı
Yani enerji
sembolik fal ve varlıkların kullanıldığı medyumik
fallar da mevcuttur.

Bu egzersizi başardıktan sonra bu algılarınızı


ilerletmek için yaşlı ağaçlarla konuşmayı
deneyebilirsiniz.. Cidden dinlerseniz, her şeyin
deneyebilirsiniz
konuştuğunu görürsünüz. Bu konuşmalar elbet
 

onların söyledikleri değil, sizin onların enerjisinden


çıkarttıklarınızdır.

Kişinin kendi astral duyularını geliştirmesi, odağını


ne kadar iyi koruduğuna, dolayısıyla ne kadar pratik
yaptığına bağlıdır.

Radar Tekniği

Radar tekniği, enerji alanlarından birinin (genellikle


üçüncü göz - daha önce bahsedilen odak, bazen de
cinsel çakra) tek nefeste genişletilmesiyle etraftaki
enerjilerin algılanmasını sağlar. Bu yöntemle auralar
anlaşılabilir ve eğer niyetlenilirse diğer varlıklar da
algılanabilir.

Tek yapmanız gereken nefes verirken seçtiğiniz


enerji merkezinizi istediğiniz ölçüde
imajinasyonunuzla
imajinasyonunu zla genişletmenizdir. Ardından nefes
alırken normale dönebilirsiniz.

Bu tekniği aura rengi saptamak için kullanıyorsanız,


sadece bakmak istediğiniz kişinin aura sınırına
kadar genişletmek yeterli olacaktır. Varlıkları
algılamak için kullanıyorsanız ise varlığı tamamen
genişlettiğiniz enerji merkezinizin içine almalısınız.
 

Durugörü İle Çakra Kontrolü

Duruhis veya duruişitide yol katetmişseniz durugörü


de çok zor değildir. Yine bahsedilen odağa
odaklanıp algınızı görselliği çevirmeniz gerekir. Bu
gücün kullanım alanları da geniştir. Daha sonra
bahsedeceğimiz üzere evokasyonlar ve mental
yolculuklarda gereklidir. Ayrıca bir kişinin

çakralarına
önemli durugörüyle
bilgiler bakarak o kişi hakkında
edinebilirsiniz.

Çakraları yukarıdan aşağı ya da aşağıdan yukarı


kontrol edebilirsiniz. Bu tekniği duruhissinizle de
birleştirirseniz neyin ne anlama geldiğini daha iyi
anlarsınız.

Kısaca bahsetmek gerekirse çakraların temelde üç


durumu vardır: Sağlıklı, yetersiz, dengesiz. Yetersiz
hal eksiklere, dengesiz hal ise aşırılıklara neden
olur.

Algıların Açılmasıyla İlgili Uyarı


 

 
Bu noktada değinmem gereken iki konu var.
Bunlardan ilki astral duyuların sadece istendiğinde
kullanılması ve gerekmediği durumda odağın oraya
çekilmemesi gerektiği. Bu olursa kişi yavaş yavaş
fiziksel plandan ayrılmaya başlar ve sonucu deliliğe
kadar gider. Her zaman ayaklarımızın yere basması
gerekir. Unutmayalım ki bir ağacın kökleri gibi yere
sıkıca tutunmazsak dallarımız asla göğe eremez.
İkinci nokta ise çoğu bu işe yeni başlayan kişinin
başına gelen ve yine birçok kişinin bu işlerden
uzaklaşmasına neden olan bir olay. Rahatsız edilme
mevzusu. Bu durum genelde akşamları ortaya çıkar.
Başınıza gelirse öncelikle sizi rahatsız eden şeyin
içsel mi dışsal mı olduğunu tespit etmeniz gerekir.
Bunu anlamak için radar tekniğini uygulayabilirsiniz.
Eğer radar yöntemiyle algılanmıyorsa ama yine de
sizde korku yaratıyorsa, bu onun içsel bir varlık
olduğu anlamına gelir. Kendinize güvenip onunla
konuşup ne olduğunu ve size ne anlatmaya
çalıştığını öğrenin. Eğer onu anlarsanız, bir
engelden güce dönüşür.

Dışsal bir varlık olduğu durumda ise, eğer enerjisi


sizi cidden rahatsız ediyorsa kovun. Her
kovduğunuzda size geri dönüyorsa ya evinizde ya
da sizde onu oraya bağlayan bir şey var demektir.
Yapabiliyorsanız o kaynaktan kurtulun,
yapamıyorsanız da başka bir varlıktan ya da majide
yol katetmiş birinden yardım alın.
 

Temel Seviye Mental Seyahatler

Bilinçaltınıza,bir başkasının bilinçaltına, başka


planlara, oradaki varlıkların yanına veya özellikle
görüşmek istediğiniz bir varlığın yanına gitmek
istiyorsanız, bunu kapı açma denen bir teknikle
yapabilirsiniz. Gözünüzü kapatıp gitmek istediğiniz
yeri simgeleyen, ya da üstüne görüşmek istediğiniz
varlığın mührü kazılı bir kapı düşünün. Kendinizi de

isterseniz amaca
yükleyebilirsiniz.
yükleyebilirsiniz uygun bir enerjiyle
. İstediğiniz yerle irtibatın
kurulduğunu hissettiğinizde kapıyı açın ve zihinsel
bedeninizle kapının ötesine adımınızı atın. Başlarda
pek bir şey algılayamayabilirsiniz, ama daha önceki
çalışmalarda olduğu gibi algınızı soyuta
çekebilirseniz her şey daha belirgin olacaktır.
Dönmek için tek yapmanız gereken vücudunuzu
düşünmektir. Bu teknik genelde sadece entelektüel
bilgiler almada kullanılır. Bu yolculukta varlıklardan
istenen şeyler fiziksel plana çok etki etmezler.

Defetme
 

Eğer istenmeyen bir enerji ya da varlıkla karşı


karşıyaysanız, bunu kovma işlemine defetme adı
verilir. Bunun türlü yolları vardır, ama size burada
pentagram ritüelini pratikleştirdiğim bir uygulamadan
bahsedeceğim.

Öncelikle varlığın yerini ve ya yönünü saptamanız


gerekir. Bunu saptayınca, o yöne dönerek bir
defetme pentagramı çizmelisiniz. Bu pentagramı
işaret ve orta parmağınızla kolunuzu bükmeden, sol
kalçanız hizasından başınız hizasına doğru astral
planda mavi-beyaz arası bir iz bırakarak çizmeye
başlayın. Ardından sağ kalçanız, sol omuzunuz, sap
omzunuz ve nihayet başladığınız yer olan sol kalça
hizasına getirerek pentagramı tamamlayın. Elinizi
çizmiş olduğunuz pentagramın ortasına geçirin ve
enerji vererek aktive edin. Bu işlem o civardaki
enerjileri ve varlıkları kovacaktır.

Pentagramı başlangıçta baş seviyesinden sol kalça


hizasına doğru olacak şekilde çizerseniz de
invokasyon pentagramı çizmiş olup, olumlu enerjileri
ortama çekebilirsiniz.

Defetme pentagramını ilk önce doğuda çizip iki


parmağınızla sağa dönerek bir çeyrek çember
oluşturup, aynı şeyi dört kez daha tekrarlarsanız
(tüm yönlere defetme pentagramı çizecek şekilde)
son dönüşünüzle bir çember elde edersiniz. Bu
çemberin dışı negatif etkiler ve varlıklardan
temizlenmiştir ve içi de artık majikal çalışmalar için
 

çok uygun bir alandır. Bu çemberi yaratabilmek


çember açmanın bir ön koşuludur.

Çember Açma

Daha ince çalışmamız ve doğanın gücünü de


almamız gerektiği zaman çalışmadan önce çember
açmak iyi bir seçenektir.
Bunu yapmak için önce defetme pentagramlarıyla
bir çember oluşturun ve ardından doğudan
başlayarak dört elementin sakinlerine seslenip
çağırın. Bunu kendi cümlelerinizle yapmanız daha
doğru ama yine de basit birer örnek verelim.
 

(Doğu) “Size sesleniyorum ey hava ruhları! Sylphler!


Buraya gelin ve çalışmama gözcülük edin!”

(Güney) “Size sesleniyorum ey ateş ruhları!


Salamanderler! Buraya gelin ve çalışmama
gözcülük edin!”

(Batı) “Size sesleniyorum ey su ruhları! Nymphler!


Gelin ve çalışmama gözcülük edin!”

(Kuzey) “Size sesleniyorum ey toprak ruhları!


Gnomlar! Gelin ve çalışmama gözcülük edin!”

Çalışmadan sonra da her birini şuna benzer bir


cümleyle göndermelisiniz: “Geldiğiniz ve çalışmama
gözcülük ettiğiniz için teşekkür ederim ey … ruhları!
Lütfen barış içinde aleminize dönün.”

Çemberi kapatırken bir defetme ritüeli daha


yapmanız gerekir. Etrafta istenmeyen hiçbir enerji
kalmamalıdır.

Sigil İle İletişim

 Araştıran herkesin
herkesin göreceği üzere her varlığın
kendine ait bir mührü (sigili) vardır. Bu sigiller o
varlıkların enerjileriyle doğrudan temas kurmamızı
 

sağlarlar. Bu işlem de aslında oldukça basittir. Tek


yapmanız gereken odağınızı soyuta çekip, kağıda
çizilmiş sigile enerji verip kontağın kurulmasını
beklemektir. Ardından varlığı düşünüp
seslendiğinizde astral duyularınız aracılığıyla iletişim
kurabilirsiniz.

Eğer bir varlığın sadece ismini biliyor, sigilini


bulamıyorsanız Gül Haç Sigil Oluşturucu (Rose
Cross Sigil Creator) şekilden faydalanabilirsiniz.

İnvokasyon

Bilinçli veya bilinçsiz bir enerjiyi bulunduğunuz


ortama veya direk kendinize çekme işlemine
 

invokasyon denir. Genelde güç toplamak için veya


bir varlıkla enerjinin uyumlanması için yapılır. En
ileri kullanımı Kutsal Koruyucu Meleğin
çağrılmasıdır ki bu da majide yapılabilecek en ileri
seviye eylemdir.

Çoğu evokasyon işleminden önce de invokasyon


yapılarak güç ve çağrılacak varlığa karşı otorite
sağlanır. Ayrıca çağrılacak varlığın kendi
ortamındaymış gibi gelmesini sağlamak için varlıkla
aynı doğada enerji de ortama çekilir.

İnvokasyonun temel yöntemi, önce etraftaki


istenmeyen enerjileri defttikten sonra kendinizi
çağırdığınız enerjiyle dolu veya invoke edeceğiniz
varlıkla aynı kişi olarak imgelemenizdir. Bu
hissedilene kadar yapılmalıdır. Bu sırada bu hissi
körükleyici sözler söylemek de süreci hızlandırabilir.
Başarılı veya başarısız her invokasyondan sonra,
eğer tam bir birleşme istenmiyorsa kişi kendi eski
haline dönmeli ve defetme ritüeli gerçekleştirmelidir.

Evokasyon

Evokasyon, bir varlığın dışsal olarak astral veya


fiziksel plana çağrılması ve iletişim kurulması
eylemidir. Normalde ritüelistik bir süreç iken, daha
 

önce çalışılmışsa ritüel aletleri olmadan bile bu


işlemi gerçekleştirmek mümkündür. Varlıkların
fiziksel plana çağrıldığı evokasyonlarda maddi plana
daha fazla enerji çekildiği için istenilen şeylerin olma
olasılığı diğer varlıksal çalışmalara göre daha
fazladır. Şimdi genel malzemelerini biraz
inceleyelim:

Çember, kişinin evren anlayışına uygun şekilde


tasarlanmalıdır. Amacı gücü toplamak ve konsantre
etmek, ayrıca içeriyi her türlü dış etkiden korumaktır.
Üçgen, varlığın içinde tezahür etmesi içindir ve
anlamını üç sayısının tezahürü simgelemesinden
alır.
Değnek, ateş elementine denk gelir ve iradeyi
simgeler. Genelde enerji çağırmada kullanılır.

 Athame, havayı ve zihni simgeler.


simgeler. Genelde
defetmede kullanılır.

Kupa, su elementini ve algıyı simgeler.

Pentagram ise toprak elementi ile benliği simgeler.


Böylece dördü birden dört elementi sembolize etmiş
olurlar. Aynı zamanda uygun renkte ve sayıda
mumlar ile uygun kokuda tütsü de önemlidir.

Burada evokasyon tekniğini açıkça verme


konusunda şüphelerim olduğu için çok açık bir
şekilde anlatmayacağım. Temel hatlarıyla
anlatırsam eminim ki üstüne düşünen biri bulabilir.
 

 Ama yine de bir uyarı olarak belirtmeliyim


belirtmeliyim ki: “Asla
kovamayacağınız
kovamayacağın ız bir şey çağırmayın!”

-Varlığın çağrılacağı yö belirlenir. Bilinmiyorsa


üçgen doğuya yöneltilir.
-Varlığın sigilinden iki tane hazırlanır ve biri
çembere diğeri üçgene koyulur.
-İsteniyorsa varlığın doğasına uygun müzik
açılabilir.
-Defetme ritüeli uygulanır.
-Üçgenin üst köşesinden başlanarak saat yönünde
üç tavafla üçgenin enerjisi yükseltilir.
-Çember açılır ve çemberin içinde saat yönünde üç
tur atılarak çember de yükseltilir.
-İstenirse gücü ve otoriteyi artırmak amaçlı üst bir
varlık invoke edilebilir.
-Tanrı isimleri ya da imgelemeyle varlığa uygun
enerji ortama çağırılır.
-Sigile odaklanıp varlıkla iletişim kurulur ve kapı
tekniğiyle yanına gidilip astral ya da fiziksel plana
çekilir.
-İletişim kurulur. (Duruişiti ve durugörüyle)
-Varlık gönderilir.
-Defetme
-Çember ve üçgenin saatin tersi yönde giderek
çözülmesi

Varlıklarla Çalışmak
 

İsmini ve doğasını bildiğimiz bir varlığın sigilini


bulabileceğimizden
bulabileceğimiz
varlıklarla denkonusuna.
çalışma bahsetmiştik. Şimdi gelelim
Evokasyona yeni bu
başlayan kişilerin aşağıdaki sırayla çeşitli varlık
türleriyle çalışması önerilir:

-Olimpik Ruhlar (gezegen enerjilerinin Dünya


üzerindeki etkisini denetleyen yedi varlık)
-Elementaller (özellikle dört elemental kralı)
-Gezegensel veya Spatyom’daki varlıklar
-Melekler (genellikle şifa ve bilgelikte iyidirler)
-Demonlar (anlaşmalarda genelde en çok şeyi
demonlar ister)

Varlıklar genellikle onlardan istediğimiz görevleri


pekiştirici tarzda istekler sunarlar. Mesela para
istediğinizde sizden parayı idareli kullanmanızı
isterler. Bazı varlıklar çok cömerttir ve sırf onları
çağırabildiğiniz için bile size yardım edebilirler.
Bazılarıysa uç isteklerde bulunabilirler. Burada karar
veren siz olduğunuz ve bu konu çok değişken
olduğu için girmiyorum. Konuşularak anlaşılabilir.

Varlıklarla iletişim kurarken dikkat etmeniz gereken


en önemli şeyler dürüstlük ve saygıdır. Pek
tanımadığınız biriyle konuşur gibi konuşmalısınız.
 Ayrıca isteklerinizi
isteklerinizi açıkça belirtm
belirtmeniz
eniz de önemli bir
noktadır.
 

Bir varlıktan bir familiar istediğinizde adını ve sigilini


de mutlaka istemelisiniz. Böylece onu istediğiniz
zaman çağırabilirsiniz.

Ekzorsizm

Ekzorsizm, genelde bir kişinin bazen de bir

nesnenin
durumudur.birBelli
varlık tarafından ele
semptomları geçirilmesi
vardır ve astral
duyularla kolayca anlaşılabilir.

Çözümü ise üç aşamalıdır:


-Herkesin güvenliğini sağlamak
-Varlığı poses ettiği yerden çıkarmak
-Varlığı defetmek

Herkesin güvenliğini sağlamak için genelde ortam


boşaltılır. Boşaltılamıyorsa da mekandakiler tılsımlar
veya başka varlıklar yardımıyla koruma altına alınır.

Varlığı olduğu yerden çıkartmak için öncelikle


doğasının ve isminin bilmesi oldukça işe yarar. İlk
olarak doğasının belirlenmesi daha kolaydır. Çeşitli
Tanrı isimleri tek tek denenerek varlığın hangisine
tepki verdiği ölçülür. Bunun yerine her enerji tek tek
yüklenerek de denenebilir. Sonunda hangisine
 

reaksiyon gösteriyorsa bu yöntemle zorla


konuşturularak ismi alınır. İsmi ve doğası bilinen
bilinen bir
varlığa bir sürü şey yapılabilir ama bu durumda eğer
güvenlik de sağlanmışsa ilk yapılması gereken
varlığın poses odağından çıkarılmasıdır.

Varlığın defedilmesi kısmı için, ilk iş varlıkla eski


konağı arasındaki bağ tamamen ortadan kaldırılmalı
(bir mühür de kullanılabilir) ve varlık kendi planına
dönmemek üzere yollanmalıdır. Bunun yerine daha
sonra anlatacağım teknikle bir eşyaya da
hapsedebilirsiniz.
hapsedebilirsiniz. Özetle, tekrar aynı poses odağını
bulması imkansız hale getirilmelidir.

Ekzorsizm biraz komplike ve ileri bir tekniktir. Hazır


olunmadan yapılması önerilmez.

Varlık Mühürleme

Son konumuz olan bu konu, bir varlığın kendi rızası


dışında bir eşyaya bağlandığı, dolayısıyla sadece
agresif ruhlara uygulanması gereken bir tekniktir. Bu
tekniği uygulayabilmek için varlığın adını, doğasını
ve sigilini bilmeniz gerekir. Sigilinin arkasına da
Solomon’un bağlayıcı mührü çizilmelidir.
 

Defetme ritüeli
çağırılır ve yapılır.
ardından Varlık
sigil, ortama
varlığın sigil aracılığıyla
doğasına uygun
renkte mumda yakılır. Ardından yine varlığın
doğasına uygun sayıda mum damlası, varlığın
bağlanacağı eşyaya damlaltırılır. Bunu yaparken
uygun Tanrı isimleri kullanılabilir. Varlığın ayrıca
varsa emrindeki ruhlarla birlikte mühürlenmesi
önemlidir.
 

Sonsöz

Elimden geldiğince açıklayıcı anlatmaya çalıştım


teknikleri ama aynı zamanda güvenlik açısından pek
detaya da girmedim. Algının soyuta çekilebilmesi bu
kitapçıktaki en zor beceridir. Ama onu başardıktan
sonra eminim hiçbiri çok zor değildir. Bu teknikleri
uygularken zihninizi durmadan çalıştırın. Anlamaya
çalışın ve karmayı asla ama asla unutmayın.

-Anıl

You might also like