You are on page 1of 4

Çakralar Hakkında

Özet Bilgiler

Eğitmen
Reiki 22.Grandmaster /Teacher & Shamanic Healer/
Teacher
Ferhat Yerlikaya

@atum.reiki

0543 319 28 61
Çakra Nedir
Doğu tıbbında yaygın kabul gören bir teoriye göre,
etten kemikten olan maddi bedenimizden başka
bir de enerji bedenimiz var. Kanın bedenimizde
dolaştığı gibi, enerji de bu enerji bedenimizde
dolaşıyor. Enerji düzgün akmadığında fiziksel ve
ruhsal hastalıklar ortaya çıkabiliyor ve tedavi de
akışın tekrar sağlanması ile gerçekleşiyor.

Enerji beden kuramına göre bedenin dışında aura,


magen gibi koruyucu katmanlar var. Teşhis, tedavi
ve koruma çalışmaları buradan yapılabiliyor. Asıl
enerji istasyonları ise çakralar. Bedenin orta
hattında bulunan çakralar, güçlü enerji merkezleri.
Çakra, Sankskritçe çark demek. Enerjinin bu
merkezlerde çark gibi döndüğüne inanılıyor.
Çakrlarımız uyumlu dönmediğinde de enerji akışı
sekteye uğruyor. Buna neden olan sebepleri bulup,
yok etmek gerekiyor.
1. Kök çakra:

Kuyruk sokumunun tam ucundaki bu çakra dünyevi işler


müdürüdür. Yeryüzüne doğru kırmızı bir ışık sütunu olarak
imajine edilir. İyi çalışan bir kök çakrayla dünyaya sağlam bir
şekilde kök salarız. Fırtınalarda uçup gitmemek, hızlı değişimlere
uyum sağlamak, hayattaki haklarımızı sahiplenmek ve maddi
kazanımlar bu çakradaki enerjinin dengeli olması ile mümkündür.
Fazla çalışan kök çakra maddiyata aşırı düşkünlük, zayıf kök çarka
ise maddi zafiyet ve bu dünyaya ait hissedememe ile ilişkilidir.

2. Mide çakrası
Göbek deliğimizin iki parmak altında bulunan bu çakramızın
diğer adı sakral çakradır. Rengi turuncu olan bu çakradaki enerji
ile cinselliğimiz, iştahımız, yaratıcılığımız gerçeklenir. Yaşamdan
haz alabilmek bu çakranın düzenli çalışması ile mümkündür.
Yemek, cinsellik, sosyal ve zihinsel eylemlerden neşe ve mutluluk
duymak için bu çakramız dengeli olmalıdır. Fazla çalıştığında
hazlara aşırı düşkünlük, az çalıştığında ise zihinsel ve cinsel zafiyet
ortaya çıkar.

3.solar pleksus

Göbek deliğimizin üç parmak yukarısında bulunan bu çakranın


rengi sarıdır ve güç ile ilişkilidir. İrade gerektiren konular, cesaret,
kendinden eminlik bu çakrayla ilgilidir. Ayrıca etraftaki diğer
enerjilerin alımlandığı bir kapı vazifesi görür. Empati burayla
ilgilidir. Dengeli olması, güçlü, farkında ve saygılı olmayı
beraberinde getirir. Az çalışması depresyon, çok çalışması
kontrölcülük, empati yoksunluğu ve şişmiş ego ile
ilişkilenmektedir.

4. Kalp çakrası:

Göğüs kafesimizin ortasında kalbimizin yanında yer alır. Rengi


yeşildir. (Pembe de bu çakranın renk frekansıdır.) Evrenin en
önemli prensibi sevginin ikamet ettiği yerdir. Birlik bilinci bu
çakrayla ilişkilenir. Dengeli çalışan bir kalp çakrası, kendini
sevme, huzur, insanları olduğu gibi kabul etme ve onları
sevebilme yetisi ile ilişkilidir. Az çalışan bir kalp çakrası sevme ve
sevilme yoksunluğuna işaret eder. Çok aşırı çalışan bir kalp
çakrası ise aşırı hassasiyet ve başkaları için kendini feda eden bir
karakter geliştirmeye yol açar.
5. Boğaz çakrası:

Boğazımızın vücudumuzla birleştiği yerdedir. Mavi renklidir.


İfade ve iletişim merkezidir. Boğaz çakramız kendimizi ifade
etme alanımızdır. İfade tarzı olarak konuşmak, yazmak, dans
etmek, resim yapmak hatta tweet atmak da boğaz çakrasıyla
ilişkilidir. Çok çalışması gereksiz boş konuşmalarla, dedikodu
yaparak enerji tüketmekle, az çalışması ise ifade sorunları ile
ilişkilidir.

6. Üçüncü Göz çakrası:

İki kaşın ortasından bir iki parmak yukarıdadır. İndigo mavi-


mor renktedir. Sezgiler, öz farkındalık, düşünce sağlığı ile
ilişkilidir. Dengeli olduğunda beynin iki lobunun da dengeli, iyi
ve berrak çalışmasını sağlar. Gerçeği burada duyumsar, işleme
geçirdikten sonra gerçekliğimizi oluştururuz. Az çalışan bir
üçüncü göz manevi eksikliği, hayal gücü yoksunluğunu ve
basiretsizliği getirir. Çok çalıştığında ise fazla hayalci, aşırı
maneviyat peşinde ve orada olmayan şeyleri de görebilen biri
olma tehlikesini doğurur.

7. Taç çakrası:

Bebekken bıngıldağımızın olduğu yerde, kafamızın tepe


noktasında, gökyüzüne doğru uzanan bir enerji sütunudur.
Rengi menekşe rengi veya beyaz -altın sarısı olarak imajine
ediliir. Bu çakra edebi gerçek, ruhsal olgunluk, yüksek benlikle
ilişkilidir. Taç çakranın dengeli çalışması hayat amacını bulmak
ve ona uygun yaşamakla ilişkilidir. Fazla çalışan bir taç çakranın
dünyadan el etek çekmeye götürdüğü söylenir. Az çalışması ise
yaşamın anlamsızlıklar silsilesi olarak görülmesi, ruhaniyatın ve
maneviyatın reddi, maddiyata aşırı düşkünlük olarak tezahür
eder.

You might also like