You are on page 1of 138

İLSEVEN AKADEMİ

KUANTUM EĞİTİMİ
EĞİTMEN : EMİNE TÜMEN
KUANTUM EĞİTİMİNİN AMACI NEDİR ?
• Yaşadığımız evrende bizler de dahil olmak üzere her şey aslında bir enerjiden
ibaret. İnsanın muhteşem, eşsiz ve bir o kadar da karışık yapısını ve bu yapının
evrenle uyumunu bugüne dek en iyi açıklayabilen bilim ise Kuantum Fiziği adını
almakta.
• En yoğun enerji çeşidi olan düşünsel enerjinin temel alındığını Kuantum,
bireylerin sahip olmak istedikleri her şeyi olasılıklar denizi içerisinden en uygun
titreşimler ile ayırarak kendi yaşamlarına nasıl çekeceklerini konu alır. Kuantum;
insanın, doğru düşünsel enerji kullanımı ile hayatına en iyi olasılığı nasıl
çekebileceği hususunda yol gösteren ve gerçek hayat amacını bulup kendi özünü
hatırlayabileceği bir sistemdir. Bu sistemin nasıl uygulanacağına dair pratiklerin,
tekniklerin ve detaylı bilgilerin aktarıldığı Kuantum Eğitimi ise tüm katılımcıların
benlik, alt bilinç, üst bilinç, enerji, çekim yasası ve diğer evrensel yasalar ile
tanışacakları bir EĞİTİMDİR.
EĞİTİM'E KİMLER
KATILABİLİR ?
• Sağlıklı bir enerji çekim alanı oluşturmak
isteyen
• Evrenin insana hizmet şeklini anlayan ve
profesyonel bir şekilde diğer insanlara da
anlatmak isteyen
• Kişisel gelişime ilgi duyan
• Eğitmenlik , Koçluk yapan ve mesleğine değer
katmak isteyen
• Hayatında farkındalık kazanıp , fark yaratmak
isteyen

HERKES ‘’ KUANTUM ‘’ EĞİTİMİNE


KATILABİLİR .
EĞİTİM SONUNDA NELER
KAZANACAĞIZ ?
• Negatif inanç kalıplarınızın nasıl yok edileceği
hususunda bilgi edineceksiniz.
• Yaşamınız da size artı değer katacak bilgi ve
teknikleri öğreneceksiniz .
• Evrendeki sonsuz olasılıklar dünyasında en iyi olasılığı
kendi yaşamınıza nasıl çekebileceğinizi
öğreneceksiniz.
• Evrensel yasaları hayatınıza nasıl uyumlayacağınız
hakkında farkındalık kazanacaksınız
EĞİTİM KONULARI
1. KUANTUM FİZİĞİNE GENEL BAKIŞ (İLKE VE DENEYLER )
2. BİLİNÇALTI,BİLİNÇÜSTÜ,KOLLEKTİF BİLİNÇ ,EGO VE
SÜPEREGO KAVRAMLARI
3. KUANTUM SIÇRAMA VE KUANTUM DÜŞÜNCE TEKNİĞİ
4. ÇEKİM YASASI ve İŞLEYİŞİ
5. EVRENSEL YASALAR
6. FREKANSLAR
7. YARATICI İMGELEME ve OLUMLAMALAR
8. KUANTUM TEKNİKLERİ ve MEDİTASYONLAR
KUANTUM FİZİĞİ KAFANIZI KARIŞTIRMADIYSA
ONU TAM OLARAK ANLAMAMIŞSINIZ.
NİELS BOHR
1.BÖLÜM
KUANTUM FİZİĞİNE GENEL BAKIŞ (İLKE VE
DENEYLER)
KUANTUM FİZİĞİ HAKKINDA
• Bir mekanik olan kuantum, madde ve ışığın
atom ve atom altı seviyelerinde meydana gelen
davranışlarını inceleyen bir bilim dalıdır.
• Kelime anlamı olarak kuantum, ‘’ne miktarda’’’’
ne kadar’’ anlamlarına gelmektedir.
• Kuantum fiziği olasılığa dayalı bir fiziktir.
Yapılan bir deneyin bile sonucunu kesin olarak
tahmin etmek imkansızdır.
• Evrenin sırları, insanların göremedikleri ile
ilgili SIRLARDIR ve Kuantum bu sırlarla
ilgilidir.
Atomu parçaladıklarında
kuarklar, bozonlar ve kuantlar
ATOMA YENİ BİR BAKIŞ denilen ışık partikülleri
bulunmuş. Bu partiküller
gözlemlendiğinde madde,
gözlemlenmediğinde dalga
şeklinde görülmüş

Klasik fizik; ‘’madde katıdır, en


küçük madde birimi atomdur,
atom parçalanamaz’’ demiştir.
Ancak parçalanamaz denilen
atom bir gün parçalandı.
Fizikçiler, katı bir madde
bulabilmek adına atom ve atom
altını incelemeye başladılar.
ATOMUN YAPISI
KUANTUM DÜNYASI EVRENİMİZİN MİNYATÜRÜDÜR.
Bohr, Niels, “Atom ve moleküllerin yapılanması üzerine”(1913)

Eğer geçekten atom altı dünyayı uzun uzadıya incelemek istiyorsanız,


bir atomun hacmi (aşağı yukarı 1 angstrom), çekirdeğin hacminden (1
femtometre ) yaklaşık 15 kat daha büyüktür. Yani atom aşağı yukarı %
99.99999999999 boşluktur.
Her ne kadar çekirdeğin etrafındaki elektron bulutu atomun alanının
büyük bir bölümünden sorumlu olsa da bu bulut ağırlıklı olarak boşluktur
ve içindeki elektronlar çok küçüktür. Yüksek yoğunluklu çekirdek atom
kütlesinin büyük bir bölümünü kapsar.
Bir elektronun çekirdeğe kıyasla boyutu, bir bezelye ile bir arazi aracı
arasındaki fark gibidir ve elektron bulutunun arazi aracına kıyasla
yarıçapı Washington Eyaleti’nin boyutları kadar olabilir.
KUANTUM FİZİĞİNİN TARİHÇESİ
• 1803 ‘te Thomas Young ,yaptığı çift yarık deneyinde ışığın
birbirlerine çarpabilen ya da birbirlerini engelleyen dalgalar
halinde olduğunu keşfetti.
• 1900'de Planck, enerjinin tek tek birimlerden veya nicelikten
oluştuğu varsayımını yaptı.
• 1905'te Albert Einstein sadece enerji değil aynı zamanda
radyasyonun kendisini de aynı şekilde niceleştirdi.
• Louis de Broglie, 1924'te, enerji ve maddenin oluşumunda ve
davranışında temel bir farklılığın bulunmadığını ileri sürdü; Atom ve
atom altı seviyede ya parçacıklardan ya da dalgalardan yapılmış gibi
davranıyor olabilirler. Bu teori, dalga-parçacık çiftinin ilkesi olarak
bilinir hale geldi: hem enerji hem de maddenin temel parçacıkları,
koşullara bağlı olarak, ya partiküller ya da dalgalar gibi davranır.
KUANTUM FİZİĞİNİN TARİHÇESİ
• 1927'de Werner Heisenberg, iki atomlu parçacıkların
konumu ve momentumu gibi birbirini tamamlayan iki
değerin aynı anda ölçülmesinin mümkün olmadığını ileri
sürdü.
• Planck, Einstein, Bohr, De Broglie, Schrödinger,
Heisenberg, Dirac ve Pauli gibi ünlü bilim insanları bu
kuram üzerine çalışmış ve her biri bu çalışmalarından
ötürü Nobel Fizik Ödülü'ne layık görülmüşlerdir.
BELİRSİZLİK İLKESİ
• Parçacık ve dalga, bu fiziğin en temel
ilkelerinden ikisidir. Işığın hem bir
parçacık hem de bir dalga şeklinde
yayıldığını söyleyen kuantum fiziği,
bizi belirsizlik ilkesine götürüyor.
• Belirsizlik ilkesi, 93 yıl önce Werner
Heisenberg tarafından ortaya atıldı.
• Bu ilkeye göre bir parçanın aynı anda
hem yönünü hem de konumunu
bilemeyiz.
KUANTUM FİZİĞİNİN TEMEL İLKELERİ
• Klasik fizik; ‘’madde katıdır, en küçük madde birimi
atomdur, atom parçalanamaz’’ demiştir.
• Ancak parçalanamaz denilen atom bir gün parçalandı.
Fizikçiler, katı bir madde bulabilmek adına atom ve atom
altını incelemeye başladılar. Ancak katı olan hiçbir şey
gözlemlemediler.
• Kuantum felsefesin de yaşadığımız evrende her şey çok
yoğun enerjiden oluşmaktadır.
EVRENDEKİ EN GÜÇLÜ ENERJİ
DÜŞÜNCELERİMİZDİR.
SÜPERPOZİSYON TEOREMİ
Normal fizik kurallarına göre bir madde sadece bir
ortamda var olabilirken Kuantum Fiziğinde bu durum
tam tersidir. Yani bir madde hem var olup hem
olmayabilir hem de her iki senaryo da gerçekleşebilir.
Paralel evren kavramı ise kuantum fiziğinde en çok
dikkat çeken başlıklardan birisi olup sonsuz sayıda
olasılıkları ifade eder. Kişilerin yapmış olduğu
seçimler sonucu başka bir hayata sahip olabileceği ve
diğer paralel evrenlerde bu hayatı sürdüğü Kuantum
Fiziğinde kabul gören bir diğer durumdur.
KUANTUM FELSEFESİ
• Bir fonksiyon olarak kuantum; kişinin olumlu ya da olumsuz tüm
düşüncelerinin yaşama dönüşmesini sağlayan enerji olarak
tanımlanabilir.
• Kuantum Felsefesine göre evrenin amacı; kişiyi, daima pozitif, yani
sevgi ile bezenmiş bir enerji ile buluşturmaktır.
• Yaşamın içindeki her an bilinç, çeşitli düşünceler üretmeye devam
ediyor. Düşüncelerle dolu bir akıl, daima evrene açılan bir kapı
görevi görüyor. Bu kapıdan geçen düşünceler, güçlü bir hale
gelerek evrene ulaşıyor. Evren, enerjileri pozitif ve negatif olarak
bölüyor ve kişiye geri aktarım yaparken, nesnellik katıyor.
ÇİFT YARIK DENEYİ
ÇİFT YARIK DENEYİ BİZE NE ANLATIYOR ?
• Çift Yarık Deneyi , fotonlar gibi parçacıkların hem dalga, hem parçacık olarak
davrandığını ortaya çıkarması bakımından bilim için büyük öneme sahip olan bir
deneydir. Dahası, bu deneyden sonra, sadece ışığın değil, elektronların da dalga
özelliklerine sahip oldukları kanıtlanmıştır.
• Çift Yarık Deneyinde, elektronun şu veya bu yarıktan geçmesinin bir olasılık dağılımı
vardır. Eğer bir ölçüm yapılmazsa, o olasılık dağılımını gösteren dalga fonksiyonu,
aynı anda her iki yarıktan da geçiyor. İşte kuantumda süperpozisyon denen şey
budur. Elektron, bu dalga fonksiyonunun tanımladığı şekilde, hem sağ yarıktan geçer,
hem sol yarıktan geçer, ama aynı zamanda ne sağ yarıktan geçer, ne sol yarıktan
geçer. Tüm olasılıkları içinde barındıran bir dalga fonksiyonu olarak yarıkla etkileşir
ve kendi kendisiyle girişim yaparak kendi gerçekliğini oluşturur.
• Gözlemci var ise gerçeklik var , gözlemci yok ise olasılık var.
SCHRÖDİNGER’İN KEDİSİ DENEYİ
SCHRÖDİNGER’İN KEDİSİ DENEYİ
• Bir kutu içinde bir kedi, kutunun
kenarına asılı bir cam içinde zehir ve
eğer çarparsa o camı kıracak olan
bir atomaltı parçacık düşünün.
• Kutu kapalıyken, kedinin aynı anda
hem hayatta hem de ölü olduğunu
kabul etmeliyiz. Kutuyu açıp
‘gözlediğimizde’ zaten göreceğiz,
kedi ölü mü hayatta mı ama
kapalıyken iki durumu aynı anda
gerçek kabul etmeliyiz.
SCHRÖDİNGER’İN KEDİSİ DENEYİ
• Fizikçiler durumu şöyle
açıklamış. Kutu açılana kadar
kedi ölü de/canlı da olabilir.
%50 olasılık
vardır.(süperpozisyon) Bunu
ancak kutu açılınca ona bakan
gözlemci belirler.
• Deneyin sonucu bilinçli
gözlemcinin bakışına bağlı.
KUANTUM DOLANIKLIK
• 1935 yılında Schrödinger tarafından ortaya atılan Kuantum Dolanıklık İlkesi,
insanları ürkütecek bazı gerçekleri ortaya çıkardı.
• Bu ilkeye göre aynı anda ya da aynı kaynaktan yaratılan iki madde ya da nesne,
birbirleri ile sürekli bir dolanıklık halinde bulunur. Örneğin aynı anda fırlatılmış
fotonlar, birbirleri ile sürekli etkileşim halindedir.
• Aynı kaynaktan fırlatılan iki elektronun birbirine zıt bir şekilde döndüğünü
varsayalım. Siz bu elektronlardan birisini, birbirine ne kadar
uzakta olursa olsun döndürürseniz, diğeri de aynı anda yönünü değiştirir.
• Öncelikle bu iki parçanın kopya veya klon olmadığını, hızlarının, spinlerinin ve
pozisyonlarının farklı olduğunu belirtelim. Tüm bu alakasızlığa rağmen aynı anda
veya aynı kaynaktan fırlatılan bu maddeler, birbirlerine ne kadar uzak olurlarsa
olsunlar etkileşim halinde bulunurlar.
KUANTUM DOLANIKLIK
• Kuantum Dolanıklık İlkesi
bir kuram veya teori değil ilkedir. Kuantum bilgisayarlarının çalışma
prensibinin temelini oluşturur ve tartışmaya açık bir konu değildir. Bütün
fizikçiler tarafından var olduğu ve doğru olduğu kabul edilmiştir.
• Kuantum dolanıklık hakkında ortaya atılmış iki popüler teori bulunuyor.
• Bunlardan ilki, bizim gözlemleyemediğimiz bir enerji bağının bulunduğunu
savunuyor. Bu enerji bağı o kadar hızlı ki, ışık hızı
yanında önemsiz kalıyor.
• Bir diğer görüş ise, bu hareketin bir illüzyondan ibaret olduğunu
savunuyor.
• Yani evrendeki bu iletişim çok hızlı gerçekleşiyor yada gerçekten hala
bağlılar. Yani dolanıklar. Her şey birbirine dokunuyor. Hepimiz
birbirimize bu enerji ile bağlıyız.
İLERDE KUANTUM DOLANIKLIK İLE
IŞINLANMA MÜMKÜN OLABİLİR Mİ ?
BRİSTOL ÜNİVERSİTESİ VE DANİMARKA TEKNİK ÜNİVERSİTESİ’NDEKİ BİLİM
İNSANLARI, KUANTUM DOLANIKLIK SAYESİNDE YENİ BİR KUANTUM IŞINLAMA
TEKNOLOJİSİ GELİŞTİREREK İLK KEZ İKİ ÇİP ARASINDA VERİ IŞINLAMIŞ OLDU.
SCHUMANN REZONANSI
• Schumann rezonansı düşük titreşimli frekanslardan
oluşur. 7.83, 14.3, 20.8, 27.3, 33.8 hertz olan
frekanslar düşük yoğunluktadır. Tek bir frekans
değildir. O nedenle Schumann rezonansı olarak
belirtilir.
• Bilim adamı fizikçi Winfried
Otto Schumann tarafından 1952 yılında açıklanan ve
yeryüzü ile iyonosfer katmanları arasında meydana
gelen titreşimlerdir.
• Aynı şekilde astronotlarda, iyonosfer tabakasından
uzaklaştıkça rezonans etkisinin dışına çıkıldığı için
hastalanmaların başladığı tespit edildi. Bu tespitten
sonra bütün uzay mekiklerinin içerisine frekans
jeneratörü konulmaya başlandı. Dünyevi ortam
yaratmak için 8,3 hertz ile 120 hertz aralığındaki
titreşimler astronotlara verildi.
SCHUMANN FREKANSLARI
• Schumann frekansları, beyin dalgalarınızla rezonedir.
• Sizin alfa, beta, teta ve gama gibi düşük frekanslı beyin
dalgalarınızla aynı rezonanslardır.
• O zaman dünyanın ana temel rezonansı ile sizin beyinsel
rezonansınız aynıdır.
• Yani dünyanın frekanslarında oluşan bir değişim direk sizi
etkileyecektir.
• Bu değişimi de ilk etkilenecek olan insandır. Akli melekelerimizi
direk etkileyen bir durumdur.
2. BÖLÜM
BİLİNÇALTI,BİLİNÇÜSTÜ,KOLLEKTİF BİLİNÇ
,EGO VE SÜPEREGO KAVRAMLARI
İNSAN BEYNİN YAPISI
• Beynin katmanlarından R-Kompleks yani diğer adıyla
sürüngen beyin; beynimizin kan dolaşımı, solunum sistemi,
kendini koruma, üreme gibi fiziksel aksiyonlarını yöneten
en ilkel (içgüdüsel) bölümüdür.
• Limbik sistem olarak literatüre geçen ve bilinen adıyla
eski memeli beyin ise; beynin duygu üretim bölümüdür. Bu
bölüm elektrotla uyarıldığında korku ve öfke gibi eski
duyguları ortaya çıkartır.

• Beynin son ve üçüncü katmanı ise Neokorteks yani yeni


memeli beyin; bilgi toplamak, bilgiyi faaliyete geçirmek,
kararlarda bulunmak, fikir üretmek gibi neden-sonuç
ilişkilerini değerlendirme görevini üstlenir. Sürüngen
beyin ve eski memeli beyin bilinçaltını oluştururken; yeni
memeli beyin ise bilincimizdir.
BUZDAĞININ GÖRÜNMEYEN KISMI
BİLİNÇALTI (ICEBERG METAFORU)

Freud, bilinç hâllerini buzdağı analojisi ile


açıklamıştır. Buz dağının küçük bir kısmı
denizin üstünde görülür. Çok büyük kısmı ise
suyun altındadır, dışarıdan görülmez.
Bilinçlilik de böyledir. Bilinçte olanlar, buz
dağının deniz üstünde kalan kısmı gibi,
bilincin çok küçük bir bölümünü oluşturur.

Bilinçaltı denilen alan ise kişinin farkında


olmadığı duygu, düşünce, korku, mantık dışı
istekler, vahşet yönelimleri, ahlak dışı
dürtüleri, bencilce istekleri barındırır.
Kişinin kendi özel çabası ile bilince
çağrılamayan bu yaşantılar ancak özel
yöntemlerle (hipnoz, serbest çağrışım,
telkin gibi) açığa çıkarılabilir.
BEYİN FREKANSLARI

BU İKİ FREKANSTA
BİLİNÇALTI
YENİDEN
PROGRAMLANIR
BEYİN FREKANSLARI
• BETA: 14 ve 30 Hz arasında değişen frekanstır. Beta, beynin
uyanış frekansıdır. Yani yaşadığımız dünyaya ilişkin aktif düşünme,
öğrenme, ilgilenme, odaklanma, konsantre olma, günlük problemlerin
ötesine geçebilme ile ilgili bilinç durumudur. Günlük yaşantımızın
çoğunu bu frekanstan yayın yaparak sürdürürüz.
• ALPHA: 7-14 Hz arasında değişen frekanstır. Alpha dalgaları
rahat, farkındalığı yüksek, çabuk kavrayan bir alandır. Uykudan
yeni kalktığımız ve ya uykuya geçiş anıdır. Olumlamalarımızı,
bilinçaltı kodlamalarını bu frekans aralığında yapmak her zaman çok
daha etkilidir.
BEYİN FREKANSLARI
• THETA: 4-8 Hz arasında değişen frekanstır. Theta, zihinsel bilincin çok
azaldığı bir yerdir. Uyku ve uyanıklık arasındaki ince çizgidir. Daha çok
teslim olunmuş nefeslerde ve derin meditasyon esnalarında görülür.
Yaratıcı fikirlerin ve hayal gücünün yükseldiği, sezgilerin güçlendiği
bölümdür. İçe dönük odaklanmayı ve ruhani farkındalığı arttırır..
• DELTA: 0 – 4 Hz frekanslarında yer alıyor. Genellikle uykuda ve nefes
sonrası yapılan derin meditasyonlarda oluşuyor. Dünyadan ve madde
boyutundan koptuğumuz, öz benlikle ve kaynakla bağlantıda olduğumuz
yerdir. Bizi gerçek benliğimizle bütünler. Kendimizi yenilemek,
güzelleştirmek ve canlandırmak için mükemmel bir yerdir. Duyguların,
düşüncelerin, sorumlulukların, davranışların, egonun benliğimize
yapışmadığı bir yerdir. Saf sevgi ve bolluğun simgesidir. İçsel güç ve
birliğin adresidir.
THETA FREKANSI NE İÇİN ÖNEMLİ
• Bu frekans uykuya geçiş esnasında
devreye girer.
• Bu frekansta iken, yayılan titreşim
evrenle denk haldedir. Bilinçaltını
programlayabilirsiniz.
• Verdiğimiz komut yada imgeleme
sonuç vermektedir.
• Teta ile titreşimimiz, iyonosfer
İLE aynı olduğu için; komutumuzun
titreşimi yüksekti
BİLİNÇALTI NASIL ÇALIŞIR
• Gelelim sırada bilinçaltımızın nasıl çalıştığına. Bilinçaltımız bir
kişiyi gördüğünde bir değerlendirme yapar; bu kişi.. bana şefkat
gösteren biri mi, şefkat gösterebileceğim biri mi, kaçmalı mıyım,
boyun eğmeli miyim veya savaşmalı mıyım?
• Bilinçaltı, “Bu kişi benim patronum, düşmanım, komşum, erkek
arkadaşım, kuzenimin halasının oğlu” tanımlamasını yapmaz.
Tanımlama bilincin işidir. Bilinçaltı sadece kendi varlığını
sürdürmeye yönelik, içgüdülerine göre değerlendirme yapar.
• Aynı zamanda garip olan şeylerden biri, bilinçaltı için zaman
kavramı yoktur. Dün, bugün, yarın yoktur. Dünkü an ile bugünkü an
arasında bir ayrım yapmaz ve her şeyi “şimdi” olarak algılar.
• Bilinçaltı iki amaçla çalışır MUTLU ETMEK ve KORUMAK .
BİLİNÇALTININ ÖZELLİKLERİ
• Alışkanlıklar ve davranış kalıpları bilinçaltımızda yer alan otomatik pilot sistemleridir.
Düşünmeden yaptığınız her şey otomatik pilotun eseridir. Bilinçli zihnimiz, zihnimizin
ortalama %10unu oluşturur, %90lık bilgi bilinçaltında depolanır.
Bu yüzden bizi idare eden bilinçaltımızdır.
• Kimilerine göre beynimizin yüzde 3-4’ü, kimilerine göre de yüzde 9-10’u çalışmaktadır. Peki
geri kalan yüzde 90-94 oranı ne oluyor? İşte bu alan bilinçaltıdır. Bunun anlamı da bilinçli
zihnimiz farkında olduklarımızdır. Bilinçaltı da farkına varamadıklarımızdır.
• Bilinçaltının yasaları sizin inanç ve kabullerinizdir. Kabul ettiğine ve inandığına ulaşırsınız.
Bilinç kabul verir, bilinçaltı inanır.
• Bilinçaltı gücü mıknatıs gibi kendi inancına uyan şeylerle rezonansa girer ve buna uyan
insanları, olayları kendine çeker. Bu, yerçekimi gibi bir evrensel yasadır. inansanız da
inanmasanız da işler.
• Bilinç gücümüzü bir fikri kabul etmek için kullanırız, bilinçaltımızda sonuçları kendimize
çekmek için kullanırız.
BİLİNÇALTININ ÖZELLİKLERİ
• İnsan, anne karnında her şeyi kaydetmeye başlamaktadır. Bu kayıtların üç
nesil geriye gittiği bilimsel olarak kanıtlanmıştır.
• Beyin, 0-6 yaş aralığında edindiği tüm deneyimleri ayırt etmeksizin kaydeder.
Deneyim ve duyguları birleştirip, yorumlar ve kaydeder. Bunlar görsel, işitsel
ve duyusal olarak kaydedilmektedir.
• İkinci dilim olan 6-12 yaş aralığında yaşadığı deneyimleri 0-6 yaş döneminde
oluşturulan çekirdek inançlar ile mukayese eder ve bir araya getirir. Bu
çekirdek inançların doğrulanması olayıdır.
• Üçüncü aşama olan 12 yaşından sonra insan, farklı deneyim ve duygularla
karşılaştığı zaman hiç düşünmeden bilinçaltında bir genelleme yapar. Doğru
olup olmadığını değerlendirmeden, 12 yaşından öncesine
ait bilinçaltının aldırdığı karara göre hareket eder.

• Bilinçaltı, kişinin iyiliği adına çalışmakta olup, bütün amacı kişiyi


0-6 yaş döneminde almış olduğu komutlara göre yaşatmaktır. .
BİLİNÇALTININ ÖZELLİKLERİ
• Duyguların hâkimidir. Bilinçaltı tüm duygularımızın kaynağı ve
yerleştiği yerdir. İnsan duygudan bir an bile çıkamaz. Bir duygu
durumundan bir başkasına geçer ve bütün davranışların altında
duygular vardır. Bilinçaltı olaylar ve duygular arasında bağlantılar
kurar. Kurulan bu bağlantılar ve yüklenen anlamlar davranışlarımızın
gerçek sebepleridir.
• Örneğin eğer sigaraya kendine güven gibi bir anlam yüklenmişse, bu
anlamı yükleyebileceği yeni bir davranış seçeneği sunmazsanız
sigarayı bırakmanıza izin vermez. Bulunan davranış seçeneğinin de
en az sigara kadar kolay ulaşılabilir olması gerekir.
BİLİNÇALTININ ÖZELLİKLERİ
• Hizmet etmekten hoşlanır, gerçekleştirmek için
net ifadelere ihtiyaç duyar. Bilinçaltı sahibi ne
isterse sahibine onu verir. Yalnız bilinçaltı çok
istediğimiz veya hiç istemediğimiz şeylere, yani
iyi konsantre olduğumuz şeylere ulaşmamızı
çabuklaştırır.
• İstenene ulaşılması için kaynaklar üretir,
muhafaza eder, dağıtım yapar ve “enerji” iletir.
İsteme noktasında dikkatli olmak gerekir. Sürekli
ölmek istediğini söyleyen biri, sonunda bilinçaltını
tedavisi çok zor ya da imkânsız bir hastalık
yaratmaya itebilir.
BİLİNÇALTININ ÖZELLİKLERİ
• Negatif olanı doğrudan işleme koymaz. Konuşma dilindeki olumsuzluk
eklerini algılamaz. Örneğin “artık korkmak istemiyorum” sözünün
bilinçaltı için doğru versiyonu şu soruya verilen cevapta saklıdır: “Korku
duygusu yerine hangi duyguyu yaşamak isterdin?”
• Bilinçaltınıza ne ekilirse onu biçersiniz. Özellikle çocukluk döneminde
çevre kişiye nasıl davranmış ise bilinçaltı bunları benimser. Kişiye ve
kişinin çevresine aynı davranışları yansıtır. Bu nedenle birçok insan anne
ve babaları gibi olmayacaklarını bilinçli tercihleri olarak dile getirseler
bile, yaşları ilerledikçe anne ve babalarına benzerler.
• Tüm algıları gerçekleştirir ve kontrol eder. Bunlar alışılmış, olağan algılar
olabildiği gibi telepatik algılar da olabilir. Örneğin uzaktaki bir sevdiğinizi
sebepsiz düşünmeye başladığınızda o kişiden bir telefon alabilirsiniz. Ya
da bir rüya ile olabilir bu… Bu algıları alır ve onları bilinçli zihne gönderir.
BİLİNÇALTININ ÖZELLİKLERİ
• İster bilinçli ister bilinçdışı görünsün her
davranışın altında, bilinçaltı bir motivasyon
mutlaka bulunur. Tembelliğin bile…
• İyi canlandırılmış bir hayal ile gerçeği
birbirinden ayırt edemez. Ve hayale de
gerçekmiş gibi tepki verir. Bunun en iyi örneği
rüyalardır. Rüyayı gören bilinçaltıdır. Ve o
kadar canlı gerçekleştirir ki bunu, rüyanın
içeriğine uygun olacak şekilde bedensel
tepkilerimizi yeniden düzenler.
BİLİNÇALTININ ÖZELLİKLERİ

• Kabul edilen fikrin kendini


gerçekleştirme eğilimi vardır. Beyin
ve sinir sistemi sadece zihinsel
görüntülere tepki verir. Bu zihinsel
görüntünün nereden geldiğinin bir
önemi yoktur. Bu zihinsel resim
bilinçaltı için bir asıl plan olur ve bu
planı gerçekleştirmek için çalışmaya
başlar. Korktuğumuz şeyin başımıza
gelme sebebi budur.
BİLİNÇÜSTÜ NEDİR?
• Bilinç üstü alan gelecekle ilgilidir. Henüz
işlenmemiş saf enerji vardır.
• Saf enerjiye form verebilmek ancak bilinçaltını
kapatıp bilinci temizledikten sonra mümkündür.
Saf enerjiye saf düşünceyle erişilebilir.
• Bilinç üstünde henüz olmamış olanlar,
niyetlerimiz ve hayallerimiz vardır. Hayaller
gerçekleşirken etkileşime tabi kalır. Burası
kuantum noktasıdır. Kuarkların maddeye
dönüşürken tam da hayalini kurduğumuz şekliyle
form alması için etkileşime girmesi gerekir.
• Kuark, temel parçacık ve maddenin temel
bileşenlerinden biridir.
KOLLEKTİF BİLİNÇ NEDİR ?
• Kolektif bilinç; bir toplumu oluşturan üyelerin ortalamasında
yaşayan inanç ve duyguların tümü, kendine özgü yaşamı olan
belli bir SİSTEM oluşturur; buna kolektif bilinç veya ortak
bilinç denir.
• Klasik tanımda, tüm evrenin bilme halinin ve onun içindeki
bilginin tamamını ifade eder. Bilgisayarın hard diski gibi.
Oraya erişimi olanlar gerekli bilgiyi alıp kullanabilir ya da
oraya kayıt atma becerisi olanlar da bilgilerini bu hard diske
yükleyip başka insanların kullanmasını sağlayabilir.
• Peki bu kadar kolay bir yerde ise ona neden herkes
erişemiyor ve oradan bilgiyi çekemiyor? Birçok cevabı var
bunun en kabul göreni ise zihnimizin imparatorluğunda
yaşamamız ve her şeyi çok biliyor olmamızla başlıyor. Bir
diğer sebep ise insanı tüm varlıkların en üstünü olarak gören
kibirli ve egosal halimiz olmakta. Bu iki sebep bile kolektif
bilinçten kopuk bir yaşam sürmemize nedendir.
Freud, Psikanalitik kuramında zihnin üç temel kavramdan
oluştuğunu düşünmekteydi. Bu kavramları sırasıyla id (alt EGO (BENLİK)
bilinç), ego (benlik) ve süper ego (üst benlik) olarak İd ve süper ego arasında
adlandırmıştı. denge işlevi görür.
SÜPER EGO (ÜST insanoğlunun dış dünya ile uyum
BENLİK) içerisinde yaşamasını sağlayan
Bir bebek, aile ve zihinsel işlevler bütünüdür.
çevreden görülmüş Kişiliğin düzenleyici, denge ve
olduğu sosyal uyum sağlayıcı bileşenidir.
davranışlara bağlı olarak
günah, ayıp, yasak,
haksızlık, tabular,
normlar gibi kavramlar
ile ahlaki değerlerini
ID (ALT BENLİK)
oluşturur. Süper ego;
Enerji kaynağıdır, bir organizma
insanın çocukluk
tüm enerjisini id’den alır.
çağlarında şekillenen
Akıl ve ahlak dışıdır, hayvanlar
içsel otoritesi,
ile ortak özellikte
medeniyetin
çalışmaktadır.
benliğimizdeki
Doğuştan gelmektedir.
temsilcisidir.
BESİN İHTİYACI ,ÜREME
,SALDIRGANLIK
ALT BENLİK BENLİK ÜST BENLİK
3.BÖLÜM
KUANTUM SIÇRAMASI VE KUANTUM
DÜŞÜNCE TEKNİĞİ
KUANTUM SIÇRAMASI NEDİR?
• Bir elektronun bulunduğu orbitalden -yörüngeden- enerji
verilerek bir üst enerjili orbitale -yörüngeye- geçmesine
kuantum fizikte "kuantum sıçraması" denilir.
• İsteğinizi güçlendiren, geliştiren ve güzel enerji veren olumlu
düşünceler kuantum sıçramada oldukça önemlidir.
• İsteğiniz ile güçlendirilmiş duygular, amaca uygun olarak
yoğunlaştırılarak hedefine ulaştırılmanız kolaylaştırılır.
• Sıçrama denmesinin nedeni bu durumun "çok hızlı" yaşanmasıdır !
• Yani merdivenin ilk basamağında duran kişi, bir sonraki adımda
aniden onuncu basamağa çıkabiliyor.
KUANTUM SIÇRAMASI NEDİR?

Yaşamak isteyip de yaşayamadığınız


tüm güzellikleri bir anda hayatınızda var
edebilmektir.
KUANTUM SIÇRAMA 21 ADIMDAN OLUŞUR
• 1. İstemek • 12. Hedefe odaklı plan yapmak
• 2. İsteği detaylandırmak ve • 13. Kararlı olmak ve yılmamak
gerekçelendirmek
• 14. Yol hedefe gitmiyorsa başka bir yol
• 3. Karar vermek denemek
• 4. Olabilirliğine inanmak • 15. Kendini takdir etmek
• 5. Hak ettiğine inanmak • 16. Bilinçaltının gücünü kullanmak
• 6. Eyleme geçmek • 17. Sezgileri güçlendirmek
• 7. Kendi kendini motive etmek • 18. Enerjisel yükseliş sağlamak
• 8. Bilgi sahibi olmak • 19. Nasıl olacağını sorgulamamak
• 9. İmgeleme gücünüzü kullanmak • 20. Derin bir dinginlik içinde kalmak
• 10. Olmuş gibi konuşmak ve davranmak • 21. Dileğiniz olmadan teşekkür edip,
şükran duyabilmek.
• 11. Olumsuz inanç sistemlerini
değiştirmek
1.İSTEMEK

• GERÇEKTEN NEYİ İSTEDİĞİNİZE


KARAR VERİN.
• ‘’İŞ HAYATIMDA BAŞARILI OLAYIM’’
• ‘’GÜZEL BİR EVİM OLSUN ‘’
2-İSTEDİĞİNİ DETAYLANDIRMAK VE
GEREKÇELENDİRMEK
YAPTIĞINIZ
NİYETİNİZİ EN İNCE İMGELEMENİN BU HİS SİZDE NASIL BİR
AYRINTISINA KADAR GERÇEKLİĞİNİ DUYGU UYANDIRDI ?
ZİHİN EKRANINIZDA HİSSEDİN
GÖRÜN
3.KARAR VERMEK

• NİYETİMİZ / İSTEĞİMİZ
YAPILABİLİR DÜZEYDE Mİ ?
• BUNUN KARARINI
VERMEMİZ VE
OLASILIKLARDAN
ULAŞABİLECEĞİMİZ EN
İYİSİNİ SEÇMEMİZ LAZIM.
4.OLABİLİRLİĞİNE İNANMAK

• NİYETİMİZİN / İSTEĞİMİZİN
OLABİLİRLİĞİNE İNANMAMIZ LAZIM.
• İNANMAK İNSANIN ÖZ GÜVENİNİ
ARTTIRIR VE YAPACAĞI İŞLERDE
KİŞİNİN İLHAM KAYNAĞI OLUR.
5.HAK ETTİĞİNE İNANMAK
• GEÇMİŞTE YAŞADIĞIMIZ
DENEYİMLERLE BAĞLANTILI
OLARAK , SEVGİYİ HAK
ETMEDİĞİMİZİ , PARAYI HAK
ETMEDİĞİMİZİ DÜŞÜNÜYOR
OLABİLİRİZ …
• GÖZLERİNİZİ KAPATIN VE "BEN
BUNU HAK EDİYOR MUYUM?"
DİYE DÜŞÜNÜN, DEĞİLSE BİLE
"MIŞ" GİBİ YAPIN.
6.EYLEME GEÇMEK

• İSTEĞİMİZİN/NİYETİMİZİ
N GERÇEKLEŞMESİNİ
SAĞLAYACAK YÖNERGELERİ
BELİRLEMELİ VE BU
YÖNERGELERİ TAKİP ETMEK
ÜZERE HAREKETE
GEÇMELİYİZ.
7.KENDİ KENDİNİ MOTİVE ETMEK

• DAHA ÖNCE BAŞARDIĞINIZ ONCA


ŞEYİ DÜŞÜNMELİYİZ.
• ‘’BAŞARACAĞIM ‘’
• ‘’VAZGEÇMEYECEĞİM’’
• ‘’BAŞARDIM’’ KELİMELERİNE
ODAKLANARAK
MOTİVASYONUMUZU
ARTTIRMALIYIZ.
8.BİLGİ SAHİBİ OLMAK

İSTEĞİMİZE/NİYETİMİZE ULAŞMAK
İÇİN İZLEYECEĞİMİZ ADIMLAR VE BU
ADIMLARIN DETAYLARI HAKKINDA
BİLGİ SAHİBİ OLMALIYIZ .
9-İMGELEME GÜCÜNÜZÜ KULLANMAK
• İMGELEME; zihinde bir fikir ya da resim
yaratma yeteneğidir. İmgeleme ile
fiziksel, duygusal, zihinsel ya da ruhsal
düzeyde ne istiyorsak elde edebiliriz.

• Etkin bir zihinsel canlandırma tüm fiziksel


duyuları kullanmayla gerçekleşir. Örneğin
canlandırdığımız her ne ise onu görmeye,
duymaya, koklamaya, tatmaya,
hissetmeye, ona dokunmaya çalışmalıyız.
10-OLMUŞ GİBİ KONUŞMAK VE
DAVRANMAK
• Derin bir biçimde gevşeyip,
sakin, huzurlu bir ruh haline
eriştikten sonra, istediğin şeyi
zihninde canlandır. Ne istiyorsan
onun sana getirdiklerini hisset.
Ona yoğunlaş. Ona sahip olmuş
gibi hayal et. Ve normal
hayatına devam et.
11-OLUMSUZ İNANÇ SİSTEMLERİNİ
DEĞİŞTİRMEK
• Bir yandan para istiyorsun, bir
yandan ona kötü etiketler
yapıştırıyorsun. Bir yandan
gelsin diye hayal kuruyorsun, bir
yandan ‘bu durumda gelmez ki’
diye yorum yapıyorsun. Bir yandan
para isterken öte yandan ona kötü
de olsa enerji yüklüyorsun. Bu
durumda parayı elde edemezsin.
12-HEDEFE ODAKLI PLAN YAPMAK

• Kendi yaşam planımızı hedefimiz


doğrultusunda yapmalıyız.
• Bu bizim başkasının planına dahil
olarak yaşama ihtimalimizi yok
eder böylelikle kendi enerji
alanımıza odaklanacağımızdan
isteklerimize/niyetlerimize
kavuşma olasılığımız yükselir.
13-KARARLI OLMAK VE YILMAMAK

• “En “imkansız”
hedeflere/isteklere bile
• Onlara inanarak
• Sonra rutinmiş gibi tam
hızda ilerleterek ulaşılabilir.
14-YOL HEDEFE GİTMİYORSA BAŞKA BİR
YOL DENEMEK
• SORUN OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORSANIZ
KENDİNİZİ/GİTTİĞİNİZ YOLU
DEĞİŞTİRİN
• Ulaştığınız sonuçlardan memnun değilseniz
yaşadığınız sürece göz atmalısınız.
• Süreç içinde yaptıklarınızda herhangi bir
değişiklik yapmazsanız aynı sonuçlarla
karşılaşmanız gayet olağandır.
• Eğer yaptıklarınızı değiştirmezseniz, elde
edecekleriniz de değişmez!
15- KENDİNİ TAKDİR ETMEK
• Kendi kendine büyüme, başkası
değil, kendinizin en iyi
versiyonu olmakla ilgilidir.
• Kim olduğunuzu takdir etmek,
ÖZGÜVENİN sırrıdır .
• Sonuç olarak ; ulaşmak
istediğiniz hedefi ancak
olduğunuz SİZ üzerine inşa
edebilirsiniz.
16-BİLİNÇALTININ GÜCÜNÜ KULLANMAK

• Yapmanız gereken bilinçaltınızla


her fırsatta bilgi göndermektir.
Onunla her iletişim kurmaya
çalıştığınızda size cevaplar
verecektir.
• Bilinçaltınızla iletişim
kurduğunuzda niyetlerinize doğru
ilk adımı atmış olacaksınız.
17-SEZGİLERİ GÜÇLENDİRMEK
• Sezgiler bedenimizdeki enerji
noktalarıyla bağlantılıdır.
• Örneğin
• Sezgisel görümüz 3.göz çakrası
İle
• Empatik sezgilerimiz
3.çakramızla(solar pleksus)
bağlantılıdır.
• ENERJİ NOKTALARIMIZI
GÜÇLENDİREREK
SEZGİLERİMİZİ
ARTTIRABİLİRİZ.
18-ENERJİSEL YÜKSELİŞİ SAĞLAMAK

• DUA EDİN
• ŞÜKREDİN
• MEDİTASYON YAPIN
• OLUMLU DÜŞÜNÜN
• ÇEVRENİZDE POZİTİF İNSANLAR
BULUNDURUN
• EĞLENİN
• YENİ BİR BECERİ EDİNMEYE
ÇALIŞIN
19-NASIL OLACAĞINI SORGULAMAMAK

• İsteklerimize / niyetlerimize
ulaşmak için gerekli tüm adımları
uygularken sorgulama yapmadan
tam bir teslimiyet içinde olmalıyız.
• Nasıl olacağı ? Olup – olmayacağı ?
Soruları ile zihnimizi meşgul
etmeden anda kalmalıyız .
20-DERİN BİR DİNGİNLİK İÇİNDE
KALMAK
• Herkesten çok kendinize şefkat
gösterin
• Etrafınızda ki sessizliği dinleyin
• Zihninizi meşgul eden
olumsuz/gereksiz düşüncelerden
kurtulun anda kalmaya gayret
gösterin
• İyi şeylere odaklanın
21-DİLEĞİNİZ OLMADAN TEŞEKKÜR EDİP
ŞÜKRAN DUYABİLMEK
• Şükran duygusu için pek çok
kaynağımız var.
• Doğamız gereği sürekli şikayet
etme ,istediğimiz gibi olmayan
şeyleri düşünme ve gün sonunda
olumsuz anıları daha çok düşünme
gibi bir huyumuz var.
• Bu duyularımızı şükran duygusu ile
yok edebilir niyetimiz/isteğimiz
bize gelse de gelmese de anda
kalmanın ve teslim olmanın güçlü
pozitif enerjisini kendimize
çekebiliriz.
KUANTUM DÜŞÜNCE TEKNİĞİ
NEDİR BU KUANTUM DÜŞÜNCE TEKNİĞİ?
• İnsanlar, her zaman bir şeylerin hayalini kurar pek çok şey
düşünürler. Sadece akla ilk gelenler sıralanır ve hayal edilir.
Oysa kuantum düşünce tekniğinde, pek çok etken devreye
girer, üç boyutlu bakış açısı ile her şey ortaya dökülür ve
geleceğe dair çok açılı fikirler doğar.
• Sıradan düşünmede, insanoğlu dünyaya geldiği anda belleğine
farkına vardığı şeyleri alarak müdahale etmeden akışına
bırakır.

• Fakat kuantum da durum tamamen farklıdır. Kişi her şeyi


bilinçli ve istekli şekilde izler hayatında olan olayları fark
eder, yorumlar ve kalıba sokacak hareketleri gösterir.
• Neyi yaşamak istiyorsak kuantum düşünce tekniği bize o
durumu yaşatır.
KUANTUM ’UN TEMELİ: DÜŞÜNDÜĞÜMÜZÜ
YAŞAMAK

• Mutlu olmak veya mutsuz yaşamak her insanın kendi


zihninde olan bir durumdur. Çünkü somut olarak
yaşadığımız durumların temelinde asıl sebep
bilinçaltında yatan durumlardır.
• Bilincimiz etkisi altında olduğu duyguları zihne
göndererek ona uygun bir ruh hali sunmaktadır
bedene. Eğer kötü şeyler yatıyorsa, olumsuz
düşünceler varsa bilinçaltında somut olarak bu
düşünceleri beynimiz bize yaşatmaktadır.
• Yaratıcı ve fikirlerine hakim olabilecek değiştirme
gücüne sahip özellikteki düşünceler, kuantum
düşüncedir. Kişiler klasik olanı kabullenme
düşüncelerinden sıyrılır ve düşünür hayata geçirir.
KUANTUM DÜŞÜNCENİN FAYDALARI
• Olanı kabullenme durumunu yani pasif
kişilik olayını ortadan kaldıran kuantum,
akıcı ve istekli bir ruh hali ile
bilinçaltını kontrol eder.
• Sıradan sorgusuz düşünce biçiminde
ruh yorgun düşer ve direnci azalır.
• Kuantum da ise ruh ve beden uyum
içinde işlediği için sağlıklı bir hayat
sürmeyi sağlar.
• Odak noktaya pozitif bakış açısını
yerleştirir.
4.BÖLÜM
ÇEKİM YASASI VE İŞLEYİŞİ
ÇEKİM YASASI NEDİR• Her
? düşüncemiz bir enerjidir. Bizler her an
evrene enerji yayıyoruz.
• An be an yaydığımız bu enerji, tüm
arzularımızı veya korkularımızı tezahür
ettirme kabiliyetine sahiptir.
• Enerjiler düşüncelerimizi gerçeğe
dönüştürür.
• Evrene gönderilen enerjiler, kendisiyle aynı
frekanstaki enerjiyi arar Bizim
düşüncelerimizle aynı rezonansta olan
düşünceyi bulur.
• Düşüncelerin gücüyle, yaşantımızda kendimiz
ve başkası için ne düşünüyorsak onu
kendimize çekeriz.
ÇEKİM YASASI NEDİR ?
• Çekim yasasına göre düşünceleriniz gerçekleşmek zorundadır.
• Genellikle enerjilerin kendi istekleri ya da bilinçleri olmadığı için, nereye
gönderilirse oraya giderler.
• Evrene gönderilen enerji, arzumuzun bizim için ne kadar önemli olduğuyla ya da
ne kadar küçük bir istek oluşuyla, ya da ne kadar büyük bir istek olduğu ile
ilgilenmeksizin sadece aynı frekansta olan enerjiyi arar.
• Yani özetle, neyi düşünür ya da neye odaklanırsanız, onu elde edersiniz.
• Eğer bir durumdan, bir insandan, başınıza gelen bir olaydan hoşlanmıyor, sürekli
yakınıyor veya yargılıyorsanız bu durumları hızla kendinize çekersiniz. Ya da
olaylara pozitif yaklaşıyor, her durum karşısında pozitif bakış açınızı
koruyabiliyorsanız, pozitif ve bizi mutlu eden durumları daha çok kendinize
çekersiniz.
ÇEKİM YASASI NASIL UYGULANIR ?

• Zihnini rahatlat:
5 - 10 dakika boyunca
meditasyon yap. Meditasyon
yaptığında beyin gücün artacak
ve zihnin rahatlama aşamasına
geçecek. Bu adım isteğe bağlı
olsa da tavsiye edilmekte
ÇEKİM YASASI NASIL UYGULANIR ?

• Ne istediğinden emin ol,


karar verdiğindeyse kendinden
şüphe etme :
Tam olarak ne istediğini bil. Net
veya emin değilsen evren net
olmayan bir frekans alacaktır ve
sana istemediğin sonuçlar
gönderecektir.
ÇEKİM YASASI NASIL UYGULANIR ?

• Evrenden iste:
İstekte bulun. Evrene istediğin
şeyin bir resmini gönder. Evren
cevap verecektir. İstekte
bulunduğun şeyin zaten senin
olduğunu hayal et. Zihninde ne
kadar ayrıntılı canlandırırsan o
kadar iyi olur.
ÇEKİM YASASI NASIL UYGULANIR ?

• Dileğini kâğıda yaz :


"Şu an öyle mutlu ve minnettarım
ki..." yazarak başla ve evrenden
istediğin şeyi yazarak cümleyi
(veya paragrafı) sonlandır. Sanki
şu an istediğine sahipmişsin gibi
şimdiki zamanda yaz.
ÇEKİM YASASI NASIL UYGULANIR ?

• Dilediğin şeyi hisset:


Dileğin gerçekleştikten sonra
nasıl hissedeceksen şu anda da
öyle hisset. Sanki dileğin şu an
gerçekleşiyormuş gibi
davranmalı, konuşmalı ve
düşünmelisin.
ÇEKİM YASASI NASIL UYGULANIR ?

• Minnet göster:
Evrenin sana verdiği her şeyin bir
listesini çıkar. Sahip olduklarına ve
evrenin sana verdiklerine şükret. Evren
bu zamana kadar insanlar için birçok
şey yaptı. Biraz minnet gösterip bunun
karşılığını vermek evreni daha fazla
şeyler yapması ve hatta yaşamına
birçok şey katması konusunda motive
edecektir.
ÇEKİM YASASI NASIL UYGULANIR ?
• Evrene güven :
Onun, tıpkı gerçek dünyaya benzeyen alternatif bir
boyut olduğunu hayal et ama burada içten
arzuladığın her şey anında gerçek olsun. Kendini
dilediğin her şeyin anında kabul olduğu bu boyutun
içinde gör.
İstediğin şey için “bekleme”; bu insanların her şeyi
mahvedebilecekleri bir durum. Eğer dileğini belli
edecek bir olay için gözünü sürekli açık tutman
gerekiyorsa bu şekilde sadece istediğin şeye sahip
olmadığını söylemiş olursun ve istediğine sahip
olamadığın yönünde bir enerji göndermiş olursun.
ÇEKİM YASASI İP UÇLARI :
• İyi duygular, iyi gerçeklikler demektir. İyi hisset. En sevdiğin şarkıyı aç,
resim çiz, evcil hayvanınla oyunlar oyna ya da sevdiğin birini veya seni
mutlu eden bir şeyi düşün ve sadece gözlerini kapatıp bu anda kal.
• Bir görsel pano hazırla ya da herhangi bir dergiden dilediğin şeyi
görmene ve onu hissetmene yardımcı olacak bir resim bul. Her gün bu
resme bak (gün boyu daha iyi hissetmeni sağlayacağı için bunu sabah
yapsan daha iyi olur).
• İlk başta kolay ve ölçülebilir şeyler dilemeyi dene, daha sonra dileğin
kabul olduğunda dilediğin şeyi elde ettiğini kesin surette bileceksin. Bu
da inanç inşa edecek.
• Daima olumlu düşün ve dileğinin gerçekleşme süreci ne kadar uzun
sürerse sürsün beklediğin şeyin sana geleceğini hiç unutma. Hayallerin
gerçek oluyor! Gerçekleşme sürecine dâhil edilebilecek önemli bir adım
da sevgi ve minnet hisseden kalbin enerjisi ile kalbini iyiliklere açmak.
5.BÖLÜM
EVRENSEL YASALAR
SEBEP-SONUÇ YASASI
• Evrende her şeyin birbiri ile bağlı olmasını açıklayan bir yasadır. Tesadüf olayını
ortadan kaldırır.

• Her şeyin bir nedeni vardır. Bu nedenler, sebepler bizim gördüğümüz bir
zincirleme olaylar dizisinden ya da daha üst bir iradenin oluşumundan
kaynaklanıyor olabilir.

• Bunu evreni kaplayan bir örümcek ağı gibi düşünebiliriz. Ağın bir köşesinde
yapacağınız titreşim tüm ağı titreştirecektir. Yani aslında etkinin nereden
geldiği görülmese de bir sebebi olduğu aşikardır.

• Evrensel sistemde her şey çıktığı noktaya geri döner .


• ‘’Ne ekersen onu biçersin’’ diyen yasadır. Düşüncelerimiz bizim
tohumlarımızdır.VE ektiğimiz düşünceler ne ise alacağımız sonuçta o olacaktır.
ŞÜKRAN YASASI
• ‘’Benzer şeyler benzer şeyleri çeker ‘’ diyen yasadır.
• Neye şükredersek orada onu çoğaltırız.
• Var olan her durumda şükretmek gerçekten inanmak güvenmek demektir.
• Şikayet , hayıflanma yakınma şükran duygusunun eksikliğinden
kaynaklanır.
• Bu durum da odak yokluğa kaydığı için kısır döngü oluşur.ve şikayet
ettiğimiz her durum evrene verilen bir enerjiye dönüşür.
• Sahip olmadıklarımıza odaklanmak yerine sahip olduklarımıza şükretmek
ve şükür enerjisini aktif tutmak bu yasayı çalıştıracaktır.
SEVGİ YASASI
• Yaşamda her şeyi sevgiyle çoğaltabilirsin yasasıdır.
• Sevgi enerjisi, dünyadaki en güzel en büyük enerjilerdendir ve bu yasa
aslında tüm diğer yasaların da temelini oluşturur ve onları da kapsar.
• Dünya üzerinde belki de, şefkatimize en muhtaç düşmanımız yine
kendimiziz. Bu yüzden koşulsuz sevgiyi yaşamak isteyip de
yaşayamadıkları için suçluluk duyanların, verdikleri sevgiye nasıl karşılık
aldıklarına bakmaları önerilir.
• Sevgi simyadır, insanları değiştirir, dönüştürür, iyileştirir. Sevgi
anlayıştır, bilgidir, değişime açık olmaktır, ilgilenmektir, dengeli olmaktır,
sorumluluk hissetmektir, desteklemektir, çabadır, risk almaktır,
zamanlamadır, cesaret göstermektir, sabırlı olmaktır, sürece, sisteme,
kendine, diğerlerine güvenmektir ve an ’da olmaktır.
BÜTÜNSELLİK YASASI
• Her şey BİR ve BÜTÜN dür.
• Tek bir insanda bütün evrenin bilgisi mevcuttur.
• Bir insana verilen bir zarar bütün evrene verilmiştir , bir insana
yapılan bir iyilik bütün evrene yapılmıştır.
• Evrendeki her şey aynı özden gelmektedir.
• Parçalar bütünü oluşturur ve birbirleriyle iletişim halindedir.
• Bütünün bir parçasısın unutma !
• ‘’SEN DEĞİŞİRSEN DÜNYA DEĞİŞİR ‘’
DENGE YASASI
• Sorun yaşadığınız her olayın ardında abartılı bir bakış açısı vardır.
Bu bakış açısını bulmak sorunu çözmenin ilk adımıdır. Dolayısıyla
sorunlar iyidir! Çünkü size neyi dengelememiz gerektiğini gösterir.
• Denge yasası, bize yaptığımız herhangi bir şeyi fazla abartarak ya
da çok azaltarak yapabileceğimizi, ancak uç noktalardaki her
davranışın dengeyi bozacağını ve hem kendimize hem de evrene
zarar vereceğini anlatır.
• Eylemlerimiz bencilce olmamalıdır. Başkalarının haklarına ve
alanlarına girdiğimiz her eylem evrensel denge yasası gereği bize
geri dönecektir.
DÖNÜŞÜM YASASI
• Enerji Sürekli form değiştirir. Görünürde hiçbir şey yok gibidir
ancak her madde değişmektedir. Biz herhangi bir düşünceye bilinçli
olarak odaklandığımız zaman artık ortada aktif bir enerji vardır.
• Olumsuz her bir duyguyu ,inancınızı ,korkunuzu değiştirmeniz bu
yasa ile mümkündür.
• Dönüşüm yasası evrenin her alanında makro ve mikro düzeyde işler.
• Gelişmek için evrenle uyum içinde olmalı , hareket etmeli ve
gerektiğinde risk almayı bilmeliyiz.
ZIT ÇEKİM YASASI
• Herhangi bir olumlu özelliğe ulaşmak istediğimizde, bu isteğimizin
değeri ölçüsünde, eşzamanlı olarak sistemde bu özelliğin zıttınız da
var olacağını hatırlatır.
• Olumsuzu bilmeden olumluyu anlama şansımız yoktur.
• Denge ve dengesizlik konusunun da tüm zıt kutuplar gibi birbirini
tamamlayan bir bütün olduğunu, biri olmadan diğerinin de
olamayacağını anlatır.
YARGISIZLIK YASASI
• Bu yasa, yargılayıcı ve sürekli eleştirel davrananların önce kendilerini,
sonra da başkalarını oldukları gibi kabul etmelerinin önemini anlatır.
Yalnızca olumlu yanlarımızı değil, olumsuz yanlarımızı da bir bütün olarak
kabullenmemizin ilişkileri rahatlatacağını vurgular.
• Mevlana’nın muhteşem sözü bize bu yasayı daha derinden
anlatır: “İnsanlardan gördüğün iyilik de zulüm de senin huyundur, sen
kendini onların aynasında seyredersin.”
• Yargısızlık yasası bizlere “suçlama” konusunda yeniden düşünmeyi önerir,
hayat deneyimlerimizde suç veya suçlu yoktur; sadece deneyimlemek,
öğrenmek ve gelişmek vardır.
ŞİMDİKİ AN YASASI
• Bu yasa geçmişle ilgili pişmanlıklara veya gelecekle ilgili endişelere
gereğinden fazla kapılmamamız hakkındadır.
• Aslında “zaman” kavramı yalnızca zihnimizdedir.
• Şimdiki an “nefes aldığımız” andır.
• Geçmiş veya gelecek sadece hayalden ibarettir.
• Geçmiş deneyimlerimizin bizim için en güzel faydası onlardan
çıkardığımız dersler olabilir.
• Gelecekte ise tek yapabileceğimiz bu derslerden arınmış olmayı
hedeflemektir. Tek gerçek an ise “şu andır”.
HAK YASASI
• Hak yasası denge unsurunun eylemle karşılık bulmasıdır.
• Eylemlerimiz bencilce ve egosal olmamalı başkalarının haklarını ihlal
etmemelidir.
• Evrensel hak gereği denge amaçlanacak ve yaptığımız bize
dönecektir.
• Yaptıklarımız hak ilkesine aykırıysa evren bunu bize mutlaka
ödetecektir.
• Her enerji başladığı noktaya geri döner dolayısıyla kendimiz için
hak görerek istediklerimiz başkaları için haksızlık olmamalıdır ,
dengenin sağlanması için evren olumsuz enerjileri cezalandırır .
BÖLÜM 6 :FREKANSLAR
FREKANS NEDİR ?
• Bir dalganın belli bir zaman birimi (genellikle saniye) içerisinde
tekrarlanma sıklığına, yani bir saniye içindeki döngü sayısına “frekans”
denir. “Hertz” birimiyle ölçülür.
• Her şey titreşmektedir. Bu nedenle her şeyin frekansı vardır.
• İnsan bedenindeki her hücrenin kendine göre bir doğal frekansı vardır.
Aynı şekilde, her hastalığın, her bakterinin, her virüsün de doğal frekansı
vardır. Her hücreyi kendi doğal frekansına döndürmek, bedeni sağlığa
kavuşturur. Bedenin frekansıyla çatışan, onu bloke eden dalga boyları ise
hastalığa hatta ölüme neden olabilir.
• Yalnız maddi/fiziksel şeylerin değil, duyguların, düşüncelerin, isteklerin,
ilişkilerin, filmlerin, kitapların, dokümanların, toplumsal konuların ve
bireysel bilincimizin de frekansı vardır.
HAWKİNS BİLİNÇ HARİTASI
• Amerikalı Bilim Adamı Dr. David Hawkins , ( 1927-2012) frekanslar
, frekansların bilinç düzeylerinde etkisi , ilişkisi üzerine binlerce
araştırma yapmış ve ortaya Hawkins bilinç haritası denen Tabloyu
çıkarmıştır.
• Yaptığı deneylerde , yüksek frekanslı duygu ve düşüncelerin ;
düşük frekanslı olanlardan daha güçlü ve etkili olduğunu ve En
yüksek frekansa ulaşmış bir bilincin düşük frekanslı 70 milyon
bilinci dengelediğini klinik olarak kanıtlamıştır.
HAWKİNS BİLİNÇ HARİTASI

• Yapılan araştırmalardan kritik seviyenin


200-cesaret olduğu, ölçümü 200 un altında
çıkan duyguların düşüncelerin, durumların
kişiyi ve çevresini zayıflattığı , yorduğunu,
aşağıya çektiğini ortaya çıkartmıştır.
• Bir başka ilginç bulguysa, yüksek bilinç
frekanslarının şaşırtıcı sayıda düşük
frekansı dengelediği yönünde. Bireylerden
herhangi birinin bilinç frekansı
yükseldiğinde, çok sayıda düşük frekanslı
bilinci etkileyip dengeleme imkanı vardır.
HAWKİNS BİLİNÇ HARİTASI
• Tablo şöyle :
• 300 seviyesindeki bir kişi 200’ün altındaki 90.000 kişiyi,
• 400 seviyesindeki bir kişi 200’ün altındaki 400.000 kişiyi,
• 500 seviyesindeki bir kişi 200’ün altındaki 750.000kişiyi,
• 600 seviyesindeki bir kişi 200’ün altındaki 10 milyon kişiyi,
• 700 seviyesindeki bir kişi ise 200’ün altındaki 70 milyon kişiyi
dengelediği görülmüş.
• Yapılan araştırmalar ve sonuç teyitleri yıllar sürmüş ve yüzbinlerce
denek üzerinde çalışılmış.
BİLİNÇ HARİTASINA GÖRE ;
• 200’ün altındaki enerji alanları, açlık, kıtlık ve hastalıkların çok yaşandığı,
cahillik ve işsizliğin çok olduğu, ilkel şartlara sahip ortamlardır.
• Tatmin edici bir yaşam 250 lerde başlamaktadır.
• 300’lerde teknolojik ve ekonomik olarak çok gelişmiş bir toplum mümkün
olmaktadır.
• 400’lerde ise yüksek bir eğitim, bilgi, kültür ve sanat seviyesi
yaşanacaktır.
• 500, başka bir büyük sıçramanın gerçekleştiği bir eşiktir. 500’lerin
sonlarında toplum artık spiritüel bir toplum haline gelmektedir.
• 600, bütün topluma şefkat ve sevginin hakim olduğu, bütün eylemleri
sevginin yönlendirdiği bir seviyedir.
• Kaynak : Power vs Force
FREKANSLAR VE DUYGULAR
İLAHİ DÜNYEVİ SEVİYE ÖLÇÜM SONUCU DUYGU SÜREÇ

200
• Şimdi tablonun 200 ün altında kalan ve 200 ün üstünde kalan
kısımlarına tekrar göz atalım.
• Sonra dönüp içimize, düşüncelerimize, sözlerimize, dualarımıza
bakalım.
• Biz acaba bu tablonun neresindeyiz?
• Yaşadığımız yeri, mahalleyi, kenti, ülkeyi, dünyayı iyileştirmek için
bizim üzerimize düşen nedir ?
BÖLÜM 7: YARATICI İMGELEME VE
OLUMLAMALAR
YARATICI İMGELEME NEDİR ?
• İmgeleme zihin-beden iletişiminin bir
yoludur. İmgeleme sinir sistemimizin
önemli bir bölümünün doğal bir dilidir.
• İmgeleme, esas olarak görebildiğimiz,
işitebildiğimiz, dokunabildiğimiz,
koklayabildiğimiz ya da tadabildiğimiz
bir düşünce akışıdır.
• Zihnimizin bilgileri kodlama, depolama
ve ifade etme biçimidir. İmgeleme
rüyaların ve hayallerin, anıların ve
geçmiş yaşam anılarının, planların,
projeksiyonların ve olasılıkların bir
yansımasıdır.
YARATICI İMGELEME NEDİR ?
• İmajinasyon iç dünyamıza açılan bir
penceredir. Düşüncelerimizi,
hislerimizi ve yorumlarımızı gösterir.
Ancak pencere olmasının ötesinde de
bir anlam taşır. Yaşamımızı
yönlendirebilen ve sağlık durumumuza
şekil verebilen bilinçdışı
çarpıklıklardan kurtulmamızı sağlar ve
bu anlamda bir dönüşüm aracıdır.
• İmajinasyon olmasaydı insanlık çoktan
ölmüş olurdu. Yeni potansiyelleri
değerlendirebilme yeteneği yani
imgeleme sayesinde bir çok buluş
yapılmıştır .
NASIL İMGELEME YAPMALIYIZ ?
• İmgeleme yaparken sadece
görüntüye takılıp kalmayın .
• İmgeleme esnasında bazıları çok
net görüntüler görürken , bazıları
hiçbir şey göremediklerini sadece
arzu ettikleri şeyin hissini
yaşadıklarını söylerler.
• İmgeleme bizim hayal gücümüzdür
ve bu sebeple kullandığımız her
yöntem geçerli olacaktır.
ETKİLİ İMGELEME YAPMAK İÇİN 4 ADIM
1. HEDEFİNİZİ/NİYETİNİZİ
BELİRLEYİN (SAHİP OLMAK
İSTEDİĞİNİZ ŞEYE KARAR VERİN )
2. NET BİR FİKİR YA DA GÖRÜNTÜ
YARATIP ZATEN OLMUŞ GİBİ
HİSSEDİN
3. BÜTÜN ENERJİNİZİ VERMEDEN SIK
SIK HEDEFİNİZE/NİYETİNİZE
ODAKLANIN
4. HEDEFİNİZE ODAKLANIRKEN ONA
POZİTİF ENERJİ YUKLEYİN BUNUN
İÇİN OLUMLAMALARI
KULLANABİLİRSİNİZ.
İMGELEME YAPARKEN KARŞILAŞILAN
PROBLEMLER VE ÇÖZÜMLERİ
1. ‘’YAPAMIYORUM İŞTE ‘’ KORKUSU BU KORKU BİLİNÇDIŞI OLUŞUR
ÜZERİNE KİŞİ İSTEKLİ BİR ŞEKİLDE ÜZERİNE GİDERSE ÇÖZÜLEBİLİR.BUNUN İÇİN
İLK OLARAK ZİHİN DİNGİNLİĞİ SAĞLANMALI SONRASINDA İMGELEME
DENENMELİDİR.
2. DAHA ÖNCEKİ DENEYİMLERDE YAŞANAN OLUMSUZLUK HERHANGİBİR
MEDİTASYON/ ÇALIŞMA SIRASINDA KİŞİ AŞIRI KORKU YA DA DUYGUSALLIK
YAŞAMIŞ İSE TEKRAR AYNI ŞEYİ YAŞAMAKTAN KORKAR. BUNUN İÇİN KİŞİYE
KORKTUĞU ŞEYİN KENDİ DUYGULARI OLDUĞU HATIRLATILMALIDIR.
3. EĞER MEDİTASYON SIRASINDA OLAĞANDIŞI YA DA BEKLENMEDİK HERHANGİ
BİR ŞEY ORTAYA ÇIKARSA, YAPABİLECEĞİMİZ EN İYİ ŞEY ONA BÜTÜNÜYLE
BAKMAK, MÜMKÜN OLDUĞUNCA ONU HİSSETMEYE, YAŞAMAYA ÇALIŞMAKTIR.
OLUMLAMA NEDİR ?
• Olumlamalar aslında bilinçaltı
düşüncelerinizi güçlendirir ve sizi
bilinçli olarak düşüncelerinizin
farkında yapar.
• Kullandığımız her bir olumlama,
evrene verilmiş bir mesaj
mahiyetindedir. Çünkü
cümlelerimiz, duygu ve
düşüncelerimizin sesle ifade
edilmiş biçimidir.
OLUMLAMA NASIL YAPILIR ?
• Olumlama yapmak için kesin bir kural ya da metoda ihtiyacınız yoktur.
• Önemli olan tek şey niyetinizi isterken kalbinize odaklanın ve ağzınızdan
çıkan her kelimeyi kalbinizle paralel olarak hareket ettirin.
• Her eyleminizi gerçekleştirirken olumlama yapabilirsiniz.
• Öncelikle yaptığınız olumlamaya kesinlikle inanmanız gerekiyor.
• Olumlama cümleleri kesinlikle sizin kalbinize dokunmalıdır. Söylediğiniz
olumlama cümlesi, duygu olarak sizi etkilemeli, ne kadar duyguyu
hissederseniz o kadar bilinçaltınızı etkilemeyi başarırsınız.
• Olumlama yaparken gelecek zaman cümlelerinden kaçının.
• Gelecek zaman kipi, yaşamak istediğiniz durumu her zaman daha ileri bir
zamana atar.
OLUMLAMA YAPARKEN NELERE DİKKAT
ETMELİYİZ
1) Olumlama cümlenizi 'istiyorum' ile bitirmekten kaçının. İstiyorum içeren
cümleleri istemekle kalabilirsiniz. Onun yerine sahibim, hak ediyorum, -ebilirim,
niyet ediyorum, başlıyorum, başarıyorum gibi kalıplarla bitirebilirsiniz.
2) Yapmak için yapmayın. Başlarda siz olumlama yaparken egonuz belki
inanmayacak. Her seferinde söylediğiniz yeni cümleye inanmaya çalışın. Mümkün
olduğunca zihninizden gelen sese kulak vermeyin. Bir süre sonra egoda yeni
düşünce sistemine alışacak hatta olumlamanız için size destek verecek
3) Bir olumlama ile 21 gün boyunca düzenli olarak çalışın. İnsan beyninde yeni bir
nöron ağı 21 günde oluşuyor. Bu, yeni bir inancın kazanılabilmesi için 21 günlük
süreye ihtiyacımız olduğu anlamına gelir. Bu nedenle bir olumlamayı 21 gün boyunca
her gün tekrar etmek çok önemli. Bu 21 gün içinde bir gün dahi kaçırırsanız,
yeniden 21 günlük süreç başlatmanız gerekiyor.
OLUMLAMA YAPARKEN NELERE DİKKAT
ETMELİYİZ
4) Olumlamanız net olsun. Belirsizlikler olmasın. Yani cümlenizi herkes aynı
şekilde anlamalı.
5)İstiyorum kadar tehlikeli bir de istemiyorum var. Parasız kalmak
istemiyorum. Hasta olmak istemiyorum yerine Sağlıklıyım, Para hayatıma
akıyor demelisiniz.
6) Cümlenin öznesi ben olsun. Başkasının yerine olumlama yapamazsınız.
İnsanlar beni sevsin yerine Ben sevilmeyi hak ediyorum deyin.
7)Son olarak olumlamalarınızla hayat tarzınız birbirinin zıttı olmamalı.
ÖZET OLARAK ;
• Olumlama bir şeyi onaylamak, kesinleştirmek ve zaten öyle
olduğunu kabul etmek demek… Olumlama yapmak güçlü bir bildirim
yapmak anlamına da geliyor. Hepimizin zihninde hiç durmayan bir iç
diyalog hüküm sürüyor. Zihnimizde sürekli olarak yorumlar yapıyor
ve kendi kendimizle bir şeyleri tartışıp duruyoruz.
• Bu içsel konuşmalar esnasında kendimize ne söylediğimiz ve bunları
söylerken hangi kelimeleri kullandığımız inançlarımızla direkt
bağlantılı… Her ne kadar kendimize ne söylediğimizin ve
kullandığımız kelimelerin çoğu zaman farkında olmasak da bunlar
tüm hayatımızı ciddi şekilde etkiliyor.
KUANTUM OLUMLAMA ÖRNEKLERİ
• PARA BOLLUK BEREKET
• Hayatım sevgi ve neşe ve ihtiyacım olan
tüm maddi şeylerle doludur.
• Para pozitif enerjidir.
• Ben para mıknatısıyım ve o bana çekiliyor.
• Yoksulluk düşüncesinden bolluk
düşüncesine geçiyorum.
• Şimdi başarıya, mutluluğa ve bolluğa giden
yoldayım.
• Zenginliği ve bolluğu seçiyorum.
KUANTUM OLUMLAMA ÖRNEKLERİ
• İŞ VE KARİYER OLUMLAMALARI
• Başarıya ve refaha ulaşıyorum. Çünkü bunu hak
ediyorum.
• Ben yeni fikirlere ve fırsatlara izin veriyorum.
• Herkes tarafından kabul edilen bir kişiyim.
• Ben iş hayatını seviyorum. Bana mutluluk veren bir
işim var.
• Ben akıllı ve enerjik bir insanım.
• Kendime ve yeteneklerime güveniyorum.
KUANTUM OLUMLAMA ÖRNEKLERİ
• KENDİNİ AFFETME OLUMLAMALARI
• Kendimi olduğum gibi kabul ediyorum.
• Zayıf yanlarımı, olumsuz duygu, düşünce ve
davranışlarımı kabul ediyorum.
• Geçmişteki yanlışlarımı, hatalarımı kabul ediyorum.
Tüm bunların olması gerektiği için olduğunu biliyorum.
• Olan her şeyin en yüksek hayra hizmet ettiğini
biliyorum.
Yaptıklarımın sorumluluğunu alıyorum.
• Tüm olanların ve hatalarımın tekamülüm için olduğunu
biliyorum. Ve ben yaptığım her şeyden ders alıyorum,
öğreniyorum.
BÖLÜM 8 : KUANTUM TEKNİKLERİ VE
MEDİTASYONLAR
1-DUYGU DALGASI TEKNİĞİ
• Bu tekniği olmasını istediğiniz niyetleriniz için
kullanabilirsiniz.ve etkisini anında hissedersiniz.
• Derin bir nefes alın gözlerinizi kapatın ,niyetinize odaklanın ve
niyetinizi beyan edin.
• Sağ elinizi sol omzunuzun üzerine koyun .
• Şimdi sağ elinizi omzunuzdan sağ tarafa doğru sürterek çekin
elinizi tam sağı gösterecek şekilde açın .(Bu bir dalga boydur
ve dalga hareketi yaratır )
• BU HAREKETİ 3 KEZ YAPIN ve gözlerinizi açın.
• Not: Bu teknik zihinsel imgeleme yoluyla da yapılabilir. Aynı
zamanda olay ve kişilere karşı oluşan olumsuz duyguları da nötr
hale getirir.
2-SENARYO TEKNİĞİ
• Korku , kaygı ve endişe anında uygulanacak güçlü bir tekniktir.
• Derin bir nefes alın ve gözlerinizi kapatın.
• 3 derin diyafram nefesi alın.(burnunuzdan alın ağzınızdan verin)
• Şimdi korku /kaygı/endişe hissettiğiniz durum için oluşabilecek en kötü
senaryoyu düşünün.
• Derin bir diyafram nefesi alın .
• Ardından korkunuzun en iyi sonuçlanabilecek senaryosunu imgeleyin.
• Şimdi ellerinizi önünüzde avuçlar yukarı bakacak şekilde açın
• Kötü senaryoyu sol avcunuza ,iyi senaryoyu sağ avcunuza yerleştirin.
• 10 sn. bekleyin ve ellerinizi birbirine sürterek ovuşturun.
• Hemen dilinizin ucunu üst damağınıza değdirin ve en iyi senaryoyu imgeleyin.
• Derin bir nefes alın ve gözlerinizi açın.
3-ENERJİ ÇEKME MEDİTASYONU
• Derin bir nefes al , ellerini aç ve birbirine bakacak şekilde tut. Burundan nefes
al ve sakin bir şekilde bırak. Nefesi avuç içinden ver. Nefes şimdi 2 elin
arasında. Sakin ve dingin derin nefes almaya gayret et. Her nefes verdiğinde
ortada bulunan enerjiyi hissediyorsun, omuzlarını serbest bırak. Zihin sakin.
• Derin bir nefes alıyorsun avuç içinden o nefesi üflüyorsun. Her üflediğinde tüm
negatifi bıraktığını hisset. Avuç içlerin nasıl? İyice hissediyorsun . Her nefeste
daha güçleniyorsun. Enerjin yükseliyor. Tüm korkularını serbest bırak. Gözlerini
kapat ve içine dön. Sakin ve huzurlusun.
• Avuç içinde enerji hissini hisset. Neşeli ve meraklısın. Gittikçe güçleniyorsun
geçmişten bu güne, bir sürü deneyim yaşadın. Kendine yukardan bi bakmanı
istiyorum.
• Sen ne kadar değerlisin ne kadar güçlüsün. Gülümsediğini görüyorum. Şimdi
bütün bu gördüklerini güzel anılarını ,bu enerji alanına üfle. Nasıl güçlendiğini
enerjini yönetebildiğini hisset … Ne kadar değerli olduğunu gör. Tüm kalbini bu
enerji alanına yerleştir. İşte Bu sensin, kimse senden bunu alamaz. Bu enerji
topunu kalbine koy .
• Hangi duyguyu hissettin? Hazırsan buraya gel.
4-KUTUPLAŞTIRMA TEKNİĞİ
• Size rahatsızlık veren bir olayı 1-10 arası derecelendirin.
• Mutluluk veren bir olayı da 1-10 arası derecelendirin.
• İkisi arasında en kötüden en iyiye his dönüşümü yaşayın.
• (Sizin aklınıza kazınmış olumsuz bir duyguya odaklanın ve birebir o
duyguya geçin ve hemen ardından size mutluluk veren bir olaya
odaklanın ve o duyguya geçin )
• En kötüden en iyi duyguya geçerken BAGHA yapın (yani dilinizin
ucunu üst damağınıza değdirin)
• Olumsuz duygunun yok olup gittiğini göreceksiniz.
5-EPİFİZ BEZİ NEFES TEKNİĞİ
• Gözlerinizi kapatın
• Burnunuzdan aldığınız nefesin 3.Göz çakranızdan
geçerek epifiz bezinizi pırıl pırıl SARI ışıkla
doldurduğunu imgeleyin.
• Bu ışığın omurganızdan aşağı inerek önce kök
çakranızı aktive ettiğini ardından sırayla hara
,karın ,kalp ve boğaz çakranızı aktive ederek
ağzınızdan çıktığını imgeleyin.
• Bu imgelemeyi 3 kez yapın.
• Ardından 3.göz çakranıza odaklanın odaklanma
güçlendiği an dileğinizin olmuş halini imgeleyin.
• Bu odaklanma en az 17 sn olmalıdır.
6-GEÇMİŞLE BAĞINI KOPARMA MEDİTASYONU
• 3 derin diyafram nefesi alın
• Üzerinize onlarca uçan balon bağlanmış olduğunu ve yavaş yavaş
yükseldiğinizi imgeleyin
• Bu esnada bir anda kendinizi gökyüzünün ortasında buluyorsunuz
• Aşağıya baktığınızda bütün her şeyin küçülmüş olduğunu görüyor ve
bilinç altınızın kontrolünde havada süzülmüş olduğunuzu
görüyorsunuz.
• Bir anda yavaş yavaş sanki her yer kırmızıya dönüşüyor. Tamamen
KIRMIZI bir atmosfer tabakasına süzülüyorsunuz …ve yukarıya
doğru süzülmeye devam ediyorsunuz.
6-GEÇMİŞLE BAĞINI KOPARMA MEDİTASYONU
• Şimdi nötr bir tabakaya geliyorsunuz sadece 1-2 sn hiçbir rengin
olmadığı bu tabakada sadece varlığınızla kalıyorsunuz
• Yukarıya süzülmeye devam ediyorsunuz nötr ortamdan çıktınız ve
yavaş yavaş her yer TURUNCU’YA dönüyor
• Bu turuncu alanda Tüm geçmiş duygularınızın frekansından geçiyor
ve yavaş yavaş renksiz nötr bir ortama yükseliyorsunuz bu ortamda
1-2 sn yalnız kendi varlığınızla baş başasınız
• Yukarıya süzülmeye devam ediyorsunuz nötr ortamdan çıktınız ve
yavaş yavaş her yer SARI ‘YA dönüyor
• Bu SARI alanda Tüm geçmiş duygularınızın frekansından geçiyor ve
yavaş yavaş renksiz nötr bir ortama yükseliyorsunuz bu ortamda 1-
2 sn yalnız kendi varlığınızla baş başasınız
6-GEÇMİŞLE BAĞINI KOPARMA MEDİTASYONU
• Yukarıya süzülmeye devam ediyorsunuz nötr ortamdan çıktınız ve
yavaş yavaş her yer YEŞİL’E dönüyor .
• Bu yemyeşil alanda Tüm geçmiş duygularınızın frekansından
geçiyor ve yavaş yavaş renksiz nötr bir ortama yükseliyorsunuz bu
ortamda 1-2 sn yalnız ve tamamen kendi varlığınızla baş başasınız
• Yukarıya süzülmeye devam ediyorsunuz nötr ortamdan çıktınız ve
yavaş yavaş her yer MAVİ’YE dönüyor .
• Bu masmavi alanda Tüm geçmiş duygularınızın frekansından
geçiyor ve yavaş yavaş renksiz nötr bir ortama yükseliyorsunuz bu
ortamda 1-2 sn yalnız ve tamamen kendi varlığınızla baş başasınız
6-GEÇMİŞLE BAĞINI KOPARMA MEDİTASYONU
• Yukarıya süzülmeye devam ediyorsunuz nötr ortamdan çıktınız ve
yavaş yavaş her yer MOR’A dönüyor .
• Bu göz alıcı mor alanda Tüm geçmiş duygularınızın frekansından
geçiyor ve terkederek yavaş yavaş renksiz nötr bir ortama
yükseliyorsunuz bu ortamda 1-2 sn yalnız ve tamamen kendi
varlığınızla baş başasınız varlığınızın özünü hissedin.
• Yukarıya süzülmeye devam ediyorsunuz nötr ortamdan çıktınız ve
yavaş yavaş her yer BEMBEYAZ BİR IŞIĞA dönüyor .
• Burası sonsuz olasılıkların bulunduğu frekans her yer aydınlık ve
bembeyaz
6-GEÇMİŞLE BAĞINI KOPARMA MEDİTASYONU
• Şimdi iki kaşınızın ortasından odaklanarak olmak istediğiniz en iyi
versiyonunuza odaklanın burası sonsuz olasılıklar dünyası en iyi
versiyonunuzu imgeleyin
• İyice hissedin kim olmak istiyorsunuz ?
• Ne olmak istiyorsunuz ?
• O olsaydınız nasıl olurdunuz ? Nasıl tepkiler verirdiniz
• Olmak istediğiniz versiyonunun kim olmasını istediğinizi iyice
hissedin
• Bu hissi bi kac dakika imgeleyin
• Hazır olduğunuzda 3 e kadar sayıp gözlerinizi açabilirsiniz
7-BİLİNÇALTI KODLAMA TEKNİĞİ
(KARTON TEKNİĞİ)
• Yaşamınızda hemen şimdi yoğunlaşmak istediğiniz birkaç ana
hedefi belirlemekle başlayın.
• Bu hedefi, “Ben bu sınavı kazanırım” ya da “Araba kullanabilirim”
gibi, basit, kısa ve olumlu bir onaylama cümlesi şeklinde yazın.
• Şimdi, onaylama cümlenizi, beyaz bir kartonun üzerine açıkça ve
kalın siyah keçe kalemle yazın.
• Üç ya da daha fazla kart hazırlayın.
7-BİLİNÇALTI KODLAMA TEKNİĞİ
(KARTON TEKNİĞİ)
• Her birinde ana temanıza odaklanan olumlama cümleleri olsun.
• Bu kağıtları bir fenerle birlikte yatağınızın kenarında saklayın.
• Çalar saatinizi sabah 3’e kurun..
• Zili duyar duymaz, alarmı kapatın ve neredeyse içgüdüsel bir
şekilde, onaylama cümlelerinin bulunduğu kartonları ve fenerinizi
alın.
• Oda zifiri karanlık olmalı.
• Daha sonra, feneri her bir kartona doğru defalarca yakıp söndürün.
• Bunu yaparken, kartonlara bakın.
7-BİLİNÇALTI KODLAMA TEKNİĞİ
(KARTON TEKNİĞİ)
• İşiniz bitince, basitçe feneri söndürün; kartonları yere bırakın ve
uyumaya devam edin.
• Uykuya dalmak, yalnızca iki dakikanızı alacaktır. Emin olun, derin
ve huzurlu bir uyku uyuyacaksınız.
• Biraz önce bilinçaltınıza bir dizi bilinçaltı mesaj gönderdiniz.
• Pek çok kişi, bu tekniği birkaç gece kullandıktan sonra,
hedeflerine ulaşmada yardımcı olan ya da kararlarını etkileyen,
sorun çözücü rüyalar gördüklerini belirtmişlerdir.

You might also like