Professional Documents
Culture Documents
Document
Document
Yazarlar
Prof.Dr. Ramazan GEYLAN (Ünite 2, 6)
Prof.Dr. Deniz TAŞÇI (Ünite 4, 5)
Prof.Dr. Hatice. Zümrüt TONUS (Ünite 3)
Prof.Dr. Serap BENLİGİRAY (Ünite 1, 7)
Doç.Dr. Özlem OKTAL (Ünite 8)
Editör
Prof.Dr. Ramazan GEYLAN
Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir.
“Uzaktan Öğretim” tekniğine uygun olarak hazırlanan bu kitabın bütün hakları saklıdır.
İlgili kuruluştan izin almadan kitabın tümü ya da bölümleri mekanik, elektronik, fotokopi, manyetik kayıt
veya başka şekillerde çoğaltılamaz, basılamaz ve dağıtılamaz.
Öğretim Tasarımcıları
Dr.Öğr.Üyesi Fatma Seçil Banar
Öğr.Gör.Dr. Mediha Tezcan
Kapak Düzeni
Prof.Dr. Halit Turgay Ünalan
Grafikerler
Gülşah Karabulut
Özlem Çayırlı
Kenan Çetinkaya
E-ISBN
978-975-06-3073-6
İçindekiler
Önsöz .................................................................................................................. ix
Gözlem .......................................................................................................................... 42
Anket ............................................................................................................................. 43
Çalışma Kayıtlarını İnceleme ..................................................................................... 43
Yöntemlerin Birlikte Kullanımı .................................................................................. 43
VERİLERİN TOPLANMASI ...................................................................................... 46
Verilerin Güncellenmesi .............................................................................................. 47
İŞ ANALİZİ BİLGİLERİNİN DÜZENLENMESİ .................................................... 47
İş Tanımları ................................................................................................................... 47
İş Tanım Formunun Kapsamı ..................................................................................... 48
İş Gerekleri .................................................................................................................... 48
İş Gerekleri Formunun Kapsamı ......................................................................... 50
İş Tanımları ve İş Gereklerinin Kullanım Alanları ............................................ 52
Özet ................................................................................................................................ 53
Kendimizi Sınayalım .................................................................................................... 54
Kendimizi Sınayalım Yanıt Anahtarı ......................................................................... 55
Sıra Sizde Yanıt Anahtarı ............................................................................................. 55
Yararlanılan Kaynaklar ................................................................................................ 56
Önsöz
Sevgili öğrenciler,
Günümüz işletmeleri ayakta kalabilmek ve yaşamlarını sürekli kılabilmek için her
alanda rekabet edebilmeyi öğrenmek zorundadırlar. İçinde bulunduğumuz ileri teknoloji,
bilgi ve iletişim çağı rekabette üstün olmak için çevreyi doğru algılamayı, bilgiye hızlı
ulaşmayı, üretmeyi ve paylaşmayı, daha doğru bir deyişle, değişimi yakalamayı zorunlu
kılmaktadır. Değişen dünyada başarı, değişim yeteneğine sahip işletmelerin olacaktır.
Yoğun rekabet koşullarına uyum sağlamada en önemli faktör, insandır. İnsan, yaratıcı
faktördür. Para, tesis, donanım, hammadde, makine ve teçhizat gibi fak¬törler insanın
(emeğin) eylemleri ile şekillenir. İnsan, işletmelerin hem amacı hem de aracıdır. İhtiyacı o
belirler, parayı o bulur, kurar, üretir, satar, tüketir ve yeniden üretir.
Rekabet gücü yüksek başarılı işletmelerin tümü kendilerini bu konuma getiren gücün
insana yaptıkları yatırım olduğunu söylemektedirler. Bu tür işletmelerin insan kaynakları
profiline bakıldığında iyi eğitim almış, çalışma disiplini olan, çevreyi analiz edebilen, araş-
tıran, öğrenen, paylaşmasını bilen, vizyon sahibi ve değişime açık çalışanların çoğunlukta
olduğu görülür. Nitelikli işgücüne sahip olmak ve onlardan maksimum verim almak reka-
bette üstün olma çabasının ön koşuludur. Bu koşul ve gerekçeler günümüz işletmelerinde
insan kaynakları yönetimini ve yöneticilerini oldukça önemli kılar. İnsan kaynakları yö-
netiminin temel amacı verimli, yaptığı işten keyif alan, mutlu ve pozitif düşünen çalışanlar
yaratmaktır.
“İnsan Kaynakları Yönetimi ” kitabı bu amacı gerçekleştirmek isteğinde olanlara yol
ve yöntem göstermek amacıyla, uzaktan öğretim tekniğine uygun olarak hazırlanmıştır.
Toplam sekiz üniteden oluşan eser öncelikle İnsan kaynakları birimlerinde çalışan ve in-
san kaynakları yönetimine ilgi duyan kişileri hedef almaktadır.
Kitap içeriğinin günümüze kadar insan kaynakları yönetimi alanında ortaya çıkan de-
ğişiklikleri ve yeni yaklaşımları yansıtmasına özen gösterilmiştir. Ünitelerin yazımında
çok sayıda yerli ve yabancı kaynaktan yararlanılmış, iş dünyasından örneklerle konuların
daha kolay anlaşılabilir hale getirilmesi için çaba gösterilmiştir.
Tüm titizliğimize karşın kitabımızda gözden kaçan imla ve baskı hataları varsa özür
diliyor, okurların ve öğrencilerimizin öneri ve eleştirilerinin bundan sonraki çalışmaları-
mıza ışık tutacağı bilinciyle katkılarını bekliyoruz.
Kitap yoğun ve özverili bir ekip çalışmasının ürünüdür. Bu eserin ortaya çıkmasında
başta ünite yazarı meslekdaşlarım olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.
Editör
Prof.Dr. Ramazan GEYLAN
1
ÖRGÜTLERDE İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ
Amaçlarımız
Bu üniteyi tamamladıktan sonra;
Bu üniteyi tamamladıktan sonra;
İnsan kaynakları yönetiminin tarihsel gelişim sürecini açıklayabilecek,
İnsan kaynakları yönetiminin faaliyet alanlarını listeleyebilecek,
İnsan kaynakları yönetiminin temel rollerini ve amaçlarını özetleyebilecek,
Stratejik insan kaynakları yönetimini gerektiren nedenleri ve süreci açıklaya-
bilecek,
İnsan kaynakları yönetimine ilişkin bir örgüt yapısının nasıl oluşturacağını ta-
nımlayabilecek,
bilgi ve becerilere sahip olabilirsiniz.
Anahtar Kavramlar
• Personel • İnsan Kaynakları Yönetiminin
• Personel Yönetimi Rolü
• İnsan Kaynakları • İnsan Kaynakları Yöneticileri
• İnsan Kaynakları Yönetimi • İnsan Kaynakları Bölümleri
• Stratejik İnsan Kaynakları • İnsan Kaynakları Uzmanları
Yönetimi • İnsan Kaynakları Stratejileri
İçindekiler
• GİRİŞ
• İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİNİN
TARİHSEL GELİŞİM SÜRECİ
• İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ
FAALİYETLERİ
Örgütlerde İnsan Kaynakları İnsan Kaynakları Yönetimi, Gelişim • İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİNİN
TEMEL ROLLERİ
Yönetimi Süreci ve Yapılanması
• İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİNİN
AMAÇLARI
• STRATEJİK İNSAN KAYNAKLARI
YÖNETİMİ
• İNSAN KAYNAKLARI BÖLÜMLERİNİN
ÖRGÜT YAPISI
İnsan Kaynakları Yönetimi,
Gelişim Süreci ve Yapılanması
GİRİŞ
Günümüzün dinamik ve rekabetçi çevresel koşulları altında örgütlerin ellerindeki kıt kay-
naklardan etken ve verimli bir biçimde yararlanmalarının önemi gittikçe artmaktadır. Bu
kaynakların içinde belki de en önemlisi “insan” ve “insan emeği”dir. Örgütlerin ellerin-
deki diğer kaynakları olduğu gibi insan kaynağını da en iyi şekilde kullanmaları, bilimsel
temellere dayalı ve akılcı biçimde yönetmeleri zorunluluğu ortaya çıkmıştır. Günümüzde
işverenler insan kaynakları (İK) yönetimine giderek daha fazla önem vermeye başlamış-
lardır. İK yönetimine verilen önem, insanların örgütü amaçlarını elde etmeye muktedir
kıldığının ve İK yönetiminin bir örgütün başarısı için kritik olduğunun fark edilmesinden
sonra daha da artmıştır.
Bir işletmenin İK yönetimine önem verip vermediğinin bazı göstergeleri vardır. İşlet-
mede İK yönetimi amacıyla ayrı bir bölüm oluşturulması, bu bölümün belirli bir büyük-
lüğe sahip olması, İK yönetimine ilişkin uzmanlık gerektiren faaliyetleri yerine getirmesi,
bölümün doğrudan tepe yönetime bağlanması, bölümden birinci derecede sorumlu ki-
şinin organizasyondaki hiyerarşik düzeyinin ve unvanının diğer bölüm yöneticilerinin
altında kalmamış olması, bölüm yöneticisinin stratejik kararlara katılması vb. bu bölüme
gereken önemin verilip verilmediğinin kanıtı olmaktadır.
Son yıllarda İK yönetimine ilişkin önemli değişimler yaşanmıştır. Özellikle işveren-
lerin İK’ya bakışlarının değişmesi, organizasyonlarda değişim ve yeniden yapılanma ça-
lışmaları ile bilgi teknolojisindeki gelişmeler, İK yönetimini yeniden yapılandırmayı ge-
rektirecek temel nedenlerdir. Bu nedenler İK yönetiminde stratejik yaklaşım izlenmesine
yol açmıştır. Bu da İK yöneticilerine sadece idari bir destek fonksiyonunun uygulayıcıları
olmak yerine üst yönetim ve komuta yöneticileriyle birlikte hareket eden değişim ajanları
olarak yeni görev ve sorumluluklar yüklemiştir. Stratejik İK yönetimi, insan kaynakla-
rından rekabette bir avantaj elde etme ve bu avantajı sürdürme amacıyla kullanılabilecek
önemli bir yaklaşımdır. Bu yaklaşımda İK uygulamaları ile işletmenin genel stratejileri
arasında bağlantı kurulur.
Örgütlerde İnsan Kaynakları Yönetimi kitabınızın bu ilk ünitesinde İK yönetiminin
kısaca tarihsel gelişimi, faaliyet alanları, temel rolleri ve amaçları üzerinde durulacaktır.
Ayrıca stratejik İK yönetimini gerektiren nedenler, genel olarak stratejik yönetim süreci
ve strateji hiyerarşisi konuları ele alınacaktır. Daha sonra kurumsal strateji ile İK yönetimi
bağlantısının kurulması ve İK stratejileri incelenecektir. Son olarak da insan kaynakları
bölümünün örgüt yapısı üzerinde durulacaktır.
4 Örgütlerde İnsan Kaynakları Yönetimi
1910’lu yıllarda işçilerin kötü çalışma koşullarına karşı bazı haklar elde etmek için
giriştikleri sendikal hareketler güç kazanmaya başladı. Bu dönemin bir sonucu olarak fab-
rikalarda işçilerin refahını sağlayacak programları idare etmek üzere kurumsal düzeyde
refah sekreterliği (welfare secretaries) ortaya çıktı. Refah sekreterliğinin görev alanı rekre-
asyonel olanakları, personel yardımlarını ve tıbbi yardımları içermekteydi. Bu pozisyon,
profesyonel personel fonksiyonunun başlangıcı sayılır.
Bu dönemden itibaren işletmelerde refah sekreterliğine (sosyal ya da işçi sağlığı ve
iş güvenliği sekreterliği) ilave çeşitli türde personel uzmanı istihdam edilmeye başlandı.
Örneğin, ABD’de B.F. Goodricn Company gibi işletmeler işe alma ve izleme süreçlerini
merkezileştirmek için istihdam ajanlarını işe aldılar. Bazı işletmeler işgücü (personel) bö-
lümleri kurdular. Örneğin, personel yönetimi, ilk olarak ABD’de 1890’larda National Cash
Register Company (şimdiki adıyla NCR Corp.) personel ofisini açtığı zaman bir iş fonk-
siyonu olarak dikkate alınmıştı. Bu bölümün temel fonksiyonu, sendikalı işçilerden gelen
şikayetleri cevaplandırmak, çalışma koşullarını ve ücret politikalarını izlemekti.
Batı dünyasında Sanayi Devrimi köyden şehirlere göçlere yol açmış, şehirler endüstri
merkezleri haline gelerek hızla büyümüştü. Sanayi Devrimi teknolojisi büyük kuruluşları
gerekli hale getirmiş olmakla beraber sanayi merkezlerinde yığınlaşan kitlelerin ihtiyaçla-
rının karşılanması da kuruluşların büyümelerinde rol oynamıştı. Kurumların büyüklüğü,
bürokrasinin en belirgin yönünü teşkil eder. Bu nedenle Sanayi Devrimi’nden sonra, eko-
nomik amaçlı kuruluşlarda da bürokrasileşme eğilimi ortaya çıkmıştır.
ABD’de 1960’lı yıllardan itibaren sağlık ve güvenlik, eşit istihdam fırsatı sunma, emeklilik
hakları verme, çevre ve çalışma yaşamının kalitesini artırma vb. alanlara ilişkin çok sayıda
yasa çıkarılmıştır.
genellikle önemli bir kağıt ve kırtasiye işi gerektirdi ve bu yükün kaldırılması da genellikle
personel yöneticilerine düştü. Her yıl personel sorunlarıyla ilgili binlerce olay mahkeme-
lere taşınmaya başladı. Bu nedenle personel yöneticileri bir durum hakkında karar ver-
meden önce sonuçlarını düşünmek zorunda kaldılar. Personel bölümleri bu yükü kaldıra-
bilmek için yeni uzmanları işe almaya başladılar, yöneticileri rollerinin değişmesine bağlı
olarak yüksek becerilere sahip bir uzman olmak zorunda kaldılar.
Sanayi Devrimi’nden 1970’li yılların sonlarına kadarki dönemde, sanayileşme süreci
içinde büyük işletme görüşü hakim olmuş ve bu görüşün ayrılmaz bir parçası haline gelen
“Ölçek Ekonomileri” kavramı önem taşımıştı. Bu kavrama göre, işletmenin büyüklüğü
arttıkça içsel tasarruflar nedeniyle birim başına maliyetler düşmekte ve bu bakımdan sa-
nayileşmek için büyük işletmelerin tercih edilmesi gerekmekteydi. Yönetim felsefesi ve
bilimsel yönetim anlayışı da bu çerçevede gelişmişti. Örgütlere ve insanlara birer makine
gözüyle bakan bu anlayışın başlıca özellikleri arasında merkezi otorite, belirginleştirilmiş
yetki sınırları, uzmanlaşma ve yeni beceri kazanma, belirgin işbölümü, kurallar ve yönet-
melikler, kurmay ile komuta personel arasında ayrım yaratılması sayılabilir.
1970’li yıllar ABD’deki işletmelerin en sert şoklarla karşılaştığı dönem oldu. Bu şokların
başlıcaları petrol krizleri, Uzak Doğu’dan gelen rekabet tehditleri ve uluslararası serbest ti-
carete geçiştir. İşletmeler bu radikal değişimlere kısa sürede ayak uydurabilmek için hızla
yeni yönetsel ve örgütsel yöntemler geliştirmek zorunda kaldılar.
Bu dönemde çözüm, büyük işletmelerin küçük birimler halinde, bir başka deyişle kü-
çük işletmeler hacminde örgütlenmesi, aynı işletme içinde birden çok üniteye sahip olma-
sıydı. Böylece dev işletmeler büyüklük içinde küçüklük avantajından faydalanabilecekler-
di. Bu nedenle 1970’lerden itibaren ABD ve Batı Avrupa kökenli büyük işletmeler, ölçek
ekonomileri türündeki örgütlenmeyi terk ederek küçük birimler halinde örgütlenme ve
ana faaliyet dallarında (çekirdek yeteneklerde) uzmanlaşma yoluna gittiler. Öyle hareket
eden işletmeler 1980’lerin etken, başarılı ve rekabet edebilir işletmeleri oldular.
Örgütlerde küçülme, özellikle orta kademe yönetsel ve mesleksel işlerde sağlandı.
Geleneksel yönetim anlayışında geçerli denetim alanı ilkesinin yeniden gözden geçiril-
mesiyle hiyerarşik basamaklar azaltılarak, daha basık örgüt yapıları ve “daha az sayıda
personelle daha çok iş yapma” ilkesi benimsenmeye başlandı. Personel sayısının azal-
tılması yalnızca maliyetleri düşürmekle kalmayıp daha önce üç kişi tarafından yapılan
işlerin bir kişi tarafından yapılmasını sağlamıştı. Küçülme ve personel sayısını azaltma
dönemlerinde personel yöneticileri personelin savunucusu olma görevini üstlenmek ve
durumu onlara açıklamak ve ikna olmalarını sağlamak için iletişim yeteneklerini geliş-
tirmek zorunda kaldılar.
Bunlara ilave olarak 1970’li yıllarda “strateji” kavramı ön plana çıktı. Stratejik yakla-
şım, işletmelerde ticari fonksiyonun rolünü güçlendirdi. Ar-Ge fonksiyonu, işletmenin
değişen koşullara uyum sağlama yeteneğini geliştirici yönde, ürün ve yöntemler bazında
faaliyetlere yönlendirdi. Bu çerçevede insan unsuru, işletmelerin başarısında önemli bir
faktör olarak değerlendirilmeye başladı ve böylece yönetimde katılımcılık anlayışı geliş-
miş oldu. 1980’lerde katılımcı yönetim, İK’nın motivasyonu, çalışan ile işletme arasındaki
bütünleşme, ekip çalışması gibi daha sosyal içerikli konulara ağırlık verilmeye başlandı.
Yönetim düşüncesinin gelişimi ile insan kaynakları yönetiminin tarihsel gelişimi arasında
1 nasıl bir ilişki vardır?
1. Ünite - İnsan Kaynakları Yönetimi, Gelişim Süreci ve Yapılanması 7
İnsan kaynakları yönetimi, personel yönetiminden farklı yepyeni bir sistem değil; perso-
nel yönetiminin bakış açısı değiştirilmiş devamı, yeni roller ve faaliyetler eklenerek geniş-
letilmiş halidir.
Şekil 1.1
İnsan Kaynakları
Yönetim Modeli
Kaynak: Fisher,
Schoenfeldt ve
Shaw,1999, s.9.
Şekil 1.1’de yer alan model, İK yönetim faaliyetlerinin bir organizasyonun çevresi,
personeli, işleri, iş sonuçları ve örgütsel sonuçlarıyla nasıl ilişkilendirildiğini göstermek-
tedir. Buna göre İK yönetiminin faaliyet alanları stratejik İK yönetimi; İK planlanması;
iş analizlerinin yapılması ve buna bağlı iş tanımlarının ve iş gereklerinin hazırlanması;
personel bulunması, seçilmesi ve işe yerleştirilmesi; performansın değerlendirilmesi ve
geliştirilmesi; kariyerin planlanması ve geliştirilmesi; insan kaynaklarının eğitilmesi ve ge-
liştirilmesi, motive edilmesi, ödüllendirilmesi, ücretlendirilmesi, ek olanaklar sağlanması;
insan kaynakların sağlığına ve güvenliğinin sağlanmasına ilişkin tüm önlemlerin alınma-
sı; endüstriyel ilişkilerin kurulması ve sürdürülmesi; örgütsel disiplinin sağlanması; ge-
rektiğinde çokuluslu insan kaynakları yönetimi uygulamalarının yapılmasıdır. Ayrıca tüm
bu faaliyet alanlarında kullanılmak üzere teknolojiden etkili bir biçimde yararlanılması,
İK bilgi sisteminin kurulması ve sürekli güncel tutulması, İK’ya ilişkin her türlü bilginin
gizliliğinin güvence altına alınması eklenebilir.
İK yönetimi bu faaliyetleri yürütürken İK’ya ilişkin motivasyonu, yetenekleri, kişilikleri
ve tutumları dikkate almalı; işlere ilişkin gereklilikler ve ödül sistemleri ile dengesini kurmalı
ve sonuçta performansı, verimliliği, kaliteyi, tatmini artıracak İK’yı elde tutmayı başarmalı-
dır. İK yönetimi faaliyetleri bazı iç ve dış faktörlerden etkilenir. İç faktörler arasında yöneti-
min amaçları ve değerleri, örgüt kültürü, stratejiler, yapı ve büyüklük sayılabilir. Dış faktörler
de, örgütü ve dolayısıyla İK’yı etkileyen ekonomik eğilimler, işgücü piyasasındaki değişik-
likler, devlet tarafından yapılan yasal düzenlemeler, rakiplerin faaliyetleri, demografik deği-
şimler vb.dir. İK yönetiminde başarılı olunduğu zaman örgütün yaşamını ve rekabetçiliğini
sürdürmesi, gelişmesi ve verimlilik sağlaması gibi istenen örgütsel sonuçlar elde edilir.
İdari rol: İşletmelerde işe alma, personel kayıtlarını tutma, sigorta ve emeklilik işlem-
lerini yapma, eğitme, işten çıkartma gibi temel düzeyde gerekli İK faaliyetleri personel ya
da İK bölümü, operasyon yöneticileri ya da dışarıdan (outsource edilen) sözleşmeye da-
yalı uzmanlar yoluyla yapılır. Buna ilave olarak işletmede temizlik, yiyecek-içecek, bahçe
işleri, çocuk bakımı, araçların idaresi, gezi-eğlence organizasyonu vb. gibi idari işlerin de
İK bölümünde yapılması sözkonusudur. Bu düzeydeki İK yönetimi daha çok bir memuri-
yet ve idari destek operasyonudur. Bu nedenle yönetim doğrudan herhangi bir İK uzmanı
istihdam etmeyebilir, fakat işe alma ücretlendirme, ek olanaklar sağlama ve işten çıkartma
gerektiğinde işletme içinden birisi görevlendirilir (başka bölümde çalışan). Daha sıklıkla,
belli İK faaliyetleri işletmede yapılır ve bazıları sözleşmeyle diğer işletmelere ya da da-
nışmanlara yaptırılır. Dış kaynaktan kullanılan (outsource edilen) tipik faaliyetler perso-
nel bulma, personel yardım/destek programları, emeklilik idaresi, background/reference
kontrolleri, ek olanakların idaresi, eğitimdir.
Personeli savunma rolü: İK yöneticileri ve uzmanları organizasyonda “personelin
savunucusu” olarak görülür. İK yöneticilerine ve uzmanlarına geleneksel olarak organi-
zasyonun işe ilişkin gerçeklerini anlamayan ve işin stratejik başarısı için ölçülebilir katkı
yapmayan “işletmenin moral sağlayıcısı” olarak bakılmıştır. Bazen bu rolü bulunduğu or-
ganizasyonunun verimliliğine ve gelişimine çok az katkıda bulunduğu için İK bölümleri-
nin tamamen ortadan kaldırılmasının önerilmesine yol açmıştır.
Bu görüşe rağmen bazıları personel ve personel meseleleri konusunda “şampiyon”
olmak zorundadır. İK yöneticileri ve uzmanları hem işle hem iş dışı konularla ilgili per-
sonel sorunlarına ilişkin İK “kriz yönetimi”ne önemli zaman harcamaktadırlar. Personel
10 Örgütlerde İnsan Kaynakları Yönetimi
Kaynak: Mathis ve
Jackson, 2003, s. 18.
İnsan kaynakları yönetiminin amaçları sosyal, örgütsel, fonksiyonel ve kişisel amaçlar ola-
rak genel anlam taşıyan dört ana başlık altında toplanabilir.
geldiği zaman örgütler uyarlanmak ve değişmek zorunda kalırlar. Sosyal ve yasal değişim-
lerin sonuçları da örgütlerin üzerindeki baskıları artırır. Dolayısıyla İK yönetimi uygula-
maları da bu değişimlere göre hizmet etmelidir.
Örgütsel amaç: İK yönetimi örgütsel etkililiğe katkıda bulunmak için varolduğunun
bilincinde olmalıdır. İK yönetimi kendi içinde bir son değildir; sadece örgütün bilinçli
amaçlarını desteklediği sürece bir anlam taşır. Bir başka deyişle, İK bölümü organizasyo-
nun diğer bölümlerine hizmet etmek, onların kendi işlerini en iyi yapmalarını sağlamak
için vardır.
Fonksiyonel amaç: İK bölümü katkısını örgütün ihtiyaçlarına uygun bir düzeyde sür-
dürmelidir. İK yönetimi örgütün taleplerinden daha az ya da daha çok hizmet sunarak
karmaşık hale geldiği zaman kaynaklar israf edilmiş olur. Bölümün hizmet düzeyi hizmet
ettiği örgüte uygun olmalıdır.
Kişisel amaç: İK yönetimi çalışanlarına bireysel amaçlarına ulaşmaları konusunda
(en azından bu amaçların örgüte bireysel katkıyı zenginleştirmesini sağlayıncaya kadar)
destek vermelidir. Eğer nitelikli çalışanları elde etmek, elde tutmak ve motive etmek iste-
niyorsa, personelin bireysel amaçları karşılanmalıdır. Diğer bir deyişle, personel perfor-
mansı veya tatmini azalabilir ve personel organizasyondan ayrılabilir.
Yukarıda sıralananların dışında amaçların dikkate alınması mümkündür. Ancak her
İK kararı en az bu dört amacı karşılamalıdır. Çünkü bu amaçlar İK yönetimiyle ilgili ka-
rarları kontrol etmeye ve dengelemeye yardım edecektir. İK bölümünün faaliyetleri yoluy-
la bu amaçlar karşılandıkça bölüm organizasyona daha çok katkı yapacak ve personelin
ihtiyaçlarına daha iyi cevaplar verecektir. Ayrıca İK yöneticileri uzmanları bu amaçları
sürekli hafızasında tutarak bölümlerinin faaliyetlerinin çoğunun ardında yatan nedeni
daha iyi fark edeceklerdir.
Mikro bakış açısıyla insan kayakları bir maliyet unsurudur ve temel ilgi odağı “insan”
değil, “iş”tir.
1. Ünite - İnsan Kaynakları Yönetimi, Gelişim Süreci ve Yapılanması 13
Mikro bakış açısının temeli olarak organizasyondaki İK bir maliyet unsurudur; on-
ların kendileri değil işlevleri önemlidir ve tüm uygulamalar iş merkezlidir. Uzun yıllar
geçerliliğini koruyan bu bakış açısı gelişen ve değişen çevresel koşullara bağlı olarak de-
ğişikliğe uğramış ve bir işletme için çalışan insanlar değerlendirilmesi ve geliştirilmesi
gereken değerli bir kaynak olarak görülmeye başlanmıştır.
İşletmeler gelecekte karşılaşacakları kritik çevresel faktörleri dikkate almak zorunda-
dırlar. Küreselleşme, kültürel farklılıklar, bilgi teknolojisindeki hızlı gelişmeler vb. çevre-
sel faktörler iş dünyasını etkilemeye devam edecektir. Değişim adımları hızlandığı için
ürünlerin yaşam çemberleri daha da kısalmış ve örgütsel esnekliğin, iç ve dış çevrenin
taleplerine cevap verme yeteneğinin ve hızının önemi artmıştır. İnsanların böyle bir çev-
renin üstesinden gelmeleri ve yönetme kapasiteleri, her işletmenin başarısında hayati
bir unsur haline gelmiştir. Sürekli değişen, küresel ve teknolojik talepleri olan dünyada
küresel ticareti yönlendirmek için uygun becerileri, bakış açıları ve deneyimleri olan in-
sanların cezbedilmesi, geliştirilmesi ve elde tutulması geleceğin rekabet alanında önemli
bir yetenektir.
İşletmeler artık ürünler ve pazarlar üzerinde daha az; yetkinlikler, insan ilişkileri ve
yeni fikirler üzerinde daha çok rekabet eder hale gelmişlerdir. Günümüzde yetkinlikler
tüm diğer kaynakların en kıtı olmasa da en esnekleri, en yenilenebilirleri ve uyarlanabilir-
leri arasındadır. İnsanlar artık bir işletmenin yatırımları içinde en önemlisi olma özelliği
kazanmıştır. Bu nedenle yeni, hızlı değişim, yüksek rekabet halinde olan, uluslararası iş
çevreleriyle karşı karşıya gelen stratejik düşünürler, çok daha kayda değer katkılar yapacak
işgücünü aramaktadırlar. İnsan kaynaklarından artan bir şekilde rekabet ve yaşama gü-
cünün kaynağı olmaları istenmeye başlanmıştır. Bu temel gelişmeler ve beklentiler doğal
olarak insan kaynaklarının yönetiminde köklü değişiklik yapılması gereğini ortaya çıkar-
mıştır. Bu bağlamda İK yöneticileri kırılan camları süpürme işini aşarak, işletmeye reka-
bet avantajı sağlayacak bir vizyonun ortağı olma pozisyonuna oturmaya başlamışlardır.
Günümüzde insan kaynakları yönetiminin karşı karşıya geldiği temel etkiler özetle nasıl ka-
2 rakterize edilebilir?
Misyon, bir işletmenin amaçladığı ve üstlenmeyi planladığı faaliyet alanının kapsamlı bir
tanımıdır. Vizyon ise, genellikle bir öngörü, bir kavram ya da fikir, geleceğin tasarlanmış bir
resmi ya da bir ideoloji olarak bilinir.
Stratejik yönetim sürecinin ilk aşamasında tepe yönetim misyonu, vizyonu ve amaçları
belirler, temel felsefesini ve değerlerini ortaya koyar. Kurumsal misyon, örgütün değerleri-
ni ve arzularını tanımlar; örgütün varlık nedenini ortaya koyar ve tepe yönetimin gitmek-
te olduğu yöne işaret eder. Vizyon, geleceğe ilişkin öncelikler, idealler ve örgütsel başarıyı
belirleyecek temel unsurlar üzerinde durur. Amaçlar, örgütün geçerli operasyon prosedür-
leri yoluyla arzulanan varış noktalarıdır ve göreceli olarak daha kısa dönemli ölçülebilir
çıktıları tanımlar.
Yönetim felsefesi, örgütün düşünce ve davranışlarına rehberlik eden idealler, inançlar,
semboller, ilkeler ve ritüeller bütünüdür. Değerler ise, bir işletmedeki yaygın inançların
bütünüdür. Stratejik düşünmenin temelini oluşturan ilkeler, işletmenin sahip olduğu de-
ğerlerden kaynaklanır. İşletmenin değerleri, strateji oluşturulurken hangi yollara başvu-
rulup, hangilerine başvurulmayacağını tanımlar. Değerlerin varlığı misyonun hayata ge-
çirileceği ortamı hazırlar. Bunlar genellikle işletme sahibi tarafından ya da tepe yönetimde
oluşturulmuştur ve işletmenin işini nasıl yürütmesi gerektiğini gösterir. Pek çok işletmede
de ekip çalışması, risk alma, girişimcilik, ayrıntılara dikkat, temizlik, yenilik, yaratıcılık,
eşitlik vb. temel değerler uzun bir gelişme aşamasından sonra organizasyonun içine yer-
leşmiştir. Aile işletmelerindeki ailevi değerler organizasyonun yapı taşları olarak kuru-
cunun ölümünden sonra da etkili olmaya devam eder. İşletmeye yeni katılan kişilere bu
değerler dikte edilmez, işleyiş biçimi ve insanların tutum ve davranışlarıyla dışa vurulur.
Yeni gelenin örgüt üyeleri tarafından kabul görmesi ve örgüte ait olması için bu değerlere
uyması beklenir.
Şekil 1.5
Stratejik Yönetim
Modeli
Kaynak: Bratton ve
Gold, 2007, 43
Dış çevreyle ilgili bilgiler yazılı, basılı, görsel ve sözel kaynaklardan elde edilebilir.
Bunlar genellikle; 1. Bilimsel ve uygulamalı araştırma sonuçlarının açıklandığı toplantı
ve konferanslar, 2. Radyo ve televizyon özel programları, 3. İşletmenin çeşitli kademele-
rinde görev yapan personelin değişik çevre faktörleri hakkındaki görüş ve düşünceleri, 4.
İşletmenin müşterilerinden, toptancı ve acentelerinden, işletmeye hammadde ya da yarı
mamul madde satan kişi ve kurumlardan, işletmenin rakiplerinden ve bu işletmelerde
çalışan personelden, sermaye piyasası analistlerinden, banka ve bankerlerin sektöre iliş-
kin çevresel analizlerinden, hissedarlardan, danışman kişi ve kurumlardan, hükümet ve
üniversitelerin uzmanlarından ve personelinden elde ettikleri bilgilerdir. Çevreyle ilgili
yararlı bilgilerden bazıları da Devlet İstatistik Enstitüsü, Sanayi ve Ticaret Odaları, Türk
Sanayicileri ve İşadamları Derneği, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, Üniversiteler gibi
kurumlar tarafından gerek kitap, dergi, gazete, bülten, duyuru vb. gerekse, Internet orta-
mında yayımlanan yazılı kaynaklardan da elde edilebilir.
İşletmenin analiz ve teşhis gerektiren iç çevresel koşulları şunlardır:
• Genel ve sektörel faktörler: Öncelikle faaliyette bulunulan her sektörün kârlar üze-
rinde nasıl bir etkiye sahip olduğunun araştırılması gerekir. İkinci analiz konusu
ise, işletme kaynaklarının çeşitli ürünler arasında nasıl dağıldığına ilişkindir. Kay-
naklardan kasıt sadece sermaye, üretim araçları ve donanımı değil aynı zamanda
değerli yöneticileri, teknik elemanları içeren insan kaynaklarıdır. Çünkü örneğin,
satışların düşmesinin nedeni çoğu kez değerli bir yöneticinin ya da teknik perso-
nelin işten ayrılmasıdır.
1. Ünite - İnsan Kaynakları Yönetimi, Gelişim Süreci ve Yapılanması 17
• Üretim ve tedarik faktörleri: Ne tür üretim araç ve donanımlarına sahip olunduğu,
bunların tam kapasiteyle kullanılıp kullanılmadığı analiz edilmelidir.
• Finansman ve muhasebe faktörleri: Sermayenin yapısı, nakit akışı ve faizler, komis-
yonlar gibi finansman giderlerinin durumu, azaltılma ya da ortadan kaldırılma
olanakları, kaynak dağılımı, sahipler ve hissedarlarla ilişkiler, finansal planlama,
çalışma sermayesi, sermaye bütçelemesi süreçleri, vergi koşulları, muhasebe, büt-
çeleme, kâr planlama ve denetim süreçleri, envanter ve stok değerleme politikaları
vb. dikkatle analiz edilmelidir.
• Pazarlama ve dağıtım faktörleri: Rekabet yapısı ve pazar payı, ürün-hizmet kar-
ması, ambalajlama ve fiyatlama, satış gücü, reklam, satış sonrası hizmet, dağıtım
kanalları vb. analiz edilmelidir.
• İnsan kaynakları ve yönetimi: İnsan kaynakları yönetimi fonksiyonlarının analizini
içerir.
• Teknolojik faktörler: Kullanılan teknolojiler yeterlilikleri ve gereken değişiklikler
açısından analiz edilmelidir.
• Yönetsel faktörler: İşletmenin ve ana bölümlerinin amaçları, işletmenin imajı, pres-
tiji, örgüt yapısı ve iklimi, bilgi akışı, iletişim ve karar verme süreçleri, sektöre göre
büyüklük, fonksiyonel bölümler arasındaki ilişki, kayıt yönetimi sistemi, yerel yö-
netim, devlet ve diğer düzenleyici kurumlarla (odalar, birlikler gibi) ilişkiler, yeni-
lik ve değişimlere uyma yeteneği vb. analiz edilmelidir.
SWOT analizinin en kritik yönü bir işletme için güçlü olduğu yönlerini, üstünlük sağ-
layacak yeteneklerini ve rakiplerine göre yetersiz olduğu yönlerini belirlemektir. Güçlü ve
zayıf yönlerin analizi, işletmenin iş çevresindeki fırsatları ne kadar yakalayabileceğini ve
tehditlerin vermesi olası zararlardan nasıl korunabileceğini gösterir.
İşletmenin güçlü yönlerinin ne olduğunun belirlenmesi aşamasında şu sorular ce-
vaplanmalıdır:
• “İşletmemizin rekabetin üstesinden gelmesini sağlayacak temel rekabet avantajı/
avantajları nelerdir?” Bu sorunun cevabı daha düşük fiyatlar, daha iyi bir yerleşim
yeri, daha nitelikli personel vb. olabilir.
• “Bizi iyi yapan nedir?” Bu sorunun cevabı da örneğin, “Müşterinin istediği ürü-
nü, istediği miktar ve kalitede, istediği zaman bulundurmamız nedeniyle müşteri
taleplerini karşılama konusunda rakiplerimizden daha yetenekli olmamızdır.” şek-
linde olabilir.
Zayıf yönlerin belirlenmesi aşamasında aşağıdaki sorulara cevap bulunmalıdır:
• “Rakiplerimizin bizim sahip olmadığımız temel rekabet avantajı nedir?” Bu soruya
“Bizden daha düşük fiyatlara, daha iyi bir yerleşim yerine ya da daha iyi personele
sahipler” şeklinde cevap verilebilir.
• “Rakipleri bizden daha iyi yapan şey nedir? Örneğin, ticari ürün seçiminde ya da
müşteri taleplerini karşılamada bizden daha iyi iş yapıyorlar mı?”
• Bizim iç zayıflığımız nedir? Örneğin, personel eğitiminde yeterli miyiz? İşletme-
mizin yeniden organize edilmesi mi gerekiyor?
Fırsatlar analiz edilirken şu sorulara cevap verilmelidir:
• İşletmemize yararlı olabilecek olumlu çevresel eğilimler var mı? Örneğin, pazar
büyüklüğümüz artıyor mu? Hedef kitlemizin aile gelir düzeyleri artıyor mu? Ticari
ürünler hedef pazara göre fiyatlanıyor mu? vb.
• Pazarımızda rekabet durumu nasıl? Örneğin, pazara yeni işletmeler giriyor mu ya
da varolan işletmeler ayrılıyor mu ve bunun bize etkisi nasıl olur?
• Bizimle yakından ilgisi olan işin hangi alanları daha az gelişmiştir? Örneğin, bizim
için aynı müşterilere hizmet veren ilgili bir alana yayılma olanağı var mı? Böyle bir
durumda iyi adımızın avantajından yararlanabilir miyiz?
18 Örgütlerde İnsan Kaynakları Yönetimi
Amaçlar, işletmenin neyi başarmak istediğine; stratejiler, bu amaçları elinde bulunan kay-
naklarla nasıl başaracağına işaret eder.
Strateji, bir işletmenin amaçlarına ulaşması için atılması gereken mantıklı, bilinçli ve
tutarlı adımlar bütünüdür. Strateji geliştiren bir işletme, amaçlarına ulaşmak için hangi
yolu izleyeceğini, bu yolculuğu nasıl yapacağını, elindeki kıt kaynakları nasıl kullanaca-
ğını, hangi faktörleri dikkate alacağını, hangi değerleri benimseyeceğini vb. bilebilir. Bu
aşamada yönetimin sahip olduğu bazı stratejik seçenekleri gözden geçirmesi gerekir. Bu
seçenekler Şekil 1.6’da yer almaktadır.
İç ve dış çevresel durumun analiz edilmesinden ve izlenecek stratejinin kontrol edile-
bilen ve edilemeyen değişkenlerin incelenmesinden sonra ne tür tehditlerle ve fırsatlarla
karşı karşıya olunduğu üzerinde durulabilir. Bir işletme stratejisinin kontrol edilebilir un-
surları işletmenin yerinin seçilmesi, işin idare edilmesi, ticari yönetim ve fiyatlama, müş-
terilerle iletişimdir. Kontrol edilemeyen değişkenler arasında da müşteriler, rekabet, tek-
noloji, ekonomik koşullar, mevsimsellik ve yasal sınırlayıcılar sayılabilir. Değerlendirme,
tepe yönetimin kalıcı bir rekabet avantajı oluşturma ve değerlendirilen fırsatlardan uzun
dönemli kâr elde etme potansiyelini belirler. Bunun için tepe yönetim güçlü yönlerini ve
rekabet avantajı alanlarını faydalı kılan fırsatlar üzerinde odaklanmalıdır. Stratejik seçe-
neklerin değerlendirilmesi sırasında hem pazarın çekiciliğinin, hem de işletmenin güçlü
ve zayıf yönlerinin dikkate alınması gerekir.
Stratejilerin uygulanması, yöneticiler tarafından stratejilerin uygulanması sırasında
kullanılan teknikler üzerine odaklanan bir faaliyet alanıdır. Bu aşamada liderlik tarzına,
örgütün tasarımına, bilgi ve kontrol sistemlerine ve insan kaynaklarının yönetimine iliş-
kin faaliyetler önem taşır. Strateji uygulama sürecinin hayati unsurlarından biri de insan
kaynaklarıdır.
Stratejilerin Değerlendirilmesi
Stratejik planlama sürecinden pek çok yarar elde edilebilir. Bu yararların sağlanabilmesi
için planların sürekli olarak değerlendirilmeleri ve sapmaların, problemli alanların düzel-
tilmeleri gerekir. Kontrol aşamasında özellikle geliştirilen stratejiler ve taktikler işletme-
nin misyonuna, amaçlarına ve hedef pazarına göre değerlendirilmelidir. Bunun yanı sıra
6 aylık ve 1 yıllık ayrıntılı incelemeler yapılmalıdır. Bu, bir işletmecinin performansını
analiz etmek için kullanılan sistematik bir süreçtir.
1. Ünite - İnsan Kaynakları Yönetimi, Gelişim Süreci ve Yapılanması 19
Bir işletmenin güçlü ve zayıf yönleri genellikle değerlendirilen performans olarak
açıklığa kavuşturulur. Strateji, gerektiği biçimde uygulanmışsa, güçlü yönler daha da güç-
lenmiş ya da aynı düzeyde kalmış, zayıf olunan yönler azaltılmış ya da en azından aynı
kalmış olmalıdır. Mümkünse, ufak düzeltmeler yapılmalıdır. Çünkü kapsamlı ve büyük
düzeltmeler müşterinin kafasının karışmasına neden olabilir. Bu düzeltmeler yeni planla-
ma sürecinde dikkate alınır, uygulanır ve işletmenin bir sonraki kontrol döneminde yeni-
den gözden geçirilir.
Şekil 1.6
Uzmanlaşma, işletmenin faaliyetlerini belirli bir pazar üzerinde sadece bir Stratejik Seçenekler
ürün çeşidiyle sınırlandırmasına dayanır.
Yatay farklılaştırma, sunulmakta olan ürünleri ya da hizmetleri tamamlayıcı
başka ürünlerin ya da hizmetlerin sunulmasına dayanır.
Dikey farklılaştırma ya da bütünleştirme, satış, pazarlama ve hizmete yönelik
faaliyetleri üretim faktörleri kaynaklarına ya da nihai ürünlere doğru
Büyüme
genişletmeye dayanır.
ve gelişme
stratejileri Tek yönlü farklılaştırma, işletmenin sunmakta olduğu belirli bir ürünün
belirli bir çeşidi için benzer veya yeni müşteriler aramasına ya da işletme
için yeni teknolojik özellikler taşıyan bazı farklı ürünleri varolan müşterilere
sunmasına dayanır.
Yığışım stratejisi, sunulan ürünler ve hizmetler açısından birbirinden ayrı
birçok faaliyetin bir arada yapılmasını sağlayan geniş ve farklılaştırılmış
gruplar oluşturulmasına dayanır.
Bir işletmenin başka işletmelerle birleşmesi ya da onları satın alması
Dış büyüme
(Merger) şeklinde gerçekleşir. Bir başka dış büyüme seçeneği de müşterek
stratejileri
yatırım ortakları kurulmasıdır (Joint Venture).
Yenilik Bir işletmenin yeni ve o ana kadar denenmemiş özgün bir uygulamaya
stratejileri geçmesini gerektirir.
Durgun
Bir işletmenin aynı ya da benzer amaçları izlemeye devam etmesi, geçmişte
büyüme
olduğu gibi yine her yıl aynı oranda büyümesini sürdürmesidir.
stratejileri
Yakın çevreye bakma, mevcut çevresel koşullar ve baskılar altında işletmenin
verimliliğini sağlama üzerinde yoğunlaşır.
Ayırma/Vazgeçme, herhangi bir stratejik iş biriminin satılması ya da
faaliyetinin durdurulması üzerinde yoğunlaşır.
Tasarruf Son verme, sadece tek bir stratejik birimin değil işletmenin tamamının
stratejileri satılmasıyla ya da kapatılmasıyla ilgilidir. İflas etmekten başka bir seçeneğin
bulunmadığı durumlarda işletmenin satılması en akılcı yoldur.
Mahkum/Bağımlı olma, bir işletmenin ürünlerinin ya da hizmetlerinin yüzde
75’inden fazlasını tek bir müşteriye satması ya da bağımsız bir işletme olan
müşteri tarafından normal olarak yapılması gereken işlevlerin bir kısmını
üstlenmesiyle ilgilidir.
Bir işletme yatay farklılaştırma uygularken, bir yenilik stratejisini de aynı
anda izleyebilir, hatta bu arada başka işletmelerle birleşme yoluna gidebilir.
Karma
Bir başka örnekte işletme dikey farklılaşmaya giderek büyüme stratejisi
stratejiler
izlerken aynı ürün ya da hizmet için etrafına bakma stratejisi izleyerek bazı
masrafları kısmayı amaçlayabilir.
20 Örgütlerde İnsan Kaynakları Yönetimi
Strateji Hiyerarşisi
Çok sayıda bölümü bulunan örgütlerde stratejik yönetimin bir diğer yönü stratejik kural-
ların uygulanma düzeyine ilişkindir. Geleneksel olarak bir strateji hiyerarşisi oluşturacak
şekilde farklı düzeylerde strateji tanımlanır. Bu hiyerarşi Şekil 1.7’de görüldüğü gibi; ku-
rumsal, iş ve fonksiyonel düzeyler şeklinde oluşur.
Şekil 1.7
Stratejik Karar
Verme Hiyerarşisi
Kaynak: Bratton ve
Gold, 2007, 45.
Kurumsal düzey stratejiler: Bir kurumun tümünü kapsar. Kurumsal strateji işletme-
nin gelişme yönünü gösteren genel felsefesine ilişkindir ve onun farklı iş birimlerinin yö-
nünü tanımlar. Bu tür stratejiler içinde olmak istenilen iş tipini, hangi iş birimlerine sahip
olunması, yeniden şekillendirilmesi, satın alınması ya da satılması gerektiğini tanımlar.
Bu strateji “hangi işi yapıyoruz?” sorusunu cevaplar. Çok bölümlü bir işletme için bir
strateji en az dört tip girişimi kapsamalıdır. Bunları şu şekilde sıralamak mümkündür:
• Yatırım önceliklerinin belirlenmesi ve kurumsal kaynakların en cazip iş birimleri-
ne yönlendirilmesi,
• Önceliği olan iş birimlerinin performanslarını birlikte geliştirmek için faaliyetlerin
başlatılması,
1. Ünite - İnsan Kaynakları Yönetimi, Gelişim Süreci ve Yapılanması 21
• Performansı artırabilmek için ilgili iş birimleri arasında sinerji geliştirecek yolların
bulunması ve
• Farklılaşmayla ilişkili kararların verilmesi.
İş düzeyi stratejileri: Her iş biriminin stratejisidir. Çoğu işletmenin çeşitli “iş”leri var-
dır. Örneğin, kurumsal faaliyet alanı ev yaşamına yönelik dayanıklı tüketim malları, kom-
ponentleri, üretimi, pazarlaması ve satış sonrası servis hizmeti olan Arçelik’in çeşitli iş
birimleri vardır. Bu işler; buzdolabı, çamaşır makinesi, bulaşık makinesi, pişirici cihazlar,
çamaşır kurutma makinesi, elektrik motorları, komprasör, soğutucu cihazlar ile Beko LLC
buzdolabı ve çamaşır makinesidir. Arçelik, kurumsal düzeyde bir stratejiye ihtiyaç duyar.
Bu strateji, Arçelik’in işinin toplamını tanımlar; şirketin tamamını ve bu işlerin birbirle-
riyle ilişkilendirilmesinin yolunu gösterir. Ancak bu işlerin her biri, iş düzeyinde rekabet
stratejisi gerektirir. Bir rekabet stratejisi işin uzun dönemli rekabet pozisyonunu piyasada
nasıl inşa edeceğini ve güçlendireceğini tanımlar. İş düzeyindeki stratejiler örneğin, Ar-
çelik buzdolabının Vestel’in buzdolabıyla ya da çamaşır makinesinin yabancı markaların
çamaşır makineleriyle nasıl rekabet edeceğini gösterir.
İşletmeler uğraştıkları her iş için rekabet avantajına ulaşmaya çalışırlar. Rekabet avan-
tajını bir örgütün ürünlerini ya da hizmetlerini rakiplerininkilerden farklılaştıracak her
türlü faktör olarak tanımlamak mümkündür. İşletmelerin rekabet avantajına ulaşmak için
kullanabilecekleri çeşitli rekabet stratejileri vardır. Bunlardan biri, maliyet liderliğidir. İş-
letmenin bir sektörde düşük maliyet lideri olmayı hedeflediği anlamına gelir. Farklılaşma,
ikinci bir rekabet stratejisidir. Bu stratejiyi izleyen bir işletme sektöründe tek olmayı he-
deflemektedir.
Fonksiyonel düzey stratejiler: İş birimlerinin temel fonksiyonel alanlarıyla ilgilidir.
ARGE, pazarlama, üretim, finans ve insan kaynaklarını içerir. Bu strateji düzeyi tipik ola-
rak öncelikle kaynak verimliliğini maksimize etmeyle ilişkilidir ve “iş düzeyi rekabet stra-
tejisini nasıl destekleriz?” sorusuna cevap arar. Bu bağlamda fonksiyonel düzeyde insan
kaynakları yönetimi politikaları ve uygulamaları iş stratejisi amaçlarını destekler.
Rekabet avantajı, bir işletmenin ürünlerini ya da hizmetlerini pazar payını artırmayı sağla-
yacak şekilde rakiplerininkilerden farklılaştıracak faktörlerdir.
Etken bir şekilde rekabet edebilmek için işletmelerin bir ya da birden fazla rekabetçi avan-
taja sahip olmaları gerekir. Rekabet avantajı farklı şekillerde elde edilebilir. Örneğin, ku-
ruluş yeri, sahip olduğu teknoloji, elinde bulundurduğu patentler, pazarda ilk olması vb.
işletmeye belli bir rekabet avantajı sağlayabilir. Ancak bu faktörler sürdürülebilir değildir,
taklit edilebilir, başka işletmeler tarafından da elde edilebilir. Genellikle fark yaratacak
olan insan kaynakları, yönetim sistemleri ve örgüt kültürüdür.
Stratejik İK yönetimi, kurumun stratejik hedeflerine ulaşmak için ihtiyaç duyduğu
yetkinlikleri ve davranışları üreten İK sistemlerinin, politikalarının ve uygulamalarının
formüle edilmesini ve yönetilmesini ifade eder. İK stratejisi de, işletmenin hedeflerine
ulaşmak için izleyeceği spesifik İK faaliyet yönleridir.
Stratejik İK yönetimi yaklaşımında, İK uygulamaları ile işletmenin genel stratejileri
arasında bağlantı kurulur. Bu bağlantının değişik şekillerde kurulması mümkündür. Şekil
1.8’de stratejik bağlantı tipleri yer almaktadır. Şekilde görüldüğü gibi, en alt düzeyde “idari
bağlantı” vardır. Bu bağlantı türünde İK’nın önemi düşüktür. İK bölümü ihtiyaç duyu-
lan belli programların geliştirilmesi, istihdam, kırtasiye ve lojistik faaliyetlerinin yönetil-
22 Örgütlerde İnsan Kaynakları Yönetimi
mesi gibi günlük idari destek sağlar. İdari bağlantı genellikle geçmişte kalan, geleneksel,
mikro düşüncenin temsilcisidir. İkincisi, tek yönlü bağlantıdır. Bu bağlantıda stratejileri
desteklemek üzere İK fonksiyonuna ihtiyaç duyulduğu için, İK yöneticileri stratejilerin
ve programların geliştirilmesine etki yapar. Bu yolla İK yönetimi kurumsal stratejik yöne-
timin sadece yürütme yönüyle ilişkilendirilir. Üçüncüsü, iki yönlü bağlantıdır. Bu bağlantı
türünde İK yöneticileri stratejik yönetimin stratejilerin belirlenmesi, uygulanması ve de-
ğerlendirilmesi şeklinde gerçekleşen tüm aşamalarına etkili bir şekilde olarak katılır. Bu
tür bağlantının geçerli olduğu örgütlerde çalışanlara önem verilir ve tüm faaliyetler insan
merkezlidir. Sonuncusu, bütünleşik bağlantıdır. Bu bağlantı stratejik İK yönetiminin tüm
unsurlarını içerir; İK yöneticileri ve uzmanları stratejik sürecin tüm yönlerine tamamen
entegre edilmişlerdir. Bu yaklaşımı benimseyen örgütlerde İK’ya uzun dönemli bir yatı-
rım olarak bakılır (Miner ve Crane, 1995, 16).
Stratejik insan kaynakları yönetimi, insan kaynaklarından rekabette bir avantaj elde etme
ve bu avantajı artırma amacıyla kullanılabilecek bir yaklaşımdır.
Stratejilerin
Maliyetin en aza
İK fonksiyonunun Etkili strateji belirlenmesine ve Organizasyon
indirilmesi için
performans uygulama, iş üzerine uygulanmasına üzerindeki uzun
etkili mücadele
kriteri yapılan finansal etki katkıda bulunan İK vadeli etkisi
verme
girdisinin kalitesi
Şekil 1.9
İnsan Kaynakları
Stratejisi Geliştirme
Modeli
Kaynak: Thomas,
1996.
Her komuta yöneticisi aynı zamanda bir İK yöneticisi sayılsa da, aslında İK yönetimi,
tüm işletmelerde ayrı bir bölümün çatısı altında yerine getirilmesi gereken fonksiyonel
bir sorumluluk alanıdır. Buna karşılık İK’nın belirli bir birim, bölüm veya şube olarak
ortaya çıkması, büyük ölçüde organizasyonun kuruluşundan itibaren geçen süreye ve bü-
yüklüğüne bağlıdır. Çoğu zaman da ayrı bir bölüm, İK faaliyetleri organizasyondaki di-
ğer bölümlerin yöneticilerine yük olmaya başladığı zaman ortaya çıkar. Bu noktada yeni
kurulacak bir İK bölümünden elde edilmesi beklenen yarar, genellikle onun maliyetini
aşmaktadır.
Bir işletmede İK bölümü ilk kurulduğunda tipik olarak küçüktür ve muhasebe ya da
büro yöneticisi gibi orta düzey bir yöneticinin sorumluluğundadır. Çok küçük olarak ku-
rulan bu bölümlerde işletmedeki diğer yöneticilerin ihtiyaçlarına bağlı olarak ek bazı fa-
aliyetler uygulanmaya başlar. Doğal olarak talepler değiştiği ve arttığı zaman, İK bölümü
daha önemli ve daha karmaşık hale gelir. Artan önem, İK bölümünden birinci derecede
sorumlu kişinin doğrudan genel müdüre bağlanması ve çoğu zaman unvanının değiştiril-
mesiyle yansıtılır (Bkz. Şekil 1.10). İşletmeler büyüdükçe karmaşıklaşır. Artan karmaşıklık
da, örgüt yapısının büyümesine ve gelişmesine neden olur. Geniş alana yayılmış hizmetle-
ri sunmak için genellikle uzmanlaşmış çeşitli alt bölümler ortaya çıkar.
26 Örgütlerde İnsan Kaynakları Yönetimi
Şekil 1.10
Orta Büyüklükteki
Bir İşletme Örgüt
Yapısında İnsan
Kaynakları
Bölümünün Yeri
Peki, sertifika programları insan kaynakları yöneticisi olmak için yeterli midir? Bir
sonraki bölümde insan kaynakları yöneticilerinde bulunması gereken niteliklere yer veril-
miştir. Bu nitelikler incelendiğinde, sorunun cevabı da alınmış olacaktır. Önce İK uzmanı
ve sonra da İK yöneticisi olabilmek için saatlik eğitimler yeterli değildir, daha kapsamlı bir
eğitime ihtiyaç vardır. İşte bu nedenle sizler Açık Öğretim Fakültesi’nin “İnsan Kaynakları
Programı”nda iki yıllık bir eğitim almaktasınız. Bu eğitim süresince sertifika programla-
rında kazanamayacağınız bilgi ve becerilere sahip olabileceksiniz.
İK yönetimi alanındaki değişmeler, bu alanda çalışan bireylerin yetkinliklerinin ve
yeteneklerinin de değişmesine yol açmıştır. Özellikle 1990’lı yıllardan bu yana İK yöne-
ticilerinden ve uzmanlarından işletmenin rekabet avantajı yaratmasına ve sürdürmesine
yardım ederek, onları istihdam eden organizasyonun stratejik yönlendirilmesine katkıda
bulunmaları beklenmektedir. Bu geniş kapsamlı rolü başarılı bir şekilde üstlenebilmele-
ri için İK yöneticilerinin işletmecilik, insan kaynakları uygulamaları ve değişim süreci
yönetimi konularında bilgi sahibi olmaları gerekir. İK yöneticileri tarafından bu alanlar-
daki yetkinliklerin geliştirilmesi organizasyonlarda onların stratejik bir ortak rolü oyna-
malarını sağlayacaktır.
İK yöneticilerinin sahip olmaları gereken nitelikler aşağıda özetlenmiştir:
• İşletmecilik bilgisi: İK yöneticileri stratejik olarak katkıda bulunacaklarsa, öncelik-
le örgüt ve stratejilerine ilişkin bilgiye sahip olmalıdırlar. İşletme yönetimiyle ilgili
bu bilgi ve beceriler, en temel olanlarıdır. Çünkü işletme yönetimi karmaşıktır ve
sürekli değişir. İK uzmanları gerek İK hizmetleri açısından, gerek bir bütün olarak
örgütün yönü, karşı karşıya oldukları zorluklar ve sahip olduğu olanaklar açısından
stratejik olarak düşünmek zorundadır. Stratejik bakışın yanı sıra, insanlara destek
sağlayabilmek ve insan sermayesinin yönetiminde başarılı olabilmek için kendile-
rini görevlendiren işletmenin faaliyette bulunduğu sektörü iyi tanımaları, temel ça-
lışma ilkelerini de bilmelidirler. Bu, onların finansal, teknolojik, sektörel ve işletme-
ciliğin diğer yönlerini bilmeleri anlamına gelir. Aynı zamanda pazarlama, üretim,
bilgi sistemleri, müşteri ilişkileri konularında da bilgi sahibi olmalarını gerektirir.
Bunun için de insan kaynakları uzmanlarının işletme eğitimi almaları gereklidir.
• İnsan kaynakları yönetimi uzmanlık alanı bilgisi: Bazı organizasyonlarda üst
İK yönetimi işleri başarılı bir operasyon yöneticisi olan, fakat İK bölümünde ça-
lışmamış kişiler tarafından doldurulmaktadır. Bunun arkasındaki neden, onların
iyi, nitelikli, stratejik iş yöneticileri oldukları, İK konusunda bir şey bilmeseler de,
performans odaklı oldukları ve organizasyonun en tepesinden İK yönetimine stra-
tejik olarak bakabilecekleri ve diğer ayrıntılar konusunda da İK uzmanlarının on-
lara bilgi verebileceğidir. Oysa İK yöneticisi çeşitli fonksiyonel alana yayılmış olan
programları idare eden ve koordine eden genel uzmandır. İK yöneticisi genellikle
bir fabrika ya da tesiste üst düzeyde yer alan bilginin sahibi ve yöneticisidir. Onun
örgütsel İK politikaları belirlemek ve komuta yöneticilerine İK meseleleri hak-
kında önerilerde bulunmak için İK’nın tüm alanları hakkında bilgi sahibi olması
gerekir. Bir İK yöneticisi ayrıca uygun insanların cezbedilmesi, yerleştirilmesi ve
geliştirilmesi, yükseltilmesi, etkili değerlendirme ve geribildirim sistemlerinin ku-
rulması, genel olarak örgütün ve özel olarak insan kaynakları politikalarının tüm
organizasyona yayılması ve farklı iş birimlerinin entegre edilmesi için bir meka-
nizma sağlanması konularında gerekli bilgiye sahip olmalıdır. İşe bağlı olarak İK
profesyonelleri istihdam kanunları, vergi kanunları, bütçeleme, istatistik ya da bilgi
sistemleri hakkında önemli bilgiye ihtiyaç duyabilirler. İnsan kaynakları yöneti-
miyle ilgili beceriler temel mesleki becerilerdir. Bunların iş rotasyonuyla, seminer-
lerle, konferanslarla ve sertifika programlarıyla kazanılması mümkündür.
1. Ünite - İnsan Kaynakları Yönetimi, Gelişim Süreci ve Yapılanması 31
• Değişimi kolaylaştırma bilgi ve becerisi: İK ile stratejik planlamayı entegre etme
sürecinde kilit faktör, İK personelinin değişim temsilcileri ve stratejik ortak olarak
rollerinin farkına varmalarını sağlamaktır. Bunun yapılması, değişimin şampiyonu
olmaktan daha çok mağduru oldukları hissine sahip, bağlılığı düşük, işten ayrılma
eğilimi bulunan insanların çalıştığı, hızlı değişen organizasyonlarda güç olacaktır.
Bu nedenle başarılı bir stratejik İK fonksiyonu yaratmak için, İK yöneticilerinin
değişimden kaynaklanan kaosu yönetme becerileri büyük önem taşır. Bu nedenle
diğer anahtar yetenek İK yöneticilerinin diğerlerini etkileyebilmesi ve organizas-
yonda değişime rehberlik edebilmesidir. Bunun için İK yöneticisi organizasyonda
güven ortamının yaratılması, vizyon sağlanması, problemlerin daha geniş bakış
açılarıyla ele alınması, rollerin ve sorumlulukların açıkça belirlenmesi, yaratıcılı-
ğın teşvik edilmesi ve çevresel koşulların dikkate alınarak proaktif olunması gibi
değişim sürecinin yönetilmesine ilişkin konularda bilgi sahibi olmalıdır. Değişim
yönetimi için İK yöneticilerinin liderlik becerilerinin geliştirilmesi gereklidir.
• Genel iş bilgisi ve becerisi: İK yöneticilerinin üst düzey yönetim tarafından ciddi
bir şekilde dikkate alınmaları, planlamada ve stratejilerin yönetiminde bir ortak
olarak kabul edilmeleri için genel iş becerilerine sahip olmaları gerekir. Sunuş
(presentasyon), iletişim, müzakere, politik ve insan ilişkileri becerileri önemlidir.
Fakat bu becerilerin hiçbiri tamamen güvenilir profesyonel uzmanlığın yerini ala-
maz. Uzmanlığın geliştirilmesi gereken alanları İK fonksiyonlarının yerine geti-
rilmesi ve problemlerin çözülmesi için gerekli teknik uzmanlığı, ulusal ve uluslar
arası iş çevresindeki eğilimleri izleyebilme ve anlayabilme yeteneğini içerir. Özel-
likle İK yöneticilerinin kendi doğal çevrelerinin dışında, farklı kültürlere, özgeç-
mişlere (background) ve bakış açılarına (perspektiflere) sahip insanlarla birlikte
çalışma; farklı şekillerde kullanılan ürünlerle ve hizmetlerle iş yapma bilgi ve be-
cerisi kazanmaları gerekir.
• Bilgi teknolojisinden yararlanma bilgi ve becerisi: Problem çözme süreci İK yö-
neticilerinin ticari sonuçlarla ilgili bilgiyi öğrenmelerini gerektirir. Bunu yaparken
de Internet ve veri tabanlarından yararlanmaları, telekonferans, ve videokonferans
gibi teknolojik araçları kullanmaları gerekecektir. Bu da, İK yöneticilerinin tekno-
loji bilgi ve becerilerini sürekli geliştirmeleri gerektiği anlamına gelir.
32 Örgütlerde İnsan Kaynakları Yönetimi
Özet
19. Yüzyılın sonlarında ortaya çıkan Sanayi Devrimi’nden İK’nın idari (memuriyet ve idari işlerle ilgili), personeli sa-
günümüze kadar geçen yıllar boyunca işletmelerin ortala- vunma, (personele moral verici) operasyonel (İK faaliyetle-
ma büyüklükleri arttı, yapıları karmaşıklaştı, yoğun rekabet riyle ilgili) ve stratejik (işletmeye katkı) rolleri bulunmak-
ile karşı karşıya kaldılar. Ayrıca buralarda çalışan insanların tadır. İK’nın sosyal, örgütsel, fonksiyonel ve kişisel amaçları
eğitim düzeyleri ve yaşam standartları farklılaştı, örgütlerde vardır.
çalışan nitelikli insan sayısı arttı. Bunlara ilave olarak çeşitli Günümüzde işletme sahiplerinin ve yöneticilerinin İK’ya
çıkar grupları güçlendi, devletin kontrol mekanizmaları ve ilişkin görüşleri değişmiş, yönetim yaklaşımları farklılaşmış
yasal sınırlamaları genişledi, demokratik eğilimler yaygın- ve teknolojik gelişmeler nedeniyle iş yapma biçimleri radikal
laştı. Bu arada teknoloji gelişti; özellikle üretim, bilgisayar bir şekilde değişmiştir. Bu durum İK yönetiminin geleceğini
ve iletişim teknolojilerindeki gelişmeler sonucunda iş yapma de etkilemiştir. Rekabet ortamı insan kaynakları yönetimi-
biçimleri değişti. Aynı zamanda örgütlerin içyapıları giderek ni stratejik bir iş ortağı (partneri) ve temel bir karar verici
karmaşıklaştı, dinamik bir nitelik kazandı ve belirsizlik arttı. olarak görmektedir. Stratejik yönetim süreci tipik olarak 5
Bu koşullar altında örgütlerin etken ve verimli bir biçimde temel adımdan oluşur. Bu adımlar: 1. Misyon ve amaçların
yönetilmeleri giderek zorlaştı. Buna karşılık bilimsel temel- belirlenmesi, 2. Çevresel analizin yapılması, 3. Stratejilerin
lere dayalı, akılcı biçimde yönetilmeleri, ellerindeki her türlü belirlenmesi, 4. Stratejilerin uygulanması ve 5. Stratejilerin
kaynağı en iyi şekilde kullanmaları gereği arttı. Bu gereği kar- değerlendirilmesidir. Görüldüğü gibi kurumsal düzeyde
şılamak üzere farklı yönetim düşünce ya da teori okulu ge- stratejik yönetim süreci, örgütün varolan misyon ve amaçla-
liştirilerek yönetim bilimi oluşturuldu. İnsanların yönetimi rının değerlendirilmesinden stratejik değerlendirmeye doğ-
de bu gelişim doğrultusunda önce personel yönetimi, daha ru uzanan bir dizi faaliyeti içermektedir. Bu sürecin sahibi
sonra İK yönetimi ve nihayet stratejik İK yönetimi şeklinde ve yürütücüsü tepe yönetimdir. Burada tanımlanan adımlar,
bir gelişme gösterdi. kurumun tamamı için geçerli olduğu gibi, her bir iş birimi ve
İK yönetiminin temel faaliyetlerinden bir kısmı İK’yı temin fonksiyonel alan için de geçerlidir.
etmeye ilişkin uygulamaların yapılması gerektirir. Bunlar İK bölümünün örgüt yapısının nasıl olacağını belirleyen fak-
arasında İK planlaması, iş tanımlarının ve iş gereklerinin törler örgütün kültürü, üst yönetimin insana ve yönetimine
hazırlanması, personel bulma, seçme, endüstriyel ilişkileri bakışı, örgüte hakim olan yönetim anlayışı, işletmenin bü-
sürdürme ve işten çıkartma yer alır. Bütün olarak İK’nın per- yüklüğüdür. Bu faktörler İK yönetimi fonksiyonunu etkili bir
formansının artırılmasına yönelik personelin bilgisinin, be- şekilde yerine getirmek amacıyla ayrı bir bölüm oluşturul-
cerisinin ve yetkinliklerinin değerlendirilmesi; daha yüksek masını, bu bölümün belirli bir büyüklüğe sahip olmasını, İK
performans göstermesi için yol gösterilmesi, gerekli desteğin yönetimine ilişkin uzmanlık gerektiren faaliyetleri yerine ge-
verilmesi; işçi sağlığının ve iş güvenliğinin temin edilmesi ve tirmesini, bölümün doğrudan tepe yönetime bağlanmasını,
disiplin faaliyetlerinin yapılması gerekir. Personelin geliştiril- bölümden birinci derecede sorumlu kişinin organizasyonda-
mesine ilişkin faaliyetler eğitimi, kariyer planlama ve geliştir- ki hiyerarşik düzeyinin ve unvanının diğer bölüm yönetici-
me uygulamalarını kapsar. Personelin ödüllendirilmesi ise, iş leriyle aynı düzeyde olmasını, bölüm yöneticisinin stratejik
değerlen-dirmeyle, istenen performansı sağlayacak bir ücret kararlara katılmasını vb. etkileyecektir.
ve ödüllendirme sisteminin kurulmasıyla bağlantılıdır.
1. Ünite - İnsan Kaynakları Yönetimi, Gelişim Süreci ve Yapılanması 33
Kendimizi Sınayalım
1. Aşağıdakilerden hangisinin kurulması profesyonel per- 6. Aşağıdakilerden hangisi insan kaynakları yönetiminin
sonel yönetimi fonksiyonunun başlangıcı sayılır? fonksiyonel amaçlarının temel felsefesini oluşturur?
a. Kitle üretimi yapan fabrikaların a. İnsan kaynakları bölümü örgütsel etkililiğe katkı
b. Refah sekreterliğinin yapmak için vardır.
c. Taylorizmin b. İnsan kaynakları yönetimi personelin bireysel ihti-
d. İşçi sağlığı ve iş güvenliği sekreterliğinin yaçlarını karşılamalıdır.
e. Personel bölümlerinin c. İnsan kaynakları bölümünün hizmet düzeyi içinde
bulunduğu örgüte uygun olmalıdır.
2. Aşağıdakilerden hangisi personel yönetiminin temel d. İnsan kaynakları yönetimi toplumsal değişimleri dik-
özelliklerinden biridir? kate almalıdır.
a. Çalışanlara geliştirilmesi gereken bir kaynak olarak e. Sosyal ve yasal değişimler insan kaynakları faaliyetle-
bakması ri üzerinde baskı yaratır.
b. Yöneticilerin stratejik ilgi alanına girmesi
c. Nitelikli işgücünün geliştirilmesiyle ilgilen-mesi 7. Mikro bakış açısına göre insan aşağıdakilerden hangisi
d. Bir uzmanlık alanı olması olarak nitelenir?
e. Tüm yöneticilerin işi olması a. Maliyet unsuru
b. Rekabet avantajı
3. Aşağıdakilerden hangisi insan kaynakları yönetimini et- c. Stratejik ortak
kileyen örgütsel çevre koşullarından biri değildir? d. Değişim ajanı
a. Teknoloji e. Kalite güvencesi
b. Büyüklük
c. Yapı 8. Bir kurumsal strateji aşağıdaki sorunlardan hangisinin
d. Kültür cevabını verir?
e. Performans a. Temel rekabet avantajımız nedir?
b. Bize yarar sağlayacak çevresel eğilimler nelerdir?
4. İnsan kaynakları yöneticilerinin personeli savunma rolü c. Temel yönetim felsefemiz ve değerlerimiz nelerdir?
aşağıdakilerden hangisini gerektirir? d. Gelecekte ulaşmak istediğimiz yer neresidir?
a. Personeli motive etmeyi e. Hangi işi yapıyoruz?
b. İnsan kaynakları faaliyetlerini yapmayı
c. Diğer rollerini en etkili biçimde uygulamayı 9. Aşağıdaki durumlardan hangisinde ayrı bir İK bölümü-
d. İşletmeye stratejik katkı yapmayı nün oluşturulması gerekmez?
e. Üst yönetimin haklılığını kanıtlamayı a. İK faaliyetleri komuta yöneticilerine yük olmaya baş-
ladığında
5. Aşağıdakilerden hangisi insan kaynakları yönetiminin b. İK bölümünden elde edilmesi beklenen yarar maliye-
idari rolü kapsamına giren faaliyetlerden biri değildir? tini aştığında
a. Personel bulunması ve seçilmesi c. Uzmanlık isteyen İK faaliyetlerinin yapılması isten-
b. Personel destek programlarını hazırlanması ve yürü- diğinde
tülmesi d. İşletme yeni kurulduğunda
c. Ücret stratejilerinin belirlenmesi e. Personel sayısı arttığında
d. Emeklilik idaresi
e. Eğitim programlarının hazırlanması 10. İK yöneticisinin değişimi kolaylaştırabilmesi için aşağıda-
kilerden hangisine ilişkin becerilerini geliştirmesi önemlidir?
a. Müzakere etme
b. Liderlik yapma
c. Bilgi ve iletişim teknolojilerini kullanma
d. Mesleki kuruluşlara üye olma
e. Farklı kültürden gelen insanlarla ilişki kurma
34 Örgütlerde İnsan Kaynakları Yönetimi
Yararlanılan Kaynaklar
Aycan, Z. (1999). “Anadolu Kaplanları: İnsan Kaynakları Eren, Erol (2005). İşletmelerde Stratejik Yönetim ve İşletme
Uygulamaları ve Yönetim Sistemleri.” 7. Ulusal Yönetim Politikası. Yedinci Basım, İstanbul: Beta Basım A.Ş.
ve Organizasyon Kongresi Bildiriler. İstanbul Bilgi Ergin, C. (2002). İnsan Kaynakları Yönetimi. 2. basım,
Üniversitesi, s. 42-44. Ankara: Academyplus Publishing.
Aycan, Z. ve Kanungo, R.N. (2000). “Toplumsal Kültürün Fisher, C.D.; Schoenfeldt, L.F. ve Shaw, J.B. (1999). Human
Kurumsal Kültür ve İnsan Kaynakları Uygulamaları Resource Management. Fourth edition, NewYork:
Üzerindeki Etkileri.” Türkiye’de Yönetim, Liderlik ve Houghton Mifflin Co., s.9.
İnsan Kaynakları Uygulamaları. Editör: Z. Aycan, Mathis, Robert L. ve Jackson, John H. (2003). Human
Ankara: Türk Psikologlar Derneği Yayınları, s. 57-90. Resource Management. Tenth edition, South-Western:
Benligiray, S. (2001). “İnsan Kaynakları Yönetiminde İdari Thomson, s. 18.
Destek Birimliğinden Stratejik Ortaklığa Geçiş” Anadolu Miner, John B.; Crane, Donald P. (1995). Human Resource
Üniversitesi İİBF Dergisi, Yayın No: 1919, İİBF Yayın Management. The Strategic Perspective. Harper Collins
No: 172, C:XVII, S: 1, s. 35-60. College Publishers.
Benligiray, S. (2007). İnsan Kaynakları Yönetiminin Gelişme Mueller, Frank. “Human Resources As Strategic Assets:
Süreci ve Lisansüstü Tezler Üzerindeki Etkisi. Eskişehir: An Evolutionary Resource-Based Theory.” Journal of
Anadolu Üniversitesi Yayınları, No: 1714. Management Studies, Nov., 1996, Vol: 33, s. 757-785.
Benligiray, S. (Ocak, 2006). “İşletmelerimizde İnsan Schuler, Randall S. ve Jackson, Susan E. (2006). Human
Kaynakları Bölümlerinin ve Yöneticilerinin Önemi.” Resource Management. İnternational Perspective.
Marmara Üniversitesi Öneri Dergisi, Sayı:25, Yıl:12, Ohio: Thomson South-Western.
Cilt:7, s. 69-81. Thomas, Mark A. (1996). “What is a Human Resources
Bratton, John ve Gold, Jeff (2007). Human Resource Strategies?” Health Manpower Management, Vol: 22
Management. Theory and Practice. Fourth edition, (2), s. 4-11.
New York: Palgrave MacMillian. Ülgen, Hayri ve Mirze, S.Kadri (2004). İşletmelerde Stratejik
Büyükuslu, A. Rıza (1998). Global Boyutta İnsan Kaynakları Yönetim. Üçüncü Basım, İstanbul: Literatür Yayıncılık.
Yönetiminin Gelişimi. Tekstil İşveren Sayı: 228. Werther, Jr. W.B. ve Davis, K. (1993). Human Resource
Dessler, G. (1997). Human Resource Management. 7. basım, and Personel Management. 4. basım, McGraw-Hill
Prentice Hall International, Inc. International Editions.Bratton ve Gold, 2007.
Dinçer, Ömer (2006). Stratejik Yönetim ve İşletme Werther, William B. Jr. (1993). Human Resources and
Politikası. Sekizinci Basım, İstanbul: Alfa Basım Yayım Personnel Management. Fourth edition, Mc Graw-Hill.
Dağıtım Ltd. Şti.
2
ÖRGÜTLERDE İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ
Amaçlarımız
Bu üniteyi tamamladıktan sonra;
İş analizinin işletmeler açısından anlam ve önemini açıklayabilecek,
İş analizi sürecini anlatabilecek,
İş analizi verilerinin toplanmasında kullanılan yöntemleri sıralayabilecek,
İş analizi verilerinin düzenlenmesi sonucu oluşturulan formların amaçlarını
tanımlayabilecek,
bilgi ve becerilere sahip olabilirsiniz.
Anahtar Kavramlar
• İş • Pozisyon
• İş Analizi • Veri
• İş Tanımı • Gözlem
• İş Gerekleri • Görüşme
• Görev • Form
İçindekiler
• İŞ ANALİZİ KAVRAMI
• İŞ ANALİZİNİN YARARLARI
• İŞ ANALİZİ SÜRECİ
• İŞ ANALİZLERİNİ YAPACAK GRUBUN
OLUŞTURULMASI
• TOPLANACAK VERİLERİN
Örgütlerde İnsan Kaynakları BELİRLENMESİ
İş Analizi
Yönetimi • ANALİZ EDİLECEK İŞLERİN
BELİRLENMESİ
• VERİ TOPLAMA YÖNTEMİNİN
BELİRLENMESİ
• VERİLERİN TOPLANMASI
• İŞ ANALİZİ BİLGİLERİNİN
DÜZENLENMESİ
İş Analizi
GİRİŞ
Mal veya hizmet üretmeye yönelik faaliyetler bütününde çok sayıda benzer ve farklı iş yer
alır. Bu işler işletme çalışanları (personel) tarafından yerine getirilir. Çalışanların yapmayı
üstlendikleri işleri tanıması; hangi görevleri, hangi sırayla, hangi donanım, makine ve tec-
hizatla, hangi koşullarda, hangi işlerle bağlantılı olarak yerine getirmesi gerektiğini bilme-
si gerekir. Bu bilgiler çalışanların sorumluluk alanlarını belirler. Üstlerinin kendilerinden
nasıl bir çalışma beklediklerini ortaya koyar.
İşletmelerde yapılan işlere yönelik sistematik bilgilere sadece işi yapanlar değil yöne-
tenler yani karar verenler de gereksinim duyarlar. İş bilgileri, işi yapacak kişide aranacak
nitelikleri belirlemek, çalışanların eğitim ve gelişimini sağlamak, kariyer planlarını hazır-
lamak, performans standartlarını belirlemek, sağlık ve güvenliğini sağlamak, ücretlendir-
mek vb faaliyetlerde yöneticilerin sağlıklı kararlar almasına yardımcı olur. İş bilgileri aynı
zamanda işci-işveren ilişkileri ve ortaya çıkan anlaşmazlıkların çözümünde de önemli bir
dayanak oluşturur.
Sözünü ettiğimiz iş bilgileri “iş analizi” çalışmaları ile elde edilir. İş analizi işletmede
yapılan işlerle ilgili ayrıntılı bilgilerin toplanması, değerlendirilmesi ve belirli amaçlara
hizmet edecek şekilde biçimlendirilmesi çalışmalarını içerir. Toplanan iş bilgilerinin bi-
çimlendirilmesinden kasdedilen, ayrıntılı iş bilgilerinin “iş tanımları” ve “iş gerekleri” gibi
farklı iki amaca hizmet eden biçimsel formlar haline getirilmesidir.
Kitabınızın bu ünitesinde iş analizi ve iş analizi bilgilerinden oluşturulan iş tanımları
ve iş gerekleri hakkında ayrıntlılı bilgi verilecektir.
İŞ ANALİZİ KAVRAMI
İş analizi teknik ve rutin bir çalışmadır. İşletmede yapılan tüm işlerin tek tek içerdiği görev
ve sorumlulukları tanımlamak, bu görevleri yapabilmek için gerekli olan bilgi ve becerileri
ortaya koymak ve işin yapıldığı çevresel koşulların yarattığı riskleri belirlemek derinleme-
sine bir analiz, sistemli bir çaba, deneyim ve bilgi birikimi (eğitim) gerektirir. Bu nedenle
iş analizleri teknik bir çalışmalıdır. İş analizlerinin rutin bir işlev olması ise analiz edilen
verilerin sürekli güncellenmesi gereğinden kaynaklanır. İş analizleri bir kez yapılıp sistem-
de ya da dosyalarda unutulacak çalışmalar değildir. Zaman içinde yapılan işlerin nitelikleri,
görev tanımları, gerekleri ve çevresel koşulları değişir. Hatta kimi işler kalkar yerine başka
işler gelir. Yönetici olarak alacağınız her kararda yararlandığınız verinin sağlıklı olduğun-
dan emin olmanız gerekir. Aksi halde hata yapma olasalığınız artacaktır. Bu nedenle iş ana-
lizlerinin belirli dönemlerde ya da işlerde değişmeler gözlendikçe güncellenmesi gerekir.
38 Örgütlerde İnsan Kaynakları Yönetimi
İş analizi kavramındaki “iş” sözcüğünü, mal veya hizmet üretmek amacıyla ortaya ko-
nan bedensel ve düşünsel çabalar olarak tanımlayabiliriz. “Görev” ise önceden tanımlanmış,
sıralanmış, birbirini tamamlayan, tekrarlı, bedensel ve düşünsel çabalardır. İş, görevlerin
bir araya gelmesi ile oluşur. Kısaca İş’i bir görevler bütünü olarak ifade etmek mümkün-
dür. “Pozisyon” sözcüğü işin organizasyon şemasındaki yerini; yani bulunduğu hiyerarşik
düzeyi; o düzeyin gerektirdiği sorumlulukları ve işi yapana getirdiği ayrıcalıkları vurgular.
Pozisyon kavramı içinde hem iş hem de o işi yapacak kişi veya kişilerin üstlendikleri so-
rumluluklar ve ayrıcalıklar yer alır. İş bir veya birden fazla çalışan tarafından yapılabilir.
Aynı iş birden fazla çalışan tarafından yapılıyorsa, bu kişiler aynı pozisyonda demektir.
Genel anlamı ile “analiz”, bir bütünü parçalarına ayırıp ayrıntılı olarak incelemektir. İş
analizinde de işi oluşturan unsurlar (işin kimliği, ne tür görevlerlerden oluştuğu, iş yapı-
lırken kullanılan materyal, işi yapanda bulunması gerekli nitelikler, işin yapıldığı fiziksel
ortamın özellikleri, işin taşıdığı sağlık ve güvenlik riskleri vb) belirlenir. Kısaca iş parçala-
ra ayrılır ve ayrıntılı olarak incelenir.
Bu noktada bir yanlış anlamaya meydan vermemek gerekir. İş analizi, analiz edilen
işin nasıl yapılması gerektiğini ortaya koymaz. İşin nasıl yapıldığını belirler. Yani işi yapan
kişiyi değil, işi analiz eder. Bir başka deyişle çalışanın performansı ile ilgilenmez. Çalışan
üzerinden yapılan işi tanımlamaya çalışır.
Bu nedenle işi analiz eden kişi (iş analisti) iş hakkında bilgi toplarken kendisine şu
soruları sorar:
• Nasıl yapılıyor?
• Ne tür yardımcı araçlar kullanılıyor?
• Hangi çıktılar sağlanıyor?
• Ne tür bilgi, yetenek ve deneyim gerekiyor?
• Hangi koşullarda yapılıyor?
İŞ ANALİZİNİN YARARLARI
Özellikle kurumsallaşma sürecini tamamlayamamış işletmelerde çalışanlar arasında ya-
şanan sorunların önemli bir kısmı görev paylaşımından kaynaklanır. Çalışma yaşamında
yapılması kolay ve keyifli görevler olduğu kadar zor ve sıkıcı görevler de vardır. İşletme-
nizde yaptığınız işin kapsamı içine giren görevler net olarak tanımlanmamış ise üstleriniz
veya daha kıdemli iş arkadaşlarınız size pozisyonunuzla bağdaşmayan görevler verebilir.
Başka bir deyişle başkalarının yapması gereken görevleri siz yapıyor olabilirsiniz. Ya da
tam tersi olabilir. Çalışma yaşamında görev paylaşımından doğan buna benzer örnekleri
çoğaltmak mümkündür. Bu açıdan bakıldığında, iş analizlerinin çalışanlar açısından gere-
ği net olarak görülür. Yeri gelmişken iş analizi konusunda günümüzde yaşanan kuramsal
tartışmalara kısaca değinmekte yarar vardır.
Kimi araştırmacılar iş analizinin gereğine inanmakla birlikte, katı ve net bir biçim-
de sıralanmış görev tanımlarının, işleri dar kalıplar içine soktuğu, çalışanların inisiyatif
almalarını engellediği, yöneticilerin hareket alanını kısıtladığı ve personel giderlerini ar-
tırdığı düşüncesindedirler. Oysa, iş tanımları yapılırken görevler nisbeten daha geniş ka-
lıplar içinde tanımlanıp, esneklik payı artırılabilir.
2. Ünite - İş Analizi 39
İş analizleri işletme bilgi sisteminin önemli bir parçasıdır. İnsan kaynakları yönetimi-
nin iki temel amacı vardır. Bunlar; çalışanlardan maksimum verim almak ve çalışanla-
rın yaptıkları işten keyif almalarını (iş doyumu) sağlamaktır. İnsan kaynakları birimi bu
amaçlara ulaşmak için yerine getirdiği işlevlerin tümünde (işe alma, performans değer-
leme, ücretlendirme, kariyer yönetimi vb.) iş analizi verilerden önemli ölçüde yararlanır.
İş analizlerini yapan kişilere “iş analisti” denir. İş analistlerinin konuyla ilgili belli bir
bilgi birikimine, deneyime, analiz yeteneğine ve iletişim kurabilme becerisine sahip ol-
ması gerekir. İşletme içinde gerekli niteliklere sahip personel varsa grup işletme içinden
oluşturulmalıdır. Bu durum iş analizinin daha az maliyetle, kurum kültürüne sahip, çev-
reyi ve iş arkadaşlarını tanıyan, yapılan işler hakkında bilgi sahibi olan kişiler tarafından
gerçekleştirilmesini sağlar.
İşletme içinde iş analizi çalışmalarını yürütecek niteliklere sahip yeterli sayıda kişi
yoksa, iş analizi işletme dışından eğitim ve danışmanlık firmalarına yaptırılabilir. Ancak
bu durumda işletme yetiştirme amaçlı olarak kendi personelinin de grup içinde yer alma-
sını sağlamalıdır.
İş analizlerinin işletme dışı firmalara yaptırılması durumunda yetis-tirme amaçlı olarak iş-
letme içinden bazı kişilerin de grup içinde yer alması sağlanmalıdır.
İşin Kimliği
Bu grupta analiz edilen işi adlandırmaya, diğer işlerle karıştırılmasını engellemeye ve
benzer işlerle gruplandırılmasını sağlamaya yönelik bilgiler yer alır. İşin adı, varsa diğer
adları, kod numarası, türü (idari, teknik, destek), hangi birim içinde yer aldığı, hangi yö-
neticiye bağlı olduğu vb.
Görev ve Sorumluluklar
İşi oluşturan görevler ve sorumluluklar belirlenirken genelde şu sorulara yanıt aranır:
• Analiz edilen iş nereden aktarılıyor?
• İş ne tür görevlerden oluşuyor?
• Temel nitelikte görevler hangileridir?
• Hangi görevler sürekli, peryodik ve yılda bir defa yerine getiriliyor?
• Bu görevler yapılırken hangi yöntem kullanılıyor?
• Ne tür araç, gereç, makina, donanım ve malzeme kullanılıyor?
• Görevler ne tür sorumluluklar içeriyor?
• Hangi görev, personelin zamanının yaklaşık yüzde kaçını alıyor?
• Sonuçta nasıl bir ürün oluşuyor?
• Biten iş nereye aktarılıyor?
Çalışma Koşulları
İşin yapıldığı ortamın incelenmesi, işin yapılması sırasında doğabilecek tehlikelerin ve
işgören sağlığını tehdit edici unsurların belirlenmesi, işin zorluk düzeyinin saptanması,
iş için gerekli olan özel yeteneklerin ortaya konması açısından oldukça önemlidir. Analiz
sırasında çalışma koşullarına yönelik veriler toplanırken genelde şu sorulara yanıt aranır:
• İş nasıl bir fiziksel ortamda (açık, kapalı, yüksek, yer altı, soğuk, sıcak, nemli, pis,
gürültülü, aydınlık, karanlık vb) yapılıyor?
• Çalışma koşulları, ne tür iş kazalarına yol açabilir?
• Bu güne kadar yaşanan iş kazaları nelerdir?
• Çalışma koşulları ne tür meslek hastalıklarına yol açabilir?
• Bu güne kadar karşılaşılan meslek hastalıkları nelerdir?
Analiz edilecek işlerle ilgili verilerin toplanmasında izlenecek yönte-min seçiminde öncelik-
li kriter “sağlıklı veri” elde etmek olmalıdır.
Görüşme
İş hakkında veri almak için işi yapan personel ve personelin bağlı olduğu ilk yönetici ile
yüz yüze görüşmeler yapmak doğru ve güncel veri toplamanın en kesin yoludur. Ancak,
bu yöntemin oldukça yavaş ve maliyetli olduğu dikkatlerden kaçmamalıdır. Zaman kay-
bını azaltmak amacıyla çok sayıda görüşmeci ile çalışmak maliyeti artırıcı bir unsurdur.
Görüşme yönteminde analist görüşmeyi doğaçlama ya da önceden hazırlanmış temel
nitelikte sorulardan oluşan bir kontrol listesi yardımıyla yapar. Doğaçlama görüşme; gö-
rüşmenin zaman zaman amaç dışına çıkması, gereksiz süre kaybına neden olması ve elde
edilen verilerin diğer iş verileriyle karşılaştırılmasnda yaşanan güçlükler nedeniyle genel-
de önerilmez.
Kontrol listesi yardımıyla görüşme, uygulamada sıkça kullanılan bir yöntemdir. Görüş-
me sırasında analist, kontrol listesinde yer alan tüm soruları personele sorar. Gerektiğinde
ilave sorularla iş hakkında kesin ve doğru veriler elde etmeye çalışır. Yöntemin en avantajlı
yanı taraflara yeterince anlaşılamayan sorulara yönelik açıklama olanağı vermesidir.
Gözlem
Gözlem, analiz edilen işi yapan personeli, belirli mesafeden, yaptığı işe karışmadan ve
kendisine soru sormadan izlemektir. Gözlem öncesinde personel konu hakkında bilgilen-
dirilmelidir. Gözlem dijital kameralar yardımıyla da yapılabilir. Tıpkı görüşme gibi göz-
lem de zaman alıcı ve yüksek maliyetli bir yöntemdir. Bilindiği gibi işi oluşturan görevler
arasında temel ve yardımcı nitelikte görevler, sürekli yapılan, arada bir yapılan veya yılda
bir defa yapılan görevler olabilir. Gözlem sırasında o işi oluşturan tüm görevlerin yerine
getirilmemesi durumunda elde edilen veriler sağlıklı olmayacaktır. Ancak işin yapıldığı
fiziksel koşulların belirlenmesinde gözlem yöntemi daha sağlıklı sonuçlar verecektir.
2. Ünite - İş Analizi 43
Anket
Bu yöntemde personelden yaptığı işin özelliklerini belirlemeye yarıyan sorulardan oluş-
muş bir anket formunu (Şekil 2.1) cevaplaması istenir. Anketin doldurulması için per-
sonele yapılan işin yoğunluğu dikkate alınarak makul bir süre tanınır. Gerektiğinde ya
da zaman sorunu olmadığında analist formun doldurulmasında personele yardımcı ola-
bilir. Personelin doldurduğu formun bağlı olduğu ilk amir tarafından kontrol edilmesi
ve onaylanması istenir. Analiz edilecek çok sayıda işin olduğu ya da coğrafi temele göre
örgütlenmiş işletmelerde anket yöntemi hızlı, pratik ve düşük maliyetli olması nedeniyle
önerilir. Ancak formda yer alan soruların tam olarak anlaşılamaması, sorulara yetersiz
veya abartılı yanıtlar verilmesi yöntemin sakıncalı yanlarını oluşturur.
Analiz edilecek işler hakkında kıyaslama yapabilmek ve sistematik çalışabilmek ama-
cıyla hazırlanan anket formunun analiz edilecek tüm işlere uygulanması gerekir. Bu ge-
reklilik analizlerde tek bir soru formu kullanılacağı anlamına gelmez. İşletmede yapılan
işleri gruplandırmak ve her grup için ayrı bir soru formu hazırlamak sağlıklı verilere ula-
şılmasını kolaylaştıracaktır. Örneğin analiz edilecek işler yönetsel, teknik ve büro olarak
gruplandırılıp, her bir grup için, işin genel özellikleri dikkate alınarak, farklı anket form-
ları düzenlenebilir.
Şekil 2.1
İş Analizi Anket İŞ ANALİZİ ANKET FORMU
Formu İşin adı
İşin kodu
GÖREVLER
İşinizi oluşturan görevleri ve çalışma sürenizin ne kadarını aldığını aşağıdaki gruplara göre sıralayınız.
Temel Görevler Harcanan zaman/ Mesai süresi % (yaklaşık)
• •
• •
• •
• •
Diğer Görevler
• •
• •
• •
Periyodik görevler
• •
• •
• •
• •
Yok Az Çok
Mali
Malzeme
Makine
Bakım
Onarım
Nezaret
Güvenlik
Diğer kişilere karşı
sorumluluk
……….
……….
2. Ünite - İş Analizi 45
Şekil 2.1
İŞİNİZ HANGİ ÖZELLİKLERİ GEREKTİRİR?
İş Analizi Anket
Gerekli Çok gerekli Gereksiz Formu (DEVAMI)
Görme
İşitme
Konuşma
Koklama
Dokunma
Fiziksel dayanıklılık
Dikkat
Çabukluk
Yazılı ifade
Sözlü ifade
Matematik
Mekanik algılama
Strese dayanıklılık
İnisiyatif alma
Diğer
……
YETENEK GEREKLERİ
Lise/meslek lisesi/lisans/yükseklisans/doktora ve gereksinim duyulan uzmanlık
Eğitim alanları nelerdir?
İşletme içi ve veya işletme dışında çalışılması gereken alanlar ve gerekli olan
Deneyim toplam çalışma süresi ne olmalıdır?
Bir ya da daha fazla yabancı dil gerekli mi? Gerekli ise düzeyi ne olmalıdır?
Yabancı dil
ÇABA GEREKLERİ
Ne tür fiziksel çaba gerekiyor? (yürüme, koşma, ayakta durma, kaldırma, taşıma
Fiziksel gerekler: vb.)
ÇALIŞMA KOŞULLARI
İşin yapıldığı fiziksel ortamı tanımlayıcı özellikleri sıralayınız: (açık, kapalı,
Fiziksel ortam: yüksek, yer altı, soğuk, sıcak, nemli, pis, gürültülü, aydınlık, karanlık vb.)
Analist’in kullanacağı yönteme önem vermeden, veri toplama yoluna gitmesi toplanan
bilgilerin kullanılabilir hale getirilebilmesi için ek bir çaba göstermesine neden olacaktır.
Bu da zaman kaybı yani maliyet demektir. İşletme içinde yerine getirilen tüm faaliyetlerde
olduğu gibi iş analizinin yapımında da etkin ve verimli çalışma esas alınmalıdır.
Veri toplama aşamasında birden fazla yöntemin birlikte kullanımı hangi yararları sağlar ve
ne tür sakıncalar doğurur?
5
VERİLERİN TOPLANMASI
Verilerin toplanması iş analizlerinin en çok vakit alan aşamasıdır. İşler hakkında veri top-
lamak için seçilen yöntem veya yöntemler ne olursa olsun bu yöntemlerin uygulanmasın-
da dikkat edilmesi gereken bazı hususlar vardır. İş analizlerinin etkinlik ve verimliliğini
artıran bu unsurlar şöyle açıklanabilir:
• İş analizi yapacak kişiler eğitimli ve deneyimli olmalıdır: İş analizi bilgilerinin
sağlıksız olmasının nedenlerinden biri, bu bilgilerin deneyimsiz ve yaptıkları işin
bilincinde olmayan kişiler tarafından toplanmasıdır. Yöneticiler iş analizlerini ba-
sit ve tek düze bir çalışma olarak gördüklerinde, genelde bu görevi yeni mezun,
deneyimsiz çalışanlara vermeyi tercih ederler. Oysa grup içinde bu konuda eğitim
almış, deneyimli, kolay iletişim kurabilen, pratik becerilere sahip kişiler olmalıdır.
• Bilgisine başvurulacak personel özenle seçilmeli ve bilinçlendirilmelidir: İş-
letmelerde aynı iş birden fazla personel tarafından yapılıyor olabilir. Bu tür işleri
analiz etmek için o işi yapanlar arasından bilgisine başvurulacak birinin seçilmesi
gerekir. Seçimde öncelikle çalışanın performansı dikkate alınır. Performansı çok
yüksek ve çok düşük personel elimine edilir. Bunun nedeni, işin gereğinden yüksek
veya düşük standartlarda algılanmasının önüne geçmektir. Ortalama performans
düzeyinde olan personelden biri tercih edilir. Tercihde kıdem, deneyim, ifade yete-
neği, kurumsal bağlılık gibi kriterler de gözetilmelidir.
İş hakkında bilgisine başvurulacak personeli, iş analizleri ve veri toplama konu-
sunda bilinçlendirmek gerekir. Personele, yaptığı iş hakkında bilgisine başvurma-
nın amacı, izlenecek yöntem, kendisinden beklenen davranış biçimi ve ulaşılmak
istenen sonuçlar hakkında bilgi verilmelidir. Ayrıca yapılan çalışmanın kişisel ol-
madığı, toplanacak verilerin personel üzerinde bir baskı unsuru oluşturmayacağı
konusunda güvence verilmelidir.
• Personel için uygun olan bir zamanda veri toplanmalıdır: Veri toplamada özel-
likle görüşme ve anket yöntemi tercih edilmişse bilgisine başvurulacak personelin
iş yükünü dikkate almak gerekir. Aşırı çalışma temposu içinde verilen bilgiler iste-
nen nitelikte olmayabilir.
• Personele yeterli bir süre tanınmalıdır: Personelden kaliteli bilgi alınmak isteni-
yorsa, bu bilginin oluşturulmasına imkan verecek bir sürenin kendisine tanınması
gerekir. Yapılan her işin kendine göre bir takım özellikleri ve değişkenleri vardır.
Personelin bir yıl boyunca yaptığı işi bir kaç gün içinde en iyi biçimde ortaya koy-
ması kolay olmasa gerektir. Bu nedenle her işin ve bilgi alınacak her personelin
özelliğine göre uygun bir süre belirlemek, istenen düzeyde bilgi edinebilmek için
doğru bir yol olacaktır.
• Çalışanlar analiz sürecinin tüm aşamalarına katkı vermelidir: İş analizleri, iş ana-
listleri tarafından gerçekleştirilen bir grup çalışmasıdır. Etkin ve verimli bir çalışma
için sürece başta yöneticiler olmak üzere tüm çalışanları ortak etmek gerekir. Hangi
işte, hangi bilgi toplama yönteminin uygun olacağından, ne tür sorular sorulması ge-
rektiğine kadar her konuda çalışanların görüşleri alınmalıdır. Böylece çalışmalarının
yüzeysel olması ve personelin iş analizlerine ilgisiz kalması önlenmiş olur.
2. Ünite - İş Analizi 47
Verilerin Güncellenmesi
Daha önce de kısmen değinildiği gibi iş analizleri bir kez yapılan ve yıllarca kullanılan
çalışmalar değildir. İş analizi verilerinin belirli dönemlerde ya da değişiklik gözlendikçe
güncellenmesi gerekir. Çünkü, işler değişir. İşler nasıl değişir? Bu soruya yanıt verebilmek
için işi oluşturan temel grupları hatırlamak gerekir. Bunlar işin kimliği, işi oluşturan gö-
rev ve sorumluluklar, işi yapacak personelde bulunması gerekli olan nitelikler (bireysel
gerekler) ve çalışma koşullarıdır. Bir işin değişmesi için bu grupların tümünde değişiklik
olması gerekmez. Örneğin, sadece çalışma koşullarında yaşanan küçük bir değişim bile
ilgili verinin değiştirilmesi gereğini doğurur. Güncelleme zamanında yapılmaz ise bir süre
sonra deyim yerinde ise ipin ucu kaçar ve iş analizi verileri kullanılamaz hale gelir. İş ana-
lizi verilerinin güncellenmesi konusunda işletmede bir bilgi akış sistemi oluşturulmalı ve
İnsan Kaynakları Birimi güncelleme çalışmalarını üstlenmelidir.
İşletmelerde mevcut iş analizi verilerinin güncellenmesini tetikleyen temel faktörler
şöyle sıralanabilir:
• Ekonomik değişiklikler
• Yasal değişiklikler
• Çevresel değişiklikler
• Yeniden örgütlenme
• Teknolojik değişiklikler
• Ürün değişiklikleri
• Yeni pazarlar
• Birleşmeler ve ayrılmalar
İş Tanımları
İş tanımları iş analizi çalışmalarının bir uzantısıdır. İş tanımlarının veri kaynağı iş analiz-
leridir. İş analizi yapmadan iş tanımı hazırlamak olanaksızdır. İş analizi işlerle ilgili verileri
toplayan bir mekanizma, iş tanımı ise toplanan verileri sistematik ve bilinçli bir biçimde
sunan bir tekniktir.
İş tanımlarının amacı, işletme içinde yapılan her işi bir tablo gibi kısa, öz, doğru ve
güncel olarak yansıtmaktır. İş tanımları analiz edilen işin profilini çıkarır. İş tanımları ol-
masaydı iş hakkında bilgilere ihtiyaç duyan kişiler iş analizinin ortaya koyduğu kapsamlı
veri birikimi içinden işlerine yarayanları ayıklamak zorunda kalacaklardı. İş tanımları iş-
letme içinde yapılan işlerin belirli bir format altında ve sistematik bir biçimde sunulmasını
sağlar. İş tanımları genelde tek sayfalık formlar biçiminde hazırlanır. Her işletmenin iş
tanım formu bir diğerinden biçim ve içerik açısından farklı olabilir. Ancak, kendi içeri-
sinde tutarlıdırlar.
48 Örgütlerde İnsan Kaynakları Yönetimi
İş Gerekleri
İş analizi sonucu iş hakkında elde edilen ayrıntılı bilgilerin yeniden düzenlenmesiyle or-
taya çıkan formlardan biri de iş gerekleridir. İş gerekleri de tıpkı iş tanımları gibi iş analizi
verilerinin bir uzantısıdır.
2. Ünite - İş Analizi 49
Şekil 2.2
İŞ TANIM FORMU İş Tanım Formu
Tarih:…/…./….
İşin adı İş Analist’i
Bölümü İnsan kaynakları
İŞİN Pozisyonu Ekip Sorumlusu
KİMLİĞİ Kodu İ156
Bağlı Olduğu Yönetici İnsan kaynakları Müdürü
Formu hazırlayan Ali CAN (Ekip çalışanı)
İŞİN ÖZETİ
İş analizlerinin etkin ve verimli bir biçimde gerçekleştirilmesini sağlamak için gereken plan,
program ve çalışmaları yapmak ve ekip üyelerini bu doğrultuda yönlendirmek.
GÖREV VE SORUMLULUKLAR
• Analiz yapacak ekibi oluşturur ve eğitir.
• Ekip üyelerini organize eder, etkin ve verimli çalışmalarını sağlar
• İş analizi programını hazırlar.
• Analiz kapsamında toplanacak verileri belirler.
• Analiz edilecek işleri belirler ve sınıflandırır.
• Veri toplamada kullanılacak yöntemleri belirler.
• Veri toplama aşamasında kullanılacak form ve çizelgeleri düzenler.
• Verilerin toplanması ve tasnif edilmesini sağlar.
• Toplanan verileri denetler.
• Verilerin iş tanım formlarına dönüşmesini sağlar.
• Verilerin iş gerekleri formlarına dönüşmesini sağlar.
• Verilerinin belirli aralıklarla güncellenmesini sağlar.
ÇALIŞMA KOŞULLARI
Zamanının yaklaşık %50 havalandırması olan, sıcak ve aydınlık bir büroda, bilgisayar başında
çalışarak geçirir.
Görevi gereği, iş hakkında bilgi toplamak amacıyla, işin yapıldığı her ortamda bulunur.
Gerektiğinde gece vardiyasında görev yapar.
Her ayın ilk üç günü, işletmeye 90 km uzaklıktaki bağlı kuruluşta çalışır.
Genelde mesai saatleri 08.00-17.00 arasıdır.
Hazırlayan: Ali CAN (Ekip çalışanı) Onaylayan: Veli Al (Ekip sorumlusu)
İmza İmza
50 Örgütlerde İnsan Kaynakları Yönetimi
İş gerekleri ile iş tanımlarının benzer yönleri her ikisinin de iş analizi bilgilerinden düzen-
lenmesi ve formlar halinde biçimlendirilmesidir.
Şekil 2.3
İŞ GEREKLERİ FORMU İş Gerekleri Formu
Tarih:…/…./….
İşin adı: İş Analist’i
Bölümü İnsan kaynakları
Pozisyonu Ekip Sorumlusu
İŞİN KİMLİĞİ Kodu İ156
Bağlı Olduğu
İnsan kaynakları Müdürü
Yönetici
Formu hazırlayan Ali CAN (Ekip çalışanı)
YETENEK GEREKLERİ
Lisans ve veya yüksek lisans (işletme, çalışma ekonomisi, endüstriyel
Eğitim:
ilişkiler).
Deneyim: Daha önce birkaç kez iş analizi çalışmalarında görev yapmış olmak.
Mesleki İş analiz tekniği, veri analiz etme ve yorumlama, güven kazanma, kolay
eğitim: iletişim kurma vb. alanlarda.
Yabancı dil: Pratik İngilizce (konuşma-anlama)
Bilgisayar: İyi derecede bilgisayar bilgisi
Kolay iletişim kurma, yazılı ve sözlü ifade etme, ikna etme ve güven
Özel
sağlama; tek başına çalışabilme, inisiyatif alma, analiz ve sentez yapabilme,
yetenekler:
çabuk karar verme; dikkatini yoğunlaştırma; mekanik algılama.
ÇABA GEREKLERİ
Fiziksel
Veri toplama aşamasında çok sık yürüme, ayakta durma, oturma ve kalkma.
gerekler:
Düşünsel Araştırma, gözleme, sorgulama, yargılama, belirleme, birleştirebilme,
gerekler: ayırabilme, bütünü görebilme, tanımlama, kaydetme, düzenleme.
ÇALIŞMA KOŞULLARI
• Büro ve tüm iş ortamlarında çalışma
• Gerektiğinde gece vardiyası
• Her ayın ilk 3 günü işletme dışında çalışma ve seyahat
İş riski: Analizi yapılacak her iş ortamının yaratabileceği risklere açık bir pozisyon.
Hazırlayan: Ali CAN (Ekip çalışanı) Onaylayan: Veli Al (Ekip sorumlusu)
İmza İmza
52 Örgütlerde İnsan Kaynakları Yönetimi
Özet
İş analizleri işletmede yapılan işlerle ilgili ayrıntılı bilgilerin en iyi biçimde yerine getirilebilmesi için, o işi yapacak per-
toplanması, değerlendirilmesi ve belirli amaçlara hizmet ede- sonelde bulunması gerekli olan nitelikler araştırılır. Çalışma
cek şekilde biçimlendirilmesi çalışmalarını içerir. Toplanan iş koşulları kısmında ise işin yapıldığı ortam incelenir. Ortamın
bilgilerinin biçimlendirilmesinden amaç, ayrıntılı iş bilgileri- incelenmesi; işin yapılması sırasında doğabilecek tehlikelerin
nin “iş tanımları” ve “iş gerekleri” gibi iki farklı amaca hizmet ve işgören sağlığını tehdit edici unsurların belirlenmesi, işin
eden biçimsel formlar haline getirilmesidir. zorluk düzeyinin saptanması ve iş için gerekli olan özel yete-
İş analizleri kavramındaki “iş” sözcüğünü, mal veya hizmet neklerin ortaya konması açısından önemlidir.
üretmek amacıyla ortaya konan bedensel ve düşünsel çabalar İşletmede yapılan tüm farklı işlerin tek tek analiz edilmesi
olarak tanımla-yabiliriz. “Görev” ise önceden tanımlanmış, gerekir. İş analizi çalışmalarında tüm personelin yaptığı iş tek
sıra-lanmış, birbirini tamamlayan, tekrarlı, bedensel ve dü- tek analiz edilmez Birbirinin aynı olan işlerden sadece biri
şünsel çabalardır. İş, görevlerin bir araya gelmesi ile oluşur. incelemeye alınır, ortaya çıkan verilerin diğer benzer işler
“Pozisyon” sözcüğü işin organizasyon şemasındaki yerini, için de aynı olduğu varsayılır.
yani bulunduğu hiyerarşik düzeyi, o düzeyin gerektirdiği Veri toplama yöntemleri, gözlem, görüşme, anket ve çalışma
sorum-lulukları ve işi yapana getirdiği ayrıcalıkları vurgular. kayıtlarını incelemedir. İşletmenin kültürü, kurumsallaşma
İş analizleri işletme bilgi sisteminin önemli bir parçasıdır. İn- düzeyi, insan kaynakları profili, örgüt yapısı, analiz edilecek
san kaynakları yönetiminin iki temel amacı vardır. Bunlar; iş sayısı ve özellikleri, iş yoğunluğu gibi faktörler yöntem se-
çalışanlardan maksimum verim almak ve çalışanların yap- çimini doğrudan etkiler. Doğru ve güncel veriler elde ede-
tıkları işten keyif almalarını (iş doyumu) sağlamaktır. İnsan bilmek için, genelde tek bir yöntem yerine bir kaç yöntem
kaynakları birimi bu amaçlara ulaşmak için, yerine getirdiği birlikte kullanılır.
işlevlerin tümünde (işe alma, performans değerleme, ücret- İş tanımlarının amacı, işletme içinde yapılan her işi bir tablo
lendirme vb) iş analizi verilerden önemli ölçüde yararlanır. gibi kısa, öz ve doğru olarak yansıtmaktır. İş tanımları işlet-
İşletmelerde iş analizleri bilgilerinden yararlanan diğer kişi me içinde yapılan işlerin belirli bir format altında ve sistema-
ve gruplar ise şöyle sıralanabilir: Birim yöneticileri, neza- tik bir biçimde sunulmasını sağlar. Bir iş tanım formu; işin
retçiler (İlk amirler), yetkili sendika temsilcileri ve işi yapan kimliği, özeti, işi oluşturan görevler ve çalışma koşullarından
personel. oluşur.
İş analizi süreci; iş analizlerini yapacak grubun oluşturulma- İş analizi sonucu iş hakkında elde edilen ayrıntılı bilgilerin
sı, toplanacak verilerin belirlenmesi, analiz edilecek işlerin yeniden düzenlenmesiyle ortaya çıkan tablolardan biri de iş
belirlenmesi, veri toplama yönteminin belirlenmesi, verilerin gerekleridir. İş gerekleri ile iş tanımlarının benzer yönü her
toplanması ve verilerin güncellenmesi aşamalarından oluşur. ikisinin de iş analizi bilgilerinden düzenlenmesidir. Farklı
İş analizi sırasında toplanması gereken veriler şöyle grup- yönleri ise işe bakış açılarıdır. İş tanımları işi bir bütün olarak
landırılabilir: İşin kimliği, işin gerektirdiği görev ve sorum- ele alır ve işin nasıl yapıldığını ortaya koyar. İş gerekleri ise
luluklar, bireysel gerekler ve çalışma koşulları. İşin kimliği işin bütününü değil sadece belirli bir yönünü ele alır. İş ge-
kısmında; analiz edilen işi adlandırmaya, diğer işlerle karış- rekleri, ele alınan işin, normal düzeyde yerine getirilebilmesi
tırılmasını engellemeye ve benzer işlerle gruplandırılmasını için, o işi yapacak personelde bulunması gerekli nitelikleri
sağlamaya yönelik bilgiler yer alır. Görev ve sorumluluklar araştırır. Ancak bu ifade iş gereklerinin personeli analiz ettiği
kısmında ise işi oluşturan temel ve yardımcı görevler; sürekli, anlamına gelmemelidir. İş gerekleride tıpkı iş analizi ve iş ta-
arada bir ve yılda bir kez yapılan görevler ve bu görevlerin nımı gibi işi inceler. Bir iş gerekleri formu; işin kimliği, yete-
yaklaşık yapılış süreleri oransal olarak yer alır. Ayrıca görev- nek gerekleri, çaba gerekleri ve çalışma koşullarından oluşur.
ler yerine getirilirken üstlenilmesi gereken sorumluluklar tek İş analizlerinin kullanım alanları iş tanımları ve iş gerekleri
tek tanımlanır. Bireysel Gerekler kısmında, analiz edilen işin için de geçerlidir.
54 Örgütlerde İnsan Kaynakları Yönetimi
Kendimizi Sınayalım
1. İş analizlerinin rutin bir işlev olmasının gereği aşağıdaki- 6. Veri toplamada izlenecek yöntemin seçiminde öncelikli
lerden hangisidir? kriter ne olmalıdır?
a. Güncellenmelidir a. Doğru veri
b. Sıralanmalıdır b. Kısa süre
c. Yazılmalıdır c. Daha az çaba
d. Okunmalıdır d. Daha az personel
e. Denenmelidir e. Düşük maliyet
2. İşin hiyerarşik düzeyini, o düzeyin gerektirdiği sorum- 7. Aşağıdakilerden hangisi analiz edilecek işlerin belirlen-
lulukları ve ayrıcalıkları vurgulayan kavram aşağıdakilerden mesinde yararlanılacak kaynaklar arasında yer almaz?
hangisidir? a. Organizasyon şemaları
a. Görev b. Daha önceden yapılmış iş analizi verileri
b. İş c. Çalışma defterleri
c. Pozisyon d. Müşterilerin görüşleri
d. Ast e. Çalışanların görüşleri
e. İlk amir
8. İşletme içinde yapılan her işi bir tablo gibi kısa ve öz ola-
3. Aşağıdaki işlevlerden hangisi iş analizlerinin kullanım rak yansıtan formlara ne ad verilir?
alanı içinde yer almaz? a. İş tasarımı
a. İşçi-işveren ilişkileri b. İş tanımı
b. İşe alma c. İş gerekleri
c. Deneme d. İş akışı
d. Disipline etme e. İş etüdü
e. Eğitim ve geliştirme
9. Bir işin yerine getirilebilmesi için, o işi yapacak perso-
4. İş analizlerini yapmakla görevlendirilen kişilere ne ad nelde bulunması gerekli olan nitelikleri belirlemek amacıyla
verilir? yapılan çalışmalara ne ad verilir?
a. Uzman a. İş gerekleri
b. Nezaretçi b. İş şartnamesi
c. Gözlemci c. İş koşulları
d. Anketör d. İş tanımları
e. Analist e. İş deneyimi
5. Aşağıdaki bilgilerden hangisi işin kimliği içinde yer almaz? 10. Bir iş tanım formunun özet bölümünde aşağıdaki bilgi-
a. Bağlı olduğu birim lerden hangisi yer alır?
b. Bağlı olduğu yönetici a. İşin yapıldığı birim
c. Kod numarası b. İşin bağlı olduğu yönetici
d. Türü c. İşin genel amacı ve kapsamı
e. Çalışma koşulları d. İşin gerekleri
e. İşin zorluk düzeyi
2. Ünite - İş Analizi 55
Sıra Sizde 2
Yükseltme, personelin hiyerarşik açıdan daha üst pozisyonla-
ra getirilmesi demektir. Rotasyon ise personelin eğitilmesi ve
geliştirilmesi amacıyla geçici olarak başka birimlerde görev-
lendirilmesi anlamına gelir. Yükseltme ve rotasyon kararla-
56 Örgütlerde İnsan Kaynakları Yönetimi
Yararlanılan Kaynaklar
Benligiray, S. ve diğerleri. (2011). Örgütlerde İnsan Kaynak-
ları Yönetimi. Editör: R. Geylan, Eskişehir: Anadolu Üni-
versitesi AÖF Yayınları, No: 1019.
Çolak, A. ve digerleri. (2007). İnsan Kaynakları Yönetimi.
Bursa: Ekin Kitapevi
Geylan, R. (2002). Personel yönetimi. Eskişehir: Birlik Ofset.
Uyargil, C. ve diğerleri. (2010). İnsan Kaynakları Yönetimi. 5.
Basım, İstanbul: Beta Basım A.Ş.
Yüksel, Ö. (2010). İnsan Kaynakları Yönetimi. 6. Basım, An-
kara: Gazi Kitabevi.
3
ÖRGÜTLERDE İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ
Amaçlarımız
Bu üniteyi tamamladıktan sonra;
Planlama ve insan kaynakları planlaması kavramlarını açıklayabilecek,
İnsan kaynakları planlamasında insan kaynakları bölümünün rolünü tanımla-
yabilecek,
İnsan kaynakları planlaması için gerekli araç ve teknikleri ortaya açıklayabilecek,
İnsan kaynakları planlamasında insan kaynakları bölümünün rolünü tanımla-
yabilecek,
İnsan kaynakları planlaması sürecini açıklayabilecek,
bilgi ve becerilere sahip olabilirsiniz.
Anahtar Kavramlar
• Planlama • İnsan Kaynakları Arzı
• İnsan Kaynakları Planları • İnsan Kaynakları İhtiyacı
İçindekiler
• GİRİŞ
• PLANLAMA KAVRAMI
Örgütlerde İnsan Kaynakları Örgütlerde İnsan • İNSAN KAYNAKLARI PLANLAMASI
Yönetimi Kaynakları Planlaması KAVRAMI
• İNSAN KAYNAKLARI PLANLAMASI
SÜRECİ
Örgütlerde İnsan
Kaynakları Planlaması
GİRİŞ
Hatırlayacağınız üzere, Alice Harikalar Diyarında masalında yer alan Cheshire Kedisi,
Alice istediğinde ortaya çıkar ve genellikle Alice’i kızdıran konuşmalar yapar ve kaybolur.
Alice ile kedinin arasında geçen diyalog doğrudan planlamanın önemini vurgulamaktadır
• Alice: Buradan gitmek için bana hangi yolu izlemem gerektiğini söyler misin?
• Cheshire Kedisi: Bu senin nereye varmak istediğine bağlı.
• Alice: Neresi olduğunun önemi yok!
• Cheshire Kedisi: O zaman hangi yol olduğunun da bir önemi yok.
• Alice: Sonunda herhangi bir yere varsın...
• Cheshire Kedisi: Elbette varacaksın. Yeterince uzun yürürsen mutlaka bir yere
varırsın…
Bir yere varmak için özel bir çaba gerekmez, nereye giderseniz gidin bir yere varmış
olursunuz. Ancak varacağınız yerin anlam taşıması için nereye gideceğinizi bilmeniz ge-
rekir. Varmak istediğiniz noktayı belirledikten sonra, oraya ulaşmanızı sağlayacak bir plan
yapmanız gerekecektir.
Plan, bugünden gelecekte nereye ulaşılmak istendiğinin ve nelerin gerçekleştirilmek
istendiğinin kararlaştırılmasıdır. İşletme yönetimi açısından planlama, yönetim işinin ilk
ve en önemli adımı sayılmıştır. Özellikle günümüzde artan küreselleşme ve işletmelerin
uluslararasılaşması gibi gelişmeler stratejik nitelikteki planlamayı ön plana çıkarmıştır.
İşletmenin amaçları doğrultusunda doğru insanın, doğru yerde, doğru zamanda bulun-
masını sağlamak insan kaynakları yönetiminin önde gelen amacıdır. Bu amacın gerçek-
leştirilmesinde en önemli rol insan kaynakları planlamasınındır. Durum bir örnek olay
üzerinden incelenecek olursa (Vastano ve Harrison, 2012):
“Süreçler plansız ilerliyor: İşten çıkarma operasyonları için yeterince plan yapılmaması
bugün sık rastlanan bir hata. Süreçler plansız ilerliyor. Belirli bir plan olmadığı için de ya
çok fazla insanı işten çıkarıyorlar ve hemen sonrasında yenilerini işe almak durumunda
kalıyorlar. Ya da, yeterince insan çıkarmadıkları için koşullarını değiştiremiyorlar ve yine
aynı süreçleri yaşıyorlar.
Mesajlar hatalı iletiliyor: Yapılan bir diğer hata da yöneticilerin git ve kal mesajlarını
nasıl iletecekleri konusunda iyi eğitilememesi oluyor. Genellikle insanlara artık size ihtiyacı-
mız yok, yaptığınız iş artık bize yaramıyor gibi mesajlar düzgün bir biçimde iletilmediği için,
insanlarda büyük üzüntü ve hayal kırıklığı yaratıyor. Tam anlamıyla bir şok etkisi oluyor.
Mesajın doğru iletilmesi gerekiyor. Doğru iletilmediği zaman sadece işten çıkarılanlar değil,
şirketin ihtiyaç duyduğu kalan çalışanlar da bundan olumsuz etkileniyor.
60 Örgütlerde İnsan Kaynakları Yönetimi
Git demek kal demeyi etkiliyor: “Lütfen git” demenin, “Lütfen kal” demeyi de doğrudan et-
kilediğini unutmamak gerekiyor. Yapılan bir başka hata, şirketin neden küçülmeye ihtiyaç duy-
duğunun ve küçülmeden sonraki sürecin nasıl ilerleyeceğinin yeterince anlatılmaması oluyor.
İşten çıkarılana şans: Şirketlerin bünyelerinde barındıramayacakları bazı pozisyonları
dışarıdan kiralaması uygundur. Bunu da işten çıkardıkları çalışanlarına outsource edebilir-
ler. Yani onları dışarıdan çalıştırabilirler. Bir diğer yöntem de, İK planlarının, iş stratejileri
doğrultusunda gerçekleştirilmesidir. Bu şekilde önlerindeki 6 ay, 1 yıl ya da 3 yıl içerisinde
nasıl, ne kadar bir insan kaynağına ihtiyaç duyabileceklerini önceden bilebilirler.
Nasıl önlem alınır? Pazarda kimi zaman önceden tahmin edilemeyecek bazı hareketler
söz konusu olabilir. Örneğin, 11 Eylül olayları Amerika’da insanların otellere, restoranlara
gitmemelerine sebep oldu. Bu tür olayları önceden bilmek zordur. Ancak, şirketlerin içinde
bulundukları pazarı iyi analiz etmeleri, gelişmeleri sürekli izlemeleri gerekir…”
Yukarıda okuduğunuz örnekte gördüğünüz gibi, insan kaynakları planlaması bir örgü-
tün gelecekteki personel ihtiyacını tahmin etme ve ihtiyaç duyulan personelin tam sayısını
ve tipini gösterecek programların planlanması sürecidir. Örnekte yer aldığı biçimde yeni
kurulacak bir işletme için yapılması gerektiği gibi faaliyetlerini sürdüren işletmelerinde
gelecekle ilgili planlarına bağlı olarak yapılması gereklidir. İhtiyaç duyulan personelin
nitelik ve niceliklerinin belirlenmesi incelenen birimin “insan” olması sebebiyle oldukça
zordur. Bu zor iş işletmeye verimlilik, karlılık gibi pek çok yarar sağladığı için başarıyla
gerçekleştirilmelidir. Diğer insan kaynakları fonksiyonlarının yanında önceliği olan insan
kaynakları planlaması kapsam olarak da tüm insan kaynakları faaliyetlerinin planlamasını
içerir durumdadır. İnsan kaynakları planlaması konusunu bu ünitede ayrıntılarıyla açık-
lamaya çalışacağız.
PLANLAMA KAVRAMI
Planlama sürekli değişkenlik gösteren çevremizde, kendileri de zamanla değişecek olan
amaç ve geleceğe dönük hedefler ile bunlara ulaşma yollarını, seçeneklerini de gözeterek
belirleme sanatıdır. Amacı gerçekleştirmek için en iyi hareket şeklini seçme ve geliştirme
niteliği taşıyan bilinçli bir süreçtir. Başka bir deyişle neyin, ne zaman, nerede ve kim tara-
fından yapılacağını önceden kararlaştırarak bulunduğumuz yer ile varmayı tasarladığımız
yer arasında ilişki kurmaktır. Planlama belli bir konuda aşağıdaki sorulara yanıt arama
çabasıdır:
Ne yapılacak? İşletme faaliyete geçmeden önce ne yapacağına karar vermelidir. Bunun
için amaçlarını belirlemesi gerekir.
Ne zaman yapılacak? İşletmelerde yerine getirilen tüm faaliyetlerin birbirini tamam-
laması gerekir. Bir faaliyetin yapılabilmesi için diğer bir faaliyetin bitirilmesi gerekir. Bu
nedenle işlerin yerine getirilme sırası ve zamanı önceden saptanmalıdır.
Nasıl yapılacak? Bu soruya yanıt bulmak için öncelikle faaliyetlerin, projelerin ve prog-
ramların hazırlanması daha sonra da stratejilerin, politikaların, yöntemlerin ve bütçelerin
amaçlara uygun olarak düzenlenmesi gerekir.
Nerede yapılacak? Yerine getirilecek tüm faaliyetlerin hangi birimlerde ve hangi
mekânlarda gerçekleştirileceği belirlenmelidir.
Kim tarafından yapılacak? Planlanan faaliyetlerin her biri kimler tarafından yapılacak?
Bu faaliyetleri yerine getirecek kişilerin yetki ve sorumlulukları ne olacak? Ast üst ilişki-
leri nasıl düzenlenecek? Bu sorulara doğru ve net yanıtlar vermek amaca etkin ve verimli
biçimde ulaşmayı sağlayacaktır.
Neden yapılacak? İşletme içinde yerine getirilen tüm çabaların dolaylı ya da dolaysız
olarak belirlenen amaca hizmet etmesi gerekir. Planlama aşamasında öngörülen her eyle-
min bu açıdan analiz edilmesi gereksiz çabaların ayıklanmasını sağlayacaktır.
3. Ünite - Örgütlerde İnsan Kaynakları Planlaması 61
Hangi maliyetle yapılacak? Planlamada öngörülen faaliyetlerin mali yükünün belirlen-
mesi gerekli parasal önlemlerin alınması açısından önemlidir.
Hangi sürede yapılacak? Öngördüğümüz faaliyetlerin yerine getirilme sürelerinin
saptanması, birbirine bağlı faaliyetlerin aksamamasını sağlayacak, planladığımız amaca
ulaşma yolunda harcayacağımız toplam zamanı ortaya çıkaracaktır. Bu sorulara verilecek
yanıtlar planı oluşturur (Geylan, 2008).
Plan, bugünden gelecekte nereye ulaşılmak istendiğinin ve nelerin gerçekleştirilmek
istendiğinin kararlaştırılmasıdır. Planlamanın özellikleri:
• Planlama bir seçim ve tercih sürecidir. Bu seçim ve tercihi en uygun şekilde gerçek-
leştirmek için gerekli bilgileri araştırma yoluyla toplamamız gerekir.
• Planlama bir karar sürecidir. Planlama ile elde edilen verilerin değerlendirilmesi ile
çıkan alternatifler hakkında en uygununun seçileceği yönde karar vermek gerekir.
• Planlama geleceğe dönüktür. Belirli bir zamanı gerekli kılan planlama geleceğin
kestirilmesi çabasını gerektirdiğinden, bu tahminin isabetli olması büyük önem
taşır. Önemli olan yarın ne yapılacağı değil, belirsizliklerle dolu olan yarında iste-
nilen şeyin olmasını sağlamak için bugün ne yapılması gerektiğidir.
• Planlama kapsamlı ve devamlı bir faaliyettir. Planlama tüm yönetim basamaklarını
ve yöneticileri kapsar. Üst yönetim stratejik planı yaparken, orta ve alt yönetim
kademeleri taktik ve operasyonel planlarıyla ilgilenirler. Ayrıca planlama devalı
olarak yapılan ve sona ermeyen bir faaliyettir. Ancak gerektiği zaman değişiklikler
yapmak gerekebilir.
• Planlama faaliyeti üç alan üzerinde odaklanılmaktadır:
• İşletmenin sahip olduğu kaynaklar (fiziksel kaynaklar, finansal kaynaklar, insan
kaynağı, bilgi kaynakları)
• İş sürecinin yapısı ve önemi
• Kısmen teknolojik, ticari, finansal ve diğer koşullara bağlı olan geleceğe ilişkin
eğilimler.
Planlama işlevi, yönetim sürecinin ilk işlevidir. Planlama işlevinde işletmeler ulaşmak
istedikleri amaçları ve bu amaçlara ulaşma yollarını kâğıt üzerinde belirlerler. Daha sonra
yerine getirilecek tüm işlevler bu planlara uygun olarak yapılır. İnsan kaynakları planları
da kuşkusuz işletme planları çerçevesinde hazırlanacaktır.
Etkili bir insan kaynakları planlaması örgütün başarısının temel taşıdır. İdeal olarak
planlamanın diğer insan kaynakları etkinliklerinden önce yapılması gerekmektedir. İnsan
kaynakları planlamasının etkili olması insan kaynakları yöneticisinin planlama yöntem-
lerini örgüt ihtiyaç ve kaynaklarına uygun olarak kullanmasına bağlıdır. Birçok işletme
üretim, satış, reklam gibi konularda ayrıntılı planlar yaparlar. Bir örgütün başarısı, strate-
jik bir yaklaşımla hazırlanan insan kaynakları planlamasının diğer planlara eklenmesine
bağlıdır. İnsan kaynakları planlaması yapıldığında örgütün o andaki ve gelecekteki perso-
nel ihtiyacı saptanıp gereksiz zaman ve para harcamalarından kaçınılabilir.
İnsan kaynakları planlaması faaliyetinin sonucunda, örgütsel amaçlara ulaşmayı sağ-
layacak gerekli niteliklere sahip, gerekli sayıda personeli gereken zamanda sağlayacak
hareket programının hazırlanması amaçlanır. İnsan kaynakları planlaması insanlar, işler,
zaman ve para bileşenleri üzerine kurulmuş dinamik ve devamlı bir süreçtir. İnsan kay-
nakları planlama, personel ihtiyacının tahmini, personel arzının değerlendirilmesi ve arz
ve talebin personelle ilişkili çeşitli programlar doğrultusunda bağdaştırılmasıdır.
STRATEJİK ÖNEMİ GENEL ORGANİZASYONEL İNSAN KAYNAĞI PLANLAMA İÇİN Tablo 3.1
İnsan Kaynağı
OLAN BİLGİLER BİLGİLER GEREKLİ SPESİFİK BİLGİLER
Planlama Bilgilerinin
Ürün Karması Örgüt Yapısı İş analizi Düzeyleri
İşletmede gelecek yıllarda ihtiyaç duyulacak personeli nitelikleri itibari ile öngörmek insan
kaynakları planlamasının en zor uğraşıdır.
Örgüt Şeması
İşletmede çalışanların pozisyonları, yetki ve sorumluluk sınırları ve yükselme olanakları
örgüt şemasından izlenebilir. Ancak bunun yapılabilmesi için örgüt şemasının mevcut
durumu yansıtması gerekir. Planlamacı gerekirse işe örgüt şeması çıkararak başlamalıdır.
İnsan kaynağı envanteri insan kaynağı beceri ve insan kaynağı genel envanteri olmak
üzere ikiye ayrılır.
İnsan kaynağı beceri envanteri: İşletme içinde, işi ve statüsü ne olursa olsun, tüm ça-
lışanlar için ayrı ayrı dosyalar tutulur. Bu dosyalarda personelin şimdiye kadar çalıştığı
işler, eğitim ve yabancı dil durumu, katıldığı kurs ve seminerler, aldığı disiplin cezaları
ve ödüller, fiziksel ve düşünsel nitelikleri, yaşı, cinsiyeti, kıdemi gibi bilgilere ayrıntılı
olarak yer alır.
İnsan kaynağı genel envanteri: Toplam personelin bir bütün olarak kendi içinde belli
ölçütlere göre değerlemesidir. Bu çalışmada bireysel değerleme yapılmaz. Tüm çalışanlar
cinsiyetlerine, yaşlarına, deneyimlerine, kıdemlerine, aldıkları ücrete, eğitimlerine, ya-
bancı dil durumlarına, emeklilik sürelerine, medeni durumlarına ve bunun gibi faktörlere
göre genel bir değerlemeye alınıp, işletmenin elindeki insan kaynağının yapısı nitelik ola-
rak ortaya çıkarılmaya çalışılır.
İnsan kaynağı envanterlerini işletme içinde hangi birimin hazırlaması uygun olur?
2
Personel Devir Oranı
Belli bir dönemde çeşitli nedenlerle (ölüm, iş kazası, emeklilik, işten ayrılma, işten atılma
vb.) işletmeden ayrılan personelin sayısını yüzde olarak gösterir. Genellikle bir yıllık dö-
nemler için hesaplanır. Oran şöyle formüle edilir:
2
66 Örgütlerde İnsan Kaynakları Yönetimi
Devamsızlık Oranı
Devamsızlık izin ve yıllık tatiller dışında işe gelmesi programlanmış olan personelin işe gel-
meme durumudur. Hastalık nedeni ile rapor alma, işe gelmeme, işe geç gelme, işten erken
ayrılma, molalarda işi erken bırakıp işe geç başlama, çeşitli nedenlerle izin alma, işletme
içinde olup görevinin başında bulunmama gibi faktörler devamsızlık kapsamı içinde yer alır.
Devamsızlık işletmeler açısından önemli iş kayıplarına yol açar. Bu durum daha fazla
personel ile çalışma zorunluluğu yaratır. İşletmelerin insan kaynağı kayıpları hesaplanan
devamsızlık oranları ile bulunur. Planlamacı bu orana bakarak planlanan dönemde ne
kadar insan kaynağı kaybı olacağını hesaplar. Kaybedilen insan kaynağı saati açısından
devamsızlık oranı şöyle hesaplanır.
Sezgisel modellere en yaygın örnek delphi tekniğidir. Delphi tekniği. İnsan kaynak-
ları yöneticisinin denetiminde yapılır. İşletmenin her bölümü için, bölüm içinde değişik
basamaklarda görev yapan yöneticilere insan kaynağı tahminleri tek tek sorulur. Alınan
bu bilgiler, İnsan kaynakları yöneticisi tarafından değerlendirilir, karşılaştırılır ve insan
kaynağı tahminindeki sapmalar belirlenerek, aynı yöneticilere yeniden değerleme yapma-
ları için gönderilir. Bölüm içindeki tüm yöneticilerin gelecekteki insan kaynağı ihtiyacı
konusunda görüş birliğine varmalarına kadar bu süreç devam eder.
Aşağıdan yukarıya (birim) öngörü yöntemi: Her birim ya da bölüm kendi personel ihti-
yaçlarını öngörü eder. İdeal olarak yöneticilerin bazı verileri alırlar ve bunları kendi bakış
açılarıyla birleştirerek öngörüde bulunurlar. Özet olarak, birim ihtiyaçlarının öngörüsü-
nin toplamı örgütün gereksinim öngörüsüdir. İnsan kaynakları planlamacıları, birimler-
den gelen öngörüleri özetleyip birleştirmeden önce gözden geçirirler.
Yukarıdan aşağıya öngörü: Deneyimli üst yöneticiler tarafından yukarıdan aşağıya ya-
pılan öngörüdir. Bu uzmanlar, eğilimlerin nasıl olduğunu, işletme planlarını ekonomiyi ve
diğer faktörlerin örgütün değişik düzeylerindeki ihtiyaca etkisini tartıştıkları toplantılar
düzenlerler. Öngörüleri en iyi ve en kötü durum senaryoları oluşturarak en yakın biçimde
belirlemeye çalışırlar.
• Sayısal Yöntemler
Bu tür modeller tümüyle kantitatif tekniklere dayanır. En yaygın kullanılanları şöyle
özetlenebilir:
İndeks hesabı: İnsan kaynağı ihtiyacının geçmişte elde edilmiş verilere dayanarak üre-
tim, satış miktarı, pazar payı gibi değişkenlere indekslenmesidir. Sözgelimi, işletmedeki
insan kaynağı sayısı ile toplam satış tutarı arasında anlamlı bir ilişki varsa, insan kaynağı-
nün, satışlara oranı bir tahmin yöntemi olarak kullanılabilir. Örneğin, geçmiş yıllardaki
verilere göre A İşletmesinde satışların her 500 milyarlık artışında (enflasyon oranı dışın-
da), Üretim Bölümündeki personel sayısının 5 kişi arttığını varsayalım. Bu durumda ge-
lecek yıllardaki insan kaynağı talebi (diğer koşullar aynı kaldığı taktirde), işletmenin satış
tahminlerine göre belirlenebilir.
İleriye Dönük Kestirim: Yöntem, belli varsayımlar altında geçmişteki ihtiyacın, gelecekte
de aynı olacağı ilkesine dayanır. Oldukça basit bir yöntemdir. Örneğin, bir işletmede geçmiş
iki yılda her ay ortalama 10 kişinin işe alındığını varsayalım. İleriye dönük kestirim yönte-
mine göre, şayet o işletmede gelecek yılda geçmiş iki yıla kıyasla önemli değişiklikler bek-
lenmiyorsa, işletmenin gelecek yıl toplam insan kaynağı ihtiyacı 10 x 12 = 120 kişi olacaktır.
Gerek indeks hesabı gerekse ileriye dönük kestirim yöntemleri ham yöntemlerdir.
Çünkü bu yöntemler İnsan kaynağı talebini etkileyen faktörleri sabit varsayar. Oysa eko-
nomik, sosyal, yasal, teknolojik gibi değişiklikler insan kaynağı ihtiyacını doğrudan etki-
ler. Özellikle uzun süreli insan kaynağı tahminlerinde bu yöntemler planlamacıyı yanlış
sonuçlara götürebilir. Bu nedenle insan kaynağı ihtiyacını belirlemede insan kaynağı ta-
lebini etkileyen faktörleri dikkate alan sayısal modelleri kullanmak gerekir. Ünitemizin
amacını aşacağından burada söz konusu modellerin açıklamasına girilmeyecektir.
Bilgi olması açısından bu modellerin başlıcaları şöyle sıralanabilir:
• Regresyon-korelasyon modelleri
• Optimizasyon modelleri
• Bireysel benzetim (similasyon) modelleri
• Global, deterministik benzetim (similasyon) modelleri
68 Örgütlerde İnsan Kaynakları Yönetimi
Bir işletmenin insan kaynakları arzının gereksiniminden fazla olması durumunda nasıl dav-
3 ranması gerekir?
Özet
Planlama işletmenin nereye, nasıl gideceğinin belirlenmesidir. Bu sorulara verilecek yanıtlar planı oluşturur.
Planlama belli bir konuda aşağıdaki sorulara yanıt arama ça- İnsan kaynakları planlaması; yönetimin, örgütün şu andaki
basıdır: ve gelecekte arzuladığı duruma uygun insan kaynaklarının
Ne yapılacak? İşletme faaliyete geçmeden önce ne yapacağına belirlemesidir.
karar vermelidir. Bunun için amaçlarını belirlemesi gerekir. İnsan kaynakları planlarının etkili olabilmesi insan kaynak-
Ne zaman yapılacak? İşletmelerde yerine getirilen tüm faali- ları planlarının örgütün uzun dönemli planlarından ve faali-
yetlerin birbirini tamamlaması gerekir. Bir faaliyetin yapılabil- yet planlarından çıkarılmış olması gerekir. İnsan kaynakları
mesi için diğer bir faaliyetin bitirilmesi gerekir. Bu nedenle iş- ihtiyacı stratejik planlar ile faaliyet planlarından çıkarılır
lerin yerine getirilme sırası ve zamanı önceden saptanmalıdır. sonra mevcut insan kaynaklarına uygunluğuyla karşılaştırı-
Nasıl yapılacak? Bu soruya yanıt bulmak için öncelikle faali- lır. Daha sonra boş pozisyonlar işe alma, yeniden yerleştirme
yetlerin, projelerin ve programların hazırlanması daha son- ve eğitimle doldurulur.
ra da stratejilerin, politikaların, yöntemlerin ve bütçelerin İnsan kaynakları planlama örgütün planlama süreciyle ya-
amaçlara uygun olarak düzenlenmesi gerekir. kından ilişkili olduğu için zaman çerçevesi örgütsel planlarla
Nerede yapılacak? Yerine getirilecek tüm faali-yetlerin han- bağlantılı olarak ele alınmalıdır.
gi birimlerde ve hangi mekanlarda gerçekleştirileceği belir- İnsan kaynakları planlamanın her adımı insan kaynakları
lenmelidir. personelinin ve örgütdaki diğer bölüm yöneticilerinin ortak
Kim tarafından yapılacak? Planlanan faaliyet-lerin her biri çabasıyla gerçekleşmelidir.
kimler tarafından yapılacak? Bu faaliyetleri yerine getirecek İnsan kaynakları planlamasına örgütün tamamı yada belirli
kişilerin yetki ve sorumlulukları ne olacak? Ast üst ilişkileri bir grubu dahil edilebilir.
nasıl düzenlenecek? Bu sorulara doğru ve net yanıtlar ver- İnsan kaynakları planlama sürecini insan kaynak-ları ihti-
mek amaca etkin ve verimli biçimde ulaşmayı sağlayacaktır. yacının belirlenmesi, arzının belirlenmesi ve arz ve ihtiyacın
Neden yapılacak? İşletme içinde yerine getirilen tüm çaba- karşılaştırılarak planın oluşturulması olmak üzere üç temel
ların dolaylı ya da dolaysız olarak belirlenen amaca hizmet aşamayla açıklayabiliriz.
etmesi gerekir. Planlama aşamasında öngörülen her eylemin İnsan kaynakları ihtiyacının belirlenmesi; bir işletmenin kısa
bu açıdan analiz edilmesi gereksiz çabaların ayıklanmasını ve uzun vadede ihtiyacı olan işgücünün sayı, tür ve nitelik
sağlayacaktır. olarak belirlen-mesidir.
Hangi maliyetle yapılacak? Planlamada öngö-rülen faaliyet- İnsan kaynakları azını belirleme örgütte çalışan-ların duru-
lerin mali yükünün belirlenmesi gerekli parasal önlemlerin munu nicelik ve nitelik açısından belirmeme sürecidir.
alınması açısından önemlidir. Yapılan bu karşılaştırmalar sonucu, her pozisyonda ne kadar
Hangi sürede yapılacak? Öngördüğümüz faali-yetlerin yerine ve hangi beceri ve yeteneğe sahip personelin bulunmasının
getirilme sürelerinin saptanması, birbirine bağlı faaliyetlerin uygun olacağını belirten bir plan hazırlanmalıdır. Bu plan-
aksamamasını sağla-yacak, planladığımız amaca ulaşma yo- da, planlama dönemi içersinde gerçekleşecek veya ortadan
lunda harcayacağımız toplam zamanı ortaya çıkara-caktır. kalkacak işler, dolayısıyla ihtiyaç duyulacak personel sayısı
ve yeterlilikleri, elde bulunan personel sayısı ve yeterlilikleri,
eğitim ihtiyacı gibi temel konular yer almalıdır.
70 Örgütlerde İnsan Kaynakları Yönetimi
Kendimizi Sınayalım
1. Aşağıdaki tanımlardan hangisi planlama kavramına aittir? 6. Aşağıdakilerden hangisi doğrudan insan kaynakları ge-
a. İşletmenin nereye nasıl gideceğinin belirlenmesidir. reksiniminin belirlenmesine yardımcı bilgilerden değildir?
b. İşletmenin bir amaç saptamasıdır. a. Personel envanteri bilgileri
c. Gelecek için kesin maliyet rakamları ortaya koymaktır. b. İş analizi bilgileri
d. Kaynakların mevcut durumunu ortaya koyulmasıdır. c. Personel devir oranı bilgileri
e. Kaynakların kullanacak birimlerin belirlenmesidir. d. Personel devamsızlık oranı bilgileri
e. Dış çevre bilgileri
2. Aşağıdakilerdin hangisi insan kaynakları planlaması
kavramının ayrıntılı tanımıdır? 7. Aşağıdakilerden hangisi belirli bir dönemde işletmeye
a. Personelnün belirlenmesidir. giren ve işletmeden çıkan personel sayısını ifade eder?
b. Personel ihtiyacının belirlenmesidir. a. İş tanımı
c. Gelecekteki personel sayısının belirlenmesidir. b. Personel devir oranı
d. Gelecekteki personelin sayısının ve özelliklerinin be- c. Devamsızlık oranı
lirlenmesidir. d. Personel envanteri
e. Mevcut personelin özelliklerinin belirlenmesidir. e. Ortalama personel sayısı
3. Bir işletme yeni kurulmuş ve insan kaynakları planlama- 8. Sayısal verileri göz önünde tutarak deneyimlerden gelen
sını ilk defa yapacaksa planlamasının süresinin nasıl olması bilgileri kullanan insan kaynağı ihtiyacı tahmin yöntemi aşa-
tercih edilir? ğıdakilerden hangisidir?
a. Uzun dönemli a. Matematiksel yöntem
b. Orta dönemli b. Basit matematiksel yöntem
c. Kısa dönemli c. Çoklu regresyon
d. İnsan kaynakları planlaması yapılamaz. d. Doğrusal programlama
e. Uzun ve orta dönemli e. Sezgisel yöntem
4. Bir işletmede insan kaynakları planlaması kim/kimler 9. Herhangi bir plan döneminde işletmenin elinde bulunan
tarafından yapılmalıdır? personel aşağıdaki kavramlardan hangisine aittir?
a. İnsan kaynakları bölümü a. İş analizi
b. İnsan kaynakları ve diğer bölüm yönetimleri birlikte b. İnsan kaynakları arzı
c. Bölüm yöneticilerinin tümü c. İnsan kaynakları planlaması
d. Bilgi sistemleri bölümü d. İnsan kaynakları ihtiyacı
e. Muhasebe ve insan kaynakları bölümü birlikte e. İş gerekleri
5. Aşağıdakilerden hangisi insan kaynakları planlaması için 10. Aşağıdakilerden hangisi insan kaynakları arzının gerek-
gerekli spesifik bilgilerden değildir? siniminden az olduğu bir durumda, tercih edilebilir unsur-
a. İş analizi lardan değildir?
b. Beceri envanteri a. Mevcut personelin eğitilmesi
c. Ücret programları b. Vardiya sayısının artırılması
d. Piyasa analizleri c. Yeni personel alımı
e. Ürün karması d. Uzmanlaşmadan uzaklaşılması
e. Fazla mesai
3. Ünite - Örgütlerde İnsan Kaynakları Planlaması 71
Sıra Sizde 2
İnsan kaynağı envanteri mevcut personeli birtakım kriterlere
göre irdeleyerek insan kaynağının profilini ortaya çıkarır. İş-
letmede çalışanların tümüne ancak insan kaynakları bölümü
ulaşabilir.
Sıra Sizde 3
Bu dururumda, fazla personelin maliyeti ile elden çıkarma-
nın maliyeti incelenir, işletmenin amaçlarında değişikliğe
gidilip gidilemeyeceği ve öngörülen dönem içinde iş hac-
minde oluşabilecek artışlar, göz önüne alınarak karar veril-
mesi gerekir.
4
ÖRGÜTLERDE İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ
Amaçlarımız
Bu üniteyi tamamladıktan sonra;
İşe alma kavramını açıklayabilecek,
İşe alma işlevini etkileyen faktörleri ve işe almada eleman bulma yöntemlerini
listeleyebilecek,
İşe alıştırma kavramını, amaçlarını ve sürecini açıklayabilecek,
İşe alıştırma sürecinin aşamalarını özetleyebilecek,
İşe alıştırmada kullanılan araç ve yöntemleri ifade edebilecek,
İşe alıştırmada karşılaşılan sorunları örneklendirebilecek,
bilgi ve becerilere sahip olabilirsiniz.
Anahtar Kavramlar
• İşe Alma • İşe Alıştırma Programı
• İşe Yerleştirme • İşe Alıştırma Süreci
• İşe Alma Süreci • İşe Alıştırma Araç ve Yöntemleri
• İşe Alma Uygulamaları • İşe Alıştırma Planlaması
• E-İşe Alma
İçindekiler
• GİRİŞ
• İŞE ALMA KAVRAMI
• İŞE ALMA İŞLEVİNİ ETKİLEYEN
FAKTÖRLER
• İŞE ALMADA ELEMAN BULMA
YÖNTEMLERİ
• İŞE ALMA AŞAMALARI
Örgütlerde İnsan Kaynakları • İŞE ALIŞTIRMA KAVRAMI
İşe Alma ve Alıştırma
Yönetimi • İŞE ALIŞTIRMADA KULLANILAN ARAÇ
VE YÖNTEMLER
• İŞE ALIŞTIRMA PROGRAMININ
UYGULANMASI
• İŞE ALIŞTIRMA PROGRAMININ
DEĞERLENDİRİLMESİ
• İŞE ALIŞTIRMA PROGRAMINDA
KARŞILAŞILAN SORUNLAR
İşe Alma ve Alıştırma
GİRİŞ
Küreselleşmenin gelişimiyle birlikte, çalışanların nitelik ve beklentilerinin değişmesi, ve-
rimlilik, kalite ve müşteri memnuniyetinin rekabetçi üstünlük için kritik önem kazanması,
yönetimlerin güncel sorunlardan çok gelecek stratejilerine odaklanması, insan kaynakları
yönetiminin örgütlerde stratejik bir rol üstlenmesini kaçınılmaz kılmaktadır. Örgütler kar
etmek, yaşamak ve büyümek gibi amaçlara sahipken; çalışanların da kazanma arzuları,
tatmin edilmemiş ihtiyaçları ve örgütte elde edecekleri kariyer hedefleri bulunmaktadır.
Bu bağlamda örgütlerin nitelikli ve beceri kazanmış elemanları bulmaları; iş arayan birey-
lerinde kariyer hedeflerine uygun bir örgütte çalışmaları önem kazanmaktadır. Örgütlerin
etkin bir işe alım faaliyeti gerçekleştirmesi burada önem kazanmaktadır.
Yirminci yüzyılın son çeyreğinde yaşanan hızlı teknolojik gelişme ve artan rekabet,
toplumdaki tüm yapıları değişime zorlamıştır. Ekonomik, sosyal ve kültürel alandaki de-
ğişim; işin ve işgücünün niteliğinin, işin örgütlenme sürecinin, örgütlerin yapısının ve
yönetim anlayışlarının değişime uğramasına neden olmuştur. Yeni örgüt yaklaşımları, bil-
giyi rekabet avantajı haline getirirken, bilgiyi üretebilen ve kullanabilen eğitimli insanı da
taklit edilmesi güç önemli bir stratejik kaynak olarak kabul etmektedir.
Bu açıdan bakıldığında örgütün sahip olduğu maddi ve maddi olmayan varlıklarının
en rasyonel biçimde kullanılması gerekliliği ortaya çıkmaktadır. Bir işletmenin maddi
olmayan varlığı niteliğindeki insan kaynakları da rekabet ortamına uygun eğitilmeli ve
geliştirilmelidir. Bu durumda öncelikle yeni çalışanların işletme içindeki uyumları sağlan-
malıdır. Henüz işletme içinde uyum sağlayamamış bir çalışandan verimli olması ve örgüt
performansına ve verimliliğine katkıda bulunması beklenemez.
konmuştur. Buna göre, tek bir pozisyonun tek bir adayla karşılanması tek kişiyi işe alma,
tek bir pozisyonun çok sayıda adayla karşılanması pozisyon yönetimi, çok sayıda pozis-
yonun tek adayla karşılanması kariyer yönetimi, çok sayıda pozisyonun çok sayıda adayla
karşılanması ise örgütsel işe alma kavramlarıyla ifade edilmektedir.
Personel Politikaları
Örgütün personelle ilgili konularda istikrarlı davranmasını sağlayan, mevcut personele
öncelik tanıma, piyasa düzeyinin altında veya üstünde ücret verme, geçici veya tam za-
manlı eleman istihdam etme, iş güvencesi konusunu önemseme, sendikalaşmaya imkân
verme gibi politikalar, ulaşılabilecek aday sayısını ve niteliğini belirlemektedir.
İşgücü Planları
İnsan kaynakları bölümü gelecekteki eleman ihtiyacının işgücü planları yapılarak önce-
den saptanmasıyla, gerektiği zaman uygun personele ulaşma konusunda hazırlıklı hale
gelir; böylece eleman bulma işlevini yerine getirmesi kolaylaşır.
4. Ünite - İşe Alma ve Alıştırma 75
Yaşanan Deneyimler
Eleman bulmada izledikleri bir yolun olumlu sonuç verdiğini gören yöneticilerin bu dav-
ranışlarının pekişerek süreklilik kazanması, hep benzer özellikte adaylara ulaşılıp, işletme
personelinin çeşitlilikten uzak olması sonucunu getirebilir. Diğer yandan deneyimlere da-
yanarak seçilen bu yol daha güvenli olabilir.
İşin Özellikleri
İşin gerektirdiği eğitim ve deneyim düzeyi, toplum içinde sağladığı prestij, güçlük de-
recesi, çalışma koşulları gibi işin kendisi ve yapılışı ile ilgili faktörlerde personel bulma
açısından önem taşımaktadır.
Çevre Koşulları
İşgücü piyasasının ücret ve istihdam açısından durumu, rakiplerin izledikleri yol, çalışma
yaşamını etkileyen yasalar da işletmenin içinde yaşadığı çevreden gelen kısıtlamalar ola-
rak eleman bulma işlevini etkilemektedir.
E-İşe Alma
Teknolojik değişim ve gelişmelerin, internette aday teminini farklı boyutlara ve ortamla-
ra taşıyor olması, alışılagelmiş uygulamaların terk edilerek yeni uygulama ve süreçlerin
ortaya çıkmasını kaçınılmaz kılmaktadır. Bu noktada; hem günlük yaşamımızı hem de
çalışma hayatımızı saran bilgi teknolojilerinin yerini ve önemini göz ardı edilemez. Yaşa-
mın her aşamasını kolaylaştırma amaçlı bu gelişmelerin en son ulaştığı noktalardan biri,
farklı ortamlarda iletişimi sağlamaya olanak tanıyan internettir. Çalışma hayatında insana
farklı ölçüde öncelik verilmekte, bu farklılığa dönük uygulamalar da elektronik ortamdaki
yerini almaktadır.
Development Dimensions International tarafından, 2001 yılında yapılan bir araştırmaya
göre, şirketler aday arama ve seçme yaklaşımlarını yeterli etkinlik ve verimlilikte görmemek-
tedir. Araştırmaya katılan 573 şirketin %39’u eleman arayışı ve %26’sı eleman seçim sürecini
yeniden yapılandırmayı ve yeni işe alım yöntemlerini devreye almayı planladıklarını belirt-
mektedir. Bu şirketlerin etkinliğine en çok inandıkları yöntem ise internettir.
Günümüzde insan kaynakları süreçlerinde internetin kullanımı bilgi paylaşımı, iletişi-
min geliştirilmesinde süreçlerin genel anlamda daha etkin hale gelmesini sağladığı söyle-
nebilir. Genelde insan kaynakları süreçlerinde internet tabanlı uygulamalar öncelikle per-
sonel seçim sürecinde kendini göstermektedir. Günümüzde web sayfası bulunan pek çok
şirketin eleman aday havuzunun oluşturulması, ilk ön elemenin gerçekleştirilmesi işlemi
ve eleman adaylarına seçim sonuçlarının gönderilmesi internet ortamında yapılmaktadır.
Elektronik ortamda aday araştırma ve bulman uygulamalarının çok hızlı bir şekilde
yaygınlaşmasının temel nedeni internet altyapısı ve teknolojilerinin çok hızlı bir biçimde
gelişmesidir. Yapılan araştırmalara göre, 2001 yılında bu yöntemi A.B.D’de uygulayan iş-
letme sayısı 6.500 iken, 2005 yılında bu sayı 15.400 işletmeye ulaşmıştır. Türkiye’de, 500
büyük işletme içinde yer alan 62 şirkette 2004 yılında yapılan bir araştırmaya göre de,
işletmelerin %87’sinin interneti işe alma yöntemi olarak kullandığı tespit edilmiştir.
4. Ünite - İşe Alma ve Alıştırma 77
2003 yılı verilerine göre dünya genelinde yaklaşık 600 milyon insanın e-mail adresine sa-
hip olduğu tahmin edilmektedir. Web trafiği her 100 günde ikiye katlanmakta ve 2012 yılına
gelindiğinde dünya nüfusunun üçte birinin web sitesine sahip olduğu ortaya çıkmaktadır.
İşletme dışı kaynaklardan eleman bulmada, özel istihdam büroları ve gazeteler aracı-
lığı ile gerçekleştirilen süreç, giderek artan bir şekilde yerini internet ortamında işletme-
lerin kendi web sitelerini oluşturarak iş ilanı verme ve web üzerinden özgeçmiş toplama
uygulamalarına bırakmıştır. Diğer yandan, insan kaynağına ulaşma ve işe yerleştirme işle-
vini yerine getirmede kamu kurumlarının yetersiz kalması, özel sektör işletmelerinde bu
tip uygulamaların devreye girmesinin en önemli nedenlerinden biri olarak görülmektedir.
İnternet ortamındaki bilgi ağları aracılığı ile insan kaynağına ulaşmada, bir yandan sayı-
sal ve niteliksel bir yoğunluk söz konusu olabilmekte, diğer yandan bilgiler depolanarak
ihtiyaç duyulan zamanlarda sorgulanıp en kısa zamanda, en hızlı ve en doğru bir şekilde
istenilen insan kaynağına ulaşılabilmektedir. Aday toplama sürecine dönük olarak gerçek-
leştirilen internet uygulamaları genelde üç farklı yaklaşımla ortaya çıkmaktadır. Bunlar
kurumsal web siteleri, insan kaynakları web siteleri ve diğer internet uygulamalarıdır.
Diğer Uygulamalar
İnternet üzerinde insan kaynağı bulmaya aracılık etmekte olan başka uygulamalar da bu-
lunmaktadır. İnsan kaynağı ve işverenleri karşı karşıya getirmeyi amaçlayan bu uygula-
maların yaygın olarak kullanılanları yazılı medyanın internet üzerinde yer alması, haber
grupları, çevrimiçi iş görüşmeleri, staj ve iş listeleridir.
78 Örgütlerde İnsan Kaynakları Yönetimi
Günümüzde işletmeler neden internet üzerinden eleman seçmeye önem vermeye başlamış-
2 lardır?
Başvuruların Kabulü
Herhangi bir konuda seçim yapılabilmesi için elde çeşitli alternatiflerin olması gerekir.
Personel seçim sürecindeki alternatiflerde adaylardır. Günümüzde iş başvuruları farklı şe-
killerde (bizzat başvuru, posta, internet uygulamaları) gerçekleştirilebilmektedir. Önemli
nokta, işletmenin iş istek formu olarak da bilinen başvuru formunun aday tarafından dol-
durulmasını temin etmektir. Başvuru formu aşağıdaki durumlarda kolaylık sağlar.
• Adayla ilgili kişisel bilgiler,
• Eğitim düzeyi ve yeterlilikleri,
• İş tecrübeleri,
• Başvuru sahibinin nerede istihdam edilmek istediği,
• İşe alındığı takdirde, personel hakkında temel kayıtların tutulması,
• Görüşme aşamasında, görüşmeciye adayın temel görüntüsünü sunması,
• Seçim sürecinin etkinliği.
Psikoteknik Testler
Günümüzde özellikle üst düzey eleman alımlarında test kullanımı, hatalı eleman seçimi-
nin riskini minimuma indirmek amacı ile giderek yaygınlaşmaktadır. Mülakat sürecinde
ilan ve başvuru formunun kötü hazırlanmış olması, mülakatların iyi planlanamamış veya
4. Ünite - İşe Alma ve Alıştırma 79
öznel olması gibi ihtimaller karsısında testler büyük önem taşır. Psikoteknik testler diğer
aşamaların yerini alamaz ancak test sonuçları her zaman verilecek karara destek olacak
niteliktedir. Ancak işe alma sürecinde kullanılan testlerin geçerliliği konusundaki tartış-
malar halen devam etmektedir.
Adaylarla Görüşme
İş görüşmesi personel seçimi sürecinin en önemli aşamasıdır. Görüşme, daha önceki saf-
halarda başarılı olmuş adayın, işe uygun olup olmadığının tahmin edilmesi ve adaya iş-
letme ve iş hakkında bilgi verilmesi sürecidir. Bu görüşmenin amacı, istenilen, aranan
niteliklere sahip olmayan adayları elemektir. İlk görüşmede konuşma, anlatım yeteneği ve
görünüş, anında değerlendirilir. Başlıca görüşme türleri şunlardır:
• Planlı ve Standart Görüşme: Bu tür görüşmede bütün adaylara önceden geliştiril-
miş ve standart sorular yöneltilir. Dolayısıyla oldukça planlı bir görüşme türüdür.
Çok sayıda adayla görüşülmesi gerektiğinde zaman tasarrufu sağlamaktadır. Bu yön-
temin eksik yönü; esnek olmaması ve standart soruların dışına çıkılamamasıdır.
• Plansız ve Serbest Görüşme: Esnek bir görüşme türü olup her adaya farklı sorular
sorulabilir. Bu görüşme türünün dezavantajı; her adaya farklı sorular sorulmasının
adayların mukayesesinde güçlük yaratabileceği hususudur.
• Planlı ve Serbest Görüşme: Adaylarla bir kısmı önceden belirlenmiş ve kısmende
serbest konular üzerinden görüşme yapılır. Burada amaç, daha verimli sonuç alı-
nabilmesidir.
• Baskıcı Görüşme: Bu görüşme türü işe göre belirlenir. Stresli ve gerilimli işlerde bu
tür görüşme uygulanabilir ve bu yolla adayın işe uygunluğu belirlenmeye çalışılır.
• Komisyon Görüşmesi: Farklı uzmanlık alanlarından birden fazla görüşmecinin
bir araya gelerek adaya sorular sormasıdır. Bu yöntemle adaylar hakkında daha
sağlıklı bir karara varılabilmesi hedeflenmektedir.
Sağlık Kontrolü
Seçim kararından önce adayların sağlık durumunun işin nitelik ve özelliklerine uyumlu
olup olmadığı araştırılır. Böylece adayın görme, işitme, sinirsel ve ruhsal nitelikleri araş-
tırılarak bir sağlık engelinin olup olmadığı ortaya konulur. Bu çerçevede adaylardan,
sağlık durumlarını gösterir devlet hastanelerinden ya da özel hastanelerden alınmış bel-
ge talep edilir.
İşe Yerleştirme
Seçme sürecini geçerek işe alınmasına karar verilen adayların işe yerleştirilmeleri ayrı bir
öneme sahiptir. Hedef personelin devamlı çalışmasını sağlamakla beraber ilk defa çalışan
personele bir deneme süresi tanınır. Şirket, çalışanlar, işler hakkında verilecek işe alıştır-
ma eğitimi sonrasında tüm aşamalar tamamlanmış olacaktır.
• Şirketin tanıtılması,
• Yöneticilerin tanıtılması,
• Departmanın/İşin tanıtılması,
• İnsan Kaynakları uygulamalarının tanıtılması,
• Ofis/Çalışma ortamı kural ve uygulamalarının tanıtılması.
Şekil 4.1
İşe Alıştırma Süreci
Kaynak:
Müminoğlu’ndan
uyarlayan Kocabacak,
2006
Görsel-İşitsel Araçlar
İşe alıştırma programında kullanılan görsel-işitsel araçlar; fotoğraf, film ve slayt gösterme,
tepegözler, işletmenin yapısını ve düzenini gösteren haritalar, resimler ve bilgisayarlardır.
Bu araçlar genellikle grup halinde yapılan etkinliklerde kullanılmaktadır.
İşletme Gezisi
İşe yeni başlayan personelin işletmedeki eğitim uzmanı ya da işe alıştırma sorumlusu tara-
fından işletmenin bütün birimlerinin gezdirilmesidir. Bu yöntem sayesinde, işe yeni baş-
layan personel çalışma düzeni, çalışma koşulları hakkında gözlem yoluyla bilgilenmekte,
bu da bilgilerin daha kalıcı hale gelmesini sağlamaktadır. Gezi sonunda edinilen izlenim
ve bilgilerin değerlendirilmesi için katılımcılardan birer rapor istenmesi işletme gezisinin
etkililiğini artırabilecektir.
Rol Oynama
Bu yöntemde, işletmelerde karşılaşılan benzer durumlar veya sorunlar bir senaryo şeklin-
de sunulmakta daha sonra çalışanlar bu olayda kendilerine verilen roller gereği yaşanması
muhtemel sorunları çözmeye çalışmaktadırlar. Bu yönüyle, çeşitli eğitim yöntemleri ara-
sında katılımcılar tarafından en gerçekçi olduğu kabul edilen yöntem rol oynama yönte-
midir. Bu yöntemde dikkat edilmesi gereken nokta eğitimcilerin deneyimli olmaları, se-
naryoyu ustalıkla yönetebilmeleri, önemli noktaları vurgulamaları, gerektiğinde yorumlar
yapıp sonuçları özetlemeleri de gerekliliğidir.
Zaman Kaybı
Personele örgüt yapısı, örgüt kültürü, çalışma ortamının kurallarının ve uygulamalarının
tam olarak anlatılamaması işlerin zamanında yerine getirilememesine ve dolayısıyla işlet-
me açısından zaman kaybına neden olmaktadır.
Performans Kaybı
Personelin yapacağı iş hakkında yeterince bilgilendirilmemesi iş ortamına yabancılık çek-
mesine neden olur. Bu durum personelin performansını istenilen düzeyde sergileyeme-
mesine neden olabilmektedir.
Maliyet Kaybı
Başarısız bir işe alıştırma programı personele ve işletmeye zaman ve performans kaybı
yaşatacağından işletmenin mali açıdan hedeflerini tutturamamasına neden olabilecektir.
Personel Tatminsizliği
İş güvenliği ve işletmeden beklentiler başarısız bir işe alıştırma eğitimi programı ile tam
olarak karşılanamaz. Bu durum personelin işletme içerisinde uzun vadede bulunma iste-
ğini olumsuz yönde etkileyebilecektir.
86 Örgütlerde İnsan Kaynakları Yönetimi
Güven Kaybı
İşe yeni başlayan personelin başarılı bir şekilde işe alıştırılamaması, personelin kendine
olan güveninin, işyerine bağlılığının azalmasına neden olabilecektir. Aynı zamanda işlet-
menin de personele karşı olan güveni sarsılabilir.
Özet
Eleman bulma ve seçme diğer insan kaynakları yönetimi- ka deyişle işe alıştırma, “işletmeye yeni giren ya da bölüm
nin işlevleri açısından son derece önemlidir. Çünkü bir iş- değiştiren çalışanlara işe başlamadan önce veya işe ilk girdiği
letmenin insan kaynaklarının kalitesi, büyük ölçüde eleman günlerde uygulanan program”dır.
bulma sürecinin başarısına bağlıdır. Yine kurumdaki insan İşe alıştırma eğitimi ile işin gerektirdiği tutum ve bilgilerin
kaynakları döngüsünün doğru bir biçimde ilerlemesi de ele- edinilmesi, düşünsel ve bedensel becerilerin kazandırılması
man alımındaki başarıya bağlıdır. Yeterli sayıda ve uygun yoluyla yeni çalışanın işe ve işletmeye uyumunun en kısa za-
özelliklerde adayın bulunamaması, bazı boş işlerin dolduru- manda sağlanması amaçlanmaktadır
lamamasına veya işin gerektirdiği niteliklere yeterince sahip Uygun bir işe alıştırma programı içeriğinde; giriş eğitimi, iş-
olmayan kişilerin işe alınmasına yol açabilir. Alınan elema- yeri ile ilgili temel bilgiler, genel bilgiler, ticaret bilgileri, halk-
nın işin gereklerine yeterince sahip olmaması verim düşük- la ilişkiler ve satış bilgileri yer almalıdır. Personelin bilgilen-
lüğü yanında eğitim ve ücret maliyetlerini, iş gücü devrinin, diril-mesi genelde aşağıdaki alt başlıklar altında yapılmakta
iş kazalarının artması, motivasyon ve iş tatminin düşmesi, ve 1-3 gün arasında sürmektedir.
denetim giderlerinin yükselmesi gibi olumsuz sonuçlara yol İşe alıştırma süreci, genellikle üç adımdan oluşur. Farklı
açacaktır. gruplar tarafından yürütülen bir genel işe alıştırma, bölüm
İşe alma işlevini etkileyen faktörler personel politikaları, iş- işe alıştırma ve spesifik işe alıştırma. Bu adımların sorumlu-
gücü planları, yaşanan deneyimler, işin özellikleri ve çevre luğu ise genellikle şu şekilde dağılmaktadır. Genel işe alıştır-
koşullarıdır. ma, eğitim bölümü veya insan kaynakları bölümü tarafından
İşletmeler işe alım sürecinde işletme içi veya işletme dışı kay- gerçekleştirilir. Bölüm işe alıştırma, bölüm müdürü veya
naklara başvurabilmektedirler. İnsan kaynakları tedarikinde yardımcısı tarafından yürütülür. Spesifik işe alıştırma veya
iç kaynaklardan yararlanma, boşalan ya da yeni ortaya çıkan bölüm işe alıştırma ise yeni çalışandan daha deneyimli ve
bir işin, işletmede çalışan personel arasından yatay veya dikey eğitimli bir çalışan tarafından yürütülür
atama yoluyla doldurulmasıdır. İşletmede belli dönemlerde İşe yeni başlayan bir personelin, yeni bilgi ve becerileri öğ-
gerçekleştirilen terfiler, yan ilerlemeler, şubeler arasında ya- renmesi farklı biçimlerde gerçekleş-mektedir. Bu, bireyin
pılan transferler, örgüt içi duyurular ve yasaların el verdiği diğer çalışanlarla olan iletişimi ve öğrenme alışkanlıklarıyla
ölçüde gerçekleştirilen tekrar işe alımlar bu grupta yer alır. ilgilidir. Kimi bireyler yazılı kaynaklardan okuyarak daha
İşletmede oluşan personel gereksiniminin tümü iç kaynak- iyi öğrenirken, kimisi de görsel-işitsel araçların kullanımı
lardan sağlanan çalışanlarla giderilemeyeceği için bazı du- ile daha iyi öğrenmektedirler. Bu yüzden insan kaynakları
rumlarda dış kaynaklara başvurulur. Dış kaynaklardan insan bölümü tarafından bu farklılıklar göz önüne alınarak bir işe
kaynakları tedarik etmede çeşitli araçlardan yararlanılabilir. alıştırma programı hazırlanmaktadır.
Bu araçlar; iş ve işçi bulma kuruluşları, ilanlar, kuruma bizzat İşe alıştırma programının personel üzerinde etkin olabil-
yapılan başvurular, işçi sendikaları, meslek birlikleri, eğitim mesi için öncelikle, düzenlenen işe alıştırma programının
kuruluşları, tavsiyeler, özel insan kaynakları danışmanlık bü- çalışanın ihtiyaçlarına cevap verebilecek nitelikte olması ge-
roları ve internet olarak sıralanabilir. rekmektedir. İşletmelerde işe alıştırma programı iki şekilde
İşe alma süreci; ön çalışmalar, insan kaynağını bulma ve seç- yapılmaktadır. Bunlardan ilki; işletme tarafından planlanmış
me, işe yerleştirme gibi çalışmalardan oluşan faaliyetlerin ve sistematik olarak hazırlanmış insan kaynakları veya yeni
toplamı olarak tanımlanabilir. Ön çalışmalar, örgüte alınacak çalışanın ilk amiri tarafından yürütülen formal işe alıştırma
yeni elemanların nitelik ve niceliğinin belirlenmesi ile ilgili programıdır. İkincisi ise; işe yeni başlayan personelin iş arka-
etkinlikleri kapsamaktadır. Örgütte boşalan yerin doldurul- daşları ile arasındaki bilgi alışverişine dayanan informal işe
ması için insan kaynaklarının belirlenmesi, insan kaynağının alıştırma programıdır.
bulunması ver örgüte çekilmesi, insan kaynağını bulma et- İşletmede işe yeni başlayan personel için yapılan işe alış-
kinliği içerisindedir. İnsan kaynağını seçme faaliyeti, örgüt tırma programlarının olumlu taraflarının yanında sürecin
için en uygun elemanın seçilmesini sağlayan birtakım çalış- başarılı bir şekilde yürütüle-memesi sonucu bazı olumsuz
malardan oluşmaktadır. durumlarla karşılaşmak mümkündür. Bunlar; zaman kaybı,
İşe alıştırma, işe yeni alınan çalışana, işletmeyi, iş arkadaş- performans kaybı, maliyet kaybı, güven kaybı ve personel
larını, yöneticilerini ve işini tanıtarak, yapacağı işe ve çalı- tatminsizliğidir.
şacağı işletmeye uyumunu sağlamak, böylece onu işletmeye
kazandırmak amacıyla yapılan faaliyetler bütünüdür. Bir baş-
88 Örgütlerde İnsan Kaynakları Yönetimi
Kendimizi Sınayalım
1. Aşağıdakilerden hangisi işe alma işlevini etkileyen faktör- 6. İşletmeye yeni giren ya da bölüm değiştiren personele işe
lerden biri değildir? başlamadan önce uygulanan programa ne ad verilir?
a. Personel politikaları a. Personel yönetimi
b. İşgücü planları b. İşe alıştırma
c. Çevre koşulları c. Kariyer yönetimi
d. Yaşanan deneyimler d. Güdüleme
e. Faaliyet alanı e. Performans değerlemesi
2. Aşağıdakilerden hangisi işe alma aşamalarından biri de- 7. İşe alıştırma eğitimi, işletmede hangi bölüm tarafından
ğildir? gerçekleştirilmektedir?
a. Adaylarla görüşme a. Üretim
b. Başvuruların kabulü b. Pazarlama
c. İş değerlemesi c. Muhasebe
d. Referans araştırması d. İnsan kaynakları
e. Sağlık kontrolü e. Halkla ilişkiler
3. Farklı uzmanlık alanlarından birden fazla görüşmecinin 8. Aşağıdakilerden hangisi işe alıştırmanın amaçlarından
bir araya gelerek adaya sorular sorması hangi görüşme türü- biri değildir?
nü içermektedir? a. Sosyalleşmeyi sağlamak
a. Komisyon görüşmesi b. İşgücü devir oranını azaltmak
b. Planlı ve serbest görüşme c. Başlangıç maliyetlerini azaltmak
c. Baskıcı görüşme d. Gerginliklerin azalmasını sağlamak
d. Planlı ve standart görüşme e. Müşteri beklentilerini artırmak
e. Plansız ve serbest görüşme
9. Aşağıdakilerden hangisi işe alıştırma süreçlerinden biridir?
4. Aşağıdaki aşamalardan hangisinde işe kimlerin alınaca- a. Genel işe alıştırma
ğına kesin olarak karar verilir? b. Örgütsel işe alıştırma
a. İşe yerleştirme c. Çevresel işe alıştırma
b. Ön seçim kararı d. Bireysel işe alıştırma
c. İşe alma kararı e. Zamansal işe alıştırma
d. Referans araştırması
e. Görüşme aşaması 10. Aşağıdakilerden hangisi işe alıştırma araçlarından biridir?
a. İşletmeyi tanıtıcı yayınlar
5. Aşağıdakilerden hangisi aday tarafından doldurulan baş- b. İşletme gezisi
vuru formunun sağladığı kolaylıklardan biri değildir? c. Rol oynama
a. Adayla ilgili kişisel bilgiler d. Rotasyon
b. Eğitim düzeyi e. Güdüleme
c. İş tecrübeleri
d. Seçim sürecinin etkinliği
e. İşin gerçekçi ön tanıtımı
4. Ünite - İşe Alma ve Alıştırma 89
Yararlanılan Kaynaklar
Sıra Sizde 5 Aldemir, C., A. Ataol ve G. Budak (2001). İnsan Kaynakları
• Şirketin tanıtılması Yönetimi. İzmir: Barış Yayınları.
• Yöneticilerin tanıtılması Barutçugil, İ. (2004). Stratejik İnsan Kaynakları Yönetimi.
• Departmanın/İşin tanıtılması İstanbul: Kariyer Yayıncılık.
• İnsan Kaynakları uygulamalarının tanıtılması Brown, J. (2003). “Employee Orientation: Keeping New
• Ofis/Çalışma ortamı kural ve uygulamalarının tanıtılması Employees on Board” http://humanresources.about.com/
library/weekly/uc042102a.htm. Erişim Tarihi: 17.11.2011
Sıra Sizde 6 Carlson, K. D. ve M. L. Connerley (2003). “The Staffing
Farklı gruplar tarafından yürütülen bir genel işe alıştırma, Cycles Framework: Viewing Staffing as a System of
bölüm işe alıştırma ve spesifik işe alıştırma. Bu adımların Decision Events”, Journal of Management, 29 (1), 51-78.
sorumluluğu ise genellikle şu şekilde dağılmaktadır. Genel Doğan, N. (2006). “Örgütsel Yurttaşlık Davranışında
işe alıştırma, eğitim bölümü veya insan kaynakları bölümü Oryantasyonun Önemi: Sabancı Üniversitesi’nde Bir
tarafından gerçekleştirilir. Bölüm işe alıştırma, bölüm müdü- Araştırma” Yayınlanmamış Yüksek Lisans Projesi,
rü veya yardımcısı tarafından yürütülür. Spesifik işe alıştırma Kocaeli Üniversitesi SBE.
veya bölüm işe alıştırma ise yeni çalışandan daha deneyimli Erdem, B. (2004). “Otel İşletmelerinde İnsan Kaynakları
ve eğitimli bir çalışan tarafından yürütülür. Planlamasının Yeri ve Önemi”, Balıkesir Üniversitesi
Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 7 (11), 35-54.
Sıra Sizde 7 Erdemir, E. (2007). “İşe Almada Aday Odaklılık: Kavramsal
Zaman Kaybı: Personele örgüt yapısı, örgüt kültürü, çalışma Çerçeve ve Ölçek Geliştirme” Yayınlanmamış Doktora
ortamının kurallarının ve uygulamalarının tam olarak anla- Tezi. Anadolu Üniversitesi SBE.
tılamaması işlerin zamanında yerine getirilememesine ve do- Eroğlu, U. (2011). İnsan Kaynakları Yönetiminde Yeni
layısıyla işletme açısından zaman kaybına neden olmaktadır. Yönelimleri Hazırlayan İki Güç: Sanal Organizasyonlar
Performans Kaybı: Personelin yapacağı iş hakkında yeterince ve Stratejik Tabanlı Düşünce, İş-Güç Endüstri İlişkileri
bilgilendirilmemesi iş ortamı-na yabancılık çekmesine ne- ve İnsan Kaynakları Dergisi, 5 (1), http://www.isguc.
den olur. Bu durum personelin performansını istenilen dü- org, Erişim Tarihi: 12.10.2011.
zeyde sergileyememesine neden olabilmektedir. Fındıkçı, İ. (2003). İnsan Kaynakları Yönetimi (5. Baskı).
Maliyet Kaybı: Başarısız bir işe alıştırma programı persone- İstanbul: Alfa Yayınları.
le ve işletmeye zaman ve performans kaybı yaşatacağından Geylan, R. (1992). İşgören Yönetimi. Eskişehir: Tamer Ofset.
işletmenin mali açıdan hedeflerini tutturamamasına neden Göçgün, P. (2011). “İşe Alımda Hızla Yaygınlaşan Bir
olabilecektir. Yöntem: E-İşe Alım” http://www.insankaynaklari.com/
Personel Tatminsizliği: İş güvenliği ve işletmeden beklenti- CN/Content Body004.asp? Body ID=64, Erişim Tarihi:
ler başarısız bir işe alıştırma eğitimi programı ile tam olarak 13.10.2011.
karşılanamaz. Bu durum personelin işletme içerisinde uzun Gürçay, C. (2000). “İnternetin İnsan Kaynağı Seçim
vadede bulunma isteğini olumsuz yönde etkileyebilecektir. Sürecinde Aday Toplama Amacıyla Kullanımı” MESS
Güven Kaybı: İşe yeni başlayan personelin başarılı bir şekil- İşveren Gazetesi, 5(18).
de işe alıştırılamaması, personelin kendine olan güveninin, Heneman, H. G. III, T. A. Judge ve R. L. Heneman (2000).
işyerine bağlılığının azalmasına neden olabilecektir. Aynı za- Staffing Organizations (3rd. Ed.). Mendota House,
manda işletmenin de personele karşı olan güveni sarsılabilir. Middleton, WI: Irwin-McGraw Hill.
James, N.B. ve Kreps D.M. (1999). Strategic Human
Resources: Frameworks For General Managers. New
York: J. Wiley.
Kantek, H.K. (2007). “Banka İç Denetim Birimlerine İşe
Alma ve Kariyer Planlama Süreçleri” Yayınlanmamış
Yüksek Lisans Tezi, İstanbul Üniversitesi SBE.
4. Ünite - İşe Alma ve Alıştırma 91
Keser, A. (2011). “İşletmelerde Mesleki Oryantasyon Eğitimi
ve Verimlilik İlişkisi” İş, Güç Endüstri İlişkileri ve İnsan
Kaynakları Dergisi, Cilt 1, Sayı 1, 1999. http://www.
isguc.org/. Erişim Tarihi: 21.10.2011.
Luis R.G.; Balkin D.B. ve Cardy R.L. (2004). Managing
Human Resources. Upper Saddle River, N.J. : Pearson/
Prentice Hall,
Müminoğlu, M. (2011). “İşe alıştırma Programları ve
Şirketin / Yeni Çalışanların Beklentileri”, http://
w w w. i n s a n k a y n a k l a r i . c o m / c n / C o n t e n t B o d y.
asp?BodyID=3092. Erişim Tarihi: 07.02.2011.
Noe, R.A. (1999). İnsan Kaynaklarının Eğitim ve Gelişimi.
Ed.: C. Çetin, İstanbul: Beta Yayınları.
Özdemir, N. (2010). “İşe Alıştırma Eğitimi”, http://www.
okyanusbilgiambari.com/InsanKaynaklari/egitim/işe
alıştırma.pdf. Erişim Tarihi: 15.06.2010.
Özgen, H.; Öztürk A. ve Yalçın A. (2002). İnsan Kaynakları
Yönetimi. Ankara: Nobel Kitabevi,
Özgenç, Ö. Y. (2011). “İşyerinin İlkokul Eğitimi: İşe alıştırma”,
http://www.ikademi.com/egitim-ve-gelistirme/554-
isyerinin-ilkokul-egitimi-oryantasyon.html. Erişim
Tarihi: 21.12.2011
Polat, C.M. (2001). “İnsan Kaynakları Yönetiminde Bilgi
Teknolojisi Uygulamaları ve Elektronik-Haberleşme
Sektöründe Konuya İlişkin Bir Araştırma” Yayınlanmamış
Yüksek Lisans Tezi, İstanbul Üniversitesi SBE.
Ronald, J.B. ve Cooper, C.L. (2006). The Human Resources
Revolution: Why Putting People First Matters.
Amsterdam: Elsevier,
Sabuncuoğlu, Z. İnsan Kaynakları Yönetimi. Bursa: Ezgi
Kitabevi, 2000.
Thomas, S.L. ve K. Ray. (2000). “Recruiting and The WEB:
High-Tech Hiring”, Business Horizons, 43 (3), 43-52.
Wanous, J.P. (1992). Organizational Entry: Recruitment,
Selection, Orientation and Selection. (2nd ed.), M.A:
Addison Wesley.
Whiddett, S.; Kandola, B. ve Keenan, T. (2000). “Fit for the
Job?”, People Management, 6 (11), 30-35.
Yalçın, S. (2003). “İşletmelerde İnsan Kaynakları Tedariğinde
İnternet ve Bir Uygulama” Yayınlanmamış Yüksek Lisans
Tezi, Muğla Üniversitesi SBE.
5
ÖRGÜTLERDE İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ
Amaçlarımız
Bu üniteyi tamamladıktan sonra;
Kariyer kavramını ve yaklaşımlarını açıklayabilecek,
Kariyer evreleri ve kariyer yönetiminin amaçlarını ifade edebilecek,
Kariyer yönetim süreci aşamaları listeyebilecek,
Kariyer yönetimi uygulamaları özetleyebilecek,
Kariyer planlama ve geliştirme süreçlerini tasarlayabilecek,
bilgi ve becerilere sahip olabilirsiniz.
Anahtar Kavramlar
• Kariyer Yönetimi • Kariyer Planlama
• Kariyer Yaklaşımları • Kariyer Geliştirme
İçindekiler
• GİRİŞ
• KARİYER KAVRAMI
• KARİYER YAKLAŞIMLARI
Örgütlerde İnsan Kaynakları • KARİYER DÖNEMLERİ
Kariyer Yönetimi • KARİYER YÖNETİMİ SÜRECİ
Yönetimi
• KARİYER YÖNETİMİ UYGULAMALARI
• KARİYER YÖNETİMİYLE İLGİLİ
KAVRAMLAR
• KARİYER GELİŞTİRME
Kariyer Yönetimi
GİRİŞ
İnsan kaynakları yönetiminin son yıllarda üzerinde önemle durduğu konulardan biri ka-
riyer çalışmalarıdır. 1970’li yıllara kadar personel yönetim programlarına bakıldığında,
örgütlerin daha çok işe alma, yerleştirme, yükseltme ve işten çıkartma gibi insan kaynak-
ları faaliyetleri üzerinde odaklanan bir yapıya sahip olduklarını söylemek mümkündür.
Sonraki yıllarda ise örgütlerin çalışma yaşamının kalitesinin yükseltilmesi konusuna ağır-
lık vermesi, çalışanların kariyerlerini planlama ve geliştirme çalışmalarının önem kazan-
masına neden olmuştur.
Kariyer yönetimi başta kişinin kendi sorumluluğunda olmak üzere, işletmelerde stra-
tejik hedeflere ulaşmada insan kaynaklarının öncelikli görevlerinden biridir. Kariyer her
şeyden önce kişinin kendi sorumluluğundadır ve hayatta ne yapmak istediği ile ilgilidir.
Kariyer yönetimi, bireyin yaşamı boyunca çalıştığı işler bütünün kendi isteklerine göre ve
yaşamını en anlamlı kılacak şekilde yönlendirmesi anlamında da yorumlanabilir.
KARİYER KAVRAMI
Kariyer sözcüğü, Türkçeye Fransızca “carriere” sözcüğünden geçmiştir. Sözcük, Fransa’nın
güneyinde konuşulan Roman kökenli Provencal dilinde “carriera” (araba yolu) anlamına
gelmektedir. Fransızca içerisinde kariyer kavramı; meslek, diplomatik kariyer, bir meslek-
te aşılması gereken aşamalar, yaşamda seçilen yön gibi anlamlarda da kullanılmaktadır.
1970’li yıllarda ele alınmaya başlayan bu kavram son zamanlarda işletme yazınında
sıkça kullanılan bir sözcük haline gelmiştir. Kariyer, bir insanın çalışabileceği yıllar bo-
yunca herhangi bir iş alanında adım adım ve sürekli olarak ilerlemesi, deneyim ve beceri
kazanmasıdır. Kişinin çalışma yaşamı boyunca üstlendiği işlerin bir bütünü olarak tanım-
lansa da, kariyer kavramı bu tanımın ötesinde daha geniş bir anlam ifade etmektedir. Bir
kişinin sahip olduğu kariyeri, sadece onun sahip olduğu işleri değil işyerinde kendisine
verilen iş rolüne ilişkin beklenti, amaç, duygu ve arzularını gerçekleştirebilmesi için eği-
tilmesi ve böylece sahip olduğu bilgi, beceri, yetenek ve çalışma arzusu ile çalıştığı işte ve
örgütte ilerleyebilmesi anlamını taşımaktadır.
Kariyer kavramı açıkça iş kavramını kapsamakla birlikte, kişinin iş dışı yaşamı ve bu
yaşamdaki rolleri de kavramla beraber anlaşılmaya çalışılmalıdır. Kariyer, sosyal yaşam ve
iş hayatının, çalışan yaşamındaki önemiyle birebir ilişkilendirilen bir kavramdır. Kariyer,
bireyin, başlangıç yaptığı, yaşamının üretken yıllarını kullanarak geliştirdiği ve genelde
çalışma hayatının sonuna kadar sürdürdüğü iş ya da pozisyonlar bütünü olarak da tanım-
lanabilir. Bu bağlamda kariyer, çalışma hayatında bireylerin değerlerinde, tutumlarında,
94 Örgütlerde İnsan Kaynakları Yönetimi
KARİYER YAKLAŞIMLARI
Kariyer gelişimlerini, yalnızca, örgüt içindeki etkinliklere bağlamayan bireysel eğilimler
günümüzde yaygınlaşmaktadır. Bu tarz bir yönelme, mesleki niteliklerini arttırarak, ka-
riyerlerini geliştirmeyi hedefleyen özellikle öğrenen örgüt anlayışını benimsemiş örgüt
çalışanlarında görülmektedir. Çalışma yaşamında öne çıkan başlıca kariyer yaklaşımlarını
aşağıdaki şekilde ele alabiliriz.
5. Ünite - Kariyer Yönetimi 95
KARİYER DÖNEMLERİ
İnsan kaynakları yazınında kariyer gelişim süreçleriyle ilgili pek çok model ve kuram bu-
lunmaktadır. Bu modellerin hepsinde ortak olan nokta, kariyerin birbirinden farklı özel-
liklere sahip bir takım dönemlerden oluştuğu şeklindedir. Başka bir ifadeyle iş hayatı bo-
yunca bireyler, biyolojik olarak doğma, büyüme, gelişme ve yok olmaya benzer bir takım
kariyer aşamalarından geçmektedirler. Bu aşamalar birbirleriyle zincirleme olarak bağlı
olup, tüm bireyler süreleri farklı olmakla beraber bu süreçlerden geçerler. Çalışanların
profesyonel kariyerlerine bakıldığında temel olarak birbirinden farklı dört evreden geç-
tikleri görülmektedir. Bu dönemler şunlardır:
96 Örgütlerde İnsan Kaynakları Yönetimi
Çıraklık Dönemi
Kariyer dönemlerinin bu ilk aşaması kişinin öğrenimini tamamladığı ve gelecek için
arayışlara başladığı bir dönemdir. Bu dönemde kişi yetişkinlerin dünyasına geçici kabul
aşamasında olduğu için hayattan beklentileri net değildir, düşünceleri dağınıktır. Genel
olarak çalışma hayatının ilk beş yılını kapsayan bu dönemde genç bireyler örgütün talep
ve beklentilerini anlamaksızın teknik bilgilerle işe başlarlar. Öte yandan bu dönemde çalı-
şanlar kimliklerini aradıkları ve kendi potansiyellerini değerlendirme sürecinde oldukları
için çok çeşitli işlerde çalışarak kendilerine en uygun olan işi bulma eğilimindedirler.
Çıraklık dönemi, bireyin işi ve iş hayatının gereklerini öğrendiği bir dönemdir. Bu
nedenle birey kariyerinin bu evresinde öğrenci rolündedir. Bu dönemde öncelikle örgütün
hedef ve stratejileri, hangi iş süreçlerinin kritik olduğu ve hangi eylemlerin büyük dikkati
gerektirdiği kavranmaya çalışılır. Çıraklık devresinde bireylerden beklenen en önemli faa-
liyet, öğrenme ve talimatları takip etmede yeterli derecede dikkatli olmaktır.
Himayeci Dönem
Kariyerin bu son dönemi; bireyin örgüt içinde önemli bir nüfuza sahip olup, en üst yö-
netim kademelerinde bulunduğu aşamayı temsil etmektedir. Birey kariyerinin bu nok-
tasında asli görevi olan yöneticiliğin yanında himayeci veya fikir yaratıcısı rollerini üst-
lenmektedir. Bireyler bu dönemde örgütün tümüne katkıda bulunan ve ihtiyacı olanlara
deneyimlerini aktaran bir pozisyondadır.
Bu aşamaya gelmiş çalışanların iki önemli önceliği vardır. Bunlardan birincisi örgütün
uzun dönemli stratejilerini belirleyerek firmanın geleceğine yön vermek; ikincisi ise örgüt
içerisinde koruyucu ve himayeci bir rol üstlenerek kendinden sonra gelecek olanları seç-
mektir. Bu amaçlarını gerçekleştirebilmek için; himayeci rolündeki yöneticiler çoğunlukla
tüm ilgilerini uzun vadeli stratejik planlara yöneltirler ve astlarının kariyerlerini planlama
ve destekleme konusunda özel bir çalışma içine girerler.
Bu döneme ulaşan çalışanların kendilerinden beklenen görevleri yerine getirebilme-
leri için bir takım özelliklere sahip olmaları gerekmektedir. Örneğin örgütün işletme stra-
tejisini ve yönünü şekillendirmeleri için bireylerin uzak görüşlü, girişimci ve yenilikçi bir
kişilik yapısına sahip olmalarını gerektirmektedir.
Bireysel Değerlendirme
Bireysel değerlendirme çalışanların ulaşmak istedikleri pozisyonlar için kendi yetenekle-
rini ve eksik yönlerini analiz etme sürecini ifade etmektedir. Bu değerlendirmede çalışan-
lar eksik yönleri ile kendilerini sınırlandırmak yerine örgütün mali imkânları ile yapılacak
eğitim ve geliştirme çalışmaları sonucunda niteliklerini arttıracakları ve yeni nitelikler
kazanacakları faaliyetler içerisinde olmaktadır.
Seçme ve Yerleştirme
Örgütlerde ve çalışma ilişkilerindeki değişim ve gelişmeler çalışanlarda aranılan özel-
liklerin de değişmesine yol açmıştır. Günümüzde bilgiye ulaşmak daha kolaylaşmış ve
artık farklı bilgiye sahip, uzman kişiler, örgütler tarafından talep edilir olmuştur. Örgüt-
lerin kariyer yönetimi konusunda önem verdikleri ilk faktör işe alınacak bireyin örgüt
için maksimum düzeyde fayda sağlamasıdır. Bu nedenle hem doğru bireylerin işe alın-
ması hem de bu kişilerin doğru bölümlerde görevlendirilmesi, bireysel açıdan iş tatmi-
nin sağlanması, örgütsel açıdan ise amaçlanan kurum kültürüne ulaşılması bakımından
oldukça önemlidir.
Eğitim ve Geliştirme
Örgütlerde özellikle çalışanın mevcut durumu ile kendisinden beklenen durum arasında
bir fark olması, çalışanın performansının düşmesi, yeniden işe alıştırma ve çalışanın belli
bir alanda ek bilgi ve beceriye ihtiyaç duyması durumunda eğitim ve geliştirme etkinlik-
leri uygulanmaktadır.
Terfi
Çalışanın yetki, sorumluluk ve buna bağlı olarak ücret yönünden daha üst düzeydeki bir
pozisyona atanması terfi olarak adlandırılır. Çalışanların terfi ettirilmesi kariyer yöneti-
minin en önemli konularından biridir. Çünkü terfi işlemi doğru bir şekilde yapıldığında
hem örgütün başarısı hem de çalışanların motivasyonları ve örgüte olan bağlılıkları art-
maktadır. Pozisyona dayalı kariyer amaçlarının en önemli özelliği, bireyin mevcut iş ile
ulaşmak istediği pozisyon arasındaki basamak sayısıdır. Araştırmalar göstermektedir ki,
çalışanlar kariyer amacından ne kadar uzaklaşılırsa gelişime yönelik aktivitelere katılım ve
gelişimci davranışların oluşum sıklığı o denli azalmaktadır.
İşten Çıkarma
Bazı durumlarda kariyer sona ermeli ve birey işinden ayrılmalıdır. Belirli bir personel de-
vir hızı, yeni yetenek akışı ve örgüt içi kariyer ilerlemesi için açık boşlukları genişletmek
örgütün amaçları arasında yer almaktadır. Bununla birlikte personel devir hızı genellikle
yeni personel arasında daha yüksek, uzun süre hizmet eden personel arasında daha dü-
şüktür. Personel devri hızını azaltmak, örgütte kariyer yollarındaki tıkanıkları ortadan
kaldırmak, insan kaynakları planlamasının konusu olmaktadır.
100 Örgütlerde İnsan Kaynakları Yönetimi
Emeklilik
Emeklilik kariyer sürecinin son aşaması olarak ele alınmaktadır. Eğer birey emekliliğin-
den sonra çalışma yaşamına devam ediyorsa kariyer sürecinin devam ettiği söylenebi-
lir. Türkiye’de emekliliğin koşulları sosyal güvenlik mevzuatı ile belirlenmiştir. Emekli
olma hakkını elde eden birey kendi isteği ya da azami sürenin doldurulması durumla-
rında emekli olmaktadır. Bireyin emeklilik sürecine girdiğinde örgütten ayrılması ve
yerine gelecek olan yeni mezunlara ve iş hayatına yeni başlayan kesime fırsat tanıması
gerekmektedir. Böylece örgüt kendini yenileyecektir. Emekli olan çalışanların bilgi ve
deneyimlerinden yararlanmak ise işe yeni başlayan bireyler için yol gösterici olması
bakımından önemlidir.
Örgütsel Yedekleme
İş ortamında örgütsel yedekleme yapılması örgütlere pek çok açıdan yararlar sağlamak-
tadır. Öncelikle örgütün geleceğini garanti altına alabilmek için önemli pozisyonlara
gelebilecek adayların önceden belirlenmesi büyük önem taşımaktadır. Örgütsel yedek-
leme planlaması ile örgüt içinde özellikle üst düzey yöneticilerin yerine kimlerin geçe-
bileceği belirlenir ve bu kişiler görevlerine hazırlanma imkânı bulunur. Böylece yönetsel
pozisyonlarda bir boşalma söz konusu olduğunda, bu pozisyona hazırlanan adaylar-
dan birisi boş pozisyona atanır. Örgütsel yedekleme örgütün elinde bulunan eğitimli
ve deneyimli insan kaynağını örgütün gelecekle ilgili planları ve büyüme gereksinme-
si doğrultusunda şekillendirmesine yardımcı olan bir yöntemdir. Öte yandan örgütsel
yedekleme, çalışanları örgüt içinde sahip olacakları kariyer imkânlarıyla ilgili olarak
cesaretlendirmekte ayrıca, insan kaynakları kısıtlamalarını ve çalışanların beceri açıkla-
rını, iş açıkları oluşmadan tespit etme imkânı vermektedir. Böylece örgütsel yedekleme
planlarıyla, bireyler gelecekte oluşacak iş açıkları için büyük sorumluluklar almaya ha-
zırlıklı olabilmektedir.
Örgütsel yedeklemenin örgüt kültürü, etkinlik ve karlılığa da olumlu etkisi bulun-
maktadır. Bunun yanında örgütsel yedekleme görev tanımları ve stratejik planlar arasında
bağlantı kurarak, yönetsel gelişim hareketlerinin rastgeleliğini azaltır, yüksek potansiye-
le sahip, geleceğin liderlerinin belirlenmesini sağlar, nitelikli adayların yükselmesi için
fırsatlar yaratır ve örgüt içi terfi fırsatlarının iyileştirilmesini sağlar. Örgütsel yedekleme
sürecinde yer alan temel kritik faaliyetler şunlardır:
• Strateji ve hedefler doğrultusunda gelecekte gerçekleşmesi beklenen örgütsel deği-
şikliklerin tahmin edilmesi,
• Kısa orta ve uzun vadeli insan kaynakları planlamasının yapılması (işten ayrılacak
ve yeni alınacak kişilerin sayıları vb.),
• Strateji ve hedefler doğrultusunda kritik pozisyonların gözden geçirilmesi ve po-
zisyon profillerinin hazırlanması,
• Çalışanların yetkinliklerinin gözden geçirilmesi ve kişisel bilgi, ilgi ve deneyim du-
rumunun yer aldığı aday envanterlerinin oluşturulması,
• Kritik pozisyonlara aday olan kişilerin belirlenmesi ve pozisyon profilleriyle bu
kişilerin karşılaştırılması sonucu kişilerin gelişim ihtiyaçlarının saptanması,
• Her yönetici adayı için, eğitim ve geliştirme faaliyetlerini içeren gelişim faaliyetle-
rinin planlanması,
• Bireylerin fiili olarak, planlanan yetiştirme ve eğitim programlarına katılması,
• Mevcut planların sonuçlarının değerlendirilmesi,
Kariyer Planlama
Kişinin; geçmiş, şimdiki durum ve geleceği yönelik öğretimini, eğitimini, kişisel özellikle-
rini, becerilerini, deneyimlerini, seçeneklerini ve beklentilerini değerlendirerek, yapmak
istedikleri ile yaptıkları arasındaki uyumun, uyumsuzluğun sonuçlarını teşhis etmek ve
çözüm yolları üretmek için harcadığı sistemli çabaya “kariyer planlama” denir. Kariyer yö-
netimi sistemi, içerdiği hedef belirleme, kendi kendini değerlendirme, astın üst tarafından
değerlendirilmesi, astın eğitim programlarına tabi tutularak geliştirilmesi gibi faaliyetler
nedeni ile performans yönetimi sistemi ile yakından ilgilidir. Bu nedenle, belirli amaçlar
ve planlar, iş öncelikleri ve mevcut görevlendirmeler için ödül beklentileri ile kişinin per-
formans planının oluşumunu sağlar.
Kariyer planlaması kişinin yaşamı boyunca yer alacağı işlerle ilgili görevlerinin, hedef-
lerinin ve geleceğinin planlanmasıdır. Bir diğer ifade ile bir kişinin kariyerini sürdüreceği
mesleklerin, işyerlerinin ve yolların seçimidir. Öte yandan kariyer planlaması, bireysel ka-
riyer amaçlarının ve bu amaçların başarılması için gereken araçların belirlenmesi süreci
olarak da tanımlanabilir. Kariyer planlaması hem bireyi hem de örgütü etkiler. Her ne
kadar birey kariyer planının alıcısı ve uygulayıcısı olsa da, örgütün bireyi bu süreçte des-
teklemesi gerekmektedir. İki tür kariyer planlamadan söz edilebilir. Bunları bireysel ve
örgütsel kariyer planlama olarak iki şekilde inceleyebiliriz.
KARİYER GELİŞTİRME
Kariyer geliştirme bireyin eğitim, yetiştirme ve iş tecrübesi yolu ile kariyerinin planlan-
ması ve kariyerine ilişkin yaptığı planların gerçekleşmesi için gerekli faaliyetlerin organize
edilmesi işlemi olarak tanımlanabilir. Bireysel anlamda kariyer gelişimi, bireyin kendi ka-
riyer planlarına ulaşabilecek ve başarı sağlayacak bir gelişimi ifade etmektedir. Bu bağlam-
da kariyer geliştirme bireysel bir kariyer planının uygulanması için gerekli programları ve
faaliyetleri içermektedir. Örgüt açısından bakıldığında ise bu programlar çalışanların ya-
tay ve dikey olarak işlerinin değiştirilmesi, planlanmış eğitim programları ile bilgi, beceri
ve yeteneklerinin geliştirilmesi gibi yöntemlerle gerçekleştirilmektedir.
Kariyer geliştirme, personelin becerilerini, kişiliğini ve yeteneklerini geliştirebilecekle-
ri sosyal ve teknik donanımlara sahip olma süreçleri bireylerin iş yaşamlarında kendileri-
ni geliştirebilmeleri ve ilerleme çabalarının olması ve yine bireylerin belirledikleri meslek
tercihine, örgüt yönetiminin katkı sağladığı bilinçli faaliyetler olarak tanımlanmaktadır.
Kariyer geliştirme, çalışanlara kendi yeteneklerini değerlendirme ve genişletme gücü
vererek gerçek kariyer amaçları ve hedeflerini gerçekleştirmek için yardımcı olmayı he-
deflemektedir. Bu bağlamda kariyer geliştirme, örgütün çalışanlarına sunduğu, kariyerle-
rinin yönünü ve gelişimini etkileyen unsurlar hakkında bilgi verdiği, bilgi ve kapasitele-
rinin artmasını amaçlayan resmi bir etkinlik olarak da tanımlanabilir. Kariyer geliştirme,
çalışanların kariyerlerinin yönetiminde yardımcı olmak için tasarlanan ve çalışanın tüm
çalışma hayatını kapsayan uzun dönemli bir süreçtir. Personel arasındaki bireysel farklı-
5. Ünite - Kariyer Yönetimi 103
lıkları kullanmak ve aynı zamanda onların iş tatminlerini, motivasyonlarını ve verimlilik-
lerini etkilemek suretiyle örgütsel başarıya katkıda bulunabilir. Kariyer geliştirmenin beş
aşaması bulunmaktadır. Bunları aşağıdaki gibi ele almamız mümkündür.
İş İçin Hazırlık
Bu aşama, bireyin doğumundan yaklaşık 25 yaşına kadar geçen süreyi kapsamakta ve bir
mesleki hayali geliştirmeyi öngörmektedir. Bu hayal; çocukluk, ergenlik ve yetişkinliğin
ilk yıllarında geliştirilir. Bu süreç, bireyin güçlü ve zayıf yönleri, değerleri ve arzu edilen
yaşam tarzı ile bir dizi mesleğin gerekleri ve sunduğu yararlar arasında bir uyumlaştırma
sürecinin gerçekleştirilmesidir. Bu süreç sonucunda, birey ilk mesleki seçiminde bulunur
ve bu tercih doğrultusunda eğitim ve öğretim programlarına katılır.
Örgüte Giriş
Bu aşama genellikle 18-25 yaş arasında gerçekleşir. Bu aşamada birey, hem kendi mesleki
ve öz imajıyla ilgili iş bulur, hem de o işi yapmaya başlar. Birey işe başladığında, iş bek-
lentileriyle gerçeğin farklı olduğunu anlar. Gerçeğin beklenilenden farklı oluşu bireylerde
hayal kırıklığı yaratabilir.
İlk Kariyer
Bu aşama genellikle 25-40 yaş aralığını kapsamaktadır. Bu aşamada iki safhadan söz edil-
mektedir. İlk safha bireyin kendini kabul ettirme ve örgütte yapılanları anlama sürecidir.
İkinci safhada birey başarı elde etmek için çaba göstermektedir. Birey seçmiş olduğu yolda
başarı için mücadele eder ve yükselmenin yollarını arar.
Orta Kariyer
Çalışma yaşamının 40-55 yaşları arasını kapsayan bu aşama, daha ileri derecede büyüme,
ilerleme ya da mevcut durumun devamını içerir. Her iki durumda da kariyerin ve yaşam
yönünün yeniden değerlendirilmesi söz konusudur. Ancak bu bölümde kişi genellikle
ulaştığı noktayı korumaya yönelir.
Son Kariyer
Son kariyer verimliliği sürdürmeyi ve iş yaşamından ayrılma için son hazırlığı kapsar.
Örgütün bu aşamadaki görevi, performansını sürdürmeleri konusunda çalışanlara cesaret
vermektir.
Kariyer Haritaları
Kariyer haritası en basit tanımıyla, bir örgüt içinde bir işten diğerine ilerleyebilmenin
yollarını belirlemek üzere kullanılan bir tekniktir. Kariyer haritaları bir anlamda örgüt
içindeki tüm pozisyonları içeren ve pozisyonlar arasında geçiş yollarının net olarak be-
lirlendiği bir örgüt şemasıdır. Bu şemada hangi pozisyondan sonra hangi pozisyonlara
geçilebileceği ve bunun için gerekli deneyim ve yetkinlikler açıkça belirtilmektedir. Bir
başka tanıma göre ise kariyer haritaları, örgütün belirlediği iş hedefleri ile kişinin hedefleri
arasında bağlantı oluşturarak, tanımlanan yeterliliklerin geliştirilmesine katkı sağlayan ve
104 Örgütlerde İnsan Kaynakları Yönetimi
örgüt içindeki kariyer hareketlerini gösteren tablolardır. Örgüt içerisinde kullanılan bir
kariyer haritasında bulunması gereken başlıca unsurlar pozisyonun görev ve sorumluluk-
ları (iş tanımı), pozisyon için gerekli nitelikler (iş nitelikleri) ve pozisyona örgüt içinde
hangi diğer pozisyonlardan gelinebileceği bilgisidir. Kariyer haritalarının hazırlanmasın-
da dikkat edilmesi gereken temel unsurlar ise şunlardır:
• Hedef işin gerektirdiği davranış ve becerilerin belirlenmesi ve periyodik olarak
gözden geçirilmesi,
• Çalışanların beceri ve deneyimlerini içeren verilerin temin edilmesi ve güncel tu-
tulması,
• Çalışanları ve hedef işleri bir arada ele alan ihtiyaç analizi karşılaştırması yapılması,
• Çalışanların kariyer hedefleri, gelişme ihtiyaçları ve hedefledikleri işin gerekleri ile
örgütsel kariyer yönetiminin hedef ve gereksinimlerinin uzlaştırılması,
• Çalışanların eğitim ihtiyaçları doğrultusunda bir eğitim programı geliştirilmesi,
• Her bir çalışan için kariyer yollarının belirlendiği ayrı bir kariyer haritasının hazır-
lanması.
Kariyer Danışmanlığı
Kariyer danışmanlığı, çalışanların ilgi ve isteklerini dikkate alarak, bireylere örgüt içeri-
sinde ilerlemelerini sağlayacak kariyer yolları ve yeterlikleri hakkında bilgi verilmesidir.
İşletme içinde kariyer danışmanlığı insan kaynakları bölümü tarafından verilmektedir.
İnsan kaynakları bölümü dışında mentor adı verilen deneyimli yöneticilerde çoğunlukla
genç yönetici adaylarına mesleki ve bireysel gelişimleri için danışmanlık yapabilmekte-
dir. Kariyer danışmanlığı insan kaynakları bölümü tarafından üç şekilde yapılmaktadır.
Bunlar;
1. İnformel danışmanlık, örgütlerin personel kadrosu, yeteneklerini ve ilgilerini de-
ğerlendirmek isteyenler için yürütülen danışmanlık hizmetidir. Bireysel endişeler
ve yaşam sorunlarına yönelik danışmalıkta sağlanmaktadır.
2. Formel danışmanlık, çalışanlara kariyerleri konusunda bilgi sağlayan yardım prog-
ramlarıdır (Kariyer değerlendirme merkezleri ve kariyer geliştirme merkezleri gibi).
3. Danışmanlarla kariyer danışmanlığı, genellikle performans değerlemeyi kapsar.
Performans değerlemeye kariyer bilgisinin katılması kariyer planlamada güncel bir
ilgiyi oluşturur. Etkili performans değerlemenin bir özelliği yalnızca çalışanların
ne elde edebileceğini bilmelerini sağlar. Bu nedenle danışmanlara yalnızca belli bir
bölüm içinde danışılmalıdır.
Kariyer Merkezleri
Kariyer merkezleri, örgütsel kariyer geliştirmeyi başlatmak için destek sağlayan ve perso-
nelin kendi kendisini değerlendirmesine katkıda bulunan, eğitim ve danışmanlık hizmeti
veren örgüt içi kuruluşlardır. Kariyer merkezleri, personele istihdam hizmeti sağlamanın
yanı sıra, örgüt elemanlarının becerilerini geliştirmek için mülakatlar yapmak, atölyeler
(workshop) oluşturmak ve personelin kariyerlerini geliştirmeye yardımcı olmak için de-
ğerlendirme araçları, bilgisayar programları, kitaplar, video programları ile bilgi kaynağı
yaratmaktadırlar.
Yazılı Kaynaklar
Yazılı kaynaklar, bireylere kendilerini analiz etme, kariyer planlaması, kariyer hedeflerini
belirleme konusunda pratik bilgiler sağlar. Yazılı kaynaklar yoluyla çalışanların kendileri-
ni tanımaları, ilgilerini öğrenmeleri, uygun fırsatları bilmeleri, işlerini tanımaları ve plan-
larını geliştirmeleri sağlanmaktadır.
5. Ünite - Kariyer Yönetimi 105
İş Zenginleştirme
İş zenginleştirme bir işin, işçinin daha çok iş ve işlem yapabilecek şekilde yeniden orga-
nize edilmesi anlamına gelmektedir. İş zenginleştirme, personele kendi işini planlama,
örgütleme, denetleme ve değerlendirme konusunda daha fazla sorumluluk verilmesidir. İş
zenginleştirme, dikey genişleme yoluyla personelin gelişmesini sağlamaktadır.
Koçluk
İş yerindeki geliştirme tekniklerinin en yenisidir. 1990’larda geliştirilmiştir. Koçluk, belli
bir gruba, belli bir hedef için özel ders, konferans, seminer vererek hedef hazırlama tek-
niğidir. Kişi öğreninceye kadar devam eder. Koç, yöneticilerin yönetimsel yeteneklerini
iyileştirmek ve onların bireysel zayıflıklarını güçlendirmek için görevlendirilen işletme
dışı danışmanlıktır. Koçlar bireyin kariyer planları yapmasında yardımcı olurlar. Çalışan-
ların örgütte yükselmeleri için hangi yetenek ve becerilerini geliştirilmeleri gerektiğini
anlamalarını sağlar.
İş Rotasyonu
İş rotasyonu, kişinin önceden belirlenmiş bir programa ve programda öngörülen sürelere
göre, o anda yaptığı işle ilgili diğer bazı faaliyet ya da görevlere geçişi ve bunları sırası ile
gerçekleştirmesidir. Çalışanların kariyer gelişimini canlandırmak için yöneticiler, örgüt
içinde periyodik iş rotasyonları düzenlerler. İş rotasyonu çalışanların örgüt içinde yatay
olarak yer değiştirmesidir. İş rotasyonu, örgütte çalışanların potansiyellerini yükselterek
başka işlere yönelmelerini sağlar. Özellikle yeni işe girenlerin farklı iş değişikliklerini de-
neme yoluyla kendilerini test etmelerini ve kişisel değerleri ile iş arasındaki uyum nokta-
larını karşılaştırarak değerlendirmelerini olanak sağlar.
106 Örgütlerde İnsan Kaynakları Yönetimi
Özet
Kariyer, bir insanın çalışabileceği yıllar boyunca herhangi bir Kariyer yönetimi ile ilgili tanım ve kavramlara bakıldığında
iş alanında adım adım ve sürekli olarak ilerlemesi, deneyim kariyer yönetimin hem örgüt hem de birey odaklı bir süreç
ve beceri kazanmasıdır. Kişinin çalışma yaşamı boyunca üst- olması önem kazanmaktadır. Kariyer yönetimi; ilk olarak bi-
lendiği işlerin bir bütünü olarak tanımlansa da, kariyer kav- reyi ilgilendiren bir kavram olan kariyerin, örgütsel bir yak-
ramı bu tanımın ötesinde daha geniş bir anlam ifade etmek- laşım olarak ele alınmasını ve bireyin kariyer sürecinin örgüt
tedir. Bir kişinin sahip olduğu kariyeri, sadece onun sahip veya örgütler tarafından şekillendirilmesini içermektedir.
olduğu işleri değil işyerinde kendisine verilen iş rolüne ilişkin Kariyer yönetimi, bireyin kariyer planlarının, örgüt amaç ve
beklenti, amaç, duygu ve arzularını gerçekleştirebilmesi için hedeflerine uyacak şekilde örgüt tarafından yönlendirilme-
eğitilmesi ve böylece sahip olduğu bilgi, beceri, yetenek ve si ve bu yönlendirmenin de yine bireyin kariyer hedeflerine
çalışma arzusu ile o işletmede ilerleyebilmesi anlamını taşır. uyacak biçimde ele alınmasını gerektiren dinamik bir süreç-
Çalışma yaşamında öne çıkan başlıca kariyer yaklaşımları tir.
kurumsal kariyer yaklaşımı, bireysel kariyer yaklaşımı, esnek Kariyer yönetimi uygulamaları işe alma, seçme ve yerleştir-
kariyer yaklaşımı, sınırsız kariyer yaklaşımı, portföy kariyer me, eğitim ve geliştirme, terfi, transfer ve yer değiştirme, iş-
yaklaşımı, çağdaş kariyer yaklaşımı ve çok boyutlu kariyer ten çıkarma, emeklilik ve örgütsel yedeklemedir.
yaklaşımıdır. Kariyer planlaması kişinin yaşamı boyunca yer alacağı işlerle
Kariyer dönemleri çıraklık dönemi, bağımsız çalışma-mes- ilgili görevlerinin, hedeflerinin ve geleceğinin planlanması-
lektaş dönemi, kılavuz dönemi ve himayeci dönemden oluş- dır. Bir diğer ifade ile bir kişinin kariyerini sürdüreceği mes-
maktadır. leklerin, işyerlerinin ve yolların seçimidir.
Kariyer yönetimi, bir çalışanın örgüt içinde bulunduğu ko- Kariyer geliştirme bireyin eğitim, yetiştirme ve iş tecrübesi
numun farkında olmasını, kendi kariyer hedeflerine ulaşmak yolu ile kariyerinin planlanması ve kariyerine ilişkin yaptı-
için bir sonraki adımın ne olduğunu bilmesini, kendi kariyer ğı planların gerçekleşmesi için gerekli faaliyetlerin organize
yolunu öngörebilmesini ve bu yola uygun hazırlıkları önce- edilmesi işlemi olarak tanımlanabilir.
den yaparak kendini geleceğe hazırlamasını kolaylaştırmayı
amaçlamaktadır.
5. Ünite - Kariyer Yönetimi 107
Kendimizi Sınayalım
1. Aşağıdakilerden hangisi kariyer yaklaşımla-rından biri 6. Aşağıdakilerden hangisi kariyer yönetimi uygulamaların-
değildir? dan biri değildir?
a. Kurumsal kariyer yaklaşımı a. İşe alma
b. Bireysel kariyer yaklaşımı b. Seçme ve yerleştirme
c. Esnek kariyer yaklaşımı c. Eğitim ve geliştirme
d. Çağdaş kariyer yaklaşımı d. Kariyer değiştirme
e. Kariyer rehberliği yaklaşımı e. Emeklilik
2. Örgütlerdeki teknik personelin de yönetsel pozisyonlarda 7. Aşağıdakilerden hangisi kariyer planlamanın amaçların-
kolayca ilerleyebilmelerini sağla-yan yaklaşım aşağıdakiler- dan bir değildir?
den hangisidir? a. İnsan kaynaklarının etkin kullanımı
a. Kurumsal kariyer yaklaşımı b. Eğitim programı geliştirilmesi
b. Portföy kariyer yaklaşımı c. Çalışanların tatmininin sağlanması
c. Çok boyutlu kariyer yaklaşımı d. İşe bağlılığın sağlanması
d. Sınırsız kariyer yaklaşımı e. Farklı bir alana giren çalışanın değerlendirilmesi
e. Esnek kariyer yaklaşımı
8. Aşağıdakilerden hangisi kariyer geliştirmenin aşamaların-
3. Aşağıdaki kariyer dönemlerinden hangisi bireyin mesleki dan biri değildir?
tecrübelerinin ve teknik bilgi düzeyinin en üst seviyeye ulaş- a. İş için hazırlık
mış olduğu dönemdir? b. Örgüte giriş
a. Çıraklık dönemi c. Rotasyon
b. Kılavuz (mentor) dönemi d. Orta kariyer
c. Himayeci dönem e. Son kariyer
d. Bağımsız çalışma dönemi
e. Ustalık dönemi 9. Aşağıdakilerden hangisi çalışanların ilgi ve isteklerini dik-
kate alarak, bireylere örgüt içerisinde ilerlemelerini sağlaya-
4. Aşağıdakilerden hangisi kariyer yönetimi süreçlerinden cak kariyer yolları ve yeterlikleri hakkında bilgi verilmesidir?
biri değildir? a. Kariyer danışmanlığı
a. Bireysel değerlendirme b. İş zenginleştirme
b. Örgüt tarafından yapılan değerlendirme c. Yazılı kaynaklar
c. Yükselme imkanlarının açıklanması d. Kariyer merkezleri
d. Eğitim programlarının düzenlenmesi e. Beceri ve yetenek testleri
e. Örgütün yol göstermesi
10. Yöneticilerin yönetimsel yeteneklerini iyileştirmek ve
5. Aşağıdaki kariyer yönetimi uygulamalarından hangisi onların bireysel zayıflıklarını güçlendirmek için yapılan da-
çalışanın yetki sorumluluk ve buna bağlı olarak ücret yönün- nışmanlığa ne ad verilir?
den daha üst düzeydeki bir pozisyona atanmasıdır? a. Örgütsel yedekleme
a. Transfer b. Kariyer haritası
b. Yer değiştirme c. Koçluk
c. Geliştirme d. Kariyer danışmanlığı
d. Terfi e. Kariyer haritası
e. Yerleştirme
108 Örgütlerde İnsan Kaynakları Yönetimi
Yararlanılan Kaynaklar
Acar, N. (2000). İnsan Kaynakları Yönetimi. 2.Basım. Klaft, L.A., R.G. Murdick ve F.E. Schuster. (1985). Human
Ankara: MPM Yayınları. Resource Management. Florida: Charles E. Merrill Publ.
Akın, A. (2005). “Takım Kariyer Modeli ile Proje Comp.
Takımlarında Kariyer Geliştirme”, Erciyes Üniversitesi Örücü, E. (2003). Modern İşletmecilik. 3. Basım. Ankara:
İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, Sayı 25, Gazi Kitabevi.
Temmuz – Aralık. Özden, M.C. (2001). Bireysel Kariyer Yönetimi. Ankara:
Aldemir, C.; Ataol, A. ve Budak, G. (2001). İnsan Kaynakları Ümit Yayıncılık.
Yönetimi. İzmir: Barış Yayınları. Özden, M.C. (2003). Geleceğimizi Yaratmak: Gençler ve
Aydın, E.B. (2007). “Örgütlerde Kariyer Yönetimi, Kariyer Kariyer Danışmanlığı. içinde Düşünceden Sonuca
Planlaması, Kariyer Geliştirmesi ve Bir Kariyer Geliştirme İnsan Kaynakları Yönetimi. (Ed: F. Tahiroğlu), 3. Basım,
Programı Olarak Koçluk Uygulamaları” Yayınlanmamış İstanbul: Hayat Yayınları.
Yüksek Lisans Tezi, Pamukkale Üniversitesi SBE. Özgen, H.; Öztürk, A. ve Yalçın, A. (2002). İnsan Kaynakları
Aytaç, S. (2005). Çalışma Yaşamında Kariyer Yönetimi Yönetimi. Ankara: Nobel Kitabevi.
Planlaması Geliştirilmesi ve Sorunları. Bursa: Ezgi Peiperl, M. ve Baruch, Y. (1997). “Back to Square Zero.
Kitabevi. The Post-Corporate Career”, American Management
Bayraktar, A.S. (2004). “İşletmelerde Kariyer Planlamanın Assocation, 7-22.
Personelin Motivasyonu Üzerindeki Etkileri ve Bir Raymond A. N. (1996). “Is Career Management Related to
Uygulama”, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Marmara Employee Development and Performance?” Journal of
Üniversitesi SBE. Organizational Behavior, 17 (2), 119-133.
Bayraktaroğlu, S. (2003). İnsan Kaynakları Yönetimi. Sabuncuoğlu, Z. (2005). İnsan Kaynakları Yönetimi. Bursa:
Sakarya: Sakarya Kitabevi. Alfa Aktüel Yayınevi.
Bird, A. (1994). “Careers as Repositories of Knowledge: A Steers, R. M. (1996). Motivation and Leadership at Work.
New Perspective on Boundaryless Careers”, Journal of New York: McGraw-Hill,
Organizational Behavior, 15 (4), 325-344. Szilagyi, A.D. (1998). Management and Performance. 3.
Bingöl, D. (2003). İnsan Kaynakları Yönetimi. 5. Baskı. Edition. New Jersey: Scott, Foresman Company,
İstanbul: Beta Yayınları. Şimşek, V.A. (2002). İnsan Kaynakları Yönetimi. (Sirküler
Burack, E.H ve Mathys, N.J. (1980). Career Management Rapor). Ankara: TÜRMOB Yayınları.
in Organisations: A Practical Human Resources Tonus, Z. (2002). “İşletme Yönetimi Açısından Yükseltim
Planning. Lake Forest, IL: Brace-Park Press Planlama (Succession Planning)” Anadolu Üniversitesi İk-
Can, H. (1999). Örgüt ve Yönetim. Ankara: Siyasal Kitabevi. tisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, 18 (1-2), 13-22.
Carlson, D.S. ve D.M. Rotondo, (2001). “Differences in Tuna, M. (1996). “Organizasyonlarda Kariyer planlaması ve
Promotion Stress Across Career Stage and Orientation.” Geliştirilmesi” Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi Yıldız Tek-
Human Resource Management, 40 (2), 99–110. nik Üniversitesi SBE,
Eryiğit, S. (2000). “Kariyer Yönetimi” Kamu-İş Hukuku ve Uzun, T. (2003). “İnsan Kaynakları Yönetiminde Etkin Bir
İktisat Dergisi. 6 (1). Yöntem: Kariyer Planlaması”, İş, Güç Endüstri İlişkileri ve
Eugene, F. (1999). “Today’s Mercurial Career Path”, İnsan Kaynakları Dergisi, 5(2). http://www.isguc.org/. Eri-
Management Review, 83(11), 11-18. şim Tarihi: 21.12.2011.
Hall, D. ve Moss, J.E. (1998). “The New Protean Career
Contract: Helping Organizations and Employees Adapt”,
Organizational Dynamics, 26(3), 41-59.
Hollenbeck, N. ve Wright, G. (1997). Human Resource
Management. New York: Mc Graw-Hill.
Kaynak, T. (1996). İnsan Kaynakları Planlaması. İstanbul:
Alfa Yayınları.
Keçecioğlu, T. (2003). İnsan Kaynakları Yönetimi ile
Rekabetçi Avantaj Kazanmak. İstanbul: Sistem
Yayıncılık.
6
ÖRGÜTLERDE İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ
Amaçlarımız
Bu üniteyi tamamladıktan sonra;
İşletmelerde personel disiplininin anlam ve önemini ifade edebilecek,
Temel disiplin yaklaşımlarını tanımlayabilecek,
Disiplin sistemi kurulurken izlenmesi gereken aşamaları açıklayabilecek,
Disiplin uygulamalarında yaşanan sorunlar ve çözüm yolları üzerine görüş bil-
direbilecek,
bilgi ve becerilere sahip olabilirsiniz.
Anahtar Kavramlar
• Disiplin • Sözlü İkaz
• Sistem • Yazılı İkaz
• Kural • İşten Uzaklaştırma
• Ceza • İşten Çıkarma
• Suç • Şikayet
İçindekiler
• GİRİŞ
• DİSİPLİNİ GEREKTİREN NEDENLER
• TEMEL DİSİPLİN YAKLAŞIMLARI
Örgütlerde İnsan Kaynakları • DİSİPLİN SİSTEMİNİN KURULMASI
Personel Disiplini • DİSİPLİN SİSTEMİNİN TANITILMASI
Yönetimi
• DİSİPLİN SİSTEMİNİN UYGULANMASI
• CEZA UYGULAMASINDA SICAK SOBA
YAKLAŞIMI
Personel Disiplini
GİRİŞ
Pek çok kişi ne anlama geldiğini tam olarak bilmese de disiplinin gereğine inanır. Toplu-
mu oluşturan bireyler günlük yaşamda bir biçimde disipline edilirler. Çevremizde farklı
amaçlarda ve büyüklüklerde çok sayıda örgüt faaliyet gösterir. Bir amacı gerçekleştirme-
nin yolu ise bilinçli ve düzenli çalışmaktan geçer. Bu nedenle aileden hükümete, yardım
derneklerinden uluslararası işletmelere kadar her örgüt disiplini sağlamak için bir takım
kurallar koyar ve düzenlemeler yapar. Birey olarak içinde yaşadığımız toplum çok sayıda
örgütten oluştuğuna göre bu örgütlerin kural ve düzenlemeleri bizi çepeçevre kuşatacaktır.
Disiplin kavramı bireysel ve örgütsel açıdan ele alınabilir. Bireysel açıdan disiplin, bi-
reyin amaçlarına ulaşabilmek için öz denetimini gerçekleştirme çabasıdır. Örgütsel açıdan
disiplin, istenmeyen davranışlardan uzak durmayı ve doğru davranmayı sağlamaya yöne-
lik ilke, kural ve uygulamalar bütünüdür. Disipline etmek; eğitmek, denetim altına almak,
anlamına gelir.
Örgütsel açıdan disiplini bireysel disiplinden ayıran temel fark, disipline edilen ile di-
sipline eden kişinin birbirinden ayrılmasıdır. Tüm örgüt (aile, okul, belediye, spor kulübü,
ticari işletme vb.) yöneticileri, örgütlerini en kısa yoldan amaçlarına ulaştırabilmek için,
çalışanlarının istenmeyen davranışlarını kontrol altına alamak durumundadırlar. Bu ça-
balar disiplin faaliyetlerini oluşturur.
Önleyici Disiplin
Disiplin sisteminin üç temel unsuru vardır. Bunlar şöyle sıralanabilir:
• Kurallar (İstenen davranış biçimleri)
• Kural ihlalleri (İstenmeyen davranış biçimleri-suç)
• Yaptırımlar (Ceza ya da rehberlik)
İşletmelerde disiplin sürecinin kural ihlali olduktan sonra başlayacağını düşünmek
yanlış olur. Öncelikli amaç, kuralların dışına çıkılmasını engellemek veya en aza indirmek
olmalıdır. Önleyici disiplin adından da anlaşılacağı gibi çalışanların kural ve düzenleme-
leri ihlal etmemesi için önceden yönlendirilmesi anlamına gelir. Yönlendirmekten kaste-
dilen personelin öz disiplinini sağlamaktır. Önleyici disiplin faaliyetleri çalışanlarda, ceza
korkusu ile değil, yararına inandığı için, kurallara uyma bilinci oluşturmayı hedefler. Bu
hedef doğrultusunda öncelikle personelin uyum içinde çalışmasını sağlayacak kural ve
düzenlemeler oluşturulur. Kuralların ve düzenlemelerin oluşturulmasında İnsan Kaynak-
ları Birimi, diğer birim yöneticileri ve bağlı sendika temsilcileri birlikte çalışır. Çalışanla-
rın da kararlara katılımı sağlanır. Önleyici disiplin çalışmaları kapsamında yapılması ge-
reken ikinci iş, belirlenen kural ve düzenlemelerin çalışanlara iletilmesidir. İletme, sadece
bilgi verme anlamında anlaşılmamalıdır. Tek tek her kuralın niçin konulduğu, tam olarak
ne anlama geldiği ve uygulanmadığı durumlarda işletme ve çalışanlar açısından ne tür
olumsuzluklara yol açacağı açık ve net bir biçimde anlatılmalıdır.
Önleyici disiplin adından da anlaşılacağı gibi çalışanların kural ve düzenlemeleri ihlal etme-
mesi için önceden yönlendirilmesi anlamına gelmektedir.
6. Ünite - Personel Disiplini 113
Düzeltici Disiplin
Önleyici disiplin çalışmalarına rağmen kural ihlallerinin önüne tümüyle geçmek müm-
kün değildir. Etkin bir önleyici disiplin uygulamasında bile kural ihlalleri görülebilir. Dü-
zeltici disiplin yaklaşımı kuralların dışına çıkan personelin davranışının en kısa zamanda
düzeltilmesini hedef alır. Düzeltmekten kastedilen aynı kural ihlalinin tekrarını önlemek-
tir. Önlem, ceza anlamına gelir. Düzeltici disiplinde kural ihlalleri cezayla karşılık görür.
Amaç, ceza yoluyla, istenmeyen davranışı düzeltmek ve gelecekte aynı davranışın tekrar-
lanmasını engellemek için çalışanlara gözdağı vermektir.
Düzeltici disiplin yaklaşımında ceza, çalışanların en kısa sürede ve en az maliyetle is-
tenen davranış kalıpları içerisine girmesini sağlar. Kural ihlallerinin tekrarını engellemek
için verilecek cezanın caydırıcı şiddette olması gerekir. Cezanın caydırıcılığı kişiye gore
değişebilir. Bu nedenle sistem tekrarlanan kural ihlalleri için her defasında daha şiddetli
cezalar verilmesini öngörür. İstenmeyen davranışı en kısa sürede ve en az maliyetle dü-
zeltmesi nedeniyle düzeltici disiplin yaklaşımı bu güne kadar tüm dünya ülkelerinde geniş
bir uygulama alanı bulmuştur. Bu nedenle düzeltici disiplin yaklaşımına klasik disiplin
yaklaşımı da denilebilir.
Yapıcı disiplin istenmeyen davranışı düzeltmek için ceza yerine danışmanlık (rehberlik)
yöntemini kullanır.
Yapıcı disiplin uygulamalarında personel bir kuralı ihlal ettiği zaman; kendisine yöne-
tim (rehber) tarafından bu davranışın nedenleri sorulur; ileri sürülen nedenler tartışılır;
kural ihlalinin bir daha tekrarlanmaması için birlikte çözüm yolları geliştirilir ve karşılıklı
bir anlaşmaya varılır. Aynı kuralların ikinci kez ihlal edilmesi halinde, çok az farkla ben-
zer uygulamalara devam edilir. Personel kural ihlallerine devam edecek olursa doğrudan
işten çıkarılır.
Yapıcı disiplin yaklaşımı çalışanları yetişkin bir birey olarak görürür. Ceza korkusu ile
istenmeyen davranışların geçici olarak düzeleceğini, yöneticilere yakalanma endişesinin
olmadığı durumlarda, bu davranışların tekrarlanacağını savunur. Personeli sürekli göz
hapsinde tutmak yerine, onları eğiterek, disiplinin gereğine inandırmayı ve sorumluluk
bilincini geliştirmeye çalışır.
Düzeltici disiplin yaklaşımında sorunların kısa vadede ve örgüt odaklı çözülmesi esas alınır-
ken, yapıcı disiplin yaklaşımında sorunların uzun vadede ve birey odaklı çözülmesi amaç-
lanır.
Yukarda sözü edilen üç disiplin yaklaşımı ile ilgili genel bir değerleme yapacak olur-
sak, önleyici disiplin yaklaşımını ayrı bir kategoride ele almak gerektiğini görürüz. Bilin-
diği gibi önleyici disipli yaklaşımı kural ihlallerini önlemeye yönelik faaliyetlerde bulunur.
114 Örgütlerde İnsan Kaynakları Yönetimi
Düzeltici ve yapıcı disiplin yaklaşımları ise kural ihlalinden sonra gündeme gelir. Bu ne-
denle önleyici disiplin diğer iki disiplin yaklaşımından önce uygulama alanı bulur. İşlet-
me düzeltici veya yapıcı disiplin yaklaşımlarından hangisini tercih ederse etsin öncelikle
önleyici disipline çalışmalarına yer vermek zorundadır (Şekil 6.1).
Şekil 6.1
Temel disiplin
yaklaşımları
Düzeltici disiplin yaklaşımında sorunların kısa vadede ve örgüt odaklı çözülmesi esas
alınır. Yapıcı disiplin yaklaşımında ise sorunların uzun vadede ve birey odaklı çözülmesi
amaçlanır. İşletmeler ticari kuruluşlardır. Birey odaklı, uzun vadeli ve eğitim ağırlıklı dav-
ranış değiştirme çabaları ticari bir yaklaşım değildir. İşletmeler açısından öncelikli hedef
kuralları ihlal eden personelin en kısa yoldan ve en az maliyetle istenen davranış kalıpları
içine girmesidir. Amaç onu eğitmek değil, kurallara uygun davranmasını sağlamaktır. Bu
amaca ulaşmada en etkin yöntem cezadır. Düzeltici disiplin (klasik disiplin) yaklaşımı bu
nedenle tüm dünyada geniş bir uygulama alanı bulur. Ünitemizin bundan sonraki kısmın-
da klasik disiplin yaklaşımı ele alınacaktır.
Kuralların Konulması
Disiplin kuralları işletmenin etkin ve verimli bir biçimde çalışmasını sağlamak amacıy-
la hazırlanır. Personelin bireysel faaliyetleri kurallar yardımıyla yönlendirilir ve örgütsel
amaçlarla paralel hale getirilir. Yönetim, kurallar yardımıyla personelden nasıl bir dav-
ranış beklediğini ortaya koyar. Personel, kurallar yardımıyla neyi yapıp neyi yapmaması
gerektiğine karar verir.
Disiplinde, kurallar, cezalandırmaya temel olsun diye konmaz. Yanıcı materyallerle
çalışılan bir işletmede konulan “sigara içmeme” kuralının amacı personele eziyet etmek
değildir. Kuralın konulmasındaki amaç personelin, işletmenin ve çevrenin güvenliğini
sağlamaktır. Disiplinde ceza bir amaç değil, araç olmalıdır. Ceza, sadece, personelin ku-
rallara uygun davranmasını sağlamak için kullanılan bir yöntemdir. Kurallar ihtiyaçlar-
dan doğarlar. Hazırlanacak bir kuralın dolaylı veya dolaysız olarak örgütsel etkinliğe katkı
sağlaması gerekir. Aksi halde, konulan kural gereksizdir.
Kuralın kişilik kazanmasında, ifade düzgünlüğü ve olumlu yaklaşım önemli bir unsur-
dur. Örneğin, “dikkatsiz olma” yerine “önce güvenlik” ifadesi daha uygun olacaktır.
Kurallar, personelin kültür yapısına, örf ve adetlerine uygun olmalıdır.
Etkin bir disiplin sistemi çok sayıda kural koymayı gerektirir mi?
2
Cezaların Belirlenmesi
Kuralların konulmasından sonra, hangi kural ihlaline, ne tür cezaların verileceğinin belir-
lenmesi gerekir. Kural ihlallerinin birkaç kez tekrarlanması durumunda verilecek cezanın
şiddetini artırma zorunluluğu, ceza kademelerinin oluşturulmasını gündeme getirir.
Disiplinin amacı kural ihlalinin tekrarlanmasını engellemek olduğuna göre istenme-
yen davranışın cezalandırılması gerekir. Bir an için, işletmenin, disiplin kurallarını belir-
lediğini fakat verilecek cezaları belirlemediğini, her kural ihlali için uygun olan cezanın
birim yöneticileri tarafından saptanması yolunu tercih ettiğini düşünelim. Bu durumda
birimlerarası ceza uygulamalarında tutarsızlıklar olacaktır. Her yöneticinin kişilik yapısı,
değer yargıları ve ceza yaklaşımları birbirinden farklıdır. Bu nedenle bölümler arasında
aynı kural ihlallerine farklı cezaların verilmesi kaçınılmazdır. Personel ceza konusunda
son derece duyarlıdır. Kendisine farklı bir uygulama yapıldığını düşünecek olursa, verilen
ceza istenmeyen davranışı düzeltmeyecek aksine örgüte olan bağlılığını azaltacaktır
Kural ihlallerine verilecek cezaların önceden belirlenerek personele duyurulması ge-
rekir. Ceza uygulamalarında sendikalar, çalışanın hakkını savunabilmek için doğal olarak
somut dayanaklar aramaktadırlar. Kural ihlallerine verilecek cezaların önceden belirlen-
mesi, işletmenin farklı birimlerinde, farklı ceza uygulamalarının önüne geçecektir. Bir
yıl önce, bir suça nasıl bir ceza öngörülmüş ise bir yıl sonra da aynı suça aynı cezanın
verilmesi mümkün olacaktır. Çalışanlar, hangi kurala uymadıklarında, hangi sonuçla kar-
şılacaklarını bilecek ve ona göre davranışlarını kontrol altına alacaklardır. Ancak, ilerde
açıklanacağı gibi hafifletici nedenlerin dikkate alınması bu konuda bazı farklılıklar yara-
tabilecektir. Genelde yaygın uygulama, meydana gelecek her kural ihlali için uygulanacak
cezanın önceden belirlenmesi, ancak yönetime belirli ölçülerde olayın koşullarına göre
farklı karar verme olanağının tanınmasıdır.
Kural ihlallerine nasıl cezalar verilmelidir? Cezadan amaç, istenmeyen davranışın dü-
zeltilmesi ve bir daha tekrarının engellenmesidir. Verilecek cezaların caydırıcı nitelikler
taşıması gerekir. İşlenen suçun (kural ihlalinin) ağırlığına uygun şiddete bir ceza öngö-
rebilmek için sistemde farklı şiddetlerde ceza seçenekleri olmalıdır. Ceza türleri ülkelerin
çalışma yasalarına (iş hukuku, kamu huku, borçlar hukuku vb), kurumların kamu ya da
özel olmalarına göre farklılıklar gösterebilir. Uygulamada gözlenen başlıca ceza türleri
şöyle genellenebilir.
• Uyarma
• Kınama
• Ücret kesme
• Geçici işten uzaklaştırma
• İşten çıkarma
Uyarma: Çalışanların, iş sözleşmesine aykırı davranışları, fiziki ve mesleki yetersizliği,
işyerinin normal işleyişini ve yürüyüşünü bozan hareketleri, iş görme borcunun gerektiği
şekilde yerine getirilmesini engelleyen ve iş yerindeki uyumu olumsuz yönde etkileyen
davranışları karşısında yazılı olarak uyarılması ve savunmasının alınmasıdır.
6. Ünite - Personel Disiplini 117
Kınama: Çalışanların, işlerine gereken özeni göstermemesi, sorumlululuklarını yete-
rince yerine getirememesi, işyerinin ahengini bozacak davranışlarda bulunması, çalıştığı
kuruma sadakat göstermemesi vb durumlarda yazılı olarak kınanması ve savunmasının
alınmasıdır.
Ücret kesme: Çalışanların genelde işletmeyi maddi zarara uğratıcı ve güvenlik riski
yaratıcı hal ve hareketlerine öngörülen bir ceza türüdür. Örneğin, devamsızlık yapma, işe
geç gelme veya işten erken ayrılmayı alışkanlık haline getirmek, makine ve tesisata hasara
uğratmak veya kaybetmek, Bilgisayarları amaç dışı kullanmak, Sigara içme yasagı bulu-
nan yerlerde sigara içmek vb.
İş Kanunumuzun 38. maddesine göre işveren, toplu iş sözleşmesi veya iş akitlerinde
gösterilmiş bulunan nedenler dışında işçiye ücret kesintisi cezası veremez. Ücret kesme
cezası bir ayda iki gündelikten fazla olamaz.
İş Kanunumuzun 38. maddesine göre, ücret kesme cezası bir ayda iki gündelikten fazla
olamaz.
Geçici işten uzaklaştırma: İşçinin kusurlu davranışı sonunda hizmet akdinin işveren
tarafından disiplin cezası olarak verilen karara dayanılarak askıya alınması olarak tanım-
lanır. Bu ceza ağır ve iş atmosferini olumsuz etkileyen kural ihlallerinde gündeme gelir.
Geçici işten uzaklaştırma cezası, genelde doğrudan işten çıkarmaya yol açacak kural ihlal-
lerinde hafifletici nedenlerin bulunması durumunda bir alt ceza olarak uygulanır. İşçinin
bu dönemde çalışma ve ücret alma hakkı yoktur (Süzek, 2011).
İş kanununu ve disiplin cezaları konusu ile ilgili olarak Sarper Süzek’in İş Hukukunda Disip-
lin Cezaları (Çalışma ve Toplum, 2011/1, ss.9-18) isimli makalesini okuyabilirsiniz.
İşten çıkarma: İşten çıkarma, işlenen suçun çok ağır olması ve işgörenin davranışları-
nın düzeltilme umudunun kalmaması halinde kullanılır. Çalışanın davranışları nedeniyle
iş ilişkisine devam, ahlak ve iyi niyet kuralları gereği işveren için katlanılmaz (çekilmez)
hale gelmişse işten çıkarma cezası gündeme gelir. Kumar, alkol ve yasalarca kullanılması
suç sayılan uyuşturucuların müptelası olmak, Hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik yapmak
ve diğer yüz kızartıcı suçlardan birini işlemek vb. Böyle durumlarda personelin işden çı-
karılması her iki taraf içinde yararlı olabilir. İşten çıkarma kararları disiplin kurulu kararı
ve yönetimin onayı ile alınır. İşletmelerde işden çıkarma cezası uygulanırken izlenen süreç
yasalara ve sözleşmelere uygun olmalı, tüm kararlar belgelendirilmelidir.
Cezaların Kademelendirilmesi
Daha önce belirttiğimiz gibi cezanın gerçek anlamda ceza olabilmesi için personelin is-
tenmeyen davranışlarını düzeltmesi gerekir. Aksi halde bu bir ceza olmayacaktır. Verilen
bir ceza personelin davranışlarını düzeltmemişse, bu durum aynı kural ihlalinin tekrar
edilmesi ile kendini gösterir. Bir kuralın ikinci kez aynı kişi tarafından ihlali bu kişiye ilk
kural ihlalinde verilen cezanın yeterli olmadığı anlamına gelir. Bu durumda yapılacak iş
cezanın şiddetini artırmak olacaktır. Bu süreç her tekrarda daha şiddetli ceza uygulayarak
personelin davranışını düzeltene kadar devam ettirilmelidir.
Genelde işletmelerin uyguladıkları ceza türleri şöyle kademelendirilir:
• 1. Suçta: Uyarma
• 2. Suçta: Kınama
• 3. Suçta: Geçici işten uzaklaştırma
• 4. Suçta: İşten çıkarma
118 Örgütlerde İnsan Kaynakları Yönetimi
İş yerinde uyuşturucu kullanma, hırsızlık ve tecavüz gibi ağır suçlarda kademeli disiplin uy-
gulanmaz. Ağır suçların bir kez işlenmesi çoğunlukla işten çıkarma cezası için yeterli olur.
Suçların Gruplandırılması
Personelin kendisine önceden bildirilmiş bir disiplin kuralını isteyerek ihlal etmesi bir suç
eyleminin oluşmasına neden olur. Örgütsel etkinlik sağlamak amacıyla hazırlanmış ku-
ralların tümü aynı önem derecesine sahip değildir. Bazı kurallar örgütsel etkinliği direkt
ve olumsuz yönde etkilerken, bazı kural ihlalleri aynı derecede önemli bir etkiye sahip
olmayabilir. Örneğin, hırsızlık suçu ile izinsiz işe gelmeme suçu işletme için aynı derecede
öneme sahip değildir.
İşletme içinde işlenen suçların farklı sonuçlar yaratması bu suçların belirli gruplar al-
tında toplanması ihtiyacını doğurmuştur. Çok sayıda suçun belirli gruplar altında top-
lanması bu gruplara uygun düşen ceza kademelerinin belirlenmesinde önemli kolaylıklar
sağlar. Genelde, işletmelerde, personelin işlediği suçlar iki büyük kategori altında toplanır.
Bunlar hafif suçlar ve ağır suçlardır.
Hafif Suçlar: Hafif suçlar tek tek bakıldığı zaman işletme açısından önemli sonuçlar
doğurmaz. Bu tür suçlar herhangi bir kişinin sağlığına veya güvenliğine zarar vermeyen,
işletmenin etkin bir biçimde çalışmasını engellemeyen suçlardır. Hafif suçlar özellikle ilk
kez işlendiğinde hafif cezalarla karşılık görürler. Bununla birlikte hafif suçlar biriktiği za-
man ciddi sonuçlar doğurabilir.
Ağır Suçlar: Ağır suçlar, personelin davranışlarını düzeltmesi için herhangi bir çabaya
girmeden, sözlü veya yazılı ikazlara gerek duymadan, işten çıkarmayı veya geçici işten
uzaklaştırmayı haklı gösteren suçlardır. Bu tür suçlar örgütsel etkinliğe önemli ölçüde
zarar verir, personelin sağlık ve güvenliğini tehdit eder ve personelin moralini olumsuz
yönde etkilerler.
Bazı işletmeler Şekil 6.2’de görüldüğü gibi, suçları hafiften başlayarak, orta ve ağır suç-
lar olmak üzere üç grup altında toplarlar. Suçların iki veya üç grup altında toplanabilir.
Önemli olan, bu grupları oluşturan suçların örgütsel etkinliği nasıl etkilediğinin doğru
tayin edilmesidir.
Şekil 6.2
Suç Suçlar ve suç grupları
Suçlar
Grubu
Mesai bitmeden işi bırakma
Mesai saatleri içinde aylaklık etme
Belirli toplantılara katılma konusunda ihmalkâr davranma
Tuvalet dışında, izinsiz olarak işyerini veya çalışma alanını terketme
Zaman kartını gereği gibi kullanmama veya bir başkasının zaman kartını
1.Grup Suçlar
kullanma
İşe geç gelmeyi adet haline getirme
İşe geldiği halde, zamanında işe başlamamayı adet haline getirme
Temizliğe dikkat etmeme ve çalışırken sağlıksız bir ortam yaratma
İşletmenin mamullerini yetkisi dışında satma veya sipariş alma
İşletmenin her türlü donanım, makine ve teçhizatını amaç dışı kullanma veya
zarar verme
Giyim, kuşam konusunda temizliğe riayet etmeme, yırtık veya sökük iş
elbiseleriyle çalışma veya iş yerinde ağır makyajla dolaşma
Ayda iki gün mazeretsiz olarak işe gelmeme
İşyerinde kavga etme veya birilerine bedensel zarar verme
Yöneticiden izin almadan işletmeyi terketme
2.Grup Suçlar
İş esnasında uyuma
İş konusunda amirine kasten yanlış bilgi verme
Kendisine verilen görevi sebepsiz yere geciktirme veya verilen işlerden başka
işlerle meşgul olma
Belirli işlerin yapılmasında ilk amirden aldığı emre kasten sebepsiz yere
uymama
İşletme içinde çeşitli nitelikte uyuşturucu kullanma veya satma
Her türlü hırsızlık
Sabotaj
Yöneticilere ve diğer personele saldırgan davranışlarda bulunma
İşletmenin mal veya mülküne maksatlı olarak zarar verme
3.Grup Suçlar
olacaktır. Yine de, genel bir örnek olması için Şekil 6.3’de görüldüğü gibi bir suç ve ceza
listesi vermek mümkündür. Verilecek bu listede suçlar hafif, orta ve ağır nitelikte olmak
üzere üç gruba ayrılmış her grup için uygun ceza kademeleri sırasıyla belirlenmiştir.
Şekil 6.3
Suç gruplarına Suç grubu Suçun tekrarlanma durumu Suç karşılığında verilecek ceza türü
ve tekrarlanma İlk suçta Uyarma
durumuna göre 1. Grup Suçlarda İkinci suçta Kınama
verilecek cezalar
Üçüncü suçta Geçici işten uzaklaştırma
İlk suçta Kınama
2. Grup Suçlarda İkinci suçta Geçici işten uzaklaştırma
Üçüncü suçta İşten çıkarma
3. Grup Suçlarda İlk suçta İşten çıkarma
Her işletmenin kendi yapısına uygun bir suç ve ceza sistemi geliştirmesi gereğini açıkla-
3 yınız.
Disiplin kurallarının anlam ve önemi ile birlikte personele aktarılmasının yanı sıra,
işletme içinde, bu kuralların hatırlanmasını sağlayacak bir takım düzenlemelerin de yapıl-
ması gerekir. Örneğin, işletme içinde sigara içilmesi yasak olan yerlere uyarı levhalarının
asılması, kask veya koruyucu gözlük kullanılarak çalışılması gereken yerlere, hatırlatıcı
levhaların konulması son derece yararlı olacaktır. Bu tür bir uygulama, bir itiraz halinde
somut bir delil olarak kullanılabilecektir.
6. Ünite - Personel Disiplini 121
Suçun Belirlenmesi
İşletmelerde suçları (kural ihlallerini) belirlemek yöneticilerin görevidir. Bu nedenle di-
siplin uygulaması yöneticilerin personel davranışlarını gözlemesiyle başlar. Özellikle ilk
kademe yöneticilerine (nezaretçilere) bu noktada çok iş düşer. İlk kademe yöneticileri,
disiplin sisteminin belirlenmesinden sonuçlarının denetimine kadar tümüyle disiplin ola-
yının içindedirler.
Yöneticilerin suça bizzat tanık olmaları halinde çözüm kolaylaşacaktır. Ancak kural
ihlali bir diğer personel tarafından veya bir müşteri tarafından duyurulduğunda olayın
boyutları değişecektir. Bu durumda gerçekten kural ihlalinin olup olmadığını, ihlali ki-
min veya kimlerin yaptığını açık ve net olarak belirlemek kolay olmayacaktır. Bu duruma
örnek olabilecek aşağıdaki diyaloğu irdeleyiniz.
Yönetici: Leyla Hanım hakkınızda yine bir şikâyet aldım. Geçen sefer size “sizinle ilgili
bir şikâyet daha duyarsam, çok fena olacağını” söylemiştim. Atak A.Ş.’nden bir şikâyet tele-
fonu aldım. Siz telefonda onlara çok kaba davranmışsınız.
Leyla Hanım: Bu olanaksız. Ben telefonda kimseye kaba davranmadım. Üstelik dün
sabahtan beri Atak A.Ş.’den kimseyle de telefon görüşmesi yapmadım.
Yönetici: Ben şikâyeti geçen Cuma günü aldım. Fakat bunun önemi yok. Önemli olan
benim sizi daha önceden iki kez ikaz etmemdir. Ben müşteriden gelen şikâyetlere kesinlikle
tolerans gösteremem.
Leyla Hanım: Anlayıp dinlemeden beni nasıl suçlarsınız? Ben geçen hafta izinliydim.
Benim yerime Vildan Hanım telefonlara baktı. Telefonda müşteriye kaba davranan kişi ben
olamam.
Yönetici: Sahi mi?
122 Örgütlerde İnsan Kaynakları Yönetimi
Yukarıdaki olayda hemen bir dizi yaklaşım hatası gözlenebilir. Yönetici müşteriden
personeli hakkında şikâyet aldıktan hemen sonra harekete geçmemiş, bir haftadan fazla
bir süre hiç bir tepkide bulunmadan beklemiştir. Aradaki süre suç kaynağını belirleme-
yi zorlaştırmıştır. Yönetici böyle bir suçun söz konusu olup olmadığı veya kimin yaptığı
konusunda hiçbir araştırma yapmamış, personelin görüşünü almamış, önceki suçlardan
dolayı bir personeli suçlamakta sakınca görmemiştir. Olayda yöneticinin önyargısı açıkça
gözlenmektedir. Oysa şikâyetin yapıldığı gün yönetici olayla ilgilenmeli, gerçek suçluyu
yanına çağırarak şöyle demeliydi: “Vildan Hanım biraz önce Atak A.Ş.’den biri sizin ken-
disine telefonda kaba davrandığınızı bana iletti. Olayı bir de siz anlatır mısınız?” Böyle
bir yaklaşım personele durumu açıklaması için bir fırsat verecektir. Personelin olayda bir
kusuru olmayabilir veya böyle bir davranış için bazı gerekçeleri olabilir.
Yöneticilerin bir suçun oluştuğunu ve bu suçun kim tarafından işlendiğini bilmesi, su-
çun tam olarak belirlendiği anlamına gelmeyecektir. İşlenen suçun ispat edilmesi gerekir.
Bu görev de bir kuralın ihlal edildiğini ileri süren yöneticiye düşer. Aksi halde yapılacak
fazla bir şey yoktur. Hukukta kişi suçu ispat edilene kadar suçsuz sayılır. İşletmelerin yargı
adaleti de bu kuraldan soyutlanamaz. Personel de suçu ispatlanıncaya kadar suçsuz sayı-
lacaktır. Bu gerçek, disiplin yönetiminde, yöneticileri oldukça sıkıntıya sokar. Her zaman,
her olayda, kesin kanıtlar bulmak kolay değildir. Örneğin, bir hırsızlık olayında kesin ka-
nıtlar bulmak her zaman mümkün olmayabilir. Böyle bir durumda yönetim hırsızlık ya-
pan personeli belirlese bile fazla bir şey yapamayacaktır.
Yöneticiler, genelde disipline yönelik faliyetlere soğuk bakarlar. Sizce bu durumun sebepleri
5 neler olabilir?
Suçu işleyen kişi hakkında peşin hükümlü olmak, ona kin veya yakınlık beslemek objektif
bir ceza kararının alınmasına engel olacaktır.
Suçun oluşması ile cezanın verilmesi arasındaki zaman uzadıkça personelin, işlediği suç ile
aldığı ceza arasında bağlantı kurması zorlaşır.
Cezanın personele iletilmesinde vurgulanması gereken diğer bir konu, personele yap-
tığı davranışın niçin uygun olmadığının anlatılmasıdır. Ne yazık ki, yöneticilerin çoğu bu
konuya gereken önemi vermezler. Onlar genellikle işin kolayına kaçarlar ve şöyle derler:
“Bunu yapma” veya “böyle davranırsan senin için iyi olmaz”. Hiç bir açıklamada bulu-
nulmadan gösterilen bu tavır çoğunlukla yasak edilen hareketin baskı altında alınmasına
yol açar. Oysa davranışın neden yapılmaması gerektiğinin açıklanması önemli davranışsal
değişikliklere neden olacaktır.
Yöneticiler, personele cezayı iletirken hafifletici nedenlerin dikkate alındığını vurgu-
lamalıdırlar. Her personel, işlediği suçun karşılığı olarak aldığı cezanın saptanmasında
hangi hafifletici nedenlerin dikkate alındığını açık ve net olarak öğrenebilmelidir. Yöne-
ticilerin böyle bir açıklamada bulunmaması, disiplin kararında tutarlı davranılmadığı gö-
rüşünü kuvvetlendirecektir.
Yöneticiler, ceza kararını personele iletirken hafifletici nedenlerin dikkate alındığını vur-
gulamalıdırlar.
CEZA UYGULAMASINDA SICAK SOBA YAKLAŞIMI
Disiplinin etkin bir biçimde uygulanması nasıl gerçekleştirilebilir? Bu soruya günümüze
dek cevap aranmıştır. Pek çok yönetici disiplin eyleminde cezalandırmanın gerekli oldu-
ğuna yürekten inansa bile cezalandırıcı disiplinin beraberinde önemli sorunlar getirdiğini
inkar etmemektedir. Bu sorunların bir kısmı cezalandırıcı disiplin sisteminin yapısından
bir kısmı da sistemin uygulanmasından kaynaklanmaktadır.
Cezalandırıcı disiplin sisteminin yanlış veya yetersiz uygulanmasından doğan sorun-
ların önüne geçebilmek için yöneticilerin disiplin eylemini yerine getirirken uymaları
gereken birtakım ilkeler vardır. McGregor tarafından ortaya atılan bu ilkeler kaynağını
yanan, sıcak bir sobanın verdiği öğretiden alır. Literatürde “sıcak soba kuralları” olarak
geçen bu yaklaşımın bazı görüşleri etkin bir disiplin sağlayabilmek açısından tartışmalı ise
de genelde kabul görür. Cezalandırıcı disiplin sistemini uygulayan işletmelerin sıcak soba
örneğinden esinlenerek belirlenmiş disiplin ilkelerini uygulamaları disiplin sorunlarını
en aza indirmede önemli bir etken olacaktır. Etkin disiplin uygulamalarına güzel, kolay
anlaşılır ve öğretici bir örnek oluşturan sıcak soba yaklaşımı şöyle açıklanabilir:
• Soba özellikle kışları uzun ve sert geçen yöreler için çok değerli bir ısınma ara-
cıdır. Dondurucu soğuklarda odaya yaydığı ısıyla bizleri yaşama bağlayan soba,
aynı zamanda yemek pişirmeye, çay demlemeye, su ısıtmaya yarayan çok yönlü bir
yardımcıdır.
• Yanan bir sobadan -şu veya bu şekilde- yararlanan insanın öncelikle bilmesi ve
uyması gereken bir kural vardır; “yanan bir sobaya çıplak elle dokunma”. Neden?
Çünkü, kızgın bir sobaya dokunursanız sizi yakacaktır. Bu kuralı daha küçük bir
bebek iken, emekleme aşamasında öğrenirsiniz. Kuralı size ya büyükleriniz öğretir
ya da kendiniz deneme-yanılma yöntemiyle öğrenirsiniz.
• Sıcak sobaya dokunulduğunda soba insanı yakar ve acı verir. İstemeyerek, kazara
da olsa, dokunduğunuzda soba sizi yakacaktır. Bu gerçek hiç bir zaman değişmez.
Soba tutarlı, güçlü ve istikrarlı bir öğretmendir. İsterseniz bir kez deneyin. Do-
kunur dokunmaz dersinizi alacaksınız. Bir daha da yanan bir sobaya çıplak elle
dokunmayacaksınız.
6. Ünite - Personel Disiplini 125
• Soba dersini her zaman, herkese verecektir. Dokunursanız canınızın yanacağını
bildiğiniz halde, soba hakkındaki olumlu hisleriniz değişmeyecektir. Sizi yaktığı
anda biraz sızlansanız bile bu duygularınız değişmeyecektir. Onsuz olamayacağı-
nız bilinci her zaman taze kalacaktır.
• Soba nasıl olurda bizim canımızı yaktığı halde nefretimizi kazanmaz, kin ve düş-
manlık duygularımızı açığa çıkarmaz? Bu sorunun cevabı içinde, etkili bir disiplin
politikasının prensipleri ve cezaların etkin bir biçimde kullanımı yatar.
Sıcak soba yaklaşımının öngördüğü etkili disiplin yaklaşımının temel varsayımları
şunlardır:
Ceza hemen uygulanır: Sıcak bir sobaya dokunur dokunmaz acısını hissedersiniz.
Soba insanı yakmak için kendisine bir kaç kez dokunulsun diye beklemez. Kuralı bozup
dokunduğunuz anda sizi yakar. Daha ilk dokunuşta tepkisini gösterir. Dokunan hemen
sebep-sonuç ilişkisini gösterir. Ona dokunan kişi acının nereden geldiği konusunda şüp-
heye kapılmaz. Kişi sıcak bir sobaya dokunmuş ve bu eyleminin cevabını hemen acıyı
hissederek almıştır. Artık bu kurala uymak için elinden geleni yapacaktır. İşletmelerde di-
siplin cezası da böyle verilmelidir. Kural ihlali ile ceza arasında belirli bir sürenin geçmesi
personelin sebep-sonuç ilişkisini kurmasını güçleştirecektir. Söz konusu sürenin uzunlu-
ğu cezanın etkisini olumsuz yönde etkiler.
Ceza kişiye değil yaptığı harekete verilir: Şayet kuralı bozar, sıcak sobaya dokunursa-
nız, soba sizi yakacaktır. Sizin sobaya istemeyerek dokunmanız veya dokunduğunuz için
üzgün olmanız sonucu değiştirmeyecektir. Hangi duygular içinde olursanız olunuz, ya-
pılmaması gereken bir davranışta bulunup sobaya dokunduğunuz için karşılığını yanarak
alacaksınız. Soba sizi yakarken sizden intikam almayı, aklınızı başınıza getirmeyi veya size
gününüzü göstermeyi düşünmez. Amacı sizi horlamak, etrafa karşı utandırmak değildir.
O, sizin yaptığınız eylemle ilgilenir. Cezayı size değil, yaptığınız eyleme verir. Kişiyi de-
ğil, eylemi cezalandırır. İşletmelerde uygulanan cezalar da bu özellikleri taşımalıdır. Ceza
kişisel olmamalıdır. Ceza personelden hesap sormak, intikam almak veya aklını başına
getirmek düşüncesiyle, personele hakaret edilerek, onuru zedelenerek verilmemelidir. Ce-
zanın hedefi personel değil, onun yaptığı yanlış davranış olmalıdır.
Cezanın hedefi suçu işleyen değil, onun yaptığı yanlış davranış olmalıdır.
Ceza zamana ve insana karşı tutarlıdır: Yanan bir sobanın son derece katı bir adalet
anlayışı vardır. Yandığı ve sıcak olduğu sürece kendisine kim dokunursa dokunsun ya-
kar. Sobanın istisnası yoktur. Kimseyi bağışlamak düşüncesinde değildir. Kendisini imal
eden usta da dokunsa, evin içindeki küçük bir bebekte de dokunsa, yakacaktır. Dokunan
kişinin yaşı, cinsiyeti, sosyal statüsü, fiziksel görünümü, inançları, değer yargıları onun
için önemli değildir. Sıcak sobaya dokunan kişinin o güne kadar sobaya hiç dokunmamış
olması, bu harekete kazara yapmış olması veya sobanın soğuk olduğunu sanması sonucu
değiştirmeyecektir. Hiç bir hafifletici sebebin dikkate alınması söz konusu olamaz. Doku-
nan kim olursa olsun yanar. Soba, zaman içinde de tutarlıdır. Hiç kimseyi önemsemeden
hep aynı şiddetle yakar. İnsanları bazı günlerde daha çok, bazı günlerde daha az yakmaz.
Onun bir çizgisi vardır, sürekli o çizgide yürür. Aradan uzun yıllar geçmesi de yakma
olayında değişiklik yaratmaz. Soba bu yıl kendisine dokunan kişileri nasıl yakıyorsa, önü-
müzdeki yılda, daha sonraki yılda aynı biçimde yakar.
Cezalandırıcı disiplinin uygulamasında örnek olarak alınması önerilen sıcak soba ku-
ralının en çok tartışma konusu olan yönü, cezanın zamana ve insana karşı tutarlılığıdır.
Cezalandırıcı disiplinde tutarlılık hayati bir konudur. Tutarlılığın sağlanamadığı bir di-
siplin uygulamasından başarı beklemek olanaksızdır. Disiplinde tutarlılığın kaçınılmaz
126 Örgütlerde İnsan Kaynakları Yönetimi
bir gereksinim olduğuna kimsenin bir itirazı olamaz. Ancak burada üzerinde durulması
gereken nokta tutarlılığın nasıl sağlanacağı konusudur. İşletmeler disiplinde sıcak soba
yaklaşımının tutarlılık görüşünü uygulayacak olurlarsa, cezaların kademelendirilmesi ve
kural ihlalinde hafifletici sebeplerin dikkate alınması uygulamalarından vazgeçmeleri ge-
rekir. Çünkü soba, kendisine dokunanı hiç bir hafifletici sebebi dikkate almadan “bu kişi
bana ilk kez dokunuyor onun için biraz daha az yakayım” demeden yakar.
Oysa etkin bir cezalandırıcı disiplin uygulamasında ceza verilmeden önce hafifletici
sebeplerin dikkate alınması ve cezaların kademeli olarak uygulanması gerekir.
Ceza olayında hafifletici sebeplerin dikkate alınıp alınmaması konusunda değişik
görüşler vardır. Varsayalım ki iki personel çalışırken koruyucu kask giyme kuralını ihlal
etmiş olsun. Bu personelden biri o işletmede 20 yıldır çalışan, son derece başarılı ve sicil
dosyası olumlu biri olsun. Kask giymeyen ikinci personel ise, üç yıldır o işletmede çalışan,
vasat ve sicili olumsuz biri olsun. İşletmenin ceza politikasına göre bu kuralı ihlal edenler
3 günlüğüne geçici işten uzaklaştırma cezası almak durumunda iseler ikisine de aynı ce-
zayı vermek mi gerekir? Hafifletici sebepler dikkate alınacaksa, birinci personele özel bir
muamele yapılması gerekir. Bize göre rasyonel olan budur.
Bazı kişilere göre hafifletici sebeplerin dikkate alınması ile tutarlılık çabası birbiriyle
çelişir. Bu kişiler tutarlılık kavramı ile hafifletici sebeplerin dikkate alınması arasında ters
bir orantı olduğunu savunurlar. Ancak bazen hafifletici sebepleri dikkate almak gerekir.
Şayet adil olunmak gerekiyorsa, bu gereklidir. Tutarlılık hafifletici sebepler dikkate alına-
rak da sağlanabilir. Bu nasıl olacaktır? Cezalandırıcı disiplin sistemi oluşturulurken hafif-
letici sebeplerin dikkate alınması gereği, sistemin bir parçası olarak düşünülebilir. Sistem
personele tanıtılırken nelerin (hizmet süresi, sicil, yaş ve başarı gibi) hafifletici sebep ola-
cağı açık ve net bir biçimde personele duyurulur. Böylece personel cezalandırıldığı zaman
hangi hafifletici sebeplerin dikkate alındığının bilincinde olur.
Ceza öğretici ve hatırlatıcıdır: Soba kendisine çıplak elle dokunanı yaktığı zaman
ona davranışının yanlış olduğunu öğretir. Yanan kişi bir daha sobaya dokunma cesaretini
gösteremeyecek sobaya dokunursa canının yanacağı gerçeğini kavramış olacaktır. Öğreti
bununla da kalmayacaktır. Personel herhangi bir sıcaklığa biraz fazlaca yaklaştığında sı-
cak sobayı hatırlayacak, hemen oradan uzaklaşacaktır. İşletmelerin disiplin uygulamaları
da böyle olmalıdır. Verilecek cezaların öğretici ve hatırlatıcı nitelikler taşıması etkin di-
siplin sağlayacaktır. Cezalar laf olsun diye verilmemeli, sebep-sonuç ilişkileri kurulmalı,
personele gelecek davranışlarının nasıl olması gerektiği konusunda gereken uyarıyı ya-
pabilmelidir.
6. Ünite - Personel Disiplini 127
Özet
Disiplin kavramı bireysel ve örgütsel açıdan ele alınabilir. Cezanın gerçek anlamda ceza olabilmesi için personelin
Bireysel açıdan disiplin, bireyin amaçlarına ulaşabilmek için istenmeyen davranışlarını düzeltmesi gerekir. Aksi halde
öz denetimini gerçekleştirme çabasıdır. Örgütsel açıdan di- bu bir ceza olmayacaktır. Verilen bir cezanın personelin
siplin, istenmeyen davranışlardan uzak durmayı ve doğru davranışlarını düzeltmesi, aynı kural ihlalini bir daha tek-
davranmayı sağlamaya yönelik ilke, kural ve uygulamalar rarlamaması anlamına gelir. Bir kuralın ikinci kez aynı kişi
bütünüdür. Disipline etmek; eğitmek, denetim altına almak, tarafından ihlali, ilk kural ihlalinde verilen cezanın yeterli ol-
anlamına gelir. madığını gösterir. Bu durumda yapılacak iş cezanın şiddetini
Çalışanın istenmeyen davranışının (kural ihlalinin) disiplin artırmak olacaktır. Süreç her tekrarda cezanın şiddeti artırı-
eylemine konu olabilmesi için personelin şu koşulları taşı- larak devam etmelidir.
ması gerekir: Kendisinden nasıl bir davranış beklendiğini İşletme içinde işlenen suçların farklı sonuçlar yaratması bu
(kuralları) bilmelidir. Kendisinden bekleneni, başaracak suçların belirli gruplar altında toplanması gereğini doğurur.
niteliklere sahip olmalıdır. İsteyerek, kendisinden beklenen Çok sayıda suçun belirli gruplar altında toplanması, bu grup-
davranışın (kuralları) dışına çıkmış olmalıdır. lara uygun ceza kademelerinin belirlenmesinde önemli ko-
Temel disiplin yaklaşımları Önleyici, düzeltici ve yapıcı di- laylıklar sağlar. İşletmelerde, personelin işlediği suçlar genel-
siplin olarak tanımlanır. Önleyici disiplin çalışanların kural de hafif ve ağır olmak üzere iki büyük grup altında toplanır.
ve düzenlemeleri ihlal etmemesi için önceden yönlendi- Disiplin sisteminin personele tanıtılması gerekir. Kuralların
rilmesi anlamına gelir. Düzeltici disiplin, kuralların dışına niçin konulduğu, düzenlemelere neden gerek duyulduğu,
çıkan personeli ceza yoluya düzeltmeyi amaçlar. Yapıcı di- bunlara uyulmadığı takdirde işletmenin ve personelin ne tür
siplin, personelin kural dışı davranışlarını ceza vermeden zararlara uğrayacağı, açıklanmalıdır. Personel çalışırken han-
düzeltmeyi amaçlar. Ceza yerine danışmanlık (rehberlik) gi tür davranışın kural ihlali olacağını kestirebilmeli, hangi
yöntemini kullanır. kural ihlaline, hangi cezanın verileceğinin bilincinde olmalı
Disiplin kuralları işletmenin etkin ve verimli bir biçimde ve böyle bir cezaya maruz kaldığı takdirde hangi yollardan,
çalışmasını sağlamak amacıyla hazırlanır. Personelin birey- nasıl itirazda bulunacağını bilmelidir.
sel faaliyetleri kurallar yardımıyla yönlendirilir ve örgütsel İşletmelerde suçları (kural ihlallerini) belirlemek yöneticile-
amaçlarla paralel hale getirilir. Yönetim, kurallar yardımıyla rin görevidir. Bu nedenle disiplin uygulaması yöneticilerin
personelden nasıl bir davranış beklediğini ortaya koyar. Per- personel davranışlarını gözlemesiyle başlar. Özellikle ilk ka-
sonel, kurallar yardımıyla neyi yapıp, neyi yapmaması gerek- deme yöneticilerine (nezaretçilere) bu noktada çok iş düşer.
tiğine karar verir. Disiplin kuralları sürekli, açık, anlaşılır, İlk kademe yöneticileri, disiplin sisteminin belirlenmesinden
yazılı, kurum kültürüne, toplumun örf, adet ve geleneklerine sonuçlarının denetimine kadar tümüyle disiplin olayının
uygun olmalıdır. içindedirler.
Kural ihlallerine verilecek cezaların önceden belirlenerek per- Şayet bir suç oluşmuş, suçla ilgili gerekli kanıtlar elde edil-
sonele duyurulması gerekir. Ceza uygulamalarında sendika- mişse sıra, işlenen suça uygun bir ceza kararının alınmasına
lar, çalışanın hakkını savunabilmek için doğal olarak somut gelir. Yöneticiler işlenen suça uygun düşecek bir ceza kararı-
dayanaklar aramaktadırlar. Kural ihlallerine verilecek cezala- nı alırken, belirli bir süreci izlemek durumundadırlar. Ceza
rın önceden belirlenmesi, işletmenin farklı birimlerinde, fark- personele patronun kim olduğunu göstermek, intikam almak
lı ceza uygulamalarının önüne geçecektir. Bir yıl önce, bir suça veya hem personele, hem de diğerlerine ders olmasını sağla-
nasıl bir ceza öngörülmüş ise bir yıl sonra da aynı suça aynı mak amacıyla verilmez. Ceza kararı alınırken personel de-
cezanın verilmesi mümkün olacaktır. Uygulamada gözlenen ğil, istenmeyen davranış yargılanmalıdır. Suçun işlenmesi ile
başlıca ceza türleri şöyle genellenebilir: Uyarma, kınama, üc- cezanın verilmesi arasındaki sürenin uzatılması sebep sonuç
ret kesme, geçici işten uzaklaştırma ve işten çıkarma. ilişkisini zayıflatacaktır.
128 Örgütlerde İnsan Kaynakları Yönetimi
Kendimizi Sınayalım
1. Bireyin amaçlarına ulaşabilmek için öz denetimini ger- 6. Kuralların dışına çıkıldığında ceza verilmesindeki temel
çekleştirme çabasına ne ad verilir? amaç ne olabilir?
a. Örgütsel disiplin a. Verimliliği artırmak
b. Kariyer planlama b. Örgütsel bağlılığı güçlendirmek
c. Amaç geliştirme c. Kural ihlalinin tekrarlanmasını önlemek
d. Bireysel disiplin d. Yönetimin otoritesini korumak
e. Kariyer yönetimi e. Diger çalışanlara göz dağı vermek
2. Örgütsel amaçlara ulaşabilmek için çalışanların uyması 7. Aşağıdakilerden hangisi uygulamada sıklıkla görülen ce-
gereken davranış biçimlerini aşağıdakilerden hangisi belirler? zalar arasında yer almaz?
a. Görevler a. Uyarma
b. Sözleşmeler b. Rütbe indirimi
c. Emirler c. Kınama
d. Kurallar d. Ücret kesme
e. Planlar e. İşten çıkarma
3. Personel, kural dışına çıktığında, disiplin eylemine konu 8. İşletmelerde kural ihlallerini belirlemek kimin görevidir?
olmaması için aşağıdakilerden hangisinin olması gerekir? a. Üretim müdürünün
a. İstemeyerek kuralların dışına çıkmış olmalıdır b. İnsan Kaynakları Biriminin
b. Uyması gereken kuralları biliyor olmalıdır. c. Sendika temsilcilerinin
c. Kendisinden bekleneni başaracak niteliklere sahip d. Birim yöneticilerinin
olmalıdır. e. Nezaretçilerin
d. Kurallar örf ve adetlerine uygun olmalıdır
e. Kuralların gereğine inanmış olmalıdır 9. Suçun oluşması ile cezanın verilmesi arasındaki zaman
uzadıkça …………………….
4. Düzeltici ya da yapıcı disiplin yaklaşımından önce aşağı- a. Suç ortadan kalkar
dakilerden hangisi uygulanmalıdır? b. Cezanın şiddeti azalır
a. Önleyici disiplin c. Sebep-sonuç ilişkisi zayıflar
b. Kademeli disiplin d. Hafifletici nedenler gündeme gelir
c. Klasik disiplin e. Sendika taraf olmakta çıkar
d. Tanıtıcı disiplin
e. Pozitif disiplin 10. Aşağıdakilerden hangisi sıcak soba yaklaşımının ilkeleri
arasında yer almaz?
5. Disiplin faaliyetlerinde, aşağıdakilerden hangisi, İnsan a. Ceza öğretici ve hatırlatıcıdır
Kaynakları Biriminin görevleri arasında yer almaz? b. Ceza hemen uygulanır
a. Sistemi kurar c. Ceza kişiye verilir
b. Tanıtır d. Ceza zamana karşı tutarlıdır
c. Uygulamada tekdüzelik sağlar e. Ceza insana karşı tutarlıdır
d. Sistemin aksayan yönlerini düzeltir
e. Kurallara uymayanları tesbit eder
6. Ünite - Personel Disiplini 129
Yararlanılan Kaynaklar
Sıra Sizde 3 Başbuğ. A. (1999). Türk İş Hukukunda Disiplin Cezaları.
Her tür işletme için standart bir suç grubu ve ceza kademesi Ankara.
oluşturmak olanaksızdır. İşletmelerin faaliyet alanlarına göre Bingöl, D. (1990). İşyeri Disiplini ve Çalışma Barışı.
suç grupları ve bu gruplara verilecek ceza kademeleri değişe- İstanbul.
bilir. Örneğin, bir petrol rafineri işletmesinde yanıcı maddeler Geylan, R. (1993). İşletmelerde Personel Disiplini. Eskişehir:
nedeni ile belirli yerlerde sigara içilmesi işten çıkarmayı ge- Met Yayıncılık.
rektirecek kadar ağır bir suç olurken, bir hizmet işletmesinde Grote Dick (2006). Discipline without punishment. Z.E.
sigara içilmesi yasak olan bir yerde sigar içilmesi, işten çıkar- New York: AMACOM.
mayı gerektirecek kadar ağır bir suç olmayabilir. Buna benzer Mader-Clark, Margie and Lisa Guerin (2007). The Progressi-
örnekleri sizlerde çalışma yaşamınızda gözleyebilirsiniz. ve Discipline Handbook. New York: NOLO
Süzek, S. (2011). İş Hukukunda Disiplin Cezaları. Çalışma ve
Sıra Sizde 4 Toplum, 2011 (1), ss.9-18. 02.05.2012 tarihinde http://ca-
Disiplin sisteminin personele yeterince açıklanmaması uy- lismatoplum.org/sayi28/suzek.pdf adresinden alınmıştır.
gulamada başlıca şu sorunlara yol açabilir: Kuralların bilin- Teknik İstif (2012). Teknik İstif Makineleri Disiplin Yönet-
memesi, gereğine inanılmaması ve ciddiye alınmaması; aşırı meliği Prosedürü. 02.05.2012 tarihinde http://www.tek-
ve gereksiz kural ihlalleri; verilen cezalara itiraz; yoğun şika- nikistif.com/disiplin.pdf adresinden alınmıştır.
yet süreci; sendikal sorunlar ve ast üst ilişkilerinde yaşanan
çatışmalar.
Sıra Sizde 5
Genelde yöneticilerin disiplin faaliyetlerine soğuk bakma-
larının nedenleri şöyle sıralanabilir: Disiplin sistemini yete-
rince tanımamak ya da gereğine inanmamak; alacağı disiplin
kararlarında üst yönetimine tutumuna güvenmemek; alacağı
kararın yetki sınırları içinde olup olmadığını bilememek; Ku-
ral ihlalinde bulunan personel ve diger çalışanları karşısına
almak; karar sürecine kadar yazışmalar, savunmalar, raporlar
ve toplantılardan oluşan bir dizi sürecin içinde olmak; perso-
nelin cezayı hak etmediğini düşünmek,
7
ÖRGÜTLERDE İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ
Amaçlarımız
Bu üniteyi tamamladıktan sonra;
İşletmelerin uluslararasılaşma süreçlerini ifade edebilecek,
Çokuluslu işletme kavramını tanımlayabilecek,
Çokuluslu işletmelerde ayırt edici insan kaynakları yönetimi özelliklerini be-
timleyebilecek,
Uluslararası insan kaynakları yönetimi işlevlerini açıklayabilecek,
bilgi ve becerilere sahip olabilirsiniz.
Anahtar Kavramlar
• Çokuluslu İşletme • Uluslarötesi Şirket
• İnsan Kaynakları Yönetimi • Ev Sahibi Ülke
• Uluslararası İnsan Kaynakları • Yavru Şirket
Yönetimi • Ana Ülke
• Uluslararasılaşma
İçindekiler
• GİRİŞ
• ÇOKULUSLU İŞLETMELER
• ÇOKULUSLU İŞLETMELERDE İNSAN
KAYNAKLARI YÖNETİMİ
Örgütlerde İnsan Kaynakları Uluslararası İnsan Kaynakları
• ULUSLARARASI İNSAN KAYNAKLARI
Yönetimi Yönetimi YÖNETİMİ İŞLEVLERİ
• ÇOKULUSLU BİR İŞLETMENİN İNSAN
KAYNAKLARI YÖNETİCİSİNDE BULUN-
MASI GEREKEN ÖZELLİKLER
Uluslararası İnsan Kaynakları
Yönetimi
GİRİŞ
İşletmelerin günümüzün küresel rekabetçi ortamında başarılı olabilmek için bazı şeylere
eskisinden daha çok önem vermeleri gerekir. Bunların başında güçlü bir marka değeri
oluşturmak gelir. Bunun için hem yerel hem de uluslararası alanda müşteriler hakkın-
da derin bir anlayış geliştirilmelidir. Daha büyük değer anlayışı geliştirmek için yeni ve
güncel iş modelleri uygulanmalıdır. Ayrıca esnek olunmalı, değişik iş alanları arasında
kolayca hareket edip yeni işlere hızla girip çıkabilecek yetenekler oluşturulmalıdır. Verimli
kararlar alınmalı ve bu kararlar paydaşlarla açık bir şekilde paylaşılmalıdır. En önemlisi de
bütün bunları olanaklı kılacak nitelikli işgücü cezbedilmeli, başarılı bir şekilde çalışmaları
sağlanmalı ve şirkete bağlılıkları artırılmalıdır.
Uluslararası işletmeciliğin en önemli işlevlerinden biri de uluslararası insan kaynakları
(İK) yönetimidir. Uluslararası İK yönetimi, günümüze kadar çeşitli gelişim aşamalarından
geçmiştir. Bu aşamalardan ilki işletmelerde çalışanların davranışları üzerine odaklanan kültür-
lerarası yönetimdir. İkinci aşama farklı ülkelerdeki İK yönetimi uygulamalarının incelenmesi,
karşılaştırılması ve mevcut İK yönetimi uygulamalarındaki farklılıkların ve benzerliklerin or-
taya konmasıdır. Son aşama da çokuluslu işletmelerde İK yönetimi üzerine odaklanmaktadır.
Bu aşama günümüzde “Uluslararası İnsan Kaynakları Yönetimi” olarak adlandırılmaktadır.
İşletmeler, günümüzün rekabet gereklerini yerine getirmek için uluslararası alanda
faaliyet göstermektedirler. Bu nedenle de son çeyrek yüzyılda uluslararası, uluslarötesi,
uluslarüstü, çokulusu gibi pek çok işletme yapılarıyla tanıştık. Uluslararası (International)
işletme, bir ülkede kuvvetli şekilde yerleştikten sonra merkezi bir yönetimden yararla-
narak diğer ülkelere girmeye ve oralarda yerleşmeye çalışır. Uluslarötesi (Transnational)
işletme, yönetimi çeşitli uluslardan gelen kişilerden oluşan bir yapıdır. Uluslarüstü (Supra-
national) işletme, hiçbir ülkeye mensup olmadan uluslararası bir anlaşmayla kurulmakta,
uluslararası bir kuruluş adına tescil edilmekte ve bu kuruluşa bağlanmakta, bu kuruluş ta-
rafından denetlenmekte, bu kuruluşa vergi ödemekte ve böylece milliyetini hukuken kay-
betmektedir. Çokuluslu (Multinational) işletme ise, genel merkezi belli bir ülkede olan,
faaliyetleri iki ya da daha fazla ülkedeki şubeleri veya yavru işletmeleri aracılığıyla genel
merkez tarafından yönetilen işletmedir. Uluslararası nitelik taşıyan bu işletmesi yapıları
ulusal işletmelere göre daha karmaşıktır. Ayrıca ekonomik, politik, sosyal ve kültürel fark-
larından doğan pek çok farklı uygulamayı gerektirir. Doğal olarak bu tür işletmelerde İK
yönetimi açısından da farklılıklar olacaktır. Kitabınızın bu ünitesinde öncelikle çokuluslu
işletmeler üzerinde duracağız. Daha sonra yerel ve uluslar arası İK yönetimi arasındaki
farkları ve uluslar arası İK işlevlerini inceleyeceğiz.
134 Örgütlerde İnsan Kaynakları Yönetimi
ÇOKULUSLU İŞLETMELER
Çokuluslu işletme; 1. Ekonomik birimlerinin hukuki şekillerine ve uğraşı alanlarına ba-
kılmaksızın iki ya da daha çok ülkede faaliyet gösteren, 2. İş birimleri arasında küresel
stratejiyi ve ortak politikaları saptayan bir ya da birden fazla karar merkezi bulunan, 3.
Bilginin, kaynakların ve sorumlulukların birimler arasında paylaşıldığı isletmelerden olu-
şan ticari bir kuruluştur.
Çokuluslu işletme, birden fazla ülkede faaliyet gösteren, kârının bir bölümünü yabancı ül-
kedeki faaliyetlerden kazanan ve mal varlıklarının bir kısmı bu yabancı ülkelerde bulunan
işletmedir.
Uluslararası pazarlarda faaliyette bulunmanın çeşitli düzeyleri vardır ve her düzey küresel-
leşen işletmelere farklı deneyimler kazandırarak, bir başka düzeye geçmeleri için hazırlık
aşaması niteliği taşır.
Bu nedenle uluslararası bir işletmenin İK yönetimi daha geniş, küresel bir bakış
açısı, farklı bilgi ve yetenekler gerektirmektedir. Bu konunun hem işletmenin tepe
yönetimi, hem de İK yöneticisi tarafından kabul edilmesi zorunludur.
• Hem ulusal hem çokuluslu işletmelerde nitelikli bir İK yapısının oluşturulması
önem taşır. Ancak özellikle çokuluslu işletmelerin faaliyetleri fiziksel olarak ge-
niş bir alana yayıldığı için, şubeler ya da yavru işletmeler arasında koordinasyonu
ve kontrolü kolaylaştırmak amacıyla etkili bir yönetim kadrosunun oluşturulması
daha önemli hale gelir. Az gelişmiş ya da gelişmekte olan ülkelerde faaliyet göste-
ren çokuluslu işletmelerde istihdam edilmek üzere ev sahibi ülke insan kaynak-
larından seçim, işe alım, eğitim ve geliştirme faaliyetleri gelişmiş ülkelerdeki ka-
dar etkili olmayabilmektedir. Çokuluslu işletmeler ev sahibi ülkede mevcut insan
kaynaklarının niteliklerinin işletmein ihtiyaçlarını karşılayamaması durumunda
başlangıçta kendi ülkelerinden işgücü gönderme yoluna gitmekte, böylece hem
üretimlerini garanti altına almakta, hem de ev sahibi ülkenin insan kaynaklarını
geliştirmek için zaman kazanmaktadır.
• Çokuluslu işletmelerde birleşmeler, başka işletmeleri satın almalar, çeşitli şekiller-
de ortaklıklar kurmalar ulusal işletmelerden daha fazladır. Bu tür uygulamalar İK
yönetimine daha stratejik ve üst düzey bir nitelik kazandırmaktadır.
• Ulusal işletme genellikle kendi ülkesinin vatandaşlarını istihdam ederken, ulusla-
rası bir işletme kendi ülke vatandaşlarının yanı sıra, ev sahibi ülkenin ve üçüncü
ülkelerin vatandaşlarını da istihdam etmektedir. Bu nedenle çokuluslu işletmeler-
de farklı kültürlerden çalışanlara daha fazla özen gösterilmesi ve kültür farklılık-
larından kaynaklanan farklı beklentiler ve talepler konusunda kültürler arasında
denge sağlanması zorunludur.
• Uluslararası işletmelerde farklı ülke vatandaşlarının istihdam edilmesi sonucunda
ortaya çok dilli bir yapı çıkmaktadır. Bu nedenle çokuluslu işletmelerin İK bölüm-
leri öncelikle çalışanlar arasında ortak bir dil kullanımını gerçekleştirmeye çalışır.
Bu, eğitimle ve gerektiği durumlarda çeviri hizmeti sunularak sağlanabilmektedir.
• Çokuluslu işletmelerin kendi ülke ve üçüncü ülke vatandaşlarını istihdam etmeleri,
çalışanların özel yaşamlarıyla daha fazla ilgilenmelerini gerektirmektedir. Çalışanla-
ra örneğin, kalacak yer, sağlık, çocukların eğitimi vb. konularda destek sağlanması,
uluslararası İK yönetiminin üzerinde durması gereken önemli bir konudur. Bu des-
tek, işletmenin nitelikli işgücü için cazibe merkezi olması, onların elde tutulması ve
bağlılıklarının artırılması yoluyla rekabet avantajı kazanmasını sağlayacaktır.
• Ulusal bir işletme tanıdığı piyasada faaliyet göstermenin avantajını kullanır. Buna
karşılık çokuluslu işletme, her biri diğerinden farklı kuralları ve yasal düzenleme-
leri bulunan birçok ülkede faaliyet gösterir. Çokuluslu işletmeler İK uygulamala-
rında faaliyette bulundukları ülkelerin ekonomik, siyasal, yasal, sosyal, kültürel vb.
yapılarını dikkate almak durumundadır.
• Uluslararası faaliyette bulunan bir işletme ulusal bir işletmeye göre daha fazla risk ve
tehdit altındadır. Örneğin, finansal, politik ya da İK’ya ilişkin oluşabilecek bu riskler
nedeniyle yaşanacak başarısızlığın kolayca üstesinden gelinemez. Ulusal bir işletme-
nin başarısızlıkları çokuluslu işletmeye göre daha hızlı bir şekilde tolore edilebilir.
İşe Alma
Çokuluslu işletmelerde planlama en hassas yönetim işlevlerinden biridir. Çünkü kıt kay-
naklardan en etkili biçimde yararlanabilmek ve işletme amaçlarına ulaşabilmek için plan-
lama yapılması zorunludur. İK stratejileri belirlenirken de İK planlamasının yapılması ge-
rekir. Bu amaçla öncelikle işletme kendi elindeki ve ana ülke işgücü piyasasındakiler kadar
uluslararası işgücü piyasasındaki yetenekleri analiz etmelidir. Bu analiz hem bugün hem
de orta ve uzun vadeli gelecek açısından yapılmalıdır. Ayrıca uluslararası çevresel koşullar
analiz edilmeli, gelecekteki küresel fırsatlar ve tehditler tahmin edilmeli, işletmenin güçlü
ve zayıf yönleri ortaya konmalıdır. Yapılan değerlemeler sonucunda elde edilen veriler
kullanılarak küresel İK amaçları ve stratejileri ile ne zaman, nerede, hangi niteliklerde, kaç
personele ihtiyaç olduğunu belirlenir.
İşe alma öncesi İK stratejileri ve politikaları belirlenmiş, İK planlaması yapılmış, boş pozis-
yonlar analiz edilmiş, tanımlanmış ve gerekleri saptanmış olmalıdır.
Çok sayıda ülkede faaliyet gösteren bir işletme için bu planların kısa, orta ve uzun
vadeli olarak yapılması büyük önem taşır. İnsan kaynağı ihtiyacını karşılama aşamasın-
da, işin gerektirdiği nitelikleri belirlemek amacıyla iş analizleri yapılır, iş tanımları ve iş
gerekleri hazırlanır. Buna göre, doldurulmak istenen pozisyon için uygun adayların bu-
lunabileceği kaynaklar araştırılır, bu adaylara ulaşılır, işletmeye başvurmaları sağlanır ve
aralarından en uygun olanı seçilir. En önemlisi de işe yeni başlayan personelin hem işine
ve işletmeye, hem de çalışmak için gittiği ülkeye uyumunun sağlanmasıdır.
Personel Bulma
Çokuluslu isletmelerde personel bulma aşamasında karşılaşılan en temel sorun, perso-
nelin ana ülkenin vatandaşlarının mı, ev sahibi ülkenin vatandaşlarının mı ya da üçüncü
ülke vatandaşlarının mı tercih edileceğidir. Bu kaynakları kısaca inceleyelim.
Ana ülke dışında çalışan kişiler sürgün (expatriate) ya da gurbete gidenler, gurbetçiler ola-
rak adlandırılır.
Uyum kavramı, genellikle bir durumdan diğerine geçmeyi ifade eder. Bu nedenle bireyin
yerel gelenek ve adetlere uyum sağlamak için davranışlarını değiştirmesi olarak tanımlanır.
hip olma; belirsizliğe karşı tolerans gösterebilme; içsel motivasyonu yüksek ve karşısındaki
insanları hemen değil, belli bir zaman sonra değerlendirebilme yer almaktadır.
Yabancı bir kültürde işe başlayan ya da başka bir kültürde çalışmak üzere görevlen-
dirilen bir bireyin tüm varlığı bundan etkilenir. Bu nedenle kültürlerarası uyum süreci,
bir bireyin ait ve alışık olduğundan farklı bir kültürel ortamdaki görevini etkili şekilde
yapabilir hale gelmesini sağlayan karmaşık bir süreçtir. Bu sürecin hem bireyler hem de
işletmeler açısından kolaylaşması için bu tür görevler için öncelikle farklı kültürlere kısa
sürede uyum sağlayabilecek bireylerin seçilmesine özen gösterilmelidir. Çünkü bu ko-
nuda yatkınlığı olmayan bireylerin kültürlürarası uyumunun sağlanması çok zor, hatta
mümkün olmayabilmektedir.
Farklı kültürlere kolayca uyum sağlayabilecek bireyleri belirleyerek başarılı bir görev-
lendirme yaparken kullanılabilecek bazı ölçme-değerlendirme araçları bulunmaktadır.
Bu araçlardan biri bireylerin, kültürlerarası etkenlik düzeylerini ve içinde bulundukları
kültürün özelliklerine karşı bireysel farkındalıklarına ilişkin yeteneklerini değerlendiren
Kültürlerarası Adaptasyon Envanteri’dir. Collen Kelley ve Judith Myers (1992) tarafından
tasarlanmış Kültürlerarası Adaptasyon Envanteri (Cross Cultural Adaptability Inventory-
CCAI) dört alt boyut ve 50 maddeden oluşmaktadır. Envanterin alt boyutları şunlardır;
1. Duygusal esneklik (18 madde): Duygusal esneklik boyutu bireyin yabancı ülkelerde
karşılaşacağı engellere rağmen iyimserliğini koruyup devam ettirebilme yeteneğiy-
le ilgilidir.
2. Esneklik/açıklık (15 madde): Esneklik/açıklık boyutu, bireylerin yeni bir çevrede
farklı düşünce ve davranış biçimlerine tolerans gösterme, yeni deneyim ve fikirlere
karşı açık olma yeteneğiyle ilgilidir.
3. Algısal duyarlılık (10 madde): Algısal duyarlılık boyutu, bireyin farklı kültürlerin
kendilerine has özelliklerini fark etme ve yorumlama yeteneğiyle ilgilidir.
4. Kişisel özerklikler (7 madde): Kişisel özerklik boyutu da bireylerin, içinde yaşaya-
cakları yeni kültürel koşullarda mevcut kimliğini sürdürmesine yardım eden güçlü
içsel kontrol alanı ve kişisel değerler sistemiyle ilgilidir.
Yukarıda adı geçen boyutlara uygun olarak bireylerin bazı özelliklere sahip olmaları
beklenir. Bu nedenle yurtdışında görevlendirilecek kişilerde aşağıdaki özelliklerin bulun-
masına dikkat edilmesi gerekmektedir:
• Kültürel duyarlılık: Uluslararası bir işletmede atanacak yöneticilerin sahip olmaları
gereken olumlu özelliklerin başında kültürel duyarlılık yer almaktadır. Adayın ülke
dışında başarılı olabilmesi için kendi ülkesi ile ev sahibi ülke kültürü arasındaki
benzerlik ve farklılıklara duyarlı olması ve farklı kültürlere uyum sağlayabilmesi
zorunludur.
• Ruhsal ve fiziksel sağlık: Adayların fiziksel ve ruhsal olarak sağlıklı olmaları da
önemli bir seçim kriteridir. Sürekli kontrol ve bakım gerektiren bir hastalığa sahip
adayların, özellikle de ana ülkeden daha az gelişmiş ülkelere gitmek durumun-
dalarsa, yeterli sağlık kurumu bulamama olasılıkları vardır. Adayın içinde bulun-
duğu psikolojik durum da çok önemlidir. Duygusal olarak dengesiz kişilerin yurt
dışında yönetici olarak atanmaları olasılığı düşüktür. Yeni evli ya da ailesinde ciddi
rahatsızlıkları bulunan yakınlara sahip yöneticilerin atanmaları da güçtür.
• Yaş, deneyim, eğitim: Çokuluslu işletmelerin çoğu yaş ile deneyim arasında bir
denge kurmak için çaba sarfetmektedir. Yaşları daha genç olan yöneticilerin ulusla-
rarası atamalara daha istekli oldukları bir gerçektir. Genç yöneticiler genellikle yurt
dışı görevlere yeni ülkeler görmek, farklı kültürler tanımak istedikleri için talip
olurlar. Yurt dışı görev bu kişiler için hem bir başarı unsuru, hem de macera heves-
lerinin tatmini için bir araçtır. Genç ve sağlıklı olmanın avantajları, aile sorumlu-
7. Ünite - Uluslararası İnsan Kaynakları Yönetimi 141
luklarının fazla olmayışı gibi nedenler de bu kişiler için elverişli bir ortam yaratır.
Verilen cazip ücretler genç yaşta daha iyi kazanma olanağı tanır. Ancak gençlerin
yeteri kadar iş deneyimlerinin olmaması hem kendilerini hem işletmelerini dış
pazarlarda sıkıntıya sokmaktadır. Öte yandan olgun ve deneyimli yöneticiler de
çeşitli ailevi sorumluluklara sahiptir, sağlık sorunları yaşama olasılıkları yüksektir,
genellikle yeteri kadar hırslı ve atak değildirler. Bu nedenle çokuluslu işletmeler
gençleri bu tür görevlere gelişmelerini sağlamak ve daha yaşlıları da deneyimlerin-
den yararlanmak için dengeli bir şekilde görevlendirmeye çalışmaktadırlar.
• Motivasyon: Yöneticilerin atanacakları göreve karsı istekli olmaları önemlidir.
Özellikle bazıları ülkesine ait yurtdışındaki işletmelerde çalışmayı bir misyon
olarak kabul etmektedir. Bazıları da ileride terfileri için önemli bir basamak, eko-
nomik durumlarını iyileştirmek, bilgilerini ve görgülerini arttırmak için bir fırsat
olarak görmektedirler. Ancak bu görevi sadece yüksek ücret almak için isteyen bir
yöneticinin gerçekten başarılı olması beklenemez.
• Dil yeteneği: Bir yabancı dili hızla öğrenebilme yeteneği uluslararası bir yönetici için
oldukça önemlidir. Özellikle İngilizce konuşulmayan bir ülkeye atanma sözkonusu
olduğunda yöneticiye yeni bir dil öğrenme konusundaki yeteneği yardımcı olacaktır.
• Eşler ve bağlı olunan diğer faktörler: Yurtdışında görevlendirilecek kişilerin aile ya-
pısı, çocukların okul durumu, aile bireylerinin kültüre ve fiziksel ortama uyum sağ-
layıp sağlayamayacakları da önemlidir. Çünkü aile bütünlüğünün bozulması, aile
hayatının problemli olması durumu yöneticinin başarısını olumsuz olarak etkileye-
cektir. 80 ABD işletmenin yurtdışındaki yöneticilerinden başarısız olanlarla yapılan
bir araştırmada, başarısızlığın ilk nedenin yöneticinin ailesinin fiziksel ve kültürel
çevreye uyum sorunları yasamış olmaları gösterilmiştir. Bu olumsuz nedeni ortadan
kaldırmak ya da etkilerini azaltmak için işletmenin ailelere yabancı çevreye uyumla-
rını kolaylaştıracak eğitimler vererek destek olmaları gerekmektedir.
• Liderlik yetkinliği: Bu yetkinliğin belirlenmesi için yönetici farklı kriterler açısından
incelenir. Kendi ülkesindeki işinde lider olan bir yöneticinin aynı yetkinliği başka
bir ülkede yönetici iken de gerçekleştirebileceğini söylemek çok doğru olmaz. Bu
nedenle olgunluk, duygusal denge, iletişim yeteneği, özgür irade, yaratıcılık, işi
başlatma, kararlılık, diplomatik yetenekler ve ruhsal-fiziksel sağlık gibi özellikler
dikkate alınmalıdır. Eğer bu özellikler olumlu ve yönetici ana ülke yöneticisi olarak
da başarılı ise, başka bir ülkeye rahatlıkla atanabilir.
• Teknik yetenek: Adayın işi yapabilecek yeterli teknik bilgi ve beceriye sahip olması
gereklidir. Çünkü aday diğer özelliklere sahip olsa bile yaptığı işi iyi bilmediği için
sorunların ortaya çıkması kaçınılmazdır.
• Yönetsel beceriler: Aday etkili bir yönetici olmanın önemini ve anlamını bilmelidir.
Yönetim sanatını ve bilimini kavramış olmalı ve bilimin sağladığı bilgileri uygula-
maya koyacak yeteneğe sahip olmalıdır.
Ev sahibi ülke ve üçüncü ülke kaynaklarından seçim yaparken bazı işletmeler zekâ, ilgi, ye-
tenek, kişilik vb. testleri önemli bir personel seçme aracı olarak görürken, bazıları bunları çok
fazla kullanmamaktadır. Bu tür testler genellikle ev sahibi ülke vatandaşları arasından yönetici
seçerken belirleyici olabilir. Ancak ana ülke ve üçüncü ülke vatandaşı yöneticilerinin seçimin-
de daha önemli kriterler kullanılabilir. Bu grup personelin seçiminde yurtiçi çalışma başarısı,
yöneticilerinin ya da çalışma arkadaşlarının referansları ve görüşme yöntemi daha sıklıkla kul-
lanılmaktadır. Özellikle uzun süreli ve eşleri de içeren mülakatlar oldukça yararlı olmaktadır.
Bazen ailenin gidecekleri dış ülkeyi tanıması için geziler de düzenlenmektedir.
Eğitim ve Geliştirme
Eğitim, amaçlara ulaşma olasılığını artırmak için personelin tutum ve davranışlarında
değişiklik yaratma sürecidir. Bu anlamda ele alındığında Yönetici geliştirme, yöneticile-
rin başarılı liderler olabilmeleri için gerekli deneyim, tutum ve yetenekleri kazanmalarını
sağlayan eğitim sürecidir. Yurtdışına gidecek yöneticileri geliştirme eğitimi, yöneticilerin
liderlik yetkinliklerini geliştirme, yönetim bilgilerini tazeleme ve genel yetkinliklerini ar-
tırma konusunda önemli katkı sağlar. İlave olarak yurt dışına gönderilen yöneticilerin eği-
timi, gittikleri ülkedeki yerel işgücünü daha etken çalıştırabilmeleri için de gereklidir. Bu
nedenle uluslararası işletmelerde görev yapacak yöneticiler, öncelikle yönetim geliştirme
programlarına alınırlar. Karar alma, zamanı etken bir şekilde kullanma ve problem çözme
yeteneklerinin geliştirilmesi de bu çerçevede ele alınır. Eğitim ve geliştirme aşamasında ele
alınacak konular su şekilde sıralanabilir:
• Bölgesel özellikler: Ev sahibi ülkenin tarihi, coğrafi yapısı, iklim durumu ve diğer
çevresel özellikleri.
• Kültürel unsurlar: Ev sahibi ülkenin dili, dini, etnik yapısı, örf ve adetleri, alışkan-
lıkları, toplumsal yapısı.
• Hukuki yapı: Ev sahibi ülkenin en azından yavru işletmeyi ilgilendiren iş, çalışma
ve sosyal güvenlik gibi konulara ilişkin yasaları.
• Siyasi yapı: Ev sahibi ülkenin siyasi yapısı, iktidardaki ve iktidara gelmesi olası si-
yasi partilerin ideolojileri ve yaklaşımları.
• Ekonomik koşullar: Ev sahibi ülkedeki ekonomik durumu ve özellikleri.
• İşletmenin özellikleri: Özellikle ev sahibi ülke ve üçüncü ülke kaynaklı yöneticiler
için çokuluslu işletmenin tarihi, değerleri, alışkanlıkları ve dinamikleri.
• Dil: Ev sahibi ülkenin dili. Günümüzde uluslararası dil İngilizce olmasına rağmen
yerel dilin öğretilmesi ya da geliştirilmesi yararlı olmaktadır.
• Personel tutumları ve motivasyon: Ev sahibi ülkedeki insan gücüne ait yaygın tu-
tum, davranış ve motivasyon özellikleri. Yapılan araştırmalar coğrafya, dil ve din
gibi faktörlerin çalışma amaçları, değerler, ihtiyaçlar ve işe karşı tutumlar üzerinde
etkili olduğunu göstermiştir. Bu konuda bilgi sahibi olduklarında yöneticilerin di-
ğer kültürlerde, işe karşı tutumlardaki ve motivasyondaki değişiklikleri farketme
ve anlama olasılıkları artar.
• Yönetsel değerler ve liderlik tarzı: İşletmenin etkili yönetimi sağlayabilmesi için per-
soneline iletmek istediği yönetsel değerler ve benimsenen liderlik yaklaşımları.
Bu konularda eğitim verilirken çevre tanıtımı, kültürel tanıtım, kültürel kaynaşma, dil
eğitimi, duyarlılık eğitimi ve alan eğitimi verilir. Bu tür eğitimler tek tek uygulanabilecek-
leri gibi, bir karışım yapılabilir, hatta eşler ve çocuklar da programa dahil edilebilir. Böy-
lece yabancı ülkede bir sorun çıktığında yöneticiyle birlikte sorunu çözmek için çalışacak
bir destek grubu oluşabilir. Programlarda konferans, örnek olay çalışması, rol oynama,
dil pratiği yapma, test, grup çalışması vb. eğitim-öğretim teknikleri uygulanabilir. Bazen
de gidilecek ülkede bir kardeş aile seçilerek ailelerin birbirleriyle görüşmeleri ve ortak
faaliyetlerde bulunmaları sağlanabilir. Kardeş aile, yurtdışı personele ev sahibi ülkede kar-
şılaşacakları problemleri çözme konusunda da yardımcı olabilir.
Ücret Yönetimi
Çokuluslu isletmelerin İK işlevleri arasında en karmaşık olanı ücret yönetimidir. Çokulus-
lu işletmelerde işletmenin kendi ülkesinde ödediği ücretler ile ev sahibi ülkede, o ülkenin
ve üçüncü ülkelerin vatandaşlarına ödediği ücretler arasında farklılıklar bulunmaktadır.
Çokuluslu işletmelerde kendi ülkesinin vatandaşlarından oluşan personel grubuna
genellikle kendi ülkesinde, genel merkezde geçerli taban ücretler ödenir. Yabancı ülkede
7. Ünite - Uluslararası İnsan Kaynakları Yönetimi 143
çalışmaktan kaynaklanan ek ücretler bu taban ücrete ilave edilir. Ev sahibi ülke vatandaş-
larından oluşan personel grubunun ücretleri ise, ülke koşullarına uygun olarak belirlenir.
Eğer sendika etkili ise, ücret ve sağlanacak ek olanaklar toplu pazarlıklar yoluyla saptanır.
Yöneticiler ev sahibi ülke vatandaşlarından seçilmişse, bu yöneticilere yerel ücret düze-
yine göre ödeme yapılırken, çokuluslu işletmelerin arasında rekabetin artması nedeniyle
genellikle bu ücret düzeyinin üstüne çıkmak gerekmektedir. Ancak çokuluslu işletmelerde
üçüncü ülke vatandaşlarının durumu sorun yaratmaktadır. Bu grupta yer alan personel
grubunun ücretinin ana merkeze mi, ev sahibi ülkeye mi, uluslararası standartlara mı yok-
sa kendi ülkesinin koşullarına göre mi belirleneceği konusunda karmaşa vardır.
Çokuluslu işletmelerde ücretler doğrudan piyasaya, zamana, performansa, bilgiye-be-
ceriye, yetkinliklere dayalı ya da karma sistemlere göre ödenebilir. Ancak taban ücretler
belirlenirken vatandaşlığa bağlı ya da küresel ücret sistemi uygulanabilir:
Vatandaşlığa bağlı ücret sistemi: Uluslararası nitelikte bir işletme için önemli bir sis-
temdir. Bu sistem özellikle üçüncü ülke vatandaşlarından olan personel grubunu dikka-
te alır. Vatandaşlığa bağlı ücret sisteminde bu personel grubunun taban ücreti vatandaşı
olduğu ülkenin standartlarına göre belirlenir. Personelin kendi ülkesi ve ev sahibi ülke
arasında bir ücret karşılaştırması yapılır. Taban ücrete bu karşılaştırmaya dayanan uygun
bir ücret farkı eklenir. Bu sistem çok farklı ücret yapılarına sahip olmaması durumunda
kullanılabilir. İşletme uluslararasılastıkça aynı işi yapanlara dikkat çekecek derecede farklı
ücret ödenmesi durumu ortaya çıkabilir. Bunun için ana merkez ve bağlı kuruluşlar ile
ortak bir ücret düzeyinde anlaşmaya varılması gerekir. Ana ülkenin ücret düzeyine göre,
para birimi ve satın alma gücünden hareketle ortalama ve geçerli uluslararası bir ücret
düzeyi belirlenebilir.
Küresel ücret sistemi: Bu sistemde hangi ülkede olursa olsun, aynı işi yapanlara aynı
taban ücret ödenir. Bağlı kuruluş farkı bu taban ücrete eklenir. Eklenecek fark, işin yapıl-
dığı işletmeye, işletmenin faaliyette bulunduğu ülkeye ve bölgesel özelliklere göre belirle-
nir. Ancak personel kendi ülkesine geri dönerse herhangi bir fark ödenmez. Bu ücret sis-
temi küresel bir iş değerleme sisteminin kurulmasını gerektirir. İş dünyası küreselleştikçe
bu sistemin ağırlığının ve uygulamasının artması beklenmektedir.
Çokuluslu işletmeler kendi ülke ve üçüncü ülke vatandaşlarına taban ücrete ilave bazı
ek ödemeler yapmaktadırlar. Ücrete ilave ödenen ücret farkları şunlardır:
• Yan ödemeler: Taban ücrete ilave olarak yapılan yan ödemeler denizaşırı prim, ta-
şınma tazminatı, konut yardımı, iş güçlüğü zammı, iş riski zammı, eleman temi-
ninde güçlük zammı, mali sorumluluk zammı, yabancı dil tazminatı vb. şekilde
olabilir. Denizaşırı prim, personelin taban ücretinin bir yüzdesi olarak belirlenir.
Bu prim, personelin başka bir ülkeye ve ortama duygusal, kültürel ve maddi açıdan
uyum sağlama çabalarını ödüllendirmek, yurtdışı görevini cazip kılmak için öden-
mektedir. Ayrıca çok uluslu işletmeler personeline kendi ülkelerindeki yaşama ko-
şullarına benzer konut tahsis etmekte ya da bu ihtiyacı karşılayacak parayı ücrete
ek olarak ödemektedirler
• Yaşam standardı tazminatı: Personelin ve ailesinin kendi ülkelerindeki yasam alış-
kanlıklarını bulundukları ülke koşullarına uyum sağlayarak sürdürebilmeleri için
ödenir. Bu tazminatın ne kadar olacağı sorun yaratabilir. Bunu belirlemek için de
ülke dışında yaşama standardı endeksi hesaplanabilir.
• Gelir vergisi ödemesi: Bazı ülkelerde sadece yerel olarak ödenen ücretler gelir ver-
gisine tabiyken pek çok ülkede yurt dışı ödemeler de bu vergiye konu olmaktadır.
Bu durumda çifte vergilendirmeyi önlemek için personelin ana ülkede ödeyeceği
vergiden ev sahibi ülkede ödediği gelir vergisi düşülür.
144 Örgütlerde İnsan Kaynakları Yönetimi
• Kambiyo kur farkları: Ana ülke ile ev sahibi ülkeler arasında kur dalgalanmaları olması
durumunda personelin uğradığı zarar kendisine ödenir. Çoğu zaman ücretler ulusla-
rarası para birimleriyle ödenerek kur farklarının etkisi ortadan kaldırılmaktadır.
• Sosyal yardımlar: Tıbbi bakım, tedavi, sosyal güvenlik, emeklilik, ücretli tatil, yıl
içinde belli sayıda ve acil durumlarda ana ülkeye seyahat masrafları, doğum ve
ölüm yardımları, hastalık halinde aile yardımı gibi önemli konuları kapsar.
Bu tür ödemeler yurtdışı personelin orta ya da üst düzey yönetici olma durumuna
göre de değişmektedir. Genelde üst düzey yöneticilere üstün yönetim ve liderlik nitelikleri
dolayısıyla yüksek ücretler ödenmektedir. Orta düzey yöneticilerin de yerel yöneticilerin
yetiştirilmesinden sonra ana ülkeden gönderilmemeleri tercih edilmektedir.
Çokuluslu işletmelerin hemen her ülkenin çalışma ilişkileri üzerinde önemli ve çeşitli
etkileri bulunmaktadır. Bunların başında ulusal çalışma sistemlerinin aşınması gelmektedir.
Farklı ülkelerdeki üretim ve pazarlama stratejilerini standardize etmeye çalışan çokuluslu
işletmeler çalışma ilişkileri konusunda da benzer bir strateji izlemektedirler. İşletmeler faali-
yette bulundukları ülkelerdeki çalışma ilişkileri sistemlerinin kendi çıkarlarına uygun olarak
düzenlenmesini sağlayarak farklı ülkelerde belli standartlara uygun, birbirine benzeyen sis-
temler ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Ayrıca günümüzde sendikacılık güç kaybetmiş,
toplu iş sözleşmeleri yapısal değişime uğramıştır (Seymen ve Çeken, 2004).
Sanayileşme süreciyle başlayan sendikacılık hareketi küreselleşmeyle birlikte önemli ölçü-
de güç kaybetmiştir. Son yıllarda Dünya genelinde çalışan sayısının sürekli artışı sendikalaşma
oranına yansımamıştır. Günümüzde işgücünün sadece yüzde 17’si sendikalıdır (De Rivero,
2003). Bu durumun önemli nedenleri arasında mavi yakalı işgücü yerine beyaz yakalıların
önem kazanmaya başlaması, özellikle mavi yakalı işgücünde işsizliğin artması, teknolojinin
gelişmesi ve acımasız rekabet gösterilmektedir. Ayrıca küreselleşmeyle birlikte gelişmiş ülke-
lerde sendikacılığın özünü oluşturan emek-yoğun çalışan mavi yakalılar sayıca azalmıştır. Bu
da işsizliğin artmasına yol açmıştır. Asya’da, Afrika’da ve Latin Amerika’da bulunan gelişmekte
olan ya da az gelişmiş ülkelerdeki ucuz işgücünün de yasal ve sosyo-kültürel açıdan herhangi
bir sendikal gelenekleri yoktur. Bu ülkelerdeki çalışanların iş güvencelerinin bulunmaması ne-
deniyle işsiz kalma korkuları; ücretlerinin performansa göre verilmesi ve bu yüzden çalışanlar
arasında gizli bir rekabet oluşması nedeniyle de bireysel hareket etmeleri sendikaları daha da
güçsüzleştirmektedir. Bunlara ilave olarak esneklik adına geçici çalışma, kısmi çalışma ve ta-
şeronlaştırma uygulamalarının yaygınlaşması; işgücünün küresel olarak sermaye gibi dolaşım
serbestisinin bulunmaması; küresel bir işgücü piyasasının henüz oluşmamış olması; işletme
satın almaları stratejik işbirlikleri, birleşmeleri ve evlilikleri gibi uygulamaların çalışanlar üze-
rinde baskı yaratması; kayıt dışı istihdamın artması; özelleştirmelerin hız kazanması da sen-
dikacılığın güç kaybetmesine neden olmuştur. Tabii ki burada sendikacılığın da bu gelişmeler
karşısında yeterli çözüm üretmekte başarılı olmamasını da eklemek gerekir.
7. Ünite - Uluslararası İnsan Kaynakları Yönetimi 145
İşgücünün değişen yapısına bağlı olarak mavi yakalı işgücü yerine beyaz yakalı işgücü ağır-
lık kazanmış; İK yönetimi politikaları daha çok beyaz yakalı işgücüyle sınırlı kalmıştır.
Uluslararası insan kaynakları yönetiminin geleceği için nasıl bir tahminde bulunulabilir?
4
ÇOKULUSLU BİR İŞLETMENİN İNSAN KAYNAKLARI
YÖNETİCİSİNDE BULUNMASI GEREKEN ÖZELLİKLER
İK’nın değişen ve önem kazanan rolü İK yöneticilerinin ve uzmanlarının farklı özelliklere
ve yetkinliklere sahip olmasını gerektirmektedir. Bu özelliklerin ve yetkinliklerin ne olduğu-
nu belirlemek üzere ABD’de Michigan Üniversitesi öncülüğünde 2007 yılında kapsamlı bir
İnsan Kaynakları Yetkinlik Araştırması yapılmıştır. Bu araştırmadan elde edilen sonuçlara
göre güvenilir ve eylem odaklı olmak, İK yöneticisi olmanın özünde bulunan iki temel yet-
kinliktir. İK yöneticisinin diğer yetkinlikleri iş ortağı olma, operasyonel sorumluluk üstlen-
me, kültür ve değişim ajanlığı yapma, yetenekleri yönetme ve strateji mimarlığıdır.
• Güvenilir olmak için bir İK yöneticisi; a. İşi bilmeli, bilmediklerini öğrenmeli ve işin
içinde olmalı, b. Müşteriyi tanımalı ve kararlarını müşteriyle ilgili veriler doğrul-
tusunda şekillendirmeli, c. Kendisine sorulmasını beklemeden fikir beyan etmeli,
öneriler sunmalı, önyargıları ve kişisel inanışları sorgulamalı ve d. İşle ilgili karar-
larda ortak olmaya çalışmalıdır.
7. Ünite - Uluslararası İnsan Kaynakları Yönetimi 147
• Eylem odaklı olmak için bir İK yöneticisinin: a. Geleceğe ilişkin bir vizyonu olmalı,
b. Söyleyecek özgün bir sözü, farklı ve dinlemeye değer bir düşüncesi bulunmalı, c.
Bunları söylemek ve dinletmek için fırsat yaratmalı ve d. İşletme içinde her düzey-
de çalışan bireylerin gözünde inandırıcılığı ve saygınlığı bulunmalıdır.
• İş ortağı olarak İK yöneticisi; a. Finans ve muhasebenin temel kavramlarını anlama-
sı, iş sezgisine ve ticari düşünceye sahip olması; bunun için de bulunduğu sektörü
ve rekabet yapısını tanıması, b. İK faaliyetleri ile iş sonuçları arasında bağlantı kur-
ması; bunun için herbir çalışanın, iş süreçlerinin ve alınan her eğitimin yarattığı
değeri parasal kazanç olarak kanıtlayabilmelidir.
• İK yöneticileri ve uzmanları operasyonel sorumluluklarını daima hızlı, zamanında
ve doğru sonuçlar elde edebilecek biçimde yerine getirmelidir.
• Kültür ve değişim ajanı olarak İK yöneticisi; a. Çalışanların odaklarını iç müşte-
rilerden dış müşterilere çevirmelerini sağlamalı, b. Dış müşterileri harekete geçi-
ren dinamikleri ananiz ederek çalışan davranışlarını ve kurum kültürünü müşteri
beklentileri doğrultusunda şekillendirmeli, bunu sağlamak için performans değer-
leme, ücretlendirme ve ödüllendirme sistemlerini etkili bir biçimde kullanmalı,
c. Çalışanların işlerinde buldukları anlamın ve işlerine verdikleri önemin yüksek
olmasını ve iş-özel yaşam dengesinin kurulmasını sağlamalıdırlar.
• İK yöneticisi yetenek yönetimi konusunda; a. Şirketin bugününün ve yarınının yete-
neklerini barındırması, b. Yeni yetenekleri geliştirmesi ve şirkette kalmalarını sağ-
laması, c. Kurumu yetenekler açısından şekillendirmesi, d. İletişim kanallarını açık
ve akıcı tutması, e. Uygun ödül sistemleri geliştirmesi gerekir.
• Bir strateji mimarı olarak İK yöneticisi şirketin gelecekte nasıl kazanacağı konusun-
da strateji oluşturma sürecinde şirket yönetimine ortak olma, sorunları tanımla-
ma, alternatifleri çözümleme ve değişimlere hızlı tepki verebilecek sistemleri oluş-
turma yetkinliklerine sahip olmalıdır.
Bütün bunları yaparken yabancı ülkede görev yapan İK yöneticisi, dış ortama karşı
özellikle çok duyarlı olmalıdır. Uluslararası işlerdeki basarısızlık ulusal olandan daha cid-
di boyuttadır. Uluslararası İK yöneticisi öncelikle birçok riske karşı hazırlıklı olmalıdır. İK
yöneticisinin karşılaşma olasılığı bulunan riskler arasında mali riskler (örneğin, değişken
uluslararası kurlar), siyasi riskler (örneğin, personele terörist saldırılarının olması) ya da
uluslararası ortamda yapılan İK faaliyetlerinin değiştirilme gereği sayılabilir. Özellikle ge-
lişmekte olan ülkelerdeki dış çevresel çalkantılar ve belirsizlikler çokuluslu sirketin dış
ülkedeki faaliyetlerini yakından etkileyeceğinden uluslararası İK yönetimine de büyük bir
sorumluluk düşmektedir.
Uluslararası işlerde en önemli çevre, kültürel çevredir. Bu çevreyi oluşturan dil, inanç-
lar, değerler ve normlar ile eğitim, politik ve yasal unsurlar İK yöneticisinin başarıya ulaş-
mak için dikkate alması gereken temel unsurlardır. İK yöneticisinin faaliyetlerini bunları
görmezden gelerek sadece kendi yetiştiği kültürel unsurlara göre sürdürmesi durumunda
yabancı bir ülkede başarıya ulaşması mümkün olamaz. Küresellesme arttıkça farklı bir
çevre içinde faaliyet gösteren çokuluslu işletmelerin yönetim kademelerine yabancılardan
katılanların sayısı da artar ve milliyet, ırk, dil, din gibi önyargılardan arınmış bir ekip ça-
lışması gerekli olur. Bu nedenle İK yönetimi böyle bir karma yapı içinde gerçekleştirilmek
durumundadır.
148 Örgütlerde İnsan Kaynakları Yönetimi
Özet
Uluslararası işletmeler kısa sürede oluşmazlar. Ulusal bir luslu işletmeleri bilgi ve teknoloji transferinde önemli bir ka-
işletme durumundan işletmeden küresel organizasyona nal haline getirmektedir. Ayrıca çokuluslu işletmeler birçok
ulaşmaları uzun ve zorlu bir yol olarak tanımlanabilir. Tüm ülkeye yaptıkları doğrudan yatırımlarla ekonomik ve politik
işletmeler aynı yoldan geçmeseler de, yapılan araştırmalar bir etki yaratmaktadırlar.
işletmelerin birbirlerine benzer süreçleri izlediklerini göster- Farklı ülkelerde faaliyet göstermek ve farklı uluslardan birey-
mektedir. Sürecin başında işletme ulusal pazarda faaliyet gös- lerle çalışmak uluslararası İK yönetimini daha karmaşık bir
tererek işe başlar. Daha sonra ürünlerini ve hizmetlerini ih- hale getirmektedir. Esas olarak, bu kapsamda yapılan İK fa-
raç etmenin yollarını arar. İhracatta başarılı olduktan sonra, aliyetlerinin çok farklı ve benzersiz olduğu söylenemez. An-
üretim birimlerini diğer ülkelerde de açar. Bu aşamada işlet- cak uluslararası işletmelerde daha fazla İK faaliyetinin, daha
me, birden fazla ülkede faaliyet göstermektedir. Bazı işletme- geniş bakış açısına ihtiyacın, çalışanların kişisel yaşamlarına
ler uluslararası kimlik kazanırken kendi üretim merkezlerini daha fazla ilgi gösterme gereğinin, yerel ve uluslararası yö-
veya hizmet birimlerini kurmak yerine lisans verme, ortaklık neticilerin bileşimindeki değişimin, daha fazla riskin ve dış
yapma ya da diğer büyüme stratejilerinden birini seçebilirler. etkilere maruz kalma durumunun olduğu söylenebilir.
Çokuluslu işletme, ekonomik birimlerinin hukuki şekillerine Çokuluslu bir işletmede İK yönetiminin temel amacı, işletme-
ve uğraşı alanlarına bakılmaksızın iki ya da daha çok ülkede nin küresel düzeyde başarılı olabilmesini sağlamaktır. Bunun
faaliyet gösteren; iş birimleri arasında küresel stratejiyi ve or- gerçekleşe-bilmesi dünya çapında rekabetçi, etken, yerel dü-
tak politikaları saptayan bir ya da birden fazla karar merkezi zeyde sorumlu, esnek ve kısa zamanda farklı koşullara uyar-
bulunan; bilginin, kaynakların ve sorumlulukların birimler lanabilen, küresel düzeyde yayılmış birimlerin tümüne öğren-
arasında paylaşıldığı işletmelerden oluşan ticari bir kuruluş- meyi transfer edebilme yeteneğine sahip olmayı gerektirir. Bu,
tur. Çokuluslu bir işletmenin en belirgin özelliği büyüklüğü, uluslararası İK yönetimi anlayışıdır. Uluslararası İK yönetimi,
kaynaklarını sınır dışına transfer etme esnekliği ve güçlü insan kaynaklarının dünya çapında yönetimiyle ilgilenir. Bunu
ekonomik yapısıdır. Günümüzde çokuluslu işletmeler dünya yaparken yerine getirdiği İK işlevleri arasında fark yaratanlar
ekonomisini etkilemede önemli bir güce sahiptirler. Çünkü personel bulma ve seçme, eğitme ve geliştirme, ücret yönetimi
üretimin ve dağıtımın ulusal sınırların dışına taşması çoku- ve yurda dönen personelin uyumlaştırılmasıdır.
7. Ünite - Uluslararası İnsan Kaynakları Yönetimi 149
Kendimizi Sınayalım
1. Aşağıdakilerden hangisi uluslarötesi şirketi tanımlar? 6. Çokuluslu şirketlerde faaliyetlerin fiziksel olarak geniş
a. Uluslar arası bir kuruluş tarafından fonlanan ve de- alana yayılması aşağıdakilerden hangisinin önemini artırır?
netlenen bir şirkettir. a. Gelişmiş ülkelerde faaliyet göstermenin
b. Genel merkezi bir ülkede olan, iki ya da daha çok ül- b. Üretim kalitesinin artırılmasının
kede yavru şirketleri bulunan bir yapıdır. c. Şirketlerarası birleşmelerin ve ortaklıklar kurulmasının
c. Yönetimi çeşitli uluslara mensup kişilerden oluşan d. Nitelikli bir yönetim kadrosu geliştirmenin
bir yapıdır. e. Farklı ülke vatandaşlarının istihdam edilmesinin
d. Bir ülkeye kuvvetli bir şekilde yerleştikten sonra mer-
kezi bir yönetimden yararlanarak diğer ülkelere gir- 7. Aşağıdakilerden hangisi çokuluslu şirketnin ana ülke va-
meye çalışan bir yapıdır. tandaşlarını işe alma gerekçelerinden biri değildir?
e. Hiçbir ülkeye ait olmadan uluslar arası bir anlaşmay- a. Ümit veren yöneticilerinin uluslararası deneyim ka-
la kurulan bir şirkettir. zanmalarını sağlamak
b. Yeni ülkeler görmek, farklı kültürler tanımak isteyen
2. Uluslararası insan kaynakları yönetiminin ilk aşaması genç ve hırslı yöneticilere olanak tanımak
aşağıdakilerden hangisine odaklanmıştır? c. İşi şirketin kültürel yapısı içinde belli stratejiler ve
a. Kültürlerarası yönetime politikalar doğrultusunda deneyim kazanmış kişilere
b. Stratejik yönetime teslim etmek
c. Toplam kalite yönetimine d. Şirket denetimini daha sağlıklı yapabilecek kişileri
d. Durumsal yönetime işbaşına geçirmek
e. Geleneksel yönetime e. Ülkenin sosyal ve kültürel yapısını bilen insanları ter-
cih etmek
3. Aşağıdakilerden hangisi çokuluslu şirketin özelliklerin-
den biri değildir? 8. Bir çokuluslu şirketin çeşitli kaynaklardan personel istih-
dam etmesi aşağıdakilerden hangisine göre değişir?
a. İki ya da daha çok ülkede faaliyet göstermesi
a. Ödediği ücrete
b. Birden fazla karar merkezi olması
b. Yavru şirket sayısına
c. Küresel stratejiler belirlemesi
c. Faaliyette bulunduğu sektöre
d. Belli bir hukuki şekle sahip olması
d. Büyüklüğüne ve personel sayısına
e. İş birimleri için ortak politikalar saptaması
e. Çok uluslulaşma derecesine
Sıra Sizde 3
Uluslararası personelin seçiminde yaş, deneyim, eğitim, bi-
linen yabancı dil, sağlık, aile durumu gibi somut kriterlerin
yanı sıra liderlik, esneklik, uyum yeteneği gibi kişisel özel-
liklere de yer verilir. Seçimde bazen test yöntemi kullanıl-
maktaysa da en çok görüşme yöntemi tercih edilmektedir.
Genelde seçim yapılırken bireyin önceden yurtdışı için ye-
tiştirilmiş kadrodan olması kolaylık sağlar. Bu nedenle işlet-
meler stratejik İK planlaması yaparken yurtdışına gönderi-
lebilecek kadro oluşturup hizmet içi eğitimle de bu kadroyu
desteklemeyi planlarına dahil etmelidir.
Sıra Sizde 4
Çokuluslu işletmelerde İK yönetiminin gelecekte bugün ol-
duğundan daha fazla önem kazanacağı söylenebilir. Çünkü
dünya giderek daha fazla küreselleşmekte, işletmeler dünya-
nın dört bir yanında faaliyette bulunmaktadır. Sermayenin
milliyeti yoktur ve bu nedenle istihdamda da belli bir ulusun
ya da ülkenin vatandaşlarının seçilmesi mümkün olmaya-
caktır. Bu durumda çok kültürlü işletmelerde İK yönetimi-
nin değeri daha da artacaktır. Ayrıca uluslararası İK yöneti-
mi bilgi çağında stratejik bir önem arzedecek, nitelikli insan
kaynağına sahip işletmeler uluslararası rekabette diğerlerinin
önüne geçebileceklerdir. Bunu sağlayacakda insan kaynakları
yönetimi uygulamaları olacaktır.
7. Ünite - Uluslararası İnsan Kaynakları Yönetimi 151
Yararlanılan Kaynaklar
Baltaş, A. (2009). İnsana ve İşe Değer Katan Yeni İK. İstan- Seymen, O.A., Çeken, H. (2004). “Küreselleşme ve Çok
bul: Remzi Kitabevi. Uluslu İşletmelerin çalışma ilişkileri üzerindeki etkileri:
Bingöl, D. (1998). İnsan Kaynakları Yönetimi. İstanbul: makro ve mikro boyutta bir değerlendirme” Süleyman
Beta Basım Yayım Dağıtım A.Ş. Demirel Üniversitesi, ktisadi ve dari Bilimler Fakültesi
De Rivero, O. (2003). Kalkınma Efsanesi. Çeviren: Ömer Dergisi, C: 9, S: 2. 53-77.
Karakurt, İstanbul: Çitlenbik Yayınları Sherman A., Bohlander G., (1992). Managing Human Reso-
Fanburn C., Tchy N., (1984). Strategic Human Resources urces. Cincinnati: College Division South Western Pub-
Management. New York: John Willey&Sons. lishing Co.
Hays R., Korth C., (1972). International Business and Int- Uyargil, C.; Adal, Z.; Atay, İ.D.; Acar, A.C.; Özçelik; O.; Sadul-
roduction to the World of the Multinational Firm. New lah, Ö.; Dündar, G.; Tüzüner, L. (2008). İnsan Kaynakla-
York: Printice-Hall.Inc. rı Yönetimi. Üçüncü basım, İstanbul: Beta Basım Yayım
Hodgetts R. M., Luthans F., (1991). International Manage- Dağıtım A.Ş.
ment. New York: McGraw Hill. Yıldırım, E. Uçkan, B. (2010). “İşverenlerin Sendikasızlaştır-
Hodgetts, R. M. (1999). Yönetim. İkinci basım, Çev: Canan ma Modelleri ve Türkiye Örneği”. Çalışma ve Toplum, S:
Çetin ve Esin Can Mutlu, İstanbul: Beta Basım Yayım 2, s. 163-184.
Dağıtım A.Ş. Yüksek, Ö. (2000). İnsan Kaynakları Yönetimi. Ankara:
Noğulları, A..; Doğan, A. ve Bozkurt S. (2009). “Kültürlera- Gazi Kitabevi.
rası Adaptasyon Envanter (Cross Cultural Adaptability
Inventory-CCAI) Üzerine Bir Araştırma” Süleyman De-
mirel Üniversitesi, ktisadi ve dari Bilimler Fakültesi
Dergisi, C.14, S.1 s.331-349.
8
ÖRGÜTLERDE İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ
Amaçlarımız
Bu üniteyi tamamladıktan sonra;
Veri, bilgi ve sistem kavramları ve ilişkili kavramları tanımlayabilecek,
İnsan kaynakları bilgi sisteminin amacı ve kapsamını açıklayabilecek,
İnsan kaynakları bilgi sistemi uygulamalarını insan kaynakları fonksiyonları ile
ilişkilendirebilecek,
İnsan kaynakları bilgi sistemi ile ilgili problemleri ifade edebilecek,
İnsan kaynakları bilgi sisteminin kritik başarı faktörlerini sorgulayabilecek,
İnsan kaynakları bilgi sisteminin güvenliğini tartışabilecek,
E-İnsan kaynaklarının önemini ve kapsamını açıklayabilecek,
bilgi ve becerilere sahip olabilirsiniz.
Anahtar Kavramlar
• Bilgi Sistemi • Sistem
• İnsan Kaynakları Bilgi Sistemi • Veri
• E-İnsan Kaynakları • Bilgi
İçindekiler
• GİRİŞ
• VERİ, BİLGİ VE SİSTEM
• İNSAN KAYNAKLARI BİLGİ SİSTEMİNİN
AMACI VE KAPSAMI
• İNSAN KAYNAKLARI BİLGİ SİSTEMİ
Örgütlerde İnsan Kaynakları İnsan Kaynakları Bilgi Sistemi ve UYGULAMALARI
• İNSAN KAYNAKLARI BİLGİ SİSTEMİ İLE
Yönetimi E-İnsan Kaynakları
İLGİLİ PROBLEMLER
• İNSAN KAYNAKLARI BİLGİ SİSTEMİNİN
KRİTİK BAŞARI FAKTÖRLERİ
• İNSAN KAYNAKLARI BİLGİ SİSTEMİNİN
GÜVENLİĞİ
• E-İNSAN KAYNAKLARI
İnsan Kaynakları Bilgi Sistemi
ve E-İnsan Kaynakları
GİRİŞ
Teknolojide artan hızda meydana gelen değişmeler, eskiden hayal bile edilemeyen işlem� -
leri mümkün kılmaktadır. Böylelikle süreçler daha hızlı, daha az kaynak kullanan ve daha
çok ürün çıkaran duruma gelmiştir. İşin yapılış şekli değiştiği gibi ülkeler, işletmeler arası
sınırlar, gümrük duvarları gittikçe daha kolay geçilir olmuştur.
İnsanlar artık geçmişe oranla her gün daha çok bilgiye, sesli, görüntülü, elektronik,
basılı olmak üzere daha farklı yöntemlerle ulaşmaktadır. Her gün okumak durumunda
kaldığımız yazışmalar, e-postalar, raporlar, dinlemek ve cevaplamak zorunda kaldığımız
diyaloglar, telefonlar artan kurumsal çalışmaların bir parçası halini almıştır. Bütün bu fa-
aliyetler sonucunda işletmeler, yoğun bir bilgi ve belge üretimi ile karşı karşıya kalmıştır.
Bu bilgi bombardımanı altında işletmeler için en büyük sorun, kendileri için doğru bilgiye
zamanında ulaşmaktır. Bu noktada teknolojiyi bilgi yönetiminin bir parçası olarak değer-
lendirmek doğru olacaktır. Bilgiyi etkin ve hızlı bir şekilde kullanmak için bilgi teknoloji-
lerinin kullanılması zorunludur.
Bilgi teknolojilerinin hızla geliştiği çağımızda işletmelerin varlıklarını devam ettire-
bilmeleri için değişim ve gelişim içerisinde oldukları görülmektedir. İster kamu işletme-
lerinin ister özel işletmelerin, örgütsel yapılarında bir takım değişmelere gitmelerinin
yanında çalışanlar arasındaki engelleri ortadan kaldırmak amacıyla işleri yeniden dü-
zenleyerek, işgücü esnekliği sağlamak için çeşitli teknikler kullanarak geleneksel olma-
yan yöntemleri seçmektedirler. Bu yeni yöntemlerin, örgütsel etkililiği arttırmada çok
önemli olmasının yanısıra örgüt için çalışan tüm insanların kaydını tutmak da zorlaş-
maktadır. Bilgisayar donanım ve yazılımı, insan kaynaklarına ilişkin kayıtları tutmayı
daha da kolaylaştırmaktadır.
İşgörenlerinin temini, gelişimi, performans değerlendirme uygulamaları, kısacası tüm
insan kaynakları fonksiyonlarının çağın teknolojik gelişmelerine uyum sürecinde olduk-
ları gözlenmektedir. İnsan kaynakları fonksiyonlarında bilgi sistemleri uygulamalarının
kullanılması, insan kaynakları bölümlerinin işlerini kolaylaştırmakla birlikte uygulamala-
rın verimliliğini artırmakta ve çalışanların uygulamalara etkin katılımını sağlamakta, bu
sayede çalışan tatmini de artmaktadır.
Bu ünitede, bilgi sistemlerinin işletmelerin insan kaynakları fonksiyonlarını nasıl
desteklediği incelenmeden önce veri, bilgi, sistem ve bunlarla ilişkili kavramları, insan
kaynakları bilgi sisteminin amacı ve kapsamı ele alınacaktır. Daha sonra insan kaynak-
ları bilgi sisteminin güvenliği ve e-insan kaynaklarının işletmeler için önemi ve kapsamı
açıklanacaktır.
154 Örgütlerde İnsan Kaynakları Yönetimi
Şekil 8.1
İşletmenin temel
fonksiyonel alanlarını
destekleyen işletme
bilgi sistemleri.
Farklı bilgi sistemi türleri, işletmenin muhasebe, finansman, pazarlama, üretim ve in-
san kaynakları fonksiyonlarını desteklemektedir (Şekil 8.1). Bunun yanısıra özellikle gü-
nümüz uygulamalarında bu fonksiyonlar arasında bütünleşme (entegrasyon) sağlanmak-
tadır. Örneğin, bir çalışanın belirli dönemlerde yapılması gereken ücret/maaş ödemesinin
insan kaynakları dışında muhasebe-finansman bölümünü de; defter kayıtlarının tutulma-
sı gerekliliği, personel giderlerinin hesaplanması gibi nedenlerle ilgilendirmektedir.
1990’ların sonlarında, işletme fonksiyonlarını destekleyen genel uygulamalardan
oluşan bütünleşik sistemler yaklaşımı ile Kurumsal Kaynak Planlaması (KKP) Sistemle-
ri, o dönemin PeopleSoft, SAP, JD Edwards, Oracle, Baan gibi güçlü satıcıları tarafından
ihtiyaç duyan işletmeler için üretilmiştir. KKP sistemleri, kurum verisini yönetmek için
kullanılan bir yazılım aracıdır. Bu sistemler işletmelere, muhasebe finansman, insan kay-
nakları, tedarik zinciri yönetimi ve müşteri bilgisi gibi işletmedeki bütün bilgi akışının
entegrasyonunu sağlamaktadır (Sumner, 2005, s.3).
8. Ünite - İnsan Kaynakları Bilgi Sistemi ve E-İnsan Kaynakları 157
• Personelin sağlık durumunu izleyerek bunlara ilişkin yönetim kararlarını hızlı bir
şekilde almak,
• Personel eğitimlerini, iş tanımlarına ve personelin yetkinlik/beceri gereksinimleri�-
ne göre planlamak ve bütçelemek.
Pek çok işletme günümüzde, iş aramak üzere başvuranları takip etmek için interne-
ti kullanmaktadır. Adaylar, internet sitesine özgeçmişlerini yüklemede site üzerinde var
olan şablonları kullanmaktadır.
Eğitim ve Geliştirme
İKBS’nin eğitim ve geliştirme uygulaması ile işletmedeki tüm eğitim ve geliştirme
faaliyetleri daha sağlıklı bir şekilde planlanır ve plan, eğitim gereksinimleriyle ilişkilen�-
dirilebilir ve uyumlaştırılabilir. İKBS, eğitimi, beceri ve yetenekleri incelemeye yardımcı
olmakla kalmaz, insan kaynakları, beşeri sermayeyi yönetmek ve becerileri geliştirmek
için sistemi kullanabilir.
Bu uygulama, sisteme kaydı yapılan çalışanların gelişim bilgilerini izler. Herhangi bir
çalışanın dışarıdan ya da içeriden aldığı eğitim, kişinin beceri envanterine girilmektedir.
Bu envanterde, kişinin herhangi bir özel becerisi ya da bilgisine yer verilmektedir. İşlet-
menin işgören ihtiyaçlarının öncelikle işletme içerisinden karşılanması önerilmektedir.
Bunun için bütünleşik veritabanının beceri envanteri bölümünün araştırılması gerekmek-
tedir. İnsan Kaynakları Bölümündeki eğitim programları yönetilir ve çalışanın dışarıdan
eğitim alma istekleri değerlendirilir. Bu doğrultuda, işletme tarafından yürütülecek eğitim
programlarının amacı, katılımcı grupları, süresi, katılımcı sayısı, kullanılacak eğitim kay-
nakları ve her bir eğitim programı sonunda kişilerin ulaşmaları gereken bilgi ve beceri
düzeyine ilişkin hedefler de sisteme kaydedilir. Böylelikle, kimin, hangi konuda bilgi ve
beceri eksikliğine sahip olduğunu belirleyebilirler. Eğitim ve geliştirme programlarına ka-
tılan işgörenlerin eğitim sonrasındaki performanslarına ilişkin değerlendirme kayıtları da
sistem içerisinde depolanacağı için eğitimin etkililiğinin değerlendirilmesi de söz konusu
olabilecektir.
Kariyer Yönetimi
İKBS, çalışanların uzun vadeli kariyer geliştirme planlarının geliştirilmesinde rol
oynayabilir. Bu sistemler, işletme veya çalışanın ihtiyacına uyumlu olacak şekilde gelişim�-
sel planlarını arşivleme imkânı verebilir. İKBS çalışanlara, kendi planını yaratma olanağı
verir ya da işletmeye önceden yapılan kariyer planlarını bu sistem üzerinde oluşturma ve
duyurma imkânı sağlar. Bu planlar mevcut beceriler, yetenekler, gelecekteki işe dayalı ola�-
rak otomatik yaratılır. Hatırlatıcı ve geribesleme araçları ile plana dayandırılan işgücünün
gelişimi ve pozisyon açıkları izlenebilir. Bazı İKBS’ler yüksek potansiyele sahip adayları
hedeflemeye, onları hızlı takibe almaya, ayrı bir yönlendirme ve kariyer yönetimi progra-
mı uygulamaya imkân sağlamaktadır.
Performans Değerlendirme
İKBS, performans değerlendirme süreçlerinde basitleştirmeler sağlamaktadır. İnsan
Kaynakları Bölümünün kullandığı değerlendirme yöntemi ile elde edilen sonuçlar doğ�-
rultusunda yetkinlik profili ve performans düzeyi belirlenerek, sistemde daha önce kaydı
bulunan standartlarla karşılaştırılıp, hangi işgörenin performansının iyileştirilmesi gerek�-
tiği konusunda bilgi sağlar.
Performans yönetimi ile ilgili İKBS amaç belirleme, kendi kendini değerlendirme, yö-
neticiler tarafından yapılan performans değerlendirmeler, 360 derece değerlendirme ve
performansa dayalı ücretlendirmeyi desteklemektedir. Her işletme, genellikle ücret ayar-
lamalarıyla bağlantılı olarak çalışanın yıllık performansını inceleme sürecini yürütmekte-
8. Ünite - İnsan Kaynakları Bilgi Sistemi ve E-İnsan Kaynakları 161
dir. Etkin performans yönetimi, iyi bir kurum performans yönetim süreci ile en yukardan
başlamaktadır. Amaç belirleme, performans ölçümü ve ücret arasında sıkı bağ yaratarak
işletmeler, değişen işletme şatlarına daha hızlı adapte olabilirler. Ayrıca, iyi bir şekilde ya-
pılandırılmış bir performans yönetim sistemi uygulandığı takdirde çalışanlar kendilerini
değerli hisseder ve işletmeye bağlılıkları artar. Böylelikle de çalışanların işletmede kalması
sağlanır.
Ücret Yönetimi
İKBS, sağlık ödemeleri, tasarruf ve emeklilik planlarını içeren ücretler, maaşlar ve sosyal
yardımlarda özellikle işletme içerisindeki ücret adaletinin sağlanmasında önemli bir araç
olarak kullanılmaktadır. Çalışanın ücret ve tazminatı, işletmenin toplam harcamalarının
çoğunun üzerinde büyük bir sabit maliyeti temsil etmektedir. İşletmede var olan pozisyon�-
ların, sektörde faaliyet gösteren diğer işletmelerdeki benzer pozisyonlara ödenen ücretlere
ilişkin veriler ve üst yönetim kademelerine yönelik raporlar İKBS tarafından geliştirilebilir.
İKBS aracılığıyla, işletme tarafından hangi yöntem benimsendiyse o yönteme göre iş
değerlemesi de kolaylıkla yapılabilir. Örneğin puanlama veya faktör karşılaştırma yönte-
mine göre karşılaştırma işlemleri yapılarak her bir işin saatlik ücreti çok hızlı bir şekilde
hesaplanır. İKBS yardımıyla SSK aylık listesi, sigorta beyannamesi, işveren hissesi, aylık
ve dört aylık SSK bildirgeleri, vizite kağıt dökümü, vizite listesi, işçi bildirim listesi, işçi
çıkış bildirimi gibi raporlar, herhangi bir işlem yapmaya gerek kalmadan otomatik olarak
oluşturulabilir.
• Pazarlama, üretim, finansman, muhasebe gibi diğer bölümlerle birlikte çalışma ihti-
yacı. İşletmenin amaçlarına ulaşabilmesi için günlük, aylık, yıllık bir takım kararlar
vermesi gerekmektedir. Bu kararlar sadece insan kaynakları fonksiyonu ile ilgili ol-
madığı gibi insan kaynakları fonksiyonu ile ilgili olup diğer işletme fonksiyonlarını
da bağlayan kararların verilmesi söz konusu olabilir. Örneğin üretim bölümünde
çalışanların performans değerlendirmeleri, devamsızlık oranları, devir hızı oranla� -
rı, fazla mesai, izinler, ücretleri gibi bilgiler sadece insan kaynaklarını değil, üretim,
muhasebe ve finansman bölümünü de ilgilendirmektedir. Bu nedenle tüm işletme
fonksiyonları ile bütünleşik bir şekilde faaliyetlerin yürütülmesi İKBS’nin etkinlik
ve verimliliği için önemlidir. Ancak bunun sağlanması zaman alıcı ve maliyetli bir
süreci gerektirmektedir.
• Bilgi teknolojisinin yetersiz olması. İKBS’nin kullanım nedenlerinden biri; hızlı,
doğru ve isabetli kararlar verebilmektir. Ancak geliştirilen bilgi sisteminin kulla�-
nılmasında tasarım, kullanılan programlama dilinin istenilen tasarımı yapmaya
uygun olmaması, donanım araçlarının yetersizliği, insan kaynakları fonksiyonu
için kullanılan yazılımın iş süreçlerine uygun olmaması gibi nedenlerden dolayı
bilgi sistemi, istenen hızda kararların verilmesini engelleyebilir.
Çalışanlar için kurum portalları ve kendi kendine hizmet uygulamaları nedir, insan
6 kaynakları fonksiyonunu nasıl destekler? Araştırınız.
E-İNSAN KAYNAKLARI
İnsan kaynakları fonksiyonu, örgütlerdeki teknolojik bütünleşmenin daima önünde
gelişme göstermiştir. Gerçekten de örgütlerde otomatikleştirilen en eski iş süreçlerinden
biri, bordro yönetimidir. O zamandan beri insan kaynakları eski süreçlerle yeni süreçleri
bütünleştirmeye devam etmiştir. Örneğin, çoğu organizasyon, personel kayıtlarını sakla� -
mak için bilgisayarları kullanmaktadır. Karar vermeyi geliştirme potansiyeline sahip olan
İKBS; yönetsel etkililiği arttırmakta ve yöneticiler için raporlar üretmektedir.
E-İnsan kaynakları nedir? Teknolojideki son gelişmeler; gerçek zamanlı, bilgi tabanlı,
kendi kendine hizmeti, etkileşimli iş ortamının yaratılmasını mümkün hale getirmiştir.
E-İnsan kaynakları terimi ilk kez 1990’larda, e-ticaret iş dünyasında çok geniş yer aldığı za-
man kullanılmıştır. e-ticaret gibi e-insan kaynakları, insan kaynakları kayıtlarını interneti
kullanarak yürütmeyi vurgulamaktadır. Elektronik kelimesini temsil eden “e” harfinin gün
geçtikçe e-devlet, e-öğrenme gibi birçok başka kavramın da önüne eklendiği görülmek-
tedir. İnsan kaynakları yönetimi anlayışı ve bu alandaki uygulamalar da, internet ve ileti-
şim teknolojilerinin etkisinde kalarak küresel rekabet ortamında e-insan kaynağı olarak
tanımlanan yeni bir alanda etkinliğini sürdürmeye başlamıştır. E-İnsan kaynağı kavramı
temel olarak insan kaynağı yönetimi anlayışının elektronik ortamda yeni bir yapılanma ile
desteklenmesi anlamına gelmektedir. İnsan kaynağına yönelik stratejileri, politikaları ve
uygulamaları web teknolojisine dayanan kanallarla desteklemenin bir yolu olarak görül-
mektedir. İnternet başlangıçta; bir bilgisayara bağlandıkları sürece; yönetici ve çalışanla-
rın ihtiyaç duydukları zaman ve istedikleri her yerde bilgiyi elde edebilme fırsatını insan
kaynakları bölümlerine sağlamıştır. Ancak zamanla insan kaynakları profesyonelleri insan
kaynakları hizmetlerinin dağıtılması için diğer teknolojilerle birlikte interneti kullanarak,
çok çeşitli olasılıkları araştırmaya başladılar. Bugün bütün bir e-insan kaynakları sistemi;
kurumsal kaynak planlaması yazılımı, insan kaynakları hizmet merkezleri, etkileşimli sesli
cevap, web uygulamaları, sesli tanıma sistemleri ve yönetici ve çalışan portallarını içer-
mektedir. E-İnsan kaynakları ile yöneticiler, uygun veri ve bilgiye erişebilirler, analizleri
yapabilirler, karar verebilirler ve diğer insanlarla iletişim kurabilirler. Örneğin; başarı ödü-
lü ile ilgili karar vermek isteyen bir yönetici, nasıl en iyi kararı verebileceği konusunda yol
gösteren metin, ses ve video içeren dosyalara erişebilir. Daha sonra yönetici, çalışanların
bilgisini içeren veri dosyasına erişerek kararı kaydeder ve diğer bölümlere (örneğin finans-
man) duyurur. İşlem saatleri dakikalara indirilebilir ve bu teknolojinin kullanımıyla pek
çok kağıt israfının önüne geçilebilir (Lengnick-Hall ve Moritz, 2003, ss. 365-367).
E-İnsan kaynakları ile çalışanlar, kendi kişisel bilgilerini kontrol ederler. Pozisyonları
değiştiği ve kendileriyle ilgili pek çok kararı verdiklerinde, sadece gerekli olduğunu dü-
şündüklerinde insan kaynakları profesyonellerine danışarak, kayıtları güncelleyebilirler.
Örneğin; kariyer gelişimi ile ilgili olarak; yeteneklerini arttırmak isteyen bir çalışan, inter-
neti kullanarak işinden veya evinden bu işi gerçekleştirebilir. Çalışma saatlerinden sonra
evden eğitim programına katılabilir.
8. Ünite - İnsan Kaynakları Bilgi Sistemi ve E-İnsan Kaynakları 165
İnsan kaynakları fonksiyonu ile ilgili olarak; e-insan kaynakları etkinlik ve etkililiği-
ni değiştirme potansiyeline sahiptir. Etkinlik, kırtasiyecilik işlerinin çevrim zamanından
etkilenir; veri doğruluğunun artmasından, insan kaynağı potansiyelinin azaltılmasından
da etkilenir. Ekililik zamanında ve daha iyi kararlar vermek için çalışan ve yöneticilerin
yeteneklerini geliştirmeden etkilenebilir. E-İnsan kaynakları aynı zamanda bilgi yönetimi,
entellektüel ve sosyal sermayenin yaratılması gibi anlamlarla insan kaynakları fonksiyo-
nuna örgütsel etkililiğe katkı sağlayan yeni yollar yaratma olanağı verir.
Özet
Veri, olgular üzerinde yapılan gözlemler sonucunda ve bu İKBS’nin örgüt için yararlı bilgiler üretmeye yardımcı olması
anlamda bilginin üretildiği hammaddedir. Bilgi ise verinin beklenir. Ancak bazı İKBS’leri bu konuda adeta düş kırıklığı
karar vermede faydalı olacak şekilde dönüştürülmesi ve ana- yaratmıştır. Çünkü yönetim için bir değer teşkil edecek bilgi�-
liz edilmesiyle anlamlı hale getirilmesidir. Üstbilgi, talimat- yi üretmemişlerdir. Problem genellikle, İKBS’nin tasarlanma�-
lar, uzmanlık ve teknik bilgiden (know how) oluşmaktadır. sına katkısı olan yöneticilerin, kullanıcılar için nitelikli bilgi-
Üstbilgi, nasıl sorularını cevaplamaktadır. Öğrenme ve dene- yi neyin oluşturduğu görüşüne sahip olmadan bu sistemin
yim yoluyla kazanılmış olan önceki bilgilerle bütünleşmiştir. tasarlanmasına ön ayak olmalarından kaynaklanmaktadır.
Sistem genel olarak; bir sınır içerisinde, birbirleriyle etkile- Bilgi, İKBS tarafından sağlanıyorsa kullanıcıları tarafından
şim içinde bulunan ve ortak bir amaca yönelmiş olan öğeler değerli olan beş kritik faktör göz önüne alınmalıdır: Doğru�-
topluluğudur. Sistem, girdileri çıktılara dönüştüren, birbirle- luğu, önemliliği ve ilgililiği, kapsamlılılığı, anlaşılabilirliği ve
riyle ilişkili faaliyetler ve öğelerden oluşmaktadır. Çok sayıda görsel etkisi, biçiminin tutarlılığı.
girdisi ya da çıktısı olabilen sistemin temel öğeleri; sistemin Yüklü miktardaki veri, elektronik olarak saklandığında basılı
sınırı, çevresi, girdileri, çıktıları, arayüzü, ve geri beslemesi şekilde bulunmalarına kıyasla daha fazla tehditle karşı karşı�-
şeklinde sıralanabilir. Bilgi sistemleri genel olarak; yazılım, yadır. Buna rağmen iletişim ağları ile farklı yerlerdeki bilgi
donanım (telekomünikasyon da dahil), personel (kullanıcı), sistemleri birbirlerine bağlanabildikleri için yetkisiz erişim,
dosyalar (veritabanı) ve prosedürlerden oluşan ve bu öğelerin suiistimal ve sahtekarlık tek bir yerle sınırlı olmamaktadır.
birbirleriyle etkileşmesi sonucunda bilgi üreten sistemlerdir. Tam aksine bunlar ağdaki herhangi bir erişim noktasında
Genel olarak İKBS, insan kaynakları ile ilgili bütün bilgileri ortaya çıkabilirler. Bilgi sistemlerinin karşı karşıya kaldıkları
ve verileri toplama, toplanan bu verileri muhafaza etme ve tehditler, yetersiz yönetim kararlarına dayanan teknik,
gerek duyulduğunda bu verilere erişme olanaklarını sağlayan örgütsel ve çevre unsurları nedeniyle ortaya çıkmaktadır.
fonksiyonel bir bilgi sistemidir. İşletmenin personel ihtiyaç�- İKBS kayıtlarının güvenliğini sağlamak için işletmelerin bazı
larını planlama, çalışanların potansiyel yeteneklerini geliş�- koruyucu önlemler almaları gerekmektedir.
tirme, tüm personel politika ve programlarının kontrolünü İnsan kaynakları yönetimi anlayışı ve bu alandaki
gerçekleştirmek amacıyla tasarlanmaktadır. İnsan kaynakları uygulamalar, internet ve iletişim teknolojilerinin etkisinde
yönetimine ilişkin faaliyetlerle ilgili kararların alınmasında kalarak küresel rekabet ortamında e-insan kaynağı olarak
ve fonksiyonların yerine getirilmesinde insan kaynakları tanımlanan yeni bir alanda etkinliğini sürdürmeye başla� -
yöneticileri çeşitli bilgilere ihtiyaç duymaktadır. Bu bilgiler; mıştır. E-İnsan kaynağı kavramı temel olarak insan kaynağı
özlük, personel tedarik ve seçimi, iş deneyimi, eğitim ve öğ�- yönetimi anlayışının elektronik ortamda yeni bir yapılanma
renim durumu, ücret, performans değerlen-dirme, çalışma ile desteklenmesi anlamına gelmektedir. İnsan kaynağına
süresi gibi bilgilerdir. yönelik stratejilerin, politikaların ve uygulamalarını web tek-
Günümüz işletmeleri tarafından sıklıkla kullanılan ve insan nolojisine dayanan kanallarla desteklemenin bir yolu olarak
kaynakları dışındaki diğer işletme fonksiyonlarını da destek�- görülmektedir. E-İnsan kaynakları ile yöneticiler, uygun veri
leyici rol üstlenen İKBS’ini oluşturan alt sistemler genel ola� - ve bilgiye erişebilirler, analizleri yapabilirler, karar verebilir�-
rak; insan Kaynakları planlaması, işgören seçme ve işe alma, ler ve diğer insanlarla iletişim kurabilirler. E-İnsan kaynak�-
eğitim ve geliştirme, kariyer yönetimi, performans değerlen� - ları, üç temel şekilde geliştirilir: Uygulaması en basit ve en
dirme, ücret yönetimilarak sıralanabilir. kolay olanı yayınlama bilgisidir. E-İnsan kaynaklarının daha
İKBS’nin kurulması ve yönetimi sürecinde işletmelerin karmaşık olan diğer şekli, işlemleri otomatikleştirmektir. Son
karşı karşıya kaldıkları problem veya engeller; personelin olarak; en karmaşık e-insan kaynakları şekli, insan kaynakla�-
bilgisinin yetersiz olması, yeterince bütçe ayrılamaması, za- rının örgütte yürütülme şeklini dönüştürmedir.
man yönetimi ile ilgili problemler, pazarlama, üretim, finans-
man, muhasebe gibi diğer bölümlerle birlikte çalışma ihtiya�-
cı, bilgi teknolojisinin yetersiz olması şeklinde sıralanabilir.
168 Örgütlerde İnsan Kaynakları Yönetimi
Kendimizi Sınayalım
1. Aşağıdaki ifadelerden hangisi veri-bilgi-üstbilgi arasın- 7. Aşağıdaki ifadelerden hangisi İKBS’nin kritik başarı fak�-
daki farkı en iyi ifade etmektedir? törlerinden biridir?
a. Verilerin sadece sayısal değerler olması gerekmez. a. Bilginin yüzde yüz hatasız olması gerekir.
b. Bilgi, verilerin anlamlı hale getirilmesidir. b. Bilgi karar verilecek konu ile ilgili olmalıdır.
c. Üstbilgi, talimatlar, uzmanlık ve teknik bilgiden oluşur. c. Acil cevaplanması gereken sorularla ilgili olmalıdır.
d. Üstbilgi tüm yaşam boyu öğrenilenlerin toplamıdır. d. Bilgi kullanıcı için ayrıntılı olmalıdır ki anlayabilsin.
e. Hiyerarşik olarak en az gelişmişten en çok gelişmişe e. Bütün bilgilerin grafik ve tablolarla verilmesi gerekir.
veri-bilgi-üstbilgi şeklinde sıralanır.
8. İKBS’nin güvenliği ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi
2. Sistem ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır? yanlıştır?
a. Sistemin bir sınırı vardır. a. Yetkilendirmeden ziyade herkese bilgisayar verilme-
b. Sistemin ileribeslemesi vardır. melidir.
c. Sistemin etkilendiği bir çevresi vardır. b. İKBS’ye erişim yetkilendirilmelidir.
d. Sistemin girdi ve çıktıları vardır. c. Kullanıcı kodu ve şifre uygulanmalıdır.
e. Sistemin arayüzü vardır. d. Özel koruyucu programlar kullanılmalıdır.
e. Güvenlik ile ilgili politika ve kurallar geliştirilmelidir.
3. İKBS, aşağıdaki fonksiyonlardan hangisini doğrudan
desteklemez? 9. e-İnsan kaynakları ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi
a. Araştırma geliştirme doğrudur?
b. Ücret a. Yazılı doküman olarak bilgilerin kaydını içerir.
c. Performans değerlendirme b. İlk kez 2000’li yılların sonlarında kullanılmaya başla-
d. Eğitim ve geliştirme mıştır.
e. Kariyer geliştirme c. Bir e-ticaret alanıdır.
d. e-İnsan kaynaklarından sonra web teknolojisi geliş-
4. Aşağıdakilerden hangisi insan kaynaklarının elde etmesi
miştir.
gereken bilgilerden biri değildir?
e. e-İnsan kaynakları ile çalışanlar kendi kişisel bilgile-
a. İş deneyimine ilişkin bilgiler
rini kontrol edebilirler
b. Çalışanların tutumlarına ilişkin bilgiler
c. Sağlık ve kaza bilgileri
10. Aşağıdaki e-insan kaynakları gelişim şekillerinden bir
d. Rakiplerle ilgili bilgiler
değildir?
e. Ürün piyasasına ilişkin bilgiler
a. Bilgiyi yayınlama
b. İşlemleri otomatikleştirme
5. İKBS ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur?
c. Bilginin dosya dolaplarından bilgisayarlara taşınması.
a. İşletmenin mevcut personel ihtiyaçlarını planlar
d. İnsan kaynaklarını örgütte yürütme şeklini dönüş-
b. Sadece insan kaynakları fonksiyonunu destekler.
türme
c. Tüm çalışanların potansiyel yeteneklerini geliştiril-
e. İşletmeden yönetici ve çalışanlara tek yönlü duyuru
mesinde rol oynar.
yapma
d. İnsan kaynakları personeli ile ilgili politika ve prog-
ramları kontrol eder.
e. İnsan kaynakları personelinin ücretlerini belirler
Sıra Sizde 3
Genel olarak; kayıt işleme bilgi sistemleri, yönetim bilgi sis�-
temleri, karar destek sistemleri, üst yönetici destek sistemleri
şeklinde sınıflandırılabilir. Her bir bilgi sistemi işletmenin
farklı kademelerindeki işletme fonksiyonlarını desteklemek
üzere kullanılmaktadır. Bu sistemleri kısaca özetleyelim:
Kayıt işleme sistemleri, operasyonel (alt kademe) düzeydeki
rutin bilgi işleme faaliyetlerini desteklemek amacıyla kulla�-
nılmaktadır. Yönetim bilgi sistemleri, özellikle orta kademe
yöneticilerine raporlama imkânı veren, işletme fonksiyon�-
larını desteklemek amacıyla kullanılmaktadır. Karar destek
sistemleri, karar verme sürecinde yönetime destek vermek
üzere hedeflenen bilginin üretilmesi ve sunulması için kul-
lanılmaktadır. Üst yönetici destek sistemleri ise örgütün üst
düzey yöneticilerini rutin olmayan kararların verilmesinde
desteklemek üzere kullanılmaktadır.
170 Örgütlerde İnsan Kaynakları Yönetimi
Yararlanılan Kaynaklar
Aydın, E. ve Öktem, M. K. (2009). Türk Kamu Yönetiminde
İnsan Kaynakları Bilgi Sistemi Üzerine, Sosyo Ekonomi,
Ocak-Haziran, Yıl:5, S.9.
Barutçugil, İ. (2002). Bilgi Yönetimi, İstanbul: Kariyer
Yayıncılık.
Bingöl, D. (2010). İnsan Kaynakları Yönetimi, İstanbul:
Kariyer Yayıncılık.
Byars, Lloyd L.-Rue, Leslie W. (1997). Human Resource
Management, Baskerville: Irwin.
Fındıkçı, İlhami (2009). İnsan Kaynakları Yönetimi, İstan�-
bul: Alfa Yayıncılık.
Gomez-Mejia, Luis R. Vd. (2004). Managing Human
Resources, Upper Saddle River: Prentice Hall.
Gökçen, H. (2011). Yönetim Bilgi/Bilişim Sistemleri:
Analiz ve Tasarım, Ankara: Afşar Matbaacılık.
Kaynak, Tuğray vd. (1998). İnsan Kaynakları Yönetimi, İs�-
tanbul: İ. Ü. İşletme Fak. Yay.
Laudon, Kenneth C.-Laudon, Jane P. (Çev. Edit. Uğur Yoz�-
gat) (2011). Yönetim Bilişim Sistemleri, Ankara: Nobel
Yayın Dağıtım.
Lengnick-Hall, Mark L.-Mortiz, S. (2003). The impact of e-HR
on the human resource management function, Journal of
Labour Research, Vol.24, Number 3.
Ngai, E.W.T-Wat, F.K.T. (2006). “Human Resource
Information Systems: A Review and Empirical Analysis”,
Personnel Review, Vol. 35, No:3.
O’Brien, James-Marakas, George M. (2011). Management
Information Systems, NY: McGraw Hill.
Sabuncuoğlu, Zeyyat (2011). İnsan Kaynakları Yönetimi,
İstanbul: Beta Yayınevi.
Sumner, Mary (2005). Enterprise Resource Planning, Upper
Saddle River: Prentice Hall.
Tiwana, A. (Çev. Elif Özsayar) (2003). Bilginin Yönetimi,
Dışbank Kitapları.
Wallace, T. F, Kremzar, M. H. (2001). ERP: making it happen:
the implementers’ guide to success with enterprise
resource planning Danver: John Wiley and Sons.