You are on page 1of 89

Dikkat: Bu e-Kitab grnt ayarnz %100 e ayarlayarak okumanz tavsiye edilir .

Sunu
Fhi m Fh Mevlna nn mensur eserinden biridir. Dier eserleri gibi bu kitap da Mevlna nn eliyle yazlmam; muhtelif konulardaki sohbetleri, yaknlar ve mritleri tarafndan kaleme alnm ve kitaplatrlmtr. Mevlna nn dnemine yakn kaynaklardan Sipehslr n rislesinde adnn gemesi, eserin onun lmnden nce veya hemen sonra meydana getirilmi olma ihtimalini dourmaktadr. Kitabn ad da yine onu meydana getiren kiiler tarafndan konmu Onun indeki indedir, inde indekiler Vardr gibi mnlara gelir. Fhi m Fh, baz yazma nshalarda da Esrr l-Celliyye, Risle-i Sultn Veled gibi isimlerle geer . Fhi m Fhin Trkiye ve dier lke (zellikle ran ve Hindistan) ktphanelerinde birok yazmas olup; metni ilk kez 1333/1915 ylnda Tahran da aklamalarla birlikte baslmtr. Hindistan daki basks ise 1928 ylnda yaplmtr. u ana kadar yaplm en nemli neir ise; Tahran niversitesi profesrlerinden Bedizzaman Furznfer tarafndan be nemli yazmann karlatrlarak oluturulduu ve aklamalarn eklendii baskdr. (Tahran, 1330 h. /1951) Trke Tercmeleri Fhi m Fhi Trke ye ilk kez Ahmed Avni Konuk (.1938) tercme etmi; fakat neretmeye muvaffak olamayp tercmesini Mevlna Mzesi ne balamtr. 73 Fasl olan bu tercme uzun zaman sonra 1994 ylnda yaynlanmtr. (Dr. Seluk Eraydn , z Yay. XXIX+332+3s.)

2
Eserin ikinci tercmesini ise Ankara niversitesi Dil ve Tarih Corafya Fakltesi retim yelerinden Prof. Dr. Meliha . Tarkhya (Anbarcolu) yapmtr. Furznfer in neri esas alnarak yaplan bu tercme nemli aklamalarla birlikte 1954 ylnda Milli Eitim Bakanl Yaynlar (Marif Basmevi) arasnda yaynlanmtr. (LVI+403 s.) Fhi m Fhin nc ve (u ana kadar) son tercmesi ise Abdlbaki Glpnarl tarafndan yaplm ve bu tercme de 1959 ylnda yaynlanmtr. (st. Remzi Kitapevi, XXIII+299 s.) Dier Dillerdeki Tercmeleri Eser, Alman arkiyatlarndan Prof. Dr. Annemarie Schimmel tarafndan Von Allem und vom Einen adyla Almanca ya tercme edilmi ve yaynlanmtr. (Mnchen, 1988, 382s.) Fhi m Fhin tesbit edebildiimiz bir dier tercmesi ise, Urduca ya yaplm evirisidir. Abdrreid Tebessm tarafndan yaplan bu Urduca tercme de 1965 ylnda Lahor da baslmtr. (Melfzt- Rm, Fhi m Fh, ? Bask, 1991, 364 s.) Dili, slubu ve Konular Mevlna nn dier eserleri gibi Farsa olan bu kitabn birka blm Arapa dr. Farsa s ise sohbet konularn ierdii iin konuma diline olduka yakndr. 61 blm den oluan eser Mevlna diyor ki, Hdavendigr yle buyurdu gibi konu balklaryla Mevlna nn tasavvuf konulardaki sohbetlerini iermekle birlikte, Mesnev de yer alan baz konularn zikredilmesi ve bunlarn aklanmas bakmndan da Mesnev nin erhi olarak da deerlendirilir. Mesnev de vezin ve kafiye sz konusu olduundan Mevlna orada istediklerini tam aamaz, oysa Fhi m Fh mensur olduu iin istenilen eyleri sylemek daha

3
kolaydr. Mevlna bu eserinde de dier eserlerinde olduu gibi bahsettii konulara aklk getirmek iin bata yet ve Hadisler olmak zere hikaye ve baz tarihi olaylara deinir; bazen dier airlerden bazen de Mesnev sinden ve iirlerinden beyitler nakleder. Eserde, babas Sultnl-Ulem Baha Veled, hocas Tirmiz, hem-hli ems, halifesi ve dnr Selhaddin Zerkb un adlarn da anan Mevlna, bazen bu ahslarn szlerinden ve bunlarn muhatap olduklar olaylardan nakillerde bulunur. Fhi m Fhin baz blmleri de ya mritlerden birinin sorduu soruya Mevlna nn cevabn ierir; yada Mevlna nn huzuruna gelen bir cemaatle yaplm sohbetleri kapsar Yard. Do. Dr. Nuri imekler S.. Fen-Edebiyat Fak. . . Yorumsuz un Notu : Okuyacanz eser Abdlbaki Glpnarl nn evirisi olup Konya ve Mlhakat Eski Eserleri Sevenler Dernei yayndr.

www.yorumsuz.net.tc

FH M-FH
-2Hz. Mevlna Celleddin-i Rum

www.yorumsuz.net.tc
tarafndan derlenerek size e-kitap olarak sunulmutur. Kaynak: www.semazen.nete teekkr ederiz. Basm: Temmuz 2006

Zamansz-Sonsuz Boyutun kapsn amak iin . . Kozmik Bilin iin . . Olanlarn TESNE gitmek iin . . Olanlarn ardndaki F R E L E R zmek iin . .

Yayn Listemiz >>> Sayfa 83

- yorumsuz bildiri nsanla gerekleri anlattna inandmz dnrlerin, yazarlarn, aydnlanmlarn ilimsel retimlerini sizlerle paylamaktan baka bir arzumuz yoktur. Biz bir baka insan deiim-dnme uratamayz. Bizim yapabileceimiz tek ey; deiim-dnmn meydana gelebilecei, hogr ve sevginin girebilecei bir alan, bir boluk yaratmaktr. Dileimiz size yararl olabilmek... Evreni (alglayamadklarmz dahil) yneten ve farkl adlarla iaret edilen Yce Gcn, bu arzumuzu yerine getirmemiz iin, nmz ak etmesini diliyoruz; Eer bu duann gereklemesi, bizler ve tm yaam adna en iyisi olacaksa...

www.yorumsuz.net.tc

FH M-FH
indekiler
Sayfa 7 - 16 . Blm 14 - 17 . Blm 19 - 18 . Blm 23 - 19 . Blm 24 - 20 . Blm 29 - 21 . Blm 34 - 22 . Blm 36 - 23 . Blm 43 - 24 . Blm 45 - 25 . Blm 51 - 26 . Blm Sayfa 63 - 27 . Blm 64 - 28 . Blm 67 - 29 . Blm 72 - 30 . Blm 76 - 31 . Blm 77 - 32 . Blm 79 - 33 . Blm 83 -

-2-

Yayn Listemiz

www.yorumsuz.net.tc

FH M-FH
-2RAHMN VE RAHM ALLAH ADYLE; ONA DAYANIRIM BEN

16. BLM
(Mevln) buyurdu ki: Sevilen her ey gzeldir; fakat aksine her gzel olann sevimli olmas gerekmez. Gzellik, sevimliliin bir parasdr; sevimli olmaktr temel olan. Sevimlilik oldu mu, elbette gzellik de olur: bir eyin paras, tmnden ayrlamaz; onunla beraberdir, birdir. Mecnn'un zamannda Leyl'dan daha gzel olanlar vard; fakat Mecnn'a, Leyl'dan daha gzel olanlar var, onlar getirelim dediler. Dedi ki: Leyl'nn eklini sevmiyorum ki ben; Leyl bir ekil deil; Elimde bir kadehe benzer Leyl. Ben o kadehle arap ierim. u halde ben, iip durduum o araba m. Siz kadehi gryorsunuz, araptan haberiniz bile yok. Bana altnlarla bezenmi, mcevherlerle sslenmi kadeh sunsalar, fakat iinde sirke olsa, yahut araptan baka bir ey bulunsa ne iim var o kadehle benim? inde arap olan eski krk bir kabak o kadehten, hatt o kadeh gizi yzlerce kadehten daha iyidir bence; fakat arab kadehten ayrt edebilmek iin bir ak, bir evk gerek.

8
Hani a, on gn bir ey yememi biriyle gnde be kere yemek yemi bir tok... kisi de ekmee bakar amma tok, ekmein eklini grr; asa ekmei deil, can grr; can grnr ona ekmek. nk ekmek kadehe benzer, tadysa iindeki araptr sanki; o arap ancak itah, zleyi gzyle grlebilir. imdi itahlan, zle de ekli grme, varlk leminde, her yerde sevgiliyi gr. u halkn ekli, kadehlere benzer; u bilgiler, hnerler, sanatlar da kadehteki naklardr. Grmez misin, kadeh krld m, o naklar kalmaz. u halde i, kalp kadehlerindeki arapta, o arab ien ve gren kiide. "Kalanlar, iyi eylerdir." Soru sorann sorucu alabilmesi iin nceden iki eyi dnmesi gerek. Birisi u: Soracam, soracam amma ne soracam, yanlyor muyum, soracam eyden baka bir ey var m? kincisi de u: Dnmeli ki benim bilmediim bundan daha iyi, daha yce bir soru, bir hikmet var m? Artk anladk, bildik ya; "Soru, bilginin yarsdr." Bu yzdendir ki herkes, birisine yz tutmutur. Fakat herkesin diledii Tanrdr; o umuyla mrn harcar-gider. Yalnz bu arada doruyu bulan, yznde padiahn evgeninin izi olan kimdir, bunu ayrt edip bilecek biri gerek ki Tanr birdir desin, Tanry bir bilsin. Suya dalp boulan, o kiidir ki su, istedii gibi oynar onunla, o suyla oynayamaz. Yzen de, boulan da, ikisi de sudadr amma bunu su gtrr, su tar; yzense kendi gcyle, kendi dileiyle yzer. Boulann her oynay, her ii, her sz, sudandr, kendinden deil. O arada, bir bahanedir. Hani duvardan bir ses duyarsn ya; bilirsin ki duvardan gelmiyor o ses, duvar syleten biri var. Erenler de byledir ite... lmeden nce lmtr onlar; kap-duvar kesilmilerdir; onlarda kl kadar bir varlk bile

9
kalmamtr. Tanr gcnn- Tanr kuvvetinin elinde bir kalkana benzerler. Kalkann oynay, kendiliinden deildir. "Ben Tanrym" demenin anlam da budur ite. Kalkan der ki: Ben arada yokum, oynaym, Tanr elinin oynayndan. Bu kalkan Hak grn, Hakla penelemeye kalkmayn. nk bylesine bir kalkan yaralamaya kalkanlar, gerekte Tanryla savaa girimiler, Tanrya saldrmlardr. dem'in zamanndan imdiye dek balarna neler gelmitir bu eit kiilerin, duy da anla. Firavun, eddd, Nemrd, d kavmi, Lt kavmi, Semd kavmi gibi... Sonlar da yok hani. ylesine kalkan, kymete dek var, zamandan zamana ulanr-gider. Kimisi peygamberler eklinde grnr, kimisi erenler eklinde; bylece de iyileri ktlerden ayrt ederler, dmanlar dostlardan ayrrlar. u halde her eren, Tanrnn kesin delilidir halka; halkn mertebesi, makam, ona olan ilgisi kadardr. Ona dmanlkta bulunursa Tanrya dmanlk etmi olurlar. Dostluk etmeye alrlarsa Tanrya dostluk ederler. "Onu gren beni grr, ona kasteden bana kasteder." Tanr kullar, Tanr hareminin mahremleridir. Hadmlar gibi hani; Tanr, varlk, istek, hynet damarlarn t kknden koparp kesmi, onlar tertemiz bir hale getirmitir; bylece de btn dnya onlara hizmeti olmutur. Onlar, ylesine srlara mahrem olmulardr ki "Tertemiz olanlardan bakalar dokunamaz onlara, anlayamaz onlar." (Mevln) buyurdu ki;

10
Byklerin kabrine arkasn evirmitir amma inkrndan, gafletinden deil; yzn onlarn canna evirmitir o. nk azmzdan kan bu sz, onlarn candr. Bedene arkasn dner, yzn cana tutarsa ziyan yok. Bir huyum var benim; hibir gnln bana krlmasn istemem. te uracktaki bir blk halk, sem' ederken bana arparlar. Bz dostlar da onlar men eder. Bu, bana ho gelmez. Yz kere sylemiimdir, benim iin kimseye bir ey sylemeyin; ben rzym ona. O kadar gnl alcym, gnl yapmay isterim ki yanma gelen u dostlarn canlan sklr korkusuyla iir sylerim, onunla oyalanmalarn dilerim. Yoksa ben nerdeyim, iir nerde? Vallahi iirden usanmm ben; bence iirden beter bir ey yok. Hani una benzer bu: Birisi, konuunun ykamaya koyulur; nk konuun itah nsan, filn ehirde hangi kuma gerek, onu alr, onu satar; isterse matahlarn en dileine uyar da o ikembeye el atar, onu ikembeyedir. Bana da iir sylemek gerek. hangi kuma alyorlar; buna dikkat eder de aas olsun.

Bilgiler elde etmeye altm; rendim-belledim. Yksek kiiler, geree erenler, akll-fikirli adamlar, uza grenler, derin bilginler, yanma gelince onlara ei olmayan, gzel mi gzel, ince mi ince eyler anlataym diye btn o bilgileri burada toplad, o zahmetleri buraya getirdi, yd; ben ne yapabilirim? Bizim ilimizde, bizim toplumumuzda irlikten daha ayp bir i yoktu. O ilde kalsaydk onlarn tabiatlarna uygun bir mr srer, ders vermek, kitaplar meydana getirmek, t vermek, vaz etmek, zhitlikte bulunmak, ibdetlere koyulmak gibi onlarn istedii

11
eylere sarlrdk. Emr Pervne bana dedi ki: Temel olan ibdettir. Dedim ki: bdet ehlini, ibdet dileyeni gster de ben de onlara ibdet nedir, gstereyim. Sen imdi sz istiyorsun, kulan vermisin, bir ey iitmek, bir ey duymak isteindesin; sylemezsem zlrsn. bdet iste de ibdet nedir, gstereyim sana. Biz, dnyada er aryoruz ki ona ibdet nedir, gsterelim. bdet mterisi bulamyoruz, sz mterisi buluyoruz da szle oyalanyoruz. Mdem ki ibdet etmiyorsun, ne bilirsin sen, ibdet nedir? bdet, ibdetle renilebilir; bilgi bilgiyle anlalabilir. ekil, ekille renilir; anlam, anlamla. Biz yolda olmuuz, ibdete koyulmuuz, ne kar; kim grebilir bizi? Yolcu yok, yol, p-ssz. Zten bu ibdet, namaz, oru deil ki. Bunlar, ibdetin ekilleri; asl ibdet, zdeki anlam. dem'in zamannda t, Tanr rahmet etsin, esenlikler versin, Muhammed'in zamanna dek namaz, oru bu ekilde deildi, fakat ibdet gene de vard. u halde bu, ibdetin eklidir, ibdetse insandaki anlamdr. Hangi ila tesir etti dersin ya; orda tesir ediin ekli yoktur, ancak anlamdr orda bulunan. Bu adam, filn ehirde vergi memurudur derler fakat memurluun eklini gremezler ki... Onunla ilgili iler yznden ona vergi memuru derler. u halde ibdet de halkn anladndan bakadr. Onlar, ibdet, u grnen ekildir sanrlar. ki yzl, ii dna uymaz biri, o ibdeti yerine getirse kendisine hibir faydas yoktur; nk onda gereklik ve inan anlam yoktur ki. Her eyin temeli szdr, sz. Senin szden haberin yoktur da ondan hor gryorsun onu.

12
Sz, ibdet aacnn meyvesidir; nk ibdet de szden doar. Ulu Tanr, evreni szle yaratt; "Ol, der, olur" dedi. nan gnldedir, szle sylemezsen fayda etmez. Namaz bir itir; fakat Kur'n okumazsan doru olmaz. Szn deeri yoktur dediin zaman bile bu deersizlii gene szle sylyorsun; nasl olur da deeri olmaz szn? Szn deeri yoktur szn duyuyoruz ya senden; bunu da szle sylyorsun. Birisi, bir hayr iler, bir gzel i yaparsak Tanrdan karln ummamzn, beklememizin ziyan var mdr, yok mudur diye sordu. (Mevln) buyurdu ki: Ey vallh, umut beslemek gerek. nan da bu korkudur, bu umuttur. Birisi benden, ummak gzel, ho, bu korku da ne diye sordu. Dedim ki: Sen bana umutsuz bir korku gster; yahut korkusuz bir umut gster. nk bunlar, birbirinden ayrlmaz; biri olmadan br olmaz; nasl oluyor da byle bir soru soruyorsun? Mesel birisi buday eker, budayn bitmesini umar elbet; umar amma bu umuda ya bir ziyan gelirse, ya bir afata urarsa diye bir korku da vardr. u halde anlald ya, korkusuz umut yok; umutsuz korku, yahut korkusuz umut, hi mi hi dnlemez. imdi umutlanr, karlk olarak bir ltuf bekler, umarsa biri, kesin olarak o ie daha sk sarlr, daha ok alr- abalar. O umu, kanaddr onun; kanad ne kadar kuvvetli olursa uuu, o kadar ok olur. Umutsuz kalrsa tembelleir, artk onun elinden ne bir ey gelir, ne kulluk eder. Hani sayr, ac ilc ier, on tane tatl eyden vazgeer ya; onun gibi. Sayr, salk umusunu beslemeseydi nerden, nasl dayanrd buna? nsan, konuan hayvandr, insan hayvanlktan, bir de szden meydana gelmitir.

13
Hayvanlk, boyuna ondadr, ayrlmaz ondan; sz de byledir, boyuna vardr onda. Grnte sz sylemese bile boyuna syler, konuur insan. Toprakla bulanm suya benzer insan, ar-duru su, onun szdr, topra da hayvanl. Fakat toprak, eretidir onda. Grmyor musun? O topraklar, o bedenler, geip gittiler, ryp eridiler, iyiye-ktye it szleri, hikyeleri, bilgileri kald ancak. Gnl sahibi, tmdr. Onu grdn m herkesi, her eyi grm olursun. nk "Btn avlar yaban eeinin karnnda." Dnyadaki btn halk, onun para-buuudur, odur tm. iir yi-kt, her ey, herkes, derviin para-buuudur; Byle olmayan adam, dervi deildir. imdi tm olan onu grdn m, kesin olarak btn kinat grm olursun. Onu grdkten sonra kimi grrsen bir kere daha onu grdn demektir. Onlarn szleri de tmn szleridir. Onlarn szlerini duyduktan sonra duyduun her sz, bir kere daha duyulmu, iitilmi szdr. Kim onu bir konakta grrse sanki Btn insanlar grmtr, btn yerleri (*)

14
A insan, Tanr kitab sensin, sen. Padiahn gzelliine bir aynasn sen. Kinatta ne varsa senden darda deil; Ne istiyorsan kendinden iste, kendinde ara... Ne aryorsan sensin, sen.
(*)Arapadr.

17. BLM
Nib dedi ki: Bundan nce kfirler, putlar perler, putlara secde ederlerdi. Biz de u zamanda onun tpksn yapyoruz. Gidiyor, Moollara secde ediyoruz; sonra da kendimizi Mslman sayyoruz. Ayrca iimizde hrs, istek, kin, haset gibi bunca put var; bunlarn hepsine de itat etmedeyiz; hem iten, hem dtan biz de ayn ii yapyoruz; sonra da kendimizi Mslman sayyoruz. (Mevln) buyurdu ki:

15
Amma burada bir baka ey var. Hatrnza u ktdr, beenilmeyecek bir eydir dncesi geliyor ya; gnl gznz, kesin olarak niteliksiz bir pek byk ey grmtr ki bu, size kt, irkin grnyor. Ac su, tatl suyu imi olana ac gelir. "Her ey, zddyla meydana kar." u halde Ulu Tanr cannza inan n vermi ki bu ileri irkin gryorsunuz. Demek ki gzelin karsnda bu irkin grnyor. Byle olmasayd neden bakalarnda bir dert yok; ne haldeyseler hallerinden memnunlar; i bundan ibret diyorlar. Ulu Tanr, size dileinizi verecektir; elde etmeye altnz elde edeceksiniz. "Ku kanatlaryla uar, inan sahibi himmetiyle. Yaratklar snftr. Kimisi meleklerdir, salt akldr hepsi; ibdet, kulluk, Tanry an, onlara tabiattr, yiyip imedir, onunla geinirler, onlara yaay budur; hani baln suda yaad gibi; baln can da sudur; yata, yast da. Melee teklif de yoktur; nk ehvetten arnmtr, ter-temizdir. ehvete dmse, nefsine, havasna uymazsa ne var ki? Zaten bunlardan arnmtr o. Hi savamaz nefsiyle. bdet etse bile ibdetini saymazlar; nk bu, onun yaratlndan ileri gelir, onsuz olamaz ki. Yaratklarn kimisi de hayvandrlar. Onlar salt ehvettir, ktlk yapma diyen akl yoktur onlarda; insanlara olduu gibi onlara teklif yoktur. Yoksul insana gelince; O, aklla ehvetten meydana gelmitir. Yars melektir, yars hayvan. Yars ylandr, yars balk. Balk oluu, suya eker, ylanl topraa srer onu; ekitedir, savata. "Akl ehvetini yenen, meleklerden ycedir; ehveti akln yenen hayvanlardan aa."

16
Melek bilgiyle kurtuldu; hayvan bilgisizlikle kurtuldu; nsanoluysa ikisinin arasnda ekie-dve kald-gitti. imdi insanlarn kimisi, akla o kadar uydu ki tmden melek oldu, salt k kesildi-gitti. Bunlar peygamberlerdir, erenlerdir; korkudan da kurtulmulardr, umudan da. "Ne korku vardr onlara, ne hznlenirler onlar." Kimisinin de ehveti, aklna st olmutur. Bunlar da tam hayvan olmulardr. Kimisi de kavga, sava iinde kalmtr. Bunlar ilerinde dert, ar, feryd, zleyi beliren bir blktr; bu eit yaaylarn ho grmez bunlar. Bunlar, inananlardr. Erenler, bunlar konaklarna ulatrmay, kendilerine dndrmeyi beklerler, eytanlar da onlar aalklarn en aasna ekmeyi beklerler. iir Biz de istiyoruz, bakalar da istiyor; Bakalm, baht kimin olacak, devlete kim ulaacak? "Allahn yardm gelince.... Srenin sonuna dek." Zhir mfessirleri yle tefsr ederler: Tanr rahmet etsin, esenlikler versin. Mustaf, dnyay Mslman edeyim, Tanr yoluna sokaym diye alt, abalad. leceini anlaynca h dedi, mrm yetmedi ki halk araym. Ulu Tanr dedi ki: Gam yeme, u anda geip gidiyorsun; orduyla, klla iller aldn, ehirler zaptettin ya, ben ordusuz olarak her yeri, herkesi sana uyduraym, inan sahibi edeyim.

17
Bunun ninesi de ite u: lrken halkn, kapdan blk-blk girdiini, takm-takm Mslman olduunu greceksin. Bunu grdn m de bil ki yolculuk vaktin geldi-att; Tanrnn noksan sfatlarndan ar olduunu syle, ondan yarglanma dile ki oraya geceksin artk. Fakat geree ulaanlar derler ki manas udur; insan sanr ki, kt ileri kendi gcyle, kendi abasyla kendisinden giderebilirler. Fazla savar, gcn-kuvvetini daha ok harcar, fakat gideremez; umutsuz bir hale der. Ulu Tanr ona der ki: O ii gcnle-kuvvetinle baaracan sandn. Bu bir yol-yordamdr ki koymuum; yni neyin varsa yolumuza dk-sa; ondan sonra bizim bamz gelir-atar. u sonu gelmez, bitip tkenmez yolda bu ark elle, bu ark ayakla yr, yol al; biz biliyoruz ki u ark ayakla bu yolu aamazsn sen. Hatt yz bin yl yrsen bir konaklk yol bile gidemezsin. Fakat mdemki bu yola dtn, elden-ayaktan kaldn, dp yerlere serildin, artk hi gcn-kuvvetin kalmad m, ondan sonra Tanr yardm elinden tutar. Hani ocuk st emdike kucakta tanr, byd m yrsn diye onu kucaktan indirirler, yere brakrlar. imdi de gcn-kuvvetin bitti artk. Gcn-kuvvetin varken savap dururdun; arada-srada uykuyla uyanklk arasnda, yahut da uyankken sana bir ltufta bulunurduk da onunla biz arama yolunda kuvvet bulurdun, umutlanrdn. imdi, u anda ara da kalmad ya; artk bizim ltuflarmz, balarmz, yardmlarmz seyret; blk-blk bandan dklr-salr onlar. Yz binlerce alp abalamayla bir zerresini bile gremezsin bu ltuflarn. imdi bunlar grdn, bu devlete erdin ya; "Rabbin: verek noksan sfatlardan ar olduunu syle onun" o ii kendi-kendine baarrsn, elinden gelir o i sanmtn ya, o

18
sandan, o dnceden tvbe et artk. Bu ii baarmay kendinden bildin, bizden deil; fakat imdi grdn ya; bu ii baarma, bizdendir; "Yarlganma dile; gerekten de o, tvbeleri kabul eder." Biz Emr'i dnya iin, yahut bilgisi, ibdete koyulmas yznden sevmiyoruz. Bakalar bunlar iin severler; nk Emr'in arkasn grmlerdir, yzn deil. Emr aynaya benzer, bu huylar da tpk deerli incilerdir, altnlardr; bunlar aynann ardna koymulardr. Altna k olanlarn, inciye tutulanlarn gzleri aynann ardndadr. Aynaya k olanlarn gzleriyse altnda, incide deildir; onlar boyuna aynaya yz tutmulardr; aynay ayna olduu iin sever onlar; nk aynada gzel yz seyredeler; usanmazlar aynadan. Fakat yz irkin olan, aypl olan, aynada bir irkin, bir aypl yz grr, aynann yzn evirir; o incileri mcevherleri diler. Evet; aynann ardna binlerce eit naklar yaparlar, mcevherler korlar; bundan aynaya ne ziyan var. Ulu Tanr, hayvanlkla insanl kartrd, ikisi de meydana ksn diye; "Her ey zddyla belli olur, meydana kar." nk zdd olmadka, zddn sylemedike hibir ey, trif edilemez; imkn yoktur buna. Ulu Tanrnn zdd yoktur da onun iin "Ben bir gizli defineydim, bilinmeyi diledim, sevdim" demi, meydana ksn diye karanlktan ibaret olan u kinat yaratmtr; gene bylece peygamberlerle erenleri meydana karm, "Sfatlarmla halka grn" demitir. Onlar, dmann dosttan, tek, esiz kiinin yabancdan ayrlmas, belli olmas iin Tanr n elde etmi olanlardr. O anlama, zten anlam bakmndan zt yoktur, grnte zdd vardr onun. Hani Adem'in karsnda blis, Ms'nn karsnda Firavun, brhim'in

19
karsnda Nemrd, Tanr rahmet etsin, esenlikler versin, Mustaf'nn karsnda Ab-Cehl gibi tpk... Sonu da yoktur bunun. u halde anlam bakmndan zdd yoktur amma erenlerle Tanrya bir zt belirlemede; hem de halk, onlara ne kadar dmanlk ederse, ne kadar aykr hareket ederse ileri o kadar ycelmede onlarn, o kadar yaylp tannmada. "Tanr n nefesleriyle sndrmek isterlerse de Tanr, kendi n tam parlatr; kfirler ho grmeseler de byledir bu." Ay, n saar, kpek de rr-durur; Ayn ne suu var? Kpein huyu bu. Gkyznde ne varsa Ayla klanr; Yeryznde bir kradan ibret olan kpek de nedir ki? Birok kiiler vardr ki Ulu Tanr onlar nmetle, malla, altnla, beylikle azplandrr; oysa ki onlarn canlar, bunlardan kaar. Bir Tanr yoksulu, Arab ilinde, ata binmi bir bey grd; alnnda peygamberlerin, erenlerin vard. Bunu grd de dedi ki: Kullarn nimetlerle azaplandran Tanr, ardr noksan sfatlardan.

18. BLM
u hfz Kur'n' doru okuyor. Evet, Kur'n'n eklini doru okuyor amma anlamdan haberi yok. Delili de u: Anlam sylersen reddeder, szleriyle kor-krne okur-durur. una benzer bu: Adamn biri, eline bir kunduz alr. Ondan daha gzel bir kunduz getirirler, istemez. Anlarz ki kunduzu tanmyor, bilmiyor bu adam. Birisi bu kunduzdur demi ona, o da ona uyup kunduzu eline alm. Hani ceviz oynayan ocuklar gibi; oynarlar amma cevizin iini versen, yan versen istemezler; ceviz, akr-akr ses karan eydir, bununsa akr akr akrdamas yok derler.

20
Tanrnn hazneleri oktur. Tanrnn bilgileri oktur. O hfzn bilgisi var da Kur'n' okuyorsa peki, neden br Kur'n' reddediyor? Bir hafza syledim, anlattm; dedim ki: Tanr Kur'n da diyor ki: "Syle, deniz szlerine mrekkep olsa o mrekkep, Rabbimin szleri bitmeden tkenir-gider." imdi, bu Kur'n, elli dirhem mrekkeple yazlabilir. Bu sz, Tanr bilgisine bir iarettir; Tanr bilgisiyse yalnz bu kadar deildir. Bir aktar, bir para kada bir il koysa, sen de btn aktar dkkn bu kat parasndandr desen aptallktr bu. Ms'nn, s'nn, bunlardan baka peygamberlerin zamannda da Kur'n vard, Tanr sz vard, fakat Arapa deildi. Bunu anlattm, o hafza tesir etmedi; ben de vazgetim. Rivayet etmilerdir, Tanr rahmet etsin, esenlikler versin, Peygamber'in zamannda sahabenin her biri, bir sre, yarm sre ezberlemiti. Ezberleyeni de pek byk grrler, bir sre ezberinde diye parmakla gsterirlerdi. Bunun sebebi de uydu: Onlar, Kur'n' iiyorlard, yiyorlard, sindiriyorlard. Bir batman, yahut iki batman ekmek yemek, byk bir itir. Ancak aza alnr, inenir, karlrsa bin eek yk ekmek de yenebilir. "Nice Kur'n okuyan var ki Kur'n, lanet eder onlara" denmi. Bu sz, Kur'n'n anlamn anlamayanadr. Amma bu da iyidir. Tanr u dnyay kursunlar, yapsnlar diye bir blk halkn, gafletle gzlerini balamtr. Kimisini br dnyadan gaflete salmasayd dnya, hibir vakit mmur hale gelmezdi. Kurulular, mmurluu meydana getiren gaflettir. u ocuk da gafletle byr, boy atar. Akl olgunlat m artk boy atmaz. u halde mmurluu meydana getiren, kurup yapmaya sebep olan gaflettir; ykma sebep olan da uyanklktr. imdilik sz sylyorum ya, sebebi ikiden artk deil. Ya hasetten sylyorum, ya

21
esirgeme ynnden. Hased olamaz, h... nk hased etmeye deen bir eye hased etmek yazktr, demiyene hased etmek de ne oluyor ki? Szm, ancak pek esirgediimdendir, pek acdmdan; istiyoruz ki aziz dostu anlama ekelim. Anlatrlar ya hani, bir adam Hacca giderken llere dt. Pek susad. T uzakta kck bir adr grd. Oraya gitti, bir halaykaz grd. Adam, konuum ben, dileim var diye bard. Oraya vard, su istedi. ylesine bir su verdiler ki ateten scakt, tuzdan ac. Dudaktan damaa damaktan karna giderken gittii her yeri yakyordu. Adam, pek acd da o kadna t vermeye koyuldu; dedi ki: Sizin bende hakknz var, nk sizin yznzden biraz esenletim. Kayrmam cotu da ondan sylyorum; szlerimi dinleyin. Badat urackta, Kfe de, Vst da, baka byk ehirler de yakn size. Ktrm bile olsanz srne srne yuvarlana-yuvarlana oralara varabilirsiniz. Oralarda pek gzel, pek tatl sular vardr; eit eit yemekler, hamamlar, nmetler, holuklar vardr. O ehirlerin tatlarn sayd-dkt. Derken, o Arabn kocas geldi. Birka l fresi avlamt. Karsna piir unlar dedi. Ondan konua da verdiler. ster-istemez yedi. Konuk gece yars adrn dnda uyudu. Kadn, bu konuk neler dedi, neler anlatt, duydun mu dedi. Konuun anlattklarn bir eksiksiz kocasna anlatt. Kocas olan Arap, hay kar dedi, bu eit eyleri dinleme; dnyada hasetiler oktur; esenlie, devlete kavuanlar grdler mi hased ederler; onlar bu esenlikten etmek, bu devletten yoksun brakmak isterler. imdi bu halk da byledir. Esirgeme yznden birisi t verse hased ediyor derler. Fakat o adamda bir maya varsa sonunda anlama yz tutar. nk ona Elest gnnde bir katredir, damlamtr; sonunda o katre, ikillerden, mihnetlerden kurtarr onu. Gel, niceye bir uzak kalacaksn bizden, niceye bir ilikiler, sevdlar iinde bunalp duracaksn? Fakat insan, bir toplulua ne sz syleyebilir ki o topluluk, o eit sz ne

22
bir kimseden duymutur, ne eyhinden. Mayasnda ululuk olmayan, Byklerin adlarn duymaya dayanamaz. Anlama yz tutmak, nce o kadar gzel grnmez amma gittike tatllamaya balar. Grnn tersinedir bu. ekil nce gzel grnr, onunla ne kadar ok der-kalkarsan o kadar soursun ondan. Nerde Kur'n'n ekli, grn, nerde Kur'n'n anlam. nsana bak; nerde ekli, nerde anlam? nsann eklindeki anlam gitti mi bir soluk bile evde brakmazlar onu. Tanr srrn kutlasn, Mevln emseddn buyurur, anlatrd. Byk bir kervan bir yere gidiyormu. le dmler. Ne bir mmurluk bulmular, ne bir iim su. Derken anszn bir kuyuya rastlamlar; fakat kovas yokmu. Bir kab elde ederler, ip bulurlar. Kaba balayp kuyuya sallarlar. ekince bakarlar ki ip kesilmi kova yoktur. Bir kap daha bulup sallarlar. ekince bakarlar ki ip kesilmi, kova yok. Bir kap daha bulup sallarlar. Gene ip kesilir. Derken kervandan birini iple kuyunun dibine indirirler, o da kmaz, orda kalr. Kervanda akll biri varm; o, ben ineyim der. Onu sallarlar. Kuyunun dibine varmas yaklanca korkun bir Zenci karsna kar. Akll adam, bundan kurtulmama imkn yok, bri aklm bama devireyim, kendimi kaybetmeyeyim, bakalm, bama ne gelecek der. Zenci, uzun masal syleme der, tutsamsn benim, doru cevap vermedike hibir eyle kurtulamazsn. Adam, buyur der. Zenci, yerlerden neresi daha iyidir diye sorar. Akll adam, kendi-kendine tutsam, aresizim onun elinde; Badat desem, yahut baka bir ehri sylesem belki onun yerini knam olurum der.

23
nsana nerde bir e-dost bulunursa oras daha iyidir; isterse oras kuyu dibi olsun, oras daha iyi; isterse fre delii olsun, oras daha iyi diye cevap verir. Zenci, beendim-beendim, kurtuldun; dnyada bir tek adam var, o da sensin; imdilik seni braktm-gitti; senin yznden brlerini de zd ettim; bundan byle hi kan dkmeyeceim; dnyadaki btn insanlar senin sevginle sana baladm der. Sonra da btn kervan halkn suvarr, kandrr. imdi bundan maksad, anlamdr; bu anlam bir baka eit syleyebilmek de mmkn, fakat mukallid, ancak u ekli grr; onlara sz sylemek gtr. imdi bu sz baka bir rnekle sylesen de duymazlar.

19. BLM
Tceddin Kaba'ye, u mollalar aramza giriyorlar, halk, din yoluyla inansz brakyorlar dediler buyurdu. (Sonra da) dedi ki: Hayr, onlar bizim aramza girip bizi inansz edemezler. H, bizden deildir onlar. Hani bir kpee altn tasma takarlar ya. Takarlar amma bu yzden o kpee av kpei demezler ki. Avlanmak, av kpeindeki bir huydur, bir hnerdir; ister altn tasma tak, ister yn. Bilginlik de cbbeyle, sarkla deildir bilginlik, bilgin kiinin zndeki bir hnerdir; bilgin, ister ar kumatan yaplm kaftan giysin, ister abaya-kebeye brnsn, fark etmez. Nitekim Peygamberin zamannda da mnfklar, din yolunu kesmek istediler; mukallidi din yolunda gevetmek iin namaz elbisesi giyindiler. nk kendilerini Mslmanlardan gstermeselerdi bunu baaramazlard. Yoksa bir Frenk, yahut Musev, dini knasa szn dinlerler mi hi? "Vay o namaz klanlara ki namazlarnn artlarn

24
unuturlar nem vermezler, gsteri iin klarlar, en deersiz eyi bile vermezler." Szn tm u: O k sende de var, fakat insanlk yok; insanlk iste; maksat budur; bundan tesi bo sz ancak. Sz fazla bezenince maksat unutulur. Bir bakkal, bir kadn seviyordu. Kadnn cariyeciliiyle, u halde, bu haldeyim, seviyorum, yanyorum, kararm yok, sitemlere uramm, ceflar ekmedeyim, dn yleydim, dn akamm u halde geti diye haberler yollad; uzun-uzadya masallar okudu. Cariyecik, kadnn yanna varnca dedi ki: Bakkaln selm var; gel de diyor, seni yle byle edivereyim. Kadn, bu kadar souk mu syledi dedi. Cariye, o uzun-uzun syledi-durdu amma maksad bu, temel olan da maksattr, tesi ba ars dedi.

20. BLM
(Mevln) buyurdu ki: Gece-gndz urayor, kadnn huylarn gzelletirmeye alyorsun. Kadnn pisliini kendinle temizlemedesin; kendini onunla temizlersen daha iyi olur; nk onu da kendinle beraber temizlemi olursun. Kendini, onun iin temizle; ona doru git. Sence olmayacak bir sz bile sylese doru sylyorsun de. Kskanl brak. Kskanlk, erkek huyudur amma u bir tek iyi huyla birok kt huylar peydahlanr sende. Tanr rahmet etsin, esenlikler versin, Peygamber, bunun iin "Mslmanlkta keilik yoktur" buyurdu; keiler yalnz yaarlar, dalara karlar, evlenmezler, dnyadan vazgeerler; bunlar yoktur Mslmanlkta. Tanr rahmet etsin, esenlikler versin, Peygamber e ince, gizli br yol gsterdi yce, byk Tanr. Nedir o yol? Kadnlarn

25
ceflarn ekmek, olmayacak szlerini dinlemek, onlara st olmak, kendi huylarn temizlemek, gzelletirmek iin evlenmek. "Gerekten de sen, pek byk, pek gzel huylara sahipsin." nsanlarn ceflarna, eziyetlerine dayanmak, kendi pisliini onlara srmek gibidir. Senin huyun, onlarn ktlklerine dayanman yznden gzelleir, iyileir; onlarn huylarysa bu saldrma, bu haddini ama yznden ktleir. Bunu bildin ya, kendini temizlemeye bak. Onlar, kendi pisliini onunla temizlediin bir aput bil. Nefsini yenemezsen akln bana devir de tutalm, aramzda nikh yok; ba bo bir sevgili o; istek stn olunca yanna gidiyorum de; kzgnln, hasedini, kskanln bu yolda yen, gider kendinden; onlarn cefsna dayanmak, olmayacak eylerine tahamml etmek tadn alncaya dek bu dersi ver kendine. Ondan sonra artk bu ders olmadan da dayanmaya balarsn, kendine zulmetmeye alr gidersin; nk artk faydan, apak bunda grrsn. Rivyet etmilerdir; Tanr rahmet etsin, esenlikler versin, Peygamber, sahbeyle bir savatan gelmiti. Bu gece ehrin dnda yatacaz, yarn gireceiz ehre diye davul aln buyurdu. A Tanr elisi dediler, sebebi ne? Olabilir ya dedi, kadnlarnz yabanc erkeklerle bulumu grrsnz; cannz sklr; bir fitnedir, kopar. Sahbeden biri dinlemedi; kalkp gitti; karsn bir yabancyla buldu. Peygamber'in yolu buydu: Kskanl, fkeyi gidermek iin zahmet ekmek; kadn doyurmak, giydirip kuatmak iin zahmet ekmek; yz binlerce hadsiz-hesapsz zahmetler tatmak; bylece de Muhammed'lik lemi yz gsterinceye dek dayanmak, s'nn yolu, abalamak, yalnzlk, istee uymamakt; esenlikler ona, Muhammedin yoluysa kadnn ve insanlarn derdini-cefsn ekmek.

26
Mdemki Muhammed'in yoluna gidemiyorsun, bri s'nn yoluna git de bir uurdan yoksun kalma. Sende bir arlk varsa yz sille yersin, meyvesini, karln ya grrsn, yahut da greceine inanrsn; mademki buyurmulardr, haber vermilerdir, elbette byle bir ey var, sabredeyim de zaman gelir, birdenbire o haber verdikleri ey bana da ular dersin; ulatn da grrsn. Deil mi ki bu zahmetler yznden u anda hibir ey elde edemedim amma sonunda defineler bulacam diyorsun. Bunu gnlne koymusun; defnelere ularsn, beklediinden, umduundan fazlasn elde edersin. Bu sz, imdi tesir etmez amma bir zaman sonra daha pikin, daha olgun bir hale gelirsin, o vakit adam-akll tesir eder sana. Kadn nedir, dnya ne? ster syle, ister syleme; o, neyse gene odur, yaptn brakmayacaktr o. Hatt syledike daha da beter olur. Mesel bir somun al, koltuuna koy, sakla, bunu kimseye vermeyeceim de vermeyeceim; vermek yle dursun, gstermeyeceim de de. Ekmek, bolluundan, ucuzluundan yerlere dklp salmtr, kpekler bile yemiyor amma vermemeye, gstermemeye kalktn m, btn halk ona der; sakladn, gstermediin o ekmei mutlaka greceiz diye yalvarmaya, seni knamaya, svmeye koyulur. Hele koltuuna-yenine sakladn, vermemeye, gstermemeye savatn o ekmee ylesine derler ki bu dknlk, haddi-snr aar-gider. nk "nsan men'edildii eye der." Kadna gizlen diye emrettike onda, kendini gsterme istei oalr-durur; halkta da o kadn ne kadar gizlenirse onu grmek istei o kadar artar. u halde sen oturmusun, iki tarafn da isteini kztryorsun. Sonra da bunu doru-dzen bir i sanyorsun; oysa ki bu i, bozgunculuun ta kendisi. Mayasnda kt bir ite bulunmamak varsa, yapma desen de, demesen de iyi huyuna, temiz yaratlna uyacak, ona gre hareket edecektir o; brak, ikillenme sen. Yok, tersine, mayas pisse gene kendi yolunu

27
tutacaktr o. Gerekten de yapma-etme, grnme demek, istei arttrr ancak; baka eye yaramaz. u adamlar, Tanr srrn kutlasn, Tebrizli emseddn'i grdk diyorlar. A hoca diyor, onu grdm ben. A kz kardei orospu, nerde grdn? Damdaki deveyi grmeyen, ine yordamn grdm, iplii de geirdim diyor. Ne ho sylemiler o hikyeyi; hani, iki eye gleceim geliyor demi; biri, Zencinin parmak ularn karaya boyamas, br krn pencereden ban karmas. Onlar da tpk buna benzer. Can gz kr olanlar, beden pencerelerinden balarn karmlar; ne grecekler ki. Onlarn beenmelerinden, inkr etmelerinden ne kar? Akllya gre ikisi de birdir. Beenen de, beenmeyen de... kisi de grmemitir, sama-sapan sylenip durmada. nce gr elde etmek gerek, ondan sonra bakmak. Gr elde edildikten sonra da nasl grlecek onlar? Dnyada bunca gr sahibi, geree ulam erenler var; onlardan baka da erenler var; onlar bunlar bile gremezler. Onlara "Tanrnn rtt, gizledii erenler" derler. u erenler, yrabbi, gizli erenlerinden birini gster bize diye yalvarp yakarrlar. Fakat onlar dilemedike, onlara gerekmedike ne kadar gzleri ak olsa gremezler o gizli erenleri. u ba bo kahpelerden hibiri, onlarca gerekmezse ulaamaz onlara, gremez onlar. Tanrnn gizli erenlerini, o gizli erenler dilemedike grmeye-tanmaya imkn m var? Bu i kolay bir i deil. Melekler bile bunda kaldlar da "Biz seni verek noksan sfatlardan ar olduunu sylemedeyiz, seni kutlamadayz", hepimiz de seviyoruz seni, hepimiz de candanz, salt z; unlar, u bir avu topraktan ibret, obur insanlar, "Kan dkecekler" dediler. imdi btn bunlar, insann ibret alp tir-tir titremesi iindir. Kutsal meleklerin ne mallar vard, ne mevkileri. Ne perdeleri vard, ne rtleri. Salt kt onlar. Tanr gzelliiyle,

28
salt akla gdalanrlard. leriyi grrlerdi; gzleri keskindi. Byle olmakla beraber insann, eyvahlar olsun; ben kim oluyorum ki; nerden neyi tanyacam diye tir-tir titremesi, hatt insana bir k sa, bir zevk yz gsterse bile ben buna nerden laym ki deyip Tanrya binlerce defa kretmesi iin melekler, inkrla ikrar arasnda kala-kaldlar. Bu sefer emseddn'in sznden daha da ok zevk duyacaksnz; nk insann beden gemisinin yelkeni inantr. Yelken oldu mu, yel, onu byk bir yere srer-gtrr. Fakat yelken olmazsa sz, bir yeldir ancak. Ne hotur sevenle sevilenin arasnda hibir teklif-tekellfn olmay. Btn bu teklif-tekellfler, yabanclar iindir. Aktan baka her ey haramdr a. Bu sz iyice, tam anlatrdm amma yeri-sras deil. Suyun gnl havuzuna akmas iin ok arklar amak, dereler kazmak gerek. Yoksa ya dinleyen topluluk usanr, yahut da syleyene usan gelir, bahaneler getirir; dinleyenlerden usanc gideremeyen kiininse iki pul bile deeri yoktur. k, sevgilinin gzelliine delil getirmez kimseye. Hi kimse de sevgilinin gzel olmadn belirten bir delili n gnlne yerletiremez. u halde anlald ki burada delilin ii yok; burada ak istemek gerek. imdi beyitte mbala yapsak da k hakknda mbala deildir o. Gryoruz hani, mrd , eyhin grnne, ekline zn, anlamn sap dkyor da, A ekli bile binlerce anlamdan daha da ho olan diyor. nk zten eyhe gelen mrd, nce kendi znden, varlndan geer, eyhe muhta olur. Baheddin, eyhin ekli iin kendi anlamndan gemiyor, kendi anlamndan, eyhin canna ulamak, anlamna varmak iin geiyor, deil mi diye sordu.

29
(Mevln) buyurdu ki: Byle olamaz; byle olursa her ikisi de eyh olur. imdi iinde bir k elde etmelisin ki u ikil yknden kurtulasn, emin olasn, iinde byle k bulunan kiinin gnlnde, beylik, vezirlik gibi dnyyla ilgili dnceler parlasa bile bir imek gibi akp geiverir. Hani dnya ehlinin gnlnde de Tanr korkusu, erenlerin lemini zleyi gibi grnmeyen dnyyla ilgili dnceler parlasa bile bir imek gibidir bunlar, akar-gider. Tanr ehli olanlarsa tmden Tanrya vermilerdir kendilerini; Tanrya tutmulardr yzlerini; Tanryla oyalanrlar; Tanrya dalm-gitmitir onlar. Dnya hevesleri, erkeklii kalmam adamdaki istek, gibi bir yz gsterir, fakat durmaz, geer-gider. Dnya ehli de ahret hallerinde tam bunun tersinedir.

21. BLM
erf-i P-shte der ki: Dnyaya aldr bile etmeyen o kutlu nmet sahibi, Herkesin,her eyin candr da cana boverir Vehmin neyi kavrarsa Onun kblesidir o, fakat vehme aldr bile etmez. Bu sz, berbat bir szdr. Ne padiah vtr, ne kendini v. A adamck, o, sana

30
aldr bile etmesin, bundan ne zevk alrsn sen? Dostlarn sz deil, dmanlarn sz bu. Adam, dmanna, sana bo vermiim, aldrmyorum bile der. imdi u ate gibi giden k Mslman bir seyret, sevgiliden zevk-evk elde etmi de sevgili diyor, bana aldr bile etmiyor. Bu, una benzer: Bir klhanc, klhanda oturmu da padiah diyor, sana da aldr etmez, btn klhanclara da bo verir. u klhanc adamcazdan padiah vazgemi, ona aldr bile etmiyor; peki bu adamcaz, ne zevk alabilir bundan? Evet, sz una devler, ki klhanc, ben klhann damna kmtm; padiah geiyordu. Selm verdim ona; bana bir hayli bakt da geti-gitti; sanki hl da bana bakmada desin. Bu bir szdr ki o klhancya zevk verir. Fakat padiah klhanclara bo verir sz, ne padiah vtr, ne klhancya zevk verir. "Vehmin neyi kavrarsa" diyor. A adamck, senin vehmine de esrarkein vehminden baka ne olabilir ki? nsanlar, senin vehmine de aldr etmezler. Vehminle onlara hikyeler anlatsan usanrlar, kaarlar. Vehim de ne oluyor ki Tanr ona aldr etmesin. Aldr etmeyi yeti kfirler hakkndadr; h, m'minler hakknda olamaz. A adamck, Tanrnn aldr etmeyii meydanda, herkes bilir bunu; sende bir hl olur da bir-eye deerse stnl ne kadarsa o kadar aldr eder sana. eyh-i Mahalle de derdi ki: nce gr gerek; syleyip duymak sonra. Nitekim padiah grrler amma padiaha yakn olan, onunla grp konuan adamdr. (Mevln) buyurdu ki: Bu eri, berbat, tersine bir sz. Tanr eserlik versin, Ms syledi, iitti de ondan sonra

31
grmeyi diledi. Sz makam Ms'nn, grme, Tanr rahmet etsin, esenlikler versin; Mustaf'nn. yleyse bu sz nasl doru olur, ne biim szdr bu? (Mevln) buyurdu ki: Birisi, Tanr srrn kutlasn, rifler padiah Tebrizli emseddn'in katnda dedi ki: Bu sabah, kesin delille Tanrnn varln isbt ettim. Mevln emseddn buyurdu ki: Demin melekler gelmilerdi; Tanr mrler versin, dnyadakilere kar kusurda bulunmad da hamdolsun Tanrya, Tanrmzn varln isbt etti diye du ediyorlard bu adama. A adamcaz, Tanrnn varl zaten meydanda; onu isbta delil gerekmez ki. Sen bir i yapacaksan onun katnda bir mertebe, bir makam sahibi ol, o mertebede, o makamda kendini isbt et; yoksa o, senin delilin olmasa da vardr. "Hibir ey yoktur ki onu verek noksan sfatlardan ar olduunu sylemesin." Bunda phe yok ki bu fakyhler zekidir, kendi alanlarnda grdkleri eyleri yzde yz, tam grrler. Fakat onlarla br dnyann arasna, caizdir, caiz deildir dzeninin kurulmas iin bir duvardr, ekmilerdir. Bu duvar, onlara engel olmasayd o bilgiyi hi okumazlard; o i, ylece kala-kalrd. Tanr srrn kutlasn ulu Mevln da buna benzer bir rnek getirir de buyururdu ki: O dnya bir denize benzer, bu dny sa kpk gibidir. stn ve Ulu Tanr, kpkceizi de mmur bir hale getirmeyi diledi de bir blk halkn arkasn o denize dndrd; onlar, bununla oyalanmasalar halk, birbirini yok eder, kpkceiz de bu yzden yok olur-gider. Bir adrdr, padiah iin kurmular. Bir blk halk da bu adrn kurulmasna memur etmiler. Birisi, ben ipi germeseydim der, adr nasl dz dururdu. br ben mh akmasaydm der, ipi nereye balarlard. Herkes de bilir ki bunlarn hepsi, adrda

32
oturup sevgiliyi seyretmek isteyen padiahn kullardr. ulha vezirlik isteine dseydi de bez dokumasayd btn dnya halk, r-plak kalrd. Ona, bu ie kar bir sevgi, bu ite bir zevk verdiler de iini yeter buldu. u halde bu topluluu, bir kpkceizden ibret olan dnyay dzene sokmak iin yaratmlardr; dnyay da o erenin dzeni iin. Ne mutlu o kiiye ki dnyay, onun dzeni iin yaratmlardr; onu, dnyann dzeni iin deil. u halde stn, Byk Tanr, herkese, giritii ite bir yetini, bir tat veriyor; yz bin yl mr srse o ii brakmyor; her gn o ie kar sevgisi daha da artyor; o ite, o sanatta mahareti artp duruyor; ondan lezzetler buluyor, holanyor. "Hibir ey yoktur ki onu verek noksan sfatlardan ar olduunu sylemesin" demiler ya. p gerenin ayr bir tesbihi var, mh akann ayr bir tebihi. Direi yonan, yapan marangozun ayr bir tesbihi var, adr bezini dokuyann ayr bir tesbihi; adrda oturup zevk eder, saf sren erenlerinse bambaka bir tesbihi. imdi bu topluluk, yanmza geliyor ya; sussak usanrlar, incinirler; bir-ey sylesek onlara lyk olan sz sylemek gerek, o vakit de biz inciniriz. Giderler, bizden bezmi, kayor diye knarlar bizi. Odun tencereden kaar m hi? Kasa-kasa tencere kaar, tencere dayanamaz, Atein odundan kamas, kamak deildir. Onu ark grmtr de o yzden uzaklamtr ondan. Gerekte, ne halde olursa olsun tencere kamaktadr. u halde bizim ekinip kamamz, onlarn ekinip kamasdr. Biz aynayz; onlarda bir ka varsa o grnr bizde; onlar iin kaarz biz. Ayna, iinde insann kendisini grd bir aratr. Bizi usanm gryorsan o usan, onlarn usancndan ileri gelir; nk usan, arklk sfatdr; buraya usan smaz; ne ii var usancn burada? yle rast geldi, hamamda eyh Salhaddin'e fazla tap kldm. O da bana kar fazla

33
bir gnl alaklnda bulundu. O gnl alaklndan ikyet ettim. Bu srada gnlme u dnce geldi; kendi-kendime, tap klmada ar vardn; gnl alakln yava-yava gstermek gerek;nce elini ovarsn, sonra ayan. Derken azar-azar, ii bir yere vardrrsn ki artk o tap klma, o gnl alakl, grnmez olur; o da buna alr-gider. Hsl onu zahmete sokmamak, alak gnllle karlk alak gnlllk etmeye zorlamamak gerek... Onu buna altrrsan yava-yava altrrsn. Dostluu da byle yapmak gerek, dmanl da byle azar-azar. nce t verirsin; dinlemezse dversin, gene dinlemezse kendinden uzaklatrrsn. Kur'n'da da deniyor ya: "Kadnlara t verin, yataklarnz ayrn onlardan, dvn onlar." Dnya ileri de byle gider. Grmez misin? lkbaharn bar, dostluu, balangta azar-azar bir s gsterir; derken daha ok, derken daha da ok. Aalara bak; yava-yava geliirler. nce bir glmseme; derken yava-yava yapraklanrlar, meyve verirler, varlarn-yoklarn elde ederler; dervie, sfce, neleri varsa ortaya korlar; hepsini de oynarlar, yutulurlar. Dnya ilerinde olsun, ahret ilerinde olsun, ie ilk girimede ar gidene o i, kolaylamaz. Mesel ryzat m yapacak, yolunu yle gstermiler: Bir batman ekmek yiyorsa her gn bir dirhem azaltr; bir-iki yl geti mi yedii ekmei yarm batmana indirmi olur. ylesine azaltr ki bedene onun azaln gstermez. bdet de, ibdete yz tutu da, namaz da byle. Hi mi namaz klmyor; namaza balad m, nce be vakit namaz klar, onu brakmamaya gayret eder, ondan sonra boyuna arttrmaya koyulur.

34

22. BLM (*)


Temel olan, bni v'un, Tanr srrn kutlasn, eyh Salhaddin'in aleyhinde bulunmamasdr. Bylece faydalar elde eder, u karanlklardan kurtulur, perdeler, nnden kalkar. Bu bni v, neler diyor onun hakknda? nsanlar, ehirlerini, babalarn, analarn, ayllerini, soylarn-boylarn brakrlar da Hintten-Sintten yola derler, giydikleri demir arklar paralanr-gider. Maksatlar da o lemden koku alm bir eri bulmaktr. Niceleri vardr, bu zleyile lrler de aradklarn bulamazlar. Bu eit bir eri, evinde hazr bulmusun da ondan yz eviriyorsun; bu, byk bir bel, byk bir gaflet deil de nedir? Tanr saltanatn ebed klsn, eyhlerin eyhi, Tanr ve din Salh' hakknda bana t verir, gerekten de byk bir adam, pek ulu bir er; yznde de grnyor zten; en nemsiz ey u: Hangi gn yanna gittiysem bir kere bile adnz, efendimiz, mevlmz eklinden baka bir ekilde andn duymadm; gnlerden bir gn bile bu szleri deitirmedi derdi. Onu perdeleyip bu halden baka bir hale dren, kt garezleri deil de nedir? imdi de eyh Salhaddin hibir ey deil diyor. Salhaddin, onun kuyuya dmek zere olduunu gryor da baka insanlar da kavryan esirgeyicilii yznden kuyuya dme diyor; baka ne yapyor ki ona. Bu esirgemeden tiksiniyor o. Salhaddin'in rz olmad bir ey yaparsan kahrnn t iine dalarsn. Onun kahrnda olduka da nasl iin alr? Gittike cehennem dumanna dalarsn, gittike kararrsn. Oysa t veriyor sana, diyor ki: Kahrmda kalma; kahr yurdumdan, gazep yurdumdan ltuf, rahmet yurduma tan; nk benim rz olduum eyi ilersen sevgi yurduma, ltuf yurduma girersin; bu yzden de gnln alr, ap-aydn olur. O sana, senin iyiliin

35
iin, hayrn iin t veriyor; sense bu esirgemeyi, bu t vermeyi kt bir dnceye, bir gareze veriyorsun. Bylesine bir erin, senin gibisine kar ne gibi bir kt dncesi, ne gibi bir garezi olabilir? Sen, haram olan araptan, yahut afyondan; yahut sem'dan, yahut bu eit bir baka sebepten sarho olursun da o anda btn dmanlarndan raz olursun, onlarn sularn balarsn, ayaklarn-ellerini pmek istersin. Kfir, m'min, bu anda bir grnr sana. eyh Salhaddin se bu zevkin temelidir; zevk denizleri onun katndadr. Tanr korusun, nasl olur da birisine kin gder, birisine garez besler o. Bu szleri, btn kullar kavrayan esirgeyiinden, acyndan sylyor ancak; yoksa bu eit ekirgelere, kurbaalara ne garezi olabilir ki? Bu saltanat, bu ululuk ss, hi u yoksullarla eit olur mu? Bengisu karanlktadr derler. Karanlk, erenlerin bedenleridir; bengisu da onlardadr. Bengisuya, ancak karanlkta ulaabilirsin; u karanlktan ekinirsen, kaarsan bengisuya nasl ulaacaksn? Putlardan putluu, kahpelerden kahpelii renmek istersen binlerce istemediin eye, ktee, dilemediin eylere katlanmak gerek, bunu belleyip elde etmek iin dayanmak gerek deil mi? Bu, byleyken peygamberlerin, erenlerin dura olan lmsz, srp giden yaay istiyorsun da sonra ho grmediin bir eye uramamak, sendeki bz huylardan vazgememek dileindesin; nasl olur bu? eyh sana, eski eyhler gibi karn, evldn, maln, mevkiini brak demiyor. Eski eyhler, bunlar derlerdi. Hatt karn brak derlerdi, onu biz alacaz; mrtler de dayanrlar, katlanrlard buna. Size kolay bir tte bile bulunsa neden katlanmyorsunuz, neden tutmuyorsunuz bunu? "Nice eyler var, tiksinir, ekinirsiniz, oysa ki hayrdr size." stlerine krlk, bilgisizlik ken u insanlar, ne sylyorlar; hi dnmyor bunlar. nsan bir ocuu, bir kadn sevse neler yapar, ne dknlklere katlanr; onu

36
kandrmak iin maln-mlkn feda eder, varn-younu verir de gnln eder; gece-gndz vazgemez ondan, usanmz-bezmez; fakat ondan baka herkesten usan gelir ona. eyhin, Tanrnn sevgisi, bundan nemsiz midir? En aa bir buyruktan, en kk bir tten alnyor da ekiniyor, vazgeiyor eyhten. Anlald ki o ne k, ne de istekli. k olsayd, istei bulunsayd sylediklerimizin kat-kat fazlasna katlanrd; gnlne baldan da, ekerden de tatl gelirdi.
(*) Bu blm Arapa dr.

23. BLM
(Mevln) buyurdu ki: Tokat tarafna gitmek gerek; o tarafn havas scak; Antalya da scak amma ordakilerin ou Rum; szmz anlamazlar. Amma Rumlarn arasnda da yle kiiler var ki anlyorlar. Bir gn, bir topluluk iinde konuuyordum. Aralarnda kfirler de vard. Sz arasnda alyorlar, tat duyuyorlar, halden hle giriyorlard. Birisi, onlar ne anlarlar, ne bilirler ki... Bu eit sz, sekin Mslmanlarn bile binde biri anlayabilirken onlar ne anlyorlar da alyorlar diye sordu. (Mevln) buyurdu ki: Bu szn zn anlamalar gerekmez; szden maksat neyse onu anlarlar ya. Sonunda hepsi de Tanrnn birliini syler; hepsi de der ki: Tanr yaratcdr, rzk veren odur, her

37
eyde tedbir, tasarruf ssdr, herkes dnp ona varr; ceza da ondandr, balama da. Bu sz, Tanry anlatyor, Tanr ans; bu sz duydular ya; herkes heyecana der, tat alr; zleyii artar herkesin; nk bu szden sevgilinin, zlenenin, istenenin kokusu geliyor. Yollar ayr amma maksat bir. Grmez misin? K'be'ye giden yollar ok. Kimisi Anadolu'dan gider; kimisi am'dan, kimisi ran'dan, kimisi in'den. Kimisi de deniz yoluyla Hint'ten gelir, Yemen'den gelir. Yollara bakarsan byk bir ayrlk var, snrsz bir ayrlk var. Fakat maksada bakarsan hepsi de birlemi, bir. Herkes gnlnden K'be'ye gitmeyi geirmede; gnllerin K'be'ye byk bir ball, sevgisi var, bu istee hi mi hi ayrlk, aykrlk smyor. Bu istek, ne kfrle ilgili, ne manla. O ilgide hibir bulanklk yok. Hani ayr-ayr yollar var dedik ya; herkes oraya vard m yoldayken birbirleriyle ekiip savamalar da kalmaz, ayrlk-aykrlk da biter-gider, dedi-kodu da. Yolda giderlerken bu, ona, senin tutuun yolun asl yok, sen kfirsin derdi; o da bunu yle grrd ya; K'be'ye vardlar m bilirler, anlarlar ki o sava, yoldaym maksatlar meerse birmi. Mesel ksenin can olsayd kseciye kul-kle kesilirdi; onunla ak oyununa giriirdi. imdi u kseyi yapmlar ya; kimisi bunu sofraya byle koymak gerek der; kimisi iini ykamal der; kimisi tekmil ykamal der; kimisi ykamak gerekmez der. Ayrlk-aykrlk bu eylerdir. Fakat kesin olarak kseyi bir yapan, bir yaratan var; kendi-kendine meydana gelmemitir; bunda herkes birdir; bunda hi kimsenin ayrl yoktur. imdi geldik insanlara. nsanlar, gnllerinde Tanr sevgisini tarlar, onu dilerler, ona yalvarrlar; her eyi ondan umarlar; ondan baka her eyi dzp-koan, her eye gc

38
yeten birini tanmazlar. Bu eit anlay sa ne kfrdr, ne man. yzde bir ad yoktur amma o anlam suyu iten coup dil oluundan akt m donar, ekle, sze girer; o vakit ad, kfr olur, man olur; iyi olur, kt olur. Hani bitkiler yerden biter ya; nce bir ekli yoktur onlarn. u dnyaya yz tuttular m balangta gzel, ince grnrler, renkleri aktr. Dnyaya ne kadar ayak basarlar, dnyaya ne kadar gelirlerse o kadar kaba bir hale gelirler, o kadar katlarlar, baka bir renge brnrler. nananla inanmayan, bir arada otursa, fakat bir ey sylemese ikisi de birdir. Dnce yznden hi kimse sorumlu olamaz. Adamn ii, hrlk dnyasdr. nk dnceler gze grnmezler; dncelere gre hkm verilemez. "Biz grne, da gre hkm veririz; gizli eyleriyse Tanr bilir." Dnceleri Ulu Tanr belirtir sende; sen yz binlerce abada bulunsan, lhavle eksen dnceleri uzaklatramazsn kendinden. Hani Tanrnn araca ihtiyac yoktur derler ya; grmez misin, u dnceleri sende, arasz, kalemsiz, ekilsiz-renksiz nasl belirtmede. Dnceler, havada uan kulara, ormanda gezen ceylnlara benzer. Kuu tutup kafese koymadka eratta satman, doru olmaz; zti havadaki kuu satamazsn; buna gcn yetmez: Satmda satlan eyi alana vermek arttr. Elinde deil ki neyi vereceksin? Dnceler, ite kaldka adsz-sanszdr; onlara hkm yrtemezsin; ne kfr diyebilirsin, ne Mslmanlk. Kad, iinden unu ikrar ettin, bu eit bir satta bulundun; gel, iinden u dnceyi geirmediine and i der mi hi? Diyemez; nk hi kimse gnlden geene, hatra gelene hkm yrtemez.

39
Dnceler, havadaki kulardr. imdi sze geldi mi, o anda kfr, yahut Mslmanlk olduuna, iyi, yahut kt bulunduuna hkmedilebilir. Nitekim bedenler bir lemdir, hayaller bir lem, vehimler bir lem. Ulu Tanrysa btn lemlerin ardnda; ne o lemlerin iindedir, ne dnda. imdi u dncelerde Tanrnn tedbirine bak, kullann seyret; bunlar nasl neliksiz-niteliksiz yaratmada; nasl kalemsiz, arasz dzp komada. O hayali, o dnceyi araan, gsn yarsan, zerre-zerre etsen bulamazsn, orda. Kanda da bulamazsn, damarda da. Yukarda da bulamazsn, aada da. Hibir yerde bulamazsn. Yan-n yoktur onun; neliksiz-niteliksizdir o. Darda da bulamazsn onu. Tanrnn dnceleri dzp komas bu kadar gze grnmez, bu kadar adsz-sansz olursa btn bunlar yaradann izi-tozu belirmez, gzlere grnmez de grnmez olduunu artk var, seyret. Hani u kalplar, anlamlara kar, gze grnr eylerdir, bu anlamlarsa gze grnmez, neliksiz-niteliksizdir ya; Tanrnn ltfu karsnda deta bedenler, gze grnr ekillerdir. Perdeler ardndan o kutsal can bir grnseydi, nsanlardaki akllar da beden sayarlard, canlar da. Ulu Tanr, dnceler lemine smaz; hibir leme de smaz ya. Dnceler lemine, yahut bir baka leme ssayd dzlp koulann onu kavramas, dncelerin yaratcs olmamas gerekirdi. u halde bilindi-anlald ya, o btn lemlerin tesinde. "Tanr, and olsun ki Elisinin ryasn gerekletirdi; Tanr izin verirse Mescidl Harma, kesin olarak gireceksiniz." Herkes K'be'ye gireceiz der. Kimisi de Tanr izin verirse

40
gireceiz der. Tanr izin verirse diyenler klardr. nk k, kendini bir i-g gryor, dilediini yapyor grmez; sevgilinin iine-gcne koyulmu grr. Bu yzden de sevgili dilerse gireriz der. imdi zhir ehline gre Mescidl Harm, halkn gittii bu K'be'dir. klara, haslara greyse Mescidl Harm, Tanryla bulumadr. Onun iin de Tanr dilerse derler, ona ereriz, grme yceliine ularz. Fakat sevgilinin Tanr izin verirse demesine az rastlanr. Bir garibin hikyesi vardr hani. Fakat garip gerek ki garibin hikyesini iitsin, duyabilsin. Tanrnn ylesine kullar vardr ki onlar, zlenilenlerdir, sevilenlerdir. Ulu Tanr onlar diler. klarn devleri neyse Tanr, onlara kar, o devleri iler; bylesine bir itir, iler-durur. Hani k, Tanr izin verirse varrz diyordu ya; Ulu Tanr, o stn ere kar bunu der. Bunu anlatmaya koyulsak Tanrya ulam erenler bile ipin ucunu yitirirler; i byleyken bu eit haller, bu eit gizli eyler, halka nasl sylenebilir? Kalem buraya geldi de ba yarld-gitti. Minre stndeki deveyi gremeyen devenin azndaki bir tek kl nasl grebilir? Biz gelelim ilk hikyeye: Tanr izin verirse diyen klar, yni sevgilinin iine-gcne koyulmu olanlar, sevgili izin verirse, dilerse diyenler var ya; onlar Tanrya dalmlardr. Oraya yabanc smaz; orda yabancy anmak haramdr. Yabancnn da yeri mi? Kendisini yok etmeyen oraya smaz. "Evde-barkta Tanrdan baka ey yok." imdi burackta ite; "Tanr Elisinin ryasn" diyor ya; imdi bu rya, klarn, gereklerin, zleyenlerin ryasdr. Yoruluu da br dnyada meydana kar. Zti btn dnya hayalleri ryadr; yoruluu da br dnyada meydana kar.

41
Hani bir rya grrsn, ata binmisin. Umduunu bulacaksn derler. Atla umudun ne ilgisi var? Sana ter-temiz paralar verirler, bunu grrsn; bir bilginden, gzel, temiz eyler duyacaksn diye yorarlar. Para, sze ne diye benzesin? seni daraacna asmlar grrsen; bir topluluun ba olursun. Daraac, ne diye bala, babulua benzesin? Bylece dedik ya, dnyann halleri bir ryadr. "Dnya, uykuya dalm kiinin sama-sapan dnyasna benzer." Yorulular da br dnyada bir baka eit olur; buna benzemez. Onu Tanrsal d yorucu yorar; nk ona her ey ap-aktr. Bu, una benzer hani; bir bahvan, baheye girer; aalara bakar; dallarda meyveleri grmeden bu hurmadr, bu incirdir, bu nardr, bu armuttur, bu elmadr diye hkmeder; nk bu bilgiyi elde etmitir o; yorduu eylerin, verdii hkmlerin gerek olduunu grmesi, o ryann sonucu ne oldu, bunu anlamas iin kymetin kopmas gerekmez. Bahvan, bu dal ne meyve verir, nasl nceden bilirse o da bu ryann yorumu nedir, nceden grmtr. Mal, kar, elbise... Dnyann her eyi, bir baka ey iin gerektir, z, kendisi gerek deildir bunlarn. Grmez misin? Yz bin dirhemin olsa, sen de a kalsan, hi de ekmek bulamazsan o paralar yemen, onlarla geinmen mmkn m? Kadn, ocuk meydana getirmek, istei gidermek iin gerek. Elbise souktan korunmak iin gerek. Bylece btn eyler birbirine ulanr-gider; t, ululandka ululansn, Tanrya varr, zti asl istenen de odur; brn onun iin isterler, baka bir ey iin deil; nk o, hepsinin tesindedir, hepsinden iyidir, hepsinden daha ycedir, hepsinden daha gzeldir. Peki, hal byleyken onu, ondan daha aa bir ey iin nasl isterler? "Her ey dner, ona varr-dayanr." Ona erienler, tmden dilee eriir; artk ondan daha sonra geilip gidilecek bir yer yoktur.

42
nsan, kukular ikiller iindedir. Ondan kukuyu, ikili gidermeye imkn yoktur; meer ki k olsun. k oldu mu, onda ne kuku kalr, ne ikil. "Bir eyi sevdin mi ona kar kr eder, sar eder seni o sevgi." blis dem'e secde etmedi; buyrua kar geldi; dedi ki: "Beni ateten yarattn, onuysa topraktan yarattn." Benim zm ateten, onun zyse topraktan. Ycenin, aalk kiiye secde etmesi nasl yarar? Bu su, bu kar koyu, Tanryla bu ekime, blis'i lnete uratt, uzaklatrd da yarbbi dedi, hepsini sen yaptn, senin snamand bu; sonra da bana lnet ediyorsun, uzaklatryorsun kendinden beni. dem'se su iledi; Ulu tanr onu cennetten kard. Ulu Tanr dem'e dedi ki: A dem, seni sulandrdm, yaptn su yznden seni sktrdm zaman niin benimle ekimedin; elinde delil de vard; bana, her ey senden, sen yaptn; dnyada ne dilersen o olur; dilemediin ey asla olmaz demedin. Elinde bylesine doru, salam bir delil varken neden byle bir sz sylemedin? dem, yrabbi dedi, bilmeye biliyordum amma sana kar edebi brakmadm elden, bir de sevgim, sana kar koymaya brakmad beni. (Mevln) buyurdu ki: Bu erat, su iilecek bir kaynaktr. Padiahn dvanna benzer hani. Orda yaplmas gereken, yaplmamas buyurulan eyler, ldrme, adlette bulunma gibi halkn geri kalanlaryla, ileri gidenleriyle ilgili buyruklar var. Padiahn dvanndan kan buyruklar sayszdr, saylamaz onlar. Pek de gzeldir, pek de faydaldr. Dnya o buyruklarla durur. Fakat dervilerin, yok-yoksul kiilerin hali, padiahla grp konumaktr; buyruk verenin bilgisini renmektir. Nerde buyruklar bilmek, nerde buyruk vereni bilmek, padiahla konuup grmek. Arada pek byk bir fark var. Padiahla konuup grenlerin halleri bir medresedir sanki. Orda fakyhler var. Her fakyhin bir mderrisi

43
var; yaratlna gre ders veriyor. Buna karlk da ona aylk veriyor. Birine on, brne yirmi, daha brne otuz. Sz, herkesin kendi anlayna gre sylyoruz. "nsanlara, akllar miktarnca sz syleyin, akllarnza gre deil; byle hareket edin de Tanry, Eli'sini yalanlamasnlar."

24. BLM
Bu imreti herkes bir kuruntuyla yapar. Ya vergili olduunu gstermek iin, ya adnn anlmasn salamak iin, yahut da bir sevb elde etmek iin. Ulu Tanrnn maksad da erenlerin rtbelerini yceltmek, yattklar yerleri ululatmaktr. Onlarn ululanmaya ihtiyalar yoktur, zten uludur onlar. Mumu yksek bir yere koymak isterler ya; bu, mum iin deildir, bakalar iindir. Ona aa nedir, yukar ne? Mum, nerde olursa olsun kldr. Fakat n bakalarna da ulamasn isterler. u gne de gkyzndedir; aada olsa gene gnetir o; gnetir amma dnya karanlkta kalr. u halde onun yukarda olmas, kendi iin deildir, bakalar iindir. Hsl erenler de yceden, aadan, halkn ululamasndan mnezzehtir, byle eylere aldr bile etmezler. Sana da o lemin zerre kadar bir tad, bir bakmlk ltf yz gsterse o solukta yceden de, aadan da, alveriten de, babuluktan da usanrsn; her eyden daha yakndr varln sana ya ; ondan da bezersin; hatrna bile gelmez. O n mdenidir onlar; o tadn zdr onlar; artk aayla, yukaryla balar m olur? Onlarn vnmeleri Tanryladr; Tanr da yukardan, aadan mnezzehtir. u aa-yukar, bize gredir; nk ayamz, bamz var bizim. Tanr rahmet etsin, esenlikler versin, Mustaf buyurdu ki: "Onun amas balk karnnda

44
oldu, bense ge adm, Ar'a vardm dye beni, Ynus'tan stn tutmayn." Yni, beni dedi, bu yzden stn tutacaksanz tumayn; nk onun amas balk karnnda oldu; bense gklerin ycesine adm; fakat Ulu Tanrnn ne aas vardr, ne yukars. Yukarya nasl vurur, grnrse, aaya da yle vurur; yle grnr; balk karnna da yle vurur, yle grnr. O yceden de mnezzehtir, aadan da. Her yer birdir onca. ok kimseler vardr ki baarrlar, maksatlar bam-bakadr; Tanrnn maksadysa bam-baka. Tanr, Muhammed dinini ululamak, yaymak, dnya durduka durdurmak istedi. Bak da gr; Kur'n iin ne kadar tefsrler yapld; onar-onar ciltler, sekizer-sekizer ciltler, drder-drder ciltler. Bunlar meydana getirenlerin maksatlar, kendi stnlklerini gstermek. Zemaher, kendi stnln gstermek iin bunca gramer, lgat, yerinde kullanlm sz incelikleriyle "Kef meydana getirdi; maksad kendi stnln, kendi bilgisini gstermekti; fakat bununla da asl maksat meydana geliyordu ki o da Muhammed dininin ululanmasyd. u halde btn halk, tanr iini grmede; fakat Tanrnn maksadndan haberleri bile yok; onlarn maksatlar baka. Tanr, dnyann durmasn istiyor da onlar isteklere dryor. Kadna, zevk almak iin yaklarlar; fakat ondan bir olan doar. Bylece gzellii iin, tatll yznden bir ie koyulurlar; fakat o i lemin durmasna sebep olur . Demek ki gerek ynnden Tanrya kulluk ediyorlar; ediyorlar amma o kuruntuyla yapmyorlar bu ii. Gene bunun gibi hani, mescitler yaptrrlar; kapsna, duvarna, tavanna bunca paralan harcarlar. Fakat itibar kbleyedir; maksat odur; ululanan kbledir; yapanlarn, dzp-koanlann maksad bu deildir amma bu ilerle kble, ululandka ululanr. Erenlerin u bykl, grnte deildir. Eyvallh, onlarn ycelii, bykl var

45
amma neliksiz-niteliksiz. u dirhem puldan stndr ya, grnte deildir bu. Mesel dirhemi dama koysan, altn da aaya; kesin olarak herhalde stn olan altndr; inci, l'l de altndan stndr; ister aada olsun, ister yukarda. Hani kepek, kalburun stndedir de un altnda kalmtr; onun gibi tpk; kesin olarak st olan undur, isterse altta olsun. u halde ycelik grnte deildir; anlamlar dnysndadr; o z, onda varken herhalde odur st olan, odur yce olan.

25. BLM
Birisi ieriye girdi (Mevln) buyurdu ki: Sevgilidir, alak gnlldr o. Bu, mayasnda var onun. Hani meyvesi ok olan dal gibi; o meyve onu aaya eer. Meyvesi olmayan dalsa selvi gibi ycelere ba eker. Meyve haddini at m da bsbtn yerlere denmesin diye o dala direkler dayarlar. Tanr rahmet etsin, esenlikler versin, Peygamberimiz pek alak gnllyd; nk nden-sondan btn dnyann meyvesi onda toplanmt; bu yzden de herkesten daha alak gnllyd. "Selm vermede Tanr Elisi'ni kimse geememitir." Peygamber'den nce kimse ona selm verememitir; nk Peygamber, sonsuz bir gnl alaklyla ondan nce selm verirdi. Fakat tutalm nce selm vermesin, gene de gnl alak olan oydu, selmda ilk davranan oydu; nk selm ondan rendiler, ondan duydular. ncekiler de, sonra gelenler de, hepsi onun vuruudur, hepsi onun glgesi. Bir kiinin glgesi, eve ondan nce girse glge, grnte nclk eder grnr amma gerekte

46
ilk giren, o kiidir. nk glge, ona uyar. Bu huylar, imdi meydana gelmi de deil. T o vakitten, dem'in zerrelerinde vard. Onun para-buuklarnda vard bu zerreler. Kimisi aydnd, kimisi yar aydn, kimisi de karanlk. Bu, imdi meydana kmada. Fakat bu aydnlk, bu klk, daha ncedir; onun zerresi dem'de hepsinden daha aryd, daha aydnd, daha alak gnllyd. Kimi insan vardr, ne bakar; kimi insan vardr, sona bakar. Sona bakanlar stndr, byktr; nk grleri sonadr son-uca. ne bakanlarsa daha has kiilerdir. Onlar, sona bakmamza ne hacet var derler. Mademki buday ekmilerdir nce, elbette arpa bitmeyecek sonunda. Arpa ekenler de buday bimeyecekler. u halde onlar ne, balangca bakarlar. Bir blk halk da vardr, daha da hastr onlar; ne ne bakarlar, ne sona. Onlarn hatrna ne n gelir, ne son; onlar. Tanrya dalp gitmilerdir. Bir blk halk daha var ki dnyya dalm... Onlar da ylesine gaflete dalmlardr ki ne ne bakabilirler, ne sona; bunlar, cehennem otlardr. u halde anlald ya, temel Muhammed'dir; "Sen olmasaydn gkleri yaratmazdm" denmitir ona. Ycelikten, gnl alaklndan, buyruk yrtmeden, yksek rtbelerden ne varsa hepsi de onun badr, onun glgesi; nk ondan meydana gelmitir bunlar. Hani u el ne yaparsa akln glgesidir o; onun gibi, akln glgesi vuruyor ele. Akln glgesi yok amma gene de glgesiz bir glgesi var; hani kimi insann varlksz bir varl vardr ya; tpk onun gibi. Bir adama akln glgesi vurmasa btn uzuvlar

47
hareketten kalr. El, tutup kavrayamaz; ayak, adm atp yol yryemez; gz, bir ey gremez; kulak, bir-ey duysa ters duyar. u halde bu organlarn hepsi de akln glgesi yznden doru, dzgn, iyi iler gryorlar, yerinde iler baaryorlar; gerekte btn o iler, akldan meydana geliyor, organlar birer ara. Bylece bir insan da vardk ki pek byktr, vaktin halfesidir; o Akl- Kll'e benzer; insanlarsa onun organlardr sanki; ne yaparlarsa onun glgesiyle yaparlar. Onlarn birinden ters iler meydana gelirse bu, Akl- Kll'n glgesini, o adamn bandan aldndandr. Bir adam delirmeye balar hani, beenilmeyecek ilere koyulur; herkes de anlar ki akl bandan gitmitir onun; akl, glge salmamaktadr ona; akln glgesinden, akln korunmasndan uzak dmtr o. Akl, melek cinsindendir. Melein ekli yoktur amma kolu-kanad vardr; aklnsa ne ekli vardr, ne kanad; byle olmakla beraber gerekte birdir onlar; bir ii baarrlar; huylar da birdir. Mdemki bir ii grmedeler, grne bakmamak gerek. Onlarn grnn yaktn, erittin mi hepsi de akl olur; ne kolu kalr, ne kanad. Demek ki bildik, rendik ki hepsi de akl olur; ne kolu kalr, ne kanad. Demek ki bildik, rendik ki hepsi de akldr; fakat bedene brnm; bu yzden de onlara grnen akl derler. Hani mumdan bir ku yaparlar; o gene o mumdur, bir ekle brnmtr amma gene o mumdur o. Buz da byledir. Erittin mi su olur. Buz haline gelmeden nce de suydu; kimse onu eliyle tutamazd, ele-avuca smazd. Fakat buz haline gelince elle tutulabilir, etee konabilir. Aradaki fark bundan ibrettir. Yoksa buz, o sudur, ikisi de bir eydir. nsann hali de yledir: Melein kanadn, getirip eein kuyruuna

48
balamlar; olabilir ya demiler, eek, melein ndan klanr; onunla grp konuma yznden melek olur. Eein onun rengine boyanmas, melek olmas mmkndr nk, Beyit s, aklla yceldi, gklere ad; Eeinin de yarm kanad olsayd eeklikte kalmazd. Eein insan olmasna ne diye alsn; Tanrnn her eye gc yeter. u ocuk, ilk doduu zaman eekten de beterdir(*). Elini pislie atar, yalamak iin azna gtrr. Anas dver, brakmaz onu. Eeinse bari bir ayrt edii var; ierken, stne sidik sramasn diye ayaklarn aar. Ulu Tanr, eekten beter olan bir ocuu insan ederse, eei insan yaparsa ne diye alsn. Tanrnn katnda alacak hibir ey yoktur. Kyamette insann btn organlar teker-teker, ayr-ayr, eli, aya, br organlar sz syleyecek. Felsefeciler bunu te'vl ederler de el nasl sz syleyebilir derler; elde bir iz, bir eser peydahlanr da sz yerine geerse o baka. Hani bir yara olur, bir ban kar da el sz sylyor, isilik veren bir ey yedim de byle oldum diyor denebilir. Yahut el yaralansa, yahut da kararsa el sz sylyor, beni bak kesti, yahut isli tencereye srndm diyor denebilir. Elin, br organlarn sz sylemesi byle olabilir derler. Snnler hayr derler; olamaz. O el, o ayak, duyulacak szler syler; dil nasl sylerse

49
hani. Kyamet gnnde insan, ben almadm diye inkr eder. El, evet, aldn, ben de aldm diye apak syler. Adam, yzn eline, ayana tutar da sen sz sylemezdin, nasl oluyor da konuuyorsun der. "Her eyi syleten Tanr bizi konuturdu" derler; her eyi sze getiren; kapy, duvar, ta, kerpici syleten, bizi de syletti; her eye sz syleme gcn veren Yaratc, nasl senin dilini sze getirdiyse bizi de sze getirdi derler. Dilin bir et parasdr, elim bir et paras. Bir et paras olan dilin sz sylemesi akla sar m? ok et paras grmsndr; sz sylemeleri sence mmkn grnmez; grnmez amma Tanrya gre dil bir bahanedir: Sz syle buyurdu mu sz syler. Neye de syle buyurur, hkmederse syler. Sz, dinleyenin miktarna gre sylenir. Bizim szmz su gibidir; su beyi aktr onu. Su ne bilsin su beyi hangi eliyle hyar ekilmi yere mi aktmtr onu, lhana ekilmi yere mi, yoksa soan ekilmi yere mi? unu biliriz ancak; su ok geldi mi o yerler daha susuzdur; az gelirse oras dar bir yerdir; bir bahedir, yahut drt duvarla evrilmi kck bir yerdir. "Tanr, dinleyenlerin anlaylarna gre hikmet ilham eder t verenlere." Ben ayakkab dikicisiyim; deri geni amma ayak ne kadarsa o kadar keserim, o kadar dikerim. nsann glgesiyim, insann boyuncaym; Boyu ne kadarsa o kadarn ben. Yeraltnda hayvancklar vardr; yeraltnda yaarlar; karanlktadr onlar. Yaadklar yerde gze, kulaa muhta deillerdir. O yzden de gzleri, kulaklar yoktur. Gze, kulaa ihtiyc olmayana ne diye gz, kulak versin? Yoksa Tanrda gz, kulak az deil, yahut nekeslik yok. Fakat bir eyi ihtiyca gre verir. htiyc olmayana bir ey

50
verecek olursa o ey, ona yk olur. Tanrnn hikmeti, ltf, keremi yk almaktr; i byleyken nasl olur da birisine yk ykler? Mesel keser, testere, trp gibi dlger aralarn bir terziye versen, bunlar al desen, ona yk olur bunlar; terzi bu aralarla i gremez ki. u halde Tanr, bir eyi ihtiyca gre verir. Bu, una benzer hani; yeraltnda yaayan o kurtlar, o karanlkta yaar-giderler. Bir blk halk da vardr; u dnyy yeter bulurlar, bu dnyya ihtiyalar yoktur; Tanryla bulumay zlemezler. Can gz, akl kula, ne ilerine yarar onlarn. u ba gzyle bu dny ii olur-gider; o yana gitmeyi kurmazlar bile; onlara nasl olur da can gz verir? lerine yaramaz ki. Sanma ki yol alanlar yok, zleri belirmeyen olgun kiiler yok Sen srlara mahrem deilsin de Sanyorsun ki baka eit erler yok. imdi dnya, gafletle durur. Gaflet olmasa bu dnya kalmaz. Tanry zleyi, ahreti an, esriyip kendinden gei br dnyann mmrdr. Tmden yz gsterse bunlar, tmden o dnyya gideriz, burada kalmayz. Ulu Tanr burada kalmamz, iki dnynn olmasn diledi de iki khya dikti. Biri gaflet, br uyanklk; bylece iki dny da mmur olur-gider.

51
(*) Satrn kenarna Arapa, "Hamdolsun Tanrya ki insan eklinde eek yaratt-hads" sz yazlmtr.

26. BLM
(Mevln) buyurdu ki: Katmda, yahut ben yokken ltuflarda bulunuyorsunuz, abalarda bulunuyorsunuz. Aka teekkr etmiyorsam, sizi ululamyorsam, sizden zr dilemiyorsam, bunlarda kusur ediyorsam kendimi byk grdmden, yahut aldr etmediimden, yahut da nmet verenin hakkn, karlnda szle, ile ne mkfatta bulunacan bilmediimden deil. Fakat sizin ter-temiz inancnzdan biliyorum ki siz, onu zden, Tanr iin yapyorsunuz, ben de zrn Tanr dilesin diyorum, ona brakyorum. Mdemki yaptn onun iin yaptn; teekkr etmeye kalksam, dille sizi ululasam, vsem Tanrnn verecei sevbn bir ksmn ben vermi olurum. nk bu gnl alakl gstermeler teekkr etmeler, vmeler, dnya taddr. Dnyda bir zahmettir, ekersin ya; bu, bir mal vermeye, bir mevki balamaya benzer; bunun karlnn da tmden Tanrdan gelmesi daha iyi. Bu yzden teekkr etmiyorum. Zti teekkrde bulunmak, dnya istemektir. nk mal yenmez ki, mal olduundan istenmez mal. Malla at alrlar, halaykaz alrlar, kle alrlar; bir mevki elde etmek isterler; bylece de vlmeyi dilerler. Zti dny dediin de adamn byk, sayg deer olmasdr; byle olan adam verler, sayarlar.

52
Buhr'nn Dokumac eyhi, byk bir erdi; gnl ehliydi. Bilginler, bykler, onun katna gelirler ziyretine varrlar, tapsnda diz kerler, otururlard. eyh, anadan doduu gibiydi, okuma-yazma bilmezdi. Kur'n'n tefsrini, hadsi onun dilinden duymak isterlerdi. Derdi ki: Ben Arapa bilmem; yeti, hadsi benim dilime evirin de anlamn syleyeyim. yeti diline evirirlerdi. O tefsr etmeye, gerek anlamlarn sylemeye koyulurdu. Tanr rahmet etsin, esenlik versin derdi; Mustaf, filn duraktayken bu yeti syledi. Sonra o duran makamlar byledir der, o duraklarn, o yollarn hallerini, oraya amay etraflca anlatrd. Bir gn Muarrif Alev, onun tapsnda kady vyor, dnyda byle bir kad olmaz, rvet almyor; ei yok; pervsz; z doru; Tanr iin halka adletle mumele etmede diyordu. eyh dedi ki: imdilik rvet almyor diyorsun; biyol yalan bu sz. Sen Alevsin, Mustaf soyundansn, sonra da tutuyor, onu vyorsun; bu rvet deil mi? Onun karsnda onu vyor, onu anlatyorsun; bundan daha iyi rvet mi olur? Tirmiz eyhlislm, Seyyid Burhneddin, gerekle ilgili szleri gzel sylyor; bunun sebebi de eyhlerin kitaplarn, szlerini, onlarn srlaryla ilgili yazlar okumu olmas dedi. Birisi, sen de okuyorsun; nasl oluyor da yle sz sylemiyorsun dedi. Dedi ki: Onda dert var, savama var, ibdet var. Adam peki dedi, neden bunu sylemiyorsun, neden bu, hatrna bile gelmiyor da okumasn sylyorsun? Temel olan bu, biz onu sylyoruz, sen de onu sylesene. Onlarda, o dnynn derdi yok. Kimisi ekmek yemee gelmi, kimisi ekmei seyretmeye. Bu szleri renip satmay isterler. Bu szler, bir geline, gzel bir halaykaza benzer; onu, satmak iin alrlar hani. O halaykaz, onu ne diye sevsin, ne diye ona gnl versin. O al-verite bulunan kiinin ald tat, sattadr; erlii yoktur onun; halaykaz satmak iin alyor; erlii,

53
erkeklii yok ki halaykaz kendisi iin alsn. Putun eline, gzelim bir Hint klc gese onu, satmak iin alr. Yahut bir babayiidin yay, eline dse onu da satmak iin alr. nk onra o paz yoktur ki tutsun da o yay eksin. O, yay istese bile kirii iin ister; fakat kirii ekecek gc de yoktur; sadece kirii sever. Onu da satt m, parasn alla, rasta verir put, baka ne yapacak ki? Onu sattktan sonra ondan daha iyi ne alacak acaba? Sryancadr bu sz; sakn anladm demeyin. Ne kadar ok anlar, bellersen o kadar uzak dersin anlamaktan, bellemekten. Bunun anlay, anlayszlktr. Senin uradn bel, dtn musibet, elde ettiin yoksunluk, o anlaytandr. O anlaytan kurtulman gerek ki bir ey olasn. Sen diyorsun ki krbam denizden doldurdum, deniz, krbama sd; mmkn yok bunun. Evet, krbam denizde yitirdim dersen bu sz gzel; temel olan da bu. Akl, seni padiahn kapsna gtrnceye dek gzeldir, dilenir. Onun kapsna geldin mi akl boa; o anda akl, ziyan verir sana; yolunu keser. Mesel biilmemi bir kumatan bir kaftan, yahut bir cbbe diktirmek istiyorsan akl, seni tutar, terziye dek gtrr. Akl, bu na dek iyidir; seni terziye ulatrr. imdi bu anda akl boamak gerek; terziye kar kendi dnceni brakmak gerek. Hasta da byledir. Akl o zamana dek iyidir ki onu tutar, hekime gtrr. Hekime vardktan sonra akl bir ie yaramaz artk; kendisini hekime taprmas gerek. Senin gizli-gizli attn nralar, dostlarn kulaklarna geliyor; duyuyorlar onlar. Bir eyi olan, bir z, bir derdi bulunan kii anlalr. Deve katarnn iindeki esrik deve, gznden, yrynden, aznn kprnden, daha da baka eylerinden belli

54
oluverir: "Secdelerinin izleri yzlerinden belli olur, yzlerinde grnr." Aacn kk ne yiyorsa aacn gvdesinden, bandan, dallarndan, yapraklarndan, meyvelerinden belli olur. Bir ey yiyip imemi aasa solar-sararr; nasl olur da attnz u yce nralar gizli kalr? Bu nralarn srr, bir szden szler anlamanz, bir harften nice eyler duymanzdr. Hani birisi, Vast okumutur, byk-byk kitaplar okumutur. Tenbh'ten bir szdr, duyar; onun erhini okumutur; o bir tek meseleden temeller, meseleler anlar. Tenbh'in bir tek harfini duyunca hay der, yni ben bu szde birok eyler grmedeyim; onu elde etmek iin zahmetler ekmiim, gecelerimi gndz etmiim, defneler bulmuum demek ister. "Gsn ap ferahlatmadk m" denmitir ya, gnl anlatlmaya kalklsa sonu gelmez. Oysa o erhi okumutur; bir iretten birok eyler anlar. Fakat okumaya daha yeni balayan, o szden anlamn anlar; ne haberi vardr onun, ne de hay-hay eder, nralar atar. Sz, duyann miktarna gre sylenir, dinleyen, o hikmeti ne kadar ekmeye urar, ne kadar onunla gdalanrsa hikmet, o kadar sylenir. O istemezse hikmet de sylenmez, yz gstermez. Ne alacak ey der, neden sz sylemiyor? Syleyecek olan da ne alacak ey diye cevap verir, neden sz syletmiyor? Sana dinleme gcn vermeyen, syleyene de syleme istei vermiyor. Tanr rahmet etsin, esenlikler versin; Mustaf'nn zmannda bir kfirin Mslman bir klesi vard; mayas temiz bir kleydi. Sahibi, taslar al da hamama gidelim dedi. Yolda mescidin nnden geiyorlard. Mustaf, sahbeyle mescidde namaz klyordu. Kle, efendim dedi, Ulu Tanr hakk iin u tas bir soluk tut da iki rek'at namaz klvereyim; klar-klmaz gelirim. Kle mescide girdi, namaz kld.

55
Tanr rahmet etsin, esenlikler versin, Mustaf, dar kt; btn sahbe de dar kt. Kle mescidde yapayalnz kald. Efendisi, kuluk ana dek bekledi, a kle, k dar diye bard. Kle, brakmyorlar beni diye cevap verdi. snr anca adam, ban mescidden ieri uzatt; brakmayan kimdir, onu grmek istiyordu. Ne kimseyi grd, ne kimsenin glgesini, ne bir ayakkab vard, ne kmldayan kimsecik. Kleye, seni dar brakmayan kim dedi. Kle, seni ieriye sokmayan biri var ya dedi, beni dar brakmayan o. Sen onu grmezsin hani, zti insan, grmedii, duymad, anlamad eye ktr. Gece-gndz onu arar, ister; grmediime kulum-kleyim ben der. Anladndan, grdnden usanr, kaar. Bu yzdendir ki filozoflar, Tanrnn grleceini inkr ederler; derler ki grrsen doyabilir, usanabilirsin, buysa olamaz. Snnlerce o, bir renkte, bir ekilde grnrse usanlr. Her solukta yzlerce renkte, yzlerce ekildedir. "Her gn bir itedir o." Yz binlerce yllar grnse bir grn, bir grnne hi mi benzemez. Sen de u anda Tanry izlerinde, ilerinde grp duruyorsun. Her solukta eit-eit grmedesin; bir ii, bir iine hi benzemiyor. Sevin vaktinde bir baka grn, alay vaktinde bir baka grn, korku vaktinde bir baka grn, umut vaktinde bir baka grn. Tanrnn ileri, ilerinin grn, izlerinin-eserlerinin grn, renk-renk, eit-eit olur, bir-birine benzemezse elbette ztnn grn de byledir, ilerinin grnne benzer. Onu, bununla kyasla. Sen de bir para-buukken Tanrnn gcyle bir solukta bin hale geliyorsun, bir kararda durmuyorsun. Kullardan kimi kullar vardr, Kur'n'dan Tanrya varrlar; kimisi de vardr, hastr;

56
Tanrdan gelirler de Kur'n' burada bulurlar; bilirler, anlarlar ki onu Tanr yollamtr. "Biziz Kur'n' indiren; ve gerekten de biziz onu koruyacak olan." Mfessirler derler ki bu yet, Kur'n hakkndadr. Bu tefsr de iyidir amma u da var: Yni sana bir z, bir istek, bir srek verdik; onu koruyan, yitirmeyen, bir yere ulatran da biziz. Sen bir kere Tanr de, ondan sonra ayan dire; btn bellar sana gelir-atar. Birisi, Tanr rahmet etsin, esenlikler versin, Mustaf ya dedi ki: Gerekten de seviyorum ben. Mustaf dedi ki: Akln bana al, ne diyorsun sen? Adam, seviyorum dedi. Mustaf, akln bana al, ne diyorsun sen dedi. Adam tekrar, seviyorum ben deyince Mustaf, ylesine ayan dire dedi; kendi elinle ldreceim, vay sana. seni seni seni seni

Birisi, Tanr rahmet etsin, esenlikler versin, Mustaf'nn zamannda, tapsna geldi de dedi ki: Senin bu dinini istemiyorum, vallahi istemiyorum, bu dini geri al. Senin dinine girdim gireli bir gn olsun, dincelmedim; mal gitti, kadn gitti, ocuk gitti; sayg grmem kalmad, gcm-kuvvetim kalmad, dileim-isteim kalmad. Mustaf, h dedi; benim dinimin nndan deildir ki bir yere gitsin, birinin gnlne yerlesin de o adam kknden skp atmasn; evini-barkn silip sprmesin, ter-temiz etmesin de geri gelsin; "Ona ancak ter-temiz olanlar dokunabilirler." Nasl sevgilidir o ki sende kl kadar bile olsa, kendini sevmek, varlna balanmak varken kendisine yol versin sana. Dostun yz gstermesi iin adamn, tmden kendinden de, dnyadan da usanmas, kendine dman kesilmesi gerek. Bizim dinimiz de hangi gnlde yerleirse o gnl Tanrya ulatrmadka, gerekmeyen eyleri o gnl ssndan ayrmadka ondan el ekmez.

57
Peygamber buyurdu ki: unun iin dincelmedin, gam yemedesin: Gam yemen, nceki sevinleri, ne'eleri kusmandr. Mdende onlardan bir ey kaldka yemen iin sana bir ey vermezler; kusarken kimse bir ey yiyemez. Kusmas kesildi mi, o vakit yemek yer. Sen de sabret, gam yeme; gam yemen kusmaktr; kusman bitti mi bir ne'edir, kagelir; hem ylesine bir ne'e ki gam yok onda; ylesine bir gl ki tiken yok onda; ylesine bir arap ki ba ars vermez o. Dnyda gece-gndz dincelme, esenleme istiyorsun. Bunun dnyda olmasna imkn yok; amma gene de bir soluk bile istei brakamyorsun. Dnyda bir rahata ersen, bir huzur bulsan bile o rahat, o huzur, akp giden, durmayan bir imek gibidir. Hem de nasl bir imek? Dolularla dop-dolu, yamurlarla dop-dolu, karlarla dop-dolu, mihnetlerle dop-dolu bir imek. Mesel birisi, Antalya'ya gitmek istese, fakat Kayseri yolunu tutsa, Antalya'ya varacan umsa da, abadan vazgemese de bu yoldan Antalya'ya ulamas mmkn deildir; ancak Antalya yolunu tutarsa, topal da olsa, ark da olsa gene varr, eriir; nk yolun sonu oras. Dnya ii bile zahmetsiz, eziyetsiz kolaylamyor, ahret ii de byle.Bri u zahmeti, u eziyeti ahretten yana harca da yitmesin. Sen diyorsun ki: Ey Muhammed, al benim dinimi, dincelmiyorum ben. Bizim dinimiz, adam dilenen eye ulatrmadka brakr m hi? Hani anlatrlar, bir retmen, yoksulluundan k gn, sdece ketenden bir cbbe giyinmiti. Olacak bu ya, sel de dadan bir ayy srkleyip gtryordu. Aynn ba, su iindeydi, gizlenmiti. ocuklar srtn grdler de hoca dediler, ite bir krk, suya dm, sen de yorsun; al onu. Hoca pek muhtat, pek yordu. Bu yzden postu almak iin suya atld. Ay, hocaya pene att. Adamcaz, su iinde ayya tutulmu-kalmt. ocuklar, retmen, krk getir, getiremiyorsan brak da sen gel

58
diye bardlar. retmen, ben krk brakyorum amma krk beni brakmyor, ne yapacam, ben de bilmiyorum dedi. Tanr zleyii ne vakit brakr seni? Burada kretmek gerek ki irdemiz, elimizde deil, Tanr elindeyiz biz. Hani ocuk, kkken stten, anasndan baka bir ey bilmez; tapacak odur ancak ona. Ulu Tanr, hi onu, bu halde brakr m? Daha ileri eker; ekmek yemeye, oyun oynamaya drr. Derken oradan da eker, akl durana ulatrr. u ocukluk, br dnyya gre de tpk-tpksnadr; br dnyda da bir baka meme var; seni hline koymaz, ylesine bir yere ulatrr ki o hlin ocukluk olduunu, hibir eye yaramadn anlarsn. "aarm bir blk halka ki onlar zincirlere balarlar da cennete srklerler." "Tutun, balayn onlar zincirlerle." Sonra nmetlere ulatrn, sonra da olgunlua ulatrn. Balklar, bal birden avlamazlar. Olta, baln boazna takld m, kan aksn, gevesin, arklasn diye birazck ekerler. Sonra hline brakrlar. Derken gene ekerler. Sonunda tam arklar, o vakit tutup alrlar. Ak oltas da insann boazna takld m, kendisinde bulunan g, pis kan, yava-yava ondan akp gitsin diye Ulu Tanr, onu yava-yava eker. "Gerekten de daraltan da Tanrdr, genileten de." "Tanrdan baka yoktur tapacak" sz, herkesin inancdr. Bir de haslarn inanc var. Haslarn inanc, "Ondan baka varlk yoktur" szyle belirtilir. Hani bir kii, ryda padiah olduunu grr. Tahta kurulmutur; kullar, perdeciler, beyler, evre yannda ayakta durmadadr. Padiah olmam gerek, hem de benden baka padiah yok der. Bir de uyanr, bakar ki evde, kendisinden baka kimsecikler yok. Bu kez, benim der, benden baka kimse yok. Fakat buna uyank gz gerek, uykulu gz, gremez bunu, onun ii deildir bu. Her blk, br ble asl yoktur der. Bunlar, gerek biziz, vahiy

59
bize gelmi, onlarn asl yok der. Onlar da bunlara bu eit syler. Bylece yetmi iki millet, birbirlerine, asl yok der. u halde hepsi de unda birleiyor: Diyorlar ki hepsine de vahiy gelmemi; demek ki vahyin yokluunda birleiyorlar; gene bir ble vahiy geldiinde de hepsi bir, bunda da birleiyorlar. imdi akl-fikri banda bir ayrt eden inan ss gerek ki o bir blk hangisidir, bunu bilsin, anlasn, "nanan, anlayldr, ayrt edicidir." (Birisi) sordu, dedi ki: Bilmeyenler, anlamayanlar ok, bilenler, anlayanlar az. Bilmeyenlerle, z dz olmayanlarla bilenleri ayrt etmeye kalksak bu i uzun srmez mi? (Mevln) buyurdu ki: Bilmeyenler oktur, bilenler azdr amma o az bildin mi hepsini bilmi olursun. Hani bir avu buday bildin mi, dnydaki btn buday ambarlarn bilmi olursun ya; hani birazck ekeri tattn, tadn anladn m, yz eit tatl yapsalar ekeri biliyor, anlyorsan, yediin eyde eker bulunduunu bilir, anlarsn ya; onun gibi ite. Boynuz kadar bir eker kamn emen kiinin ekeri tanyp bilmemesi iin iki boynuzlu olmas gerek. Size bu sz, tekrar gibi grnr; bu da ilk dersi anlamam olmanzdandr; bu yzden bize de her gn, bunu sylemek gerekiyor. Hani bir retmen, bir ocuu ay okutmu, ocuk gene de "elifte bir ey yok" szn geememi. ocuun babas gelmi de galiba demi, hizmette kusurumuz var; bir kusurda bulunduysak buyurun da daha ok arlayalm sizi. retmen, yok demi; sizin kusurunuz yok; fakat ocuk bu dersi geemiyor. ocuu arm; "elifte bir ey yok" de demi. ocuk, "bir ey

60
yok" demi, "elifte" diyememi. Muallim demi ki: "Gryorsun, hal, grdn gibi; bu dersi bile geemedi, bunu bile renemedi; ona yeni bir ders nasl vereyim? (Mevln) hamd lemlerin rabbi Allah'a dedi de sonra buyurdu ki: imdicek, hamd lemlerin rabbi Allaha dedik ya; ekmek, nmet azald, yedik, bitirdik diye deil bu hamd. Nmetin sonu yok; fakat itah kalmad, konuklar doydular; o yzden hamd Allaha dendi. Bu ekmek, bu nmet, dny ekmeine, dny nmetine benzemez; nk dny ekmeini, dny nmetini, itahsz olarak da, dilediin kadar zorla yiyebilirsin; nk can yoktur; nereye ekersen seninle gelir; can yoktur ki senden ekinsin, dilemedii yere gitmesin. Bu, Tanrsal nmetin tersinedir. Tanrsal nmet, hikmettir; canl bir nmettir. tahn varsa, adam-akll stne dersen senin yanna gelir, sana gd olur. Fakat itahn kalmad, stne dmedin mi, onu zorla yiyemezsin, zorla kendine ekemezsin. Yzn rter, kendini gstermez sana. Kermet hikyelerini syledi de buyurdu ki: Birisi, bir gn iinde, yahut bir solukta Kbe'ye gider; bu o kadar alacak bir ey de deildir, kermet de deil. Sam yelinde de bu kermet var; bir gnde, bir solukta diledii yere gider. Kermet, ona derler ki seni aalk bir halden yce bir hale getirsin de oradan buraya, bilgisizlikten akla, canszlktan canlla sefer edesin. Hani nce topraktn, canszdn; seni bitki lemine getirdi. Bitki leminden phtlam kan, et lemine, phtlam kan, et leminden hayvanlk lemine, oradan da insanlk lemine sefer ettin. Keramet budur ite; ulu Tanr, bylesine bir yolculuu sana yaknlatrd, yakn gsterdi; oysa u atn yollan nasl aacaksn, u konaklarda nasl konaklayacaksn; gelecek misin, hangi yoldan geleceksin; hatrnda bile yoktu,

61
vehmine bile gelmezdi. Fakat geldin ya, seni getirdiler ya; ap-ak gryorsun ki geldin. Bylece seni, eit-eit, renk-renk yzlerce bambaka lemlere de gtrrler. nkr etme; bundan haber verirlerse kabul et. Tanr ondan rz olsun, mer'e armaanlar getirdiler, bir de zehir dolu bir kse sundular. Bu neye yarar dedi. Dediler ki: Birisini ap-ak ldrmeyi uygun bulmazlarsa bundan birazck sunarlar ona; ier, gizlice lr-gider. Klla ldrlemeyecek bir dman varsa gizlice ona, bundan birazck sunup ldrrler onu. mer, pek gzel bir ey getirdin dedi; verin bana onu da ieyim. Bende pek byk bir dman var, kl erimiyor ona; dnyada ondan daha dman kimsecik yok bana. Hepsini birden imeye hacet yok, bunun bir zerresi yeter; bu, yz bin kiiye yeter dediler. Bu dman da bir kii deil dedi mer; bin kiinin yerini tutar; yz binlerce kiiyi tepesi st yerlere ykmtr. Kseyi ald, birden bana dikti. mer, zehri iince orda bulunanlar, bir uurdan Mslman oldular; senin dinin gerek dediler. mer dedi ki: Hepiniz Mslman oldunuz da bu kfir, hl Mslman olmad. mer'in bu inan sylemeden maksad, herkesin inann bildirmek deildi. Onda o inan vard, hatt daha da ok vard; gereklerin inan vard onda. Fakat maksad, peygamberlerin, haslarn, gzleriyle grm kiilerin inancyd; o inan umuyor, istiyordu. Hani, dnynn bucaklarna bir aslann n yaylmt. Halk o aslan grp meraktan kurtulmak iin uzak yollardan o ormana yneldi. Konaklar ap o ormana vardlar, aslan uzaktan grnce ylece kalakaldlar, ileriye bir adm bile atamadlar. Bu aslan grme sevdasyla bu kadar yol atnz; bu aslann bir huyu vard: Kim, yreklice yanna varrsa sevgiyle elini uzatr, okar onu; hibir ziyan vermez ona, fakat ondan biri rker-korkarsa aslan, kzar ona; hatt bylelerin kimisine, benim hakkmda ne de kt bir sans var diye saldrr da; bunca adm attnz, yz yllk yol atnz; imdi

62
aslana yaklatnz halde bu durmak da ne? Bir adm ileri atverin dediler. Fakat kimsede o yrek yoktu ki ileriye bir adm atabilsin. Btn o admlar attk ya dediler, hepsi de kolayd; fakat buradan ileriye bir adm bile atamyoruz. imdi mer'in de o inan sylemeden maksad, aslann karsna varnca ona doru atlmas gereken o bir admd ite. O adm pek az adam atabilir; haslardan, Tanr yaknlarndan bakalarnn ii deil bu. O inan, peygamberlerden bakasna nasib olmaz; nk onlar, canlarndan el yumulardr. Dost, gzel eydir; nk dost, dostun hayaliyle kuvvet bulur, geliir, canlanr. Mecnn a Leyl'nn haylinin kuvvet vermesine, o haylin, Mecnn'a gda olmas alr m? Geici sevgiyle sevilen sevgilinin haylinde bu kadar g-kuvvet, bu kadar etki olur, sevgilisine bu kadar kuvvet balarsa gerek dosta, kuvvetler balyor diye neden ayorsun? Onun hayli, grnse de vardr, grnmese de. Hatt haylin de yeri mi? O, zti gereklerin can. Ona hayl derler amma dny da haylle durur. Bu dnyya gerek diyorsun ya, gze grnyor, duyuluyor da ondan. O anlamlaraysa hayl diyorsun; oysa ki bu dny, o dnynn para-buuu. tersine; hayl olan asl bu dny.nk o anlam, bu dnya gibi yzlercesini meydana getirir de hepsi eskir, rr, yklr, yok olur-gider. Gene bir baka, bir yeni dnya meydana getirir. Fakat temel olan anlam lemi gzeldir, eskimez; yenilikten de mnezzehtir, eskilikten de. Onun para-buuklardr eskilie, yenilie brnen. Onlar meydana getirense ikisinden de mnezzehtir, ikisinin de tesindedir. Bir mhendis, iinden bir ev kurmay geirir, genilii u kadar, uzunluu bu kadar olsun... Sofas yle olsun, girilecek yeri byle olsun diye hayl ederse buna hayl demezler; nk o gerek, bu haylden domadadr; bu haylin para-buuudur. Evet, mhendis

63
olmayan, gnlnden byle bir ey geirir, byle bir dnceye kaplrsa ona hayl derler. Halkn da, mmar olmayan, mmarlk bilgisini bilmeyen byle bir adama sen hayl kurmadasn demesi, sre-gelmi bir dettir.

27. BLM
Derviten bir ey sormamak daha iyidir. nk ona bir-ey sorman, deta onu kkrtman, yalan icad etmeye zorlamandr. Neden mi? nk ona, bedenine bal biridir soru soran. Ona da bu soruya cevap vermek gerek. Gerei syleyemez; nk dinleyen kabul etmez; o kiiliin az-duda, bu eit bir lokmaya lyk deildir. u halde ona, anlayna gre bir yalan cevap uydurmak gerek ki ekilip gitsin. Derviin syleyecei her sz de gerektir, yalan deildir hani; fakat o soruya verilmesi gereken cevba, kendince sz denecek sze, geree kar o cevap, yalan saylr; duyanaysa dorudur, dorudan da stndr. Derviin birinin bir yama vard. Onun iir bir eyler derer-devirirdi. Gnn birinde derip- devirdii eylerle dervie yemek getirdi. Dervi yedi, yatt. Geceleyin d azd. Bu yemei kimden aldn, getirdin diye sordu. Yamak, gzel bir kz verdi bana dedi. Dervi, vallahi dedi yirmi yldr, dm azmamt. Bu, onun verdii yemekten oldu. Bylece derviin de ekinmesi, herkesin lokmasn yememesi gerektir. nk dervi ltiftir, her ey tesir eder ona, her ey grnr, belirir onda. Hani temiz, ak bir elbisede azck bir karalk olsa hemen grnr ya... Onun gibi. Amma bunca yldr, pislikten kararm, akl karala dnm kap-kara bir elbiseye binlerce eit ya

64
damlasa, bu elbisede binlerce eit kir-pas bulunsa, halka da grnmez, o elbiseyi giyene de. Mdemki i byle, derviin de zlimlerin, haram yiyenlerin, bedenine tapanlarn lokmalarn yememesi gerek. nk, o kzn lokmasndan derviin nasl d azdysa bu eit adamlarn lokmas da dervie tesir eder, o yabanc lokmann kt, bozuk-dzen dncelere dalar.

28. BLM
Dileyenlerin, gerek yolcularnn virdleri, abaya, kullua koyulmalardr. Zaman, ilere blmek, her i iin bir zaman ayrmak gerek. Byle yapan, her ii zamannda yapmay det edinen kiiyi zaman, bir memur gibi o ie eker, srkler. Mesel sabahleyin kalknca ibdete koyulmak daha iyidir. Nefis daha yatmtr, daha esendir, daha ar-durudur; herkes, kendisine yaraan kulluu, kendi miktarnca yapar, yerine getirir. "Gerekten de biz saf kurmuuz elbet; gerekten de biz, noksan sfatlardan ar olduunu syleriz onun." Yz binlerce saf var; ne kadar daha temiz olursa o kadar ileri geirirler adam; ne kadar noksan varsa o kadar geri safa korlar. "Onlar Tanr geriye atmtr; siz de geriye atn." Bu, bir uzun hikyedir; fakat hi kalamaz bundan. Kim bu uzun hikyeyi ksaltrsa aziz mrn, tatl cann ksaltm olur; Tanr korursa o baka. Erenlerin virdlerine gelince: Anlayabilecein kadar syleyeyim. udur onlarn virdleri... Sabahleyin kutlu canlar, tertemiz melekler, Tanrdan baka kimseciklerin bilemedii halk; nk Tanr pek kskantr, bu yzden adlarn bile halktan gizli tutar; evet, bunlar, onlarla dolamaya, onlara selm vermeye gelirler. "nsanlarn, blk-blk Tanr dinine girdiklerini grrsn." "Melekler, her kapdan, onlarn, taplarna girerler. Sen onlarn

65
yanna oturmusun; fakat gremezsin onlar, duyamazsn o szleri, o selmlan, o glleri. almaz buna; hasta, lme yakn hayaller grr; yan banda oturandan haberi bile yoktur, ne dediini duymaz bile. O gerekler, bu hayallerden bin kere ltiftir. Bu hayalleri bile insan ylesine hastalanmadka gremiyor, duyamyor; o gerekleri de lmedike lmden nce gremez. Erenlerin hallerindeki incelii bilen, onlarn ululuunu anlayan ziyreti, erenin tapsna n seherden beri bunca melein, bunca ter tertemiz cann geldiini bilir; byle bir evrd arasnda eyhe zahmet vermemek iin bekler de bekler. Hani padiahn kapsnda, saraynda kleler vardr. Her sabah virdleri vardr onlarn... Her birinin belli bir dura, belli bir kulluu, belli bir ibdeti vardr. Kimisi uzaktan tapklar; padiah bakmaz onlara; grmezlikten gelir onlar. Fakat kullar, padiah da grrler, ne yaptn da grrler. Adam padiah oldu mu virdi udur artk: Kullar her yandan, onun tapsna gelsinler; nk kulluk kalmamtr artk: "Tanr huylaryla huylann" hkm yerine gelmitir. "Ona kulak olurum, gz kesilirim" buyruu meydana gelmitir. Bu, pek ulu bir duraktr; sylemek de yazktr. nk ululuu, u'yla, le'yle, u'yla anlalmaz; onun ululuundan birazc yol bulsa bu yana; ne u kalr, ne u'nun sylenirken kt yer... Ne le kalr, ne le'nin sylenirken kt yer. Ne el kalr, ne bel. Varlk biter; klar ordusundan varlk ar yklr-gider. "Gerekten de padiahlar, bir ara girdiler mi, ykarlar-yakarlar o ar." Bir deve, kck bir eve girse o ev yklr-gider amma o ykk yerde de binlerce defne bulunur.

66
Defne ykk yerde olur; Mmur yerdeyse kpek bulunur, kpek. Yolcularn duraklarn uzun-uzadya anlattk; fakat erenlerin hallerinden ne anlatalm? Ona son yok; yolcularn hallerineyse son var. Yolcularn son dura ulamaktr. Erenlerin son dura nedir? ylesine bir buluma ki ayrl yok mu, yok. zm, tekrar dnp koruk olmaz; olmu meyve, bir daha ham bir hale gelmez artk. Halkla konumay haram bilirim; Fakat senin szn ald m, sz uzatr da uzatrm. Vallahi uzatmayacam, ksa keseceim. Kan iiyorum da sen arap sanyorsun; Can buluyorsun da sanyorsun ki can veriyorsun. Bunu ksa kesen, doru yolu brakm, filn aa yakndr diye ldrc le dalm kiiye benzer.

67

29. BLM
Hristiyan Cerrah dedi ki: eyh Sadreddin'in ashbndan bir blk halk, yanmda yediler-itiler; sonra dediler ki: Sizin sandnz gibi s Tanrdr, bunun gerek olduunu biz de biliyoruz, fakat erati korumak iin mahsustan gzlyoruz, mahsustan inkr ediyoruz. Tanr aziz srrn kutlasn, Mevln dedi ki: Tanrnn dman, yalan sylyor; h, olamaz bu. Bu sz, azdrc, azm, aalatc, aalanm, Tanr eiinden srlm. eytann arabnn verdii esriklikten doma bir sz. Yahdilerin dzeninden tundan tuna kaan, boyu iki arndan ksa olan ark bir adamn yedi kat g korumas nasl mmkn olur? Her gn kalnl be yz yllk yol; her gn, br gkle aras be yz yllk yol. Her yeryznn kalnl be yz yllk yol; her yeryznn, br yeryzyle aras be yz yllk yol. Ar'n altnda bir deniz var; onun da derinlii bu kadar. O denizde Tanrnn bir melei var; deniz, topuunu amyor. Daha da kat-kat artk eyler var. Nasl olur da akln, btn bunlar dzp koann, o arklarn ar olduunu syler? Sonra s'dan nce gklerin, yeryznn yaratcs kimdi? Zlimlerin dediklerinden ardr o. Hristiyan dedi ki (1): Topraktan olan topraa gitti; temiz olan da temize ulat (2).
(1-2) Bu cmleler farsadr.

68
(Mevln) dedi ki: s'nn can Allah'sa can nereye gitti? nk can, aslna, yaratanna gider. Asl oysa, yaratan oysa nereye gitti yleyse ? Hristiyan, biz byle bulduk, bulduumuz yolu tuttuk dedi. Ben de dedim ki: Babandan, babann brakt eyler arasnda kalp, kapkara bir altn bulur da ayar tam, baka bir eyle karmam altn eline getii halde deitirmez, kalp kabul eder, ben bulmuum, yeter dersen; yahut babandan sana, olak bir el kalsa, sonradan da bir il, olak elini iyi edecek bir hekim bulur da il kullanmaz, hekime bavurmaz, ben elimi byle olak bulmuum, iyilemesini istemem dersen; babann ld, senin bydn yerin suyu tuzlu olur, sonra da suyu tatl, bitkisi tatl, halk sa-esen bir yere yol bulur da oraya gmeyi dilemez, senden sayrlklar giderecek tatl suyu imek istemez, biz bu yeri, sayrlklar veren bu ac suyu bulmuuz; bulduumuza sarlmz dersen bu, akl ii deildir. Akll olan, saduyu ss bulunan kii, h, bu ii yapmaz, bu sz sylemez. Ulu Tanr sana, babann aklndan baka bir akl, babann grnden baka bir gr, baka bir ayrt edi vermi; grn, akln bolama; seni aalk bir hale sokan, sana doru yolu buldurmayan akla uyma. Yuta'n babas, ayakkab dikerdi. Oysa padiahn tapsna ulat. Padiah ona, padiahlarn tapsnda yaplmas gereken edepleri, silh kullanmay retti, ona en yce bir mevki verdi; o da kesin olarak, biz babamzdan ayakkab dikmeyi rendik; bu mertebeyi istemeyiz; a padiahm, sen arda bir dkkn a bana da ayakkab dikmeye

69
balayaym, geinip gideyim demedi. Kpek bile kpekliiyle av avlamay rendi mi, padiahn avcs olur; babasndan, anasndan bulduunu- grdn unutur. Oysa ki samanlklarda, ykk yerlerde otururdu; lee dknd. Fakat imdi padiahn ordusuna uymada, onlarn peine dmede. Doan da byle. Padiah onu terbiye ettikten sonra biz, babamzdan, dalardaki kovuklarda yuva kurmay, le yemeyi grdk, padiahn davuluna kulak asmayz, avnn peine dmeyiz demiyor. Hayvann akl bile babasndan-anasndan bulup grd eyden daha gzelini buldu mu ona sarlyor da insan, aklyla, ayrt ediiyle, yeryzndeki yaratklarn hepsinden stnken, anamdan-babamdan byle grdm diyor; Allah korusun, ne de kt insandr bu eit insan. Evet, esenlik ona, s'nn rabbi, s'y stn etti, kendisine yaklatrd; s'ya tap klan, rabbe tap klmtr; s'ya uyan, rabbe uymutur derse dorudur bu sz. Tanr s'dan daha stn bir peygamber yollad da onun elinden s'dan beliren eyleri, hatt daha da stnn belirtti mi, o peygambere uymak gerektir; hem de Tanr iin uymak gerek, kendisi iin deil. Ona tap klmak, ancak Tanr iindir. Onu kendisi iin deil, Tanr iin sevmek gerek. Zti Tanrdan bakasn sevmek de Ulu Tanry sevmektir. "Sonucu rabbine varr." Yni Tanrdan bakas iin bir ey sevsen, Tanrdan bakas iin arayp dilesen gene o sevgi, Tanrya varr-dayanr; onu da ancak onun iin seversin sen. K'be'yi rtyle rtmek, bir hevese uymadan baka bir ey deil; But olmaktan kurtulup Beyt oldu ya; beyt szndeki "y" ss olarak yeter ona (*).
(*) Bu beyit farsadr.

70
"Gzlerin yaratltan kara oluu, srme ekmeye benzemez." Hani elbisenin yrtk-prtk oluu, zenginliin gzelliini, debdebesini rter ya; elbisenin yenilii, gzellii de yoksullarn yzlerini, gzelliklerini, olgunluklarn rter; buna benzer ite. Yoksulun elbisesi yrtld m, yrei alr, gnl geniler (*).
(*) Bu blm, notlarda belirtilen paralardan baka, tm olarak Arapa dr.

Ba vardr, altn tala bezenir; ba vardr, altn ta, mcevherlerle ssl ta, onun bklm-bklm salarnn gzelliini rter. nk gzellerin kvrck salar, ak eker mi eker; gnllerin taht kurduu yerdir o ba. Altn tasa canszdr; o gnl sevgilisini rter. Sleyman'n yzn her yerde, her eyde aradk; yoklukta bulduk. Bu gzelle bunca dtk-kalktk; yoklua rz olduu gibi hibir eye rz olmad. Zti ben, kklmden beri orospulara dknm; iim-gcm buymu benim; bilmiyorum ite; engelleri yokluk gidermede; perdeleri o yakmada. Btn ibdetlerin temeli bu; geri kalanlar para-buuk. Hani koyunun boazn kesmezsin de ayana fler-durursun; ne faydas var bunun? Oru, adam yoklua gtrr; btn gzelliklerin hazneleri de ordadr. "Tanr, sabredenlerledir." ardaki dkknda bulunan yenecek, iilecek, kullanlacak, alnacak eylerin, bir sanatla ilgili nesnelerin her birinin ipucu, insann zndeki ihtiyatr. Fakat o ipucu gizlidir. O ey gerekmiyorsa o ipucu oynamaz, meydana kmaz. Bylece her eratin, her dnin, her kermetin, peygamberlerden beliren her mcizenin, her halin... bunlarn her birinin, insann cannda bir ipucu vardr; o gerekmedike ipucu oynamaz, grnmez. "Biz, ap-aydn kitapta her eyi sayp dktk, takdir ettik."

71
Ktl, iyilii yapan bir midir, iki midir diye (birisi) sordu. (Mevln) cevap verdi: Karlkl konuurken, ikile dnce kesin olarak iki olur. nk hi kimse kendisine aykr olamaz, kendisiyle karlaamaz. Bu yzden de ktlk, iyilikten ayrlamaz. nk iyilik, ktlk olmadka olmaz. Anlayorlar ya, iyilikten vazgemek de ktlkle olur; ktle dknlk olmasayd ktlkten vazgemeye de kalklmazd; hibir ey de meydana gelmezdi. Hani Mecsler derler ya; Yezdan, iyilikleri yaratandr, Ahriman ktlkleri, istenmeyen eyleri yaratan. Cevap verir de deriz ki onlara: Sevilen eyler, sevilmeyen, istenmeyen eylerden ayrlmaz ki. nk istenmeyen, sevilmeyen bir taraf olmayan sevgili bulunamaz. Zti sevgili, istenmeyen, holanlmayan eyleri bulunmayan kiidir; fakat istenmeyen, holanlmayan eylerin yok olmas, o eit eyler olmadka mmkn deildir. Sevin, gamn yok olmasdr hani; amma gamn yok olmas, gam olmadka mmkn deildir; u halde her ikisi de, birbirinden ayrlmayan tek bir eydir. Bir de dedim ki: Bir ey yok olmadka faydas grnmez; hani sz gibi. Szn harfleri bitmeden, sz sylenmeden dinleyen, faydalanamaz. rif kii hakknda kt syleyen, gerekte iyi sylyor saylr. nk rif, o knanan huydan zti kaar, o huya dmandr. u halde o huyu knayan, rifin dmann knamada, rifiyse vmededir; sebebi de u ki:

72
rif, ylesine knanan kt huydan kamadadr; ktlkten kaansa vlmeye geder; "Her ey, zddyla belirir." yleyse rif, gerek olarak bilir de der ki: O adam, benim dmanm deil, beni knamyor. Ben, kutlu, gzel bir baheyim, evremde de duvar var. O duvarn stnde pislikler var, tikenler var. O baheye yolu den, baheyi grmyor da o duvar, o pislii gryor, onun ktln sylyor. byle olunca bahe, o dama ne diye kzsn? Bu kt sz, baheye girmek iin duvar amaya uraan kiiye zarar verir. Demek ki duvar knay, baheden uzak kalyor; ktleyen, knayan da kendisini ldrm oluyor. Tanr rahmet etsin, esenlik versin, Mustaf da "Ben gle-gle ldrenim" buyurmutu ya. Yni benim bir dmanm yoktur ki kzarak ldreyim onu demektir bu. Mustaf, o kfir, kendi kendini yz eit ldrmesin diye onu bir eit ldrr-gider de bu yzden gle-gle ldrm olur.

30. BLM
Polis, tutmak iin boyuna hrszlar arar; hrszlar da ondan kaar. Hrszn polisi tutmak iin aramas, grlmemi bir eydir. Ulu Tanr, Bayezd'e, ey Bayezd dedi, ne istiyorsun? Bayezd, istememeyi istiyorum dedi. imdi, insanda iki hal vardr ancak; ya ister, ya istemez. imdilik hep istememek, insanlk huyu deildir. Kendisinden tmden boalm, varl hi kalmam kiinin halidir bu. Varl kalm olsayd onda, o insanlk huyu da kalrd; yni isterdi, istemezdi. Ulu Tanr onu olgunlatrmak, tmden eyh yapmak istemiti. Bundan sonra da onda ylesine bir hal belirir ki oraya artk ikilik, ayrlk smaz, tmden ulamak belirir, birlik meydana gelir. Bir ey istersin, o da kolay-kolay ele gemez; btn zahmetler, bundan meydana gelir; istemedin mi, zahmet de kalmaz.

73
nsanlar ksm-ksmdr; bu yolda mertebeleri vardr onlarn. Kimisi, ala-abalya bir yere ular ki iinden geen eyi, dncesine gelen eyi yapar; insann da elindedir bu. Fakat iine bir istek gelmesin, bir dnceye kaplmasn; bu, adamn elinde deildir. stei,dnceyi Tanr cezbesinden baka bir ey gideremez insandan. "De ki: Gerek geldi, asl olmayan gitti." "Ge a inan ss; n ateimi sndrd." nan ss, gerek inanca tmden ularsa o, Tanr ne dilerse onu yapar, ister onun cezbesi olsun, ister Tanr cezbesi olsun. Hani peygamberlerden, Mustaf'dan sonra bakalarna vahiy gelmez artk diye bir szdr, sylerler ya; neden gelmesin? Gelir; gelir amma vahiy demezler ona; anlam da u: "nanan, Tanr yla bakar-grr." derler hani. Tanr yla bakan, her eyi grr; n de grr, sonu da; nnde olmayan da grr, olan da. Tanr ndan nasl olur da bir ey rtl kalr? rtl kalrsa Tanr deildir o. u halde vahiy demeseler de vahyin anlam var. Tanr rz olsun ondan, Osman, halfe olunca minbere kt. Halk, ne diyecek diye bekliyordu. Sustu, hi sylemedi, halka bakmaya koyuldu. Halka ylesine bir hal geldi, ylesine vecde daldlar ki dar kmalarna imkn kalmad; birbirlerinden, nerde oturduklarndan haberleri bile yoktu. Yz tle, yz hutbeyle bu gzelim hali elde edemezlerdi. yle faydalar elde ettiler, ylesine srlar ald onlara ki bunca ibdetle, bunca tle bunlar elde edememilerdi. Meclisin sonuna dek ylece bakyordu onlara, hibir ey sylemiyordu. Minberden inecei zaman " gren imam, sz syleyen imamdan daha hayrldr size" buyurdu. nk szden maksat, dinleyene fayda vermek, gnln yumuatmak, huylarn deitirmektir. Szden elde ettiklerinin kat-kat fazlasn szsz elde ettiler. Bu bakmdan buyurduu sz, gerein ta kendisiydi.

74
imdi geldik una: Kendisine i gren dedi amma minberdeyken gzle grlebilecek bir i de yapmad. Namaz klmad, Hacca gitmedi, sadaka vermedi, bir ey okumad, sylemedi; hutbe bile okumad. Anladk ya artk; i-g bu grnen i-g deil yalnz. u grnenler, o iin-o gcn ekli, o i-gse bunun can. te imdilik Mustaf, Tanr rahmet etsin, esenlikler versin, "Sahbem yldzlara benzer, hangisine uyarsanz doru yolu bulursunuz" buyurdu ya; birisi yldza bakar, gidilecek yolu gidilmeyecek yoldan ayrdeder, yola der. Yldz, ona sz syler mi hi? Ancak yldza bakar, yolunu bulur, varaca yere varr. Bylece Tanr erenlerine de bakarsn; olabilir ki onlar, sende tasarruf ederler de szsz-lfsz, dedi siz-kodu suz maksadn elde edersin, ulama, buluma durana gtrrler seni. Sevgiyi kolay sanan bir bana baksn; Halim anlatr ona; korkutur onu elbet. Tanrnn dnysnda olmayacak eye dayanmadan daha g hibir ey yoktur. Mesel, bir kitab okumusun, dzeltmisin, harekelemisin; birisi, yannda oturmu, o kitab yanl okuyor; dayanabilir misin buna? Mmkn yok. Onu okumam olsaydn, ister doru okusun, ister yanl, bir fark olmazd sence; nk yanln dorusundan ayrt edemezdin. u halde olmayacak eye dayanmak, pek byk bir savatr. imdi peygamberlerle erenler de kendilerini savaa sokmazlar, gce komazlar. nce dilerlerken, nefislerini ldrmek, dileklerinden, zlemlerinden gemek iin savamlardr; bu, en byk savatr. Eritiler mi, eminlik duran yurt edindiler mi, onlara eri-doru, her ey alr, grnr artk. Doruyu eriden ayrt ederler, grrler. Fakat gene de byk bir sava iindedir onlar. nk bu halkn btn ii-gc eridir.

75
Onlar da grrler, dayanrlar. Yz tane eriden birini sylerler; o ii ileyene g gelmesin derler; geri kalan eri ilerini rterler. stelik o eri i dorudur diye onu verler de; bylece birer-birer o erilikleri brakmasna alrlar. Hani bir retmen, ocua yaz retir. ocuk, harfleri renip yazmaya balad m bir satr yazar, retmene gsterir. retmene gre hepsi de eridir, hepsi de kt. Fakat retmenlik sanat dolaysyla ho grr de hepsi gzel, ne de gzel yazmsn, tuh-tuh nazar demesin; yalnz u harfi kt yazmsn; yle yazman gerek bir de u harfi kt yazmsn der; bir satrdan birka harfi ktler, yle yazman gerek diye ona gsterir. ocuun gnlne rknt gelmesin, yrei gevemesin diye geri kalan harfleri beenmi grnr. ocuk da bu beenie aldanr, yreine g-kuvvet gelir. Bylece ocua yava-yava retir, yardmda bulunur. Tanr dilerse umarz ki Ulu Tanr, Emr'in dileklerini kolaylatrr; gnlnde ne varsa, neyi istiyorsa verir. Gnlnde bulunan, fakat ne olduunu bilmedii iin istemedii devletleri de kolaylatrr, verir de onlar grp seyredince, kendisine ulaan o balar elde edince nceki dileklerine bakar da utanr; nmde byle bir ey varm, bylesine bir devlet, bylesine bir nimet varken nasl oldu da o dileklerde bulundum diye utanlara dalar-gider. imdi vergi ona derler ki insann ne vehmine gelir, ne aklndan geer. nk insann vehmine gelen ey, kendi himmetincedir, kendi miktarnca; Tanr vergisiyse Tanr miktarncadr. u halde Tanr vergisi, Tanrya lyk olan vergidir, kulun vehmine, kulun himmetine lyk olan deil. "Ne gz grmtr, ne kulak duymutur, ne de insann hatrndan gemitir." Her ne kadar sen, vergilerimi umuyordun amma gzlerin grd, kulaklarn, o eit eyleri duyduu, gnllere onlara benzer eylerin geldii nimetleri umuyordun; benim

76
vergimse btn onlardan dar, btn onlarn tesinde.

31. BLM
Yakyn sfat, olgun bir eyhtir; gzel, gerek sanlar da onun mritleridir. Ayr-ayr dereceleri var, bunlarn. San, doruya yakn san, doruya daha da yakn san; bylece gider ite. San, ne kadar artk olursa inanca o kadar yakndr, yalandan-yalanlamadan o kadar uzak. "Ab-Bekr'in inanc tartlsa." Btn doru sanlar, inantan st emerler de geliirler. Bu st emme, byyp gelimede bilgiyle, ile sannn artmasna iarettir; bylece her bir san, inan olur, inanta tmden yok olur-gider; nk inan haline geldi mi, san kalmaz. u bedenler dnyasnda grnen eyhlerle mritler, o inan eyhiyle mritlerinin ekilleridir. Delili de u: Bu grnen ekiller, zamandan zamana, yzyldan yzyla deiirler; fakat inan eyhiyle ocuklar saylan doru sanlar, devirler geer, yzyllar aar da gene dnyada, deimeden dururlar. Yanltc, azdrc, yalanlayc sanlar da inan eyhinin srgnleridir. Her gn ondan, biraz daha uzaklarlar; her gn biraz daha alalrlar; nk her gn, o kt sany oaltmaya, gelitirmeye urarlar. "Gnllerinde sayrlk var da Tanr, sayrlklarn arttrr onlarn." Deve sahipleri hurma yer, develer de tiken yer. Ulu Tanr demitir: "Bakmazlar m deveye?" "Ancak tvbe eden, inanan, iyi ite bulunan baka"; "Tanr onlarn ktlklerini iyiliklere dndrr." Sany bozup ktletirmek iin uramaya koyuldu mu, o anda sany dzene sokmaya kuvvet olur bu urama.

77
Bu, una benzer hani: Bilgin bir hrsz tvbe eder de polis olur. Hrszken hrszlk, yankesicilik iin alp uramas, artk adalette bulunmasna, ihsanda bulunmasna bir kuvvet olur. nce hrsz olmayan br polislerden de stndr. nk hrszlkta bulunmu olan bu polis, hrszlarn yolunu-yordamn bilir, hrszlarn halleri kapal-rtl kalmaz ona. Bu eit adam, eyh olursa pek olgun olur, dnyada klavuz kesilir, zamann Mehd' si olur.

32. BLM
Bizden kan, yaklamayn bize dediler; htiyacm size, nasl ekinir, kaarm sizden? (1) unu bilmek gerek ki herkes, nerde olursa olsun, muhta olduu eyin yan bandadr, ondan ayrlamaz. Her hayvan, muhta olduu eyin yan-bandadr, onunla beraberdir. "Muhta olduu ey, ona babasndan da yakndr, anasndan da; onunla bitiiktir o"(2) muhta olduu ey, onun badr, onu bir yular gibi o yana bu yana eker-durur. Bir adamn kendi kendini balamasna imkn yoktur; nk insan, badan kurtulmay ister. Badan kurtulmak isteyenin balanmay istemesine imkn yok. yleyse kesin olarak onu, bir bakas balamtr. Mesel salk isteyenin kendini sayr etmemesi gerekir. nk hem sayrlk istemesine, hem de sayrk istemesine imkn yok. Madem ki muhta olduu eyin yan bandadr; muhta olduu eyi verenin de yan bandadr o. Madem ki yularldr; yularn ekenin, kendisine yular takann da yan bandadr. Yalnz gz yulardadr da o yzden stn deildir, o yzden deersizdir o. Gz yular ekende olsayd yulardan kurtulurdu; yular eken, yular kesilirdi ona. nk yularsz,

78
yular ekenin peine dmez de o yzden yular taklr ona; gz, yular ekende deildir. Hasl "Byyp bir hortuma dnen burnuna yaknda, bir damgadr, vururuz" Madem ki yularsz peimizden gelmiyor; biz de azna, burnuna gem vuralm da istemeden ekelim-sryelim onu. Sekseninden sonra oyun olur mu derler; Ben de sekseninden nce oyun olur mu dedm(3) Ulu Tanr, kendi ltfundan ihtiyarlara ylesine bir ocukluk balar ki ocuklarn haberleri bile yoktur ondan. ocuklar, dnyy yeni grmlerdir; bkmamlar, usanmamlardr dnydan; bu yzden ocukluk, onlar yep-yeni bir yaaya atar da sratr, hoplatr, gldrr onlar; oynama istei verir onlara. Bu ihtiyar da dnyy yeni grr. Gerekten de ihtiyarln kadri pek yce; Salar aarmaya balad m yeniden oyuna dalyor insan.(4) Demek ki ihtiyarln ululuu, Tanr ululuundan artmada; kadri, Tanr yceliinden ycelmede; nk Tanr ululuunun bahar beliriyor. Gz mevsimine benzeyen ihtiyarlk o bahar yenebilir mi, gzlk huyunu brakmaz m? Byle bir ey olsa Tanr baharnn stnlnn arklamas gerekir; bir diin dmesiyle Tanr baharnn glmesi azalr; bir san aarmasyla Tanr ihsannn yeillii kaybolur-gider; gz yamurlarnn yamasyla gerekler bahesi sararr-solar demektir. "Tanr, zlimlerin dediklerinden ok

79
ycedir, mnezzehtir o szlerden."
(1) Bu beyit Arapa dr. (2) Trnak iindeki cmle Arapa dr. (3-4) Ayn iirden olan bu iki beyit de Arapa dr.

33. BLM
Onu vahi bir hayvan eklinde grdm.(*) stnde bir tilki postu vard. Tutmak istedim. Kck bir odadayd; deliklerden darya bakmadayd. Derken ellerini kaldrd; u yana-bu yana sramaya koyuldu. Sonra onun yannda Tebrizli Cell'i grdm. Bir hayvan eklindeydi; benden rkt. Yakaladm onu; beni srmak istiyordu. Ban ayamn altna aldm, adam-akll ezdim onu; iinde ne varsa darya frlad. Ondan sonra derisinin gzelliine baktm. Bu deriye dedim, altn, mcevher, inci, yakut, bunlardan da kymetli eyler doldurulsa deer. Sonra da dedim ki: Ben alacam aldm; a rkek hayvan; sen dilediin yere ka; ne yan grrsen o yana sra. Zti o, yenilmeden korktu da o yzden srad; oysa ki kutluluu, yenilmesindeydi. Gerekten de o, akan yldzlarn ni hareketlerini ve bundan baka daha da bz eyleri gsteriyordu sanki. Onun gnlne, her eyi anlama dilei geldi. Fakat bu yolu tutup her eyi bellemeye alan ve bundan tat duyan herkes, bunu elde edemez; buna imkn yoktur. nk rifin ylesine bir hali vardr ki bu tuzaklarla avlanamaz; bu av, ne kadar dz ve salam olursa olsun, bu tuzaklarla avlanmaya da lyk deildir. Anlayl birinin, kendisini anlayabilmesi, ancak rifin elindedir. Hibir kimse, o istemezse rifi anlayamaz. Sen pusuya oturmusun; avlanmak istiyorsun. Av sa seni gryor; ne

80
kurduunu, ne dzende bulunduunu da gryor. Av, dilediini yapabilir; geip giderken senin tasarladn yoldan senin pusu kurduun yerden gemez; kendi bildii, diledii yoldan geer-gider. "Tanrnn yeryz genitir." "Onun bilgisinden, diledii miktardan bakasn kavrayamazlar." Sonra bu incelikler, senin diline, senin anlayna dt m, incelikleri kalmaz ki; hatt sana ulatklarndan bozulur-gider onlar, Hani bozuk olsun, dzgn olsun, rifin azna den, anlayna-kavrayna ulaan her eyin, Tanr yardmlaryla, Tanr ltuflaryla rtlp bambaka bir eye dnd gibi. Sopay grmez misin hele? Ms'nn elinde nasl deiti, sopal kalmad. Hannne direiyle Peygamber'in elindeki p, Ms'nn azndaki du, Dvd'un elindeki demir de byle; Dvd'a kar dalar da byle; bunlar da olduklar halde kalmadlar, olduklarndan bam-baka bir hale dndler. te ince anlamlar, dualar da karanlk, beden lemine bal bir ele derlerse olduklar gibi kalmazlar. Senin varln sende olduka badet bile etsen K'be meyhneye dner. "Kfir, yedi mdeyle yemek yer." Bilgisiz demecinin setii u eek spas da yetmi mideyle yemek yiyor; bir mdeyleyse bile yle geliyor adama. nk sevilmeyen adamn her eyi, her ii sevilmez. Sevilenin yapt her ey sevimli grnr. Demeci burada olsayd yanna gider, ona t verirdim; onu evden atp kendinden

81
uzaklatrncaya dek de yanndan ayrlmazdm. nk o, demecinin kann, gnln, cann, akln bozuyor. Keke arap imek gibi ktlklere altrsayd onu; nk bunlar, yardmcnn yardmlaryla dzelir-gider. Oysa ki o, evi seccdelerle doldurdu. Ne olurdu demeci, onu bu seccdelere sarp da yaksayd; demeci, ondan da kurtulurdu, errinden de; nk o, yardmc hakkndaki inancn bozuyor, gz gre-gre nnde alay ediyor, kovuculukta bulunuyor da demeci susup duruyor, kendini ldryor deta. Demeciyi tesbihlerle, virdlerle, namazlarla avlam. Dilerim Tanr, bir gn demecinin gzlerini asn; elbette aar; aar da ne yoksunluklara dtn, yardmc Tanrnn rahmetinden ne kadar uzaklatn grr, eliyle ban keser onun; ona der ki: Beni ldrdn; btn sular bende topland; btn kt ilere ben daldm; kt ilerimi, azgn, bozuk inanlarm, evin bir bucanda otururken srtma yklenmiim; bunu byle grdler; bunlar yardmcdan gizliyordum; hepsini de srtma yklenmitim; oysa, ondan gizlediklerimi hep anlyordu da ne diye saklyorsun diyordu bana; canm, elinde olana and olsun, o gizli ekilleri bir arsam hepsi de birer-birer nme gelir, ap-apak grnr; kendini gsterir, halinden haber verir. bdet yolunu tutarak kullar Tanr yolundan azdran, onlarn yollarn kesen bu eit yol kesicilerden Tanr kurtarsn mazlumlar. Padiahlar, savalarda bulunamayan ehir halkna, sava erlerinin savan seyrettirmek, dmanlarn balarn nasl kestiklerini, kellelerin meydanda nasl yuvarlandn, erlerin saldrn, geri ekiliini, kan gstermek iin meydanda top-evgen oynatrlar. Meydandaki bu oyun, gerek sava gstermek iin bir usturlaptr sanki. Tanr ehlinin namaz klmas, sem 'etmesi de buna benzer ite. Gizlilik leminde kendilerine has olan Tanr buyruklarna nasl uyduklarn, Tanrnn yapma dedii ilerden

82
nasl ekindiklerini gstermek iindir namazlar, semlar. Sem'da nameler ird eden, namazdaki imama benzer; sem edenler de ona uymulardr. Nameci, ar rlarsa sem da ar olur, hzl rlarsa sem'da hzlar. Bu da, zden gelen, iten duyulan yap, yapma diye buyruk verenin buyruuna uymay gsterir.
(*) Bu cmle Farsa, ondan sonra bu blm, bir beyitten baka sonuna dek Arapa dr.

Fhi M Fh 3de devam edecek..

Yayn Listemiz >>> Sayfa 83

83

Yayn Listemiz
Aadaki e-Kitap ve programlar sizin iin hazrlanmtr. www.yorumsuz.net.tc adresinden cretsiz indirebilirsiniz !.

www.yorumsuz.net.tc
Dua ve Zikir -1Fhi M Fh -1Cinlerin Deifresi Gizli Glen -2Ondan aretler lmden Sonra Yaam Tam 12den Vuran Szler Dmann Kardein Deildir Yeni Keifler -3Altn Tavsiyeler -2Altn Tavsiyeler -1-

84 Tayy-i Mekn (Mekan Deitirme) Hayat Aac (Kundalini) Etkili Szler 5 / Mesnevi Bahesi Metafizik Kaynaklara gre 3. Dnya Sava bret Beyin Frtnas -Online Sohbetler Enneagram /Materyalist mistisizm akm Benim Adm CENN -2Benim Adm CENN -1Mehurlarn Ryalar- Kaplar Aralayan ifre Orta Dnyann gali Muhyiddin-i Arabi-Risalelerden Alntlar Ortadou - Vaat Edilmi Topraklar Kuantum Dncede slami Motifler Terr Tekeli A.B.D. nsan ve Din -2nsan ve Din -1Amerikann Matrukas Ak Penceresinden Asr- Saadet Dnyay Yneten gizli rgtler

85 Okunas, ok nemli Konular Cuma Notlar -2Avrupa Birliine NEDEN HAYIR ! Kuranla Kucaklamak Psikolojik Harekt B SIRRINA ERMEK Gerein retisi/TASAVVUF Oruun Srlar Trkiye ya Byk Trkiye olacak ya da Yok Olacak ! Yeni Keifler -2stihbarat Bilin tesi Boyut RYALAR Parapsikoloji ve Parapsikolojik Harp Kyamet Halleri CFR ve Yeni Dnya Dzeni Yorumsuz Seyir Yeni Byk Oyun / Yeni Souk Sava nternette Tp Haberleri -1Yeni Keifler -1lm Terapisi

86 lmeden evvel lmek Cemil Meri Ansna Vatikann Gizli yz z Brakanlar Sonsuz Boyuta Almak Zikir Bilinmeyen Vatikan II Cuma Notlar I Bilinmeyen Vatikan I Tapnak valyeleri - Gizli Dnya Devleti Gnn Yorumu Allah Bilmek Tsunami Altndaki gerekler -H. A. A. R. P Sorgulayan Beyinlerin Kendine Sorular Allah indinde DN 2. Blm Avrupa Birliinin Trkiye Politikalar Allah indinde DN 1. Blm Mirat l rfan (rfan Aynas) G. O. P ya da HALILAR MI? AVRUPA BRL VE CHRISTENDOME KAVRAMI MARDUK ya da KAOS

87 [Astroloji-Program] Astro Ykselen GZli Glen 1 Depresyon Psikospritel Kriz [Astroloji-Program] Yldzlar Altnda Aynadaki Evren Dini Anlamada Reform Taocu Uygulamann Temelleri (Kltr Serisi-1) En Byk Sr- lluminati eytani Bilinci MARDUK Yakn Gelecek mi? Metafizik Mucizeler ya da Yanlglar Kuran- Kerim Meali (Microsoft Reader formatnda) Hz. brahimin Miras Hz. Musann Asas ve KUNDALN Dik Bahene Solaym! Uzayllar Dnen Beyinlere Hi Okunmam Yazlar II Sonsuzluu kucaklam akn sembol Hallac- Mansur Din, Maneviyat, Psikoloji, Psikiatri bn Arabi ile ilgili aratrma Servenim Evrenin Srlar

88 Etkili Szler III Beynimizi Kim Kullanyor ? Yorumsuz Katalog (Gncellendi) Zamanszlk (timelessness) Hangi Evreni Alglamaktayz? Gnl Uyandrma Kyametin Deifresi Yorumsuz Katalog ada Bakla Allah Tataki G... Mutluluunuz iin... Etkili Szler II ada Bakla Cennet, Cehennem Rya Yorumu Kader Gerei Evrensel Srlar Ryann Dndaki Rya [Astroloji-Program] Canopus Dnen Beyinlere Hi Okunmam Yazlar Holografik Beyin ve Evren Mesajlar I

89 Uzayllarn yz Tanr yok Allah var Reenkarnasyon Aldatmacas Astroloji-Yeni Millenniumun Popler Bilimi [Astroloji-Program] Planetium Modern Bilim ZKRi Kefetti Etkili Szler I Yldzlarn Altnda ada Bakla Din [Astroloji-Program] PopHR

www.yorumsuz.net.tc

You might also like