You are on page 1of 2

Beyaz Mantolu Adam İncelemesi

Beyaz Mantolu Adam hikayesi Oğuz Atay’ın yazmış olduğu Korkuyu Beklerken isimli
kitapta bulunan sekiz bölümden ilkidir. Kitapta olan çoğu bölümlere göre okuyucular
tarafından en çok sevilen bölümlerden biridir. Bu makalemde ise kitapta geçen bu öykü
hakkında yaptığım toplumun sevmediği, dışladığı, ötekileştirdiği insanlardan biri olan Beyaz
Mantolu Adam hakkında konuşacağım.

Oğuz Atay’ın yazdığı Korkuyu Beklerken kitabından bir bölüm olan Beyaz Mantolu Adam
kitaptaki en ilgi çekici ve üstüne tartışabilecek konulardan biridir. Bu hikaye gözlemci bakış
açılı yazılmıştır. Yani olayları dışardan bir göz gibi görürüz ve ana karakterimizin ya da diğer
karakterlerin düşündüklerini de bilemeyiz. Oğuz Atay bu hikayenin ne girişinde, gelişmesinde
ne de sonunda bize ana karakterin dış görünüşünden, geçmişinden, huylarından, hobilerinden
kısaca kişiliğinden bahsetmiyor. Ana karakterimiz hakkında çok fazla bilgimizin olmamasının
bir sebebi ise kendisinin konuşmayan, tepki vermeyen biri olmasıdır. Fakat bütün olay örgüsü
içinde anladığımız kadarıyla karakterimiz konuşmayan, herhangi birine kendini tanıtmak için
uğraşmayan ya da kimseyi tanımaya çalışmayan, kısacası tepkisiz bir adamdı. Ta ki aslında
bir kadın mantosu olan beyaz mantoyu bir dükkanda görene kadar. Manto onun ilk gördüğü
andan itibaren ilgisini çeker ve bütün hikayede karakterimizin en heyecanlandığı bölüm
burasıdır. Zaten bu bölüm dışında bir yerde herhangi bir duygusundan da bahsedilmez.

Yüzyıllar boyunca çoğunluk tarafından seçilmiş olan bir kuraldır dışlamak. Başarısız olanı,
çirkin olanı, rengi farklı olanı hep yok saymış ya da bu hikayede de olduğu gibi ciddiye
almamışızdır. Beyaz Mantolu adam da aslında çok da uyum sağlamaya çalışmadığı toplum
tarafından dışlanmıştır. Aslında dışlanmasının birden çok nedeni vardır. Öykünün en başından
beyaz mantoyu bulana kadar geçen süre içinde adamın dilendiğini fakat dilenme konusunda
çok başarılı olmadığını söylüyor anlatıcı. Aslında bu konuda başarısız olmasının nedeni
dilenmeye olan uğraşının pek olmamasıdır. Hikayede başarısız olmasını sakat gibi
gözükmemesine ya da yaşlı olup acınacak hale gelmemesine bağlasa da dilenmek için
avucunu bile açmadığını da görürüz. Dilenmek için bir çaba harcamadığı gibi insanların onu
manken gibi kullanmasında ya da onu çekiştirmesine rağmen hiçbir problem yokmuş gibi
aynı şekilde zahmetsiz bir şekilde hayatına devam ettiğini görürüz.
Hikaye boyunca topluma, ona yapılanlara karşı hiçbir tepki gösteremeyen Beyaz Mantolu
Adam sonda olan kararlı bir intihar sahnesinden sonra insanlara karşı bütün bıkkınlığını
göstermiştir. Bu öyküde ortalama her beş insandan birinde görülen toplum tarafından
dışlanmışlık, kendine bir yer bulamama işlenmiştir. Bütün insanlarla iletişimini kesmiş olan
kahramanımız hiçbir şeye cevap ya da yanıt vermeden hayatını sürdürmeye çalışırken bu
baskı yaşama sevgisinin önüne geçmiş ve hikaye kahramanın ölümüyle sonlanmıştır. Aynen
bıyıklı gencin sonda da söylediği gibi okuduğumuzdan sonra “Amma da hikaye”
diyebileceğimiz bir öyküyü inceledik.

You might also like