Professional Documents
Culture Documents
. SEMPOZYUMU
GAZi ÜNiVERSITESi
ÇÖRUMİLAHİYATFAKÜLTESİ
GAZi İ)NİVERSiSTESi iLAHiYAT FAKÜLTESi YAYlNLARI NO: 7
Tertip Heyeti.
Doç. Di. ;Fa~lı~~BAO .
Yard. Doç. Dr. İsmet ALTIIÇARDEŞ
: .. • . ' ... ' -··
ISBN 975-507-104-1· ; '
.-·- .............. '-·'"""' . ..... ····"· .... ...
~· ~· ~····
Sekreterya
, Ar. Gör. SeferYAVUZ
Ar. Gör. Adem KORUKCU
Dizgi
Yard .. Doç. Dr. H. İbrahim ŞİMŞEK
Arş. Gör. SeferYAVUZ
Hazırlık Çalışmaları
Arş. Gör. SeferYAVUZ
Arş.Gör. Adem KORUKÇU
Aiş. Gör. Aygün AKYOL
Arş. Gör. Aytekin ÖZEL
Arş. Gör. Halil KAYIKÇI
isteme Adresi:
Gazi Üniversitesi Çorum İlahiyat.Fakültesi, 19100 Mimar Sinan/Çorum
Tel: 0364 2346358
Fax: 0364 2346357
Web: http://www.corilaf .gazi.edu.tr
TÜRK DİN SOSYOLOJİSİNDE YÖNTEM SORUNU
GİRİŞ
geçişte göz önünde tutulması gereken nokta, seçilen zihinsel tavnn daha son- ·
raki atılacak adımlara getireceği sırurlamalardır.ı Buna göre ilgi alanına giren
bir konu incelenmek istendiğinde, sırasıyla fenomenle ilgili söylenenlerin
dikkate alınması, sosyolojinin yaklaşım ve kuramlarının göz önünde tutulma-
sı, sayıltıların, kavramların, kavramsal modelin ve deneneelerin de bu çizgi
üzerinde belirlenmesi (Çelebi 2001: 134, 135, 142) yöntemsel bir sürecin birbi-
rine bağlı olarak atılması gereken adımlarını ifade eder. Yani yöntem sorunla:-
nnı tartışırken teorik ve pratik boyutlarda odaklaşan hususlar birbirinden
ayn olmayıp, aksine sıki bir şekilde bağlantılıdırlar.
TEORİK BOYUT
Sosyal bilimlerde yönteme ilişkin tartışma alanında yer alan teorik ve pratik
bütün sorunlar, açıktır ki onun bir alt disiplini olan din sosyolojisi için de söz
konusudur. Yöntemi değerlendirme konusu yapan bir araştırma ise, özellikle
teorik boyutla ilgili antolajik ve epistemolojik sorunl~ gözardı edemez. Bir
sosyal bilim araştırmasında incelenmekte olan olgu, fenomen veya toplumsal
dünyanın ö~ ile ilgili temel alınan farklı yaklaşımlar, bir çıkış noktası olarak
yalnızca teorik yönelimleri belirlemekle kalmayıp, çalışmanın ileriki bölümle-
rinde de bağlayıcı olmayı beklerler. Toplum dünyasını bilinç(ler)in ürünü
olarak görmek ya da onu "orada-var'' telakki etmek arasındaki nitelik farkı,
sayıltılardan deneneelere kadar bir çalış~anın bütün unsurlarında kararlı bir
tercih olarak elde tutulmasıru gerektirmektedir. İnceleme konularının yanı
sıra, inceleyenin ontolojik konumuna yönelik sorunlar da yine yöntemin teo-
rik boyutunda bizi bekleyen tartışmalardan biri olarakkarşımıza çıkar. Yani
araştırmada "dışarıdan bir açıklama"nın savunulması veya "içeriden anla-
ma"nın tercih edilmesi, başlangıçta toplum dünyasını bireyin dışında olgusal
bir varlık veya bireysel-öznel bir süreç olarak benimsenmesiyle ilgili ve ilintili
tercihler olabilir. Bir başka deyişle bilimsel araştırmada nesnellik bağlamında,
araştırmacının konusuyla ilişkisine yönelik süregelen tartışmalar, konuya
yaklaşımla ilgili ontolojik sorunlar olarak bir zihinsel ve teorik hazırlığa zor-
lamaktadır. Dolayısıyla burada "araştırma konusu" ile birlikte "araştırmacı
nın kendisi"ni de içeren ontolojik bir tartışmanın dikkate alınarak çözümlen-
me ya da aşılması yönünde özel bir gayret gerekmektedir (Çiftçi 2003: 59-63).
Örneğin Çelebi'ye göre zihinsel düzlemde tfunevanmsal bir yol izleyen bir araşhrmaa,
eylemsel düzlemde de buna uygun olarak "gözlem-sıruflama-hipotez-smama" yolunu iz-
lemeli, veya hipotetik-dedüktif bir yol izliyorsa o zaman da onun eylemsel boyuhmda "hi-
potez-gözlem-smıflama-sınama" aşarnalarına uygun hareket etmek durumundadır (Çelebi,
2001: 134, 142).
2 Pozitivistik paradigma için teori, bir arııştırı:1a sürecinin başında yer alınası gereken ve
smanmak üzere açıklama getiren bir zorcınluiLık iken, fmomenolojik pamdigma için araş
tırma süresi boyunca inşa edilen bir anlama ı;·;;lnsıdır ve teori inşası, her zaman da gerekli
olmayabilir. Bkz. Dikeçligil, 2002: 103-104
3 Dikeçligil, araştırmalardametodolajik pan:ıdigm.mın dikkatsizce kullanımının yarathğı
sıkınhlara değinmektedir. Bu anlamda 'Türkiye sosyolojisindc yaygın bir şekilde kullunıl
masına rağmen, paradigmasının farkında olmadan saha araşhrmasının sadece survey ile
yapılacağına iman etmiş sıkı "surveyci" bir anlayış yüzünden, survey yönteminin adeta ge-
lişigüzel hazırlanan bir anket tekniğine indirgendiğini" belirtmektedir. Bkz. Dikeçligil, 2002:
121.
6 Bu noktada Bah din sosyolojisinde biri Durkheim'le temsil edilen "açıklayıa" kurumsal
yaklaşım, diğeri W eber'le temsil edilen "anlayıa" yaklaşım, iki ana eğilimi gösterir. Eğilim
ler arasındaki fark din-toplum ilişkisine ve bu ilişkinin incelenmesiyle ilgili metodolojinin
farklılıklarma işaret eder. ·
7 Özlem Angio-Amerikan kültür dünyasında yeni bilim -paradigmasının özelliklerini yaklaşık
onbeş madde içinde aktarmaktadır. Bkz. Özlem, 1998: 61.
çeken temel hususlardan biri, güncel sosyal olaylar ile dini yaşayış arasındaki
etkileşim üzerine yapılan çalışmaların daha çok ilahiyat alanı dışından, yani
sosyoloji bölümlerinde odaklanrnasıdır. İlahiyat dışı çeşitli sosyal bilim disip-
linlerinde gerçekleştirilen bu çalışmalar, dini yaşayış sorununu kuramsal
boyutta modernleşme, sekülerleşrne gibi sosyo-kültürel değişim süreçleriyle
ilişkisi içinde ele alrnaktadırlar. Oysa ilahiyat fakültelerinde felsefe ve din·
bilimleri bölümlerinin bir alt disiplini olarak faaliyet gösteren din sosyolojisi
alanındaki çalışmalar ise, dini hayah daha derinliğine ve dindarlığı çok farklı
boyutları içinde değerlendiren çalışmaların örneklerini vermektedir. Bu çer-
çevede, genel sosyoloji alanında yapılan çalışmalarda dini yaşayışın çoğulla
şan boyutlarına inme sorunu yaşanırken, ilahiyatlarda gerçekleşen çalışmala
rın is~ genellikle teorik ve kurarnsal düzeydeki analizlerinde sorunlar yaşan
rnaktadır.
Öte yandan belli konuların çalışılrnasında, her zaman için sosyal olayia-
nn yönlendirmesinin belirleyici olduğunu düşünrnek yanılhcı olabilir. Din
sosyolojisi açısından çeşitli dönernle!de hangi metodolajik eğilimler ve konu-
ların yoğun ilgi ile karşılandığının tespiti, hem yaşanan o dönemin· özellikle-
rine hem de günümüze yönelik önemli sonuçlara işaret edecektir.
Araşhrrnalarda konunun önemi belirtilirken, konuyla ilgili daha önceki
yapılmış çalışmaların akademik disiplinden uzak ve ideolojik bir çerçevede
ele alınmasının yarathğı sıkınhlara değinilmesi adeta bir gelenek haline gel-
miştir. Ancak bu türden bir meşruiyet arayışı, çalışmalara kendiliğinden bir
bilimsellik statüsü kazandırmayacağı gibi, bunun esasen çalışmaların değer
yargılarından arınmış objektif bakış açılarıyla oluşhırulduğu iddiasını güç-
lendirme amacıyla yapıldığı izlenirni de doğmaktadır. Eğer bir sorun olarak
kabul edilecekse, değerlere bağlılık sorunu akademik süreçte gerçekleşen
çalışmalar içinde var olmaya devarn etmektedir. Tekrar etmek gerekirse ob-
jektiflik sorunu araşhrmanın başından sonuna kadar; seçilen yaklaşım ve
teorik çerçeveden gözlem araçlarına, gözlem sonuçlarının yorurnundan, çö-
züm öneri ve değerlendirmelerine kadar her aşarnc:ıda hassas bir metodolajik
özeni gerektirmektedir.
B. PRATİK BOYUT
Yönternin uygulama boyutundaki sorunlar zihinsel boyuttaki konularla bağ:
lanhlı olarak düşünilirnek durumundadır. Bu sorunların başında ise hem
teorik hem de pratik çerçevede araşhrmanın argürnanlarını sağlayan kavrarn-
sallcişhrma etkinliği gelmektedir. Bilindiği gibi sosyal bilirclerde konuların
karmaşıklığı nedeniyle olgulıira ancak sınırlı yaklaşımlarda bulunulabilir. Bu
nedenle araşhrmacı konusunu tüm çerçevesi içinde değil, kendi açısından
önemli gördüğü etken ve motifleri öne çıkararak, yani bir seçim yaparak ele
alabilir (Özlem 1990: 45). Yöntemsel araçlar olarak seçilen kavramlar, bir an-
lamda gerçekliğe hangi paradigmatik pencereden nüfuz edileceğini gösterir-
ler. Olgulardaki karmaşayı belli zihinsel kategorilerle düzene sokan kavram-
lar, temelde bu düzeni sağlayacak bir sistemin-teorinin birbirini tamamlayan
parçalan olmak durumundadır. Bir başka deyişle kavrcunsallaştırma, konusal
ve kuramsal bütünlüğe ters düşmeyecek sistemli bir araştırı:ıla sürecidir. .
Bir yöntem karmaşası yaşayan çalışmalarda çelişkilerin kendini en çok
gösterdiği alan kavramsal çerçevedir. Bu durum hem teorik çerçeveniı;t inşasın
da hem de uygulamaya ilişkin kavramların operasyonellEişiirilmesinde geçer-
lidir. Dolayısıyla paradigmatik farklılıklar dikkate alınmadan oluşturulan
kavramsal çerçeveler, araştırmanın düzenlilik ve iç tutarlılık bakımından
sorun yaş'amasına neden olmaktadır (Çiftçi 2003: 13). Elbette bir araştııma
kendi dayandığı yaklaşımın ana yönelimlerini korumak suretiyle diğer yakla-
şımlardan da bazı unsurlar alabilir. Paradigmatik uyumluluk sorunu din ·
sosyolojisi araştırmalarında da kavramsal çerçevenin oluşturulmasında öne .
çıkan temel problemlerden biridir. Çoğu kez kavramların ait olduklan ku-
ramsal bağlantılan dikkate alınmadan aktanlması, araştırma desenine uygun
bir şekilde yeniden tanımlanmaması, sözlük ya da ansiklopedik anlarnlanyla
yetinilmesi, gözlem ve bulgulardan hareketle yeni kaVı-amsallaştırmalara
gidilmemesi gibi hususlar, paradigmatik uyumlulukla birlikte kendini göste7 .
ren diğer yöntem sorunlan olarak dikkati çekmektedir. Din sosyolojisi .araş-.
tırmalan bu türden sorunlar nedeniyle kavram üretirini ciddi epistemolojik
değerlendirmelere tabi tutmak sorumluluğu ile karşı karşıyadır.
Bilindiği gibi sosyal olayların bilimsel açıklanmasında kavramlar genel-
likle iki şekilde kullanılmaktadır. Bunlardan ilki sosyal bilimcinin kendisine
ait olan, yani "gözlemcinin kavrarnlan", diğeri ise araştırılan konuya veya
alana özgü olan, yani"katılımcının kavrarnlan" dır. Kabui etmek gerekir ki,
sosyal bilimcinin açıklamaya çalıştığı sosyal gerçeklikle ilgili en uygun olanı,
katılımcının kavramlandır. Örrieğin bir dini cemaat araştırmasında "katılım
. cılanri kavramlarını" kullanmak suretiyle, yeni bir hayat tarzına doğru yöne-
len değişimler açıklanabilir (Lewins, 2003: 68-69). Bir. başka deyişle, dini grup
ve cemaatlerin kendi söylem çevrelerinde ortak bir anlam etrafında sembolle-
şen kavramlan vardır. Bu kavramlan "gözlemcinin" değil, ama "katılımcıla
nn kavramlan" olarak, sosval gerçeklik dünyasını açıklamada uygun araÇlar
*' • '
. şeklinde·görmek mümkündür.
Araştırmanın başlangıcında kavramsal çerçevenin oluşturulması ve so-
.nuçta yeni kavramsallaştırmalara gidilmesi, gözlemin din sosyolojisi çalışma
lan içindeki yerine işaret etmesi açısından önemlidir. Gözlem araçlannın ve
8 Bu konuda özellikle kendi araştımıası içinde yaşadığı öznellik sorununu samimi ifadeleriy:
le tarhşan Tayfun Atay'ın çalışması ilgi çekici bir örneklik oluşturmaktadır. ~kz. Tayfun
Atay, Bab'da Bir Nakşi Cemaati, İletişim Yayınlan, İstanbul1996, 327-364.
SONUÇ
Türkiye' de din sosyolojisi çalışmaları, gerek felsefi-zihinsel ve gerekse
empirik-pratik bakımdan sosyal biU,mler felsefesi ve metodolojisindeki yeni
gelişmeleri yakından takip etme ve bunu kendi tarihsel ve yerel gerçeğine
aktarma, ya da kendi tarihsel-topluı'nsal gerçeğinde kendine özgü araçları
üretme konusunda problemler yaşamaktadır. Bu anlamda Luckmann'ın "Bu-
günkü din sosyolojisinin esas problemi genel sosyolojik teoriye yeterli oranda
kenetlenmemesidir'' (Vrijhof 1991: 282) şeklindeki değerlendirmesinin, belli
ölçüde Türk din sosyolojisi için de geçerlilik taşıdığını söyleyebiliriz. Bu so-
run sosyolojik teorinin yanı sıra sosyal bilimler metodolojisinde süren tartış
maları da içerecek şekilde geniş kapsamlı görünmektedir. Bu anlamda yön-
tem konusunun bizzat kendisinin tartışma konusu edildiği araştırma ve Ça-
lışmalara ihtiyaç bulunmaktadır. .
Saha araştırmalarında oldukça olız kalan ya da sadece üstünkörü değini
lip geçilen düşünsel, epistemolojik bağlantılar, sonuçta hem araştırmaların
teorik çerçevelerinde birbiriyle ilgisiz, uyumsuz ve hedefi olmayan bilgilerin
bir araya toplanmasına yol açmakta, hem de uygulama boyutunda veriler bir
paradigma sahipsizliği içinde savrularak açıklayıo bir anlamaya ulaştırma
imkariı vermemektedir.
Türkiye'de din sosyolojisinin gelişimi kendi özgün kavrarnlarını üretme-
ilahiyat ve sosyoloji gibi iki ayn disiplinin kesişme noktasında yer alıyor ol- .
ması, önemli yöntem sorunlarını da beaberinde getirmektedir. Din sosyolojisi
alanında yapılan çalışmalar, genel anlamda sosyolojik teoriye olduğu kadar
sosyal bilimler metodolojisindeki yeni gelişmelere de eklemlenme ve uygu-
lama sorunu yaşamaktadır. Yönteme ilişkin bu sorunlat, esasen din ve top-
lum ilişkilerini ele alan bütün sosyolojik çalışmaların hem toplumsal değiş
meyi hem de onun bilimini yapan sosyal bilimlerdeki yeni gelişmeleri yakın
dan takip etme sorumluluğunu sürekli olarak hatırlatmaktadır.
KAYNAKLAR
Arabacı, Fazlı (1999), "Din Sosyolojisi Çalışmalan Üzerine Bazı Düşünceler: Fransa ve Tür-
kiye Örneği", Dini Araşhrmalar, Ocak-Nisan 1999, c.1, s.3, ss. 113-142.
Arslantürk, Zeki (2001), Sosyal Bilimciler İçin Araşhrma Metod ve Teknikleri, Çamlıca
Yayınlan, İstanbul.
Atay, Tayfun (1996), Tayfun Atay, Bab'da Bir Nakşi Cemaati, İletişim Yayınlan, İstanbul.
Beckford, James, A. (1994), "1945-1989 Yıllan Arasında Din Sosyolojisi", Çev. Nuri J'ınaz;
DEÜ ilahiyat Fakültesi Dergisi, sayı Vill, İzmir, ss. 473-502. .
Cole, Stephan (1999), Sosyolojik Düsünme Yönt~mi, Çev. Bekir Demirkol, Vadi Yay., Ank.
Cangızbay, Kadir (1996), Sosyolojiler Değil Sosyoloji, Öteki Yayınevi, Ankara.
Çelebi, Nilgün (2001), Sosyoloji ve Metodoloji Yazılan, Anı Yayıncılık, Ankara
Çiftçi, Adil (2003), Nasıl Bir Sosyal Bilim, Kitabiyat, Ankara.
Dikeçligil, Beylü (1993), "Batı' da Değişen Bilim Anlayışı ve Türkiye' de Sosyal Araştırma
lar", Sosyolojide Son Gelişmeler ve Türkiye'deki Etkileri, Yay. Haz., Mahmut Tezcan-Nilgün
Çelebi, Unesco Türkiye Milli Komisyonu, Ankara, ss. 39-58.
Dikeçligil, Beylü (2002), "Sosyolojide Metodotojik Farklılaşma ve Metotlar Arası İşbirliği",
Yeni Sosyolojik Arayışlar- Dünyada ve Türkiye'de Farklılaşma- Çahşma Bütünleşme- II,
Sosyoloji Derneği, Ankara, ss. 97-126.
Ekşigil, Adnan (1998), "Felsefe Tarihi ve Dine. Bakışta U ss al Kurgulama", Sosyal Bilimleri
Yeniden Düşünmek, Derleme, Metis, Istanbul, ss.116-134.
Glock, Charles Y.(1998),"Dindarligin Boyutlari Üzerine", Çev. M. Emin Köktas, Din Sosyo-
lojisi, Der., Y. Aktay-M.E. Köktas, Vadi Yay., Ankara, ss. 252-274.
Günay, Ünver (1988), "Gabriel Le Bras'a Göre Din Sosyolojisinin Araştırma Alanlan ve
Yöntemleri", Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, s.2, Kayseri 1988, ss. 10-29.
Günay, Ünver (2002), "Din Sosyolojisinin Tarihsel Gelişimi ve Temel Sonınlan", Erciyes Ü.
Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Sayı:12, Yıl: 2002, ss. 1-20.
Hekman, Susan (1999), Bilgi Sosyolojisi ve Hermeneutik - Mannheim, Gadamer, Foucault
ve Derrida, Susan Hekman Çev. Hüsamettin Arslan-Bekir Balkız, Paradigma Yayınlan, İstanbul
Kuş, Elif (2003), Nice! ve Nitel Araştırma Yöntemleri, Anı Yayıncılık, Ankara
Lewins, Frank (2003), Sosyal Bilim Metodolojisi, Çev. AVahap Taştan, Laçin Kitabevi,
Kayseri.
Marshall, Gordon (1999), Sosyoloji Sözlüğü, Bilim ve Sanat Yayınlan, Ankara.
Mayring, Philipp (2000), Nitel Sosyal Araşhrmaya·Giriş, Çev. A.Gümüş-M.Sezai Durgun,
Baki Kitabevi, Ad~. .
Mples, Abraham -(1993), Belirsizin Bilimleri, Çev. Nuti Bilgin, Yapı Kredi Yayınlan, İstan-
bul.
Onay, Ahmet (2002), "Dini Yönelim Ölçeği-ölçek Geliştirmede Yöntem: Teorik Altyapİ, Ge-