You are on page 1of 2

UYGULAMALI SÖZLÜ ÇEVİRİ TÜRLERİ

1. DÖNEM VİZE RAPORU


Mehmet Fatih Furat – 0369200010
1. Çeviri ve Rapor Hakkında
Sözlü çeviri, her zaman ilgi duyduğum bir alan olmuştur. Uygulamalı Sözlü Çeviri Türleri
ders ödevi için iki arkadaşımla beraber “Kovid-19 pandemisinin sonuçları ve günümüze
etkileri” konusunda bir televizyon programında kurguladığımız diyaloğu çevirdik ve bu
doğrultuda ödevi hazırlarken bir çok yeni tecrübe edindim. Bu raporda edindiğim tecrübelerin
yanısıra çevirimi daha yakından inceleyeceğim.

2. Çeviri İncelemesi
Kurgulamış olduğumuz programın doğasıyla bir yandan muhabire, diğer yandan da
konuşmacıya çeviri yapmam gerekmekteydi. Bunu ikili görüşme (bilateral interpreting) olarak
da nitelemek mümkündür. Özellikle konuşmacının cevapları, büyük kitleler tarafından
seyredilecek ve sağlık gibi mühim bir konuda olduğundan söylediklerini kaçırmamak ve
eksiksiz anlamak önemliydi. Sağlık konusunda bilgi birikimimin ortalamadan biraz daha
yüksek olduğunu düşünüyorum ve konuşmacıyı anlarken terminoloji açısından bir sıkıntı
çekmedim. Arkadaşım Kubilay da cevaplarını verirken akıcı bir şekilde konuştu; ben de bütün
bunları bir araya toplayınca konuşmacının girdisini kısa süreli belleğime kaydettim.
Bunun ardından elimden geldiğince not alarak duyduklarımı kavramsallaştırmaya çalıştım.
Kendime yapacağım ilk eleştiriyi not almam konusunda yapabilirim çünkü yeteri kadar not
aldığımı düşünmüyorum. Her ne kadar metni arkadaşlarımla yazdığımdan kısmen aşina olsam
da, öğrendiğimiz tüm not alma tekniklerini de kapsayarak biraz daha düzenli bir not almam
gerekirdi. Aldığım notların bundan sonra yapacağım tüm çevirilerde tutarlı olması gerekiyor.
Hatamı düzeltmek için gelecekte bu tutarlılığı yakalayacak düzeye gelene kadar evde pratik
yapacağım.

Çeviriyi anladıktan ve notlarımı alıp hafızama kaydettikten sonra sırada hepsini toplayıp
konuşmayı erek dilde yeniden üretmem vardı. Konuşmanın temel anlamı, ülkemizin
pandemiden en ağır etkilenen ülkelerden biri olduğu, buna başlangıçta verilen karşılığın
yetersiz olduğu ancak çalışanların övgüyü hak ettiğiydi. Bunları konuşmacının
söylediklerinden de uzaklaşmadan çevirmeye çalıştım. O sırada kendime yönelteceğim ikinci
eleştiri konusu ortaya çıktı: Erek dilde anlamını bulamadığım kelimenin üzerine gereğinden
fazla düşünmek. Kelime Türkçe’de “sebat, azim” gibi anlamlara gelen “perseverance”
kelimesiydi. Anlamını kafamda kurabilmiş de olsam erek dildeki karşılığı bir türlü aklıma
gelmedi. Bunun üzerine hocamın tavsiyesiyle o kelimeye yakın bir anlama gelen “mücadele”
kelimeisini kullandım ve çevirime devam ettim. Konuşmanın temel anlamına katkısı olmayan
o kelimeyi düzgün anlamıyla çevirmem en doğrusu olacaktır. Ancak anlamının aklıma
gelmemesi durumunda, ki Aymil Doğan’ın da dediği gibi, “çevirmenlerin yürüyen
ansiklopediler ya da sözlükler olması gerekmez”, bu kelimeye yakın anlamda bir kelimeyi
tercih ederek anlamdan şaşmış olmam.
Hatamın ardından dikkatimi kaybetmedim ve programın devamında daha çok odaklanarak
daha iyi bir çeviri yaptım diyebilirim.
Bütün bunların yanısıra, çeviriyi yaparken duruş “posture”, beden dili, ses tonu, dinleme
becerisi gibi çeviri adabıyla ilişkili kavramlar aklımdaydı. Dik ve ayaklarım yere sağlam
basan bir şekilde oturdum, ses tonumu ve diksiyonumu iyi ayarlayarak anlaşılır bir iletide
bulundum, arkası sert mukavvadan yapılmış spiralli not defterimi ve kalemimi kullandım.
Belki giydiğim kıyafetin futbol forması olması konuyla alakasız olup biraz absürt kaçsa da,
bunun gerçek hayatta olması halinde asla usüle uygun kıyafetler dışında bir şey tercih etmem.
Bir sonraki çevirimde buna da dikkat etmeyi düşünüyorum.

3. Sonuç
Her ne kadar bazı noktalarda hatalar yapmış da olsam, benim için bu sözlü çeviri tecrübesi
çok faydalı oldu. Hatalarımı gördüm ve onları düzeltme yolunda çaba sarf edeceğim.
Öğrendiğimiz yöntemleri ve sözlü çevirinin temel prensiplerini aklımda bulundurarak daha
çok pratik yapacağım ve bu alanda daha yetkin bir çevirmen olacağım.

You might also like