Professional Documents
Culture Documents
İsmail KAYAR
Doç. Dr. Burak ADIGÜZEL
Dr. Ögr. Üyesi Özlem İLBASMIŞ HIZLISOY
TiCARET HUKUKU
PRATiK ÇALIŞMAlARI
(Cevaph ve Cevapsız)
Prof. Dr. İsmail KAYAR
Altınbaş Üniversitesi Hukuk Fakültesi
Ticaret Hukuku ABD Öğretim Üyesi
Doç. Dr. Burak ADIGÜZEL
Erciyes Üniversitesi Hukuk Fakültesi
Ticaret Hukuku ABD Öğretim Üyesi
Dr. Ögr. Üyesi Özlem İLBASMIŞ HIZLISOY
Erciyes Üniversitesi Hukuk Fakültesi
Ticaret Hukuku ABD Öğretim Üyesi
TİCARET HUKUKU
PRATİK ÇALIŞMALARI
(Cevaplı ve Cevapsız)
Ticari İşletme
.. Hukuku
Şirketler.. Hukuku
• Kıymetli Evrak Hukuku
• Taşıma Hukuku
Deniz Ticaret
• Hukuku
Sigorta Hukuku
a
Genişletilmiş ve Güncellenmiş
4. BASKI
ADALETYAYINEVİ
Ankara - 2019
ADALET BASIM YAYIM DAĞITIM SAN. ve TİC. LTD. ŞTİ.
ADALET YAYINEVİ
ı�1erkez İstmıbu! Şube
Strazburg Caddesi No:10/B Sıhhiye-Ankara Mustafa Kemal Caddesi No: 60/C
Tel : (0312) 23117 00 (Anadolu Adliyesi Karşısı) Kartal-İstanbul
Fax : (0312) 2311710 Tel : {0216) 3 05 72 81
Dağıtım Bursa Şube
Strazburg Caddesi No:17/B Sıhhiye-Ankara Bursa Adliye Sarayı Zemin Kat Bursa
B : adalet.com.tr - adaletyayinevi.com I] : facebook.com/adaletyayinevi
111 : adalety@adaletyayinevi.com ti : twitter.com/adaletyayinevi
Baskı:
Salmat Basım Yayım Ambalaj San. Tic. Ltd. Şti.
Sertifika No: 26062
Tel: (0312) 3 4110 24 - Ankara
..
Kitabın üçüncü baskısının tükenmesi üzerine dördüncü baskısının ya
pılması ihtiyacı doğmuştur. Bu baskıda, kitaba yeni pratik çalışmalar eklen
miş ve çözümlü pratik çalışmalarda doktrindeki güncel kaynaklara yer veri
lerek eser zenginleştirilmiştir.
Kitabın dördüncü baskısında asistanımız Araş. Gör. Hakan YILDIRIM'a
yapmış olduğu katkılan ve emeği için bilhassa teşekkür ediyoruz.
Dördüncü baskı için Adalet Yayınevi müdürü Hakan KARAASLAN'a ve
Adalet Yayınevi çalışanlarına da aynca teşekkür ediyoruz.
Kayseri, 10.10.2019
Dr. Öğr. Üyesi Özlem İLBASMIŞ HIZLISOY Doç. Dr. Burak ADIGÜZEL
Yrd. Doç. Dr. Özlem İLBASMIŞ HIZLISOY Doç. Dr. Burak ADIGÜZEL
" Tacir
" Ticari İş
" Ticari Dava
" Ticari faiz/Temerrüt faizi
" Haksız fiil
". . .Davacı vekili, müvekkili sigorta şirketinin sigortalısı olan dava dışı D İnşaat
Taah. Ltd. Şti.'nin inşaatında 01/03/2011 tarihinde inşaat alanı bitişiğindeki par
selde bulunan . . . .Lisesi'nin bahçesinden geçen İSKİ'ye ait çelik boru isale hattının
patlaması ile boşa akan suların inşaatın temel hafriyatının içine dolarak yaklaşık
1,30 m. yüksekliğe kadar su ile dolmasına sebebiyet verdiğini, müvekkili şirket
tarafından yaptırılan ekspertiz incelemesi neticesinde sigortalı inşaatta 18.704 TL
hasar tespit edildiğini ve hasar tutarının sigortalıya faiziyle birlikte 12/02/2012
tarihinde ödenerek haklarına halef olduğunu, halefıyet yetkisine haiz müvekkili
şirketin davalı hakkında 04/05/2012 tarihinde İstanbul 3.İcra Müdürlüğü
2012/4510 E.sayılı dosya icra takibi başlattığını, davalı İSKİ'nin borca itiraz etti
ğini ileri sürerek itirazın iptaline, takibin devamına ... karar verilmesini talep ve
dava etmiştir.1" (EÜHF Ara Sınav 2016/2017)
80RULAR:
1. Davalı İSKİ'nin tacir olup olmadığını açıklayınız.
Olaydaki sigorta şirketi, dava dışı D İnşaat Taah. Ltd. Şti.'nin tespit
edilen zararını öderken hangi tarihten itibaren faiz ödemelidir?
Bu faizin hukuki niteliği ve oranı hakkında bilgi veriniz.
Yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren haksız fiilin "ticari
iş" sayılıp sayılmayacağını tartışınız. Buna göre, olayda tazminat
ödeyecek taraf İSKİ değil de İstanbul Büyükşehir Belediyesi olsay
dı D İnşaat Taah. Ltd. Şti.'nin isteyebileceği faiz oranında bir deği
şiklik olur muydu? Açıklayınız.
CEVAPLAR:
1. TTK m. 16/1 2:ereıttnce özel hukuk hükümlerine göre yönetilmek
veya ticari şekilde ı«u:u.Lulc::l.\. üzere kamu tüzel kişileri tarafından kuru
lan kurum ve kuruluşlar tacirdir. Bu sebeple (İstanbul Su ve Kanali
zasyon İdaresi) tacir sıfah taşımaktadır. Burada vurgulanması gereken
husus, bu tip kurum ve kuruluşların bağlı olduğu devlet, il özel idaresi
ve belediye gibi kamu idarelerinin değil, bu kurum ve kuruluşların tacir
sayılacağıdır.
Olaydaki dava, davacı sigorta şirketinin dava dışı D İnşaat Taah.
Ltd. Şti'ne ödediği sigorta tazminahnı bu şirketin halefi olarak davalı
İSKİ'den talep etmesine ilişkindir. Sigortacılıkta halefıyet kurumu
TTK'da düzenlenen işlerden olduğundan (TTK m. 1472) davanın tarafla
rının tacir olup olmadığına veya dava konusunun ticari işletmeyle ilgili
olup olmadığına bakılmaksızın ticari iş olarak değerlendirilecektir. Zira
TTK m. 3/1'de bu Kanunda (TTK'da) düzenlenen hususların başka bir
kriter aranmaksızın ticari iş olduğu belirtilmiştir.
3. TTK m. 4/1.a gereğince TTK'da öngörülen hususlardan doğan
hukuk davaları mutlak ticari davadır. Sigorta ilişkisinden doğan
halefiyet konusu TTK'da düzenlenen işlerden olduğundan, bundan kay
naklanan dava da mutlak ticari davadır. Burada davanın taraflarının
tacir olup olmadığının davanın tarafların ticari işletmesi ile ilgili
olup olmadığının araştırılmasına gerek yoktur. Kaldı ki, davanın tarafla
rı olan sigorta şirketi ve İSKİ tacir olduğundan dava, her iki tarafın ticari
işletmesiyle ilgilidir ve nisbi ticari dava kriteri bakımından da ticari dava
niteliği taşımaktadır. TTK m. 5/1 gereğince aksine hüküm bulunmadıkça,
dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret
mahkemesi tüm ticari davalara bakmakla görevlidir. Bu yüzden davanın
Ticari İşletme Hukuku Cevaplı Pratik Çalışmalar 11
2
Bununla beraber Y.17.HD. sigortacının halefiyetinden kaynaklanan davalarda, Y. İBK.'nın
"Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava de
ğildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticarf dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kim
senin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkeme
lerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası
ıçın de söz konusudur." [Y. İBGK., T. 22.03.1944, E.1939/37, K.1944/9,
(www.kazanci.com.)J kararına dayanarak asliye hukuk mahkemelerinin yetkili olduğu içti
hadında bulunmuştur. (Y. 17. HD. T. 28.12.2016, E. 2016/18769, K. 2016/12023).
(www.kazanci.com.).
3 Sabih Arkan, Ticarı İşletme Hukuku, Ankara, 2016, s. 80-81, dn. 3.
4
TCMB avans faizi oranı 31.12.2016'dan itibaren %9,75'tir. Önceki dönem oranları için bkz:
www.tcmb.gov.tr/wps/wcm/.../TCMB.../TCMB.../Reeskont+ve+Avans+Faiz+Oranlari
18 Ticari İşletme Hukuku Cevaplı Pratik Çalışmalar
leşme olmasa bile ticari işlerde temerrüt faizi bu oran üzerinden istenebi
lir. (3095 sayılı Kanun m. 2/2, c. 1). Bahsi geçen avans faiz oranı, 30 Hazi
ran günü önceki yılın 31 Aralık günü uygulanan avans faiz oranından
beş puan veya daha çok farklı ise yılın ikinci yarısında bu oran geçerli
olur (3095 sayılı Kanun m. 2/2, c. 2).
6. TTK m.3 gereğince "Bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve
fiiller" ticari iştir. Yukarıda belirtildiği üzere, haksız fiilin, gerek mağdur
gerek fail bakımından ticari iş niteliğinde olduğu haller ile haksız rekabet
ve çatma gibi TTK' da düzenlenen haksız fiil türlerinin ticari iş niteliğinde
olduğu ve bu gibi hallerde temerrüt faizinin TCMB avans faizi oranı üze
rinden istenebileceğinde tereddüt yoktur. Buna karşılık haksız fiilin yal
nızca bir tarafın ticari işletmesiyle ilgili olduğu hallerde "ticari iş" sayılıp
sayılmayacağı, buna bağlı olarak ticari temerrüt faizi istenip istenemeye
ceği konusunda bazı tereddütler vardır. TTK.m.19/2 gereğince, taraflardan
yalnız biri için ticari iş sayılan "sözleşmeler" kural olarak diğer taraf için
de ticari iş sayılır ise de bu hükmün sözleşmelerle sınırlı olarak uygulana
cağı açıktır. Kanaatimizce, bir ticari işletmenin faaliyetleri kapsamında
işlenen haksız fiillerde ticari temerrüt faizi istenebilmesi yönünden, haksız
fiilin faili ve tazminat borçlusu yönünden ticari iş niteliğinde olup olma
ması önemlidir. Mağdur/alacaklı tarafın tacir olup olmaması veya onun
yönünden haksız fiilin ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmemesi önemli
değildir. Mesela, bir ticari işletmenin aracı tacir olmayan bir yayaya çar
parsa veya ticari işletmede meydana gelen patlamadan etraftaki tacir ol
mayan arazi ve bina sahipleri zarar görürse, bu fiiller, ticari işletme bakı
mından ticari iş niteliğindedir. Buna karşılık diğer taraf yönünden ise bu
işler adi niteliktedir5. Yargıtayın bazı kararları da bu yöndedir6•
Doktrinde bazı yazarların görüşleri ile bazı Yargıtay kararları ise farklı
yöndedir7• Bunlara göre haksız fiil ilişkilerinin ticari iş niteliğinde kabul
edilebilmesi için her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması gerekir8•
5
İsmail Kayar, Ticari İşletme Hukuku, Ankara 2016, s. 95 (Ticari İşletme); Rıza Ayhan/ Mehmet
Özdamar/ HayrettinÇağlar, İşletme Hukuku Genel Esaslar, Ankara 2015, 8. Bası, s. 16.
Y. HGK., T. 3.4.2002, E.2002/4-174, K.2002/259 (www.kazancı.com); Y. 7. HD.,T.
25.12.2006, E.2006/4215, K.2006/4399 (www.kazancı.com.); Y. 17. HD., T. 27.2.2014,
E.2013/3288, K.2692/2692 (www.kazancı.com).
7 Arkan, s. 80-81.
8
Arkan, s. 81; Reha Poroy / Hamdi Yasaman, Ticari İşletme Hukuku, İstanbul 2015, s. 91;
Ali Bozer/Celal Göle, Ticari İşletme Hukuku, 3. Bası, Ankara 2015, s. 37. Y.HGK., T.
17.2.1999, E.1999/19-73, K.1999/106 (www.kazancı.com); Y. 11. HD, T. 14.2.2005, E.
Ticari İşletme Hukuku Cevaplı Pratik Çalışmalar 19
2004/4514, K.2004/1135 (Batider 2005, C.23, S.1, s. 214); Y. 7. HD, 17.5.2006, E. 1597, K.
1617 (Arkan, s. 81, dn. 1,). "TTK'da düzenlenen haksız fiiller ile iki tarafın ticari işletmesiy
le ilgili haksız fiiller ticari iş sayılabilir." Y. 11. HD., T. 10.11.1994, E.1994/2242,
K.1994/7490 (www.kazancı.com) ve YKD. C. XXI, S. 3, Yıl 1995, s. 425.
20 Ticari İşletme Hukuku Cevaplı Pratik Çalışmalar
• Ticari İş
• Ticari Dava
" Tazminat/Temerrüt Faizi
SORULAR:
1. İki tarafı da dikkate alarak olaydaki işin "ticari iş" olup olmadığını
açıklayınız.
2. Ağır yaralanan çocuğun ailesinin KASKİ'den tazminat talebiyle ilgi
li açacağı dava ticari dava mıdır? Neden?
Ağır yaralanan çocuğun ailesi, mahkemece belirlenecek maddi
tazminat için faiz isteyebilir mi? İsteyemez ise neden? İsteyebilir
se hangi tarihten itibaren ve hangi oranda? Açıklayınız.
CEVAPLAR:
1. Taraflar arasında bir haksız fiil meydana gelmiştir. Haksız fiil
TTK' da düzenlenmemiştir. Bu yüzden mutlak ticari işten bahsedilemez.
Ancak K tüzel kişi tacir olarak işletmesiyle ilgili faaliyetlerde bulunurken
bir çocuğa maddi anlamda zarar vermiştir. Bu yönüyle TTK m.3 hükmü
gereğince ticari işletmeyi ilgilendiren fiiller ticari işlerdendir. Ayrıca tü
zel kişi tacirin adi sahası olmadığından ( TTK m.19/1) K1nin yaphğı her
türlü muamele ve fiil ticari iş niteliğinde olacakhr. Bu takdirde K açısın
dan ticari iş söz konusudur. Çocuk açısından bakıldığında tacir olmadı
ğından ve TTK m.19/2 hükmüne göre de taraflar arasında bir sözleşme
olmadığından adi iş olduğu söylenebilir.
Olayımızdak:i dava, ticari dava türlerinden (mutlak ticari dava
(TTK m.4/1) /nisbi ticari dava/bir ticari işletmeyi ilgilendiren havale, ve-
Ticari İşletme Hukuku Cevaplı Pratik Çalışmalar 21
80RULAR:
1. Taraflar arasındaki ilişkinin "ticari iş11 niteliğinde olup olmadığını
açıklayınız.
Sözleşmedeki faiz kaydının hukuki niteliğini gerekçeleriyle belirte
rek faiz şartının geçerli olup olmadığını açıklayınız.
CEVAPLAR:
1. TTK' da düzenlenen işler ile bir ticari işletmeyi ilgilendiren fiil ve
işlemler ticari iş niteliğindedir (TTK m.3/1). Olaydaki taraflar arasında
bir kira sözleşmesi bulunmaktadır. Kira sözleşmesi esasen TBK' da dü
zenlenmiştir. Fakat sözleşmenin her iki tarafı ticaret şirketi ve tacir oldu
ğundan, aralarındaki işlem ticari iş niteliğindedir. TTK m. 19/1, c. l' deki
"Bir tacirin borçlarının ticari olması asıldır." hükmü ile ticari iş karinesini
10
Arkan, s. 87.
11
Arkan, s. 87.
24 Ticari İşletme Hukuku Cevaplı Pratik Çalışmalar
o Ticari İş
• Ticari İşlerde Teselsül Karinesi
• Ticari İşlerde Kefalet
., Temerrüt Faizinden Kefilin Sorumlu Tutulma Şartı
Beyaz eşya alım-satımı ile uğraşan satıcı S, müşteri M'ye bir adet buzdolabı
satmıştır. M'nin yakın arkadaşı K de borç için kefil olmuştur. Satılan ürün teslim
edilmesine rağmen satış bedeli ödenmemiştir. S, ödenmeyen tutarın tahsili için
M'ye karşı icra takibine girişmiş, ancak bu borcun kefili için herhangi bir girişim
de bulunmamıştır. Aradan geçen iki yılda alacağını asıl borçludan tahsil edemeyen
S, bu kez kefile başvurmuş ve ondan buzdolabının ödenmeyen bedeli ile bu bedel
için işlemiş olan iki yıllık temerrüt faizini talep etmiştir. K ise, buzdolabının bede
lini ödemeyi kabul etmekle beraber temerrüt faizi ödemeyi kabul etmemektedir.
(EÜHF Ticari İşletme Hukuku Ara Sınav 02.11.2014).
Ticari işlerde teselsül karinesini açıklayınız. K'nin müteselsil kefil olup ol
madığını ve temerrüt faizi ödemeyeceğine dair itirazını değerlendiriniz.
CEVAP:
TTK m. 7' e göre;" İki veya daha fazla kişi, içlerinden yalnız biri veya h epsi
için ticari niteliği haiz bir iş dolayısıyla, diğer bir kimseye karşı birlikte borç altı
na girerse, kanunda veya sözleşmede aksi öngörülmemişse müteselsilen sorumlu
olurlar. Ancak, kefil ve kefillere, taahhüt veya ödemenin yapılmadığı veya yerine
getirilmediği ihbar edilmeden temerrüt faizi yürütülemez. "(f.1) "Ticari borçlara
kefalet halinde, hem asıl borçlu ile kefil, hem de kefiller arasındaki ilişkilerde de
birinci fıkra hükmü geçerli olur." (f.2) Olayda satıo S'nin tacir olduğu ve S
ile M arasında bir satış sözleşmesi olduğu açıkb.r. TTK m.19/2 gereğince
yalnızca bir taraf için ticari iş niteliğindeki sözleşmeler, kural olarak diğe
ri için de ticari iş sayılır. K, M için ticari iş niteliğindeki bir borca kefil
olduğundan TTK m.7/1-2 hükümleri gereğince müteselsil kefil olduğun
dan satış bedelinden onunla birlikte müteselsilen sorumludur. Fakat
olayda 2 yıl boyunca yalnızca asıl borçlu M hakkında takip yapıldığı ve
kefil için herhangi bir girişimde bulunulmadığı belirtilmiş olduğundan,
TTK m.7/1 son cümle hükmüne göre, asıl borçlunun temerrüdü kendisine
bildirilmeyen kefilin temerrüt faizi ödemeyi reddetmesi haklıdır.
26 Ticari İşletme Hukuku Cevaplı Pratik Çalışmalar
SORULAR:
1. B'nin kendisine karşı açılan ücret davasındaki savunmalarının
haklı o!up olmadığını değerlendiriniz.
2. A'nın faturadaki fiyatlara ve vade farkına yönelik itirazı şekil ve
süre yönünden usulüne uygun mudur? Değilse bunun hukuki so
nucu nedir? Ayn ayrı değerlendiriniz.
3. C'nin sözleşmenin feshi sebebiyle tazminat talebi için A ile birlikte
D'yi de dava etmesi doğru mudur? Neden?
4. C, fatura bedeli nedeniyle ticareti terk eden A'yı iflas yoluyla ta
kip edebilir mi? Neden?
CEVAPLAR:
1. İstanbul' da lokanta işletmeciliği yapan A tacirdir. Tacir olan veya
olmayan bir kimseye, ticari işletmesiyle ilgili bir iş veya hizmet görmüş
olan tacir, önceden belirtilmese dahi uygun bir ücret isteyebilir. Aynca
tacir, verdiği avanslar ve yaptığı masraflar için ödeme tarihinden itibaren
faize de hak kazanır (TTK m. 20). Ticari işletmenin kazanç sağlamayı hedef
leme özelliğinden dolayı, tacirin işletmesiyle ilgili olarak ücretsiz iş yap
mayacağı kabul edilmiştir. Uygun ücret, mahkeme tarafından somut olaya
göre saptanacaktır. Dolayısıyla A'nın ücret konusundaki iddialan yasaldır
ve kanundan doğan bir haktır. A, anlaşmada ücretle ilgili bir hüküm olma
sa dahi ücrete hak kazanır. Buna göre B'nin, kendisi ile ücret konuşulmadığı,
11
sebebiyle faturaya itiraz özel bir şekle tabi değildir. Ancak, faturaya sü
resinde itiraz edildiğinin ispatı itiraz eden tarafa düşer. Dolayısıyla ola
yımızda faks araalığıyla itiraz etmek usulüne uygun olduğu gibi, ispat
kolaylığı da sağlamaktadır. Dolayısıyla şekil yönünden bir uygunsuzluk
yoktur.
Faturayı alan kimse, aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, fatura
nın hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş
sayılır (TTK m. 21/2). Süre faturanın alındığı tarihi izleyen günden itiba
ren hesaplanır (TBK m. 92/1, c.l). Sekiz gün içinde itirazın yapılması
yeterlidir; bu sürede faturayı gönderene ulaşması şart değildir. Olayda
bu süre kaçırılmış ve 9. gün itiraz edilmiştir. Süresinde itiraz edilmeyen
bir faturanın yalnızca mahiyeti gereği faturaya yazılması olağan olan
noktalarının diğer tarafça kabul edilmiş olduğu varsayılır. Örneğin satı
lan mal adedi, satış fiyatı ve tutarı gibi. Dolayısıyla faturada yer alan
fazla tutar kabul edilmiş sayılacaktır. Faturaya süresinde itiraz etmeme
nin sonucu, mahiyeti gereği faturada alan hususlarla ilgili olarak
faturayı gönderen lehine yazılı-kesin delil oluşturmasıdır. Başka bir de-
yişle faturaya itiraz edilmezse ispat yükü değiştirir ve artık bunların
doğruluğu konusunda bir karine oluşur. süresi geçtikten sonra
faturayı alan bunların aksini iddia ederse, bu iddiasını ancak yazılı bir
delil, ticari defterler ya da yeminle ispat edebilir.
Ancak fatura tutarının vadesinde ödenmemesi halinde vade
ödeneceğine ilişkin kayıtlar, mahiyeti gereği faturanın içeriğine dahil
olan hususlardan değildir. Bir sözleşmeye dayanmaksızın tek yanlı
rak yazılmış vade farkı kaydı içeren faturaya itiraz edilmemiş olsa dahi
bu kayıt kesinleşmez ve diğer taraftan vade farkı istenemez. Çünkü fatu
raya vade farkı ilave etmek satış bedelini değiştirme anlamına gelece
ğinden, sözleşmede tek yanlı değişiklik yapılamayacaktır. Bu konuda
doktrindeki ve Yargıtay'ın hukuk daireleri arasındaki görüş ayrılıkları,
Yargıtay İBK ile sona ermiştir12. Bu kararda "Taraflar arasında yazılı şekilde
yapılmamış olmakla birlikte geçerli sözleşme ilişkisinden doğan uyuşmazlıklarda
faturalara (bedelin belli bir süre ödenmemesi halinde vade farkı ödenir) ibaresi
nin yazılarak karşı tarafa tebliği ve karşı tarafça TTK'nın 23/2. maddesi uyarın
ca sekiz gün içinde itiraz edilmemesi halinde bu durum sadece fatura mündere-
12 Y İBK., T. 27.06.2003, E.2001/1, K.2003/1 (İsmail Kayar/ Pınar Turgut, "Faturada Yer
.
Alan Vade Farkı Kaydına İlişkin Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı Hakkında Bir Değerlen
dirme", Erciyes Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, C.1, S.2, Kayseri 2006).
Ticari İşletme Hukuku Cevaplı Pratik Çalışmalar 29
catının kesinleşmesi sonucunu doğurup vade farkının davalı yanca kabul edildi
ği ve istenebileceği anlamına gelmeyeceğine ... " denilmiştir.
3. İşletme 23 Aralık 2015 tarihinde devredilmiş, ticaret siciline tescil
23 Aralık 2015 tarihinde yapılmış, devrin ilanı ise 30 Aralık 2015 tarihin
de yapılmışın.
C, devirden önce feshedilen sözleşme nedeniyle, devir ve tescilden
sonra, fakat ilandan önce 24 Aralık 2015 tarihinde A ve D aleyhine taz
minat davası açmıştır. C'nin, sözleşmeyi fesheden A'ya dava açması
olağandır. Burada önemli olan işletmeyi devralan D'ye dava açıp aça
mayacağıdrr. Haksız fesih, devirden önce gerçekleşmiştir. Dolayısıyla
bunun sonucunda ortaya çıkan tazminat borcu devredilen işletmeye ait
bir borçtur.
Ticari işletmenin devri sözleşmesi yazılı olarak yapılır, ticaret siciline
tescil ve ilan edilir (TTK m. 11/3, c. 3). Ticari işletmenin devri, sözleşme
nin tesciliyle hüküm ifade eder (TSY m. 133/3)13. Böylece TSY, Ticari iş
letmenin devrinde tescilin kurucu etkiye sahip olduğunu kabul etmiştir.
Fakat devredilen ticari işletmenin borçlarından dolayı devralanın sorum
luluğu, devri alacaklılara ihbar ettiği veya Ticaret Sicili Gazetesinde ya
yımlaı"'l.acak ilanla duyurduğu tarihten itibaren başlar (TBK m. 202/1).
TBK m. 202/2'de, ayrıca devredenin de devredilen işletmenin devir
tarihinden önceki borçlarından dolayı iki yıl boyunca devralanla birlikte
müteselsilen sorumlu kalacağı düzenlenmiştir. Devreden için iki yıllık
süre, bildirme veya ilanla duyurma yükümlülüğü devralan tarafından
yerine getirilmedikçe başlamaz (TBK.m.202/4).
Olayda C'nin, devrin TTSG'de ilan edilmesinden önce devralan D'ye
dava açması mümkün değildir. Zira bu tarihte, taraflar arasında devir
gerçekleşse de TBK.m.202/1 gereğince henüz devralanın sorumluluğu
başlamamıştır. Devir sözleşmesinin dış ilişki bakımından sonuç doğura
bilmesi için bildirme veya ilan gereklidir. Diğer ifadeyle ilandan önce,
devralan ayrıca alacaklılara bildirimde bulunmadığı takdirde borçlardan
soruı-nlu olmayacakhr14.
13 Arkaıı, s. 43, IBo:ı:er/Göle, s. 21;; İsmail Kayar, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu'na Göre
Ticaret Hukuku, 3. Baskı, Seçkin Yayıncılık, Ankara 2015, s. 75; Ayhan/Özdamar/Çağlar,
s.164.
14 Arkan, s. 45, dn. 2.
30 Ticari İşletme Hukuku Cevaplı Pratik Çalışmalar
A, sahibi olduğu ticari işletmeyi B'ye devretmiştir. A'nın devir tarihi itibariyle
işletmeye ait çeşitli kalemlerden oluşan ve toplam 80.000 TL borcu bulunmakta-
dır. K, devirden önce bu borçların tamamına kefil olmuştur. İşletmenin devrinden
sonra 15 ay geçmiş ve devralan B mali sıkıntıya girmiştir. İşletmenin alacaklıları;
A, B ve K aleyhine icra takibi başlatmış ve bu kapsamda K'nın mallarına da haciz
konmuştur. (EÜHF Ticari İşletme Hukuku Ara Sınav 02.11.2014).
CEVAPLAR.:
1. Ticari işletmenin devri ile ilgili TTK' da, TBK' da ve RKHK' da
hükümler vardır. Konuyla ilgili temel düzenleme olan TTK.m.ll/3'e
göre; "Ticari işletme, içerdiği malvarlığı unsurlarının devri için zorunlu
tasarruf işlemlerinin ayrı ayrı yapılmasına gerek olmaksızın bir bütün halinde
devredilebilir ve diğer hukuki işlemlere konu olabilir. Aksi öngörülmemişse,
devir sözleşmesinin duran malvarlığını, işletme değerini, kiracılık hakkını,
ticaret unvanı ile diğer fikri mülkiyet haklarını ve sürekli olarak işletmeye
özgülenen malvarlığı unsurlarını içerdiği kabul olunur. Bu devir sözleşmesiy
le ticari işletmeyi bir bütün halinde konu alan diğer sözleşmeler yazılı olarak
yapılır, ticaret siciline tescil ve ilan edilir".
32 Ticari İşletme Hukuku Cevaplı Pratik Çalışmalar
2. TTK m.ll/3'e göre, ticari işletmenin devri sözleşmesi ile ticari iş
letmeyi bir bütün olarak konu alan sözleşmelerin yazılı olarak yapılması
ve ticaret siciline tescil ve ilanı gerekir. Bununla birlikte, ticari işletme
devrinin basit yazılı şekilde yapılmasının yeterli olup olmadığı, diğer
ifadeyle ticaret siciline tescilin kurucu mu açıklayıcı mı olduğu konu-
sunda bazı tereddütler vardır. TTK' da genel olarak tescilin kurucu oldu-
ğu açıkça belirtilmedikçe tescil açıklayıcı etkiye sahiptir. Bu bakımdan
ticari işletme devrinin basit yazılı şekilde yapılmasının yeterli olduğu,
(Tebliğ
No: 2010/4) (RG.07.10.2010, Sayı: 27722, Değişiklik, RG.29.12.2012, Sayı: 28512).
Ticaıri İşletme Hukuku Cevaplı Pıratik Çalışmalaır 33
• Fatura
• Faturaya İtiraz
" Tacirler Arasında Yapılan İhbar veya İhtarların Şekle Tabi Olması
Tacir A, tacir B ile yapmış olduğu ticari satış sözleşmesinin gereği olarak ona
bir fatura göndermiştir. B, kendisine gönderilen faturada yer alan bedelin arala-
rında anlaştıkları bedelden fazla olduğunu görünce derhal Ayı telefonla arayarak
faturadaki bedele itiraz ettiğini bildirmiştir.
A, bir süre sonra Bye bir ihtarname göndererek ondan sözleşme kapsamında
kendisine düşen borcu faturaya uygun olarak ifa etmesini istese de; B, Aya fatu-
raya itiraz ettiğini ve söz konusu bedeli ödemeyeceğini bildirmiştir. A ise, B'nin
fatura içeriğine telefonla itiraz ettiğini kabul etmekle birlikte, bu itirazının geçerli
olmadığını, zira B'nin itirazını kanunda yazılı şekilde gerçekleştirmediği için artık
faturanın kesinleştiğini ifade etmiştir. (EÜHF Ticari İşletme Hukuku Ara Sınav
02.11.2014).
SORULAR:
1. Fatura ve teyid mektubunun hukuki niteliklerini açıklayınız. Özel-
likle, bunların bir sözleşme niteliğinde olup olmadığını karşılaş
tırmalı olarak açıklayınız.
CEVAPLAR:
1. Vergi Usul Kanunu'na göre fatura, sahlan emtia veya yapılan iş
karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı
satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır
(m.129). Fatura, bir sözleşmeye dayalı olarak düzenlenebilen ve sözleş
menin oluşma aşamasıyla değil ifa aşamasıyla ilgili olan bir belgedir. Bu
bakımdan faturanın düzenlenmiş olması sözleşmenin oluştuğuna ve
geçerli olduğuna tek başına delil teşkil etmez.
Ticari İşletme Hukuku Cevaplı Pratik Çalışmalar 35
Tülay Hanım ve Tarkan Bey, birlikte işlettikleri tekstil atölyesi için Ginger Ma-
kine Ltd. Şti. 'den (Ginger) 5 adet dikiş makinesi satın almıştır. Makinelerin tesli-
minden 1O gün sonra üç makine arızalanmış; bunun üzerine de Tülay Hanım
durumu hemen e-postayla satıcıya bildirmiştir. Satıcıdan cevap gelmemesi üzerine
makinelerin yenisiyle değiştirilmesini isteyen Tülay Hanım'ın talebine, arıza ihbar
süresinin 8 gün olduğu ve bu sürenin de aşıldığı; kaldı ki ayıp ihbarının kanunda
belirtilen şekle uygun yapılması gerektiği belirtilerek, olumsuz cevap verilmiştir.
Bu arada düğün hazırlıkları sebebiyle işletmeden oldukça uzak kalan Tarkan Bey
ise düğün masrafları için X Bankası'ndan 50.000 TL'lik kredi almıştır. Tarkan
Bey'in işletmeyle ilgilenmemesinden yakınan Tülay Hanım, ortaklığı bitirme kararı
almış ve sonunda da işletme kapatılmıştır (Altınbaş Üniversitesi Hukuk Fakültesi
Ticari İşletme Hukuku Dersi Final Sınavı-31.12.2018).
80RULAR:
1. Satıcı Ginger Ltd Şti'nin Tülay Hanım'a yönelttiği argümanlar hu-
kuken geçerli midir? Açıklayınız. Tülay Hanım malların ayıplı ol-
ması sebebiyle sözleşmeden dönmek isteseydi cevabınız değişir
miydi? Neden?
2. X Bankası, kredi borcunu ödemeyen Tarkan Bey'i iflas yoluyla ta-
kip edebilir mi? Neden?
3. Dikiş makinelerinin parasını tahsil edemeyen Ginger Makine Ltd
Şti, işletmenin kapatılmasından 2 yıl sonra ortaklar aleyhine iflas
yoluyla takibe girişmiş; ortaklar ise işletmeyi kapattıklarını belir-
terek takibe itiraz etmişlerdir. Ortakların bu itirazı hukuken geçer-
li midir? Neden?
CEVAPLAR:
1.Ginger'in ihbar süresine ilişkin ileri sürdüğü ilk argümanı huku-
ken geçerli değildir. Zira olaydaki sahm işlemi bir ticari sahm olduğun-
Ticari İşletme Hukuku Cevaplı Pratik Çalışmalar 37
3. İİK m. 44/2 hükmüne göre ticari terk eden tacir, kaydının ticaret
sicilinden terkini ve ilanından itibaren en fazla bir yıl süre ile iflas yoluy-
la takip edilebilir. Ancak olayda ortakların bu hükmü ileri sürerek, 1
yıllık sürenin geçtiğinden bahisle iflas takibine itiraz edebilmeleri müm-
kün değildir. Zira işletmenin kapatılması 1 yıllık sürenin başlamasına
neden olmaz. Diğer bir ifadeyle ticareti terk kararının tescil ve ilanı ar-
dından 1 yıllık iflas takibi öngörüldüğünden faaliyetin durdurulması
anlamına gelen işletmenin kapatılması bu kapsamda değerlendirilemez.
Dolayısıyla bu itiraz süre bakımından geçerli değildir.
38 Ticari İşletme Hukuku Cevaplı Pratik Çalışmalar
Aya ait bir ticari işletme ticaret sicil müdürü tarajindan yanlışlıkla B adına
kaydedilmiştir. Bunun üzerine, B'nin işletmenin sahibi olduğunu zanneden Ü,
bedelini ödeyerek ondan ticari işletmeyi devralmış ve işletmeye yeni makine-
teçhizatlar satın alıp eskileriyle değiştirmiştir. (EÜHF Ticari İşletme Hukuku Ara
Sınav 02.11.2014).
CEVAPLAR:
1. Sicile itimat ilkesi, hukuken geçerli olmayan (yolsuz) bir sicil
kaydına dayanarak hak sahibi olan kimsenin hakkının korunması de-
mektir. Bu hususta TTK, TMK1dan ayrılmaktadır. Şöyle ki, TMK m.1023
hükmü gereğince tapu sicilindeki kayda iyiniyetle dayanarak mülkiyet
veya diğer bir ayni hakkı iktisap eden kimsenin bu iktisabı korunmakta-
dır. TTK da ise üçüncü kişilerin ticaret sicili kayıtlarına güvenerek yap-
tıklan işlemlerde iyiniyet korunmamışhr. Dolayısıyla, olayda güvenilen
sicil kaydı doğru olmadığı ve haliyle gerçeği yansıtmadığı için, Ü
iyiniyetli olsa dahi ticari işletme üzerinde mülkiyet hakkı kazanamaz.
2. Ticaret sicilindeki kayda güvenerek iyiniyetle hukuki işlem ya-
pan kimseler, bu sebeple uğradıkları zararları TTK m. 25/2, c. 1 gereğince
Devletten ve ilgili odadan talep edebilirler. Zira TTK m. 25/2, c. l'e göre,
"Ticaret sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet ve ilgili oda
müteselsilen sorumludur". Zarar ödendikten sonra zararın doğmasında
kusuru olanlara rücu edilir. Bunun yanı sıra, TTK m. 38 uyarınca, tescil
ve kayıt için gerçeğe aykırı beyanda bulunanlar, sicil kayıtlarının gerçeği
Ticari İşletme Hukuku Cevaplı Pratik Çalışmalar 39
., Haksız Rekabet
., Haksız Rekabete Dayalı Açılacak Davalarda Taraflar
Gıda mühendisi olan ve bu alanda profesör unvanına sahip olan M, "Şifalı Taş
lar" markasıyla çeşitli taşların alım-satımı faaliyetiyle uğraşan X Anonim Şirketine
danışmanlık hizmeti vermektedir. Söz konusu şirket, ürünlerini tanıtmak amacıyla
TV ve gazetelere "Şifalı taşların etkileri ve şifalı taşlarla alternatif tedavi için bil-
gisiyle ve yarım asırlık tecrübesiyle Prof Dr. M'ye güvenin" şeklinde ilanlar ver-
miştir. Aynı tür ürünleri üreten diğer firmalar bu fiilin haksız rekabet teşkil ettiği
ni ileri sürerek dava açmak istemektedirler. Buna göre aşağıdaki soruları cevap-
landırınız.
SOR.ULAR.:
1. Sizce aynı tür ürünleri üreten diğer firmalar hangi gerekçeyle
haksız rekabet iddiasında bulunabilirler?
2. Yağ üretimi yapan Y Yağ Sanayi Anonim Şirketi de aynı olay nede-
niyle, haksız rekabete dayalı olarak X Anonim Şirket aleyhine da-
va açabilir mi? Açıklayınız.
CEVAPLAR.:
1. Aynı tür ürünleri üreten diğer firmalar, TTK m. 55/1.a.3 kapsa-
mında haksız rekabet iddiasında bulunacaklardır. Zira TTK m. 55/1.a.3' e
göre "Paye, diploma veya ödül almadığı halde bunlara sahipmişçesine hareket
ederek müstesna yeteneğe malik bulunduğu zannını uyandırmaya çalışmak veya
buna elverişli doğru olmayan meslek adları ve sembolleri kullanmak'' bir haksız
rekabet halidir. M profesör unvanına sahiptir. Ancak bu unvanı gıda
alanıyla ilgilidir. Yani taşların sağlığa etkisi ve taşlarla alternatif tedavi
gibi bir alanla ilgisizdir. Ancak verilen ilanlarda "yarım asırlık tecrübesiyle
Prof Dr. M'ye güvenin" ifadesiyle sanki bu alanda profesörmüş gibi bir
görüntü yarahlmaktadır. Sonuç olarak gıda sektöründe sahip olunan
unvanın farklı bir alanda sanki o sektöre aitmiş gibi kullanılması ve
bundan avantaj sağlanması bir haksız rekabet hali teşkil eder.
Ticari İşletme Hı.ıkı.ıkı.ı Cevaplı Pratik Çalışmalar 41
SORULAR:
1. Y ve Z bankaları, X bankasına karşı haksız rekabet sebebiyle dava
açabilir mi? Neden?
2. Y ve Z bankaları, X bankası yanında ilanların yayınlandığı TV ve gaze-
telerin sahibi şirketler aleyhine haksız rekabet davaları açabilir mi?
3. Tüketicileri Koruma Derneği, X bankası aleyhine haksız rekabet
sebebiyle tespit davası ve tazminat davası açabilir mi? Neden?
4. İlana güvenerek X bankasında bireysel emeklilik hesabı açtırarak
hesaba 50.000 TL yatıran A, daha uygun bireysel emeklilik fırsat
larını kaçırdığı için X bankası aleyhine haksız rekabete dayalı taz-
minat davası açabilir mi?
CEVAPLAR:
1. X bankası, reklamlarında "%25 Devlet katkısı da hediyemiz olsun,
diğerlerinden bir farkımız olsun" diyerek haksız rekabette bulunmuştur. Bu
durum aldahcı reklam teşkil eder. Zira burada emsali bütün ürünler için
geçerli olan bazı özelliklerin vurgulanarak reklam yapılması söz konu-
sudur. Böylece vurgulanan olumlu özelliğin yalnızca kendi ürününde
bulunduğu izlenimi yaratılarak rakiplerine göre üstünlük sağlanmakta-
Ticari İşletme Hukuku Cevaplı Pratik Çalışmalar 43
dır.Burada yanlış beyan değil, yanıltıcı beyan söz konusudur. Başka bir
deyişleburada aldatıcı reklam var olup gerçek dışı beyanlarla rekabette
öne geçmek söz konusudur. Nitekim aşağıda verilen hükümde de kanun
koyucu bu olasılıkları düzenlemiştir;
TTK m. 55: "(1) Aşağıda sayılan haller haksız rekabet hallerinin
başlıcalarıdır:
2. TTK m. 58: "(1) Haksız rekabet, her türlü basın, yayın, iletişim ve bi-
lişim işletmeleriyle, ileride gerçekleşecek teknik gelişmeler sonucunda faaliyete
geçecek kuruluşlar aracılığıyla işlenmişse, 56 ncı maddenin birinci fıkrasının
(a), (b) ve (c) bentlerinde yazılı davalar, ancak, basında yayımlanan şeyin, prog-
ramın; ekranda, bilişim aracında veya benzeri ortamlarda görüntülenenin; ses
olarak yayımlananın veya herhangi bir şekilde iletilenin sahipleri ile ilan
veren kişiler aleyhine açılabilir; ancak;
a) Yazılı basında yayımlanan şey, program, içerik, görüntü, ses veya ileti,
bunların sahiplerinin veya ilan verenin haberi olmaksızın ya da onayına aykırı
olarak yayımlanmışsa,
44 Ticari İşletme Hukuku Cevaplı Pratik Çalışmalar
(2)Birinci fıkrada öngörülen haller dışında, aynı fıkrada sayılan kişilerden bi-
rinin kusuru halinde sıraya bakılmaksızın dava açılabilir."
Olayımızda ilanı veren kişi belli olduğundan, ilanların yayınlandığı
TV ve gazetelerin sahibi şirket aleyhine dava açılamaz.
3. TTK m. 56/3 hükmü uyarınca ticaret ve sanayi odaları, esnaf oda-
ları, borsalar ve tüzüklerine göre üyelerinin ekonomik menfaatlerini ko-
rumaya yetkili bulunan diğer mesleki ve ekonomik birlikler ile tüzükleri-
ne göre tüketicilerin ekonomik menfaatlerini koruyan sivil toplum kuru-
luşlarıyla kamusal nitelikteki kurumlar, fiilin haksız olup olmadığının
tespitini, haksız rekabetin men'ini, haksız rekabetin sonucu olan maddi
durumun ortadan kaldırılmasını, haksız rekabet yanlış veya yarulhcı be-
yanlarla yapılmışsa bu beyanların düzeltilmesini ve tecavüzün önlenmesi
için kaçınılmaz ise haksız rekabetin işlenmesinde etkili olan araçların ve
malların imhasını isteyebilir. Ancak maddi veya manevi tazminat davası
açma hakları yoktur. Tazminat talep hakkı, haksız rekabet sebebiyle müş
terileri, kredisi, mesleki itibarı, ticari faaliyetleri veya diğer ekonomik
menfaatleri zarar gören veya böyle bir tehlikeyle karşılaşabilecek olan
kimseye (TTK m. 56/1) ve ekonomik çıkarları zarar gören veya böyle bir
tehlikeyle karşılaşabilecek müşterilere (TTK m. 56/2) tarunmışhr.
4. TTK m. 56/2 gereğince ekonomik çıkarları zarar gören veya böyle
bir tehlikeyle karşılaşabilecek müşteriler; fiilin haksız olup olmadığının
tespitini, haksız rekabetin men'ini, haksız rekabetin sonucu olan maddi
durumun ortadan kaldırılmasını, haksız rekabet yanlış veya yarulhcı
beyanlarla yapılmışsa bu beyanların düzeltilmesini, kusur varsa zarar ve
zıyanıntazminini, TBK m. 58'de öngörülen şartların varlığında manevi
tazminat verilmesini isteyebilirler, ancak araçların ve malların imhasını
isteyemezler.
Ticari İşletme Hukuku Cevaplı Pratik Çalışmalar 45
.. Ticari Defterler
" Ticari Defterlerin İspat Fonksiyonu
.. Ticari Defterlerde Yemin
Bir devlet lisesinde beden eğitimi öğretmeni olan A, evi için tacir T'nin işyerin
deki teşhir salonunda görüp beğendiği 3 adet halıyı satın almış ve bedelini peşin
ödemiştir. Halıların belirtilen ölçülere göre hazırlanıp 1 hafta sonra A'nın evinde
teslim edileceği kararlaştırılmıştır. Ancak aradan geçen 2 aya rağmen halılar
teslim edilmemiştir. Bunun üzerine T aleyhine dava açan A, iddiasını ispat etmek
için T'nin ticari defterlerini delil göstermiştir. Buna göre aşağıdaki soruları birbi-
rinden bağımsız olarak cevaplandırınız.
CEVAPLAR:
1. Davanın taraflarından biri iddiasını ispat etmek için karşı tarafın
ticari defterine dayanabilir. İddiasını kanıtlamak için diğer tarafın tuttu-
ğu ticari defterlerine dayanan kişinin, tacir olmasına gerek yoktur. Başka
bir deyişle, tacir olmayan taraf da, tacir olan karşı tarafın defterlerine
dayanabilir16 . Bu nedenle, T'nin iddiası haklı değildir.
17
Arkan, s. 364.
18
Arkan, s. 365.
Ticari İşletme Hukuku Cevaplı Pratik Çalışmalar 47
., Ticari Defterler
., Ticari Defterlerin Zıyaı
., Tacirin Basiretli Bir İş Adamı Gibi Davranmakla Yükümlülüğü
"Davacı vekili, müvekkili şirkete ait 2002, 2003, 2004 yıllarına ilişkin envan-
ter, defteri kebir, yevmiye defteri, mal alış ve satış faturaları, muhtasar beyanna-
meleri, KDV beyannameleri, geçici vergi beyannameleri ve kurumlar vergisi be-
yannamelerinin yeni muhasebeci tarafından istendiğini, bu evrakların ve defterle-
rin şirket yetkilisine ait özel otonun arka koltuğuna iki çanta halinde konulduğu
nu, ancak şirket yetkilisinin iş yerinde çalıştığı bir sırada apartmanın özel otopar-
kında park halinde bulunan otonun sağ arka camının kırılması suretiyle arka
koltukta çantada bulunan ve davacı şirkete ait olarak belirtilen defter ve evrakla-
rın, 2002 yılından itibaren kesilmiş olan fatura ve irsaliyeler ile birlikte çek koçanı,
bono ve 2002, 2003, 2004 yıllarına ait envanter, defteri kebir, yevmiye defteri,
muhtasar beyannameler, KDV beyannameleri, geçici vergi beyannameleri, kurum-
lar vergisi beyannamesi ile 2002 yılından kesilen faturalar ve irsaliyeler hakkında
zayi belgesi verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, dosya kapsamına göre, tacirin 68/son maddesinden yararlana-
bilmesi için bu tarafları defterlerin korunması amacıyla gereken dikkat ve ihtima-
mı göstermiş bulunması, diğer taraftan da zıyaa uğramanın onun iradesi dışında
meydana gelmiş olmasının zorunlu olduğu, somut olayda, davacının defter ve
belgeleri belirtildiği gibi araç koltuğundan çalındığı, bu kapsamdaki defter ve
belgeleri bu şekilde araç camından da görülebilecek şekilde araç arka koltuğuna
konulmasının, ITK'nın 68/4. maddesi uyarınca davacı şirketin bunların saklanma-
sında gerekli dikkat özen ve ihtimamı göstermediği sonucunu doğurduğu, davacı
şirketin defter ve belgelerini saklama konusunda gerekli dikkat ve özeni gösterme-
diği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı
vekili temyiz etmiştir. 19 " (EÜHF Ticaret Hukuku-/ Bütünleme Sı
navı 2014/2015 Güz 19.01.2015)
19
V. 11. HD., T. 16.11.2011, E. 2010/3476, K. 2011/15231 (www.kazanci.com).
Ticari İşletme Hııkııkıı Cevaplı Pratik Çalışmalar 49
CEVAP:
Karara konu olan olayda tacir olan şirket ticari defterlerinin çalındı
ğından bahisle zayi belgesi istemektedir. Her şeyden önce, defter tutmak
tacir olmanın hüküm ve sonuçlarından biridir (TTK m. 18/1). Her tacir
ticari defterleri tutmak ve defterlerinde, ticari işletmeleriyle ticari işlet
mesinin iktisadi ve mali durumunu, borç ve alacak ilişkilerini ve her
hesap dönemi içinde elde edilen neticeleri, TTK'ya göre açıkça görülebi-
lir bir şekilde ortaya koymak zorundadır m. 64/1). Zayi belgesi
verilmesine gelince; TTK m. 82/7'ye göre; 'Bir tacirin saklamakla yükümlü
olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet
veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı
öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer
yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir. Bu dava ha-
sımsız açılır. Mahkeme gerekli gördüğü delillerin toplanmasını da emredebilir.'
Maddede sayılan sebepler sınırlayıcı nitelikte değildir. Hükümdeki 'gibi
bir afet' ibaresi de sayılanların örnek niteliğinde olduğunu göstermekte-
dir. Kararda ahf yapılan 6762 sayılı eski TTK' da kayıp belgesi verilecek
haller sayılırken açıkça hırsızlıktan söz edilmezken, 6102 sayılı yeni
TTK.m.82/7 hükmünde "hırsızlık" da kayıp belgesi verilecek durumlar
arasında sayılmışhr. Olayda geçen hırsızlık durumu değerlendirilirken
tacirin ticari defter ve belgelerin saklanmasında basiret ve özen yüküm-
lülüğünü yerine getirip getirmediği dikkate alınmalıdır. Yerel mahkeme
kararında saklanması zorunlu olan ticari defter ve belgelerin araç ca-
mından görülebilecek şekilde araç arka koltuğuna konulmuş olması se-
bebiyle hırsızlık iddiası inandırıcı bulunmamış veya bu bir ihmal olarak
değerlendirilmiştir. Diğer yandan, şayet hırsızlık olayının, aracın camı
kırılarak yalnızca parasal bir değeri olmayan ticari defter ve belgelerin
çalınması şeklinde gerçekleştiği iddia ediliyorsa yerel mahkeme karan
isabetli bulunarak onanabilir. Buna karşılık, yeni TTK' da açıkça hırsızlık
olayı da kayıp belgesi verilecek sebepler arasında sayıldığı için, defter ve
belgelerin gerçekten çalındığı durumlarda kayıp belgesi verilmesi gere-
kecektir. Örnek olarak defter ve belgelerin araçla birlikte çalınması veya
içinde para veya kıymetli evrak bulunan çanta ile birlikte çalınması ha-
linde kayıp belgesi verilmesi gerekecektir.
50 Ticari İşletme Hukuku Cevaplı Pratik Çalışmalar
Unlu mamulleri satan A ile pastanecilik yapan B arasında belirsiz süreli cari
hesap sözleşmesi yapılmış ve cari hesabı A'nın tutması kararlaştırılmıştır. 3 ay
olarak belirlenen hesap devresi sonunda, hesap A tarafindan kapatılmış ve A ha-
zırladığı bakiyeyi B'ye göndermiştir. Hesap bakiyesini alan B, bir ay içinde her-
hangi bir itirazda bulunmamıştır. Bunun üzerine alacağının kesinleştiğini düşünen
A, bu alacağını Cye temlik etmiştir. B'nin sessiz kalması üzerine A ve alacağı
temlik alan C, B'ye karşı icra takibi başlatmışlardır. Buna göre aşağıdaki soruları
birbirinden bağımsız olarak cevaplandırınız.
80RULAR:
CEVAPLAR:
4. A'nm cari hesaba kaydedilmiş bir alacak için B'ye karşı icra takibi
başlatması mümkün değildir. Çünkü cari hesap sözleşmesiyle taraflar cari
hesap bünyesindeki alacaklarını tek tek istemekten karşılıklı olarak vaz-
geçmişlerdir. Cari hesapta taraflar belirli dönemlerde alacaklarını karşılıklı
takas ve mahsup ederek bakiyeyi belirlerler. Eğer taraflar arasındaki cari
hesap ilişkisi devam ediyorsa dönem sonunda ortaya çıkan bakiye dahi
talep edilemez, yeni dönemin ilk hesabı olarak kaydedilir. Sonuç olarak
diyebiliriz ki, cari hesap ilişkisi devam ettiği müddetçe cari hesaba geçiri-
len alacakların hesaptan çıkarılarak tek tek istenmesi mümkün değildir.
Cari hesap sözleşmesinin taraflarından birinin alacaklısı, onun hesap
bakiyesine haciz koydurabilir. Bu durumda haciz tarihi itibariyle hesap
kapahlarak bakiye tespit edilir (TTK m. 100/1).
Olayda C, temlik yoluyla devraldığını düşündüğü alacak için B'ye
karşı icra takibi başlatmışhr. Ancak bir önceki soruda belirttiğimiz üzere,
cari hesapta bütünlük ilkesi gereğince, hesaba kaydedilen alacaklar tem-
lik edilemeyeceğinden, B'den herhangi bir alacağı bulunmayan C'nin de
A'ya karşı icra takibi başlatması mümkün değildir.
52 Ticari İşletme Hukuku Cevaplı Pratik Çalışmalar
Türk Hava Yolları A.Ş. ile Ali Ak Seyahat Ltd Şti arasında 20.12.2015 tarihin-
de imzalanıp ve taraflara birer suret verilen kolay bilet satış sözleşmesinin bazı
maddeleri şöyledir:
a- THY işletmesine bağlı bir hukuki konuma sahip olmaksızın, sürekli olarak
THY web sistemi üzerinden uçulan noktalara öngörülen şartlarda rezervasyon ve
bilet satışını THY adına yapmayı meslek edinen Ali Ak Seyahat Ltd Şti ile Türk
Hava Yolları A.O tarafları arasında kolay bilet satış sözleşmesi akdedilmiştir.
b- Bu sözleşme daha önceden feshedilmedikçe veya yürürlüğünün bitiş tarihin-
den en geç 45 gün önce karşı tarafa ulaşacak şekilde taraflardan biri diğer tarafa
sözleşmeye devam etmek istemediğini yazılı olarak bildirmediği takdirde, her
seferinde aynı şartlarla sadece bir yıl daha uzatılmış sayılır.
c. Bu sözleşme münhasıran web sistemi üzerinden satış yetkisi vermekte olup,
bu sözleşmede açıkça belirtilenler dışında satış, rezervasyon vs. işlemlerini yapma
yetkisi vermez.
d. Taraflar arasındaki sözleşmenin herhangi bir sebeple sona ermesinden itiba-
ren Ali Ak Seyahat Ltd Şti 3 yıl süreyle benzer işleri kendisi ve başkası adına ve
hesabına yapamaz. Getirilen bu sınırlama karşılığında Ali Ak Seyahat Ltd Şti'ne
15.000 TL ödenecektir.
1. Türk Hava Yolları A.Ş. ile Ali Ak Seyahat Ltd Şti arasında yapılan
sözleşmenin hukuki niteliği ve türü nedir? Kısaca açıklayınız.
CEVAPLAR:
1. Taraflar arasında yapılan sözleşme, acentelik sözleşmesidir. Çün-
kü olayda Ali Ak Seyahat Ltd Şti, TTK m.102/1 hükmü kapsamında ticari
mümessil, ticari vekil, satış memuru veya işletme çalışanı gibi işletmeye
bağlı bir hukuki konuma sahip olmaksızın, bir sözleşmeye dayanarak
sürekli olarak THY adına web sistemi üzerinden uçulan noktalara öngö-
rülen şartlarda rezervasyon ve bilet satışını yapmayı meslek edinen kişi
durumundadır. Ayrıca Ali Ak Seyahat Ltd Şti, TTK m.107/1 hükmü çer-
çevesinde özel ve yazılı bir yetki ile THY adına sözleşme yapmaya yetki-
li hale gelıniştir. Burada acenteye sözleşme yapma yetkisi veren belgenin
ticaret siciline tescil ve ilan edilmemesinin hukuki niteliğe herhangi bir
etkisi yoktur. Bu yüzden Ali Ak Seyahat Ltd Şti akit yapan acente konu-
mundadır.
.. Acente
'" Tekel Hakkı
.. Denkleştirme Tazminatı
Merkezi İtalya'da olan ünlü çikolata şirketi Morale, çikolatalarının Türkiye ge-
nelinde satımı ve dağıtımında aracılık etmesi için Tilka Pazarlama AŞ (Tilka) ile
anlaşmış ve şirkete Türkiye genelinde 5 yıl süreyle münhasır satım ve dağıtım
yetkisi tanımıştır (Altınbaş Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ticari İşletme Hukuku
Dersi Final Sınavı-31.12.2018).
CEVAPLAR:
1. Morale ile Tilka arasındaki ilişki acentelik ilişkisidir. Acentelik,
ticari mümessil, ticari vekil, satış memuru veya işletmenin çalışanı gibi
işletmeye bağlı bir hukuki konuma sahip olmaksızın, bir sözleşmeye
dayanarak, belirli bir yer veya bölge içinde sürekli olarak ticari bir işlet
meyi ilgilendiren sözleşmelerde aracılık etme veya bunları o tacir adına
yapmayı meslek edinen kimsenin gerçekleştirdiği faaliyet olarak tanım
lanabilir (TTK m. 102).
L markası, yabancı bir şirket olan B adına birçok yabancı ülkede ve Türkiye'de
tescilli bir markadır. A ile B arasında 10.05.2000 tarihinde ''Teknik Yardım ve
Münhasır Lisans Anlaşması" yapılmıştır. Bu anlaşma gereğince A, L markasını
taşıyan parfüm ve kozmetik ürünlerinin Türkiye'ye ithali, imali ve satımı konusun-
da Türkiye'de tek yetkili satıcı olmuştur. C ise mağazasında L markalı ürünleri
satmaya başlamıştır. Bunun üzerine A, üçüncü kişilerle akdettiği dağıtıcılık söz-
leşmesi gereği bayilerin L markalı ürünleri yalnızca kendi mağazalarında ve pera-
kende olarak satabildiklerini, oysa C ile kendisi arasında yapılmış bir dağıtıcılık
sözleşmesi bulunmadığı halde, C'nin haksız ve hukuka aykırı olarak L markalı
ürünleri perakende satış fiyatının altında bir fiyatla sattığını, C'nin bu eyleminden
kendisinin ve bayilerinin zarar gördüğünü, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu m.
29'un birinci fikrasına göre; C'nin L markalı ürünleri kendisinin veya B'nin izni
olmaksızın satması, dağıtması ve piyasaya sunmasının marka hakkına tecavüz
teşkil ettiğini ileri sürerek, C'nin SMK'nın 149.maddesine göre; marka hakkına
tecavüzünün tespiti ve bu ürünleri satmasının önlenmesine ve ürünlerin toplatılıp
davacıya iade edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı C ise
öncelikle davacı A'nın L markasının sahibi olmadığı için bu davayı tek başına
açamayacağını, ayrıca mağazasında bulunan bir kısım malların daha önceki bayi-
liği döneminden kalan mallar olduğunu bir kısmını da yetkili bayilerden satın alıp
mağazasında sattığını, mağazada satılan malların A tarafindan ithal edilmiş
orijinal mallar olduğunu, eyleminde yasalara aykırılığın bulunmadığını savunarak
davanın reddini istemiştir. Davalı C tarafindan satışa sunulan L markalı ürünlerin
taklit olmadığı/orijinal olduğu ve ambalajlarında da A tarafindan ithal edildiğinin
yazıldığı, A'nın münhasır lisans sözleşmesi uyarınca Türkiye'deki tali bayilerle
ürün satış anlaşması yaptığı ve L markalı ürünlerin yıllardan beri tüm Türkiye'de
satışa sunulup pazarlandığı tartışmasızdır2°.
esinlenerek hazırlanmıştır.
58 Ticari İşletme Hukuku Cevaplı Pratik Çalışmalar
CEVAPLAR:
1. A ile B arasında akdedilen marka lisans sözleşmesi ile marka
hakkı A'ya geçmez, sadece L markasını kullanma hakkı A'ya geçer. Zira
lisans sözleşmeleri bir fikri mülkiyet hakkının kullanım hakkının geçişine
ilişkin sözleşmelerdir. SMK m. 24/1 ile 148/l'de marka hakkının tescil
edildiği mal veya hizmetlerin bir kısmı veya tümü için lisans sözleşme
sine konu olabileceği düzenlenmiştir. SMK m. 148/4 hükmü gereğince
marka ile ilgili hukuki işlemler yazılı şekle tabidir. O halde, marka lisansı
sözleşmenin geçerli olabilmesi için yazılı şekilde yapılmış olması gerekir.
Dolayısıyla yazılı şekil işlemin kumcu unsurudur. Lisansın iyiniyetli
üçüncü kişilere karşı ileri sürülebilmesi için ise SMK m. 148/5 gereğince
sicile kayıt edilmesi gerekir.
Ticari İşletme Hukuku Cevaplı Pratik Çalışmalar 59
Ataşehir'de bulunan ünlü et lokantası KısmET Kebap'ın sahibi Kısmet Er, yeğe
ni Faruk Er'in de olduğu bir toplantıda sağlık durumunun bozulduğunu belirterek
işletmenin idaresi ve kendi adına imza atabilmesi hususunda yeğenine tam yetki
verdiğini açıklar. Ancak yeğenin yaşını da göz önünde bulunduran Kısmet Hanım,
30.000 TL 'yi aşan sözleşmeleri yeğeninin yapmasını istememektedir. Kısmet Ha-
nım bu yetkilendirme işlemini ticaret sicilinde de tescil ve ilan ettirir. Aldığı yetkiy-
le işletmeyi yönetmeye başlayan Faruk Bey, ilk iş olarak civar semtlere siparişlerin
ulaştırılabilmesi için toplam 45.000 TL değerinde 3 adet Scooter motosiklet satın
alır. Fakat yüksek bedelle motosiklet alımına oldukça kızan Kısmet Hanım yeğeni
nin tüm yetkisini elinden alarak; herhangi bir resmi işlem gerçekleştirmeksizin bu
görevi arkadaşı Vildan Sağlam'a verir. Görevden azledildiğinden habersiz olan
Faruk Bey ise, lokantaya 250 adet özel yapım çatal-kaşık-bıçak alımı için Kerim
Bıçakçı'yla sözleşme yapar. Görevi devralan Vildan Hanım işletme ürünlerinin
daha geniş bir kitleye erişmesine dönük çalışmalara girişir ve ilk olarak İstan
bul/Bebek'te bir lokanta daha açılmasına karar verir. Ardından da yalnızca bu
lokanta işlerinin idaresi için Sedat Bey'i görevlendirerek, "bu lokanta artık senden
sorulacak" diye de kendisini uyarır.
İşletmenin ihtiyacı olan et ürünleri, Yıldırım Et ve Et Ürünleri Ltd. Şti. 'den (Yıl
dırım Ltd. Şti.) sürekli olarak satın alınmaktadır. Kısmet Hanım ile Yıldırım Ltd.
Şti. 20.08.201 l'de 3 yıl süreli bir cari hesap sözleşmesi yapar ve taraflar hesap
bakiyesinin 3 aylık periyodlarla gönderilmesi hususunda anlaşırlar. Sözleşmenin
kurulmasının ardından Yıldırım Ltd. Şti., 20.000 TL alacaklı konumunda olduğu
ilk bakiye cetvelini, 22.11.2017 tarihinde Kısmet Hanım'a göndermiş; ancak Kıs
met Hanım tebliğden itibaren 1,5 ay geçmesine rağmen herhangi bir yanıt ver-
62 Ticari İşletme Hukuku Cevaplı Pratik Çalışmalar
CEVAPLAR.:
1. Hukuki ilişki ticari temsilcilik ilişkisidir. Zira tacirin ticari işlet
meyi yönetmek ve işletmeye ilişkin işlemlerde ticaret unvanı alhnda
ticari temsil yetkisi ile kendisini temsil etmek üzere açıkça veya örtülü
olarak yetki verdiği kişidir. Olayda da Kısmet Hanım, Faruk Bey'i işlet
meyi yönetmek ve işletmenin her türlü işini görmek ve üçüncü kişilerle
sözleşme akdetmek yetkisiyle atamışhr. Ticari temsilci en geniş yetkili
tacir yardımcısıdır. İşletmenin faaliyet kapsamına giren her türlü olağan
ve olağanüstü işlemleri yapabilir. Bu kapsamda iyiniyetli üçüncü kişilere
karşı işletmenin amacına dahil her türlü işlemi gerçekleştirebilir. Şekle
tabi olmamakla beraber TSY'ye göre tescil edilmesi zorunludur. Ancak
tescil ve ilan açıklayıcı etkidedir.
2. Ticari temsilcinin iyiniyetli üçüncü kişilere karşı yetkisi, ticaret
siciline tescil ve ilan etmek koşuluyla şube işleri veya birlikte temsil kay-
dıyla sınırlandırılabilir. Olayda ise yalnızca miktar bakımından sınırlan
dırma söz konusu olduğundan, bu husus ticaret siciline tescil ve ilan
edilse dahi, iyiniyetli üçüncü kişilere karşı ileri sürülemez. Bu durumda
karşı tarafın söz konusu sınırlandırmayı bildiği Kısmet Hanım tarafın
dan ispat edilmedikçe kendisi salım işlemiyle bağlı olur. Dolayısıyla
tescil bu hususta başlı başına iyiniyeti ortadan kaldırmayacakhr. Faruk
Bey de ticari temsilci olmasından ve bu yetki kapsamında işlem gerçek-
leştirdiğinden salım işlemiyle kendisi bizzat sorumluluk üstlenmez.
rindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir
kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin
delillerle ispatlanmamış olması gerekir (HMK m. 222/2, 3, 4). Bu şartların
bir arada bulunması halinde tacir kendi defterlerini delil olarak kullana-
bilir. Ticari defterlerin sahibi aleyhine delil olması için uyuşmazlığın her
iki tarafının da tacir olması, uyuşmazlık konusu işin her iki taraf için de
ticari iş niteliğinde olması şart değildir. Hatta zorunlu defterler tam ola-
rak tutulmasa, tasdik ve beyanları yaphrılmasa ve defter kayıtları birbi-
rini doğrulamasa dahi bu defterler sahibi aleyhine delil olur (TTK
222/4).Ticari defterlerin sahibi aleyhine delil olarak kullanılması için:
Uyuşmazlık konusunun ticari defterlere kaydedilmesi gereken bir husus
olması; ticari defterlerdeki sahibi aleyhine olan kayıtların, defter sahibi
tarafından başka geçerli delillerle çürütülmemiş olması gerekir. Taraf-
lardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlindeki
kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak karşı taraf defterlerini ibrazdan
kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını kanıtlamış sayılır (HMK
m.222/5). Dikkat edileceği üzere, ticari defterlerin aleyhe delil olması için
uyuşmazlık konusunun ticari defterlere kaydedilmesi gereken bir
husus olması ve taraflardan birisinin (ticari defterlerinin ibrazı iste-
nen tarafın) tacir olması yeterlidir. Yıldırım Ltd. Şti ve Kısmet Hanım
uyuşmazlık konusu işin yapıldığı sırada tacirdir ve uyuşmazlık konusu
iş her iki taraf için de ayrı ayrı defterlerine geçirmesi gereken ticari iş
niteliğindedir. Şayet ticari defterler usulüne uygun bir şekilde de tu-
tulmuş ise, Yıldırım Ltd. Şti alacak hakkından ötürü Kısmet Hanım' a
açacağı davada, kendi ticari defterlerini delil olarak kullanabilecek-
tir. Kendi iddiasını ispatlamak isteyen Yıldırım Ltd. Şti, kendi ticari
defterlerine dayanmış ve ticari defterlerdeki kayıtlar kendisi aleyhine
delil oluşturacak nitelikte ise, bu kayıtlara dayanarak defter sahibi
aleyhine karar verilebilir.
C
., Tacir
., Ticaret Unvam/İşletme Adı
., Haksız Rekabet
., Ticaret Unvanının Konıınması
., Ticaret Unvanında İltibas
esinlenerek hazırlanmıştır.
68 Ticari İşletme Hukuku Cevapsız Pratik Çalışmalar
"Dava dilekçesi ile, T.C. Ziraat Bankası Genel Müdürlüğü hasım gösterilmişse
de, bu durum, her zaman düzeltilmesi mümkün bulunan temsilcide hata olarak
kabul edilmiştir. HUMK m. 17 maddesi uyarınca, bir şubenin muamelesinden
dolayı, o şubenin bulunduğu mahalde dahi dava açılabilir. Somut olayda davacı,
emeklilik işlemlerini davalı Banka'nın Didim Şubesi'nden yaptığına ve şubelerin de
tüzel kişilikleri bulunduğuna göre, mahkemece davanın görülmesi gerekirken
yazılı şekilde yetkisizlik kararı verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir "
2
SORU:
Yukarıdaki Yargıtay kararını, şubenin davada taraf olması konusuyla
bağlantılı olarak değerlendiriniz.
22
Y. 11. HD., T. 07.11.2002, E.2002/ 5337, K.2002/10098 (www.kazanci.com).
70 Ticari İşletme Hukuku Cevapsız Pratik Çalışmalar
,. Haksız Rekabet
,. Markaya Tecavüz
SORULAR:
., Marka
., Ticaret Urıvam/İşletme Adı
., Ticaret Urıvarımm Korurıması
., Maırkarım Komrıması
., Marka Hakkma Tecavüz
., Haksız Rekabet
"Bankanın müşterisine tahsis ettiği kredi hesabı "borçlu cari hesabı" olarak ad-
landırılır. Müşteribu hesabı verilen limit içinde krediler için kullanır. Ya hesaptan
para çeker, havale ile temlik yapar ya da teminat mektubu, aval, kefalet gibi ban-
kanın itibarına dayanan krediler talep eder. Müşteri hep borçlu durumundadır.
Gerek "borçlu cari hesabı" ve gerek "adi cari hesap" (küçük cari hesap) şeklinde
açılan banka hesaplarında, birincisinde kredi müşterisinin, ikincisinde bankanın
alacaklı duruma geçmeleri mümkün olmadığı, bu nedenle ITK.nun 87/1. madde-
sinde yer alan karşılık unsuru bulunmadığı cihetle ITK.ndaki cari hesap tanımına
uymaz. Bu itibarla dava konusu olayda ITK.nun 92. maddesi hükmü uygulana-
mayacağından ... ". 24
23
Y. HGK., T. 20.10.1978, E.1977/11-213, K. 1978/856 (www.kazanci.com).
24
Y. 11. HD., T. 03.02.1989, E. 1989/286, K. 1989/49 (www.kazanci.com).
Ticari İşletme Hukuku Cevapsız Pratik Çalışmalar 73
'" Ticari İş
'" Faturaya İtiraz
'" Faturada Bulmı.arı Vade Farkı Kaydına İtiraz
'" Tacirler Arasında Yapıları İhbar veya İhtarların Şekle Tabi Olması
'" Tacirin Ücret İsteme Hakkı
'" Hapis Hakkı
Hukuk Fakültesi 3. sınıf öğrencisi olan S, sömestr tatili için memleketi Mani-
sa'ya gittiğinde, Ticaret Hukuku vize sınavından yüksek puan almanın verdiği
haklı bir gururla, emekli olan babasını bir ticari işletme açması için ikna ederek
hukukf konularda ona yardım edeceğini söylemiştir. Kızı Sye güvenen baba M,
gerekli işlemleri tamamlayarak 11.01.2017 tarihinde Manisa'nın en işlek cadde-
sinde ticari işletme düzeyinde bir beyaz eşya dükkanı açmıştır.
M, mobilya mağazası sahibi olan esnaf B'den 15.01.2017 tarihinde beyaz eşya
dükkanında kullanmak amacıyla, 15.000 TL tutarında büro tipi masa ve koltuklar
satın almıştır. Aralarındaki sözleşmeye göre mallar 20.01.2017 tarihinde teslim
edilecek, malların bedeli ise mallar teslim edildikten sonra ödenecektir.
20.01.2017 tarihinde mallar teslim edilmiş ancak M, malların bedelini B'ye öde-
memiştir. B, Myi temerrüde düşürmek amacıyla M'ye faks çekmiştir.
BOR.ULAR:
1. M'nin B'den büro tipi masa ve koltuk satın alması ticari bir iş mi-
dir? Neden?
2. B'nin M'yi temerrüde düşürmek amacıyla faks çekmesinin şekil
yönünden Kanuna uygun olup olmadığını gerekçeleriyle açıklayınız.
B tacir olsaydı bu soruya vereceğiniz yanıt değişir miydi? Neden?
3. M'nin faturadaki bedele itirazının şekil ve süre yönünden Kanuna
uygun olup olmadığını gerekçeleriyle değerlendiriniz.
4. M'nin vade farkına itirazını şekil ve süre açısından değerlendirip
geç ödeme durumunda M'den vade farkı istenip istenemeyece-
ğini gerekçesiyle belirtiniz.
" Tacir
" Ticari İş
" Ticari Dava
" Faturaya İtiraz
" Faturada Bulunan Vade Farkı Kaydına İtiraz
• Tacirler Arasında Yapılan İhbar veya İhtarların Şekle Tabi Olması
• Ticari Defterlerin İspat Kuvveti
• Tacirin Ücret İsteme Hakkı.
• Hapis Hakkı.
" Ticari Temsikinin Ticari İşletme Üzerinde Rehin Tesisi
" Tacirler Arası Satımlarda Ayıp İhbarı
" Acenteye Ayıp İhbarı Yapılması ve Müvekkile İzafeten Dava Açılması
• Acentenin Masraf İsteme Hakkı
" Acentelik Sözleşmesinin Haldı Sebeple Feshi
Artık ticari işletmesini işletmekte zorlanır hale gelen A, T'yi ticari temsilci
olarak atamıştır. T, işletmede sürekli arıza veren ve eski bir görünüme sahip
olan muslukları değiştirmek istemiş, bu nedenle Kadıköy'de 20 yıldır tesisatçılık
yapan kardeşi esnaf M'yi arayarak işletmedeki tüm muslukları 2 gün içinde
değiştirmesini istemiştir. M de 2 gün içinde tüm muslukları değiştirmiş ve yapı
lan işlemin bedeli olarak 3.000 TL talep etmiştir. T, M'nin ücret talep etmesi
üzerine, ağabeyi olarak kendisinden bir ricada bulunduğunu ve aralarında bir
fiyat kararlaştırmadıklarını, bu nedenle ödeme yapmayacağını belirtmiştir. Bu-
nun üzerine M, A'nın daha önce kendi dükkanına emaneten bıraktığı işletmeye
ait 2 adet laptop üzerinde hapis hakkının bulunduğunu ileri sürerek alacağı
ödeninceye kadar bu laptoplara el koymuştur. A ise M'nin hapis hakkının bu-
lunmadığını, zira el konulan eşyanın M'nin iddia ettiği alacağıyla ilgisinin ol-
madığını ileri sürmüştür.
1. B tacir sıfatını haiz midir? B'nin A'dan buzdolabı satın alması ticari
bir iş midir? Neden?
2. B'nin faturaya itirazı şekil ve süre yönünden kanuna uygun mu-
dur? Faturaya itirazın kanuna uygun şekilde yapılmasının veya
yapılmamasının sonucu nedir? B'nin tacir olup olmamasının veya
somut olayda itiraz edilen hususun bu sonuca bir etkisi var mıdır?
3. A'nın B'ye karşı açtığı davada görevli mahkeme Asliye Ticaret
Mahkemesi midir? Neden?
A ile B arasındaki davada B, iddiasını ispat etmek için A'nın ticari
defterlerine dayanabilir mi? Neden?
5. T ve esnaf M arasında bir ücret kararlaştırılmaması, M'nin ücret
talep edebilmesini engeller mi? Neden?
6. Hapis hakkının şartlarını sayarak olayımızda esnaf M'nin dükkanı
na bırakılan laptoplar üzerinde hapis hakkının olup olmadığını
A'nın itiraz gerekçesiyle birlikte değerlendiriniz.
10. S'nin A'ya karşı açtığı dava gerekçeleri haklı mıdır? Ayrı ayrı de-
ğerlendiriniz.
11. E'nin A'ya izafeten kendisine karşı dava açılamayacağı itirazı haklı
mıdır? Neden?
80 Ticari İşletme Hukuku Cevapsız Pratik Çalışmalar
İstanbul Pendik'te ''T. A. Mobilya" isimli büyük bir mobilya mağazası işleten
tacir A, işlerinin idaresi için üniversiteden arkadaşı B'yi ticari temsilci olarak
atamış ve bu durumu ticaret siciline tescil ettirmiştir. Hemen çalışmaya başlayan
B, Y Limited Şirketi'nden 20.10.2017 tarihinde tanesi 1.000 TL'den 200 adet
masa sipariş etmiş, bunun karşılığı olarak tacir A adına 200.000 TL'lik bono
imzalayarak teslim etmiştir. Mobilya mağazasına söz konusu masalar, kararlaş
tırıldığı gibi 24.10.2017 tarihinde teslim edilmiş, fatura ise 29.10.2017 tarihin-
de ulaşmıştır. 30.10.2017 tarihinde malların gerekli nitelik ve vasıfta olmadığı
anlaşılmış ve ayrıca faturada daha önce konuşulmamış olmasına rağmen "bono-
nun tahsilinde yaşanacak gecikmeler halinde her ay için % 5 vade farkı talep
edilecektir" ibaresinin olduğu fark edilmiştir. Bunun üzerine B, 02.11.2017 tari-
hinde Y Limited Şirketi'ne noter aracılığıyla ihtar çekerek malların ayıplı olduğu
nu bildirmiştir. Faturaya itiraz etmeyi unuttuğunu fark eden B, bu kez
04.11.2017 tarihinde Y Limited Şirketi'ni telefonla arayarak faturadaki vade
farkı kaydına itiraz ettiğini bildirmiştir. Yapılan itiraz ve ihbarlara cevap veril-
memesi üzerine B, Y Limited Şirketi'ne bir faks çekerek sözleşmeyi feshettiğini
bildirmiş ve tazminat davası açmıştır.
Ticari İşletme Hukuku Cevapsız Pratik Çalışmalar 81
Bir dönem izlediği bir sitcomdan etkilenerek kuru temizleme işiyle uğraşmaya
karar veren A, öğretmenlik mesleğinden istifa ederek, gerekli işlemleri tamamla-
dıktan sonra 20.10.2017 tarihinde İstanbul/Pendik'te işletmesini açmıştır. A,
27.12.2017 tarihinde ticari işletmesini ve seçtiği ticaret unvanını tescil ettirmek
için ticaret siciline başvurmuş, ancak sicil müdürü, başvuru süresinin geçtiğini
belirterek tescil talebini reddetmiştir. Bunun üzerine A, sicil müdürünün kararına
itiraz ederek, tescil işleminin yapılmasını sağlamıştır. Ticaret hayatında yeni oldu-
ğunu düşünen A, işletmesinin idaresi için kardeşi T'yi 04.01.2018 tarihinde ticari
temsilci olarak atamış ve bu durumu 12.01.2018 tarihinde ticaret siciline tescil ve
ilan ettirmiştir. Ayrıca sicilde T'nin yapacağı işlemlerin üst sınırının 50.000 TL
olduğu belirtilmiştir. 10.02.2018 tarihinde A vefat etmiş olup, kuru temizleme
işletmesi, tek mirasçısı olan 16 yaşındaki oğlu M'ye kalmıştır.
İşletmenin ihtiyaç duyduğu ütüler için T'nin XYZ AŞ ile 14.02.2018 tarihinde
imzaladığı sözleşmeye göre, XYZ şirketi 30 adet ütüyü 15.03.2018 tarihinde
teslim edecek ve bunun karşılığında 20.03.2018 tarihinde 30.000 TL alacaktır. Bu
sözleşme çerçevesinde ütüler süresinde teslim edilmiş, ancak sözleşmede kararlaş
tırılan vasıf ve kalitede olmadıkları anlaşılmıştır. Bunun üzerine 16.03.2018 tari-
hinde XYZ AŞ'ye telefon açan T, ayıp ihbarında bulunmuş ve bedelde indirim ya-
84 Ticari İşletme Hukuku Cevapsız Pratik Çalışmalar
pılması gerektiğini belirtmiştir. Olumsuz cevap verilmesi üzerine T, XYZ AŞye bir
faks çekerek sözleşmeyi feshettiğini bildirmiş ve XYZ AŞye tazminat davası açmış
tır. Sözleşmenin feshi üzerine söz konusu ütüler, işletmeye ait kamyonlardan biri-
ne yüklenmiş ve XYZ AŞye iade edilmek üzere yola çıkmıştır. Ancak bu nakil sıra
sında nakliye aracı olan kamyon, Maltepe girişinde memur Zye çarparak onun
yaralanmasına sebep olmuştur.
• Acentelik Sözleşmesi
.. Tek Satıcılık Sözleşmesi
.. Acentelik Sözleşmesi ile Tek Satıcılık Sözleşmesinin Farklan
Somut olayda davalı B AŞ tarafindan kendisine ait ürünlerini belli bir böl-
gede satması için davalı C Ltd Şti'ne tanınan satış yetki belgesi bulunmakta-
dır. Diğer yandan davalı B AŞ'nin sattığı mamullerin faturasını C Ltd Şti adı
na düzenlendiği ve C Ltd Şti'nin de kendi adına satış karını da ekleyerek fatu-
ra düzenlediği anlaşılmaktadır. Öte yandan davalı C Ltd Şti, kendisine ödenen
satış bedelinin ... TL'lik kısmını davalı B AŞ'ye olan borcu için bu şirkete hava-
le etmiş, bakiye ... TL'lik kısmını ise dövize çevirerek kendi yedinde tutmuştur.
[Y. 19. HD. E. 2003/171 OK. 2003/10859 T. 3.11.2003'ten esinlenerek hazır
lanmıştır.(Karar için bkz. www.kazanci.com.tr)j (Erciyes Üniversitesi Hukuk
Fakültesi Ticaret Hukuku Dersi 2017-2018 Mazeret Sınavı)
80RU:
B AŞ ile C Ltd Şti arasındaki ilişkiyi hukuki açıdan nitelendiriniz. Acen-
telik ilişkisi olduğunu düşünüyorsanız ayrıntılı bir şekilde gerekçelendiri-
niz. Başka bir hukuki nitelikte olduğunu düşünüyorsanız bu ilişkinin ne
olduğunu acentelik ile farklı yönlerini belirterek açıklayınız.
Ticari İşletme Hukuku Cevapsız Pratik Çalışmalar 87
• Hapis Hakkı
• Denkleştirme Talebi
• Acentelik Sözleşmesinin Haldı Sebeple Feslhi
SORULAR:
Pamuk işiyle uğraşan ve büyük çapta bir işletmesi olan A, Adana'da üretilen
pamuğun ihracı için T'yi ticari temsilci olarak tayin etmiştir. Tayin işleminden 5
gün sonra da vekaletnameyi ticaret siciline tescil ettirmiştir. T önceden tanıdığı
Çukurova'nın ünlü pamuk üreticisi M'den yüklü miktarda pamuk tohumu almak
için sözleşme yapmıştır. Yüklü miktarda alımı öğrenen A, T'yi azletmiş ve azil
üzerine M'ye de yapılan alımın T'nin temsil yetkisinin sınırlarını aştığından bahisle
geçersizliğini ileri sürmüştür. A, T'nin boşluğunu doldurmak için pamuk ihracatı
nın başına D'yi ticari temsilci sıfatıyla getirmiştir. Ancak bu sefer D'yi ticaret sici-
line tescil ve ilan ettirmekten kaçınmıştır. D de bunu fırsat bilip kendi adına bir
pamuk fabrikası kurmuş ve T'yi fabrikasına ticari temsilci olarak atamıştır. T,
A'nın müşteri çevresiyle iletişime geçerek D adına sözleşmeler yapmıştır.
• Ticari Temsilci
" Ticari Temsilcinin Temsil Yetkisi
• Merkezi Yurtdışmda Bulunan Ticari İşletmelerinin Türkiye'de Tescili
• Tacirin Ölümünün Ticari Temsil Yetkisine Etkisi
Devlet memuru (M), mobilya fabrikası sahibi (B)'ye karşı alacak davası açmış
ve iddiasını ispat için (B)'nin ticari defterlerine dayanmıştır. (B)'nin ibraz ettiği
defterlerin incelenmesi sonucunda, dava konusu paranın (M)'den alındığı, fakat
daha sonra iade edildiği tespit edilmiştir. Öte yandan, (B), sürekli olarak toptan
mobilya sattığı (D)'ye yılsonunda hesap cetveli yollamıştır. Kendisinin 500 TL'si
faiz olmak üzere toplam 20.000 TL borçlu olduğuna dair hesap cetvelini alan (D),
hesap devresi içinde kendi borçları için faiz işletilmesine itiraz etmiş ve 45 gün
sonra hesap bakiyesini kabul etmediğini bildirmiştir. Buna rağmen (B), 20.000 TL
alacağın tamamı için tekrar faiz yürütmüştür. (İstanbul Zaim Üniv. Hukuk Fak.
Ticari İşletme ve Kıymetli Evrak Hukuku Dersi 2017/2018 Güz Bütünleme Sına
vından)
2. (D)'nin itirazı haklı ve geçerli midir? Özellikle (D)'nin faize dair iti-
razını ve 20.000'in tamamı için tekrar faiz işletilmesini kısaca de-
ğerlendiriniz.
92 Ticari İşletme Hukuku Cevapsız Pratik Çalışmalar
Tacir (T), merkezi İstanbul Bağcılar'da bulunan beyaz eşya mağazasının giriş
cephesine ''Teo Ticaret" yazdırmıştır. Ayrıca işletmesini yönetmesi ve 100.000
TL'ye kadar olan her türlü alım satım işlerini yapması için (V) yi görevlendirmiştir.
Söz konusu atama işlemi henüz ticaret siciline tescil ve ilan edilmeden (V), işlet
menin ihtiyacı doğrultusunda taşıma işlerinde kullanılmak üzere 150.000 TL
değerinde iki adet kamyonet satın almıştır. İstanbul Fatih'te bir şube açmanın kar
getireceğini düşünen (V), şube için uygun bir kiralık dükkan bulması için Fatih'te
emlakçılık yapan (K) ile anlaşır. (Altınbaş Üniv. Hukuk Fak. Ticari İşletme Hukuku
Dersi 2017/2018 Final Sınavından)
1. Olaydaki verilere göre, (T) ile (V) arasındaki hukuki ilişkiyi açıkla
yarak, (V)'in yetkilerinin kapsamını belirtiniz.
2. İşletme sahibi (T)1nin, olaydaki verilere göre iki adet kamyonet sa-
tın alınması işlemiyle bağlı olup olmadığını,(V)'nin atama işlemi
nin sicile tescil edilmemiş olmasını da dikkate alarak açıklayınız.
3. a) Olaydaki (K)'nin hukuki konumu ile söz konusu ilişkinin unsurları
nı kısaca belirtiniz. Bu ilişkinin kurulması için herhangi bir şekil şartı
nın bulunup bulunmadığını, olaydaki veriler ışığında açıklayınız.
(T), kırtasiye malzemeleri ticareti ile uğraşan bir tacir olup, X Tekstil Ürünleri
AŞ'den satın aldığı giyim ürünlerinden memnun kalmamış ve buna dair şikayet ve
eleştirilerini gerek bu şirkete gönderdiği elektronik postalarda gerekse çeşitli İn
ternet sitelerinde ve sosyal medya ortamlarında dile getirmiştir. (T)'nin sosyal
medya paylaşımlarında, bu şirketin sattığı ürünler için "kalitesiz, üçüncü sınıf ve
pahalı" şirket çalışanları için ise "kaba, ilgisiz ve tüketici haklarına saygısız" ifa-
delerini de kullanmıştır. X AŞ, (T)'ye karşı markalarını ve çalışanlarını aşağıladığı
iddiasıyla haksız rekabetin tespiti, önlenmesi ve men'i ile 10.000 TL maddi,
50.000 TL manevi tazminat talepli dava açmıştır. Bu talepler karşısında (T):
1. Davacı şirketile farklı sektörlerde faaliyet gösterdikleri için aralarında bir
rekabet ortamı bulunmadığından haksız rekabetten söz edilemeyeceğini,
2. İnternet ortamında kullandığı ifadelerin haksız rekabet oluşturmayacağını,
kaldı ki bütün söylediği ifadeleri ispatlamaya hazır olduğunu,
3. Kendisinin değil, kalitesiz mal satan şirketin kusurlu olduğunu ve kendi söz-
leri sebebiyle davacı şirketin bir zarara uğramadığını,
4. Davacı şirketin
tüzel kişi tacir, kendisinin ise gerçek kişi olması sebebiyle
manevi tazminat istenemeyeceğini,
savunarak davanın ve tüm taleplerin reddini istemiştir.
(Altınbaş Üniv. Hukuk Fak. Ticari İşletme Hukuku Dersi 2017/2018 Final Sına
vından)
., Acente
., Haksız Rekabet
., Acentenin Rekabet Yasağı
- Adnan Bey, Burak Bey'e her sattığı motosiklet için komisyon ödeyecektir.
Bir süre sonra UMT marka motosikletlerin üreticisi olan Ümit Bey, Adnan
Bey'in Anadolu yakasındaki satış oranlarının oldukça yükselmesini sağlayan Bu-
rak Bey'e maddi açıdan reddedemeyeceği olanaklar sunarak Burak Bey'i Adnan
Bey ile olan sözleşmesini sona erdirmeye yöneltir. Bunun üzerine, UMT marka
motosikletlerin İstanbul Anadolu yakasındaki galerilere tanıtılması ve satışı ko-
nusunda Ümit Bey ile Burak Bey sözleşme imzalarlar. Bu sözleşmeye göre, arala-
rındaki iş ilişkisi sona erdikten sonra dahi 5 yıl süreyle Burak Bey, Ümit Bey ile
rekabet oluşturacak nitelikte işler yapamayacaktır. Ancak, kendisine sunulan
maddi olanaklara yönelik taahhütlerin hiçbirinin yerine getirilmemesi üzerine
Burak Bey, Ümit Bey ile olan sözleşmesini fesheder ve rekabet yasağı ile bağlı
olmadığını sözlü olarak bildirir. (Altınbaş Üniv. Hukuk Fak. Ticari İşletme Huku-
ku Dersi 2017/2018 Bütünleme Sınavından).
Ümit Bey'in Burak Bey ile akdettiği sözleşmeye karşı Adnan Bey'in
hukuken başvurabileceği bir yol var mıdır? Açıklayınız.
3. a) Burak Bey ile Ümit Bey arasında akdedilen sözleşmede yer alan
5 yıl süresince rekabet etme yasağı hukuken geçerli midir? Ne-
den? Açıklayınız
b) Burak Bey'in rekabet yasağı ile bağlı olmadığı şeklindeki bildi-
rimi hukuken geçerli midir? Açıklayınız.
., Şirkete Sermaye Olarak Koımiabilecek/Koımiamayacak Uııısurlar
., Vadesi Gelmemiş Alacaldarm Sermaye Olarak Koıııulmasn
CEVAPLAR.:
1. Adi şirkete para, alacak veya başka bir mal ya da emek sermaye
olarak getirilebilir (TBK m. 621/1). Ticaret şirketlerine sermaye olarak
konulabilecek unsurlar, ticaret şirketlerinin genel hükümler kısmında,
TTK m. 127' de ayrınhlı şekilde saynlmışhr.
Kanunda aksine hüküm olmadıkça ticaret şirketlerine sermaye olarak;
a) Para, alacak, kıymetli evrak ve sermaye şirketlerine ait paylar,
b) Fikri mülkiyet haklan,
98 Şirketler Hukuku Cevaplı Pratik Çalışmalar
Noterde kurucuların imzaları tasdik edilmiş olan anonim şirket esas sözleşme
sine göre, kurucu ortaklardan (A) 100.000 TL, (B) ise bir taşınmazını sermaye
olarak koymayı taahhüt etmiştir. Şirketin tescili için yapılan başvuru, ticaret sicil
müdürü tarafından, sermaye olarak getirilen taşınmazın tapuda kurucular adına
tescil edilmediği ve 100.000 TL'nin de güvenilir bir kişiye teslim edilmediği gerek-
çesiyle reddedilmiştir.
CEVAP:
TTK m. 344'e göre nakden taahhüt edilen payların itibari değerinin en
az yüzde %25'inin tescilden önce ödenmesi gerekir. Bu tutar, kurulacak
olan şirket adına bankada açılan hesaba yahnlır. Güvenilir kişiye tevdii
nakdi sermaye taahhütlerinde değil, taşınırların sermaye olarak taahhü-
dü durumunda söz konusu olur. Olayımızda sicil müdürünün güvenilir
kişiye tevdii edilmemesi ve 100.000 TL'nın tamamının ödenmediği ge-
rekçesi ile tescilin reddi yerinde değildir. %25'in bankaya yahnlınası ve
buna ilişkin banka mektubunun sunulması yeterlidir.
TTK m. 128' e göre taşınmazın sermaye olarak getirilmesi halinde ta-
puya şerh verilmesi gerekir. Kurucular adına tescil aranmaz. Bu yüzden
sicil müdürü, kurucular adına tapuda tescil yapılmadığı gerekçesiyle
tescil talebi reddedilemez.
Taşınmazın mülkiyeti, şirketin tüzel kişilik kazanmasından sonra, ta-
puda şirket adına tescil yapılması ile geçer. TTK'ya göre sicil müdürü
şirketin tüzel kişilik kazandığını tapu memuruna bildirir. Taşınmazı
sermaye olarak koyan ortağın veya şirket yetkililerinin talebi üzerine
şirket adına tapuda tescil ile mülkiyet geçer.
Şirketler Hukuku Cevaplı Pratik Çalışmalar 101
80R.U:
Şirket ve ·müstakbel ortak arasındaki prensip anlaşmasının geçerli ola-
rak uygulanıp uygulanamayacağını tartışınız.
CEVAP:
Şirket
ve müstakbel ortak arasındaki prensip anlaşması ticaret huku-
kunun sermaye şirketlerine ilişkin temel kuralları uyuşmamaktadır. Şöy
le ki; sermaye şirketlerinde sermaye unsuru ön planda olup, hizmet
edimleri, kişisel emek ve ticari itibar sermaye olarak getirilemez (TTK m.
342). Dolayısıyla, somut olayda sözü edilen anlaşma Kanun' a aykırı ol-
ması sebebiyle uygulanamaz.
Şirketler Hukuku Cevaplı Pratik Çalışmalar 103
Kurulma aşamasında olan bir anonim şirkete ortak olan A, şirketin kuruluşun
dan sonra faaliyet göstereceği fabrika binasının kiralanması konusunda X ile
anlaşmış ve bir yıllık kira bedelini de peşin olarak X'e ödemiştir. A, ayrıca esas
sözleşmenin onaylanması sırasında noter masraflarını da ödemiştir. Şirketin tica-
ret siciline tescilinden sonra A, şirkete ödediği kira bedelinin ve noter masrafları
nın kendisine verilmesini talep etmişse de bu talebi şirket tarafından kabul gör-
memiştir.
CEVAP:
TTKm. 355:
"(1) Şirket ticaret siciline tescil ile tüzel kişilik kazanır.
X Gıda A.Ş. 1.000.000 TL sermaye ile kurulmuş bir şirkettir. Şirketin kurulu-
şundan 6 ay sonra şirket yönetim kurulu, şirketleri için stratejik bir öneme sahip
olduğunu düşündükleri bir ticari işletmeyi devralmak istemektedirler. İşletme sa-
hibi ile gerçekleştirilen pazarlıklar neticesinde 90.000 TL bedelle işletmenin devri
konusunda anlaşılmıştır. Ayrıca, bu bedele ek olarak 25.000 TL değerinde şirket
hissesi de işletme sahibine devredilecektir.
CEVAP:
Konu şirketin kuruluşundan sonra bir malvarlığının ya da işletmenin
devralınması ile ilgilidir. Şirketin tescilinden itibaren iki yıl içinde bir
işletme veya aynın, sermayenin onda birini aşan bir bedel karşılığında
devralınmasına veya kiralanmasına ilişkin sözleşmeler, genel kurulca
onaylanıp ticaret siciline tescil edilmedikçe geçerli olınaz (TTK m. 356).
Böyle bir sözleşmenin geçerli alınası için TTK m. 356 hükmünden çı
karılabilecek şu şartlar gereklidir:
- Yönetim kurulunun istemi üzerine şirket merkezinin bulunduğu
yer asliye ticaret mahkemesince atanacak bilirkişinin devralınacak
işletmeye değer biçmesi
CEVAP:
TTK m. 358 hükmüne göre pay sahiplerinin şirkete borçlanabilmesi
için; 1- Pay sahipleri sermaye taahhüdünden doğan vadesi gelmiş borç-
larını ifa etmiş olacak 2- Borç alınacak şirketin serbest yedek akçelerle
birlikte karı geçmiş yıl zararlarını karşılayacak düzeyde olacak.
A'nın taahhüt edip de ödemediği % 10 sermaye payı borcunun vadesi
gelmiş ise A şirketten borç alamayacaktır. Bu şart gerçekleştikten sonra
ikinci şartın da aynı zamanda gerçekleşmiş olması aranacaktır.
Somut olayda birinci şartın gerçekleşip gerçekleşmediği anlaşılamasa
da ikinci şart gerçekleşmemiştir. Dolayısı ile A, şirketten borç alamaz.
Buna aykırı olarak şirket A'ya borç verirse, borç verenler (yönetim kuru-
lu) TTK m. 562/1.5.b hükmü gereğince üçyüz günden az olmamak üzere
adli para cezası ile cezalandırılır.
106 Şirketler Hukuku Cevaplı Pratik Çalışmalar
Şirket ortağı A'nın ödediği bu bedeli geri almak için sahip olduğu bir
hukuki' imkan var mıdır? Açıklayınız.
CEVAP:
Anonim şirkette sermaye arhrıını bir esas sözleşme değişikliği niteliğin
dedir. TTK m. 455: "Esas sözleşmenin değiştirilmesine ilişkin genel kurul
kararı, yönetim kurulu tarafından, şirket merkezinin ve şubelerinin bulunduğu
yerin ticaret siciline tescil edilir; ayrıca ilana bağlı hususlar ilan ettirilir; tescil
ve ilan edilen karar şirketin internet sitesine konulur. Değiştirme kararı üçüncü
kişilere karşı tescilden önce hüküm ifade etmez."
TTK m. 456/3: Artırım, genel kurul veya yönetim kurulu kararı tarihinden
11
itibaren üç ay içinde tescil edilemediği takdirde, genel kurul veya yönetim kuru-
lu kararı ve alınmışsa izin geçersiz hale gelir ve 345 inci maddenin ikinci fıkrası
uygulanır."
TTK m. 345/2: "Şirket, 335 inci maddenin birinci fıkrasında öngörülen no-
ter onayı tarihinden itibaren, üç ay içinde tüzel kişilik kazanamadığı takdirde,
bu hususu doğrulayan bir sicil müdürlüğü yazısının sunulması üzerine, bedel-
ler banka tarafından sahiplerine geri verilir."
A, karar tarihinden itibaren 6 ay geçmiş olduğundan ticaret sicilinden
sermaye arhrırnırun tescil edilemediğine dair bir yazı aldıktan soma
sermaye arhrıını için bankaya yahrdığı parayı geri alabilir.
Şirketler Hukuku Cevaplı Pratik Çalışmalar 107
., Sermayemin Azaltılması
X Gıda A.Ş. 500.000 TL sermaye ile kurulmuş bir şirkettir. Şirketin tescilinden
itibaren geçen 1 yılın sonunda toplanan ilk genel kurulda, taahhüt edilen serma-
yenin pay sahiplerince şirkete getirilememesi sebebi ile sermayenin %50 azaltılma
sı yönünde karar alınmak istenmektedir.
SORU:
Böyle bir kararın hukukı niteliğini ve bu kararı alabilmek için gerekli
nisapları açıklayınız.
CEVAP:
Söz konusu karar bir esas sözleşme değişikliğidir. TTK m. 473/3: "Genel
kurulun kararına 421 inci maddenin üçüncü fıkrasının birinci cümlesi uygula-
nır. Kararda sermayenin azaltılmasının ne tarzda yapılacağı gösterilir." Dola-
yısıyla bu karar sermayenin en az % 75'ini oluşturan payların sahipleri-
nin ve temsilcilerinin olumlu oylarıyla alınmalıdır.
108 Şirketler Hukuku Cevaplı Pratik Çalışmalar
Söz konusu değişiklikte gerekli genel kurul kararı için toplantı ve karar
nisaplarını açıklayınız.
CEVAP:
Y Otomotiv A.Ş. Otomotiv sektöründen tamamen ayrılarak akaryakıt
sektöründe faaliyet gösterecek ise bu durumda TTK m. 421/3-a gereğince
gereken toplanh ve karar nisabı en az % 75'tir (Ayrıca bkz. TTK m.
421/4).
Y Otomotiv A.Ş. otomotiv sektörünün yanı sıra akaryakıt sektöründe
de faaliyet gösterecek ise, bu bir esas sözleşme değişikliği anlamına gelir
ve bu durumda TTK m. 421/1 uygulanır (Birinci toplanh için toplanh
nisabı 1/2 ve karar nisabi hazır bulunanların çoğunluğu; ikinci toplanhda
ise toplanh nisabı 1/3, karar nisabı hazır bulunanların çoğunluğu. Nisap-
lar hesaplanırken esas sermaye payı dikkate alınır).
Şirketler Hukuku Cevaplı Pratik Çalışmalar 109
X Gıda A.Ş. yönetim kurulu % 1O'ar pay sahibi A, B, C ve D ve %25 pay sahibi
olan E'den oluşmaktadır. Şirket müdürü olan Y'nin görevden alınması hususunda
yönetim kurulunda yapılan müzakere sonunda yapılan oylamada; D ve E'nin kabul
oyuna karşılık A, B ve C red oyu kullanmıştır.
SORU:
Şirket müdürü Y'nin görevden alınıp alınmadığını açıklayınız.
CEVAP:
TTK m. 390 uyarınca anonim şirkette yönetim kurulu üye tam sayısı
nın çoğunluğu ile toplanır ve kararını da hazır bulunanların çoğunluğu
ile alır. Her YK üyesini oyu eşittir. Bu konuda yönetim kurulu üyelerinin
pay sahibi olup olmamasının ve pay miktarlarının bir önemi yoktur.
Olayda, toplantıya katılan 5 üyeden 3'ü red oyu verdiğine göre karar
alınamamıştır.
110 Şirketler Hukuku Cevaplı Pratik Çalışmalar
X AŞ'nin %1 pay sahibi olan (P) 30.03.2014 tarihinde yapılan olağan genel ku-
rul toplantısına katılmış, bilançonun, gelir tablosunun ve yönetim kurulu faaliyet
raporunun okunmasından sonra, bunların oylanmasından önce söz alarak yönetim
kurulunu yolsuzluk ve usulsüzlük yapmakla suçlamış ve bilançonun ve gelir tablo-
sunun gerçeği yansıtmadığını ileri sürmüş, ayrıca bilanço kalemlerinin tek tek
incelenmesi açısından finansal tablolarla ilgili görüşmelerin bir ay süreyle erte-
lenmesini talep etmiştir.
Gündem konularından yönetim kurulunun ibrası, bilançonun ve gelir tablosu-
nun tasdiki konularının oylamalarında (P) olumsuz oy kullanmıştır.
Yönetim kurulu üyelerinin toptan ibrası genel kurulda oylanmış ve yönetim ku-
rulu üyeleri kendi ibraları yönünde oy kullanmışlardır. Sonuçta gerek yönetim
kurulunun ibrası gerekse bilanço ve gelir tablosunun tasdiki konuları büyük ço-
ğunluğun oylarıyla kabul edilmiştir.
(P), bilançonun tasdikine ve yönetim kurulu üyelerinin ibrasına dair genel kurul
kararlarının iptali talebiyle dava açmış ise de, mahkeme (P)'nin bu kararların
iptali için dava açamayacağı, açsa dahi yönetim kurulu üyelerinin kendi oyları
dikkate alınmasa bile sonucun değişmeyeceği gerekçeleriyle davanın reddine karar
vermiştir.
CEVAPLAR:
1. TIK m. 446- (1) a) hükmü gereğince, genel kurul toplantısında hazır
bulunup da karara olumsuz oy veren ve bu muhalefetini tutanağa geçirten
pay sahipleri genel kurul kararlarının iptali için dava açabilirler. Olayda
P'nin genel kurula katıklığı ve söz konusu kararlar için olumsuz oy kullan-
dığı bellidir. Fakat kararda P'nin muhalefetini tutanağa geçirttiğine dair bir
açıklık yoktur. Bu yüzden P genel kurul karanını iptali için dava açamaz.
SORULAR:
CEVAPLAR:
1. Bütün payların sahipleri veya temsilcileri, aralarından biri iti-
razda bulunmadığıtakdirde, genel kurula katılmaya ve genel kurul
toplantılarının yapılmasına ilişkin hükümler saklı kalmak şartıyla, çağ
rıya ilişkin usule uyulmaksızın, genel kurul olarak toplanabilir ve bu
toplantı nisabı var olduğu sürece karar alabilirler (TTK m. 416/1). Çağ
rısız genel kurul toplantısı olağan ya da olağanüstü genel kurul toplan-
tısı olarak gerçekleşebilir. Çağrısız genel kurul toplantıları tek kişilik
anonim şirketlerde kural iken; az sayıda pay sahibinden oluşan şirket
lerde yaygındır. Bu aynı zamanda pay sahiplerine bu konuda tanınmış
bir veto hakkı olarak değerlendirilebilir25 • Çağrısız genel kurul toplantı
larında, genel kurula çağrı merasiıni dışında, normal bir genel kurul
toplantısında geçerli olan kurallar aynı şekilde geçerlidir. Çağrısız ge-
nel kurul toplantılarında, genel kurulun karar almaya yetkili olduğu
bütün konularda karar alınabilir.
25
Peter Böck!i; Schweizer Actienrecht, 4.Auflage, Zürich-Basel-Genf 2009, § 12, N. 53.
114 Şirketler Hukuku Cevaplı Pratik Çalışmalar
X AŞ'nin esas sözleşmesinde işletme konusu «her türlü gıda imalatı ve ticareti»
olarak belirtilmiştir. X AŞ'nin yönetim kurulu üyelerinden (A), sahibi olduğu ma-
den işletmesini (X) A.Ş. adına satın almıştır. Diğer yönetim kurulu üyeleri olan
(B) ve (C) durumu daha sonra öğrenmişlerdir.
80RU:
(A)'nin söz konusu işlemi yapıp yapamayacağını ve bu işleme karşı (B)
ve (C)1nin hangi gerekçelerle itiraz edebileceğini açıklayınız.
CEVAP:
TTK m. 395' e göre YK üyesinin şirket ile kendisi veya başkası adına
işlem yapabilmesi için GK' dan izin alınması gerekir. Olayda A maden
işletmesinin sahibidir. Bu yüzden maden işletmesinin şirket adına satın
alınabilmesi için GK' dan izin alınması gerekir. Bu düzenlemeye aykırılı
ğın yaphrımı, işleminin bahl olduğunun şirket tarafından ileri sürüle-
bilmesidir. Diğer YK üyeleri şirketi temsilen hareketle, işlem ile şirketin
bağlı olmadığını ileri sürebilirler. Bu imkan işlemin karşı tarafı olan A'ya
tanınmamış sadece şirkete tanınmışhr.
Bir diğer
husus, AŞ'lerde aksi esas sözleşmede kararlaştırılmamış ve-
ya YK'nıntek kişiden oluşmadığı durumlarda çift imza ilkesinin geçerli
olmasıdır. Olayda YK 3 kişiden oluşuyor. Şirket sözleşmesinde aksi yön-
de bir düzenleme de yoksa YK üyesi A'nın tek başına yaphğı bu sözleş
me şirketi bağlamayacakhr.
116 Şirketler Hukuku Cevaplı Pratik Çalışmalar
Yuki Motorlu Araçlar İmal ve Satış Anonim Şirketi Genel Kurulu, 2014 yılı
için, faaliyet döneminin 5. Ayında, Yeminli Mali müşavir D ve E'yi, şirket payları
nın %40'ını temsil eden pay sahiplerinin hazır bulunduğu genel kurul toplantısın
da oy çoğunluğu ile denetçi olarak atamıştır. D 2008 yılından beri mutad olarak
şirket denetçisi olarak atanmakta olup E ise 4 yıl öncesine kadar şirketin ticari
mümessili olarak görev yapmıştır. Denetçiler seçildikten 1 ay sonra şirket serma-
yesinin %15 ine sahip C ile Yönetim Kurulu üyesi Yarasında önceye dayanan bir
anlaşmazlık çıkmış ve C, D'nin aynı zamanda Y'nin yeğeni olduğundan denetim
faaliyetini yaparken artık bağımsız olamayacağını, ayrıca denetçi seçiminin ka-
nunen yapılması öngörülen zamanda yapılmadığını iddia ederek görevden alma
ve yeni denetçi atanması davası açarak mahkemeye başvurmuştur. D ise Cnin bu
davayı açma süresinin geçtiğinden bahisle davanın usulden reddini, kaldı ki süre-
sinde açılmış olsa bile seçimin yapıldığı ilgili genel kurul toplantısında Cnin
olumsuz oy kullanmadığı için bu davayı açamayacağını belirterek davanın reddi-
ni talep etmiştir.
CEVAPLAR:
1. Öncelikle Cnin şirket sermayesinin% lS'ine sahip olduğu ve ale-
lade bir ortak olmadığı dikkate alınmalıdır. Sermayenin en az onda biri-
ni, halka açık şirketlerde yirmide birini oluşturan pay sahipleri TTK' da
azlık olarak nitelendirilmiş ve kanunda belirtilen bazı durumlarda bu
gruba birtakım haklar tanınmışhr. Denetçilerle alakalı olarak TTK m.
399/4-b' de, Şirketin merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesi;
Sermayenin yüzde onunu oluşturan pay sahiplerinin istemi üzerine, ilgilileri ve
seçilmiş denetçiyi dinleyerek, seçilmiş denetçinin şahsına ilişkin haklı bir sebebin
gerektirmesi, özellikle de onun taraflı davrandığı yönünde bir kuşkunun varlığı
halinde, başka bir denetçi atayabilir.' hükmü mevcuttur.
Cnin denetçi seçimi hakkındaki iddiası ise TTK m. 399/6 ile ilgilidir.'
Faaliyet döneminin dördüncü ayına kadar denetçi seçilememişse, denet-
çi, yönetim kurulunun, her yönetim kurulu üyesinin veya herhangi bir
pay sahibinin istemi üzerine, dördüncü fıkrada gösterilen mahkemece
atanır., .. ' hükmüyle alakalıdır. Fakat kanun koyucunun burada denetçi-
nin faaliyet yılının ilk dört ayında seçilememiş olması halinde, ilgili yıl
içinde seçilebilmesi için ek hükümler getirdiği görülmektedir. Olayda ise
her ne kadar bu süre geçmiş olsa da Genel Kurul, hak sahiplerinin mah-
kemeye dava açmasından önce denetçi seçimi yaphğı için seçim sırf bu
nedenle geçersiz sayılamaz.
Sermayenin yüzde onunu oluşturan pay sahiplerinin istemi üzerine,
ilgilileri ve seçilmiş denetçiyi dinleyerek, seçilmiş denetçinin şahsına
ilişkin haklı bir sebebin gerektirmesi, özellikle de onun taraflı davrandığı
yönünde bir kuşkunun varlığı halinde, başka bir denetçi atayabilir.'
hükmü mevcuttur.
Buna göre C, görevden alma davasını süresi içinde açmadığı için da-
va usulden reddedilecektir. Ayrıca C davayı süresi içinde açmış olsaydı
dahi bu davanın şartları şahsında oluşmadığından (Denetçinin seçimine
genel kurulda karşı oy verip bu kararını tutanağa geçirmediğinden)
D'nin savunmaları mahkemece kabul görecektir.
D'nin önceki dönemlerde ortak olması ise denetçilik yapmasına engel olacak
hükümler arasında sayılmamıştır. Nitekim TTK m. 40011-a da denetçinin, de-
netlenecek şirkette pay sahibi olması yasaklanmıştır. Ancak bu yasak halihazır
daki ortaklar içindir. Şirketin önceki ortakları bu kapsama dahil değildir.
• Sözleşmenin feshi
Kutlu Nakliyat A.Ş. genel kurulu tarafından denetçi olarak atanan S, şirketin
finansal tabloları ile yıllık faaliyet raporunu incelerken sonuca varmaya engel
olacak belirsizliklere rastlamış, finansal tablolar ile esas sözleşmenin uygulanma-
sı konusunda Yönetim Kurulu ile görüş ayrılığına düşmüş ve finansal tablolara
dayanak teşkil eden defter ve envanter kayıtlarının da kendisine verilmesini iste-
miştir. Fakat yönetim kurulu şirket yazışmalarının ve defterlerin bir kısmının
henüz tasnif edilmediğini belirterek, istenen belgelerin ancak 2 ay sonra S'ye
verilebileceğini ifade etmiştir. S, Yönetim kurulundan istediği belgelerin zama-
nında verilmemesi üzerine bu şartlar altında ilgili şirkette denetimde bulunama-
yacağı gerekçesi ile denetleme sözleşmesini feshettiğini sözlü olarak Yönetim
Kuruluna bildirmiştir.
SORULAR:
1. Böyle bir durumda S nasıl bir görüş yazısı yazabilir? Bu görüş yazı
sının hüküm ve sonuçları neler olabilir?
2. S'nin istediği defterlerin zamanında ibraz edilmesi ve bu defter-
lerin incelenmesi sonucunda, finansal tablo sonuçlarına etki
edecek düzeyde ancak yetkili kurullarca düzeltilebilecek aykırı
lıklar olduğu kanaatine varması durumunda nasıl bir görüş yazısı
yazabileceğini ve bunun hüküm ve sonuçlarının neler olabilece-
ğini belirtiniz?
4. Fesih davası açmadan önce S'nin başvurabileceği bir yol var mı
dır? Varsa nasıl? Yoksa neden?
120 Şirketler Hukuku Cevaplı Pratik Çalışmalar
CEVAPLAR:
1. Denetlemenin uygun bir şekilde yapılmasına ve sonuçlara varıl
masına olanak vermeyen ölçüde belirsizliklerin bulunması veya şirket
tarafından denetlenecek hususlarda önemli kısıtlamaların yapılması ha-
linde denetçi, bunları ispatlayabilecek delillere sahip olmasa bile, gerek-
çelerini açıklayarak görüş vermekten kaçınabilir. Kaçınma olumsuz gö-
rüşün sonuçlarını doğurur.
3. Denetçi denetleme sözleşmesini, sadece haklı bir sebep varsa veya kendi-
sine karşı görevden alınma davası açılmışsa feshedebilir. Görüş yazısının içeri-
ğine ilişkin fikir ayrılıkları ile denetlemenin şirketçe sınırlandırılmış olması veya
görüş yazısı vermekten kaçınma haklı sebep sayılamaz. (TTK m. 399/8). Dola-
yısıyla ilgili belgelerin zamanında verilmemesi, şirket denetiminin şir
ketçe sınırlandırılması olarak değerlendirilmeli. Kanun koyucu bu du-
rumu haklı bir fesih nedeni olarak saymadığı için buna dayanılarak söz-
leşmenin feshi mümkün olmayacakhr. Denetçinin sözleşmeyi feshi yazılı
ve gerekçeli olmalıdır.
Şirket ile denetçi arasında şirketin ve topluluğun yılsonu hesap-
larına, finansal tablolarına ve yönetim kurulunun faaliyet raporuna iliş
kin, ilgili kanunun, idari tasarrufun veya esas sözleşme hükümlerinin
yorumu veya uygulanması konusunda doğan görüş ayrılıkları hakkında,
yönetim kurulunun veya denetçinin istemi üzerine şirketin merkezinin
bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesi dosya üzerinden karar ve-
rir. Karar kesindir. (TTK m. 405)
122 Şirketler Hukuku Cevaplı Pratik Çalışmalar
X Taşımacılık A.Ş. % 1O'ar paya sahip 1O ortaktan oluşan bir anonim şirkettir.
Şirketin
yönetim kurulu, pay sahibi olan 5 ortaktan oluşmaktadır.
Şirketin 2013 yılının 3. çeyreğinde hedeflediği kar oranının oldukça üzerinde
bir seviyeyi yakalaması üzerine toplanan yönetim kurulu, çoğunlukla aldığı karar
ile elde edilen karın yönetim kurulu üyesi ortaklara sermaye payları oranında
dağıtılmasına karar vermiştir.
80RULAR:
1. Şirket yönetim kurulunun kar dağıtım karan almasını tartışınız.
CEVAPLAR:
1. TTK, genel kurul ve yönetim kurulunun görev sınırlarını her iki
organ için de devredilemez ve vazgeçilemez yetkiler belirleyerek çizmiş
tir. Genel kurul açısından konu TTK m. 408/2' de düzenlenmiştir. Devre-
dilemeyecek ve vazgeçilemeyecek yetkilerin söz konusu olduğu durum-
larda genel kurul bizzat karar almalıdır. Yıllık kar üzerinde tasarruf yet-
kisi genel kurula ait ve bu kurul tarafından devredilemeyecek ve vazge-
çilemeyecek bir yetkidir. Dolayısıyla bu yetkilerin yönetim kuruluna ya
da pay sahiplerinden müteşekkil herhangi bir diğer kurula devri müm-
kün değildir. Buna karşılık ilgili hukuki işlemler için hazırlık yapılması
ya da genel kurul kararlarının uygulanması başka organlara bırakılabilir;
çünkü genel kurul yılda bir kez veya gerektikçe toplanan bir organdır.
Şirketler Hukuku Cevaplı Pratik Çı:ılışmı:ılı:ır 123
CEVAP:
TTK m. 508 : "(1) Esas sözleşmede aksine bir hüküm yoksa, kar ve tasfiye
payı pay sahibinin sermaye payı için şirkete yaptığı ödemelerle orantılı olarak
hesap edilir.
(2) Yıllık kar, yıllık bilançoya göre belirlenir."
Buna göre A'nın alması gereken kar payı miktarı;
100.000 TL x 0,20 = 20.000 TL ve 20.000 TL x 0,30 = 6.000 TL'dir.
Şirketler Hukuku Cevaplı Pratik Çalışmalar 125
SORU:
Pay sahibi A ne kadar pay alabilir? Bu konuda kanunun gerektirdiği
esaslardan tüm pay sahiplerinin olumlu oylarıyla alınacak bir genel kurul
karan ile ayrılmak mümkün müdür? Gerekçeleriyle açıklayınız.
Esas sözleşmede aksine hüküm yoksa pay sahibinin kar payı ve tasfi-
ye payı, şirkete yaphğı ödemelerle oranhlı olarak hesaplanır
(TTK.m.508/1). Kar payı yıllık bilançoya göre belirlenen net kardan veya
serbest yedek akçelerden dağıhlabilir. Yani, pay sahibinin kar payı hak-
kı, taahhüt ettiği sermaye payına göre değil, şirkete fiilen ödediği pay
bedeli üzerinden hesap edilir. Yapılacak bir hesaplama ile A'nın hak
kazanacağı kar payı (100.000 TL x 0,20 x 0,25=) yanıt, 5.000 TL' dir.
CEVAP:
Şirkette
her bir payın itibari değeri: 1.000.000 / 100.000 = 10 TL. A'run
sahip olduğu esas sermaye payı lO0xlO = 1.000 TL. A'run taahhüt ettiği
halde ödemediği esas sermaye payının tutarı: 1.000/2 = 500 TL.
Yeni sermaye taahhüdü yoluyla sermaye arhrımına gidilebilmesi için
şirketteki tüm pay bedellerinin ödenmiş olması gerekirse de; tüm serma-
yeye kıyasla önemli sayılamayacak tutarların ödenmemiş olması serma-
ye arhrımı için bir engel değildir (TTK m. 456/1). 1.000.000 TL esas ser-
mayeye oranla ödenmemiş olan 500 TL tutarındaki esas sermaye payı
önemli sayılmayacak ve sermayenin artırılması mümkün olacaktır. Do-
layısı ile genel kurul kararının iptali mümkün olmayacakhr.
Şirketler Hukuku Cevaplı Pratik Çalışmalar 127
A, B, C ve D İnşaat anonim şirketleri, büyük bir baraj inşaatı için yeni bir ano-
nim şirket kurmak amacı ile bir araya gelmişlerdir. Şirket sözleşmesinin yazılması
sürecinde B, C ve D şirketleri; yapılan yatırımın çok büyük miktarlarda sermaye
gerektirdiğini; ayrıca yatırımın tamamlanmasının, faaliyete geçmesinin ve kendi-
sini amorti ederek yatırım sahiplerine kar getirmesinin çok uzun yıllar alacağını;
böyle bir yatırımı yapmanın kendileri için rasyonel olmadığını ve hiç olmazsa yeni
şirkete ait işletmenin tam olarak faaliyete geçmesine kadarki süreçte kendilerine,
taahhüt edip ödeyecekleri esas sermayeye karşılık bir faiz ödenmesini talep etmiş
lerdir. Büyük ortak A şirketi ise, 1TK hükümleri çerçevesinde, esas sermayeye kar-
şılık faiz ödemesinin mümkün olmadığını ileri sürerek bu talebi reddetmiştir.
SORU:
Pay sahiplerinin faiz talebini ve bu talebin reddini değerlendiriniz.
CEVAP:
AŞ' de sermaye için faiz ödenemez (TTK m. 509). Pay sahiplerine
kar payı da garanti edilemez. Ancak işletmenin tam bir şekilde faali-
yete başlamasına kadar geçecek hazırlık dönemi için pay sahiplerine
TTK m. 510/1' de yer alan çerçeve içerisinde hazırlık dönemi faizi
ödenebilir. Hazırlık dönemi faizi, pay sahiplerine işletmenin faaliyete
geçmesi için gerekli hazırlık ve başlangıç safhasında yapılan ödeme-
lerdir26. Bu ödemeler, temelini esas sözleşmede bulan gerekçeye da-
yanmahdır27.
1996, § 40 N. 117.
27
Roland von Büren/Walter A. Stoffel/Rolf H. Weber; Grundriss des Actienrechts, 2. Aufla-
ge, Zürich-Basel-Genf, 2007, N. 107.
28
Forstmoser/Meier-Hayoz/Nobel, § 40, N. 119- 120-121.
128 Şirketler Hukuku Cevaplı Pratik Çalışmalar
1.000.000 TL sermayeli X Gıda A.Ş. bir süredir nakit sıkıntısı çekmekte ve va-
desi gelen borçlarını ödemekte zorlanmaktadır. Şirketin son yıllık bilançosundan,
esas sermaye ile kanuni yedek akçeleri toplamının %55'inin zararlar sebebiyle
karşılıksız kaldığı anlaşılmıştır. X Gıda AŞ'de daha önce ayrılan kanuni yedek
akçeler toplamı ise 200.000 TL'dir. Yönetim kurulu, genel kurulu hemen toplantı
ya çağırmış ve 900.000 TL esas sermayeli Y Gıda A.Ş. ile birleşmeyi teklif etmiştir.
Y şirketinin geçmiş dönem zararı ve sermaye kaybı bulunmamaktadır. Y şirketinin
ayrıca 1.000.000 TL tutarında dağıtılmamış karı ve 500.000 TL tutarında da
ihtiyari yedek akçesi bulunmaktadır.
SORULAR:
1. AŞ'de "sermaye kaybı" ve "borca batıklık" kavramlarını açıklayı
nız.
Olaydaki verilere göre X Gıda AŞ'de bunlardan hangi duru-
mun tespit edildiğini ve ne yapılması gerektiğini açıklayınız?
X Gıda AŞ'deki sermaye kaybı %90'a ulaşsaydı önceki soruya ve-
receğiniz cevap değişir miydi?
3. AŞ'de borca batıklık nasıl tespit edilir? Açıklayınız.
CEVAPLAR:
1. AŞ' de sermaye kaybı, son yıllık bilançoya göre esas sermaye ve
kanuni yedek akçeler toplamının yarıdan çoğunun karşılıksız kalması
dır. Sermaye kaybı %50'yi geçerse yönetim kurulunun derhal genel ku-
rulu toplantıya çağırması ve bazı iyileştirici önlemleri teklif etmesi gerek-
lidir. Borca batıklık ise söz konusu zararlar sebebiyle esas sermayenin
tamamen kaybedilmiş olması, yani şirket aktiflerinin borçlarını karşıla
maya yetmiyor olmasıdır. AŞ'de sermaye kaybı 1/2 ve 2/3 arasındaysa
yönetim kurulu hemen genel kurulu olağanüstü toplantıya çağırmalı ve
uygun gördüğü iyileştirici önlemleri sunmalıdır (TTK m. 376/1). Buna
karşılık sermaye kaybı 2/3' den fazlaysa, derhal toplantıya çağrılacak
130 Şirketler Hukuku Cevaplı Pratik Çalışmalar
X Yapı A.Ş.
genel kurulu, faaliyet dönemi sonundan 1 ay sonra toplanarak
olağan genel kurul toplantısını gerçekleştirmiştir. Toplantıda, karar yetersayılarını
düzenleyen TTK hükümlerine uygun olarak;
- Sermayenin 100.000 TL'den 150.000 TL 'ye çıkarılması,
A, bu şirkette %7,5 oranında paya sahiptir. Söz konusu genel kurul toplantısı
na gündemi ilgi çekici bulmadığı için katılmayan A, toplantıya katılmadığı için
alınan rüçhan haklarının sınırlandırılması kararının kendisi için uygulanamayaca-
ğını düşünmektedir.
BORU:
A, sermaye artırımında rüçhan hakkını herhangi bir sınırlamaya tabi
olmaksızın kullanabilir mi? A, ilgili genel kurula katılıp olumsuz oy kullan-
sa idi cevabınız değişir miydi?
CEVAP:
Gündemdeki bir konu ile ilgili olarak genel kurulun aldığı karar, top-
lanhda hazır olan ve olmayan, karara olumlu ya da olumsuz oy vermiş
bütün pay sahipleri hakkında geçerlidir ve hüküm ifade eder (TTK m.
423). Bundan dolayı, A toplanhya kahlmasa da rüçhan haklarının sınır
landırılması karan kendisine de uygulanır. İlgili Kanun hükmüne göre,
bu karara olumsuz oy verilmiş olması anılan sonucu değiştirmeyecektir.
Şirketler Hukuku Cevaplı Pratik Çalışmalar 133
SOR.ULAR.
1. Ceyhun Seçkin'in proje kapsamında bilgi alma ve defterleri ince-
leme yetkisinin olup olmadığını belirtiniz. Bu talebin ne şekilde
134 Şirketler Hukuku Cevaplı Pratik Çalışmalar
CEVAPLAR:
1. Her yönetim kurulu üyesi şirketin tüm iş ve işlemleri hakkında
bilgi isteyebilir, soru sorabilir, inceleme yapabilir. Bir üyenin istediği,
herhangi bir defter, defter kaydı, sözleşme, yazışma veya belgenin yöne-
tim kuruluna getirtilmesi, kurulca veya üyeler tarafından incelenmesi ve
Şirketler Hukuku Cevaplı Pratik Çalışmalar 135
2. Şirketin tescilinden itibaren iki yıl içinde bir işletme veya aynın,
sermayenin onda birini aşan
bir bedel karşılığında devralınmasına veya
kiralanmasına ilişkin sözleşmeler, genel kurulca onaylanıp ticaret siciline
tescil edilmedikçe geçerli olmaz. Bu sözleşmelerin onaylanmasından ve
tescilinden önce, bunların ifası amacıyla yapılmış olan ödemeler dahil,
her türlü tasarruf geçersizdir (TTK m. 356/1). Dolayısıyla oransal olarak
ilk şart sağlanmaktadır. Ancak somut olayda TTK m. 356/5'te öngörülen
istisnanın gerçekleşip gerçekleşmediği saptanmalıdır. Buna göre şirketin
işletme konusunu oluşturan veya cebri: icra yoluyla iktisap edilen ayın ve
işletmeler hakkında bu madde hükmü uygulanmaz. Olaydaki şirket de
bir inşaat şirketidir. Bu amaçla kurulmuştur. İştigal alanının dar yorum-
lanmaması gerekmekte olup, inşaat projeleri yapmak için kurulan bir AŞ
açısından taşınmaz alım-sahmı da bu konu içine giren işlemlerden sa-
yılmalıdır. Bu sebeple de Ceyhun Seçkin'in TTK m. 356'ya dayanarak
işlemin geçersizliğini ileri sürmesi mümkün değildir.
yetkilidir. Buna karşılık Derya Gözetir'in, aynı veya farklı işlerle uğraşan
başka bir AŞ' de pay sahibi olmasında ise herhangi bir sakınca yoktur.
!2. A'nın, E'nin itiraz hakkının olmadığı yönündeki iddiası yerinde mi-
dir? Neden?
3. B, C ve D'nin A ve E hakkında aldıkları kararların geçerli olup ol-
madığı
140 Şirketler Hukuku Cevapsız Pratik Çalışmalar
., Adi Şirket
Beş ortak (A, B, C, D, E) bir su fabrikasını adi şirket şeklinde işletmek istemek-
tedirler. Bu fabrikanın ortaklardan (A)'.Ya ait taşınmaz üzerinde kurulması, suyun
dağıtımı için de (B)'nin araçlarının kullanılması kararlaştırılmıştır. İşletmeye C,
40.000 TL, D, 6 ay sonra muaccel olacak olan, H'den olan alacağını şirkete geti-
recektir. E ise, suların araçlara yüklenmesinde ve araçlardan boşaltılmasında biz-
zat çalışacaktır. Şirket sözleşmesinde yönetim yetkisi ortaklardan A, B ve C'ye
verilir. Bilançonun her yıl Mart ayında çıkarılacağı, ayrıca ortaklardan D ve E'nin
zarara katılmayacakları kararlaştırılmıştır.
A, şirketin daha geniş müşteri kitlesine ulaşmasını sağlamak amacıyla K'.Yi ticari
temsilci olarak atar. Bu atamadan haberdar olan ortaklardan D, A'nın tek başına
böyle bir atama yapamayacağını ileri sürerek bu işleme itiraz eder. A, D'nin böyle
bir itiraz hakkının olmadığını iddia edince D, Ayı yöneticilikten azlettiğini belirtir.
A, D'nin tek başına yöneticiyi az/edemeyeceğini bildirmesi üzerine D, ortaklar kuru-
lunu toplar ve ortaklar kurulunda oy çokluğuyla A'nın azline karar verilir. Bunun
üzerine A, payına ortak olmayan avukat Gyi ortak eder ve artık şirket işlerini G'nin
takip etmesini ister. Şirketin gidişatı hakkında bilgi almak isteyen G, yöneticilerden
ticari defterleri incelemek üzere kendisine verilmesini ister. Ayrıca her hesap döne-
minde hesap özeti istediğini ve şirketin karından kendi hesabına düşen payını bizzat
kendisine ödenmesini talep etmiştir. Ancak yöneticiler bütün talepleri reddederler.
Ortaklığın ilk yıl için hazırlanan bilançosunda, elde edilen 400.000 TL'lik net
kar, ortaklar arasında getirdikleri sermaye payı oranında paylaştırılmıştır. Buna
itiraz eden E, adi ortaklıkta herkesin amaç uğrunda ortak çaba gösterdiğini, bu
nedenle ortakların getirdikleri sermaye paylarına bakılmaksızın, kara eşit şekilde
katılması gerektiğini ifade etmiştir.
rağmen C adi ortaklığın şahıs şirketi ve buna bağlı olarak güvene dayalı olduğu
nu, ortaklık sıfatının B'nin şahsına ait olduğunu ve başka kişilerce kullanılmasının
hiçbir durumda mümkün olmadığını belirterek bu talebi reddetmiştir.
Ortaklığın gidişatından memnun olmayan D, ortaklıktan ayrılmak istemekte-
dir. Bu nedenle Haziran ayında fesih bildiriminde bulunmuştur. Bunun üzerine
diğer ortaklardan C, bu bildirimin geçerli olmadığını, ortaklığın feshinin ancak
mahkemeden istenebileceğini belirtmiştir.
SORULAR:
1. Ortakların taahhüt ettikleri sermaye payları için bir şekil koşulu
nun olup olmadığını,
bu sermaye unsurlarının adi şirkete getirilip
getirilemeyeceğini, sermaye payını getirmeyen ortağa karşı diğer
ortakların kullanabilecekleri hukuki bir imkanın olup olmadığını
açıklayınız.
ıo Adi Şirket
ıo Getirilebilecek Sermaye
ıo Ortakların Zarara Katlanma Borcu
A, B, C ve D isimli dört arkadaş bir matbaa kurarak aylık bir dergi çıkarmaya
karar vermişlerdir. A kendisinin matbaanın kurulması için gerekli makine ve teçhi-
zatı kendisinin eskiden işlettiği matbaasından getirmeyi taahhüt ederken, matba-
anın işletilip dergilerin çıkarılmaya başlanabilmesi için B 50.000 TL, C ise 40.000
TL nakit koymayı taahhüt eder. Diğer arkadaş D ise matbaada çalışma vaadinde
bulunmuştur. Bu dört arkadaştan A, B ve D matbaanın işletilmesinden dolayı elde
edecekleri kazancı paylaşma ve doğabilecek zararlara katlanma konusunda da
anlaşmıştır. Ancak C zarara katılmaksızın yalnız kazanca katılacağı konusunda
diğer arkadaşlarını ikna etmiştir.
SORULAR:
1. Olayda dört arkadaşın matbaa kurup dergi basmak amacıyla bir
araya gelmelerinin herhangi bir ortaklığa sebep olup olmadığını,
bir ortaklık ilişkisi kurulmuşsa bu ortaklığın türünü nedenlerini
belirterek açıklayınız.
2. Söz konusu işletmenin zarara uğraması ihtimalinde kimlerin ne
oranda bu zarardan sorumlu olacaklarını açıklayınız.
3. B, matbaanm derginin çıkarılması için yeterli olmadığı kanaatine
varmış ve bir matbaa makinesi daha alınmasını istemiştir. C ve D,
B'nin bu isteğini olumlu karşılamış; ancak A itiraz etmiştir. Bunun
üzerine B, bu tür makinelerin alım satım işleriyle uğraşan X Limited
Şirketi'nden 50.000 TL karşılığında istediği makineyi satın almıştır.
Ancak X Limited Şirketine zamanında ödeme yapılamamış ve Şir
ket yetkilileri alacak davası açmıştır.
a) Söz konusu borçtan kimlerin sorumlu olduğunu nedeninin
belirterek açıklayınız.
b) B, X Limited Şirketinden makineyi almadan önce diğerlerinin
buna engel olmasına imkan verebilecek bir hukuki kurum var
mıdır? Varsa bu kurumu belirterek kısaca açıklayınız.
Bir adi şirketin 300. 000 TL sermayesi ve her biri 100.000 TL katılım payı ge-
tiren üç ortağı (A, B ve C) vardır. Bu şirketin şirket sözleşmesinde şirket karının
%40'ının Aya, %30'unun Bye ve %30'unun ise Cye ödeneceği yazmaktadır. Şirket
zararının nasıl paylaştırılacağı hususunda ise şirket sözleşmesinde herhangi bir
hüküm bulunmamaktadır. Şirket 120.000 TL zarar etmiştir. (Erciyes Üniversitesi
Hukuk Fakültesi Ticaret Hukuku Dersi 2017-2018 Final Sınavı)
SORU:
Ortaklardan A, ortakların katılım paylarının eşit olması ve şirket söz-
leşmesinde zararın nasıl paylaşılacağına ilişkinbir hükmün bulunmaması
nedeniyle ortaklar arasında zararın eşit paylaşılması gerektiği düşünce
sindedir. Bu gerekçeleri ayrı ayrı değerlendiriniz ve A'nın kendisine za-
rardan düşen payın 40.000 TL olduğu iddiasının haklı olup olmadığını
belirtiniz.
144 Şirketler Hukuku Cevapsız Pratik Çalışmalar
Faaliyet konusu firın işletmek olan beş ortaklı (A, B, C, D ve E) bir adi şirkette
ortaklardan A, B ve C yönetici olarak belirlenmiştir. Unun azaldığını fark eden A,
yan dükkandan un sipariş etmeyi düşünmektedir. Bunu duyan B ve D ise yan dük-
kanda unun fiyatının yüksek olduğu, unun başka bir yerden daha ucuza temin
edebileceği düşüncesindedir. (Erciyes Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ticaret Hukuku
Dersi 2017-2018 Bütünleme Sınavı)
SORU
A, bu işlemi tek başına yapabilir mi? B, bu işlemi engelleyebilir mi?
Engelleyemezse, neden? Engelleyebilirse, şartları nelerdir? D, bu işlemi
engelleyebilir mi? Engelleyemezse, neden? Engelleyebilirse, şartları ne-
lerdir?
Şirketler Hukuku Cevapsız Pratik Çalışmalar 145
Üç ortaklı (A, B ve C) 30. 000 TL sermayeli bir kollektif şirketin şirket sözleş
mesinde kar ve zararın paylaştırılması hususunda takdir yetkisi ortaklardan B'ye
bırakılmıştır. B, önceleri şirketin karını hakkaniyete uygun şekilde paylaştırırken A
ile arasında zamanla oluşan şahsi husumet nedeniyle 2018 yılının karını paylaştı
rırken A'nın aleyhine olacak şekilde hakkaniyete aykırı bir paylaştırma yapmıştır.
(Erciyes Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ticaret Hukuku Dersi 2017-2018 Bütünleme
Sınavı)
SORULAR:
1. Söz konusu makinelerin bedelinin vadesinde ödenmemesi üzeri-
ne, Y Limited Şirketinin X Kollektif Şirketine karşı açtığı alacak da-
vasında, A tarafından yapılan satış sözleşmesinin şirketi temsile
yetkili olmadıkları iddiasıyla kendilerini bağlamayacağını ileri
sürmüştür. X Kollektif Şirketinin iddiası yerinde midir? Tartışınız.
İki ortaklı Ahmet Öktem Komandit Şirketi'nin komandite ortağı Mehmet Ök-
tem olup komanditer ortağı ise Ahmet Öktem'dir. Ahmet Öktem, X Bankası'ndan
şirket ad ve hesabına 12 ay vadeli 100.000 TL değerinde kredi çekmiştir. Ancak
kredinin vadesi dolmuş ve halen şirket tarafından X Bankası'na herhangi bir öde-
me yapılmamıştır. Bunun sonucunda X Bankası şirket hakkında icra takibi baş
latmıştır.
SORU:
Yukarıdaki olayda verilen bilgiler ışığında Ahmet Öktem Komandit Şir
keti'nin avukatı olsaydınız hukuken ne tür bir savunma yapardınız? Açık
layınız.
Şirketler Hukuku Cevapsız Pratik Çalışmalar 149
Merkezi Ankara olan, (Ahmet Şahin, Veli Şahin ve Mehmet Şahin) üç ortaklı ve
ticaret unvanı "Ahmet Şahin ve Mehmet Şahin Adi Komandit Şirketi" olan bir adi
komandit şirketin tek komandite ortağı Mehmet Şahin'dir. Ortakların tamamı
taahhüt ettikleri sermaye borçlarını ödemişlerdir. Şirketten 50.000 TL alacaklı
olan Ayşe Güler, alacağı için şirkete başvurmuştur. Şirkete icra takibi başlatan
Ayşe Güler, alacağının 10.000 TL'lik tutarını şirketten almış ancak kalan kısmını
şirketten karşılayamamıştır. Bu nedenle Ayşe Güler, alacağının kalan tutarı için
ortaklara başvurmayı düşünmektedir. (Erciyes Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ticaret
Hukuku Dersi 2018-2019 Final Sınavı Sorusu)
Olayda Ayşe Güler, şirketten olan alacağı için şirket ortaklarına başvu
rabilir mi? Başvuramazsa, neden? Başvurabilirse, neden ve bu borçtan
hangi ortak/ortaklar hangi kapsamda ve nasıl sorumludurlar? Gerekçele-
riyle açıklayınız.
150 Şirketler Hukuku Cevapsız Pratik Çalışmalar
Olaydaki bilgilere göre kimler, kimlere karşı, hangi istemle dava açabi-
lirler? Açıklayınız.
Şirketler Hukuku Cevapsız Pratik Çalışmalar 151
SORULAR:
Merkezi Kayseri olan altı ortaklı Z İnşaat Anonim Şirketi'nin yönetim kurulu
dört üyeden oluşmaktadır. Yönetim kurulu üyelerinden ikisinin ehliyeti kısıtlanmış
tır. Bunun üzerine kalan diğer iki üye bir araya gelerek pay sahiplerinden F'yi
yönetim kurulu üyesi olarak seçmiştir. (Erciyes Üniversitesi Hukuk Fakültesi Tica-
ret Hukuku Dersi 2018-2019 Final Sınavı Sorusu)
Yönetim Kurulu olayda belirtildiği şekilde bir seçim yapabilir mi? Ne-
den? Olaya uygulayarak cevaplandırınız.
Şirketler Hukuku Cevapsız Pratik Çalışmalar 153
BORU:
D, şirket hakkında nasıl bir denetim raporu ve görüş yazısı yazabilir?
Bu görüş yazısının sonuçları neler olabilir? Şirkette yeniden denetim ya-
pılacak mıdır? Ayrıntılı şekilde açıklayınız.
154 Şirketler Hukuku Cevapsız Pratik Çalışmalar
• Ön Anonim Şirket
• Adi Şirkette Pay Devri
• Genel Kurul Kararlarmm Hükümsüzlüğü
• İmtiyazlı Pay
" İmtiyazlı Pay Sahipleri Özel Kurulu Toplanması ve Karar Alması
,. A.Ş.'de Yönetim Kuruluna Üye Seçimi
" Yönetim Kuruluna Aday Önerme Hakkı
., Esas Sözleşmenin Değiştirilmesi
., Yönetimin ve Temsil Yetkisinin Devri
,. Murahhas Üye/Murahhas Müdür/Müdür
., Şirkete Borçlanma Yasağı
" A.Ş.'de Denetim ve Denetçinin Görüş Yazılan
Adnan, Bilge, Samet ve Ceyhun Menteş kardeşler 15 Şubat 2018 tarihinde bir
araya gelerek Menteş Mutfak Gereçleri Üretim ve Pazarlama AŞ'nin (Menteş A.Ş.)
esas sözleşmesini hazırlar ve sözleşmeyi de 19 Şubat 2018'de noter huzurunda
imzalamışlardır. Hemen faaliyete başlayan kardeşler, şirketi 26 Şubat 2018 tari-
hinde ticaret siciline tescil ve ilan ettirmişlerdir. Şirket esas sözleşmesinde payların
A ve B grubuna ayrıldığı; yönetim kurulunun 5 kişiden oluştuğu; kurulun 3 üyesinin
A grubu pay sahiplerinin, 2 üyesinin ise B grubu pay sahiplerinin önereceği kişiler
den 3 yıllığına seçileceği öngörülmüştür. A grubu paylara Adnan ve Ceyhun sahip-
ken; Samet ve Bilge ise B grubu payların tümüne sahiptir. Pay sahiplerinin şirket
sermayesine katılım oranı, Adnan %40, Ceyhun %25, Samet %5 ve Bilge %30 şeklin
dedir. Şirketin ilk olağan genel kurulu 18 Mart 2019 tarihinde tüm pay sahipleri-
nin hazır olduğu toplantıda gerçekleştirilmiş ve gündemdeki bazı maddeler Sa-
met'in olumsuz oyuna karşılık diğer pay sahiplerinin olumlu oyuyla; bazı maddeler
ise oy birliğiyle genel kurulda kabul edilmiştir (Altınbaş Üniversitesi Hukuk Fakülte-
si - Şirketler Hukuku/Ticaret Hukuku Iı Dersi Bütünleme Sınavı-21.06.2019).
90RULAR:
1. Anonim şirketin kuruluş aşamalarını da belirterek, Menteş AŞ'nin
henüz ticaret siciline tescil edilmediği zaman dilimindeki hukuki
statüsünü açıklayınız. Pay sahibi Bilge'nin 20 Şubat 2018 tarihinde
ortaklıktaki payını devredebilmesi mümkün müdür? Mümkünse
nasıl? Gerekçesiyle belirtiniz.
Şirketler Hukuku Cevapsız Pratik Çalışmalar 155
Eski arkadaşlıkları olan A ve B eşit hisseyle ortak olacakları bir ticaret şirketi
kurmak için O1.03.2016 tarihinde her konuda anlaşmışlardır. A, taahhüt ettiği
sermaye dışında şirket borçları sebebiyle başka hiçbir sorumluluk almak istemeyen
B'yi anonim şirket kurmaya ikna etmiştir. Usulüne uygun olarak hazırlanan ve
15.03.2016 tarihinde noterde tasdik ettirilen A.Ş. esas sözleşmesine göre sermaye
olarak, A Ankara'daki bir taşınmazını koymayı, B ise buna denk miktarda nakit
sermaye koymayı taahhüt etmiştir. B, nakit sermaye taahhüdünün ¼'ünü banka-
ya yatırdıktan sonra, şirketi ticaret siciline tescil ettirmek üzere başvurunca sicil
müdürlüğü tescil başvurusunu taşınmazla ilgili nedenlerden dolayı reddetmiştir.
Bir yandan red sebeplerini ortadan kaldırarak şirketi tescil ettirmeyi planlayan B,
A'nın aynı taşınmazı Ü'ye devretmek üzere olduğunu öğrenmiştir.
SORULAR:
1. Kurulacak şirketin türüyle ilgili olarak, B'nin talebini ve A'nın A.Ş.
kurma tercihini değerlendiriniz.
2. Ticaret sicili müdürlüğünün red gerekçesi neler olabilir? Taşın
mazların ticaret şirketlerine sermaye olarak konulmasının şartları
bağlamında açıklayınız.
A, ortağı olduğu bir anonim şirketin olağan genel kurul toplantısına katılmak
istemektedir. Özel işleri dolayısıyla toplantıya katılamayan A, B'yi vekaleten genel
kurula göndermiş ve B'ye yönetim kurulu üyelerinin ibrasında ibra etmeme yönün-
de oy kullanması hususunda uyarmıştır. B, katıldığı genel kurul toplantısında
yönetim kurulunun ibrası yönünde oy kullanmıştır. A, B'nin kullandığı oyun irade-
sinden aykırı yönde kullanıldığını ve oyunun olumsuz olduğunu ihtar etmiştir.
Şirket bu yazıya cevaben, şirket esas sözleşmesinde temsilen oy kullanmanın yasak
olduğunun belirtildiğini; bir an için kullanılan oyun geçerli olduğu düşünülse dahi
gönderilen temsilcinin ibra yönünde oy kullandığını belirtmiştir. A, anonim şirket
yönetim kurulu üyeleri aleyhine sorumluluk davası açmak istemektedir.
X A.Ş.
yönetim kurulu gerçekleştirdiği bir toplantısında ödenmemiş sermaye
borçlarının tahsil edilmesi konusunda bazı kararlar almıştır. Kararlardan birine
göre, pay sahibi % 1S'ten daha fazla sermaye oranına sahipse taahhüt edip de
ödemediği sermaye borcunu kambiyo senedi ile ödeyebilecek; buna karşılık anılan
oranın altındaki oranda paya sahip olan pay sahipleri bakiye sermaye borçlarını
mutlaka nakden ödeyeceklerdir. %5 pay sahibi A, yönetim kurulu kararının iptali
için dava açmak istemektedir?
Türkiye'nin dört bir yanına un tedarik eden X Un Sanayi AŞ'nin Çubuk'ta 1000
dönümlük bir arazisi ve burada kurulu tek bir fabrika binası vardır. Bütün üretim
ve sevkiyatın yapıldığı yer burasıdır. X Un Sanayi AŞ'nin iki ortağı (A ve B) eşit
hisselere sahiptir. Ortaklardan B tek başına yönetim kurulunu oluşturmaktadır. B
tek başına aldığı yazılı bir kararla fabrika bina ve arazisini satışa çıkartmış ve
rayiç değerinin çok altında bir bedelle yakın dostu (C) ye satıp tapudan devretmiş
tir. Bu işlemin gerçekleştirildiği sırada yurtdışında olan A ise bu işleme itiraz etme
fırsatı bulamamıştır.
100.000 TL esas sermayeli X A.Ş. 'e ait araziye yakın bir mevkiden, İstan
bul'a yapılacak 2. köprünün geçeceği açıklanmıştır. Şirket yetkilileri bu gelişme
yi haber alır almaz gayrimenkul uzmanlarına bir inceleme yaptırmışlar ve söz
konusu arazi şirkete sermaye olarak konulduğunda 20.000 TL değerinde olma-
sına rağmen; şu an bu arazinin değerinin yaklaşık 1.000.000 TL olduğunu tes-
pit ettirmişlerdir.
Gelişmeler üzerine yönetim kurulu tarafından olağanüstü toplanılması sağla
nan genel kurulda, şirket sermayesinin yeni sermaye taahhüdünde bulunulması
yoluyla 1.000.000 TL artırılarak 1.100.000 TL'ye çıkarılmasına karar verilmiştir.
Sermaye artırımı kararına karşı çıkan ve olumsuz oy veren % 15 pay sahibi A,
sermaye artırımına pay taahhüt ederek katılmak istemediğini, esasında yeni çıka
rılacak payların kendisine bedelsiz olarak verilmesi gerektiğini ileri sürerek, ser-
maye artırım kararının iptali amacıyla dava açmıştır.
80RU:
1. Şirketin sermaye artırım kararın hukuka uygun mudur? Şirket ye-
ni sermaye taahhüdü yoluyla sermayesini artırma hususunda ıs
rarlıolur ise bunu gerçekleştirmenin bir yolu mevcut mudur?
Açıklayınız.
Pay sahiplerinden A, şirkette %0,4 oranında paya sahiptir. A, anılan genel ku-
rul toplantısında alınan karar uyarınca kendisinden talepte bulunulduğunda şirke
te katkı yapmayı reddeder. Bunun üzerine A, şirketten ıskat edilir.
SORULAR:
1. A, olağanüstü genel kurul toplantısında alınan kararın geçersiz
olduğunu iddia etmekte ve iptali için mahkemeye başvurmak is-
temektedir? A'nın bu konudaki gerekçesi ne olabilir?
2. A'nın hükümsüzlük iddiasını dikkate alarak genel kurul kararının
yokluğu, butlanı ve iptali seçeneklerini değerlendiriniz.
3. Sermayenin tamamlanması ile sermayenin artırılması farklı mı
dır? Alınan genel kurul kararı sermayenin tamamlanması değil de,
aynı çoğunlukla esas sözleşmenin sermaye maddesinin değişti
rilmesi kararı olsaydı cevabınız değişir miydi?
162 Şirketler Hukuku Cevapsız Pratik Çalışmalar
X A.Ş.,
faaliyet dönemi sonunda olağan genel kurul toplantısını gerçekleştir
miştir. Toplantıda açıklanan yıllık bilançoya göre şirket 125.000 TL kcır etmiştir.
Yıllık bilançoda şirketin ayrıca geçmiş dönemlerden kalan 15.000 TL dağıtılmamış
karı olduğu ifade edilmiştir. Aynı genel kurul toplantısında, pay sahiplerine
250.000 TL tutarında kar payı dağıtılmasına karar verilmiştir. Toplantıda bulu-
nan A, bu genel kurul kararının hukuka aykırı olduğunu düşündüğü için ilgili
kararı hükümsüz kılmak amacıyla mahkemeye başvurmak istemektedir.
SORU:
A nın,
1
bu genel kurul kararının hükümsüzlüğü için gerekçeler ve hü-
kümsüz kılmak için yöntemler neler olabilir? Açıklayınız.
Şirketler Hukuku Cevapsız Pratik Çalışmalar 165
BORULAR:
A, X Gıda Üretim ve Dağıtım A.Ş. 'nin yönetim kurulu üyesidir. A, yönetim ku-
rulu üyeliği devam ettiği zaman dilimi içerisinde toptan gıda işiyle iştigal eden bir
komandit şirkete komandite ortak olarak girmiştir. Bunu 2 yıl sonra öğrenen
şirket yönetim kurulu üyeleri, A'dan şirket adına tazminat talep etmiştir.
SORULAR:
1. Şirketin tazminat talebini haklı mıdır? Bu talebin niteliği ve hukukı
dayanağı nedir?
2. A, komanditer ortak olsaydı ulaşacağınız sonuç değişir miydi?
3. Şirketin tazminat talebinde haklı olması durumunda A'ya yönele-
bilecek talepleri sayınız.
X Gıda A.Ş. 1.000.000 TL sermayeli, halka açık olmayan ve pay oranları birbi-
rine eşit 1O ortaktan oluşan bir anonim şirkettir. Şirket ortaklarından A, taahhüt
ettiği sermaye paylarının tamamını ödemiştir. Ortak B ise, taahhüt ettiği sermaye
paylarının yarısını ödemiştir. Şirketin 2016 yılı bilançosuna göre 100.000 TL
dağıtılabilir karı olduğu saptanmıştır.
Pay sahipleri A ve B'nin 2016 yılı bilançosuna göre almaya hak kazan-
dıkları
kar payı tutarını hesaplayınız.
168 Şirketler Hukuku Cevapsız Pratik Çalışmalar
Pay sahipleri A, B, C ve D olan dört ortaklı bir anonim şirketin B hariç tüm or-
takları üniversite mezunudur. Bu şirkette 03.04.2019 tarihinde genel kurul top-
lantısı yapılmıştır. Söz konusu toplantıya pay sahiplerinden A, B ve C katılırken, D
katılmamıştır.
Genel kurul toplantısında yönetim kurulu üyeliği seçimi için yapılan oylama
sonucunda yönetim kurulu üyeliğine pay sahiplerinden A ve B seçilmiştir. Aynı
toplantıda alınan şirket merkezinin Münih'e taşınmasına ilişkin genel kurul kara-
rıyla esas sözleşme değişikliği yoluna gidilmiştir.
SORULAR:
1. D'nin, esas sözleşmede yer alan nitelikleri taşımayan B'nin yöne-
tim kurulu üyesi seçilmesine ilişkin genel kurul kararının hüküm-
süz olduğu iddiası haklı mıdır? Bu durumda hangi tür hükümsüz-
lük söz konusu olur ve dolayısıyla hangi dava açılabilir? Neden?
Bu dava kim/kimlere karşı, hangi sürede açılır? D'nin bu davayı
açıp açamayacağını gerekçeleriyle açıklayınız.
SORULAR:
X Enerji A.Ş., 2009 yılında başladığı bir hidroelektrik santrali inşaatını yürüt-
mektedir. Şirket, nakit ihtiyacı sebebiyle kar etmesine rağmen 3 yıl üst üste kar
dağıtmama kararı almış ve 2013 yılı genel kurul toplantısında da yine kar dağıt
mama kararı alınmıştır. Şirket ortaklarından A, yatırımlarının kazanca dönüşme
diğini düşünmekte ve kar payı hakkının vazgeçilemez bir pay sahipliği hakkı ol-
masından bahisle 2013 yılı genel kurulunda alınan kar dağıtmama kararının
iptalini dava etmek istemektedir.
SORULAR:
1. A'nın genel kurul kararının iptalini istemesi hangi gerekçelere da-
yanıyor olabilir?
2. A'nın iddialarına karşılık şirketin ne tür bir savunma yapabilir?
Açıklayınız.
174 Şirketler Hukuku Cevapsız Pratik Çalışmalar
X A.Ş. ilgili mevzuat uyarınca bağımsız denetime tabi bir şirkettir. X A.Ş. 'nin
25 Mart 2012 tarihli olağan genel kurul toplantısında, şirketin finansal tabloları
ile yıllık faaliyet raporları onaylanmıştır. Finansal tablolara göre şirket kur etmiş
tir ve bu tablolara dayanarak genel kurulda kur dağıtım kararı alınmıştır.
Genel kurulda kur dağıtım kararına ilişkin oylama yapılırken A, kur dağıtım
kararına olumsuz oy kullanmış; ayrıca bu muhalefetini genel kurul tutanağına da
geçirtmiştir. A, şirketin finansal tablolarının bağımsız denetimden geçmemiş ol-
ması dolayısıyla doğabilecek hukukı problemleri gerekçe göstererek, 1 Eylül 2012
tarihinde, genel kurul kararının iptal edilmesi için dava açmak amacıyla mahke-
meye başvurmuştur.
SORULAR:
D görevine başladıktan iki yıl sonraki olağan genel kurul toplantısında açıkla
nan yıllık bilançoya göre şirket malvarlığının dörtte üçü, zararlar ve borçlar dola-
yısı ile karşılıksız kalmıştır. Pay sahibi E, ITK'daki sorumluluk hükümlerine daya-
narak şirket yönetim kurulu aleyhine sorumluluk davası açmıştır.
Yönetim kurulu üyeleri savunmalarında, kendilerinin yetki devri gerçekleştire
rek tüm yönetimi D'ye devrettiklerini, ondan işlerin gidişatı ile ilgili belirli aralık
larla bilgi aldıklarını, D'nin alanında en iyi niteliklere sahip kişi olduğunu dolayı
sıyla onun seçiminde gerekli özeni gösterdiklerini ifade etmiştir.
80R.U:
Yönetim Kurulu üyelerinin savunmasının haklı olup olmadığını gerek-
çeli olarak açıklayınız.
176 Şirketler Hukuku Cevapsız Pratik Çalışmalar
,. ibra
,. Sorumluluk Davası Açma Hakkı
Merkezi İstanbul olan Y Taşımacılık Anonim Şirketi'nin beş pay sahibi (A, B, C,
D, E) vardır. Bu şirketin genel kurul toplantısında yönetim kurulu üyeleri ile ilgili
ibra kararı alınmıştır. Söz konusu ibra kararının alındığı genel kurul toplantısına
pay sahiplerinden A katılmamıştır.
İbra kararından sonra pay sahiplerinden D, payını F'ye devretmiştir. Devir es-
nasında D, F'yi genel kurulda alınan ibra kararından haberdar etmiştir. (Erciyes
Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ticaret Hukuku Dersi 2018-2019 Bütünleme Sınavı
Sorusu)
X A.Ş. olağan genel kurul toplantısında, şirketin son yıllık bilançosu onaylan-
mıştır. Bilançonun onaylanmasına ilişkin kararın ardından; onaylama kararına
olumlu oy veren A ve bu karara olumsuz oy veren B, ITK m. 367 hükmüne uygun
olarak düzenlenmiş iç yönerge uyarınca şirket yönetimi ile vazifelendirilen C aley-
hine sorumluluk davası açmayı düşünmektedirler.
80R.U:
1. A ve B'nin açmayı düşündüğü dava haklı olabilir mi? A ve B bu
davada hangi gerekçelere dayanıyor olabilirler? Açıklayınız.
80RU:
A'nın itirazı yerinde midir? Açıklayınız.
Şirketler Hukuku Cevapsız Pratik Çalışmalar 181
Şirket tarafından ödenmeyen pay bedeli kendisinden usulüne göre talep edildi-
ğinde A, kendisinin de şirketten alacaklı olduğunu, hatta alacağının tutarının
borcundan fazla olduğunu ifade ederek herhangi bir ödeme yapmayacağı ve şirke
tin kendisine 20.000 TL tutarında ödeme yapması gerektiğini ifade etmiştir. Şir
ket bu öneriyi kabul etmiş ve yapılan anlaşma neticesinde Aya 20.000 TL ödeme
yapılarak A'nın taahhüt ettiği pay bedelinin tamamını ödediği kabul edilmiştir.
SORULAR:
1. A'nın pay bedelini bu şekilde ödemesi mümkün müdür? Şirketle
varılan anlaşma hukuken geçerli midir? Açıklayınız.
X Yapı A.Ş. 100.000 TL esas sermaye ile kurulmuş bir anonim şirkettir. Şirke
tin A, B, C ve D olmak üzere dört ortağı bulunmaktadır. Bu ortaklar, sırasıyla; %
50, %25, % 15 ve % 1Ooranında paya sahiptirler.
Şirket esas sözleşmesinde, "pay bedellerinin %30'unun şirketin tescilinden önce
ve kalan kısmın da 48 ay içerisinde ödeneceği" yazmaktadır. Ayrıca, oy hakkı ile
ilgili olarak da, "pay bedellerinin en az yarısının ifa edilmedikçe, genel kurulda oy
kullanılamayacağı" da esas sözleşmede yer alan bir diğer hükümdür.
Şirketin tescilinden önce tüm pay sahipleri, esas sözleşmede yer alan % 30'/uk
tutarı ödemiştir. A, B ve C ise bu tutara ilaveten bakiye sermaye borçlarını da
şirketin tescilinden itibaren 3 ay içerisinde ifa etmişlerdir. D ise, böyle bir ödemede
bulunmamıştır.
Şirketin tüzel kişilik kazanmasından sonra yapılan ilk genel kurula tüm pay
sahipleri katılmış, müzakerelerde bulunulmuşsa da gündemdeki konularla ilgili
karar almaya sıra geldiğinde, toplantı divan başkanlığı tarafından D'ye oy kul-
lanması için izin verilmemiştir. Gerekçe olarak da "D'nin şirket esas sözleşmesi
uyarınca, oy kullanması için ödemesi gerekli asgari sermaye tutarını ödemediği"
hususu öne sürülmüştür.
Şirkete (A'nın kardeşi) K'nın ticari mümessil olarak atanmasına ilişkin gündem
maddesine geçildiğinde, B ve C'nin bu madde için red oyu vermelerine rağmen, söz
konusu gündem maddesi % 50 çoğunluk ile kabul edilmiştir ve K ticari mümessil
olarak atanmıştır. Genel kurul gündemindeki diğer tüm maddeler ise, %90 çoğun
luk ile kabul edilmiştir.
D, kendisinin oy kullanmasına izin verilmemesinin haksız ve hukuka aykırı ol-
duğunu düşünmektedir.
80R.ULAR.:
1. Şirket esas sözleşmesinde yazan pay bedellerinin asgari tutarına
ilişkin hüküm geçerli midir? Açıklayınız.
Şirketler Hı.ıkı.ıkı.ı Cevapsız Pratik Çalışmalar 185
2. Şirket sözleşmesinde yer alan oy fıakkı ile ilgili hüküm geçerli mi-
dir? Açıklayınız.
SORULAR:
1. X AŞ'de yıllık karın yarısı pay sahiplerine kar payı olarak dağıtılabi
lir mi? Yoksa bundan şirket bünyesinde bırakılması gereken ka-
lemler var mıdır? Açıklayınız.
2. Karın dağıtılabileceği kabul edilirse, pay sahipleri B ve C'nin alabi-
leceği kar payları toplam sermaye paylarına göre mi yoksa yaptığı
ödemelere göre mi hesaplanır? Açıklayınız.
3. Yönetim kurulunun kar dağıtımı ile ilgili kararına karşı Y dava aça-
bilir mi? Açarsa ne davası açabilir? Mahkeme nasıl bir karar ver-
melidir? Açıklayınız.
Ermenek Süt Ürünleri A.Ş, esas sözleşmesinde belirtildiği üzere 8 yıllık süre için
Süt üretim ve pazarlama işi ile uğraşmak üzere kurulmuştur. En son 4 yıl önce
yapılmış genel kurul toplantısında yönetim kurulu üyeleri de seçilmiştir. Ortaklık
kurulduktan itibaren 1Oyıl geçmiştir. Şirketin son 2 yıldır zarar etmesi üzerine bu
gidişattan memnun olmayan D isimli başka bir ortak, esas sözleşmede şirketin
belirli bir süre için kurulduğunu ve bu sürenin dolması üzerine şirketin sona erdi-
ğini belirterek kendi tasfiye payını istemiştir.
SORULAR:
1. Tasfiye memurlarının aktif ve pasif işlemlerde şirketi temsil eder-
ken yetkileri nelerdir ve bu yetkileri nasıl kullanırlar? Tasfiye hari-
cinde 3. Kişilerle yapılan işlemlerin şirketi bağlayıp bağlamayaca
ğını açıklayınız?
'" A.Ş'de Pay Sahipleri ve Yönetim Kumlu Üyelerinin Bilgi Alma Hal<l<ı
X AŞ'de %2 pay sahibi olan A, 2 yıldır kar dağıtılmaması üzerine, yönetim ku-
rulu başkanı olarak görev yapan B'ye başvurarak, şirket işleri ve özellikle devam
eden projelerle ilgili olarak kendisine bilgi verilmesini ve şirkete ait defterlerle
kayıtların incelemesine sunulmasını talep etmiş, söz konusu kayıtları bir yeminli
mali müşavir vasıtasıyla inceleyeceğini belirtmiştir.
B ise;
- pay sahiplerinin bilgi alma ve inceleme hakkını ancak genel kurulda ve genel
kurulun onayıyla kullanabileceklerini;
- şirket esas sözleşmesi gereği bilgi alma ve inceleme hakkının kullanılabilmesi
için en az %5 oranında pay sahibi olmak gerektiğini;
- istenen bilgi ve belgelerin ticari sır kapsamında olduklarını,
SORULAR:
1. A'nın bilgi alma, ticari defter ve belgelerin incelenmesine sunul-
ması talebini ve B'nin ret gerekçelerini tartışınız. Ret kararına kar-
şı, A'nın başvurabileceği hukuki bir yol var mıdır?
3 ortaklı 500.000 TL sermayeye sahip (Y) AŞ'nin ilerisi için herhangi bir ya-
tırım planı olmadığı gibi iç kaynaklardan sermaye artırımı gibi düşüncesi de
yoktur. Y (AŞ) süresinde ve usulüne uygun şekilde 2017 olağan genel kurul
toplantısını gerçekleştirmiştir. Ortaklardan A'nın ve B'nin %30'ar, C'nin ise
şirkette %40 payı bulunmaktadır. Yapılan toplantıya tüm pay sahipleri katıl
mıştır. Bu toplantıda alınan kararlar şu şekildedir:
a) (Y) AŞ'ini tek başına C'nin yeğeni D'nin temsile yetkili kılınmasına oybir-
liğiyle karar verilmiştir.
SOR.ULAR.:
Olağan genel kurul toplantısında alınan kararlardan (aY nın geçerliliği
ni tartışınız. 2017 olağan genel kurul toplantısında alınan kararlardan
(b)'nin geçerliliğini tartışınız.
1. 2017 olağan genel kurul toplantısında alınan kararlardan (c)'nin
geçerliliğini tartışınız.
3. Olağan genel kurul toplantısında alınan (a), (b), (c) ve (d) kararlarına
karşı açılacak dava (davacının
kim ya da kimler olabileceği, davanın
açılma şartı, davalının davada temsil durumu, davanın hukuki niteli-
ği, dava açma süresi, davanın görüleceği yer) hakkında bilgi veriniz.
Şirketler Hukuku Cevapsız Pratik Çalışmalar 195
" Şirket Yönetimi ve Temsili İle Yetkilendirilen Kişinin Haksız Fiil Sorumluluğu
(TTKm. 632)
X Limited Şirketi, bazı tür malların ithalatını gerçekleştiren ve ithal ettiği mal-
ları yurt içinde pazarlayan bir firmadır. X Limited Şirketinin yönetimi ve temsili,
şirket sözleşmesi ile şirket ortaklarından A'ya verilmiştir.
Toptan gıda
ticareti ile uğraşan Y firması yetkilisi, X Ltd. Şti. Müdürü Aya
başvurarak, bazı tür gıda maddelerinin siparişini vermiştir. A, içerdiği bazı kimya-
sal maddeler yüzünden, söz konusu gıda maddelerinin ithalatının yasaklandığını
bilmekte ancak şirket bir malf darboğazdan geçtiği için, Y firmasıyla sözleşmeyi
akdederek şirkete rahat bir nefes aldırmayı planlamaktadır.
X ve Y firmaları arasında sözleşme imzalanmış, mal bedeli peşin ödenmiştir. An-
cak ithalat yasağından ötürü teslimat gerçekleşememiş ve benzeri mal ancak 6 ay
sonra temin edilebilmiştir. Yfirması bu durumdan 100.000 TL zararlı çıkmıştır.
Y firması, ortaya çıkan bu zararının tazmini için X firmasını dava etmiştir. X
Ltd. Şti. Yetkilisi, savunmasında, şirketin bu zarardan dolayı sorumlu olmadığını,
müdürün ithalat yasağını bilmesine rağmen sözleşmeyi akdetmesindeki kusurun
limited şirkete atfedilemeyeceğini iddia etmiştir.
SORULAR:
1. X Taşımacılık Anonim Şirketi'nin ticaret siciline tescilinden önce
şirketin kurucuları A ve B'nin şirket için yaptığı işlemlerden
kim/kimler nasıl sorumludur? Bu kişi/kişiler hangi şartlarla bu so-
rumluluktan kurtulabilirler?
-
Merkezi İstanbul olan yedi ortaklı Y Gıda Anonim Şirketi'nin yönetim kurulu
beş üyeden oluşmaktadır. Şehir dışındaki bir iş için yolculuğa çıkan beş yönetim
kurulu üyesi yolda bir trafik kazası geçirmiş, üyelerden ikisi ölmüştür. Bunun üze-
rine kalan diğer üç üye bir araya gelerek pay sahiplerinden A'yı yönetim kurulu
üyesi olarak seçmişlerdir. Pay sahiplerinden B, yönetim kuruluna üye seçiminin
genel kurulun münhasır yetkisi dahilinde olduğu gerekçesiyle söz konusu seçimin
batıl olduğunu iddia etmektedir. (Erciyes Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ticaret
Hukuku Dersi 2017-2018 Bütünleme Sınavı)
50.000 TL sermayeli ve her biri 5.000 TL nakit sermaye payı getiren on ortağı
bulunan Ü İnşaat Limited Şirketi'nin şirketten tahsil edilemeyen 100.000 TL kamu
borcu bulunmaktadır. Bu borcun ödenmesi talebiyle kendisine başvurulan ortak A,
limited şirket bir sermaye şirketi olduğu için kendisinin limited şirket ortağı olarak
tek borcunun sermaye koyma borcu olduğu, dolayısıyla şirketin kamu borcundan
herhangi bir sorumluluğu olmadığı iddiasındadır. (Erciyes Üniversitesi Hukuk
Fakültesi Ticaret Hukuku Dersi 2017-2018 Bütünleme Sınavı)
A'nın limited şirket bir sermaye şirketi olduğu için kendisinin limited
şirket ortağı olarak tek borcunun sermaye koyma borcu olduğu, dolayı
sıyla şirketin kamu borcundan herhangi bir sorumluluğu olmadığı iddiası
haklı mıdır? Haklı ise, neden? Haklı değilse, sorumluluğu ne kadardır?
202 Şirketler Hukuku Cevapsız Pratik Çalışmalar
birinci gerekçesi bu toplantıya çağrı yapılırken toplantı ile çağrı arasında en az iki
haftalık bir sürenin bulunması zorunluluğuna uyulmamış olması, ikinci gerekçesi
ise toplantıya çağrının yetkili bir organ tarafından yapılmamış olmasıdır. Toplan-
tıya çağrının yetkili bir organ tarafından yapılmadığı iddiasına dayanak olarak ise
birincisi ancak üç kişiyle toplanıp karar alabilecek üç kişilik yönetim kurulunun iki
üyeyle toplanıp karar almış olmasını göstermektedir. E, üçün yarısının bir fazlası
iki buçuk ettiği (3:2+ 1=2,5) için üç üyeli bir yönetim kurulunda toplantı nisabı
nın sağlanabilmesi için üç üyenin de toplantıda hazır bulunması gerektiği düşün
cesindedir. E'nin bu husustaki ikinci dayanağı ise yönetim kurulu üyelerinin görev
sürelerinin dolmuş olması nedeniyle yönetim kurulunun genel kurulu toplantıya
çağırma yetkisinin de bulunmadığı iddiasıdır. (Erciyes Üniversitesi Hukuk Fakültesi
Ticaret Hukuku Dersi 2017-2018 Final Sınavı)
2. E'nin toplantı ile çağrı arasında en az iki haftalık bir sürenin bu-
lunmasının zorunlu olduğu ancak bu süreye uyulmamış olması
nedeniyle bu toplantıda alınan kararların hükümsüz olduğu iddia-
sı haklı mıdır? Bu durumda hangi tür hükümsüzlük söz konusu
olur? Hangi davanın açılması gerekir? Bu dava kim/kimlere karşı,
hangi sürede açılır? E, bu davayı açabilir mi? Açamazsa neden?
Açabilirse hangi şartlarla açabilir?
3. E'nin üçün yarısının bir fazlası iki buçuk ettiği (3:2+1=2,5) için üç
üyeli bir yönetim kurulunda toplantı nisabının sağ/anabilmesi için
üç üyenin de toplantıda hazır bulunması gerektiği düşüncesi, do-
layısıyla ancak üç kişiyle toplanıp karar alabilecek üç kişilik yöne-
tim kurulunun somut olayda iki üyeyle toplanmış olması nedeniy-
le toplantıya çağrının yetkili bir organ tarafından yapılmadığı iddi-
ası haklı mıdır? Olayımızdaki yönetim kurulunun karar nisabının
ne olduğunu ve buna uygun şekilde karar alınıp alınmadığını da
belirtiniz.
E'nin yönetim kurulu üyelerinin görev sürelerinin dolmuş olması
nedeniyle yönetim kurulunun genel kurulu toplantıya çağırma
yetkisinin bulunmadığı gerekçesiyle toplantıya çağrının yetkili bir
204 Şirketler Hukuku Cevapsız Pratik Çalışmalar
- Ali Al, Hasan Has'tan olan 15.05.2018 vadeli 50.000 TL bedelli alacağı
- Veli Kara, değeri 100.000 TL olan işyeri vasıflı taşınmazı
'" AŞ' de
Kar Dağıtımı
'" Esas Sermaye Artırımı
'" Yönetim Kurulu Üyelerinin Sorumluluğu
'" A.Ş.'in Haldı Sebeple Feshi Davası
Esas sözleşmesinde işletme konusu "her türlü çelik eşya üretmek ve bu alanda
ticaret, sanayi, ithalat, ihracat ve temsilcilik yapmak" şeklinde belirtilen "Akçelik
Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi"nin esas sermayesi 100.000 TL olup şirketin
sermayesi her birinin itibari değeri 1000 TL olan 100 adet paya bölünmüştür.
Şirketin tüm payları nama yazılıdır. Şirketin esas sözleşmesinde:
b) Pay sahiplerinin şirketten her yıl en az 10.000 TL. tutarında mal satın al-
maları gerektiği, aksi halde ortaklıktan çıkarılacakları,
a) 2015 yılında elde edilen karın pay sahiplerine şirketten satın aldıkları mal
miktarı ile orantılı olarak dağıtılmasına,
SORULAR:
1. Senet üzerinde yer alan faiz şartı geçerli midir? Neden? M'nin
senet ön yüzüne "10.000 Tl'yi ödeyeceğim" kaydını yazarak im-
zalaması ne anlama gelmektedir? Açıklayınız. Bu durumda kalan
bedel için H ne yapabilir?
2. Poliçenin H tarafından ödeme için ibrazı sonrası M ödeme yap-
mazsa H, müracaat borçlularına başvurmak için ne yapmalıdır?
L'ye ödeme için başvurduğunda, l, H ile aralarındaki başka bir
ilişkiden dolayı takas def'ini ileri sürebilir mi? Neden?
CEVAPLAR:
1. TTK m. 675 hükmü uyarınca, görüldüğünde veya görüldüğün
den belirli bir süre sonra ödenmesi şart kılınan bir poliçeye, düzenleyen
tarafından (kapital) faiz şarh konulabilir. Bu tür vadeli senetlerde faiz
şarh var ise, faiz oranının da poliçede gösterilmesi gerekir. Olayımızda
da görüldüğünde 3 ay sonra ödenecek vadeli poliçe söz konusudur ve
senet üzerinde oranı belirtilmiş (% 35) bir kapital faizi şarh vardır. Bu
nedenle geçerlidir. Muhatap M'nin senet ön yüzüne "10.000 TL'yi öde-
yeceğim" kaydını yazarak imzalaması, kabul hükmündedir. Bu şekilde
açıkça kabul içeren kabul beyanının (kabulümdür, kabul edilmiştir, öde-
yeceğim vs) senedin ön veya arka yüzünde yer alması mümkündür.
Muhatap poliçe bedelinin yalnızca bir kısmını kabul edebilir. Başka bir
deyişle kısmi kabul mümkündür ve olayımızda da bu durum söz konu-
sudur. Bu durumda kabul edilmeyen kısım için (30.000 TL) kabul ehne-
me protestosu çekilerek vadeden önce başvurma (müracaat) haklan kul-
lanılabilir. Kabul ehneme protestosu, kabule arz için belirlenmiş süre
içerisinde düzenlenebilir. Olayımızdaki gibi görüldüğünden belirli bir
süre sonra ödenecek poliçelerde kabule arz süresi düzenleme tarihinden
itibaren bir yıldır. Dolayısıyla kabul ehneme protestosunun bu 1 yıllık
süre içerisinde düzenlenmesi gerekir.
2. Poliçenin H tarafından kabul edilen 10.000 TL'nin ödenmesi için
M'ye ibrazında, M ödeme yapmaz ise, H müracaat borçlularına başvur
mak için ödeme gününü izleyen iki iş günü içinde ödememe protestosu
çekmesi gerekir. Takas def'i, kişisel defidir. Kişisel defiler senet metnin-
den anlaşılmayan, senetteki bir taahhüdün geçersizliğine ilişkin olmayan,
borçlunun alacaklılardan birisi ile doğrudan doğruya ilişkisinden doğan
def'ilerdir. Kişisel defiler, kural olarak, ancak o defin doğduğu ilişkinin
tarafları arasında ileri sürülebilir. Dolayısıyla aslında L, H ile aralarındaki
başka bir ilişkiden kaynaklanan takas defini ileri sürebilirdi. Ancak dikkat
edilirse olayımızda H, tahsil cirosuyla senedi devralmıştır. Senet borçlusu,
senedi tahsil cirosuyla devreden cirantaya karşı ileri sürülebilecek kişisel
defileri, senedi tahsil cirosuyla devralana karşı da ileri sürebilir. Ancak
senedi tahsil cirosuyla devralan kişiye karşı sahip olduğu kişisel defileri
ileri süremez (TTK m. 688/2). Çünkü ciro edilen hamil, cirantanın temsilci-
si/vekili olup senetten doğan haklan ciro eden kişi adına kullanmaktadır.
Sonuç olarak L, takas defini H'ye karşı ileri süremez.
Kıymetli Evrak Hukuku Cevaplı Pratik Çalışmalar 211
., Ciro Zinciri
., Ciro Türleri
., Bonoda Defiler
., Bonoda Aval/Kefalet Kaydı
., İbraz ve Ödeme
., Masrafsız İade Kaydı
., Ciro Edilemez Kaydı
., Ödememe Protestosu
., Müracaat Hakkı
Eczacı
A, B'den işletmesi için satın aldığı malzemelerin bedelini ödemek için,
lehtarı B olan, 27.06.2018 düzenleme tarihli, 50.000 TL bedelli, 03.03.2019
(Pazar günü) vadeli, 'masrafsız iade' kaydını içeren bir bono düzenleyerek B'ye
teslim etmiştir. A'nın yanında çalışan K, senedin arka yüzüne "30.000 TL için
kefilim" yazarak imzalamıştır. B, bonoyu C'ye ciro etmiştir. C'nin çalışanı D, C'nin
imzasını taklit etmek suretiyle bonoyu E'ye ciro etmiştir. E bonoyu F'ye ciro etmiş,
cirosunun yanına "ciro edilemez" kaydını düşmüştür. F de senedi 'vekaleten' yaza-
rak H'ye ciro etmiştir (Erciyes Üniversitesi Hukuk Fakültesi Kıymetli Evrak Hukuku
2018/2019Ara Sınavı)
CEVAPLAR.:
1. C'ye ödeyiniz
İmzaB
E' ye ödeyiniz
İmzaC
F' ye ödeyiniz
İmza E "Ciro edilemez"
H'ye ödeyiniz "Vekaleten"
İmzaF
Ciro zinciri düzgündür, H meşru hamildir.
2.
a) Senedin süresinde asıl borçluya ibraz edilmediğini: Belirli bir
günde veya düzenlenme gününden ya da görüldükten belirli bir süre
sonra ödenecek bir senedin hamili, senedi ödeme gününde veya onu
izleyen iki iş günü içinde ödenmek üzere ibraz etmelidir (TTK m. 708).
Vadesi pazara veya diğer bir resmi tatil gününe rastlayan senedin
ödenmesi, ancak tatili izleyen ilk iş günü istenebilir (TTK m. 752). Ola-
yımızda 03.03.2019 Pazar günü vadeli senedin ödeme günü ve onu izle-
yen iki iş günü: 04.03.2019 Pazartesi, 05.03 Salı ve 06.03 tarihleridir. H de
senedi 05.03.2019 tarihinde asıl borçlu A'ya ibraz etmiştir. Süresi içinde
ibraz söz konusu olduğu için C'nin bu savunması geçersizdir.
b) Süresinde ibraz edilse dahi kendisine başvurulabilmesi için
asılborçluya karşı protesto çekilmesi gerektiğini, protesto çekilmediği
214 Kıymetli Evrak Hukuku Cevaplı Pratik Çalışmalar
senedin ön veya arka yüzünde (ve alonj) olması mümkündür. Aval ka-
yıtsız şartsız olmalıdır ancak istisnaen TTK m. 700/I uyarınca kısmi aval
mümkündür. Somut olaydaki "30.000 TL için kefilim" ibaresi, kısmi aval
niteliğini haizdir. Olayımızda kimin lehine aval verildiği belirtilmemiş
tir. Kimin için verildiği belirtilmemişse aval, düzenleyen için verilmiş
sayılır. Dolayısıyla K, düzenleyen A lehine aval vermiş sayılacakhr. Aval
veren kişi, kimin için taahhüt altına girmişse aynen onun gibi sorumlu
olur. Ancak lehine aval verilen kişi ile avalistin sorumluluklarının dere-
cesi ve şartlan aynı olmakla beraber içerikleri farklıdır. Avalist, bağımsız
bir taahhüt altına girdiği için, lehine aval verdiği kişinin haiz olduğu
kişisel defileri kendisine başvuran hamile karşı ileri süremez. Ancak
hamile karşı bizzat kendisinin sahip olduğu kişisel defileri ileri sürebilir.
Lehine aval verilen kişinin borcu bahl olsa dahi, avalistin sorumluluğu
devam eder. Bu kuralın bir tek istisnası vardır: Aval ile güvence alhna
alınan taahhüt şekle ait bir noksandan dolayı bahl ise, aval taahhüdü de
geçersiz olur. Aval veren kişi, senet bedelini ödediği takdirde, senetten
dolayı lehine taahhüt alhna girmiş olduğu kişiye ve ona, senet gereğince
sorumlu olan kişilere karşı senetten doğan haklarını iktisap eder. Buna
göre K senet bedelini ödediği takdirde, ödediği tutar için (30.000 TL)
yalnızca A'ya başvurabilecektir. Çünkü senetten dolayı asıl borçlu A'ya
karşı sorumlu olan kimse yoktur.
216 Kıymetli Evrak Hukuku Cevaplı Pratik Çalışmalar
eı Sebepsiz Zenginleşme
D, L'den satın aldığı araç bedeli için, düzenleme tarihi 01.05.2012, vadesi
01.05.2013 olan 50.000 TL bedelli bir bono düzenleyerek L'ye vermiştir. Senedin
düzenlendiği gün noterden araç satışı da yapılmıştır. L, henüz vadesi gelmeden,
eski bir borcunu ödemek amacıyla bonoyu beyaz ciro ile H'ye devretmiştir. H bo-
noyu süresinde protesto ettirmiş ise de, gerek D gerek L senet bedelini gecikme
faiziyle birlikte ödeyecekleri konusunda uzun süre güven verdikleri için başka her-
hangi bir işlem yapmamıştır. Nihayet H, senet bedelinin ödeneceğine olan inancını
tamamen kaybettiği için 23.05.2016 tarihinde avukata başvurmak zorunda kal-
mıştır. Danıştığı bir avukat hem D hem L hakkında kambiyo senetlerine özgü
takip başlatılabileceğini, diğer bir avukat senedin zamanaşımına uğradığını ancak
temel ilişkiye dayanarak yalnızca D'den talepte bulunulabileceğini, başka bir avu-
kat ise senet bedelinin tahsili için artık hiçbir şey yapılamayacağını iddia etmiştir.
3. Senet H'nin değil de L'nin elinde olsaydı bir önceki soruya vere-
ceğiniz cevap değişir miydi? Neden?
CEVAPLAR:
1. H, müracaat hakkını kullanabilmek için senedi süresi içinde dü-
zenleyene ibraz etmeli, ödememe durumunda ise ödememe protestosu
çekmesi gerekir. Bunlar müracaat hakkının kullanılması için aranan şekli
şartlardır. H söz konusu şartları yerine getirmiş ancak daha sonra müra-
Kıymetli Evrak Hukuku Cevaplı Pratik Çalışmalar 217
29
Hüseyin Ülgen (Mehmet Helvacı/Abuzer Kendigelen/Arslan Kaya), Kıymetli Evrak Huku-
ku, Yedinci Bası'dan Onuncu (Tıpkı) Bası, 12 Levha Yayıncılık, İstanbul 2015, s. 229.
218 Kıymetli Evrak Hukuku Cevaplı Pratik Çalışmalar
bir kararlaşhrma olmadığı müddetçe mevcut bir borç için kambiyo sene-
di verilmesi söz konusu borcun yenilenmesi sayılmadığından (ifa uğru
na edim) taraflar arasındaki temel borç ilişkisi de varlığını sürdürür
(TBK m. 133). Bu durumda kambiyo senedine dayalı olarak hak talep
etme hakkını kaybeden ve temel ilişkinin tarafı olan L, aralarındaki te-
mel ilişkiye dayanarak D'ye başvurabilir. Böylelikle TBK hükümlerine
göre temel ilişkiden doğan alacak hakkı genel zamanaşımı süresi içeri-
sinde talep edilebilecektir. Böylesi bir durumda L ile D arasındaki temel
ilişkiye dayanan talep hakkı, (ifa uğruna bir edim söz konusu olduğu
için) D'nin L aleyhine sebepsiz zenginleşmesi davası ile yarışırdı.
Kıymetli Evrak Hukuku Cevaplı Pratik Çalışmalar 219
Süs ve ziynet eşyası imalatı ve satımı işiyle uğraşan A, düzenli olarak B'den
boncuk satın almaktadır. B, son siparişi iş yerinde başlayan grev nedeniyle yetişti
rememiştir. Bunun üzerine A, son teslimat için B'ye bir bono vermiştir. Ancak
B'nin son sipariş kapsamında ne kadar boncuk teslim edeceği belli olmadığından
bedel kısmı boş bırakılmıştır. A ve B, son teslimatın yapılması gereken son gün,
teslim edilecek boncuk miktarına göre bedel kısmının B tarafindan doldurulacağı
konusunda anlaşmışlardır. Diğer unsurları tam olan bonoyu teslim alan B, henüz
bedel kısmını doldurmadan söz konusu senedi C'ye tam ciroyla devretmiştir. C
senedin önyüzüne "gidersiz. İmza C' ve bedel kısmına 10.000 TL yazdıktan sonra
senedi D'ye beyaz ciroyla devretmiş, D de senet üzerinde bir işlem yapmadan se-
nedi elden H'ye devretmiştir. H senedin vadesi geldiğinde A'ya başvurarak bono-
nun ödenmesini istemiştir.
CEVAPLAR.:
1. Ciro, yapılış şekli açısından tam ciro ve beyaz ciro olmak üzere
ikiye ayrılır. Ciroda, senedin kime ciro edildiği belirtilmişse, bu ciroya
tam ciro denir. Beyaz ciro ise, ciranta tarafından, ciro edilen kişinin belir-
tilmediği cirodur.
Bu konuda ayrıntılı bilgi için bkz. Reha Poroy/Ünal Tekinalp, Kıymetli Evrak Hukuku Esas-
30
ları, Gözden Geçirilmiş 21. Bası, Vedat Kitapçılık, İstanbul 2013, s. 240.
Kıymetli Evrak Hukuku Cevaplı Pratik Çalışmalar 221
Mücahit Ünai), Kıymetli Evrak Hukuku, Güncellenmiş 2. Baskı, Mimoza Yayınları, Kon-
ya 2014, 218, Fırat Öztan, Kıymetli Evrak Hukuku, Güncelleştirilmiş 20. Bası, Turhan Ki-
tapevi, Ankara 2016, s. 89; Hasan Pulaşh, Kıymetli Evrak Hukukunun Esasları, Tamamı
Gözden Geçirilmiş ve Genişletilmiş 7. Baskı, Adalet Yayınevi, Ankara 2019, s. 153; Ka-
yar, s. 625.
Poroy/Tekinalp, s. 161, Öztan, s. 90; Pulaşh, s. 153.
32
34
Poroy/Tekinalp, s. 164, Ülgen (Helvacı/Kendigelen/Kaya), s. 147, Öztan, s. 91; Kayar,
Ticaret Hukuku, s. 626.
Poroy/Tekinalp, s. 165; Öztan, s. 90-91; Ülgen (Helvacı/Kendigelen/Kaya), s. 147. Bu
35
yönde Yargıtay kararları için bkz. Y. 19. HD. T. 03.06.2001, E. 1568/K. 5172, (Gönen Eriş,
Türk Ticaret Kanunu Hükümlerine Göre Kıymetli Evrak, Birinci Baskı, Seçkin Yayıncılık, An-
kara 2014, s. 192); Y. 12. HD. T. 25.03.2008, E. 3353/K. 5864, (Eriş, s. 191).
222 Kıymetli Evrak Hukuku Cevaplı Pratik Çalışmalar
lamada Kıymetli Evrakın Ziyaı ve İptali, Genişletilmiş ve Gözden Geçirilmiş 4. Baskı, Seçkin
Yayıncılık, Ankara 2009, s. 71, Hanife Öztürk Dirikkan; Kıymetli Evrakın Ziyaı ve İptali, An-
kara 1990, s. 27. Ayrıca bkz. Y. 11. HD. 12.01.2009, E.. 2007 /11415, K.2007 /82 (Ülgen
(Helvacı/Kendigelen/Kaya), s. 147), Y. 11. HD. 11.02.1971 E.1971/ 436 K.1971/ 420 (Bati-
der 1974, C. VII, S. 3, s. 760).
Kıymetli Evrak Hukuku Cevaplı Pratik Çalışmalar 223
"Dava, keşidecisi davacı, lehdarı "ACAR BEBE" hamili davalı olan bono nede-
niyle borçlu olunmadığının tespitine ilişkindir.
Kural olarak, kambiyo senetlerinde lehtar hanesine hakiki ve hükmi şahsın be-
lirli şekilde yazılması şarttır. Ne var ki, lehtarın eksik ifade edilmesi ve bunun
sonradan belirli hale dönüştürülmesi durumunda yukarıda açıklanan kuralın ta-
mamlanmış olduğunun kabulü gerekir. Dahası, bononun bu yönde usulsüzlük
durumunu bilen ve imzalayan borçlunun daha sonra bu eksikliğe dayanması MK.
nun 2. maddesi ile bağdaşmaz.
Somut olayda bononun lehtar hanesine ''Acar Bebe" yazılmış ise de daha sonra
bononun ciro şerhinde "Acar Bebe Konfeksiyon-Tekstil-Ayakkabı Nermin Gülsoy"
yazılmak suretiyle eksikliğin tamamlanmış olduğu açıktır. Mahkemece açıklanan
bu yönler gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde davanın
kabulünde isabet görülmemiştir." (Y. 11. HD. E. 2004/7956, K. 2005/1018, T.
10.02.2005 www.kazanci.com)
SORU:
Yukarıdaki Yargıtay kararını değerlendiriniz.
CEVAPLAR:
Bonoda lehtar gösterilmelidir. Zira bononun hamiline düzenlenmesi
mümkün değildir. Lehtar kısmına gerçek ya da tüzel kişilerin belirli şe
kilde yazılması zorunludur. Gerçek kişilerde lehtarm ad ve soyadı, tüzel
kişilerde ise tüzel kişinin ticaret unvanı yazılmalıdır. Dolayısıyla lehtar
adının eksik ifade edilmesi, örneğin bir topluluk, firma- işletme adı (öm.
Yıldırım Kuruyemiş) olarak gösterilmesi halinde senet bono sayılmaya
caktır38. Ancak eksik ifade edilen lehtar somadan belirli hale dönüştü
rülınüş ise, eksikliğin tamamlandığı kabul edilir. Nitekim olayımızda
Talih Uyar, İcra Hukuku'nda Bono'nun (Emre Muharrer Senet'in) Geçerlilik Koşulları,
38
olduğu gibi, kambiyo senedinin önyüzünde eksik ifade edilen lehtar ciro
şerhinde tam olarak gösterilmiştir. İlk ciro lehtar tarafından yapılmalıdır.
İlk ciroyu yapan lehtar, tam olarak ifade edildiğinden ciro zincirinde
kopukluk meydana gelmemiştir. Çünkü önemli olan lehtarın kimliğinin
belirlenebilir olmasıdır. Lehtarın mutlaka senet metninde gösterilmesi
zorunlu değildir. Senedin araka yüzü de dahil olmak üzere lehtarın bo-
nonun herhangi bir yerinde gösterilmesi mümkündür 39 • Sonuç olarak
lehtarın kim olduğunun açık bir şekilde tespit edilebildiği durumlarda
bono geçerli olacaktır. Nitekim Yargıtay uygulaması da bu yöndedir40 •
39
Uyar, s. 298; Poroy/Tekinalp, s. 152.
Y.HGK. T. 12.03.2008 E.12-240, K.236, (Ülgen (Helvacı/Kendigelen/Kaya), s. 136), Y. 12. HD.
40
T.14.10.2010 E.10465/K. 23555; V. 12. HD. T. 07.10.2010 E. 9762/K. 22549 (Eriş, s. 596)
Kıymetli Evrak Hııkııku Cevaplı Pratik Çalışmalar 2.25
® Hatır Bonosu
® Yetki Kaydlı
e Ödlememe Protestosu
SORU:
l'nin iddialarını ayrı ayrı değerlendiriniz.
CEVAPLAR:
a) Yetki kaydının geçerliliği:
Yetki kaydı, düzenlenen senetten doğan anlaşmazlıkların ortaya çık
ması durumunda, bu anlaşmazlıkların çözümü için kararlaştırılan yer
mahkemelerinin yetkili olduğunu belirten kayıttır41 . Kanunda öngörül-
meyen ancak uygulamada sıkça görülen ve senet üzerine konulması
mümkün olan ihtiyari nitelikte bir kayıthr. Bu kayıtlar senet üzerine ya-
zıldıklarında sonuç doğururlar, ancak senet üzerinde bulunmamaları
durumunda şekli yönden bir eksiklik oluşturmazlar. Söz konusu kayıt,
senet üzerinde imzası bulunan herkesi bağladığından, kambiyo sene-
dine karşı açılacak dava ve yapılacak icra takiplerin bu yerde yapılması
gerekir42 • Ancak hamiller, senet üzerine yazmak suretiyle bu yetkiyi
kabul etmeyebilirler.
Yetki kaydı, yetki sözleşmesi niteliği taşıdığından HMK m. 17'yi göz
önünde bulundurmak gerekir. Bu hüküm uyarınca, tacirler veya kamu
tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hak-
kında bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler.
Taraflarca aksi kararlaşhrılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen
bu mahkemelerde açılır. Dolayısıyla yetki kaydının geçerli olabilmesi
için düzenleyen ve lehtarın tacir ve/veya kamu tüzel kişisi olması gere-
kir. Aksi takdirde senet üzerinde yer alan ve yetkili mahkeme ve icra
dairesine ilişkin kayıt geçersiz olacakhr43 • Olayımızda düzenleyen ve
lehtar tacir olduğundan senet üzerindeki yetki kaydı geçerlidir. Ancak
düzenleyen ve lehtarın haleflerinin tacir veya tüzel kişi olmaması halin-
de yetki şarh bunlar bakımından geçerli olmamalıdır44. Olayımızda senet
kapsamında takip yapan C, memur olduğundan, söz konusu yetki kaydı
kendisini bağlamaz. Dolayısıyla L'nin yetki itirazı geçersizdir.
b) Hahr Bonosu Açısından:
Hahr senedi, bir kimsenin aslında borçlu olmadığı halde, hahr için
(Örneğin, ona finansman imkanı yaratmak amacıyla), sanki borçluymuş
gibi verdiği kambiyo senedidir45 • Burada düzenleyenin lehtara karşı her-
hangi bir sözleşmeden doğan borcu, başka bir deyişle kambiyo ilişkisinin
kurulmasında rol oynayan bir alt ilişki bulunmamaktadır4 6 • TTK'da açık
ça düzenlenmemiş olsa da hahr bonosu şeklen geçerli bir bonodur47 .
Aslında hahr bonosu lehtara teslim edilirken, senetle görünüşte sorum-
luluk allına giren düzenleyen ile lehtar arasında, senedin bedelinin dü-
49
Poroy/Tekinalp, s. 261, Ülgen/Helvacı (Kendigelen/Kaya), s. 145.
228 Kıymetli Evrak Hukuku Cevaplı Pratik Çalışmalar
"Diğer taraftan, cirantaların takip edilebilmeleri için keşidecinin süresi içinde protesto
50
edilmesi gerekli ve yeterli olup, ayrıca cirantaya karşı da ödememe protestosunun çekilme-
si zorunluluğu bulunmamaktadır." Y. 12. HD. 02.05.2013, E. 6860/K. 16814 (Eriş, s. 350).
Kıymetli Evrak Hukuku Cevaplı Pratik Çalışmalar 229
CEVAPLAR:
İmzaB
D'ye ödeyiniz.
İmzaC
230 Kıymetli Evrak Hukuku Cevaplı Pratik Çalışmalar
51
Poroy/Tekinalp, s. 200.
Ülgen (Helvacı/Kendigelen/Kaya), s. 148.
52
55
Y. 12. HD. T. 26.04.2012 E. 2011/30319, K. 2011/14074, (Ülgen (Helvacı/Kendigelen/
Kaya), s. 149).
Kıymetli Evrak Hukuku Cevaplı Pratik Çalışmalar 231
K, L'ye olan borcuna karşılık olmak üzere bir poliçe düzenlemek istemektedir.
Keşideci K, matbu bir poliçenin önce meblağ kısmına rakamla "100.000", sonra
senet metninde yazıyla ''yüzbindolar" yazmış, düzenleme yeri ve tarihi kısmına da
"Çnk. 31 Nisan 2018" ibaresini eklemiştir. Diğer unsurları da tamam olan poliçe-
nin vade kısmı ise, sonradan L tarafindan kesin vadeli olarak tamamlanmak üzere
boş bırakılmıştır. Muhatap olarak da M gösterilmiştir.
rilmiştir.
Hiçbir duraksamaya yer vermeyecek biçimde anlaşılır olması
kayıt ve koşulu ile düzenleme yerinin kısaltılmış olarak yazılması ha-
linde, senet geçerli olur58 • Örneğin İstanbul yerine İst. kısaltmasının
kullanılması mümkündür. Çünkü İst. kısaltması, hiçbir duraksamaya
yer vermeyecek şekilde İstanbul'u ifade etmektedir. Buna karşılık ola-
yımızdaki "Çnk." kısaltması ile düzenlenen senet geçerli sayılmaz.
Çünkü bu kısaltma, hangi düzenleme yerine ait olduğunu açıkça gös-
termemektedir. Zira anılan kısaltma "Çanakkale"ye "Çankırı"ya ve
"Çankaya"ya da uymaktadır. Zorunlu şekil şartlarında eksiklik olaca-
ğından poliçe bahldır5 9 •
olmalıdır. Kabule ilişkin geçerli sayılan tek şart, olayımızda olduğu gibi,
kısmi kabuldür. Poliçenin şartlı kabulü kabul etmeme hükmündedir.
Yani şartlı kabul halinde, poliçe kabul edilmemiş sayılır. Dolayısıyla
M'nin ileri sürdüğü şart sonradan gerçekleşse bile, şartlı kabulde bulu-
nulduğu için, kabul reddedilmiş sayılır ve muhatap M bu kabul daire-
sinde sorumlu tutulamaz.
61
Poroy/Tekinalp, s. 198; Bahtiyar, s. 81.
Pulaşh, s. 195; Porny/Tekinalp, s. 198; Bahtiyar, s. 81.
62
Öztan, s. 117; Poroy/Tekinalp, s. 198; Bahtiyar, s. 81; Ali Bozer/Celal Göle, Kıymetli Evrak
63
4.TTK m. 688/3 hükmü uyarınca, tahsil cirosu ile verilen yetki, ci-
rantanın ölümü veya ehliyetini kaybetmesi ile sona ermez. Bu hüküm,
temsil olunanın ölümüyle mümessilin temsil yetkisinin sona ereceği
hakkındaki Borçlar Kanunu'nun 43'üncü ve 513'üncü maddelerindeki
genel esasın bir istisnasını teşkil etmektedir. TTK m. 688/3 hükmünün
amacı, senedin tahsili yoluna gidildiği sırada meydana gelecek ölüm
veya ehliyet kaybı yüzünden hakkın zarar görmemesidir.
65
Poroy/Tekinalp, s. 210.
Kıymetli Evrak Hukuku Cevaplı Pratik Çalışmalar 237
Bu yönde bkz. Y. 12. HD. T. 18.10.1990, E. 11398/K. 12463 (Bozer/Göle, Kıymetli Evrak, s.
67
70
Poroy/Tekinalp, s. 210.
Poroy/Tekiııaip, s. 210; Üigen/Hehıacu/Kendigeieıı/Kaya, s. 171; Kayar, s. 644 Bahtiyar,
71
s. 87.
238 Kıymetli Evrak Hukuku Cevaplı Pratik Çalışmalar
72
Öztan, s. 168; Poroy/Tekinalp, s. 210-211; Ülgen/Helvacı/Kendigelen/Kaya, s. 173;
Pulaşlı,
s. 206-207 ve 213; Kayar, s. 644.
73
Poroy/Tekinalp, s. 211; Ülgen/Helvacı/Kendigelen/Kaya, s. 172.
Poroy/Tekinalp, 5. 211; Pulaşh, 5. 210.
74
$. 87.
76
Poroy/Tekinalp, 5. 211; Pulaşlı, 5. 210-211; Bahtiyar, 5. 88.
Pulaşlı, s. 211.
77
78
Öztan, s. 167; Pulaşh, 5. 217.
Kıymetli Evrak Hukuku Cevaplı Pratik Çalışmalar 239
80
Öztan, s. 90.
81
Nitekim Yargıtay 1989 tarihli bir içtihadı birleştirme kararında, açık poliçenin anlaşmaya
aykırı doldurulduğu iddiasının senetle ispat edileceğini belirtmiş ancak, istisnaları saklı
tutmuştur (Y. İBK, T: 24.3.1989, E: 1, K: 2, RG. T: 05.02.1990, No: 20424). Yine bu yönde
bkz. Y. 12. HD. T. 05.04.1979, E. 2837/K. 1075 (Batider 1979 C. X, Sa. 2, s. 225; Pı.ılaşh, s.
153, dn. 68).
Poroy/Tekinalp, s. 161; Bozer/Göle, Kıymetli Evrak, s. 93; Kayar, s. 625.
82
83
Kayar, s. 625.
240 Kıymetli Evrak Hukuku Cevaplı Pratik Çalışmalar
85
Poroy/Tekinalp, s. 164.
ııı Ehliyet
ııı Poliçede Aval/Kefalet
ııı Poliçede Vade, faiz Kaydn
ııı Ciro Türleri
ııı Senette Tahrifat
ııı Yetki Kaydn
ııı Poliçede Muhatabm Hayali Kişi Olması
15 yaşındaki A, B'den aldığı malların bedelinin yarısını peşin ödemiş, kalan ya-
nsını daha sonra ödemeyi teklif etmiştir. Bunun üzerine B, A'dan bir poliçe talep
etmiştir. A, muhatabı M olmak üzere 20.12.2016 tarihli ve kalan malların bedeli
olan 30.000 TL tutarında bir poliçe düzenleyerek B'ye teslim etmiştir. A'nın arka-
daşı K da, "A'ya kefilim" yazarak senedin önyüzüne imza atmış ancak tarih koy-
mamıştır.
Poliçe, 2017 yılının Kurban Bayramı ilk günü vadeli olup, tahsile kadar %20
faiz işleyeceği, vadesinde ödenmediği takdirde gecikilen her hafta için % 15 faiz
işletileceği senet üzerine yazılmıştır.
Senet B tarafından tacir C'ye bir tam ciro ile devredilmiştir. Tacir C, D'ye olan
20.000 TL borcu için senedi D'ye ciro etmek istemiş, bu işlemi gerçekleştirmek için
senedi ticari temsilcisi T'ye vermiştir. T de, "20.000 TL 'yi ... 'ya ödeyiniz. İmza
C'yi temsilen T" şeklinde ciro yaparak senedi D'ye teslim etmiştir. D de senedi,
üzerinde hiçbir işlem yapmadan elden E'ye vermiştir. E, 20.000'yi 30.000 TL ya-
pıp, boşluğa "E" yazdıktan sonra senedi "bedeli tahsil içindir" ibaresini ekleyerek
H'ye ciro etmiştir. E, senedi H'ye vermeden önce senenin önyüzüne "taraflar ara-
sındaki uyuşmazlıklarda yalnızca Ankara/Sincan Mahkemeleri yetkilidir." şeklinde
bir ibare yazmış ve H ile birlikte imzalamıştır. H, senedin vadesi geldiğinde M'ye
ulaşmaya çalışmış, ancak senet üzerindeki adresin yanlış olduğunu ve M'nin de
gerçekte var olmadığını öğrenmiştir.
242 Kıymetli Evrak Hukuku Cevapsız Pratik Çalışmalar
2. Senet üzerinde yer alan vade kaydı ve faiz şartı geçerli midir?
3. H'nin meşru hamil olduğunu varsaydığımızda, H müracaat hakla-
rını kullanabilmek için hangi süre içinde ne yapması gerekir?
'" Ehliyet
" Kabul Etmemeden/Ödememeden Sorumsuzluk Kaydı
" Açık Poliçe
" Poliçede Vade
" Teminat, Gidersiz Kaydı
" Ciro Türleri, Ciro Edilemez Kaydı
A, B'den aldığı saat karşılığında 2.000 TL bedelli bir poliçe düzenlemiş, poli-
çe üzerine "kabul etmemeden ve ödememeden sorumlu değilim" kaydını da yazıp
satıcı B'ye teslim etmiştir. A, poliçenin muhatabı olarak hayali bir kişilik olan
X'i göstermiştir. Poliçenin vade kısmına "görülmesinden bir ay sonra" kaydı
yazılmıştır.
SORULAR:
1. Poliçenin arka yüzünü (ciro silsilesini) çizerek İ'nin yetkili hamil
olup olmadığını belirtiniz.
2. Poliçedeki vadenin geçerli olup olmadığını, poliçede kaç tür va-
denin söz konusu olabileceğini açıklayınız.
3. İ'nin poliçenin ödenmesi talebi üzerine A;
b) Poliçenin düzenlendiği
an aldığı fotokopiyi göstererek, senedin
düzenlendiği anda senette düzenleme tarihinin bulunmadığını
ve D'nin bunu doldurma yetkisinin olmadığını, velev ki doldur-
ma yetkisi olsa bile anlaşmaya aykırı doldurduğunu ve ayrıca
senedi 2.000 TL için düzenlediğini, senet bedelinde değişiklik
yapılarak 20.000 TL yapıldığını ve bu bedeli ödemeyeceğini, söz
konusu durumların senet metninde tahrifat oluşturduğunu,
c) Vadenin henüz gelmediğini, vadeden önce kendisine başvuru
lamayacağını
H'nin İ'ye yaptığı ciro ne tür bir cirodur? Poliçede ciro türlerini ve
her bir ciro türünün (temlik, teşhis, teminat) işlevinin bulunup bu-
lunmadığını belirtiniz.
246 Kıymetli Evrak Hukuku Cevapsız Pratik Çalışmalar
İşbu poliçe karşılığında Ahmet Kara'ya yalnız 6 bin (eski parayla altı milyar) öde-
yiniz.
Düzenleyen Ceyhun Demir Korukent Sit. No: 4/Taksim
İmza
Masrafsız İade
.. AçıkBono
.. Eksik Bono
"Davacı vekili, taraflar arasındaki tarla satışı sebebiyle icra takibine konu bo-
nonun müvekkilince imzalandığını, ödemeler yapılmasına rağmen senedin iade
edilmediği gibi tapunun da verilmediğini, senedin tanzim tarihi sonradan doldu-
rulduğu için kambiyo vasfını yitirdiğini, tanzim tarihi olan 17.4.2007 tarihinde
müvekkilinin Fransa'da bulunduğunu, senedin esaslı unsuru olan tanzim tarihinin
sonradan doldurulmasının senedin kambiyo senedi vasfını ortadan kaldırdığını,
senedin taraflar arasında yapılan sözleşme tarihi olan 19.2.2005 tarihinde imza-
landığını ileri sürerek müvekkilinin borcunun bulunmadığının tespitine karar ve-
rilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, taşınmazdaki 1/2 payını davacıya sattığını, tapu işleminin yapıla
cağı sırada davacı yurtdışında olduğu için davacının talimatı ile babası Ş .. .'a tapuda
devrin yapıldığını, davaya konu senedin aralarındaki tarla alışverişinin teminatı
olarak davacı tarafından imzalanıp verildiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
A, B'ye olan kumar borcuna karşılık olmak üzere bir bono vermek istemekte-
dir. A, matbu bir bononun meblağ kısmına "500.000 Dolar veya ibraz günündeki
karşılığı TL" yazmış, senet üzerinde yer alan "emrühavalesine" ibaresini de silmiş
tir. Vade kısmına herhangi bir şey yazmayan A, düzenleme yeri ve tarihi kısmına
da "K. Kale 04.31.2008" ibaresini eklemiştir. Düzenleyen senet üzerine lakabı "
Fatsalı A" yazarak imza atmış, B'ye de senedin güvenir/iliği artar diyerek önyüze
imza attırmıştır.
B, aldığı
senedi C'ye, Cde 16 yaşındaki D'ye ciro etmiştir. D de borçlu olduğu
bakkalın ortakları olan E ve F'ye, senedin arkasına "E ve F'ye ödeyiniz. İmza D"
yazarak senedi teslim etmiştir. Senedi tek başına tahsil etmek isteyen F, ciro işle
mindeki "E ve" kısmını çizmiş ve tek başına senedi G'ye ciro etmiştir.
Senet üzerinde herhangi bir vade kaydı görmeyen G, senedin geçersiz olaca-
ğından endişe ederek vade kısmına 20.10.09 ibaresini eklemiştir. O sırada orada
bulunan G'nin arkadaşı H, senedin önyüzünü "300.000 Dolar için kefilim" diyerek
imzalamıştır. Senet bu haliyle !'ya ciro edilmiştir. I da senedin arkasına "bedeli
tahsil içindir. İmza /" yazarak avukatı V'ye teslim etmiştir.
V, senedin tahsili amacıyla 20.10.2009 tarihinde A'ya başvurmuştur.
BORULAR:
1. Bononun arka yüzünü çiziniz.
2. Olaydaki bononun geçerliliğini, meblağ, düzenleme yeri ve tarihi
unsurları açısından değerlendiriniz.
Kıymetli Evrak Hukuku Cevapsız Pratik Çalışmalar 249
e Ciro Zinciri
e İbraz ve Ödeme
e Yabancı Para Cinsinden Ödeme
e Bonoda Defiler
e Aval
e Bononun İptali
e Hatır Bonosu
e Bononun İptali
e Müracaat Hakkı
e Müracaat Dışı Yollar
İstanbul Pendik'te büyük bir giyim mağazası işleten A, ekonomik sıkıntı içinde
bulunan ve kendisinden ödünç para isteyen arkadaşı B'ye, 20.10.2018 düzenleme
tarihli, 50.000 Dolar bedelli bir bono düzenleyerek teslim etmiştir. A, senet üzeri-
ne "6 ay ibrazı yasaktır" kaydı eklemiş ve senedin vade kısmını boş bırakmıştır. B,
kumar borcuna karşılık olarak bu bonoyu C'ye tam ciro ile devretmiştir. C bonoyu
evindeki kasaya kilitlemiştir. Ancak C'nin 16 yaşındaki oğlu D, gece kasayı açmış
ve bonoyu çalmıştır. D, bonoyu 10.000 TL karşılığında komşusu E'ye senedin ön-
yüzüne bir imza attıktan sonra, elden devretmiştir. E, C'nin yerine sahte imza
atmak suretiyle önce kendi lehine bir tam ciro yapmış, ardından kendi imzası ile
ikinci bir beyaz ciro yaparak senedi F'ye teslim etmiştir. F de bonoyu tam ciro ile
H'ye devir ve teslim etmiştir (Erciyes Üniversitesi Hukuk Fakültesi Kıymetli Evrak
Hukuku 2018-2019 Dönemi Vize Mazeret Sınavı)
., Hatır Bonosu
., Ciro Türleri, Çizilmiş Ciro
., Aval
., Senet Bedelinde Tahrifat
., Bonoda Defiler
., Bononun İptali
., Ödememeden Sorumsuzluk Kaydı
., Müracaat Hakkı
A, yakın arkadaşı
B'ye, herhangi bir borcu bulunmamasına rağmen gerekti-
ğinde kullanılmak üzere 50.000 Euro bedelli, 07.12.2012 vadeli ve diğer unsurla-
rı tamam olan bir bono düzenleyerek teslim etmiştir.
Bonoyu B, tam ciro ile C'ye; C de beyaz ciro ile D'ye devretmiştir. Ancak D, bo-
noyu çalıştığı işyerinde kaybetmiştir. Bonoyu işyerinin girişinde bulan bekçi E,
senedin önyüzüne bir imza atmış, ardından bedel kısmındaki Euro'nun yanına
"veya karşılığı TL" ibaresini ekledikten sonra başkaca bir işlem yapmaksızın kom-
şusu F'ye teslim etmiştir. F bonoyu, "ödememeden sorumlu olmayacağı" kaydını
eklediği bir tam ciro yaparak G'ye devretmiştir. Ardından G de kendisine yapılan
ciroyu çizerek bonoyu elden İ'ye vermiştir. İ de "tahsil içindir" kaydını düşerek
bonoyu bir tam ciro ile H bankasına teslim etmiştir.
H bankası 08.12.2012 tarihinde ödeme için bonoyu A'ya ibraz ettiğinde A, se-
nedin hatır senedi olduğunu, bedel kısmında tahrifat yapıldığını, ayrıca vadesinin
geçtiğini, bu nedenlerle ödemeyeceğini bildirmesi üzerine, H bankası, kendisinin
bir temsilci olduğunu ve bu gerekçeyle bu savunmaların kendisine karşı ileri sürü-
lemeyeceği belirterek ertesi gün bir ödememe protestosu ile ödememe durumunu
tespit ettirmiştir.
• Müracaat Hakkı
• Zamanaşımı
., Sebepsiz Zenginleşme
SORU:
Müracaat haklarını kaybettiğini düşünen H, yine de bono bedelini
tahsil etmenin mümkün olup olmadığı konusunda size danışmaktadır.
Sizce H müracaat haklarını kaybetmiş midir? Neden? Şayet kaybetmiş
ise H'nin bono bedelini tahsil etmek için yararlanabileceği başka hukuki
imkan ya da imkanlar var mıdır? Var ise, bunları hangi şartlarla kullana-
bilecektir?
Kıymetli Evrak Hukuku Cevapsız Pratik Çalışmalar 255
Kayseri'de beyaz eşya mağazası olan A, satın aldığı beyaz eşyaların üreticisi B
ElektronikAŞ'ye 100.000 TL bedeli bir bonoyu 01.12.2014 tarihinde düzenleyerek
vermiştir. Bono üzerinde herhangi bir vade kaydı yoktur. Bono B Elektronik A.Ş.
tarafından C Gıda Ltd. Şti'ye 21.12.2014 tarihinde tam ciro ile devredilmiştir. C
Gıda Ltd. Şti yetkili temsilcisi D ise bonoyu E'ye beyaz ciro ile devretmiş, bononun
üstüne ayrıca imza atmıştır. Son olarak E bu senedi tam ciro ile F'ye devretmiştir.
SORULAR:
1. F bu bonoyu ödenmesi için 02.09.2015 tarihinde A'ya ibraz etti-
ğinde, A bononun kendisi tarafından imzalanmadığını, bu neden-
le geçersiz olduğunu, senet geçerli bile olsa süresi içinde ibraz
edilmediğini ileri sürerek bonoyu ödemeden kaçınabilir mi? Bu
defiler D tarafından da ileri sürülebilir mi? Açıklayınız.
2. F, bononun ödenmemesi halinde kime veya kimlere hangi şartla
ra başvurabilir. Bu başvuruda başvurabileceklerden biri olan C
Gıda Ltd. Şti, kendinden önce gelen E'ye başvurulmadan kendisi-
ne başvurulamayacağını ileri sürebilir mi?
3. Bonoda %15 oranında faiz kaydı konulmuş olsaydı A bu kaydın
geçersiz olduğunu iler sürebilir miydi? A'nın bononun sadece
75.000 TL'sini ödemeyi kabul etmesi durumunda F'nin yapabile-
ceği nedir? Açıklayınız.
256 Kıymetli Evrak Hukuku Cevapsız Pratik Çalışmalar
A ve B yıllardır ortak olarak işlettikleri ve çift imza ile temsil ve ilzam ettikleri
AB Kuyumculuk AŞ'nin mağaza zincirine bir yenisini daha eklemek amacıyla B'nin
varlıklı kardeşi K'den borç para istemişlerdir. Ancak kendilerinin teklifini sebepsiz
yere geri çeviren K'nin mali durumundan yararlanmak istemektedirler. Bunun için,
şirket kaşesi altında yalnızca ortaklardan A'nın imzasının bulunduğu ve sonradan
B'nin okuma yazma bilmediği gerekçesiyle mühür bastığı -vadesine daha 3 ay olan
500.000 TL bedelli -bononun ön yüzüne "kefalet içindir K" şeklinde bir ifadeyle
K'nin imzasını attıktan sonra bono C adlı bir kuyumcuya, satın alınan dükkan
bedeli için verilmiştir.
80RU:
Bononun vadesi geldiğinde C bono bedelini kim veya kimlerden, han-
gi hükümlere göre talep edebilir? Ayrıntılı şekilde açıklayınız.
258 Kıymetli Evrak Hukuku Cevapsız Pratik Çalışmalar
D bu bonoyu tam ciro ile E'ye, E de beyaz ciro ile F'ye devretmiştir. F ise bono-
yu, üzerinde herhangi bir işlem yapmadan G'ye teslim yoluyla devretmiş, G ise bu
bonoyu H'ye tam ciro ile devretmiştir.
TACİR OLMAYAN
İşbu çek karşılığında Nehir Tuna'ya yalmz 40.000 TL ödeyiniz. Bedeli ma-
len alınmışhr. İş bu senetten doğacak ihtilaflarda İstanbul Mahkemeleri ve
İcra Daireleri yetkilidir.
Akbank A.Ş. Cebeci Şubesi/Ankara
Düzenleyen V. K. N: 1234567890 Hesap Sahibi: Kazım Kartal
Hesap No: 9876543210 10.10.2010 İmza
Kazım Kartal lehine 20.000 TL için kefilim.
Ahmet Kara
İmza Nehir Tuna lehine aval içindir.
Akbank A.Ş. Cebeci Şubesi'ni temsilen
Şube Müdürü Elif Kanbir
İmza
XYZBANKASI
Kwmetli Evrak Hukuku Cevapsız Pratik Çalışmalar 261
SORULAR:
5. Çekin önyüzünde yer alan "Kazım Kartal lehine 20.000 TL için ke-
filim" kaydı ne anlama gelmektedir? Söz konusu kayıt geçerli mi-
dir?
6. Nehir Tuna lehine verilen aval, şekil ve taraflar yönünden geçerli
midir? Ayrı ayrı değerlendiriniz.
Hamil, çeki süresi içinde Akbank A.Ş. İstanbul/Pendik şubesine ib-
raz ettiğinde, banka görevlisi, Cebeci/Ankara şubesi üzerine keşi
de edilmiş bir çekin, İstanbul/Pendik şubesine ibraz edilmesinin
mümkün olmadığını, zira kendi şubelerine ait olmayan bir çeki
ödeme yetkilerinin olmadığını ve ayrıca söz konusu çekle ilgHi ge-
rekli araştırma yapamayacakları gerekçesiyle ödeme talebini red-
detmiştir. Söz konusu banka görevlisinin ödememe gerekçesi ye-
rinde midir? Neden?
Çek üzerinde yer alan "bedeli malen alınmıştır" kaydının hukuki
niteliği ve sonuçları nelerdir?
Banka M, çek üzerinde aynen ödeme kaydı yer almadığından ödemenin Euro
üzerinden yapılamayacağını, söz konusu bedelin ancak çekin düzenlenme tarihin-
deki değerine göre TL ile yapılmasının mümkün olduğunu, ayrıca çekin süresinde
ibraz edilmediğini, süresinde ibraz edilmeyen çeki hiçbir şekilde ödeyemeyecekleri-
ni belirterek ödemeden kaçınmıştır.
Bunun üzerine B, çekin 100.000 Euro bedelli olarak düzenlendiğini, çek hesa-
bının da Euro üzerinden açıldığını dolayısıyla aynen ödeme kaydına gerek olmadı
ğını, ayrıca çeki süresinde ibraz ettiğini, şayet süresinde ibraz etmemiş olsa bile
çek hesabında para bulundukça bankanın hesapta bulunan miktar kadar ödeme
yapmak zorunda olduğunu, aksi takdirde cezai ve idari yaptırımla karşılaşacakla
rını söylemiştir.
80RU:
Muhatap bankanın ödeme yapmamak için ileri sürdüğü iddiaları ve bu
iddialara karşı B'nin yaptığı savunmaları ayrı ayrı değerlendiriniz.
Kıymetli Evrak Hukuku Cevapsız Pratik Çalışmalar 263
., Ciro Zinciri
., Lehtarm Cirosu
., Aval
., İbraz Süresi
., Kısmi Ödeme
., Hesaba Geçirilecektir Kaydı
., Muhatap Bankanın Ödeme Yükümlülüğü
., Muhatap Bankanın Sorumluluğu
SORULAR:
SORULAR:
1. Çekin arka yüzünü (ciro zincirini) çizerek H'nin meşru hamil olup
olmadığını açıklayınız.
B, söz konusu çeki tam ciro ile C'ye devretmiştir. C de senedin önyüzüne
"Kayden Ödenecektir" ibaresini ekleyerek imzalamış ve senedi beyaz ciro ile D'ye
devretmiştir. D, çekin önyüzüne birbirine paralel iki çizgi çekerek, çizgiler arasına
"Banka" ibaresini yazdıktan sonra, çeki tahsil cirosuyla avukatı H'ye devretmiştir.
A, B'den satın aldığı ürünlerin bir kısmının ayıplı olması üzerine, 10.07.2019
tarihinde çek hesabında bulunan bütün parayı çekmiştir. H, 28.07.2019 tari-
hinde M Bankası'nın Maltepe/İstanbul şubesine çeki ibraz ederek ödeme talebin-
Kıymetli Evrak Hukuku Cevapsız Pratik Çalışmalar 273
Alıcı X Tekstil A.Ş. ile satıcı Y İplik Üretim Ltd. Şti arasında yapılan satım söz-
leşmesine istinaden X Tekstil A.Ş.'nin alacağı ham ve işlenmiş ürünlerin bedeli için
Y İplik Üretim Ltd. Şti'ye 12.02.2016 düzenleme tarihli çek verilmiştir. Çek süre-
sinde M Bankasına ibraz edilmemiştir. Hamil çeke dayalı müracaat hakkının kal-
madığını düşünerek, çek üzerindeki tarihi 12.08.2016 olarak değiştirmiş, ardın
dan M Bankası'na çeki ibraz etmiştir. M Bankası'nın yetkilisi çekin süresinde ibraz
edildiğini düşünerek Y İplik Üretim Ltd. Şti'ye ödeme yapmıştır.
X Gıda A.Ş. yönetim kurulu üyesi A, şirketin bir borcuna karşılık olarak B'ye
100.000 TL bedelli bir çeki düzenleyerek vermiştir. X şirketinin çekle işleyen hesa-
bı çek üzerinde Y Bankası'nın Antalya - Alanya şubesi olarak yazmaktadır. Çek
üzerinde yazan düzenleme yeri ise Ankara'dır. Çek 01.07.2018 tarihinde düzen-
lenmiş olmasına rağmen, çek üzerine 30.07.2018 düzenleme tarihi olarak yazıl
mıştır. Çek üzerinde ayrıca, "bedeli malen alınmıştır" ve "ibrazında aylık %5 faiz
hesaplanarak ödenir" kayıtları bulunmaktadır.
B, elindeki çeki tam ciro ile Cye cirolamıştır. Çeki çantasına koyan C, sonradan
bu çeki kaybetmiştir. Çek D tarafindan bulunmuş ve bu çek beyaz ciro ile E'ye
cirolanmıştır. E, 5.7.2018 tarihinde Y Bankasının İstanbul şubesine gitmiş ve çek
bedelinin ödenmesi talebinde bulunmuştur. Banka yetkilisi ise E'nin yetkili hamil
olmadığı gerekçesiyle ödeme yapılamayacağını belirtmiş; bir an için aksi düşünül
se dahi Antalya şubesinin çekinin ancak bu şube tarafindan ödenebileceğini ifade
ederek ödemeyi reddetmiştir.
Bunun üzerine E, Antalya -Alanya şubesine başvurarak çekin ödenmesini talep
etmiş; banka yetkilisi ise hesapta kısmi karşılık olarak 57.000 TL olduğundan
ötürü bu miktarın ödemesinin yapılacağını ifade etmiştir. E de bu kısmi ödemeyi
ve bankanın diğer sorumlu olduğu miktarı talep etmiştir.
SOR.ULAR.:
1. Bu çekin ibraz edileceği son gün hangi gündür? Açıklayınız.
2. Çek üzerindeki "bedeli malen alınmıştır" kaydının anlamı ve hu-
kukı sonucu nedir? Açıklayınız. Çek üzerindeki faiz kaydının geçer-
liliğini tartışarak bu kaydın çeke olan etkisini belirtiniz.
İstanbul'da bir tekstil fabrikası işleten A, bir borcuna karşılık olarak 50.000 TL
bedelli bir çek düzenleyip B'ye vermiştir. Çekin düzenleme tarihi 03.10.2017 olup,
düzenleme ve ödeme yeri İstanbul/Pendik'tir. Taraflar çekte yazılı bedelin öden-
memesi halinde aylık % 1Ofaiz uygulanacağını kararlaştırmış ve buna ilişkin kaydı
çekin üzerine düşmüştür. B tarafından çek tam ciroyla H'ye devredilmiştir. Çeki
alan H, 13.10.2017 tarihinde çeki muhatap bankanın Ankara-Çankaya şubesine
ödenmesi için ibraz etmiş, fakat muhatap banka çekin karşılığının bulunmadığını
belirtmiştir. Bunun üzerine banka memuru, kanunen üzerine düşen kısmı ödemiş,
geri kalan kısım için karşılıksızdır işlemi yapmıştır. çek bedelin ödenmesi için
B'ye başvurmuş, ancak B, protesto çekmeksizin ve ihbarda bulunmaksızın kendisi-
ne başvurulamayacağını belirterek ödeme talebini reddetmiştir (Eril Hukuk Fakül-
tesi Kıymetli Evrak Hukuku 2017/2018 Tek Ders Sınavı).
• AçıkÇek
• Çekte Yetkili İmza
.. Çekte Tahrifat
• Sorumsuzluk Anlaşması
• Çekte Ödeme Yeri
• Çekte Teminat-Aval-Muhatabın Avali
X Gıda A.Ş.
Ankara'da kurulu bir anonim şirkettir. Şirket çift imza prensibine
bağlı olarak 5 yönetim kurulu üyesinden ikisinin imzasıyla temsil edilmektedir. X
şirketi, faaliyetlerinde kullanmak üzere, 1O ton un satın almak istemektedir. Yöne-
tim kurulu üyesi A, şirket adına 100.000 TL bedelli ve düzenleme yeri Ankara olan
ve lehdarı Y Gıda A.Ş. olan bir çek keşide ederek Y Gıda A.Ş. yetkili temsilcisine
teslim etmiştir. Çek üzerinde düzenleme tarihi olarak 30 Şubat yazmaktadır.
Çekin üzerinde yalnızca A'nın imzası bulunmaktadır. Ek olarak, arkadaşı
M'nin şahsi teminatına ihtiyaç duyan A, ona çekin ön yüzüne imza attırmıştır. M,
çekte 25.000 TL tutarında şahsi teminat vermek istemektedir.
Çek üzerinde ayrıca, "hesaba geçirilecektir" ve "bedeli malen alınmıştır" kayıt
ları ile faiz kaydı da bulunmaktadır.
Y Gıda A.Ş. temsilcisi çeki tam ciro ile K'ya ciro etmiştir. K ise çek üzerindeki
bedeli 1. 000. 000 TL yaparak çeki beyaz ciro ile Lye ciro etmiştir. Çekte muhatap,
Ankara'da şubesi bulunan Z Bankasıdır.
Muhatap Z Bankası ile X Gıda A.Ş. arasındaki çek anlaşmasında bu tür hu-
kuka aykırılıklar için bir sorumsuzluk anlaşması bulunmaktadır. L'nin çeki mu-
hatap bankaya ibraz etmesi sonucunda çek ödenmiştir. Bunun üzerine, X Gıda
A.Ş. gerçekleşen zararlarının tazmini amacıyla muhatap bankaya tazminat
davası açmıştır.
1. Olaydaki çek, açık çek midir? Değil midir? Açık çek olup olmaması
neden önemlidir?
2. Çek üzerinde sadece A'nın imzasının bulunmasının hukuki sonucu
nedir? Açıklayınız.
Kıymetli Evrak Hukuku Cevapsız Pratik Çalışmalar 2.83
,. Çekin Vizesi
" Menfi Tespit Davası
" Çekte Defiler
,. Tacir Çeki/Hamiline Yazılı Çek
(D), merkezi İstanbul'da olan X Bankası Bakırköy şubesinden aldığı çek defte-
rini kullanarak, düzenleme tarihi 07.12.2017, düzenleme yeri Kocaeli olan
50.000 TL bedelli bir çek düzenleyerek alım-satım ilişkisinde olduğu (L)'ye teslim
etmiştir. (L) ise bu çeki ciro ederek (C)'ye; (C) de 04.01.2018 tarihinde cirolayarak
(H)'ye devretmiştir. Ancak (D), çeki düzenledikten sonra (L)'ye alım-satım ilişkisin
den kaynaklı borçlu olmadığının tespiti (menfi tespit) davasını açmış ve lehine
verilen mahkeme kararını da 05.01.2018 tarihinde bankaya ibraz ederek yapıla
cak ödemeyi durdurmak istemiştir.
2. 06.01.2018 tarihinde çeki bankaya ibraz eden (H)'ye banka mahke-
me kararını ileri sürerek ödeme yapmaktan kaçınabilir mi? Neden?
., Ciıro Zinciri
., Çekı:e İbraz Süresi, İleri Düzenleme Tarihli Çek
., Sommsuzluk, Gidersiz Kaydı
., Çekı:e Ödemeden Kaçınmanın Tespit Edilmesi
., Muhatap Bankanın Ödeme Yükümlülüğü
., Yabancı Para Cinsinden Ödeme
., Kısmi Ödeme
., Çekte Müracaat Hakkı
., Çekte Defiler
" Çekten Cayma
B söz konusu çeki tam ciro ile C'ye, C de beyaz ciro ile D'ye devretmiş, o da se-
net üzerinde herhangi bir işlem yapmaksızın elden E'ye devretmiştir. C çeki dev-
retmeden önce senedin önyüzüne "gidersiz" kaydını düşüp imzalamıştır. Daha
sonra bu çek, E tarafından da H'ye tahsil cirosu ile devredilmiştir.
12.03.2019 tarihinde çeki M bankasının Ankara-Keçiören şubesine ibraz
ederek ödeme talep etmiştir. M Bankası Ankara/Keçiören şubesi, hesapta yeterli
karşılık bulunmasına rağmen, çek üzerinde yazılı tarih gelmeden çekin ibraz edi-
lemeyeceğini belirterek ödeme talebini reddetmiş ve hiçbir işlem yapmaksızın çeki
iade etmiştir.
H, bu sefer çeki, 02.05.2019 tarihinde M Bankası'nın İstanbul/Pendik şubesine
ibraz ederek ödeme talebinde bulunmuştur. M Bankası İstanbul/Pendik şubesi,
çekin süresinde ibraz edilmediğini belirterek ödeme yapmamış ve çek üzerine kar-
şılıksızdır şerhi koymaktan kaçınmıştır. Bunun üzerine aynı gün notere gidip
ödememe protestosu çekerek B'ye başvurmuştur. 09.05.2019 tarihinde A, çek
hesabında bulunan bütün parayı çekmiştir (Erü Hukuk Fakültesi Kıymetli Evrak
Hukuku 2018/2019 Bütünleme)
286 Kıymetli Evrak Hukuku Cevapsız Pratik Çalışmalar
1. Çekin arka yüzünü (ciro zincirini) çizerek H'nin meşru hamil olup
olmadığını açıklayınız.
Bay (D) hasta kızma pahalı ilaçlar satm alabilmek için Eczacı (L)'ye 2.000
TL bedelli bir bono düzenlemiş ve bononun lehtar kısmma "Şifaveren Eczanesi"
yazmıştır.
2. Bono geçerli midir? Neden? (D), (L) ye bir bono değil de tacir ol-
mayan çeki verseydi cevabınız değişir miydi? Açıklayınız.
(L), varlıklı bir işadamı olan (D)'nin imzasmı taklit etmek suretiyle kendisini
lehdar olarak gösterdiği 300.000 TL bedelli bir bono düzenler ve bonoyu satın
aldığı evin bedeli için tam ciro ile satıcı (C)'ye devreder. (C) daha sonra senedi
(E)'ye beyaz ciro ile devreder. Senedi (E)'den çalan (K), 100.000 TL karşılığmda
senedi (H)'ye teslim eder; (H) de, (D)'ye başvurur. Ancak (D) imzamn kendisine
ait olmadığım ileri sürerek senedi ödemez. (H) daha sonra icra takibi başlatır.
3. Bononun ciro zincirini çizerek, meşru hamili tespit ediniz. (D)'nin
ödememe gerekçesini hukuken nitelendirerek, geçerli olup olma-
dığını açıklayınız. (H)'nin ayrıca kimlere ve nasıl başvurabileceğini
belirtiniz ((İstanbul Zaim Üniv. Hukuk Fak. Ticari İşletme ve Kıy
metli Evrak Hukuku Dersi 2017/2018 Güz Bütünleme Sınavından).
288 Kıymetli Evrak Hukuku Cevapsız Pratik Çalışmalar
SORULAR:
"Davacı vekili, müvekkilinin dava dışı Y. D. tarafından ciro edilen davalı ban-
kanın Yenis,,ehir S.,ubesi'ne ait, 6.750 TL değerinde garantili çeki davalı bankaya
ibraz ettigıni ancak davalı tarafından çek üzerinde yer alan imzanın hesap sahibi-
ne ait olmadıgı gerekçesiyle herhangi bir isjem yapılamayacagının çekin arkasına
s,,erh edildigıni, müvekkilinin zarara ugradıgını ileri sürerek, 6.750 TL'nin davalı
dan tahsilini talep ve dava etmis,,tir.
Davalı
vekili, çek üzerindeki imzanın keşideciye ait olmadığını bu sebeple yasal
unsurları taşımadığını, müvekkilinin bedelini ödemekten imtina edebileceğini sa-
vunarak, davanın reddini istemisJir.
Mahkemece iddia, savunma ve tüm kanıtlara göre, çekin davalı banka garan-
tisinde oldugu, herhangi bir iptal işleminin olmadığı, bankanın çeki ödemekle
yükümlü bulunduğu gerekçesiyle, 6.750 TL'nin davalıdan tahsiline karar
verilmisJir. Kararı, davalı vekili temyiz etmis,_tir (11. Hukuk Dairesi E. 2012 / 192,
K. 2013 / 669, K.T. 15.01.2013).
"Davacı vekili, dava konusu çeklerin kullandırılan kredinin teminatı olmak üze-
re müvekkiline ciro edildiğini belirterek, tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla çek
bedelleri kadar tutarı çeklerin hamili davalı şirket ve kredi sözleşmesinin müşterek
ve müteselsil borçlusu olan kefillerinden tahsilini talep etmiştir. Davaya konu çek-
lerin davalı şirketin davacı bankadan kullandığı kredinin teminatını oluşturmak
amacıyla ciro yolu ile davacı bankaya geçtiği taraflar arasında uyuşmazlık konusu
değildir. Poliçeye ait olup, çek hakkında da uygulanması mümkün hükümleri dü-
zenleyen (e)ITK'nın 730. maddesinde rehin cirosu ile ilgili aynı Kanun'un 601.
maddesine yapılmış bir atıf bulunmamaktadır. Bu durumda çekte rehin cirosu caiz
olmayıp, rehin veya bunun sonucu elde etmeye yönelik teminat amacıyla çekin ciro
edilmesi halinde çeki devir alan kişi çeke dayalı hakları kullanamaz. Somut olayda
davacı banka davaya konu çeki teminat amacıyla almış olup, açıklanan yasa
maddesi uyarınca çekin rehin amacıyla cirosu geçerli olmadığından davacı banka
yetkili hamil olarak kabul edilemez. Kaldı ki, kredi alacağının temini için yapılan
takip kesinleştiğinden mükerrer tahsilata yer verecek şekilde karar verilmesi de
doğru görülmemiş kararın bu gerekçelerle davalı yararına bozulmasına karar
vermek gerekmiştir." (YARGITAY 11. Hukuk Dairesi, E. 2012 / 11833, K.2014
/ 2980, K.T. 20.02.2014).
SORULAR:
86
Y. 11. HD. T. 16.12.1980 E. 5999/K. 5889 ve Y. 11. HD. T. 28.06.1983E. 2889/K. 3383, (Gö-
nen Eriş, Açıklamalı-İçtihatlı-Uygulamalı Kara Taşıma Hukuku, Birinci Baskı, Seçkin Yayınevi,
Ankara 1996, s. 307 ve 314 (Taşıma)) sayılı kararlarından esinlenerek hazırlanmıştır.
294 Taşıma Hukuku Cevaplı Pratik Çalışmalar
CEVAPLAR:
1. Taşıma sözleşmesini, taşıyıcının, yolcu ve/veya eşyayı, ücret kar-
şılığında bir yerden diğer taşıma
taahhüdünü içeren sözleşme .
bir yere
şeklinde tanımlayabiliriz 87 • Olayımızda
da A ve B arasında söz konusu
tanıma uyan bir taşıma sözleşmesi mevcuttur.
87
Engin Erdii, Karayolu ile Uluslararası Eşya Taşıma Hukuku, İçtihatlı CMR Konvansiyon
Şerhi, 2. Bası, Vedat Kitapçılık, İstanbul 2015, s. 10, Vural Seven, 6102 Sayılı Türk Ticaret
Kanunu (TTK m. 856-893) Hükümlerine Göre Taşıma Hukukunda Gönderilen, Yetkin Yayın
ları,Ankara 2012, s. 27, Sabih Arkan, "Karada Yapılan Eşya Taşımalarında Taşıyıcının So-
rumluluğu", Banka ve Ticaret Hukuku Araştırma Enstitüsü, Ankara 1982, s. 10 (Taşıma),
Hakan Ynldmm, Karayolu Eşya Taşıma Sorumluluk Sigortalarında Riziko ve Menfaat, Birinci
Baskı, Adalet Yayı nevi, Ankara 2016, s. 111.
Hüseyin Ülgen, Uluslararası Taşımacılık ve Hukuki Sorunları, İstanbul 1998, s. 11, Arkan,
88
Taşıma, s. 19, Arslan Kaya, "Türk Ticaret Kanununa Göre Kara Taşımalarında Taşıyıcının
Gecikmeden Doğan Sorumluluğu", Prof. Dr. Hüseyin Hatemi'ye Armağan, Vedat Kitapçılık,
1. Cilt, İstanbul 2009, s. 935, s. 35; Yıldırım, s. 132.
Kaya, s. 929, Yıldırım, s. 123.
89
Sorumluluğu, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununa Göre Genişletilmiş 2. Baskı, Adalet Yayı
nevi, Ankara 2012, s. 131.
Adıgüzel, s. 139.
93
Bu yönde bkz. " ... Davalılardan (R) nakil vasıtasının sahibi olmayıp bu vasıtada şoför mua-
94
vini olduğundan, davacı ile taşıma akdini nakil vasıtasının sahibi olan diğer davalılar adına
yapmış olduğuna göre, eşyaların kaybolması sebebiyle davacıya karşı sorumlu bulunan
nakil vasıtası sahibi olan diğer davalıdır. ETK'nın 782. maddesi bunu göstermektedir. Bu
itibarla, olayda davalı şoför muavininin davacıya karşı sorumluluğu düşünülemeyeceğin
den onun hakkındaki davanın husumet yönünden reddine karar verilmek gerekir." Y.TD. T.
19.01.1971, 70-2626/253 sayılı kararı (Erdoğan Moroğlu/Abuzer Kendigelen, İçtihatlı
Notlu Türk Ticaret Kanunu ve İlgili Mevzuat, Güncelleştirilmiş 10. Bası, 12 Levha Yayınları,
İstanbul 2014, s. 768).
95
TTK m. 876 madde gerekçesi.
Adıgüzel, s. 154.
96
296 Taşıma Hukuku Cevaplı Pratik Çalışmalar
Arkan, s. 44, Adıgüzel, s. 157, Alihan Aydın, CMR'ye Göre Taşıyıcının Zıya, Hasar ve Ge-
97
A, kendisine ait olan ve emtia blok abonman alt poliçesiyle sigortalanan ham-
madde emtiasının İspanya'dan Bursa'ya taşınması amacıyla B ile anlaşmıştır.
Ancak taşınan emtia kolilerinin taşıma sırasında iyi sabitlememe ve ani fren nede-
niyle devrilerek yırtılması sonucu emtiada eksilme ve kirlenme nedeniyle hasar
oluşmuş, sigorta şirketi Aya 6.500, 70 Euro ödemiştir. Ardından sigorta şirketi,
B'nin hasarın oluşmasında kusurlu olduğunu ileri sürerek ödediği bedeli, ödeme
tarihinden itibaren en yüksek ticari faiziyle birlikte B'den tahsilini talep ve dava
etmiştir. B, hasarın, gönderici A'nın malın ambalajlanması, yükleme ve istif hata-
sından kaynaklandığını savunarak davanın reddini istemiştir. Yerel mahkeme,
B'nin ambalajın taşımaya uygun olmadığım ve yüklemenin taşıyıcı değil gönderen
tarafından yapıldığının kanıtlayamadığını, bu şekilde hasardan davalı B'nin so-
rumlu olacağı gerekçesiyle 6.500,70 Euro'nun faiziyle birlikte B'den tahsiline
karar vermiştir.
B, taşıyıcının eşyayı teslim aldığı andan teslim edinceye kadar meydana gelen
zıya, hasar ve gecikmeden sorumlu olduğunu, aksi kanıtlanmadıkça kural olarak
malın ambalajlanması, araca yüklenmesi ve istiflenmesinin gönderene ait olduğu
nu, dolayısıyla ispat yükünün kendisinde olmadığını, bilirkişi raporlarında hasarın
istifleme ve yükleme hatasından kaynaklandığını belirterek kararı temyiz etmiştir.
Davacı sigorta şirketi ise, cevap dilekçesinde, taşıyıcının yüklemenin işletme
güvenliğine uygun olmasını sağlamakla yükümlü olduğunu, taşınacak emtianın
araca yüklenmesi ve istiflenmesinin gönderene ait olsa da, yükün sağlıklı taşına
bilmesi ve hasara uğramaması için taşıyıcının, yükleme ve istiflemeyi basiretli bir
tacir gibi gözetmesi, hatalı bir yükleme, istifleme varsa buna karşı çıkması ve
yükün güvenli taşınabilmesi için her türlü tedbiri alması gerektiğini, malın amba-
lajlanması, araca yüklenmesi veya istiflenmesinde bir hata gören taşıyıcının du-
rumu derhal gönderene bildirmeleri gerektiğini, halbuki herhangi bir bildirimde
bulunulmadığı gibi taşıma senedinde de buna yönelik herhangi bir çekince olma-
dığını, dolayısıyla taşıyıcının eşyayı teslim alırken malın hasarlı olup olmadığı,
ambalaj durumu vb. gibi dış görünüş itibariyle taşıma senedine çekince kaymaksı-
298 Taşıma Hukuku Cevaplı Pratik Çalışmalar
zın eşyayı kabul ettiği durumda, ileride bu eksikliği taşıma sözleşmesinin tarafla-
rına ve haleflerine karşı ileri süremeyeceğini ve adı geçenlere karşı sorumlu olaca-
ğını belirterek yerel mahkeme kararının onanmasını talep etmiştir98•
CEVAP:
TTK m. 875/2 hükmü uyarınca, zararın oluşmasında gönderen veya
gönderilenin bir davranışının etkili olması durumunda taşıyıcının so-
rumluluktan kurtulması mümkündür. Taşıyıcının sorumluluktan kur-
tulması için gönderen veya gönderilenin fiilinin veya bunların talimatla-
rının zıya veya hasara yol açması yeterlidir. Aynca kusurlu olmaları
gerekmez99 •
TTK m. 862 hükmü uyarınca, eşyanın niteliği, kararlaşhnlan taşıma
dikkate alındığında, ambalaj yapılmasını gerektiriyorsa, gönderen, eş
yayı zıya ve hasardan koruyacak ve taşıyıcıya zarar vermeyecek şekilde
ambalajlamak zorundadır. Aynca gönderen, eşyanın sözleşme hüküm-
lerine uygun şekilde işleme tabi tutulması için işaretlenmesi gerekiyor-
sa, bu işaretleri de koymakla yükümlüdür. TTK m. 864 gereği, gönderen
kusuru olmasa da, yetersiz ambalajlamadan ve işaretlemeden doğan
zararlardan sorumludur. Gönderenin bu yükümü yanında, taşıyıcı da
TTK m. 858 hükmü uyarınca denetleme ve bu denetleme neticesinde
sorumluluktan kurtulabilmek için taşıma senedine çekince koymalıdır.
Aksi takdirde taşıyıcı, yalnızca ambalajların dışından anlaşılması imka-
nı olmayan ve eşyanın doğasından ileri gelen eksiklikleri ileri sürebile-
cektir100. Ayrıca ambalaj taşımaya elverişli değilse, taşıyıcının, bu husu-
su göndericiye duyurması ve gerekli önlemlerin alınmasını istemesi
gerekir. Taşıyıcı ek önlemlerin alınmasını istediğini ispat ehnedikçe,
sorumlu olacakhr.
98
Y. 11. HD. T. 27.11.2012 E. 2011/12916, K. 2012/19231; Y. 11. HD. T. 11.06.2012
E. 2011/3310, K. 2012/10244 ve Y. 11. HD. T. 01.04.1980 E. 1190, K. 1713 (Erdil, s.218,
219, 251-252) sayılı kararlarından esinlenerek hazırlanmıştır.
Adıgüzel, s. 167.
99
Adıgüzel, s. 170.
100
Taşıma Hukuku Cevaplı Pratik Çalışmalar 299
Aynı şekilde
yetersiz veya hatalı ambalajlama durumunda taşıyıcı, ta-
şıyıcıgereken ikazda bulunmalı, durumu taşıma senedine şerh düşerek
belirtmelidir. Aksi takdirde eşyanın ve ambalajın, dış görünüş bakımın-
Adıgüzel, s. 173.
101
Y. 11. HD. T. 29.06.1993, E. 5306/K. 4833 (Eriş, Taşıma, s. 343-344) Y. 11. HD. T.
102
Deri giyim eşyaları üreten A, Kayseri'deki fabrikasında yeni üretim için Avus-
turya'dan 50 ton deri ithal etmek için anlaşma yapmıştır. Avusturya'dan taşıyıcı
B ile anlaşan A, 30.05.2016 tarihinde bu derilerin fabrikaya getirilmesini talep
etmiştir.
., Taşıma Sözleşmesi
., Uygulanacak Hükümlerin Belirlenmesi
., Yükleme, İstifleme ve Boşaltmada Sorumluluk
., Yardımcıların Sorumluluğa Etkisi
" Taşıyıcının Zıya, Hasar ve Teslimdeki Gecikmeden Doğan Sorumluluğu
Kalan hammadde ile A'nın fabrikasının önüne gelen C, arka kapağı görmesine
rağmen hemen kapayarak A'nın durumu öğrenmesini engellemiştir. A'nın adamla-
rı hammaddenin gelmesi üzerine tırdan boşaltma işlemine geçmişler, boşaltma
sırasında yaptıkları hata ile bir kısım hammaddenin yere dökülmesine neden ol-
muşlar, bir kısmının ise dışarıda yağan yağmurun etki ettiği yere boşaltma yapa-
rak ıslanmasına sebep olmuşlardır.
SORULAR:
.. Taşıma Sözleşmesi
Elektronik eşya
ticareti yapan A anonim şirketi, Ankara'da ürettiği ürünlerin
İzmir'e taşınması konusunda B isimli taşıyıcı ile anlaşmıştır. Bu ürünler, 1000
adet bilgisayar anakartı ve 1000 adet de taşınabilir şarj cihazıdır.
Taşımanın gerçekleştirilmesi sırasında, taşınabilir şarj cihazlarından birinin
kendi kendine kızışması ve alev alması neticesinde araç içerisinde bulunan bu
nev'iden ürünlerin tamamı ve bilgisayar anakartlarının da bir kısmı yanarak kul-
lanılamaz hale gelmiştir. Bu olayların meydana gelmesi sırasında şofor K, durumu
görmesine rağmen, uzun süredir maaş alamamasından ötürü duyduğu kızgınlıkla
görevini kasten savsaklamış ve alevlere müdahale etmek yerine en yakın petrol
istasyonuna kadar aracı sürmeye devam etmiştir. Alevler, buradaki istasyon görev-
lileri tarafından söndürülmüştür.
Taraflar arasındaki sözleşmeye göre taşıma, eşyaların taşınmak üzere teslim
alındığı O1.12.2018 tarihinden itibaren 2 gün içerisinde bitirilecektir. Bununla be-
raber, taşıma Ajyonkarahisar civarındaki yoldaki ağır kar fırtınası nedeniyle güvenli
ve ulaşıma elverişli olmamasından ancak 7 günde bitirilebilmiştir (Erciyes Üniversi-
tesi Hukuk Fakültesi Taşıma ve Sigorta Hukuku 2018-2019 Dönemi Vize Sınavı).
SORULAR:
1. Olayda ortaya çıkan zararları tanımlayınız. Bu zararlardan kim
hangi sebeplerle sorumludur? Sorumluluktan kurtulmak mümkün
müdür? Açıklayınız. Taşımanın 2 gün yerine 7 günde tamamlan-
masından taşıyıcı sorumlu mudur? Hangi şartlarla sorumlu olup
olmayacağını da belirleyerek gerekçeli olarak açıklayınız.
., Taşıma Sözleşmesi
., Uygulanacak Hükümlerin Belirlenmesi
., Yükleme, İstifleme ve Boşaltmada Sorumluluk
., Yardımcılarm Sorumluluğa Etkisi
., Taşıyıcmm Zıya, Hasar ve Teslimdeki Gecikmeden Doğan Sorumluluğu,
SORULAR:
., Taşıma Sözleşmesi
., Uygulanacak Hükümlerin Belirlenmesi
., Taşıma Senedi
., Yardımcılarm Sorumluluğa Etkisi
., Taşıyıcımn Zıya ve Hasar Sorumluluğu
., Taşıyıcmm Sorumluluktan Kurtulması, Sınırlı sorumluluk
SORULAR:
1. Olayda taşıma sözleşmesi nasıl kurulmuştur? Sözleşmeye uygula-
nacak hukuk nedir? Bunun özelliklerini belirtiniz. Söz konusu se-
nedin taşıma sözleşmesine etkisi ve niteliğini belirtiniz.
2. Aracın Bulgaristan'da soyulmasına ilişkin olarak taşıyıcının sorum-
luluğu açısından ne söyleyebiliriz? Taşıyıcı bu sorumluluktan nasıl
ve hangi savunmalar ile kurtulabilir?
3. İtalya'daki gasp olayı açısından taşıyıcının sorumluluğunu ve kur-
tulma imkanını değerlendiriniz.
4. Hollanda'da eşyaların hasara uğraması açısından taşıyıcının so-
rumluluğunu ve kurtulma imkanını değerlendiriniz.
,. Taşıma Sözleşmesi
,. Uygulanacak Hükümlerin Belirlenmesi
,. İstifleme ve Boşaltmada Sorumluluk
,. Gümrüğe Teslim
,. Yardımcıların Sorumluluğa Etkisi
,. Taşıyıcının Zıya, Hasar ve Teslimdeki Gecikmeden Doğan Sorumluluğu
Almanya'da ve Türkiye'de iki ayrı gıda şirketi olan A, Türkiye'deki şirketini üre-
tim, Almanya'daki şirketini satış için kullanmaktadır. Türkiye'de üretmiş olduğu
2000 teneke turşu ve 5000 teneke peyniri Türkiye'den Almanya'ya götürmek için
Bile anlaşan A, taşıma sözleşmesi gereği taşımanın 1.4.2013 günü İstanbul'da
başlayıp, 15.4.2013 günü Köln'de sona ermesini istemiş, bu durum taşıma söz-
leşmesine yazılmıştır.
Taşıyıcının şoferü, söz konusu malları 25.4.2013 günü, Köln eyalet gümrüğü
ne boşaltmıştır.
BORULAR:
1. Sözleşmeye uygulanacak hukuk nedir? Taşıma sözleşmesine uy-
gulanacak hukukun belirlenmesine ilişkin bir hüküm konulması
mümkün müdür? Konulan hüküm taşıyıcının sorumluluğunu nasıl
etkiler?
2. Taşıyıcı taşımanın 25.4.2013 günü bitirilmesinden sorumlu mu-
dur? Bu nasıl bir sorumluluktur? Taşıyıcı bu sorumluluktan hangi
durumları ileri sürerek kurtulabilir?
Taşıma Hukuku Cevapsız Pratik Çalışmalar 313
.. Taşıyıcının Zıya
ve Teslimdeki Gecikmeden Doğan Sorumluluğu
e Sorumluluğunun
Hukuki Niteliği
.. Sorumluluktan Kurtulma Halleri
.. Mücbir Sebep
e Taşıma Sözleşmesinde Yer Alan Sorumsuzluk Kaydı
SORU:
Olayın gelişimi
ve B'nin savunmaları göz önünde bulundurulduğunda
sizce yerel mahkeme ne yönde karar vermelidir?
316 Taşıma Hukuku Cevapsız Pratik Çalışmalar
Taşıyıcı Tile Kayseri'de ticari işletmesi olan A arasında işletmeye ait malların
İstanbul'a taşınması amacıyla bir taşıma sözleşmesi yapılmıştır. Taşıyıcı T'nin
şoförü, Aya ait ticari eşyanın yüklenmesini beklerken, istiflemenin düzgün yapıl
madığını fark etmemiş ve yüklenen eşyalarla yola çıkmıştır. Eşyalar virajlarda
savrulma nedeniyle birbirine çarpmış ve çatlamıştır. Eşyalar İstanbul'a geldiğinde
yol kenarına çeken şoför uyurken malların bir kısmı da araçtan çalınmıştır.
® Taşıyncmm Sonımhıhığu
A Oyuncak ve Eğitici Araçların Üretim ve Dağıtımı Ltd Şti ile taşıyıcı B ara-
sında muhtelif özellikte 500 kolilik 6500 kg X marka oyuncağın Adana'dan Kon-
ya'ya taşınması konusunda bir sözleşme yapılmıştır. Taşınması üstlenilen oyun-
cak yükü, tıra yüklenip yola çıktıktan belirli bir süre sonra Pozantı yakınlarında
gaspedilmiştir. B'nin vekili, oyuncakların gasp edilmesiyle ilgili olarak Pozantı
Cumhuriyet Savcılığınca bir soruşturma yürütülmekte olduğunu; gasptan dolayı
bu malları teslim edemediğini, oyuncakların taşıyıcının kendisine teslim edildiği
tarihten gönderilene teslim olunduğu tarihe kadar geçen sürede uğradığı zıya ve
hasardan sorumlu bulunduğu; ancak taşıyıcının zıya ve hasarın kendi kusurun-
dan doğmayan bir sebepten ileri geldiğini ispat ederek sorumluluk kurtulabilece-
ğini iddia etmiştir.
SORULAR:
SORUL.AR:
1. X isimli firma ve L arasındaki sözleşmenin türü ve tarafların karşı
lıklı borçları nelerdir? Buna göre taşımayı tam olarak L gerçekleş
tirseydi ücret alacağı ne zaman muaccel olurdu? M'nin bir ücret
alacağı doğar mı? Açıklayınız.
SORULAR:
1. Olayda verilen bilgiler ışığında taşıma sözleşmesinin özelliklerini
belirtiniz.
2. Olayda verilen bilgiler ışığında taşıma sözleşmesinden doğan so-
rumluluğun kime/kimlere ait olduğunu, sorumluluğun miktarı ile
bu sorumluluktan ne şekilde kurtulunabilir? Açıklayınız.
3. Pitbull cinsi köpek yerine 10 adet bodur elma taşınsa idi ve ge-
cikme dolayısıyla bunların bir kısmı çürüse idi 2.soruya verdiğiniz
cevap değişir miydi? Açıklayınız.
" Gemi Kirası Sözleşmesi
" Navlun. Sözleşmesi
" Starya-Si.irastarya
" Taşıyarı.m Sorumluluğu
" Korı.işmerı.toya Konuları. Kayıtlar
07.01.2009 günü gemi İstanbul limanına gelmiş, yükler yüklenirken, F'ye ait,
komisyoncunun bulduğu, 5000 torba çimento yükünün Liverpool limanına taşın
ması işini de kabul eden B, 15.01.2009 günü yüklerin tamamen yüklenmesi sonu-
cu gemiyi seyrü-sefere çıkarmıştır.
Yolda 100 ton peynir yükü ambardaki fareler tarafindan kemirilmiş, 4 numa-
ralıambarda elektrik kontağı nedeniyle çıkan yangın sonucu kumaşın bir kısmı
yanmış, bir kısmı da islenmiştir.
Not: Olayda deniz yoluyla ile eşya taşıma sözleşmesi uluslararası bir nitelik taşısa da, TTK
103
hükümleri esas alınarak sorular cevaplanmıştır. Aynı durum, bundan sonra cevaplı olan
diğer pratiklerde de mevcuttur.
326 Deniz Ticaret Hukuku Cevaplı Pratik Çalışmalar
CEVAPLAR:
1. Aile B arasında, B'ye 3 yıl süreyle Akkor-I gemisini kullanması
amaçlı bir sözleşme söz konusu olup, bu sözleşme gemi kiralama söz-
leşmesidir. Bununla kiralayan, belirli bir süre için geminin kullanılması
nı, kira bedeli karşılığında, kiracıya bırakmayı üstlenmektedir. Her ne
kadar olayda ivaz belirtilmemişse de, kullanımına bırakma lafzından
sözleşmenin kira sözleşmesi olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda B,
Akkor-I açısından gemi işletme müteahhidi (ausrüster) sıfatını kazanmış
hr. TTK 1119.maddede "gemi kirası sözleşmesi, kiraya verenin, belirli bir
süre için geminin kullanılmasını, kira bedeli karşılığında, kiracıya bı
rakmayı üstlendiği bir sözleşmedir" şeklinde tammlanmışhr. Ayrıca
zaman çarteri sözleşmesinde yer alan gemi adamlarının gemiyi kiracısı
nın sözleşmede sınırlı bir talimat yetkisi olduğu veya teknik bir yetkisi-
nin olmadığı belirtilmemiştir.
Deniz Ticaret Hukuku Cevaplı Pratik Çalışmalar 327
2.
D ve E'nin yükleri için 5 günlük yükleme süreleri öngörülmüşse,
sürastarya ücretinin doğup doğmayacağı şöyle hesaplanır:
07.01.2009 günü gemi İstanbul limanına geldiği için, aynı gün gemi-
nin yüklemeye hazır olduğu ihbarını D ve E'ye göndermiş olmalıdır.
Öyleyse D ve E için yükleme (starya) süresi 08.01.2009 günü başlayacak
ve 5 gün soma yani 12.01.2009 günü bitecektir. Ancak 11.01.2009 Pazara
denk geldiği için yükleme süresi bir gün uzar ve 13.01.2009 mesai saati
günü biter. Zira limanda çalışma Pazar günü yoktur. Gemi ancak
15.01.2009 günü seyrüsefere çıkabildiği için 2 günlük sürastarya süresi
söz konusu olmuştur.
104
TTK m. 1131'in gerekçesindeki, "Tahsis edenin, çarterere karşı yük taşıma taahhüdü
bulunmadığından bu sözleşme bir navlun sözleşmesi sayılamaz. Zaten ancak geminin
ticari' idaresini elinde bulunduran çarterer yük taşıma taahhüdünde bulunabilir" yö-
nündeki ifade yanlıştır. Rayegan Kender / Ergon Çetingii/ Emine Yam:ıoğh.ı; Deniz Ti-
caret Hukuku, Temel Bilgiler, C.I, İstanbul 2012, s,133. Zaman Çarteri sözleşmesinin bir
navlun sözleşmesi olduğu yönünde, Bülent Sözer; Deniz Ticaret Hukuku, C.I, İstanbul
2013, s.310.
328 Deniz Ticaret Hukuku Cevaplı Pratik Çalışmalar
Kender/Çetingil/Yazıcıoğlu, s.205.
107
Deniz Ticaret Hukuku Cevaplı Pratik Çalışmalar 331
CEVAPLAR:
1. Taşıyan T ile taşıtan A arasında yapılan sözleşme bir navlun söz-
leşmesi ve kısmi çarterdir. Kısmi çarter olduğunu, diğer çarter sözleşme
lerinin varlığından anlamaktayız. Sözleşmenin çarter sözleşmesi olınası
yanında bu sözleşme bir yolculuk çarteridir.
Taşıyan T ile taşıtanlar C ve D arasında yapılan sözleşmeler de yolcu-
luk çarteri ancak kısmi çarter sözleşmeleridir.
Taşıyan T ile taşıtanlar
E ve F arasındaki sözleşmeler ise kırkambar
sözleşmeleridir. Çünkü sadece belirlenmiş eşyaların taşınması için anla-
şılınış geminin tamamı veya bir kısmı bu taşıma için tahsis edilınemiştir.
Geminin adı ve gemide eşyaların taşınacağı yer önemli değildir. Aynı
zamanda belirli bir eşyanın taşınması söz konusudur.
108
TTK m.1245 hükmüne göre, "Yolculuk çarteri sözleşmelerine 1243 üncü madde hükmü
uygulanmaz. Ancak, böyle bir sözleşmeye dayalı olarak konişmento düzenlenirse, taşıtan
olmayan konişmento hamili ile taşıyan arasındaki ilişkide 1243 üncü madde hükmü uygu-
lanır."
Deniz Ticaret Hulwku Cevaplı Pratik Çalışmalar 333
110
Sözer, s.356.
111
Y. 11. HD. T. 25.11.2014, E. 2013/17451, K. 2014/18344 (www.kazancı.com)
112
Y. 11. HD. T. 13.02.2015, E. 2014/16204, K. 2015/1913 (www.kazancı.com)
Deniz Ticaret Hukuku Cevaplı Pratik Çalışmalar 335
TTK m.1178' den dolayı sorumluluk ise tazminat talep eden şahıs tara-
fından aktif husumet, pasif husumet, yükün taşıyanca tesellüm edilmiş
olduğu, yükün zıya ve hasara uğramış olduğu, zıya ve hasarın miktarı
ispatlanmalıdır.
113
Bu sorumluluk için, bkz. Sözer, s. 380.
336 Deniz Ticaret Hukuku Cevaplı Pratik Çalışmalar
ıo Navlun Sözleşmesi
'" Starya-Sürastarya
ıo Konişmento
80RULAR:
1. Olaydaki sözleşmeleri ve şahısların sıfatlarını deniz ticaret hukuku
açısından gerekçeleriyle belirtiniz.
CEVAPLAR:
1. Olayımızda A ile Starflower gemisi maliki B arasında bir sözleş
me yapılmış
olup, ilk bakışta süre sınırlamasıyla bir zaman çarteri söz-
leşmesi yapıldığıakla gelebilir. Ancak burada bir gemi kiralama sözleş
mesi söz konusudur. Bunu da kaptan ve gemi adamlarının A'nın emrine
girmesi ve bütün masrafların A'ya ait olmasından anlamaktayız. Her ne
kadar gemi adamları olmaksızın kiralama esas olmakla beraber TTK
m.1119/2 uyarınca gemi mürettebatı ile birlikte kiraya verilebilir114 .
TTK'ya göre zaman çarteri ile kira sözleşmesi arasındaki fark, gemi
adamlarının bütün alanlarda sözleşmeyi yapanın emrine girmesidir.
Halbuki zaman çarterinde geminin sadece ticari yönetimi, ticari emir
talimat verme hakkı çarterere aittir115 • A yru zamanda gemi kirasında
tahsis söz konusu değildir
A TTK m.1061/2'ye göre gemi işletme müteahhididir. Daha sonra C
ile yaptığı iki sefere ait sözleşme ise sefer için yapılan yolculuk çarteridir.
Bu çarter sözleşmesi bir tam çarter olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu
sözleşmede A taşıyan, C ise taşıtandır.
Son iki seferde D ve E ile yaptığı sözleşmeler ise yine yolculuk çarteri
ama kısmi çarterdir. Çünkü geminin belli ambarlan navlun sözleşmesi
ile D ve E'ye tahsis edilmiştir. A taşıyan, D ve E taşıtandır.
A'nın diğer kişilerle yaptığı sözleşmeler ise belli bir yer tahsisi olma-
dığından kırkambar sözleşmeleridir.
114
Bu konuda bkz. Sözer, s. 331-332.
115
Sözer, s.310.
338 Deniz Ticaret Hukuku Cevaplı Pratik Çalışmalar
Fırtına, buz istilası veya seferberlik gibi her iki tarafın faaliyet sahasını
ilgilendiren tesadüfi sebepler dolayısıyla yükün gemiye teslim edilmesi
ve alınması mümkün olmayan günler bekleme müddetine ilave olunur;
şu kadar ki, yükleme müddeti içinde olsa bile taşıtan bugünler için taşı
yana sürastarya ücreti ödemekle mükelleftir.
D'ye ait Baron gemisi, D ile T arasında yapılan sözleşme gereğince 4 ay süreyle
T'nin istediği limanlar arasında yük taşınmak üzere tahsis edilmiştir. T, A ile ak-
dettiği sözleşme ile geminin 2 numaralı ambarında 100 ton dondurulmuş balık
yükünü, B ile akdettiği sözleşme ile geminin 3 numaralı ambarında 1000 sandık
oto yedek parça yükünü Norveç'ten İstanbul'a taşımayı taahhüt etmiştir. Yükler
için ayrı ayrı düzenlenmiş konişmentolarda taşıyanın başlangıçtaki elverişsizlikten
ve gemi adamlarının kusurlarından sorumlu olmayacağı kaydı konulmuştur.
İstanbul'da geminin soğutma tesisatının yolculuğun başlangıcında arızalı ol-
ması sebebiyle dondurulmuş balık yükünün tamamen bozulduğu, 100 sandık ye-
dek parça yükünün ise gemi adamlarınca ara limanda yanlışlıkla boşaltıldığı sap-
tanmıştır.
CEVAPLAR:
1. Taraflar arasındaki ilişkiler ele alındığında; D ile T arasındaki
ilişki asıl navlun sözleşmesidir. D taşıyan, T ise taşıtandır.
Ancak malı teslim alan taşıtanın temsilcisi veya onun adına hareket
eden biri olduğu takdirde, navlun alacağı ile zıya ve hasardan doğan
tazminat takas edilebilir.
344 Deniz Ticaret Hukuku Cevaplı Pratik Çalışmalar
T'ye ait Seahorse-I gemisi Aya ait 10.000 koli porselen yükünü İzmir'den Ams-
terdam'a 2 seferde taşınması için geminin 2,3,4 ve 5 numaralı ambarları tahsis
edilmiştir. Bunun yanında B'ye ait 50 ton aseton yükü Barselona'ya götürülecek-
tir. Geminin son iki ambarı olan 9 ve 1O numaralı ambarlar ise Cye ait pamuk
yükünün 3 ay süreyle Sicilya Limanına boşaltılması konusunda anlaşılmıştır. A'ya
T tarafından düzenlenen konişmentoda yükün değerinin koli başına 500 USD
olduğu, taşıyanın gemi adamlarının kusurlarından sorumlu olmayacağı yönünde
kayıt konmuştur.
Yolculuk başladıktan bir süre sonra, geminin 6 numaralı ambarında fıçılar ha-
linde bulunan aseton yükünden bir kısmı kaptanın manevrasından doğan sallantı
sonucu devrilerek boşalmış ve 5 numaralı ambara sızarak porselen yüküne ulaş
mıştır. Porselen yükündeki yaldızların asetonla birleşmesi sonucu, porselenlerin bir
kısmının yaldızları silinmiştir.
BORULAR:
1. Olaydaki sözleşmeleri niteliklerini ve tarafların sıfatlarını belirtiniz.
2. Yüklerde meydana gelen zararlar nelerdir. Her birini ayn ayrı ay-
rıntılı ortaya koyunuz.
Deniz Ticaret Hukuku Cevaplı Pratik Çalışmalar 345
CEVAPLAR:
1. Taraflar arasındaki ilişkiler ele alındığında; A ile T arasındaki
ilişki bir çarter sözleşmesidir. Bu çarter sözleşmesi bir yolculuk
çarteridir. Ancak geminin belli başlı ambarlan tahsis edildiği için kısmi
çarter söz konusudur.
Tile B arasındaki navlun sözleşmesi ise bir kırkambardır. Ayırt edil-
miş yükün belli bir bir yere taşınması söz konusudur.
T'ye ait geminin 9 ve 10 numaralı ambarlan C'ye 3 ay süreyle tahsis
edildiği için bir kısmi çarter ver zaman çarteri sözleşmesi vardır.
A, sonraki bir vakitte gemiyi C'ye satmıştır. C ise, B'ye bir ihtarname göndere-
rek artık gemi malikinin kendisi olduğunu ve geminin kullanımını kendisine bı
rakması gerektiğini, aksi takdirde ihtarnamede kendisine tanınan mühletten sonra
geçen her ay için A ile yapılan sözleşme uyarınca işleyen kira tutarının 5 katının
kendisinden talep edileceğini ihtar etmiştir.
A, B ile yaptığı sözleşme şartlarına göre gemiyi kullanmaya devam etmiş ve
bunun üzerine C, dava açmıştır.
CEV.APLAR.:
1.A ve B arasındaki sözleşme gemi kirası sözleşmesidir. Gemi kira
sözleşmesi, kiraya verenin belirli bir süre için geminin kullanılmasını,
kira bedeli karşılığında, kiracıya bırakmayı üstlendiği bir sözleşmedir.
TTK m.1119 uyarınca bu sözleşmede gemi dışında, gemi adamları kira-
cının emrine verilmez. Ancak böyle bir durumda dahi sözleşmenin nite-
liği değişmez. Böyle bir hükmün konulmasının nedeni gemi kirası ile
zaman çarteri sözleşmelerinin birbiriyle karışhrılmasındandır.
Gemi kirası sözleşmesinin herhangi bir şekli yoktur. Karşılıklı iradele-
rin uyuşması ile sözleşme kurulur.
Ancak TTK m.1120 uyarınca gemi kirası sözleşmesinde taraflardan
biri masrafı kendine ait olmak üzere diğer taraftan bir gemi kira senedi
Deniz Ticaret Hukuku Cevaplı Pratik Çalışmalar 349
• Gemi İpoteği
2. Karadeniz gemisi, sicile kayıtlı olmayan bir gemi olsaydı; söz ko-
nusu hukukı ilişki nasıl tesis edilebilirdi?
3. Geminin durumunun kötüleşmesi üzerine, X Bankası, alacağının
teminatının zayıflamaması için hangi yollara başvurabilir?
CEVAPLAR:
1. Bu sözleşme gemi ipoteği sözleşmesidir. TTK m. 1014 hükmüne
göre; bir alacağı teminat allına almak için gemi üzerinde ipotek kurulabi-
lir. Gemi ipoteği alacaklıya, alacağını, geminin bedelinden alma yetkisini
verir. Sicile kayıtlı gemilerin sözleşmeye dayalı rehni sadece gemi ipoteği
yolu ile sağlanır.
Deniz Ticaret Hukuku Cevaplı Pratik Çalışmalar 351
TTK m.1015' e göre, Gemi ipoteğinin kurulması için geminin maliki ile
alacaklının gemi üzerinde ipotek kurulması hususunda anlaşmaları ve
ipoteğin gemi siciline tescil edilmesi şarttır. İpoteğin kurulmasına ilişkin
sözleşmelerin yazılı şekilde yapılması ve imzalarının noterce onaylan-
ması gerekir. Bu anlaşma gemi sicil müdürlüğünde de yapılabilir. Bu
şekillerden birine uygun olarak yapılmadıkça ipoteğin kurulmasına dair
anlaşma geçerli olmaz.
.. Kaptanın Sorumluluğu
A, "Mavi" isimli geminin kaptanıdır. Geminin maliki ise B'dir. B, deniz yoluyla
eşya taşınması işleriyle iştigal etmektedir.
Bile C arasında yapılan taşıma sözleşmesi gereğince B, C'ye ait 5.000 adet LCD
televizyonu İzmir limanından alarak; Amsterdam limanına götürecektir. Sözleşmeye
göre taşımanın en geç 30 gün içerisinde tamamlanması gerekmektedir.
Donatan gemi kaptanına verdiği talimatta, taşımanın sözleşmede öngörülen-
den daha kısa sürede tamamlanmasını istemiş ve verdiği talimatta yolculuk bo-
yunca gemi motorlarının tam güç çalıştırılmasını istemiştir. Kaptan, donatana
verdiği yanıtta, geminin mevcut hali ile bu tempoda bir yolculuğu kaldıramayaca
ğını, neticede motorların tamamen devre dışı kalabileceğini ve hatta geminin
kontrolden çıkabileceğini ifade etmişse de, durumun bilincinde olduğunu ifade
eden donatan talimatında ısrarcı olmuştur.
Yolculuğa başlayan ve istemeyerek de olsa donatanın talimatlarını uygulayan
kaptan A, seyir esnasında geminin kazan dairesinde bir yangın çıktığını gemi
zabitlerinden öğrenmiş ve derhal seyri durdurarak yangının söndürülmesi için
çalışmalara başlamıştır. Neticede yangın söndürülmüşse de toplamda 1.500 adet
LCD televizyon yanarak kullanılamaz hale gelmiştir.
SORULAR:
CEVAPLAR:
1. TTK m. 1089/1 ve 2 hükümlerine göre; kaptan, kusuruyla yol aç-
lığızararlardan, özellikle bu Kısım ile diğer Kısımlarda belirtilen görev-
lerini yapmamasından doğacak zararlardan dolayı, yolcular da dahil,
gemi ve eşyayla ilgili herkese karşı sorumludur. Donatanın emrine uy-
ması kaptanı sorumluluktan kurtarmaz. Dolayısıyla, her ne kadar ortada
donatan tarafından verilmiş bir talimat olsa da, kaptan mevcut teknik
durumu göz önüne alarak buna göre geminin seyrini sağlamış olmalıydı.
TTK m. 1089/3 hükmüne göre, durumu bilerek kaptana emir ver-
miş olan donatan da sorumludur. Buna göre; gemisinin kapasitesinden
ve yaşanabileceklerden haberdar olan donatan, bu bilinçle verdiği tali-
matlardan dolayı sorumludur.
A maliki olduğu Magic-l adlı kuru yük gemisini 1 yıl süreyle B'ye 400.000
USD'ye vermiştir. B bu geminin arka 7,8, ve 9 numaralı ambarlarını C'ye 6 ay
süreyle gübre taşımak üzere tahsis etmiştir. Ayrıca D ile Lizbon'a kumaş yükü
taşımak üzere anlaşmış, E ve F'ye ise geminin 2 ve 3 numaralı ambarlarını
Barselona'ya tahıl yükü götürmek üzere birer ay arayla 3 sefer üzerine tahsis
etmiştir.
B gemi ile bahsedilen tüm yükler yüklü iken, 07.06.2009 günü gemi İstanbul
limanından ayrılmıştır. Yola çıkıldıktan bir süre sonra D ait kumaş yükünün bu-
lunduğu ambarda elektrik kontağından yangın çıkmış ve kumaşların hemen he-
men yarısı yanmış, diğer kısmı ise islenmiştir. Yolda fırtınaya yakalanan geminin
arka tarafındaki ambar kapaklarının açık unutulması sonucu, gübre yükünün bir
kısmı ıslanmıştır. Bu arada 3 numaralı ambara koyulması gereken tahıl yükünün
gemideki adamların talimatıyla yanlışlıkla gübre yükünün olduğu 13 numaralı
ambara liman vinci tarafından boşaltıldığı görülmüş, aynı zamanda E ve F'nin
farklı kalitede olan tahıllarının da geminin 2 numaralı ambarına birlikte boşaltıl
dığı da sonradan anlaşılmıştır.
e Navluıı Sözleşmesi
e Taşıyaıım Sorumluluğu
e Sürastarya Ücreti
e Koııişmeııtodaki Kayıtlar
D ile T, D'ye ait Lucky Star gemisinin 1 yıl süreyle kullanımına yönelik bir söz-
leşme imzalamışlardır. Kullanımı devralan Tile A Manchester'dan İstanbul'a 6 ay
süreyle otomobil yükü taşımak hususunda anlaşmıştır T, B ile geminin 1,2 ve 3
numaralı ambarlarında dondurulmuş gıda yükünün taşınması yine Manchester-
İstanbul arası taşınması hususunda anlaşmış, C ile ise 10.000 koli parke yükünün
geminin 4 ve 5 numaralı ambarlarında Barcelona'dan, İstanbul'a taşınması husu-
sunda anlaşmıştır. Ayrıca E'nin hurda demir yükünü de yine Manchester, İstanbul
arası taşımayı kabul etmiştir.
D'ye ait Yıldız-/ gemisi D ile T arasında yapılan sözleşme gereğince 6 ay bo-
yunca T'nin istediği limanlar arasında yük taşıma işine tahsis edilmiştir.
D, kendisine ait Tornedo-l gemisi ile Amsterdam-İstanbul arası Aya ait elekt-
ronik eşya yükünün taşıma işini almıştır. Yükler Amsterdam'dan 03.01.2011 günü
yüklenmiş olup, 07.01.2011 günü yüklerin İstanbul limanında boşaltılması ge-
rekmektedir. Ancak gemi 08.01.2011 günü limana yanaşabilmiş ve ancak
10.01.2011 günü yükleri boşaltabilmiştir. Bu sebepten ötürü A teslim etmesi ge-
reken siparişlerinin bir kısmını teslim edememiştir.
Söz konusu olaydan sonra, A, yine D ile 6 aylığına gemisini İstanbul-New York
limanları arasında kullanmak konusunda anlaşmıştır D gemiyi A'nın kullanımına
bırakmıştır. A daha sonra B ile İzmir-Barcelona arası zeytinyağı yükünün taşın
ması hususunda anlaşmış ve geminin 1 ile 4 arası ambarlarını tahsis etmiştir. A ile
C arasında kuru kayısı yükünün Sicilya'ya taşınması hususunda anlaşma yapılmış,
E ve F ile ise ortak olarak sahip oldukları mobilya yükünün taşınması için 3 sefer
üzerinden geminin 5 ve 6 numaralı ambarlarının tahsisi hususunda anlaşma ya-
pılmıştır.
80RULAR:
1. Olaydaki sözleşmeleri, sözleşmelerin çeşitlerini ve bütün özellik-
lerini, ayrıca her bir tarafın deniz ticaret hukuku açısından sıfatını
belirtiniz.
364 Deniz Ticaret Hukuku Cevapsız Pratik Çalışmalar
2. Olaydaki her bir yük için meydana gelen her bir zararın niteliğini
ve bu zararlardan kimin neden sorumlu olduğunu gerekçeleriyle
beraber belirtiniz.
3. A ile C arasında düzenlenen konişmentoda gemi adamlarının ku-
surlarından sorumlu olmadığına dair, A ile E arasında düzenlenen
konişmentoda ise başlangıçtaki elverişsizlikten sorumlu olmaya-
cağına dair yazılan kayıtlar geçerli midir? Geçerli olup olmaması
na göre somut olayda tazminat sorumluluğunda meydana getire-
ceği etki ne olacaktır. Açıklayınız.
T'nin sahibi olduğu Starship gemisi yaptığı sözleşmelere göre; Aya ait 10.000
koli porselen yükünün, İstanbul'dan Marsilya limanına 2 seferde taşınması için
geminin 4 ve 5 numaralı ambarlarını tahsis etmiş, B ile 1000 çuval kuru üzüm
yükünün tek seferde Liverpool limanına taşınması konusunda anlaşmış, C'nin
dökme buğday yükü için yine Liverpool'a yapılacak taşıma için 1 ile 3 numaralı
ambarlarını tahsis etmiş ve D'nin kafesler içinde güvercinlerinin ise Porto limanına
boşaltılmasını kabul etmiştir.
İstanbul limanından 06.06.2012 tarihinde yola çıkan gemi, kuru üzüm yükünü
12.06.2012 tarihinde Liverpool'a boşaltacağı konişmentoya yazılmıştır.
A ait porselen yükünden 1000 kolisi gemi adamlarının hatalı istifleme/eri ne-
deniyle bir kısmı çatlamış bir kısmı ise kırılmıştır. B'nin yükü yolda dümen tertiba-
tındaki arıza nedeniyle geminin karaya oturması nedeniyle ancak 15.06.2012
tarihinde Liverpol'a teslim edilebilmiştir. Bu arada güvercinlerin bazılarının kafes-
lerinin yoldaki sallantı nedeniyle açılması sonucu güvercinlerin 30 tanesi aynı yere
konulan kuru üzüm yükünün 1O çuvalını kısmen yemişler, ancak kuru üzümün
ilaçlı olması nedeniyle de bazısı ölmüş bazısı ise hastalanmıştır.
Bu arada dökme buğday yükünün gemideki fareler yüzünden bir kısmı yenmiş,
bir kısmının ise kalitesi bozulmuştur.
A maliki olduğu Tower-I adlı kuru yük gemisini 1 yıl süreyle B'ye 400.000
USD'ye vermiştir. B bu geminin arka 7,8, ve 9 numaralı ambarlarını C'ye 6 ay
süreyle gübre taşımak üzere tahsis etmiştir. Ayrıca D ile Lizbon'a kumaş yükü
taşımak üzere anlaşmış, E ve F'ye ise geminin 2 ve 3 numaralı ambarlarını
Barselona'ya tahıl yükü götürmek üzere birer ay arayla 3 sefer üzerine tahsis
etmiştir.
B gemi ile bahsedilen tüm yükler yüklü iken, 07.11.2011 günü gemi İstanbul
limanından ayrılmıştır. Yola çıkıldıktan bir süre sonra D ait kumaş yükünün bu-
lunduğu ambarda elektrik kontağından yangın çıkmış ve kumaşların yarısı yan-
mış, diğer kısmı ise islenmiştir. Yolda firtınaya yakalanan geminin arka tarafinda-
ki ambar kapaklarının yolculuktan önce açık unutulması sonucu, gübre yükünün
bir kısmı ıslanmıştır. Bu arada 3 numaralı ambara koyulması gereken tahıl yükü-
nün gemideki adamların talimatıyla yanlışlıkla gübre yükünün olduğu 13 numara-
lı ambara liman vinci tarafindan boşaltıldığı görülmüş, aynı zamanda E ve F'nin
farklı kalitede olan tahıllarınm da geminin 2 numaralı ambarına birlikte boşaltıl
dığı da sonradan anlaşılmıştır.
., Navlun Sözleşmesi
A maliki olduğu Esmerim adlı kuru yük gemisini 1 yıl süreyle B'ye 400.000
USD'ye vermiştir. B bu geminin arka tarafındaki 7,8, ve 9 numaralı ambarlarını C'ye
6 ay süreyle gübre taşımak üzere tahsis etmiştir. Ayrıca B, Dile Manchester'a kumaş
ve iplik yükü taşımak üzere anlaşmış, E ve F'ye ise ayrı ayrı geminin 2 ve 3 numaralı
ambarlarını Barselona'ya tahıl yükü götürmek üzere birer ay arayla 3 sefer üzerine
tahsis etmiştir. Bunun yanında C, ayrıca C ile 8 numaralı ambar için 2 kez kömür
yükünü geminin rotasında olan Marsilya'ya taşımak konusunda anlaşmıştır.
B gemi ile bahsedilen tüm yükler yüklenmiş durumda, 07.01.2012 günü gemi
İstanbul limanından ayrılmıştır. Yola çıkıldıktan bir süre sonra D ait kumaş yükü-
nün bulunduğu ambarda elektrik kontağından yangın çıkmış ve kumaşların he-
men hemen yarısı yanmış, diğer kısmı ise islenmiştir. Buna karşılık iplik yüküne bir
zarar gelmemiştir. Yolda fırtınaya yakalanan geminin arka tarafındaki ambar
kapaklarının açılması sonucu, gübre yükünün bir kısmı ıslanmıştır. Bu arada 3
numaralı ambara koyulması gereken tahıl yükünün gemideki adamların talimatıy
la yanlışlıkla gübre yükünün boşaltıldığı 13 numaralı ambara liman vinci tarafın
dan boşaltıldığı görülmüş, aynı zamanda E ve F'nin farklı kalitede olan tahılları
nın da geminin 2 numaralı ambarına birlikte boşaltıldığı da sonradan anlaşılmış
tır. G'ye ait 8 numaralı ambarda taşınan kömür yükü ise ambarın aşırı ısınması
nedeniyle yolda kısmen yanmış, daha sonra yangın fark edilerek söndürülmüştür.
Ancak söndürme esnasında meydana gelen duman F'ye ait tahıl yüklerine sirayet
ederek, koku ve kurumlanma meydana getirmiştir.
Bütün yükler yüklendikten sonra 19.12.2013 tarihinde yol çıkan gemide C'ye
ait pamuk yükünün bulunduğu 7 numaralı ambarda elektrik kontağından yangın
çıkmış ve pamukların yarısı yanmış, diğer kısmı ise islenmiştir. Bu arada pamuk-
lardaki is ve yanık kokusunun keten tohumlarına da sirayet ettiği anlaşılmıştır.
Yolda fırtınaya yakalanan geminin arka tarafındaki ambar kapaklarının yolculuk-
tan önce açık unutulması sonucu, deniz suyu ambara dolmuş ve madeni yağ yü-
künün bir kısmının içine karışmıştır. Bu arada 3 numaralı ambara koyulması
gereken kahverengi eşya yükünün gemideki adamların talimatıyla yanlışlıkla ma-
deni yağ yükünün de olduğu 13 numaralı ambara liman vinci tarafından yüklenip
istiflendiği ve yolculuk sırasında madeni yağların tenekelerinin fırtına sırasında
savrulmasıyla kahverengi eşyaların iyi ambalajlanmaması nedeniyle çarpma sonu-
cu çizildiğinin boşaltma limanında farkına varılmıştır.
,. Navlun Sözleşmeleri
,. Sürastarya
,. Taşıyanın Sorumluluğu
,. Konişmento Kayıtları
Donatan D ile T, donatana ait Akıncı gemisinin 11 ay süreyle T'ye tahsis edil-
mesi konusunda anlaşmışlardır. Bu sözleşme gereği T, gemiyi ticari olarak yönete-
cektir. Bu sözleşmeden sonra T, Akıncı gemisi ile A, B, C ve F'ye ait yükleri taşı
mak üzere anlaşmıştır. A'ya geminin 3 numaralı ambarını, yine A'ya ait kumaş
yükünün Liverpool limanına taşınması için tahsis etmiş, B ile 100 ton dondurul-
muş gıda yükünün Manchester limanına taşınması konusunda anlaşmış, C'ye ve
F'ye ait koliler üzerinde sırasıyla elektronik alet (1000 koli) ve cam yükü yazan
(7500 koli) yüklerin Amsterdam limanına taşınması için C'ye 1,2, D'ye ise 5,6 ve 7
numaralı ambarlarını tahsis etmiştir.
Akıncı gemisi yüklerin hepsini almak için 4 Ocak 2017 Cuma günü İstanbul li-
manına yanaşmıştır. A ile yapılan sözleşmede yükleme süresi 5 gün, B ile yapılan
sözleşmede yükleme süresi 4 gün olarak belirlenmiştir. C ve F için ise bir yükleme
süresi öngörülmemiştir.
Yükleme sırasında C ve F'ye ait koliler üzerindeki eşyaların niteliğini belirten
etiketler iyi yapıştırılmadığı için rüzgar ve yağmur nedeniyle koparak çıkmış bu
sebeple ambarlara karışmış şekilde istif edilmiştir.
A'ya ait kumaş yükünün gemi yolculuğa çıktıktan sonra gemideki fareler tara-
fından bir kısmı yenmiştir.
B'ye ait dondurulmuş gıda yükünün ise bir kısmı konulan ambardaki soğutma
tertibatının yolda arıza yapması sonucu bozulmuştur.
Güven adlı geminin maliki olan A, B ile 6 ay süreyle gemisinin kullanımı konu-
sunda anlaşmıştır. Bu sözleşmenin hükümlerine göre kaptan ve gemi adamları
B'nin emrindedirler. B bundan sonra C ile İstanbul-Amsterdam arası pamuk yükü-
nün 4 sefer taşınması konusunda geminin 2 ile 6 arası ambarlarının kullanımı
konusunda anlaşmış, D ile ise buğday yükünün Nice götürülmesi konusunda 7 ile
1O arası ambarlarının kullanımı konusunda anlaşılmıştır. Bunun dışında E ve F'nin
ortak yükü olan 500 küçükbaş hayvanının Hamburg'a taşınması ile G'nin 1000
varil klor yükünün Portoya taşınması konusunda anlaşmıştır.
Kaptan, Cnin yükünü konişmento düzenleyerek liman antreposunda teslim
almış,gemiye yüklemeden önce pamuklarda pis bir koku fark etmiş, bu hususu bir
ihbar notu ile Cye bildirmiştir.
D'nin yükünün 05.12.2014 tarihinde yüklenmesi gerekirken, karayolundaki
zincirleme kaza nedeniyle, 06.12.2014 tarihinde limana gelmiş ve ancak
09.12.2014 tarihinde yüklenebilmiştir.
Gemi seyrüfesere çıkmadan önce, küçükbaş hayvanların yüklendiği 12 numara-
lı ambardaki ısıtma tertibatı bozulmuştur. Bu nedenle yüklenen hayvanlar seyrüse-
fere çıkmadan önce birçoğu hastalanmış, seyrüsefer esnasında 50 kadarı telef
olmuştur.
8. A'nın Newyork'a sağ salim getirdiği B'ye ait beyaz eşyaların, gön-
derilenin gelmemesi ve liman nizamnamesi gereği ardiyeye bıra
kılması sonucu ardiyede kaybolmalarından A sorumlu mudur?
Gerekçesiyle ve ayrıntılı olarak açıklayınız.
Deniz Ticaret Hukuku Cevapsız Pratik Çalışmalar 379
A deniz taşımacılığında kullanmak üzere satın aldığı Mavi isimli gemisinin kul-
lanımını ekonomik sebeplerle bir başka kişiye bırakmak istemektedir. Bunu amaç-
layan bir sözleşme akdetmek üzere B ile bir araya gelen A bir sözleşme yapmış ve
bu sözleşmenin geçerlilik süresi 48 ay olarak tespit edilmiştir.
B'nin Mavi isimli gemi ile yürüttüğü faaliyetler esas itibariyle deniz üzerinde
eşya taşımacılığıdır. Gemiyi bu amaçla kullanacak olan B, ilk seferinde İzmir Li-
manı'ndan yüklediği yükleri, çeşitli Akdeniz limanlarını dolaşarak teslim etmek
niyetindedir.
B ve X Gıda A.Ş. arasında yapılan sözleşmeyegöre, şirkete ait 1O ton un ge-
minin 1, 2 ve 3 numaralı ambarlarında taşınacak ve taşıma işlemi 2 seferde ta-
mamlanacaktır. Yüklerin boşaltılacağı yer Atina limanıdır. Teslim alacak ise X
Gıda A.Ş'nin %1 OOüne sahip olduğu Atina'da kurulu bir şirkettir. B ve Y Elektronik
A.Ş. arasında akdedilen sözleşmeye göre ise 1000 adet LCD televizyon Liverpool
limanında gönderilene teslim edilecektir.
Gemi, İzmir'den yola çıkmadan önce dümen tertibatında bir arıza olduğu fark
edilmişse de alelacele yapılan bir tamir sonucu tertibatın tekrar işler hale geldiği
görülmüş ve konunun üzerinde fazlaca durulmadan yola çıkılmıştır. Yola çıkıldık
tan bir süre sonra dümen tertibatında bir kilitlenme yaşanmış ve arızanın tekerrür
etmesiyle geminin kontrolü kısa bir süre için kaybedilmiş ve bu esnada da Atina
açıklarında yer alan bir petrol platformu ile şiddetli bir çarpışma yaşanmıştır.
Çarpışmanın etkisiyle Y Elektronik A.Ş. 'nin yükünün yarısı devrilerek kırılmıştır.
edilecektir. Ancak, yaşanan çarpışma sebebiyle bir süre geminin seyrinin durmuş
olması yüklerin bu vakitte teslim edilememesi sonucunu ortaya çıkarmıştır.
80RULAR:
1. Olaydaki sözleşmeleri, sözleşmelerin çeşitlerini kısaca açıklayınız,
ayrıca her bir tarafın deniz ticaret hukuku açısından sıfatını belir-
tiniz.
2. Olaydaki her bir yük için meydana gelen zararın niteliğini ve bu
zararlardan kimin sorumlu olduğunu ya da neden olmadığını, ge-
rekçeleriyle beraber açıklayınız.
3. Mavi" isimli gemi 20.12.2016 tarihinde İzmir limanına varmış ve
aynı gün hazırlık ihbarı Y Elektronik A.Ş.'ye gönderilmiştir. Navlun
sözleşmesine göre, starya süresi 5 gün, sürastarya ücreti ise gün-
lük 1.000 t'dir. İstanbul'dan İzmir limanına gelen Y Elektronik
A.Ş.'ye ait yükler yoldaki bir kaza neticesi gecikmiş ve yükleme
22.12.2016 tarihinde başlamış, 24.12.2016 tarihine kadar ise ge-
mi adamlarının limandaki yangında çıkan gazdan zehirlenmesi
nedeniyle yükleme devam edememiş, bu tarihte devam eden
yükleme 30.12.2016 tarihinde bitirilebilmişse, Y Elektronik A.Ş.
sürastarya ücreti ödemekle yükümlü müdür? Yükümlü ise ne
miktarda bir ödeme söz konusu olacaktır?
4. Y Elektronik A.Ş.'nin yüküne gelen zararın, yolculuk esnasındaki
safra atımı sırasında safraların ambara sızması sonucu, X Gıda
A.Ş.'ye ait yükün zararının ise geminin yolculuk sırasında hatalı
manevrası sonucu olmuş olması halinde cevaplarınız değişir miy-
di? Gerekçeleriyle gösteriniz.
5. B'nin Liverpool'a sağ salim getirdiği Y Elektronik A.Ş'ye ait sağlam
kalan televizyonların, gönderilenin eşyayı teslim almaya hazır
olduğunu bildirmesine rağmen gelmemesi ve liman tüzüğü gereği
ardiyeye bırakılması sonucu ardiyede kaybolmalarından B sorum-
lu mudur? Gerekçesiyle ve ayrıntılı olarak açıklayınız
Deniz Ticaret Hukuku Cevapsız Pratik Çalışmalar 381
., Gemi Mülkiyeti
A maliki olduğu tescilli gemiyi aşırı hasarı nedeniyle mülkiyetten feragat ama-
cıylaGökçeada yakınlarında terk etmiş, B bu gemiye iktisap kaydı ile el koymuş
sonra C'ye noter önünde satmış, A'nın ölümü üzerine devlet bu gemiyi mirasçıla
rından talep etmiştir. A'nın mirasçıları gemiyi bu nedenle C'den istemektedirler.
Bu durumda geminin maliki kimdir? Devlet gemiyi isteyebilir mi?
382 Deniz Ticaret Hukuku Cevapsız Pratik Çalışmalar
• Bağlama Limanı
Merkezi İstanbul olan A limited şirketinin maliki olduğu Poyraz tankerinin se-
ferleri şirketin yurt dışı şubesinin olduğu Marsilya limanından idare edilmekte ise,
bu geminin hangi sicil dairesine tescil edileceğini ve geminin bağlama limanının
neresi olduğunu açıklayınız.
Deniz Ticaret Hukuku Cevapsız Pratik Çalışmalar 383
Rotterdam gemi siciline kayıtlı bir geminin Türk vatandaşları olan A ve B tara-
fından müştereken iktisabı ve daha sonra bir Fransız denizcilik şirketine bir yıl
süreyle kiraya verilmesi halinde bu geminin Türk gemi siciline tescil edilip edileme-
yeceğini gerekçeli olarak açıklayınız.
384 Deniz Ticaret Hukuku Cevapsız Pratik Çalışmalar
., Donatanın Sorumluluğu
İstanbul Boğazından geçen Rüzgar adlı gemi kaptanın yanlış rota takibi nede-
niyle karada bir yalıya çarparak yalıda hasara ve içeride bir kişinin yaralanmasına
neden olduğu gibi, gemide bulunan 250.000 TL'lik porselen yükünün zıyaına yol
açmıştır. Bu durumda Rüzgar adlı geminin donatanın verilen zararlardan sorumlu
olup olmadığını gerekçeli olarak açıklayınız.
Deniz Ticaret Hukuku Cevapsız Pratik Çalışmalar 385
A limited şirketinin müdürü şirkete ait bir gemi üzerinde bir yıllık akaryakıt
borcu olan 500.000 TL için gemi ipoteği kurmuştur. Ancak gemi ipoteği kurulma-
dan 2 gün önce şirket müdürü müdürlükten azledilmiş durumdadır ve bu durumu
ipoteği alan B bilmektedir. B ipotek kurulduktan bir hafta sonra ipoteği C'ye dev-
retmiş olup, C'nin bu durumda ipotek hakkını iktisap edip etmediğini gerekçeli
olarak açıklayınız.
386 Deniz Ticaret Hukuku Cevapsız Pratik Çalışmalar
e Geminin Milliyeti
Türk vatandaşı A'ya ait 200 grostonluk gemi, gemi siciline kaydedilmeksizin
Türk karasularında seyahat ederken, geminin sahibi ölmüş ve arkadaşı B tarafın
dan gemi kullanılmaya devam edilmişse, B bu geminin maliki olabilir mi? Ne şe
kilde gerekçeli olarak açıklayınız.
Deniz Ticaret Hukuku Cevapsız Pratik Çalışmalar 387
Gemi siciline kayıtlı Aya ait gemi, B'ye satılıp devredilmiş olsa, ancak sicilde
devre ilişkin kayıt gerçekleşmeden A'nın ölümü nedeniyle mirasçısı C tarafından
gemi sicilde üzerine geçirilip ve D lehine sicilde 200.000 TL'lik gemi ipoteği tescil
edilirse, geminin malikinin kim olduğunu ve D lehine ipotek hakkının doğup doğ
madığını gerekçesiyle açıklayınız.
388 Deniz Ticaret Hukuku Cevapsız Pratik Çalışmalar
Toplam sermayesi 100.000 paya ayrılmış, 60.000 payının nama yazılı ve Tür-
kiye Cumhuriyeti vatandaşı olmayan kişilere ait olduğu bir Anonim Şirkete ait
ticaret gemisinin Türk gemi siciline kaydedilip kaydedilemeyeceğini geminin tona-
jını da dikkate alarak gerekçesiyle açıklayınız.
Deniz Ticaret Hukuku Cevapsız Pratik Çalışmalar 389
.. Do111atamn Soırumluhığu
A maliki olduğu Cemre adlı kuru yük gemisi için B ile aralarında satış için söz-
leşme yapılmış, henüz sicilde mülkiyet devredilmeden A, B'ye zilyetliği teslim et-
miştir. B zilyetliğindeki gemiyi İstanbul-İzmir arasında yük taşımak için kullanır
ken, gemi İzmir limanında yanlış manevra ile önce bir başka gemiye sonra liman-
daki binalara çarpması sonucu diğer gemide ve liman binalarında maddi zarar
meydana gelmiş, aynı zamanda Cemre gemisindeki çarpma sonucu oluşan yarık
tan petrol denize akarak kirlenme meydana getirmiştir.
Meydana gelen zararlardan kim ya da kimler hangi hükümler uyarınca sorum-
lu tutulacaktır. Açıklayınız.
390 Deniz Ticaret Hukuku Cevapsız Pratik Çalışmalar
• Gemi Kirası
A maliki olduğu Bora adlı kuru yük gemisini bir yıl süreyle B'ye kiralamış, ara-
daki sözleşme sadece İstanbul-İzmir arasında yük taşımacılığı yapılmasına yönelik
olmasına rağmen, B gemiyi Atina-İstanbul arasındaki seferde kullanırken, geminin
bir başka gemiye çarpması sonucu diğer gemide maddi zarar meydana gelmiş,
aynı zamanda Bora gemisinin güvertesindeki kimyasal madde içeren variller deni-
ze düşerek kirlenme meydana getirmiştir.
Meydana gelen zararlardan kim hangi hükümler uyarınca sorumlu tutulacak-
tır. Açıklayınız.
Deniz Ticaret Hukuku Cevapsız Pratik Çalışmalar 391
,. Donatanın Sornmiluluğu
İstanbul boğazından geçen M'ye ait Kahraman adlı gemi, kaptanın yanlış ma-
nevrasısonucu sürüklenerek, boğazdaki yalılardan birine çarpmış ve çarpışma
sırasında, taşınan
porselen yükü de kısmen zarar görmüştür. Bu durumda M'nin
hangi zararlardan kime veya kimlere karşı hangi sıfatla sorumlu olduğunu ve
sorumluluğunun hukuki niteliği ile varsa kurtulma hcillerini açıklayınız.
392 Deniz Ticaret Hukuku Cevapsız Pratik Çalışmalar
4. Araç A'da iken A'nın bir kaza yaptığını ve bu kazada tüm kusurun
A'nın aracına çarpan C'ye ait olduğunu düşünelim. A bu durumda
bir bedel karşılığında C'yi ibra ederse, A'nın aracındaki hasarı taz-
min eden kasko sigortacısı, ödediği bedeli kusurlu C'den talep ede-
bilir mi? Halefiyet ilkesinin şartları çerçevesinde değerlendiriniz.
394 Sigorta Hukuku Cevaplı Pratik Çalışmalar
CEVAPLAR:
1. TTK m.1430 uyarınca sigorta primi nakden ödenmelidir. İlk tak-
sitin nakden ödenmesi şarhyla somaki primler için kambiyo senedi veri-
lebilir. Bu halde ödeme kambiyo senetlerinin tahsili ile gerçekleşir. An-
cak Yargıtayın yerleşik içtihadına göre, sigortacı primlerin senetle
ödenmesini kabul ettikten soma, senedin tahsilinden önce rizikonun
gerçekleşmesi halinde primin ödenmediğinden bahisle sorumluluktan
kurtulamayacakhr116 •
2.Kasko sigortası teminah kapsamına aracın çalınması veya çalın
ma girişimi neticesinde uğradığı zararlar da girer. Ancak Yargıtay karar-
larında da değinildiği üzere, hırsızlık suçunun oluşması için başlangıçta
rızaya dayalı bir teslimin olmaması gerekir. Nitekim böyle bir durumda
emniyeti suiistimal suçu oluşur ve bu da kasko sigortası kapsamı dışın
dadır. Örneğin aracı sahn alacak kişilere deneme sürüşü için teslim edil-
diğinde bu kişilerce aracın çalınması hali, kasko sigortasının kapsamı
dışındadır.
116
Y. 11. HD. T. 25.11.1999, E. 1999/7760, K. 1999/9519; "Davalı sigorta şirketinin prim
karşılığı olan vadeli bonoyu kabul edip, poliçe teminatının ödeme tarihinde başladığını sa-
vunması vade tarihine kadar olan dönem için aracın sigorta teminatından yoksun kalması
sonucunu doğuracağından davalı sigortacının bu davranışı MK.nun 2.maddesindeki iyini-
yet kuralları ile bağdaşmaz. O halde davacının aracının bonoların vade tarihine kadar si-
gorta teminatı altında olduğunun kabulü gerekir." Aynı yönde bkz. Y. 11.HD. T.
16.11.1990, E. 1990/7193, K. 1990/7312 (www.kazancı.com).
Sigorta Hukuku Cevaplı Pratik Çalışmalar 395
Göz doktoru olan M, özel muayenesinde kullanmak üzere yurtdışından bir lazer
cihazı satın almış ve bu cihaz için T sigorta şirketi ile taşıma sigortası yaptırmış,
poliçede sigortalanan makinenin sigorta bedeli ve primlerin yabancı para üzerinden
ödeneceği belirlenmiştir. M'nin satın aldığı cihazı taşıyan araç, sürücü S'nin hatası
nedeniyle yolda kaza yapmış, kaza sonucunda sürücü hayatını kaybederken, araçta-
ki cihaz 5.000 Euro'luk zarar görmüştür. M aynı zamanda eski otomobilini arkada-
şı K' ya satmış, satıştan itibaren bir hafta geçtikten sonra K, münhasıran aldığı
alkolün etkisiyle kaza yapmıştır. T sigorta şirketi, M'ye kazada kusurlu olan aracın
halen M adına olan zorunlu trafik sigortası kapsamında olduğunu ve bu araçla
alkollü olarak gerçekleştirilen trafik kazası dolayısıyla, sigorta şirketi tarafindan
zarar gören diğer tarafa ödenen miktarın rücuen M'den istendiği bildirilmiştir.
SORULAR:
CEVAPLAR:
119
Y 11. HD. T. 25.04.2016, E. 2015/14274 K. 2016/4570 "Mahkemece, sigorta poliçesi ile
sigortalı bulunan kaza sonucunda zayi olduğu, davacı ... şirketinin, zarar gören dava dışı
... 'ye 18.12.2012 tarihinde 52.551,00 TL tazminat ödediği, davacının bu bedeli ödeme
tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte halefiyet hakkına istinaden zarara neden olan
davalıdan rücuen talep edebileceği gerekçesiyle, hesaplanan ......... TL icra inkar tazmi-
natının davalıdan tahsiline karar verilmiştir. usul ve kanuna uygun bulunan hükmün
ONANMASINA ...."
Sigorta Hukuku Cevaplı Pratik Çalışmalar 399
120
Y.HGK.,T.23.10.2002, E.2002/11-768 K. 2002/840, Y.HGK.,14.12.2005, E.2005/11-624 K.
2005/713, www.kazanci.com.
400 Sigorta Hukuku Cevaplı Pratik Çalışmalar
7. A'nın hatasız olduğu ilk kaza bakımından, hatalı olan sürücü ile
anlaşıp onu ibra etmesi ihtimalinde sigorta şirketinin A'ya aracı
nın hasarınıödedikten sonra, kazaya sebebiyet veren şahsa rücu
edip edemeyeceğini değişik ihtimallere göre tartışınız?
CEVAPLAR:
1. Olayda sigortacının aydınlahna yükümlülüğü tarhşılmalıdır.
TTK m.1423 uyarınca sigortacı ve acentesi, sigorta sözleşmesinin kurul-
masından önce, gerekli inceleme süresi de tanınmak şarhyla kurulacak
sigorta sözleşmesine ilişkin tüm bilgileri, sigortalının haklarını, sigortalı
nın özel olarak dikkat ehnesi gereken hükümleri, sigorta ettirene bildirme-
lidir. Bu yükümlülüğün sözleşmenin devamı boyunca dürüstlük kuralları
çerçevesinde devam ehnesi gerekir. Kanunda her ne kadar bu yükümlü-
lüğün sigorta acentesi için de geçerli olduğu belirtilmişse de, acente si-
gortacının yardımcısı konumundadır 121 . Dolayısıyla acenteden kaynaklı
eksik bildirim halinde sigortacının sorumluluğu ortadan kalkmaz122 .
Nitekim sigortacı, sözleşmeye
konu sigortaya ilişkin mevzuatta mey-
dana gelen değişiklikler başta
olmak üzere; iflas veya tasfiyesini, ilgili
branşlarda yapılan ruhsat iptallerini, sigorta ettirene veya sözleşmeden
menfaat sağlayacak kişilere, en geç on iş günü içinde bildirmelidir. (SSBİY
m.10)
Yukarıdaki açıklamalar karşısında olayda sigorta şirketinin iddiaları
nın bir dayanağı bulunmamaktadır. Sigortacının zararı tazmin yükümlü-
lüğü bulunmaktadır.
Mertol Can, Türk Özel Sigorta Hukuku, 2.Baskı, Ankara 2009, s.237.
121
s.106.
Sigorta Hukuku Cevaplı Pratik Çalışmalar 403
5.
Konu olan zararlar şahısların vücut bütünlüğüne yönelik oldu-
ğundan kasko sigortasının kapsamına girmez.
yönde başka bir Yargıtay kararında ise; Dava konusu olayda sigortalı araç sürücüsünde
tespit edilen 3,0 promil alkol, ciddi bir oran ise de, mahkemece, aralarında nöroloji uzmanı
da bulunan bilirkişi kurulundan dava konusu trafik kazasının, sürücünün münhasıran aldığı
alkolün etkisi ile meydana gelip gelmediği ve sigortalı araçtaki hasarın sigorta teminatın
da kalıp kalmadığı, sigorta teminatında kalması halinde davacının isteyebileceği hasar
miktarının belirlenmesi açısından rapor alınması gerekirken, yazılı gerekçe ve eksik ince-
leme ile davanın reddi doğru görülmemiş, hükmün davacı yararına bozulması gerekmiştir"
denilmiştir'' Y. 11. HD, T. 19.10.2007 E. 2006/5889, K. 2007/13066 (www.kazancı.com).
Sigorta Hukuku Cevaplı Pratik Çalışmalar 405
Olayda iki aracın da kusuru bulunduğu için her iki aracın trafik sigor-
tacı meydana gelen bedensel zararlardan kusurları oranında sorumlu
olacaklardır. E'nin ölümü dolayısıyla mirasçıları destekten yoksun kal-
ma tazminatı talep edebileceği gibi, A da kopan bacağı dolayısıyla genel
şartlarda yer alan sağlık giderleri ve sürekli sakatlık teminatını her iki
aracın sigorta şirketinden talep edebilir. Ödemeyi yapan sigorta şirketi,
kusuru oranında diğer şirkete rücu edebilir.
Trafik sigortası yaptırmaksızın
ya da süresi geçmiş sigortası bulu-
nan araçların trafiğe çıkarak sebep olduğu zararlar için, Sigortacılık Kanunu
m.14 uyarınca bir güvence hesabı oluşturulmuştur. Güvence hesabı yönet-
meliğinin ilgili hükümlerinde belirtilen hallerde meydana gelen zararlar
Türkiye Sigorta Birliği nezdinde tutulan güvence hesabından karşılanır.
7. Sigorta şirketinin kusurlu kişiye rücu etınesi halefiyet ilkesi ile il-
gili bir durumdur. Mal sigortalarında sigorta şirketinin halefiyet hakkı
nın doğması için, sigortalıya ödeme yapıldığı anda sigortalının zarardan
sorumlu olan üçüncü kişilere karşı dava açma hakkının devam etınesi
gerekir. Zira sigortalı, 3. Kişiye dava açma hakkı bulunduğu halde daha
sonraki hal ve hareketleri ile bu hakkı ihlal edecek olursa bu durum si-
gorta şirketinin halefiyet ilkesini de etkiler.
Örneğin sigortalı rizikonun meydana gelmesinden sonra, henüz si-
gortacı zararı karşılamadan, zarar veren üçüncü kişiyi ibra edecek olursa
sigorta şirketine herhangi bir dava hakkı geçmeyecektir. Bu halde sigorta
şirketi tazminat miktarını sigortalısına ödedikten sonra, üçüncü kişi ku-
surlu dahi olsa sigorta şirketi bu kişiye rücu edemeyecektir. Ancak bura-
da sigortalı, sigortacının üçüncü kişilere olan rücu haklarının koruna-
bilmesi için, gerekli önlemleri almamakla yükümlülüğünü ihlal etmiş
olur ve TTK m.1448 hükmü uyarınca sorumluluğu doğar.
Ancak sigorta şirketi, sigortalısına ödeme yaptıktan sonra, ödeme anın
dan itibaren, sigortalısının yerine geçeceğinden, bundan sonra sigortalının
karşı tarafı ibra etınesi, sigortacının halefiyet hakkını engelleyemeyecektir.
Ancak hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığı cihetle, bu gibi taşımalarda TBK'nın
125
43. maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse
Yargıtay içtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Bkz. Y. 17. HD,
T. 10.5.2016 E. 2014/13331, K. 2016/5713.
406 Sigorta Hukuku Cevaplı Pratik Çalışmalar
CEVAPLAR:
1. Aynı menfaatin, aynı rizikolara karşı, aynı süre için birden çok
sigortacıya aynı veya farklı tarihlerde sigorta ettirilmesi durumu "birden
çok sigorta" olarak nitelendirilir (TTK m.1465). Birden çok sigorta, farklı
şekillerde tezahür edebilir. TTK'ya göre müşterek sigorta, kısmi sigorta
ve çifte sigorta türleri birden çok sigorta ömekleridir(TTK m.1465-1468).
Müşterek sigortada, sigortacılar müşterek hareket ederek rizikoyu taşı
ma niyetine sahiptirler126 •
Olayda tipik bir müşterek sigorta durumu mevcuttur. Zira sigorta
konusu mal aynı zamanda aynı rizikolara karşı birden çok sigortacı tara-
fından sigorta ettirilmiştir. Bu sigorta türünde her bir sigortacının üst-
lendiği riziko, sigortalının ödeyeceği prim miktarı ve ödeyeceği tazminat
tek poliçe üzerinde belirtilmek suretiyle yapılabileceği gibi, ayn ayrı
poliçe düzenlenmek suretiyle de yapılabilir127 •
Müşterek sigortada toplam sigorta bedeli sigorta değerine eşit olma-
lıdır. Böyle bir durumda tam zararın meydana gelmesi halinde her sigor-
ta şirketi kendi sigorta bedelinin toplam sigorta değerine oranı nispetin-
Kerıder, s. 307.
126
128
Çeker, s.207.
Sigorta Hukuku Cevaplı Pratik Çalışmalar 409
Hırsızlık sigortası
genel şartlarına göre sigortalı ile birlikte yaşayan
kişilerve sigorta yerinde sigortalının yanında çalışanlarca yapılan hırsız
lık ve tahribatlar riziko kapsamı dışındadır. Hatta zikredilen hususları
taraflar sözleşme ile dahi riziko kapsamına dahil edemezler. Dolayısıyla
olayda sigortalının yanında çalışan oğlunun yaptığı hırsızlıktan sigorta
şirketinin sorumluluğu doğmayacaktır.
129
Ali Bozer, Sigorta Hukuku, Ankara 2007, s. 111-112.
130
Çeker, s. 207.
"Mahkemece, poliçe peşinatı ve priminin ödenmediği, bu nedenle sigortacının TTK.
131
dir. Bu itibarla mahkemece, davacının, yargılamada poliçede yer alan anılan özel şart ne-
deniyle davalı sigortacının sorumlu olduğunu ileri sürmesine rağmen, söz konusu Özel Şart
değerlendirilmeden eksik inceleme ile karar vermesi doğru görülmemiştir." Y. 11 HD, T.
13.01.2003, E.2002/7620 K.2003/120 sayılı ilamı (www.kazancı.com).
Sigorta Hukuku Cevaplı Pratik Çalışmalar 411
132
Çeker, s.186-187.
Detaylı bilgi için bkz. Fırat Öztan, Türk Ticaret Kanunu Hükümlerine Göre Sigortalı Malın
133
Sahibinin Değişmesi, Ankara 1971 (Sigorta), M. Barış Gi.inay, 6102 Sayılı Türk Ticaret Ka-
nununun 1470 ve 1471. Maddelerine İlişkin Değerlendirmeler, Gazi Üniversitesi Hukuk
Fakültesi Dergisi, O.Kürşat Ünal'a Armağan, Cilt 17, Sayı 1-2, Y.2013, s.683 vd.
412 Sigorta Hukuku Cevaplı Pratik Çalışmalar
" ZMMS
" Sigortacmm Teminatmm Kapsamı
A, aracı ile trafikte seyrederken kırmızı ışıkta durmuş; ancak, arkasında ilerle-
mekte olan B isimli kişiye ait araç aşırı süratle ilerlediğinden duramayarak ona
arkadan çarpıp araçta hasara sebep olmuştur.
Yapılan
ekspertiz incelemesinde araçta 10.000 TL tutarında hasar olduğu an-
laşılmıştır.
A, ayrıca aracında değer kayıplarının da olduğunu düşünmektedir.
Bunun tespiti için dava ve yapılan yargılama sonucunda 5.000 TL değer kaybı
olduğu anlaşılmıştır.
X Sigorta A.Ş., B isimli sürücüye ait aracın ZMMS (Zorunlu Mali Mesuliyet Si-
gortası) sigortacısıdır.
CEVAPLAR:
,. Sağlık Sigortası
,. Sigorta Ettirenin Sözleşme Öncesi Beyan Yükümlülüğü
,. Sigortamn Süresi
., Primin Ödenmemesinin Sonuçları
CEVAPLAR.:
1. Sigorta ettirenin sözleşmenin kurulması sırasında gerçeğe aykırı
bildirimde bulunmuş olması halinde, sigortaonın gerçeği öğrendiği tarih-
ten itibaren 15 gün içinde cayma hakkını kullanması gerekir. Aksi durum-
da cayma hakkı düşer. Bu hükme paralel olarak düzenlenmiş bulunan
hastalık sigortası genel şartlarının 5. maddesinde ise, sigorta ettirenin ih-
bar yükümlülüğünü yerine getirmemiş olması halinde cayma hakkı sigor-
ta ettirenin kasıtlı olup olmamasına göre farklı sonuçlara bağlanmış olup;
Sigorta Hukuku Cevaplı Pratik Çalışmalar 417
"ZMMS
" Değer Kaybı
" Sorumluluğun Niteliği
X şirketi aracı ile seyreden bu şirket çalışanı A, Y isimli kişinin aracı ile çarpış
mış ve Y'nin aracında hasar oluşmuştur. Y, zararlarının karşılanması amacıyla
X'e, A'ya ve X'in ZMMS şirketine dava açmıştır. Bilirkişi incelemesinde X'in yüzde
60 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca, Y'nin aracında meydana
gelen zararın 20.000 TL ve değer kaybının da 6.000 TL olduğu da tespit edilen
bir diğer husustur. Zarara uğrayan Y'nin talebi, bu zarar ve aracında meydana
gelen değer kaybının karşılanmasıdır.
Şirket, dava dilekçesine karşı verdiği savunmasında zararın kendisinden talep
edilemeyeceğini; çünkü ZMMS sigortasının mevcut olduğunu ve zararın sigorta-
dan karşılanması gerektiğini belirtmiştir.
SORULAR:
CEVAPLAR:
A sahibi olduğu evi B'ye kiraya vermiş, yapılan kira sözleşmesinde B tarafından
evin yangına karşı sigorta ettirilmesi kararlaştırılmıştır. Bu arada A ile B evin
kiralanan kısmından girilen çatı katına, B'nin girmemesi hususunda anlaşmışlar,
A'mn ise çatı katına istediği zaman girebileceği kararlaştırılmıştır. A, çatı katın
daki bir kasa içinde yer alan mücevher ve nakit parasını hırsızlık ve yangına karşı
da C sigorta şirketine sigortalatmıştır.
Ayrıca A'nın eşi D'nin ölümü halinde sigorta şirketinin kendisine 250.000 TL
ödeme yapmasını öngören bir sigorta yaptırdığı ve D'nin bir kazada hayatını
kaybettiği bilinmektedir.
SORULAR:
o Kasko Sigortasn
• Müşterek Sigorta,
• Sigorta Poliçesi Özel Şartlan
• Hayat Sigortası
Bu arada D'nin lehtarı babası E olan bir hayat sigorta sözleşmesi olduğundan,
E tarafindan sözleşmeyi yapan sigortacı C'den sigorta bedeli talep edilmiştir.
SORULAR:
., Kasko Sigortası
A, işinden evine döndüğü bir gün, bir yere yetişmesi gerektiğinden aracını hız
lıcaevin önüne park etmiştir. Eve girdiği sırada kapının eşiğinde, evin alarm sis-
temini özel bir teknikle etkisiz hale getiren hırsız sert bir cisimle A'nın kafasına
vurmuş; A bayılmıştır. A'nın cebinden arabanın anahtarlarını alan hırsız, hem evi
soymuş hem de soyduklarını A'nın arabasına doldurarak arabayı da çalmıştır. Bu
arada A'nın kendi adına T sigorta şirketi ile bir hayat sigorta sözleşmesi bulun-
maktadır.
SOR.ULAR.:
Olaydaki sözleşmeleri ve bu sözleşmelerin özelliklerini ayrıntılarıyla
açıklayınız. Bu sözleşmelerin birleşik olarak tek bir sigorta sözleşmesi
içinde yapılması mümkün müdür?
1. A, aşırı alkollüyken aracıyla K isimli kişinin aracına tam kusurlu
olarak çarpmış olsaydı, X sigorta şirketi K'nın aracında ortaya çı
kan zararı ödemek zorunda olur muydu? Ayrıntılarıyla açıklayınız.
2. A'nın aracının anahtarları kullanılarak çalınması sonucu ortaya çı
kan zararı X sigorta şirketi ödemek zorunda mıdır? Ayrıntılarıyla
açıklayınız.
SORULAR:
1. Sigorta şirketinin yapmış olduğu sigortanın özeliklerini belirtiniz.
Sigortacı zararın tamamını ödemek zorunda mıdır? Neden?
• Kasko Sigortası
• Sigortacının Temirıatmın Kapsamı
., Sigorta Primirıirı Ödenmemesi
., Aşkın Sigorta
• Sigorta Ettirerıirı Zararm Artmasım Önleme Yükümlülüğü
., ZMMS'de Rücu
• Sigorta Ettirenin Beyarı Yükümlülüğü
A, S sigorta şirketine
50.000 TL değerindeki arabasını, kasko sigortası ile
sigortalatmış, aynızamanda yine bu sigorta şirketi ile şahıs başına maddi
zararlar için 150.000 TL, araç başına maddi zararlar için 30.000 TL limitli
zorunlu mali mesuliyet sigortası (ZMMS) yapmıştır.
A, Kayseri'den İzmir'e seyahat ederken, yolda bir cisme çarpmış, çarpma so-
nucu aracın radyatörü delinmiş, A kenara çekip baktığında bir şey göremediğin
den yola devam etmiştir. Radyatörün delinmesi sonucu motor su kaybetmeye
başlamış ve aracın motor aksamında yangın çıkmıştır. Ani alev almadan korkan
A, aracın direksiyon hakimiyetini kaybetmiş, yol kenarında duran B'ye ait araca
çarpmış, aracın içindeki C çarpmanın etkisiyle yaralanmış ve kazadan 1O gün
sonra ölmüştür.
caktı? A'nın buna karşı bir itirazı olabilir miydi? Gerekçeli olarak
açıklayınız
A, evi ve kendisi ile eşine ait araçlar için S sigorta şirketi ile sırasıyla yangın ve
kasko sigortaları yaptırmıştır. Evin değeri 300.000 TL olmasına rağmen sigorta
sözleşmesinde evin değeri yanlışlıkla 200.000 TL olarak belirlenmiştir. A'nın reşit
olmayan oğlu B bir gece babasından habersiz babasının aracını kaçırmış, eve
dönerken yanlışlıkla annesinin aracına çarpmış her iki araçta da zarar meydana
gelmiştir. Aynı zamanda arabayı park ederken, evin yan tarajindan bulunan tra-
foya zarar vermiş, trafodaki arıza nedeniyle yangın başlamış ve yangın eve sirayet
ederek 50.000 TL'lik zarara yol açmıştır.
A aynı zamanda, T sigorta şirketi ile yapmış olduğu bir hayat sigorta sözleş
mesi sahibidir.
Tacir A, şirketine ait araçlar için S sigorta şirketi ile bir yıl kasko ve zorunlu
mali mesuliyet sigortaları yaptırmıştır. Araçlar A'nın çalışanları tarafından ticari
işletmenin işleri için kullanılmaktadır. Çalışanlardan B, alkollü olduğu bir gece,
yolda aşırı hız yaparken karşı taraftan gelen Cnin aracı ile çarpışmış, C çarpışma
sonucu vefat etmiş, geride eşi ve iki reşit olmayan çocuğu kalmıştır.
C aynı zamanda, T sigorta şirketi ile kaza sigortasını da içeren hayat sigorta
sözleşmesi sahibidir.
., Yangın Sigortası
., Sigorta Teminatmm Kapsamı,
., Zararı Önleme ve Azaltma Yükümlülüğü
., Aşkın Sigorta
., Hayat Sigortası, Prim Ödemeden Muaf Sigorta, Sigorta Tazminatı
SORULAR:
A, çok yakın arkadaşı olan B'nin hayatına bağlı bir sigorta sözleşmesi yaptır
mıştır. Aynı zamanda A, kendisinin ölümü şartına bağlı bir hayat sigortası yaptı
rarak, eşi E'yi lehtar olarak atamıştır. B, kendi kullandığı araçta eşi F, A ve E ile
birlikte yolculuk yaptıkları bir sırada, öndeki aracı geçmek isterken hatalı sollama
yapması sonucu karşıdan gelen bir araca çarpmıştır. Kaza sonucu B'nin kullandığı
araç takla atmış, kazada E ve A hafif yaralanmış, B ve F ise olay yerinde hayatla-
rını kaybetmişlerdir. A, daha sonra B'nin kendi adına bir ferdi kaza sigortası yap-
tırmış olduğunu öğrenmiştir.
BORULAR:
2. Adli tıp raporlarında B'nin, kaza anında travmaya dayalı kalp krizi
geçirdiğine dair bulgular tespit edilmiştir. Böyle bir ölüm vakası
sonucunda hayat sigortası ile ferdi kaza sigortacılarının tazminat
sorumlulukları doğar mı? Nasıl?
,. Hayat Sigortası
,. Hayat Sigortasında Sigortalanan Menfaat
,. Hayat Sigortasında Lehtar
,. Sözleşme Süresindeki Beyan Yükümlülüğünün İhlali
,. Doktor İncelemesi
X, eşi
Y'nin hayatını ölüm rizikosuna karşı A sigorta şirketi nezdinde yap-
tırdığı bir sigorta sözleşmesiyle sigorta/atmıştır. Sözleşmenin lehtarı X'in iki
oğlundan biridir. Sözleşme görüşmeleri sırasında X, eşinin herhangi bir rahat-
sızlığı olmadığını beyan etmiş ve bu beyan üzerine sözleşme yapılmıştır. Söz-
leşmenin devamı sırasında Y, tedavisi olmayan bir hastalığa yakalanmış ve bu
hastalıkla 6 yıl yaşadıktan sonra vefat etmiştir. Bu süre zarfında X, sigorta
şirketine herhangi bir bildirimde bulunmamış fakat primlerini düzenli olarak
ödemiştir.
X'in oğlu olan Z, annesinin vefatından bir süre sonra sözleşmenin gereğinin ye-
rine getirilmesi için A sigorta şirketine başvurmuşsa da sigorta şirketi; "sözleşme
nin devamı süresinde ortaya çıkan hastalığın kendilerine bildirilmediği ve bu suret-
le beyan yükümlülüğünün ihlal edildiğini" ileri sürerek hiçbir ödeme yapmamıştır
(Erciyes Üniversitesi Hukuk Fakültesi Taşıma ve Sigorta Hukuku 2018-2019 Dö-
nemi Final Sınavı).
SORULAR:
1. Sigorta şirketinin sigorta bedelini ödememe yönündeki savunma-
sı yerinde midir? Açıklayınız. Sözleşmede Y'nin doktor inceleme-
sinden geçirilmesi kararlaştırılmıştır. Y'nin ölümü sonrası A sigor-
ta şirketi bu hükmün uygulanmadığına dayanarak sigorta bedelini
ödemeyeceğini ileri sürmesi yerinde midir?
A, X Gıda AŞ'de çalışan bir kişidir. Şirketin aracını kullanan A, evine ulaştıktan
sonra dinlenmek için odasına çekilmiş; onun 18 yaşındaki oğlu K ise, araç kullan-
mayı çok merak ettiğinden, babasından habersiz olarak taşıtın anahtarlarını ala-
rak dışarı çıkmıştır. Daha önceden de araç kullanma konusunda biraz tecrübesi
olan K, evden çıkarken rastladığı arkadaşı L'yi de yanına alarak trafiğe çıkmıştır.
K, kendine fazlaca güvendiğinden oldukça süratli araç kullanmaktadır. Bir sü-
re sonra, yola fırlayan köpeği fark eden K, ona çarpmamak amacıyla direksiyonu
kırmış; bu esnada direksiyon hakimiyetini kaybederek şerit değiştirmiş ve önünde
seyretmekte olan M'in kullandığı araca arkadan süratli bir biçimde çarpmıştır. Bu
araç da yol kenarındaki büfeye çarpmış, o sırada büfe içindeki piknik tüpü infilak
etmiş ve çıkan yangında büfe kül olmuştur.
Kaza neticesinde M'nin kullandığı araçta toplam 30.000 TL tutarında bir ha-
sar meydana gelmiştir. Ayrıca, K'nın emniyet kemerini takmamış olan arkadaşı L
de yola fırlamış kaza mahallinde hayatını kaybetmiştir. L'nin babası oğlunun
hayatını ölüme karşı V sigorta şirketine sigorta ettirmiştir.
- M'nin çaldığı ve kullandığı aracın sahibi O, X Gıda A.Ş. 'nin sözleşme yaptığı Y
sigorta şirketinden aracında meydana gelen hasarların giderilmesini talep etmiştir.
- Hayatını kaybeden L'nin babası İ, V sigorta şirketinden aralarındaki sözleş
mede kararlaştırılan bedelin ödenmesini talep etmiştir.
- Büfesi yanan B, aralarındaki sözleşmeye göre U sigorta şirketinden yangın
sebebiyle ortaya çıkan zararlarının tazminini talep etmiştir.
442 Sigorta Hukuku Cevapsız Pratik Çalışmalar
BORULAR:
1. Olaydaki sözleşmeleri tanımlayarak, bunların temel özelliklerini
(teminat altına alınan riziko, sigorta türlerinden hangilerine dahil
olunduğu vb.) kısaca açıklayınız.
80R.ULAR.:
1. Olayda yer alan sigorta sözleşmelerinin temel özelliklerini belirti-
niz. Sigortacılar meydana gelen zararlar bakımından, sigortanın
türü ve talep sırası da esas alınarak kime ya da kimlere hangi za-
rarlar için ödeme yapmak mecburiyetinde kalacaktır. Gerekçeli
olarak açıklayınız.
A, yaptırmış olduğu hayat sigortasına iki yıl boyunca sigorta primi
öderken, ölmeden önceki son 6 aydır ödeme yapmamış olsaydı,
A'nın sigorta tazminatını talep edecek olanlar, sigorta bedelinin
tamamının talep edebilirler miydi? Bunun yanında doktor Cnin
hayat sigortası sözleşmesini yapan Y sigorta şirketi kazadan iki ay
önce iflas etmiş olsaydı, C'nin lehtarları, sigorta bedelinin tama-
mını talep edebilecekler miydi? Gerekçeli olarak açıklayınız.
.. Yangın Sigortası
.. Teminatın Kapsamı
.. Sigortacının Tazminat Ödeme Yükümlülüğü
.. Eksik Sigorta
.. Sigorta Ettirenin Zararın Artmasını Önleme Yükümlülüğü
.. Sigorta Ettirenin Beyan Yükümlülüğü
.. Sigortacının Halefiyeti
S sigorta şirketi
ile Kayseri Organize Sanayi Bölgesinde yer alan T Kağıt A.Ş
arasında yangına karşı sigorta sözleşmesi yapılmıştır. Bu şirketin fabrikası ile yan
yana olan F Çelik Ltd. Şti. fabrikası yine yangına karşı mal ve sorumluluk sigorta-
sını M sigorta şirketi ile yapmıştır.
F Çelik Ltd. Şti'nin fabrikasında yer alan talaş silosunda 05.05.2019 tarihinde
çıkan yangın, buradaki patlama neticesinde T şirketinin F şirketi ile beraber kul-
landıkları fabrikaları birbirinden ayıran duvara dayalı olan geri dönüşüm için
balya halindeki hurda kağıtlara sıçramış ve bunların alev alması sonucu rüzgarla
büyüyen yangın itfaiyenin ancak 20 saatlik çalışmasıyla söndürülebilmiştir. Yan-
gın sonucu T A.Ş'de 1.500.000 TL zarar meydana gelmiş olup, T şirketinin yangı
na karşı sigortası 5.000.000 TL, F Ltd. Şti'nin mal yangın sigortası 2.000.000 TL,
yangın sorumluluk sigortası 350.000 TL değerindedir. Yangın sigortaları aynı
zamanda deprem, su basması ve kar ağırlığı biçimde teminatlar da vermektedir
(Erciyes Üniversitesi Hukuk Fakültesi Taşıma Ve Sigorta Hukuku 2018-2019 Dö-
nemi Final Sınavı).
Büyük bir tekstil fabrikasının sahibi A, oğlu (B)'ye mezuniyet hediyesi olarak
lüks bir araç satın almıştır. Oğlunun ehliyetini yeni alması ve hız merakı sebebiyle
Y sigorta şirketiyle de bir kasko sigortası sözleşmesi, Z sigorta şirketiyle de zorun-
lu mali mesuliyet sigortası yaptırmıştır. Aracın satın alınmasından yaklaşık bir
hafta sonra oğlu B aşırı dozda uyuşturucu alarak, kız kardeşi C'nin araçta bulun-
duğu sırada hız limitinin çok yukarısında seyretmek suretiyle durakta bulunan bir
anne ve çocuğunu ezmiştir. Anne olay yerinde ölmüş, çocuk sakat kalmıştır, ayrıca
ön camdan fırlayan C ise hastanede hayata gözlerini yummuştur. Çok sevdiği ve
tek kızı C'yi lehtar göstererek ölümüne bağlı bir hayat sigortası yaptıran A, aynı
zamanda OSGB arazisinin hemen yanı başında bulunan fabrika binası için X si-
gorta şirketiyle bir yangın sigortası sözleşmesi akdetmiştir. Fabrika binasında
yangın çıkmış, OSGB'ndeki bir boya fabrikasında büyük çaplı bir hasar meydana
getirmiştir. A'nın fabrikasında yapılan ilk belirlemelere göre yangın fabrikadaki
elyaf sıkıştırma makinesinin elektrik aksamından çıkmıştır.