You are on page 1of 2

MÖHUK 24.

MADDE
Yabancılık unsuru içeren sözleşmeler miletlerarası niteliktedir. Yabancılık unsuru taraflardan,
ifa yerinden, tarafların iş yerlerinden, ifanın birden fazla devleti ilgilenmesinden vs
kaynaklanıyor olabilir.
Sözleşmede yabancılık unsuru varsa, bu sözleşmenin bir devlete bağlanarak uygulanacak
hukukun belirlenmesi gerekir. Buna sözleşmenin statüsü denir. Sözleşme ile ilgili bir
uyuşmazlık çıktığında Türk mahkemesi sözleşmenin statüsünü tespit etmelidir.
MADDE 24 – (1) Sözleşmeden doğan borç ilişkileri tarafların açık olarak seçtikleri hukuka
tâbidir. Sözleşme hükümlerinden veya hâlin şartlarından tereddüde yer vermeyecek biçimde
anlaşılabilen hukuk seçimi de geçerlidir.
Seçilen hukuk sözleşmenin tabi olduğu emredici kuralları belirleyecektir. Aynı zamanda
boşluk halinde uygulanacak tamamlayıcı hukuk kuralları da sözleşmenin statüsüne göre
belirlenecektir.
Möhuk 24. Maddesi zımni hukuk seçmini de kabul etmektedir. Ancak kanunun metni
eleştirilmektedir.
 (2) Taraflar, seçilen hukukun sözleşmenin tamamına veya bir kısmına uygulanacağını
kararlaştırabilirler.
Kısmen hukuk seçimi yapılabilmesi için seçilen kısımların iktisadi ve hukuki olarak
bölünebilir nitelikte olmalıdır.
(3) Hukuk seçimi taraflarca her zaman yapılabilir veya değiştirilebilir. Sözleşmenin
kurulmasından sonraki hukuk seçimi, üçüncü kişilerin hakları saklı kalmak kaydıyla, geriye
etkili olarak geçerlidir.
Hukuk seçimine ilişkin anlaşma, esas sözleşmeden bağımsızdır. Esas sözleşme geçersiz olsa
dahi hukuk seçimi geçerli olabilir. Yani, esas sözleşmenin geçersizliği ile ilgili yargılama
seçilen hukukun kurallarına göre yürütülür.
Seçilen hukukun bir devlet hukuku olması gerekir. Uluslararası kodlar ve kurallar hukuk
olarak seçilemez. Bunlar ancak sözleşme serbestisi kapsamında, sözleşmeye dahil edilebilir
(incorporation).
Seçilen hukukla sözleşmenin bağlantılı olması gerekmez.
Negatif hukuk seçminin geçerli olup olmayacağı tartışmalıdır. Objektif bağlama kurallarının
gösterdiği hukuku dışlamamak şartıyla bu seçimin geçerli olduğu kabul edilmektedir.
Sonradan meydana gelen değişikliklerden etkilenme riskinin önlenmesi için, sözleşmelere
stabilizasyon klozu konabilir. Bu klozla örneğin 2012’de yürürlükte olan ticaret kanunu esas
alınabilmektedir.
Hukuk seçiminde atıf kabul edilmez.
Hukuk seçimi yoksa,
     (4) Tarafların hukuk seçimi yapmamış olmaları hâlinde sözleşmeden doğan ilişkiye, o
sözleşmeyle en sıkı ilişkili olan hukuk uygulanır. Bu hukuk, karakteristik edim borçlusunun,
sözleşmenin kuruluşu sırasındaki mutad meskeni hukuku, ticarî veya meslekî faaliyetler
gereği kurulan sözleşmelerde karakteristik edim borçlusunun işyeri, bulunmadığı takdirde
yerleşim yeri hukuku, karakteristik edim borçlusunun birden çok işyeri varsa söz konusu
sözleşmeyle en sıkı ilişki içinde bulunan işyeri hukuku olarak kabul edilir. Ancak hâlin bütün
şartlarına göre sözleşmeyle daha sıkı ilişkili bir hukukun bulunması hâlinde sözleşme, bu
hukuka tâbi olur.

You might also like