Professional Documents
Culture Documents
Iş Sağlığı 6
Iş Sağlığı 6
Aydınlatma şiddetinin aşırı yüksek olması ve ışık kaynağından gelen ışığın göze
direkt gelmesi sonucunda oluşan parlama durumu çalışanı rahatsız etmektedir ve bir
yüzeyi görmesine engel olmaktadır. Üzerinde çalışılan nesne ve yüzeylerin parlaması
yapılan işin zor yapılmasını ya da yanlış yapılmasına sebep olacağı için çalışanın
bakış açısını değiştirmesi ve yansıma ve parlama yapacak malzemelerin ortadan
kaldırılması gerekmektedir. Aynı zamanda aydınlatmanın titreşim yapmaması, göz
kamaşmasına sebep olmaması, çalışılan yere gölge düşmemesine özen
gösterilmelidir.
Yanlış aydınlatmanın gözde yarattığı problemler; göz yorgunluğu, göz sulanması, baş
ağrısı, algılamada zayıflık, çift görme gibi etkenler olup iş kazalarına sebep
olabilmektedir. Yapılan çeşitli araştırmalarda aydınlatma düzeyinin doğru
uygulanması ile üretimde artış, hatalarda ve iş kazalarında azalma görülmüştür (Öge,
2015; Babalık, 2016; Güler, 1997).
&40
4.2.3.2. Gürültü
Gürültüyü ifade etmek için iki terim üzerinden tanımlamalar yapılmaktadır. Bir
tanesi sesin şiddetini ölçme birimi olan desibel (dB) ve diğeri sesin yoğunluğunu
yani yüksekliğini belirleyen hertz (Hz) dir. Ses seviyesi 85 dB uyarı sınırı, 90 dB
tehlike sınırı olarak kabul edilmektedir. OSHA mesleki gürültüye maruz kalma
standardını, bir çalışanın günlük maksimum gürültü enerjisine maruz kalma süresini
aşmamasını ve toplam maruziyet süre ve yoğunluğu kombinasyonuna dikkat
edilmesini öngörmektedir. Günlük çalışma süresini ifade eden 8 saatlik süre için izin
verilen gürültü düzeyi bazı ülkelerde şöyle kabul görmektedir; ABD’de 90 dB,
İngiltere’de 85 dB, Almanya’da 70 dB, Fransa’da 85 dB’dir (Sabancı ve Sümer,
2015; Karwowski ve Marras, 2003; Öge, 2015).
&41
belirlenmektedir. Yönetmeliklerde yer alan belirli gürültü düzeylerinin, izin verilen
gürültülü ortamda çalışma süreleri dikkate alınarak ortalama ayarları yapılmaktadır.
Çalışanları gürültüden korumak için alınacak tedbirlere gürültü kontrolü adı
verilmektedir. Gürültü kontrolü, gürültünün kaynağında kontrol, gürültüye maruz
kalan kişiyle kaynak arasında kontrol ve gürültüye maruz kalan kişide tedbirlerin
alınması şeklinde sağlanmaktadır (Güler, 1997).
&42
yükselir, sinirli gergin olma durumları artar, kan dolaşımı hız kazanır, terleme artar,
dikkat azalır, fiziksel ve zihinsel verimsizlik olur, iş hataları ve iş kazaları
çoğalmaktadır. Düşük sıcaklıkta ise hastalıklar oluşur, soğuk yanıkları meydana gelir,
dikkat azalır, hatalar ve kazalar oluşur, çalışma veriminde düşme görülmektedir.
Tıbbi uzmanlar, sıcak ve nemli koşullara maruz kalmanın sağlıksız olduğunu ve
üretken olmadığını kabul etmektedirler (Karwowski ve Marras, 2003).
Nemin çalışan üzerindeki etkileri ortam ısısına bağlı olarak değişim göstermektedir.
Isı yükseldikçe nem insanlara olumsuz etki yaratmaktadır. Yüksek nemli ortamda
çalışan kişide halsizlik, yorgunluk, dolaşım ve solunum sistemi rahatsızlıkları
görülmektedir. Nem oranının düşük olması durumunda ise solunum yollarında
kuruluğa, öksürüklere yol açmaktadır. Her iki durumda istenmeyen bir ortamın
oluşmasına sebep olmaktadır ve çalışmayı engellemektedir. Çalışma ortamlarının
havalandırma sistemlerinin doğru yerlerde ve çalışanların yaptıkları işin niteliğine
göre yerleştirilmesi oldukça önemli olmaktadır. Kapı ve pencere gibi doğal
havalandırma ile belirli aralıklarla ortamın havalandırılması sağlanmalıdır. Klima ve
vantilatör gibi yapay havalandırma sırasında çalışanların sağlığını etkileyici
durumlardan kaçınılması gerekmektedir (Öge, 2015; Sabancı ve Sümer, 2015).
Çizelge 4.4.’de maden işçileri için sıcaklığa bağlı çalışılabilir süreler verilmiştir. Bu
değerler %100 bağıl neme kadar ve 450 kcal/h ’lik enerji tüketimine kadar olan işler
için geçerli olmaktadır (Grandjean, 1988).
&43
Çizelge 4.4. Sıcaklığa bağlı çalışılabilir süreler
32 90
34 65
36 50
38 39
40 30
42 22
• Aşırı ısı yayan ortamda çalışma yapılıyorsa, iş yeri ortamında açılan kapanabilen
çok sayıda kapı ve pencereler olmalıdır.
• Nemli veya nemsiz ortam özelliklerine sahip iş yerlerinde nemi kontrol eden
klimalar bulundurulmalıdır.
• İş yeri ortamına yerleştirilen ısıtıcılar, havalandırma deliklerinden ve
pencerelerden gelen havanın çalışanlara ulaşmadan ısıtılmasını sağlayacak
şekilde yerleştirilmelidir.
• İş yerinin çatısı ve eğer cepheleri kuzey yönüne bakıyorsa o cephelerde yalıtım
yapılmalıdır.
• Yerden soğuk gelme olasılığı varsa uygun sıcak bir malzeme ile kaplanmalıdır.
• Ortamda ki önlemlere rağmen sıcaklık çalışanları etkiliyorsa kişisel bir takım
önlemler alınmalıdır. Örneğin, aşırı sıcakta hafif ve açık renkli giysiler, soğuk
ortamda ise soğuğa karşı yalıtım sağlayan iş elbiseleri ve eldivenleri giyilmelidir.
&44
4.3. Psikolojik Açıdan Çalışma Yeri Düzenleme
Çalışan kişinin bulunduğu ortam ne olursa olsun, görsel konforunun sağlanması için
duvar tavan renk uyumu son derece önem kazanmaktadır. Farklı renkler ışığı farklı
yansıtma özelliklerine sahip olmaktadır. Açık renkli duvarlar ve tavanlar rahat, etkili
ve daha konforlu bir çalışma ortamı yaratmaktadır. Mekanda açık renklerin seçilmesi
daha az ışıkla daha yüksek oda aydınlatması oluştururken enerji tasarrufu da
sağlamaktadır. Böylece verimli çalışmaya elverişli bir ortam yaratılmış olmaktadır.
&45
Müzik, insan duygularının en güzel ifadelerindendir, müzikle birlikte yapılan
aktiviteler kişiyi motive etmektedir ve yaptığı işin süresinin uzamasını sağlamaktadır.
Fabrikalarda, rahatsızlık vermeyecek şekilde çalınan müziğin üretimi % 4 ’lere kadar
çıkardığı gözlemlenmiştir. Yüksek sesle müzik dinlemek her ne kadar kulağa hoş
gelse de, sesin 80 dB’den fazla olması durumunda gürültü halini almakta ve çalışana
işitme yönünden zarar vermektedir. Çalışırken müzik, sürekli olmamalı, belirli
zamanlarda çalınacak şekilde programlanmış moda müziklerden oluşmalıdır. Zorlu
ve sıkıcı fiziksel çabalar içeren iş ortamında monotonluğu kırmak, hafif bir heyecan
yaratmak, duygusal olarak rahatlatmak amacıyla fonda kulağa hoş gelen bir müziğin
çalışma yerinde olması gerekmektedir.
&46
Şekil 4.8. Bilgisayar ekranına bakış açısı ve mesafesi (medikalakademi.com.tr, 2018)
İşitme yoluyla enformasyon algılamada insanın belli bir yöne bakmadığı halde, çok
dikkat etmesine gerek kalmadan en iyi biçimde aldığı uyarılar akustik sinyaller
aracılığıyla olmaktadır. Dokunma yoluyla enformasyon algılama ise göstergelerin ve
kontrol elemanlarının uyumlu hareket yönleri ve biçimsel tasarımları insanın alışık
olduğu düzen ve beklentileri dikkate alarak tasarlanması şeklindedir. Kontrol
elemanlarının mekanik özellikleri, insan vücudunun biyomekanik ve antropometrik
karekteristiklerine uygun boyutlarda olması gerekmektedir (Öge, 2015).
&47
5. İŞLETMELERDE İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ AÇISINDAN
ERGONOMİK RİSK ÖLÇÜMÜNE YÖNELİK BİR ARAŞTIRMA
Tekstil ürünleri perakende satış sektöründe işgücü yoğun olmakla birlikte 26/12/2012
tarihli ve 28509 sayılı (Değişik:RG-27/2/2017-29992) Resmi Gazete’de
yayımlanarak yürürlüğe giren İş Sağlığı ve Güvenliğine İlişkin İş Yeri Tehlike
Sınıfları Tebliğine göre 47.71 Nace kodlu: “Belirli bir mala tahsis edilmiş
mağazalarda tekstil ürünleri perakende ticareti” başlığı altında “az tehlikeli” sınıfta
yer almaktadır (www.mevzuat.gov.tr, 2018).
Hazır giyim ürünleri satan mağazacılık işletmeleri “az tehlikeli’’ sınıfta yer almasına
rağmen çalışanların ergonomik riskler sebebiyle oluşan kas-iskelet sistemi
rahatsızlıklarına maruz kalmaları sektördeki öncelikli sorunlar arasındadır.
&48
Questionnaire’’ olan CMDQ kas-iskelet sistemi rahatsızlık ölçeğinden oluşan bir risk
ölçüm modeli 151 personel üzerinde uygulanmıştır.
&49