You are on page 1of 62

ALMANCA

İLK
ADIM

Ferhat YILDIZ
1
Bu eserin her türlü yayım ve
dağıtım hakkı Ferhat
YILDIZ’A aittir.

E-Mail ferhatyildiz@mail.com

www.ferhatyildiz.ticiz.com

2
ÖNSÖZ

Kitaplarımı yazarken bana inancını kaybetmeyen arkadaşlarıma, bugüne


kadar bana her zaman destek olmuş olan kardeşlerim Nilgün, Sibel, Olcay
ve annem Nazlı Yıldız ile Babam Kasım Yıldız’a, Kerstin Frühwirth ve
adını buraya sığdıramadığım bütün arkadaşlarıma Teşekkür ederim.

DİL NASIL ÇALIŞILMALI

İnsan beyni bilgisayara benzer ama tabi bazı farklılıklar da vardır.


Yapılan araştırmalar göstermiştir ki insanların farklı hafıza türleri vardır. Bu
sebepten dolayı birinin çok kolay öğrendiği bir konuyu başka biri öğrenmekte
zorluk çekebilir. Birisi bir şarkıyı bir kere dinleyip arkasından kendisi ezbere
söyleyebilirken, benim gibi birinin bunun için özel bir çaba sarf etmesi gerekir.
Yani içinizden bazıları bir dili çok hızlı öğrenirken bazılarınız bu konuda yavaş
ilerleyebilirsiniz. Ama ümitsizliğe hiç kapılmayın eğer bu yazdıklarımı şu an
okuyabiliyorsanız annenizden de olsa bir dil öğrenmişsiniz demektir ve başka
bir dili de öğrenebilirsiniz.
İnsan beyni bir bilgisayardaki gibi ana (kalıcı) bellek ve ön (geçici) bellek
olmak üzere iki kısımdan oluşur. İnsanoğlu yaşadığı gördüğü okuduğu hiçbir
şeyi unutmaz aslında, tek sorun beyinde nerede kayıt altına alındığının
bilinmemesidir. Beyinde nöron adı verilen hücreler vardır ve bu hücrelerin
sayısı milyarlarla ölçülür. Bu nöron adı verilen hücrelerin bir ağaç gibi dallar ve
kökler gibi uzanan uzantıları vardır. Bu uzantılar diğer nöron hücreleriyle
bağlantı halindedir. Elektriksel sinyallerle kendi aralarında veri alışverişi
yapmaktadırlar. Biz ne kadar kitap okur, beyin geliştirici aktiviteler yaparsak
beyindeki nöron sayısı da o oranda artar. Size bugüne kadar bir dil öğrenmenin
zor olduğu, matematiğin zor olduğu, fiziğin zor olduğu, hayatta bir çok şeyin
zor olduğu gibi şeyler dikte edilmiştir. Siz de bir süre sonra bu söylenenlere
inanmışsınızdır ve kendinizi artık nasıl olsa zor ben öğrenemem diye avutur
durursunuz. Bugün ana dilimle beraber 8 dil konuştuğumu söylediğimde
insanlar önce yalan söylediğimi sonra gerçekten konuştuğumu gördüklerinde
ise dahi olduğumu düşünmektedirler. Çocukluk arkadaşlarım ise lise yıllarında
orta halli bir öğrenci olan benim nasıl olurda yıllar sonra bir Süpermen’e
dönüştüğüme kendileri de hayret ederler. Hâlbuki benim böyle olmamın iki
küçük sırrı var

1. Çok tekrar
2. Çok tekrarı yapacak disiplin.

3
Bilinmeyenden korkarız ya da bilinmeyenin zor olduğunu sanırız. Sorun
bilinmeyene neresinden ve nasıl başlayacağımızdır. Bugüne kadar yazılan dil
kitapları öğrenmedeki en temel öğe olan tekrar üzerine kurulmadığı, bir ev inşa
eder gibi temelden çatıya doğru gitmediği için dil öğrenen öğrenciler çok
zorlanırlar. Bazıları karşılarına çıkan bir sürü gramer kuralını kafalarında bir
yere oturtamadıkları için dil öğrenmeyi bırakırlar. Bugüne kadar bir çok dil
kitabı satın aldım ve binlerce lirayı dil öğrenmek için harcadım. Satın aldığım
kitapların çoğunu çöpe atmak zorunda kaldım çünkü bana hiçbir yarar
sağlamıyorlardı. Gittiğim kurslarda hiçbir şey anlamadım çünkü bana
kitaplardaki gibi günlük hayattan uzak olan bir dil öğretmeye çalışıyorlardı ve
en önemsiz ama en zor olan yerden başlıyorlardı. Elimde geriye kalan kitapların
iyi yönlerini bir araya getirerek ve sürekli tekrar ederek dil öğrenmede uzun
zamanda da olsa başarılı oldum. Elinizdeki bu kitap sizlere tek bir kitaptan
öğretmensiz dil öğretmeyi hedeflemektedir. Tek yapmanız gereken baştan
başlayarak okumak ve sürekli ileri gitmektedir. Anlamaya gayret etmeyin
sadece okuyun beyniniz dil öğrenme işini siz isteseniz de istemeseniz de eğer
okumaya devam ederseniz yapacaktır. Siz tekrar ettikçe beyinde yeni nöronlar
oluşacaktır ve beyin bilgiler çok kullanıldığından dolayı nereye kaydettiğini
bulmak için bir yol oluşturulacaktır. Siz tekrar ettikçe ilk başta bir kağnı hızında
olan veri alışverişi tekrar sayısı arttıkça ışık hızına çıkacaktır. Bu kitaptan
çalışırken sözlük kullanmanıza gerek yok. Alıştırma yapmanıza gerek yok. Artı
hikâye kitabı almanıza gerek yok. Gramer kitapları almanıza gerek yok. Pratik
konuşma kitapları almanıza gerek yok. Hepsi sizin bir dili kolay öğrenmeniz
için bir araya toplanmıştır. Unutmayın çok tekrar ve çok tekrarı yapacak
disiplin işin tek anahtarıdır. Hepinize başarılar dilerim.

Ferhat Yıldız

4
Önsöz 3 Um 120
Dil nasıl çalışmalı 3 Gegen 121
Almanca alfabe ve okuma kuralları 7 Bis 122
Almanca konuşma kalıpları 9 Entlang 123
Almanca ilk adım 12 Wissen 124
Almanca da olumsuz cümle yapımı 13 Mögen 125
Soru cümlesi yapma 15 Futur I 127
Jemand 16 Werden 127
Niemand 16 İ ve e hali ile kullanılan edatlar 128
Jeder 16 An 128
Mit 17 Hinter 128
Lernen 21 Neben 128
Von 23 Unter 128
Für 24 Zwischen 128
İyelik zamirleri i hali 29 Auf 128
Der Artikel 31 In 128
Sein 32 Über 128
Der unbestimmte Artikel 34 Vor 128
Der unbestimmte Artikel mit Verneinung 36 Adjektive mit Akkusativ 130
Der bestimmte Artikel 37 Das perfekt 130
Almanca’da isimlerin cinsiyetleri 38 İ halinde kullanılan diğer fiiller 138
mein, meine- dein, deine 42 Reflexive Verben 146
Das Adjektiv 47 Trennbare Verben 148
Dies, jen, jed 53 Verben mit präpositionalem objekt 156
Welcher, welche, welches 59 Die Komparation der Adjektive 167
Almanca’da isimleri çoğul yapmak 60 Eşitlik karşılaştırması / so… wie 169
İyelik sıfatları çoğul hali 63 Ziemlich 171
Der imperativ 68 Zu 171
Deklinationen der Substantive 71 So… wie möglich/ möglichst 172
Akkusativ 71 Der komparativ 174
İ haliyle kullanılan fiiller 73 Je… desto… 176
İyelik zamirlerinin i-hali şekli 79 Karşılaştırma şekillerinin diğer kullanılış yerleri.177
Modal Verbs 87 Der Superlativ 178
Können 88 Der Elativ 179
Wollen 89 Kurala uymayan sıfat dereceleri 181
Müssen 91 Die Zahladjektive 182
Möchten 93 Die Jahreszahlen 185
Bazı önemli bağlaçlar 97 Die Uhrzeit 186
Denn 97 Die Ordinalzahlen 189
Weil 98 Die Bruchzahlen 192
Da 99 Halb, die hälfte 193
Es gibt 100 Mal 194
Zu 101 Die unbestimmten Zahladjektive 195
Man 104 Die demonstrativen Adjektive 200
Dürfen 105 Das Partizip 201
Um… zu 107 Fiillerden üretilen isimler 202
Ohne… zu 108 Fiillerden üretilen sıfatlar 203
Statt… zu 109 Partizip perfek 204
Sollen 110 Dativ 206
İ-halinde kullanılan edatlar 118 Das Präteritum 222
Durch 119 Das Präteritum/unregelmäßige Verben 224

5
E halinde kullanılan edatlar 235
Bağlaçlar 246
Das Plusquamperfekt 254
Zaman bildiren bağlaçlar 258
E-halinde edatlarla birlikte bulunan fiiller 282
E-haliyle kullanılan sıfatlar 288
Futur II 292
E hali edatlar 295
Genitiv 308
Ein, eine’nin in-hali 313
Özel isimlerin in-hali 317
Hin ve her 318
Zaman zarfları 323
Relativsatz 336
Wer und was als Relativpronomen 346
Wo ve wohin ile ilgi cümleleri 349
Es 351
Während 355
Der Konjunktiv 357
Als ob/ als wenn 370
Imperative in der indirekten Rede 371
Indirekte rede 372
Indirekte Fragen 380
Ob 381
Das Genus 387
Sätze mit passiv 395
derselbe, dieselbe, dasselbe 400
derjenige, diejenige, dasjenige 402
Selbst, selber 403
Wegen 404
Trotz 404
Statt-Anstatt 405
Dieseits/Jenseits 406
Oberhalb/Unterhalb 406
Innerhalb/Ausserhalb 407

6
DAS DEUTSCHE ALPHABET
ALMANCA ALFABESİ

A aa
B be
C se
D de
E ee
F ef
G ge
H ha
I ii
J yot
K ka
L el
M em
N en
O oo
Ö öö
P pe
Q ku
R er
S es
T te
U uu
Ü üü
V fau
W we
X ix
Y ipsilont
Z set
Ä ae e
ß ss esset Son zamanlarda bu harfin
kullanımı "ss" olarak
yaygınlaşmıştır. Örn: Heiß değil
Heiss

7
Bazı harflerin yanyana gelmesiyle genelde aşağıdaki okunuşlar kullanılır.

ei ay olarak okunur
ie i olarak okunur
eu oy olarak okunur
sch ş olarak okunur
ch h olarak okunur
ck k olarak okunur
z ts olarak okunur
au o olarak okunur
ph f olarak okunur
sp şp olarak okunur
st şt olarak okunur
tsch ç olarak okunur
v f olarak okunur
ä e olarak okunur “ae” şeklinde de yazılabilir.

Alfabede bulunan ä, ü, ö harfleri (a-u-o) harflerinin umlaut (nokta) almış


şekilleridir.

8
Günlük konuşma kalıpları

Almanca derslerimize başlamadan önce günlük hayatta gün içerisinde çok


sıkça kullandığımız konuşma kalıplarını öğrenmek yararımıza olacaktır.
Guten Tag İyi günler
Guten Abend İyi akşamlar
Hallo Merhaba
Tschüs(s) Hoşça kal

Gute Nacht İyi geceler


Guten Morgen Günaydın
Auf Wiedersehen Görüşmek üzere

Bis morgen Yarın görüşürüz.


Bis bald Yakında görüşürüz.
Bis später Sonra görüşürüz.

Wie heißt du? Senin adın ne?


Wie heißen Sie? Sizin adınız nedir?
Ich heiße Kaan. Benim adım Kaan’dır.
Freut mich. Memnun oldum.

Ja Evet
Nein Hayır
Bitte Lütfen

Wie geht's? Nasılsın?


Wie geht es Ihnen? Nasılsınız?
Sehr gut Çok iyi
so lala Şöyle böyle
Schlecht Kötü
Nicht gut İyi değil
Es geht. İdare eder

Es tut mir leid. Üzgünüm.


Entschuldigen Sie Afedersiniz
Danke / Dankeschön Teşekkür ederim.
Bitte / Bitte schön Bir şey değil.

9
Woher kommen Sie? Siz nereden geliyorsunuz?
Woher kommst du? Sen nereden geliyorsun?
Ich komme aus İzmir. Ben İzmir’den geliyorum.

Wo wohnst du? Sen nerede oturuyorsun?


Wo wohnen Sie? Siz nerede oturuyorsunuz?
Ich wohne in Antalya. Ben Antalya’da oturuyorum.

Wie alt sind Sie? Siz kaç yaşındasınız?


Wie alt bist du? Sen kaç yaşındasın?
Ich bin 34 Jahre alt. Ben 34yaşındayım.

Sprechen Sie Deutsch? Siz Almanca konuşuyor musunuz?


Sprichst du Englisch? Sen İngilizce konuşuyor musun?
Ich spreche kein Deutsch. Ben Almanca konuşmuyorum.

Verstehen Sie? Anlıyor musunuz?


Verstehst du? Anlıyor musun?
Ich verstehe. Anlıyorum.
Ich verstehe nicht. Ben anlamıyorum.

Ich weiß. Ben biliyorum.


Ich weiß nicht. Ben bilmiyorum.

Können Sie mir helfen? Bana yardım edebilir misiniz?


Kannst du mir helfen? Bana yardım edebilir misin?
Natürlich Tabii ki
Kann ich Ihnen helfen? Size yardımcı olabilir miyim?
Kann ich dir helfen? Sana yardım edebilir miyim?
Wie bitte? Efendim?

Was ist los? Ne oluyor?


Das macht nichts. Zararı yok.
Das ist mir egal. Benim için fark etmez.
Keine Angst! Korkma!

Ich habe es vergessen. Ben onu unuttum.

10
Jetzt muss ich gehen. Şimdi gitmek zorundayım.
Ich habe Hunger Ben açım.
Ich habe Durst. Ben susadım.

Ich bin krank Ben hastayım.


Ich bin müde. Ben yorgunum.

Gesundheit! Çok yaşa.


Ich liebe dich. Seni seviyorum.

Sei ruhig! Sakin ol!


Viel Glück! Bol şans!

Willkommen! Hoş geldin!


Herzlichen Glückwunsch! Tebrikler!

0 null 14 vierzehn
1 eins 15 fünfzehn
2 zwei 16 sechzehn
3 drei 17 siebzehn
4 vier 18 achtzehn
5 fünf 19 neunzehn
6 sechs 20 zwanzig
7 sieben 30 dreißig
8 acht 40 vierzig
9 neun 50 fünfzig
10 zehn 60 sechzig
11 elf 70 siebzig
12 zwölf 80 achtzig
13 dreizehn 90 neunzig

11
ALMANCA İLK ADIM

sprechen (şiprehin) konuşmak


Deutsch (doyç) Almanca
Türkisch (törkiş) Türkçe
ein bisschen (ayn bisyın) biraz
gut (gut) iyi
schlecht (şileht) kötü

Deutsch sprechen Almanca konuşmak


Türkisch sprechen Türkçe konuşmak

Gut sprechen İyi konuşmak


Schlecht sprechen Kötü konuşmak

Gut Türkisch sprechen İyi Türkçe konuşmak


Schlecht Türkisch sprechen Kötü Türkçe konuşmak

Gut Deutsch sprechen İyi Almanca konuşmak


Schlecht Deutsch sprechen Kötü Almanca konuşmak

Sehr (zehr) Çok


Sehr gut Çok iyi
Sehr schlecht Çok kötü

Sehr gut Deutsch sprechen Çok iyi Almanca konuşmak


Sehr schlecht Deutsch sprechen Çok kötü Almanca konuşmak

Sehr gut Türkisch sprechen Çok iyi Türkçe konuşmak


Sehr schlecht Türkisch sprechen Çok kötü Türkçe konuşmak

Wie (vi) Nasıl


Was (vas) Ne

Was sprechen? Ne konuşmak?


Deutsch sprechen. Almanca konuşmak.
Türkisch sprechen. Türkçe konuşmak.

12
Was gut sprechen? Ne iyi konuşmak?
Gut Türkisch sprechen. İyi Türkçe konuşmak
Schlecht Türkisch sprechen. Kötü Türkçe konuşmak

Wie sprechen? Nasıl konuşmak?


Gut sprechen. İyi konuşmak.
Schlecht sprechen. Kötü konuşmak.

Wie Türkisch sprechen? Nasıl Türkçe konuşmak?


Gut Türkisch sprechen. İyi Türkçe konuşmak
Schlecht Türkisch sprechen. Kötü Türkçe konuşmak

Wie Deutsch sprechen? Nasıl Almanca konuşmak?


Gut Deutsch sprechen. İyi Almanca konuşmak
Schlecht Deutsch sprechen. Kötü Almanca konuşmak

ALMANCA DA OLUMSUZ CÜMLE YAPIMI

Almancada iki çeşit olumsuzluk sözcüğü vardır. Birisi biraz sonra


göreceğimiz adları olumsuz hale getiren “Kein, Keine” diğeri ise fiilleri
olumsuz hale getiren “nicht” sözcüğüdür. Türkçe’ye “değil” ya da
cümlenin fiiline eklenen bir olumsuzluk takısı ile çevrilir.

kein, keine değil, -me, -ma


nicht değil, -me, -ma
kein Deutsch sprechen Almanca konuşmamak
kein Türkisch sprechen Türkçe konuşmamak

nicht sprechen konuşmamak

wer (ver) Kim


ich (ih) Ben
du (du) Sen
er (er) O (erkek cins)
sie (zi) O (dişi cins)
es (es) O (orta cins)
wir (viır) Biz
13
ihr (iyır) Siz
Sie (zi) Siz
sie (zi) Onlar

Şimdi Sprechen fiilinin şahıslara göre nasıl çekimlendiğini görelim.

Wer? Sprechen Kim? Konuşmak


ich spreche ben konuşuyorum
du sprichst sen konuşuyorsun
er spricht o konuşuyor
sie spricht o konuşuyor
es spricht o konuşuyor
wir sprechen biz konuşuyoruz
ihr sprecht siz konuşuyorsunuz
Sie sprechen siz konuşuyorsunuz
sie sprechen onlar konuşuyorlar

Wer spricht? Kim konuşuyor?


Ich spreche? Ben konuşuyorum.
Was sprichst du? Sen ne konuşuyorsun?
Ich spreche Deutsch. Ben Almanca konuşuyorum.
Wie sprichst du Deutsch? Sen nasıl Almanca konuşuyorsun?
Ich spreche gut Deutsch. Ben iyi Almanca konuşuyorum.

Wer spricht? Kim konuşuyor?


Kaan spricht. Kaan konuşuyor.
Was spricht er? O ne konuşuyor?
Er spricht Türkisch. O Türkçe konuşuyor.
Wie spricht er Türkisch? O nasıl Türkçe konuşuyor?
Er spricht gut Türkisch. O iyi Türkçe konuşuyor.

Wer spricht Deutsch? Kim Almanca konuşuyor?


Steffi spricht Deutsch. Steffi Almanca konuşuyor.
Wie spricht Steffi Deutsch? Steffi nasıl Almanca konuşuyor?
Sie spricht sehr gut Deutsch. O çok iyi Almanca konuşuyor.

Was sprichst du? Sen ne konuşuyorsun?


Ich spreche Deutsch. Ben Almanca konuşuyorum.
14
Wie sprichst du Deutsch? Sen nasıl Almanca konuşuyorsun?
Ich spreche sehr schlecht Deutsch. Ben çok kötü Almanca
konuşuyorum.
Ich spreche nicht. Ben konuşmuyorum.
Kaan spricht nicht. Kaan konuşmuyor.
Deniz spricht wenig. Deniz az konuşuyor.
Burak spricht viel. Burak çok konuşuyor.

Wir sprechen kein Deutsch. Biz Almanca konuşmuyoruz.


Ihr sprecht kein Türkisch. Siz Türkçe konuşmuyorsunuz.

Burak spricht sehr gut Türkisch. Burak çok iyi Türkçe konuşuyor.
Kaan spricht kein Deutsch. Kaan Almanca konuşmuyor.
Deniz spricht kein Türkisch. Deniz Türkçe konuşmuyor.

Soru Cümlesi Yapma

Soru cümlesi oluştururken birinci yöntem daha önce gördüğümüz gibi


soru kelimelerinden yararlanırız. “wer, was, wie“ gibi.
Bunun yanında kullanılan ikinci yöntem ise fiilin cümlenin başına getirilip
soru yapılmasıdır.

Ich spreche Deutsch. Ben Almanca konuşuyorum.


Spreche ich Deutsch? Ben Almanca konuşuyor muyum?

Du sprichst Türkisch. Sen Türkçe konuşuyorsun.


Sprichst du Türkisch? Sen Türkçe konuşuyor musun?

Er spricht gut Deutsch. O iyi Almanca konuşuyor.


Spricht er gut Deutsch? O iyi Almanca konuşuyor mu?

Wir sprechen schlecht Türkisch. Biz kötü Türkçe konuşuyoruz.


Sprechen wir schlecht Türkisch? Biz kötü Türkçe konuşuyor muyuz?

Wir sprechen kein Deutsch. Biz Almanca konuşmuyoruz.


Sprechen wir kein Deutsch? Biz Almanca konuşmuyor muyuz?

15
Ihr sprecht kein Türkisch. Siz Türkçe konuşmuyorsunuz.
Sprecht ihr kein Türkisch? Siz Türkçe konuşmuyor musunuz?

Ja (ya) Evet
Nein (nayn) Hayır

Sprichst du Deutsch? Sen Almanca konuşuyor musun?


Ja, ich spreche Deutsch. Evet, ben Almanca konuşuyorum.
Nein, ich spreche kein Deutsch. Hayır, ben Almanca
konuşmuyorum.
Spricht er Türkisch? O Türkçe konuşuyor mu?
Ja, er spricht Türkisch. Evet, o Türkçe konuşuyor.
Nein, er spricht kein Türkisch. Hayır, o Türkçe konuşmuyor.

Spricht er schlecht Türkisch? O kötü Türkçe mi konuşuyor?


Ja, er spricht schlecht Türkisch. Evet, o kötü Türkçe konuşuyor.
Nein, er spricht gut Türkisch. Hayır, o iyi Türkçe konuşuyor.

Sprichst du? Sen konuşuyor musun?


Ja, ich spreche. Evet, ben konuşuyorum.
Nein, ich spreche nicht. Hayır, ben konuşmuyorum.

Spricht er? O konuşuyor mu?


Ja, er spricht. Evet, o konuşuyor.
Nein, er spricht nicht. Hayır, o konuşmuyor.

Yeni kelimeler

jemand birisi
niemand hiç kimse
jeder herkes
hier burada
da orada

Jemand spricht Deutsch. Birisi Almanca konuşuyor.


Spricht jemand Deutsch? Birisi Almanca mı konuşuyor?
Ja, Kaan spricht Deutsch. Evet, Kaan Almanca konuşuyor.
16
Nein, niemand spricht Deutsch. Hayır, hiç kimse Almanca
konuşmuyor.

In der Türkei spricht jeder Türkiye’de herkes Türkçe konuşur.


Türkisch.
In Deutschland spricht jeder Almanya’da herkes Almanca
Deutsch. konuşur.

In Deutschland spricht niemand gut Almanya’da hiç kimse iyi Türkçe


Türkisch. konuşmaz.
In der Türkei spricht jemand Türkiye’de birisi Almanca konuşur.
Deutsch.

In der Türkei spricht niemand Türkiye’de hiç kimse Almanca


Deutsch. konuşmaz.

Jeder spricht Deutsch hier. Burada herkes Almanca konuşur.


Da spricht jemand Türkisch. Orada birisi Almanca konuşur.
Hier spricht niemand Deutsch. Burada hiç kimse Almanca
konuşmaz.

Mit
İle

Wer? Mit Wem? Kim? Kiminle?


ich mit mir Ben benimle
du mit dir Sen seninle
er mit ihm O onunla
sie mit ihr O onunla
es mit ihm O onunla
wir mit uns Biz bizimle
ihr mit euch Siz sizinle
sie mit ihnen Onlar onlarla
Sie mit Ihnen Siz sizinle
jemand mit jemandem Birisi birisiyle
niemand mit niemandem Hiç kimse hiç kimseyle
jeder mit jedem Herkes herkesle

17
Mit wem sprichst du? Sen kiminle konuşuyorsun?
Ich spreche mit dir. Ben seninle konuşuyorum.

Mit wem spricht Kaan? Kaan kiminle konuşuyor?


Kaan spricht mit uns. Kaan bizimle konuşuyor.

Mit wem spricht ihr Deutsch? Siz kiminle Almanca


konuşuyorsunuz?
Wir sprechen mit niemandem. Biz hiç kimse ile konuşmuyoruz.

Mit wem spricht ihr nicht? Siz kiminle konuşmuyorsunuz?


Wir sprechen nicht mit jemandem. Biz birisiyle konuşmuyoruz.

Wer spricht mit dir? Kim seninle konuşuyor?


Kaan spricht mit mir. Kaan benimle konuşuyor.
Was spricht er mit dir? O seninle ne konuşuyor?
Er spricht mit mir Deutsch. O benimle Almanca konuşuyor.

Sprichst du mit ihr? Sen onunla konuşuyor musun?


Nein, ich spreche nicht mit ihr. Hayır, ben onunla konuşmuyorum.

Denn

Denn sözcüğü Almancada konuşma dilinde en çok karşınıza çıkacak


sözcüklerden birisidir. Asıl anlamı “peki, çünkü” olarak Türkçeye
çevrilen denn konuşma dilinde bağlaç olarak görevinin dışında soru
cümlelerinde sorunun anlamını güçlendirmek için kullanılır.

Mit wem sprichst du denn? Peki, sen kiminle konuşuyorsun?


Ich spreche mit Steffi. Ben Steffi ile konuşuyorum.

Sprichst du mit mir? Benimle mi konuşuyorsun?


Nein, ich spreche mit Sibel. Hayır, ben Sibel ile konuşuyorum.

18
Yeni kelimeler
Aşağıda verilen örneklerdeki cümle kuruluşlarına dikat edin. Zaman
belirten bir sözcükten sonra fiille özne yer değiştirir ve bir soru
cümlesiymiş gibi yazılır.

wann ne zaman
heute bugün
morgens sabahları
vormittags öğleden önceleri
mittags öğlenleri
abends akşamları
nachts geceleri

Wann spricht Steffi? Steffi ne zaman konuşuyor?


Morgens spricht Steffi mit jedem. Sabahları Steffi herkesle konuşuyor.
Morgens spreche ich mit Sabahları ben hiç kimseyle
niemandem. konuşmuyorum.

Wann sprichst du kein Deutsch? Sen ne zaman Almanca


konuşmuyorsun?
Vormittags spreche ich kein Ben sabahları Almanca
Deutsch. konuşmuyorum.

Mittags spreche ich Deutsch mit Öğlenleri ben Kerstin ile Almanca
Kerstin. konuşuyorum.

Mittags spricht Kerstin Türkisch Öğlenleri Kerstin Kaan ile Türkçe


mit Kaan. konuşuyor.

Abends sprechen wir mit Akşamları biz hiç kimse ile


niemandem. konuşmuyoruz.

Abends spricht Burak mit Deniz. Akşamları Burak Deniz ile


konuşuyor.
Nachts spreche ich mit Sibel. Geceleri ben Sibel ile
konuşuyorum.
Nachts spricht er mit uns. Geceleri o bizimle konuşuyor.

19
Wer spricht mit euch abends? Akşamları kim sizinle konuşuyor?
Kaan spricht mit uns abends. Akşamları Kaan bizimle konuşuyor.

Yeni kelimeler

jetzt şimdi
immer her zaman
niemals hiçbir zaman
später sonra
endlich sonunda, nihayet
sofort hemen

Jetzt spreche ich mit niemandem. Şimdi ben hiç kimse ile
konuşmuyorum.
Später spreche ich mit Burak. Sonra ben Burak ile konuşuyorum.

Jetzt spricht er sehr gut Deutsch. Şimdi o çok iyi Almanca


konuşuyor.
Später spricht er Türkisch. Sonra o Türkçe konuşuyor.

Jetzt sprechen wir mit euch. Şimdi biz sizinle konuşuyoruz.


Später sprecht ihr mit jemandem. Sonra siz birisiyle konuşuyorsunuz.

Wann sprichst du mit ihr? Sen ne zaman onunla konuşursun?


Ich spreche immer mit ihr. Ben her zaman onunla konuşurum.
Du sprichst niemals mit ihr. Sen asla onunla konuşmazsın.

Kaan spricht später Deutsch mit Kaan sonra bizimle Almanca


uns. konuşuyor.
Kerstin spricht immer Deutsch. Kerstin her zaman Almanca
konuşur.
Kerstin spricht niemals Türkisch. Kerstin asla Türkçe konuşmaz.

Endlich sprichst du mit mir. Sonunda benimle konuşuyorsun.


Wann sprichst du mit Deniz? Deniz ile ne zaman konuşuyorsun?
Ich spreche sofort mit ihr. Ben hemen onunla konuşuyorum.

20
Niemals sprichst du mit mir. Sen asla benimle konuşmazsın.
Du sprichst niemals mit mir. Sen asla benimle konuşmazsın.

Endlich spricht sie mit Kaan. En sonunda o Kaan ile konuşuyor.

Julia spricht immer mit Kaan. Julia her zaman Kaan ile konuşur.
Später spricht sie mit Deniz. Sonra o Deniz ile konuşur.

Russisch Rusça
Italienisch İtalyanca
lernen öğrenmek

Wer? Lernen Kim? Öğrenmek


ich lerne ben öğreniyorum
du lernst sen öğreniyorsun
er lernt o öğreniyor
sie lernt o öğreniyor
es lernt o öğreniyor
wir lernen biz öğreniyoruz
ihr lernt siz öğreniyorsunuz
Sie lernen siz öğreniyorsunuz
sie lernen onlar öğreniyorlar

Ich lerne Deutsch. Ben Almanca öğreniyorum.


Du lernst Türkisch. Sen Türkçe öğreniyorsun.

Was lernst du? Sen ne öğreniyorsun?


Ich lerne Russisch. Ben Rusça öğreniyorum.

Wie lernst du Russisch? Sen nasıl Rusça öğreniyorsun?


Ich lerne sehr gut Russisch. Ben çok iyi Rusça öğreniyorum.

Mit wem lernst du Russisch? Sen kiminle Rusça öğreniyorsun?


Ich lerne Russisch mit Julia. Ben Julia ile Rusça öğreniyorum.

21
Wann lernst du Russisch? Sen ne zaman Rusça öğreniyorsun?
Ich lerne immer Russisch. Ben her zaman Rusça öğreniyorum.

Lernst du Deutsch? Sen Almanca öğreniyor musun?


Nein, ich lerne niemals Deutsch. Hayır, ben hiçbir zaman Almanca
öğrenmem.
Was lernst du denn? Peki, sen ne öğreniyorsun?
Ich lerne Türkisch. Ben Türkçe öğreniyorum.

Wer lernt Deutsch? Kim Almanca öğreniyor?


Kaan lernt Deutsch. Kaan Almanca öğreniyor.
Wie lernt er Deutsch? O nasıl Almanca öğreniyor?
Er lernt schlecht. O kötü öğreniyor.
Wann lernt er Deutsch? O ne zaman Almanca öğreniyor?
Er lernt morgens Deutsch. O sabahları Almanca öğreniyor.

Lernst du mittags Türkisch? Öğlenleri Türkçe öğreniyor musun?


Nein, ich lerne abends. Hayır, ben akşamları öğreniyorum.

Wer lernt Italienisch? Kim İtalyanca öğreniyor?


Kaan lernt Italienisch. Kaan İtalyanca öğreniyor.
Mit wem lernt er? O kiminle öğreniyor?
Er lernt mit Julia. O Julia ile öğreniyor.

Wer spricht sofort? Kim hemen konuşur?


Kaan spricht sofort. Kaan hemen konuşur.

Was lernt er sofort? O hemen ne öğreniyor?


Er lernt sofort Deutsch. O hemen Almanca öğreniyor.

22
Von
-den, -dan

Wer? Von wem? Kim? Kimden?


ich von mir ben benden
du von dir sen senden
er von ihm o ondan
sie von ihr o ondan
es von ihm o ondan
wir von uns biz bizden
ihr von euch siz sizden
Sie von Ihnen siz sizden
sie von ihnen onlar onlardan
jemand von jemandem birisi birisinden
niemand von niemandem hiç kimse hiç kimseden
jeder von jedem herkes herkesten
Kaan von Kaan Kaan Kaan’dan
Deniz von Deniz Deniz Deniz’den

Ich lerne von dir. Ben senden öğreniyorum.


Er lernt von mir. O benden öğreniyor.

Wir lernen von euch. Biz sizden öğreniyoruz.


Sie lernen von uns. Siz bizden öğreniyorsunuz.
Ich lerne Italienisch von dir. Ben senden İtalyanca öğreniyorum.
Er lernt Deutsch von uns. O bizden Almanca öğreniyor.

Endlich lernst du Deutsch von ihm. En sonunda ondan Almanca


öğreniyorsun.
Ich lerne niemals Russisch. Ben hiçbir zaman Rusça öğrenmem.

Er lernt immer von uns. O her zaman bizden öğreniyor.


Von wem lernst du immer Deutsch? Sen Almanca’yı her zaman kimden
öğrenirsin?
Ich lerne Deutsch immer von Kaan. Ben her zaman Kaan’dan Almanca
öğreniyorum.
Jeder lernt Deutsch von mir. Herkes benden Almanca öğrenir.

23
Jemand lernt Türkisch von uns. Birisi bizden Türkçe öğreniyor.

Niemand lernt Englisch von euch. Hiç kimse sizden İngilizce


öğrenmiyor.
Von wem lernt ihr Italienisch? Siz kimden İtalyanca
öğreniyorsunuz?
Wir lernen Italienisch von Kaan. Biz Kaan’dan İtalyanca
öğreniyoruz.

Von wem lernst du Deutsch? Sen kimden Almanca öğreniyorsun?


Ich lerne Deutsch von Deniz. Ben Deniz’den Almanca
öğreniyorum.
Von wem lernt ihr immer Englisch? Siz her zaman kimden İngilizce
öğrenirsiniz.
Wir lernen Englisch immer von Biz her zaman sizden İngilizce
euch. öğreniriz.
Von wem lernt er endlich Russisch? O en sonunda kimden Rusça
öğreniyor?
Endlich lernt er Russisch von mir. O nihayet benden Rusça öğreniyor.

Für
İçin
Wer? Für wen? Kim? Kimin için
ich für mich ben benim için
du für dich sen senin için
er für ihn o onun için
sie für sie o onun için
es für es o onun için
wir für uns biz bizim için
ihr für euch siz sizin için
Sie für Sie siz sizin için
sie für sie onlar onlar için
jemand für jemanden birisi birisi için
niemand für niemanden hiç kimse hiç kimse için
jeder für jeden herkes herkes için
Kaan für Kaan Kaan Kaan için
Deniz für Deniz Deniz Deniz için
24
Für wen sprichst du? Sen kimin için konuşuyorsun?
Ich spreche für dich. Ben senin için konuşuyorum.

Für wen lernst du? Sen kimin için öğreniyorsun?


Ich lerne für mich. Ben kendim için öğreniyorum.

Was lernst du für dich? Sen kendin için ne öğreniyorsun?


Ich lerne Deutsch für mich. Ben kendim için Almanca
öğreniyorum.
Spricht jemand für dich? Birisi senin için konuşur mu?
Nein, niemand spricht für mich. Hayır, hiç kimse benim için
konuşmaz.
Lernt jemand Deutsch für dich? Birisi senin için Almanca öğrenir
mi?
Ja, jemand lernt Deutsch für mich. Evet, birisi benim için Almanca
öğrenir.
Wer lernt Deutsch für dich? Kim senin için Almanca öğreniyor?
Deniz lernt Deutsch für mich. Deniz benim için Almanca
öğreniyor.
Für wen sprichst du jetzt? Sen şimdi kimin için
konuşuyorsun?
Ich spreche für niemanden. Ben kimse için konuşmuyorum.

Für wen lernst du Deutsch? Sen kimin için Almanca


öğreniyorsun?
Ich lerne für jeden. Ben herkes için öğreniyorum.

Jeder lernt Deutsch für uns. Herkes bizim için Almanca öğrenir.
Niemand spricht für dich. Hiç kimse senin için konuşmaz.
Jemand lernt Türkisch für uns. Birisi senin için Türkçe öğrenir.

Lernst du Deutsch für mich? Sen benim için Almanca öğrenir


misin?
Nein, ich lerne kein Deutsch für Hayır, ben senin için Almanca
dich. öğrenmem.
Ja, ich lerne sofort Deutsch für Evet, ben hemen senin için
dich. Almanca öğrenirim.

25
Sprichst du für mich Deutsch? Sen benim için Almanca konuşur
musun?
Nein, ich spreche kein Deutsch für Hayır, ben senin için Almanca
dich konuşmam.
Ja, später spreche ich Deutsch für Evet, ben senin için sonra Almanca
dich. konuşurum.

Endlich sprichst du Deutsch für En sonunda sen benim için


mich. Almanca konuşuyorsun.
Endlich lernst du Türkisch für En sonunda sen benim için Türkçe
mich. konuşuyorsun.

Heißen
Adı olmak, çağrılmak

Wer? heißen Kim? Çağrılmak


ich heiße Ben çağrılırım
du heißt Sen çağrılırsın
er heißt O çağrılır
sie heißt O çağrılır
es heißt O çağrılır
wir heißen Biz çağrılırız
ihr heißt Siz çağrılırsınız
Sie heißen Siz çağrılırsınız
sie heißen Onlar çağrılırlar

Ich heiße Kaan. Ben Kaan diye çağrılırım.


(Benim adım Kaan.)
Er heißt Volkan. Onu Volkan diye çağırırlar.
Onun adı Volkan’dır.

Wie heißt du? Senin adın nedir?


Ich heiße Steffi. Benim adım Steffi.

Wie heißt sie? Onun adı nedir?


Sie heißt Sabrina. Onun adı Sabrina’dır.

26
Wie heißt ihr? Sizin adınız nedir?
Wir heißen Burak und Deniz. Bizim adımız Burak ve Deniz’dir.

Heißt du Kaan? Senin adın Kaan mıdır?


Nein, ich heiße nicht Kaan. Hayır, benim adım Kaan değildir.
Wie heißt du denn? Senin adın ne peki?
Ich heiße Volkan. Benim adım Volkan’dır.

Heißt sie Steffi? Onun adı Steffi midir?


Nein, sie heißt nicht Steffi. Hayır, onun adı Steffi değildir.
Wie heißt sie denn? Peki, onun adı ne?
Sie heißt Jana. Onun adı Jana’dır.

Verstehen
Anlamak

Wer? Verstehen Kim? Anlamak


ich verstehe ben anlıyorum
du verstehst sen anlıyorsun
er versteht o anlıyor
sie versteht o anlıyor
es versteht o anlıyor
wir verstehen biz anlıyoruz
ihr versteht siz anlıyorsunuz
Sie verstehen siz anlıyorsunuz
sie verstehen onlar anlıyorlar

Ich verstehe Deutsch. Ben Almanca anlıyorum.


Er versteht Türkisch. O Türkçe anlıyor.

Wir verstehen gut Deutsch. Biz iyi Almanca anlıyoruz.


Sie verstehen schlecht Deutsch. Onlar kötü Almanca anlıyorlar.

Ich verstehe sehr schlecht Deutsch. Ben çok kötü Almanca anlıyorum.
Ich verstehe nicht. Ben anlamıyorum.

27
Du verstehst kein Deutsch. Sen Almanca anlamıyorsun.
Sie versteht sehr gut Deutsch. O çok iyi Almanca anlıyor.

Wir verstehen gut Türkisch. Biz iyi Türkçe anlıyoruz.


Sie verstehen sehr gut Englisch. Siz çok iyi İngilizce anlıyorsunuz.

Verstehst du? Anlıyor musun?


Ja, ich verstehe. Evet, anlıyorum.
Nein, ich verstehe nicht. Hayır, anlamıyorum.

Verstehst du Deutsch? Sen Almanca anlıyor musun?


Ja, ich verstehe sehr gut Deutsch. Evet, ben çok iyi Almanca
anlıyorum.
Nein, ich verstehe kein Deutsch. Hayır, ben Almanca anlamıyorum.

Versteht er Englisch? O İngilizce anlıyor mu?


Ja, er versteht Englisch. Evet, o İngilizce anlıyor.
Nein, er versteht kein Englisch. Hayır, o İngilizce anlamıyor.

Was verstehst du? Sen ne anlıyorsun?


Ich verstehe Deutsch. Ben Almanca anlıyorum.
Wie verstehst du Deutsch? Sen nasıl Almanca anlıyorsun?
Ich verstehe schlecht Deutsch. Ben kötü Almanca anlıyorum.

Wer versteht Deutsch? Kim Almanca anlıyor?


Kaan versteht Deutsch. Kaan Almanca anlıyor.
Wie versteht er? O nasıl anlıyor?
Er versteht gut. O iyi anlıyor.

Wer versteht Türkisch? Kim Türkçe anlıyor?


Niemand versteht Türkisch. Hiç kimse Türkçe anlamıyor.
Jeder versteht Türkisch. Herkes Türkçe anlıyor.

Versteht jemand Deutsch? Birisi Almanca anlıyor mu?


Ja, jemand versteht Deutsch. Evet, birisi Almanca anlıyor.
Nein, niemand versteht Deutsch. Hayır, hiç kimse Almanca
anlamıyor.
Versteht hier jeder Türkisch? Burada herkes Türkçe anlıyor mu?
Ja, hier versteht jeder Türkisch. Evet, burada herkes Türkçe anlıyor.

28
Wer? Wen? Kim? Kimi?
ich mich ben beni
du dich sen seni
er ihn o onu
sie sie o onu
es es o onu
wir uns biz bizi
ihr euch siz sizi
Sie Sie siz sizi
sie sie onlar onları

Verstehst du mich? Beni anlıyor musun?


Ja, ich verstehe dich. Evet, ben seni anlıyorum.
Nein, ich verstehe dich nicht. Hayır, ben seni anlamıyorum.

Verstehst du ihn? Onu anlıyor musun?


Ja, ich verstehe ihn. Evet, ben onu anlıyorum.
Nein, ich verstehe ihn nicht. Hayır, ben onu anlamıyorum.

Wir verstehen euch nicht. Biz sizi anlamıyoruz.


Sie verstehen uns sehr gut. Siz bizi çok iyi anlıyorsunuz.
Kaan versteht sie nicht. Kaan onu anlamıyor.

Wer versteht mich gut? Kim beni iyi anlıyor?


Ich verstehe dich sehr gut. Ben seni çok iyi anlıyorum.

Wen verstehst du immer? Sen kimi her zaman anlıyorsun?


Ich verstehe dich immer. Ben seni her zaman anlıyorum.

Wen versteht Kaan? Kaan kimi anlıyor?


Kaan versteht euch. Kaan sizi anlıyor.

Wen verstehst du nicht? Sen kimi anlamıyorsun?


Ich verstehe Steffi nicht. Ben Steffi’yi anlamıyorum.

Versteht Steffi dich? Steffi seni anlıyor mu?


Ja, sie versteht mich sehr gut. Evet, o beni çok iyi anlıyor.
Nein, sie versteht mich nicht. Hayır, o beni anlamıyor.
29
Yeni kelimeler

etwas bir şey


nichts hiçbir şey
gern severek
der Sport spor
ab und zu ara sıra
nur sadece, yalnızca

machen Yapmak
Wer? Machen Kim? Yapmak
ich mache ben yapıyorum
du machst sen yapıyorsun
er macht o yapıyor
sie macht o yapıyor
es macht o yapıyor
wir machen biz yapıyoruz
ihr macht siz yapıyorsunuz
Sie machen siz yapıyorsunuz
sie machen onlar yapıyorlar

Was machst du? Sen ne yapıyorsun?


Ich mache Sport. Ben spor yapıyorum.

Machst du immer Sport? Sen her zaman spor yapıyor musun?


Nein, nicht immer, nur ab und zu. Hayır, her zaman değil, sadece ara
sıra.
Was macht er? O ne yapıyor?
Er lernt Deutsch. O Almanca öğreniyor.

Was macht ihr? Siz ne yapıyorsunuz?


Wir lernen Deutsch. Biz Almanca öğreniyoruz.

Macht ihr nur Sport? Siz sadece spor mu yapıyorsunuz?


Nein, wir machen Sport und lernen Hayır, biz spor yapıyoruz ve Türkçe
Türkisch. öğreniyoruz.
Ich lerne Deutsch. Ben Almanca öğreniyorum.

30
Was machst du immer? Sen her zaman ne yapıyorsun?
Ich mache nichts. Ben hiçbir şey yapmıyorum.

Was machst du für mich? Sen benim için ne yapıyorsun?


Ich mache nichts für dich. Ben senin için hiçbir şey
yapmıyorum.
Ich mache etwas für dich. Ben senin için bir şey yapıyorum.

Machst du etwas für mich? Sen benim için bir şey yapar mısın?
Ja, was denn? Evet, peki ne?
Nein, ich mache nichts. Hayır, ben hiçbir şey yapmam.

Was macht ihr hier? Siz burada ne yapıyorsunuz?


Wir machen nichts. Biz hiçbir şey yapmıyoruz.

Was machst du hier? Sen burada ne yapıyorsun?


Ich mache nichts. Ben hiçbir şey yapmıyorum.
Ich mache etwas. Ben bir şey yapıyorum.

Ich mache gern Sport. Ben severek spor yapıyorum.


Machst du auch gern Sport? Sen de severek spor yapıyor musun?

Der Artikel
Tanım Edatı

Tanım edatlarına Almanca’da das Geschlechtswort da denir. Bir ismi


öğrenirken onun tanım edatını da tek bir sözcükmüş gibi ezberlemek
gerekir. Çünkü her ismin tanım edatı değişiktir. Örneğin (kadın) anlamına
gelen Frau sözcüğü die tanım edatı alır. Bunu, sadece Frau olarak değil,
die Frau olarak öğrenmek gerekir.

sein olmak
ein (der, das) bir
eine (die) bir
kein değil, -me-, -ma-
keine değil, -me-, -ma-
faul tembel
fleißig çalışkan
31
dumm aptal
hübsch güzel
hässlich çirkin
und ve
der Lehrer erkek öğretmen
die Lehrerin bayan öğretmen
das Mädchen genç kız
der Junge erkek çocuk, delikanlı
der Mann adam, koca
die Frau kadın, karı (eş)
der Student erkek öğrenci (üniversite)
die Studentin kız öğrenci(üniversite)

Sein

“Sein” fiili Almancadaki en önemli fiillerden biridir. Birçok yerde


karşımıza çıkar. Düzensiz bir fiildir ve ben, sen, o gibi şahıslara çekimi
sırasında farklı olarak çekilir. Türkçe anlamları farklı olduğu gibi genel
olarak. “Ben öğrenciyim, sen küçüksün, o çocuktur” cümlelerinde
“öğrenciyim” deki “–im”, küçüksün de ki “-sün”, çocuktur da ki “tur”
İsim soylu kelimelerin sonuna gelerek onların yüklem olmasını sağlayan,
ek hâlindeki fiildir ve burada Almanca “sein” karşılığıdır.

Wer? Sein Kim? Olmak


ich bin ben -im
du bist sen -sin
er ist o -dir
sie ist o -dir
es ist o -dir
wir sind biz -iz
ihr seid siz -siniz
Sie sind siz -siniz
sie sind onlar -ler

Ich bin Kaan. Ben Kaan’ım.


Sie ist Sibel. O Sibel’dir.
Wir sind Kaan und Sibel. Biz Sibel ve Kaan’ız.
32
Wer bist du? Sen kimsin?
Ich bin Burak. Ben Burak’ım.

Wer ist er? O kimdir?


Er ist Hakan. O Hakan’dır.

Wer seid ihr? Siz Kimsiniz?


Wir sind Hakan und Burak. Biz Burak ve Hakan’ız.

Bist du Kaan? Sen Kaan mısın?


Nein, ich bin nicht Kaan. Hayır, ben Kaan değilim.
Wer bist du denn? Peki, sen kimsin?
Ich bin Burak. Ben Burak’ım.

Ist er Hakan? O Hakan mıdır?


Nein, er ist nicht Hakan. Hayır, O Hakan değildir.
Wer ist er denn? Peki, o kimdir?
Er ist Kaan. O Kaan’dır.

Wer sind Sie? Siz kimsiniz?


Ich bin Deniz. Ben Deniz’im.
Was machen Sie hier? Siz burada ne yapıyorsunuz?
Ich lerne Deutsch hier. Ben burada Almanca öğreniyorum.

Wer seid ihr? Siz kimsiniz?


Wir sind Burak und Deniz. Biz Burak ve Deniz’iz.
Was macht ihr immer? Siz her zaman ne yapıyorsunuz?
Wir lernen immer Deutsch. Biz her zaman Almanca
öğreniyoruz.
Wer ist sie? O kimdir?
Sie ist Steffi. O Steffi’dir.
Was macht sie hier? O burada ne yapıyor?
Sie lernt Türkisch. O Türkçe öğreniyor.

Wie ist Kaan? Kaan nasıldır?


Kaan ist hübsch. Kaan yakışıklıdır.

Wie ist Hakan? Hakan nasıldır?


Hakan ist hässlich. Hakan çirkindir.

33
Wer ist sehr hübsch? Kim çok güzeldir?
Julia ist sehr hübsch. Julia çok güzeldir.

Wer ist dumm? Kim aptaldır?


Ahmet ist sehr dumm. Ahmet çok aptaldır.

Bist du dumm? Sen aptal mısın?


Nein, ich bin nicht dumm. Hayır, ben aptal değilim.

Wer ist faul? Kim tembeldir?


Burak ist faul. Burak tembeldir.

Wer ist fleißig? Kim çalışkandır?


Deniz ist sehr fleißig. Deniz çok çalışkandır.

Bist du faul? Sen tembel misin?


Nein, ich bin fleißig. Hayır, ben çalışkanım.

Ist er hübsch? O yakışıklı mıdır?


Nein, er ist sehr hässlich. Hayır, o çok çirkindir.

Ist sie dumm? O aptal mıdır?


Ja, sie ist sehr dumm. Evet, o çok aptaldır.

Der Unbestimmte Artikel


Belirsiz Tanım Edatı

Belirli hallerde isimlerin önünde der, die, das sözcükleri yerine belirsiz
tanım edatı olarak adlandırılan ein, eine sözcükleri kullanılır. Ein ve eine
sözcüklerinden her ikisi de (bir) anlamına gelir. İkisi de aynı anlamı
vermesine rağmen, ismin tanım edatına bağlı olarak ein veya eine’den
sadece biri kullanılır.
Belirsiz tanım edatları yani ein, eine bilinmeyen, belirsiz, herhangi bir
canlı veya cismin kastedildiğini ifade eder.
Tanım edatı “der” veya “das” olan isimlerin önünde “ein” bulunur.
Tanım edatı “die” olan isimlerin önünde ise “eine” sözcüğü kullanılır.
34
der Lehrer erkek öğretmen
Ich bin ein Lehrer. Ben bir öğretmenim.

die Lehrerin bayan öğretmen


Sie ist eine Lehrerin. O bir öğretmendir.

der Junge erkek çocuk, delikanlı


Kaan ist ein Junge. Kaan bir erkek çocuktur.

das Mädchen kız çocuk


Deniz ist ein Mädchen. Deniz bir kız çocuğudur.

die Frau kadın, karı (eş)


Kerstin ist eine Frau. Kerstin bir kadındır.

der Mann erkek (yetişkin), koca


Kaan ist ein Mann. Kaan bir erkektir.

Nilgün ist eine Frau. Nilgün bir kadındır.


Burak ist ein Junge. Burak bir delikanlıdır.

Was bist du? Sen nesin?


Ich bin ein Junge. Ben bir erkek çocuğum.

Was ist er? O nedir?


Er ist ein Mann. O bir erkektir.

Was ist sie? O nedir?


Sie ist ein Mädchen. O bir kız çocuktur.

Was ist Sibel? Sibel nedir?


Sibel ist eine Frau und sie ist eine Sibel bir kadın ve bir öğretmendir.
Lehrerin.

Was ist Kaan? Kaan nedir?


Kaan ist ein Mann und er ist ein Kaan bir erkektir ve o bir
Lehrer. öğretmendir.

35
Der Unbestimmte Artikel Mit Verneinung
Olumsuz ve Belirsiz Tanım Edatları

Ein, eine belirsiz tanım edatlarının olumsuz şekli kein, keine’dir.


Olumsuz halde ein sözcüğü kein, eine sözcüğü keine olur. Kein, keine
Türkçeye (değil) veya cümlenin fiiline eklenen bir olumsuzluk takısı
“–me, -ma” yardımı ile çevrilir.

der Schüler erkek öğrenci (ilk öğretim)


die Schülerin kız öğrenci (ilk öğretim)
kein değil, -me- -ma,
keine değil, -me- -ma,
sondern aksine

Bist du ein Mann? Sen bir erkek misin?


Ja, ich bin ein Mann. Evet, ben bir erkeğim.
Nein, ich bin kein Mann? Hayır, ben bir erkek değilim.

Ist sie eine Lehrerin? O bir öğretmen midir?


Ja, sie ist eine Lehrerin. Evet, o bir öğretmendir.
Nein, sie ist keine Lehrerin. Hayır, o bir öğretmen değildir.

Ist Deniz ein Junge? Deniz bir erkek çocuk mudur?


Ja, Deniz ist ein Junge. Evet, Deniz bir erkek çocuktur.
Nein, Deniz ist kein Junge. Hayır, Deniz bir erkek çocuk
değildir.

Ist Burak ein Mädchen? Burak bir kız mıdır?


Nein, Burak ist kein Mädchen. Hayır, Burak bir kız değildir.

Ist Kaan eine Frau? Kaan bir kadın mıdır?


Nein, Kaan ist keine Frau. Hayır, Kaan bir kadın değildir.

Ist Kaan ein Student? Kaan bir üniversite öğrencisi midir?


Nein, er ist kein Student. Hayır, o bir üniversite öğrencisi
değildir.

36
Ist Deniz eine Studentin? Deniz bir üniversite öğrencisi
midir?
Nein, Deniz ist keine Studentin. Hayır, Deniz bir üniversite
öğrencisi değildir.

sondern aksine, bilakis


Burak ist kein Student, sondern er Burak bir üniversite öğrencisi değil,
ist ein Schüler. aksine o bir ilk öğretim
öğrencisidir.

Deniz ist keine Studentin, sondern Deniz bir üniversite öğrencisi değil,
sie ist eine Schülerin. aksine o bir ilk öğretim
öğrencisidir.
Ich bin kein Lehrer, sondern ich Ben öğretmen değilim, aksine bir
bin ein Student. üniversite öğrencisiyim.
Sie ist keine Schülerin, sondern O bir öğrenci değil, aksine o bir
eine Lehrerin. öğretmendir.

Ich bin kein Mädchen, sondern ein Ben bir kız değilim, aksine bir
Junge. erkeğim.

Du bist kein Junge, sondern ein Sen bir erkek değilsin, aksine bir
Mädchen. kızsın.

Der Bestimmte Artikel


Belirli Tanım Edatı

Der, die, das tanım edatları belirli tanım edatı olarak adlandırılır. Belirli
tanım edatlarının tanımlayıcı işaret edici bir niteliği vardır. Bunlar
herhangi bir varlık veya eşyanın değil, çok iyi bilinen, tanınan veya çok
belirli bir cismin kastedildiğini ifade ederler.
Örneğin, der Stuhl denildiğinde bir yerde bulunan herhangi bir sandalye
değil, yeri, rengi boyu vs. gibi nitelikleri çok iyi bilinen bir sandalye
kastedilmiş olur. Almanca’da isimler her zaman büyük harfle yazılır.

37
Der Mann spricht mit uns. Adam bizimle konuşuyor.

Der Schüler ist sehr fleißig. Öğrenci çok çalışkandır.

Die Frau ist sehr hübsch. Bayan çok güzeldir.

Die Schülerin ist sehr faul. Öğrenci çok tembeldir.

Der Junge ist kein Student. Genç erkek bir üniversite öğrencisi
değildir.

Das Mädchen ist sehr hässlich. Genç kız çok çirkindir.

Der Junge ist sehr dumm. Delikanlı çok aptaldır.

Der Mann versteht uns gut. Adam bizi iyi anlıyor.

Die Frau spricht gut Deutsch. Bayan iyi Almanca konuşuyor.

Der Student lernt kein Türkisch. Öğrenci Türkçe öğrenmiyor.

Burada bahsedilen öğrenci, öğretmen, adam, kadın vb. isimlerin hepsi


konuşmacı ve dinleyici tarafından bilinen belirli kişiler kastedilerek
söylenilmiştir.
İlerleyen konularda bu fark daha ayrıntılı bir şekilde işlenecektir.

Almanca’da İsimlerin Cinsiyetleri

Almanca’da isimler erkek, dişi ve orta cins olmak üzere üçe ayrılır.
Erkek grubuna giren isimlerin tanım edatı der, dişi grubuna giren
isimlerin tanım edatı die, orta cins grubuna girenlerin tanım edatı das
olur. Der Tisch (masa) cinsi erkektir. Türkçe’de böyle bir kavram
olmadığı için Avrupa dillerini öğrenirken en çok zorluk çekilen yer
burasıdır. Bunun gibi birçok isim karşımıza çıkacaktır bu sebepten
isimleri tanım edatları ile beraber öğrenmeliyiz.
38
Wessen? Kimin?
das Bu

Wer? Wessen? Kim? Kimin?


ich mein ben benim
du dein sen senin
er sein o onun
sie ihr o onun
es sein o onun
wir unser biz bizim
ihr euer siz sizin
Sie Ihr siz sizin
sie ihr onlar onların

der Bruder erkek kardeş


der Vater baba
der Sohn erkek evlat
der Freund arkadaş (erkek)
der Lehrer öğretmen
der Teppich halı
der Mann adam
der Brief mektup
der Spiegel ayna
der Onkel dayı, amca
der Kunde erkek müşteri
der Bulle boğa, polis (sokak dilinde)

Das ist ein Bruder. Bu bir erkek kardeştir.


Wessen Bruder ist das? Bu kimin erkek kardeşidir?
Das ist mein Bruder. Bu benim erkek kardeşimdir.

Das ist ein Vater. Bu bir babadır.


Wessen Vater ist das? Bu kimin babasıdır?
Das ist dein Vater. Bu senin babandır.

Das ist ein Sohn. Bu bir erkek evlattır.


Wessen Sohn ist das? Bu kimin erkek çocuğudur?
Das ist sein Sohn. Bu onun erkek çocuğudur.
39
Das ist ein Freund. Bu bir erkek arkadaştır.
Wessen Freund ist das? Bu kimin erkek arkadaşıdır?
Das ist ihr Freund. Bu onun erkek arkadaşıdır.

Das ist ein Lehrer. Bu bir erkek öğretmendir.


Wessen Lehrer ist das? Bu kimin öğretmenidir?
Das ist sein Lehrer. Bu onun öğretmenidir.

Das ist ein Teppich. Bu bir halıdır.


Wessen Teppich ist das? Bu kimin halısıdır?
Das ist unser Teppich. Bu bizim halımızdır.

Das ist ein Brief. Bu bir mektuptur.


Wessen Brief ist das? Bu kimin mektubudur?
Das ist euer Brief. Bu sizin mektubunuzdur.

Das ist ein Mann. Bu bir kocadır.


Wessen Mann ist das? Bu kimin kocasıdır?
Das ist ihr Mann. Bu onun kocasıdır.

Das ist ein Kunde. Bu bir müşteridir.


Wessen Kunde ist das? Bu kimin müşterisidir?
Das ist ihr Kunde. Bu onun müşterisidir.

Sein Lehrer ist sehr hübsch. Onun öğretmeni çok yakışıklıdır.


Ist sein Lehrer sehr hübsch? Onun öğretmeni çok mu
yakışıklıdır?
Ja, sein Lehrer ist sehr hübsch. Evet, onun öğretmeni çok
yakışıklıdır.
Nein, sein Lehrer ist nicht hübsch. Hayır, onun öğretmeni yakışıklı
değildir.
Ihr Freund ist sehr dumm. Onun erkek arkadaşı çok aptaldır.
Ist ihr Freund dumm? Onun erkek arkadaşı çok mu
aptaldır?
Ja, ihr Freund ist sehr dumm. Evet, onun erkek arkadaşı çok
aptaldır.
Nein, ihr Freund ist nicht dumm. Hayır, onun erkek arkadaşı aptal
değildir.

40
Sein Sohn lernt Italienisch. Onun oğlu İtalyanca öğreniyor.
Lernt sein Sohn Italienisch? Onun oğlu İtalyanca mı öğreniyor?
Ja, sein Sohn lernt Italienisch. Evet, onun oğlu İtalyanca
öğreniyor.
Nein, sein Sohn lernt kein Hayır, onun oğlu İtalyanca
Italienisch. öğrenmiyor.

Dein Vater versteht mich gut. Senin baban beni iyi anlıyor.
Versteht dein Vater uns? Senin baban bizi anlıyor mu?
Ja, mein Vater versteht euch gut. Evet, benim babam sizi iyi anlıyor.
Nein, mein Vater versteht euch Hayır, benim babam sizi anlamıyor.
nicht.

Mein Bruder spricht Deutsch. Benim erkek kardeşim Almanca


konuşuyor.
Spricht dein Bruder Deutsch? Senin erkek kardeşin Almanca
konuşuyor mu?
Ja, mein Bruder spricht gut Evet, benim kardeşim iyi Almanca
Deutsch. konuşuyor.
Nein, mein Bruder spricht kein Hayır, benim kardeşim Almanca
Deutsch. konuşmuyor.

Unser Teppich ist sehr teuer. Bizim halımız çok pahalıdır.


Ist euer Teppich sehr teuer? Sizin halınız çok mu pahalı mıdır?
Ja, unser Teppich ist sehr teuer. Evet, bizim halımız çok pahalıdır.
Nein, unser Teppich ist nicht teuer. Hayır, bizim halımız çok pahalı
değildir.

Euer Brief ist sehr kurz. Sizin mektubunuz çok kısadır.


Ist euer Brief kurz? Sizin mektubunuz çok mu kısadır?
Ja, unser Brief ist sehr kurz. Evet, bizim mektubumuz çok
kısadır.
Nein, unser Brief ist nicht kurz. Hayır, bizim mektubumuz kısa
değildir.

Ihr Mann ist hübsch. Onun kocası yakışıklıdır.


Ist ihr Mann hübsch? Onun kocası yakışıklı mıdır?
Ja, ihr Mann ist hübsch. Evet, onun kocası yakışıklıdır.

41
Nein, ihr Mann ist nicht hübsch. Hayır, onun kocası yakışıklı
değildir.

Ihr Kunde spricht sehr gut Onun müşterileri çok iyi Türkçe
Türkisch. konuşurlar.
Spricht ihr Kunde sehr gut Onun müşterileri çok iyi Türkçe
Türkisch. konuşurlar mı?
Ja, ihr Kunde spricht sehr gut Evet, onun müşterileri çok iyi
Türkisch. Türkçe konuşurlar.
Nein, ihr Kunde spricht kein Hayır, onun müşterileri çok iyi
Türkisch. Türkçe konuşmazlar.

Tanım edatı “die” olan isimlerle aşağıdaki gibi kullanılır.

Wer? Wessen? Kim? Kimin?


ich meine ben benim
du deine sen senin
er seine o onun
sie ihre o onun
es seine o onun
wir unsere biz bizim
ihr euere siz sizin
Sie Ihre siz sizin
sie ihre onlar onların

die Schwester kız kardeş


die Mutter anne
die Tochter kız evlat
die Freundin kız arkadaş
die Lehrerin bayan öğretmen
die Frau kadın, karı (eş)
die Kuh inek
die Schule okul
die Tür kapı
die Tante hala, teyze
die Kundin bayan müşteri
die Zeitung gazete
42
Das ist eine Schwester. Bu bir kız kardeştir.
Wessen Schwester ist das? Bu kimin kız kardeşidir?
Das ist meine Schwester. Bu benim kız kardeşimdir.

Das ist eine Mutter. Bu bir annedir.


Wessen Mutter ist das? Bu kimin annesidir?
Das ist deine Mutter. Bu senin annendir.

Das ist eine Tochter. Bu bir kız evlattır.


Wessen Tochter ist das? Bu kimin kızıdır?
Das ist seine Tochter. Bu onun kızıdır.

Das ist eine Freundin. Bu bir kız arkadaştır.


Wessen Freundin ist das? Bu kimin kız arkadaşıdır?
Das ist ihre Freundin. Bu onun kız arkadaşıdır.

Das ist eine Frau. Bu bir kadındır?


Wessen Frau ist das? Bu kimin karısıdır?
Das ist seine Frau. Bu onun karısıdır.

Das ist eine Lehrerin. Bu bir bayan öğretmendir.


Wessen Lehrerin ist das? Bu kimin öğretmenidir?
Das ist unsere Lehrerin. Bu bizim öğretmenimizdir.

Das ist eine Kuh. Bu bir inektir.


Wessen Kuh ist das? Bu kimin ineğidir?
Das ist eure Kuh. Bu sizin ineğinizdir.

Das ist eine Schule. Bu bir okuldur.


Wessen Schule ist das? Bu kimin okuludur?
Das ist ihre Schule. Bu onların okuludur.

Das ist eine Zeitung. Bu bir gazetedir.


Wessen Zeitung ist das? Bu kimin gazetesidir?
Das ist ihre Zeitung. Bu onun gazetesidir.

43
Meine Schwester ist sehr hübsch. Benim kız kardeşim çok güzeldir.
Ist deine Schwester sehr hübsch? Senin kız kardeşin çok mu güzeldir?
Ja, meine Schwester ist sehr Evet, kız kardeşim çok güzeldir.
hübsch.
Nein, meine Schwester ist nicht Hayır, kız kardeşim güzel değildir.
hübsch.

Deine Mutter spricht immer viel. Senin annen her zaman çok
konuşur.
Spricht deine Mutter immer viel? Senin annen her zaman çok mu
konuşur?
Ja, meine Mutter spricht immer Evet, benim annem her zaman çok
viel. konuşur.
Nein, meine Mutter spricht wenig. Hayır, benim annem az konuşur.

Seine Tochter ist sehr fleißig. Onun kızı çok çalışkandır.


Ist seine Tochter sehr fleißig? Onun kızı çok mu çalışkandır?
Ja, seine Tochter ist sehr fleißig. Evet, onun kızı çok çalışkandır.
Nein, seine Tochter ist sehr faul. Hayır, onun kızı çok tembeldir.

Ihre Freundin ist sehr hässlich. Onun kız arkadaşı çok çirkindir.
Ist ihre Freundin sehr hässlich? Onun kız arkadaşı çok mu
çirkindir?
Ja, ihre Freundin ist sehr hässlich. Evet, onun kız arkadaşı çok
çirkindir.
Nein, ihre Freundin ist nicht Hayır, onun kız arkadaşı çirkin
hässlich, sondern sie ist schön. değildir, aksine o güzeldir.

Seine Frau ist sehr schlau. Onun karısı çok kurnazdır.


Ist seine Frau sehr schlau? Onun karısı çok mu kurnazdır?
Ja, seine Frau ist sehr schlau. Evet, onun karısı çok kurnazdır.
Nein, seine Frau ist nicht schlau, Hayır, onun karısı kurnaz değildir,
sondern sie ist dumm. aksine o aptaldır.

Unsere Lehrerin versteht uns gut. Bizim öğretmenimiz bizi iyi


anlıyor.
Versteht eure Lehrerin euch gut? Sizin öğretmeniniz sizi iyi anlıyor
mu?

44
Ja, unsere Lehrerin versteht uns Evet, bizim öğretmenimiz bizi iyi
gut. anlıyor.
Nein, unsere Lehrerin versteht uns Hayır, bizim öğretmenimiz bizi
nicht. anlamıyor.

Eure Kuh ist sehr blöd. Sizin ineğiniz çok aptaldır.


Ist eure Kuh sehr blöd? Sizin ineğiniz çok aptal mıdır?
Ja, unsere Kuh ist sehr blöd. Evet, bizim ineğimiz çok aptaldır.
Nein, unsere Kuh ist nicht sehr Hayır, bizim ineğimiz çok aptal
blöd. değildir.

Ihre Schule ist sehr schön. Sizin okulunuz çok güzeldir.


Ist Ihre Schule sehr schön? Sizin okulunuz çok güzel midir?
Ja, meine Schule ist sehr schön. Evet, benim okulum çok güzeldir.
Nein, meine Schule ist nicht sehr Hayır, benim okulum çok güzel
schön. değildir.

Ihre Zeitung ist interessant. Sizin gazeteniz ilginçtir.


Ist Ihre Zeitung interessant? Sizin gazeteniz ilginç midir?
Ja, unsere Zeitung ist interessant. Evet, bizim gazetemiz ilginçtir.
Nein, unsere Zeitung ist nicht Hayır, bizim gazetemiz ilginç
interessant. değildir.

Tanım edatı “das” olan isimlerle beraber kullanım aşağıdaki gibidir.

Wer? Wessen? Kim? Kimin?


ich mein ben benim
du dein sen senin
er sein o onun
sie ihr o onun
es sein o onun
wir unser biz bizim
ihr euer siz sizin
Sie Ihr siz sizin
sie ihr onlar onların

45
das Buch kitap
das Rind sığır
das Essen yemek
das Kind çocuk
das Fenster pencere

Das ist ein Buch. Bu bir kitaptır.


Wessen Buch ist das? Bu kimin kitabıdır?
Das ist mein Buch. Bu benim kitabımdır.

Das ist ein Rind. Bu bir sığırdır.


Wessen Rind ist das? Bu kimin sığırıdır?
Das ist dein Rind. Bu senin sığırındır.

Das ist ein Essen. Bu bir yemektir.


Wessen Essen ist das? Bu kimin yemeğidir?
Das ist sein Essen. Bu onun yemeğidir.

Das ist ein Kind. Bu bir çocuktur.


Wessen Kind ist das? Bu kimin çocuğudur?
Das ist ihr Kind. Bu onun çocuğudur.

Das ist ein Fenster. Bu bir penceredir.


Wessen Fenster ist das? Bu kimin penceresidir?
Das ist unser Fenster. Bu bizim penceremizdir.

Sein Essen ist sehr lecker. Onun yemeği çok lezzetlidir.


Ist sein Essen sehr lecker? Onun yemeği çok lezzetli midir?
Ja, sein Essen ist sehr lecker. Evet, onun yemeği çok lezzetlidir.
Nein, sein Essen ist nicht lecker. Hayır, onun yemeği çok lezzetli
değildir.
Dein Rind ist groß. Senin sığırın büyüktür.
Ist mein Rind groß? Benim sığırım büyük müdür?
Ja, dein Rind ist groß. Evet, senin sığırın büyüktür.
Nein, dein Rind ist nicht groß Hayır, senin sığırın büyük değildir,
sondern dein Rind ist klein. aksine senin sığırın küçüktür.

46
Mein Buch ist sehr langweilig. Benim kitabım çok sıkıcıdır.
Ist dein Buch langweilig? Senin kitabın çok sıkıcı mıdır?
Ja, mein Buch ist sehr langweilig. Evet, benim kitabım çok sıkıcıdır.
Nein, mein Buch ist nicht Hayır, benim kitabım çok sıkıcı
langweilig. değildir.

Ihr Kind ist klein. Onun çocuğu küçüktür.


Ist ihr Kind klein? Onun çocuğu küçük müdür?
Ja, ihr Kind ist sehr klein. Evet, onun çocuğu çok küçüktür.
Nein, ihr Kind ist nicht klein. Hayır, onun çocuğu küçük değildir.

Unser Fenster ist offen. Bizim penceremiz açıktır.


Ist unser Fenster offen? Bizim penceremiz açık mıdır?
Ja, euer Fenster ist offen. Evet, sizin pencereniz açıktır.

Nein, euer Fenster ist nicht offen, Hayır, sizin pencereniz açık
sondern euer Fenster ist değildir, aksine sizin pencereniz
geschlossen. kapalıdır.

Das Adjektiv
Sıfat

Genel olarak sıfatlar bir şahsın veya cismin özelliğini, niteliğini ve nasıl
olduğunu dile getirir. Aynı şekilde sıfatlarla bir olayın bir eylemin nasıl
meydana geldiğini belirtmek mümkündür. Şimdi şu ana kadar
öğrendiğimiz sıfatlara bakalım ve birkaç sıfat daha ekleyelim.

gut iyi
schlecht kötü
faul tembel
fleißig çalışkan
dumm aptal
hübsch güzel, yakışıklı
hässlich çirkin
kurz kısa
schlau kurnaz
47
blöd aptal
lecker lezzetli
interessant ilginç
langweilig sıkıcı
klein küçük
groß büyük
offen açık
geschlossen kapalı
krank hasta
gesund sağlıklı
schnell hızlı
langsam yavaş
rot kırmızı
gelb sarı
jung genç
alt yaşlı, eski
tief derin
hoch yüksek
billig ucuz
teuer pahalı

Almanca da sıfat tamlamaları, sıfatı ismin tanım edatıyla kendisi arasına


yerleştirmek suretiyle teşkil edilir. Tanım edatı der, die, das ile isim
arasına giren sıfata bir de –e takısı eklenir.

das Buch kitap


gut iyi
Das gute Buch. İyi kitap

der Mann erkek, adam


jung genç
Der junge Mann Genç adam

die Frau kadın


hübsch güzel
Die hübsche Frau Güzel kadın

48
das Auto araba
alt yaşlı, eski
Das alte Auto Eski araba

der Junge genç erkek


faul tembel
Der faule Junge Tembel genç

das Mädchen kız çocuk


klein küçük
Das kleine Mädchen Küçük kız çocuğu

das Essen yemek


langweilig sıkıcı
Das langweilige Essen Sıkıcı yemek

das Pferd at
schnell hızlı
Das schnelle Pferd Hızlı at

das Hotel otel


billig ucuz
teuer pahalı
Das billige Hotel Ucuz otel
Das teure Hotel Pahalı otel

Ein, Eine şeklindeki belirsiz tanım edatları ile birlikte olan isimlerle
yapılan sıfat tamlamalarında ise sıfata daha başka takılar eklenir.

Der: der tanım edatının yerini alan ein ile isim arasına giren sıfata –er
takısı eklenir.

der Mann erkek, adam


Der junge Mann Genç erkek
Ein junger Mann Bir genç erkek
Kein junger Mann Bir genç erkek değil

49
der Lehrer erkek öğretmen
Der gute Lehrer İyi öğretmen
Ein guter Lehrer Bir iyi öğretmen
Kein guter Lehrer İyi öğretmen değil

der Junge genç, çocuk (delikanlı)


Der fleißige Junge Çalışkan genç
Ein fleißiger Junge Bir çalışkan genç
Kein fleißiger Junge Çalışkan genç değil

der Tisch masa


Der rote Tisch Kırmızı masa
Ein roter Tisch Bir kırmızı masa
Kein roter Tisch Kırmızı masa değil

der Stuhl sandalye


Der billige Stuhl Ucuz sandalye
Ein billiger Stuhl Bir ucuz sandalye
Kein billiger Stuhl Ucuz sandalye değil

der Laden dükkân


Der teure Laden. Pahalı dükkân
Ein teurer Laden Bir pahalı dükkân
Kein teurer Laden Pahalı dükkân değil

der Hund köpek


Der alte Hund Yaşlı köpek
Ein alter Hund Bir yaşlı köpek
Kein alter Hund Yaşlı köpek değil

der Student öğrenci (erkek)


Der dumme Student Aptal öğrenci
Ein dummer Student Bir aptal öğrenci
Kein dummer Student Aptal öğrenci değil

der Schüler öğrenci


Der kleine Schüler Küçük öğrenci
Ein kleiner Schüler Bir küçük öğrenci
Kein kleiner Schüler Küçük öğrenci değil

50
Tanım edatı das olan isimlerin önünde bulunan ein ile isim arasına gelen
sıfatın sonuna ise –es harfleri eklenir.

das Haus ev
Das schöne Haus Güzel ev
Ein schönes Haus Bir güzel ev
Kein schönes Haus Güzel ev değil

das Mädchen kız çocuk


Das kleine Mädchen. Küçük kız çocuğu
Ein kleines Mädchen Bir küçük kız çocuğu
Kein kleines Mädchen Küçük kız çocuğu değil

das Kind çocuk


Das kranke Kind Hasta çocuk
Ein krankes Kind Bir hasta çocuk
Kein krankes Kind Hasta çocuk değil

das Essen yemek


Das gute Essen İyi yemek
Ein gutes Essen Bir iyi yemek
Kein gutes Essen İyi yemek değil

das Hotel otel


Das offene Hotel Açık otel
Ein offenes Hotel Bir açık otel
Kein offenes Hotel Açık otel değil

das Auto araba


Das langsame Auto Yavaş araba
Ein langsames Auto Bir yavaş araba
Kein langsames Auto Yavaş araba değil

51
Tanım edatı die olan isimlerin önünde bulunan eine ile isim arasına giren
sıfatlara ise –e harfi eklenir.

die Hose pantolon


Die kurze Hose Kısa pantolon
Eine kurze Hose Bir kısa pantolon
Keine kurze Hose Kısa pantolon değil

die Schülerin kız öğrenci


Die kluge Schülerin Akıllı öğrenci
Eine kluge Schülerin Bir akıllı öğrenci
Keine kluge Schülerin Akıllı öğrenci değil

die Schwester kız kardeş


Die junge Schwester Genç kız kardeş
Eine junge Schwester Bir genç kız kardeş
Keine junge Schwester Genç kız kardeş değil

die Mutter anne


Die fleißige Mutter Çalışkan anne
Eine fleißige Mutter Bir çalışkan anne
Keine fleißige Mutter Çalışkan anne değil

die Tochter kız evlat


Die gesunde Tochter Sağlıklı kız evlat
Eine gesunde Tochter Bir sağlıklı kız evlat
Keine gesunde Tochter Sağlıklı kız evlat değil

die Freundin kız arkadaş


Die hübsche Freundin Güzel kız arkadaş
Eine hübsche Freundin Bir güzel kız arkadaş
Keine hübsche Freundin Güzel kız arkadaş değil

die Lehrerin bayan öğretmen


Die schlechte Lehrerin Kötü öğretmen
Eine schlechte Lehrerin Bir kötü öğretmen

52
die Frau kadın, eş
Die alte Frau Yaşlı kadın
Eine alte Frau Bir yaşlı kadın

die Kuh inek


Die faule Kuh Tembel inek
Eine faule Kuh Bir tembel inek

die Schule okul


Die alte Schule Eski okul
Eine alte Schule Bir eski okul

die Tür kapı


Die offene Tür Açık kapı
Eine offene Tür Bir açık kapı

die Tante hala, teyze


Die hässliche Tante Çirkin teyze (hala)
Eine hässliche Tante Bir çirkin teyze (hala)

die Kundin müşteri (bayan)


Die schlaue Kundin Kurnaz müşteri
Eine schlaue Kundin. Bir kurnaz müşteri

die Zeitung gazete


Die interessante Zeitung İlginç gazete
Eine interessante Zeitung Bir ilginç gazete

Dies, Jen, Jed

Tanım edatlarının yerine kullanılan bu anlamındaki dies, şu anlamındaki


Jen- ve her anlamındaki Jed- sözcüklerinden sonra gelen sıfatlara da
yukarıda gördüğümüz takılar aynen eklenir.
Bu üç sözcüğün sonuna da ismin tanım edatına göre –e, -er, veya –es
eklenir
53
Dieser (der) bu
der Mann. adam, erkek
Dieser Mann ist sehr dumm. Bu adam çok aptaldır.

der Junge genç, erkek çocuk


Dieser Junge versteht uns nicht. Bu genç bizi anlamıyor.

der Tisch masa


Dieser Tisch ist sehr klein. Bu masa çok küçüktür.

der Lehrer öğretmen (erkek)


Dieser Lehrer versteht kein Bu öğretmen Almanca anlamıyor.
Deutsch.

diese bu (die)
die Frau kadın, eş
Diese Frau spricht sehr gut Bu kadın çok iyi Almanca konuşur.
Deutsch.

die Zeitung gazete


Diese Zeitung ist sehr interessant. Bu gazete çok ilginçtir.

die Tante hala, teyze


Diese Tante spricht sehr schlecht Bu hala (teyze) çok kötü Türkçe
Türkisch. konuşur.

die Tür kapı


Diese Tür ist offen. Bu kapı açıktır.

Dieses (das) bu
das Kind çocuk
Dieses Kind ist krank. Bu çocuk hastadır.

das Mädchen kız çocuğu


Dieses Mädchen ist sehr blöd. Bu kız çocuğu çok salaktır.

das Fenster pencere


Dieses Fenster ist rot. Bu pencere kırmızıdır.

54
Jener (der) şu
der Mann. adam, erkek
Jener Mann ist sehr dumm. Şu adam çok aptaldır.

der Junge genç, erkek çocuk


Jener Junge versteht uns nicht. Şu genç bizi anlamıyor.

der Tisch masa


Jener Tisch ist sehr klein. Şu masa çok küçüktür.

der Lehrer öğretmen (erkek)


Jener Lehrer versteht kein Şu öğretmen Almanca anlamıyor.
Deutsch.

Jene (die) şu
die Frau kadın, eş
Jene Frau spricht sehr gut Deutsch. Şu kadın çok iyi Almanca konuşur.

die Zeitung gazete


Jene Zeitung ist sehr interessant. Şu gazete çok ilginçtir.

die Tante hala, teyze


Jene Tante spricht sehr schlecht. Şu hala (teyze) çok kötü Türkçe
Türkisch. konuşuyor.

die Tür kapı


Jene Tür ist offen. Şu kapı açıktır.

jenes (das) şu
das Kind çocuk
Jenes Kind ist krank. Şu çocuk hastadır.

das Mädchen kız çocuk


Jenes Mädchen ist sehr blöd. Şu kız çocuğu çok aptaldır.

das Fenster pencere


Jenes Fenster ist rot. Şu pencere kırmızıdır.

55
Jeder (der) her
Jeder Mann ist hier hässlich. Buradaki her erkek çirkindir.
Jeder Tisch ist kurz hier. Buradaki her masa kısadır.

Jede (die) her


Jede Frau ist hübsch. Her kadın güzeldir.
Jede Schule ist nicht gut. Her okul iyi değildir.
Jede Tür ist geschlossen. Her kapı kapalıdır.

Jedes (das) her


Jedes Kind spricht viel. Her çocuk çok konuşur.
Jedes Mädchen spricht mit dir. Her kız çocuğu seninle konuşur.

Bu sözcüklerle isim arasına giren sıfatlar tekil halde daha önce


gördüğümüz gibi –e harfini alırlar.

Dieser (der) Bu

der Mann. adam, erkek


Dieser große Mann ist sehr dumm. Bu büyük adam çok aptaldır.

der Junge Genç, erkek çocuk


Dieser deutsche Junge versteht uns Bu Alman genç bizi anlamıyor.
nicht.

der Tisch masa


Dieser billige Tisch ist sehr klein. Bu ucuz masa çok küçüktür.

der Lehrer öğretmen (erkek)


Dieser dumme Lehrer versteht Bu aptal öğretmen Almanca
kein Deutsch. anlamıyor.

Diese (die) bu
die Frau kadın, karı (eş)
Diese schöne Frau spricht sehr gut Bu güzel kadın çok iyi Almanca
Deutsch. konuşur.
56
die Zeitung gazete
Diese kurze Zeitung ist sehr Bu kısa gazete çok ilgi çekicidir.
interessant.

die Tante hala, teyze


Diese dumme Tante spricht sehr Bu aptal hala (teyze) çok kötü
schlecht Türkisch. Türkçe konuşuyor.

die Tür kapı


Diese rote Tür ist offen. Bu kırmızı kapı açıktır

Dieses (das) bu
das Kind çocuk
Dieses kleine Kind ist krank. Bu küçük çocuk hastadır.

das Mädchen kız çocuk


Dieses hässliche Mädchen ist sehr Bu çirkin kız çocuğu çok aptaldır.
blöd.

das Fenster pencere


Dieses offene Fenster ist rot. Bu açık pencere kırmızıdır.

Jener (der) Şu

der Mann. adam, erkek


Jener böse Mann ist sehr dumm. Şu kötü adam çok aptaldır.

der Junge erkek çocuk, genç


Jener kleine Junge versteht uns Şu küçük erkek çocuk bizi
nicht. anlamıyor.

der Tisch masa


Jener teure Tisch ist sehr klein. Şu pahalı masa çok küçüktür.

der Lehrer öğretmen (erkek)


Jener gute Lehrer versteht kein Şu iyi öğretmen Almanca
Deutsch. anlamıyor.

57
Jene (die) Şu

die Frau kadın, karı (eş)


Jene schöne Frau spricht sehr gut Şu güzel kadın çok iyi Almanca
Deutsch. konuşuyor.

die Zeitung gazete


Jene alte Zeitung ist sehr Şu eski gazete çok ilginçtir.
interessant.

die Tante hala, teyze


Jene alte Tante spricht sehr Şu yaşlı hala (teyze) çok kötü
schlecht Türkisch. Türkçe konuşur.

die Tür kapı


Jene gelbe Tür ist offen. Şu sarı kapı açıktır.

Jenes (das) şu

das Kind çocuk


Jenes faule Kind ist krank. Şu tembel çocuk hastadır.

das Mädchen kız çocuğu


Jenes langsame Mädchen ist sehr Şu yavaş kız çocuğu çok aptaldır.
blöd.

das Fenster pencere


Jenes geschlossene Fenster ist rot. Şu kapalı pencere kırmızıdır.

Jeder (der) her


Jeder böse Mann ist hässlich. Her kötü adam çirkindir.
Jeder billige Tisch ist kurz. Her ucuz masa kısadır.

Jede (die) her


Jede dumme Frau ist hübsch. Her aptal kadın güzeldir.
Jede offene Schule ist nicht gut. Her açık okul iyi değildir.
Jede rote Tür ist nicht geschlossen. Her kırmızı kapı kapalı değildir.

58
Jedes (das) her
Jedes kleine Kind spricht viel. Her küçük çocuk çok konuşur.
Jedes hübsche Mädchen spricht Her güzel kız seninle konuşur.
mit dir.

Welcher, Welche, Welches


Hangi

der Bruder erkek kardeş


Welcher Bruder ist groß? Hangi erkek kardeş büyüktür?
Der ältere Bruder ist groß. Daha yaşlı olan erkek kardeş
büyüktür.

der Vater baba


Welcher Vater ist fleißig? Hangi baba çalışkandır?
Mein Vater ist fleißig. Benim babam çalışkandır.

der Lehrer öğretmen


Welcher Lehrer ist schlecht? Hangi öğretmen kötüdür?
Unser Lehrer ist schlecht. Bizim öğretmenimiz kötüdür.

der Brief mektup


Welcher Brief ist kurz? Hangi mektup kısadır?
Dein Brief ist kurz. Senin mektubun kısadır.

der Bulle boğa, polis (sokak dili)


Welcher Bulle ist dumm? Hangi boğa (polis) aptaldır?
Jeder Bulle ist dumm. Her boğa (polis) aptaldır.

die Schwester kız kardeş


Welche Schwester ist hübsch? Hangi kız kardeş güzeldir?
Die junge Schwester ist hübsch. Genç kız kardeş güzeldir.

die Schule okul


Welche Schule ist schön? Hangi okul güzeldir?
Seine Schule ist schön. Onun okulu güzeldir.

59
die Frau. kadın, karı (eş)
Welche Frau ist interessant? Hangi kadın ilgi çekicidir?
Die blonde Frau ist sehr Sarışın kadın çok ilgi çekicidir.
interessant.

die Zeitung gazete


Welche Zeitung ist langweilig? Hangi gazete sıkıcıdır?
Jede Zeitung ist langweilig. Her gazete sıkıcıdır.

das Buch kitap


Welches Buch ist interessant? Hangi kitap ilgi çekicidir?
Jedes Buch ist interessant. Her kitap ilgi çekicidir.

das Kind çocuk


Welches Kind ist schlau? Hangi çocuk kurnazdır?
Euer Kind ist sehr schlau. Sizin çocuğunuz çok kurnazdır.

das Fenster pencere


Welches Fenster ist offen? Hangi pencere açıktır?
Kein Fenster ist offen. Hiçbir pencere açık değildir.

das Essen yemek


Welches Essen ist lecker? Hangi yemek lezzetlidir?
Unser Essen ist immer lecker. Bizim yemeğimiz her zaman
lezzetlidir.

Almanca’da İsimleri Çoğul Yapmak

Türkçe’de isimleri çoğul yapmak için sonlarına “-ler, -lar” eklenir.


Araba arabalar
Kitap kitaplar
Üzüm üzümler
Almanca da ise isimleri çoğul yapmak için böyle belirli bir takı, belirli bir
kural yoktur. Her sözcüğün çoğulu değişiktir. Bu bakımdan isimleri
öğrenirken nasıl bunların der, die, das tanım edatlarından hangisini
aldıklarını ezberlemek gerekiyorsa, çoğullarını da aynı şekilde sözcüklerle
birlikte öğrenmek gerekir.
60
Çoğulda akıldan çıkarılmaması gereken kural şudur. Tüm isimlerin der,
die das şeklindeki tanım edatları çoğulda değişerek die olur. Bütün çoğul
isimlerle birlikte die tanım edatı kullanılır.

Tekil Çoğul Tekil Çoğul


der Bruder die Brüder erkek kardeş erkek kardeşler
der Vater die Väter baba babalar
der Sohn die Söhne erkek evlat erkek evlatlar
der Freund die Freunde erkek arkadaş erk. arkadaşlar
der Lehrer die Lehrer öğretmen öğretmenler
der Teppich die Teppiche halı halılar
der Mann die Männer erkek erkekler
der Brief die Briefe mektup mektuplar
der Spiegel die Spiegel ayna aynalar
der Onkel die Onkel amca amcalar
der Kunde die Kunden erkek müşteri erk. müşteriler
der Bulle die Bullen boğa (polis) boğalar (polisler)
der Tisch die Tische masa masalar
der Stuhl die Stühle sandalye sandalyeler
der Dieb die Diebe hırsız hırsızlar
der Ball die Bälle top toplar
der Baum die Bäume ağaç ağaçlar
der Schüler die Schüler erkek öğrenci erk. öğrenciler

die Schwester die Schwestern kız kardeş kız kardeşler


die Mutter die Mütter anne anneler
die Tochter die Töchter kız evlat kız evlatlar
die Freundin die Freundinnen kız arkadaş kız arkadaşlar
die Lehrerin die Lehrerinnen bayan öğretmen bayan öğretmenler
die Frau die Frauen kadın kadınlar
die Kuh die Kühe inek inekler
die Schule die Schulen okul okullar
die Tür die Türen kapı kapılar
die Tante die Tanten hala, teyze halalar, teyzeler
die Kundin die Kundinnen bayan müşteri bayan müşteriler
die Zeitung die Zeitungen gazete gazeteler
die Blume die Blumen çiçek çiçekler

61
das Buch die Bücher kitap kitaplar
das Rind die Rinder dana danalar
das Essen die Essen yemek yemekler
das Kind die Kinder çocuk çocuklar
das Haus die Häuser ev evler
das Pferd die Pferde at atlar
das glas die Gläser bardak bardaklar
das Dorf die Dörfer köy köyler
das Bild die Bilder resim resimler
das Fenster die Fenster pencere pencereler
das Zimmer die Zimmer oda odalar
das Mädchen die Mädchen kız kızlar
das Auto die Autos araba arabalar
das Kino die Kinos sinema sinemalar

Bazı isimlerin sadece çoğulu


vardır.
die Eltern ebeveyn
die Geschwister kardeşler
die Leute halk
die Zwillinge ikizler
die Ferien tatil
die Gebrüder biraderler, erkek kardeşler
die Zinsen faiz
die Immobilien emlak, gayrimenkul
die Einkünfte gelir
die Auslagen masraf

62

You might also like