Professional Documents
Culture Documents
Aylin Balboa - Belki Bir Gün Uçarız
Aylin Balboa - Belki Bir Gün Uçarız
iletişim
İletişim Yayınları 2051 • Çağdaş Türkçe Edebiyat 316
Dijital Kitap
ISBN: 978-975-05-2041-9
Sürüm VOl.Ol.Ol.Ol
Dijital Kitap Yapım Sistematik Dijital Kitap Atölyesi
Kaynak Basılı Kitap
ISBN: 978-975-05-1615-3
1. Basım, 5. Baskı, 2016, İstanbul
İletişim Yayıncılık A.Ş.
Editör Levent Cantek
Kapak Suat Aysu
Uygulama Hüsnü Abbas
Düzelti Ümran Küçükislamoğlu
İletişim Yayınları • SERTİFİKA NO. 10721
Binbirdirek Meydanı Sokak İletişim Han No. 7 Cağaloğlu
34122 İstanbul
Tel: 212.516 22 60-61-62 • Faks: 212.516 12 58
e-mail: iletisim@iletisim.com.tr • web:
www.iletisim.com.tr
twitter: @iletisimyayin • facebook:
facebook.com/iletisimyayin
AYLİN BALBOA 1980 yılında İzmit’te doğdu. Öğrencilik
yıllarını Ankara’da geçirdi. Çeşitli dergilerde yazıları
yayımlandı. Halen İstanbul’da yaşıyor. Balık adında bir
köpeği var.
x_ zj
iletişim
AYLİN BALBOA
Belki
Bir Gün
Uçarız
Abilerin en güzeline.
Belki bir gün uyanır diye...
İÇİNDEKİLER
Elektrikler...................................................................... 9
Çiş............................................................. 11
Sonra.............................................................................. 15
Kutu................................................................................ 17
Tımarkane Notları - 1 21
Meşe Palamutları 25
Asab-ı Mesel................................................................ 29
İzafiyet........................................................................... 35
Tımarkane Notları - 2 37
Kramp............................................................................ 41
Tımarkane Notları - 3 47
Bana Bunu Neden Yaptın Savaş? 49
Piç................................................................................... 53
Tımarkane Notları -455
Yok Bir Şey................................................................. 59
Şişedeki Mesaj.............................................................61
Sıcak............................................................................... 65
Düğün............................................................................ 69
Gölge.............................................................................. 73
Tımarhane Notları - 5 77
Yarım............................................................................. 81
Cangıl............................................................................. 83
Telefon.......................................................................... 87
Otobüs........................................................................... 89
Rüya............................................................................... 93
Tımarhane Notları - 6..............................................95
Kamyon......................................................................... 97
İçim Ürperiyor Ya Evde Yoksam 101
Tavan............................................................................ 105
Tımarhane Notları - 7 115
Linda Teyze................................................................119
Tımarhane Notları - 8 129
Ayva............................................................................. 131
Tımarhane Notları - 9 133
Kapı...............................................................................135
Kesik............................................................................. 139
Serengeti...................................................................... 141
Tımarhane Notları - Son.......................................145
Elektrikler
Seni merak ettim, dedi. Şaşılacak şey değil. Sizi seven bir
adam, merak eder. Uzun zamandır görüşmüyorduk.
İzimi kaybettirmeyi becerebiliyorum hâlâ. Bu adil değil,
haklısınız. İnsanları tedirgin etmek doğru değil. Ama
ben yalnız ölmeyi seviyorum. Yapacak bir şey yok.
Yemek yiyor musun, dedi. Sizi seven bir adamla
sevmeyen bir adamın soruları arasında fark vardır. Bu
soruyu en son ne zaman duydum? Hatırlayamamak ne
fena. İçimden ağlamak geldi ama paketimi bitirdiğim
günden sonra ağlamayı bıraktığım için vazgeçtim.
Yiyorum, dedim, köpek gibiyim endişelenme. Köpek gibi
olduğum doğru.
Bahçesindeki çiçekleri anlattı bana. Benim için diktiği
armut ağacının nasıl serpildiğini filan. “Armut biraz
ironik değil mi?” dedim. Öyle düşünmediğini söyledi.
Öyle düşünmez zaten. Ben olsam düşünürüm belki ama
o düşünmez. Onunla aramızda şöyle bir fark var: O, iyi
biri. Ben, kötü biri değilim.
Sormasa anlatmam. Sordu, yine de anlatmadım.
Kaybettiklerimi duyunca kendini kötü hisseder çünkü.
Sizi seven bir adamın başka bir farkı da budur. Siz
kaybettikçe o eksilir. Eksilmesini istemedim, gerek yok.
Yakın bir zaman önce annesini kaybetmiş meğer.
Duyunca eksilmedim. Baş etmenin bir yolunu bulacak
nasılsa, herkes bulur.
Beni özlediğini söyledi. Telefon konuşmalarının en
kötü tarafı her söylenene karşılık bir şey söyleme
gerekliliği. Yoksa çok çirkin sessizlikler oluyor. Buna
verecek bir karşılığım yok. Neyse ki biliyor.
“Saçların uzadı mı?” dedi. Sizi seven bir adam
saçlarınızı...
Saçlarım uzadı. O elbiseyi yine giyiyorum bazen. Hâlâ
bağıra çağıra şarkı söylüyorum, sabah kalkmamak için
yüzlerce bahane buluyorum, yeri gelince ağız dolusu
küfrediyorum filan. Artık kimsede eskisi kadar iz
bırakmıyorum ama. Bırakırsam kaybettiriyorum.
Kaybettiremediysem cinayet mahalline dönüp yaptığım
şeye bakıyorum. Eserimle gurur duymuyorum ama
başka bir şey de hissetmiyorum. Bir sigara yakıp
yürümeye devam ediyorum. Çünkü umurumda değil.
Çünkü üzgünüm, ama umurumda değil.
Otobüs