Professional Documents
Culture Documents
Altin
Altin
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
DÜNYADA VE TÜRKİYE’DE
ALTIN
HAZIRLAYAN
Ağustos 2020
İçindekiler
1. Tanımı ve Özellikleri ........................................................................................................... 1
1.1. Mineralleri ...................................................................................................................... 3
1.2. Altın Madenciliği Tarihçesi ............................................................................................ 3
2. Altın Yataklarının Oluşumu ve Sınıflandırılması ............................................................ 6
2.1. Epitermal Altın Oluşumları ............................................................................................. 7
2.2. Volkanojenik Masif Sülfit (VMS) Oluşumları ................................................................ 7
2.3. Porfiri ve Skarn Tip Bakır-Kurşun-Çinko Oluşumları .................................................... 7
2.4. Plaser Altın Oluşumları ................................................................................................... 7
3. Türkiye Altın Potansiyeli .................................................................................................... 7
4. Rezervleri ............................................................................................................................. 9
4.1. Dünya Maden Rezervleri ................................................................................................ 9
4.2. Türkiye Altın Rezervleri............................................................................................... 10
5. Üretimi ................................................................................................................................ 11
5.1. Dünya Altın Üretimi ..................................................................................................... 11
5.2. Türkiye Altın Üretimi ................................................................................................... 14
6. Madenciliği ve Üretim Prosesleri ..................................................................................... 16
6.1. Altın Zenginleştirme Yöntemleri ................................................................................. 16
6.1.1. Gravite İle Zenginleştirme .................................................................................... 16
6.1.2. Flotasyon ................................................................................................................. 17
6.1.3. Amalgamasyon ....................................................................................................... 17
6.2. Kimyasal Zenginleştirme/Liç ....................................................................................... 17
6.2.1. Yerinde Liç ............................................................................................................. 18
6.2.2. Yığın Liçi ................................................................................................................ 18
6.2.3. Süzülme Liçi .......................................................................................................... 18
6.2.3. Tank Liçi................................................................................................................. 19
7. Ticari Ürün Özellikleri ve Kullanım Alanları ................................................................ 21
8. Dış Ticareti ......................................................................................................................... 23
8.1. Dünya Ticareti .............................................................................................................. 23
8.1.1. İthalat ...................................................................................................................... 23
8.1.2. İhracat ..................................................................................................................... 23
8.2. Türkiye Dış Ticareti....................................................................................................... 24
9. Fiyat Gelişimi ..................................................................................................................... 27
10. Değerlendirme ................................................................................................................. 30
Kaynakça................................................................................................................................. 32
Tablo Listesi
1. Tanımı ve Özellikleri
İngilizce “gold” kelimesi etimolojik olarak Hint-Avrupa dil kökenli olup birçok germanik
dilde yerini almıştır; periyodik cetvelde yer alan altına ait “Au” sembolü ise latince parıltı
anlamında “aurum” kelimesinden gelmektedir.
Asitlere karşı dayanıklılığı, doğada serbest halde bulunabilmesi ve kolay işlenebilmesi gibi
özellikleri nedeniyle altın, insanoğlunun ilkçağlardan beri ilgisini çekmiş ve kıymetli metaller
arasında yerini almıştır. Altın kolay kolay tepkimeye girmeyen çok kararlı bir elementtir. Hava
ve su temasından etkilenmez. Bundan dolayı hiçbir zaman paslanmaz, kararmaz ve
donuklaşmaz. Saf haldeyken oldukça yumuşaktır, kolayca dövülerek biçimlendirilebilir, tel ve
levha haline getirilebilir.
1
(Ünal ve diğ., 2016)
Şekil 2. Altının Kristal Yapısı
Altının kimya alanındaki saflığı yüzde ile mücevher endüstrisindeki saflığı ise karat
terimleriyle ifade edilmektedir. Buna göre 24 ayar altın %100 saf altını, 22 ayar ise %91,6 saf
altını göstermekte, 18 ayar altın %75, 14 ayar altın ise %58,5 oranında altın içermektedir. Altına
farklı metallerin ilave edilmesi ile farklı renkte alaşımlar elde edilmektedir. Örneğin; gümüşün
ilavesi yeşil, nikel ve platin ilavesi beyaz, çinko ilavesi sarı ve bakır ilavesi de miktarına göre
sarıdan kırmızıya kadar değişen renkler kazandırmaktadır. %100 saf altın doğada bulunmayıp,
en saf altın binde 999,9 saflıktadır.
2
1.1. Mineralleri
Yazılı tarih dönemi boyunca altın ile insanlık tarihi iç içe örülüdür. Bazı toplumlarca güç
sembolü, bazı toplumlarca değişim ve servet biriktirme aracı olarak kabul edilen altın,
insanoğlu tarafından 7000 yıldan beri kullanılmaktadır (Şekil 3). Dünyanın en eski altın
üreticileri Mısırlılar olup M.Ö. 5000 yıllarında bakır ile alaşım halde bulunan altını toprak
altından çıkarmaya başlamışlardır. Ayrıca madencilik tarihine ait ilk belge de yine Mısır'daki
bir altın madenine ait krokidir. Peru’da M.Ö. 2000 yılına ait altın ziynet eşyaları kalıntılarına
rastlanmış olup, Amerika kıtasındaki Aztekler ve İnkaların da altına tutkun oldukları
bilinmektedir. Altına önem veren eski medeniyetler arasında; Yunanları, İranlıları,
Makedonyalıları, Asurluları, Sümerleri ve Lidyalıları saymak yerinde olur. İskit ve Sarmatların
(M.Ö. 1000) milli kahramanları konu alan altın toka yapımında ileri oldukları bilinmektedir.
3
Türklerde altın; devlet sembolü, hükümdarlık simgesidir. Türklerin altın işlemeciliği ve
madenciliği konusunda önemli bir yeri vardır. Altından süsler, yüzük ve küpe gibi takılar,
miğfer ve mızraklar yapmışlardır. Ancak Müslümanlığı kabul ettikten sonra altın eşya üretimi
azalmıştır. Altını süs ve takı olarak kullanmışlardır. Altın Roma döneminde devlet borçlarını
ödemek için kullanılmıştır. Altın arayıcıların kullandıkları leğene benzeyen düzenek (bate), ilk
kez Batı Afrika'da, 1471 yılında Portekizler’in istilasından önce kullanılmıştır. Günümüz ticari
koşulları göz önüne alındığında altın madenciliği 19. yüzyılın ortasında Kaliforniya'da yaşanan
"Altına Hücum", bir su değirmeni işçisinin, dere yatağında tesadüfen bulduğu nabit altın
parçaları ile başlamıştır. Plaser tip yataklarda şimdiye kadar bulunmuş en büyük altın parçacığı
72 kg ağırlığı ile Avustralya’nın Victoria bölgesinde rastlanan “Welcome Stranger” dır.
MÖ- • Mısırlılar, altının diğer metallerle alaşımı ve yaprak şeklinde işlenmesi sanatında ustalaşmıştır.
3000
MÖ- • Şekel (miskal), Orta Doğu’da altının standart ölçü birimi olarak kullanılmaya başlanmıştır.
1500
MÖ- • Jullius Caesar, Gaul’de (Fransa) Roma’nın borçlarını ödemek için yüklü bir miktar altına el koymuştur.
58
• Venedik, batı ve doğu arasındaki ticaret yolları üzerinde olması avantajıyla, dünyanın önde gelen altın pazarı haline
1100 gelmiştir.
1848
• Kaliforniya altına hücum vakası gerçekleşmiştir.
• Glasgov’lu doktorlar Robert ve William Forrest ve kimyager John S. Mac Arthur siyanür kullanarak altın üretme
1887 patentini almıştır.
• Alaska Yukon bölgesinde 1898′de, 100 yılın son altına hücumu gerçekleşmiştir.
1896
• Kızılötesi yansımaları maksimize etmek üzere altın kaplı aynalar kullanılmak suretiyle lazer icat edilmiştir.
1960
• Altın kaplı başlıklar aydaki astronotların gözlerini güneş ışınlarından korumak için kullanılmıştır.
1969
• Işık tarafından üretilen elektronları toplamak için altın kullanan aygıtlar icat edilmiştir.
1970
4
Yapılan araştırmalara göre altından yapılmış süs eşyaları M.Ö. 5000 yıllarında Anadolu’da
kullanılmaya başlanmıştır. Dünyada ilk sikkenin (metal para) M.Ö. 7 yüzyıl civarında Lidya
Krallığı’nda basıldığı bilinmektedir. Lidya sikkelerine dair yapılan bir çalışmada Manisa
Müzesinde bulunan Lidya paraları incelenmiş, genel olarak gümüşün kullanıldığı tespit
edilmiştir. Fakat ilginç bir örnekte bir yüzü altın bir yüzü gümüş şeklinde elektron para tespit
edilmiştir (Yükçü ve Gönen 2014) (Şekil 4). Osmanlılar dönemi boyunca işletilen altın-gümüş
madenleri hazine için kaynak oluşturmuştur. 1. Dünya Savaşı’nın başlamasıyla birlikte
durdurulan Çanakkale-Kartaldağı-Astyra madeni, Anadolu’da işletilen Osmanlı dönemi son
altın madenidir.
5
Maden Kanunu’nda 1985 yılında yabancı sermayeli şirketlerin ruhsat almasına olanak
tanıyan değişikliğin yapılmasından sonra 17 yabancı şirket aramalar için Türkiye’ye gelmiştir.
Halen ülkemizde birçok yerli ve yabancı maden arama yatırımcıları altın üzerine
yoğunlaşmıştır. Cumhuriyet tarihimizin ilk altın madeni ise İzmir-Bergama ilçesinde faaliyete
geçmiştir. Bu madeni sırasıyla Uşak-Kışladağ, Manisa-Sart, Gümüşhane-Mastra, Erzincan-
Çöpler, İzmir-Efemçukuru, Eskişehir-Kaymaz, Niğde-Bolkardağ, Kayseri-Himmetdede, Ordu-
Altıntepe, Sivas-Bakırtepe, Kayseri-Develi, Balıkesir-Sındırgı, Çanakkale-Lapseki ve İzmir-
Çukuralan madenleri izlemiştir (Ünal, ve diğerleri 2016).
Altın yatakları, oluşum sıcaklığı, içinde yer aldığı kayaçlar, cevherin mineralojik yapısı,
altınla birlikte bulunan diğer elementler ve yatakların oluştuğu jeodinamik ortama göre farklı
şekillerde sınıflandırılmaktadır. Burada, jeodinamik ortamlar göz önüne alınarak, birincil altın
yatakları için son yıllarda yapılan bir sınıflama verilmektedir:
Ayrıca tüm bu birincil yataklardan altının taşınmasıyla oluşan ikincil (plaser ve karstik) altın
yatakları da önemlidir. Dünyanın en büyük rezervlerinin bulunduğu ve büyük üretimlerin
yapıldığı Güney Afrika’daki Witwaterstrand altın yatakları da bu türdendir. İlginç bir sekonder
oluşum da denizler ve okyanuslardır. Araştırmalar henüz ekonomik elde edinim imkanı
vermemiştir.
Ülkemizdeki altın yatakları ise; epitermal, VMS, porfiri, skarn ve plaser altın oluşumları
türündendir.
6
2.1. Epitermal Altın Oluşumları
Yaklaşık 300°C’nin altında, düşük sıcaklıklarda ve yüzeye çok yakın olarak oluşmuş
hidrotermal cevherleşmelerdir. Epitermal altın yatakları çoğunlukla Tersiyer yaşlı dasitik-
andezitik volkanik kayalarla ilişkili olarak oluşmuşlardır. Bu kayalar içinde parçalanmış ezik
zonlarda veya çevredeki geçirimli kayalar içinde silisli damarlar, ağsı damarcıklar ve/veya
saçınımlar olarak bulunurlar. Örneğin; İzmir-Bergama, Efemçukuru altın madenleri.
Ülkemiz, porfiri tip bakır ve skarn yatakları açısından da zengindir. Bu yataklardan bazıları
yan ürün olarak kazanılabilecek altın içermektedir. Örneğin; Uşak-Kışladağ, Erzincan-Çöpler,
İzmir-Seferihisar altın madenleri.
Nehir veya sahil plaserleri ile karstik mağara ve boşluklarda bulunur. Örneğin; Manisa-Sart,
Hatay-Akıllıçay altın madenleri.
Türkiye’nin jeolojisinin altın cevherleşmesi için çok elverişli olmasından hareketle beklenen
altın potansiyelinin 4.660 ton olduğu ifade edilmiştir (AMD, 2020).
Tetis metalojeni kuşağı üzerinde aktif tektonizma bölgesi üzerinde yer alan ülkemiz,
kuzeyde yer alan Pontitler ve Batı Anadolu’da yer alan volkanik merkezler günümüze kadar
ağırlıklı olarak araştırılmıştır. 1970’li yıllardan itibaren yükselen bir eğilim izleyen dünya altın
madenciliğinde, epitermal, porfiri ve listvenit tipi yataklardan yapılan üretim çok büyük önem
kazanmıştır. Batı Anadolu’nun epitermal cevherleşmeler açısından önem taşıyan jeotermal
sistemler bakımından zengin olması, ayrıca, epitermal altın yataklarının iz elementi olarak
önem taşıyan Sb-As-Hg cevherleşmelerinin yaygın olması; Doğu Karadeniz bölgesinde ise,
altın yatakları açısından önemli olan masif sülfit ve porfiri yataklarının bulunması; Orta ve
7
Doğu Anadolu’da listvenitlerle yakından ilgili ofiyolitlerin geniş alanlar kaplaması,
topraklarımızın, altın oluşumlarının yerleşmesi için jeolojik açıdan çok elverişli olduğunu
göstermektedir. Bu jeolojik renklilik ve metalojenik çeşitlilik üzerine, Anadolu madencilik
tarihinde önemli bir yeri olan antik altın işletmelerini yerleştirdiğimizde Anadolu altın
madenciliği açısından gerçekten çekici bir hale gelmektedir. Türkiye’nin bilinen ve envanteri
yapılmış toplam altın rezervi 1.446 tondur. Arama çalışmaları süren yataklar ve bilinen zuhurlar
Ege, Marmara ve Doğu Karadeniz bölgelerinde belirgin biçimde yoğunlaşmaktadır (Şekil 5.)
(MTA ,2020)
Şekil 5. Türkiye Altın-Gümüş Cevherleşme Sahaları
8
4. Rezervleri
2003-2008 yılları arası dünya altın rezervleri 42.000 ton civarında iken 2011 yılından
itibaren ~50.000 ton’un üzerine çıkmıştır (Şekil 6). 2020 yılı itibariyle rezerv içerisindeki en
büyük pay Avustralya, Rusya, Güney Afrika, ABD, Endonezya ve Brezilya’ya aittir. Ülkemiz
ise 1.446 ton rezerv ile %3’lük paya sahiptir.
45.000 43.000
42.500
42.000 42.000 42.000 42.000
40.000
35.000
30.000
2000 2002 2004 2006 2008 2010 2012 2014 2016 2018 2020
(USGS 2010-2020)
Şekil 6. Yıllara Göre Dünya Altın Rezervleri
9
ABD
Diğer Ülkeler Arjantin
6%
17% 3%
Türkiye
3%
Avustralya
Özbekistan 20%
4%
Güney Afrika
6%
Rusya
11% Brezilya
5%
Kanada
4%
Peru
4% Çin
4%
Gana
Papua Yeni Gine Meksika Kazakistan Endonezya 2%
2% 3% 2% 5%
Türkiye altın potansiyeli başlığı altında oluşum yerleri hakkında bilgiler verilmiştir.
MTA’da bulunan en eski rapor 1894 yılındaki Mühendis E.WEİSS’in hazırlamış olduğu ve
Ziya İHSAN’ın tercüme etmiş olduğu “İzmir Civarındaki Altın Yatağı Hakkındaki Rapor” adlı
1413 no.lu rapor ile derleme servisine kazandırılmıştır. Bunun gibi birçok rapor bulunmaktadır.
Cumhuriyet döneminde MTA’nın kurulması ile 1944-1965 arası altın çalışmaları yoğunluk
kazanmıştır. MTA arama çalışmalarına hız verdikçe altında kaynak artışı gerçekleşmiştir. Son
zamanlarda yapılan altın aramaları sonucu Türkiye çıkarılabilir altın miktarı 2019 yılı verilerine
göre 1.446 ton olarak verilmiştir (Şahiner, 2019). MTA’nın önümüzdeki dönemlerde de
yapacağı arama ve araştırmalar sonucu altın miktarının artacağı görülmektedir. Türkiye’deki
altın kaynaklarının bu rakamların çok üzerinde olduğu tahmin edilmektedir.
10
5. Üretimi
Teknolojik ekipmanlar içerisindeki iletken yapılarda kullanılan altına olan ihtiyaç ve takı
endüstrisinin her geçen gün gelişmesi sebebiyle dünya üretimi sürekli artış göstermektedir.
1900’lü yılların başında ~400 ton olan dünya üretimi sürekli bir artış göstererek 1936’lardan
itibaren bin tonların üzerine çıkmıştır. 2. Dünya Savaşı’nı müteakip ortalama 900 ton’larda
seyreden üretim değerleri 1957 yılından itibaren binlerin üzerine çıkarak sürekli bir artış
göstermiştir. 1990’lı yıllardan itibaren 2000 ton’un üzerinde, 2014 yılından itibaren de 3000
ton üzerinde üretim değerleriyle karşılaşmaktayız. 2019 yılında ise 3.534 ton olarak
gerçekleşmiştir (Tablo 3). 2019 yılı itibariyle Çin, Rusya, Avustralya, ABD, Kanada, Peru,
Gana, Güney Afrika altın üretiminde söz sahibi ülkeler konumundadır (Şekil 7). Altın üretim
ve talep arasındaki fark Merkez Bankaları tarafından satılan külçe altın ve hurda altın
ticaretinden karşılanmaktadır.
Kanada
Özbekistan
Sudan
Fildişi Sahilleri
Moritanya
Madagaskar
Kazakistan
Burkina Faso
Arjantin
Meksika
Bolivya
Şili
Surinam
Nijerya
Zimbabve
İran
Senegal
Gana
Güney Afrika
Venezuella
Gine
Finlandiya
ABD
Brezilya
Tanzanya
Kongo
Türkiye
Mısır
Kolombiya
Dominik Cumhuriyeti
Kırgızistan
Çin
Avustralya
Peru
Endonezya
Mali
Filipinler
Moğolistan
Ekvator
Yeni Zelanda
Guana
İsveç
Rusya
(WGC, 2020)
11
Tablo 3. Dünya Altın Üretimi (ton)
2010 2011 2012 2013 2014 2015 2016 2017 2018 2019
Kuzey Amerika
ABD 231,3 233,9 234,6 230,1 210,0 216,7 229,1 236,4 225,0 200,2
Kanada 102,1 102,0 106,4 131,4 151,2 157,7 163,1 171,2 188,9 182,9
Meksika 78,7 94,4 107,5 107,1 113,4 131,6 130,7 119,5 118,4 111,4
Toplam 412,1 430,3 448,5 468,6 474,6 506,0 522,9 527,2 532,3 494,5
Orta ve Güney Amerika
Peru 184,8 183,8 189,8 182,4 171,1 170,5 166,0 166,6 157,6 143,3
Brezilya 71,5 77,7 80,2 89,3 90,4 95,4 95,9 95,4 96,7 106,9
Arjantin 63,9 59,0 54,2 49,7 60,0 63,9 58,6 62,9 59,3 53,1
Kolombiya 43,6 45,9 56,2 45,7 47,0 49,2 51,8 44,1 43,0 46,3
Bolivya 6,4 6,5 10,3 13,3 34,7 22,1 21,8 28,6 31,3 44,2
Şili 39,5 45,1 49,9 51,3 46,0 42,5 40,7 35,8 36,5 37,8
Surinam 20,4 20,1 20,0 18,5 18,4 17,4 21,2 34,1 34,3 32,8
Dominik Cumhuriyeti 0,1 0,5 4,2 26,6 36,2 31,2 38,0 35,3 31,7 31,8
Venezuela 24,9 25,5 21,0 22,8 22,7 22,6 23,0 23,0 26,0 27,8
Guana 11,9 13,9 15,6 18,4 17,3 18,2 24,2 24,5 25,0 25,5
Ekvator 15,2 15,6 16,0 15,9 15,3 14,2 12,2 11,5 11,5 11,0
Diğerleri 22,3 26,5 22,1 22,9 21,6 20,3 18,1 14,2 13,6 16,2
Toplam 504,6 520,4 539,4 556,9 580,9 567,4 571,4 576,1 566,3 576,8
Avrupa
İsveç 6,2 5,9 6,1 6,4 6,5 6,3 6,5 7,8 7,9 8,1
Finlandiya 5,8 6,6 9,1 8,5 7,6 8,2 8,6 8,8 8,3 7,7
Diğerleri 4,7 5,5 7,7 8,9 9,6 10,7 12,7 13,8 14,8 15,7
Toplam 16,7 18,0 22,9 23,9 23,7 25,2 27,8 30,5 30,9 31,4
Afrika
Gana 94,3 96,8 106,0 105,8 106,3 95,4 131,4 133,3 149,1 142,4
Güney Afrika 210,0 205,3 179,8 179,5 168,6 162,0 162,6 154,0 128,0 118,2
Sudan 29,3 32,6 33,9 57,6 60,9 67,8 77,5 88,0 76,6 76,6
Mali 42,7 42,6 47,6 47,4 47,4 49,4 50,1 50,4 61,3 71,1
Burkina Faso 26,9 36,7 34,9 38,6 42,2 41,6 45,9 54,6 62,0 62,0
Tanzanya 47,5 54,4 56,3 52,0 51,8 53,2 55,3 54,6 47,8 48,0
Kongo 18,0 21,0 24,8 25,3 35,9 39,7 35,7 36,6 44,8 45,6
Fildişi Sahilleri 7,8 13,2 13,0 14,5 23,4 28,2 32,6 36,7 34,9 41,9
Zimbabve 17,1 19,0 22,7 23,0 24,3 26,5 30,8 33,2 42,2 38,7
Gine 25,8 25,7 24,3 21,9 26,1 26,0 26,6 30,3 26,7 27,5
Senegal 5,4 4,8 7,4 8,2 8,6 8,7 10,2 11,6 16,5 16,8
Moritanya 9,0 8,8 8,2 9,9 10,0 9,1 8,1 10,1 10,7 15,1
Mısır 4,7 6,3 8,2 11,1 11,7 13,7 17,1 16,9 14,7 14,9
Madagaskar 10,0 10,4 10,8 11,1 11,1 11,7 13,5 13,3 14,0 14,5
Nijerya 5,0 6,0 8,0 8,0 8,0 8,0 10,0 12,0 14,0 14,0
Diğerleri 37,0 50,4 52,3 51,5 55,9 70,0 87,8 98,6 103,8 106,4
Toplam 590,4 634,1 638,3 665,4 692,2 711,0 795,3 834,3 847,1 853,7
Rusya Federasyonu
Rusya 203,1 211,6 233,4 248,5 252,7 255,3 262,4 280,7 295,4 329,5
Özbekistan 71,0 70,6 80,0 81,0 83,5 84,0 96,0 97,0 100,0 104,0
Kazakistan 30,3 36,8 40,0 42,4 49,2 63,7 74,6 56,0 68,4 76,8
Kırgızistan 19,0 19,7 11,3 20,2 19,3 18,7 21,2 21,0 21,9 24,2
Diğerleri 9,6 9,0 8,2 8,7 9,1 11,9 12,6 18,8 18,7 23,8
Toplam 332,9 347,8 373,0 400,8 413,8 433,6 466,8 473,6 504,5 558,2
Asya
Çin 351,1 371,2 413,3 438,4 462,0 460,3 463,7 429,1 404,1 383,2
Endonezya 134,6 108,5 82,6 91,0 93,5 122,3 108,8 116,1 141,5 82,6
Filipinler 40,8 38,1 38,8 39,7 40,4 40,6 40,2 38,7 36,8 38,3
Türkiye 16,6 24,1 29,5 33,6 31,4 28,4 24,4 24,7 22,9 37,0
Moğolistan 14,0 13,3 14,2 19,7 32,0 32,8 21,3 22,5 22,6 16,3
İran 5,0 6,0 6,0 7,0 10,0 11,0 11,0 11,0 11,0 11,0
Diğerleri 45,1 43,5 46,9 45,9 42,7 44,4 43,7 42,1 44,6 43,3
Toplam 607,2 604,8 631,3 675,4 712,0 739,8 713,2 684,3 683,5 611,7
12
Tablo 3 Devamı
2010 2011 2012 2013 2014 2015 2016 2017 2018 2019
Okyanusya
Avustralya 256,7 258,7 250,4 267,1 274,0 279,2 287,7 292,5 317,0 325,1
Papua Yeni Gine 69,7 63,8 59,0 64,6 58,4 60,9 63,4 64,5 68,9 72,9
Yeni Zelanda 12,1 11,2 9,7 11,8 10,8 11,7 9,6 9,0 9,3 7,8
Diğerleri 2,0 3,4 3,6 3,1 2,0 1,6 1,6 1,6 1,6 1,6
Toplam 340,4 337,2 322,7 346,6 345,2 353,3 362,2 367,6 396,7 407,5
Dünya Toplamı 2.804,3 2.892,5 2.976,0 3.137,6 3.242,4 3.336,4 3.459,7 3.493,6 3.561,3 3.533,7
(WGC, 2020)
2.500,0
2.000,0
1.500,0
1.000,0
500,0
0,0
2010 2011 2012 2013 2014 2015 2016 2017 2018 2019
13
5.2. Türkiye Altın Üretimi
Cumhuriyet döneminde resmi olarak ilk altın üretimi 2001 yılında İzmir-Bergama’da Ovacık
altın madeninde başlamıştır. Ülkemiz üretimi başlangıçta 1,4 ton/yıl seviyesindeyken yeni
açılan altın madenleri ve gerçekleştirilen kapasite artışları ile 2011 yılından itibaren 20 tonu
aşmıştır. 2013 yılında ~34 ton ile zirve yapan üretim daha sonraki yıllarda azalış sürecine
girmiş; 2019 yılında ise 37 ton ile en büyük üretim miktarına ulaşılmıştır (Tablo 5). 2001-2019
yılları arası Türkiye toplam altın üretimi ~342 ton olarak gerçekleşmiştir (Şekil 10). 2012
yılından sonra dünya genelinde metal fiyatlarında düşüşe paralel olarak ülkemizdeki altın
üreticileri de üretimlerini azaltmışlar ve kapasite artış yatırımlarını altın fiyatlarının
yükseleceğini öngördükleri dönemlere ertelemişlerdir. Altının pazar fiyatının artmasını
müteakip ülkemiz üretim potansiyelinin 100 ton/yıl olabileceği öngörülmektedir.
Türkiye’de gerçekleşen altın üretiminin dünya üretimindeki payı yaklaşık olarak %1,05
civarındadır (Şekil 9).
0,83 0,85
0,80
0,71 0,71
0,64
0,59
0,60
0,40
0,20
0,00
2010 2011 2012 2013 2014 2015 2016 2017 2018 2019
(WGC, 2020)
Şekil 9. Türkiye’nin Dünya Üretimindeki Payı
14
Tablo 5. Yıllara Göre Altın Üretimi (ton)
Üretim Üretim Üretim Üretim
Yıllar Yıllar Yıllar Yıllar
(ton) (ton) (ton) (ton)
2001 1,40 2006 8,30 2011 24,40 2016 24,03
2002 4,30 2007 10,40 2012 29,39 2017 23,09
2003 5,40 2008 11,50 2013 33,98 2018 28,00
2004 5,00 2009 15,00 2014 31,26 2019 37,00
2005 5,00 2010 17,10 2015 27,80
(MAPEG, 2018) (WGC, 2020)
24,40 24,03
25,00 23,09
20,00 17,10
15,00
15,00 11,50
10,40
8,30
10,00
5,40 5,00 5,00
4,30
5,00 1,40
0,00
2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 2016 2017 2018 2019
15
6. Madenciliği ve Üretim Prosesleri
Maden üretimi açık ve kapalı işletmeler ile gerçekleştirilmektedir. Uşak’ta yer alan Kışladağ
işletmesinden bir görünüm Şekil 11’de verilmiştir. Proses seçimi ise cevherin minerolojik
yapısına bağlıdır.
(TÜPRAG ,2013)
Şekil 11. Uşak Kışladağ Açık İşletme Sahasından Görünüm
Eski çağlardan beri kullanılagelen gravimetrik yöntemlerin temel ilkesi, altın içeren
minerallerin nispeten yüksek yoğunlukta olmalarıdır. 1900’lerde siyanürlemenin bulunmasıyla
kullanımı azalmıştır. Bu yöntemin uygulandığı cevherlerde altının serbest ve iri taneli olması
gerekmektedir. Gravite ayırma işlemlerine çoğunlukla diğer prosesler öncesinde, ön
16
zenginleştirme yapmak amacıyla başvurulur. Bu yöntemle elde edilen altın konsantreleri
nadiren doğrudan izabeye gönderilmektedir.
6.1.2. Flotasyon
6.1.3. Amalgamasyon
Amalgamasyon, altının cıva ile bileşik yapabilme özelliğine dayanır. Altın-cıva arasındaki
yüzey gerilimi, altın-su arasındaki yüzey geriliminden çok daha düşük olduğundan pulp içinde
altın yüzeyleri cıva ile kaplanır. Yüzey gerilimlerinin yüksek olması nedeniyle Elektrum
(AuHg) dışında diğer altın mineralleri, cıva ile amalgam yapmazlar. Bu yöntem, genellikle iri
taneli nabit altın içeren cevherlerin gravimetrik yolla zenginleştirilen konsantrelerine uygulanır.
Amalgamasyon için altın yüzeylerinin temiz olması gerekmektedir Cıvanın çok zehirleyici
olması ve kullanımının isçi sağlığını ve çevreyi olumsuz yönde etkilemesi nedeniyle
amalgamasyon ile altın üretimini giderek azaltmaktadır.
Uygun kimyasal reaktifler kullanarak bir cevherin içerdiği kıymetli metal ya da minerallerin
kimyasal yapılarını değiştirmek suretiyle zenginleştirme işlemine kimyasal zenginleştirme
denir. Kimyasal zenginleştirmelerin büyük çoğunluğunda kimyasal çözünürlük farkından
yararlanılır. Liç adı verilen bu yönteme göre, uygun bir çözücü aracılığıyla, kıymetli metal ya
da metallerin seçimli olarak çözeltiye alınması sağlanmakta ve bir sonraki aşamada da bu yüklü
17
çözeltiden seçimli olarak kazanılabilmektedir. Kıymetli metal içeriği yüksek olan cevherlerin
gittikçe tükenmesi sonucunda 20. yüzyılın son çeyreğinden itibaren, düşük tenörlü ve ince
dağılımlı kıymetli mineral içeren cevherlerin değerlendirilmesi önem kazanmıştır.
Pirometalürjik yöntemler ve fiziksel zenginleştirme ile kazanımın teknik açıdan zorluklar
çıkarması ve maliyetleri yükseltmesi sebebiyle kimyasal zenginleştirme, endüstride daha geniş
bir kullanım alanı bulmuştur.
Düşük tenörlü cevher yataklarında altını kazanmak için “yığın liçi” yöntemi uygulanır.
Cevher, yerel topoğrafyaya bağlı olarak düz bir zeminde ya da eğimli bir yamaca yığılabilir ve
yığının kapladığı alan yüzlerce dönüme kadar ulaşabilir. Liç çözeltisi ise, yığının üzerinden
yağmurlama şeklinde püskürtme veya damlama usulüyle bırakılır. Çözelti, taneler arasından ve
gözeneklerden süzülerek kıymetli metalleri bünyesine katar. Daha sonra da yığının en alt
seviyesinde “pad” adı verilen sızdırmaz tabaka üzerinde bulunan toplama boruları aracılığıyla
bir başka sisteme aktarılır (Şekil 12). Düşük tenörlü (< 3 gr/t Au) ve altının çok küçük tanecikler
halinde dağıldığı oksitlenmiş, açık işletmeyle işletilebilecek cevherler için günümüz
koşullarında ekonomik olabilen tek yöntemdir. Altın kurtarma veriminin düşük (% 50-75)
olmasına karşın gerek yatırım ve gerekse işletme maliyetlerinin düşüklüğü nedeniyle yaygın
bir uygulama alanı vardır. Örneğin Uşak-Kışladağ Altın Madeni, Erzincan-Çöpler Altın
Madeni ve Kayseri-Himmetdede Altın Madeninde altının çözündürme işlemi yığın liçi ile
yapılmaktadır.
18
Şekil 12. Yığın Liçi Prosesinin Akım Şeması
bulunmaktadır. Tankın üzerinden verilen çözelti cevher tanelerinin arasından aşağı doğru
süzülür ve değerli metal yönünden yüklü hale gelen çözelti tabandaki borular aracılığıyla
istenen konsantrasyona ulaşılana kadar devir daim ettirilir. Liç çözeltisinin kontrolü ve yüklü
çözeltinin toplanması açısından yığın liçine göre daha avantajlı görünen bu yöntem, liç işlemi
sonunda tank içinde kalan malzemenin taşınması gerektiği için yığın liçine göre daha
masraflıdır.
Genellikle yüksek tenörlü fakat ince taneli altın cevherlerine yaygınca uygulanan bir liç
yöntemidir. Altın kurtarma verimi yığın liçine göre yüksektir (% 90-99). Tank liçinde cevher
kırma işleminin ardından değirmenlerde öğütülerek un haline getirildikten sonra siyanürle
altının çözündürülmesi işlemi, yığın yerine çelik tanklarda yapılır. Çok ince boyutlu ve
serbestleşmiş tanelerden kıymetli metalin çözeltiye geçmesi bu yöntemde daha kısa sürede
gerçekleşmektedir. Bu şekilde liç süresinin kısalması sebebiyle endüstride kullanımı gittikçe
artmaktadır. Örnek olarak Bergama - Ovacık altın madeni ve Gümüşhane - Mastra altın
madenlerinde altının çözündürülmesi tank liçi yöntemi ile yapılmaktadır. Liç işlemi sonrasında,
19
değerli metalin kazanılması gerekir. Bunun için, çinko ile çöktürme (Merrill-Crowe prosesi)
veya aktif karbona soğurma tekniklerinden biri uygulanır.
Siyanürleme prosesinin geliştirilmesinden kısa bir süre sonra, 1900’lü yılların başlarında
bulunan ve bugün artık yerini aktif karbona bırakmakta olan Merrill Crowe prosesi, esasen sıvı
fazdaki değerli metalin çinko tozu yardımıyla çöktürülmesi işlemidir. Altın içeren çözeltilere
oksijeni uzaklaştırıldıktan sonra çinko tozu eklenir ve altın indirgenir.
Zn+2Au(CN)2 → Zn(CN)4+2Auo
20
7. Ticari Ürün Özellikleri ve Kullanım Alanları
2019 yılı sonu itibariyle tarihsel süreçte 197.575 ton altının madenciliğinin yapıldığı ve
bunun da üçte ikisinin 1950’den sonra gerçekleştiği ifade edilmektedir. Bu miktar altının 2020
yılı günlük fiyat ortalamaları değerinin 10,7 trilyon $ ettiği bir yaklaşım için ifade edilebilir.
Altın, devletler için kağıt para emisyonunun güvencesi ve milletlerarası bir ödeme aracı
olarak büyük önem taşımaktadır. Mücevherat sektöründe altının genellikle gümüşlü,
paladyumlu, bakırlı veya platinli alaşımları; elektrik-elektronik endüstrisinde ise gümüş ve
bakırı takip eden yüksek elektrik iletkenliği ile bağlantıların, terminallerin, baskı devrelerinin,
transistörlerin ve yarı iletken sistemlerin kaplamasında yoğun olarak kullanılmaktadır. Ayrıca
üstüne düşen kızılötesi ışınların yaklaşık %98’ini yansıtarak geri çevirebilen ince altın levhalar,
uzay elbiselerinin başlığındaki göz deliklerinde zararlı ışınlardan korunmayı ve uyduların
yüzeylerinde sıcaklığın denetlenebilmesini sağlamaktadır. İş merkezi olarak kullanılan
binalarının pencerelerinde de ince levhalar halinde altın kullanılması yalnız estetik açısından
değil bu yansıtıcı yüzeyin çevreyle ısı alışverişini büyük ölçüde azaltmasından
21
kaynaklanmaktadır. Tıp dünyasında alerjik reaksiyonlara neden olmaması sebebiyle de tercih
edilen metaller arasındadır. Bütün bu kullanım alanlarına rağmen yarıya yakın oranda
mücevherat sektöründe kullanılmaktadır (Şekil 14).
Merkez Bankası/Diğ.;
667,7 ton; 15%
Mücevherat;
2.122,6 ton; 48%
Yatırım;
1.273,4 ton; 29%
Teknoloji;
326,0 ton; 8%
(WGC, 2019)
Şekil 14. Altının Kullanım Alanlarına Göre Dağılımı
22
8. Dış Ticareti
Ürün kategorisi olarak 7108 ana ticari kodunda; “para olarak kullanılmayan platinyum
kaplamalı altın, işlenmemiş, yarı mamul formlar ve altın para” karşılığında ticari değerleri
verilmiştir.
8.1.1. İthalat
2015 yılında 252 milyar dolar olan toplam ithalat değerinin yıllık %6 büyüme ile 2019
yılında ~306 milyar dolar olarak gerçekleştiği Şekil 15’de verilmiştir. Birleşik Krallık, İsviçre,
Çin ve Hindistan ithalatta öne çıkan ülkelerdir.
İthalat Değeri
Ülkeler
(*1000 $) Ülkelere Göre 2019 Yılı Altın İthalat Değerleri (milyar $)
Birleşik Krallık 70.784.909
Diğer Ülkeler 18,19
İsviçre 60.674.360 Almanya 4,40
Çin 43.931.878 Avustralya 4,71
Hindistan 31.178.359 İtalya 5,18
Kanada 5,70
Hong Kong 13.966.622
Tayland 7,03
Türkiye 11.230.798
Birleşik Arap Emirlikleri 9,05
Singapur 10.092.994 ABD 9,69
ABD 9.685.384 Singapur 10,09
Birleşik Arap Emirlikleri 9.050.812 Türkiye 11,23
Tayland 7.028.884
Hong Kong 13,97
Hindistan 31,18
Kanada 5.700.415
Çin 43,93
İtalya 5.176.505 İsviçre 60,67
Avustralya 4.708.228 Birleşik Krallık 70,78
Almanya 4.402.191 287.612.339 0 20 40 60 80
Diğer Ülkeler 18.192.237 x109
Toplam 305.804.576
(ITC, 2019)
Şekil 15. Ülkelere Göre 2019 Yılı Altın İthalat Değerleri
8.1.2. İhracat
2019 yılı altın ihracatında ise değer bazında İsviçre, Hong Kong ve Birleşik Krallık bariz
öne çıkmaktadır. Dünya toplam altın ihracat değeri ~296 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir.
23
İthalat Değeri
Ülkeler
(x1000 $) Ülkelere Göre 2019 Yılı Altın İhracat Değerleri ($)
İsviçre 61.965.247
Diğer Ülkeler 72,76
Hong Kong 25.192.104
Türkiye 2,00
Birleşik Krallık 23.316.365 Rusya 5,74
Birleşik Arap Emirlikleri 17.575.531 Japonya 6,41
ABD 17.173.208 Almanya 6,63
Peru 6,70
Avustralya 16.247.331
Tayland 7,59
Kanada 15.342.094
Singapur 11,56
Singapur 11.562.255 Kanada 15,34
Tayland 7.590.431 Avustralya 16,25
Peru 6.703.829 ABD 17,17
Birleşik Arap Emirlikleri 17,58
Almanya 6.628.015
Birleşik Krallık 23,32
Japonya 6.410.632 Hong Kong 25,19
Rusya 5.740.669 İsviçre 61,97
Türkiye 2.000.728 0 20 40 60 80
Diğer Ülkeler 72.758.498 223448439 x109 $
Toplam 296.206.937
(ITC, 2019)
Kategori olarak “pudra, külçe, işlenmemiş, yarı işlenmiş” ürünler değerlendirilmiştir. 2017
yılından itibaren değer ve miktar bazında ithalatın arttığını Şekil 17-18’den görebiliriz. Buna
karşın değer ve miktar bazında ihracatta da azalmalar gerçekleşmiştir.
16
14
12 11,30 11,23
10
8,25
8 7,38
6,46 6,61
6
4 3,43
2,59
2,00
2
0
2015 2016 2017 2018 2019
ihracat ithalat
(TÜİK, 2019)
Şekil 17. Değer Bazında Türkiye Dış Ticareti
24
Türkiye Dış Ticaret Miktarı (ton)
450,00 421,27
400,00
350,00
299,36 289,38
300,00
250,00
205,87
192,71
200,00 177,87
164,00
150,00
104,51
100,00
65,04
44,26
50,00
0,00
2015 2016 2017 2018 2019
ihracat ithalat
(TÜİK, 2019)
Şekil 18. Miktar Bazında Türkiye Dış Ticareti
2019 yılını değerlendirdiğimizde; dış ticaretin çoğunluğa yakın miktar ve değerde “standart
dışı işlenmemiş altın ve standart işlenmemiş altın” kategorilerinde gerçekleştiği TÜİK
verilerinden görülmektedir.
İthalatta “Irak, BAE ve Almanya”nın öne çıktığı toplamda ~6 milyar $ değerinde “standart
dışı işlenmemiş altın ve “BAE, İsviçre, Birleşik Krallık ve Avustralya”nın öne çıktığı ~5,2
milyar $ değerinde “standart işlenmemiş altın” ticaretinin gerçekleştiği görülmektedir.
İhracatta ise; toplamda 2 milyar $ değerde standart işlenmemiş altın kategorisinde “Birleşik
Krallık, BAE ve İsviçre”nin diğer ülkelerden önde geldiği bilinmektedir.
2019 yılında İthalat ve ihracat toplamında ticari hacim 13 milyar $’ın üzerinde
gerçekleşmiştir.
25
Altın İthalat-İhracat Miktar Paylarının Karşılaştırılması
100%
90%
80%
70%
60%
50%
40%
30%
20%
10%
0%
ihracat ithalat
(YerTutucu2)
Şekil 19’dan görüleceği üzere “standart dışı ve standart işlenmemiş” altında ithalat üzerine
bir ticaret hakimiyeti söz konusudur.
Öte yandan 1993 yılında altın fiyatının belirlenmesi ve ithalat /ihracatı serbest bırakılmıştır.
1995 yılında da İstanbul Altın Borsası faaliyete başlamıştır. 2013 yılında “Borsa İstanbul
A.Ş.”nin yeni bir borsa olarak faaliyete başlamasından dolayı ilgili yapı altında “Kıymetli
Madenler ve Kıymetli Taşlar Piyasası”nda altın işlem görmektedir. Standart ve standart dışı
işlenmemiş altına borsada alım/satım zorunluluğu getirilmiştir. Yine yurt içinde üretilen
cevherlerden elde edilen “dore bar, granül ve diğer” şekillerdeki altının da rafinasyon ve ayar
raporlanmasını müteakip “Kıymetli Madenler Piyasası”nda alım-satımı gerçekleştirilmektedir.
Yatırım fonlarına ve Merkez Bankası zorunlu karşılıklarına ait altınlar da Borsa İstanbul A.Ş
kasasında saklanmaktadır (Borsa İstanbul, 2015). Borsa İstanbul’un verilerine göre ithal edilen
altın miktarının yıllara göre değişimi Şekil 20’deki grafikte verilmiştir. Bu ithalat miktarlarının
TÜİK verilerinden çok farklı olması muhtemel bilançolama tekniklerinden kaynaklanmaktadır.
Sonuç olarak yerel piyasada işlem gören altın ithalat miktarı 2019 yılında 159 ton, 2020’nin
yarısında ise 137 ton olarak gerçekleşmiştir.
26
Borsa İstanbul Altın İthalat Verileri (ton)
400
361
350
302
300
269
251
250 231
214
205 202
186 193
200
166 159
157
150 136 129 131 137
121
107 103 106
100 80
66
49
50 38 42
9. Fiyat Gelişimi
Altının tarihsel süreçte para olarak kullanımı dolayısıyla üretim arzı önemli olmuştur.
Amerika kıtasının İspanyollar tarafından keşfi ve Peru/Meksika gibi ülke coğrafyalarında
üretilen ve Avrupa’ya ciddi miktarda akışı olan gümüş arzı Avrupa’da ürün fiyat dengelerini
bozmuş ve “fiyat devrimi” olarak adlandırılan enflasyonist bir süreç yaşanmıştır. Gümüşün
değeri 10 kata yakın düşüş göstermiş ve 15. yüzyıl sonları ve 16. yüzyıl ortalarına kadar etkisi
olan ~150 yıllık bu süreçte ticari ürün fiyatlarında 6 kata yakın artışlar gerçekleşmiştir.
15. yüzyılda başlayan ve genel olarak merkantilizm dönemi olarak adlandırılan ekonomik
süreç 1800’lerde sanayi devrimi ile birlikte günümüze kadar devam eden kapitalizm süreci
olarak yaşanmaktadır. Kapitalizmin önemli ekonomik buhranları ise: “1873-I. Dünya Savaşı
Dönemi”, “1929-1935 Büyük Bunalım” ve halen süregelen içinde yaşadığımız “Küresel Kriz”
olarak ifade edilmektedir. 1900’lerin başlangıç yıllarında ülkelerin çoğunda “altın standardı”
karşılığı para basılmaktayken, “Büyük Bunalım” döneminde karşılıksız para basımı enflasyona
neden olmuş ve altın karşılığı para basımını sürdüren ABD’ye dünya altın servetinin ~%40’ı
toplanmıştır. Bu kadar servet, değerlerde aşırı şişkinlikleri beraberinde getirmiştir. Bu süreçte
para basılmamış, altın standardı sürdürülmüş ama deflasyonist politikalar etkili olmuştur.
Ülkeler altın ve döviz rezervlerini korumaya çalışmışlardır (Eğilmez 2012).
27
1944-1973 yılları arası altın, değeri ABD dolarına sabitlenmiş bir rezerv aracı (para) olarak
kambiyo (değişim) işlevine sahip olmuştur. Bretton Woods olarak adlandırılan bu sistem 1973
yılında anlaşma ile terkedilmiş ve yatırım aracı olarak altın serbest piyasada işlem görmeye
başlamıştır. Altının; enflasyona karşı koruma, siyasi/ekonomik ortamda güvenirliği ve yatırım
aracı olması özellikleri finansal varlık olarak önemini sürdürmekte ve dolayısıyla merkez
bankalarının rezervlerinde önemli ölçülerde yer almaktadır (Vural ,2003). Merkez bankalarının
finansal dinamik bir araç olarak işlem yaptığı altında 2020 yılı itibariyle rezervler Şekil 21’de
gösterilmiştir. Ülkeler finansal güvenlik ve ticari realizasyon için altını değişik borsa ve
kuruluşlarda muhafaza edebilmektedirler.
7.000,0
6.000,0
5.000,0
4.000,0 3.363,6
2.814,0
3.000,0 2.451,8 2.436,0 2.299,9
1.948,3
2.000,0
1.040,0
765,2 657,7 612,5 583,0
1.000,0
0,0
(GOLDHUB, 2020)
Şekil 21. Merkez Bankalarının Altın Rezervleri
1.400,0
1.200,0
1.160,1
1.000,0 972,4
800,0
695,4
600,0 614,5
400,0 436,9
387,9
317,3 279,1
200,0 193,4
0,0
Dünya genelinde sürdürülebilir her şey dahil altın üretim maliyetlerinin (ASIC-All in
Sustaining Cost) 2012 yılı son çeyreğinde 1250 $ seviyelerinden 2019’un son çeyreğinde 1.000
$ seviyelerine geldiği bilinmektedir (Çitilli ,2020). 2020 itibariyle de 1.000 $ ‘ın hemen altında
seyrettiği bilinmektedir (Hamilton ,2020). Dolayısıyla fiyat oluşum ve seyrinde talep
piyasalarının etkisi yanında bu parametre göz ardı edilmemelidir. Son beş yılın fiyat seyri
değerlendirildiğinde, 2015 yılında düşüş ivmesi yavaşlayan altın fiyatlarının devamında
toparlanmaya başladığı ve 2020 itibariyle pandeminin ve dünya ekonomisindeki güvensiz
ortamın etkileri nedenleriyle zirve yaptığı gözlenmektedir.
29
10. Değerlendirme
Türkiye “Pontid, Anatolid, Torit” ana tektonik kuşaklarının etkisinde olup, porfiri, epitermal
ve plaser tipte altın yatakları için önemli bir potansiyele sahiptir. Altın aramacılığında yatırım
ve getiri beklentilerinde altın fiyatları etkili olmuştur. Mevcutta mücevheratta, yatırımda ve
rezerv para olarak kullanımında piyasalarda canlılığını koruyacağı öngörülebilir. Asıl olan
geçmişte ve günümüzde politik ve ekonomik krizlerde güvenilir bir korunma/yatırım aracı
olmasıdır.
2000’li yılların ortalarında dünya altın rezervleri 42.000 ton civarında iken Avustralya, Peru,
Güney Afrika ve ABD’de yapılan arama ve rezerv geliştirme çalışmaları neticesinde dünya
altın rezervleri 2015 yılı itibari ile 56.000 tona ulaşmıştır. 2020 USGS verilerine göre toplam
rezervler 50.000 ton olarak verilmiştir. Bu rezerv içindeki en büyük pay sırasıyla Avustralya,
Rusya, Güney Afrika, ABD, Endonezya ve Brezilya’ya aittir. Ülkemiz ise 2019 yılına ait 1.446
ton rezerv ile %3’lük paya sahiptir. 5.000 tona yakın bir kaynak beklentisi düşünüldüğünde
aramacılık ve üretimde alınacak yol olduğu görülmektedir.
Cumhuriyet döneminde resmi olarak ilk altın üretimi 2001 yılında İzmir-Bergama’da Ovacık
altın madeninde başlamıştır. Türkiye üretimi başlangıçta 1,4 ton/yıl seviyesindeyken yeni
açılan altın madenleri ve gerçekleştirilen kapasite artışları ile 2013 yılında 33 ton’a, 2019
yılında ise 37 ton’a ulaşmıştır. Günümüzde aktif olarak 18 projede altın üretimi yapılmaktadır.
Dünya pazarında altın fiyatları 2000’li yılların başında 270 $/ons seviyelerinden 2012
yılında 1.669 $/ons’a ulaşıp 2019 yılında 1.393 $/ons olarak işlem görmüştür; 2020 itibariyle
ise 2.000 $ seviyelerine yükselmiştir. Son yıllardaki bu durum dünya genelinde metal
fiyatlarındaki düşüşler ve Çin’in büyüme rakamlarının geçmiş yıllar kadar yüksek olmaması ile
açıklanabilmekteyken; 2020 yılı itibariyle olağan dışı fiyat artışlarının sebebi ise Covid-19
pandemisi ve beraberinde talep/arz piyasalarındaki düşüşler ve süregelen dünya ekonomik krizi
ve dolayısıyla güvenilir yatırım aracı olarak altına talebin artması ile yorumlanabilir.
30
Altının en çok talep gördüğü alanlardan biri mücevher endüstrisidir. Aşırı yükselen altın
fiyatları mücevher amaçlı kullanımı olumsuz etkilemektedir. Küresel kriz yaşandığı
dönemlerde altın talebinin mücevher endüstrisinden yatırıma doğru kaydığı görülmektedir.
Ekonomilerde yaşanan olumlu gelişmeler mücevher olarak fiziki altına olan talebi arttırırken,
kötüleşme sinyalleri mücevhere olan talebi daraltıcı etki göstermektedir. Yukarıdaki
açıklamaları örneklendirmek gerekirse, altın talep miktarları açısından 2019 2. Çeyrek ile 2020
2. Çeyrek dönemleri karşılaştırıldığında mücevher sektörünün %53 daraldığı yatırım amaçlı
altın sektörünün ise %98 arttığı görülmektedir (WGC, 2020). Kriz dönemlerinde metal
fiyatlarında genel bir artış yaşanmasına rağmen, altın diğer metallerden daha popüler bir yatırım
aracı haline gelmiştir. Ülkemizde altın yatırımları büyük ölçüde fiziki olarak yapılmaktadır.
31
Kaynakça
AMD, . 2019. http://altinmadencileri.org.tr/turkiyenin-altin-ithalati-3/ (erişildi: Ağustos 11,
2020).
S.Jones, Robert, ve Michael Fleischer. Gold in Minerals and the Composition of Native Gold.
Washington: US Department of the Interior, ,1969.
Şahiner,. Madencilik Sektörüne Ait Temel Ekonomik Göstergeler. Ankara: MTA, 2019.
32
«USGS.» National Minerals Information Center. 2010-2020.
https://www.usgs.gov/centers/nmic/gold-statistics-and-information (erişildi: Ağustos
11, 2020).
Ünal, İ.Hakan, Serpil Tuncel, Birnigar Yoleri, ve Murat Arslan. Türkiye ve Dünyada Altın.
Ankara: MTA, ,2016.
Vural, M. Göknil. Altın Piyasası ve Altın Fiyatlarını Etkileyen Faktörler. Tez, Ankara:
TCMM, ,2003.
«WGC,.» World Gold Concil. 2020. https://www.gold.org/ (erişildi: Ağustos 11, 2020).
Yükçü, Süleyman, ve Seçkin Gönen. «Anadoluda İlk Paranın Ayar ve Alaşımı.» Muhasebe ve
Finans Tarihi Araştırmaları Dergisi, ,2014: 28-48.
33
34