İsmail Kara Adalarda Tekkeler Derin Tarih Sayı 137 Ağustos 2023

You might also like

You are on page 1of 6

D O S Y A

İsmail Kara

Adalar’ın
Zor Yıllarında
Bir Müdafa Hattı
Olarak Tekkeler
Rumların katliamlarıyla müslim-gayrimüslim ilişkileri-
nin husumete dönüştüğü gerilimli dönemde Girit’teki
cami, tekke ve hayrat yapılarının sayısının arttığı görül-
mektedir. 1880-1924 yılları arasında Hanya sancağın-
da 44 yıl faaliyet gösteren ve Konyalı bir şeyhefendi
2
tarafından tesis edilen Girit/Hanya Mevlevîhânesi de
Derin
Tarih
Ağus tos
bu kurumlardan biridir. Başta tekkeler olmak üze-
2 023
re adada dinî-kültürel yapıların sayısının artması, bu
kurumların 19. asrın başlarından itibaren süre gelen
olumsuz gidişata karşı tabiri caizse bir müdafa “kale”-
İsmail
Kara
si olmalarındandır.
Prof. D r. ,
Sab ahat t i n
Z ai m Osmanlı Devleti ve Türkiye Cum- artık kıvam düzeyde kullanamadığı
Üni versi tesi
İsl âmi İl i ml er huriyeti için Ege adalarının siyasî ve bir vasatta “hadiseler yumağı” için
Fakül tesi
Öğ ret i m Üyesi uluslararası bir mesele haline gelişini başka ve çeşitlendirilmiş araçları
1821 Mora İsyanı ve ardından Yuna- devreye sokması beklenebilecek bir
nistan’ın kuruluşuyla ilişkilendirmek davranış tarzıdır. Çünkü düvel-i
herhalde yanlış olmaz. Lozan Antlaş- muazzama ve Yunanistan tarafından
ması’nda masaya, oradan bugünlere uyarılmış siyasî hareketlenmelere ve
kadar gelen şey ise aslında artık uzun gittikçe problemleri katmerleşen, za-
bir tarihi oluşmuş ve birçok problemi man zaman Rumların katliamlarıyla
de yanına yöresine çekmiş olan bir iyice zora giren müslim-gayrimüslim
hadiseler yumağıdır. ilişkilerinin husumete dönüşmesine,
Siyasî ve ekonomik sebeplerle, Tanzi- milliyetçilik ve ayrılıkçılık hare-
mat ve Islahat fermanlarıyla, nihayet ketlerine yeni ve daha ince araçlara
yeniden düzenlenen gayrimüslim hu- baş vurmadan karşı durmak, siyasî
kukuyla Osmanlı Devleti’nin klasik otoriteyi sürdürmek ve Müslüman
nüfuz araçlarını, kontrol mekaniz- unsurları muhafaza etmek artık iyice
malarını, ıslah ve tenkil vasıtalarını zorlaşmıştı.
G I R I T M E V L E V Î H Â N E S I

De rin
Tarih
Ağ us tos
1902 yılına ait renklendirilmiş bir Hanya/Girit kartpostalı. Burası fetihten sonraki bütün tarihi boyunca Müslümanlarla gayrimüslimlerin 2023
birlikte yaşadığı bir şehir, bir sancak. Fakat siyasî nüfuz azaldıkça cami ve tekkeler başta olmak üzere Müslümanlığı/Osmanlıyı/Türkü
temsil eden yapılar, hayır kurumları hem sayı hem de görünürlük itibariyle artıyor, gelişiyor. Bu kartpostalda bir karedeki cami sayısı (4
adet) ve dahası minarelerin yüksekliği dikkat çekecek cinsten. Belki kartpostal üreticisi, fotoğrafçı da (bilerek, bilmeyerek) bu kareyi, bu
yoğunluğu yakalamaya dikkat etmiştir. Ortada bir tane yüksek kilise çan kulesi de var.

İlave fonksiyonlarla yeniden üretilen - 1292 [1875-1876] tarihli ilk ve 1293 Bu tablo merkez sancakta diğer
veya ilk defa ihdas edilen bu yeni [1876-1877] tarihli ikinci salnâmeye maarif ve hayır kurumlarına karşılık
araçlar ve dolaylı müdahale unsurları göre adanın merkez sancağı Han- cami ve tekke sayılarındaki artışın
yoklandığında Adalar’daki (genişle- ya’nın içinde (nefs-i Hanya’da) 11 çok bariz olduğunu gösteriyor; 17
tirsek Balkanlar’daki) cami ve tekke cami/mescit, 5 tekke, 1 medrese, 9 yıl gibi kurumlar açısından kısa
sayılarında, diğer hayrat yapılarında çeşme, 2 sebilhane, 2 muvakkithane1 sayılabilecek bir zaman dilimi içinde
daha önceki dönemlere nazaran ciddi varken, camiler iki mislinden fazla, tekkeler
bir artış için irade kullanıldığı müşa- ise 3 misli artmıştır.
hede edilecektir. - 1310 [1892-1893] tarihli üçüncü ve
son salnâmeye göre aynı sancakta 24 Girit Adası’nın diğer iki sancağında;
cami, 6 mescit, 14 tekke, 1 medrese, 9 Kandiye’nin ve Resmo’nun içindeki
çeşme, 2 sebilhane, 2 muvakkithane, 1 tekke sayılarında bu yıllar arasında
Girit örneğine bakmak…
hastahane bulunmaktadır.2 Hatırlata- pek bir değişme gözlenmiyor; üç
Girit Adası örneğinde, -elimizde
lım, her tekkenin zikir yapılan meyda- salnâmede de nefs-i Resmo’daki
çok teferruatlı bilgiler olmamakla
nı, semahanesi, aynı zamanda mih- tekkelerin sayısı 8, nefs-i Kandiye’de-
beraber- Girit salnâmelerindeki dö-
rabı ve minberi de olan bir mescittir; kiler 16’dır (ikinci salnamede 17’dir).
kümler, artışların nerelerde ve nasıl
olduğu meselesini bir ölçüde aydınla- büyük tekkelerde ayrıca ara vakitlerin Adanın diğer iki sancağında; İsfakya
tıyor. Şöyle ki: kılındığı küçük mescitler de olur. ve Laşit’te, muhtemelen Müslüman
D O S Y A

nüfusla alakalı olarak hiç tekke Çok önemli bir müellif olan Ustazâ-
gözükmüyor. Buna karşılık ikinci de Yunus Bey’in Girit’teki Bektaşîli-
Salnâme’ye göre kazalardan Mal- ğin intişarı çerçevesinde 19.-20. asır
viz’de 1 tekke, 7 cami; Ginorbo’da 1 için yaptığı tasvir ve değerlendirme-
tekke, 16 cami ve Rizo’da 5 tekke, 24 ler de bu umumi tekke-mescit artışı-
cami bulunmaktadır. nı ve bu yolla siyasî-kültürel tahkim
tekniklerini, Bektaşîlik merkezinde
Şemseddin Sami, 1896 yılında
teyit etmektedir:
basılan “Girit” maddesinde adadaki
toplam cami-mescit sayısını 175, “Bektaşîliğin Girit’te en ziya-
toplam tekke sayısını ise 19 olarak de inkişaf u intişarı bu üçüncü
göstermektedir.3 1292 [1875-1876] ta- devrede (hicrî 1226-1342/miladî
rihli ilk salnâmede ise bütün adadaki 1812-1925) olmuştu. Devrenin
cami-mescit sayısı ancak 155’e ulaş- tâ ilk senelerinden başlayıp ardı
makta idi (sancaklara göre dağılım: arkası kesilmeksizin mütezâyid
Hanya: 11, Resmo: 28, Kandiye: 51, [devamlı artan] bir surette devam
Laşit: 42 [yanlışlıkla 142 yazılmıştır] etmiş ve sonunda mübadele fela-
İsfakya: 23). Aynı salnâmeye göre ketinde o [Derviş Ali Baba] dahi
nefs-i Resmo’da 2 medrese, 25 çeşme, postunu Girit’ten kaldırıp almış
1 muvakkithane; nefs-i Kandiye’de götürmüştür.
2 medrese, 19 çeşme, 5 sebilhane, 1
Birinci [hicrî 1060-1122] ve ikinci
muvakkithane varken ikinci Salnâ-
[hicrî 1123-1225] devrelerin imti-
me’ye göre nefs-i Resmo’da 9 cami, 4
dadınca yalnız bir tanecik [Bektaşî
medrese, 25 çeşme, 1 muvakkithane;
Horasanî Dergâhı] bulunurken bu
nefs-i Kandiye’de 24 cami, 2 med-
üçüncü devrede dört yenisi tesis
rese, 19 çeşme, 3 şadırvan, 6 sebil, 3
edilmiş ve böylelikle Girit Ada-
4 muvakkithane bulunmaktadır.
sı’nda tam beş adet Bektaşî ocağı
Derin
Tarih Müesseselerin sayısının artıp binlerce müntesipleriyle, tüken-
Ağus tos
2 023
artmadığı kadar fonksiyonlarının mek bilmeyen bir feyz ü bereket,
değişip değişmediği, zenginleşip nurlar saçan bir ümran u mes‘adet
zenginleşmediği de önemli. Eldeki içinde muhafaza-i mevcudiyet
bilgiler daha öncesinden beri mevcut etmişti (...).
olan kurumların, cami ve tekkele-
Bektaşî tarikatının Horasanlı
rin faaliyetlerinin, etkinliklerinin
Dergâhı’nın en ziyade parladığı
artırıldığına, hatta yeni roller isti-
zaman, 1299’dan 1322 [1881-1904]
kametinde zorlandığına dair ipuç-
Adalarda problemler arttıkça tarihine kadar imtidad eden
cemiyetleşme, yardımlaşma, ha-
ları taşımaktadır. Bunlar arasında
[uzanan] Safvet İlhami Baba’nın
berleşme ve toplumsal sıkılaşma- mevcut binanın içinde veya yanında
lar, nihayet müdafaa ve mücadele
mürşitliği müddetidir. Kezâlik
yöresinde cemiyetler kurup birkaç
teknikleri de artıyor, çeşitleniyor. Mağaralıköy [Kandiye] ile Hanya
Müslüman halkın bütün katmanla-
kademede mektepler açmak, matbaa
[Hünkâr Camii Medresesi içinde]
rıyla ve her yaştan insanla müna- kurmak, gazete çıkarmak, broşürler
sebetleri olan tekke şeyhleri, med-
ve Resmo [Veliyyüddin Paşa
basıp dağıtmak, vakıfları ve iktisadî
rese ve mektep hocaları da aktif Camii Medresesi’nde] kalelerinin
olarak bu faaliyetlere katılıyor.
kuruluşları güçlendirmek, atölyeler
[Bektaşî] dergâhları da aynı za-
Fotoğrafta Kandiye Bektaşî faaliyete geçirmek, esnafı, fakir fuka-
Tekkesi şeyhi Cafer Sıddık Bektaş manda parlamışlardır. O esna-
rayı, zulme uğrayanları desteklemek,
Baba ve kamberi Kandiye Hilâl-i larda bulunan [Bektaşî] tarikat[ı]
Ahmer (Kızılay) Cemiyeti’nin diğer tehcire tâbi tutulanları barındırmak,
müntesiplerinin adedi (...) on bine
heyet üyeleri ile birlikte. Başkan bir üst düzeyde istihbarat ve silah
şeyhefendi olmalı… bâliğ [olmuştur].”4
temini dahil mücadeleye hazırlan-
Girit Hanya Mevlevîhanesi şeyhi
de oranın Hilâl-i Ahmer Cemiyeti mak… gibi müessir teşebbüsler Burada önemli bir not düşmek lazım:
başkanı. Üstteki Osmanlı Hilâl-i vardır. Bugüne ulaşan yazışmalarda Adalar’da ve Balkanlar’daki Bektaşî-
Ahmer Cemiyeti Merkez-i Umu- bu faaliyetlerin siyasî merkezle bir lik Anadolu’dakinden hayli farklı
misi antetli ve 24 T.sâni 329 [1913]
tarihli mektup da İstanbul’dan ona şekilde irtibatlı olduğu da anlaşıl- olarak yer yer ilk sıralardaki tarikat
gönderiliyor. maktadır. ve tekkeler arasına girebilmektedir.
G I R I T M E V L E V Î H Â N E S I

Girit’teki bazı Bektaşî tekkelerinin, ve ıslah-ı mekâtib-i İslâmiye’ye “Hanya’yı Konya’yı görmek”
umumiyetle cami ve medreseler et- [eğitim-öğretimin yaygınlaştırıl- Girit Adası’nın Hanya sancağındaki
rafında, hatta bu binaların içlerinde ması ve Müslüman mekteplerin hayrat müesseselerin hem sayı hem
teşekkül etmesi, oralarda faaliyetle- ıslah edilip geliştirilmesine] tahsis de fonksiyon olarak bariz artışlarının
rini sürdürmesi de hem topografik ve ihsan buyurulduğu cihetle sebepleri arasında buranın adanın
hem de irtibatlı kurumlar itibariyle idare-i evkaf [vakıfların idaresi] merkezi olması da var. Girit merkez
o bölgelerdeki farklı konumlanma- dahi Girit Nizamnamesi’nin bâb-ı sancağı 1850 yılında Kandiye’den
larının bir göstergesi olarak dikkate sâlis [üçüncü bap] ve yirmi seki- Hanya’ya kaydırılmıştır. 1868’de beş
alınmalıdır. zince bendi hükmünce vilayete ait sancak (Hanya, Kandiye, Resmo,
Resmî belgelerde de asıl gaye ve olacaktır.”5 İsfakya, Laşit) olarak yeniden düzen-
bunun için takip edilen siyaset Bu metinde tekkelerin, dergâhların lenen adanın valisi artık Hanya’da
bütün açıklığıyla tasrih edilmemekle hususi olarak zikredilmemesini, bulunmaktadır ve aynı zamanda
beraber söz konusu etmeye çalıştı- metnin devamında ise umumi bir Hanya mutasarrıfıdır. 1878’den, ada-
ğımız bu “sivil” tahkim ve takviye ifade olarak “hayrat” binalarının nın Londra ve Bükreş muahedeleriyle
faaliyetleri doğrudan veya dolaylı zikredilişini kasd-ı mahsusla tercih resmen Osmanlıların elinden çıktığı
olarak söz konusu edilmiştir. Meselâ edilmiş bir ifade tarzı olarak mü- 1913 yılına kadar ise vali Osmanlı
Girit Nizamnamesi’nin 8. maddesini talaa etmek doğru olur. Çünkü tebaası bir Hıristiyan olacaktır.6
tadil ve tashih eden nizamnamenin Girit Adası’nda -Bektaşî tekkeleri 19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren
birinci maddesinde aynen şu ifadeler dahil- dergâhlar hem bina hem de Mevlevîliğin Adalar’daki faaliyetleri
yer almaktadır: mekân olarak medrese ve camilerden söz konusu etmeye çalıştığımız geliş-
“Fî 11 Receb sene [12]93 ve 30 bağımsız olmadıkları gibi bu yıllarda meler ve gizli-açık kararlar üzerinden
Temmuz sene [12]96 [1876] tari- kullanılan resmî ifadelerde gayri- dikkatle takip edilmeyi hak ediyor.
hinde şeref-tevârüd etmiş olan müslim tebaanın dinî müesseseleri- 1880-1924 yılları arasında Hanya
irade-i seniyye mûceb-i âlîsince nin mütekabiliyetten doğan/doğacak sancağında 44 yıl faaliyet gösteren
umum fazla-i vâridât-ı vakfiye olan hakları da hesaba katılmaktadır. ve Konyalı bir şeyhefendi tarafından
5
[vakıf gelirlerinin artan miktar- Vakıf idarelerinin mütevellilerinden tesis edilen Girit/Hanya Mevlevîhâ-
ları] harap ve muattal bulunan alınıp, kadı ve naipler de atlanarak nesi de bu süreçlerin önemli merha- De rin
Tarih
umum mesâcid ve cevâmi-i şeri- doğrudan valiliğe bağlanması da lelerinden biridir. Mevlevîliğin Batı Ağ us tos
2023
fenin [mescit ve camilerin] tamir yeni -ve vakıf hukukuna aykırı- Anadolu, Balkanlar, Ege adaları ve
ve termîmine ve intişar-ı maarif siyasî bir karardır. Mora Yarımadası’nda yayılışı kadar

Hanya Mevlevîhânesi’nin renklendirilmiş bir kartpostalı. Büyük bina semahane, çatısının tepesinde Mevlevî sikkesi var; sağ taraftaki küçük
bina mescit ve kütüphane, soldaki küçük bina türbe. Dervişler, çocuklar yemyeşil bahçede…
Ve türbenin içerden, semahaneden görünüşü (solda).
D O S Y A

19. asrın başlarından itibaren gittikçe


artan bir oranda bölgede ve adada
gelişen siyasî hadiseler ve bunların
göğüslenmesi açısından da önem
arz eden dinî-kültürel bir yapı, tabiri
caizse bir müdafa “kale”sidir.
Mevlevîhânenin Kıbrıs (Lefkoşa),
Midilli, Sakız ve Rodos adaları ile
İskenderiye, Kahire, İzmir, İstan-
bul, Gelibolu, Serez, Selanik, Atina,
Yenişehir/Mora’daki mevlevîhâne-
lerle olan doğrudan münasebetleri ve
haberleşme imkânları hesaba katıl-
dığı zaman bu önem ve yarı resmî
fonksiyonları daha da belirginleşiyor.
Bu münasebetler ve imkânlar, hususi
olarak Girit meselesi, umumi olarak
Trablusgarp ve Balkan Savaşı sonra-
sında ve Cumhuriyet’in ilk yıllarında
bütün bölge için ciddi bir siyasî ve
diplomatik muhteva da kazanmıştır.
O kadar ki Osmanlı Atina sefiri I.
Cihan Harbi yıllarında düzenli olarak
şeyh efendiye mektuplar göndermekte
ve gidişata dair bilgiler vermektedir.
6
Tekke adanın elden çıktığı 1913 yı-
Derin
Tarih
lından Lozan Antlaşması gereği 1924
Ağus tos yılından itibaren gerçekleşen müba- din derslerinin artırılması; Türkçe savunulacak, karşılaşılan haksızlık
2 023
deleye kadar Cemaat-i İslâmiyelerle yanında Rumca ve Fransızcanın ve zulümler ilgililere duyurulacak,
idare edilecek bir azınlık konumuna öğretilmesi...) gibi doğrudan maarifle ayrıca Türkçe de yaygınlaşacaktır.
düşen, ayrıca zulme uğrayan Müs- ilgili hususlar da vardır. Tabiatı icabı
lümanların haklarının korunması, Mirât-ı Girid’in 10 Ocak 1887 tarihli
entelektüel kapasitesi diğer tekkelere
haberleşme, maddî yardım, esirlerle göre daha yüksek olan Mevlevîliğin nüshasında yer alan “Girit’te Matbu-
muhacir ve mübadillerin geçici iskânı ve Hanya Mevlevîhânesi’nin mektep- at-ı İslâmiye’nin Elzemiyeti” başlıklı
ve mübadele sırasında Türkiye’ye leşme süreçlerine destek verdiğini de editoryal yazıda matbuat için kul-
nakli için gerekli faaliyetlere çok görüyoruz. Tekkenin bünyesinde bir lanılan, “bâis-i necat u medeniyet”
yönlü olarak zemin hazırlamış, katkı mektep açılmış, ayrıca kıymetli ve (kurtuluşun ve medeniyetin sebebi),
vermiştir. zengin kütüphanesi hizmete âmade “rehber-i terakki-i hükümet” (hü-
olmuştur. kümet ve idarenin ilerlemesinin
Zayıflayan siyasî nüfuzun bir şekilde rehberi), “envâr-ı feyz u marifet”
sağlanması ve mümkün olan en üst Adadaki Müslüman Osmanlı var- (feyiz ve bilgi nurları), “neyyir-i necat
düzeyde sürdürülmesi ile Müslü- lığını sürdürmek ve savunmak için u selâmet” (kurtuluş ve selâmet
manların haklarının korunması ve devreye sokulan ve Mevlevîhâne’nin yolunun aydınlatıcısı), “bâdî-i felah u
az da olsa görülmeye başlanan irtidat de desteklediği bir diğer araç, Türkçe ibret” (kurtuluş ve ibret sebebi) gibi
hareketlerinin önlenmesi için devreye Müslüman basının takviyesi ve süreli çarpıcı siyasî-dinî-kültürel ifadelere
sokulan araçlar arasında İptidaiye, yayınların sayısının artırılmasıdır. Bu ve terkiplere rastlıyoruz. Aynı yazıda
Rüşdiye, İdadiye, Sultaniye mekteple- yolla Osmanlı Devleti’ne bağlılık fik- şu ifadeler de yer alıyor:
rinin açılması/artırılması, ders prog- riyatı güçlenecek, ağırlaşan şartlar se-
ramlarının hem Osmanlı maarif sis- bebiyle adayı terk etmek isteyen Müs- “(...) Ceziremizin [adamızın] İslâm
temine ve mektepleşme politikalarına lümanların orada kalarak direnmesi ahalisi her şeyden akdem [önce]
uygun hale getirilmesi hem de adanın teşvik edilecek, haberleşme imkânları matbuata muhtaç olduğundan
(vilayetin) siyasî, sosyal ihtiyaçları- artacak, siyasî ve muhalif şuurlanma o sayede zaafiyetlerine takviyet
na göre tahkim edilmesi (Türkçe ve yükselecek, Müslümanların hakları verilmek için eşedd-i ihtiyaç [çok
G I R I T M E V L E V Î H Â N E S I

Yunanlıların kaçarken zorla sürükleyip


adaya götürdükleri Türk esirleri şeyhe-
fendi araya girerek alıyor ve onları tek-
kede misafir ediyor sonra da Türkiye’ye
gönderiyor. Bu fotoğraf mevlevîhânenin
önünde çekilenlerden biri. Bilenler yağlı
güreş de tutuyor.
Yandaki belge ise Atina Osmanlı sefiri
Galip Kemali Söylemezoğlu’nun şeyhe-
fendiye gönderdiği 31 T.evvel 1915 tarihli
harbin gidişatına dair bilgi notu.

Dipnotlar:
1. Dökümlerin derlendiği kaynaklar olarak bk.
Salnâme [-i Vilayet-i Girid], sene 1292, def‘a 1,
Matbaa-yı Vilayet-i Girit, s. 89, 90; Salnâme-i
Vilayet-i Girid, sene 1293, def‘a 2, Matbaa-i Vi-
layet-i Girit, 1293, s. 121, 122. İkinci salnâmede
ek olarak ayrıca 1 şadırvan zikrediliyor.
2. Salnâme-i Vilayet-i Girid, 1310/1308 senesiyçün
tertip olunmuştur, def‘a-i sâlise, [Girit] Vilayet
Matbaası, 1310, s. 185.
3. Bk. Kamûsu’l-A‘lâm, İstanbul, Mihran Mat-
baası, 1314-1896, V, 3856. Ayrıca “Cezire’de
hükümete ait bir matbaa bulunup biri Türkçe
ve diğeri Rumca iki resmî gazete çıkıyor” bilgisi
için bk. age, V, 3855.
4. Orhan F. Köprülü, “Ustazâde Yunus Bey’in
meçhul kalmış bir makalesi: Bektaşîliğin
Girid’de intişarı”, Güneydoğu Avrupa Araştır-
7
maları Dergisi, sayı: VIII-IX, İstanbul, Edebiyat
Fakültesi, 1980, s. 54, 65-66. Bu araştırmadaki De rin
tesbite göre Hanya ve kazalarındaki Bektaşî Tarih
kuvvetli bir ihtiyaç] ile muh- ziyadesiyle zorlaşacak hem de artık müntesiplerin sayısı 1600’dür. Ağ us tos
5. Düstur, 1. Tertip, IV. cilt, İstanbul, Mahmud 2023
taç oldukları matbuat, cezirece Yunanistan vatandaşı olan Müslüman Bey Matbaası, 1299, s. 648.
lâzım-melzûm kabîlinden [biri di- nüfus ve Cemaat-ı İslâmiye teşkilat- 6. Şemseddin Sami 1891’de Hanya sancağının
nüfusu hakkında şu bilgiyi veriyor: “Sancağın
ğerini gerektirecek şekilde] olmaz ları için ehemmiyet kesbedecektir. ahalisi 65.787 kişiden ibaret olup bunların
mı? Bir müddetten beri cezirede Çünkü tekkeler, vakfiyelerle takviye 21.598’i Müslim, 43.449’u Rum, 525’i Yahudi
ve kusûr-i cüzî miktarı Katolik ve Protestan ve
Osmanlı lisanında olan gazetelerin edilmiş olmaları itibariyle maddî sairedir”. “Hanya”, age., III, 1919. Salnâme-1292
kûşe-i inzivaya çekildikleri evânda imkânlara sahip ve teşkilat yapısı ve ve 1293’de geçen (s. 102; 131) “İslâm 8.550,
Hıristiyan 2.515 ve Yahudi 345” rakamları, ka-
[yayınlanmadıkları zamanlarda] oturmuş gelenekleri itibariyle de işler- zalar hariç olmak üzere sadece Hanya’nın iç nü-
gerek ahali-i İslâm’ın görmüş liği ve irtibatları olan müesseselerdi. fusunu gösteriyor olmalıdır. Salnâme 1292’teki
rakamlara göre ise adanın toplam nüfusunun
oldukları zulm ü teaddiyi ve gerek Hanya Mevlevîhânesi ise her bakım- dağılımı şöyledir: İslâm 93.126, Hıristiyan
Hıristiyan matbuatının fikr ü dan büyük ve itibarlı bir külliye idi.8 134.460, Yahudi 345 (s. 104). Salnâme 1293’de
bu rakamlarda hafif değişiklikler olacaktır:
mütalaalarını merkez-i saltanat-ı İslâm 91.746, Hıristiyan 135.780, Yahudi 345 (s.
seniyyeye arz edecek elde bir vasıta * 132). Bu rakamlara göre Hanya dışında adada
Yahudi nüfus bulunmamaktadır.
olmadığından, zavallı İslâmlar Büyük bir hezimetle neticelenen 7. O. Koloğlu, “La Presse Turque en Crète”, Presse
mahsur hükmünde kalmamışlar Balkan Savaşları ve I. Cihan Harbi Turque et Presse de Turquie, İstanbul-Paris, Edi-
tions ISIS, 1992, s. 266-67. Hanya’da neşredilen
mıydı?”7 Balkanlar’da ve Adalar’daki Osman- Hakikat gazetesinde de benzer meselelere atıfta
bulunan birçok metin yer almaktadır.
II. Meşrutiyet’in ilânından sonra ada lı-Türk-Müslüman varlığını, bu arada 8. Hanya doğumlu Abidin Nesimi’nin, hatıraları
üzerindeki Osmanlı siyasî nüfuzu ve gelişip genişleyen, fonksiyonları artan arasında, Hanya Kadirî Tekkesi’ne mensup
dedesi ile aynı tekkenin şeyhi büyük amcası ve
hâkimiyeti daha da zayıflayacak, 1913 tekkeleri de hayli zor ve zorlu bir yola Resmo Bektaşî Tekkesi şeyhi babası Hüseyin
yılında aktedilen Londra Konferansı sokmuştu. Millî Mücadele sonrasında Nesimi hakkında bilgiler verirken Girit’teki
tasavvuf ve tekkeler hakkında temas ettiği hu-
ve Atina Muahedesi ile fiilen ortadan Lozan masasında kararlaştırılan nü- suslar da zikre değer. Yılların İçinden, İstanbul,
fus mübadelesi (mübadillerin diliyle Gözlem Yay., 1977, s. 24 vd.
kalkacaktır. Bu tarihten mübadele 9. Bu yazı esas itibariyle Girit/Hanya Mevlevî-
günlerine kadar yaklaşık 10 yıllık mübadele felaketi yahut mübadele hanesi-Şeyh Ailesi Müştemilatı Vakfiyesi
hâilesi) bu defterlerin çoğunu bir Mübadelesi (İstanbul, Dergâh Yayınları) kita-
süre içinde camilerin, tekkelerin bımızın Giriş kısmındaki bilgiler kullanılarak
faaliyetleri ve fonksiyonları hem daha açılmamak üzere kapattı.9 hazırlanmıştır.

You might also like