Professional Documents
Culture Documents
Searle
Özgürlük ve Nörobiyoloji
ISBN 978-605-9922-98-2
Baskı- Cilt
STAR AJANS MATBAACILIK
Alaaddin Bey Mh. 634 Sk. Nilüfer Ticaret Merkezi
2. Bölge Ayaz Plaza No:24 Nilüfer/ Bursa
Tel: O. 224. 249 33 20 Faks: 0.224. 245 18 09
Sertifika No: 15366
SENTEZ
YAYIN VE DAGITIM EGITIM ve
OGRETIM KURUMLAR! TiC.ve SAN. A.Ş.
Cumhuriyet Cad. Eski Tahıl içi Sokak No:5 BURSA
Tel: (0 224) 225 11 80 (pbx) Faks: (0 224) 225 02 00
www. kitap16.com - e-mail: bilgi@sentezdagitim.com.tr
Sertifika No: 14399
J ohn R. Searle
••
Ozgürlükve
Nörobiyoloji
Çeviri: Zeki Özcan
"
SENTEZYAYINCILIK®
İçindekiler
Gİ RiŞ ......................................................................................................... 7
nomisidir.
Bu tanıma göre özgürlük kazanılacak bir şeydir; kendini
ahlak yasasıyla determine ederek kaza n ı l ı r; etik ve yasal sınır
ları içerir. Yurttaşın özgürlüğüyle politikacının özgü rlüğü
arasında fark vardı r. Yurttaşın özgü rlüğü bir yandan yasalar
ve yasaklar nedeniyle doğal özgürlüğün ortadan kalkmasını
içerir; çünkü yasalar ve yasaklar yurttaşın bencilce davranış
lar yapmasını ve kolektif özgürlük yararına hareket etmesini
sağlar; politik özgürl ü k ise, herkesi n bir arada yaşayabilmesi
için "yasa", "ödev", "zorlama" kavramlarını içerir.
Rousseau'da özgürl ü k metafizik bir kavram olmadan ön
ce politik bir soru ndur; kolektif özgürlüktür. Bu sorun şöyle
ortaya konabilir: Birlikte nasıl özgür oluruz? Doğal özgürlük
ve yu rttaşlı k özgürlüğü arasındaki bu karşıtlı k sosyal sözleş
me yard ımıyla aşı l ı r. Sosyal sözleşme bireysel özg ürlükten
toplumsal özgü rlüğe geçmeye izin verir.
lar. O demektedir ki, XX. yüzyılın ilk onlu yıllarında ilginç bir
değişim oldu . Mikro düzeyde yani atom d üzeyinde doğa saf
haliyle determinist değildir. Bu nedenle kuantu m düzeyinde
determinist olmayan açıklamalar kabul etmeliyiz. Yine de
şimdiye kadar kuantum indeterminizmi bize özgü r irade
problemini çözmemizde yardım etmedi . Çünkü bu i ndeter
minizm evrenin temel yapısına rastlantıyı sokar. Buna göre
"bazı eylemlerimiz özgürdür." hipotezi, "eylemlerin rastlantı
sal ol ması hipotezi"yle aynı şey değildir. Bazı açıklamalar
şunu söylüyor gibidir: Bilinç ve hatta özgür irade kuantum
mekaniğinin terimleriyle ele alınmalıdır. Fakat şimdiye kadar
bu, ikna edici biçimde yapı lmamıştır. Bu tartışmayı yapabil
mek için, evrendeki doğal fenomenlere ilişkin şimdiki deter
minist olmayan en temel teorileri mizi göz önüne getirmeli
yiz. Nörobiyolojik problem olarak özgü r i rade problemini
tartışırken bu nokta önemlidir.
Searle demektedir ki, kuantum mekaniğini temel alarak
özgür irade konusunda pek çok şey söylenmiştir. Fakat bun
ların büyük çoğunluğu inandırıcı değildir. Searle'e göre algı
lamalar tümüyle pasif etkinliklerdir ve isteyen bilinç ise etkin
özelliktir. Algı lamalar ve bilinç arasında temel farklar vardı r.
Örneğin bir parkta ayaktaysam ve bir ağaca bakıyorsam,
ağaç algım hangi yöne bakacağımı belirler. Fakat uzaklaş
maya, kolumu kaldırmaya veya başımı kaşımaya karar verir
sem, bunu özgürce ve isteyerek yaparı m. Bunlar benim al
gıma bağlı değildir. Bu eylemlerimin özelliği şudur: Onları
yaparken inançlar ve istekler gibi birtakım nedensel koşul
lardan ibaret sebepleri hissetmem. Bu demektir ki, kararımın
a lternatiflerini belirlemek bana aittir. Alternatifleri düşünü
rüm. Düşünüp taşınmanın, kararın ve eylem sürecinin her
etabının nedenleri ve sonraki etaplar arasında boşl u klar var
dır. Eğer derinlemesine düşünürsek, şunu görürüz: Düşünüp
taşınma ve eylem arasındaki aralık, pek çok bölüme ayrılabi-
20 ÖZGÜRLÜK VE NÖROBIYOLOJI
Zeki ÖZCAN
.. .. ..
3 Che Sera Sera, Jose Feliciano'nun şarkısı (Nasıl olsa her şey olacağına
varır.).
36 ÖZGÜRLÜK VE NÖROBIYOLOJI
Bu konuda bkz. Bizim insan ve Toplum Bilimleri l· Genel Bakı adlı kita
bımızın 275-336. Sayfaları, Alfa Aktüel, Bursa 2007.
ÖZGÜRLÜK VE NÔROBIYOLOJI 37
g itmez.
• Yunan mitolojisindeki tanrılardan biri olan Paris Troya kralı Priamos ile
50 ÖZGÜRLÜK VE NôROBIYOLOJI
V. Hipotez (1 ) ve E pifenomenizm
Hipotez (1)'i kabul etmenin en iyi biçimi, onda bir mü
hendislik problemi görmektir.
Bi linçli bir robot yapmakta olduğunuzu düşünün. Onu
öyle yapıyorsunuz ki, tercih yapma zorunluluğuyla karşılaştı
ğında, bu aralık deneyimini yapar. Yine de onun maddi te
melini öyle kuruyorsunuz ki, her etap önceki etap tarafından
ve dış uyaranın etkisi tarafından belirlenmiştir. Robotun be
deninin her hareketi, tümüyle iç durumlar tarafından sap
tanmıştır. Gerçekte, daha önce, yapay zekaya ilişkin gelenek
sel alanda teknolojinin bu bölümü için bir modele sahibiz.
Robota, uyaranların ve sistemin durumlarının yol açtıkları
problemlere algoritmik bir çözüm sağlayan programlar yük
lüyoruz. Hipotez (1)'e gelince, Paris'in yargısı önceden prog
ramlanmıştı.
Demiştim ki hipotez (1) epifenomenizme yol açtığı şeklin
deki itirazla karşı karşıya kal ı r. Karar almanın rasyonel süreci
nin ayı rt edici özellikleri nin evrende hiçbir etkisi olmayacak
tır. Paris'in yargısı, beni m davranışım ve robotun davranışı,
tümüyle, mikro ögeler düzeyinde vuku bulan etkinlik tara
fından nedensel olarak belirlenmiştir. Yine de bana şöyle
itiraz edilebilir: Hi potez (1)'den ayrılmayan varsayım, bilincin
56 ÖZGÜRLÜK VE NôROBIYOLOJI
u laşamaz.10
Yine de indeterminizmden rasyonal iteye nasıl geçtiğimizi
bilincin kuantum mekaniği yard ı mıyla açıklanmasına sahip
olabilirdik. Eğer kuantum mekaniğinin sonucu olan i ndeter
minizm rastlantıya eşdeğer olsaydı, bu indeterminizm özgür
irade problemini açıklamamıza izin vermeyecektir. Gerçekte
özgür bir irade rastlantıyla yapılan bir eylem değildir. "Kuan
tum belirsizliği ve rasyonalite arasındaki ilişki nedir?" sorusu
nu beyinsel mikro süreçler ve bilinç arasındaki ilişki veya
görsel uyaranlar, beyinsel mikro süreçler ve görsel yönelimli
lik arasındaki ilişkiyi ele aldığımız gibi ele almak gerektiğini
düşünüyorum. Son iki soruna gelince, biliyoruz ki, sistemik
özellikler mikro süreçler tarafından ve mikro süreçlerle ger
çekleştirilmiştir ve yine biliyoruz ki, sistem düzeyinde işe
karışan fenomenlerin nedensel özellikleri tümüyle mikro
fenomenlerin davranışına referansla açıklanabilir. Sürekli
tekrar ettiğim gibi nedensel i lişkiler moleküler hareketler ve
katılık arasındaki nedensel i lişkilerle aynı yapıya sahiptir.
Ayrıca biliyoruz ki, bireysel ögelerin özelliklerinin bütü nün
özellikleri olmaları gerektiğini söylemek yanlıştır. Böylece
örneğin, atomların elektrik özellikleri bütünün özellikleri de
ğildir. Aynı şekilde özel bir eylemin potansiyelinin 50 Hz
olması sadece tüm beynin 50 Hz de salınmasını içerir. Tü
müyle benzer bir biçimde mikro fenomenlerin rastlantısal
olarak ortaya çıkması böyle bir rastlantıyı sistem düzeyinde
gözlemleyebil memizi içermez. Eğer (2) no.l u hipotez doğ
ruysa, mikro ögeler düzeyindeki belirsizlik sistemin belirsizli
ğini açıklayabilir; fakat böyle bir düzeyde ortaya çıkan rast
lantı, sistem düzeyinde rastlantının bulunmasını içermez.
Sonuç
Başlangıçta demiştim ki, beni m pek de ele alı nmayan
problemleri m, karşıt tezlerin derin çatışmasına şahit oldu
ğu muzda ortaya çıkar. Zihin/beden probleminin ortaya koy
duğu durumda belli bir uyuşturmacılık türünü ileri sürerek
bu karşıtlığı en aza indirmiştik. Geleneksel Kartezyen katego
rilere özgü varsayımlardan vazgeçtiğimizde, naiv bir mater
;
yal izm naiv bir mentalizmle uyuşabilir. -Yihe de bu uyuştur-
" (1
macı lık, özgür irade problemine uygulanamaz; çünkü her
insan edimi nedensel olarak yeterl i koşullardan sonra yapılır,
şeklindeki tez bazı insan davranışları n ı n nedensel olarak
belirlenmediğini kabul eden tezle uyuşmaz. Problemler seri
sini dikkate aldığı mızda iki olasılıkla karşı karşıyayız: ya (1)
no.lu hi potez ya da (2) no.lu hipotez. Bu hiç de şaşırtıcı de
ğildir. Eğer bahse girmemiz gerekirse, olasıdır ki, şans kesin
likle birinci hipoteze ayrıcal ı k tanır. Çünkü biri nci hipotez, en
basitidir ve biyolojideki bütün bilgimize uygundur. Problem
şudur: Bu hipotez sonunda tümüyle inanılmaz bir sonuca yol
açar. Bu noktayı Londra'da bir konferansımda açı kladığımda,
bir dinleyici şunu sordu: " H ipotez (1)in doğruluğu kanıtlan
saydı, kabul eder miydi niz?" Bu soruyu, yeniden ve şöyle
formüle edebili riz: "Eğer özgür ve rasyonel karar almanın var
olmadığı kanıtlansaydı, bu tür kararların var olmadıklarını
kabul etme kararını rasyonel olarak ve özgürce alır mıydı
n ız?" Bunun üzerine muhatabım şöyle demedi: "(Hipotez (1)
doğru olsaydı, beyninizde ortaya çıkan nöronal süreçler ağ
zınızı bunu kabul etmeye götürür müydü? Bu soru, yine de
hipotezin izin verdiği şeyin ötesine geçerek hipotez (1) çer
çevesinde formüle edilebilirdi; çünkü hipotez, özgü rce ve
66 ôZGÜRLÜK VE NôROBIYOLOJI
DIL VE IKTIDAR
Politik Güç
Weber, örgüt içindeki ilişkileri incelerken, otorite ile güç kavramı arasın
da bir ayrım yapar. Eğer bir kişi, sosyal bir ilişkide, kendi idaresini başka
sının direnmesine rağmen yerine getirtebiliyorsa, güce sahip demektir.
Otorite ise, gücün özel bir biçimidir. Bir emir başkasına itaat görevi yük
lüyorsa, bu otoritedir. Otorite meşrulult esasına dayanır.
•