You are on page 1of 7

KT DAR SEÇK NLER

Ar . Gör. Muhammed Yusuf ERTEK1

MILLS, C. Wright (2017). ktidar Seçkinleri, Çev: Prof. Dr. Ünsal OKSAY, nkılâp Kita-
bevi, ISBN: 978-975-10-3821-0, 663s.

Bu çalı ma ile Charles Wright Mills’in “ ktidar Seçkinleri” ismiyle Türkçeye kazandırılan
kitabının içeri i, kitabın biçimi, çevirmen ve kitabın içeri i gibi ba lıklar altında bir kitap incele-
mesi ile kitabın bölümlerine dair bir içerik kriti i yapılması amaçlanmaktadır. Ayrıca kitabın sa-
hip oldu u hacme binaen bir okuma tavsiyeleri kısmı ve peki tirmeye yönelik tavsiye de
çalı maya eklenmi tir.
Kitabın Biçimi
ktidar Seçkinleri, kitabı 1956 yılında Oxford Üniversitesi Yayınlarından “The Power Elite”
ismiyle yayınlanmı tır. The Power Elite, 2019 yılında “ ktidar Seçkinleri” ismiyle nkılâp Yayı-
nevi tarafından yayın hakkı alınarak basılmı tır. Bu çalı mada incelenen ve içerik kriti i yapılan
kitabın basım yılı 2021 yılıdır. Kitabın çeviri görevini Ünsal OKSAY üstlenmi tir. Kitap 663 say-
fadır. Kitap santimetre bazında, 21,3 x 13,3 x 3,8 ebatlarındadır.
Yazar Hakkında
Yazar Charles Wright Mills, 1916-1962 seneleri arasında ya amı Amerikalı bir sosyo-
logdur. Akıcı bir dil ve i neleyici bir anlatıma sahiptir. Ele aldı ı konuların önem kazanması,
bugün de C. W. Mills’in öneminin artmasının sa lamı tır. Demokrasiye ve birey olarak insanın
“onur” ta ıması gerekti ine inanır. Mills, bir sosyolog, ele tirici, yazar ve hümanist olarak anılır.
C. W. Mills’in “Sociological Imagination (Sosyolojik Dü ünce veya Sosyolojik Tahayyül isimle-
riyle çevrilmi tir), White Collar (Beyaz Yakalılar) isimli eserleri yanında en bilindik eseri The
Power Elite ( ktidar Seçkinleri) kitabıdır. ktidar Seçkinleri, C. W. Mills’in sosyolojisinin bir ol-
gunluk eseri olarak nitelenebilir.
Çevirmen Hakkında
Kitabın çevirmeni Ünsal Oksay 1939 yılı, Urfa do umludur. Balıkesir Lisesi’nden sonra
Ankara Siyasal Bilimler Fakültesini bitirmi tir. Bir dönem UNESCO bursuyla Standford Üniver-
sitesinde leti im Ara tırmaları Merkezi’nde e itim almı tır. Türkiye’de ileti im biliminin kurucu-
larından kabul edilir. 1968’de Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’ne ba lı olan
leti im Fakültesi’ne geçmi tir. 1973 yılında “Azgeli mi lik Açısından Kültür De i meleri” tezi
ile siyaset bilim doktoru, 1982’de “19. Yüzyıldan Günümüze Kitle leti imin Kültürel levleri:
Kuramsal Bir Çalı ma” teziyle doçent, 1988’de “Ça da Fantazya Popüler Kültür Açısından
Bilimkurgu ve Korku Sineması” yapıtı ve di er çalı maları ile profesör olmu tur. 2002 yılında
emeklili inin ardından çe itli vakıf üniversitelerinde görev almı tır. Oksay, 2009 yılında vefat
etmi tir.
Kitabın çeri i
Kitap Amerikan toplumundaki iktidar seçkinlerinin kimler oldu u, nasıl iktidar seçkini ol-
duklarını, iktidar seçkinli inin neyi ifade etti ini, iktidar seçkinlerinin yetkilerinin ve gücünün
boyutlarını incelemeye çalı ır.
Kitap, “Anmak stediklerim” ba lı ı yanında 15 bölüm ve her bölümün bir alt bölümü ni-
teli inde toplam 84 kısımdan olu maktadır. Kitapta bir “Sonuç” ba lı ı veya benzeri alı ıldık

1
Süleyman Demirel Üniversitesi, ktisadi ve dari Bilimler Fakültesi, Ara tırma Görevlisi,
muhammedyusufertek@sdu.edu.tr, ORCID ID: 0000-0001-8167-7723.
96 AHBVÜ Edebiyat Fakültesi Dergisi (HEFAD) Sayı 7 / 2022 Güz

bir son bölüm bulunmamaktadır. Kitabın her bölümüne bir numara ve isim, her kısmına ise
sadece bir numara verilmi tir. Kitabın bölümlerinin isimleri ve sahip oldu u kısımların sayısı
parantez içinde a a ıdaki gibidir:
1. Üst Çevreler (8 kısım)
2. Yerel Sosyete (5 kısım)
3. Metropoliten 400 (5 kısım)
4. Ünlüler (5 kısım)
5. En Zenginler (6 kısım)
6. Üst Yöneticiler (6 kısım)
7. irket Dünyasındaki Zenginler (5 kısım)
8. Sava Beyleri (7 kısım)
9. Askerlerin Nüfuzu (7 kısım)
10. Siyaseti Yönetenler (3 kısım)
11. Denge Teorisi (5 kısım)
12. ktidar Seçkinleri (7 kısım)
13. Kitle Toplumu (6 kısım)
14. Tutucu Dü ünce (5 kısım)
15. Üst Ahlaksızlık (4 kısım)
Kitapta ilgili bölüme ait dipnotlar her bölümün sonuna ayrı ayrı eklenmi tir.
Bölümlerin çeri i
Kitabın ilk bölümü olan “Üst Çevreler” kısmen bir giri niteli i ta ımaktadır. Yazar kitabın
bu bölümünde toplumu üst, orta ve alt sınıf biçiminde tabakalara ayırarak incelemektedir. “ k-
tidar Seçkinleri” dedi i grubun aldı ı kararların da almadı ı kararların da önemi vurgulanmak-
tadır. Buna göre Devlet, irketler ve ordu hiyerar isi içinde “anahtar” niteli inde birtakım
konumlar vardır. ABD’de iktidar ve egemenlik, ekonomik, siyasal ve askeri alanda yı ılmı
haldedir. Öte yandan aile, e itim ve din sosyal kurumları artık eskisi kadar toplum üzerinde
etkili de ildir. Bu kurumlar adeta orduya, irketlere (ekonomiye) ve siyasal yönetim mekaniz-
masına hizmet eder haldedir.
Amerikan toplumunun iktidar seçkinlerini; ekonominin zenginleri, siyasal yönetim meka-
nizması ve ordudaki üst düzey askerler meydana getirmektedir. Bu çevreler sahip oldukları
para, prestij, iktidar ve ya am biçimleri ile de erlendirilebilir. Ço u sıradan insanın sahip olma-
dı ı imrenilecek bir hayata sahiptir. Fakat C. W. Mills, seçkin olmak için bunlara sahip olmak
gerekmedi ini, seçkin olarak da bunlara sahip olunabilece ini belirtmektedir. Seçkin olmak,
sayılan eylere sahip olunabilmesi için bir üs niteli indedir.
Servet, iktidar seçkinlerinin bulundu u kurumlar aracılı ıyla elde edilmektedir. C.W.
Mills’e göre kapitalist düzende, siyaset servete giden yolda pek çok anahtarı elinde bulundur-
maktadır. Prestij sahibi olabilmek ise toplumsal yapının önde gelen kurumsal birimlerine ba lı
olabilmekten geçmektedir. Servet, iktidar ve prestij, ne kadar büyükse daha büyük prestij elde
etme olana ı o denli artmaktadır.
ktidar seçkinlerinin birbirlerinden haberdar oldu u dü ünülür. Fakat bu sınıf içinde olan-
lar bir sınıfın üyesi olduklarının farkında de ildir. Yine de bu sınıftan olanlar, birbirlerinden ho -
lanır, aralarında kolay anla ır, birbirleriyle evlenir ve benzer dü ünce yapılarına sahiptir.
Amerikan toplumunun Avrupa’daki gibi bir feodal dönemden geçmemi olması iktidar
seçkinlerinin olu umunda son derece önemli bir etkendir. Çünkü Amerikan toplumunda burju-
vaziye kar ı çıkacak bir aristokrat ya da asiller sınıfı olmamı tır. Dolayısıyla burjuvazi hem
servet hem iktidar hem de prestij alanında en ba ından itibaren bir tekel olabilmi tir. Böylece,
Amerikan toplumundaki üst tabaka “orta sınıf” üyesi kimselerin yükselmesiyle olu mu bir ta-
baka olarak belirtilmektedir.
Üst tabakaya yönelik lehte veya aleyhte bazı dü ünceler ortaya çıkmaktadır. C. W. Mills
bunların Hıristiyanlık gelene i ile ba lantısını vurgular. Buna göre, seçkinlerden olmayan bu
Muhammed Yusuf Ertek / Yayın Tanıtımı 97

tarz moral dü ünceler, daha a a ı toplumsal konumlara mahkûm edilenlerin daha yüce insan-
lardır. Bu gibi fikirler alt tabakada memnuniyetle karı lanır. Çünkü hem üst tabakayı ele tirmek
hem de bir gün üst tabakaya eri mek noktasında bu dü ünceler ümitleri ya atmaktadır.
ktidar seçkinlerinin tam olarak kimler oldu unun ifade edilebilmesi için toplumdaki görü-
nürlükleri ve etkileri incelenmelidir. C. W. Mills, herkesin aynı tarihi ya adı ını fakat tarihe aynı
oranda yön vermedi ini söylemektedir. Dolayısıyla ordudaki bir çavu ile Pentagondaki gene-
ral, bir seyyar satıcı ile holding sahibi ve bir erif yardımcısı ile ABD ba kanının kararları aynı
ölçüde etki etmeyecektir. Bu yüzden bu çizginin nereden çekildi i, iktidar seçkinlerinin kimler
oldu u veya olmadı ına dair bilginin ayrıntısını da ortaya koyacaktır.
C. W. Mills, toplumu etkileyen büyük kararların sayıca küçük çevreler tarafından verilen
kararlar oldu unu belirtmektedir. ABD’nin attı ı atom bombaları, Kore Sava ı ve II. Dünya Sa-
va ına girme kararları bu gibi kararlardır. Üstelik bu gibi kararlar, büyük oranda tarihin her
döneminde de zaten böyle olu maktadır. Dolayısıyla, C. W. Mills, tarihi etkileyen büyük karar-
ların arkasında merkezile mi bir iktidar ordusunun varlı ına i aret etmektedir.
C. W. Mills iktidar seçkinlerini i aret ettikten sonra, seçkinlerin ba lı oldu u kurum ya da
kurulu ların i leyi lerini hatırlatır. ktidar seçkinleri, bu “ihtiyaçları” göz önünde bulundurmalıdır.
Veyahut bu ki iler oynamakla yükümlü oldukları rollerine uygun kararlar almalıdır. Böylece ki
soru ortaya çıkmaktadır. Seçkinler rollerini kendileri mi saptar ve belirler? Veya seçkinlerin ik-
tidarlarını, içinde yer aldıkları kurumların onlara yükledi i roller mi belirler? C. W. Mills bu so-
ruya kaderci bir bakı la veya salt iktidar seçkini iradesiyle gerçekle ti i yanıtının verilmesinin,
yeterli olmayaca ı ve yüzeysel düzeyde kalaca ı inanmaktadır. Çünkü bazı iktidar seçkinleri,
düpedüz kendilerine verilen rollerin adamı olmaktadır. Bazıları ise rollerini kendileri belirlemek
istemektedir. Rollerin adamı olanları tarih ve mevcut literatür zaten yazmaktadır. Rollerini ken-
dileri belirleyenler ise Hitler’in kendini “lider ve ansölye” ilan etti i anda, Roosvelt’in ABD’yi II.
Dünya Sava ına sokma kararında veya Truman ve etrafındakilerin Japonya’ya atom bomba-
sını atma kararında ortaya çıkmaktadır. C. W. Mills, i te bu iktidar seçkinlerinin, artık sadece
kendi rollerini de il, milyonlarca ba ka insanın icra edecekleri rolleri de belirledi ini ortaya koy-
maktadır.
C. W. Mills, birinci bölümün ilk yedi kısmında yaptı ı bu de erlendirmelerinin ardından,
Amerikan toplumundaki iktidar seçkinlerinin iradelerinin nereye kadar uzandı ını ve nerelerde
kısıtlandı ının bilinmesini önemli bir sorun alanı olarak görmektedir.
C. W. Mills’e göre, kitabının birinci bölümün ilk yedi kısmında, tarihin tümüyle mevki ve
kimlikleri hemen anla ılabilecek bir grup “kötü” veya “kahramanın” eseri olarak görmek, bu
görü e sahip olanların bir kaçı noktasıdır. Çünkü toplum yapısındaki de i imlerin zamanla
nasıl olup da çe itli iktidar seçkinlerine olanaklar hazırladı ını ve söz konusu iktidar seçkinleri
gruplarının bu olanaklardan nasıl yararlandıkların veya yararlanamadıklarını anlayabilmek ve
bu hususun üzerine dü ünmek gerekir. Aksi görü lere sı ınmak, bir kaçmak e ilimidir. C. W.
Mills’e göre; tarihi kötülerin eseri veya tesadüf ile kaderin eseri oldu una dair görü lerin ikisi
de toplumdaki iktidar olgusunu anlamaktan kaçmaktır. ktidar sahibi kimselerin, toplumda ne-
leri nasıl yaptıklarını anlamaktan kaçınmaktır.
C. W. Mills, birinci bölümde yukarıdaki gibi bir çerçeve içinden okuyucusuna kitabın geri
kalanındaki hususların ipuçlarını verir. Ardından birinci bölümün son kısmında (8. kısım) kita-
bın ilerleyen bölümlerinde ele alaca ı konular hakkında bilgi vermektedir.
Kitabın ikinci bölümü olan “Yerel Sosyete” ba lı ında, Amerikan toplumunda küçük ka-
sabalar veya küçük kentlerde yer alan zengin aileler ele alınmaktadır. lgili aileler o yörenin
insanı tarafından tanınır, yerel gazetelerde çıkarlar, radyo veya gazete sahibidir. Bölge için
önemli birer i verendir. Yerel sosyete arasında yakın ili kiler vardır ve sınıf bilincine sahiptir.
C. W. Mills bu bölümde, kitabın tamamında oldu u gibi bizzat yaptı ı bir saha ara tırmalarının
nitel ve nicel verileri ile kamuoyundaki dergi ve/veya haberlerin verilerini kullanarak savını güç-
lendirmektedir. Protestan ahlakının yerel sosyete bazında hayat tarzını nasıl etkiledi i, bu bö-
lümde ele alınır.
98 AHBVÜ Edebiyat Fakültesi Dergisi (HEFAD) Sayı 7 / 2022 Güz

Kitabın üçüncü bölümü olan “Metropoliten 400” ba lı ında Mills, Amerikan toplumunda
Avrupa’daki Paris, Londra, Roma gibi bir ulusal bir kent merkezi olmadı ından, fakat yine de
ABD’nin büyük kentlerinden bir birlik ve beraberlik içinde olan üst sınıfın olu umundan bahset-
mektedir. Amerikan toplumu gibi bir göçmenler toplumu için, pek fazla ku ak geriye gidi söz
konusu de ildir. Nitekim Amerikalılar da soy zincirine önem vermemektedir. C. W. Mills bu üst
sınıfların bir araya geldikleri kulüpleri ele almaktadır ve onların birer “statü asansörü” i levi
gördü ünü bu bölümde anlatır. Yerel sosyetede oldu u gibi bu üst sınıfın da hayat tarzında
Protestan ahlakının etkisi görülmektedir. Nitekim bu üst sınıfın üyeleri de ço unlukla ya Pro-
testan veya di er Protestan sınıflarına (mezheplerine) mensuptur. Metropoliten 400 sınıfının
çocukları, e itimlerini benzer kurumlarda almaktadır. C. W. Mills buraları o sınıfın üyesi çocuk-
ların yapaca ı evlilikler için birer Pazar yeri olarak nitelemektedir. Bu sınıf üyelerinin benzer-
likleri, kurdukları kulüpler ve okudukları okullar vasıtası ile güçlenmektedir.
Kitabın dördüncü bölümü olan “Ünlüler” ba lı ında, gelgelelim ünlü ki ilerin kimler olduk-
larına girizgahı okuyucuyu kar ılamaktadır. C. W. Mills’e göre, Amerikan toplumunda öyle bir
noktaya gelinmi tir ki, radyo ya da televizyonlarda, gevezelik yapmaktan ba ka marifeti olma-
yan “profesyonel aklabanlar”; bakanların, devlet adamlarının, ordunun üst kademesindeki ko-
mutanların ve büyük sanayi kurulu larının ba ındaki yöneticiler gibi ki ilerin büyük
hayranlıklarını kazanırlar. Ünlülerin ortaya koydu u “yıldız sistemi”, ünlülerin aralarında kur-
du u sınıf bilincini anlatmaktadır. Bu sınıf bilincinin olu turuldu u yegâne mekân ise “Cafè
Sosyetesi”dir. “Amerikan Güzeli” olmak isteyen kızlar, buralara katılmaktadır. Onlar ünlü olmak
isteyen Amerikan kızlarıdır. “Masrafı irketten ödenen kadınlar” bir süre sonra ünlüler dünya-
sındaki yerlerini alır. Masrafları irketine ödetmek, nihayetinde kârlı bir i haline gelmektedir.
Fakat madalyonun bir de öbür yüzü vardır. Toplumun alt tabakası veya fakirler için bamba ka
bir boyut söz konusudur. Amerikan güzellerinin Cafè sosyetesinde yaptıkları ile, di er genç
kızların yaptıkları aynı nitelikte olsa da toplum için aynı görünümde olmayacaktır. “Amerikan
Kadını” seçilen kızlar ba arı elde ederken, di erlerinin yaptıkları günah ve günahkârlıktan ötesi
de ildir. Halka kalırsa günahkâr olanlar, sadece zenginlerin i siz güçsüz çocukları ile ta radan
gelme yoksul kızlardır.
Kitabın be inci bölümü olan “En Zenginler” ba lı ında, a ılacak derecede zengin olan-
ların, Amerikan toplumunun sandı ı gibi uzaklarda olmadı ı veya yok olup gitmedikleri ele alı-
nır. Milyoner üreten Amerikan kapitalizmi bu bakımdan çok iyi durumdadır. C. W. Mills en
zenginleri anlatırken “Hırsız Baron” ifadesini kullanır. Hırsız baronlar için On milyon insandan
onar cent çalmak, silah zoruyla banka soyup 100 bin dolar almaktan çok daha kolaydır. Öte
yandan Amerikan toplumu açısından yeteneklilikte tek ölçüt paradır. Hatta u soru sorulur:
madem bu kadar zekiymi sin, niye zengin de ilsin? C. W. Mills bu bölümde tezini güçlendir-
mek adına onlarca nicel veriyi payla maktadır. Bunların bazıları kendi çalı malarının neticeleri
iken bazıları ise bölümün dipnotunda i aret etti i kaynaklardan alınan rakamlardır. Bu bölümde
zengin olmak için ilk ve en zor olan kısmın büyük sıçramayı yapmak oldu u anlatılmaktadır. O
noktadan sonra para kazanmak da servet edinmek de kolayla maktadır. Öte yandan para kay-
betme riski de azalmaktadır. O nokta öyledir ki, orta sınıftan bir i adamı 50 bin dolar borca
girse, çok güç durumda kalmı demektir. Fakat 2 milyon dolar borçlanmanın yolunu bulan bi-
risine, kredi açan kimseler sırf borcunu ödeyebilsin diye, tekrar yardım edip para kazanması
için elinden tutmaktadır.
Kitabın altıncı bölümü olan “Üst Yöneticiler” ba lı ında, irketlerin ba ındaki “yönetici ve
uygulayıcılar” ele alınmaktadır. Bunlar, eski, kaba ve modası geçmi i letmecilerin yerine, ta-
rafsız, uzman arabulucular olarak irket yönetim kademesine gelmi lerdir. Bazıları bunları bü-
yük zenginlerden farklı gruplar görmektedir. Fakat C. W. Mills, onların artık birle ik bir yapıya
kavu mu , mülkiyet ve ayrıcalıklar dünyasında son derece iç içe girmi olduklarını ifade et-
mektedir. Bu yöneticiler, konu an kendileri olmadıkça dinlemeyi sevmez, kitap okumaz, iir,
tiyatro veya roman ile ilgilenmez, “brifing”leri tercih eden kimselerdir. Bunun aksi olanlar da
zaten kendi çevrelerinde a kınlıkla kar ılanmaktadır. Bu ki ilerin bilgi düzeyleri, toplantı sa-
lonlarında ve ilgili dostlarından duyduklarından kapıp ö rendiklerinden ibarettir. Sordukları so-
rular nettir; para kazanıldı mı, kazanıldı ise ne kadar ve kazanılmadı ise niçin?
Muhammed Yusuf Ertek / Yayın Tanıtımı 99

Kitabın yedinci bölümü olan “ irketler Dünyasındaki Zenginler” ba lı ında, irketle me


çatısı altında örgütlenmi zenginler sınıfı ele alınmaktadır. Bu grup içinde mülkiyet sahibi zen-
ginlerin yanında, aldıkları yüksek ücretler ve gelirler sayesinde ayrıcalıklı bir üst yöneticiler
tabakası bulunmaktadır. Bu tabakanın tüm üyeleri temsil ettikleri sınıfın bilincinde olup, vakıflar
aracılı ı ile nasıl mal varlı ı çe itlendirilir, sürekli hale getirilir ve vergi avantajları nelerdir, çok
iyi bilmektedir. Di er yanda cimriler ve tutumsuzlar ise bölümde ele alınan di er bir kesimi ifade
etmektedir.
Kitabın sekizinci bölümü olan “Sava Beyleri” bölümünde, ordudaki iktidar seçkinlerinden
amiraller ve generallerden bahsedilmektedir. ABD’nin jeopolitik konumu, onu sava lardan ve
eski dünyanın kavgalarından uzak tutmu tur. Karadan önemli bir tehlikesi altında olmayan
ABD, donanmasına önem vermi tir. Karadaki ayaklanmaları bastırmada, kara ordusu kadar
etkin olmayan donanmada, generaller ve amiraller politik i lere karı ma olana ı da bulama-
mı lardır. Fakat sonrasında, Amerikan Kongresi’nde amiral ve generallerin e leri bile, çay par-
tilerinde çay yerine kahve ikramına nail olma statükosunu elde edebilecek konuma
ula mı lardır.
Kitabın dokuzuncu bölümü olan “Askerlerin Nüfuzu” ba lı ında, Amerikan askerleri ile
toplumun ba ları ele alınmaktadır. Evvelinde toplum seçkinleri ile ileti imi dahi olmayan asker-
ler, artık iktidar seçkinlerinin karde i ve hatta a abeyi olabilecek hale gelmi lerdir. Askerlerin,
sivillerle ili kilerinde a ırlıklarını koyma çabaları, amiral ve generallerin kendi bildiklerini yapma
istekleri veya be enmedikleri kararları hasır altı etmek veya o karara uymama alı kanlıkları
bilinmektedir. Fakat pek tabii, ABD’nin yine de askerlere ihtiyacı vardır. Amerikan tarihinde
zamanla bu ili kiler, askerlerin iktidar seçkinleri arasında en güçlü grup haline gelmesini sa -
lamı tır. Çünkü ABD’nin dünya devleti haline gelmesi ile, ordu ve ordu yetkilileri gerek ülke
içinde gerek uluslararası sahada daha önemli konumlara gelmi lerdir. Yüksek rütbeli askerler,
dolaysız olarak diplomatik ve siyasal çevrelere girmek durumunda kalmı tır. Bir yandan da
orduya aktarılan bütçe de hep büyümü tür. Bu sayede devlet içinde askerin rolü de artmı tır.
Askerler, modern sava nedeniyle isteseler de istemeseler de bu konuma eri mi lerdir. C. W.
Mills’e göre böylece askerler, nasıl ekonomik yönden güçlü bir hale geldiler ise, artık ekono-
mide de askerlere söz hakkı tanınması gerekmi tir. ABD’de e itim kurumu ve üniversitelerin
mali ihtiyaçları malumdur. Askerlerin ihtiyaçları ve mali güçleri üniversitelerle ili kilerinde bir
unsur olmaya ba ladı ında ise, e itim politikaları da bu minvalde geli meye ba lamı tır. C. W.
Mills, askerlerin bu mali gücünü bir de halkla ili kiler alanında devreye sokmaya ba lamasının,
düpedüz bir propaganda oldu unu ifade ederek bu bölümü kurgulamaktadır.
Kitabın onuncu bölümü olan “Siyaseti Yönetenler” ba lı ında, ABD ba kanı olabilmenin
portresi ele alınır. Mills, bir sosyolog olarak kesin çizgiler çekmeye dikkat eden kalemiyle, ABD
ba kanlarının portreleri dı ında, di er yöneticiler ile parti politikacılarının da nasıl bir ortamda
yeti tikleri veya yeti mi olabilece ini ayrıntısıyla beraber bu bölümde ele almaktadır.
Kitabın on birinci bölümü olan “Denge Teorisi” ba lı ında, C. W. Mills, liberal görü ü ve
halkın buna olan inancını ele tirmek için ayırmı tır. C. W. Mills, görünmez el ve pazar ekono-
misinin neyi ifade etti ini okuyucuya hatırlattıktan hemen sonra, iddia edilen dengeyi ele tir-
mektedir: Bir taraf için gerçekten bir denge sa larken di er taraf için ise tam bir dengesizlik.
Bunun açıklaması ise arkasından gelmektedir: Çünkü, toplumda üstün duruma geçebilmi
gruplar, bu egemenliklerinin anla ılmaması, sarsıntıya u ramaması için elbette ki toplumda
adaletli bir iktidar dengesinin bulundu unu ileri sürecek; buna herkesten önce kendileri inana-
caktır. Bu durum uluslararası ili kilerde de büyük devletlerin küçük devletlere verdi i ahlak
dersinde kendini gösterecektir. Hiçbir gerçek ya da tüzel ki ilik, bu “status guo”yu de i tirmek
istememektedir. C. W. Mills bu bölümde ayrıca Amerika’da yerle mi olan Spoils System’i (ga-
nimet sistemi)ni de ele almaktadır. Daha sonra ise kongre üyelerinin samimiyetsiz ve çıkara
dayanan ili kileri detaylandırılmaktadır.
Kitabın on ikinci bölümü olan “ ktidar Seçkinleri” ba lı ı, kitabın ba ında “asıl konumuz”
olarak ifade edilen ba lıktır. C. W. Mills bu noktaya kadar yüzlerce sayfa kurgusunu in a etmi ,
100 AHBVÜ Edebiyat Fakültesi Dergisi (HEFAD) Sayı 7 / 2022 Güz

akabinde asıl konusunu açıklamaya giri mi tir. Amerikan toplumunda iktidar seçkinlerinin ko-
numunu de i tirecek bir “devrim” ya anmamı tır. Deniz zırhlıları toplarını saraya çevirmemi ,
süngü zoruyla meclis da ıtılmamı tır. Bu tabloda C. W. Mills’e göre Amerikan toplumunun ik-
tidar seçkinleri, dört tarihsel a amadan geçmi tir. C. W. Mills kitabını kaleme aldı ı 1950’li –
1960’lı yılları ise iktidar seçkinleri için be inci a ama olarak kabul etmektedir. Bu a amaların
önemli dönüm noktaları, I. ve II. Dünya sava ları, New Deal dönemi ve bugün so uk sava
niye nitelendirilmekte olan dönemdir. C. W. Mills’in ya adı ı dönemin ekonomik sistemi, de-
vamlı sava ekonomisidir. Artık siyasal yönetim mekanizması yok olmasa bile gücü eskisi ka-
dar de ildir. ABD’nin kararları, büyük irketler ve generaller ile amirallerin çıkarlarının birle ti i
alanlarda olu maya ba lamı tır. Askeri ekonomik ve siyasal iktidar seçkinleri içinde, iktidardan
en büyük ölçüde yararlanabilenler, askeri seçkinlerdir. Bu bölümde iktidar seçkinlerinin kimi
temsil etti i sorunu da ele alınmaktadır. ktidar seçkinlerinin psikolojik yönden artık nasıl bir
“sınıf bilinci” in a etti i, kurdukları network ve sosyal ortamlarından C. W. Mills’in ya adı ı dö-
neme kadar uzanan bir çizgide ele alınmaktadır. Bölümün sonunda, toplumun üst ve orta dü-
zeylerine e ildikten sonra, Amerikan toplumunun büyük bir alanını kapsayan alt tabakalar
hatırlatılarak di er bölüme geçilmektedir.
Kitabın on üçüncü bölümü “Kitle Toplumu” ba lı ıdır. Amerikan toplumundaki yaygın an-
layı “büyük Amerikan kamusu”nun her eyin önünde geldi i, hiçbir eyin kamudan büyük ve
önem ta ımadı ı yönündedir. Nitekim siyasal iktidar me ruiyetini; liberal teori taraftarları da
iktidar sistemine dair yorumlarının dayana ını, kamudan almaktadır. C. W. Mills, iktidar seç-
kinlerinin özellikleri ve durumlarını anla ılmasında, kamu toplumundan kitle toplumuna geçinin
büyük önem ta ıdı ını bu bölümde ifade etmektedir. Bir toplumun kamu toplumu mu, kitle top-
lumu mu oldu unu gösteren belirgin özelli i ba at haberle me biçimidir. Kamu toplumunda,
en önemli haberle me biçimi, e it ko ullarda taraflar dü ünce, görü ve kanaatlerini ifade ede-
bilecekleri tartı ma ortamına sahip olmalarıdır. Kitle ileti im araçları kamu toplumunda tartı ma
ortamını geni letmek ve canlı tutmakla görevlidir. Kitle toplumundaki en önemli haberle me
biçimi ise e it tartı manın dı ındadır. Biçimsel ileti im araçlarıyla yapılan ve kamuyu sadece
kitle ileti iminin tüketicisi ve kendine verilenin alıcısı sayan bir ileti im söz konusudur. Kitle
toplumundaki kamu, kitle ileti im araçları ne veriyorsa, yalnız onu ö renebilmektedir.
Kitabın on dördüncü bölümü “Tutucu Dü ünce” ba lı ıdır. C. W. Mills kitabının bu bölü-
münün tamamında, iktidar seçkinleri tezine kar ı ele tirilere veya ele tiri gruplarına yönelik
kaleme almı tır. C. W. Mills, toplumdaki bazı aydın ve bilim adamlarını bilerek ya da bilmeyerek
iktidar seçkinlerinin be enece i dü ünceler üretti ini, bunların iktidar kurumuna dair gözlem-
lere dayanmadı ını ve bu faaliyetlerin toplumdaki bireylerin siyasal konulara kar ı verdi i
önemi azalttı ını belirtmektedir. te aydınların ve bilim adamlarının bu dü ünce yapısı ve tu-
tumları, bu bölümde “tutucu dü ünce” ba lı ı altında irdelenmektedir. Tutucu dü ünce sahip-
leri, kitabın bu bölümünde ele tirilir.
Kitabın on be inci bölümü olan “Üst Ahlaksızlık” ba lı ında, C. W. Mills, siyasal ve eko-
nomik alandaki ahlaksızlık olgusunun toplumun geneli açısından bir sorun oldu u üzerinde
durmaktadır. Toplumda, “Para kazanmayı” tek ba arı ölçüsü sayılan bir dü ünce geli mi tir.
Akabinde bu dü ünce, para sahibi olmayanları suçlayacak kadar kötü boyuta ula mı tır. Çı-
karcılık ve i ini bilir olmaya dayanan ahlak yapısındaki toplumda, vicdan sahibi bireyler yeti -
mez olmu tur. En kötüsü, artık toplumda bunu önleyebilecek ba ka bir de er de kalmamı tır.
Toplumdaki üst çevreler, topluma örnek olacak niteliklere sahip de ildir. Üst çevrelerin, üst
düzeye gelebilmi olmaları, bu kimselerin ahlakî yönden de erli olmalarından de ildir. nsanlık
tarihinde e i görülmedik bir güç ve iktidar sahibi olan iktidar seçkinleri, bu durumlarını, düpedüz
örgütlenmi bir sorumsuzluk sistemi içinde i görebilmelerine olanak sa layan bugünkü Ame-
rikan toplum yapısına borçludur.
Kitabı Okumaya Yönelik Tavsiyeler
Kitapta C. W. Mills’in tüm bölümleri kaleme alırken aynı tarzı benimsedi i görülür. Buna
göre her bölümün ba ında bir ila üç sayfa arasında bir giri kısmı yer almaktadır. Akabinde yer
alan tüm kısımların ba langıcı ve son kısımları ise birer giri ve sonuç mahiyetindedir. Fakat
Muhammed Yusuf Ertek / Yayın Tanıtımı 101

bu durum, kitabın yalnızca on be bölümünün giri i ve seksen dört kısmının ba langıç ve son
kısımlarının okunmasının yeterli olaca ı algısını yaratmaması gereklidir. Çünkü C. W. Mills’in
kurgusunda ele aldı ı meseleye dair can alıcı kısımlar, metnin ortalarında birçok nitel ve nicel
veri i aret edilerek izah edilmektedir.
C. W. Mills kitabın birçok yerinde aynı kültürü ve tarihi payla tı ı okuyucularının rahatlıkla
zihninde canlandırabilece i, lakin çeviriyi okuyan ba ka iklimlerden insanların ilk etapta ba -
lam yakalamakta zorlanabilece i birtakım ABD tarihi olay, olgu ve kurumlarını i aret ederek
cümle içinde ve bölüm veya kısımların kurgusunda kullanmaktadır. Bunlar okuyucuyu bazı
noktalarda defalarca aynı sayfa veya sayfaları okumaya itse de kitabın bütününe bakıldı ında
bu tarz metinler son derece azınlık durumdadır. Dolayısıyla okuyucunun kar ıla tı ı bu tarz
metinlerde gösterece i sabır kitabı bitirdi inde alaca ı hazzın yanında ehemmiyet arz etme-
mektedir.
Peki tirmeye Yönelik Bir Tavsiye
C. W. Mills kitabını The Power Elite’i 1956 senesinde yayınlamı tır. ktidar Seçkinleri’nin
çevirmeninin de kitapta i aret etti i gibi, kitabın ele aldı ı konuların güncelli i C. W. Mills’in
geçen zamana ra men önemini ortaya koymaktadır. Bu ba lamda, The Power Elite’in yayın-
lanı ından tam altmı bir sene sonra, ABD’nin iktidar seçkinlerinin Afganistan’ın i gali sürecini
anlatan bir adeta C. W. Mills’in kurgusunu peki tiren bir yapıya sahiptir. David Michôd tarafın-
dan yazılan ve yönetilen 2017 yapımı “War Machine” isimli filmin bilhassa ilk otuz dakikasında
ABD’nin iktidar seçkinleri i lerini yaparken sergilenmektedir. Bu noktada ilgili filmin C. W.
Mills’in iktidar seçkinleri tezi ba lamında izlenmesi yahut bir inceleme veya içerik analizinin
yapılması, bu çalı ma kapsamında tavsiye edilmektedir.

You might also like