Professional Documents
Culture Documents
ABDÜLKADİR SÜPHANDAÐI
Kutlu Zamanlar
Farklı Bir Açıdan Mübarek Gün ve Geceler
ABDÜLKADİR SÜPHANDAÐI
KUTLU ZAMANLAR
Editör
Ali BUDAK
Görsel Yönetmen
Engin ÇİFTÇİ
Kapak
İhsan DEMİRHAN
Sayfa Düzeni
Ahmet KAHRAMANOĞLU
ISBN
978-975-6096-33-8
Yayın Numarası
34
Genel Dağıtım
Gökkuşağı Pazarlama ve Dağıtım
Merkez Mah. Soğuksu Cad. No: 31 Tek-Er İş Merkezi
Mahmutbey/İSTANBUL
Tel: (0212) 410 50 60 Faks: (0212) 445 84 64
Rehber Yayınları
Emniyet Mahallesi Huzur Sokak No: 5
34676 Üsküdar/İSTANBUL
Tel: (0216) 318 42 88 Faks: (0216) 318 52 20
www.rehberyayinlari.com
TAKDİM YERİNE .........................................................................................9
Kutlu Zaman Dilimi Üç Aylar......................................................... 9
ÖNSÖZ ........................................................................................................17
BİRİNCİ BÖLÜM
MUHARREM AYI, AŞÛRE VE MEVLİD KANDİLİ
Muharrem Ayı ve Aþûre Günü ......................................................... 23
Aþûre Günü ................................................................................ 23
Aþûre Orucu ............................................................................... 25
Aþûre Tatlýsý ................................................................................ 26
Hz. Hüseyin’in Þehadeti.............................................................. 27
Bediüzzaman’dan Aþûreli Bir Nükte ............................................ 27
Mevlid Kandili ................................................................................. 28
Bediüzzaman’ýn Gözüyle Mevlid-i Nebî ....................................... 30
Efendimiz’in (s.a.s.) Doðumu Neyi Anlatýr? ................................. 34
Ýnsanlýk O’nunla Yeniden Doðdu ................................................ 41
O, Sevgililer Sevgilisi ................................................................... 44
Yüzler Yeniden O’nunla Gülerken............................................... 46
Ýnsan Ehrâmýnýn Zirve Taþý: Hz. Muhammed (s.a.s.) ................... 49
Bu Ne Tatlý Özleyiþtir Efendim! (s.a.s.) ........................................ 50
Velâdet ....................................................................................... 52
İKİNCİ BÖLÜM
MÜBAREK ÜÇ AYLAR
Üç Aylar’ýn Önemi ........................................................................... 55
Üç Aylar ve Düþündürdükleri ........................................................... 56
5
KUTLU ZAMANLAR
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
RECEP AYI, REGÂİB VE MİRAÇ KANDİLİ
Recep Ayý ve Regâib Kandili ............................................................ 69
Âriflere Göre Recep Kelimesindeki Harflerin Anlamlarý ............... 69
Rahmet Pazarýna Gelen Raðbet: Regâib ...................................... 70
Yine Tüllendi Þafak..................................................................... 71
Bediüzzaman’ýn Gözüyle Regâib ................................................ 72
Miraç Kandili ................................................................................... 74
Efendýmýz’ýn Sema’ya Çıkarılıþı ................................................... 74
Miraç’ýn Hediyeleri...................................................................... 78
Bu Gece Müslümanlar İçin İndirilen Hükümler ............................ 79
Bediüzzaman’ýn Gözüyle Miraç ................................................... 79
Miraç’ýn Sýrrý Nedir ve Neden Miraç’a Gerek Duyulmuþtur? ....... 80
Miraç’ýn Hakikati Nedir? ............................................................. 81
Birkaç Dakikada Binler Sene Mesafeyi Kat'etmek Nasýl Mümkün
Olur? .......................................................................................... 82
Aklen Mümkün Olan Her Þey Kabul Edilir mi?............................ 82
Miraç ile İlgili Birkaç Husus ......................................................... 83
Namaz-Miraç Ýliþkisi .................................................................... 88
Miraç Kandili .............................................................................. 90
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
ŞABAN AYI VE BERAT KANDİLİ
Amellerin Allah’a Yükseldiði Ay: Þaban ........................................... 93
Berat Kandili ................................................................................... 94
BEŞİNCİ BÖLÜM
RAMAZAN AYI VE KADİR GECESİ
On Bir Ayýn Sultaný: Ramazan ....................................................... 101
O (s.a.s.) Ümmetini Ramazan’a Hazýrlýyordu ................................. 102
6
İÇİNDEKİLER
ALTINCI BÖLÜM
BAYRAMLAR
Yeme İçme Günleri: Bayramlarýmýz ............................................... 135
Kim Sevmez ki Bayramý? ............................................................... 137
Bayramda Tebrikleþme ve Eðlenme............................................... 138
Sizin İçin Hayýrlý İki Gün ................................................................ 140
Kurban, Ýslâm Dininin Þeâirindendir .............................................. 141
Efendimiz’in (s.a.s.) Dilinden Kurban ............................................. 142
Hz. Ýbrahim İmtihaný Baþarýyla Vermiþtir ....................................... 142
Teþrik Tekbirleri Ýbrahim’in (a.s.) Sünnetidir ................................. 143
Bediüzzaman’ýn Gözüyle Bayramlar .............................................. 144
Bediüzzaman’dan Bayram Tebrikleri ............................................. 145
Bayram, Müminleri Bir Anne Gibi Kucaklar ................................... 146
7
KUTLU ZAMANLAR
YEDİNCİ BÖLÜM
DİĞER MÜBAREK GÜN VE GECELER
Þevval Ayý ve Þevval Orucu........................................................... 159
Hicret ............................................................................................ 161
“Gel, Ey Muhammed, Bahardýr” ............................................... 161
Efendimiz’in (s.a.s.) Hicreti ....................................................... 164
Tarihteki Diðer Hicretler ............................................................ 168
Cuma Günü .................................................................................. 172
Günlerin En Hayýrlýsý Cuma Günüdür ....................................... 172
Cuma Günü Müminler İçin Bir Nimet Deposudur ..................... 174
Cuma Günü ve Þer Güçler........................................................ 176
Aydýnlýk Günler (Eyyâm-i Bîd) ...................................................... 178
Adýna Yemin Edilen Zilhicce’nin On Gecesi ................................... 179
SEKİZİNCİ BÖLÜM
NASIL DEĞERLENDİRMELİ?
Her Biri Cennet Deðerinde Fýrsatlar ............................................... 185
Allah Resûlü (s.a.s.) Üç Ayları Nasýl Geçirirdi? ............................... 186
Mübarek Günleri Deðerlendirmenin Yollarý .................................. 186
Ailenizle Camiye Gitmeye Ne Dersiniz? ..................................... 187
Dostlarýnýza, Komþularýnýza Kur’ân Ziyafeti Verin ...................... 187
Kimsesizleri Ziyaret Edin ........................................................... 188
8
TAKDİM YERİNE
1 Gülen, M. Fethullah, Yeşeren Düşünceler, s. 45, 47, Nil Yayınları, İzmir, 1996.
9
KUTLU ZAMANLAR
alýyor gibi olur. Öyle ki her yanda esen bu umûmî hava gö-
nüllerimizi bir mutluluk vaadiyle kaplar ve bize ne bilinme-
dik, ne sezilmedik þeyler fýsýldar. Hatta hayatlarý bedbinliðe,
karamsarlýða kilitlenmiþ insanlar bile bu semâvî þehrâyin-
den nasiplerini alýrlar. Hele günler, o ibadetle derinleþen
saatlerini, hayatýn gerçek mânâsýný terennüm etmek için
gönüller üstünde bir mýzrap gibi hareket ettirdiðinde, kuþ
cývýltýlarý safvetinde ve bir çocuk neþesi tadýndaki ezan da-
kikalarýnýn cennet güzellikleri kadar tesirli ve bu güzellikle-
re meftûn bir kalp gibi olgun ve dolgun ibadet saatlerinin,
Hakk’ý muhatap alma ve Hakk’a muhatap olma mânâsýyla
tüten zebercet duygularýn zikr u fikirle sînelerimizi coþturan
þiiri baþlar... Baþlar da, varlýðýn çehresindeki perdeler sýy-
rýlýr ve Hakk’a yakýn olmanýn o kendine mahsus, huzur ve
itmi’nan dolu lezzetli, sýmsýcak mavi dakikalarý bizim olur.
Günde beþ, haftada lâakal otuzbeþ defa, âdeta bir nurdan
helezon çevresinde dolaþýr, gönüllerimizde Miraç fýrsatlarý-
na erer ve hep insan-ý kâmil olmanýn rüyalarýyla yaþarýz.
Üç Aylar’ýn baþlangýcý, kamer birkaç gün önce zuhur et-
se de, raðbetlere açýk inayetle tüllenen bir perþembe ak-
þamý “merhaba” der ve bir mýzrap gibi gönüllerimize iner.
Ulu günlere ve daha bir ulu güne akort olmaya teþne duy-
gularýmýzý ilk defa uyarýp coþturan “Regâib” bir ses ve ens-
trüman denemesi gibidir. Yirmi küsur gün sonra gelecek
olan Miraç ise, tam hazýrlanmýþ ve gerilime geçmiþ ruhlar
için âdeta, semâvî düþüncelerle, gök kapýlarýnýn gýcýrtýla-
rýyla ve uhrevîlik esintileriyle gelir. Beraât, bu tembihlerle
uyanmýþ ve tetikte bekleyen sînelere kurtuluþ muþtularýyla
seslenir. Kadir Gecesi’ne gelince, bu kadirþinâs insanlarý,
11
KUTLU ZAMANLAR
tasavvurlar üstü ve ancak bin aylýk bir cehd ile elde edile-
bilecek feyiz ve bereketle kucaklar ve onlarý afv u maðfiret
meltemleriyle sarar.
Üç Aylar’ýn bu olabildiðince tatlý ve imrendiren sýcak-
lýðý, imanlý gönüller için gece-gündüz demeden devam
eder. Her gün bütün parlaklýk ve canlýlýðýyla bereketlerini
baþýmýza boþalttýktan sonra gidip ufka kapanýnca, arkadan
yepyeni, âsûde ve buðu buðu güzellikleriyle bir baþka sa-
bah tulû’ eder... Gönüllerimizi dolduran, iç âlemlerimizde
gizli gizli bir þeyler örgüleyen hüþyar gönüller için oldukça
hülyâlý bir sabah...
Recep ayýnýn girmesiyle Rahmeti Sonsuz’a karþý dua,
niyaz, hamd u senâ ve tam bir teyakkuzla hazýrlýða geçen
ruhlar, ayýn sonuna doðru ötelere uyanmýþ gibi tam bir
temâþâ zevkine ererler... Ererler de hemen herkesin dili,
edâsý, üslûbu deðiþir ve çehrelerini bir heybet, bir haþyet
ve bir ümit sevinci bürür. Herkes daha ziyade kalp diliy-
le konuþmaya baþlar... Beþerî sertlikler daha bir yumuþar
ve bunlar arasýnda bir hayli insan, Miraç yapacakmýþça-
sýna bütün dünyevî aðýrlýklarýný atar ve âdeta ruh hiffetine
(hafifliðine) ulaþýr. Derken Hakk’a yönelmiþ bu insanlarýn
gönüllerinden taþan nûrâniyet ve sîmâlarýndaki rengârenk
incelik en katý kalpleri dahi yumuþatacak ve rikkate getire-
cek ölçülere ulaþýr.
Recep ayýnýn girmesiyle, her zaman ayrý bir derinlikle
tüllenen geceler, daha bir büyülü hal alýr ve herkese ne
dâhiyâne düþünceler ilham ederler. Hele, ondaki bu gece-
lerin ötelere açýk menfezleri sayýlan kutlu zaman parçalarý,
her zaman bize, gönüllerimize benzeyen emeller ve cennet
12
TAKDİM YERİNE
15
ÖNSÖZ
MUHARREM AYI,
AŞÛRE VE MEVLİD KANDİLİ
22
MUHARREM AYI,
AŞÛRE VE MEVLİD KANDİLİ
Aþûre Günü
Aþûre günü, hicrî senenin ilk ayý olan Muharrem’in onun-
cu günüdür. Aþûre gününün Muharrem’in dokuzuncu,
2 Tirmizî, Savm, 48
23
KUTLU ZAMANLAR
24
MUHTEREM AYI, AŞÛRE VE MEVLİD KANDİLİ
Aþûre Orucu
Buhârî’de geçen bir hadis-i þerifte Efendimiz (sallallahu aleyhi ve
sellem),
Yahudilerin Aþûre gününde oruç tuttuklarýný görünce,
merak edip bu durumu sormuþ. Yahudiler de, Efendimiz’in
bu sorusuna, “Bu, salih (hayýrlý) bir gündür. Allah, o gün-
de Ýsrâiloðullarý’ný düþmanlarýndan kurtardý. (Þükür olarak)
Hz. Musa o gün oruç tuttu.” diye cevap vermiþlerdir. Bunun
üzerine Allah Resûlü (sallallahu aleyhi ve sellem): “Ben Musa’ya siz-
den daha lâyýðým ve yakýným.” diyerek o gün oruç tutmuþ
ve Müslümanlara da tutmalarýný tavsiye etmiþtir.6
Ayrýca Aþûre, cahiliye devrinde Araplar tarafýndan da
önemli sayýlan ve Kureyþ kabilesinin oruç tuttuðu bir gün-
dür. Peygamberimiz Hz. Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem),
Kur’ân inmeden önce de Aþûre günleri oruç tutmaya de-
vam etmiþtir.7 Abdullah b. Ömer’in (radıyallahu anh) bu konuda-
ki rivayeti þöyledir: “Aþûre günü; cahiliye devri insanlarýnýn
oruç tuttuðu bir gündür. Fakat Ramazan orucu farz kýlýnýn-
ca Resûlüllah’a (sallallahu aleyhi ve sellem) Aþûre orucu sorulmuþ, o
5 T.D.V. İslâm Ansiklopedisi, 4/25
6 Buhârî, Savm, 69
7 Buhârî, Savm, 69
25
KUTLU ZAMANLAR
Aþûre Tatlýsý
Hz. Nuh’un gemisinin Cudi Daðý’na (Aðrý Daðý’na)
oturduktan sonra gemide bulunan yiyecekleri bir araya ge-
tirip, bir çeþit yemek ortaya çýkarmasý olayýný bir görenek
halinde yaþatmak amacýyla bu günde “aþûre” adý verilen
bir çeþit tatlý piþirip daðýtýlýr. Bu âdet, her fýrsatta hayýr iþle-
mek, yardýmlaþmak ve gönül almak için oldukça güzel bir
vesiledir. Çok eskilere dayanan aþûre tatlýsý, Osmanlýlar
döneminde sarayda da piþirilirdi. Helvacýlarýn gözetimin-
deki aþçýlar ve kiler aðalarý tarafýndan hazýrlanan aþûrenin,
Muharrem’in onundan itibaren “aþûre testisi” adý verilen
kaplarda saray dairelerine ve halka birkaç gün süreyle da-
ðýtýldýðý bilinmektedir. Günümüzde de aþûre orucu tutmak
ve aþûre tatlýsý piþirmek bütün canlýlýðý ve heyecanýyla de-
vam etmektedir.
Efendimiz’in oruç tutulmasýný tavsiye ettiði bu gün,
8 Müslim, Sıyâm, 157, 143
9 Buhârî, Savm, 69; Müslim, Sıyâm, 134; Tirmizî, Savm, 50; Ahmed b. Hanbel, Müs-
ned, 6/29-30.
26
MUHTEREM AYI, AŞÛRE VE MEVLİD KANDİLİ
Mevlid Kandili
Hz. Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem), kamerî aylardan
Rebîu’l-Evvel ayýnýn 12. günü pazartesi gecesi Mekke’de
dünyaya gelmiþtir. Miladî takvime göre bu, 571 yýlý Nisan
ayýnýn 20’sine rastlamaktadýr.
Yeryüzünde önemli geliþmelere sebep olan bu kutlu
doðum, insanlýk tarihinin en önemli olaylarýndan birisidir.
Çünkü O’nun dünyaya geldiði dönemde, insanlar her türlü
deðer ölçülerini yitirmiþ, yollarýný þaþýrmýþtý. Küfür ve hak-
sýzlýklar gönülleri karartmýþ, insanlarý Allah’a giden yoldan
uzaklaþtýrmýþlardý. Sosyal hayat bozulmuþ, ahlâk tamamen
kokuþmuþtu. Kadýnlar esir muamelesi görüyor, bir eþya gibi
alýnýp satýlýyor, kýz çocuklarý acýmasýzca diri diri topraða gö-
mülüyordu. Dünyada insanýn en çok ihtiyaç duyduðu þey
olan huzur, can ve mal güvenliði kalkmýþ gibiydi. Dünyanýn
birçok köþesi, kanlý boðuþmalara sahne oluyordu. Cihan,
bir peygamberin gönderilmesine muhtaçtý. Bütün ümitler,
Bediüzzaman, Barla Lâhikası, Mektup No: 128, s. 1527, Nesil Yayınları, İstanbul, 199610
28
MUHTEREM AYI, AŞÛRE VE MEVLİD KANDİLİ
29
KUTLU ZAMANLAR
30
MUHTEREM AYI, AŞÛRE VE MEVLİD KANDİLİ
31
KUTLU ZAMANLAR
32
MUHTEREM AYI, AŞÛRE VE MEVLİD KANDİLİ
33
KUTLU ZAMANLAR
34
MUHTEREM AYI, AŞÛRE VE MEVLİD KANDİLİ
36
MUHTEREM AYI, AŞÛRE VE MEVLİD KANDİLİ
ile teselli peþinde... Bir baþtan bir baþa koca Endülüs, ru-
hunu katledenlere teslim... Ýstanbul gayesizlik ve hedefsiz-
lik pençesinde mütemâdi (devamlý) gel-gitler yaþýyor... Ve
koskoca bir âlem garip, yetim, ihtilâçlar (çýrpýnma) içinde
ve zamanzede...
Getirdiðin o muhteþem mânânýn üzerine simsiyah bir
gölge düþtü.. Sen’inle gönüllerimiz arasýnda korkunç bir gaf-
let, cehalet, basiretsizlik haylûleti (perdesi) var; yaþanan bu
küsûf ortamýnda gelecek adýna bir þey söylemek þöyle dur-
sun çevremizi bile tam görüp deðerlendiremiyoruz. Sen’in
ýþýðýnýn ulaþmadýðý ruhlarýn ‘ba’sü ba’del mevt’i (yeniden di-
riliþi) mümkün mü bilemeyeceðim. Aslýnda ziyasýný, rengini,
desenini Sen’den almayan yýðýnlar nasýl dirilebilir ki...
Biz hepimiz, bir talihsiz dönemde gönül yamaçlarýmýzda
ruhunun gurûbunu acý acý seyrettik ve gidip karanlýklara
gömüldük. Bu ürperten gurûb karþýsýnda hiçbir þey yapa-
madýk ve tam bir âcizlik örneði sergileyerek hep sustuk...
Ve sustu buna karþý kendi alanýnda bütün ilâhî lütuflar, ih-
sanlar, huzurlar, saadetler ve gül devrine ait en tatlý ne-
þideler (þiirler). Mübarek sîmâ ve sîretine hasret gittiðimiz
bu günlerde; kaderimize hicran, bize de suskunluk düþtü.
Simsiyah yokluklar yaþadýðýmýz bu meþ’um (uðursuz) dö-
nemde gökler bize hiç yüz vermedi, yýldýzlar yüzümüze hiç
gülmedi... Ay-Güneþ Sen’in üzerine doðduðu renkte hiç
mi hiç görünmedi... Biz çevremizde hep karanlýklar gördük
ve gece mahlûklarýnýn homurtularýyla ürperdik. Sen artýk
aramýzda yoktun ve her yanda yýlanlarýn-çýyanlarýn ýslýklarý
duyuluyor, her taraf yarasalarýn þehrâyinleriyle (þenlikle-
riyle) inliyordu. Sen küsmüþ müydün/küser miydin onu bi-
38
MUHTEREM AYI, AŞÛRE VE MEVLİD KANDİLİ
41
KUTLU ZAMANLAR
42
MUHTEREM AYI, AŞÛRE VE MEVLİD KANDİLİ
43
KUTLU ZAMANLAR
O, Sevgililer Sevgilisi
44
MUHTEREM AYI, AŞÛRE VE MEVLİD KANDİLİ
45
KUTLU ZAMANLAR
46
MUHTEREM AYI, AŞÛRE VE MEVLİD KANDİLİ
47
KUTLU ZAMANLAR
48
MUHTEREM AYI, AŞÛRE VE MEVLİD KANDİLİ
Velâdet
52
İKİNCİ BÖLÜM
MÜBAREK ÜÇ AYLAR
MÜBAREK ÜÇ AYLAR
Üç Aylar’ýn Önemi
Üç Aylar, Allah Resûlü’nden (sallallahu aleyhi ve sellem) bu
yana, bütün ümmetin din-kültür hayatýnda oldukça
önemli bir yer tutmaktadýr. Hayatlarýnýn bütününü Allah
Resûlü’nün (sallallahu aleyhi ve sellem) mübarek hayatlarýna gö-
re düzenlemekte O’na yakýn olmaya çalýþan müminler,
Üç Aylar’ý buna vesile kýlarak, bu düzeni daha ziyade bir
dikkatle yaþamýþlardýr. Bu dikkatle yaþayýþ da bu aylarýn
öteden beri kültürümüzde derin izler býrakmasýna vesile
olmuþtur.
Yýlýn diðer aylarýnda yine dinin öngördüðü þekilde bir
hayat yaþayan insanlar, Üç Aylar’ýn gelmesiyle yaþayýþ-
larýna daha bir dikkat ederek, kendilerini on bir ayýn sul-
tanýna hazýrlamaya baþlamýþlardýr. Zira Recep, kapýdan
mübarek yüzünü gösterince, az sonra Regâib ve Mi-
raç yüreklerde rahmet tebessümlerinin cilveleriyle arz-ý
endâm edecektir. Bu iki rahmet esintili kutsî misafirden
55
KUTLU ZAMANLAR
Üç Aylar ve Düþündürdükleri
Recep, Þaban ve Ramazan aylarý, Cenâb-ý Hakk’ýn ver-
diði mânevî deðerler sebebiyle özel bir önemi ihtiva etmek-
56
MÜBAREK ÜÇ AYLAR
57
KUTLU ZAMANLAR
58
MÜBAREK ÜÇ AYLAR
Efendimiz (s.a.s.),
Ashabýný Üç Aylar’a Hazýrlýyordu
Allah Resûlü (sallallahu aleyhi ve sellem) ümmetini Ramazan gel-
meden önce mânevî anlamda Ramazan Ayý’na hazýrlamýþ-
týr. Bunun için kendisi oruç tutarak, sadaka vererek ve ge-
celeri kalkýp namaz kýlarak, ümmetine bu aylarýn nasýl de-
ðerlendirilmesi gerektiðini de bizzat göstermiþtir. Receb ve
Þaban ayýndan sonra gelen ay ise ümmetinin ayý olan Ra-
mazan ayýdýr. Ve bu ayýn mükâfâtý yine Allah Resûlü’nün
(sallallahu aleyhi ve sellem) ifadeleri içerisinde, paha biçilmezdir. Bu
59
KUTLU ZAMANLAR
60
MÜBAREK ÜÇ AYLAR
61
KUTLU ZAMANLAR
62
MÜBAREK ÜÇ AYLAR
63
KUTLU ZAMANLAR
64
MÜBAREK ÜÇ AYLAR
65
KUTLU ZAMANLAR
66
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
69
KUTLU ZAMANLAR
71
KUTLU ZAMANLAR
72
RECEP AYI, REGÂİB VE MİRAÇ KANDİLİ
73
KUTLU ZAMANLAR
Miraç Kandili
Efendýmýz’ýn Sema’ya Çıkarılıþı
Miraç, “yükseðe çýkmak” demektir. Allah Resûlü (sallallahu
aleyhi ve sellem), Miraç’tan döndükten sonra insanlara bu ola-
74
RECEP AYI, REGÂİB VE MİRAÇ KANDİLİ
75
KUTLU ZAMANLAR
76
RECEP AYI, REGÂİB VE MİRAÇ KANDİLİ
dolusu þarap, bir kap dolusu da süt getirdi. Ben sütü seç-
tim. Bunun üzerine Cibril (aleyhisselâm) (bana) fýtratý seçtin, de-
di. Sonra beni semâya çýkardý. Cibril (aleyhisselâm) gök kapýsýný
çaldý.
– Sen kimsin, dediler.
– Cibril’im, cevabýný verdi.
– Yanýnda kim var?
– Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem).
– O gönderildi mi?
– Evet, gönderildi.
Bunun üzerine bize kapýyý açtýlar. Bir de ne göreyim?
Hz. Adem (aleyhisselâm) ile karþý karþýyayým. Bana hayýr duada
bulundu.”
Peygamberimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) Cibril’le katlarý çýk-
maya devam eder. Sýrasýyla Meryem oðlu Ýsa (aleyhisselâm)
ve Zekeriyya oðlu Yahya (aleyhisselâm), Yusuf (aleyhisselâm), Ýdris
(aleyhisselâm), Harun (aleyhisselâm), Musa (aleyhisselâm) ve Hz. Ýbra-
77
KUTLU ZAMANLAR
Miraç’ýn Hediyeleri
Herhangi bir seyahatten dönen kimse, ailesi ve yakýnla-
rýna nasýl hediyeler getiriyorsa, Allah Rasûlü (sallallahu aleyhi ve
sellem) de bu muazzam yolculuðundan sonra büyük bir vefâ
79
KUTLU ZAMANLAR
80
RECEP AYI, REGÂİB VE MİRAÇ KANDİLİ
81
KUTLU ZAMANLAR
Namaz-Miraç Ýliþkisi
Namaz, insaný ruhî yolculuða çýkaran bir ibadettir. Ru-
ha büyük bir huzur ve saadet kazandýran namaz bu yö-
nüyle Efendimiz’in (sallallahu aleyhi ve sellem) Miraç’a çýkýþýna iþaret
eder. Zaten Efendimiz’in (sallallahu aleyhi ve sellem) Miraç’tan dö-
nerken en büyük hediye olarak namazý getirmesi de na-
mazý, müminin Miraç’ý yapmýþtýr. Bu þuurla namaz kýlan
mümin, günde beþ defa, ya da kýldýðý her namaz sayýsýn-
ca Rabbiyle yüzyüze geliyor, demektir. Bu hakikate iþaret
eden ve namaz-Miraç iliþkisine dikkat çeken Fethullah Gü-
len Hocaefendi namazdan, “Ýnsaný, arþiyeler gibi döndüre
döndüre sonsuzluðun semâlarýnda dolaþtýran ve götürüp
tâ melekler âlemine ulaþtýran Miraç enginlikli mübarek iba-
det” diye bahseder Ardýndan yine namazý günde beþ de-
fa kendimizi içine salýp yýkanacaðýmýz bir nehire benzeten
Hocaefendi, “Namaz her dalýþýmýzda bizi hatalarýmýzdan
bir kere daha arýndýrýr; alýr ummâna taþýr ve sürekli baþlan-
gýçla son arasýnda dolaþtýrýr ki, bu da buutlarýmýz dýþýnda
69 M. Fethullah Gülen, Fasıldan Fasıla, 4/62-64
88
RECEP AYI, REGÂİB VE MİRAÇ KANDİLİ
Miraç Kandili
90
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
93
KUTLU ZAMANLAR
Berat Kandili
Þaban ayý içerisinde Berat Kandili vardýr. “Berat” keli-
mesi, “Borçtan, isnat edilen suçtan, ruha azap veren sýkýn-
týlardan kurtulmak, iki þey arasýnda iliþki olmamasý, kiþinin
bir yükümlülükten kurtulmasý veya yükümlülüðünün bu-
lunmamasý” gibi anlamlara gelir. Bu yüzden Berat Kandili,
73 Müslim, Sıyâm, 200
74 Tirmizî, Zekât 28
94
ŞABAN AYI VE BERAT KANDİLİ
95
KUTLU ZAMANLAR
96
ŞABAN AYI VE BERAT KANDİLİ
97
KUTLU ZAMANLAR
98
BEŞİNCİ BÖLÜM
RAMAZAN AYI VE
KADİR GECESİ
RAMAZAN AYI VE KADİR GECESİ
101
KUTLU ZAMANLAR
102
RAMAZAN AYI VE KADİR GECESİ
103
KUTLU ZAMANLAR
104
RAMAZAN AYI VE KADİR GECESİ
iyi!” buyurdular.96
D Baþka bir hadis de þu þekildedir: Sahabe Efendile-
rimiz anlatýyor. Resûlüllah (sallallahu aleyhi ve sellem) ile (bir Ra-
mazan) ayýnda beraber oruç tuttuk. Ay boyunca bize son
yedi güne kadar hiç (ziyade) namaz kýldýrmadý. Ayýn son
yedinci gününde gecenin üçte biri geçinceye kadar bize
namaz kýldýrdý. Altýncý gününde yine bir þey kýldýrmadý.
95 Buhârî, Salatu’t-Teravih 1
96 Ebû Dâvûd, Salat 318
105
KUTLU ZAMANLAR
106
RAMAZAN AYI VE KADİR GECESİ
tur.” buyurmuþlardýr.102
D Resûlüllah (sallallahu aleyhi ve sellem) buyurdular ki: “Cen-
nette Reyyan denilen bir kapý vardýr. Oradan sadece oruç-
lular girer. Oruçlular girdiler mi artýk o kapý kapanýr, kimse
oradan giremez.”103
D Resûlüllah (sallallahu aleyhi ve sellem) baþka bir hadislerinde
þöyle buyurmuþlardýr: “Kim bir oruçluya iftar ettirirse, ken-
disine onun sevabý kadar sevap yazýlýr. Üstelik bu sebeple
oruçlunun sevabýndan hiçbir eksilme olmaz.”104
100 Müslim, Sıyâm 164
101 Tirmizî, Cihâd 3
102 Nesai, Sıyâm 43
103 Buhârî, Savm 4, Müslim, Sıyâm 166
104 Tirmizî, Savm 82
107
KUTLU ZAMANLAR
108
RAMAZAN AYI VE KADİR GECESİ
109
KUTLU ZAMANLAR
Kur’ân Ayý
110
RAMAZAN AYI VE KADİR GECESİ
111
KUTLU ZAMANLAR
112
RAMAZAN AYI VE KADİR GECESİ
113
KUTLU ZAMANLAR
114
RAMAZAN AYI VE KADİR GECESİ
115
KUTLU ZAMANLAR
116
RAMAZAN AYI VE KADİR GECESİ
Bizim Ramazanlarýmýz
davranýþ öyle büyülü bir hal alýr ki; âdeta gökler ve gök-
ler ötesi âlemlerin ýþýklarý, sesleri baþýmýza dökülüyor gibi
olur ve bize kendi tesbih, tehlil ve hamd ü senâlarýmýz
içinde, annelerimizin yüreklerinden kopup gelen ninniler
kadar içli ve sýcak, meleklerin ta’zîm ve tebcilleri kadar
da derin ve mehîp mülâhazalardan ne büyülü mazmun-
lar fýsýldar!..
Ramazan’ý, tam Ramazanlaþýp kendi derinliðiyle duya-
bildiðimiz ölçüde, bütün benliðimizi bir yumuþaklýk, bir sý-
caklýk sarar.. Her yanýmýzda tatlý tatlý duygu meltemleri es-
meye baþlar.. Ve o, âþinâ olduðumuz bir nefes gibi bize aþk
u vuslattan neler neler söyler!
… Ramazan’ýn bizi terk etmesini hiç istemiyoruz; biz is-
temiyoruz; ama bir bir gelen her þeyin sýrasý gelince bir bir
gittiði gibi, o da aramýza sevindiren bir konuk olarak gelip
bir müddet kaldýktan sonra, bir misafir gibi de ayrýlýp gidi-
yor... Ve ardýndan da bu muhteþem ayýn bütün vâridâtýna
vâris-i has olarak bayram geliyor.”127
118
RAMAZAN AYI VE KADİR GECESİ
119
KUTLU ZAMANLAR
120
RAMAZAN AYI VE KADİR GECESİ
Ey Kur’ân Ayý!
122
RAMAZAN AYI VE KADİR GECESİ
Ya Ramazan
Kesretle gelûr sâime rahmet Ramazan’da
Sâim bulunur Ahmed’e ümmet Ramazan’da
133 Bediüzzaman, Yirmi Dokuzuncu Mektup, Yedinci Nükte, s. 541, Nesil Yayınları, 1996
124
RAMAZAN AYI VE KADİR GECESİ
Kadir Gecesi
125
KUTLU ZAMANLAR
126
RAMAZAN AYI VE KADİR GECESİ
127
KUTLU ZAMANLAR
128
RAMAZAN AYI VE KADİR GECESİ
Kadir Gecesi, bütün bir yýl, dahasý bütün bir ömür boyu
insanlarýn maddî mânevî yaptýklarý ve kazandýklarýnýn bin-
lerce katýndan daha fazlasýyla karþýlýk gördükleri muhteþem
bir zaman dilimidir. Maddî bir krize uðrayarak bir ömür
boyu kazandýklarý her þeyi kaybetmiþ insanlara, birileri, el-
lerindeki hükümet garantisini de göstererek “Siz bu gece þu
iþleri yapýn, krizde kaybettiklerinizin çok daha fazlasýna ka-
vuþacaksýnýz.” dese, acaba krizde insanlar ne yaparlar? O
gece bir an bile gözlerini kýrpmadan sabaha kadar o iþlerle
meþgul olmazlar mý?
Evet, iþte böyle, bu gecenin bin aydan daha deðerli ol-
duðunu bize baþkasý deðil, bizzat Cenâb-ý Hakk Kur’ân’ý
Kerîm’inde söylüyor.140 O gece yapýlacak iþleri de yine biz-
zat Hz. Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem) hem yapmýþ hem de
yapmamýz için ýsrarla tavsiye etmiþtir. Öyleyse yapýlacak
iþ, maddî krizden kurtulmak için canla baþla çalýþan in-
sanlarýn yaptýklarý gibi, büyük bir gayretle bu fýrsatý deðer-
lendirmek olmalýdýr. Zira karþýmýzda Allah ve Resûlü’nün
(sallallahu aleyhi ve sellem) garantisi ile bize bin aydan daha faz-
129
KUTLU ZAMANLAR
130
RAMAZAN AYI VE KADİR GECESİ
131
KUTLU ZAMANLAR
Bu Gece
132
ALTINCI BÖLÜM
BAYRAMLAR
BAYRAMLAR
142 M. Fethullah Gülen, Yeşeren Düşünceler, s. 51, TÖV Yay, İzmir, 1996
135
KUTLU ZAMANLAR
136
BAYRAMLAR
137
KUTLU ZAMANLAR
138
BAYRAMLAR
139
KUTLU ZAMANLAR
140
BAYRAMLAR
141
KUTLU ZAMANLAR
142
BAYRAMLAR
145
KUTLU ZAMANLAR
146
BAYRAMLAR
Her çýkýþýn bir iniþi, her geliþin bir gidiþi olduðu için,
müjdeyle gelen bayramlarýn da hüzünle gidiþleri vardýr. Ýþ-
te; baþtan baþa ilâhî sevinçlerle süslü olduklarý için geliþ-
leri bir yýl beklenen bayramlarýn gidiþleri de bir o kadar
hüzne salar mümin gönlünü. Bu hüzne iþaret eden Ho-
caefendi, hüznün bir anda sevince dönüþmesini ise þöyle
dile getirir: “Ramazan Bayramý böyle bir hüzünle býrakýp
gider, ama onun gidiþindeki keder de ancak, Kurban Bay-
ramý’nýn böyle bir ikinci geliþi ümidiyle hafifler; tasa iken
sevinç olur, hüzün iken beklenen bir sürûra inkýlâb eder.”
Bayramýn genç-ihtiyar, kadýn-erkek, âlim-cahil, talebe-
muallim, iþçi-esnaf gönlünün menfezleri az açýk olan he-
men her kesimden insana fevkalâde mûnis geldiðini ha-
týrlatan Hocefendi devamla þöyle der: “Bayram, hemen
herkesin içine iþler, herkese kendini dinletir ve ne yapar
yapar herkesi mutlaka kendi atmosferine çeker. Kimseye
karþý cebir kullanmaz, protokollere baðlý kalmaz, açýk-ka-
palý kendisini kabul etmeyenleri tehdit etmez, ama herkes
ona yürekten, gönüllü ve selim fýtratýnýn tabiî insiyaklarý ile
koþar; koþar ve onu kutlamaz, sadece yaþar. Evet bayram,
bazen tam bayramlaþabilmiþ insanlarla o kadar aþkýnlýða
erer, o kadar ledünnîleþir ve o kadar Cennetin Cuma Ya-
maçlarý’na dönüþür ki, insan yer yer onu kendi dublesi,
zaman zaman da melek tüylerinden örülmüþ kanatlarý gibi
hisseder ve gezdiði her yerde bu gizli refîkin azizliðini gö-
148
BAYRAMLAR
151
KUTLU ZAMANLAR
154
BAYRAMLAR
Kurban Bayramý
156
YEDİNCİ BÖLÜM
159
KUTLU ZAMANLAR
160
DİĞER MÜBAREK GÜN VE GECELER
Hicret
161
KUTLU ZAMANLAR
162
DİĞER MÜBAREK GÜN VE GECELER
163
KUTLU ZAMANLAR
demiþlerdir.
164
DİĞER MÜBAREK GÜN VE GECELER
166
DİĞER MÜBAREK GÜN VE GECELER
hicreti bilinmektedir.
Cuma Günü
172
DİĞER MÜBAREK GÜN VE GECELER
173
KUTLU ZAMANLAR
174
DİĞER MÜBAREK GÜN VE GECELER
175
KUTLU ZAMANLAR
176
DİĞER MÜBAREK GÜN VE GECELER
177
KUTLU ZAMANLAR
178
DİĞER MÜBAREK GÜN VE GECELER
181
KUTLU ZAMANLAR
oruç tutana, her günü için bir yýllýk oruç sevabý verilir.”198
buyurarak aslýnda ömrünü bereketli bir zeminde geçirmek
isteyenler için ne kadar paha biçilmez fýrsatlarýn olduðuna
iþaret buyuruyor.
Bu kadar mübarek gecelerde, insana daha çok sevap-
lar kazandýracak þifreli ifadelere de ihtiyaç vardýr. Ve Efen-
dimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) bize, “Allah indinde Zilhicce’nin
ilk on gününde yapýlan amellerden daha kýymetlisi yok-
tur. Bugünlerde tesbihi, tahmidi, tehlili ve tekbiri çok söy-
leyin!”199 ifadeleriyle bu þifreleri öðretiyor. (Tesbih, Süb-
hanallah; Tahmid, Elhamdülillah; Tehlil, Lâ ilâhe illallah;
Tekbir ise Allahu ekber demektir.)
Âyet ve hadislerle övgülere mazhar olan bu ikram gün-
lerini, günahlarýn boðucu ikliminden fecre uyanmak, gönül
dünyamýzý çepeçevre saran karanlýk bulutlarý fecir ýþýklarýy-
la aydýnlatmak için bir fýrsat bilip deðerlendirmeliyiz.
Mânâ büyüklerinin Kurban Bayramý’ndan evvel dokuz
gün oruç tuttuklarýný, onuncu günü kurban kesilinceye ka-
dar bir þey yemediklerini ve o gün ilk yedikleri gýdanýn kes-
tikleri kurban eti olduðunu görüyoruz. Bizler de en azýndan
bu on gün içindeki pazartesi ve perþembe günlerini oruç
tutarak deðerlendirebiliriz.
182
SEKİZİNCİ BÖLÜM
NASIL DEĞERLENDİRMELİ?
NASIL DEĞERLENDİRMELİ?
192
SONSÖZ
195
KUTLU ZAMANLAR
196
SONSÖZ
198
SONSÖZ
203
İSTİFADE EDİLEN KAYNAKLAR
Kur'ân-ı Kerîm
Abd b. Humeyd, Müsned, Mektebetü's-Sünne, Kahire, 1988
Aclunî, Keþfül-Hafâ, Daru Ýhyai't-Türasi'l-Arabi, Beyrut, 1932.
Ahmed b. Hanbel, Ahmed b. Muhammed (ö. 241/855), el-Müsned,
I-VI, Ýstanbul, 1982.
Ahmed Davudoðlu, Sahih-i Müslim Tercemesi ve Þerhi, Sönmez
Neþriyat, Ýstanbul, 1973
Ali el-Karý, Þerhu'þ-Þifâ, Darü'l-Kütübi'l-Ýlmiyye, Beyrut, tsz.
Arif Nihat Asya, Dualar ve Aminler, Ötüken Yayýnlarý, Ýstanbul,
1997
Bediüzzaman Said Nursi, Risale-i Nur Külliyatý 1-2, Nesil Yayýn-
larý, Ýstanbul, 1996
Beyhakî, Ebû Bekr Ahmed b. el-Hüseyin b. Ali (458/1066), es-Süne-
nü'l-Kübra, Dairetü'l-Maarifi'l-Osmaniyye, Haydarabad, 1344.
–––, Delâilü'n-Nübüvve, Darü'l-Kütübi'l-Ýlmiyye, Beyrut, 1985
Buhârî, Ebû Abdillâh Muhammed b. Ýsmail (ö. 256/869), el-Câmiu's-
Sahîh, I-VIII, Dâru'l-Fikr, Beyrut, 1994.
205
KUTLU ZAMANLAR
207