Professional Documents
Culture Documents
ar
r-‘
.- y>'. •» d'!’
•'
5^
.■ •
. ; •\ü
r-; ■ '
FO/VO YAYINLARI : 368
DİL ÖĞRETİM KİTAPLARI DİZİSİ
© FONO ÖZEL EĞİTİM KURUMLARI YAYIN DAĞITIM SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
İSTANBUL -TÜRKİYE
FONO ÖZEL EĞİTİM KURUMLARI YAYIN DAĞITIM SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
Ambarlı, Beysan Sitesi Birlik Cad. No:32 Avcılar-İstanbul
Tel: 0212 422 77 60 Faks: 0212 422 29 01
fono@fono.com.tr
www.fono.com.tr
30 günde
İngilizce
Şükrü MERİÇ
PeterTHURSFIELD
ÖNSÖZ
Her gün bir bölüm iyi bir şekilde çalışılıp öğrenilirse İngilizcenin te¬
melini oluşturan bilgiler bir ay içinde öğrenilmiş, ondan sonra öğre¬
nilecekler için sağlam bir temel atılmış olur.
5
6
içindekiler
ÖNSÖZ . 5
İÇİNDEKİLER . 7
İNGİLİZCE OKUNUŞ BİLGİLERİ . 9
BASİT BİR CÜMLE ŞEKLİ . 15
WHAT İLE SORU CÜMLESİ . 24
IS İLE SORU CÜMLESİ . 29
OLUMSUZ CÜMLE . 31
OR İLE YAPILAN SORU CÜMLESİ . 41
ÇOĞUL . 46
ÇOĞUL CÜMLE . 53
WHAT İLE ÇOĞUL SORU CÜMLESİ . 57
SIFATLAR . 70
RENKLER . 80
KURALA UYMAYAN ÇOĞULLAR . 84
THE . 90
VVHERE İLE SORU CÜMLESİ . 97
İN, ON, UNDER . 100
ŞAHIS ZAMİRLERİ . 114
SAYILAR . 128
HOW MANY . 148
MÜLKİYET SIFATLARI . 1 53
ŞAHIS ZAMİRLİ SORULARA KISA CEVAPLAR . 1 63
HOW OLD . 176
WHO . 179
WHAT(neci) . 182
HAVE . 187
7
HAS . 190
HAVE İLE YAPILMIŞ CÜMLELERİN SORU HALİ . 1 97
HAVE İLE YAPILMIŞ CÜMLELERİN OLUMSUZ HALİ . 205
GENEL UYGULAMALAR . 211
HAVE GOT HAS GOT . .223
FİİL . 237
FİİLLERDE ZAMAN . 247
ŞİMDİKİ ZAMAN . 248
ŞİMDİKİ ZAMAN CÜMLELERİNİN SORU HALİ . 257
ŞİMDİKİ ZAMAN CÜMLELERİNİN OLUMSUZ HALİ . 269
NEAR, İN FRONT OF, BEHIND . 279
VVHOSE . 291
8
30 GÜNDE İNGİLİZCE
BÖLÜM 1
B,
İngilizcede sessiz harflerin pek çoğu Türkçedeki gibi okunurlar.
ri sözcü k içinde Türkç ede
D, F, H, K, L, M, N, P, R, S, T, V, Z, harfle
verdikleri sesi verirler.
okunur.
C harfi bazı sözcüklerde [s], bazı sözcüklerde [k] olarak
okunur. W
Türkçede olmayan Q harfi ise [k] sesini verir. J [c] olarak
için yuvarla¬
harfinin okunuşu şöyledir; dudaklar u harfini söylemek
ses W harfini n okunuş udur.
tılmış durumdayken v denir. Bu
, yanı A, O, U,
Okunuşları Türkçeden farklı olan harfler sesli harfler
e değişik seslerle
E, 1 harfleridir. Bunların çeşitli sözcüklerin içind
İngilizcede büyük harf
okunduğunu derslerimizde göreceğiz, (i harfi
, I şeklinde yazılır.
olarak yazıldığı zaman üzerine nokta konulmaz
.)
İngilizcede ‘ı’ harfi yoktur, sadece i harfi vardır
9
Sesli harflerin bu değişik okunuşlarını kurallarla saptamak çok sayı¬
da kuralı hatırda tutmak zorluğu meydana getireceği için, İngilizce
sözcüklerin okunuşlarını, o sözcüğün anlamını öğrenirken birlikte
öğrenmek en doğru yöntem olur. Derslerde sözcüklerin okunuşları
köşeli parantez içinde verilmiştir. Hatta çoğu zaman cümlelerin oku¬
nuşu tüm olarak gösterilmiştir. Bu okunuşlar ilk dersten son derse
kadar verilmeye devam edilerek okunuş konusunda iyi yetişilmesine
olanak sağlanmıştır.
[o] Bu harf Türkçedeki o’ya yakın fakat biraz farklı bir sesi göste¬
rir. Bunu okumak için ağız normal o sesi çıkarırken yapıldığın¬
dan biraz daha fazla açılmalıdır. Bu şekilde o ile a arasında
bir ses meydana gelir. İşte siyah [o] bu sesi göstermektedir.
[ı] Bu siyah [ı] Türkçedeki ı ile e arası bir sesle okunur. Ağız
Türkçedeki ı sesini çıkartırken olduğu gibi gergin, az açık tu-
tulmayıp gevşek ve biraz daha fazla açılmış durumdayken ı
denecek olursa [ı] ile gösterdiğimiz ses çıkarılmış olur. Oku¬
nuşlarda göreceğiniz siyah [ı] seslerini bu şekilde okuyunuz.
Siyah olmayan [ı] ise Türkçedeki ı’dan çok daha kısa ve belir¬
siz okunmalıdır.
11
this, they, the, father, mother sözcüklerinin okunuşları olan
[dis], [dey], [dı], [fa:dı], [madı] içindeki siyah [d] sesleri açık¬
ladığımız şekilde okunur.
Okunuşlarda yan yana iki sesli harf bulunduğu zaman bunları, ara¬
larında duraklama yapmadan, birinden diğerine kesiksiz bir şekil¬
de geçerek okumalıdır. Örneğin, house sözcüğünün okunuşu olan
[haus] söylenirken a ile u arasında bir duraklama yapılmamalıdır.
Bunu [ha-us] şeklinde okumak yanlıştır. İki sesli arasında pek belir¬
siz bir ğ varmış gibi kesiksiz okumalıdır.
UYGULAMALAR
12
30 GÜNDE İNGİLİZCE
BÖLÜM
SÖZCÜKLER
house [haus]
ev
bed [bed] kuş
radyo
radio yatak
[reydiou]
is [iz]
box kutu
[boks]
vase vazo
[va:z]
hat [het]
bag [beg] şapka
çanta
13
that [det]
elma
appie [epfl]
orange [orinc]
portakal
egg [eg]
yumurta şu
umbreila [ambrelı] şemsiye
bottie [botı!]
giass bardak
şişe
[gla:s]
picture resim
[pikçı]
it [it] 0
ne
what [woî]
borse [ho:s]
at
room [rum] oda
school okul
[sku:!]
14
BASİT BİR CÜMLE ŞEKLİ
İngilizce en basit cümle şekli diyebileceğimiz cümle yapısı
Bu bir kitaptır.
Bu bir sandalyedir.
15
This is a bed. Bu bir yataktır.
bed]
[dis iz !
This is a basket. Bu bir sepettir.
[dis iz 1 ba:skit]
This is a house. Bu bir evdir.
haus]
[dis iz 1
This is a radio. Bu bir radyodur.
[dis iz 1 reydiou]
This is a wall. Bu bir duvardır.
[dis iz 1 v\/o:i]
This is Bu bir kalemdir.
a pencil.
[dis iz 1 pensıî]
This is a clock. Bu bir saattir.
klok]
[dis iz 1
This is a bottie. Bu bir şişedir.
[dis iz 1 botıl]
16
ITHİS, THAT, İT
This sözcüğü “bu ’ anlamındadır. That sözcüğünün anlamı “şu” dur.
anlamındadır.
İt sözcüğü ise “o”
Türkçede yakında bulunan bir şeye işaret ederken “bu”, biraz uzakta
bulunan bir şeye işaret ederken “şu” sözcüğü kullanılır. Bu sözcük¬
lerin İngilizce karşılıkları da aynı şekilde kullanılır. This yakın şeyleri
gösterirken, that biraz uzakça olanları gösterirken kullanılır.
17
This is a radio. Bu bir radyodur.
[dis iz I reydiou]
That is a television. Şu bir televizyondur.
[det iz « telıvijın]
İt is a window. O bir penceredir.
[it iz I vvindouj
İt is a door. O bir kapıdır.
[it iz I do:]
İt is a car. O bir otomobildir.
[it iz I ka:]
I THİS j IS A I WINDOW.
THAT ! DOOR.
I IS A
İT IS A
j PICTURE.
18
That is a hat.
Şu bir şapkadır.
[det iz 1 het]
İt is a vase. 0 bir vazodur.
[it iz 1 va;z]
A, AN
an egg
bir yumurta
[ın eg]
19
This is an umbreila. Bu bir şemsiyedir.
[dis iz ın ambrelı]
That is an orange. Şu bir portakaldır.
[det iz m orinc]
İt is an egg. 0 bir yumurtadır.
[it iz ın eg]
This is an umbreila. Bu bir şemsiyedir.
[dis iz ın ambrelı]
That is an apple. Şu bir elmadır.
[det iz ın epıl]
İt is an orange. 0 bir portakaldır.
[it iz ın orinc]
a bottie
. an apple
cümle kalıbı
is
this, that veya it jbir isim ^
is 1a veya an
This a '
giass.
That is
an '
is apple.
İt a bucket. ]
That is orange.
an ^
This is a picture. I
İt is a bag. i
20
özet dilbilgisi
_ _ _ UYGULAMA _
1 . book 1.
2. table 2.
3. apple 3.
4. egg 4.
5. chair 5.
21
kullanarak basit birer cümle haline getiriniz.
B. Bu sözcükleri yanlarında parantez içinde verilmiş sözcüklerle birlikte
1 . basket (this) 1
2. pencil (that) 2
3. umbrella (it) 3
4. apple (that) 4
5. door (it) 5
6. window (this) 6
yapınız.
1.
1 . This is an orange.
2. This is a ciock. 2.
3. This is a bucket. 3.
4. This is an egg. 4.
5. This is a book. 5.
CBu1.
. This is . umbreiia.
cümledeki this yeri
1.
ne önce that, sonra
2. it is . teievision. 2. it kullanarak yeni cüml
eler
3. This is . egg. 3.
4. This is . hat. 4.
5. That is . waii. 5.
22
E. Boş bırakılan yerlere a, an veya is koyunuz.
3. İt . a bottie. 3.
1. 4. T
This
hi .is
s. egg.
an a 4.
ppie.
1 . ...
5. İt is . house. 5,
2. Thatis . v
ase.
2. ...
1 . This is a picture. 1.
2. İt is a cat. 2.
3. That is a wali. 3.
4. İt is an orange. 4
5. This is an appie. 5
6. That is a bottie. 6
.
cümlele
rin Tü
rkçelerini y
azınız.
1. Bu bir şapkadır. 1.
2. Şu bir şemsiyedir. 2.
3. Şu bir vazodur. 3.
4. O bir radyodur. 4.
5. Bu bir yumurtadır. 5
6. O bir televizyondur. 6
WHAT İLE SORU CÜMLESİ
İngilizcede basit soru şekillerinden biri what soru sözcüğü ile yapıl¬
mış soru cümlesidir.
What is that?
Şu nedir?
[wot iz det]
1 ıs
WHAT THİS?
What soru sözcüğü ile yapılmış sorulara cevap verirken, soru cüm¬
lesindeki this ve that kullanılmaz, it ile başlayan cevap cümleleri
yapılır.
What is this? İt is a table.
[wot iz dis] [it iz I teybi I]
Bu nedir? O bir masadır.
24
What is that? İt is a house.
[wot iz det] [it iz 1 haus]
Şu nedir? 0 bir evdir.
25
what ile soru cümlesi kalıbı
is
What this, that veya it \
is
What this? L
is
What that? I
is it? j
What
Özet dilbilgisi
ililip What soru sözcüğü ile yapılmış sorulara cevap verirken soru¬
daki this veya that tekrarlanmaz, onların yerine it kullanılır.
26
UYGULAMA
1 . What is that? 1
2. What is it? 2.
3. This is an egg. 3.
4. That is a school. 4.
5. İt is a picture. 5.
6. This is an umbrella. 6.
7. That Is a horse. 7.
8. İt is a room. 8.
1. Bu nedir? 1-
2. O bir odadır. 2.
3. O bir okuidur. 3.
4. Şu nedir? 4.
5. O nedir? 5.
27
6. Şu bir otobüstür.
6.
7.
7. Bu bir portakaldır.
8. Şu bir yumurtadır. 8.
1 . What . that? 1.
2. This is . orange. 2.
3. İt is . car. 3.
4 . is this? 4.
5. This . an egg. 5.
28
30 GÜNDE İNGİLİZCE
BÖLÜM
SÖZCÜKLER
shirt
[ŞÖ:t]
coat [kout] gömlek
ceket
cow [kau] inek
flower [flawı] ağaç
tree [tri:]
çiçek
spoon [spu;n] kaşık
fork [fo:k]
evet
yes [yes] çatal
no hayır
olumlu
This is a chair. Sûm
Is this a chair?
[dis iz \ çeı] [iz dis I çeı]
Bu bir sandalyedir. Bu bir sandalye midir?
29
That is a horse. Is that a horse?
[det iz 1 ho:s] [iz det 1 ho:s]
Şu bir attır. Şu bir at mıdır?
it is a flower. is it a flovver?
[it iz 1 fiavvı] [iz it 1 flawı]
0 bir çiçektir. 0 bir çiçek midir?
İt is an orange. Is it an orange?
[it iz ın orinc] [iz it ın orinc]
0 bir portakaldır. 0 bir portakal mıdır?
A GLASS. 1
IS 1 THIS
30
is ile soru cümlesi kalıbı
IOLUMSUZ CÜMLE
Öğrendiğimiz cümleleri olumsuz hale sokmak için yapılacak şey is
sözcüğünden sonra “değil” anlamında olan not sözcüğünü getir¬
mektir.
olumlu olumsuz
This is a glass. This is not a glass.
[dis iz 1 gla;s] [dis iz not 1 gla:s]
Bu bir bardaktır. Bu bir bardak değildir.
31
That is a tree. That is not a tree.
[det iz I tri:] [det iz not ı tri:]
Şu bir ağaçtır. Şu bir ağaç değildir.
- r- ^- r’ - - T- --
THIS IS NOT A ISHIRT
1
This İS not [
a an school.
Is is not an egg.
Is is not a bottie.
Is is not a car.
Is is not an umbreila.
■'i i fVlA ''
32
özet dilbilgisi
llliif
öğrendiğimiz basit cümleleri soru haline sokmak için cüm¬
ledeki is sözcüğü cümlenin başına getirilir.
it is a flovver.
0 bir çiçektir.
İt is not a flovver. 0 bir çiçek değildir.
UYGULAMA
1 . This is a fork. 1.
2. That is an apple. 2.
3. it is a spoon. 3.
4. That is a fiower. 4.
5. İt is a cow. 5.
33
B. Bu cümleleri olumsuz hale getiriniz.
1 . That is a house. 1.
2. This is an egg. 2.
3. it is a table. 3.
4. This is a wall. 4.
5. That is a coat. 5.
34
Bu bir kuş mudur? Evet, o -dur.
Görüldüğü gibi sorudaki isim (door, bed, egg) cevapta tekrarlan¬
mamış, bu sözcükler yerine “it = o” denmekle yetinilmiştir.
YES, i İT K IS.
35
is this a door? No, it is not.
Bu bir kapı mıdır? Hayır, o değildir.
NO,, İT IS ’ NOT
IS NOT ISNT
[iz not] [izınt]
Is this a wall?
[iz dis 1 wo:i] No, itit isn
[nou ’t.
izınt]
Bu bir duvar mıdır? Hayır, o değildir.
Is that an umbreila?
[iz det ın ambrelı] No, itit isn
[nou ’t.
izınt]
Şu bir şemsiye midir? Hayır, o değildir.
Is it a school?
[iz it 1 sku;l] No, itit isn
[nou ’t.
izınt]
0 bir okul mudur?
Hayır, o değildir.
Is that a coat?
[iz det 1 kout] No, itit isn’
[nou t.
izınt]
36
Şu bir ceket midir? Hayır, o değildir.
is this an apple?
[iz dis ın epıl] No, itit isn
[nou ’t.
izınt]
Bu bir elma mıdır? Hayır, o değildir.
Is it a cat?
[iz it 1 ket] No, itit isn
[nou ’t.
izınt]
0 bir kedi midir? Hayır, o değildir.
0 bir ağaçtır.
It’s a tree.
[its 1 tri:]
it is it’s
that is that’s
what is vvhat’s
ÜYGUİ-^A
1 . Is this a school? 1.
2. Is that an egg? 2.
3. Is this a tree? 3.
4. Is it a bottie? 4.
5. Is that a coat? 5.
38
B. Bu sorulara olumsuz kısa cevaplar veriniz.
1. Is this a flower?
2. Is it an apple? 2 . ..
3. Is that a fork? 3. ...
4. Is this a spoon? 4. ...
5. Is it an umbreila? 5. ...
1.
1 . No, it isn’t. 2.
2. It’s a flovver.
3. Yes, it is. 4.
3.
4. VVhat’s that?
5. That’s an orange. 5.
6. Is this a wall?
7. Is it a coat? 6.
7.
1 . İt . a cow. 1
2 . that a fork? 2.
3. What . that? 3.
4. Is this . room? 4
5. No, . isn’t. 5
6. Yes, it . 6
7. This is . egg. 7
39
DIALOGUES
DİYALOGLAR
Tl
What is this? - Bu nedir?
İt is a radio. - 0 bir radyodur.
What is that?
İt is an umbrelia. - Şu nedir?
- 0 bir şemsiyedir.
What is it? - 0 nedir?
İt is a bag. - 0 bir çantadır.
What is that?
-- 0Şu bir
nedir?
elmadır.
İt is an apple.
is this a chair? - Bu bir sandalye midir?
Yes, it is. - Evet, 0 -dur.
Is that a bus?
- Şu bir otobüs müdür?
Yes, it is. - Evet, 0 -dur.
BÖLÜM
SÖZCÜKLER
or -mı yoksa
[o:]
fish [fiş] balık
lemon [lemın] limon
map [mep] harita
blackboard [blekbo:d] karatahta
bicycle [baysikıl] bisiklet
train [treyn] tren
ship [şipl
CÜMLESİ gemi
OR İLE YAPILAN SORU
İçinde
da or kullanılmış soru cümlelerini ve Türkçe karşılıklarını aşağı¬
inceleyelim:
It’s a train.
Is it a train or a ship? [its I treyn]
[iz it I treyn o: ı şip]
O bir tren midir yoksa bir gemi midir? O bir trendir.
It’s an egg.
Is this an egg or an orange? [its m eg]
[iz dis ın eg o: ın orinc]
Bu bir yumurta mıdır yoksa bir O bir yumurtadır.
42
portakal mıdır?
or ile yapılan soru cümlesi kalıbı
ir
this, a a
veya
Is that veya bir isim bir isim
or
veya ît an ship an
Is this a egg a house?
or
Is it a lemon?
an or
Is that a car a boat?
or
Is this a bus a
or car?
Is it a train a ship?
map or
Is that a a
or
picture?
Is this a train? Yes, it is.
[iz dis ! treyn]
Bu bir tren midir? [yes it iz]
Evet, 0 -dur.
Is this a bus?
[iz dis 1 bas] [nou
No, itit isn ’t.
izınt]
Bu bir otobüs müdür? Hayır, o değildir.
43
Is that a wall?
[iz det I wo;l] [nou
No, itit isn
izınt]
’t.
Şu bir duvar mıdır? Hayır, değildir.
Özet dilbilgisi
ililip içinde or sözcüğü olan bir soruya cevap verirken kısa ce-
vap verilmez, tam bir cümle ile cevap verilir ve iki şıktan
hangisinin doğru olduğu belirtilir.
_ UYGULAMA
44
2. Is İt a picture or a map? 2.
(map)
4. Is it a bicycle or a car? 4.
(bicycle)
uz.
D. Boş bırakılan yerlere uygun sözcüğü koyun
1.
1 . Is this a map or ... picture?
2.
2. Is that ... apple or a lemon?
3. ... it a wall or a window? 3.
4.
4. Is it a pencil ... a key?
5. Is this a chair ... a table? 5.
6. ... that a cat ... a dog? 6.
ÇOĞUL
için sözcüğün sonuna
Türkçede isimleri çoğul hale sokmak
“-ler”, “-lar” eklenir.
kalem kalemler
masa masalar
na -s eklenir. Bu
İngilizcede isimleri çoğul yapmak için sözcük sonu
“-s” Türkçedeki “ler”, “lar” anlamındadır.
46
a cat cats
[ı ket] [kets]
bir kedi kediler
a ship ships
[I Şip] [şips]
bir gemi
gemiler
a dog dogs
[I dog] [dogz]
bir köpek köpekler
an apple
apples
[ın epıl] [epılz]
bir elma elmalar
a flovver flowers
[ı flavvı] [flavvız]
bir çiçek
çiçekler
a book books
[I buk] [buks]
bir kitap kitaplar
a bicycle bicycles
[ı baysikıl] [baysikılz]
bir bisiklet bisikletler
47
Aşağıdaki listede şimdiye kada r öğrendiğimiz sözcüklerden s ekinin
[z] sesiyle okunanlarını görüyoruz.
door [do:] doors [do:z]
table [teybi i] tables [teybi İz]
wall [wo:!] walls [wo:lz]
window [windou] windows [vvindouz]
chaîr [çeı] chairs [çeız]
key [ki;] key s [ki:z]
dog [dog] dogs [dogz]
pencil [pensiî] pencils [pensılz]
bed [bed] beds [bedz]
radio [reydiou] radios [reydiouz]
bird [bö.d] birds [bö:dz]
teievision [teiıvijın] televisions [telıvijmz]
bag [beg] bags [begz]
apple [epıl] apples [epılz]
egg [eg] eggs [egz]
umbrella [ambrelı] umbrellas [ambrelız]
bottie [botü] botties [bot! İz] .
picture [pikçı] pictures [pikçız]
room [rum] rooms [rumz]
school [sku:!] schools [sku:lz]
car [ka:] cars [ka;z]
cow [kau] cows [kauz]
flovver {i\am]
tree[tri:] trees [flavvız] '
flovvers[tri;z]
[spu-.n]
spoon [lemm] spoons [spu:nz]
lemon lemons [lemmz]
blackboard [blekboıd] blackboards [blekbo.dz]
bicycle [baysikıl] bicycies [baysikılz]
train [treyn] trains [treynz]
boy [boy] boys [boyz]
girl [gö:l] giriş [gö:!z]
48
Yukarıdaki listede s ekinin [z] olarak okunanlarını gördük. Aşağıda
da, son harfi [p, t, k] olarak okunduğu için s ekinin [s] sesiyle okun¬
duğu isimleri görüyoruz.
İkinci bir nokta da [haus] şeklinde okunan house isminin çoğul ya¬
pılınca okunuşunun [hauziz] olmasıdır.
49
Özet dilbilgisi
UYGULAMA
1 . bird 1.
2. school 2.
3. horse 3.
4. train 4.
5. fish 5. . .
50
6. bus 6.
7. spoon 7
8. house 8
1 . buckets 1.
2. oranges 2
3. houses 3.
4. boxes 4
5. horses 5.
6. books 6.
7. forks 7.
8. boys 8.
52
30 GÜNDE İNGİLİZCE
BÖLÜM
SÖZCÜKLER
ÇOĞUL CÜMLE
En basit cümle şekli olan “Bu bir kitaptır.” cümlesinde isim “kitap”
çoğul olduğu, yani “Bunlar kitaplardır.” dendiği zaman bunun İngiliz¬
cesi nasıl olur, şimdi bunu görelim.
tekil
çoğul _
this [dis] bu these [di;z] bunlar
that [det] şu those [douz] şunlar
it [it] o they [dey] onlar
is [iz] -dır are [a:] -dırlar
53
Aşağıdaki örneklerde tekil ve çoğul cümle yapılarını karşılaştırmalı
olarak görelim.
lekij _ soğul _
This is a bird. These are birds.
[dis iz i bö:d] [di;z a: bö:dz]
Bu bir kuştur. Bunlar kuşlardır.
54
This is a horse. These are horses.
[dis iz I ho:s] [di:z a: ho:siz]
Bu bir attır. Bunlar atlardır.
55
özet dilbilgisi
UYGULAMA
1 . This is an orange. 1.
2. That is a spoon. 2.
3. This is an egg. 3.
4. İt is a flovver. 4.
5. This is a key. 5.
6. That is a glass. 6.
7. İt is a box. 7.
1 . Bunlar kapılardır. 1.
2. Bunlar saatlerdir. 2.
3. Onlar çatallardır. 3.
4. Şunlar anahtarlardır. 4.
5. Şunlar bardaklardır. 5.
1 . These . shirts. 1.
2. What . that? 2.
3 . is it? 3.
4. They . boats. 4.
5. İt is . umbrella. 5.
What ile yapılan basit soru cümlesinin tekil isimlerle nasıl oluştu¬
ğunu 2. bölümde öğrendik. Aynı tip soru cümlesinin çoğul isimlerle
alacağı şekli burada göreceğiz.
tekil _ çoğul _
What is this? What are these?
[wot iz dis] [wot a: di:z]
Bu nedir? Bunlar nedir?
What ile yapılmış tekil isimli sorulara cevap verirken soruda this,
that olması durumunda da cevapta it kullanıldığını görmüştük. Ço¬
ğul durumdaki sorularda da, soruda these, those olması durumun¬
da da cevapta they kullanılır.
58
ÇOĞUL CÜMLELERDE SORU VE OLUMSUZLUK HALİ
SORU HALİ
İçinde is bulunan basit cümleler is başa alınarak nasıl soru haline
getiriliyorsa, içinde are bulunan cümleler de are cümle başına alına¬
rak soru haline getirilirler.
59
OLUMSUZ HAL
Çoğul halindeki olumlu bir cümleyi olumsuz hale sokmak için cüm¬
leye not ilave edilir.
60
çoğul soru cümlesi kalıbı
these,
those are not
çoğul bir isim
veya they
These are not
pencils.
They are not windows.
61
özet dilbilgisi
En basit bir soru şekli olan What is this? sorusu çoğul hale
sokulursa is yerine onun çoğul şekli olan are, this yerine
de onun çoğul şekli olan these getirilir.
62
Çoğul cümlelerin soru haline sokulması are sözcüğünün
cümle başına getirilmesi ile olur.
UYGULAMA
A. Bu cümlelere parantez içindeki ismi kullanarak cevap veriniz.
1 . What are these? (vvindovvs) 1 .
2. What are they? (baskets) 2 .
3. What are those? (vvalls) 3 .
4. What are these? (penciis) 4 .
5. What are they? (radios) 5.
63
3
4
5
C. Bu cümleleri olumsuz yapınız.
olumlu cevaplar
Is this a boat? Yes, it is.
[iz dis 1 bout] [yes it iz]
Bu bir kayık mıdır? Evet, 0 -dur.
Are these boats? Yes, they are.
[a: di:z bouts] [yes dey a:]
Bunlar kayıklar mıdır? Evet, onlar -dır.
Are those cows? Yes, they are.
[a: dou2 kauz] [yes dey a:]
Şunlar inekler midir? Evet, onlar -dır.
64
örneklerde görüldüğü gibi, soruda these, those sözcükleri de olsa
cevapta hep they yer almıştır. Is ile yapılmış sorulara verilen kısa
cevaplarda olduğu gibi çoğul kısa cevaplar da uzun cevapların yeri¬
ni tutar ve konuşma dilinde tercih edilirler.
olumsuz cevaplar
are not
[a: not] [a:nt]
aren’t
Is this a glass?
[iz dis I gla:s] No, itit isn’
[nou t.
izınt]
Bu bir bardak mıdır? Hayır, değildir.
NO THEY
AREN’T.
65
Özet dilbilgisi
İlilip
Kısa cevapların yapısı tekil cümlelerde de çoğul cümlelerde
de aynıdır. Tekilde is ile it yer alır, çoğulda bunların yerine
are ve they kullanılır.
Is this a chair? Yes, it is.
Bu bir sandalye midir? Evet, 0 -dur.
Are these chairs? Yes, they are.
Bunlar sandalyeler midir? Evet, onlar -dır.
Is that a picture?
Şu bir resim midir? No, it isn’
Hayır, t.
o değildir.
UY(^ÂMA
A. Bu cümleleri çoğul yapınız.
1 . This is a wall. 1.
2. That is a picture. 2.
3. İt is a hat. 3.
4. That is an orange. 4.
5. This is a ship. 5.
B. Bu sorulara kısa olumlu cevaplar veriniz.
1 . Is this a tree? 1.
2. Are these trees? 2.
3. Are they bicycles? 3.
66
4. Are those boxes? 4.
5. Are those forks? 5.
1
, - What are they? - Onlar nedir? S
- They are baskets. - Onlar sepetlerdir.
BÖLÜM
SÖZCÜKLER
SIFATLAR
Örneğin, “uzun, yeni, küçük, iyi, kısa” gibi sıfat sözcükleri isimlerin
önüne gelerek onların özelliklerini belirtirler:
big
büyük
big table büyük masa
a big table büyük bir masa
long uzun
long pencil uzun kalem
a long pencil uzun bir kalem
old eski
old book eski kitap
old books eski kitaplar
new
new shirt
yeni
yeni gömlek
new shirts yeni gömlekler
70
small küçük
small boat küçük kayık
a small boat küçük bir kayık
small boats küçük kayıklar
big büyük
big bird büyük kuş
a big bird büyük bir kuş
big birds büyük kuşlar
.... ^ ,
OLD
72
Tom is an old man. Tom yaşlı bir adamdır.
Mary is an old woman. Mary yaşlı bir kadındır.
This is an oid car. Bu eski bir otomobildir.
This is an old man. Bu yaşlı bir adamdır.
This is an old ship. Bu eski bir gemidir.
That is an old radio. Şu eski bir radyodur.
That is an oid man.
Şu yaşlı bir adamdır.
73
özet dilbilgisi
UYGULAMA
A. Parantez içinde verilen sıfatı kullanarak cümleyi düzenleyiniz.
1 . long 1.
2. big 2.
3. small 3.
4. young 4.
5. new 5.
6. good 6.
7. short 7.
76
Are those long pencils? Şunlar uzun kalemler midir?
Are those pencils long? Şu kalemler uzun mudur?
IS
THİS 1 COAT NEW.
77
Bunlara benzer bir sözcük olan it ve they sözcükleriyle oluşturulan
yapılarda ise İt ve they sözcüklerinin hemen yanında isimler yer
almaz. Yani Türkçede “bu kalem, şu kalem, o kalem” sözleri İngiliz¬
ceye çevrilirken this pencil, that pencil dendiği halde “o kalem”in
karşılığı olarak it pencil denilmez. Bunun yerine de that pencil de¬
nir.
78
özet dilbilgisi
UYGULAMA
A. Bu cümlelerdeki sıfatları cümle sonuna götürünüz.
1 . That is a small car. 1. . .
2. This is a young girl. 2...
3. These are long trains. 3. . .
4. Those are good spoons. 4. ..
5. That is an old man. 5. ..
6. This is a short coat. 6. ..
RENKLER
Bir şeyin ne renk olduğunu sormak için what colour ... soru cüm¬
lesi kullanılır. Verilecek cevaplar da aşağıda göreceğimiz yapıda
olur.
81
Bir şeyin rengini sormak için mutlaka what colour ... soru biçimi
şart değildir. Aşağıdaki tip bildiğimiz soru şekli de kullanılabilir.
82
UYGULAMA
83
KURALA UYMAYAN ÇOĞULLAR
Türkçede isimleri çoğul yapmak için kullanılan “ler, lar” ekinin İngi¬
lizcede karşılığının s eki olduğunu, son harfi s, x olan isimlerde bu
ekin es şekline girdiğini öğrendik. Çoğul eki s’in bazı sözcüklerde
[s], bazılarında [z], bazılarında ise [iz] olarak okunduğunu gördük.
potato [pıteytou]
patates
potatoes [pıteytouz] patatesler
Sonu o ile biten sözcüklere çoğul eki es şeklinde gelir. Sadece ra-
dio sözcüğü bu kuralın dışındadır. Ona çoğul eki sadece s olarak
eklenir.
84
This is a knife. Bu bir bıçaktır.
These are knives. Bunlar bıçaklardır.
chlld [çayld]
children [çildrın] çocuk
çocuklar
85
This is an old man. Bu yaşlı bir adamdır.
These are old men. Bunlar yaşlı adamlardır.
Is this a young vvoman? Bu genç bir kadın mıdır?
That is not a young man. Şu genç bir adam değildir.
Those are children. Şunlar çocuklardır.
This is a bad boy. Bu fena bir erkek çocuktur.
These are good vvomen. Bunlar iyi kadınlardır.
İt is a short tie. O kısa bir kravattır.
This is a bad child. Bu fena bir çocuktur.
Are these ties or shirts? Bunlar kravatlar mıdır yoksa
gömlekler midir?
Those are not vvomen. Şunlar kadınlar değildir.
Is this a girl or a boy? Bu bir kız mıdır yoksa bir
erkek çocuk mudur?
Are these tomatoes or Bunlar domatesler midir
potatoes? yoksa patatesler midir?
Are those knives vvhite? Şu bıçaklar beyaz mıdır?
These vvomen are young. Bu kadınlar gençtir.
What coiour is this knife? Bu bıçak ne renktir?
What coiour are these knives? Bu bıçaklar ne renktir?
Are those children good? Şu çocuklar iyi midir?
They are old men. Onlar yaşlı adamlardır.
Are those ties green? Şu kravatlar yeşil midir?
Are the babies small? Bebekler küçük müdür?
They are good potatoes. Onlar iyi patateslerdir.
86
özet dilbilgisi
lllilf
Renk gösteren sözcükler de birer sıfattır. İsimlerin durumla-
rını bildirirler.
UYGULAMA
1 . This is a knife. 1.
2. Is this a potato? 2.
3. This is a young vvoman. 3.
4. İt is not a tomato. 4.
5. This man is young. 5.
6. That is a child. 6.
7. Is that a baby? 7.
8. Is this a big box? 8.
B. Bu cümleleri tekil hale getiriniz.
s.
88
30 GÜNDE İNGİLİZCE
•• ••
BOLUM
SÖZCÜKLER
here burada
[hiı]
there orada
[deı]
öpen [oupın]
shut açık
kapalı
fat [şat]
[fet]
thin [tin] şişmanince
zayıf,
teacher [ti:çı]
öğretmen
doctor [doktı] doktor
student [stiuidmt]
öğrenci
nurse [nö;s] hemşire
the belirtici sözcük
[d«]
where nerede
[weı]
milk süt
[mük]
tray [trey] tepsi
Robert bir erkek ismi
[robıt]
Doris bir kadın ismi
[doris]
in [in]
içinde
on üstünde
[on]
under altında
[andı]
kitchen mutfak
[kiçin]
89
cup [kap] fincan
match [meç] kibrit
THE
Derslerimizde “kitap, masa, gemi, at” gibi tekil isimlerin önünde “bir”
anlamında a kullanıldığını gördük.
this house bu ev
this egg bu yumurta
that tree şu ağaç
that tray şu tepsi
theseshoes bu ayakkabılar
those walls şu duvarlar
90
Bu sözcüğün açıklamasını, a ve this kullanışı ile birlikte yapalım:
cümlesinde ise ev’in herhangi bir ev değil, “bu” işaret sözcüğü ile
işaret edilen ev olduğu anlatılmaktadır.
Bu yapıda this yerine the kullanılması halinde de yine this ile be¬
lirtme durumuna benzer bir anlam verilmiş olur. Önünde the olan ev
herhangi bir ev değil, belli ve bilinen bir evdir.
Üçüncü örnekteki kalem herhangi bir kalem değil sözü söyleyen ta¬
rafından “belli ve bilinen” bir kalem olduğu ifade edilen ve durumu
göstermek için de önüne the belirtici sözcüğü konulmuş kalemdir.
trees
ağaçlar
these trees bu ağaçlar
the trees
ağaçlar
knives
bıçaklar
those knives
şu bıçaklar
the knives bıçaklar
92
This is a table. Bu bir masadır. (Masa olarak
adlandırılan şeylerden biri.)
This borse is vvhite. Bu at beyazdır.
(İşaret edilen at.)
The house is old. Ev eskidir. (Bilinen, bizce belli olan,
sözü edilmiş olan ev.)
The shoe is big. Ayakkabı büyüktür.
The man is a doctor. Adam bir doktordur.
The doctor is young. Doktor gençtir.
The car is old. Otomobil eskidir.
The bird is green. Kuş yeşildir.
The girl is a nurse. Kız bir hemşiredir.
The giriş are nurses. Kızlar hemşirelerdir.
The ile belirtilen ismin önüne bir sıfat konulmak istenirse bu sıfat the
ile sözcük arasına girer.
93
The old man is a doctor. Yaşlı adam bir doktordur.
The long pencil is here. Uzun kalem buradadır.
The small shoes are here. Küçük ayakkabılar buradadır.
The big boxes are there. Büyük kutular oradadır.
The fat man is there. Şişman adam oradadır.
The long knives are here. Uzun bıçaklar buradadır.
Ancak ismin önünde this, that işaret sıfatları yer alıyorsa bu durum¬
da a veya the kullanılmaz.
bir kız
a giri
the girl kız
this girl bu kız
94
Sessiz harfle başlayan sözcükler önünde the sözcüğü [dı] okunur.
Sesli harfle başlayan sözcükler önünde ise [di] şeklinde okunur.
95
özet dilbilgisi
İlilip Önünde the olan isme bir sıfat sözcüğü ilave edilirse bu
sözcük the ile isim arasına konulur.
UYGULAMA
96
B. Bu cümlelerdeki işaret sıfatları yerine the kullanınız.
Where [weı] soru sözcüğünün anlamı “nerede” dir. What soru söz¬
cüğü gibi cümlenin başında bulunur.
Where? Nerede?
Where is this? Bu nerededir?
Where is that? Şu nerededir?
Where is it? O nerededir?
VVhere are these? Bunlar nerededir?
Where are they? Onlar nerededir?
VVhere is the chair? Sandalye nerededir?
VVhere is the schooi? Okul nerededir?
VVhere are the baskets? Sepetler nerededir?
VVhere are the cats? Kediler nerededir?
VVhere are the white cats? Beyaz kediler nerededir?
VVhere is
[weı iz] vvhere’s
[weız]
97
Harita nerededir?
Where’s the map?
98
Where are the students? The students are there.
Öğrenciler nerededir? Öğrenciler oradadır.
99
İN, ON, UNDER
İN
in [in]
in the box içinde
kutu (kutunun) içinde
in the bag çanta (çantanın) içinde
in the room odanın içinde
in the house evin içinde
in the bottie
şişenin içinde
100
The orange is in the basket. Portakal sepettedir.
The man is in the car. Adam otomobildedir.
The matches are in the box. Kibritler kutudadır.
101
The chairs are in the room. Sandalyeler odadadır.
Are the chairs in the room? Sandalyeler odada mıdır?
The chairs are not in the room. Sandalyeler odada değildir.
_ UVGÜLÂMÂ
102
C. Bu cümleleri olumsuz hale getiriniz.
ON
on [on] üstünde
on the table masa (masanın) üstünde
on the radio radyo (radyonun) üstünde
103
The flovver is on the table. Çiçek masanın üstündedir.
The flovvers are on the table. Çiçekler masanın üstündedir.
The baby is on the bed. Bebek yatağın üstündedir.
The pencil is on the box. Kalem kutunun üstündedir.
104
içinde on bulunan cümle kalıbı
is veya Tekil veya
Tekil veya
the on the
are
çoğul isim is
The on the çoğul isim
pencil book.
The cats are the bed.
on tray.
The is
bottie on the
The tomatoes are on the
is the piates.
The vvoman chair.
on
105
UYGULAMA
106
4. VVhere’s the ruler? 4.
(on the radio)
5. VVhere are the knives? 5.
(on the tray)
UNDER
107
VVhere’s the cat? İt is under the table.
Kedi nerededir? Masanın altındadır.
108
The plate is under the bottie. Tabak şişenin altındadır.
Is the plate under the bottie? Tabak şişenin altında mıdır?
The plate is not under the Tabak şişenin altında değildir.
bottie.
109
özet dilbilgisi
c—zz. -
UYGULAMA
110
5. The fork . the tray. 5.
6 . bucket under table. 6.
niz.
111
DIALOGUES
DİYALOGLAR
112
30 GÜNDE İNGİLİZCE
BÖLÜM
8
SÖZCÜKLER
dişçi
dentist [dentist]
postman [poustmın]
postacı
poiiceman [pıli:smın] polis memuru
1 [ay] ben
she -im
0 (kadın)
[şi:]
we biz
[wi:]
am [em]
113
ŞAHIS ZAMİRLERİ
şahıs zamirleri
İngilizce şahıs okunuşu Türkçe karşılığı
zamirleri
[ay]
I BEN
YOU SEN
[yu:]
HE 0
[hi:]
SHE 0
İT [Şi:]
[it] 0
WE BİZ
[wi:]
YOU SİZ
[yu:]
[dey]
THEY ONLAR
t-
114
HE, SHE, İT
İngilizcede kendisinden bahsedilen bir şahıs için “o” sözcüğü kulla¬
nılacağı zaman bu kimsenin cinsiyetine, yani erkek mi yoksa kadın
mı olduğuna bakılır. Eğer erkekse “o” sözcüğünün karşılığı olarak
he zamiri kullanılır. Örneğin “O bir doktordur.” cümlesindeki “o” ile
bir erkek kastediliyorsa bu cümlenin İngilizcesinde “o” karşılığı ola¬
rak he kullanılır.
Kendisinden bahsedilen şey bir hayvan veya cansız bir varlıksa “o”
sözcüğünün karşılığı olarak it kullanılır. “O bir kitaptır.” cümlesindeki
“o” ile bir kitap kastedildiği için bu cümlenin İngilizcesinde “o” karşı¬
lığı olarak İt kullanılır.
THEY
Tek bir şey veya şahıs gösteren ve hepsi “o” anlamında olan he,
she, it sözcükleri tekil durumdan çıkıp çoğul olmaları, yani “onlar”
haline gelmeleri durumunda tek bir sözcükle ifade edilirler: they.
“Onlar”
nılır. anlamındaki bu sözcük her cins şahıs ve şeyler için kulla¬
YOU
IS, ARE, AM
Is ve are sözcüklerinin kullanılışını biliyoruz. Tekil öznelerle is, ço¬
ğul öznelerle are kullanıldığını öğrendik.
115
Bu bölümde gördüğümüz şahıs zamirlerinin tekil olanları yani he,
she, it ile is kullanılır.
Çoğul öznelerle kullanıldığını bildiğimiz are, zamirlerin de çoğul
olanları, yani birden fazla kişi gösterenleri ile kullanılır. Bu zamirler
you, we, they zamirleridir.
okunuşu I- . — -
zamir + Is, are, am
1 Türkçe karşılığı
1 am .
[ay em] ben . im
she is . o . dur
[şi: iz]
it is . [it iz] 0 . dur
— they
- - are . [dey a:] onlar . dırlar
-- —-
116
Burada işaret etmek istediğimiz iki noktadan biri “ben” anlamındaki I
zamirinin daima büyük harf olarak ve noktasız yazılması, İkincisi ise
tekil olarak, yani “sen” anlamında kullanılan you ile are’ın “sen .
sin”, çoğul olarak “siz” anlamında kullanılan you ile are’ın ise “siz
. siniz” şeklinde Türkçeye çevrilişidir.
1 ben
lam . ben . im
1 am a doctor. Ben bir doktorum.
1 am a dentist. Ben bir dişçiyim.
1 am a teacher. Ben bir öğretmenim.
1 am a nurse. Ben bir hemşireyim.
1 am a good nurse. Ben iyi bir hemşireyim.
sen
you are . sen . sin
you
You are a postman. Sen bir postacısın.
You are a student. Sen bir öğrencisin.
You are an old man. Sen yaşlı bir adamsın.
You are a new teacher. Sen yeni bir öğretmensin
You are a new nurse. Sen yeni bir hemşiresin.
he 0
he is . 0 . dur
she 0
she is . 0 . dur
She is a nurse. 0 bir hemşiredir.
117
She is a young nurse. O genç bir hemşiredir.
She is a thin giri. O zayıf bir kızdır.
She is a student. O bir öğrencidir,
it o
it is . o . dur
İt is a flovver. O bir çiçektir.
İt is a horse. O bir attır.
İt is a big horse. O büyük bir attır.
İt is a yellovv bird. O sarı bir kuştur.
İt is a carpet. O bir halıdır.
we biz
we are . biz . iz
We are students. Biz öğrencileriz.
We are doctors. Biz doktorlarız.
We are young men. Biz genç adamlarız.
We are good boys. Biz iyi erkek çocuklarız.
We are teachers. Biz öğretmenleriz.
you siz
you are . siz . siniz
You are doctors. Siz doktorlarsınız.
You are good doctors. Siz iyi doktorlarsınız.
You are postmen. Siz postacılarsınız.
You are policemen. Siz polislersiniz.
You are old policemen. Siz yaşlı polislersiniz.
they onlar
they are . onlar . dırlar
They are students. Onlar öğrencilerdir.
They are flovvers. Onlar çiçeklerdir.
They are short pencils. Onlar kısa kalemlerdir.
They are children. Onlar çocuklardır.
They are fat giriş. Onlar şişman kızlardır.
118
ŞAHIS ZAMİRLERİ İLE AM, IS, ARE KISALTMASI
119
şahıs zamirli cümle kalıbı
120
You are students. Siz öğrencilersiniz.
Are you students? Siz öğrenciler misiniz?
You are not students. Siz öğrenciler değilsiniz.
Are a teacher?
Is you
he big doctor?
Are a good
postmen?
Is yitou a chair?
Are vve a
policemen?
121
şahıs zamirli olumsuz cümle kalıbı
boş
- -
boş
a veya sıfat
am, is, veya
şahıs not İsim
zamiri are
- -■ ■
He is not a policeman.
We are not young boys.
She is not a nurse.
You are not students.
You are not
İt is not a good house.
giriş.
They are not horses.
1 am not a teacher.
122
o bir doktordur. He is a doctor.
O bir sandalyedir. it is a chair.
O bir attır. ıt is a borse.
123
(The table) is green. (İt ) is green.
(Masa) yeşildir.
(O) yeşildir.
(The girl) is a nurse. (She) is a nurse.
(Kız) bir hemşiredir. (O) bir hemşiredir.
(The cats) are under the table. (They) are under the table.
(Kediler) masanın altındadır. (Onlar) masanın altındadır.
124
özet dilbilgisi
liil^
Bu cümlelerin soru hali is, are, am cümle başına alınarak,
olumsuz hali ise bunlardan sonra not kullanılarak yapılır.
1 • He . a bad boy. 1.
2 They . students. 2.
A.3. Bo
I . a teacher.
ş bı
3.
4. We .rakı lmış yerleremen.
polic i doldurunuz 4.
5. She . a fat girl. . 5.
6. İt . a short tie. 6.
7 . amanevvnurse. 7.
8. You . dentists. 8.
1 . Is he a young doctor? 1.
2. Is she in the house? . 2.
3. Are they students? 3.
4. Is it a bus? 4.
5. Are the doors big? 5.
nınız.
126
30 GÜNDE İNGİLİZCE
BÖLÜM
9
I SÖZCÜKLER
bahçe
garden [ga:dın]
field [fi:ld] tarla
peach [pi:ç]
some şeftali
[sam] birkaç, biraz
any
[eni]
floor [flo;] döşeme, yer
bianket battaniye
[blenkit:]
dirty [dö:ti] kirli
clean [kli:n] temiz
aeroplane [eıropieyn]
uçak
station [steyşın] istasyon, gar
sky
gökyüzü
127
SAYILAR
üç
İngilizcede 1’den 12’ye kadar sayıları okunuşlarıyla birlikte görelim:
one [wan] bir
two [tu:] iki
beş
three [tri:]
four [fo:] dört
five [fay v]
six [siks] altı
seven [sevin]
eight [eyt] sekiz
nine [nayn] yedi
dokuz
ten [ten]
on
eleven [ilevın] on bir
tvvelve [tvvelv] on iki
13 ten başlayarak 19’a kadar olan sayıları elde etmek için gördüğü¬
müz sayılara teen [tim] ilave edilir. Yalnız 13 ve 15 sayılarına teen
ilave edilirken three ve five sözcüklerinde küçük değişiklikler olur.
thirteen [tö:ti:n] on üç
fourteen [fo:ti;n] on dört
fifteen [fitti.m] on beş
sixteen [siksti:n] on altı
seventeen [sevınti:n] on yedi
eigteen [eyti:n] on sekiz
nineteen [naynti:n] on dokuz
twenty [tvventi] yirmi
bir kuş
one bird
dört kuş
four birds
seven cups yedi fincan
128
eighteen soldiers on sekiz asker
thirteen pencils on üç kalem
fifteen bananas on beş muz
129
UYGULAMA
1.16 1.
2. 9 2.
3. 20 3.
4.18 4.
5. 5 5.
6.15 6 . :.
7.13 7.
8.4 8.
1 . nineteen
2. seven
3. two
4. fourteen
5. six
6. fifteen
130
sözcüğünün anlamını verir, “var” ile tekil bir
is kullanılır, birden fazla şey gösteriliyorsa there
şey gösteriliyorsa there are kullanılır.
there orada
there is . . var
there is a book . bir kitap var
131
There are books on the table. Masanın üstünde kitaplar var.
There are four books on the Masanın üstünde dört kitap var.
table.
some birkaç
some flovvers birkaç çiçek
132
some students birkaç öğrenci
some tomatoes birkaç domates
THERE , ARE
i
! SOME ' BOOKS j ON tTHE
' :
TABLE.
133
there is, there are ile cümle kalıbı
UYGULAMA '
A. Bu cümlelerin önüne there is veya there are getirin
iz.
134
[ ıs THERE, ARE THERE
there is . var
is there . var mı
1— ' -
Is there a policeman in Otomobilde bir polis var mı?
the car?
Are there three policemen Otomobilde üç polis var mı?
in the car?
Is there a blanket on the bed? Yatak üstünde bir batt
aniye
var mı?
Are there two blankets on Yatak üstünde iki battaniye
the bed? var mı?
Is there a vase on the floor? Yerde bir vazo var mı?
Are there eight vases on Yerde sekiz vazo var mı?
the floor?
ANY
- ^ - -- ■'v'»v ■ TV--y;-AT-
136
Bu cümleler soru haline (ve biraz sonra öğreneceğimiz olumsuz
hale) getirilecek olursa some sözcüğünün yerini any [eni] alır. Any
sözcüğünün anlamı “herhangi bir” dir.
There are some books here. Burada birkaç kitap var.
Are there any books here? Burada herhangi bir kitap var mı?
There are some dogs in Bahçede birkaç köpek var.
the garden.
Are there any dogs in Bahçede herhangi bir köpek
the garden? var mı?
There are some flovvers Kutunun altında birkaç çiçek var.
under the box.
Are there any flovvers under Kutunun altında herhangi bir çiçek
the box? var mı?
137
is there, are there ile soru cümlesi kalıbı
UYGULAMA
138
B. Bu cümleleri soru haline getiriniz.
there is . . var
is there . . var mı
there is not . . yok
139
Is ile not sözcükleri özellikle konuşma dilinde birleştirilerek kısaltma
yapılır: isn’t [izın’t]
140
There are some shoes under Yatağın altında birkaç ayakk
th© bsd. abı
var.
Are there any shoes under Yatağın altında hiç ayakkabı
the bed? var mı?
There
the bed.aren’t any shoes under Yatağın altında hiç ayakkabı yok
There are some clean forks Kutuda birkaç temiz çatal var.
in the box.
Are there any clean forks in Kutuda hiç temiz çatal var mı?
the box?
There aren’t any clean forks Kutuda hiç temiz çatal yok.
in the box.
141
there isn’t, there aren’t üg olumsuz cümle kalıbı
there isn’t
veya a, an, any
isim diğer sözcükler 1
veya bir sayı
aren’t birds
There seven in the tree. 1
aren’t
There aany clock on the wall. t
isn’t
There chairs in the room. i
aren’t in the field. |
There any
eight cows
aren’t lamps
There under the table. i
aren’t on the plate. |
There a
isn’t spoon
Are there four horses under the tree? Yes, there are.
Ağacın altında dört at var mı? Evet, var.
Are there two old women under the tree? Yes, there are.
Ağacın altında iki yaşlı kadın var mı? Evet, var.
143
özet dilbilgisi
için
İlilip Türkçede bir şeyin bir yerde mevcut olduğunu belirtmek
söylenen “var” ifadesinin İngilizcesi, tekil durumlar için the-
re is, çoğul haller için there are’dır.
There is a train in the station. İstasyonda bir tren var.
There are seme bananas on Tabağın üstünde birkaç
the plate. muz var.
a alı¬
Bu tip cümleleri soru yapmak için is, are cümle başın
r.
nır, olumsuz yapmak için is, are’dan sonra not getirili
yok.
144
içinde some olan olumlu bir cümle soru veya olumsuz hale
getirilrse some yerine any kullanılır.
_ UYGULAMA
146
30 GÜNDE İNGİLİZCE
BÖLÜM
1 SÖZCÜKLER
147
our [awı] bizim
their [deı] onların
father [fa:dı] baba
mother [madı]. anne
brother [bradj] erkek kardeş
HOW MANY
Bir şeyin kaç tane olduğunu sormak için kullanılan “kaç tane .
var?” sorusu how many soru sözcüğü ile there are “var” ifadesinin
soru şekli olan are there kullanılmak suretiyle oluşturulur.
HOW İN
MANY BOOKS (
ARE i THERE THE I BAG?
How many plates are there Masanın üstünde kaç tabak var?
on the table?
151
UYGULAMA
152
MÜLKİYET SIFATLARI
İngilizce okunuşu
j Türkçe karşılığı
mülkiyet sıfatları I
MY [may] BENİM
YOUR SENİN
[yo:]
HİS [hiz] ONUN (erkek için)
HER [hö:] ONUN (kadın için)
İTS [its] ONUN (eş., hay. için)
OUR BİZİM
[awı]
YOUR SİZİN
[yo:]
THEIR ONLARIN
[deı]
Şahıs zamirleri olan I, you, he, she, it, we, you, they sözcüklerini
"
i-
bagur senin
yo
your bag çanta çanta (senin çantan)
senin
our bizim
house ev
our house bizim ev (bizim evimiz)
sizin
your
table masa
your table sizin masa (sizin masanız)
their onların
teacher öğretmen
their teacher onların öğretmeni
154
My book is big. Benim kitabım büyüktür.
My books are big. Benim kitaplarım büyüktür.
My book is there. Benim kitabım oradadır.
155
şahıs zamirleri ve mülkiyet sıfatları
I am . Ben . im.
I am a teacher. Ben bir öğretmenim.
My . . Benim .
My name is Tom. Beni adım Tom’dur.
- -- — —
UYGULAMA
A. Bu cümlelerde parantez içinde verilmiş olan şahıs zamirleri yerine o
şa¬
hıs için olan mülkiyet sıfatını kullanarak cümleleri tamamlayınız.
B. Parantez içindeki mülkiyet sıfatı yerine o şahıs için olan şahıs zamirini
kullanarak cümleleri tamamlayınız.
1 . (Her) is a nurse. 1.
2. (Their) are our teachers. 2.
3. (His) is in a car. 3.
4. (My) am a doctor. 4.
5. (Our) are young nurses. 5.
6. (Your) are a fat girl. 6.
157
AND
And iki tekil ismin arasına girerek onları birleştirir. Bu durumda ço¬
ğul bir anlam meydana geleceği için bunlardan sonra is değil, onut ı
çoğul şekli olan are kullanılır.
158
This man is a dentist. Bu adam dişçidir.
That man is a dentist. Şu adam dişçidir.
This man and that man are Bu adam ve şu adam dişçidirler.
dentists.
159
özet dilbilgisi
160
UYGULAMA
5. My dog is white. 5.
My cat is white.
6. Doris is a doctor. 6.
Heien is a doctor.
161
DIALOGUES
DİYALOGLAR
162
30 GÜNDE İNGİLİZCE
BÖLÜM
11
boş
SÖZCÜKLER
saç
empty [empti]
hair [heı]
mouth [maut]
ağız
nose [nouz] burun
full [ful] dolu
İçindo is, are olan basit sorulara verilen kısa cevapları daha önceki
bölümlerde görmüştük.
Is that a carpet?
Şu bir halı mıdır? No, it isn’t.
Hayır, değildir.
Is this a river?
Bu bir nehir midir? No, it isn’t.
Hayır, değildir.
163
Are these stars? Yes, they are.
Bunlar yıldızlar mıdır? Evet, onlar -dır.
Are those hills? Yes, they are.
Şunlar tepeler midir? Evet, onlar -dır.
Is he a policeman?
0 bir polis midir? isn’t.
No, he değildir.
Hayır,
164
Is he a dentrst? Yes, he is.
O bir dişçi midir? Evet, o -dur.
YES,
IS ANURSE? SHE IS.
ti - SHE
■
NO,
HE A TEACHER? HE
1 İSN’T.
Sorudaki şahıs zamiri “ben, biz, sen, siz” olduğu taktirde bunlara
verilen cevapta aynı zamirin tekrarlanmayacağı doğaldır. Zira “Ben
bir öğretmen miyim?” sorusuna verilecek cevapta “ben” zamiri değil
“sen” veya “siz” kullanılacağı açıktır.
165
Am 1 a teacher?
Yes, you are.
Ben bir öğretmen miyim? Evet, siz -siniz.
Am 1 a good student?
Ben iyi bir öğrenci miyim? are n’t.
No, youdeğilsiniz.
Hayır,
Am 1 fat?
Ben şişman mıyım? Hayır, aren’t.
No, youdeğilsiniz.
Am 1 a soldier?
Ben bir asker miyim? Hayı lsin’t.
Noj r,youdeğiaren iz.
166
Are you fat giriş?
No, we aren’t.
Siz şişman kızlar mısınız? Hayır, değiliz.
YOU I
I ARE.
[-AM- — Lj— 1 1 ADOCTOR? 1
i YES,
—
— A i
Daha önceki bir bölümde, özne yerine ona uygun şahıs zamirinin
kullanılma durumunu öğrenmiştik. Aşağıdaki örneklerde bunu bir
daha gözden geçirelim. İlk cümlede özneyi gösteren ve ikinci cüm¬
lede bu özne yerine kullanılmış zamiri parantez içine alıyoruz.
167
(The woman) is fat. (Kadın) şişmandır.
(She) is fat.
(O) şişmandır.
(His father) is a doctor. (Onun babası) bir doktordur.
(He) is a doctor. (O) bir doktordur.
Is (Mary) a nurse?
(Mary) bir hemşire midir? No, (she
Hayır, isn’t.
(o)) değildir.
168
Are (your brothers) young?
(Erkek kardeşlerin) genç midir? No, (they) aren’t.
Hayır, (onlar) değildir.
169
TÜRKÇE CÜMLEDE ŞAHIS ZAMİRİ VE
MÜLKİYET SIFATI KALDIRILMASI
Öğretmenim. I am a teacher.
Ben bir öğretmenim.
Gençtir. He is young.
O gençtir.
170
Halıları kirlidir. Their carpets are dirty.
Onların halıları kirlidir.
Iözet dilbilgisi
lili^
içinde şahıs zamiri olan bir soruya kısa cevaplar verirken
sorudaki zamir cevapta da yer alır.
Is he your brother?
0 senin erkek kardeşin midir? No, he değildir.
Hayır, isn’t.
llll^
Soruda 1 ve we varsa kısa cevapta you zamiri, soruda you
varsa cevapta 1 (we) yer alır.
UYGULAMA
1 Is she a nurse? 1.
2. is this woman a nurse? 2.
3. Is the man a doctor? 3.
4.
4. Are the tâbles in the garden?
5. Are the teachers in the 5.
classroom?
6. Is your brother a policeman? 6.
7. Is he in the car? 7.
8. Is the soldier İn the car? 8.
9. Is the nurse a young girl? 9.
1 0. Are your father and mother 10 .
old?
11 Are you a doctor? 11 .
1 2. Am 1 your teacher? 12 .
172
4. Am I an old man? 4.
5. Are you a soldier? 5.
6. Am I under the tree? 6.
7. Is the glass full? 7
8. Are the glasses empty? 8. .
9. Is the girl in the room? 9.
1 0. Is the postman there? 1 0.
1 1 . Is your sister a student? 11 .
12. Is his mother a teacher? 12.
173
174
30 GÜNDE İNGİLİZCE
BOLÜM
12
SÖZCÜKLER
175
HOW OLD
Bir kimsenin yaşını sormak için kullanılan soru cümlesi kaç yaşın
da” anlamına gelen how old [hau ould] ile başlar.
How old
Kaç yaşında
How old is . ? ... kaç yaşındadır?
. years old
177
The giriş are eighteen years Kızlar on sekiz yaşındadır,
otd.
The girl and the boy are Kız ve erkek çocuk altı yaşındadır.
six years old.
178
sözcüğüdür. Diğer soru sözcükleri gibi
soru cümlesinin başına gelir. ^
who [hu;] kim
Mrs [misiz] ise evli bir kadına hitap edilirken kullanılır. Anlam
ı “ba¬
yan” dır. O da soyadı veya ad ve soyadı birlikte kullan
önüği^e kullanılır. ıldıâmda ad
MIss [mis] ise henüz evlenmemiş bir kıza hitap ederken
kullanılan
“baya
lır. n” anlamındadır. O da soyadı veya tüm adın önünde
kullanı¬
179
Mr West [west] Bay West
Mrs Green [grim] Bayan Green
Miss Smith [smit] Bayan Smith
180
What is that? İt is a theatre.
Şu nedir? O bir tiyatrodur.
Who soru sözcüğü hem “kim” hem de “kimler” anlamını verir. Ör¬
neklerde gördüğümüz çoğul isimler önündeki who sözcükleri “kim¬
ler” olarak da Türkçeye çevrilebilir.
181
Who is on the bed? Tom and his sister are on the
Kim (kimler) yatağın bed.
üstündedir? Tom ve onun kız kardeşi
yatağın üstündedir.
Who are your sisters? Mary and Helen are our sisters.
Kim (kimler) sizin kız Mary ve Helen bizim kız
kardeşlerinizdir? kardeşlerimizdir.
WHAT (neci)
182
What is your sister? Kız kardeşin necidir?
What is he? O necidir?
Bir kimsenin yaşını sormak için “how old” soru cümlesi kul¬
lanılır.
How old . . kaç yaşında
How old is Mary? Mary kaç yaşındadır?
How old are they? Onlar kaç yaşındadır?
Bu sorulara verilecek cevap . years old yapısına yaşı
gösteren sayıyı koyarak yapılır.
She is eighteen years old. O on sekiz yaşındadır.
I am nine years old. Dokuz yaşındayım.
184
UYGULAMA
185
Is this bottie full? - Bu şişe dolu mudur?
- Yes, İt is. - Evet, 0 -dur.
finger [fingı]
parmak
hand [hand]
el
HAVE
Bir şeye sahip olma veya bir şeyin kendisinde mevcut olması anla¬
tılırken İngilizcede have [hev] fiili kullanılır. Örneğin, “Benim bir oto¬
mobilim var. Onun bir köpeği var. Helen’in yeşil gözleri var. Onların
büyük bir evi var.” gibi bir şeye sahip olunduğunu gösteren cümleler
İngilizcede have fiili ile yapılır. Have fiili öznenin hemen yanında yer
alır.
I. Ben
I have . Ben sahibim ... (Benim var)
I have a bag. Benim bir çantam var.
l have a cat. Benim bir kedim var.
i have a yellovv cat. Sarı bir kedim var.
I have two pencils. İki kalemim var.
i have fi ve fingers. Beş parmağım var.
I have long hair. Uzun saçım var.
188
The doctors have a house. Doktorların bir evi var.
WE HAVE A CARPET.
—— - - -
HAVE SOME BOOKS.
1 THEBOYS
189
HAS
Have fiili cümlenin öznesi tekil bir özne olduğu (yani he, she, it,
the man, the girl, the doctor, a woman gibi bir tek şahıs veya
şeyi gösterdiği) zaman has [hez] şekline girer.
190
She has an empty cup. Onun boş bir fincanı var.
The dog has a big nose. Köpeğin büyük bir burnu var.
His mother has short hair. Onun annesinin kısa saçı var.
SHE HAS
I LONGFINGERS.
191
örneklerde tekil öznelerle has, çoğul öznelerle have kullanıldığını
görüyoruz. Bu kurala uymayan sadece I öznesidir. O tekil olduğu
halde have ile kullanılır.
The cat has a snutU head. Kedinin küçük bir başı var.
193
özet dilbilgisi
Bir şeye sahip olmayı anlatmak için have fiili kullanılır. Sahip
olanı gösteren şahıs zamiri veya ismi have fiili izler, ondan
sonra da sahip olunan şeyi gösteren sözcükler sıralanır.
194
UYGULAMA
1. Thewoman ashirL 1.
2. She a new bag. 2.
3. The nurses . white hats. 3.
4. We — fifteen spoons. 4.
5. They — long ears. 5.
6. The stud^t . red pencits. 6.
7. 1 . blue eyes. 7.
8. The dog four legs. 8.
9. Mr West a knife. 9.
1 0. Your sister . tong fıngers. 10 .
1 1 . Your sisters . long fingers. 11 .
1 2. Their father . short arms. 12 .
196
30 GÜNDE İNGİLİZCE
BÖLÜM
14diş
tooth [tu:t]
teeth [ti;t]
dişler
foot [fut]
ayak
feet [fi:,t]
ayaklar
Have the soldiers btack ties? Askerlerin siyah kravatları var mı?
The soldier has a small hat Askerin küçük bir şapkası var.
Has the soldier a small hat? Askerin küçük bir şapkası var mı?
9. bölümde there are ile yapılmış cümlelerde some ile any kulla¬
nılışını görmüştük. Have ile yapılmış cümlelerin olumlu olanlarında
da some kullanılabildiğini ve verdiği anlamın “bir miktar, biraz” ol¬
duğunu, aynı cümlenin soru haline gelmesi durumunda some yeri¬
ne any kullanıldığını yukarıdaki örneklerde görüyoruz. Biraz sonra
göreceğimiz olumsuz have cümlelerinde de aynı durumun geçerli
olduğunu göreceğiz.
198
Have you four sisters? Dört kız kardeşiniz var mı?
Has the man a red tie? Adamın kırmızı bir kravatı var mı?
Has Mary a yellovv hat? Mary’nin sarı bir şapkası var mı?
Have the men white teeth? Adamların beyaz dişleri var mı?
Has the man white teeth? Adamın beyaz dişleri var mı?
Has the gtri any pencils? Kızın hiç kalemi var mı?
Has the student white teeth? Öğrencinin beyaz dişleri var mı?
^- -- -- -- - -
HAVE YOU A BLUE UMBRELLA?
HAS HE A CAR?
_ . -_ i_ _ _
199
HAVE’Ü SORU CÜMLELERİNE KISA CEVAPLAR (OLUMLU)
Have ve has cümle başına getirilerek yapılmış sorulara tam cümle¬
lerle cevap verilebileceği gibi kısa cevaplar da verilebilir. Aşağıdaki
örneklerde önce tam cümlelerle cevap şeklini görelim.
Has he a cat? Yes, he has a cat
Onun bir kedisi var mı? Evet, onun bir kedisi var.
Has the glri red shoes? Yes, she has red shoes.
Kızın kırmızı ayakkabıları Evet, onun kırmızı ayakkabıları
var mı? var.
200
Have the doctors cars? Yes, they have.
Doktorların otomobilleri var mı? Evet, onların var.
- -- :
YES SHE HAS. YES THEY HAVE.
201
have (has) ile soru cümlesi kalıbı
How many sisters has he? Onun kaç kız kardeşi var?
How many eggs has the girl? Kızın kaç yumurtası var?
203
UYGULAMA
İçinde have veya has olan bir cümleyi olumsuz hale sokmak için
yapılacak şey bu sözcüklerin yanına not sözcüğü getirmektir.
isnci îsnit
.aneııot arent
haıpeııot havent [hevınt]
lıasnot lıasnt î'hezıntj
1 İlaveni a car. Benim bir otomobilim yok.
His father hasn’t four keys. Onun babasının dört anahtarı yok.
206
HAVE’Ü SORU CÜMLELERİNE KISA CEVAPLAR (OLUMSUZ)
Have’li sorulara olumlu kısa cevapların nasıl yapıl
Aşağıda bu sorula dığını gördük.
ra verilecek olumsuz kısa cevapların
dıgını görüyoruz. nasıl vaoıl-
THEY AHOUSE.
HAVEN’T
: SHE A BABY.
HASN’T
L —NO, HE HASN’T.
- - NO, THEY HAVEN’T.
207
have (has) ile olumsuz cümle kalıbı
Özet dilbilgisi
İlilip
içinde have (has) olan cümleleri soru haline sokmak için bu
sözcükler cümle başına alınır.
208
İlilip Have (has) cümlelerinin olumsuz halleri
sonra not getirmek suretiyle yapılır. bu sözcüklerden
She has a teievision. Onun bir televizyonu var.
She has not a teievision. Onun bir televizyonu yok.
UYGULAMA
DIALOGUES
DİYALOGLAR
- How many legs has the bird? - Kuşun kaç bacağı var?
- İt has two legs. - Onun iki bacağı var.
210
30 GÜNDE İNGİLİZCE
BÖLÜM
GENEL UYGULAMALAR
1 . Bu bir sandalyedir. 1.
2. Bu bir anahtardır. 2.
3. Bu bir radyodur. 3.
4. Bu bir kedidir. 4.
5. Bu bir kuştur. 5.
211
bölüm 2 D. Bu cümleleri İngilizceye çeviriniz.
1 . Şu bir çantadır. 1.
2. Bu bir kutudur. 2.
3. Bu bir sandalyedir. 3.
4. Bu bir evdir. 4.
5. Bu bir masadır. 5.
212
bölüm 2 I. Boş bırakılmış yerlere uygun sözcüğü koyunuz.
1 . What . that? 1.
2. That is . orange. 2.
3. İt is . car. 3.
4 . is this? 4.
5. This . an egg. 5.
1 . This is . coat. 1.
2 . this a fork? 2.
3. What . that? 3.
4.
4. it is not . apple.
5. That is . a picture. 5.
1 . Is that a tree? 1.
2. Is this a shirt? 2.
3. Is it an egg? 3.
4. Is this a horse? 4. .
5. is that an orange? 5.
1 . this a coat? 1.
2 . it is. 2.
3. That . an umbrella. 3.
213
4. İt is . egg. 4.
5. This is . dog. 5.
bölüm 3 E. verini
Bu sorula
z. ra parantez içindeki sözcüğü kullanarak cevap
a bo x. 3.^.''''
4. is a istr
That
3. İt ain. 4
5. That is a bus. 5
6. İt is an appie.
6. ........ .
a chai
r or
bolum 5 B. . Bu
tasorul
verinib ara önce olumlu, sonra olumsuz kısa cevaplar
z..ie ?
1
1 . Is this a tree? 1
2. Are these trees? 2
3. Are they spoons? 3
4. Is that an orange? 4
5. Are those buses? 5
6. is it a key?
5
214
bölüm 6 A. Parantez içinde verilen sıfatları cümlenin uygun yerine
koyunuz.
1 . This is a knife. 1.
2. That is not a potato. 2.
3. is this a vvoman? 3.
4. Is that a child? 4.
5. This is a baby. 5.
6. This is not a man. 6.
215
bölüm 7 B. Boş bırakılmış yerlere the, is, are veya not getiriniz.
bölüm 7 C. Bu sorula
veriniz . ra parantez içindeki sözcüğü kullanarak cevap
217
t
bölüm 8 B. kullan
Paranınız.
tez içinde kullanılmış isimlerin yerine şahıs
zamiri
1 . (Robert) is a teacher. 1
2. (The vvoman) is a nurse. 2
3. (The house) is big. 3
4. (The cows) are vvhite. 4
5. (The children) are there. 5.
6. (The boy) is fat. 6. . .
1 . He is in the kitchen. 1
2. She is a nurse.
2.
3. İt is under the table. - 3.
4. They are in the room. 4
5. He is on the bed. 5
3. 19 3.
4. 6 4.
5-12 5.
6. 11 6.
1. Yaşlı değilsiniz. 1.
2. Erkek kardeşin postacıdır. 2.
3. Okulları büyük değildir. 3.
4. Fincanım masanın altındadır. 4.
5. Bahçemiz küçüktür. 5.
6. Hemşiredir. 6.
7. Evleri bu şehirdedir. 7.
8. Kız kardeşin hemşire midir? 8.
220
2. How old is (Robert)? ten 2.
3. How old is (the soldier)? 3.
tvventy
4. How old are (the boys)? 4.
eleven
5. How old is (Helen)? fifteen 5.
221
4. (My sister - the boys) has 4.
green eyes.
5. (The teachers - Tom) has two 5 .
brothers.
6. (My brothers - Your teacher) 6 .
have long arms.
222
30 GÜNDE İNGİLİZCE
BOLÜM
16
SÖZCÜKLER
raincoat [reynkout]
yağmurluk
money [mani]
time [taym] zaman
para
Computer [kımpiu:tı] bilgisayar
blonde [blond] sarışın
glasses [g!a:siz]
dictionary gözlek
sözlük
[dikşınıri]
Herhangi bir şeye sahip oluş, herhangi bir şeyin kendisinde var olu¬
şu anlatılırken İngilizcede have fiilinin kullanıldığını gördük.
223
She has a house in İzmir. İzmir’de bir evi var.
The baby has four teeth. Bebeğin dört dişi var.
They have a boat. Onların bir kayığı var.
Have got, has got ile yapılmış cümlelerde, özellikle konuşma dilin¬
de, have ve has şahıs zamiri ile birleşerek bir kısaltma yapılır.
Bu cümlelerde boş bırakılmış yerlere have got veya has got koyunuz.
İçinde have got veya has got bulunan cümlelerin soru haline so¬
kulması da aynı şekilde have ve has sözcüklerinin cümle başına
alınmasıyla olur.
HAS 1
SHE _
A
_
DICTIONARY?
_ _ —
Has the man got white hair? Adamın beyaz saçları var mı?
Has Helen got yeilovv Helen’in sarı bardakları var mı?
glasses?
Has Mr West got a iong Mr VVest’in uzun bir sakalı var mı?
beard?
İçinde have, has bulunan bir cümleyi olumsuz hale sokmak için
have ve has’den sonra not getirildiğini biliyoruz.
I have two radios. İki radyom var.
I have not two radios. İki radyom yok.
İçinde have got veya has got bulunan cümlelerin olumsuz hale
sokulması da aynı şekilde have ve has sözcüklerinden sonra not
getirilerek yapılır.
228
Our chiidren have not got Çocuklarımızın kitapları yok.
books.
She has not got blue eyes. Onun mavi gözleri yok.
Tom has not got a red tie. Tom’un kırmızı bir kravatı yok.
You hav6 not got a colour Senin bir renkli televizyonun yok.
television.
229
HAVE GOT, HAS GOT SORULARINA KISA CEVAPLAR
Have ve has ile yapılmış sorulara verilecek kısa cevapları 14. bö¬
lümde gördük.
Have got ve has got ile yapılmış soru cümlelerine verilecek kısa
cevaplar da aynı şekilde oluşturulur.
No, he hasn’t.
Bu soruları have got, has got şeklinde yaparsak verilecek kısa ce¬
vaplar tamamen aynı biçimde olur.
No, he hasn’t.
Have they got new plates? Yes, they have.
Yem tabakları var mı? Evet, var.
230
Has Mr Green got a long beard? Yes, he has.
Mr Green’in uzun bir sakalı var mı?
Evet, var.
Have you got a brother?
Bir erkek kareleşin var mı? No,
Hayır,I haven’t.
yok.
231
The man has a horse. Adamın bir atı var.
cümlesinde ise özne “adam”ın bir ata sahip oluşu, kendisinde bir
atın var oluşu anlatılmaktadır. Buradaki “var” sözcüğü “sahip” anla¬
mındadır.
The cat has got four feet. Kedinin dört ayağı var.
The old man has got one foot. Yaşlı adamın bir ayağı var.
The horse has got four feet. Atın dört ayağı var.
The baby has got one tooth. Bebeğin bir dişi var.
The old woman has got Yaşlı kadının on bir dişi var.
eleven teeth.
The baby hasn’t got any teeth. Bebeğin hiç dişi yok.
233
özet dilbilgisi
iiii^ Have got, has got ile yapılmış cümlelerin soru hali have,
has cümle başına alınarak, olumsuz hali have, has’den
sonra not getirilerek yapılır. Not sözcüğü have, has ile bir¬
leştirilerek bir kısaltma yapılabilir.
234
UYGULAMA
E. Boş bırakılan yerlere there is, there are, have, has, got sözcüklerin¬
den uygun olanını koyunuz.
236
30 GÜNDE İNGİLİZCE
BÖLÜM
1 SÖZCÜKLER
please lütfen
[pli:z]
come [kam]
gelmek
_ [gou] gitmek
öpen [oupın]
açmak
shut
kapamak
[şat]
eat [i:t]
drink yemek
[drink]
içmek
put koymak
[put]
[dount] olumsuz emir
don’t
to -mek, -mak
[tu;]
FİİL
Bir iş, hareket veya oluş bildiren sözcüklere dilbilgisinde fiil denir.
Örneğin, “gelmek, açmak, içmek, koymak, gitmek” sözcükleri hare¬
ket ve yapılan bir işi belirttikleri için birer fiildirler.
237
Örneğin, “gitmek” sözcüğündeki mastar eki “-mek”, fiilin kökü ise
“gif’tir.
EMİR CÜMLELERİ
238
TO SHUT TO SHUT
(kapamak) (-mek, -mak) (kapa)
TO
TOEAT EAT
(yemek) (-mek, -mak)
(ye)
TO DRINK TO (İÇ)
DRINK
(içmek) (-mek, -mak)
TO
TO PUT PUT
(koy)
(koymak) (-mek, -mak)
to eat
Eat. Ye.
yemek
Eat an orange. Bir portakal ye.
Eat some bread. Biraz ekmek ye.
Eat this fish. Bu balığı ye.
239
Öpen the window. Pencereyi aç.
Please
Emir cümlelerini daha nazik bir şekle sokmak için Türkçede kulianı
-
lan “lütfen” sözcüğünün İngilizce karşılığı please [pli:z]
Bu sözcük emir cümlelerinin başında veya sonunda yer sözcüğ üdür.
alabilir.
240
Öpen the door. Kapıyı aç.
Öpen the door, please. Kapıyı aç, lütfen.
241
Türkçede emir bir kişiye hitaben söyleniyorsa fiil kök halinde (aç,
koy, kapa gibi), birden fazla kişiye hitaben söyleniyorsa (açınız, ko¬
yunuz, kapayınız gibi) ek almış biçimde söylenir. Ancak emri daha
kibar söylemek için çoğu zaman tek kişiye emir verirken de birden
fazla kişiye hitap ederken kullanılan şekil kullanılır.
- f -- ^- -- - -
ÖPEN ^ THE i DOOR, PLEASE.
OLUMSUZ EMİR
242
önüne do not [du not] getirilir. Bu sözcüklerin kısaltılmış şekli don’t
[dount] tur. Pratikte daha çok bu kısaltılmış şekli kullanılır.
Please put the fish on the Lütfen balığı tabağın üstüne koy.
plate.
îti^ Emirleri
rilir. olumsuz hale getirmek için fiilin önüne don’t geti¬
UYGULAMA
244
B. Bu olumsuz emir cümlelerini olumlu emir cümleleri
haline getiriniz.
l-OarftapOTlttebfatHe. t.
co
CM
PteMsectotft^totthıg>fe¥g 2. . . .
Oün'tdnhi^tn^
□ianf tıriil^. pljBa^
tpu£y0urhH 3. . . . . .
rrdsiffit}^ 4. .
vK^aa^..
com
FHeasacfiınftGbıinRcIltevtf^ia: 5. . . .
□loııftapaTMıasevuiodcnMs S .
pdeasae.
00 r>.’
7. .
EDonft gıa;. pleasa.
PTeaae ctîanf t camia. S. .
DIALOGUES
DİYALOGLAR
- Has she got two sisters? - Onun iki kız kardeşi var mı?
- Hayır, yok.
- No, she hasn’t.
- Has she got any sisters? -- Onun hiç kız kardeşi var mı?
Evet, var.
- Yes, she has.
- How many sisters has she got? - Onun kaç kız kardeşi var?
- She has one sisters. - Onun bir kız kardeşi var.
mı? i
- Have they got a house in London? - Onların Londra’da bir evleri var
- No, they haven’t. - Hayır, yok.
- Have you got a black dog? - Siyah bir köpeğiniz var mı?
- Hayır, yok.
- No, I haven’t.
j- Is there a black dog in the room? -- Odada siyah bir köpek var mı?
Evet, var.
I - Yes, there is.
246
30 GÜNDE İNGİLİZCE
»ÖLÜM
18
1 SÖZCÜKLER
swiın ’ [swim]
' koşmak
rurr
1 yüzmek
pJay [ran]
; [pley]
oynamak
sieep [sli:p]
uyumak
i okumak
read
'; [[n:dl
raytj
vvrite
yazmak
take ! [teyk ] S almak
FİİLLERDE ZAMAN
togo
Go. gitmek
Git.
to öpen açmak
Aç.
Öpen..
247
Fiiller yapılan bir hareketi göstermek dışında, o hareketin yapılma
zamanını da belirtirler. Bu durum fiile bazı sözcük veya takılar ilave
etmek suretiyle yapılır. Örneğin, Türkçedeki “gidiyor” sözü “gitmek”
fiiline yapılmış bazı takılarla elde edilmiştir ve bu haliyle “gitmek”
hareketinin sözün söylendiği anda yapılmakta olduğunu belirtmek¬
tedir. Aynı fiilin “gitti” şekli bu hareketin eskiden yapılmış olduğunu,
“gidecek” şekli ise gelecek bir zamanda yapılacağını gösterir.
Fiilin bu haline, şimdi olan bir hareket veya oluşu anlatıyor olduğu
için ŞİMDİKİ ZAMAN hali denir.
siMDKî
Kitap okuyorum.
Çay içiyorsun.
Oraya gidiyorlar.
Kapıyı kapıyoruz.
Bir elma yiyor.
gaihıg
apsıringg
opeıi!
cbinit: Gfiüırftfng;
II SİK _ _
he is.... _ _
the^are _ ...»
ttıemaı<is. _
thec^sam _
yoıtaoıe _
süre is _
gitmek
®I31. Git.
gainıg; gidiyor
249
il sm goifijg. Gidiyorum.
il ara iopehh;^.
Açıyorum.
I ara tirinking.
İçiyorum.
II ara aartînjg. Yiyorum.
II ara pulirag. Koyuyorum.
:l ara comiing. Geliyorum.
ilarashuttmg.
Kapıyorum.
Örneklerde gördüğümüz gibi, bazı fiillere Ing ilave edilirken fiil kö¬
künün sonundaki e harfi kalkmış, bazı fiillerin son harfleri çift olarak
yazılmıştır.
corae coralng
shıut shkfttmg
put puttiFig
250
özne I olduğu zaman am kullanıldığını ve bunun ing eki almış
fiil
önüne getirildiğini örneklerimizde gördük.
Özne he, she, it gibi tekil bir şahıs zamiri veya bir tek şahıs veya
şey gösteren herhangi bir isim olursa bununla is kullanılır.
bfeisgoiiTg.
O gidiyor.
She iis going.. O gidiyor.
İt isgaing>,
O gidiyor.
The man is gaihg. Adam gidiyor.
IMy fether is going.. Babam gidiyor.
The teach^ is gofing. Öğretmen gidiyor.
Mr West is goıng. Mr West gidiyor.
I am caming^ Geliyorum.
He is caming. O geliyor.
Th^ are caming.. Onlar geliyorlar.
We are caming.. Biz geliyoruz.
Yau are caming. Siz geliyorsunuz.
The teachers are caming. Öğretmenler geliyorlar.
The giriş are caming^ Kızlar geliyorlar.
Yaur brathers are caming.. Erkek kardeşlerin geliyorlar.
Tam and IHTary are caming. Tom ve Mary geliyorlar.
251
1 AM GOING.
IS
HE COMING.
.
252
şimdiki zaman cümle kalıbı
Özet dilbilgisi
İlilip Şu anda yapılmakta olan bir hareket veya oluş fiilin şimdiki
zaman haliyle anlatılır. Bu hali ifade etmesi için fiile ing ila¬
ve edilir. Cümlenin öznesi ile fiil arasına, özne tekil ise is,
çoğulsa are konulur. Özne I ise bunlar yerine am getirilir.
He is sleeping. O uyuyor.
They are sleeping. Onlar uyuyorlar.
I am sleeping. Ben uyuyorum.
The dog is sleeping. Köpek uyuyor.
The dogs are sleeping. Köpekler uyuyorlar.
254
UYGULAMA
1 ■ He . reading e book. 1.
2. The giriş . svvimming. 2.
3. My brothers . runntng. 3.
4. The boy . writing his name. 4.
5. We - Corning. 5.
6. The poiiceman ... taking the bag. 6.
7. i . drinking water. 7.
8. You ..... eating an egg. 8.
9. Mary ..... opehing the door. 9.
1 0. Mary and Peter . sleeping. 10 .
255
•<> - . .f
. /* S ."'I
^-’V
S
■t \
tF
, •)
Vs.-
r
/ S
Vı.i
/
256 ,V4.^
30 GÜNDE İNGİLİZCE
BOLÜM 19
SÖZCÜKLER
do [du;]
to 1 yapmak I
[tu] 1 1
mektup
letter [letı]
walk [wo:k]
yürümek
sit oturmak
[sit]
İçinde Is, are, am olan cümlelerin soru haline sokulması için bu söz¬
cüklerin cümle başına getirildiklerini biliyoruz.
I am svvimming. Yüzüyorum.
Am I svvimming? Yüzüyor muyum?
258
My mother is taking the spoons. Annem kaşıkları alıyor.
Is my mother taking the spoons? Annem
mu? kaşıkları alıyor
AM GOING?
; 1
IS HE COMING?
t .
TO
I am going. Gidiyorum.
to the door kapıya
I am going to the door. Kapıya gidiyorum.
260
soru halinde şimdiki zaman cümle kalıbı
261
She is reading a book. û bir kitap okuyor,
Is she reading a book? ö bir kitap mı okuyor?
What is she reading? O ne okuyor?
262
Bu soru sözcükleri arasındaki where soru sözcüğünün “nerede” an¬
lamını verdiğini öğrenmiştik. Bu bölümde where sözcüğünün
“nere¬
ye” anlamını da verdiğini görüyoruz.
263
Soru sözcüklü sorular ve cevapları
What are the giriş doing? They are piaying in the garden.
Kızlar ne yapıyorlar? Bahçede oynuyorlar.
Where are the giriş running? They are running to the bus.
Kızlar nereye koşuyorlar? Onlar otobüse koşuyorlar.
264
Who is vvriting on the wall? The girl is vvriting on the wall.
Duvara kim yazıyor? Duvara kız yazıyor.
265
özet dilbilgisi
ıii^ Kök halindeki fiilin önüne geldiğinde “-mek, -mak” ekinin İn¬
gilizce karşılığı olan to sözcüğü “-(y)e, -(y)a” şeklinde yön
gösteren Türkçe eklerin görevini de yapar.
266
_ _ ' UYGULAMA
A. Bu cümleleri soru haline getiriniz.
267
268
30 GÜNDE İNGİLİZCE
BÖLÜM
SÖZCÜKLER
park [pa;k]
banka [benk] banka
park
hospital [hospitıl] hastane
nevvspaper [nyu:speypı]
gazete
notebook [noutbuk] defter
arkadaş
friend [trend]
now [nau]
şimdi
ŞİMDİKİ ZAMAN CÜMLELERİNİN OLUMSUZ HALİ
269
I am an old man.
Ben yaşlı bir adamım.
I am not an old man. Ben yaşlı bir adam değilim.
_ _1 [_
L AM NOT ; GOING.
THEY
ARE 1 NOT ; SLEEPING.
270 1.
Is ve are ile not sözcüklerinin birleştirilerek bir kısaltma yapıldığını
biliyoruz. Şimdiki zaman halindeki olumsuz cümlelerde bulunan is,
are ile not sözcükleri de birleştirilerek kısaltma yapılabilir. Bu durum
özellikle konuşma dilinde tercih edilir.
The book.
old man İsn’t reading Yaşlı adam kitabı okıimuyOr.
the
Pencereleri açmıyorlar.
They aren’t opening the
windows.
271
I am not - l’m not
is, are, 1
özne not ing eki diğer sözcükler \
am almış fiil i
eating an egg.
The man is not
We are not svvimming to the boat.
is not reading
The student their books. ı1 :I
vvriting a letter. i^:
1 am not
272
ŞİMDİKİ ZAMAN HALİNDE SORULARA KISA CEVAPLAR
What, vvhere, who gibi bir soru sözcüğü ile değil, is, are, am, have
gibi sözcüklerin cümle başına alınmasıyla yapılmış sorulara, özellik¬
le konuşma dilinde kısa cevaplar verildiğini biliyoruz. Bunları birkaç
örnekle hatırlayalım.
273
Are there teachers in the Lokantada öğretmenler var mı?
restaurant?
No, there aren’t. Hayır, yok.
Is, are, am cümle başına alınarak soru haline sokulmuş şimdiki za¬
man cümlelerine verilecek olumlu veya olumsuz cevaplar da kısa
bir biçimde olabilir. Bu kısa cevaplar da daha çok konuşma dilinde
tercih edilir.
Örnekteki soruya verilen, Yes, she Is. kısa cevabı Yes, she is vvri¬
ting a letter. cevabının yerini tutmaktadır.
274
Is the man drinking milk? No, he isn’t.
Adam süt içiyor mu? Hayır, içmiyor.
275
özet dilbilgisi
llliif
Şimdiki zaman cümlelerini olumsuz yapmak için ing eki al¬
mış fiil ile is, are, am arasına not getirilir.
He is vvaiking. Yürüyor.
He is not vvaiking. Yürümüyor.
İlilip
Şimdiki zaman halindeki soru cümlelerine kısa cevaplar ve-
rilebilir.
276
UYGULANMA
1 • He is drinking milk. 1.
2. She is going to the teacher. 2 .
3. We are reading our books. 3, . .
4. The postman is reading the 4.
A. Buletter.
cümleleri ol
5. They are putting umsuz hale
the basket
getirisniz. 5.
under the tabie.
6. Mr Smith is svvimming in the 6.
lake.
7. Thechildrenareplayingin 7.
the park.
8. 1 am vvriting a letter. 8.
9 Tom and Robert are running 9.
to the train.
10. The boys are taking the plates.10.
278
30 GÜNDE İNGİLİZCE
BÖLÜM
1 SÖZCÜKLER
near [niı]
yanında
post Office [poustofis]
postane
teiephone [telifoun] telefon
teapot [ti.'pot]
çaydanlık
boot [bu:t]
çizme
matchbox [meçboks]
kibrit kutusu
curtain [kö:tm]
stand [stend] perde durmak
ayakta
279
NEAR
280
Annemin ve babamın
l’m near my mother and father.
yanındayım.
281
Are there students near the Yes, there are.
teacher? Evet, var.
Öğretmenin yanında öğrenciler
var mı?
283
There is a dog in front of the Otobüsün önünde bir
bus.
köpek var.
There are not any children in Dükkânın önünde hiç
frc nt of the shop. çocuk yok.
W ıere is the teacher? The teacher is in front
Öğretmen nerededir? of the blackboard.
Öğretmen karatahtanın
önündedir.
284
Is there a notebook in front
No, there isn’t.
of the telephone? Hayır, yok.
Telefonun önünde bir defter
var mı?
BEHIND
285
Tom is behind Robert.
Tom Robert’in arkasındadır.
_
THE DOGS 1 ARE |
_ L— _ _ ■ L' _' ' -BEHİND
- . - - - L—1 - -
THE WALL. i
i
The girl is behind the tree. Kız ağacın arkasındadır.
The school is behind the Okul istasyonun arkasındadır.
station.
286
There is a man behind the Perdenin arkasında bir adam
curtain. var.
287
Is there a cat behind the
Yeş, there is.
tree? Evet, var.
Ağacın arkasında bir kedi
var mı?
How many cups are there There are six cups behind
behind the vase? the vase.
Vazonun arkasında kaç Vazonun arkasında altı fincan
fincan var? var.
How many dogs are there There are three dogs behind
behind the boy? the boy.
Erkek çocuğun arkasında Erkek çocuğun arkasında üç
kaç köpek var? köpek var.
near in front 1
isim diğer sözcükler
of behind
is the window.
The chair near
is,
is 1
My bag behind the chair.
His shoes are in front of
your umbrella.
The banks are near our school.
is
The policeman in front of the bank.
Their houses are behind the station.
• ' --t''--*--'
288
Özel dilbilgisi
UYGU LAMA
1.
1 ■ The chalr is ... the wall.
2. ... man is near your car. 2.
3. There is ... flower near the
vase. 3.
4. His hat is near ... umbrella.
5. Is your house ... the school?
289
B. Boş bırakılan yerlere in front of, the, an, is sözcüklerinden uygun
olanını koyunuz.
290
30 GÜNDE İNGİLİZCE
BÖLÜM
SÖZCÜKLER I
VVhose [hu:z] kimin
VVHOSE
292
Whose window are you Kimin penceresini kapıyorsun?
shutting?
Whose letter is she reading? O kimin mektubunu okuyor?
VVhose son is a soldier? Kimin oğlu asker?
Whose wife is a nurse? Kimin karısı hemşire?
VVhose daughter is a teacher? Kimin kızı öğretmen?
VVhose husband is coming? Kimin kocası geliyor?
VVhose wife is drinking milk? Kimin karısı süt içiyor?
VVhose son is coming? Kimin oğlu geliyor?
VVhose father has a horse? Kimin babasının bir atı var?
VVhose daughter has a blue Kimin kızının mavi bir şapkası
hat? var?
VVhose daughters have blue Kimin kızlarının mavi şapkaları
hats? var?
293
VVhose son is a doctor? Kimin oğlu bir doktordur?
Whose sons are doctors? Kimin oğulları doktorlardır?
VVhose son is in the garden? Kimin oğlu bahçededir?
VVhose son is vvriting a book? Kimin oğlu bir kitap yazıyor?
VVhose son has a horse? Kimin oğlunun bir atı var?
VVhose sons have horses? Kimin oğullarının atları var?
VVhose shirts are blue? Kimin gömlekleri mavidir?
VVhose name are they vvriting? Kimin adını yazıyorlar?
VVhose name is Helen?
Kimin adı Helen’dir?
VVhose dog has iong ears? Kimin köpeğinin uzun kulakları
var?
VVhose daughters have short Kimin kızlarının kıs^ etekleri
skirts? var?
294
Whose daughter is going His daughter is going to
the station? to the station.
Kimin kızı istasyona gidiyor? Onun kızı istasyona gidiyor.
Mehmet’s Mehmet’in
doctor’s doktorun
Mary’s Mary’nin
vvoman’s kadının
Mehmet’s Mehmet’in
Mehmet’s house Mehmet’in evi
Mehmet’s house is big. Mehmet’in evi büyüktür.
Robert’s Robert’in
Robert’s brother is an Robert’in erkek kardeşi yaşlı bir
old man. adamdır.
296
the teacher’s öğretmenin
The teacher’s blouse is Öğretmenin bluzu yeşildir,
green.
my son’s oğlumun
My son’s friends are in Oğlumun arkadaşları odadadırlar.
the room.
Helen ’s
Helen’s skirt is short. Helen’in
Helen’in eteği kısadır,
Sedat’s
Sedat’s mother is a nurse. Sedat’ın
Sedat’ın annesi bir hemşiredir.
- - ■ - * '
TOM’SFATHER IS ATEACHER.
297
Who is your husband’s mother? Kocanın annesi kimdir?
298
ÇOĞUL İSİMLERE TAMLAMA EKİ (‘S)
oğlumun
my son’s oğullarımın
my sons’ oğullarımın köpeği
my sons’ dog
299
This is my sons’ school. Bu oğullarımın okuludur.
That is my daughters’ house. Şu kızlarımın evidir.
These are the teachers’ books. Bunlar öğretmenlerin
kitaplarıdır.
Those are the students’ notebooks. Şunlar öğrencilerin
defterleridir.
VVhere is the soldiers’ bus? Askerlerin otobüsü
nerededir?
300
the man’s hat adamın şapkası
the men’s hats adamların şapkaları
the vvoman’s gloves kadının eldivenleri
the vvomen’s gloves kadınların eldivenleri
301
İS Mary Tom’s daughter? MaryTom’un kızı mıdır?
trousers
302
özet dilbilgisi
303
" UYGULAMA !
304
30 GÜNDE İNGİLİZCE
BÖLÜM
1 SÖZCÜKLER
from [frım] -den, -dan
ile
with [wid]
for [fı]
about için
hakkında
[ıbaut]
Turkish [tö:kiş] Türk, Türkçe
305
Italy [itili] İtalya I
Italian [itelim] İtalyan I
SAYILAR
Önce 20, 30, 40, 50, 60, 70, 80, 90, 100 sayılarının İngilizce karşı¬
lıklarını görelim.
tvventy [twenti]
thirty [tö.ti] otuz
forty [fo;ti] yirmi
kırk
fifty [fifti] altmış
elli
slxty [siksti]
seventy [sevınti] yetmiş
eighty [ey ti] seksen
ninety [naynti] doksan
one hundred [wan handrıd]
306
kırk dört
forty - four
kırk dokuz
forty - nine
elli
elli iki
beş
f ifty - two
fifty - five
altmış bir
altmış üç
sixty - one
sixty - three
She has got twenty - six Onun yirmi altı dişi var.
teeth.
307
They have got thirty - two Onların otuz iki atları var.
horses.
Yüz, iki yüz, üç yüz gibi sayılar hundred sözcüğü önüne one, two,
three gibi sayı sözcüklerini getirmek suretiyle yapılır.
Yüz bin ile milyon arasındaki sayılar thousand önüne yüz bin,
iki
yüz bin, dört yüz bin gibi sayıların getirilmesiyle yapılır.
309
One million soldiers. Bir milyon asker.
kısmını daha
Dilbilgisinde edat olarak adlandırılan sözcüklerden bir
in front
önceki bölümlerde öğrendik. Bunlar in, on, under, to, near,
ediyoruz.
of, behind sözcükleriydi. Şimdi bunlara dört yenisini ilave
ılışlarıyla
Aşağıda bunları anlamları ve örnek cümleler içinde kullan
birlikte görelim:
310
Are you coming from your Okulundan mı geliyorsun?
school?
WITH
With sözcüğünün anlamı “ile”clir
311
I am vvriting with a pencil. Bir kalemle yazıyorum.
FOR
Anlamı “için” dir.
for Tom Tom için
for the school okul için
for your son oğlun için
for the teacher öğretmen için
for Mr West Mr West için
312
This letter is for you. Bu mektup senin içindir.
There are some books for Öğrenciler için birkaç kitap var.
the students.
I have got a carpet for your Sizin odanız için bir halım var.
room.
How many botties are there Çocuklar için kaç şişe var?
for the children?
Öpen the door for the old Yaşlı kadın için kapıyı aç.
woman.
ABOUT
“hakkında, dair” anlamında olan bu sözcüğün kullanılışını da ör¬
nekler içinde görelim.
313
She is vvriting a book about Ülkemiz hakkında bir kitap
our country.
yazıyor.
Don’t talk about my son. Oğlum hakkında konuşma.
WHERE . FROM
Bir kişinin nereli olduğunu sormak için where . from kalıbı kulla
nılır.
314
Bu sorulara verilecek cevaplar aşağıda görüldüğü gibi
olur.
Where is Mary from? She is from England.
Mary nerelidir? She is English.
O İngilterelidir. O İngilizdir.
315
özet dilbilgisi
316
UYGULAMA
1. .
8
2. .
11
3. 17 3. .
4. Bu
A. 25 sayıların 4. .
İngili zcel
5. 57 5. . erini yazıyla yazınız
6. 89 6. .
7. 124 7. .
8. 318 8. .
9. 380 9. .
10. 695 10.
317
VVhose hat is this? Bu kimin şapkası?
İt is my hat. O benim şapkam.
• VVhose boots are under the tree? ■ Kimin çizmeleri ağacın altındadır?
• The soldier’sboots are under the ■ Askerin çizmeleri ağacın altındadır.
tree.
318
30 GÜNDE İNGİLİZCE
BÖLÜM
SÖZCÜKLER
wash [woş]
yıkamak
arrive [ırayv] varmak
study [stadi]
çalışmak
iesson [leşin] ders
heip [help]
yardım etmek
coffee kahve
[kofi]
watch [woç]
seyretmek
go to bed [gou tu bed]
yatmak
iike [layk] beğenmek
live [liv]
football yaşamak
futbol
[futbod]
tennis [tenis] tenis
breakfast [brekfıst] kahvaltı
lunch [lanç]
öğle yemeği
dinner [dini] akşam yemeği
music müzik
[myu:zik]
tereyağı
butter [batı]
319
early erken
[ö:li]
iate [leyt] geç
cheese
[çi:z]
peynir
GENİŞ ZAMAN
to drink içmek
to yvrite yazmak
to go gitmek
to sit oturmak
drink iç
write yaz
go git
sit otur
Fiilin geniş zaman halini oluşturmak için yapılacak şey cümlenin öz¬
nesinin yanına fiilin kökünü yalın olarak getirmektir.
to go
Go! gitmek
Git!
1 am going. Gidiyorum.
Giderim.
1 go.
Yukarıda son satırda görüldüğü gibi özne (I) yanına fiil (go) yalın
olarak getirildiğinde (I go. = Giderim.) geniş zaman cümlesi meyda-
na gelmektedir.
1 drink.
İçerim.
They drink. İçerler.
We drink.
You drink. İçeriz.
İçersiniz.
Bu kurala eklenecek tek nokta şudur: özne tekilse yani tek bir kişi
veya şey gösteriliyorsa bu durumda fiil sözcüğüne s eklenir.
I sleep. Uyurum.
I vvrite. Yazarım.
I wash. Yıkarım.
Fiilin geniş zaman hali her zaman yapılan, yapılması adet veya
alışkanlık olan hareketleri anlatmak için kullanılır. “Giderim, seyre¬
der, yürürler” sözleri her zaman tekrarlanan eylemleri ifade ederler.
Şimdiki zaman ise sözün söylendiği anda yapılmakta olan eylemleri
gösterir. “Gidiyorum, seyrediyorlar, yürüyorlar.” gibi.
1 EAT 1 AN APPLE.
WATCH i TELEVISİON.
to eat jTHEY
Eat. yemek
Ye.
1 eat. Yerim.
Giderim
1 go.
1 vvrite. Yazarım.
1 sleep.
Uyurum.
1 drink.
1 vvatch. İçerim.
Seyrederim.
1 like. Severim.
1 play. Oynarım.
1 help. Yardım ederim
322
Aşağıdaki tabloda eat = yemek fiilinin geniş zaman olarak çekimin
de fiil tekil özne (he, she, it) sonrasında -s eki almıştır.
1 eat. Yerim.
You eat. Yersin.
He eats. Yer.
She eats. Yer.
İt eats. Yer.
We eat. Yeriz.
You eat. Yersiniz.
They eat. Yerler.
1 am teaching. Öğretiyorum.
1 teach. Öğretirim.
He is sleeping. Uyuyor.
He sleeps.
Uyur.
She is reading. Okuyor.
She reads. Okur.
İt is running. Koşuyor.
İt runs. Koşar.
323
We are vvriting. Yazıyoruz.
We vvrite. Yazarız.
Geniş zaman halinde bulunan bir cümlenin başında şahıs zamiri ye¬
rine başka bir sözcük veya sözcük grubu bulunursa bu takdirde bu
sözcük veya sözcük grubunun bir tek kişi veya şey mi yoksa birden
fazla kişi veya şey mi gösterdiğine bakılır. Bir kişi veya şey gösteri¬
yorsa fiile (özne he, she, it olduğunda yapıldığı gibi) s eklenir. Bir¬
den fazla şahıs veya şey gösteriyorsa fiile hiçbir ek yapılmaz.
324
The man vvrites his name. Adam adını yazar.
The men vvrite their names. Adamlar adlarını yazarlar.
The old man sits on this chair. Yaşlı adam bu sandalyeye oturur.
The old men come here. Yaşlı adamlar buraya gelirler.
1 live in London.
help
You the studeiîis.
Mary tennis.
plays
The girl eats
your potatoes.
We drink milk.
Thelr son vvashes the plates.
The dog runs to the cats.
326
Nurses like babies. Hemşireler bebekleri severler.
327
The train arrives late. Tren geç gelir.
I like butter. She likes cheese. Ben tereyağı severim. O peynir
sever.
David goes to bed late. David geç yatar.
She gets up eariy. O erken kalkar.
Tekil öznelerde fiile s ilave edilmesi gibi, tekil özne ile kullanılan
have fiili, şimdi öğrendiğimiz yapıda da has şekline girmektedir.
328
study - studies go - goes wash - vvashes
go to bed get up
329
özet dilbilgisi
330
İlilip Sahip olmak anlamına geldiğini bildiğimiz have fiili “yemek”
anlamında da kullanılır.
_ UYGULAMA
331
8. Mr Miller drinks tea. 8.
1 7. wash my hands and my face. 7.
C. Bu cümlelerdeki öznelerin yerine he kullanarak gerekli değişiklikleri ya¬
pınız.
1 . Çocukları severim. 1.
2. Askerler erken kalkarlar. 2.
3. Babam anneme yardım eder. 3.
4. Kız bahçede oynar. 4.
5. Mutfakta akşam yemeği yeriz. 5.
6. Okula arkadaşlarımla giderim. 6.
7. Oğlum erken yatar. 7.
8. Onların kızı Almanca çalışır. 8.
332
30 GÜNDE İNGİLİZCE
BÖLÜM
SÖZCÜKLER
333
They are playing in the Onlar bahçede oynuyorlar.
garden.
Are they playing in the Onlar bahçede oynuyorlar mı?
garden?
I eat. Yerim.
Do I eat? Yer miyim?
i drink.
Do I drink? İçerim.
İçer miyim?
You vvork.
Çalışırsın.
Do you vvork? Çalışır mısın?
We go. Gideriz.
Do vve go? Gider miyiz?
334
We watch. Seyrederiz.
Do we watch? Seyreder miyiz?
Geniş zaman halinde olumlu bir cümlede özne tekil olduğu, yani bir
tek kişi veya şeyi gösterdiğinde fiile s eklendiğini biliyoruz.
Öznenin tekil olması durumunda, soru yapma işlemi için iki değişik¬
lik yapılır. Birincisi, fiildeki s kaldırılır. İkincisi, cümle başına does
getirilir.
He svvims.
0 yüzer.
Does he swim? 0 yüzer mi?
İt runs. 0 koşar.
Does it run? 0 koşar mı?
335
Barbara plays. Barbara oynar.
Does Barbara play? Barbara oynar mı?
DO } YOU HORSES?
LIKE
j PLAY
DOES SHE TENNIS?
!
336
She speaks Turkish. O Türkçe konuşur.
Does she speak Turkish? O Türkçe konuşur mu?
Does the old man get up Yaşlı adam erken kalkar mı?
early?
337
soru halinde geniş zaman cümle kalıbı
338
The giriş öpen the window. Kızlar pencereyi açarlar.
The girl opens the window. Kız pencereyi açar.
i öpen the window. Ben pencereyi açarım.
Özet dilbilgisi
339
UYGULAMA
1 . We live in İstanbul. 1.
2. He vvashes his shirt. 2.
3. Bu
A. Thecü tourists ceme here. 3.
mleleri soru hali
ne sokunuz.
4. My son gets up late. 4.
5. The doctors go to the station. 5.
6. Those students study German. 6.
7. Her daughter vvorks in a shop. 7.
8. Mary eats bananas. 8.
. pı
cümlenıl z.
eri o
lumlu
1 . The boys run hale tos the tree. 1.
okunuz
.
2. They drink tea. 2.
3. The teachers sit in the class- 3.
room.
4. Our friends get up eariy. 4.
5. The man and the vvoman öpen 5.
the vvindovvs.
6. The children run to the car. 6.
340
30 GÜNDE İNGİLİZCE
BOLUM
•• ••
I SÖZCÜKLER
worker [wö:kı] işçi
factory [fektıri] fabrika
buy [bay] satın almak
farmer [fa:mı]
çiftçi
lawyer [lo:yı] avukat
vermek
give [giv]
seli [sel] satmak
hello [hılou] merhaba
hi [hay] selam
well [wel]
iyi
341
GENİŞ ZAMAN CÜMLELERİNİN OLUMSUZ HALİ
Geniş zaman halinde bulunan bir cümleyi soru haline sokmak için
do sözcüğünden yararlanıldığını, cümle öznesi tekil olduğu vakit do
yerine does kullanıldığını öğrendik.
Geniş zaman halindeki bir cümleyi olumsuz yapmak için fiilin önüne
do not getirilir. Cümlenin öznesi tekil ise do not yerine does not
getirilir ve fiildeki s eki kaldırılır.
The girl helps the old vvoman. Kız yaşlı kadına yardım eder.
The girl doesn’t help the old Kız yaşlı kadına yardım etmez.
vvoman.
343
HE SPEAK FRENCH.
DOESN’T
344
Susan has dinner in a Susan bir lokantada akşam
restaurant. yemeği yer.
Susan doesn’t have dinner Susan bir lokantada akşam
in a restaurant.
yemeği yemez.
She doesn’t have dinner in O bir lokantada akşam yemeği
a restaurant.
yemez.
345
We like your coffee. Sizin kahvenizi severiz.
Do we like your coffee? Sizin kahvenizi sever miyiz?
We don’t like your coffee. Sizin kahvenizi sevmeyiz.
Helen gives the man some Helen adama biraz para verir.
money.
Does Helen give the man any Helen adama hiç para verir mi?
money?
Helen doesn’t give the man Helen adama hiç para vermez.
any money.
348
Does your daughter speak
Englişh? No, doesn’t.
Hayır,shekonuşmaz.
Kızın İngilizce konuşur mu?
Does the vvoman seli Yes, she does.
flovvers? Evet, satar.
Kadın çiçek satar mı?
349
Özet dilbilgisi
llli^
Geniş zaman halindeki olumlu bir cümleyi olumsuz halel
sokmak için fiilin önüne özne çoğulsa do not, tekilse does I
not getirilir. Konuşma dilinde do ve does sözcükleri not ile I
birleştirilerek kısaltma yapılır.
ûygüLama
350
4. He comes to our house. 4.
5. Mr West buys potatoes. 5.
6. They go to bed eariy. 6.
7. She likes Turkish music. 7.
8. The farmers seil flovvers. 8.
351
DIALOGUES
DİYALOGLAR
- Nasılsın?
- How are you?
- Fine, thanks. And you? - İyi, teşekkürler. Ya sen?
- Thank you very much Miss Green. - Çok teşekkür ederim Miss Green.
- Not at ali. - Bir şey değil.
352
30 GÜNDE İNGİLİZCE
BÖLÜM
27
SÖZCÜKLER
SAATİ SÖYLEMEK
353
IS
1
1
VVHAT i IS TİME?
— -
THE '
IT’S ELEVEN
_ |i O’CLOCOK.
Saat iki.
It’s two o’clock.
Saat dört.
It’s four o’clock.
It’s ten o’clock. Saat on.
It’s six o’clock. Saat altı.
It’s seven o’clock. Saat yedi.
355
GEÇİYOR ŞEKLİNDE ZAMAN SÖYLEMEK
Bir saat başını belli dakikaların geçtiğini söylemek için o saat başını
gösteren sayı sözcüğü önüne, geçen dakikaları gösteren sözcük,
past sözcüğü ile birlikte getirilir.
356
VAR ŞEKLİNDE ZAMAN SÖYLEMEK
I TO ELEVEN.
1 " . II ■ .
IT’S !
^ - TEN
—
“geçiyor” '^e “var” ile zaman bildirirken dakikalar 5,10,1 5, 20, 25 gibi
değil 2, 7, 13, 17 gibi beşe bölünemeyen sayılar olursa bu sayıların
arkasına “dakikalar” anlamına gelen mlnutes [minits] konulur.
It’s seven minutes past two. Saat ikiyi yedi dakika geçiyor.
It’s nine minutes past ten. Saat onu dckuz dakika geçiyor.
358
İngilizcede saati söylemenin bir yolu da, özellikle tren, uçak tarife¬
lerini belirtirken, olduğu gibi okumaktır.
9:55
nine fifty-five
3:30 three thîrty
2:40 two forty
5:45
five forty-five
SAATLER VE AT
saat iki
two o’clock
saat ikide
at two o’clock
saat üç
three o’clock
saat üçte
at three o’clock
359
UYGULAMA
1 . Saat kaç? 1. . ,
2. Saat altı. 2..
3. Saat beş buçuk. 3..
4. Saat dokuzu çeyrek geçiyor. . 4. .
5. Saat bir buçuk. 5. .
6. Saat yediyi yirmi geçiyor. 6. .
7. Saat dördü on geçiyor. 7. .
8. Saat üçe on var. 8. .
9. Saat beşe yirmi beş var. 9. .
1 0. Saat on bire çeyrek var. 1 o.
1 1 . Saat altıya beş var. 11 ,
1 2. Saat dokuzu on dört dakika 1 2.
geçiyor.
13. Saat üçe on sekiz dakika var. 13.
14. Saat biri üç dakika geçiyor. 14.
1 5. Saat dokuza yedi dakika var. 1 5.
360
BÖL
30. GÜNDE.ÜM 2
İNGİLİZCE
8
SÖZCÜKLER
banyo
bathroom [ba;trum]
seaside [si:saycl] sahil
museum müze
[myu:ziım]
party
[pa:ti] a
meeting [mi:ting] buluşmay
parti
eczane
chemist’s [kemists]
day [dey]
year
[yi«]
bus stop [bas stop] otobüs durağı
today [tı’dey]
bugün
begin [bigin] baylamak
married [merid] evli yıl
excuse me [ik’skyu:z mi] affedersiniz
AT İN
at -de, -da
at the door kapıda
at the table masada
at the cinema sinemada
at the bus stop otobüs durağında
at the butcher’s kasapta
at the meeting mitingde
362
The vvoman is sitting at the Kadın otobüs durağında oturuyor.
bus stop.
363
I AT İLE İN ARASINDAKİ FARKLAR j
At ile in arasında bir yakınlık vardır. Özellikle Türkçeye çevrilişleri
bakımından eş anlamlı gibi yanlış algılanırlar.
İn bir şeyin tam olarak içinde oluşu anlatır. At ise bir noktada veya
alanda bulunuşu ifade eder.
in London
in İstanbul Londra’da
in Paris İstanbul’da
in Turkey Paris’te
in England Türkiye’de
İngiltere’de
London is in England. Londra İngiltere’dedir.
Mr Black lives in Paris. Mr Black Paris’te oturur.
in Kadıköy
Kadıköy’de
in Şişli
364
Yukarıda belirttiğimiz gibi bir şeyin içinde oluş anlatılırken İn kulla¬
nılır.
At sözcüğü ise bir şeyin içinde oluşu değil belli bir nokta veya alan¬
da oluşu anlatırken kullanıldığını bu bölümün başında gördük.
365
GÜNLER, AYLAR, MEVSİMLER
GÜNLER VE ON
366
saat sekiz
eight o’clock
saat sekizde
at eight o’clock
at-haif past nine dokuz buçukta
at tvventy past six altıyı yirmi geçe
İngilizcede
ken “pazartesi günü, pazartesi gününde” gibi ifadeleri yapar¬
on kullanılır.
Monday
pazartesi
on Monday pazartesi günü
(pazartesi gününde)
She comes to school at eight Salı günü okula saat sekizde gelir.
o’clock on Tuesday.
367
The train arrives at six Tren cuma günü saat altıda varır.
o’clock on Friday.
MEVSİMLER VE AYLAR _
İngilizcede gün isimlerini öğrendik ve bunların büyük harfle başladı¬
ğını gördük. Şimdi de mevsim ve ay isimlerini ele alalım: İngilizcede
dört mevsimin isimleri Türkçede olduğu gibi küçük harfle yazılır.
kış
spring [sipring] ilkbahar
summer [samı]
autumn [o:tim] sonbahar
vvinter [vvintı]
yaz
368
Ay isimleri ise büyük harfle başlar.
spring ilkbahar
in spring ilkbaharda
in the spring ilkbaharda
in the summer
in the autumn sonbaharda
in the vvinter yazın
kışın
369
İN I THE SUMMER İN I NOVEMBER
We go to Antalya in the
summer. Yazın Antalya’ya gideriz.,
They
VVinter.go to Uludağ in the Kışın Uludağ’a giderler.
370
saatler, günler, aylar ve mevsimler ile at, on, in
at two o’clock
saatler önünde AT at a quarter past four
at 6:45
at half past seven
on Monday
on Wednesday
günler önünde ON on Friday
on Sunday
in January
in April
aylar önünde İN
in December
in Juiy
in the summer
in the vvinter
mevsimler önünde İN
in the spring
in the autumn
Özet dilbilgisi
371
İlilip Zaman gösteren sözcüklerden saatler at ile, günler on ile,
aylar ve mevsimler in ile kullanılır.
UYGULAMA
372
3. We work in a restaurant . 3.
the summer.
4. She helps her mother . 4.
Saturdays.
5. There are fifty-two weeks a 5.
year,
6. The shops are öpen . 6.
Tuesday.
373
DIALOGUES
DİYALOGLAR
- Bu kaç para?
Iij- How much is that? - İki Pound.
j - Two pounds.
374
BÖLÜ İNGİLİZCE
30 GÜNDE M 29 ı
1 SÖZCÜKLER
every [evri] her, her bir
aivvays [o:lweyz] her zaman, daima
send [send] göndermek
see
[si;]
[ti:Ç] görmek
teach
öğretmek
teli [tel] söylemek
show
[Şou] göstermek
bring [bring]
getirmek
me beni, bana
[mi;]
seni, sana
you [yu;]
him [him] onu, ona
her [hö;] onu, ona
it [it] onu, ona
us [as] bizi, bize
them [dem] onları, onlara
vvaiter [vveytı]
garson
375
ŞAHIS ZAMİRLERİNİN -İ ve -E HALLERİ
You sözcüğü hem “sen, siz” anlamını hem de “seni, sana, sizi, size”
anlamını vermektedir. Aynı durum it için de vardır.
She zamirinin -i, -e hali olan her sözcüğü bir mülkiyet sıfatı olarak
“onun”anlamına da gelmektedir.
376
rinin cümlenin öznesi olarak cümle başında yer aldığını gördük. Şa¬
hıs zamirlerinin -i, -e halleri ise cümlenin fiilinden sonra yer alırlar.
377
(They) are vvashing the shirts. Gömlekleri yıkıyorlar.
The policeman is giving Polis onlara bir harita veriyor,
(them) a map.
378
Give them your umbreila. Onlara şemsiyeni ver.
379
His name Is Robert. Onun adı Robert’tir.
The woman likes him. Kadın onu sever.
380
We don’t get up late. Biz geç kalkmayız.
Our teacher is an old woman. Bizim öğretmenimiz yaşlı bir
kadındır.
Bir şeyin bir kişiye ait olma durumunu anlatırken o kişiyi gösteren
isme ’s eklendiğini, bu ekin Türkçedeki “-nın, -m” gibi eklerin karşı¬
lığı olduğunu öğrendik.
Peter’s Peter’in
Peter’s shoes Peter’in ayakkabıları
381
Şimdi böyle bir yapının bir şahıs göstermeyen sözcüklerle nasıl ya¬
pılacağını görelim.
Böyle bir aidiyet ifadesi of sözcüğü ile yapılır, “kapının, evin, oto¬
mobilin” gibi sözcüklerdeki “-nın, -in” gibi ekler aşağıdaki örneklerde
göreceğimiz gibi of sözcüğü ile yapılır.
of -nın, -in
of the room odanın
of the house evin
of the chair sandalyenin
of the shop dükkânın
of England
of Turkey İngiltere’nin
of İstanbul Türkiye’nin
İstanbul’un
hastanenin
of the hospital
382
Of ile yapılan bu tip cümlelerde ise tam aksi olmakta, önce sahip
olunan şey söylenip bundan sonra of ile birlikte o şeye sahip olan,
yer almaktadır.
(tamamlayan) amlanan) ^
Helen house
the doctor car
Mr West
r "
my son
p garden
books
383
şahıs gösteren sözcük sahip olunan şey
of
(tamamlayanj (tamamlanan)
the key the door
of the shop
the door
of
the flovvers of the garden
the bag
the colour of
özet dilbilgisi
lllil^
Şahıs zamiri ile -i, -e hali aynı olan sözcükler vardır: (you,
it) Bunların bir cümlede hangi anlamda kullanıldığı cümle¬
nin verdiği anlamdan kolayca anlaşılır.
384
UYGULAMA
6. (She, her) is teaching English. 6. One. s'j .^ctneki <ip ftiû l'-i k
7. (I, my, me) don’t send (they, their, 7. / ^ f / fhİy'
them) letters.
8. (you, your) brother sees (he, his, 8. ^ <*«7^
him) every day.
9. The vvorkers don’t iike (I, my, me) 9. I/:Jt 4» C.
1 0. Do (you, your) know (she, her) 10^ j>. fD u. \c^o<tJ> bej-
name?
385
DIALOGUES
DİYALOGLAR
386
30 GÜNDE İNGİLİZCE
BÖLÜM
_ _ "İ3E zızzr
Bu bölünıde 16 ile 29 arası bölümlerdeki tüm konuları içeren uygu¬
lamalar yer almaktadır. Bunları cevaplandırmakla öğrenmiş olduğu¬
nuz konuları tekrar gözden geçirip pekiştirmiş olacaksınız.
bölüm 16 A. Boş bırakılmış yerlere have got veya has got koyunuz.
387
3. My son . got two houses. 3 .
4. The boys have . an old radio. 4 .
5. They . got a smali boat. 5.
388
bölüm 18 B. Parantez içinde verilmiş fiillerin şimdiki zaman hallerini
kullanarak cümleleri tamamlayınız.
1. .
1 The horses are going to the lake,
(vvhere)
2. The girl is vvriting a letter. (what) 2. .
3. My father is eating an orange. 3. .
(what)
4. .
4. Mr Green and Mr West are sitting
in the room. (vvhere)
5. Helen is taklng the boxes. (vvhat) 5. .
6. The cats are sieeping on the bed. 6. .
(vvhere)
389
bölüm 20 A. Bu cümleleri olumsuz hale getiriniz.
1 . Is he eating an egg? 1.
2. Is the doctor reading a news- 2.
paper?
3. Are the dogs running to the 3.
car?
4. Is the girl sleeping in the 4.
room?
5. Are the children playing in the 5 .
'
en? friends
gardyour
6. Are vvalking to the 6 .
station?
390
bölüm 21 A. Boş bırakılan yerlere near, the, a sözcüklerinden uygun
olanını koyunuz.
391
bölüm 23 A. Bu sayıların İngilizcesini ye
1.7 1. .
2. 28 2. .
3. 69 3. .
4. 91 4. .
5. 136
6. 417 5.
6. ..
7. 683 7. .
8. 915 8. .
bölüm 23 B. Boş bırakılan yerlere from
olanını yazınız.
392
4.
4. We are helping the old men.
5. The vvoman is vvashing the 5.
plates.
6. They are vvorking İn the garden. 6.
7.
7. The girl is sitting on a big chair.
8. The policeman is vvalking to the 8.
station.
393
4. The tourists come to the park. 4.
5. His daughter drinks milk. 5.
6. Helen likes sugar. 6.
1 . We like farmers. 1.
2. Mary speaks French and German. 2.
3. You work in an Office. 3.
4. My father buys new shirts. 4.
5. Mr Black selis tomatoes and 5.
potatoes.
6. The vvorkers give the boys some 6.
money.
394
bölüm 26 B. Bu cümleleri olumlu hale getiriniz.
395
4. Saat dördü yirmi geçiyor. 4.
5. Saat beşe on var. 5.
6. Saat altıya çeyrek var. 6.
7. Saat onu çeyrek geçiyor. 7.
8. Saat altıyı on üç dakika geçiyor. 8.
.
1 The vv
bölüm o
28rkersB. aBoş
re .bırakılan yerlere in veya on koyunuz.
the bus
stop. 1
1 . Come her.p VVednesday. . 1.
2. The boy vvorks in a restaurant 2.
. the summer.
3. Do you wash your hair . Satur- 3.
day?
4. Is the shop öpen . Sunday? 4.
5. The school is öpen . June. 5.
6. They go there . the Autumn. 6.
396
3. The teachers like (he, his, him). 3
4. The postman brings (she, her) a 4.
letter every day.
5. The old man is shovving (they, 5
their, them) a picture.
6. (She, her) is teaching (we, our, 6.
us) English.
7. Ooes the vvaiter know (you, your) 7
name?
8. Do the students understand (I, 8.
my, me)?
9. (I, my, me) don’t send (they, their, 9.
them) any letters.
1 0. Do (you, your) see (she, her) in 1 0.
the morning?
1 1 . (we, our, us) house has eight 1 1 .
rooms.
1 2. is (you, your) cake good for 12
(they, their, them)?
" - --I V v
S. .••.■;••■'* : '. ■• ••
■»s
• ' ' -«, -
<■ ''
V
S
UYGULAMA CEVAPLARI
A. 1 . a book [ı buk] 2. a table [ı teybıl] 3. an apple [ın epıl] 4. an egg [ın eg] 5.
a chair [ı çeı]
B. 1 . This is a basket. 2. That is a pencil. 3. İt is an umbrella. 4. That is an apple.
5. İt is a door. 6. This is a window.
C. 1 . That is an orange. İt is an orange. 2. That is a clock. İt is a clock. 3. That
is a bucket. İt is a bucket. 4. That is an egg. İt is an egg. 5. That is a book.
İt is a book.
D. 1 . This is an umbrella. 2. İt is a television. 3. This is an egg. 4. This is a hat.
5. That is a wall.
E. 1 . This is an apple. 2. That is a vase. 3. İt is a bottie. 4. This is an egg. 5. İt
is a house.
F. 1 . Bu bir resimdir. 2. O bir kedidir. 3. Şu bir duvardır. 4. O bir portakaldır. 5.
Bu bir elmadır. 6. Şu bir şişedir.
G. 1 . This is a hat. 2. That is an umbrella. 3. That is a vase. 4. İt is a radio. 5.
This is an egg. 6. İt is a television.
399
ture. 5. What is this?
C. 1 . That is not a school. 2. İs this a door? 3. What is this? 4. That is not a pic-
3. böjü.m^38. sayfadaki uygulamaların cevapları:
A. 1.Yes, itiş. 2. Yes, it is. 3. Yes, it is. 4. Yes, it is. 5. Yes, it is.
B. 1. No, it isn’t. 2. No, it isn’t. 3. No, it isn’t. 4. No, it isn’t. 5. No, it isn’t.
C. 1. Hayır, o değildir. 2. O bir çiçektir. 3. Evet, o -dur. 4. Şu nedir? 5. Şu bir
portakaldır. 6. Bu bir duvar mıdır? 7. O bir ceket midir?
D. 1. Is this a shirt? 2. No, it isn’t. 3. Yes, it is. 4. VVhat’s that? 5. VVhat’s it? 6.
Is that a bus? 7. Is it a coat?
E. 1.ltisacow. 2. Js that a fork? 3. What is that? 4. Is this a room? 5. No, it
isn’t. 6. Yes, itiş. 7. This is an egg.
A. 1. These are oranges. 2. Those are spoons. 3. These are eggs. 4. They are
flovvers. 5. These are keys. 6. Those are glasses. 7. They are boxes.
B. 1. Bunlar anahtarlardır. 2. Şunlar çiçeklerdir. 3. Bunlar kızlardır. 4. Onlar erkek
400
çocuklardır. 5. Şunlar bisikletlerdir.
C. 1 . These are doors. 2. These are clocks. 3. They are forks. 4. Those are keys.
5. Those are glasses.
D. 1. These are shirts. 2. VVhatisthat? 3. What is it? 4. They are boats. 5. İt is
an umbrella.
C. 1. No, it isn’t. 2. No, they aren’t. 3. No, they aren’t. 4. No, they aren’t. 5. No,
they aren’t.
D. 1 . İt is not a lemon. 2. This is a basket.. 3. That is a key. 4. This is a girl. 5.
That is a clock.
E. 1. Bunlar atlar değildir. 2. Onlar erkek çocuklardır. 3. Bunlar çiçekler midir?
4. Hayır, onlar değildir. 5. Evet, o -dur. 6. Bunlar otobüsler midir yoksa trenler
midir? 7. Bu bir ağaç mıdır yoksa bir tren midir? 8. Hayır, o değildir. 9. Evet,
onlar -dır. 10. Şunlar nedir?
F. 1 . They are not vvindovvs. 2. Are those doors? 3. What are these? 4. Are they
cats? 5. Are these radios or televisions? 6. No, they aren’t. 7. Yes, they are.
8. No, it isn’t.
401
_ 6. bölüm. 79. sayfadaki uygulamaların cevapları: _
A. 1. That car is small. 2. This girl is young. 3. These trains are long. 4. Those
spoons are good. 5. That man is old. 6. This coat is short.
B. 1 . This woman is young. 2. Those chairs are old. 3. These buses are new. 4.
That school is good. 5. That bicycle is bad. 6. This vase is short.
C. 1. Isthistable big? This table is not big. 2. Are those windows small? Those
windows are not small. 3. Is that man old? That man is not old. 4. Is this an
old umbrella? This is not an old umbrella. 5. Is it a long ruler? İt is not a long
ruler. 6. Are they good boys? They are not good boys. 7. Are these boys good?
These boys are not good. 8. İs that girl short? That girl is not short.
402
there. 5. The women are here. 6. The yellovv vase is here. 7. İt is a bus. 8.
They are trays.
C. 1. No, there aren’t. 2. No, there aren’t. 3. No, there aren’t. 4. No, there isn’t.
5. No, there aren’t.
404
A. 1. There are six cats in the garden. 2. There are two postmen in the room, 3.
There is one sun in the sky. 4. There are fifteen shops in the City. 5. There are
10. five rivers on
bölthe
üm,map.
152, say fadaki uygulamaların cevapları:
B. 1 . How many cups are there on the tray? 2. How many children are there in the
garden? 3. How many trees are there on the hili? 4. How many shops are there
on the Street? 5. How many boys are there in the roorn? 6. How many books
are there on the table? 7. How many keys are there in the box?
A. 1.Yes, sheis. 2. Yes, she is. 3. Yes, he is. 4. Yes, they are. 5. Yes, they are.
B. 1 . No, I am not. 2. No, they aren’t. 3. No, they aren’t. 4. No, you aren’t. 5. No,
I am not. 6. No, you aren’t. 7. No, it isn’t. 8. No, they aren’t. 9. No, she isn’t.
10. No, he isn’t. 11. No, she isn’t. 12. No, she isn’t.
.
We are
young
nurses
. 6. Y
ou are
A. 1 . She is seven years old. 2.a fHe
at gis
irl.fifteen years old. 3. She is ten years old. 4.
They are six years old. 5. 1 am tvvelve years old. 6. You are eighteen years old.
B. 1. They have two houses. 2. She has a new bag. 3. The student has four bo-
oks. 4. They have a new television. 5. The giriş have black hair. 6. Mary has
green eyes. 7. Tom has two brothers. 8. The doctors have vvhite shoes. 9. Our
teachers have vvhite shirts. 10. His father has a red tie.
406
B. 1. Mary and Helen haven’t red shoes. 2. We haven’t any nmngps 3. They
baven’t any oranges. 4. The soldiers haven’t black shoes. 5. The man hasn’t
a horse. 6. His sister hasn’t any lemons. 7. The policeman hasn’t vvhite shirts.
8. Her father hasn’t an umbrella.
bölüm 3 A. 1. Isthis aflovver? This is not a flovver. 2. Is that an egg? That is not an
egg. 3. Is that a bottie? That is not a bottie. 4. Is it a room? İt is not a room.
5. Is this a spoon? This is not a spoon.
bölüm 3 B. 1. This İsa coat. 2. İs this a fork? 3. What is that? 4. İt is not an apple.
5. That is nnl a picture.
bölüm 3 C. 1. Yes, it is. No, it isn’t. 2. Yes, it is. No, it isn’t. 3. Yes, it is. No, it
isn’t. 4. Yes, it is. No, it isn’t. 5. Yes, it is. No, it isn’t.
bölüm 3 D. 1. İs this a coat? 2. Yes. it is. 3. That is an umbrella. 4. İt is an egg.
5. This is a dog.
407
bölüm 3 E. 1. İt is a book. 2. İt is a bus. 3. İt is a picture. 4. İt is a table. 5. İt
is a train.
bölüm 5 B. 1 . Yes, it is. No, it isn’t. 2. Yes, they are. No, they aren’t. 3. Yes, they
are. No, they aren’t. 4. Yes, itiş. No, it isn’t. 5. Yes, they are. No, they aren’t.
6. Yes, it is. No, it isn’t.
bölüm 6 A. 1. This is a short ruler. 2. Tom is a young man. 3. That is not a big
house. 4. Those are small botties. 5. They are yellovv birds.
bölüm 6 B. 1 . This box is small. 2. This table is long. 3. That chair is old. 4. These
coats are not short. 5. Those cats are black. 6. Are these plates vvhite?
bölüm 6 C. 1 . This man is old. 2. Those pencils are red. 3. These buses are new.
4. That school is big. 5. This vase is not short. 6. Those bicycles are green.
bölüm 7 A. 1 . These are knives. 2. Those are not potatoes. 3. Are these vvomen?
4. Are those children? 5. These are babies. 6. These are not men.
bölüm 7 B. 1 . Ihe tomatoes are red. 2. What colour is the tie? 3. What colour am
theties? 4. The trees are not small. 5. The potatoes are there. 6. What colour
are the birds?
bölüm 7 C. 1. The door is here. 2. They are knives. 3. The dog is there. 4. İt is a
bus. 5. The teachers are there.
bölüm 7 D. 1 . The bird is in the room. 2. The chairs are in the kitchen. 3. The app¬
les are in the basket. 4. Ihe egg is in the cup. 5. The lemons are in the bucket.
6. The kife is in the box.
bölüm 7 G. 1. The chairs are in the room. 2. The dog is under the tree. 3. The
books are on the table. 4. The key is in the box. 5. The spoons are under the
tray. 6. The vase is on the radio.
408
bölüm 8 A. 1. He is a good boy. 2. They are students. 3. I am a teacher. 4. We
are policemen. 5. She is a fat vvoman. 6. İt is a short tie.
bölüm 8 C. 1 . The boy is in the kitchen. 2. The girl is a nurse. 3. The chair is under
the table. 4. The children are in the room. 5. The boy is on the bed.
bölüm 9 A. 1. fourteen 2. eight 3. nineteen 4. six 5. tvvelve 6. eleven
bölüm 9 B. 1 . There is a glass in the box. 2. There are two chairs under the tree. 3.
There are some flovvers in the vase. 4. There is an old man there. 5. There is
a new carpet in the room. 6. There are ten children in the house.
bölüm 9 C. 1 . Is there a vvoman in the car? There is not a vvoman in the car. 2. Are
there five pencils on the book? There are not five pencils on the book. 3. Are
there any cats under the tree? There are not any cats under the tree. 4. Is there
a clock on the wall? There is not a clock on the vvall. 5. Are there tvvo boats in
the picture? There are not tvvo boats in the picture.
bölüm 9 D. 1. Yes, there is. No, there isn’t. 2. Yes, there are. No, there aren’t. 3.
Yes, there are. No, there aren’t. 4. Yes, there is. No, there isn’t. 5. Yes, there
are. No, there aren’t.
bölüm 10 A. 1. There are tvvo children in the garden. 2. There are six rivers on the
m.ap. 3. There are seven birds on the chair. 4. There are fifteen shops in this
City. 5. There are three pencils in his bag. 6. There are fifteen books on their
tables.
bölüm 10 B. 1. Helen is his sister. 2. That is hgr umbrella. 3. Are they their shoes?
4. This is my bicycle. 5. What colour is your car?
bölüm 11 A. 1. Yes, he is. No, he isn’t. 2. Yes, she is. No, she isn’t. 3. Yes, they
are. No, they aren’t. 4. Yes, they are. No, they aren’t. 5. Yes, he is. No, he
isn’t. 6. Yes, he is. No, he isn’t. 7. Yes, I am. No, I am not. 8. Yes, you are.
No, you aren’t.
bölüm 11 B. 1. You are not old. 2. Your brother is a postman. 3. Their schools are
not big. 4. My cup is under the table. 5. Ourgarden issmall. 6. She is a nurse.
7. Their houses are in this city. 8. Is your sister a nurse?
bölüm 1 2 A. 1 . She is seven years old. 2. He is ten years old. 3. He is tvventy years
old. 4. They are eleven years old. 5. She is fifteen years old.
409
bölüm 13 A. 1. The nurse has a white bag. 2. The teachers haya black hats. 3.
Mr. Green has a big dog. 4. My son has dirty hands. 5. Your sisters hava long
hair. 6. The boy has short arms. 7. The dog has four legs. 8. The students
have red pencils.
bölüm 13 B. 1. You have vvhite hair. 2. The girl has a new hat. 3. The men have
black shoes. 4. My sister has green eyes. 5. Tom has two brothers. 6. My
brothers have long arms.
bölüm 14 A. 1. Hava you any sisters? 2. Have thev four legs? 3. Has she a book
in her bag? 4. Has the man a car? 5. Have the children new bicycles? 6. Has
Mrs West a green shirt? 7. How many cats have they? 8. How many houses
has he?
sisters. 4. The students have got big bags. 5. Her father has got a new car. 6.
You have got a small shop.
C. 1 . They haven’t got new raincoats. 2. The vvomen haven’t got babies. 3. Helen
hasn’t got long fingers. 4. The student hasn’t got tvvo rulers. 5. The policemen
haven’t got brovvn shoes.
D. 1 . She has got an old radio. 2. We have got some milk. 3. The dog has got a
long nose. 4. My mother has gol four plates. 5. The teachers have got brovvn
raincoats. 6. Mary and Helen have got some money. 7. They have got tvvo cars.
8. The house has got small vvindovvs.
E. 1 . There are four dogs in the garden. 2. The vvoman has a black dog. 3. She
has got a green hat. 4. My father has got ten cows. 5. There is an apple on the
A 1 . The.
plate. 6. Torn
girl has got has annco
a rai orange. 7. Tom hâS got tvvo sisters. 8. The postmen have
at. 2. We have got
some money. 3. He
has got two
410
got white shoes. 9. IhereJs a pencil in my hand. 10. He has got some milk in
his cup.
A. 1. Don’t öpen these doors, please. 2. Please don’t drink your milk. 3. Please
don’t shut the yellovv box. 4. Don’t eat the oranges, please. 5. Don’t put your
feet on the chair. 6. Don’t put your hand on the book. 7. Don’t come, please.
17. 8. Please don’t go.
bölüm, 244. sayfadaki
B. 1. Öpen the bottie. 2. Please shut theuybag.
gulama
3.la rın mycevmilk,
Drink please.
apları 4. Put
:
your hands in the vvater. 5. Please drink the water. 6. Öpen those windows
please. 7. Go, please. 8. Please come.
B. 1 . VVhere are they going? 2. What is she vvriting? 3. What is my sister reading?
4. What is he eating? 5. VVhere are we coming? 6. VVhere are the students
running? 7. VVhere is the teacher sitting? 8. What is Mary taking?
A. 1. He is net drinking milk. 2. She is nûi going to the teacher. 3. We are not
reading our books. 4. The postman is not reading the ietter. 5. They are noî
putting the baskets under the table. 6. Mr Smith is not svvimming in the lake. 7.
The children are not playing in the park. 8. 1 am nol vvriting a letter. 9. Tom and
Robert are noî running to the train. 10. The boys are nol taking the plates.
411
B. 1 . Yes, he is. 2. Yes, they are. 3. Yes, he is. 4. Yes, she is. 5. Yes, they are.
6. Yes, I am.
C. 1. No, she isn’t. 2. No, l’m not. 3. No, they aren’t. 4. No, he isn’t. 5. No, they
aren’t. 6. No, he isn’t.
B. 1. The ship is Corning fromLondon. 2. VVrite your name with this pencil. 3. Don’t
cut the apple with my knife. 4. She is from Paris. She is French. 5. Takeyour
shirt from my bed. 6. The man is opening the box with a key.
C. 1 . This milk is for a baby. 2. The story is about a doctor. 3. Is this vvater good
for children? 4. Don’t talk about my daughter. 5. Is this flovver for Mary?
412
7. The horse runs to the hill. 8. The soldiers go to bed.
B. 1. He is Corning to the shop. 2. My father is drinking coffee. 3. The postmen are
sleeping on the bed. 4. We are taking some cheese from the box. 5. You are
vvatching television. 6. She is getting up. 7. I am vvashing my hands and my
face. 8. Mr Miller is drinking tea.
C. 1 . He vvrites a letter. 2. He goes to bed eariy. 3. He likes the teacher. 4. He
drinks tea. 5. He studies English. 6. He plays in the garden. 7. He opens the
door. 8. He helps Mr Miller.
D. 1. I like children. 2. The soldiers get up eariy. 3. My father helps my mother.
4. The girl plays in the garden. 5. We have dinner in the kitchen. 6. I go to
school with my friends. 7. My son goes to bed eariy. 8. Their daughter studies
German.
D. 1. No, they don’t. 2. No, they don’t. 3. No, he doesn’t. 4. No, it doesn’t. 5. No,
they don’t.
413
27. bölüm. 360. sayfadaki uygulamaların cevaplanL
A.
1 . What time is it? 2. It’s six o’clock. 3. It’s halt past five. 4. It’s a quarter past
nine. 5. It’s halt past one. 6. |t’s tvventy past seven. 7. It’s ten past four. 8. It’s
ten to three. 9. It’s tw/enty-five to five. 10. It’s a quarter to eleven. 11. It’s five to
six. 12. It’sfourteenminutes past nine. 13. It’s eighteen minutes to three. 14.
It’s three minutes past one. 15. It’s seven minutes to nine.
B. 1 . Tren saat yedide gelir. 2. Saat kaç? 3. Otobüs yedi buçukta gider. 4. Saat
altıda kalkarız. 5. Çocuk saat onda yatar. 6. O sekize çeyrek kala kapıyı kapar.
7. Otomobil dördü yirmi geçe gelir. 8. Dokuz buçukta dükkana gidersiniz.
1 ' I İl mır r 1 1— ^ » a — .■ — - jv. — --i:. «r-.- .. ^
B. 1 . Ahmet’s hat is black. 2. The bathroom of the house is small. 3. The streets of
this City are dirty. 4. What is the colour of your carpet? 5. VVhere is the teacher’s
car? 6. The door of the shop isn’t öpen. 7. Helen’s gloves are under the table.
8. The rivers of Turkey are long.
bölüm 16 B. 1. Have they got a colour television? 2. Have you got a big dicti-
onary? 3. Has Mr West got a beard? 4. Has she got any money? 5. Has the
teacher got a brown bag?
414
bölümle C. 1. He hasgot a short moustache. 2. We have got two houses. 3.
My son has got two houses. 4. The boys have got an old radio. 5. They have
got a small boat.
bölüm 16 D. 1. There are horses under the trees. 2. Mary has got white rain-
coats. 3. You have got small dictionahes. 4. Helen’s teeth are yellovv. 5. The
dogs have got black feet.
bölüm 17 A. 1. Don’t come here, please. 2. Don’t öpen the vvindovvs. 3. Don’t
drink this milk. 4. Don’t go there, please. 5. Don’t put the bottie on the tray.
bölümle A. 1. My son is playing in the garden. 2. His friends are svvimming in
the river. 3. The teachers are vvriting on the blackboard. 4. I am reading your
letter. 5. Mr Miller is sleeping. 6. Your children am drinking milk.
bölümle B. 1 . She is opening the door. 2. The man is drinking vvater. 3. The
boys are running to the bus. 4. They are svvimming in the sea. 5. Mr West is
eating an apple. 6. The students are going to school.
bölüm 19 A. 1. Is the old man vvalking to the car? 2. Are the old men vvalking to
the car? 3. Is she sitting on the bed? 4. Are the boys eating bananas? 5. Are
the students going to the classroom? 6. Is my daughter sleeping now?
bölüm 19 B. 1 . Where are the horses going? 2. What is the girl vvriting? 3. What
is my father eating? 4. Where are Mr Green and Mr West sitting?
bölüm 20 A. 1 . She is not reading a nevvspaper. 2. They are not going to hospital.
3. We are nol vvalking to the park. 4. The vvomen are not sitting in a restaurant.
5. Mr Miller is noî running to the door. 6. The postman is not putting the boxes
in the bag.
bölüm 20 B. 1. Yes, he is. 2. Yes, he is. 3. Yes, they are. 4. Yes, she is. 5.
Yes, they are. 6. Yes, they are.
bölüm 20 C. 1. No, he isn’t. 2. No, they aren’t. 3. No, they aren’t. 4. No, he
isn’t. 5. No, she isn’t. 6. No, they aren’t.
bölüm 21 A. 1 . The car is near the door. 2. The bus is near the shop. 3. There
is â tree near the vvall. 4. Her shoes are near my umbrella. 5. Is his Office near
our house?
bölüm 21 B. 1. The station is behind the school. 2. There is an egg in the box.
3. Is the park behind the hospital? 4. Are there dogs behind the car? 5. Your
hat is behind tim vase.
Bölüm22 B. 1. This is the boy’s bag. 2. Where is the man’s umbrella? 3. His
vvife’s skirt is short. 4. The teachers’ books are here. 5. VVhere are the doctors’
gloves? 6. Mr West’s shoes are brovvn.
bölüm 23 A. 1. seven 2. twenty-eight 3. sixty-nine 4. ninety-one 5. one
hundred and thirty-six 6. four hundred and seventeen. 7. six hundred and
eighty-three. 8. nine hundred and fifteen.
bölüm 23 B. 1. The aeroplane is coming frorn London. 2. Cut the apple with this
knife. 3. Eat your fish with this fork. 4. Go to school yyith your friends. 5. The
train is coming from Ankara. 6. Öpen the door with this key.
bölüm 23 C. 1 . This apple is for my son. 2. The story is about a soldier. 3. Is
this milk good for a baby? 4. She is vvriting a book about Turkev. 5. ThisfIovver
is for you.
bölüm 24 A. 1. Mary eats an apple. 2. The boy goes to bed. 3. The students
watch television. 4. We help the old men. 5. The woman vvashes the plates.
6. They work in the garden. 7. The girl sits on a big chair. 8. The policeman
walks to the station.
bölüm 25 A. 1. Do they speak German? 2. Does the man vvork in this hospital?
3. Does the secretary get up late? 4. Do the tourists come to the park? 5. Does
his daughter drink milk? 6. Does Helen like sugar?
bölüm 25 B. 1. She likes her mother. 2. They vvork in this Office. 3. The sec-
retaries come late. 4. Mr Green helps the children. 5. The cats eat fish. 6. He
plays football.
bölüm 25 C. 1 . She plays in the park. 2. She vvatches television. 3. She speaks
French. 4. Does she vvalk to the station? 5. Does she play in the garden? 6.
Does she sleep in this room?
bölüm 26 A. 1. We don’t like farmers. 2. Mary doesn’t speak French and Ger-
416
man. 3. You don’t work in an Office. 4. My father doesn’t buy new shirts. 5. Mr
Black doesn’t seli tomatoes and potatoes. 6. The vvorkers don’t give the boys
any money.
bölüm 26 B. 1 . My son likes milk. 2. The lawyers buy new hats. 3. Tom studies
Turkish. 4. The cats eat fish. 5. The women give the boys some money. 6.
His daughter selis her house.
bölüm 26 C. 1 . Yes, she does. 2. Yes, she does. 3. Yes, they do. 4. Yes, they
do. 5. Yes, he does.
bölüm 26 D. 1. No, he doesn’t. 2. No, they don’t. 3. No, they don’t. 4. No, it
doesn’t. 5. No, they don’t.
bölüm 27 A. 1. VVhattime is it? 2. It’s nine o’clock. 3. It’s half past two. 4. It’s
tvventy past four. 5. It’s ten to five. 6. It’s a guarter to six. 7. It’s a guarter past
ten. 8. It’s thirteen minutes past six.
bölüm 28 A. 1 . The vvorkers are at the bus stop. 2. There are pencils in the
box. 3. Put the tea in the cup. 4. They come at ten o’clock. 5. The postman
is at the door. 6. The milk is in the bottie. 7. His money is in his bag. 8. Her
children are at home.
bölüm 29 B. 1 . The teacher’s bag is big. 2. The doors of the house are brovvn.
3. The vvaiters of this restaurant are good. 4. We teach them English. 5. Shovv
me the colour of the carpet. 6. Helen’s skirt is short. 7. The kitchen of our house
is small. 8. Peter’s vvife is forty years old.
417
bîÜ /.C -'ifelt
•>v
.W-
- i ■ :-^ '.tj J: ■^'■ ü'^-jî ^*.‘
r- Tj» >,
V
. •:> M‘ ■ ^'İkV-'Î
-.f M'â* .
. :-^ .7, .
'/-■
ıj
IP8Wİ!^
'nWıVfİM'^
418
İNGİLİZCEDE EN ÇOK KULLANILAN
İLK 1000 SÖZCÜK
add [ed] fül 1- ilave etmek, ail [o:l] edat bütün, tüm, hepsi
eklemek 2- toplamak
ali right [o:i’rayt] sıfat 1- Bir şey
address [ı’dres] isim adres olmamış, iyi 2- fena değil, idare
adjective [‘eciktiv] isim (dilbilgi¬ eder 3- peki, tamam, olur
sinde) sıfat
allow [ı’lau] fül izin vermek
419
almost [‘o:lmoust] zarf hemen anyvvay [‘enivvey] zarf neyse,
hemen, neredeyse
yine de
alone [ı’loun] sıfat, zarf tek anyvvhere [‘enivveı] zarf (hiç)bir
başına, yalnız yere, (hiç)bir yerde
along [ı’iong] zarf boyunca fiil 1-gibi
aloud [ı’iaud] zarf yüksek sesle görünme[ı’piı]
appear k 2- ortaya çıkmak,
alphabet [‘elfıbet] isim alfabe,
abece görünmek
appetite [‘epitayt] isim iştah
already [o-.l’redi] zarf şimdiden,
çoktan, zaten apple [‘epıl] isim elma
application [epli’keyşın] isim
also [‘o:isou] zarf de, da, bir başvuru
de, ayrıca
apply [ı’play] fiil başvurmak
although [o.l’dou] bağlaç -dığı yntmınt] isim
halde, -e karşın, -dığı halde
appo
rand evu ent [ı’po
intm
always
hep [‘o:lweyz] zarf daima, appropriate [ı’proupriıt] sıfat
uygun
am [‘em] fiil -ım, -im apricot [‘eyprikot] isim kayısı
amateur [‘emıtıj isim amatör
-dirler[‘eypril] isim nisan
april
among [ı’mang] edat are [ı, a;] fiil -sin, -iz, -siniz;
aralarında, arasında
427
foot) follovv [‘folou] fiil takip etmek,
felt [felt] fiil bkz. feel izlemek
food [fu:d] isim yiyecek, yemek
ferry [‘feri] isim feribot, araba
vapuru foot [fut] isim (çoğulu) feet
[fi:t] ayak
few [fyu;] sıfat, zamir 1-az2-a
feıv birkaç football [‘futbo:l] isim futbol
field [fi:ld] isim 1- tarla 2- alan, for [fl, fo:] edat için
saha
forget [fı’get] fiil forgot
fig [^ig] isim incir
[fı’got], forgotten [fı’gotın]
fight [fayt] fiil fought [fo;t] unutmak
1 - savaşmak 2- kavga etmek, forgot(ten) [fı’gotın] fiil bkz.
dövüşmek forget
fork [fo:k] isim çatal
figüre [‘figı] isim rakam, sayı
file [fayi] isim dosya form [fo;m] isim 1- biçim 2-
fiil [fil] fiil doldurmak form
film [film] isim film forward(s) [‘fo;wıd(z)] zarf
ileriye doğru
final [‘faynıl] sıfat son, kesin,
kati fought [fo:t] fiil bkz. fight
find [faynd] fiil found [faund] found [faund] fiil bkz. find
bulmak France [fra;ns] isim Fransa
fine [fayn] sıfat güzel, iyi, hoş free [fri:] sıfat 1- serbest, özgür
2- ücretsiz, bedava
finger [‘fingı] isim parmak
French [frenç] isim Fransız
finish [‘finiş] fiil bitirmek, bitmek
fire [fayı] t- isim ateş; yangın friend [frend] isim arkadaş
2- fiil işten kovmak friendly [‘frendli] sıfat dost,
fi [fö:m] sıfat sert, katı 2- dostça, arkadaşça, canayakın
isim firma, şirket friendship [‘frendşip] isim
fir (fö:st] sıfat birinci, ilk -dan
dostluk, arkadaşlık
fit ly [‘föıstli] zarf önce, ilk from [frım, from] edat -den,
önce, her şeyden önce
fir [fiş] isim (çoğulu ffsfj ya da front [frant] 1 - sıfat ön 2- isim
ihes) balık in front of - nın önünde
fit fit] fiil 1 - uymak, yakışmak full [ful] sıfat dolu
2- sıfat formda, sağlıklı fun [fan] isim eğlence, zevk
fit [fleg] isim bayrak funny [‘fani] sıfat komik, gülünç
fl r [flo:] isim zemin, döşeme, further [‘fö:dı] zarf daha fazla
future [‘fyu:çı] isim gelecek
yer
fl, er [‘flavvı] isim çiçek game [geym] isim oyun
428
hükümet
garden [‘ga;dın] isim bahçe
gardener [‘gaidnı] isim grape [greyp] isim üzüm
bahçıvan grapefruit [‘greypfru;t] isim
garlic [‘ga:lik] isim sarımsak
gas [ges] isim gaz greyfrut
great [greyt] sıfat büyük
gasoline [‘gesıli:n] isim benzin green [grim] sıfat yeşil
gave [geyv] fUl bkz. give greengrocer [‘griıngrousı] isim
geese [gi:s] isim kazlar (tekili manav
goose) greeting [‘gri:ting] isim selam
general [‘cenrıl] sıfat genel grew [gru:] fiil bkz. grow
2- isim general ground [graund] isim yer,
generally [‘cenrıü] zarf toprak
genellikle group [gruıp] isim grup,
German [‘cö:mın] isim Alman topluluk
Germany [‘cö:mıni] isim grow [grou] fiil grew [gru;],
Almanya grown [groun] 1- büyümek,
get [get] fiil got [got] 1- gelişmek 2- yetiştirmek
almak, edinmek 2- olmak guess [ges] 1 - fiil tahmin etmek
2- isim tahmin
giant [‘cayıntj sıfat dev
gift [gift] isim armağan, hediye had [hed] fiil bkz. have
girl [gö:l] isim kız hair [heı] isim 1- saç 2- kıl
give [giv] fiil gaye [geyv], hairdresser [heıdresı] isim
kuaför, berber
given [‘givınj vermek
glass [gla;s] isim 1 - cam 2- half [ha;f] isim (çoğulu) halves
bardak [ha:vz] yarım
hail [ho:i] isim salon; koridor,
glasses [‘gla;siz] isim gözlük hol, giriş
glove [glav] isim eldiven
go [gou] fiil went [went], göne hallo [hı’lou] ünlem merhaba
[gon] gitmek hamburger [hemböıgı] isim
goal [goul] isim gol hamburger
hand [hend] isim el
goalkeeper [‘goulkipıj isim
kaleci handkerchief [henkıçiıf] isim
göne [gon] fiil bkz. go mendil
good [gud] sıfat iyi handsome [hensım] sıfat
goodbye [gud’bay] ünlem 1- yakışıklı
allahaısmarladık hang [heng] fiil hung [hang]
got [got] fiil bkz. get asmak
government [gavımınt] isim
happen [‘hepin] fiil olmak
429
high [hay] sıfat yüksek
happiness [‘hepinıs] isim hili [hil] isim tepe
mutluluk
him [him] zamir (erkekler için)
happy [‘hepi] sıfat mutlu
hard [ha;cl] 1 - sıfat sert 2- sıfat onu, ona
zor 3- zarf çok, sıkı şekilde himself [him’self] zamir
has [hez] fm bkz. have (erkekler için) kendisi
hat [het] isim şapka hire [hayı] füi kiralamak, tutmak
hate [heyt] fUi nefret etmek, his [hiz] zamir (erkekler için) 1 -
sevmemek onun 2- onunki
have [hev] fm (geniş zamanda hit [hit] fiil hit [hit] vurmak,
/ you^ ive, they özneleriyle
havegot [hevgot] fm sahip hoid [hould] fiil held [held]
çarpmak
olmak, -i var tutmak
hazelnut [‘heyzılnat] isim fındık hole [houl] isim delik, çukur
he [hi, hi;] zamir (erkekler için) home [houm] isim ev
o homeless [‘houmlis] sıfat evsiz,
head [hed] isim kafa, baş yuvasız, yurtsuz
headmaster [hed ’ma ıstı] isim homevvork [‘houmwö:k] isim
okul müdürü ev ödevi
headmistress [hed’mistrıs] isim honest [‘onist] sıfat dürüst
okul müdiresi hope [houp] ^-isim umut 2- fiil
hear [hiı] fUl heard [hö:d] umut etmek, ummak
işitmek, duymak hopeful [‘houpfıl] sıfat umut
heart [ha:t] isim kalp verici, umutlu
horse [ho;s] isim at
heavy [‘hevi] sıfat ağır
heel [hi.;l] isim topuk hose [houz] isim su hortumu
hell [hel] isim cehennem hospital [‘hospitıl] isim hastane
hot [hot] sıfat sıcak
hello [hı’lou] ünlem merhaba
help [help] 1-/s/m yardım 2- f//7 hotdog
sandviç [’hotdog] isim sosisli
yardım etmek
hen [hen] isim tavuk hotel [hou’tel] isim otel
her [hı, hö;] zamir (bayanlar hour [auı] isim saat
house [haus] isim ev
için) 1- onu, ona 2- onun
here [hiı] zarf buraya; burada how [hau] zarf nasıl
herself [hı’self, hö’:self] zamir how many [hau meni] zarf kaç
tane
(bayanlar için) kendisi
hi [hay] ünlem Merhaba! how much [hau maç] zarf 1 -
Selam! ne kadar 2- kaç para
430
how old [hau ould] zarf kaç uluslararası
yaşında
internet [‘intınet] isim internet
hung [hang] fiil bkz. hang interrupt
kesmek [intı’rapt] fiil sözünü
hungry [‘hangri] sıfat aç
eş
husband [‘hazbınd] isim koca, into [‘intı, ‘intu:] edat içine
introduce [intn’dyuıs] fiil
hut [hat] isim kulübe tanıştırmak, tanıtmak
buluş
I [ay] zamir ben invention [in’venşın] isim icat,
idea [ay’dii] isim fikir, düşünce
identify [ay’dentifay] fiil inventor
bulucu [in’ventı] isim mucit,
kimliğini saptamak
if [if] bağlaç eğer investment [in’vestmınt] isim
important
önemli
[im’po:tınt] sıfat
yatırım [i’regyuiı] sıfat
irregular
in [in] edat içinde, içine düzensiz
in front of [in front ov] edat
önünde is [iz] -dır
it [it] zamir o 2- onu, ona
income [‘inkam] isim gelir Italian [itelim] isim İtalyan
indeed Italy [itili] isim İtalya
cidden [in’di:d] zarf gerçekten,
item [‘aytım] isim madde, fıkra
indicate [‘indikeyt] fiil its [its] zamir onun
göstermek, belirtmek
itself [it’self] zamir kendi,
kendisi
industrial [in’dastriıi] sıfat
endüstriyel
jacket [‘cekit] isim ceket, mont
Information [infı’meyşın] isim jam [cem] isim reçel
1- bilgi 2- danışma jaw [co:] isim çene
ink [ink] isim mürekkep
jazz [cez] isim caz
instead [in’sted] zarf 1- bunun jelly [‘celi] isim jöle, pelte
yerine 2- instead of -nin yerine job [cob] isim iş
institution [insti’tyu:şın] isim join [coyn] fiil katılmak
kuruluş, kurum
joy [coy] isim sevinç, neşe
intend [in’tend] fiil niyet etmek, jug [cag] isim testi, sürahi
niyetinde olmak juice [cu:s] isim (meyve) suyu,
interested [‘intrıstid] sıfat be (sebze) suyu
interested (in), (ile) ilgilenmek
girmemi[‘cangıl
jungle ş orman,] isim balta
cengel
interesting [‘intrısting] sıfat
ilginç
just [cast]
demin
zarf 1- az önce,
2- sadece
international [intı’neşinıl] sıfat
431
kangaroo [kengı’ru:] isim later [‘leytı] zarf daha sonra
kanguru 2- saklamak law [lo:] isim kanun, yasa
kettie [‘ketil] isim çaydanlık lavvyer [lo:yı] isim avukat
key [ki:] isim anahtar lay [ley] fiil laid [leyd]
kid [kid] ^-isim çocuk 2- f/// koymak, yatırmak
şaka yapmak lazy [‘leyzi] sıfat tembel
kidney [‘kidni] isim böbrek learn [lö;n] fiil learnt [lö:nt]
kili [kil] fiil öldürmek öğrenmek
kilo [‘ki:lou] isim kilo least [li:st] zarf en az
leave [li:v] fiil left [left]
kilogram(me) [‘kiiougrem] isim
kilogram bırakmak, ayrılmak, terk etmek
kilometre [kilimi :tı] isim left [left] 1 - sıfat, zarf sol 2- fiil
kilometre bkz. leave
kind [kaynd] 1 - sıfat nazik, left-handed [left ‘hendid] sıfat
kibar 2- isim çeşit, tür solak
kindergarten [‘kindıga:tın] isim leg [leg] isim bacak
anaokulu
lemon [‘lemın] isim limon
king [king] isim kral less [les] zarf daha az
kiss [kis] 1 - fiil öpmek 2- isim lesson [‘leşin] isim ders
öpücük let [let] fiil let [let] 1 - izin
kitchen [‘kiçın] isim mutfak vermek, bırakmak 2- let’s hadi
kite [kayt] isim uçurtma p
mektu[‘letı]
letter isim 1 - harf 2-
knew [nyu:]" fiil bkz. know
knife [nayf] isim bıçak level [‘levıl] isim düzey, seviye
know [nou] fiil knew [nyu:], library [‘laybrıri] isim
known [noun] 1- bilmek 2- kütüphane
tanımak lid [lid] isim kapak
knovvledge [‘nolic] isim bilgi life [layf] isim (çoğulu) lives
known [noun] fiil bkz. know [layvz] hayat, yaşam
lake [leyk] isim göl
light [layt] t- isim ışık2-s/faf
lamp [lemp] isim lamba hafif 3- sıfat (renk) açık
land [lend] isim toprak, arazi llght^ [layt] fiil Ut [lit] yakmak
language [‘lengvvic] isim dil İlke [layk] ^-fiil hoşlanmak,
large [la:c] sıfat büyük, iri, sevmek 2- edat gibi
geniş likely [‘laykli] sıfat muhtemel,
olası
last [la:st] ^-zarf sonuncu 2- f/;7
devam etmek, sürmek line [layn] isim çizgi
late [ieyt] sıfat, zarf geç list [list] isim liste
432
listen [‘iisın] fiil dinlemek man [men] isim (çoğulu men
litre [‘li:tı] isim litre [men] adam
littie [‘iitıl] sıfat 1- küçük 2- az manage [‘menic] fiil 1-
3- a liftle biraz başarmak, becermek 2-
live [liv] 1 - fiil yaşamak 2- fiil yönetmek, idare etmek
oturmak, ikamet etmek 3- sıfat
canlı management [‘menicmınt] isim
yönetim
liver [‘iivı] isim karaciğer manager [‘menicı] isim müdür,
lives [layvz] isim yaşamlar
(tekili life) yönetici
many [‘meni] zamir çok, birçok
loaf [louf] isim ekmek somunu
map [‘mep] isim harita
local [‘loukıl] sıfat yöresel, married [‘merid] sıfat evli
yerel, mahalli
market [‘ma:kit] isim pazar,
lock [lok] ^-isim kilit 2- f/7/
kilitlemek çarşı
marry [‘meri] fiil ile evlenmek
long [long] sıfat uzun match [meç] isim kibrit
look [luk] fiil 1 -bakmak 2- matchbox [meçboks] isim kibrit
kutusu
görünmek 3- look for aramak
lose [lu:z] fiil lost [lost]
kaybetmek
material [mı’tiriıi] isim 1-
maizeme, gereç 2- kumaş
loss [los] isim kayıp, zarar
matter [‘metı] isim 1-konu,
lot [lot] isim :alotof birçok sorun 2- What’s the matter? Ne
love [lav] ^-isim aşk, sevgi 2- var?. Ne oluyor?
fiil sevmek
maximum [‘meksimım] sıfat en
low [lou] sıfat alçak, düşük yüksek, maksimum
luck [lak] isim şans, talih may [mey] fiil mlght [mayt]
luggage [‘lagic] isim bagaj 1- (Olasılık, izin ve dilek belirtir.)
lunch [ianç] isim öğle yemeği 2- May I -ebilir miyim? 3- May we
lung [lang] isim akciğer -ebilir miyiz? 4- isim Mayıs
machine [mı’şim] isim makine maybe [‘meybi] zarf belki
mad [med] sıfat deli, çılgın me [mi:] zamir beni, bana
madam [‘medım] isim mean [mi:n] fiil meant [ment]
hanımefendi, bayan 1- kastetmek, demek istemek 2-
made [meyd] fiil bkz. make anlamına gelmek
main [meyn] sıfat ana, temel, meaning [‘mi:ning] isim anlam
asıl meant [ment] fiil bkz. mean
make [meyk] fiil made [meyd] mechanic [mi’kenik] isim
yapmak makinist; tamirci
433
meet [mi:t] fiil met [met] Miss [mis] isim (evlenmemiş)
1- rastlamak, karşılaşmak 2- bayan, bn.
tanışmak missing [‘mising] sıfat kayıp,
meeting [‘mi;ting] isim toplantı eksik
melon [‘melın] isim kavun mistake [mi’sîeyk] isim hata,
member [‘membıj isim üye yanlış
membership [ membışip] isim mixture [‘miksçı] isim karışım
üyelik modern [‘modın] sıfat modern,
memory [‘memıri] isim 1- çağdaş
hafıza, bellek 2- anı moment [‘moumınt] isim an,
men [men] isim adamlar (tekili kısa süre
mari)
money [‘mani] isim para
mention [‘menşın] fiil anmak, month [mant] isim ay
değinmek, bahsetmek more [mo:] zarf daha çok,
daha
message [‘mesic] isim mesaj;
not
morning [‘moming] isim sabah
met [met] fiil bkz. meet mosgue [mosk] isim cami
method [‘metıd] isim yöntem most [moust] zarf 1 - en çok, en
2- hemen hepsi, çoğu
midday [mid’dey] isim öğle
vakti
mother [‘madı] isim anne
middle ['midii] 1-s/faf orta mother-in-law [madırinlo:] isim
2- isim in the middle of -in kaynana
ortasında, -in ortasına motorway [moutıvvey] isim
might [mayt] fiil -ebilmek, otoyol
-abilmek mountain [‘mauntin] isim dağ
mile [mayi] isim mil mouse [maus] isim (çoğulu)
military [militıri] sıfat askeri mice [m ay s] fare
milk [milk] isim süt moustache [mı’sta.ş] isim bıyık
mind [maynd] ^-isim akıl 2- mouth [maut] isim ağız
fiil aldırış etmek, önemsemek move [mu:v] fiil hareket etmek,
3- make up one’s mind kararını kıpırdamak; hareket ettirmek
vermek
movement [‘mu:vm!nt] isim
mine [mayn] zamir benimki hareket
reasonable
makul [‘riızınıbıl] sıfat result [ri’zalt] isim sonuç
rich [riç] sıfat zengin
receive [ri’siıv] fiil almak
haklı [rayt]
right (taraf) 1- doğru 2-
3- sağ sıfat
recently [‘ri:sıntli] zarf
yakınlarda, geçenlerde, son
zamanlarda ring [ring] 1- fül rang [reng]>
[rang]
rungtelefon (zil, vb.) çalmak 2-
reception [ri’sepşın] isim kabul, fiil etmek 3- isim yüzük
davet
risk [risk] 1 - isim tehlike, risk 2-
fiil tehlikeye atmak, riske atmak
recognize [Vekıgnayz] fül
tanımak
river [rivı] isim nehir
rekor [‘reko:d] /s/>T7
record 1 -plak 2- road [roud] isim cadde, yol
room [ru:m, rum] isim oda
red [red] sıfat kırmızı
ruler [‘ru;iı] isim cetvel
reduce [ri’dyu:s] fül azaltmak, run [ran] fül ran [ren], run
indirmek, küçültmek
koşmak
[ran][rang] fül bkz. ring
refer [ri’fö:] fül -den söz etmek rung
referee [refı’ri;] isim hakem sad [sed] sıfat 1- üzgün, kederli
2- acıklı
refu
kabul etme
u:z] fül reddetmek,
se [ri’fymek
said [sed] fül bkz. say
439
satmak
salad [‘selıd] isim salata
salary [‘selıri] isim maaş, aylık send [send] fiil sent [sent]
salt [‘so:it] isim tuz göndermek, yollamak
same [seym] sıfat, zamir aynı sense [sens] isim duyu
sang [seng] fiil bkz. sing sent [sent] fiil bkz. send
sat [set] fiil bkz. sit sentence [‘sentıns] isim cümle,
tümce
save [seyv] fiil 1- kurtarmak 2-
biriktirmek serious [‘siıriıs] sıfat ciddi
say [sey] fiil said [sed] serve [sö:v] fiil 1- servis
demek, söylemek
yapmak, bakmak 2- hizmet
scheme [ski:m] isim plan, etmek
proje, tasarı service [‘sö;vis] isim hizmet
school [sku:l] isim okul set [set] ^-isim takım 2-
Science [‘sayınsj isim bilim, fen fiil kurmak, ayarlamak 3- fiil
sea [si;] isim deniz belirlemek, saptamak 4- fiil
seaside [si:sayd] isim sahil
(güneş) batmak
season [‘si;zin] isim mevsim several [‘sevini] zamir birkaç
Seat [si:t] isim oturacak yer, sex [seks] isim cinsiyet, seks
iskemle, koltuk shall [şıl, şel] fiil 1--ceğim,
second [‘sekınd] sıfat ikinci -ceğiz 2- shall I -eyim mi, -ayım
mı?
2- isim saniye
secret [‘siıkrit] t- sıfat gizli 2- share [şeı] fiil paylaşmak;
isim sır, giz
paylaştırmak
secretary [‘siıkrıtıri] isim she [şi, şi:] zamir (kadınlar için)
sekreter o
440
shut [şat] fiil shut [şat] sock [sok] isim kısa çorap
kapamak, kapatmak; kapanmak Soft [soft] sıfat yumuşak
sick [sik] sıfat hasta soid [sould] fiil bkz. seli
side [sayd] isim taraf, yan, soldier [soulcı] isim asker
kenar
some [sam] zamir 1- biraz;
birkaç 2- bazı, kimi
similar [‘similı] sıfat benzer somebody
birisi [‘sambidi] zamir
simple [‘simpıl] sıfat basit
simply [‘simpli] zarf açık bir someone
birisi [‘samvvan] zamir
biçimde, tamamen, tek kelimeyle
since [sins] 1 - zarf, edat -den something [‘samting] zamir bir
beri 2- bağlaç -dığı için, şey
mademki
sometimes
bazen [‘samtaymz] zarf
sing [sing] fiil sang [seng],
sung [sang] şarkı söylemek somevvhere [‘samvveı] zarf bir
singer [‘singı] isim şarkıcı yerde, bir yere
single son [san] isim oğul
bekâr [‘singtl] sıfat 1-tek2-
son-in-law [‘saninlo:] isim
damat
sister [‘sisti] isim kız kardeş
sit [sit] fiil sat [set] oturmak soon [su:n] zarf 1- yakında,
birazdan 2- erken
situation [siçu’eyşın] isim
durum, hal
sorry [‘sori] 1- sıfat üzgün 2-
size [sayz] isim beden, boy, ünlem Sorry! Affedersiniz!
numara şort [so:t] isim tür, cins, çeşit
ski [ski:] 1-/s/m kayak 2- f/// sound [saund] isim ses
kayak yapmak South [saut] isim güney
skirt [skö:t] ^-isim etek, eteklik space [speys] isim 1 - uzay 2-
alan, yer
sky [skay] isim gökyüzü
sleep [sli:p] ^-fiil slept [slept] speak [spi.k] fiil spoke
uyumak 2- isim uyku [spouk], spoken [‘spoukın]
konuşmak
sleepy [‘sli:pi] sıfat uykulu
small [smo.l] sıfat küçük
speciai [‘speşıl] sıfat özel
so [sou] zarf 1- öyle, böyle 2- specific [spı’sifik] sıfat 1-özel,
de, da 3- çok, öyle 4- demek (ki) hususi 2- açık, kesin, tam, net
5- bu yüzden speed [spi:d] isim hız
soccer [‘soki] isim futbol spend [spend] fiil spent
society [sı’sayıti] isim toplum; [spent] 1 - harcamak 2- (vakit)
topluluk; sosyete
geçirmek
441
spoke [spouk] fm bkz. speak sun [san] isim güneş
sunflovver [sanflauı] isim
spoken [‘spoukın] fm bkz.
speak
ayçiçeği, günebakan
spoon [spu:n] isim kaşık sung [sang] fm bkz. sing
sport [spo:t] isim spor sunglasses [‘sangla.siz] isim
stage [steyc] isim sahne güneş gözlüğü
stairs [steiz] isim merdiven sunlight [‘sanlayt] isim güneş
stamp [stemp] isim pul ışığı
stand [stend] fm stood [stud] sunny [‘sani] sıfat güneşli
1- ayakta durmak, dikelmek 2- sunrise [‘sanrayz] isim
stand up ayağa kalkmak gündoğumu, güneş doğması
star [sta:] isim yıldız suppose [sı’pouz] fm sanmak
sure [şuı] sıfat emin
station [‘steyşın] isim istasyon
stay [stey] fiil kalmak swam [swem] fiil bkz. swim
stili [stil] ^-zarf hâlâ 2- sıfat sweater [‘svvetı] isim süveter,
hareketsiz kazak
stood [stud] fiil bkz. stand swim [swim] fiil swam
stop [stop] fiil durmak; [swem], swum [swam] yüzmek
durdurmak svvimmer [‘swimı] isim yüzücü
store [sto:] ^-fiil depolamak, svvimming pool [ svviming pu:l]
saklamak 2- isim büyük isim yüzme havuzu
mağaza, dükkân swum [swam] fiil bkz. swim
story [sto:ri]., isim hikaye System
dizge [‘sistim] isim sistem,
Street [stri;t] isim cadde, sokak
strong [strong] sıfat güçlü table [‘teybıl] isim masa
strongiy [strongli] zarf table tennis [‘teybıl ‘tenis] isim
kuvvetle, şiddetle, sertçe masa tenisi
take [teyk] fm took [tuk],
student [‘styuıdınt] isim öğrenci
success [sık’ses] isim başarı taken [‘teykın] almak,
such [saç] zamir böyle, şöyle,
götürmek
talk [to:k] fiil konuşmak
öyle
suddenly [‘sadınli] zarf aniden, tap [tep] isim musluk
birdenbire taught [to:t] fiil bkz. teach
tax [teks] isim vergi
suffer [‘safı] fiil acı çekmek
sugar [şugı] isim şeker taxi [‘teksi] isim taksi
tea [ti:] isim çay
suggestion [sı’cesçın] isim
öneri teach [ti:ç] fm taught [to:t]
summer [‘samı] isim yaz öğretmek; ders vermek
442
kendileri
teacher [‘ti:çı] isim öğretmen
team [ti:m] isim takım then [den] zarf 1 - o zaman 2-
teapot ondan sonra, daha sonra 3- bu
demlik [‘ti:pot] isim çaydanlık, durumda, öyleyse
teeth [ti:t] isim dişler (tekili there [deı] zarf orada, oraya
tooth)
these [di:z] zamir bunlar
telegram [‘teligrem] isim they [dey] zamir onlar
telgraf, telyazı thin [tin] sıfat zayıf, ince
telegraph [‘teligra:f] isim telgraf thing [ting] isim şey
telephone [‘telifoun] 1 - isim think [tink] fiil thought [to:t]
telefon 2- fiii telefon etmek 1- düşünmek 2- sanmak
teletext [‘teiitekst] isim third [tö;d] sıfat üçüncü
teletekst, yazı görüntüleme this [dis] zamir (çoğulu) these
television [‘telıvijın] isim [di:z] bu
televizyon those [douz] zamir şunlar,
teli [tel] fiil told [tould] onlar (tekili that)
anlatmak, söylemek thought [to:t] fiil bkz. think
temperature [‘temprıçı] isim ısı threw [tru:] fiil bkz. throw
term [tö:m] isim sömestir, through [tru:] edat içinden,
yarıyıl arasından
tennis [tenis] isim tenis throvv [trou] fiil threw [tru],
test [test] isim test throvvn [troun] atmak,
fırlatmak
textbook
kitabı
[‘tekstbuk] isim ders
thus [das] zarf böylece, böyle
than [den] edat -den, -dan ticket [‘tikit] isim bilet
thank [tenk] fiii teşekkür etmek tle [tay] isim kravat
thanks [tenks] ünlem, isim tili [til] bağlaç kadar, dek
teşekkürler
time [taym] isim 1 - vakit, zaman
2- defa, kere
that [det] zamir (çoğulu) those
[douz] 1- şu, o 2- -dığı, -diği tire [tayı] fiil yormak
the [di;, di] (Adlara belirlilik tired [‘tayıd] sıfat yorgun
kavramı veren bir sözcük.)
to [tı, tu:] edat -e, -a
theatre [‘tiıtı] isim tiyatro today [tı’dey] zarf bugün
their [deı] zamir onların toe [tou] isim ayak parmağı
theirs [deız] zamir onlarınki
together [tı’gedı] zarf birlikte
them [dım, dem] zamir onları, tomato [tıma.tou] isim domates
onlara
tomorrow [tı’morou] zarf yarın
themselves [dım’selvz] zamir tonight [tı’nayt] zarf bu gece.
443
bu akşam turn [tö:n] ^-fiil dönmek;
too [tu:] zarf de, da döndürmek 2- isim sıra 3-
took [tuk] fiil bkz. take turn off (ışık, televizyon vb.)
tooth [tu;t] isim (çoğulu) teeth kapamak 4- turn on (ışık,
[ti:t] diş televizyon vb.) açmak
toothache [‘tu:teyk] isim diş TV [ti: ‘vi:] isim TV, televizyon
ağrısı tvvice [tvvays] zarf iki defa, iki
kere
toothbrush [‘tu:tbraş] ' /s/m diş
fırçası type [tayp] t- isim çeşit, tür 2-
fiil daktiloyla yazmak
toothpaste
macunu
[‘tu.tpeyst] isim diş
ugiy [‘agii] sıfat çirkin
top [top] isim tepe, doruk; örtü, umbrella [am’brelı] isim
kapak şemsiye
total [‘toutıl] sıfat toplam under [‘andı] edat altında,
altına
tourist [‘tuırist] isim turist
tovvards [tı’wo;dz] edat -e underground [‘andıgraund] isim
doğru
town [taun] isim şehir, kent; understand
yeraltı [andrstend] fiil
kasaba
understood [andı’stud]
toy [toy] isim oyuncak anlamak
traffic [‘trefik] isim trafik understanding [andı’stending]
train [treyn] ^- isim tren 2- fiil sıfat anlayışlı
yetiştirmek, eğitmek Union [‘yu:niın] isim birlik
tı.iy [trey] isim tepsi unless [an‘les] bağlaç -mezse,
-e k
tr o [tri:] isim ağaç untilde[an’til] bağlaç -e kadar,
tı »uble [‘trabii] isim 1- üzüntü,
sıkıntı 2- bela, dert, sorun 3- be up [ap] zarf, edat 1- yukarıya,
in trouble başı dertte olmak 4- yukarıda 2- yukarısında,
getinto trouble başını derde
sokmak yukarısına
us [ıs, as] zamir bizi, bize
tı tusers [trauzız] isim pantolon use [yu:z] fHi kullanmak
tr ;e [tru;] sıfat doğru, gerçek useful ryu:sfıl] sıfat faydalı,
tı ith [tru;t] isim gerçek
tı ■ [tray] füi 1 - denemek 2- yararlı [‘yu:juıli] zarf genellikle
usually
çalışmak, uğraşmak various [Veıriıs] sıfat çeşitli,
T rkey [tö:ki] isim Türkiye değişik
T rkish [tö;kiş] isim Türk, vase [va:z] isim vazo
Türkçe verb [vö:b] isim (dilbilgisinde)
444
fiil, eylem what [wot] zamir ne, neyi
very [Veri] zarf çok ne
vvhatever [wo’tevı] zamir her
video [‘vidiou] isim video
view [vyu:] isim 1- manzara, when [wen] zamir ne zaman
görünüm 2- görüş vvhere [weı] zamir nereye;
village [Vilic] isim köy nerede
wait [weyt] fiil beklemek -mediği(ni)
vvhether [‘wedı] bağlaç -ip
vvaiter [‘vveytıj isim garson -ken [wiç] zamir hangi
vvaitress [‘vveytris] isim kadın which
garson while [wayl] bağlaç esnasında,
walk [wo:k] ^-fiil yürümek 2-
isim yürüyüş
vvhistle [‘wisıl] isim 1 -ıslık 2-
wall [wo:l] isim duvar düdük
want [wont] fiil istemek vvhite [wayt] sıfat beyaz
vyarm [wo:m] sıfat sıcak who [hu:] zamir kim, kimi, kime
was [waz, wız] fiil bkz. be vvhole [houl] sıfat bütün, tüm
wash [woş] fiil yıkamak; whom [hum] zamir kimi, kime
yıkanmak vvhose [hu;z] zamir kimin
vvashing machine [‘woşing why [way] zamir niçin, neden
mışi:n] isim çamaşır makinesi wide [wayd] sıfat geniş
watch [woç] 1 - fiil seyretmek, wife [wayf] isim hanım, eş
izlemek 2- isim saat, kol saati will [wii] fiil vvould [wud] 1-
water [‘wo:tı] ^-isim su 2- fiil -cek, 2- Will you -er misiniz?,
sulamak -ar mısınız?
446
I
/C
'a
y'
30 Günde İngilizce
öğrenilmesi en kolay dil İngilizceyi, hiç zorlanmadan, kolayca,
doğru olarak ve sağlam bir temele oturtarak öğrenmeye başlamak
istiyorsanız, size bu olanağı, yabancı dil öğretiminde bir numaralı
uzman olan FONO elinizdeki bu eserle sunuyor. Hem de
KENDİ KENDİNİZE ÇALIŞARAK
HİÇ ZORUNMADAN
KISA BİR SÜRE AYIRARAK
VE SADECE 30 GÜN İÇİNDE
İngilizcenin temeline sahip olmanızı sağlıyor.
İNGİLİZCE KONUŞMAYI
HEM OKUYARAK, HEM İŞİTEREK
ÖĞRENMENİZ İÇİN
/
KİTAP + 2 CD
r Y A Y IN L A I