You are on page 1of 111
we totiae So Ci tycnvs Mau tn, Pa Ione a ‘ons tea ‘indb GH bin Pinbore ml kes Dug Sari ovat An Cyn 04 mrs Yee Ten ie Me re eet St © 204 ee orn amean en ee Aer bp Aa ate ph yainara topiirna faytsh cmak, tieoaicanas en 88 oon Neen ai faces 1 ey Tren a : 2 Tan Oa alan re 3 fv Amu Tren Nader 7 iL OvaRaILER sa athe 1 sie ei ; 2 gmat Snead 21, Toprajy Ak Ost Een Hazine Aveian 22 ton rls Yr ty Amin 4 Svan nko ape eines 4. Tome Nera de Ugeng il Tirkamonierin Atalan ve Simerter ite ears Intent bekeekbe aeess 25, Nesey 2.8. Parab (Fab) oo 27. Mada Teps we Masa Dasa 28.0unn ‘ 29. Gavut Tope, vers. 210. Atal 211. Am 2:2. wan, argue lean Sistemi 31 Genel Kava. S2Totemiam 33. Anion 34. ture | 85. Samanam oo Seren ve Eki Trin Ci Kavgiastrames aS bet Bhessae: a 5, Simerierin Evren Amlayigi .. 0a eee ee eee mame a 6. Gok Tanrilik (Politeizm) .... 402s cece ees : = 7. Varadtls Destamt .. 255.2 see cece eee enees sas SMU TURAN heterosis -_. 2 Bayramiar ......+-+-. pasts is | hee sab ce eye eys apr : a1. Siimerliterde Bahar Bayram (yeniden dogug) ......... . 99 Ogurhan Gnd 2... 5... cee eee eee ee eee es = 9.3: Hunlarda Bahar Bayram 2.25.26 ee eee ee ee ee ee = 9.4, Ayzit Baya wc cee eee eee eects teen’ 9.5. GOktiirklerde Bahar WL ene ear seit Vesraret 83 9.6, Uygur Bahar Bayram, lik Yaz, Buku Kagan, . Koken ve Yeniden DOgUS ...0...e68 00 cee eee eee eee 9.7. Tirkmen Mitolojisinde Yeniden Dogus = “Akpamik Masali" ... .-. eeeegine tesa rane dearer eyes - 10. SGmer Dini Adiarin Tirk Dilimdeki lzleri......-.. 2.000006 . 6:4, DINGER esis sac wue tran sycec ba Bl par pees ert Be . SI RN oa op a ai ale Sty ba aed ala ale Sibel a Ae eae rate pg iavwi oss ec SER cnee meee ee > THA THC ANNA |< cacicieaeiene we peee sine eee . 10.5, KULI-ANNA ..... 2202 6seeeseee cena eee ee eee enees . 4G ENN fo canc cece epee es cress sete bese eee rs RRP kee tee eee Wain aa ls ee meas 4 TU IAG occa divs ae ens deere yee a alee . 10.9) ADAP. 2. eee eee papel a ramlecere animate uate Mk . 10.10. ARUNAS .....-..-.2. 220s seen eee seed ee etaese e AOC AC CHOWAN Gcreice ccc cases rae reates ie ieee - 10,42; BARAK occa ei ere ee eee : 90-48 PAGAL oicnceie ere ecne cngrescescine eae hase ewice = 10.14. E-KUR WW... .5 4. serrageteee wenn cdo peo ae 11. Edebiyat ve Fotklor Benzerlikleri ..... 2... ..000e0ceev anne’ 11.1. Giigamig Destam ve Eski Tirk Edebiyati lle . Kargilaghirimast . 0.52. e eee seen ee tees i eee 7 14.2, Destanin MazMUMU... 4... see eee nee eens a 11.3, Gilgarmg Destam ve Akpartk Masali 2... 0... 6e6555: ik 11.4, Gilgaqnig ve Dede Korkut Destanian ....02 0.00255 ie 11.5) Gilganmg ve OGurhan ....6.6.05.6 552 2 1 Ace he 11.6. Gilganug ve KoroGlu we ee ee ee ee ee . 11 7 Simer Edebiyatindan Bazi Omekler .....-.....-.-.5. 4 TUT A GNU cacisnt eure Re a 104 11.7.2. “DOMUZI ite IN-ANNA” 22. oe eee 106 11.7.3. Siirin Bazi Kelimelerinin Acikiamalan 12. Say Sistemi ve Mige Hesabi (12 Hayvanh Tiirkmen Takvimi) ........2....., ccc cece. 110 13. Mimarlik Ve Heykeltiraghk Sanatinda ve . Bunun Fibi'de lik Yaz igaret(symbol)lerindeki COTO — acdc ances tase nscaratey an ee 113 BRE oie ostnp sie acon acetals a 114 Vee TUNA aiid caigs eres ieee 119 14. Hayvaniar Diinyast .. 2... 2... Spear evi gma weep ea 128 lit. SOMER VE TURKMEN DILLERININ MUKAYESESI ........... 131 1. Dillerin Meydana Geligi ve Onlarin Akrabaligi Meselesi ..,.... . 131 2. Dinya Dillerinin Smiflandiriimasi ........................ 13? 2.1. Bikiinki Diller: (Flektiv / Tasriff); ........00.0... 0000, 137 2.2. Bitigimii Diller (Agglutinatiy / iitisakf)..... 2... 0.00.0... 137 2.3. Ayngkan Diller (isolierende Sprachen/ Hece dilleri) ...... . 138 3, Siimer-Tirk Dil lligkileri Konusundaki Diisiinceler............ 138 4. Siimerce-Tiirkmence Arasindaki Dilbilimsel Benzerlikler ...... . 144 5.1. Sesbilgisi Lautlehre/Fonetika ........................ 147 5.1.1. Siimer dilinin milkemellegme siireci ........... 147 5.1.2. Siimerce'de Sesler .. eee cece ees, 148 §.1.9. Unifler... 2.2... 2: EE aC Te 148 AM AR is cicsevc cratale'cee'w be bes [bas wecte eacate OE 148 SAMMUT. isd bias cise eae Gana aace eae gn 149 ie UMMM iy aegis ala a eaty A ea ee ee 150 SAA See Pol), ol: acid som ol RT 150 5.2.2 bsWMMOr/NOMON 6. eee ee ee ceeeesae cess ass 152 5.2.3. Siimer ve Tiirk dillerinde gokluk: 62... oo... 153 5.2.4. Ismin Halleri, (Die Kausus / Diigimler) .......... - 153 5.2.4.1. Yonelme durumu (Dativ / yinelig disiimi) ...., . 154 5.2.4.2. Yilkieme Durumu (Der Akkusativ / Yefig Dismal) .155 9.2.4.3. Bulunma hali (Lokativ / orun disiimi) ......,... 155 5.2.4.3.1, Bulunma halinin siki gdrdnisil (Der lokativ-terminativ die unmittelbaren Nahe) . .157 5.2.4.4, Verme durumu (Terminativ / ydnelis diisiimil) . .. .157 9.2.4.5. Birliktelik durumu (Komitativ / orun disiimil) ,... 157 5.2.4.5,1. Birliktelik durumunun “yaninda” ve 5 a anlaminda gelig) ......... eee §.2.4.6. Gikma durumu (Der Ablativ- instrumental, Cire COS: ain vc cee beers alee (vd G. Esitlik derecesi /eki (Der meee Benzetme Sozcigo) ...... ..160 PeSOIe DRIAGH os cacecea see eaaieaind eRe eee 160 8 COMSUeUK ON OM ors sce vieeg ees ea ees purer eaves 160 9. Sayi sizcikleri ....... nynel holly gies A ord Os ws. cll 161 VO; Edatiar (PrapOstONAn) 26. c eck ciate eee eee epee eee es 162 1 rial ARE 0 pied a ace a aceon a alae oe eer geeee ke 163 12. Filler (Das Verbum PRBMGN) | csccecwiiciowiepets ceo 2 163 12.1, Kok Eylemler (Die Verbalwurzel) ........4 000.02 164 1 2: Aiea Wyleniner = 4 eet en ee 165 RS. Ls EE bee bve sgt eeu ois sate ss 166 12 ETUDES OVHRINWON gece cesses kai eos iniooa eorncdretereoaltelamalee gig 166 TA A 9 ec ra eaten a ee nee 166 13. Eylemin ad sekli (die Nominal formen Verbums / Ad fevinia ceria SMM sek \ aiae evn aie Srallin'e nov aebalaiees .. 167 14. Eylemin belirsiz g0nin0g§0 , 0.26.26. 20. 2c ae ae 167 15. Ortag eylem (Das partizip... Verba / Ortak iglikler) ........... 167 1G NE ie eeare pinta ee eral pe be enter 168 16.1. Simer Dilinde Cimlenin Dizilig Ditzanl...........-.-.. 168 T6122) Normal COMMIS... seve eee eee oe ae 168 16.2.Miiral thei Clinlgter oe ee eee es 168 NE ARR ee ies ena ead ae sire nt aes eG a aeaigs 168 Sit ORME CLE MCRPEE vasccs vt efepsien at aca ican encore li RTS ee ec 170 RAs ery og me ac Wa dle eon asl ath win Siae 05: STE 171 19.1. Adiann iki sinth sistemi (Das Zweiklassensystem): ... . 171 Las LN EARS MEERR Sie seal aaa altarashcaraiuca’ sci Moy emia elaraoare is Gea 71 IV.SUMERCE - TORKMENCE KUGOK SOZLOK ...........00005 173 Ng ae core in is ree oma is eT TR Aeon Badan Oracle . 209 PRIOR ERY 98. hs oats we giles ala wetewia’ coments Senn Co 215 6 Zeichen rs 7 ke | Aa ad ae tua | in Sidturkmenien 2 & = & aur vorelamische Ne ae : ¥ Schriftzeichen wn 3 frilhsumerisehe = | Schriftzeichen i hy cal > = Zeichen in te 6 = | ale 1. Giiney Torlomenistan (Anau) idan bulunmug simgeler {=m. 6. 4000) 2. Elam @ncesi harfler 3. Esti Simer harfler| 4. Harappa (Hindistan) dan tubing simgeler Saf alin ve yekuidan yapalng Obie basin heyéell Tarkmenistan = Altimdape Bu heykel insandarin ik her tanmcilga gec- Mmirenin simgesidir. iM. ©. 4000.3000) ONSOZ Atalarimizdan bize “eskisi olmayanin yenisi de olmaz”, “gegmisi- ni bilmeyenin gelecegi de olmaz” gibi 6git verici sézler kalmistir. On- lann binlerce yillik tecribesinden gecip, kugaklarin digincelerinde yogrulmus bu sdzlerin gerisinde biiyik bir gergegin var oldugunu glin gegtikce daha iyi anlamaktayr. Gegmisi aragtirarak atalarimizin dinya uygarligina kattigy birikimi bilmek, onlann kendi elini, kutsal ata vatanin', ana topragin koruya- rak sonraki kugaklara daha ganencii ve giizel bir gekilde devretmek ugrunda verdigi kahramanik dolu micadelelerini 6grenmekten her toplumda bir ulusal gurur ve kivang dogar. Bu kivang insanin ruhuna gig, koluna kuvvet ve yiregine gayret verir. Ancak bunun tersine, kendi gegmigine glivenmeyen, bagansina inanmayanlar ise karam- sarliga, ruhi zayifliga diigup bagkalarinin kulluguna teslim olmaya uy- gun hale gelir. Boyle bir duruma diigmis uluslarin tarih sahinesinden ebediyen kaybolmaya mahkum oldugunu biz, hem tarih sayfalannda okuyor hem de ginumizde agikga yasryoruz. Biz de bu kendi gegmigimizi ve kultirimizun koklerini eski tarih- te ve tarih Oncesinde atalarimizin diinya uygarligina katkitarindan 6g- renmek amaciyla manevi bir yolculuga gikttk. . Elbette bizi bu ige yonelten gergek, arkeologlarin ve tarihgilerin yillarca anavatanimiz Tuirkmenistan'da gerceklestirdig! bilimsel arag- tirmalaninin sonuglan oldu. Bu galgmalar M.0. 6000 yilindan itibaren eski Tiirkmenistan'da yaratilan gérkemli uygarhgin insanlik tarihinde pek biyiik rol oynadigini ve bu uygarligi ortaya gikaran atalarimizin izinin isé dinyanin asagi yukan ilk uygariik ocaklarninin hepsinde go- rilduGiind ortaya cikarmistir Bu gahgmada biz, eski Tiirkmenistan ile Mezopotamya arasindaki iligkileri ve tirkmenlenn atalari ile Siimerlerin akrabaligini ortaya koymaya caligtik. Mezopotamya'nin esrarengiz tepeleri ve onlarin eteklerinde kalan paha bigilmez hazineler 12. yiizyildan baslayarak Avrupali tiiecarlarin ve ardindan bilim adamiannin ayagin bu ugsuz bucaksiz cdllere gek- mistir. Bu iiging tepelerin uzun gaglardan beri sinesinde sakladig gecmisi ginimize getiren yazilarinin okunup sirlarinin ¢oziilmesini saglayan Siimeroloji bilimi yUzelli yagindadir. Simdiye kadar cok $e- yin Ustl agimis olmasina ragmen bu konuda hala kesinlesmemig bir Gok sirnin varoldugu kabul edilmektedir. Ornegin Simerler Mezopo- tamya'ya nereden gelmiglerdir? Onlann dogduklan yerler nerelerdir? Dilleri gindimizdeki dillerin hangisi ile akrabadir? gibi sorulann ce- vaplan hala kesin olarak verilememistir, Biz bu sorularin bazilanna, tarihi ve arkeolojik gergeklerden bas- ka, Turkmen dili ve kiltiri ile iliskisi yondinden de yaklastik: cevap bulmaya caligtik. Siimerlerden giiniimiize yazil belgelerle gelen dil, edebiyat ve uygarligin diger Grmeklerini, cok eskiden kalan kendi folk- lorumuz, efsanelerimiz, kelime hazinesi zengin olan dilimiz ve buna ek olarak son yillarda ortaya gikan buigularla kargilagtirip degerlendi- rerek ele aldik. Bu Galigmamuzin devaminda, eger uygarligin besigi sayilan topraklarda yagaya gelen atalarimizin gegmisgi, bilimsel sart- larda aragtiniir ise daha gok gergeklerin giin isigina cikacagina inan- dik. Siimer dilini 6grenmenin bizim dil ve edebiyatumizin tarihi karak- terini aydinlatmaya hayret verici gekilde yardim edecegine bizde gig- li) bir inang olugtu. Mesela, bizim ulusumuzun bin yillardan beri kut- sal bir miras gibi sinesinde saklaya geldigi, ancak temel anlamlan bi- zim ulusal suurumuzdan kaybolan bir cok sézciigiin, dzellikle de da- ha duragan olan yer-yurt ve insan adlannin aslinda neyi anlattigini, bundan yaklagik beg bin yil Gnceden baglayarak, yaziya gegmekle ebedilegen Simer dilinden dgrenmek miimkiindiir diye disinilyo- ruz, Buna Omek olarak, bu metnin devaminda iistiinde durulacak olan Mari, Enew (Anau), Urgeng gibi yer-yurt adlari ve Anna, Oraz gi- bi insan adiarini zikredebiliriz. Bu caligmamuzin baslangig sonucunu ii kisa bir brogir seklinde hazirlayarak 1993 yilinda Askabat'ta Tirk- men tarihi zerine yapilan uluslararas! sempozyuma takdim etmis, bu sempozyomun en eski cag bdliimiinde sunmustuk. Bizim konu- muz Tirkmen bilim adamlarinin dikkatini cekti ve eski hocam Prof. Dr. Nazar Gulla'nin dnerisi ve yol géstermesi ile bu aragtirmay! de- vam ettirmeye karar verdik. Bilindigi gibi 16. yizyildan itibaren diinyanin bilim ve wygarlik merkezi Tirkistan'dan: (Buhara, Semerkant, Merv) Avrupa'ya geg- mustir, Misir'dan baglayarak Tirkistan'a kadar gelisip cigeklenen Tirk-Islam adini verebilecegimiz medeniyetin yasam isiginin sénme- sinin hemen ardindan, belli derecede onun devami sayilabilecek yeni medeniyet Avrupa'da Ronesans adi altinda gelismeye bagladi, Ebu Musa Harezmi, lbni Sind, Ebu Nasr Farabl gibi Tirkistan'in Unli digindr ve bilim adamlannin Arap dilinde yazdiklan eserlerin Avrupa dillerine gevrilmesi ile baslayan bu medent gelisim, daha hiz- live daha yiksek seviyede giiniimiize kadar devam etmisdir (Frrugi, 106-108). Netice itibari ile, cagimizin bilimsel kaynaklari, eski tarih, arkeolo- li ve hatta dil teorileri konusunda da genellikle Avrupa'da yazilmig eserlerden oluguyor. Ozellikle bizim simdiki konumuz onlarin verdigi belgelere dayanmaktadir. Maalesef dzellikle 19. yiizyiidan itibaren bilime aykiri olan bir ta- kim yanls teoriler ortaya cikariimigtir. Bu sahte teoriler gergevesinde Hindo-Cermenter dzellikle de Ariyen irki hem fiziki hem de zihnt ye- tenekleri agisindan, bagka irklardan daha yiiksek ve bagarili gdsteril- meye galigiimaktadir, “Diinyadaki tiim uygarliklarin ve bilimin Greti- cisi sadece onlar olmalidir ve olmustur” seklinde varsayimiar ileri sii- ruliyor. Nietzsche (1844-1900) gibi meshur filozoflar tarafindan te- orize edilmig bu yanlig diigince, kendini devamli olarak siyast olay- lardan uzakta tutmaya temayiild olan bilim merkezierine bile alumsuz lesir ediyor, bu merkezlerde de belli derecede gercekleri dedistirerek Ariyen irkinin lehine yorumlamak hastaligi ortaya gikyor, Hatta Me- zopotamya'da Sumerlerin yazdigi civi yazilar bulundugunda da bi- yuk bir ihtimalie, bu yazilarin illd Hindo-Cermen dillerinin kurallari ile okunmalidir seklindeki anlamsiz israr neticesinde epeyce zaman kay- bedilmigtir. Oysa, akliselim galigmalar neticesinde Sumer dilinin bir Hindo-Germen ya da Sami dil deQil, Ural-Altay dillerine yakin bir bi- tigimli (agglutinativ) dil oldugu gergegine ulasilmustir, Netice itibari ile biz, konumuzia ilgili kaynaklar kullanirken bu du- rumu g6z Ondine alarak, Delitzsch, Poebel, Deimel, Hommel, Falkens- tein ve Kramer gibi bu alanda diinyaca meghur olan uzmantanin yaz- diklan tarafh yorumlardan uzak olan temel eserlere dayanmay! dog- ru bulduk. Siimerlerin nereden gelip Mezopotamya'ya yerlesmisg ol- dugu konusundaki tarihi bilgileri OGrenmekte ise Durant, Masson gi- bi meghur Avrupali uzmaniann verdigi bilgilerin diginda Tiirkmenis- tan, Turkiye ve iran tarih uzmaniarinin eserierinden de olabildigince yatarlanmaya galistik; caligmamizda basvuru kaynaklan olarak Al- manca, Farsga, Tirkge ve Tirkmence eserleri kullandik, Bu caligmanin ortaya gikmasinda engin birikimlerinden ve yapici elestirilerinden yararlandijimuz fikir Gnderim muhterem Prof, Dr. Na- zar Gulla'ya ve hocalarim Prof. Dr. Yegen Atagarnyef ve Prof. Dr. Sultangah Atanyazof'a gikran ve minnet borgluyum, Metnin Tirkiye Tirkgesine aktariimasi ve bazi yeni kaynaklar eklemekte yaptigi de- Gerli yardimi igin Or. Dursun Ayan‘a Gok tegekkiir ederim. Ayrica ha- zirlanma agamasinda kitabi gézden gegiren Prof. Dr. Orhan Tirkdo- Gan’a ve yayincim Adem Sanigdl'e cok tesekkiir ederim. Bagmyrat Gerey Berlin / 19 Mays 2003 SOOO Vilhk Simer-Tiirkmen Baglant 1. GiRIS Bu cahsmamuizin amaci, Siimerlerin Orta Asya'dan ve biylik bir ihtimalle Tiirkmenistan'dan Mezopotamya'ya gc ettikleri ve onlarin bizimn eski ata-babalanmuzin akrabalan olduklan me- selesini, cesitli yonlerden ele alarak izah etmeye caba géster- mektir. 1. Amu Derya veya Turan Ovasi ve Paleografyasi Amu Derya, Orta Asya’nin en 6nemli nehirlerindendir. Kla- sik ismi Oxus'dur. Kuzeydogu Afganistan'dan dogar, 2.400 km. kadar kuzeybatiya dogru akhktan sonra Aral G6dlii'ne dé- kill, .. Amu Derya'nin Afganistan sium icindeki yukan kesiminde M.Q. 4000 yillarina ait renkli cOmlekler bulunmustur, Hindikus daglarinin Tirkmenistan’a bakan kuzey kesimleri yeryiizlinde tanmla uGrasan ilk insanlarin yerlesim yerlerinden birisi olarak kabul edilmektedir. Burada 70'ten fazla bug@day tirintin mev- cudiyeti bu gériisii desteklemektedir. Amu Derya’mun batisinda Karakum Cali, dogusunda ise Ki- zilkum Céli yer alir. Glintimiizdeki yerlesim alanlanmin biiytik bir kisrm giiney ve giineydogudaki dag yamaclarinin eteklerin- de sulak arazilerde yer almaktadir. Genel olarak Amu Derya Ovasi veya Turan Ovasi olarak isimlendirilen bu bélge, batida Hazar Denizi ve Ust Yurt; gii- neyde KGpet daglan, Afganisian'in Parapamisus ve Bend-i Tirkistan dadlan: doguda Ozbekistanin Nur dadlan ile Sirider- ya: kuzeyde ise Aral G&li ve bozkirlarla simmrfandinimuostir. [3 Begmyrar Ciret Bélgenin 15-20 bin yil énceki codrafyasi (paleocogralya). bir Gnceki bdliimde anlatikha: gibi gintimizden cok farkh idi. Bélgede yasamis olan insanlann, tarih éncesi caglar ile tarih ¢aglaninda gecirmis olduklan hayat hikayelerini anlayabilmek icin o gUnlerden giintimiize kadar bélgenin gecirmis oldugu pa- leocograff evrimini bilmek gerekir, Son buzul cagindan giintimiizdeki arabuzul dénemine gecis- te, buzullarin ilk ana isimma dénemi 20.000 wl once baslamis ve 12.500 vil Gncesine kadar devam etmistir. Bu dénemde Ku- zey Avrupa ve Asya'daki buzullar cabukca cdztilmeye baslams- tr. Bunun sonucu olarak, cdziinen buzullarin kenarinda birbir- lerivle baGlantih biiyUk buzul gélleri olusmustur. Buzul géllerin- den tasan bol miktardaki buzul sulan: giineye dogru akan Din- yeper, Don, Ural, Tobol, Iris gibi biiyiik nehirlerle Karadeniz’i, Hazar Denizi'ni ve Aral Denizi'ni stirekli olarak beslemistir... M. O. 12.500 ile 11.500 villan arasinda hikiim siren ve Younger Dryas diye anilan buzul déneminde yagislar azalmis, biraz gerive cekilmis olan kuzeydeki buzul kitasinin etegindeki bir dizi buzul géliiniin mevcut sulan eskisi gibi giineydeki ic de- nizlere bogalma yerine, Adriyatik Denizi'ne ve Kuzey Buz De- nizine dogru bosalmaya baslamishr. Béylece Aral, Hazar ve Karadeniz’i besleyen biiyiik nehirlerin sulan epeyce azalmus, bir kas ise kurumustur. Bunun sonucu olarak bu tig denizin bir- birlerivle olan baglantlan kesilmis, her biri kendini besleyen ne- hirlerle yetinmeye calisrmstir. Younger Dryas'in sonunda (M.0. 11.500 yil) Mini Ice Age’in baslangic: (M.O. 6.200 yil) arasin- daki thman dénermde denizleri besleyen akarsularin getirimleri, buharlasmayla kaybolan sulan ancak karsilayabilmis ve su sevi- yelerinde Snemii bir azalma gézlenmemistir. Mini-lce Age buzul dénemiyle birlikte (M.0. 6.200-5.800) bélgede felaket riizgarlar: esmeye baslamustir. Yadislar epeyce diismils, ana nehirlerin sulan azalmis, kiichk nehirler kurumus: géllere bosalan nehir sulan buharlasarak kaybolan suyu karsila- yamaz olmustur, Durgun sular, akarsulara gGre daha cabuk kir- 14 ca 2000 Vihk Sdmer-Tirkmen Baglan lendikleri ve tuzlanchklar: icin siirekli yadislar ve bityiik akarsu- lar tarafindan beslenmezlerse. hayat kaynadi olma Szelligini za- mania kaybederler. Zaten cok siq olan Aral Gélii de hizla kiictil- meye. biztilmeye baslamis; bunun sonucu olarak géldeki cé- zlinmils tuz konsantrasyonu artarak coraklasmaya, bir aci gl haline déntigmeye baslamistr. Mini-Ice Age déneminin sona ermesivle baslayan yadish ve thman iklim, blyiik denizlerden uzak olan Orta Asya’ya fazla bir yagis getirmemistir, Eriyen ki- ta buzlarinin sulan da ic denizlere dékiilmez olmustur. Dolay:- styla sicakhk arttikca géllerdeki buharlasma ve su kaybi cogal- mis ve cdllesme hizlanmistr. Kuruyan @éliin tabarunda biriken tuzlu kum ve mil taneleri siddetli rizgarlarin erkisiyle etrafa sav- rulmaya baslamustir. Bir zamaniarin sahil kenarlarindaki verim- li topraklar ve yerlesim yerleri kisa denebilecek bir zaman dili- mi icinde kum yiginlanyla rtiilmeye baslamustir, Iste o giinler- de baslayan felaket giiniimtize kadar devam etrnisir. Bazi kitaplarda var oldugu yazilan, baz: kitaplarda uydurma aldugu ne silrtilen Orta Asya'daki hayat kaynag tath sulu ig- denizlerin varhai ve sonradan kuruyarak coraklashai, céllestidi jeojolik bir gercektir. Heniiz yeterince bilinmeyen husus, bu or- famlarda insanoglunun nasil bir hayat suirdirmis oldugudur. 2. Turan Ovasi Insanlan Turan Ovasi'nda tarih Oncesi cadlarda yasamis ve ileri bir medeniyet diizeyine erismis insan topluluklarinin varlig haklan- da bazi kalintlar mevcut ise de bilimsel nitelikli herhangi bir ve- ri, ayrintih bir arkeolojik cahsma henuz meveut degildir. Ancak yerkiirenin bereketli altin kusagi icinde bulunan, insan ve diger canhi tiirleri icin en uygun paleoco@rafik sartlara sahip olan bu yorenin, gelismis insan topluluklannin yasamus oldugu bir arazi parcasi olarak kalmis clmasi da alal ve mantik kabul etmekte- dir... Céllesme Mini-lce Age'den sonra hizlanmis ve daha genis alaniara yayilmistir. Siz o caglarda bu cografyada yasayan bi- yikee bir ailenin reisi olsaychruz, ne yapardimiz? Herhalde bii- |4 Begmvrat Gerey yuk kum firtinalan karsisinda meveut yurdunuzu koruyamaya- cagimizi anlar; tathsuyu bulunan, cok uzak olmayan, daha gii- venli yerlere gGc¢ ederdiniz. Herhalde onlar da dyle diisiinmtis ve Gyle yapmusiardir. Tathsuya ve verimli topraga sahip en el- verisii yerler biiyik nehirlerin deltalan olmalyd. Nitekim tarih éncesindeki pek cok medeniyetler Nil, Mezopotamya, Indiis gi- bi vadilerde kurulmus. Turan Ovasi'nda kum furtinasindan ka- gan bu insanlara (birinci bliyik gdc) kucak acabilecek 4 Snem- li nehir agz, delta bulunmaktayd:. Bunlar Amu Derya agzmda- ki Harezm, Siri derya agzindaki Kizlorda, Hazar Denizi sahilin- de eski Amuderya agzindaki Uzboy ile Utrek bélgeleriydi. lkin- ci yerlesim yerleri olarak bu bélgelere yerlesen insanlarin daha kalabahk topluluklar olusturarak kiiclik kGyler kurmus olmalan; ilk tarim ve hayvancilik faaliyetlerinin de bu dénemde baslarnis olmasim: gerektirir. Kedi, képek, sigir bu dénemde ehlilestiril- mistir. Arpa, bugday, cavdar yetistirmek icin mevsimlere gére rejim degisikligi gdsteren nehirleri, sulama kanallan ve gdletler- : islah etmeyi ve kontrol altina almay: bu dénemde dgrenmis- rdir, Ancak buzul dénemlerinden uzaklashkca havalar daha cok isinmaya, akarsular azalmaya, kum firtinalan cdllesmeyi yay- ginlastirmaya, insanlarin deltalardaki ikinci yerlesim merkezle- rini de tehdit etmeye baslamistir. Kurakhktan, cdllesmeden ve asin sicakhktan bunalmaya baslayan bu insanlar icin M. O. 4000 ve 5000'li yillarda artik tictincii yerlesim merkezlerine dogru ikinci biiyik géclerini yapmalari kacinilmaz olmustur. Turan Ovas: insanlan Gc¢iinet yerlegim yerleri olarak giiney- deki ve dogudaki yiiksek daglarin eteklerinde, havasi serin ve yadish, sulan bol ve berrak, topraklan verimli ve cdllesme teh- likesinden uzak, kenarlarinda otlaklan bol, yaz-kag sulari kesil- meyen nehir yataklarinin kenarlannda kurmuslardir. Birinci yerlesim yerleri olan gd! kenannda ve ikinci yerlesim yerleri olan deltalarda edinmis olduklan deneyimlerden de yararlana- rak buralardaki Oclincd yerlesim yerlerini bir biyik ky veya kdctik kasaba seklinde daha toplu ve daha biyik dlcekte yap- It SOO Yillk Stimer-Tirkmen Baglari musiarcir. Tarimsal faaliyetlerinde sigirm ve esegin giictinden biiyiik Glctide yararlanmaktadhrlar. Diinyada ati ilk defa ehlilestiren insanlar olarak byiik bir ta- sima ve ulastirma imkanina kavusmuslarcdir. Bu dénemde, in- sanlann toplumsal faaliyetleri oldukga gelismis, komsu sehir ve iilkelerle ticari iliskiler kurulmaya baslanmus olmasi gerekir. At sirtindaki bu insanlar icin diinyalari kiicik gelmeye baslamis, onlar sayesinde daglar fethedilmeye, daglar dtesi Glkelere ula- silmaya baglarmstr. Havalar isindikea havast serin, suyu bo! ve berrak olan, bol otlu ve verimli yaylalara dogru at sirtinda géc ederek, oralarda yeni yerlesim merkezleri kurmug olabilirler. Ornegin, Hindikus daGlarimin kuzeyindeki tarih éncesine ait ka- lintlann sahipleri bu insanlarin hemsehrileri veya akrabalan ol- maldir, Bu son yerlesim yerlerinde insanlar daha giivenli, daha huzurlu ve daha mutlu olmuslarcir. Bu nedenle bu kasabalardan baslayarak biiyiiye biiyliye giintimtize kadar gelinmistir. Ginii- mitzdeki basgehirler ile diger bayuk sehirler bu tictincii yerlesim yerlerinin yakininda veya iistiinde kurulmuslardir. Bunlardan bazilan olarak, Askabat, Merv (Mari), Buhara, Semerkand, Du- sanbe, Taskent, Andican, Namangan, Cimkent, Tiirkistan, Cambul (Taraz), Biskek ve Almat sayilabilir... 3. Anav (Anau) Tuirkmenistan Medeniyeti Raphael Pumpelly isimli Amerikah bir jeoleg 19. yiizyiln ikinci yansinda, Cin ve Mogolistan dahil, Orta Asya'da 70 yl kadar gezmis, bu kitanin jeolojik ve jeomorfolojik haritalanni Gikartrms, yerbilimleriyle ilgili pek cok gézlemlerde bulunmus- tur. Biitiin bu ¢alismalanmi iki ciltlik bir kitap halinde 1908 y- linda yayimlayan Pumpelly, insanoglunun ilk tarmsal faaliyet- leriyle ilgili Tathg6! Teorisi (Oasis Theory = Vaha Teorisi) diye bir teoriyi ortaya atmustir (Pumpelly, 1908; Ryan ve Pitman 1998'de). Purnpelly insanoglunun ilk tarimsal faaliyetlrinin oa- sis veya vaha diye anilan, (tarafirmadan Tathgél diye Tiirkceles- tirilmis olan) biiydk tath su birikintileri etrafinda gelismis olabi- 7 Begmrar Gere lecegini ne sirmistir, Son buzul caginin sonlarina dogru, Or- ta Asya da oldukea kurak bir iklim hikiim stirmekteydi. Ona gére, tas devri insanlarin bu kurak iklim bélgesinde yasamlari- m slrdiirebilmek icin, vahsi hayvaniar ve bitkilerle birlikte, bii- yuk tathsu qélleri etrafinda toplanmis clmalari gerekirdi... Pumpelly. son olarak 1904 yilnda Torkmenistan’in buatin- ki baskenti Askaabat yakurindaki baz: harabelerde, buradaki in- sanlann tahil tiretmis olduklanrun isaretlerini bulmustu. O za- manlarda muhtemelen Hazar-Aral tathsu géliiniin giineydogu sahilleri Askaabat'a kadar uzanmaktaydh... Gordon Childe'ye gore tahul ciftciligi ve hayvancihk ilk defa Orta Asya'da gerceklestirilmis ve daha sonra Karadeniz sahille- rinden Avrupa'ya gecmistir. Ona gére, Avrupa‘daki ilk evcil ko- yun tiirii (Ovis vignei) Tiirkistan (Tirkmenistan) ve Afganis- tan'dan gelmistir (Ryan ve Pitman 1998'den)"' Konurnuzla ilgili bélimiini kisaltarak alchgumz ve tekrar bas vuracagimiz bu makalenin Sonuc ve Oneriler bashkh son balii- mii asagidaki sabrlarla noktalanmustir: “Gerek uzaktan algilama ySntemi ile yeni bulunabilecek, gerekse bilindigi halde heniiz yeterince-incelenmemis kalintlann én incelemesi, kalntlann bulundugu tlkenin arkeologlan tarafindan yapilmalh, bu én in- celeme sonucunda énemli gériinenlerin daha ayrintl olarak in- celenmesi icin Tiirk Diinyasi'nin ve uluslararas: kuruluslarin maddi, teknolojik ve bilimsel destegi aranmalidir. Bu ve benze- ri caligmalar yapildig: takdirde, Simerlerin kékenlerine ait izle- rin, Orta Asya‘da ézellikle Turan Ovasi'ndaki kalintilarda bulu- nabilecegine inannyorum™ 1. Tirkler Ansiklopedisi, savia- 480-483, 2002. Ankara 2 Age. sala: 4S ees Tk 5000 Yilhk Samer: Tiirkenen Badlar I. ON BiLGILER 1. Sdmerier Kimdir? Siimerler M.O. 4000. yin ortalarindan itibaren Mezopo- tamya'da insanlik tarihinin en eski ve en temel medeneyetini yaratmis kavimdir. Onlar diinyada ilk olarak kendilerinin tiretti- ai civ yazis! ile insammn beyninden gectidi ve dilinin sdylediai seyleri diger insanlara ulasurmanin ve gelecek nesillere iletme- nin mimktin oldugunu ispat etmislerdir. Bu yaziya, enine boyu- na konulmus: civilere benzedigi icin civi yazisi denilmistir. O kavmin kendi kendilerine verdidi isim KI-EN-Gi ve sonralan KLIN-Gi, KENGI (R)'dir. Smer ya da Stimerler adi ise onlara Akkadlar gibi Sami kavimler tarafindan verilmistir,’ Siimerlerin ortaya cikig, onlarm edebiyat ve dil kar i konusunda bilim adamlan tarafindan bein Ebi oe cesitli fikirler ortaya atilmigtr. Ancak baz: ortak noktalar hemen hepsi tarafindan benimsenmis ve tartisilmaz gercege déniis- miistir. Onlar asagidakilerden ibarettir: 1.1 Yukanda deginildigi gibi insan toplumiar arasindaki tim soruniar ve tecriibeleri yazi yoluyla saklamayn, diger insanlara iletmeyi ve gelecek nesillere aktarmay insan tarihinde ilk ola- rak, kendilerinin icadettigi civi yazisi ile, Sdmerler miimkiin kal- mustir. Sonralary bu yazi esasen ticaret iliskileri yolu ile Mezopo- ae dan diinyanin diger baz iilkelerine ve kavimlerine yayil- mustir. 4. Deimel, Anton. 1939, Stmerische Granunatik mit Clhungssticken und nat An hiingen-Liste der gebrauchiischsten Keischriftzeichen mt ihren Uridlden und den Ha- uptberleutungen. Rornia 1" Begnwvral Gerey 1.2. Simerlerin dini inan¢lan, eposlan, siir sanah ve bunun gibi dilinin etkisi civi yazisi vasitesivle diinyanin diger uygarlik ocaklanna ve kavimlerine (Akkadlara, Misir’a, Elam’a, Hindis- tan’a ulasmis ve daha sonra ortaya cikan uydarhiklara, dzellikle dini inanclara ve eposlara esas ve maya olmustur. 1.3. Samerlerin dili gramer karakteri acisindan biikiinii (ilti- saki) dil grubuna girer. Bu dil grubunun temelinde ise Ural-Al- tay dilleri durmaktadir, Bazi bilim adamlan ise bu gramatik ka- rakteri ve onlann arasindeki var olan séz benzerliklerini de na- zar-1 dikkate alarak bu dili genel Tiirk dilini esaslandiran dil, Proto-Tirk dili; bazilan ise Eski Tiirk dili diye adlancirmislarcir. 1.4. Siimerler dogudan, biiyiik ihtimalle Orta Asya'dan ge- lerek Mezopotamya'ya yerlesmislerdir. 2. Civi Yansi ve Stimer Uygarhgina Dair Eski Mezopotamya'da Eridu, Uruk, Ur, Mari, Nippur, Nusi, Gaurtepe gibi eski harabelerde buluman saysiz buluntularin bi- lim adamlan tarafindan 6Grenilmesiyle tarih biliminde acilimlar gerceklesmistir. Yani, civi yazisinin okunmasi ile muhtegem Sir merli wygarha: ortaya cikmuastir. Kramer'in aqiklamasina gore bu acilirmn baslayip civi yazisinin okunmasi icin XII. yiizyildan qiintimilze kadar siiren uzun zaman gerekmistir.* 2.1. Toprag Alt Ost Eden Hazine Aveilan Eski Mezopotamya'da bilyik devletlerin cok gelismis oldu- Gunu insanlar eskiden beri biliyorlarsa da, bu devrin insanhk uy- garhgimin gelismesindeki Gneminin bilinmesinden buyana cok zaman gecmedi. Eski vasiyetnamelerde bu konuda zengin bilgi- ler varchr. XII. ylizyildan baslayarak Avrupalilar Yakin-Dogu'ya seyahatlere gittikleri zaman kendileriyle beraber Dicle ve Firat nehirleri arasinda yerlesen kurlardaki kum tepelerinin eteginde yatmas: muhtemel olan kentler konusunda bilgiler de getiriyor- 4, Kramer, Samwell Noah, seyla: 8-14, 1971, Mesopotamien, Hansurg. * 20) 2000 Yilhk Siimer-Tirkmen Baglar: larch. 1626 yilinda Dogu seyyahi Pitro Della Balle uzun yillar Yakin-Dogu'da kalchktan sonra yanindaki Arap yarchmeilar: ve topladiklan pek cok esya ile beraber Roma ‘ya déniiyor. O ken- disi ile sadece kilpler, cémlekler ve siis esyalan. cok eski atizel malzemeler getirmeyip belki yazil tuglalarin da ilk érnekderini Avrupa'ya tasimustr. Bu esyalar gercekte sonralan bilim adam- lanmin arastirmalari igin sastrtic: metinler ve materyaller hiik- miinde deger tasryacaktr. Ancak, civi yamsimi okumak yolunda ilk calismalara kadar yine 200 yil zaman gerekmektedir, XIX. ylzyilda Avrupa'da “gdliin esya toplama Asiklan” diye diisiinti- len bir akim, bu sirh tepeleri arastirmak icin topragi alt tist et- meye basladilar. Onlar cok hayret verici bir sekilde Babil'in Dur-sarukin, Koma, Ninova ve digjer eski kentleriyle karsilasi- yorlar. 2.2. Hazine Avelan Yerine Bilim Adamlan Mezopotamya'nin insanhk tarihindeki misli olmadik énemi- nin-aqiga kavusmasi ilk defa hazine arayicas: karakteri olan ka- acilarn kendi yerlerini bilim adamlanna terk ettikten sonra ger- ceklesmeliydi, Bu degisim 20. yiizyiin baslarinda hazine arayi- cilarimn yerini arkeologlann almasiyla gerceklesmistir. 1920 yi- linda Yakin-Dogu'da arkeolojik calsmalar tam bilimsel bir dii- zeye ulasmmstr. Arkeologlar kazicilarin cikarcign binlerce kil tab- letin ve baska buluntulann ytiziine civi yazis: ile yazilms olan yazilan okuyup, yeniden tasnif ederek Mezopotamya’'min tarihi, kiilttiri, ve bu topraklann sahipleri konusunda bilgileri agikhga kavusturuyorlar, Bu civi yams: ile yazlan dokiimaniar eski dé- nemlerdeki yagamun cesitli yonlerini; krahn gésterisli fermanla- nndan, is adamlannin ambarlanmis mallarinin listesine kadar, edebiyat ve dini geleneklerinden, bir babanin kendi haylaz 04- luna verdigi égtitlerine kadar farkh bilgileri icermektedir. Anlamh aciklamalar 1920-1940 arasindaki yirmi yin deva- minda olusmustur. Giiney Mezopotamya daki Ur harabelerinde Ingiliz arkeologu Sir Leonard Walley (1880-1960) énemli so- nuclar ele ederek M. O. 3000 yhna ait olan bir kralm meza- ml

You might also like