Professional Documents
Culture Documents
Hitit Din Tapınak
Hitit Din Tapınak
T.C.
GAZİ ÜNİVERSİTESİ
SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ
YÜKSEK
MART 2017
HİTİT DİNİ, TAPINAKLARI VE KADIN GÖREVLİLERİ
GAZİ ÜNİVERSİTESİ
SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ
MART 2017
iv
GAZİ ÜNİVERSİTESİ
SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ
Mart 2017
ÖZET
Hititlere göre yaşadıkları topraklar tamamen tanrı ve tanrıçalara aitti ve kral dahil olmak
üzere bütün insanlar onların hizmetçileri olarak görev yapmaktaydı. Hitit tapınaklarındaki
görevlilerin ana görevi, günlük olarak tapınağın sahibi ve orada yaşayan tanrı ve
tanrıçaların fiziksel ve kültsel ihtiyaçlarını karşılayarak onların memnuniyetini
sağlamaktır. Birçok farklı görevi yerine getiren çalışanların içerisinde yer aldığı büyüklü
küçüklü birçok tapınak ülke geneline yayılmıştır. Tapınaklarda ve dini hayatla ilgili
görevlerde, Hitit kadınları çok önemli etki yarattılar ve aktif olarak çeşitli görevlerde yer
aldılar. Hitit kaynaklarına göre kadınların tapınaklarda birçok farklı pozisyonda görev
aldıkları anlaşılmaktadır. Bu kadınların kim oldukları, hangi görevleri yerine getirdikleri,
hangi kurallara uymak zorunda oldukları ve bunun gibi birçok sorunun daha iyi
cevaplanması için bu görevlilerden beşi olan MUNUSKAR.KID, munusazzinna, MUNUSentanni,
NIN.DINGIR ve MUNUSKAxKAK hattant- incelenmiştir.
GAZİ UNIVERSITY
INSTITUTE OF SOCIAL SCIENCES
March 2017
ABSTRACT
For Hittites, everything belonged to the deities, and humans, in order to obtain the favor of
the deities, were expected to show devotion and to take care of all their needs. Hittite
temples accomplished, primarily, the purpose of housing the gods and being the place
where humans could worship and take good care of them. Small and big temples, spread
all across the country, congregating a great variety of employees. In these important
centers for life in the Land of Hati, women exercised a fundamental influence and
participated actively performing different kinds of tasks that went from important priestess
to cleaning employees, passing through interesting positions such as exorcists, prostitutes,
seers and others. This research explores deeper into the kind of tasks and professions that
women performed in Hittite temples throughout the analysis of five feminine tasks:
MUNUS
KAR.KID, munusazzinna, MUNUSentanni, NIN.DINGIR and KAxKAK hattant-.
TEŞEKKÜR
Üç yıldan biraz geçkin bir süre önce antik çağ tarihçisi olma hayaliyle Türkiye’ye
geldim. Bu seyahatte Türkiye, bana kapılarını açtıktan ve birçok tecrübeyle tanıştırdıktan
sonra akademik bir hayalden çok ikinci evim oldu diyebilirim. Bu tez, Türkçe öğrenmekle
başlayan ve üç yıl önce hakkında hiçbir şey bilmediğim bir konuda araştırma yapmanın
doruklarında son bulan, uzun yıllar süren sıkı bir çalışmanın eseridir. Hititler hakkında
edinmiş olduğum bu bilgileri, konunun çok az bilindiği Kolombiya’da paylaşmak için
sabırsızlanıyorum.
İÇİNDEKİLER
Sayfa
ÖZET .............................................................................................................................. iv
ABSTRACT ................................................................................................................... v
TEŞEKKÜR .................................................................................................................... vi
ÇİZELGELERİN LİSTESİ............................................................................................. x
KISALTMALAR ............................................................................................................ xi
1. GİRİŞ....................................................................................................... 1
4.2.1. Hitit Kadını: Erkeklerin Arka Planında Bir Kadın Olarak ........................ 35
6. SONUÇ ........................................................................................................................ 81
KAYNAKLAR ............................................................................................................... 89
ÖZGEÇMİŞ ........................................................................................................................ 93
ix
ŞEKİLLERİN LİSTESİ
Şekil Sayfa
Şekil 1. ........................................................................................................................... 9
Şekil 2. ........................................................................................................................... 10
Şekil 3. ........................................................................................................................... 16
Şekil 4. ............................................................................................................................ 18
Şekil 5. ........................................................................................................................... 19
Şekil 6. ........................................................................................................................... 32
Şekil 7. ........................................................................................................................... 40
Şekil 8. ........................................................................................................................... 53
Şekil 9. ........................................................................................................................... 54
x
ÇİZELGELERİN LİSTESİ
Çizelge Sayfa
Çizelge 1. ............................................................................................................................ 84
xi
KISALTMALAR
Kısaltmalar Açıklamalar
Kısaltmalar Açıklamalar
ÖNSÖZ
1
Duby, G. & Perrot, M. (2009). Storia delle donne in Occidente: L´Antichità. Bari: Editori Laterza, 9.
2
a.g.e., VII. Türkçe: Filozoflar, ilahiyatçılar, avukatlar, doktorlar, ahlâkçılar, pedagoglar durmadan kadının
ne olduğunu ve özellikle ne yapması gerektiğini söylüyor. Onların yerini ve görevlerini tanımlamak ne için?
xv
3
Bryce, T. (2005). The Kingdom of the Hittites. Oxford: Oxford University Press, 60.
4
a.g.e., 66,67
5
a.g.e., 66,67. “gal.dub.sar.mes” (= katip başı) meslek yapilanmasi Hitit yonetinde en yuksek seviyeye
ulasmistir. Bu meslegin basi, Hitit kraliyet ailesi ve hitit prenslerine yakin ve onlarla aynı agirlikta bir kisi
olarak dusunebilir.
6
Kılıç, Y. & Duymuş, H. (2007). Hititlerde Kadın ve Siyaset/ Woman And Policy in The Hittites. Tarih
Araştırmaları Dergisi, 26 (42), 50.
1
1. GİRİŞ
M.Ö. 17. yüzyılın başlarında, Orta Anadolu’da Hitit medeniyeti ortaya çıktı. Geç
Tunç çağı boyunca Hititler, Mısır ve Babil ile birlikte antik çağın önemli güçlerinden biri
haline geldi ve topraklarını Mezopotamya’daki Kuzey Suriye bölgesini içine alacak şekilde
genişletti. M.Ö. 12. yy.’da Hitit İmparatorluğu, yönetim merkezi olan Hattuša’nın düşmesi
ile ortadan kaybolmuştur. İki yüzyıl önce Hititlere ait belgelerin gün ışığına çıkması, Antik
Ortadoğu hakkında eksik olan bilgilerin Hitit kaynakları tarafından tamamlanmasına neden
olmuştur. Hitit medeniyetinin iletişime geçtiği diğer etnik ve kültürel yapıları mevcut
sosyal doku ile harmanlayarak yeni bir kültür inşa etmesi birçok akademisyenin ilgisini
çekmiştir. Hitit siyasi, ekonomik, sosyal ve kültürel tarihi ile ilgili geniş çalışmalar yapıldı.
Sosyo-kültürel tarih alanına giren Hitit tapınaklarındaki kadın görevliler ve rolleri bu
çalışmanın konusu olacaktır.
7
De Martino, S. (1989). La Danza nella Cultura Ittita. Firenze: ELITE, 94.
8
Süel, A. (1985). Hitit Kaynaklarında Tapınak Görevlileri ile İlgili Bir Direktif Metni. Ankara: Ankara
Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Yayınları, 23.
9
Alparslan, M. (2009) Hititolojiye Giriş. Istanbul: Türk Eskiçağ Bilimleri Enstitüsü, 125.
2
Tapınaklarda ve dini hayatla ilgili görevlerde, Hitit kadınları çok önemli etki
yarattılar ve aktif olarak çeşitli görevlerde yer aldılar. Hititler ataerkil bir toplum olmasına
rağmen diğer eski toplumlardaki kadınların aksine daha olumlu, yararlı ve erkeklerle eşit
haklara sahip bir konum içerisindedirler 10 . Böylece, kadınlar en yüksek pozisyonlarda
bulunmaktadır: munusentanni (Hurri rahibesi), munushuwassannalla/i- (Huwassanna rahibesi),
isharalli- (Ishara rahibesi) ve munus
siunzanna-/siwanzanna- (Tanrının Anası). Ayrıca
kadınlar, ağlayan kadın (munustaptara-), hekim (munusA.ZU), falcı (munusENSI), büyücü
(MUNUS UH4) “arkammi” çalgıcı, sanatçı (munusarkammiyala-), tambur sanatçısı
(MUNUSmeš giśBALAG), şarkıcı (MUNUS SÌR), gibi görevleri üstlenmektedirler11.
Bu çalışma, dört ana başlıktan oluşacaktır. İlk iki bölümde, Hitit medeniyeti için
yapıştaşları olan, Hitit dini ve Hitit tapınakları ve işlevleri incelenecektir. Böylece birinci
bölümde “bin tanrılı ülke” olarak bilinen ve insanların “tanrının hizmetkarları” olarak
kabul edildiği Hititlerde din olgusu çalışılacaktır. İkinci bölümde tapınaklar; mimari yapısı,
dini, siyasi ve ekonomik görevleri bakımından incelenecektir. Ayrıca bu bölümde, direktif
10
Akurgal, E. (2001). The Hattian and Hittite Civilizations. Ankara: Republic of Turkey, Ministry of
Culture, 117.
11
Pecchioli Daddi, F. (1982). Mestieri, professioni e dignitá nell’Anatolia Ittita. Roma: Edizioni dell’Ateneo,
616.
3
Son bölümde ise beş kadın tapınak görevlisi hakkında ki analizlere yer verilecektir.
Bu çalışma birinci kadın görevli olan MUNUS
KAR.KID (fahişe, ya da “hierodule?”)ün
incelenmesi ile başlayacaktır. İkinci altbaşlıkta ise hakkında çok az bilgiye sahip olunan
munus
azzinna ile ilgili inceleme yapılacaktır. Üçüncü altbaşlıkta iki rahibe grubu hakkında
bilgi verilecektir. Bunlardan birincisi; çok az tanınan, hiyerarşide alt kademelerde bulunan
MUNUS
entanni’dir. İkinci rahibe grubu ise daha üst kademede yer alan belki de Hitit
hanedanına üye bir rahibe olan NIN.DINGIR.’dir. Son olarak, Hitit tapınaklarında nadir
olarak rastlanan sihirbaz rahibe MUNUSKAxKAK hattant-hakkında bilgi verilecektir.
4
5
2. HİTİT DİNİ
Hitit tapınaklarındaki dinin incelemesi için iki temel faktörün dikkate alınması
gerekmektedir. Birincisi, Hitit dini çok çeşitli kültürel kompleksinden ibaretti ve
söylenmesi gereken siyasi gelişim sinkretik dinin oluşmasına neden oldu. İkincisi, Hititler
için topraklar üzerinde var olan her şey tanrı ve tanrıçalara aitti, insanlar ve krallar dahil
olmak üzere hepsi onlara hizmet etmekle yükümlüydü. Hitit toplumunun önemli ölçüde
topraklarının verimliliğine bağlı olduklarından yola çıkarak, toplum, din ve ona bağlı olan
etkinlikler, hizmetler ve ihtiyaçlarla doğrudan ilgilenmekteydi.
12
Macqueen, J. G. (1986). The Hittites And Their Contemporaries In Asia Minor. London: Thames and
Hudson, 110.
13
Kılıç & Duymuş, 2007, 86
14
Macqueen, 1986, 110
6
“tanrı/tanrıça Ištar’ların tümü”15 gibi ifadeler Hitit panteonunun ne kadar geniş olduğunu
göstermektedir.
Güçlü saldırıya rağmen Pithana ve Anitta insanlara hiç zarar vermediğini, aksine
bir annenin ve babanın yaptığı gibi sevecen yolla koruma ve bakım altına aldığı, literatürde
bunun benzersiz olduğunu anlıyoruz 17. Bazı teoriler bu durumun yeni fethedilen halkın
güvenini ve sevgisini kazanmak için, şehre yalnızca iyilik getirmek isteyen yardımsever bir
hükümdar olarak kendisini göstermek isteyen bir kral olduğunu ifade ediyor 18. Aslında,
daha önceden de bahsedildiği gibi farklı kökenlerden insanların yasadığı bir topluma
hakim olan Hititler bu insanların kültürlerine hoşgörü ile yaklaşmışlardır. Bu durum, daha
sonra ele geçirdikleri topraklardaki insanlar içinde geçerlidir. Bu hoşgörünün yani sıra
Hititler bu toplulukların tanrılarını kendi panteonlarına ekleyerek onların kültürel ve dini
inançlarını da sahiplenmişler19. Böylece, Hitit dini farklı kültür ve dini inançların bir araya
getirilmesi ile oluşmuş “syncretic” bir yapı haline gelmiştirdir20. “Hatti merkezi hükümeti
bir yandan yerel kültlerin hayatta kalmasını hoşgörüyle karşılarken, öte yandan, yabancı
15
Akurgal, E. (1997). Anadolu Kültür Tarihi. Ankara: TÜBITAK, 120.
16
Alp, 2011, 53
17
Bryce, 2005, 36
18
a.g.e., 36
19
De Martino, S. (2006). Hititler. Ankara: Dost Kitabevi Yayınları, 90; Klock-Fontanille, I. (2005). Hititler.
Ankara: Dost Kitabevi Yayınları, 42.
20
Klock-Fontanille, 2005, 42; Akurgal, 2001, 121; Taracha, P. (2009). Religions of Second Millennium
Anatolia. Wiesbaden: Otto Harrassowitz Verlag, 858; Sevinç, F. (2008). Hititlerin Anadolu’da Kurdukları
Ekonomik ve Sosyal Sistem. SDÜ Fen Edebiyat Fakültesi-Sosyal Bilimler Dergisi, Mayıs, (17), 14.
7
21
De Martino, 2006, 90
22
Sevinç, 2008, 12-13; Taracha, 2009, 859
23
Macqueen, 1986, 110
24
Klock-Fontanille, 2005, 44
25
Macqueen, 1986, 110
26
Alparslan, 2009, 126
27
Klock-Fontanille, 2005, 48; Macqueen, 1986, 111; Akurgal, 1997, 120
28
Taracha, 2009, 864
29
Alparslan, 2009, 119
8
Şüphesiz, Hititler dünyasında insanlar ve tanrılar arasında karşılıklı olmak üzere bir
çıkar ilişkisi söz konusuydu. İnsanlar iyi mahsuller elde etmek, sağlıklı olmak, krallar,
savaşlarda başarılı olmak ve güçlü bir krallık sağlayabilmek için tanrı ve tanrıçaları
memnun etmek zorundaydılar. Böylelikle kralın yönetimi altında insanların tanrılara
hizmetleri ve onların istediklerini yerine getirmeleri, ziyaretler, adaklar, ritüeller ve
bayramlar şeklinde gerçekleşirdi.
30
Macqueen, 1986, 115. Türkçe: Hititlerin gözünde tanrılar efendilerdi ve insanların amaçları yapabildikleri
kadar tanrılarına iyi hizmetçi olmaktı. Bunun karşılığında ise tanrı, iyi bir efendi gibi, hizmetçileri
hastalıktan, açlıktan ve düşmanların tehlikelerinden korur ve bu kutsal görevi yerine getirmeyen herkesi
cezalandırır.
31
Collins, B. J. (2007). The Hittites and their World. Atlanta: Society of Biblical Literature, 94; Macqueen,
1986, 115-116
32
Macqueen, 1986, 115-116
33
Demirel, S. (2014). Hitit İdari Sistemi İçerisinde Tapınakların Konumu. Dumlupınar Üniversitesi Sosyal
Bilimler Dergisi, Nisan, (40), 2.
9
34
Klock-Fontanille, 2005, 58
35
Klock-Fontanille, 2005, 59: Alparslan, 2009, 120
36
Taracha, 2009, 60
37
De Martino, 2006, 92; Klock-Fontanille, 2005, 59
38
De Martino, 2006, 92
10
Hititler dini görevlerini yerine getirmek için uzun süre hazırlıklar yaparlardı ve
onların en önemli bayramlarından toprak verimliği ile ilgili olan bayramlardı ki düzenli
olarak bahar ve güz mevsimlerinin başında yapılırdı. Bu bayramlar Hititler için en zahmetli
bayramlardandı. Bu bayramların temel kült performansı evrensel boyutta yıllık yenilenme
idi: yaz mevsiminde saklama kabının veya pithosun (haršiyalli) (Şekil 2) tahıl ile
doldurulması (šuhha-), güz mevsiminde ise saklama kabının veya pithosun açılması (kinu-)
gibi simgesel hareketlerle gösterilmesi şeklinde olurdu41.
Şekil 2. Pithos örneği. Kabartmalı Küp (pişmiş toprak), Boğazköy, M.Ö. 17, 16
yüzyıl. Anadolu Medeniyetleri Müzesi, Ankara, 2016. (Fotoğraf yazar tarafından
çekilmiştir)
39
Taracha, 2009, 70
40
a.g.e.,70
41
Archi, A. (2015). Hittite Religious Landscapes. Sacred Landscapes of Hittites and Luwians. Proceedings
of the International Conference in Honour of Franca Pecchioli Daddi Florence, February 6th-8th 2014, 18.
11
Nuntarriyašha bayramı veya başka tanımla acele, hız bayramı kentin birçok
noktasında askeri mücadelelerin sonuçlanması ve kralın varışı ile zamanlanmış, güz
döneminde kutlanırdı44. Başka şeylerin yanı sıra, bayramın kutlanması esnasında koyunlar,
tahıllar, taze meyveler, bal ve şarap Arinna Güneş tanrıçası’na sunulurdu45. Ayrıca bu güz
bayramı döneminde haršiyalli (pithos veya saklama kabı) bahar kutlamaları için açılacak
olan küpleri tahılla doldurulup ve saklanırlardı46.
Başka bir önemli bayram ise, ki daha önce bahsi geçen güz bayramlarında de
anlatılmış olabilir 47 , KI.LAM bayramlıydı. KI.LAM (“kapı yapısı”), üç gün süren bir
bayramdı ve daha eski krallık dönemlerinde kökü bulunan bir bayramdı, Hattuša’da
yapılan ve başkentin tanrılarına ve başka yakın Zippalanda ve Arinna şehirlerin tanrılarına
yönelik yapılan bayramdı 48
. KI.LAM kutlamaları esnasında kafileler en temel
bölümlerden oluşturmaktaydı, geçit töreni bu bayramın en önemli bölümlerinden biriydi ki
böylece başlıyordu: sarayın kapısı önünde kral geçit töreninin yapılışı, kült sembollerinin
42
a.g.e., 17
43
a.g.e., 18
44
De Martino, 2006, 93; Klock-Fontanille, 2005, 60
45
Alparslan, 2009, 121
46
Fleming, D. (2000). Time at Emar: The Cultic Calendar and the Rituals from the Diviner's Archive.
Winona Lake, Indiana: Eisenbrauns, 131.
47
Archi’ye göre, KI.LAM son baharda kutlanan nuntarriyašha bayramının 25, 26 ve 27. günlerinde
kutlanmaktadır. KI.LAM bayramı süresince yapılan bazı ritüeler tahıl tanrısı Halki’nin tapınağında
gerçelektirilmektedir. Archi, 2015, 12
48
Archi, 2015, 12; Taracha, 2009, 72
12
EZEN4 lelaš53
49
Archi, 2015, 12
50
Taracha, 2009, 73
51
a.g.e., s. 73 Türkçe: Arinna güneş tanrıçası tapınağında olan ön dört tanrı için kurbanlıklar takdim eder,
aynı kurbanlık kurša evinde olan dokuz diğer tanrı içinde yapılır
52
Archi, 2015, 12; Taracha, 2009, 73
53
Hazenbos, J. (2003). The Organization of the Anatolian Local Cults During the Thirteenth Century B.C.:
An Appraisal of the Hittite Cult Inventories. Cuneiform Monographs Vol. 21. Netherlands: Brill, 167
13
54
a.g.e., 171
55
De Martino, 2006, 94
56
a.g.e., 99
14
15
Daha önce bahsedildiği gibi tanrılar ve tanrıçalar bütün mülklere ve onun içinde
bulunan her şeye sahiptirler. İnsanlardan hangi sınıfta olurlarsa olsunlar tanrılara hizmet
etmeleri beklenilmiştir. Daha ziyade Hititler için tanrılar ve tanrıçaların insanlar gibi aynı
ihtiyaçlara sahip oldukları düşünülmektedir:
“Insan(lar)ın ve tanrıların ruhen herhangi bir farkı (var mıdır)? Asla böyle bir
(fark) yok(tur).”57
3.1. Mimari
57
Süel, 1985, Vs. I 21, 23
58
Alparslan, 2009, 125
16
bulunmuştur59. Hititler için tapınakların dışında açık alanlarda bulunan kutsal kayalıklar,
çeşmeler, dağlar ve mağaralar çok önemlidir60.
59
Zimmer-Vorhaus, 2011, 196
60
a.g.e., 196
61
a.g.e., 203den alınmıştır.
62
a.g.e., 205
63
Gurney, O. R. (1990). Hititler. Ankara: Dost Kitabevi Yayınları, 124.
64
Zimmer-Vorhaus, 2011, 205
65
a.g.e., 206
17
durumlarda ise hazineler ve genelde en alt katta yapılmış oldukları görünmüştür. Sadece
istisna olan Büyük Tapınaktır ki hazine odaları tapınağın etrafında yapılmıştır66.
Tapınağın kapısı taş döşeli avluya açılır. Avlunun bir tarafında ise sütunlu bir yol
tapınağın iç bölgesine girişini işaret eder. Muhtemelen başka bir sütunlu hal iç kutsal
sınırındaki antre girişini gösterir 67 . İç kutsal antre bir çok boyutta yapılan dikdörtgen
şeklinde odalara kısıtlı girişi vardır. Tanrılar ve tanrıçalar için ibadet yapılması için sadece
çok emin ve yakın insanlar iç kutsal bölgeye girebilirler Hititlerin birçoğunun tanrılar için
kurbanlarını dış avluda yapmaları gerekiyor68. Daha doğrusu tanırı ve tanrıçaların figürleri
(statü) kutsal bölge girişinde değil ve kenar duvarlara yerleştirilmişlerdi. Buraya sol tarafta
olan iki küçük oda vasıtasıyla ulaşılırdı: “…Hitit tapınağında ise, iç odaya giriş kült
heykelinin karşısındaki duvarda değildi, fakat yan duvarlarından birindeydi ve soldaki iki
küçük odadan geçerek dolaylı olarak yaklaşılırdı.”69. Hitit tapınaklarının bir özelliği tanırın
figürünün konulduğu yerin kutsallığıydı ve üzerine ışıklar gelecek bir şekilde iki tarafta
olan pencelerden görülmekteydi. Tanrının figürünün bulunduğu alanın sol tarafından,
Sümercede É.ŠÀ olarak adlandırılılan “kutsal yatağın” olduğu yere geçilmekteydi. Bu
yatağın bulunduğu mekan, tanrıların günlük aktivitelerinin (temizlik, giyinme, yağlanma)
yapıldığı yer olduğunu düşündürmektedir70.
66
a.g.e., 207
67
a.g.e., 207
68
Gurney, 1990, 126
69
a.g.e., 126
70
Zimmer-Vorhaus, 2011, 208-209
71
Gurney, 1990, 127
72
Macqueen, 1986, 120; Gurney, 1990, 128
18
Daha öncede bahsedildiği gibi tapınaklardan elde olan bilgiler Hattuša bölgesinde
var olan tapınaklardan edinilmiştir. Aynı zamanda yapılmadıklarının ve
kullanılmadıklarının altını çizerek tapınakların birçoğu şehrin üst kısmının merkez
bölgesinde konulmuşlardır sadece Büyük Tapınak şehrin alt kısmında ve belirgin bir yerde
yapılmıştır74.
Büyük Tapınak kare şeklinde ve her tarının yaklaşık 275 metre uzunluğundadır
temenos duvarları ile çembere alınmıştır. Tapınağın batı ve kuzey batı kısmalarına
ilerleyince çalışanların evleri görünmektedir. Bu konut bölge kuzey batı duvarında olan bir
kapı vasıtasıyla ulaşılmaktadır. Muhtemelen bu kapının tam tersinde kral girişi için ayin
kapısı bulunmaktadır. Ayin girişinin sağ tarafında iki katlı katip evi bulunmaktadır. Bu iki
bölgenin arasında bir açık alan bulunmaktadır 75 . 137 metre uzunluğunda ve 100 metre
derinliğinde bir teras tapınak binasını çevrelemektedir76. Bu bölgeye dört adet giriş vardır
73
Zimmer-Vorhaus, 2011, 197den alınmıştır.
74
Zimmer-Vorhaus, 2011, 201
75
Macqueen, 1986, 116
76
a.g.e., 118
19
ana giriş güney doğu köşesinde ve bunun tam tersinde 3 adet başka kapı kuzeydoğu kuzey
batı ve güneybatı doğrultularındadır77.
Şekil 5. Büyük Tapınağın haritası. A eski şehrinin duvar kısmı, B temenos duvarı, C
tapınak binaları, D evler, E aşağı şehrin kapısı, F boş alan, G “katip evi”, H ana
giriş kapısı (?), I arka kapı tüneli.78
77
a.g.e., 119
78
a.g.e.,116den alınmıştır
79
a.g.e., 119
20
Tanrıların memnun etmek için tapınaklarda günlük hizmetlerin yanı sıra bayramlar
ve şenlikler sunulurdu80. Bu kutsamaların çoğu libasyon (toprağa şarap dökme), yıkama ve
kurbanlıklardan oluşurdu 81
. Şüphesiz, tanrıların teveccühünü kazanmak için bu
kutsamaların en önemli kısmı adaklardı. Adaklar herkes tarafından ve her zaman
yapılabilirdi ve sadece bayramlara özel değildi. Topraklardan elde edilen ilk
mahsulatlardan tanrılara adaklar yapılırdı. Adakların en iyi kalitede olmaları gerekirdi.
Örneğin, adak hayvan olduğu zaman, onun sağlam ve hatta çiftleşmemiş olması
gerekirdi82. Hayvanlar ve hayvanlardan gelen ürünler dışında, en iyi ekmekler, meyveler,
yeşillikler, peynirler, ballar, şaraplar ve biralar tanrılara sunulurdu 83 . Yiyecekler ve
içecekler sunu şeklinde verilirdi ve ayrıca içecekler tanrı heykelleri yere serpilirdi
(libasyon yapılırdı)84.
80
a.g.e., 120
81
De Martino, 2006, 95
82
Gurney, 1990, 129
83
De Martino, 2006, 95
84
a.g.e., 95
21
Çok farklı kültürlerden oluşan bir toplumda, din insanları bir araya getirmek ve
birleştirmek için en önemli araç olarak kullanılmaktaydı. Hititlerin dini ciddi şekilde
politik ve sosyokültürel özellikler taşımaktaydı ve devletin ideolojisini temsil etmekteydi.
Daha doğrusu, Hitit dünyasında din, kralların devlet kültünü istedikleri gibi
yapılandırmalarına ve sürdürmelerine izin veren çok önemli bir politik saha olarak ele
alınmaktaydı. Örneğin, bir önceki bölümde bahsedildiği gibi Hitit panteonunun
Hurrileştirme hareketi devletin merkez ağırlığını, merkezi konumdan güneye yönlendirmek
ve Kizzuvatna kökeni olan yeni bir hanedanın gelmesi için alt yapı oluşturmak amacıyla
yapılan bir eylemin yansımasıydı86.
85
Gurney, 1990, 128
86
Taracha, 2010, 864
87
Demirel, 2014, 2
88
Collins, 2007, 94
89
Demirel, 2014, 5
22
90
a.g.e., 5
91
a.g.e., 5
92
a.g.e., 3
93
a.g.e., 3
94
a.g.e., 4-5
95
Zimmer-Vorhaus, 2011, 212
96
Demirel, 2014, 4
23
merkezi olan önemli bir ekonomik işlev üstlenir ve yazılı belgeler, özellikle de arkeoloji
buluntuları bunu doğrular. Hitit tapınakları, nitekim, sadece külte yönelik mekanlardan
ibaret değildir, orada çok sayıda ve kapsamlı depolar da vardır.”97
Devlet gelirlerini toplama dışında, Hitit tapınakları bağımsız olarak bir çok farklı
ürünler de üretirlerdi. Daha doğrusu, Hitit tapınakları büyük arazilere sahiplerdi ki tarımsal
olarak bu arazilerden faydalanırlar ve böylelikle tapınak personeli ve kült aktivite
giderlerini temin ederlerdi98. Bu gelir kaynaklarının ihtiyaçlardan daha fazla olma ihtimali
de vardı99. Tapınak, ekonomik bir varlık olarak genellikle kendi ihtiyacını gidermek amaçlı
üretim yapardı. Temel kült ihtiyaçlarını dikkate alarak, Hitit tapınakları personelleri için
bira, ekmek, peynir gibi yemeklerin yanı sıra seramik kaplar da üretirlerdi 100 . Ayrıca
bayramlar ve şenliklerde kurbanlık amaçlı olarak tapınaklar keçi ve koyun gibi hayvanlar
yetiştirme aktivitelerini de gerçekleştirirlerdi.
3.6. Görevliler
97
De Martino, 2006, 99
98
Bryce, 2002, 153
99
a.g.e., 153
100
Zimmer-Vorhaus, 2011, 213
101
Demirel, 2014, 3
24
Tapınak çalışanlarına uygulanan yönetmelik çok katıydı ve her hangi bir yanlışlık
veya ters davranış cezalar ve tembihleri içerirdi107. Tapınak görevlilerin doğru bir şekilde
çalışmalarını ve davranmalarını garantiye almak için çok ayrıntılı hazırlanmıştı108.
102
Macqueen, 1986, 115
103
Zimmer-Vorhaus, 2011, 211
104
a.g.e., 210
105
Demirel, 2014, 3
106
Sevinç, 2008, 27
107
Gurney, 1990, 129; Bryce, 2002, 154
108
Bryce, 2002, 154
109
Miller, J. (2013). Writings from the Ancient World: Royal Hittite instructions and related administrative
texts. Atlanta: Society of Biblical Literature, 244
25
Metinlerde olan en temel konulardan biri ise temizlik konusudur. Anlaşıldığı üzere
Hitit tapınaklarında her hangi bir fiziksel veya ruhsal kirlilik istenilmez. Bu durum
tanrıların öfkesine yol açar. Fiziksel kirlilik konusunda, mutfak personeli ve tanrılara
yiyecek içecek sunucuları hakkında verilen yönetmelikler önemli bilgileri içerir. Bu
bilgilere dayanarak, personel bir tarafta ve onların görevleri ile bağlantılı olan yerler ve
aletler de bir tarafta çok temiz tutulması gerekir. Personel için en temel direktifler şöyle
verilmiştir:
“...temiz olsunlar. Onlar yıkanmış (ve vücut kılları) kesilmiş olsunlar. Onların
(saç? ve sakal) kılları ve tırnakları kesilmiş olsun. Temiz elbiseler giyinmiş
olsunlar.”110
110
Süel, 1985, Vs. I 14-16, 23
111
a.g.e., Vs. I 18-20, 23; Rs. III (§ XIV) 59-60, 67
26
“…mutfak bey onu atmazsa ve o tanrılara kirlenmiş (kap kacaktan) yiyek verirse
tanrılar (da) ona yemek (ve) içmek için dışkı (ve) idrar verirler.”112
Tapınak personelinin dikkat etmesi gereken başka bir mesele ise kadınlara
yaklaşmaları ve onlarla yatmalarıdır. Metinden anlaşıldığı üzere bu eylemin yasak
olmadığı ve hatta gerektiğinde yapılmasına dair teşvik edilmiştir, yalnız bu eylemin
yapılışından sonra fiziksel ve bir nevi ruhsal kirliliğin olması söz konusudur. Böylelikle
görev başına zamanında gelinmesi ve yıkanılması durumunda, personellerin arasında erkek
kadın beraberliği her hangi bir problem oluşturmamaktaydı. Tapınağın korunması için
verilen yönergelerde bu konu ile ilgili şöyle söz edilmiştir:
“Ayrıca tapınak adamı olan sizler nöbet meselesinde çok dikkatli olunuz. Akşam
zamanında derhal aşağıya gidiniz. Yiyiniz, içiniz. Eğer herhangi bir kişi için de
kadın meselesi olursa, o kadının yanında yatsın. Sonra [gün ağardığı] zaman o
[derhal yıkan]sın ve o tapınakta bulunmak için d[erhal] yukarı çıksın.”113
Mutfak çalışanları için daha öncede bahsedildiği gibi tanrılara yemek servis
ettikleri nedenden dolayı kendi ve mutfağın temizliğine çok özen göstermelerine dair söz
edilerek tekrar her hangi bir kusurun cezalandırmaya neden olması da söylenmiştir. Hatta
suç şahidi olan kim veya kimseler de aynı şekilde cezalandırmaya tabi tutulurlardır:
Elde olan metinlerde tanrılar sunulacak olan adaklar ve malzemelere dair çok
dikkatli ve hassas olmasına vurgu yapılmıştır. Bu uyarılar daha çok Hitit tapınaklarında
tanrının önünde adakların sunma görevini üstelenen kişilere ve çiftçilere yöneliktir.
Aslında bu konu ile olan parçaları yönergeden daha ziyade uyarı şeklinde kabul edebiliriz.
Başka tabirle bu açıklamalar bazı varsayılan bazı kusurlardan yola çıkarak “eğer böyle
yapılırsa şöyle sonuç alınır” şeklinde düzenlenmişlerdir. Temel anlamında metinler her
112
a.g.e., Rs. III (§ XIV) 66-68, 69
113
a.g.e., Vs. II (§ X) (73)76 – Rs. III 2, 51, 53, 55
114
a.g.e., Rs. III (§ XIV) 78-83, 71, 73
27
şeyin tanrılara ait olduğu düşüncesiyle, onlara her zaman en iyi şekilde sunular yapılmasını
ve herhangi bir eksikliğin olmamasını zorunlu kılar.
“Tanrının kurban ekmeği ile ince ekmeğini hiç kimse (kendisine) ayırmasın. Bira ve
şarabı kadehten hiç kimse (kendisi için) dökmesin. Her şeyi tekrar tanrıya sununuz.
Sonra tanrının huzurunda sizin için (şu) sözü söyleyiniz: “Kim senin, tanrının
kurban ekmeğinden (ve) kurban içkisinden aldı ise, onu (sen) beyim tanrı
arka(sın)dank kova[la]. (Tanrı) onun evinin altını üstüne getirsin.”116
Ayrıca, tanrılara sunulması gereken adakların yarısının sunulması da çok ciddi bir
günah olarak görünüp ve cezaya tabi tutulurdu117.
Daha önce söz edildiği üzere, tanrılara sunulacak olan her türlü adak veya
hediyenin en iyi kalitede ve durumda olması gerekirdi. Sonuç olarak personel tarafından
kasten iyi kalitede olan adakları daha düşük kalitede olanlarla değiştirmeleri çok büyük
hakaret ve günah olarak karşılanırdı. Bu suçu daha iyi ifade etmek için, örnek olarak
tanrıya sunulacak olan besi hayvanı (inek veya koyun) eğer çalışanlar tarafından alınıp ve
başka bir hayvan ile değiştirilmesi ile ilgili söz edilmiştir. Değiştirilmiş olan besi hayvanı
eğer sonrasında her türlü satış, kullanıştan dolayı kâra dönüştürülürse çok ciddi bir suç
olarak ele alınıp ve temel olan şu anlamı ifade ederdi:
Bir diğer suç da kendi çıkarları için tanrıya ait olan eşyaları gizleme veya hakkında
yalan konuşmaktı. Örneğin, eğer bir çiftçi tanrıya ayrılan öküzü kendisi kullanırsa veya
115
a.g.e., Vs. I (§ IV) 39- Vs. I (§ V) 55, 27, 29, 31
116
a.g.e., Vs. I (§ VI) 60-66, 33
117
a.g.e., Vs. I (§ V) 56-59, 31
118
a.g.e., Vs. II (§ VII) (16) 21, 39
28
satarsa, ve sonra hayvan yaralandı, kaçtı veya öldü gibi yalan söylerse suç işlenmiştir119.
Başka bir suç ise, çiftçinin tanrıya ait olan verimli toprakları kendisi için alıp, kendine ait
olan verimsiz toprakların tanrıya ait olduğunu söylemesidir120. Veya başka bir durum ise
çiftçinin kendi gelirini arttırmak amaçlı tam olarak, tanrının mahsulünü tam olarak
bildirmemesidir:
Belge, tanrı ve tanrıçalara ait olan eşyalardan bahsettikten sonra, tapınaklarda olan
malların tamamen tanrılara ait olması konusunda ayrıntılı bir şekilde bilgi vererek
kesinlikle her hangi birisi tarafından alınmaması için uyarmaktadır:
“Ayrıca, siz muhafaza ettiğiniz tanrılara ait gümüşün, altının, elbisenin ve bronz
aletin (yalnızca) bekçilerisiniz. Tanrıların (hangi) gümüşü altını elbisesi ve bronz
aleti var (ise onlar sizin için) değil(dir). Tanrıların evinde ve (var ise onlar sizin
için) değil(dir). Her ne (var ise) onlar tanrıya aittir. (Onlara karşı) çok dikkatli
olunuz. Tapınak adamının gümüşü, altını olmasın. Onu kendi vücuduna
götürmesin. Karısına, çocuğuna onu süs yapmasın.”122
Hatta, bu metinde tapınak çalışanlarının bazıları tanrılara ait olan eşyaların bir
kısmını kendilerine hediye olarak alabilmeleri gibi ilginç bir noktaya işaret etmektedir.
Buna rağmen, personelin tanrı eşyalarından hediye alabilmesi için çok detaylı bilgi ve
izlenmesi gereken kurallar verilmiştir. Her şeyden önce metne göre hediye hakkında
detaylı bilgiler ve tanıklık eden bazı resmi belgeler de sunulması gerekir. İkincisi, hediye
olarak alınan nesne, satmak yerine çalışanın evinde tutulabilir. Üçüncüsü, satılacak olan
nesnenin Hattuša beyinin önünde ve bir kaç defa mühürlenerek gerçekleşmesi gerekirdi.
Hediyeler konusunda bu işlemlerin yapılmaması ölüm cezasını bile getirebilirdi123.
119
a.g.e., Rs. IV (§ XVII) 25-33, 79, 81
120
a.g.e., Rs. IV (§ XVI) 12-17, 77
121
a.g.e., Rs. IV (§ XVI) 21-24, 79
122
a.g.e., Vs. II (§ VIII) (25)30-(31)36, 41, 43
123
a.g.e., Vs. II (§ VIII) (32) 37-(51) 56, 43, 45, 47
29
“Tapınakları pek çok koruyunuz ve siz uyumayınız. Ayrıca sizin için nöbet (işi
aranızda) bölünmüş olsun. Kimin nöbet ile ilgili bir suçu olursa, o ölüm cezasına
çarptırılsın. O affedilmesin.”124
Böylece tapınağın iyi bir şekilde korunması için, bütün personelin (özellikle
tanrıların eşiğinden geçebilme hakkında sahip olan personel), tapınaklarda uyumaları
gerekirdi. Bu personeller ihtiyaçlarını gidermek için evlerine gidebilirlerdi. Ama tekrar
tapınağa dönmeleri gerekirdi. Daha ziyade, tapınağı güvenli tutmak için her gece nöbet
listesi tutulmaktaydı. Tapınağın dışında ve içerinde nöbetçilerin nöbet tutmaları beklenirdi.
Devriyelilerin başında bir rahip olması gerekirdi ve başka bir rahip de ana kapıların
korunmasına için önlem alırdı kulak125.
124
a.g.e., Rs. III (§ X) 17-20, 57
125
a.g.e., Vs. II (§ X) (73)76 - Rs. III 20, 51, 53, 55, 57
30
31
126
Duby & Perrot, 2009, 33
127
a.g.e., 35
128
Karasu, C. (2006). Çivi yazılı belgelere göre eski Anadolu kadını hakkında bazı gözlemler. ÇÜ Sosyal
Bilimler Enstitüsü Dergisi, 15 (3), 47.
129
Bachofen J.J. (1988). Il Matriarcato. Ricerca sulla ginecocrazia del mondo antico nei suoi aspetti
32
religiosi e giuuridici. Tomo primo. Torino: Giulio Einaudi Editore, 7. Türkce: Anaerkil haklar ataerkil haklar
sistemine göre çok daha eski uygarlık dönemine ait: Tam olarak filizlenmiş ve sonradan ortaya çıkan
zaferden önce azalıp bozulmamış. Bu yüzden, Yunanlılar gibi daha çok ırk karşıtı insanların üzerinde
anaerkil formlarının varlığını devam ettirdiği görünüyor. Helen uygarlığının karakteri ataerkil egemenlikle
ilişkiliyken, onlarda uygarlığın orijinal karakteristiklerinin büyük bir kısmının anaerkil egemenlikle bağlantılı
olduğu ortaya çıkmaktadır.
130
Kiliç & Duymuş, 2007, 86
131
DARGA, A. M. (2001). Anadolu’da Kadın. On Bin Yıldır Eş, Anne, Tüccar, Kraliçe. İstanbul: Yapı Kredi
33
Asur Ticaret Kolonileri Dönemi olarak bilinen süreç, sadece bu dönemde kadının
statüsünün tarihini temsil etmesiyle değil ayrıca Erken Hitit Çağı olarak adlandırdığımız bu
döneme rast gelmesinden dolayı Hitit kadını hakkındaki çalışmalar için de önemlidir132.
“Eğer Lakibum Hatala´yı boşayacak olursa, 5 Mana (Yaklaşık: 2 Kg. 400 Gr.)
gümüş tartacak (yani verecektir) ve eğer Hatala Lakibum’u boşayacak olursa, (o
da) 5 Mana gümüş verecek(tir).”136
Görüyoruz ki sözleşmelerin koşullarına göre hem kadın hem de erkek aynı cezayı
almıştır. Adı geçen bu boşanma sözleşmesinden görebiliriz:
Yayınları, 54.
132
a.g.e., 72
133
Michel, C. (2008). Les Assyriens et leurs femmes anatoliennes. OAAS, 3, 213.
134
a.g.e., 214
135
a.g.e., 213
136
Karasu, 2006, 49
34
“Talia Udgaria´nın kızı Hašušarna’yı boşadı. Eğer Talia eşi Hašušarna üzerinde
hak iddia edecek olursa, 2 Mana (yaklaşık 960 Gr.) gümüş ödeyecek ve miras
hakkından mahrum kalacak(tır). Eğer (baba) Udgaria ve Hašušarna, Talia
üzerinde hak iddia edecek olursa (aynı şekilde) 2 Mana gümüş ödeyecekler ve
miras hakkından mahrum kalacaklar(tır).”137
137
a.g.e., 50
138
Michel, 2008, 220
139
a.g.e., 217-219
140
a.g.e., 220. Türkçe: Bu kadınların en önemli faaliyetleri kocalarının işlerine yardımcı olmaktır. Kocalarına
borçlananlara gider ve faiz miktarını da içeren borç ödemelerini dikkatli bir şekilde alırlardı. Bu yüzden
evlerinde tutulan arşivleri açar ve alacaklara bakarlardı. Görüşmelerde firmayla müzakere edilir ve kocalarına
ait paraları başkasının alması önlenirdi.
141
Memiş, 2005, 222; Kılıç & Duymuş, 2007, 87
35
Yukarıda anlattığımız gibi, Hitit toplumunda ataerkil bir sistem vardı. Bu sistemde
erkek, baba figürü ile temsil ettiği, hayatın her alanında otoritesini göstermiştir. “Çünkü
Hititlerde evlenme kurumu, bütün ataerkil toplumlarda görüldüğü gibi, kadının satın
alınması esasına dayanıyordu. Çünkü damat, kıza “Kuşata” denilen bir ağırlık parası
veriyordu. Kıza ise, baba evinden çıkarken, baba mirasına karşılık olarak “Ivaru” denilen
bir çeyiz parası veriliyordu (madde 29).” 145 Bu şekilde, kuşata “başlık” her ne kadar
kadınların satın alınması gibi görünüyorsa da, aslında onları ekonomik olarak koruma
amacılıdır. Damat, kadını satın almak için bir bedel öder; çünkü kadının babası, bir
bakıma, mülkiyetinden birini kaybeder.
“(madde) 193. Eğer bir adam (eş olarak) bir kadına sahipse146 ve adam ölürse,
karısını onun (yani: kocasının) erkek kardeşi alır. (O da ölürse) onu (yani: kadını,
142
Akurgal, 2010, 117
143
a.g.e., 114,115
144
Bryce, 2005, 36; Alp, S. (2011). Hitit Çağinda Anadolu. Ankara: TÜBİTAK Popüler Bilim Kitapları, 53-
55.
145
Memiş, 2005, 222-223
146
Kalın harfler benim.
36
ölen adamın) babası alır. Şayet sonra onun babası da ölürse ve (karısı olarak)
sahip olduğu kadını147 onun erkek kardeşinin oğlu alsın.”148
Aslında, bu yasa çok ilginç çünkü genel olarak Hitit toplumunda sadece aynı
kandan değil, aynı aileden gelen insanlarla ilişkileri de yasaktır.149
“(madde) 195 A. Eğer bir adam erkek kardeşinin karısı ile yatarsa, ancak onun
erkek kardeşi hayatta (ise), lânet edilecek bir eylem(dir).
(madde) 195 B. Eğer bir adam özgür bir kadına (eş olarak) sahipse ve onun (yani:
kadının) kızı ile de cinsel ilişkisi varsa, lânet edilecek bir eylem(dir).
(madde) 195 C. Eğer (bir adam) onun (yani: kadının) kızına (eş olarak) sahipse, ve
onun (yani: kadının) annesi ile ya da onun (yani: kadının) kız kardeşi ile cinsel
ilişkisi varsa lânet edilecek bir eylem(dir).”150
Diğer taraftan, anlaşılan erkekler arasında poligami makbuldü. Onunla ilgili açık
bir yasa olmadığı için, erkeklerin “meşru zevcesi” dışında diğer kadınları alabildiğini
düşünebiliriz 151 . Saray tarafından yazılmış kaynakların sayesinde biliyoruz ki krallar,
kraliçenin dışında birçok kadın da alabiliyorlardı. Fakat, poligami konusu halktan erkekler
arasında, yetersiz ve eksik kaynaklar olduğu için belli bir sonuca varılamaz. Ama Hitit
kadının durumundan biliyoruz ki onlar birkaç erkek alamazdı. Zaten kadın zinası
konusunda, Hitit yasaları çok ağırdı. Kadınlar tarafından yapılan zina olayı büyük bir
suçtur ve genellikle cezası ölümdür. Sadece cinsel ilişkisi tecavüz olursa bu kuralın cezası
istisnadır.
“(madde) 197. Eğer bir adam, bir kadını dağda tutarsa/tecavüz ederse, suç
adamın(dır) ve o/adam ölür. Eğer (kadını) evde/yerleşim yerinde tutarsa, suç
kadının(dır) ve kadın ölür. Eğer onları adam (kocası) bulursa, ve onları öldürürse,
onun eyleminin cezası yok(tur).”152
Son olarak, ataerkil bir sistemde Hitit kadını konusu ile ilgili arkeolojik
buluntularda, mühürler, çanak çömlek, kaya eserler ve kabartmalarda, bir düşünceyi daha
147
Kalın harfler benim.
148
Karasu, 2006, 51
149
Memiş, 2005, 225
150
Karasu, 2006, 52
151
Kılıç & Duymuş, 2007, 88; Memiş, 2005, 224
152
Karasu, 2006, 52
37
açığa çıkarır. Bu buluntular, özellikle üst tabaka kadın ve tanrıçalar153 hakkında ilginç bir
noktayı gösteriyor: Bu kadınlar her zaman erkeklerin ve tanrıların solunda yer alır. Hem
kraliçeler hem de tanrıçalar, ilgili erkek partnerinin solunda yerleştirilir. Çünkü Hititler için
sağ taraf en önemli yer kabul ediliyordu154. Şöyle anlıyoruz ki erkekler, kadınlardan daha
önemli bir yere sahiplenmiş ve kadınlar ikinci derecede önemli olan bir yeri tutmuştur:
“…the man is placed on the right, known as the important position for the Hittites, while
the woman is on the left. As we have shown in other books, the “Hittite Protocol”, which
places the man on the right and the woman on the left in a subordinate position, continued
in Anatolia right up until the Roman Period.”155
Yukarıda da açıklandığı gibi, Hitit ataerkil toplumunda kadın biraz alt sıralarda bir
yer tutmuştur. Buna rağmen, diğer Antik Çağ toplumlarına göre, çoğu durumda Hitit
kadınları çok iyi ve olumlu şartlarda yaşamışlardır. İlk olarak, birçok durumda yasalara
göre kadınlar, erkeklerle beraber aynı haklara sahip olmuşlardır. İkinci olarak, Hitit
toplumunda tanrıçalar önemli roller oynamıştır. Üçüncü olarak, kadınlar, özellikle
kraliçeler, hatta bu ataerkil sisteminin altında Hitit İmparatorluğu Dönemi’nde, yeniden
büyük bir değer ve güç kazanmış ve toplumda önemli bir rol oynamışlardır. Ayrıca, daha
sonra gösterildiği gibi Hitit hayatının her alanında kadınlar temel işlevleri yerine
getirmişlerdir.
153
Kılıç & Duymuş, 2007, 87
154
Akurgal, 2001, 128
155
a.g.e., 152. Türkçe: Kadın solda iken erkek sağda yer alır (Hititler için pozisyon önemli olarak bilinir).
Diğer kitaplarda gördüğümüz gibi (Anadolu'da Roma Dönemi'ne kadar devam eder) Hitit sözleşmesinde
kadın daha alt pozisyonda ve erkek sağ tarafta yer alır.
38
“Eğer bir kişi, erkek ya da kadın, başka (?) bir kentte öldürülürse, kimin sınırları
içinde öldürülürse (kurbanın mirasçısı) 12,000 metrekare (=3 dönüm) (alan)
çıkarsın ve kendisi için onu alsın.”156
Nitekim, Hitit yasalarının yapısı için eşitlik, adalet ve tarafsızlık her şeyden
önemliydi 157.
Diğer yandan, Hitit döneminde kadın ve kadının önemi tanrıçalar tarafından temsil
edildi. Çok fazla sayıda kadın tanrıçaların, Hitit dünyasında ve insanların kaderinde önemli
roller oynadığı bilinmektedir. Fakat en önemlisi Hitit tanrılarının zirvesi, Fırtına Tanrısı'na
ve eşit statüdeki Arinna'nın Tanrıçası Güneş'e aitti158. Böylece, Hititlerin baş tanrısı "çift
tanrı" olarak aynı karakteristiklere sahip ve eşit bir yeri paylaşan Fırtına Tanrısı ve
Arinna'nın Güneş Tanrıçası olduğunu görüyoruz 159 . Hitit dinine göre, Tanrıça "Hatti
Ülkesinin Kraliçesi", "Kralın Yol Göstericisi" veya "Savaşlarda Kralın Koruyucusu" gibi
büyük unvanlar alan, saygı duyulan ve korkulandır160. Böylece, Hitit insanlarının saygısını,
hayranlığını ve özverisini Fırtına Tanrısı'yla paylaşan güçlü bir tanrı buluyoruz: “Tanrıça,
Hitit Devleti’nin ve kraliyetin koruyucusu olmuş, krallar savaşlarda ve bir tehlike anında
daima yardım için ona başvurmuşlardır. Hititlerin başka ülkelerle yaptıkları anlaşmalarda
tanık olarak gösterdikleri tanrıların listelerinde, dua ve adak metinlerinde, bayram
ritüellerinin bulunduğu metinlerinde Tanrıçanın kudretinin dönem Fırtına Tanrısı’nın bile
önüne geçtiği görülmektedir. Hitit dinindeki bu dişi figürün yazılı belgelere yansıyan
kudreti, eril/erkek karakterdeki bir tanrının mutlak ve tek hâkim olduğu ataerkil sistemin
doğasına uymamaktadır.”161
Bunun yanında, Hitit toplumunda kraliçeler güçlü ve etkili kadınlardı. Onlar krallar
gibi hemen hemen aynı yetkilere sahipti 162 ve o zamandaki başka bir devlette olmadığı
gibi, kraliçeler toplumda önemli bir rol oynamışlardır163. Ancak, Hitit kraliçelerinin büyük
etkisi ve otoritesi özellikle Yeni Hitit Devleti Dönemine aittir. Eski ve Orta Hitit
Dönemlerine ait yeterli belge almadığından bu dönemlerde kraliçelerin etkisini ve gücünü
156
Koç, İ. (Editör). (2003). Hititler. Ankara: ODTÜ Yayıncılık, 109.
157
a.g.e., 112
158
Cengı̇ z, T. (2014). Hitit Çağı’nda Anadolu’da Anaerkil İzler, Doktora Tezi, Ankara Üniversitesi Sosyal
Bilimler Enstitüsü Tarih (Eskiçağ Tarihi) Anabilim Dalı, Ankara, 53, 54.
159
a.g.e., 64
160
a.g.e., 67
161
a.g.e., 86, 87
162
Akurgal, 2001, 117
163
MEMIŞ, E., 2005, s. 215
39
Şüphesiz, “Kim daha iyi, etkili ve güçlü kraliçe figürünü temsil eder?” sorusunun
cevabı; Kral III. Hattuşili eşi Puduhepa’dır. Hurri asıllı bu kadın heybetli bir kişiliğe ve
siyasi konular üzerinde güce ve etkiye sahipti. Resmi belgelerin ve antlaşmaların üzerinde
Puduhepa ismi (mührü), kralın ismi ve mührü ile beraber, görünmüştür 166 (Şekil 2).
Puduhepa’nın etkileyici başarılarından biri, Antik dünya tarihinin en önemli barış
antlaşmalarından birinde (Kadeş savasından sonra Hitit Devleti ve Mısır Devleti arasındaki
barış antlaşması) onun mührü kral mührü ile beraber (şekil 7) işaretlenmiştir. Bununla
beraber, kocasından bağımsız olarak, Mısır Firavunu II. Ramses ve onun kraliçesi Naptera
ile mektuplaşmıştır167. Başlangıçta açıklandığı gibi, Hitit toplumunda katip çok önemli bir
kişidir. Bu konuda konuşmaya gelince, Puduhepa o kadar güçlü ki hatta yüksek rütbeleri
alan insanlar, mesela kâtipler, üzerinde büyük etkisini korumuştur. “... başkent Hattuša’da
görevli Baş Katip Walwa-zitti (ki o devir için çok önemli sayılan mesleklerden biri
katiplikti) [...] yazılan bazı bilgilerin yanında, Kraliçe Puduhepa’nın emrini alışılmışın
dışında, sitemkâr bir şekilde dile getirerek, söz konusu emri, konu ile ilgili hemen hemen
tüm tabletlere denetimindeki katiplere yazdırmıştır [...].” 168 Ayrıca, diplomasi alanında
Kraliçe diğer devletlerle barışçıl ve dostane ilişkiler sürdürmek için akıllı stratejileri
uygulama yoluna gitmiştir. Puduhepa'nın çocukları komşu ülkeler ve krallıkların prensleri
ya da prensesleri ile evlenmiştir169.
164
Kılıç & Duymuş, 2007, 92; Memiş, 2005, 212
165
Memiş, 2005, 213
166
Karasu, 2006, 51; Kılıç & Duymuş, 2007, 99
167
Kılıç & Duymuş, 2007, 94
168
Karasu, 2006, 51
169
Kılıç & Duymuş, 2007, 94
40
170
Darga, 2011, 176’den alınmıştır.
171
Kılıç & Duymuş, 2007, 95
172
Karasu, 2006, 52
173
Bryce, 2005, 267
41
Hitit kadınlarının etkili ve kilit rolünde en önemli alanı da dindi. Nitekim, diğer
antik toplumlardaki kadınların aksine, Hitit kadınları farklı ve gerekli pozisyonları tutup ve
dini hayatının ve sürecinin vazgeçilmez bir parçası olmuştur. Boğazköy’de bulunan yazılı
belgelere göre ve bulunan çanak çömlek ve kaya eserlerdeki resimlere göre, kadınlar din
ve tapınak ile ilgili meslek ve görevler içinde en önemli pozisyondan en basit göreve kadar
yerini almıştır. Böylece, en yüksek pozisyonlarda, kadınlar bulunmaktadır: munus
entanni
munus
(Hurri Rahibesi), huwassannalla/i- (Huwassanna Rahibesi), isharalli- (Ishara
Rahibesi) veya munus
siunzanna-/siwanzanna- (Tanrının Anası) 177 . “Hitit rahibelerinin en
yüksek sınıfını “Tanrının Anası” unvanını taşıyan kadınların meydana getirdiği, bu
kadınların günlük işlerinin yanı sıra önemli bayramların kutlama törenlerinde ilk sırada yer
aldıkları tespit edilmektedir.” 178
Ayrıca ağlayan kadın (munustaptara-) 179
, hekim
(munusA.ZU), falcı (munusENSI) 180 ve büyücü (MUNUS UH4) 181 olarak da kadınlar
görülmektedir. Bunlardan başka müzik ile ilgili önemli pozisyonları tutan, kadınlar da söz
174
Darga, 2001, 206
175
Otten, H. & Rüster, C. (2007). Hitit Yazınında ‘Kadın Hekim’. Kutadgubilig (Felsefe-Bilim
Araştırmaları/Journal of Philosophy-Science Research), (11), 272, 274.
176
Darga, 2001, 206
177
Pecchioli Daddi, 1982, 616
178
Kılıç & Duymuş, 2007, 89
179
Pecchioli Daddi, 1982, 617
180
a.g.e., 622
181
a.g.e., 623
42
182
a.g.e., 616
183
a.g.e., 622
184
a.g.e., 623
43
5.1. MUNUSKAR.KID
Tarihin eski dönemlerinden beri, fahişelik toplumlar için önemli bir rol
oynamaktaydı. Ama burada bahsedilecek olan fahişelik kavramı günümüzdeki olan anlamı
ve konumuyla karşılaştırılmaması gerekir, Eskiçağlarda fahişlik, dini ritüellere dayanarak,
tanrı ve tanrıçalara saygı göstermek adına kutsal bir görev üstlendiği düşünülmektedir.
Hititler dünyasında, KAR.KID (Sümercede fahişe kadın için kullanılan kelime ki Hitit
yazılarında görünmektedir) kadınlar tarafından tapınaklarda yapılan görevlerden biri olarak
anlatılmıştır. Bu görevli en az on sekiz adet Hititçe yazılmış olan belgede rastlanmıştır ve
bunların bazılarının detaylı incelenmesi bu kavramın anlaşılması için büyük önem
taşımaktadır. Bu konunun incelenmesinden önce, şu zamana kadar yapılmış ve mevcut
bazı çalışmaların ışığında yapılacak olan araştırmalardan nasıl sonuçlar alınabileceğine
dair önemli fikirler sunulmasına çalışılmıştır. Örneğin, Güterbock tarafından yapılan
çalışmalarda, KAR.KID kelimesinin Hitit belgelerinde temel olarak “fahişe” anlamı
taşımakta olduğu öne sürülmüştür, ama kült bayramlarını anlatan belgelerde KAR.KID
kadınlarının gerçekten bu görevi eylemsel olarak gerçekleştirmedikleri iddia edilmiştir185.
Bu sebepten dolayı, Güterbock anlattığı üzere MUNUSKAR.KID kelimesi yerine “hierodule”
(Türkçe ’de karşılığı kutsal fahişe) kelimesinin kült etkinliklerine bağlantılı olan görevler
için kullanılması daha uygun görülmüştür186.
KAR.KID kadını, (aşk ve savaş tanrıçası) Ištar için adanmış Hurrice bir metinde
(KUB XXIV 7 187 ) görülmektedir. Bu dikkat çekici şiirsel yazıda, Ištar’ın beğenileri ve
hoşlanmadığı konulardan da bahsedilmiş, bunun yanı sıra onun katı ve tehlikeli
tanrıçalığından da söz edilmiştir 188 . Güterbock’in söylediğine göre, şiirin ilk kısmında,
MUNUS.MEŠ
KAR.KID’den sadece kısa bir yazı şeklinde söz edilmiştir:
“But [when she] go[es] (or: [they] go) to war, […] on one side (are) [the …]s, they
are [like] pillars; the other side (are) the mighty [heroes], they always win in
185
Güterbock, H. (1983). A Hurro-Hittite Hymn to Isthar. Journal of the American Oriental Society (JAOS)
(103), 159
186
a.g.e., 159
187
Aynı zamanda CTH 717 veya Bo 2024 olarak tanımlanmıştır.
188
Güterbock, 1983, 164
44
battle; and [on another side] (are) the eši-women and “good” (shapely?)
prostitues.”189
“I (Ishtar) am a loving H. (Sum. "I am verily a prostitute, one who knows the
penis,"193
Mezopotamya ile ilgili başka bir önemli kaynakta (BA 2 196 479 ii 6), Ištar’ın
tanrıçası özenle seçilmiş kadınları eşlerinin elinden aldığı ve sahiplendiği anlatılmıştır. Bu
189
a.g.e., 156
190
a.g.e., 164
191
a.g.e., 159
192
Schollmeyer, A. (1912). Sumerisch Babylonische Hymnen und Gebete an Samas. Paderborn: Schöningh.
193
University Of Chicago. (1956). The Assyrian Dictionary of the Oriental Institute of the University of
Chicago. Volume 6: H. Chicago: The Oriental Institute, 101
194
H. Akadça dilinde HARIMTU kelimesinin kısaltılmış şekli ve fahişe anlamına gelmektedir.
195
University of Chicago, 1956, 101
45
Bir önceki alıntıyı tamamlamak adına, Gılgamış Destanı (VI 166)’ndan aşağıdaki
cümle alınmaktadır:
“[po]i due <<uomini luppo>> davanti alla divinità ballano [e] le prostitute di
fronte ballano, il Grande delle prostitute, la sacerdotessa della divinità Ti[tiwatti]
anche (sono) corsi di fronte e ballano ripetutamente…”200
196
Meissner, B. (1925). Babylonien und Assyrien. Heidelberg: Carl Winters.
197
University of Chicago, 1956, 101
198
a.g.e., 101
199
De Martino, 1989, 75
200
a.g.e., 74
46
Bu metinden anlaşılmak ve alıntılar üzere, söz konusu olan özel ritüelde fahişelerin
rolü anlaşılmaktadır. Fahişelerin görevinin, Titiwatti rahibesinin görevi ile aynı olduğu
anlaşılmaktadır. Bunun yanı sıra, bu metinden yola çıkarak Güterbock’un dediği gibi,
fahişeler kelime anlamı dışında ve fahişelik yapmak işlevinden farklı bir şekilde, ritüel
etkinliklerde kutsal görev üstenmektedirler.
MUNUS.MEŠ
Başka bir belgede204, KAR.KID kült etkinliklerle ilgili görev yaptıklarını
anlayabiliriz. Bu metin ritüel aktivitelerde kralın, üç farklı tanrının (Nun-Kiššati, Šiśumma
ve Parga) ve farklı tapınak görevlilerinin aktivitelerini sunmaktadır. Bu yüzden, kralın
(LUGAL) öncülüğü eşliğinde, özel ritüel performanslarının yapılışı ile beraber hürmet ve
saygı gösterisi tanrılar için yapılmaktadır. MUNUS.MEŠ
KAR.KID kadınları ritüelin sonunda
görev yapmaktadırlar. Orada, fahişeler Parga tanrısı için yapılan kurban ayinlerinde rol
oynamaktalar:
201
Çeviri yazar tarafından yapılmıştır.
202
De Martino, 1989, 74
203
Çeviri yazar tarafından yapılmıştır.
204
Otten, V. H. (1959). Zur Kontinuität eines altanatolischen Kultes. Zeitschrift Für Assyriologie Und
Vorderasiatische Archäologie (ZA) (53), 174-184
47
“Der Köing gelangt in den Tempel der Gottheit Parga. Die I. Leute geben den
Dirnen [….] Schafe, die schlachten sie vor dem König ab.”205
MUNUS.MEŠ
Bu metinden KAR.KID kadınlarını yanı sıra, aşağıdaki görevlilerin de
LÚ LÚ
bulunduğu anlaşılmaktadır: ALAM.KAxUD (bir “kült görevlisi”), kitaš (dua eden
LÚ LÚ.MEŠ LÚ
rahip), SÌLA.ŠU.DU8.A (saki), SANGA (rahip), SANGA DZulumma (Zulumma
tanrısının rahibi), MUNUS
SANGA ŠA D
MAH[ (MAH tanrıçasının rahibesi),
MUNUS.MEŠ
hazgara (hazgara kadınları), ve LÚDAM.GAR (tüccar).
MUNUS.MEŠ
KBo XXV 14 numaralı metin KAR.KID kadınlarının aktiviteleri
hakkında her hangi bir bilgi sunmamasına rağmen, ritüel için söylenenler arasında, hangi
görevlilerin hangi pozisyonlarda görevler üslendiklerine dair önemli bilgiler elde
edilmektedir. Herhangi bir tanrının adı geçmese de, bu metinde MUNUSMEŠSANGA
(rahibeler), UGULA LÚMEŠALAM.ZU9 (alamzu-adamları başı), LUGAL (kral),
LÚMEŠUR.BAR.RA (kurt-adamlar) ve bazı yüksek mevkili yöneticilerden bahsediliyor.
İlgili görev hakkında, burada iki fahişenin ikişer defa bazı aktiviteler yaptığı
görülmektedir:
Sonuç olarak, bu ritüellerin veya aktivitelerin yapılış konumu hakkında bazı önemli
bilgiler sunulmuştur ki, ritüelin şehir dışında bulunan büyük ihtimalle bir su kaynağının
çıktığı yerde gerçekleştiği düşünülmektedir:
205
a.g.e., 178
206
Çeviri yazar tarafından yapılmıştır.
207
Taggar-Cohen, A. (2006). Hittite Priesthood. Heidelberg: Universitätsverlag Winter, 323
208
a.g.e., 323
209
Murat, L. (2013). Kült Görevlisi Şarkıcı Kadınlar: MUNUS(.MEŠ)katra-, MUNUS(.MEŠ)hazgara. Ankara
48
“Sabahleyin süslenmiş bir savaş arabası tapınağın önünde durur; arabaya –biri
kırmızı, biri beyaz ve biri de mavi- üç şerit bağlanır. Arabaya hayvanları koşar;
tanrıyı tapınaktan çıkarır ve arabaya otururlar.”210
Tanrının arabaya taşınılmasının ardından –taşıma işini yapan görevliler belli değil-
belirlenmemiş personel ile- arabanın önünde yer alan görevliler içinde KAR.KID kadınları
da bulunmaktadır:
Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Tarih Bölümü Tarih Araştırmaları Dergisi, 32 (54), 123
210
Gurney, 1990, 133
211
a.g.e., 133
212 MUNUS
BURRUTIM, Burruti kadını, Hitti tapınağında olan kadın görevlerinden biridir, yetersiz kaynak
bulunduğundan dolayı, bilgi eksikliğinden tam olarak belirlenmeyen ve bilgisizlik gölgesi altında yatan bir
kavramdır. Bu yazının yanı sıra (KUB X 91 II9), MUNUSBURRUTIM Hitit tabletlerinde sadece bir örnekte
bulunduğu görünmüştür: KBo XXII 182 r.5. Pecchioli Daddi’ye göre (s. 434), Burruti kadını tapınakta
görevli bir kadın ve bayramlarda rol almaktadır.
Bu tapınak çalışanın adı Akkadogram gerçeğini dikkate alarak, fazla bilgi Akadça teriminin incelenmesinde
elde edile bilinir. Chicago Üniversitesi Oriental Enstitüsünün (CAD) hazırladığı Asur sözlüğünde,
BURRUTIM veya PURRUTIM kelimesi PURRUTU kökeninden ki kültsel bir fonksiyonla bağlantılı ve
muhtemelen çok renkli giysili rahibe anlamını taşımaktadır. University of Chicago. (2005). The Assyrian
Dictionary of the Oriental Institute of the University of Chicago. Volume 12: P. Chicago: The Oriental
Institute, 523. Aslında, BURRUMU, Akadça kelimesi bir kadın tapınak görevlisinden alınan sözlük, bir sıfat
olarak “çok renkli”, “noktalı” ve “giysilerin ve ketenlerin veya deri nesnelerin çok renkli düzeltme ile
yapıldığını teri olarak anlam taşımaktadır”. University of Chicago. (1965). The Assyrian Dictionary of the
Oriental Institute of the University of Chicago. Volume 2: B. Chicago: The Oriental Institute, 331-332.
49
Metnin sonunda bir rahip (LÚHAL) ortaya çıkmakta ve ormanda tanrıyı Tarnavi
evine götürür:
“Ve tanrı ormandaki Tarnavi evine geldiği zaman, rahip muttis ile su alir ve
Tarnavi evinin etrafını dolanır ve tanrı, Tarnavi evine girer.”214
Daha önceden görüldüğü üzere, erkek dansçıların yanı sıra, KAR.KID kadınları
törende çok ciddi bir rol oynamaktadırlar ve bu rol tanrının ormana taşınmasında önemli
yeri vardır. Bu önemli bilgilerin yanı sıra, bu belgeden Hatti topraklarının üzerinde bu
törenin konumunu belirlemek mümkündür. Tanrılar ormana inmek için Taviniya
Kapısı’ndan geçerler. Bu kapıdan bahsedilmesi, bu ritüelin, tören olayının mekanını
göstermektedir. Bu ve diğer metinlerden yola çıkarak, konuyla ilgili uzmanlar, Taviniya
Kapısı’nın başkent Hattuša’daki kapılardan biri olduğu sonucuna varmışlardır215. Garstang
ve Gurney Taviniya Kapısını Aslan Kapısıyla özdeşleştirirken, Güterbock bu fikre karşı
çıkmış ve böyle bir sonuca varmak için kullanılan kaynakların, Yukarı Şehir ve Aslan
Kapısı inşa bile edilmeden önceki bir döneme ait olduğunu iddia etmiştir 216. Güterbock
aynı zaman da Taviniya Kapısı’nın, tören olayının her zaman kapıdan geçip aşağı indiği
metinlerin tanımına uyacak şekilde yerleştirilmesi gerektiğini ileri sürmüştür. Bu şekilde
Güterbock, bir kapının saray makamından aşağı doğru Hattuša’nın kuzey kısmında bir
yerde konuşlanması gerektiğini belirlemiştir 217 . İncelenen yazıya geri döndüğümüzde,
Taviniya Kapısı’nın bahsedildiği noktada, törenin Hattuša da başlamış ve Taviniya
şehrinde bir ormana 218
inerek devam etmiştir. Araştırmalardan alınan bilgilere göre,
Taviniya, Hattuša şehrinin batı veya güneybatısında yer almakta, çok yakın bir mesafede
bulunmaktadır219.
MUNUS.MEŠ
KAR.KID görevlileri, önemli bazı Hitit bayramlarının kült
performanslarında görev almaktadır, örneğin, KI.LAM bayramının bir metni olabileceği
213
Gurney, 1990, 133
214
a.g.e., 133
215
Barjamovic, G. (2011). A Historical Geography of Anatolia in the Old Assyrian Colony Period.
Denmark: Museum Tusculanum Press, 301.
216
a.g.e., 301
217
a.g.e., 301
218
Murat, 2013, 123
219
Barjamovic, 2011, 303
50
önerilen KUB II 3 numaralı metinde böyle bir performans gösterirler220. Daha doğrusu, bu
metin “büyük oturum” sonrası gerçekleşen bir ritüeli raporlamaktadır, bu ritüelde ekmek
kırmak ve içki içilmek, tanrı ve tanrıçaların huzurunda yapılan bir eylem olarak
anlatılmıştır221. Bu ilginç ritüelde, GALmunus.mešKAR.KID (KAR.KID kadınlarının başı) iki
kere gözlemlenmiştir. Birincisinde, Titiwatti tanrısının AMA.DINGIR rahibesine eşlik
ederler. Her ikisi de, içinde iki çıplak hokkabazın bulunduğu marnuwan fıçısının etrafında
dönerler:
“Kral çadırdan çıkar ve ocağın hemen yanı başında duran (boş) marnuwan- bira
fıçısının yanına gelir. İki çıplak hokkabaz fıçının içinde çömelmektedirler. Titiutti
tanrısının rahipleri (ve) fahişelerin lideri marnuwan- bira fıçısı etrafında üç kez
dönerler.”222
İkincisi ise birincinin tam arkasından, KAR.KID kadınların başı çok ilginç bir
nesne tutmaktadır, Titiwatti tanrısının SANGA rahibi ise onun önünde koşmaktadır:
“The overseer of the KAR.KID-women holds a wooden dagger. In front of her the
SANGA-priest of the deity Titiutti is running.”223
“The alamzu-men rise from the basin. The horn, three times they blow. Then, they
go.”226
MUNUS.MEŠ
KAR.KID ve cinsellik arasında olan ilişki The Arzana House metninde
Harry A. Hoffner tarafından incelenmeye alınmıştır. Bu makalede, Hoffner Hitit toprakları
üzerinde olan “inns” (“hanlar”) konusunda yaptığı araştırmayı az sayıda bulunan
kaynaklardan yararlanarak tartışmaktadır. Yazarın kaynaklardan alabildiği ilk sonuç, Hitit
hanlarının yiyecek ve içecek sarf edildiği yerler olarak kullanılmasını kanıtlıyor 227 . Bu
hanların bu amaçla kullanışı topluma açık şekilde veya tapınaklarla bağlantılı olarak
hizmet verip veya vermediği yetersiz kaynak ve kanıttan dolayı yazar tarafından açık bir
şekilde sonuçlanamamış. Ama kesinlikle belirlenmiş sonuçlardan biri, hanlarda yiyecek ve
içecek servisi yapan kişilerin çoğunluğu bayramlarda rol alan kişilerdi, prensler, resmi
personeller ve hatta NIN.DINGIR rahibi228. Hoffner tarafından hanlar hakkında elde edile
ikinci sonuç ise, hanları müziğin ve eğlencenin bulunduğu yerlerden biri olduğudur. Bu
makalede bahsedilen üçüncü nokta ise, hanların misafirlerin geceleri barınması için odalara
sahip olduklarıdır. Son olarak, bu araştırmanın en dikkat çekici noktası, Hoffner “In such
inns where there is food, drink merriment, and rooms for overnight guests, one expects
also to find prostitutes”229 söyler. İlk başta, bu kavram, daha çok modern yaklaşımlara ve
fahişlerin bulunduğu açısından günümüzde olan basmakalıp düşüncelere yakınlık
göstermektedir. Ayrıca, yazar bu sonuç için bir tartışma da ortaya koymaktadır. Hoffner bu
sonucu arzana evinde gerçekleşen haššumaš bayramı (EZEN haššumaš)230 hakkında olan
(CTH 633) metninden alınan kanıtlara dayanarak savunmaktadır. Tablette hanlarda olan
kutlamayı anlatan metnin son kısmı aşağıda verilmiştir:
“Il va dans l’édifice arzana- et, là, demande à manger. Trois pains chauds, dix
pains frais, dix pains d’orge, dix pains sucrés, trois poignées de gruau, deux
récipients wakšur de lait, deux bols de bière. Douze femmes KAR.KID s’assoient
devant lui. Ils mangent et boivent. Ce jour-là, ils consacrent le prince de la même
227
Hoffner, H. A. (1974). The Arzana House. Anatolian studies presented to Hans Gustav Güterbock on the
occasion of his 65th birthday, 117.
228
a.g.e., 117
229
a.g.e., 119 Türkçe: yiyecek içecek ve eğlencenin olduğu hanlarda ve ayrıca misafirler için odaların
bulunduğu yerde, fahişelerinde rol almaları beklenmektedir.
230
a.g.e., 119
52
manière. [Ensuite], ils le font se coucher. Ils placent [de ce côté-ci ] de sa tête
[deux gros pain]s et de ce côté-là deux gros pains. Ils placent de ce côté-ci de ses
pieds deux gros pains et de ce côté-là [deux gros pains]. Ensuite, ils tracent
[autou]r un cercle avec de la bière. Quand […] on fait [entrer] les femmes
KAR.KID. [Première tablette], pas terminée, de la fête de haššumaš dans [...].”231
Türkçe: O (Prens) arzana evine gider, ve devamında yemek ister. Üç sıcak ekmek,
on tane ekmek, on tane arpa ekmeği, on tane tatlı ekmek, üç avuç dolusu yulaf
ezmesi ekmeği, iki kap wakšur sütü, iki kase bira. On iki KAR.KID kadını onun
önünde otururlar. Hepsi beraber yiyip ve içerler. O gün, kadınların hepsi prensi
aynı şekilde kutsarlar. Devamında onu sırt üstü yatırırlar. Prensin kafasının bir
tarafında iki büyük ekmek somunu ve diğer tarafında iki ekmek somun koyarlar.
Onlar, prensin ayaklarının her iki tarafında ikişer büyük ekmek somunu koyarlar.
Sonrasında çember şeklinde prensin etrafında ellerinde biralarla dönmeye
başlarlar. KAR.KID kadınları içeriğe getirdikleri zaman […].” bu noktada, EZEN
haššumaš’in ilk katibesi sona eriyor.232
Devamında Otten’nin haššumas haš- filini için (gebe olmak, üretmek) öneriyor.
Güterbock EZEN haššumaš’ın ergenlik çağına ulaşan Hitit prensler için yapılan bir bayram
olduğu savunur 233 . Hoffner da fahişe kadınların cinsel ilişki dışında başka bir görev
üstelenmeyeceklerini savunuyor 234 . Hoffner, ayrıca metinde açık bir şekilde cinsel
ilişkiden söz edilmediğini, ayrıca diğer kaynaklardan bu kadınların sadece kült görevler
üstendiğini açıklar. Eğer cinsel ilişki teorisi doğru olursa, KAR.KID kadınlarının cinsel
ilişkide bulunmaları, tek olarak bu metinde görülür. Başka bir öneri ise, bu tür etkinliğin
bir türlü “divinatory incubation” (“kutsal uyku”) ritüeli olduğuna dair kanıtlar bulunduğu
ve metinde, bira kullanarak prensin etrafında bir çember yapılması, Mezopotamya’da
uygulanan sihirli çembere benzediği şeklindedir235.
231
Mouton, A. (2011). Réflexions autour de la notion de rituel initiatique en Anatolie hittite. Au sujet de la
fête haššumaš (CTH 633). Journal of Ancient Near Eastern Religions ,11, 17.
232
Çeviri yazar tarafından yapılmıştır.
233
Hoffner, 1974, 119
234
a.g.e., 120
235
Mouton, 2011, 23
53
Bu kült vazoda, evlilik törenlerini farklı açılardan görüntülenmiştir. İnandık Vazosunun ilk
frizinde bir erkek ile kadının cinsel ilişkisi tasvip edilmiştir (Şekil 9). Halbuki diğer
frizlerde müzik ve cambazlık gibi eğlence etkinlikleri gösterilmektedir. Her resmin birer
tam olarak ne ifade ettiği belli olmasa da, resimlerin hepsi beraber bir seks ritüelini
görüntülemektedir, ve bu ritüelde ayakta olan erkek prens ve eğilen kadının KAR.KID
kadınlardan biri olduğu tahmin edilmektedir236. Bu vazo ile ilgili yapılan yorumlar, önceki
tartışmalardaki verilerle çelişmektedir. Belgelerin çoğu KAR.KID kadınlarının sadece kült
görevleri üstlendiğini ve cinsellikle ilgili olmadıklarını kanıtlıyor. Ayrıca, incelenen
tabletlerde, bu kadınların başları dışında hepsi gurup halinde bulunmuşlardır.
Alp, S. (1999). Hititlerde Şarkı, Müzik ve Dans: Hitit Çağında Anadolu'da Üzüm ve Şarap. Ankara:
236
Şekil 9. İnandık Vazosunun ilk satır ayrıntıları, yukarıdan aşağıya, cinsel ilişkide
olmakta olan iki figürü göstermektedir. Anadolu Medeniyetleri Müzesi, Ankara, 2016.
(Fotoğraf yazar tarafından çekilmiştir)
Hitit kanunlarında MUNUS
KAR.KID’in “fahişe” anlamı taşıdığı açıkça
görülmektedir. Akrabalık bağları olanlar arasında yapılan cinsel ilişki veya leviratus
evliliğine dair olan cümleler arasında, hem özgürler ve hem köleler için, §194’te
MUNUS
KAR.KID kadınından söz edilmektedir: “if father and son sleep with the same
female slave or MUNUS
KAR.KID, it is not an offence.”237 Burada KAR.KID kadınının açık
bir şekilde cinsel obje olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca KAR.KID kadını burada açık bir
şekilde sadece fahişe kelimesini temsil etmektedir238 ve daha önce anlatılan ritüel ve dini
bayramlarda yer alan görevler ile bağlantısı bulunmamaktadır. Bu yazıdan elde edilen
anlama göre, Hititler toplumunda Sümerogram KAR.KID, belirgin bir şekilde hem fahişe
ve hem de tapınak görevlisi olarak görev yapan “hierodule” anlamı ifade etmektedir239.
5.2. munusazzinna
Hitit çivi yazılı belgelerinden edinilen bilgiler ışığında, Hitit tapınaklarında görevli
bir diğer kadın ise munusazzinna görevlisidir. Maalesef sadece üç adet belgede bir görevliye
işaret edilmektedir. Bu görevlinin yaptığı görev için özellikleri hakkında fazla bilgi
bulunmamaktadır. Hethitisches Wörterbuch’da bu görevli Hurri-Kizzuvatna kökenli olarak
gösterilmekte ve tanrıça Ištar/Šaušga’ı için yapılan kültte yer almaktadır 240 . Ayrıca
237
Yiğit, T. (2008). A Study of MUNUS(.MEŠ)KAR.KID in the Hittite Cuneiform Texts. Orientalia, 77, 77.
Türkçe”: "eğer baba ve oğul aynı köle kadın veya MUNUSKARKID kadınlıyla beraber olurlarsa, bu bir suç
değildir".
238
a.g.e., 78
239
a.g.e., 78
240
Friedrich, J. & Kammenhuber, A. (1975). Hethitisches Wörterbuch (2nd ed.). Heidelberg: Carl Winter,
639.
55
Mestieri’de munus
azzinna görevi şenliklerin kutlamalarında katkı göstermiş olduğunu
anlamak mümkündür ve bu kadının rüya alemi ile ilişkisi olduğu anlaşılmaktadır241.
Bu görevliyle ilgili ilk belge CTH 583242de kralın farklı rüyaları Hepapiya243 adı
verilen ayrı bir bölüm şeklinde verilmiştir. Bu rüyalarda objeler, hayvanlar ve sunular
farklı tanrılar için adanmıştır, sonra, Hepapiya kadını “büyük tanrı” 244 için bu adakları
tekrar düzenlemektedir. Bu metni anlamak için, Laroche’un açıklaması şöyledir: Kral,
tanrıların memnuniyetini kazanmak için onlara en değerli sunuları vermek konusunda söz
vermişlerdir. Ama, kralın tanrılara sunmayı düşündüğü ve söz verdiği bu kaliteli sunular,
çoğu zaman suiistimaller sonucu tanrıya ulaşmamıştır. Bu sebeple kızgın tanrılar
hoşnutsuzluklarını rüyalar aracılığı ile krala göstermişlerdir 245 . Bu metinde anlaşıldığı
üzere kral tarafından değil de Hešmiya tarafından görülen rüyada munus
azzinna’dan söz
edilmekte:
“Dream of Hešmiya, regarding Ištar of the field. When (in) the matter of the
‘Azzenna-women’ silver, oxen (and) sheep (were) among the things asked and now
that I, My Majesty, have given to Ištar of the field silver, oxen (and) sheep of My
Majesty, Hepapiya (said) thus: ‘From Ištar of the field they shall take them back
again [and] they shall give them to the great god.’ ”246
munus
azzinna kadının doğası, görevi ve kökeni hakkında herhangi bir bilgi
bulunmamaktadır. Bu rüyada, bu görevli, çoğul olarak (MUNUS.MEŠazzinna) ve bundan
yola çıkarak azzinna’nin “bir gurup kadın görevli” kategorisine ait olduğu anlaşılmaktadır.
Bu kadınların yaptıkları görevlerle ilişkili olan özel bir tanrının olduğu belirlenmektedir:
Ištar LÍL (Kırların Ištar’ı). Bu gerçeğin yanı sıra, tanrıya sunulan bazı adakların (gümüş,
sığırlar ve koyunlar) bahsi geçen kadınla bağlantılı olduğu anlaşılmaktadır. Bu kadınlar
241
Pecchioli Daddi, 1982, 384
242
KUB XV 5 + KUB XLVIII 122 + KBo XLIII 66 de metinlerinin bir araya gelmesinde oluşmaktadır.
243
Hepapiya kadının görevi Hitit araştırmalarında halen bir muammadır. Bu karakterin muhtemel doğasında
anlaşıldığı gibi bir rahibe veya özenle seçilen hediyeleri tanrılara ulaştırmaya yönelik görevlendirilen kadın
olarak bilinir. Laroche, E. (1963). La prière hittite: vocabulaire et typologie. École Pratique des Hautes
Études, Section des Sciences Religieuses, Annuaire 1964-1965, 72, 7.
244
“Büyük Tanrı” (DINGIR GAL)’nin kökeni ki diğer tanrılara mahrum bırakılmıştır belli değildir. Hangi
tanrılara işaret etmektedir? Fırtına tanrısı olabilir mi, baş tanrı veya devlet panteonu? Itamar Singer “Büyük
tanrı” nin Muwatalli II, fırtına tanrısı pihaššašši için koruyucu bir tanrı olduğunu öne sürmektedir. Mouton,
A. (2007). Rêves hittites. Contribution à une histoire et une anthropologie du rêve en Anatolie ancienne.
Leiden, Boston: Brill, 25-26
244
Laroche, 1963, 7
245
a.g.e., 7
246
De Roos, J. (2007). Hittite Votive Texts. Leiden: Nederlands Instituut Voor Het Nabije Oosten, 85.
56
tanrının memnuniyeti için kraldan, tanrıya adaklar sunmasını arz ederler. Acaba
MUNUS.MEŠazzinna Kırların tanrıça Ištar’ına hizmet etmek için mi kutsanmışlardı?
De Roos (2007), azzinna kadınları aslen Azzi’li olan kadın anlamına mı gelir
sorusunu sormuştur 247 . Hititler devrinde Azzi, ayrıca Azzi-Hayasa’ya işaret eder ve
muhtemelen Hitit Devletinin kuzey bölgesinde yer almaktadır. Tuthaliya III kaynaklarına
göre (Azzi düşmanların nasıl uzak topraklardan gelip ve yukarı toprakları yağmalayıp ve
Šamuha’yı sınır yaptıklarını anlatmaktadır) onların Hititler için düşman saydıklarını ifade
etmektedir248. Genel anlamıyla, Azzi, Kaska gibi Hatti toprakları için her zaman bir gizli
tehdit oluşturmaktaydı, ve en son Hitit krallarından olan Tuthaliya IV Azzi topraklarını
“düşman sınır” olarak adlandırdı 249 . Azzi kelimesini Hititler tarihinde nasıl bir anlam
taşıdığını anlattıktan sonra, eğer munusazzinna kadını Azzi topraklarından gelmiş olduysa ve
Hitit tapınaklarında görev yapmakta olduğu varsayılırsa nasıl bir anlam ifade etmektedir?
Veya daha doğrusu eğer bu kadın köken olarak Azzi topraklarından gelmiş ise neden ve
nasıl tapınakta görev ve yer almıştır? Burada iki yorum mantıklı görülmektedir. Birincisi
Azzi toprakları ve Hatti toprakları arasında düşmanlık var sayılarak bu kadının bir nevi
yaşanan savaşlar sonucunda savaş ganimeti olarak getirildiği ve tapınaklarda esir veya
“devlet kölesi” (NAM.RA, Hititçe’de arnuwala) olarak görevlendirildiğini düşünebiliriz.
NAM.RA (arnuwala) Hitit devletinin sosyal ve ekonomik yapısının önemli bir parçasını
oluşturmaktaydı ve kralın kontrolü altında tapınaklarda veya boş arazilerde işçi olarak
çalıştırılmaktaydı250. İkincisi, Azzi’lerin kuzey topraklarına taarruz ettikleri ve Šamuha’yı
sınır yaptıkları zaman, bir nevi dini değişim olarak gerçekleşmiş olduğu ihtimali kabul
edilebilir. Šamuha özellikle Ištar kültü (Kammenhuber kadınları bu tanrıya nispet
vermiştir) için çok önemli dini merkezlerinden biriydi, ve muhtemelen savaş süresinde bu
kadınlar Šamuha çalışan kadın görevlilerine dahil olmuşlardır. Her iki yaklaşım daha net
bilgiler elde edilene kadar iddiasız spekülasyonlar olarak kabul edilecekler.
İkinci kaynak ise KUB XLVIII 126 belgesidir ve bu belge Hitit kraliçelerinin
bazılarının rüyalarını içermektedir. Bu rüyalarda, kraliçe, Pirinkir ve Šamuha’nın tanrıça
Ištar’ına adaklar yapacağını taahhüt etmiştir. Kraliçenin rüyalarının birinde azzinna
247
a.g.e., 85 “originally mean perhaps women from Azzi?”
248
Burney, C. (2004). Historical Dictionary of the Hittites. Laham, Maryland-Toronto-Oxford: The
Scarecrow Press, Inc., 38. Tuthaliya III “relates how the Azzian enemy came from afar and sacked all the
Upper Land, making Samuha his frontier.”
249
a.g.e., 38
250
Sevinç, 2008, 27
57
Türkçe: Kraliçenin rüyası: bir rüya sayesinde bir azzinna kadını bana…
palayanalliyanza ve gümüş kadeh 252 … biz bir kahin incelemesinde bulunduk ve
Šamuha’nın Ištar’ı onu (kadın) kahin aracılığı ile belirledi.253
munus
azzinna kadınının adı geçen üçüncü ve son belgede (KBo XXV 109) azzinna
kadının, ayinlerin yapılmasında katkısı anlaşılmaktadır:
10’ ] x içer.255
Bu ritüel metinden, azzinna kadının bir ritüelde görev aldığı anlaşılmaktadır. Metin
kırıklı olduğu için ritüelin hangi amacıyla yapıldığı anlaşılmamaktadır. Ama azzinna
251
Lebrun, R. (1976). Samuha Foyer Religieux de L’Empire Hittite. Louvain-la-Neuve: Université
Catholique de Louvain, Institut Orientaliste, 216.
252
“gümüş kadeh” parçanın De Roos tarafından yapılan çevirinin sonrasında kabul edilmiştir. De Roos,
2007, 127.
253
Çeviri yazar tarafından yapılmıştır.
254
Lebrun, 1976, 217
255
Çeviri yazar tarafından yapılmıştır.
58
Daha önce anlatılan ve Hitit dini üzerine olan bölümde bahsedildiği üzere, Hitit
toprakları üzerinde olan her şeyin tanrılara aitti ve insanlar ise onların gönlünü almak için
tanrılara karşı sadakat gösterip ve onların ihtiyaçlarını gidermek için ellerinden geleni
yapmaları gerekirdi. Bu anlamda, rahibelik Hititler gibi eski uygarlıklar ve toplumlar için
en temel ve önemli pozisyonlardan sayılmaktadır. Böylece rahip ve rahibeler tanrıların
korunması, tapınılması ve onların bütün ihtiyaçlarının eksiksiz olarak yerine getirilmesi
için önemli bir görevi üstelenmektelerdi. Hitit rahiplerinin üstelendikleri görevlerin içinde
başta tanrıların yemek, içmek ve giyinme gibi ihtiyaçların gidermesinin yanı sıra tanrılara
adaklar ve kurbanlıkların sunulması ritüeller ve bayramlarının yönetimi, tanrıların evi olan
tapınakların temizliğini, herhangi bir tehdidin karşısında korumak, tanrılara tapmayı
gerçekleştirmek tanrılar arasında farklı araçlar vasıtasıyla iletişim kurmak onların
yapmaları gereken işlemlerden sayılırdı256. Bu ihtiyaçların giderilmesi için maddi zenginlik
gerekmekteydi ve “indeed, the priests [and priestess] often controlled vast assets of land,
livestock, servants, and funds. In some cases the treasures of the state were also kept in the
temple, under the supervision of the priests [and priestess]. This also means that the priests
[and priestess] usually comprised an elevated social class and were tied to the local or
central administration of the state.” 257 Kraliyetinde hem kral ve hem de kraliçe olmak
üzere rahibelik pozisyonunun bir parçası olduklarının altını çizmek lazım.
Rahibeliğin en önemli alanlarında biri, Hitit kadınının aktif bir şekilde farklı
pozisyonlarda yer alması ve rol yapmasıydı, yerel ya da rahibin alt kademelerine en yüksek
rahibe unvanları altında belli işlevleri yapmak için adanmışlardı. Bu rahibelerin arasında,
Hititlerden kalan metinler MUNUS
entanni, NIN.DINGIR ve MUNUS
ENTUM unvanlarının
256
Taggar-Cohen, 2006, 1
257
a.g.e., 5 Turkçe: daha doğrusu rahibeler büyük ölçüde toprak, hayvancılık, hizmetkar ve fonları kontrol ve
izlenimleri altında tutarak gelir elde ediyorlardı. Bu durum onları toplumun üst düzey sınıfına koyarak
böylece devletin bölgesel ve merkezi yönetim ile aralarında çok yakın bir ilişki sağlanmaktaydı.
59
Akkadogram MUNUS
ENTUM, köken olarak Akadça ĒNU kelimesine bağlanır ve bu
kelime iki anlam taşır. Birincisi kral veya bey, ikincisi ise bu araştırmayı ilgilendiren
yüksek dereceli bir rahip veya rahibe anlamını ifade eder 260 . İkinci anlamında ve
Mezopotamya’da elde edilen yasal ve idari metinlerde, ĒNU Ištar, Šamaš, Enki (Eridu),
Enlil ve Nanše tanrıları ile ilgili en yüksek rahibe makamı olarak tanımlanmaktaydı 261. Bu
kaynaktan elde edilen dikkat çekici bilgilerden Eridu, Ur, Kiabrig ve Larsa gibi
mekanlarda en yüksek rütbeli rahibeler erken tanrılara (Utu, Nanna ve Enki gibi) hizmet
için adanmışlardı, halbuki onların erkek meslektaşları ise dişil tanrılara hizmet ederlerdi262.
Özellikle tanrı Nanna için adanmış ĒNU rahibesinin mevcut kaynaklardan, kraliyet
ailesinden oldukları anlaşılmakta, kahinler vasıtasıyla seçilip ve tanrı ile “evlilik” ilişkine
sahip oldukları belirtilmektedir263.
Akkadogram ENTUM, ĒNTU veya ĒNETU hakkında ise, edebi olmayan Eski
Akadça (Old Akkadian, OAkk), Ur III, Eski Babil (Old Babylonian, OB), Orta Babil
(Middle Babylonian, MB), Nippur ve Ur, Nuzi, Boğazköy ve Neo-Babil (Neo-Babylonian,
NB) belgelerinde rastlanır264. Edebi metinlerde Mezopotamya döneminde bu rahibelerin
ilginç özellikler hakkında bazı bilgiler elde edilir. Örneğin, aşağıda verilen parçalar ĒNTU
rahibesinin cinsel ilişkiye girmediğini öne sürmektedir:
258
Pecchioli Daddi, 1982, 384
259
Friedrich, J. (1961). Hethitisches Wörterbuch Ergänzungsheft. Heidelberg: Carl Winter, 42.
260
University of Chicago, 1956, 177
261
a.g.e., 178
262
a.g.e., 179
263
a.g.e., 179
264
a.g.e., 172-173
60
“…my mother, the ē.-priestess, conceived me, she gave birth to me in secrecy…”266
“…the king will fall sick but will get well (again), in his stead a daughter of the
king (who is) the high priestess will die…”270
265
SB Legend of Sar, CT 13 42:2 in University of Chicago, 1956, 173. Türkçe: …benim annem ē.-
rahibesidir, (böylelikle) babamın kim olduğunu bilmiyorum …
266
SB Legend of Sar, CT 13 42:4 in University of Chicago, 1956, 173. Türkçe: … benim annem, ē.-rahibesi,
esrarengiz biçimde bana hamile oldu ve beni doğurdu…
267
Landsberger, V. B. (1915/1916). Zu den Frauenklassen des Kodex Hammurabi. Zeitschrift Für
Assyriologie Und Verwandte Gebiete (ZA) (30), 71.
268
“they do not become pregnant”.
269
Landsberger, 1915/1916, 72
270
ACh Šamaš 8:1 in University of Chicago, 1956, 173. Türkçe: …kral hasta olup ama (tekrar)iyileşecek,
onun yerine kralın kızlarında biri olan (ki o) en yüksek rütbeli rahibedir, ölecek… Landsberger’in bu yazıya
göre verdiği çeviri tamamen farklıdır ve “kralın kızlarından biri olan (ki o) en yüksek rütbeli rahibe” yerine “
bir kısır (verimsiz) kraliçe” çevirisini vermiştir.
271
University of Chicago, 1956, 173
272
a.g.e., 173
61
MUNUS
entanni’nin karşılığı olarak Sümerce NIN.DINGIR ve Akadça MUNUS
ENTUM
verilmiştir. Oysa, MUNUSentanni, diğer rahibelerden daha farklı bir pozisyona sahiptir273:
5.3.1. MUNUSentanni
“Dream of Ehli-[Kušuh
the priestess [
273
Hoffner, H. A. (2010). The Institutional ‘Poverty’ of Hurrian Diviners and entanni-Women. Pax
Hethitica: Studies on the Hittites and Their Neighbours in Honour of Itamar Singer, 217.
274
Taggar-Cohen, 2006, 388
275
Kammenhuber, A. (1968). Die Arier im Vorderen Orient. Heidelberg: Carl Winter Universitätsverlag,
126.
276
Bu kompozisyon CTH 583: kralın rüyaları olarak da tanımlanmıştır.
277
Muhtemelen Ehli-Kušuh ki bu rüyada Ababâ’nın eşidir ve Ugarit kralı Niqmaddu II’nin kızıdır, Ugarit
Šuppiliuluma döneminde Hatti topraklarının bir uyruk bölgesiydi. Lipiński, E. (1988). The Socio-Economic
Condition of the Clergy in the Kingdom of Ugarit. Orientalia Lovaniensia Analecta (23), 146-147.
62
which of gold [
in front downwards [
and he … away [
there [”278
Bu metinden MUNUS
entanni kadının doğası ve nasıl görevler üstelendiği konusunda
bir bilgi alınması çok zordur. Görüldüğü üzere, MUNUSentanni, Ehli-Kušuh’a kral ile ilişkili
olan ve altın konusu içeren bir meseleye işaret etmektedir. Hepapiya’nın gördüğü rüya
hakkında verdiği yorularak rüyanın belli bir mekanla bağlantılı olduğunu gösterir, ve ona
göre şimdi ise orada yeni bir tapınak yapılması gerekir. Bu seride bulunan diğer rüyaların
devamında MUNUS
entanni belli bir tanrının yerine rüyada konuştuğu anlaşılmaktadır, bu
278
De Roos, 2007, 82-83
Rahibe [
Ve onunla konuştu[
Ki tanrının [
Önünde, aşağıya [
Ve O … uzakta[
Ve onun Majes[ty.
orada [
Çeviri yazar tarafından yapılmıştır.
63
tanrı ise bu rüyaların kapsamında anlatılan “büyük tanrı” değildir. Daha farklı tanrı veya
tanrılara hitap ettiği düşünülmektedir.
MUNUS
entanni hakkında söz edilen ikinci bir metin ise KBo VIII 62’dir. Bu metin
çok kırıklı da olsa, mevcut kısımlarından anlaşıldığı kadarıyla, bir tanrının ve bir entanni
rahibesinin rüyası olduğu düşünülmektedir. Yine de bu metin entanni- kadınının belli bir
rahibe zümresine ait olduğunu gerçeğini savunmaktadır279:
the Stormgod … [
[s]he sough[t
[”280
MUNUS
entanni’den bahseden bir diğer metin KUB XXX 31’dir. Burada bu terim
entašši- şeklinde ve Hurri tanrıçası Hepat’ın bir sıfatı olarak açıklanmıştır:
Tanrıça Hepat’ın entašši bir uzianza ile kuş kurban eder – Kralın aletinin
arkasından gitmezler. Ağzı Kral söyler ve sonra bir uzianza Kraliçe kurban sunar.
Kraliçenin arkasından giderler – [ ] yarı [ ] Kraliçe bir
279
Laroche, E. (1960). Études Hourrites. Revue d’Assyriologie et d’Archéologie Orientale (RA), LIV (1),
192.
280
De Roos, 2007, 132
Türkçe: Rüyası (tanrının) [
Fırtına tanrısı … [
Giriş yapmadı [
Rahi[benin rüyası
]O arad[ı
uzianza ile kuzuyu kurban eder ve aletle kraliçenin arkasından giderler. Kral ağzı
ile söyler.281
MUNUS
entanni kadını hakkında araştırılacak olan son metin, az bilinen bu kadın
görevli için değerli bilgiler öne sürmektedir. Bo 4952 numaralı metine Hurri kökenli ve üç
metnin birleşmesiyle oluşan metinde bir kişinin günahlarından temizlenmesi için yapılan
ritüeli anlatmaktadır. Bu ritüel metin, MUNUSentanni’yi ve büyücüyü (LÚAZU veya LÚHAL)
gücendiren bir kişiyi arındırmak için yapılmıştır 284 . Bu fragman halindeki ritüel, suç
işleyen sahibi (EN.SISKUR) için sunuların hazırlanması ile başlar:
“...and the diviner [...-s] him/her/it [...] places [...on] a wickerwork table and [the
...-s] which [...] to/for the bird [...] and one sweet cake of BA.BA.ZA (weighing) a
tarnaš [...] and deposits them on the wickerwork table. [...] brings forth [a bird?]
281
Çeviri yazar tarafından yapılmıştır.
282
English Oxford Living Dictionaries, https://en.oxforddictionaries.com/definition/epithet, [November 26,
2016] “An adjective or phrase expressing a quality or attribute regarded as characteristic of the person or
thing mentioned.”
283
Laroche, 1960, 193
284
Hoffner, 2010, 216
65
“[And] when the sacrificer reaches out for the bird [and the one sweet cake?], the
chief [en]tanni-woman seizes him by the hand and [say]s the following: ‘You are
[wrong?] if you have [made fu]n of an entanni-woman, [or if] you have made fun
of a diviner (by saying): “They are freeloaders! They are [accumula]tors?!”286
“ ‘The diviner does not make for himself (i.e., acquire by inheritance) the house
(i.e., estate) of his father. He inspects? the sacrificial loaves of the deity. ‹He is› a
TUKUL-man deprived of normal inheritance (literally, “poor”?). The entanni-
priestess does not make for herself (i.e., acquire) the house of her bride. She is
preoccupied with? the affairs of a deity. She is [unconcerned? for the] af[fairs?] of
humans (literally, of a human). ‹She is› a [dau]ghter-in-law [without succession
ri]ghts (literally, “poor”?).’”287
İki farklı sınıfından olan tapınak görevleri onların fakır oldukları ve bu yüzden
büyücünün onun babasından kalan miras evi ve diğeri yani entanni-kadının annesinden
miras kalan evi sahiplenemedikleri için alay edilmişlerdir288. Herhalde, her ikisi de miras
kalan evleri kendileri sahiplenemedikleri için alay edilmişlerdir ki Hititlerin arasında
erkekler mirasa sahip olurlardı ve kadınlar evlenirken mirastan faydalanırlardı. Bu anlamda
Hoffner metinde adı geçen görevlinin durumunu incelemek için tapınak kuralları ve kült
yönetmenliğinin araştırılması gerektiğini öne sürmektedir. Burada anlaşılan büyücü ve
entanni- rahibesinin sınıfına girmeye karar vermeleri onların “gönüllü yoksulluk”
285
a.g.e., 216
286
a.g.e., 216
287
a.g.e., 216
288
a.g.e., 218
66
5.3.2. NIN.DINGIR
Pecchioli Daddi’ye göre NIN.DINGIR “Signora del dio” 292 (tanrının bayanı),
CAD’ye göre “Lady (who is) a deity” 293 (“bayan (ki o) bir tanrıdır”)dir. Taggar-Cohen’in
bu NIN.DINGIR ile ilgili en son yorumuna göre, bu görevli “godly lady” 294 (“tanrısal
kadın”)dir. Kült fonksiyonlarını gerçekleştirdiği görülen bir çok metinde bu kadından
yüksek dereceli bir rahibe olarak bahsedilmektedir. Taggar-Cohen, NIN.DINGIR kadının
adı geçtiği bölümlerde sadece tek kişi olarak işaret edildiği için çok önemli bir kadın
görevli ve kişisel olarak benzersiz birisi olduğunu öne sürmektedir. Ayrıca kanıtlar bu
kadının bir kraliyet prensesi olduğuna işaret etmektedir295. NIN.DINGIR kadını çoğunlukla
bayramlar ile ilişki bölümlerde, kralın ve kraliçenin yanında adı geçmiştir296. Onun adının
289
a.g.e., 219
290
a.g.e., 223 Türkçe: Iki farklı sınıftan olan personel – büyücü ve entanni- kadını- kendi ailelerinden miras
kalan fakirlik ve zenginliklerden herhangi bir talepleri olmamak ve sadece kült ofisinin sunduğu ikramiyeye
bağlı oldukları özellikleri bilinmektedir. Ayrıca onlar “beleşciler” (azzagatalliš) olarak hayali eleştirmen
statüsünde görünmüşler ve aslında tamamen tapınağa bağlı olmaktalardı ki bu ise kuralların gereği ve ruhban
sınıfına girmek isteyen adayların aile mirasından faydalanmamak koşulunu kabul etmekten
kaynaklanmaktaydı.
291
a.g.e., 221
292
Pecchioli Daddi, 1982, 419
293
University of Chicago, 1956, 173
294
Taggar-Cohen, 2006, 388
295
a.g.e., 384
296
a.g.e., 385
67
geçtiği metinlerin çoğunlukla Eski Hitit Krallık dönemine ait olduğu 297 ve geleneksel
Hatti dini ile aralarında güçlü bir bağ bulunduğu anlaşılmaktadır298. Bu kadın görevi geniş
bir şekilde Ada Taggar-Cohen tarafından ve Hittite Priesthood unvanında yazdığı kitapta
araştırılmıştır, bu yüzden bu bölümde, bu görevli ile ilgili bazı metinler incelenecektir.
Birinci metin KBo XX 9299’dur. Bu metin tanrıça Inara ile ilgili olan Hitit bayram
töreni hakkındadır. Burada NIN.DINGIR yüksek tabakada ve büyük önem sahip olduğu
kolaylıkla anlaşılmaktadır. Aslında bu törene sadece önemli karakterlerin katıldığı
görülmektedir: kral, kraliçe ve NIN.DINGIR. NIN.DINGIR kadınının Hitit kralı ve
kraliçesisin yanında bulunmasından başka, onlar ile beraber aynı eylemleri yaptığı
anlaşılmaktadır:
“al re], alla [regina], alla <<Signora del dio>> [le coppe prendono
Türkçe:
297
a.g.e., 416
298
a.g.e., 386
299
Aynı zamanda CTH 649 olarak da tanımlanmıştır.
300
De Martino, 1989, 30
301
Çeviri yazar tarafından yapılmıştır.
302
De Martino, 1989, 30
68
Türkçe:
Son olarak ritüelin en son bölümünde yüksek rütbeli rahibe, kral ve kraliçenin
yanında şömineye doğru koşmadan önce Inara tanrısı ile ilgili olan ritüelin bir kısmına
katılır. Bu bölümün tercümesi hala tartışma konusudur. “Onlar Tanrıça Inara’nın haberini
bırakırlar” cümlesi kendi başına törenin ortasında ayrı bir cümle olarak görünmektedir.
Yine de böyle bir ilanın gerekli olduğu ve Hitit ritüellerinin mitolojik konularından
kaynakladığı düşünülmektedir. De Martino’ya göre “Onlar Tanrıça Inara’nın haberini
bırakırlar” cümlesi veya “dInaraš halukan tarna-” eski zamanlarda görülen Hititçede bir
formüldür. Bu formül, tekrarlanan ve dans performansında araya eklenmektedir 305 . De
Martino, bu formülün Tanrıça Inara’nın efsanesine işaret ettiğini; bu efsanenin de ortadan
kaybolan ve bir arı tarafından bulunan Tanrı Telepinu efsanesine benzediğini
belirtmektedir 306 . De Martino’ya göre, kayıp tanrıça ile ilgili olarak arının görevi
hakkındaki haberler metindeki seremonide hatırlanıyor. Muhtemelen “Inara tanrısının
onlar haberler bırakırlar” formülü bir çağrının veya duanın tanımıdır307. Bu tören sırasında
hatta bir kuş veya böceğin kaybolan kraliçenin peşinden sembolik olarak gönderilmesi
görülmektedir308.
“…la <<Signora del dio>> nella casa del [vel]lo sale, di fronte al vello della
divnità Kantipuitti va…”309
303
De Martino’nın anlatıdığı üzere “haberler” (“notizia”) haluka- terimine uygun görülmüştür. De Martino,
1989, 30
304
Çeviri yazar tarafından yapılmıştır.
305
De Martino, 1989, 31
306
a.g.e., 31
307
a.g.e., 31
308
a.g.e., 31
309
a.g.e., 32
69
Türkçe: NIN.DINGIR koyun derisinden olan eve girer, Kantipuitti tanrısının koyun
derisinin önünde gider…310
Bu ilk görünümde üst rütbeli rahibenin koyun derisi ile ilgili bazı şeyler yaptığı
KUŠ
görülmektedir. kuršaš olarak adlandırılan obje aslında Hatti kökenli ve kutsal bir
objeydi. Obje koyun derisi ve tüyünden yapılan bir av torbasıydı ve farklı önemli amaçlar
KUŠ
için kullanılırdı: çoğunlukla, tanrılar kuršaš şekline girer ve böylelikle Hitit kralı onları
koruyor bir şekilde ordu kamplarına götürebilirdi311. Başka bir yerde av torbası yeni yıl
ritüelinde tanrı Telepinu için sunulacak olan hediyeleri koymak için kullanılırdı312. Son
KUŠ
örnekte Telepinu efsanesi ile ilgilidir ve kuršaš torbası bir nevi refah anlamını taşır ve
torba "koyun yağı, hayvansal üretkenlik, şarap, sığır ve koyun, uzun ömür ve soy" dolu
KUŠ
olur 313 . Araştırılmış olan metinde, üst düzey rahibe Kantipuitti, tanrısının kuršaš
torbasının önünde gider ve bu ise kelime anlamında tanrının önünde gitmiş olduğu
anlamını taşır. Kantipuitti bir Hatti tanrısıydı ve Kappariyamu tanrısı gibi çoğunlukla av
torbası ile görünürdü 314 . Ayrıca bu satırlar törenin yapıldığı mekan hakkında da bilgi
sunmaktadır. Aslında, rahibe koyun derisinden olan eve veya daha doğrusu av torbası
tapınağına (ÉKUŠkuršaš) girer. Hattuša’daki bu tapınakta başka tanrıların (örneğin
Zithariya and Hatenzuwa) sembolleri tutulurdu, ayrıca av torbaları şeklinde tutulurdu315.
“quando la <<Signora del dio>> nella casa del vello giunge, allora nella casa
hilammar dentro . . . cantan[o], la <<Signora del dio>> dentro va, gli impiegati
del palazzo della <<Signora del dio>> (la) prendono e dentro ballano”317
310
Çeviri yazar tarafından yapılmıştır.
311
Archi, 2015, 20
312
García, J. V. (2003). Anatolia y Grecia: puntos de contacto en el mito y en el pensamiento. Aula
Orientalis. Revista de Estudios de Próximo Oriente Antiguo, (21), 30
313
Archi, 2015, 20. The bag is full of “sheep fat, animal fecundity, wine, cattle and sheep, longevity. and
progeny”
314
a.g.e., 20
315
a.g.e.,19
316
De Martino, 1989, 33
317
a.g.e., 33
70
KUŠ
Türkçe: NIN.DINGIR kuršaš evine vardığında, sonra hilammar evin içinde....
şarkı söylerler, NIN.DINGIR içeriye girer, NIN.DINGIR’e ait olan sarayın
çalışanları onu kaldırıp içeriye alırlar ve dans ederler.318
[v]olge e …
[v]a, la <<Signora del dio>> nel tempio della dea Sole va;
Türkçe:
318
Çeviri yazar tarafından yapılmıştır.
319
De Martino, 1989, 33
320
a.g.e., 55
71
....tanrıların/dan yakın...
Döner ve...
İlk aşamada NIN.DINGIR araba ile ilgili bir şey yaptığı görülmektedir ve başka bir
eylem ise birden fazla tanrının yanında yapılmaktadır. Ne yazık ki metin çok hasar görmüş
ve hangi eylemlerin ve nasıl bir şekilde yapıldıkları anlaşılmamaktadır. Bu belirgin
olmayan eylemlerden sonra, rahibe halentu evine 322 gider ve sonrasında kraldan sonra
güneş tanrıçasının tapınağına gider. En son, daha önceki metinde de olduğu üzere kralın
yaptığı gibi rahibe de dans performansı sergiler.
“quando al re, alla regina e alla <<Signora del dio>> le coppe prendono gli
strumenti (di) INANNA suonano, (lo strumenti) arkammi percuotono, gli uomini
hapi ballano…”326
Türkçe: kral, kraliçe ve NIN.DINGIR kadehleri tutarken Inanna müzik aleti çalınır,
onlar arkammi enstrümanına vurarlar, hapi adamlar dans ederler…327
324
De Martino, 1989, 56
325
Çeviri yazar tarafından yapılmıştır.
326
De Martino, 1989, 54
327
Çeviri yazar tarafından yapılmıştır.
73
Hitit tapınaklarında nadir olarak rastlanan kadın görevlilerden biri sihirbaz rahibe
KAxKAK hattant- dır. Sadece dört metinde329, söz edildiği için az görülen bir görev olarak
anlaşılır. Bu görevi detaylı bir şekilde anlatacak kaynaklar bulununcaya, bu rahibenin
görevinin ne olduğu şüpheli olarak kalacaktır. Halbuki semantik çalışmalardan çıkan bazı
sonuçlar ve bilgiler ışığında bu kadının görevi hakkında bazı açıklamalar yapmak
mümkündür. Böylelikle kelimenin “hattan-” kısmı, fiil ve yapısal olarak delik açma, delici,
yapışkan, bıçaklama, çarpıcı330, gibi anlamları taşıyarak KAxKAK (burun) kelimesi ile bir
araya geldiği zaman, muhtemelen rahibenin adını “Perforated Nose, Nez Percé”331 (kast
ederek ve burun delici) veya “son nez fin, subtil, rusé ou fendu” (ince, nazik, kırılmış
burun)332 anlamlarını verir. René Lebrun bu ismin kökeni ve neden kullanıldığın rahibenin
ritüelleri gerçekleştirmek için kullandığı belli bir maskeden kaynaklandığını öne
sürmektedir333.
Bu kadın görevli hakkında bilgi veren bir kaç kaynaktan biri olan KUB XXIX 7
numaralı metinde KAxKAK hattant- rahibesini bulmak mümkündür. Bu metin Šamuha
şehrinde yapılan büyük bir arınma ritüeline işaret eder334. Kizzuvatna kökenli bir arınma
ritüelinin amacı, Šamuha’nın kara tanrıça, kral ve kraliçenin tanrının huzurunda işledikleri
suçtan arındırmaktı 335 . Bu metinde sihirbaz 336 rahibe “son nez fin, rusé/fendu” (ince,
kırılmış veya delik burun) anlamına ifade etmektedir ve arındıran görevini üstelenmiştir.
Bir tarafta, sihirbaz rahibe, tanrıyı, kral ve kraliçe tarafından söylenen kötü sözlerden
arındırır. Diğer tarafta ise, kral ve kraliçenin her ikisinde de tanrı önünde
söyleyebilecekleri her hangi bir kötü sözden arındırır:
328
Taggar-Cohen, 2006, 402
329
Pecchioli Daddi, 1982. 414
330
Puhvel, 1991. 248
331
a.g.e., 251
332
Lebrun, 1976, 133
333
a.g.e., 133
334
Hitit şehri Šamuha da tapınak Ištar of Šamuha tanrıçalarının ibadet edilmesi için kutsanmışlardı. Bu
mekanda, KAxKaK hattant- sihirbaz rahibe tarafından yapılan arındırma ritüellerinin yanı sıra, Ištar
tanrıçasının onurlandırılması, Šamuha savaşçısı bayramları (EZEN) ve sonbahar şenlikleri kutlanarak
yapılırdı. SISKUR, adaklar ve törenler anlamında, SISKUR pupuwalannaš, SISKUR GIŠTUKUL-an-za,
SISKUR dupšahi-, ve SISKUR.SISKUR bu mekanda gerçekleşirdi. Lebrun, 1976, 42.
335
Lebrun, 1976, 117
336
a.g.e., 133
74
Türkçe: … O bu sözleri okutturur: << bu andan itibaren eğer tanrının önünde her
hangi bir kral veya kraliçe kötü sözler söylediyse, tanrı bu sözlerden kurtulmuş ve
arındırılmış olsun, kral ve kraliçe ise tanrının önünde ritüel olarak arındırılmış ve
kurtulmuş olsunlar >>.338
“…à l’aide d’une <<tarte>> et de laine, elle purifie la divinité à propos de toutes
les imprecations provenant de n’importe quell méchant et d’autre part de ceux qui
on été [cha]ssés dans un pays étranger pour une affaire de leur pére ou de leur
grand-pére…”339
Türkçe: lapa ve yün kullanarak, O sihirbaz rahibe tanrıyı her hangi bir yabancı
yerden babaları ve dedeleri tarafından sürdürülmüş ve kötülük saçanlardan,
musibet ve bedduadan arındırır…340
“En outre, (la prétresse denommée) << son nez fin, rusé/fendu>> présente de la
parte du [roi] une soupe de la manière déjà indiquée […] L’on saisit alors la soupe
337
a.g.e., 126
338
Çeviri yazar tarafından yapılmıştır.
339
Lebrun, 1976, 127
340
Çeviri yazar tarafından yapılmıştır.
75
qui (a été preparée) au nom du roi ainsi que la soup qui (a été preparée) au nom
des utensiles de la reine et on les mélange l’une à l’autre.”341
Türkçe: Ayrıca, “ince ve kırılmış burun” olarak tanımlanan rahibe kral tarafından
bir çorbayı anlatıldığı üzere sunar […] Devamında kral ve kraliçe adına
hazırlanmış olan çorbaları tutarlar ve bir birleri ile karıştırılır.342
Kara tanrıçanın rahibi de, LÚSANGA DINGIRLIM GE6, bu ritüelde yer almaktadır ve
çorbayı elinde taşıyarak rol almakta, šilalluhi rahibesi de KAxKAK hattant- rahibesine
yardımcı olur:
“Après quoi, une prétresse no[v]ice, à savoir une šilalluhi, s’en va presenter (une
ration) de soupe aux notables et une autre (ration) de soupe aux substitus…”343
Türkçe: daha sonra, bir acemi rahibe šilalluhi, çorbanın bir kısmını seçkinler
sunmak üzere gider ve diğer kısmını ise diğer yedeklere verir…344
Son olarak, KUB XXIX 7 numaralı metinden anlaşıldığı üzere bütün ritüel
eylemler ve sözler rahibe tarafından tapınağın kapısının önünde gerçekleştirilmektedir.
Ayrıca, bu kadının başka bir özelliği belirlenmektedir. Bu da rahibenin saf ve temiz
(parkui-) bir kadın olduğudur:
“Le douzième jour, (la prétresse denommée) << son nez ru[sé], fi[n]/fen[du]>>,
une femme pure, se pla[ce] devant la porte du temple…”345
Türkçe: On ikinci günde, “ince ve kırılmış burun” olarak tanınan rahibe, saf kadın,
tapınağın kapısı önünde durur…346
341
Lebrun, 1976, 126
342
Çeviri yazar tarafından yapılmıştır.
343
Lebrun, 1976, 126
344
Çeviri yazar tarafından yapılmıştır.
345
Lebrun, 1976, 127
346
Çeviri yazar tarafından yapılmıştır.
347
Lebrun, 1976, 133
76
KAxKAK hattant-‘dan söz eden başka bir metin ise KUB XLVII 65 numaralı
metindir. Bu metinde rahibenin yapısı ve belli ritüellerde üstelendiği görevlerden çok az
bilgi sunmaktadır. Bu kısa ve tamamlanmamış yazıdan okunulabilecek kadarı ile,
KAxKAK hattant- çoğul şekilde belirtilmiş (MUNUSmešKAxKAK hattant-), bu ise
ritüelde birden fazla bu görevi üstelenen kadın olduğu anlamını göstermektedir. Onların
hemen yanında bir parça ekmek bulunduğundan bahsedilmektedir. Böylelikle bu
kadınların yiyecek sunmak üzere bir aktiviteyi gerçekleştirdiklerini düşünülmektedir. Daha
LÚ
doğrusu, AZU, tanrı için yapılan şarabı sunduğu için, onun bir sunu aktivitesi
gerçekleştirdiği anlaşılmaktadır:
Bu ritüelde KAxKAK hattant- kadınının yanı sıra, bir şarkıcı (LÚNAR) ve bir
büyücü de görülmektedir. Rahibenin büyücü yanında görülmesi ilginçtir ve muhtemelen
bunların bir yerde bulunmaları rahibenin yaptığı görev hakkında bazı diğer ayrıntıları da
açıklayabilir. Aslında KUB XXIX 7 numaralı metinden anlaşıldığı de üzere, KAxKAK
LÚ
hattant- kadını gibi AZU da arındırma işlevini yapmaktadır. Hepat tapınağında olduğu
gibi, (kaynak olarak CTH 702 metini) büyücü arındırma ve yenileme ritüelinde yer
LÚ
almaktadır 349 . AZU Hurri-Hitit bir arındırma ritüelinin Hatušša’da gerçekleştirildiği
LÚ
görülmektedir350. Ayrıca AZU kurban edilen hayvanların iç organların inceleyerek fal
bakan ve hayvan davranışlarını gözlemleyen bir kahin olarak tanımlanmaktaydı 351. Büyücü
ya da “haruspex” gibi KAxKAK hattant- rahibesi de bir arındırıcı olarak tanınmaktaydı?
KAxKAK hattant- da onun gibi bir büyücü müydü sorusunu elde olan kaynağa dayanarak
cevaplamak imkansız gibi görünmektedir.
348
Çeviri yazar tarafından yapılmıştır.
349
Dijkstra, M. (2015). Prophets, Men of God, Wise Women: Dreams and Prophecies in Hittite Stories.
Prophecy and Prophets in Stories: Papers Read at the Fifth Meeting of the Edinburgh Prophecy Network,
Utrecht, October 2013. Leiden/Boston: Brill, 15.
350
Bacharova, M. (2016). From Hittite to Homer: The Anatolian Background of Ancient Greek Epic.
Cambridge: Cambridge University Press, 86; Beckman, G. (2011). Blood in Hittite Ritual. Journal of
Cuneiform Studies, 63, 100.
351
DIJKSTRA, M. 2015. Pg. 13
77
İlginç bir şekilde ileride verilecek olan metinde KAxKAK hattant- rahibesinden
kahin ile ilgili bir metinde söz edilmiştir. Bu metin diğer iki KBo XVI 97 ve KBo XL 48352
metnin birleşiminden oluşmuştur. Ve ilgi çeken, tartışılan ve araştırılmış Ahhiyawa
metninin bir kısmını oluşturmaktadır. Bu metin M.Ö. on üçüncü yüzyıla aittir, bir kehanet
metnidir ve ayrıca Hititlerin bazı eski dillerden kullandıkları terimlerden dolayı yazının
tamamen anlaşılması kolay değildir. Bu kehanet metninde Hitit büyücüleri bazı fal
sorularını cevaplamak için çalışmışlardır. Bu sorulardan, ritüellerin yapılış yöntemi,
yolculuklar ve güzergâhlar, tanrıların kızgınlığı, kraliçenin sağlığı ülkenin düşmanları
diğer birçok sorular örnek verilebilir. Daha önce anlatıldığı gibi, büyücüler farklı
yöntemlerden yararlanırlardı ki bunlardan “extispicy” (kurban edilen hayvanların iç
organlarını muayene etme), kehanet (kuşlar gibi hayvanların davranışlarını gözlemlemek)
yöntemlerinden söz edilmiştir353.
Burada bu metinde daha öncede gösterildiği gibi ilgi çeken kadın görevi, KAxKAK
hattant- rahibesidir. Daha önce anlatılanların tam tersine, rahibe fal bakma performansı ile
ilgisiz olarak görünmekte yalnız kendiliğinden sorulan bir sorunun bir kısmı olarak
görünmektedir. Bu durumda, KAxKAK hattant- rahibesi görünüşe göre Ištar veya
Nineveh’nın Shaushga tanrılarını kızdırabilecek bazı yapılan yanlışlarda karışmış olduğu
bilinmektedir:
352
Bu iki yazının birleşimi CTH 571.2 olarak tanımlanmaktadır.
353
Beckman, G., Bryce, T. & Cline, E. (2011). The Ahhiyawa Texts. Atlanta: Society of Biblical Literature,
183.
354
a.g.e., 227
78
çevrilmiştir. Böylece anlaşıldığı üzere kadının kendi yüzü olduğu ve maske kullanmadığını
burnunun şeklinin ise ritüel sırasındaki bir sakatlanma sonucu olduğunu belirtirler.
Vs. II
1’ [
2’ SÌRRU L[Ú
4’ hal-zi-iš-ša-an[-zi
5’ na-an-kán SAG.DU[-
6’ nam-ma-an-kán ša[-
7’ GAL.GEŠTIN-ia pí-e-[da-
8’ kat-ta hu-ua-ap[-
10’ú-u-ši-ip ši-xx[
15’ tu-um-nu-il-la[
355
Bo 414 ve CTH 715 olarak da tanınmaktadır.
79
25’ nam-ma-aš-kán [
26’ nu-uš-ša-an x[
28’A-NA DINGIRLIM x[
Metnin yirmi birinci satırında bu bölümde araştırdığımız kadın görevi çoğul şekilde
verilmiştir (MUNUS.MEŠKAxKAK hattant-). KUB XLVII 65 metninde de anlaşıldığı üzere,
bu rahibelerden oluşan bir gruba katılırlar. Aslında, bu yazıdan alınan az bilgiden bile bir
ritüel veya şenliğin yapılışı bilinmektedir. Ekmeğin (NINDA), sunucu/ kurban getiren/
efendi 356 (EN.SISKUR) , bir tanrı (DINGIRLIM/DINGIRLAM)), ve tapınak görevlilerinin
bulunması bir ritüelin yapılmakta olduğunu göstermektedir. Metinden anlaşıldığı üzere
EN.SISKUR’un yanı sıra: GAL.GEŠTIN (“Şarap büyüğü”, en yüksek askeri rütbe357), ve
ilginç bir şekilde tekrar LÚNAR (şarkıcı) ve LÚAZU veya LÚHAL (büyücü) gibi katılımcılar
görülmektedir. KUB X 63 numaralı metinde bu bilgiler dışında başka her hangi bir bilgi
bulunmamaktadır.
356
The University of Texas at Austin. Linguistics Research Center. Hittite Online. Hittite: Master Glossary
https://lrc.la.utexas.edu/eieol_master_gloss/hitol/11, December 3, 2016
357
Collins, 2007, 107
80
81
6. SONUÇ
Hititler ataerkil bir toplum olmasına rağmen diğer eski toplumlardaki kadınların
aksine daha olumlu, yararlı ve erkeklerle eşit haklara sahip bir konum içerisindedirler. Hitit
kaynaklarına göre kadınların tapınaklarda birçok farklı pozisyonda görev aldıkları
anlaşılmaktadır. Bu kadınların kim oldukları, hangi görevleri yerine getirdikleri, hangi
kurallara uymak zorunda oldukları ve bunun gibi birçok sorunun daha iyi cevaplanması
için bu görevlilerden beşi olan MUNUS
KAR.KID, munusazzinna, MUNUSentanni, NIN.DINGIR
ve MUNUSKAxKAK hattant- incelenmiştir.
MUNUS.MEŠ
KAR.KID ile ilgili tabletler analiz edildikten sonra anlaşılmıştır ki Hitit
dünyasında kullanılan bu ifadenin iki farklı anlam barındırmaktadır. Bunlardan birincisi
Hitit hukuk metinlerinde geçen ve “fahişe” anlamına gelen ifadedir. İkincisi ise, tapınak
görevlileri arasında yer alan ve “hierodule – kutsal fahişe” olarak anlamlandırılan
MUNUS.MEŠ
kelimedir. Aslında, KAR.KID’in farklı dini törenlerde gerçekleştirilen kültsel
aktivitelerde adanmış bir şekilde görev aldığı görülmektedir. Bununla birlikte
MUNUS.MEŠ
KAR.KID’in tapınaklar için çok önemli bir çalışan olduğu anlaşılmaktadır. Şöyle
82
ki, onun, bazı metinlerde Hitit rahibeleriyle aynı görevleri yerine getirdiği görülmektedir.
MUNUS.MEŠ
İncelenen belgelerde KAR.KID’in “cinsel görevi”ne dair somut deliller
bulunmaması onun “kutsal fahişe” olarak adlandırılmasının yorumdan öteye gitmeyeceğini
ortaya koymaktadır. Mezopotamya’da KAR.KID ile Ištar arasında bir ilişki olduğuna
inanılsa da Hititlerde bu yönde bir ilişkiden bahsetmek için yeterli delil bulunmamaktadır.
MUNUS.MEŠ
Aslında, KAR.KID’in hiçbir tanrıyla özel bağlantıya sahip olmadığı
görülmektedir.
munus
azzinna’nın bahsedildiği üç metnin incelenmesi neticesinde, bu kadınların,
özellikleri ve Hitit tapınaklarındaki görevleri hakkında oldukça az bilgiye rastlanmaktadır.
Elde edilen veriler sonucunda bu kadınların, tanrıça Ištar ve diğer önemli bir tanrı olan
Fırtına tanrısı ile kültsel bağlantıya sahip olduğu anlaşılmaktadır. munusazzinna denildiğinde
bazen tek bir kadın ifade edilirken bazen de bir grup kadından bahsedilmektedir. Bu
kadınların rüyalarda görünmesine dair belgelerin sayısı herhangi bir sonuç çıkarmak için
az olsa da eldeki bu metinlerden; bu kadınların tanrının temsilcisi olarak tanrı adına
rüyasına girdiği kimseden bazı isteklerde bulunduğu anlaşılmaktadır. Son olarak,
munus
azzinna kelimesinin “Azzili kadın “olarak anlamlandırılması Hititlerle çoğu zaman
düşmanca ilişki içerisinde bulunan bu topraklardan gelen kadınların Hitit tapınaklarında
nasıl görev aldıkları sorusunu akla getirmektedir. Bu konu hakkında iki ihtimal olabileceği
düşünülmektedir. Bunlardan birincisi, bu kadınlar Azzi ile yapılan mücadele sonucunda
NAM.RA olarak Hitit topraklarına getirilip tapınaklarda görevlendirilmiş olabilirler. Diğer
bir olasılık ise önemli bir dini merkez olan Šamuha’nın bir dönem Azzi toprakları ile sınır
olması neticesinde oluşan dini temas ile bu kadınların tapınaklarda görevli olarak
yerleştirilmiş olabileceğidir. munus
azzinna ile ilgili daha çok veri elde edilene kadar bu iki
düşünce tahminden öteye geçemeyecektir.
MUNUS
entanni’den bahseden bazı Hitit belgelerinin analizi sonucunda bu kadınların
Hurri ve Kizzuvatna kökenli belgelerde görülen Hurri rahibeleri olduğu anlaşılmaktadır.
Mezopotamya’daki UGBABTU gibi MUNUS
entanni de tapınak hiyerarşisinde alt sınıflarda
bulunduğu gibi sosyal yapı içerisinde de alt tabaka da yer almaktadır. Ruhban sınıfına
giren MUNUS
entanni aile mirasını reddederek “gönüllü yoksulluk” denilen durumu kabul
ederek tapınağın desteğine bağımlı hale gelmektedir. MUNUSentanni’nin hayattaki tek amacı
tanrıya hizmet etmek ve ona karşı yapılacak görevleri yerine getirmektir. Bu kadından
bahseden bir metinde onun tanrı adına konuşarak tanrının iyiliği için endişelendiği
83
Araştırma için seçilen kadın görevliler hakkındaki tabletlerin incelenmesi ile elde
edilen bilgilerin kısa bir özeti aşağıdaki tabloda yer almaktadır:
84
Görevli
Kadın Bulunduğu Başka bulunan
Metin Rol/görev/işlev ilgilendiren Açıklamalar
Görevli yer görevliler
Tanrı
KAR.KID
KUB
Savaşlarda Ištar -MUNUS.MEŠ ešinzi
XXIV Belirlenmemiş. Tanrıça Ištar
tanrıçasının peşinden gider. (eši-kadınları)
7
-lú.meš UR.BAR.RA
KAR.KID kadınların ve
(kurt-adamlar)
onun başı
-lúSANGA dTetewatti
(GALmunus.mešKAR.KID Fahişelerin görevinin,
(Titiwatti rahibi)
KBo ) bir ritüele katılır. Titiwatti rahibesinin
-munusSANGA
XXIII Titiwatti rahibesi ile Belirlenmemiş. Titiwatti Tanrısı görevi ile aynı
dTetewatti (Titiwatti
97 beraber dans eder ve bir olduğu
rahibesi)
türlü yakalama- anlaşılmaktadır
-MUNUS suppišaraš
uzaklaştırıcı ürkütme
dTetewatti (Titiwatti
oyunu sergiliyorlar.
tanrısının bakiresi)
-LÚ ALAM.KAxUD
(“kült görevlisi”)
-LÚkitaš (dua eden
rahip)
-LUGAL (kral)
-LÚSÌLA.ŠU.DU8.A
(saki)
-LÚ.MEŠSANGA
Ritüele katılıyorlar. Kralın (rahip)
önünde KAR.KID -LÚSANGA
Bo
kadınları Parga tanrısı için Belirlenmemiş. Parga Tanrısı DZulumma (Zulumma
181
yapılan kurban ayinlerinde tanrının rahibi)
rol oynamaktalar. -SALSANGA ŠA
DMAH[ (MAH
tanrıçasının rahibesi)
-MUNUS.MEŠhazgara
(hazgara kadınları)
-LÚDAM.GAR
(tüccar)
-MUNUSMEŠ
SANGA (rahibeler)
-UGULA LÚMEŠ
Şehir dışında
Belirlenmemmiş. iki ALAM.ZU9 (alamzu-
KBo bulunan büyük
KAR.KID kadınları ikişer adamları başı)
XXV ihtimalle bir su Belirlenmemmiş.
defa bazı aktiviteler yaptığı -LUGAL (kral)
14 kaynağının
düşünülmektedir. -LÚMEŠ UR.BAR.RA
çıktığı yerde
(kurt-adamlar)
-bazı yüksek mevkili
yöneticiler
GALmunus.mešKAR.KID
(KAR.KID kadınlarının
başı) önemli bir ritüele Titiwatti tanrısının
-LUGAL (kral)
katılır. KAR.KID Eğer KI.LAM rahibesi ile aynı
-LÚMEŠ ALAM.ZU9
kadınlarının başı festivalinin bir görevi yapar.
(alamzu-adamlar)
KAR.KID-kadınların parçası ise, KAR.KID kadınların
-MUNUS
KUB Titiwatti tanrısının büyük ve doğurganlık ve
Titiwatti tanrısı AMA.DINGIR
II 3 AMA.DINGIR rahibesi ile olasılıkla cinsellik konuları
dTetewatti (Titiwatti
iki çıplak hokkabazın Hattuša'da arasında olan
tanrısının rahibesi)
bulunduğu marnuwan meydana bağlantının
-LÚSANGA
fıçısının etrafında dönerler. gelmektedir. gözlenmesi
(SANGA-rahip)
Sonra KAR.KID kadınların mümkündür.
başı ahşap hançer
tutmaktadır.
85
-MUNUS.MEŠ
Hatti kökenli bir ritüele BURRUTIM
katılıyorlar. KAR.KID -MUNUS.MEŠ katruš
kadınları savaş arabanın (katra-kadınları)
önünde hareket etmenin
KUB Hattuša ve -MUNUS.MEŠ
yanı sıra, ellerinde yanan (?)(belirlenmemiş Erkek dansçının ile
X 91 Tawiniya'daki DINGIRLUM
meşaleler taşıyarak, kadın görevlileri) aynı görevi üstelenir.
II bir ormanda.
tanrının ormana doğru -LÚ HAL (rahip)
götürülmesinde önemli rol -LÚ HUB.BÍ (erkek
oynadıklarını dansçı)
düşünmekteyiz
azzinna
Kralın
rüyalarında
Bu kadınlar tanrının görülmüştür.
memnuniyeti için Ištar LÍL -Hešmiya azzinna’nin “bir
CTH Konumsuz
kraldan, tanrıya (Kırların -LUGAL (kral) gurup kadın
583 (rüya).
adaklar sunmasını arz Ištar’ı). -Hepapiya görevli”
ederler. kategorisine ait
olduğu
anlaşılmaktadır.
Kraliçenin
rüyalarında
azzinna kadınının görülmüştür. Bu
kraliçeden belgeden
KUB Šamuha’nın
Šamuha’nın Ištar’ı için Konumsuz -MUNUS.LUGAL munusazzinna
XLVIII tanrıça
bazı belli başlı adaklar (rüya). (kraliçe) kadınının Ištar
126 Ištar’ı
sunması isteğinde tanrıçası için
bulunur yapılan kültlerde
görevlendiği
anlaşılmaktadır.
azzinna kadınının
bu ritüelde
önemli görevleri
olduğu
azzinna kadının bir görülmektedir.
ritüelde görev aldığı Çünkü “Fırtına
anlaşılmaktadır. -LÚ dIŠKUR tanrısının bir
KBo azzinna kadınının bir dIŠKUR (“Fırtına tanrısının görevlisi” ile bu
XXV şeyin (?) önünde Belirlenmemiş. (Fırtına adamı” ) ritüele
109 “yüksek sesle tanrısı) -DUMU.É.GAL katılmaktadır.
söylendiği (belki (“sarayın oğlu” ) azzinna kadınının
yüksek sesle dua eder) evinde de bir
belirtilmektedir. eylemin
yapılması bu
kadının ritüeldeki
önemi
göstermektedir
86
entanni
KUB
Görüldüğü üzere,
XV 5 +
MUNUSentanni,
KUB
Ehli-Kušuh’a kral ile -Kral
XLVIII
ilişkili olan ve altın Belirlenmemiş. Belirlenmemiş. -Ehli-Kušuh
122 +
konusu içeren bir -Hepapiya
KBo
meseleye işaret
XLIII
etmektedir.
66
Acaba, tanrıça
Hepat’ın sıfatını
kullanması, bu
Bu terim entašši-
kadının, Hurri
KUB şeklinde ve Hurri
tanrıçasının
XXX tanrıçası Hepat’ın bir Belirlenmemiş. Tanrıça Hepat
kültünde görev
31 sıfatı olarak
yapan önemli bir
açıklanmıştır
görevli midir?
Sorusunu akla
getiriyor.
Büyücü ve
entanni-
rahibesinin
Bir kişinin
sınıfına girmeye
günahlarından
karar vermeleri
temizlenmesi için
onların “gönüllü
yapılan ritüeline
yoksulluk”
katılır. entanni- -LÚAZU ya da
statüsüne
Bo rahibelerinin ritüeli LÚHAL (büyücü)
Belirlenmemiş. Belirlenmemiş. geçmeleri
4952 yönetmiş olduğu -EN.SISKUR
anlamına
anlaşılmaktadır. (kurban sahibi)
gelmektedir .
Entanni rahibesi, iki
Böylelikle onların
farklı sınıfından olan
fakirlikleri, kişisel
tapınak görevlerinin
ve gönüllü olarak
"fakirlik" savunuyor.
ruhban sınıfına
girmek istedikleri
içindir.
87
NIN.DINGIR
NIN.DINGIR,
kraliyet çiftinin
yanında dans eder
ve arkammi
NIN.DINGIR
enstrümanını çalar,
kadınının Hitit
Sonrasında kendi
kralı ve
yerlerinde kalırlar
kraliçesisin
KBo ve ilk sağa ve
-LUGAL (kral) yanında
XX sonra sola Belirlenmemiş. Inara
-SAL.LUGAL (kraliçe) bulunmasından
9 dönerler. Sonra,
başka, onlar ile
kral ve kraliçenin
beraber aynı
yanında şömineye
eylemleri yaptığı
doğru koşmadan
anlaşılmaktadır
önce Inara tanrısı
ile ilgili olan
ritüelin bir kısmına
katılır.
-DUMUmeš.É.GAL
KBo NIN.DINGIR
(sarayın çalışanları)
XX kalkar ve dans Belirlenmemiş. Belirlenmemiş.
-lúhapiyaš (hapi
79 eder.
adamlar)
Kral ve kraliçenin
-LUGAL (kral)
KBo yanında ritüelde
-SAL.LUGAL (kraliçe)
XX kadehler tutar, Belirlenmemiş. Belirlenmemiş.
-lúhapiyaš (hapi
32 enstrüman çalar ve
adamlar)
dans eder.
88
KAxKAK
hattant-
Bu kadınların
yiyecek sunmak
üzere bir aktiviteyi
l-úAZU
gerçekleştirdiklerini Çoğul şekilde
KUB (büyücü)
düşünülmektedir. belirtilmiş
XLVII Belirlenmemiş. Belirsiz tanrı. -lúNAR
Daha doğrusu, (MUNUSmešKAxKAK
65 (erkek
onun bir sunu hattant-),
şarkıcı)
aktivitesi
gerçekleştirdiği
anlaşılmaktadır:
-GAL.
GEŠTIN
(“Şarap
Tekrar LÚNAR
büyüğü”)
Alınan az bilgiden (şarkıcı) ve LÚAZU
-LÚAZU/
bile bir ritüel veya veya LÚHAL
LÚHAL
CTH şenliğin yapılışına Belirsiz tanrı: (büyücü) gibi
Belirlenmemiş. (büyücü)
715 u rahibelerden DINGIRLIM/DINGIRLAM katılımcılar
-LÚNAR
oluşan bir gruba görülmektedir
(şarkıcı)
katılırlar. Aralarında olan ilişki
-EN.
nedir?
SISKUR
(kurban
sahibi)
89
KAYNAKLAR
Alp, S. (1999). Hititlerde Şarkı, Müzik ve Dans: Hitit Çağında Anadolu'da Üzüm ve Şarap.
Ankara: Kavaklıdere Kültür Yayınları.
Alp, S. (2011). Hitit Çağinda Anadolu. Ankara: TÜBİTAK Popüler Bilim Kitapları.
Bachofen J.J. (1988). Il Matriarcato. Ricerca sulla ginecocrazia del mondo antico nei suoi
aspetti religiosi e giuuridici. Tomo primo. Torino: Giulio Einaudi Editore.
Beckman, G. (2011). Blood in Hittite Ritual. Journal of Cuneiform Studies, 63, 95-102.
Beckman, G., Bryce, T. & Cline, E. (2011). The Ahhiyawa Texts. Atlanta: Society of
Biblical Literature.
Bryce, T. (2005). The Kingdom of the Hittites. Oxford: Oxford University Press.
Cengı̇ z, T. (2014). Hitit Çağı’nda Anadolu’da Anaerkil İzler, Doktora Tezi, Ankara
Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Tarih (Eskiçağ Tarihi) Anabilim Dalı,
Ankara.
Collins, B. J. (2007). The Hittites and their World. Atlanta: Society of Biblical Literature.
Darga, A. M. (2001). Anadolu’da Kadın. On Bin Yıldır Eş, Anne, Tüccar, Kraliçe.
İstanbul: Yapı Kredi Yayınları.
De Roos, J. (2007). Hittite Votive Texts. Leiden: Nederlands Instituut Voor Het Nabije
Oosten.
Dıjkstra, M. (2015). Prophets, Men of God, Wise Women: Dreams and Prophecies in
Hittite Stories. Prophecy and Prophets in Stories: Papers Read at the Fifth Meeting
of the Edinburgh Prophecy Network, Utrecht, October 2013. Leiden/Boston: Brill,
9-25.
Duby, G., Perrot, M. (2009). Storia delle donne in Occidente: L´Antichità. Bari: Editori
Laterza.
Fleming, D. (2000). Time at Emar: The Cultic Calendar and the Rituals from the Diviner's
Archive. Winona Lake, Indiana: Eisenbrauns.
Hazenbos, J. (2003). The Organization of the Anatolian Local Cults During the Thirteenth
Century B.C.: An Appraisal of the Hittite Cult Inventories. Cuneiform Monographs
Vol. 21. Netherlands: Brill.
Hoffner, H. A. (1974). The Arzana House. Anatolian studies presented to Hans Gustav
Güterbock on the occasion of his 65th birthday, 113-121.
Karasu, C. (2006). Çivi yazılı belgelere göre eski Anadolu kadını hakkında bazı gözlemler.
ÇÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 15 (3), 45-66.
Kılıç, Y. & Duymuş, H. (2007). Hititlerde Kadın ve Siyaset/ Woman And Policy in The
Hittites. Tarih Araştırmaları Dergisi, 26 (42), 85-99.
91
Laroche, E. (1963). La prière hittite: vocabulaire et typologie. École Pratique des Hautes
Études, Section des Sciences Religieuses, Annuaire 1964-1965, 72, 3-29.
Lebrun, R. (1996). Rituels de Muwalanni, à Manuzziya = CTH 703. Hethitica, XIII, 39-64.
Macqueen, J. G. (1986). The Hittites And Their Contemporaries In Asia Minor. London:
Thames and Hudson.
Memiş, E. (2011). Eskiçağ Türkiye Tarihi. (En Eski Devirlerden Pers Istilasına Kadar).
Konya: Çizgi Kitabevi Yayını.
Michel, C. (2008). Les Assyriens et leurs femmes anatoliennes. OAAS, 3, 209-229.
Miller, J. (2013). Writings from the Ancient World: Royal Hittite instructions and related
administrative texts. Atlanta: Society of Biblical Literature.
Mouton A. (2007). Rêves hittites. Contribution à une histoire et une anthropologie du rêve
en Anatolie ancienne. Leiden, Boston: Brill.
Otten, H. & Rüster, C. (2007). Hitit Yazınında ‘Kadın Hekim’. Kutadgubilig (Felsefe-
Bilim Araştırmaları/Journal of Philosophy-Science Research), (11), 271-275.
92
Sevinç, F. (2008). Hititlerin Anadolu’da Kurdukları Ekonomik ve Sosyal Sistem. SDÜ Fen
Edebiyat Fakültesi-Sosyal Bilimler Dergisi, Mayıs, (17), 11-32.
Süel, A. (1985). Hitit Kaynaklarında Tapınak Görevlileri ile İlgili Bir Direktif Metni.
Ankara: Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Yayınları.
Ünal, A. (2016). Hititlerde ve Eski Anadolu Toplumlarında Din, Devlet, Halk ve Eğlence.
Ankara: Bilgin Kültür Sanat Yayınları.
University of Chicago. (1956). The Assyrian Dictionary of the Oriental Institute of the
University of Chicago. Volume 6: H. Chicago: The Oriental Institute.
University of Chicago. (1965). The Assyrian Dictionary of the Oriental Institute of the
University of Chicago. Volume 2: B. Chicago: The Oriental Institute.
University of Chicago. (2005). The Assyrian Dictionary of the Oriental Institute of the
University of Chicago. Volume 12: P. Chicago: The Oriental Institute.
MUNUS(.MEŠ)
Yiğit, T. (2008). A Study of KAR.KID in the Hittite Cuneiform Texts.
Orientalia, 77, 75-78.
Internet: The University of Texas at Austin. Linguistics Research Center. Hittite Online.
Hittite: Master Glossary, https://lrc.la.utexas.edu/eieol_master_gloss/hitol/11
adresinden 3 Aralık 2016’de alınmış tır.
93
ÖZGEÇMİŞ
Kişisel Bilgiler
Eğitim
Yabancı Dil
İngilizce
GAZI GELECEKTIR...
DİANA VANESA DÍAZ MARTÍNEZ
T.C.
GAZİ ÜNİVERSİTESİ
SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ
YÜKSEK
MART 2017