You are on page 1of 48

.

BİRİNCİ BÖLÜM
GEMİ KULLANMA VE GEMİ KULLANICI
I‐ GEMİ KULLANMANIN ANLAMI
II‐ BİLİMSEL GEMİ KULLANMA
1‐ Güvenlik
A‐ Çevre Koşulları
B‐ Kumanda Kuvvetleri
C‐ Gemi Kullanıcı Yeterliliği
2‐ En uygun kısa süre
3‐ Başarı
III‐ YETERLİKLİ GEMİ KULLANICI OLABİLMEK
IV‐ GEMİ KULLANMAYA BAŞLAMAK
İKİNCİ BÖLÜM
YÜRÜTÜCÜ GÜÇ ve DİRENÇLER
I‐ GEREĞİ
II‐ GÜÇ ve DİRENÇ İLİŞKİSİ
III‐ GEMİLERİN KARŞILAŞTIKLARI DİRENÇ KAYNAKLARI
1‐ Hava ile ilgili karşılaştıkları
A‐ Durgun Hava Direnci
B‐ Rüzgar Direnci
2‐ Su ile ilgili dirençler
A‐ Karina sürtünme direnci
B‐ Dalga oluşturma direnci
C‐ Burgaç oluşturma direnci
D‐ Şahlanma direnci
E‐ Sığ su direnci
3‐ Toplam direnç
4‐ Dalgalı denizin toplam direnç üzerine etkisi
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
DOĞRUDAN KUMANDE EDİLEBİLEN ETMENLER
I‐ ANA MAKİNE
1‐ Pistonlu Buhar Makinaları
2‐ Dizel Makinaları
3‐ Buhar Türbin Makinaları
4‐ Gaz Türbin Makinaları
5‐ Turbo‐Elektrik ve Dizel‐Elektrik Makinaları
6‐ Çekirdeksel (nükleer) güçle yürütülen gemi makinaları
7‐ Makine tipleri ve değişken adım pervaneler
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
DOĞRUDAN KUMANDE EDİLEBİLEN ETMENLER
Gemi üzerinde etkisi bulunan birçok etmen vardır.
Bu etmenlerden bir bölümü, gemi kullanıcı tarafından,
doğrudan doğruya, bir bölümü dolaylı olarak denetlenebilirken
bir başka bölümü ise DENETLENEMEZ.
Bir gemi manevra yapmaktayken, o sırada var olan
etmenlerin tümü onu ayrı ayrı etkiler.
Böylece, gemi de bu etkileyici kuvvetlerin bileşkesine uygun
olarak ya hareket eder ya da dengede kalarak durur.
İşte bu nedenle, gemi kullanmanın özünü, gemiyi
etkileyen tüm kuvvetleri ona istediğimiz davranışı yaptıracak
bileşkeyi verecek biçimde düzenlemek oluşturur.
Her gemi kullanıcısının çok iyi tanıyıp, bilmek
zorunda olduğu ve
Doğrudan Kumanda Edilebilen Etmenler
Dolaylı Kumanda Edilebilen Etmenler
Kumanda Edilemeyen Etmenler
başlıkları altında üç ana bölümde kümelendirdiğimiz, gemileri
etkileyen etmenleri sırasıyla inceleyelim.
I‐ ANA MAKİNE
Bir gemiyi kullanan gemi kullanıcısının elinde bulunan
en etkin kuvvet kaynağı ANA MAKINEDıR.
ANA MAKINE, gemiye yaptırılması düşünülen hareketlerde
ve bu hareketleri bozmaya çalışan etmenlerin etkilerini yenmede,
temel kuvvet sağlar.
ANA MAKINE, gemi kullanmada, doğrudan doğruya
kumanda edebildiği kuvvet kaynağı olmasıyla, gemi
kullanıcısının en değerli yardımcısıdır.
Gemi kullanmada ANA MAKINENIN bu denli önemli olmasında
ötürü, girişeceği manevraların başarılı olabilmesi için,
bir gemi kullanıcısının, elindeki makinenin gücü ve tipinden
haberdar olması ve o makine tipinin özelliklerini dikkate alarak
iş görmesi zorunludur.
I‐ ANA MAKİNE
1‐ PİSTONLU BUHAR MAKİNESİ
Bu tip makineler, yeni yapılan gemilerde artık hiç
kullanılmamaktadır.
Yeterince yavaş dönme elde edilebildiğinden, makine
doğrudan doğruya pervaneye bağlanabilir; ara dişli kutusu
gerekli değildir.
Pistonlu buhar makineli gemilerde, köprüüstünden
makine telgrafına kumanda edildikten sonra, pervanenin
durmaktaysa çalıştırması ya da çalışmaktaysa durması işlemleri
arasında geçen zaman oldukça kısadır.
Tornistan beygir güçleri, İleri beygir güçlerine eşit
Elde edilen VERIM GÜCÜ SıNıRLı olmakla birlikte,
sağlamlığı
ve makine komutlarına yanıt vermedeki güvenilirliği,
gemi kullanma açısından çok iyi nitelikli makineler arasında
sayılırlar.
Buharlı Gemiler
1787 yılına kadar buharlı motorlar sadece su pompalarını ve
tekstil makinelerini çalıştırmak için kullanılmıştı.
22 Ağustos 1787 yılında ise Amerikalı mucit John Fitch
(1743‐1798) ilk vapuru Delaware Nehri’ne indirmiştir.
Bir süre Philaderphia ile Trenton arasında düzenli vapur
yolculuğu yapılmasını sağlamıştır.
Fakat Fitch ticari anlamda başarı kazanamamıştır.
1807 yılına gelindiğinde ise yine Amerikalı mucit olan Robert
Fulton saatte 8 km hızla giden adını Clermont koyduğu kırk metre
uzunluğundaki vapurları Hudson Nehri’nde işletmeye başladı.
Bu sefer Fitch’in tersine ticari başarı kazanıldığından Fulton
vapuların mucidi kabul edilmektedir.
1809 yılında ise Moses Rogers komutası altındaki Phoenix
okyonusa açılan ilk buharlı vapur oldu.
1811 yılında Mississippi Nehri üzerinde işleyen ilk gemi New
Orleans faaliyete geçti.
Okyonusu aşan ilk gemi ise 1919 yılında Georgia
Savannah’tan
İngiltere’deki Liverpool’a beşbuçuk haftada ulaşan Savannah isimli
gemi oldu .
Yolculuğun büyük kısmı yelkenlerin açılması ile bitirildiğinden
aslında buharlı gemi sayılmazdı.
1827 yılında Türbinlerin ve gemi pervanesinin keşfedilmesi sonucu,
pervanenin yan çarktan daha etkili olduğu anlaşıldı ve gemi teknolojisi
hızla gelişti
nehirsuyuwordpress.com İCATLAR
I‐ ANA MAKİNE
2‐ DİZEL MAKİNELERİ
Günümüzdeki gemilerde, yürütme amacıyla kullanılan
en yaygın makine tipi dizeldir.
Alçak hızlı ve Orta hızlı dizel makineleri olmak üzere
iki ana bölüme ayrılırlar.
Orta hızlı dizel makineleri, alçak hızlı dizel
makinelere oranla ÜÇTE BIR KADAR DAHA HAFIF
yapıda olup, DAHA AZ YER KAPLARlar.
Alçak hızlı dizel makinelar, tam yolda 100 tornanın
biraz üstünde dönen, tersinebilir makinelerdir.
Bu nedenle doğrudan doğruya pervaneye bağlanabilirler.
Orta hızlı Dizel Makineler ise model ve yapılarına bağlı
olarak 300 ile 500 torna arasında dönen, tersinebilir makinelerdir
Geleneksel, SABIT ADıM PERVANELERIN en uygun
etkinliğini veren en yüksek çalışma hızları 80 ile 110 torna
dolaylarında olduğundan, ORTA HıZLı DIZEL MAKINELER
pervaneye doğrudan doğruya bağlanmayıp, bir küçültme
donanımı yardımıyla bağlanırlar.
Orta hızlı dizel makinelerin pervaneye böyle bir dişli kutusu
aracılığıyla bağlanmasından yararlanılarak, bazı gemiler, bu tip
iki ya da üç tane daha küçük makineyle donatılırlar.
Bu düzenleme, makinelerden birisinde ortaya çıkabilecek
bir arıza sırasında geminin açık denizde yol alırken hareket
edemez duruma düşmesini önlediği gibi, darsuda manevra
yaparken kötü bir durumla karşılanmasını da önler
Dizel makineli gemilerde, MANEVRA SıRASıNDA
pervane durmaktayken, köprüüstünden makine telgrafına
kumanda edildiğinde, pervanenin çalışması, çoğunlukla
gecikmez.
Köprüüstündeki kumandadan sonraki normal bekleme süresi
5‐10 saniyedir. Bununla birlikte, bazılarında bu bekleme süresi
45‐50 saniyeye kadar uzadığı görülmektedir.
Bir gemide, makinanın alma süresi normalden uzunsa,
gemi kullanıcı mutlaka uyarılmalıdır.
Dizel makineli gemilerde, makine telgrafı STOP konuma
getirildiğinde, çalışmakta olan makine hemen durabilir.
Kumanda edildiğinde, makinenin ileriden tornistana,
tornistandan ileriye geçmesi uzun zaman almaz.
Yalnız gemi su içinde çok hızlı ileri yol yapmaktayken,
makine durdurulduktan hemen sonra tornistan vurulursa,
görece su akıntısının pervane kanatlarına yaptığı basıncın
neden olduğu zorlama yüzünden, bu tip makinelerin tornistana
zor aldığı ya da hiç almadığı görülmektedir.
Bu nedenle, PERVANESI SABIT ADıMLı olan, DIZEL
MAKINELI bir gemiyi kullanırken, tornistan vurulacak noktaya
gelmeden önce, geminin su içindeki yolunu düşürmeye ve
tornistan vurma noktasında geminin üzerindeki yolun çok
olmamasına dikkat edilmelidir.
Dizel makinelerin tam yol tornistan gücünün, tam yol
ileri gücüne oranla % 15 daha zayıf olduğu bilinmelidir.

Eski tip Dizel Makinleler, belirli bir zaman aralığı


içinde, belirli bir sayıda manevra yapabilme olanağı ile
sınırlıdır.
Dolayısıyla, böyle üst üste manevra yapabilme sayısı
sınırlı olan dizel makineleriyle donatılmış bir gemiyi
kullanan GEMI KULLANıCı, manevra başlangıcında,
elinde kaç makine manevrası yapabilme olanağı
bulunduğundan haberdar olmalıdır.
Dizel makinelerde, TORNA çabucak yükseltilebilir.
Örneğin, bunlarda, normal koşullar altında, tam yol ileri
ya da tam yol tornistan vurulduğunda, PERVANE kısa zamanda
en yüksek tornasına ulaşabilir.
Bu tip makinelerde en alçak manevra tornasının,
en yüksek tornadan yalnızca % 60 KADAR DÜşÜK olması,
daha düşük olmaması sorunu vardır.
Böyle bir makineyle donatılmış bir gemide, makinenin
gücüde yüksekse, bu durum, pek ağır yol ileri biçiminde
verilen bir makine telgrafı kumandasında geminin hemen ileri
doğru fırlamasına neden olur.
Böyle makineler, gemiyi rıhtım boyunca halatları
yardımıyla birkaç metre ilerletmekte güçlük çekildiğinde
başvurulan ileri dokunma uygulamalarını sakıncalı kılar.
Ayrıca, bir halat üzerine yük bindirerek manevra yapmak da,
özellikle makineye kumanda edildiği sırada halatın boşu
varsa KARAMAN VURULACAğıNDAN tehlikeli olur.
KARAMAN VURMAK ; durgun, gevşek haldeki
bir malzemenin (halat, zincir, bumba, dümen) aniden durum
değiştirmesiyle oluşan durum (ani gerilme, kavança vb)

KAVANÇA ; Herhangi bir şeyi bir taraftan diğer tarafa


geçirmek veya aşırmak ya da bir yerden diğer bir yere aktarmak.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
DOĞRUDAN KUMANDE EDİLEBİLEN ETMENLER
I‐ ANA MAKİNE
1‐ Pistonlu Buhar Makinaları
2‐ Dizel Makinaları
3‐ Buhar Türbin Makinaları
4‐ Gaz Türbin Makinaları
5‐ Turbo‐Elektrik ve Dizel‐Elektrik Makinaları
6‐ Çekirdeksel (nükleer) güçle yürütülen gemi
makinaları
7‐ Makine tipleri ve değişken adım pervaneler
I‐ ANA MAKİNE
3‐ BUHAR TÜRBİN MAKİNELERİ
Dizelden sonra, ikinci sırayı buhar türbin makine tipi
almaktadır.
Buhar türbinli bir makineden elde edilen BEYGIR GÜCÜ,
aynı büyüklükteki öbür makine tiplerinden elde edilen
BEYGIR GÜCÜNE ORANLA oldukça yüksektir.
Bu tip makineler hem çok sessiz çalışırlar, hem de hemen
hemen hiç titreşim yapmazlar.
Bu niteliklerinden ötürü, buhar türbinli makineler, yüksek
güce gereksinim duyan SAVAş GEMILERI ve TANKERLER ile
rahatlık aranan YOLCU GEMILERINDE yaygın olarak
kullanılmaktadır.
.
.
Buharlı türbinli makineler, genellikle yapılarına bağlı olarak
3000 ila 6000 torna arasında çalıştıkları zaman en yüksek
verimi verebilirler.
Geleneksel pervanelerin en verimli çalışma hızı
80 ILA 110 TORNA DOLAYLARıNDA olduğundan, TÜRBIN ile
PERVANEYI ayrı ayrı kendi verimli hızlarında
çalıştırabilmek için, ikisi arasında bir küçültme donanımı
kullanılır.
Bu tip makineler tek yönlü çalışan (tersinemeyen) makinelerdir.
Bu nedenle, buhar türbinli makineyle yürütülen
gemilerde, geleneksel sabit adım pervaneyi tornistanla
döndürmek amacıyla düzenlenmiş bir başka türbin makine
daha gereklidir.
Gemiyi ileriye yürüten makineye oranla çok daha az
kullanılması göz önüne alınarak, ekonomi sağlamak
yönünden, tornistan türbinin küçük tutulması genel bir
uygulamadır.
Bu yüzden, türbin makineyle donatılmış sabit adım
pervaneli gemilerin, tornistan güçleri çok sınırlıdır.
Çoğunlukla, tornistan türbinin gücü ileri türbün gücünün
2/3’ünden de azdır.
Bu tip makineli gemilerde, en çok 5 ila 8 dakika kadar
sürekli tornistan yapılabilir; kazan çökme tehlikesi
nedeniyle, daha uzun süre tornistan yapılamaz.
Buhar türbin makineli gemilerde, köprüüstü makine
telgrafı STOP konumunda bulunmaktayken, PERVANE
genellikle, gemiden gemiye değişen oranlarda olmakla birlikte,
az da olsa hep ileri çalışır.
Gemi ileri yol yapmaktayken makine telgrafına STOP
vurulduktan sonra, PERVANENIN biraz ileri döner kalması,
bazı gemilerin IYI DÜMEN DINLEYIP, baştutmasını
sağlayabilir.
Ancak, makineye STOP komutu verilmişken, PERVANENIN
gemiyi ileri yürütmeye çalışma eğilimi, gemi akmaya
bırakıldığında, ileri yolun düşmesini geciktirme ve tümüyle
sonlandırmasına engel olma sakıncaları doğar.
Bazı durumlarda ya da yerlerde, PERVANENIN
hiç dönmeyip, tam durması istenebilir.
Durum makine dairesine bildirilir; onlarda, TORNISTAN
TÜRBININI, PERVANENIN ileri dönüşünü engelleyip
durduracak biçimde kısıtlı çalıştırarak, bu isteği
karşılayabilirler.
Türbin makineyle donatılmış gemilerde, ALÇAK PERVANE
DÖNÜşÜNDEN yüksek pervane dönüşüne çıkılması ya da
YÜKSEK PERVANE DÖNÜşÜNDEN alçak pervane
dönüşüne
düşülmesi, öbür makine tiplerine oranla oldukça uzun
bir zaman alır.
Bu nedenle, bu tip makineyle donatılmış bir gemide HıZıN
azaltılması ya da çoğaltılması gerektiğinde, makine
telgrafına kumanda etmekte erken davranılmalıdır.
Özellikle, gemi ileri yol almaktayken, belirli bir yerde
durdurulmak isteniyorsa, tornistan gücünün zayfılığı da
dikkate alınarak, durulmak istenen noktaya gelmeden
çok önce YOL KESILIP, hız düşürülmeye başlanmalıdır.
Türbin makineli gemilerde, istenirse, PERVANE, ileriye
doğru da geriye doğru da ÇOK KÜÇÜK BIR TORNADA
çalıştırılabilir.
Bu tip makineyle donatılmış gemi, bir halatının ya da
bir demirinin üzerine bindirerek, yavaşça manevra
yapabilir.
Türbin makinelerin, manevra yönünden elverişsiz olan birçok
özellikleri yanında, GEMI KULLANıCıYA sağlayabildikleri
tek büyük kolaylıktır, YAVAŞ MANEVRA YAPABİLMESİ
Bu tip makineyle donatılmış,, hızdan sakınmak
ve ileri görüşlü olup zamanında önlem almak
başkoşullardandır.
I‐ ANA MAKİNE
4‐ GAZ TÜRBİN MAKİNELERİ
İlk kez 1947 yılında denizde kullanılmaya başlanmış, ancak
bugüne kadar gereken ilgiyi görmemiştir.
Gaz türbin makinelerin yakıt tüketimi, öbür makine
tiplerine göre YÜKSEKTIR.
Yalnız, bu tip makineler, öteki tiplere oranla çok küçük
ve hafiftirler.
Ayrıca, GAZ TÜRBINI MAKINELERIN güvenilir olduğu,
gerektiğinde yeni bir makinenin, gemi yük altındayken
bile, 24 saat içerisinde donatılabileceği üstünlükleri
arasında belirtilmektedir.
Yapımcıların görüşlerine göre, bu tip makineler, OTOMATIK
YÖNETILMEYE de UYGUN olduklarından, ileride özellikle hızlı
ve büyük gemilerde kullanılmaları beklenebilir.
Gemi kullanıcı açısından bu tip makinelerin, buhar
türbinli makinelerden hemen hemen hiçbir farkı yoktur.
Gaz türbinli makineler de, yüksek hızlı ve pervaneye
bağlanmak için bir donanım kutusuna gereksinim duyan tek
yönlü makinelerdir; sessiz çalışırlar ve titreşime neden olmazlar.
Gemi kullanıcıyı dolaylı olarak ilgilendirmekle
birlikte, gaz türbin makinelerinin buhar türbin makinelere göre
en önemli üstünlüğü, birkaç dakika içinde ısıtılıp,
üzerlerine yük bindirilmeye hazır duruma gelmeleridir.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
DOĞRUDAN KUMANDE EDİLEBİLEN ETMENLER
I‐ ANA MAKİNE
1‐ Pistonlu Buhar Makinaları
2‐ Dizel Makinaları
3‐ Buhar Türbin Makinaları
4‐ Gaz Türbin Makinaları
5‐ Turbo‐Elektrik ve Dizel‐Elektrik Makinaları
6‐ Çekirdeksel (nükleer) güçle yürütülen gemi
makinaları
7‐ Makine tipleri ve değişken adım pervaneler
I‐ ANA MAKİNE
5‐ TÜRBO – ELEKTRİK VE DİZEL – ELEKTRİK
MAKİNELERİ
Türbo – Elektrik Makineli bir gemide, TÜRBIN MAKINE,
eşzamanlı bir elektrik üreteçlerini belirli bir hızda çalıştırır.
Üreteç, elektrik motorlarını çalıştıran elektriği sağlar.
Elektrik enerjisini mekanik enerjisine çeviren ELEKTRIK
MOTORLARı ise bir düzenleyici donanım yardımıyla pervaneyi
istenilen hızda döndürür.
Üreteci çalıştıran makine yalnızca tek yönde
dönebilir
Pervaneyi tornistan döndürmek için elektrik motorlarını
tersine çeviren bir elektrik düğmesi yeterlidir.
PERVANENIN, ileri ya da tornistana çalışması ile torna
ayarlamaları köprüüstüne yerleştirilen elektriksel
düzenler yardımıyla doğrudan yapılabilir.
DIZEL – ELEKTRIK MAKINELER de, TÜRBO – ELEKTRIK
MAKINE yöntemiyle çalışırlar.
Bunların tek farkı, üreteçlerini çalıştırmak için TÜRBIN
MAKINE yerine DIZEL MAKINENIN kullanılmasıdır
TÜRBO – ELEKTRIK ve DIZEL - ELEKTRIK makineler,
gemi kullanıcı açısından en iyi tip makineler arasında sayılır.
Bunlarda , köprüüstünden makine telgrafına ya da
makine iletecine verilen her kumandaya anında yanıt
alınabilir.
İleride olsun tornistanda olsun tam güce çabucak ulaşılabilir.
İstendiğinde bu tip makineli gemilerde PERVANE çok
düşük
tornalarda da çalıştırılabilir.
Gemi kullanıcılar açısından çok iyi olmalarına karşın,
başlangıç donanım fiatları ile yakıt tüketimleri yüksek
olduğundan, TÜRBO – ELEKTRIK ve DIZEL – ELEKTRIK
makinelerden birisiyle donatılmış gemiler oldukça azdır.
Bununla birlikte, hem doğrudan doğruya
köprüüstünden
kumanda edilebilmeleri, hem de birçok değişik
manevrayı üst üste çabucak başarabilmeleri, DIZEL –
ELEKTRIK makinelerinin, dar alanda çalışan bazı liman
römorkorlerine donatılması sağlanmıştır.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
DOĞRUDAN KUMANDE EDİLEBİLEN ETMENLER
I‐ ANA MAKİNE
1‐ Pistonlu Buhar Makinaları
2‐ Dizel Makinaları
3‐ Buhar Türbin Makinaları
4‐ Gaz Türbin Makinaları
5‐ Turbo‐Elektrik ve Dizel‐Elektrik Makinaları
6‐ Çekirdeksel (nükleer) güçle yürütülen gemi
makinaları
7‐ Makine tipleri ve değişken adım pervaneler
I‐ ANA MAKİNE
6‐ ÇEKİRDEKSEL (NÜKLEER) GÜÇLE
YÜRÜTÜLEN GEMİ MAKİNELERİ
Atom enerjisiyle çalışan gemilerde, PERVANE, buhar
türbinli bir makineyle döndürürülür.
Bunlarda, nükleer reaktör, yürütücü türbin makine ile buhar
üreteçlerini ve yardımcı makineleri çalıştıracak buharı
doğuracak ısıyı vermeye yarar.
Bir başka açıdan söylersek, gemiye donatılan deniz tipi
bir nükleer reaktör, bir kazanın ocağı gibi iş görecek, suyu
buhara dönüştürecek ısıyı sağlar.
Nükleer güçle yürütülen bir gemi, gemi kullanıcısı
açısından, gerçekte, yalnızca BUHAR TÜRBINLI BIR MAKINE
I‐ ANA MAKİNE
7‐ MAKİNE TİPLERİ VE DEĞİŞKEN ADIM
PERVANELER
Gemi, geleneksel sabit adım pervaneyle donatılmış
ise, MAKINE TIPLERININ ÖZELLIKLERI MANEVRADA
hesaba katılması zorunludur.
Ancak, gemi, değişken adım pervaneyle donatılmış
ise,
durum değişir ve bu zorunluluk kalmaz.
Çünkü, gemi, son zamanlarda hızla yaygınlaştığı görülen,
değişken adım pervaneyle donatıldığında, değişken
makine tiplerinin MANEVRAYı etkileyen, kendilerine
özgü, özellikleri tümüyle ortadan kalkmaktadır.
Değişken adım pervaneyle donatılmış bir gemide,
hangi tip makine bulunursa bulunsun, bu PERVANENIN
geleneksel sabit adım pervaneden farklı olan çalışma
yöntemi nedeniyle, makine tiplerinin manevrayı değişik
biçimlerdeki etkileme özellikleri, ortak noktalarda
birleşmektedir.

Değişken adım pervaneyle donatılmış bir gemide,


(makine tipi ne olursa olsun) ;
‐ Pervanenin tornası ile ileride ve tornistandaki güç verme
dereceleri
‐ Makine iletici yardımıyla köprüüstünden doğrudan doğruya
denetlenebilir ;
makine, şaft ve pervane durmaksızın hep aynı yönde
dönmelerini sürdürürlerken, PERVANE KANATLARıNıN
şafta göre olan duruşlarının köprüüstünden kumanda
edilerek değiştirilmesiyle, ileriden tornistana ya da
tornistandan ileriye hemen geçirilebilir;
hem ileride hem de tornistanda çabucak güç geliştirilebilir;
ileri ve geri tokatlamalar ile dokunmalar başarıyla
uygulanabilir;
PERVANE en alçağından en yükseğine kadar, istenen her hız
basamağında çalıştırılabildiğinden, geminin hızı da en alçak
ile en hızlı arasındaki her değere kolayca ayarlanabilir;
buna bağlı olarak, HALATA ve DEMIRE bindirme
manevraları da çok kolay yapılabilir.
Köprüüstünden verilen makine kumandalarında,
BEKLEME ZAMANı yok denecek kadar azdır;
Ayrıca, MANEVRA SıRASıNDA makinenin ‘’ALMAMA’’
diye bir sorunu yoktur.

DEĞİŞKEN ADIM PERVANE, PERVANE KONUSU İÇİNDE


DETAYLI yer alacaktır.

You might also like