You are on page 1of 2

Soru: Marx ve Weber’in kapitalist toplumun yapısına yönelik

değerlendirmelerini karşılaştırıp tartışınız.

İlk olarak kapitalizm ve kapitalist toplumların tanımlarını yapmakla


başlamak istiyorum. Kapitalizm özel mülkiyete dayalı sermayeye sahip olan
kişilerin tekelleşmesiyle insanların gücünü sömürmek diyebiliriz. Kapitalist
toplum ise sermayeye sahip olanların hiç durmadan kazandığı bunun yanında hiç
durmadan çalışanlarında hiç bir şey kazanamadığı toplumdur. Marks ve Weber
kapitalist toplumla ilgili söylediklerinden bahsetmek istiyorum.

İlk olarak Marks kapitalist toplumla ilgili görüşlerine değineceğim. Marks’a


göre toplumları bir arada tutan ekonomik ilişkilerdir. İlişkilerin temelinde ise
insanların eylemlerinin sonucunda çıkan üretim yer alır. Toplumlar arasındaki
sınıf farkı hep varken endüstri devrimiyle bu ara daha da açılmıştır. Toplumdaki
sınıflar ploterya ve burjuva olmak üzer ikiye ayrılmıştır. Marks göre kapitalizm
bir yerde üretim araçlarını kontrolü altına almış, onu tekelleştirilmiş sermaye
sahipleri ve bu üretimde beden gücünü belli bir ücretle işverene af eden işçiler
varsa, orda kapitalizmin özü oluşmuştur(Marks,2015).İşçi her zaman kapitalist
toplumların olumsuz ucudur. Makineleşmeyle işverenle işçinin arasındaki bağ
kopmuştur. İşveren artık işçilere makineleri gözetmen olarak görememektedir. Bu
durum işçileri kapitalist sisteme daha mecbur kılmıştır. Makineleşme işçinin
ücreti düşürmüştür. Marx’ın istediği şey işçinin yükü azaltarak refah seviyesini
artırmasıdır. Böylelikle ekonomik ilişkilere hak, adalet, özgürlük değerler
çevresinde bakmaya davet etmiştir(Goodin, Pettit, Pogge, 2016, s.545).

Weber akademik hayatı boyunca kapitalizmin neden batıda ortaya çıktığını


araştırmıştır. Weber’e göre ekonomik açıdan güçlü, sermaye sahibi, eğitimli olan
kişiler prostestan özelliklere sahiptir. Protestanların böyle sermaye sahibi olması
tarihsel konumlarına sonuçlandırabilir. Weber’in eserlerindeki temel kavram
rasyonelleşmedir. Weber’e göre kapitalizm iktisadi zihniyetin rasyonelleşmesinin
sonucudur. Weber kapitalizmi “siyasal kapitalizm” ve “ modern kapitalizm” olmak
üzere ikiye ayırıyor. İktisadi gelişme ilk defa batı’da Modern kapitalizmle
sonuçlanıyor. Weber’e göre, modern kapitalizm kazanç ve kâr arzusunun işin ve
üretimin rasyonel örgütlenmesi temeline dayanan işletmelerle gerçekleştirmeye
çalışıldığı iktisadi düzendir (Acar, 1993: 105).Weber’e göre kapitalizm sınırsız
kazanç ve kar hırsı değildir. Kapitalizm olsa olsa bu irrasyonel güdülerin
dizginlenmesi, en azından rasyonel olarak dengelenmesiyle özdeş olabilir (Weber,
1985: 15).
Weber kapitalizmi bir yaşam biçimi olarak görmekte olup kültürel ve ahlaki
görevler bütünü olarak görmektedir. Weber sermaye birikimini aç gözlülük olarak
görmemektedir. Sermaye birikimi ve daha fazlası için çabalamak onun için ahlaki bir
görevdir. Marx’sa kapitalizmi işçinin emeğinin sömürüldüğü bir yaşam biçimi olarak
görmektedir.

Kaynakça

 Weber, M. (1985), Protestan Ahlâk ve Kapitalizmin Ruhu, Çev. Zeynep


Aruoba, İstanbul: Hil Yayınları.

 Philip Pettit, Robert E. Goodin, Çağdaş Siyaset Felsefesi Kılavuzu, Dipnot


yayınları
 ACAR, M. (1993), “İslâm, Protestanlık ve Modern Kapitalist Gelişme”, Bilgi
ve Hikmet, Güz Sayısı, 105-108.

 Marx, K. (2015). Kapital, (Çev. Erkin Özalp, Mehmet Selik, Nail Satlıgan),
İstanbul: Yordam Kitap.

 Alptekin, M.Yavuz,(2015), KAPİTALİZMİN ORTAYA ÇIKIŞI: JEO-


KÜLTÜREL YAKLAŞIM, Dergipark

 Torun, İshak, MAX WEBER’E GÖRE İKTİSADİ ZİHNİYETİN


RASYONALİZASYONU, Dergipark,Sayı 15

Damlanur Tınas 190921064 N.Ö

You might also like