You are on page 1of 40

EĞİTİMİN

TOPLUMSAL
TEMELLERİ
Hazırlayan
Prof. Dr. Ruhi SARPKAYA
GİRİŞ

İnsan, tek başına hareket ettiği zaman insani özelliklerini


kazanamaz. İnsanı, insanlaştıran toplumdur.
İnsanın doğumundan sonra toplumdan uzak yaşadığını
düşünelim. Bu durumda bir dil öğrenemeyecek, kültürel birikimi,
insani değerleri kazanamayacaktır.
GİRİŞ

İnsan doğumundan ölümüne kadar çeşitli toplumsal


ortamlarda yer alır. Aile, okul, mahalle, köy, iş ortamı bunlardan
bazılarıdır.
Bu ortamların her biri, insan için bir toplumdur. İnsanın
gereksinimleri, istekleri duyguları, düşünceleri büyük ölçüde
içinde bulunduğu toplumdan etkilenir.
GİRİŞ

İnsanoğlu, içinde büyüdüğü toplumun özelliklerini,


niteliklerini taşır. O toplumun dilini, kültürünü, değerlerini
düşüncelerini ve dünyaya bakışını benimser. İşte tüm bu
özelliklerin, niteliklerin benimsenmesine eğitim araçlık eder.
GİRİŞ

İlkel toplumlarda insanoğlunun maddi ve manevi


birikimleri, ailede ya da kabile içinde usta-çırak ilişkisiyle
aktarılırdı. Toplumlar ilerledikçe eğitim, okullarda verilmeye
başlanmıştır. Bu nedenle eğitim, özünde sosyal bir olgudur.
Bu özelliğinden dolayı da eğitim ile toplum arasında sıkı
bir ilişki vardır.
GİRİŞ

Eğitim-toplum ilişkisinin incelenmesi, “Eğitim sosyolojisi”


nin konu alanı içine girer.
Eğitim sosyolojisi ise şu anlama gelir: En genel anlamda
eğitim ile toplum arasındaki ilişkileri ve eğitime etki eden
etmenleri inceleyen bir bilim dalıdır.
EĞİTİM SOSYOLOJİSİNİN ÖNEMİ

• Eğitim sosyolojisi, toplumsallaşma sürecindeki


başarı ya da başarısızlıkların toplumdan
kaynaklanan nedenlerini açığa çıkarır.
• Eğitim sistemin hem oluşturulması, hem de bazı
yönlerinin değiştirilmesi gerektiğinde, çeşitli
ülkelerin benzer sorunlar karşısındaki
tutumlarının öğrenilmesi ve söz konusu
toplumun yapısına uydurulmasında eğitim
sosyolojisi önemli katkılar sunar.
EĞİTİM SOSYOLOJİSİNİN ÖNEMİ

• Eğitim sosyolojisi, eğitimcinin mesleksel davranış


ve tutumlarında bölgecilikten kaçınmasına
yardım eder.
• Öğretmen eğitim sosyolojisi sayesinde okul ve
toplum konusunda, daha eksiksiz bir görüşe
sahip olur.
• Bütün eğitimciler, okul içinde yerine getirilen
toplumsal roller hakkında eğitim sosyolojisi
yoluyla daha iyi bir görüş kazanırlar.
EĞİTİMDE AMAÇLAR VE TOPLUM

• Amaçlar, eğitimin kalbidir. Eğitimin her aşamasında


amaçlardan hareket etmemiz gerekir.

• Amaçlar özellikle eğitim felsefesi, politikası ve eğitim


programları açısından önemlidir.
EĞİTİMDE AMAÇLAR VE TOPLUM

• Amaçlar, her ülkenin kendine göre saptadığı, yetiştirdiği


insanda eğitim yoluyla ne gibi istenilen davranışlar
kazandırabileceğini gösteren belirli ilkeler, özelliklerdir.
• Okullar da bu amaçlara ulaşacak biçimde öğrencileri eğitirler
EĞİTİMDE AMAÇLAR VE TOPLUM
• Okullarda amaçları, soyut birer önerme olmaktan kurtaran,
onların birer davranış haline getirilmesidir.

• Eğer amaçlar, davranış haline getirilmezse eğitim


programlarında bir süs olarak kalır.
EĞİTİMİN TOPLUMSAL İŞLEVLERİ

• Genelde eğitimin işlevleri bir toplumda eğitimin


amaçlarıyla bağlantılıdır. Yani amaçlara göre,
eğitimin işlevleri değişebilir, çeşitli toplumların
farklı amaçları olduğuna göre işlevler de bu
amaçlara göre biçimlenir.
• Eğitimin toplumsal işlevleri:
• Açık
• Gizli işlevler biçiminde incelenebilir.
Eğitimin Açık İşlevleri

• Toplumun Kültürel Mirasının Birikimi ve


Aktarılması: Her toplumda eğitim, toplumun
kültürel mirasının birikimini ve sürekliliğini
sağlamaya çalışır.
• Eğitimin Toplumsal İşlevi: Eğitim, toplumun
değerlerini, toplumsal kurallarını ve normlarını
(yapılması istenen, istenmeyen davranışlar)
çocuğa çeşitli yollarla öğretir.
Eğitimin Açık İşlevleri

• Eğitimin Siyasal İşlevi: Siyasal açıdan eğitimin iki görevi vardır.

• Birincisi, mevcut siyasal sisteme (devlete) sadakati sağlamaktır.

• İkincisi ise, önderlerin seçilmesi ve eğitilmesiyle ilgilidir.


Eğitimin Gizli İşlevleri
• Eş seçme(Eğitim uygun eş seçme ortamı hazırlar)

• Tanıdık sağlama (Arkadaş çevresini genişletir)

• Statü kazandırma

• Çocuk bakıcılığı (Okullar belirli saatlerde çocukları okulda


tutarak annelerin işini kolaylaştırır.)

• Temizleyicilik (Eğitim düzeyi arttıkça suç işleme oranı da


düşer.)
EĞİTİM VE AİLE
• Aile, birbirlerine doğrudan akrabalık bağlarıyla
bağlı olan, erişkin üyelerin çocuklara bakma
sorumluluğunu üstlendiği insan topluluğudur.
• Bütün toplumlarda, çocuklar üzerinde ilk ve en
etkili toplumsal çevre, onun içine doğduğu
ailedir.
• Çocuğun yaşam boyu yararlanacağı temel bilgi ve
beceriler, ona ailede kazandırılır
EĞİTİM VE AİLE
• Aile aşağıdaki işlevleri yerine getirerek çocuğun
toplumsal ve ruhsal gelişimine katkıda bulunur:
a) Biyolojik İşlevi: Toplumsal nüfusun kaynağını
oluşturması açısından aile, temel bir kurumdur.
Bu işlev eşlerin cinsel gereksinimlerini sağladığı
gibi, kuşakların sürekliliğini de sağlamaktadır.
b) Koruyuculuk İşlevi: Değişen koşullara rağmen
ülkemizde aile, çocuk için hâlâ en güvenli
sığınaktır. Aile, çocuğu çevrenin
olumsuzluklarından (çocuk istismarı, çeteler vb. )
korur.
EĞİTİM VE AİLE

c) Toplumsallaştırma İşlevi: Çocuğun toplumsal kuralları


öğrenmesi ailede başlar.

d) Sevgi İşlevi: Sevgi duymak, şefkat görmek, çocuğun


gereksinimleri arasındadır.

e) Eğitim İşlevi: Aile çocuğun ilk eğitim aldığı yerdir.


Okulun yaygınlaştığı 19. yy’dan önceki dönemlerde aile, çocuk
eğitiminde çok daha etkiliydi.
Ancak zamanla, bu işlevinde okulların yaygınlaşmasıyla bir
daralma olmuştur.
EĞİTİM VE AİLE
f) Dil Öğretme İşlevi: Akademik başarıyı olumlu ya da
olumsuz etkileyen en önemli etmenlerden birisi dildir. Dil ailede
öğrenilir.
Sosyo-ekonomik düzeyi düşük ailelerde dil gelişiminin genelde
zayıf olduğu bilinmektedir.
OKUL ÇEVRE İLİŞKİSİ
• Okul yenilikçi rolüyle her zaman çevreye katkıda bulunmak
durumundadır. Bu katkılar, yeni bilgiler kadar, yeni beceri ve
görgülerle zenginleşir.
• Okulun eğitim görevini tam olarak yerine getirmesi ve öğretim
çalışmalarında verimli ve başarılı olması okul ve çevre
arasındaki iyi ilişkilere bağlıdır.
OKUL ÇEVRE İLİŞKİSİ
• Okulun çevreyle ilişki kurmasında en önemli öğelerden
birincisi, okul-aile birlikleridir.
• Ancak okul-aile işbirliği her zaman kolayca
sağlanamamaktadır. Başlıca şu engellerle karşılaşılmaktadır :
OKUL ÇEVRE İLİŞKİSİ
• Anne –babaların kendi okul yaşantılarındaki
olumsuzluklardan dolayı okula soğuk bakmaları.
• Ailelerin okula çağrıldıklarında, genelde para
istenmesinden dolayı, ekonomik durumu iyi
olmayan ailelerin okula gelmemesi.
• Ailelerin okula ayıracak zamanlarının olmaması.
• Ailelere karşı yönetici ve öğretmenlerin olumsuz
tutumları.
OKUL ÇEVRE İLİŞKİSİ
• Etkili bir okul-aile işbirliği geliştirebilmek için
şunlar yapılabilir :
• Okul yönetimi ve öğretmenler, velilerle telefon,
e-mektup ve yüz yüze görüşmeler aracılığıyla
sürekli iletişim kurmalıdır.
• Okul yönetimi, okulla ilgili birtakım önemli
değişim, yenileşme(öğrencilerin yemek sorunu,
sınıf geçme, sosyal etkinlikler düzenleme vb.)
çalışmalarına ana-babaların katılmasını
sağlamalıdır.
OKUL ÇEVRE İLİŞKİSİ
• Okul yönetimi, aileleri öğrencilerin her türlü
riskten(uyuşturucu, çeteleşme, kumar, devamsızlık vb.)
korunacağına ikna etmelidir.
• Okul, içinde bulunduğu çevrenin gereksinimlerini sürekli
olarak saptamalı ve ailelerle ilişkilerde bu gereksinimleri
dikkate almalıdır.
KİTLE İLETİŞİM ARAÇLARI VE EĞİTİM

• Kitle iletişim araçları, televizyon, gazete, dergi, radyo,


afiş, internet ve Cd’leri içeren çok çeşitli formlardan oluşur.

• Kitle iletişim araçlarının kendi üzerimizde ve kamuoyu


üzerinde geniş kapsamlı bir etkisi olduğu bilinmektedir.
KİTLE İLETİŞİM ARAÇLARI VE EĞİTİM

• Kitle iletişim araçlarının günümüzdeki başlıca


işlevleri:
• Haber ve bilgi sağlama
• Toplumsallaştırma (Bireylerin toplumlar hakkında
genel bilgi ve değerleri edinmelerini sağlar)
• Tartışma ortamı hazırlama
• Kitlelerin eğitimine katkı sağlama(özellikle belgeseller
tartışma programları, haberler vb. aracılığıyla).
• Kitleleri eğlendirme
KİTLE İLETİŞİM ARAÇLARI VE EĞİTİM

• Ülkemizde, kitle iletişim araçlarının özellikle de radyo,


televizyonların yukarıdaki işlevleri olumlu anlamda yerine
getiremediği konusunda ciddi endişeler vardır.
• Özellikle yanlı haber programları yaparak toplumu yanıltma,
• Çocukları şiddete yönlendirme,
• Toplumsal değerleri hiçe sayma vb.
KİTLE İLETİŞİM ARAÇLARI VE EĞİTİM

• Eğitim kurumunun amaçlarıyla kitle iletişim araçlarının tutum


ve davranışlar üzerindeki etkileri zaman zaman çatışmaktadır.
Örneğin,
• eğitim kurumları, şiddet içeren davranışların yanlış olduğunu,
mafya tipi örgütlerin, çetelerin yasadışı ve ahlak dışı olduğunu
öğretirken, kitle iletişim araçları tam tersine bunları
yüceltmektedir.
KİTLE İLETİŞİM ARAÇLARI VE EĞİTİM

• Kitle iletişim araçlarının özellikle öğrencilerin üzerindeki


olumsuz etkilerini ortadan kaldırmak için bazı programların
yasaklanması çözüm olarak gözükmemektedir.
• Bu nedenle son yıllarda daha etkili bir çözüm olarak “Medya
okur-yazarlığı” önerilmektedir.
EĞİTİM KURUMLARI VE EŞİTLİK
• Eğitimde fırsat eşitliği, bir toplumda ırk, cins, dil, din, kentli-
köylü, sosyal sınıf ve tabaka ayrımı gözetilmeksizin toplumun
bütün üyelerine her eğitim basamak ve alanında, eşit koşullar
içinde eğitim görme olanaklarının sağlanmasıdır.
EĞİTİM KURUMLARI VE EŞİTLİK

Eğitimde fırsat eşitliğinin önündeki başlıca engeller


şunlardır:
1.Ekonomik Etkenler
a) Ailenin Geliri: Yüksek gelirli ailelerin, çocuklarına daha
fazla eğitim verme olanağı vardır. Dolayısıyla yoksul aileler
çocuklarını okula daha az gönderiyorlar. Okula göndermek
yerine onların bir işte çalışmasını sağlıyorlar.
b) Devletin Ekonomik Gücü: Devletlerin eğitime ayırdıkları
bütçelerin yetersiz olması durumunda, özellikle yoksulların
okula gitmeleri zorlaşmaktadır.
EĞİTİM KURUMLARI VE EŞİTLİK

2. Coğrafi Etkenler
a ) Köy-Kent Ayrımı: Köylerde yaşayanlar eğitim
olanaklarından daha az yararlanabilmektedirler.
b) Bölgesel Ayrım: Eğitim hizmetleri ve olanakları,
bölgenin nüfus yoğunluğu ve zenginliğiyle doğru orantılı olarak
gelişmektedir.
EĞİTİM KURUMLARI VE EŞİTLİK

3.Sosyal Etkenler
a) Cinsiyet Ayrımı: Ülkemizde Cumhuriyet döneminden
sonra, kadın eğitimine önem verilmiştir. Kadınların
özellikle ilköğretimde okullaşma oranları oldukça
artmıştır. Ancak ortaöğretim ve yükseköğretimde
kızların okullaşma oranları düşüktür. Kızların okula
gönderilmemesinde ekonomik güçlükler, bağnazlık,
ilgisizlik, gelenek-görenekler, tarımda ve ev işlerinde
çalıştırma gibi nedenler rol oynamaktadır.
EĞİTİM KURUMLARI VE EŞİTLİK

b)Nüfus Etkeni: Ülkemizde doğurganlık oranının


çok yüksek oluşu, kalabalık bir çağ nüfusu
yaratmaktadır. Öğretmen, araç-gereç, okul
sayısında da artışı gerektiren aşırı nüfus artışı,
eğitimin niteliğini de olumsuz etkilemektedir.
c)Eğitimsel Dengesizlikler: Nicelik ve niteliksel
yönden yeterli sayıda öğretmen olmaması eğitim
eşitsizliğine neden olmaktadır.
EĞİTİM KURUMLARI VE EŞİTLİK

Siyasal Etkenler
• Ülkemizde çeşitli siyasal partiler arasındaki görüş
ayrılıkları, kalıcı bir eğitim politikası, felsefesi ve
planlamasını olanaklı kılmamıştır.
• Bu yüzden istikrarlı bir eğitimin gerçekleştirilememesi,
eğitimdeki fırsat eşitliğini de etkilemiştir.
• Siyasal partilerin iktidara geldiklerinde akılcı ve bilimsel
olmayan yöntemlerle kendi yandaşlarını yöneticiliklere
ataması, eğitimin niteliğini düşürmekte, çeşitli
ayrımcılık politikalarının kökleşmesine neden
olmaktadır.
BEYİN GÖÇÜ VE EĞİTİM
• Yüksek öğrenim görmüş ya da mesleğinde ilerlemiş, yaratma
ve araştırma gücü fazla elamanların iktisaden kalkınmış
ülkelere çalışmak ya da yerleşmek üzere göç etmelerine beyin
göçü denir
Beyin göçünün başlıca nedenleri şunlardır:

• Eğitimle insan gücü arasındaki dengesizlikler. Bu,


ülkenin gereksinim duyduğu insan gücünden
daha fazlasının okullardan mezun olması
anlamına gelir.
• Ülkenin çalışma koşullarının (maaş, araştırma
olanakları vb. )iyi olmaması.
• Yabancı dilde eğitim yapılması.
• Gelişmiş ülkelerin, az gelişmiş ülkelerin eğitim
sistemlerine ve siyasal kararlarına müdahale
ederek, kendi ülkelerine beyin göçünü teşvik
etmeleri.
Beyin Göçünü Önleme
• Eğitimli insanlara iş olanakları sağlayacak yatırımlar
yapılmalıdır.
• Yurt dışına öğrenim için gönderilen öğrencilere sahip çıkılmalı,
onlara ülkelerinde kendilerine yeterli olanakların sağlanacağı
inancı, güvencesi verilmelidir.
Beyin Göçünü Önleme

• Yabancı dilde eğitime son verilmelidir, çünkü yabancı dilde


eğitim, öğrencileri, kültürel etkilenmelere açık hale getirerek
yurt dışına yönlendirmektedir.
• Bilim adamlarının çalışma ortamları, özlük hakları
iyileştirilmelidir.
DÜ ŞÜ NELİM TARTIŞALIM

• SİZCE ÖĞRETMENİN TOPLUMSAL SORUMLULUKLARI


NELERDİR?

You might also like