You are on page 1of 65

Eğitimin Felsefi

Temelleri
Dr. Hilal KAHRAMAN
 Felsefenin sözlük anlamı, gerçeğin
düşünce yoluyla araştırılmasıdır.
Felsefe ve Felsefi  Yunanca kökenli bir sözcük olup
Bilginin philo (sevgi) ve sophia (bilgelik)
Özellikleri sözcüklerinden oluşmaktadır.
 Kelime anlamı bilgiyi sevmek ve
aramaktır.
 Felsefenin en önemli işlevi gerçeği,
bilgiyi aramaktır. Bu arayışta en
Felsefe ve Felsefi temel araç düşüncedir.
Bilginin  Felsefe, insanın bir şeyin kaynağını
Özellikleri ve temelini bilme, anlama
merakından doğmuştur.
 Bu merakını bilimle doyuramayan
insan, zihinsel güçlerini olay ve
nesnelerin özüne çevirmiş ve
bilimin verilerinden de yararlanarak
Felsefe ve Felsefi tüm varlıklarla ilgili “bütüncül” ve
Bilginin “kavramlara dayalı” bir görüş
Özellikleri oluşturmaya çaba göstermiştir.
 Böylece felsefe, bilime dayalı bir
düşünme sistemi olarak ortaya
çıkmıştır.
 Felsefe; insanın niteliğini,
yaşadığımız dünyanın yapı ve
işleyişini anlama çabasıdır.
Felsefe ve Felsefi  Felsefe; gerçeği bulma ve öğretme
Bilginin yolunda bitmeyen bir derinleşmedir.
Özellikleri  Felsefe; insanı iyiye, doğruya ve
güzele yönelten bir düşünce
biçimidir.
Felsefe ve Felsefi  Felsefe, insanın fikirlerini organize
Bilginin etme, düşünce ve hareket alanlarının
bütününe bir anlam verme
Özellikleri gereksiniminden doğmuştur.
 Eğitim ve felsefe birlikte yürür,
karşılıklı olarak birbirini oluşturur,
Felsefe ve Eğitim düşünce ve eylem sürecinde
İlişkisi birbirleriyle alışverişte bulunur.
Birbirlerinin aracı ve amacıdır,
süreç ve ürünüdür.
 Eğitim felsefesi, eğitim düşüncesi
ve ülküsü çevresinde ortaya çıkan
tüm sorunların felsefi bir biçimde
ele alınması, incelenmesi,
değerlendirilmesi, eleştirilmesi ve
Eğitim Felsefesi
irdelenmesidir. Bu da eğitimi; her
yönden daha da aydınlatma,
yönlendirme ve belirginleştirme
anlamına gelir.
 Eğitim felsefesi, eğitime egemen
Eğitim Felsefesi olan dünya görüşüyle ilgili amaç ve
varsayımları açığa çıkarmaya ya da
yorumlamaya çalışmaktadır.
 Epistemoloji (Bilgi Sorunu)
 Ontoloji (Varlık Sorunu)
Felsefe Alanları
 Aksiyoloji (değerler sorunu)
 Mantık
 Epistemoloji, en genel anlamda
bilen ile bilinen arasındaki ilişkidir
denilebilir.
 Bilgi nedir?
Epistemoloji  Bilginin dayandığı kaynaklar neler
olabilir?
 Doğru nedir? Yanlış nedir?
 Gerçek bilinebilir mi?
 Bilgi doğuştan gelir, bilme veya
öğrenme sürecini zihinde örtük
biçimde var olan bilgilerin
canlandırılması olarak gören bir
anlayış idealist bir felsefeyi
benimsemiştir ve böyle bir
Epistemoloji öğretmen öğrencilerine bilgi
aktarmaktan ziyade onlarda var
olanları ortaya çıkarmak için
sokratik yöntemi kullanmalıdır. Bu
şekilde oluşacak farklı yaklaşımlar
eğitim sistemini etkiler.
 Arkhe nedir? Yani ilk nedir?
 Varolmanın niteliğini ve yasasını
çözümlemeye çalışan bir felsefi
disiplindir.

Ontoloji (Varlık  Varlık sorunu var olan her şeyin ne


Sorunu) olduğuyla ilgilidir.
 Varolan şeyler tanrı, insan, madde,
ruh, gerçek vb. olabilir. Ontoloji
bunların gerçekte var olup
olmadığıyla ilgilenir.
 Eğitimde yetiştirilecek öğrencide
görmek istenilenler insana
yüklenilen anlam ile belirlenebilir.
Bireye verilen anlam ne ise eğitim
anlayışı da ona göre şekillenecektir.
Ontoloji
 Örneğin, birey değişen ve gelişen
bir varlık olarak düşünülürse, eğitim
de öğrencinin gelişim ve değişimini
destekleyen bir yapı olur.
 İnsan davranışlarının iyiliğini,
kötülüğünü, güzelliğini,
estetikliğini, çirkinliğini ve bu
davranışların dayandığı değerleri
Aksiyoloji inceler.
(Değerler  İyi olan nedir? Doğru davranış
Sorunu) hangisidir?
 Ahlaklı davranış nedir?
 Etik nedir? Estetik nedir?
 Değerleri olan bireyler nasıl
yetiştirebiliriz?
 Ahlak dışı davranışa iten sebepler
neler? Bunlar nasıl engellenebilir?
 Değerler felsefesi etik ve estetik
Aksyoloji olarak iki alt birime ayrılır.
 Etik, doğru ve ahlaklı davranışı
tanımlar.
 Estetik ise, sanat ve güzellik
üzerine düşünmeyi tanımlar.
 Eğitimin amacı bireylerde değerler
oluşturma, ahlaklı davranmayı
kazandırma, güzel bakma ve
düşünme becerilerini geliştirmektir.
 Bu şekilde yapılan bir eğitimde de
Aksiyoloji zamanla değişen dünyanın
ihtiyaçlarına duyarlı, yeniliklerin
önünü açan, hoşgörülü ve esnek bir
ortamda yetişen bireylerin topluma
kazandırılması sağlanabilir.
 Doğru ve geçerli düşünme nasıl
olur?
 Düşünceleri ve önermelerimizi
Mantık doğru olarak temellendirip ne tür
çıkarsamalar yapabiliriz? • Duruma
uygun olarak nasıl akıl
yürütebiliriz?
 Akıl yürütmeye ve çıkarsama
yapmaya verilen önem eğitim
sistemini de etkilemektedir.
 Örneğin genel durumlar, yargılardan
özel ilkelere veya durumlara
Mantık varılabileceği (tümdengelim) gibi,
özel ilkeler veya durumlardan
genellemelere varan (tüme varım)
bir bakış açısıyla istendik özellikler
düzenlenebilir
 Eğitimde hedefleri belirlerken
çıkarsama ve akıl yürütmeyi
benimseyen bir anlayışla hareket
edilirse, öğrencilerin sorunu
çözmeleri için gerekli kuralları
Mantık bulup önermeler kurmasını,
çıkarsamalar yapmasını sağlayarak
problemi çözmesini kolaylaştıran
bir öğrenme yaşantısı
düzenlenmelidir.
 İdealizm
 Realizm
Felsefe Akımları  Pragmatizm
 Varoluşçuluk
 mutlak gerçeğin fiziksel olmaktan
çok ruhsal olduğunu savunur.
Çevredeki dünyayı yadsımamakla
birlikte çevredeki dünyanın mutlak
gerçek olmadığını ileri sürer.

İdealizm  Bu görüşe göre insan, ruhsal bir


nesnedir ve insanın yaşamdaki
başlıca amacı kendi doğasını
anlatmak, göstermektir. Eğitimin
amacı ise bunu yapmada ona
yardımcı olmaktır.
 Genelde bu görüşü savunan
düşünürler, gerçeğe ulaşmak için
İdealizm gözlem ve deneye dayanan bilimsel
yöntemi izlemekten çok, sezgiye ve
düşünceye dayalı bir yolu izlemenin
daha doğru olacağını ileri sürerler
 Eğitim insanın zihinsel süreçlerinin
geliştirilmesidir ve “entellektüel
eğitim” büyük önem taşır.
 İnsan özgür irade sahibidir.
 Kişi kendi düşüncelerini gözden
İdealizm geçirerek gerçeğe ulaşabilir.
 Eğitim; bireyi iyi, doğru ve güzele
teşvik etmeli; insanın doğuştan
getirmiş olduğu kimi yetenekleri
ortaya çıkarmaya çaba
göstermelidir.
 Maddenin gerçeğine inanış,
gerçekliğinin temelidir.
 Ülkücülüğe karşıt bir görüştür. Bu
görüşe göre evren, bir düş ya da
imge (hayal) değil somut olarak var
olan bir gerçektir, algılarımızdan
Realizm bağımsızdır.
 Bu düşünce sisteminde akılcılık
rasyonalizm, bilimsel gerçekçilik,
klasik gerçekçilik gibi felsefi
görüşler önemli ölçüde destek
bulmaktadır.
 Eğitimci, insanların doğal ve
kültürel çevresiyle uyum içinde
bulunmasını amaçlar.

Realizm  Eğitimci, bir koşullandırma çabası


içinde değildir. Genelde çevreyi
tanıma, öğrenme ve onu yeniden
düzenleme olanağını elde etmek
ister.
 Akılla ilgili kurallar, doğuştan değil
yaşantılar yoluyla sonradan
kazanılır. İnsan sorun çözerek
Pragmatizm yaşantı elde eder, yaşantılardan elde
ettiklerini de kural olarak öğrenir.
Bu iş, bir süreç içinde oluşur.
 Gerçeklik, durağan değil sürekli
değişme içindedir.
 Değerler evrensel değil görecelidir.
Pragmatizm
 İnsan biyolojik ve sosyal işlevleri
olan bir yaratıktır.
 Bu felsefi görüşleri eğitim alanına
uygulayan en ünlü düşünür John
Dewey (1859-1952) olmuştur.

Pragmatizm  John Dewey, eğitimi insanı


geliştirmeye yarayan bir süreç
olarak, okulu ise toplum yaşamının
küçük bir örneği olarak görür
 İyi bir eğitim programı, öğrencilerin
yaşantı ve ilgilerine dayalı
Pragmatizm olmalıdır. Eğitim programında
amaçlar, esnektir ve süreç içinde
değişmeye açıktır.
 İnsana çok önem veren, insanı her
şeyden daha önemli gören bir
felsefedir.
 Her insan, yaşamı boyunca
yapacakları konusunda kararı
kendisi vermelidir; çünkü her insan
Varoluşçuluk kendisinden, kendi değer
yargılarından ve kendi
gerçeklerinden kendisi sorumludur.
İnsan, kendi davranışlarının bir
ürünüdür ve kendi kendini
oluşturma durumundadır.
 Bu felsefeye göre yaşam ve eğitimin
amacı, insanın bir varlık olarak
Varoluşçuluk kendi varoluşunun farkında
olmasını, kendini tanımasını ve
varoluşunu gerçekleştirmesini
sağlamaktır.
 Bu felsefe akımının savunucusu
olan Karl Marx, elit sınıf ile alt sınıf
arasındaki çatışmanın nedenini
ekonomik unsurlar olarak
görmektedir.
Marksizm
 Alt sınıfın baskın üst sınıfın siyasi
düşüncesini kabullenmek gibi yanlış
bir anlayış içerisinde olduğu için
eğitim sosyalizme dayalı olmalıdır.
 Eğitim bireylere materyalist
bilinçlenme sağlamalıdır.
 Eğitim ve öğretim öğrenciyi bilişsel,
duyuşsal, devinişsel olarak
geliştirmekle kalmamalı, aynı
Marksizm zamanda bireyi nasıl üretim
yapabileceği, teknoloji, fen ve
sanatsal alanda geliştirerek
toplumun ve bireylerin mutluluğu
ve refahı için kalkınmayı
destekleyecek nitelikte olmalıdır.
 Daimicilik
 Esasicilik
Eğitim Felsefesi
 İlerlemecilik
Akımları
 Yeniden Kurmacılık
 Naturalizm
 Bu eğitim felsefesi akımı temelde
idealizm ve realizmden
etkilenmektedir

Daimicilik  İnsan doğası, ahlaki ilke ve değerler


genelde aynı kalır ve değişmez. O
nedenle değişmeyen evrensel bir
eğitime yer verilmelidir.
 İnsan akıllı bir varlıktır, bu akıl
doğuştan insanla birlikte gelir.
 İnsanın sahip olduğu en önemli
özellik düşünme yeteneğidir. Bu
Daimicilik nedenle insana bu yeteneği
geliştirebileceği, aynı zamanda
düşünce sorunlarıyla uğraşan
entellektüel kişiliğe ulaşabileceği bir
eğitim verilmesi gerekir.
 Eğitim, kültürel mirası yeni
kuşaklara aktarmalıdır.
Daimicilik
 Klasik eserler, büyük kitapların
okutulması ile zihinsel yapı gelişir.
 Eğitimde bireyin hem bilişsel, hem
de duyuşsal gelişimi için gerekli
olan tarih, edebiyat, insan ve fen
bilimleri, matematik gibi geçmişten
bugüne var olan disiplinler içerikte
Daimicilik bulundurulmalıdır.
 Eğitim akıllı kişilere yönelik ve
zihni daha da geliştirmeye
yöneliktir.
 Eğitimde sokratik yöntem
kullanılmalıdır.
 Öğretmen tümdengelim yöntemini
kullanmalı ve öğrencilerine örnek
Daimicilik
teşkil etmelidir.
 Eğitim, hayatın bir kopyası değil,
ona hazırlıktır.
 Temelde realist felsefeye dayalıdır
 Bu akıma göre insan zihni doğuştan
boştur. İnsan çevresiyle etkileşim
halinde öğrenir ve gelişir.
 Konu ve disiplin merkezli bir
yaklaşım benimsenmektedir.
Esasicilik  Temel beceriler ve konuların
öğretilmesi esastır.
 Okul, kültürün devamlılığını
sağlayan bir yapıya sahiptir. Okulun
başlıca görevi eğitim öğretim
yapmaktır.
 Eğitim anlayışında konuların
öğretilmesi ve öğrencilerin konuları
ezberlerken zorlanması esastır.
 Konuya dayalı bir program
Esasicilik uygulanırken öğretmen otorite ve
merkezdedir.
 Öğrenci pasiftir ve çalışan
çabalayan konumundadır
 Bilgiye ulaşma yolu tümevarımdır.
 Öğrenci okula geldiğinde boş bir
kutu gibidir. Öğretmen onun için
Esasicilik gerekli bilgi ve becerileri
kazandırmada toplumun başat
felsefesini kazandırmada aktiftir.
 Sunuş yoluyla öğretim stratejisi ve
anlatım tekniği kullanılmaktadır.
 Değerlendirme olarak da
öğretmenin anlattığı konularla ilgili
Esasicilik sorular ve testler ile öğrencinin
istenilen hedeflere ulaşıp ulaşmadığı
kontrol edilir. Öğretmenin
belirlediği konuların dışında
öğrenciye soru sorulmaz
 İlerlemecilik, yararcılık dediğimiz
düşünce sisteminin (pragmatik
felsefenin) eğitime uygulanmasıyla
oluşmuştur. Bu görüş, geleneksel
eğitimin aşırı biçimselciliğine, sıkı,
İlerlemecilik amaçsız alıştırmaların yer aldığı
öğretmen odaklı öğretim
etkinliklerine ve öğrencilerin edilgin
bulunduğu bir eğitim anlayışına
karşı çıkmıştır.
 Öğrenci odaklı öğrenmeye,
 sorun çözmeye ve yaşantılar
yoluyla öğrenmeye önem veren;
 sürekli değişme ve gelişmeyi temel
alan ve gelişime dayalı bir toplum
İlerlemecilik yapısını savunan eğitimcilerce
geliştirilmiş çağdaş bir düşünce
akımı olarak görülür.
 J.Dewey en önemli savunucuları
arasındadır.
 Eğitim ve öğretim, öğrencilerin
yaşantı ve etkinliklerine
dayandırılmalı, öğrenci odaklı
olmalıdır.
İlerlemecilik  İçinde yaşadığımız dünya sürekli
değişip gelişmektedir. Buna uyum
sağlayabilmek için çocuğa sorun
çözme becerisi kazandırılmalıdır.
 Okul, yaşama hazırlık yeri olmaktan
çok gerçek yaşamın kendisi
olmalıdır.
 Eğitimin bir görevi de öğrencinin
içinde yaşadığı topluma etkin
İlerlemecilik
biçimde katılmasını sağlamaktır.
 Öğretmenin görevi öğrencilerini
yönetmek yerine onlara kılavuzluk
etmektir.
 2005 yılında ülkemizde yeniden
yapılandırılan eğitim programlarının
da temel felsefesi ilerlemeciliktir.
 Yapılandırmacılığı temel odak
İlerlemecilik noktasına koyan ilerlemeci anlayışa
göre, bireyin bir konuya ilişkin
düşüncelerinde tek bir doğru yoktur,
kişiye göre değişen doğruların
varlığından sözedilebilir
 Değerlendirme anlayışı sadece
ürünü değerlendirmeyle olmaz, aynı
zamanda süreç değerlendirmesi de
yapılır.

İlerlemecilik  Öğrencinin kendisini


değerlendirmesi, öz değerlendirme
yapması ve portfolyo değerlendirme
teknikleri de sıklıkla kullanılan
teknikler arasında sayılabilir.
 Bu eğitim felsefesi akımı
ilerlemeciliğin bir devamı olarak,
pragmatik ve varoluşçu felsefeye
Yeniden dayanır.
Kurmacılık  Bu akımın savunucuları arasında J.
Dewey, Isaac Bergson, Barold
Rugg, George Count sayılabilir.
 Bu eğitim felsefesi akımına göre,
insanlık karşı karşıya kaldığı hızlı
değişim ve gelişimlere kültürlerini
Yeniden uyarlamak ve kültürlerini daha
verimli hale getirebilmek için
Kurmacılık toplumlarını yeniden
şekillendirmelidirler, inşa
etmelidirler.
 Eğitimin başlıca amacı, toplumsal
bir reform programı uygulamaya
koyarak toplumu geliştirmek
olmalıdır.
Yeniden
Kurmacılık  Okul ve sınıf ortamı demokratik
olmalı; her türlü görüş, düşünce ve
savlar eğitim ortamına getirilip
tartışılabilmelidir.
 Uygulamalara yer veren bir eğitim
yoluyla, kalıcı bir öğrenmenin
gerçekleştirilmesine özen
Yeniden gösterilmelidir.
Kurmacılık  Eğitim ortamında cezaya kesinlikle
yer verilmemeli; öğrenme,
ödüllendirme ile denetlenmelidir
 Geleceğe yönelik doğal ve
toplumsal sorunlar birlikte
tartışılmalı, çözüm önerileri
üretilmeye çalışılmalıdır.
Yeniden  Öğrencilerin etkin biçimde
Kurmacılık katılacağı bir eğitim ortamında, yeni
öğretme öğrenme stratejileri, yeni
yöntem ve teknikler geliştirilerek
uygulanmalıdır.
 Öğretmen rehber konumunda olmalı
ve öğrencilerine toplumun yeniden
inşasıyla ilgili fikirleri vermekte
tereddüt etmemelidir.
Yeniden
Kurmacılık  Değerlendirme yapılırken daha çok
öğrencilerin problem çözmeyi ve
eleştirel düşünmeyi kullanıp
kullanmadığına yönelik olmalıdır.
 Varolan her şey doğaldır, doğaüstü
bir şey yoktur. İnsan doğal bir
varlıktır ve doğanın kanunlarına
göre yaşamaktadır.
Naturalizm  J.J. Rousseau ve Pestalozzi insan
doğasına ilişkin düşünceleriyle
natüralizmi savunan bilim adamları
arasındadır.
 Öğreneni merkeze alan bir bakış
açısına sahiptir.
 18. yy.’da eğitimde natüralizmin
etkisini savunan Rousseau «Emile»
adlı eserinde insanın doğal bir varlık
oluşu ile özgür oluşunu
Naturalizm vurgulamaktadır.
 Emile, kendi başarılarının
mutluluğunu yaşayıp kendi
hatalarının cezasını çeken ve
bundan da memnun olan bir kişilik
olarak özgür biridir.
 Eğitimde öğretmenin otorite
oluşuna karşıdır.
 Birey kendinden sorumludur,
öğretmen hem rehber hem de
Naturalizm öğreten kişidir.
 Natüralistler ilerlemeci bakış
açısını destekleyen bir anlayışa
sahiptir.
 Öğrenciyi merkeze alarak onun
aktif ve özgür öğrenenler olarak
yetiştirilmesi esasına dayalıdır. Bu
süreçte de hem öğretmen hem de
Naturalizm
çevre oldukça önemlidir ve
öğrenciyi özgür kılacak şekilde
düzenlenmelidir.
 Öğretimde derslerin içeriği
öğrencilere direk aktarılmamalı,
öğrencilerin çevreleriyle duygusal
etkileşim kurarak öğrenmelerine
Naturalizm izin verilmelidir.
 Program ve öğretim düzenlenirken
çocuğun içgüdüleri ve duyguları
dikkate alınmalıdır
 Çocuğun gelişim evreleri dikkate
alınarak öğrenme yaşantıları
Naturalizm düzenlenmelidir.
 Öğretim çocuğun çevresini de içine
almalıdır.
 Marksist felsefeyi benimseyen bir
eğitim felsefesi akımıdır.
 Eğitim yoluyla bireylerin zihinsel,
duygusal ve psikomotor
Politeknik gelişimlerinin sağlanmasının
yanında bireylerin toplumdaki
üretim biçimleri ve bunların
sağladığı yararlar konusunda
bilgilendirilmesi esastır.
 Eğitim sadece kuramsal ve teorik
bilgi aktarmamalı, bir işin nasıl
yapıldığını gösteren beceriler de
kazandırılmalıdır. Bu yolla
ekonomik kalkınma sağlanarak
Politeknik
kişiler iş sahibi olup üretime geçer,
bu da toplumun kalkınmasını
sağlarken aynı zamanda işçi
sınıfının ezilmesini engeller.
 Politeknik eğitim bireyi çok yönlü
yetiştirmeli, okullarda sanat ve fen
ağırlıklı bir içerikle bütünleştirilmiş
müfredat uygulanmalıdır görüşünü
savunmaktadır.
 Okullarda verilen eğitim yaparak
Politeknik yaşayarak öğrenmeye dayalı
olmalıdır.
 Öğrenciler uygulama yaparak
öğrenirken aynı zamanda grupla
çalışmalı, grup bilincini de
kazanmalıdırlar.

You might also like