You are on page 1of 92

ÜST ve ALT EKSTREMİTE

ANATOMİSİ

Skeleton Appendiculare
Taraf Kemikleri

-Ossa membri superioris: Üst taraf kemikleri


-Ossa membri inferioris: Alt taraf kemikleri
Üst Ekstremite Kemikleri (Ossa Membri Superioris)
Üst ekstremite ve alt ekstremite kemiklerinin hepsine
birden appendiküler iskelet denir.
Üst ekstremiteler; gövdenin iki yanına tutunmuş, sağ ve sol
simetrik uzantı şeklindedir.
Üst ekstremiteler; omuz, kol, önkol ve el olmak üzere dört
bölümde incelenir.
Appendiküler iskelette bulunan 126 kemiğin, 64’ü üst
ekstremitelerde yer alır.
Üst Taraf Kavşağı veya Omuz Kemikleri
Cingulum membri superior (üst taraf kavşak kemikleri): Bu başlık altında
üst taraf serbest kemiklerini gövdemize bağlayan clavicula ve scapula incelenir.
 Os Scapulae (Kürek Kemiği)
Göğüs kafesinin arkasına oturmuş yassı ve üçgen şeklinde bir kemiktir.
İki yüzü, üç kenarı ( margo superior, margo medialis, margo lateralis) ve üç
köşesi vardır.
Scapula
Kaburgalara (2.-7.) bakan yüzüne
facies costalis denir. Bu yüz hafif çukurdur
ve kasların yapıştığı çizgiler ihtiva eder.
Arkaya (sırta) bakan yüzü konveks
olup facies dorsalis adını alır. Bu yüzde
bulunan büyük çıkıntıya spina scapulae
facies costalis
denir.
Spina scapulanın dış yana doğru spina scapulae
olan uzantısına acromion denir. Bu çıkıntı
clavicula ile eklem yapar.
Spina scapula, dorsal yüzü iki 1
çukurluğa ayırır. Üstteki çukur daha
küçüktür ve fossa supraspinata(1) adını alır.
Alttaki çukur daha büyüktür ve fossa acromion
infraspinata(2) adını alır.
Bu çukurlar canlıda kaslar 2
tarafından doldurulmuştur.
facies dorsalis
Kürek kemiğinin kalın olan üst dış köşesinde humerusla eklemleşen
cavitas glenoidalis adı verilen sığ bir çukur vardır.
Glenoid çukurun iç yanındaki kalın boyuna collum scapulae denir.
Üst kenarın devamı şeklinde, glenoid çukurun üstünde yer alan
boyuna tutunan, gaga şeklindeki çıkıntıya processus coracoideus
adı verilir.
Clavicula (köprücük kemiği)
Yatık S harfi şeklinde olan bu
kemiğin
tuberculum conoideum
-iç ucu (extremitas sternalis) sternum ile,
-dış ucu (extremitas acromialis) scapulanın
acromionu ile eklem yapar.
Kemiğin üst yüzü oldukça düzgün, alt yüzü
ise pürüzlüdür.
Alt yüzün dış ucunda arka kenara
yakın olarak bulunan tümseğe tuberculum
conoideum denir.
Deri altında rahatlıkla hissedilebilen
kemik 15-17 cm uzunluğundadır.
Vücutta en erken kemikleşmeye
başlar ve kemikleşmesi en geç tamamlanır. 
Os Clavicula
Sternum ile scapulanın akromion çıkıntısı arasına horizantal olarak yerleşmiş
bir kemiktir.
Vücutta en yüzeyel yerleşimli, en kolay kırılabilen kemiktir.
İki uç arasındaki orta bölüme de corpus clavicula adı verilir.
Serbest Üst Taraf Kemikleri
Serbest üst taraf kemikleri kol, ön kol ve el kemikleridir.
Kol Kemikleri (Ossa Brachium)
Dirsek ve omuz arasındaki üst ekstremite bölümüne kol (brachium) denir.
Kol bölgesinde humerus kemiği bulunur.
Os Humerus (Kol Kemiği)
Üst ekstremitenin en büyük kemiği olup, tipik bir uzun kemiktir.
Tüm uzun kemiklerde olduğu gibi alt uç, üst uç ve birde gövdesi (corpus)
vardır
Üst Uç (Extramitas Proximalis): Üst uçta
caput humeri adı verilen geniş, yuvarlak bir
baş ile iki çıkıntı bulunur.
Humerus başının arka dış tarafındaki büyük
tümseğe tuberculum majus, ön iç tarafındaki
küçük tümseğe tuberculum minus denir.
Gövde (Corpus Humeri): Humerusun iki
epifizi arasındaki orta bölümüdür. Corpus
humeri üstte yuvarlak olarak başlayıp aşağıya
doğru yassılaşır.
Alt Uç (Extramitas Distalis): Humerusun alt ucundaki yapıların
tümü condylus humeri olarak adlandırılır. Burada önkol kemikleri
ile eklemleşen yapılar bulunur.
Humerusun alt ucunun iç yanında
yer alan ulnanın çentiği ile
eklemleşen makara şeklindeki
yapıya trochlea humeri,
(Trochlea= makara) radius başı
ile eklemleşen yuvarlak yapıya da
capitulum humeri (capitulum=
başcık) denir.
Alt ucun ön yüzünde fossa
coronoidea ve fossa radialis denen
iki çukurluk bulunur.
Alt ucun arka yüzünde
ise dirsek çıkıntısının
yerleştiği fossa
olecrani denen
çukurluk bulunur.
Condylus humerinin
üst bölümünün dış
yanında görülen
çıkıntıya epicondylus
lateralis, iç yanında
görülen çıkıntıya ise
epicondlus medialis
denir.
collum anatomicum

Tuberküller ile caput arasında kalan


kısma collum anatomicum denir.
Her bir tuberkülden aşağı doğru uzanan sulcus
ibik şeklinde çıkıntı bulunur. İki tuberkül intertubercularis
arasında kalan olukta (sulcus intertubercularis)
canlıda m. biceps brachinin (pazı kası) uzun
başının tendonu geçer.
Tuberküllerden sonra gelen dar kısma
collum chirurgicum (cerrahi boyun) denir.
Humerus kırıkları en çok burada görülür.
Humerus cisminin anatomik olarak üç
yüzü ve üç kenarı vardır.
Ön dış yüzde tuberositas deltoidea
denilen kabarık bir alan bulunur. Buraya m.
deltoideus tutunur.
Arka yüzde ise n. radialis’in geçtiği
sulcus nervi radialis bulunur.
sulcus nervi radialis
Humerusun alt ucu ulna ve radius ile eklem
yapar.
Burada dışta bulunan ve radius ile
eklem yapan küre şeklindeki oluşuma
capitulum humeri, içte bulunan makara
şeklindeki eklem yüzüne trochlea humeri
denir.
Alt ucun ön yüzünde iki tane
çukurluk bulunur. Bunlardan dışta olanı
fossa radialis, içte olanı fossa coronoidea, capitulum
adını alır. Bu çukurluklara ön kolun humeri
fleksiyonu esnasında processus coronoideus
ve caput radii girer.
Arka yüzde tek ve daha büyük olan
çukurluğa fossa olecrani denir. Bu
çukurluğa ön kolun ekstensiyonu esnasında
olecranon girer. Alt ucun iç tarafındaki
çıkıntıya epicondylus medialis, dış trochlea fossa Fossa
tarafındaki çıkıntıya epicondylus lateralis humeri coronoidea olecrani
denir.
Ossa antebrachii
(ön kol kemikleri)
Dirsek ile el bileği arasında kalan
bölgeye ön kol denir.
Ön kolda iki kemik bulunur.
Normal anatomik pozisyonda bunlardan

dışta (baş parmak tarafında) olanı


radius,
içte (küçük parmak tarafında)
olanı ise ulna’dır. 
Radius
Kemiğin cismi 3 yüzlü ve 3 kenarlıdır.
Kenarları: margo anterior
margo posterior
margo interosseus
Margo interosseus en keskin kenar
olup, ulna’daki aynı isimli kenara bakar ve
aralarında membrana interossea antebrachii
bulunur. Bu zar kemikler arasında kuvvet
naklinde iş görür.
Yüzleri; facies anterior,
facies posterior
facies lateralis
Kemiğin alt ucu üst ucuna oranla daha
kalındır. Alt ucun alt yüzündeki eklem yüzü el
bileği kemikleri ile eklem yapar.
Alt ucun iç tarafında ise ulna ile
eklem yapan eklem yüzü (incisura ulnaris)
bulunur. Alt uçta bulunan
çıkıntıya processus styloideus denilir.
Os Radius (Döner Kemik)
Üst Uç (Extramitas Proximalis): Üst uçta yer alan silindir şeklindeki
başa caput radii denir. Caput radii humerusun alt ucundaki capitulum
humeri ve ulna ile eklem yapar. Radius başının gövde ile birleştiği dar
kısma collum radii (radius boynu) denir. Boynun ön- altında yer alan,
pazu kasının sonlandığı pürtüklü çıkıntıya tuberositas radii denir.
caput radii
collum radii,
tuberositas radii
Caput radii’nin üst yüzü humerus
ile
etrafındaki eklem yüzü ise ulna ile
eklem yapar.
Gövde (Corpus Radii): İki uç arasındaki orta, diafiz kısımdır. Radiusun gövdesi
aşağıya doğru genişleyerek uzanır. Üç yüzü ve üç kenarı vardır. Ulnaya bakan iç kenarı
(Margo interosseus) keskin bir kenardır.
Alt Uç (Extramitas Distalis): Radiusun alt ucu üst ucuna göre daha kalındır. Alt ucun
dış yanından aşağıya doğru uzanan çıkıntıya processus styloideus ( milsi çıkıntı)
denir. Alt ucun iç yanında ise ulna ile eklemleşen incisura ulnaris denen bir çentik
bulunur
Os Ulnae (Dirsek Kemiği)
Ön kol iskeletinin iç yanında bulunan, radiustan daha uzun bir kemiktir.
Üst Uç (Extramitas Proximalis): Radiusun aksine, ulnanın üst ucu alt ucuna göre
daha kalındır.
Üst uçta yer alan humerusun alt ucundaki trochlea ile eklemleşen yarım ay şeklindeki
çentiğe incisura trochlearis denir.
Çentiğin arka yukarısındaki büyük çıkıntıya olecranon (dirsek çıkıntısı), çentiğin alt
kısmındaki küçük çıkıntıya ise processus coronoideus denir.
Gövde (Corpus Ulnae):
Alt Uç (Extramitas Distalis): processus styloideus
olecranon

incisura trochlearis

processus
coronoideus

tuberositas
ulnae
Ulna ULNA
Corpus ulnae’nın 3 yüzü ve 3 kenarı vardır.
Yüzler ön yüze facies anterior,
arka yüze facies posterior ve
iç yüze facies medialis denir.

Kenarları margo anterior,


margo posterior ve
margo interosseus adını alır.
Margo interosseus radius’a bakar. Ulna ile
radius’un margo interosseusları arasında
membrana interossea antebrachii yer alır.
caput
Alt uçta (extremitas distalis)
ulnae
bulunan çıkıntıya processus styloideus
denilir. Bu çıkıntı deri altında kolaylıkla
hissedilir. Alt uçta bulunan yuvarlak yapıya
caput ulnae denir ve burası radius’un alt
ucunda bulunan incisura ulnaris ile eklem
yapar. processus styloideus
El Kemikleri (Ossa Manus)
Her bir el iskeletinde 27 adet kemik bulunur. El kemikleri el bileği kemikleri
(ossa carpi), el tarağı kemikleri (ossa metacarpi), ve el parmak kemikleri (ossa
digitorium manus) olarak üç gruba ayrılarak incelenir.
Ossa Carpi (El Bileği Kemikleri )
El bileği iskeleti 8 kısa kemikten oluşmuştur. El bilek kemikleri dörder adet,
iki sıra halinde dizilmiştir

Birinci sıra veya proksimal sıra


kemikleri dıştan içe (radialden ulnaya)
doğru şunlardır:
 Os scaphoideum (sandal kemik)
 Os lunatum (ay kemik)
 Os triquetrum (piramit kemik)
 Os psiforme (nohut kemik )
İkinci sıra veya distal sıra kemikleri
dıştan içe (radialden ulnaya) doğru
şunlardır:
 Os trapezium (yamuk kemik)
 Os trapezoideum (yamuksu kemik)
 Os capitatum (başlı kemik)
 Os hamatum (çengel kemik)
Ossa Metacarpi (El Tarak Kemikleri)
El tarak kemikleri 5 adet ince, uzun kemiklerdir.
Avuç içi ve el sırtının iskeletini oluştururlar.
Her bir metakarpal kemiğin üst ucuna basis, gövdesine corpus, alt ucuna caput
denir.
El tarak kemikleri dıştan içe doğru (başparmaktan başlayarak) os metacarpale I,
II, III, IV ve V şeklinde Romen rakamları ile numaralandırılır.
En uzun metakarpal kemik II. metakarp, en kısası ise I. metakarptir.
Ossa Digitorium Manus-Phalanges (El Parmak Kemikleri)
El parmaklarının iskeletini yapan kemiklerdir.
Başparmakta iki, diğer parmaklarda üçer tane olmak üzere 14 adettir.
Küçük ama uzun kemik karakterindedirler.
Her bir parmaktaki phalanges (falankslar) üstten altta doğru 1., 2., 3. falanks veya
proksimal, media, distal falanks olarak isimlendirilir.
Her bir falanksın üst ucuna basis, gövdesine corpus, alt ucuna da caput denir.
Üst Ekstremite Eklemleri
Üst ekstremite eklemleri, üst ekstremite kavşağı ve serbest üst ekstremite
eklemleri olarak iki grupta ele alınır.
Üst Ekstremite Kavşağı Eklemleri
Üst ekstremite kavşağı eklemleri, özelliklerine göre aşağıdaki gibi
gruplandırılabilir:
 Art. Acromioclavicularis
Klaviculanın skapular ucu ile scapulanın acromion çıkıntısı arasında oluşan
eklemdir. Synovial plana tipi eklemdir
Art. Sternoclavicularis
Klaviculanın sternal ucu ile sternumda bulunan klavicular çentik arasında
oluĢan eklemdir. Synovial plana tipi bir eklemdir
Serbest Üst Ekstremite Eklemleri
Omuz Eklemi (Art. Humeri, Glenohumeral Eklem)
Humerus başı ile scapulanın glenoid çukuru arasında oluşan, sferoid tipte
bir eklemdir.
Dirsek Eklemi (Art. Cubiti)
Dirsek eklemi humerusun alt ucu ile radius ve ulnanın üst ucu arasında
oluşan, üç ayrı eklemin ortak bir kapsülle sarılmasıyla oluşmuş bir
eklemdir.
Art. Humeroradialis
Art. Humeroulnaris
Art. Radioulnaris Proximalis
Ossa membri inferioris
Alt taraf kemikleri
Os coxae
Ossa membri inferioris
Alt taraf kemikleri

Alt taraf kemikleri toplam 62 adettir.


Os femoris Üst taraf kemiklerine göre daha kalın
kuvvetli ve güçlüdür.
Vücudun tüm ağırlığını taşımak ve
patella
hareket ettirmek gibi önemli görevleri vardır.
iki kısımda incelenir.
-Cingulum membri inferioris ve
-pars libera membri inferioris.
tibia
 
Cingulum membri inferioris
Os fibulae
(alt taraf kavşak kemikleri)
Alt taraf serbest kısımlarını gövdeye bağlayan
Ossa tatarsi os coxae’lar alt taraf kavşak kemikleridir.
Ossa metatarsi
Ossa digitorum
os coxae

Os coxae (kalça kemiği)


os sacrum
Pelvisin ön ve yan
duvarlarını oluşturan bu kemik üç
ayrı kemiğin
-os ilii,
-os pubis ve
-os ischii’nin
birleşmesiyle oluşur. Çocuklarda bu
kemikler röntgen filmlerinde
rahatlıkla ayrı ayrı görülebilirken
buluğ döneminden sonra kemikler
kaynaşarak tek kemik halini alır.

Ancak üç kemiğin kaynaşma bölgeleri acetabulum içerisinde Y harfi


şeklinde bir kıkırdak yapı olarak gözlenir. Daha ileri yaşlarda Y
kıkırdağı da kemikleşir ve radyolojik filmlerde görülmez.
Os ilii (böğrü kemiği)

Kalça kemiğinin geniş üst kısmını oluşturur.


-Corpus ossis ilii ve
-Ala ossis ilii olarak iki kısımda incelenir.
-Corpus ossis ilii acetabulumun yapısına katılır ve
onun 2/5ini oluşturur. Corpusun iç yüzü düzgündür ve
küçük pelvise bakar.
-Ala ossis ilii büyük pelvisin yan duvarını
oluşturur. Yassı ve geniştir.
Üst kenarına crista iliaca denir. Bu kenara karın
kasları yapışır.
Crista iliacanın ön ucundaki çıkıntıya
spina iliaca anterior superior, bunun altındaki
çıkıntıya spina iliaca anterior inferior denir.
Crista iliacanın arka ucundaki çıkıntıya
spina iliaca posterior superior, bunun altındaki
çıkıntıya spina iliaca posterior inferior denir.
Bu çıkıntının altındaki derin çentiğe incisura
ischiadica major denir.
Fossa facies auricularis
Ala ossis ilii’nin iç yüzü iliaca

fossa iliaca ve
facies sacropelvina olarak iki kısımda
incelenir.
Fossa iliaca daha önde ve
yukarda bulunur.
Facies sacropelvina sacruma
ve pelvise bakar ve daha arka tarafta
bulunur.
Sacruma bakan yüzünde facies
auricularis denilen eklem yüzü,
sacrumdaki aynı isimli eklem yüzü ile
birleşir.
Pelvise bakan yüzünde
kadınlarda ovarium bulunur.
Os ischii (oturak kemiği)
Kalça kemiğin arka alt kısmını oluşturur.
-Corpus ossis ischii ve
-Ramus ossis ischii olarak iki kısımda incelenir.
Kemiğin gövdesi acetabulumun 2/5 ini
oluşturur. Gövdenin iç yüzü küçük pelvise bakar.
-Ön kenarı foramen obturatum’un arka kenarını
oluşturur.
-Arka kenarındaki çıkıntıya sipina ischiadica denir.
-Spina ischiadicanın altındaki çentiğe incisura
ischiadica minor denir.
Gövdenin arka alt bölümündeki çıkıntı
oturduğumuzda yere temas eder. Bu çıkıntı kemiğin en
sağlam çıkıntısı olup tuber ischiadicum denilir.
Ramus ossis ischii tuber ischiadicum’dan
başlayıp foramen obturatum’u alttan sınırlayarak öne
doğru uzanır. Bu kısım pubis kemiğin alt kolu (ramus
inferior ossis pubis) ile birleşerek ischion pubis
kolunu oluşturur.
Os pubis (çatı kemiği )
1
Kalça kemiğin ön kısmını oluşturur.
Üç kısımda incelenir
corpus ossis pubis, 2
ramus superior ossis pubis,
ramus inferior ossis pubis. 1-
Corpus ossis pubis acetabulumun 1/5 ini
oluşturur.
2-Ramus superior ossis pubis 3
acetabulumdan başlayarak orta hatta kadar
uzanır. Orta hatta karşı taraf ile eklem yapar.
Eklem yüzüne facies symphysialis denir. Alt foramen
obturatum
yüzü foramen obturatum’un üst kısmını
oluşturur.
3-Ramus inferior ossis pubis, facies
ramus superior ossis pubis’den başlayarak symphysialis
aşağı dışa doğru uzayan parçadır. Foramen
obturatum’un ön-altını sınırlar. İschion pubis
kolunun yapısına katılır.
facies
limbus acetabuli lunata
Acetabulum (hokka çukuru)

Kalça kemiğinin dış yüzünde bulunan


ve femur başı ile eklem yapan çukura
acetabulum denir. Acetabulum’un yapısına os
coxae’yi oluşturan her üç kemikte katılır.
Çukurun dışa çıkıntı yapan kenarına
limbus acetabuli,
kenarın alt kısmındaki çentiğe incisura
acetabuli denir.
Acetabulum’un içindeki eklem yüzüne facies
lunata, çukurun dibine fossa acetabuli denir.
Acetabulum’un önünde ve altında yer
alan büyük deliğe foramen obturatum denir.
Canlıda bu delik membrana obturatoria
ile kaplıdır. Membranın üst kenarı pubise
yapışırken sulcus obturatorium’un üzerinden
atlayarak canalis obturatorius’u oluşturur.
incisura acetabuli
Bu kanaldan V.A.N. obturatorius geçer
linea terminalis
Pelvis iskeleti:
Pelvis iskeleti gövdeden gelen kuvvetin
uyluğa, uyluktan gelen kuvvetin de
gövdeye aktarılmasını sağlar. Pelvis
iskeleti az oynar eklemlerle
birbirleriyle birleşen dört kemikten
meydana gelir. Bunlar çift olan os
coxae ile
os sacrum ve os coccygis’dir.
Sağ ve sol koksa kemikleri önde ve
orta hatta symphysis pubis aracılığı ile
birleşirler.
Os sacrum ise pelvisin arka symphysis pubis
duvarında iki os coxae arasında
bulunur. Sacrumun alt ucuna os coccygis tutunmuştur. Os coccygis’in alt ucu ise
serbest olarak sonlanır.
Pelvis boşluğuna cavitas pelvis denir ve duvarları kemik ve kaslardan
yapılmış huniye benzer. Pelvis boşluğu; pelvis major (büyük pelvis) ve pelvis
minor (küçük pelvis) olarak iki kısımda incelenir. Büyük ve küçük pelvisler
arasındaki sınırı linea terminalis oluşturur.
Linea terminalis linea terminalis
arkada promontorium’dan başlar,
yanlarda linea arcuata ile ve önde de
pecten ossis pubis ile devam ederek
karşı tarafın linea terminalis’i ile
birleşir. Linea terminalis üzerindeki
pelvis boşluğunun daraldığı açıklığa
apertura pelvis superior denir.
Bu hattın üzerinde kalan
pelvis boşluğu pelvis major’a,
altında kalan pelvis boşluğu ise pelvis
minor’a aittir.
Pelvis minor’un alt açıklığına apertura pelvis inferior denir. Apertura
pelvis inferior, iskion pubis kolu, tuber ischiadicum ve os coccygis arasındadır.
Apertura pelvis superior ve apertura pelvis inferior düzleminin orta
noktasından geçen çizgiye axis pelvis denir. Vücut dik konumda iken apertura
pelvis superior düzlemi ile horizontal düzlem arasında 50-60 olik bir açı vardır. Bu
açıya inclinatio pelvis (pelvis eğimi) denir.
Apertura pelvis inferior ile horizontal düzlem arasında 15olik bir açı vardır.
Pelvis çapları
Apertura pelvis superior ve apertura
pelvis inferior’un doğumda önemli
rolleri vardır.
Apertura pelvis inferior doğum
sürecinde os coccygis’in arkaya doğru
itilmesiyle genişler ve doğumda fazla
güçlük çıkarmaz.
Apertura pelvis superior ise tamamen
kemikler tarafından sınırlanmış olduğu
için doğum esnasında genişleme kabiliyeti hemen hemen yoktur.
Bu çapların bilinmesi doğumun normal yollardan gerçekleşip
gerçekleşmeyeceği hakkında bilgi verir
Apertura pelvis superior çapları
Diamater mediana (diamater anatomica): Promontorium ile symphysis
pubicanın en üst noktası arasındaki çaptır. Ortalama 11-12 cm’dir
Diamater diagonalis: Promontorium ile symphysis pubica’nın alt kenarı
arasındaki çaptır. ortalama 12,5-13 cm’dir.
Diamater transversa

Diamater obliqua

Diamater conjugata (conjugata vera): Promontorium ile symphysis


pubicanın arka yüzü arasındaki en kısa mesafedir. Ortalama 11 cm’dir.
Doğumda en önemli çaptır. Bu çap 9 cm den az olursa doğum güç olur. Eğer 6
cm den az olursa doğum imkansızdır.
Diamater transversa: Linea terminalis üzerinde transvers yönde en
uzak iki noktayı birleştiren çaptır. Ortalama 13,5 cm’dir.
Diamater obliqua: Bir tarafın art. sacroiliaca’sından karşı taraftaki
eminentia iliopubica’ya uzanan çaptır. Ortalama 12,5 cm’dir.
Bu çap iki adettir. Birincisi sağ sakroiliak eklemden sol eminentia
iliopubica’ya, ikincisi sol sakroiliak eklemden sağ eminentia iliopubica’ya
uzanır. Birinci çap ikinci çaptan biraz uzundur.
Apertura pelvis inferior çapları
Diamater sagittalis: Os coccygisin tepesi ile symphysis pubica’nın alt
kenarı arasındaki çaptır. Ortalama 11,5 cm’dir Bu çap doğumda kolaylıkla
artar.
Diamater transversa: Tuber ischiadicum’ların iç yüzleri arasındaki
çaptır. Ortalama 11 cm’dir.

Kadın ve erkek pelvis arasındaki bazı farklar


-Kadınlarda pelvis kemikleri daha ince, çıkıntıları ve kasların yapıştığı
yerler daha az belirgindir.
Erkeklerde ise pelvis kemikleri daha güçlü, çıkıntıları ve kasların
yapıştığı yerler daha belirgindir.
-Kadınlarda pelvis major’un duvarları (ala ossis ilii) daha yayvan ve
spina iliaca anterior superior’lar birbirine daha uzaktır. Apertura pelvis superior
daha geniş ve yuvarlaktır.
Erkeklerde apertura pelvis superior daha dar ve böbrek şeklindedir.
-Pelvis minor kadınlarda daha sığ ve geniş, erkeklerde daha dar ve derindir.
-Kadınlarda sacrum daha geniş ve acetabulum daha küçüktür.
Erkelerde sacrum uzundur, acetabulum daha büyüktür.
-Angulus subpubicus kadınlarda daha geniştir.
Pars libera membri inferiores
(alt taraf serbest kemikleri)
uyluk
(femur) -Uyluk
-bacak
-ayak:
Ossa tarsi (ayak bileği kemikleri)
Ossa metatarsi (ayak tarağı kemikleri)
Ossa digitorum pedis (ayak parmak k.)
bacak
alt tarafın serbest
kısımlarını oluşturur.

ayak
caput femoris

Os femoris (uyluk kemiği)


collum femoris
Vücudun en uzun ve en kalın kemiği olup
vücut uzunluğunun ¼ ünü oluşturur. İki ucu ve bir
gövdesi vardır.
Extremitas proximalis’teki yuvarlak yapıya
caput femoris denir. Burası coxae’daki acetabulum
ile eklem yapar.
-Baş ile gövde arasındaki dar yapıya collum
femoris denir. Kemiğin en çok kırılan bölümüdür.
-Collum femoris ile gövde arasındaki açıya
collodiafizer
collodiafizer açı denir. Bu açı ortalama 125odir. açı

Kemiğin boynu ile gövdenin birleşim yerinde


dış taraftaki büyük çıkıntıya trochanter major,
iç taraftaki küçük çıkıntıya trochanter minor denir.
Os femoris

Kemiğin gövdesi (corpus femoris)


öne doğru konveks olup silindir şeklindedir.
linea
Arka yüzünde linea aspera denilen ve aspera
kasların yapıştığı çizgi görülür. Linea aspera
iki dudaktan oluşur. Bu dudaklar aşağıda
birbirinden uzaklaşırlar.
facies
Aralarında kalan düz sahaya facies poplitea
poplitea denir.
Femurun alt ucu üst ucundan daha
büyüktür. Alt uçta bulunan eklem yüzlerine
fossa
condylus medialis ve condylus lateralis denir. intercon
Ön tarafta kondillerin yüzleri dylaris
birleşerek facies patellaris’i oluşturur.
İki kondil arasında bulunan çukurluğa
ise fossa intercondylaris denir.
Kondillerin pürüzlü olan ve eklem
kıkırdağıyla kaplı olmayan yan çıkıntılarına facies condylus
condylus
epicondylus lateralis ve medialis denir. patellaris lateralis
medialis
Patella (diz kapağı kemiği)
Tabanı yukarıda tepesi aşağıda üçgen şeklinde olan
patella m. quadriceps femorisin kirişi içerisinde bulunur.
Vücudun en büyük sesamoid kemiğidir. Patella m.
quadriceps femoris’in kirişini diz ekleminden uzaklaştırarak
insersiyon açısını büyütür ve kasın kuvvetini arttırır.

Ossa cruris (bacak kemikleri): Diz eklemi ile ayak bileği


eklemi arasında kalan vücut bölümüne bacak denir.
Bacakta iki kemik bulunur. Bunlardan içte ve daha kalın
olanı tibia, dışta ve daha ince olanı ise fibula’dır.
Tibia (kaval kemik)
tuberositas
condylus
tibia
lateralis
Bacak iskeletinin iç tarafında
bulunur. Femur’dan sonra vücuttaki condylus
en uzun kemiktir. İki ucu ve bir medialis
gövdesi vardır. Üst ucu alt ucuna
oranla daha geniştir.
Extremitas proximalis’te
femurun kondilleri ile eklem yapan iki
kondil bulunur. Bunlardan
içtekine condylus medialis
dıştakine condylus lateralis denir.
Üst ucun ön yüzündeki
kabartıya tuberositas tibia denir.
Dış kondilin arkasında fibula ile
eklem yapan yüze facies articularis
fibularis denir.
Tibianın gövdesi 3 yüze ve 3
kenara sahiptir.

Kenarları:
-Ön kenar (margo anterior) oldukça
keskindir ve deri altında hissedilir.
-İç kenar (margo medialis içe bakar,
-margo interosseus ise fibuladaki aynı
isimli kenara bakar. İki kenar arasında
membrana interossea cruris bulunur.

Yüzleri
önde olan facies anterior,
arkada olan facies posterior,
dışta olan facies lateralis’dur
Extremitas distalis’in iç
yanında aşağı doğru uzanan çıkıntıya
malleolus medialis denilir. Deri
altıda kolaylıkla hissedilir.
Malleolus medialis’in dış
yüzündeki eklem yüzü talus ile
eklem yapar.
Alt ucun alt yüzündeki eklem
yüzüne facies articularis inferior
denir. Bu yüz trochlea tali ile eklem
yapar.
Tibia’nın alt ucunun dış
yüzündeki incisura fibularis denilen
çentik fibula ile eklem yapar.
Os fibula (kamış kemik)
Bacağın arka dış tarafında bulunan ince
uzun bir kemiktir.
Üst ucuna caput fibulae denir. Başın iç
yüzünde tibia ile eklem yapan bir eklem yüzü vardır.
Fibulanın üst ucu diz eklemine katılmaz. Fakat alt
ucu ayak bileği ile eklem yapar.
Caput fibulae’dan sonra gelen dar kısma
collum fibulae denir.
Corpus fibulae’nın üç kenarı
(margo anterior, posterior ve interosseus), ve
üç yüzü (facies lateralis, medialis ve posterior)
vardır.
Margo interosseus’una membrana interossea tutunur.
Fibulanın alt ucuna malleolus lateralis
denir. Bu çıkıntı deri altında kolaylıkla hissedilir.
Malleolus lateralis’in iç yüzündeki eklem
yüzü talus ile eklem yapar.
Ossa tarsi (ayak bileği kemikleri):
 
1-Talus (aşık kemiği) caput tali, collum tali, ve corpus tali.
2-Calcaneus (topuk kemiği): tuber calcanei sustentaculum tali
3-Os naviculare (kayık kemik)
4-Os cuboideum (kübik kemik)
5-7-Ossa cuneiformia: Kama şeklinde kemikler olup 3 adettir. İçten dışa
doğru os cuneiforme mediale, os cuneiforme intermedium ve os cuneiforme
laterale diye isimlendirilir.

3 5
1

2 4
Ossa metatarsi
(ayak tarağı kemikleri)

Elde olduğu gibi ayakta da 5 adet tarak


kemiği vardır.
Bunlar içten dışa doğru romen
rakamlarıyla I.-V. metatars olarak isimlendirilir.
İnce ve uzun kemikler olan metatarsların
iki ucu bir gövdesi vardır.
Metatarsların distal uçlarına caput metatarsi
proximal uçlarına basis metatarsi
gövdelerine corpus metatarsi
denir.
Ayak tabanına bakan yüzleri konkav,
ayak sırtına bakan yüzleri konvekstir.
Ossa digitorum pedis
(ayak parmak kemikleri)

Elde olduğu gibi ayakta da,


başparmakta 2 adet diğer parmaklarda 3 er
adet olmak üzere toplam 14 tane falanks
bulunur.
Falanksların
birinci sırasına phalanx proximalis,
ikinci sırasına phalanx media,
üçüncü sırasına phalanx distalis denir.
Baş parmakta phalanx media yoktur.
Her bir falanksın iki ucu ve bir gövdesi vardır.
Proximal uçlarına basis phalangis
gövdelerine corpus phalangis,
distal uçlarına caput phalangis denir.
El Bileği Eklemi (Art. Radiocarpalis - Radiokarpal Eklem)
Radiusun alt ucu ile birinci sıra el bilek kemikleri (pisiform
hariç) arasında oluşan, elipsoid tipte bir eklemdir.
El Eklemleri
SYSTEMA ARTICULARE
(EKLEM SİSTEMİ)
 
EKLEM SİSTEMİ  
İskelette kemikler arasında bağlantıyı sağlayan yapılara eklem
(articulatio) denir.
Eklemler bulundukları bölgeye en uygun hareket imkanı sağlamak
amacıyla farklı özelliklere sahiptirler.
Ekstremitelerde kemikler arasındaki eklemler en geniş hareket
kabiliyetine sahip iken,
omurlar arasındaki eklemler daha az hareket imkanına sahiptir.
Kafatasındaki eklemlerin (çene eklemi hariç) ise hareket kabiliyeti yoktur.

Eklemler morfolojik ve fonksiyonel olarak üç alt gruba ayrılırlar.

I-Articulatio fibrosae
II-Articulatio cartilaginea
III-Articulatio synovialis
I- Articulatio fibrosae
(fibröz eklemler: hareketsiz eklemler):
Ekleme katılan kemikler arasında boşluk yoktur
ve eklem yüzleri sıkıca birbirine temas eder.
Kemikler arasında bağ dokusu veya hiyalin kıkırdak
bulunur. Daha çok kafatası kemikleri arasında görülen
bu eklemlerde hareket söz konusu değildir, fakat
sağlamlık ve dayanıklılık esastır.
Kendi aralarında üç alt gruba ayrılırlar.
1-Syndesmosis 2-Sutura 3-Gomphosis

1-Syndesmosis
Ekleme katılan kemik yüzeylerini ligamentler
sıkıca birbirine bağlar. Ör. tibia ve fibula arasındaki
eklemeler (syndesmosis: art. tibiofibularis distalis) bu
gruba girer. Bu tip eklemlerde çok az miktarda sınırlı
hareket yapılabilir.
Fibröz eklem
2-Sutura:
Kafa kemikleri arasında
görülen dikiş tarzındaki eklemlerdir.
Ekleme katılan kemiklerin
kenarları girintili çıkıntılı olup
birbirine kenetlenirler.

3-Gomphosis:
Alt ve üst çenedeki dişlerin
mandibula ve maxilla ile yaptığı
eklemlerdir. Bir çivinin tahtaya
çakılması gibi, dişler çene
kemiklerindeki diş yuvalarına
gömülüdürler.
II-Articulationes cartilaginea
Epifiz
(kartilaginöz eklemler: az hareketli
eklemler):
Ekleme katılan kemikler arasında Metafiz
kıkırdak doku bulunur. Bu eklemler az hareketli
olup iki alt tipi vardır.
1-Synchondrosis, 2-Symphysis
Diafiz
1-Synchondrosis:
Kemik uçları arsında hiyalin kıkırdak
bulunur. İleri yaşlarda bu kıkırdak kemikleşir ve
erişkinlerde bu tip eklem görülmez. Ör. uzun
kemiklerin diafiz ve epifizleri arasındaki metafiz
büyüme kıkırdağı ileri yaşlarda ortadan kaybolur.
Ayrıca os sphenoidale ile os occipitale Epifiz
arasındaki synchondrosis sphenooccipitalis bu
tip bir eklemdir.
Kartilaginoz eklem

2-Symphysis:
Bu ekleme katılan
kemikler arasında yassı ve geniş
bir kıkırdak bulunur.
Ör. omurlar arasındaki
discus intervertebralisler bu tip
kıkırdak yapılardır.
İki pubis kemiği
arasındaki symphysis pubica bu
ekleme iyi bir örnektir.
Bu eklemler az hareket yaparlar.
III-Articulationes synoviales
(synovial eklemler: hareketli eklemler):

Tam hareketli eklemler olup


vücudumuzdaki eklemlerin çoğu bu guruba
dahildir.
Synovial eklemlerin ortak özellikleri şunlardır.
a)Eklem kıkırdağı (cartilago articularis)
b)Eklem kapsülü (capsula articularis)
c)Eklem boşluğu (cavitas articularis)
d)Eklem bağları (ligamenta articularis):

a)Eklem kıkırdağı (cartilago articularis) Ekleme katılan


kemiklerin eklem yüzleri 2.5 mm kalınlığında hiyalin kıkırdak ile
kaplıdır. Kıkırdak doku, kemik dokuya göre daha esnek bir yapıya sahip
olduğu için eklem kıkırdağı kemik yüzeylerin aşınmasını engeller.
b) Eklem kapsülü
(capsula articularis):
Ekleme katılan kemiklerin eklem
kıkırdağı ile kaplı eklem yüzlerini içine
alacak şekilde eklemi dıştan kuşatan bağ
dokusuna eklem kapsülü denir.
Bu kapsül eklem içi ile eklem dışını
tamamen birbirinden ayırır.
Eklem kapsülü içerisindeki basınç
dışarıdaki atmosfer basıncından daima
düşüktür.
Eklem kapsülü iki tabakalı olup
dış tabakasına membrana fibrosa,
iç tabakasına ise membrana synovialis
denir.
Membrana fibrosa: Eklem kapsülünün
dıştaki tabakası olup fibröz bağ dokusundan
meydana gelir ve oldukça sağlamdır. Eklemi dış
etkilerden korur ve kemiğin periostuna kaynaşır.
Membrana synovialis: Eklem
kapsülünün içteki tabakası olup gevşek bağ
dokusundan yapılmıştır.
Damar ve sinirden zengin olup iç yüzü
düzgündür.
Synovia adını verdiğimiz eklem sıvısını
salgılar ve tekrar geri emer.
Synovia: Membrana synovialis
tarafından salgılanan ve eklem içerisindeki
yapıların kolay hareket etmesi için kayganlık
sağlayan bir sıvıdır.
c)Eklem boşluğu (cavitas articularis):
Eklem kapsülünün içinde ve ekleme katılan
yüzeyler arasındaki kılcal bir boşluktur.
Bu boşluk synovia ile doludur.

d)Eklem bağları (ligamenta articularis):


Ekleme katılan kemiklerin uçları arasında uzanan
bağ dokusu özelliğindeki yapılardır.
Bu bağlar
eklem kapsülünün içinde yer alırsa eklem içi bağlar (lig. intracapsularis),
eklem kapsülünün yapısına katılırsa kapsüler bağlar (lig. capsularia) ve
eklem kapsülünün dışında ise eklem dışı bağlar (lig. extracapsularia)
ismini alır.
Bir eklemde meydana gelen
hareketlerin maksada uygun olması için ekleme
katılan kemik yüzeylerinin birbirine uyumlu
olması gerekir. Eklem kıkırdağı ile kaplı kemik
yüzeylerinin uyumlu olmadığı durumlarda
eklemde ilave kıkırdak yapılar bulunur.
Bu yapılar konkav eklem çukurluğunu
genişletmeye yarıyorsa labrum articulare adını
alır.
Eğer ekleme katılan kemiklerin kıkırdakla
kaplı yüzeylerinin birbirleriyle temas eden
kısımları az ise, bu tür eklemlerde temas eden
yüzeyleri arttırmak için ilave kıkırdak yapılar
bulunur. Bu kıkırdak yapılar,
C harfi şeklinde ise meniscus articularis,
disk şeklinde ise discus articularis ismini alır.
Çıkık (luxation)
Ekleme katılan kemik uçların birbirinden
uzaklaşmasına çıkık (luxation) denir. Çıkıkların oluşmasını
engelleyen başlıca faktörler şunlardır.
a- Eklem boşluğundaki hava basıncının atmosfer
basıncından düşük olması,
b- Eklem kapsülü ve eklem bağları,
c- Eklem dışındaki kasların ekleme sağladığı destek,
d- Eklem yüzlerinin birbirine uygunluğu. 
Synovial (tam hareketli) eklemler
eksenlerine göre 4 gurupta incelenir.
a) Tek eksenli eklemler.
b) İki eksenli eklemler.
c) Üç eksenli eklemler.
d) Belirli bir ekseni olmayan eklemler. 
a) Tek eksenli eklemler:
Bu eklemler sadece bir eksen etrafında
hareket yapabilirler.
Bu eksen ya transvers eksen, yada vertical eksendir.
Transvers eksen etrafında harekete izin veren
eklemlerde, fleksiyon ve ekstensiyon yapılır. Ör. art.
humeroulnaris.
Vertical eksen etrafında harekete izin veren
eklemlerde sadece iç ve dış rotasyon hareketi yapılır.
Ör. art. radioulnaris proximalis.

b) İki eksenli eklemler:


Bu tip eklemler transvers ve sagittal eksen
etrafında hareket yapabilir.
Transvers eksen etrafında fleksiyon ve ekstensiyon,
sagittal eksen etrafında ise abduksiyon ve adduksiyon
hareketi yapılabilir. Ör. art. radiocarpea.
c) Üç eksenli eklemler:
Üç ana eksen ve bir çok tali eksen etrafında
her türlü hareketi yapabilen eklemlerdir. (Ör.
omuz ve kalça eklemi.)
Transvers eksen etrafında fleksiyon ve
ekstensiyon,
sagittal eksen etrafında abduksiyon ve
adduksiyon,
vertical eksen etrafında ise iç ve dış rotasyon
yapar.
Ayrıca bütün hareketlerin karışımından
oluşan sirkumdüksiyon hareketi yapılır.

d) Belirli bir ekseni olmayan


eklemler: Ekleme katılan kemiklerin
eklem yüzleri düzgündür ve sadece kayma
hareketi yaparlar.
Synovial (tam hareketli) eklemlerde konveks eklem yüzünün
şekline göre eklemler yedi alt gruplara ayrılır.
1.Art. spheroidea
2.Art. ellipsoidea
3. Art. trochlea (Ginglymus)
4. Art. trochoidea
5. Art. sellaris
6. Art. bicondylaris
7. Art. plana

1. Art. spheroidea: Konveks eklem yüzü küre, konkav eklem


yüzü ise küreyi içine alabilecek şekildedir. Ör. omuz ve
kalça eklemi. Bu tip eklemler 3 eksen etrafında her türlü
hareketi yapabilirler.
2. Art. ellipsoidea: Konveks eklem yüzü
uzunlamasına kesilmiş yumurta şeklinde, konkav eklem yüzü ise
bunu içine alabilecek şekildedir. Transvers eksen etrafında
fleksiyon ve ekstensiyon, sagittal eksen etrafında abduksiyon ve
adduksiyon hareketi yapabilir.
Ör. art radiocarpea el bileği eklemi.

3. Art. trochlea (Ginglymus): Konveks eklem yüzü


makara şeklinde kankav eklem yüzü ise makarayı içine alacak
şekildedir. Sadece transvers ekseni vardır. Fleksiyon ve ekstensiyon
hareketi yapar.
Ör. art. humeroulnaris

4. Art. trochoidea: Konveks eklem yüzü bir silindir


şeklinde, konkav eklem yüzü ise halka şeklindedir. Ancak bu
halkanın bir kısmını kemik bir kısmını ise bağlar oluşturur. Tek
eksenli bir eklemdir. Vertical eksen etrafında iç ve dış rotasyon
yapar.
Ör. art. radioulnaris proximalis.
5. Art. sellaris: Ekleme katılan kemik
yüzeylerinin her ikisi de bir yönde konkav iken diğer
yönde konvekstir. Bu yüzden eğer tipi eklem de denir. İki
ekseni vardır. Transvers eksen etrafında fleksiyon ve
ekstensiyon, sagittal eksen etrafında abduksiyon ve
adduksiyon hareketlerini yapar.
Ör. art carpometacarpea pollicis.

6. Art. bicondylaris: Ekleme katılan kemik


yüzeylerden konveks olanı iki kondil ihtiva eder. Konkav
olanı ise iki sığ çukur şeklindedir. Transvers eksene sahip
olan bu eklemler fleksiyon ve ekstensiyon hareketi yapar.

Ör. art. genu (diz eklemi).

7. Art. plana: Ekleme katılan kemiklerin


yüzeyi hemen hemen düzdür. Belirli bir ekseni yoktur.
Sadece kayma hareketi yapar.
Ör. el bileği ve ayak bileği kemikleri arasındaki
eklemler.
Eklem hareketleri
Fleksiyon: Ekleme katılan kemikler arasındaki açının küçülmesi.
Ekstensiyon: Ekleme katılan kemikler arasındaki açının
büyümesi.
Abduksiyon: Gövdeden (orta hattan) uzaklaşma.
Adduksiyon: Gövdeye (orta hatta) yaklaşma.
Sirkumdüksiyon: Bir nokta etrafında dönme hareketi.
Sirkumdüksiyon hareketi bütün hareketleri kapsar.
Rotasyon: Vertikal eksen etrafındaki dönme hareketi.
Bu hareket içe yapılırsa iç rotasyon,
dışa yapılırsa dış rotasyon ismini alır.
Glissment: Kayma hareketi. Plana grubu eklemlerde daha çok
görülür. Kemik yüzeyler birbiri üzerinde kayar.
Supinasyon: Ön kolun vertikal eksen etrafında dışa dönmesi.
Pronasyon: Ön kolun vertikal eksen etrafında içe dönmesi.
İnversiyon: Ayak tabanının içe bakması.
Eversiyon: Ayak tabanının dışa bakması.
Protraksiyon: Alt çenenin öne doğru olan hareketi.
Retraksiyon: Alt çenenin arkaya doğru olan hareketi.
Elevasyon: Kaldırma, yükseltme hareketi.
Depresyon: Çökme, aşağı baskılama hareketi.
Art. temporomandibularis (çene eklemi):
Kafa kemikleri arasındaki tek hareketli eklemdir.
Sağ ve sol eklemler birlikte hareket ettiği için bicondylar gruba dahil edilir.
Temporal kemikte bulunan fossa mandibularis ile mandibula’nın
processus condylaris’inin üst ucundaki caput mandibulae arasında meydana
gelir.
Eklem yüzleri birbirine uygun olmadığından kemik yüzeyleri
birbirine uygun hale getirmek için arada discus articularis vardır.
Discus articularis eklem boşluğunu
ikiye ayırır. Eklem kapsülü gevşek fakat
sağlamdır.
Kapsül dışında bulunan ligamentler:
lig. laterale, lig. mediale,
lig. sphenomandibulare,
lig. stylomandibulare
eklemi kuvvetlendirir.
Çene eklemi öne, arkaya, yukarı,
aşağı, ve rotasyon hareketlerinin
birleşiminden oluşan çiğneme ve öğütme
hareketlerini yapar.
Omuz Eklemi
Art. humeri (omuz eklemi): Scapula’daki
cavitas glenoidalis ile caput humeri arasında oluşan
art. spheroidea grubu bir eklemdir. Konkav
eklem yüzü (cavitas glenoidalis), konveks eklem
yüzüne (caput humeri) göre küçük olduğundan,
eklem çukurluğunu genişletmeye yarayan labrum
glenoidale bulunur.
Eklem kapsülü geniş ve incedir. Eklem
kapsülü lig. glenohumerale ve lig. coracohumerale
ile desteklenir. Ayrıca dıştan çeşitli kaslar
tarafından desteklenmiştir. Omuz eklemini
destekleyen kaslar 4 tanedir. Bunlara rotator cuff
kasları denir.
Bu kaslar m. supraspinatus, m. infraspinatus,
m. subscapularis ve m. teres minor’dur
M. biceps brachii’nin uzun başının
tendonu omuz ekleminin içinden geçer. Omuz
eklemi etrafında bir çok bursa (su minderi) bulunur
Art. cubiti (dirsek eklemi): Dirsek
eklemi ortak bir kapsülle sarılı 3 eklemden
meydana gelir.
a) Art. humeroulnaris:
Humerus’un alt ucundaki trochlea humeri ile
ulnanın üst ucunda bulunan incisura trochlearis
arasında meydana gelen ginglymus tipi bir eklemdir.
b) Art. humeroradialis:
Humerus’un alt ucundaki capitulum humeri
ile radius’un üst ucundaki fovea capitis radii arasında
meydana gelen art. spheroidea grubu bir eklemdir.
c) Art. radioulnaris
proximalis:
Radius’un üst ucunda
bulunan caput radii
etrafındaki
circumferentia
articularis ile
ulna’nın üst ucundaki
incisura radialis ve
bunu halkaya
tamamlayan lig.
anulare radii arasında
meydana gelen art.
trochoidea grubu bir
eklemdir.
Membrana interossea
antebrachii:
Ulna ve radius’un margo
interosseusları arasında bulunan
ve iki kemik arasındaki açıklığı
kapatan bir bağdır.
Bu membran radius ve
ulna’yı birbirine sıkıca bağlar. İki
kemik arasında kuvvet naklini
sağlar.
Art. radioulnaris distalis:
Art. trochoidea grubu bir
eklemdir. Ulna’nın alt ucunda bulunan
circumferentia articularis ile radius’un
alt ucunda bulunan incisura radialis
arasında oluşur.
Art radioulnaris proximalis ve distalis
birlikte hareket ederler. İki eklem
birlikte supinasyon ve pronasyon
hareketi yapar.
Art. radiocarpalis (el bileği eklemi):
Radius’un alt ucunda bulunan facies
articularis carpalis ile el bileği kemiklerinin
proximal sırası arasında (os psiforme ekleme
katılmaz) oluşan art. ellipsoidea grubu bir
eklemdir.
Ulna’nın alt ucu ile el bileği kemikleri
arasında discus articularis bulunur. El bileği
eklemi fleksiyon, ekstensiyon, abduksiyon ve
adduksiyon hareketleri yapar.
Articulationes manus (el eklemleri):
El bileği kemikleri (ossa carpi), el tarağı
kemikleri (ossa metacarpalia) ve el parmağı
kemikleri (ossa digitorum manus) arasında
oluşan bütün eklemlere articulationes manus
denilir.
Alt taraf eklemleri
Articulationes membri
inferiores 
İki kısımda incelenir. -
Articulationes cinguli pelvici
(alt taraf kavşağı eklemleri) ve
-articulationes membri inferioris
liberi
(alt tarafın serbest eklemleri). 
Articulationes cinguli pelvici:
-Art. sacroiliaca ve
-symphysis pubica olmak üzere iki tanedir.

Art. sacroiliaca: Sacrum ve ilium’da bulunan facies auricularis’ler


arasında oluşan bir eklemdir. Hareketleri çok sınırlıdır.
Art. coxae (kalça eklemi):
Femur başı ile acetabulum arasında
oluşan art. spheroidea grubu bir eklemdir.
Konveks eklem yüzünü caput femoris,
konkav eklem yüzünü ise acetabulum
oluşturur. Acetabulum’da sadece facies
lunata ekleme katılır. Ekleme katılmayan
fossa acetabuli yağ dokusundan zengin
synovial yapıyla doludur. Acetabulum femur
başını içine alabilecek kadar büyük olmadığı
için acetabulumun kenarında labrum
acetabulare denilen ve konkav eklem yüzünü
artıran fibrokartilaginöz bir kıkırdak halka
vardır. Kalça eklemi art. spheroidea grubu
Lig. iliofemorale
bir eklem olduğundan üç ana ekseni ve bir Lig. ischiofemorale
çok da tali ekseni vardır. Her türlü hareketi Lig. pubofemorale
yapar. Lig. capitis femoris
Art. genus (diz eklemi):
Vücudun en büyük eklemidir. -Konveks
eklem yüzünü femurun alt ucundaki
condylus medialis ve lateralis oluşturur.
-Konkav eklem yüzünü tibia’nın
kondilleri üzerinde bulunan eklem yüzleri
oluşturur. Bicondyler grubu bir eklemdir.
Femurun kondillerinin ön yüzü
birbiriyle birleşerek, patella ile eklem
yapan facies patellaris’i oluşturur. Diz
ekleminde fleksiyon, ekstensiyon
hareketleri yapılır. Ancak diz eklemi
fleksiyon durumunda iken bir miktar
rotasyon hareketi yapar.
Meniscuslar: Diz eklemi
içerisinde femur ve tibianın
eklem yüzlerinin uyumunu
sağlayan fibröz kıkırdaktan
yapılmış iki adet oluşumdur.
Meniscus medialis C harfi
şeklinde,
meniscus lateralis ise uçları
kapanmaya yakın C harfi
şeklindedir.
İki meniskusun
periferik kısımları eklem
kapsülüne bitişiktir. 
Art tibiofibularis:
Tibianın üst ucunun dış tarafındaki eklem
yüzü ile caput fibula’daki eklem yüzü arasına oluşan
plana grubu bir eklemdir. Çok sınırlı kayma hareketi
yapabilir.
Syndesmosis tibiofibularis: Fibula’nın alt
ucunda bulunan eklem yüzü ile tibianın alt ucunun
dış tarafında bulunan eklem yüzü arasında oluşur.
Sınırlı kayma hareketi yapar.
Membrana interossea cruris: Tibia ile
fibulanın margo interosseusları arasında bulunan bağ
dokusudur. İki kemiğin hareketlerini sınırlar ve bacak
kaslarının başlangıç kısımlarının tutunmasına imkan
sağlar.
Eklemin kemikleşmesi
Synovial bir eklemin genel özellikleri

You might also like