You are on page 1of 21

YER ELMASININ

(HELİANTHUS TUBEROSUS)

EKONOMİK POTANSİYELİ
YER ELMASI
• Takım: Campanulatales
• Familya: Compositeae
• Cins: Helianthus
• Tür: Helianthus tuberosus L.
Taze tüketimlerinin düşük seviyede olması nedeniyle göz ardı edilmiş bazı bitkiler,
günümüzde alternatif değerlendirme yöntemlerinin geliştirilmesi ve insan sağlığı üzerine
etkilenin anlaşılmasıyla tekrar popüler hale gelmeye başlamıştır. Ayçiçeği ile aynı
familyada yer alan, ülkemizin birçok bölgesinde ev bahçelerinde kendiliğinden yetişen ve
henüz ciddi anlamda ticarete konu olmayan yer elması (Helianthus tuberosus L.) bitkisi
de, sahip olduğu yüksek biyoaktif bileşen içeriği ve ekstrem çevre koşullarına yüksek
adaptasyon yeteneği nedeniyle birçok ülkede bilimsel çalışmalara konu olmaya
başlamıştır.
Yunanca'da helios (güneş) ve anthos (çiçek) sözcüklerinden oluşturulan Helianthus, Compositae
(Asteraceae) familyasına ait bir cinse verilen isimdir. Yeryüzünde 1000’ e yakın cins ve 20.000
kadar tür ile temsil edilen Compositae familyası, çiçekli bitkilerin en zengin familyalarındandır.
Compositae familyası bitkilerinden birçoğu bahçelerde yetiştirilen veya çiçekçilikte değerli olan
süs bitkileridir (Tosun ve Özkal, 2000).
Yurdumuzda 133 kadar cinsi ve 1156'dan fazla türü yetişmektedir. Bu familyadan olan Helianthus
cinsi, bir kısmı çok yıllık, bir kısmı yıllık olmak üzere 50'nin üzerinde tür içermektedir Bunlardan
H. annuus L. (Ayçiçeği, günebakan, gündoğdu) yaygın olarak yetiştirilmekte olup, ekonomik
değere de sahip olan türlerdir (Seiler ve Brothers, 1999).
Yer elması bitkisi, İngilizceye
Jarusalem artichoke (Kudüs Enginarı)
olarak çevrilmiştir. Oysa bu bitkinin
ne Kudüs’ le, ne de enginar ile bir
bağlantısı yoktur.
• Anayurdu Amerika Kıtası’dır. On yedinci
yüzyılda Avrupa’ya getirilmiş ve oradan birçok
yere yayılmıştır.
• Günümüzde insan ve hayvan beslenmesinde,
alkol ve yüksek fruktoz şurubu üretiminde
kullanılmaktadır .
• Türkiye’de yer elmasının başta Orta Anadolu
ve Ege bölgeleri olmak üzere, birçok yöreye
yayıldığı, ancak taze tüketime yönelik olarak
çok küçük alanlarda yetiştirildiği bilinmektedir.
Bunun, bitkinin sanayide değerlendirilmesiyle
ilgili yeterli çalışma bulunmamasından
kaynakladığı belirtilmiştir.
• Yer elması, Türkiye’nin birçok ekolojik bölgesinde yetişme potansiyeli yüksek olan, ancak
henüz gerçek manada ticari değeri oluşmamış tek yıllık dayanıklı otsu bitkidir.
• Taze tüketimlerinin düşük seviyede olması nedeniyle göz ardı edilmiş bazı bitkiler,
günümüzde alternatif değerlendirme yöntemlerinin geliştirilmesi ve insan sağlığı üzerine
etkilenin anlaşılmasıyla tekrar popüler hale gelmeye başlamıştır.
• Ayçiçeği ile aynı familyada yer alan, ülkemizin birçok bölgesinde ev bahçelerinde
kendiliğinden yetişen ve henüz ciddi anlamda ticarete konu olmayan yer elması bitkisi de,
sahip olduğu yüksek biyoaktif bileşen içeriği ve ekstrem çevre koşullarına yüksek
adaptasyon yeteneği nedeniyle birçok ülkede bilimsel çalışmalara konu olmaya başlamıştır.
• Dünya’nın bir çok noktasında yer elması genetik
kaynaklarının zengin besin içeriklerinin farklı çalışmalara
konu olduğu anlaşılmaktadır. Bu çalışmaların odak noktası
ağırlıklı olarak bu genotiplerden inülin ve biyoaktif
maddelerin ekstraksyonu, izolasyonu ve tanımlaması
teknikleridir.

• Ayrıca tıp, gıda, veterinerlik ve zootekni alanında birçok


çalışmada, yer elmasından ekstrakte edilen bazı
bileşenlerin insan ve hayvan sağlığında tedavi edici ve
besleyici özelliklerinin belirlendiği görülmektedir. Bu
çalışmalarda, ağırlıklı olarak bitkilerin yumruları
kullanılmıştır. Sınırlı sayıda çalışmada ise, yaprakları veya
çiçekleri de biyoaktif bileşenler bakımından tanımlanmıştır.

• Ülkemizde, herhangi bir yer elması genetik kaynağının bu


özellikler bakımından geniş kapsamlı karakterizasyonu
henüz gerçekleştirilmemiştir.
YERELMASININ İÇERİĞİ (100 GR)

Ortalama değerler
• Su 70-80
• Kuru madde 20-30
• Organik madde 19-28
• Ham selüloz 0.6-0.9
• Protein 1.9-3.6
• Ham yağ 0.1-0.2
• Ham kül 1.2-1.5
• Kalori 7
ÜRETİM

• 2011 yılı verilerine göre Türkiye 2444 ha dikim alanı, 33460 ton üretim 1370 kg/da verim elde
edilmiştir . Ancak üretimi ile ilgili bu veriler sağlıklı değildir.
• Dünyada 129692 ha dikim alanı, 1547931 ton üretim, 1297 kg/da verim

• Dekarı en yüksek verim elde edilen ülke Arjantin’dir. (2623 kg/da)


• Ülkemizdeki ekim alanı yıldan yıla değişmekte olup yaklaşık


2450 hektarlık bir alanda yetiştiricilik yapılmaktadır. Yer
elması yetiştiriciliği için özel bir yer ayrılmaz. Bahçenin bir
köşesinde veya arazinin sınır kısımlarında, sınır bitkisi olarak
yetiştirilir.

• Son yıllarda yapılan analizlerde yer elması yumrularının büyük


oranda inulin adlı madde ile meyve şekeri (glikoz) içermesi
nedeniyle tatlı ve lezzetli olduğu, nişasta içermediği için kalori
değeri düşük olduğu bildirilmiştir. Yerelmasında bulunan
Inulin çok önemli bir ilaçtır.

• Özellikle şeker hastalarına İnulin tavsiye edilmektedir. Bu


özelliğinden dolayı son yıllarda yer elmasına ilgi artmış ve
tarla tarımı şeklinde de üretimine başlanmasına neden
olmuştur.
YERELMASININ FAYDALARI

• Kuru madde oranı % 20-30 arasında değişir. Yer elması kabuk rengine göre
kırmızı ve sarı kabuklu olarak iki gruba ayrılır. Kırmızı kabuklu olanların
yumruları girintili ve çıkıntılı olup şekilsizdir. Yumruları genellikle ufak olup
sanayide veya hayvan yemi olarak kullanılır. Sarı kabuklu olan yer elması ise
daha çok yemeklik olarak kullanılır. Yumrular patatese benzer, oldukça iri ve
düzgün şekillidir.
• Yerelması doğrudan doğruya taze olarak (sebze) yenilmektedir. Doğranarak
veya rendelenerek başka gıda maddeleriyle birlikte iştah açıcı olarak da
kullanılmaktadır. Yumrularından çeşitli salatalar ve turşular yapılabilir. Ayrıca
aynen patates yumrusu gibi etli veya etsiz sıcak yemekleri de yapılabilir.
• Yerelmasının yumruları, özellikle şekilsiz ve kesik, ezik, parçalanmış yumrular
doğrudan doğruya hayvan yemi olarak kullanılabilir. Yerelması yumrularını
hayvanlar çok severek yerler. Yerelması hayvan beslemesi açısından da tarımı
gelişmiş ülkelerde en fazla kullanılan meteryaldir.
• Gerek münavebe bitkisi olarak, gerek
tarlalarda önemli bir gölge tavı temin
etmesi açısından son derecede faydalıdır.
Yerelması bilhassa sulanarak yetiştirilen
yerlerde yabancı ot mücadelesinde de
önemli rol oynamaktadır, yabancı otların
yok edilmesinde büyük yararlar
sağlamaktadır.
MORFOLOJİK ÖZELLİKLERİ

• Toprak altında kalan yumrular veya üretim için toprağa atılan yumrular
üzerinde gözler bulunur. Bu gözlerden kök ve sürgünler meydana gelir. Yumru
üzerinden çıkan kökler yanlara ve derinlemesine büyür. Köklerin yüzde 70-80'i
toprağın 20-30 cm derinliğinde bulunur. Toprak altındaki köklerin uç kısımları
şişkinleşerek oluşan yumruların sayıları ve büyüklükleri bitkinin beslenme
durumuna göre değişir. Bir yumrudan gelişen bitkilerde 10-30 adet arasında
yumru oluşturabilir, yumru sayısı arttıkça yumrunun büyüklüğü azalır.

• Yumrular 10-200 gr arasında değişen ağırlığa sahiptir. Ortalama yumru ağırlığı


50-100 gr arasında değişir. Yumruların şekli başlangıçta yuvarlak ve
düzgündür. Daha fazla düzgün şekilli yumrular yanında kırışık, boğumlu ve
düzgün olmayan yumrular meydana gelebilir. Yumruların köke bağlandığı sap
kısmı (göbek bağı) incedir, diğer ucu (taç) kalınlaşarak bir topaç şeklini alır.
Yumru üzerinde sayısı değişen büyüme noktaları (sürgün ucu) vardır.
Yumrunun dış kabuk rengi kırmızı, sarı, beyaz olabilir. Et rengi ise beyaz ve
kirli beyazdır.
• Tek yıllık ve yazlık olarak yetiştirilmektedir. Vejetasyon dönemi çeşitlere ve çevre
şartlarına bağlı olarak 4-6 ay arasında değişmektedir.
• Yerelmasında toprak altı organları deyince, yumru, stolon ve kökler anlaşılmaktadır.
Ortalama yumru ağırlıkları 60-80 gr arasındadır.
• Stolonların uzunluğu 2-20 cm, ortalama 12 cm kadardır. Stolonlar yer altındaki sap
boğumlarından meydana gelmektedir.
• Yerelmasının kısa, kazık bir kökü bulunmaktadır. Kazık köke bağlı yanlara ve
derinlere doğru giden saçak kökleri oldukça gelişmiştir. Özellikle yanlara doğru giden
kökler yaygınlaşarak 60-80 cm’lik bir alanı kaplarlar. Kökleri fazla derine gitmemesine
rağmen, toprağı sağlam tuttuklarından bitkiler kolaylıkla devrilmez ve koparılmazlar.
• Yan ve dibe doğru saçak kökleri de kuvvetlidir. Köklerden bir kısmı 2 metreye kadar
inerse de köklerin çoğunluğu 60-80 cm olarak kök çevresine yayılırlar. Kökler
çoğunlukla yüzlektir, fakat toprağı sağlam tutunur
• Yerelmasının toprak üstü organları denilince sap, dal, yaprak, çiçek ve meyveleri
akla gelmektedir. Yerelmasının toprak üstü organlarının çok kuvvetli geliştiği ve
uzun zaman gelişmesine devam ettiği bilinmektedir.
• Yerelması çeşitlerinin çoğu, kış bastırıp, donlardan zarar görünceye kadar,
hayatlarına devam ederler, yeşil kalırlar. Bu sebeple tarlada ne kadar çok kalırsa, o
kadar fazla yumru verir.
• Yerelması çeşitleri yetişme süreleri uzundur. Erkenci çeşitler, 140-150, geçci
çeşitler, 200 gün veya daha uzun süre yeşilliğini sürdürebilmektedir.
• Yerelması sapları (gövdesi) 1.5-3.0 m’ye kadar boylanır, ortalama boyu 2 m’dir.
Sap yuvarlak, dış kısmı sert ve içi özle doludur. Sap rengi bitkinin genç
devresinde yeşilken, yaşlandıkça yeşil-gri ve yeşil-kahverengi bir hal almaktadır.
Sap kalınlığı 3 cm’dir. Yerelması sapları boğumlardan oluşmakta ve sayısı 5-15
kadardır. Yerelması çok dallanan bir bitkidir ve onun içinde süs bitkisi olarak da
kullanılmaktadır.
YETİŞTİRİLME İSTEKLERİ

• Yer elması sıcaklık isteği bakımından geniş bir adaptasyon yeteneğine sahiptir. Bu nedenle dünya üzerinde geniş bir alanda
yetiştirilebilmektedir. Bitki gelişimi için optimum sıcaklık isteği 20- 25°C'dir. Bitkinin toprak üstü kısımları 0°C'de donar.
Toprak altındaki yumruları ise eksi 15-20°C'deki sıcaklıkları dahi donmadan atlatabilirler. Gün uzunluğu bakımından nört
sayılır. Gün uzunluğunun arttığı yerlerde bitki gelişimi daha güzel ve verim daha yüksektir. Kısa vegetasyon devresi olan
yerlerde bitki boyu kısa kalır. Bu durumda toprak altındaki yumruların miktarı ve büyüklüğü çok düşer.
• Toprak isteği bakımından kısmen seçicidir. Ağır ve killi topraklardan hoşlanmaz. Bu tip topraklarda yumrular düzgün
gelişmez ve küçük kalır. Hafif bünyeli topraklarda yumrular düzgün şekilli ve iri olur. Yetiştiricilik için kumlu tınlı ve tınlı
topraklar tercih edilmelidir. Toprakta organik maddenin yüksek olması verim ve kaliteyi olumlu yönde etkiler.
• Bol güneşli yerlerde, suyu iyi akıntılı (süzek) her türlü toprakta yetişen yerelmasının tarımı, daha çok fakir topraklarda
yapılır. Ürün alındıktan sonra toprakta kalan minik yumruları ertesi yıl yeniden çimlendiğinden, aynı yerde başka tür
bitkilerin yetişmesi güçleşir. Ancak, yerelması bitkisi aynı toprakta üst üste, yıllarca yetiştirilmeye dayanabildiğinden bu
şekilde toprağı sarma durumu tarla sahibi için sakınca oluşturmaz. Bakıma da hiç gereksinim duymayan ve yetiştirilmesi
çok kolay olan bitki, tohumlarıyla ya da yumru köklerinin bölünmesiyle üretilir.
HASAT VE DEPOLAMA

• Hasada başlamadan önce toprak üstü kısımları kesilerek tarlanın bir kenarında
kurumaya bırakılır. Kesilen ve kurutulan sürgünler kış aylarında yakacak olarak
kullanılır. Yumruları erken hasat etmek kaliteyi düşürür. Yumrular ne kadar uzun
süre toprakta kalırsa kalite o kadar artar, tat ve aromada en yüksek seviyeye
çıkar.
• Hasat olgunluğuna gelmiş yumruların toprak üstü kısımları tamamen
temizlendikten sonra, yumrular küçük işletmelerde elle çapa veya bel
kullanarak büyük işletmelerde ise pullukla veya patates hasat makinaları ile
hasat edilirler. Hasat edilen yumrular havuzlarda iyice yıkanır ve temizlenir.
Daha sonra yumrular havadar bir yerlerde kurutulurlar ve büyüklüklerine göre
boylanarak 10-15 kg lik kasalarda veya 5-10 kg lik plastik torbalarda pazara arz
edilirler.
• Yer elması adi depolarda 8-10 °C sıcaklıkta ve %60-80 nemde 2-3 ay muhafaza
edilebilir. Kontrollü koşullarda soğuk hava depolarında ise 1-2 °C sıcaklıkta ve
%70-75 nemde 4-6 aya kadar saklanabilirler. En kolay saklama yöntemi
yumruların sökülmeden toprakta bırakılmasıdır. Don tehlikesi olmayan
yörelerde toprakta saklama yöntemi uygulanır
• Yerelmasının yumru köklerinin tadı enginara
benzer. Bu tadı veren, yüksek oranda içerdiği
inülin adlı maddedir. Nişasta bulundurmayan ve
kalorisi sıfıra yakın olan tatlı yerelması kökleri
çok iyi bir besin olduğu gibi, şeker hastalarına da
salık verilir. Bitkinin sap ve yaprakları iyi birer
hayvan yemidir. Ayrıca bitkinin yumru köklerinin
mayalanmasıyla etanol (yani etil alkol ya da
kısaca alkol) elde edilir. Yetiştirilmesi kolay olan,
en fakir toprakta bile yılın dokuz ayında
(sonbahar, kış ve ilkbaharda) ürün veren bitkinin
alkol içermesi, ilerde enerji kaynağı olarak
kullanılabileceğini akla getirmektedir
VERİM

• Yetiştirme ve bakım şartlarına bağlı olarak iyi vasıflı


tohumluk kullanılırsa dekardan ortalama 2000-2500 kg yer
elması yumrusu hasat edilebilir.

• Tohum Üretimi

• Yer elmasında tohum oluşumu ve üretimi önemli değildir.


Üretilen tohumlar ıslah amacıyla kullanılır. Yer elması
üretiminde tohumluk olarak yumrular kullanılır. Üretimde 30-
50 gr ağırlığındaki yumrular tohumluk olarak tercih edilirler.
Hasat döneminde Pazar değeri olan büyük yumrular hasat
edilerek satışa gönderilir. Küçük yumrular ise tohumluk
materyali hasat edilerek satışa gönderilir. Küçük yumrular ise
tohumluk materyali olarak ayrılırlar ve depolanırlar.
Tohumlukların yüksek verimli ve sağlıklı bitkilerden
alınmasına özen gösterilmelidir.
TEŞEKKÜRLER

You might also like