You are on page 1of 7

GİT BAHAR

Çekil, bu gölgeli yolda gezinme,

SLIDE 1
Bahar, bakışların yine pek sarhoş!
Yanılıp gönlüme misafir inme,
Kapısı kilitli, mihrabı bomboş,

Mâbeddir orası, meyhane değil.


Yakarış
Ziyalar, kokular, sesler, çiçekler..
Ömrünün her günü bir başka düğün!
Bülbüller koynunda aşkı çiçekler
Güller dökülürler göğsüne bütün.

Gerçekten güzelsin, efsane değil..

Altınlı başında papatya niçin?


Sarı saçlarına pembe gül takın!
Git bahar, gönlümde ibadet için
Diz çöken kızları ürkütme sakın,

Kalbime girme, o, kâşane değil.

Git bahar, git bahar... Uzaklarda gül;


Denize renginden bırak hediye,
Ufuklarda gezin, semaya süzül,
Kalbime sokulma "peymane!" (*) Diye,

Gördüklerin kandil... Peymane değil!

HALİDE NUSRET ZORLUTUNA


VEDA

Haberin Devamı

Hani o bırakıp giderken seni


Bu öksüz tavrını takmayacaktın?
Alnına koyarken veda buseni
Yüzüne bu türlü bakmayacaktın?

Hani ey gözlerim bu son vedada,


Yolunu kaybeden yolcunun dağda
Birini çağırmak için imdada
Yaktığı ateşi yakmayacaktın?

Gelse de en acı sözler dilime


Uçacak sanırdım birkaç kelime...
Bir alev halinde düştün elime
Hani ey gözyaşım akmayacaktın?

ORHAN SEYFİ ORHON


Aylak Göz Sultan

Erkenden aşındırır aşkını Seçkin bir kimse değilim


Odaların köşelerine zamansız oturur İsmimin baş harfleri acz tutuyor
Bağışlamanı dilerim
Duyarsa bir çocuğun
Oyundan çağrıldığını Sana zorsa bırak yanayım
Kolaysa esirgeme
Başının her seferinde döndüğü kumarı
Gönlünü bir tarzla kurularken kazanır Hayat bir boş rüyaymış
Anlarsa yenilen bir kadının Geçen ibadetler özürlü
Darda kaldığını Eski günahlar dipdiri
Seçkin bir kimse değilim
İsmimin baş harflerinde kimliğim
Kendi kendine ardaşak kaçağı Bağışlanmamı dilerim
Arada bir bakınır ne yaptığına
Süresiz kapılır tablolara yan gelir Sana zorsa yanmaya razıyım
Ve oturdu mu bir masaya Kolaysa affı esirgeme
Hakkını verir çay içmenin
Hayat boş geçti
Geri kalan korkulu
Her adımım dolu olsa
İşe yaramaz katında
Biliyorum
Bağışlanmamı diliyorum
SLIDE 8
• Bilgi

• Yaratıcı • NISHAN

• Bunun Yazarı • NISHAN

9/A SINIFI
Mendilimde Kan Sesleri Muleta
“İlkyazları sevmiyoruz artık, yaşlandık da ondan mı
“Bir tutsak ağaç gibi yanlış yerlere büyüyenler Aşkımızı seyrediyoruz sanki uzaktan
Ah güzel Ahmet Abim benim Oysa yok biten bir şey aramızda, yok da
Gördün mü bak Hep aynı kalmıyor ki yakın duygular
Dağılmış pazar yerlerine benziyor şimdi istasyonlar Demiştin bunları bir bir, anımsıyorum
Ve dağılmış pazar yerlerine memleket Mutlu da olsa insan mutsuz da
Gelmiyor içimden hüzünlenmek bile Her an yeniden yaratabilirmiş kendini
Gelse de Demiştin, bir sabah, bir başkla aşkla.
Öyle sürekli değil
Bir caz müziği gibi gelip geçiyor hüzün Sen ölüm!
O kadar çabuk Seni hiç düşünmeden yaşadık
O kadar kısa Seni hiç düşünmeden yaşayacağız bundan sonra da.”
İşte o kadar.

Ahmet Abi, güzelim, bir mendil niye kanar


Diş değil, tırnak değil, bir mendil niye kanar
Mendilimde kan sesleri.”

You might also like