You are on page 1of 119

FYODOR MHAOLOV DOSTOYEVSK 11 Kasm 1821 tarihinde Moskova'da dodu.

Babas Yoksullar Has-tanesi'nde alan eski bir ordu cerrah, annesi de bir tccarn kzyd. Dostoyevski'nin ocukluu, zorba ve sarho bir babayla hasta bir anne arasnda geti. Dostoyevski, annesinin yardmyla evde balad renimini zel bir okulda srdrd. On alt yandayken annesini kaybetti. 1837 ylnda Petersburg Askeri Mhendislik Okulu'na girdi. O sralarda zellikle iddet ve cinayet konularn ileyen kitaplar okumaya balad. Okulu bitirdikten bir sre sonra, edebiyatla uraabilmek iin askerlikten ayrld. Daha sonra babas, kyller tarafndan ldrld. Bu srada paraszlk, sefalet ve sara nbetleri iinde buhranl bir hayat srd. 1846'da ilk roman nsancklar yaymland. Dostoyevski, Rusya'daki arlk idaresine kar faaliyetlerde bulunan bir grubun srdrd gizli toplantlarda yer almt. 1849'da arlk ynetimi, bu grup yelerinin tutuklanmasn emretti. inde Dostoyevski'nin de bulunduu 21 kiinin kuruna dizilmesine karar verildi. Hkmn uygulanaca srada arlk ferman akland ve Dostoyevs-ki'ye verilen ceza, Sibirya'nn Omsk blgesinde drt yl ar hapse ve er rtbesiyle drt yl askerlik hizmetine evrildi. Sibirya'daki drt yllk mahkmiyet hayat, byk ikence ve eziyetle yaptrlan ar ilerde almakla geti. Mahkmiyetinin son yllarn bir askeri inzibat taburunda geirdikten sonra 1857'de ocuklu dul bir kadnla evlendi; ancak bu evlilik mutluluk getirmedi. Dostoyevski'nin srgn hayat, ruhu zerinde derin izler brakt. 1862 ylnda yaymlanan l Evinden Hatralar, gerekte onun hapishane yaantsnn canl bir anlatmdr. Bu arada kardei ile birlikte nce Vremya, sonra da Epoha adl dergileri kard. Tm yaptlarnn anahtar olan Yeraltndan Notlar (Zapiski iz Podpol-ya), 1864 ylnda yaymland. Su ve Ceza (Prestupleni i Nakaza-ni/1866), Kumarbaz (grok/1867), Budala (dioM868), Ebedi Koca (Ve-n muzh/1870), Ecinniler (Besi/1872) gibi bayaptlar birbirini izledi. lk karsnn lmnden yl sonra 1867'de evlendi. Kumar tutkusu nedeniyle karsyla lkesinden ayrlarak Avrupa'nn kumarhanelerini dolat. Bir kz oldu, ama ld. Bu lm, onu deliliin eiine kadar getirdi. 1875'te Delikanl (Podrostok), 1876'da Bir Yazarn Gnl (Dnevnik pisatelja) ve 1879-8C'de Karamazov Kardeler (Brat'ja Karamazov) adl yaptlar yaymland 9 ubat 1881'de Petersburg'da ld. Dostoyevski, psikolojik roman akmnn en byk temsilcisidir. O, romanlarnda evresini ve bu evrede geen olaylar tasvir etmekten ok, eitli insanlarn dncelerini, ruh derinliklerini ilemi; bunlarn psikolojik, fizyolojik sorunlarn konu olarak ele almtr. Bu yzden romanlarnda hasta, sulu, isyankr, sadist tiplemelere sk rastlanr.ule Yaynlan: 50 Edebiyat/Dnya Klasikleri: 7 Orijinal smi Zapiski iz Podpolya ngilizce evirisi Notes From The Underground Editr A.Ali Ural Redaksiyon-Tashih Tarkan Kaba Dizgi-Sayfa Dzeni Yener Turan Kapak Ramazan Erkut Montaj Hasan Kurt Bask Burak Matbaas Cilt stanbul Mcellithanesi ule Yaynlan Piyerloti Cd. Dostlukyurdu Sk. No: 1/3 Yeil Ap. emberlita/STANBUL Tel: (0212) 516 82 93 - 638 32 91 - 638 57 54 Faks: (0212) 516 23 36 DOSTOYEVSK YERALTINDAN NOTLAR Trkesi Sha Girgin

ULE YAYINLARI 1997SUNU Fransz edebiyat Andre' Gide, Yeraltndan Not-lar', Dostoyevski'nin yazarlk hayatnn zirvesine ulat, onun btn eserlerinin kilit ta olarak grr. Dosto-yevski, aslnda uzun bir monolog olan bu yaptnda, bize bir yanda dkn, alakgnll (bu alakgnlll, irenlik bataklna gmlp bundan zevk almaya vardracak kadar), br yanda da kibirli (kibri, hayat mahvetmeye vardracak kadar) hasta ruhlu, kart duygular iinde gidip gelen bir insann yksn anlatr. Roman kahramannn patolojik halleriyle Dostoyevski'nin hayat arasnda baz paralellikler vardr. Srgn hayat srerken, kardeine yazd mektupta yle diyecektir Dostoyevski: "... Mia, bunun iin kzma bana sakn, dn ki yapayalnzm, frlatlp atlm bir ta parasym sanki. Otedenberi karamsar, hasta, alngan huyluyumdur. Btn bunlar dn ve szlanlarm haksz, aklma gelenler de sama ise bala beni." Kart duygular iinde mekik dokuyan roman kahramanndan szederken, bylesi bir zellie imkn veren eyin, Dostoyevski'nin zverisi ve boyun eii olduunu belirtmeliyiz; onu eine az rastlanr klan da, iinde tad o olaanst aykrlklarn bolluudur zaten. Bunu, Ecinniler'deki gnlk'n yazar diliyle Dostoyevski, yle ifade edecektir: "Bu kart duygularn byle birarada varolularn aklamaya kalkacak deilim." Delikanl'da ise bu durum, "Kart duygulardan meydana gelen kasrga, zihnimi altst ediyordu. Bunun tam anlamyla bir delilik hali olduunu sanmyorum," eklinde dile getirilecektir. Kitabn kahraman, ar hn duyduu zaman sevgiye, ar sevgi duyduu zaman da hnca ok yaklar. Dostoyevs-ki'nin romanlarnda bize sunduu ift karakterlilik ise farkl bir eydir. Bunlarn, olduka sk grlen o patolojik hallerle genelde hibir ilgisi yoktur ya da ok az ilgisi vardr. Bu gibi hallerde, z benliin zerine yerleen ikinci kiilik, zaman zaman onun yerini alr. ki ayr kiilik, ayn bedende iki ayr konuk vardr karmzda. Bunlar, yerlerini pepee birbirlerine brakrlar; birbirlerinden habersiz srayla ortaya karlar. Asl artc olan, tm bunlarn ayn zamanda oluu; herkesin kendine ait birbirini tutmaz davranlarnn ve ikili benliinin farknda bulunuudur. Dostoyevski'nin, bu romannda olduu gibi dier romanlarnda da bir dncesini akladktan sonra, bunun tersini savunduu, sk sk grlr. Dnceleri mutlak deildir Dostoyevski'nin; hemen hemen bunlar aklayan kiilerle ilintili kalrlar. Olaylar, birbirlerine karp dmlenirler; ahlaksal, psikolojik ve d unsurlarn birbiri iinde kaybolup yeniden bulutuklar girdaplardr bunlar. Hibir yalnlatrma, izgide hibir artma grmeyiz onda. Karmaklktan holanr, onu korur. Duygular, dnceler, tutkular an halde ortaya kmazlar... Yeraltndan Notlar, bu balamda bir benlik zm-lemesidir. Dostoyevski, bu eserinde de kendini ve kendi gibi hafakanlar iinde bouan ruhlarn yksn kaleme alyor. Bu notlar ve yazar tmyle bir hayal rndr. Bununla birlikte, etrafmza yle bir baktmzda, bu notlarn yazar gibi olanlarn aramzda yaamasnn yalnzca mmkn deil, ayn zamanda gerekli olduunu kabul ederiz. Ben, yalnzca yakn bir gemiin ska rastlanlan tiplerinden birini okuyucularma tantmak istedim. Bu tip, hl yaamakta olan bir kuan temsilcisidir. "Yeralt" adn tayan bu blmde, bu kii kendisini ve dncelerini anlatrken, toplumumuzda neden bulunduunu, bulunmasnn niin kanlmaz olduunu sanki aklamak ister gibidir, ikinci blm ise bu kiinin yaamndaki baz olaylar anlatan gerek anlardr. F. Dostoyevski uleYERALTINDAN NOTLARBRNC BLM YERALTI Ben, hasta bir adamm... i fkeyle dolu, ekilmez bir adamm ben. Sanrm, karacierimden de rahatszm. Dorusu, hastalmn ne olduunu, hatta neremin ardn bile bilmiyorum. Tbba, doktorlara sayg duyduum halde tedavi olmak iin hibir ey yapmadm. Dahas, bo inanlara bal olan biriyim; hem de tbba sayg duyacak kadar. (ok iyi bir renim grdm;

bunlara inanmamam gerekir ama inanyorum ite.) Srf inadmdan tedavi olmak istemiyorum. Siz, buna bir anlam veremiyorsunuz-dur herhalde. Ama ben ok iyi anlyorum. Huysuzluumla kimin cann yakacamdan bahsetmeyeceim elbette; nk bunu ben de bilmiyorum. Bildiim tek ey, byle hareket etmekle sadece kendime zarar vereceimdir. Bunu bilmeme ramen, srf inadmdan tedavi olmuyorum. 11 Karacierim anyormu, varsn daha beter arsn! Uzun bir sredir byle yayorum, belki yirmi yldr. u an krk yandaym. Eskiden alrdm, imdi ii braktm. Aksi bir memurdum, kabaydm; byle davranmak, bana haz verirdi. Rvet almadm iin kaba davranma hakkn kendimde buluyor, bylece avunuyordum. (Kt bir espri ama karalamayacam zerini. Yazarken gzel olacan sanmtm; u anda bunun byle olmadn ve szlerimin irkin bir bbrlenmeden teye gemediim gayet iyi biliyorum. Byle olduunu bildiim halde, yine de zerini karalamayacam!) lerini yaptrmak zere masama gelenlerle dilerimi gcrdatarak konuur, birinin cann sktm m, byk bir haz duyardm. Bunda da ou zaman baanl olurdum. Byleleri, genellikle psrk olur. Sadece kendini beenmi bir subaydan nefret ederdim. Bir trl yola gelmek bilmez, klcn akrdatarak karmda dikilirdi. Onunla klc yznden tam bir buuk yl mcadele ettim. Sonunda kazanan taraf ben oldum ve o da klcn akrdatmaktan vazgeti. Geri bu, genliimde olmu bir olay... Ama sevgili okuyucularm, benim asl ktlmn nereden geldiini biliyor musunuz? Ben, bu kepazeliimi her anmda, hatta en hrn olduum anlarda bile hissetmekten kendimi alamyordum. Aslna baklrsa, ne kt, ne de hrn biriydim. Btn hareketlerim, elence olsun diye yaptm samalklardan ibaretti. fkemden azm kprmken biraz olsun gleryz gsterip, nme ekerli bir bardak ay srld m yumuayverirdim. stelik duygulanrdm da... Ama sonradan kendime kzar, utancmdan aylarca uyuyamazdm. Huyum byleydi ite. Biraz nce aksi bir memur olduumu sylemitim ya, yalan! Hncmdan yle syledim. lerini yaptrmak 12 f iin gelenlere de, subaya da i olsun diye diklenirdim; gerekte hibir zaman aksi biri olamadm. imde her an bunlarn tam tersi olan duygularn varln hissediyordum. Bu duygularn yaamm boyunca beni brakmadklarn, dan tamak iin firsat kolladklarn biliyordum. Fakat buna izin vermezdim; bile bile engel olurdum. Bu yzden utantan yerin dibine giriyor, fkemden patlayacak hale geliyordum. Sonunda ylesine bir bezginlik verdiler ki, anlatamam! Bunlar yazarken sanki pimanm-m, zr diliyormuum gibi bir halim mi var baylar?.. Eminim, yle dnyorsunuzdur. Ama inann bana, sizin ne dndnz umurumda bile deil. Ben, kt bir adam deildim; daha dorusu, hibir ey olamadm ben: Ne aksi ne iyi, ne alak ne namuslu, ne kahraman ne de korkak. imdi, kendi keme ekilmi, akll olanlarn hayatta bir i tutturamayacaklar, tutturanlarn ise aptal olduklar gibi kin dolu ve sama sapan avuntularla mrm geiriyorum. Evet, ondoku-zuncu yzyl insan en bata iradesiz olmaldr, byle olmak onun iin bir zorunluluktur. alkan, iradeli bir adam, dar kafaldr. Krk yllk bir yaamdan sonra bu sonuca ulatm. u an krk yandaym ve krk yllk uzun bir yaam, ihtiyarln ta kendisidir. Krk yldan fazla yaamak ayptr, aalk bir ey ve ahlkszlktr. Bana ak yreklilikle, erefiniz zerine, kimin krkndan fazla yaadn syler misiniz? sterseniz, bunlarn kimler olduunu size ben syleyeyim: Aptallar ve namussuzlar... Bunu, btn o ak sal ve gzel kokular srnm saygdeer ihtiyarlarn yzne bile sylerim! Dahas, dan kp tm dnyaya haykrrm bunu! Buna hakkm var,

nk ben de altm yana kadar yaayacam. Hatta yetmii, sekseni bulacam!.. Durun, izin verin de biraz soluk alaym... Baylar, belki de sizi gldrmek istediimi zannedi13yorsunuz. Bunda da yanldnz. Ben, sizin tahmin ettiiniz veya edebileceiniz gibi akac biri deilim. Yaptm bu gevezeliklere kzarak (ki kzdnz hissediyorum) benim nasl bir adam olduumu sorarsanz size vereceim cevap, "sradan bir memurum"dan ibaret olacaktr. Sadece karnm doyurmak iin (srf bunun iin) altm; geen yl akrabalarmdan biri bana alt bin ruble miras braknca istifa ettim .ve hemen ardndan oturduum u keye yerletim. Eskiden de burada otururdum ama imdi iyiden iyiye yerletim. Buras, ehrin kysnda ve berbat bir oda. Hizmetim, ahmakl yznden alabildiine hrn, yal bir kyl kadnyd; stelik ondan yaylan iren koku, midemi bulandryordu. Bazlar, Petersburg'un havasnn salm bozduunu, ufack gelirimle bakentte yaamann ok zor olduunu sylyorlar. Btn bunlar ok iyi biliyor ve bunlar syleyen tm tecrbeli, akll tlerle yol gsterenleri iyi tanyorum. Ama yine de Peters-burg'da kalacam: buradan bir adm bile atacak deilim! Neden mi?.. Hi... Zaten gitmek ya da gitmemek arasnda bir fark yok benim iin. Akl banda bir adamn bahsini etmekten haz duyaca konunun ne olduunu bilir misiniz? Cevap, kiinin ta kendisidir. O halde, ben de kendimden bahsedeceim. 14 II Sevgili okuyucularm, sizin dinlemek isteyip istemediinizi bilmem ama, imdi size niin bir bcek bile olamadm anlatmak istiyorum. Size, unu tm itenliim ve ciddiyetimle syleyeyim ki, ou zaman bcek olmay ok istedim. Ama ne yazk ki, buna bile layk olamadm. Sevgili okuyucularm, yemin ederim, her eyin tam anlamyla farknda olmak bir hastalktr; hem de tmyle gerek bir hastalk. nsan iin, gndelik hayata dair daha yalnkat bir anlama gc, u ondokuzuncu yzyl aydnnn payna den anlayn yars, hatta drtte biri bile yeterlidir. Hele bu insanlar, yeryznn en umursamaz, en frsat kentlerinden biri olan Petersburg'da yaamak gibi bir felakete uramlarsa... (yle ya, kentlerin de frsat olanlar ve olmayanlar vardr.) Buna gre insanlar, sradan kiilerin ve becerikli olanlarn anlay gleriyle yetinmeliydiler. Bahse girerim, btn bunlar, gsteri iin, belki de klcn akrdatan subaymz gibi kaba bir bbrlenme ve i adamlarm kmsemek iin yazdm dnyorsunuz. Fakat sevgili okuyucularm, siz hi hastalklaryla gurur duyanlar, stelik bunlarla gsteri 15yapmaya kalkanlar grdnz m? Ama byle eyler de oluyor ite... stelik bunu herkes yapyor; hastalklaryla gurur duyuyorlar, belki herkesten ok ben yapyorum bunu. Bo yere tartmayalm; sylediim eyin anlamsz olduunun farkndaym. Ama una olduka inanyorum ki, anlay gcnn sadece fazlal deil, kendisi bile hastalktr. Bence yledir. Bu konuyu u an iin bir yana brakalm da siz, bana unu syleyin: Baz zamanlar, hem de nasl sylesem, eskilerin deyimiyle, "btn gzel, yce eylerin inceliini anlamaya hazr olduum srada, evet tam o srada, bunlar hissedeceime, sama sapan hareketler yapyorum. Sylemeye altm u ki, belki de herkesin yapabilecei bu biim-siz hareketleri, hem de yaplmamas gerektiini anladm anlarda neden yapyordum? Neden "gzel ve yce eyler" zerine anlaym .derinletike daha ok bataa saplanyor ve boulacak gibi oluyordum? stelik bu, rastlant deil, kanlmaz bir hal olarak meydana gelmeye balamt bende. Bu durum bir rahatszlk, bir dengesizlik deil, sanki benim olaan halim gibiydi. Sonradan, bu hale kar koyma isteimin olmadn farkettim. Artk yaratlmn bir paras olduuna inanmak zereydim. (Belki de oktan inanmtm.) Bu zihinsel sanclar ilk balarda beni olduka zmt. Dier insanlarn benim yaadklarmla hi karlamadklarn dndmden, bunlar hep iimde

sakladm. Utanyordum. (Belki bu utan hl devam ediyor.) Petersburg'da geirdiim o rezil gecelerin sonunda eve dnnce, yaptklarmn dzeltilemeyecek hatalar ve kepazeliklerle dolu olduunu grr, yine de iten ie garip bir haz duyardm. Dier taraftan, farknda olmadan kendimi ypratyordum. Bu ypranma, nceleri ac ektirmesine ramen, sonradan byk bir haz vermeye balad. Evet, gerekten, tam anlamyla haz duyuyordum. Dier insanlarn da bunu yaayp yaamadk16 larn anlamak iin bu konuyu onlara atm. yle aklayaym size: Kldnz anlamada varlabilecek en st snra varmann verdii bir hazdr bu. inde bulunduunuz kt duruma ramen, bundan kurtulup deiemeyeceinizi, hatta yeterli vaktiniz ve inancnz olsa bile, bu deiimi aslnda sizin istemediinizi bilmenin tadna doyum olur mu? stelik deimek isteseniz ne olurdu ki, zaten sizin iin hibir k yolu yoktu. Burada en nemli nokta, btn bunlarn, stn anlayn doal ve temel yasalar gerei, bu yasalara bal olarak kendiliklerinden ortaya kmasdr. stn anlay kanununa gre aalk bir herif, ahlkszln farkederek bo eylerle kendini kandrmakta ve birtakm haklar kazanmaktadr. Of, yeter artk!.. O kadar laf ettim, buna karn bir ey aklayabildim mi? Bu iin zevkini nasl aklayacam? Ben bunun stesinden gelip, baladm ii sonuna dek gtreceim. Zaten kalemi de bunun iin aldm elime. Onurlu bir adamm ben. Bir kambur, bir cce kadar kuruntulu ve alngan biriyim. Buna ramen, birisi beni tokatladnda sevin duyduum zamanlarm olmutur. Doru sylyorum, bunda bambaka zevkler bulabiliyordum sanrm. Hi phe yok ki bu, kederden doan, kederin artmas ve insann durumunun glemesi orannda oalan bir zevktir. Tokad yiyen insann ruh dnyas sarslr, pestil gibi ezilir. Beni en ok sarsan, bir doa kanununa uyar gibi, her zaman her yerde, hakl veya haksz olsam da herkesten nce kendimi sulu grmemdi. Bu, ncelikle, etrafmdaki dier insanlardan daha akll olmamdan kaynaklanyor. (Ben kendimi, etrafmdaki insanlardan daha akll gryor, hatta inanr msnz, bu nedenle byk bir utan duyuyordum. Zaten hayatmda kimsenin yzne dorudan bakamaz, daima baklarm karrdm.) stelik bir suum daha vard: yiliksever biri deildim. Byle olmay beceremiyordum. yiliksever biri 17 lolsam da bundan faydalanamayacam bildiimden daha ok ac ekecektim. Bu zelliimi yerinde kullanamaz, adamn yapt doa kanununa uygundur diye dnp, onu affetmezdim. Bir davrann doa kanunu olmas, onu affettirmemeli ve unutturmamak; nk doa kanunu olmas, verdii acy hibir ekilde azaltmaz. Dier taraftan, iyiliksever deilim diye hakaret edenlerden almak istesem, bunu yapabilir miydim? Zannetmem, nk yapabilecek cesaretim yok. Neden mi cesaretim yok? Sizlere bu konuda bir iki sz sylemek istiyorum. 18 III almay ya da hayata kar kendisini korumay bilen insan bunu nasl yapar dersiniz? Bu insanlar, almay en byk ama haline getirdiklerinde, varlklarn-daki her eyi yok ederler. Kudurmu boalarn yapt gibi boynuzlann ne eer ve hzla hedefe koarlar; onlan bu durumda durduracak tek ey, karlarna kacak bir duvardr. (lerinden geldii gibi hareket edenlerle i g sahibi adamlar, byle bir duvarla karlanca znk diye duruverirler. Bu insanlara gre duvar, daima dnen fikir adanlan, yani bizim iindir; bununla birlikte, kesinlikle bizi durduracak bir bahane deildir. Bu bahanenin ciddiliine hibirimiz inanmadmz halde, drt elle sarlmaktan da geri durmayz. Hayr, dierlerinin vazgeileri kesinlikle itendir. insanlar iin duvar, yattrc, huzur veren, hatta bir yerde mistik bir anlam tamaktadr. Neyse, duvar konusuna sonra dneriz.)

te ben, iten olan insan, tabiat anann sevgiyle, zenerek yaratt gerek ve normal insan olarak dnrm. Byle bir insan da delicesine kskanrm. An dere19cede ahmaktr bu insan, bunun tersim savunacak deilim. Ama normal bir insann ayn zamanda ahmak da olamayacam nereden bilebiliriz? Belki bunun, kendince gzel bir taraf vardr. Fakat benim bu konuda baz tereddtlerim var. imdi tabiat anann yaratt normal adamn karsna, laboratuar imbiinden geirilmi, stn anlayl bir adam koyalm. (Bunda da mistik bir hava var gibi baylar, ama ben pek emin deilim.) Bu stn anlayl insan, normal insanlarn nnde bazen yle bir zlr ki, btn stn zelliklerine ramen byk bir itenlikle kendisini bir fare gibi grmekten alkoyamaz. Evet, gayet stn anlayldr ama sonuta bir fare olmutur. Karsnda ise kendisinden farkl bir varlk, bir insan vardr. Burada en nemli mesele, kimsenin ondan byle bir ey istememesine ramen, onun kendim bir fare olarak grmesidir. imdi bu farenin neler yaptna bir bakalm. Diyelim ki, fareyi kzdran bir olay var; (bu, ok sk rastlanlan bir durumdur) ve fare almak istemektedir. inde I'homme de la nature et de la verite 'den ok daha fazla kin besler belki de. Kendisine ktlk yapp kzdrana ktlkle karlk vermek iin duyduu iren, alaka istek, I'homme de la nature et de la verite'den daha fazla onun iini kemirir. nk dieri doutan ahmaktr ve almay kendisine verilmi bir hak olarak dnr; ama fare, stn anlayndan dolay bunu kabul etmez. Sonunda sra asl ie, yani almaya gelir. Zavall fare, ilk kzgnlnn stne o kadar ok soru ve yeni kzgnlklar eklemitir ki, iinde bulunduu durum iyice glemitir. Her yann, phelerden, heyecanlardan, kendisiyle acmaszca alay eden i adam ve yarg klna girmi ii d bir insanlarn tkrklerinden oluan pis, kokumu, bulank bir amur yn kaplamtr. Bu durumda farenin izleyecei tek yol, her eyi bir kenara braka(*) Doa ve gereklik adam (Franszca). 20 rak, kendisinin de inanmad sahte bir glle utana skla delikiine kamak olacaktr. Pislik ve le kokan o iren yerde fare, kzdrlmann ve aalanmann etkisiyle sonsuz bir nefrete brnr. Daha sonra, krk yl boyunca, urad aalanmay en kk ayrntsna kadar hatrlayacak, hatta zerine utan verici birok uydurma an katarak kendisini yiyip bitirecektir. Bir taraftan dncelerinden utanrken, dier taraftan olanlar hatrlayp en ince ayrntsna kadar kurcalayarak, "olabilirdi" deyip yeni uydurma anlar ekler, balamak aklnn kesinden bile gemezdi. Hatta almaya bile kalkr; fakat bunu, miskin ve sinsice, byle bir hakk ve becerisi olmadna inanarak yapar. Dier taraftan, ta bandan beri bilir ki, almak istedii kiinin kl kprdamayaca halde kendisi ondan yz kat fazla zlecektir. Her geen gn artarak daha da byyen bir kinle bunlar lm deinde bir kez daha hatrlayacak ve... Btn bunlar, az nce szn ettiim o anlalmaz zevkin ruhunu yanstmaktadr. Souk, irkin bir yar mitsizlik ve yar inanla, krk yllk bilinli bir gmlme, zorlamayla oluturulan durumunun aslnda iinden k-labilir olmas, iindeki doyurulamayan arzular ve verilmi kesin kararlarn hemen ardndan gelen pimanlklar arasndaki hummal gelip gitmeler... te bu zevk ylesine ince, anlalmas o kadar zor bir duygudur ki, dar kafal, hatta sinirleri ok salam olanlar bile bundan en kk bir fayda salayamazlar. Siz, imdi pis pis srtarak, "Belki tokat yemeyenler de anlamaz," diyecek ve kibar bir ekilde, eer tokat yedimse, benim de bu konuda uzman olduumu ima edeceksiniz. Bunu aklnzdan geirdiinize bahse girerim. Merak etmeyin baylar, hi tokat yemedim; zaten bu konuda ne dndnz de beni ilgilendirmiyor. Hatta unu syleyebilirim ki, hayatm boyunca karma pek tokat atma frsat kmad iin zlyorum. He21 pinizi fazlaca ilgilendiren bu konuyu burada keseyim de sizlere, sinirleri fazlaca salam olan fakat bunun yannda, birok zevkin inceliim kavrayamayanlardan bahsedeyim. Bu insanlar, yeri gelince bir kz gibi brerek boazlarn yrtarlar; geri bu durum, onlar insanlar

iinde ykseltebilir ama kk bir zorlukla karlatklarnda ise hemen bir keye siniverirler. Zorluk, bir ta duvar demektir. imdi, "Hangi ta duvar?" diyeceksiniz. Elbette, doa kanunlarndan, doa bilimlerinden, matematikten oluan bir ta duvar. Mesela biri kp, "Senin atalarn maymundur," dese ve bunu ispat etse, ister istemez kabul etmek zorundasn. Vcudundaki bir tek ya damlasnn, senin iin, dier yz binlerce insannkinden deerli olmas gerektii; erdemlerin, sorumluluklarn, inanlarn ve dier btn safsatalarn hep bu sonuca kt ispat edilirse yine itiraz edemezsin. Matematiin "iki kere iki drt eder" kesin sonucu vardr bunlarda ve itiraz etmeye kalktnz an savunmaya geerler: Aman efendim, nasl olur da itiraz edersiniz? Bu konu, iki kere ikinin drt ettii gibi kesindir. Doa size danmaz, beenmemeniz ya da kiisel istekleriniz onun umurunda deildir. Doay btn her eyiyle olduu gibi kabul etmek zorundasnz. Duvar duvardr ve buna benzer bir yn laf... Aman Tanrm, ya doa kanunlar ve iki kere ikinin drt etmesi houma gitmiyorsa? Bana ne, doa kanunlarndan, matematikten... Duvar ykmaya gcm yetmiyorsa, kendimi paralayacak deilim elbette. Ama nmde duvar var diye boyun emeyi de kabullenemem. Ta duvarlarn, iki kere ikinin drt etmesi kesinliinde evreni etkileyeceini dnmek, byk bir samalktr. Dier yandan, btn imknszlklar ve ta duvarlar grp anlayabilmek de gzel eydir dorusu. Btn 22 bunlara boyun emek size tiksinti veriyorsa, yalnz kalmak, mantn deimez kurallarna uyarak, tersim bildiiniz halde, ta duvarlar karsnda kendinizi sulayacak kadar irkin sonulara varmak ve aresizliinizden bir keye ekilip dilerinizi gcrdatmak ok gzel bir ey olsa gerek deil mi? Kzacanz birisi olmad ve hi olmayacan bildiinizden aresizlik iinde ehvet baygnlklar geirirsiniz. Aldatmaca, gz boyama ve el abukluklarndan bulank bir dnya yarattnz bile bile, kime, niin kzdnz bilmeden, tm bu aldatmacalar ve karklklar iinde yreiniz szlar; bilmedikleriniz arttka szlarnz da bir o kadar oalr. 23IV Hah, hah, hah!.. Gleyim bari... yleyse sizin iin di arsnn da bir zevki vardr! diyeceksiniz. Elbette! Di arsnn da bambaka bir zevki vardr. Bir ay boyunca bu ary ektiimden ok iyi biliyorum. Hi phesiz bu fke, da yansmayan bir fke deildir; sancl ve iniltili olur. Ama bunlar, iten olmayan sinsi iniltilerdir. Sorun da burada zaten. Ac eken insan, inlemekten byk bir zevk duyar; eer duymasayd, inlemesini rahatlkla durdurabilirdi. Bu gerekten harika, zerinde durulmaya deer bir rnek. Btn bu inlemelerle, ektiiniz aclarn amaszlndan dolay kk dtnz ifade eder, kl bile kprdamadan sizi bu kadar hrpalayan inanmadnz doa yasalarndan ikyet edersiniz. Karnzda bir dman yoktur ama sizi zen byk bir ac vardr. Wagenheim'm btn uralarna ramen dilerinizin klesi olmaktan kurtulamazsnz; sizin dnzda bir kuvvet isterse, di arnz hemen bitebilir ya da ay ekmeye devam edersiniz. Eer boyun bkmyor ve isyannza hl devam ediyorsanz yapacanz ey, ya kendinizi krbalatmak ya da duvarnz yumruklamak olacaktr. Nereden geldii belli olmayan ama iten ie hissettii24 niz bu alaylar ve aalanmalardan duyulan haz, bazen zevkin doruklarna ykselir. Rica ederim deerli okuyucularm, ondokuzuncu yzyl aydnnn, di ars ektiinin ikinci ya da nc gn inlemelerini dinleyiniz. Bu iniltiler, ilk gndeki gibi sadece di arsndan gelen, kaba bir kylnn iniltileri deildir; imdikilerin dedikleri gibi "topraktan ve halkn znden" syrlp, uygarlktan ve Avrupa kltrnden birok ey alabilmi insana yakan iniltilerdir. Bu inlemeler gittike irkinleir ve pis bir hrnla dnerek gnlerce, gecelerce devam eder. nlemelerinin hibir'fayda salamadn, bunun yannda, hem kendisini, hem de

etrafndakiler! gereksiz yere rahatsz ettiim ok iyi bilmektedir. nnde yrtnd insanlarn, yani ailesinin, bu inlemelerden bktn, onun imdikinin tam tersine yapmacksz, grltsz, marmadan inleyebileceim dndklerini ok iyi bilir. inde bulunduu bu yz kzartc durum, ona zevklerin en byn tattrr. "Nasl, sizi rahatsz ediyor, iinizi paralyor, kendi evinizde uyku uyutmuyorum ya! Uyumayn, dilerimin arsn her an siz de hissedin. Artk karnzda daha nce grnmeye alt gibi bir kahraman deil, tembel ve irret bir adam var. Tamam, yle olsun. Gerei ortaya karmanza sevindim dorusu. Pis pis szlanmalarm hounuza gitmiyor deil mi? yle olsun, imdi sesimi deitirip daha berbat bir tonla konuaym da grn gnnz..." Hl anlamadnz m deerli okuyucularm? Zannederim, bu zevkin btn inceliklerini anlayabilmek iin daha geni dnmeli, daha derin bir anlaya sahip olabilmeliyiz. Fakat siz, bunlar anlamyor ve glyorsunuz deil mi? ok sevindim. akalarmn zevksiz ve karmakark olduunu, iinde gvensizlik bulunduunu biliyorum; bu, benim kendime sayg duymadm gsterir. Her eyi anlayabilen bir adam kendine sayg duyabilir mi? 25 V Kk drlmekten zevk almaya alan bir adamn kendisine sayg duyduu sylenebilir mi? mitsizlikle dolu bir pimanlkla sylemiyorum bunu. Kendimi bildim bileli, "Balayn babacm, bir daha yapmayacam," demekten nefret etmiimdir. Bunlar sylemek bana hi de zor gelmiyor, aksine ok kolay sylyorum. En kts de, hi suum olmad halde bilerek yakalanmamd. Byle zamanlarda da duygulanr, pimanlk duyar, alardm; kukusuz bunlar da kendimi kandrmak iindi. Aslnda hibir ktlk yapmadm halde, iimde bunun tohumlarn tayordum. Doa kanunlar hayatm boyunca beni her eyden ok ypratt halde, bu kez onu da sulayamazdm. u anda bunlar dnmek ruhuma sknt veriyor; o zamanlar da bunu hissederdim zaten. Aradan bir dakika bile gemeden, btn o duygusallklarn, pimanlklarn, deieceime dair verdiim szlerin yalan, hem de ok kt birer yalan olduunu anlyordum. Durup dururken kendimi neden bu skntlara soktuumu soracak olursanz, bo durmaktan bkp, canm skld iin kendime oyalanacak iler karrdm, diye cevap vereceim. 26 Gerekten de yle. Sevgili okuyucularm, kendinizi yle bir yokladnzda, bana hak vereceinizden eminim. Yaadm anlamak iin maceralar uydurur, bir tr yaam oyunu oynardm. Ka kere, ortada hibir sebep yokken gcenmeyi denemiimdir. Sonunda, ylesine bytrdm ki bu meseleyi, her eyin koca bir yalandan ibaret olduunu bildiim halde gerekten gcenirdim. Bu oyunu o kadar ilerletmitim ki, sonunda kendime hakim olamaz duruma geldim. Ak olmay denedim, hem de bir deil iki defa; inanr msnz, korkun aclar ektim. Ruhumun derinliklerinde ektiim acyla alay eden bir ses iittiini halde ac ekmeye devam eder, stelik delicesine akm-m gibi kskanlk krizleri geirirdim. Btn bunlarn sebebi can skntsyd baylar, kesinlikle can sknts... inde bulunduum tembelliin verdii sknt, beni haylazla itiyordu. Zaten haylazlk, bilin altndaki tembellikten baka bir ey deildir. Daha nce bahsetmitim, imdi yine tekrarlyorum: lerinden geldii gibi davrananlarla i g sahibi adamlar, dar kafal olduklarndan ok alkandrlar. Bu konuyu yle aklayabilirim: Bu dar kafal insanlarn akllan pek az olduundan, karlatklar bir meselenin ilk sebeplerini aratrmadan, nlerindeki ikinci dereceden sebeplere sarlrlar. leri rahattr, nk kendilerince en doru hareketi yapmlardr. En nemli mesele de bu zaten. nsan, herhangi bir ie girimeden nce, btn tereddtlerden syrlarak bir i huzuru salamaldr. Peki ama kendimi nasl kandracam? Bana destek olacak balang noktalarn, ilk sebepleri nereden bulacam? Karma kan her meselede, grdm ilk sebebin hemen ardndan bir nceki sebep geliyor ve bu, bylece srp gidiyordu. Btn bunlar, stn anlayn ve derin dncenin temelidir. Burada, yle grnyor ki, doa kanunlaryla tekrar

karlayoruz. Size almaktan bahsetmitim az nce, hatrlyor musunuz? (Belki bunu anlamamtnz.) nsann, hak yerini bulsun diye ald sy27lenir. Bu durumda ilk sebebin "adalet" olduunu syleyebiliriz. nsan, iinde bir huzur hissettikten sonra doruluuna inanarak rahat bir ekilde alabilir. Ben, alma duygusunda ne adalet ne de erdemlilik gremiyorum; insan, huysuzluundan dolay alr sadece. Kafamdaki btn sorular ortadan kaldracak bir ey olmadndan, huysuzluumla temel sebep boluunu doldurabilirdim. Ama u var ki ben, kzgnlk bile duyamyorum. (Az nce baladm konu da buydu zaten.) Huysuzluum, hep o uursuz doa kanunlar yznden kimyasal analizlerden geiyor. Bakarsnz ki, asl madde umu, sebeplerin hepsi buhar olmutur; hakaret, artk kimsenin suunun olmad di ars gibi masum bir hale gelmitir. Bu durumda yaplacak tek ey, duvar daha iddetli yumruklamaktr. Asl sebebi bulamaynca da her eye bo verir, byk bir bkknlk hissedersiniz. Bir defack da akln bir keye brakarak, ilk ve asl nedenleri aramadan, derinlemesine dnmeden, sadece bir eyler yapm olmak iin sev ya da nefret et. Sonuta koca bir sabun kp ve her zamanki tembelliin kacaktr karna. Deerli okuyucularm, kendimi bu kadar akll grmem, belki de, yaamm boyunca baladm hibir ii bi-tiremememden kaynaklanyor. Herkes gibi ben de geveze, ekilmez bir boboaz olsaydm ne olurdu? Btn akll insanlarn kaderinde, geveze olmas, yani baka bir deyile, havanda su dvmesi yazldr. 28 VI Btn bu haylazlklarm, tembelliimden ileri gelseydi keke. Tanrm, ne byk sayg duyardm o zaman kendime. Tembellik de olsa, benim de bir zelliim olur ve bu, kendime sayg duymam salard. Birisi beni, "Kim bu adam" diye sorduunda, "Tembelin biri" yantn alrd. Ben ise bunu duyduumda ok mutlu olacaktm. Artk benim de bilinen bir zelliim, insanlarn hakkmda syledii szler olacakt. Ne diyorsunuz siz, "tembel" bir aka deildir; bir unvan, bir makam hatta koca bir gelecektir. Alay etmeyin benimle, bu gerekten byledir. Bu durumda, en gzde derneklerden birine ye olurdum, yaptm tek i de kendimi beenmek olurdu. Tandm birisi vard, adam hayat boyunca Lafitte arabnn uzman olmasyla vnd durdu. Bu zelliinden dolay, hibir phe duymadan, kendisini erdemli bir insan olarak kabul ediyordu. lrken, byk bir i huzuruyla beraber, zafer kazanm insanlarn o esiz mutluluunu da tatmt. Elbette, bunda yerden ge kadar haklyd. Tembel olabilseydim, buna bir de oburluk eklerdim. Ama yle sradan bir tembel obur deil. Btn gzel ve yce eylere ilgi duyan 29tembel oburlardan olurdum ben. Uzun zamandan beridir bunu hayal ediyorum. Bu "gzel ve yce eyler" krk yamdayken bana hayli sknt verdiler; ama krk yamdayken oldu btn bunlar. Bir de o sralarda, ah, genlik yllarmdayken kacaklard ki karma. O zaman ok abuk bir i de bulurdum kendime ve btn o gzel ve yce eyler erefine ierdim. Kadehime nce bir damla gzya aktmak, daha sonra onu btn gzel ve yce eylerin erefine kaldrmak iin hibir frsat karmazdm. Dnyadaki her eye gzellik ve ycelik penceresinden bakar, en kt, en irkin eylerin bile gzel ve yce olan taraflarn grrdm. Bunun yannda, istediim an, sulugzl bir insan olurdum. Bir ressam, Ghe (*) ayarnda bir resim yapt diyelim; hemen ressamn salna ve erefine kadehimi kaldrrdm, nk btn gzel ve yce eyleri seven birisiydim ben. Bir yazar, "Cannz nasl isterse" diye bir eser mi yazd, hemen "Cannz nasl isterse" iin kadehimi kaldrrdm. Size syledim ya, "gzel ve yce" ne varsa hepsini severim. Bununla beraber, insanlarn bana sayg duymasn bekler, istediim saygy gstermeyenlerin yakasna yaprdm. Huzur iinde yaayp, gsterile lmekten daha gzel ne olabilir! Byttm gbeimi, kat olmu gerdanm ve kepazece yukarda tuttuum burnumu grenler: "u kalantor herife bakn! nsan olacaksa byle olmal,"

derlerdi. Ne olursa olsun deerli okuyucularm, yaadmz u olumsuz zamanda bu tr gzel szleri kim duymak istemez ki? (*) Ghe, 19. yy. tannm Rus ressamlarndan. 30 VII Ama btn bunlar, gzel hayallerden baka nedir ki? Ltfen syler misiniz, insanlarn karlarnn nerede olduunu bilmemelerinden dolay ktlk yaptn ilk kez kim ortaya atmtr? Szgelimi, kafas aydnlanan, gerek karlarn grebilen insan, kirli ilerden uzak durarak, bir anda asil ruhlu biri olabilirmi. Bilinli olarak kendi karlarnn tersine hareket eden hi kimse olmayaca iin kalan tek yol, iyilik yapmak olacakm... Hey gidi ocuk; saf, temiz yrekli bebek! Dnya kurulduundan beri insanlarn sadece kendi karlarn dnerek hareket ettikleri hi grlm m? u halde gz gre gre, yani gerek karlarnn neler olduunu bildii halde bunu nemsemeden, baka tehlikeli yollara atlan milyonlarca insana ne demeli? Bu insanlar bu ekilde hareket etmeye iten bir tek sebep yoktu; sanki kaderin onlar iin izdii yoldan yrmek istememi, inatla, bakaldrarak, karanlklar iindeki yeni, zorlu ve kark yollara girmilerdi. Dikkafallk, kiisel karlardan daha tatl grnmtr onlar iin. kar!.. kar da neymi? Kesin bir ekilde, insanlarn karlarnn nerede olduunu syleyebilir misi31niz? nsan, bazen kendisi iin iyi olan deil de kt olan isteyebiliyor, hatta yapmak zorunda bile kalabiliyor; ya buna ne demeli? Bu durum, teki kuraln deerini ortadan kaldryor. Sizce buna imkn var mdr? Demek glyorsunuz, gln ama nce u soruma cevap verin ltfen: nsanlann karlar tek tek saylabilir mi? lerinde hibir snflandrmaya sokamayacaklarmz yok mudur? Bildiim kadaryla deerli okuyucularm, siz, insan karlarn, istatistik bilgilerinden ve ekonomik formllerden karmsnz. Size gre insan karlar refah, zenginlik, zgrlk ve rahatlktan oluur. Btn bunlara kendi isteiyle, aka srt eviren bir insana siz de, ben de cahil, deli adam gzyle bakmaz myz? Btn istatistikiler ve bilginler, insanlarla ilgili birtakm hesaplar yaparken, insanlarn karlarndan birini daima gzden karrlar. Hatta bu karn nasl kullanlmas gerektii zerinde bile durmazlar; oysa tm hesaplar ona kmaktadr. Ne olur sanki, bu kan da listemize alsak? u var ki, en kt durum, bu karn hibir snflandrmada, hibir listede bulunmamasdr. Benim bir dostum var baylar... stelik o, sadece benim deil, sizin de dostunuzdur; onunla dost olmayan yoktur zaten. Bu dost, bir ie balamadan nce akl, mantk kurallarna gre nasl hareket edilmesi gerektiini ak, gzel ve tatl bir dille ifade eder. Btn bunlarn ardndan gerek, normal bir insann karlarndan heyecanl, tutkulu bir ekilde bahsederek, aslnda ne kendi karlarn ne de erdemlilii anlamayan miyoplarla alay eder. Hemen ardndan, bir eyrek saat sonra, gerekte hibir sebep yokken, btn karlarn hie sayan bir igdyle bambaka bir yol izler; yani az nce sylediklerinin tam tersini sylemeye balar: Akln ve mantn kurallarn, insanlarn karlarn hie sayar. unu da belirteyim: "Dostum" diyerek genel bir anlam belirttiim iin btn 32 suu ona yklemek biraz zordur. Deerli okuyucularm, zerinde durulmas gereken en nemli konu udur: nsana en stn karlarndan daha stn gelen bir ey ya da (mantn snrlar iinde kalmak iin) son derece faydal (az nce hibir listeye girmediini sylediim) baka bir kar yok mudur? nsanlar, gereini hissedince, bu kar uruna akl, eref, huzur, refah gibi btn gzel ve faydal eylere kar gelebilirler. Bunlar, en deerli, en kkl, en yararl olarak grdkleri bir kar iin yaparlar. Demek ortada bir kar var yine! diye szm keseceksiniz. Size her eyi anlatmama izin verin. Laf cambazl deil mesele; bahsettiim kar, tm snflandrmalarmz, kiilerin mutluluu iin uraan insansever-lerin kurduu sistemleri parampara etmektedir. Szn ksas, bu kar, her eye engel olmaktadr. Ama sizlere bunun adn sylemeden nce, kendi

aleyhime hareket edecek olsam da, birka sz sylemek istiyorum. Bence tm bu sistemler, insanla gerek, normal karlarnn ne olduunun sylenmesi ve bu karlarn salanmasyla herkesin hemen iyi ve soylu olaca fikri, imdilik sadece varsaymdan ibarettir. Evet baylar, yalnzca bir varsaym... Aslna bakarsanz, insanln gelimesinde kiisel karlara dayanm olan bir sistemi temel kabul etmek, Buckle'n (*) uygarln insanlarn yumuatt, bu nedenle onlar da daha az vahi, savamaya daha az yatkn duruma getirdiini savunmasna benzer bence. Bu ekilde bir mantk yrtlerek byle bir sonuca ulalabilir. Fakat insanlar sistemlere, baz soyut kavramlara o denli baldrlar ki, sadece mantklarn hakl karmak iin gerekleri gz gre gre deitirmeye, gzlerini kapayp kulaklarn tkamaya razdrlar. Bu, ok anlalabilir bir rnek olduu iin ele aldm. yle bir bakn evrenize, kan gvdeyi gtryor; stelik ampanya gibi keyifli bir ekilde. (*) Henry Thomas Buckle: ngiliz tarihisi, 1821-1862. 33te size, Buckle'n da yaad ondokuzuncu yzyl! te, byk Napoleon ve bugnk Napoleon! te, sonsuz Kuzey Amerika Birlii! te size, bir karikatre benzeyen SchlezwigHolstein Prenslii!.. Uygarlk bizi nasl yumuatm, grelim. nsanlarn duygu eitliliini artrmaktan baka ie yaramaz uygarlk. Duygular eitlendike insan, kan dkmekten zevk almaya balar hale geliyor. Buna birok rnek gsterebiliriz; en ustalkla ilenen cinayetlerin, ou kez kltrl, aydn insanlar tarafndan yapldna dikkat ettiniz mi? Attila'larn, Stenka Ra-zin'lerin (*) ustalkta geemeyecekleri bu adamlar, eer onlar kadar dikkat ekmiyorlarsa bunun tek sebebi, ok sk rastlanmalarndan dolay alkanlk haline gelmeleridir. Uygarlkla beraber insanlar, daha ok kan dkmese-ler de, daha kt, daha iren birer cani olmulardr. Eskiden hak iin kan dklr ve bu, byk bir rahatlkla, i huzuruyla yaplrd. Zamanmzda ise, insan ldrmek su sayld halde, cinayetlerin ard arkas kesilmiyor, stelik eskiye oranla daha da fazla. Kleopatra, (Roma tarihinden rnek verdiim iin balayn beni) cariyelerinin memelerine altn ineler batrr, onlarn lklarndan, ac iinde kvranmalarndan byk zevk duyarm. imdi siz, bunlarn, eski barbarlk dnemlerinde yapldn syleyeceksiniz. Mecazi anlamda insanlarn imdi de birbirlerini inelediklerini dnerek, yaadmz an da bir barbarlk dnemi olduunu syleyebiliriz. Barbarlk alarna gre gnmz insan, daha stn grl olmakla beraber, henz mantn ve bilimin gereklerini yerine getirmeyi renememitir. Bunun yannda, eski ve kt alkanlklar ortadan kaldrnca, ngr ve bilimin, insann zelliklerini tamamen deitireceine, doru yollara ileteceine inanyorsunuz. O zaman insanlarn kendi istekleriyle yanl yoldan gitmeyeceklerine ve iradeleri(*) Stenka Razin: ar'a kar isyan eden Don kazaklarnn nl isyancs, 1669-1671. 34 nin, karlarnn tersine davranmakta onlara engel olacana da inancnz vardr. Bunun yannda, bilimin insana birok ey kazandraca, (ki bu, byk bir lkstr) insann aslnda iradesinin ve kaprislerinin olmad, belki sadece bir piyano tuu ya da bir org civatas kadar deerli olduu inanandasnz. nsanlar, yeryznde doa kanunlar olduunu ve btn hareketlerinin kendi kiisel istekleriyle deil de doa kanunlaryla meydana geldiini anlayacaklardr. imdi karmzdaki tek sorun, bu doa kanunlarn kefetmektir. Bylece insan, hareketlerinden sorumlu olmayacak ve hayat, onun iin kolay hale gelecek. Daha sonra, insann btn hareketleri, matematiksel olarak yz binlik logaritma cetvelleri haline getirilecek; bununla da kalmayp, gnmzn ansiklopedik szlklerine benzer yararl yaynlar kacaktr. Bu yaynlarn iinde her ey kesin bir ekilde hesaplanmtr ve artk ne su ne de macera denen ey kalmayacaktr. te o zaman (btn bunlar, sizin szleriniz, benim deil) yeni, her eyiyle matematiin kesinliiyle meydana getirilmi bir ekonomik dzen kurulacak dnyada. Soru denen bir ey olmayacak ortada; nk cevaplar ok nceden hazr olacak. Sonra, sradan bir saray yaplacak; bunun zerine Anka kuu uup gelecek. Fakat u da var ki, (imdi bunlar ben

sylyorum) bu hayat skc deildir diye sz veremem. (Her ey matematiksel olarak hesaplannca insana yaplacak ne kalr ki?) Bunun yannda, bir tek yanl hareket bile grlemez; insan bu durumda can skntsndan neler neler uydurmaz ki? Altn ineler de bu can sknts yznden batrlyor zaten. En kts, (bunu da ben sylyorum) altn ineleri biz de ok sevmeye balarz. nk insan, inanlmaz derecede ahmak bir varlktr. Daha dorusu, ahmak deil de, bir eine daha rastlanamayacak kadar nankrdr. Btn bu mantk dzeni ierisinde, bayal yznden anlalan bir adam 35ortaya kp, elini beline dayayarak, "Ne dersiniz, u matematiksel hayat boverip, logaritmaclar cehenneme yollasak da biz, eslsi gibi ahmaka, canmzn istedii ekilde yaasak, nasl olur?" derse, inann bana hi armam. O adamn byle barmas ok da nemli deil, nemli olan, peinden gidecek insan yn... nsann yaratl byledir ite! Bunlarn hepsi ne kadar kk ve basit bir sebepten ortaya kyor; insan her zaman ve her yerde, aklnn ve karnn gsterdii deil de, cannn istedii yoldan yrmeyi sever. karlarmzn tam tersi eyler de isteyebiliriz, hatta bazen kesinlikle byle olmaldr. (Bu, benim kiisel dncem.) zgr, smrlanamayan isteklerimiz, kaprislerimiz, ou zaman lgnla kadar gtren hayallerimiz... Snflandrmalarn hibirine girmeyen, btn sistemleri ve dzenleri cehenneme yollayan, daima unutulduu halde, karlar listesinin en stnde bulunmas gereken kar bu ite! Baz bilginler, insanlara doal, erdemli isteklerin yeteceini nereden biliyorlar? Neden bizim, mantk ve kar kurallarna uygun olan istememiz gerektiini savunurlar? nsanlara gereken tek ey, nerede sonlanaca bilinmeyen, hr, babo istektir. Bu istek denen ey de... 36 VIII Hah, hah, hah!.. Fakat istek diye bir ey yok ki, diye szm keseceksiniz. Bilim, insan ylesine gzel netlie kavuturdu ki, hepimizin bildii istek, hr irade denilen ey... Durun biraz baylar, zaten sz bunlara getirecektim ben de; ama dorusunu sylemek gerekirse cesaret edememitim. Az daha, isteklerimizin kimbilir hangi eytann kontrolnde bulunduunu, bunun da ne kadar iyi olabileceini syleyecektim. Tam o srada bilim aklma geldi ve sustum. Zaten o anda da bu konuyu siz atnz. Gerekten, bir gn btn istek ve kaprislerimizin forml bulunsa, baka bir deyile, isteklerimizin nereden kaynakland, hangi kurallara gre meydana geldii, nasl gelitii, farkl durumlarda nasl ekil aldklarna dair kesin matematiksel formller ortaya karlsa... Bu durumda insanlar, eminim ki, tm isteklerinden vazgeeceklerdir. Listeye bakarak istemek ne tat verir ki? Sonra da insan, insan olmaktan ok, bir org civatas ya da ona benzer bir eye benzeyecektir. nk istei ve iradesi olmayan 37 insann org silindirindeki civatadan ne fark kalr ki? Siz ne dersiniz? Btn olaslklar gznnde bulundurarak, bunun olup olmayacam bir dnelim. Hmm, diyeceksiniz. karlarmzn neler olduunu bilemediimizden, ne istediimizi de ou zaman anlayamayz. Bu nedenle, kendimizce uygun grdmz bir kar elde edebilmek iin en ksa yolu seeceiz diye, aptallmzdan bir sr samalk yaparz. Belki btn bunlar hesaplanp kada dklnce (bu, olanaksz deildir; nk gelecekte insanlarn doa kanunlarm renemeyeceklerini dnmek, ok irkin ve anlamsz olur) iimizde istek denen ey kalmayacaktr. steklerimiz ve mantmz gnn birinde karlarlarsa biz, hibir eye istek duymayp sadece aklmzn sesini dinleyeceiz; nk mantmz ve aklmz n plandayken, sama sapan eyler isteyerek kendimize ktlk yapamayz. Kiisel isteklerimizi dzenleyip bir liste haline getirdiklerinde, (aka bir yana) btn isteklerimizi bu listelere gre belirleyeceiz. Diyelim ki, gnn birinde, birisine nanik yaptm; btn o hesaplar ve listeler, benim bu hareketi yapmam, stelik ben hangi parmaklarm kullanmsam onlarla yapmam yazyorlarsa, benim kiisel zgrlm nerede kalr? Bunun stne bir de okumu, bilgili

biriysem?.. O zaman, otuz yl ilerisine kadar hayatmda neler olacan hesaplayabilirim; sonu olarak, btn bu anlatlanlar gerekleirse, yaayacam her eyi nceden bileceimden, bana yaplacak hibir ey kalmaz. Doa, neyi, ne zaman yapacan ancak kendi bilir; bizler, onu kafamzda oluturduumuz gibi deil, gerekte olduu ekilde kabul etmeliyiz. te yandan bir liste, bir forml, hatta bir kimyager imbii istiyorsak, btn bunlar kabullenmekten baka aremiz yoktur. Biz istemesek de o, kendini kabullendirir zaten. Buraya kadar her ey gzel, ama ben imdi takl38 verdim. Felsefeye daldm biliyorum, ama krk yllk yeralt hayat geirdim, dile kolay! Biraz da hayal kurmama izin verin. Mantn ne kadar nemli bir zellik olduunu biliyorum, ama insann dnme ihtiyacn gidermekten baka ie yaramaz; fakat istek, hayatn tm anlamdr, stelik en kk bir hareketten yce manta kadar. u da var ki, dizginleri isteklerin eline verilmi bir hayat, lgnca yaanan bir hayattr; ama yine de hayattr, karekk almak deil. Diyelim ki ben, sadece mantm kullanp da hayatmn ancak yzde yirmisinden faydalanmak deil, yaam gcmn tmn kullanmak istiyorum. Aklm nereye kadar gidebilir? Akl ancak renebildiini bilir. (Baz eyleri hibir zaman renemeyecektir belki de... Bizi avutmasa da, bu gerei neden gizleyeyim?) nsan hayat ise bilerek ya da bilmeyerek birok aldanmalarla devam eder. Biliyorum ki, bana acyarak bakyorsunuz deerli okuyucular; bilgili, aydn, ksacas gelecein insannn kendi isteiyle karlarnn zdd bir ey istemeyeceini, bunun matematiksel bir kesinlik kazandn sylyorsunuz. Size katlyorum. Ama yznc kez size unu syleyeyim ki, insann bilinli olarak zararl, anlamsz, son derece budalaca bir istee kapld yalnz bir durum vardr: Sadece akla uygun eyler isteme zorunluluu olmayp, en aptalcasndan bile olsa, istemek hakkna sahip olmak. Bu sama, aptalca olan istek, bazen dnyadaki btn nimetlerden deerli olabilir bizim iin. Baz zamanlar bize aka zarar verdii, karlarmzla ilgili akla en yatkn olana ters dt halde bu istekler, dierlerinden daha ok yarar salayabilir. nk, bizim iin en deerli olan eyi, kiiliimizi korumaktadr. Baz insanlar bunun, bizim en deerli yanmz olduunu sylerler. stein bazen aklla bir noktada birletii de olur; akl ktye kullanmayp, gerektiinde ondan faydalanabilirsek, bu birleme ok yararl sonular verebilir. Ama u da var ki, istein aklla ciddi bir ekimeye girdii zamanlar vardr 39ve... ve... bilir misiniz, bu durum hem ok yararl, hem de vnlecek bir durumdur. imdi, bir an iin insanlarn aptal olmadm dnelim. (Aslna bakarsanz u sebepten, insanlarn gerekten aptal olduklarm syleyemeyiz: Btn insanlara aptal dersek, kime akll diyeceiz?) nsanlar aptal olmasalar bile, unu syleyeyim ki, dehetli nankrdrler. Evet, hem de ei bulunmaz bir nankr. Bana kalrsa insan, iki ayakl nankr yaratk diye tarif edebiliriz. Bu kadarla ye-tinirsek, en nemli kusuru unutmu oluruz. nsann en byk kusuru, Nuh Tufan'ndan balayp Schlezwig-Hols-tein dnemine dek sren erdemsizliidir. Erdemsizlik ve bunun sonucunda lszlk. nsanlk tarihine yle bir gz gezdirin, ne greceksiniz, ihtiam m? Belki bunun iin Rodos heykeli bile yeter! Anayevski, kimilerinin bu heykeli insanlarn yaptn, kimilerinin de doa tarafndan yaratldn ileri srdklerini bouna sylemiyor ya! Gzalclk m? O da olabilir. Yzyllar boyunca her milletin askerinin, sivilinin, yalnzca trenlerde giydikleri niformalara bakarsak, bunlarn karsnda armayacak bir tek tarihi yoktur. Tekdzelik mi? Bu da olabilir. Hep dvyorlar; eskiden de, imdi de, her zaman dvtler ve dvecekler. Tekdzelie bir tek rnein yetmeyeceini hepiniz kabul edersiniz. Szn ksas, insanlk tarihine birok ey, hasta bir hayal gcnn uydurabilecei her ey yaktrlr da, arballk yaktrlamaz. Daha sze bile balamadan, lafnz tkarlar aznza. Hayat, karnza erdemli, arbal, ll, sanki bu ekilde de yaanabileceini gstermek ister gibi, etraflarna k saan bilge insanlar da karr. "Eee, sonra?" diyeceksiniz. Sonras belli: Bu gsteri dkn insanlar, hayatlarnn sonlarna doru tamamen deierek akla

gelmedik lgnlklar yaparlar. Sorarm imdi size: Byle garip zellikleri olan adamlardan baka ne beklenir? Byle 40 bir insann nne btn dnya nimetlerini serin, mutluluk denizine, ba kaybolana, hatta su stnde kabarcklar kana kadar gmn; geim sknts ekmeyecek kadar da zenginlik verin. Ball kaymaklar yiyip, yan gelip yatsn; bunun yannda insan neslinin tkenmemesine de alsn... Btn bunlara ramen bu insan, nankrl yznden inanlmaz rezillikler yapar. Bal kayma gz grmez; bilinli olarak en zararl, kendi karna en ters den hareketleri yapar. Bunun tek nedeni, mantkl yaamaktan bkp en tehlikeli eylere kaan hayal gcn, her iine sokmak istemesidir. lgnca hayallerini, en beter aptallklarn brakmak istemez; nk bir piyano tuu deil de insan olduunu ispat etmek derdindedir. (Buna sanki ok ihtiyac varm gibi.) Aslnda tulara basp piyanoyu alan doa kanunlardr; ama bu al srasnda kimse liste dnda bir istekte bulunamayacaktr. stelik bu adama, fen bilimleri ve matematiksel sonularla, gerekten bir piyano tuu olduu ispat edilse bile o akllanmaz, sadece benim isteklerim olacak diye olmadk rezillikler yapar. Eer bunlara gc yetmezse, kendi kafasnda karklklar, korkun frtnalar yaratarak ac duymaya balar ve en sonunda isteini elde eder. Dnyann her tarafna lanetler saar. Lanet etmek, yalnz insana ait bir zellik olduundan (bu, insan dier canllardan ayran en nemli zelliktir), bu yolla isteklerini elde eder. Bir piyano tuu deil de insan olduuna kesin olarak inanr. imdi siz, btn bu karkln, karanln, lanetlerin listelerde nceden hesaplanp nlenebileceini, bylece de mantn ar basacan syleyeceksiniz. Byle bir durumda da insan, isteinin yaplmas iin deli taklidi yapar. Buna kesinlikle inanyorum ve doru olduuna da eminim. nsanlarn en nemli ii, sanrm, bir civata ya da piyano tuu deil de insan olduunu kendisine ispat etmektir. Bu nedenle ba belaya girse de, maara adamlarna dnse de onun iin farketmez. Gel de gnaha girme 41 imdi: Henz bu duruma gelmediimize, iradenin kimbi-lir hangi eytann emrinde olmasna ramen, en azndan varolduuna sevinme. Eer bana barma ltfunda bulunursanz, irademin zgr olduunu, onun yalnzca normal karlarma, doa kanunlarna ve matematie uygun olmas iin alldn syleyeceksiniz. Hadi efendim, i listelerle matematie dayanp iki kere ikinin drt etmesinden baka ey olmazsa irade nerede kalr? radem karmasa da iki kere iki drt ediyor. Bu, irade demek midir? IX 42 Sizlere aka yapyorum deerli okuyucularm ve akalarmn da ne kadar tatsz olduunu biliyorum. Ama sylediim her eyi aka olarak anlamak da doru deil. Dilerimi gcrdatarak taklyorum belki size. Ne olur baylar, iimi kemiren baz sorularn cevabn verin bana. rnein siz, insan, eski alkanlklarndan kurtarmak, iradesini bilimle ve ngryle uygunluk gsterecek bir ekle sokmak istiyorsunuz. Ama insanlarn bu deiimi geirmelerinin sadece "mmkn" deil, ayn zamanda "zorunlu" olduunu nereden biliyorsunuz? nsan iradesinin bu denli dzeltilmeye muhta olduu kararn neye gre veriyorsunuz? Szn ksas, btn bu dzeltmelerin insana fayda salayaca sonucuna nasl ulayorsunuz? Ak konumak gerekirse, akln ve matematiin destekledii, normal olarak grlen karlara uygun hareket etmemenin, insanlar iin bir kanun bile saylacana nasl bu kadar kesin bir ekilde inanyorsunuz? Bunlar, sizin tahminleriniz olmaktan teye geemez imdilik. Bir mantk kural olduunu kabul etsek de bunlar, btn insanlar iin geerli olmayabilir. Belki de benim deli olduumu d43sunuyorsunuz; izin verirseniz size aklayacam. nsann doduu andan itibaren yapcla, hedefine ulatracak bir mhendislie, szn ksas, ne yne olursa olsun, kendine

bir yol amakla sorumlu olduunu dnyorum. Kimbilir, belki de byle bir yol ama mecburiyeti, onda kaamak yapma istei uyandryordun ten olan insanlar, ne kadar ahmaka hareket ediyor da olsalar, atklar yolun bir yerlere gittiinin bilincindelerdir. Burada nemli olan, yolun nereye gittii deil, yolun var olmasdr ve akll, uslu ocuklarn mhendislik sanatn gzard etmemeleridir. nk hepinizin bildii gibi "Tembellik, btn kusurlarn anasdr." nsan yapcdr, retmeyi ve yeni hedefler edinmeyi sever; bu, bilinen bir gerektir. te yandan insan, neden her eyi ykmaya, parampara etmeye dkndr, sorarm size. Hadi cevap verin, neden? Bu konuda syleyecek birka szm daha var. nsanlar amalarna ulamaktan, yapmaya altklar yapy bitirmekten korktuklar iin ykmay, paralamay bu denli seviyor olmasnlar? Belki de insan, kurulan yapy uzaktan seyretmeyi seviyordur. stelik, bu binay sadece yapmay seviyor; iinde oturmay istemedii gibi sonunda da karncalar, koyunlar gibi animaux domestiques'e (*) brakmay dnyor. Karncalarn ev konusunda ok farkl dnceleri vardr; onlar, dibi sonsuzlua giden muhteem, salam yaplar kurarlar. Saygdeer karncalarn hayatlar, yuvalarnda balar ve orada da biter; bu kararl ve inat tavrlaryla ok onurlu bir hayat srerler. Buna karn insan, gelip geici hevesleri olan, tutarsz bir varlktr ve tpk satran oyuncular gibi hedefe ulamay deil de hedefe giden yollar daha ok sever. Emin olamayz elbette, ama insann ula(*) Evcil hayvanlar (Franszca). 44 mak iin abalad ey, hedefe giden bu yol olabilir; o da hayatn ta kendisidir zaten. Aslna baklrsa hedef, iki kere iki drttr yani bir formldr; ama bu forml, hayatn deil, lmn balangcdr. nsan, daima iki kere ikinin drt etmesinden az da olsa bir korku duymutur; tpk benim duyduum gibi. nsann urunda denizler at, hayatn tkettii hedefi, iki kere iki drttr; ama te yandan insann korkusu, bu hedefe ulamaktr. nk ulat an hedefsiz kalacann bilincindedir. lerini bitirip paralann alan iilerin gidecei yer meyhanedir, oradan da karakola derler nasl olsa. Aln size, en az bir hafta srecek ura. Peki ama, bizler nereye gideceiz? Bu nedenle hedefe her varta bir huzursuzluk duyulur. nsan, hedefe ilerlemeyi sever, ulamay deil; phesiz ok gln bir durumdur bu. in en ho taraf, insann daha doduunda gln olmasndadr. ki kere iki drt forml, yine de dayanlmaz ey dorusu. Bana kalrsa iki kere iki drt, byk bir kstahlktr ve etrafa tkrkler saan, elleri belinde, yol kesen bir klhanbeyinin ta kendisidir. ki kere iki drdn mkemmelliine inanyorum; fakat ondan daha stn olduuna inandm ey, iki kere ikinin be etmesidir. Peki ama siz, nasl oluyor da sadece olumlu, normal durumlarn, yani refahn, insan karlarna uygun olduunu -bu kadar kendinizden emin, hatta vnerek- syleyebiliyorsunuz? Aklnzn kar konusunda hata yapabileceini dnmediniz mi? nsann sevdii ey, sadece refah deil, ektii aclar da olabilir. nsann ektii aclarn, refahn salad mutluluktan daha yararl olmas da mmkndr. Bazen tutkuya varan bir sevgiyle acy sevdiimiz de bir gerektir. Bunlar anlamak iin dnya tarihini incelemeye hi gerek yok; hayat az da olsa yaayan bir insann kendine sormas yeter. Ben, yalnzca refah sevmenin, ayn zamanda ayp olduunu dnyorum. 45yiye mi ktye mi gtrr bilmem ama, bir eyleri krp dkmek, bazen byk bir keyif verir. Bu nedenle ben, ne yalnzca refah ne de yalnzca ac peindeyim. Ben, sadece kaprislerimden ve istediimde onu tatmin edebilmekten yanaym. Sra sarayda ac ekmek ise ok uygunsuz olur; nk ac, kuku demektir. inizde kukular oluturan bir sra saray, nasl olurdu sizce? Ben una inanyorum ki insan, olay karmaktan, krp dkmekten hibir zaman kendini alamayacaktr. Anlamann tek kayna, ac duymaktr. Notlarmn banda anlamann, insann ba belas olduunu sylemitim; ama insann bunu sevdiini, hibir zevke deimeyeceini de biliyorum. Anlama, iki kere iki ile karlatrlamayacak kadar stndr. ki kere ikiden

sonra, yapacak deil, renecek bir ey kalmamtr artk. Ancak be duyunuzu krletirerek derin dncelere dalabilirsiniz. Aslnda anlama da insan ayn sonuca ulatrr; ama hi deilse kendinizi yumruklayarak biraz toparlanrsnz. lkel bir davran olmasna ramen hi yoktan iyidir. 46 X Siz, sonsuza dek varln srdrecek bir sra saraya inanyorsunuz; gizlice de olsa dil karp nanik yapamayacanz bir saray... Bense sonsuz olduundan, sradan olduundan ve gnlmce hi nanik yapamayacamdan dolay korkarm bu saraydan. Yamur yaarken saray yerine bir tavuk kmesi grsem, slanmamak iin oraya girerim belki; ama kmesi de, beni yamurdan koruduu iin saray olarak gremem. imdi glerek, byle bir durumda sarayla kmes arasnda bir fark olmayacan sylyorsunuz. Evet, eer yaam gayemiz slanmamak olsayd, size katlrdm. Ben, yaadktan sonra, hayatnn saraylarda gemesini isteyenlerdenim; aslnda yaamn bundan ibaret olmadn bildiim halde. Benim istediim ey budur artk. Bu istekten kurtulmam istiyorsanz, benim hedefimi deitirmelisiniz. Kabul ediyorum, isteimi deitirip gzm baka eylerle kamatrn, baka bir hedef gsterin bana. Ama bunlar yapana kadar da kmesi saray olarak grmeyi beklemeyin benden. Sra saray uydurma olabi47lir; doa kanunlarna uymayan bu hayali, aptallmdan, insanlara zg eskimi, sama alkanlklara uyarak ben uydurmu olabilirim. Sra sarayn gerekte olup olmamas beni ilgilendirmiyor. Kiisel isteklerimde onu buluyorsam, daha dorusu isteklerim varolduka o da varsa, gerisi nemli deil benim iin. stediiniz kadar gln; ben alaylara katlanrm da, aken "karnm tok" diyemem. Ben, doa kanunlarnda varolduunu bildiim ksr dngyle yetinemeyeceimi ve uyuamayacam biliyorum. Yoksul kiraclarla bin yllk szleme yaplm, kapsnda her ihtimale kar Wagenheim'n tabelas bulunan bir binay, biricik hedefim olarak gremem elbette. steklerimi yok ettiiniz, ideallerimi deitirdiiniz ve bana daha iyi hedefler gsterdiiniz zaman peinizden gelirim ancak. "zerinde durmaya demez" dediiniz an, ben de size ayn cevab veririm. Ben sizinle nemli meseleler konuurken, siz beni dikkate almyorsanz, yle olsun, yalvaracak deilim. Benim yeraltm bana yeter. Kendi isteklerimle yaayabildiim srece, kurduunuz yapya tek bir tula koyarsam kahrolaym. Az nce, nanik yapamadm iin sra saray reddettiime bakmayn siz. Nanik yapmaya bayldm iin sylemedim bunu. Belki de, bir tek nanik yapacak yapnz olmamas beni kzdrmt. Dil kartlmayacak ekilde evreyi dzeltin, o zaman kran duygularm belirtmek iin dilimi bile keserim. nsanlarn nerelerde oturduundan ve bu evlerin yapsndan bana ne? Neden byle isteklerle yaratlmm ben? Acaba yaratl sebebim, var lmn-bir yalandan ibaret olduunu anlamak mdr? Btn amacm bu mu? nanmam. Size unu syleyeyim ki, benim gibi yeralt adamlarn sk kontrol etmek gerek. Krk yl yeraltnda sesimizi karmayz da, bir frsatn bulur yeryzne karsak, kimse daha susturamaz bizi. 48 XI Ulatmz sonu u, deerli okuyucularm: En iyisi hibir ey yapmamak! En iyi ey, bir keye ekilip seyirci kalmaktr. Bu nedenle diyorum ki, yaasn yeralt! Az nce yeryznde yaayan insanlar lesiye kskandm sylemitim, ama yine de onlarn yerinde olmak istemem. (Kskanmaktan hibir zaman vazgemeyeceim elbette, ama hayr, hayr, ne olursa olsun yeralt daha kazanl!) Hi olmazsa orada insan... Eeeh! imdi bile yalan sylyorum. Yalan, nk iyi olann yeralt deil, zlemini ektiim baka bir ey olduunu iki kere ikinin drt etmesi gibi biliyorum. Yeraltnn cehenneme kadar yolu var!

Ah! uraya yazdklarma bir inansam! Baylar, ye-jmin ederim, bunlarn tek kelimesine bile inanmyorum. in asl, belki inanyorum, fakat bir taraftan da szlerimin yalan olduunu hissediyorum nedense ve meraklar j ierisinde kvranyorum. Madem yle, neden yazyorsun bunlan? diyeceksiniz. 49 Hibir iiniz olmadan sizi yeraltna sokup, krk yl sonra "Ne durumdasnz?" diye sormaya gelsem, siz ne cevap verirdiniz? Hi insan, isiz bir ekilde, krk yl, tek bana braklr m? Belki de, beni kmser bir ekilde banz sallayarak, Bunlar ne kadar ayp, kltc davranlar! diyeceksiniz. Yaama derdini ektiiniz halde, karmak mantk yollaryla yaam tartyorsunuz. Srnak ve kstah olduunuz halde, bir o kadar da korkaksnz. Samaladnz zaman keyfiniz yerindedir, ama kstahlk yaptnz m rkp, etrafa zrler yadryorsunuz. Hem korkmadnz sylyor, hem de bize yaltaklanmaktan geri durmuyorsunuz. Bizi, fkeden dilerinizin gcrdadna inandrmaya alrken, dier taraftan da gldrmek iin nkteler savuruyorsunuz. ok skc nkteler yaptnz biliyorsunuz, ama edebi deerleri olmalar da hounuza gitmiyor deil. Gerekten de ac ekmi olabilirsiniz, ama aclarnza hi de sayg duymuyorsunuz. Samimisiniz, bununla beraber efendilik eksik sizde; gururunuz yznden ufack bir eyi mesele yapp iinizdeki gerei ortaya karyor, deerini dryorsunuz. Sylemek istediiniz bir eyler var, ama korkudan son szlerinizi kekeleyip duruyorsunuz. Ak konuacak kadar kararl deilsiniz, utanmazca bir korkaklk var sizde. Anlaynzla vnyorsunuz, bir taraftan da tereddtler tayorsunuz; nk mantnz alt halde yreiniz ktlkten kararm. u var ki, kalbi temiz olmayann anlay da olamaz. Hele o kstahlnz, srnamalarnz, krtmalarnz! Yalan, yalan, yalan... Yukardaki szler de benim uydurmalarm phesiz. Onlar da yeraltnn rnleri. Krk yl boyunca deliimde oturarak konumalarnz dinledim. Kafam bunlar50 la dolu olduu iin, uydurmak da kolay oluyor. Bunlar ezberleyerek edebi bir ekil vermem olduka normaldir. Eer bunlar yaymlayp, bir de size okutacam dnyorsanz aarm size. Neden sizlere, "Baylar, deerli okuyucularm" diye hitap ettiimi de bilmiyorum. Yazacam itiraflar ne yaymlanabilir, ne de birilerine okutulabilir. En azndan ben, kendimde byle bir cesaret grmyorum ya da buna gerek duymuyorum. Fakat iimde kar koyulamayacak bir istek var; ben de buna uymaya karar verdim. Mesele u: Her insann, herkese syleyemeyecei, sadece dostlarna aabilecei zel anlan vardr. Hatta dostlara bile alamayacak, insann ancak kendisine itiraf edebilecei srlar da vardr. Bunun yannda, kendimize bile aama-yacamz eyler vardr. En erefli insann bile hafzasnda bunlar epey kabarktr. Daha dorusu, insan onurlu olabildike bunlarn saylar artar. Getiimiz gnlerde, eski maceralarm kafamda toparlamaya karar verdiim halde imdi bir trl yapamyor, tedirginlik duyarak geitirmeye alyorum. Sadece hatrlamak deil, bir de yazmaya karar verdiim u anda bir deneme yapmak istiyorum. nsan, kendi kendisine tmyle iten olabiliyor mu? Heine (*) otobiyografi yazmann neredeyse imknsz olduunu, insann kendisine asla drst davranamayacan ileri srer. Heine'ye gre Rousseau, itiraflarnda birok yalan sylemi, bunlar da gururu nedeniyle bilerek yapmtr. Ben, Heine'n hakl olduuna inanyorum. nsan, sadece gururu yznden, kendisini cinayete kadar gtrebilecek yalanlara bulaabilir; byle bir gururu da ben ok iyi biliyorum. Ne var ki Heine, itiraflarn topluma sunan birinden bahsediyordu. Fakat ben, sadece kendim iin yazyorum. Okuyuculara hitap etmem, bunun (*) Heinrich Heine (1797-1856): nl Alman air.

51daha basit bir yazm ekli olmasndan kaynaklanyor; bunu aka belirtirim. Btn mesele, sadece ekilden ibarettir, yoksa yazdklarm hi kimse okuyacak deil elbette. Bunu sylemitim zaten. Notlarm dzenli yazmak iin uramayacam, aklma geldii gibi kada aktaracam. imdi szlerime taklarak, "Gerekten okuyucularnz olmayacana gre neden kendi kendinize, stelik de kat stnde baz artlar ileri sryor, dzenli deil de aklnza geldii gibi yazacanz sylyorsunuz? Neden byle bir aklama yapp, zr diliyorsunuz?" diyeceksiniz. Btn bunlara, Ne bileyim ben! diye cevap vereceim. Bu, tamamen psikolojik bir sorundur. Byle davranmamn nedeni, korkak olmamdr belki de. Ya da, yazarken ciddi olabilmek iin gzmn nne okuyucular getiriyorum, birok sebep olabilir. nemli bir nokta daha var: Neden bu notlar yazyorum ki? Okuyucular iin yazmadma gre, anlarm kada aktarmann ne anlam var? Aklmda tutamaz mym? Doru elbette, ama notlarm kat zerinde daha bir ihtiaml duruyor. Bylece etkisi artacak ve kiiliim stnde daha doru bir karara varabileceim; bir de buna slup gzellii eklenecek. Belki de iimi kada dkerek rahatlayacam. Yeri gelmiken syleyeyim, eski bir anm var ve u aralar ok canm skyor. Geenlerde takld kafama ve o zamandan bu yana hznl bir mzik gibi aklmdan kmyor bir trl. Fakat kurtulmam gerek ondan. Buna benzer yzlerce anm var benim. Arada srada bunlardan biri canlanarak beni ezmeye alr. Yazarak bunlardan kurtulacam dnyorum, denemekten ne kar ki? stelik, isiz gsz oturmaktan da ok skldm. An yazmak da bir i deil midir? alan insann iyi ve namuslu olacan sylerler, benim iin bu da bir ans... Kar yayor bugn; daha dorusu san, bulank bir sulusepken. Dn de, daha nceki gnlerde de yad. Beni rahat brakmayan o olay da, yaan bu sulusepken yznden hatrlam olmalym. yleyse bu, sulusepkene dair bir an olsun. 52 53KNC BLM SULUSEPKENE DAR Yanl yolun karanlndan Kandrp ateli szlerimle Alalm ruhunu kurtardmda Derinden ac ekerek Seni saran utanc ,Lanetledin pimanlk iinde. Unutkan yreini Cezalandrmak iin anlarla Benden nce olup biteni Anlatrken bana bir bir Aniden yzn kapadn ellerinle Ruhunda balayan isyanla Utanla ve dehet iinde sarslarak Gzyalarna bouldun. N.A. Nekrasov'un bir iirinden. O sralar yirmi drt yandaydm ancak. O zamanlar bile, danklyla ruhumu skan yabani bir hayatm vard, insanlarla grp konumaktan kanyor, zamanla daha fazla iime kapanyordum. altm yerde, kimsenin yzne bakmamaya gayret gsteriyordum. alma arkadalarm -hissettiim kadaryla- beni garip bir adam olarak grmekle kalmyor, ayn zamanda tiksinti 55duyuyorlard. Benden baka insanlar, neden kendilerine tiksintiyle bakldn hissetmiyorlar, diye dndm oluyordu. Memurlardan birinin iren yara izleriyle dolu, haydut suratna benzer bir yz vard. Ben, byle iren bir surata sahip olsaydm, sanyorum kimseye bakamaz-dm. Bir dierinin giysisi ylesine kirliydi ki, kokudan yanna yaklaamyorduk. Yine de ne klklarndan, ne iren suratlarndan, ne de psikolojik sorunlarndan ekin-miyorlard. Kendilerine tiksintiyle baklmas umurlarnda bile deildi, yeter ki amirleri byle bakmasn... Sonsuz gururum ve an titizliim nedeniyle kendime kar irenme derecesinde bir nefret duyuyordum; sadece bununla kalmyor, bakalarnn da bana ayn gzle baktn

dnyordum. Mesela, yzm ok irkin bu- luyor, ahmaka bir ifadesi olduundan pheleniyordum. Bu sebeple ie her gidiimde, ahmaklm grmesinler diye bir sr skntya girerek, rahat davranmaya alyor, yzme soylu bir anlam vermek iin urayordum. "Yzm gzel olmayabilir; soylu, anlaml ve ok zeki grnsn yeter!" diye dnyordum. Btn bunlar istiyordum, ama bir taraftan da, bunun hibir zaman olmayacam ac duyarak hissediyordum. Aslnda benim tek istediim, yzmn zeki grnmesiydi. Yzm zeki bulmalar artyla, ahmaka grnmeye bile razydm. En knden en byne kadar iyerindeki herkesten nefret ediyor, onlar hem kmsyor, hem de biraz korkuyordum. Bazen de onlar kendimden ok stn olarak gryordum. Bunlar, kendiliinden oluyordu: Ya kk ya da stn gryordum. Gururlu insan, ancak kendini bilen ve kendim byk bir titizlikle sorgulayp kmseyen insandr. Fakat u da var ki, insanlar kmserken de, stn grrken de, birisini grdmde baklarm hemen yere indiriyordum. "Acaba, u adamn baklarna dayanabilecek miyim?" diye denemeler yapar, 56 sonuta gzlerini ilk karan da ben olurdum. Kahrolacak derecede zlyordum buna. Bir yandan da gln duruma dmekten korkuyordum; bu nedenle greneklere uyarak, ounlua gre hareket ediyordum. Hareketlerimin dier insanlarnkinden farkl olmas, beni ylesine korkutuyordu ki! Farkl olmaya kim dayanabilirdi ki! Zamanmzn aydnlar gibi duygusallm hastalk derecesine ulamt. Bu aydnlar, bir srnn koyunlar gibi ayn, birbirinden miskin insanlardr. Belki de iyerimizdeki-lerden sadece ben aydn olduum iin, kendini korkak, kle ruhlu hisseden de yalnz bendim. Bu, sadece bir his deildi; ben, gerekten korkak ve kle ruhlu bir insandm. Hi ekinmeden sylyorum: Zamanmzda akll her insan, ayn zamanda korkak ve kle ruhludur; bu, byle ol-mahdr zaten. Bu, onlar iin ok olaan bir durumdur; hatta benim dnceme gre, yaratlma nedenleri de budur. Akll adamlann ayn zamanda korkak ve kle ruhlu olular, zamanmzda grlen baz tesadflerle aklanamaz; bu, her zaman byledir. Bu doa kanunundan nasiplenmemi hibir akll adam yoktur. Bir yerde kabadaylk edip vnenler, sakn ok sevinmesinler; nk baka bir yerde mutlaka pes edeceklerdir. Hibir zaman deimeyecek, kanlmaz bir sonutur bu. Kabadaylkta srar edenler, sadece eekler ve melezlerdir; onlar da bir yere kadar dayanabilirler. Hibir deeri olmayan bu yaratklar nemsememek daha iyidir. O sralar beni zen bir durum daha vard: Ne ben birine benziyordum, ne de bana benzeyen birisi vard. "Onlar beraberler, ben ise farklym," diye derin derin dnrdm. Bunlar da gsteriyor ki, o zamanlar ok toydum. Bazen de tam tersi hareket ederdim. e gitmekten son derece yorulur, eve hasta olarak dnerdim. Bunun arkasndan, kendiliinden bir duraklama, kaytszlk nbeti 57balar (zaten her ey bende nbetler eklinde oluurdu); kskanlm ve huysuzluumla alay ederek, kendimi romantik olmakla sulardm. yerindekilerle hi konumak istemezken, baz zamanlar, konumay brak, dostluk kurmak iin urardm. Onlarla aramdaki soukluk aniden ortadan kalkard. Kimbilir, belki de bu soukluklar, bende olmayan, kitaplardan edindiim zelliklerdir. Bu, imdiye kadar zemediim bir sorunumdur. yerindekilerle dostluu bir ara ylesine ilerlettim ki, evlerine gitmeye, kat oynamaya, iki imeye, zel meselelerimi konumaya baladm. imdi, izninizle konuyu biraz deitirmek istiyorum. Kularda genel olarak ba yldzlara ulaan Fransz ve Alman romantiklerini bulamazsnz. Hele u Franszlar; btn Franszlar barikatlarda can verse, nezaket gerei bile olsa deimeden, yldzlarn arksn sylemeye devam ederler. Bizim Rus topraklarnda saf, ba yldzlarda hayalciler yoktur ve bizi Almanlardan ayran da budur zaten. Akllarn Kostancolular ve Piyotr vanovi amcalarla (*) bozarak, onlarda idealimizi arama ahmakln gsteren zamanmzn eletirmen ve yazarlardr ki, bizim romantiklerimizi, Almanlarn ve Franszlarn balan yldzlarda romantikleriyle bir tutmaya kalkmlardr.

Halbuki bizim romantiklerimizle Avrupa romantiklerinin zellikleri birbirlerine ok zttr ve hibir Avrupa ls bizimle kyaslanamaz. (zin verirseniz, u eski, saygdeer, byk "romantik" szcn kullanmak istiyorum.) Bizim romantiklerin zellii, her eyi anlamak, ou zaman bizim en stn zeklarmzdan bile daha iyi grmek, hi kimseye boyun ememek, bunun yannda kimseyi de gcendirmemektir. r Bunlar, politik davranp dolambal yollardan geerek lojman, emeklilik hakk, nianla dllendirilme gibi baz karlarn gzlerinin nnde bulundurarak, hedeflerine ulamak iin birtakm cokulan, duygulu iir kitaplarn bile kullanmay adet haline getirmilerdir. Dier taraftan hayatlan boyunca "gzel ve yce eyler"i ilerinde saklarlar, bu nedenle deerli bir mcevher gibi kendilerini de koruma altna alrlar. Romantiklerimiz zengin adamlardr, ayn zamanda da korkun dzenbazdrlar. Bunlar hayat tecrbeme dayanarak sylyorum. Bu, romantiklerimizin zeksna baldr elbette. Aman, ben neler sylyorum! Bizim romantiklerimiz her zaman zekidir; benim bahsini etmek istediklerim, u ahmak romantikler, en iyisi onlar hesaba katmamak. Bunlar, en verimli dnemlerinde Almanlamlar ve hatta bazlar, cevherlerini koruyabilmek iin Weimar'a ya da Schwarzwald'a yerlemilerdir. Ben, iyerindeki grevimi ok kmsyordum; ama ne var ki, orada altm, geimimi saladm iin aka ktleyemiyordum. Sonuta ktlemiyordum ya, siz ona bakn! Bizim romantiklerimiz akllarn oynatsa-lar da nlerinde baka bir i seenei yoksa, seslerini asla karmazlar. Dier yandan, "spanya Krall" (*) hayalleri delilik derecesine varp akl hastanesine gnderilinceye kadar da kap dar edilmezler. Bizde aklm oynatanlar ancak zayf, soluk yzl sarnlardr. Romantiklerin ou, zamanla ok nemli yerlere gelirler. alacak derecede bir duygu bolluu ve zt hisler tarlar. O zamanlar bu dncelerle kendimi avuturdum, fikirlerim u anda da ayndr. Dlerinin son basamanda bile ideallerini brakmayan "geni yaratklar"n, bizde bu kadar ok olma nedeni budur. dealleri uruna kllarn bile kprdatmazlar, azl birer haydut, hrsz gibi davranrlar; fakat ilk (*) Gogol'n l Canlar'ndan iki tip. 58 (*) Gogol'n Bir Delinin Hatra Defteri'ndeki kahramannn samalkla59ideallerine duyduklan sayg hi kaybolmaz, ok namuslu bir ruha sahiptirler. Evet, sadece bizim lkemizde en aalk, en adi insanlar ayn zamanda ok namuslu olabilirler. unu tekrar belirteyim ki, bizim romantiklerimiz iinde iini bilen dzenbazlar (dzenbaz kelimesini iltifat olsun'diye kullanyorum) ylesine oktur ki... Bu insanlar ylesine gereki ve becerikli olabiliyorlar ki, amirleri akna dyor, evresindekilerin hayretten azlar ak kalyor. alacak bir ruh eitlilii bu; artk gelecekte nasl gelieceini, bizim iin nasl sonular douracan Tanr bilir! Ne de olsa elimizdekiler ok kymetli eyler... Bunu gln, kokumu bir milliyetilik erevesinde sylemiyorum. Eminim ki, yine alay ettiimi dnyorsunuz. Ya da tam tersi, bunlarn gerek dncelerim olduunu kabul ediyorsunuz. unu syleyeyim ki baylar, her iki dnce de beni ok memnun edecek ve byk bir onur verecektir. Ltfen, konu dna ktm iin balayn beni. Hibir zaman dostluklarm srdreniyor, hemen aray soutuyordum; stelik bu soukluu, toyluum nedeniyle selam kesecek kadar ileri gtryordum. Bunun yannda, byle bir dostluk sadece bir kez oldu; geri kalan zamanlarda hep yalnzdm. Evde en ok kitap okuyarak vakit geiriyordum. Bylelikle, iimdeki duygular d etkenlerle bastrmaya alyordum. Yapabildiim tek ey, sadece okumakt. Kitaplar, byk cokular, zevkler, aclar veriyordu bana; bu nedenle onlardan ok faydalandm syleyebilirim. Son derece bkknlk hissettiim zamanlar da oluyordu. Doal olarak hareket etme ihtiyac duyuyordum; o zamanlar karanlk, irkin, koyu bir -hovardalk bile denemeyecek- hovardalk peine dyordum. Her zamanki hrnlm yznden tutkularm ok keskin ve yakcyd. Gzyaslar

60 ve rpnmalarla gelen, isteri nbetlerine benzer bunalmlarm vard. Okumaktan baka yapacam bir i olmad gibi, gideceim bir yer de yoktu. Etrafmda beni kendisine ekecek, sayg duyabileceim bir i de bulamyordum. imdeki o korkun can sknts bende aykrlklara, elikilere kar byk bir istek uyandryor, her trl rezillii yapabilecek hale geliyordum. Laf bu kadar uzatp da kendimi hakl gstermeye altm sanmayn. Bu doru deil! Bakn, yalan syledim yine; aslnda tek istediim, kendimi hakl karmakt. Yalan sylememeliyim, kendime bunun iin sz vermitim. Hovardalklarm geceleri gizlice, korkarak ve yalnz yapardm; hemen sonra byk bir utan duymaya, lanetler yadrmaya balyordum. O zamanlar bile yeraltn ruhumda tayordum. Gece hovardalklarm yaparken, beni grecek ve tanyacaklar diye dm patlard. Bu nedenle hep karanlk, izbe yerlerde dolayordum. Bir gece kt bir meyhanenin nnden geerken, aydnlk bir pencereden, ierideki adamlarn bilardo masas etrafnda istekalarla dvtklerini grdm. Daha sonra, adamn biri pencereden darya atld. Baka zaman, bunu ok kt bir davran olarak grrdm; ama o anda dayak yiyen ve pencereden atlan adam ok kskandm. Daha da ileri giderek, "Belki ben de biriyle kavga ederim ve darya atlrm," diye dnp, meyhaneye daldm. Sarho olmadm halde, sadece can skntsndan bu ie giritim. Ne yazk ki, beklediklerim olmad. Pencereden atlacak cinste bir adam olmadm anlald ve kavga edemeden oradan uzaklatm. Oysa, daha meyhaneye girdiim an bir subay az61mm payn vermiti. Bilardo masasnn yannda yolu ka-patyormuum, subay da oradan gemek istiyormu; insan ne istediini sylemeli, deil mi? Fakat o, hibir ey sylemeden beni omuzlarmdan tuttu ve bir kenara iteledi. Sonra da, hibir ey olmam gibi yryp gitti. Dayak atmasn balayabilirdim, ama beni adam yerine koymayp itelemesi ok gcme gitti. Aramzda geleneklere uygun, edebi, gerek bir kavga olmas iin neler vermezdim! Onlar iin bir sinek kadar bile deerim yoktu. Subayn boyu neredeyse on ver-oktu (*); ben ise onun karsnda ufak tefek, clz birisi kalyordum. Elbette ki kavga karabilirdim ve adama vurduum an beni pencereden darya atard. Ama ben vazgetim ve iimdeki btn hncma ramen bir keye ekildim. Meyhaneden olduka heyecanl ve akn bir ekilde kp eve doru yol aldm. Ertesi gn bu acnacak hovardalma daha rkek, daha miskin, daha zntl, neredeyse alayarak devam ettim. Devam ettim ya, siz ona bakn! Subaydan korktuum iin onunla kavga etmediimi dnebilirsiniz, ama yle deil; ben, korkak bir adam deilim, sadece baz durumlarda ok ekingen oluyorum, o kadar. Yine glyorsunuz herhalde, ama size aklayacam bunu. unu ok iyi bilin ki, aklayamayacam hibir mesele yoktur. Ne olurdu sanki, u subay delloyu tercih edenlerden olsayd! Fakat o, bilardo istekalarm kullanmay veya Gogol'n Temen Pirogov'u (**) gibi st makamlara ikyet etmeyi sevenlerdendi. Bu tipler, dellodan ho(*) Arnn (71 cm.) 16'da biridir. Boy llerinde 2 arn sylenmeyip, fazlas verok olarak belirtiliyordu. (**) Gogol'n Evlenme'sinden bir kahraman. 62 lanmazlar; bununla birlikte, bizim gibilerle kavga etmeyi de kendileri iin kltc bir hareket olarak grrler. Onlar, delloyu sama bir dnce hrriyeti, Fransz buluu bir ahmaklk olarak gryorlard. Byle dndkleri halde, boylar on verok oldu mu, saa sola satamaktan da geri durmazlar.

Subaya kar olan ekingenliim, korkaklmn deil, iimdeki sonsuz gururun eseriydi. unu syleyeyim ki ben, subayn iri yapsndan da, yiyeceim dayaktan da, j pencereden atlmaktan da korkmu deildim. Onunla d-fvebilirdim elbette; bunu yapacak kadar cesaretim var-di. Fakat beni korkutan asl ey, byle bir olayn ruhum zerinde brakaca olumsuz etkiydi; ite sadece buna cesaretim yoktu. Beni o subayla dvmekten alkoyan dier bir neden de, bilardo saylarn yazan iren heriften tutun da, ilk bakta tiksinti uyandran, yakas bir kar ya balam, surat sivilceli, pasakl, ylk bir memura kadar oradaki herkesin, benim karlk verirken kullanacam edebi dili anlamayarak, beni alaya almalaryd. nk biz, insann erefi ile ilgili konulan (point d'honne-ur) sadece edebi bir dille konuuruz. "eref meseleleri", gnlk konuma diliyle konuulmaz. (ok romantik bir adam olmama ramen, hayatmda fazla gereklik vardr.) Subayn beni normal bir ekilde deil de, arkamdan tekmeleyerek bilardo masas etrafnda evireceini, sonra -acyarak belki de- pencereden darya frlatacan, btn bunlar olurken de oradaki adamlarn glmekten kat-lacaklarn ok iyi biliyordum. Bu olay elbette ki bylece bitmeyecekti. Subayla sokakta ok sk karlatmzdan onu iyice tandm. Onun beni tanyp tanmadn bilmiyorum, ama baz hareketleriyle, tanmad ynndeki dncelerimi kuvvetlendiriyordu. Daha sonraki birka yl boyunca onu nefret ve fke ile izledim. Yllar getike iimdeki kin de fazlalayor63du. lk nce bu subay hakknda gizli bir ekilde bilgi toplamaya baladm; fakat tandm hi kimse olmadndan baarl olamyordum. Bir gn sokakta yrrken adamn birisi ona soyadyla seslendi ve bylece soyadn renmi oldum. Baka bir gn de onu evine kadar izleyerek, kapcsndan hangi dairede, yalnz m, birileriyle mi oturduunu -bir kapcdan renilebilecek her eyi- tam bir grevennik ^ vererek rendim. Bir sabah, aslnda hi(*) edebiyatla uramadm halde, bu adamn karikatrize edilmi bir yksn yazmak ve btn pisliklerini ortaya karmak geldi aklma. Subayn meyhanede yaptklarn, biraz da yalan katarak byk bir zevkle yazdm. Adamn soyadn, okunduunda hemen farkedilecek ekilde yazmtm; fakat sonradan iyice dnp, bunu deitirmeye karar verdim. ykde deiiklikler yaptktan sonra "Yurt Hatralarna (**) (Otetchestvenniya Zapiski) gnderdim. ykm baslmad; nk o zamanlar bu trden yazlara allmamt. Canm ok sklyor, kzgnlktan atlayacak gibi oluyordum. Sonunda dayanamadm ve adam delloya davet etmeye karar verdim. Adama gayet gzel bir mektup yazarak, benden zr dilemesini istiyor, bunu yapmad takdirde delloya davet ediyordum. Subay, eer "gzel ve yce eyler"in ne olduunu bilse, koarak boynuma sarlr ve benimle dost olmak isterdi; ite bylesine gzel yazmtm mektubu. Byle bir dostluk ne kadar da iyi olurdu! O, beni gcyle korurdu; ben de onu bilgilerim ve dncelerimle yceltirdim. Kimbilir, daha neler olurdu? Adamn bana hakaret etmesinin zerinden neredeyse iki yl gemiti. Mektubumda bu zaman ok iyi anlattm halde, bu durumda dello istemek ok uygunsuz olacakt. Ne var ki, (bunun iin Tanr'ya krediyorum) mektubu gndermemitim. Mektubu gndermi olsaydm kimbilir neler olacakt, hatrladka iim rperir... Daha sonra birdenbire, ok kolay ve akllca bir ekilde cm aldm. Baz tatil gnlerinde leden sonralar Nevskiy'e kar, caddenin gneli tarafnda yrrdm. Bunun, pek de keyifli bir yry olduu da sylenemezdi. Kk drlmekten gelen byk aclarla kendimi yer bitirirdim; belki de asl istediim buydu. Kalabaln ayaklar arasnda hzlca dolap, durmadan generallere, subaylara ya da hanmefendilere yol veriyordum. Grnmn irenliini, fldr fldr dnen vcudumun bayaln dndke her tarafmdan terler boanr, kalbimin duracan sanrdm. nsanlardan daha zeki, daha kltrl, daha soylu olduum halde, onlarn karsnda ezilmekten, hor grlmekten, kk drlmekten iren bir sinek haline geldiimi hissediyordum. Bu hissettiklerim, bana ok byk skntlar veriyor, beni kahrediyordu. Btn bunlara ramen, neden Nevskiy'e gidip bu ikenceye katlanyordum, bilmiyorum. Sanki, beni oraya eken bir kuvvet vard.

Birinci blmde sizlere bahsettiim zevki, o zamanlar tatmaya balamtm. Subayla aramzda olanlardan sonra -onu en ok orada grdmden- Nevskiy'e daha sk gider oldum. O, daha ok tatil gnlerinde geliyordu. O da benim gibi st rtbeli generallere yol veriyor, aralarnda kuyruunu kstrm gibi dolayordu da benim gibilerle, hatta daha iri yarlarla karlanca grmezden geliyordu. Sanki bo bir yolda yryormu gibi insann zerine geliyor ve kimseye yol vermiyordu. Ona olan nefretimden kendimi yiyip bitiriyordum; buna ramen onunla karlanca, btn fkemle kenara ekilip ona yol veriyor(*) Bir gravennik: On kapik. (**) Byk bir edebiyat dergisi. (*) Petersburg'un byk caddelerinden biri. 64 65dum. Bu adamla sokakta bile eit olmamak, beni ileden kanyordu. Bazen gecenin ne doru uyanyor, sinirlenerek kendimi azarlyordum: "Neden her defasnda sadece sen yol veriyorsun? Bunda yazl bir kural var m? Kibar insanlarn yapt gibi, kar karya geldiinizde bir adm o, bir adm sen geri ekilip, saygl bir ekilde yolunuza devam etmelisiniz." Fakat bu, hibir zaman olmuyordu; hep ben yana ekiliyordum, subay ise bunu farket-meden yoluna devam ediyordu. Gnn birinde zihnime, "O subayla karlamamzda ona yol vermesem ve sonuta arpacak olsak hile kenara ekilmesem ne olur?" eklinde harika bir fikir geldi. Bu fikir, beni yle megul ediyordu ki, geceleri uyuyamaz hale gelmitim. Srekli bu meseleyi dnyor, kafamda nasl davranacama dair planlar yapmak iin sk sk Nevskiy'e gidiyordum. Bu fikir, zamanla daha ok aKma yatmaya, beni daha ok heyecanlandrmaya balad. Hissettiim sevin, beni ona kar yumuak davranmaya itiyordu. "Ona ok hzl arp-mamalym. Kibar insanlar gibi, cann yakmadan, hafif bir ekilde omuzlarmz birbirine deer sadece. Hatta, ancak onun bana vuraca kadar vurmalym," diye dnyordum. Kesin kararm vermitim sonunda, ama hazrlanman ok zaman ald. ncelikle kyafetlerimin dzgn olmas gerekiyordu. Caddede, aramzda bir sorun kt takdirde orada bulunanlara kar (ki bu insanlar, ok asil tabakadandrlar; kontesler, Prens D.'ler, edebiyatlar...} berbat kyafetimden tr rezil olmamalydm. Giyindiiniz kyafetler, insanlarn gznde deerinizi arttrabilir; hatta sosyeteden insanlar, sizi kendileriyle ayn seviyede grebilirler. Bu nedenle aylmn tamamn vaktinden nce aldm. urkin maazasna giderek bir ift siyah eldivenle gzel bir apka satn aldm. Daha nceleri almay dndm sar eldivene gre siyah eldivenler, daha ar, da66 la kibar grnyorlard. "Bu eldivenlerin rengi ok canl, sanki dikkatleri ekmek iin taklm gibi," diye dnerek sar eldivenleri almaktan vazgetim. Kemikten kol dmeleri olan beyaz bir gmleim vard; ama beni asl oyalayan, palto bulmak olmutu. Aslnda paltom kt deildi, stelik ok scak tutuyordu ama ii pamuk, yakas da rakundand; bununla birlikte uaklarn paltosu gibi grnyordu. Paltonun yakasn deitirmeli, subaylarm-ki gibi kunduzdan bir yaka satn almalydm. Bu nedenle birka kez Gostinniy Dvor'a (*J gittim ve epeyce uratktan sonra ucuz bir Alman kunduzu almaya karar verdim. Aslnda Alman kunduzlar yeniyken gzeldirler; ama eskidiklerinde ok kt grnyorlard. Geri bana da bir kere lazm olacakt ya. Fiyat da epey yksekti. yice dndkten sonra, rakun yakam satmaya karar verdim; geriye kalan -benim iin fazla saylabilecek- paray da efim Anton Antonovi Setokin'den isteyecektim. Anton Antonovi, arbal, olduka sakin bir adamd; kimseye dn para verdii de grlmemitir. Beni ie yerletiren hatr saylr kii, beni ona epeyce vmt geri, ama yi-' ne de ok canm skyordu bu mesele. Ondan para isteyecek olmak, beni ok rahatsz ediyordu. Bu yzden uykusuz kaldm geceler oldu, zaten o sralar uyuyamyor, geceleri ateli nbetler geiriyordum. Birden lecek gibi oluyordum, sonra kalbim yerinden frlayacak gibi hzl arpmaya balyordu.

Anton Antonovi, istediim paray verdi; nce ard, uzunca bir dnd ve sonra cebinden paray karp bana uzatt. Bunun yannda, verdii paray iki hafta sonra aylmdan keseceine dair bir sesnet imzalatt bana. Her ey tamamlanm oldu bylece;-kunduz yaka, o berbat rakunun yerine konuldu ve ben, derhal harekete getim. Dnmeden, birdenbire yapamazdm bu ii, yava (*) Petersburg'un en byk ars. 67yava ve akllca davranmam gerekiyordu. unu ak yreklilikle syleyeyim ki, bir iki denemeden sonra neredeyse vazgeiyordum. Omuzlarmz arpmyordu bir trl. Btn hazrlklarm yaptktan sonra, tam arpacamz anda, ben hzlca kenara ekiliyordum. Subay ise beni hi farketmeden yoluna devam ediyordu. Tann bana g versin diye dualar ederek adama yaklayordum. Hatta bir defasnda, ok kararlydm ve birbirimize iyice yaklamtk, ama ben son anda korktum ve adamn ayaklarna do-laverdim. Subay yoluna devam etti, ben de bir top gibi ne doru frladm. O gece hastalandm ve ateli nbetler geirdim. Sonra btn bunlar iyi bir ekilde sonuland, hem de hi beklenmedik bir biimde. Olaydan bir gn nce, bu fikrimden vazgeerek her eyi olduu gibi brakmaya karar vermitim; bu dnceyle Nevskiy'e son bir defa kmtm. Nasl olduunu bilmiyorum, aniden subay karma kt, aramzda adm kalmt ve kararm deitirerek yrmeye devam ettim, sonra omuz omuza gelerek arptk! Yerimden az da olsa kmldamadan, onun yapt gibi yrmeye devam ettim. Adam dnp bakmad bile. Eminim ki, beni grd halde grmezlikten gelmiti. u anda bile byle dnyorum. Subay benden daha iri yar olduu iin arpmada sarslmtm, ama bundan ne kar! Ben, amacma ulam, bir adm bile gerilemeden, herkese onunla eit olduumu kantlamtm. Kazandm zaferin sevinci iinde talyan aryalar sylyordum. Sonraki gn iinde ne durumda olduumdan bahsetmeyeceim, nk "Yeralt"n okuduysanz anlayabilirsiniz. Daha sonra bizim subay baka bir yere atadlar. Tam on drt yldr grmyorum onu. Kimbilir hangi rtbededir ve kimleri tekmeliyordur? II Hovardalklarm sona erdiinde iimi mthi bir sknt kaplyor, mide bulantlar geiriyordum. imdeki pimanlk duygusu yava yava azalyor, uysallamaya, durumumu olduu gibi kabul etmeye balyordum. Sonunda kendimi oyalayacak bir ey buldum: "Gzel ve yce eyler"le megul olmak. Bir keye ekilir ve tam ay boyunca hayaller kurardm. Bu zamanlarda, yakasna kunduz diktiren o korkaktan tamamen uzaklardm. ylesine kahraman kesiliyordum ki, ziyaretime iri yar bir temen bile gelmi olsa, odama sokmazdm. Daha sonralar onu hayal edemez olmutum. Nelerin hayalini kurduumu ve bunlarn bana ne gibi zevkler verdiini belki imdi syleyemem, ama o zamanlar bu hayallerle doluydum. Hatta imdi bile bunu yaptm oluyor. Hovardalk gnlerimin sonunda daha fazla hayaller ierisine gmlr, pimanlk, gzyalar, lanetler ve sevinlerle dolard yreim. Baz zamanlar, bu sarholuk ve her yanm kuatan mutluluk, bana kendimle alay etmeyi unuttururdu. Neredeyse damarlarmda dolard umut, 68 69 inan ve sevgi. O zamanlar dardan gelecek bir mucizeyle nmdeki her eyin ferahlayacana, iyi, gzel ve kusursuz bir alma ufkunun beni beklediine inanrdm. (Bu almann ne olduunu tam olarak bilmiyordum, ama benim iin kusursuzdu.) Hayallerimde neredeyse, beyaz bir at srtnda, bamda defne dal eksik bir vaziyette gkten yeryzne inecektim. Ortalarda bir yerlerde olmay hibir ekilde kabul edemezdim; bu nedenle gerek hayatta da en alt tabakaya hi itirazsz giriyordum. Ya byk bir kahraman olacak ya da amura batacaktm; ikisinin ortas olmam mmkn deildi. Beni en ok zen ey ise amurda debelenirken aslnda bir kahraman olduumu dnmemdi. Sadece kahramanlar amura batabilir, dier insanlarn buna hakk yoktur, diye dnrdm. Bir kahraman, amura ne

kadar batsa da amurlanmaz; bir kahramann amuru affettirmesi iin yce insan olmas gerekir. in en garip yan, bu "gzel ve yce eyler"in hovardalk dnemlerimde de iimde olmasyd. En iren kepazeliklerim esnasnda gelerek, iimde iddetli patlamalar yapp hovardalma hi de zarar vermeden ekip gitmesi, beni ok artyordu. Yaadm bu ztlklardan doan acyla orantl olarak aldm zevk de artyordu. Hissettiim aclar, iinde bulunduum elikiler ve ruh tahlilleri, bana bu zevki veriyordu. Bu zdraplar ve zdrap-klar, hovardalm daha bir zevkli klyor, bir bakma tuzu biberi oluyordu. Elbette ki btn bunlarn bir derinlii vard. Sradan insanlarn gittii yerlere giderek, amura batmamn bir anlam olmalyd zaten. Beni eken bir yan olmasayd, hi geceleri hovardala kar mydm? Asil bir taraf olmayan hibir davranta bulunmazdm ben. Tanrm! Ne aklar yaadm hayallarimde, "gzel ve yce eyler"e dalarak. Bunlar, yeryznde asla bulunmayan, hayali sevgi70 lerdi; ama bana yetiyor ve sonradan gerek bir sevgi duymama da ihtiya brakmyordu. Her eyi tatl bir tembellikle sanata balyordum. Sadan soldan, airlerden, romanclardan kaptm mkemmel yaam sahnelerini, istediim gibi deitirerek hayallerimde ben de yayor-dum. Her defasnda kahraman bendim ve yenilenler bunu mecburen kabul ediyorlard; ben de onlan bir rpda affediyordum. nl bir air, bir mabeyinci olur ve sonra da ak olurdum. Sahip olduum byk serveti insanlar iin harcardm. Sonra, herkesin gz nnde btn gnahlarm aklardm; elbette bunlar, iinde "gzel ve yce eylerden fazlasyla bulunan Manfredvari gnahlard. B-J tn herkes alayarak bana sarlyordu (yapmadklar tak-dirde ne kadar budala olduklarm gstereceklerdi); ben ise ayaklarm plak, karnm a bir ekilde yeni fikirler yaymak iin yollara derek, geri dncelileri Auster-litz'de ortadan kaldryordum. Bundan sonra genel bir af ilan edilir ve her yanda marlar alard; Papa, Roma'y brakp Brezilya'ya gitmeyi kabul ederdi. Daha sonra btn talya halk onuruna Korno gl kenarndaki Bargez kknde byk bir balo verilirdi. (Bunun iin Korno gl Ro-ma'ya getirilecekti elbette.) O anda kkn bahesinde baz olaylar olurdu. Bunun gibi birok hikye, anlyorsunuz beni deil mi? imdi, bu hayallerimi, bu ekilde ortala sermemin hi de iyi bir davran olmadn syleyeceksiniz; hem de bunca itiraf, coku ve gzyandan sonra... Neden iyi bir davran olmuyormu? Yoksa bunlarn, sizin yaadklarnzdan daha aptalca ve utan verici olduunu mu dnyorsunuz? Aslnda bazlar ok iyi tasarlanm hayallerdi; stelik hepsi de Komo gl etrafnda gemiyordu. Evet, siz haklsnz... Bu yaptklarm ok alaka ve baya eylerdi; ama asl alaka olan, kendimi size hakl gstermeye almamdr. imdi de kendimi ktlemem, her eyi 71daha berbat yapyor. Artk bu kadar yeter, nk gittike amura batyor, buna ramen anlatmak istediklerimi de anlatamyorum. Hayal dnyasnda yaamaya aydan fazla dayanamyor, sonunda insanlara karmak iin byk bir istek duyuyordum. Benim iin insanlara karmak, efim Anton Antonovi Setokin'in evine gitmekten ibaretti. Hayatmda en fazla anlacak ey, mrm boyunca sadece o adamla grmemdir. Setokin'e de ancak arada bir, iimde byk cokular hissettiim zamanlar giderdim. Hayallerim, insanlarla kucaklamak isteyecek kadar mutluluk verdiinde, bir insanla konuma ihtiyac duyarak ona gidiyordum. Anton Antonovi'e sadece sal gnleri gidebildiimden, insanlarla grme isteimin bu gnlere denk gelmesi gerekiyordu. Pyati Uglov civarndaki bir apartmann drdnc katnda oturuyordu Anton Antonovi. Drt odal, bask tavanl, duvarlar sarya boyanm bir evi vard ve onlara ancak yetiyordu. ok az eyas vard ve onlarn rengi de sarya alyordu. ki kz vard Setokin'in ve bir de misafirlere ay ikram eden kzkardei. Ksa boylu ve yass burunlu olan kzlardan biri on , dieri on drt yandayd. Aralarnda her zaman fsltyla

konuup gltkleri iin onlardan ekinirdim. Ev sahibi, her zamanki gibi, alma odasnda bulunan yaz masasnn arkasndaki deri koltukta oturur, yannda da ya bizden ya da baka bir bakanlktan kr sal bir memur olurdu. Konuklar, hi deimeyen birka kiiden ibaretti. Konuulan eyler ise vergiler, meclisteki toplantlar, aylklar, atamalar, Ekselans ve insanlarn gzne girme sanat olurdu her zaman. Sze katlacak cesareti bulamazdm kendimde ve onlar saatlerce aptal aptal dinler, herkes gidene kadar da otururdum. zerime bir sersemlik ker, her yanm terle-.meye ve tutulmaya balard. Bunlar, ok yararl ziyaret72 ilerdi; nk eve dndmde, insanlarla grme isteim bir sreliine ortadan kalkyordu. Dostum diyebileceim bir dier kii de Simonov l adnda eski bir okul arkadamd. Aslnda Petersburg'da birok okul arkadam vard; fakat ben, bunlarla gr-Jmez, yolda karlaacak olsam bile selam vermezdim. Dama nceki iimden ayrlp bu ie girmemin nedeni de, oIcukluk arkadalarm grmeyerek gemiimle ilgimi kes-imekti. Bitirdiim okula ve orada geen ac dolu yllara la-Inet olsun! Ksaca, zgrle kavutuum an okul arka-Idalarmla da ilgimi kestim. Karlatmda selam ver-diklerimin says ikiyi veya gemiyordu. Simonov da onlardan biriydi; okuldayken sessiz, sakin birisiydi. Buna ramen ben, onun karakter sahibi, drst biri olduunu anlamtm. Dar kafal birisi olmadndan da emindim. ok gzel zamanlar geirimsizdir beraber; ama bunlar pek uzun srmemi, aramz bozulmaya yz tutmutu. Anladm kadaryla Simonov, okul hatralarndan holanmyor ve benim bunlar hatrlatacamdan endie ediyordu. Bazen benden pek holanmadn dnyordum, ama bundan emin olmadm iin onu ziyarete devam Sederdim. Bir perembe gnyd ve yalnzlk dayanlmaz bir hale gelmiti. Anton Antonovi'e gidemeyeceim iin Si-monov'a gitmeye karar verdim. Merdivenlerden beinci kata karken, bu adamn benden holanmadn, gitme-|inin hi doru olmadn dnyordum. Her zaman ol-Sduu gibi bu dnceler, beni iyice phelerin kucana Batyordu. Kararm verdim ve Simonov'un kapsn al-Idm. Onunla grmeyeli neredeyse bir yl olmutu. 73 lIV Simonov'un evinde iki okul arkadam daha vard. nemli bir ey zerine konuuyor gibiydiler. in en garip taraf ise, yllardr birbirimizi grmediimiz halde, benim geliime aldrmamalaryd. Onlarn yannda kendimi bir sinek kadar deersiz hissettim. Okulda da pek sevilmediimi syleyebilirim, ama bu kadar kk grldm bilmezdim. simdeki baarszlmn, bovermiliimin ve kt grnl olmamn, beni insanlarn gznde klttn biliyorum; onlara gre btn bunlar, benim beceriksizliimin ve deersizliimin gstergesiydi. Ne olursa olsun, bylesine kk dmeyi beklemiyordum. Geliim, Simonov'u ok artmt. Zaten daha nceki ziyaretlerime de bir trl anlam veremezdi. Oturdum, byk bir can sknts ve znt iinde konutuklarm dinlemeye baladm. ok ciddi ve byk bir heyecanla zerinde konutuklar ey, bir sonraki gn baka bir ehre gidecek olan subay arkadalar Zverkov iin dzenleyecekleri veda partisiydi. Bay Zverkov, benim de okul arkadamd; oku74 lun son snflarnda ondan iyice nefret eder hale gelmitim. lk snflardayken herkes tarafndan sevilen, sevimli, afacan bir ocuktu. Ben de, bu zelliklerinden dolay kskanyordum onu. Hi baanl deildi derslerinde ve gitgide daha da kt oluyordu; fakat okul idaresi tarafndan kayrld iin okulu baaryla bitirdi. Son snfta okurken, iki yz kiilik bir ky miras kalmt ona; sonra bizi kmsemeye balad, nk biz fakir aile ocuklarydk. Zverkov, aalk bir insand; ama bize tepeden bakarken bile houmuza gidecek yanlan oluyordu. ocuklarn birou, onur ve eref zerine onca laf ettikten sonra, Zverkov azdka ona daha ok yaklayorlard. Btn bunlan da ondan bir kar umarak yapmyorlard; Zverkov'un doutan ansl olduunu dnyorlard. Bunun yannda,

kabiliyetli oluu ve naziklii ile tannrd. Zverkov... Beni ileden karan da buydu zaten. Kendine gvenen sert ses tonu ve ok aptalca olmasna ramen herkesin beendii esprileri, ona olan nefretimi daha da arttryordu. -Anlaml yzmle rahatlkla deitireceim- gzel ve aptalca bir ifadesi olan suratndan, son dnem subaylarnda oka rastlanan akac tavrlarndan nefret ediyordum. apknlk yapamyordu, nk subay apoletlerim takmamt henz. Fakat gelecekte kadnlarla olan ilikilerinde ne kadar baarl olaca ve yapaca dellolar zerine o kadar ok ey anlatmt ki, artk midemi bulandnyordu. Hep hatrlarm, daima sessiz sedasz olduum halde, bir gn Zverkov'la kapmtm. imizin olmad bir zamanda, gelecekte yapaca apknlklardan bahsediyordu arkadalarna. Sonra birden keyiflenerek, kynde beraber olmayaca bir tek kz brakmayacan, bunun dro-it de seigneur (*) olacam sylemez mi? Buna itiraz eden kylleri hem dayaktan geirecek, hem de vergilerini iki kat arttracakm. Bizim ocuklar da onu alklamazlar (*) Bey hakk (Franszca). 75m? Hemen araya girdim. Aslnda ne o kzlara, ne de babalarna acmyordum; beni sinirlendiren, bu adi adamn alklanmasyd. Onu orada rezil ettim; ama Zeverkov, aptallnn yannda ok da pervaszd ve bir kahkaha patlatarak lafm grltye getirdi. Sonra o beni zor durumlara sokmaya balad ve bunlar hi kzmadan, ylesine yapyormu gibiydi. Bu tr hareketlerini cevapsz bra-kmn nedeni, ona duyduum byk nefretti. Okulun bitmesine az bir zaman kala bana yaknlk gstermeye balamt; doruyu sylemek gerekirse, bu davran houma gitmi, bu nedenle fazla da nazlanmamtm. Fakat bu durum fazla uzun srmedi, aramz tekrar ald. Zverkov temen olduktan sonra, etraftan onun apknlkta ne kadar baarl olduunu duymaya baladm. Bir sre sonra iindeki baarlar da konuulmaya baland. Sokakta karlatmz zaman bana selam vermiyordu Zverkov; herhalde benim gibi birine selam vermenin onu kk dreceinden ekiniyordu. Bir gn tiyatroda grdm onu, omuzunda yaver kordonu vard. nc srada oturmu, yal bir generalin kzlarna ylyordu. Zverkov, eskiden olduu gibi yakkl ve evik grnyordu, ama biraz bolam olsa gerek ki, hafif kilo almt. Herhalde otuz yana geldiinde iyice imanlaya-cakt. Arkadalarn veda partisi vermek iin bir araya geldikleri Zverkov buydu ite... Kendilerinin Zverkov'la eit durumda olmadklarn bildikleri halde yldr onunla arkadalk ediyorlard. Simonov'un konuklarndan biri de Ferfikin adnda bir Rus Alnanyd. Ufak tefek, surat maymuna benzeyen, adi, ukala birisiydi Ferfikin. Okuldayken benim en byk dmanmd. ok korkak biri olmasna ramen hep yksekten atp, insanlar kk grrd. Bor para 76 alabildii iin Zverkov'un etrafndan ayrlmayanlardan biri de oydu. Simonov'un dier konuu Trudolyubov, pek de nemsenecek biri deildi. ri yar, souk biriydi ve okulu bitirince o da subay olmutu. Drst biriydi Trudolyubov, baarl insanlarn nnde eilirdi daima. Fakat rtbe elde etmekten baka bir eye da kafas almazd. Size aptalca gelebilir ama Zverkov'la uzaktan akraba oluu, Tru-dolyubov'un deerini arttryordu aramzda. Karlatmz zaman benimle zorlama ile de olsa konuurdu, ama hibir zaman adam yerine koymazd. Trudolyubov, konumasna devam ederek: yi ya... dedi. Her birimiz yedier ruble versek, kii olduumuzdan toplam yirmi bir papel olur. Bu parayla iyi bir ziyafet ekeriz. Zverkov'dan da para alacak deiliz ya!.. Elbette, onu biz aryoruz nk, diye dorulad Simonov. General olan efendisinin omuzlarndaki yldzlary-la vnen uaklar gibi atld Ferfikin: yi de, Zverkov masraflarn hepsini bizim karlamamz kabul eder mi acaba? Diyelim, bir incelik gstererek kabul etti, ya sonra yarm dzine ampanya atrr-sa bize? Sadece "yarm dzine" aklnda kalan Trudolyubov:

Acaba ne oluruz yarm dzineyi iince? dedi. Partinin dzenlemesini zerine alan Simonov: yleyse elimizdeki yirmi bir rubleyle kii biz, bir de Zverkov Hotel de Paris'te yarn akam bete buluuyoruz, tamam m? 77Ben heyecanla, biraz da alngan bir tavrla: Ne yirmi biri, benimle beraber yirmi sekiz olur, dedim. Bu teklifi hibiri beklemiyordu; ok sevineceklerini hatta bana hayranlkla bakacaklarn dnyordum. Fakat Simonov, yzme bile bakmadan: Siz de mi katlmak istiyorsunuz? diye sordu. Beni ok iyi tanyordu ve bu da beni hep rahatsz etmitir. Neden, ben de arkadanz deil miyim? Beni unutmanza gcendim dorusu! derken Ferfikin, her zamanki kabalyla szm kesti: yi ama nereden bulacaktk sizi? Trudolyubov da ask bir suratla: Sizin Zverkov'la aranz bozuk deil miydi? Ben, bu konuda kendime ok gveniyordum, belki de bu yzden sesim titreyerek: Bu mesele benden bakasn ilgilendirmez. Belki sadece eski problemlerimiz yznden katlmak istiyorum! Trudolyubov, alayl bir gl frlatarak: u sizin ince meseleleriniz de... Sizi anlayabilene bravo dorusu. Simonov, kararl bir ekilde: Tamam, siz de katln; yarn Hotel de Paris'te bete buluuyoruz, unutmayn! dedi. Ferfikin, bayla beni gstererek, Simonov'a: 78 Eee, para ne olacak? dedi. Fakat Simonov'un kzgn baklarn grnce lafn yanda kesti. Trudolyubov, ayaa kalkarak: yi yleyse. ok istiyorsa o da gelsin. Ferfikin, kzgn bir ekilde apkasn alarak: Resmi bir toplant yapmyoruz, birka arkada bir araya geleceiz... Belki de sizi aramzda grmek istemiyoruz... Sonra gittiler; giderken Ferfikin vedalamad benimle, Trudolyubov ise yzme bile bakmadan bayla selam verdi sadece. Onlar gidince Simonov, bana garip garip bakmaya balad, belli ki can sklmt. Ayakta duruyordu ve bana da oturmam sylemiyordu. Hmm... Evet... Demek yarn. Paray imdi mi vereceksiniz? Sonra da hemen yz kzararak: Bunu, geleceinizden emin olmak iin soruyorum, dedi. fkeden kpkrmz kesilmitim ki, o anda, ona ne zamandr vermediim be ruble olan borcum aklma geldi. Bu borcu hi unutmamtm, ama demiyordum da. Byle bir ey olaca hi aklma gelmemiti buraya gelirken... zgnm Simonov, yanmda o kadar para yok, dedim. Peki peki, nemli deil. Yarn verirsiniz, ben renmek iin sormutum sadece... imdi siz... Lafn yarda kesti ve fkeli bir ekilde dolamaya balad. Topuklarna basarak yrdnden ok grlt kanyordu. 79Ksa bir sessizlik anndan sonra: Sizi rahatsz etmiyorum ya? diye sordum. Birden irkilen Simonov: Hayr, hayr... Aslnda evet... ey, bir yere uramam gerekiyor da, hemen urackta, yakn bir yer... Yapt kabalktan dolay zr dileyen bir ses tonuyla konuuyordu sanki. alacak bir rahatlkla ayaa kalkarak apkam aldm ve: Aman Tanrm! diye bardm. Neden daha nce sylemediniz bunu?

Simonov, kapya kadar geirdi beni ve ona hi de yakmayan heyecanl bir sesle: Uzakta deil... urada, biraz ileride! diye tekrarlyordu. Merdivenlere ktmda da arkamdan: yleyse yarn tam bete! diye bard. Beni gnderebildii iin seviniyor olmalyd. Korkun sinirlenmitim. Kzgnlktan dilerimi gcrdatarak: eytan drtt sanki! Zverkov denen domuzun dl iin deer mi yani? Gitmesem ne olur? Bir ey olmaz elbette! Beni zorlayan m var sanki? Yarn mektupla Si-monov'a bildiririm... Sonunda oraya gideceimi biliyordum, zaten beni fkelendiren de buydu. Gitmem ok garipsenecekti, fakat bu yzden daha istekli gidecektim. stelik, gitmemem iin "paraszlk" gibi ok nemli bir sebep varken. Sadece dokuz rublem kalmt. Bundan yedi rubleyi, uam 80 Apollon'a verecektim yarn. Yeme ime masraflar kendisine ait, ayda yedi rubleye alyordu Apollon. Apollon gibi birinin parasn vermemek hi mmkn m? Sizlere baka bir zaman anlatrm bu aalk herifi. Btn bunlara ramen, o herifin parasn vermeyip partiye gideceimi adm gibi biliyordum. ok berbat ryalar grdm o gece. Akam boyunca en kt okul hatralarm dnrsem, baka trls beklenemezdi herhalde. Bakmm stlenen uzak akrabalarm vermilerdi beni o okula; imdi onlarn nerede olduklarn bile bilmiyorum. Benim gibi ksz bir ocuu balarndan savm-lard; nk azarlamalarndan dolay kt dnceli, sessiz, etrafa bo baklar frlatan birisi olmutum. Arkadalarmn hepsi, onlara benzemediimden benimle korkun alay ediyorlard. Bu alaylara ise asla dayanamyordum. Dierleri gibi insanlarla kolay iliki kuran birisi deildim. Daha ilk gn hepsinden nefret etmeye baladm ve iimde korkak, hastalkl bir gurur ba gsterdi. Kabalklarm kabullenemiyordum bir trl. Yzmle ve vcudumun bi-imsizliiyle alay ediyorlard. Halbuki kendilerinin suratlar daha aptalcayd. stelik, okula gelenlerin yzlerinde-ki anlaml ifade zamanla kayboluyordu ve hibir ey kalmyordu. Bakmaya bile duyamayacanz ocuklar, birka yl iinde deiip sevimsiz insanlar haline geliyorlard. Yam henz on alt olmutu, ama ben oktan iime kapanm, aknlkla onlan seyrediyordum. Daha o zamanlar dar kafalar, anlamsz uralar, sama sapan oyunlar ve konumalar beni hayrete drmt. Kendimi onlardan stn grmeye balamtm; nk ok nemli olaylardan habersiz kalyor, insann hayatn etkileyen konulara kar duyarsz oluyorlard. stelik bunlar, inci81nen gururumun eseri hi deildi. Tanr akna, ne olur, "Sen hayal dnyasnda dolarken, onlar yaamn gerek yzn anlamlard," gibi beylik laflar etmeyin bana. Gerek yaama dair hibir eyi anlamyordu onlar. Zaten en ok kzdm ey de buydu! Hatta diyebilirim ki, en basit, en olaan gerekleri karlarken bile inanlmaz bir aptallk gsteriyorlard. Daha o yalardayken gl ve baarl insanlara kle olmulard. Ne kadar doru da olsa nemsenmeyen, ufak bir ey, onlarn iddetli alaylarndan kurtulamyordu. Tek uralan, bir rtbeye ulamakt ve daha o yalarda oturacaklar koltuklardan bahsediyorlard. Bunun sebebi, aklszlklarnda olduu gibi hayatlar boyunca evrelerinde grdkleri kt rneklerde de aranabilir. ok berbat bir ahlka sahiptiler. Ahlkszlklar bile sahteydi ve gsteri doluydu; buna ramen arasra krpe ocukluklar ortaya ksa da, o da ho gzkmyordu. Onlardan tm gcmle nefret ediyordum, fakat ben daha aalktm; o, baka bir konu. Bana kar olan davranlar, benim onlara kar olan davranlarmn aynsyd; stelik onlar, benden tiksindiklerini gizlemiyorlard. Onlardan sevgi beklemiyordum zaten; tek uram, onlar kk drmekti. Arkadalarmn alaylarndan kurtulmak iin byk bir hrsla derslerime altm. Sonunda baarl renciler arasna girebildim. Yava yava sayglarn kazanyordum; stelik onlarn

okuyamad kitaplar okuduumu, ders programlarmzda bulunmayan konularda bilgi sahibi olduumu da anlamaya balamlard. Bana hl alayl bir ekilde bakyorlard, ama aklca onlardan stn olduumu kabullenmilerdi artk. retmenlerin ilgisini zerime toplaynca her ey iyice deiti; artk alay etmiyorlard ama dmanlmz eskisi gibi kald. Aramzdaki ilikiler, son derece souk ve gergindi. Sonunda yine dayanamadm buna; zaman getike insanlarla yakn iliki82 ler kurup dost edinmek ihtiyac duydum. Bu konuda baz giriimlerim oldu ama hi doal olamadmdan baarl olamyordum. Sonunda bir arkadam oldu; ama o zamanlar da iimde bulunan zorbalk hissiyle, arkadam kendime kle etmek istedim. O iren arkadalaryla btn balann koparmasn istedim ondan. Dostluumun iddetine dayanamayp gzyalan iinde sinir bunalmlar geirdi. Teslimiyete hazr, saf bir ocuktu; bana iyice balandktan sonra da ondan nefret etmeye ve kendimden uzaklatrmaya baladm. Btn amacm, ona galip olmak ve bana balandn grmekti sanki. Dierlerim deil, onu yenmitim; nk o, hibirine benzemeyen, farkl biriydi. Okul bitince ilk yaptm ey, onca yl urap elde ettiim mesleimi bir kenara brakmak oldu. Gemiimi ve onunla ilgili btn ilikilerimi kesip, lanetler okuyarak mezara gndermek istiyordum. Btn bunlardan sonra Simonov'a gitmem olacak i deildi dorusu... Sabah erkenden yatamdan kalktm, sanki her ey birazdan oluverecekmi gibi. O gn yle bir olay yaayacaktm ki, hayatm tmyle deitirecekti; buna kesinlikle inanyordum. Byle eylere alkn olmadmdan galiba, dardan gelecek byle kk bir etkinin bile hayatm tamamen deitireceine inanmmdr her zaman. Her gn yaptm gibi iime gittim ve parti hazrl iin de iki saat erken ayrldm. Bu parti iin ok sevindiimi sanmasnlar diye herkesten nce gitmemeye alacaktm. zerinde durulacak yle ok ey vard ki, dndke sinirden atlyordum. Kendi ellerimle bir kez daha ayakkablarm boyadm; Apollon'a sylemi olsaydm asla yapmazd. Gnde iki kere ayakkab boyamak, onun inanlarna ok tersti. O grmesin diye antreden fray gizlice aldm ve iimi bitirdim. Sonra da giyeceklerimi kontrol ettim, hepsi de ok eski ve ypranmt. Son zamanlarda kendimi iyice sal83vermitim. Resmi kyafetim gayet iyiydi ama onunla da yemee gidilmezdi. En kts de, pantolonun dizlerinden birinin tam stnde koca bir leke olmasyd. Yalnz bu leke, deerimin onda dokuzunu kaybettirecekti. Byle dnerek kendimi klttm de biliyordum. "imdi dnmenin zaman deil, gerek olduu gibi karnda," diye dnerek, gvenimi iyice yitiriyordum. Tm bu meseleleri gereinden fazla byttmn farknda olduum halde, stmallar gibi titremekten kendimi alamyordum. "Alak" Zverkov, bana yukardan bakarak souk bir ekilde karlayacak; Trudolyubv, tm miskinlii ve bn baklaryla beni kmseyecek; aalk Ferfikin de Zverkov'a ho grnmek iin benimle alay edip duracakt. Tm bunlar dndke delirecek gibi oluyordum. Elbette, btn bunlar Simonov farkedecek ve korkaklm yznden beni kk grecekti. En kts de hibir edebi taraf olmayan, basit, adi bir ekilde sona erecekti her ey. Oraya gitmemem, en iyi ey olurdu. Ama bunu yapmam mmkn deildi. Aklma koyduum bir eyi sonuna kadar gtrmek huyumdu nk. Eer bunu yapamazsam hayatm boyunca, "Nasl da korktun deil mi? Gereklerden korktun!" diye kendimi yer bitirirdim. Zannettiim kadar korkak olmadm ispat etmek iin, o insanlarn arasna girmeliydim stelik. Korkudan tir tir titrerken, bir taraftan da onlar etkileyip "yksek fikirlerim ve yabana atlamaz esprilerim"le beni sevmelerinin hayalini kuruyordum. Herkes benimle ilgilenip Zverkov'u unutacakt; o da utancndan sus pus olup bir keye ekilecekti. Zverkov'u bu ekilde alt ettikten sonra, ona elimi uzatp, dostluumuz erefine kadeh kaldrrdm. Fakat en kts de

neydi biliyor musunuz? Onlar alt edip ezmek ve kendime balamak, aslnda hi de istemediim eylerdi. Btn bunlar yapm olsam bile benim iin hibir deeri ol84 mayacakt. Bunlar bilmek, beni iyice sinirlendiriyordu... Ah! Tanr'ya ne kadar yalvardm, o gnn bir an nce bitmesi iin. Tarif edilemez bir hznle pencereye yaklatm, cam ap sulusepkenin derinliine kendimi b-rakverdim. Sonunda bei vurdu, benim klstr duvar saatim. . apkam aldm ve sabahtan beri ayln bekleyen, aptallndan laf ilk olarak amak istemeyen Apollon'a bakmamaya alarak kapya doru ilerledim. Zaten batacam kadar battm diyerek lks bir araba tuttum ve Hotel de Paris'e tam bir beyefendi gibi gittim. 85l IV Veda partisine ilk gelenin ben olacam bir gn nceden beri biliyordum. Ama bunun bir nemi kalmamt artk. Dierleri henz gelmedii gibi, bize ayrlan salonu bulmakta da glk ektim. Sofra hazrlanmamt ve garsonlarla uzunca bir konuma yaptktan sonra, yemein bete deil altda olacan rendim. Daha sonra b-fedekiler de ayn eyleri syledi, sorduuma bin piman olmutum. Saat henz bei yirmi be geiyordu; yemek saatini deitirdiklerinde, bunu bana da bildirmeleri gerekmiyor muydu? Posta denen ey ne ie yaryordu? Beni garsonlara, daha da nemlisi, kendime kar rezil duruma sokmulard. Yine de masaya oturdum. Garson sofray hazrlamaya balamt ama ben onun yannda daha bir utan duyuyordum. Salonda lambalar yand halde saat altya doru masaya mumlar getirdiler. Acaba bunlar, ben geldiimde neden getirilmemiti? Yan salonda suskun, ask suratlarndan fke akan iki adam yemek yiyorlard. Uzaktaki bir salondan ok faz86 la grlt geliyordu. Kahkahalar, Franszca birtakm lklar ve haykrmalar, orada kadnl erkekli bir grup olduunu gsteriyordu. Korkun derecede sklmtm; hayatm boyunca byle anlar ok az olmu olacak ki, saat altda herkes geldiinde, kurtarclarm grm gibi sevindim. Neredeyse, onlara olan kzgnlm gstermeyi unutuyordum. Zverkov, her zamanki gibi grubun ba olarak nde girdi ieriye. Zverkov, beni masada oturuyor grnce, yava admlarla yaklat ve biraz eilerek krtr gibi elini uzatt. Generallere yakr bir incelik ve sevimlilikle yapmt bunu; dier yandan bir tehlikeye kar kendini korur gibi bir hali de vard. Bense Zverkov'un ieriye girer girmez crtlak bir kahkaha patlatacan, yemek boyunca da bayat esprilerini ve souk akalann yapacan zannediyordum. Dorusu ben, kendimi bu ekil bir Zverkov'a ayarlamtm, tepeden bakan ince ruhlu Zverkov, beni aknla uratt. Anladm kadaryla Zverkov, kendisini benden stn gryordu. "Generaller gibi davranarak beni kk dreceini sanyorsa aldanyor, onun aznn payn vermesini bilirim," diye dnyordum. Peki ya kk grmek niyetinde deil de, sadece bana tepeden bakacana ve beni korur gibi konuabileceine inanyorsa? Btn bunlar dndke boulacak gibi oluyordum. Zverkov, son zamanlarn modasna uyup, szcklere neredeyse slk aldrarak, uzata uzata: Sizin de yemee katlacanz duyduumda ok ardm! dedi. Epeydir gremiyorduk sizinle. Bizden hep uzak duruyorsunuz, ama biz dndnz gibi kt insanlar deiliz. Neyse, dostluumuzu yenilediimiz iin mutluluk duyuyorum. Daha sonra, hi nemsemeyen bir tavrla arkasn dnd ve apkasn pencerenin nne brakt. 87Trudolyubov: ok beklediniz mi? diye sordu. Sinirden titreyen, sert bir sesle: Dn bana sylendii gibi tam bete buradaydm, dedim.

Trudolyubov, akn akn Simonpv'a bakt ve: Yemek saatinin deitiini bildirmediniz mi? Yoo, hayr. Unutmuum. Bunlar syledikten sonra, zr bile dilemeden mezelere bakmaya gitti Simonov. Durumumu komik bulmu olacak ki Zverkov, glerek: Vah vah!.. Demek bir saattir buradasnz! diye bard. Arkasndan da Ferfikin denen aalk herif, sokak kpeklerinin havlamasn andran bir sesle glmeye balad. Halimi ok komik bulmutu herhalde. Bunda glnecek ne var! diye bardm. Bu, tamamen sizin suunuzdur. Bana haber veremez miydiniz? Bu... Bu... Bu, koca bir samalktan ibaret. Trudolyubov, kt bir niyet tamakszn bana arka kt: Sadece samalk deil bu, siz ok naziksiniz. Buna aka kstahlk denir. Neyse ki bir art niyet yok. Nasl oldu da Simonov... Hmm... Ferfikin, sze kararak: Bunu bana yapm olsalard, ben... demiti ki, 88 Zverkov szn keserek: Keke bizi beklemeden, bir eyler getirtip bala-saydnz yemee! dedi. fkeli bir ses tonuyla: Bunu sizin izniniz olmadan da yapabilirdim elbette. Eer beklemisem... Simonov, ieriye girerek: Baylar, yemek hazr! diye bard. Her ey hazr ve ampanyalar da buz gibi sd. Daha sonra aniden bana dnd ve nceki gibi yzme bakmadan: dedi. Adresinizi bilmiyordum ki, nasl bulacaktm sizi? Benim iin pek de iyi eyler dnmedii belliydi. yle grnyordu ki, dn olanlardan sonra benim hakkmda epey kafa patlatmt. Hep beraber oturduk. Masa yuvarlakt. Solumda Trudolyubov, samda da Simonov vard. Tam karmda Zverkov oturuyordu, Ferfikin de Trudolyubov'la onun arasnda kalmt. Zverkov, benimle konumay srdrmek iin: Siz hl "X" bakanlnda m alyorsunuz? diye sordu. Skldm anlamt ve konuarak beni rahatlatacan dnyordu aklnca. Byk bir fke duyarak, "Galiba u ieyi kafasna geirmemi istiyor," diye dndm. Hi sevmediim konumalard bunlar ve bu yzden abuk sinirleniyordum. 89Gzlerimi nmdeki tabaktan ayrmayarak kaba bir sesle: Hayr, 'Y' bakanlna getim! diye yant verdim. yle mi!.. Yeni iinizden memnun musunuz bari? Eski iinizi neden brakmtnz? Hibir neden yoktu, canm istedi ve ayrldm. Kendimi kontrol edemiyordum; heceleri Zver-kov'dan daha fazla uzatarak konuuyordum. Ferfikin, glmemek iin kendini zor tutuyordu. Simonov, alay eder gibi yzme bakyordu. Trudolyubov ise yemeini brakm, ilgiyle izliyordu beni. Zverkov, anlamamazhktan gelmiti ama sylediklerime alnd ok akt. Eee, sylesenize, ne kadar alyorsunuz? Ne gibi? Yani, aylnz ne kadar demek istiyorum. Yoksa beni sorguya m ekiyorsunuz? Daha sonra pancar gibi kzarm bir yzle ne kadar aylk aldm syledim. Zverkov, dudan bkerek: ok almyormusunuz, dedi. Ferfikin, o iren ylmasyla: Siz, bu aylkla lks lokantalarda yemek de yiyemezsiniz! diye atld ortaya.

Trudolyubov, ciddi bir ses tonuyla: Bu fakirliin resmidir bence, dedi. 90 Zverkov, bana kmser bir gzle bakarak, ineleyici bir tavrla: Grmeyeli epey zayflam, deimisiniz! dedi. Ferfikin, pis pis glerek: Brakn canm, utandrmayn ocuu! dedi. Daha fazla kendimi tutamadm ve patlayverdim: Bunda hi de utanlacak bir ey yok beyefendi! Anlayabiliyor musunuz? unu iyice kafanza sokun ki Bay Ferfikin, bu lks lokantada bakasnn deil, sadece kendi paramla yemek yiyorum. Ne dediniz siz? Bakasnn parasyla yemek yiyen kimmi? Ferfikin, epey fkelenmiti, ok ileri gittiimi far-kederek: Benim sylemek istediim o deildi! stelik neden daha doru dzgn bir konuya gemiyoruz? Zeknz gstermek istiyorsunuz galiba. Endie etmeyin, bunun yeri buras deil zaten. Eee, siz de ok ileri gittiniz. Bakanln ileriyle urarken aklnz m oynattnz yoksa? Zverkov, emir verir gibi: Yeter artk, kesin u zrlty! diye bard. Simonov: Sama, sama! diye syleniyordu. Trudolyubov, sadece bana bakarak, serte: Evet, sama! Sevdiimiz bir arkadamz yolcu 91ederken gzel bir parti verelim dedik, siz de eski yaralan deiyorsunuz. Dn bize katlmak iin dil dken sizdiniz, rahat durun bari... Zverkov da bir taraftan baryordu: Durun yahu! Yeter artk! Kesin u drlty, hi yakmyor size... Bakn size bamdan geen bir olay anlataym. ki gn nce az kalsn evleniyordum!.. Daha sonra da Zverkov, iki gn nce evlilikten nasl kurtulduunu ak sak bir dille anlatmaya balad. Konumasnn ierisinde bir tek evlilik laf gemiyor, srekli generallerin, albaylarn, mabeyincilerin isimleri tekrarlanyordu. Anlattna gre, ilerinde en nemli insan da Zverkov'un ta kendisiydi. Neredeyse, glmekten kendilerinden geeceklerdi. Ferfikin, ince ve sesli kahkahalar savuruyordu. Beni far-ketmiyorlard bile; ben de bir kede yenilmi, onurum krlm bir ekilde sus pus oturuyordum. "Aman Tanrm, buras benim yerim olabilir mi?" diye dnyordum. "Ahmaka hareket ettim. u Ferfikin'e de gereinden fazla yz verdim. Salaklar, beni masalarna davet ederek bana onur verdiklerini dnyorlar. Aslnda varlmla ben onlara onur veriyorum. (Zayflamm... Giysilerim eskiymi...) Lanet pantolon!.. Zverkov, biraz nce dizimin zerindeki lekeyi grd... Ne var yani? imdi kalkp apkam alr ve tek kelime bile etmeden buradan kabilirim. Onlar hi de nemsemediimi anlarlar. Eer isterlerse yarn dello bile yaparm. Lanet olsun, yedi rubleye acyacak deilim ya! Onlar, bunu dnrler herhalde... Acmyorum ite! Hemen imdi gidiyorum." Elbette ki, oturduum yerden kalkamadm. Sinirimi bastrmak iin Lafitte ve Keres araplanndan bardak bardak iiyordum. kiye pek alk deildim, o nedenle hemen bam dnmeye balad. Sarholuum arttka zntm de artyordu. Aniden iimde bir istek belirdi; hepsini ok kt bir biimde aalayp kalkp gitmek... O zaman "Evet, ok glnecek bir tipi var, ama zeks harika," diyeceklerdi. Sonra... Aman, canlan cehenneme... Baygn baklarmla, hi de utanmadan hepsini yle bir gzden geirdim. Beni tamamen unutmulard. Birbirleriyle yksek sesle konuuyor, akalar yapp duruyorlard. Srekli konuan kii Zverkov'du. Sylediklerini dinlemeye baladm. Kendisine deliler gibi ak olan gzel bir kadndan bahsediyordu Zverkov. Her halinden yalan syledii anlalyordu. Bu

meselede kendisine, bine yakn kyls olan, ok yakn dostu, Prens Kolya denen bir hassa subay yardm etmiti. Birden, lafa kanarak: Peki ama, bin kyls olan dostunuz Kolya, veda partinize gelmedi! dedim. Hepsi sustular. Daha sonra Trudolyubov, kmseyen gzlerle bana bakarak: Siz, imdiden sarho olmusunuz! dedi. Zverkov da tpk bir bcee bakar gibi bakyordu bana. Baklarm yere evirdim. Simonov kalkarak bardaklara arap doldurmaya balad. nce Trudolyubov, ardndan da dierleri kadehlerini kaldrdlar. Ben ylece oturuyordum. Trudolyubov, Zverkov'a dnerek: yi yolculuklar dileiyle salna iiyoruz! diye bard. Eski gnlerimiz ve geleceimiz iin baylar... Varolun! Herkes kadehini dikip araplarn iti ve Zverkov'a 92 93sarlp ptler. Ben hl kmldamyordum. Kadehim nmde dolu duruyordu. Trudolyubov, fkeyle bana dnd. Sabrnn tkendii anlalyordu. Siz imeyecek misiniz? Ben kendi adma bir konuma yaptktan sonra ieceim, Bay Trudolyubov. Kendini beenmi, sen de! diye sylendi Simo-nov. Sandalyeden hzlca kalkarak kadehi elime aldm. Benim iin ok olaanst bir olayd bu, ama aklma sylenecek hibir ey gelmiyordu. Ferfikin: Silence. (*) Akl hazinemizin kaplan aralanyor. Zverkov, anlamt olacaklar ve ciddi bir ekilde bana bakyordu. Sayn Temen Zverkov! unu bilmenizi isterim ki, gsterili laflardan ve bunlar edenlerden, birilerinin elini eteini pmeye alanlardan hi de holanmam. Bu bir... kincisi... Herkes homurdanarak kmldamaya balad. kincisi, zamparalktan ve bunu yapanlardan nefret ederim. ncs de, ak olmay, drstl ve doru szll severim. ok seri bir ekilde konuuyordum. Sylediklerimi dnnce de her tarafm buz kesiliyordu. Dnmeyi seviyorum Bay Zverkov! Eit artlar(*) Silence: Susalm! 94 da sren arkadalklar seviyorum... Eee... Daha ne diyecektim! Sevdiim dier bir ey de... ey... Laf daha fazla uzatmayaym... Salnza bay Zverkov! Gittiinizde erkez kzlarm bylemeyi ihmal etmeyin. Dmanlarmza acmayn ve... Neyse... Salnza bay Zverkov! Zverkov, sandalyesinden kalkp beni eilerek selamlad. Bana ok kzd anlalyordu, yz bembeyaz olmutu. Trudolyubov, masaya bir yumruk geirerek: Lanet olsun! diye bard. Ferfikin, lk atarak: Bunun can tokat istiyor anlalan! diyordu. Simonov ise: Kovalm bu herifi buradan! diye sylendi. Neredeyse fkeyle zerime yryeceklerdi ki Zverkov, onlar durdurarak: Susun baylar! Yerinize oturun! Sizlere teekkr ederim, ama bu beyin szlerine verdiim deeri kendim de gsterebilirim. Ferfikin'e dndm, kaslarak ve yksek sesle: Bay Ferfikin! u anda sylediiniz szlerin hesabn yarn vereceksiniz! Dello mu demek istiyorsunuz! Hay hay! Ferfikin'i delloya arrken halim ok komik olmalyd ki, hepsi glmekten yere yattlar. Trudolyubov, tiksinerek bakarak:

Brakn artk unu! Grmyor musunuz, ktk 95gibi sarho! Simonov, yine homurdanarak: Onu aramza aldmz iin kendimi affetmeyeceim! "u ieyi alp kafalarna geirmeliyim," diye dndm ve ieyi hzlca alarak kadehimi doldurdum. "Hayr, hayr... Sonuna kadar oturacam burada. Siz, kalkp gitmemi bekliyorsunuz, deil mi? Ama gitmeyeceim. Burada oturarak size en ufak bir deer bile vermediimi gstereceim. Buras bir lokanta ve ben de yediklerimin karln veriyorum. Sizleri, satran oyunundaki piyon olarak gryorum, stelik oyun d braklm piyonlar. Bu nedenle canmn istedii kadar ieceim. Bana kimse karamaz... stersem ark da sylerim... Bu, benim hakkm... Hmm..." eklinde dncelerim devam ediyordu. Fakat ark sylemedim. Masadakilerin hibirine bakmamaya gayret ediyordum. Sakin olmaya alarak, ilk nce onlarn benimle konumasn beklemeye baladm. Ne yazk ki, tek kii benimle konumad. O zaman, onlarla barmay ok istedim. Saat sekiz oldu, sonra da dokuz... Masadan kalkm ve yan taraftaki koltuklara oturmulard. Zverkov, koltua uzanm, bir ayan da kk, yuvarlak bir sehpann stne koymutu. araplar da yanlarna almlard. Gerekten de Zverkov, tam ie ampanya smarlamt. Doal olarak beni armadlar yanlarna. Zverkov'un etrafn evirmi, kendilerinden gemi gibi onu dinliyorlard. Bu adam ok sevdikleri anlalyordu. "Anlamyorum! Anlamyorum!" diye sylenip duruyordum. Arada bir coarak, sarholara ait ylklkla birbirlerine sarlp pyorlard. Kafkasya'dan, gerek ak96 lardan, kahramanlktan, grevlerindeki baarlarndan szediyorlard. Hi de tanmadklar Podhorjevski denen bir hassa subaynn yllk gelirinden bahsedip, byle bir zenginlie sahip olmann kendilerini ne kadar sevindireceinden szediyorlard. Sonra, yine hibirinin yakndan grmedii Prenses D'nin gzelliini ve kibarlm anlata anlata bitiremiyorlard. Daha sonra laf, dnp dolap Shakespeare'in lmszlne geldi. Koltuklarn karsndaki duvar boyunca, soba ile masa arasnda yryor, konuulanlar glmseyerek dinliyordum. Kendi bama, onlarsz elenebileceimi kant layarak, gl olduumu gsterecektim. Srf onlara inat, ayakkablarmn topuklarna basp grlt karyordum. Fakat bouna urayordum. Dnp bana bakmamlard bile. Ama ben bu ekilde, masa ile soba arasnda gidip gelerek, sekizden on bire kadar vakit geirebilirdim. "Canm bunu istiyor, yasak deil ya!" diye dnyordum. Garsonun biri, salona girip kyordu, birka kere durup yzme bakt. Gidip gelmekten bam dnmeye balamt. Bazen durduum yeri karmak iin dakikalarca dndm oluyordu. Geirdiim bu saat boyunca terden kez srlsklam oldum ve kurudum. Arasra iimde korkun bir ac hissediyor ve bu berbat, gln, korkun anlar on yl, yirmi yl, hatta krk yl gese de unutamayacam dnyordum. Bir daha asla kendimi bu kadar al-altmayacaktm, stelik kendi ellerimle. Artk her eyi ak bir ekilde grebiliyordum, ama yine de masa ile soba arasndaki yrym durduramyordum. Koltuklarda oturan dmanlarmla konuur gibi, "Ah, siz benim neleri dnp anlayabilecek kabiliyette olduumu, kltr seviyemi bir bilseniz!" diye dnyordum. Ama onlar, beni grmyorlard bile... Sadece bir kere, Zverkov Shakespeare'den bahsederken, alayl alayl glmtm ve hepsi dnp bana bakmt. ok yapmack 97 ve iren bir glm vard; bunun zerine konumalarn kesip, onlar adam yerine koymadan masa ile soba arasndaki hzl yrym seyrettiler byk bir aknlkla... Bu da bir sonu vermedi, yine kimse konumamt benimle. ki dakika sonra yine beni grmez oldular.

Saat on bir olmutu. Zverkov, ayaa kalkarak: Baylar, imdi hedefimiz oras! diye bard. Dierleri de hemen kabul ederek: Elbette, nasl istersen! dediler. Doruca Zverkov'a dndm. Kendimi ok yorgun ve halsiz hissediyordum ve bu durumdan kurtulmak iin lmeyi bile gze alabilirdim. Ateler ierisinde yanyordum; terden slanan salarm kuruyunca alnma ve akaklarma yapmt. Kararl ve kaba bir ses tonuyla: Zverkov! dedim. zr diliyorum sizden. Bay Fer-fikin, sizden de. Sizleri gcendirdiysem baylar, hepinizden zr diliyorum! Ferfikin, crtlak bir sesle ve alay ederek: te yola gelin byle! Dello, herkesin yapabilecei bir ey deil. Birden, fkeden patlayacak gibi oldum. Hayr, benim dellodan korktuum yok Bay Ferfikin! Hemen yarn sizinle dello etmeye hazrm. stelik bunu ok istiyorum, siz de gelmek zorundasnz. Size dellodan korkup korkmadm gstereceim. lk ate eden siz olacaksnz ve ben de silahm havaya boaltacam. Bu adam kendince eleniyor! dedi Simonov. 98 Trudolyubov ise: Tamamen samalad! diye karlk verdi. Zverkov, beni kmseyerek: ekilin nmzden, izin verin de geelim! Daha ne istiyorsunuz! dedi. Onlar da ok imilerdi ve hepsinin suratlar krmz, gzleri parlakt. Zverkov, sizinle dost olmak istiyorum. Biliyorum, sizi kk drdm, ama... Siz mi beni kk drdnz? Siz... Beni... unu iyice kafanza sokun beyefendi, siz beni asla kk dremezsiniz! Zverkov'dan sonra Trudolyubov lafa kanarak: Yeter artk, haydi ekil nmzden! Hadi gidelim arkadalar... Zverkov: imdiden anlaalm baylar, Olympia benim! dedi. Dierleri glerek: Sen istediini al, bizim gzmz yok! dediler. Sanki yzme tkrmlerdi... ylece kalakaldm. Hepsi grltyle ktlar odadan. Trudolyubov, aptalca bir ark sylyordu. Simonov, garsonun bahiini vermek iin geride kalmt. Ona doru ilerledim, umutsuz ama kararl bir sesle: Simonov, bana alt ruble verin! dedim. Simonov armt ve bana aptal aptal bakmaya 99 balad. ok sarhotu. imdi siz, oraya da m geleceksiniz bizimle? Evet! Param yok! dedi ve alay eder gibi glerek paltosunu alp dar kt. Paltosundan tuttum, sanki kbus gryordum. Simonov! Paranzn olduunu grdm, neden bana vermek istemiyorsunuz? Beni bu kadar nemsiz mi gryorsunuz? Ne olur, beni geri evirmeyin! Sizden neden bu paray istediimi bir bilseniz!.. Geleceim ve tm planlarm buna bal... Simonov, paray kard ve frlatr gibi nme att. Bu kadar yzszseniz, buyurun! dedi ve arkadalarnn arkasndan komaya balad. Aa yukar bir dakika kadar yalnz kaldm. Darmadan olmu bir masa, yemek artklar, yerde krk bir kadeh ve sigara izmaritleri vard. Kafam bir acayip olmutu, iimde byk bir eziklik hissediyordum. stne stlk, btn olanlara ahit olan ve bana bakan bir de garson varken...

Oraya! diye bardm. "Ya hepsi piman olup ayaklarma kapanacak, ya da... ya da Zverkov'u tokatlayacam..." 100 Koa koa merdivenlerden inerken: Nihayet isteine ulatn! Karndaki gerein ta kendisi! Artk Roma'y brakp Brezilya'ya yerleen Papa da, Korno glndeki balo da yok karnda. Tam ortasnda bulunuyorsun yaamn! diye kendi kendime syleniyordum. Birden, "Btn bu yaadklarna glecek kadar al-aldn sen," diye dndm. Sonra kendi kendimi susturarak: yle olsun, ne yapaym! Zaten hibir eyim kalmad! dedim. oktan gitmilerdi bizimkiler, fakat nereye gideceklerini bildiim iin, bunun nemi yoktu. Lokantann nnde sadece bir kzak srcs vard. Gece alanlardan olmalyd. zerindeki paltonun omuzlan, yaan sulusepkenden dolay grnmez hale gelmiti. nsan fazlaca bunaltan, nemli bir hava vard. Adamn at, fazla iri olmayan, alacal, uzun tyl bir att; o da 101karn altnda uzun sre kalmt ve durmadan tksryor-du. Bu anlattklarm ylesine iyi hatrlyorum ki... Kzaa binerken, birdenbire Simonov'un para verii geldi gzlerimin nne ve ylece ylverdim kzaa, dizlerim tutmaz olmutu. Tamamen pisliin iine battm, bunu bu gece ya deitiririm ya da geberirim! diye bardm. Hadi yr!.. Yola ktk, fakat benim kafamn iinde yle ok ey vard ki, dnceler byk bir hzla geip gidiyordu. O adamlar, benimle dost olmak iin asla nmde yalvarmazlar. Bu da tpk Korno gl kenarndaki balo gibi adi, romantik, aptalca bir hayalden ibaret. Zverkov'u tokatlamaktan baka bir seeneim kalmad artk. Tamam, kararm verdim, Zverkov'u tokatlamaya gidiyorum. Arabac! Hadi sr... Arabac, dizginleri daha hzl sallamaya balad. Onu grdm an tokat indireceim suratna! Yoksa, nce birka laf syleyip, ondan sonra m vursam? Yok, yok... Grr grmez vurmalym. Hepsi oradadr, Zverkov da Olympia ile birlikte bir koltukta oturuyordur. Kahrolas Olympia, bir keresinde beni kmseyerek suratmla alay etmitin... Olympia'y salarndan, Zverkov'u da kulaklarndan tutarm ve srklerim onlar ylece!.. Hayr, hayr... En gzeli, tek kulandan tutup gtrmek! Dierleri de zerime yryecek, beni dvp dar atacaklardr. Eminim, byle yapacaklardr. Olsun!.. lk ben vurmu olacam ya! nsanlarn gznde Zverkov kt bir ne sahip olacak ve bunu da beni dvmesi deil, ancak dello temizleyecek! Sonunda benimle dvmek zorunda... stedikleri kadar dvebilirler imdi beni!.. Adi herif102 ler!.. Trudolyubov, ilerinde en gl olandr ve en ok da o stme gelecektir. Ferfikin, yanlardan saldrarak salarma yapr, eminim. Umurumda bile deil. Btn bunlara hazrlkl gidiyorum ben. En sonunda o kk kafalarna sokabilecekler gerei, benim iin zerre kadar deerleri olmadn haykracam! Arabac hadi, hzl sr! diye bardm. ok yksek sesle barm olmalym ki, arabac birdenbire irkildi ve krbacn aklatmaya balad. Gne doarken dvrz, kararlym... imden de vazgetim. Ferfikin, "bakanlk" diyerek iimle alay etti kendince. yi de silahlan nereden bulacam? Tamam! Aylm imdi ekerim, mesele kapanr. Peki ya barutla kurun? Bir de tank lazm. Hi arkadam da yok ki... Ama bunu da halledebilirim... Yolda karma kacak sradan birisi, nasl boulurken hayatm kurtarmak zo-rundaysa, bana tanklk da etmek zorundadr. Byle eylerde durumun

nasl olduunun nemi yoktur. stelik, iyerinden mdrme rica etsem, o bile bana tanklk yapacaktr; hem de bunu herkesten gizleyerek. efim Anton Antonovi ise... Birdenbire olaylar farkl bir adan kt karma ve dndklerimin ne kadar aptalca olduunu anladm. Ama yine de... Arabac, daha hzl sr! demekten kendimi alamadm. Aman beyefendi! Birden, yzme souk bir rzgar arpt. Acaba hemen eve mi dnsem? Tanrm! Bu partiye gelmek iin neden bu kadar srar ettim ki sanki? Bir trl inanamyorum. Hele o masa ile soba arasndaki 103 saatlik gidip gelme... Bunun sorumlusu onlar ve cezasn onlar ekecek. Daha hzl arabac!.. Peki ya karakola gidersem?.. Buna cesaret edemez onlar... Rezil olmaktan korkarlar. Belki de Zverkov, benimle dello etmeyi kabul etmeyecek; kendisi iin alal-tc bulacaktr bunu. Eminim ki, byle olacak... Ama ben, ne yapacam biliyorum. Zverkov'un yola kaca posta merkezine gider, tam arabaya binmek zereyken stne atlarm; hzlca ayaklarndan tutarm ve kaputunu eker alrm srtndan. O da ie yaramazsa ellerini srrm. (Kzgn bir insann neler yapabileceini anlasnlar...) sterse Zverkov kafama, dierleri de srtma yumruklarn indirsin! Ben de oradaki herkese: Bakn u hergeleye!.. Yznde benim tkrmle gidip de erkez kzlarn batan karacak!., diye barrm. Elbette ki bu, benim sonumu getirir. imden kovulurum, yakalanp yarglanr ve hapsi boylarm... Sonra da Sibirya'ya, srgne gnderilirim. Hibiri umurumda deil!.. On on be yl srgn hayatndan sonra, sersefil bir dilenci bile olsam, yine onun peini brakmam. Herhalde uzak bir ehirde evlenmi, bir yuva kurmu olurdu. Bir de yetikin kz olurdu... Ona yle barrdm o zaman: Gaddar herif!.. u km avurtlarma, zerimdeki yrtk elbiselere bak! imi, mutluluumu, sanat, bilimi, sevdiim kadn... Her eyimi kaybettim senin yznden. te silahlar!.. Ben, silahm boaltyor ve seni affediyorum! Sonra da havaya ate edip, ortadan kaybolacaktm... Tm bu anlattklarmn Silvio (*) ve Lermontov'un (*) Pukin'in bir yks. 104 Maskarad'ndan olduunu bildiim halde, gzlerimin yaarmasna engel olamadm. Sonra kendimden utanmaya baladm. Kza durdurdum ve aa indim. Yolun ortasnda ylece kalakalmtm, arabac da akn gzlerle bana bakyordu. Ne yapacam imdi!.. Oraya gitmem de, gitmemem de byk aptallk olacakt. Ama, Tanrm! Gitmemezlik olur mu? stelik btn aalamalardan sonra!.. Hayr, olmaz! diye bararak tekrar kzaa atladm. Bunu yapmak zorundaym! Arabac, oraya!.. ylesine sabrszlanmtm ki, arabacnn ensesine bir yumruk geiriverdim. Arabac: Ne oluyor beyefendi, neden vuruyorsun? diye bard. Yine de ata hzl bir krba indirdi ve hayvan ifte atmaya balad. Sulu kar, lapa lapa yayordu; ama umurumda deildi bu ve ben paltomun yakasn amtm. Etrafmdaki her eyden uzaklamtm. Zverkov'u tokatlamaya kesin kararlydm. stelik bu iin hemen imdi olacam, hibir kuvvetin de bunu durduramayacan hissediyordum. Kar bulutlan arasnda sokak fenerlerini zar zor seiyordum; bunlar, bana cenaze alayndaki mealeleri hatrlatt. Paltomun, ceketimin, hatta atkmn iine kadar girmiti kar. Fakat bunlara

aldrdm yoktu benim. Ne de olsa batm bir adamdm ben. Sonunda geldik. Kzaktan hzlca indim ve kendimde olmayarak ktm merdivenleri. Ellerimle ve ayaklarmla kapy tekmeliyordum. Ayakta duracak halim kalmamt. Geleceimden haberdarlarm gibi kapy hemen atlar. Simonov, ieridekilere birisinin daha geleceini 105sylemiti. Buraya ancak haberli gelinir ve ok dikkatli olunurdu. Polislerin ne zamandr ortadan kaldrmaya alt "moda maazalarndan biriydi bu ev. Gndzleri maazayd gerekten, ama geceleri randevulu konuklar alnrd. Hzl hzl yryerek dkkan getim ve salona girdim. Birden, aknlktan kalakaldm ylece... Salonda bir tane mum yanyordu sadece ve hi kimsecikler yoktu. Neredeler? diye sordum. Karmda duran kadn, evin sahibiydi; benden sz edilmi olmalyd ki, yzme srtarak bakyordu. Biraz sonra bir kap ald ve ieriye birisi girdi. Hi kimseyi umursamadan salonda bir aa bir yukar dolayordum, bir taraftan da kendi kendime konuuyordum. lmden dnm gibi seviniyordum. Tm benliimi kaplamt bu sevin. nk, kesinlikle tokat atacam biliyordum. Ama kimse yoktu artk, her ey tamamen deimiti. Etrafa akn akn bakyordum. Kendime gelememitim, ieriye giren bir kza takld birden gzlerim: Gen, soluk yzl bir kz duruyordu karmda. Dzgn kara kalar vard kzn ve akn bir ifadeyle bana bakyordu. Bu bak ok sevdim, eer srtarak baksayd ondan nefret edecektim. Hl kendime gelememitim ve kzn yzne dikkatli bakmaya alyordum. Kzn yznde saflk, yumuaklk ve fazlaca ciddiyet okunuyordu. Bu yz ifadesiyle ok eyini yitirmi olmalyd burada; nk bizimkilerden hibirinin onu grmediklerinden eminim. Uzun boyu, biimli bir vcudu, salkl bir grnts vard; ama yine de gzel saylamazd. ok sade bir giysi vard zerinde. Pek de ho olmayan bir igdyle kza doru yanatm. Birdenbire duvardaki aynaya takld gzlerim. B106 tn akam boyunca yaadklarmdan sonra solgun, bitkin, fkeli suratm ve darmadan salarmla ok berbat gr-nyordum. "Aman, bana ne... Beni ok irkin bulursa daha fazla sevinirim," diye dndm. 107VI ...Duvarn dier tarafndan bir saatin sesi geldi; sanki birisi hrlyormu gibi kmt ses. Bu garip saat sesini, crtlak an sesleri takip etti. Saat ikiydi. Kendime geldim sonra, birdenbire... Aslnda uyumuyordum, sadece biraz dalmtm. ok byk bir elbise dolab, etrafta bir sr kutu ve kuma paralan vard; vr zvr birok eyayla dolu olan bu salon ok bask, dar ve karanlkt. Salonun dier bir kesinde, masann zerinde snmek zere olan bir mum vard; arasra parlyor sonra yine azalyordu. Birazdan tamamen karanlk olacakt bu salon. Pek uzun srmedi kendime geliim. Btn her ey, sanki zerime saldrmak iin bekliyorlarm gibi, aniden ktlar karma. Her eyi unutmuken bile, dlerimin etrafnda dnp durduu bir nokta vard zihnimde. En garip ey de, ayldktan sonra, o gn olup bitenlerin benimle hibir ilgisi yokmu gibi, kendi dmda olarak hatrlamam. 108 Kafam sersem gibiydi. Sanki havada uan bir ey stme geliyor ve beni rahatsz edip duruyordu. ok korkun bir kzgnlk hissediyordum iimde ve bunu boaltacak frsat kolluyordum. Birdenbire yanmda bir ift kocaman gz grdm, dikkatle bana bakyordu. ok souk, hznl, umursamaz ve yabanc baklard bunlar; altnda ezildiimi hissediyordum.

Birden, beynimde bir dnce olutu... Rutubetli ve karanlk yeraltna girilerimde de ayn sknty yaardm. Karmdaki siyah, iri gzlerin beni bylesine incelemesi hi de normal bir ey deildi. Kzn yannda neredeyse iki saat hi konumadan yattm, herhalde ihtiya hissetmedim... Sonra, bunu dnnce de glmek geldi iimden. Fuhuun anlamszln ve bir akrep kadar irenilecek bir ey olduunu dnnce, irkildim birden. Gerek akn bittii yerde balyordu fuhu; btn rezillii ve ka-balyla... Uzun uzun baktk kzla; gzlerini karmad- gibi baklarndaki anlam da deitirmemiti. Sonunda korkmaya baladm ve bu ii sonlandrmak iin: Adn ne senin? diye sordum, pek duyulmayan sesimle. Liza. Sanki fsldar gibi sylemi ve hemen gzlerini yere indirmiti; ok rahatsz edici bir hali vard. Konumadm. Sonra ellerimi bamn altna koyup srtst yattm; ok skntl bir ekilde tavan seyrediyordum. Kar yayor... Hava bugn... berbat! dedim. Kz, hibir cevap vermedi. Daha fazla sklmtm... Bir sre sonra ona doru dnp, sinirlenmi gibi: 109 Bural msn? diye sordum. Hayr. Nerelisin? Riga'lym... Kz, zoraki konuuyordu. Alman msn? Hayr, Rus'um. Ne kadar oldu buraya geleli? Nereye? Bu eve. ki hafta. Gittike yavalyordu konumas. Dier yandan da mum snmt, kzn yzn gremiyordum. Annen-baban var m? Evet... Hayr...Var. Onlar nerede? Onlar... Riga'dalar. Ne i yapyorlar? Hi... ylesine... Ne demek "hi, ylesine..." Neciler, neyle urarlar? Esnaflar. Onlarn yannda m oturuyordun? Evet. Ka yandasn? 110 Yirmi. Neden ayrldn onlardan? yle ite... yle ite, "yeter artk, sktn" demek oluyordu. kimiz de sustuk. Niin kalkp gitmiyordum, bilmiyorum! Skntdan boulacak gibi oluyordum. Gn boyunca yaadklarm, zihnime hcum ediyorlard. Birdenbire aklma, sabah ie giderken grdm bir ey geldi. Aslnda konumak istemiyordum ama yine de: Bugn bir tabutu gtrrken, neredeyse dr-yorlard! dedim. Tabutu mu?

Evet, Sennaya sokanda bir bodrumdan karlyordu. Bodrum mu? Yok, yok... Bodrum katndan... Bilirsin yle yerleri... Kt bir evdi... Pislik ierisindeydi her taraf... pler, kabuklar... ren kokuyordu... Yine sustuk. Buna bir son vermek iin: Bugn hi de l gmecek gn deil dorusu! dedim. Neden? Neden mi? Her taraf kar, amur... (Esnedim) Kz, bir suskunluk an geirdikten sonra: Ne deiir ki? dedi. Yoo, her ey deiir!.. (Tekrar esnedim.) Mezarc111lar kardan slandka kfr edip duruyorlardr, stelik mezarn ii de vck vck su olur. Mezarda suyun ne ii var ki? Kz, bunu sert bir sesle, yava ve merakl bir tonda sormutu. Bu srada iimden bir eyler beni drtkleme-ye balamt. Ne ii mi var? Alt verok su birikir dipte. Zaten Volkov'da kuru bir tek mezar kazlamaz. Neden? Neden mi? Oras ok sulak bir blgedir. Her taraf bataklklarla doludur. Resmen suyun iine gmerler ly. Ka kez gzlerimle grdm. (Dorusunu sylemek gerekirse, hi byle bir ey grmemi, Volkov mezarlna admm bile atmamtm. Bunlar, hep bakalarndan duyduum eylerdi.) lmekten korkar msn? Kz, kendim koruyacakm gibi irkilerek: Neden lecek misim? dedi. nnde sonunda sen de leceksin! stelik, bahsettiim kz gibi!.. Onun da kimsesi yoktu, senin gibi!.. Veremden lm. Keke hastanede lseydi, zavall... (len kza bylesine acmas, onu tand yolunda pheler uyandrd bende.) Konumay uzattka uzatyordum. Patronuna borcu varm. Veremli olduu halde o evde almaya devam etmi. Kz tanyan arabac ve askerlerin konumalarn duydum. Meyhaneye gidip onun 112 hatrasna ieceklerdi... (Anlattklarmn ou yaland.) Uzun bir sessizlik an geirdik. Kz ylece, hi kmldamadan yatyordu. Sen hastanede lmeyi mi tercih edersin? diye sordum. kisi de ayn ey deil mi? Sonra da sinirlenerek: stelik, neden lyormuum ki? dedi. imdi olmasa da, bir gn leceksin ya! Onu o zaman dnrm. Tamam, u anda gen, gzel, tazesin; deerin de buna gre... Ama bir sene sonra gr bakalm, ne kadar ypranacaksn. Bir senede mi? Bir senede mutlaka deerin decektir. O zaman, buradan daha kt bir eve dersin. Alt yedi sene sonra da hibir eyin kalmaz ve Sennaya sokanda bir bodrumda bulursun kendini. Bununla da kalmaz, bir de hastalanrsn. eit eit hastalk var. Srecein hayatla hibir hastalktan kurtulamazsn. Sonra da lr gidersin!.. Birden hrmlat ve ac dolu bir sesle: lrsem leyim! dedi. Yazk olmaz m?

Kime? Sana, genliine... Tekrar bir sessizlik an geirdik. 113 Hi nianlandn m sen? Size ne bundan? stersen syleme, sana srar etmem. stelik neden kzyorsun ki? Senin birok sknt ekebileceim dndm ve acdm sadece... Yoksa beni ilgilendirmiyor. Kime acdnz? Sana... Kz silkinerek, daha ksk bir sesle: Acmanza demez!., dedi. Bunu duyunca ok sinirlendim. Ben ona acyacam ve o beni... Ne zannediyorsun, iyi bir i yaptn m? Hibir ey... Bu daha kt... Fazla zaman kaybetmeden toparla kendini... ok zamann olacak daha; gensin, mutlaka birisini sever, evlenir ve mutlu olursun. Kz, her zamanki sertliiyle szm kesip: Evlenen herkes mutlu mu? Haklsn, evlenen herkes mutlu olmaz, ama burada yaadklarnla llemeyecek kadar iyi bir hayat yaarsn. Sen sevdikten sonra mutlu olman nemli deildir. Bazen hayatn ektirdii aclar da gzeldir. Ama buras, iren bir pislik yuvasndan ibaret... Tiksinir gibi bam dier tarafa evirdim. ylesine konumuyordum artk, ne sylediimin bilincindeydim. Yllardr oturduum kede depoladm dnceleri birisine dkmek iin byk bir arzu duyuyordum. Sanki iimde bir yangn balamt ve nmde bir hedef belirmiti. 114 Sen burada olduuma bakma benim, sana rnek olamam ben. Belki senden de kt bir insanmdr... Bunlan syledikten sonra, birdenbire kendimi temize karma istei duydum ve: Ho, ben sarho olduum iin geldim buraya, dedim. Hem de kadnla erkek arasnda ok fark vardr. Ben buraya gelip her eyi yapar, sonra da eker giderim; nk buraya tutsak deilim. Bir silkinmeyle btn pisliklerimden temizlenirim. Fakat sen yapamazsn bunu. Eli kolu balanm bir tutsaksn sen. Burada vcudunu ve ruhunu satyorsun. Zamanla, seni balayan zincirleri krmak isteyeceksin, fakat sen uratka daha da skacak zincirler seni. Ben, o zincirlerin ne bela olduunu biliyorum. Sana bu kadarn syleyeyim imdilik, fazlasn anlayamazsn hem de. imdi anlat bakalm, borcun var m patrona? Bak, nasl da anlyorum... Kz, soruma bile cevap vermedi, beni can kulayla dinliyordu. yle bir zincirdir ki bu, kurtulana bravo dorusu. Zaten hep byle olur. ldnde ancak kurtulabilirsin. stelik, nereden biliyorsun benim senden daha mutsuz olmadm? Mutsuzluumdan kendimi pisliin ierisine atm olabilirim. nsanlar zlnce ier, deil mi? Ben de zntmden buraya geldim. Sylesene, bunun neresinde iyilik var? Az nce... Seninle... Beraber olduk... Tek kelime konumadk seninle. Sonra da iki yabanc gibi konumaya baladk... Sevimek bu mudur? nsanlar, byle mi beraber olmal? Bu, kepazelikten baka bir ey deildir. Kz, sert bir sesle ve heyecanla: Evet! diyerek bana hak verdi. 115"Evet" demesi, beni olduka artmt. Demek ki az nce beni dinlerken, o da ayn eyleri dnyordu. Bu durumda, bu kzn baz eyleri anlama yetenei vard. -"Gerekten de nemli bir benzerlik" diye dnrken neredeyse sevinten ellerimi ovuturacaktm. Bylesine taze bir ruha sahip olmak pek de zor olmayacakt benim iin.

Benim iin bir oyundu bu ve.iyice kaptrmtm kendimi. Kz, ban bana doru iyice yaklatrd; grmyordum, sadece dirseklerine dayandn seebiliyordum karanlkta. Beni inceliyor olabilirdi. Gzlerini grebilmeyi ok isterdim. Derin derin nefes alyordu. ncekinden daha sert konumaya baladm: Evini brakp da neden buralara geldin? yle ite. Baba evi baka olur... Karnn tok, kafan rahat olurdu... Ne de olsa doup bydn yer... Ya bunun tam tersiyse? O anda aklmdan, "Brak u duygusal laflan da, kzn anlayaca dilden konu... Sonra abalarn boa gider," diye geirdim. Ama bunlar, sadece aklmdan gemiti. Bu kz beni ok etkiliyordu. Sinirlerim de boalmt ve kendimi iyice kaptrvermitim. Ayrca, temiz duygular tarken de kolaylkla konuabilir insan. Derhal toparlandm ve: Sen de hakl olabilirsin, dedim. Yaanan baz eyleri anlamak zordur. Bak, sana ne diyeceim. Birileri seni zm olabilir, belki sen de onlar zdn; ama onlar, 116 senden daha fazla suludurlar. Neler yaadn bilmiyorum, ama unu syleyebilirim ki, senin gibi birisi buraya kendi isteiyle dmez. Ben nasl bir kzm ki? ok ksk bir sesle sylemiti bunlar ve glkle duyabilmitim. imden, 'Th be, imdi tatl szler sylemek zorundaym. Ne kadar da kt... Ama, belki de iyidir," diye geiriyordum. Kz susuyordu. Bak Liza! dedim. Kendimi yle bir dnyorum da, neler neler geliyor aklma. ocukluumda bir ailem olsayd eer, u an bambaka biri olurdum herhalde. Ne kadar kt de olsa, bir aile her zaman iyidir; anne baba, insann ktln istemez hibir zaman. Senede bir kere de olsa sevgilerini gsterirler. Bir yuvan olduunu bilirsin her zaman. Benim ailem olmad hi yanmda, belki de bu yzden duygusuz bir adam oldum. Uzun bir sre bekledim. "Acaba sylediklerimi anlamyor mu? Ben de tutmu akl hocal yapyorum, ne gln!" diye geiriyordum iimden. Ben baba olursam, bir de kzm olursa, onu oullarmdan daha fazla sever, ilgi gsterirdim. Byle syleyerek onun dikkatini ekmek dnce-sindeydim. Fakat unu belirtmeliyim ki bu szleri sylemek, yzm kzartmt. Neden sylediniz bunu? Bu soru, beni dinlediini gsteriyordu. Bilmem... Birisim tanrdm Liza; adamn yzn117de somurtan bir ifade vard her zaman. Buna karn kzlarn ok sever, her isteklerini yerine getirirdi, neredeyse ellerini ayaklarn perdi. Baloda kz dans ederken onu ayakta bekler ve gzlerini bir an ayrmazd. Kz iin deli oluyordu neredeyse... Kz yorgun dp uyuyunca babas kalkar, onu per, koklard. Kendisi ok kt giyinirdi, biraz da cimriydi, ama kz iin neredeyse tm parasn harcard. Kzna birok hediye alrd, eer bunlar beenilirse o zaman keyfine diyecek olmazd. Bence babalar, annelerden daha fazla dkndr kzlarna; bu nedenle kz, baba evinde mutludur... Benim bir kzm olsa, herhalde onu hi evlendirmezdim. Liza glmseyerek: Neden? dedi. Kskanlktan lrm. Elin adamn ptn, onu benden daha fazla sevdiini dnnce kudururum. Dnnce bile kt oluyorum. Elbette samalyorum ben, sonunda her insan

alr. Fakat unu syleyeyim ki, kzm evlenene kadar ok yorulurdum. nk onu isteyenleri ktlemek iin elimden geleni yapardm. Sonunda da istedii birine verirdim onu elbette. u bir gerektir ki bir baba, kznn sevdii adamdan hep nefret eder. Hep byledir bu. Zaten kavgalar da bu yzden kar. Liza aniden: Fakat baz aileler de kzlarn tertemiz evlendirmek yerine satmak iin urarlar, dedi. Yaa! Mesele buydu demek ki! Byle eyleri ancak, Tanr tanmayan, sevgi fukaras aileler yapar; bunlann ortadan kalkmalar gerekir, Liza! diye bardm. Akl, sevginin olmad yerde aranmamaldr. Bu tr aileler mutlaka var, fakat benim szm onlara deil. Sen de pek iyi eyler yaamadn herhalde evinde. Anlalan sen de talihsizlerdensin. Bunlarn hepsi fakirlikten ileri geliyor. Sadece zenginler mi iyi yaarlar? Namuslu insanlar, fakirken de iyi bir hayat srebilirler. Hmm... Belki haklsn. Fakat u da var ki Liza, insan, mutluluunu pek grmez, nedense hayatn hep zntleri, skntlar grnr ona. Fakat bir an olsun gerei grebilsek, aslnda mutlu olacak birok nedenin olduunu grrz. Bence mutluluk; her eyin yolunda gittii, kocann seni ok sevdii, koruduu, bir an bile ayr kalmak istemedii bir ailede vardr. Skntl gnleri olsa bile, kar-koca mutludurlar. Sknt ekmeyen insan yoktur zaten. Eer evlenirsen bir gn, bunu sen de anlarsn... Bir de sevdiin bir adamla evlenirsen, evliliinin ilk yllar rya gibi geer. Birbirini seven kar-koca arasndaki kavgalar, her zaman tatlya balanr. Hatta baz kadnlar, kocalarn sevdikleri lde, ok kavga ederler. Ben tandm byle birisini. Kocasna, "Seni sevdiimden kavga ediyorum, yanl anlama sakn," derdi. nsann sevdii kiiye eziyet ettiini hi duymu muydun? Kadnlardan daha ok kar byle tipler. Eziyet ederken, "Bu skntya katlansn ki, ben onu birazdan sevip okayacam," diye dnrler. Evin tm neesi bu kadnlardr. nan bana, ok namuslu, huzur ve mutluluk dolu bir hayattr bu... Bunun yannda ok kskan kadnlar da vardr. Byle bir kadn da tandm. Kocas dar kt an hemen bir merak sarar onu, "acaba nereye, hangi kadna gitti" diye. Sonra da kocasnn peine dp gizli gizli takip eder. Yaptnn hi de ho bir davran olmadn kendisi de bildii halde, kendisini durduramyordu. Btn bunlar yapmasnn nedeni, kocasn ok sevmesiydi. Kavgalardan sonraki barmalar, (affederek 118 119 tya da zr dileyerek farketmez) tadlacak en gzel hazdr. ylesine mutlu eder ki kar-kocay bu durum, sanki yeni tanm ya da evlenmi gibi hissederler kendilerini. En nemli noktalardan biri de udur ki, kan-kocann sevimelerinden hi kimsenin haberi olmamal, bu konular kimseye anlatlmamaldr. Skntlarn z annelerinden bile gizlemeli, aralarnda hakem olmasn istememelidir-ler. Kar-kocann en iyi hakemi ancak kendileri olabilir. Akn bir kutsall vardr, bunu sarsmamak iin tm yabanc baklardan saknmak gerekir. Bylece akn kutsall daha da artacak ve tam anlamyla mutluluk yaanacaktr. Sonuta kar-koca arasndaki sayg da pekiecektir; evliliin temeli de saygdr zaten. Eer severek evlenmilerse, bunu neden sndrsnler ki?.. Akn devamnn bir yolu yok mudur? Ben, olmadn zannetmiyorum. Adam, ok onurlu ve iyi bir insansa akn tketmez. Evliliin ilk yllarnda yaanan ateli ak, yerini gl bir sevgiye brakacaktr elbette. Zaman getike kar-koca arasndaki iliki daha da kuvvetlenir, her eylerini beraber ve birbirlerine danarak yaparlar. Bir de ocuklar oldu mu, en kt gnleri bile mutlu geer onlarn. Yeter ki sevgilerinde ve gvenlerinde azalma olmasn. ocuklar iin almak, fedakrlkta bulunmak da byk bir zevktir. Gelecekte de btn bu yaplanlar iin ocuklar sana sevgi duyacaklardr. Yani gelecek iin sevgi yatrmnda bulunuyorsun sen. ocuklar bydke seni kendilerine rnek ve yaslanacaklar bir kuvvet olarak grrler. Sonra, unu da hissedersin ki, ldnde

senin duygularn ve fikirlerinle beraber olacaklardr onlar. nk kendilerine seni rnek almlardr. ocuk sahibi olmak, gerekten de kutsal bir grevdir. Anne ile babay birbirine yaklatran en nemli unsurlardandr. Bazlar da ocuk yetitirmenin zor olduunu syler. Bence bylesine kutsal bir greve laf sylenmemek'. 120 Liza! Kk ocuklar sever raisin? Ben baylrm. Dnsene; kck, pembe yanakl bir olun var ve memeni emip duruyor. Erkeklerden hibirinin, kucanda ocuk olan bir kadna kt gzle bakacam zannetmiyorum. Pembe yanakl bebek oynadka, minicik ellerini, ayaklarn hareket ettirdike insann glesi gelir. Bir de insana uzun uzun, her eyden anlar gibi bakmalar vardr. Meme emerken elleriyle skar, Kendince baz oyunlar oynar. Babas yanlarna geldiinde meme emmeyi brakr, bam arkaya atarak babasna gler" glecek bir ey varm gibi... Sonra dorularak tekrar meme emmeye devam eder. Dileri ktnda ise annesinin memesini srr, sonra da "Bak, nasl srdm?" der gibi bir bak frlatr. ocuk, bir ailenin mutluluk kaynadr- Hayr, hayr Liza! nsan, ancak yaam rendikten sonra bakalarn eletirebilir. Sustum. Meer byle duygusal tablolar izmek gerekiyormu bu kza diye dnrken bir yandan da ok iten olduuma inanyordum. Sonra aniden aklma, "Peki imdi bir kahkaha patlatverirse ne yaparm?" diye bir dnce geldi. Bunu dndm an, fkeden kpkrmz olmutum. zellikle konumamn sonlarnda iyice kendimi kaybetmitim. imdi ise gururumu kryordu bu durum. Sessizlik iyice uzamt. Bir ara kz drtmek geldi iimden. Tam o anda: Siz neden yle... dedi ve sustu. Bu szleri, bana her eyi anlatmt. ncekiler gibi sert ve kaba deil, ince ve utanga bir ses tonu vard. ylesine titrek bir sesti ki, kendimi sulu hissetmeye baladm. Cana yakn bir ekilde: Ne demek istiyordunuz? diye sordum. 121 ey... Siz... Evet! ey... Sanki kitap okur gibi konuuyorsunuz. Bunlar sylerken de sesinde alay eden bir ton far-kettim. Byle bir ey yapacam getirmemitim aklma ve hayli zd bu durum beni. Liza da alay ediyordu. Hoyrata ruhlarna girmeye alanlara kar, duygulu ve saf insanlarn yapt gibi bir tr gururlulukla kendini saklyordu. Birka kez daha alay edecei ynnde hisler uyandrmt bende, en sonunda da etti ite. Fakat bu kez anlayamamtm. Kendime sitem edeceim halde tutmu kza sinirleniyordum. "Ben sana haddini bildiririm," dedim iimden. 122 VII Keser misin Liza! Hangi kitaptan bahsediyorsun? Hi de umurumda olmad halde, senin u halin sinirimi bozuyor. Dorusu, hi umurumda deil de diyemem ama, imdiye kadar ki sylediklerim hep iimden gelen eylerdi. Syler misin, bu hayat skmyor mu seni? Doru, artk alm olmalsn... Alkanlklarn insan hangi yollara ittii belli olmaz. Hi dnmyor musun? Bir gn yalanacaksn, irkinleeceksin ve o zaman seni burada tutmayacaklar. Sana burann irenliinden daha fazla bahsetmeyeceim. Sadece unu syleyeyim ki gen, gzel, alml, iyi bir kzsn... Fakat sarholuun etkisi zerimden gittiinde, burada olmama kar duyduum pimanl gideremedi bu. Anladm ki, aykken buraya asla gelmem ben. Dnyorum da seninle baka bir yerde karla-saydk ve sen de namusunla alyor olsaydn, senden holanmak deil, ak olurdum. Senin bir tek lafn, bakn beni deli eder,

belki evinin nnde diz kerek sana yalvanrdm. Nianlm olarak grrdm seni ve byk bir 123 mutluluk verirdi bu bana. Asla senin iin kt eyler dnmezdim. Fakat, imdi ne istesem yapmak zorundasn, sen istemesen bile... Kyller, uaklk yapmaya giderken, bunun her zaman byle olmayacan, bir gn serbest kalacaklarn bilir. Sylesene, sen ne zaman serbest kalacaksn? stelik neyini satyor ve kiralyorsun burada, farknda msn? Bedenin deil sadece, ruhun da kullanlyor... Sarhoun biri geliyor ve senin akn deersizletiri-yor. Sen de bunu kabul ediyorsun. Ama ak... Ak her eydir... Ak, bir gen kz iin yle deerlidir ki, dnyadaki tm elmaslarla bile llemez. Bu ak uruna her eyini feda edecek, hayatn ortaya koyabilecek ok erkek vardr. Peki, senin akn ne kadar deerli? Her eyinle satlksn sen; ruhunla ve bedeninle... Seni elde edebilmek iin senin sevginin olmasna hi gerek yok. Daha rezil bir durum olacan zannetmiyorum, yani bir gen kz iin. Duyduum kadaryla, patronlarnz sizi memnun etmek iin birer dostunuz olmasna gz yumuyorlarm. Byle yaparak sizinle alay ediyorlar, tabii siz de kanyorsunuz. "Dost" denen adam, gerekten seviyor mu sizi? mkn yok! Seven bir adam, sevgilisini baka biriyle asla paylamaz. Eer sevebiliyorsa midesiz bir erkektir. Bir erkein size sayg duymas mmkn deildir. Hibir ynnz uyumaz. Bir erkein seni sevmesi nasl olur, biliyor musun? Seni rlplak soyar ve sonra da karna geerek alay eder... stelik dayak atmadna da kretme-lisiniz. Eer bir dostun varsa Liza, bir gn sor, "Benimle evlenir misin?" diye. Yzne tkrp evire evire dvmezse eer, bir kahkaha patlatp geecektir. stelik hi de ie yaramayan bir adamdr bu. Hayatn niin tkettiini anlayabiliyor musun? Neden sizi yedirip, iiliyorlar? Dndn m hi? Namuslu bir kz burada her eyi far-kedecei iin bir lokma bile boazndan geirmez. Hayat124 mz boyunca buraya borlu kalacaksnz. Eer mterileriniz sizden bkarsa, patronlarnza olan borcunuz da sona erecektir. u anda gen ve gzel olabilirsin, ama bu fazla da uzun srmeyecek. Zaman yle abuk geer ki, birden kendini kapnn nnde bulursun. Elbette ki bu bahsettiklerim birdenbire olmaz, nce yaptklar her eyi senin burnundan getirirler; azarlarlar, seni ezerler... Yaptn her ey unutulur ve genliini, gzelliini onlar iin harcadn grlmedii gibi, onlar soyup soana evirmisin, be parasz kap dar etmisin gibi davranrlar. Eer arkadalarnn sana arka kacan sanyorsan ok yanlyorsun, hepsi seni dlayacaklardr. Patronlarna iyi grnmek iin her eyi yaparlar. Vicdanszdr bu insanlar, kimseye acmazlar. yle sefil bir hayat sryorsunuz ki, sizin kfrleriniz, hele aalayp kk grmeniz kadar iren bir ey olamaz. Sahip olduunuz her eyi; salnz, genliinizi, hayallerinizi, ksaca tm varlnz vermek zorunda kalrsnz ya da elinizden alrlar. Yirmi iki yandayken otuz belik kan gibi grnrsnz. Tanr'ya kredin ki, bir de bulac bir hastalnz yok. Ar bir i yapmyorum diye dnebilirsin, belki bu rahatlatyordur seni; ama unu syleyeyim ki bu i kadar ar, ypratc bir i olamaz. Dndke zntden kahroluyorum. Bir gn mutlaka kovulacaksn buradan; sen de hibir ey yapamayacak ve aresizlik iinde eyalarn toplayp gideceksin. Baka bir ev bulursun, sonra baka bir ev... En sonunda Sennaya sokanda bulursun kendini. Orada hi durmadan dverler seni. Oradaki insanlarn okamalar byledir nk. Yoksa Sennaya soka iin anlattklarma inanmyor musun? Oraya git ve kendi gzlerinle gr. Bir keresinde, bir ylba sabah, byle bir evin kapsnn nnde bir kadn grdm. Kadn ok alad iin, souktan donsun diye dar atmlar, 125stne de kapy kilitlemiler. Sonra da onun bu haliyle eleniyorlard. Sabahn dokuzunda sarhotu kadn. Salar dank, st ba perian bir haldeydi. Yedii dayaklardan dolay her taraf ezikler ve rklerle doluydu. Aznn ve burnunun kenarndan kanlar

szyordu. Bir arabac iyi benzetmiti anlalan. Kadn, elinde tuzlu bir balkla merdivenlere oturmu, hem bal merdiven basamana vuruyor, hem de kt kaderinden ikyet ediyordu. Kapnn nnde bir sr sarho arabac ve asker birikmi, onunla alay ediyorlard. Bir gn gelecek sen de yle olacaksn; bana inanmyor musun? Biliyor musun, ben de inanmak istemiyorum... Ama dnyorum, belki o kadn da uzak bir yerlerden buraya gelmiti, o da saf bir kzd ve konuurken utancndan yanaklar kzaryordu... O da senin gibiydi belki, gururlu ve alngan... Ar hareketler edip bir kralie gibi davranrd. Bir gn sevecei adamn ne kadar da mutlu olacan dnrd. Ama bak!.. imdi ne halde? Salar dank, st ba hrpalanm bu sarho kadn, bal merdivenlere vururken babasnn evinde geirdii gnleri dnmemi midir acaba? Okula gidiyordu belki ve komularnn olu, onun yolunu gzler, ateli ak yeminleri eder, tm varln onun uruna feda edeceini sylerdi... Sevgileri hi bitmeyecek ve byr b-ymez de evleneceklerdi... Hayr Liza, hayr... Sen de demin anlattm veremli kz gibi bir bodrum kesinde leceksin. Hastaneye gtreceklerini sylyorsun, keke yle olsa... Patronun gtrr m acaba? Verem, humma gibi bir hastalk deildir; son nefesine kadar salkl olduunu sanrsn. Patronun da zaten bundan ok honut olacaktr. Artk lmn iyice yaklanca da herkes srtn evirecek ve senden uzaklaacaktr. Neden mi? Artk sen onlarn iine yaramayacaksn da ondan. lmediin ve hl yer igal ettiin iin sana bir sr de kzarlar. Su istediin zaman kfrederek verir, "Gebermedi kahpe! niltileri uyutmuyor bizi, mteriler de rahatsz oluyor," diye sylenir126 ler. Doru sylyorum, bu laflan kulaklarmla duydum. Sonra da seni bodruma atarlar. Karanlk, nemli, iren kokulu bir yerde dnmek iin ok frsatn olur. ldnde de hemen gtrrler seni, arkandan ne bir alayan, ne de dua eden olur. Alelacele bir tabuta koyar ve alr gtrrler seni... Sonra da doruca meyhaneye giderler. Mezar, azna kadar su doludur; sulusepkenle beraber buz gibi de bir ayaz vardr. O havada sana tren yapacak deiller ya!.. "Hadi Vanyuha, indir!.. Kahpenin iine bak be, burada bile bacaklar havada... Sk tut u ipi, ahmak herif... Brakma sakn..." "Bu da byle olsa ne olur?" "Olur mu canm, yan duruyor, ne de olsa insan ls... Tamam tamam, hadi topra at!" Senin iin uzunca bir kavgay bile ok grrler. Senin zerim mavimsi bir amurla ylesine kapadktan sonra meyhaneye doru yollanrlar. ok gemeden adn bile unutulmu olur. Dier mezarlarn banda ocuklar, babalar, eler... Onlar iin dua edip alayan o kadar insan varken, senin mezarna bir tek insan gelmez. Sanki hi yaamamsn, Liza isminde biri hi olmam gibi unutulursun. Geceleri mezarlkta hortlaklar knca, tabutuna vur vurabildiin kadar... "Ne olur, brakn beni!.. Ltfen, dnyaya dnp biraz daha yaayaym. Dnyay tanyamadm, hayatn kymetini anlayamadm... Sennaya genelevlerinde tkettim kendimi! Ne olur, izin verin dnyay doyasya yaayaym!" diye bar barabildiin kadar. Konumaya kendimi ylesine kaptrmtm ki, boazm kupkuru olmu ve sesim kslmaya balamt. Neden bilmiyorum, birden konumam kestim ve korkuyla sradm. Bam yana doru eerek dinlemeye baladm. Korkuyla sramam gerektirecek eyler grmtm. Liza'nn ruhu zerine ar darbeler indirdiimi, yreini sarstm epeydir hissediyordum. Hedefime daha fazla yaklatm hissederek tm gcmle abalyordum. 127Kendimi ok kaptrmtm bu oyuna... Ama bir oyun muydu bu acaba? Zorlama, yapmack, kitap gibi bir konumam olduunu biliyordum. Ama kitap gibi konumaktan baka seeneim de yoktu. Bu yaptm, hibir sknt vermedii gibi iime geldii iin ok da houma gidiyordu. Buna ramen konumamn Liza zerindeki etkisini grnce korktum dorusu. unu syleyebilirim ki, hayatm boyunca hi bylesine mitsiz bir insan grmemitim. Liza, yzst uzanm ve yzn smsk sarld yastn iine gmmt. Hkrklarndan gsnn parampara olacan zannettim. Dipdiri vcudu titriyordu. Gsnde biriken

hkrklarn tutamyor ve lklar, haykrmalar eklinde dar vurabiliyordu ancak. O zamanlar ban yasta iyice gmyordu. zntsn ve gzyalarn evdeki tek bir insann bile grmesini istemiyordu anlalan. Srekli yast sryor, bazen de kanatr-casna ellerini snyordu. (Elbette, bunu sonradan farket-tim.) Parmaklarm dalm salarna daldryor, arada bir dilerim skarak nefessiz nbetler geiriyordu. Onu sakinletirecek, rahatlatacak bir eyler sylemek istedim ama yapamadm. Srtmda souk bir rperti hissediyordum; stm bam giyinip oradan gitmek iin karanlkta el yordamyla ayaa kalktm. ylesine karanlkt ki ierisi, bir trl giyinemiyordum. Karanlkta elime bir kibrit kutusu geti ve yannda iinde mum olan bir amdan vard. Liza, oda aydnlanr aydnlanmaz yataktan srayarak doruldu. Yz bir garip grnyordu, dudaklarnda da delice bir gl vard. Bo bo bana bakyordu. Yanna oturup ellerim tuttum. Birdenbire kendine gelerek bana doru atld. Sarlmak istiyordu, ama cesaret edemedi ve ban sessizce nne doru edi. Liza, yavrum... Yapmamalydm, beni affet! dedim. Parmaklarm yle kuvvetli skt ki, konumamn ok gereksiz olduunu dnerek sustum. Al, bu benim adresim. Gel bana Liza! Yzme bakmadan, kesin bir tarzda: Gelirim... diye fsldad. Ben gidiyorum... Hoakal, beklerim... O da benimle beraber ayaa kalkt, kalkar kalkmaz yz kpkrmz oldu, bir titreme nbeti geirerek bir atk ald ve boynuna sard. Atky enesine kadar sarnd, sonra da ackl bir glle bana bakt. Surat kpkrmzyd ve bana ok garip bakyordu. imde bir eziklik hissettim, oradan bir an nce uzaklamak istedim. Salonun kapsna yaklatmda birden paltomdan tuttu ve: Durun biraz! dedi. Elinde tuttuu amdan masann zerine hzlca brakarak ieriye doru kotu. Bir ey unutmutu ya da bana gstermek istedii bir ey vard. eriye giderken yz iyice kzarmt ve gzleri ldyordu. Dudaklarnda da hl o glmseme vard. Acaba neden bekletiyordu beni? Mecburen bekledim. ok gemeden geldi, yznde balanmak ister gibi bir ifade vard. Karmda kukulu, surat ask, inat o kz yoktu artk, yalvarr bir tarzda bakyordu; yumuak, sevgi dolu, gven veren bir bak vard. Sanki bir ocuun, bir eyler isteyecei zamanlar bakt gibi bakyordu. Sevgiyle beraber nefreti de hissettiren canl, bal rengi gzleri vard. 128 129Her eyi anlayabilecek, ok stn bir varlkmm gibi hibir aklama yapmadan bir kat uzatt bana. O srada yznde ocuksu bir zafer mutluluu okunuyordu. Kad atm. Bir tp fakltesi rencisinin ya da onun gibi bir rencinin mektubuydu. Gsterili, ok ssl, bunun yannda da alabildiine saygl, Liza'ya yazlm olan bir ak mektubuydu. Kullanlan szckleri pek hatrlamyorum ama ok iten ve samimi ifadeler vard ierisinde. Mektubu bitirdiim an, karmda Liza'nn sabrsz ve merakl baklarn buldum. Gzlerini benden ayrmyor ve syleyeceklerimi bekliyordu. ok hzl bir ekilde, bu genle bir aile toplantsnda tantklarn anlatt. Tantklar evin sahibi olan aile ok iyiymi. Onun hakknda da hibir ey bilmiyorlarm. Bu eve daha yeni gelmi Li-za. Burada kalmay hi dnmyormu, borcunu deyip hemen gidecekmi. O gen renci de o toplantdaym; btn gece beraber dans etmi ve konumular. Sonra bir de bakmlar ki, birbirlerini ocukluklarndan, Riga'dan tanyorlarm. Hatta beraber oyunlar oynarlarm. ocuk, onun tm ailesini tanyormu, fakat u anki durumu hakknda hibir ey bilmiyormu. Byle bir eyi dnmesi bile imknszm... Toplantdan sonraki gn (bundan gn nce) mektubu bir kz arkadayla gndermi... Liza'nn anlatacaklar bitince, utanla baklarn nne evirdi.

Kzcaz, bu mektubu en deerli mcevheri gibi saklam; bir erkein onu iten bir sevgiyle, stelik saygl bir ekilde sevdiini renmem iin bu mcevherini bana gstermiti. Byk ihtimalle bu mektup ekmecede kalmaktan ileriye gidemeyecekti. yle olsa bile Liza, mektubu hayatnn sonuna kadar sevildiine dair bir belge olarak saklayacakt. imdi de byle bir geceden sonra, kendine bir deer kazandrmak ister gibi, belki de gurur duyarak mektubu bana getirmiti. Hibir ey syleme130 dim, elini sktm ve ktm. Oradan uzaklamak iin aceleci davramyordum. Darda sulusepken vard hl, ama ben yine de eve kadar yrdm. Yorgun, perian, ezik bir halim vard. inde bulunduum aknlktan hl kurtulamamtm. Buna ramen gerek de gn yzne kmaya balamt. stelik, olanca irkinliiyle... 131l VIII Gerei bir trl kabul edemedim. Birka saat uyuduktan sonra uyandm ve bir gn nce olanlar, Liza'ya sylediim o duygusal laflan, izdiim o acmakl, hznl tablolar dndmde ok ardm. "Yuh sana! Bunalml karlardan hi farkn kalmyor bazen..." diye dndm. "Ne demeye adresimi verdim o kza, anlamyorum. Bir de gelirse ne yapacam ben? Gelirse gelsin, ne olacak sanki..." Aslnda zerinde durulacak konu bu deildi. En ksa zamanda, Zverkov'la Simonov'un karsnda krlan onurumu tamir etmeliydim. En byk problem buydu... Bunca sknt arasnda Liza aklma bile gelmemiti dorusu. Bir an nce, dn Simonov'dan aldm paray geri vermeliydim. Benim iin en umutsuz yntemi denemeye karar verdim. Anton Antonovi'ten on be ruble bor isteyecektim. Tanr'ya krler olsun ki iyi bir gnne rast-geldim, Anton Antonovi paray hemen verdi. yle sevinmitim ki bu duruma, bor senedini imzalarken bir taraftan da, ok nemsiz bir eyden bahseder gibi, "Dn Hotel de Paris'teydik. Bir arkadamz iin veda partisi dzenlemitik. Arkadam, ocukluktan beri tandm yakn bir dostumdur; asil bir aileden, ok zengin, iinde ok baarl, akac, ho ve fazlaca apkn birisi... u bilinen kadnlarla apknlklarnn haddi hesab yoktur. Dn de neredeyse yarm dzineden fazla kardk..." ve daha birok ey... Bunlar anlatrken ok rahat, kendimden emin ve halimden memnun grnyordum. Eve dner dnmez, Simonov'a bir mektup yazdm. Mektup, efendilere yakr bir tarzda ak ve samimi bir dille yazlmt; imdi bile aklma geldike gurur duyarm. ok byk bir beceriyle, olduka nazik ve laf uzatmadan tm suun bende olduunu yazyordum. Eer kusurumu sylememe izin verilirse, saat beten altya kadar itiim iki kadehle sarho olduumu sylyordum. Mektupta Simonov'dan zr diliyor, bu zrn dierlerine, zellikle Zverkov'a iletilmesini istiyordum. "Tam olarak hatrlayamyorum, ama galiba Zverkov'u kk drdm," dedikten sonra, "Bamn ars olmasa, ondan da nemlisi utanmasam kendim gelecektim," diye devam ettim. Mektup ok rahat bir ifadeyle ve nezaket kurallarnn dna kmadan yazld iin ok memnundum. nceki akam yaanan rezil olaylar, belki de hibir aklamann beceremeyecei bir tarzda nemsemediimi belirtiyordum. Kendisine sayg duyan, akll bir efendiye yakr bir biimde olaylara baktm belirtiyor, aslnda beylerin dnd gibi yerin dibine gemediimi sylyordum. unu unutmamalar gerekir ki, "insan hatasz olmaz." Sonra mektubu batan tekrar okudum. yle dnyordum: "Bunlar ancak soylu bir insan yazm olabilir. Ne de olsa okumu bir aydnm ben. u iinde bulunduum durumdan baka birisi kesinlikle kurtulamazd. Ben 132 133ok rahat bir ekilde kurtulduum gibi imdi bu durumla alay ediyorum, nk zamann okumu aydnlarndanm. arap, tm bu olanlarn nedeni olabilir mi? Hayr, kesinlikle hayr...

Akam bele alt aras bir damla bile imedim. Simonov'a yalan syledim, stelik hi de utanmadan. Geri, imdi de utanmyorum ya... Aman, bover bunlar! Kurtuldun ya bu dertten, ona bak sen!..." Alt rubleyi de iine koyup, Apollon'u mektubu Simonov'a gtrmesi iin ayarladm. Apollon, iinde para olduunu renince garip bir saygyla mektubu gtrmeyi kabul etti. Akama doru biraz dolamak iin dar ktm. Hl ban aryor ve midem bulanyordu. Ortala karanlk ktke dncelerim ve duygularm deimeye, birbiri iine girmeye balad. Ruhumun derinliklerinde bir eyler beni olduka skyor, iimi daraltyordu. Her zaman ehrin en kalabalk semtlerinde; Sdova-ya caddesinde, Yusupov parknda ve Meanskaya sokaklarnda dolamay severdim. Akam karanlnda, ilerinden kp evlerine giden iilerin o hrn ifadeleriyle, -be kuru iin gsterdikleri basitlikleri seyretmek ok houma giderdi. Bu akam ise, bu kalabalk sinirlerimi bozuyordu. Bir trl zihnimi toparlayamyordum. Sanki bir cinayet ilemiim gibi ruhumda byk bir sz duyarak eve dndm. zntm, Liza'nn gelebileceini dndke daha da artyordu, fin garip olan da dn yaadklarm iinde Liza'nn farkl bir konumda olmasyd. Dier olup bitenleri oktan unutmutum, yalnzca Simonov'a yazdm mektubun sevinci vard zerimde. Fakat Liza'ya gelince, tm sevincim ortadan kalkyordu. Sanki beni zen tek sebep oydu. "Ya gelirse, ne yaparm?" diye dnyordum. Sonra da, "Gelirse gelsin, ne yapaym!" diyordum. Ama gelir134 se u halimi grecek. Dn bir kahraman gibi davrandm ona, peki ya bugn... Bu kadar ileri gitmemeliydim. u evin haline bak!.. stelik u klkla veda partisine de gittim. Bir de iinden krpntlar dklen u eski kanepe var. Hele u sabahlk, hi kusurumu kapatamayacak bir halde. Geldiinde, bunlar yetmiyormu gibi Apollon'u da grecek. O herif kz tersleyecektir mutlaka, srf bana saygszlk etmek iin. Ben de her zamanki gibi sama sapan hareketler yaparak bir yandan srtp, bir yandan da sabahlmn nn ilikleyeceim. Bu arada da alabildiine yalan sylerim. Aman Tanrm, ne kadar aalk bir herifim ben. Ama, asl kt olan bu deil. Bundan daha kts, yine o yalan maskesini takacam kendime. Asl kt olan da bu ite!.." Bunlar dnnce fkeden patlayacak gibi oldum: Utanacak ne var ki? Dn ok iten konutum, Liza'nn da baz duygular hissetmesini istemitim. Alamas onun iin iyi oldu, biraz kendine gelir... Ne yaparsam yapaym, kafamdaki dnceleri atamyordum. Her ey karmakarkt. O gece eve dndkten sonra saat epey ilerlemi olmasna ramen, Liza'nn gelemeyeceim bildiim halde o hep gzmn nndeydi. stelik, hep o ayn duruuyla. Dn geceden aklmda kalan tek grnt, kibriti aktm anda yzndeki ac dolu buruukluk ve hznl baklard. Yzndeki o delice gl, ok yapmack ve ac doluydu. Hi aklma gelmezdi, on be sene sonra bile, Liza'y o garip glmsemesi ve buulu baklaryla hatrlayacam. Kendimi, ertesi gn, bu yaadklarm sinirlerimin bozukluundan uydurulmu hikyeler olarak grmeye hazrlamtm. Yaadm olaylar byle grmek, benim 135 en byk zaafmd. "Her eyi ylesine bytyorum ki, bu yzden ilerim hep aksi gidiyor," diye dnyordum; stelik bu dncenin bana korku verdii de oluyordu. O gnlerde btn dncelerim, "Liza gelecek, kesinlikle gelecek," teraneleriyle sonlanyordu. Bu fikirler, beni ldrtacak hale geliyordu bazen. "Gelecek, kesinlikle gelecek," diye bararak odann bir ucundan dier ucuna yryp duruyordum. "Bugn gelmese de yarn gelir, bak grrsn, gelecek... Temiz kalpli insanlarn bu romantikliini Tanr kahretsin! u iren ruhlarn ahmaklna, kabalna, kklne lanet olsun!.. Hepinizin canlan cehenneme! Neden anlamyorlar, neden?.." Dncelerimde tam bu noktaya geldiimde aknlktan olduum yerde kalakalyordum.

"Bir insann hayatm ekillendirmek iin bu kadar az ve yapmack sz, (stelik kitaplardan alnt) bir iki iten hareket yetti! Bakir bir ruh ve ilenmemi bir maden bu ite..." diye dnyordum. Bazen Liza'ya gitmeyi ve her eyi anlatp bana gelmemesi konusunda onu ikna etmeyi dnyordum. Sonra da ok byk bir fke duyuyor ve Liza yanmda olsayd yzne tkrr, aalar ve ldresiye dverdim, diye iimden geiriyordum. Aradan birka gn geip de Liza hl gelmeyince biraz rahatlamtm. Hele akamlar vakit iyice ilerleyince keyfime diyecek olmuyordu. Bazen gzel hayallere daldm da oluyordu. Liza, bana gelip gitmeye balyor ve ben, onu konumalarmla doru yola sevkediyordum. Okuyup, bir eyler renmesine yardmc oluyordum, sonra da Liza'nn bana delicesine ak olduunu anlyordum ama anlamamazlktan geliyordum. (Neden byle anlama-mazlktan geldiimi bilmiyorum, galiba bylesi daha hotu.) Sonra Liza, daha fazla dayanamayp ayaklarma ka136 panyor ve beni ne ok sevdiini itiraf ediyordu. Ben de akn bir eda ile: "Liza, benim de seni sevdiimi anlamyor musun?" diyordum. "Senin beni sevdiini elbette ki biliyordum, ama ilk senin sylemeni bekliyordum. Senin zerinde etkili olduumdan, kran duygularnla beraber, beni sevmek iin kendim zorlamandan korkuyordum. Byle bir kabal asla yapamam. (Daha sonra da George Sand tarznda Avrupa romantizmi zerine birok laf ediyordum...) Sen, tm safln ve gzelliinle benim eserim-sin, benim biricik karmsn!.." "Evime ban dimdik ve korkmadan, Evimin kadn olarak gir!.."(*) Sonra da bizim iin mutlu gnler balyor, uzun seyahatler dzenliyorduk... Daha bunun gibi birok hayal... Btn bunlardan sonra, byle hayaller kurduum iin kendimden utanyor ve alay ediyordum. Daha sonra kendi kendime, "zin vermezler o kahpeye, onlar istedikleri zaman dar brakmazlar zaten, hele akam vakti hi olmaz!.." diye syleniyordum. (Neden bilmiyorum ama, hep Liza'nn bana akam saat yedide geleceini dnyordum.) Ama oraya bal olmadn, zel bir anlama yaptn, borcunu deyince ayrlacan sylemiti bana... Eminim, kesinlikle gelecek... Tanr'ya krler olsun ki, o aralar Apollon iyice kabalamt ve bu, beni oyalyordu. Artk ona sabrede-meyecek duruma gelmitim. Tanr'nn benim iin yaratt bir cezayd bu herif ve mrm yiyip bitiriyordu. zellikle son yllarda iyice bozulmutu aramz ve ondan nefret ediyordum artk. Hele baz zamanlar iimdeki nefret ylesine kabarrd ki, ancak Tanr bilir bunu. Aslnda oturakl, yal bir heriftir Apollon. Elinden diki dikmek bile ge(*) Pukin'in bir iirinden. 137lir. Bilmem neden, o da bana hep yukardan bakar, deer vermezdi. Sadece bana d.eil, herkese kar ayn ekilde davranyordu. Briyantinleyip tarad dz san salarna, alnndaki peremine, "V" eklinde kapanan koca azna baknca, kendine ok fazla gvenen bir insan bulurdunuz karnzda. nanlmaz derecede bilgi bir insandr Apollon, hayatm boyunca onun gibisini grmedim. Sanki Byk skender karnzdadr, kendisini o kadar pahalya satar. Adam, neredeyse elbiselerinin dmelerine, trnaklarna bile akt. Buna ramen sertlii de elden brakmazd; bana kar her zaman yksekten, alayc bir bakla bakard, bu da beni ileden karrd. Bana byk bir ltufta bulunuyormu gibi hizmet ederdi. Doru dzgn i yapt da pek sylenemez geri, hibir grevi stne alnmazd nk. Beni, her ay parasn ald, bu nedenle yannda bulundurmak zorunda olduu bir salak olarak gryordu. Ayda yedi rubleye benim evimde keyif atmay zoraki kabul etmi gibi bir hal vard zerinde. Zannediyorum ki, gnahlarmn ou, bu adamn ektirdikleriyle ortadan kalkmtr. Herif, yryyle bile benim sinirlerimi bozuyordu. Konumas da peltekti ve bu, cinlerimi iyice tepeme topluyordu. Dili azna o kadar byk geliyordu ki, slk sesleri kararak,

aprtl aprth konuurdu. Bir de bu iren konumasyla marifet yaptn sanrd. Ellerini arkasna balar, gzlerini yere indirir ve konuurken hecelerin zerinde tek tek dururdu. Tm bunlarn yannda, beni sinir eden baka bir ey de, kendi odasnda Zebur okumasyd. Ah! Bilseniz ne skntlar ekmiimdir onun Zebur okumalarndan. Geceleri ok monoton bir ekilde, szcklerin hepsini uzata uzata, tpk bir lnn banda dua ediyormu gibi okurdu Zebur'u. Hatta Zebur okuma iini o kadar ilerletti ki, imdi para karl llere oku138 yor. Bununla da kalmayp fare ldrme ve ayakkab boyacl ileri de yapyor. O dnemler benimle ok kuvvetli balar kurmutu. Onu kovamyordum bir trl, zaten kovsam da o gitmezdi. Dorusu ben de bu saatten sonra pansiyon kelerinde yaayamazdm. Yaadm bu ev, beni insanlardan saklayan ve koruyan bir kabuk gibiydi. Apollon da artk bu evin bir paras olmutu, bu nedenle onu yedi yldr kovamyordum. Apollon'un ayln -birka gn bile olsa- asla geciktiremezdim. Beni ylesine sktrrd ki, kaacak delik arardm. O gnlerdeki kzgnlm, Apollon'un ayln iki hafta geciktirerek karmak geldi aklma. Byle bir eyi uzun bir sredir, neredeyse iki yldr istiyordum zaten. Amacm, bana istedii gibi kar koyamayacan, istediim an onun ayln kesebileceimi kantlamakt. Para konusunda da tek kelime etmeyecek ve yzszlk ederek onun benden istemesini bekleyecektim. Sonra da ekmeceyi ap yedi rubleyi alacak ve sadece vermek istemediim iin vermeyeceimi syleyecektim. Vermiyordum, nk canm byle istiyordu; nk ben efendiydim, o da saygsz bir uakt. Eer ayln nazik bir dille isterse, muhtemelen hemen yumuayp verirdim. Byle yapmad takdirde haftalarca, belki de btn bir ay parasn bekleyecekti. Tm kzgnlma ramen Apollon'a drt gn sonra yenik dtm. Bilinen yntemini kulland yine. (Daha nceleri de ayn eyi yapmay denemitim, o nedenle nasl tepki vereceini tahmin edebiliyordum.) Yapt ey uydu: Ben ie giderken ya da gelirken, evin giriinde durup bana dik dik bakard uzun sre. Eer bu baklar beni caydrmaz, etkili olmazsa baka yntemler denerdi. Kendi odamda kitap okurken ya da zerimi giyinirken sessizce 139 gelir ve kapda dikilirdi. Bir ayan ileri atar, bir elini arkasna alr ve bana aalayc, kmser bir ekilde bakmaya balard. Ne istediini sorduumda ise hibir karlk vermez, bir sre baklarna devam eder, sonra da garip bir tarzda dudaklarn bkerek odasna doru yollanrd. Aradan bir iki saat ancak geerdi ki, Apollon yine dikilirdi karmda. Bazen ylesine sinirlenirdim ki, ne istiyor diye sormazdm bile. Ben de ona sert, emir verir gibi bakardm. Bu bakmalar birka dakika srdkten sonra Apollon, tekrar odasna dnerdi, tabii birka saatliine... Ben parasn vermemekte ne kadar srar edersem, Apollon da o uzun baklarnda ve i geirmelerinde o kadar srar ederdi. Byle i geirerek ruhumun ne kadar alaldn lyordu sanki. En sonunda artk dayanamayacak hale gelirdim. nce bir gzel barr arr, sonra da parasn karp verirdim. Apollon, her zamanki "sert bak" uygulamasna gemiti ki, dayanamayp zerine saldrdm. Sinirden atacak birini aryordum zaten. Bir elini arkasna alm, ar admlarla odasna gidecekken arkasndan bardm: Dur!.. Buraya gel!.. Sana gel diyorum!.. Galiba ok fazlaca barmtm ki Apollon, derhal dnd ve bana akn gzlerle bakmaya balad. Buna ramen konumuyordu, bu da iyice ileden karyordu beni. Hangi cesaretle ben armadan odama girebiliyorsun? Yzme byle dik dik bakabiliyorsun? Cevap ver bana!., diye bardm. Herifin umurunda bile deildi, hl baklarn ekmemiti zerimden. Sonra da odasna gitmek zere yrmeye balad. 140

Sinirimden ne yaptm bilmiyordum. Dur!., diye haykrdm. Sakn kmldama! Tamam ite, imdi odama neden girdiim anlat bakalm... Hi tnmyordu... Ban ve kalarn kaldrarak, hi duyulamayacak bir sesle, yava yava: Benden bir ey istersiniz diye geldim, ne de olsa benim iim bu, dedi. Sinirimden titremeye balamtm. Bunu sormadm sana canavar herif!., dedim. Neden mi buraya geliyorsun? Ayln vermiyorum ve sen de istemeyi gururuna yediremeyip bana hibir ey sylemiyorsun. ren baklarnla da beni cezalandracan zannediyorsun. ylesine aptalca, sama sapan bir davran ki bu, ancak senin gibi canavarlar yapabilir, canavar!.. Apollon ayn sakinlikle odamdan kmaya yeltenmiti ki, yakasna yaptm. Bana bak!.. Paran burada ite, grdn m? (Bu arada ekmeceden paray kararak gsterdim.) Hepsi yedi ruble. Ama saygl bir biimde benden zr dilemediin srece tek kuruunu alamazsn, anladn m? yle ey olur mu hi?., dedi hayretle. Olur elbette, olacak da!.. Btn o barmalarm hi etki etmemi gibi o sakin sesiyle cevap verdi: Sizden zr dilememi gerektirecek hibir sebep yok!.. Canavar diye baran sizsiniz. stelik bana hakaret ettiiniz iin gidip sizi karakola ikyet edebilirim. Ne duruyorsun yleyse, gidip ikyet etsene!.. Hemen, imdi, u anda... Ne istersen yap, ama sen bir ca141 navar olmaktan asla kurtulamayacaksn!.. Canavar!.. Bana bir bak frlatarak, hi umursamadan ba nnde kt odamdan. Apollon ktktan sonra, btn bu olanlarn Li-za'nn yznden olduunu dnmeye baladm. Eer o olmasayd bunlar yaanmayacakt. Bir sre sonra tm ciddiyetimi taknarak Apollon'un odasna doru yrdm. Kalbim ok hzl atyordu. ok yava konuuyordum: Apollon!.. dedim. Derhal karakola git, buraya bir polis gndersinler. Apollon, masaya oturmu, gzl gzlerinde, bir eyler dikiyordu. Sylediklerimi duyunca glmesi gelmiti. Hemen imdi gidiyorsun. Yoksa ok piman ederim seni bilmi ol!.. Ban kaldrmadan elindeki ineye iplik geirmeye alyordu. Bu arada ksk bir sesle: Galiba keileri kardnz. Hi insan kendi kendini ikyet eder mi? Beni korkutmak istiyorsanz bouna uramayn. Hibir ey yapamazsnz. Omuzlanndan yakaladm ve lk la bardm: Hadi git!.. Suratna bir yumruk patlatmama ramak kalmt. Tam o anda giri kapsnn sessizce aldn, ieriye birisinin girdiini ve olanlar seyrettiini farkettim. Bam evirip de gelenin kim olduunu grnce, utan iinde odama doru kotum. Salarm avuladm, duvara yaslandm ve bir l gibi ylece kalakaldm. Bir sre sonra Apollon'un ayak sesleri duyuldu. 142 Kzgn bir bak vard: Bir kadn sizinle grmek istiyor, dedi. Sonra da yana doru ekilip Liza'ya yol verdi. Odadan kmyor ve alayc bir ifadeyle bizi szyordu. Kzgn bir ifadeyle: k dar, k!., diye bardm. O anda duvar saatimden horultuya benzer bir ses kt: Saat yediyi vuruyordu. 143 IX "Evime ban dimdik ve korkmadan, Evimin kadn olarak gir."

Liza tam karmda duruyordu ve ben aknlktan perian bir haldeydim. Bir taraftan glmsemeye alyor, dier taraftan da nceleri skntl bir anmda dndm gibi eski psk sabahlmn dmelerini ilikliyordum. Apollon, bir sre bamzda bekledikten sonra nihayet gitti, ama onun gidii bile beni rahatlatmad. Liza'nn akn, karmda ne yapacan bilemez hali daha da ktletiriyordu bu durumu. Belli ki kz, beni bu ekilde grmeyi beklemiyordu. Bir rpda: Otur!., dedim. Masann yanndaki sandalyeyi Liza'ya doru ittim, ben de kanepeye kendimi atar gibi oturdum. Liza ylece oturuyor, sanki benden bir eyler bekliyordu. Liza'daki bu ocuksu grnm iyice sinirlerimi bozmutu, ama kendi144 mi tutabildim. Az nce olanlar ok normal eylermi, ya da hibirini grmemi gibi davranabilirdi pekl... Ama o... Bu davrann ona pahalya detecektim, emin deildim ama hissediyordum bunu. Kekeler gibi, ksk bir sesle: Beni ok garip bir halde buldun Liza! dedim. Kzcaz, birden kzarverdi. Keke lafma bu ekilde balamasaydm, diye dndm ve devam ettim: Sakn yanl anlama!.. Fakirliimden utandm da sanma sakn!.. Tam aksi, ben bununla vn duyarm. Fakir bir soyluyum ben. Elbette ki insan, fakir ve ayn zamanda soylu olabilir. Eee... ay ier misin Liza?.. Hayr. Biraz bekler misin? Odamdan kp Apollon'un yanna gittim. Neresi olduu nemli deil, oradan uzaklamam gerekiyordu. Avu-cumun iinde sktm yedi rubleyi nne doru frlatarak ksk bir sesle ve hzl hzl konutum: Apollon!.. te aylm veriyorum. Ama sen de bana yardm etmelisin. Hemen git ve biraz ayla on tane rek al. Eer gitmezsen her eyi berbat etmi olacaksn. Bu kadn tanmyorsun!.. O... O, benim en deerli eyim-dir. Belki de kt eyler dnyorsun, ama bilmiyorsun onun nasl bir kadn olduunu! Apollon gzln takm, dikile urayordu. Kafasn kaldrmadan yan gzlerle paraya bakt ve iine devam etti. Tpk Napoleon gibi kollarm nmde, bir iki dakika 145kadar bekledim. akaklarmdan ter boanmaya balamt ve suratmn sapsan kesildiim hissediyordum. Zannediyorum, Apollon halime acmt. neye iplii geirdikten sonra yavaa ayaa kalkt, sandalyesini masaya doru itti, gzlklerini kard ve bana ayn ne 'kadar alnacan sorduktan sonra yava yava odadan kt. Liza'nn yanna dnerken, yle garip bir halim vard ki, zerimdeki sabahlkla dar kmay ve sokaklarda ylece komay istedim. Ne olursa olsun!.. Tekrar koltua oturdum. Liza, akn bir vaziyette bana bakyordu. Birka dakika hi konumadan ylece oturduk. Birdenbire masaya bir yumruk indirdim ve: Geberteceim ala!., diye bardm. Masaya ok kuvvetli vurmu olmalym ki, zerindeki mrekkep hokkasndan mrekkepler sald ortala. Liza srayarak: Aman Tanrm! Neler oluyor? dedi. Ben ise Liza'nn aknl karsnda, "Geberteceim o ala, geberteceim..." diyerek masay yumruklu-yordum. O anda da yaptklarmn ne kadar aptalca olduunun farkndaydm.

Ah Liza! Bilemezsin, ne canavar bir heriftir o! Bir katilden de beterdir!.. imdi rek almaya gitti. Konuurken birdenbire alamaya baladm. Bu gzyalar bana ok byk utan veriyordu ama elimde deildi, kendimi tutamyordum. Liza, olanlardan korkmu, etrafmda dnp dolayordu. 146 Neler oldu size? Neyiniz var? diye sorular soruyordu. Bana biraz su ver, su! te urada!.. Gerekten bir sinir krizi geiriyordum, rol yapmyordum. Fakat su imeye ihtiyacm da yoktu. Liza'nn yznde ok akn bir ifade vard. Tam o srada Apollon da ay getirmiti. Sonra Apollon'un getirdii ayn ne kadar kalitesiz olduunu dnnce bunun, biraz evvel olanlardan ok daha utandrc olacan anladm ve yzm kzard. Apollon, ay brakt ve kp gitti. Liza'nn gzlerinin iine bakarak: Beni kmsyorsun, yle deil mi? diye sordum. Neler dndn ylesine merak ediyordum ki, bu merak beni titretmeye balamt. Liza ise utanm ve tek kelime laf etmemiti. fkeli bir sesle: ayn isene!.. dedim. Aslnda kzdm tek kii kendimdi, ama Liza'dan karmak istiyordum acsn. ylesine fkeyle dolmutum ki, sanki o anda ldrebilirdim Liza'y. Onunla tek kelime konumamaya karar verdim, nk her eye onun sebep olduunu dnyordum. Be dakika getii halde ne konumu, ne de ay imitik. Srf Liza'y zor duruma sokmak iin ay imeme karar almtm. Kzcaz ilk hareketi yapmaya cesaret edemiyordu. Birka kez yzme dikkatlice bakt. fadesinde aknlk ve znt vard. Bense hl konumuyordum. Yaptm btn bu hareketler, bana ok ac ektiriyordu; ama buna ramen byle davranmaktan kendimi 147alamyordum. Kz, bu sessizlie bir son vererek: ey... Ben... Oradan tamamen ayrlmak istiyorum, dedi. Zavall Liza!... Byle bir anda, benim gibi bir adama sylenmemesi gereken tek eyi sylemiti. Liza'daki bu acemilik ve gereksiz itenlik, benim bile iimi szlatmt. Fakat iimde baka bir ses ykselmi ve bu hisleri altst ederek ktlk yapmam iin beni itelemeye balamt. Bu dncelerle hi konumadan tam be dakika geti. Liza, sandalyesinden kalkarak, korkak bir sesle: Sizi daha fazla rahatsz etmeyeyim, dedi. ncinmi onurunun verdii ilk tepkiydi bu, ama beni iyice fkelendirmiti. nce bir titreme geirdim, sonra da fkeden ne dediimi bilmez bir halde konumaya baladm. Neden geldin buraya? Sylesene, neden? Kendimi kontrol edemiyordum, konumaktan tkanacak hale gelmitim. Ne sylediimi bile bilmeden hzl hzl konuuyor, bir an nce her eyi bitirmek istiyordum. Neden geldin buraya, neden? Sylesene!.. Ben sana syleyeyim neden geldiini; o gn seninle gzel birka laf ettim diye geldin. ok houna gitti ve imdi o laflan yine duymak istiyorsun, yle deil mi? unu iyice anla ki, o zaman alay etmitim seninle, imdi de ediyorum!.. Neden titriyorsun? Evet, alay ettim! Benden nce evinize gelenler, o gece beni kk drmlerdi ve onlardan birini dvmek iin gelmitim oraya. Ama gitmilerdi, yapamadm. O anda da sen ktn karma; tm cm senden almak, seninle alay etmek istedim. Onlar benimle alay et148

tiler, ben de seninle ettim. Gl olduumu ispatlamak istedim. te her ey byle... Sen de, oraya seni kurtarmaya geldiimi dndn, deil mi? Liza'nn, sylediklerimin hepsini anlayamayacan biliyordum ama en azndan gerei farkederdi. Aynen dndm gibi oldu. Liza'nn yz sapsar kesildi, konumak istiyor ama konuamyordu. Sandalyeye ylverdi, az ak kalm, baklar donuklam, ylece dinliyordu. Sarfettiim o iren laflar altnda ezildiini gryordum. Hzlca ayaa kalktm ve odann iinde hzl hzl yrmeye baladm. Bara bara: Kurtarmak ha!.. Sylesene, nasl kurtaracam seni? Senden daha kt bir durumdaym. O gn sana onca beylik laflar ederken neden, "Madem yle, sen neden buradasn?" "Trnan varsa kendi kafan ka" demedin? O gn birilerine gcm ispatlamam gerekiyordu ve ben de seni alatp, zerek bunu gerekletirdim. ylesine yufka yrekli bir adamm ki ben, fazla dayanamayp sana adresimi verdim. Bu yzden, daha eve gelmeden kendi kendime kzmaya balamtm. Benim yapmak istediim ey, gzel szler syleyip, hayaller kurmakt; yoksa senden bana ne? Cannz cehenneme hepinizin!.. Kafam dinlemek istiyorum ben! Bunun iin elimden gelen her eyi yaparm, hem de hi dnmeden. nmde, ya dnya yok olacak ya da sen aysz kalacaksn diye iki seenek olsa, ben ay imeyi tercih ederim, biliyor musun? Ben alak, be para etmez, sadece kendini dnen bir herifim. Tam gndr, buraya geleceksin diye dm patlyordu. Beni en ok dndren neydi biliyor musun? Buraya geldiinde karnda bir kahraman deil de sefalet ve pislik iinde yzen bir herif grmendi. Az nce fakirliimin utan vesilesi olmadm sylemitim ya, yaland!.. En ok utandm eydir bu; belki bir hrsz olsaydm bile bu kadar utanmazdm. ok gururlu bir insanm ben, ama u halim149le kendimi plak gibi hissediyorum ve kck bir hava deiimi bile beni mahvediyor... u eski psk, iren kyafetlerle beni grdn iin seni asla affetmeyeceimi anlam olman gerekirdi. Kurtarcn olarak- grdn adam, tpk sokak kpekleri gibi uann zerine saldryor, ua ise onunla alay ediyor!.. Karnda karlar gibi aladn iin seni hi affetmeyeceim ve bunun cezasn ektireceim. Her ey senin yznden oldu. nk ben, dnyadaki solucanlarn en aptal, en rezili, en tembeli, en kskancym... Solucanlarla aramda hibir fark yok, sadece onlar utanmann ne olduunu bilmiyorlar. Bense... Herkesin kmsedii biriyim. Ne yapaym, byleyim ite... Senin orada geberip gitmen de hi umurumda deil. Hi aklna gelmiyor mu, buraya gelip beni dinlediin iin senden tiksineceim? nsan, hayat boyunca yalnz bir defa iindekileri boaltr, bunun iin de iyice bunalma girmesi gerekir. Daha ne istiyorsun benden? Btn olanlardan sonra karmda nasl durabiliyorsun? Hadi ek git buradan, hadi!.. Tam o srada ok tuhaf bir ey oldu. Her eyi kitaplardaki gibi kafamda oluturup planladm iin bu olayn tuhafl beni ok artt. Rezil ettiim ve kmsediini Liza, beni ylesine iyi anlamt ki... Seven bir kadnn, kocasnn yznde hemen farkedecei eyi, mutsuzluumu anlamt. Yzndeki ekingen, alngan ifade kaybolmu, acmayla beraber bir hayret belirmiti. Kendime alak, namussuz gibi szler sarfedince ve alaynca, (ki, konuma boyunca alamaya devam ettim) Liza da ac iinde yzn buruturuyordu. Bir iki defa yerinden kalkarak beni susturmaya alt. Szlerimin sonunda, "Hadi git, ek git..!" diye bardm halde, buna aldrmam gibi grnyordu. ok gariptir ki, bana kzmamt; kendisini ben150 den aa grmesine ve gururunun bu kadar krlmasna ramen. indeki hislerin tamasn engelleyemeyecek bir hale gelmi olacak ki, ayaa frlad ve bana doru atld; ama sonra ekingenliinden, sadece bana doru ellerim uzatt. Bunlar olup biterken yreimin szladn, yzmn kzardn hissettim. Liza ise boynuma sarlm, sessizce alyordu. Ben de dizginleri braktm elden ve hkra hkra alamaya baladm.

zin vermiyorlar... yi olamyorum... diyebildim sadece. Sonra kendimi kanepeye attm hzlca ve sinir krizleri geirerek, yaklak on be dakika alamam srdrdm. Liza da yanma oturmu ve kollaryla bana sarlmt. Bu sinir krizi elbette ki bitecekti. (Sizlere utan verici bir ey anlatacam imdi.) Yzm eski deri bir yasta gmlm durumda yatarken, iimde baz eylerin harekete getiini hissettim. Bam kaldrp da Liza'ya bakmak bana ok zor geliyordu, utanyordum. Neden bilmiyorum, sadece utanyordum. Duygularm darmadan olmutu ve unlar dnyordum: "Artk her ey deiti. imdi Liza kahraman oldu. Sen de drt gn nce karnda utantan kvranan kzn yerindesin..." Bunlarn hepsi, kanepede yatarken zihnimden geen eylerdi. Aman Tannm, Liza'y kskanyor muydum yoksa? Bu soruya hl cevap bulamadm, o zaman da s-tnkr gemitim. Hayatmn tek gayesi, birilerini ezmek ve smrmek olmutu. Fakat dncelerle bir eyleri anlatmak ok zordur. O nedenle en iyisi, zerinde durmamaktr. 151Kendimi zorlayarak sonunda kafam kaldrabildim, nnde sonunda yapacaktm bunu. Yzne bakmaya utandm halde, o anda Liza'ya sahip olmak duygusu alevlendi iimde. Gzlerim ehvetle bakmaya balad ve Liza'nn ellerini smsk tuttum. Ondan nefret ettiim gibi onu deliler gibi arzuluyordum. Bu iki his birbirine kartka hrnlm daha da artyordu. Liza, nce korkulu bir aknlk an geirdi, ama ksa sreli oldu bu. Sonra byk bir istekle sarld bana. 152 Yaklak on be dakika sonra, odamda bir aa bir yukar dolarken, arada bir paravana yaklaarak Liza'ya bakyordum. Yerde oturmu, ban da yasta dayamt. yle zannediyorum ki, alyordu. ok fazla sklmtm. Neden kalkp gitmiyordu ki bu kz? Her eyi anlamt artk. Korkun bir biimde aalamtm onu. Ama bunlar anlatmamn ne gerei var ki? Az nceki ehvet anlarnn onu tekrar aalamay amaladn, iimdeki nefrete artk bir yenisinin daha eklendiini anlyordu. Dorusu u ki, onu delice kskandm iin ondan bu denli nefret ediyordum. Buna ramen onun her eyi bu netlikte grebildiinden pek emin deilim. Fakat, benim ne kadar alak bir herif olduumu ve hibir zaman onu sevemeyeceimi kesinlikle anlamtr. undan eminim ki, benim kadar alak ve namussuz bir herifin, dnyada bir einin daha bulunmadn syleyecekler. Bununla da kalmayp Liza'y sevmenin veya sevgisini kabullenmenin benim iin neredeyse zorunluluk olduunu syleyecekler. Ben de, "Neden olmazm?" diye 153kar kacam onlara. Ya sevmesi imknsz olan bir in-sansan ve sevgiyi manevi stnlk olarak grp, bask arac olduunu dnrsen? Ben, hayatm boyunca baka bir sevgi olduunu dnmedim. u anda da sevgiyi, seven insann kendisini esir etmesi olarak kabul ediyorum. Yeralt hayallerimde dahi sevgi, hep hayat kavgasnn iindeydi. Kurduum hayallerde hep nefretle balamtr sevgi, sonra da bir manevi zaferle sonulanmtr. Buna ramen sevdiim kadn ele geirdikten sonra bir trl ne yapacam bilemem. O kadar garipsenecek bir ey deil bu. Ruhen ylesine kmm ki, Liza'nn benden duygusal laflar dinlemek iin deil, beni sevdii iin geldiini farkedememitim. Kzcaz da bu nedenle utandrmaya alm, kk drmtm. Liza'y iinde bulunduu pislikten kurtaracak, onu hayatla bartracak tek ey sevgiydi... Odamda hzl hzl dolap, arada bir paravann arkasndaki Liza'y szerken, ondan pek de nefret etmiyordum aslnda. Beni en fazla skan ey, onun burada bulun-masyd. Hi vakit geirmeden buradan uzaklamasn istiyordum. Sonra da yeraltmda huzuru yakalayabilecektim. Gerek hayata hi alamamtm ve boulacak derecede bunaltyordu beni. Dakikalar gemiti, ama Liza ayn ekilde baygn-m gibi yatyordu. ylesine sabrszlanmtm ki, sonunda gidip paravann kapsn tklattm. Aniden yerinden frlad;

atksn, apkasn ve mantosunu aramaya balad. Galiba o da hemen uzaklamak dncesindeydi.'Bir iki dakika gememiti ki, yava yava paravann arkasndan kt, hareketsiz baklarn zerime dikti. Dudamn ucuyla glmsedim Liza'ya. Zorlama, srf kibarlk olsun diye yaplan bir glt bu. Sonra da kafam dier tarafa evirdim. 154 Liza, kapya doru ilerledi ve: Hoakal! dedi. Yanna kotum hemen, elini tutup avularn atm, sonra iine bir eyler sktrp tekrar kapadm. Yzn grmemek iin hzla arkam dndm ve odama doru ilerledim. imdi bile, btn bu yaptklarm yalanlayacak, aslnda bunlar istemeden, zoraki yaptm syleyecektim. Fakat yalan sylemek istemiyorum artk... tiraf ediyorum ki, onun avucunu ap iine bir eyler koymay, srf ac eksin diye planlamtm. Btn bunlar da Liza paravann arkasnda yatarken, ben de odamda dolap dururken kararlatrmtm. Fakat u da var ki, tm bunlar, iimden gelerek yaptn eyler deildi; srf huysuzluk etmek iin yapmtm. ylesine yapmack, hayal rn, kitaptan alnma bir huysuzluktu ki bu, ben bile fazla dayanamadm. Az nce yzn grmemek iin odama kamtm, ama imdi onu grmek iin sabrszlanyordum. Giri kapsna yaklap kulam dayadm. rkek bir sesle: Liza!.. Liza!.. diye fsldadm. Cevap gelmedi. Aa katlardan ayak sesleri duyar gibi oldum ve sesimi ykselterek: Liza!.. diye bardm. Yine cevap gelmedi. O anda aadaki caml sokak kapsnn yava yava ald, sonra da serte kapand sesi geldi kulaklarma. Merdiven aralndan bir uultu ykselmeye balamt. Gitmiti. Dalgn bir vaziyette odama dndmde skntdan boulacak hale gelmitim. 155Masann nnde, Liza'nn az nce oturduu sandalyenin yannda oturmu, anlamsz baklarm, ylesine yere dikmitim. Bir sre byle kaldktan sonra, birden srayverdim. Masann zerinde, az nce Liza'nn avucu-na sktrdm mavi, buruuk be ruble duruyordu. Bu, o be rublelikti. Evde aynndan baka yoktu. Ben odama doru hzla ilerlerken Liza da bu paray masaya frlatm-t demekki. Onun byle bir ey yapacan tahmin etmeliydim. Ama hi de dnemedim byle bir eyi... ylesine bencil bir insan olmutum ki, insanlar nemsememem yznden, Liza'nn byle bir ey yapabileceini hi de dnememitim. Buna tahamml edemedim. Telala zerimi giyinmeye baladm ve sonra da kendimi darda buldum birden. Liza, en fazla iki yz adm uzakta olabilirdi. Cadde ok sessizdi. Dimdik den kar taneleri, yollan ve kaldrmlar bir yorgan gibi rtyordu. Tek bir insan bile grnmyordu, ses namna da hibir ey yoktu. Sokak fenerleri bo yere, zntl bir ekilde gz krpyorlard. Byk kavaa kadar hzl admlarla yrdkten sonra birden durdum. Acaba ne tarafa gitmiti? stelik, ben neden peinden kouyordum? Neden? Ayaklarna kapanp alayacak, affetmesini mi isteyecektim? O anda gerekten de bunlar yapmak istiyordum. Yreim szlyordu. O an hatrladka, imdi bile ayn eyleri hissediyordum. "Fakat ne ie yarar ki?" diye dnmeye baladm sonra. Ayaklarna kapanp yalvardn iin ertesi gn ondan nefret etmeye balayacaktm. Onu mutlu edebilecek miydim? Neredeyse yznc defa, nasl bir insan olduumu anladm. Kzcazn hayatn zehir edecektim. Yamaya devam eden karn altnda, gzlerimi 156 uzaklara dikmi, bunlar dnyordum.

ok gememiti ki, kendime yeni dler bulmutum bile ve bunlar da acm hafifletiyordu. "Aalanm bir ekilde gitmesi daha iyi oldu. Aalanma gibi bir duygunun, insann ruhuna ac ektirdii gibi ereflendireceini de kim kabullenmez? Ksa sre sonra zaten kalbini kracaktm. Fakat bu durumda, kalbindeki bu ac hi silinmeyecek, iine dt pislik ne olursa olsun onu kurtaracak ve kini ruhunu temizleyecektir. Peki ama, bu ne ie yarar ki?" Burada yle bir soru geliyor aklma: Ucuz bir mutluluk mu, yoksa insann ruhunu ycelten ac m daha iyidir? Evet, hangisi iyidir? Btn bu dnceler, o gece zerime ullanmlar-d; yorgun, bkkn ve usan dolu o gecede. Hayatm boyunca hi bylesine ac hissetmemitim. Evden hzlca kp Liza'ya doru koarken, yar yoldan geri dneceimi dnememi miydim? Liza'y bir daha hi grmedim. Daha sonra neler yapt bilmiyorum. unu belirtmeden geemeyeceim: O gnlerde zntden neredeyse hasta olup yataklara decekken, aalanma ve nefret duygusunun insana kazandrdklarn dnerek teselli buldum. Btn bu yaananla rnzerinden ok fazla zaman geti; ama hl ruhumdaki izleri silinmedi. Gemie dair birok an yor zihnime ama... Ama, bu kadar yeterlidir diye dnyorum. yle sanyorum ki, bu notlar yazmakla da byk hata iledim. En azndan bu hikyeyi yazarken, byk bir utan duydum. Bu durumda benim yaptm edebiyat deil, sadece gnahnn bedelini demek. Darack dnyamda, insanlardan kopuk, manevi ola157rak rm, yeraltnda kinimle babaa nasl boutuumu anlatmak pek de ho olmasa gerek. stelik romanlarn bir kahraman olur, bense bir kahramann tamamas gereken tm zellikleri tayorum. Bizim gibi insanlar anlamann en kolay yolu budur. Bizler, yaama yabanclam, zorla yryen insanlar olduumuzdan dolay bu yazdklarm etkili olacaktr. stelik gerek hayata ylesine yabanclamz ki, adn bile duymak istemeyiz. Bunda da o kadar ileri gideriz ki, gerek hayat ancak kitaplardan renebileceimize inanrz. Peki ama, neden bazen olmadk hareketler yapp, aptalca arzular peinde kotururuz? Bunun nedenini biz bile bilmiyoruz. stelik, bu olmadk isteklerimiz gerekletiinde en ok zarar grecek olan da bizizdir. Srf denemek iin iimizden birinin balarn zp, esaretim kaldrarak zgrle kavutursanz bile, o yine esaret altna girmek isteyecektir. Eminim ki, bu yazdklarm okuduunuzda kzgnlktan ayaklarmz yerlere vuracak ve: Siz, kendi rezil hayatnzdan, kendi yeraltnz-dan bahsedin. Hepimizi kartrmayn bu ie! diye baracaksnz. Hepinizi bu iin iine katarak kendimi kurtarmaya alyorum. Ben, sizlerin yarm yamalak brakt eyleri sonuna kadar gtrdm. Sizler, korkaklnza "ll davran" klfn geirip, onunla teselli buluyorsunuz. u halde, sizlerden daha gerek bir hayat sryorum ben. yle bir dnn bakalm, bizler "canl"nn nerede olduunu, nasl bir ey olduunu, nasl ifade edildiini bile bilmiyoruz. Kitaplarmz elimizden alsalar, ylece ortada kalakalacaz. Sonra da kimi sevip kime kzacamz, kimden uzaklap kime yaklaacamz, hibir eyi bilemeyiz. Etiyle, kemiiyle gerek bir insan olmak, bizim iin o kadar zordur ki!.. Utanyor, ayp kabul ediyoruz bunu. "Ortalama insan" denebilecek, belirsiz bir tip olmaya alyoruz. Gerekte, bizlerin yaadn sylemek pek mmkn deil, uzun bir zamandan beri canl olmayan babalardan meydana geliyoruz ve bunu zamanla sevmeye de balyoruz. yle ki, eer baarabilsek, dncelerden domay bile kabul ederiz. Bu kadar yeter artk. Bir daha "Yeralt"ndan bir ey yazmay dnmyorum. Fakat elikilerle dolu, hasta ruhlu bu insann notlan bu kadar deil elbette. Daha fazla dayanamad iin yazmt bunlan. Biz ise artk burada bir nokta koymalyz sanrm. 158 159 FYODOR MHAOLOV DOSTOYEVSK

11 Kasm 1821 tarihinde Moskova'da dodu. Babas Yoksullar Has-tanesi'nde alan eski bir ordu cerrah, annesi de bir tccarn kzyd. Dostoyevski'nin ocukluu, zorba ve sarho bir babayla hasta bir anne arasnda geti. Dostoyevski, annesinin yardmyla evde balad renimini zel bir okulda srdrd. On alt yandayken annesini kaybetti. 1837 ylnda Petersburg Askeri Mhendislik Okulu'na girdi. O sralarda zellikle iddet ve cinayet konularn ileyen kitaplar okumaya balad. Okulu bitirdikten bir sre sonra, edebiyatla uraabilmek iin askerlikten ayrld. Daha sonra babas, kyller tarafndan ldrld. Bu srada paraszlk, sefalet ve sara nbetleri iinde buhranl bir hayat srd. 1846'da ilk roman nsancklar yaymland. Dostoyevski, Rusya'daki arlk idaresine kar faaliyetlerde bulunan bir grubun srdrd gizli toplantlarda yer almt. 1849'da arlk ynetimi, bu grup yelerinin tutuklanmasn emretti. inde Dostoyevski'nin de bulunduu 21 kiinin kuruna dizilmesine karar verildi. Hkmn uygulanaca srada arlk ferman akland ve Dostoyevs-ki'ye verilen ceza, Sibirya'nn Omsk blgesinde drt yl ar hapse ve er rtbesiyle drt yl askerlik hizmetine evrildi. Sibirya'daki drt yllk mahkmiyet hayat, byk ikence ve eziyetle yaptrlan ar ilerde almakla geti. Mahkmiyetinin son yllarn bir askeri inzibat taburunda geirdikten sonra 1857'de ocuklu dul bir kadnla evlendi; ancak bu evlilik mutluluk getirmedi. Dostoyevski'nin srgn hayat, ruhu zerinde derin izler brakt. 1862 ylnda yaymlanan l Evinden Hatralar, gerekte onun hapishane yaantsnn canl bir anlatmdr. Bu arada kardei ile birlikte nce Vremya, sonra da Epoha adl dergileri kard. Tm yaptlarnn anahtar olan Yeraltndan Notlar (Zapiski iz Podpol-ya), 1864 ylnda yaymland. Su ve Ceza (Prestupleni i Nakaza-ni/1866), Kumarbaz (grok/1867), Budala (dioM868), Ebedi Koca (Ve-n muzh/1870), Ecinniler (Besi/1872) gibi bayaptlar birbirini izledi. lk karsnn lmnden yl sonra 1867'de evlendi. Kumar tutkusu nedeniyle karsyla lkesinden ayrlarak Avrupa'nn kumarhanelerini dolat. Bir kz oldu, ama ld. Bu lm, onu deliliin eiine kadar getirdi. 1875'te Delikanl (Podrostok), 1876'da Bir Yazarn Gnl (Dnevnik pisatelja) ve 1879-8C'de Karamazov Kardeler (Brat'ja Karamazov) adl yaptlar yaymland 9 ubat 1881'de Petersburg'da ld. Dostoyevski, psikolojik roman akmnn en byk temsilcisidir. O, romanlarnda evresini ve bu evrede geen olaylar tasvir etmekten ok, eitli insanlarn dncelerini, ruh derinliklerini ilemi; bunlarn psikolojik, fizyolojik sorunlarn konu olarak ele almtr. Bu yzden romanlarnda hasta, sulu, isyankr, sadist tiplemelere sk rastlanr.ule Yaynlan: 50 Edebiyat/Dnya Klasikleri: 7 Orijinal smi Zapiski iz Podpolya ngilizce evirisi Notes From The Underground Editr A.Ali Ural Redaksiyon-Tashih Tarkan Kaba Dizgi-Sayfa Dzeni Yener Turan Kapak Ramazan Erkut Montaj Hasan Kurt Bask Burak Matbaas Cilt stanbul Mcellithanesi ule Yaynlan Piyerloti Cd. Dostlukyurdu Sk. No: 1/3 Yeil Ap. emberlita/STANBUL Tel: (0212) 516 82 93 - 638 32 91 - 638 57 54 Faks: (0212) 516 23 36 DOSTOYEVSK YERALTINDAN NOTLAR Trkesi Sha Girgin ULE YAYINLARI 1997SUNU

Fransz edebiyat Andre' Gide, Yeraltndan Not-lar', Dostoyevski'nin yazarlk hayatnn zirvesine ulat, onun btn eserlerinin kilit ta olarak grr. Dosto-yevski, aslnda uzun bir monolog olan bu yaptnda, bize bir yanda dkn, alakgnll (bu alakgnlll, irenlik bataklna gmlp bundan zevk almaya vardracak kadar), br yanda da kibirli (kibri, hayat mahvetmeye vardracak kadar) hasta ruhlu, kart duygular iinde gidip gelen bir insann yksn anlatr. Roman kahramannn patolojik halleriyle Dostoyevski'nin hayat arasnda baz paralellikler vardr. Srgn hayat srerken, kardeine yazd mektupta yle diyecektir Dostoyevski: "... Mia, bunun iin kzma bana sakn, dn ki yapayalnzm, frlatlp atlm bir ta parasym sanki. Otedenberi karamsar, hasta, alngan huyluyumdur. Btn bunlar dn ve szlanlarm haksz, aklma gelenler de sama ise bala beni." Kart duygular iinde mekik dokuyan roman kahramanndan szederken, bylesi bir zellie imkn veren eyin, Dostoyevski'nin zverisi ve boyun eii olduunu belirtmeliyiz; onu eine az rastlanr klan da, iinde tad o olaanst aykrlklarn bolluudur zaten. Bunu, Ecinniler'deki gnlk'n yazar diliyle Dostoyevski, yle ifade edecektir: "Bu kart duygularn byle birarada varolularn aklamaya kalkacak deilim." Delikanl'da ise bu durum, "Kart duygulardan meydana gelen kasrga, zihnimi altst ediyordu. Bunun tam anlamyla bir delilik hali olduunu sanmyorum," eklinde dile getirilecektir. Kitabn kahraman, ar hn duyduu zaman sevgiye, ar sevgi duyduu zaman da hnca ok yaklar. Dostoyevs-ki'nin romanlarnda bize sunduu ift karakterlilik ise farkl bir eydir. Bunlarn, olduka sk grlen o patolojik hallerle genelde hibir ilgisi yoktur ya da ok az ilgisi vardr. Bu gibi hallerde, z benliin zerine yerleen ikinci kiilik, zaman zaman onun yerini alr. ki ayr kiilik, ayn bedende iki ayr konuk vardr karmzda. Bunlar, yerlerini pepee birbirlerine brakrlar; birbirlerinden habersiz srayla ortaya karlar. Asl artc olan, tm bunlarn ayn zamanda oluu; herkesin kendine ait birbirini tutmaz davranlarnn ve ikili benliinin farknda bulunuudur. Dostoyevski'nin, bu romannda olduu gibi dier romanlarnda da bir dncesini akladktan sonra, bunun tersini savunduu, sk sk grlr. Dnceleri mutlak deildir Dostoyevski'nin; hemen hemen bunlar aklayan kiilerle ilintili kalrlar. Olaylar, birbirlerine karp dmlenirler; ahlaksal, psikolojik ve d unsurlarn birbiri iinde kaybolup yeniden bulutuklar girdaplardr bunlar. Hibir yalnlatrma, izgide hibir artma grmeyiz onda. Karmaklktan holanr, onu korur. Duygular, dnceler, tutkular an halde ortaya kmazlar... Yeraltndan Notlar, bu balamda bir benlik zm-lemesidir. Dostoyevski, bu eserinde de kendini ve kendi gibi hafakanlar iinde bouan ruhlarn yksn kaleme alyor. Bu notlar ve yazar tmyle bir hayal rndr. Bununla birlikte, etrafmza yle bir baktmzda, bu notlarn yazar gibi olanlarn aramzda yaamasnn yalnzca mmkn deil, ayn zamanda gerekli olduunu kabul ederiz. Ben, yalnzca yakn bir gemiin ska rastlanlan tiplerinden birini okuyucularma tantmak istedim. Bu tip, hl yaamakta olan bir kuan temsilcisidir. "Yeralt" adn tayan bu blmde, bu kii kendisini ve dncelerini anlatrken, toplumumuzda neden bulunduunu, bulunmasnn niin kanlmaz olduunu sanki aklamak ister gibidir, ikinci blm ise bu kiinin yaamndaki baz olaylar anlatan gerek anlardr. F. Dostoyevski uleYERALTINDAN NOTLARBRNC BLM YERALTI Ben, hasta bir adamm... i fkeyle dolu, ekilmez bir adamm ben. Sanrm, karacierimden de rahatszm. Dorusu, hastalmn ne olduunu, hatta neremin ardn bile bilmiyorum. Tbba, doktorlara sayg duyduum halde tedavi olmak iin hibir ey yapmadm. Dahas, bo inanlara bal olan biriyim; hem de tbba sayg duyacak kadar. (ok iyi bir renim grdm; bunlara inanmamam gerekir ama inanyorum ite.) Srf inadmdan tedavi olmak istemiyorum.

Siz, buna bir anlam veremiyorsunuz-dur herhalde. Ama ben ok iyi anlyorum. Huysuzluumla kimin cann yakacamdan bahsetmeyeceim elbette; nk bunu ben de bilmiyorum. Bildiim tek ey, byle hareket etmekle sadece kendime zarar vereceimdir. Bunu bilmeme ramen, srf inadmdan tedavi olmuyorum. 11 Karacierim anyormu, varsn daha beter arsn! Uzun bir sredir byle yayorum, belki yirmi yldr. u an krk yandaym. Eskiden alrdm, imdi ii braktm. Aksi bir memurdum, kabaydm; byle davranmak, bana haz verirdi. Rvet almadm iin kaba davranma hakkn kendimde buluyor, bylece avunuyordum. (Kt bir espri ama karalamayacam zerini. Yazarken gzel olacan sanmtm; u anda bunun byle olmadn ve szlerimin irkin bir bbrlenmeden teye gemediim gayet iyi biliyorum. Byle olduunu bildiim halde, yine de zerini karalamayacam!) lerini yaptrmak zere masama gelenlerle dilerimi gcrdatarak konuur, birinin cann sktm m, byk bir haz duyardm. Bunda da ou zaman baanl olurdum. Byleleri, genellikle psrk olur. Sadece kendini beenmi bir subaydan nefret ederdim. Bir trl yola gelmek bilmez, klcn akrdatarak karmda dikilirdi. Onunla klc yznden tam bir buuk yl mcadele ettim. Sonunda kazanan taraf ben oldum ve o da klcn akrdatmaktan vazgeti. Geri bu, genliimde olmu bir olay... Ama sevgili okuyucularm, benim asl ktlmn nereden geldiini biliyor musunuz? Ben, bu kepazeliimi her anmda, hatta en hrn olduum anlarda bile hissetmekten kendimi alamyordum. Aslna baklrsa, ne kt, ne de hrn biriydim. Btn hareketlerim, elence olsun diye yaptm samalklardan ibaretti. fkemden azm kprmken biraz olsun gleryz gsterip, nme ekerli bir bardak ay srld m yumuayverirdim. stelik duygulanrdm da... Ama sonradan kendime kzar, utancmdan aylarca uyuyamazdm. Huyum byleydi ite. Biraz nce aksi bir memur olduumu sylemitim ya, yalan! Hncmdan yle syledim. lerini yaptrmak 12 f iin gelenlere de, subaya da i olsun diye diklenirdim; gerekte hibir zaman aksi biri olamadm. imde her an bunlarn tam tersi olan duygularn varln hissediyordum. Bu duygularn yaamm boyunca beni brakmadklarn, dan tamak iin firsat kolladklarn biliyordum. Fakat buna izin vermezdim; bile bile engel olurdum. Bu yzden utantan yerin dibine giriyor, fkemden patlayacak hale geliyordum. Sonunda ylesine bir bezginlik verdiler ki, anlatamam! Bunlar yazarken sanki pimanm-m, zr diliyormuum gibi bir halim mi var baylar?.. Eminim, yle dnyorsunuzdur. Ama inann bana, sizin ne dndnz umurumda bile deil. Ben, kt bir adam deildim; daha dorusu, hibir ey olamadm ben: Ne aksi ne iyi, ne alak ne namuslu, ne kahraman ne de korkak. imdi, kendi keme ekilmi, akll olanlarn hayatta bir i tutturamayacaklar, tutturanlarn ise aptal olduklar gibi kin dolu ve sama sapan avuntularla mrm geiriyorum. Evet, ondoku-zuncu yzyl insan en bata iradesiz olmaldr, byle olmak onun iin bir zorunluluktur. alkan, iradeli bir adam, dar kafaldr. Krk yllk bir yaamdan sonra bu sonuca ulatm. u an krk yandaym ve krk yllk uzun bir yaam, ihtiyarln ta kendisidir. Krk yldan fazla yaamak ayptr, aalk bir ey ve ahlkszlktr. Bana ak yreklilikle, erefiniz zerine, kimin krkndan fazla yaadn syler misiniz? sterseniz, bunlarn kimler olduunu size ben syleyeyim: Aptallar ve namussuzlar... Bunu, btn o ak sal ve gzel kokular srnm saygdeer ihtiyarlarn yzne bile sylerim! Dahas, dan kp tm dnyaya haykrrm bunu! Buna hakkm var,

nk ben de altm yana kadar yaayacam. Hatta yetmii, sekseni bulacam!.. Durun, izin verin de biraz soluk alaym... Baylar, belki de sizi gldrmek istediimi zannedi13yorsunuz. Bunda da yanldnz. Ben, sizin tahmin ettiiniz veya edebileceiniz gibi akac biri deilim. Yaptm bu gevezeliklere kzarak (ki kzdnz hissediyorum) benim nasl bir adam olduumu sorarsanz size vereceim cevap, "sradan bir memurum"dan ibaret olacaktr. Sadece karnm doyurmak iin (srf bunun iin) altm; geen yl akrabalarmdan biri bana alt bin ruble miras braknca istifa ettim .ve hemen ardndan oturduum u keye yerletim. Eskiden de burada otururdum ama imdi iyiden iyiye yerletim. Buras, ehrin kysnda ve berbat bir oda. Hizmetim, ahmakl yznden alabildiine hrn, yal bir kyl kadnyd; stelik ondan yaylan iren koku, midemi bulandryordu. Bazlar, Petersburg'un havasnn salm bozduunu, ufack gelirimle bakentte yaamann ok zor olduunu sylyorlar. Btn bunlar ok iyi biliyor ve bunlar syleyen tm tecrbeli, akll tlerle yol gsterenleri iyi tanyorum. Ama yine de Peters-burg'da kalacam: buradan bir adm bile atacak deilim! Neden mi?.. Hi... Zaten gitmek ya da gitmemek arasnda bir fark yok benim iin. Akl banda bir adamn bahsini etmekten haz duyaca konunun ne olduunu bilir misiniz? Cevap, kiinin ta kendisidir. O halde, ben de kendimden bahsedeceim. 14 II Sevgili okuyucularm, sizin dinlemek isteyip istemediinizi bilmem ama, imdi size niin bir bcek bile olamadm anlatmak istiyorum. Size, unu tm itenliim ve ciddiyetimle syleyeyim ki, ou zaman bcek olmay ok istedim. Ama ne yazk ki, buna bile layk olamadm. Sevgili okuyucularm, yemin ederim, her eyin tam anlamyla farknda olmak bir hastalktr; hem de tmyle gerek bir hastalk. nsan iin, gndelik hayata dair daha yalnkat bir anlama gc, u ondokuzuncu yzyl aydnnn payna den anlayn yars, hatta drtte biri bile yeterlidir. Hele bu insanlar, yeryznn en umursamaz, en frsat kentlerinden biri olan Petersburg'da yaamak gibi bir felakete uramlarsa... (yle ya, kentlerin de frsat olanlar ve olmayanlar vardr.) Buna gre insanlar, sradan kiilerin ve becerikli olanlarn anlay gleriyle yetinmeliydiler. Bahse girerim, btn bunlar, gsteri iin, belki de klcn akrdatan subaymz gibi kaba bir bbrlenme ve i adamlarm kmsemek iin yazdm dnyorsunuz. Fakat sevgili okuyucularm, siz hi hastalklaryla gurur duyanlar, stelik bunlarla gsteri 15yapmaya kalkanlar grdnz m? Ama byle eyler de oluyor ite... stelik bunu herkes yapyor; hastalklaryla gurur duyuyorlar, belki herkesten ok ben yapyorum bunu. Bo yere tartmayalm; sylediim eyin anlamsz olduunun farkndaym. Ama una olduka inanyorum ki, anlay gcnn sadece fazlal deil, kendisi bile hastalktr. Bence yledir. Bu konuyu u an iin bir yana brakalm da siz, bana unu syleyin: Baz zamanlar, hem de nasl sylesem, eskilerin deyimiyle, "btn gzel, yce eylerin inceliini anlamaya hazr olduum srada, evet tam o srada, bunlar hissedeceime, sama sapan hareketler yapyorum. Sylemeye altm u ki, belki de herkesin yapabilecei bu biim-siz hareketleri, hem de yaplmamas gerektiini anladm anlarda neden yapyordum? Neden "gzel ve yce eyler" zerine anlaym .derinletike daha ok bataa saplanyor ve boulacak gibi oluyordum? stelik bu, rastlant deil, kanlmaz bir hal olarak meydana gelmeye balamt bende. Bu durum bir rahatszlk, bir dengesizlik deil, sanki benim olaan halim gibiydi. Sonradan, bu hale kar koyma isteimin olmadn farkettim. Artk yaratlmn bir paras olduuna inanmak zereydim. (Belki de oktan inanmtm.) Bu zihinsel sanclar ilk balarda beni olduka zmt. Dier insanlarn benim yaadklarmla hi karlamadklarn dndmden, bunlar hep iimde

sakladm. Utanyordum. (Belki bu utan hl devam ediyor.) Petersburg'da geirdiim o rezil gecelerin sonunda eve dnnce, yaptklarmn dzeltilemeyecek hatalar ve kepazeliklerle dolu olduunu grr, yine de iten ie garip bir haz duyardm. Dier taraftan, farknda olmadan kendimi ypratyordum. Bu ypranma, nceleri ac ektirmesine ramen, sonradan byk bir haz vermeye balad. Evet, gerekten, tam anlamyla haz duyuyordum. Dier insanlarn da bunu yaayp yaamadk16 larn anlamak iin bu konuyu onlara atm. yle aklayaym size: Kldnz anlamada varlabilecek en st snra varmann verdii bir hazdr bu. inde bulunduunuz kt duruma ramen, bundan kurtulup deiemeyeceinizi, hatta yeterli vaktiniz ve inancnz olsa bile, bu deiimi aslnda sizin istemediinizi bilmenin tadna doyum olur mu? stelik deimek isteseniz ne olurdu ki, zaten sizin iin hibir k yolu yoktu. Burada en nemli nokta, btn bunlarn, stn anlayn doal ve temel yasalar gerei, bu yasalara bal olarak kendiliklerinden ortaya kmasdr. stn anlay kanununa gre aalk bir herif, ahlkszln farkederek bo eylerle kendini kandrmakta ve birtakm haklar kazanmaktadr. Of, yeter artk!.. O kadar laf ettim, buna karn bir ey aklayabildim mi? Bu iin zevkini nasl aklayacam? Ben bunun stesinden gelip, baladm ii sonuna dek gtreceim. Zaten kalemi de bunun iin aldm elime. Onurlu bir adamm ben. Bir kambur, bir cce kadar kuruntulu ve alngan biriyim. Buna ramen, birisi beni tokatladnda sevin duyduum zamanlarm olmutur. Doru sylyorum, bunda bambaka zevkler bulabiliyordum sanrm. Hi phe yok ki bu, kederden doan, kederin artmas ve insann durumunun glemesi orannda oalan bir zevktir. Tokad yiyen insann ruh dnyas sarslr, pestil gibi ezilir. Beni en ok sarsan, bir doa kanununa uyar gibi, her zaman her yerde, hakl veya haksz olsam da herkesten nce kendimi sulu grmemdi. Bu, ncelikle, etrafmdaki dier insanlardan daha akll olmamdan kaynaklanyor. (Ben kendimi, etrafmdaki insanlardan daha akll gryor, hatta inanr msnz, bu nedenle byk bir utan duyuyordum. Zaten hayatmda kimsenin yzne dorudan bakamaz, daima baklarm karrdm.) stelik bir suum daha vard: yiliksever biri deildim. Byle olmay beceremiyordum. yiliksever biri 17 lolsam da bundan faydalanamayacam bildiimden daha ok ac ekecektim. Bu zelliimi yerinde kullanamaz, adamn yapt doa kanununa uygundur diye dnp, onu affetmezdim. Bir davrann doa kanunu olmas, onu affettirmemeli ve unutturmamak; nk doa kanunu olmas, verdii acy hibir ekilde azaltmaz. Dier taraftan, iyiliksever deilim diye hakaret edenlerden almak istesem, bunu yapabilir miydim? Zannetmem, nk yapabilecek cesaretim yok. Neden mi cesaretim yok? Sizlere bu konuda bir iki sz sylemek istiyorum. 18 III almay ya da hayata kar kendisini korumay bilen insan bunu nasl yapar dersiniz? Bu insanlar, almay en byk ama haline getirdiklerinde, varlklarn-daki her eyi yok ederler. Kudurmu boalarn yapt gibi boynuzlann ne eer ve hzla hedefe koarlar; onlan bu durumda durduracak tek ey, karlarna kacak bir duvardr. (lerinden geldii gibi hareket edenlerle i g sahibi adamlar, byle bir duvarla karlanca znk diye duruverirler. Bu insanlara gre duvar, daima dnen fikir adanlan, yani bizim iindir; bununla birlikte, kesinlikle bizi durduracak bir bahane deildir. Bu bahanenin ciddiliine hibirimiz inanmadmz halde, drt elle sarlmaktan da geri durmayz. Hayr, dierlerinin vazgeileri kesinlikle itendir. insanlar iin duvar, yattrc, huzur veren, hatta bir yerde mistik bir anlam tamaktadr. Neyse, duvar konusuna sonra dneriz.)

te ben, iten olan insan, tabiat anann sevgiyle, zenerek yaratt gerek ve normal insan olarak dnrm. Byle bir insan da delicesine kskanrm. An dere19cede ahmaktr bu insan, bunun tersim savunacak deilim. Ama normal bir insann ayn zamanda ahmak da olamayacam nereden bilebiliriz? Belki bunun, kendince gzel bir taraf vardr. Fakat benim bu konuda baz tereddtlerim var. imdi tabiat anann yaratt normal adamn karsna, laboratuar imbiinden geirilmi, stn anlayl bir adam koyalm. (Bunda da mistik bir hava var gibi baylar, ama ben pek emin deilim.) Bu stn anlayl insan, normal insanlarn nnde bazen yle bir zlr ki, btn stn zelliklerine ramen byk bir itenlikle kendisini bir fare gibi grmekten alkoyamaz. Evet, gayet stn anlayldr ama sonuta bir fare olmutur. Karsnda ise kendisinden farkl bir varlk, bir insan vardr. Burada en nemli mesele, kimsenin ondan byle bir ey istememesine ramen, onun kendim bir fare olarak grmesidir. imdi bu farenin neler yaptna bir bakalm. Diyelim ki, fareyi kzdran bir olay var; (bu, ok sk rastlanlan bir durumdur) ve fare almak istemektedir. inde I'homme de la nature et de la verite 'den ok daha fazla kin besler belki de. Kendisine ktlk yapp kzdrana ktlkle karlk vermek iin duyduu iren, alaka istek, I'homme de la nature et de la verite'den daha fazla onun iini kemirir. nk dieri doutan ahmaktr ve almay kendisine verilmi bir hak olarak dnr; ama fare, stn anlayndan dolay bunu kabul etmez. Sonunda sra asl ie, yani almaya gelir. Zavall fare, ilk kzgnlnn stne o kadar ok soru ve yeni kzgnlklar eklemitir ki, iinde bulunduu durum iyice glemitir. Her yann, phelerden, heyecanlardan, kendisiyle acmaszca alay eden i adam ve yarg klna girmi ii d bir insanlarn tkrklerinden oluan pis, kokumu, bulank bir amur yn kaplamtr. Bu durumda farenin izleyecei tek yol, her eyi bir kenara braka(*) Doa ve gereklik adam (Franszca). 20 rak, kendisinin de inanmad sahte bir glle utana skla delikiine kamak olacaktr. Pislik ve le kokan o iren yerde fare, kzdrlmann ve aalanmann etkisiyle sonsuz bir nefrete brnr. Daha sonra, krk yl boyunca, urad aalanmay en kk ayrntsna kadar hatrlayacak, hatta zerine utan verici birok uydurma an katarak kendisini yiyip bitirecektir. Bir taraftan dncelerinden utanrken, dier taraftan olanlar hatrlayp en ince ayrntsna kadar kurcalayarak, "olabilirdi" deyip yeni uydurma anlar ekler, balamak aklnn kesinden bile gemezdi. Hatta almaya bile kalkr; fakat bunu, miskin ve sinsice, byle bir hakk ve becerisi olmadna inanarak yapar. Dier taraftan, ta bandan beri bilir ki, almak istedii kiinin kl kprdamayaca halde kendisi ondan yz kat fazla zlecektir. Her geen gn artarak daha da byyen bir kinle bunlar lm deinde bir kez daha hatrlayacak ve... Btn bunlar, az nce szn ettiim o anlalmaz zevkin ruhunu yanstmaktadr. Souk, irkin bir yar mitsizlik ve yar inanla, krk yllk bilinli bir gmlme, zorlamayla oluturulan durumunun aslnda iinden k-labilir olmas, iindeki doyurulamayan arzular ve verilmi kesin kararlarn hemen ardndan gelen pimanlklar arasndaki hummal gelip gitmeler... te bu zevk ylesine ince, anlalmas o kadar zor bir duygudur ki, dar kafal, hatta sinirleri ok salam olanlar bile bundan en kk bir fayda salayamazlar. Siz, imdi pis pis srtarak, "Belki tokat yemeyenler de anlamaz," diyecek ve kibar bir ekilde, eer tokat yedimse, benim de bu konuda uzman olduumu ima edeceksiniz. Bunu aklnzdan geirdiinize bahse girerim. Merak etmeyin baylar, hi tokat yemedim; zaten bu konuda ne dndnz de beni ilgilendirmiyor. Hatta unu syleyebilirim ki, hayatm boyunca karma pek tokat atma frsat kmad iin zlyorum. He21 pinizi fazlaca ilgilendiren bu konuyu burada keseyim de sizlere, sinirleri fazlaca salam olan fakat bunun yannda, birok zevkin inceliim kavrayamayanlardan bahsedeyim. Bu insanlar, yeri gelince bir kz gibi brerek boazlarn yrtarlar; geri bu durum, onlar insanlar

iinde ykseltebilir ama kk bir zorlukla karlatklarnda ise hemen bir keye siniverirler. Zorluk, bir ta duvar demektir. imdi, "Hangi ta duvar?" diyeceksiniz. Elbette, doa kanunlarndan, doa bilimlerinden, matematikten oluan bir ta duvar. Mesela biri kp, "Senin atalarn maymundur," dese ve bunu ispat etse, ister istemez kabul etmek zorundasn. Vcudundaki bir tek ya damlasnn, senin iin, dier yz binlerce insannkinden deerli olmas gerektii; erdemlerin, sorumluluklarn, inanlarn ve dier btn safsatalarn hep bu sonuca kt ispat edilirse yine itiraz edemezsin. Matematiin "iki kere iki drt eder" kesin sonucu vardr bunlarda ve itiraz etmeye kalktnz an savunmaya geerler: Aman efendim, nasl olur da itiraz edersiniz? Bu konu, iki kere ikinin drt ettii gibi kesindir. Doa size danmaz, beenmemeniz ya da kiisel istekleriniz onun umurunda deildir. Doay btn her eyiyle olduu gibi kabul etmek zorundasnz. Duvar duvardr ve buna benzer bir yn laf... Aman Tanrm, ya doa kanunlar ve iki kere ikinin drt etmesi houma gitmiyorsa? Bana ne, doa kanunlarndan, matematikten... Duvar ykmaya gcm yetmiyorsa, kendimi paralayacak deilim elbette. Ama nmde duvar var diye boyun emeyi de kabullenemem. Ta duvarlarn, iki kere ikinin drt etmesi kesinliinde evreni etkileyeceini dnmek, byk bir samalktr. Dier yandan, btn imknszlklar ve ta duvarlar grp anlayabilmek de gzel eydir dorusu. Btn 22 bunlara boyun emek size tiksinti veriyorsa, yalnz kalmak, mantn deimez kurallarna uyarak, tersim bildiiniz halde, ta duvarlar karsnda kendinizi sulayacak kadar irkin sonulara varmak ve aresizliinizden bir keye ekilip dilerinizi gcrdatmak ok gzel bir ey olsa gerek deil mi? Kzacanz birisi olmad ve hi olmayacan bildiinizden aresizlik iinde ehvet baygnlklar geirirsiniz. Aldatmaca, gz boyama ve el abukluklarndan bulank bir dnya yarattnz bile bile, kime, niin kzdnz bilmeden, tm bu aldatmacalar ve karklklar iinde yreiniz szlar; bilmedikleriniz arttka szlarnz da bir o kadar oalr. 23IV Hah, hah, hah!.. Gleyim bari... yleyse sizin iin di arsnn da bir zevki vardr! diyeceksiniz. Elbette! Di arsnn da bambaka bir zevki vardr. Bir ay boyunca bu ary ektiimden ok iyi biliyorum. Hi phesiz bu fke, da yansmayan bir fke deildir; sancl ve iniltili olur. Ama bunlar, iten olmayan sinsi iniltilerdir. Sorun da burada zaten. Ac eken insan, inlemekten byk bir zevk duyar; eer duymasayd, inlemesini rahatlkla durdurabilirdi. Bu gerekten harika, zerinde durulmaya deer bir rnek. Btn bu inlemelerle, ektiiniz aclarn amaszlndan dolay kk dtnz ifade eder, kl bile kprdamadan sizi bu kadar hrpalayan inanmadnz doa yasalarndan ikyet edersiniz. Karnzda bir dman yoktur ama sizi zen byk bir ac vardr. Wagenheim'm btn uralarna ramen dilerinizin klesi olmaktan kurtulamazsnz; sizin dnzda bir kuvvet isterse, di arnz hemen bitebilir ya da ay ekmeye devam edersiniz. Eer boyun bkmyor ve isyannza hl devam ediyorsanz yapacanz ey, ya kendinizi krbalatmak ya da duvarnz yumruklamak olacaktr. Nereden geldii belli olmayan ama iten ie hissettii24 niz bu alaylar ve aalanmalardan duyulan haz, bazen zevkin doruklarna ykselir. Rica ederim deerli okuyucularm, ondokuzuncu yzyl aydnnn, di ars ektiinin ikinci ya da nc gn inlemelerini dinleyiniz. Bu iniltiler, ilk gndeki gibi sadece di arsndan gelen, kaba bir kylnn iniltileri deildir; imdikilerin dedikleri gibi "topraktan ve halkn znden" syrlp, uygarlktan ve Avrupa kltrnden birok ey alabilmi insana yakan iniltilerdir. Bu inlemeler gittike irkinleir ve pis bir hrnla dnerek gnlerce, gecelerce devam eder. nlemelerinin hibir'fayda salamadn, bunun yannda, hem kendisini, hem de

etrafndakiler! gereksiz yere rahatsz ettiim ok iyi bilmektedir. nnde yrtnd insanlarn, yani ailesinin, bu inlemelerden bktn, onun imdikinin tam tersine yapmacksz, grltsz, marmadan inleyebileceim dndklerini ok iyi bilir. inde bulunduu bu yz kzartc durum, ona zevklerin en byn tattrr. "Nasl, sizi rahatsz ediyor, iinizi paralyor, kendi evinizde uyku uyutmuyorum ya! Uyumayn, dilerimin arsn her an siz de hissedin. Artk karnzda daha nce grnmeye alt gibi bir kahraman deil, tembel ve irret bir adam var. Tamam, yle olsun. Gerei ortaya karmanza sevindim dorusu. Pis pis szlanmalarm hounuza gitmiyor deil mi? yle olsun, imdi sesimi deitirip daha berbat bir tonla konuaym da grn gnnz..." Hl anlamadnz m deerli okuyucularm? Zannederim, bu zevkin btn inceliklerini anlayabilmek iin daha geni dnmeli, daha derin bir anlaya sahip olabilmeliyiz. Fakat siz, bunlar anlamyor ve glyorsunuz deil mi? ok sevindim. akalarmn zevksiz ve karmakark olduunu, iinde gvensizlik bulunduunu biliyorum; bu, benim kendime sayg duymadm gsterir. Her eyi anlayabilen bir adam kendine sayg duyabilir mi? 25 V Kk drlmekten zevk almaya alan bir adamn kendisine sayg duyduu sylenebilir mi? mitsizlikle dolu bir pimanlkla sylemiyorum bunu. Kendimi bildim bileli, "Balayn babacm, bir daha yapmayacam," demekten nefret etmiimdir. Bunlar sylemek bana hi de zor gelmiyor, aksine ok kolay sylyorum. En kts de, hi suum olmad halde bilerek yakalanmamd. Byle zamanlarda da duygulanr, pimanlk duyar, alardm; kukusuz bunlar da kendimi kandrmak iindi. Aslnda hibir ktlk yapmadm halde, iimde bunun tohumlarn tayordum. Doa kanunlar hayatm boyunca beni her eyden ok ypratt halde, bu kez onu da sulayamazdm. u anda bunlar dnmek ruhuma sknt veriyor; o zamanlar da bunu hissederdim zaten. Aradan bir dakika bile gemeden, btn o duygusallklarn, pimanlklarn, deieceime dair verdiim szlerin yalan, hem de ok kt birer yalan olduunu anlyordum. Durup dururken kendimi neden bu skntlara soktuumu soracak olursanz, bo durmaktan bkp, canm skld iin kendime oyalanacak iler karrdm, diye cevap vereceim. 26 Gerekten de yle. Sevgili okuyucularm, kendinizi yle bir yokladnzda, bana hak vereceinizden eminim. Yaadm anlamak iin maceralar uydurur, bir tr yaam oyunu oynardm. Ka kere, ortada hibir sebep yokken gcenmeyi denemiimdir. Sonunda, ylesine bytrdm ki bu meseleyi, her eyin koca bir yalandan ibaret olduunu bildiim halde gerekten gcenirdim. Bu oyunu o kadar ilerletmitim ki, sonunda kendime hakim olamaz duruma geldim. Ak olmay denedim, hem de bir deil iki defa; inanr msnz, korkun aclar ektim. Ruhumun derinliklerinde ektiim acyla alay eden bir ses iittiini halde ac ekmeye devam eder, stelik delicesine akm-m gibi kskanlk krizleri geirirdim. Btn bunlarn sebebi can skntsyd baylar, kesinlikle can sknts... inde bulunduum tembelliin verdii sknt, beni haylazla itiyordu. Zaten haylazlk, bilin altndaki tembellikten baka bir ey deildir. Daha nce bahsetmitim, imdi yine tekrarlyorum: lerinden geldii gibi davrananlarla i g sahibi adamlar, dar kafal olduklarndan ok alkandrlar. Bu konuyu yle aklayabilirim: Bu dar kafal insanlarn akllan pek az olduundan, karlatklar bir meselenin ilk sebeplerini aratrmadan, nlerindeki ikinci dereceden sebeplere sarlrlar. leri rahattr, nk kendilerince en doru hareketi yapmlardr. En nemli mesele de bu zaten. nsan, herhangi bir ie girimeden nce, btn tereddtlerden syrlarak bir i huzuru salamaldr. Peki ama kendimi nasl kandracam? Bana destek olacak balang noktalarn, ilk sebepleri nereden bulacam? Karma kan her meselede, grdm ilk sebebin hemen ardndan bir nceki sebep geliyor ve bu, bylece srp gidiyordu. Btn bunlar, stn anlayn ve derin dncenin temelidir. Burada, yle grnyor ki, doa kanunlaryla tekrar

karlayoruz. Size almaktan bahsetmitim az nce, hatrlyor musunuz? (Belki bunu anlamamtnz.) nsann, hak yerini bulsun diye ald sy27lenir. Bu durumda ilk sebebin "adalet" olduunu syleyebiliriz. nsan, iinde bir huzur hissettikten sonra doruluuna inanarak rahat bir ekilde alabilir. Ben, alma duygusunda ne adalet ne de erdemlilik gremiyorum; insan, huysuzluundan dolay alr sadece. Kafamdaki btn sorular ortadan kaldracak bir ey olmadndan, huysuzluumla temel sebep boluunu doldurabilirdim. Ama u var ki ben, kzgnlk bile duyamyorum. (Az nce baladm konu da buydu zaten.) Huysuzluum, hep o uursuz doa kanunlar yznden kimyasal analizlerden geiyor. Bakarsnz ki, asl madde umu, sebeplerin hepsi buhar olmutur; hakaret, artk kimsenin suunun olmad di ars gibi masum bir hale gelmitir. Bu durumda yaplacak tek ey, duvar daha iddetli yumruklamaktr. Asl sebebi bulamaynca da her eye bo verir, byk bir bkknlk hissedersiniz. Bir defack da akln bir keye brakarak, ilk ve asl nedenleri aramadan, derinlemesine dnmeden, sadece bir eyler yapm olmak iin sev ya da nefret et. Sonuta koca bir sabun kp ve her zamanki tembelliin kacaktr karna. Deerli okuyucularm, kendimi bu kadar akll grmem, belki de, yaamm boyunca baladm hibir ii bi-tiremememden kaynaklanyor. Herkes gibi ben de geveze, ekilmez bir boboaz olsaydm ne olurdu? Btn akll insanlarn kaderinde, geveze olmas, yani baka bir deyile, havanda su dvmesi yazldr. 28 VI Btn bu haylazlklarm, tembelliimden ileri gelseydi keke. Tanrm, ne byk sayg duyardm o zaman kendime. Tembellik de olsa, benim de bir zelliim olur ve bu, kendime sayg duymam salard. Birisi beni, "Kim bu adam" diye sorduunda, "Tembelin biri" yantn alrd. Ben ise bunu duyduumda ok mutlu olacaktm. Artk benim de bilinen bir zelliim, insanlarn hakkmda syledii szler olacakt. Ne diyorsunuz siz, "tembel" bir aka deildir; bir unvan, bir makam hatta koca bir gelecektir. Alay etmeyin benimle, bu gerekten byledir. Bu durumda, en gzde derneklerden birine ye olurdum, yaptm tek i de kendimi beenmek olurdu. Tandm birisi vard, adam hayat boyunca Lafitte arabnn uzman olmasyla vnd durdu. Bu zelliinden dolay, hibir phe duymadan, kendisini erdemli bir insan olarak kabul ediyordu. lrken, byk bir i huzuruyla beraber, zafer kazanm insanlarn o esiz mutluluunu da tatmt. Elbette, bunda yerden ge kadar haklyd. Tembel olabilseydim, buna bir de oburluk eklerdim. Ama yle sradan bir tembel obur deil. Btn gzel ve yce eylere ilgi duyan 29tembel oburlardan olurdum ben. Uzun zamandan beridir bunu hayal ediyorum. Bu "gzel ve yce eyler" krk yamdayken bana hayli sknt verdiler; ama krk yamdayken oldu btn bunlar. Bir de o sralarda, ah, genlik yllarmdayken kacaklard ki karma. O zaman ok abuk bir i de bulurdum kendime ve btn o gzel ve yce eyler erefine ierdim. Kadehime nce bir damla gzya aktmak, daha sonra onu btn gzel ve yce eylerin erefine kaldrmak iin hibir frsat karmazdm. Dnyadaki her eye gzellik ve ycelik penceresinden bakar, en kt, en irkin eylerin bile gzel ve yce olan taraflarn grrdm. Bunun yannda, istediim an, sulugzl bir insan olurdum. Bir ressam, Ghe (*) ayarnda bir resim yapt diyelim; hemen ressamn salna ve erefine kadehimi kaldrrdm, nk btn gzel ve yce eyleri seven birisiydim ben. Bir yazar, "Cannz nasl isterse" diye bir eser mi yazd, hemen "Cannz nasl isterse" iin kadehimi kaldrrdm. Size syledim ya, "gzel ve yce" ne varsa hepsini severim. Bununla beraber, insanlarn bana sayg duymasn bekler, istediim saygy gstermeyenlerin yakasna yaprdm. Huzur iinde yaayp, gsterile lmekten daha gzel ne olabilir! Byttm gbeimi, kat olmu gerdanm ve kepazece yukarda tuttuum burnumu grenler: "u kalantor herife bakn! nsan olacaksa byle olmal,"

derlerdi. Ne olursa olsun deerli okuyucularm, yaadmz u olumsuz zamanda bu tr gzel szleri kim duymak istemez ki? (*) Ghe, 19. yy. tannm Rus ressamlarndan. 30 VII Ama btn bunlar, gzel hayallerden baka nedir ki? Ltfen syler misiniz, insanlarn karlarnn nerede olduunu bilmemelerinden dolay ktlk yaptn ilk kez kim ortaya atmtr? Szgelimi, kafas aydnlanan, gerek karlarn grebilen insan, kirli ilerden uzak durarak, bir anda asil ruhlu biri olabilirmi. Bilinli olarak kendi karlarnn tersine hareket eden hi kimse olmayaca iin kalan tek yol, iyilik yapmak olacakm... Hey gidi ocuk; saf, temiz yrekli bebek! Dnya kurulduundan beri insanlarn sadece kendi karlarn dnerek hareket ettikleri hi grlm m? u halde gz gre gre, yani gerek karlarnn neler olduunu bildii halde bunu nemsemeden, baka tehlikeli yollara atlan milyonlarca insana ne demeli? Bu insanlar bu ekilde hareket etmeye iten bir tek sebep yoktu; sanki kaderin onlar iin izdii yoldan yrmek istememi, inatla, bakaldrarak, karanlklar iindeki yeni, zorlu ve kark yollara girmilerdi. Dikkafallk, kiisel karlardan daha tatl grnmtr onlar iin. kar!.. kar da neymi? Kesin bir ekilde, insanlarn karlarnn nerede olduunu syleyebilir misi31niz? nsan, bazen kendisi iin iyi olan deil de kt olan isteyebiliyor, hatta yapmak zorunda bile kalabiliyor; ya buna ne demeli? Bu durum, teki kuraln deerini ortadan kaldryor. Sizce buna imkn var mdr? Demek glyorsunuz, gln ama nce u soruma cevap verin ltfen: nsanlann karlar tek tek saylabilir mi? lerinde hibir snflandrmaya sokamayacaklarmz yok mudur? Bildiim kadaryla deerli okuyucularm, siz, insan karlarn, istatistik bilgilerinden ve ekonomik formllerden karmsnz. Size gre insan karlar refah, zenginlik, zgrlk ve rahatlktan oluur. Btn bunlara kendi isteiyle, aka srt eviren bir insana siz de, ben de cahil, deli adam gzyle bakmaz myz? Btn istatistikiler ve bilginler, insanlarla ilgili birtakm hesaplar yaparken, insanlarn karlarndan birini daima gzden karrlar. Hatta bu karn nasl kullanlmas gerektii zerinde bile durmazlar; oysa tm hesaplar ona kmaktadr. Ne olur sanki, bu kan da listemize alsak? u var ki, en kt durum, bu karn hibir snflandrmada, hibir listede bulunmamasdr. Benim bir dostum var baylar... stelik o, sadece benim deil, sizin de dostunuzdur; onunla dost olmayan yoktur zaten. Bu dost, bir ie balamadan nce akl, mantk kurallarna gre nasl hareket edilmesi gerektiini ak, gzel ve tatl bir dille ifade eder. Btn bunlarn ardndan gerek, normal bir insann karlarndan heyecanl, tutkulu bir ekilde bahsederek, aslnda ne kendi karlarn ne de erdemlilii anlamayan miyoplarla alay eder. Hemen ardndan, bir eyrek saat sonra, gerekte hibir sebep yokken, btn karlarn hie sayan bir igdyle bambaka bir yol izler; yani az nce sylediklerinin tam tersini sylemeye balar: Akln ve mantn kurallarn, insanlarn karlarn hie sayar. unu da belirteyim: "Dostum" diyerek genel bir anlam belirttiim iin btn 32 suu ona yklemek biraz zordur. Deerli okuyucularm, zerinde durulmas gereken en nemli konu udur: nsana en stn karlarndan daha stn gelen bir ey ya da (mantn snrlar iinde kalmak iin) son derece faydal (az nce hibir listeye girmediini sylediim) baka bir kar yok mudur? nsanlar, gereini hissedince, bu kar uruna akl, eref, huzur, refah gibi btn gzel ve faydal eylere kar gelebilirler. Bunlar, en deerli, en kkl, en yararl olarak grdkleri bir kar iin yaparlar. Demek ortada bir kar var yine! diye szm keseceksiniz. Size her eyi anlatmama izin verin. Laf cambazl deil mesele; bahsettiim kar, tm snflandrmalarmz, kiilerin mutluluu iin uraan insansever-lerin kurduu sistemleri parampara etmektedir. Szn ksas, bu kar, her eye engel olmaktadr. Ama sizlere bunun adn sylemeden nce, kendi

aleyhime hareket edecek olsam da, birka sz sylemek istiyorum. Bence tm bu sistemler, insanla gerek, normal karlarnn ne olduunun sylenmesi ve bu karlarn salanmasyla herkesin hemen iyi ve soylu olaca fikri, imdilik sadece varsaymdan ibarettir. Evet baylar, yalnzca bir varsaym... Aslna bakarsanz, insanln gelimesinde kiisel karlara dayanm olan bir sistemi temel kabul etmek, Buckle'n (*) uygarln insanlarn yumuatt, bu nedenle onlar da daha az vahi, savamaya daha az yatkn duruma getirdiini savunmasna benzer bence. Bu ekilde bir mantk yrtlerek byle bir sonuca ulalabilir. Fakat insanlar sistemlere, baz soyut kavramlara o denli baldrlar ki, sadece mantklarn hakl karmak iin gerekleri gz gre gre deitirmeye, gzlerini kapayp kulaklarn tkamaya razdrlar. Bu, ok anlalabilir bir rnek olduu iin ele aldm. yle bir bakn evrenize, kan gvdeyi gtryor; stelik ampanya gibi keyifli bir ekilde. (*) Henry Thomas Buckle: ngiliz tarihisi, 1821-1862. 33te size, Buckle'n da yaad ondokuzuncu yzyl! te, byk Napoleon ve bugnk Napoleon! te, sonsuz Kuzey Amerika Birlii! te size, bir karikatre benzeyen SchlezwigHolstein Prenslii!.. Uygarlk bizi nasl yumuatm, grelim. nsanlarn duygu eitliliini artrmaktan baka ie yaramaz uygarlk. Duygular eitlendike insan, kan dkmekten zevk almaya balar hale geliyor. Buna birok rnek gsterebiliriz; en ustalkla ilenen cinayetlerin, ou kez kltrl, aydn insanlar tarafndan yapldna dikkat ettiniz mi? Attila'larn, Stenka Ra-zin'lerin (*) ustalkta geemeyecekleri bu adamlar, eer onlar kadar dikkat ekmiyorlarsa bunun tek sebebi, ok sk rastlanmalarndan dolay alkanlk haline gelmeleridir. Uygarlkla beraber insanlar, daha ok kan dkmese-ler de, daha kt, daha iren birer cani olmulardr. Eskiden hak iin kan dklr ve bu, byk bir rahatlkla, i huzuruyla yaplrd. Zamanmzda ise, insan ldrmek su sayld halde, cinayetlerin ard arkas kesilmiyor, stelik eskiye oranla daha da fazla. Kleopatra, (Roma tarihinden rnek verdiim iin balayn beni) cariyelerinin memelerine altn ineler batrr, onlarn lklarndan, ac iinde kvranmalarndan byk zevk duyarm. imdi siz, bunlarn, eski barbarlk dnemlerinde yapldn syleyeceksiniz. Mecazi anlamda insanlarn imdi de birbirlerini inelediklerini dnerek, yaadmz an da bir barbarlk dnemi olduunu syleyebiliriz. Barbarlk alarna gre gnmz insan, daha stn grl olmakla beraber, henz mantn ve bilimin gereklerini yerine getirmeyi renememitir. Bunun yannda, eski ve kt alkanlklar ortadan kaldrnca, ngr ve bilimin, insann zelliklerini tamamen deitireceine, doru yollara ileteceine inanyorsunuz. O zaman insanlarn kendi istekleriyle yanl yoldan gitmeyeceklerine ve iradeleri(*) Stenka Razin: ar'a kar isyan eden Don kazaklarnn nl isyancs, 1669-1671. 34 nin, karlarnn tersine davranmakta onlara engel olacana da inancnz vardr. Bunun yannda, bilimin insana birok ey kazandraca, (ki bu, byk bir lkstr) insann aslnda iradesinin ve kaprislerinin olmad, belki sadece bir piyano tuu ya da bir org civatas kadar deerli olduu inanandasnz. nsanlar, yeryznde doa kanunlar olduunu ve btn hareketlerinin kendi kiisel istekleriyle deil de doa kanunlaryla meydana geldiini anlayacaklardr. imdi karmzdaki tek sorun, bu doa kanunlarn kefetmektir. Bylece insan, hareketlerinden sorumlu olmayacak ve hayat, onun iin kolay hale gelecek. Daha sonra, insann btn hareketleri, matematiksel olarak yz binlik logaritma cetvelleri haline getirilecek; bununla da kalmayp, gnmzn ansiklopedik szlklerine benzer yararl yaynlar kacaktr. Bu yaynlarn iinde her ey kesin bir ekilde hesaplanmtr ve artk ne su ne de macera denen ey kalmayacaktr. te o zaman (btn bunlar, sizin szleriniz, benim deil) yeni, her eyiyle matematiin kesinliiyle meydana getirilmi bir ekonomik dzen kurulacak dnyada. Soru denen bir ey olmayacak ortada; nk cevaplar ok nceden hazr olacak. Sonra, sradan bir saray yaplacak; bunun zerine Anka kuu uup gelecek. Fakat u da var ki, (imdi bunlar ben

sylyorum) bu hayat skc deildir diye sz veremem. (Her ey matematiksel olarak hesaplannca insana yaplacak ne kalr ki?) Bunun yannda, bir tek yanl hareket bile grlemez; insan bu durumda can skntsndan neler neler uydurmaz ki? Altn ineler de bu can sknts yznden batrlyor zaten. En kts, (bunu da ben sylyorum) altn ineleri biz de ok sevmeye balarz. nk insan, inanlmaz derecede ahmak bir varlktr. Daha dorusu, ahmak deil de, bir eine daha rastlanamayacak kadar nankrdr. Btn bu mantk dzeni ierisinde, bayal yznden anlalan bir adam 35ortaya kp, elini beline dayayarak, "Ne dersiniz, u matematiksel hayat boverip, logaritmaclar cehenneme yollasak da biz, eslsi gibi ahmaka, canmzn istedii ekilde yaasak, nasl olur?" derse, inann bana hi armam. O adamn byle barmas ok da nemli deil, nemli olan, peinden gidecek insan yn... nsann yaratl byledir ite! Bunlarn hepsi ne kadar kk ve basit bir sebepten ortaya kyor; insan her zaman ve her yerde, aklnn ve karnn gsterdii deil de, cannn istedii yoldan yrmeyi sever. karlarmzn tam tersi eyler de isteyebiliriz, hatta bazen kesinlikle byle olmaldr. (Bu, benim kiisel dncem.) zgr, smrlanamayan isteklerimiz, kaprislerimiz, ou zaman lgnla kadar gtren hayallerimiz... Snflandrmalarn hibirine girmeyen, btn sistemleri ve dzenleri cehenneme yollayan, daima unutulduu halde, karlar listesinin en stnde bulunmas gereken kar bu ite! Baz bilginler, insanlara doal, erdemli isteklerin yeteceini nereden biliyorlar? Neden bizim, mantk ve kar kurallarna uygun olan istememiz gerektiini savunurlar? nsanlara gereken tek ey, nerede sonlanaca bilinmeyen, hr, babo istektir. Bu istek denen ey de... 36 VIII Hah, hah, hah!.. Fakat istek diye bir ey yok ki, diye szm keseceksiniz. Bilim, insan ylesine gzel netlie kavuturdu ki, hepimizin bildii istek, hr irade denilen ey... Durun biraz baylar, zaten sz bunlara getirecektim ben de; ama dorusunu sylemek gerekirse cesaret edememitim. Az daha, isteklerimizin kimbilir hangi eytann kontrolnde bulunduunu, bunun da ne kadar iyi olabileceini syleyecektim. Tam o srada bilim aklma geldi ve sustum. Zaten o anda da bu konuyu siz atnz. Gerekten, bir gn btn istek ve kaprislerimizin forml bulunsa, baka bir deyile, isteklerimizin nereden kaynakland, hangi kurallara gre meydana geldii, nasl gelitii, farkl durumlarda nasl ekil aldklarna dair kesin matematiksel formller ortaya karlsa... Bu durumda insanlar, eminim ki, tm isteklerinden vazgeeceklerdir. Listeye bakarak istemek ne tat verir ki? Sonra da insan, insan olmaktan ok, bir org civatas ya da ona benzer bir eye benzeyecektir. nk istei ve iradesi olmayan 37 insann org silindirindeki civatadan ne fark kalr ki? Siz ne dersiniz? Btn olaslklar gznnde bulundurarak, bunun olup olmayacam bir dnelim. Hmm, diyeceksiniz. karlarmzn neler olduunu bilemediimizden, ne istediimizi de ou zaman anlayamayz. Bu nedenle, kendimizce uygun grdmz bir kar elde edebilmek iin en ksa yolu seeceiz diye, aptallmzdan bir sr samalk yaparz. Belki btn bunlar hesaplanp kada dklnce (bu, olanaksz deildir; nk gelecekte insanlarn doa kanunlarm renemeyeceklerini dnmek, ok irkin ve anlamsz olur) iimizde istek denen ey kalmayacaktr. steklerimiz ve mantmz gnn birinde karlarlarsa biz, hibir eye istek duymayp sadece aklmzn sesini dinleyeceiz; nk mantmz ve aklmz n plandayken, sama sapan eyler isteyerek kendimize ktlk yapamayz. Kiisel isteklerimizi dzenleyip bir liste haline getirdiklerinde, (aka bir yana) btn isteklerimizi bu listelere gre belirleyeceiz. Diyelim ki, gnn birinde, birisine nanik yaptm; btn o hesaplar ve listeler, benim bu hareketi yapmam, stelik ben hangi parmaklarm kullanmsam onlarla yapmam yazyorlarsa, benim kiisel zgrlm nerede kalr? Bunun stne bir de okumu, bilgili

biriysem?.. O zaman, otuz yl ilerisine kadar hayatmda neler olacan hesaplayabilirim; sonu olarak, btn bu anlatlanlar gerekleirse, yaayacam her eyi nceden bileceimden, bana yaplacak hibir ey kalmaz. Doa, neyi, ne zaman yapacan ancak kendi bilir; bizler, onu kafamzda oluturduumuz gibi deil, gerekte olduu ekilde kabul etmeliyiz. te yandan bir liste, bir forml, hatta bir kimyager imbii istiyorsak, btn bunlar kabullenmekten baka aremiz yoktur. Biz istemesek de o, kendini kabullendirir zaten. Buraya kadar her ey gzel, ama ben imdi takl38 verdim. Felsefeye daldm biliyorum, ama krk yllk yeralt hayat geirdim, dile kolay! Biraz da hayal kurmama izin verin. Mantn ne kadar nemli bir zellik olduunu biliyorum, ama insann dnme ihtiyacn gidermekten baka ie yaramaz; fakat istek, hayatn tm anlamdr, stelik en kk bir hareketten yce manta kadar. u da var ki, dizginleri isteklerin eline verilmi bir hayat, lgnca yaanan bir hayattr; ama yine de hayattr, karekk almak deil. Diyelim ki ben, sadece mantm kullanp da hayatmn ancak yzde yirmisinden faydalanmak deil, yaam gcmn tmn kullanmak istiyorum. Aklm nereye kadar gidebilir? Akl ancak renebildiini bilir. (Baz eyleri hibir zaman renemeyecektir belki de... Bizi avutmasa da, bu gerei neden gizleyeyim?) nsan hayat ise bilerek ya da bilmeyerek birok aldanmalarla devam eder. Biliyorum ki, bana acyarak bakyorsunuz deerli okuyucular; bilgili, aydn, ksacas gelecein insannn kendi isteiyle karlarnn zdd bir ey istemeyeceini, bunun matematiksel bir kesinlik kazandn sylyorsunuz. Size katlyorum. Ama yznc kez size unu syleyeyim ki, insann bilinli olarak zararl, anlamsz, son derece budalaca bir istee kapld yalnz bir durum vardr: Sadece akla uygun eyler isteme zorunluluu olmayp, en aptalcasndan bile olsa, istemek hakkna sahip olmak. Bu sama, aptalca olan istek, bazen dnyadaki btn nimetlerden deerli olabilir bizim iin. Baz zamanlar bize aka zarar verdii, karlarmzla ilgili akla en yatkn olana ters dt halde bu istekler, dierlerinden daha ok yarar salayabilir. nk, bizim iin en deerli olan eyi, kiiliimizi korumaktadr. Baz insanlar bunun, bizim en deerli yanmz olduunu sylerler. stein bazen aklla bir noktada birletii de olur; akl ktye kullanmayp, gerektiinde ondan faydalanabilirsek, bu birleme ok yararl sonular verebilir. Ama u da var ki, istein aklla ciddi bir ekimeye girdii zamanlar vardr 39ve... ve... bilir misiniz, bu durum hem ok yararl, hem de vnlecek bir durumdur. imdi, bir an iin insanlarn aptal olmadm dnelim. (Aslna bakarsanz u sebepten, insanlarn gerekten aptal olduklarm syleyemeyiz: Btn insanlara aptal dersek, kime akll diyeceiz?) nsanlar aptal olmasalar bile, unu syleyeyim ki, dehetli nankrdrler. Evet, hem de ei bulunmaz bir nankr. Bana kalrsa insan, iki ayakl nankr yaratk diye tarif edebiliriz. Bu kadarla ye-tinirsek, en nemli kusuru unutmu oluruz. nsann en byk kusuru, Nuh Tufan'ndan balayp Schlezwig-Hols-tein dnemine dek sren erdemsizliidir. Erdemsizlik ve bunun sonucunda lszlk. nsanlk tarihine yle bir gz gezdirin, ne greceksiniz, ihtiam m? Belki bunun iin Rodos heykeli bile yeter! Anayevski, kimilerinin bu heykeli insanlarn yaptn, kimilerinin de doa tarafndan yaratldn ileri srdklerini bouna sylemiyor ya! Gzalclk m? O da olabilir. Yzyllar boyunca her milletin askerinin, sivilinin, yalnzca trenlerde giydikleri niformalara bakarsak, bunlarn karsnda armayacak bir tek tarihi yoktur. Tekdzelik mi? Bu da olabilir. Hep dvyorlar; eskiden de, imdi de, her zaman dvtler ve dvecekler. Tekdzelie bir tek rnein yetmeyeceini hepiniz kabul edersiniz. Szn ksas, insanlk tarihine birok ey, hasta bir hayal gcnn uydurabilecei her ey yaktrlr da, arballk yaktrlamaz. Daha sze bile balamadan, lafnz tkarlar aznza. Hayat, karnza erdemli, arbal, ll, sanki bu ekilde de yaanabileceini gstermek ister gibi, etraflarna k saan bilge insanlar da karr. "Eee, sonra?" diyeceksiniz. Sonras belli: Bu gsteri dkn insanlar, hayatlarnn sonlarna doru tamamen deierek akla

gelmedik lgnlklar yaparlar. Sorarm imdi size: Byle garip zellikleri olan adamlardan baka ne beklenir? Byle 40 bir insann nne btn dnya nimetlerini serin, mutluluk denizine, ba kaybolana, hatta su stnde kabarcklar kana kadar gmn; geim sknts ekmeyecek kadar da zenginlik verin. Ball kaymaklar yiyip, yan gelip yatsn; bunun yannda insan neslinin tkenmemesine de alsn... Btn bunlara ramen bu insan, nankrl yznden inanlmaz rezillikler yapar. Bal kayma gz grmez; bilinli olarak en zararl, kendi karna en ters den hareketleri yapar. Bunun tek nedeni, mantkl yaamaktan bkp en tehlikeli eylere kaan hayal gcn, her iine sokmak istemesidir. lgnca hayallerini, en beter aptallklarn brakmak istemez; nk bir piyano tuu deil de insan olduunu ispat etmek derdindedir. (Buna sanki ok ihtiyac varm gibi.) Aslnda tulara basp piyanoyu alan doa kanunlardr; ama bu al srasnda kimse liste dnda bir istekte bulunamayacaktr. stelik bu adama, fen bilimleri ve matematiksel sonularla, gerekten bir piyano tuu olduu ispat edilse bile o akllanmaz, sadece benim isteklerim olacak diye olmadk rezillikler yapar. Eer bunlara gc yetmezse, kendi kafasnda karklklar, korkun frtnalar yaratarak ac duymaya balar ve en sonunda isteini elde eder. Dnyann her tarafna lanetler saar. Lanet etmek, yalnz insana ait bir zellik olduundan (bu, insan dier canllardan ayran en nemli zelliktir), bu yolla isteklerini elde eder. Bir piyano tuu deil de insan olduuna kesin olarak inanr. imdi siz, btn bu karkln, karanln, lanetlerin listelerde nceden hesaplanp nlenebileceini, bylece de mantn ar basacan syleyeceksiniz. Byle bir durumda da insan, isteinin yaplmas iin deli taklidi yapar. Buna kesinlikle inanyorum ve doru olduuna da eminim. nsanlarn en nemli ii, sanrm, bir civata ya da piyano tuu deil de insan olduunu kendisine ispat etmektir. Bu nedenle ba belaya girse de, maara adamlarna dnse de onun iin farketmez. Gel de gnaha girme 41 imdi: Henz bu duruma gelmediimize, iradenin kimbi-lir hangi eytann emrinde olmasna ramen, en azndan varolduuna sevinme. Eer bana barma ltfunda bulunursanz, irademin zgr olduunu, onun yalnzca normal karlarma, doa kanunlarna ve matematie uygun olmas iin alldn syleyeceksiniz. Hadi efendim, i listelerle matematie dayanp iki kere ikinin drt etmesinden baka ey olmazsa irade nerede kalr? radem karmasa da iki kere iki drt ediyor. Bu, irade demek midir? IX 42 Sizlere aka yapyorum deerli okuyucularm ve akalarmn da ne kadar tatsz olduunu biliyorum. Ama sylediim her eyi aka olarak anlamak da doru deil. Dilerimi gcrdatarak taklyorum belki size. Ne olur baylar, iimi kemiren baz sorularn cevabn verin bana. rnein siz, insan, eski alkanlklarndan kurtarmak, iradesini bilimle ve ngryle uygunluk gsterecek bir ekle sokmak istiyorsunuz. Ama insanlarn bu deiimi geirmelerinin sadece "mmkn" deil, ayn zamanda "zorunlu" olduunu nereden biliyorsunuz? nsan iradesinin bu denli dzeltilmeye muhta olduu kararn neye gre veriyorsunuz? Szn ksas, btn bu dzeltmelerin insana fayda salayaca sonucuna nasl ulayorsunuz? Ak konumak gerekirse, akln ve matematiin destekledii, normal olarak grlen karlara uygun hareket etmemenin, insanlar iin bir kanun bile saylacana nasl bu kadar kesin bir ekilde inanyorsunuz? Bunlar, sizin tahminleriniz olmaktan teye geemez imdilik. Bir mantk kural olduunu kabul etsek de bunlar, btn insanlar iin geerli olmayabilir. Belki de benim deli olduumu d43sunuyorsunuz; izin verirseniz size aklayacam. nsann doduu andan itibaren yapcla, hedefine ulatracak bir mhendislie, szn ksas, ne yne olursa olsun, kendine

bir yol amakla sorumlu olduunu dnyorum. Kimbilir, belki de byle bir yol ama mecburiyeti, onda kaamak yapma istei uyandryordun ten olan insanlar, ne kadar ahmaka hareket ediyor da olsalar, atklar yolun bir yerlere gittiinin bilincindelerdir. Burada nemli olan, yolun nereye gittii deil, yolun var olmasdr ve akll, uslu ocuklarn mhendislik sanatn gzard etmemeleridir. nk hepinizin bildii gibi "Tembellik, btn kusurlarn anasdr." nsan yapcdr, retmeyi ve yeni hedefler edinmeyi sever; bu, bilinen bir gerektir. te yandan insan, neden her eyi ykmaya, parampara etmeye dkndr, sorarm size. Hadi cevap verin, neden? Bu konuda syleyecek birka szm daha var. nsanlar amalarna ulamaktan, yapmaya altklar yapy bitirmekten korktuklar iin ykmay, paralamay bu denli seviyor olmasnlar? Belki de insan, kurulan yapy uzaktan seyretmeyi seviyordur. stelik, bu binay sadece yapmay seviyor; iinde oturmay istemedii gibi sonunda da karncalar, koyunlar gibi animaux domestiques'e (*) brakmay dnyor. Karncalarn ev konusunda ok farkl dnceleri vardr; onlar, dibi sonsuzlua giden muhteem, salam yaplar kurarlar. Saygdeer karncalarn hayatlar, yuvalarnda balar ve orada da biter; bu kararl ve inat tavrlaryla ok onurlu bir hayat srerler. Buna karn insan, gelip geici hevesleri olan, tutarsz bir varlktr ve tpk satran oyuncular gibi hedefe ulamay deil de hedefe giden yollar daha ok sever. Emin olamayz elbette, ama insann ula(*) Evcil hayvanlar (Franszca). 44 mak iin abalad ey, hedefe giden bu yol olabilir; o da hayatn ta kendisidir zaten. Aslna baklrsa hedef, iki kere iki drttr yani bir formldr; ama bu forml, hayatn deil, lmn balangcdr. nsan, daima iki kere ikinin drt etmesinden az da olsa bir korku duymutur; tpk benim duyduum gibi. nsann urunda denizler at, hayatn tkettii hedefi, iki kere iki drttr; ama te yandan insann korkusu, bu hedefe ulamaktr. nk ulat an hedefsiz kalacann bilincindedir. lerini bitirip paralann alan iilerin gidecei yer meyhanedir, oradan da karakola derler nasl olsa. Aln size, en az bir hafta srecek ura. Peki ama, bizler nereye gideceiz? Bu nedenle hedefe her varta bir huzursuzluk duyulur. nsan, hedefe ilerlemeyi sever, ulamay deil; phesiz ok gln bir durumdur bu. in en ho taraf, insann daha doduunda gln olmasndadr. ki kere iki drt forml, yine de dayanlmaz ey dorusu. Bana kalrsa iki kere iki drt, byk bir kstahlktr ve etrafa tkrkler saan, elleri belinde, yol kesen bir klhanbeyinin ta kendisidir. ki kere iki drdn mkemmelliine inanyorum; fakat ondan daha stn olduuna inandm ey, iki kere ikinin be etmesidir. Peki ama siz, nasl oluyor da sadece olumlu, normal durumlarn, yani refahn, insan karlarna uygun olduunu -bu kadar kendinizden emin, hatta vnerek- syleyebiliyorsunuz? Aklnzn kar konusunda hata yapabileceini dnmediniz mi? nsann sevdii ey, sadece refah deil, ektii aclar da olabilir. nsann ektii aclarn, refahn salad mutluluktan daha yararl olmas da mmkndr. Bazen tutkuya varan bir sevgiyle acy sevdiimiz de bir gerektir. Bunlar anlamak iin dnya tarihini incelemeye hi gerek yok; hayat az da olsa yaayan bir insann kendine sormas yeter. Ben, yalnzca refah sevmenin, ayn zamanda ayp olduunu dnyorum. 45yiye mi ktye mi gtrr bilmem ama, bir eyleri krp dkmek, bazen byk bir keyif verir. Bu nedenle ben, ne yalnzca refah ne de yalnzca ac peindeyim. Ben, sadece kaprislerimden ve istediimde onu tatmin edebilmekten yanaym. Sra sarayda ac ekmek ise ok uygunsuz olur; nk ac, kuku demektir. inizde kukular oluturan bir sra saray, nasl olurdu sizce? Ben una inanyorum ki insan, olay karmaktan, krp dkmekten hibir zaman kendini alamayacaktr. Anlamann tek kayna, ac duymaktr. Notlarmn banda anlamann, insann ba belas olduunu sylemitim; ama insann bunu sevdiini, hibir zevke deimeyeceini de biliyorum. Anlama, iki kere iki ile karlatrlamayacak kadar stndr. ki kere ikiden

sonra, yapacak deil, renecek bir ey kalmamtr artk. Ancak be duyunuzu krletirerek derin dncelere dalabilirsiniz. Aslnda anlama da insan ayn sonuca ulatrr; ama hi deilse kendinizi yumruklayarak biraz toparlanrsnz. lkel bir davran olmasna ramen hi yoktan iyidir. 46 X Siz, sonsuza dek varln srdrecek bir sra saraya inanyorsunuz; gizlice de olsa dil karp nanik yapamayacanz bir saray... Bense sonsuz olduundan, sradan olduundan ve gnlmce hi nanik yapamayacamdan dolay korkarm bu saraydan. Yamur yaarken saray yerine bir tavuk kmesi grsem, slanmamak iin oraya girerim belki; ama kmesi de, beni yamurdan koruduu iin saray olarak gremem. imdi glerek, byle bir durumda sarayla kmes arasnda bir fark olmayacan sylyorsunuz. Evet, eer yaam gayemiz slanmamak olsayd, size katlrdm. Ben, yaadktan sonra, hayatnn saraylarda gemesini isteyenlerdenim; aslnda yaamn bundan ibaret olmadn bildiim halde. Benim istediim ey budur artk. Bu istekten kurtulmam istiyorsanz, benim hedefimi deitirmelisiniz. Kabul ediyorum, isteimi deitirip gzm baka eylerle kamatrn, baka bir hedef gsterin bana. Ama bunlar yapana kadar da kmesi saray olarak grmeyi beklemeyin benden. Sra saray uydurma olabi47lir; doa kanunlarna uymayan bu hayali, aptallmdan, insanlara zg eskimi, sama alkanlklara uyarak ben uydurmu olabilirim. Sra sarayn gerekte olup olmamas beni ilgilendirmiyor. Kiisel isteklerimde onu buluyorsam, daha dorusu isteklerim varolduka o da varsa, gerisi nemli deil benim iin. stediiniz kadar gln; ben alaylara katlanrm da, aken "karnm tok" diyemem. Ben, doa kanunlarnda varolduunu bildiim ksr dngyle yetinemeyeceimi ve uyuamayacam biliyorum. Yoksul kiraclarla bin yllk szleme yaplm, kapsnda her ihtimale kar Wagenheim'n tabelas bulunan bir binay, biricik hedefim olarak gremem elbette. steklerimi yok ettiiniz, ideallerimi deitirdiiniz ve bana daha iyi hedefler gsterdiiniz zaman peinizden gelirim ancak. "zerinde durmaya demez" dediiniz an, ben de size ayn cevab veririm. Ben sizinle nemli meseleler konuurken, siz beni dikkate almyorsanz, yle olsun, yalvaracak deilim. Benim yeraltm bana yeter. Kendi isteklerimle yaayabildiim srece, kurduunuz yapya tek bir tula koyarsam kahrolaym. Az nce, nanik yapamadm iin sra saray reddettiime bakmayn siz. Nanik yapmaya bayldm iin sylemedim bunu. Belki de, bir tek nanik yapacak yapnz olmamas beni kzdrmt. Dil kartlmayacak ekilde evreyi dzeltin, o zaman kran duygularm belirtmek iin dilimi bile keserim. nsanlarn nerelerde oturduundan ve bu evlerin yapsndan bana ne? Neden byle isteklerle yaratlmm ben? Acaba yaratl sebebim, var lmn-bir yalandan ibaret olduunu anlamak mdr? Btn amacm bu mu? nanmam. Size unu syleyeyim ki, benim gibi yeralt adamlarn sk kontrol etmek gerek. Krk yl yeraltnda sesimizi karmayz da, bir frsatn bulur yeryzne karsak, kimse daha susturamaz bizi. 48 XI Ulatmz sonu u, deerli okuyucularm: En iyisi hibir ey yapmamak! En iyi ey, bir keye ekilip seyirci kalmaktr. Bu nedenle diyorum ki, yaasn yeralt! Az nce yeryznde yaayan insanlar lesiye kskandm sylemitim, ama yine de onlarn yerinde olmak istemem. (Kskanmaktan hibir zaman vazgemeyeceim elbette, ama hayr, hayr, ne olursa olsun yeralt daha kazanl!) Hi olmazsa orada insan... Eeeh! imdi bile yalan sylyorum. Yalan, nk iyi olann yeralt deil, zlemini ektiim baka bir ey olduunu iki kere ikinin drt etmesi gibi biliyorum. Yeraltnn cehenneme kadar yolu var!

Ah! uraya yazdklarma bir inansam! Baylar, ye-jmin ederim, bunlarn tek kelimesine bile inanmyorum. in asl, belki inanyorum, fakat bir taraftan da szlerimin yalan olduunu hissediyorum nedense ve meraklar j ierisinde kvranyorum. Madem yle, neden yazyorsun bunlan? diyeceksiniz. 49 Hibir iiniz olmadan sizi yeraltna sokup, krk yl sonra "Ne durumdasnz?" diye sormaya gelsem, siz ne cevap verirdiniz? Hi insan, isiz bir ekilde, krk yl, tek bana braklr m? Belki de, beni kmser bir ekilde banz sallayarak, Bunlar ne kadar ayp, kltc davranlar! diyeceksiniz. Yaama derdini ektiiniz halde, karmak mantk yollaryla yaam tartyorsunuz. Srnak ve kstah olduunuz halde, bir o kadar da korkaksnz. Samaladnz zaman keyfiniz yerindedir, ama kstahlk yaptnz m rkp, etrafa zrler yadryorsunuz. Hem korkmadnz sylyor, hem de bize yaltaklanmaktan geri durmuyorsunuz. Bizi, fkeden dilerinizin gcrdadna inandrmaya alrken, dier taraftan da gldrmek iin nkteler savuruyorsunuz. ok skc nkteler yaptnz biliyorsunuz, ama edebi deerleri olmalar da hounuza gitmiyor deil. Gerekten de ac ekmi olabilirsiniz, ama aclarnza hi de sayg duymuyorsunuz. Samimisiniz, bununla beraber efendilik eksik sizde; gururunuz yznden ufack bir eyi mesele yapp iinizdeki gerei ortaya karyor, deerini dryorsunuz. Sylemek istediiniz bir eyler var, ama korkudan son szlerinizi kekeleyip duruyorsunuz. Ak konuacak kadar kararl deilsiniz, utanmazca bir korkaklk var sizde. Anlaynzla vnyorsunuz, bir taraftan da tereddtler tayorsunuz; nk mantnz alt halde yreiniz ktlkten kararm. u var ki, kalbi temiz olmayann anlay da olamaz. Hele o kstahlnz, srnamalarnz, krtmalarnz! Yalan, yalan, yalan... Yukardaki szler de benim uydurmalarm phesiz. Onlar da yeraltnn rnleri. Krk yl boyunca deliimde oturarak konumalarnz dinledim. Kafam bunlar50 la dolu olduu iin, uydurmak da kolay oluyor. Bunlar ezberleyerek edebi bir ekil vermem olduka normaldir. Eer bunlar yaymlayp, bir de size okutacam dnyorsanz aarm size. Neden sizlere, "Baylar, deerli okuyucularm" diye hitap ettiimi de bilmiyorum. Yazacam itiraflar ne yaymlanabilir, ne de birilerine okutulabilir. En azndan ben, kendimde byle bir cesaret grmyorum ya da buna gerek duymuyorum. Fakat iimde kar koyulamayacak bir istek var; ben de buna uymaya karar verdim. Mesele u: Her insann, herkese syleyemeyecei, sadece dostlarna aabilecei zel anlan vardr. Hatta dostlara bile alamayacak, insann ancak kendisine itiraf edebilecei srlar da vardr. Bunun yannda, kendimize bile aama-yacamz eyler vardr. En erefli insann bile hafzasnda bunlar epey kabarktr. Daha dorusu, insan onurlu olabildike bunlarn saylar artar. Getiimiz gnlerde, eski maceralarm kafamda toparlamaya karar verdiim halde imdi bir trl yapamyor, tedirginlik duyarak geitirmeye alyorum. Sadece hatrlamak deil, bir de yazmaya karar verdiim u anda bir deneme yapmak istiyorum. nsan, kendi kendisine tmyle iten olabiliyor mu? Heine (*) otobiyografi yazmann neredeyse imknsz olduunu, insann kendisine asla drst davranamayacan ileri srer. Heine'ye gre Rousseau, itiraflarnda birok yalan sylemi, bunlar da gururu nedeniyle bilerek yapmtr. Ben, Heine'n hakl olduuna inanyorum. nsan, sadece gururu yznden, kendisini cinayete kadar gtrebilecek yalanlara bulaabilir; byle bir gururu da ben ok iyi biliyorum. Ne var ki Heine, itiraflarn topluma sunan birinden bahsediyordu. Fakat ben, sadece kendim iin yazyorum. Okuyuculara hitap etmem, bunun (*) Heinrich Heine (1797-1856): nl Alman air.

51daha basit bir yazm ekli olmasndan kaynaklanyor; bunu aka belirtirim. Btn mesele, sadece ekilden ibarettir, yoksa yazdklarm hi kimse okuyacak deil elbette. Bunu sylemitim zaten. Notlarm dzenli yazmak iin uramayacam, aklma geldii gibi kada aktaracam. imdi szlerime taklarak, "Gerekten okuyucularnz olmayacana gre neden kendi kendinize, stelik de kat stnde baz artlar ileri sryor, dzenli deil de aklnza geldii gibi yazacanz sylyorsunuz? Neden byle bir aklama yapp, zr diliyorsunuz?" diyeceksiniz. Btn bunlara, Ne bileyim ben! diye cevap vereceim. Bu, tamamen psikolojik bir sorundur. Byle davranmamn nedeni, korkak olmamdr belki de. Ya da, yazarken ciddi olabilmek iin gzmn nne okuyucular getiriyorum, birok sebep olabilir. nemli bir nokta daha var: Neden bu notlar yazyorum ki? Okuyucular iin yazmadma gre, anlarm kada aktarmann ne anlam var? Aklmda tutamaz mym? Doru elbette, ama notlarm kat zerinde daha bir ihtiaml duruyor. Bylece etkisi artacak ve kiiliim stnde daha doru bir karara varabileceim; bir de buna slup gzellii eklenecek. Belki de iimi kada dkerek rahatlayacam. Yeri gelmiken syleyeyim, eski bir anm var ve u aralar ok canm skyor. Geenlerde takld kafama ve o zamandan bu yana hznl bir mzik gibi aklmdan kmyor bir trl. Fakat kurtulmam gerek ondan. Buna benzer yzlerce anm var benim. Arada srada bunlardan biri canlanarak beni ezmeye alr. Yazarak bunlardan kurtulacam dnyorum, denemekten ne kar ki? stelik, isiz gsz oturmaktan da ok skldm. An yazmak da bir i deil midir? alan insann iyi ve namuslu olacan sylerler, benim iin bu da bir ans... Kar yayor bugn; daha dorusu san, bulank bir sulusepken. Dn de, daha nceki gnlerde de yad. Beni rahat brakmayan o olay da, yaan bu sulusepken yznden hatrlam olmalym. yleyse bu, sulusepkene dair bir an olsun. 52 53KNC BLM SULUSEPKENE DAR Yanl yolun karanlndan Kandrp ateli szlerimle Alalm ruhunu kurtardmda Derinden ac ekerek Seni saran utanc ,Lanetledin pimanlk iinde. Unutkan yreini Cezalandrmak iin anlarla Benden nce olup biteni Anlatrken bana bir bir Aniden yzn kapadn ellerinle Ruhunda balayan isyanla Utanla ve dehet iinde sarslarak Gzyalarna bouldun. N.A. Nekrasov'un bir iirinden. O sralar yirmi drt yandaydm ancak. O zamanlar bile, danklyla ruhumu skan yabani bir hayatm vard, insanlarla grp konumaktan kanyor, zamanla daha fazla iime kapanyordum. altm yerde, kimsenin yzne bakmamaya gayret gsteriyordum. alma arkadalarm -hissettiim kadaryla- beni garip bir adam olarak grmekle kalmyor, ayn zamanda tiksinti 55duyuyorlard. Benden baka insanlar, neden kendilerine tiksintiyle bakldn hissetmiyorlar, diye dndm oluyordu. Memurlardan birinin iren yara izleriyle dolu, haydut suratna benzer bir yz vard. Ben, byle iren bir surata sahip olsaydm, sanyorum kimseye bakamaz-dm. Bir dierinin giysisi ylesine kirliydi ki, kokudan yanna yaklaamyorduk. Yine de ne klklarndan, ne iren suratlarndan, ne de psikolojik sorunlarndan ekin-miyorlard. Kendilerine tiksintiyle baklmas umurlarnda bile deildi, yeter ki amirleri byle bakmasn... Sonsuz gururum ve an titizliim nedeniyle kendime kar irenme derecesinde bir nefret duyuyordum; sadece bununla kalmyor, bakalarnn da bana ayn gzle baktn

dnyordum. Mesela, yzm ok irkin bu- luyor, ahmaka bir ifadesi olduundan pheleniyordum. Bu sebeple ie her gidiimde, ahmaklm grmesinler diye bir sr skntya girerek, rahat davranmaya alyor, yzme soylu bir anlam vermek iin urayordum. "Yzm gzel olmayabilir; soylu, anlaml ve ok zeki grnsn yeter!" diye dnyordum. Btn bunlar istiyordum, ama bir taraftan da, bunun hibir zaman olmayacam ac duyarak hissediyordum. Aslnda benim tek istediim, yzmn zeki grnmesiydi. Yzm zeki bulmalar artyla, ahmaka grnmeye bile razydm. En knden en byne kadar iyerindeki herkesten nefret ediyor, onlar hem kmsyor, hem de biraz korkuyordum. Bazen de onlar kendimden ok stn olarak gryordum. Bunlar, kendiliinden oluyordu: Ya kk ya da stn gryordum. Gururlu insan, ancak kendini bilen ve kendim byk bir titizlikle sorgulayp kmseyen insandr. Fakat u da var ki, insanlar kmserken de, stn grrken de, birisini grdmde baklarm hemen yere indiriyordum. "Acaba, u adamn baklarna dayanabilecek miyim?" diye denemeler yapar, 56 sonuta gzlerini ilk karan da ben olurdum. Kahrolacak derecede zlyordum buna. Bir yandan da gln duruma dmekten korkuyordum; bu nedenle greneklere uyarak, ounlua gre hareket ediyordum. Hareketlerimin dier insanlarnkinden farkl olmas, beni ylesine korkutuyordu ki! Farkl olmaya kim dayanabilirdi ki! Zamanmzn aydnlar gibi duygusallm hastalk derecesine ulamt. Bu aydnlar, bir srnn koyunlar gibi ayn, birbirinden miskin insanlardr. Belki de iyerimizdeki-lerden sadece ben aydn olduum iin, kendini korkak, kle ruhlu hisseden de yalnz bendim. Bu, sadece bir his deildi; ben, gerekten korkak ve kle ruhlu bir insandm. Hi ekinmeden sylyorum: Zamanmzda akll her insan, ayn zamanda korkak ve kle ruhludur; bu, byle ol-mahdr zaten. Bu, onlar iin ok olaan bir durumdur; hatta benim dnceme gre, yaratlma nedenleri de budur. Akll adamlann ayn zamanda korkak ve kle ruhlu olular, zamanmzda grlen baz tesadflerle aklanamaz; bu, her zaman byledir. Bu doa kanunundan nasiplenmemi hibir akll adam yoktur. Bir yerde kabadaylk edip vnenler, sakn ok sevinmesinler; nk baka bir yerde mutlaka pes edeceklerdir. Hibir zaman deimeyecek, kanlmaz bir sonutur bu. Kabadaylkta srar edenler, sadece eekler ve melezlerdir; onlar da bir yere kadar dayanabilirler. Hibir deeri olmayan bu yaratklar nemsememek daha iyidir. O sralar beni zen bir durum daha vard: Ne ben birine benziyordum, ne de bana benzeyen birisi vard. "Onlar beraberler, ben ise farklym," diye derin derin dnrdm. Bunlar da gsteriyor ki, o zamanlar ok toydum. Bazen de tam tersi hareket ederdim. e gitmekten son derece yorulur, eve hasta olarak dnerdim. Bunun arkasndan, kendiliinden bir duraklama, kaytszlk nbeti 57balar (zaten her ey bende nbetler eklinde oluurdu); kskanlm ve huysuzluumla alay ederek, kendimi romantik olmakla sulardm. yerindekilerle hi konumak istemezken, baz zamanlar, konumay brak, dostluk kurmak iin urardm. Onlarla aramdaki soukluk aniden ortadan kalkard. Kimbilir, belki de bu soukluklar, bende olmayan, kitaplardan edindiim zelliklerdir. Bu, imdiye kadar zemediim bir sorunumdur. yerindekilerle dostluu bir ara ylesine ilerlettim ki, evlerine gitmeye, kat oynamaya, iki imeye, zel meselelerimi konumaya baladm. imdi, izninizle konuyu biraz deitirmek istiyorum. Kularda genel olarak ba yldzlara ulaan Fransz ve Alman romantiklerini bulamazsnz. Hele u Franszlar; btn Franszlar barikatlarda can verse, nezaket gerei bile olsa deimeden, yldzlarn arksn sylemeye devam ederler. Bizim Rus topraklarnda saf, ba yldzlarda hayalciler yoktur ve bizi Almanlardan ayran da budur zaten. Akllarn Kostancolular ve Piyotr vanovi amcalarla (*) bozarak, onlarda idealimizi arama ahmakln gsteren zamanmzn eletirmen ve yazarlardr ki, bizim romantiklerimizi, Almanlarn ve Franszlarn balan yldzlarda romantikleriyle bir tutmaya kalkmlardr.

Halbuki bizim romantiklerimizle Avrupa romantiklerinin zellikleri birbirlerine ok zttr ve hibir Avrupa ls bizimle kyaslanamaz. (zin verirseniz, u eski, saygdeer, byk "romantik" szcn kullanmak istiyorum.) Bizim romantiklerin zellii, her eyi anlamak, ou zaman bizim en stn zeklarmzdan bile daha iyi grmek, hi kimseye boyun ememek, bunun yannda kimseyi de gcendirmemektir. r Bunlar, politik davranp dolambal yollardan geerek lojman, emeklilik hakk, nianla dllendirilme gibi baz karlarn gzlerinin nnde bulundurarak, hedeflerine ulamak iin birtakm cokulan, duygulu iir kitaplarn bile kullanmay adet haline getirmilerdir. Dier taraftan hayatlan boyunca "gzel ve yce eyler"i ilerinde saklarlar, bu nedenle deerli bir mcevher gibi kendilerini de koruma altna alrlar. Romantiklerimiz zengin adamlardr, ayn zamanda da korkun dzenbazdrlar. Bunlar hayat tecrbeme dayanarak sylyorum. Bu, romantiklerimizin zeksna baldr elbette. Aman, ben neler sylyorum! Bizim romantiklerimiz her zaman zekidir; benim bahsini etmek istediklerim, u ahmak romantikler, en iyisi onlar hesaba katmamak. Bunlar, en verimli dnemlerinde Almanlamlar ve hatta bazlar, cevherlerini koruyabilmek iin Weimar'a ya da Schwarzwald'a yerlemilerdir. Ben, iyerindeki grevimi ok kmsyordum; ama ne var ki, orada altm, geimimi saladm iin aka ktleyemiyordum. Sonuta ktlemiyordum ya, siz ona bakn! Bizim romantiklerimiz akllarn oynatsa-lar da nlerinde baka bir i seenei yoksa, seslerini asla karmazlar. Dier yandan, "spanya Krall" (*) hayalleri delilik derecesine varp akl hastanesine gnderilinceye kadar da kap dar edilmezler. Bizde aklm oynatanlar ancak zayf, soluk yzl sarnlardr. Romantiklerin ou, zamanla ok nemli yerlere gelirler. alacak derecede bir duygu bolluu ve zt hisler tarlar. O zamanlar bu dncelerle kendimi avuturdum, fikirlerim u anda da ayndr. Dlerinin son basamanda bile ideallerini brakmayan "geni yaratklar"n, bizde bu kadar ok olma nedeni budur. dealleri uruna kllarn bile kprdatmazlar, azl birer haydut, hrsz gibi davranrlar; fakat ilk (*) Gogol'n l Canlar'ndan iki tip. 58 (*) Gogol'n Bir Delinin Hatra Defteri'ndeki kahramannn samalkla59ideallerine duyduklan sayg hi kaybolmaz, ok namuslu bir ruha sahiptirler. Evet, sadece bizim lkemizde en aalk, en adi insanlar ayn zamanda ok namuslu olabilirler. unu tekrar belirteyim ki, bizim romantiklerimiz iinde iini bilen dzenbazlar (dzenbaz kelimesini iltifat olsun'diye kullanyorum) ylesine oktur ki... Bu insanlar ylesine gereki ve becerikli olabiliyorlar ki, amirleri akna dyor, evresindekilerin hayretten azlar ak kalyor. alacak bir ruh eitlilii bu; artk gelecekte nasl gelieceini, bizim iin nasl sonular douracan Tanr bilir! Ne de olsa elimizdekiler ok kymetli eyler... Bunu gln, kokumu bir milliyetilik erevesinde sylemiyorum. Eminim ki, yine alay ettiimi dnyorsunuz. Ya da tam tersi, bunlarn gerek dncelerim olduunu kabul ediyorsunuz. unu syleyeyim ki baylar, her iki dnce de beni ok memnun edecek ve byk bir onur verecektir. Ltfen, konu dna ktm iin balayn beni. Hibir zaman dostluklarm srdreniyor, hemen aray soutuyordum; stelik bu soukluu, toyluum nedeniyle selam kesecek kadar ileri gtryordum. Bunun yannda, byle bir dostluk sadece bir kez oldu; geri kalan zamanlarda hep yalnzdm. Evde en ok kitap okuyarak vakit geiriyordum. Bylelikle, iimdeki duygular d etkenlerle bastrmaya alyordum. Yapabildiim tek ey, sadece okumakt. Kitaplar, byk cokular, zevkler, aclar veriyordu bana; bu nedenle onlardan ok faydalandm syleyebilirim. Son derece bkknlk hissettiim zamanlar da oluyordu. Doal olarak hareket etme ihtiyac duyuyordum; o zamanlar karanlk, irkin, koyu bir -hovardalk bile denemeyecek- hovardalk peine dyordum. Her zamanki hrnlm yznden tutkularm ok keskin ve yakcyd. Gzyaslar

60 ve rpnmalarla gelen, isteri nbetlerine benzer bunalmlarm vard. Okumaktan baka yapacam bir i olmad gibi, gideceim bir yer de yoktu. Etrafmda beni kendisine ekecek, sayg duyabileceim bir i de bulamyordum. imdeki o korkun can sknts bende aykrlklara, elikilere kar byk bir istek uyandryor, her trl rezillii yapabilecek hale geliyordum. Laf bu kadar uzatp da kendimi hakl gstermeye altm sanmayn. Bu doru deil! Bakn, yalan syledim yine; aslnda tek istediim, kendimi hakl karmakt. Yalan sylememeliyim, kendime bunun iin sz vermitim. Hovardalklarm geceleri gizlice, korkarak ve yalnz yapardm; hemen sonra byk bir utan duymaya, lanetler yadrmaya balyordum. O zamanlar bile yeraltn ruhumda tayordum. Gece hovardalklarm yaparken, beni grecek ve tanyacaklar diye dm patlard. Bu nedenle hep karanlk, izbe yerlerde dolayordum. Bir gece kt bir meyhanenin nnden geerken, aydnlk bir pencereden, ierideki adamlarn bilardo masas etrafnda istekalarla dvtklerini grdm. Daha sonra, adamn biri pencereden darya atld. Baka zaman, bunu ok kt bir davran olarak grrdm; ama o anda dayak yiyen ve pencereden atlan adam ok kskandm. Daha da ileri giderek, "Belki ben de biriyle kavga ederim ve darya atlrm," diye dnp, meyhaneye daldm. Sarho olmadm halde, sadece can skntsndan bu ie giritim. Ne yazk ki, beklediklerim olmad. Pencereden atlacak cinste bir adam olmadm anlald ve kavga edemeden oradan uzaklatm. Oysa, daha meyhaneye girdiim an bir subay az61mm payn vermiti. Bilardo masasnn yannda yolu ka-patyormuum, subay da oradan gemek istiyormu; insan ne istediini sylemeli, deil mi? Fakat o, hibir ey sylemeden beni omuzlarmdan tuttu ve bir kenara iteledi. Sonra da, hibir ey olmam gibi yryp gitti. Dayak atmasn balayabilirdim, ama beni adam yerine koymayp itelemesi ok gcme gitti. Aramzda geleneklere uygun, edebi, gerek bir kavga olmas iin neler vermezdim! Onlar iin bir sinek kadar bile deerim yoktu. Subayn boyu neredeyse on ver-oktu (*); ben ise onun karsnda ufak tefek, clz birisi kalyordum. Elbette ki kavga karabilirdim ve adama vurduum an beni pencereden darya atard. Ama ben vazgetim ve iimdeki btn hncma ramen bir keye ekildim. Meyhaneden olduka heyecanl ve akn bir ekilde kp eve doru yol aldm. Ertesi gn bu acnacak hovardalma daha rkek, daha miskin, daha zntl, neredeyse alayarak devam ettim. Devam ettim ya, siz ona bakn! Subaydan korktuum iin onunla kavga etmediimi dnebilirsiniz, ama yle deil; ben, korkak bir adam deilim, sadece baz durumlarda ok ekingen oluyorum, o kadar. Yine glyorsunuz herhalde, ama size aklayacam bunu. unu ok iyi bilin ki, aklayamayacam hibir mesele yoktur. Ne olurdu sanki, u subay delloyu tercih edenlerden olsayd! Fakat o, bilardo istekalarm kullanmay veya Gogol'n Temen Pirogov'u (**) gibi st makamlara ikyet etmeyi sevenlerdendi. Bu tipler, dellodan ho(*) Arnn (71 cm.) 16'da biridir. Boy llerinde 2 arn sylenmeyip, fazlas verok olarak belirtiliyordu. (**) Gogol'n Evlenme'sinden bir kahraman. 62 lanmazlar; bununla birlikte, bizim gibilerle kavga etmeyi de kendileri iin kltc bir hareket olarak grrler. Onlar, delloyu sama bir dnce hrriyeti, Fransz buluu bir ahmaklk olarak gryorlard. Byle dndkleri halde, boylar on verok oldu mu, saa sola satamaktan da geri durmazlar.

Subaya kar olan ekingenliim, korkaklmn deil, iimdeki sonsuz gururun eseriydi. unu syleyeyim ki ben, subayn iri yapsndan da, yiyeceim dayaktan da, j pencereden atlmaktan da korkmu deildim. Onunla d-fvebilirdim elbette; bunu yapacak kadar cesaretim var-di. Fakat beni korkutan asl ey, byle bir olayn ruhum zerinde brakaca olumsuz etkiydi; ite sadece buna cesaretim yoktu. Beni o subayla dvmekten alkoyan dier bir neden de, bilardo saylarn yazan iren heriften tutun da, ilk bakta tiksinti uyandran, yakas bir kar ya balam, surat sivilceli, pasakl, ylk bir memura kadar oradaki herkesin, benim karlk verirken kullanacam edebi dili anlamayarak, beni alaya almalaryd. nk biz, insann erefi ile ilgili konulan (point d'honne-ur) sadece edebi bir dille konuuruz. "eref meseleleri", gnlk konuma diliyle konuulmaz. (ok romantik bir adam olmama ramen, hayatmda fazla gereklik vardr.) Subayn beni normal bir ekilde deil de, arkamdan tekmeleyerek bilardo masas etrafnda evireceini, sonra -acyarak belki de- pencereden darya frlatacan, btn bunlar olurken de oradaki adamlarn glmekten kat-lacaklarn ok iyi biliyordum. Bu olay elbette ki bylece bitmeyecekti. Subayla sokakta ok sk karlatmzdan onu iyice tandm. Onun beni tanyp tanmadn bilmiyorum, ama baz hareketleriyle, tanmad ynndeki dncelerimi kuvvetlendiriyordu. Daha sonraki birka yl boyunca onu nefret ve fke ile izledim. Yllar getike iimdeki kin de fazlalayor63du. lk nce bu subay hakknda gizli bir ekilde bilgi toplamaya baladm; fakat tandm hi kimse olmadndan baarl olamyordum. Bir gn sokakta yrrken adamn birisi ona soyadyla seslendi ve bylece soyadn renmi oldum. Baka bir gn de onu evine kadar izleyerek, kapcsndan hangi dairede, yalnz m, birileriyle mi oturduunu -bir kapcdan renilebilecek her eyi- tam bir grevennik ^ vererek rendim. Bir sabah, aslnda hi(*) edebiyatla uramadm halde, bu adamn karikatrize edilmi bir yksn yazmak ve btn pisliklerini ortaya karmak geldi aklma. Subayn meyhanede yaptklarn, biraz da yalan katarak byk bir zevkle yazdm. Adamn soyadn, okunduunda hemen farkedilecek ekilde yazmtm; fakat sonradan iyice dnp, bunu deitirmeye karar verdim. ykde deiiklikler yaptktan sonra "Yurt Hatralarna (**) (Otetchestvenniya Zapiski) gnderdim. ykm baslmad; nk o zamanlar bu trden yazlara allmamt. Canm ok sklyor, kzgnlktan atlayacak gibi oluyordum. Sonunda dayanamadm ve adam delloya davet etmeye karar verdim. Adama gayet gzel bir mektup yazarak, benden zr dilemesini istiyor, bunu yapmad takdirde delloya davet ediyordum. Subay, eer "gzel ve yce eyler"in ne olduunu bilse, koarak boynuma sarlr ve benimle dost olmak isterdi; ite bylesine gzel yazmtm mektubu. Byle bir dostluk ne kadar da iyi olurdu! O, beni gcyle korurdu; ben de onu bilgilerim ve dncelerimle yceltirdim. Kimbilir, daha neler olurdu? Adamn bana hakaret etmesinin zerinden neredeyse iki yl gemiti. Mektubumda bu zaman ok iyi anlattm halde, bu durumda dello istemek ok uygunsuz olacakt. Ne var ki, (bunun iin Tanr'ya krediyorum) mektubu gndermemitim. Mektubu gndermi olsaydm kimbilir neler olacakt, hatrladka iim rperir... Daha sonra birdenbire, ok kolay ve akllca bir ekilde cm aldm. Baz tatil gnlerinde leden sonralar Nevskiy'e kar, caddenin gneli tarafnda yrrdm. Bunun, pek de keyifli bir yry olduu da sylenemezdi. Kk drlmekten gelen byk aclarla kendimi yer bitirirdim; belki de asl istediim buydu. Kalabaln ayaklar arasnda hzlca dolap, durmadan generallere, subaylara ya da hanmefendilere yol veriyordum. Grnmn irenliini, fldr fldr dnen vcudumun bayaln dndke her tarafmdan terler boanr, kalbimin duracan sanrdm. nsanlardan daha zeki, daha kltrl, daha soylu olduum halde, onlarn karsnda ezilmekten, hor grlmekten, kk drlmekten iren bir sinek haline geldiimi hissediyordum. Bu hissettiklerim, bana ok byk skntlar veriyor, beni kahrediyordu. Btn bunlara ramen, neden Nevskiy'e gidip bu ikenceye katlanyordum, bilmiyorum. Sanki, beni oraya eken bir kuvvet vard.

Birinci blmde sizlere bahsettiim zevki, o zamanlar tatmaya balamtm. Subayla aramzda olanlardan sonra -onu en ok orada grdmden- Nevskiy'e daha sk gider oldum. O, daha ok tatil gnlerinde geliyordu. O da benim gibi st rtbeli generallere yol veriyor, aralarnda kuyruunu kstrm gibi dolayordu da benim gibilerle, hatta daha iri yarlarla karlanca grmezden geliyordu. Sanki bo bir yolda yryormu gibi insann zerine geliyor ve kimseye yol vermiyordu. Ona olan nefretimden kendimi yiyip bitiriyordum; buna ramen onunla karlanca, btn fkemle kenara ekilip ona yol veriyor(*) Bir gravennik: On kapik. (**) Byk bir edebiyat dergisi. (*) Petersburg'un byk caddelerinden biri. 64 65dum. Bu adamla sokakta bile eit olmamak, beni ileden kanyordu. Bazen gecenin ne doru uyanyor, sinirlenerek kendimi azarlyordum: "Neden her defasnda sadece sen yol veriyorsun? Bunda yazl bir kural var m? Kibar insanlarn yapt gibi, kar karya geldiinizde bir adm o, bir adm sen geri ekilip, saygl bir ekilde yolunuza devam etmelisiniz." Fakat bu, hibir zaman olmuyordu; hep ben yana ekiliyordum, subay ise bunu farket-meden yoluna devam ediyordu. Gnn birinde zihnime, "O subayla karlamamzda ona yol vermesem ve sonuta arpacak olsak hile kenara ekilmesem ne olur?" eklinde harika bir fikir geldi. Bu fikir, beni yle megul ediyordu ki, geceleri uyuyamaz hale gelmitim. Srekli bu meseleyi dnyor, kafamda nasl davranacama dair planlar yapmak iin sk sk Nevskiy'e gidiyordum. Bu fikir, zamanla daha ok aKma yatmaya, beni daha ok heyecanlandrmaya balad. Hissettiim sevin, beni ona kar yumuak davranmaya itiyordu. "Ona ok hzl arp-mamalym. Kibar insanlar gibi, cann yakmadan, hafif bir ekilde omuzlarmz birbirine deer sadece. Hatta, ancak onun bana vuraca kadar vurmalym," diye dnyordum. Kesin kararm vermitim sonunda, ama hazrlanman ok zaman ald. ncelikle kyafetlerimin dzgn olmas gerekiyordu. Caddede, aramzda bir sorun kt takdirde orada bulunanlara kar (ki bu insanlar, ok asil tabakadandrlar; kontesler, Prens D.'ler, edebiyatlar...} berbat kyafetimden tr rezil olmamalydm. Giyindiiniz kyafetler, insanlarn gznde deerinizi arttrabilir; hatta sosyeteden insanlar, sizi kendileriyle ayn seviyede grebilirler. Bu nedenle aylmn tamamn vaktinden nce aldm. urkin maazasna giderek bir ift siyah eldivenle gzel bir apka satn aldm. Daha nceleri almay dndm sar eldivene gre siyah eldivenler, daha ar, da66 la kibar grnyorlard. "Bu eldivenlerin rengi ok canl, sanki dikkatleri ekmek iin taklm gibi," diye dnerek sar eldivenleri almaktan vazgetim. Kemikten kol dmeleri olan beyaz bir gmleim vard; ama beni asl oyalayan, palto bulmak olmutu. Aslnda paltom kt deildi, stelik ok scak tutuyordu ama ii pamuk, yakas da rakundand; bununla birlikte uaklarn paltosu gibi grnyordu. Paltonun yakasn deitirmeli, subaylarm-ki gibi kunduzdan bir yaka satn almalydm. Bu nedenle birka kez Gostinniy Dvor'a (*J gittim ve epeyce uratktan sonra ucuz bir Alman kunduzu almaya karar verdim. Aslnda Alman kunduzlar yeniyken gzeldirler; ama eskidiklerinde ok kt grnyorlard. Geri bana da bir kere lazm olacakt ya. Fiyat da epey yksekti. yice dndkten sonra, rakun yakam satmaya karar verdim; geriye kalan -benim iin fazla saylabilecek- paray da efim Anton Antonovi Setokin'den isteyecektim. Anton Antonovi, arbal, olduka sakin bir adamd; kimseye dn para verdii de grlmemitir. Beni ie yerletiren hatr saylr kii, beni ona epeyce vmt geri, ama yi-' ne de ok canm skyordu bu mesele. Ondan para isteyecek olmak, beni ok rahatsz ediyordu. Bu yzden uykusuz kaldm geceler oldu, zaten o sralar uyuyamyor, geceleri ateli nbetler geiriyordum. Birden lecek gibi oluyordum, sonra kalbim yerinden frlayacak gibi hzl arpmaya balyordu.

Anton Antonovi, istediim paray verdi; nce ard, uzunca bir dnd ve sonra cebinden paray karp bana uzatt. Bunun yannda, verdii paray iki hafta sonra aylmdan keseceine dair bir sesnet imzalatt bana. Her ey tamamlanm oldu bylece;-kunduz yaka, o berbat rakunun yerine konuldu ve ben, derhal harekete getim. Dnmeden, birdenbire yapamazdm bu ii, yava (*) Petersburg'un en byk ars. 67yava ve akllca davranmam gerekiyordu. unu ak yreklilikle syleyeyim ki, bir iki denemeden sonra neredeyse vazgeiyordum. Omuzlarmz arpmyordu bir trl. Btn hazrlklarm yaptktan sonra, tam arpacamz anda, ben hzlca kenara ekiliyordum. Subay ise beni hi farketmeden yoluna devam ediyordu. Tann bana g versin diye dualar ederek adama yaklayordum. Hatta bir defasnda, ok kararlydm ve birbirimize iyice yaklamtk, ama ben son anda korktum ve adamn ayaklarna do-laverdim. Subay yoluna devam etti, ben de bir top gibi ne doru frladm. O gece hastalandm ve ateli nbetler geirdim. Sonra btn bunlar iyi bir ekilde sonuland, hem de hi beklenmedik bir biimde. Olaydan bir gn nce, bu fikrimden vazgeerek her eyi olduu gibi brakmaya karar vermitim; bu dnceyle Nevskiy'e son bir defa kmtm. Nasl olduunu bilmiyorum, aniden subay karma kt, aramzda adm kalmt ve kararm deitirerek yrmeye devam ettim, sonra omuz omuza gelerek arptk! Yerimden az da olsa kmldamadan, onun yapt gibi yrmeye devam ettim. Adam dnp bakmad bile. Eminim ki, beni grd halde grmezlikten gelmiti. u anda bile byle dnyorum. Subay benden daha iri yar olduu iin arpmada sarslmtm, ama bundan ne kar! Ben, amacma ulam, bir adm bile gerilemeden, herkese onunla eit olduumu kantlamtm. Kazandm zaferin sevinci iinde talyan aryalar sylyordum. Sonraki gn iinde ne durumda olduumdan bahsetmeyeceim, nk "Yeralt"n okuduysanz anlayabilirsiniz. Daha sonra bizim subay baka bir yere atadlar. Tam on drt yldr grmyorum onu. Kimbilir hangi rtbededir ve kimleri tekmeliyordur? II Hovardalklarm sona erdiinde iimi mthi bir sknt kaplyor, mide bulantlar geiriyordum. imdeki pimanlk duygusu yava yava azalyor, uysallamaya, durumumu olduu gibi kabul etmeye balyordum. Sonunda kendimi oyalayacak bir ey buldum: "Gzel ve yce eyler"le megul olmak. Bir keye ekilir ve tam ay boyunca hayaller kurardm. Bu zamanlarda, yakasna kunduz diktiren o korkaktan tamamen uzaklardm. ylesine kahraman kesiliyordum ki, ziyaretime iri yar bir temen bile gelmi olsa, odama sokmazdm. Daha sonralar onu hayal edemez olmutum. Nelerin hayalini kurduumu ve bunlarn bana ne gibi zevkler verdiini belki imdi syleyemem, ama o zamanlar bu hayallerle doluydum. Hatta imdi bile bunu yaptm oluyor. Hovardalk gnlerimin sonunda daha fazla hayaller ierisine gmlr, pimanlk, gzyalar, lanetler ve sevinlerle dolard yreim. Baz zamanlar, bu sarholuk ve her yanm kuatan mutluluk, bana kendimle alay etmeyi unuttururdu. Neredeyse damarlarmda dolard umut, 68 69 inan ve sevgi. O zamanlar dardan gelecek bir mucizeyle nmdeki her eyin ferahlayacana, iyi, gzel ve kusursuz bir alma ufkunun beni beklediine inanrdm. (Bu almann ne olduunu tam olarak bilmiyordum, ama benim iin kusursuzdu.) Hayallerimde neredeyse, beyaz bir at srtnda, bamda defne dal eksik bir vaziyette gkten yeryzne inecektim. Ortalarda bir yerlerde olmay hibir ekilde kabul edemezdim; bu nedenle gerek hayatta da en alt tabakaya hi itirazsz giriyordum. Ya byk bir kahraman olacak ya da amura batacaktm; ikisinin ortas olmam mmkn deildi. Beni en ok zen ey ise amurda debelenirken aslnda bir kahraman olduumu dnmemdi. Sadece kahramanlar amura batabilir, dier insanlarn buna hakk yoktur, diye dnrdm. Bir kahraman, amura ne

kadar batsa da amurlanmaz; bir kahramann amuru affettirmesi iin yce insan olmas gerekir. in en garip yan, bu "gzel ve yce eyler"in hovardalk dnemlerimde de iimde olmasyd. En iren kepazeliklerim esnasnda gelerek, iimde iddetli patlamalar yapp hovardalma hi de zarar vermeden ekip gitmesi, beni ok artyordu. Yaadm bu ztlklardan doan acyla orantl olarak aldm zevk de artyordu. Hissettiim aclar, iinde bulunduum elikiler ve ruh tahlilleri, bana bu zevki veriyordu. Bu zdraplar ve zdrap-klar, hovardalm daha bir zevkli klyor, bir bakma tuzu biberi oluyordu. Elbette ki btn bunlarn bir derinlii vard. Sradan insanlarn gittii yerlere giderek, amura batmamn bir anlam olmalyd zaten. Beni eken bir yan olmasayd, hi geceleri hovardala kar mydm? Asil bir taraf olmayan hibir davranta bulunmazdm ben. Tanrm! Ne aklar yaadm hayallarimde, "gzel ve yce eyler"e dalarak. Bunlar, yeryznde asla bulunmayan, hayali sevgi70 lerdi; ama bana yetiyor ve sonradan gerek bir sevgi duymama da ihtiya brakmyordu. Her eyi tatl bir tembellikle sanata balyordum. Sadan soldan, airlerden, romanclardan kaptm mkemmel yaam sahnelerini, istediim gibi deitirerek hayallerimde ben de yayor-dum. Her defasnda kahraman bendim ve yenilenler bunu mecburen kabul ediyorlard; ben de onlan bir rpda affediyordum. nl bir air, bir mabeyinci olur ve sonra da ak olurdum. Sahip olduum byk serveti insanlar iin harcardm. Sonra, herkesin gz nnde btn gnahlarm aklardm; elbette bunlar, iinde "gzel ve yce eylerden fazlasyla bulunan Manfredvari gnahlard. B-J tn herkes alayarak bana sarlyordu (yapmadklar tak-dirde ne kadar budala olduklarm gstereceklerdi); ben ise ayaklarm plak, karnm a bir ekilde yeni fikirler yaymak iin yollara derek, geri dncelileri Auster-litz'de ortadan kaldryordum. Bundan sonra genel bir af ilan edilir ve her yanda marlar alard; Papa, Roma'y brakp Brezilya'ya gitmeyi kabul ederdi. Daha sonra btn talya halk onuruna Korno gl kenarndaki Bargez kknde byk bir balo verilirdi. (Bunun iin Korno gl Ro-ma'ya getirilecekti elbette.) O anda kkn bahesinde baz olaylar olurdu. Bunun gibi birok hikye, anlyorsunuz beni deil mi? imdi, bu hayallerimi, bu ekilde ortala sermemin hi de iyi bir davran olmadn syleyeceksiniz; hem de bunca itiraf, coku ve gzyandan sonra... Neden iyi bir davran olmuyormu? Yoksa bunlarn, sizin yaadklarnzdan daha aptalca ve utan verici olduunu mu dnyorsunuz? Aslnda bazlar ok iyi tasarlanm hayallerdi; stelik hepsi de Komo gl etrafnda gemiyordu. Evet, siz haklsnz... Bu yaptklarm ok alaka ve baya eylerdi; ama asl alaka olan, kendimi size hakl gstermeye almamdr. imdi de kendimi ktlemem, her eyi 71daha berbat yapyor. Artk bu kadar yeter, nk gittike amura batyor, buna ramen anlatmak istediklerimi de anlatamyorum. Hayal dnyasnda yaamaya aydan fazla dayanamyor, sonunda insanlara karmak iin byk bir istek duyuyordum. Benim iin insanlara karmak, efim Anton Antonovi Setokin'in evine gitmekten ibaretti. Hayatmda en fazla anlacak ey, mrm boyunca sadece o adamla grmemdir. Setokin'e de ancak arada bir, iimde byk cokular hissettiim zamanlar giderdim. Hayallerim, insanlarla kucaklamak isteyecek kadar mutluluk verdiinde, bir insanla konuma ihtiyac duyarak ona gidiyordum. Anton Antonovi'e sadece sal gnleri gidebildiimden, insanlarla grme isteimin bu gnlere denk gelmesi gerekiyordu. Pyati Uglov civarndaki bir apartmann drdnc katnda oturuyordu Anton Antonovi. Drt odal, bask tavanl, duvarlar sarya boyanm bir evi vard ve onlara ancak yetiyordu. ok az eyas vard ve onlarn rengi de sarya alyordu. ki kz vard Setokin'in ve bir de misafirlere ay ikram eden kzkardei. Ksa boylu ve yass burunlu olan kzlardan biri on , dieri on drt yandayd. Aralarnda her zaman fsltyla

konuup gltkleri iin onlardan ekinirdim. Ev sahibi, her zamanki gibi, alma odasnda bulunan yaz masasnn arkasndaki deri koltukta oturur, yannda da ya bizden ya da baka bir bakanlktan kr sal bir memur olurdu. Konuklar, hi deimeyen birka kiiden ibaretti. Konuulan eyler ise vergiler, meclisteki toplantlar, aylklar, atamalar, Ekselans ve insanlarn gzne girme sanat olurdu her zaman. Sze katlacak cesareti bulamazdm kendimde ve onlar saatlerce aptal aptal dinler, herkes gidene kadar da otururdum. zerime bir sersemlik ker, her yanm terle-.meye ve tutulmaya balard. Bunlar, ok yararl ziyaret72 ilerdi; nk eve dndmde, insanlarla grme isteim bir sreliine ortadan kalkyordu. Dostum diyebileceim bir dier kii de Simonov l adnda eski bir okul arkadamd. Aslnda Petersburg'da birok okul arkadam vard; fakat ben, bunlarla gr-Jmez, yolda karlaacak olsam bile selam vermezdim. Dama nceki iimden ayrlp bu ie girmemin nedeni de, oIcukluk arkadalarm grmeyerek gemiimle ilgimi kes-imekti. Bitirdiim okula ve orada geen ac dolu yllara la-Inet olsun! Ksaca, zgrle kavutuum an okul arka-Idalarmla da ilgimi kestim. Karlatmda selam ver-diklerimin says ikiyi veya gemiyordu. Simonov da onlardan biriydi; okuldayken sessiz, sakin birisiydi. Buna ramen ben, onun karakter sahibi, drst biri olduunu anlamtm. Dar kafal birisi olmadndan da emindim. ok gzel zamanlar geirimsizdir beraber; ama bunlar pek uzun srmemi, aramz bozulmaya yz tutmutu. Anladm kadaryla Simonov, okul hatralarndan holanmyor ve benim bunlar hatrlatacamdan endie ediyordu. Bazen benden pek holanmadn dnyordum, ama bundan emin olmadm iin onu ziyarete devam Sederdim. Bir perembe gnyd ve yalnzlk dayanlmaz bir hale gelmiti. Anton Antonovi'e gidemeyeceim iin Si-monov'a gitmeye karar verdim. Merdivenlerden beinci kata karken, bu adamn benden holanmadn, gitme-|inin hi doru olmadn dnyordum. Her zaman ol-Sduu gibi bu dnceler, beni iyice phelerin kucana Batyordu. Kararm verdim ve Simonov'un kapsn al-Idm. Onunla grmeyeli neredeyse bir yl olmutu. 73 lIV Simonov'un evinde iki okul arkadam daha vard. nemli bir ey zerine konuuyor gibiydiler. in en garip taraf ise, yllardr birbirimizi grmediimiz halde, benim geliime aldrmamalaryd. Onlarn yannda kendimi bir sinek kadar deersiz hissettim. Okulda da pek sevilmediimi syleyebilirim, ama bu kadar kk grldm bilmezdim. simdeki baarszlmn, bovermiliimin ve kt grnl olmamn, beni insanlarn gznde klttn biliyorum; onlara gre btn bunlar, benim beceriksizliimin ve deersizliimin gstergesiydi. Ne olursa olsun, bylesine kk dmeyi beklemiyordum. Geliim, Simonov'u ok artmt. Zaten daha nceki ziyaretlerime de bir trl anlam veremezdi. Oturdum, byk bir can sknts ve znt iinde konutuklarm dinlemeye baladm. ok ciddi ve byk bir heyecanla zerinde konutuklar ey, bir sonraki gn baka bir ehre gidecek olan subay arkadalar Zverkov iin dzenleyecekleri veda partisiydi. Bay Zverkov, benim de okul arkadamd; oku74 lun son snflarnda ondan iyice nefret eder hale gelmitim. lk snflardayken herkes tarafndan sevilen, sevimli, afacan bir ocuktu. Ben de, bu zelliklerinden dolay kskanyordum onu. Hi baanl deildi derslerinde ve gitgide daha da kt oluyordu; fakat okul idaresi tarafndan kayrld iin okulu baaryla bitirdi. Son snfta okurken, iki yz kiilik bir ky miras kalmt ona; sonra bizi kmsemeye balad, nk biz fakir aile ocuklarydk. Zverkov, aalk bir insand; ama bize tepeden bakarken bile houmuza gidecek yanlan oluyordu. ocuklarn birou, onur ve eref zerine onca laf ettikten sonra, Zverkov azdka ona daha ok yaklayorlard. Btn bunlan da ondan bir kar umarak yapmyorlard; Zverkov'un doutan ansl olduunu dnyorlard. Bunun yannda,

kabiliyetli oluu ve naziklii ile tannrd. Zverkov... Beni ileden karan da buydu zaten. Kendine gvenen sert ses tonu ve ok aptalca olmasna ramen herkesin beendii esprileri, ona olan nefretimi daha da arttryordu. -Anlaml yzmle rahatlkla deitireceim- gzel ve aptalca bir ifadesi olan suratndan, son dnem subaylarnda oka rastlanan akac tavrlarndan nefret ediyordum. apknlk yapamyordu, nk subay apoletlerim takmamt henz. Fakat gelecekte kadnlarla olan ilikilerinde ne kadar baarl olaca ve yapaca dellolar zerine o kadar ok ey anlatmt ki, artk midemi bulandnyordu. Hep hatrlarm, daima sessiz sedasz olduum halde, bir gn Zverkov'la kapmtm. imizin olmad bir zamanda, gelecekte yapaca apknlklardan bahsediyordu arkadalarna. Sonra birden keyiflenerek, kynde beraber olmayaca bir tek kz brakmayacan, bunun dro-it de seigneur (*) olacam sylemez mi? Buna itiraz eden kylleri hem dayaktan geirecek, hem de vergilerini iki kat arttracakm. Bizim ocuklar da onu alklamazlar (*) Bey hakk (Franszca). 75m? Hemen araya girdim. Aslnda ne o kzlara, ne de babalarna acmyordum; beni sinirlendiren, bu adi adamn alklanmasyd. Onu orada rezil ettim; ama Zeverkov, aptallnn yannda ok da pervaszd ve bir kahkaha patlatarak lafm grltye getirdi. Sonra o beni zor durumlara sokmaya balad ve bunlar hi kzmadan, ylesine yapyormu gibiydi. Bu tr hareketlerini cevapsz bra-kmn nedeni, ona duyduum byk nefretti. Okulun bitmesine az bir zaman kala bana yaknlk gstermeye balamt; doruyu sylemek gerekirse, bu davran houma gitmi, bu nedenle fazla da nazlanmamtm. Fakat bu durum fazla uzun srmedi, aramz tekrar ald. Zverkov temen olduktan sonra, etraftan onun apknlkta ne kadar baarl olduunu duymaya baladm. Bir sre sonra iindeki baarlar da konuulmaya baland. Sokakta karlatmz zaman bana selam vermiyordu Zverkov; herhalde benim gibi birine selam vermenin onu kk dreceinden ekiniyordu. Bir gn tiyatroda grdm onu, omuzunda yaver kordonu vard. nc srada oturmu, yal bir generalin kzlarna ylyordu. Zverkov, eskiden olduu gibi yakkl ve evik grnyordu, ama biraz bolam olsa gerek ki, hafif kilo almt. Herhalde otuz yana geldiinde iyice imanlaya-cakt. Arkadalarn veda partisi vermek iin bir araya geldikleri Zverkov buydu ite... Kendilerinin Zverkov'la eit durumda olmadklarn bildikleri halde yldr onunla arkadalk ediyorlard. Simonov'un konuklarndan biri de Ferfikin adnda bir Rus Alnanyd. Ufak tefek, surat maymuna benzeyen, adi, ukala birisiydi Ferfikin. Okuldayken benim en byk dmanmd. ok korkak biri olmasna ramen hep yksekten atp, insanlar kk grrd. Bor para 76 alabildii iin Zverkov'un etrafndan ayrlmayanlardan biri de oydu. Simonov'un dier konuu Trudolyubov, pek de nemsenecek biri deildi. ri yar, souk biriydi ve okulu bitirince o da subay olmutu. Drst biriydi Trudolyubov, baarl insanlarn nnde eilirdi daima. Fakat rtbe elde etmekten baka bir eye da kafas almazd. Size aptalca gelebilir ama Zverkov'la uzaktan akraba oluu, Tru-dolyubov'un deerini arttryordu aramzda. Karlatmz zaman benimle zorlama ile de olsa konuurdu, ama hibir zaman adam yerine koymazd. Trudolyubov, konumasna devam ederek: yi ya... dedi. Her birimiz yedier ruble versek, kii olduumuzdan toplam yirmi bir papel olur. Bu parayla iyi bir ziyafet ekeriz. Zverkov'dan da para alacak deiliz ya!.. Elbette, onu biz aryoruz nk, diye dorulad Simonov. General olan efendisinin omuzlarndaki yldzlary-la vnen uaklar gibi atld Ferfikin: yi de, Zverkov masraflarn hepsini bizim karlamamz kabul eder mi acaba? Diyelim, bir incelik gstererek kabul etti, ya sonra yarm dzine ampanya atrr-sa bize? Sadece "yarm dzine" aklnda kalan Trudolyubov:

Acaba ne oluruz yarm dzineyi iince? dedi. Partinin dzenlemesini zerine alan Simonov: yleyse elimizdeki yirmi bir rubleyle kii biz, bir de Zverkov Hotel de Paris'te yarn akam bete buluuyoruz, tamam m? 77Ben heyecanla, biraz da alngan bir tavrla: Ne yirmi biri, benimle beraber yirmi sekiz olur, dedim. Bu teklifi hibiri beklemiyordu; ok sevineceklerini hatta bana hayranlkla bakacaklarn dnyordum. Fakat Simonov, yzme bile bakmadan: Siz de mi katlmak istiyorsunuz? diye sordu. Beni ok iyi tanyordu ve bu da beni hep rahatsz etmitir. Neden, ben de arkadanz deil miyim? Beni unutmanza gcendim dorusu! derken Ferfikin, her zamanki kabalyla szm kesti: yi ama nereden bulacaktk sizi? Trudolyubov da ask bir suratla: Sizin Zverkov'la aranz bozuk deil miydi? Ben, bu konuda kendime ok gveniyordum, belki de bu yzden sesim titreyerek: Bu mesele benden bakasn ilgilendirmez. Belki sadece eski problemlerimiz yznden katlmak istiyorum! Trudolyubov, alayl bir gl frlatarak: u sizin ince meseleleriniz de... Sizi anlayabilene bravo dorusu. Simonov, kararl bir ekilde: Tamam, siz de katln; yarn Hotel de Paris'te bete buluuyoruz, unutmayn! dedi. Ferfikin, bayla beni gstererek, Simonov'a: 78 Eee, para ne olacak? dedi. Fakat Simonov'un kzgn baklarn grnce lafn yanda kesti. Trudolyubov, ayaa kalkarak: yi yleyse. ok istiyorsa o da gelsin. Ferfikin, kzgn bir ekilde apkasn alarak: Resmi bir toplant yapmyoruz, birka arkada bir araya geleceiz... Belki de sizi aramzda grmek istemiyoruz... Sonra gittiler; giderken Ferfikin vedalamad benimle, Trudolyubov ise yzme bile bakmadan bayla selam verdi sadece. Onlar gidince Simonov, bana garip garip bakmaya balad, belli ki can sklmt. Ayakta duruyordu ve bana da oturmam sylemiyordu. Hmm... Evet... Demek yarn. Paray imdi mi vereceksiniz? Sonra da hemen yz kzararak: Bunu, geleceinizden emin olmak iin soruyorum, dedi. fkeden kpkrmz kesilmitim ki, o anda, ona ne zamandr vermediim be ruble olan borcum aklma geldi. Bu borcu hi unutmamtm, ama demiyordum da. Byle bir ey olaca hi aklma gelmemiti buraya gelirken... zgnm Simonov, yanmda o kadar para yok, dedim. Peki peki, nemli deil. Yarn verirsiniz, ben renmek iin sormutum sadece... imdi siz... Lafn yarda kesti ve fkeli bir ekilde dolamaya balad. Topuklarna basarak yrdnden ok grlt kanyordu. 79Ksa bir sessizlik anndan sonra: Sizi rahatsz etmiyorum ya? diye sordum. Birden irkilen Simonov: Hayr, hayr... Aslnda evet... ey, bir yere uramam gerekiyor da, hemen urackta, yakn bir yer... Yapt kabalktan dolay zr dileyen bir ses tonuyla konuuyordu sanki. alacak bir rahatlkla ayaa kalkarak apkam aldm ve: Aman Tanrm! diye bardm. Neden daha nce sylemediniz bunu?

Simonov, kapya kadar geirdi beni ve ona hi de yakmayan heyecanl bir sesle: Uzakta deil... urada, biraz ileride! diye tekrarlyordu. Merdivenlere ktmda da arkamdan: yleyse yarn tam bete! diye bard. Beni gnderebildii iin seviniyor olmalyd. Korkun sinirlenmitim. Kzgnlktan dilerimi gcrdatarak: eytan drtt sanki! Zverkov denen domuzun dl iin deer mi yani? Gitmesem ne olur? Bir ey olmaz elbette! Beni zorlayan m var sanki? Yarn mektupla Si-monov'a bildiririm... Sonunda oraya gideceimi biliyordum, zaten beni fkelendiren de buydu. Gitmem ok garipsenecekti, fakat bu yzden daha istekli gidecektim. stelik, gitmemem iin "paraszlk" gibi ok nemli bir sebep varken. Sadece dokuz rublem kalmt. Bundan yedi rubleyi, uam 80 Apollon'a verecektim yarn. Yeme ime masraflar kendisine ait, ayda yedi rubleye alyordu Apollon. Apollon gibi birinin parasn vermemek hi mmkn m? Sizlere baka bir zaman anlatrm bu aalk herifi. Btn bunlara ramen, o herifin parasn vermeyip partiye gideceimi adm gibi biliyordum. ok berbat ryalar grdm o gece. Akam boyunca en kt okul hatralarm dnrsem, baka trls beklenemezdi herhalde. Bakmm stlenen uzak akrabalarm vermilerdi beni o okula; imdi onlarn nerede olduklarn bile bilmiyorum. Benim gibi ksz bir ocuu balarndan savm-lard; nk azarlamalarndan dolay kt dnceli, sessiz, etrafa bo baklar frlatan birisi olmutum. Arkadalarmn hepsi, onlara benzemediimden benimle korkun alay ediyorlard. Bu alaylara ise asla dayanamyordum. Dierleri gibi insanlarla kolay iliki kuran birisi deildim. Daha ilk gn hepsinden nefret etmeye baladm ve iimde korkak, hastalkl bir gurur ba gsterdi. Kabalklarm kabullenemiyordum bir trl. Yzmle ve vcudumun bi-imsizliiyle alay ediyorlard. Halbuki kendilerinin suratlar daha aptalcayd. stelik, okula gelenlerin yzlerinde-ki anlaml ifade zamanla kayboluyordu ve hibir ey kalmyordu. Bakmaya bile duyamayacanz ocuklar, birka yl iinde deiip sevimsiz insanlar haline geliyorlard. Yam henz on alt olmutu, ama ben oktan iime kapanm, aknlkla onlan seyrediyordum. Daha o zamanlar dar kafalar, anlamsz uralar, sama sapan oyunlar ve konumalar beni hayrete drmt. Kendimi onlardan stn grmeye balamtm; nk ok nemli olaylardan habersiz kalyor, insann hayatn etkileyen konulara kar duyarsz oluyorlard. stelik bunlar, inci81nen gururumun eseri hi deildi. Tanr akna, ne olur, "Sen hayal dnyasnda dolarken, onlar yaamn gerek yzn anlamlard," gibi beylik laflar etmeyin bana. Gerek yaama dair hibir eyi anlamyordu onlar. Zaten en ok kzdm ey de buydu! Hatta diyebilirim ki, en basit, en olaan gerekleri karlarken bile inanlmaz bir aptallk gsteriyorlard. Daha o yalardayken gl ve baarl insanlara kle olmulard. Ne kadar doru da olsa nemsenmeyen, ufak bir ey, onlarn iddetli alaylarndan kurtulamyordu. Tek uralan, bir rtbeye ulamakt ve daha o yalarda oturacaklar koltuklardan bahsediyorlard. Bunun sebebi, aklszlklarnda olduu gibi hayatlar boyunca evrelerinde grdkleri kt rneklerde de aranabilir. ok berbat bir ahlka sahiptiler. Ahlkszlklar bile sahteydi ve gsteri doluydu; buna ramen arasra krpe ocukluklar ortaya ksa da, o da ho gzkmyordu. Onlardan tm gcmle nefret ediyordum, fakat ben daha aalktm; o, baka bir konu. Bana kar olan davranlar, benim onlara kar olan davranlarmn aynsyd; stelik onlar, benden tiksindiklerini gizlemiyorlard. Onlardan sevgi beklemiyordum zaten; tek uram, onlar kk drmekti. Arkadalarmn alaylarndan kurtulmak iin byk bir hrsla derslerime altm. Sonunda baarl renciler arasna girebildim. Yava yava sayglarn kazanyordum; stelik onlarn

okuyamad kitaplar okuduumu, ders programlarmzda bulunmayan konularda bilgi sahibi olduumu da anlamaya balamlard. Bana hl alayl bir ekilde bakyorlard, ama aklca onlardan stn olduumu kabullenmilerdi artk. retmenlerin ilgisini zerime toplaynca her ey iyice deiti; artk alay etmiyorlard ama dmanlmz eskisi gibi kald. Aramzdaki ilikiler, son derece souk ve gergindi. Sonunda yine dayanamadm buna; zaman getike insanlarla yakn iliki82 ler kurup dost edinmek ihtiyac duydum. Bu konuda baz giriimlerim oldu ama hi doal olamadmdan baarl olamyordum. Sonunda bir arkadam oldu; ama o zamanlar da iimde bulunan zorbalk hissiyle, arkadam kendime kle etmek istedim. O iren arkadalaryla btn balann koparmasn istedim ondan. Dostluumun iddetine dayanamayp gzyalan iinde sinir bunalmlar geirdi. Teslimiyete hazr, saf bir ocuktu; bana iyice balandktan sonra da ondan nefret etmeye ve kendimden uzaklatrmaya baladm. Btn amacm, ona galip olmak ve bana balandn grmekti sanki. Dierlerim deil, onu yenmitim; nk o, hibirine benzemeyen, farkl biriydi. Okul bitince ilk yaptm ey, onca yl urap elde ettiim mesleimi bir kenara brakmak oldu. Gemiimi ve onunla ilgili btn ilikilerimi kesip, lanetler okuyarak mezara gndermek istiyordum. Btn bunlardan sonra Simonov'a gitmem olacak i deildi dorusu... Sabah erkenden yatamdan kalktm, sanki her ey birazdan oluverecekmi gibi. O gn yle bir olay yaayacaktm ki, hayatm tmyle deitirecekti; buna kesinlikle inanyordum. Byle eylere alkn olmadmdan galiba, dardan gelecek byle kk bir etkinin bile hayatm tamamen deitireceine inanmmdr her zaman. Her gn yaptm gibi iime gittim ve parti hazrl iin de iki saat erken ayrldm. Bu parti iin ok sevindiimi sanmasnlar diye herkesten nce gitmemeye alacaktm. zerinde durulacak yle ok ey vard ki, dndke sinirden atlyordum. Kendi ellerimle bir kez daha ayakkablarm boyadm; Apollon'a sylemi olsaydm asla yapmazd. Gnde iki kere ayakkab boyamak, onun inanlarna ok tersti. O grmesin diye antreden fray gizlice aldm ve iimi bitirdim. Sonra da giyeceklerimi kontrol ettim, hepsi de ok eski ve ypranmt. Son zamanlarda kendimi iyice sal83vermitim. Resmi kyafetim gayet iyiydi ama onunla da yemee gidilmezdi. En kts de, pantolonun dizlerinden birinin tam stnde koca bir leke olmasyd. Yalnz bu leke, deerimin onda dokuzunu kaybettirecekti. Byle dnerek kendimi klttm de biliyordum. "imdi dnmenin zaman deil, gerek olduu gibi karnda," diye dnerek, gvenimi iyice yitiriyordum. Tm bu meseleleri gereinden fazla byttmn farknda olduum halde, stmallar gibi titremekten kendimi alamyordum. "Alak" Zverkov, bana yukardan bakarak souk bir ekilde karlayacak; Trudolyubv, tm miskinlii ve bn baklaryla beni kmseyecek; aalk Ferfikin de Zverkov'a ho grnmek iin benimle alay edip duracakt. Tm bunlar dndke delirecek gibi oluyordum. Elbette, btn bunlar Simonov farkedecek ve korkaklm yznden beni kk grecekti. En kts de hibir edebi taraf olmayan, basit, adi bir ekilde sona erecekti her ey. Oraya gitmemem, en iyi ey olurdu. Ama bunu yapmam mmkn deildi. Aklma koyduum bir eyi sonuna kadar gtrmek huyumdu nk. Eer bunu yapamazsam hayatm boyunca, "Nasl da korktun deil mi? Gereklerden korktun!" diye kendimi yer bitirirdim. Zannettiim kadar korkak olmadm ispat etmek iin, o insanlarn arasna girmeliydim stelik. Korkudan tir tir titrerken, bir taraftan da onlar etkileyip "yksek fikirlerim ve yabana atlamaz esprilerim"le beni sevmelerinin hayalini kuruyordum. Herkes benimle ilgilenip Zverkov'u unutacakt; o da utancndan sus pus olup bir keye ekilecekti. Zverkov'u bu ekilde alt ettikten sonra, ona elimi uzatp, dostluumuz erefine kadeh kaldrrdm. Fakat en kts de

neydi biliyor musunuz? Onlar alt edip ezmek ve kendime balamak, aslnda hi de istemediim eylerdi. Btn bunlar yapm olsam bile benim iin hibir deeri ol84 mayacakt. Bunlar bilmek, beni iyice sinirlendiriyordu... Ah! Tanr'ya ne kadar yalvardm, o gnn bir an nce bitmesi iin. Tarif edilemez bir hznle pencereye yaklatm, cam ap sulusepkenin derinliine kendimi b-rakverdim. Sonunda bei vurdu, benim klstr duvar saatim. . apkam aldm ve sabahtan beri ayln bekleyen, aptallndan laf ilk olarak amak istemeyen Apollon'a bakmamaya alarak kapya doru ilerledim. Zaten batacam kadar battm diyerek lks bir araba tuttum ve Hotel de Paris'e tam bir beyefendi gibi gittim. 85l IV Veda partisine ilk gelenin ben olacam bir gn nceden beri biliyordum. Ama bunun bir nemi kalmamt artk. Dierleri henz gelmedii gibi, bize ayrlan salonu bulmakta da glk ektim. Sofra hazrlanmamt ve garsonlarla uzunca bir konuma yaptktan sonra, yemein bete deil altda olacan rendim. Daha sonra b-fedekiler de ayn eyleri syledi, sorduuma bin piman olmutum. Saat henz bei yirmi be geiyordu; yemek saatini deitirdiklerinde, bunu bana da bildirmeleri gerekmiyor muydu? Posta denen ey ne ie yaryordu? Beni garsonlara, daha da nemlisi, kendime kar rezil duruma sokmulard. Yine de masaya oturdum. Garson sofray hazrlamaya balamt ama ben onun yannda daha bir utan duyuyordum. Salonda lambalar yand halde saat altya doru masaya mumlar getirdiler. Acaba bunlar, ben geldiimde neden getirilmemiti? Yan salonda suskun, ask suratlarndan fke akan iki adam yemek yiyorlard. Uzaktaki bir salondan ok faz86 la grlt geliyordu. Kahkahalar, Franszca birtakm lklar ve haykrmalar, orada kadnl erkekli bir grup olduunu gsteriyordu. Korkun derecede sklmtm; hayatm boyunca byle anlar ok az olmu olacak ki, saat altda herkes geldiinde, kurtarclarm grm gibi sevindim. Neredeyse, onlara olan kzgnlm gstermeyi unutuyordum. Zverkov, her zamanki gibi grubun ba olarak nde girdi ieriye. Zverkov, beni masada oturuyor grnce, yava admlarla yaklat ve biraz eilerek krtr gibi elini uzatt. Generallere yakr bir incelik ve sevimlilikle yapmt bunu; dier yandan bir tehlikeye kar kendini korur gibi bir hali de vard. Bense Zverkov'un ieriye girer girmez crtlak bir kahkaha patlatacan, yemek boyunca da bayat esprilerini ve souk akalann yapacan zannediyordum. Dorusu ben, kendimi bu ekil bir Zverkov'a ayarlamtm, tepeden bakan ince ruhlu Zverkov, beni aknla uratt. Anladm kadaryla Zverkov, kendisini benden stn gryordu. "Generaller gibi davranarak beni kk dreceini sanyorsa aldanyor, onun aznn payn vermesini bilirim," diye dnyordum. Peki ya kk grmek niyetinde deil de, sadece bana tepeden bakacana ve beni korur gibi konuabileceine inanyorsa? Btn bunlar dndke boulacak gibi oluyordum. Zverkov, son zamanlarn modasna uyup, szcklere neredeyse slk aldrarak, uzata uzata: Sizin de yemee katlacanz duyduumda ok ardm! dedi. Epeydir gremiyorduk sizinle. Bizden hep uzak duruyorsunuz, ama biz dndnz gibi kt insanlar deiliz. Neyse, dostluumuzu yenilediimiz iin mutluluk duyuyorum. Daha sonra, hi nemsemeyen bir tavrla arkasn dnd ve apkasn pencerenin nne brakt. 87Trudolyubov: ok beklediniz mi? diye sordu. Sinirden titreyen, sert bir sesle: Dn bana sylendii gibi tam bete buradaydm, dedim.

Trudolyubov, akn akn Simonpv'a bakt ve: Yemek saatinin deitiini bildirmediniz mi? Yoo, hayr. Unutmuum. Bunlar syledikten sonra, zr bile dilemeden mezelere bakmaya gitti Simonov. Durumumu komik bulmu olacak ki Zverkov, glerek: Vah vah!.. Demek bir saattir buradasnz! diye bard. Arkasndan da Ferfikin denen aalk herif, sokak kpeklerinin havlamasn andran bir sesle glmeye balad. Halimi ok komik bulmutu herhalde. Bunda glnecek ne var! diye bardm. Bu, tamamen sizin suunuzdur. Bana haber veremez miydiniz? Bu... Bu... Bu, koca bir samalktan ibaret. Trudolyubov, kt bir niyet tamakszn bana arka kt: Sadece samalk deil bu, siz ok naziksiniz. Buna aka kstahlk denir. Neyse ki bir art niyet yok. Nasl oldu da Simonov... Hmm... Ferfikin, sze kararak: Bunu bana yapm olsalard, ben... demiti ki, 88 Zverkov szn keserek: Keke bizi beklemeden, bir eyler getirtip bala-saydnz yemee! dedi. fkeli bir ses tonuyla: Bunu sizin izniniz olmadan da yapabilirdim elbette. Eer beklemisem... Simonov, ieriye girerek: Baylar, yemek hazr! diye bard. Her ey hazr ve ampanyalar da buz gibi sd. Daha sonra aniden bana dnd ve nceki gibi yzme bakmadan: dedi. Adresinizi bilmiyordum ki, nasl bulacaktm sizi? Benim iin pek de iyi eyler dnmedii belliydi. yle grnyordu ki, dn olanlardan sonra benim hakkmda epey kafa patlatmt. Hep beraber oturduk. Masa yuvarlakt. Solumda Trudolyubov, samda da Simonov vard. Tam karmda Zverkov oturuyordu, Ferfikin de Trudolyubov'la onun arasnda kalmt. Zverkov, benimle konumay srdrmek iin: Siz hl "X" bakanlnda m alyorsunuz? diye sordu. Skldm anlamt ve konuarak beni rahatlatacan dnyordu aklnca. Byk bir fke duyarak, "Galiba u ieyi kafasna geirmemi istiyor," diye dndm. Hi sevmediim konumalard bunlar ve bu yzden abuk sinirleniyordum. 89Gzlerimi nmdeki tabaktan ayrmayarak kaba bir sesle: Hayr, 'Y' bakanlna getim! diye yant verdim. yle mi!.. Yeni iinizden memnun musunuz bari? Eski iinizi neden brakmtnz? Hibir neden yoktu, canm istedi ve ayrldm. Kendimi kontrol edemiyordum; heceleri Zver-kov'dan daha fazla uzatarak konuuyordum. Ferfikin, glmemek iin kendini zor tutuyordu. Simonov, alay eder gibi yzme bakyordu. Trudolyubov ise yemeini brakm, ilgiyle izliyordu beni. Zverkov, anlamamazhktan gelmiti ama sylediklerime alnd ok akt. Eee, sylesenize, ne kadar alyorsunuz? Ne gibi? Yani, aylnz ne kadar demek istiyorum. Yoksa beni sorguya m ekiyorsunuz? Daha sonra pancar gibi kzarm bir yzle ne kadar aylk aldm syledim. Zverkov, dudan bkerek: ok almyormusunuz, dedi. Ferfikin, o iren ylmasyla: Siz, bu aylkla lks lokantalarda yemek de yiyemezsiniz! diye atld ortaya.

Trudolyubov, ciddi bir ses tonuyla: Bu fakirliin resmidir bence, dedi. 90 Zverkov, bana kmser bir gzle bakarak, ineleyici bir tavrla: Grmeyeli epey zayflam, deimisiniz! dedi. Ferfikin, pis pis glerek: Brakn canm, utandrmayn ocuu! dedi. Daha fazla kendimi tutamadm ve patlayverdim: Bunda hi de utanlacak bir ey yok beyefendi! Anlayabiliyor musunuz? unu iyice kafanza sokun ki Bay Ferfikin, bu lks lokantada bakasnn deil, sadece kendi paramla yemek yiyorum. Ne dediniz siz? Bakasnn parasyla yemek yiyen kimmi? Ferfikin, epey fkelenmiti, ok ileri gittiimi far-kederek: Benim sylemek istediim o deildi! stelik neden daha doru dzgn bir konuya gemiyoruz? Zeknz gstermek istiyorsunuz galiba. Endie etmeyin, bunun yeri buras deil zaten. Eee, siz de ok ileri gittiniz. Bakanln ileriyle urarken aklnz m oynattnz yoksa? Zverkov, emir verir gibi: Yeter artk, kesin u zrlty! diye bard. Simonov: Sama, sama! diye syleniyordu. Trudolyubov, sadece bana bakarak, serte: Evet, sama! Sevdiimiz bir arkadamz yolcu 91ederken gzel bir parti verelim dedik, siz de eski yaralan deiyorsunuz. Dn bize katlmak iin dil dken sizdiniz, rahat durun bari... Zverkov da bir taraftan baryordu: Durun yahu! Yeter artk! Kesin u drlty, hi yakmyor size... Bakn size bamdan geen bir olay anlataym. ki gn nce az kalsn evleniyordum!.. Daha sonra da Zverkov, iki gn nce evlilikten nasl kurtulduunu ak sak bir dille anlatmaya balad. Konumasnn ierisinde bir tek evlilik laf gemiyor, srekli generallerin, albaylarn, mabeyincilerin isimleri tekrarlanyordu. Anlattna gre, ilerinde en nemli insan da Zverkov'un ta kendisiydi. Neredeyse, glmekten kendilerinden geeceklerdi. Ferfikin, ince ve sesli kahkahalar savuruyordu. Beni far-ketmiyorlard bile; ben de bir kede yenilmi, onurum krlm bir ekilde sus pus oturuyordum. "Aman Tanrm, buras benim yerim olabilir mi?" diye dnyordum. "Ahmaka hareket ettim. u Ferfikin'e de gereinden fazla yz verdim. Salaklar, beni masalarna davet ederek bana onur verdiklerini dnyorlar. Aslnda varlmla ben onlara onur veriyorum. (Zayflamm... Giysilerim eskiymi...) Lanet pantolon!.. Zverkov, biraz nce dizimin zerindeki lekeyi grd... Ne var yani? imdi kalkp apkam alr ve tek kelime bile etmeden buradan kabilirim. Onlar hi de nemsemediimi anlarlar. Eer isterlerse yarn dello bile yaparm. Lanet olsun, yedi rubleye acyacak deilim ya! Onlar, bunu dnrler herhalde... Acmyorum ite! Hemen imdi gidiyorum." Elbette ki, oturduum yerden kalkamadm. Sinirimi bastrmak iin Lafitte ve Keres araplanndan bardak bardak iiyordum. kiye pek alk deildim, o nedenle hemen bam dnmeye balad. Sarholuum arttka zntm de artyordu. Aniden iimde bir istek belirdi; hepsini ok kt bir biimde aalayp kalkp gitmek... O zaman "Evet, ok glnecek bir tipi var, ama zeks harika," diyeceklerdi. Sonra... Aman, canlan cehenneme... Baygn baklarmla, hi de utanmadan hepsini yle bir gzden geirdim. Beni tamamen unutmulard. Birbirleriyle yksek sesle konuuyor, akalar yapp duruyorlard. Srekli konuan kii Zverkov'du. Sylediklerini dinlemeye baladm. Kendisine deliler gibi ak olan gzel bir kadndan bahsediyordu Zverkov. Her halinden yalan syledii anlalyordu. Bu

meselede kendisine, bine yakn kyls olan, ok yakn dostu, Prens Kolya denen bir hassa subay yardm etmiti. Birden, lafa kanarak: Peki ama, bin kyls olan dostunuz Kolya, veda partinize gelmedi! dedim. Hepsi sustular. Daha sonra Trudolyubov, kmseyen gzlerle bana bakarak: Siz, imdiden sarho olmusunuz! dedi. Zverkov da tpk bir bcee bakar gibi bakyordu bana. Baklarm yere evirdim. Simonov kalkarak bardaklara arap doldurmaya balad. nce Trudolyubov, ardndan da dierleri kadehlerini kaldrdlar. Ben ylece oturuyordum. Trudolyubov, Zverkov'a dnerek: yi yolculuklar dileiyle salna iiyoruz! diye bard. Eski gnlerimiz ve geleceimiz iin baylar... Varolun! Herkes kadehini dikip araplarn iti ve Zverkov'a 92 93sarlp ptler. Ben hl kmldamyordum. Kadehim nmde dolu duruyordu. Trudolyubov, fkeyle bana dnd. Sabrnn tkendii anlalyordu. Siz imeyecek misiniz? Ben kendi adma bir konuma yaptktan sonra ieceim, Bay Trudolyubov. Kendini beenmi, sen de! diye sylendi Simo-nov. Sandalyeden hzlca kalkarak kadehi elime aldm. Benim iin ok olaanst bir olayd bu, ama aklma sylenecek hibir ey gelmiyordu. Ferfikin: Silence. (*) Akl hazinemizin kaplan aralanyor. Zverkov, anlamt olacaklar ve ciddi bir ekilde bana bakyordu. Sayn Temen Zverkov! unu bilmenizi isterim ki, gsterili laflardan ve bunlar edenlerden, birilerinin elini eteini pmeye alanlardan hi de holanmam. Bu bir... kincisi... Herkes homurdanarak kmldamaya balad. kincisi, zamparalktan ve bunu yapanlardan nefret ederim. ncs de, ak olmay, drstl ve doru szll severim. ok seri bir ekilde konuuyordum. Sylediklerimi dnnce de her tarafm buz kesiliyordu. Dnmeyi seviyorum Bay Zverkov! Eit artlar(*) Silence: Susalm! 94 da sren arkadalklar seviyorum... Eee... Daha ne diyecektim! Sevdiim dier bir ey de... ey... Laf daha fazla uzatmayaym... Salnza bay Zverkov! Gittiinizde erkez kzlarm bylemeyi ihmal etmeyin. Dmanlarmza acmayn ve... Neyse... Salnza bay Zverkov! Zverkov, sandalyesinden kalkp beni eilerek selamlad. Bana ok kzd anlalyordu, yz bembeyaz olmutu. Trudolyubov, masaya bir yumruk geirerek: Lanet olsun! diye bard. Ferfikin, lk atarak: Bunun can tokat istiyor anlalan! diyordu. Simonov ise: Kovalm bu herifi buradan! diye sylendi. Neredeyse fkeyle zerime yryeceklerdi ki Zverkov, onlar durdurarak: Susun baylar! Yerinize oturun! Sizlere teekkr ederim, ama bu beyin szlerine verdiim deeri kendim de gsterebilirim. Ferfikin'e dndm, kaslarak ve yksek sesle: Bay Ferfikin! u anda sylediiniz szlerin hesabn yarn vereceksiniz! Dello mu demek istiyorsunuz! Hay hay! Ferfikin'i delloya arrken halim ok komik olmalyd ki, hepsi glmekten yere yattlar. Trudolyubov, tiksinerek bakarak:

Brakn artk unu! Grmyor musunuz, ktk 95gibi sarho! Simonov, yine homurdanarak: Onu aramza aldmz iin kendimi affetmeyeceim! "u ieyi alp kafalarna geirmeliyim," diye dndm ve ieyi hzlca alarak kadehimi doldurdum. "Hayr, hayr... Sonuna kadar oturacam burada. Siz, kalkp gitmemi bekliyorsunuz, deil mi? Ama gitmeyeceim. Burada oturarak size en ufak bir deer bile vermediimi gstereceim. Buras bir lokanta ve ben de yediklerimin karln veriyorum. Sizleri, satran oyunundaki piyon olarak gryorum, stelik oyun d braklm piyonlar. Bu nedenle canmn istedii kadar ieceim. Bana kimse karamaz... stersem ark da sylerim... Bu, benim hakkm... Hmm..." eklinde dncelerim devam ediyordu. Fakat ark sylemedim. Masadakilerin hibirine bakmamaya gayret ediyordum. Sakin olmaya alarak, ilk nce onlarn benimle konumasn beklemeye baladm. Ne yazk ki, tek kii benimle konumad. O zaman, onlarla barmay ok istedim. Saat sekiz oldu, sonra da dokuz... Masadan kalkm ve yan taraftaki koltuklara oturmulard. Zverkov, koltua uzanm, bir ayan da kk, yuvarlak bir sehpann stne koymutu. araplar da yanlarna almlard. Gerekten de Zverkov, tam ie ampanya smarlamt. Doal olarak beni armadlar yanlarna. Zverkov'un etrafn evirmi, kendilerinden gemi gibi onu dinliyorlard. Bu adam ok sevdikleri anlalyordu. "Anlamyorum! Anlamyorum!" diye sylenip duruyordum. Arada bir coarak, sarholara ait ylklkla birbirlerine sarlp pyorlard. Kafkasya'dan, gerek ak96 lardan, kahramanlktan, grevlerindeki baarlarndan szediyorlard. Hi de tanmadklar Podhorjevski denen bir hassa subaynn yllk gelirinden bahsedip, byle bir zenginlie sahip olmann kendilerini ne kadar sevindireceinden szediyorlard. Sonra, yine hibirinin yakndan grmedii Prenses D'nin gzelliini ve kibarlm anlata anlata bitiremiyorlard. Daha sonra laf, dnp dolap Shakespeare'in lmszlne geldi. Koltuklarn karsndaki duvar boyunca, soba ile masa arasnda yryor, konuulanlar glmseyerek dinliyordum. Kendi bama, onlarsz elenebileceimi kant layarak, gl olduumu gsterecektim. Srf onlara inat, ayakkablarmn topuklarna basp grlt karyordum. Fakat bouna urayordum. Dnp bana bakmamlard bile. Ama ben bu ekilde, masa ile soba arasnda gidip gelerek, sekizden on bire kadar vakit geirebilirdim. "Canm bunu istiyor, yasak deil ya!" diye dnyordum. Garsonun biri, salona girip kyordu, birka kere durup yzme bakt. Gidip gelmekten bam dnmeye balamt. Bazen durduum yeri karmak iin dakikalarca dndm oluyordu. Geirdiim bu saat boyunca terden kez srlsklam oldum ve kurudum. Arasra iimde korkun bir ac hissediyor ve bu berbat, gln, korkun anlar on yl, yirmi yl, hatta krk yl gese de unutamayacam dnyordum. Bir daha asla kendimi bu kadar al-altmayacaktm, stelik kendi ellerimle. Artk her eyi ak bir ekilde grebiliyordum, ama yine de masa ile soba arasndaki yrym durduramyordum. Koltuklarda oturan dmanlarmla konuur gibi, "Ah, siz benim neleri dnp anlayabilecek kabiliyette olduumu, kltr seviyemi bir bilseniz!" diye dnyordum. Ama onlar, beni grmyorlard bile... Sadece bir kere, Zverkov Shakespeare'den bahsederken, alayl alayl glmtm ve hepsi dnp bana bakmt. ok yapmack 97 ve iren bir glm vard; bunun zerine konumalarn kesip, onlar adam yerine koymadan masa ile soba arasndaki hzl yrym seyrettiler byk bir aknlkla... Bu da bir sonu vermedi, yine kimse konumamt benimle. ki dakika sonra yine beni grmez oldular.

Saat on bir olmutu. Zverkov, ayaa kalkarak: Baylar, imdi hedefimiz oras! diye bard. Dierleri de hemen kabul ederek: Elbette, nasl istersen! dediler. Doruca Zverkov'a dndm. Kendimi ok yorgun ve halsiz hissediyordum ve bu durumdan kurtulmak iin lmeyi bile gze alabilirdim. Ateler ierisinde yanyordum; terden slanan salarm kuruyunca alnma ve akaklarma yapmt. Kararl ve kaba bir ses tonuyla: Zverkov! dedim. zr diliyorum sizden. Bay Fer-fikin, sizden de. Sizleri gcendirdiysem baylar, hepinizden zr diliyorum! Ferfikin, crtlak bir sesle ve alay ederek: te yola gelin byle! Dello, herkesin yapabilecei bir ey deil. Birden, fkeden patlayacak gibi oldum. Hayr, benim dellodan korktuum yok Bay Ferfikin! Hemen yarn sizinle dello etmeye hazrm. stelik bunu ok istiyorum, siz de gelmek zorundasnz. Size dellodan korkup korkmadm gstereceim. lk ate eden siz olacaksnz ve ben de silahm havaya boaltacam. Bu adam kendince eleniyor! dedi Simonov. 98 Trudolyubov ise: Tamamen samalad! diye karlk verdi. Zverkov, beni kmseyerek: ekilin nmzden, izin verin de geelim! Daha ne istiyorsunuz! dedi. Onlar da ok imilerdi ve hepsinin suratlar krmz, gzleri parlakt. Zverkov, sizinle dost olmak istiyorum. Biliyorum, sizi kk drdm, ama... Siz mi beni kk drdnz? Siz... Beni... unu iyice kafanza sokun beyefendi, siz beni asla kk dremezsiniz! Zverkov'dan sonra Trudolyubov lafa kanarak: Yeter artk, haydi ekil nmzden! Hadi gidelim arkadalar... Zverkov: imdiden anlaalm baylar, Olympia benim! dedi. Dierleri glerek: Sen istediini al, bizim gzmz yok! dediler. Sanki yzme tkrmlerdi... ylece kalakaldm. Hepsi grltyle ktlar odadan. Trudolyubov, aptalca bir ark sylyordu. Simonov, garsonun bahiini vermek iin geride kalmt. Ona doru ilerledim, umutsuz ama kararl bir sesle: Simonov, bana alt ruble verin! dedim. Simonov armt ve bana aptal aptal bakmaya 99 balad. ok sarhotu. imdi siz, oraya da m geleceksiniz bizimle? Evet! Param yok! dedi ve alay eder gibi glerek paltosunu alp dar kt. Paltosundan tuttum, sanki kbus gryordum. Simonov! Paranzn olduunu grdm, neden bana vermek istemiyorsunuz? Beni bu kadar nemsiz mi gryorsunuz? Ne olur, beni geri evirmeyin! Sizden neden bu paray istediimi bir bilseniz!.. Geleceim ve tm planlarm buna bal... Simonov, paray kard ve frlatr gibi nme att. Bu kadar yzszseniz, buyurun! dedi ve arkadalarnn arkasndan komaya balad. Aa yukar bir dakika kadar yalnz kaldm. Darmadan olmu bir masa, yemek artklar, yerde krk bir kadeh ve sigara izmaritleri vard. Kafam bir acayip olmutu, iimde byk bir eziklik hissediyordum. stne stlk, btn olanlara ahit olan ve bana bakan bir de garson varken...

Oraya! diye bardm. "Ya hepsi piman olup ayaklarma kapanacak, ya da... ya da Zverkov'u tokatlayacam..." 100 Koa koa merdivenlerden inerken: Nihayet isteine ulatn! Karndaki gerein ta kendisi! Artk Roma'y brakp Brezilya'ya yerleen Papa da, Korno glndeki balo da yok karnda. Tam ortasnda bulunuyorsun yaamn! diye kendi kendime syleniyordum. Birden, "Btn bu yaadklarna glecek kadar al-aldn sen," diye dndm. Sonra kendi kendimi susturarak: yle olsun, ne yapaym! Zaten hibir eyim kalmad! dedim. oktan gitmilerdi bizimkiler, fakat nereye gideceklerini bildiim iin, bunun nemi yoktu. Lokantann nnde sadece bir kzak srcs vard. Gece alanlardan olmalyd. zerindeki paltonun omuzlan, yaan sulusepkenden dolay grnmez hale gelmiti. nsan fazlaca bunaltan, nemli bir hava vard. Adamn at, fazla iri olmayan, alacal, uzun tyl bir att; o da 101karn altnda uzun sre kalmt ve durmadan tksryor-du. Bu anlattklarm ylesine iyi hatrlyorum ki... Kzaa binerken, birdenbire Simonov'un para verii geldi gzlerimin nne ve ylece ylverdim kzaa, dizlerim tutmaz olmutu. Tamamen pisliin iine battm, bunu bu gece ya deitiririm ya da geberirim! diye bardm. Hadi yr!.. Yola ktk, fakat benim kafamn iinde yle ok ey vard ki, dnceler byk bir hzla geip gidiyordu. O adamlar, benimle dost olmak iin asla nmde yalvarmazlar. Bu da tpk Korno gl kenarndaki balo gibi adi, romantik, aptalca bir hayalden ibaret. Zverkov'u tokatlamaktan baka bir seeneim kalmad artk. Tamam, kararm verdim, Zverkov'u tokatlamaya gidiyorum. Arabac! Hadi sr... Arabac, dizginleri daha hzl sallamaya balad. Onu grdm an tokat indireceim suratna! Yoksa, nce birka laf syleyip, ondan sonra m vursam? Yok, yok... Grr grmez vurmalym. Hepsi oradadr, Zverkov da Olympia ile birlikte bir koltukta oturuyordur. Kahrolas Olympia, bir keresinde beni kmseyerek suratmla alay etmitin... Olympia'y salarndan, Zverkov'u da kulaklarndan tutarm ve srklerim onlar ylece!.. Hayr, hayr... En gzeli, tek kulandan tutup gtrmek! Dierleri de zerime yryecek, beni dvp dar atacaklardr. Eminim, byle yapacaklardr. Olsun!.. lk ben vurmu olacam ya! nsanlarn gznde Zverkov kt bir ne sahip olacak ve bunu da beni dvmesi deil, ancak dello temizleyecek! Sonunda benimle dvmek zorunda... stedikleri kadar dvebilirler imdi beni!.. Adi herif102 ler!.. Trudolyubov, ilerinde en gl olandr ve en ok da o stme gelecektir. Ferfikin, yanlardan saldrarak salarma yapr, eminim. Umurumda bile deil. Btn bunlara hazrlkl gidiyorum ben. En sonunda o kk kafalarna sokabilecekler gerei, benim iin zerre kadar deerleri olmadn haykracam! Arabac hadi, hzl sr! diye bardm. ok yksek sesle barm olmalym ki, arabac birdenbire irkildi ve krbacn aklatmaya balad. Gne doarken dvrz, kararlym... imden de vazgetim. Ferfikin, "bakanlk" diyerek iimle alay etti kendince. yi de silahlan nereden bulacam? Tamam! Aylm imdi ekerim, mesele kapanr. Peki ya barutla kurun? Bir de tank lazm. Hi arkadam da yok ki... Ama bunu da halledebilirim... Yolda karma kacak sradan birisi, nasl boulurken hayatm kurtarmak zo-rundaysa, bana tanklk da etmek zorundadr. Byle eylerde durumun

nasl olduunun nemi yoktur. stelik, iyerinden mdrme rica etsem, o bile bana tanklk yapacaktr; hem de bunu herkesten gizleyerek. efim Anton Antonovi ise... Birdenbire olaylar farkl bir adan kt karma ve dndklerimin ne kadar aptalca olduunu anladm. Ama yine de... Arabac, daha hzl sr! demekten kendimi alamadm. Aman beyefendi! Birden, yzme souk bir rzgar arpt. Acaba hemen eve mi dnsem? Tanrm! Bu partiye gelmek iin neden bu kadar srar ettim ki sanki? Bir trl inanamyorum. Hele o masa ile soba arasndaki 103 saatlik gidip gelme... Bunun sorumlusu onlar ve cezasn onlar ekecek. Daha hzl arabac!.. Peki ya karakola gidersem?.. Buna cesaret edemez onlar... Rezil olmaktan korkarlar. Belki de Zverkov, benimle dello etmeyi kabul etmeyecek; kendisi iin alal-tc bulacaktr bunu. Eminim ki, byle olacak... Ama ben, ne yapacam biliyorum. Zverkov'un yola kaca posta merkezine gider, tam arabaya binmek zereyken stne atlarm; hzlca ayaklarndan tutarm ve kaputunu eker alrm srtndan. O da ie yaramazsa ellerini srrm. (Kzgn bir insann neler yapabileceini anlasnlar...) sterse Zverkov kafama, dierleri de srtma yumruklarn indirsin! Ben de oradaki herkese: Bakn u hergeleye!.. Yznde benim tkrmle gidip de erkez kzlarn batan karacak!., diye barrm. Elbette ki bu, benim sonumu getirir. imden kovulurum, yakalanp yarglanr ve hapsi boylarm... Sonra da Sibirya'ya, srgne gnderilirim. Hibiri umurumda deil!.. On on be yl srgn hayatndan sonra, sersefil bir dilenci bile olsam, yine onun peini brakmam. Herhalde uzak bir ehirde evlenmi, bir yuva kurmu olurdu. Bir de yetikin kz olurdu... Ona yle barrdm o zaman: Gaddar herif!.. u km avurtlarma, zerimdeki yrtk elbiselere bak! imi, mutluluumu, sanat, bilimi, sevdiim kadn... Her eyimi kaybettim senin yznden. te silahlar!.. Ben, silahm boaltyor ve seni affediyorum! Sonra da havaya ate edip, ortadan kaybolacaktm... Tm bu anlattklarmn Silvio (*) ve Lermontov'un (*) Pukin'in bir yks. 104 Maskarad'ndan olduunu bildiim halde, gzlerimin yaarmasna engel olamadm. Sonra kendimden utanmaya baladm. Kza durdurdum ve aa indim. Yolun ortasnda ylece kalakalmtm, arabac da akn gzlerle bana bakyordu. Ne yapacam imdi!.. Oraya gitmem de, gitmemem de byk aptallk olacakt. Ama, Tanrm! Gitmemezlik olur mu? stelik btn aalamalardan sonra!.. Hayr, olmaz! diye bararak tekrar kzaa atladm. Bunu yapmak zorundaym! Arabac, oraya!.. ylesine sabrszlanmtm ki, arabacnn ensesine bir yumruk geiriverdim. Arabac: Ne oluyor beyefendi, neden vuruyorsun? diye bard. Yine de ata hzl bir krba indirdi ve hayvan ifte atmaya balad. Sulu kar, lapa lapa yayordu; ama umurumda deildi bu ve ben paltomun yakasn amtm. Etrafmdaki her eyden uzaklamtm. Zverkov'u tokatlamaya kesin kararlydm. stelik bu iin hemen imdi olacam, hibir kuvvetin de bunu durduramayacan hissediyordum. Kar bulutlan arasnda sokak fenerlerini zar zor seiyordum; bunlar, bana cenaze alayndaki mealeleri hatrlatt. Paltomun, ceketimin, hatta atkmn iine kadar girmiti kar. Fakat bunlara

aldrdm yoktu benim. Ne de olsa batm bir adamdm ben. Sonunda geldik. Kzaktan hzlca indim ve kendimde olmayarak ktm merdivenleri. Ellerimle ve ayaklarmla kapy tekmeliyordum. Ayakta duracak halim kalmamt. Geleceimden haberdarlarm gibi kapy hemen atlar. Simonov, ieridekilere birisinin daha geleceini 105sylemiti. Buraya ancak haberli gelinir ve ok dikkatli olunurdu. Polislerin ne zamandr ortadan kaldrmaya alt "moda maazalarndan biriydi bu ev. Gndzleri maazayd gerekten, ama geceleri randevulu konuklar alnrd. Hzl hzl yryerek dkkan getim ve salona girdim. Birden, aknlktan kalakaldm ylece... Salonda bir tane mum yanyordu sadece ve hi kimsecikler yoktu. Neredeler? diye sordum. Karmda duran kadn, evin sahibiydi; benden sz edilmi olmalyd ki, yzme srtarak bakyordu. Biraz sonra bir kap ald ve ieriye birisi girdi. Hi kimseyi umursamadan salonda bir aa bir yukar dolayordum, bir taraftan da kendi kendime konuuyordum. lmden dnm gibi seviniyordum. Tm benliimi kaplamt bu sevin. nk, kesinlikle tokat atacam biliyordum. Ama kimse yoktu artk, her ey tamamen deimiti. Etrafa akn akn bakyordum. Kendime gelememitim, ieriye giren bir kza takld birden gzlerim: Gen, soluk yzl bir kz duruyordu karmda. Dzgn kara kalar vard kzn ve akn bir ifadeyle bana bakyordu. Bu bak ok sevdim, eer srtarak baksayd ondan nefret edecektim. Hl kendime gelememitim ve kzn yzne dikkatli bakmaya alyordum. Kzn yznde saflk, yumuaklk ve fazlaca ciddiyet okunuyordu. Bu yz ifadesiyle ok eyini yitirmi olmalyd burada; nk bizimkilerden hibirinin onu grmediklerinden eminim. Uzun boyu, biimli bir vcudu, salkl bir grnts vard; ama yine de gzel saylamazd. ok sade bir giysi vard zerinde. Pek de ho olmayan bir igdyle kza doru yanatm. Birdenbire duvardaki aynaya takld gzlerim. B106 tn akam boyunca yaadklarmdan sonra solgun, bitkin, fkeli suratm ve darmadan salarmla ok berbat gr-nyordum. "Aman, bana ne... Beni ok irkin bulursa daha fazla sevinirim," diye dndm. 107VI ...Duvarn dier tarafndan bir saatin sesi geldi; sanki birisi hrlyormu gibi kmt ses. Bu garip saat sesini, crtlak an sesleri takip etti. Saat ikiydi. Kendime geldim sonra, birdenbire... Aslnda uyumuyordum, sadece biraz dalmtm. ok byk bir elbise dolab, etrafta bir sr kutu ve kuma paralan vard; vr zvr birok eyayla dolu olan bu salon ok bask, dar ve karanlkt. Salonun dier bir kesinde, masann zerinde snmek zere olan bir mum vard; arasra parlyor sonra yine azalyordu. Birazdan tamamen karanlk olacakt bu salon. Pek uzun srmedi kendime geliim. Btn her ey, sanki zerime saldrmak iin bekliyorlarm gibi, aniden ktlar karma. Her eyi unutmuken bile, dlerimin etrafnda dnp durduu bir nokta vard zihnimde. En garip ey de, ayldktan sonra, o gn olup bitenlerin benimle hibir ilgisi yokmu gibi, kendi dmda olarak hatrlamam. 108 Kafam sersem gibiydi. Sanki havada uan bir ey stme geliyor ve beni rahatsz edip duruyordu. ok korkun bir kzgnlk hissediyordum iimde ve bunu boaltacak frsat kolluyordum. Birdenbire yanmda bir ift kocaman gz grdm, dikkatle bana bakyordu. ok souk, hznl, umursamaz ve yabanc baklard bunlar; altnda ezildiimi hissediyordum.

Birden, beynimde bir dnce olutu... Rutubetli ve karanlk yeraltna girilerimde de ayn sknty yaardm. Karmdaki siyah, iri gzlerin beni bylesine incelemesi hi de normal bir ey deildi. Kzn yannda neredeyse iki saat hi konumadan yattm, herhalde ihtiya hissetmedim... Sonra, bunu dnnce de glmek geldi iimden. Fuhuun anlamszln ve bir akrep kadar irenilecek bir ey olduunu dnnce, irkildim birden. Gerek akn bittii yerde balyordu fuhu; btn rezillii ve ka-balyla... Uzun uzun baktk kzla; gzlerini karmad- gibi baklarndaki anlam da deitirmemiti. Sonunda korkmaya baladm ve bu ii sonlandrmak iin: Adn ne senin? diye sordum, pek duyulmayan sesimle. Liza. Sanki fsldar gibi sylemi ve hemen gzlerini yere indirmiti; ok rahatsz edici bir hali vard. Konumadm. Sonra ellerimi bamn altna koyup srtst yattm; ok skntl bir ekilde tavan seyrediyordum. Kar yayor... Hava bugn... berbat! dedim. Kz, hibir cevap vermedi. Daha fazla sklmtm... Bir sre sonra ona doru dnp, sinirlenmi gibi: 109 Bural msn? diye sordum. Hayr. Nerelisin? Riga'lym... Kz, zoraki konuuyordu. Alman msn? Hayr, Rus'um. Ne kadar oldu buraya geleli? Nereye? Bu eve. ki hafta. Gittike yavalyordu konumas. Dier yandan da mum snmt, kzn yzn gremiyordum. Annen-baban var m? Evet... Hayr...Var. Onlar nerede? Onlar... Riga'dalar. Ne i yapyorlar? Hi... ylesine... Ne demek "hi, ylesine..." Neciler, neyle urarlar? Esnaflar. Onlarn yannda m oturuyordun? Evet. Ka yandasn? 110 Yirmi. Neden ayrldn onlardan? yle ite... yle ite, "yeter artk, sktn" demek oluyordu. kimiz de sustuk. Niin kalkp gitmiyordum, bilmiyorum! Skntdan boulacak gibi oluyordum. Gn boyunca yaadklarm, zihnime hcum ediyorlard. Birdenbire aklma, sabah ie giderken grdm bir ey geldi. Aslnda konumak istemiyordum ama yine de: Bugn bir tabutu gtrrken, neredeyse dr-yorlard! dedim. Tabutu mu?

Evet, Sennaya sokanda bir bodrumdan karlyordu. Bodrum mu? Yok, yok... Bodrum katndan... Bilirsin yle yerleri... Kt bir evdi... Pislik ierisindeydi her taraf... pler, kabuklar... ren kokuyordu... Yine sustuk. Buna bir son vermek iin: Bugn hi de l gmecek gn deil dorusu! dedim. Neden? Neden mi? Her taraf kar, amur... (Esnedim) Kz, bir suskunluk an geirdikten sonra: Ne deiir ki? dedi. Yoo, her ey deiir!.. (Tekrar esnedim.) Mezarc111lar kardan slandka kfr edip duruyorlardr, stelik mezarn ii de vck vck su olur. Mezarda suyun ne ii var ki? Kz, bunu sert bir sesle, yava ve merakl bir tonda sormutu. Bu srada iimden bir eyler beni drtkleme-ye balamt. Ne ii mi var? Alt verok su birikir dipte. Zaten Volkov'da kuru bir tek mezar kazlamaz. Neden? Neden mi? Oras ok sulak bir blgedir. Her taraf bataklklarla doludur. Resmen suyun iine gmerler ly. Ka kez gzlerimle grdm. (Dorusunu sylemek gerekirse, hi byle bir ey grmemi, Volkov mezarlna admm bile atmamtm. Bunlar, hep bakalarndan duyduum eylerdi.) lmekten korkar msn? Kz, kendim koruyacakm gibi irkilerek: Neden lecek misim? dedi. nnde sonunda sen de leceksin! stelik, bahsettiim kz gibi!.. Onun da kimsesi yoktu, senin gibi!.. Veremden lm. Keke hastanede lseydi, zavall... (len kza bylesine acmas, onu tand yolunda pheler uyandrd bende.) Konumay uzattka uzatyordum. Patronuna borcu varm. Veremli olduu halde o evde almaya devam etmi. Kz tanyan arabac ve askerlerin konumalarn duydum. Meyhaneye gidip onun 112 hatrasna ieceklerdi... (Anlattklarmn ou yaland.) Uzun bir sessizlik an geirdik. Kz ylece, hi kmldamadan yatyordu. Sen hastanede lmeyi mi tercih edersin? diye sordum. kisi de ayn ey deil mi? Sonra da sinirlenerek: stelik, neden lyormuum ki? dedi. imdi olmasa da, bir gn leceksin ya! Onu o zaman dnrm. Tamam, u anda gen, gzel, tazesin; deerin de buna gre... Ama bir sene sonra gr bakalm, ne kadar ypranacaksn. Bir senede mi? Bir senede mutlaka deerin decektir. O zaman, buradan daha kt bir eve dersin. Alt yedi sene sonra da hibir eyin kalmaz ve Sennaya sokanda bir bodrumda bulursun kendini. Bununla da kalmaz, bir de hastalanrsn. eit eit hastalk var. Srecein hayatla hibir hastalktan kurtulamazsn. Sonra da lr gidersin!.. Birden hrmlat ve ac dolu bir sesle: lrsem leyim! dedi. Yazk olmaz m?

Kime? Sana, genliine... Tekrar bir sessizlik an geirdik. 113 Hi nianlandn m sen? Size ne bundan? stersen syleme, sana srar etmem. stelik neden kzyorsun ki? Senin birok sknt ekebileceim dndm ve acdm sadece... Yoksa beni ilgilendirmiyor. Kime acdnz? Sana... Kz silkinerek, daha ksk bir sesle: Acmanza demez!., dedi. Bunu duyunca ok sinirlendim. Ben ona acyacam ve o beni... Ne zannediyorsun, iyi bir i yaptn m? Hibir ey... Bu daha kt... Fazla zaman kaybetmeden toparla kendini... ok zamann olacak daha; gensin, mutlaka birisini sever, evlenir ve mutlu olursun. Kz, her zamanki sertliiyle szm kesip: Evlenen herkes mutlu mu? Haklsn, evlenen herkes mutlu olmaz, ama burada yaadklarnla llemeyecek kadar iyi bir hayat yaarsn. Sen sevdikten sonra mutlu olman nemli deildir. Bazen hayatn ektirdii aclar da gzeldir. Ama buras, iren bir pislik yuvasndan ibaret... Tiksinir gibi bam dier tarafa evirdim. ylesine konumuyordum artk, ne sylediimin bilincindeydim. Yllardr oturduum kede depoladm dnceleri birisine dkmek iin byk bir arzu duyuyordum. Sanki iimde bir yangn balamt ve nmde bir hedef belirmiti. 114 Sen burada olduuma bakma benim, sana rnek olamam ben. Belki senden de kt bir insanmdr... Bunlan syledikten sonra, birdenbire kendimi temize karma istei duydum ve: Ho, ben sarho olduum iin geldim buraya, dedim. Hem de kadnla erkek arasnda ok fark vardr. Ben buraya gelip her eyi yapar, sonra da eker giderim; nk buraya tutsak deilim. Bir silkinmeyle btn pisliklerimden temizlenirim. Fakat sen yapamazsn bunu. Eli kolu balanm bir tutsaksn sen. Burada vcudunu ve ruhunu satyorsun. Zamanla, seni balayan zincirleri krmak isteyeceksin, fakat sen uratka daha da skacak zincirler seni. Ben, o zincirlerin ne bela olduunu biliyorum. Sana bu kadarn syleyeyim imdilik, fazlasn anlayamazsn hem de. imdi anlat bakalm, borcun var m patrona? Bak, nasl da anlyorum... Kz, soruma bile cevap vermedi, beni can kulayla dinliyordu. yle bir zincirdir ki bu, kurtulana bravo dorusu. Zaten hep byle olur. ldnde ancak kurtulabilirsin. stelik, nereden biliyorsun benim senden daha mutsuz olmadm? Mutsuzluumdan kendimi pisliin ierisine atm olabilirim. nsanlar zlnce ier, deil mi? Ben de zntmden buraya geldim. Sylesene, bunun neresinde iyilik var? Az nce... Seninle... Beraber olduk... Tek kelime konumadk seninle. Sonra da iki yabanc gibi konumaya baladk... Sevimek bu mudur? nsanlar, byle mi beraber olmal? Bu, kepazelikten baka bir ey deildir. Kz, sert bir sesle ve heyecanla: Evet! diyerek bana hak verdi. 115"Evet" demesi, beni olduka artmt. Demek ki az nce beni dinlerken, o da ayn eyleri dnyordu. Bu durumda, bu kzn baz eyleri anlama yetenei vard. -"Gerekten de nemli bir benzerlik" diye dnrken neredeyse sevinten ellerimi ovuturacaktm. Bylesine taze bir ruha sahip olmak pek de zor olmayacakt benim iin.

Benim iin bir oyundu bu ve.iyice kaptrmtm kendimi. Kz, ban bana doru iyice yaklatrd; grmyordum, sadece dirseklerine dayandn seebiliyordum karanlkta. Beni inceliyor olabilirdi. Gzlerini grebilmeyi ok isterdim. Derin derin nefes alyordu. ncekinden daha sert konumaya baladm: Evini brakp da neden buralara geldin? yle ite. Baba evi baka olur... Karnn tok, kafan rahat olurdu... Ne de olsa doup bydn yer... Ya bunun tam tersiyse? O anda aklmdan, "Brak u duygusal laflan da, kzn anlayaca dilden konu... Sonra abalarn boa gider," diye geirdim. Ama bunlar, sadece aklmdan gemiti. Bu kz beni ok etkiliyordu. Sinirlerim de boalmt ve kendimi iyice kaptrvermitim. Ayrca, temiz duygular tarken de kolaylkla konuabilir insan. Derhal toparlandm ve: Sen de hakl olabilirsin, dedim. Yaanan baz eyleri anlamak zordur. Bak, sana ne diyeceim. Birileri seni zm olabilir, belki sen de onlar zdn; ama onlar, 116 senden daha fazla suludurlar. Neler yaadn bilmiyorum, ama unu syleyebilirim ki, senin gibi birisi buraya kendi isteiyle dmez. Ben nasl bir kzm ki? ok ksk bir sesle sylemiti bunlar ve glkle duyabilmitim. imden, 'Th be, imdi tatl szler sylemek zorundaym. Ne kadar da kt... Ama, belki de iyidir," diye geiriyordum. Kz susuyordu. Bak Liza! dedim. Kendimi yle bir dnyorum da, neler neler geliyor aklma. ocukluumda bir ailem olsayd eer, u an bambaka biri olurdum herhalde. Ne kadar kt de olsa, bir aile her zaman iyidir; anne baba, insann ktln istemez hibir zaman. Senede bir kere de olsa sevgilerini gsterirler. Bir yuvan olduunu bilirsin her zaman. Benim ailem olmad hi yanmda, belki de bu yzden duygusuz bir adam oldum. Uzun bir sre bekledim. "Acaba sylediklerimi anlamyor mu? Ben de tutmu akl hocal yapyorum, ne gln!" diye geiriyordum iimden. Ben baba olursam, bir de kzm olursa, onu oullarmdan daha fazla sever, ilgi gsterirdim. Byle syleyerek onun dikkatini ekmek dnce-sindeydim. Fakat unu belirtmeliyim ki bu szleri sylemek, yzm kzartmt. Neden sylediniz bunu? Bu soru, beni dinlediini gsteriyordu. Bilmem... Birisim tanrdm Liza; adamn yzn117de somurtan bir ifade vard her zaman. Buna karn kzlarn ok sever, her isteklerini yerine getirirdi, neredeyse ellerini ayaklarn perdi. Baloda kz dans ederken onu ayakta bekler ve gzlerini bir an ayrmazd. Kz iin deli oluyordu neredeyse... Kz yorgun dp uyuyunca babas kalkar, onu per, koklard. Kendisi ok kt giyinirdi, biraz da cimriydi, ama kz iin neredeyse tm parasn harcard. Kzna birok hediye alrd, eer bunlar beenilirse o zaman keyfine diyecek olmazd. Bence babalar, annelerden daha fazla dkndr kzlarna; bu nedenle kz, baba evinde mutludur... Benim bir kzm olsa, herhalde onu hi evlendirmezdim. Liza glmseyerek: Neden? dedi. Kskanlktan lrm. Elin adamn ptn, onu benden daha fazla sevdiini dnnce kudururum. Dnnce bile kt oluyorum. Elbette samalyorum ben, sonunda her insan

alr. Fakat unu syleyeyim ki, kzm evlenene kadar ok yorulurdum. nk onu isteyenleri ktlemek iin elimden geleni yapardm. Sonunda da istedii birine verirdim onu elbette. u bir gerektir ki bir baba, kznn sevdii adamdan hep nefret eder. Hep byledir bu. Zaten kavgalar da bu yzden kar. Liza aniden: Fakat baz aileler de kzlarn tertemiz evlendirmek yerine satmak iin urarlar, dedi. Yaa! Mesele buydu demek ki! Byle eyleri ancak, Tanr tanmayan, sevgi fukaras aileler yapar; bunlann ortadan kalkmalar gerekir, Liza! diye bardm. Akl, sevginin olmad yerde aranmamaldr. Bu tr aileler mutlaka var, fakat benim szm onlara deil. Sen de pek iyi eyler yaamadn herhalde evinde. Anlalan sen de talihsizlerdensin. Bunlarn hepsi fakirlikten ileri geliyor. Sadece zenginler mi iyi yaarlar? Namuslu insanlar, fakirken de iyi bir hayat srebilirler. Hmm... Belki haklsn. Fakat u da var ki Liza, insan, mutluluunu pek grmez, nedense hayatn hep zntleri, skntlar grnr ona. Fakat bir an olsun gerei grebilsek, aslnda mutlu olacak birok nedenin olduunu grrz. Bence mutluluk; her eyin yolunda gittii, kocann seni ok sevdii, koruduu, bir an bile ayr kalmak istemedii bir ailede vardr. Skntl gnleri olsa bile, kar-koca mutludurlar. Sknt ekmeyen insan yoktur zaten. Eer evlenirsen bir gn, bunu sen de anlarsn... Bir de sevdiin bir adamla evlenirsen, evliliinin ilk yllar rya gibi geer. Birbirini seven kar-koca arasndaki kavgalar, her zaman tatlya balanr. Hatta baz kadnlar, kocalarn sevdikleri lde, ok kavga ederler. Ben tandm byle birisini. Kocasna, "Seni sevdiimden kavga ediyorum, yanl anlama sakn," derdi. nsann sevdii kiiye eziyet ettiini hi duymu muydun? Kadnlardan daha ok kar byle tipler. Eziyet ederken, "Bu skntya katlansn ki, ben onu birazdan sevip okayacam," diye dnrler. Evin tm neesi bu kadnlardr. nan bana, ok namuslu, huzur ve mutluluk dolu bir hayattr bu... Bunun yannda ok kskan kadnlar da vardr. Byle bir kadn da tandm. Kocas dar kt an hemen bir merak sarar onu, "acaba nereye, hangi kadna gitti" diye. Sonra da kocasnn peine dp gizli gizli takip eder. Yaptnn hi de ho bir davran olmadn kendisi de bildii halde, kendisini durduramyordu. Btn bunlar yapmasnn nedeni, kocasn ok sevmesiydi. Kavgalardan sonraki barmalar, (affederek 118 119 tya da zr dileyerek farketmez) tadlacak en gzel hazdr. ylesine mutlu eder ki kar-kocay bu durum, sanki yeni tanm ya da evlenmi gibi hissederler kendilerini. En nemli noktalardan biri de udur ki, kan-kocann sevimelerinden hi kimsenin haberi olmamal, bu konular kimseye anlatlmamaldr. Skntlarn z annelerinden bile gizlemeli, aralarnda hakem olmasn istememelidir-ler. Kar-kocann en iyi hakemi ancak kendileri olabilir. Akn bir kutsall vardr, bunu sarsmamak iin tm yabanc baklardan saknmak gerekir. Bylece akn kutsall daha da artacak ve tam anlamyla mutluluk yaanacaktr. Sonuta kar-koca arasndaki sayg da pekiecektir; evliliin temeli de saygdr zaten. Eer severek evlenmilerse, bunu neden sndrsnler ki?.. Akn devamnn bir yolu yok mudur? Ben, olmadn zannetmiyorum. Adam, ok onurlu ve iyi bir insansa akn tketmez. Evliliin ilk yllarnda yaanan ateli ak, yerini gl bir sevgiye brakacaktr elbette. Zaman getike kar-koca arasndaki iliki daha da kuvvetlenir, her eylerini beraber ve birbirlerine danarak yaparlar. Bir de ocuklar oldu mu, en kt gnleri bile mutlu geer onlarn. Yeter ki sevgilerinde ve gvenlerinde azalma olmasn. ocuklar iin almak, fedakrlkta bulunmak da byk bir zevktir. Gelecekte de btn bu yaplanlar iin ocuklar sana sevgi duyacaklardr. Yani gelecek iin sevgi yatrmnda bulunuyorsun sen. ocuklar bydke seni kendilerine rnek ve yaslanacaklar bir kuvvet olarak grrler. Sonra, unu da hissedersin ki, ldnde

senin duygularn ve fikirlerinle beraber olacaklardr onlar. nk kendilerine seni rnek almlardr. ocuk sahibi olmak, gerekten de kutsal bir grevdir. Anne ile babay birbirine yaklatran en nemli unsurlardandr. Bazlar da ocuk yetitirmenin zor olduunu syler. Bence bylesine kutsal bir greve laf sylenmemek'. 120 Liza! Kk ocuklar sever raisin? Ben baylrm. Dnsene; kck, pembe yanakl bir olun var ve memeni emip duruyor. Erkeklerden hibirinin, kucanda ocuk olan bir kadna kt gzle bakacam zannetmiyorum. Pembe yanakl bebek oynadka, minicik ellerini, ayaklarn hareket ettirdike insann glesi gelir. Bir de insana uzun uzun, her eyden anlar gibi bakmalar vardr. Meme emerken elleriyle skar, Kendince baz oyunlar oynar. Babas yanlarna geldiinde meme emmeyi brakr, bam arkaya atarak babasna gler" glecek bir ey varm gibi... Sonra dorularak tekrar meme emmeye devam eder. Dileri ktnda ise annesinin memesini srr, sonra da "Bak, nasl srdm?" der gibi bir bak frlatr. ocuk, bir ailenin mutluluk kaynadr- Hayr, hayr Liza! nsan, ancak yaam rendikten sonra bakalarn eletirebilir. Sustum. Meer byle duygusal tablolar izmek gerekiyormu bu kza diye dnrken bir yandan da ok iten olduuma inanyordum. Sonra aniden aklma, "Peki imdi bir kahkaha patlatverirse ne yaparm?" diye bir dnce geldi. Bunu dndm an, fkeden kpkrmz olmutum. zellikle konumamn sonlarnda iyice kendimi kaybetmitim. imdi ise gururumu kryordu bu durum. Sessizlik iyice uzamt. Bir ara kz drtmek geldi iimden. Tam o anda: Siz neden yle... dedi ve sustu. Bu szleri, bana her eyi anlatmt. ncekiler gibi sert ve kaba deil, ince ve utanga bir ses tonu vard. ylesine titrek bir sesti ki, kendimi sulu hissetmeye baladm. Cana yakn bir ekilde: Ne demek istiyordunuz? diye sordum. 121 ey... Siz... Evet! ey... Sanki kitap okur gibi konuuyorsunuz. Bunlar sylerken de sesinde alay eden bir ton far-kettim. Byle bir ey yapacam getirmemitim aklma ve hayli zd bu durum beni. Liza da alay ediyordu. Hoyrata ruhlarna girmeye alanlara kar, duygulu ve saf insanlarn yapt gibi bir tr gururlulukla kendini saklyordu. Birka kez daha alay edecei ynnde hisler uyandrmt bende, en sonunda da etti ite. Fakat bu kez anlayamamtm. Kendime sitem edeceim halde tutmu kza sinirleniyordum. "Ben sana haddini bildiririm," dedim iimden. 122 VII Keser misin Liza! Hangi kitaptan bahsediyorsun? Hi de umurumda olmad halde, senin u halin sinirimi bozuyor. Dorusu, hi umurumda deil de diyemem ama, imdiye kadar ki sylediklerim hep iimden gelen eylerdi. Syler misin, bu hayat skmyor mu seni? Doru, artk alm olmalsn... Alkanlklarn insan hangi yollara ittii belli olmaz. Hi dnmyor musun? Bir gn yalanacaksn, irkinleeceksin ve o zaman seni burada tutmayacaklar. Sana burann irenliinden daha fazla bahsetmeyeceim. Sadece unu syleyeyim ki gen, gzel, alml, iyi bir kzsn... Fakat sarholuun etkisi zerimden gittiinde, burada olmama kar duyduum pimanl gideremedi bu. Anladm ki, aykken buraya asla gelmem ben. Dnyorum da seninle baka bir yerde karla-saydk ve sen de namusunla alyor olsaydn, senden holanmak deil, ak olurdum. Senin bir tek lafn, bakn beni deli eder,

belki evinin nnde diz kerek sana yalvanrdm. Nianlm olarak grrdm seni ve byk bir 123 mutluluk verirdi bu bana. Asla senin iin kt eyler dnmezdim. Fakat, imdi ne istesem yapmak zorundasn, sen istemesen bile... Kyller, uaklk yapmaya giderken, bunun her zaman byle olmayacan, bir gn serbest kalacaklarn bilir. Sylesene, sen ne zaman serbest kalacaksn? stelik neyini satyor ve kiralyorsun burada, farknda msn? Bedenin deil sadece, ruhun da kullanlyor... Sarhoun biri geliyor ve senin akn deersizletiri-yor. Sen de bunu kabul ediyorsun. Ama ak... Ak her eydir... Ak, bir gen kz iin yle deerlidir ki, dnyadaki tm elmaslarla bile llemez. Bu ak uruna her eyini feda edecek, hayatn ortaya koyabilecek ok erkek vardr. Peki, senin akn ne kadar deerli? Her eyinle satlksn sen; ruhunla ve bedeninle... Seni elde edebilmek iin senin sevginin olmasna hi gerek yok. Daha rezil bir durum olacan zannetmiyorum, yani bir gen kz iin. Duyduum kadaryla, patronlarnz sizi memnun etmek iin birer dostunuz olmasna gz yumuyorlarm. Byle yaparak sizinle alay ediyorlar, tabii siz de kanyorsunuz. "Dost" denen adam, gerekten seviyor mu sizi? mkn yok! Seven bir adam, sevgilisini baka biriyle asla paylamaz. Eer sevebiliyorsa midesiz bir erkektir. Bir erkein size sayg duymas mmkn deildir. Hibir ynnz uyumaz. Bir erkein seni sevmesi nasl olur, biliyor musun? Seni rlplak soyar ve sonra da karna geerek alay eder... stelik dayak atmadna da kretme-lisiniz. Eer bir dostun varsa Liza, bir gn sor, "Benimle evlenir misin?" diye. Yzne tkrp evire evire dvmezse eer, bir kahkaha patlatp geecektir. stelik hi de ie yaramayan bir adamdr bu. Hayatn niin tkettiini anlayabiliyor musun? Neden sizi yedirip, iiliyorlar? Dndn m hi? Namuslu bir kz burada her eyi far-kedecei iin bir lokma bile boazndan geirmez. Hayat124 mz boyunca buraya borlu kalacaksnz. Eer mterileriniz sizden bkarsa, patronlarnza olan borcunuz da sona erecektir. u anda gen ve gzel olabilirsin, ama bu fazla da uzun srmeyecek. Zaman yle abuk geer ki, birden kendini kapnn nnde bulursun. Elbette ki bu bahsettiklerim birdenbire olmaz, nce yaptklar her eyi senin burnundan getirirler; azarlarlar, seni ezerler... Yaptn her ey unutulur ve genliini, gzelliini onlar iin harcadn grlmedii gibi, onlar soyup soana evirmisin, be parasz kap dar etmisin gibi davranrlar. Eer arkadalarnn sana arka kacan sanyorsan ok yanlyorsun, hepsi seni dlayacaklardr. Patronlarna iyi grnmek iin her eyi yaparlar. Vicdanszdr bu insanlar, kimseye acmazlar. yle sefil bir hayat sryorsunuz ki, sizin kfrleriniz, hele aalayp kk grmeniz kadar iren bir ey olamaz. Sahip olduunuz her eyi; salnz, genliinizi, hayallerinizi, ksaca tm varlnz vermek zorunda kalrsnz ya da elinizden alrlar. Yirmi iki yandayken otuz belik kan gibi grnrsnz. Tanr'ya kredin ki, bir de bulac bir hastalnz yok. Ar bir i yapmyorum diye dnebilirsin, belki bu rahatlatyordur seni; ama unu syleyeyim ki bu i kadar ar, ypratc bir i olamaz. Dndke zntden kahroluyorum. Bir gn mutlaka kovulacaksn buradan; sen de hibir ey yapamayacak ve aresizlik iinde eyalarn toplayp gideceksin. Baka bir ev bulursun, sonra baka bir ev... En sonunda Sennaya sokanda bulursun kendini. Orada hi durmadan dverler seni. Oradaki insanlarn okamalar byledir nk. Yoksa Sennaya soka iin anlattklarma inanmyor musun? Oraya git ve kendi gzlerinle gr. Bir keresinde, bir ylba sabah, byle bir evin kapsnn nnde bir kadn grdm. Kadn ok alad iin, souktan donsun diye dar atmlar, 125stne de kapy kilitlemiler. Sonra da onun bu haliyle eleniyorlard. Sabahn dokuzunda sarhotu kadn. Salar dank, st ba perian bir haldeydi. Yedii dayaklardan dolay her taraf ezikler ve rklerle doluydu. Aznn ve burnunun kenarndan kanlar

szyordu. Bir arabac iyi benzetmiti anlalan. Kadn, elinde tuzlu bir balkla merdivenlere oturmu, hem bal merdiven basamana vuruyor, hem de kt kaderinden ikyet ediyordu. Kapnn nnde bir sr sarho arabac ve asker birikmi, onunla alay ediyorlard. Bir gn gelecek sen de yle olacaksn; bana inanmyor musun? Biliyor musun, ben de inanmak istemiyorum... Ama dnyorum, belki o kadn da uzak bir yerlerden buraya gelmiti, o da saf bir kzd ve konuurken utancndan yanaklar kzaryordu... O da senin gibiydi belki, gururlu ve alngan... Ar hareketler edip bir kralie gibi davranrd. Bir gn sevecei adamn ne kadar da mutlu olacan dnrd. Ama bak!.. imdi ne halde? Salar dank, st ba hrpalanm bu sarho kadn, bal merdivenlere vururken babasnn evinde geirdii gnleri dnmemi midir acaba? Okula gidiyordu belki ve komularnn olu, onun yolunu gzler, ateli ak yeminleri eder, tm varln onun uruna feda edeceini sylerdi... Sevgileri hi bitmeyecek ve byr b-ymez de evleneceklerdi... Hayr Liza, hayr... Sen de demin anlattm veremli kz gibi bir bodrum kesinde leceksin. Hastaneye gtreceklerini sylyorsun, keke yle olsa... Patronun gtrr m acaba? Verem, humma gibi bir hastalk deildir; son nefesine kadar salkl olduunu sanrsn. Patronun da zaten bundan ok honut olacaktr. Artk lmn iyice yaklanca da herkes srtn evirecek ve senden uzaklaacaktr. Neden mi? Artk sen onlarn iine yaramayacaksn da ondan. lmediin ve hl yer igal ettiin iin sana bir sr de kzarlar. Su istediin zaman kfrederek verir, "Gebermedi kahpe! niltileri uyutmuyor bizi, mteriler de rahatsz oluyor," diye sylenir126 ler. Doru sylyorum, bu laflan kulaklarmla duydum. Sonra da seni bodruma atarlar. Karanlk, nemli, iren kokulu bir yerde dnmek iin ok frsatn olur. ldnde de hemen gtrrler seni, arkandan ne bir alayan, ne de dua eden olur. Alelacele bir tabuta koyar ve alr gtrrler seni... Sonra da doruca meyhaneye giderler. Mezar, azna kadar su doludur; sulusepkenle beraber buz gibi de bir ayaz vardr. O havada sana tren yapacak deiller ya!.. "Hadi Vanyuha, indir!.. Kahpenin iine bak be, burada bile bacaklar havada... Sk tut u ipi, ahmak herif... Brakma sakn..." "Bu da byle olsa ne olur?" "Olur mu canm, yan duruyor, ne de olsa insan ls... Tamam tamam, hadi topra at!" Senin iin uzunca bir kavgay bile ok grrler. Senin zerim mavimsi bir amurla ylesine kapadktan sonra meyhaneye doru yollanrlar. ok gemeden adn bile unutulmu olur. Dier mezarlarn banda ocuklar, babalar, eler... Onlar iin dua edip alayan o kadar insan varken, senin mezarna bir tek insan gelmez. Sanki hi yaamamsn, Liza isminde biri hi olmam gibi unutulursun. Geceleri mezarlkta hortlaklar knca, tabutuna vur vurabildiin kadar... "Ne olur, brakn beni!.. Ltfen, dnyaya dnp biraz daha yaayaym. Dnyay tanyamadm, hayatn kymetini anlayamadm... Sennaya genelevlerinde tkettim kendimi! Ne olur, izin verin dnyay doyasya yaayaym!" diye bar barabildiin kadar. Konumaya kendimi ylesine kaptrmtm ki, boazm kupkuru olmu ve sesim kslmaya balamt. Neden bilmiyorum, birden konumam kestim ve korkuyla sradm. Bam yana doru eerek dinlemeye baladm. Korkuyla sramam gerektirecek eyler grmtm. Liza'nn ruhu zerine ar darbeler indirdiimi, yreini sarstm epeydir hissediyordum. Hedefime daha fazla yaklatm hissederek tm gcmle abalyordum. 127Kendimi ok kaptrmtm bu oyuna... Ama bir oyun muydu bu acaba? Zorlama, yapmack, kitap gibi bir konumam olduunu biliyordum. Ama kitap gibi konumaktan baka seeneim de yoktu. Bu yaptm, hibir sknt vermedii gibi iime geldii iin ok da houma gidiyordu. Buna ramen konumamn Liza zerindeki etkisini grnce korktum dorusu. unu syleyebilirim ki, hayatm boyunca hi bylesine mitsiz bir insan grmemitim. Liza, yzst uzanm ve yzn smsk sarld yastn iine gmmt. Hkrklarndan gsnn parampara olacan zannettim. Dipdiri vcudu titriyordu. Gsnde biriken

hkrklarn tutamyor ve lklar, haykrmalar eklinde dar vurabiliyordu ancak. O zamanlar ban yasta iyice gmyordu. zntsn ve gzyalarn evdeki tek bir insann bile grmesini istemiyordu anlalan. Srekli yast sryor, bazen de kanatr-casna ellerini snyordu. (Elbette, bunu sonradan farket-tim.) Parmaklarm dalm salarna daldryor, arada bir dilerim skarak nefessiz nbetler geiriyordu. Onu sakinletirecek, rahatlatacak bir eyler sylemek istedim ama yapamadm. Srtmda souk bir rperti hissediyordum; stm bam giyinip oradan gitmek iin karanlkta el yordamyla ayaa kalktm. ylesine karanlkt ki ierisi, bir trl giyinemiyordum. Karanlkta elime bir kibrit kutusu geti ve yannda iinde mum olan bir amdan vard. Liza, oda aydnlanr aydnlanmaz yataktan srayarak doruldu. Yz bir garip grnyordu, dudaklarnda da delice bir gl vard. Bo bo bana bakyordu. Yanna oturup ellerim tuttum. Birdenbire kendine gelerek bana doru atld. Sarlmak istiyordu, ama cesaret edemedi ve ban sessizce nne doru edi. Liza, yavrum... Yapmamalydm, beni affet! dedim. Parmaklarm yle kuvvetli skt ki, konumamn ok gereksiz olduunu dnerek sustum. Al, bu benim adresim. Gel bana Liza! Yzme bakmadan, kesin bir tarzda: Gelirim... diye fsldad. Ben gidiyorum... Hoakal, beklerim... O da benimle beraber ayaa kalkt, kalkar kalkmaz yz kpkrmz oldu, bir titreme nbeti geirerek bir atk ald ve boynuna sard. Atky enesine kadar sarnd, sonra da ackl bir glle bana bakt. Surat kpkrmzyd ve bana ok garip bakyordu. imde bir eziklik hissettim, oradan bir an nce uzaklamak istedim. Salonun kapsna yaklatmda birden paltomdan tuttu ve: Durun biraz! dedi. Elinde tuttuu amdan masann zerine hzlca brakarak ieriye doru kotu. Bir ey unutmutu ya da bana gstermek istedii bir ey vard. eriye giderken yz iyice kzarmt ve gzleri ldyordu. Dudaklarnda da hl o glmseme vard. Acaba neden bekletiyordu beni? Mecburen bekledim. ok gemeden geldi, yznde balanmak ister gibi bir ifade vard. Karmda kukulu, surat ask, inat o kz yoktu artk, yalvarr bir tarzda bakyordu; yumuak, sevgi dolu, gven veren bir bak vard. Sanki bir ocuun, bir eyler isteyecei zamanlar bakt gibi bakyordu. Sevgiyle beraber nefreti de hissettiren canl, bal rengi gzleri vard. 128 129Her eyi anlayabilecek, ok stn bir varlkmm gibi hibir aklama yapmadan bir kat uzatt bana. O srada yznde ocuksu bir zafer mutluluu okunuyordu. Kad atm. Bir tp fakltesi rencisinin ya da onun gibi bir rencinin mektubuydu. Gsterili, ok ssl, bunun yannda da alabildiine saygl, Liza'ya yazlm olan bir ak mektubuydu. Kullanlan szckleri pek hatrlamyorum ama ok iten ve samimi ifadeler vard ierisinde. Mektubu bitirdiim an, karmda Liza'nn sabrsz ve merakl baklarn buldum. Gzlerini benden ayrmyor ve syleyeceklerimi bekliyordu. ok hzl bir ekilde, bu genle bir aile toplantsnda tantklarn anlatt. Tantklar evin sahibi olan aile ok iyiymi. Onun hakknda da hibir ey bilmiyorlarm. Bu eve daha yeni gelmi Li-za. Burada kalmay hi dnmyormu, borcunu deyip hemen gidecekmi. O gen renci de o toplantdaym; btn gece beraber dans etmi ve konumular. Sonra bir de bakmlar ki, birbirlerini ocukluklarndan, Riga'dan tanyorlarm. Hatta beraber oyunlar oynarlarm. ocuk, onun tm ailesini tanyormu, fakat u anki durumu hakknda hibir ey bilmiyormu. Byle bir eyi dnmesi bile imknszm... Toplantdan sonraki gn (bundan gn nce) mektubu bir kz arkadayla gndermi... Liza'nn anlatacaklar bitince, utanla baklarn nne evirdi.

Kzcaz, bu mektubu en deerli mcevheri gibi saklam; bir erkein onu iten bir sevgiyle, stelik saygl bir ekilde sevdiini renmem iin bu mcevherini bana gstermiti. Byk ihtimalle bu mektup ekmecede kalmaktan ileriye gidemeyecekti. yle olsa bile Liza, mektubu hayatnn sonuna kadar sevildiine dair bir belge olarak saklayacakt. imdi de byle bir geceden sonra, kendine bir deer kazandrmak ister gibi, belki de gurur duyarak mektubu bana getirmiti. Hibir ey syleme130 dim, elini sktm ve ktm. Oradan uzaklamak iin aceleci davramyordum. Darda sulusepken vard hl, ama ben yine de eve kadar yrdm. Yorgun, perian, ezik bir halim vard. inde bulunduum aknlktan hl kurtulamamtm. Buna ramen gerek de gn yzne kmaya balamt. stelik, olanca irkinliiyle... 131l VIII Gerei bir trl kabul edemedim. Birka saat uyuduktan sonra uyandm ve bir gn nce olanlar, Liza'ya sylediim o duygusal laflan, izdiim o acmakl, hznl tablolar dndmde ok ardm. "Yuh sana! Bunalml karlardan hi farkn kalmyor bazen..." diye dndm. "Ne demeye adresimi verdim o kza, anlamyorum. Bir de gelirse ne yapacam ben? Gelirse gelsin, ne olacak sanki..." Aslnda zerinde durulacak konu bu deildi. En ksa zamanda, Zverkov'la Simonov'un karsnda krlan onurumu tamir etmeliydim. En byk problem buydu... Bunca sknt arasnda Liza aklma bile gelmemiti dorusu. Bir an nce, dn Simonov'dan aldm paray geri vermeliydim. Benim iin en umutsuz yntemi denemeye karar verdim. Anton Antonovi'ten on be ruble bor isteyecektim. Tanr'ya krler olsun ki iyi bir gnne rast-geldim, Anton Antonovi paray hemen verdi. yle sevinmitim ki bu duruma, bor senedini imzalarken bir taraftan da, ok nemsiz bir eyden bahseder gibi, "Dn Hotel de Paris'teydik. Bir arkadamz iin veda partisi dzenlemitik. Arkadam, ocukluktan beri tandm yakn bir dostumdur; asil bir aileden, ok zengin, iinde ok baarl, akac, ho ve fazlaca apkn birisi... u bilinen kadnlarla apknlklarnn haddi hesab yoktur. Dn de neredeyse yarm dzineden fazla kardk..." ve daha birok ey... Bunlar anlatrken ok rahat, kendimden emin ve halimden memnun grnyordum. Eve dner dnmez, Simonov'a bir mektup yazdm. Mektup, efendilere yakr bir tarzda ak ve samimi bir dille yazlmt; imdi bile aklma geldike gurur duyarm. ok byk bir beceriyle, olduka nazik ve laf uzatmadan tm suun bende olduunu yazyordum. Eer kusurumu sylememe izin verilirse, saat beten altya kadar itiim iki kadehle sarho olduumu sylyordum. Mektupta Simonov'dan zr diliyor, bu zrn dierlerine, zellikle Zverkov'a iletilmesini istiyordum. "Tam olarak hatrlayamyorum, ama galiba Zverkov'u kk drdm," dedikten sonra, "Bamn ars olmasa, ondan da nemlisi utanmasam kendim gelecektim," diye devam ettim. Mektup ok rahat bir ifadeyle ve nezaket kurallarnn dna kmadan yazld iin ok memnundum. nceki akam yaanan rezil olaylar, belki de hibir aklamann beceremeyecei bir tarzda nemsemediimi belirtiyordum. Kendisine sayg duyan, akll bir efendiye yakr bir biimde olaylara baktm belirtiyor, aslnda beylerin dnd gibi yerin dibine gemediimi sylyordum. unu unutmamalar gerekir ki, "insan hatasz olmaz." Sonra mektubu batan tekrar okudum. yle dnyordum: "Bunlar ancak soylu bir insan yazm olabilir. Ne de olsa okumu bir aydnm ben. u iinde bulunduum durumdan baka birisi kesinlikle kurtulamazd. Ben 132 133ok rahat bir ekilde kurtulduum gibi imdi bu durumla alay ediyorum, nk zamann okumu aydnlarndanm. arap, tm bu olanlarn nedeni olabilir mi? Hayr, kesinlikle hayr...

Akam bele alt aras bir damla bile imedim. Simonov'a yalan syledim, stelik hi de utanmadan. Geri, imdi de utanmyorum ya... Aman, bover bunlar! Kurtuldun ya bu dertten, ona bak sen!..." Alt rubleyi de iine koyup, Apollon'u mektubu Simonov'a gtrmesi iin ayarladm. Apollon, iinde para olduunu renince garip bir saygyla mektubu gtrmeyi kabul etti. Akama doru biraz dolamak iin dar ktm. Hl ban aryor ve midem bulanyordu. Ortala karanlk ktke dncelerim ve duygularm deimeye, birbiri iine girmeye balad. Ruhumun derinliklerinde bir eyler beni olduka skyor, iimi daraltyordu. Her zaman ehrin en kalabalk semtlerinde; Sdova-ya caddesinde, Yusupov parknda ve Meanskaya sokaklarnda dolamay severdim. Akam karanlnda, ilerinden kp evlerine giden iilerin o hrn ifadeleriyle, -be kuru iin gsterdikleri basitlikleri seyretmek ok houma giderdi. Bu akam ise, bu kalabalk sinirlerimi bozuyordu. Bir trl zihnimi toparlayamyordum. Sanki bir cinayet ilemiim gibi ruhumda byk bir sz duyarak eve dndm. zntm, Liza'nn gelebileceini dndke daha da artyordu, fin garip olan da dn yaadklarm iinde Liza'nn farkl bir konumda olmasyd. Dier olup bitenleri oktan unutmutum, yalnzca Simonov'a yazdm mektubun sevinci vard zerimde. Fakat Liza'ya gelince, tm sevincim ortadan kalkyordu. Sanki beni zen tek sebep oydu. "Ya gelirse, ne yaparm?" diye dnyordum. Sonra da, "Gelirse gelsin, ne yapaym!" diyordum. Ama gelir134 se u halimi grecek. Dn bir kahraman gibi davrandm ona, peki ya bugn... Bu kadar ileri gitmemeliydim. u evin haline bak!.. stelik u klkla veda partisine de gittim. Bir de iinden krpntlar dklen u eski kanepe var. Hele u sabahlk, hi kusurumu kapatamayacak bir halde. Geldiinde, bunlar yetmiyormu gibi Apollon'u da grecek. O herif kz tersleyecektir mutlaka, srf bana saygszlk etmek iin. Ben de her zamanki gibi sama sapan hareketler yaparak bir yandan srtp, bir yandan da sabahlmn nn ilikleyeceim. Bu arada da alabildiine yalan sylerim. Aman Tanrm, ne kadar aalk bir herifim ben. Ama, asl kt olan bu deil. Bundan daha kts, yine o yalan maskesini takacam kendime. Asl kt olan da bu ite!.." Bunlar dnnce fkeden patlayacak gibi oldum: Utanacak ne var ki? Dn ok iten konutum, Liza'nn da baz duygular hissetmesini istemitim. Alamas onun iin iyi oldu, biraz kendine gelir... Ne yaparsam yapaym, kafamdaki dnceleri atamyordum. Her ey karmakarkt. O gece eve dndkten sonra saat epey ilerlemi olmasna ramen, Liza'nn gelemeyeceim bildiim halde o hep gzmn nndeydi. stelik, hep o ayn duruuyla. Dn geceden aklmda kalan tek grnt, kibriti aktm anda yzndeki ac dolu buruukluk ve hznl baklard. Yzndeki o delice gl, ok yapmack ve ac doluydu. Hi aklma gelmezdi, on be sene sonra bile, Liza'y o garip glmsemesi ve buulu baklaryla hatrlayacam. Kendimi, ertesi gn, bu yaadklarm sinirlerimin bozukluundan uydurulmu hikyeler olarak grmeye hazrlamtm. Yaadm olaylar byle grmek, benim 135 en byk zaafmd. "Her eyi ylesine bytyorum ki, bu yzden ilerim hep aksi gidiyor," diye dnyordum; stelik bu dncenin bana korku verdii de oluyordu. O gnlerde btn dncelerim, "Liza gelecek, kesinlikle gelecek," teraneleriyle sonlanyordu. Bu fikirler, beni ldrtacak hale geliyordu bazen. "Gelecek, kesinlikle gelecek," diye bararak odann bir ucundan dier ucuna yryp duruyordum. "Bugn gelmese de yarn gelir, bak grrsn, gelecek... Temiz kalpli insanlarn bu romantikliini Tanr kahretsin! u iren ruhlarn ahmaklna, kabalna, kklne lanet olsun!.. Hepinizin canlan cehenneme! Neden anlamyorlar, neden?.." Dncelerimde tam bu noktaya geldiimde aknlktan olduum yerde kalakalyordum.

"Bir insann hayatm ekillendirmek iin bu kadar az ve yapmack sz, (stelik kitaplardan alnt) bir iki iten hareket yetti! Bakir bir ruh ve ilenmemi bir maden bu ite..." diye dnyordum. Bazen Liza'ya gitmeyi ve her eyi anlatp bana gelmemesi konusunda onu ikna etmeyi dnyordum. Sonra da ok byk bir fke duyuyor ve Liza yanmda olsayd yzne tkrr, aalar ve ldresiye dverdim, diye iimden geiriyordum. Aradan birka gn geip de Liza hl gelmeyince biraz rahatlamtm. Hele akamlar vakit iyice ilerleyince keyfime diyecek olmuyordu. Bazen gzel hayallere daldm da oluyordu. Liza, bana gelip gitmeye balyor ve ben, onu konumalarmla doru yola sevkediyordum. Okuyup, bir eyler renmesine yardmc oluyordum, sonra da Liza'nn bana delicesine ak olduunu anlyordum ama anlamamazlktan geliyordum. (Neden byle anlama-mazlktan geldiimi bilmiyorum, galiba bylesi daha hotu.) Sonra Liza, daha fazla dayanamayp ayaklarma ka136 panyor ve beni ne ok sevdiini itiraf ediyordu. Ben de akn bir eda ile: "Liza, benim de seni sevdiimi anlamyor musun?" diyordum. "Senin beni sevdiini elbette ki biliyordum, ama ilk senin sylemeni bekliyordum. Senin zerinde etkili olduumdan, kran duygularnla beraber, beni sevmek iin kendim zorlamandan korkuyordum. Byle bir kabal asla yapamam. (Daha sonra da George Sand tarznda Avrupa romantizmi zerine birok laf ediyordum...) Sen, tm safln ve gzelliinle benim eserim-sin, benim biricik karmsn!.." "Evime ban dimdik ve korkmadan, Evimin kadn olarak gir!.."(*) Sonra da bizim iin mutlu gnler balyor, uzun seyahatler dzenliyorduk... Daha bunun gibi birok hayal... Btn bunlardan sonra, byle hayaller kurduum iin kendimden utanyor ve alay ediyordum. Daha sonra kendi kendime, "zin vermezler o kahpeye, onlar istedikleri zaman dar brakmazlar zaten, hele akam vakti hi olmaz!.." diye syleniyordum. (Neden bilmiyorum ama, hep Liza'nn bana akam saat yedide geleceini dnyordum.) Ama oraya bal olmadn, zel bir anlama yaptn, borcunu deyince ayrlacan sylemiti bana... Eminim, kesinlikle gelecek... Tanr'ya krler olsun ki, o aralar Apollon iyice kabalamt ve bu, beni oyalyordu. Artk ona sabrede-meyecek duruma gelmitim. Tanr'nn benim iin yaratt bir cezayd bu herif ve mrm yiyip bitiriyordu. zellikle son yllarda iyice bozulmutu aramz ve ondan nefret ediyordum artk. Hele baz zamanlar iimdeki nefret ylesine kabarrd ki, ancak Tanr bilir bunu. Aslnda oturakl, yal bir heriftir Apollon. Elinden diki dikmek bile ge(*) Pukin'in bir iirinden. 137lir. Bilmem neden, o da bana hep yukardan bakar, deer vermezdi. Sadece bana d.eil, herkese kar ayn ekilde davranyordu. Briyantinleyip tarad dz san salarna, alnndaki peremine, "V" eklinde kapanan koca azna baknca, kendine ok fazla gvenen bir insan bulurdunuz karnzda. nanlmaz derecede bilgi bir insandr Apollon, hayatm boyunca onun gibisini grmedim. Sanki Byk skender karnzdadr, kendisini o kadar pahalya satar. Adam, neredeyse elbiselerinin dmelerine, trnaklarna bile akt. Buna ramen sertlii de elden brakmazd; bana kar her zaman yksekten, alayc bir bakla bakard, bu da beni ileden karrd. Bana byk bir ltufta bulunuyormu gibi hizmet ederdi. Doru dzgn i yapt da pek sylenemez geri, hibir grevi stne alnmazd nk. Beni, her ay parasn ald, bu nedenle yannda bulundurmak zorunda olduu bir salak olarak gryordu. Ayda yedi rubleye benim evimde keyif atmay zoraki kabul etmi gibi bir hal vard zerinde. Zannediyorum ki, gnahlarmn ou, bu adamn ektirdikleriyle ortadan kalkmtr. Herif, yryyle bile benim sinirlerimi bozuyordu. Konumas da peltekti ve bu, cinlerimi iyice tepeme topluyordu. Dili azna o kadar byk geliyordu ki, slk sesleri kararak,

aprtl aprth konuurdu. Bir de bu iren konumasyla marifet yaptn sanrd. Ellerini arkasna balar, gzlerini yere indirir ve konuurken hecelerin zerinde tek tek dururdu. Tm bunlarn yannda, beni sinir eden baka bir ey de, kendi odasnda Zebur okumasyd. Ah! Bilseniz ne skntlar ekmiimdir onun Zebur okumalarndan. Geceleri ok monoton bir ekilde, szcklerin hepsini uzata uzata, tpk bir lnn banda dua ediyormu gibi okurdu Zebur'u. Hatta Zebur okuma iini o kadar ilerletti ki, imdi para karl llere oku138 yor. Bununla da kalmayp fare ldrme ve ayakkab boyacl ileri de yapyor. O dnemler benimle ok kuvvetli balar kurmutu. Onu kovamyordum bir trl, zaten kovsam da o gitmezdi. Dorusu ben de bu saatten sonra pansiyon kelerinde yaayamazdm. Yaadm bu ev, beni insanlardan saklayan ve koruyan bir kabuk gibiydi. Apollon da artk bu evin bir paras olmutu, bu nedenle onu yedi yldr kovamyordum. Apollon'un ayln -birka gn bile olsa- asla geciktiremezdim. Beni ylesine sktrrd ki, kaacak delik arardm. O gnlerdeki kzgnlm, Apollon'un ayln iki hafta geciktirerek karmak geldi aklma. Byle bir eyi uzun bir sredir, neredeyse iki yldr istiyordum zaten. Amacm, bana istedii gibi kar koyamayacan, istediim an onun ayln kesebileceimi kantlamakt. Para konusunda da tek kelime etmeyecek ve yzszlk ederek onun benden istemesini bekleyecektim. Sonra da ekmeceyi ap yedi rubleyi alacak ve sadece vermek istemediim iin vermeyeceimi syleyecektim. Vermiyordum, nk canm byle istiyordu; nk ben efendiydim, o da saygsz bir uakt. Eer ayln nazik bir dille isterse, muhtemelen hemen yumuayp verirdim. Byle yapmad takdirde haftalarca, belki de btn bir ay parasn bekleyecekti. Tm kzgnlma ramen Apollon'a drt gn sonra yenik dtm. Bilinen yntemini kulland yine. (Daha nceleri de ayn eyi yapmay denemitim, o nedenle nasl tepki vereceini tahmin edebiliyordum.) Yapt ey uydu: Ben ie giderken ya da gelirken, evin giriinde durup bana dik dik bakard uzun sre. Eer bu baklar beni caydrmaz, etkili olmazsa baka yntemler denerdi. Kendi odamda kitap okurken ya da zerimi giyinirken sessizce 139 gelir ve kapda dikilirdi. Bir ayan ileri atar, bir elini arkasna alr ve bana aalayc, kmser bir ekilde bakmaya balard. Ne istediini sorduumda ise hibir karlk vermez, bir sre baklarna devam eder, sonra da garip bir tarzda dudaklarn bkerek odasna doru yollanrd. Aradan bir iki saat ancak geerdi ki, Apollon yine dikilirdi karmda. Bazen ylesine sinirlenirdim ki, ne istiyor diye sormazdm bile. Ben de ona sert, emir verir gibi bakardm. Bu bakmalar birka dakika srdkten sonra Apollon, tekrar odasna dnerdi, tabii birka saatliine... Ben parasn vermemekte ne kadar srar edersem, Apollon da o uzun baklarnda ve i geirmelerinde o kadar srar ederdi. Byle i geirerek ruhumun ne kadar alaldn lyordu sanki. En sonunda artk dayanamayacak hale gelirdim. nce bir gzel barr arr, sonra da parasn karp verirdim. Apollon, her zamanki "sert bak" uygulamasna gemiti ki, dayanamayp zerine saldrdm. Sinirden atacak birini aryordum zaten. Bir elini arkasna alm, ar admlarla odasna gidecekken arkasndan bardm: Dur!.. Buraya gel!.. Sana gel diyorum!.. Galiba ok fazlaca barmtm ki Apollon, derhal dnd ve bana akn gzlerle bakmaya balad. Buna ramen konumuyordu, bu da iyice ileden karyordu beni. Hangi cesaretle ben armadan odama girebiliyorsun? Yzme byle dik dik bakabiliyorsun? Cevap ver bana!., diye bardm. Herifin umurunda bile deildi, hl baklarn ekmemiti zerimden. Sonra da odasna gitmek zere yrmeye balad. 140

Sinirimden ne yaptm bilmiyordum. Dur!., diye haykrdm. Sakn kmldama! Tamam ite, imdi odama neden girdiim anlat bakalm... Hi tnmyordu... Ban ve kalarn kaldrarak, hi duyulamayacak bir sesle, yava yava: Benden bir ey istersiniz diye geldim, ne de olsa benim iim bu, dedi. Sinirimden titremeye balamtm. Bunu sormadm sana canavar herif!., dedim. Neden mi buraya geliyorsun? Ayln vermiyorum ve sen de istemeyi gururuna yediremeyip bana hibir ey sylemiyorsun. ren baklarnla da beni cezalandracan zannediyorsun. ylesine aptalca, sama sapan bir davran ki bu, ancak senin gibi canavarlar yapabilir, canavar!.. Apollon ayn sakinlikle odamdan kmaya yeltenmiti ki, yakasna yaptm. Bana bak!.. Paran burada ite, grdn m? (Bu arada ekmeceden paray kararak gsterdim.) Hepsi yedi ruble. Ama saygl bir biimde benden zr dilemediin srece tek kuruunu alamazsn, anladn m? yle ey olur mu hi?., dedi hayretle. Olur elbette, olacak da!.. Btn o barmalarm hi etki etmemi gibi o sakin sesiyle cevap verdi: Sizden zr dilememi gerektirecek hibir sebep yok!.. Canavar diye baran sizsiniz. stelik bana hakaret ettiiniz iin gidip sizi karakola ikyet edebilirim. Ne duruyorsun yleyse, gidip ikyet etsene!.. Hemen, imdi, u anda... Ne istersen yap, ama sen bir ca141 navar olmaktan asla kurtulamayacaksn!.. Canavar!.. Bana bir bak frlatarak, hi umursamadan ba nnde kt odamdan. Apollon ktktan sonra, btn bu olanlarn Li-za'nn yznden olduunu dnmeye baladm. Eer o olmasayd bunlar yaanmayacakt. Bir sre sonra tm ciddiyetimi taknarak Apollon'un odasna doru yrdm. Kalbim ok hzl atyordu. ok yava konuuyordum: Apollon!.. dedim. Derhal karakola git, buraya bir polis gndersinler. Apollon, masaya oturmu, gzl gzlerinde, bir eyler dikiyordu. Sylediklerimi duyunca glmesi gelmiti. Hemen imdi gidiyorsun. Yoksa ok piman ederim seni bilmi ol!.. Ban kaldrmadan elindeki ineye iplik geirmeye alyordu. Bu arada ksk bir sesle: Galiba keileri kardnz. Hi insan kendi kendini ikyet eder mi? Beni korkutmak istiyorsanz bouna uramayn. Hibir ey yapamazsnz. Omuzlanndan yakaladm ve lk la bardm: Hadi git!.. Suratna bir yumruk patlatmama ramak kalmt. Tam o anda giri kapsnn sessizce aldn, ieriye birisinin girdiini ve olanlar seyrettiini farkettim. Bam evirip de gelenin kim olduunu grnce, utan iinde odama doru kotum. Salarm avuladm, duvara yaslandm ve bir l gibi ylece kalakaldm. Bir sre sonra Apollon'un ayak sesleri duyuldu. 142 Kzgn bir bak vard: Bir kadn sizinle grmek istiyor, dedi. Sonra da yana doru ekilip Liza'ya yol verdi. Odadan kmyor ve alayc bir ifadeyle bizi szyordu. Kzgn bir ifadeyle: k dar, k!., diye bardm. O anda duvar saatimden horultuya benzer bir ses kt: Saat yediyi vuruyordu. 143 IX "Evime ban dimdik ve korkmadan, Evimin kadn olarak gir."

Liza tam karmda duruyordu ve ben aknlktan perian bir haldeydim. Bir taraftan glmsemeye alyor, dier taraftan da nceleri skntl bir anmda dndm gibi eski psk sabahlmn dmelerini ilikliyordum. Apollon, bir sre bamzda bekledikten sonra nihayet gitti, ama onun gidii bile beni rahatlatmad. Liza'nn akn, karmda ne yapacan bilemez hali daha da ktletiriyordu bu durumu. Belli ki kz, beni bu ekilde grmeyi beklemiyordu. Bir rpda: Otur!., dedim. Masann yanndaki sandalyeyi Liza'ya doru ittim, ben de kanepeye kendimi atar gibi oturdum. Liza ylece oturuyor, sanki benden bir eyler bekliyordu. Liza'daki bu ocuksu grnm iyice sinirlerimi bozmutu, ama kendi144 mi tutabildim. Az nce olanlar ok normal eylermi, ya da hibirini grmemi gibi davranabilirdi pekl... Ama o... Bu davrann ona pahalya detecektim, emin deildim ama hissediyordum bunu. Kekeler gibi, ksk bir sesle: Beni ok garip bir halde buldun Liza! dedim. Kzcaz, birden kzarverdi. Keke lafma bu ekilde balamasaydm, diye dndm ve devam ettim: Sakn yanl anlama!.. Fakirliimden utandm da sanma sakn!.. Tam aksi, ben bununla vn duyarm. Fakir bir soyluyum ben. Elbette ki insan, fakir ve ayn zamanda soylu olabilir. Eee... ay ier misin Liza?.. Hayr. Biraz bekler misin? Odamdan kp Apollon'un yanna gittim. Neresi olduu nemli deil, oradan uzaklamam gerekiyordu. Avu-cumun iinde sktm yedi rubleyi nne doru frlatarak ksk bir sesle ve hzl hzl konutum: Apollon!.. te aylm veriyorum. Ama sen de bana yardm etmelisin. Hemen git ve biraz ayla on tane rek al. Eer gitmezsen her eyi berbat etmi olacaksn. Bu kadn tanmyorsun!.. O... O, benim en deerli eyim-dir. Belki de kt eyler dnyorsun, ama bilmiyorsun onun nasl bir kadn olduunu! Apollon gzln takm, dikile urayordu. Kafasn kaldrmadan yan gzlerle paraya bakt ve iine devam etti. Tpk Napoleon gibi kollarm nmde, bir iki dakika 145kadar bekledim. akaklarmdan ter boanmaya balamt ve suratmn sapsan kesildiim hissediyordum. Zannediyorum, Apollon halime acmt. neye iplii geirdikten sonra yavaa ayaa kalkt, sandalyesini masaya doru itti, gzlklerini kard ve bana ayn ne 'kadar alnacan sorduktan sonra yava yava odadan kt. Liza'nn yanna dnerken, yle garip bir halim vard ki, zerimdeki sabahlkla dar kmay ve sokaklarda ylece komay istedim. Ne olursa olsun!.. Tekrar koltua oturdum. Liza, akn bir vaziyette bana bakyordu. Birka dakika hi konumadan ylece oturduk. Birdenbire masaya bir yumruk indirdim ve: Geberteceim ala!., diye bardm. Masaya ok kuvvetli vurmu olmalym ki, zerindeki mrekkep hokkasndan mrekkepler sald ortala. Liza srayarak: Aman Tanrm! Neler oluyor? dedi. Ben ise Liza'nn aknl karsnda, "Geberteceim o ala, geberteceim..." diyerek masay yumruklu-yordum. O anda da yaptklarmn ne kadar aptalca olduunun farkndaydm.

Ah Liza! Bilemezsin, ne canavar bir heriftir o! Bir katilden de beterdir!.. imdi rek almaya gitti. Konuurken birdenbire alamaya baladm. Bu gzyalar bana ok byk utan veriyordu ama elimde deildi, kendimi tutamyordum. Liza, olanlardan korkmu, etrafmda dnp dolayordu. 146 Neler oldu size? Neyiniz var? diye sorular soruyordu. Bana biraz su ver, su! te urada!.. Gerekten bir sinir krizi geiriyordum, rol yapmyordum. Fakat su imeye ihtiyacm da yoktu. Liza'nn yznde ok akn bir ifade vard. Tam o srada Apollon da ay getirmiti. Sonra Apollon'un getirdii ayn ne kadar kalitesiz olduunu dnnce bunun, biraz evvel olanlardan ok daha utandrc olacan anladm ve yzm kzard. Apollon, ay brakt ve kp gitti. Liza'nn gzlerinin iine bakarak: Beni kmsyorsun, yle deil mi? diye sordum. Neler dndn ylesine merak ediyordum ki, bu merak beni titretmeye balamt. Liza ise utanm ve tek kelime laf etmemiti. fkeli bir sesle: ayn isene!.. dedim. Aslnda kzdm tek kii kendimdi, ama Liza'dan karmak istiyordum acsn. ylesine fkeyle dolmutum ki, sanki o anda ldrebilirdim Liza'y. Onunla tek kelime konumamaya karar verdim, nk her eye onun sebep olduunu dnyordum. Be dakika getii halde ne konumu, ne de ay imitik. Srf Liza'y zor duruma sokmak iin ay imeme karar almtm. Kzcaz ilk hareketi yapmaya cesaret edemiyordu. Birka kez yzme dikkatlice bakt. fadesinde aknlk ve znt vard. Bense hl konumuyordum. Yaptm btn bu hareketler, bana ok ac ektiriyordu; ama buna ramen byle davranmaktan kendimi 147alamyordum. Kz, bu sessizlie bir son vererek: ey... Ben... Oradan tamamen ayrlmak istiyorum, dedi. Zavall Liza!... Byle bir anda, benim gibi bir adama sylenmemesi gereken tek eyi sylemiti. Liza'daki bu acemilik ve gereksiz itenlik, benim bile iimi szlatmt. Fakat iimde baka bir ses ykselmi ve bu hisleri altst ederek ktlk yapmam iin beni itelemeye balamt. Bu dncelerle hi konumadan tam be dakika geti. Liza, sandalyesinden kalkarak, korkak bir sesle: Sizi daha fazla rahatsz etmeyeyim, dedi. ncinmi onurunun verdii ilk tepkiydi bu, ama beni iyice fkelendirmiti. nce bir titreme geirdim, sonra da fkeden ne dediimi bilmez bir halde konumaya baladm. Neden geldin buraya? Sylesene, neden? Kendimi kontrol edemiyordum, konumaktan tkanacak hale gelmitim. Ne sylediimi bile bilmeden hzl hzl konuuyor, bir an nce her eyi bitirmek istiyordum. Neden geldin buraya, neden? Sylesene!.. Ben sana syleyeyim neden geldiini; o gn seninle gzel birka laf ettim diye geldin. ok houna gitti ve imdi o laflan yine duymak istiyorsun, yle deil mi? unu iyice anla ki, o zaman alay etmitim seninle, imdi de ediyorum!.. Neden titriyorsun? Evet, alay ettim! Benden nce evinize gelenler, o gece beni kk drmlerdi ve onlardan birini dvmek iin gelmitim oraya. Ama gitmilerdi, yapamadm. O anda da sen ktn karma; tm cm senden almak, seninle alay etmek istedim. Onlar benimle alay et148

tiler, ben de seninle ettim. Gl olduumu ispatlamak istedim. te her ey byle... Sen de, oraya seni kurtarmaya geldiimi dndn, deil mi? Liza'nn, sylediklerimin hepsini anlayamayacan biliyordum ama en azndan gerei farkederdi. Aynen dndm gibi oldu. Liza'nn yz sapsar kesildi, konumak istiyor ama konuamyordu. Sandalyeye ylverdi, az ak kalm, baklar donuklam, ylece dinliyordu. Sarfettiim o iren laflar altnda ezildiini gryordum. Hzlca ayaa kalktm ve odann iinde hzl hzl yrmeye baladm. Bara bara: Kurtarmak ha!.. Sylesene, nasl kurtaracam seni? Senden daha kt bir durumdaym. O gn sana onca beylik laflar ederken neden, "Madem yle, sen neden buradasn?" "Trnan varsa kendi kafan ka" demedin? O gn birilerine gcm ispatlamam gerekiyordu ve ben de seni alatp, zerek bunu gerekletirdim. ylesine yufka yrekli bir adamm ki ben, fazla dayanamayp sana adresimi verdim. Bu yzden, daha eve gelmeden kendi kendime kzmaya balamtm. Benim yapmak istediim ey, gzel szler syleyip, hayaller kurmakt; yoksa senden bana ne? Cannz cehenneme hepinizin!.. Kafam dinlemek istiyorum ben! Bunun iin elimden gelen her eyi yaparm, hem de hi dnmeden. nmde, ya dnya yok olacak ya da sen aysz kalacaksn diye iki seenek olsa, ben ay imeyi tercih ederim, biliyor musun? Ben alak, be para etmez, sadece kendini dnen bir herifim. Tam gndr, buraya geleceksin diye dm patlyordu. Beni en ok dndren neydi biliyor musun? Buraya geldiinde karnda bir kahraman deil de sefalet ve pislik iinde yzen bir herif grmendi. Az nce fakirliimin utan vesilesi olmadm sylemitim ya, yaland!.. En ok utandm eydir bu; belki bir hrsz olsaydm bile bu kadar utanmazdm. ok gururlu bir insanm ben, ama u halim149le kendimi plak gibi hissediyorum ve kck bir hava deiimi bile beni mahvediyor... u eski psk, iren kyafetlerle beni grdn iin seni asla affetmeyeceimi anlam olman gerekirdi. Kurtarcn olarak- grdn adam, tpk sokak kpekleri gibi uann zerine saldryor, ua ise onunla alay ediyor!.. Karnda karlar gibi aladn iin seni hi affetmeyeceim ve bunun cezasn ektireceim. Her ey senin yznden oldu. nk ben, dnyadaki solucanlarn en aptal, en rezili, en tembeli, en kskancym... Solucanlarla aramda hibir fark yok, sadece onlar utanmann ne olduunu bilmiyorlar. Bense... Herkesin kmsedii biriyim. Ne yapaym, byleyim ite... Senin orada geberip gitmen de hi umurumda deil. Hi aklna gelmiyor mu, buraya gelip beni dinlediin iin senden tiksineceim? nsan, hayat boyunca yalnz bir defa iindekileri boaltr, bunun iin de iyice bunalma girmesi gerekir. Daha ne istiyorsun benden? Btn olanlardan sonra karmda nasl durabiliyorsun? Hadi ek git buradan, hadi!.. Tam o srada ok tuhaf bir ey oldu. Her eyi kitaplardaki gibi kafamda oluturup planladm iin bu olayn tuhafl beni ok artt. Rezil ettiim ve kmsediini Liza, beni ylesine iyi anlamt ki... Seven bir kadnn, kocasnn yznde hemen farkedecei eyi, mutsuzluumu anlamt. Yzndeki ekingen, alngan ifade kaybolmu, acmayla beraber bir hayret belirmiti. Kendime alak, namussuz gibi szler sarfedince ve alaynca, (ki, konuma boyunca alamaya devam ettim) Liza da ac iinde yzn buruturuyordu. Bir iki defa yerinden kalkarak beni susturmaya alt. Szlerimin sonunda, "Hadi git, ek git..!" diye bardm halde, buna aldrmam gibi grnyordu. ok gariptir ki, bana kzmamt; kendisini ben150 den aa grmesine ve gururunun bu kadar krlmasna ramen. indeki hislerin tamasn engelleyemeyecek bir hale gelmi olacak ki, ayaa frlad ve bana doru atld; ama sonra ekingenliinden, sadece bana doru ellerim uzatt. Bunlar olup biterken yreimin szladn, yzmn kzardn hissettim. Liza ise boynuma sarlm, sessizce alyordu. Ben de dizginleri braktm elden ve hkra hkra alamaya baladm.

zin vermiyorlar... yi olamyorum... diyebildim sadece. Sonra kendimi kanepeye attm hzlca ve sinir krizleri geirerek, yaklak on be dakika alamam srdrdm. Liza da yanma oturmu ve kollaryla bana sarlmt. Bu sinir krizi elbette ki bitecekti. (Sizlere utan verici bir ey anlatacam imdi.) Yzm eski deri bir yasta gmlm durumda yatarken, iimde baz eylerin harekete getiini hissettim. Bam kaldrp da Liza'ya bakmak bana ok zor geliyordu, utanyordum. Neden bilmiyorum, sadece utanyordum. Duygularm darmadan olmutu ve unlar dnyordum: "Artk her ey deiti. imdi Liza kahraman oldu. Sen de drt gn nce karnda utantan kvranan kzn yerindesin..." Bunlarn hepsi, kanepede yatarken zihnimden geen eylerdi. Aman Tannm, Liza'y kskanyor muydum yoksa? Bu soruya hl cevap bulamadm, o zaman da s-tnkr gemitim. Hayatmn tek gayesi, birilerini ezmek ve smrmek olmutu. Fakat dncelerle bir eyleri anlatmak ok zordur. O nedenle en iyisi, zerinde durmamaktr. 151Kendimi zorlayarak sonunda kafam kaldrabildim, nnde sonunda yapacaktm bunu. Yzne bakmaya utandm halde, o anda Liza'ya sahip olmak duygusu alevlendi iimde. Gzlerim ehvetle bakmaya balad ve Liza'nn ellerini smsk tuttum. Ondan nefret ettiim gibi onu deliler gibi arzuluyordum. Bu iki his birbirine kartka hrnlm daha da artyordu. Liza, nce korkulu bir aknlk an geirdi, ama ksa sreli oldu bu. Sonra byk bir istekle sarld bana. 152 Yaklak on be dakika sonra, odamda bir aa bir yukar dolarken, arada bir paravana yaklaarak Liza'ya bakyordum. Yerde oturmu, ban da yasta dayamt. yle zannediyorum ki, alyordu. ok fazla sklmtm. Neden kalkp gitmiyordu ki bu kz? Her eyi anlamt artk. Korkun bir biimde aalamtm onu. Ama bunlar anlatmamn ne gerei var ki? Az nceki ehvet anlarnn onu tekrar aalamay amaladn, iimdeki nefrete artk bir yenisinin daha eklendiini anlyordu. Dorusu u ki, onu delice kskandm iin ondan bu denli nefret ediyordum. Buna ramen onun her eyi bu netlikte grebildiinden pek emin deilim. Fakat, benim ne kadar alak bir herif olduumu ve hibir zaman onu sevemeyeceimi kesinlikle anlamtr. undan eminim ki, benim kadar alak ve namussuz bir herifin, dnyada bir einin daha bulunmadn syleyecekler. Bununla da kalmayp Liza'y sevmenin veya sevgisini kabullenmenin benim iin neredeyse zorunluluk olduunu syleyecekler. Ben de, "Neden olmazm?" diye 153kar kacam onlara. Ya sevmesi imknsz olan bir in-sansan ve sevgiyi manevi stnlk olarak grp, bask arac olduunu dnrsen? Ben, hayatm boyunca baka bir sevgi olduunu dnmedim. u anda da sevgiyi, seven insann kendisini esir etmesi olarak kabul ediyorum. Yeralt hayallerimde dahi sevgi, hep hayat kavgasnn iindeydi. Kurduum hayallerde hep nefretle balamtr sevgi, sonra da bir manevi zaferle sonulanmtr. Buna ramen sevdiim kadn ele geirdikten sonra bir trl ne yapacam bilemem. O kadar garipsenecek bir ey deil bu. Ruhen ylesine kmm ki, Liza'nn benden duygusal laflar dinlemek iin deil, beni sevdii iin geldiini farkedememitim. Kzcaz da bu nedenle utandrmaya alm, kk drmtm. Liza'y iinde bulunduu pislikten kurtaracak, onu hayatla bartracak tek ey sevgiydi... Odamda hzl hzl dolap, arada bir paravann arkasndaki Liza'y szerken, ondan pek de nefret etmiyordum aslnda. Beni en fazla skan ey, onun burada bulun-masyd. Hi vakit geirmeden buradan uzaklamasn istiyordum. Sonra da yeraltmda huzuru yakalayabilecektim. Gerek hayata hi alamamtm ve boulacak derecede bunaltyordu beni. Dakikalar gemiti, ama Liza ayn ekilde baygn-m gibi yatyordu. ylesine sabrszlanmtm ki, sonunda gidip paravann kapsn tklattm. Aniden yerinden frlad;

atksn, apkasn ve mantosunu aramaya balad. Galiba o da hemen uzaklamak dncesindeydi.'Bir iki dakika gememiti ki, yava yava paravann arkasndan kt, hareketsiz baklarn zerime dikti. Dudamn ucuyla glmsedim Liza'ya. Zorlama, srf kibarlk olsun diye yaplan bir glt bu. Sonra da kafam dier tarafa evirdim. 154 Liza, kapya doru ilerledi ve: Hoakal! dedi. Yanna kotum hemen, elini tutup avularn atm, sonra iine bir eyler sktrp tekrar kapadm. Yzn grmemek iin hzla arkam dndm ve odama doru ilerledim. imdi bile, btn bu yaptklarm yalanlayacak, aslnda bunlar istemeden, zoraki yaptm syleyecektim. Fakat yalan sylemek istemiyorum artk... tiraf ediyorum ki, onun avucunu ap iine bir eyler koymay, srf ac eksin diye planlamtm. Btn bunlar da Liza paravann arkasnda yatarken, ben de odamda dolap dururken kararlatrmtm. Fakat u da var ki, tm bunlar, iimden gelerek yaptn eyler deildi; srf huysuzluk etmek iin yapmtm. ylesine yapmack, hayal rn, kitaptan alnma bir huysuzluktu ki bu, ben bile fazla dayanamadm. Az nce yzn grmemek iin odama kamtm, ama imdi onu grmek iin sabrszlanyordum. Giri kapsna yaklap kulam dayadm. rkek bir sesle: Liza!.. Liza!.. diye fsldadm. Cevap gelmedi. Aa katlardan ayak sesleri duyar gibi oldum ve sesimi ykselterek: Liza!.. diye bardm. Yine cevap gelmedi. O anda aadaki caml sokak kapsnn yava yava ald, sonra da serte kapand sesi geldi kulaklarma. Merdiven aralndan bir uultu ykselmeye balamt. Gitmiti. Dalgn bir vaziyette odama dndmde skntdan boulacak hale gelmitim. 155Masann nnde, Liza'nn az nce oturduu sandalyenin yannda oturmu, anlamsz baklarm, ylesine yere dikmitim. Bir sre byle kaldktan sonra, birden srayverdim. Masann zerinde, az nce Liza'nn avucu-na sktrdm mavi, buruuk be ruble duruyordu. Bu, o be rublelikti. Evde aynndan baka yoktu. Ben odama doru hzla ilerlerken Liza da bu paray masaya frlatm-t demekki. Onun byle bir ey yapacan tahmin etmeliydim. Ama hi de dnemedim byle bir eyi... ylesine bencil bir insan olmutum ki, insanlar nemsememem yznden, Liza'nn byle bir ey yapabileceini hi de dnememitim. Buna tahamml edemedim. Telala zerimi giyinmeye baladm ve sonra da kendimi darda buldum birden. Liza, en fazla iki yz adm uzakta olabilirdi. Cadde ok sessizdi. Dimdik den kar taneleri, yollan ve kaldrmlar bir yorgan gibi rtyordu. Tek bir insan bile grnmyordu, ses namna da hibir ey yoktu. Sokak fenerleri bo yere, zntl bir ekilde gz krpyorlard. Byk kavaa kadar hzl admlarla yrdkten sonra birden durdum. Acaba ne tarafa gitmiti? stelik, ben neden peinden kouyordum? Neden? Ayaklarna kapanp alayacak, affetmesini mi isteyecektim? O anda gerekten de bunlar yapmak istiyordum. Yreim szlyordu. O an hatrladka, imdi bile ayn eyleri hissediyordum. "Fakat ne ie yarar ki?" diye dnmeye baladm sonra. Ayaklarna kapanp yalvardn iin ertesi gn ondan nefret etmeye balayacaktm. Onu mutlu edebilecek miydim? Neredeyse yznc defa, nasl bir insan olduumu anladm. Kzcazn hayatn zehir edecektim. Yamaya devam eden karn altnda, gzlerimi 156 uzaklara dikmi, bunlar dnyordum.

ok gememiti ki, kendime yeni dler bulmutum bile ve bunlar da acm hafifletiyordu. "Aalanm bir ekilde gitmesi daha iyi oldu. Aalanma gibi bir duygunun, insann ruhuna ac ektirdii gibi ereflendireceini de kim kabullenmez? Ksa sre sonra zaten kalbini kracaktm. Fakat bu durumda, kalbindeki bu ac hi silinmeyecek, iine dt pislik ne olursa olsun onu kurtaracak ve kini ruhunu temizleyecektir. Peki ama, bu ne ie yarar ki?" Burada yle bir soru geliyor aklma: Ucuz bir mutluluk mu, yoksa insann ruhunu ycelten ac m daha iyidir? Evet, hangisi iyidir? Btn bu dnceler, o gece zerime ullanmlar-d; yorgun, bkkn ve usan dolu o gecede. Hayatm boyunca hi bylesine ac hissetmemitim. Evden hzlca kp Liza'ya doru koarken, yar yoldan geri dneceimi dnememi miydim? Liza'y bir daha hi grmedim. Daha sonra neler yapt bilmiyorum. unu belirtmeden geemeyeceim: O gnlerde zntden neredeyse hasta olup yataklara decekken, aalanma ve nefret duygusunun insana kazandrdklarn dnerek teselli buldum. Btn bu yaananla rnzerinden ok fazla zaman geti; ama hl ruhumdaki izleri silinmedi. Gemie dair birok an yor zihnime ama... Ama, bu kadar yeterlidir diye dnyorum. yle sanyorum ki, bu notlar yazmakla da byk hata iledim. En azndan bu hikyeyi yazarken, byk bir utan duydum. Bu durumda benim yaptm edebiyat deil, sadece gnahnn bedelini demek. Darack dnyamda, insanlardan kopuk, manevi ola157rak rm, yeraltnda kinimle babaa nasl boutuumu anlatmak pek de ho olmasa gerek. stelik romanlarn bir kahraman olur, bense bir kahramann tamamas gereken tm zellikleri tayorum. Bizim gibi insanlar anlamann en kolay yolu budur. Bizler, yaama yabanclam, zorla yryen insanlar olduumuzdan dolay bu yazdklarm etkili olacaktr. stelik gerek hayata ylesine yabanclamz ki, adn bile duymak istemeyiz. Bunda da o kadar ileri gideriz ki, gerek hayat ancak kitaplardan renebileceimize inanrz. Peki ama, neden bazen olmadk hareketler yapp, aptalca arzular peinde kotururuz? Bunun nedenini biz bile bilmiyoruz. stelik, bu olmadk isteklerimiz gerekletiinde en ok zarar grecek olan da bizizdir. Srf denemek iin iimizden birinin balarn zp, esaretim kaldrarak zgrle kavutursanz bile, o yine esaret altna girmek isteyecektir. Eminim ki, bu yazdklarm okuduunuzda kzgnlktan ayaklarmz yerlere vuracak ve: Siz, kendi rezil hayatnzdan, kendi yeraltnz-dan bahsedin. Hepimizi kartrmayn bu ie! diye baracaksnz. Hepinizi bu iin iine katarak kendimi kurtarmaya alyorum. Ben, sizlerin yarm yamalak brakt eyleri sonuna kadar gtrdm. Sizler, korkaklnza "ll davran" klfn geirip, onunla teselli buluyorsunuz. u halde, sizlerden daha gerek bir hayat sryorum ben. yle bir dnn bakalm, bizler "canl"nn nerede olduunu, nasl bir ey olduunu, nasl ifade edildiini bile bilmiyoruz. Kitaplarmz elimizden alsalar, ylece ortada kalakalacaz. Sonra da kimi sevip kime kzacamz, kimden uzaklap kime yaklaacamz, hibir eyi bilemeyiz. Etiyle, kemiiyle gerek bir insan olmak, bizim iin o kadar zordur ki!.. Utanyor, ayp kabul ediyoruz bunu. "Ortalama insan" denebilecek, belirsiz bir tip olmaya alyoruz. Gerekte, bizlerin yaadn sylemek pek mmkn deil, uzun bir zamandan beri canl olmayan babalardan meydana geliyoruz ve bunu zamanla sevmeye de balyoruz. yle ki, eer baarabilsek, dncelerden domay bile kabul ederiz. Bu kadar yeter artk. Bir daha "Yeralt"ndan bir ey yazmay dnmyorum. Fakat elikilerle dolu, hasta ruhlu bu insann notlan bu kadar deil elbette. Daha fazla dayanamad iin yazmt bunlan. Biz ise artk burada bir nokta koymalyz sanrm. 158 159 FYODOR MHAOLOV DOSTOYEVSK

11 Kasm 1821 tarihinde Moskova'da dodu. Babas Yoksullar Has-tanesi'nde alan eski bir ordu cerrah, annesi de bir tccarn kzyd. Dostoyevski'nin ocukluu, zorba ve sarho

You might also like