You are on page 1of 336

ANKARA NVERSTES SYASAL BLGLER FAKLTES YAYINLARI: 504

L K E L T O P L U L U K T A N U Y G A R T O P L U M A
Gei Aamasnda Ekonomik Toplumsal Dnsel Yaplarn Etkileimi
ALAEDDN ENEL
Ankara -1982
ANKARA NVERSTES SYASAL BLGLER FAKLTES YAYINLARI: 504
L K E L T O P L U L U K T A N U Y G A R T O P L U M A
Gei Aamasnda Ekonomik Toplumsal Dnsel Yaplarn Etkileimi
ALAEDDN ENEL
Ankara -1982
Alfiddir enel, lkel Topluluktan Uygar Topluma
Gei Aamasnda Ekonomik Toplumsal Dnsel Yaplarn Etkileimi, '
Ankara, 1982, A.. Siyasal Bilgiler Fakltesi Yaynlar, 324 s.
A.U. S.B.F. BASIN VE YAYIN YKSEK OKULU BASIMEV, ANKARA -1982
NSZ
Tarih bilimi, toplumsal olgularn gnmzden gemie doru -
zlp gemiten gnmze doru rlmesiyle; yeni bilgi, bulgu ve
kuramlarla yeniden zlp yeniden rlmesiyle "Penelope'nin r-
gs"ne benzer bir srele dokunur. Tarih biliminin bu dokusunun
bilincinde olmayan dnrler, kanlmaz olarak iki yanlgdan bi-
rine dmlerdir. Daha ok doa bilimlerinin gelimesinden nce-
ki dnrlerin dtkleri yanlg, tarihin zlmesini beklemeden
ve onu "balanglarndan alarak rmeye kalkmalardr. Bu a-
balarnn sonucunda dnsel kurgulara dayanan mitoslardan, ta-
rih, toplum ve siyaset felsefelerinden te bir ey tretememilerdir.
Ondokuzuncu yzyl ncesi dnrlerinin uygar toplumun ve dev-
letin dousuyla ve gelimesiyle ilgili kuramlar, byle dnsel kur-
gu dzeyinde kalan dncelerdir. Doa bilimlerinin gelimesinden
sonraki dnrlerin yanlgs ise Kari Mannheim'm Interpretation
cf Weltanschauung (1923) adl yaptnda aka ortaya koyduu gi-
bi, toplum bilimini doa bilimlerinin modeline gre kurmaya kalk-
arak, onu tarihsel boyutundan yoksun etmeleridir. Yamurun ne-
denlerini tarihte aramak gerekmez; ama yamur duasnn nedenle-
rini onun tarihsel boyutuna inmeden aklayamayz.
Yirminci yzyln ikinci yarsndan balayarak bu yanlglardan
kurtulmann nesnel koullar domutur. nsan toplumunun gemii,
bilimsel bulgulara dayanlarak, ilk uygar toplumun Gney Mezopo-
tamya'da ortaya kmasna, hatta ilkel topluluklarn sisli derinlikle-
rine kadar zlmeye balanmtr. imdi sra uygar toplumun do-
up gelimesinin tarihinin rlmesine ve uygar toplumsal kurumla-
rn, uygar kltrel geleneklerin bu btnlk iinde aratrlp, de-
erlendirilip, yorumlanmasna gelmitir.
Kukusuz, gemiimizi zme ileminin tamamland ve yetkin-
letii sylenemez. Bu nedene dayanarak, onun tamamlanmasn ve
yetkinlemesini beklemeden gemiimizi rmek ve yorumlamak gi-
riimlerinden kanma tutumu, bir nc yanlgnn kaynan olu-
, IH
' ' . - : - " , ' \ L : . . . .
:
: . : .- v
!
' . '
turmaktadr. nk tarihi zmeye kalkmadan remeyeceimiz gibi,
rmeye kalkmadan onu daha iyi zme olanaklarn elde edemeyiz.
Buraya kadar dile getirmeye altm toplum bilimi anlay
"toplumun bilimi toplumun tarihinin bilimidir" nermesiyle daha
ak biimde ortaya konabilir. Bir baka deyile "toplumsal kurum-
lar tarih boyutu iinde oluan neden sonu ilikileriyle biimlenir-
ler". Bu anlaya gre insan toplumu bir btndr; yalnzca tm dn-
yay deil, ayn zamanda tm tarihi ve tarih ncesini kapsayan bir
btndr. Dolaysyla toplumsal olaylarn nedenleri, toplumsal ku-
rumlarn olumalar ve gelimeleri bu btnlk iinde aratrlma-
ldr.
nsan toplumunun gemiine byle bir anlayla bakldnda,
onun, birbirleriyle bantl olmakla birlikte yaplar birbirlerinden
farkl olan trde ilkel dnemle farkllam uygar dnem olmak
zere iki ana dnemden olutuu grlr. inde yaadmz toplum
farkllam uygar dnemin bir filizidir.
Farkllam uygar dnemin "kiilii" ilkel topluluktan uygar
topluma gei aamasnda biimlenmitir. Gerekten, ada uygar
toplumun birok temel kurumu ilkel topluluktan uygar topluma ge-
i aamasnda ortaya kmlar; daha sonra teki kurumlarla ve ye-
ni yeni ortaya kan kurumlarla karlkl etkileim ilikileri iinde
rlp gnmze dek ulaarak, iinde yaadmz toplumun yap-
sn dokumulardr.
Bu bakmdan, gnmzn birok nemli toplumsal kurumun
yapsn ve ilevini, bu kurumlarn birbirleriyle etkileimlerinin nite-
liini, rnein ekonomi ideoloji etkileiminde ncelikler ve arlk-
lar sorununu, son derece karmaklam olan ada toplumsal ya-
p iinde zp kavramak gtr, bazen olanakszdr. Oysa ilkel top-
luluktan uygar topluma gei aamasnda bunlarn doularn, bi-
imlenmelerini, gelimelerini, tarih laboratuvarnn salad soyut-
lama koullar iinde olduka ak bir biimde gzlemlemek olana
bulunabilmektedir.
Yukarda aklanan anlayla ve dncelerle bu almada "il-
kel topluluktan uygar topluma gei aamasnda ekonomik toplum-
sal dnsel yaplarn etkileimi" aratrlmaktadr. Aratrma ala-
nnn odan gei dnemi oluturmakla birlikte, geiin toplumsal
yapda yaratt deiiklikleri saptayabilmek iin ilkel topluluk ve
uygar toplum alanlarna girmek zorunluluuyla karlalmtr. By-
le geni bir tarih kesimi iinde bir pusulaya sahip olunmazsa ara-
IV
trmann yolunu yitirmesi iten deildir. Bu yolda ilkel topluluu uy-
gar toplumdan ayran ve uygar toplumun ekonomik, toplumsal, ideo-
lojik farkllamalarn treten "toplumsal art" kavram, aratrmay
derleyip toplayp ynlendiren pusula grevini grmtr.
Bu alma ilkel topluluktan uygar topluma geiin tarihini kur-
mak savnda deildir; ne de bu dnemin kalc olmaya abalayan bir
yorumunu yapmak savndadr. ok daha snrl bir amac vardr. Bu
ama, ondokuzuncu hatta yirminci yzyla kadar ne srlen, insan-
lk toplumunu tarihsel btnl iinde ele almakla birlikte, onu
bilimsel verilere deil dnsel kurgulara dayandran eski kuram-
lara kar ve, toplumun bilimini dnsel kurgulardan kurtarp bi-
limsel verilere dayandraym derken onu tarihsel boyutundan ko-
parma eilimi gsteren ada eilimlere kar, bunlarn yanlgla-
parma eilimi gsteren ada akmlara kar, bunlarn yanlgla-
ve bu yaklamn gizilgcne ilgileri ekmektir. Bu ise, ekonomi ideo-
loji etkileimi rneinde ve zellikle toplumsal yap siyasal dn
ilikisi zerinde durularak yaplmaya allmtr.
Aleddin enel
Mart 1980
; Ankara
NDEKLER
NSZ : ni
NDEKLER VI
G R 1
a. Yaklam 1
b. Temel Kavramlar 7
c. Yntem 26
I. BLM
LKEL TOPLULUUN EKONOMK TOPLUMSAL YAPISI 34
1. Biyolojik Evrimden Toplumsal Evrime 34
2. lkel Topluluklarn Ekonomik Toplumsal Dnsel Yaplarnn Gelimesi 40
a. Toplayclktan Avcla 41
" b. Avclk ve Toplumsal Etkileri 50
c. Uzman Avclk ve Toplumsal Dnsel Etkileri 63
3. lkel Topluluun Ekonomik Yaps 84
a. lkel Ekonominin Darboazlar 85
b. lkel Ekonominin Sigortas 88
4. kel Topluluun Toplumsal Yaps 90
5. ikel Topluluun Dnsel Yaps 99
6. lkel Toplulukta Ekonomik Toplumsal Dnsel Yaplarn Etkileimi 119
VII
II. BLM .
LKEL TOPLULUKTAN UYGAR TOPLUMA GE AAMASINDA
EKONOMK TOPLUMSAL DNSEL VE DEOLOJK YAPILARIN ETKLEM' 125
1. Paleolitikten Mezolitie :
Uzman Avclktan Avclk ve Toplaycla Geri Adm 126
a. Yukar Paleolitik Kltrlerin Mezolitik Topluluklara Etkisi 126
b. Mezolitik Topluluklarn Geim Yaam ve Dn Biimleri 127
c. Mezolitik Topluluklarn kmazlar 134
2. Mezolitikten Neolitie:
Asalak Ekonomiden retici Ekonomiye 136
a. Yar Gebe Avclk ve Toplayclktan iftilie 137
aa. Toplayclktan "Deviricilie" 139
bb. Deviricilikten iftilie 142
cc. Kk Sulama Tarm ve Yerleik iftilik 149
dd. Tarla Ama Tarm ve Gebe iftilik 149
b. iftilikten ve Avclktan obanla Gei 151
c. Klandan Ky Toplumuna ve Klandan Airete Gei 153
aa. Klandan Ky Toplumuna ve Klandan Aileye Gei 153
bb., Klandan Airete Gei 155
d. Yeni Dnya Neolitii 155
3. Neolitik Toplumun Geim Yaam ve Dn Biimleri 157
a. Neolitik iftilerde Geim Yaam ve Dn Biimleri ... 158
b. Neolitik obanlarda Geim Yaam ve Dn Biimleri 169
c. Neolitik Toplumla Mlkiyetin Temellerinin Atl 174
d. Neolitik Toplumun Toplumsal Art retme Gizilgc ... 176
4. lkel Topluluktan Uygar Topluma Gei 179
a. iftilerle obanlar Arasndaki Bar ve Sava likiler 180
aa. Bar likiler ve Ticaretin Douu 181
bb. Sava likiler Fetih ve "reklenme" 186
b. Art Enerjiden Art rne 200
c. Tarmdan Zanaatlara ve Ticarete 207
d. Kyden Kente 207
5. Gei Toplumunun Ekonomik Yaps 208
6. Gei Toplumunun Toplumsal Yaps 212
7. Gei Toplumunun Dnsel Yaps 217
8. Gei Toplumunda Ekonomik Toplumsal Dnsel ve
deolojik Yaplarn Etkileimi 226
VIII
IIL, BLM . '-, '
UYGAR TOPLUMDA EKONOMK TOPLUMSAL DEOLOJK
YAPILARIN ETKLEM 230
1. Uygar Topl umun Gelimesi 230
a. Uygar Topl umun Hcresi Olarak Kent Devleti 231
b. Kent Devletinden Ulusal Devlete 239
c. Ulusal Devletten mparatorl ua 241
2. Uygarln Yaylmas 244
a. Uygarln Alveri ve Dnsel Etkileme Yoluyla
Irmak Boylarna Yaylmas 244
b. Uygarln retim ve Sava Teknolojisindeki Gelimelerle
Kuru Tarm Blgelerine Yaylmas 246
c. Uygarln Etkisiyle Gebe Topluluklarda
Toplumsal, Siyasal Farkllama Eilimleri 247
3. Uygar Toplumun deolojik Yapsnn Olumas ... ... 248
a. Dinsel Dnya Grnn Gelimesi:
Sihirsel Dnten Dinsel Dne Gei 248
b. Kabile Tanrlndan Konfederasyon Tanrlna 258
c. Batannc l ktan Tektannc l a 281
4. Yeni Dnya' da zgn Bir Uygarl ama Giriimi ve
Bu Yolda Ekonomik Toplumsal Dnsel Yaplarn Etkileimi 2S4
5. Sihirci Sanat dan Devlete :
Ekonomik Toplumsal Siyasal ve deolojik Farkllama Sreci 269
6. Uygar Toplumun Ekonomik Toplumsal ideolojik
Yaplarnn Etkileimi zerine Baz Dnceler 278
SONU 281
KAYNAKA 288
DZN 300
GR
"Sosyal bilimcinin 'ban artan ey
laboratuvannn olmamas deil; elinin
altndaki tarih ve etnografya laboratuvar-
larm nasl kullanacan bilmemesidir."*
Leslie A. White
Giri'te konuya "yaklam", aratrmada kullanlacak "temel kav-
ramlar" ve izlenecek "yntem" ortaya konacak. Yaklam bal altn-
da, konunun iine oturtulduu btn, soruna bak as ve bu bak
asnn dayand temel dnceler aklanacak. Temel kavramlar ba-
l altnda, aratrmada kullanlmak zere hangi kavramlarm seildi-
i, neden bunlarn seildikleri ve bunlara hangi anlamlarn verildii
belirtilecek. Yntem bal altnda ise, aratrmada izlenecek olan
genetik-kronolojik yntemin olanaklarna ve snrllklanna deinile-
cek.
a. Yaklam
nsanlk tarihine bir btn olarak bakldnda, ilk elde iki zellik
gze arpar. Bunlardan birincisi, son derece ar bir toplumsal evrimin
* Sz konusu deyi u balam iinde yer almaktadr: "Sosyal bilimin ksrl
ve gszl, ou kez toplumsal aratrma alannda bilim adamnn elinin
altnda fizikilerin sahip olduklarna benzer laboratuvarlar bulunmad iin,
ondan doruluklarnn laboratuvar yntemleriyle denetlenmesine dayanabilecek
salamlkta kuramlar ortaya koymasnn beklenemeyeceini syleyen dostlar
tarafndan ho grlmtr. Ne var ki bu hogr yerinde deildir ve yanl-
tcdr. Sosyal bilimcinin fizikininkine benzer laboratuvarlannn olmad do-
rudur. Ama onun bir baka anlamda ve son derece gerek anlamda laboratu-
varlar vardr. Tarih ve etnografya sosyal bilimciye fizikininkine edeer la-
boratuvarlar sunmaktadr... Sosyal bilimcinin ban artan ey laboratuvarla-
nn n olmamas deil, elinin altndaki tarih ve etnografya laboratuvarlarn na-
sl kullanacan bilmemesidir." Bak Leslie A. White, "Ikhnaton: The Great
Man vs. the Cultural Process", Journal of the American Oriental Society, 68
(1948), s. 91-103'ten Donald Kaan (der.), Problems n Ancient History, cilt I
(The Ancient Near East and the Greece), New York, 1967, Macmillan, s. 37.
grld son derece uzun bir zaman kesimini kapsayan "ilkel toplu-
luk" dneminin yannda, toplumsal evrimin ksa denebilecek bir sre
iinde ba dndrc bir hzla ilerledii bir dnemin, "uygar toplum"
dneminin varldr.
1
Gerekten, ara yapan ilk canl trlerinin
2
yer-
yznde grlmesinin yaklak tarihi olarak kabul edilen, zamanmz-
dan iki milyon yl ncesinden retimin balad zamanmzdan
yaklak on bin yl ncesine kadar geen milyonlarca yl ilkel topluluk
dnemini; onu izleyen yaklak be bin yl ilkel topluluktan uygar
topluma gei dnemini ve ancak son be bin yl uygar toplum dnemi-
ni oluturmaktadr. Bu durum, bilim adamlarnn kafasmda u soru-
larn ardarda sralanmasna yol amtr : "lkel topluluk neden bu k-
dar ar evrinmitir?" ; "Hangi olaylar onun yapsnda kkten dei-
ikliklere yol aarak ilkel topluluktan uygar topluma geilmesini sa-
lamtr?" ve "Uygar toplumda toplumsal evrim neden bu kadar hzl
olmutur?"
r sanlk tarihinde gze arpan ikinci byk zellik, iinde yaa-
dmz toplumun birok temel ekonomik, toplumsal, ideolojik kurumu-
nun gemiinin ok gerilere; ounun ilkel topluluktan uygar topluma
gei dnemine, bir blmnn ise bundan da gerilere, ilkel topluluk
nsanlk tarihinin bu zellii birok arkeolog, antropolog ve tarihinin dikka-
tini ekmitir. Calwin Wells, Sosyal Antropoloji Asndan nsan ve Dnyas,
ev. Erzen Onur, stanbul, 1972. Remzi Kitabevi, s. 39'da "kltrn gelime hz...
aa paleolitik dnemde yzbinlerce yl sresinde inanlmayacak kadar ar-
d" der. J. Forde-Johnston, History from the Earth, (An Introduction to
Archaeology), London, 1974, Book Club Associates, s. 62 de, byk buzularas
dnemde, zamanmzdan 435-230 bin yllan ncesini kapsayan 200 bin yl akn
bir sre iinde, insan topluluklarnn tek bir ara tipine sahip olularna dik-
kati ekmektedir. Jacquette Hawkes, The Atlas of Early Man, London, 1976,
Book Club Associates, s. 2l'de " her kuan normal olarak anababalanmn yap-
tklarnm aynsn yapt ve kltrel gelimenin son derece ar olduu yz-
binlerce yl..." dan sz eder. Carleton S. Coon, The History of Man, Middlesex,
1967, Penguin, s. 28'de, orta ve yukar pleistosen dnemleri boyunca yaayan
yirmi bin kuak sresince insan kltrnn son derece ar gelitiini, tanmm
balad ve zamanmzdan on bin yl ncesinden bugne gelip geen yz
kuak iindeyse, gelimenin artc bir hza ulatn belirtir.
a Benjamin Franklin (1778'de), "insan ara yapan hayvandr" tanmlamasn yap-
mt. (Bak. Kenneth P. Oakley, "Skill as a Human Possession", Charles Singer,
E.J. Holmyard ve A.R. Hail, der., A History of Technology, cilt I, (From Early
Times to Fail of Ancient Empires), Oxford, 1956, The Clarendon Press, s. 1).
Kenneth P. Oakley'in Man the Tool-Maker, (1956) adl yaptnn da gsterdii
gibi, bu tanm birok ada bilim adam tarafndan benimsenmitir. rnein
ilk insan topluluklarnn yaamlar zerine zgn alan almalaryla tannan
L.S.B. Leakey, nsann Atalar, ev. Gven Arsebk, Ankara, 1971, Trk Tarih
Kurumu Yaynlan, s. XIII'te, insan "aralarn belirli kurallara gre yapabilen
primat" olarak tanmlamaktadr.
dneminin karanlklarna dek dayanmasdr.
3
Uygar toplumun gele-
neklerinin gemiinin neden bu kadar gerilere dayand ve nasl bu
kadar inat bir sreklilik gsterebildii, bilim adamlarnn kafalar-
na taklan ikinci grup sorular oluturmaktadr.
Her iki grup sorunun yantlar, kukusuz insanlk tarihinin tm-
nn ve bir btn olarak incelenmesiyle bulunabilir. Ancak ilkel toplu-
luktan uygar topluma gei aamasnda ekonomik, toplumsal, ideolo-
jik yaplarn etkileiminin incelenmesi; bu sorularn bir blmnn
yantn, bir blmnn yantlarnn ipularn verebilir. Bu sorularn
tartlmas, ortam ekonomi ile ideolojinin ilikileri sorunlarnn -
zlmesine hazrlayabilir.
Bu aratrma, on be yla yaklaan siyasal dnceler tarihi -
renciliimin ve reticiliimin sonunda siyasal dnceler tarihi an-
laym iine oturttuum daha genel bir tarih ve toplum grne
dayanmaktadr. Aslmda giritiim i, bu grn bir kesiminin, bel-
kemiini oluturan kesiminin geerlik derecesinin aratrlmas; ge-
reken yerlerde dzeltilmesi; ilenmesi abasdr. Bu nedenle, aratr-
mann arka planm oluturan bu grn btnnden sz etmeliyim.
En kaba izgileriyle insanlk, geiminin temelinin toplaycla ve
avcla, tarma, sanayiye dayand dnemden, "toplum bii-
mF'nden gemitir.
4
Her toplum biiminin dayand bir "geim bii-
3 Halet ambel, "The Southeast Anatolian Prehistoric Project and Its Signifi-
cance for Culture History", Belleten, cilt XXXVII, no. 149-152, Ankara, 1974.
Trk Tarih Kurumu Yaynlan, s. 362'de, zamanmzn ou kurumunun, planla-
mann, btenin, zel mlkiyetin; iblmnn, sanat, zanaat ve alveriin ge-
limesinin; toplumsal farkllamann, snflarn, ailenin kklerinin retici olma-
yan ekonomiden retici ekonomiye gei dnemine dayandn syler. Godfrey
lienhardt, Social Anthropology, London, 1969, Oxford University Press, s. 2'ds,
sosyal antropologlarn toplumsal kurumlarn temel zelliklerini gnmzn
anakentli toplumlarndan ok ilkel topluluklarda grebilmek umuduyla onlar
incelemeye baladklarm yazar. Kvlcml'nn deyiiyle de: "Tarihncesinh
neelii amza dek tarih (medeniyet) niteliine etki yapt." Hikmet Kvl-
cml, Tarih Tezi, stanbul, 1974, Tarih ve Devrim Yaynlan, s. 15.
* nsan topluluklarnn yaplannn geim biimlerine gre belirlendii yayg n
bir grtr. Bu yolda son onyllann eilimi, ada ve tarihsel topluluklar ta-
rm toplumlan ve sanayi toplumlar olarak snflandrmak ynndedir. Bunun
biri yerli biri de yabanc yazardan olmak zere iki rneini vermekle yetine-
ceim : F.W. Riggs, Agraria and Industralia: Toward a Typology of Comperative
Administration, Manchester, t.y,, University of Manchester, teksir, 116 s.; Asaf
Sava Akat, "Tarihi Maddecilik ve Kapitalizm ncesi Toplumlar: Asya Toplu-
mu-Feodalite Tartmalarna Yeni Bir Yaklam", Toplum ve Bilim, say 1, b.
34-48, stanbul, 1977. Akat bu makalesinde (s. 34'te) kapitalizm ncesinde tanm-
sal retimin belirleyici olduunu, (s. 38'de) ilkel komnle kapitalizm arasnda
retimin hemen tmnn doaya karmak olmayan aralar kullanan emem
uygulanmas ile gerekletirilen tanm olduunu yazmaktadr.
8
mi", gelitirdii kendine zg bir "yaam biimi" ve bu yaam biimiy-
le uyumlu bir "dn biimi" olmutur.
5
Geim, yaam ve dn biim-
leri aslnda birbirlerinden ayrlmaz biimde iice iseler de bu durum,
toplum biimi = geim biimi + yaam biimi + dn biimi olarak
gsterilebilir. retim ncesi dnemin geim biimi "toplayclk ve av-
clk", yaam biimi "eitliki ilkel yaam biimi"dir; dn biimi ise
"sinirsel dn"tr. Bu dnemin toplum biimi "ilkel topluluk"tur.
retimin bilinmedii ilkel topluluktan sonra, bir retim toplumu olan
"uygar toplum" biimi ile karlarz. Ancak bu iki toplum biiminin
egemen olduu dnemler arasnda, ilkel topluluktan uygar topluma ge-
ii gerekletiren "gei toplumu"nun grld bir gei dnemi
vardr. Uygar toplum dnemi de, dayand geim biimine gre ikiye
ayrlr. Geim biimi tarma dayanan, "eitsizliki uygar yaam bii-
mi ne sahip olan ve dn biimi "dinsel dn" olan toplumu, ge-
im biimi sanayiye dayanan, "eitliki uygar yaam biimi"ne
6
sahip
5 Bu almada Marx'm ve Engels'in "yaam belirleyen bilin deildir; bilinci
belirleyen yaamdr" gryle (bak. Kari Marx ve Friedrich Engels, Alman
ideolojisi, ev. Hseyin Boz, stanbul, 1976, Taban Yaynlar, s. 33); Mannheim'n
bak. Kari Mannheim, Ideology and Utopia, London, 1960, Routledge and Kegan
Paul, s. 50), insanlarn dncelerinin onlarn varlklarnn trevleri olduu, on-
larn yaam biimlerinden etkilendii grn uzlatran bir grn benim-
sendii sylenebilir. Kari Marx (Felsefenin Sefaleti, ev. Ahmet Kardam, Anka-
ra, 1966, Sol Yaynlar, s. 115'te), ekonomik kategorilerin yalnzca retimin top-
lumsal ilikilerimin dile getirilileri, soyutlamalar olmadn syleyip, "toplum-
sal ilikilerini maddi retkenliklerine uygun olarak kuran ayn insanlar, toplum-
sal ilikilerine uygun olarak da ilkeler, dnceler, kategoriler retirler" der-
ken-, geim, yaam ve dn biimleri ilikisini daha ok ift ynl bir etkile-
im olarak anladn ortaya koyar.
* Sanayiye dayal "eitliki uygar yaam biimi" szleri, toplumsal gereklii
yanstmayan bir deyi olarak grnebilir. inde bulunduumuz eitsizliki uy-
gar toplumun be bin yl kapsayan sresinin ok byk bir blmn tarma
dayal eitsizliki uygar toplum dnemi oluturmakta; ancak son iki yzyl
sanayiye dayal ve gene eitsizliki toplumlarn bulunduu dnem olarak g-
rlmektedir. Tarihsel bir perspektiften bakarak, ilkel topluluktan uygar toplu-
ma gei aamasnn be bin yllk bir dnemi kapsadn gz nne alrsak,
iinde yaadmz sanayiye dayal eitsizliki toplumun da, tanma dayal eit-
sizliki uygar toplumdan sanayiye dayal eitliki uygar toplum dnemine ge-
i aamasn oluturmas olasln grebiliriz. Sanayilemenin tarmsal art-
nn sanayi alannda alan nfusa aktarlmasyla gerekleen bir olay olduu
anmsanrsa, tanma dayal uygar toplumun eitsizliki yaps altnda bu olgu-
nun yatt anlalacaktr. Sanayilemenin tamamland, yani tanmn tm
dnyada geim biiminin belkemiini oluturan bir ura olmaktan kt ve
tarmn da sanayiletii bir toplumda, toplumsal yapya eitsizliki bir biim
veren bu olgu da ortadan kalkacaa benzer. Bu durumda sanayiye uygun yaam
biiminin eitliki uygar yaam biimi ve ona uygun dn biiminin dinsal
dncelerden arnm bir bilimsel dn olaca sylenebilir. Buna benzer
4
olan ve dn biimi de "bilimsel dn" olan bir toplum izler.
7
Her an dnsel kurumlar o an dn biimi yoluyla tre-
dncelerle olacak, Carlo M. Cipolla, The Economic History of World Popula-
tion, Middlesex, 1967, Penguin, s. 105 vd'de, yaptnn altnc blmne verdii
ad ile yaadmz an sanayi toplumunu "Gei a" olarak niteledikten
sonra, adn koymasa da her alanda eitliki bir toplum biimine ynelen de-
iikliklerden sz etmektedir. (Sz konusu yaptn bu alma kaleme alndktan
sonra yaymlanan Trke evirisine baknz . Carlo M. Cipolla, Tarih Boyunca
Ekonomi ve Nfus, ev. Mehmet Srr Gezgin, stanbul, 1980, Tur Yaynlan ).
nsan dnnn eitli aamalardan getii gr, birok biimleri olan
eski bir grtr. Hatta bu aamalarn sinirsel, dinsel, bilimsel aamalar oldu-
u da, bilindii gibi James G. Frazer tarafndan The Golden Bough, (1890)'di
ne srlmt. Frazer'in bu grnn Comte'dan etkilenmi olabilecei sy-
lenir. (Bak. E.E. Evans-Pritchard. Theories of Primitive Religion, Oxford, 1972^
Cocford University Press, s. 27). Auguste Comte, Cours de philosophie positive,.
(1830-1842)'de insan dncesinin u aamadan getii grn ne sr-
mt. (Bak. Auguste Comte, "Pozitif Felsefe Dersleri" Edebiyat Fakltesi Sos-
yoloji Dergisi, say 19-20, istanbul, 1967, ..* Edebiyat Fakltesi Yayn, s. 217).
1. Teolojik veya hayali aama, 2. Metafizik veya soyut aama, 3. Bilimsel veya
pozitif aama. Bu snflandrmada Comte'un sinirsel ve dinsel dn birlik-
te teolojik aama iine soktuunu; metafizik aamayla (bak. s. 221) yzde yz
doast bir kavram yerine yzde yz doa kavramnn konduunu, teolojik d-
nten bilimsel dne gei dnemi dnn anladn gryoruz.
Malinowski de, Magic Science and Religion, (1925) yaptnda sinirsel, dinsel,,
bilimsel dn ayranlarn benimsemekle birlikte, bu ayrmn evrimci olma-
yan bir grle yaplmasndan yanadr. (Bak. Nur Yalman, "Magic", Interna-
tional Encyclopedia of the Social Sciences, cilt IX, der. David L. Silis, New York,
1968, Macmillan ve Free Press, s. 522). Gerekten, Bronislaw Malinowski, By
Bilim ve Din, ev. Ender Grol, stanbul, 1964, Varlk Yaynlar, s. 3'te, ilkel
toplulukta kutsal sihir ve din alanyla kutsal d bilim alannn birbirleriyle
kartrlmayan alanlar olduklarn sylerken, bu dnn de ilkel toplu-
lukta birlikte bulunduklarn kabul etmektedir.
Bu tr grleri ne sren yazarlarn ounun (rnein Comte'un "Pozitif Fel-
sefe Dersleri", s. 218'de "... insan zeksndaki bu genel evrim..." szlerinde g-
rlecei gibi) dn kendi iinde bamsz evrinen bir sre olarak grms-
lerine karlk bu aratrmada (Malinowski'nin By Bilim ve Din'de yapt gi-
bi) dn biimleriyle geim ve yaam biimleri birlikte ele alnp, aralarndaki
balantlar zerinde durulacaktr. Frazer ise, (Evans-Pritchard, Theories of
Primitive Religion, s. 27-28'den rendiimize gre) sinirin amacna ulaamad-
n gren, ama karlatklar glkleri ampirik yollarla amaya, bunalmla-
r duru bir felsefeyle karlamaya gleri yetmeyen keskin zekl kimselerin
bir baka hayale, kendilerini destekleyebilecek tinsel varlklarn bulunduu sa-
nsna kaplmalaryla dinsel dne geildiini; zamanla, gene keskin zekl
kimselerin onlarn da gerekten var olmadklarn nlamalanyla bilimsel d-
ne varan yollarn aldn dnmt. te yandan Mannheim, Ideology and
Utopia, s. 19'da sihirsel dnle dinsel dn "sihirsel-dinsel dnya gr-
" terimiyle tek bir kategori olarak ele almakla birlikte-, s. 31-32'de, Aydnlanma
a'nn sanayi toplumuna zg dn biimlerinin, dnyann dinsel yoru-
5
lirler.
8
Bu, siyasal dn iin de geerlidir. Eitliki ilkel topluluk
siyasal farkllamaya uramad iin, onun sinirsel dn iinde
de farkllam, uzmanlam bir siyasal dn kurumunun bulun-
mad sylenebilir. Tarma dayanan eitsizliki uygar yaam biimin-
de ise ekonomik, toplumsal ve siyasal farkllama domutur. Buna ko-
ut olarak bir siyasal dn kurumu olumutur. Bu dnn ta-
rmc toplumun dn biimine uygun olarak dinsel belitlere (aksi
yomlara) dayand, dinsel bir nitelik tad grlr. Sanayiye daya-
l eitliki uygar yaam biiminin, kendine uygun bir dn biimi
olan bilimsel dne sahip olduu grlr. Bu yaam biiminin si-
yasal dn kurumu, bilimsel dn biiminden tretilen bilimsel
bir siyasal dntr.
9
Kukusuz olgular bu kadar yaln ve tek ynl deildir. Aslnda
burada zetlenen gr de bu kadar yaln ve dz deildir. Aratrma-
da, yaam biimlerinin birbirlerine etkileri ve kark yaam biimleri,
dn biimlerinin birbirlerine etkileri ve kark dn biimleri de
gz nne alnacaktr. "Egemen" geim, yaam, dn biimleri yan
sra "yan" ve "kalnt" geim, yaam, dn biimlerinin sz edile-
cektir. Ayrca geim, yaam, dn biimleri ilikilerinin tek ynl
etkilemeler olmayp; karlkl etkileimler olduu ortaya konacaktr.
Dahas, bu etkileimde ou kere geim biiminin belirleyici olduu g-
rlmekle birlikte, geim biimiyle yaam biiminin akt dnemlere;
munun temelini kazp onun yerimi alan bilimsel nitelikli dn olduunu ya-
zarken, sihirsel-dinsel ve bilimsel dn biimleriyle bunlarn dayandklar ya-
am ve geim biimleri arasndaki ilikileri aratran bir tutum taknmtr.
Tarmsal retimin egemen olduu eskia ve ortaa dnnn daha ok
tmdengelime dayand; bu dnem dnnn atksn oluturan Aristote-
les mantnda tmdengelimin yetkinletirilmi biimi olan "kyas"m bu man-
tn temel direini oluturduu, ortaa dinsel dnnn iman akidelerin-
den tmdengelimle sonu karmaya dayand bilinmektedir. Sanayinin ons
kout olarak doa bilimlerinin gelimesiyle birlikte, Rnesans'ta, tmdengelime
dayanan Aristoteles mant yetersiz bulunup yerine Bacon'n tmevarma da-
yanan mant benimsenmitir. (Bak. Necati ner, Klasik Mantk, Ankara, 1978,
A.. lahiyat Fakltesi Yaynlan, s. 8.). Tarma dayanan toplum biimlerinde tm-
dengelime dayanan dinsel dnn; sanayiye dayanan toplum biimlerinde,
teki dn biimleri de srmekle birlikte, daha ok tmevarma dayanan
bilimsel bir dn biiminin egemen olduu yolunda hemen hemen gr
birlii vardr. Bu alma, bunlara, retim ncesi "asalak ekonomi" dneminds
benzetmeye (analojiye) dayanan sihirsel dn biiminin bulunduunu gs-
termeye alarak emay tamamlamak abasndadr.
Mannheim, Ideology and Utopia, s. 33'te Aydnlanma a'nda dinsel dnya g-
rnn yerini bilimsel dnn almasyla, her siyasal grn zamanla bi-
limsel bir renk (ve her bilimsel grn siyasal bir renk) ald yolundaki d-
nceleriyle bu gr destekler grnmektedir.
6
yaam hatta dn biiminin belirleyici olduklar durumlara deinile-
cektir.
Ekonomi ile ideolojinin etkileimi sorunu, daha genel bir sorunun,
madde ile dncenin etkileimi sorununun bir uzantsdr. Bu sorun-
la ilgili tutumumu burada tartmak, konuyu aratrma alanmn dii'
na srkler; onun hi szn etmemek ise, aratrma alan dnda
olmakla birlikte aratrma alan iindeki sorunlara yaklamm etkile-
yen bir olguyu karanlkta brakmak olur. En uygunu madde ile dn-
cenin etkileimi sorunu karsndaki tutumumu yalnzca bildirmekle
yetinmek: Tarihten ve ada bilimsel verilerden zmlemi olduu-
mu sandm dncelerle, evrimin, maddenin dnceyi biimlendir-
dii noktadan dncenin maddeyi biimlendirdii bir noktaya ilerle-
dii kansna vardm. nsanlk, retim ncesi ilkel topluluk dnemin-
de doann tutsa durumundadr. Bu dnemde insanm dncesi pek
az eyi etkileyebilmektedir. nsan topluluklarnn yazgs daha ok do-
al koullar tarafndan belirlenmektedir. Ancak toplumsal evrim, zel-
likle retimin balamasyla ve retici glerin gelimesiyle, dnce-
nin etkisini gittike artrd bir yola girmitir. Bu yolda dorultu, in-
sanm yalnzca doann deil; kendi toplumunun ve belki de kendi bi-
yolojisinin yazgsn da eline geirecei bir noktaya doru ynelmitir.
Dolaysyla, madde ile dncenin rolleri gibi, ekonomi ile ideolojinin
rolleri de bu evrim izgisi zerindeki yerlerine gre deerlendirilmeli-
dir; bu almada da byle deerlendirmeye aba gsterilmitir.
b. Temel Kavramlar
Aratrmada kullanacam temel kavramlar zerinde nceden uzun
uzun durmaya ve onlar teker teker tanmlamaya kalkmayacam. Bu
kavramlarla anlatlmak istenen eyler nasl olsa onlar kullanrken or-
taya konmu olacak. Burada daha ok neden bakalarn deil de on-
lar setiimi aklayacam.
.
insan topluluklarnn yaam ve dn biimleri arasndaki farkl-
lklar ok eski tarihlerden beri insanlarn gznden kamamtr. lk uy-
gar toplumlarla birlikte yerleik, karmak kent yaam sren; evre-
lerindeki gebe topluluklardan farkllklarnn bilincine vararak on-
lar hayvan srleri gibi gren toplumlarn bu yolda gelitirdikleri d-
ncelerle karlarz.
10
Zamanmza sistemli dnce rn olan ya-
, bla 10 Baz ada ilkel topluluklarn, baka topluluklar kendilerinden farkl bir can-
l tr olarak grmelerinden, dahas (Catherine H. Berndt ve Ronald M. Berndt.
The Barbarians, Middlesex, 1973, j Penguin, s. 76'da belirtildii gibi) Avustralya'
daki ve Yeni Gine'deki birok topluluun, kendilerine teki topluluklardan ay-
ptlar brakan toplumlarn dnrleri bu farklln iyice bilincinde-
dirler. rnein Eski Yunanllar kendilerine Hellenler, anlamadklar
baka dilleri konuan yabanclara da "Barbarlar" (Barbaraphos) de-
diler. Bu ayrm yalnzca dil farkn deil; iki ayr yaam biiminin far-
kn dile getiriyordu. Bundan te, ayrma, tm Hellenler'in efendi; tm
barbarlarn kle yaradll olduklarn syleyecek dereceye dek ulu-
sal nyarglarn da yklemilerdi.
11
Bylece bu tr ayrmlara ba-
r ve "insan" olarak evrilebilecek adlar vermelerinden anlalaca gibi; teki
topluluklarn insanlarn ldrlmeleri geren teki hayvanlarla bir tutma ei-
liminde olduklarn biliyoruz. Bu eilim tarihsel ilkel topluluklarda da bulun-
mu olmal. Gerekten, bu tr bir dnn uzantsn ilk uygar toplumlarda
gryoruz. Yaam biimlerinin farkna dayanarak bu kez farkl bir ierik ka-
zanm olmakla birlikte, Msrllar'n kendilerine "insan" adn vermeleri; ince-
likli dne sahip, kentli bir halk olarak grdkleri kendileri dndaki halk-
lar kaba bularak topluluklar "insanlar" ve "Libyallar, Asyallar vb." olarak
iki kategoriye ayrmalar (bak. Henri Frankfort vd., Before Philosophy, Middl-
sex, 1954, Penguin iinde John A. Wilson'un yazd "Egypt" blm, s. 41); iki
bin yl nce yaam bir inli tarihinin kuzey barbarlar iin "barbarlar sar
sal, yeil gzl ve koca burunlu irkin bir rktr, atalar olan maymunlara
benzerler" szleri (bak. Bozkurt Gven, nsan ve Kltr, stanbul, 1974, Rem?i
Kitabevi, s. 1); Orta Amerika'da da Toltekler'in (sonradan uygarlamlarsa da
ilkel bir topluluk olarak Meksika glleri kysna yerleen Aztekler'e verdikleri
addan giderek) kuzeyin gebe kabilelerine "iimeka" (gl yabanllar) deme-
leri (bak. Jacques Soustelle, The Daily Life of Aztecs, ev. Patrick O'Brian,
Middlesex, 1964, Penguin, s. 15 ve 26), ayn dnn eitli toplumlardaki g-
rnmleridir. Bu dnn ilk uygar toplum ile birlikte ortaya kt ne
srlebilir. Gerekten, Glgam Destan'nda, Glgam'm dostu (ya da klesi)
olan Enkidu'nun kenj; (Uruk) yaamna katlmadan nce hayvanlar arasnda
ve hayvanca bir yaam sren bir varlk olarak betimlenmesi (bak. Glgam
Destan, N.K. Sandars'm ngilizce evirisinden ev. Sevin Kutlu ve Teoman
Dural, stanbul, 1973, Hrriyet Yaynlan, s. 67-75) bu sava gl bir kant sa-
lamaktadr.
"Barbaraphos" szc ilkin Hellence bilmediklerini belirtmek amacyla Kana-
llar iin kullanlm; Herodotos, Tarih, II. 158'de (bak. Herodotos, Herodot Ta-
rihi, ev. Mntekim kmen, stanbul, 1973, Remzi Kitabevi, s. 161). "Barbar de-
mek Msrllar iin onlarn dilini konumayan herkes demektir" der. Ancak bar-
bar szcnn bu yansz anlam yan sra olumsuz deer yarglanyla ykld
bir anlam daha vardr. Gerekten, gene Herodotos, Tarih, I. 60'da Yunanhlar'm
teden beri barbarlardan daha ince dnceli olmakla aynldklarn ve onlar
kadar bn olmadklann sylemitir. Aristoteles, Politika, Kitap III, Blm 14'to
(bak. Aristoteles, Politika, T.A. Sinclair'in ngilizce evirisinden ev. Mete Tun-
cay, stanbul, 1975, Remzi Kitabevi, s. 97'de) barbarlarn doal kiilikleri gere-'
i Yunanllar dan daha kt ruhlu olduklann yazar. Bu tutumun en tipik rnek-
lerinden birisi de Kilise'nin 1512'ye kadar, yerlilerin insan olmadklar grn
savunmu olmasdr. (Bak Sedat Veyis rnek, lkellerde Din By Sanat Efsa-
ne, stanbul, 1971, Gerek Yaynevi s. 158). Ayn tutumla yzyl nce spanyol
makamlan smrgelerindeki yerlilerin insan saylp saylmayacaklann tart-
yorlard. (Bak. Lienhardt, Social Anthropology, s. 3).
8
ndan beri nyarglarn ve deer yarglarnn kartn gryoruz.
12
Barbar szc "Barbaricq" biiminde Romallar'a da g&ti.
13
H-
ristiyanlk ile, Hellen-Barbar, tomal-Barbar gibi, ulusal nyarglarla
ykl olsa da yaam biimi farkllklarn dile getiren bir ayrm yeri-
ne, Hristiyan-dinsiz biiminde
getiren ayrm geldi. Bu tutumkm en tipik rnei St. Augustinus'un,
De civitate Dei, (425) 'de, insanl gk (Tanr) devleti topluluklaryla
yer devleti topluluklarna ayrn tasdr. slm dnyasnda da, bunun ko-
utu olan msliin-gayrimsln
Hristiyanln dnce
la,
14
zellikle Aydnlanma a
dnyas zerinde basksnn azalmasy-
dnrleri kentlerin, zanaatlarn, bi-
daki toplum durumunu belirttii
dn farkn hatta inan farkn dile
ayrm egemen oldu.
12 Webster's New International Dicionary of the English Language, (Ksaltlma-
m 1951 kinci Basks) "Barbarian" (barbar) szcnn genellikle yabanc
dil konuan bir yabanc, Yunan Roma, Ortaa Hristiyanl ve Rnesans
talya's gibi bir uygarlk evresi dnda kalan halklar iin kullanldn; ikinci
anlamnn genellikle kltc bir yklemle Hellen, Romal, Hristiyan, inli
olmayan halklar belirttiini; nc anlamyla yabanllk ile uygarlk arasm-
II yazmaktadr. Barbar szc Bat dillerin-
deki "kaba", "acmasz", "uygarl: ktan, insanlktan pay olmayan" gibi gnlk
anlamlar yan sra bu anlamlaryla olduu gibi dilmize gemitir. Trke Sz-
lk, (Trk Dil Kurumu, 1969 Baskjs) barbar szcnn karlklarn 1. uygar-
lamam, 2. kaba ve krc olarajk vermektedir. Uygar Araplar da, Arap olma-
yanlar iin yabanc, doru dzen konuamayan anlamna gelen (acemi szc-
nn kk olan) "acem" szcn kullanyorlard. (Bak. Abdlbaki Glp-
narl, Hazreti Muhammed ve Hadisleri, stanbul, 1971, Okat Yaynevi, s. 19). Ay-
rca, "bedevi" szcnn kknn, kendilerine "insan" diyen Msrhlar'm g-
ebe Arap kabilelerine verdikleii "Bedu" adna kadar dayandn biliyoruz.
(Bak. William H. McNeill ve Jean W Sedlar, der., The Origins of Civilization,
(Readings in World History dizisi cilt I), New York, 1968, Oxford University
Press, s. 185'te "Sinuhe'nin yks" paras). te yandan, barbar ve berber
szcklerinin benzerliinden olacak, bn Haldun Mukaddime'de: Yemen devleti
egemeninin Bat Afrika'daki Berber yurdundan geerken onlarn Arapa'dan
baka bir dil konutuklarn duyduunda "bu berbere kei gibi bar nedir'
demesinden sonra o kavimlere lierber denmeye baland sylentisini tarihi-
lerin aktard zayf ve aslsz bir haber olarak verir. Bak. bn Haldun, Mu-
kaddime, cilt I, ev. Zakir Kadifi Ugan, stanbul, 1968, Milli Eitim Bakanl
Yaynlan, s. 24.
13
rnein Vergilius, Aeneas, cilt II
Fakltesi Yaynlan, 500. dizede geen barbarico szc Romal ve Yunanl ol-
mayan anlamnda kullanlmtr.
Hristiyan dncesi gerekten, paam biimleri ile ilikili evrimci kuramlarn
bir yozlama sreci iine girmiti
ev. Oktay Akit, stanbul, 1968, .. Edebiyat
gelimesinin nne dikilen byk bir engeldi. Hristiyan teolojisine gre Adem
ile Havva "kamil" olarak yaratlmlard. Ancak, onlann iledikleri "ilk g-
nah"tan dolay, hi deilse Hristiyanln kna dek, insanlk gittike artaa
rnein Bapiskopos VVhately ile Argyll Dk
9
limin ve devletin bulunduu kendi toplumlaryla; smrgelerde kar-
latklar, bu kurumlarn bulunmad topluluklar arasndaki fark
"uygar toplum" ve "yabanl topluluklar" terimleriyle belirterek, yaam
biimi ayrmn yeniden yazma soktular. Bu anlayn bir uzants ola-
rak insanlk tarihini ilk kez bir btn olarak ele alma abasn gsteren
dnrlerden olan Fouier'nin, Le nouveau Monde industriel et
societaire, (1829)'da toplumun tarihsel gidiinin ilkellik, yabanllk,
ataerkillik, barbarlk, uygarlk olarak be aamadan getiini ne sr-
dn gryoruz. Yaam biimleri ayrm, Fourier'nin bu yaklam,
ondokuzuncu yzyln evrimci dnrlerinin ve sonunda Charles
Darwin'in insann primat kkenli olduunu ne srd On the Origins
of Species by Means of Natural Selection [Trlerin Kkeni], (1871) vs
The Descent of Man [nsann Treyii], (1877) yaptlarnda ne sr-
d "evrim" kuramnn etkisiyle, tarihsel bir boyut da kazand.
15
S-
mrgeci yayllarn ilkel topluluklar gndeme getirmesiyle, Bat d-
nrleri zamann toplumlarn uygar ve yabanl toplumlar olarak s-
bu tr grler ileri srmlerdi. (Bak. Lienhardt, Social Anthropology, s. 9).
te yandan irlanda Bapiskoposu James Ussher, 1650 ylnda Eski Ahit'in "Tek-
vin" kitabndaki yaradl yksne ve sa'ya dek sralanan peygamberlerin
soy zincirine dayanarak yapt hesaplarla, evrenin Tanr tarafndan .. 4004'te
yaratldn ne srm ve bu tarih Kilise tarafndan benimsenmiti. Bu du-
rumda insanln gemiini 4004 snrnn gerisine gtren ve "evrimci" olan bir
kuramn Kilise'nin imeklerini zerine ekmeyi gze almas gerekiyordu.
13 Aslnda evrim kuram Aydnlanma a'ndan ok nce Eski Yunan'da ne s-
rlmt. rnein Demokritos'un (.. 460-370) balangta hayvanlar gibi p-
lak olan insanlarn zanaatlarda ilerleyerek zamanla o gnk durumlarna ula-
tklar yolunda bir tarih gr vard. Epikuros (.. 341-270) da balangta
ilkel, babo bir yaam sren insanlarn dam yapma, rtnme gibi yeniliklerle
yava yava gelitiklerini ne srmt. (Fazla bilgi iin bak. Aleddin enel,
Eski Yunan'da Eitlik ve Eitsizlik stne, Ankara, 1971, A.. Siyasal Bilgiler
Fakltesi Yaynlan, s. 319 ve 513). Epikuros'un bu konudaki grlerinin Ro-
mal ozan Lucretius tarafndan aktarlp aklam iin bak. Lucretius, Evrenia
Yaps, ev. Tomris Uyar ve Turgut Uyar, stanbul, 1974, Hrriyet Yaynlar.,
s. 201 vd. Eski Yunan'n bu "evrimci" kuramlarnn etkisi altnda kalan Yunan
asll Roma dnr Polybios (.. 200-120) Tarihler adl yaptnn VI. kitabn-
da ynetim biimlerinin dngsel deiimi kuramn aklamak iin, Platon'un
Yasalar adl yaptnn III. kitabnda verdii rnei olduu gibi alarak su baskn
ya da bu gibi bir ykmn insan soyunun ounu yok ettikten sonra grlecetc
gelimeleri dnerek, insanlarn, "tpk hayvanlar gibi srler halinde" yaa-
dklar; kuvvetlinin, yreklinin arkasndan gittikleri dnemden aklllar, erdem-
lileri yneticileri olarak setikleri bir dneme getiklerini, sonra "uygarln
btn izlerinin yok olmasna, insanlar zerinde yeni bir zorbann egemen olu-
una dek" bir yozlama srecine girdiklerini ne srer. (Bak. Mete Tuncay, der.,
Bat'da Siyasal Dnceler Tarihi, Seilmi Yazlar, cilt I, Ankara, 1969, A..
Siyasal Bilgiler Fakltesi Yaynlar, s. 129-133). Bu kuramlar, "dngsel" olmak-
la birlikte evrimci kuramlar iine sokulabilir.
10
dnemin yaandn, sonradan
nflandrdklar gibi, kendi toplumlarnn gemiinde de yabanl bir
evrimle uygar topluma geildiini d-
- ^ a ^J r i / ^j j ^-^ -* ^-*
ndler.
16
Dolaysyla bu tutum ayn zamanda ayrm ulusal, dinsel
nyarglardan kurtarma yolunda atlm bir admd. Dahas, Rousseau
gibi baz dnrler, zamanlarnn eitsizliki, zgrlkten yoksun,
ahlka rm olarak grd] deri toplumlarna kar bir "soylu yaba-
nl" kavram yaratmaya altlar." Ama bu abalara karn, geneJ
olarak, uygar toplum ekonomici ahlk ve dnyle stn bir aa-
may; yabanl toplum aa biij aamay belirten kavramlar olarak yer-
letiler.
nsan toplumlarnn gemiine evrimci bir adan bakn ilk bi-
limsel rnn Kopenhag'l bi
verildiinde, onlar o zamana
gin C.J. Thomsen (1819'da) verdi. Ken-
disine Danimarka Ulusal Mzesine gelen paralar snflandrma grevi
dek yapld gibi trlerine gre deil,
yapldklar nesnelere gre snflandrd. Tatan, tuntan ve demirden
yaplan paralarn kronolojik bir sra izledikleri dncesiyle, bunla-
rn yapldklar dnemler iin fta a", "tun a,,, "demir a" ad-
larn kulland.
18
Bu, insanl^ alann teknolojik bir lte gre s-
nflandrma giriimiydi.
Daniel Wilson, (1851'de) tarihin yazl belgeler grlen blmne
"tarih" ("historic times") [yazl tarih] dnemi; yazl belgelerden, ya-
ni yaznn kullanlmasndan nceki blmne "tarihncesi" ('prehis-
toric times") dnemi adn veridi. Kltrel bir lte (yazya) gre ya-
plan bu snflandrmann driemleri, ileride yaplacak olan ilkel top
uluk-uygar toplum snflanditrmasiyla kabaca akacaktr.
John Lubbock. Prehistoruj Times, (1865) adl yaptnda ta am
"eskita a" (paleolitik) ve "yenita a" (neolitik ) olmak zere iki-
ye bld.
19
Daha sonra bunlafn arasna, minitalarn (mikrolitlerin)
ar bast dnemi belirtmek zere, bir "ortata a" (mezolitik) yer-
fi
Bilindii gibi bu tutumun tipik ve tannm rneklerini Thomas Hobbes, Levi-
athan, (1651)'de; John Locke, Two Treatises of Civil Government, (1690)'da, in-
sanlarn balangta yaamaktaj olduklar "doa durumu"ndan toplum szle-
meleriyle devletli uygar ynetim toplumlarna getikleri yolunda grler ge-
litirerek verdiler.
" Bak. Jean-Jacques Rousseau, nsanlar Arasndaki Eitsizliin Kayna, ev. Er-
doan Baar, Ankara, 1968, Anaiolu Yaynlar; ve Jean-Jacques Rousseau, Top-
lum Szlemesi, ev. Vedat Gnyol, stanbul, 1965, an Yaynlan, s. 186.
18
Forde-Johnston, History from tlje Earth, s. 48-49. Forde-Johnston, tarihi bu bi-
imde alara blme dncesinin Danimarka'l tarihi Vedel-Simonsen tara-
fndan (1813'te) ne srldn, ama Thomsen'in uygulamasyla n kazand-
n yazar.
Glyn Daniel, The First Civilizat}ons, Middlesex, 19J71, Penguin, s. 20.
11
letirildi. Bylece tarih, aralarn yapldklar nesnelere gre (tekno-
lojik bir lte gre) 1. eskita a, 2. ortata a, 3. yenita a,
4. tun a, 5. demir a olarak be aa blnm oluyordu.
Tarih bir yandan teknolojik ve kltrel ltlere gre alara b-
lnrken te yandan insan topluluklarnn geirdikleri gelime aama-
larn ekonomik ve toplumsal ltlere gre saptamaya alan yazarlar
grld. Gene Lubbock, The Primitive Inhabitants of Scandinavia,
(1868) adl yaptnda, tarihteki toplumlar ekonomik yaamlar asn-
dan snflandrma abasna giriti. Bu snflandrmaya gre, insanlk,
1. avclk, balklk, toplayclk, 2. obanlk, 3. tarm, 4. uygarlk aa-
malarndan gemiti.
20
John Lubbock, The Origin of Civilization and
the Primitive Condition of Man, (1870) yaptyla ilkel topluluk-uygar
toplum snflandrmasna en ok yaklaan yazar oluyordu.
Lubbock'un obanlk dneminin ayr, bamsz bir a olduu yo-
lundaki grnn braklmas zerine, l snflandrma yerlemeye
balad. Edward B. Tylor, Anthropology, An Introduction to the Study
of Man and Civilization, (1881) adl yaptnda, Fourier'nin yarm yz-
yl kadar nce yapt snflandrmay anmsatrcasna; insanlk tari-
hini 1. "yabanllk", 2. "barbarlk", 3. "uygarlk" dnemlerine ayrd.
21
20 Daniel, The First Civilizations, s. 3
5>
te bu snflandrmann daha nce Sven
Nilsson tarafndan 1838-1843 yllar arasnda gelitirildiini ve daha sonra
Lubbock tarafndan 1868'de kullanldn syler.
21
Berndt ve Berndt, The Barbarians, s. 16. Bu yazarlar barbar szcn antropo-
lojide benimseten kimsenin Tylor olduunu sylerler. Aslnda insan toplulukla-
rnn getikleri aamalarn adlan olarak yabanl (vahi) ve barbar szckleri-
nin kullanlmaya balan! Tylor'dan yzyl kadar nceye dayanmaktadr. S-
mrgeci yaylma ile birlikte uygar ve yabanl toplumlar ayrm biimlenmeye
balamt. Sonra baz yazarlar ada ilkellerle tarihsel topluluklar arasndaki
benzerliklere taklmlard. rnein Fransz misyoneri J.F. Latifau (1681-1740).
Amerika Yerlileri'ninkiyle eskia ve Asya halklar grenekleri ve inanlar
arasnda benzerlikler grmt (bak. rnek, lkellerde Din By Sanat Efsane,
s. 11). Daha sonra baz yazarlar (rnein Ferguson, Essay on the History of
Civil Society, (1768)'de, bak. Gordon Childe Social Evolution, London, 1951,
Watts, s. 2) ada ilkellerin yaam biimlerinin eitliliini gz nne alarak;
onlar, yabanl ve barbar topluluklar olarak snflandrma yoluna gittiler. Bu
snflandrma, grdmz gibi Tylor'dan nce de Fourier tarafndan tarihsel
ilkel topluluklara uygulanmt. Daha sonra Herbert Spencer, Principles of
Sociology, (1876)'de organzmac toplum anlayndan giderek, ann yabanl
ve barbar ilkellerinin gelimelerinin belli bir noktasnda durmu topluluklar
olduklar gryle, toplumun gelimesinin erken aamalarn temsil ettikleri
savn ne srerek; Morgan ise, Ancient Society, (1877)'de, zamannn Amerika
Yerlileri'nin toplum biimlerinin Eski Dnya'nn antik uygarlklarn kuran top-
luluklarmkine benzerliine dikkati ekerek, Tylor tarafndan ortaya konmu
olan grlerin biimlenmesi ve benimsenmesi iin gerekli dnsel ortam ha-
zrlamlard.
12
Bu, antropolojik bir snflandrina olmakla birlikte, temelde ekonomik
lte dayanyordu ve bir noktada kltrel bir lt de (yaz) devre-
ye sokulmutu.
Tylor'dan nce Lewis Henry Morgan, Ancient Society, (1877)'de
(tam ve uzun adyla) : Ancient Society or Researches in the Lines of
Haman Progress from Savagery Through Barbarism to Civilisation,
[Eski Toplum ya da nsanln Yabanllk Aamasndan kp Barbar-
lktan Geerek Uygarla Ulaan Ynde Gelimesinin Ana izgileri
zerine Aratrmalar] adl yaptnda ayn snflandrmay ekonomik,
toplumsal temellere dayandrarak ve alarn alt ayrmlarn da sap-
tamaya alarak yapmt. Yabanllk an, a. ilk insandan atein
bulunmasna dek geen aa 3 abanllk," b. ateten, okun ve yaym bu-
lunmasna dek geen orta yabanllk, c. ok, yaydan mlekilie dek
yukar yabanllk olmak zete e blyordu. Barbarlk am da
ayn biimde dneme ayrmt: a. mlekilikten srcle (o-
banla) dek geen aa barb.rlk, b. srclkten demirin ergitilme-
sine dek orta barbarlk, c. demirden alfabenin bulunmasna dek geen
dnemi yukar barbarlk saymt. Alfabeden zamanna dek geen a
ise uygarlk a olarak adlandryordu.
22
Morgan'n bu snflandrma-
da kulland lt daha ok teknolojik olmakla birlikte, ekonominin
dayand teknolojik gstergeleri ele ald iin Marx'n ve Engels'in
"retim Biimleri"ne gre yakacaklar snflandrmaya ortam hazr-
lamt. T
Lewis Henry Morgan, Ancient Scciety, New York, 1969, Meridian Books, I. B5-
lm. Morgan'n ve onu izleyen yazarlarn l aama snflandrmasna, ev-
rimci gre katlmayan yazarlar yan sra; bu snflandrmay "tek izgili ev-
rimci" bir kuram olarak gren yazarlar da kar kmaktadrlar. rnein
Julian Steward, aamalarn evrensel apta birbirini izledii varsaymn be-
nimsemeyen ve kltrel benzerli ilerden ok farkllklar vurgulayan "ok iz-
gili evrimci" bir yaklam benimser. (Berndt ve Berndt, The Barbarians, s. 19).
Baz yazarlar ise, l snfland! mann Eski Dnya topluluklar gz nne al-
narak gelitirildiini, Yeni Dnya topluluklarnn evrimine uygun olmadn
syleyip; Yeni Dnya toplulukla iin zel snflandrmalar nerdiler. Bunlar-
dan VVhilley ve Phillips'in, Metod and Its Aims in American Archaeology,
(1958)'de nerdikleri 1. Iitik. 2. .Arkaik, 3. Formatif, 4. Klasik, 5. Klasik Sonras
alar snflandrmas; paleolitik, mezolitik, neolitik, uygarlk snflandrmasnda
kullanlanlara yakn teknolojik ve toplumsal ltleri birlikte kullanan bir s-
nflandrmadr. yle ki, Yeni Dpya topluluklarnn baz zellikleri vurgulana-
rak Eski Dnya iin gelitirilen Snflandrmann onlar iin de uygulanabilece-
ini dndrr. J. Alden Mason'un (The Ancient Civilizations of Peru, Middle-
sex, 1964, Penguin) yapt 1. Balang, 2. Gelime, 3. ieklerime, 4. Doruk d-
nemleri snflandrmas da, adlan farkl olmakla birlikte; bu balklar altnda
tanm ncesini, tarm dnemini, kentlemeye geii vb. gz nne alan bir s-
nflandrmadr.
Bilindii gibi Marx ve Engels, toplum biimlerini be aamal ev-
rimci bir snflandrma iine sokarlarken, Morgan'n terminolojisini
kullanmamakla birlikte, Morgan'dan yararlandlar.
23
Morgan'n yaba-
nllk ve barbarlk dedii aamalar "ilkel komnal toplum"un iine
sokup; uygar toplum an kleci, feodal, kapitalist toplum aamala-
r olarak e bldler, bunlara bir de gelecein komnist toplumunu
eklediler. Bu, retim biimlerine dayandrlan ve ekonomik lt kul-
lanlarak yaplan bir snflandrmayd. Bu nedenle, byle bir snflan-
drmann eksii, snflandrmann ekonomik lte gre yaplmasna
karn; ilkel komnal a olarak nitelenen ada retim ncesi ve re-
tim sonras dnemlerin ayn uvala konmasdr. Bir baka deyile ilkel
ada ekonomik bakmdan birbirinden son derece farkl iki dnemin
bulunduu olgusunun vurgulanmamasdr. Buna karlk kleci, feodal,
kapitalist toplumlarn ortak yanlarn, dile getiren "uygarlk a"nn
(satrlar arasnda gemekle birlikte) balk olarak kullanlmamasdr.
lk olarak Gordon Childe, Dawn of European Civilization, (1925)*
te "yiyecek retimi" ltn kullanarak, uygarlk ncesi dnemin
retim ncesi ve retim sonras kesimleri arasndaki byk farklla
dikkati ekti. Bu yolda, yiyecek reticiliinin nemini vurgulamak iin
"neolitik devrim" kavramn ne srd; What Happened in History,
(1942) adl yaptnda "paleolitik yabanllk", "neolitik barbarlk" ve
"uygarlk" alan terimleriyle, teknolojik ltle toplumsal lt uz-
latrmaya alarak birlikte kullanan bir snflandrma sundu.
24
Bun-
larn yan sra ekonomik lt de kullanp; paleolitik yabanllk a-
nn "yiyecek toplayc ekonomi"ye, neolitik barbarlk ann "yiyecek
retici ekonomi"ye sahip olduunu belirtti; "kent devrimi" dedii ve
ok nemli bir yapsal farkllamayla geildiini syledii uygarlk a-
nn "tun a", "erken demir aj", "feodalizm", "burjuva kapitalist
ekonomisi" olarak alt ayrmlarn yapt. Bu snflandrmada teknolojik,
ekonomik ve toplumsal ltlerin sistemli bir biimde kullanld sy-
lenemez. Son makalelerinden birisi olan "Early Forms of Society"
(1956)'de, yiyecek toplayc ekonomiye sahip topluluklar iin, "yaba-
23 Marx klasik a, ortaa ve yenia uygar .toplumlar zerine yapt aratr-
malar sonunda, toplum biimlerini toplumlarn retim biimlerinin belirledii
sonucuna varmt. Bu kuraln ilkel topluluklar iin de geerli olup olmadn
anlamak iin Morgan'n almalarna bakmt. Childe, Social Evolution, s. 10.
2* Bak. Gordon Childe, Tarihte Neler Oldu, ev. Aleddin enel ve Mete Tuncay,
Ankara, 1974, Odak Yaynlan, s. 41-43 ve blm balklar. (Bu yapta gnder-
meler, evirinin Odak Yaynlar tarafndan yaplan birinci bassnn sayfa nu-
maralarna gredir. Okuyucu bu alma ile ayn gnlerde baskya giren, Alter-
natif Yaynclk tarafndan yaplan ikinci bassnn sayfa numaralarn, birin-
ci bassnn numaralarndan yararlanarak arayp bulmak zahmetine girecek).
14
nllk" ve "toplayclk" terimlerini; yiyecek retici ekonomiye sahip
topluluklar iin "neolitik" ve "barbarlk" terimlerini birbirleri yerine
kullanmakta ve "kent devrimi" ile geilen "uygar toplum" dneminden
sz etmektedir.
25
Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birlii yazarlar, teknolojik l-
te dayanan eskita a, yenita a, tun a, demir a snflan-
drmalar yerine; imdiye dek deinilenlerden farkl bir toplumsal l-
tle "klan ncesi toplum", "klan toplumu" "snfl toplum" snflan-
drmasn yapmakta; uygarlklar snfl toplum iine sokmaktadrlar.
28
Klan toplumu yerine "gentilice toplum" teriminin de kullanlna ve
daha sonra yazlan baz yaptlarda "ilkel topluluk", "kleci toplum"
gibi snflandrmalara
27
baklrsa; Sovyet yazarlar arasnda da bir g-
r birlii, kullandklar terimlerde bir yerlemilik grlmemektedir.
Yabanl, barbar, uygar szcklerinin deer yarglarn dile getir-
dikleri, nyarglarla ykl olduklar savlanyla bu smflandrmaya kar-
klmtr.
28
Gerekten zellikle yabanl (vahi) ve barbar szck-
leri ne kadar deer yarglarndan arndrlm bilimsel anlamlarnda
kullanlrsa kullanlsnlar, birliklerinde deer yarglar tamakta hi
deilse deer yarglar tayan anlamlarn artrmaktadrlar. Bu
terimlerin talihsizlii bilim szlne nyarglar szlnden alnm
olmalardr. imdiye dek tutunabilmi olmalar Marx, Engels kanalyla
Marksist szle girmi olmalarndandr. Uygar, uygarlk, uygar top-
lum terimleri ise, ondokuzuncu ve yirminci yzylda Batl yazarlarn
geni lde "kltr,emperyalizmi" kavram iine sokulabilecek etkin-
liklerinin sonucunda, bilimsel ilemi dnda ilemler kazanm olan,
getikleri zaman Bat uygarln artran terimlerdir. yle ki, Ba-
tl yazarlar yirminci yzyla dek uygarlk dendiinde yalnzca Bat
uygarln anlyorlard.
29
25 Gordon Childe, "Early Forms of Society", Charles Singer, E.J. Holmyard ve A.R.
Hail, der., A History of Technology, cilt I, Oxford, 1956, Clarendon, s. 38-57.
26 Bu terimlerin Rusa asllar iin bak. Childe, Social Evolution, s. 27.
27 Bak. Y. Zubr i t ski , D. Mi t r opol s ki ve V. Kerov, lkel Topluluk Kleci Topl um
Feodal Toplum, ev. Sevi m Belli, Anka r a , 1974, Sol Yay nl ar .
28 rnein Berndt ve Berndt, The Barbarians, s. 24'te, yabanl, barbar, uygar s-
nflandrmasn, sanayi toplumunun yazarlarnn deer yarglaryla ykl ve
"bilimsel giysiler giydirilmi" kltc yklemli szcklerin kullanld bir s-
nflandrma olarak grmekte; ilkel-uygar snflandrmasnn ise benzeri deer
yarglar tayan "en inat" etiket olduundan yaknmaktadrlar.
29 Dani el , The First Civilizations, s. 26.
Ger ekt en, VVebster's New Internati onal Di cti onary of the Engl i s h Language' de
(1951 basksnda), "civilization" (uygarlk) szcnn Latince kentle ilgili de-
mek olan civilis szcnden geldii belirtildikten sonra, eitli anlamlar ve-
15
Yabanl toplum, barbar toplum, uygar toplum snflandrmasna
yukarda aklanan nedenlerle kar klmas zerine, zellikle antro-
pologlar arasnda "ilkel topluluk" ile "uygar toplum" ikilisi kullanl-
maya balanm ve bu terimler olduka geni bir evre tarafndan be-
nimsenmilerdir.
30
Ancak bu terimlere de, rnein ilkel "aa", "iin
balangcnda" gibi deer yarglarn tayor diye kar kanlar olmu-
rilirken bunlardan birinin "modern Avrupa'ya zg kltr" olduu belirtilmek-
tedir. Civilization szc dilimize, Bat dillerindeki etimolojisine uyacak biim-
de "medeniyet" olarak evrilmitir. Trk Lugat'nda (say 4, s. 364'te) "mede-
ni" ehre mensup, ehirle ilikili, ehirsel olarak aklanp; zddmn "bedevi' ol-
duu sylenmektedir. Trke Szlk'te (1969 basks) "medeniyet" szc,
Arapa'dan gelme olduu belirtilerek "uygarlk" ile karlanmaktadr. Ancak
"uygarlk" szcnn etimolojisi hakknda ne bu szlkte ne de Trk Dil Ku-
rumunun teki szlklerinde bir aklama bulunmamaktadr.
30
Bu yolda insan toplumlarn ilkel ve uygar toplum tipleri olarak iki ana grup
iinde snflandran ve bunlara bal olarak biri ilkel dn, teki uygar d-
n (zihniyet, mentalite) olmak zere birbirine zt iki dn biiminin bu-
lunduunu ne sren Lucien L6vy-Bruhl'un La Mentalite primitive, (1922) yap-
tnn byk etkisi oldu. (Bak. Evans-Pritchard, Theories of Pirimitive Religion,
s. 78 vd.). lkel topluluk ile uygar toplum snflandrmas, yalnzca toplumun,
dnn evrimini deil; zel olarak siyasal dnn evrimini inceleyen
yazarlar tarafndan da (rnein C. Northcote Parkinson, Siyasal Dnceni a
Evrimi, ev. Mehmet Harmanc, stanbul, 1976, Remzi Kitabevi, s. 14-17'de, "l-
kel nsan" bal altnda uygar, toplumlarda gelien siyasal dnn kken-
lerinin ilkel insann biyolojik ve dnsel evriminde aratrlmas srasnda)
benimsenmitir. Son bir rnek olarak, Leslie A. White'n "Ikhnaton: The Great
Man vs. the Cultural Process", s. 40'ta, toplumun evriminin biri ilkel (ya da
kabile) aamas, teki uygar (ya da sivil) aama olmak zere iki aamada be-
lirlendiini; ilkel toplumun akrabalk balarna, uygar toplumun mlkiyet ili-
kilerine dayandn; ilkel toplumun bir dereceye kadar trde yapl, uygar
toplumun farkllam yapl olduunu; siyasal devletin uygar toplumun bir ni-
telii olduunu yazarken bu ayrm benimseyen dnrlerin ortak saylabile-
cek grlerini zetledii sylenebilir. Marx ve Engels, Alman deolojisi, (1846)'
da, uygarlktan.nce ortak mlkiyetli, kan ilikili [ilkel-.I bir toplum biimi-
nin bulunduu grne varmlard. (Bak. Friedrich Engels, Ailenin zel Ml-
kiyetin ve Devletin Kkeni, ev. Kenan Somer, Ankara, 1975, Sol Yaynlan, s. 8"
de Somer'in "nsz") Engels'in, Morgan'n Ancient Society'sini 1880'de oku-
duktan sonra ona dayanarak yazd Ailenin zel Mlkiyetin ve Devletin K-
keni ile (bak. s. 41); yabanl, barbar, uygar aamalar biimindeki Morgan'n
snflandrmas ilkel komnal, kleci, feodal, kapitalist, komnist toplumlar bi-
imindeki beli snflandrmann yan sra Marksist yazna yerlemitir.
31 Berndt ve Berndt, The Barbarians, s. 24'te; Robert Redfield, The Primitive World
and Its Transformations, Middlesex, 1968, Penguin, s. 13'te bu tr eletiriler y-
neltmektedirler. Bununla birlikte her iki yaptn yazarlarnn da kar ktkla-
r bu yerleik terimleri kullanmak durumunda kalmalar ilgintir. Claude L6vi-
Strauss, Totemism, ev. Roger C. Poole, Middlesex, 1973, Penguin, s. 69'da "To-
16
.:-.' Aslnda tartma yalnzca bir etiket tartmas deildir; ayn za-
manda bir bak as farkn yanstmaktadr. lkel szcnn kulla-
nlmasna kar kan yazarlar, bu szcn ada ilkel topluluklar
iin kullanlmasnn bu topluluklarn baz karmak ynlerini gzard
ettiinden yaknmaktadrlar.
32
'
Tm bu kar ,klara karn, ilkel ile uygar terimlerinin yerine
nerilen terimlerin hi biri tutunamamtr. Baz antropologlar ilkel
topluluk yerine, "doal halklar" terimini nermilerdir
33
Calwin Wells,
"yaln besin toplayclar", "ileri besin toplayclar"; "yaln besin re-
ticileri", "ileri besin reticileri" snflandrmasn kullanmaktadr.
34
Baz yazarlar "snfsz toplum" ile "snfl toplum" ikilisinin kullanl-
masndan yanadrlar.
35
lkel topluluu karlamak zere, "uygarlk n-
cesi halklar", "okuryazarlk ncesi halklar", "folk toplumu" gibi te-
rimler de nerilmitir.
36
Bunlara ek olarak "farkllamam toplum",
"farkllam toplum" ikilisi de nerilebilir.
temcilik... grn savunan bilginler, bilimsel nesnellik giysisi altnda incele-
dikleri topluluklar dne hasta ya da 'ilkel" kimseler olarak gstererek,
onlar olduklarndan ok daha farkl yanstm olurlar" diyerek;: bu topluluk-
larn dnnn, znde uygar toplumlannkinden farkl olmadn kant-
lamaya alr. Buna karlk, topluluklarn kurumlaryla dnlerinin bir-
likte ele alnmasn savunan; byle ele alndklarnda toplumsal kurumlarn
farkllama yolunda deitiklerinin, toplumsal kurumlara kout olarak dnce-
nin de farkllap karmaklatnn grleceini; dolaysyla farkllamam
toplumsal kurumlarn ve dnn "ilkel" olarak nitelenmesinin doru ola-
can syleyen Mary Douglas, ilkel teriminin braklmamasndan yanadr.
(M. Douglas, Purity and Danger, Roudledge and Kegan Paul, 1966, s. 74-93'ten
Roland Rpbertson, der., Sociology of Religion, Middlesex, 1972, Penguin, s. 79-98 .
Douglas'm grne ayn nedenlerle katlyorum.
32 rnek, lkellerde Din By Sanat Efsane, s. 8. Bu tutumun uzants ada ilk.il
topluluklarn yeni batan yorumlanmasna dek varmtr. Bu alanda baz antro-
pologlar, rnein Marshall Sahlins'in (Stone Age Economics, London, 1974, Tavi-
stock'de) ne srld savlarda grld gibi, ada ilkel topluluklarn
yoksulluu, ar almay bilmedikleri ve daha birok bakmlardan tarm ve
sanayi toplumlarndan daha ileri standartlara sahip olduklarn sylemektedir.
33 rnek, lkellerde Din By Sanat Efsane, s. 8.
3* C. Wells, Sosyal Antropoloji Asndan nsan ve Dnyas, s. 59-68.
?s rnein Maurice Godelier, Asya Tipi retim Tarz, ev. Attila Tokatl, Istanbui,
1966, Sosyal Yaynlan, s. 68'de, yabanllk, barbarlk, uygarlk ayrmnn Anglo-
Sakson etnolojisinin (antropolojisinin) bulank, ift anlaml, ideolojik yklemli
eskimi bir snflandrmas olduunu syleyip; onun yerine snfsz toplum ile s-
nfl toplum terimlerinin konulmasn nerir. Ne var ki, snf, toplumsal yap-
nn nemli olmakla birlikte yalnzca bir boyutunu oluturur. Bu nedenle top-
lumsal yapnn teki boyutlarnn zelliklerine de dikkati eken ilkel topluluk
ile uygar toplum ayrm daha uygun terimler olarak grnmektedirler.
-e Redfield, The Primitive World and Its Transformations, s. 13. Eleanor Burka
. . . " " ' i . . . ' ' .
;
' 1 7
Bu neriler zerinde bir bir duracak deilim. Kimisi zel bir ba-
k asnn rndr; kimisi belli bir zellii vurgulamak amacnda-
dr. Kimileri kullanl bir terim olamayacak kadar uzun deyilerdir.
Bu durumda geride, gene, gerek genel olarak gerekse aratrmann
amalan asndan en uygun terimler olarak "ilkel topluluk" ile "uy-
gar toplum" ikilisi kalmaktadr.
37
Baz yazarlar hem ilkel hem uygar insan gruplar iin "toplum"
szcn kullanarak, "ilkel toplum" ile "uygar toplum" terimlerini
benimsemekte;
38
bazlar aralarndaki yapsal farkll dile getirmek
amacyla "ilkel topluluk" ile "uygar toplum" terimlerini yelemekte-
dirler.
39
"Topluluk" ile "toplum" ayrm
40
ilk kez Tnnies tarafndan
"gemeinschaft" ile "gesellschaft" szckleriyle dile getirilmi; bu sz-
ckler Trke'ye ilkin "cemaat" ve "cemiyet" olarak evrilmi, daha
sonralar bunlarn yerini "topluluk" ile "toplum" szckleri almaya
balamtr. Tnnies, topluluk ve toplum ayrm ile birbirleriyle temel-
den farkl iki toplumsal rgtleni biimine dikkati ekmi; bu farkl-
ln zerine eilen yazarlar, bu iki rgtlenme biiminin birbirinden
farkl zelliklerini dile getiren yeni kavramlar gelitirmilerdi. Durk-
Leacock, (Lewis Henry Morgan, Ancient Society, New York 1969. Meridian
Books'a "Sunu" yazsnda, s. I, x'de) Morgan'm yabanllk, barbarlk, uygarlk
terminolojisine kar; yabanllk ve barbarlk terimlerinin olumsuz yklemler
tadklar dncesiyle, antropoloji kitaplarnda, yabanllk iin "avclk va
toplayclk", "marjinal avclk"; barbarlk iin "bahe tarm" (horticulture),
"tarla ama tarm" (slash and burn cultivation) terimlerinin kullanldn; uy-
garlk teriminin bugn de kullanlmakla birlikte, onun da yerini giderek daha
ok "kent kltr" teriminin almaya baladn yazar.
37 Topl um bi i ml eri ve d n bi i ml eri zeri ne yap l an son al mal arda da il-
kel ile uygar kavr aml ar n n nemi ni n s r d grl yor. r nei n Levi-Strauss
un ya amdan ve Gney Amer i ka Yerl il eri' nin mi t osl ar ndan or t aya kard
ve mi t osl ar da i ile pi mi simgeleriyle dile geti ri l di kl eri ni d nd doa
ile kl t r ztlnn; kendi ni Yunan mi t osl ar nda doal hukuk ve i nsan hukuku
bi i mi nde or t aya koyduunu ve bu ztln asl nda barbarl k ile uygarl k I ilkel
t opl ul uk ile uygar t opl um -.l ztl ile ilgili ol duunu syleyen G.S. Kirk.
The Nature of Greek Myths. Middlesex, 1974, Pengui n, s. 85'te, ayn za ma nda
bu bi rbi rl eri nden t emel den farkl ya am bi i ml eri ar as ndaki ztln, uygar
t opl uma yeni geen i ns anl ar n kaf al ar nda b rakt deri n etki yi de anl at m
ol ur.
38 rnein, T.B. Bottomore, Toplumbilim Sorunlarna ve Yaznna likin Bir K-
lavuz, ev. Unsal Oskay, Ankar a, 1977, Doan Yaynevi, s. 30, 107 ve 135'te ilkel
t opl um ile uygar t opl um t eri ml eri ni kul l anmakt ad r .
39 rnei n, Zubritski, Mi tropol ski ve Kerov, lkel Topluluk Kleci Toplum Feodal
Toplum.
*> Topluluk ile toplum ayrm zerine fazla bilgi iin bak. Emre Kongar, Toplum-
sal Deime, Ankara, 1972, Bilgi Yaynevi, s. 81.
s .. . r . . - :
heim'n "mekanik dayanmal toplum", "organik dayanmal toplum";
Maine'in "stat toplumu", "szleme toplumu"; Popper'n "kabile top-
lumu", "ak toplum"
41
snflandrmalar bu yolda gelitirilmi kav-
ramlardr. Bunlarn hepsinin de insan gruplarnn ilkel ve uygar r-
gtlenme biimleriyle ilikili olduklar; bu iki rgtlenme biiminin o
ya da bu ynn vurguladklar ak. Bu nedenle, ilkel ve uygar sz-
cklerinin anlamlar arasndaki yapsal farkll belirten ilemler ta-
dklar iin; toplum szc geni anlamyla alnarak "ilkel toplum"
ile "uygar toplum" iklisinin kullanlmas yanl olmaz. Ancak, bu a-
lmada iki toplumsal rgtlenme biimi arasndaki fark vurgulana-
ca iin; "ilkel topluluk" ve "uygar toplum" terimlerinin kullanlma-
s yelenmitir. Ayrca ilkel topluluk biimlerini "ilkel sr", "avc ve
toplayc takm", "uzman avc topluluk", "devirici topluluk" biimin-
de; uygar toplumu "uygar tarm toplumu", "uygar sanayi toplumu" ola-
rak alt ayrmlarn yapan terimler kullanlacaktr. lkel topluluktan
uygar topluma geii gerekletiren toplumlar iin ifti ve oban "ge-
i toplumlar" terimi nerilecektir.
42
lkel toplulukla uygar toplumun yaplarnn en gze arpan zel-
liklerini belirtmek gerektiinde, nlerine "trde" ve "farkllam" s-
fatlarnn ve bu niteliklerin bireylere yansyan grnmn belirtmek
iin de "eitliki" ve "eitsizliki" sfatlarnn eklenmesi doru olur.
Gene, ilkel topluluklar, gerektiinde "tarihsel ilkeller" ve "ada il-
keller" olarak ayrdedici bir biimde niteleneceklerdir.
"Uygar toplum" terimi, tarihte baz yazarlar tarafndan, bu a-
lmada benimsenen ekonomik, toplumsal, siyasal ve dnsel farkl-
lamaya uram ve, devlet kurumuna sahip toplumlar niteleyen an-
lamndan farkl anlamlarda kullanlmtr.
43
Bu alma zellikle "uy-
41 Bak. Bottomore, Toplumbilim Sorunlarna ve Yaznna likin Bir Klavuz, s. 124.
42
Bu snflandrma Bottomore'un Toplumbilim Sorunlarna ve Yaznna likin
Bir Klavuz, s. 154-155'te verdii, ilkel topluluu yiyecek toplayclar, avclar
obanlar ve tarmclar alt gruplarna ayran ve genellikle benimsenen snflan-
drmadan biraz farkldr; nk hem tarihsel ilkeller incelenmi, hem de eko-
nomik yapnn yan sra toplumsal yaplar da gz nne alnmtr.
43
"Uygar toplum" teriminin, rnein Locke'dan Gramsci'ye dek, toplumsal fark-
llamaya uram toplumlarda toplumun siyasal kurumlar dndaki btn-
letirici kurumlan ieren bir anlamda kullanl iin bak. Kari Marx, Early
Writings, ev. Rodney Ldvingstone ve Gregor Benton, Middlesex, 1974, Penguin,
s. 16-55'teki Lucio Colletti'nin "Sunu" yazs; Marx ve Engels, Alman deolojisi,
s. 49-54 ve Louis Althusser, deoloji ve Devletin deolojik Aygtlar, ev. Yusuf
Alp ve Mahmut zk, stanbul, 1978, Birikim Yaynlan, s. 89 n. 7. Bu iki anla-
mn karmamas iin belki en yerinde tutum, "civil society"yi "sivil toplum"
ve "civlized society"yi de "uygar toplum" olarak evirmektir.
. . " : . - ' . s.
gar toplum" kavram zerine yaplan bir alma olmadndan teri-
min teki anlamlan zerinde durulmayacaktr.
Bu almada "ilkel topluluktan uygar topluma gei aamas"
/zerinde durulacaktr. Genellikle neolitik a ya da barbarlk adyla
ilkel topluluk iinde ele alman bu dnem, aratrmann odak noktas-
n oluturmaktadr. Bu dnemin ekonomik, toplumsal, dnsel yaps
hi de iine sokulduu ilkel topluluun yaplarna benzememektedir.
Asalak ekonominin yerini retici ekonomi almtr; gebe topluluun
yerini yerleik toplum almaktadr ve sihirsel dnn yerini alacak
yeni bir dn, dinsel dn domaktadr. Genel yaps trde,
eitliki topluluk ile farkllam, eitsizlikti toplum arasndaki bir ya-
p; trde topluluktan farkllam topluma gei sreci iindeki bir
yapdr. Dolaysyla ne ilkel topluluun bir biimi saylabilir, ne de uy-
gar toplumun iine sokulabilir. "Neolitik toplum" etiketi, "neolitik"
ilkel am bir dier ad olan "ta a"nn bir blm sayld iin
ve salt teknolojik lte dayanan, toplumsal yjapy dile getirmeyen bir
f*tiket olduu iin uygun gzkmemektedir. "Barbar toplum" etiketi
de, daha nce belirttiimiz nedenlerle uygun deildir. lkel topluluk-
tan uygar topluma gei dneminin topluluklar iin "ilkel topluluk-
tan uygar topluma gei toplumu" terimi betimleyici olmakla birlikte
etiket olamayacak kadar uzundur. Daha uygun terimler bulunana
dek, ilkel topluluktan uygar topluma gei ana ksaca "gei a",
bu an toplumlarna da "gei toplumu"
44
denilebilir.
Arnold Toynbee, Tarih Bilinci, cilt I, ev. Murat Belge, stanbul, 1975, E Yayn-
lar, s. 5O'de, yukar paleolitik ile uygarlklar arasnda bir "gei salayan kl-
tr tipi"nin genellikle neolitik adyla anldn yazarken; adlandrma amac
olmadan onun bir "gei a" olmas zelliine deinmi olur; s. 54'te de bu
dnem iin "gei aamas" terimini kullanr. G.A. Melekecvili, "Eski Dou Top-
lumlarnda Klelik, Feodalizm ve Att", Jean Chesneaux ve bakalar, Asya Ti-
pi retim Tarz, ev. rem Keskinolu, stanbul, 1970, Ant Yaynlan, s. 286 da,
gei toplumu kavramnn kapsamn uygarln ilk aamalarn da iine ala-
cak biimde genileterek Mezopotamya, Msr, Hindistan, in toplumlarm "ge-
i toplumu" saymakta ve bu toplumlarda grlenlere benzer nitelikler ile Ro-
ma kleliinden feodalizme, feodalizmden kapitalizme geite de karlald-
n yazmaktadr. Bir toplum biiminden tekine gei srecinde ortaya kan
topluluklarn, kukusuz (rnein hareketlilik gibi) baz ortak zellikleri vardn
ama gei dnemlerinde grlen tm topluluklarn tek bir etiket altnda top-
lanabilecek kadar evrensel bir kategori oluturan ortak bir yapya sahip ola-
caklar sylenemez. te yandan gei toplumunu ATT'e sokma abalar da
yerinde grnmemektedir. Ne var ki Melekecvili'nin bu tutumu, "ilkel toplu-
luktan uygar topluma gei toplumu"nun ksaltlm ad olarak kullanmaya
altm "gei toplumu" teriminin, teki gei dnemi toplumlarnn da ad
olarak grnebilmesi gibi bir zayflnn olduunu gzler nne sermi olur.
20
almamda bu nemli ada, ilkel topluluktan uygar topluma ge-
i aamasnda ekonomik, toplumsal, dnsel yaplarn etkileimi
aratrlacaktr. Ekonomik toplumsal, dnsel yaplar terimlerindeki
"yap" kavramn, toplumun bir blmnn ya da tmnn geim, ya-
am, dn alanlarnda kuaklar boyu yinelenen davran biimleri
olarak anlyorum.
45
Bu durumda ekonomik yap kuaklar boyunca yi-
nelenen geim etkinliklerini; toplumsal yap, ekonomik amal olan-
lar yan sra olmayanlar da kapsayan, kuaklar boyunca yinelenen
temel davran biimlerini; dnsel yap da toplumun blmlerinin
ya da tmnn, gene kuaklar boyunca yinelenen inanlarn, dn-
celerini ve dn biimlerini anlatmaktadr.
Her biri balbana bir aratrma konusu yaplabilecek kapsamda
olan bu yaplar arasndaki etkileimleri en kaba izgileriyle izleyerek,
etkileimin ana izgilerini kavramay denedim. Bu amacma uygun
olarak, deyim uygunsa, yaplanl yalnzca iskeletlerini ve onlarn genel
ileyi biimlerini ele aldm. Ayn toplumun ekonomik, toplumsal ve
dnsel yaplarnn arasndaki etkileimi ve birbirleriyle ilikiye gi-
ren topluluklarn yaplar arasndaki gene en genel, en yaln, en tipik
etkileimleri ve bu etkileimin dourduu bellibal sonular izlemeye
alp tekilerini darda braktm.
Ekonomik yapy aratrmak iin "retim biimi" yerine "geim
biimi"
46
kavramn yeledim. Nedeni, retim biimi kavramnn, re-
tim ncesi toplayclk ve avclk ekonomisini ancak bir zorlamayla
kapsayabilmesidir. Oysa geim biimi, hem retim ncesi toplayclk
ve avclk dnemlerini, hem de retim dnemlerini kapsayan bir terim
Gerekten "yap" kavram yazarlarca genellikle bu anlamda kullanlmaktadr.
rnein erif Mardin, Din ve deoloji, Ankara, 1969, A.. Siyasal Bilgiler Fa-
kltesi Yaynlan, s. 2'de "Belirli bir "yap" nihayet insan ilikilerinin belirli
dzenlilikler gsteren ekilleridir" der. Kongar, Toplumsal Deime, s. 26'da,
bir toplumsal sistem_ iindeki ilikilerin toplumsal olgularla ya da toplumsal
durumlarla dzenlendii zaman ortaya toplumsal yapnn kacan; yapnn
birimlerinin nisbeten istikrarl kalp gsteren ilikiler olduunu syledikten ve
eitli yazarlarn toplumsal yap tanmlarn verdikten sonra, ' btn tanmlar
toplumsal yapnn dzenli insan ilikileri olduu konuumda birleiyorlar" diye
yazar. Bottomore da, Toplumbilim Sorunlar ve Yaznna likin Bir Klavuz,
s. 121-122'de toplumsal yapnn temel kurumlardan ve temel gruplardan olu-
tuunu syler ve bunlarn neler olduunu belirtir. G. Osipov, Toplumbilim : Teori
ve Yntem Sorunlar, ev. Unsal Oskay, Ankara, 1977, Sol Yaynlan, s. 23'te,
toplumsal yapy toplumsal ilikiler topa olarak tanmlamaktadr.
46 Childe'm, "Early Forms of Society", s. 40'ta "toplumlarn yiyeceini salad
ekonomiye "temel ekonomi" (the basic economy) diyelim" demesi; retim bii-
mi yerine, retim ncesi geim yollann da kapsayacak bir kavram arama ge-
reksinimini duyduunu gsterir. . , --' .
! '
..: ': .-' . . . . . 1 ''. ' ' '
: : 1
' . - - - . ' 2 1
olarak kullanlabilir. Geim biimi "geim birimleri"nden (avc takm-
lar, ifti aileleri vb.) ve "geim etkinlikleri"nden (toplayclk, o-
banlk vb.) oluur. Geim etkinliklerinin, insanla doa arasndaki, ge-
im birimleri yeleri arasndaki ve geim birimleri arasndaki ilikiler
olarak boyutu vardr.
Toplumsal yapy aratrmak iin "yaam biimi"
47
kavramn kul-
landm. Yaam biimi, geim biimi ile sk skya ilikili olmakla ve
*' "Geim biimi" ve "yaam biimi" terimlerini Aristoteles'den balayarak birok
yazarn kullandn gryoruz. Yaam biimi iin geliigzel birka rnek
vermek gerekirse, bak. Mannheim, Ideology and Utopia, s. 50; William H. Mc-
Neill A World History, New York, 1971, Oxford University Press, s. V; Pery
Anderson, Passages from Antiquity to Feudalism, London, 1977, NLB, s. 109;
Maurice Cornfoth, Bilgi Teorisi, ev. H. Selman, stanbul, 1975, Ma-Ya Yaynla^
n, s. 37. Mason, The Ancient Civilizations of Peru, s. 28; Kvlcml, Tarih Tezi,
s. 46 n. Daryll Forde, "Foraging, Hunting and Fishing", Singer, Holmyard ve
Hail, der., A History of Technology, cilt I, s. 168-, John Bradford, "Building in
"VVattle, Wood and Turf", Singer, Holmyard ve Hail, der., A History of Techno-
logy, cilt I, s. 290.
Geim biimi iin bak. Aristoteles, Politika, kitap I, blm 8; Harold Laski.
Devlet, ev. Esin rc, stanbul, t.y., Kpr Yaynlar, s. 12. Aristoteles, Poli-
tika, kitap I, blm 8'de "yiyecek elde etmenin ayr ayr birok biimleri var-
dr; bu ise gerek hayvanlar gerek insanlar iin birok yaam biimleri demek-
tir" dedikten ve "beslenme ayrlklar da farkl yaam trleri meydana getir-
mitir" szleriyle geim biimiyle yaam biimi ilikisine deindikten sonra,
farkl yaam biimleri iinde olan topluluklar yle sralar: obanlar, avclar
(bununla, "daha dorusu yakalayabildikleriyle geinenlerin hepsi" dediine g-
re, terimi kullanmam da olsa "avc ve toplayclar" amalar), toprakta yeti-
tirilen rnlerden geinenler [iftiler -l. Ibn Haldun da Mukaddime, cilt I,
II. blm, 5. faslda (s. 314 vd.) ve baka birok yerde bedevi ve hazeri yaam
biimleri zerinde durur. Bedevilik ve hazerilik, mit Hassan'm, bn Haldun'un
Metodu ve Siyaset Teorisi, Ankara, 1977, A.. Siyasal Bilgiler Fakltesi Yayn-
lan, s. 145'te ve 190'da belirttii gibi, iki ayn toplumsal ve ekonomik yaam bi-
imi olup; bedevi, ilkel, hazeri uygar yaam biiminin kart olarak kullanl-
mtr. Engels, Ailenin zel Mlkiyetin ve Devletin Kkeni, s. 14'te, yaptn bi-
rinci basksna yazd "nsz"de, tarihteki egemen etkenin son zmlemede
maddi yaamn retimi ve yeniden retimi olduunu; retimin ise bir yandan
yaam aralarnn (beslenmeye, giyinmeye, barndrmaya yarayan eylerle bun-
larn gerektirdii aralarn) te yandan dorudan doruya insann retimi, t-
rn remesi olduumu, toplumsal kurumlarn bu iki trl retimce belirlendi-
ini yazarken geim biimi ve yaam biimi kavramlarna olduka yaklam
grnmektedir. Mannheim da, erif Mardin, ideoloji, Ankara, 1976, Sosyal Bi-
limler Dernei Yaynlar, s. 36'da zetlendii gibi, bir toplumsal dzenin ka-
rakteristiinin yalnzca ekonomik ve siyasal niteliklerinden deil, dzenin tm
toplumsal etkileim biimlerinden ve dnya grnden olutuunu syleyerek,
bu almada "yaam biimi" olarak kavramlatnlan anlay dile getirmi-
tir. Bir farkla ki Mannheim yaam, biiminin iine geim biiminin yan sra
dnya grn (dn biimini) de sokmaktadr. Kukusuz toplumsal gerek-
bazen geim biimi tarafndan belirlenmekle,
48
bazen geim biimiyl-3
ayrlmaz bir biimde akm olmakla birlikte; geim etkinlikleri yan
sra geim d toplumsal etkinlikleri (rnein savunmay, remeyi) de
kapsayan bir kavramdr. Yaam biimi de toplumsal "yaam birimle-
ri"nden' (klan, aile, airet, ky, kent, ulus Vb.) ve "yaam ilikileri"nden
oluur. Yaam ilikileri ise, geim ilikilerini kapsayp onlar aan bo-
yutlaryla insanlar ile doa, yaam birimleri ile yeleri arasndaki ili-
kilerden oluur.
Toplumlarn dnsel ve ideolojik yaplarn onlarn "dn bi-
imleri"ni aratrarak ortaya karmaya altm. Dn biimi yerine
"Dnya gr" (weltanschauung) kavram
49
da kullanlabilirdi. An-
cak "dn biimi", dncelerini sistemletirmi olmakla birlikte, onu
daha bir dnya grne ulaacak derecede gelitirememi olan top-
luluklarn dncesini de kapsamas ve ilgiyi dncenin rnlerinden
ok, dn srecine ekmesi bakmndan "dnya gr" kavramn-
dan daha kapsaml ve yaplar aras etkileimi ortaya karmaya al-
an bir aratrma iin daha uygun bir kavram olarak grjinmektedir.
Mannheim'n kulland, ,Plamenatz'n kullanlmasndan yana olduu,
Althusser'in de (ideoloji geneldir dncesiyle) kabule yanat "to-
tal ideoloji" kavramn da,
50
ideolojiyi snfsz topluluklar iin kullanla-
bilecek bir kavram olarak grmediimden benimsemedim. Bu dn-
ceyle "dn biimi"ni, ideolojik olan olmayan dnsel yaplar kap-
sayabilen daha genel bir kavram olarak kullandm. Snfl toplumlar
likte durum byle olmakla birlikte, bu almada toplumsal gerekliin birbi-
riyle kenetlenmi boyutu olan geim, yaam ve dn biimlerini, aralarn-
daki etkileimi aratrmak amacyla soyutlayarak ayrmak durumunda kaln-
d iin, dn biimi teki "davran" biimlerinden (geim ve yaam biim-
lerinden) ayr bir kategori olarak ele alnacaktr.
Geim biiminin (retim biiminin, ekonominin) toplumun teki yaplarn be-
lirledii, zellikle Marksizm olmak zere eitli dnce akmlarnn dnr-
lerinin eitli biimlerde formlletirdii bir grtr. Bunlar arasmda bn
Haldun'un, Mukaddime, cilt I, s. 9'da "Geinmeyi dierlerinden nce almam-
za gelince, tabii bir zaruret ve ihtiya olduu iindir. lim ve meziyet kemaldir
veyahut ihtiya ve zaruret evkiyle renilen bilgidir" ve cilt II, s. 450 de,
"btn sanayiin fikir ve zihinleri gelitirmeye ve keskinletirmeye hizmette bu-
lunduu bellidir. Her zanaat nefsi natkada bir iz ve eser brakr. Bu eserler
yeni bir dn yaratr" szleri zellikle aktarlmaya deer grnyorlar..
Mardin, deoloji, s. 14'te, Hegel'in kulland bu kavramn Manc'n ideoloji kav-
ramna ok yakn bir anlam tadn syler. Dn biimi ile ilgili daha faz-
la aklama iin bu blmn 7. dipnotuna bakmz.
Bak. John Plamenatz, Ideology, London, 1970, Macmillan, s. 17, 29 ve 47.
Althusser'in "ideoloji geneldir" gr hakknda bak. Althusser, deoloji ve
Devletin deolojik Aygitlar'na Murat Belge'nin yazd "nsz", s. 14.
sz konusu olduunda, dnsel yapnn zel bir biimi olarak "ideolo-
jik yap" kavramn da kullandm. Bu nedenlerle benimsediim "dn
biimi" insanlarn doa, toplum, insanlk ve tarih hakkmdaki biim-
lenmi ve rgtlenmi dncelerinden; bu dnceleri oluturan d-
n yollarndan oluur.
Burada bir de, neden "altyap" ile "styap" ikilisini kullanmad-
m aklamalym. Marksist yaznda altyapnn styapy belirledii
sylenmekle birlikte, altyap ile styap ilikilerinin karlkl etkile-
im iinde olduu teden beri belirtilir.
51
Bu nedenle onlar ekonomik
toplumsal, dnsel yaplar arasndaki etkileim anlayma ters d-
en kavramlar olarak grmyorum. Ayrca ekonomik yapnn ou kere
belirleyici olduu grne de katlyorum. Bununla birlikte bu belir-
leyiciliin vurgulanmas amacyla altyap ve styap terimlerinin kul-
lanlmas; bu yaplar stste tabakalarm, aralarnda onlar birbirin-
den ayran snr izgileri bulunan katmanlarm biiminde bir izlenim
brakabilmektedir. Oysa bu yaplarn birbirleriyle iice, birbirlerinden
ayrlmaz nicelikler, tek bir olgunun eitli grnmleri, eitli boyut-
lar olduklar aktr. Bu nedenlerden dolay, "altyap styap ilikileri"
yerine "ekonomik, toplumsal, dnsel yaplarn etkileimi" deyiini
benimsedim.
Sra, ilkel topluluk ve uygar toplum kavramlarnn ilemlerine, bu
iki toplum biimini birbirinden ayrdeden ltlere; ilkel toplulukla uy-
gar toplumda ekonomik, toplumsal, dnsel yaplarn etkileimini y-
neten elere ilikin olarak kullanlan kavramlara geldi. lkel toplu-
luk ekonomik, toplumsal, dnsel yaplarn
52
birbirleriyle akm
51 Bu konuda sk sk verilen rnek Engels'in 1893'te Mehring'e yazd mektup-
tan alman u paradr: "Tarihin maddeci yorumuna gre sonul zmlemede
belirleyici etken maddi yaamn retilmesi ve yeniden retilmesidir. Bundan
fazlasn ne Marx sylemitir ne de ben. Fakat herhangi bir kimse, bunu, eko-
nominin tek etken olduu biiminde okuduunda; deyii anlamsz, soyut, sa-
ma bir cmle durumuna sokmu olur. Ekonomik koullar temeldir- fakat stya-
pnn eitli eleri snf kavgalarnn siyasal biimleri ve bunlarn sonulan,
anayasalar-hukuksal biimler ve btn fiili almalarn onlara katlanlarn ka-
falarndaki yanklan, siyasal, hukuksal, felsefi ve dini grler... btn bunlar
tarihsel savamlarn geliimi zerinde etkide bulunur ve birok durumda bi-
imlerini belirler. Bak. Der Sozialistische Akademiker'in 15 Ekim 1895 gnl
saysnda yaynlanan mektuptan aktaran George Sabine, Siyasal Dnceler Ta-
rihi, cilt III, (Yakn a), ev. zer Ozankaya, Ankara, 1969, Trk Siyasi lim-
ler Dernei Yaynlan, s. 162-163.
52 Pl amenat z, Ideology, s. 21'de, baz sosyal ant r opol ogl ar n "i nan si st emi " t eri -
mini kullanmalarna bakarak, ideoloji kavramnn yalnzca formlletirilm
inanlarla snrl olmadna iaretle, ideoloji szcnn ilkeller iin de kul-
24 . . . . , , . , ' ' . , \ . ,. ..
durumda olduklar, birbirlerinden ayrmadklar, farkllamadklar
bir birliktir. Bu nedenle ilkel topluluun ekonomik, toplumsal, dn-
sel yaplar arasnda birbirlerini pekitiren "uyumlu etkileimler" var-
dr. Bu durum, "ilkel", "trde", "eitliki" ve "duraan" bir toplum
biimine yol aar. Uygar toplum ekonomik, toplumsal, dnsel (ide-
olojik) yaplarn farkllat, bu yaplar arasndaki etkileimin hem
"uyumlu", hem "uyumsuz" ynleri bulunan; dolaysyla iinde hem
toplumu "btnletirici", hem de "deitirici" eilimler tayan bir
birliktir. Bu nitelikler olgusal planda ileriki blmlerde, kuramsal plan-
da sonu blmnde ilenecektir.
lkel toplulukla uygar toplumu birbirinden ayran zellik "farkl-
lama"dr. Farkllama olgusunu balatan ve srdren "toplumsal ar-
t"dr.
53
Bu adan bakldnda ilkel topluluk, yaps toplumsal art
retmeye elverili olmayan bir birlik olarak grnmektedir. Toplum-
sal artnn retilmesine yol aan (ileride deinilecek) koullar ve olay-
lar, insanl ilkel topluluktan uygar topluma geiren itiyi vermitir.
Toplumsal art uygar toplumda grlen deimelerin ve gelimelerin
de motoru durumundadr. ,
lkel topluluktan uygar topluma gei aamas, insanlarn topla-
yc ekonomiden retici ekonomiye geileriyle; bir toplumsal art ret-
me gizilgcne sahip olmalarndan balayp, bu toplumsal arty elle-
rine geiren snflarn olumasma ve toplumsal artmm kararl bir bi-
imde salanmasn gerekletiren bir toplumsal dzeni srdren "dev-
lef'in ortaya kmasna dek uzanan dnemi kapsar. Bu dnem aynL
zamanda, toplumun yapsnda ekonomik farkllamadan ideolojik fark-
llamaya kadar eitli farkllamalarn olutuu dnemdir.
larulabileceini ne srer. Ne var ki ideoloji, ileride aklanaca gibi, snfl
toplumun dn biimidir. Dolaysyla onu snfsz ilkel topluluk iin kullan-
mak uygun grnmyor. Bu nedenle ilkel topluluk sz konusu olduunda "da-
sel yap", uygar toplum sz konusu olduunda "ideolojik yap" terimlerini kul-
landm. Bununla birlikte, baz yazarlar, rnein Childe, Tarihte Neler Oldu,.
s. 28, 30 ve 73'te; George Thomson, Studies in Ancient Greek Society, cilt J,
(The Prehistoric Aegean), London, 1949, Lawrence and Wishart, s. 38'de tarih-
sel ilkel topluluklarn ideolojisinden sz etmekte. Cem Eroul da, "Marksi3U
Devlet Kuram Hakknda Bir Not", Siyasal Bilgiler Fakltesi Dergisi, cilt XXIX,
no. 1-2, (1975), s. 118'de art karamayacak kadar ilkel topluluklarda
ideolojik kalplarn, toplumun birliini ve retimin srmesini salayp, retim,
sreci iinde bireylerin yerlerini saptayp, teknik bilginin korunup aktarlma-
snda vb. rol olduunu syleyerek, bu gre katlmaktadr.
53 "Surplus" terimi, Trke'de, eitli yazarlar tarafndan "art", "ekonomik art'"
(ya da ekonomik artk), "toplumsal art" gibi farkl terimlerle karlanmakta-
dr. Bu almada, onun bireysel bir fazla retmekten farkn vurgulad iin
"toplumsal art" terimi benimsenmitir.
Aratrmada toplumsal art kavramnn yan sra, onun paral pa-
zar ekonomisi ncesindeki biimleri olan "art rn" ve "art emek" ile
paral pazar ekonomisindeki biimi olan "art deer" kavramlarnn
yannda, onun "art bilgi", "art enerji", "art besin", "art zaman" gi-
bi trevlerine de deinilecektir.
54
c. Yntem
N
Bu almada "nsz"de aklanan toplum ve tarih anlayna,
"toplumun bilimi toplumun tarihinin bilimidir" anlayna uygun bir
yntem izlenmeye allmtr. Byle bir yntem, ilkin, konunun kro-
nolojik bir dzen ierisinde aratrlmasn gerektirir. Kronolojik bir
dzen ierisinde aratrma ayn zamanda, incelenen olaylar arasnda
eylem ile kuram ilikilerinin salkl bir biimde kavranabilmesi ola-
nan hazrlar. te yandan kronolojik yntem, aratrmann kuram-
larnn tarihsel eylemden tretilip, kuramlarn geerliliinin gene ta-
rihsel eylem ile tarihsel olgularla denetlenebilmesi olanan da ver-
mektedir. Kurumlarn kronolojik yntemle ele alnmas onlarn nce
doularnn sonra da gelimelerinin incelenmesi demektir. Bu ise kro-
nolojik yntemin genetik yaklam da ierdii anlamna gelir. Ara-
trmada kronolojik yntemin bu yn nemle gz nnde tutulaca
iin, bunu belirtmek zere, "genetik-kronolojik" bir yntemin izlenece-
54 Marx'ta "surplus" kavram, Engels'in Kapital'in "ngilizce Basksna nsz"da
belirtildii gibi (bak. Kari Mara, Kapital, cilt I, ev. Alaattin Bilgi, Ankara,
1975, Sol Yaynlan, s. 36), emekinin iveren iin rettii rnn karl
denmeyen ksm iin kullanlmtr. Engels, (ayn yerde) Mantn "surplus"u
bir tm olarak btnl iinde hi incelemediini; dolaysyla kayna ve ni-
telii hakknda ak bir kavraya ulaamadn syler. Mars emekinin
rettii bu karl denmemi rnn satlmasyla sermayecinin eline geen
deere "art deer", emekinin bu deeri retmek iin harcad emee "art
. emek" demekte; onu IKapital, cilt I, s. 258'de) retim aralarna toplumun bir
kesiminin sahip olduu her yerde, zgr olsun olmasn, emekinin kendi varl-
n srdrmek iin gerekli i zamanna ek olarak retim aralarna sahip
olanlarn yaamalar yolunda gerekli tketim maddelerini retmek iin yapt-
fazladan alma biiminde tanmlamaktadr. Bylece onun, sertin senyr
iin almasna da "art emek" dediini gryoruz, (bak. Kapital, cilt I, s. 49.'.
Grld gibi ve yeri geldike grlecei gibi, bu almada surplus 'toplum-
sal art"yla karlanm; onun trevleri olan "art rn", "art emek" Mars
tarafndan bu kavramlara verilen anlamlardan biraz farkl anlamlarda kulla-
nlmtr. rnein art emek ile emekinin elinden alman rn retmek iin
emekinin harcad emek deil; rn biiminde alnmayp angarya, alma,
hizmet biiminde alnan rantlar anlatlmak istenmi; bunlarn yan sra Marx'ta
ve teki yazarlarda bulunmayan "art enerji", "art zaman", "art besin" gibi
kavramlar tretilmeye allmtr.
2 6 , . . / , , . . . . - ' . ; . ' - ' -
i sylenebilir.
55
Kukusuz genetik-kronolojik yntem baz stnlk-
leri
56
yannda, ampirisizme ve historisizme
57
dme risklerini iinde ta-
maktadr. Bu risklere kar, incelenecek birimler az sayda iseler t-
mn ele almak; deilse konunun kapsamna giren olgular aratrma
amalarna uygun bir biimde snflandrp, her snf temsil edecek
birimleri ele almak gerekir. Olanak bulunan yerlerde de, darda b-
raklan olgulardan bazlarn "denetleyici birimler" olarak kullanmak
gerekir.
Bu konuda daha fazla soyut aklamalara kamadan aratrmada
izlenen yollan vermek daha uygun olur. Aratrlan dnem gei aa-
mas olmakla birlikte, bu aamann kurumlarnn ve olaylarnn ne-
denlerini ve sonularn saptamak iin, konu, ilk insan topluluklarndan
uygar toplumun ekonomik, toplumsal, ideolojik kurumlarnn klasik
biimlerine ulamalarna kadar kronolojik bir dzen ierisinde ele al-
narak ilenmitir. Byle bir yntemin kard sorunlara ve bu sorun-
lar amak iin bulunan zmlere biraz sonra deineceim. Haklarn-
da bilgi sahibi olduumuz, tarihsel ilkel topluluklar pek ok sayda
olmakla birlikte, ilkel topluluklarn yaplarnn bir yerden bir yere,
55 Genetik-kronolojik yntem birok tarihinin ve sosyal bilimcinin adlandrmadan
ya da eitli adlar vererek kullandklar bir yntemdir. rnein Mannheim,
Ideology and Utopia, s. 21'de, Bat dnyasnda insanlara tek tek anlam takm
sunan ortaa dnyasnn zlmesiyle iki eilimin belirdiini, bunlardan biri-
nin anlam konunun oluumu iimde kavramaya alan "genetik" bak as
(tekinin psiik deneyim elerinin bir tr mekanik bilimini yapma) olduuna
sylerken bu yntemden sz etmektedir.
56 Kronolojik yaklamn, onunla kurumlarn kkenlerine inilebildii iin "gene-
tik-kronolojik" olarak adlandrdm yntemin nemli bir stnl daha var-
dr. Din devlet gibi karmak kurumlar, evrimlerinin ileri bir noktasndaki bi-
imlerini ele alarak aklamak abas, onlar kendileriyle, kendilerinin trev-
leriyle ve teki ada kurumlarla aklama eilimine yol amaktadr. Byleca
onlar trevleriyle ya da onlarla birlikte grnmekle birlikte onlarn nedenle-
ri olmayan olaylarla ve kurumlarla Cepifenomenlerle) aklamak durumuna
debilmektedir. Oysa genetik-kronolojik yntemle yaplan aklamalarda bu
tr yanlglara dmemek ve olgular kendileri dndaki nedenlerle aklamak
olana domaktadr. Bir eyi kendisiyle aklamaya alan teleolojik-metaft-
zik aklamalardan farkl olarak bilimsel yaklam, bir eyi (bir "sonu"u) ken-
disi dndaki "nedenler" ile aklamaktr.
7 Historisizm szc eitli anlamlarda kullanlmaktadr. Burada Mannheim'm
da kulland anlamda (bak. Kari Mannheim, Essays on the Sociology of Know-
ledge. der. Paul Kecskemeti, Landon, 1959, Roudledge and Kegan Paul, s. 6) in-
an kltrnn her trl rnnn, ortaya km olduu tarihsel dneme
gre yorumlanabilecei, hi bir rnn her dnem iin geerli grlerek kav^
ranamayaca grnn ad olarak, deer relativizmi anlamnda kullanld.
. ' . : * - . " , . . - , . m
bir tarihten bir tarihe gsterdikleri farkllklar ok kik, birrneklik-
leri ok byk olduu iin onlar snflandrmak ve temsil edici rnek-
ler bulmak g olmamaktadr.
lkel topluluktan uygar topluma ilk geii baardklar bilinen
topluluklarn says ok deildir. Bunlar, Ortadou'da avclk ve topla-
yclktan bitki ve hayvan reticiliine geen bir avu ky ile bunlarn
yrelerinde dolaan gebe topluluklar ve Dicle ve Frat, N, nds
(ve daha sonra Sar Irmak) vadilerinde ky toplumlarndan kent top-
lumlarna geebilen toplumlardr. Bir de Orta Amerika'nn ve Gney
Amerika'nn toplayclktan reticilie; daha sonra neolitik ky top-
lumlarndan uygar kent toplumlarna geebilen toplumlar vardr. Ev-
cilletirmeye elverili bitkilerinin Eski Dnya bitkilerinden farkl ol-
mas, evcilletirmeye elverili yabanl hayvan trlerinin pek bulunma-
mas; sabann, tekerlein, yk hayvanlarnn ve metal aralarn bili-
nip kullanlmam olmas nedenleriyle yaplar olduka farkl olan bu
Yeni Dnya topluluklarndan yararlanlmas daha ok Eski Dnya ve-
rilerine dayanlarak gelitirilen kuramlarn denetlenmesine yardmc
olacak rnekler olarak kullanlmalar biiminde olmutur.
lkel topluluktan uygar topluma geite ekonomik, toplumsal,
ideolojik yaplar aras etkileimler, bu geii ilk gerekletiren ve ge-
iin en iyi belgelendirildii Mezopotamya yresi toplumlarnda izlen-
mekle birlikte, tipik benzer ve farkl gelimelere dikkati ekmek iin
Msr, nds ve daha az oranda in toplumlarna bavurulmutur. te
yandan, ilkel topluluktan uygar topluma gei olay yaklak .tf.
3000 - .. 1500 yllan arasnda, bu topluluklarca baarlmakla sona er-
mi deildir. Uygar topluma gei, .. 1500'lerden .S. 1500'lere, hat-
ta baz tek tuk rnekler de gz nne alnrsa yirminci yzyla dek s-
ren bir olay olarak grnr. Aratrmada, .S. 5. yzylda Cermenler'in
yerleip uygarlamalarna kadar uygarlama srecinin tamamlanmas-
na katkda bulunan olaylardan da (ekonomik, toplumsal, ideolojik ya-
plar aras etkileimlerin niteliinin ortaya konmasma yardmc ola-
caklar seerek) yararlandm. eitli toplumsal gelime dzeylerinde
ve eitli toplumsal yaplara sahip olan topluluklarn uygar toplum-
larn etkisiyle uygarlamalar; ekonomik, toplumsal, ideolojik yaplarn
etkileimlerinin kavranmas yolunda pek ok ipucu vermektedir.
Genetik-kronolojik yntemin bu yararlar yan sra, ampirisizme
ve historisizme kama zrleri dnda baka baz snrllklar da var-
dr. Bunlardan birisi, yazl tarih dnemi ncesine den ilkel toplu-
luun yapsnn arkeolojik belgelere dayanlarak kurulmas zorunlulu-
udur. Arkeolojik belgeler doalar gerei ounlukla "maddi" belge-
2 3 . . . . . - . - . : . - . . . . - - ; : . . , ; ' ' . ' ' ;
:
- . . ' ;
lerdir.
58
Tarihsel ilkel topluluklar gerilerinde maddi kltrlerinin ka-
lntlarn brakabilmi; ama tinsel kltrlerinin kalntlarn braka-
mamlardr. Tinsel kltrlerini maddi kltrlerinin kalntlarna ba-
karak kurmak ise; tarihin materyalist yorumunun izlenmesi eilimine
yol amasndan te, kaba materyalist ve kurgusal dne (spek-
lasyona) dayanan tarih yorumlar yaplmas tehlikelerini de getirir.
59
Bu tehlikelerden kanmann ve daha ok da belge yetersizliinden
kurtulmann bir yolu olarak tarihiler, tarihsel ilkel topluluklarn top-
lumsal ve dnsel yaplarn, benzer maddi kltr donanmna sahip
ada ilkel topluluklardan yararlanarak kurmak yoluna bavurmak-
tadrlar.
60
Byle bir tutum ise kronolojik yntemi sulandrmak; onu
karlatrmal yntemle, sistematik yntemle kartrarak kullanmak
sonucuna varr.
61
ss Arkeolojik belgeler genellikle "maddi belgeler" olmakla birlikte; Childe Social
Evolution, s. 34'te, onlarn retim aralaryla ve silahlarla snrl olmayp, ideo-
lojik styap hakknda ll hipotezler kurmamza yetecek ipular tadkla-
rna dikkati eker. Childe'n arkeoloji anlayn izleyerek onu gelitiren "yeni
arkeoloji" okulu, arkeolojik belgeleri: a. teknomik (fizik evreyle ilikili ara-
lar), b. sosyo-teknik (toplumsal yapy yanstan), c. ideo-teknik (ideolojik ya-
yapy yanstan) aralar olarak snflandrmaktadr. Fazla bilgi iin bak. Ali
M. Dinol ve Snmez Kantman, "Arkeolojide Yeni Kavramlar ve Metodolojik
Aratrma Planlamas", Belleten, cilt XXXII, say 127 (1968), s. 331-353.
59 Redfield, The Primitive World and Its Transformations, s. 16'da: "Bir arkeolog,
kendini insan yaamnn ve tarih kavramnn materyalist grnden, ekono-
mik determinizminden bilinli biimde uzaklatrmak iin pek az aba gste-
recektir" diyerek bu tehlikeye dikkati ekmektedir. Tarih ncesini arkeolojik;
belgelerle kurmann bu tehlikesine karlk; tarihncesini ve yazl tarih dne-
minin balarn yazl belgelere gre kurma abasnn doasnda ise "idealist"
yorumlara eilim vardr.
fi Bu tutumun en gzel rneini, ada Amerika Yerlileri'nin barbar topluluk-
larnn hemen hemen atalarmzla ayn koullarda yaadklar; Avustralya Yer-
lileri kabilelerinin ise tarihsel avc kltrleri [yabanllar -l en iyi biimde
temsil ettikleri; dolaysyla gnmzn uygar topluluklarnn evrimlerinin ge-
miteki aamalarn yansttklar dncesiyle onlar inceleyerek tarihsel ilkel-
lerin yaplarn ve toplumsal evrimi ortaya karmaya alan Morgan vermitir.
(Bak Morgan, Ancient Society, "nsz" s. 7; II, IV, ve 507). te yandan baz
antropologlarn da ada ilkelleri teknolojik ve kltrel dzeylerine gre s-
nflandrarak; tarihsel ilkellerin kurumlarmn gelimesini, bylece ada ku-
rumlarn kkenlerini ortaya koymaya altklarn gryoruz. Bu tutuma bir
rnek olarak da Alman bilgini Wilhelm Schmidt'in, ilkel dinlerin geliimini or-
taya koymak amacyla Pigmeler'i, Tierre del Fuego halkn, Avustralya Yerli-
leri'ni, Andaman Adalar halkn ve baz Amerika Yerlileri'ni etnolojik bakm-
dan en eski topluluklar sayarak yapt aratrmalar verilebilir (bak. Evans-
Pritchard, Theories of Primitive Religion, s. 102).
s Tarihsel ilkel topluluklarn incelenmesinde ada ilkellerden yararlanmann,
genetik-kronolojik yntemin saflm bozmas zrne karlk; Redfield, The
Primitive World and Its Transformations, s. 16'da, arkeolojiyle etnolojinin [sos-
. . .
!
. ' . . : . . . ' ' - ' " . ' 2 9
Bu zr bir yana, ayn maddi kltr donanmria sahip olsalar
da tarihsel ilkel topluluklarn yaplarnn kurulmasnda ada ilkel-
lerden u nedenlerden dolay yararlanlamayaca ne srlmektedir :
a. ada ilkel topluluklar sanld gibi toplumsal evrimin erken bir
dneminde gelimeleri durmu, "donmu" topluluklar deil gelimeleri
yozlam topluluklardr.
62
b. Uygar toplumlardan tmyle yaltlanm
olmayan ada ilkeller, maddi kltrleri uygar toplumlardan etkilen-
memi olsa da, tinsel kltrleri (onlarda grlen "yce varlk" kavra-
mnn da gsterdii gibi) uygar toplumlarn dncelerinden etkilen-
mi olabilir.
63
c. Teknolojik gelimelerinin bir noktada duraanla-
m olmas kltrel, tinsel gelimelerinin de durmasn gerektirmez.
64
yal antropolojinin] birinin yetersiz kald noktada tekinin gl olmas ile
birbirlerinin tamamlaycs olduklarm sylemesinin de gsterecei gibi, gl
ynleri de vardr.
62 Theophile James Meek, "Primitive Monotheism and the Religion of Moses"
Kaan der., Problems in Ancient History, cilt I, s. 74'de,,. ada ilkelleri ilk va-
rimliliiyle Homo sapiens'in temsilcisi grmenin doru olmadn; onlarn il-
kel insan olmadklarn, olsa olsa yenilmi, bozulmu insan saylabileceklerini;
. onlarn dininin bize ilkellerin dinini vermeyeceini ne srer. Gordon Childe,
Kendini Yaratan nsan, ev. Filiz Karabey Ofluolu, stanbul, 1978, Varlk Ya-
ynlar, s. 52'de ada yabanllarn maddi kltrlerinin durmu olduunu ya-
zar. Buna karlk Thomson, Studies in Ancient Greek Society, cilt I, s. 35'te,
ada ilkellerin toplumsal kurumlarnn Childe'm dedii gibi duraan kalma-
dn ancak baka retim biimlerine geemeden belli bir retim biimi y-
nnde gelitiini syleyip bunun kant olarak Avustralya totemciliinin baka
yerlerdeki totemciliklerden farkl olarak sahip olduu inceliklerin uzun bir ge-
lime dnemi geirmi olmalarnn rn olduunu ekler. Ancak Childe da.
Kendini Yaratan nsan, s. 5l'de, ada yabanllarn ekonomilerinin tarihsel ya-
banllarn ekonomilerine benzer olularndan, tarihsel ilkellerin ada ilkeller-
le ayn toplumsal rgtlenie ve ayn inanca sahip olduklarnn karlamaya-
can yazmaktadr. Ayrca (s. 52'de) maddi kltrlerinin donmu olmakla bir-
likte, tinsel kltrlerinin donmu olmadn da eklemektedir. Dahas Buman-
lar', Bantular' rnek vererek, ada ilkel topluluklarn baka topluluklarca
eski elverili topraklarndan elverisiz blgelere itilmi olduklarm; bu nedenle ku-
rumlarnn ve inanlarnn^ gerileyip yozlam olduunu sylemektedir. Maso
da, The Ancient Civilizations of Peru, s. 28'de, ayn eyleri baz Amerika Yerli-
leri iin syleyerek, onlar hakknda toplumsal ve dinsel yaamlarn ileyip in-
celtmeleri dnda, binyllarca avclk, balklk ve yiyecek toplayclndan pek
teye geemedikleri biiminde bir deerlendirmede bulunmaktadr.
63 Childe, Kendini Yaratan nsan, s. 53'te ada ilkellerin ticaret yoluyla son be
bin yldr, dnyann en uzak kelerine kadar ulaan uygarlklardan etkilenmi
olabileceklerine deinir.
w rnein Sahlins, Stone Age Economics, s. 177'de, ada ilkel gebe topluluk-
larn yaamlarn incelerken gebelik koullarnn bu toplumlarn maddi mal-
lar biriktirmelerini engellediini; ama onlarn zengin bir tinsel kltr, incelik-
li dinsel trenler gelitirmelerini nlemediini anlatr. Ayn ey tarihsel ilkel
topluluklar iin de sylenebilir.
3 0 , - .
d. Bunlara bir de (Avustralya Yerlileri'nin kozmolojilerinde ve ok
karmak akrabalk sistemlerinde, Polinezyallar'n upuzun soy zinci-
ri hesaplarnda grlecei gibi) teknolojik gelime duraanlanca:
enerjilerini, dnsel yapy teknolojiden ilikisini koparm bir yn-
de gelitirme yolunda kullanm olabilmeleri olasl da eklenmeli-
dir.
65
Bu olaslklar gz nnde tutmak gerekmekle birlikte btn bun-
lara karn, tarihsel ilkel topluluklarn yaplarnn kurulmasnda ada
topluluklardan yararlanmann olanakl ve gerekli olduu sylenebilir.
Yeter ki bu yntemin tad tehlikelerin bilincinde olunsun ve yeter
ki, Childe'n koyduu ltle, antropolojiden karlan sonular ar-
keologun kreiyle elde edilen bulgular tarafndan onaylanan trden
olsunlar.
66
Tarihsel ilkel topluluklarn ekonomik, toplumsal, dnsel yap-
larnn ipular arkeoloji ve sosyal antropoloji (etnoloji) yan sra mi-
tolojide de bulunabilir. Ancak bu kaynak iinde en etrefil olan
mitolojidir. nk mitolojide ilkel topluluklarn ekonomik, toplumsal
yaplarnn ipular, dnsel yaplarnn kalntlar bulunmakla bir-
likte; bunlar o topluluun eitli dnemlerinin stste ylan kaln-
tlar olabilir ve komu topluluklarn geleneklerinden etkilenmi ola-
rak kuaktan kuaa geirilirken eklenip karlm, zamanla kendi
i mantklarna gre rgtlendirilmi ve son olarak uygar toplumun
ideologlar tarafndan kendi amalarma uygun bir biimde ayklanp
sistemletirilmi bir karmaadr. Bu karmaadan, ilkel topluluun ip-
ularn bulup karmak son derece gtr ve ou zaman yanltc ola-
65 H.G. Wells, Raymond Postgate ve G.P. Wells, The Out l i ne of History, New YorK,
1971, Doubl eday, s. 101-102'de, t ari hsel yaban l t opl ul ukl ar da konu man n t am
gelimi ol mayaca dncesi yl e, ada yaban l l ar n onl ar pek az ayd nl a-
tabileceini, ilk i ns anl ar n konu man n gel i mesi nden nce pek fazla gelenek-
l eri ni n ol mayaca n ; oysa ada yaban l ve ilkel hal kl ar n bi nl erce kua n
bi ri kt i rmi ol duu gel enee bat m ol dukl ar n , s i l ahl an ve ynt eml eri ayn ola-
bilirse de at al ar n n silik ve s i zl eni ml eri ni n a r a da gelip geen ku akl ar l a
deri nl eti ri l i p kar ma kl a t nl m ol aca n sylerler. Ancak bu grl eri ni
a kl ad kt an az s onr a (s. 102-103'te) psi kanal i z biliminin, ge pal eol i ti k i n ama
dncel eri yl e ocukl uk dncel eri mi zi n ve dl eri mi zi n benzerl i i ni or t a y
koyduunu, her iki d n n de ma ymun benzeri at al ar m z n duygu ve d-
ncel eri t emel i ne dayand n syleyerek, yksek pr i mat l ar n davr an l ar nda
dl eri mi zde ve ocukl uk dncel eri mi zde ilkel i nsanl ar n dnl eri ni n ve
t abu gibi baz kur uml ar n n i pul ar n ar amal ar t ut ar l grnmemekt edi r.
66 Thomson, Studi es in Anci ent Greek Society, cilt I, s. 53. Thomson ayr ca (s. 36'
da) arkeoloji etnoloji kar l at rmal ynt emi ni n, baz s ak nmal ar l a kul l an l ma-
s n n sal ayabi l ecei yar ar l ar a dei ndi kt en sonra, bu ynt emi kul l anmak iin
onun yetki nl emesi ni bekl emek yeri ne onu kul l anar ak yet ki nl et i rmeni n daha
doru ol aca n yazar.
i .
. . ' ' - ' ' ' . ' . " . . ' " ' . . .
L
3 1 .
bilmektedir.
67
Mitolojik yklerin rgleri, ayrntlar arasnda, uygar
toplumlarm ideologlarnn gzlerinden karp ayklayamadklar, ilkel
topluluk dneminden kalabilmi ok deerli ipular bulunabilirse de;
hem yklerin rglerinin hem de ayrntlarn, ideologlarn sistemle-
tirme abalarnn rn olabilmeleri olasl da vardr ve bu ikisini
birbirinden ayrdedebilmek son derece gtr. Bu nedenle, mitolojiden
ancak teki kaynaklardan salanan kantlara uygun olduu durum-
larda yararlanmak yoluna gidildi. . . . ; \ > '
Tarihsel ilkel topluluklarn yaplarnn ortaya karlmasnda ar-
keolojinin, antropolojinin ve mitolojinin yardmlarnn yetmedii du-
rumlarda bavurulan bir baka yardmc daha vardr: Kurgusal d-
nce (speklasyon). Kurgusal dncenin tarihncesinin, zaman za-
man da yazl tarih dneminin "dolgu maddesi" olduunu kabul et-
mek zorundayz. Bu dolgu, hemen her yazar tarafmdan bilinli ya da
bilinsiz olarak kullanlmaktadr. Onu kullanmamak tarihi kurmak-
tan; tarihi, toplumu bir btn olarak kavramak abasndan vazge-
mek demektir. Onu bilinsiz kullanmak, ayaklarmzn tarihsel ger-
eklikten kopmas; kendimizi kurgusal dnce atmosferinin esintile-
rine brakmamz sonucuna varabilir. Bilinli kullanmak ise, onun zr-
lerini kavramamza, ondan ne zaman ve nasl yararlanlabileceini -
renmemize yol aabilir. Kurgusal dncenin, toplumsal evrimin sa-
lam verilere dayandrlm iki basama arasnda bir boluk bulundu-
unda, evrimin o basamaa varncaya dek gidi ynne ve biimine
baklarak ve kopukluktan sonra yeniden izlenebilen izgi gz nne
alnarak, sz konusu boluun doldurulmasnda kullanlabilecei ka-
nsndaym. Kurgusal dnce, insann biyolojik evrimini inceleyen fi-
zik antropolojide "yitik halkalar"n yerlerinin doldurulmasnda bu bi-
imde kullanlmaktadr.
alma, "Giri" ve Sonu" dnda blmden olumaktadr.
Birinci Blm'de trde ilkel topluluk ele alnp; onun ekonomik
toplumsal ve dnsel yaplar ve bu yaplar arasndaki etkileimler
saptanmaya allmaktadr. kinci Blm'de, byle bir topluluun
farkllam uygar topluma dnmesine yol aan gelimeler; ilkel top-
luluktan uygar topluma gei aamasnda ekonomik, toplumsal, ideolo-
jik yaplarn etkileimi incelenmektedir. nc Blm'de, uygar top-
Robert Graves, "Introduction", New Larousse Encyclopedia of. Mythology, der.,
F. Guirand, ev. Richard Aldington ve Delano Ames, London, 1973, Book Club
Associates, s. VII de, mitoslarn kolayca yanl yorumlanabilmeleri tehlikesine
dikkati eker. Kirk de, The Nature of Greek Myths, s. 268'de, Yunan'a geen
Bat Asya kaynakl mitoslarn, Yunan'da sistemletirilirlerken tm sorunsal
niteliklerini, toplumsal yapy yanstc zelliklerini kaybettiklerini belirtir.
32
lumun bellibal ekonomik, toplumsal, ideolojik yap ve kurumlarnn
farkllamalar srecinin tamamlanp klasik biimlerini almalarna ka-
dar gelimeleri izlenmektedir. Bylece, "Sonu"ta, ilkel topluluun ku-
rumlaryla uygar toplumun kurumlar arasndaki yapsal farkllklann
ortaya konabilecei; bu farkllamay yaratan "gei toplumu"nun
zelliklerinin gsterilebilecei umulmaktadr. Sonu Blm'nde, bu-
nun yan sra, aratrmada ulalan kuramsal sonular sunulacaktr.
33
I. BLM
LKEL TOPLULUUN EKONOMK TOPLUMSAL DNSEL
YAPISI
"Hi bir ay gelmemi, \nk buz yok;
ve buz yok, nk rzgr yok, ve
rzgr yok nk gleri darltmz"*
bir eskimo
lkel topluluktan uygar topluma gei aamasnda ekonomik, top-
lumsal, dnsel ve ideolojik yaplarn etkileimini inceleyebilmek iin
ilkin ilkel topluluun yapsnn saptanmas gerekir. Bunu, gei aa-
masnn banda ilkel topluluun bir envanterini vererek, onun ekono-
mik toplumsal, dnsel kurumlarn betimleyerek yapmak olanakl.
Ancak ilkel topluluun kurumlarn bir oluum sreci iinde saptamak,.
bu almada izlenen genetik-kronolojik ynteme daha uygun olacak-
tr. Bundan te ilkel topluluun dinamiklerinin gei aamas iinde
alaca ivmeyi, dolaysyla gei toplumunun kurumlannm biimlen-
mesine etkilerini ayrmlayabilmemize de yardmc olacaktr. Bunun
iin bu blmde, ilkel topluluun tarihesini, ilk insan topluluklarn-
dan alp, onun yapsn oluturan olaylar hzla izleyerek, ilkel toplu-
luun ekonomik, toplumsal, dnsel yapsn zetlemeye alacam.
1. Biyolojik Evrimden Toplumsal Evrime
nsan trnn ve insa'n toplumunun incelenmesinde, Darvinci- ev-
rimci bak as benimsendikten sonra, bilim adamlar gzlerini insan
topluluklarn hayvan srlerinden ayran zelliklere, zellikle de bu
zelliklerin ortaya kt dneme dikmilerdir. Bu yolda Engels'den
Bergson'a dek eitli dnya grlerine sahip olan dnrlerin ve bi-
lim adamlarnn Aristoteles'den beri sregelen "insan dnen hay-
* Bu epigraf Lienhardt, Social Anthropology, s. 33'den alnmtr.
34
vandr" (Homo sapiens) anlay yansra "insan ara yapan hayvan-
dr" (Homo faber) gr zerinde birletikleri sylenebilir.
1
Bu ne-
denle insan topluluklarn incelemenin balang noktas olarak araj
yapan ilk canl topluluklarn almak gerekir. Bununla birlikte baz
antropologlar ilk insanlarn toplumsal yaamlarn etkileyen, insan
ncesi varlklarndan kalttklar zellikleri ortaya koyabilmek iin,
aratrmalarn insanlarn hominid gemilerinden, hatta yksek pri-
matlar ailesinin zamanmzda yaayan teki trlerine eit dzeyde bir
canl olduklar dnemden balamak gereini duymaktadrlar. Bu yol-
da fosil kalntlar onlarn fizik yaplarndan tesini vermeyecei iin,
gnmzn yksek primatlarnn (gibon, empanze, orangutan ve go-
rilin) davranlarndan, hatta teki sr hayvanlarnn davranlarn-
dan (onlarn' sr yaamlarndan, erkek dii ilikilerinden) baz kar-
samalar yapmaya almaktadrlar.
2
Bunlar yansra, insan davran-
1
Benjamin Franklin (1778'de) insan ara yapan hayvan olarak tanmlanmt.
(Bak. Giri, n. 2). K.P. Oakley, "Skill as a Human Possession", s. 10'da antropoid
maymunlarla insan ayrdetmede beyin byklnn gvenilir bir lt olma-
dn, bugn ara yapmann en az beyin bykl kadar geerli bir lt
sayldm syler. Engels, insann kkeni sorununun yalnzca biyolojik evrimin
snrlar iinde incelenemeyeceini, byolojik evrimin tek bana hayvan atadar
n insana geii aklayamayacan, insan hayvanlar dnyasndan ayran e-
yin elleriyle yapt alma aralarnn yardmyla gsterdii toplumsal alrj-
ma eylemi olduunu ne srmt (Bak. Zubritski, Mitropolski ve Kerov, lke!
Topluluk, Kleci Toplum, Feodal Toplum, s. 16). Bergson insann yeryznde ilk
kez silahlar ve aralar yapld zaman grld grn sk sk yinelemiti
(Bak. Jean Pivetau, "Man Before History", Larousse Encyclopedia of Ancient and
Medieval History, der., Marcel Dunan, London, 1974, Hamlyn, s. 13). Derek ROB,
Prehistory, London, 1971, Paladin, s. 19'da "ilk gerek insann ara yapmaya
bir deil iki milyon yl nce balad ancak imdilerde genellikle kabul edilme-
ye baland" derken hem ara yapan canlnn gerek insan sayldn hem de
bu grn bilim evrelerinde genellikle benimsenen bir gr olduunu be-
lirtmektedir. nsan dnen hayvan olarak gren anlaytan dolay doa bi-
limciler, zoologlar ve antropologlar ada insann trne "Homo sapiens'
(aklc insan) adn vermilerdir. Artk ilk Homo sapiens saylan Homo sapiens
neanderthalensis'e bir ara "Homo faber (ara insan) denmise de (bak.
Pivetau, "Man Before History", s. 24 ( iyice yerlemi olan Homo sapiens terimi
deitirilememitir.
2 rnein Coon, The History of Man, s. 85-86'da, babunlarn, empanzelerin ve
teki baz kuyruksuz maymun trlerinin cinsel davranlarndan ilk insan top-
luluklarnn iblm biimleri ve aile kurumunun oluumu hakknda sonular
karmaya alr. Richard E. Leakey ve Roger Lewin, Origins, (What New
Discoveries Reveal Abaout the Emergence of Our Species and Its -'ossible
Future), London, 1977, Book Club Associates, s. 60, 77, 148, 158 vd. kuyruklu,
kuyruksuz maymun trlerinin, Afrika kpekleri gibi sr dzeninde yaayan
etoburlarn beslenme ve avlanma biimlerinden ilk insan topluluklarnn (a-
da insana kaltlan) davranlar hakknda ipular aramaktadrlar.
35
lannm kkenlerinin toplumsal olmaktan ok genetik elerce belirlen-
diini ne sren bir anlay da vardr. Kkleri Darvincilie dayanan,
Froydcu kaynaklardan beslenen, bir ara "Sosyal Darvinci" bir biime
giren bu anlay, genetik biliminin yirminci yzylda gsterdii geli-
melerden g alarak, insann yalnz bireysel deil, ayn zamanda top-
lumsal davranlarnn byk bir blmnn genetik elerce belir-
lendiini ne srmektedir. Sz konusu anlay en son rnn Edward
O. Wilson, Sociobiology : A New Synthesis, (1975) de vermitir.
3
Gerek insann insan-ncesi gemiinden getirdii baz alkanlk-
larnn, gerek onun biyolojik evrimi srasnda kazanp genleri aracl-
yla kaltt baz zelliklerin ada insann baz davranlarn etki-
ledii yadsnamaz. Ne var ki bu sorun, karlatrmal zoolojinin ve ge-
netiin, ada toplumsal davranlarn ve kurumlarn belirlenmesin-
de insan-ncesi canlnn alkanlklarnn ve genetik zelliklerinin, top-
lumsal ve kltrel belirleyiciler karsndaki arlklarnn ne olduu
noktasnda dmlenmektedir. Karlatrmal zooloji insan trnn
toplumsal davranlar konusunda katkda bulunacak derecede geli-
mi grnmemektedir. Gnmzdeki dzeyi, baz hipotezlerin kurul-
masna yardmc olacak benzerliklere deinme, baz ipular verme
noktasndadr.
4
Genetik de, son yllarda gsterdii hzl gelimelere karn, baz
tek hcreliler (E koli bakterileri) ve sirke sinei (drosofila) gibi basit
organizmal trler zerinde almaktadr.
5
Ondan karmak insan dav-
3 Sosyobiyolojik ya da mutasyoncu olarak adlandrlabilecek bir bak asnn
toplumbilimlerine getirebilecei bir deiiklie gzel bir rnek olarak Bratton'un
khanaton'un Msr ve insanlk tarihindeki rol hakkndaki gr verilebilir.
Leslie A. White, "Ikhnaton: The Great Man vs. the Cultural Process", s. 45'de
Ikhnaton'un Atoncu grlerini Msr toplumunun imparatorluk ve tektannc-
lk ynnde yzylardr sregelen bir gelimesinin son mantksal adm olarak
grrken, Fred Gladstone Bratton, "The First Individual in History". Fred
Gladstone Bratton: The First Heretic: The Life and Times of Ikhnaton the King,
(1961)'den Donald Kaan, der., Problems in Ancient World, cilt I, s. SO'de
Ikhnaton'u tarihsel ve ada etkilerden yaltlanm bir mutasyan olarak yo-
rumlamaktadr.
* rnein Desmond Morris'in The Naked Ape, (1967), (Trkesi: Desmond Morris,
plak Maymun, ev. Engin Darca, stanbul, 1971, Sander Yaynlar) : The
Human Zoo, (1969) ve teki yaptlar insan davranlarnn kkenlerini, teki
yksek memelilerin davranlarndan karma yolundaki giriimlerin olgunla-
m bir bilimsel dzeye ulamam oluunun rnekleridir.
5 Baknz, J.D. VVatson, Gen ve Molekler Biyoloji, ev. Altan Gnalp, Ankara,
1968, Hacettepe niversitesi Yaynlan ve Rainer Paul, "Vcudumuzdaki Mik-
rokozmoz" Bilim ve Teknik, say 135, Ankara, 1979, TBTAK Yayn, s. 1-4,
Ergin Korur, "Jenetik Kontrol Gerekleiyor mu?" Bilim ve Teknik, say 135,
Ankara, 1979, TBTAK Yayn, s. 5-7.
36
ranlar, hele toplumsal davranlar alannda katklar ummak iin za-
man ok erken. Genetiin imdilik yapabildii insanlarn baz biyolo-
jik zellikleri ile kaltm arasndaki ilikileri ortaya koymaktr. Genle-
rin insan davranlaryla ve dnyle ilikilerini ortaya koyabil-
mekten ok uzaktr. Eer byle bir iliki varsa, bunu ortaya karabile-
cei dzeye geldii zaman bile ondan insan topluluklarmm gemiinin
(zellikle gnmzn insanndan farkl ynlerinde) kurulmasnda b-
yk yardm dokunacaa benzemiyor. Byle bir yardmda bulunabil-
mesi iin genetik biliminin yalnzca davranlarla genler arasmdaki
balantlar deil, ayn zamanda genetik deimelerin nedenlerini de
aklayabilecek noktaya gelmesi gerekir. Oysa gnmzn genetik .ku-
ramnda "mutasyon"un, "bir trn bir bireyinde grlen birdenbire ve
kendiliinden bir deiiklik" olarak aklanmas, genetiin byle bir
dzeyden ok gerilerde olduunu gsterir.
6
Genetiin ve sosybiyolojik bak asnn toplumun gemiinin
kurulmasmda yle byk bir nem tamamalarnn bir nedeni de baz
yazarlarca kltrel evrim olarak da adlandrlan "toplumsal evrim"in
7
biyolojik evrimin hzn aarak evrimin lokomotifliini yapmaya bala-
masdr. Evrimi insana varan trn gelimesinde biyolojik evrim mil-
yonlarca yl ba rol oynamt.
8
Toplumsal evrim unun urasmda iki
6 Bekir Stk ayl, Temel Medikal Genetik, Ankara, 1968, A.. Tp Fakltesi Ya-
ynlan, s. 269'da mutasyon "genetik materyaldeki deime" olarak tanmlan-
makta, bu deimenin "birdenbire" ortaya kt belirtilmekte, s. ll'de ise de-
imenin "kendiliinden" olutuu, d etkilerin ancak baz sapmalara yol aa-
bilecei sylenmektedir.
7 nsan topluluklarnn evriminde, biyolojik evrimin rn olmayan, toplumsal
yaamn yol at gelimeler baz yazarlar tarafndan (rnein L.S.B. Leakey,
nsann Atalar, s. 183'de; Childe, Kendini Yaratan nsan, II. Blm'de) "kltrel
evrim" baz yazarlar tarafndan ise (rnein J.G.D. Clark ve Stuart Piggott,
Prehistoric Societies, London, 1965, Hutchinson, s. 40'da), "toplumsal evrim" ola-
rak adlandrlr. Son yaptnn adndan (Social Evolution) anlalaca gibi
Childe'm da daha sonra toplumsal evrim terimim yelediini gryoruz. Bu
almada "kltrel evrim" terimi evrimin st yap kurumlarnn rn olduu
yolunda bir izlenim brakt "sosyo-kltrel evrim" terimi de Trke'nin yap-
ma pek uygun dmedii iin bunlar deil, olgunun en nemli boyutunu dile
getirdii iin "toplumsal evrim" terimi benimsenmitir.
8 Evrimi insana varan canl 70 milyon yl kadar nce bir kk memeli (pro-
simian) olarak aaca trmanm, aalarda elleri, gzleri ve dikilmeye eilimli
olacak biimde iskeleti gelitikten sonra 12 milyon yl kadar nce ara kulla-
nabilecek bir yapya sahip olarak savanaya inmiti, (bak. Leakey ve Lewin,
Origins, s. 39-53; Oakley, "Skill as a Human Possession", s. 6-14). Onu insanl-
n eiine getiren tm bu gelimeleri biyolojik evrime balyd
3?
milyon yllk, ou ou alt milyon yllk olgudur.
9
Bulduu doal
nesneleri (dal paras, ta vb.) ara olarak kullanan hominid trleri-
nin" grlmesiyle biyolojik evrim ile toplumsal evrimin yar balam-
t. Bu yar, kulland aralar, amalarna uyacak biimler vererek
kendileri yapan hominidlerin hominidlikten (insans varlklardan)
"homo"ya (insan trne), yani hayvanlktan ara yapan bir canl t-
r olarak insanla ykselmeleri sonucunda, toplumsal evrimin biyolo-
jik evrimin hzn asmasyla sona erdi.
"nsan topluluklarn yeryzne onlardan nce yaylm olan insan-benzeri
yaratklardan ayran balca farkllk bebeklik ve ocukluk dneminin uza-
mas oldu. Bu... ocuk ynnden daha byk bir renme kapasitesine ka-
vumas anlamna gelir. Daha byk renme kapasitesi ise, olaslkla, az
ok rastlantlarn yardmyla yaplan bululardan ve bulgulardan daha c-
unun bilinli bir biimde korunup srdrlmesine yol at. Bunun gerek-
lemesiyle, kltrel evrim yava ilerleyen biyolojik evrimi amaya balad.
nsann davranlar, bireylerin DNA molekllerinin insana aknlk ve hay-
ranlk veren dzenekleri yoluyla biyolojik olarak kalttklan herhangi bir
eyden ok daha fazla, insanlarn toplumda rendikleri eylerle ynetilmeye
baland. Kltrel evrimin, ncelii biyolojik evrimin elinden almasyla en
kesin ve en zel anlamda "insan"m tarihi balam oldu.
10
'
Kltrel ya da toplumsal evrimin baa gemesiyle insann tarihi-
nin balamas zerine, insan trnn biyolojik evrimi, baz yazarlara'
gre toplumsal evrimin gittike artan hzyla karlatrldnda he-
saba katlmaya demeyecek kadar arlat (ya da hep ar idi), baz
yazarlara gre durdu, hatta baz yazarlara gre gerilemeye balad.
11
9
Toplumsal evrimin, belli yelerden oluan srekli gruplar olarak yaamaya
balayan, yeleri bulduklar doal nesneleri amalarna ulamalarna yardm-
c aralar olarak kullanan ve srnn gen yelerinin doal nesneleri ara
olarak kullanmay her keresinde yeni batan renmek yerine yetikin yele-
re bakp onlar taklit ederek rendikleri ilk hominid topluluklarla balad
varsaylabilir. Bu varsaym destekleyecek bir aratrma olarak Gney Afrikal
doa bilimcisi Eugene Marais'in doal evresinden uzakta besledii bir kunduz
yavrusuyla (insanlar gibi bir yksek primat tr olan) babun yavrusunu do il
beslenme ortamlarna koyduu zaman, kunduzun hemen suya dalp avlanma-
ya balarken babun yavrusunun korku iinde kalp kendini beslemesini bileme-
diini gzlemlemesi verilebilir (bak. Oakley, "Skill as a Human Possession", s. 2).
10 McNeill, A World History, s. 7-8.
tbn Haldun, Mukaddime, cilt I, s. 315'de "insan alkanlklarnn oludur... ken-
di tabiat ve mizacnn olu deildir" derken, insan yaamnda toplumsal kl-
trel ynn biyolojik ynnden daha belirleyici olduunu gzlemleyip dile ge-
tiren ilk dnrlerden biri olarak grnmektedir.
11
Childe, Kendini Yaratan tnsan, s. 40'da ara yapan ilk canl olan ilk Homo t-
rnn deilse de, 25 bin yl kadar nce son Homo tr (ve gnmzn insa-
nnn tr) olan Homo sapiens'in kyla insann beden geliiminin artk dur-
duunu, kltrel geliiminin ise yeni yeni balamakta olduunu yazar. Ara-
38
Gerekten, zamanmzdan en az bir milyon yl nce yaam olan
12
ilk insan topluluklarnn yeleriyle gnmz insan arasndaki fark,
gnmz insan trnn uzuvlarnn boyutlar bakmndan birbirin-
den farkl iki bireyi arasndaki farktan daha byk grnmyor. Ant-
ropologlar, elli bin yl kadar nce yeryznde grlen Homo sapiens
sapiens trnn (bugnk insan trnn) ilk temsilcileri ile gn-
mz insannn biyolojik yaplar arasnda hemen hi bir nemli fark
olmadn sylemektedirler. Ama geim biimleri, yaam biimleri, d-
n biimleri arasndaki fark birka satrla anlatlamayacak derecede
byktr.
13
Bunun anlam, toplumsal kurumlarn ok byk bir b-
lmnn biyolojik evrimin deil toplumsal evrimin rn olmasdr.
Bu nedenlerden dolay, insan toplumunun gemiinin kurulmasnda,
hi deilse genetik biliminin erginlie ulamasna dek, erkek dii biyo-
lojik farkllamas dnda genetik etmenlerin hesaba katlmamas ok
yanl bir tutum olmaz.
Biyolojik evrimin bir rn olan erkek dii farkllamas ise, in-
san topluluklarnn biimlenmelerinde zaman mza dek nemli roller
oynayan balca etmenlerden biri olagelmitir. Gerekten, ileride de-
inilecei gibi, erkeklerin topluluu savunma grevini stlenmeleri, ilk
ekonomik farkllama olan erkeklerin avclkta kadnlarn toplayclk-
ta uzmanlamalar bu cinsel farkllamaya dayand gibi, bu uzman-
lamann sonucunda (olaslkla) kadmlarn bitkileri evcilletirme yn-
temlerini bularak insanl toplayc asalak ekonomiden reticilie ge-
irilerinin, buna karlk erkeklerin hayvanlarn evcilletirilmesinde
ba rol oynamalarnn, bunlarla ilikili olarak ifti ve src toplu-
luklarn farkllamalarnn, bu iki topluluun etkileiminden doan
toplumsal, siyasal farkllamann kkeninde de erkek dii farkllama-
s yatmaktadr.
14
lanyla ve teki yapay donanmlaryla kendini doal etkilere kar koruyan in-
sann, uygarlkla, salkbilminin gelimesi zerine, zayflara yaama ans ta-
nmas, savalarda ise gllerin elenmesi sonucunda, biyolojik evrimin yolu
olan doal ayklanma srecinin tersine dndn dolaysyla insan trnn
biyolojik niteliklerinin gerileme sureci iine girdiini ne sren yazarlar da
vardr.
12 Childe, Tarihte Neler Oldu, s. 40'da ilk insan 500 bin yl ncesine, C. VVells
nsan ve Dnyas, s. 54'de 1 milyon yl, Roe Prehistory, s. 19'da 2 milyon, Leakev
ve Lewin, Origins, s. 77'de 3 milyon yl ncesine koymaktadrlar.
*3 Childe, Kendini Yaratan nsan, s. 40'da, L.S.B. Leakey, nsann Atalar'na da-
yanarak byle bir deerlendirmede bulunmaktadr.
14
Parkinson da, Siyasal Dncenin Evrimi, s. 17'd! insann baz biyolojik zel-
liklerine deindikten sonra, "Bu bedensel olaylarn siyasal etkileri vardr. Ar
olgunlua erien etoburlar arasnda cinslerin epey kesin bir farkllamas var
olmaldr" diyerek, cinsel farkllamann ileride doacak siyasal etkilerine isa-
39
Biyolojik evrimin toplumsal evrim dnemi iindeki bu nemli
uzantsna deindikten sonra, toplumsal evrimin de biyolojik evrim
zerindeki baz etkilerine deinmek biyolojik evrimle toplumsal evri-
min etkileimi konusunda oranty salamann bir gerei olarak g-
rnmektedir.
15
Biyolojik evrimin insan topluluklarnn biimleniinde
ba ektii dnemlerde, toplumsal evrim de aralarn kullanlmas ve
yaplmasyla ellerin, toplu alma ile konumann, dolaysyla (konu-
ma merkezinin oluup gelimesiyle) beynin gelimesine ve gene yeti-
kinlerin srekli bakmyla uzayan bebeklik sresi iinde kendisine -
retilenleri belleyecek biimde beyin anann (cranium) bymesine
yol at unutulmamal. Bu olgular biyolojik evrimle toplumsal evrim
arasmda karlkl bir etkileimin bulunduunu gstermektedir.
2. lkel Topluluklarn Ekonomik Toplumsal Dnsel Yaplarnn
Gelimesi
Toplumsal evrimin biyolojik evrimi asmasyla, Hominidden nsan'a
geilmesiyle artk biyolojik evrim nemini yitirmi, insan topluluklar-
nn evrimi toplumsal evrim izgisi zerinde, onun ekonomik, toplum-
sal, dnsel dallar boyunca ilerlemeye balamtr. Bu dnem iin-
de de nceleri biyolojik evrim ile toplumsal evrim birbirlerini etkilemi-
lerse de, toplumu gelitiren karlkl etkileim gittike toplumsal ev-
rimin dal arasnda, insan topluluklarnn ekonomik, toplumsal, d-
nsel yaplan arasndaki etkileim biimini almtr.
yky batan alrsak, on iki milyon yl kadar nce aatan inen,
demek ki ormandan savanaya kan hominidlerin ilk temsilcisi olan
ret etmitir; s. 18'de ise, kaltmla edindiimiz alk, korku, nefret, cinsellik gi-
bi niteliklerimizin kkenlerinin uygarlk ncesi alara dayandn, bunlar ya-
n sra gene bu adan gelme olan tabu, animizm gibi duygularn da insann
siyasal dncelerini bilinlendirdiini, rnein uygar insann ceza yasalar-
nn, tutukevlerinin, daraalannn ardnda ilkel alma duygusunun yattm
yazmaktadr.
s Zubritski, Mitropolski ve Kerov, lkel Topluluk Kleci Toplum Feodal Toplum,
s. 17'de "nsan atalarnn almaya [bununla daha ok ara yapmay ama-
larlar] yeterli hale gelmeleri biyolojik evrimin etkisi altnda olmutur. Ama a-
lma da kendi ynnden insanlarn evriminin gidiini... etkilemitir. Alt ve st
yeler arasndaki grev ayrm ancak alma sayesinde olmutur" diyerek, ko-
nuya deinirler. Kltrel evrimin biyolojik evrime etkisi bunu ok aan dere-
celere varmtr. Bununla birlikte, ara kullanmann ve ara yapmann sonu-
cunda ayaklar ve bacaklarla ellerin ve kollanl farkllamas, "toplumsal ev-
rim biyolojik evrimi simetrik gelime izgisinden saptrmtr" denebilecek ka-
dar arpcdr. Gerekten kara memelileri arasnda n ve arka yelerinin si-
metrii bylesine farkllam bir tr gsterebilmek kolay deildir.
40
Bamapithecus'un sopa sallama, ta atma dzeyinde ara kulland
sanlyor.
16
Dahas aatan yere iniinin maddi kltrn ve srnn
yeleri arasndaki ilikilerin gelimesi yolunda gl bir iti verdii ne
srlyor.
17
Ramapithecus zamanmzdan on iki milyon yl ncesinden
milyon yl ncesine kadar uzanan sre iinde hominid trne
farkllaacak, bunlardan ikisi yok olacak, ncs olan Homo habilis
[eli ie yatkm, Becerikli nsan] biyolojik ve toplumsal evrimini srd-
rerek, zamanmzdan bir milyon yl kadar ncesinde Homo erectus'a
[Dikilen nsan'a], zamanmzdan yarm milyon yl kadar nce Homo
sapiens [Dnen insan ya da Aklc nsan] trlerine, zamanmzdan
elli bin yl ncelerinde ise Homo sapiens sapiens'e (gnmz insan t-
rne) evrinecektir.
18
Antropologlar bu olduka hzl gelimeyi biyolojik
evrim yan sra bu trlerin ara kullanmalarna, ara yapmalarna ve
avcln balamasyla kadm ile erkek arasndaki ekonomik iblmne
ve toplumsal yaplarnn "karmaklamasna", ksaca toplumsal evrim-
lerine vermektedirler.
a. Toplayclktan Avcla
Aalardayken paralayc etoburlarn saldrlarndan az ok uzak
olan hominidlerin, iklim deiikliinin yol at nedenler sonucunda
savanaya inince
19
kendilerini teki hayvanlara kar "savunma"
20
ve
"beslenme" ve bunlarla ilikili bir nc sorun olan "reme" sorun-
laryla kar karya kaldklar anlalyor. Her sorun da, beslenir-
ken ormana dalp tek tek meyve "attran" gevek srlerin ye-
rine, daha sk, karmak
21
ve srekli birliklerin oluturulmasn zorun-
lu klm grnyor. Savunma, beslenme ve reme sorunlarndan han-
gisinin daha nemli olduunu ve ilk insan topluluklarnn yaplarnn
biimlenmesinde hangisinin daha byk rol oynadn saptamak g.
Gerekten beslenme ya da remede bir baarszlk sonularn savun-
mann zayflamasnda, giderek srnn yok olmasnda gsterebilir. Sa-
vunmada bir baarszlk da ayn biimde srnn beslenmesini ve o-
almasn etkileyecektir. remenin (daha retim balamad iin) bir
16 Leakey ve Lewin, Origins, s. 74.
IT Clark ve Piggott, Prehisto'ric Societies, s. 30.
s Leakey ve Lewin, Origins, s. 60-85.
19 Leakey ve Lewin, Origins, s. 68'de ormanlar yok eden bir iklim deiikliinin
Ramapithecus'u savanaya uyarlanmaya zorlam olabilecei grndedirler.
20 Zubritski, Mitropolski ve Kerov, lkel Topluluk, Kleci Toplum, Feodal Toplum,
s. 84'de ilk insan srsnn bitkileri toplarken bile yabanl hayvanlarn sald-
rlarna kar toplu olarak bulunmak zorunda olduklar yazldr.
21 Leakey ve Lewin, Origins, s. 74.
41
retici g olduu sylenemese de, bu koullar altnda onun geim
biimi ile sk bir yazg birlii iinde olduu sylenebilir.
Bu sorunun birbirleriyle balantl olduklar, her nn birlikte
ilk insan gruplarnda "ibirlii"ni gelitirip "dayanma"y artrdkla-
r ak. birlii ve dayanma iindeki srekli birliklerin (srnn)
yaratt bir olanak da, yavrularn yetikinlerin davranlarn daha
fazla grme ve bunlar daha fazla taklit etme frsatdr. Bu ise toplum-
sal evrimin ve kltrel birikimin temellerinin atlmas anlamna gelir.
Yavrularn yetikinleri, yetikinlerin birbirlerini taklit etmeleriyle bi-
reysel bulular srye kazandrlmakta, yetikin kuan deneyimleri
gen kuaklara aktarlarak "birikim" salanmaktadr. Bu taklit ve bi-
rikimin "ara kullanma" alanndaki grnm, meyvesini "ara yap-
ma"da verecektir.
22
Toplumsal evrim ara yapma baarsna ulamadan nce, insann
eiindeki (proto-human) srlerin yaplarnda baz nemli gelimele-
rin gerekletii sanlyor. Savunma, beslenme ve reme sorunlar bir-
likte ibirliini gelitirirlerken, savunma sorunu ayrca, varln za-
manmza dek srdrecek ve teki iblmlerine yol aacak bir ibl-
mn balatm grnyor. teki yksek primatlarn, zellikle goril-
lerin davranlarndan karlan sonulara gre, yere inmeyle savun-
mann nem kazanmasyla srnn savunma grevini daha iri beden-
li daha gl olan erkekler stlenmi
23
ya da daha nce de erkeklerin
grevi olan bu iin nemi artm olmal. ster bu nedenle, ister ayn ol-
gunun teki yz olan diilerin gebelik durumlar ve yavrularn bes-
leme ilerinin onlar savunmaya erkekler kadar etkin olarak katlmak-
tan alakoymas nedeniyle olsun,
24
giderek erkeklerin sry, diilerin
yavrular korumalar biiminde bir iblmnn gerekletii anlal-
yor.
Ara kullanan baz hominid (insans canl) trlerinin ara yapma-
ya balamalaryla hominidlikten "Homo"ya (insana) geilerinin kesin
tarihi bilinmiyor. Son aratrmalar aatan inmeleriyle on iki milyon
yl kadar nce ara kullanmaya balayan canllarn milyon yl ka-
22
Antropologlar ara kullanmayla ara yapma arasnda tarihsel bir snr izeme-
dikleri gibi, bu yolda birok yazar kuramsal bir ayrm da yapmamaktadr. Oy-
sa, ileride grlecei gibi byle bir ayrmn yaplmas birok bakmdan anlam-
l, gerekli ve yararldr.
23 Leakey ve Lewin, Origins, s. 64 ve 76.
24 Parkinson, Siyasal Dncenin Evrimi, s. 17'de ocuun beslenmesi, bakm ve
korunmas gerei yznden ok hareket isteyen ilerin erkee braklmasnn,
grubun yaamnn srdrlmesi iin kadnlarn ve ocuklarn tehlikeden uzak
tutulmasnn gerekeceini yazar.
42
dar nce ara yapmay baardklar yolunda.
25
. Zamanmza kalabilen
ta aralarla birlikte zamanmza kalamayan tahta aralarn kullanl-
dklarna kasin gzyle baklmakta. nsan yaps ilk tahta aracn sivril-
tilmi sopa, ilk ta aracn onu sivrilten krk akmakta paras olduu
sanlyor.
26
Sivri sopann yenir kkleri karmak gibi hem beslenme
hem de savunma iinde kullanlabilecei ak.
27
Kim bilir belki de, sis-
temli bir biimde olmasa da, arada srada saldrma iinde de kullanl-
mtr. lk insanlarn kendilerini teki hayvanlara kar savunma ama-
cyla gelitirdikleri aralar ilerde onlarn saldrya gemelerine yol aa-
cak biimde gelitirileceklerdir.
28
Bu nedenle de bu ilk tahta ve kys
keskinletirilmi basit ta aralarn hem erkekler hem de kadnlar ta-
rafmdan yaplp her iki cins tarafndan kullanlm olmas akla yakm
geliyor.
Bir aracn yaplmas, nce eldeki nesnenin alaca son biimin ka-
fada tasarlanmasn gerektirdii iin, ara yapmak baz antropologlar
tarafmdan insann dnmeye balamasnn da iareti olarak deerlen-
dirilir.
29
Ara yapmann toplumsal etkilerini, ara yapma yolunda bu
25 Leakey ve Lewin, Or i gi ns , s. 74 ve 77.
Oakley, "Skill as a Human Possession", s. 12'de ilk hominidler arada srada ha-
zr aralar kullanm deyip, bu^grn desteklemek iin etinden holand
akrebi tala ldrerek yiyen babunlarn davranlarn rnek verir ve hominii-
lerin drt milyon yl nce arada srada ara kullandklarn syler.
26 Coon, The Hi story of Man, s. 66.
Oakley, "Skill as a Human Pdssession", s. 15'de bir tahta mzra sivriltmek iin
bir tatan "yonga" koparmay ilk ara yapma etkinlii olarak grr.
27
Forde, "Foraging, Hunting and Fishing", s. 154'de oman meyve drme, ka-
yalardan deniz kabuklularn skme, topran altndaki hayvanlar karma gibi
ilerde kullanlan bir ara olduunu yazar.
28
Oakl ey, "Ski l l as a Hu ma n Possessi on", s. 19 ve 20'de homi ni dl er i n a r a yapma-
ya balaynca etobur olduklarn syleyip kant olarak Sinantropos'u gsterir-
ken, ilk aralarm toplayclk ve savunma amalaryla kullanlm olabilecek-
lerini gzden karmtr. Bitkiler yan sra bcek vb. toplayp yemeleri dn-
da, hayvan avlamaya balayp yiyerek tam bir etobur olmalar ancak savun-
ma ve toplama aralarn gelitirip saldn aralarna, av silahlarna dntrme-
lerinden sonra gereklemi olmal,
29 rnein Pivetau, "Man Before History", s. 24'de ara yapmann aracn anlam-
n ve kullanmn dnmeyi gerektiren karmaklkta bir ilem olduu iin
Homo faber-Homo sapiens ayrmnn yaplamayacan, ara yapan ilk insa-
nn dnebilip dncesini yanstabilen bir kimse olacan yazar. Oakley de
"Skill as a Human Possession", s. 14'de ara kullanma ile ara yapma arasnda
nemli bir nitelik fark olduunu ara yapmada yaplacak eyin kavramnn ara-
c yapmadan nce kafada bulunmasnn soyut dncenin belirtisi olduunu
syler. Sz konusu dnn soyut deil somut dnce, hatta "dleme" ol-
duu kar gr ile kendisine katlrm. ok sonraki bir tarihten salanm
olmakla birlikte, gene de insanln ilk yazl belgelerinden biri olan Glgaan
43
etkilerin belirginleecei derecede yol alnan daha ileriki dnemlerde
incelemek zere, imdi ara yapamaya yeni balam olan ilk insan
topluluklarnn ekonomik ve toplumsal yaplarn, ada ilkel toplu-
luklar hakknda bilinenlerden de yararlanarak ele almann zamandr.
Hi bir ada ilkel topluluk "ilkel sr" denen ve salt toplayc-
lkla geindikleri varsaylan ilk tarihsel ilkel topluluklarn dzeyinde
deildir.
30
ou, toplayclkla avcl birlikte yrten topluluklardr.
Bununla birlikte toplaycln ar bast ada ilkel topluluklardan
baz ipular salanabilir. Bu ipularna ve tarihsel bir perspektif iin-
de baklarak insan topluluklarnn bu ilk dnemi hakkmda yaplan
dnsel kurgulara dayanlarak, ilkel srlerin yirmier otuzar kiilik
gruplardan olutuu sanlyor.
31
Bunlarn stnde ve altnda baka
toplumsal birimlerin bulunmad sanlyor. Bunun anlam, bir ilkel
srnn dta hi bir ilkel sr ile dzenli ilikiler kurmu olmamas,
baka bir topluluun birliin, konfederasyonun yesi olmamas ve ite
dar anlamyla aile, meslek gibi baka hi bir gruba blnmemi bu-
lunmasdr. Bu varsaym, ilkel srde kadn-erkek ve yal-gen biyo-
Destan'nda ara yapma ile dnmenin bu ilikisinin yanstld gsterilebi-
lir. Glgam Destan'nda (s. 68'de) tanra Aruru, kendine tannlarca smarla-
* nan Glgam'a rakip olacak Enkidu'yu yapmak (yaratmak) zere harekete ge-
ince kafasnda bir imge yaratr ve ellerini suya batrp bir para balk ko-
parr.
30 "lkel sr" kavramn Morgan Ancient Society, (1877)'de ileri srmt.
Marx, bu yapt zerine notlarnda "tmnn en eskisi, promiskte uygulanan
sr rgt, aile yok..." (bak. Lawrance Krader, der. The Ethnological Note-
books of Kari Marx, Assen, 1974, Van Gorcum, s. 63) szlerinin de gsterecei
gibi, ilkel sry toplumun ilk rgtl biimi saymt. Marx bu notlarnda il-
kel srde ailenin bulunmadn, ancak ana hakknn bir rol oynam olabile-
ceini, eer byleyse srnn bir tr rgtl toplum olacan ancak bu ko-
ullarda aile ile toplumun ayrmlanamayacan yazmt. Childe, Social Evolu-
tion, s. 27-28'de promiskte srsnn varsaymsal aama olduunu syleyip,
elimizdeki belgelerin, en iyi durumda olan Pekin nsan (Sinantropos) iin bilo
cinsel yaamlarn nasl dzenledikleri yolunda yasal karsamalar yapmaya
elverili derecede olmadn belirtmiti. Thomson da, Studies in Ancient Greek
Society, cilt I, s. 66'da, hi bir ada ilkel topluluun ilkel sr dzeyinde ol-
madn kabul ederek, ilkel srnn yeryznden yok olduunu, bylece bu
konuda dolaysz kanttan yoksun bulunduumuzu syledikten sonra, battal du-
ruma den eski toplumsal kurumlarn dinde barnak bulabildikleri gryle,
baz ada ilkellerde ve antik uygarlklarda grlen dinsel promiskte gele-
neklerini, tarihsel ilkel sr toplumunun dolayl kantlar olarak sunar.
31 rnein C. Wells, nsan ve Dnyas, s. 59'da, ada ilkel topluluklarn en d-
k dzeyde olanlarn "yaln besin- toplayclar" olarak snflandrp bunlarn
ortak zelliklerini sayarken iki dzinelik kk gruplar biiminde yaadk-
larn syler. Gven, nsan ve Kltr, s. 221'de paleolitik avc ve toplayc grup-
larn 30 kii dolaylarnda olduklarn yazar.
44
lojik farkllamas dnda hi bir farkllamann bulunmayaca var-
saymn da birliinde getirir.
Ara yapmaya yeni balam olan byle bir topluluun geim bi-
imi "toplayck"tr. retici olmayan bir ekonomiye, "asalak ekono-
mi"ye
32
sahiptir. Ara-gerelerin retimine gelince, ilkel srde bun-
lar birka arala snrl olup, onlarn ekonomilerini belirleyecek nem
ve etkinlikte deillerdi. reme alanmda elbette ki doal iblm ve
bu iblmnn, ocuklarn bakmn kadnlarn stlenmesi gibi uzan-
tlar vardr. Savunma alanmda erkeklerin topluluun, kadnlarn, o-
cuklarn korunmasn stlenmeleri biiminde bir iblm vardr, ama
beslenme alannda herhangi bir iiblm yoktur.
33
lkel srnn tm
yeleri, erkek, dii, oluk ocuk, yal gen geimlerini otlar, kkler, ta-
neliler, meyveler ve belki de bcekler toplayarak salamaktadrlar. Yi-
yecek toplaycl ise, savunma nedenleriyle toplarken birarada ol-
maktan te bir ibirliini gerektirmez. Aralarn ilkellii olsun, herhan-
gi bir ibirlii biiminin bulunmamas olsun toplaycln veriminin
son derece dk olmasna yol am olmal. Bunun bir sonucu olarak
ilkel srnn zamann srekli yiyecek aramakta geirdiini dne-
biliriz. Bu yzden ilkel sr insanlar, hele daha atee egemen oluna-
mad bir ada, tm zamanlarn ve enerjilerini yiyecek aramada
harcam, geriye ellerinde baka eyler yapabilmek iin bo zaman va
enerji fazlas kalmamtr.
34
Buna baklarak toplaycln bir "art
enerji" ve "art zaman" brakmayan bir ekonomi olduu sylenebilir.
Herkesin yiyecek bulmak iin alt byle bir toplulukta ne bir top-
3
Childe, "Early Forms of Society", s. 41'de asalak ekonomi terimini kullanma-
makla birlikte, yiyecek toplayclarnn asalak olduklarn, hemen hemen tei
hayvanlar kadar d evreye baml ve nfuslarnn kesinlikle doal yiyecek
kaynaklarnn sunduu ile snrl olduunu yazar. ambel, "The Southeast
Anatolian Project and its Significance for Culture History", s. 362'de insann
iki milyon yl ncesinden on onbir bin yl ncesine kadar retici deil, parazit
bir tketici olarak yaadm belirtir. Dolaysyla Childe'm "yiyecek toplayc
ekonomi" dedii eye "asalak ekonomi" demek daha uygun grnyor. Baz ya-
zarlar (rnein Godelier, Asya Tipi retim Tarz, s. 15) "doaya elkoyma eko-
nomisi" demektedirler.
33 Coca, The History of Man, s. 17'de insann kltrel yaamnn balarnda top-
laycln olaslkla hem erkein hem de kadnn ii olduunu yazar. Thomson
da, Studies in Ancient Greek Society, cilt I, s. 41-42'de avclk ncesi aamada,
toplayclk dneminde kadn-erkek iblmnn bulunmadn syler.
3* Gven, tnsan ve Kltr, s. 2O4'de paleolitik insann avclk ve toplayclk d-
ndaki ilere fazla bir enerjisinin kalmayacan belirtir. Childe da, "Early
Forms of Society", s. 41'de toplayclarn zamanlarnn tmn yiyecek ara-
makta tkettikleri grndedir.
45
lumsal art, ne de bu art ile beslenen, dorudan geim etkinliklerine
katlmayan kimseler olacaktr.
35
Toplayclktan baka bir eye gc yetmeyen ve cinsler arasnda
ekonomik ibirlii ve iblm bulunmayan ilkel srnn trde ve
son derece basit bir toplumsal yapya sahip olaca ortadadr. Trde
yelerden oluan srde, erkeklerin iriliklerinin ve fizik glerinin yol
at hafif bir stat farkllamas domu olabilir. Konumann bi-
linmedii, daha ara yapma deneyiminin aktarlmasnn sz konusu ol-
mad, dolaysyla bilgi birikimi srecine girilmemi olan, yalnzca
kaba gcn egemen olduu bir toplulukta, yal-gen stat farklla-
masnn da bulunmayaca sylenebilir. Bulunmusa bile genlerden
yana olmal. Bu nedenlerden dolay tarihsel toplayclar "trde" ve
karmak, gelimi olmayan anlamnda "ilkel" bir toplumsal yapya
sahip olmulardr.
Toplayclk sr yelerini ekonomik bir ibirliine zorlamamakla
birlikte, yeler toplayclk etkinliklerini tek tek srdrmekle birlikte,
savunma zorunluluu onlarn birlikte toplayclk yapmalarn gerek-
tirir. Bu nedenle ekonomik ve toplumsal birimler ve yaplar birbirle-
rinden farkllamam "iice" yaplardr. Srnn alt birimleri olan.
yeleri, ya ve cinsiyet doal farkllklar dnda farkllamamlardr.
yeleri arasnda, bir sonraki "avclk ve toplayclk" dneminin ortak
alma ve ortak blme dzeninin getirecei bireysel-grupsal-toplum-
sal kar birliine benzer bir ba bulunmayacaktr. Ama ayn ekono-
mik etkinliklerde bulunduklar ve aralarmda ekonomik, toplumsal
farkllamalar, nemli bir stat ve rol farkllamas da bulunmad
iin, bireysel kar-sr kar elikisi de bulunmaz.
36
reme ve savun-
35 Gene Childe, "Early Forms of Society", s. 4l'de, (yiyecek toplaycl iine av-
cl ve balkl da sokmakla birlikte) normal olarak grubun her salam
yesinin toplaycla katld, retimin tketime eit olduu bu topluluklarda,
geride bir toplumsal art kalmayacan anlatr.
36 lkel srnn trde bir yapya sahip olduunu sylemek, onun iinde kiilik
farklaryla birbirlerinden ayrlan "birey"lerin bulunmayacan sylemektir.
Durkheim'dan etkilenmi bir ngiliz yazar olan Francis Cornford, en ilkel top-
luklarda bireyin bir organizmadan te bir ey saylmayaca, bunun dnda,
yalnzca grubun gz nne alnmas gerektii yolundaki gr (bak. Evans-
Pritchard, Theories of Primitive Religion, s. 73) ayn gerein farkl szckler-
le dile getirilmesidir. lkel toplulukta "birey"in bulunmad savnn birok do-
laysz ve dolayl kantlar var elimizde. rnein, Erek kral Ututhegal zama-
nnda (I.. 2125 dolaylarnda) yazld sanlan "Smer Kral Iistesi"nde gk-
ten inen Smer krallnn savalar sonucunda kentten kente getii yazlr-
ken, son olarak Erek'in Gutium [barbarl ordularnca vurulmas zerine kral-
ln ilkin "adsz" bir Gutium kralnn eline getiini, ancak ondan sonraki
Gutium krallarnn adlarnn verilmeye balandn gryoruz (bak. Samuel
46
ma dnda (ekonomik alanda) bireysel kar sr kar birliinin bu-
lunmamas, birlikte toplayclk yapmaktan te ekonomik ibirlii bi-
imlerini gelitirmez. Bireysel kar sr kar elikisinin bulunma-
mas ise, bu yolda doabilecek srtmelerin ve atmalarn grlme-
yecei anlamna gelir. Tm bu olgular, ekonomik ve toplumsal yap-
nn kendi kendini yineleyen geleneki, duraan bir yap olmasna kat-
kda bulunurlar.
Bu aamada ilkel srler aras etkileimler "d ilikiler" de sr-
nn bu ilkel, trde, eitliki, kararl yapsn deitirebilecek nitelik-
te ilikiler deildir. Her bir sr basma buyruk kapal bir birim ola-
rak varln srdrr. Geim biimleri olan toplayclk, onlarn b-
yk gruplar oluturmalarn zorunlu klmad iin aralarnda "ibir-
lii" ilikileri kurulamaz. te yandan birbirine yakn blgelerdeki s-
rler ayn yiyecekleri topladklar iin aralarnda "deiim" ve "ib-
lm" ilikilerinin kurulmas da sz konusu deildir. Gezici srler
olduklar iin de belli bir yrede bulunan besinleri toplamada uzmanla-
malar sonucunda, baka besinlerde uzmanlaan topluluklarla alve-
rie girierek zamanla aralarnda bir ekonomik btnlemenin kurul-
mas da sz konusu deildir. Bu nedenlerden dolay toplayc srler
arasmda dzenli "bar ilikiler" kurulamaz. Buna karlk, nfus
darboaz nedeniyle srlerin son derece seyrek olmalar aralarnda
ayn toplama alan iin giriilecek "sava ilikiler"e de yol amaz.
Srler arasmda ne bar nede sava ilikilerin olmamas ise, sr-
nn yapsnn bir d toplumsal etki ile deimesi ansn yok etmi
olur.
Ara yapmaya yeni balam ilkel toplayc srnn yelerinde d-
nn balam olaca ak;
37
ama bunun biim kazanm bir d-
Noah Kramer, ev., "The Sumeian King List", Kramer, The Sumerians, (1963)'
den Kaan, der., Problems in Ancient History, cilt I, s. 3). Herodotos da, Tarih,
IV. 183'de, Libyal bir topluluk olan Atarantlar'm kabilelerinin adnn olduunu,
ama kiilerinin adlarnn olmadn yazar. Bu olgunun bir kant da Kitao
Mukaddes'deki "Adam" szcnn branice'de bireysel ad olmayp insan t-
rnn ad olmas, brani metninde bu szcn "Tekvin" 3.17'ye dek bu anlam-
da, 3.17'den balayarak bireysel ad [Adem] olarak gemesidir (bak. McNeill ve
Sedlar, der., The Origins of Civilization, s. 45, n. 14)..
37 Wells, Postgate ve Wells, The Outline of History, s. 100'de, maymun insann il-
kin yalmzca en yakn eyleri dnecei yazlp, buna "ite bir ay, imdi ne
yapacam?" rnei verilmektedir. nsan dnn hayvan dnnden
ayran "sentezci dnce"nin ara kullanmakla, belki ondan da ok ara yapmak-
la balantl olsa gerek. Dnce ara yapmann sanki bir styaps olarak
gelimi grnr. Konumann gelimesiyle insann "ara takm"na bir de di-
lin eklendiini grrz. Dil insan dnnn belirli kalplara dklm,
47
nce olacan sylemek, bu ilkel srnn "dn biimi"nden sz et-
mek g.
38
Tehlikeyi belli lklarla srye bildiren gnmz yksek
primatlarndan gidilerek, birlikte toplamann ve birlikte savunmann
gerektirdii balang derecesinde bir sesli iletiim sistemi gelitirmi
olacaklar kabul edilebilir. Dahas, teki primatlardan daha kk ama
daha sk topluluklar olmalarna dayanlarak, sesli iletiimin baz zr-
lerini giderecek olan sessiz iletiim ("iaretleme") sistemleri de geli-
tirmi olabilirler.
39
Eer gerekten byle bir sistem gelitirmilerse, bu-
nun "takliti" bir temele dayanm olmas ok olas. Bunu, iaretle-
me dilinin ada ilkel topluluklardaki (rnein Bumanlar'daki, Ame-
rika ve Avusturalya Yerlileri'ndeki) uzantlarndan karmaktayz. Bu-
na dayanarak da ilkel dnn tehlike lklaryla "simgeci", ses-
siz iaretlerle "benzetmeci" temellerinin atlm olabilecei sylenebi-
lir.
40
Ancak ara yapmaya yeni balam toplayc srnn bu balang
aamasndaki iletiim ve dnce etkinliklerinin bilgi birikimini sala-
yacak, dolaysyla srnn yelerinin davranlarn deitirecek ka-
dar etkileyebilecek dzeyde olaca sylenemez. Bu nedenle ekonomik
ve toplumsal yap dnsel yapdan gelecek bir etkiden yoksundur. Bu
durumda srnn yelerinin nnde birbirlerini, srnn elinde eski
davran biimlerini "taklit" yoluyla olduu gibi yinelemekten te bir
yol kalmam demektir. Bu da onlarn dnlerinin takliti "ben-
zetmeci" niteliinin pekimesine yol aar. Bylece kendimizi hem dav-
ranyla hem dnyle geleneki, duraan bir topluluun karsn-
da buluruz.
ara] atrlm biimidir. Son olarak dilin de yazya dklmesi, bu aralar da-
ha da somutlatracak ve dolaysyla dnce retimini artrp hzlandracak-
tr.
88 Childe, Social Evolution, s. 74-75'de kafataslan zamanmza kalabilmi hi bir
aa paleolitik adamn, beyin anaklar geni olanlarn bile (arm blge-
lerinin gelimemi olmasna dayanarak) Homo sapiens trnden olmadklarn
yazarak dnemeyeceklerini sylemek ister. Bu canllarn szckleri syleye-
memilerse bile snrl sayda baz ilkel simgelerle ve sinyallerle birbirleriyle
haberlemi olabileceklerini ne srer. (Bu konuda ayrca bak. n. 9).
39 rnein VVells, Postgate ve Wells, The Outline of Hlstory, s. lOO'de konumadan
nce mimik, jest, glme ve dans gibi iletiim yollan olduu grndedirler.
*0 Cassirer, insan bilgisinin temelinde, ilkel topluluklarda mitos dncesi biimini
alan "simgesel" bir srecin yattn ne srmtr. Bak. Mardin, deoloji, s. 66.
Ama ilkelin simgeci dnyle uygarn simgeci dn arasndaki nem'i
fark iin bak. n. 194. Cassirer'in konumuzla ilgili asl nemli katks, Ernst
Cassirer, The Myth of the State, London, 1966, adl yaptnn (Mitoscu Dn-
n Yaps adl] I. blmnde dilin knda szcklere semantik yklemleri
yan sra majik Isihirsell yklem yklendii yolundaki gr ile, (s. 12'de)
mitoscu dnn emosyonel bir ortamda gelitiini saptamaldr.
48
Ara yapma, insanlarn doal, nesnelere gereksinimlerine ve ama-
larna uygun biimler vermeleri anlamna geldiine gre, evresel ko-
ullarda (rnein iklimde, florada, faunada) doacak deiiklikler ze-
rine gereksinimlerde ortaya kacak olan deiiklikler, hem aralarda
hem de ara yapanlarda grlecek olan deimelerin tohumlarn ta-
maktadr. Ayrca insanlarn amalar eitli olduuna gre, aralar-
na da (olanak bulabilirlerse) bu amalarna uyacak eitli biimldi'
vermeleri beklenebilir. Bylece rnein savunmada kullanlan aralar-
la beslenmede kullanlan aralara farkl biimler verilmeye alla-
caktr. Bu noktada, savunma aralarnn daha byk ve daha etkili ol-
mas gerei ve savunma aralarn daha ok erkeklerin kullanm ol-
duu varsaym bu aralar kimler kullanyorsa onlarn yapm olacak-
lar dncesini de birliinde getirir. Bu ise erkeklerin ara yapmakta
uzmanlamaya balamalar anlamna gelir. Byle bir uzmanlama on-
lar, savunma aralar yapmndan saldr aralan yapmna, buna ko-
ut olarak toplayclktan avcla gemelerine dek gtrm grnyor.
Ne var ki arkeolojik bulgular aralara hemen dilendiince biim ve-
rilemediini, aralarn nceleri son derece ar bir srele gelitiklerini
gsteriyor. Aralarnda grlen bu zellik de, yaamlar hakknda ara-
larndan baka bir ey brakmayan ilk insan topluluklarnn toplum-
sal yaplarnn duraan olduu yolundaki kurgular destekler ynde-
dir. lkel insan topluluklarnn toplayclk dnemlerindeki ara tak-
mnn bir iki ta
41
(ve belki de birka tahta) arala snrl olmas, bu
aralarn Eski Dnya'nm ktasnda byk bir birrneklik gster
meleri ve biimlerinin ancak uzun yzyllar iinde deimesi,
42
ilkel
toplayc srnn yaps hakkndaki kurgularn zerine dayandrld-
temelleri oluturmaktadrlar.
Ara kullanmaktan ara yapmaya gei bile insanlara toplayclk
ekonomisinin ksr dngsnden kurtulmalarna yetecek itiyi vereme-
mi grnr. Bununla birlikte ok ar da olsa aralardaki gelime,
zellikle savunma silahlarnn gelitirilip insanlarn hayvanlara kar
Forde-Johnston, History from the Earth, s. 62'de insann aa paleolitikteki ar
evriminden sz ederken Byk Buzularas Dnem'de (435-230 bin yllar arasn-
da) tek bir ara tipinin kullanldn yazar.
Coon, The History of Man, s. 77'de aa paleolitiin 250 bin yllk sresi iia-
de el baltalarnda ok az deiiklik grldn, ama bu deiikliklerin her
yerde gerekletiini yazar. Bu birrneklii yorumlarken de, bunun ayn fab-
rikada yaplp dnyann drt bir yerine yaylan ngiliz anahtarndan farkl ola-
rak, en tutucu trden bir kltrel gelenein ngiltere'den, Filistin'den Gney
Afrika'ya kadar uzanan blgelerde aralara ayn biimlerin verilmesine yol a-
m olacan syler.
49
saldrya geebilmelerine olanak verecek dzeye gelmesiyle, bir baka
deyile avcl balatmasyla, toplayclk ekonomisinin almasnda
dolayl olarak rol oynamtr.
b. Avclk ve Toplumsal Etkileri
Biyolojik evrim dneminden kaltlan cinsel farkllama, erkekle-
rin sry savunmakta, bununla ilikili olarak da savunma silahlarn
yapmakta uzmanlamalarna yol aarak ilk nemli toplumsal rnn
vermiti. Bu gelimeler erkeklere savunma silahlar yapmaktan saldr
silahlar yapma bylece toplayclktan avcla geme olanaklarn ya-
ratm olsa gerek. lkel srnn toplayclk dneminde kadn-erkek
ekonomik iblmnn bulunmad varsaymn kabul ettikten son-
ra, artk yalnz aralar deil, aralar kimlerin kullandklarn da g-
rebildiimiz yukar paleolitik ve mezolitik dnemlerin resimlerinde er-
keklerin avclkta uzmanlam olarak yanstlmalar ancak byle ak-
lanabilir.
43
Erkekler toplayclktan avcla geerlerken, ilkel srnn ekono-
mik ve toplumsal yapsnda byk deiikliklere yol aarak, insanl
da yeni bir aamaya, "avclk ve toplayclk" dnemine geirmilerdir.
Bununla birlikte, avcln balamasyla toplayclk nemini yitirmi
deildir. Kadmlar toplayclkta kalmlar ve toplayclk avclk ba-
ladktan sonra da uzun sre en nemli ekonomik etkinlik olma duru-
munu srdrmtr. Toplayclk neden sonra (ve baz zel iklim koul-
lar nedeniyle ve bu koullar deiince yeniden birinci sraya yksel-
mek zere) "uzman avclk" dneminde ikinci sraya decektir. Av-
clk ve toplayclk dneminde avclk, ekonomik alanda ikinci srada
kalmakla birlikte,
44
toplumsal alanda hemen ba rol oynamaya bala-
m, yni erkekleri n plana karmtr.
Bilim adamlarnn elinde avclk ve toplayclk dneminde avcln erkein ii
olduunu gsteren hi bir dolaysz kant bulunmamaktadr. Bu yoldaki dolay-
l kantlar ancak uzman avclk dneminde erkeklerin mezarlarna konan av
aralarndan ve maara, kaya resimlerinde, erkeklerin ellerinde yayla i-
zilmi olmalarndan salanyor. Bir de hemen tm ada ilkel topluluklarda
(rnein Malaya'nn Semanglar'mda, Kalahari'nin Bumanlar'nda) erkeklerin
avc, kadnlarm toplayc olmas, ou yazarlar, yukar paleolitiin uzman av-
clnda da grlen bu iblmnn kklerinin sistemli avcln balad a-
lara, "avclk ve toplayclk ana" dayand sonucuna gtrmektedir.
*
4
Sahlins, Stone Age Economics, s. 35'de ada ilkellerden tropik blgelerde ya-
ayan avc topluluklarda, bitki toplamann avclktan daha gvenilir olduunu,
toplayclk iini yapan kadnlarn avclkla uraan erkeklerden daha dzenii
alp yiyecein ounu saladklarn yazar. Durum tarihsel ilkellerde de ayn
olmal.
5 0
lkel toplumla ilgili hemen her nemli konuda olduu gibi, avc-
ln ne zaman balad, insanlarn ne zaman salt toplayclk ekono-
misinden "avclk ve toplayclk" ekonomisine getikleri konusunda da
yazarlar arasmda bir gr birlii yoktur.
45
Bu nedenle, savunma ara-
larnn saldr aralar olabilecek dzeye gelitirildikleri bir tarihte
toplayclktan avclk ve toplaycla geildiini kabul edip kesin bir
tarih vermemek en doru tutum olarak grnyor.
nsanlarn ilk "ta endstrileri", insanln afanda yapldklar
iin "afaktalar" (eolit'ler) denen ve ancak uzmanlarn insan yaps
olduklarn anlayabildikleri ta paralardr.
46
Bunlar "akltalar" de-
nen kk ta aralar izler. Sonra bir ta parasna baka bir ta par-
asyla ustaca vurulup ondan paralar kopararak biim verildikten
sonra geride kalan ana paradan oluan "ekirdekta" aralarla kar-
larz. Bunu da bu tr bir ilemle koparlan ta paralarndan yaplan
"yongatalar" izler.
47
Uzman avclk dneminde "baktalar" ile ve
ok, mzrak, karg bal yaplan "minitalar" (mikrolitler) ile kar-
45
ou yazarn "toplayclk" ile "avclk ve toplayclk" ayrmn yapmayp, bir-
birlerinden olduka nemli farkllklar olan bu iki dnemi, iki geim biimini
"avclk ve toplayclk" ad altnda birletirdikleri grlyor.
J.D.G. Clark, "Hunting and Gathering", International Encyclopedia of the Social
Sciences, der., David L. Silis, New York, 1968, Macmillan ve Free Press, cilt III,
s. 9'da aa paleolitik an uzmanlam avc ve toplayclar aamas olduu-
nu, orta paleolitiin blgesel uzmanlamalara tank olduunu, yukar paleoliti-
in ise ileri avclk ve toplayclk a olduunu syleyerek farkl, gene de bu
almada benimsenene yakn bir ayrn yapar. "Toplayclk" ve "avclk ve
toplayclk" ayrmn benimseyenler arasnda da bir gr birlii yoktur. Ki-
misi avcl ilk insanlarla balatr, rnein Leakey ve Lewin, Origins, s. 148'de
avclk ve toplaycln kabaca be milyon yl kadar nce Homo atalarmzn
kyla baladn, insanln bir milyon yl nce geni apl avcla getiini
yazarlar; kimisi ilk "elbaltas" ta aralarla balatr, rnein L.S.B. Leakey, n-
sann Atalar, s. 55'de insanlarn etoburlua [dolaysyla avcla] geilerinin
bir elbaltas tr olan satrlarla baladn kabul eder; kimileri avcla mz-
rak, karg gibi silahlarn bulunmasyla geildii grndedir, rnein Thom-
son, Studies in Ancient Greek Society, cilt I, s. 42'de avcln mzran bulun-
masyla baladn, Zubritski, Mitropolski ve Kerov, lkel Topluluk Kleci Top-
lum Feodal Toplum, s. 34'de mzrak, karg gibi silahlarn gelitirilmesiyle etkin
avcla geildiini sylerler.
"S Childe, Tarihte Neler Oldu, s. 50.
*1 Forde-Johnston, History from the Earth, s. 64-66'da aa paleolitikte, zaman-
mzdan 1 milyon 750 bin yl ncesinden 475 bin yl ncesine dek aklta ara-
larn, 475 binlerden 190 binlere dek ekirdekta aralardan olan elbaltalarnr
ba aralar olarak grndklerini; orta paleolitikte, 19 bin ile 40 bin yllan ara-
snda yongatalarm sunulduunu; yukar paleolitikte 40 bin ile 10 bin yllan
arasnda ise bakta aralarn ve ta aralar yan sra kemik aralarn kulla-
nldn yazar.
51
laacaz. Avclk ve toplayclk dneminde ekirdektalarn en geli-
mi biimi "elbaltalar"dr. Elbaltalar kt ve geni srt elin ayasna
yerletirilerek kavranan, dar ucu inceltilip sivritilmi 15-30 cm byk-
lkte talardr. Uzun sre bu aralarn silah olduklar, hem bir av hem
bir sava silah olduklar sanlmtr. Ancak L.S.B. Leakey, bunlar ze-
rinde (yapmnda uzmanlamasn da ieren) almalar sonunda,
bunlarn silah olmaktan ok her ite kullanlan ok amal aralar ol-
duklarn ortaya koymutur. Leakey insanlarn gerek anlamda etobur
olmalarn, yani avc olmalarn ise elbaltalarnn zel bir tr olan ve
elbaltalarndan ok daha sonralar ortaya kan kaba "satrlar" ile a-
da grr.
48
Satrlar, ldrlen hayvanlarn paralanmasnda kullanl-
dklar gz nne alnrsa, avcln balamasndan ok avclkta uz-
manlamaya balanmasnn bir iareti olabilir. Dolaysyla genel olarak
elbaltalarn "sistemli avcln" balamasnn, ta balkl mzra, oku
ve yay "uzmanlam avcln" balamasnn iareti olarak almak uy-
gun grnyor.
Avcln balamasyla savunmann nemi azalmam, tersine art-
mtr. nk toplayclk dneminin savunma gereksinimlerini ya-
ratan d koullar deimedii gibi, bunlara, avc takmlarnn arada
srada da olsa, silahlarn hayvanlar yan sra birbirlerine yneltmele-
ri olgusu eklenmitir. Avcln balamas bir yandan beslenme soru-
nuna, dolaysyla reme sorununa yeni bir zm getirirken, te yan-
dan avlanmanm tehlikeleri nedeniyle reme sorununun nemini artr-
mtr. reme sorunu, avc ve toplayc takmlarnn karsna, hem
avladklar hayvanlarn hem de avlanrken lerek azalan takm yele-
rinin azalmas nedeniyle ift ynl ve youn bir sorun olarak km-
tr. Dolaysyla reme sorunu geim sorunu ile daha sk bir balant
iine girmitir. Bu sorunun, kafalarmdaki yanss onlarn braktk-
lar belgelere (hamile kadn heykelciklerine, iftleen hayvan resim-
lerine vb.) bakarak dnlerini incelerken ileride ele alnacaktr.
Avcln balamas erkeklerin toplayclktan avcla geerlerken
kadnlarn toplayclkta kalmalar sonucunda ilk iblmn, biyolo-
jik farkllama temeline dayanan ilk ekonomik iblmn yaratm-
tr. Bu iblmnn ekonomik alandaki en nemli etkisi, erkeklerin
avda kadnlarn toplayclkta uzmanlamalarn salayarak, alma-
nn verimliliini artrmas olmutu. Sonra av, hele byk hayvan av,
toplayclktan farkl olarak ibirliini gerektirir. birliinin de al-
mann verimliliini artrc etkileri olmutur. Avcln balamasyla
insanlarn hem bitkisel hem hayvansal besinlerle beslenmeye balama-
*8 L.S.B. Leakey, nsann Atalar, s. 47 ve 55.
52
lan beslenme dzeylerini ykseltmitir. Ayrca avclk toplayclkta
harcadklar zaman ve enerjiyi onlar hesabna avlayp yedikleri hay-
vanlar harcam olacandan
49
enerji ve zaman tasarrufu salamtr.
Avclkta uzmanlk dnemini incelerken, art besin ile birlikte bu tasar-
rufun bir "art enerji" ve "art zaman" salayabilecek dzeye gelme-
siyle topluluklarn yaplarnda yarataca nemli etkiler ele alnacak-
tr.
Avcln toplumsal ve kltrel yaplar zerindeki etkileri gn-
mze dek ya hi incelenmemi, ya da baz nyarglara destek sala-
yacak biimde pek dzeyde incelenmitir. Kaba gc ve sava doa-
nn kanlmaz yasas olarak gren Sosyal Darvinciler, insann etobur-
luunu ve avcln insan topluluklarnn da bu yasann dnda kalma-
dklarn gsteren kantlar olarak ne srmlerdir.
50
Freud gibi baz
karamsar dnrlerin, insanln, ince uygarlk cilasnn altnda sal-
drgan, hayvanca bir doaya sahip olduu yolundaki yarglarnn al-
tnda, insanlarn saldrganlk gdlerini bu ilkel gemilerinden kalt-
tklar dncesi yatmaktadr.
Avcln toplumsal etkileri konusunda R.E. Leakey ve R. Lewin'in
yaptklar alma, bu grlerin tmyle tersi bir ynde yaplacak yo-
rumlar iin ufuklar amaktadr. Leakey ve Lewin ksaca, avcln sa-
nld gibi insann doasn, bencil, sava, smrc bir canl olma-
s yolunda etkilemediin^ tersine, ortak almaya, ibirliine, payla-
maya, dayanmaya, toplumsal birlii pekitirmeye yol aan, hatta in-
san teki hayvanlardan farkllatrd gibi, insan uygarlamaya va-
ran yola sokan bir olgu olduunu ne srmektedirler.
51
Avcln top-
lumsal yap zerindeki etkileriyle ilgili grlerimin onlardan etkilen-
diini belirtmeliyim.
49 M. lin ve E. Segal, nsan Nasl nsan Oldu, cilt. I, ev. Ahmet Zekarya, s-
tanbul, 1974, Hr Yaynevi, s. ll'de avcln balamasyla otlama iini insan
yerine maymunlann, atlarn, bizonlarn yaptm yazarlar.
so Leakey ve Lewin, Origins, s. 10-33, ve 177'de insann doasnn saldrgan olduu
grnn Sosyal Darvincilerce ve Prof. Raymond Dart, Dr. Konrad Lorenz ve
Niko Tinbergen tarafndan bilimsel biimde savunulup, oyun yazar Robert
Andrey tarafndan baaryla poplerletirildiini yazarlar.
51 Leakey ve Lewin, Origins, s. 11, 321, 76 ve 149, 158. Leakey ve Lewin, avcln i-
birliki ve paylamac davranlara yol amasna karlk, atmac davrann
om bin yl nce ortaya kan yerleik ifti topluluklarnn nitelii olduunu
(s. ll'de) yazarlar. Savan, mlkiyetin ve atmann tarmsal retimle ve yer-
leik toplumla birlikte grndkleri doru olmakla birlikte, II. blmde bun-
larn salt yerleik ifti topluluklarn yaam biimlerinin deil, ifti-oban
topluluklar ilikilerinin rn olduklar gr savunulacaktn
1
: , 58
Avclk bir yandan kadnlarla erkekler arasnda bir ekonomik i-
blm yaratrken, te yandan, alma alannda erkekler arasnda i-
birliini,
52
toplumsal ilikiler alannda ise kadn-erkek birliini peki-
tirmitir. Gerekten, birlikte ama herkesin kendi basma toplayclk
yapmasndan farkl olarak avclk, "ortak alma"y gerektirmitir.
Ortak almann rn olan avdan, "ortak paylama" ilkesine gre
yararlanlmtr.
53
Paylamaya yalnzca ava katlan yetikin erkekler
deil, geride kalan ocuklar, yallar ve kadnlar da katlmlardr. Bu-
na karlk, kadnlarn da toplayclkta bulduklarn orada attrmak
yerine biriktirip topluluun teki yeleri ile blmeleri gerekmitir.
Avlanan hayvanlarn ve toplanan bitkilerin bllmek zere belli bir
yere getirilmesi, geici kamp yerlerinin kurulmasn gerektirmitir.
54
Topraa yerleme yolunda atlan ilk admdr bu.
Avcla geilmesine olanak veren mzraklarn, eibaltaiarnm ya-
plmas, kadm-erkek ekonomik iblm, kamp yaamnn balamas,
birbirlerini izleyen olaylar olarak grlr. Bunlarla aa yukar a-
da olan bir gelime de, zamanmzdan yarm milyon yl kadar nce
ele avuca gelmeyen bir aracn ve silahm bulunmas, bir doa gcnn
. evcilletirilmesi, yani atein denetim altma alnmasdr.
55
Atein avc
ve toplayc takm geceleri hayvanlarn saldrsndan gecelerin ve k-
larn souundan korumas, avc takmlarnn nfuslarnn, yani or-
tak alma glerinin artmasn salam olmal. nsanlar soua kar-
52 Marx, Kapital, cilt I, s. 361'de insann gelimesinin afanda avcln ilk ibir-
lii biimi olduunu yazar. Marx ve Engels, (bak. Alman deolojisi, s. 6 ve 39')
iblmn ve ibirliini retimin verimliliini artrdklar iin retici gler
iine sokarlar.
,53 Mason, The Ancient Civilizations of Peru, s. 28'de avclkta komnal bir yaam
biiminin zorunlu olduunu, ansl avcnn a komusuna vermemezlik edeme-
yeceini, vermezse bir baka zaman da kendisinin ansnn yolunda gitmediin-
de a kalabileceini yazar.
Coon, The History of Man, s. 70'de zamanmzn ta a avclarnn ldrdk-
leri av paralayp kampa getirdiklerini, bu grenein grubun varln srdr-
me ilkesini izleyen tarihsel ilkellerden gelmi olabileceini syleyip, s. 288'de
R. Lee'nin Kung adl Buman topluluu zerine aratrmasnn avclkta kampa
getirilen avn aileler arasnda eit blldn ortaya koyduunu yazyor.
s* Leakey ve Lewin, Origins, s. 129'da Gney Fransa'daki Terra Amata kazsnn,
400 bin yl kadar ncesinin, belki yllk aralarla oturulmu olan bir avc ve top-
layc kampn ortaya kardn bildiriyorlar.
55 Coon, The History of Man, s. 82'de, atein 360 bin yl nce Sinantropos'un souk
iklim blgelerinde [Pekin dolaylarnda] yaamasna olanak verdiini ne s-
rer. C. Wells, nsan ve Dnyas, s. 27'de, atein yarm milyon yl nce denetim
altna alndn yazar. Morgan ve ona dayanarak Engels (bak. Ailenin zel
Mlkiyetin ve Devletin Kkeni, s. 34'de) atei aa barbarlktan orta barbarla
geiin lt alarak, atein nemini vurgulam olurlar.
54
korumas yan sra, yiyeceklerin piirilmesiyle i yiyecekleri uzun
uzun inemekten kurtararak, bir enerji tasarrufu ve zaman tasarru-
fu da salamtr.
56
Atein de yardm ile avc ve toplayc takmn bir
para "art enerji"ye ve bo zamana sahip olabildiini varsayabiliriz.
Atein bu maddi etkileri yan sra, kamp atei banda toplanan
avc ve toplayc takmn yeleri arasnda duygusal ilikileri gelitirdi-
i, takmn birliini pekitirdii ne srlyor.
57
Ayrca kamp atei,
gndz avcla ve toplaycla dalm yelerin, akamlar gn bo-
yu balarndan geen farkl deneyimlerini ate evresinde birbirlerine
anlatmak iin jestlere, seslere, taklitlere bavurnalaryla dilin ve d-
ncenin gelimesinde etkili olmu,
58
sanatn gelime ortamn hazr-
lam ve tohumlarn atm olmal. Dahas atein, ilkel izleyicilerinde
cokulara gizemli duygulara ve dncelere esin kayna olarak, onla-
rn tinsel gelimelerinde de nemli bir rol oynam olaca sanlyor.
leride ortaya kacak olan "atee tap" kltleri, atein karsnda du-
yulan hem korku hem ilgi yaratan gizemli duygularla ilikilidir ve ate-
in bu etkisinden yararlanan baz kimselerin zel ayrcalklar elde et-
tikleri grlecektir
59
Atein snmeden srdrlmesinin takmn srd-
rlmesi anlamna gelmi olmas da olas. Vesta Rahibeleri tarafndan
srdrlen Roma'nn kutsal ateinin gemii bu alara dek dayansa
gerek.
60
"Aile oca" kavramnm atein aile kurumunun gelimesine
56 Coon, The History of Man, s. 84 ve Gven, nsan ve Kltr, s. 204. Coon ayrca
"Homo erectus'un ate olmadan Homo sapiens'e evrinmi olmas olas grn-
myor" der ve ta aralarn biimlerinin yzbkerce yl gelimemesini bu sre
iinde atein kullanlmam oluuna verir.
57 Coon, The History of Man, s. 83.
Edvard McNall Burns, Western Civilizations, cilt I, New York, 1963, Norton,
s. 8'de Neanderthal nsan'nn yaad ya da. snd maara girilerinde ya-
klm olan byk atelerin ibirlii iinde grup yaamnn ve olaslkla kaba
toplumsal kurumlarn varlklarnn iareti olduunu, bunlarn aa paleolitik-
te maddi olmayan kltrde de ilerlemeler salandn gsterdiini yazar.
Leakey ve Lewin, Origins, s. 131'de kamp ateinin geceleri toplumsal dayan-
ma oda olduunu, atein sihjrsel duygular yarattn, hatta ilk dinsel mer-
kez olduunu ne srerler. Pivetau, "Man Before History", s. 19-20 de, Kuzey
Fransa'da bulunan erken paleolitik dneme ait baz kalntlarn ocaklar olabi-
leceini syleyip, insanlarn ss, ve rahatl iin ocaklarn evresinde
toplanmalar geleneinden ilkin ailenin sonra da kabilenin domu olabilecei
varsaymnda bulunuyor.
8 Childe, Kendini Yaratan nsan, s. 57'de ate yakabilen insann kendimi yaratc
olarak grm olabileceini syleyip, ate ile insann artk bilinli bir yaratn
olduunu ileri srer.
M H.S. Harrison, "Fire Making, Fuel and Iightming", Singer, Holmyard ve Hail,
der., A History of Technology, cilt I, s. 230.
60 Childe, Kendini Yaratan nsan, s. 56.
katkda bulunuunun bir kant olduu ileri srlyor.
61
Son olarak,
atein izleyicilerini bir armlar ve dler dnyas girdabna ekme-
sinin ilkel dnn ileride ele alacam "dl" niteliini etkilemi
olabilecei sylenebilir.
Avc ve toplayc'takmlaryla toplaycln srekli gebeliinden
kurtulu, geici kamp merkezlerinin olumas, beslenme olanaklarnn
artmas, takmn baz yelerinin yal saylabilecek bir aa dek yaa-
yabilmelerine olanak hazrlam olmal. Etkin ava ve toplaycla ka-
tlamayan bu kimseler, kamp yerinde ocuklarn bakmn ve onlarn
avclk, toplayclk, ara gere yapma konularnda eitilmelerini st-
lenmi grnrler. Bu ise yeni bir iblmnn, yal-gen kuaklar
aras iblmnn temellerini atmtr.
62
Bu yoldaki gelimeler ileride
"yallar meclisi"ne dek varacaktr. Ama avc ve toplayc takmlarda
yallar olaslkla amzn emeklilerinin grevlerine benzer grevler
stlenmilerdi ve gene onlannkine benzer bir statye sahiptiler.
Gerek ortak alma, gerek ortak paylama, gerekse ocuklarn
yallarca baklmas, toplayclk dneminde gereksinenden daha geli-
kin iletiim sistemlerini gerektirmi olmal.
63
Ortak av hem sesli sin-
61 C. Wells, nsan ve Dnyas, s. 15'de, atein, kk aile gruplarnn topluluktan
ayr yaayabilmelerini salayp cinsel rekabetin aile ekirdei dnda brakl-
mas olanan yaratarak, fcura kar kurallarn konmasna yol atn ne
sren bir grn olduunu syler. Coon ise, The HIstory of Man, s. 85'de, ata-
larmzn atein bulunuundan nce bile aile gruplar iinde yaam olduklar
grn savunur.
62 Coon, The History of Man, s. 28'de yiyecek bolluuna ve yerleme kararllna
kavuulan zamanda ve,yerde, insanlarn, genleri eitebilecek ve saaltclar ola-
rak grev grebilecek kadar uzun yaayabildiklerini, bu olanaklara kavuulda-
unda, insan daha bir avc iken yaa dayanan iblmnn gerekletirilebil-
diini yazar.
63 Morgan, Ancient Society, s. 5'de jest ya da iaret dilinin konumadan nce or-
taya kt grndedir. Bu yapta bir 'Sunu" yazan Leacock ise, (s. I. x'de)
maymunlarn ton, tempo ve perde farkllatrmalanyla "gevezelik" edilerine
bakarak, konumann bu yolla domu olabileceini ne srer. Oakley, "Skiil
as a Human Possession", s. 36'da, Afrika'da otobur babunlarn ktlk dnemle-
rinde yal bir babunun nderliinde kk bir antilopu embere alp bir sin-
yal zerine birlikte saldrarak paralamalar rneini vererek, avlanmakla ile-
tiimin ilikisini aklar. A. Sommerfelt'in, "Speech and Language", Singer,
Holmyard, Hail, der., A History of Technology, cilt I, s. 88'de, toplumsal yaam-
l yksek hayvanlarn, farkllatnlm sinyaller kullandklarn, empanzelerin,
ilerinden birinin tehlikede kullandklar zel bir sesi kardn duyunca t.Ttt
tekilerin sesin geldii noktaya koup saldrgana birlikte kar koyduklarn
syleyerek, insanlarn iletiiminin ilk biiminin de sinyalleme olaca, te yan-
dan (s. 94'de) erkekler gidince bir l sessizliine gmlen Avustralya Yerlile-
rinden Aruntalar'n kampnda kadnlarn sessiz iaretleme diliyle anlamalar
56
yallere hem sessiz iaretlere bavurulan bir iletiimle yrtlebilir. Ay-
n biimde, ava katlmayan yallarn kampta ocuklar eitmeleri de
iletiim sistemlerine katkda bulunmu olabilir. Bu sre iinde toplum-
sal kltrel evrim yan sra biyolojik evrimin srd, beyinde a-
rm ve konuma blgelerinin de gelitii dnlrse, iaret ve sinyal
dili yan sra konumann da balam olduu umulabilir.
64
Konumann gelimesi dnmenin de gelimesi demektir.
65
kisi
birlikte bilgi birikimini ve bilgi aktarmay gelitireceklerdir. Bu da
toplumsal ve kltrel evrimin hzlanmas anlamna gelir.
66
Bilgi biri-
kimi ve bilgi aktarma olanaklarnn artmas, yallarn toplumsal ilev-
lerini, nemlerini artracak, toplumsal statlerini ykseltecektir. Bil-
gi birikimiyle, bilgi aktarmayla ve bilgi aktaran kiilerin (yallarn)
farkllamasyla, ilkel topluluun dnsel yaps olumaya balam-
tr. Ekonomik ve toplumsal yaplarn, grld gibi, dnsel yapnn
olumasna katkda bulunmalarna karlk, dnsel yap da ekono-
mik ve toplumsal yaplar etkilemitir. Ne var ki, bilgi birikimini sa-
layaca dnlerek, dnsel yapnn ekonomik ve toplumsal yap-
lar her zaman deitirici, gelitirici ynde etkileyecei sanlmamal.
Gerekten, dnsel yapnn baz koullarda ekonomik ve toplumsal ya-
konusunda verdii bilgiler sessiz iletiim sistemlerini gelitirmi olabilecekleri
varsaymn destekler niteliktedir.
64 McNall Burns, Western Civilizations, cilt I, s. 6-8'de zamanmzdan 500 bin yl
kadar nce yaam olan Java nsan'nn IHomo erectus'unl konuma kapasi-
tesine sahip olduunu yazar. Clark ve Piggott, Prehistoric Societies, s.. 40'da ko-
numann gelimesinin hi bir kantnn bulunmadn, belirtilerin, konuma-
nn orta pleistosen dnemde beynin hzla gelitii ve aralarn standart biim-
lerle ve ustalkla yaplmaya baland tarihlerde kullanlmaya balandna
iaret edecek ynde olduunu yazarlar. Childe ise, Kendini Yaratan nsan, s. 60'
da, Neanderthal nsan'nn 500 bin yl nce avc takm apnda konuabildiini
ne srer.
65 VVells, Post gat e ve Wells, The Outl i ne of History, s. 100'de, bu gr destek-
l ercesi ne konu ma ncesi d nceni n bi r sa r ve dilsizin dncesi gibi olay-
l ar bt n ol ar ak dl eyen bi r d nce olacan, konu maya dek kaf ada ger-
ek deneyi ml eri canl and r madan te bi r d nce ol mad n , dilin dnceyi
s apt ama ilevini gr dn yazarl ar.
fl6 VVhite, "I khnat on", s. 39'da, i ns amn kar yer i ne [i nsanl na! konu may yeni -
r enen bi r ant ropoi d ol arak bal ad n , teki hayvan t r l er i nden bu yetenei
ile ayrldn, ant ropoi dl er iinde t ek i ns an n bi ri kmeyen, gel i meyen bi r ar a
kul l anma sreci ni srekli, bi ri ken bi r srece dn t r dn, bunun konu-
ma yetenei ile baar l d n , konu man n ayn za ma nda bu yetenekl i pr i mat n
t opl umsal rgt l eni i ni de deitirdiini, bi r ya am ve gvenl i k yol u ol an
ibirliini ba l at ar ak snrsz bi r t opl umsal evri me kap l an at n sylemek-
tedir.
plar deitirmesi yle dursun, onlara pekimeleri, biimlerini oldu-
u gibi srdrmeleri yolunda yardmc olduu grlr.
67
Ne yazk ki incelediimiz dnemin avc ve toplayc takmlarn d-
nsel yaplar hakknda elimizde dolaysz ipular yok.
88
Ancak bu d-
nemde de aralarn saylarnn ve eitlerinin snrl kalmas, biimle-
rinin byk bir birrneklik gstermesi, dnsel yapnn ekonomik ya-
py deitirme, gelitirme yolunda etkilememi oluunun iareti ola-
rak alnabilir.
69
Dahas, Coon aralarda grlen bu birrneklii, yarm
milyon yl nce yaam olan insanlarn, gnmz Avustralyallar^ ya
da Bumanlar' gibi, rendikleri becerileri en ince ayrntlarna kadar
genlerine retebildiklerini gsterdii, bunun ise hem konumay hem
de sk bir disiplini gerektirdii yolunda yorumlar.
70
Bu yoruma kat-
lrsak, ilkel avc ve toplayc takmlarn dnsel yapsnn ekonomik
yaplarnn gelimesini engelledii sonucuna varabiliriz.
Bu durum, ekonomik ve toplumsal yaplarla dnsel yapnn et-
kileiminin ynnn ve niteliinin kavranabilmesi iin somut tarih-
sel durumlara bakmann gerektiini gstermektedir. Avc ve toplayc
takmlarda ekonomi, ilkel srde olduu gibi, gene asalak ekonomi-
dir. Ancak insanlar bitkilerin yan sra hayvanlarn da asala olmu-
lardr. Hayvanlar artk yalnz korktuklar varlklar olarak deil, ayn
zamanda saldrdklar, yedikleri canllar olarak yaamlarna girmi-
tir. Geim biimleri avclk ve toplayclktr. Buna uygun olarak, er-
keklerin avclkta, kadnlarn toplayclkta uzmanlamalarna yol aat
bir iblm domu olmakla birlikte, bu uzmanlamann salad ve-
rimlilik, aralarn ilkelliinden dolay bir toplumsal art salamak y-
le dursun, alk ve nfus darboazlarnn almasna bile yetmi g-
rlmez. Erkeklerin avclkta uzmanlamaya balamalar yan sra ara
yapmnda da uzmanlamaya baladklar dnlebilir.
71
Ama bu uz-
67 Gerekten Sommerfelt'in, "Speech and Language", s. 89'da, dilin ilk grevinin
dnceleri dile getirmek deil "denetlemek" olduunu sylerken, bu noktaya
dikkati ektiini grrz.
8 Childe, Social Evolution, s. 42.
6
9 Childe, Tarihte Neler Oldu, s. 51-52'de ekirdekta-yongata ara farkllama-
snn, malzemenin ve evrenin zoruyla ortaya km olmayp, salt uylamsal,
geleneksel temellere dayandn sylerken, gelenein nemini ve ilevini da
aklam olur.
78 Coon, The History of Man, s. 77.
Wells, Postgate ve Wells ise, The Outline of History, s. 133'de, en geri dzeyde
ada ilkeller olan Tasmanya topluluklarnn dillerinin geriliine dayanarak,
ts. 124'de) paleolitik insann konumay bildiine inanmadklarm (s. 106'da)
:
paleolitik insann szcklerinin belki yalnzca isimler olduunu yazarlar.
Coon, The History of Man, s. 75'de orta pleistosene ait katmanlardan bulunan
elbaltalannm incelikli ve ustalkl yaplanma bakarak, bunlarn uzun raklk
manlamann da, daha ara yapan aralarn yaplmas dzeyine gel-
medii ve aralarn av d bo zamanda yapld, yapclarnn tam za-
man uzmanlar olmadklar iin, ekonomide nemli gelimeler salayan,
toplumsal yapda deiikliklere yol aan bir uzmanlama olmad sy-
lenebilir.
Avcln balamasnn ekonomik yapdan ok toplumsal yapy et-
kiledii anlalyor. Erkeklerle kadnlar arasndaki ekonomik iblm
(avclk ve toplayclk) ile, bu iki cinsin toplayclk dneminde gr-
len reme ve korunma alanlarnda birbirlerine duyduklar karlkl
gereksinmelere, ekonomik alanda duyulan bir yenisi eklenmitir. Av-
da ibirlii avc erkeklerin birbirlerine gereksinimini, avclk ile topla-
yclk alanlarnda iblm erkeklerle kadnlarn birbirlerine gereksi-
nimlerini artrm, dolaysyla toplumsal birlii, btnlemeyi skla-
trm, toplumsal dayanmay pekitirmitir. Kadn-erkek ve yava ya-
va beliren yal-gen iblmleri toplumsal yapy karmaklatrmaya
balamtr.
72
Kiilerin kendi balarna buyruk olduklar toplayclk-
tan ve attrclktan farkl olarak, ortak avclkta egdm salaya-
cak, toplanan yiyeceklerin paylatrlmasnda srtmeleri nleyecek
baz kurallar greneklemi olmal.
73
Gene srtmeleri azaltmak ama-
cyla, bir baka srtme alan olan cinsel ilikilerin de kurallara ba-
lanmaya baland dnlebilir. Bu deiikliklerle ve geici kamp
yllarndan sonra yaplabileceini, baz becerikli kimselerin arkadalarnn el-
baltalarn da yapm olabileceklerini ama bunun kantlanamayacan syler-
ken ara yapmada daha o zaman tam zaman uzmanlarnn km olabilecei-
ni, ve (s. 28'de) ara yapmada bir dereceye dek iblmnn balam olduu-
nu ne srmektedir. Baz yazarlar byle uzmanlar yetimise bile onlarn tam
zaman uzmanlar olamayacaklar grndedirler.
72 Leakey ve Lewin, Origins, s. 13'de Homo trnn toplumsal yapsnn karmak-
lmn artmasnn evrim yolunda teki hominidleri amasna yol atn, bu
karmaklamann ba nedenlerinden birinin avclkla toplaycln birletiril-
mesi olduunu sylerler.
ra
Eskita a teknolojik dzeyinde bulunan tarihsel ilkel topluluklarn toplum-
sal yaplarn yanstan dolaysz kantlar ok kttr. Bu dzeyde bulunan ada
ilkeller olarak yalnzca son insan 1876'da len Tasmanyallar vard. Neolitik
dnemde avc ve toplayc ada ilkel topluluklar olmakla birlikte, Malaya
Semanglar'nn toplumsal yaplan, tarihsel paleolitik avc ve toplayc takmla-
rn yaplarnn kurulmasnda baz ipular verebilir: Semanglar yallardan bi-
rinin nderliindeki yirmilik takmlar biiminde yaarlar; kadnlar toplayc
erkekler avcdr. Toplanan ve avlanan yiyecekler kampa tanp bllr. zel
mlk ve yiyecek depolama yoktur. Gruplar aras ilikiler azdr. Bak. Forde,
"Foraging, Hunting and Fishing", s. 168-169. Geimleri daha ok toplaycla
dayanan Semanglar'dan farkl olarak, avcla dayanan tarihsel ilkellerde n-
derin gen biri olaca dnlebilir,
59
yerinin oluturulmasyla ilkel sr "avc ve toplayc takm"na dn-
mtr.
74
Avc ve toplayc takmn toplumsal yaps ilkel srye gre tr-
de olmaktan uzaklamaya balamsa da, ilkel srnnk gibi eitlik-
idir. Savunma grevleri yan sra bir de avcla balamalaryla, er-
keklerin statleri biraz ykselmi olsa bile, avn rastlantsal, kadnla-
rn toplayclnn daha kararl olmas, kadnlarn nfus darboaz
iinde olan bir toplulukta emeki reten kimseler olmalar, bu sat
farkn az ok dengelemi olsa gerek. Gene de erkeklerin gl ve si-
lahl olmalar, baz yazarlarm sandklarnn tersine, bu topluluklarda
kadnlarn erkeklerden daha yksek bir statye sahip olmalarn engel-
lemi, dahas erkeklere hafif bir stnlk salam olmal. Yava yava
ocuklarm eitimini stlenen yallarn statleri de, bilgi birikimi
salayan aralarn ve olanaklarn gelimedii bir ada ve avcln
genlie pirim verdii koullarda
75
genlerinkinden yksek grnm-
yor.
Birbirlerine eit yelerden oluan avc ve toplayc taknm top-
lumsal yaps hakknda elde edilebilen pek az dolaysz ipucundan biri-
si de onlarn toplumsal dayanmalar hakkndadr. Yiyecek ktln-
dan ya da g glnden dolay Eskimolar'n, Amazon Irma yer-
lilerinin yeni bir kampa gerken, yallarn ala ve lme brakma-
larna karlk,
76
anider'de bulunan Neanderthal kemiklerinin incelen-
mesi, gen yata olak kalm bir adamn krk yalarnda lmesine ka-
dar takm tarafmdan beslendiini ortaya koymutur.
77
'* Lawrance Krader, Fonnation of the State, New Jersey, 1968, Prentice-Hall, s. 23*
den ada ilkel topluluun yapsn inceleyen Hobhouse, Ginsberg ve Wheelei'
in.The Material Culture and Social Institutions of the Simpler Societies, (1915)'
de onlarn toplumsal birimlerini snflandrrken "takm"lar ilkel avc ve top-
layclarn toplumsal birimi saydklarn reniyoruz. Bu nitelemenin tarihsel
avc ve toplayc topluluklar iin de geerli olmamas iin ortada hi bir neden
yoktur. Gerekten, birok yazar onlarn topluluklar iin takm adn kullanr.
rnein McNeill, (A World History, s. 8'de) onlarn avc ve toplayc "takmlar"
biiminde yaadn yazar. Leacock da Morgan'n Ancient Society'sine yazd
"Sunu"da, Cs. II. v'de) avc ve toplayc halklarda takmn ekirdek ailelerde*
olutuunun genel gr olduunu, ancak ekirdek ailenin takmn kollektif
yaps iinde ondan ayrdedilemez biimde eridiini sylemeye varan aklama-
lar yapar.
75 Coon, The History of Man, s. 28'de avclkta nderliin genliinin doruunda
bulunan bir adama verilmi olabileceini yazar. Bu dnemde nderlikten sz
etmek erken ise de, bu aklama yallarn statleri konularnda aydnlatcdr.
7 Bak. Sahlins, Stone Age Economics, s. 34.
77
Bak. Clark ve Piggott, Prehistoric Societies, s. 63; Coon, The History of Man,
s. 63; Gnter Haaf, "nsann Atas", ev. Ergin Korur, Bilim ve Teknik, say 147.
60
Toplumsal birimin ilkel srden avc ve toplayc takmna gemi
olmas onun apnda byk bir deiiklik yaratmamtr. Avc takm-
larnn ap ilerde byk takm av biiminde uzman avcln yapl-
d zaman genileyecektir. Avc ve toplayc takmlar gene balarna
buyruk birimler olarak grnrler. teki avc ve toplayc takmlary-
la bir ekonomik ilikileri, bir maldeiini ilikisi sz konusu deildir.
Bu yzden takmlar arasnda bar ilikiler yoktur. Avcln balay
teki takmlarn yelerini avlanacak hayvanlar gibi grebilmeyi, do-
laysyla yamyamlk greneini birliinde getirmi grnyor. Bunun
500 bin yl nce yaam olan Sinantropos'dan 10-15 bin yl ncelerin-
deki yukan paleolitik topluluklara dek birok kantlar var elimizde.
78
Ancak takmlar aras "sava" diyebileceimiz bu ilikilerin dzenli,
sistemli ilikiler olduklar sylenemez. Sistemli sava ilikilerin nes-
nel koulu olan (rn, toprak, kle vb. biiminde) mal birikimi bu d-
nemde sz konusu deil.
ada avc ve toplayc topluluklarn ve ilk uygarlklar oluturan
toplumsal birimlerin, egzogamik klan topluluklar olmalar, dtan ev-
lenme greneinin hi deilse balanglarnn avclk ve toplayclk
dneminde ortaya km olacan varsaymamz gerektiriyor. Avc ve
toplayc takmlarda ortak avda ve paylamada srtmeyi azaltc ku-
rallar gelitirilmi olabilecei, bunun bir baka srtme alan olan cin-
sel ilikilere kadar yaylm olabilecei belirtilmiti. Cinsel alanda by-
le kurallarn gelitirilip gelitirilmedii, gelitirilmise bunlarn ne tr
kurallar olduu yolunda hi bir bilgimizin bulunmad yukarda sy-
lenmiti. Takmlar aras ilikilerin sava ilikiler olduu koullarda
dzenli ve bar bir gelin ve gvey alveriinin koullar bulunamaz.
Bu durumda yaplabilecek tek varsaym, avclarn nfus darboaz ne-
deniyle komu takmlarn kadnlarn karma yollarna ba vurmu
olabilecekleridir ki baz yazarlar da buna yakn grler ne srmek-
tedirler. Avclk ve toplayclk dnemindeki byle bir balang ancak
s. 17. Coon aynca (s. 62'de) disiz ve topal bir adam besleyen Neanderthal la-
saru'ndan sz ederken, Haaf'm makalesinde, bir kavgada beyninin zedelenmesi
zerine sa st kol kemiinin dumura uramas, alt kolun dirsekten kopmas
ile gen yata olak kalan bir Neanderthal nsan'nn krk yalarna dek
klan tarafndan beslenerek yaayabildiini anlatlp, bu kimsenin anider ma-
arasnda bulunan (biri incelmi) kol kemikleriyle kafatasnn resimi de bu-
lunmaktadr.
Birok yazar bir Homo e'rectus tr saylan Sinantropos'un, zerlerine dzgn
delikler alm kafataslanndan oluan kmeler biimindeki kalntlarna, te
yandan yanlarnda kafataslan bulunmayan iskelet kalntlarna bakarak yam-
yamlk yapt grne katlmaktadr. (rnein bak. Clark ve Piggott,
Prehistorlc Societies, s. 47). . .
61
belirli bir blgeye geici de olsa uzunca sre yerleme olana veren
uzman avclk (ve balklk) dneminde, daha ok da eitli takmlarn
ayn kye yerlemeleriyle birbirlerinden dzenli kz alp verebilecekle-
ri tarmc topluluklarda ve eitli takmlarn birlemelerinden oluan
src topluluklarda dzenli bir grenek biimini alabilir. Ksaca, av-
clk ve toplayclk dneminde dtan evlenme greneinin ve bunun-
la ilikili olan ana soy zincirli ya da baba soy zincirli akrabalk ilikile-
rinin bulunduunu sylemek g.
Avc ve toplayc takmlar aras rastlantsal, sistemsiz sava ili-
kilerin, takmlarn ekonomik ve toplumsal yaplarnda nemli bir de-
iiklik yaratmalar sz konusu olamaz. nk ortada ele geirilecek
ve bir takm zenginletirecek ne bir mal birikimi vardr, ne de, eme-
in verimlilii bir kimsenin kendini beslemekten te bir deer rete-
bilecek dzeye kmad iin, kle yapmak zere tutsak almann anla-
m vardr. Ancak, aralarn dnyann ok geni bir blgesinde gster-
dii birrneklie dayanarak, takmlar aras ilikilerin insanlar yoluyla
deil aralar yoluyla, ara yapm dncelerinin yaylmas biiminde
olduu sylenebilir. Bu yaylmann da aralarn eitlenmesine deil
birrneklemesine yol am olmas ilgintir. Yaam koullarnn e-
itli ara tiplerine olanak vermedii durumda bu etkileme eitli
aralarn gelitirilmesinden ok en uygun aralarn seilip benimse-
nip, tekilerin braklmas biiminde olacaktr. Sonu olarak, takm-
lar aras ilikilerin bu dnemde de ekonomik ve toplumsal yapy de-
itirecek nitelikte olmad ortada.
Takm ii ilikilere gelince, avclkla bireysel kar ile takm ka-
r birliinin doduunu, ancak bu kar birliinin, yeni ekonomik i-
birlii biimleri yaratmas iin teki koullarn (rnein tam zaman
uzman bir ara yapcsn besleyecek verimlilik dzeyinin) bulunma-
dndan, toplumsal yapda bir deiiklik yaratmadn grrz. Av-
lanan ve toplanan besinlerin paylalmas ise, bireysel kar-takm -
kar elikisine elvermez, dolaysyla bu yolda kabilecek atmalara
ve bu atmalarn takmn toplumsal yapsn etkilemesine yol amaz.
Takmm iinde gene alt gruplar yoktur. Avclkla uraan erkek-
lerle toplayclkla uraan kadnlar birer alt grup oluturma gizilg-
lerini ilerinde tarlar. Ancak daha sonraki dnemlerde ailenin olu-
masyla bu farkl kar gruplarnn yeleri aile ortak kar grubu iin-
de eritilecei iin, bu grupsal farkllama tohum halinde kalacak, geli-
emeyecektir. Ayn eyler yal-gen farkllamas iin de sylenebilir.
Takmm alt birimleri olan bireyler ise hemen hemen trde birimler-
dir. Ancak, erkeklerin avc kadnlarn toplayc olmalar fakat buna
62
kout toplumsal birliklerin bulunmamasyla, ekonomik birimle toplum-
sal birim iice olmaktan uzaklamaya balamtr. Toplayc ilkel s-
rnn trde yapsndan farkl olarak "farkllama" yolunda ilk adm
atlmtr.
79
Bununla birlikte farkllama daha balang aamasnda-
dr. Takmn yaps genel olarak, "farkllamam", "ilkel" ve "eitlik-
i", "ibirliki",
80
"gebe" biimini srdrmektedir. Ekonomik, top-
lumsal, dnsel yaplar iiedir, bu nedenle aralarndaki etkileimler
birbirlerini pekitirici "uyumlu ilikiler"dir. Avc ve toplayc takmn
yaps da toplayc ilkel srnn yaps gibi geleneki ve duraandr.
Deimesi, yzyllarca srecek deneyim birikimlerine ve evresel koul-
larda, iklimde, bitki rtsnde, hayvan trlerinde deimelere baldr.
Avc ve toplayc takm da belki bir para art enerji ve bo zaman sa-
hibi olabilmi, ama bir toplumsal artya sahip olabilecek verimlilik d-
zeyine ve rgtlenme biimine sahip olamamtr.
c. Uzman Avclk ve Toplumsal Dnsel Etkileri
Yukar paleolitiin uzman avc topluluklarnn kmasna yol aan
gelimeler, 190-40 bin yllar arasn kapsayan orta paleolitiin sonla-
rna doru ve Homo sapiens neanderthalensis takmlar tarafndan ger-
ekletirilmiti.
81
Bu trn Avrupa'da ve Sibirya'da yaayan takmlar,
tundralarda otlayan mamut, gergedan, yabanl at, geyik gibi iri hay-
vanlar avlayarak, yaamlard. Ekonomik ve toplumsal yaplar bu
byk takm avnn gerektirdii farkllamalar geirmi olmal. l-
kin aralarnn eitlendii, farkllat grlyor. Kazmaya, para-
lamaya yarayan aralar yan sra, bulunan mzrak balklarna bak-
lrsa, byk av iin zel bir silah olan ta ulu mzra da kullandk-
lar anlalyor. Bilim adamlar bu aralarla yaplan byk hayvan
avlarnn bamsz aileler tarafndan yaplamayacan, rgtlenmi
7
9 Bottomore'un da, Toplumbilim Sorunlarna ve Yaznna ilikin Bir Klavuz,
s. 107'de belirttii gibi, antropologlar ada ilkel topluluklar fazla farklla-
maya uramam topluluklar saymaktadrlar ki bu saptama tarihsel ilkel top-
luluklar iin de geerlidir. Robertson da, Sociology of Religion, s. 77'de ilkel
topluluklarn pek toplumsal ve kltrel farkllamaya uramam olduklarn,
yeleri arasnda inan farkllklaryla [dnsel farkllamayla] pek karla-
lmadn yazar.
80 Leacock, Morgan'm Ancient Society'sine yazd "Sunu"da, (s. II. v'de) "ibir-
likilik" avc ve toplayc takmn asal zelliidir demektedir ve bunun Eski-
molar zerinde yaplan aratrmalarda kantlandn yazmaktadr; ayrca (s.
II. v'da) avc ve toplayc takmn yapsnn "anarik" denecek kadar basit ol-
duunu syleyerek, onun ilkel, farkllamam niteliini belirtmi olur.
s Bak. Childe, Tarihte Neler Oldu, s. 56-57; Clark ve Piggott, Prehistoric Societies,
s. 61-64; Coon, The History of Man, s. 80-81; Pivetau, "Man Before History" s.
20-24.
63
takmlarca yaplabileceini sylyorlar.
82
lk gmme grenei de bu
takmlarda grlr. Hatta mezarlara lyle birlikte et paralarnn
ve baz aralarn konmas, bize onlarn dnceleri hakknda da baz
ipular vermektedir. Bu grenek Neanderthal nsan'nn lmden son-
ra da bu dnyadakine benzer bir yaam "dncesine", sahip olduu
biiminde yorumlanr.
83
Dahas, maaralarda ldrdkleri hayvanlarn
kemiklerinden yaplan kmelerin (Sibirya'daki ada ilkel avclarn
benzeri greneklerine dayanlarak) av sihirinin kant olabilecei ne
srlmektedir.
84
Homo sapiens neanderthalensis takmlar kesin olarak saptana-
mayan bir nedenden dolay ortadan yok olurlar. Kendileri yok olmak-
la birlikte gerilerinde maddi ve tinsel kltrlerini brakmlardr. Ye-
rini alan, kalntlarnn bulunduu yere (Cro-Magnon) gre adland-
rlan Kromanyon nsan, yeni bir tr, gnmz insanlarnn tr olan
Homo sapiens sapiens trdr.
85
Zamanmzdan elli bin yl kadar nce bugnk insanlarn atalar
olan bu trn ortaya k hakknda, Homo sapiens neanderthalensis'
in biyolojik evrimiyle ortaya kt, onu yok ederek yerini ald, g-
nmzn insanlarnn bu iki trn karm olduu vb. kuramlarn
88
hi biri kantlanmam olduu gibi, konumuz asndan da byk bir
nem tamazlar. Konumuz asndan nemli olan Homo sapiens
sapiens'in gelime koullar ile yaam biimidir. Bu konuda elimizde
daha nce hi bir dnemde bulunmayan derecede bol arkeolojik belge-
ler bulunmaktadr. Homo sapiens sapiens'in ilk kltr olarak bilinen
yukar paleolitik avc kltr son buzul a olan yukar pleistosende
ortaya km ve bu an sona ermesiyle yok olmutur.
32 Childe, TaWhte Neler Oldu, s. 56.
83
Childe, Kendini Yaratan nsan, s. 28'de Neanderthal nsanlan'nn zamanmz-
dan 100 bin yl nce llerinin mezarlarna yiyecekler ve aralar braktklar-
n, Clark ve Piggott, Prehistoric Societies, s. 76'da, yukar paleolitik topluluk-
larla llerini genellikle ss eyalaryla ve zerlerine krmz toprak boya d-
kerek gmdklerini yazarlar. Roe, Prehistory, s. sa'da zbekistan'da Teik Ta-
da zeri kei boynuzlanyla korunarak gmlm bir ocuun bulunduu ka-
zdan sz eder. Baz yazarlarn Neanderthal nsan'nm llerini trenle gm-
mesinden onun, ruh, te dnya kavramlarna sahip olduu sonucuna varmala-
rna karlk, Wells, Postgate ve Wells, The Outline of History, s. 101'de, onun
lmszle inand iin deil, gmdklerinin ldne inanmad iin
mezarlarna yiyecek ve silah koyduunu syleyerek uyarc bir gr ne s-
rerler ve yaamn lmden sonra da srebilecei dncesinin lenlerin dte
grlmeleriyle desteklenmi olabileceini eklerler.
* Childe, Tarihte Neler Oldu, s. 57.
85 Forde-Johnston, History from the Earth, s. 64; McNeill, A World History. s. 10.
88 Bak. L.S.B. Leakey, nsann Atalar, s. 172 ve Childe, Tarihte Neler Oldu, s. 55.
64
Yukar paleolitik kltrler herey"den nce insann aa ve orta
paleolitikteki milyonlarca yl sren ar ama kararl toplumsal, klt-
rel evriminin bir rndr. Bunun yan sra bu kltrlerin buzul a
evresel koullarna baarl bir uyarlanmann, bu koullar iinde zel-
lemenin de rn olduu anlalyor. nk buzul ann sona erme-
siyle bu evresel koullar ortadan kalknca, yksek paleolitik kltr-
ler de yerlerini daha geri kltrlere (mezolitik kltrlere) brakmak
zere yok olmulardr.
87
Milyonlarca yl sren ar toplumsal, kltrel
evrimin evreye bu baarl uyumu, bu zellemeyi salamasna va-
ran yolda u admlar atlmt: bol iri hayvan srlerinin yaad
buzul kylarndaki souk iklim blgelerinde yaayabilme olanan vs-
ren atein denetime alnmas; iri hayvanlar avlayabilme ve parala-
yabilme olana veren elbaltalarnm, baktalarmn, ta ulu mzrak-
larn ve daha sonra ok ve yay ile oltann ve zpknn, sapann bulun-
mas; karmaklamaya balayan bir toplumsal yap; kamp yaam g
reneinin yerlemesi ve belki de dilin gelimesiyle iletiimin ve sorun
zc dncenin domas.
88
Bu gelimeler sonucunda, dnyann yaam koullar etin, ama
kendini bu koullara uyarlamay baarabilen insanlar dllendirici
blgelerinde avc ve toplayc takmlar, avclkta uzmanlaarak uzman
avcla getiler; toplayclk ikinci sraya dt. Bu ekonomik gelime-
lerin toplumsal yapdaki etkilerinin fazla bir ipucu yok elimizde;
89
ama
gerilerinde kltrel ve dnsel yaplarnn bol bol izlerini, belgelerini
brakmlar. Bu nedenle, kltrel ve dnsel yaplarnn izlerine da-
yanarak, toplumsal yaplar hakknda da baz kestirmelerde bulunabi-
liyoruz. Bunlara dayanarak, toplumsal yaplarnda grlen gelimele-
rin ve karmaklamalarn onlar avc ve toplayc "takmlar"dan uz-
man avc "topluluklar" durumuna ykseltmi olduunu syleyebiliriz.
87 Childe, "Early Forms of Society", s. 10'da, olaanst elverili evresel koul-
lar iinde yaayan Kanada Pasifik kylan balk Amerika Yerlileri ile atl
buffalo avclannn ve Magdaleniyan ren geyii avclanyla Ukrayna'nn mamut
avclannn kararsz ekonomilere sahip sra d topluluklar olduklarn syler.
ss Hawkes, The Atlas of Early Man, s. 21'de, kltrel gelimenin son derece ar
olduu yzbinlerce yldan sonra, Kromanyonlar'n ksa bir sre iinde, mzrak
destei, delikli ine, ya lambas ve belki de ok, yay gibi karmak ve bileik
aralan bululanna bakarak, bunlarn sorun zc bir biimde dnmeye
baladklar sonucuna ular.
8 Childe.Social Evolution, s. 42'de, yabanllk ann arkeolojik kayitlannm bu
a topluluklannn ekonomileri hakknda olduka yeterli veriler sunduklanm,
aym biimde, yorumlan doal olarak varsaymlara dayanacaksa da, boinanlann
sanat yaptlarna yansm izlerinin bulunduunu, buna karlk toplumsal yap:-
l an hakknda hemen hi bir dolaysz ipucunun bulunmadn yazar.
. 6 5
eitli bilim adamlar yukar paleolitiin bu uzman avc topluluk-
larn zamanmzdan 50 bin ile 10 bin yl ncesi arasnda eitli tarih-
lere yerletirirler. Bakonuda aralarnda bir gr birlii bulunmamak-
la birlikte, ok iyi incelenmi olan yukar paleolitik kltrlerin sras
hakknda hemen hemen gr birlii salanmtr.
Yukar paleolitik uzman avc kltrlerin tarihleri hakknda arkeo-
lojideki son grleri yanstan Forde-Johnston'u izlersek, bunlardan
ilki, zamanmzdan 35 bin yl ncesiyle 32 bin yl ncesi arasnda Bat
Avrupa'da grlen atel-perroniyan kltrdr.
90
Bu kltrde elbal-
talar yan sra "baktalar"n, kazyclarn, "kalemtalar"n (burin-
lerin) grlmesi avclkta uzmanlamann aralara yansmasdr. Bun-
lardan (kl) kazyclarn ve (deri kesici) kalemtalarn yaygnlamas
da kadnlarn stlendikleri deri ileme ilerinin gelitiini gsterir. Bu
iki ara trndeki gelimeler, erkeklerin av ilerinde, kadnlarn kamp
(ev) ilerinde uzmanlamalaryla kadm-erkek ekonomik iblmnn
giderek derinletiini gsterir. Ayrca ara takmndaki bu gelimeler
avclkta uzmanlamann salad olanaklarn da iaretidir.
Aurignasiyan kltr 32-26 bin yllar arasnda Yakndou'da geli-
mitir. Onda da kazyclarn ve kalemtalarn okluu giysi yapmak
iin ve baka amalarla deriyle ok uralmasnn iareti olarak g-
rlr.
Rusya'dan gelerek 26-20 bin yllar arasnda Avrupa'da egemen
olan Gravettiyan kltr, ilkel sanat ve yap etkinliklerini balatm ol-
mas bakmndan nem tar. Bu kltrn topluluklar Avrupa'da ma-
aralarda ama Rusya'da yere kazlm ukurlar zerine derilerle r-
tlm geici konutlarda yaamlardr
91
ki bu yar yerleik avcln
belirtisidir.
92
Bu kamp yerlerinin yaknlarnda bulunan bol mamut ke-
"0 Yukar paleolitik kltrn tarihleri ve temel zellikleri hakknda Forde-Johnston'
un, Histry from the Earth, s. 68-72'de verdii bilgilere dayandm. Childe, Ta-
rihte Neler Oldu, s. 59'da, yukar paleolitik kltrler iine Avrupa'da grlen
atelperroniyan, Aurignasiyan, Gravettiyan, Solutrean ve Magdaleniyan kl-
trler arasna Afrika'da grlen Ateryen ve Kapsiyan kltrleri de sokar.
James Mellaart, The Neothic of the Near East, London, 1975, Thames and
Hudson, s. 19'da 20-16 bin yllan arasna yerletirdii Yakndou yukar paleoli-
tik topluluklar iine, mezolitie bir gei dnemi olarak ayrca, iri hayvanlar
yan sra tekilerinin de ayland "epipaleolitik" (son paleolitik) dnemi koyar.
91
Sovyet arkeologlar 1972'de Beyaz Rusya'da Berdyzh'de bulduklar bu kltr-
lere ait bir yerleme yerinde, atlm mamut dileri ve kemikleri zerine di-
kilmi derilerin rtlmesiyle yaplm olan alt konutluk bir kamp kalntsn
ortaya karmlardr, (bak. Forde-Johnston, History from the Earth, s. 70-71)
92 T. Walter Wallbank, "History of Civilization", The Encyclopedia Americana
Americana Co., cilt 7, s. 23'de, souk iklim koullarnn Kromanyonlar' za
66 '*
mikleri, hem bu yar yerleiklii hem de takm av yntemlerinin baa-
rsn aklamaktadr. Ta aralar yan sra kemik, geyik boynuzu ve
fildiinden yaplm aralar ve kolye bilezik gibi ss eyalar, bu kl-
trn bir dier baarsn bir dier boyutunu aydnlatrlar.
Zamanmzdan nce 20 bin-15 bin yllar arasna konan Solutrean
kltrn kk ta aralar, mzrak ve ok balklar olup aralardaki
nemli bir gelimenin iaretidirler. Bu aralara benzeyen, ancak byk-
lkleri 35 santime kadar varan, ama uzunluklaryla oranl kalnlkta
olmayan talar tren aralar olarak yorumlanrlar.
93
Magdaleniyan kltr ise 15-10 bin yllar arasnda geliip yok ol-
mutur. En gze arpan aralar mzran at uzakln ve vuru de-
recesini artran mzrak destekleridir. Ayn zamanda mzrak balklar-
na ve misket talarma da rastlanr.
9
* Ancak Magdaleniyan kltrn
en byk baars yukar paleolitik "sanaf'tr. Maaralara ve kayalara
yaplan resimler yan sra gravrleri, kabartmalar, ta, fildii ve pii-
rilmi balk heykelcikleri, geyik boynuzundan yaplan aralar ssle-
yen oymalar da ieren bu etkinlikleri zerinde, uzman avclarn ve ge-
nel olarak ilkel 'topluluklarn dnleri incelenirken durulacak.
imdi insan topluluklarnn gelime sreci iindeki konumlarna
bakarak, braktklar kalntlara dayanarak ve onlarn koullarna ben-
zer koullar iinde yaayan birka ada ilkel topluluktan ipular sa-
lamaya alarak,
95
yukar paleolitiin uzman avc topluluklarnn eko-
manlarnn ounu maaralarda geirmeye zorladn, gebe olmayan bu
yaam biiminin, bo zamana sahip olunmasn salayarak, yeni aralarn ve ilk
olarak ara yapan aralarn bulunmasna, sanata, dinsel duygunun ilk da
vurulmas biimlerine yol atm syler.
83 Forde-Johnston, History from the Earth, s. 71. Coon da, The History of Man,
s. 78'de, aa paleolitik dneme ait olan eitli byklkteki elbaltalarmdan
5 santim dolaylarndaki en sevimlilerinin insan-insan, insan-doa ilikilerinin
simgeleri, trensel aralar olabilecekleri grndedir.
94 Forde, "Foraging, Hunting and Fishing", s. 157'de yukar paleolitik kalntlar
arasnda bulunan dzgn misket talarndan, bu topluluklarn sapan kullan-
dklarn karr ve sapann avdan ok savata ie yarayacan yazar. Oakley
ise, "Skill as a Human Possession", s. 31'de, Karmel'deki Neanderthal topluluk-
larnn misketlerinin, (hayvanlarn ayana dolamas iin ip ucuna balanm
talardan oluan) bolalar ile mi yoksa sapanlar ile mi atldnn bilinmediini
yazar. Bu sorun, bolalann daha ok av, sapanlarn sava arac olmalar nede-
niyle yukan paleolitik topluluklar arasnda sava ilikilerin bulunduu ya
da bulunmad savlarna destek aranmas bakmndan nem tamaktadr.
95 Elverili evresel koullar iinde yaayan Amerika'nn Kuzeybat kylar yer-
lileri, kurutup saklayabildikleri bir yiyecek tr salayan, mevsimlik sombah-
avclnn, Kolombiya yerlileri, bir tr meyveli pastrma (pemmikan) yapp
depo edebildikleri bol bizon eti elde edilen bizon avclnn olanaklaryla, s-
' ' . . 6 7
nomik, toplumsal, dnsel yaplarn saptamaya almann zaman-
dr. Yukar paleolitik topluluklar uzmanlam ve zellemi bir eko-
nomiye sahiptiler. Bu ekonomi, toplayclk braklm olmamakla bir-
likte, avcln (ve baz topluluklar iin balkln) ne getii bir
asalak ekonomidir, "uzman avclk ekonomisi"dir. Bu ekonomide avc-
lk (ve baz yerlerde balklk) erkekler tarafndan yaplmaktadr.
Toplayclklar eski nemini yitiren kadnlara, avcln yan rnleri-
nin deerlendirilmesi ileri, derilerin kllarnn kaznmas, deriden giy-
si, adr vb. eyalarn yaplmas, avn piirilmesi gibi kamp yerlerinde,
maaralarda yaplan "ev ekonomisi" ileri yklenmi grnyor. By-
lece kadn-erkek ekonomik iblm, avclk ve toplayclk dnda,
kamp ii ve kamp d ilerinin blnmesi biiminde yeni bir boyut
kazanmtr.
96
Yukar paleolitik topluluklarn kalntlarnda yaplan kemik ara-
trmalar insanlarn daha ok birka iri hayvan tr ile ilgilendikleri-
ni gsterir.
97
Aylanan bu iri hayvanlar genellikle sr hayvanlardr
ve bunlarn avlanmasnda daha ok takm av ve srek av yntem-
leri izlenmitir. Bu nedenle bu av biimine byk takm av denebi-
lir. Solutrea'daki bir yukar paleolitik kamp yerinde mamut, bizon gibi
teki iri hayvanlar yan sra, 100 bin yabanl atn kalntsnn bulun-
mas,
98
bu uzman avclnn niteliini ve baar derecesini gsterir.
radan avc ve toplayclarda grlmeyen karmaklkta toplumsal yaplara sa-
hip olmulard. Bu topluluklar ekonomilerinin nitelikleri ve olanaklar bakmn-
dan tarihsel uzman avc topluluklara benzemektedirler, dolaysyla o topluluk-
larn yaam hakknda baz ipular vermektedirler.
96 VVells, Postgate ve Wells, The Outline of History, s. 83'de Kuzey Afrika yukar
paleolitik kltr olan Kapsiyan kltre ait resimlerde erkeklerin yayl, ka-
dnlarn ou kere eteklikli izildiklerini yazarlar. Yayl erkek resimlen avc-
lkla erkeklerin uratklarnn dolaysz kantdr. Etein de, ada ilkellerden
salanan kantlara gre (bak. Leakey ve Lewin, Origins, s. 174) kadnlarn top-
ladklarm biriktirip kampa getirmeye yarayan toplayclk arac olduuna g-
re, bu, yukar paleolitik iblmnde toplaycln kadnlara dtn gs-
terir. Uzman avclk dnemindeki erkeklerin avc kadnlarn toplayc olmala-
r biimindeki iblm, avclk ve toplayclk dneminin greneinin uzan-
ts olmal. Hikmet Kvlcml, Tarih Tezi, s. 197'de kadnn ieride ev, erkein
darda av iine ayrldn syleyerek bu iblmn pedagojik bir deyile
dile getirmektedir. VVells, Postgate ve VVells, The Outline of History, s. 135'de
ge lyukarl paleolitikte zahmetli ilerin ounun kadnlara yklendii, yk
tama, ocuk bakma ilerinin kadnlarn olduu yazldr. Bununla birlikte bu
topluluklarn geiminde avclk ar bast iin, i yk dalmnn kadnlarn
stlendii toplaycln ar basaca bir sonraki (mezolitik) adaki kadar
dengesiz olmad sylenebilir.
T Mellaart, The Neolithic of the Near East, s. 18.
8 VVells, Postgate ve VVells, The Outline of History, s. 76.
68
Byk takm av erkekler arasmdaki ibirliini daha da sklatr-
mtr. Bu av ya takmlarn bymesine ya da srek avna kld
durumlarda takmlar arasnda ibirliini ve rgtlenmeyi gerektirmi
olmal. Byle bir ibirlii almann verimliliini artracaktr. Uz-
manlam av aralar ile avn yan rnlerinin ilenmesinde kullan-
lan aralar ve ara yapan aralarn" yaplmas, ateten yararlanma-
nn yaygnlap artmas, kadnlarn avn yan rnlerini deerlendiren,
almalar ve ev ekonomisinde uzmanlamaya balamalar da alma-
nn verimliliini arttrmtr. Ama bu verim art, alk ve nfus darbo-
azlarn biraz geniletmekten te
100
nemli bir art salayabilmi g-
rnmez. Baz yazarlar bu dnemde uzmanlam ta aralarn ve ara
yapan aralarn uzman, hatta tam zaman uzman kiilerce yaplm ola-
bileceini sylerler.
101
Uzmanlaan kiilerin arama yal saaltclar,
ileride ele alnacak olan sihirci sanatlar da katarlar.
102
Ne var ki,
ara yapmann topluluun herhangi bir yesinin yapabilecei kolay
bir i olmas,
103
saaltclarn zaten ava katlamayacak kadar yalan-
m yelerin arasmdan kmas, sihirci sanatln ise tam zaman uz-
manln gerektirmemi olmas, sihirci sanatlarn ava katlp av se-
ferleri dnda bu ileri yapm olmalar olasl da vardr.
1M
K-
99
ambel, "The Southeast Anatolian Prehistoric Project and Its Significance for
Culture History", s. 361'de insann yukar paleolitikte ara yapan aralar re-
terek ok nemli bir teknolojik ilerlemeyi baardn yazar. Oakley de, "Skill
as a Human Possession", s. 32'de Kromanyonlar'm ara yapan aralar yaptkla-
rn syler.
uoSommerfelt, "Speech and Language", s. 101'de yukar paleolitikte toplumsal bi-
rimlerin son derece kk ve nfusun ok az olduunu yazar.
o Coon, The History of Man, s. 75'de daha orta pleistosenin balarnda elbaltala-
rnn ok incelikli yapldm, bir Fransz'n bu beceriye ulamasnn aylar al-
dn belirterek, bunlarn, uzman zanaatlarca yaplm olabileceini syler-
ken, L.S.B. Leakey, Jnsanin Atalar, s. 24'de yirmi yllk kiisel deneyimlerine
dayanarak, ta ara yapmann saatler alan bir i olmadm yazar.

2
Childe, son yaptlarndan biri olan Social Evolution, s. 77'de yukar paleolitik
maara sanatlarnn mutlaka tam zaman uzman olmalarnn gerekmediini
syleyerek, onlarn yar zaman uzman olabilecekleri yolundaki kansn yine-
lemi olur.
O3 Childe, Tarihte Neler Oldu, s. 62'de orta paleolitiin Neanderthal topluluklar
iin, ada ilkellerden salad kantlara dayanarak, ara yapclnda uz-
manlam yelerinin bulunmayaca sonucuna varr. Yukar paleolitik toplu-
luklara daha yakn olan ada ilkellerden salanan ayn kantlar, yukar pa-
leolitik topluluklarda da ii salt ara yapma olan kimselerin bulunmayaca
savn destekler niteliktedir.
104 emseddin Gnaltay, Yakn ark, cilt I (Elam ve Mezopotamya), Ankara, 1937,
Trk Tarih Kurumu Yaynlan, s. 50'de daha sonraki alarda yerleik iftiler
zerine reklenen oban topluluklarn nderlerinin hem din adam hem yne-
tici olarak grndklerini sylerken son derece yaygn bir tarihsel gerei dile
69
sacas Bunlar yar zaman ya da "bo zaman uzmanlar" olabilirler-
105
Eer ara yapclar, saaltclar, sihirci sanatlar yar zaman uz-
manlar olmularsa, topluluun, her zaman ortak ava katlmayan bu
kimseleri besleyebilmesi iin, takm almasnn bir "art besin" ve
onun trevi olan "art zaman" salayacak dzeye ulam olmas ge-
rek. Gerekten yukar paleolitiin uzman avc takmlar, gerek evre-
ye baarl uyarlanmalar ve uzmanlam av aralarna sahip olmala-
ryla, bunlarn salad art enerji ile, gerek iinde bol iri hayvan s-
rlerini barndran ve besinlerin (zellikle etin) uzun sre bozulmadan
saklanabilmesini salayan iklim koullarnn ve yntemlerin yardmy-
la
106
bir toplulukta ava her zaman katlmayan bir iki kiiyi besleyebi-
lecek kadar art besin retebilmi grnyorlar.
107
Ancak iklim koul-
larnn deimesiyle yukan paleolitik avc topluluklarnn kltrlerinin
yok oluu, bu art besinin salt almann artan verimliliinin rn
olmadn ortaya koymutur.
108
Uzman avclkta bir art besinin saklanabilmesinin, bu ekonomik
etkileri yan sra, nemli toplumsal ve kltrel etkileri de olmutur.
Hatta toplumsal ve kltrel etkilerinin ekonomik etkilerinden daha
byk olduu sylenebilir. lkin, bu art besin erkeklerin av etkinlik-
getirmi olur; bu gerein kkleri avclk dneminde sihircilerin ayn zamanda
avda nderlik yapan kimseler olmalarna dek dayanabilir.
105 Yan zaman ya da bo zaman uzmanlar olan amatr zanaatlarn ortaya ka-
bilmeleri iin art besin ve bo zaman yeterliyken, profesyonel zanaatlar (tan
zaman uzmanlar) iin, ileride aklanaca gibi, art rn gereklidir.
106 ada ilkel avc topluluklarndan Kuzey Amerika'nn ovalk blgelerinde ya-
ayan Amerika Yerlileri'nin bizon etini islemeyle, ngiliz Kolombiyas balkla-
rnn alabal kzartarak uzun sre saklayabildiklerini, Eskimolar'n km en
iddetli iki aynda daha nce topladklarn yiyerek yaayabildiklerini biliyoruz
(bak. Clark ve Piggott, Prehistoric Societies, s. 124 ve 123). Coon, The History of
Man, s., 110'da gnmzde Kuzey Avrupa'da ren geyiklerinin yllk g yollar
zerindeki geitlerin tutularak yzlercesinin avlanp, etlerinin dondurularak ya
da islenerek sakianabildiine ve Fransa maaralarndaki yukan paleolitikten
kalma binlerce rengeyii boynuzuna bakarak, (s. 114'de) bu yntemin o dnem-
de uyguland sonucuna varr.
107 Zubritski, Mitropolski ve Kerov, lkel Topluluk Kleci Toplum Feodal Toplum,
s. 41-42'de .. ondrdnc, onnc binlerde, retici glerde byk bir
atlm salayan teknolojik gelimelerle almann retkenliinin artt, avc-
lkta ya da balklkta iler yolunda gittii zaman ganimetin bir ksmnn kt
gnler iin bir kyya konabildii, bu olanakla insanlarn ayn barnakta da-
ha uzun sre kalabilip, tahta konutlar yapmaya, gebelik yaamn brakmaya
baladklar sylenir. Childe, "Early Forms of Society", s. 41-42'de olaanst
elverili koullarda avclarn ve toplayclarn ksa bir sre iin toplumsal art
elde etme olana bulabildiklerini syler.
" Bak. s. 83.
7 0
leriyle saland iin, erkeklerin toplumdaki statleri, saygnlklar
artm olmal. Genel olarak yiyecein, zel olarak da art besinin pay-
latrlmas erkeklerin ii olmal. Baz yazarlar bunun bilgi birikiminin
sahibi olduklar iin saygnlklar artan yal erkeklerin ii olacan
syler.
109
Av paylatranlar sihirci sanatlar ya da av yneten nder-
ler de olabilirler, bilemeyiz. Her ne olursa olsun avdan salanan art
besinle ynetimin erkeklerin eline gemesi yolunda ilk adm atlm-
tr.
te yandan art besin retimi, toplulua srekli geim peinde
koma abasmda bir nefes alma, bir rahatlama olana vermitir. So-
mut belirtilirse iki gn sren bir byk hayvan av sonunda avla-
nan birka byk hayvan, topluluu bir iki hafta iin ava kma zorun-
luluundan kurtarmtr. Bylece birincil ekonomik etkinlikler dn-
da bir bo zaman, bir "art zaman" salamtr.
110
Bu art zaman, avn
yan rnlerinin deerlendirilmesi, daha eitli daha uzmanlam ara-
larn gelitirilmesi gibi ikincil ekonomik etkinlikler yan sra, ekono-
mik olmayan toplumsal etkinliklerin, hatta kltrel etkinliklerin ge-
litirilmesinin nesnel olanaklarn hazrlamtr. Toplumsal ilikileri
pekitirmi ve gelitirmitir. Art besinin ve art zamann salayaca
109 Coon, The History of Man, s. 79'da, ada ilkellerin greneklerine dayanarak,
erkek mi kadn m olduklarn belirtmeksizin, av trensel irilikte satrlarla ya-
llarn paralayp paylatrm olabileceklerini yazar. Clark ve Piggott, Prehistoric
Societies, s. 89'da yukar paleolitik sanatta bitki motiflerinin kt oluuna da-
yanarak, sihirci sanatlarn erkek olabileceklerini ima ederler.
no Birok yazar, bu almada nerilen "art zaman" kavramn kullanmadan, yu-
kar paleolitik avc takmlarnn zamandan tutum salayc aralara ve yn-
temlere sahip olduklarn, bo zaman bulabildiklerini yazar. rnein Clark ve
Piggott, Prehistoric Societies, s. 89'da, Gravettiyan maara sanatnda, bu sanatn
yaratclarnn kendilerine bo zaman salayan bir avc yaamnn iaretini g-
rrler. Oakley, "Skill as a Human Possession", s. 34'de avm bol olduu yukar
paleolitikte her grubun "bol zamana" sahip olduunu yazar, tbn Haldun ise,
Mukaddime, cilt II, s. 453'de, ok sonraki ve retimin balad bir ala ilgili
olmakla birlikte, toplumda bireylerin geimleri iin gerekenden fazla kazanl-
dnda, artan zaman ve emeklerini bilim, fen ve zanaatlar renmede kulla-
nacaklarn syleyerek, "art zaman" kavramna ok yaklat gibi, art zamann
yarataca olanaklara da deinmi olur. Sahlins, Stone Age Economics, s. ll'de
yaplan alan almalarna dayanarak, ada ilkel avc topluluklarnn yiyecek
salamadaki baarlarndan dolay, sanlann tersine bol bo zamana sahip ol-
duklarn, zamanlarnn yansnda ne yapacaklarn bilmez grndklerini yazar.
Childe, Tarihte Nele'r Oldu, s. 70'de birok mutlu rastlantlarn bir araya gelmesi-
nin Magdaleniyan topluluklara, az bir almayla yaamlarn parlak bir tinsel
kltrle sslemelerine yetecek bol yiyecek ve yeterli bo zaman saladn sy-
ler. Leakey ve Lewin, Origins, s. 144'de on bin yl ncesinin yay ve mzrak kul-
laaan avc topluluklarnn bol bo zamanlar olduu grndedirler.
71
toplumsal ve kltrel gelimeler, bir yandan yar zaman uzman sihir-
ci sanatlarn, belki de saaltclarn ve ara yapclarnn yetitiril-
mesi (iblm, farkllama, uzmanlama), bir yandan da topluluun
tm yelerinin katld elencelerin, trenlerin dzenlenmesi (duy-
gu ve dnce alannda trdeliin salanmas) yolunda ilerlemitir.
Bunlar ekonomik ve toplumsal yaplarn farkllamas ve bir kltrel,
dnsel yapnn gelitirilmesi yolunda atlm admlardr.
ok sayda kimsenin iri hayvanlar avlamak zere katld b-
yk takm av ya da birok takmlarn katlmasn gerektiren srek
av, tekil avlanmaktan farkl olarak, egdm ve belki de belli bir di-
siplini gerektirmitir.
111
Bu egdm ve disiplinin nasl salandn
bilmiyoruz. Deneyimli yal yelerce, atak gen nderlerce ya da tm
yelerin uyduu geleneklerce salanm olabilir. Bu konudaki yorum-
lar g'enellikle, toplumsal yapnn demokratik, eitliki olduu gr-
ne sahip olan ve byle olmasn isteyen yazarlarla, toplumsal yapnn
doas gerei hiyerarik, eitsizliki olduunu ve byle olmasnn da
en uygun yol olduunu dnen yazarlara gre deimektedir. Birin-
cilerin yorumu, ilkel topluluklarda (kendi kafalarndaki gibi) demok-
ratik, eitliki etik deerlerin de bulunduu (bilinli, bilinsiz) varsa-
ymnn risklerini tamaktadr. kincilerin yorumu, greli baz toplum-
sal kurumlarn mutlak ve evrensel olduu yanlgsn tayabilmekte-
dir. Somut belirtilirse, birinciler g geim koullarnn dayatabilecei
kaba gce pirim veren rgtlenme biimlerini hesaba almama, ikinci-
ler yerlemeyle ve mlkiyetin kyla doacak kurumlar, bunlarn
bulunmad dnemlerden balatma eilimi gsterirler.
Ortak avlanmann bir avc topluluunun av takmn aan grup-
larn oluturulmasn gerektirdii durumlarda, avc topluluklar arasn-
daki ekonomik ibirlii toplumsal alanda bir baka ibirliine yol a-
m olabilir.
112
Bir nceki dnemin avc ve toplayc takmlarnda n-
fus azlna kar bavurulmu olunabileceini dndmz kadn
karmaya (bu, ekonomik ibirliini paralayabilecei iin) bu dnem-
de greneksel bir biim verilmi olabilir. Bylece dtan evlenme za-
manla kurumlam olabilir. Dtan evlenme avc. topluluk iindeki cin-
sel rekabeti ve srtmeleri nleyerek topluluun birliini pekitirir-
in Childe, Tarihte Neler Oldu, s. 62'de Gravettiyanlar'm iri sr hayvan avlamalar-
nn doal aileyi aan bir ibirliini gerektirdiini ancak bu yolda nasl rgtlen-
diklerini bilmediimizi syler.
112 rnein McNeill, A World History, s. 8'de, ilkel yaamn zelliklerinden birinin,
takmlarn bir ykmdan kurtuluu kutlamak ya da sra d ileri yapmak iin
biraraya gelilerinin dzenli trenlere yol amas olduunu syleyip, bu olanak
ile takmlar arasnda mal deiimi, evlilik gibi ilikilerin kurulabildiini belirtir.
7 2
ken, gelin gvey alverii de topluluklararas ekonomik ibirliini pe-
kitirecek, bu ibirliinin srekliliini salayacak kanallar oluturmu
olacaktr.
113
Bu grenein kurumlamasyla avc "topluluklar" kanda
birliklere, "klanlar"a dnecektir.
114
Gelinlerini dardan alan klan-
lar doal olarak "baba soy zinciri"ni izleyen klanlar olacaktr.
1
!
15
Bu
gelimelerin nasl bir yol izlediini ve ne zaman gerekletiini bilmi-
yoruz; bildiimiz tm gstergelerin kanda birlikler olan klanlarn
topraa yerlemeden nce olumu olduunu gstermesidir.
116
Toplu-
luklarn klanlar biiminde rgtlenmesine uzman avclk dneminin
sonlarna doru geildiini dnmek birok bakmdan uygun gr-
nyor. Baba soy zincirli klanlara geilmesiyle erkeklerin statlerinin
biraz daha ykselecei ak.
Yukar paleolitik uzman avc topluluklar aras ilikiler, ekonomik
alanda birka topluluk arasnda avda ibirlii ilikileri olmal. Top-
lumsal alanda belki buna, dnemin sonlarna doru, gelin alp vermey-
le akrabalk ilikileri de katlm olabilir. Bu ilikiler avc toplulukla-
rn ortak bir iletiim sistemi (dil) kullanmalarna,
117
ve kamp ateinin
banda ortak tren ve elenceler grenekletirmelerine yol am ola-
bilir.
118
Ayn hayvanlar avlam, ayn bitkileri toplam olacaklarn-
Leakey ve Lewin, Origins, s. 162'de hemen tm avc ve toplayc topluluklarda
fcur tabusu [topluluk iinden evlenme yasa 1 bulunduunu, erkein gelinini
dardan almak zorunda olduunu, devlenmenin komu gruplarla iliki kurma
alannda son derece elverili bir olanak saladn aklarlar.
Morgan, Ancient Society'nin "nsz"nde (s. 6'da), klan ve kabile rgtleniinin
yabanllk ann ikinci yansnda ortaya kp tm barbarlk a boyunca g-
rldn yazmaktadr. Gnaltay ise,Yakn ark, cilt II, s. 50'de Magdalenyan-
lar'n bir tr klan rgtne tabi olduklar, ilerinden birinin hem babu hem
aman olduu tahmininde bulunur.
ada ilkel avc topluluklarnn byk ounluunun baba soy zincirli oluu
(bak. Thomson, Studies in Ancient Greek Society, cilt II, s. 43) bu gr des-
tekler.
rnein, ksa bir neolitik dnemden sonra uygar toplumun merkezi devletinin
yerel ynetim birimleri durumuna sokulan Eski Msr'n nomelerinin klan
toplumunun gstergesi olan totem hayvanlarn simgeleri olarak koruduklarn
gryoruz. Buradan giderek olacak Afet nan, Eski Msr Tarihi ve Medeniyeti,
Ankara, 1956, Trk Tarih Kurumu Yaynlan, s. 52'de paleolitik dnemde Msr
halknn totemli klanlar biiminde yaadklarn yazar.
Sommerfelt, "Speech and Language", s. 101'de aralann gelimesi ve grafik
sanatnn bulunmasyla ge paleolitikte insan iletiiminde nemli gelimeler ol-
duunu dnenlerin bulunduunu yazar.
Coon, The History of Man, s. 119'da, yukan paleolitikte, yiyecein bol olduu
mevsimlerde, takmlarn biraraya gelip lenler, trenler, yanmalar ve elen-
celer dzenlemi olabileceklerini syler.
n
dan, aralarnda sistemli ekonomik deiim ilikilerinden sz edilemez.
Ancak, bu yolda geliecek ilikilerin tohumlarnn atld sylenebilir.
yle ki, gelin alp verme ileride klanlar arasnda armaan deiimi
greneini getirecektir. Kukusuz deiimin rgtlendirilmedii bir
ekonomide bu armaanlar ilkin ortak deer ltleri olan her klanda
bulunabilen eyler olmak yerine, birbirlerinde bulunmayan eyler ola-
caktr. Bu grenek de klanlarda birbirlerinde bulunmayan eyler elde
etme (ekonomik uzmanlama ve klanlar aras iblm) ynnde
bir eilim yaratacaktr. Ancak bu eilimin, uzman avclk dneminde,
gereksinim mallarndan ok lks mallar diyebileceimiz, kendilerine si-
nirsel, trensel deerler yklenen mallarda kalm olduu yolunda ip-
ular var elimizde.
119
Uzman avclk dneminde avc topluluklar aras alveriin bir bi-
imi de, zellikle ara yapan aralarn ortaya kmasyla, baz ta ara-
larn, ocaklarnn ya da yapldklar yerlerin ok uzandaki yerlerde
bile "satlm" olmasdr
120
Avc topluluklar iinde byle bir uzman-
lamann kmas iin, nce bir topluluk iinde byle bir uzmanlama
km olmal ki o kimselerin yaptklar aralar teki topluluklarm in-
sanlarnn yaptklarndan etkili olup alnabilsin. Bylece ara yapmn-
da uzmanlk, bu gelenein balad topluluklarda ya da uygun ta
ocaklarna yakn topluluklarda ortaya ktktan sonra, d talep o top-
luluun gittike ok sayda yesinin bu ite uzmanlamasna yol a-
m, sonuta bir topluluk teki topluluklara gre ara yapmnda uz-
manlam olabilir. Ancak srecin bu ikinci dneminde bir topluluun
ara yapmnda uzmanlamas, teki topluluklarda ara yapm uzman-
larnn yetimesini engelleyecektir. Ayrca topluluklar arasndaki by-
le bir alveri, aralar (belki de ara yaplan sert talar) verilip yiye-
cek alnd tek boyutlu olan ve baka alverilere yol amayan bir
alveri olacaktr. amza dek sren "gezici zanaat" olgusunun
gemii, topluluklar arasnda bu tr tek ynl bir uzmanlamaya da-
yanm olabilir. Bu uzmanlama bu ite uzmanlaan birka topluluun
zel bir yapya sahip olmas dnda (ve aralarn birrneklemesi ve
ara teknolojisinin yaylmas dnda) topluluklarm ekonomik, toplum-
sal, kltrel yaplarnda byk bir deiiklik yaratm grnmez. n-
k blgesel, kk apl, dzensiz ve (bu ta aralar alanlar bir yan-
dan da kendi aralarn yapmay srdreceklerinden) tam bir ibl-
H9 Bak. Chde, Tarihte Neler Oldu, s. 63<
2
0 Childe, Tarihte Neler Oldu, s. 63'de Don Irma kysndaki Gagarino'da bulu-
nan baz akmaktalannm rman 120 km. kadar uzandaki bir baka kamp
yeri olan Kostienki'den getirilmi olabileceini syleyerek, topluluklar aras bu
tr bir alveriin ve uzmanlamann gelimi olabileceini anlatmak ister.
7 4 v

mne yol amayan uzmanlamadr. Ama ilk tarmsal ve uygar toplu-
luklarn kyla ileride byk nem kazanacaktr.
Uzman avc topluluklarnn ekonomik ve toplumsal yaplarn gr-
dkten sonra dnsel yaplarna geebiliriz. Bu dnemde (Homo
sapiens sapiens'in beyin byklnn gnmzn insan dzeyin-
de gelimi olduuna baklarak)
121
konumann balad kabul edi-
lir. Sinyalleme ve iaretleme dilleri, nemleri gittike azalarak sr-
m olsa da, konuma gittike nemini artrarak gelimi olmal. Ko-
numann bireyin ve topluluun deneyimlerinin teki bireylere ve ku-
aklara geirilmesinde, bilgi birikiminde, dncenin ve tinsel yaa-
mn gelimesinde oynad, herkese bilinen ve kabul edilen rolleri ze-
rinde durmak gerekmez. Konumann ayrca takm ii ve topluluklar
aras srtmeleri de azaltt kukusuz. Ancak gene konumann (yan-
l anlama dosta olmayan duygular da vurma vb. nedenlerle) baz
yeni srtmelere yol aaca da unutulmamal. Hatta, bir iletiim
sistemi, bir ya da ortak avda ibirlii yapan birka avc topluluuyla
snrl olaca, teki topluluklarn kendi ayr iletiim sistemleri bulu-
naca iin,
122
dil fark (eski beden boyas dme vb. ayrc iaretler
yerine ya da onlar yan sra) farkllk bilincini gelitiren, avc toplu-
luklar arasnda dosta olmayan ilikilerin srmesine katkda bulunan
bir e olmu olabilir.
Konumann ekonomik alandaki etkisi, ibirliini gelitirmesi, or-
tak avda daha etkin bir egdm salamas, renme srecini ksalt-
mas, dolaysyla almann verimliliini artrmasdr. Toplumsal alan-
daki etkisi, duygu ve dnce birliini salamas, bylece ekonomik ve
toplumsal farkllamalarn yava yava grnmeye balad bir d-
nemde, bunlarn yol aabilecei toplumsal blnme eilimlerine kar,
toplumsal birlii pekitirme yolunda bir ilev grmesidir.
Ama konuma asl nemli etkisini dnsel alanda yapm olma-
h. lkel srnn avc ve toplayc takmn dnce balanglarna sis-
temsiz, geliigzel dnme giriimlerine karlk, konumann geli-
mesi uzman avc topluluklarda bir dnsel yapnn ortaya kmasna
yol am olmal.
123
Dnsel yap bir topluluun tme yakm yeleri-
121 McNall Burns, Western Civilizations, cilt I, s. 8de ilk Homo sapiens sapiens kl-
trne sahip olan Kromanyon nsam'nn beyninin gnmz insannn beynine
eite yakn byklkte olduunu sylerken uzmanlarn bu konuda zerinde bir-
letikleri bir gr aktarmaktadr.
122 Avustralya ilkel avc topluluklarnn be yz kadar kabilesinin her birinin ayr
bir dili ya da lehesi oluuna baklarak (bak. n. 174) byle bir sonuca varlmak-
tadr.
1
-23 Ccmforth, Bilgi Teorisi, s. 19'da konumann toplumsal etkinliklerden doduu-
75
nin ayn biimde dnme alkanlklarna sahip olmas ve bunun hem
rn hem de temeli olan ayn dnceleri benimsemi bulunmas
olarak tanmlanabilir. Tarihsel uzman avc topluluklarn ne konuma-
larn ne de dnmelerini dolaysz olarak saptamaya olanamz yok.
Ama dnlerinin somuta gemi rnlerini gnmze kadar kala-
bilen maara ve kaya resimlerinde, kk heykelciklerinde ve gm-
lerinde dolaysz olarak grebiliyoruz. Yukar paleolitik sanat olarak
anlan resimler ve heykelcikler, uzman avc topluluklarnn estetik
deerlerinden ok dncelerini yanstan kalntlardr.
- Yukar paleolitiin maara ve gravrlerinin byk ounluunun
konusu hayvanlardr.
124
Bu resimlerde insanlarn bulunmamas ya da
pek az grnmesi^insana, toplulua deil, doaya ynelik, ya da do-
ann etkisi altnda olan bir yaayn ve dnn iaretidir.
126
G-
ne yldz gibi doa glerinin ve nesnelerinin hemen hemen hi g-
rnmemesi, bitkilerin pek az grlmesi ise,
127
onlarn genel olarak
dnyadan ok hayvanlar dnyasyla ilgili olduklarn gsterir.
128
Biraz
nu, bireyler arasnda bir iletiim esi olarak gelitiini, duyumlarla farkna
vardmz eylere bir soyutlama ve genelleme olana kazandrdn, dnce
sreleri ile konumann birbirinden ayrlamayacan yazarken, dnsel yap-
nn konuma balamadan geliemeyeceini anlatyor gibidir.
124 Meek, "Primitive Monotheism and the Religion of Moses", s. ?3'de ilkel insann
ilk nce bir btn olarak evrenin deil, fakat yaayp hareket ettii yakn ev-
resi iinde elinin altnda bulunan eylerin bilincine erdiini syler. Uzman avc
insann yakn evresinde ve elinin altnda bulunan eyler ise hayvanlardr.
Onun bilincine yansyanlar da doal olarak bunlar olacaktr. Gerekten, Forde-
Johnston, History from the Earth, s. 76'da belirtildii gibi, yukar paleolitik
resimin ba konusu genellikle sr halinde gsterilen bizonlar ve atlardr.
Yurdumuzda, Kars'n Kazman ilesinin amulu ky yaknndaki bir maa-
rada bulunan, Avrupa'nn ve Sibirya'nn uzman avc topluluklar dzeyinde bir
topluluun kalntlarnda da, ana panoda yze yakn ekil iinde geyikler, da
keileri, insanlar, camuslar, boalar, atlar, eekler, kk panoda ok atan bir
insan resmi grlmektedir., (Fazla bilgi iin bak. Haim Karpuz, "amulu'da
Yontma Ta a Kaya Resimleri", Bilim ve Teknik, say: 112, s. 2.
125 vVells, Postgate ve Wells, The Outline of History, s. 77.
126 Marx ve Engels, Alman deolojisi, s. 40'da balangta bilincin insanlar karsn-
da gl, yenilgiye uratlamayan doann bilinci olduunu yazarlar. (Daha
sonra "doa dinleri"nin bu tr bir bilinten doduunu sylerlerken sihir-din
ayrm yapmaz grnrler.)
127 Clark ve Piggott, Prehistoric Societies, s. 89.
128 Mannheim, Essays on Sociology of Knowledge, 163. sayfadaki dipnotunda insa-
nn "yaamsal nem tayan oda"nn eitli alarda eitli etkinlik alanlar-
na kaydm ve her tarihsel dnemde insann gerei en duru biimde en yo-
un yaad alan ile balantl olarak anlad yolundaki grnden, ilkel
topluluklarn dnlerinin aratrlmasnda da yararlanlabilir. VVells, Post-
gate ve VVells, The Outline of History, s. 76'da yukar paleolitik avc topluluk-
7 6
daha yakndan baklrsa hayvanlarla bu kadar fazla ilgilenmelerinin
nedeni ortaya kar. Resimleri yaplan hayvanlarn bazlarnn zeri-
ne oklarn izilmi olmas,
129
hayvanlarla ilgilenmelerinin asl nedeni-
nin geim sorunu olduunu ortaya koymaktadr. izilen hayvanlarn
genellikle geimlerinin ve yaamlarnn bal olduu trler oluu da
yle.
130
Yukar paleolitik resimleri yorumlayan bilim adamlarnn b-
yk ounluu, bunlarn sanat iin deil, geim iin izildiklerini ka-
bul etmektedirler.
131
Yukar paleolitik maara resimleri arasnda, hay-
van resimleri yannda seyrek de olsa, balarna boynuz, maske takm,
hayvan ba koymu, zerlerine ba ve ayaklar braklm hayvan
postu giymi biimde klk deitirmi insanlar da grlmektedir. Bu
ekiller av oaltmak iin yaplan sihir trenlerini yneten sihirciler
olarak yorumlanrlar.
132
Bunlar genellikle erkeklere benzemekle birlik-
te La Madeilene'de hayvan bal bir kadn resmi de vardr.
133
lan iin "yaamlarnn nemli bir blmn hayvanlar gzlemekle geirmi
olmallar" der, buna karlk (s. 100'de) resimlerinde gne, ay, yldz vb. nin
bulunmayndan onlarn doann bu kesimine dikkat etmedikleri sonucuna
varrlar.
129 Clark ve Piggott, Prehistoric Societies, s. 93'de, bu uygulamaya rnek olarak,
Lascaux'da bir atn brne izilmi alt ok ile bir bizon zerindeki yedi ok
iaretinden, Niaux resimlerinde grlen yara iaretlerinden ve kan damlas
ekillerinden sz ederler.
130 Wells, Postgate ve Wells, The Outline of History, s. 77'de, resimlerin nceleri
ocuk resimlerine benzedii ve en ok (avladklar hayvanlar olanl yabanl at
ve bizon resimleri izildii yazldr.
131 rnein L.S.B. Leakey, nsann Atalar, s. 129-131'de karanlk maaralarn de-
rinliklerine izilen resimlerin seyredilmek iin deil avn baarsyla ilgili si-
nirsel amalarla yapldn, ada ilkellerden salad kantlarla ne srer;
birok yazar bu yoruma katlr. McNeill, A VVorld History, s. 10'da maara re-
simlerinde insan-hayvan ilikilerinin baz mitoslarla dile getirilmi olabilece-
ini syler. Clark ve Piggott ise, Prehistoric Societies, s. 91-92'de maara sa-
natnn yalnzca yiyecek salama abalarna destek olduunu dnmenin
doru olmayacan, ekonomik gereksinimler yan sra estetik ya da psiko-
lojik gereksinimlere de hizmet etmi olabileceini ne srerler.
132 G.H. Luquet, "Prehistoric Mythology", New Larousse Encyclopedia of Mythology,
der., Felix Guirand, s. 2'de Trois-Freres maarasndaki sakall, boa kulakl,
geyik boynuzlu, at kuyruklu eklin, Dordogne'daki bir denee oyulmu ya-
banl da keisi bal kiinin, Magdalenyanlar'm insan ve hayvan zellik-
lerini birletiren, bazlar dansediyormu gibi izilmi ekillerinin av sihiri ya-
pan sihirciler olabileceklerini, ada ilkellerin benzeri uygulamalarna daya-
narak syler.
133 Luquet, "Prehistoric Mythology", s, 2. Luquet, bu resimin bir sihirciyi gster-
diini kabul edersek, sihirciliin hi deilse yalnzca erkeklerin ayrcal ol-
mad sonucuna varrz der. Ancak av ile erkeklerin uratklarn kabul
edersek, av sihirini de onlarn stlendiini kabul etmemiz gerekir.
, T
"Maaralara izilen resimlerin geimlerine ne yarar olabilir ki?"
sorusunun yantma gelince, yaplan yorumlar onlarn bu resimleri yap-
makla hayvanlarn oalacan, avm baarsnn artacam dndk-
leri yolundadr.
134
Bu resimlerin hayvanlarn oalmasna hi bir etkisi
olmamsa da, avlanm hayvanlarn saysnn artmasnda biraz etki-
li olduklar kabul edilir.
1
* Ava kmadan nce bu resimlerin nnde
yaplan trenler, ya da maara dnda, avn, resimlerle deil, hareket-
lerle canlandrlarak yapld sanlan trenler,
136
ava kanlar fizyo-
lojik ve psikolojik olarak ava hazrlama ilevi grmtr.
137
Bu tr t-
renler sloganlar syleyerek bilendikten sonra harekete geen amzn
kitle eylemcileri gibi, bireysel korku duygusunu savan, bireyde toplu-
luun gcnn bilincini uyandran, baarya ulalaca yolunda bir
inanc ve bu inancn yol atgi azmi yaratan av hazrlklar olmallar.
Ksacas, ou yazar bu resimlerin av siniri ile ilgili olduklarn kabul
etmektedir. Resimlere yansyan av sinirinin ve teki sihirsel gr-
nmlerin ayrntlarna, ilkel topluluun dn biimi olan sihirsel d-
n incelenirken ileride deinilecek.
Resimlerin iziliindeki ustalk, bu resimleri izenlerin ava yalnz-
ca sihirleriyle katlan tam zaman, hi deilse yar zaman uzmanlar
olduklar yolunda grlerin ne srlmesine yol amtr.
138
Dahas
bu resimlerin yaplabilmesi iin uzun bir raklk dneminin gemesi
gerektii ve bu raklk eitiminin "okullarda" rgtlendirildii yo-
lunda arkeolojik ipularnn bulunduu ne srlmektedir.
139
Sihirc
sanatln uzmanlarca yaplp yaplmad ekonomik ve toplumsal
1
3 4
Forde-Johnston, History from the Earth, s. 77.
1 3
5 Childe, Tarihte Neler Oldu, s. 74'de sihirsel resimlerin ve trenlerin dayan-
ma duygusunu artrma, avcya gven duygusu verme, avlanacak hayvann
davranlarn tantarak avcnn etkinliini artrma gibi yararlarnn olduu-
nu yazar. Coon'un benzeri dnceleri iin bak. n. 213.
136 Bu yolda en salam ipular, hayvan resimleri zerindeki karg izleriyle, Mon-
tespan maarasnda balktan yaplm bir ay modeline otuzu akn kargnn
saplanm oluudur (bak. Clark ve Piggott, Prehistoric Societies, s. 93).
137 Thomson, Studies in Ancient Greek Society, cilt I, s. 38.
138 Bak. n. 102.
139 Childe, Tarihte Neler Oldu, s. 65.
S.H. Hooke, "Recording and Writing", Singer, Halmyard ve Hail, A History of
Technology, cilt I, s. 774'de baz ge [yukar) paleolitik resimlerin formel ei-
timle aktarlan uzun bir gelenein rn olabileceklerini syleyerek bu konu-
da Childe'a katldktan sonra, bu resimlerin sihirsel yorumlandklarn ama
(verdii rneklerle) bazen olaylarn kayd olabileceklerini syleyip, yukan
paleolitik sanatnn ayrca gnmze kadar kalamayacak nesneler zerin-
de mesajlar iletmi olabileceini ne srerek, yaznn kkenini bu dneme da-
yandran sra d bir yorumda bulunur.
78
yapyla ilikili bir sorundur, ama eer gerekten uzmanlk ii olmu-
sa, bunun dnsel yapnn oluturulmasmdaki olas etkileri gz n-
ne alnmaldr.
Yukar paleolitiin bir baka rn heykelciklerdir. Bunlarn bir
blm talardan, fildiinden yontulmu, balktan yaplm ve belki
aa paralarmdan oyulmu kk hayvan heykelcikleridir. Bunlar
maara resimleri yorumu iine sokulabilirler. Heykelciklerin bir baka
blm arkeolojide "vensler" adyla anlan, cinsel zellikleri abartl-
m, kimileri hamile kadn heykelcikleridir. Bunlar da bilim adamla-
rnn ou tarafndan "bereket klt", "dourganlk klt" "verimli-
lik klt" iareti olarak yorumlanrlar. Bu yorumlar yerinde olmakla
birlikte, bu dnemin "sinirsel" dn biimine uygun bir deyile
"dourganlk sihiri"nin aralar olarak nitelendirilmeleri daha uygun
olur.
140
Baz yazarlar bu kadn heykelciklerinin ileride ortaya kacak
anatanralarm prototipleri (nrnekleri) olduklar grndedirler ki
dorudur. Ancak buradan giderek bunlar, ilkel toplulukta kadnn er-
kekten daha stn bir statye sahip oluunun, ilkel topluluklarn ana
soy zincirli olularnn, hatta kadnlarca ynetildiklerinin (anaerkil
olularnn) belgeleri olarak ne srmek, nyarglarn deilse bile, kaba
ve tek boyutlu bir genetik dn alkanlnn rndr.
141
Kad-
nn toplumsal konumunun, yalnzca bu heykelciklere gre deil, o top-
luluun tm olarak yaam biimine, zellikle de geim biimine bak-
larak aratrlmas gerekir. Geim etkinliklerinde toplaycl stle-
nen kadnlar arasmda ne bir ibirlii ne bir iblm bulunmadn-
dan, toplama etkinliklerini egdmleyecek, ynetecek bir matriarka
gereksinim yoktur. Topluluk iinde erkein avc kadnn toplayc ol-
mas biiminde yrtlen iblmnn yneticiliini bir kadnn yap-
mas da gerekli deildir. Hele erkekler arasnda ibirlii ile yrtlen
av etkinliklerini dardan bir kadnn ynetmesi hi sz konusu ola-
Childe, Tarihte Neler Oldu, s. 64'de Zamiatnin'in "vensler"in reme sreci-
ni taklit eden ve bylece sihir yoluyla remeyi salayaca sanlan kukla oyun-
larnda kullanlm olabileceklerini ne sren yorumunu aktarr. Thomson,
Studies in Ancient Greek Societj^ cilt I, s. 242 ve 243'de Miss Earthy'nin Gney
Afrika'nn ilkel topluluklarndan Valergeler'in kzlarnn erginleme (initiation)
trenlerinde, gelecekte bebek sahibi olma amacyla, tahta bebeklerle yaptk-
lar gsterilere tank oluunu aktararak, "vensler"in ocuk sahibi olma ama-
cna ynelik tlsm nesneleri olabileceini syler.
Gordon Childe, Social Evolution, s. 65'de "vensler"in baz yazarlarn ne sr-
dkleri gibi, ataerkillikten nce bir anaerkil dzenin varlnn kant olarak
ileri srlemeyeceklerini, Kendini Yaratan nsan, s. 69'da bu kadn heykelcik-
lerinin verimlilik klt ile ilgili olduklarn syler. Bu konuda ayrca bak. II.
Blm, n . 18. ' . - .
maz. Tersine av rgtleyip, egdm salayp avn nderliini yapa-
nn topluluun nderliini de yapmas olasl vardr. Yaam biimi-
nin en nemli alanlarndan biri olan savunmada, kadnlar arada sra-
da erkekleri bu ite desteklemi olsalar bile, i daha ok erkeklere d-
er; savunmay erkekler rgtleyip ynetirler. Ancak reme alannda
gerek geim gerek yaam biimiyle ilikisi nedeniyle nfus darboa-
zndan dolay kadmm nemi ve deeri artm grnr ki bunun kan-
t "vensler"dir. , .
"Vensler" yukar paleolitik uzman avc topluluklarnn yaam ve
geim biimleri iine oturtularak yorumlanrsa, onlarn, bir art besin
salayabilmi olmalarna karn, avm tehlikelerinden ve souk iklim
koullarndan dolay alamayan nfus darboaz yznden reme so-
runu ile ilgili olduklarn sylemek gereklie daha yakn olur.
142
Avc
takmlar "vensler"in yardmyla sihirsel yollarla daha ok doumun
olacan dnm olmallar. Bylece yukar paleolitiin iki "sanat"
alanndan birinin (daha retim balamad iin "retimle ilgiliydi"
denemeyeceinden) geim, tekinin yaamn yeniden retilmesiyle,
reme sorunuyla ilgili olduu sylenebilir. Emek ktl ekilen ve ge-
imin ortak emekle saland bir toplulukta, bu ikincisi de gene ge-
im sorunuyla dolaysz ilikilidir.
Uzman avc topluluklarnn dnsel yaplarn yanstan bir ba-
ka maddi kalnt gmleridir. Trensel gmnn Homo sapiens
neanderthalensis dneminde grlmeye baland ve mezarlara ko-
nan et, silah gibi nesnelerin, lmden sonra bu dnyadaki yaama
benzer bir yaam dncesine sahip olduklarn gsterdii daha nce
belirtilmiti. Bu grenek ve onunla birlikte bu dnce yukar paleoli-
tiin Homo sapiens sapiens takmlarna da gemi. Onlarn mezar ka-
lntlarnda da benzeri nesnelerle karlayoruz. Dahas lnn, ze-
rine Neanderthal nsan'nnki gibi krmz toprak boya konarak g-
mlm olmas, ilkel topluluklarn dnsel yapsm incelerken gre-
ceimiz takliti, benzetmeci, sihirsel dnn bir belirtisidir. Bu g-
renei ruhun varlna inancn iareti olarak yorumlayanlar, ileride
ayrntlaryla deinilecek olan budnyac sihirsel dn ile, daha
sonra tarmsal ve smf l topluluklarda ortaya kacak olan tednya-
c dinsel dn ayrmlamasn yapmamann drd yanlgnn
kurbandrlar. Yukar paleolitik mezarlarda kadm erkek tm llerin
Clark ve Piggott, Prehistoric Societies, s. 82'de Gravettiyan topluluklarca ya-
plan tm heykelciklerin kadm heykelcikleri olduunu, nan, Eski Msr Tarihi
ve Medeniyeti, s. 36'da "vensler" ile Msr'n yukar paleolitik kltrlerinde
de karlaldn, Hawkes, The Atlas of Early Man, s. 32'de bunlarn analk ve
dourganlk duygusunu dile getiren ilk dinsel simgeler olduunu yazarlar.
80
zerlerinde grlen "ss" eyalarnn da ssten ok sihirsel eyalar
(tlsmlar) olduklar ne srlmektedir.
143
Ksacas, yukar paleolitiin
uzman avc takmlarnn maddi kalntlar, onlarn dnsel yaplar-
nn "sihirsel" olduunu gstermektedir.
zetle, yukar paleolitiin uzman avc topluluklarnn ekonomileri
"asalak ekonomi"dir. Geim biimleri "uzman avclk"tr. Uzman av-
clk, uzman avc erkekler arasnda ibirliini, savunma ve avclkla
uraan erkeklerle toplayclk ve ev ekonomisi ileriyle uraan ka-
dnlar arasnda iblmn gelitirmitir. Ayrca art besinin salad-
olanaklarla uzman avc ekonomisi iinde, zanaatlk, saaltclk,
sirci sanatlk alanlarnda iblmnn tohumlarn tamaktadr.
Ancak alma alanndaki bu farkllama balanglarna karn, yi-
yecek blme alanmdaki eitliki paylam, bu farkllamalarn geli-
mesine, kurumsallamasna olanak vermemektedir. Avc topluluklar
aras bir ekonomik ibirlii balamsa da, bu snrl bir ibirliidir.
Baz topluluklarn ta ocaklnda, ta ara yapmnda uzmanlama-
larna karn, topluluklar arasnda gerek ve ok ynl bir uzmanla-
ma yoktur.
Art besin retme olanaklaryla ve bunun salad ekonomik et-
kinlikler dnda kullanlabilen art zaman olanaklaryla, ekonomik
yapyla toplumsal yapnn akrcasna zdeliinden uzaklalmakta-
dr. Takm yeleri geim etkinlikleri dnda ekonomik olmayan top-
lumsal etkinliklerle geirebilecekleri bir zamana sahip olmulardr. Ar-
t besin ve art zaman, hem sihirci sanat gibi uzmanlarn yetitiril-
mesi yoluyla, hem de ortak trenler ve elenceler yoluyla, bir kltrel
yap oluturmaktadr. Dnsel yapnn olumas da bu kltrel yap-
nn bir boyutudur. Toplumsal yapda erkeklerin, yallarn, saaltc,
sihirci sanat gibi kimselerin, kadnlara, genlere ve takmn sradan
yelerine kar statleri ykselmekte ve saygnlklar artmaktadr.
144
*3 Childe, Tarihte Neler Oldu, s. 67'de yukar paleolitik topluluklarda toplanp,
delinip, ipe dizilip taklan kabuklu hayvan kabuklarnn ve hayvan dilerinin
yalnzca kiisel ss deil ayn zamanda tlsm nesneleri olarak kullanldklar-
n syler.
144 Parkinson, Siyasal Dncenin Evrimi, s. 17'de cinsler aras farkllama yan
sra yetikinler ve genler farkllamasnn ortaya kacandan, ocuun bo-
yun eme alkanln edinene dek eitileceinden, bydkten sonra da bu
alkanlkla daha yal ve yetenekli kimselere boyun emeye eilimli olaca-
ndan, bylece grupta yetkenin yallara verilmi olacandan sz eder. Da-
ha sonraki dnemlerde yallarn sahip olduunu grdmz yetkeler byle
aklanabilirse de, bu yoldaki gelimeler, toplumda genlie prim veren avclk
dneminde deil, deneyime, bilgiye prim veren obanlk ve iftilik dneminde
ortaya km olsa gerek.
81
Ama bu stat farkllamas hi bir zaman smf farklarna yol aacak
nitelikte ve apta deildir ve bu apa varmasnn nesnel ve znel koul-
lar yoktur.
Byk takm av, srek av, egdm, hatta disiplini gerektirece-
i iin, avc topluluk iinde hatta avc topluluklar arasnda toplu av
rgtleyip yneten nderleri yaratm olabilir.
145
Ama nderlerin bu
grevi ocuklarna geirerek kaltsallatrmalar yle dursun, srekli
olarak bile ellerinde tutamadklarn (ada ilkellerin rgtlenileri-
ne bakarak)
146
syleyebiliriz. Byle olunca, nderliin farkllamasn-
dan, kurumsallamasndan, dolaysyla da ekonomik, toplumsal yap-
dan farkllam bir ynetimsel yapdan, siyasal yapdan sz edeme-
yiz.
147
Yukar paleolitik uzman avc topluluklar arasnda ekonomik top-
lumsal dnsel yaplarn birbirleri zerindeki etkileri ne ynde ol-
mutur? Hereyden nce, kendi ilerinde ve birbirlerine kar farkl-
lamaya baladklar iin bu yaplarn ilkel sr, hatta avclk ve topla-
yclk takmlarndaki iice, birbirleriyle uyumlu, birbirlerini pekitiren
dolaysyla duraan bir yaam biimine yol amadklar anlalyor.
143
Yukar paleolitiin uzman avc topluluklar maddi ve tinsel alanda il-
kel srnn ve avc. ve toplayc takmn milyonlarca ylda gerekle-
tirdiklerinden kat kat fazlas gelimeyi yirmi otuz bin yl iinde ger-
ekletirebilmilerdir. Ancak bu baarlar, daha nce de belirtildii gi-
bi,olaanst evresel koullarn ve bu koullarda zellemenin r-
nyd. Buzul ann sona ermesiyle, srlerin ekilmesiyle (hatta
ws Coon, The History of Man, s. 28'de avclk dneminde iki ile yirmi ailelik ta-
kmlar biiminde yaayan topluluklarda her avc takmnda genliinin do-
ruundaki becerikli bir adamn nder yapldn, s. 129'da avcln hzl ka-
rar alp hzl harekete gemeyi ve takm almasn gerektirdiini, balln
ve nderliin avclk okulunda gelitiini syleyerek, avc toplumun yapsnn
nder tretecek bir nitelikte olduunu belirtmi olur.
146 rnein Morgan'n inceledii Irokiler'de ef, mr boyu ef olmak zere se-
ilmekle birlikte, topluluk yaptklarn beenmezse onu her zaman yerinden in-
direbiliyordu (bak. Thomson, Studies in Ancient Greek Society, cilt I, s. 90).
1 4
7 Baz yazarlarn ilkel topluluklarda da siyasal yaplarn bulunduunu ileri sr-
dklerini gryoruz. Lienhardt, Social Anthropology, s. 55-56'da Sahlins, Stone
Age Economics, s. 82, 92, 94'de ada ilkellerde; Coon, McNall Burns (bak. n.
101) tarihsel ilkellerde siyasal kurum ve yaplardan sz ederler. Childe ve
Redfield, (bak. Redfield, The Primitive World and Its Transformations, s. 27'de)
tarihsel ilkellerde siyasal kurumlarn ya az ve ilkel olduklarn ya da hi bu-
lunmadklarn sylerler.
! Gerekten, Clark ve Piggott, Prehistoric Societies, s. 65'de "ileri paleolitik kl-
trlerin en belirgin zelliklerinden biri ok daha byk bir dinamizme sahip
olulardr" diyerek bu gerei dile getirmi olurlar.
82
mamut gibi baz hayvan trlerinin yok olmasyla), bu topluluklar de-
ilse bile, kltrleri silinip gitti. "Silinip gitmeselerdi ekonomik, top-
lumsal, dnsel yaplar arasndaki etkileimler onlar hangi noktaya
kadar gtrebilirdi?"
yle anlalyor ki uzman avc topluluklar o yaplaryla asalak
ekonomiden retim ekonomisine (tarma) geemeyeceklerdi. nk
avclkta uzmanlam, zellemilerdi. Uzmanlama bir tr kemikle-
medir, deien koullara gerekli esneklii, uyumu gsteremez. Gerek-
ten de Rusya'nn uzman avclar, evrelerindeki halklarn deil reti-
ci ekonomiye, uygar topluma gemesinden sonra bile retim ekonomi-
sine geememi, ya direnip tarmc ve uygar topluluklarla savap yok
olmular, ya da ok daha sert yaam koullar olan kuzey enlemlerine,
bu topluluklardan uzaklara ekilerek varlklarm amza dek srdr-
mlerdir.
149
te yandan uzman avc topluluklarnn kendi i dinamiklerinin
gelimesiyle smfl topluma dnmeleri de olanakl grnmyor. Bir
para art besin salayabilmilerse de bu art besin birka uzman bes-
lese bile, bir uzmanlar snf yaratacak apta ve kararllkta deildi.
Eitliki toplumsal yaplar da bu artnn az sayda kimsenin elinde
birikmesine, bylece teki topluluklarla geni apl, kurumlam bir
deiime olanak verecek bir yap deildi. Art besinlerin zorla ellerin-
den alnmas da sz konusu deildi. evrelerinde daha etkin silahlara
sahip topluluklar olmadka onlara yenilmeyerek, artlarn vermeye-
ceklerdi. Olduu zaman ise, av silahlarn insanlara evirip, boyun e-
mektense yok olmay yeleyeceklerdi. Gerekten uygar toplum biimi
ilerlerken avc takmlar ou zaman byle yok olmulardr.
Uzman avc topluluklar byle bir yapya sahip olduklar iin, ev-
resel koullar deimemi olsayd bile, dinamik gelime evreleri yap-
larnn gizilglerinin sonuna varp snrllklarna dayannca, dura-
an bir toplum biimini alacaklar, bir ksr dng, belki de bir yozla-
ma sreci iine gireceklerdi. Gerekten, buzul kys koullarnn uz-
man avc kltrleri yok olmusa da, tropiklerin (Avustralya'nn, Afri-
ka'nn) uzman avc topluluklar yok olmamlar fakat, tarmsal reti-
me, uygar toplum aamasna geememiler, toplumsal yaplarnn ke-
miklemesiyle varlklarn amza dek srdrmlerdir.
149 Onlarn uygar toplumlara ancak, 1638'de Ruslar'n Ohotsk'da Pasifik'e ulaa-
na dek giritikleri byk yaylma hareketi sonunda, Sibirya'nn bataklklarn-
da ve ormanlklarnda avc ve toplayc yaamlarn srdrebilmek iin Rus-
lar'a hara olarak krk vermeye balayarak boyun ediklerini gryoruz (bak.
McNeill, A World History, s. 323).
83
Prehistoryaclar, retici ekonomiye (neolitik topluma), yukar
paleolitik an en yksek kltrne sahip olan uzman avclarn de-
il, daha geri topluluklarn (bu, avclkta uzmanlamam? "avc ve
toplayc takmlarn" demektir) getiklerini ortaya koymulardr.
150
Bu gerek uzman avc topluluklarn yaplarndaki snrllklarn da
gereidir. Ksaca, ilkel, eitliki, stelik avclkta uzmanlam, zel-
lemi bir toplumsal yap kendi i dinamiiyle uygar topluma geme
yeteneine sahip deildir. Uzmanlamam ama ilkel ve eitliki avc
ve toplayc takmlar da bu yetenee sahip deillerdi. Dolaysyla, ho-
minidin aatan inmek zorunda kalarak Homo'ya doru evrinmesin-
deki sramada olduu gibi, asalak ekonomiden retici ekonomiye ge-
ite bu yolla insann, ilkellikten uygarla sramasmda da iti, da-
rdan, iklim ve evre deiikliklerinden geldi. Kendilerini bu deiikli-
e uyarlayabilen uzmanlamam avc ve toplayc takmlar retim
ekonomisine getiler, uyarlayamayan uzman avc topluluklar geeme-
diler. lkel topluluklarn ekonomik toplumsal dnsel yaplar arasn-
daki etkileimlerin incelenmesi, ilkel topluluun d doal ve toplumsal
etkiler olmakszn kendi i dinamikleriyle asalak ekonomiden retici
ekonomiye geemeyiinin nedenlerini gzler nne serecektir.
3. lkel Topluluun Ekonomik Yaps
lkel topluluun ekonomisi retim ncesi asalak ekonomidir. Asa-
lak ekonominin ve onunla birlikte bu ekonomiye sahip topluluklarn
birok snrllklar vardr.
151
Bu snrllklar ekonomik yapnn toplum-
1 5 0
Childe, Kendini Yaratan nsan, s. 70.
1 5 1
Clark ve Piggott, Prehistoric Societies, s. 114-130 arasnda, 6. blmde, "Yakn
Gemiin Avc ve Balk Topluluklar ve Bunlarn Snrllklar" bal al-
tnda ada ilkellerin yaamlarn inceleyip, s. 130'da bunlarn hepsinin de
asalak ekonomiden doan snrllklar iinde olduklarn sylerler, (s. 133'de)
bu topluluklarn ara ve eyalaryla ileri paleolitik topluluklarn mezarlarn-
dan kan eyalarn benzerliine dikkati ekerek, tarihsel ilkel topluluklarn
da ayn snrllklar iinde olacaklarn ima ederler. Bu snrllklarn, (s. 131-
132'de) elverili zel koullar olmadka kk gruplar olarak yaamalar, bes-
lenmeleri iin ok geni alanlarn gerekmesi, dolaysyla seyrek nfuslu olma-
lar, bu geni alanda srekli hareket zorunluluundan dolay ayn barnakta
birka gnden fazla kalamamalar, gebelik nedeniyle barnaklarnn ilkel,
eyalarnn az olmas, cinsler aras iblm dnda iblmnn gelieme-
mesi. uzmanlama olana bulunmamas, gruplar birbirlerinden yaltlanm
yaadklarndan kltr alveriinin gelimemesi olduunu yazp, bu koulla-
rn etkisiyle tutucu olduklarn, evresel koullarda kkten deiiklik ya da
ileri bir kltrn zorlamas olmadka tutucu [duraan! kalacaklarn syler-
ler.
84
sal ve dnsel yaplar etkileyebilmesinin nne ve gene toplumsal
dnsel yaplarn ekonomik yapy etkilemesinin nne, ksacas eko-
nomik toplumsal dnsel yaplarn birbirlerini etkilemelerinin, etki-
leimlerinin nne birok darboazlar karr.
a. lkel Ekonominin Darboazlar
lkel topluluun asalak ekonomisinin en nemli darboaz, reti-
min bilinmemesidir, "retim darboz"dr. Bu krboaza taklan ilkel
topluluk baz basit aralar retebilmi fakat yiyecek retimine gee-
memitir. Bu nedenle asalak ekonomiye sahip ilkel topluluklarn yaz-
glar, iklime, doal evreye, zellikle de bitki rtsne (floraya) ve
hayvan topluluuna (faunaya) sk skya baldr. Bunlardaki dalga-
lanmalar hemen olduu gibi ilkel topluluun yaamna yansr. evrer
sel koullardaki olumsuz deiiklikler nfuslarnn azalmasna, hatta
bir blgedeki ilkel topluluklarn nemli bir blmnn yok olmasna
yol aarken, olumlu deiiklikten yeterince yararlanma yetenekleri
yoktur. Besin depolama olanaklarnn snrl oluu,
152
topluluklar ara-
s mal deiiminin yok denecek kadar az olmas, toplumsal yaplarnn
eitliki oluu, gebe ya da yar gebe yaamlar, bu yiyecek bollu-
unun teki mallarn ya da aralarn bolluuna, ekonomik toplumsal,
dnsel farkllamaya dntrlmesine (zanaatlarn, snflarn k-
masna) elvermez. Bu durumda, evresel koullarn elverili olduu
yllarda ve yerlerde grlen yiyecek bolluu nfus artna yol amak-
tan baka bir ie yaramaz. Nfus art ise nfus ile besin kaynaklan
aras iliki dengeye ulaana dek srp, bu noktadan sonra ya da ev-
resel koullarn yeniden bozulmasyla topluluk iin bir yk ve ayak-
ba olur.
153
Bu kez ktlklar ve alklar, ilkel topluluu bir baka dar-
boaza, "nfus darboaz"na drene dek nfusu azaltr.
154
"Nfus darboaz" toplumsal bir darboaz gibi grnmekle ve
bir boyutu ile yle olmakla birlikte, daha ok ekonomik yapnn bir dar-
boazdr. nk hemen hemen trde yelerden oluan ilkel toplu-
luklarn nfuslarnn art, farkllam uygar toplumlarda olduu
gibi toplumsal yapnn farkllamasna yol amaz. te yandan arala-
rn gelimedii bir toplulukta, insanlarn, ortak almayla yrtlen
15 J
Sahlins, Stone Age Economics, s. 31'de avc topluluklarn yiyecek depolayama-
ylannn asl nedeninin bu teknikleri bilmemeleri deil, yiyecek depolamann
gebe yaamla uyumamas olduu grndedir. Bu da sonuta yiyecek de-
polama olanaklarm snrlayan bir etmen saylr.
163 Gven, nsan ve Kltr, s. 178.
15* Childe. Tarihte Neler Oldu, s. 71'de nfus azlnn yabanl topluluklar k-
maza iteceini 8ylyor.
; . . m
geim etkinliklerinde en nemli ekonomik e olduu ortadadr. yle
ki topluluun nfusunun ortak geim etkinliklerinin gerektirdii say-
nn altna dmesi, topluluun yalnz ekonomisini deil varln da
tehlikeye sokabilir. Nfusun beslenme kaynaklarm aan bir oranda
artmas ise, topluluu lmlerle sonulanan bir alkla kar karya
getirir. Malthus yasas retimle yiyecek kaynaklarm artrabilen ve
nfuslarn azaltabilen uygar toplumlardan ok ilkel topluluklar (ve
hayvan trleri) iin geerli bir yasa olarak grnyor.
Asalak ekonominin "teknoloji darboaz", aralarnn ilkelliinden,
teknolojinin geriliinden doar. Teknoloji darboaz uzmanlaama-
mayla, o da ilkel topluluun eitliki toplumsal yapsyla ilikilidir. Bu
darboaz, almann verimliliinin dk kalmasna yol ap, hem
daha verimli bireysel, hem daha verimli ortak alma yntemlerinin
gelitirilmesini engeller.
Asalak ekonominin bir baka nemli snrll, "gebelik darbo-
azadr. Sahlins gebeliin avc ve toplayc topluluklarn "azalan
verimler yasas"na bal olmalarndan doduunu ortaya koymu, avc
topluluklarnn birok snrllklarnn bu azalan verimler yasasnn
yol ati gebelikten kaynaklandn gstermitir. Sahlins'e gre, av-
cln ve toplaycln asl snrllklar, bu topluluklarda emein ve-
rimliliinin dk olmas deil, avc ve toplayc ekonomilerin azalan
verimler yasasna bal olmalardr. Bu yasaya gre bir blgede ne ka-
dar ok kalnrsa avcln ve toplaycln verimi o kadar der. Bu
yasadan srekli g ederek kalabilir. Ancak srekli g de, azalan
verimler yasasnn ekonominin baka alanlarna aktarlmasna yol
&ar. Aralar, giysiler, kap kaak ve teki eyalarn en gerekli grne-
ninden fazlas, ar, rahatlk salamak yerine insanlara yk olurlar.
HPtnen ayrlnacaksa, bir yerde salam barnaklarn yaplmas anlam-
szlar. Sahlins azalan verimler yasasnn g koullar iinde nfus
iin bile geerli olduunu, tama sorunundan dolay yallar ve ta-
yabileceklerinden fazla ocuklar ldrmenin toplayc halklarn iyi
bildikleri uygulamalar olduklarn syler.
155
Ayn bulgular tarihsel av-
c ve toplayc takmlar iin de ne srlebilir.
156
s5 Sahlins, Stone Age Economics, s. 34.
Eskimolar'da baz durumlarda yal, ocuk ve sakat ldrmenin toplumca
onaylan hakknda bak. Krader, Formation of the State, s. 31.
156 Gerekten, tarihsel ilkelleri inceleyen Clark ve Piggott, Prehistoric Societies,
s. 114-130'da (n. 151'de akland gibi) tarihsel ilkel avc ve toplayclarn
ekonomik ve toplumsal yaplan hakknda ada ilkellerden ipular aramak-
ta ve tarihsel ilkellerin birok snrllndan sz etmektedirler. Bu snrllk-
lardan yukar paleolitiin baz avc ve balk topluluklar evresel koullarn
86
Asalak ekonominin azalan verimler yasasna bal oluu, bu eko-
nomik yasann gebe yaam biimine yol amas, geim biiminin ya-
am biimini, ekonomik yapnn yalnzca toplumsal yapy deil, g-
ebe topluluklarla yerleik topluluklarn dnya grleri arasndaki
byk farkllk gz nne alnrsa, hem dorudan hem de toplumsal
yap araclyla dnsel yapy da etkiledii grlecektir.
"Toplumsal art darboaz" asalak ekonominin retim darboazn-
dan sonra (ekonomik toplumsal ve dnsel geliim ve etkileim so-
runlarnda hatta ondan nce) en nemli snrlln oluturur. lkel
srler ve avc ve toplayc takmlar hemen hi bir zaman geimlerini
avclk ve toplayclk dndaki etkinliklerle srdrebilecek uzmanla-
rn beslenmesine elverecek bir toplumsal art salayamam grnr-
ler. retim ncesi ekonomilerden yukar paleolitiin olaanst ev-
resel koullar iinde yaam olan uzman avc topluluklarnn bir top-
lumsal art elde edip edemedikleri tartmaldr.
157
Daha nce deinil-
elverililii ile ve ulatklar uzmanlamann salad olanaklarla yan ge-
be bir yaam srdrerek bir dereceye dek kurtulabilmi grnrler. Ne var
ki buzul ann sona ermesi, srlerin kuzeye gmesi onlar da, sonunda
iinden kamayacaklar bir gebelik darboazna drm grnyor.
Sahlins, Stone Age Economics, s. l'de ders kitaplarnda avc topluluklarn tek-
nik yetersizliklerinden, bir toplumsal art retme olanana sahip olamadk-
larndan sz edilmesini eletirerek, bunun nedeninin onlarn teknik yetersiz-
likleri olmadn, nk toplumsal art retme gibi bir amalarnn bulunma-
dn, (s. 82'de) ekonomilerinin geim amacna ynelik olduunu, Cs. 86'da)
bu noktaya varnca durma eilimi gsterdiini, art retme amacyla rgt-
lenmi olmayan bu ekonomide hi bir eyin onu art retmeye itemeyeceini
syler. Sahlins'in ilkel topluluun yapsnn toplumsal art retmeye yetenek-
li olmad grne katlnabilir. Ancak bu yeteneksizliin nedenlerinden bi-
ri de, hi deilse tarihsel ilkeller ve avclkta uzmanlamam ilkeller iin, tek-
nik yetersizlik olarak grnyor. Gerekten Sahlins de, (s. 82'de) ilkel avc
ekonominin iinde art retmeme (anti-surplus) ilkesinin bulunduunu kabul
eder. Ayrca bu topluluklarda toplumsal art ktsn salama amal bir zor-
lamann da bulunmadn (s. 88'de) ekonomide "ayanov kural" olarak bili-
nen, ifti ailelerde ailenin alabilecek yelerinin artmasnn, alanlarn sa-
ysn almann younluunu artrmak yerine azaltmas yolundaki eilimin
avc topluluklar iin de geerli olduunu ve bunun onlarda bir art ktsn
salayacak zorlamann da bulunmadn gsterdiini belirtir. Childe, "Early
Forms of Society", 42'de yiyecek toplayc ekonomiye sahip topluluklarn (top-
layclarn, avclarn, balklarn dzenli, gvenilir bir art retemediklerini,
gerek bir iblm gelitiremediklerini, tam zaman uzmanlarna sahip ola-
madklarn, ancak yonttuklar aralar arada srada bol avlanan avclara sa-
tan yar zaman uzmanlar yetitirebildiklerini yazd. C. Wells ise, nsan ve
Dnyas, s. 60'da ada yaln besin toplayclarnda bile aman, din ve sihir
uzmanlarnn her zaman deil yalnzca gereksinim duyulduu zaman altk-
larn aklar.
81
dii
158
ve ileride de zerinde durulaca gibi bu almada retim nce-
si bir ekonomide gerek anlamda bir toplumsal art salanamayaca
gr benimsenmitir. Toplumsal art darboaz, emein verimlilii-
nin dklne yol aan teknoloji darboazyla, yiyecek depolama
olanaklarn snrlayan gebelik darboazyla, nfus, deiim darbo-
azlanyla ilikilidir.
Asalak ekonominin bir toplumsal art salayamamas, te yandan
ilkel topluluklarn, hi deilse ayn blge iinde olanlarn ayn besin
maddeleriyle g-einmeleri, onlar bir baka darboaza, "deiim darbo-
az na sokmutur.
159
te bir toplumsal art elde edilememesi ilkel ekonominin kendi i
dinamikleriyle smrllklarn aabilme yeteneinin bulunmadn gs-
terirken, deiim darboaz bu yolda dtan gelebilecek toplumsal etki-
lere yollar kapam olur. Bylece ilkel toplumun ekonomik yapsnn
i ve d smrllklan onun toplumsal ve dnsel yaplarmm gelime-
si nne bir dizi snrllklar getirmitir.
160
Bunlar ilkel topluluun
toplumsal yaps incelenirken ele alnacak.
b. lkel Ekonominin Sigortas
Yukardan beri sz edilegelen darboazlardan dolay asalak eko-
nomi hem bir yoksunluk
161
ekonomisi hem de duraan
162
bir ekonomi
1
5 8
Bak. n. 108.
159 Redfield, The Primitive World and Its Transformations, s. 21'de Childe'a kat-
larak uygarlk ncesi toplumlarda alveriin nemsiz olduunu yazar.

80
Hatta Roe, Prehistory, s. 32'de "elden aza" beslenme koullan iindeki esM-
ta a avclarnn katlanmak zorunda kaldklar yiyecek ktlnn onlarn
bedensel ve dnsel gelimelerini frenlediini syler.
w lkel topluluun bir yoksulluk toplumu olduunu hemen her yazar kabul et-
mektedir. Ancak Sahlins, Stone Age Economics, s. 4'de, tarihsel ilkel avc top-
luluklar hakknda, "mutlak yoksulluklarna karn bolluk ekonomisi iindey-
diler" biiminde paradoksal bir deyile, ilgiyi nemli bir noktaya eker. Ya-
ptn daha sonraki sayfalarnda ilkel avc topluluklarn gereksinimlerini snr-
lamalar ve eit paylama grenekleri nedeniyle aralarnda zengin yoksul fark-
llamas bulunmadn, bu nedenle yoksulluun ilkel topluluklarn deil,
(s. 37'de) uygarln icad olduunu yazar. Uyarlan bu konuda "yoksulluk"
ile "yoksunluk" ayrmnn yaplmasnn gerekli olduunu gsteriyor.
162 Sahlins'in, Stone Age Economics, s. 86'da deindii ayanov kuralnn tarih-
sel ilkel topluluklar iin de geerli olduunu kabul edersek, yukan paleolitik-
teki gibi bol yiyecek salayan olaanst evresel koullarn sonucunda gr-
lebilecek nfus artlarnn bile ekonomiyi duraanlktan kurtaramayaca an-
lalr. Sahlins, s. 87'de ilkel avc ekonomisinin cinsiyete gre farkllam k-
k igcnn, basit teknolojisinin ve snrl retim amalarnn birbirleriyle
balantl ve uyumlu olduunu, bunlardan birinde grlecek sra d bir ge-
83
olup kmtr. Ne var ki bu darboazlarna karn ilkel asalak ekono-
mi varln, dolaysyla bu ekonomiye sahip olan topluluklarn varl-
m, "ortak paylama" greneinin uygulanmas nedeniyle milyonlar-
ca yl srdrebilmitir. Bu paylama bolluun deil ktln payla-
lmas olmutur. Byle olduu iindir ki ortak paylama, ilkel toplu-
luklarn yaamn birok darboazlarndan geebilmelerini salarken,
onlarn eitliki bir toplumsal yapya sahip olmalarn da salamtr.
"Ortak paylama" ilkel toplululuklarda mlkiyetin bulunmad
anlamna gelir. Gerekten retimin bilinmedii, insanlarn geimleri ve
yaamlar iin ancak gerekli en az elde edebildikleri ve bunlar bir or-
tak alma ile elde ettikleri bir ekonomide mlkiyetin nesnel ve znel
koullar yoktur. Geimlik ekonomi ya da yoksunluk ekonomisi olarak
tanmlanan bir ekonomide elde edi (geni anlamda retim) ile tke-
tim arasnda bir mlkiyet dura yoktur.
163
lkel toplulukta mlkiye-
tin olmay, ya da bunun bir baka deyii "ortak paylama"nm oluu,
o topluluun insanlarnn davranlarn, onun toplumsal ve dnsel
yapsn kukusuz etkileyecek ve bu etki mlkiyetin bulunduu toplu-
luktakinden bambaka olacaktr. Ksacas teki baz ekonomik kurum-
lar gibi ortak paylama da ekonomik yapdan ok toplumsal ve d-
nsel yaplar etkileyip biimlendirecektir. Bu etkisi, toplumsal yap
incelenirken ele alnaca gibi, topluluk yeleri arasmda tam bir "da-
yanma" ve "ortak sorumluluk" olarak zetlenebilir. te bu dayan-
ma ve ortak sorumluluktur ki yaamn birok darboazlarndan gei-
limenin tekilerin direnciyle karlaarak gerileyeceini, sonuta statkoya
dnleceini syleyerek, bu ekonominin duraanlnn mekanizmasn ak-
lam olur. Onu ancak ek ve d elikilerin ykma ya da biim deitirmeye-
gtreceini sylemesi de uygar toplumun ortaya kn kavramada yararla-
nlabilecek nemli bir gzlemdir.
163 Bottomore, Toplumbilim Sorunlarna ve Yaznna likin Bir Klavuz, s. 148'de,
mlkiyetin gelimesini inceler. Buradan Hobhouse'un, ilkel toplumlarda balca
ekonomik kaynaklarn (av alanlarnn, korularn, ayrlarn) topluluun ml-
kiyetinde bulunduunu, daha gelikin tarmsal toplumlarda zel mlkiyetin
baat duruma getiini ortaya koyduunu reniyoruz. Gene Bottomore, ayn
yerde R.H. Lowie'nin Social Organization, (1950) adl yaptnda mlkiyetin ta-
rihini inceleyerek ilkel insanlar arasnda isimlerin danslarn, arklarn efsa-
nelerin ve trenlerin, aralarn, taklarn, silahlarn ve ev eyalarnn zel ml-
kiyet sayldn ortaya koyduunu reniyoruz. Ama Lowie de, avc ve top-
layclarda, snrlan iyi belirlenmemi topraklar zerinde kabile mlkiyetinin
bulunduunu, tarmc toplulukda kabile enetimi sryorsa aa zel mlkiyete
sk rastlandn, oban topluluklarda toprak zerinde topluluk mlkiyeti, hay-
vanlar zerinde zel mlkiyet bulunduunu syler. Bu aklamalardan zel
mlkiyetin neolitik toplumda (gei toplumunda) ortaya kmaya balad an-
lalyor. Ayrca bak. n. 53.
rerek ilkel ekonomili topluluun varln milyonlarca yl srdrebil-
mesini salamtr.
4. lkel Topluluun Toplumsal Yaps
lkel topluluun asalak ekonomisinin darboazlar onun duraan
bir toplumsal yapya sahip olmasna yol amtr. Hemen urasn be-
rtmek gerekir ki asalak ekonomi kararl bir ekonomi deildi. Tersine
geimin doal kaynaklara baml olsu, evresel koullardaki dalgalan-
malarn olduu gibi topluluun geimine ve nfusuna yansmasna yol
ayordu. retim bilinmediinden doal kaynaklar zerinde yiyecek
salamaya kararllk kazandracak bilinli bir karma olana yok-
tu. Bu durum bir bakma dnsel yapnn ekonomik yapy deitir-
me, gelitirme yolunda etkileme olanaklarnn tkal olmas demekti.
te yandan ilkel ekonominin bu kararszl, hep suyun yzeyi ile de-
rinlikleri arasnda gidip gelen ama bir trl suyun stne kamayan
balk oltasnn mantar gibi, ilkel ekonominin snrllklarn ama ye-
tenei olmayan bir kararszlktr. Bu nedenle ekonomik alandaki bu
kararszln paradoksal bir sonu dourarak kararl, duraan bir top-
lumsal yapya yol amasna amamak gerek.
Tarihsel ilkel topluluklarn kalntlar onlarn yaam biimleri
hakknda pek az ipucu verir. Bu nedenle onlarn yaam biimleri, top-
lumsal yaplan, arkeolojik verilerden ok ada ilkellerden yaplan
karsamalarla kurulur,
164
Bu karsamalara gre ilkel topluluun du-
Childe, Prehistoric Migrations in Europe, (1950)'de arkeolojik bulgulardan ve
ada avc ve besin toplaycs ilkel topluluklardan yararlanarak uygarln
kma kadar grlen yiyecek toplaycl dneminde avclarn ve bitkisel yi-
yecek toplayclarnn zelliklerini sralamtr. Redfield, The Primitive VVorld
and Its Transformations, s. 19-23'de bunlar aktarmtr: 1. Kk gebe ta-
kmlar biiminde yaarlard, 2. yeleri birbirlerini tanrlard, 3. birbirlerinden
yaltlanm topluluklard, 4. da kapalydlar, 5. kendilerine yeterliydiler, 6.
aralarndaki alveri nemsizdi, 7. topluluklar bir tr halktan oluuyorlard,
8. aralarnda gl bir grup dayanmas vard, 9. tam zaman uzmanlar yoktu,
10. Kadn-erkek iblm dnda iblm yoktu, 11. olaslkla samanlar ve
baz teki pratisyenleri vard, 12. topluluun yeleri ayn karlara, ayn bil-
gilere, ayn yaam sanatlarna ve benzer deneyimlere sahipti, 13. aralarnda
kiisel stat ilikileri vard, 14. d dnyay bir kii, insan benzeri bir varlk
olarak gryorlard, 15. i gruplamalar statye ve role dayanan grupla-
malard, 16. gruplamalar ve snflandrmalar akrabalk biimleri belirliyor-
du, 17. topluluklar birarada tutan, yiyecek salama amal ibirlii, ekono-
mik karlarn birlii idi. Redfield bunlara, uygarlk ncesi topluluklarn eko-
nomilerinin stat ile belirlendiini, davranlarn informel yollarla denetlen-
diini, siyasal kurumlarn az, basit kurumlar olduunu, hatta tmyle bulun-
madn, davranlarn gelenee dayandn, uygarlk ncesi topluluklar bir-
90
raan bir toplumsal yap oluturan yaam biimi, topluluun doa ile,
topluluk yelerinin birbirleriyle ve toplulukla, bir topluluun teki
topluluklarla geim ilikilerinden ve geim d ilikilerden oluur. Bu
ilikiler de beslenme, savunma ve reme ilikileri olarak noktada
odaklar.
lkel topluluun yaam birimleri, toplayclkta ilkel sr, avclk
ve toplayclkta avc ve toplayc takm, uzman avclkta avc topluluk
olmak zere hep kk birimlerdir.
165
Bu kklk onlarn yalnz ge-
im biimlerini deil yaam biimlerini de etkilemitir. lkel toplulu-
un yeleri birbirlerini tam anlamyla tanrlar.
166
Birbirlerinin, davra-
nlarn ve dnlerini birbirleriyle zdeleecek derecede etkiler ve
likte tutan dokunun moral doku olduunu ekler. Burada Childe'm zelliklerini
aratrd tarihsel yiyecek toplayclarnn yaplarnn baz zelliklerini ar-
keolojik belgelerden ok ada ilkellerden kard, Redfield'in bu karsama
ynteminde ondan da ileriye gittii grlyor. Ayrca bak. n. 165 n. 138 ve n. 83.
Coon, The History of Man, s. 124-125'de buzul a topluluklarnn gerilerinde
avclk tekniklerini gsteren kantlar gibi toplumsal kurumlarn gsteren ka-
ntlar brakmadklarn, kurumlarnn ada avclardan yaplacak karsa-
malarla kurulabileceini belirttikten sonra, ge dnem Tauzul a ailesinin iki
kuaktan olutuunu, ayn zamanda kendi yiyeceini, aralarn ve bar-
nan salayan ekonomik kurum olduunu, topluluu ilgilendiren kararlarn
alnmasnda yallarn etkili olabilirlerse de yarg. verebilen yetenekli bir av-
cnn da grubu ynetebileceini, yallarn bir mahkeme ilevi grdklerini,
av, en iyi avcnn, ya da yallarn ve kimsenin a kalmamasna zen gste-
rerek dattn, ocukluk dnemi eitimini ailenin ergenlik eitimini tak-
mn stlendiini, takmn stlendii eitimde parmak koparma, di skme ok-
laryla, uykusuz brakmalarla, genlerin hayaller grmelerinin salandn,
maskeli danslarla etkilendiklerini, nasl davranmalar yolunda kendilerine kon-
feranslar ekildiini; buzul a son dneminde takmlar aras trenler, -
lenler dzenlenip eitimin buralarda da srdrldn yazar, s. 117-119'da
ise, yukar paleolitik topluluklarn toplumsal yaplar hakknda arkeolojik ka-
ytta baz ipularnn bulunduunu, ada ilkellerden ise bu yolda bol ka-
ntlar salanabileceini syledikten sonra, bu topluluklarda kiilerin 25'inde
ergin, 50'sinde yal sayldklarn, grubun yelerinin ou ile akraba olduk-
larn, binlerce yldr uygulanagelen kesinlemi greneklerle grup iinde te-
ki yelere nasl davranlacamn (rnein disiz kaynatasna etin neresini ve-
receinin) saptanm olduunu, grup dndaki yabanclara kar nasl dav-
ranlacamn da (yabanclarn alanndaysa ondan saklanarak yabanc kendi av
alanndaysa onu ldrmeye alarak) belirlenmi olduunu, doayla iliki-
lerinde erkeklerin hayvanlar, kadnlarn bitkiler dnyasna ynelik olduuna
inanldn, akmakta kt olan kabilelerin bunu baka kabilelerle alverile
salarken dnce alverii de yapldn, gruplarn birbirlerinden giysi, bo-
ya ve davranlarla ayrdedildiklerni ve teki ayrdedici simgelere sahip ol-
duklarm syler.
lS Bak. n. 164.
w* Clark-Piggott, Prehistoric Societies, s. 132; Coon, The History of Man, s. 117.
81
denetlerler. lkel srde toplayclk geim biimi, kadn-erkek ekono-
mik iblmn bile gerektirmediinden, srnn trde yelerden
olutuu sylenebilir. Erkeklerin topluluun, kadnlarn ocuklarn ko-
runmas ilerini stlenileri dnda hemen ayn ileri yaparlar.
167
Bu
farkllama ileride daha nemli farkllamalara temel olacaksa da, il-
kel srde nem tamaz. Olsa olsa erkekler yiyecek kapmalarda kav-
gaclklarn arada srada srnn diilerine ve kklerine yneltmi
olabilirler.
Savunma nedenleriyle birlikte toplayclk yapmakla birlikte, tek
tek attrdklarndan, trde yeler arasmda bir ibirlii bulunmaya-
ca iin, aralarnda dzenli ilikilerden de sz edilemez. Dolaysyla
erkeklerin bu "kabadaylklar" onlara diilerden daha yksek bir sta-
t de salam olmamal. u anlamda ki gl bir dii de zayf bir er-
kei hrpalayabilmi olmal. Konuma gelimediinden, deneyim, bilgi
birikimi pek sz konusu olmadndan ve yaam koullarnn amansz-
J ileri yalara dek yaanmasna olanak vermediinden, yal gen
stat farkllamas da olmasa gerek. Ancak, srde bir blme iliki-
si ve dzenli davranlar grenei sz konusu olmadndan, sr ii
ilikileri "eitliki ilikiler" olarak tanmlamak da doru olmaz.
Hi bir toplumsal kuraln bulunmad sr ii ilikilerde kaba
g, dolaysyla bu gce sahip gen, ergin yeler ar basm olmal.
Bu nedenle sr iinde "anarist" ilikilerin bulunduu sylenebilir.
Sr ii anarist ilikilerin egemen olmasna karn srnn dalma-
y nedeni cinsel ekim ile da kar toplu savunma zorunluluudur.
letiimin sinyallerle ve iaretlemeyle saland, konumann bi-
linmedii ilkel srde kazanlm davran biimleri sr yelerinin
birbirlerini taklit etmeleriyle yeni kuaklara geirilir. Bylece ilkel s-
rde kuaklararas ilikilerin "takliti" ilikiler olduu sylenebilir
168
Bu ilkel srnn tmyle rgtsz, amorf bir birlik olduu anlamna gelmez,
Kurthan Fiek, Ynetim, Ankara, 1975, A.. Siyasal Bilgiler Fakltesi Yaynlan,
s. 32'cie sr yaamnn bile ama bilinli ama bilinsiz belirli bir rgtlenmeyi
gerektirdiini ne srmektedir. Gerekten erkeklerle kadnlarn farkl ileri
yapmalar bir yana topluluk iinde ayn ileri yapmak bile (bazlarnn bu
ileri yapmamasn engelleyecek) bir rgtlenmeyi gerektirir.
Childe, Tarihte Neler Oldu, s. 22'de rnek olma ve taklit etme yoluyla ren-
menin ar bir sre olduunu syler ve s. 24'de konumayla retmenin tak-
litle retmeye gre stnlkleri zerinde durur. bn Haldun, Mukaddime,
cilt I, s. 6'da taklitin insanlarn bir zellii olup, soydan gelen bir nesne gibi
olduunu belirtir. Onun bu vurgulayndan yreklenerek, taklitin kltrel ev-
rimin mekanizmasn oluturan "kltrel kaltm" olduu sylenebilir.
2
lkel srnn doa ile ilikileri salt geim ilikilerini aamam g
rnr. Bu iliki bulduunu toplayp yemekten ve bulduu doal nesne-
leri, zerlerinde biimlerini deitirici kk bir ilemden sonra, bul-
duklarn toplamakta yardmc aralar olarak kullanmaktan oluur.
lkel srnn insannn doayla ilikileri arasna, bu ilikileri insann
yararna deitirecek olan aralar yok saylabilecek kadar azdr. Do-
laysyla ilkel sr doann etkilerine tmyle aktr. Kendini doaya
kar srekli savunma durumundadr. Bu nedenle doayla ilikilerinde
etkin deil "edilgin" durumdadr.
169
lkel srnn teki srlerle ilikileri hemen hemen yoktur. Ba-
ka srler ya da baka srlerin insanlar kendilerinden kalmas ya
da kendilerine saldrlmas gereken teki hayvanlardan farkl grl-
mez.
170
Avc ve toplayc takmlarnda erkeklerin avcl, kadnlarn top-
laycl stlenmeleriyle doan iblm toplumsal yapnn trdelii-
ne ayn zamanda anarik ilikilere de son verilmesi anlamna gelir. Ar-
tk erkeklerden ve kadnlardan belli davranlar beklenmektedir. Er-
keklerden avlanmalar ve avladklarn getirmeleri, kadnlardan yenir
bitkiler, bcekler toplamalar ve topladklarn getirmeleri, sonra onlar
takmn teki yeleriyle paylamalar beklenmektedir. Anarik iliki-
lerin yerini "dzenli ilikiler" alacaktr. Kendini grenekler biiminde
ortaya koyan dzenli ilikiler, biyolojik birlie toplumsal birlii katan,
bireysel ve kaba g yerine rgtl, toplumsal gc getiren bylece s-
ry takma dntren, toplumsal yapnn temelini atan ilikilerdir.
Avc ve toplayc takmlarda bu ilikiler ortak almaya ve ortak
paylamaya dayanan "eitliki ilikiler" olarak grnr. Erkeklerin de-
erli avn kadnlarn dzenli toplayclklar, erkeklerin sry koruma
yolundaki savakanlklarmn getirecei saygnl, kadnlarn takm
kalabalklatrp glendiren dourganlklar, yallarn bilgilerinin
salad saygnlklarn genlerin gll dengelendirmitir. Her-
zeye karn erkeklerin silah ve gc elinde tutan kimseler olarak elde
etmi olabilecekleri kadnlardan daha yksek bir statye sahip olma-
lar, takm ii ilikilerin bu eitliki niteliini deitirecek derecede de-
ildir. Hem eitliki ilikilerin hem de kadn erkek (ve belki yal gen)
karlkl gereksinimlerin bulunduu bir takmda (ilkel srnn trde
yelerinden farkl olarak) gl bir dayanma duygusunun buluna-
can da syleyebiliriz.
171
lkel toplulukta ortak almann ortak pay-
16
9 Childe'm, "Early Forms of Society", s. 41'de "di evreye baml" dedii du-
rum, "doa karsnda edilgin" bir konum olarak nitelenebilir.
"O Coon, The History of Man, s. 117.
171
Bilindii gibi Durkheim farkllamaya uramam ilkel topluluklarda meka-
93
lama ilkesini getirdii, birey-grup-topluluk kar elikisinin bulun-
mad belirtilmiti. Bunlar dayanma duygusunu ve eylem birliini
(kollektif eylemi) artran elerdir. Dahas bu zdelik derecesine va-
ran eitlik ve trdelik kolektif sorumluluk etiini getirir, ortak kar
ortak sorumluluu dourur. Topluluun bir yesine yaplan davranp
tm yelerine yaplmcasna tepki grr. lkel topluluun kollektif so-
rumluluu uygar toplumun bireysel sorumluluk ilkesiyle taban tabana
zt bir etikdir.
Genel olarak her trl ilkel topluluklarda, zel olarak da avc
ve toplayc takmlarnda bir siyasal rgtleniten, bir siyasal yapdan
sz edilemez.
172
Baz yazarlar "ilkel hkmet" "vahilik dneminin si-
yasal ileri", "siyasal birim", "siyasal alan"
173
gibi kavramlar kullan-
maktadrlar. Sanrm sorun ynetim ile siyaset ayrm yapmamaktan
kaynaklanmaktadr. En ilkel bir topluluun bile o ya da bu tr bir y-
netime sahip olduu noktasnda yazarlar arasnda gr birlii vardr.
Ancak her ynetimin "siyasal" olmas gerekmez. Toplumda siyasal
farkllama olmadan, siyasal rgtlenmeden, siyasal yapdan siyaset-
ten ve siyasal dnceden sz edilemez. Siyasal farkllamann nko-
ulu ise, ileri salt yneticilik olup reticilik ilerine katlmayanlar bes-
leyecek bir toplumsal artnn salanmasdr. Siyasal farkllama belli
kimselerin hep yneten belli kimselerin ise hep ynetilen olduklar, y-
neten ynetilen ilikisi sreklilik, dzenlilik kazand zaman ortaya
kar. Byle bir farkllama ortaya kmadan, toplumsal egdmn
ne greneklerle ne topluluun tme yakn yelerince birlikte salan-
mas, ne de topluluun bazen bir bazen teki yesince salanmas ya
nik, farkllamaya uram uygar, topluluklarda organik dayanmann bulun-
duunu sylemiti. Organik dayanma farkllamaya dayandna gre, onun
balanglarnn da ilkel topluluun iinde ortaya kan ilk farkllamalarda
grlmeye balanaca sylenebilir.
Fiek, Ynetim, s. 32'de "ilkel toplumlarda baz toplumsal rgtlenme biim-
leri vardr, ancak bunlar yneten ynetilen ayrlna dayal ynetsel biimler
deildirler" diyerek bu gerei dile getirir.
"3 Cem Eroul, "Siyaset Kavram Hakknda Bir Deneme", SBF Dergisi, cilt XXIX,
no. 3-4, s. 118'de vahilik dneminin retim biiminin zorunlu kld "siyasal
iler"i aratrp byle bir toplulukta en nemli siyasal uran g olduu so-
nucuna varr. kinci byk siyasal ura alannn aile ilikilerinin dzenlen-
mesi olduunu ekler. Siyasal farkllamann ortaya kmad bir dnemde
bu ileri siyasal deil toplumsal iler saymak daha uygun olur. Gerekten,
Morgan da, Ancient Society, II. blmde rgtlenmenin erken biimlerinin si-
yasal deil toplumsal olduunu syleyip, toplumsal rgtlenmeden siyasal r-
gtlenmeye geii aratrr. Krader, der., The Ethnological Notebooks of Kari
Mars, s. 9-10'da Morgan'n ilkel toplumlarda ynetimin kiisel olduunu syle-
mesine karlk Marx'n kollektif olduunu ileri srdn, siyasal ilikiyi kol-
lektif ilkel ilikinin yadsmas olarak grdn aklar.
94
da istedikleri her an deitirebilmek zere bir kimseye braklm ol-
mas ve ynetenlerin ayn zamanda ynetilen olmalar durumu "siya-
sal ynetim" saylmaz; bu yalnzca "ynetim"dir. Basitletirilmi bir
lt vermek gerekirse "haydi yapalm" denen yerde ynetim "yapn"
denen yerde siyaset vardr.
Avc ve toplayc takmlarda konumann gelimesi, takm ii eit-
liki, dayanmac ilikileri kolaylatrp, gelitirirken bilgi birikimini
de hzlandrmtr. Bilgi birikimi toplumda yallarn statlerinin yk-
selmesine, takm iinde yal-gen farkllamasna giden yolda admla-
rn atlmasna yol amtr.
Avc ve toplayc takmlarda erkeklerin avladklar hayvan, ka-
dnlarn topladklar bitkileri bcekleri paylalmak zere getirdikleri
kamplar, insanlarn yaam biimine yeni bir boyut kazandrmlar, ye-
ni bir renk katmlardr. Birincil geim etkinlikleri (av, toplayclk)
yanma ikincil geim etkinliklerini, piirme, giysi, barnak yapma gibi
"ev ekonomisi"ni ve hatta bunlarn dnda sohbet, elence, tren gibi
ekonomik olmayan (toplumsal, kltrel) etkinlikleri getirmitir. Bunu
ekonomik yapyla toplumsal yapmn farkllamas ve kltrel yapnn
domas yolunda ilk adm sayabiliriz. Ancak bu gelimelerin meyvele-
ri uzman avclk dneminde alnacaktr.
Avc ve toplayc takm doa ile ilikilerinde ilkel sr gibi yaln
kl deildir. Atele, eitli aralarla, silahlarla, giysilerle ve barnak-
larla donanmaya balamtr. Daha yiyecek retimini bilmemekle ve
hl bir asalak olmakla birlikte, artk toplayc ilkel sr gibi doaya
kar tmyle edilgin bir savunmada deildir. Savunma silahlarn ge-
litirip avcla balayarak etkin bir tutum taknmtr. Bu nedenle
retimi bilmeyiine ve hl ilkel olan ara donanmna bakarak, onu
doa karsnda tmyle edilgin gren yazarlar bu noktay gzden ka-
rmaktadrlar. Ancak doayla ilikilerinde geim etkinlikleri dnda
gene savunmadadr. Hatta geim etkinliklerinde bile yalnz avclkta
etkindir ve avclkta bile bazen saldrda bazen savunmada, bazen et-
kin (avlalayacak hayvan bulamad durumlardaki aresizliinde ol-
duu gibi) bazen edilgindir. Ama hereye karn avc ve toplayc ta-
kmlarda doadan bireyler koparabilme azmi ve bilinci uyanm g-
rnr ki bu sihirsel dnn temellerini oluturacaktr.
Gerek ilkel srnn gerekse avc ve toplayc takmn doayla ili-
kilerinin, tm olarak deerlendirildiklerinde, "edilgin, dzensiz, rast-
lantsal" olduu, insan ile doa arasna etkili olmaktan uzak birka
maddi ara girmekle birlikte dnsel, tinsel aralarm pek az girdii,
insan-doa ilikilerinin de geleneksel, duraan olduu sylenebilir.
93
Avc ve toplayc takmlar arasndaki ilikilere gelince, kendine
yeterli da kapal ve ayn geim biimini izleyen takmlar arasnda
ekonomik ibirlii, ekonomik iblm ve alveri ilikileri gibi "ba-
r ilikiler" geliemez. Avcln baz bar aralar silahlara dn-
trlmtr. Bu silahlar avlanan hayvanlara kar kullanlmakla bir-
likte, zaman zaman avlanan hayvanlardan farkl grlmeyen teki ta-
kmlarn yelerine kar da kullanabilmitir. Gene de arada kk bir
iki fark vardr. Bu "hayvanlar" kendileri gibi silahla donanmldrlar
ve kendilerine yaplanlarn karln vermektedirler. Bu nedenle ve
bunun yan sra, avc ve toplayc takmlar ayn av ve toplama alanla-
r iin birbirleriyle rekabet etmeyecek kadar seyrek olduklar iin, bu
tr "sava ilikiler" seyrek olmutur, bunun sonucunda savata ya-
kalanan ldrlm, ancak topluluun bir nfus darboaznda oldu-
u durumlarda sava tutsaklar topluluun yeliine alnmlardr.
Takmlararas sava ilikiler, ok daha seyrek olmalar dnda rast-
lantsal olularnda insanlarn doayla (hayvanlarla) olan ilikilerine
benzerler. Farkl diller konumalar da aralarnda bar ilikilerin ge-
limesini engelleyen nedenlerden biridir.
174
Bylece avc ve toplayc takmlarda insan-doa ilikileri gibi ta-
kmlar aras ilikilerin (insan-insan ilikilerinin) de duraan olduu
sylenebilir..
Bununla birlikte avc ve toplayc takmlar, uzun dnemde birbir-
lerinin daha etkili ara ve silahlarn benimseyerek birbirlerini etkile-
mi, grnrler. Ara tiplerinin ok geni blgelerdeki birrneklii bu-
nun kantdr. Dolaysyla avc ve toplayc takmlar arasnda teknolo-
jik bir etkileimin olduu ortadadr.
Avc ve toplayc takmlarda grlen avda ibirliinin, kadn erkek
ekonomik iblmnn, remenin ve savunmann topluluu btnle-
yici eler olduklarn gryoruz. Buna karlk, birey-takm kar e-
likileri olmadndan ite, takmlar arasnda sistemli sava ilikiler
olmadndan dta bir "blc" enin bulunmad sylenebilir.
Yukar paleolitiin uzman avc topluluklarnn yaam biimleri,
teki ilkel topluluk biimlerinden (ilkel srden, avc ve toplayc ta-
kmdan) olduka farkl, bir bakma ilkel topluluun sra d bir yaam
"* Childe, Tarihte Neler Oldu, s. 35'de 200 bin Avustralya yerlisinin 500 dil ko-
nutuu ada ilkellerden rnek vererek, ilkel topluluklarda dillerin oklu-
una dikkati eker. Sommerfelt de, "Speech and Language", s. 100'de benzeri
bir biimde Avustralya kefedildiinde her biri 100-1500 aras ortalama 500 ye-
den oluan 500 kadar kabile iinde yaayan 300 bin kiinin kabile says ka-
dar farkl dil konutuklarn yazar.
biimidir. Ekonomik yaplarn incelerken grlen, kadnlarn ura-
t "ev ekonomisi"nin gelimesi, art besinin yallarn saaltclarn,
sihirci sanatlarn ve belki de ta ara yapcs bo zaman ya da yar
zaman uzmanlarnn beslenmesine yol aarak, hem yal-gen farklla-
masna, hem de birincil ekonomik etkinlikler dnda uzmanlamalara
yol amasyla yeni iblmleri, uzmanlamalar, farkllamalar da kar-
lkl gereksinimleri artrarak daha sk btnlenmeye ve toplumsal
yaplarnn karmaklamasna yol amtr. Bu nedenle toplumsal ya-
plarnn artk "takm" yerine "topluluk" olarak nitelenmesi uygun
olur. Avclk ve toplayclktan uzman avcla geilmesiyle takmdan
toplulua geilmitir. Bu topluluklar maara, toprak alt konutlarn-
da, adrlarda gebe, yar gebe kamp yaam srmler, hatta d-
nemin sonlarna doru baz topluluklar srekli yaadklar barnaklara
sahip olmulardr.
175
Uzman avclkla birlikte erkeklerin birinci sraya ktklar, stat-
lerinin biraz daha ykseldii anlatlmt. Buna karn baz yazarlar,
bunun tersine yukar paleolitiin uzman avc topluluklarn da kap-
sayan "ilkel komnal" toplulukta gerek babann bilinmemesinin ka-
dnlarn (analarn) erkekten deerli grlmesine yol at, bunun
ve ev ekonomisinde kadnlarn ar basmasnn kadn egemenliinin
(anaerkilliin) somut temellerini oluturduu grndedirler.
176
Eko-
nomide avclkla erkeklerin n plana ktklar topluluklar iin bu yo-
rumlar geerli grnmyor; hatta avc ve toplayc takmlar iin bile
geerli grnmyor. nk bu topluluklarda ilkin soy zinciri (ecere)
tutmay gerektirecek (miras, egemenlik brakma vb.) bir gereksinim
yoktur. Sonra kadnlarn "ev ekonomisindeki arlklar ve doumla
igc salamadaki katklar, erkeklerin av ekonomisi etkinlikleri ve
topluluu koruma grevleriyle dengelendirilmektedir.
177
Uzman avc topluluklarn yaam birimleri de, avc ve toplayc
takmlarda olduu gibi, geim birimleriyle akr. Ancak byk takm
av bu birimlerin apn biraz bytm olabilir.
178
Uzman avc toplu-
luklar i ilikileri, ortak avlanmann younluu, ortak paylamann
nemi artt iin "ibirliki" ve "eitliki" ilikilerdir. blmnn,
farkllamann, uzmanlamann gelimeye balamasna karn, ortas
175 Bak. Pivetau, "Man Before History", s. 28 ve Leakey ve Lewin, Origins, s. 144.
176 Engels. Ailenin zel Mlkiyetin ve Devletin Kkeni, s. 66-67.
7 Bak. s. 85.
178 Pivetau, "Man Before History", s. 29'da bu topluluklarda uuruma srlp d-
rlerek avlanan atlarn kalntlarmdan rgtl avn uygulandn yazar ki
byle bir rgtl avn olduka kalabalk bir grup tarafndan yrtlmesi
gerekir ve bylece Solutrea'da grlen 100 bin atn kemiinden anlalaca-
gibi byle bir avn olduka kalabalk topluluklar beslemi olmas gerekir.
paylama srdnden, eitliki ilikilerin niteliinde bu etiketi de-
itirmeyi gerektirecek bir deiiklik olmamtr. Erkeklerin, yallarn,
sihirci sanatlarn ve vardysa byk takm avn ya da srek avn
rgtleyip yneten nderlerin statleri sradan yelerin statlerini a-
sa da, bunlar eitliki yapy bozacak ve snfl topluma varacak apta
ve dzeyde deildirler.
179
Art besinin salad bo zamanla
180
ve teki olanaklarla, toplu-
luun yaamna hatr saylr derecede dorudan geim etkinlikleri d-
etkinlikler girmitir. Bu etkinlikler sohbetler, elenceler, trenler,
"sanafetkinlikleridir. Bunlar topluluun insanlarnn d, duygu ve
dnce dnyalarn zenginletirmeye balamlardr. nsanlar, doay-
la (hayvanlarla) ilikileri zerine, kendi yaamlar zerine ve yaam
sonras zerine dnmeye balamlardr. Bu noktada ekonomik ve
toplumsal yaplarn dnsel yapy belirleyici etkileri ile kar kar-
yayz.
Uzman avc topluluklar doayla ilikilerinde, ate, uzmanlam
av silahlan, giysileri ve barnaklaryla iyice donanm grnrler. Bu
maddi donanm yannda, yay gibi sorun zc karmak aralar ve
incelikli tuzaklaryla dnsel ve ileride incelenecek trenleriyle tin-
sel bir donanma sahiptirler.
181
Bir para art besin salayarak doann
179 ada ilkellerde snf farkllamasna varmayan toplumsal farkllamalar,
antropoloji yaptlarnda stat farkllamas, prestij farkllamas olarak nite-
lenmektedir (bak. rnein Leacock, Morgan'n Ancient Society'sine yazd
"Sunu"da (s. I. xv'da) ilkel topluluklarn stat sistemlerinde uygarln s-
nflarndan farkl plarak, herkesin yiyecek salama ilerine katldn ve hi
bir grubun temel yiyecek kaynaklarn denetimlerinde tutmadklarn syler.
Bu terminoloji tarihsel ilkeller iin de kullanlabilir. Yukar paleolitik toplu-
luklara en yakn ada ilkel avc, hatta uzman avc topluluklar diyebileceimiz
Andaman Adalar Pigmeler'i hakknda Robert H. Lowie, The Origin of the
State, New York, 1962, Russell and Russell, s. 4-5'de bu topluluklarda ya yan
sra avclkta ve savata beceri ile iyi huyluluun saygnlk salad bu nitelikle-
re sahip olann bakan seilebildii bakann yetkesinin makamndan deil
kiiliinden geldii yolundaki antropolojik verileri aktarr.
180 Sahlins, Stone Age Economics, s. 17-23'de, Arnhelmliler, Bumanlar, Hazdalar
gibi ada ilkel avc topluluklar zerinde yaplan aratrmalara dayanarak,
bunlarn tanm ve sanayi topluluklarndan fazla bo zamana sahip olduklarn
ne srp, bu yolda (s. 86'da) ilkel avc ekonominin yalnzca bir yar zaman
etkinlii ya da toplumun yalnzca bir blmnn etkinlii olduunu syleye-
cek kadar ileri gider. Bu savn, tarihsel avc ve toplayc takmlar iin deil-
se de yukar paleolitik uzman avc topluluklar iin ("sanaf'a ayrabildikleri
zamana bakarak) bir dereceye dek geerli olabilecei sylenebilir.
s Oakley, "Skill as a Human Possession", s. 19'da elin ve dilin ara yapclnn
iki biimi olduunu sylerken, insann doa karsnda maddi aralar yan sra
tinsel aralarla donanm olarak kmasnn salayaca olanaklara deinir
gibidir.
98
alk vb. tutsaklklarndan kurtulmu olsalar da, retimi bilmedikleri
iin bu kurtulu tam ve srekli bir kurtulu deildir. Uzman avclkla
doaya kar olduka etkin bir tutum taknm olsalar da retimi bil-
medikleri iin gene doaya bamldrlar ve genel olarak doa karsn-
da etkin olmaktan ok edilgindirler, saldrda olmaktan ok savunma-
dadrlar.
Uzman avc topluluklar arasndaki sava ilikilere, ortak srek
av, ortak periyodik trenler, ortak dil, belki gelin alverileri, arma-
anlamalar ile "bar ilikiler" boyutu da katlmtr. Bu ilikiler
teknoloji ve dnce alveriini de getirmitir. Topluluklararas sava-
ilikiler gene sistemsiz, rastlantsal ilikilerdir. Bar d ilikiler
de dtan evlenmenin kurallamas klanlarn ve kabilenin domasyla
i ilikiler saylabilecek ilikiler durumuna gelmilerdir. Bunun dn-
da rastlantsal sava ilikiler srmektedir; bu bakmdan ite anar-
ik ilikilerin yerini dzenli ilikilerin almasna karlk, dta anarik
ilikilerin srd sylenebilir.
zetle uzman avc topluluklar doayla ilikileri, bazen etkin ba-
zen edilgin; topluluk ii ilikileri, ibirliki, eitliki; topluluklararas
ilikileri hem bar hem sava olan bir yaam biimine sahiptirler.
Genel olarak ilkel topluluun toplumsal yapsnn, doa ile iliki-
lerinde gebe, edilgin ve ilkel, topluluk iinde trde, eitliki, toplu-
luklar arasnda sistemsiz dmanca ilikilerin grld da kapal,
duraan, "eitliki ilkel yaam biimi" olduu sylenebilir.
182
5. lkel Topluluun Dnsel Yaps
lkel topluluun dn biimi hakknda antropologlar arasnda
byk tartmalar vardr. Bazlar ilkel insann dncelerini anlayp
yorumlamak iin doal, toplumsal evresinden ipular bulmaya al-
mlar,
183
bazlar ise ilkel dncenin zelliklerini dorudan doruya
182 ilkel topluluun yapsnn duraanlna belki en gzel rnek olarak, Leakey
ve Lewin, Origins, s. 80'de anlattklar olay aktarlabilir. 1974'de Diane Gifford
Kenya'nn Turkara Gl kysnda bir kamp yerini kazar; geici kamp kuran,
balk, timsah ve zebra yiyen sonra buradan ayrlan bir topluluun kalntlarn
ortaya karr. Ne >ar ki bu topluluk ancak bir yl nce buradan ayrlm
olan Dassanetch kabilesidir. Ayrlmalarndan bir sre sonra rman milli kamp
kurduklar kuru rmak yatana braktklar kalntlarm rtmtr. Bundaa
iki milyon yl kadar nce o yerin yaknnda gene kuru rmak yatanda benze-
ri bir kampn kurulduu, Kay Behrensmeyer'in kazlaryla ortaya karlm
ve orada da benzeri kalntlar bulunmutur.
3 rnein, Fustel de Coulanges, La ite Antique, (1864)'de, Durkheim, Les Fo'rmes
elmentsires de la vie religieuse, (1922)'de, Robertson Smith, The Religion of
ilkelin zihninin gelikinlik derecesiyle, yapsyla ilgili grmlerdir.
134
Dipnotlarnda kk deinilerden te bu tartmalara girilmeyecek.
Onun yerine, genetik-kronolojik yntemle, ilkel topluluklarn dn
biimlerinin dorudan ya da dolayl rnlerinin bulunduu durumlar-
da bu rnlere, byle rnlerin bulunmad durumlarda benzeri ya-
am biimlerine sahip olan ada ilkel topluluklarn dnce rnle-
rine baklarak, ilkel topluluklarn yaam ve dn biimleri arasndaki
balantlar aratrlacak. Bunlar aratrlrken de kukusuz ilkel d-
n hakknda ne srlen kuramlardan yararlanlmaya allacaktr.
Geim biimi toplayclk olan ilkel srnn, savunma nedenleriy-
Semites, (1927) de sihirsel ve dinsel dnn kaynaklarn ilkel toplumun do-
asndan, yapsndan karmaya altlar (bak. Evans-Pritchard, Theories of
Primitive Religion, s. 53 vd.).
* rnein Lucien Levy-Bruhl, La Mentalite primitive, (1922)'de, ilkel insann d-
n ve uygar insann dn olarak iki temel dn biimi bulunduu-
nu, uygar insanm "mantksal" ynelili, bilimsel, eletirici dnnden fark-
l olarak ilkel insann dnnn gelimemi, doastne ynelik, "mantk
ncesi" (prelojik) bir dn ^olduunu ne srmtr. Onun ilkel insann
dnyle uygar insann dnn ayrmlamasna ve ilkelin dn-
nn bilimsel olmad grne katlnabilir. Ancak mantn yolundan biri
olan analojiye dayanan ilkel dn mantk ncesi saymasna katlmak ola-
naksz. Gerekten yaamnn sonlarna doru kendisi de ilkelin dncesinin
mantk ncesi olduu grn brakarak, uygar insanla ilkel insann d-
n arasnda nitelik deil bir nicelik fark olduunu kabul etmitir, (bak.
Evans-Pritchard, Theories of Primitive Religion, s. 78-86). H. Frankfort, H.A.
Frankfort, J.A. Wilson ve T. Jacopsen, Before Philosophy, s. 19'da ilkellerin d-
nnn prelojik deil emosyonel olduunu, kant dnce kategorilerini
saf dne deil emosyonel eylemlere uyguladklarn, dnce sreci iine
emosyonel tutumlar ve amalan soktuklarn syleyerek konuya aydnlk ge-
tirirler. Levi-Strauss ise, La Pensee sauvage, (1962) ve Le Totemisme Aujourd'hui,
(1962) yaptlarnda topluluklarn totemci snflandrmalarnn kendilerine z^
g simgesel kodlar olduunu, her bir topluluun kltr evresi iine girilme-
dike bu kodlarn kavramamayacan syler. Totemci dnn, zihnin ben-
zerlikleri ve farkllklar snflandnc yapsnn rn olduunu ne srer.
Levi-Strauss'a gre totemcilik doadan alnan kodlara mesajlar ykleyerek ya-
plan iletiim ve dntr. Totemci (sihirsel) dnn nemli bir ynn
ortaya karm olmakla birlikte Levi-Strauss, zihnin ikili snflandrma yap-
snn toplumsal makinann yapsn belirledii sonucuna vararak idealizme d-
er. Kirk, The Nature of GVeek Myths, s. 82'de, doada ve toplumda ikili sn-
landrc bak asna yol aacak erkek-dii, znel-nesnel, insan-doa, istenen-
istenmeyen, benimki-onunki, siyah-beyaz, dost-dman ztlklarnn kendilerini
zihine dayattklarn sylemenin, zihnin yaps insann davranlarnn her
trl rnn belirler demekten daha doru olacan syleyerek, Levi-Strauss -
. un yorumunu doru tabanna oturtmu olur. Gerekten ilkelin dnyasnda
zellikle insan-doa, insan-insan (kendi topluluu ile teki topluluklar) ve ka-
: dn-erkek gibi ikililer onun dncesine zt kategoriler olarak yansm ve onun
dnyay byle zt kategorilerle grmesine yol am olabilir.
100
le, birlikte toplayclk yaparken, sinyallerle ve iaretlerle olmak zere
sesli ve sessiz iki iletiim sistemi gelitirmi olduu varsaymnda bu-
lunmutum. Sinyal iletiiminin simgeci, iaretlemeyle iletiimin ben-
zentmeci bir nitelie sahip olduunu sylemitim. lkel insanlar doal
ve sosyal evrelerini bu iki sistemle kavramaya, dncelerini simge-
lerle ve benzetmelerle rmeye, doal ve toplumsal evrelerine bylece
rlm dncelerle tepki gstermeye balamlardr. Childe dilin du-
yumlar kaosuna bir dzen vereceini sylerek, dilin ilkelin rastlant-
lar dnyasna bir dzenlilik getireceini belirtmi olur.
155
Ancak insanlar ilkel sr dneminin banda bu yolun da daha
banda grnrler. Tehlikeleri bildiren sinyal sistemini, srnn bir-
likte hareketini salayan taklit sistemini, sinyallere, taklitlere gsteri-
len gdsel tepkileri dnce sayamayz. Bu nedenle, doada hazr bu
r
lunan yiyecekleri, doada hazr bulunan (ta paras, dal gibi) nesne-
leri kullanarak toplayan hominid srsn "insan" saymak da ola-
naksz. Hominid srsnn doada bulunan zel biimli baz nesnelere
(koparlrken rastlantyla sivri bir uca sahip olmu dal parasma ya-
da paralanrken keskin bir kyya sahip olmu ta paralarna) bakp,
bunlarn etkinliinin iine yaradm grp, bylelerini bulamad za-
man, .bakalarna, onlara benzetmek iin biim vermeye kalkt an, onu
insan sayabiliriz. Taklitiliini bu noktaya ykselttii, ara kullan-
maktan ara yapmaya getii an onu insan sayabiliriz. nk byle
bir ilem kaba bir taklit deildir; karmak, sistemli bir taklit bile sa-
ylsa, bir dnce ve dnceyi da vurma srecini gerektirir.
Bu noktada ara yapma ile dnme ilikisine deinmek gerekir.
Daha nce insann tanmndan balayarak, ara yapmann ilkin ara-
cn imajnn zihinde canlandrlmasn gerektirdiinden giderek, ara
yapma ile, dnme ilikisine yer yer deinilmiti. eitli yazarlar
ara yapmayla dnme arasnda sk bir ilikinin bulunduunda g-
r birlii iindedirler. Gr ayrl daha ok dncenin gelimesi-
nin meyvesini ara yapmada verdiini dnenlerle, daha ok ara
yapmann dnceyi gelitirdii grnde olanlar arasndadr. Ara-
larnda karlkl etkileim olduu, ikisinin de birbirini gelitirdii ke-
sin. Sorun iki noktada odaklamaktadr. Biri bu ilikinin ilk balad
zaman hangisinin neden, hangisinin sonu olduudur. nce kaba (hay-
185 Childe, "Early Forms of Society", s. 39.
Wells, Postgate ve Wells, The Outline of History, s. 103'de, konumann ilkel
insann temel duygu ve dncelerini sistemletirmeye balayaca yazldr.
Oakley ise, "Skill as a Human Possession", s. 32' de Kromanyonlar'n bulucu-
luklarnn ve hzl kltrel evrimlerinin szl bir simgeleme sistemi bulular-
nn rn olabilecei grn ileri srer.
101
vanca) bir taklitten ara yapmaya geilmi ve ara yapma dnceyi
mi gelitirmitir, yoksa dnce gelimesinin bir noktasnda ara yap-
may baarm mdr? yle anlalyor ki bu sorun, yar kimin nde
balad, tarihin karanlklarnda kalm olan, bilimin hi deilse im-
diki olanaklaryla zemeyecei bir sorun olarak durmaktadr. teki
sorun dnme ile ara yapma arasndaki etkileimde, uzun dnemde
hangisinin daha baat etkileyici olduudur. Uygar toplum dneminde
bu iliki giderek tersine dnecek ynde gelime eiliminde grnyor-
sa da, bulgular ilkel toplumda ara yapmann beynin dnme merkez-
lerinin gelimesini hzlandrd ynndedir. Bu gr, fizik antropo-
loglar tarafndan, insann genel olarak beyninin, zel olarak konuma
ve dnme merkezlerinin ilk aralaryla birlikte hzl bir gelime ii-
ne girmi olmasnn saptanmasyla desteklenir. Ara ncesi dnemde
de insann doay alglama ve ona tepki gsterme biimlerinde dn-
d kabul edilirse, bu dnn ilkellii ara yapmayla ilikilen-
dirilebilir. te yandan yaplan son aratrmalar konumayla (dolaysy-
la gelimi dn ile) ara yapma ilikisinin beyindeki kantn or-
taya karmtr. Sol beyin kabuunun bedenin sa yanndaki, sa be-
yin kabuunun sol yanndaki organlarn hareketlerini ynettii te-
den beri bilinmektedir. te yandan ilkel insann yapt ta aralardan
ta sol elle tutup sa elle iledii ortaya konmutur.
186
Beynin motor
blgeleri zerinde yaplan aratrmalarda ise, dilin ve arm mer-
kezlerinin beynin sa eli denetleyen sol lbunda bulunmas, konumay-
la (dolaysyla gelimi dn ile) ara yapma arasndaki balant-
nn iareti olarak yorumlanmaktadr.
187
Bu bulgulara gre dncenin
ara yapmay etkilemesinden ok ara yapmann dnceyi etkiledii
anlalyor. .
O halde dn gelitiren ara yapmaya nasl geilmitir? Ku-
kusuz srnn yeleri vakit tamam olunca bu adm birlikte ve birden
atm deillerdir. Bu ii birileri balatm olabilir; taklit yoluyla ok
gemeden srnn tm yeleri ayn eyi yapmaya balayacaklardr.
nk onlar da bu ilemi yapabilecek fiziksel ve zihinsel gelikinlik d-
zeyine gelmi durumdadrlar. lkel topluluklarn ta endstrilerinde
grlen birrneklik, byle bir taklitin rn olarak km olabilecei
gibi, byle bir taklit yoluyla srm grnr. Taklit ayn zamanda g-
renee giden yolu oluturur.
188
186 Oakley, "Skill as a Human Possession", s. 19.
187 Oakley, "Skill as a Human Possession", s. 16 ve 19.
Sommerfelt de, "Speech and Language", s. 89'da insann ara yapmayla birlikte
dili rendiini syler.
188 Wells, Postgate ve Wells, The Outline of History, s. 104'de konumadan onca
eitimin takliti oluuna dikkati ekerler.
102
Elinde bir iki basit tahta, ta arac, sinyal sistemi ve taklit sistemi
olan bir ilkel srnn toplayclk geim biiminin, asalak yaam bii-
minin trde yapsnn onun dncesini, onun dncesinin onun ya-
amn nerelere dek gtrebileceini aratralm. Sr halinde de olsa
yelerin tek tek yapabildii toplayclk, aralarnda gelimi bir ileti-
im sistemini zorunlu klmayacaktr. Bu nedenle, ortak almann bu-
lunduu bir toplulukta, ortak almann taklitleri ve simgeleri zen-
ginletirerek dncenin gelimesine yol at durum, ilkel srde
grlmeyecektir.
Toplayclk edilgin bir ekonomik etkinliktir.
189
pleri insanlarn
iradelerinin deil doann elindedir. Doada grlecek tm deiiklik-
ler olduu gibi ilkel srnn yaamm etkileyecektir. lkel teknoloji-
lerinden dolay insanlarca dzene sokulamayan doada, dolaysyla in-
san-doa ilikisinde bir dzensizlik, bir anari vardr. lkel srde, in-
san-insan ilikilerinde de yle. Birlikte olmak dnda ibirliini gerek-
tirmeyen toplayclk, tek tek attrclk, aralarn byk bir dikkat-
le olduu gibi taklit edilmeleri dnda hi bir toplumsal kuralm (sis-
temli taklidin) gelimesine gerek yaratmaz. Sr iinde de bir dzen-
sizlik, bir anari vardr. Srekli gebelik de bu anariye katkda bu-
lunmaktadr. Dzensizlik ise dncenin gelimesini engelleyen bir et-
mendir. Dzenlilik ayn olaylarm birok kereler yinelenmesidir ve in-
san zihninin neden sonu ilikilerini kavramasna, bu dnem iin ko-
nuursak, hi deilse eyleri birbirinden ayrdedebilmesine yarar.
Bu gzlemler, toplaycln dncenin gelimesine pek elverili
koullar sunmadn gsterir. Bununla birlikte, aralarn yaplmaya
balanmas, akln doadaki olaylar "alglama" ve "dleme" anlamna
gelen "edilgin akl" boyutuna, d (aracn biimini) somuta geire-
rek (ara yaparak) etkin akl boyutunu katm, akl uyandrp hare-
kete geirmitir. Akl, koullar elverisiz de olsa, bu yolda ar ar iler-
leyecektir. Ancak bu dnemde dncenin varlndan sz edilebilirse
de, dnsel bir yapnn varlndan sz edilemeyecei ortada.
190
189 Toplayclk gibi "edilgin" bir ekonominin dn zerine etkisinin, ada
ilkellerden alnm olmakla birlikte belki en gzel rnei, avlayacak ay bu-
lamayan bir Eskimo'nun syledii, Ldenhardt'n Social Anthropology, s. 33'e al-
d, benim de bu blmn epigrafi yaptm u szlerdir: "Hi bir ay gelme-
mi, nk buz yok; ve buz yok nk rzgr yok, ve rzgr yok nk gleri
darltmz'.'
190 Oakley'in, "Skill as a Human Possession", s. 18'de szcklere ya da szcklero
edeer simgelere sahip olmakszn etkili dnmenin ve planlamann olanak-
sz deilse bile son derece g olaca yolundaki dncesi byle bir yorumu
destekleyen bir gr olarak alnabilir.
103
Avc ve toplayc takmda, erkeklerin av takmlar oluturup ortak
avlanmalar, ortak almada egdm gereinden dolay, iletiim sis-
teminin gelitirilmesine yol amtr. Bu alanda zellikle ava sessiz
yaklama
191
gerei yznden iaretleme iletiimi, bununla ilikili ola-
rak "benzetmeci dn" sistemi gelimi olmal.
182
Ama erkeklerin
avladklarn, kadnlarn topladklarn kamp yerine getirip paylama-
lar da sesli iletiim sisteminin,
193
bununla ilikili olarak "simgeci d-
n"n gelimesine yol am olmal
194
Avda ibirlii ve egdm, ortak
s ada ilkellerde (rnein Bumanlar'da) ava sessizce yaklama yntemleri-
nin uygulandn gryoruz; tarihsel ilkellerin de bu yntemi uyguladklarnn
kantlar var elimizde. Trois Freres'de bana boynuzlu bizon kellesi geirmi,
kuyruklu insan resimi (bak. Clark ve Piggott, Prehistoric Societies, s. 95) bu
yntemin tannm bir rneidir.
192 Luquet, "Prehistoric Mythology". s. 2'de hayvana benzer klklarla taklit sini-
rinin yaratlm olabileceini syler. Oakley, "Skill as a Human Possession",
s. 18'de szl dilin yani konumann mantksal dnme yeteneini gelitirdi-
i dncesindedir. Bu gr, taklit siniri uygulamas gz nne alnarak
mantksal dncenin ilk biiminin analojik (benzetmeci) dn olaca
sylenerek bir adm daha ileriye gtrlebilir. Gerekten, Evans-Pritchard,
Nuer Symbolism, (1956) aratrmasnda ada ilkellerden Nuerler'in ikizleri
kular gibi birbirlerinden ayrdedilemez bulduklar iin onlar ku, kularn
yuvalar havada olduu iin de, ku gibi havada duran bir varlk olan tanrnn
ocuklar saylarndan, timsah da kular gibi yumurtladndan ikizlerin bu
akrabalarn yemelerinin yasaklanmasna dek zincirleme benzetmeci bir iz-
gide gelien bir dn biimine sahip olduklarn ortaya koymutur (bak.
E.E. Evans-Pritchard, Nuer Religion, (1956), s. 123-135'den alnan Robertson,
der., Sociology of Religion, s. 100-109'daki para).
!93 Tarihsel paleolitik avc ve toplayc topluluklarnm konuup konumadklarn
gsterecek dorudan kantlardan yoksunuz. Ama baz yazarlar (rnein tek
gerek ada paleolitik topluluk olarak grlen Tasmanyallar'm konumala-
rna bakarak tarihsel avc ve toplayc takmlarn da konutuu sonucuna vi-
ran Sommerfelt, "Speech and Language", s. 90) tarihsel avc ve toplayclarm
da dilinin olduu grndedirler (ama Sommerfelt bunun mutlaka konuma
biiminde olmas gerekmediini de ekler).
194 Dilin kn aklamaya alan kuramlardan birisi ilk szcklerin doadaki
seslerin taklidi olduunu ne sren "onomatopoetik" (ses takliti) kuramdr.
Eer bu kuram doru ise, benzetmeci iaretlemeden simgeci konumaya ge-
i ve simgeci iletiim ve dn iinde benzetmeci elerle ilgili zelliklerin
kkenlerinin bulunmas da kolaylar. Meyer Fortres, The Dynamics of Clanship
among the Tallensi, (1945), yaptnda ada ilkellerden Tallensiler'in totem
sisteminin benzerliklere ve simgelere dayandn ortaya koymutur. (bak.
Levi-Strauss, Totemism'de Roger C. Poole'nin "Sunu"u, s. 26). Simgeci d-
ne ada soyut bilimsel dnte de bavurulur. Ancak ilkellerin simgeci
dnyle gnmzn simgeci dn arasnda iki nemli fark vardr.
Birisi, H. Frankfort ve tekileri, Before Philosophy, s. 21'de belirtildii gibi, il-
kellerin simgeleri yalnz iaretler olarak grmeyip, simgeledikleri eyle ilikili,
gene de onlardan ayr varlklar sayarak, simgeyle simgelenen eyi birbirleriy-
le kartrmalardr. lkelin simgeci dnnn bu zelliidir ki onun (H.
104
paylama ve kamp yaam, insan-doa ilikilerine deilse de insan-in-
san ilikilerine anari yerine dzenin gelmesinde ilk admm atlmas-
n salamtr. Ortak alma ve ortak paylamada zamanla baz gre-
nekler olumu, baz kurallar belirmitir. Bu kurallarn gen kuakla-
ra belletilmesi, ergin yeler arasnda kurallardan ayrlanlara hatrla-
tlmas da iletiim sisteminin, dolaysyla dncenin gelimesine yol
aacaktr. Burada dnce ile kurallar arasndaki ilikinin ilk belirti-
siyle karlarz. Ava katlmayan yallarn kampta ocuklar eitme-
leri de dnee-iletiim-eitim-gelenek-grenek ilikisini ortaya koy-
maktadr. Konumann bulunmad bir ortamda eitimin bir boyutu
taklit ise teki boyutu (ada primatlarda yavru ile bykler iliki-
sinde de gzlemlendii gibi) dayaktr. Bylece, dayaa dayanan eitim
alkanlnn kkeninin konuma ncesinden balad, bu yntemin
konuma sonrasnda srd, ataerkillik ile yeniden nem kazand,
uygar snfl toplumda ise, siyasal iktidarn halk kaba gce bavura-
rak denetleme ynteminin bu alkanln siyasal dzeydeki uzants
olduu sylenebilir.
Konumann ve dncenin gelimesi bilgi birikimini ve bilgi ak-
tarmay gelitirecektir. Bu ilerin daha ok belli kiiler (yallar) ta-
rafndan grlmesiyle, bir baka deyile bilgi birikimi yapan bilgi ak-
taran kiilerin farkllamasyla ilkel topluluun dnsel yapsnn
olumaya balad belirtilmiti.
195
Bu koullar iinde avc ve toplayc
Frankfort ve tekilerin "mitopoetik" dedikleri) sihirsel bir dn olduunu
aklar. rnein bir hayvann kl o hayvann simgesi olarak alnr, ancak onua
yaklmasyla hayvann da yanaca sanlr ki bu bir "bulac sihir"dir. Bura-
da para (simge) btnn yerini tutmu ya da btnle kartrlmtr. Daha
ak sylemek gerekirse, ilkel eyleri ve olaylar yalnz simgelerle dnmek-
le kalmaz, ayn zamanda simgeleri etkileyerek ilgili nesneleri ve olaylar da
etkileyeceini sanr. lkelin simgeci dnyle gnmzn simgeci dn-
arasndaki ikinci nemli farkllk, ilkelin simgelerinin somut benzetmelere
dayanmasna karlk, uygar toplumlarda ve gnmz insannda grlen sim-
geci dnte simgeler (Mardin'in deoloji, s. 20'de de belirttii gibi) karma-
k toplumu ve karmak olgular! basite indirgeyip kavramada yardmc olan
[ve de basit olgular ideolojik eilimlerle bilinli ya da bilinsiz olarak giz-
lemeye hizmet edeni aralardr. Dolaysyla birinin temelinde tekil benzetme-
ler, tekisinin temelinde karmak olgularn ve dncelerin basitletirilmi
soyut ifade biimleri yatmaktadr. Bu nedenle ada toplumun insannn sim-
geci dn ile ilgili bulgularn ilkellerin simgeci dnnn yorumlan-
masnda kullanlmas yanltcdr. rnein, dnyann "simge sistemi" gzlk-
leriyle alglanmas (bak. Mardin, deoloji, s. 62) biimindeki uygar toplumun
gzlemlenmesinden karlan grn ilkelleri kapsayacak biimde genelleti-
rilmesi doru olmaz. Byle bir yanlgya dmemek iin ilkelin simgeci d-
n "benzetmeci"lie indirgenebilir.
195 Bununla birlikte bu farkllama, yallarn bilgi birikimini salayp bilgi ak-
105
takmn dnnn nasl bir yapya sahip olacan aratralm. l-
kin bu yapnn talarnn "benzetmeci" ve "simgesel" olduunu anm-
sayalm. Dn, akim daha ok edilgin akl olduu bir dnemde, ay-
n zamanda "armc" ve "d" olacaktr.
196
Kadnlarla erkeklerin
yaamlarnn avclk toplayclk ile farkllamas, ancak kamp yaam-
nn onlar biraraya getirmesi, birbirlerine gnn farkl deneyimlerini
anlatmalar gereksinimini yaratm olmal. Bu da o gn balarndan
geenleri anmsamakla, armla olacaktr. Bunlar karlarndakilere
anlatabilmeleriyse hayvanlarn ve kendi davranlarnn taklitlerini
yaparak olacaktr. Gnmz insannn ok gelimi simgesel konuma
sisteminde bile grlen (gerekli olmayan) jestler ve mimikler byle
bir alkanln uzants olmal. te yandan benzetme yoluyla kavra-
y yalnzca taklitle anlata deil, ayn zamanda takliti davrana yol
aacaktr. Topluluk iinde kkler byklerin davranlarn taklit
ederlerken, avlanmada hayvanlar taklit ederek (hayvan postlar giye-
rek) onlara yaklaacaklardr. Bylece benzetmeci dn takliti dav-
rana o da gelenee yol aacaktr. Bu noktada altyap styap etkilei-
minin (dnce ve davran dzeyinde) ilk grnmne tank oluruz.
Takliti davran benzetmeci dn, benzetmeci dn takliti
davran etkiler.
tarlmas iini gren, tam zaman uzmanlar olduklar anlamnda mutlak bir
farkllama olarak grlmemeli.
1% Oakley, "Skill as a Human Possession", s. 16'da gemiteki ve imdiki dene-
yimlerin egdmnn dnmeye ve bilinli hareketlere yol atn, bu e-
gdm beynin arm blgelerinin saladn syleyerek, armla dn-
ce arasndaki ilikiyi ortaya koymu olur. H. Frankfort ve tekileri, Before
Philosophy, s. 27'de bizim arm yapabileceimiz her durumda ilkel dn-
n nedensellik ilikisi kuracan syleyerek, ilkel dnn arma [do-
laysyla analojiye] dayanan bir dn olduuna deinmi olurlar. H.J. Plumb,
Clark ve Piggott, Prehistoric Societies'e yazd "Sunu"ta, (s. 22'de) ada
ilkeller zerinde yaplan gzlemlere dayanarak, tarihsel ilkellerin yaadklai
an dnda zaman kavramlar olmayabileceini, hal dnda teki zamanlarn
bir "dsel zaman" (dream time) olabileceini syler. Birok yazar ilkellerin
dnlerinin armc ve d nitelikler tadn belirtmitir. Radcliffe-
Brown da bunlar arasndadr. Ancak Levi-Strauss, Totemism, s. 163'te Radcliffe-
Brovm'un armclnn dncenin temel zellii olan kartlarn emala-
tnlmasmn ortaya konmasnda byk yarar olduunu syledikten sonra, onu,
mantn, evrenin amorf bilinsizlik zerindeki etkisinin rn olmadn
anlayamad iin eletirip, ilkelin dncesindeki ztlklar, korelasyonlar,
dlamalar, ilemeleri armlar yasasyla aklamaya kalktn, oysa a-
rmlarn insan mantnn benzerleri, ztlklar smflandnc yaps ile ak-
lanmas gerektiini ekleyerek eletirirken, dnce ile evre ilikileri hakkn-
daki yaygn anlay tam tersine eviren bir yorum sunar. Onun bu grnn
eletirisi iin bak. n. 184.
106
Bu aamada, takliti dnn simgeci dnten daha ok
kullanldn dnebiliriz. Takliti dn ise, soyut eylerin tak-
lidi yaplamayacandan, somutun dnldr ve soyut dnce-
nin gelitirilmesine engeldir.
197
Taklit olanaklarmm snrll, bilinme-
yeni bilinenin yardmyla, soyutu somutun yardmyla anlatma simge-
ci dn gelitirecektir. nk bir ey kendinden baka eylerin
anlatmnda kullanldnda simgesel bir anlam kazanacaktr.
nsan-doa ilikileri dzensiz, rastlantsal olduu lde, insann
yaam ve bu yaamn artrlmas, yani dncesi de dzensiz, rast-
lantsal olacaktr.
198
nsanlarn olaylarn "d"leri arasnda kurduklar balantlar ge-
liigzel yer ve zaman armlarna dayanan hatta kafadaki korku-
lara, isteklere dayanan (kafadaki rastlantsal dlere, arma daya-
nan) balantlar olacaktr. Ancak ortak almann ve aralarn yard-
myla insan, bu dzensiz yaam iinde bir dzen kurmak, rnein yiye-
ceini dzenli salamak eilimindedir. Bunun iin olaylar kavramaya
ve ona gre karmaya alacaktr. Dzensiz okluk iinde nesneler
ve olaylar ancak bilinmeyenler bilinenlere benzetilerek ve benzerler
biraraya getirilip snflandrlarak yaplabilir. Benzerleri biraraya ge-
tiren dnn teki yz benzemeyenleri, farkllklar, zellikle de
ztlar kar karya koymaktr.
199
Snflandrmann bir yolu da budur.
197
lin ve Segal, nsan Nasl nsan Oldu, s. 31'de jestlerle somut eylerin anlatla-
bileceine ama soyut kavramlarn anlatlamayacana dikkati ekerler. Childa,
Kendini Yaratan nsan, s. 69'da Magdaleniyan sanatta tek tek belli hayvanla-
rn portrelerinin izilmi oluunu, somut dnn kant ve soyut dnce-
den yoksun oluun iareti olarak alr. Daha sonraki tarihlere (mezolitiel ait
Dou spanya resimlerinim, bu resimleri yapanlarn genel geyik ve insan kav-
ramlarna sahip olduklarn, soyut dndklerini gsterecek biimde genel
geyik ve insan resimleri olduklarn yazar.
Wells, Postgate ve Wells, The Outline of History, s. 83'de ge paleolitiin Kap-
siyan kltrnde insanlarn gereki, hayvanlarn diyagrama benzer izgiler-
le, giderek iaretlerle gsterilmeye baland yazldr.
*
R
8 lkelin dnyasnn ve dncesinin rastlantsallna birok yazar tarafndan
deinilmitir. rnek, lkellerde Din By Sanat Efsane, s. 19'da Levy-Bruhl,
1926, s. 73'den olduka tipik bir rnek aktarr: Antropolog F. Sagard Kuzey
Amerika Yerlileri'ne Fransa'da bulunan bir hayvan trn (tavanlar) anla-
tabilmek iin atein nda glge oyunuyla tavana benzer glgeleri duvara
drme yoluna bavurur. "Ertesi gn salt bir rastlant sonucu" her zaman-
kinden bol balk tutarlar; bunun zerine Sagard'dan her akam ayn eyi yap-
masn isterler.
w rnek, lkellerde Din By Sanat Efsane, s. 22de ilkellerin dnnde a-
rmn yalnzca benzerlik ilkesine dayanmayp, ayn zamanda ztlk ilkesine
de dayandna dikkati eker. Spencer, Principles of Sociology, (1876)'de ilkel
insann gne ile ay, bulutlar ve yldzlar, gidi ve geli gibi olgular gzlem-
107
Bylece benzetmeci ve simgeci dn "snflandrc" bir yolda iler-
leyecektir.
200
Snflandrma, ilkel insann evresindeki olaylar kavrama yolun-
da duyduu entellektel bir merakn deil, fakat onlar yararna uya-
cak biimde etkileme, deitirme amacnn rndr. Bu nedenle s-
nflandrma olaylar arasndaki neden sonu ilikilerini kavramaya y-
neliktir. Avc ve toplayc takmn insan bunu kavrarsa, baz belli olay-
lar (nedenleri) teki belli olaylarn (sonularn) izleyeceini bilerek,
bu sonucun meyvelerini dermek iin pusuda bekleyecek, ya da bu so-
nucun verebilecei zararlardan kamaya alacaktr. Rastlantlarn
egemen olduu bir ortamda kurulacak neden sonu balantlar da
rastlantsal balantlar olacaktr.
201
Bir sonu yannda grlen (hat-
ta bir ksm d dnyada deil kafada olan) birok nesne ve olaydan
o sonula ilgili nedeni saptayamayp herhangi birini ya da birkam
(epifenomenleri) neden sanma eilimindedir.
202
yle anlalyor ki in-
lemesinin onda doada "ikilikler" bulunduu dncesini yarattn, sonra
her ey ikiliyse kendisinin de beden ve ruh olarak ikili olduunu dndn,
sonra da beden-ruh ikilii dncesini hayvanlar, bitkiler, nesneler dnyasna
uzattn ne srerek, dinin kaynan aklamaya alr (bak. Evans-Pritc-
hard, Theories of Primitive Religion, s. 23). Spencer ilkellerin ikili snflan-
drc bir dne sahip olduunu ilk saptayan dnrlerden biri olmakla
birlikte, ilkeli doaya bir filozof gibi baktrmaktadr. Snflandrc dn
ilkel dn, dtan evlenmenin ortaya kt bir dnemde, toplumsal boyut
kazanan kadn-erkek farkllamasnn topluluklar arasna, giderek de doaya
uzatlmasnn sonucu olarak km grnr.
Levi-Strauss, Totemism'de, Avustralya Yerlileri'nin birok mitoslarn incele-
dikten sonra, Cs. 160'da) bunlarn ortak temelinin dostluklarn ve atmalarn,
dayanma ve kar kmalarn, hayvan trleri arasndaki benzerlikler ve fark-
llklar ile anlatlmas olduunu, bu ama iin doal trlerin zt iftler olarak
smflandnldn ortaya koyan Radcliffe-Brovm'a katlarak ve bu mitoslann-
ortak yannn ztlklar iermeleri olduunu syleyerek, ilkellerin analojik d-
nnn ztlklarla ilgili niteliine dikkati eker.
200 L6vi-Strauss, La Pensee sauvage, (1962)nin 5. blmnde ilkel kafann dnya-
y bir btn olarak kavramak ve bir dereceye kadar denetlemek iin baz s-
nflandrma yollarn benimsediini yazar (bak. Lvi-Strauss, Totemism'e Roger
CPoole'nin yazd "Sunu"da verdii bu yaptn uzun zetinde, s. 59).
201 H.G. Wells, Ksa Dnya Tarihi, stanbul, 1959, Varlk Yaynlan, s. 41'de ilkel-
lerde neden sonu kavramlarnn bulunduunu, ama bu neden sonu balan-
tlarnn keyfi kurulmu balantlar olduklarn syleyerek benzeri bir yorum-
da bulunur.
202 O.R. Gurney, The Hittites, Middlesex, 1969, Penguin, s. 160'da yapt sihir ak-
lamas bu almada benimsenen sihir kavramna en yakn olandr. Gurney
insanlk kadar eski olan sinirin genellikle ama doru olmayarak din bal
altnda ilendiini, sinirin, dncenin dinden daha ilkel bir dzeyine ait oldu-
unu belirttikten sonra, denetlemek istedii nesnenin yokluu ya da ulal-
108
sanlar doa ile retim ilikilerine giriine dek doada bir gezgin gibi
dolam, olaylarn nedenlerini kavrayamam, kendilerince nedenler
yaktrarak yaayp gmlerdir. Bu koullar iinde armc, ben-
zetmeci, simgeci, smflandrc, ve olaylar arasnda geliigzel neden
sonu balantlar kuran bir dn biimi yava yava belirmeye
balayacaktr. Bu dn biimine "sinirsel dn" denir.
203
tikel dnn olaylar arasnda kurduu balantlar rastlantsal,
geliigzel olmakla birlikte tmyle kuralsz deildir. Nesnel olarak
benzerliklere, farkllklara, znel olarak da insann gereksinimlerine,
isteklerine dayanmaktadr.
204
Bir baka deyile bu balantlar, olay-
mazl ile d krklna uram ilk insanlarn, sz konusu nesne yerine bir
ikame kullanarak, gdsel olarak istedikleri eyi taklit eden hareketlere ba-
vurduklarn syleyip, bu deneyimden, sihir dediimiz, incelikli simgeletirme-
ler kullanan analojik yntemlerin etkili olduuna inancn doduunu yazar.
203 Wells, Postgate ve Wells, The Outline of History, s. 101'de, "rengeyii insan"
dedikleri yukar paleolitik topluluklarn dnlerini, kestirmelere, yanl
benzetmelere dayanan, dinden tmyle farkl, iinde biraz fetiizm esi bu-
lunan, sihirsel nitelikler tayan bir yanl bilim olduunu syleyerek, Frazer'in
ve Malinovvski'nin (Bak. Malinowski, By Bilim ve Din, s. 61) ilkel insann d-
nnn sihirsel olduu grlerine katlrlar. Mason, The Ancient Civiliza-
tions of Peru, s. 27'de, Amerika'da Meksika ve Peru uygarlklar ncesi toplu-
luklarn evrensel zelliklerinden birinin doa st glere ve sinire inanmak
olduunu yazar.
2 0 4
Baz yazarlar sihirin znel olarak insann gereksinimlerine, isteklerine dayan-
masn, kurduklar "znel, dnsel balantlar" olarak adlandrrlar. rnein
Tylor, sihirin gerek bir gzleme, sonra da benzerliklerin snflandrlmasna
dayandn, bunun insan bilgisinin ilk asal sreci olduunu, sihircinin yanl-
d noktann ise, eylerin benzer olduklar iin aralarnda gizemli bir balan-
tnn bulunduu sonucuna varmas, bylece dnsel bir balanty gerek bir
balant, znel bir balanty nesnel bir balant saymas olduunu ne sr-
mtr (bak. Evans-Pritchard, Theories of Primitive Religion, s. 26). Tylor'un
bu yol gsterici gzlemini bir iki noktada dzeltmek ya da akla kavutur-
mak gerek. lkin sihircinin olaylar arasnda "gizemli" dedii balanty kur-
mas, olaylar arasndaki dzensiz, rastlantsal balantlarn bilincine varma-
sidir. Kurduu bu balant bize "gizemli" grnebilir, ilkel ise bu balanty
tmyle maddi temellere dayandrarak kurmutur. Sonra dnsel bir balant
olarak grd znel balant, ilkelin dncelerinden ok duygularn, istek-
lerini dile getiren bir balantdr. Tylor olguyu yorumlarken onu gzlemledii
kadar gl deildir. Tylor da ilkeli bir filozof, stelik idealist bir filozof gibi
grmekle yanlmaktadr.
Kari Mannheim'm, Essays on the Sociology of Culture, der., Paul Kecskemeti,
London, 1962, Rouledge and Kegan Paul, s. 154'de inanlarn oluumunu ince-
lerken, koullara egemen olamayan umutsuz kiilerin batini tutumlara ka-
tklarn, bu eilimin d denetimin tesinde olan eyleri iten, inanla uygu-
, lanan ve sihirin bir kalnts olan iten denetlemeyle ilgili olduu yolundaki
grleri, sihirsel dn douran ortam, sihirsel dnn mekanizmas
ve sihirsel dnn ilevi konularnda aklayac ipular tamaktadr. Bu
konuda ayrca bak. n. I. 40.
109
lan kavramak iin olmaktan ok onlardan yararlanmak iin kurmak-
tadr. lkel insann asalak ekonomisinden dolay doa karsnda edil-
gin olduu,
205
ancak bu edilginliin mutlak olmayp, insanlarn avc-
lkla doaya kar saldrya gemelerinin rn olarak iinde etkin bir
blmn bulunduu belirtilmiti. te insann doa karsndaki edil-
gin durumu, dncesinin konusunun doa (doann da onu en ok
ilgilendiren blm olan hayvanlar) olmasna yol amtr. Bu edilgin
durum iindeki etkin tutum da, onun doa olaylarn dnsel yollar-
la ve bu dnceleri eyleme dken yntemlerle kendi yararna evirme
yolundaki davranlarn oluturur. Byle bir dnn uzantlarna,
kalntlarna, insanlarn olaylar arasndaki rastlantsal deil dzenli
balantlar saptayabildikleri dnemlerde rastlandnda, bunlara "si-
hir" ad verilmitir. Bu tr davranlarn ada ilkel topluluklarda
daha youn olarak bulunduunu gren antropologlar, ada ilkelle-
rin dnn "sinirsel dn" olarak nitelemilerdir. Tarihsel il-
kellerin yaamlarn aratran prehistoryaclar da, onlarda bu tr bir
dnn nesnellemi rnlerini grnce, tarihsel ilkellerin sinirsel
dndkleri, dahas sihirsel dnn insan topluluklarnn ilk d-
n biimi olduu sonucuna varmlardr.
206
Sihirsel dn aslnda insan dnnn tarihsel ve doal bir
aamas olarak grlr. Dnce, d dnyann duyumlar yoluyla in-
sann zihninde izdii imajlarla balar. Bu imajlar d dnyadaki nes-
nelere ve olaylara "benzer" imajlardr. Edilgin dnce bu imajlarla
yeterince donandktan sonra, olaylara karma yolunda insan hareke-
te geirir. Etkin dnce dnemi balamtr. Bu dnemin banda ge-
rek nesneleri, olaylar kavramaya alan edilgin akl, gerek onlara ka-
rmaya alan etkin akl benzetmecidir, "analojik"tir. "Analojik d-
n" sihirsel dnn en iyi tannan en ok karlalan biimidir.
nsanln ve (bebeklikten erginlie trmanan) bireyin
207
d dnya s
205 Coon, The History of Man, s. 91'de zamanmzdan 35 bin yl ncesine kadar
evrenin insann yaad yeri ve nfusunu dikte ettiini, bu nedenle yaamnn
kltrel olmaktan ok biyolojik olduunu sylerken, insann doa karsndaki
edilgin durumunu da anlatm olur.
206 Frazer ve Malinowski sihir ile din ayrm yaparlar. Frazer'den baka ada-
lar, King, Jevons, Lubbock, Marett, Preuss da insanln dnnde dinden
nce bir "sihirsel dn" olduu grndeydiler (bak. Evans-Pritchard,
Theories of Primitive Religion, s. 27). Childe, Thomson ve tarihncesi ile ilgi-
lenen baka yazarlar da tarihsel ilkellerin dnnn "sihirsel" olduu g-
rndedirler. Tylor'un dini "tinsel varlklara inan" tanmna katlan yazar-
lar ve baka nedenlerle tekileri "sihirsel-dinsel dn" deyiini yelerler.
207 Dougl as, "Pri mi t i ve Thought Wor l ds " s. 93'de i l kel l eri n znel deneyi ml eri yl e
nesnel deneyimlerini birbirlerine kartran dncesinin bireyin kaotik fark-
llamam ocukluk deneyiminden zinhinsel ve ahlaksal olgunluk dnemine
110 -
karlkl etkileimleri sonucunda elde ettii deneyimleri, onun olay-
lar arasndaki dzenlilii (yarm yamalak da olsa) kavrayabildii bir
dzeye gelince, baz genel snflandrmalar yapp, baz genel ilkeler
saptayacaktr. Bu noktada tutumcu bir yntem tutturan dnce, kar-
lat yeni nesne ve olaylar tek tek deerlendirmek yerine, bu s-
nflardan birine sokup, o smf ile ilgili ilkeyi ona uygulayacaktr. Bu
dedksiyoncu, "tmdengelimci dn" aamasdr ki, baz temel
inanlardan tekil olaylar hakknda yarglar karan "dinsel dn" -
n en belirgin biimidir. nsan ile d dnya etkileiminin tam anla-
myla karlkl ve youn bir biim ald dnemde, tek tek olaylarn
o olay trnn doasm ortaya koyabilecek derecede tmevarma yn-
temlerle incelenmesi sonucunda olaylar arasmdaki dzenli ilikilerin
formlleri olan "yasalar"a varld noktada insann "bilimsel d-
n" dnemi balayacaktr.
208
Sinirsel dn, insann genellikle do-
a glerine egemen olamad ilkel topluluk dneminin egemen d-
n olduu gibi, ilkel topluluktan uygar topluma "gei toplumu"-
nun sihirsel-dinsel dnnn de bir esidir. Sinirsel dnn
insan-doa ilikilerinin belli bir biiminin yanss olmas, kendini bu
dnemler kadar uygar toplumun tarm ve sanayi retiminin, egemen
olduu dnemlerde de ortaya koyar.
209
Gerekten, tarmsal retim d-
zeninde dinsel, sanayi retimi dzeninde bilimsel dnn egemen ol-
masna karn, bu dnemlerde insann denetim altna alamad doal
ve toplumsal alanlarda, lm olgusunda, avlanmada, ilkel balklkta,
savata, sinirsel dnn yan ve kalnt dn biimleri olarak
varln srdrmesi bunun bir iaretidir.
Sihirsel dn, nesnel olarak benzerliklere ve farkllklara, zt-
lklara, znel olarak da insann gereksinimlerine, duygularna, istek-
lerine dayanr. Onun bu zellii, iinde, dncenin geliince kazana-
ca bilimsel ve ideolojik boyutlarn tohumlarn da tamaktadr. Bu
zelliin somut bir rneini Malinowski'nin Trobriand Adalar ada
geite de grlen zorunlu ve evrensel aamalar olabilecei dncesini ne
srerek byle bir koutlua deinir.
208 Burada sihirsel dnn genel olarak insan dn iindeki konumunu
gstermek iin dnn getii balca aamalara deinilmitir. Bunlarn
iinde tredikleri geim ve yaam biimlerine (burada) deinilmemi olmas,
dncenin kendi bana evrinen bir sre gibi grld anlamna alnma-
mal. Dn biimlerinin geim ve yaam biimleriyle ilikisi "Giri"te belir-
tildii gibi bu almann her yerinde ilenen temadr.
209 Mannheim, Essays on the Sociology of Culture, s. 180'de aka belirttii
sihircilerin sahneye toplumun normal kurumlarnn yeterli olmad kuraklk,
gibi olaanst, acil durumlarda ktklar, ayn zamanda ticaret, sava vb.
alanlarnda, grubun denetleme snrlarmn tesindeki alanlarda sahnede g-
rndkleri yolundaki grleri bu yorumu desta&ler niteliktedir.
111
ilkelleri zerine gzlemleri ve incelemeleri sonucunda ortaya kard
olgularda grebiliriz. Malinowski'nin Trobriandllar' gzlemleyerek el-
de etmi olmasna karn evrensel geerlilik tadn ne srd g-
rlerine gre, ilkeller, tarm, balklk ve savala ilgili davranlarn-
da grld gibi, o iin hem pratik bilimsel gereklerini yerine geti-
rirler, hem de (kuraklk, frtna vb.) ellerinde olmayan nedenlerle gi-
riimlerinin baarszla uramas olaslna kar, sihirsel ilemle-
re bavururlar. Tarm, gemicilik ve sava, riskleri en yksek olan iler-
dir. Bu, sinire daha ok rastlantlarn etkisinin yksek olduu ve in-
sanlarn denetiminin yetersiz olduu alanlarda bavurulduunu gste-
rerek sihirsel dn douran koullara k tutmu olur. Gerekten,
Malinowski de, Trobriandllar'n tehlikeli ak deniz balklna k-
lrken sihire bavurmalarna karn, tehlikesiz i gl balklnda bu-
na gerek duymadklarn anlatr.
210
Bylece analojik sihirsel dnn insann dnnn gelime-
si sreci iindeki konumunu saptadktan sonra, sihirsel dnn il-
kel topluluun yaamndaki etkilerine geebiliriz. lkin daha ok in-
san-doa ilikilerinin rn olan sihirsel dnn insan-insan ili-
kilerine de uzatldn gryoruz. Sinantropos'un "kafatas klt" ola-
rak yorumlanan yamyamlk uygulamalarnn bir temeli besin kaynak-
larnn ktl ve kararszlyla bir temelinin de beyinleri yenilen kim-
selerin glerinin yiyenlere geecei biimindeki "bulac sihir" kav-
ram olduu sylenebilir. te yandan Neanderthal nsan'nn trensel
gmleri, llerinin zerine onu canlla dndrecei umuduyla ser-
pildii sanlan krmz toprak boyas, byle benzetneci, sihirsel d-
nn grnmleridir.
lkel insan ara yapmaya balaynca dnce sahibi olmu, birlik-
te toplayclk yaparken iletiim sistemlerini gelitirmi, iblmnn
balad bir toplumsal yap iinde konuma ile dncelerini aktarma-
ya balam; bu yolda, trensel gmlerinden anlalaca zere, sis-
temli dncelere sahip olacak noktaya varm ve sihir yntemleriy-
le doay dncelerle etkileme yolunda ilk admn atmtr. Sihirsel
dnn doa nnde boyun een bir dn olmaktan ok doay
etkilemeye alan bir dn olma nitelii
211
onun doa glerini y-
210 Malinowski, By Bilim ve Din. s. 14.
211 VVells, Postgate ve Wells, The Outline of History, s. 101'de, yukar paleolitik
resimlerin insanlarn onlara sayg duyma, tapnma gibi duygularla yaklama-
dklarn gsteren abartmasz bir gerekilikle izildiklerini yazarlar. Afrika'l
ada ilkel topluluklar, sihircilerin elementlere buyurma gcne sahip olduk-
larna inanrlar (bak. Max Fauconnet, "Mytholpgy of Black Africa", New
Larousse Encyclopedia of Mythology, der. Felix Guirand, s. 473). Gerek ada
gerek tarihsel ilkellerde sihirsel dnn doaya kar etkin bir tutumu dile
112
celtip onlara yakaran, tapnan dinsel dn ile karlatrld za-
man daha iyi anlalr.
Sihirsel dn doaya kar etkin bir tutumu dile getirdii hal-
de, avc ve toplayc takmlarn yzbinlerce belki milyonlarca yllk ge-
leneksel, duraan yaam biimleri zerinde, onlar deitirici bir etki
yapamamtr. Tersine bu yaam biimini pekitirmi, onun duraan-
lna katkda bulunmu grnr. lkin sihirsel dnn "takliti"
yapsnda bir tutuculuun bulunduu sylenebilir. Yaamn dzensiz-
likler, rastlantlar anarisi iinde olduu bir ortamda avc ve toplayc
takmlarn varlnn deiik davranlardan ok ayn davranlara ve
davran birliine gereksinimi olduu, bu nedenle takliti geleneksel
dnn topluluun varlna olumsuz deil, olumlu bir katkda bu-
lunduu dnlebilir.
212
kinci olarak sihirsel dnn zellikle ge-
im biimi alanmda etkisiz bir dn olduu sylenebilir. Yaplan
sihirsel trenlerin, avclarn umudunu ve azmini bilese de; av hayvan-
larnn saysn, av aralarnn etkinliini artraca sylenemez. Geim
biiminde deiikliklere, gelimelere yol aacak bir etkide bulunmama-
sna karlk
213
takm birliini, benzemeyi, dayanmay pekitirerek
yaam biiminin olduu gibi srmesine katkda bulunmutur.
214
getirdii grn birok yazar benimsemektedir. rnein R.N. Bellah,
"Religious Evolution" Robertson, der., Sociology of Religion, s. 27l'de, ilkel din
dedii [sihirsel] eylemin niteliinin tapnma, mitolojik varlklara yakarma ol-
mayp onlarla zdeleildiini yazar. Ama ada yazarlardan ok nce bn
Haldun, Mukaddime, cilt III, s. l'de sihiri herhangi bir aracn yardm olma-
dan, ya da gksel glerin yardmyla nefsin ve ruhun nesneleri etkileme gc-
n ve yeteneini bildiren bilgi olarak tanmlayarak, sihirsel dnn bu ni-
teliini yakalamtr. Yaamn evresel koullara ok sk bal olduu etin
iklim koullar iinde yaayan Eskimolar'n sihirci dnnn doa glerini
yararlarna olacak biimde etkileme yan sra onlar yattrmaya alt da
grlr (bak. Max Fauconnet, "Mythology of Two Americas", New Larousse
Encyclopedia of Mythology, der., Felix Guirand, s. 423). Ancak Eskimolar'da
olaanst evresel koullar iinde yaamann yan sra; dnlerinin sihir-
sel dnten dinsel dne gei aamasnda olmas da sihirsel-dinsel e-
lerin birlikte bulunmasna yol amtr.
212 Malinovvski, By Bilim ve Din. s. 22'de, ada ilkellerden sz ederken belirt-
mi olmakla birlikte, tarihsel ilkelleri de kapsayacak biimde, ilkel koullarda
topluluk iin en nemli eyin gelenek olduunu, gelenekten ayrlmann toplu-
mu yok olma tehlikesiyle kar karya brakabileceini syler.
SIS Coon, The History of Man, s. 78'de, kutsal simgelere ortak inanla uyumlu bir
biimde, birlikte alan avclar eve tek tek mzraklanyla salayacaklarndan
daha fazla yiyecek getirebilirler ve saladklar artyla ocuklarn ve yal
reticilerini besleyebilirler, dediine gre; sihirsel dnn geim ve yaam
biimini deitirebilecek bir art retebilecei dncesiyle bunun tam tersi
bir dn savunuyor grnr.
214
Frazer, Psyche's Task, adl yaptnda sihirin ve teki boinanlann toplumsal d-
113
Burada bir de sihirsel dnn ve eylemlerin geim alannda
baarl sonular vermemesine karn yuzbinlerce yl braklmamasmm
nedenine deinmek gerek. Bir rastlantlar dnyasnda, rastlant ilke-
sine dayanan sihirsel dnce (baz yazarlara gre sihir ideolojisi),
herhangi bir sihirsel ilemi izleyen sre iinde o ilemin amalad
sonuca uygun her rastlantya o ilemin baars gibi, uygun olmayan
rastlantlar o ilemin baarsna kar alan sihirsel glerin rn
olarak gryordu.?
15
Sihirsel dn kollektif bir dntr.
216
Avc ve toplayc ta-
kmn gen kuaklarna yallar tarafndan aktarlm, hatta onlar ta-
rafndan bir para sistemletirilerek aktarlm olsa da, bu onun kol-
lektif olma niteliini zedelemez. nk yallar da takmn yelerinin
deneyimleri iinden gelmilerdir ve kapal bir grup oluturmamakta-
drlar. Bu nedenle onlarn farkllam dnce reticileri olmalar, d-
nceleriyle teki kuaklarn dnceleri arasnda bir farkllama sz
konusu deildir. Hele geim ve yaam biiminin ok ar bir srele
deitii bir dnyada, yallarn dncesiyle tekilerin dncesi ara-
zenin en nemli kurumlarnn desteklenmesi ilevini grdn; Evans-Pritc-
hard, Theories of Primitive Religion, s. 28'den Carveth Read'in toplumsal evri-
min erken aamalarnda sihir ve din boinanlarnn nderleri, dzeni, ynetimi
ve gelenei desteklediini ne srdn (s. 48'den) reniyoruz. Fonksiyona-
list bir bak asnn rn olmakla birlikte bu grlerde gerek pay vardr.
Mannheim, Ideology and Utopia, s. 8'de tarihsel gelimenin belli bir aamas-
na kadar, sihirsel aklamalarn ilkel yaamn sorunlaryla ampirik olarak u-
ramaya elverili olduu yolundaki szleri, (s. 19'daki) sihirsel-dinsel dnya
grnce taman tm anlam yanl olsa bile, salt ilevsel adan bakldnda
nesnel d deneyimlerin olduu kadar i psikolojik gerekliin paralarn da
tutarl kld ve onlar belirli bir davran iine soktuu iin hizmet grd
szleri ile birlikte bu gerei daha ak olarak yanstmaktadr.
215 Tylor'un bu konudaki grleri iin bak. Evans-Pritchard, Theories of Primitive
Religion, s. 27. Malinowski de, By Bilim ve Din, s. 60'da, baarsz sihirin usu-
lnce yaplmad ya da daha gl bir sihirle karlat savlaryla sihirsdl
dne kuku drlmeden savuturulabildiine deinir.
216 Francis Cornford'un ilkel topluluklarda bireyin bir organizmadan te birey
saylmayaca, bunun dnda grubun gz nne alnmas gerektii gr, so
runun temeline; Levy-Bruhl'un bireysel dnn "representations collectives'
dedii topluluun dn kalplarndan geldii gr (bak. Evans-Pritchard,
Theories of Primitive Religion, s. 73-79) sorunun zne deinmektedir. Marx ve
Engels, Alman deolojisi, s. 40'da bilincin bandan beri toplumsal bir rn ol-
duunu sylerler. Mannheim, Ideology and Utopia, s. 6'da "szcklerin ayn
anlamlan ayn akl yrtme yollan toplumun her yesine ocukluktan beri
retildii srece, o toplumda farkl dn dizisi ortaya kmaz" szleri tam
da ilkel topluluun dn biimi hakknda sylenebilecek szler olarak grn-
mektedir, ilkel dnn kollektif bir dn olduu yolundaki yaygn gr-
e katlmayan dnrler de vardr. rnein bak. Mellaart, The Neolithic of
the Near East, s. 11.
114
snda hemen hi bir eliki olmayacaktr. Bu nedenle hem avc ve top-
layc takm iinde, hem bu topluluklarn eitli tarihlerde dncele-
ri arasnda farkllklar grlmeyecektir. Byle bir yapya sahip olan
sihirsel dnn eletirici olmayaca da aktr.
217
Yukar paleolitiin uzman avc topluluklarnda bu durum biraz
deimi grnyor. Bu topluluklarda dnce aktarma iini toplulu-
un tm yallar yerine, tam zaman uzmanlar olmasalar bile en azn-
dan bo zaman uzmanlar olan sihirci sanatlar stlenmi grnyor.
Sihirci sanatlar topluluun dncesini az ok sistemletirme, ona
yeni k noktalar kazandrma yolunda ilev grm; sonuta toplu-
luk iinde dncenin rolnn, younluunun artmasna yol am
olabilirler.
218
Uzman avc topluluklarnda sihirsel dnn olgunlu-
a ulat sylenebilir. Bunu trensel gmlerinde, maara ve kaya
resim, gravr ve kabartmalarnda, hayvan heykelciklerinde ve "vens-
ler"de, tlsml ss eyalarnda bol bol gryoruz. ada ilkellerde g-
rlen sihir trlerinin yardmyla, bu "sanat" rnlerinin ounun "av
sihiri", bir ksmnn "dourganlk sihiri" olduu anlalyor. Av siniri
geimle (retimle) dourganlk sihiri yaamn (ortak almaya kat-
lacak kimselerin) yeniden retilmesiyle ilgilidir. "Analoji sihiri", "bir-
likduygu sihiri", "bulac sihir"
219
gibi sihir biimlerinin de benzetme-
217 rnek, lkellerde Din By Sanat Efsane, s. 8.
rnek, (s. 23'de de) ilkel ya da azgelimi dncenin, a. genellikle eletiriden
yoksun, b. ayrntlar zerinde durmayan, c. somutlama ve kiiletirme eilim-
li, d. neden-sonu balantlarn ou kez arma dayandran, e. zel, f. mad-
de ile z ayramayan bir dnce olduunu yazar. Antropologlar sihirsel d-
nn eletirici olmad noktasnda birlemektedirler. (rnein L6vy-Bruhl'
un bu yoldaki dnceleri iin bak. Evans-Pritchard, Theo'ries of Primitive
Religion, s. 81). lkel dnn bu zelliinin altnda toplumsal yaplarnn
snflara blnmemi oluu, topluluk iinde farkllam bir dnce reticileri
grubunun bulunmamas yatar. Gerekten, eletirici dn ile bunlarn bu-
lunduu uygar toplumlarda karlalr. nk eitli snflar ve gruplar, ken-
di karlarn savunurken, teki snflarn ve gruplarn-, bireyler teki bireyle-
rin dnceleri iindeki tutarszlklar grebilecek konumdadrlar.
218 Luquet, "Prehistoric Mythology", s. 1-2'de, genellikle maskeli sihirci olarak yo-
rumlanan Trois-Freres maarasndaki nl resimin bir mitosu anlatyor ola-
bileceini syleyerek; dncenin bu dnemde mitos tretici bir noktaya ula-
m olabileceine iaret etmi olur.
219 Sihir trlerini "sempatik sihir" de denen "birlikduygu sihiri" ve "bulac si-
hir" olarak ayrmlayan Frazer'dr (bak. Evans-Pritchard, Theorles of Primitive
Religion, s. 39). Luquet, "Prehistoric Mythology", s. 2'de, Magdaleniyan kltr-
l insanlarn hayvan klna girerek yaptklar taklit (analoji) sihiri yan sra,
birlikduygu sinirine de bavurduklarn syleyip, Montespan maarasndaki
balktan yaplm ay heykeli gvdelerine ay ba geirilerek mzraklanm
olmalar rneini verir. Birlikduygu sinirine, ilkel toplum dneminden kalan
bir kalt olarak ilkel topluluklarda, Mezopotamya'da da rastlanyor. Vezir
115
ci dnn eitli biimlerinin rnleri olduklar aka grlyor.
200
Yukar paleolitik uzman avc topluluklarnn art besinin verdii
olanaklarla geim d etkinliklerde kullanabildikleri bir bo zamana
Aipu'nun kt sihirini bozmak istedii bir sihircinin balktan yaplm hey-
kelciini atee tutarken "Gibil (ate tanrs) seni yutsun... Gibil seni yaksn"
dediini biliyoruz (bak. Felix Guirand, "Assyro-Babylonian Mythology", New
Larousse Encyclopedia of Mythology, der., Felix Guirand, s. 60. Childe, Tarihte
Neler Oldu, s. 64'de birlikduygu sinirinin temelini simgenin temsil ettii ey-
le kartrlmas olduunu syler. Ancak hem birlikduygu sihirini hem teki
sihir trlerini, hem de tm olarak sihirsel dn, bir ya da birka noktada
benzer olan eyleri her noktada benzer par pro toto olarak grmek biiminde
tanmlamak daha uygun olur. Ksacas, her trl biimiyle sihirsel dn,
yalnzca analojik temellere dayanan "tek boyutlu mantk"a sahip olas bir d-
ntr. Analoji sihirine rnek olarak, ada ilkeller arasnda grlen, has-
tann neresi aryorsa, hastay temsil eden bir fetiin orasna ivi aklmas
(bak. rnek, lkellerde Din By Sanat Efsane, s. 47) ya da Haitili'nin dmann
temsil eden mumdan yaplm bir ekle ine batrmas veya atete eritmesi
(bak. Elizabeth E. Bacon, "Magic", The Encyclopedia Americana, der., Lavinia
P. Dudley, New York, 1983, Americana Corporation, s. 117) verilebilir. Ayn si-
hir trn Hititler'de de gryoruz (bak. Gurney, Hittites, s. 162) hastann ze-
rine konan iki mum heykelcik alnp "hangi kt kiiler onu murdar ediyor-
larsa ayn biimde ezilsinler" denerek ezilir. Birlikduygu sihirine rnek olarak,
tarihsel ilkellerde, canlnn bedeninin rengine baklp, lnn bedenine canla-
naca umuduyla olsa gerek, o rengi verecek toprak boyas serpilmesi; bula-
c sihire rnek olarak da ada ilkellerde dmandan alnan trnak, sa vb.
nesnelere uygulanan ilemin dmann tm bedenine de uygulanm olaca
dncesiyle yaplan sihirler, Malenezya vd. ilkellerinin sihirsel yamyamlk
uygulamalarndan yaplan karsamayla tarihsel ilkellerin dmanlarnn bey-
nini yiyerek, olaslkla onlarn gcnn kendilerine bulaacan (geeceini)
dnerek yaptklar yamyamlklar verilebilir (bak. L.S.B. Leakey, nsann Ata-
lar, s. 169). Leakey ayrca, (bak. s. 130) ada ilkel avc ve baz oban kabi-
lelerde kaan hayvanlarn yitmemesi, bakalan tarafndan alnmamas iin ya-
plan "balayc", "koruyucu" sihirleri anlatp; ta a yaral hayvan resimleri-
nin akama dek izlenen avn gece kaybolmamas iin yaplm sihirler olabi-
leceini, hayvann resminin bir yere gitmemesi gibi hayvann da gitmeyece-
inin umulmu olabileceini syler.
220 Thomson, Studies in Ancient Greek Society, cilt I, s. 242'de "sihir bir taklittir"
deyiiyle bu gerei dile getirmitir. Gerekten, rnein ada ilkellerden
Bumanlar'n koyu duman .buluta benzeyen bir ate yakarak yamur sihir i
yapmalar bunun tipik bir rneidir (bak. Fauconnet, "Mythology of Black
Africa", s. 476). Malinowski'nin ada ilkeller olan Trobriand Adalar yerlile-
rinden verdii sihir rnekleri sihirle ldrlmek istenen kimsenin daha ncs
bulunduu bir yere ona atyormu taklitiyle ok atma; karsnda dman var-
m gibi fkeyle baklyor gibi yapmak; sava sinirinde saldn hareketi yap-
mak, rzgr karmak iin rzgr, frtna iin frtna sesleri karmak; bitki-
lerin bymesini, balklarn yaklamaln taklit eden ekonomik amal sihir-
ler (bak. Malinowski, By Bilim ve Din, s. 48-51) hep sihir ile taklit, sihirsel
dn ile benzetmeci dn ilikilerini aydnlatan rneklerdir.
116
sahip olmalar ve bu bo zaman toplumsal etkinliklerde kullanmalar
sonucunda, doa yannda toplum da insann ilgi alan iine girmeye
balamtr. Braktklar "sanat" yaptlarnda ok az sayda olmakla
birlikte insanlar da grnyor.
221
Dnemin sonuna doru bu toplulukla-
rn toplumsal yaplarnda "klan" rgtne ve onun dn biimi olan
totemcilie geildii varsaym doru ise,
222
bu sonuca varan gelime-
ler daha nce balam olmal. Avc ve toplayc takmlarda dncenin
konusunun, odann doa olduunu sylemitim. ada klan toplu-
luklarnda ve tarihte klann totenci dncesinin sistemletirilmi bi-
imleri olan mitolojilerde sfenkslerin, kark yaratklarn da gstere-
cei gibi; dncenin konusu doa ve insan olarak iki odann oldu-
unu gryoruz. Doay odak alan dnce, klanlarn kendilerini baz
hayvan, bitki hatta doal nesnelerle zdeletirmelerine yol aarken;
223
toplumu odak alan dncenin, doay o topluluk gibi, rnein erkek
ve dii gler biiminde grp snflandrmasyla, doaya uzatlma
tank oluruz.
224
2 2 1
rnein yukar paleolitik kltrlerin sonuncusu olan spanya'nn Kpsiyac
kltrnde eitli iler gren insanlar, yaylarla avlanan erkekler, eteklikti
kadnlar, trensel dans sahneleri, maskeli hayvan klna girmi, hayvanlar
taklit eden insanlar resimlerde grlmektedir (Wells, Postgate ve Welis, The
Oul 'ine of History, s. 81-83).
222 F.E. Zeuner, "Domestication of Animals", Singer, Holmyard ve Hail, der., A
History of Technology, cilt I, s. 330'da "Totemizm belki yukar paleolitik kadar
eski..."deyip, Lascaux'daki bizon avcs resmini bu grn destekleyen bir
kant olarak sunar. Leacock ise, Morgan'm, Ancient Society'sine yazd "Su-
nu"da (s. II. x'da) insanlarn yiyeceklerini bulup yakalamaktan ok retme-
ye baladklarnda ve karlkl abalarn daha biimsel olarak dzenleme
gerei duyduklarnda klan rgtnn temelini atm olabileceklerini yazar.
223 Levi-Strauss, La Pensee sauvage'da (ngilizce basks The Savage JVnd, Lon-
don, 1966, s. 107'de) "nsann doadan karabildii ve kltr alanna aktara-
bildii hayvanlar aras farkllklar... insan gruplarnca amblemler olarak be-
nimsenmilerdir" (bak. Levi-Strauss, Totemism'e "Sunu" yazan Poole'un bu
yapt zetlerken verdii alnt) yorumu, doa odakl bir dnn toplum-
sal ilikilere uzatlmasnn (belki de olguyu baka bir amala saptayan yazar
tarafndan bilincinde olunmakszn) dile getirilmesidir.
224 Kirk, The Nature of Greek Myths, s. 49da gelimenin (hangi aamasnda oldu-
unu belirtmeksizin) belli bir aamasnda diyerek insanlarn benmerkezci bir d-
ne sahip olarak doay kendileri gibi grdklerini yazar. Levi-Strauss'un
Avustralya totem sistemiyle Hint kast sisteminin ortak ama birbirinin tersi bir
modele indirgenebilecei yolundaki gr (bak. The Savage Mind, s. 122-123'
ten Totemism, s. 57'deki alnt) de yazarn totemci dn aklarken belli-
bal kodlan (zt snflandrma iaretlerini) bir tarafa gre tekisinde tutarl
olarak ters evrilmesi olan "transformasyon" olgusunu aklamak gibi farkl
bir amala yapld iin, gene olaslkla bilincinde olmakszn, bu kez retici
toplumda insan odakl bir dnya grnn doaya uzatlmasn yansyor gibi-
dir. . - . . ...
117
Totemci dn ayn zamanda soyutu somut ile anlatma yolunda,
dolaysyla somut dnten soyut dne doru atlm bir adm-
dr.
225
Yukar paleolitik uzman avc topluluklarnn sinirsel dn-
lerinin zamanmza kalan rnlerinde, erkein ilgi alan olan hayvan-
larn, kadnlarn ilgi alan olan bitkilere gre ok daha fazla izilmesi-
nin (teki gstergelerle birlikte) erkein statsnn kadmnkinden
yksek olduunu gstermesinden teye bir toplumsal farkllama be-
lirtisi gremiyoruz. Hele siyasal farkllamann hi bir izi yok. Olaslk-
la uzman avc topluluklarda siyasal farkllama da yoktu. Dolaysyla
bu dnem iin sinirsel dn biiminden tretilmi bir ideolojik d-
nten, bir siyasal dnten sz etme olana yoktur.
226
225 Durkheim'n, totemik maddi simgeler olmadka klan yelerinin karmak
klan rgtn kavrayamayacaklann, kendilerini bir grup olarak dneme-
yeceklerini sylemesi (bak. Evans-Pritchard, Theories of Primitive Religion,
s. 59) de bu gr destekler yndedir.
226 Parkinson, Siyasal Dncenin Evrimi, s. 19'da [tarihsel] ilkellerin siyasal d-
nceleri hakkndaki bilgimizin kt olduunu syler, ilkel topluluk siyasal fark-
llamaya uramadna gre, ilkelin siyasal yapsndan ve siyasal dncesin-
den sz etmemek gerekir. Gerekten Fiek de (Ynetim, s. 33'te) ilkel topluluk-
larda kurumlam bir yneten ynetilen ilikisinin, dolaysyla ynetim ideolo-
jilerinin bulunmadn yazar. Parkinson'un (s. 25'de) ilkelin siyasal kurulu-
larnn ya temeline dayand yolundaki szlerini "toplumsal kurulular" di-
ye dzeltmek, "kabile bakannn uzlatnclk grevi"ni siyasal deil "yne-
timsel" saymak daha doru olur. Lowie, The Origin of the State, s. 2 de, ilkel
topluluklarn uygar toplumlannkinden farkl da olsa siyasal dzenlerinin vo
farkl siyasal dncelerinin olmas gerektiini yazar. Bu dncenin temelin-
de ilkel toplulukla uygar toplum arasnda bir sreklilik ve birlik olduu gr-
yatar. Bu grle, uygar toplumda grlen temel kurumlarn ilkel topluluk-
ta da bulunaca sonucuna varr. Oysa sreklilik, temel kurumlarda nem'
nitelik deiikliklerini dlamaz. te yandan ideolojiyi yalnzca snfl toplu-
mun dn ile snrlamayan baz yazarlar ilkellerin dnn de ideoloji
kavram iine sokup, bir "sihir ideolojisinden sz edebilmektedirler. rnein
Plamenatz, Ideology, s. 21'de, gerekliin bilinli bilinsiz sistemli olarak sap-
trlm her trl biimini ideoloji olarak tanmlamasndan olacak, ilkellerm
dn hakknda ideoloji teriminin kullanlmamasna amakta, ilkellerin do-
a olaylar hakkndaki inanlarnn (s. 74'de) ideolojik olduunu ne srmek-
ie, baz antropologlar ilkellerin "inan sisteminden" sz ettiklerine gre ilkel-
lerin dn iin "ideoloji" teriminin de kullanlabileceini eklemektedir. Oy-
sa bunlar yalnzca "ilkel dn" saymak, ideolojik dn kavramn, s-
nfsal konumun bilinli ya da bilinsiz olarak saptrd toplum ve doa hak-
kndaki dncelerle snrlamak daha dorudur, ideoloji zerine geni kapsam-
l almalaryla tannan Mannheim'n, Ideology and Utopia, s. 69'da, her a-
da tm taraflarn dnnn ideolojik dn olduu yargsndan tarafla-
rn bulunmad eitliki ilkel toplulukta ideolojinin de bulunmayaca sonucu-
na varlabilir. Baz Marksist yazarlar da rnein Thomson, Studies in Ancient
Greek Society, cilt I, s. 38'de "sihir ideolojisinin z"nden, Cornford, Bilgi teorisi,
s. 79'da, "ilkel toplumun ideolojisi"ne kabile ii basit ilikilerle, birey-kabila
118
Bununla birlikte sinirsel dn snfl toplumlarn, siyjasal fark-
llamaya uram toplumlarn dinsel dnleri yannda bir yan d-
n, kalnt dn olarak varln srdrebildii iin; ileride bu
toplumlar incelerken sinirsel dn kalplaryla sunulmu ideoloji-
lerle, siyasal dn rnekleriyle karlalr.
Yukar paleolitik an uzman avc topluluklarnn sinirsel dn-
, elverili evresel koullar ve uzman avclk srd srece varl-
n srdrd. Belki ilk uzmanlar saylabilecek olan sihirci sanatlar
salanmasna dorudan katkda bulunmadklar bir yiyecek maddele-
ri toplumsal artndan besledi. Yukar paleolitik avc topluluklar on-
larn sihir yoluyla yaptklar katklar avclarn etkinlikleri kadar
nemli grm olmallar.
"Uzman sihribazn ekonomik ayrcalklar toplumca kutsanan boinanlara da-
yanyordu. Fakat bu tarihlerde Fransa'nn av blgelerinin ve nehirlerinin
grlmemi derecede av hayvanlar ve balklarla dolu olduu iindir ki, si-
hirbaza art rnden [art besinden] bu ekilde bir pay aynlabilmitir. Buzul
devrinin sona ermesiyle ormanlar bozkrlar istila edince, sihir ie yaramaz
oldu; bizonlar, rengeyikleri, mamutlar, ve bu hayvanlarla Magdeleniyanlar
ve onlarn sanatlar da yok oldu."
227
6. tikel Toplulukta Ekonomik Toplumsal Dnsel Yaplarn
Etkileimi
lkel srde
228
topluluun yapsn oluturacak kurumlarn k-
kenlerini, uzman avc toplulukta ilkel topluluun gizilgcnn ulaa-
bilecei snrlar gzlemleyebiliriz. Ancak ne ilkel sr ne de uzman
avc topluluk ilkel topluluun onu temsil edici aamalar deildir. l-
kel sr onun toprak altnda kalan kklerini, uzman avc topluluk ise,
zel koullarda ar gelimi uzantlarn olutururlar. Bu nedenle il-
kel toplulukta ekonomik, toplumsal, dnsel yaplarn karlkl etki-
leimini, avc ve toplayc takmlarn yaplarnda incelemek uygun olur.
dayanmasnn yansdndan sz edebilmektedir. Oysa Manc'n (Mardin'in
ideoloji, s. 22'de zetledii gibi) ideolojinin iblmyle ve retimle ilikisi ko-
pan bir dnrler grubunun domasyla dnn retimden, gereklik dn-
yasndan kopmasyla doduu r ve retim ile gereksinim bamn ak
olduu, yani amacn gereksinimlerin karlanmas olduu saydam toplumlar-
da [ilkel topluluklarda 1 deil, amacn gereksinimleri karlamaktan snfl top-
lum yapsn srdrmeye kayd, snfl toplumlarda bulank toplumsal iliki-
lere yalanc bir gereklik salamak iin ideolojiye gerek duyulduu gr
anmsanrsa, "ideolojik" sfatnn ilkel topluluun dnn nitelemeye uy-
gun dmedii anlalr.
227 Chi l de, Tar i ht e Nel er Ol du, s. 66. <
228 Bak. Bl m I, di pnot u 30.
119
Bununla birlikte bu etkileimin dayand kklere ve sonul olanakla-
rna deinmenin de yarar vardr.
lkel srnn ekonomik ve toplumsal yaplar birbirinden farkl-
lamam, iiedir ve ilkel sr bir dnsel yapya sahip deildir. Eko-
nomik ve toplumsal yaplarn iice oluundan dolay srnn tek teK
yeleri arasnda, dolaysyla yenin karlaryla sr kar arasnda
eliki yoktur. eliki olmad iin de bir atma yoktur. ice olan
ekonomik yapyla toplumsal yap arasnda tam anlamyla uyumlu ili-
kiler vardr. Birbirlerini destekler, pekitirirler. Bu nedenle ilkel sr-
nn toplayc asalak ekonomisi ve trde toplumsal yaps arasndaki
etkileim, ilkel srnn yaam biimini olduu gibi yinelenen, duraan
klacak trden bir etkileimdir. lkel srde bir dnsel yap da olu-
mad iin, ekonomik ve toplumsal yaplar deitirme yolunda etki-
leyebilecek bir dnsel iti de yoktur. Ekonomik ve toplumsal yaplar
deitirici bir dnsel yap bulunmad gibi, onlar pekitirici bir d-
nsel yapnn da bulunmay ilkel sry dtan gelebilecek etkilere
kar dirensiz klar. Bununla birlikte evresinde teki ilkel srler
bulunduka dtan gelebilecek bir toplumsal etki sz konusu deildir.
Dtan gelecek doal etkiler (iklim, flora, fauna deiiklikleri) ise
olumsuz deimeler olduklarnda ilkel srleri yok edici etkilerdir.
Olumlu olduklarnda ilkel srnn geri teknolojisi, ibirliine gireme-
yen yaps, bu deiikliklerden srnn yapsn deitirecek derece-
de yararlanlmasn engeller. Dolaysyla toplumsal olsun, doal olsun
d etkiler de ilkel sry yapsn deitirici ynde etkileyemeyecek-
lerdir.
Bu durumda ilkel sr nasl avc ve toplayc takma geebildi? l-
kel srnn yaps trde olmakla birlikte, mutlak anlamda trde de-
ildir. Srnn erkek ve dii yeleri geim etkinliklerinde ayn ii g-
rrler, toplayclk yaparlar. Ancak yaam etkinliklerinde hominid ge-
milerinden getirdikleri kk bir farkllama vardr. Erkekler sry,
diiler yavrular korurlar. Ara yaplmasna balanmca erkekler geim
aralarn savunma aralar olarak da kullanmlardr. Aralarn ok
ar da olsa gelimesi (ki erkeklerin ara yapmnda uzmanlamalar
olarak deerlendirilebilir) savunma aralarnn da gelimesi anlamna
gelmitir. Bu ar gelime srnn erkeklerini, sry da kar sa-
vunmaktan saldrya geebilecek dzeye ulatrnca toplaycln yan-
na avcln gelmesiyle, ekonomik yap, geim biimi de deimitir.
Erkeklerin avclkla kadmlarm toplayclkla uramalarnn yol at
deiikliklerle, toplumsal yap ve yaam biimi de deiir. yle ki bu
deiiklikler bir dnsel yapnn olumasna yol aacak sonular dou-
rurlar. lkel srnn yaamnn ve yapsnn incelenmesi, biyolojik, eko-
120
nomik, toplumsal ve dnsel farkllamalar zincirini ortaya koyar. l-
kel sr aamasnda etkilemeler karlkl olmaktan ok bir sra izleyen
tek ynl etkilemelerdir. lkel srnn yapsnn incelenmesi ayn za-
manda trde toplumsal yaplarn ilkel teknolojilerin, deimeye, ge-
limeye yatknszlklarn gzler nne serer.
lkel topluluun ekonomik, toplumsal, dnsel yaplarnn etkile-
imini, ilkel srden ok avc ve toplayc takmlar temsil ederler. Av-
c ve toplayc takmn yaps artk trde deildir. Erkeklerin avc, ka-
dnlarn toplayc olmalaryla ekonomik farkllama balamtr. Bu
ekonomik farkllama, takmn yeleri arasnda karlkl gereksinim-
leri artrm, toplumsal yapy pekitirmi, ekonomik ve toplumsal b-
tnlemeye yol amtr. Avcln k ekonomik yapdan ok toplum-
sal yapy etkilemitir. Ortak almaya, ortak blmeye, kamplarn
olumasna ve karlkl gereksinimlere yol aarak; ilkel "sr"y avc
ve toplayc "takm"a geirmitir. Avc ve toplayc takmda artk eko-
nomik yapyla toplumsal yap iice deildir. Toplumsal birim tek ol-
duu halde, ekonomik birimler "av ekonomisi" ve "ev ekonomisi" bi-
rimleri olmak zere ifttir. Erkeklerin avc takmlarnda ortak avlan-
mayla gerekletirdikleri ibirlii nedeniyle aralarnda bireysel kar
takm kar birlii domutur. Ama teknolojik: gerilik bu kar birlii
yolunda daha geni ibirlii biimlerinin gelimesine elvermez; eitlik-
i toplumsal yap kar birlii yoluyla yeni iblm biimlerinin ge-
limesini engeller. Erkekler farkl, kadnlar farkl geim etkinlikleriyle
uratklar halde, aralarnda birey-takm, grup-takm ya da grup-
grup kar elikisi domamtr. Paylamann ortak olmas, bunu, do-
laysyla avc ve toplayc takm iinde alt gruplarmn olumasn en-
geller. Sonuta ortak paylama eitliki ilikileri, eitliki bir toplumsal
yapy getirir. Erkeklerle kadnlarn aralarndaki stat farkllklar bu
eitliki yapy bozacak derecede deildir. Ekonomik toplumsal yaplar
farkllatklar halde, eitliki yap ekonomik ve toplumsal yaplar,
birbirlerini deitirici ynde etkilemelerini engeller. Avc ve toplayc
takmda da ilkel srdeki gibi ekonomik yapyla toplumsal yap arasn-
da uyumlu ilikiler, birbirlerini pekitiren ilikiler vardr.
229
Avc ve toplayc takmlarda dnsel yap da olumaya balam-
tr. Ama bu yap kendi iinde farkllamamtr. Toplulukta tam ekono-
mik ve toplumsal farkllama balanglar grld bir srada; d-
nsel yapnn bunlar zerindeki etkisi, farkl ekonomik etkinliklerle
229 Bu tr uyumlu ilikilerin topluluk yeleri aras srtmeleri nlemekle birlik-
te; topluluun yapsn duraanlatnp, insan-doa ilikilerinin gelimesini en-
gelledii de unutulmamaldr. . . ;
121
urayor, farkl toplumsal roller stleniyor da olsalar ayn biimde
dnmelerine ve ayn dncelere sahip olmalarna yol aarak, takm
yeleri arasnda duygu ve dnce birliini salayc yndedir. Bir ba-
ka deyile dnsel yap ekonomik ve toplumsal yaplar deitirici ol-
mak yle dursun pekitirici ynde etkiler. Hatta dnsel yap, ara
ve gerelere geleneksel deerler ykleyerek onlarda en kk bir de-
iiklik yaplmakszn yeniden tretilmelerini salad iin ekonomik
yapnn gelimesini engellemitir. Ama olaslkla bu yolla, anari iin-
deki d dnyann kararszlklarma bir de takn ii deiikliklerin yol
aaca kararszlklarn eklenmesiyle, avc ve toplayc takmlarn yok
olma riskine girmelerini engelleyici bir ilev grm, varlklarnn sr-
drlmesini gvenceye almtr. Sinirsel dn biiminde olan d-
nsel yap, ekonominin verimliliini artrc olmaktan ok koruyucu,
toplumsal yapy deitirici olmaktan ok srdrcdr.
Kk farkllamalar bir yana braklrsa, avc ve toplayc takm-
larda toplumsal dnsel yaplar iiedirler. Aralarnda uyumlu iliki-
ler vardr. Birbirlerini pekitirici ynde etkileyen, dolaysyla toplulu-
un yapsn geleneki, duraan klan etkileimler iindedirler. Bylece
avc ve toplayc takmn yaam biiminin ite bir de dnsel yap ta-
rafndan desteklendiini gryoruz. Bu onu dardan gelecek toplum-
sal etkilere kar korur. Baka yaam, geim, dn biimlerine diren
gstermesini salar.
Avc ve toplayc takmn ilkel geim biimi ve eitliki yaam bi-
imi, onun kendi abasyla bir toplumsal art elde etmesine engeldir.
lkin retimi bilmemektedir. Bu nedenle ekonomisi retim darboaz
ve retim darboaznn trevleri olan teki birok ekonomik ve top-
lumsal ve dnsel darboazlar iindedir. lkel geim biimi ve ge-
be, eitliki yaam biimi, onun bir toplumsal art elde ederek kendi
abalaryla bu darboazlardan, avc ve toplayc yaam biiminin ksr
dngsnden kurtulabilmesine engeldir. Onu bu darboazlardan gl
bir d etki, olaanst elverili evresel koullar kurtarabilir.
230
Bunun
iin bile teknolojinin bu elverili koullardan yararlanabilecek dzeye
ykselmesini beklemek gerekir. lkel sry avc ve toplayc takma
geiren kadn-erkek ekonomik iblm ve aralardaki ar gelime
varln srdrmektedir. Teknolojik gelime elverili evresel koulla-
rn meyvelerini derebilecek dzeye geldiinde, daha dorusu elverili
230 Sahlins de, Stone Age Economics, s. 87'de, ada ilkel avclarn ekonomisini
inceledikten sonra, bunlarn ekonomik yapsnn birbirine uyumlu elerinin
birindeki deiikliin tekilerce engellenip statkoya dnleceini belirterek,
ancak ek i ve d elikilerin deimenin yol at bunalm ykma ya da bi-
im deitirmeye dntreceini ne srer.
122
evrelerden yararlanlabilecek biimde uzmanlatnda, gene ayn eko-
nomik iblm ve teknolojik gelime avc ve toplayc takm uzman
avc topluluklar aamasna geirecektir.
Avc ve toplayc takmlar uzman avc topluluklar aamasna yal-
nzca kendi yetenekleriyle, almann verimliliini artrmalaryla de-
il; olaanst elverili evresel koullarn yardmyla ulamlardr.
Dolaysyla uzman avc topluluklar ilkel topluluun olaan d rnek-
leridir. Ancak elverili evresel koullarn yaratt bu olaan d r-
nek, ilkel topluluklarn gizilglerinin onlar nerelere dek gelitirebi-
lecei ve nerede snrllklarna dayanabilecei yolunda yaplabilecek
kuramsal varsaymlara gerek brakmayacak olgusal bir rnek yarat-
mtr.
Aralarn yzbinlerce belki milyonlarca yl sren ar ama karar-
l geliimi, olaanst elverili evresel koullar ve bu koullara uyar-
lanabilme baars, uzman avc topluluklara ilkel topluluun normal
durumlarda salayamayaca bir yiyecek arts, art besin elde etme
olana vermitir. Toplumsal art, toplumsal gelimenin motorudur;
toplumsal artnn paleolitik nrnei diyebileceimiz art besin de, yu-
kar paleolitiin uzman avc topluluklarn harekete geirmitir. Eko-
nomik, toplumsal yaplarn, daha da nemlisi dnsel yaplarn ge-
litirmitir. Ancak art besin art rnn kararllndan yoksun oldu-
u iin, bir de toplumsal yapnn eitliki oluundan dolay, yeni eko-
nomik iblmleri, dolaysyla tam zaman uzmanlar yaratamamtr.
Ama yan zaman ya da bo zaman uzmanlar yaratabilmitir.
Art besinin art rn gibi depolanmaya deiime elverili olma-
mas, topluluklar aras alverii, dolaysyla bunun yol aabilecei i-
blmn nlemitir. Art besin topluluk iinde kalnca, eitliki bir
yapda belli kimselerin elinde toplanmayacandan, bo zamana, art
zamana dnmtr. Bu art zaman toplumsal ilikileri gelitirmi ve
bo zaman uzmanlarmm yetimesini salamtr. Ama bu bo zaman
uzmanlar ekonomik alandan ok toplumsal ve dnsel alanda yeti-
milerdir. Bu gelimelerin sonunda uzman avc topluluklarn, dtan
evlenen, totemci dnce sistemine sahip olan klanlara dnm ol-
malar ok olasdr.
Art besin biimindeki bir toplumsal art, uzman avc topluluklar
harekete geirmi; onlar ilkel topluluun gizilglerinin snrna dek
gtrm, ama ilkel topluluun kabuunu krabilmesine gc yetme-
mitir.
231
Geim biimini gelitirmi, ama onu ticarete hele retime ge-
23i Plum, (Clark ve Piggott, Prehistoric Societies'e yazd "Sunu'ta, s. 2'de) "ti-
kel insann kafatasnn beyin boluu kesinlikle bizimkiler kadar geniti, do-
123
irecek noktaya dek getirememitir. Yaam biimini gelitirmi, ancak
onu yerel ve geici yerlemeler (ancak ok elverili birka yerde srek-
li yerlemeler) dmda gebe yaamdan kurtarp yerleik yaama ge-
irememitir.
Uzman avc topluluklar, ilkel toplumu aamamlarsa da, onun
gizilgcn snrlarna tayan baarlarn, zel evresel koullara gs-
terdikleri baarl uyarlanmaya borluydular. Koullar deiince baa-
rlar da sona erdi, zellemeleri deien koullara uyarlanmalarn en-
gelledi. Bu sonu, ekonomik, toplumsal, dnsel yaplarn etkileimiy-
le ilgili iki zelliin grlmesine yardmc olmutur. lkin deien ko-
ullara uyarlanamamalar ekonomik, toplumsal, dnsel yaplarn
birbirlerini pekitirici bir toplumsal art saland yerlerde gelime-
ye, bir ynde uzmanlamaya olanak verir, yapsal nitelik deitirmeye
olanak vermez. kinci olarak bu sonu art besin ile art rn arasn-
daki fark ortaya koyar. Art besin yapsal gelimeyi salaycdr; ama
yapsal nitelik deitirmeye elverili deildir. Art rn depolama, ti-
caret olanaklarn tad iin, yapsal deimeye elverilidir. Art rn
toplumsal yapnn yalnzca motoru deil ayn zamanda transformat-
rdr. Ekonomik gelimeyi, birikimi, kullanl biimine gre hem eko-
nomik deimeye hem toplumsal, kltrel, dnsel gelimeye, hem de
toplumsal kltrel deimeye dntrebilir. Art besin ise byle de-
ildir. Ekonomik gelimeyi olsa olsa toplumsal ve dnsel gelimeye
dntrebilir.
utan dnce kapasitesi bizimkinden aa aeildi, fakat toplumaai ve eko-
nomik evresi onun yeteneklerini demir bir menege iinde tutuklamt}" der-
ken ayn dnceleri dile getirmektedir.
124
II. BLM
LKEL TOPLULUKTAN UYGAR TOPLUMA GE AAMASINDA
EKONOMK TOPLUMSAL DNSEL VE DEOLOJK
YAPILARIN ETKLEM
"Tarih enerjinin toplumsal yapya
dntrlmesi srecidir."*
Carleton S. Coon
lkel topluluun ekonomik, toplumsal, dnsel yaplar ile bu ya-
plar arasndaki etkileimler Birinci Blm'de ele alnp saptanmaya
alld. lkel topluluun sz konusu blmde betimlenen yapsyla,
uygar toplumun nc Blm'de betimlenecek olan yaps arasnda
olaanst byk farkllklar vardr. Bu farkllklarn hemen tm-
nn temelleri ilkel topluluktan uygar topluma gei aamasnda, bu
almada "gei toplumu" denen toplumda atlmtr.
lkel topluluktan uygar topluma "gei aamas" arkeologlarn
teknolojik ltle yaptklan snflandrmaya gre mezolitii ve neoli-
tii kapsar. Baz antropologlar, tarihtiler ve toplumbilimciler ise ayn
dneme "barbarlk a", bu dnemin topluluklarna da "barbar top-
lum" adlarn vermektedirler. Bu almada "gei aamas" ve "gei
toplumu" terimleri benimsenmitir. Gei aamas .. 10 binden az
sonra balar, Yakndou'da ilk uygar toplumlarn grlmesiyle, .,
3000 dolaylarnda sona erer. lkel topluluktan uygar topluma gei,
dnyann teki blgelerinde .S. 1500 dolaylarna dek sren, eitli
topluluklarn sralar geldike uygarlk seline kapldklar, her blge-
de farkl bir tarihte yinelenen bir sre olarak grnr. Uygarlk se-
linin dnda kalabilen blgelerde, bazlar neolitik teknolojiye ulaa-
bilmi olan ta a topluluklar varlklarn yirminci yzyla dek sr-
drebilmilerdir. Ancak bu yaltlanm topluluklar gei toplumu de-
il, yenita ama demir atm topluluklar saymalyz. D toplumsal
(*) Coon, The History of Man, s. 279.
125
itilerden yaltlanm olan bu topluluklarn toplumsal yaplar, bir top-
lumsal art salama yeteneine sahip olmadklarndan byk apl
evresel ve doal etkiler altnda kalmadka sonsuza dek ta anda
kalacaklarm gibi grnrler. Onlarn bu duraanlna karlk, ik-
lim ve evre koullarnda kkl deiikliklerin etkisi altnda kalan bl-
gelerin gei toplumlan olaanst bir hareketlilik gsterirler. yle ki
bu hareketlilik onlar, zel evresel koullarn bulunduu blgelerde il-
kel topluluktan uygar topluma geirecektir. Gei toplumlarnn bu
hareketli yaplarn incelemeye gemeden nce, toplumun yapsnda
kkten deiikliklere yol aan olaylar hzla gzden geirmekte yarar
var.
1. Paleolitikten Mezolitie :
Uzman Avclktan Avclk ve {Toplaycla Geri Adm
Aslnda toplumsal hareketlilik daha nce yukar paleolitik an
uzman avc topluluklarnda balamt. Daha ok iklim ve evre ko-
ullarnn ve bu koullara baarl uyarlanmann armaan olan bu ha-
reketli topluluklar; gene iklim koullarnn (eski iklim koullarna iyice
uyarlanm olduklar iin bu kez deien iklim koullarna uyarlana-
mamann) kurban oldular. Yukar paleolitik kltrler, buzulun ekil-
mesiyle, iklim ve evre koullarnn deimesiyle yok olmakla birlikte;
gerilerinde ekonomilerini (oklu yayl mzrakl avclk tekniklerini), top-
lumsal geleneklerini (kadm-erkek ekonomik iblm ve byk bir
olaslkla klanl totemli toplumsal rgtlerini) ve sihirsel dn bi-
imlerini (bunun somutlamas olan "maara sanat"n) brakmlard.
a. Yukar Paleolitik Kltrlerin Mezolitik Topluluklara Etkisi
Yukar paleolitik topluluklar, gerilerinde olduka zengin bir kl-
trel kalt brakm olmalarna karm; onlarn yerlerini alan mezolitik
topluluklarn ekonomilerinde, yaamlarnda ve kltrlerinde "yoksul-
lama" izleri aka grlr. Bununla birlikte yukar paleolitik toplu-
luklarn mezolitik soylar, yaam standartlarn srdrme yolunda bi-
linli bir aba harcam gibidirler. Gerekten mezolitik topluluklar, bu-
zul a koullarnn art besin ve bol bo zaman salayan bereketli
avclk olanaklarna sahip olmamalarna karm, bu olanaklarn rn
olan "sanat" etkinliklerini srdrebilmilerdir. Avrupa'da yaayan me-
zolitik topluluklar bunu baarrlarken, Yakndou'nun mezolitik top-
luluklar insanl asalak ekonomiden retici ekonomiye, gebelikten
yerleiklie geireceklerdir. nsanl retici ekonomiye ve yerleiklie
geiren Yakndou mezolitik topluluklarn ele almadan nce; Avru-
126
pa mezolitik topluluklarnn ekonomik, toplumsal ve dnsel yapla-
rna bir gz atarsak, yukar paleolitik topluluklarn kltrel kalt-
nn mezolitik topluluklarn dnsel, toplumsal ve ekonomik yaplan
zerindeki etkilerini grme olanan yakalam oluruz.
Yukar paleolitikte avclk ve toplayclktan uzman avcla geil-
dii anmsanrsa; mezolitikte grlen bu deiiklik, aka, geriye atl-
m bir adm olarak grlr.
1
Byle olmakla birlikte, bir nceki admn
izi zerine akan bir geri adm deildir. Paleolitik ncesi ve sonras
topluluklar arasnda nemli farkllklar vardr. Bu farkllklarn yuka-
r paleolitik uzman avc topluluklarn kltrel kaltnn rn olduk-
lar sylenebilir. Geim biimleri, paleolitikten nceki avc ve toplay-
c takmlardan farkl olarak; oku yay, ta ulu mzra, kemik ve ge-
yik boynuzu aralar, oltalar, zpknlaryla uzman avclarn gelitir-
dikleri donanma dayanmaktadr. Bu nedenle avcln toplaycla
ar bast bir ekonomiye sahiptirler. Buna uygun olarak yaam biim-
leri de farkldr. Maaralarda, su kylarnda, bozkrlarda yar gebe
bir avclk, balklk ve toplayclk yaam srdrmektedirler. Daha
nemlisi, ada avc topluluklardan yaplan karsamalara ve neolitik
topluluklarn toplumsal rgtlenilerinin kalntlarna baklarak yap-
lan kestirmelere gre, takm yaam deil klan yaam srdrm g-
rnrler. Fakat en nemlisi, mezolitiin avc ve toplayclarnn, yukar
paleolitik topluluklardan nceki avc ve toplayclardan farkl olarak,
bir "dnsel yap"ya sahip olmalardr. Bu kazanlarn ou yukar
paleolitik uzman avc topluluklarn dnsel yapsnn mezolitik toplu-
luklar zerindeki etkisinin rnleri olarak grlebilir. Bu durumda, bir
topluluun dnsel yaps, zaman iinde bir sonraki topluluun dn-
sel yapsn, onun ekonomik ve toplumsal yaplarndan ok etkilemi,
hatta giderek o topluluun toplumsal ve ekonomik yaplarn da etki-
lemi demektir. Mezolitik topluluklarn ekonomik olanaklar pek elve-
rili olmad halde "sanat" biiminde ortaya konan sihirsel etkinlik-
lerini yrten kimseler yetitirebilmeleri, evresel koullar deitii
halde toplayclk arlkl bir ekonomiye yeniden geri dnememeleri,
ancak bu olgu ile aklanabilir.
b. Mezolitik Topluluklarn GtajsLm Yaam ve Dn Biimleri
Mezolitiin tipik aralar minitalardr (mikrolitlerdir). Minita-
lar ara yapmnda bir gerileme deildir. Yukar paleolitiin grkemli
Bu, tarihilerin benimsedii ortak bir grtr. Birka rnek vermek gerekirse:
Ugo Dettore, Balangcndan Bugne Kadar Tarih, ev. A. Helgu, . Tosun ve
R. Teksoy, stanbul, 1966, Arkn Kitabevi, s. 19; Roe, Prehistory, s. 78; Clark ve
Piggott, Prehistoric Societies, s. 142.
127
ve ustalkl elbaltalarmdan farkl olarak minitalar kendi balarna
aralar deil, ou kez ok ve mzrak balklardr. Bylece minitalar,
tek para basit aralardan farkl olarak, ok paral (kompozit) ara-
larn iareti olup; teknolojide bir gerilemenin deil, nemli bir ilerle-
menin rndrler.
2
Teknolojik alandaki bu olay, aralarn "karma-
klamas" toplumsal yapnn karmaklamasyla karlatrlabilecek
bir nem tar.
Yay uzmanlam bir av silah olmakla birlikte "uzman avc" si-
lah deildir. Yukar paleolitik uzman avc topluluklar belli hayvan
trlerini takm avyla ok saylarda avlama yntemleri gelitirmilerdi.
Bu yntemler iinde daha ok bireysel av silah olan yayn yeri azd.
Buzullarn eriyip buzul kys iri bozkr hayvanlarnn gidiiyle ve boz-
krlarn yerini ormanlarn; bizon, rengeyii, mamut, yabanl at sr-
lerinin yerini geyik, karaca, yaban domuzu vb. orman hayvanlarnn
almasyla
3
takm avnn yerini yaym kullanld tekil av almtr. Bu
tr bir avm tek bana topluluun gerekli besinini srekli ve gvenilir
biimde salamas kolay olmayacandan; toplayclk yeniden canlan-
mtr. Ellerinde yay tutan erkek resimlerinden ve kayadan petek top-
layan kadn resimlerinden
4
, anlalaca gibi, kadm-erkek arasndaki
iblm yeniden eski younluunu ve nemini kazanm grnr.
Baz yazarlar bu deiiklikleri ekonomik alanda da bir gerileme
belirtisi olarak grrler. Baz yazarlar ise, yay ile ava yardmc olan
kpein evcilletirilmesiyle
5
ve hayvansal yiyecekler yan sra bitkisel
yiyecek kaynaklarndan da yararlanlmasyla; yukar paleolitik uzman
avc topluluklarnkine yakn bir etkinliin salanabildii grnde-
2 rnein Yakndou mezolitik (Mellaart "epipaleolitik" der) topluluklarnn, ze-
rinde yark alan bir sopaya zift ile sktrlm akmaktalarmdan oluan dev-
irme baklar (bak. Mellaart, The Neolithic of the Middle East, s. 19) yabanl
tahllarn devirilmesinde ok nemli bir rol oynayacak; daha sonra ekinlerin
biildii oraa dnecektir.
s Clark ve Piggott, Prehistoric Societies, s. 142; Forde, "Foraging, Hunting and
Gathering", s. 161.
* Pivetau, "Man Before History", s. 3l'deki ve Karpuz, "amulu'da Yontma Ta
a Kaya Resimleri", s. 4'teki resimlere baknz.
5
Kpein mezolitikte evcilletirildii konusunda yazarlar arasnda hemen hemen
gr birlii vardr. Kpek yukar paleolitiin takm av yerine mezolitiin te-
kil avnda avclara yardmc olmutur. Kpein bu ada evcilletirilmi olma-
snn bir sonraki a asndan nemi (McNall Burns, Western Civizations.
cilt I, s. 14 ve Zeuner, "Domestication of Animals", s. 339'da belirtildii gibi)
insanlarda, teki hayvanlarn da evcilletirilebilecei dncesini yaratarak; s-
r hayvanlarnn evcilletirilmelerinin dnsel ortamn hazrlamasdr.
128
dirler.
6
Mezolitik topluluklarn ara takmnda minitalar yannda ke-
mik ve geyikboynuzu aralar da vardr. Bunlar olta ve zpkn bal
olarak balklkta kullanlmlardr. Bylece rmak ve gl balkl,
baz mezolitik topluluklarn kararl yiyecek salayabilen bir ekonomiye
sahip olmalarna olanak vermitir. Dahas balklkta uzmanlama
az ok yerleik topluluklarn ortaya kmalarna yol amtr.
7
Son olarak "balta"larn bulunmas mezolitiin teknolojik alanda-
ki en byk baarsn oluturur. Balta olmakszn, buzullarn ekilme-
siyle yerden mantar gibi biten ormanlardan yararlanmak olanakl ol-
mayaca gibi; bu olanakla gerekletirilen tahta kulbeler, kayaklar
ve kayklarda yaplamayacakt. Coon, tarmn ilk biimlerinden olan or-
man ama tarmndaki ve tahta itlerden al yaplmasndaki ilevin-
den dolay, baltay ifti yaamna geiin anahtar olarak grr.
9
Dnyann eitli yerlerindeki eitli iklim ve evre koullarna g-
re biimlenmi eitli mezolitik topluluklar grlmtr. Mezolitik
kltrn ok ve yayla birlikte Msr'dan ve Kuzey Afrika'dan spanya'
ya getii, oradan Avrupa'ya yayld gr yaygndr.
10
Danimarka
gl ve bataklklar dolaylarnda yaayan Maglemosiyan topluluklar, bal-
talar sayesinde orman koullarna uyarlanp, kano oymu, balklk-
ta uzmanlap gl kylarnda yerlemilerdir.
11
Daha yoksul bir klt-
re sahip olan spanya'daki ve Fransa'daki Azilianlar, yerlerini aldkla-
r Magdeleniyanlardan daha geri bir yaam srdrmler; avcln ya-
nnda rmak azlarnda balklkla uramlardr.
12
Yakndou me-
zolitiini temsil eden Natufiyallar ise, elverili evresel koullardan
yararlanarak ileride ekilip biilecek yabanl tahllar devirip, ileride
evcilletirilecek yabanl hayvan trlerini avlayarak; ilkin maaralar-
6 Clark, "Hunting and Gathering", s. 13. Mellaart, The Neolithic of the Near East,
s. 19 ve 21'de, yukar paleolitik topluluklarn tek tr iri hayvanlar avlamala-
rna karlk, bu ada yay ile teki hayvanlarn da avlanabildiini; elimizde ka-
nt yoksa da av etleri gibi bitkisel yiyeceklerin de eitlenmi olabileceini ya-
zar.
i Clark, "Hunting and Gathering", s. 13.
8
Clark ve Piggott, Prehistoric Societies, s. 144. - '
9 Coon, The History of Man, s. 135-136.
19 Mellaart ise, The Neolithic of the Mlddle East, s. 19'da, epipaleolitik ImezolitikJ
kltrleri yukar paleolitik kltrlerin yerel gelimesinin rn sayar. Bu-
nunla birlikte bu kltrn yaltlanmlktan kurtulmann, topluluklar aras ili-
kilerin rn olabileceini de syler.
Roe, Prehistory, s. 96; Clark ve Piggott, Prehistoric Societies, s. 145-146.
13 C. Wells, nsan ve Dnyas, s. 23; Clark ve Piggott, Prehistoric Societies, s. 142.
129
da sonra kylerde yerleik yaama gemiler, bylece, neolitie giden
yollan hazrlamlardr.
13
Bylesine eitli geim biimlerine sahip olan mezolitik topluluk-
larn yaam biimleri de birbirinden farkl olacaktr. Ama yaam bi-
imleri hakknda elimizde dolaysz kantlar da ok kttr. Bununla bir-
likte geim biimlerinden yaam biimleri hakknda baz karsamalar
yaplabilir. Ayrca onlardan daha iyi bilinen kendilerinden nceki ve
sonraki topluluklar arasnda bir konuma sahip olmalar, haklarnda
baz kestirmelerde bulunma olana verir. Mezolitik topluluklarn mev-
simlik barnaklarndan rnein geici k barnaklarndan ya da yaz
kamplarndan,
14
topraa yerleme yolunda daha ileri admlar attklarn
karabiliriz. Yukar paleolitiin takm avclnn yerini tekil avcln
almas, topluluklarnn apm kltm olmal.
15
Ancak, genie top
luluklar biiminde yaamann geim etkinlikleri dndaki (savunma
vb.) yararlar ve byle gruplar biiminde yaama alkanlklar, onla-
rn klanlar ve kabileler denilebilecek topluluklar biiminde yaadkla-
rn dnmemizi hakl klar. Resimlerinin tekil avclk yntemlerinin
uygulandn yanstmasna karm, insanlarn gruplar biiminde gs-
terilmesi de
16
bunun bir kant olarak alnabilir. Mezolitik adan n-
ceki yukar paleolitik dnemden ve mezolitik adan sonraki neolitik
dnemden gnmze ok sayda "vens" heykelcikleri kald halde;
bu dnemden o kadar bol kalmam olmas, kadnlarn toplulukta er-
keklerden daha saygn bir konuma sahip olduklarn gsteren bir ia-
retin bulunmamas biiminde yorumlanr.
17
Ekonomileri iinde kadm-
13 Clark, "Hunting and Gathering", s. 13; Roe, Prehistory, s. 105-107; Clark ve Pig-
gott, Prehistoric Societies, s. 150-151.
M Bradford, "Building in Wattle Wood and Turf", s. 302-303; Mellaart, The Neo-
litlk of the Near East, s. 18.
15 Clark, "Hunting and Gathering", s. 13. John Coles, "Man Before History", The
Awakening of Man, (The Hamlyn History of the VVorld in Colour, cilt I), der.
Nicholas Postgate ve bakalar, London, 1969, Hamlyn, s. 10'da, buzullarn eri-
mesiyle Kuzey Avrupa'daki ekonomik ve kltrel gruplarn paralandklarn
yazar. Childe da (Tarihte Neler Oldu, s. 68'de) buzullarla birlikte hayvanlarn
ekilmesiyle, yukar paleolitiin byk sr av topluluklarnn yerini, tekil av-
clk ile uraan kk gruplarn aldn syler. Ancak, mezolitiin son d-
nemlerinde, hi deilse geici yerlemelere olanak veren baz elverili blge-
lerde yaam birimleri bymtr. Dettore, Balangcndan Bugne Kadar Ta-
rih, s. 19-20 de, mezolitiin sonlarna doru gruplama zorunluluunun kavran-
masyla ilk kylerin kurulduunu, bunlarn deriden yaplm yirmi ya da otuz
kulbeli topluluklar olduklarn syler. Coon da (The History of Man, s. 135'te)
mezolitik balklarn mevsimlik kylerde yaadklarn belirtmektedir.
s Pivetau, "Man Before History", s. 30.
IT Childe, Social Evolution, s. 80. . . . .-.' ;
;;
130
lann rol ne olursa olsun, avcln nemli bir yer tuttuu ve silahla-
rn erkeklerin elinde bulunduu bir toplulukta, kadnlarn topluluun
yneticileri olmalar olas grnmyor. Eer klanlar biiminde rgt-
lenmilerse, bu baz klanlarn ana soy zincirine gre rgtlenmeleri
olasln da getirir. Ancak ana soy zincirine gre rgtlenmek, hi
bir zaman anaerkil bir toplulukla kar karya olunaca anlamna
gelmez.
18
Kald ki, ada ilkel avc topluluklarn byk ounluunun
baba soy zincirli olmalar tarihsel avc topluluklarn da batoa soy zin-
cirli olmalar olasln artran bir kanttr.
Topluluklarnda kadn-erkek, yal-gen ve sradan yeler-sihirci sa-
natlar gibi stat farkllamalar olmu olsa bile; bu farkllama te-
melde, onlarn eitliki yaplarn deitirecek bir etmen olarak grn-
mez. Ortak avcln, nderlerin yetimesine ideal bir ortam sunduu
sylenir.
19
Ancak, nderliin kaltsal eflie dnebilmesinin nkou-
lu onlarn srekli olarak toplumsal art ile beslenmeleri gereidir
20
ki,
18 Thomson, Studies in Ancient Greek Society, cilt I, s. 80de, "ana soy zincirli"
(matrilinear) olmakla, "anaerkil" (matriarchal) olmay kartrmamak gerekti-
ine dikkati ekerek; bildiimiz birok ana soy zincirli toplulukta gerek de-
netimin erkeklerin ellerinde olduunu belirtir. Gerekten, rnein Wictor W.
von Hagen, The Aztec: Man and Tribe, New York, 1962, Mentor, s. 29'da, tm
Orta Amerika yerli topluluklarnda toplumun ana akrabalna gre rgtlen-
mi olduunu syler. Ama bu topluluklarn hi birinde toplumu kadnlarn y-
netmediini biliyoruz. Topluluun ynetiminde kadnlarn gerekten ba rol
oynadklar ileri srlen rnekler az saydadr. rnein miladi yllarda Japonya
topluluklarn tanyan inliler, onlarn, ou rnekte kadn olan kabile efle-
rince ynetildiklerini yazmlardr. (Bak. O. Bruhl, "Japanase Mythology", New
Larousse Encyclopedia of Mythology, der. Felix Guirand, s. 403). Bu durumda
bile baba soy zincirli inliler'in ana soy zincirli bir toplumla karlamann
aknlyla, bu durumu kadnlar kabile efi olarak yanstacak kadar abart-
m olmalar olasdr. Ama Afrika'l ada ilkellerden Gana Akanlar'nn bir
kralie-ana tarafndan ynetilen ve yal kadnlardan oluan kurullar bulunan
klanlarnn ynetme hakk anadan kzna geen kralielerce ynetilmesi (bak.
New Larousse Encyclopedia of Mythology' de Robert Graves'm "Sunu"u s. IV)
ender, kurald bir durum olarak grlmektedir. Thomson da, Studies in Ancient
Greek Society, cilt I, s. 152'de (P.R.T. Gurdon, "The Khasis", London, 1914'e da-
yanarak) barahibe tarafndan ynetilen bir anaerkil topluluktan sz eder.
19 Gnaltay, Yakn ark, cilt, I, s. 55, Coon, The History of Man, s. 131.
20 Childe, Social Evolution, s. 59'da, arkeologlarn "ef" ile toplumsal artnn hi
deilse nemli bir blmn tekeline geiren kimseleri kastedebildikierini an-
cak eflerin, mutlaka geimlerini bu yolla salayan uzmanlam yneticiler ol-
malar gerekmediini syler, "nder" ve "ef" ayrm bu sorunu zebilir. By-
lece mezolitik topluluklarda "nder'ler bulunmu olsa bile "eflerin bulunma-
d sylenebilir. . . :
131
bu ekonomiler byle bir art salayacak gte deildir.
21
te yandan
takm avcl da yukar paleolitikteki nemini yitirmitir.
Mezolitiin eitliki toplumsal yaplarnn ayn zamanda duraan
olduunu syleyebiliriz. Yakndou'daki elverisiz iklim koullarnn
zorlamasyla, elverili bitki rtsnden ve hayvan trlerinden yararla-
nan mezolitik topluluklarn retim ekonomisine geerek; asalak eko-
nominin kabuunu atlatabilmeleri d koullarn rndr. Avrupa'
nn mezolitik topluluklarnn d toplumsal etkilerin kendilerine ula-
masna dek binlerce yl (rnein ngiltere'de .. 2000 ylma dek)
22
me-
zolitik dnemde kalm olmalar
23
mezolitik topluluun duraan yap-
snn somut bir kantdr.
Mezolitik topluluklarn dn biimlerine gelince, onu da gene
"sanaf'larma ve gm greneklerine dntrlm grnmlerine
gre deerlendirmek durumundayz. Mezolitikte grlen kaya ve maa-
ra resimleri gibi, kadn ve hayvan heykelcikleri de yukar paleolitiin
kltrel kalt olarak, kendileriyle birlikte yukar paleolitiin sihirsel
dnnn de aktarldn gsteren kantlardr.
24
Ancak, salt sa-
nata gre deerlendirilirse, bunlarn dnsel yaplarnda bir gerileme
geirdiklerini kabullenmek durumunda kalrz. Yukar paleolitiin us-
talkl gereki resimlerinin yerini; stilize, hatta ocuksu bir sanat al-
mtr. Hatta bu sanat Azilianlar'da akl talar zerine izilen basit
ekillere dek gerilemitir.
25
Kadn heykelcikleri fazla grnmez olmu,
hayvan heykelcikleri klm, hangi hayvan temsil ettikleri belli ol-
mayacak kadar kabalamtr.
26
Ancak gm greneklerinde, hatta bir
21
Coon, The History of Man, s. 106'da: "Yay ve kpek insan korkun avc yapt
ve mezolitik insana teki zanaatlar iin bo zaman olana verdi" derken; me-
zolitik ekonominin byle bir art salayabileceini dnyor grnr.
22
Ci pol l a, The Economi c Hi s t or y of Wor l d Popul at i on, s. 23.
23 Coon, The Hi s t or y of Man, s. 92.
24 Bunun en gzel rnei (uzman avclarn Montesban'daki, yukar paleolitie
ait, zerine mzrak saplanm ay heykelini anmsatan), Tepe Sarap'ta, .. 5600
dolaylarna ait bir katmanda ortaya karlan (neolitie dek uzanabilmi bir
grenek olarak) av sinirinde kulanld sanlan birlikduygu sihiri anlayyla,
dardaki benzerlerinin de ldrlecei umuduyla zerleri yaralanm yaban
domuzu heykelcikleridir. (Bak. Mellaart, The Neolithic of the Near East, s. 88).
Sommerfelt, "Speech and Language", s. 101'de, dilin temel niteliklerini deitir-
meden, paleolitikten neolitie gemi olabileceini ne srer. Bu doru ise dille
birlikte sihirsel dnn de mezolitie ve neolitie getiini kabul edebiliriz.
25 Pivetau, "Man Before History", s. 30'da, mezolitikte sanatn genel olarak geri-
lediini, daha formel bir biim aldn ve hayvanlarn simgesel biimlerde gs-
terildiklerini syler.
26 Cl ar k ve Pi ggott, Pr ehi s t or i c Societies, s. 14a
132
baka bak asyla baklrsa bu yaptlarda bile dncenin gelimesin
nin ipular grlebilir. lkin, resimlere yukar paleolitik toplulukta
grlmeyen oranda insan girmitir.
27
ki bu, doann yan sra insan-
larn ve topluluun da insann dncesinin odan oluturmasnn
bir baka deyile insann kendini de doa gibi "etkin" bir e olarak
grp dnmeye balaynn iaretidir. Sonra, yukar paleolitiin re-
simlerindeki gerekiliin gerilemesi; resimlerin kiiliksiz, klielemi
biimlere dn (uzman sihirci-sanat besleyememekten ya da yete-
rince bo zamana sahip olamamaktan doan) sanatta bir gerilemeyi
gsterse bile; bu, dnte bir ilerlemenin iareti olabilir. Gerekten
yukar paleolitiin gereki resimlerinin soyut dnemeyen bir kafa-
nn rnleri olmas olaslna karlk; kiiliksiz, klielemi resimle-
rin sr, insan gibi trlerin simgeleri olarak, soyut dncenin yap-
talar olan "cins isimleri"nin iareti olmalar olasl vardr.
23
Mezoli-
tikte yukar paleolitiin gm greneklerinin srdn gryoruz.
29
Ayrca mezolitiin Maglemosiyan topluluklarnn yaadklar yerde g-
rlen geyik kafataslarnn boynuzlar tayan n ksmlar alnarak ya-
plan maskelerin sihirsel trenlerde kullanld sanlyor.
30
Bunlar yu-
kar paleolitik dn biimlerinin mezolitikte de srnn kantlar-
dr.
Geim biimi ile ilgili dn biimi arasmda bir balant, bir ko-
utluk bulunmakla birlikte, bunun her durumda geerli olan sk ve
mutlak bir balant olmad bilinmektedir. Maddi donanmda bir ge-
rilemenin ya da duraklamann daha nce kazanlm bir tinsel dona-
nma olduu gibi yansyamayaca, taan yaayan ada Avust-
ralya ilkellerinin karmak mitolojilere hatta kozmolojilere sahip ol-
malarnda gzlemlenmitir. Ksaca, yukar paleolitik topluluklarn d-
nsel kaltnn mezolitikte gelitirilmemi olsa bile gerilememi oldu-
unu dnebiliriz. Ve bu dnsel kalt tm belirtileriyle "sihirsel
dn"n srdn gstermektedir.
Avrupa mezolitik topluluklarndan farkl olarak Yakndou'nun
mezolitik topluluklarnn ekonomik, toplumsal, dnsel yaplar; dev-
27 Mellaart, The Neolithic of the Near East, s. 263'te son yirmi yln nemli arkeo-
lojik bulgular arasnda Orta Sahra'nm prehistorik yerleme yerlerinde Tass-
li'de bulunan on bin kaya resmi ile Kom Ombo'da bulunan kadn heykelciklerin-
den sz eder. Kaya gravrleri yabanl hayvanlar ve onlar yayla avlayan kim-
seleri, ok sayda insan, av siniri trenlerinin iareti maskeli kiileri gster-
mektedir. Resimlerden biri boynuzlu bir tanra olarak yorumlanmakta, bir ba-
kas antilop maskeli dev bir erkek tanrya yakarr gibi duran kadnlar gsterir.
28
Bak. Pi vet au, " Ma n Before Hi s t or y", s. 30 ve Chi l de, Kendi ni Yaratan nsan, s. 69.
29 Pivetau, "Man Before History", s. 30-31.
30 Roe, Prehistory, s. 97.
133
irmecilikle uraan ve bu yolla neolitie geii baaran topluluklar ol-
duklar iin, byk bir hareketlilik gsterir. Bu hareketliliin rnle-
ri olarak insan ve hayvan heykelciklerini, kucaklaan iftleri gsteren
heykelcikleri, sapma hayvan biimi verilmi devirme baklarn, fal-
lusa benzeyen kemik ss eyalarn, duvarlar rlm, lnn zerine
krmz a boyas dklm, lnn kalkmasndan korkulduu iin
olacak zerine ar talar konmu mezarlar grrz.
31
Tm bu belirti-
ler, zellikle neolitik aa geecek olan mezolitik topluluklarn dn-
sel yaplarnn hi de duraan olmadn gsterir.
Mezolitik topluluklarn, rnein yabanl tahllar devirmek iin
belli bir mevsimde bu tahllarn bulunduu yerde geici kamplar ku-
rup; devirme zaman geince bu kez avlanacak blgelerde geici kamp-
lar oluturmalar, bu topluluklar deniz kabuklular vb. nemli ol-
mayan alveri ilikilerine sokmutur. Ancak bu tr alveriler dn-
ce alveriine, giderek kltrel ilerlemeye yol amtr.
32
Bylece top-
luluklar aras ilikilerde yalnzca mal deiiminin deil; ayn zamanda
dnce alveriinin de topluluklarn dnsel yapsn biimlendiren
etmenlerden biri olarak devreye girmeye baladn gryoruz.
c. Mezolitik Topluluklarn kmazlar
Yukar paleolitik topluluklarn art besin salama olana veren
elverili evresel koullar da yok olduktan sonra, Avrupa'nn mezoli-
tik topluluklarnn, avc ve toplayc topluluklarn tm ekonomik dar-
boazlaryla; toplumsal art retme yeteneinde olmayan eitliki, du-
raan ve geleneki yaplaryla, toplumsal kltrel evrim yolunda bir
kmaza girdiklerini grrz. Birbirlerine uyumlu ekonomik, toplum-
sal ve dnsel yaplar, onlar geleneksel yaam biimlerini yinelemek-
ten te bir etkinlie geirebilecek durumda deildir. Ok, yay, mzrak,
sapan gibi av yan sra sava iin de kullanlabilecek silahlara sahip ol-
malarna karm; bu silahlar topluluklar aras ilikileri bir topluluun
tekiler zerinde egemenlik kurmasna yol aabilecek trden sava
ilikilere dntrememitir.
33
nk, retimin bilinmedii asalak bir
ekonomide almann verimlilii (olaanst evresel koullar dn-
31 Mel l aar t , The Neol i t hi c of t he Ne a r East , s. 34-38.
32 Mel l aar t , The Neol i t hi c of t he Ne a r East , s. 32-33.
33 Andre Ribard, nsanln Tarihi, cilt I, ev. Erdoan Baar ve iar Yaln, stan-
bul, 1974, May Yaynlar, s. 7'de, iklimin kuraklamas zerine Sibirya avcla-
rnn hayvanlarn peinden Avrupa'ya dklerek, burann maara resimleri yap-
m olan topluluklarn bastklarn; bylece insan toplumunun gcn yeniler-
ken onun ilerleyi hzn azalttklarn syleyerek, genellikle benimsenenin d-
nda bir yorum getirmektedir.
134 '
da) tutsak alman kiinin kendini beslemesinden te bir art salayabi-
lecek durumda deildir. Bu nedenle, Avrupa mezolitik topluluklarnn
d toplumsal etkilerle deimeleri olana da yoktur bu dnemde. Me-
zolitik topluluklarn girdikleri duraanlk kmazmdan kurtulabilmele-
ri iin, elde kala kala d evresel ortamda onlarn yaplarn etkileye-
cek derecede nemli deiikliklerin grlmesi olasl kalmtr.
lkel topluluklar duraanlktan karacak nitelikte bir evresel
ortam, aslnda buzul koullarna ve yukar paleolitik kltrlere son ve-
ren iklim deiiklii ile domutu. Avrupa'nn avclkta uzmanlam
yukar paleolitik topluluklar bu deiikliklere kendilerini uyarlayama-
m,
34
avclkta srar ederek toplaycla arlk verilmesi gereken bir av-
c ve toplayc ekonomiye geememilerdi. Bu duruma, sonuta biraz da,
eskisi kadar olmasa da hl bolca av hayvan sunan, buna karlk
evreyi meyve vermeyen aalardan oluan ormanlarla doldurarak top-
laycla fazla elverili olmayan bir bitki rtsyle kaplayan doal
evresel koullarn da etkisi olmutur. Ksacas, bir yandan buzul a
koullarna gre zellemi olmalar, te yandan onlar yeni geim yol-
larna zorlamayan ve onlara yeni geim olanaklar sunmayan evresel
etkiler, Avrupa mezolitik topluluklarn bu iklim ve evre deiiklii-
nin olanaklarndan yararlanmaktan alakoymutur.
Buna karlk, Yakndou'nun yukar paleolitik topluluklar buzul
kuann dmda olduklarndan, buzul amda Avrupa topluluklar
gibi avclkta uzmanlamamlard ve ekonomilerinde toplayclk ne-
mini srdryordu. stelik blgelerinin iklim ve corafya koullar ya-
banl arpa, buday, dar gibi taneli bitkilerin yaymalarm salayarak;
iklimde yeni bir snma ve kuraklama dneminde zel bir toplayclk
trnn, "tahl deviricilii"nin kmasna yol aacaktr. Yukar paleo-
litikte rdn'deki Natufia maarasnda yaayan topluluklarn kalnt-
larndan, zellikle zerine akmakta sralanm fildiinden oluan
oraklarndan, onlarn avclklarn yabanl tahl deviriciliiyle destek-
lediklerini biliyoruz. Natufiyallar olarak bilinen topluluklar ve teki
baz topluluklar, buzul ama son veren iklim koullarnda devirdikle-
ri yabanl tahllar, ilkin sulama sonra ekip bime yntemleri geliti-
rerek, toplayclktan iftilie ve avclktan srcle (obanla)
geip; mezolitik topluluklarn kmazn amay baarmlardr.
35
An-
3* Coles, "Man Before History", s. 10.
35 Childe, Kendini Yaratan nsan, s. 70'te ve Tarihte Neler Oldu, s. 76'da, neolitie
geiin, paleolitiin en ileri kltrlerine sahip topluluklannca deil; onlardan
daha geri durumda olan topluluklarca baarldm syleyerek; bu toplulukla-
rn, hem paleolitik hem de mezolitik topluluklarn snrllklarn aarak asa-
lak ekonomi kmazndan kurtulup retici ekonomiye geilerini anlatmakta-
135
cak bu geie yol aan gene bir d iti olmu; .. 8000'de Natufiya kl-
trl topluluklarn yaadklar Levant'ta grlen scakln artmas
ve kuraklk, onlar, devirilen tahllar ilkin sulayarak sonra ekerek
oaltmaya zorlamtr.
36
2. Mezolitikten Neolitie :
Asalak Ekonomiden retici Ekonomiye
Asalak ekonomiden retici ekonomiye gei, insanlk tarihinin en
byk olay olarak grlr.
37
retime gei, baz yazarlara gre mezo-
litikte, bazlarna gre neolitikte gerekletirilmitir.
38
nce hayvanla-
rn m, yoksa bitkilerin mi evcilletirilip retildii de tartma konu-
sudur.
39
Toplumsal yapnn biimleniiyle ilikili ayn derecede nemli
dr. Mellaart da, The Neolithic of the Near East, s. 22'de, avlanmann, hayvan
arama glklerinin srclkle aldn sylerken ayn gerei dile getirir.
36
Mellaart, The Neolithic of the Near East, s. 38'de, Filistin'de orman izgisinin
kuzeye ekilmesi biiminde kendini ortaya koyan iklim deiikliine ve bunun
yol am olabilecei geim bunalmna deinir ve daha nceki dnemde, bir
kaynan suyunun yabanl tahllarn bulunduu ayra evrilerek sulamal dev-
iricilik yaplan bir yerde; (s. 51'de) iklim oraklarken bunun ykc etkilerin-
den arpa ve buday tarmyla kurtulunabildiini yazar.
37
Bu olayn nemini vurgulamak iin Childe ona "neolitik devrim" adn vermi-
tir. Pek ok yazar bu terimi benimsemitir. Childe'in bu terimi zerine neolitik
szc "yenita" dar ve teknik anlamn aarak, "yiyecek retici ekonomi" ola-
rak alabilecek daha geni kapsaml bir anlam kazanmtr.
Baz yazarlar (rnein, Forde-Johnston, History from the Earth, s. 79'da) yiye-
cek reticiliine birdenbire deil, uzun bir gei sreci sonunda geildii iin
"neolitik devrim" kavramna kar karlar. Baz yazarlarn (rnein, Coon,
The History of Man, s. 161) yiyecek retici ekonomiye mezolitikte geildii g-
r kabul edilirse, "neolitik"in, "yiyecek retici ekonomi" ya da "yiyecek re-
tici topluluk" geni anlamlarna da kar kmak gerekir. Daniel, The First Ci-
vilizations, s. 165-168'de "neolitik devrim" kavramn, yiyecek reticiliine bir-
denbire deil ar bir evrimle geildii ve Yakndou'nun bitki evcilletirilen
merkezlerden yalnzca bir tanesi olduu grleriyle eletirir.
38 Coon, The History of Man, s. 161'de; Forde-Johnst on, History from the Ear t h, s.
79' da bi t ki ve hayvan r et i mi ne mezol i ti kte; Chi l de, Kendini Yaratan nsan, s.
71'de, Roe, Prehistory, s. 112'de ve da ha bi rok yazar neol i t i kt e geil dii gr-
ndedi rl er.
39 Engels, Ailenin zel Mlkiyetin ve Devletin Kkeni, s. 38'de, Roe, Prehistory,
s. 113'te, ilkin hayvanlarn; Childe, Kendini Yaratan nsan, s. 73'te, ilkin bitki-
lerin evcilletirildii grn ne srerler. Zbritski, Mitropolski ve Kerov,
lkel Topluluk Kleci Toplum Feodal Toplum, s. 44'te, tarmn ilkel biimi ile
hayvancln hemen hemen birlikte baladklarn yazarlar. Hawkes, The Atlas
of Early Man, s. 40'ta, durumun blgeden blgeye deitiini; Zagros Dalarn-
da nce hayvan beslendiini sonra ekin yetitirildiini; Anadolu'da ve Bat Ak-
deniz kylarnda ise bunun tersi bir srann grldn yazar. Wells, Postgate
136
bir baka tartma konusunda, baz yazarlar yerleik yaamn tarma;
bazlar tarmn yerleik yaama yol atn ne srerler.
40
Ar basan
gr, mezolitikten neolitie geilirken asalak ekonomiden retici eko-
nomiye geildii yolundadr. Gerekten en nemli cilalta aralarn,
apann ve baltanm grld neolitik ada dnyanm baz blgele-
rinde insanlar bitkileri ve hayvanlar evcilletirip rettikleri yerleik
ky yaamna gemi bulunuyorlard.
a. Yan Gebe Avclk ve Toplayclktan iftilie
Son on onbe yla dek avcln ve toplaycln mutlaka gebeli-
in, tarmn yerleikliin iareti olduu; yerleik yaama tarmn bu-
lunmasndan sonra geildii gr egemendi. Bu gr yeni bulgular-
la ve almalarla tersine dndrlmek zeredir.
41
Baz yukar paleoli-
tik topluluklarn olduka yerleik bir yaam srdrdkleri biliniyor-
du. Mezolitikte de gl kylarnda, rmak azlarnda avclk ve topla-
yclk yan sra balklkla uraan topluluklarn artk kamp deil
ky saylabilecek geici yerleme yerleri kurarak; yar gebe bir avc-
lk ve toplayclk yaam srdkleri ortaya karlmt
42
te yanda
Tunallar olarak bilinen, Tuna Irma boyunca yaylm olan topluluk-
larn yan gebe bir tarm sistemi uyguladklar ortaya konmutu.
43
Gene de ilk yerleik topluluklarn tarmc olduklar dnlyordu.
Bu dnn dayand arkeolojik kantlar, Natufiyallar denen
halkn yaad maaralarda ve kylerde ve benzeri yerleme yerlerin-
ve Welis, The Outline of History, s. 91'de, yeni bulularla neolitiin manzaras-
nn birka kez deitiini; imdiki [1971'dekil bululara gre hayvanlarn bit-
kilerden nce evcilletirildii grnn ar bastn; (s. 96'da) tarmn, itler
iine alnan srlere ot depolamak iin bulunmu olabileceini yazarlar. Mellaart'
m, (The Neolithic of the Near East, s. 30-31'de) verdii bilgilere dayanlarak, ya-
banl tahl deviriciliine kout bir "yabanl sr denetleyicilii"nin elele git-
tii, iice gelien bu srelerin hem bitkilerin, hem hayvanlarn evcilletirilme-
sine varan gelimelerin balangc olduklar dnlebilir.
40 Roe, Prehistory, s. ll'de, neolitik hayvan besleme ve tahl yetitirme sanatla-
rnn srekli ky yaamna olanak verdiini yazar. Wells, Postgate ve Wells,
The Outline of History, s. 88'de, tarmn yerleik yaamdan nce grld ya-
zldr. Gven, nsan ve Kltr, s. 190'da, nce yerleik yaamn gerekletii,
bu dnemde grlen yabanl tahl toplayclnn daha sonra tarma yol at-
grn benimsemitir. Tartmann zm "yar yerleiklik", "tam yer-
leiklik" ayrmnn yaplmasna bal grnmektedir.
41
Bak. Gven, nsan ve Kltr, s. 190.
*2 McNeill, A World History, s. 10'da, kayklarn barnmasna elverili koylarda
bulunan kabuklu deniz hayvanlarnn artklarndan oluan byk p ynla-
rndan, buralarda belli bir toprak parasna bal topluluklarn yaadklarnn
anlaldn yazar.
*3 Childe. Tarihte Neler Oldu, s. 86.
137
de boynuzlara, yarlm sopalara ya da hayvan ene kemiklerine dizil-
mi akmaktalarmdan oluan devirme baklarnn (oraklarn) bu-
lunmu olmasyd. Bu oraklarla hayvanlar beslemek iin ot biilmi
olabilecei varsaym, oraklarn bulunduu yerlerde buday ve arpa
tanelerinin bulunmasyla
44
geerli grlmemiti. Yabanl tanelilerin,
evcil trlerinden farkl olarak, orakla biilirken tanelerinin dalaca
dncesiyle bu aralar tahl retiminin kesin kantlar olarak grl-
meye balandlar. Ama son zamanlarda yaplan aratrmalar bu ara-
larla hatta bunlar olmakszn elle yolunarak bir topluluun, tahl ek-
mesine gerek kalmadan, av ve teki yiyeceklerle desteklendiinde, bir
yllk yiyeceini karabileceini ortaya koyunca
45
tarmdan nce avc
ve toplayc bir yerleik yaamn kurulmu olduu yolundaki grler
g kazand. Daha ileri aratrmalar bunun olaslk olmaktan te zel-
likle deviricilik dnemi
46
iin tarihsel bir gereklik olduunu ortaya
44
Georges Roux, Ancient Iraq, Middlesex, 1972, Penguin, s. 56. Ayrca bu oraklar-
la tahl saplar kesildiinde akmaktalar zerinde oluan silis parlakl, on-
larn tahl devirmeciliinde kullanldn kukuya yer brakmayacak biim-
de ortaya koyuyordu. Bak. Mellaart, The Neolithic of the Near East, s. 19.
*5 Mellaart, The Neolithic of the Near East, s. 31'de Levant dalarnda, yabanl ar-
pa ve buday trlerinin yetitiini, nisan mays aylarnda olgunlaan baakla-
rnn dalmadan elle toplanp saplarnn orakla kesildiini, yabanl tahllarn
havanda dvlp kapklarndan ayrldktan sonra ta el deirmenlerinde -
tldn yazar. ambel, "The Southeast Anatolian Project and Its Significance
for Culture History", s. 368'de, 1963'te, Jean Perrot'nun insanlarn yabanl tahl-
lar ekmek yerine onlar devirmeyi yelemi olabilecekleri grn ileri sr-
dn; stanbul ve ikago niversitelerinin 1963 ylnda birlikte giritikleri
"Gneydou Anadolu Projesi" adl aratrmada ekibin bitki genetikisi Profe-
sr Jack Harlan'n Diyarbakr'n Karacada ile Urfa'nm Viranehir dolaylarn-
da, kendi elleriyle saatte iki buuk kilo yabanl tahl devirerek, bir ailenin orak-
la gnde elli kilo, elle krk kilo toplayabileceini; bu yolla haftalk hasat
sresinde av, balk ve teki bitkilerle desteklendiinde bir yllk gereksinimini
karlayabileceini ortaya koyduunu bildirmektedir.
* "Gathering" Trkeye baz yazarlarca "toplayclk", baz yazarlarca "devi-
ricilik" olarak evrilmektedir. Bu almada, toplayclk genel anlamda yiyecek
toplaycl; deviricilik ise zel anlamda yalnzca tahllarn toplaycl anla-
mnda kullanlmtr. retime gei ve yiyecek depolama sz konusu olduun-
da, bu iki tr toplayclk arasnda byk bir nitelik fark vardr. retime "dev-
iricilik"ten geilebilmitir. Bu nedenle bu dnemin "deviricilik dnemi" olarak
adlandrlmas uygun olur. Toplayclk ve deviricilik ngilizce'de "foraging" ve
"gathering" szckleriyle ayrmlanabilir. Altma mitoslarnda sz edilen; r-
nein Hesiodos, ler ve Gnler, 109-119. dizelerde anlatlan bereketli topran
"meyvelerini mzlanmadan, istenmeden verdii" altna (bak. Hesiod and
Theognls, ev. Dorothea Wender, Middlesex, 1973, Penguin Classics, s. 62) top-
ran kendiliinden, zerinde emek harcanmadan rn verdii dnem, genel
olarak toplaycln zel olarak deviriciliin mitolojideki yansmas olabilir.
138 - ,
koydu.
47
Ancak baz zel durumlar dnda, topraa emek dklmedii,
bir toplumsal art salanarak barnaklarn gelitirilip ilerinin eyalar-
la doldurulmad ve devirilen tahllarn yazgsnn blgenin yllk ik-
lim deiikliklerinin keyfine kald bir ortamda bu yerlemelerin ka-
lc olmas beklenemeyecei iin, yar gebe bir avclk ve toplayclk
ekonomisinin gelitirildii kabul edildi.
aa. Toplayclktan "Deviricilie"
te yandan neolitik bitki evcilletirme yntemlerinin ksa denebi-
lecek bir sre iinde Eski Dnya'nn birbirinden ok uzak ve ok ge-
ni blgelerine yaylmasnn
48
tarmn ilk biimlerinden olan "tarla a-
ma tarm"nn sonucu olduu anlald. Bylece yerleik, daha dorusu
yar yerleik bir avclk ve toplayclk ekonomisine karlk gebe da-
ha dorusu yar gebe bir tarm ekonomisinin bulunabildii ortaya
karld. Bu bulgulara gre, topraklar byk bir toplu almay ge-
rektirmeden kk rmak sularyla sulanabilen Ortadou'nun bir avu
ky dnda, gelime, yar gebe avclk ve toplayclktan yar ge-
be iftilie gei ynnde olmutu.
Yunan ve Roma ncesi topluluklarn tarihleri hakknda pek az bil-
ginin bulunduu, arkeolojinin daha yeni bir bilim dal olduu ondo-
kuzuncu yzylda, Yunan ve Roma odakl uygarlk tarihi anlayyla,
bu uygarlklar kuran Hint-Avrupa halklarnn yerleik ve tarmc ya-
ama gemeden nce srcle dayanan bir yaam srm olmalar-
na baklarak, ilkin hayvanlarn evcilletirilerek iftilie geildii so-
nucuna varlmt.
49
Toplumlarn yaplarnn oluumu buna gre ku-
rulmu, uygarlk tarihi bu balang inancna gre rlmt. Yunan
ncesi topluluklarn tarihi hakknda artan bilgilerimiz, hele Yakndo-
u arkeolojisinin gelimesi; ilkin bitkilerin evcilletirildiini, hayvan-
larn evcilletirilmesinin tahl tarm art rnlerle gerekletirildi-
* Wells, Postgate ve Wells, The Outline of History, s. 96'da ekimden nce devi-
riciliin uygulandnn kesin olduu yargsna varrlar. Yakndou'nun devi-
ricilik blgeleri iin bak. Mellaart, The Neolithic of the Near East, s. 27.
Childe, Tarihte Neler Oldu, s. 87'de .. 2000'lerde, neolitik ekonominin batda
rlanda'ya, douda in'e kadar yayldn yazar.
49 Daha nce de (bak. n. II. 39) deinildii gibi, ilkin hayvanlarn m yoksa bit-
kilerin mi evcilletirildii tartmas srmektedir. Morgan tarafndan ne s-
rlen (bak. Ancient Society, s. I. x) insanln, Eski Dnya'da, hayvanlarn ev-
cilletirilmesi ve obanlkla aa barbarlktan orta barbarla; bitkilerin evcil-
letirilmesiyle, orta barbarlktan yukar barbarla getii, buna karlk Yeni
Dnya'da, evcilletirilmeye elverili hayvanlarn bulunmamas nedeniyle ilkin
bitkilerin evcilletirildii, gr Engels tarafndan da benimsenmiti. Bu g-
r sonradan braklm olmakla birlikte baz savunucular vardr. Bak. Forde-
Johnston, History from the Earth, s. 79.
139
ini
50
ortaya koymutur. Hi deilse, bitkilerin evcilletirildii alanlar-
la hayvanlarn evcilletirildii alanlarn akt, bir sre bitki ve
hayvan evcilletirme hareketinin elele gittii; neden sonra ikinci top-
lumsal iblm ile ifti ve oban topluluklarn farkllat anlal-
mtr.
51
lkel topluluktan uygar topluma gei aamasnda ekonomik,
toplumsal, ideolojik yaplarn oluumunun ve etkileiminin byle bir
geliim izgisi iine yerletirilmesi gerekir.
ada ilkel topluluklarda toplaycl kadnlarn yapmasna ve
bunun tarihsel ilkellerde de byle olduu yolundaki ipularna dayan-
larak, Yakndou'nun mezolitik avc ve toplayc klanlarnda "tahl
deviricilii"ni de kadnlarn stlendii; hi deilse bu deviricilikte
kadnlarn daha byk bir rol oynadklar kabul edilmektedir.
52
Avru-
pa'nn avclk arlkl mezolitik topluluklar gerilerinde pek az say-
da "vensler" brakrken, Yakmdou'nun mezolitik topluluklarnn,
ileride gl bir anatanra kltne doru geliecek olan pek ok ca-
dn heykelcikleri brakm olmalar
53
bunun kantlarndan biridir. Ya-
banl taneliler birlikte devirilmi olsa bile, bu deviriciliin (bulunan
ta deirmenlerin ortaya koyduu gibi) tahl tmek vb. ev ekono-
misi iindeki uzantlar kadnlarn ii olmal.
54
50
Bak. Gordon Childe, Dounun Prehistoryas, ev. evket Aziz Kansu, Ankara,
1975, Trk Tarih Kurumu Yaynlar, s. 36 ve Childe, Kendini Yaratan nsan, s.
80. Yine, Childe'in bu konudaki grleri iin bak. Kvlcml, Tarih ' Devrim
Sosyalizm, s. 97. Son yllarn yaygn grn dile getiren Leacock, (Morgan,
Ancient Society'ye yazd "Sunu" yazsnda, s. I. x'de) zamanmzda, hayvan
evcilletirmenin tarma dayanmadan baarlabileceine kar kukular beslen-
diini syler. Zeuner ise, "Domestication of Animals", s. 350'de, hi bir evcille-
tirme rneinde tarmn n koul olmadn syleyip; "Domestication of Plants",
s. 374'te, tarmn bol miktarda ot salayarak, sr gibi gebe yaam dnda
kalan trlerin evcilletirilmesine olanak verdiini yazar.
s Clark ve Piggott, Prehistoric Societies, s. 164'te bitki tarm ile hayvan evcille-
tirmenin elele gittiini yazarlar. Coon, The History of Man, s. 149'da, kei ve ko-
yunun ilk evcilletirildii blgelerin budayn evcilletirildii blgelerle ak-
tn; srda durumun kark olduunu belirtir.
52 ilin ve Segal, nsan Nasl nsan Oldu, s. 78 ve Zeuner, "Domestication of Ani-
mals", Singer, Holmyard ve Hail, der, A History of Technology, cilt I, s. 363. Wells,
Postgate ve VVells, The Outline of History, s. 88'de, tarihsel ilkel topluluklarda
kadnlarn ilkin yabanl tahllar devirdiklerini; sonra, erkekleri avlanrken on-
larn da, arada srada, tahllar ekmeye baladklar gr savunulur.
53 Bak. Mellaart, The Neolithic of the Near East, s. 39, 53 ve 63'teki resimler.
54 lin ve Segal, nsan Nasl nsan Oldu, s. 54'te, on dokuzuncu yzyl sonlarna
: doru, Rus arkeologlarndan Hvoyko'nun, Kiefteki Tripolye Ky yaknlarn-
da ortaya kard ilk ky kalntlarnda bulduu balktan yaplm bir ev
maketinin iinde tahl ten bir kadn figrnn grldn yazar Bulun-
tu neolitik topluluktan kalm olsa da, gelenein mezolitikte balad dn-
lebilir.
140
Erkeklerin avclkla kadnlarn toplayclkla uramalanna yol
aan, birinci toplumsal iblmnn kadnlarn toplayclkta uzman-
lamalarna yol atm grmtk. Tahl deviricilii, evresel olanak-
lardan yararlanan kadnlarn toplayclkta uzmanlamalarnn bir r-
n olabilir. Kadnlar, toplanacak verimli yabanl tanelileri saptam,
55
aralarndaki teki yabanl otlar ayklam, hatta kuraklkta onlar su-
lam olabilirler.
56
Bu tr abalar, sonuta onlarn tahllar ekip bi-
melerine varan admlar atmalarna yol am olabilir.
57
Ancak bu yol-
da sonul adm, doann yetitirdii hazr ekinleri devirmenin rahatl-
ile zahmetle yetitirilecek ekinlerin bolluu arasnda yaplacak bir
kar hesabna bal kalm grnr.
58
Bu hesabn, tahllarm ekilme-
sinden yana bir sonuca varmasnda doa ie karm; tahl ekimi yo-
lunda son adm doann zoruyla atlm grnr. Bu zorlama, ..
onuncu bin dolaylarnda, Avrupa'da buzullar eriten iklim deiiklii
ile; Yakndou'da havalarn, yamurlar, bitkileri gittike azaltacak
ynde snmasdr.
59
^Havalarn snmas, sularn azalmas Ortadou'-
nun mezolitik avc ve toplayclarnn yamalardaki su kylarnda ve
vadilerde toplanmalarna yol amtr.
60
55 Hawkes , The At l as of Ea' rly Ma n, s. 39.
56 Childe, Tarihte Neler Oldu, s. 81'de, Jericho'nun en eski halklarnn bir kaynak-
tan sulanan tarlalarda ekin yetitirip "sulanan bir ayr zerinde koyun ve ka-
i yetitirdiklerini" yazar. Ayrca, ada ilkellerden Sierra Nevada'nn Pa-
vitsolar'nda, kadnlarn yabanl taneli deviricilii yaptklarn; bu bitkilerin
iyi yetimesi iin da kaynaklarnn yollarnn deitirilip, arklar kazlarak
eriyen kar sularnn bu ayrlara evrildiini biliyoruz. Bak. Forde, "Foraging,
Hunting and Fishing", s. 155.
5T Bitkilerin kadnlar tarafndan evcilletirildii grne birok yazar katlmak-
tadr. rnein bak Childe, Kendini Yaratan nsan, s. 86. Thomson, Studies in
Ancient Greek Society, cilt I, s. 150. Gven, nsan ve Kltr, s. 191. Zubritski,
Mitropolski ve Kerov, lkel Topluluk Kleci Toplum Feodal Toplum, s. 43.
68 Sahlins, Stone Age Economics, s. 27'de, baz ada ilkel Afrika topluluklarnn
toplayclk kolay, reticilik g olduu iin retime gememekte direndikleri-
ni yazmaktadr
59 Clark ve Piggott, Prehistoric Societies, s. 150'de, bu iklim deiikliinin Yakn-
dou'daki etkileri hakkndaki bilgilerimizin daha az olmakla birlikte, .. 9000-
6000 arasnda, yeni toplum biimlerinin ortaya kmasna olanak veren eko-
nomik deiikliin evresel koullarda kuraklama yolunda bir meydan oku-
mann sonucu olduu varsaymnn yaplabileceini sylerler. Roe de, Prehistory,
s. 112'de, insann neolitie iradesiyle gemediini; neolitie geebilmek iin uy-
gun yabanl trlerin ve bunlarn evcilletirilmesi yolunda bir itinin gerektii-
ni belirterek, bu itiyi de iklim deiikliinin vermi olabileceini yazar.
0 Gven, nsan ve Kltr, s. 178. Childe, Dounun Prehistoryas, s. 36'da, bunun
hayvanlarla insanlarn dar vadilerde younlamalanyla bir symbios'a yol am
olabileceini syleyerek; iklim deiikliiyle hayvanlarn evcilletirilmesi ba-
lantsna deinmektedir.
141
bb. Deviricilikten iftilie
Asalak ekonomiden retici ekonomiye, ilkin dnyann tek bir ye-
rinde geilip, tm dnyaya buradan yayld yolundaki eski tekmer-
kezci yaylmac kuram geerliliini olduka yitirmitir.
61
Buna kar
ne srlen okmerkezci kuramlar arasnda tarmn Filistin'den Orta
Asya'ya dek uzanan kuak ierisinde, Suriye'yi ve Gney Anadolu'yu,
ran', Afganistan' kapsayan blgelerde da yamalarnda ve vadiler-
de bulunan birok yerleme yerinde, birbirlerinden bamsz olarak
doduu gr yaygnlk kazanmaktadr.
62
ekirdek Amerika olarak
adlandrlan, Yeni Dnya'nn Meksika'dan Peru'ya kadar uzanan bl-
gesinin, tarmn Eski Dnya'dan bamsz olarak balayan ikinci bl-
gesi olduu kesinlemi gibidir. in'in, tarmn nc bamsz bl-
gesi olup olmad kesinlememitir. Sar Irmak Vadisi'nin tarmn
nc beii olmas olasl kadar; tarmn buraya Yakndou'dan
yaylm olmas olasl da vardr.
63
Tarmn Yakndou'da, in'den ve Yeni Dnya'dan ok nce ba-
lam olduu bilinmekle birlikte, kesin olarak ilkin nerede ve ne zaman
balad bilinmemektedir. Irak'ta mezolitikten neolitie geii temsil
eden drt yerleme yeri ortaya karlmtr. Bunlardan anider'in B
katman, minitalarn kullanld mezolitik bir yerleme yeridir; ta-
rm bilinmemektedir, geim avcla dayanmtr. Kerim ehir'de, cila-
lta baltalar, tahl tmede kullanlan ta eldeirmenleri, kulbe ka-
lntlar bulunmutur. Yar gebe bir topluluun kamp yeri deilse;
yerleik yaamann ilk aamasn yanstt sanlmaktadr. Muallefat
ise, yere kazlm ukurlardan oluan duvarl evleri, hayvanlar ile da-
ha ileri bir aamay yanstmaktadr. Son olarak R.J. Braidvrood'un
1948-1955 yllar arasnda kazd Jarmo, mleksiz neolitik aamay
temsil etmektedir. Sktrlm balktan drtke yirmi yirmibe ev-
den oluan bir kydr. Dikiin bilindii kesin, dokumann bilinmesi
olasdr. zerinde ziftle sktrlm akmaktalar bulunan tahta orak-
lar kmtr. Bulunanlar arasnda cilalta balta, eldeirmeni, havan,
vazo da vardr. Kmrlemi buday ve arpa taneleri tarmn yapld^
s Pivetau, "Man Before History", s. 32; Zeuner, "Domestication of Plants", s. 353
62 Bu konuda bak. Zubritski, Mitropolski ve Kerov, lkel Topluluk Kleci Toplum
Feodal Toplum, s. 43; Hawkes, The Atlas of Early Man, s. 39; Forde-Johnston,
History from the Earth, s. 82; Roux, Andent Iraq, s. 57. ambel, "The Southeast
Anatolian Prehistoric Project and Its Significance for Culture History", s. 3'te,
(Robert J. Braidwood ve bakalar, Prehistoric Investigations in Iraqi Kurdistan,
Chicago, 1960'da) ilk ilkel kuru tarm koullarnn "Verimli Hilal''in kuzeyinde-
ki yamalarda gerekletiini ne srdklerini bildirir.
3 Cipolla, The Economic History of World Population, ,s. 21-22- .... ;.'
142-
konusunda kuku brakmamaktadr. Bulunan hayvan kemiklerinin
yzde doksan beinin evcil koyun, sr, domuz, kpek kemikleri oldu-
u anlalmtr. Tatan ve balktan yaplm bilezikler, kolyeler var-
dr. ller evin tabanna gmlmektedir. Hayvan heykelcikleri ve i-
man hamile kadn biiminde bir heykelcik de bulunmutur.
64
Jarmo'
nun radyokarbon tarihleme testleri .. 6500 dolaylarn vermitir.
65
Mezolitikten neolitie, deviricilikten tarma geiin arkeolojik bel-
gelerle kantlanarak canlandrlabildii bir baka blge Filistin'dir.
66
Burada rdn Irma ile kydaki dalar arasndaki zengin evrede av-
c ve balk topluluklar mevsimlik gebelikten kurtulma olana bul-
mulardr. Natufia Vadisi'nde yaadklar iin "Natufiyallar" olarak bi-
linen bu topluluklarn en eski yerleme yeri .. on binlerde oturulan
bir maaradr ve Natufiyallar burada yerleik avc yaam srdrm-
lerdir. Daha sonra elli kadar yuvarlak kulbeden oluan bir kyde ya-
amlardr. Kalntlar arasnda ilerine tahl konan ambar ukurlar,
avclk ve balklk yaptklarn gsteren kemikler ve klklar bulun-
mutur. Orak olarak kullanlabilecek akmakta baklar, tahl t-
mekte kullanlm havanlar ve havanelleri, onlarm tahl hasad yaptk-
larm gstermekle birlikte; deviricilik mi yoksa iftilik mi yaptkla-
rm kesin olarak gstermeye yetmemektedir. Ancak kltrlerinin zen-
ginlii tarma baladklar grn glendirmektedir. Bununla bir-
likte kalntlarn trlerine ve oranlarna baklarak, geimlerinin tahl-
lardan ok av etine dayand sonucuna varlmtr. Natufiyallar'n
kalntlarndan doacl bir sanata, trensel gm greneklerine sahip
olduklar anlalyor. Bir Natufiyal yerleme yerinde (Eynan Ky'n-
M Irak'ta bulunan bu ilk tarmsal yerlemelerin ayrntlar iin bak. Roux, An-
cient Iraq, s. 50-58.
65 Cipolla, The Economic History of World Population, s. 20'ye koyduu haritada,
ilk neolitik kylerin tarihlerini yle vermitir: Jericho ve Jarmo .. 7000,
atalhyk .. 6600, Hassuna .. 5600, Hazer Denizi gneyindeki Bolt Maa-
ras .. 5300, Trkmenistan'daki Djeitum .. 5000. Zeuner, "Domestication >f
Plants", s. 365'te, bugne dek bilinen en eski evcil tahllarn emmer buday ile
iki sral arpann radyokarbon testlerime gre, Irak'ta Jarmo'nun .. 5000 do
r
laylarmn tabaklarnda bulunduunu yazar. J.G.D. Clark (Childe, Tarihte Neler
Oldu, s. 80'e koyduu dipnotunda), Childe'm bilinen en eski tarann .. 7000
dolaylarna ait olduu yolunda verdii bilgiyi; anider'deki son aratrmalarn,
tarmn balay tarihi zerine aydnlk getirdiini, radyokarbon testlerinin bu
olayn .. 9000'de gerekletiini gsterdiini belirterek dzeltmektedir.
66 Filistin'deki ilk tarmsal yerlemelerle ilgili bilgiler: Roe, Prehistory, s. 106-108'
den; Clark, "Hunting and Gathering", s. 9-14'den; Forde-Johnston, History from
the Earth, s. 82'den; Clark ve Piggott, Prehistoric Societies, s. 150-151'den; Hawkes.
The Atlas of Early Man, s. 40'tan; Mellaart, The Neolithic of the Near East,
s. 18-69'dan derlenmitir. , '
143:
de) bulunan rlm mezar ukuru ef gms olarak yorumlanmak-
tadr.
Natufiya kltr dneminin (.. 10-8 bin aras) en nemli yer-
leme yeri olan Mureybet'te (Halep'in 80 km gneydousunda Frat'n
dou kysnda) J. Cauvin tarafndan yaknlarda yaplan kaz, ikinci kat-
mannn yuvarlak evlerden oluan bir ky olduunu ortaya koymu-
tur. Daha da nemlisi buras, radyokarbon tarihlemelerine gre ..
8640-8350 yllar arasnda bir tarihte gelien bu yerleme yerinde bu-
lunan kmrlemi yabanl tanelilerin doal yurdu deildir; buraya en
yakn yer olan 100-150 km uzaklktaki Gaziantep blgesinden getirilmi
olmalar olas grnmektedir. Doal yurtlarndan uzakta yetimi ta-
nelilerin, artk devirilmesinden deil yurtlarndan getirilerek yetiti-
rilmesinden, retilmesinden sz etmek gerekmektedir. Ayrca iki yz
kulbelik bir yerleme yerinin tahl deviricilii ile beslenemeyecei
gr de, ilk bilinli tahl reticiliine tank olduumuz savn des-
tekler. Evcilletirilmelerinin balangcnda, sonraki evcil trlerde g-
rlecek genetik farkllamann bulunmay da doal grnmektedir.
67
Daha sonra Jericho kasabasnn ykselecei bir baka Natufiya
yerleme yeri olan Jericho ky, Kathleen Kenyon tarafndan ortaya
karlmtr. Lut Gl'nn yanndaki bu yerleme yerinde .. 8000
dolaylarnda neolitie geilmitir. Burann en eski halk avclk ve top-
layclk yaparken, bir kaynaktan suladklar topraklarnda kk su-
lamayla evcil tahil trleri yetitirmilerdir. Bu katman Jericho I ola-
rak adlandrlmtr. Mellaart, Jericho I'i NA yani "mlekilik n-
cesi neolitik A katman" (ngilizce PPNA = pre-pottery neolithic A)
ve NB yani "mlekilik ncesi neolitik B" (ngilizce PPNB) bii-
minde iki dneme ayrarak incelemektedir. Jericho'nun NA dne-
minde krk drt dnmlk yerleme yerinde, her biri iki kuak (krk
yl) kadar ayakta kalm yaplardan oluan yirmi be katman saptan-
mtr. Bin yl kadar sren bu dnemde Orta Anadolu'daki iftlik'ten
obsidyen getirildii; zamanla kullanlmaz olan ambar odalar yapld-
; dnemin sonlarna doru 3 x 4 x 700 metrelik bir sur ve 10 m. ap
ve 8,5 m ykseklii olan bir kule ile korunduu grlr. Burasnn, r-
dn'de tarm yaplan tek yer olduu iin avc ve toplayclarm yama
ve yerleme amal saldrlarna kar yaplan bu surun, byk bir
insan gcn rgtleyebilen yneticileri besleyen bir toplumsal yap-
nn iareti olduu anlalmtr. Evcil arpa ve buday kalntlarndan
tahl yetitirildii; ancak evcil hayvan kalnts bulunmad, iyi su-
lanan vahasmda kk sulama yapld ve bu olanaklarla srekli yer-
87 Mellaart, The Neolithic qf the Near East, 44-47.
144
leik yaamn gerekletirildii, bir yiyecek fazlas ve tohumluk re-
tilebildii ortaya karlmtr. Daha kazlamam olan teki blgeler-
de sunaklarn bulunabilecei, bu yerin .. 7350'de, belki de srekli
tarm sonucunda toprak gcn yitirdii iin terkedildii, .. yedin-
ci binde buraya, NB Jerioho halkn oluturan bir topluluun yeni-
den yerletii ne srlmektedir.
68
Jericho I katmannn zerindeki
Jericho II, iki bin nfuslu, surla evrili ticaretle uraan, tarma da-
yal bir kasaba durumuna gelecektir.
Daha sonraki bir tarihe ait olmakla birlikte deviricilikten tarma
geiin aamalarnn izlenebildii bir blge de Gneydou Anadolu'dur.
Bu yoldaki kantlar 1963 ylnda stanbul ve ikago niversitelerinin
ortak abalaryla gerekletirilen "Gneydou Anadolu'da stanbul ve
ikago niversitelerinin Ortak Prehistorya Aratrmas" sonucunda
elde edilmitir.
69
Buna gre Urfa'nn Bozovas yaknndaki Glba k-
ysndaki Biris Mezarl ve St Tarlas yiyecek toplayclnn son
aamasn temsil etmektedirler. Radyokarbon testleri daha yaplmam-
tr; ancak .. on bin dolaylarna ait olduklar sanlmaktadr.
kinci aamay temsil eden Ergani'nin 7 km gneybatsndaki
ayn Tepesi'nin, mleksiz tabakalarnn (radyokarbon testleriyle)
.. 7000 dolaylarndan kalma olduu anlalmtr. Burada, byk ya-
plarn, yma toprak surlarn kalntlar bulunmutur. Bu yaplar tek
bir aile grubundan daha byk bir grupa yaplm ve byle bir gruba
hizmet etmi izlenimini vermektedir. Bundan nceki katmanlarda
tme aralar, bilezik boncuk gibi ss eyalar, insan ve hayvan hey-
kelcikleri bulunmutur. Buday ve evcil koyun kalntlar da vardr.
Ayrca souk dvme bakr nesnelerin bulunuu, bu a topluluklar iin
alacak bir bulgu olarak deerlendirilmektedir. Bu bulgu ayn Te-
pesi'nin, Ergani bakr madenine 20 km uzaklkta olmasyla aklanm-
tr.
70
ayn Tepesi'nde (mlekli neolitik aamay temsil eden kat-
manlar arasmda olmal), oturmu iman belki de hamile bir kadna
benzeyen; hafif piirilmi bir balk heykelcik bulunmutur.
Anadolu'da nc aama, Ergani-Diyarbakr karayolu kysnda-
ki Ekinciler Ky yaknmda bulunan Girikhaciyan kalmtlarnca tem-
sil edilir. Girikhaciyan, gelimi bir erken ky yerleme yeri olup; ..
6000-5000 dolaylarndan kalma olduu yolunda belirtiler vardr. Yma
duvarlar, boyal mlekleriyle mlekli neolitie aittir.
68 Mellaart, The Neolithic of the Near East, s. 44-47.
69
Bak. ambel, "The Southeast Anatolian Prehistoric Project and Its Significance
for Culture History", s. 365-377.
Mellaart, The Neolithic of the Near East, 8. 51-54.
145
Deviricilikten tarma geiin son ve en olgun aamas, Mellaart'-
n mlekilik ncesi neolitik B dnemi dedii aamay en iyi temsil
eden yerlerden biri olan Jericho NB'dir.
71
Yap biimlerindeki ve te-
ki kltr elerindeki farkllamalara baklarak; Jericho'nun NA'
dan NB dnemine birdenbire gemi olmasnn bir fetih sonunda
olduu yolunda grler vardr.
72
.. 7000 ilerine uzanan bu dnemde,
Jericho birbirine dayanm kerpi evlerden oluan, kmaz sokaklar
olan bir yerleme yeridir. Sur ya da duvar kalnts olduu tartmal
bir kalnt bulunmusa da NB yerlerinin hi birinin surla evrilme-
mi olmasna baklarak, sur kalnts olmas olas grnmektedir. in-
de dikili bir ta bulunan odann bir klt odas olduu sanlmaktadr.
Buna karlk, daha, sunak denebilecek bir kalmt bulunamamtr.
Bununla birlikte etleri syrlm, zeri svanp boyanm kafataslan
ve bazen bu kafataslarnn zerine oturtulduklar doal byklkte
balk heykeller bulunmutur. Bunlar, sunaa bal bir topluluk dini-
nin, tanrlarn belirtileri olmaktan ok ailelerin "ata kltleri" olarak
yorumlanmaktadrlar.
73
Bu ata kafataslarnn hem erkeklere hem ka-
dnlara ait olmas da ilgintir.
NB dnemini temsil eden bir baka yerleme yeri olan Beidha
ise kafatas heykelleri ve bunlarn zerine oturtulduu balk kadn
bedenleri yansra; yerleme yerinin eli metre kadar yannda ya-
pdan oluan yaplar grubunun iindeki yar yenmi et kalntlaryla,
bilinli dinsel trenlerin yapld bir yer olarak yorumlanmaktadr.
te yandan eitli NB dnemi yerlerinde grlen piirilmi balk-
tan basit hayvan ve kadn heykelciklerinin (din yan sra) sihir tren-
lerinde kullanlm olabilecekleri sylenir. Adndan da anlalaca gi-
bi NB dneminde, balk hatta piirilmi heykelcikler vardr; ama
daha mlekilik yoktur.
Filistin'de ve Anadolu'da deviricilikten tarma geme yolunda
grlen gelimelere benzer gelimelerle Msr'da da karlalmtr. Pa-
leolitik an sonlarna doru iklimin kuraklamas, Nil Vadisi ky-
sndaki dalardaki ve ormanlardaki avclarm vadiye inmelerine yol a-
71 Geni bi l gi i i n bak. Mel l aar t , The Neol i thi c of the Near Eas t , s. 57-65.
72 rnein, Wells, Postgate ve Wells, The Outline of History, s. 91'de, yuvarlak ya-
plarn yerini drtke yaplarn alnn, olaslkla, daha nceki halk fetheden
yeni bir halkn ii olduu yazldr.
73 Mellaart, (The Neolithic of the Near East, s. 62'de) atalar m tanrlar m sim-
geledikleri tartmal olan bu ekillerin, sayg gren atalarn tanrlara dn-
trlmelerini yanstabileceini syler. Wells, Postgate ve Wells, The Outline of
History, s. 9l'de de, Jericho kafatas heykelcilii ile ada Polinezya ilkelleri-
nin uygulamalar arasndaki benzerlie dikkat ekilmektedir.
146
m; Fayum'da ve Merimde'de olduu gibi, balklk yan sra (belki
bir sre yabanl tahl deviriciliinden sonra) bitki ve hayvan evcille-
tirilerek tarma geilmi; tarmla birlikte yerleik yaam yerleri olan
kyler ve kk sulama etkinlikleri grlmeye balanmtr.
74
Btn bu bulgular Yakndou'nun dalk blgelerinin yamalarn-
daki rmak vadilerinde, .. 8000-5000 dolaylarnda, avclk ve topla-
yclktan (bitkilerin ve hayvanlarn evcilletirilmesiyle) tarma geil-
diini; bu blgede taa aralar kullanan, balk evlerden oluan
kk kylerde grne gre klanlar biiminde rgtlenmi toplum-
sal gruplar halinde yaayan topluluklarn ortaya ktn gstermek-
tedir. Bu neolitik topluluklardan bazlar, .. 5000-3000 arasnda g-
rlen gelimelerle uygarla geeceklerdir.
75
Paleolitikte toplaycl, mezolitikte deviricilii stlenmi olduu
dnlen kadnn tarm bularak asalak ekonomiden retici ekonomi-
ye geii salayp;
76
ilkel topluluktan uygar topluma geilmesiyle so-
nulanacak olan "gei a"n da balatt sylenebilir. Tarmn ilk
biimi kadnlar tarafndan yrtlen apa tarmyd.
77
apa tarm,
apanm ileyebilecei yumuaklkta topra gerektirir. Bu toprak da
sulanabilen kk rmak kylarnda, orman tabannda ve takn ova-
larnda bulunur. Sz konusu toprak trlerine gre tr tarm geli-
mitir. Kaynak, ay, kk rmak sularnn byk apl ortak alma-
y gerektirmeksizin tarlalara evrilebildii az saydaki elverili blge-
de az ok yerleik ky yaam kurulabilmi; buralarda su kylarnda
bahe tarm (horticulture) yaplmtr. Tarmn bu az saydaki blge-
nin dna tamas, aalarn altndaki yumuak orman topranda,
74 Ayrntl bilgi iin bak. nan, Eski Msr Tarihi ve Medeniyeti, s. 36-52 ve Walter
B. Emery,Archaic Egypt, Middlesex, 1963, Penguin, s. 30-37.
75 Roux, Ancient Iraq, s. 59.
76 YVells, Pos t gat e ve Wel l s, The Out l i ne of Hi st ory, s. 135'te, t a r m ka d n n ba -
latt savnn gerei yans tmas olaslnn ok yksek olduu; kamp yeri nde
yere sa l arak filiz veren t ohuml ar n bire yz verdiini ilkin toplayclkla u-
r a an kad nl ar n gzlemlemi olaca gr ne srl mektedi r.
77 Wells, Postgate ve Wells, The Outline of History, s. 135'te, ilk t ar m bi i mi ni n
hemen kesinlikle, kad nl ar t araf ndan yap l an ve kk t oprak par al ar nda
kaamak r n al nan bi r t ar m biimi ol duu yazldr. Afrika' nn Sahr a bl-
gesi neolitik (.. 6000) dnemi resiml erinde t ar l ada al an kad nl ar (bak.
Mellaart, The Neolithic of t he Near East, s. 268) t ar ml a ilkin kad n n urat-
n n dolaysz kantdr. Anti k uygar topl uml ar n tan d kl ar tari hsel ilkeller-
de, rnei n Cermenl er' de, t ar ml a kad nl ar n urat kl ar bildirilir. (Bas,
Tacitus, The Agricola and t he Germani a, ev. H. Mattingly, Middlesex, 1973,
Penguin, s. 114). ada ilkellerde hemen her rnekte (rnein Uganda' daki
topl ul ukl arda, bak. Lowie, The Origin of t he State, s. 77) bahe t ar m ile ka-
d nl ar n ura yor ol mal ar bu gr destekler.
147
hmsl toprakta "orman ama tarm" ya da "tarla ama tarm"
(slash and bum cultivation) denen bir tarm ynteminin gelitirilme-
siyle gereklemitir. Bu yntem erozyon olayndan dolay, tarma a-
lan tarlalarn verimliliklerini be on ylda yitirmeleri ya da yabanl
otlarn tarlay sarmalar yznden yeni topraklarn tarma almas
zorunluluunu yarattndan; srclkle de badaan yar gebe
bir tanm biimine yol amtr.
78
Tarmn ilk dneminde "kk sula-
ma tarm" diyebileceimiz bir tarm uygulayan az sayda yerleik
ky
79
dnda bu yar gebe "tarla ama tarm" egemen tarm biimi
olarak grlmtr.
80
Tarma elverili takm ovalarnn alvyonlu
(l) topraklarnda tarma.geilmesi, buralarda ok sayda insann a-
lmasyla taknlar nleme, su dzenleme, kurak mevsimlerde tarlala-
r sulama yntemlerinin uyguland "byk sulama tarm"nn
81
ba-
lamas iin ..' 5000'lere dek beklemek gerekecektir. Daha sonra bu
tarm biimine, .. 3000-2000 dolaylarnda yamurla sulanan top-
raklarda tarm olanakl klan "saban tarm" eklenecektir.
82
Ancak ta-
rmn bu son iki biimi uygar toplumda grnr.
78 Kvlcml, Tarih Tezi, s. 83'te bu tr tarma "gelge ekim" der. Yine Kvlcml
(Tarih Devrim Sosyalizm, s. 176'da) bunun tarmdan saylmayacan ileri sr-
mektedir. Gerekten her iki yaptnda da tarmsal retimden sz ederken hep
yerleik tarm amalamaktadr. Ayrca bak. n. 88.
T Kvlcml, Tarih Devrim Sosyalizm, s. 98'de Childe'dan yapt alntlarla,
Childe'm, apa tarmnn uygulamada ardndan gebelii getirdii, buna kar-
lk sularn en son dayand bir vaha ya da vadi yatanda, milin tarlalarn
yiten gcn yenileyecei, takn dzenli ise yamurun yerini tutaca iin
buralarda kararl bir retimin yaplabileceini; sulama ve akalama amalaryla
topraa emek dklp sermaye yatrlm olacan; dolaysyla emekle bere-
ketlendirilen tarlann braklp gidilemeyeceini; bylece buralarda yerleik
tanm olanann doacan ileri sren grlerini aktanr. Sulamasz apa
tarmnn gebelie yol aacan saptayp, sulama ile yerleik tanmn iliki-
sini ortaya koymakla birlikte; yerleiklie yol aan "kk sulama tann" ile uy-
garla yol aan "byk sulama tann" aynmn yapmamaktadr. Ama Childe'
in bir baka kaynakta buna benzer bir aynn iin bak. n. 82.
0 Wells, Postgate ve Wells, The Outline of History, s. 135'te Elliot Smith'in artk
kabul edilmeyen tanmn ilkin Msr'da balad grne dayanarak; sistemli
tanmn ilk nce takn sulannda yaplm olabilecei, buradan kolaylkla su-
lamaya geilebilecei yazldr. Son bulgular srecin bunun tersi bir ynde ge-
litiini ortaya koymutur. Tanmm ilkin, takn ovalan kuzeyindeki yamalar-
da ve vadilerde tarla ama tanm ve kk sulama tanm biiminde balayp;
.. 8000-6000 yllan arasnda geliip, takn ovalannda ancak .. 5000 de byk
sulama tanm biiminde grld saptanmtr.
* Kari A. Wittfogel, Oriental Despotism, New Haven, 1964, Yale University Press,
s. 3'te kk apta sulamaya "hydroagriculture"; byk apta sulama ve takn
denetlemeye "hydrolic agriculture" adm vermektedir.
8* Childe, Kendini Yaratan nsan, s. 78-79'da, gebe bahe kltr ve sulama ta-
nm yan sra, Nil Vadisi'nde ve teki baz yerlerde grlen; takn sonu rmak
148 .
cc. Kk Sulama Tarm ve Yerleik iftilik
Kk sulama tarm yerleik kylere yol amtr. Jarmo ve Je-
richo I bu tr kylerin rnekleridir.
83
Msr'n ilk neolitik yerlerinden
Merimde'nin de tarlalarn Nil'den kolaylkla sulayabildii anlalm-
tr.
84
Anadolu'nun ilk neolitik kylerinden atalhyk de rmak ky-
sna kurulmutur ve burada basit sulamayla tarm yaplmtr.
85
lk
kylerin ounda hem bitki yetitirildiini, hem de koyun, kei, sr,
domuz gibi evcilletirilmi hayvanlarn beslendii grlyor.
86
kin-
ci plana dmekle birlikte, avclk da sryor. Bylece bu kylerin her-
eyiyle kendine yeterli ekonomik ve toplumsal birimler oluturdukla-
rn gryoruz.
87
Kadnlar apa tarmyla, erkekler evcil hayvanlarn
bakm ve yabanl hayvanlarn avlanmasyla uram olmallar. Gerek
tahl ve sebze tarmnda, gerek ev ekonomisinde oynadklar rolden do-
lay; ekonominin daha ok kadnlarn omuzlarna dayand sylene-
bilir. Klanlar biiminde rgtlendikleri ve avclk ve toplayclk dne-
minden kalfctklar sinirsel dne sahip olduklar sanlyor. Ancak
ileride incelenecei gibi, ilk neolitik kylerde dinsel dnn tohum-
lar da atlm grnyor.
dd. Tarla Ama Tarm ve Gebe iftilik
Tarmn, kk rmaklarn tarlalara evrilebilecei az sayda ye-
rin dna yaylmas, sabann bulunmasndan nce yamurla sulanan
milinin zerine tohum serpilmesiyle gerekletirilen "doal sulama" tarmn-
dan sz etmektedir. Ancak, doal sulama tarm, Nil Vadisi'nde, takn dzen-
leyecek byk setlerin ve kanallarn yaplmasn gerektirdiinden "byk su-
lama tarm" iine kk rmaklarn takn alanlarndaki tanm "kk sula-
ma tarm" iine sokulabilir. Sonu olarak, Childe'm da sulama tarmn ap-
na gre snflandrmadn gryoruz. Oysa yarattklar toplumsal yaplarn
farkll bakmndan kk sulama tarmyla byk sulama tarmnn ayrd-
edilmesi byk nem tamaktadr.
83 Childe, Tarihte Neler Oldu, s. 81'de ran'da ortaya karlan en eski neolitik
kylerden biri olan Silk'te de tarlalarn bir kaynaktan sulandn yazar.
84 Childe, Dounun Prehistoryas, s. 47.
85 Hawkes, The At l as of Ear l y Man, s. 41.
86 Childe, Kendini Yaratan nsan, s. 80'de en eski tarmc topluluklarn hem ekin
yetitiren, hem hayvan besleyen kark ifti olduklarn yazar.
87 Childe, Kendini Yaratan nsan, s. 87'de, Msr'n ilk neolitik kylerinden Fd-
yum'un kendine yeterli ekonomisinden sz eder. (Ayrca bak. nan, Eski Msr
Tarihi ve Medeniyeti, s. 34-38.) Kendine yeterlilik, zel konumlan nedeniyle hay-
van yetitirme ya da tahl tarm ar basan kylerle, ticaretin nem kazand
az saydaki ky dndaki tm neolitik kylerin ortak zellii olarak grnr.
149
topraklarda tarm yapma olana veren tarla ama tarm ynteminin
8
"
gelitirilmesiyle gerekletirilmitir. Bu yntemin ne zaman ve nerede
gerekletii bilinmemekle birlikte, onun ilk tarm yntemlerinden biri
olduu biliniyor. Tarla ama tarm ynteminin Yakmdou'dan Avru-
pa'ya yaylmasyla; Tuna Irma boyunca bu yntemi uygulayarak ta-
rm yapan topluluklar grld. Childe bu topluluklar enine boyuna in-
celemitir. Tuna kylerinde ve mezarlarmda yapt aratrmalara g-
re,
89
Tunallar bu kylerde ta apalarla buday ve arpa yetitirmi;
ekinleri oraklarla bimi ve tahl ta eldeirmenleriyle tmlerdir.
Sr, domuz ve koyun da yetitirmilerdir. Kaplarnn su kaban tak-
lit eden grnmlerinden, kendilerinin, su kabanm kuruyabilecei
scak iklim blgesinden yaylarak geldikleri sonucu karlr. Tunal-
lar'n Kln-Lindenthardaki bir yerleme yeri, kazlarla tmyle orta-
ya karlmtr. Bu ky, yirmi sekiz dnmlk bir alanda, birbirine ko-
ut olarak yerletirilmi yirmi bir uzun evden olumaktadr. Baz ev-
ler bir doal aileden ok bir klan barndrmaya yetecek kadar (30x6m)
byktr. Ky belki on yl kadar sonra boaltlr. Bu ayrl, ky evre-
sinde ardarda ekilen topraklarn gcnn yitmesi zerine, yeni tarla
amak zere baka yerlere gidilmesinin sonucu olarak yorumlanr. Bir
sre sonra kye yeniden dnerler. Gidi dnler birok kereler yine-
lenir. Sonra kylerini evredeki dmanlarna kar korumak iin bir
savunma hendeiyle ve bir surla evirdikleri grlr.
90
Tarla ama tarm yar gebe bir tarma; ayn zamanda tarmn
gebelik yntemleriyle dnyaya yaylmasna yol amtr.
91
Bu, hem
88
Tarla ama tarm olarak evirdiimiz "slash and burn cultivation [aacn ka-
buunu] izerek yarma ve [aac! yakma tarm" yle uygulanr: Ormann bir
parasnn aalan (kabuklar epeevre kesilerek) kurutulur, yapraklar dklr.
Gne nlarnn eriebildii toprakta birka yl tarm yaplr. Topran gc
yitince aalar yaklr; kllerinin topra gbrelemesiyle alan tarlada be on
yl daha tarm yapldktan sonra; gcn iyice yitiren toprak paras, baka
yerde yeni bir tarla amak zere terkedilir. (Bak. McNeill, A World History,
s. 11).
89 Childe, bu aratrmalarnn sonularn Tarihte Neler Oldu, s. 84-87'de zetle-
mektedir.
90 McNeill, A World History, . 12'de, tarla ama tarmnn baz ada ilkeller ta-
rafndan da uygulandn syler. Sahlins, Stone Age Economics, s. 44'te gn-
mzde dnyann eitli yerlerindeki tropikal ormanlarda tarla ama tarm ya-
pan on topluluun adn verir. te yandan bn Haldun'un, Mukaddime, cilt II,
s. 383'te, iftiliin yerleik yaam andan nceki bir dneme ait olduu sz-
lerinin gerisinde Yakndou koullarna gre biimlenmi bir tajla ama tar-
m, gebe tarm gerei yatmaktadr.
*l Mellaart, The Neolithic of the Near East, s. 9'da, Neolitik tekniklerin yeni al-
veri yollaryla yayldn, .. 7000 dolaylarnda Gney Avrupa'dan Orta As-
ya llerine, Kafkasya'dan Filistin'e dek her yerde neolitik topluluklar gr-
150
tarmn salad nfus artyla eski tarmc topluluklarn oalarak
yaylmas; hem de gittikleri yerlerde komularna tarm retmeleri
biiminde olmutur. Gebe tarmn, hem bitki yetitirilip hem hay-
van beslenmesine elverili "karma tarm" oluu; yayld yerlerin ev-
resel koullarna gre, tahllarn yetitirilmesine arlk veren tarmc-
larla hayvan beslemeye arlk veren tarmclarn domasna yol aa-
rak tarm eitlendirecektir.
92
Bu eitlenme, sulama yaplabilen ya
da sulama yaplmamakla birlikte topran gcn tazelemenin (nadas,
gbreleme vb. ) teki yntemlerinin gelitirildii yerlerde yerleik ky-
lerin olumas; ekin yetitirmekten ok hayvan otlatmaya elverili bl-
gelerde ise srclkte uzmanlaan oban topluluklarn gelimeleri
noktasna dek varmtr. klim deiiklikleri de bu sonucu yaratan et-
menlerden biridir.
b. iftilikten ve Avclktan obanla !Gei
Yar gebe bir yaama yol aan tarla ama tarm uygulayan baz
topluluklarn, ekin yetitirmekten ok hayvan otlatmaya elverili bl-
gelerde ya da kurakla urayan yerlerde ekin yetitirmeyi tmyle
ya da byk lde brakarak; yar gebe iftilikten tam gebe o-
banla gemeleri g olmamtr.
93
te yandan ifti topluluklarn
evrelerindeki avc ve toplayc topluluklar, ifti topluluklar arala-
rna girip yayldka; avclk ve toplayclkta kalmak ya da reticilie
gemek yolunda bir karar vermek durumunda kalacaklardr. iftiliin
disiplinli almay,gerektiren zahmetli alma koullar ile daha ra-
hat ve zgr olan avclk ve toplayclk yaam biimi karlatrld-
nda, bu kararn gerekten zor bir karar olaca grlr. Bu durumda
geleneksel yaam biimlerinin, greneklerin etkisiyle; bu topluluklarn
zahmetli olan toprak ileme, ekin bime ilerine yanamayp, hayvan
lebildiini yazar. Bu yaylmada tarla ama tarm nemli bir rol oynam ol-
mal.
92 Daha ok bitki yetitirmekle birlikte Tunallar'm sr, koyun ve domuz besle-
diklerini de biliyoruz. (Bak. Childe, Tarihte Neler Oldu, s. 84). Sr oban olan
ve Hindistan' fetheden Aryanlar ise, gittikleri yerde tahl ekip buday yeti-
tirir; rn aldktan sonra baka yere gerlerdi. Wells, Ksa Dnya Tarihi,
s. 65.
93 rnein Mellaart, The Neolithic of the Near East, s. 68'de, I. ve II. katmanla-
rnda iftiliin ar bast anlalan (rdn'deki) Ramad'da, III. katmanda,
kpein desteinde evcil kei, koyun, sr srclnn yeniden nem ka-
zandn ve iftiliin yerini yan gebe bir obanln aldn saptar ve bu-
nun o dnemde grlen bir kurakln sonucu olabileceini syler. Aa Mezo-
potamya'daki Aliko'ta, .. 6000 dolaylarnda benzeri bir srecin izlendiini;
obanla geen Aliko halknn bu yerleme yerini boalttn da (s. 90'dan)
reniyoruz.
151
yetitirmeyi benimseyerek; avc ve toplayc yaam biimlerine daha
' uygun olan srcle geip obanl yelemeleri daha olasdr.
94
Ku-
kusuz bu kararn almnda evrenin de nemli bir rol olacaktr.
95
Sonul olarak, srcln iftilikten ayrlmasyla, insanln en
nemli iblmlerinden biri olan ikinci toplumsal iblm gerekle-
mi; ifti ve oban topluluklar birbirlerinden farkllamlardr.
96
Bi-
rinci toplumsal iblm
97
olan kadn-erkek ekonomik iblm, ikin-
ci toplumsal iblm filizini vermitir. Birinci toplumsal iblm
topluluk ii bir iblm olduu halde, ikincisi topluluklar aras bir i-
blmdr ve bu niteliiyle toplumun yapsmda byk deiiklikler
yaratmaya aday olan bir iblmdr. Gerekten, ileride incelenecei
gibi ticaretin gelimesi ve kentlemeye, uygarlamaya varan tabakal
topluluklar, bu iblmnn gelitirdii rnler olacaktr.
Yakndou'da .. 6000 dolaylarnda grlen ve yaklak be yz-
yl sren kuraklk ve oraklk dneminde, iftilii brakp gebe o-
banla balayan topluluklarn, gebeliin verdii olanaklarla birbir-
leriyle ve yerleik ifti topluluklarla ilikileri, kltrlerini zenginle-
tirmi ve sonuta mlekli neolitik dnemi balatmtr.
98
"Asalak Ekonomiden retici Ekonomiye" balndan beri incele-
mekte olduumuz ekonomik deiiklikler, birliklerinde, toplumsal ve
dnsel yaplarda enine boyuna deiikliklere yol aacak gelimeleri
9* McNeill, A World History, s. 23. Zubritski, Mitropolski ve Kerov, lkel Topluluk
Kleci Toplum Feodal Toplum, s. 55'te, bozkr avclarnn obanla getikleri;
hayvancln daha verimli olduu yerlerde baz topluluklarn hayvancla y-
nelerek iftilii braktklar yazldr.
95 VVells, Postgate ve Wells, The Outline of History, s. l'de, neolitik topluluklarn
kendilerini evreye uyarlamalanyla bitki ya da hayvan yetitirmeye dayanma-
larna ve arlk verdikleri bitki ya da hayvan trlerine gre eitli neolitik
kltrler gelitirdikleri yazldr.
96 oban-ifti yaam biimlerinin birbirinden farkllama sreci eski yazarlarca
iyi bilinmemekle birlikte, insan topluluklarnn biri gebe teki yerleik olmak
zere, birbirinden ok farkl iki yaam biimi, pek ok yazarn dikkatini ek-
mitir. rnein bak. bn Haldun, Mukaddime, cilt I, s. 98.
97
Genellikle, kadn-erkek ekonomik iblm "cinsel iblm", iftilik-obanlk
"birinci toplumsal iblm", tanm-sanayi "ikinci toplumsal iblm" olarak
adlandrlrlar. Kadn-erkek ekonomik iblm, cinsel farkllk temeline dayan-
makla birlikte "cinsel" iblm deildir, stelik toplumsal boyutta bir ib-
lmdr. Bu nedenle onun birinci toplumsal iblm saylmas daha uygun
olur. tekilerin de buna gre sra numaralan deiecei iin iftilik-obanlk
farkllamas ikinci, tanm-sanayi farkllamas da nc iblm olarak ad-
landnlacaktr.
98 Mel l aart, The Neol i thi c of t he Near East, s. 69,
152
getirmilerdir." Bu deiiklikler, toplumsal yapda ifti topluluklar-
da grlen klandan ky toplumuna, oban topluluklarda grlen klan-
dan airete gei ile dnsel yapda sihirden dine gei balklar al-
tnda zetlenebilir.
c. Klandan Ky Toplumuna ve Klandan Airete Gei
kinci toplumsal iblmnn douu,
100
ifti ve oban topluluk-
larn farkllamas, ayn zamanda yar yerleiklikten tam yerleiklie
ve yar gebelikten tam gebelie varan gelimelere, birbirine zt iki
yaam biimine yol amtr. ifti ve oban yaam biimleri, avclk
ve toplaycln toplumsal yapsn oluturan klan rgtleniini ka-
ltm olmakla birlikte; klan, iftii topluluklarda yerini ky toplumu-
na ve doal aileye brakm, oban topluluklarda daha byk toplumsal
birim olan airetleri oluturacak ynde gelimitir.
aa. Klandan Ky Toplumuna ve Klandan Aileye Gei
ifti-oban farkllamasndan doan ky topluluklarnn ayn
yerleme yerinden yzlerce belki binlerce yl ayrlmadklarn, yklan
evlerinin yerine yaplan yaplarn da yklmalaryla ykntlarnn ze-
rine yaplan kylerin ykntlarnn birok katman oluturmasyla do-
an Yakndou'nun pek az alm olan binlerce hynden biliyo-
ruz.
101
nceleri, ky toplumunda kanda klan rgt varln srdr-
m; her ky bir klandan ya da birka klan ieren kabileden olumu
olmal. Uzman avclk dneminin Rusya'da ortaya karlan uzun evle-
ri gibi, Tunallar'n gebe tarm yapan topluluklarnn Kln-Lindent-
hal'deki kylerinde grlen, bir klan barndracak genilikteki uzun
evleri; Yakndou'daki ilk neolitik ky kalntlarnda, rnein ayn
Tepesi'nde grlen byk yaplar da, doal ailelerden ok klanlarn
barnd evler olarak yorumlanrlar. Yap biimlerindeki ve toplumsal
rgtlenmedeki bu benzerliin ortak bir ekonomik temeli de vardr.
Byk takm av kadar, orman ama tarm kadar, ilk kyler de a-
llk, ormanlk ya da talk topraklarn tarlaya dntrlmesi; bura-
larda kk sulama tarmnn yaplmas iin ortak almay dolay-
syla ortak geim etkinliklerini gerektirmitir. Tarma alabilecek
topraklarn kt olmad bir dnemde, insanlarn birbirlerinden deil;
emeklerini birletirerek doadan toprak kazanma yolunu tutmalar bu
ortak almay pekitirmi olmal.
99 Bunlarn en nemlisi, kukusuz, sonunda ilkel topluluun eitliki yapsn de-
itirerek uygar topluma geilmesini salayacak olan ifti-oban iblmdr.
"Bak. n. 97.
101 Childe, Tarihte Neler Oldu, s. 80. '
158
Ancak tarmsal retim, "altyap yatrmlar" diyebileceimiz bu
etkinliklerden te bir ibirliini gerektirmez. Neolitik topluluklarda,
topraklar topluluun mlk olup; genellikle her yl ya da birka ylda
bir, deien durumlara gre, ailelere ekip bimeleri iin bltrlr.
102
Bir tarla paras bir doal ailenin ortak abasyla ilenebilir. Bu ne-
denle tarmsal retim biiminin yapsnda, klan toplumunu paralay-
c eilimler vardr. Bu eilimlerin gelimesi sonucunda, kanda birlik
doal aile birimine kadar gerilemi; klan ailelere blnm olur. Ger-
ekten, neolitiin bandaki bu uzun, byk ve bitiik evlere karlk
(Yakndou'da bitiik evler gelenei srmekle birlikte) Avrupa'daki
ve Rusya'daki, neolitiin ge dnemlerine ait tek tek kk evler
103
bu
olguyu yanstyor olmallar. te yandan kyn nfusunun art ile
evresindeki tarlalarn uzakl arasndaki doru orantnn, uzak tar-
lalarn ekonomik olarak iletilmesi snrna varlmasyla, kyn bir
yavru ky oluturmas kanlmaz olacaktr. Ayn soydan gelmekle bir-
likte, ana kye komu olan yavru ky ile ana ky arasndaki ilikiler,
toprak rekabetinden dolay, kanda ilikilerin dna kacaktr. Yer
ba kan bann nne geecektir.
104
Bundan sonra kyn birliini
kan bandan ok yer ba salayacaktr. Geim birimi aile; toplumsal
yaam birimi ise ky olur.
Klann kan bann ve onun kltrel boyutu olan totemciliin b-
raklmasyla; klann yerini ailelerin almasyla, aileleri birletirecek bir
kltrel eye gereksinim duyulmu olmal. Bu gereksinim dinin do-
102 Neolitik topluluklarda, topran topluluun oluunun ve arada bir yeniden b-
ltrlnn ada ilkellerden salanan pek ok rnei vardr. Msr'da uy-
garlkla vergi karl uyruklara ekip bimeleri iin braklan topraklarn
Firavun'un tekeline gemesinden nce, topran, topraa yerleen klanlarca
bltrldn, toprak paralarna verilen adn (spat) blmek anlamna ge-
len bir szck oluundan karlyor. Bak. nan, Eski Msr Tarihi ve Medeniyeti,
s. 50.
103 Childe, Social Evolution, s. 67'de, Sovyet arkeologlarnn erken neolitik alar-
da, Orta Avrupa'da yaplm olan geni evlerin klan rgtnn iaretleri, neoli-
tiin ge dnemlerinde bunlarn yerini alan kk evlerin, klann ekonomik
bakmdan zerk, doal ailelere blnmesinin belirtileri olarak grdklerini
yazar.
IM Childe, Tarihte Neler Oldu, s. 101'de, neolitik kyn yavru ky yaratc yap-
sn aklar. bn Haldun, (Mukaddime, cilt I, s. 227-228'de) yer bana geii,
gebelerde neseplerin karmayacan, tahl reticilerinde karacan, Irak-
llar'n nesebi sorulduunda "filan kydenim" demelerine karlk; Araplarn
neseplerini koruduklar szleriyle yanstr. Parkinson, Siyasal Dncenin Ev-
rimi, s. 24'te yaplan alntdan, Henry Maine'n, gebelerin kan bayla tarm-
clarn toprak [yeri ba arasndaki elikiye dikkati ektiini reniyoruz.
Lowie, The Origin of the State, s. 53'te, bu iki ilkenin kart olmakla birlikte,
zorunlu olarak birbirlerini dlamadklarna dikkati eker.
154
masna yol amtr. Sihirden dine, totemden tanrsal varlklara gei
karmak, ok yollu ve olgusal dzeyde yeterince ak olarak ortaya
karlamam bir gei olmakla birlikte; bazen totemlerin, bazen ata-
larn, bazen doa glerinin tanrlatrlmalanyla, sonunda kyn tm
ailelerini kapsayan inan sistemlerinin ortaya ktn gryoruz.
105
bb. Klandan Airete Gei
Gebe oban topluluklarda durum farkldr. Yer ba sz konusu
olmadndan, kan ba varln srdrr. Dahas, srnn gdlme-
si, doal aileyi aan bir topluluun ibirliini gerektirdiinden; kanda
rgtleni daha da pekiir. Kylerin yavru kyleri ile kan balarn ko-
ruyamamalarna karlk; oban topluluklar, nfuslar artp blnmek
durumunda kaldklarnda, otlak rekabeti, zerine emek dklen ve
vazgeilemeyen tarla rekabeti kadar keskin olmayacandan, kan ba-
n srdreceklerdir. Sonuta bu durum, ayn klandan kopan klanla-
rn oluturduu, bir klanlar birlii olan kabilenin ortaya kmasna
yol aar. Kabilenin alt birimleri olan klanlar arasndaki iliki, ortak
retim amal bir ibirlii deil; ortak savunma ya da ortak saldr i-
birliidir. Yani ekonomik amal bir ibirlii deil, askeri bir ibirliidir.
Bununla birlikte, bu ibirlii teki kabilelerin otlaklarn ele geirme,
srlerini alma ve yerleik topluluklara yama aknlar dzenleme
durumlarnda "ekonomik" bir nitelik kazanabilir. Klanlarn eitli ne-
denlerle, srlerini birletirerek kabileler biiminde srekli birlikler
oluturduklar da grlr. Bu nedenlerle, ikinci toplumsal iblm-
nn gelimesi sonucunda, yerleik topluluklarn ailelerden oluan ky
toplumuna dnmelerine karlk, gebeler klanlardan oluan kabi-
leler biiminde rgtlenirler. Gebe oban kabilelere ise genellikle ai-
ret ad verilmektedir.
d. Yeni Dnya Neolitii
Kuyruksuz maymun trlerinin (ape'lerin) bulunmayndan da an-
lalaca gibi,
106
Yeni Dnya'da evrimi insana varan canl yoktu. n-
san, Amerika'ya bir buzularas dnemde
107
Bering yoluyla gemiti. Av-
105 rnein, sihirsel dnten dinsel dne geiin olduka kesintisiz olarak
gzlemlenebildii Msr'da, baz klanlarn totemlerinin, kylerin ya da kyler-
den oluan nomelerin; bazen hayvan bazen yan hayvan yar insan biimli
tanrlarna dntrldklerini gryoruz. Ayrca bu topluluklarda tarmsal ve
siyasal rgtlerle dinsel rgtlerin aktklarn da gryoruz. nan, Eski M-
sr Tarihi ve Medeniyeti, s. 50, 53.
W6 Mason, The Ancient Civilizations of Pe"ru, s. 20.
107 Genellikle kabul edilen gr, insann, son iki buzularas dnemden birinde
krk ya da elli bin Y" nce Yeni Dnya'ya getiidir. Bu konuda bak. Forde-
155
c ve toplayc takmlarnn, buradan gneye doru yaylarak .. on
ikinci binde bugnk Amerika Birleik Devletleri'ni oluturan toprak-
lara, .. on binde Meksika'ya, .. dokuz binde de Gney Amerika'ya
ulatklar sanlmaktadr.
108
Buzul ann sona ermeye balamasyla doan iklim deiiklik-
leri, Yakndoudakine benzer evresel koullar yaratmtr. Ama Ye-
ni Dnya'da yabanl tahl trlerinin ve evcilletirmeye en elverili ya-
banl hayvan trlerinin bulunmamas, retici ekonomiye geii gecik-
tirdii gibi, sonunda neolitie geildiinde Eski Dnya neolitiinden
farkl bir neolitiin gelimesine yol amtr.
Bununla birlikte Yeni Dnya'da, neolitik, Eski Dnya'nm etkisi ol-
makszn bamsz olarak balamtr.
109
Bu tarihe kadar avclk ve topla-
yclkla; birka yerde de .. onbin gibi erken bir tarihten balayarak,
avcl desteklemek zere msr deviricilii ile geinildii bilinmekte-
dir. Bitkilerin evcilletirilmesine .. 7000'de balanmtr.
110
'Ama bu
bitkiler kabak, biber, fasulye gibi sebze trnden olup; Yakndou ta-
hllar gibi ambarlamaya elverili bitkiler deildir. Ambarlamaya elve-
rili olan msr ise, baz yazarlara gre .. 5000'de bazlarna gre ..
3000'de evcilletirilebilmitir. .. 5000'de, baz Yeni Dnya toplulukla-
r msr, patetes, domates, kabak tarm ile uraan ve Eski Dnya top-
Johnston, History from the Earth, s. 149; von Hagen, The Aztec: Man and Tribe,
s. 26; Daniel, The First Civilizations, s. 143.
108 Clark ve Piggott, Prehistoric Societies, s. 101-103. von Hagen ise, The Aztec s
Man and Tribe, s. 24-26'da, insann Amerika'ya krk bin yl nce getii ve be
yzyl iinde kuzey buzulundan gney buzuluna kadar ilerledii grn be-
nimsemektedir.
109 Daniel, The First Civilizations, s. 143.
von Hagen'in, The Aztec: Man and Tribe, s. 29'da "Ne Asya'dan ne Avrupa'dan
kltrel etki olmad; Amerikallar kendi kltrlerini kendileri yarattlar" deyi-
iyle dile getirdii yaygn gr bu yndedir. Ancak baz yazarlar, 1970'de,
okyanusun sal ile geilebilecei kantlandktan sonra, bitki ve hayvan evcil-
letirme dncesinin, Yeni Dnya'ya Eski Dnya'dan gelenlerce tanm ola-
bileceini dnrler. rnein bak. Wells, Postgate ve YVells, The Outline of
History, s. 83. Mason. The Ancient Civilizations of Peni, s. XVII'de (Estrade ve
Meggers, 1961, 1962 kaynaklarna dayanarak) .. 3000 dolaylarnda, zellikle
Japonya ile olmak zere Pasifik tesi ilikilerin gl kantlarnn ortaya kon-
duunu; dolaysyla (s. 28) bitkileri ekmek dncesinin Amerika'da bamsz
domu olabilecei gibi Atlantik tesinden de gelebileceini syler.
no Mason, The Ancient Civilizations of Peru, s. 28'de, yaklak alt bin yl nce
baz Amerika Yerlileri'nin baz bitki kklerini ve "tahllar" yabanl olarak
toplamak yerine evlerinin evresine kmeye baladklarn yazarken; tarmn
balay iin daha ge bir tarih vermekle birlikte, (tahllarn toplanmasna zel
bir ad vererek "deviricilik" dememiz anmsanrsa) onun da, tarmdan nce
bir deviricilik olgusunun varlndan sz ettiini syleyebiliriz.
156
luluklarmdan geri olmayan bir dzeydeydiler.
111
Buna karlk, hayvan-
larn evcilletirilmemesi Yeni Dnya tarmn, onu gelitirebilecek kar-
maklktan yoksun etti.
112
Sonuta, tarm .. 1500 dolaylarnda, yer-
leik kylerin kurulmasna yol aabilecek noktaya ulat.
113
Amerika'
nn eitli blgelerinde lama, alpaga, gine domuzu, tysz kpek, hin-
di gibi hayvanlar evcilletirildi.
114
Ama bunlar, Eski Dnya hayvanlar
gibi ne oban yaamna elveriliydiler; ne de yk tamaya ve binmeye.
Kk sulama tarmyla uraan kyler, Peru'da ancak .. 750 do-
laylarnda grld.
115
Sonuta Yeni Dnya topluluklarnn ilkel top-
luluktan uygar topluma geileri de gecikti. Bu gecikmede Yeni Dn-
ya'da (altn, gm, bakrla baz ss eyalar yaplmsa da) tun, de-
mir gibi metallerin bilinip ara yapmnda kuUanmamasmm da nemli
bir etkisi olduu sanlyor.
116
Uygar topluma, ekonomik etkinlik mer-
kezleri olmaktan ok dinsel tren merkezleri olan ve yle kalan kent-
lerin grlmesiyle geildii iin,
117
bu gei de Eski Dnya'dakinden
farkl oldu. Sonuta, Yeni Dnya'da tam bir uygar topluma geileme-
dii bile sylenebilir. Benzeri bir rnek olan Avustralya'da da, tarma
elverili tahllarn evcilletirilecek bykba hayvanlarn bulunmama-
s nedenleriyle tarma, retici ekonomiye bile geilememitir.
118
3. Neolitik Toplumun Geim Yaam ve Dn Biimleri
Geni anlamyla neolitik, "besin retici" topluluklar niteler. Be-
sin reticilii, insanln geim biiminde bir "devrim" olarak grl-
ili von Hagen, The Aztec i Man and Tribe, s. 28.
"2 Clark ve Piggott, Prehistoric Societies, s. 157.
us Forde-Johnston, History from the Earth, s. 163.
in McNall Burns, Westem Civiliaations, I. s. 14. Mason, The Ancient Civilizations of
Peru, s. 30'da, srcln tarmdan nce kt kuramnn Eski Dnya'ya bile
uymadn; bunun, evcilletirmeye elverili lama ve alpagann bulunduu Peru
dndaki Amerika iin olanaksz olduunu; Peru'da ise bitki ve hayvan ev-
cilletirmenin olaslkla ada olduunu ne srer.
i5 Daniel, The First Civilizations, s. 149.
us von Hagen, The Aztec: Man and Tribe, s. 28'de, Yeni Dnya'nn, metal an
yaamad iin, hi bir zaman neolitiin snrlarn aamadn yazar.
H7 von Hagen, The Aztec: Man and Tribe, s. 30'da, Orta Amerika iin, byk g-
lerin .. 1000 dolaylarnda sona erip topraa yerleildiini; Olmekler'in La
Venta gibi tapnak kentlerini .. 800'lerde kurduklarn yazar. Mason, The
Ancient Civilizations of Peru, s. 31'de, Gney Amerika iin, Peru'da erken ta-
rm dneminin .. 3000'in ortalarnda grldn; (s. 48'de) .. 850-350 ara-
sndaki avin Kltr dneminde, tapnaklar yaplmaya balanp, uygarln
doduunu anlatr.
"8 W. Eberhard, Uzak Dou Tarihi, Ankara, 1957, Trk Tarih Kurumu Yaynlar,
s. 5. . . ' .
1
' ' . ; , '
:
1 5 7
inektedir. Toplumun her ynnde geni deiikliklere yol amtr.
Neolitik dnemde retimin balamas, asalak ekonominin birok dar-
boaznn almasn salamtr. Hereyden nce topluluklarn yazgs,
doaya baml olmaktan kurtulmaya balamtr. Mezolitikte, yabanl
tahllarn sulanmasyla doann verdiklerinin oaltlmas yolundaki
giriim; ekimle, doann vermediklerinin bile doadan alnmas nok-
tasna dek ulaacaktr. Besin retimi bitkisel ve hayvansal besin re-
timi olmak zere iki trdr; buna gre, besin retiminin ifti ve o-
ban topluluklarna etkileri farkl olmutur.
a. Neolitik iftilerde Geim Yaam ve Dn Biimleri
Topraa srekli yerleme ile birlikte, ilkel (gebe) topluluun ge-
im ve yaam biiminde grlen darboazlar
119
bir bir almaya ba-
lanmtr. lkel srde, zerindekilerini toplayp gemek dnda hi bir
anlam olmayan toprak, avc ve toplayc takmlar iin geici bir sre
yerleilip braklan kamp yeri olunca; "lke" yolunda belli belirsiz si-
lik bir adm atlmt. Ama neolitik iftilikle, toprak, yalnz o an iin
yararlanlan bir yer deil; zerinde ev bark kurulup yaanlan, srekli
emek dklen, topluluun geleceinin geiminin gvencesi, topluluun
ve insanlarn anlarnn yaad yer olan, elden karmamak iin ge-
rekirse lmn gze alnd bir "vatan" olma yoluna girecektir.
120
Bu
yolda, uygar toplumlarda, onu fethedip ondan ve onu ileyenlerden ya-
rarlanan snfn, kendi yerine bakalarnn' yararlanmasn nlemek
iin snrlarn titizlikle saptayp korumalaryla tam bir "vatan" ola-
caktr.
Neolitik ky toplumunun
121
geim biimi olan "bitkisel ve hayvan-
sal besin reticilii"nin, yani tarmsal retimin eskiden sanldnn
tersine, avclk ve toplayclktan fazla ve disiplinli almay gerektir-
dii ortaya konmutur.
122
Bununla birlikte tarmsal retimin ritmi,
youn tarm mevsimleri dnda insanlara olduka uzun bir "bo za-
man" brakabilmitir.
123
Bu bo zamanda da insanlar baka ilerle u-
9 Bak. s 85. vd.
120 Kvlcml, Tarih Devrim Sosyalizm, s. 78.
121 Redfield, The Primitive World and Its Transfol-mations, s. 42'de, ilk kentlerin
ortaya kmasndan nce kylln bulunmadn syleyerek; uygar toplum-
dan nceki kendine yeterli kylerle, sonraki, kentlere bal kylerin yaplar
arasndaki byk farklla dikkati ekmi olur. Bu iki ky toplumunu birbirin-
den ayrmak iin birini "neolitik ky toplumu" olarak nitelemek uygun olur.
122 Bak. Sahlins, Stone Age Economics, s. 35 ve McNeill, A World History, s. 12.
123 Childe, Kendini Yaratan nsan, s. 73. Mason, The Ancient Civilizations of Peru,
s. 28'de, iftinin, rnn olgunlamasna dek biraz, hasattan bir sonraki eki-
me dek biraz daha fazla bo zaman olacana dikkati ekerek; bu bo zamann
158
rama olana bulabilmilerdir. Bu olanam ilk rn mlekilik, do-
kumaclk gibi kadnlar tarafndan yaplan iki nemli neolitik zanaa-
tn ortaya kmas olmutur.
124
Ne var ki bu iki zanaat, ev ekonomisi-
nin iinde kalm;
125
ne ky toplumu iinde ne de ky topluluklar ara-
snda ekonomik ve toplumsal farkllamaya yol amamtr. Erkekler
de hayvanlara bakmann yannda, ara, silah yapmakla ve dorama-
clkla uramlardr. Bu yeni zanaatlar neolitik ky iinde ekonomik
ve toplumsal farkllamalara yol amam; tersine onun, hem bitki
hem hayvan yetitiriciliinden temellenen "kendine yeterliliini pe-
kitirerek
126
topluluklar arasnda farkllamalar da engellemitir.
127
Bu
rnek, her yeni ekonomik urann mutlaka ekonomik, toplumsal fark-
llamalara yol amadn gsterir. Ayrca tarmsal retimin salad
tarm d etkinlikler iin kullanlabilecek "bo zaman"n, neolitik eko-
nominin daha birok alanda kendine yeterliliinin, dolaysyla "ama-
tr"lnn, uzmanlaamamasnn nedeni olduunu gsterir.
Neolitik kyde, erkeklerin hayvan, kadnlarn bitki yetitirmekle
uramalar biiminde bir iblm grlr. Ancak, kadnlarn tahl
retiminin ve hayvan yetitiriciliinin ev ekonomisi iindeki uzantla-
r olan tme, piirme ve youn tarm mevsimleri dmda mlek kap-
tapmak yapmaya, trenlere katlmaya ve uygarln teki entellektel ve kl-
trel ileriyle uramaya olanak hazrlayacan syler, von Hagen ise, The
Aztec: Man and Tribe, s. 75'te (uygar toplum dnemlerinde bile) rettiinin
te ikisi art olarak kullanlan bir Aztek ifti ailesinin, tarm d ilerde
kullanabilecei 165 gnnn olacan hesaplamtr.
124 rnein Msr'n neolitik yerleme yeri olan Fayum'da ve .teki yerlerde, kaba
mlekler, dokumalar vb. bulunmutur. nan, Eski Msr Tarihi ve Medeniyeti,
s. 38.
125 Hawkes, The Atlas of Early Man, s. 4O'ta, mlekiliin ilk kantlarnn, Zag-
rpp blgesindeki .. 7000'e ait tabakalardan salandn; ayn tarihlerde yn
iplik eiticiliinin ve rclnn varlnn kantlarnn bulunduunu sy-
ler. Childe, Kendini Yaratan nsan, s. 99'da, neolitik zanaatlarn birer ev sana-
yisi olarak ortaya ktn yazmaktadr.
126 Wells, Postgate ve Wells, The Outline of History, s. 91"de, tarihsel neolitik top-
luluklarn kendilerine yeterli ve birbirlerinden bamsz olduklar belirtilir.
Childe, Kendini Yaratan nsan, s. 87-88'de, neolitik kendine yeterlilik hakknda
unlar yazmaktadr: "Ekonomi, bundan baka kendine de yeterlidir. Kendi be-
sinini toplayan bir toplum, takas ya da alverile baka bir toplumdan mal
ithal ederek o topluma baml olmak zorunda deildir... Hemen yanbanda-
ki hammaddelerle basit ara ve aletleri kendi yapar." S.M. Coole, "Differantia-
tion of Non-Metallic Tools", A History of Technology, der. Singer, Holmyard ve
Hail, cilt I, s. 500'de, neolitik topluluklann znde kendilerine yeterli oldukla-
rn; ama baz kaliteli akmaktalarmn deerini kavrayarak dardan bu ta-
lan getirttiklerini yazar.
127 Neolitik topluluklann birbirlerinden tmyle yaltlanm olmadklan, aralannda-
ki kk apl alveri ilikileri iin bak. Childe, Dounun Prehistoryas, s. 223.
159
lar yapma, rme, dokuma gibi ilerle de uramalarna bakarak;
kylerde, neolitik ekonominin daha ok kadnlarn almalarna da-
yand sylenebilir.
Ekonomik alanda nemli bir rol oynamalar, kadnlarn toplumsal
saygnln byk lde artrm olmal.
128
Ancak, erkekler de gele-
neksel statlerini, saygnlklarn srdrmek abasndadrlar. Yabanl
hayvanlar avlama yolundaki eski becerilerini; kyn mallarn, am-
barlarn yamalamaya gelen topluluklara kar kullanmalar, bu yol-
da onlara yardmc olmu grnr. Gene de, asalak ekonomi dnemin-
den devralman sihirsel kltrde grlen deiikliklerden, kadmn say-
gnlnn arttn karabiliyoruz. Mezolitik kalntlardan farkl ola-
rak, neolitik kalntlar iinde, totemleri temsil etmeleri olas hayvan
heykelcikleri yannda, ok sayda kadn heykelcii ile karlamamz
129
kadnn saygnlnn artnn gstergelerinden biridir.
130
Bir bakas,
soy zincirinin anaya gre hesaplanmas olmal. ada ilkellerden sa-
lanan dolayl kantlar gsteriyor ki, "salt tarmla uraan toplumlar-
da, kadnn kollektif ekonomiye katklar sayesinde, akrabalk doal
olarak kadmn soy zincirine dayanr ve 'ana hakk' egemendir."
131
128 Childe, Kendini Yaratan nsan, s. 104'te bu gr ne srmekle birlikte, bu-
nun kesin olmadn da ekler. Kvlcml, Tarih Devrim Sosyalizm, s. 92'de
(Andre Parrot, Smer, (1960), s. 61'deki aklamalara dayanarak) Halaf kl-
trnde bulunan heykelciklerin yalnzca kadnlara ait oluuna bakarak: m-
lekilik bilindii iin yabanllktan kldn; ama erkek heykelcilii bulun-
madndan, erkein sr sahibi olarak zorbalat orta barbarla geilme-
diini dnd bu topluluklarda, kadnn saygnlnn erkeinkinden stn
olduunu; heykelciklerin Ibu durumu yanstan] anahanlar, anatannalar ol-
duu grn iler.
129 lk neolitik yerleme yerlerinden olan Kuzey Irak'taki Jarmo'da (bak. Roux,
Ancient Iraq, s. 56), Msr'daki Badari'de (bak. Childe, Dounun Prehistoryas,
s. 55, Trkiye'deki ayn'nde (bak. ambel, "The Southeast Anatolian Prehis-
toric Project and Its Significance for Culture History", ekil 16), nds toplu-
luklarnda (bak. Clark ve Piggott, Prehistoric Societies, s. 199) ve daha bir ok
yerlerde (bak. Childe, Tarihte Neler Oldu, s. 98) kadn heykelcikleriyle karla-
lmtr.
130 Nfus darboaz iinde bulunan paleolitiin "vens"lerinin kadnn toplumsal
statsnn yksekliinden ok, topluluun oalmas tasalarn dile getirme-
sine karlk; nfus darboaznn bulunmad neolitik toplumda, kadn hey-
kelciklerinin "verimlilik klt" yan sra, kadnn ykselen saygnln yanst-
malar ok olasdr.
131 Childe, Tarihte Neler Oldu, s. 101. Genellikle neolitii aamam olduklar ka-
bul edilen hemen btn Orta Amerika topluluklarnda, topluluun ana -akra-
balna gre rgtl oluu da (bak. von Hagen, The Aztec: Man and Tribe,
s. 29), bunun bir kantdr. Uygar topluma geildii halde ilkel toplumun g-
reneklerinin bir "kalnt" olarak srebildii sra d durumlarda da ana soy
zincirinin ve ana hakknn izlerini grebiliriz. Bu durumun en iyi bilinen r-
160
Neolitik ekonomide, kadn ekonomik alanda ba rol oynadna
ve ev ekonomisi ilerinin hemen tmn yaptna gre, evi de ynet-
mi olmal.
132
Ancak bundan giderek kadnlarn ky de ynettiklerini;
neolitik kyde anaerkil bir dzen olduunu syleyemeyiz. Kk sula-
ma tarm yaplan ky oluturulurken; tarla ama, su arklar kazma,
yollar yapma gibi ilk "altyap" ilerinin yapld dnemde, toplu a-
lmak gerektii zamanlarda, bu dnemin toplumsal rgt hl klan-
lardr.
133
Avc ve toplayc dnemin kalnts toplumsal rgtler olan
klanlar, toplu almalar (takm av geleneinden dolay) erkeklerin
rgtledii birimlerdir. Bu nedenle kyn olumasnda gereken toplu
alma da- erkeklerin nderliinde klanlarca gerekletirilmi olmal.
Kyn bu altyap ileri tamamlandktan sonra, kk sulama tarm-
nn ileri toplu almay gerektirmeyen, bir aile yelerinin ortak a-
lmasyla yaplabilecek ilerdir. Bu nedenle tarmsal retimin yr-
tlmesinde, ky apnda bir rgtlenmeye ve bu yolda kadnlarn n-
derliine gerek yoktur.
134
Tarla ama tarm yaplan topluluklarda du-
rum, toplu almay ve erkek gcn gerektiren, orman tarlaya d-
ntrme ilerinden ve bu ilerin klan rgtnce yrtlm olmasn-
dan dolay, daha da erkeklerden yana grnr.
nei, Herodotos'un (Tarih, I. 73'te) Lykiallar'n baka hi bir halkta grlme-
yen bir grenekle, babalarnn deil analarnn adn aldklarn ve yurttaln
da anadan getii yolunda verdii bilgilerdir.
132 Tarihsel neolitik topluluklarda bunun dolaysz kantna da sahip deiliz. An-
cak, ada ilkellerden Morgan'n inceledii rokiler'in, uzun evlerinin yal ka-
dnlarca ynetildiini biliyoruz (fazla bilgi iin bak. lin ve Segal, nsan Nasl
nsan Oldu, s. 61-62.) Ne var ki evi yneten roki kadnlarnn kabile meclisinde
ancak bir erkek araclyla seslerini duyurabilmelerinden, kabileyi ynetme-
diklerini anlyoruz.
133 ehilde, Tarihte Neler Oldu, s. 100'de "akrabalk ilkesine dayanan klan yaps-
nn ve topluluunun neolitik devrim srasnda bozulmadan, bu devrimin son-
rasnda da srdrd kabul edilebilir" diye yazar. Neolitik ky toplumunun
erken dnemleri iin bu gr olduu gibi kabul edilebilir. Gerekten, rnein
Eski Msr'n neolitik kylerinin birlemelerinden oluan nomelerin bile klan-
lar biiminde rgtlendikleri ve birbirlerinden kpek, ylan, kartal gibi totem-
lerle ayrldklar ne srlr. (Bak. nan, Eski Msr TaHhi ve Medeniyeti.
s. 49). Neolitik aamay temsil eden Orta Amerika topluluklarnda, toplumsal
birimin klan olduunu; her klann bir totem ad olduunu (bak. von Hagen,
The Aztec: Man and Tribe, s. 29) gryoruz.
134 McNeill, A World History, s. 3'te, neolitik kylerde, olaslkla sradan alma
takmnn kk biyolojik aile olduunu; kendi tarlasnda retim yapan bu
birimin trensel dinsel frsatlar dnda, ok sayda insanm rgtl ibirliini
gerektirecek ileri olmadm yazar. Wittfogel, Oriental Despotism, s. 18 da,
kk sulamaya dayanan tannn, hidrolik tarmn (byk sulama tarmnn]
nitelii olan rgtsel biimi [despotluu! ve toplumsal denetimi gerektirmeye-
ceini syler.
' .. 1 6 1
retim dnda, ky apnda ibirliini gerektiren baka iler de
vardr. Bunlar savunma ve saldr biimindeki topluluklar aras "sa-
va ilikiler"dir. Ambarlar, mal birikimi, ifti-oban farkllamas
bu sava ilikilerin younluunu daha nce hi bir dnemde grl-
medik derecede artrmaya balamtr. Bunun arkeolojideki kantlarm,
kurulularndan ok gemeden hendek, yma toprak, sur ile evrilen
kylerde gryoruz.
135
Tm kyn ortak almasn ve erkeklerin et-
kin katlmn gerektiren topluluklar aras sava ilikileri ise, erkekle-
rin rgtleyip erkeklerin yrttklerine kesin gzyle baklabilir.
Bu nedenlerden dolay, yldzlarnn en ok parlad neolitik a-
da bile toplumu kadmn ynettii; saygnl artm olmakla birlikte
kadnn statsnn erkei aan bir noktaya ykseldii sylenemez.
138
Yerleme, mal birikimi ile yamacln balamas ok gemeden sa-
vunma ve saldr ilerini stlenen erkekleri yine n plana karacak;
zel mlkiyetin gelimesiyle de kadnn parlamaya balayan yldz ya-
r yolda snecektir.
Aslnda neolitik ky topluluu dneminde dar anlamyla bir y-
netimden de sz edilemez.
137
Kadnlarn stlendikleri ileri kadnlar,
erkeklerin stlendikleri ileri erkekler rgtlemekte ve byk bir ola-
slkla birlikte yrtmekte, birlikte "ynetmektedirler". Tm toplulu-
un katld ileri, artk avcln genlie prim veren yaam biimi
yerine iftiliin deneyim, bilgi ve dnceye prim veren yaam bii-
mi nedeniyle, yallar rgtlemi; tm toplumu ilgilendiren nemli ko-
nularda kararlarn alnmasnda yallar ar basm olabilir. Merim-
de'de ve Kln-Iindenthal kylerinde, evlerin dzgn sralarla dizili-
135 lin ve Segal, nsan Nasl nsan Oldu, s. 58'de, kylerin hendek, it ve kaleler-
le evrilmelerinin bu dnemde grlen zorla alveriin (yamann) iareti ol-
duunu yazarlar.
136 Coon, The History of Man, s. 195'te, kadnlarn ynettii bir erken tarm d-
neminin getii yolunda sk sk ne srlen yargnn, bilinen olgular ve man-
tksal karsamalarla desteklenemediini syler. Childe da, Social Evolution,
s. 64'te, matriari kavramnn biraz abartldm; ou ana soy zincirli toplu-
lukta ocuklar ve aile mlk zerindeki ayrcalklara anadan ok daynn sa-
hip olduunu; ancak birka ada ilkel toplulukta, rnein Kasiler ve roki-
ler'de, kadnn evin mlkiyetin sahibi olduunu, genel olarak ynetimi ele ala-
bildiini, ama rokiler'de bile efin erkek olduunu aklar.
137 Childe, Tarihte Neler Oldu, s. 100'de, neolitik Avrupa'da "Batllar" denen top-
luluklara ait baz kylerde grlen, teki evlerden daha byk ve onlarn orta-
snda bulunan tek evin efin konutu olduu yolunda aklandn; Atlantik
kysndaki uluta (megalitik) mezarlann eflerin mezarlar olarak yorumlan-
dklarn; ancak, eflik ilkesine inanan Alman bilginlerinin bile, Tunal kyle-
rinde eflik kurumunun herhangi bir belirtisini ortaya karamadklarn yazar.
162
leri, kyde ky adna karar alan bir yetkenin varlnn iareti olarak
yorumlanr.
138
Avclk dneminin hele uzman avclk dneminin, ortak
paylam koullar da bulunmadndan; her aile kendi retimini ve
kendi tketimini yaptmdan; retimi rgtleyen, rnleri paylat-
ran bir yetkeye gerek yoktur. te yandan neolitik topluluk bir toplum-
sal art retemedii iin; byle bir arty tekeline alan ve kullanma
biimini saptayan bir aznln ya da bir kiinin varlndan da sz
edilemez. Dolaysyla dar anlammda ynetimin ya da "siyasef'in nes-
nel koullar yoktur. Bir baka deyile, neolitik toplum, siyasal farkl-
lamaya yol aacak bir ekonomik ve toplumsal yapya sahip deildir.
139
Topraa yerlemekle, neolitik tarm ilerinin klanm tm yeleri-
nin almasn gerektirmeyen doal aile tarafndan yaplabilen iler
olmas; klann yan sra, aile alt gruplarnn nem kazanmasna yol
aar. Bylece, gebe topluluk yelerini birlikli tutan kan ba gev-
eyip, yerini yer bann almaya baladn grmtk. Ky, bir klan-
dan genilemi bir klandan ya da birlemi birka klandan oluabilir.
Birlemi birka klandan olumusa, yer ba, kyn birlii iin kan
bandan nemli grlmeye balanacaktr. te yandan, kyn nfus
art nedeniyle bir yavru ky oluturmas durumunda da; ana kyle
komu yavru ky arasndaki ilikiler, kanda ilikiler biiminin dna
kacaktr. Yer bann kan bann nne gemesi; kan bann t-
myle ortadan kalkaca anlamna gelmez. Doal aile olutuktan son-
ra, kan ba aileyi balayan bir ba olarak srm; yerleik topluluk-
larda hi bir zaman salt yer ba egemen olamam; kan ba, nemi
zamanla azalarak da olsa varln srdrmtr.
Tarmsal retimle ve yer bann olumasyla, toprak tarmc
luluklar iin lm kalm sorunu olmu, zerinden gelip geilen bir yer
olmaktan kp; savunma yolunda urunda lnen bir "vatan" olmu-
138 Childe, Tarihte Neler Oldu, s. 83. Ayrca Msr'da IV. slaleye ait piramit me-
tinlerinde, Msr halknn ilk zamanlarda [slaleler ncesinde, neolitik adal
"sanlar" tarafndan ynetildii yazldr ki; sanlar, kabilelerin "yallar ku-
rullan" idi. Bak. nan, Eski Msr Tarihi ve Medeniyeti, s. 49.
139 "Ynetim." ve "siyaset" aynm yapmayan, dolaysyla siyaseti "belli bir re-
tim biiminin varl ve gelimesi iin gerekli olan iktisat d koullan toplum-
sal apta salama uras" olarak geni anlamnda kullanan Eroul, "Siyaset
Kavram Hakknda Bir Deneme", s. 120-121'de, Cbu almada ilkel toplumun
"neolitik ky topluluu" ve "neolitik oban topluluu" dnemine denk den)
"barbar toplumda gn, savunmann, kabileler aras alveriin, saldrnn,
ailenin dzenlenmesinin siyasal ilevler olduunu sylemekle birlikte; barbar-
lk dneminde de toplumsal iblmnn, siyaseti ayn bir ikolu durumuna
getirecek derecede gelimediini syleyerek, bu almada benimsenen gre-
yaklamaktadr.
183
tur.
140
nemi bakmndan gebe topluluun kampnn, "yurtf'unun
(adrnn) yerini almtr. Topluluun gemii, tarihi o topraklarla
birlikte yorulup, onlarla birlikte artrlmaya balanmtr.
Neolitik toplumda yarnn dnme ve imsak zorunluluu, neoli-
tik insanlarn davran ve dnnde nemli farkllklara yol am-
tr. nsan elden aza geinen bir canl olmaktan kmtr. Yarnn
dnen, yarnna hazrlanan bir canl olmutur. Bu onun, kynn
teki insanlarna ve baka topluluklarm insanlarna kar davranla-
rn da deitirecektir. Ann gereksinimlerine ve psikolojisine gre tep-
ki gstermek yerine; kendisini tutmay, "imsak" ve tepkilerini uzun
dnem iinde kendisine getirecei yararlara ve zararlara gre dzen-
lemeyi renecektir.
141
Davranlarn dzenlenmesi, toplumsal davra-
n biimlerinin gelimesine; giderek yardmlama, dayanma, kan
gtme gibi kurumlarn gelimesine yol aacaktr. Ksacas, bireysel
gereksinimlere ve eilimlere toplumsal k kaplar hazrlayacak ve
toplumsal kurumlar gelitirecektir.
Ekonomik ve toplumsal konularda ilerisini dnc, kendini tu-
tucu davran alkanlklar, neolitik insann dncesine de nemli
bir boyut kazandracaktr.
142
Daha nce halde ve gemite yaayan in-
san, gelecei de dnerek boyutlu bir zaman kavramna sahip ola-
caktr. Gemii dnmenin dleri, mitoslar; hali dnmenin an-
lk tepkileri gelitirmesine karlk; gelecei dnmek planlamay, r-
gtlemeyi, umut etmeyi gelitirir. Ve bu gelecek dncesi, lmden
sonraki gelecee dek uzanabilir. leride greceimiz teki etmenlerle
birlikte, dinsel dnn temelindeki dnsel etmenlerden biri bu-
dur.
Neolitikte, insann ilgisi, hayvan dnyasndan bitki dnyasna
doru ynelmeye balamtr. Bu oban topluluklar iin bile dorudur.
nsan avc iken avlad hayvanlarn nasl beslendiklerini dnmez-
ken; oban olunca ayrlarla ilgilenmeye balamtr. Ancak, ifti top-
luluklar bitkiler dnyasyla ok daha fazla ilgilenmiler ve bitki dn-
yas da, onlarm dncelerini ok daha fazla etkilemitir. Gerekten,
i Bak. n. 120.
"1 McNeill, A World History, s. 12de, iftinin gelecek hasat iin tohum ayrma
zorunluluundan, ileri grllnden, kendini tutma erdemlerinden sz ede-
rek; tarmsal retimin yol at bu davran ve dn zelliklerine dein-
mektedir.
1*2 Toynbee, Tarih Bilinci, s. 50'de "Yetitirici yalnz ertesi gn deil, bir dahaki
yl da dnmelidir" der. Bylece, toplayclktan farkl olarak tarmsal re-
timde, insann, neden sonu ilikilerini izleyebilecek bir zaman perspektifine,
bir bak asna sahip olduu sylenebilir.
164
obanlar nerede ayr, ot bulabilmilerse oraya giderler; bu nedenle
bitkilerin dzenli yllk gelime hareketlerini gzlemleme olanaklar
snrldr. imenler, otlar da tahllar kadar belirgin yllk hareketler
gstermezler. Oysa tahllarn belirgin bir yllk yaam emberi vardr.
Yoktan var olur gibi ilkbaharda topraktan doar, olgunlar ve sonba-
harda yok olurlar. Bu olgu karsnda insanlarn "benzetmeci" dn-
, insan yaamn, daha nce hayvanlarn yaamna benzetirken; ift-
ilikten sonra bitkilerin yaamna benzetmi grnyor. nsanlar olsun
hayvanlar olsun bitkiler olsun doup, byyp, lyorlar. Ancak, bitki-
ler hayvanlardan ve insanlardan farkl olarak, sararp tohum veren
bir tahl trnde gzlemlenecei gibi, gelecek ilkbaharda yeniden do-
mak zere lrler. lkel insann analojik dnnn zellii, gn-
mz insanndan farkl olarak "ift ynl analoji" ya da "total analoji'
r
denebilecek bir trden oluudur. Bir eyi (A'y) bir noktada bir eye
(B'ye) benzetince, o eyin (B'nin) bir baka zelliinin de teki ey-
de (A'da) bulunacan ksacas, bir noktada birbirine benzeyen iki e-
yin her noktada birbirine benzeyeceini dnmesidir. Buna uygun
olarak neolitikte insan, insan yaam ile bitki yaam arasnda benzer-
lik kurunca, ldkten sonra topran altnda bir sre yaayan tohu-
mun yeniden domas gibi, kendinin de ldkten sonra topran al-
tnda bir baka yaam srp yeniden doacana inanmaya balam
grnyor.
143
Jericho Ky'nde, onun kasaba olmaya doru gelitii
bir aamasnda, etleri kazman kafalara amurla yz svayp, gz u-
kurlarna deniz kabuklular konarak yaplan "heykeller", "ata klt"
olarak yorumlanrlar. Bu ata klt, atalarn mutlak anlamda lmedik-
leri, bir baka dnyada yaadklar, dnyaya geri dnebilecekleri, ruh-
lar yeni doan ocuklarn bedenine girmi olarak yeniden dnyaya
gelecekleri biiminde, tarihsel ilkellerde ipular ada ilkelerde var-
lklar grlecek olan dnceler, bitki odakl bir dn temeline
dayanarak geliecek bu tr dncelerin balangc olarak grnyor.
*3 Platon'un, Devlet Adam, 269 b vd.'da anlatlan (bak. Eflatun, Devlet Adam,
ev. Benice Boran ve Mehmet Karasan, stanbul, 1944, Maarif Vekleti Yayn-
lan, s. 30 vd.) eskiden ruhlarn birka kez topraa girdii ve insanlarn bir-
ka kez topraktan doduklar yks, neolitik toplumun bitki dnyas odak
dnnn mitolojiye yansmas olmal. te yandan neolitik gm bu-
luntularnda, daha nceki yiyecek, silah gibi nesnelerden farkl olarak, mezar-
lara tren nesnelerinin konmas, bu dnya yaamnn uzants olmayan bir te
dnya yaam dncesinin balamasnn belirtisi olarak yorumlanr. (Bak.
Pivetau, "Man Before History", s. 34-35). Nil Vadisi'nin Sudan halklarndan
Dinkalar'n krallarnn sal ile ekinlerinin verimlilii arasnda iliki kurup;
krallar kmeye balaynca onu ldrp; bunun ertesi yllar iin ekinlerin ve-
rimliliini salayaca dnceleri, bitki odakl bir dnya grnn siyasal
dnteki uzantsdr. (Bak. Krader, Fonnation of the State, s. 36).
Bylece dinsel dnn bir esinin daha neolitik yaamdan tretil-
diin grrz.
144
Bitkilerin topraktan douu, analojik dnl neolitik insana
"toprak ana"dan douu gibi grnmtr. nk kadn hem insan-
lar, hem bitkileri rettii iin bir baka deyile dourduu, yaratt
iin, her yanyla yaratc gibi grnmektedir. Bir hayvanlar kalyor
onun retmedii; ancak kadnn almasyla ve retmesiyle en nemli
toplumsal ilevi grd "kadn" odakl neolitik dnya grnde; er-
keklerin hayvanlarla, sryle uramalar gereklii grmezlikten ge-
linerek, onlar da "toprak ana"nn dourduu dnlmtr. Bunu,
daha sonraki dnemlerde "toprak ana"ya da "ana tanra" olarak yo-
rumlanan heykelciklerin ve resimlerin "hayvanlarn tanras" dene-
bilecek kadar
145
evreleri hayvanlara doldurulmu oluundan karyo-
ruz.
Tarmn balamasyla yiyecek salamada grlen dzenlilik ve ar-
t, ilk neolitik ky topluluklarnn nfus darboazn am olmalarn
gerektirir.
146
Bu nedenle saylar, boyutlar ve nemleri gittike arta-
rak "toprak ana"lara, "ana tanra"lara varacak olan bu kadn hey-
kelcikleri, artk, "dourganlk sihiri" nesneleri olarak yorumlanamaz.
Kadnn bu yn de geleneksel nedenlerle nemli grlmekle birlikte,
onun ekonomideki neminden dolay; az nce belirtildii gibi, bitkileri
ve hayvanlar yaratan bir varlk olarak dnlmesi, ileride, evrenin
tanralarca yaratld noktasna kadar gelitirilecektir. Ama neoli-
tiin balarnda, totem hayvanlar inanc yannda yeni bir dnce oda-
nn belirdii sylenebilir. Bu dnce, insanlarn retimi renip yaz-
144 Dinsel dnn neolitikte ortaya ktn birok yazar kabul etmektedir.
rnein Dettore, Balangcndan Bugne Kadar Tarih, s. 22-23'te, yukar paleo-
litkte avclarn sihirle uratklarn; ancak sinirin din olmadn, yeryzn-
de ilk dinsel anlatmlarn neolitikte ortaya ktn yazar. Parkinson ise, Siya-
sal Dncenin Evrimi, s. 29'da, insanlarn tarma balaylarnn bir sonucu-
nun da, dinin byden [sihirden] daha fazla nem kazanmas olduunu sy-
ler. Coles, "Man Before History", s. 13'te, dinsel inanlarn, tarmn yeni yer-
letii yerlerde ktn; dinsel inanlarn ilk biiminin, kendini bereket klt-
lerinde kullanlan kadn heykelciklerinin yaygnlamasyla ortaya koyduunu
yazar. McNall Burns, Western Civilizations, cilt I, s. 12-19'da, neolitiin geli-
tirdii kurumun aile, din ve devlet olduunu iler isrer.
145 Clark ve Piggott, Prehistoric Societies, s. 186.
146 Gven, nsan ve Kltr, s. 217'de, aa paleolitiin banda 125 bin tahmin
edilen, iki milyon yla yaklaan paleolitik dnem sonunda (asalak ekonomi
. srasnda] ylda ortalama be kii artarak, neolitiin banda en ok be mil-
yona ulaan dnya nfusunun, tarm devrimini izleyen sekiz on bin ylda [sa-
nayi devriminin banda] on yedinci yzyln ortasnda on yedi milyona kt-
n yazar.
166
glarm doanm elinden kurtarmaya balamalaryla ilikili olarak, in-
sanlara kar duyulan gvenin rndr ve ileride Jericho kasaba-
snda grlecei gibi "atalara tap klt"ne geliecektir. Daha sonra
"tabiat ana" olarak yorumlanan tanralarn sandaki solundaki hay-
vanlar, totemciliin ikinci plana dp, antropomorfizmin ne geme-
sinin iareti olmallar.
Bu gelimeler sonucunda, avc ve toplayc sihirci sanatlarn din
adamlarna dnm olmalar gerekir.
147
Uygar toplumun banda
olanca saltanatlaryla ortaya kan din adamlarnn byle bir gemii-
nin olmas gerekir. Ayrca, uygar toplumun balarnda saygnlklar
olduka yksek grlen, sonra azalmaya balam olsa da dinsel kurum-
lardan (islamla dek) hi bir zaman eksik olmam olan kadn din
adamlar (rahibeler) de topluluun yaamna bu dnemde girmi ol-
mallar. Sihirci sanatlarn erkek olduklar tahminleri doru ise; re-
timde kadnlarn ba rol oynamalarna karn, onlarn yeni dn-
n de temsilcisi olarak konumlarn korumalar birok eyi, bu ara
neolitik dnem dnnn sihirsel-dinsel karma dn oluunu
aklaycdr. Kadnlarn daha nceki dnemlerde byle bir ilevleri
olmad byle bir gelenekleri bulunmad halde erkeklerin yanmda
ikinci planda (baz yerlerde belki birinci planda) byle bir dinsel ilev
stlenebilmeleri de kadnlarn neolitikteki toplumsal saygnlklarnn
gcyle olanakl olmu olmal.
zetle, neolitik ky topluluklar retici ekonomiye gemilerdir.
148
Geim biimleri "bitkisel ve hayvansal besin reticilii"ne dayanmak-
Childe, Kendini Yaratan tnsan, s. 147'de, neolitik kylerde sihircilerin rahip
biiminde ortaya ktklarm sylemektedir. Tynbee de, Tarih Bilinci, s. 53 te,
neolitiin yalnzca teknolojik, ekonomik deil, ayn zamanda dinsel bir dev-
rim olduunu syler. Dettore, Balangcndan Bugne Kadar Tarih, s. 22-23 te,
yukar paleolitikte sihirle uraldn, sinirin din olmadn, ilk dinsel anla-
tmn neolitikte ortaya ktn yazar.
Journal of Economic History, cilt 38, no. 2, 1978, s. 516-518'de Jonathan D.
Saucer, 1975-1977 yllar arasnda kan; neolitik ekonomiye ve topluma imdi-
yedek benimsenenlerden farkl yaklamlarla bakan u kitabn eletirisini
yapmaktadr: Barbara Bender, Farming in Prehistory: From Hunter-Gatherer
to Food-producer, New York, 1975, St. Martin's Press, 268 s.; Mark Nathan
Cohen, The Food Crisis in Prehistory: Overpopulation and the Origins of
Agriculture, New Haven, 1977, Yale University Press, 341 s.-, Jack R. Harlan,
Crops and Man, Madison, 1975, American Society of Agronomy, 295 s.; Saucer,
bu yazarn ortak noktalan olarak, bitki ve hayvan evcilletirmenin eitli
yerlerde ve eitli zamanlarda ktn kabul edip; neolitiin, iklimsel deiik-
liklerinin ve teknolojik bulularn rn olduu yolundaki geleneksel grlere
kar ktklarm; ada avc ve toplayclarn bolluk iinde yaadklarn ne
sren etnografik bilgileri anmsatarak, paleolitik halklarn cahilliklerinden de-
' : ' , ' 167
tadr. Bu ve neolitik zanaatlarn ev ekonomisi zanaatlan olular, neo-
litik kyleri "kendine yeterli ekonomik birimler" durumuna getirmi-
tir. Bu birimin iinde kadm-erkek ekonomik iblm dnda bir i-
blm, bir uzmanlama yoktur. Neolitik kyler arasnda da bir uz-
manlama yoktur, dolaysyla ne i ne de d alveri vardr. Neolitik
ekonominin ilerinin ounu kadn stlenmitir. Kadn evin yneticisi
olarak grnr; ama kyn yneticisi deildir. Ky apndaki savun-
ma, saldr ve ortak alma ilerini erkekler rgtlemektedir. Bu ile-
rin yrtlmesinde yallarn nderlii yetmitir. Kyde bir siyasal
farkllama yoktur.
149
Yerleik olduklar iin ve topraklarn, mallarn
korumak iin, gebe obanlara kyasla saldrmadan ok "savunma"
durumundadrlar ve sava olmaktan ok "bardrlar.
150
Bu koul-
larda neolitik kyn yaam biimi "kendine yeterli", "ie kapal",
"eitliki", ve bunlardan dolay da "duraan" bir 'yerleik koy yaa-
m"dr. "Toplumsal art retme gizilgcne sahip" olduu halde rete-
meyii; bu eitliki yapsnn bir sonucudur ve duraan yapsnn da bir
nedenidir. Kendi i gelimesiyle bu duraan yapsn aabilme yetene-
inde grlmez. Dn alannda, bir nceki avc ve toplayc topluluk-
lardan sinirsel dn kaltmtr. Ancak, onlarmkinden farkl
il, bu yolda bir kkrtc olmadndan tarma geemediklerini ileri srdkle-
rini; neolitii, ileriye srama salayan bir devrim olarak deil altnan sona
erii olarak grdklerini; teknolojik gelimeye, insanl, ekonomik bakmdan
zgrletirme amacndan ok ar nfus artna, azalan yiyecek kaynaklarna,
zorlu alma koullarna ve yoksullua kar bavurulduunu sylediklerini
yazar.
Bu olgu Kitab Mukaddes mitolojisine de yansm grnr. "Tekvin" 3. 17-20'de
Allah'n Adem'i Aden cennetinden kovduktan sonra "mrnn btn gnle-
rinde zahmetle ondan ftopraktanl yiyeceksin" szleri, avclk ve toplayclk-
tan zahmetli reticilie geii dile getiriyor olsa gerek.
Besin reticiliine gei, genellikle, insanln nnde ufuklar aan mutlu bir
devrim olarak yorumlanmakla birlikte; bilim adamlar, insanln gemiinde-
ki bu grkemli devrimin gz kamatran parlaklna gzlerini altrdktan
sonra, onun o kadar parlak olmayan yanlarn grp, aratrmaya girimi
grnrler. Bu yeni bak asnn bir sonucu olarak, insanlarn retici ekono-
miye bilinli bir seimle deil, zorunlu olarak ve sanld gibi istekle deil,
istemeye istemeye getikleri ne srlmektedir.
VVittfogel da, Oriental Despotism, s. 16-17'de, ilkel tarm dneminde, tarmn, ta-
rmc olmayan topluluklar iin eitli ekicilikleri varken; tabakal tarm top-
lumlar zamannda, tarma gemi olmak onlar siyasal, mlksel denetim yn-
temleriyle karlatracandan, bu ekiciliini yitireceini yazar. Birok ilkel
topluluun ktlk, hatta alk dnemlerinde tarma gememekte direnmelerinin
nedeninin, tarma getiklerinde artacak maddi gvenlie karlk siyasal, kl-
trel bamszlklarn yitirecekleri korkusu olduunu aklar.
Bak. n. 119 ve n. 137.
Dettore, Balangcndan Bugne Kadar Tarih, s. 24.
168
olan geim ve yaam biimi, insan-doa, insan-insan ilikileri bir ba-
ka dnn, "dinsel dn"n temellerini atmaktadrlar. Dolay-
syla bu dnemde "sinirsel ve dinsel dn yanyana"dr. Byle bir
yapya sahip olan neolitik topluluklar hakknda, Childe'm ileri srd-
neolitik ekonominin kendine yeterliliinin onun bir kmaz olduu
ve bu kmazn, iftilerin, kendi i gereksinimleri zerinde bir art
rn elde etmeye raz edildikleri ya da zorlandklar zaman alaca
biimindeki yargya katlmak durumundayz.
b. Neolitik obanlarda Geim Yaam ve Dn Biimleri
Neolitik oban topluluklar da, kendi ilerinde toplumsal, siyasal
farkllamaya yol aabilecek bir yapya sahip deildirler. Neolitik o-
ban topluluklarn geim biimi olan "hayvansal besin reticilii", o-
banlk asalak ekonominin baz darboazlarn (rnein retim, nfus
darboazlarn) am; bazlarn, gebelikten dolay aamamtr. Bu
nedenle geim, yaam ve dn biimlerinin konumu, avc ve toplayc
takmlarla neolitik ky toplumu arasnda bir yerdedir.
retimle birlikte, asalak ekonomiye sahip olan topluluklarn yazg-
larnn doaya mutlak ballklarndan bir para kurtulmulardr. An-
cak, hayvanlarn oalmas doanm sunduklarna bal olduundan
ve otlar, otlaklar insan emeiyle oaltlamadndan doaya ballk-
lar dolayl olarak srmektedir. Srnn gdlmesi tm zaman alan
bir baka deyile neolitik kylerde grld gibi mevsimlik "bo za-
man" brakmayan bir itir. Dolaysyla neolitik zanaatlarn bulunma-
sna ortam yoktur. Bu zanaatlar kylerden rendikten sonra bile ge-
litirmi grnmezler.
Srnn gdlmesi ortak emei gerektirir. Bu nedenle neolitik
kylerde, klann aile alt birimlerine blnp dalmasma karlk, neo-
litik obanlarda klann yaps daha pekimi grnr. Sry gtme,
hayvanlara bakma erkeklerin iidir. Bu durum, srcln ev eko-
nomisi iindeki uzantlar olan (st sama, giysi yapma vb.) biroK
iin kadnlarca yaplmasna karn, erkeklerin saygnlklarn artr-
mtr. Olaslkla, ana soy zincirinden baba soy zincirine geilmi,
151
s Leacock, (Morgan'm, Ancient Society'sine yazd "Sunu"ta, s. II, x'da) Aber-
le'nin, genel olarak ana soy zinciri sistemlerinin kkenlerinin teknolojide, ib-
lmnde, alma gruplarnn rgtlendirilmesinde, kaynaklarn denetiminde
geim etkinliklerinde ve bu etkinliklerin yrtld evresel zelliklerde ara-
nabileceini; genellikle bahe tarm ile birlikte grldn; birlikte yapla-
cak byk ilerin (sr yetitirme, kamu yaplar gibi ilerin) bulunmad
durumlarda grldn; saban tarm ile yok olma eilimi gsterip, uygarlkla
bsbtn yok olduunu syleyen szlerini aktarr. ada ve tarihsel oban
169
hatta erkein saygnl, baba hakkn ana hakknn nne geirecek
kadar gelimi grnr. Sr zerinde tasarruf erkeklerin hakkdr.
Ortak retim, g ve sry koruma bu ileri rgtleyecek, egdm-
leyecek bir yetkeyi, nderlii gerektirir. Baz yazarlara gre, bu, eflik
kurumunu yaratmtr. eflik kurumu, oban topluluklarn yerleik
tarmc topluluklara yama aknlar yapacaklar daha ileri bir tari-
hin rn olarak grnr. Bu dnemde nderden, hatta geleneksel
g yollarn ve g boyunca karlalabilecek durumlar bilen yal
"nderler"den sz edilebilir. Bu yal nderler de, elbette yal erkek-
ler olacaktr.
Gebe oban topluluklar, avc ve toplayc topluluklarn kanda
klan rgtlenmesini srdrrler. Kan- ba, bu topluluklarn yaamla-
rnda byk nem tar. Ancak buna baklarak, gebe oban topluluk-
larn gelip gemekten teye, toprakla hi bir balar olmad sanl-
mamaldr. obanlk, avclk ve toplayclkta grlenden daha fazla
bir blgede dngsel g hareketini gerekli klar; dolaysyla bu blge-
ye baldrlar. Ama o blgeden kmaya zorlandklarnda bir baka
blgeye gme yolunda maddi ve tinsel engelleri azdr. Bu yolda gere-
topluluklann byk ounluunun baba soy zincirli klan ve kabilelerden olu-
tuunu gryoruz. (Bak. Thomson, Studies in Ancient Greek Society, cilt I,
s. 43.) Tarihsel neolitik obanlarn yaplan hakknda, uygar toplum dzenine
ge katlan Cermen ve Sami gebe oban topluluklarndan dolay, dolaysz
ve olduka bol bilgiye sahibiz. Kitab Mukaddes'de ve Homeros destanlarnda g-
rebileceimiz gibi Cermen kabilelerin toplumsal yaplar hakknda Tacitus ve
Ceasar gibi adalar olan uygar yazarlarn yaptlarnda yeterli bilgileri bu-
labiliyoruz. Bu kaynaklarda ana soy zincirinden baba soy zincirine geiin ia-
retleri olarak yorumlanabilecek baz ipular vardr. rnein, Tacitus, Germania,
s. 20'de, baz Cermen kabilelerinde day ile kzkarde oullan aras ban, ba-
ba oul bandan daha sk ve daha kutsal saylmasna karn, bir adamn mi-
raslarnn ve ardllannn oullan olmas, byle bir gei dneminde grlen
durum olmal. oban topluluklann baba soy zincirli olduklar, baba hakknn
ar bast, hatta ou kez ataerkil bir toplumsal yapya sahip olduklan iyi
bilinen bir gerektir. (rnein bak. Kitab Mukaddes, "Tekvin" I.5'te Adem'in
soyaac). te yandan mitolojide, ana soy zincirinden baba soy zincirine gei-
in yaratt sorunlan ve rahatszlklan dile getirdii biiminde yorumlanabi-
lecek ykler vardr. rnein Herodotos'un, Tarih, I. 107 vd. da anlatt Kyros
Efsanesi'ne gre: Med Kral Astyages grd ryay yorumlatnca; kznn
olunun kendisini krallktan indirecei kendisine sylenir. Kznn ocuu olun-
ca, onu, ldrmesi iin gvendii bir adamna verir. Adam kyamaz; srtma-
cna verir ve "bunu uzak dalara brak, lsn" der. Srtma ise onu ocuunu
dren kansna verir, kendi ocuklarym gibi yetitirirler ve Kyros by-
ynce Persler'in nderi olur ve gerekten de Astyages'i tahttaki indirir. Aeneas
destannda sz edilen Remus ve Romulus efsanesi de bunu andnr. Alba
Longa Kral Numitor da, torununun kendisini tahttan indirecei kehaneti ze-
rine, bu yazgy engellemek iin, kzn, evlenmeleri yasak olan Vesta rahibesi
yapar. Ama, o da tann Mars'tan Romulus ve Remus'u dourur.
170
ken tek ey, o blgedeki bir baka topluluu karabilecek ya da blge-
de tutunabilecek kadar sava ve gl olmaktr. Bu nedenle onlar
iin toplumsal birliklerini salayan bam yer ba olmayp, kan ba
olaca aktr.
Kylerin yavru kyleriyle kan balarn koruyamamalarna kar-
lk; oban topluluklar nfuslar artp blnmek durumunda kaldkla-
rnda, otlak rekabeti zerine emek dklen tarla rekabeti kadar keskin
olamayacandan, kan balarm srdreceklerdir. Bu durum, sonuta,
ayn klandan kopan klanlarn oluturduklar bir klanlar birlii olan
kabilenin ortaya kmasna yol aar. Kabilenin yeleri olan klanlar
arasndaki iliki, ortak retim ya da ortak tketim ibirlii deil; ortak
savunma ya da ortak saldr ibirliidir. Yani ekonomik deil, askeri
ibirliktir. Bununla birlikte bu ibirlii teki kabilelerin otlaklarn
ele geirme, srlerini alma, yerleik topluluklara yama aknlar yap-
ma durumlarnda "ekonomik" bir nitelik de kazanabilir. Bylece top-
luluun yapsndaki gelimelerle ataerkil ynetime varacak ortam
olumaktadr. Ancak bu dnemde bir siyasal farkllama sz konusu
olmadndan, ataerkil ynetimden de sz edilemez. Ataerkil ynetim,
oban-ifti topluluklar aras sava (yama) ve bar (ticaret) ili-
kilerinin ve bununla birlikte toplumsal farkllamann, snflamann,
mlkiyetin gelimesiyle doacak farkllama sonunda kabileler ve ka-
bile federasyonlarnda grlecektir.
Neolitik kyllerden farkl olarak, neolitik obanlarn dnyalar-
nn ve ilgilerinin odan, avc topluluklarda olduu gibi hatta onlar-
dan da fazla hayvanlar oluturmaktadr. Klan toplumsal rgt de
varln glenerek srdrmektedir. te yandan srnn yazgs do-
ann elindedir ve bir kuraklkta ya da salgn hastalkta hayvanlarn
azalmasn nlemek ve oalmasn salamak yolunda, ellerinde yapa-
bilecekleri bir ey yoktur. Yaamlar, neolitik kylerinki kadar dzenli
deildir ve rastlantlar yaamlarnda byk rol oynamaktadr. Bu ne-
denlerden dolay, avclk dneminin sinirsel dnn srdrmele-
rinin koullar vardr;
152
ondan farkl, dinsel bir dn gelitirmenin
152 Maxime Rodinson, Hazreti Muhammed, ev. Attila Tokatl, stanbul, 1968, Gn
Yaynlan, s. 27'de, bedevilerin, yeryznn cin denen grnmez ruhlarla dolu
olduuna inandklar szleri, onlarn, neolitik gebe obanlarn sinirsel klt-
rn srdrdklerini gsterir. Ayrca (s. 28'de) bedevilerin (belli ki Mezopotam-
ya uygar toplumlarnn etkisiyle! yldz biimli El lah'n [Allah szc bu-
radan geliri evreni yarattna inandklarn syler; ama (s. 29 da belirttii
gibi) aralarnda kahinlik ve sihir ok yaygnd. te yandan gebe oban top-
luluklarn sihirsel dnnn temelindeki yaam biimi hakknda, gene be-
devilerden bir rnek vermek gerekirse, Rodinson'un (s. 29'da) onlarn mthi
bir dzensizlik iinde yaadklarn sylemesi gsterilebilir.
171
koullar yoktur.
153
Bitki dnyasnn neolitik kyler kadar farknda de-
ildirler; hayvanlar hl onlarn analojik dnlerinin odan olu-
turmaktadr. Bu nedenlerle, neolitik kylerin dnlerinin etkisin
de kalmadan nce yeniden dirilmeli, tednyal bir dn grlmez;
onlann etkisinden sonra ise genel anlamyla amanizm olarak adland-
rlabilecek bir sihirsel-dinsel karma dne, inanca sahip olduklar
grlr.
154
Patriarklara, klann, kabilenin yallarna duyulan sayg,
dinsel dncelerin szmasndan sonra "ata klt"ne, ata ruhundan
iyilikler istenip ktlklerinden korkulduu bir inan biimine yoi
aar. Byle bir inancn koruyucular, gelitiricileri ve yayclar olarak,
avclk ve toplayclk dneminin erkek sihirci sanatlar, geni anla-
myla samanlara dnm olmallar. aman giysilerindeki kadnlk
iaretleri ve baz ada avc ve oban topluluklarda kadn samanlarn
da bulunmalar; oban topluluklarn, ifti topluluklarda dinsel ilerde
nemli bir yeri, olan kadn din adamlarma yknmelerinin bir rn
olabilir.
155
Neolitik obanlarn toplumsal yaplar da, bir toplumsal art ret-
153 Bu durumu Coon, The History of Man, s. 197'de, ilkel oban topluluunun ba
dncesinin sr olduunu, hayvanlarn kalabalk srler halinde yaama-
larnn salgn hastalklarn kp yaylmasna elverili bir ortam yarattm,
korkun ykc etkileri olan bu hastalklarn gerek nedenini bilemeyen oban-
larn onlar aklayabilmek iin doast glere yneldiklerini, salgnn ne-
deninin bu yollarla bir kt insana yklenebildii, bylece suun, varl top-
lulukta dengesizlik yaratan bir dula ya da huysuz bir kiiye yklenebildiini,
" gn nce kan tkrmt, koyunlarn kanm o sormu olmal" biiminde-
ki dncelerle, bu kimselerin stne yklabildiini syleyerek, ok gzel bir
biimde aklamaktadr.
154 Abdlkadir nan, Tarihte ve Bugn amanizm, Ankara, 1954, Trk Tarih Ku-
rumu Yaynlar, s. 13-14'te, ada gebe topluluklarndan bazlarnda, yoktan
var olma anlamnda yaratma kavramnn bulunmadn yazar. Bu olgu dinsel
dne sahip olmadklarn gsterir. Ama. sihirsel dnmeleri yan sra gk,
yer tanrlar gibi kiiletirilmi baz tinsel glere inanmalar da onlann si-
hirsel-dinsel karm bir dne sahip olduklarn gsterir. brahim Kafes-
olu, "Eski Trk Dini", Tarih Enstits Dergisi, say 3, stanbul, 1972, .. Ede-
biyat Fakltesi Yayn, s. 15'te, samanln bir din olmaktan ok; temel il-
kesi ruhlara, cinlere, perilere emir ve komuta etmek, gelecekten haber ver-
mek dncesi olan bir sihir olduunu syler. Ayrca bak. I. Blm, n. 211.
ss Samanln eski Hint, in, ran gibi ilk uygarlklarla skitler'de [gei toplum-
larnda] ve gnmz Trk, Mool, Tunguz, Lap, Samoyet, Koryak, Eskimo,
Manu, Kuzey in ve Afrika yerlileri gibi oban topluluklarda grl Cbak.
"Samanlk", Meydan-Larousse, der. S. Klolu, N. Araz, H. Devrim, stanbul,
1973, Meydan Yaynevi, cilt XI, s. 714) onun avclk ve toplayclk dneminin
sihirsel dnnn, tarmc toplumlarn dinsel dnnden etkilenmesiy-
le doduu grn desteklemektedir.
172
meye elverili deildir.
156
Srleri "canl besin depolar" deildir. Can-
l besin depolar saylabilecek olan ksm, srden salan st ve s
rnn yllk yenilenmeyi aan yavrulardr ki bunlar da fazla deil-
dir. Neolitik oban topluluklar bir toplumsal art retme yeteneine
sahip olmadktan baka, neolitik kyler gibi kendine yeterli de deil-
dir. Sr besleyicilik aka "yetersiz" bir ekonomidir ve hem nicel hem
nitel ynleriyle, bu yetersizliini, kentler grnmeden nce kylerde,
kentler olutuktan sonra kentlerle bar (ticari) ilikilerle ve sava-
(yamac) ilikilerle gidermek durumundadr.
157
Gebe oban topluluklarn toplumsal ve dnsel yaplar hak-
knda deerli bir gzlemi bn Haldun gerekletirmi ve bu gzlemin
rn olarak "asabiyyet" kavramn gelitirmitir. Buna gre gebe
topluluklar "asabiyyetf'in gl olduu topluluklardr. Yani yeleri
arasnda ayr gayrlk yoktur, ok gl bir birlik ve dayanma duy-
gusu vardr. Bu duyguyla tm topluluka benimsenmi bir lk ile
bakalarna "galebe alma" (egemen olma) azmi ve tutkusu geliir.
Bunun sonucunda da "asabiyyef'in gc ile bedevi (oban) topluluk-
lar hazeri (yerleik, ifti, kentli) topluluklar zerinde egemenlik ku-
rarlar. Bu kuramn destekleyen gzel bir tarihsel rnei Kitab Mu-
kaddes'den alan bn Haldun, Msr egemenliinde yaarken asabiyyet-
lerini yitiren srailoullar'nn Musa'ya "sen ve Allah'n gidip am'
fethedin" derlerken; krk yl lde dolaan srailoullar'nda asabiyyet
glenerek, lkeler fethedecek yeni bir kuan gelitiini syler.
158
zetle, neolitik oban topluluklar da retime gemi topluluklar-
dr. Geim biimleri "hayvansal besin reticilii"dir. Yaam biimleri
"gebe obanlk"tr. obanl stlenen erkeklerin statleri, aka
kadnlarnkinden stndr. Ama neolitik oban topluluklarda da bir
toplumsal, siyasal farkllama yoktur. Toplumsal yaplar "eitliki"dir.
156 bn Haldun, Mukaddime, cilt I, s. 303'te, sahralarda yaayanlarn (gebelerini
ve kylerde yaayanlarn, yaamalar iin en zorunlu gereksinimlerinden faz-
lasn salamaktan aciz olduklarn yazmaktadr.
157 Franz Oppenheimer, The State, ev. John Gitterman, New York, 1975, Free life
Editions, s. 18'de, oban topluluklarn [kendilerine yetersiz] yaam biimlerin-
den dolay zamanla geimlerini savatan salamay adet edindiklerini yazar.
Engels de, Ailenin zel Mlkiyetin ve Devletin Kkeni, s. 2io'da, servet sahi-
bi olmay yaamn erei edinmi barbar halklarn yama iin savaa bavur-
duklarn; savan onlar iin srekli bir sanayi kolu olduunu yazmt. dris
Kkmer, "Asyagil retim Biimi, Yeniden retim ve Sivil Toplum", Top-
lum ve Bilim, say 2, istanbul, 1977, s. ll'de, nomadlann Igebe obanlarn
hareket halinde bir ordu; sava ilikilerinin ayrlmaz biimiyle retim ilikileri
olduunu yazarken, oban topluluklar hakknda yaygn bilimsel gr de
zetlemektedir.
158 bn Haldun, Mukaddime, cilt I, s. 359-360.
173
Neolitik kylerden farkl olarak "kendine yeterli" deil; "kendine ye-
tersiz" bir retim biimleri vardr. Bu nedenle ie kapal deil, "da
ak"trlar. Ekonomik kendine yetersizlikleri bir kmazla kar kar-
yadr. teki oban topluluklarla deiebilecekleri eyleri yoktur. Neo-
litik kylerle vardr; ama onlar da kendine yeterli ve ie kapaldrlar.
Bu durumda eksikliklerini, onlardan, "bar" yollarla salamak ola-
naklar yoktur, ya da azdr. Bu nedenle nlerindeki kmaz "sava"
yntemlerle ama yollarn arayacaklardr.
159
Neolitik oban topluluklar, retime balam olmalarna karn;
gebe yaam biimleri neolitik kylerden ok, avc ve toplayclarn
yaamna benzer. Dn biimleri de yle. Avc ve toplayc topluluk-
lardan kalttklar, sinirsel dn geim ve yaam biimlerine ters
dmez. Ancak, neolitik kylerle ilikileri sonunda onlarn dinsel d-
nnden de etkilenmilerdir. Bunun zerine, geni anlamyla a-
manizm denebilecek sihirsel dinsel karm bir dne sahip olur-
lar. Bu dn ataerkil bir yap gelitiren oban topluluklarn "ata-
ya tap klt"n tretecektir.
C. Neolitik Toplumla Mlkiyetin Temellerinin Atl
Neolitik toplumla "mlkiyef'ten sz etmeye balanabilir. Daha n-
ceki topluluklarda topraa yerleme olmad iin; tanmaz mallarn
(toprak, ev) mlkiyetinden, retim ve mal birikimi olmadndan ta-
nr mallarn mlkiyetinden sz etmek olana yoktu. Geimin elden
aza olduu bir ekonomide retimle tketim arasnda bir "mlkiyet"
dura yoktu. Baz yazarlar ilkel topluluklarn ara ve silahlarnn, ss
ya da tlsm eyalarnn, onlarn zel mlkleri olduunu sylerse de;
J59 Smflann ve devletin douunu, ifti topluluklarn zerine srclerin egemen
olmalar biiminde bir fetih kuramyla aklayan Oppenheimer, The State,
s. 14'te, ilkel iftilerin, avc ve oban toplumlarn ayrdedici zellikleri olan sa-
valk arzusundan yoksun, onlar gibi kararlan hzl alp hzl davranamayan
topraa bal (hele bo topran bulunduu bir dnemde) saldrgan, sava
olmayan topluluklar olduklarn sylerken; bunlarn tam zdd nitelikleri s-
rc topluluklarda grmektedir. Srcy yamaya iten yaam biiminin isa
(s. 17'de) fizike gl oluu, yiyecek kaynaklarnn dzensiz oluu ve nfusu-
nun hzl art, hareketlilikleri, profesyonel savalar gibi kamp yaam sr-
drmeleri, patriarka yeminle balanm gen savalar rgtnn bulunmas
olduunu yazar ve Ratzel'in Orta Asya gebeleri iin, gebeliin obanlk
olarak ekonomik, savalk olarak siyasal bir kavram olduu yolundaki yo-
rumunu aktarr. bn Haldun'un Oppenheimer'dan ok nceleri ileri srd
benzeri grleri iin bak. Mukaddime, cilt I, 2. Blm. Bu grlerin aklan-
mas ve yorumu iin bak. Hassan, bn Haldun'un Metodu ve Siyaset Teorisi,
s. 190, 220.
174
bunlar ada anlamyla mlkiyet kavram iine sokmak gtr. "Ki-
isel kullanm mallar" demek daha doru olacaktr.
Neolitikte durum deiir. Uzun zamanda tketilecek, meyvelerin-
den uzun sre yararlanlacak emek rnleri, mlkiyetin nesnel koul-
larn yaratm olur. retilen ey bireysel emekle retilmise bireysel
mlkiyetin, aile emeiyle retilmise aile mlkiyetinin, ortak emekle
retilmise ortak mlkiyetin koullar var demektir. Bu nedenle neoli-
tik toplumda, mlkiyet bu biimiyle de gelimeye balamtr. Er-
keklerin yapp erkeklerin kullandklar silahlar rneinde grld
gibi, zel mlkiyet; neolitik aile yelerinin tmnn emeiyle yaplan
ev ve ev evresi baheler de aile mlkiyeti olmal. Topraklar zerinde
ise, zellikle neolitik tarmn ilk biimlerinde ortak mlkiyet, kollek-
tif mlkiyet bulunmu olmal.
160
nk, topraklar ortak emekle tarla-
ya dntrlmlerdir ve ortak emekle korunmaktadrlar. Bu neden-
le topraklar ky topluluunundur. Kullanlmalar iin ailelere dat-
lrlar. Aileler bu topraklar zerinde aile emei dkerler; dolaysyla bu
emeklerinin rn olan rn ailenin mlkdr. Ama topraklar top-
luluundur ve topluluk, tarihsel ve ada birok neolitik toplumda
saptand gibi, topraklar zaman zaman yeniden ailelere datr.
161
Bu
durum en ak biimde, tarla ama tarm uygulanan topluluklarda
grlr. Kk sulama tarm uygulayan kylerin kurulu dnemle-
rinde de yle olmal.
Neolitik oban topluluklarnda sr ortak emein rndr, do-
laysyla ortak mlktr.
162
Geleneksel ayrlar zerinde bir sahiplik sz
konusu deildir; ortak yararlanma vardr. ifti-oban topluluklar ara-
160 c. Wells'in (nsan ve Dnyas, s. 67'de) ada ilkel topluluklar arasnda ya-
plar tarihsel neolitik ky topluluklarna en yakn olan "yaln besin retici-
leri" dedii topluluklarda; birka zel bahe, havuz, aa, hayvan dnda top-
raklarn kyllerce eit paylaldn yazar. Gstergeler, durumun, tarihsel
neolitik topluluklarda bundan ok farkl olduunu gstermiyor.
'61 Childe, Tarihte Neler Oldu, s. 100-101'de; "Gnmzn barbar topluluklarnda
toprak normal olarak klann ortak maldr. Eer ortaklaa ekilip biilmiyorsa
toprak paralan, yalnzca kullanlmalar iin tek tek ailelere datlr ve bu
datm genellikle her yl yeniden yaplr. Otlaklar elbette ortaktr." diye yazar.
Doan Avcolu, Trklerin Tarihi, I. Kitap, 1978, Tekin Yaynevi, s. 220'de, Bir-
lemi Milletler aratrmalarna gre, tarmn ilkin, her yerde ortaklaa ml-
kiyete dayal bir toprak rejimi erevesinde uygulandn sylemektedir.
ra H.G. Wells, Ksa Dnya Tarihi, s. 66'da, tarihsel gebe oban topluluklar olan
Aryanlar'da silahlar, ss eyalar ve kiisel eyalar dnda, kabilede bir tr
ataerkil komnistlik yaam srdrldn; kabilenin reisinin davarlarn ve ot-
laklarn sahibi olduunu-, ancak bunlar kabilenin karna uygun kullandn
yazar. Uygar toplumlarla, bar ve sava ilikilerin trettii kabile eflii
ncesinde, srnn tmyle toplulua ait olduunu dnebiliriz.
17
s sava ilikilerin, ilkin snfsal sonra bireysel mlkiyet biimlerinin
gelimesine yol an ileride greceiz.
Bu biimleriyle mlkiyet trleri ve mlkiyet ilikileri neolitik top-
lumun eitliki yapsna uygundur ve bu yapda kendi basma bir dei-
iklik yaratabilecek etmen olarak grnmemektedir. nk neolitik
mlkiyet trleri, bir toplumsal art elde edilmesine elverili deildir.
d. Neolitik Toplumun Toplumsal Art retme Gizilgc
Yakndou'nun mezolitik topluluklar baz yabanl tahllar dev-
irmi olmalarna karn; kendilerini asalak ekonominin darboazla-
rndan, snrllklarndan kurtaramamlardr. Elverili koullar iin-
de yaayp, yiyecek depolama yntemlerine sahip olan, yukar paleoli-
tik uzman avc topluluklar dnda; asalak ekonominin "elden aza"
tketimi mezolitik topluluklarda da srmt. Ancak, yabanl tahlla-
rn hasat mevsiminde olgunlatklar bir iki ay iinde bol miktarda
devirilmesi; tmnn yenmeyip, bir blmnn ileriki aylarda yen-
mek zere ayrlmasna yol am olmal. Bunun, yukar paleolitik top-
luluklarda grlene benzer bir "art besin" oluturup oluturmadn
bilmiyoruz. nk mezolitik topluluklarda byle bir art besinin rn
olabilecek; (paleolitik topluluklarmkine benzer) yksek kltr kalnt-
laryla karlamyoruz. Bunun nedeni devirilen tahln biriktirilmekle
birlikte, beslenmede, avclk ve teki toplayclk biimlerini desteklemek
iin kullanldndan, bir "bo zaman" salayacak kadar yeterli olma-
mas olabilir. Ya da Yakndou'da deviricilie dayanan mezolitiin
kendine zg bir kltr gelitirip ardnda bunun kalntlarn brak-
masna olanak olmayacak kadar hzla neolitie gemesi
163
olabilir. Bu
nedenle, deviriciliin bir art besin salayp salamadn bilmiyoruz.
Fakat tahl deviriciliinin "ambarlama" yntemlerini gelitirdiini bi-
liyoruz.
164
Deviriciliin ambarlarnn, topluluu tm yl besleyecek,
yl sonunda bir art verebilecek, ya da yl iinde teki topluluklarn
farkl rn ve mallaryla maldeiimi olana verebilecek bir "toplum-
sal art" salayacak derecede dolu olmas da beklenemez. Ama hi de-
ilse, deviriciliin neolitik topluluklara "biriktirme", "ambarlama"
yntemlerini ve kavramlarn brakt sylenebilir.
Mezolitikten neolitie, asalak ekonomiden retici ekonomiye gei,
bu ambarlama ve biriktirme yntemlerinin gelitirilmesini gerektirmi-
Coon, The History of Man, s. 93.
Coon, The History of Man, s. 143. Mellaart, The Neolithic of the Near East, s.
30'da, Natufiya kltrl yerleme yerlerinde yabanl tahl deviriciliinin ka-
ntlan olan devirme ba (ora), dibek vb. aralar yan sra sval ambar
ukurlarnn bulunduunu bildirir.
176
tir.
165
Neolitik kylerin geimi salt tahl retimine dayanm olmasa da,
tahllarn tmnn tketilmemesini, bir ksmnn bir yl saklanmasn
gerektirir. Bunu bir art rn sayamayz. Neolitik topluluun yaps
toplumsal art retmeye elverili deildir.
Neolitik toplum toplumsal art retemeyen bir toplum olmakla
birlikte, toplumsal art retme gizilgcne (potansiyeline) sahip olan
bir toplumdur.
186
Gerekten toplumsal art retmenin koullarndan
birisi "kty artrabilme yetenei"dir ki; asalak ekonomiden retici
ekonomiye gei, "retim" bu koulu salamtr. kincisi retilenden
azn yemekle ya da yenenden fazlasn retmekle salanan "tasarruf-
tur. Neolitik iftiler olsun, neolitik obanlar olsun "tasarruf" kavra-
mna sahiptirler. Neolitik ifti rnnn tmn hemen tketmez,
bir blmn sonraki hasada kadar yiyecek olarak ve yeni rn iin
tohum olarak ayrr. Neolitik oban da, srsne kar, takm ya da
srek av yapan avclar gibi davranamaz. Bylece, iklim koullarnn
elverili gittii baz yllarda, ellerinde bir "yiyecek fazlas" toplanm
olabilir. Ancak bu yiyecek fazlasnn toplumsal artya dntrlebil-
mesi iin bir koul daha gereklidir: Belli kimselerin "tekeline gemi"
olmas. Neolitik toplumun "kendine yeterli" ekonomisi ve "eitliki"
toplumsal yaps bu koulun yerine gelmesini nler.
167
Bir kez bu yiye-
cek fazlas dzenli deildir. Sonra, genellikle baz yllar yiyecek fazlas
olduunda, onun ertesindeki yllarda yiyecek eksii olabilecei dn-
cesiyle, tarmsal retimin dalgalanmalarna kar nlem olarak, sak-
lanmaya allr; deiimde, uzman beslemede, yatrmda kullanlmaz.
Saklanabilecein tesinde bir yiyecek fazlas ise, genellikle ar tke-
timle yok edilir. Toplumsal fazlaya el koyucu, onu ailelerden alp bi-
riktiriri bir dzenek yoktur. Toplumun eitliki yaps, buna zorbaca el
konmasn, az sayda kiinin elinde biriktirilmesini nledikten te, aile-
165 rnein Fayum'daki silolar iin bak. Childe, Kendini Yaratan nsan, s. 87; Ku-
zey Irak'taki maaralardaki ve kylerdeki ambarlar iin bak. Forde-Johnston,
History from the Earth, s. 82.
166 Toplumsal art retme gizilgcne sahip olan topluluklarla toplumsal art
reten yapya sahip olan topluluklar ayrmna, incelediim kaynaklar iinde
yalmzca, Childe, Tarihte Neler Oldu, s. 105'te "art rn retme olana neolitik
ekonominin znde saklyd" szleriyle yaklamtr. Fiek de Ynetim, s. 33'
te, neolitik toplumda, insann, tarihte ilk kez kendisine gerekenden fazlasn
retme yeteneine sahip olduunu yazar. Ancak bu yetenein [gizilgcnl or-
taya konmas koullan, zerinde durmaz.
7 Oppenheimer, The State, s. 16'da, ilkel topluluklarn eitliki yaplarnn eko-
nomik aralarla deil, ancak siyasal aralarla (bir topluluun baka topluluk-
larla savamasyla, yamalamasyla, onlara egemen olmasyla) bozulacan
syleyerek; snflamann, smrnn ve devletin kaynann ite deil, top-
luluklar aras sava ilikilerde, fetihte olduu kuramna yolu hazrlamaktadr.
177
lerin elinde kalmasn da nler.
168
Eitliki toplumun dayanmac ge-
lenei; yiyecek fazlasnn, bunu salam olan ailelerden yiyecek eksi-
i olan ailelere akmasn salar. Bunu aan bir bolluk olduu durum-
da ise, ipular (Kuzeybat Amerika'nn Amerika Yerlileri'nin balk
kylerinde grlen "potla"larla,
169
birok oban toplulukta grlen
"len"lerle
170
) "rgtl ar tketim" olarak adlandrlabilecek bir
biimde "tketildiini" gsteriyor.
Neolitik ekonominin, zellikle neolitik iftiliin kendine yeterlili-
i bir toplumsal art, bir art rn retmeyi kkrtacak alveriin ge-
limesine de olanak vermez. Tek tk dzensiz deiimler, onun kendi-
ne yeterli ekonomisini etkileyecek olaylar deildir. Bununla birlikte,
hemen tm ilk neolitik yerleme yerleri kalntlarnda grlen ambar-
larn, ileride, topluluklar aras ticaretin gelimesinin nesnel koulla-
rndan birini hazrladn da kabul etmeliyiz.
188 Oppenheimer, The State, s. 15-16'da, oban topluluklarda, yetenek farklar, ans
ve ansszlklar nedeniyle srleri artan ve azalan kimseler arasnda mlkiyet
farkllklarnn hatta snflarn doabileceini; ada oban topluluklar olan
Laplar'dan ve Hotentolar'dan verdii rneklerle aklar. Bu ekonomik, sonuta
toplumsal farkllamalarn patriarklkla, rahiplikle artabileceini kabul eder.
Ama bu farkllamann "siyasal aralar" ile [ sava, yama, fetihle] etkilen-
medii lde lml snrlar iinde kalacan; farkllamaya yol aan etmen-
lerin daha sonra bakalarndan yana ileyileriyle ve eitli nedenlerle balan-
gtaki eitlik durumunun yeniden kurulacan syler. Uygar topluluklar ara-
snda yaayan, dolaysyla onlarla giritikleri alveri ilikilerinin kabile ml-
kiyeti yerine aile mlkiyetini gelitirdii Israiloullan arasnda mlkiyetin ge-
litirdii eitsizlik kle satn almaya dek varabilmise de; satn alman bir k-
lenin alt yl sonra zgr braklmas yasas (bak. Kitab Mukaddes, "k", 21.2)
ilkel topluluun eitlikilie eilimli yapsn gzel yanstr. Gebe Arap top-
luluklarnn yaps hakknda Rodinson, Hazreti Muhammed, s. 26'da, klan ii
zengin yoksul farknn uzunca bir kuraklkta, yenilgide, yoksullukta eitlik du-
rumuna dndn yazarken; ilkel topluluun eitliki yapsn pekitiren d
etmenlerden sz etmektedir.
169 Potla grenei ile ilgili olarak Clark ve Piggott, Prehistoric Societies, s. 124'te,
bunun tam tersi bir yorumla, potlacm toplumsal art retmeyi kkrttn ya-
zarlar. Bu yorum fark, "toplumsal art" kavramn anlay farkndan domak-
tadr. Toplumsal art, tketimde deil tam zaman uzmanlarn beslemede, ti-
carette, yatrmda kullanlan bir retim fazlas olarak tanmlanrsa potlacn.
toplumsal art retmek yle dursun, toplumsal artnn salanmasn engelle-
dii anlalr.
170 Bu durum, Manas Destan, ev. Abdlkadir inan, stanbul, 1972, Babakanlk
Kltr Mstearl Kltr Yaynlan, s. 71'de, "prenslik, beylik gstereyim, g-
rlmemi bir tren yapaym diye varn younu harcama" szleriyle dile ge-
tirilmektedir. Avcolu, Trklerin Tarihi, cilt I, s. 219'da, Amerika Yerlileri ara-
sndaki potla grenei ile Trk Beyleri'nin len greneinin, bazlarnn faz-
la retim yapmasnn, topluluun teki yelerinin alktan lmelerine yol aa-
bilecei koullarda zel birikimi engelleyici bir ilev grdn yazar.
78
Neolitik ifti topluluklarn ekonomik kendine yeterliliine karlk;
neolitik oban topluluklar "kendine yetersizlik" koullar iindedir-
ler.
171
te, neolitik kyn kendine yeterliliini kracak ve onu bir top-
lumsal art retmeye zorlayacak olan da bu topluluklardr.
172
Ancak
bu olay, oban topluluklarn ifti topluluklar toplumsal art ret-
meye zorlamalar; bylece topluluu art retemeyen bir ekonomiden
art retebilen bir ekonomiye geirmeleri; ayn zamanda onu, farkl-
lam, snfl, devletli uygar toplum yapar ki bu daha sonra ileyece-
imiz konudur.
1
4. tikel Topluluktan Uygar Topluma jGei
ster ifti ister oban olsunlar, neolitik topluluklarn kendi i ge-
limeleri ile ilkel topluluktan uygar topluma geme yeteneine sahip
olmadklar anlalmtr. Bu, kuramda, neolitik toplumun art ret-
me gizilgcne sahip olduu halde, bu gizilgc toplumsal art ret-
me yolunda harekete geirmeye elverili bir toplumsal yapya sahip
olmaynn gsterilmesiyle ortaya konmutur. Eylemde ise, ada il-
kellerin az sayda avc ve toplayc takmlar dmda, byk ounlu-
unu oluturan neolitik topluluklarnn, binlerce yldr kendi abala-
ryla neolitik ekonominin kabuunu kramaylarmda gzlemlenmi-
tir.
Neolitik gei topluluklarnn uygar topluma geileri, yaplarnn
i gelimesiyle deil; doal ve toplumsal d etkilerle gereklemitir.
173
Childe, Kendini Yaratan nsan, s. 86'da, kendisi ekin yetitiremeyen krsal g-
ebelerin, ekonomik adan her zaman yerleik kyllere baml olduklarn
yazmaktadr.
bn Haldun, Mukaddime, cilt I, s. 361-362'de, hi bir kabilenin kendi isteiyle
egemenlere boyun eerek, onlara ar ceza, vergi ve haralar demeyeceini
belirtirken topluluklar aras ilikilerde fetihe ve zora dayanmakszn toplumsal
art elde edilemeyeceini sylemi olur.
Friedrich Engels, Anti-Dhring, ev. Kenan Somer, Ankara, 1975, Sol Yaynlar,
s. 279-28l'de, snflarn ortaya kn, tarmc aile iine yabanc igcnn aln-
masyla balayan bir "i gelime" ile aklamtr. Yine Engels, Ailenin zel
Mlkiyetin ve Devletin Kkeni, s. 202-217 arasnda, barbar [ilkel] topluluktan
devletin ortaya kma dek gelien olaylan da gene bir igelime sreci olarak
grmektedir. retici gler geliince, toplumda retim fazlaln kendilerine
maledenlerden dolay zt karlarn belirdiini ve buna uygun gruplamalarn
ortaya ktn; ortak karlar savunan temsilcilerin bazen kendi gruplaryla
ya da baka gruplarla attklarn; atmalar artnca vazgeilmez kimseler
durumuna gelip zerklik kazandklarn ve zamanla tm topluma egemen ol-
duklarn ne srerek snfsz ynetimsiz ilkel topluluktan kn srecini ak-
179
Tarihte ilkel topluluktan uygar topluma ilk geilerin gerekleebilme-
si iin bu iki d etkinin birlemesi gerekmitir. Bylece ilk uygar top-
lum olutuktan sonra, teki ilkel topluluklarn uygar toplum dzeni-
ne geebilmeleri iin d toplumsal etkiler, uygar toplumlarn etkileri
yetmitir.
1
a. iftilerle obanlar Arasndaki Bar ve Sava likiler
Uygar topluma geme yolunda ilk abalar, neolitik iftilerle neo-
litik obanlar arasndaki bar ve sava ilikilerin rn olarak or-
taya kmtr. Bar ilikiler topluluk ii ve topluluklar aras ti-
caretin domasna; sava ilikiler fetihlere ve tabakal toplumlara yoi
amtr. Uygarlama yolundaki bu iki atlmdan ilki yar yolda kal-
m; ikincisi, evresel koullarn da elverili olduu yerlerde baarya
ulamtr. . ; ' ; ;
lamaya alr. Bu noktada, tek tek hkm sren bireylerin [nderlerin, efle-
rini egemen snf olmak zere nasl birletikleri sorununu incelemenin bu ko-
nuda gerekli olmadn syler. Oysa, ilkel topluluktan uygar toplulua gei
srecinin incelenmesi gereken asl kritik noktas burasdr. lkel topluluun
eitliki yapsndan dolay, bir fetih ve reklenme olmadka retim tketi-
me eittir, arada srada bir retim fazlas salansa ve bunu, topluluun n-
derleri denetlese bile, bu, gene eitliki yapdan dolay, dzenli biriktirilebilen
bir art olamaz eninde sonunda toplulua, tketime dner. Bir fetih ve rek-
lenme olmakszn, toplulua dzenli olarak art rettirme olana bulunmaya-
ca gibi, topluluklarn nderlerinin, eflerinin birleip bir egemen snf olu-
turmalar ya da bir topluluun tm yelerinin teki topluluklar zerinde ege-
men snf durumuna gelmeleri olanakl grnmemektedir.
Kvlcml, Tarih Devrim Sosyalizm, s. 115-116'da, tarihncesinin kanda toplu-
luklarnn kendiliklerinden baardklar ekonomik ve toplumsal ilerlemeleri-
1
nin insanlar arasnda iblmne dayanan baz farkllamalara ortam hazr-
lam olmakla birlikte; bunlarn, kanda anayasayla korunduka kle-efendi
blnmesini yaratmaya yetmediini, barbar halklarn saldrsnn ise, hazrlan-
m olan snf farkllamas birikimini kesin snflama atlayna urattn sy-
leyerek; "d etki" ya da "fetih" kuramna yaklat sylenebilir. (Bak. s. 143"
"demek ki ilk medeniyete atlamak iin de bir barbar akn gerekti"). Ama da-
ha dorusu, onun, i gelime ile fetih kuramn uzlatrdn sylemektir.
Wittfogel, Oriental Despotism, s. 324'ten, General Anthropology, der. F. Boas,
s. 282-326'da ve s. 38'de, i farkllama ile fetihin toplumsal farkllamann do-
masnda birlikte etkili olabileceininin yazldn; Alexander Rstov'un fetih
tezini benimsemekle birlikte i koullarla ve bar yollarla toplumsal farkl-
lama olanam da kabul ettiini; "VVolfram Eberhard'n, Conquerors and the
Rulers Social Forces in Medieval China, s. 3'te, Rstov'un grlerini benimse-
diini reniyoruz. Lowie ise, The Origin of the State, s. 106 vd. "zef'te ak-
lad gibi, snflamann ve devletin kkenini ilkel topluluklardaki gizli der-
neklerde ve teki "dernekleme" rgtlenilerinde grerek, snflama iin i
koullar yeterli bulmaktadr.
180
aa. Bar likiler ve Ticaretin Douu
Aslnda topluluklar aras sava ilikiler, seyrek de olsa, avc ve
toplayc takmlar dneminden beri vard. Bar ilikiler, bar ili-
kilerin en nemli biimi olan alveri de, sava ilikiler kadar olma-
makla birlikte ok eskilere dayanyordu. kinci toplumsal iblmy-
;
le (ifti-oban farkllamasyla) topluluklar aras bar ve sava
ilikilerin youn, sistemli ilikiler biimini almasna yol aacak koul-
lar olutu : Neolitik oban topluluklar "gebe , kendine yetersiz, da
ak ve sava" bir yaam biimine; neolitik ifti topluluklar ise,
bunun tam tersi, "yerleik, kendine yeterli, da kapal ve bar" bir
yaam biimine sahip olmulard.
174
Birbirine zt olan bu iki yaam bi-
iminin etkileimi, uygar topluma geme yolunda atlmlara yol at.
Daha avclk ve toplayclk dneminde, ta ocaklarna yakn yer-
de yaayan baz topluluklarn sert ta ya da ta ara alveriiyle u-
ratklar biliniyor. Neolitikte taa ek olarak, tahta ve mlek yapma-
ya elverili amur da, bu hammadde kaynaklarna yakn olan topluluk-
lar iin geim olanaklar yaratmtr. Yerleik ky topluluklar, bu kay-
naklara yakn iseler kendi gereksinimleri iin kullanm; yakn evrele-
rindeki topluluklara "satmak" dnda bu olanaktan yeterince yarar-
lanamamlardr. Bu olanaklardan yararlanma durumunda olanlar da-
ha ok gebe topluluklardr.
Byle hammadde kaynaklarna sahip olsunlar olmasnlar, neolitik.
oban topluluklar kendine yetersiz ekonomilerinden dolay yerleik
ifti topluluklaryla alveri ilikileri kurmak zorundadrlar. ifti
topluluklar genellikle kendine yeterli ekonomiye sahip olduklarndan;
gebe obanlar, sradan retimleri olan ve iftiler de rettikleri iin
onlara sunamayacaklar hayvanlar dnda, iftilerin alabilecekleri bu
tr eylere drt elle sarlm olmallar. Bunun sonucunda ifti toplu-
luklarla giritikleri alveri, ticaretle uraan (saylarnn ok olma-
mas gereken) oban topluluklarn yapsnda ne gibi deiikliklere yol
amtr bilemiyoruz. nk gebe topluluklar yaam biimleri hak-
"4 nsanlarn bu olgunun bilincine ilk kez varlarn ya da bu olgunun yazma
ilk yansmasn Glgam Destan'nda grrz. Destan'da (s. 69'da) barbar o-
ban yaamn temsil eden Enkidu'nun yerleik yaama- ekilmesi iin (rnek-
te bunun uygar yerleik yaam olmas, amacmz bakmndan nemli bir fark
deil) bir fahienin tuzana drlmesi sonucunda onun zayflad yazlr.
Zayflamasnn nedeni kadnla alt gn yedi gece yatmas deildir. Enkidu'nun
kentin insannn etkisi altnda kalnca "kafasna bilgeliin yreine insanca
duygularn girmesi" ile zayf dt sylenir. Bu deyi, gebe topluluklar a
sava yaam biimleriyle ve etiiyle-, yerleik topluluklarn bar yaam bi-
imlerini ve etiini yanstyor olsa gerek.
181
knda gerilerinde pek az arkeolojik belge brakrlar; daha kts bir-
ok yere yaylm kalntlarla, bu kalntlarn sahibi olan topluluklar
bir araya getirmek son derece gtr.
ifti ve oban topluluklar aras bar alveri ilikilerinin o-
banlar zerindeki etkileri belgelendirilmemi; ama yerleik ifti top-
luluklar zerindeki etkileri belgelendirilebilmitir. Bu tr bir alve-
riin gelitirdii iki yerleme yeri ortaya karlp iyice incelenmitir.
Bunlardan biri Filistin'deki Jericho, teki Anadolu'daki atalhyk'tr.
Her ikisi de, yerleik yaamlarna su kylarnda kurulan ve kk su-
lama tarm yapan kyler olarak balamlard.
Jericho'yu daha nce, deviricilikten reticilie geii temsil eden
bir yer olarak ele almtk. Filistin'de Lut Gl'nn kuzeyindeki (bu-
gnk, Ariha'nm bulunduu yerdeki) Jericho'nun birinci katman, Je-
richo I .. 8500 dolaylarnn neolitik ncesi bir Natufiyal kyyd.
1
'
5
Jericho II mleksiz neolitik dnemi temsil eder; onun da .. 8000-
7000 arasnda A ve .. 7000 dolaylarnda B olmak zere iki katman
vardr. A katmannda, kyn yerini 3,5-4,5 m. apl yuvarlak evlerden
oluan bir kasaba almtr. Yaplarn dzenli olarak dizilii, arkeoloji-
de genellikle bir toplumsal yetkenin varlnn iareti olarak yorumla-
nr. Bu mleksiz neolitik aamann tarma ve ticarete, dayand da
anlalmtr. B katmannn temsil ettii dnem .. 7000 dolaylarnda,
Jericho'nun maddi kltrnde kkl deiikliklerle balar. Sral ama
seyrek dzen yuvarlak evlerin yerini; birbirine yapk, sk dzen yapl-
m, aralarnda avlu oluturmu dikdrtgen odalar topluluu alr. Bu
kuzeyden, rdn Vadisinden yeni bir halkn geliinin belirtisi tlarak
yorumlanmaktadr. Bu halk eski sakinlerin tmn ldrp srme-
mise; kasabada bir toplumsal tabakalamaya yol am olmal.
176
Ger-
ekten az sonra kasabann bir hendekle ve aralarnda kuleler bulunan
ta surla evrilii; kasaba apnda toplumsal emei harekete geirebi-
lecek gl bir yneticiliin ortaya km olmasnn iareti olarak yo-
rumlanr. Bu savunma nlemlerinin, kasabadaki su kaynana gz di-
ken komularnn ya da gebelerin saldrsna kar yapld sanl-
yor. Bunlar yan sra ambarlarna ve depolarna da gz dikilmi olma-
ns Jericho'nun ekonomik, toplumsal ve dinsel yaamyla ilgili bilgiler u be kay-
naktan derlenmitir: Roe, Prehistory, s. 107-118; Forde-Johnston, History
from the Earth, s. 82-84; Hawkes, The Atlas of Early Man, s. 40-41; Clark ve
Piggott, Prehistoric Societies, s. 151-166.
176 Mellaart. The Neolithic of the Near East, s. 55'te, A kltrnden B kltrne
birdenbire geiin bir fetih rn olduu yolundaki grn yeni bulgularla
deitirilmesi gerekebileceini sylerse de Jericho B'nin yeni bir halkn yer-
leme yeri olabileceini reddetmez.
- ' &
182
l. Bu surlar yapanlarn ya da yaptranlarn da bir zamanlarn geba
saldrganlar olmalar ok olasdr.
Jericho'nun, hzla, nfusu iki bin dolaylarna ulaan, surla evri-
li krk drt dnmlk bir kasabaya dnmesi; budaya ve arpaya da-
yanan, kei yetitirilen gelimi tarmyla; Sina Yarmadas ve Ana-
dolu gibi uzak yrelere dek uzanan alveri ilikilerinin rn olduu
syleniyor ve Jericho'nun bu ticaretin ana merkezini oluturduu sa-
nlyor. Jericho'nun bu dneme ait yaplarndan biri sunak olarak yo-
rumlanyor. Jericho'nun B katmannn ulat ekonomik ve toplum-
sal gelikinlik adamasn temsil eden, Lut Gl'nn gneyine den
Beidha kasabas da nemli bir ticaret ve ortaya karlan birok atl-
yeleriyle hareketli bir zanaat merkezi olarak grnr. mleksiz d-
nemden mlekli dneme geite, yeni bir aknn iareti olarak arkeolo-
jik katmanlamada grlen kopukluk, .. 5000 dolaylarnda mlekli
dneme geildiinde, karma iftilii ve mlekilii ile Jericho ekono-
misinde grlen atlm yenilenen bir tabakalamann iareti olmal.
atalhyk, Jericho'dan biraz daha ge bir tarihte (.. 700'de)
ortaya km olmakla birlikte; neolitik ekonominin canllm ve top-
luluklar aras ticaretin gelimesiyle uygar topluma geme yolunda
gsterilen atlm daha belirgin bir biimde gzler nne sermektedir.
17
'
Konya'nm 52 km. gneydousunda, Koz Irma kysnda bulunan a-
talhyk, 1961 ylnda James Mellaart tarafndan kazlarak ortaya -
karlmtr. Mellaart'm deyiine gre "ekonomisi basit sulama tarm-
na, sr yetitirmeye, ticarete ve sanayiye dayanyordu."
178
atalhyk .. 6500-5500 arasnda geliti. O tarihler iin olaan-
st byklkte bir kasabayd; 140 dnmden daha geni bir alan
kapsyordu. Bin evden, be-alt bin kiiden olutuu sanlyor. Kasaba
Nide ilinin Aksaray ilesi yanndaki volkanik bir da olan Hasan Da-
'n grebiliyordu. Buradan obsidyen (volkan cam) karp obsidyen
ticaretini denetimine alm olduu sanlyor. Obsidyen satmasna kar-
lk, ince aralar iin Suriye'den akmakta getirttii de anlalm-
tr. atalhyk'n gnencini ticarete borlu olduu ne srlmekte-
dir; ayn zamanda yrenin bir dinsel merkezi olarak grnmektedir.
Kasaba halk arasnda usta aa iileri, dokumaclar, ta cilalayclar
ve mlekiler bulunduunun kantlar vardr. Bakrtandan boncuk-
177
atalhyk'n ekonomik, toplumsal ve dinsel yaamyla ilgili bilgiler u kay-
naklardan derlenmitir: Hawkes. The Atlas of Early Man, s. 41-42; Roe, Prehis-
tory, s. 116; Forde-Johnston, History from the Earth, s. 84; Coon, The History
of Man, s. 162; Mellaart, The Neolithic of the Near East, s. 98-111.
"8 Mellaart, The Neolithic of the Near East, s. 98.
183
lar yaplp, biraz bakr ergitilmi. atalhyk'n, yapt mallarn bir
blmn hammadde karlnda, yaknndaki ve uzandaki toplu-
luklarla deimi olmas olasdr.
atalhyk'n yaplar, Jericho'da da olduu gibi birbirine biti-
ikti; ilerine tavandan girilen, avlulara alan drtke odalardan
oluuyordu. Her odada bir ocak, bir frn ve tahl varilleri vard. Bu
evlerin arasnda, depo grevi gren odalar ve pek ok sunak odasr bu-
lunuyordu. Sunaklar olaanst zengin denmiti. Sradan halkn,
llerinin, etlerini akbabalarn paralamasna braktktan sonra geri-
de kalan kemiklerini evlerinde zerinde uyuduklar sval platformlar
iine gmmelerine karlk; sunaklarda grlen platformlarn iinde
kemiklerin yan sra ss eyalar, kaplar, tren baklar, obsidyen ay-
nalar bulundu. Hawkes bu gmleri, kasabadaki toplumsal farklla-
mann iareti olarak; rahiplerin ve samanlarn kasabann elitini olu-
turduklar biiminde yorumlamaktadr.
179
Jericho'da da grlen bu ataklt yan sra "anatanna klt"de
gelimektedir. Anatanna verimlilik kltn simgeler ve verimlilik
klt hem insanlarla hem hayvanlarla ilgilidir. Anatanranm insan
biiminde gsterilmesine karlk; tanr ko, leopar, boa gibi erkek
hayvanlar biiminde gsterilir.
180
Tanra heykelciklerinden birisi An-
kara Anadolu Medeniyetleri Mzesi'nde sergilenmektedir. Bu bir kar
byklkteki balk heykelcik, tanray, iki leopardan oluan bir taht
zerinde oturan, son derece iman ama o derece grkemli, ocuk do-
uran bir "matriark" gibi gstermektedir. Tanrann ei, boalarla ve
sunak duvarlarna gmlm dizi dizi boa boynuzlaryla temsil edil-
mektedir. Sunan duvarlarmda geometrik desenler, resimler ve ka-
bartma resimler vardr.
Hawkes atalhyk'n, gemiten gelen avclk, hayvan resimcili-
i ve hayvan simgecilii ile tarmc ekonomisi, zanaatlar, anatanra
gibi gelecekte geliecek olan eleriyle, yabanllk ile uygarlk arasn-
da bir konumda olduunu syler
181
ki; bu hem atalhyk'n sihirsei-
Bak. Hawkes, The Atlas of Early Man, s. 42.
Ko, leopar gibi "koruyucu" hayvanlarla birlikte gsterilen anatanra resim,
kabartma ve heykelcikleri; gebe oban topluluklarn yerleik ifti topluluk-
lar stne yerlemeleri; onlardan toplumsal art alrken, baka gebeler ya-
malamasn diye onlar korumalar olgusunun dnsel yansmas olarak; hay-
van totemli bir gebe klan ile anatannal bir yerleik topluluun bu tr bir
btnlemelerinin rn olabilir.
Hawkes, The Atlas of Early Man, s. 42. Daniel de, The First Civilizations, s.
164'te, atalhyk' uygarlk ve kent olarak grmemekte; kasaba saymakta-
dr. Sihirsel-dinsel kltrnn, yukar paleolitiin (kaltt) sinirsel kltr
4
dinsel bir gei kltrne sahip olduunu; hem de bu almada kul-
lanlan terim ile syleyecek olursak, bir "gei toplumu" olduunu
gsterir. Ancak, ne Jericho ne de atalhyk uygar topluma geeme-
miler; uygar topluma geme yolundaki atlmlar yarda kalmtr.
Gerekten, bilim adamlar bu iki kasaba toplumunu da uygarlk say-
mamaktadrlar
182
Jericho'nun ve atalhyk'n uygar topluma geme yolundaki at-
lmlarnn yarda kal nedenlerini anlamak iin, ksaca, ekonomin
toplumsal dnsel yaplarna gz atmalyz. Her ikisi de kk sula-
ma tarmyla ve yerleik ky yaamyla tarih sahnesine karak; uygar
topluma geme yolundaki ilk admlar atmlardr. Bunu izleyen ikin-
ci adm, topluluklar aras sava ilikilerle, tabakalamayla balam
olsa bile (ki bu ynde gl belirtiler vardr) topluluklar aras alve-
ri ilikilerine giriilerek; neolitik topluluun kendine yeterliliinin ve
da kapallnn krlmas olmutur. Onlar topluluklar aras alve-
rie ynelten iti (ister sava ister bar yolla balam olsun) ayn
zamanda neolitik toplumun eitliki yapsm paralayarak, toplumsal
tabakalamaya yol amtr. Toplumsal tabakalama, bir toplumsal ar-
t elde edilmesinin koulunu da yaratmtr. Bu toplumsal art ile (Je-
richo'da) toplumsal emek kullanan, geni apl toplumsal ibirliini
gerektiren, savunma etkinlikleri rgtlendirilip, gerekletirilmitir.
Bu da toplumsal farkllamann yannda bir siyasal farkllamann or-
taya knn belirtisidir. Ticaret ve Zanaatlar da ekonomik farklla-
mann belirtileridir. Ekonomik, toplumsal ve siyasal farkllamalar
dnsel farkllamann da izledii sylenebilir. zellikle atalhyk'te
sunaklarn okluunu, farkllam toplumu birlikli tutabilecek bir
din adamlar snfnn dinsel bir ideoloji tretmeye balaylarnn be-
lirtisi olarak alabiliriz.
Jericho ve atalhyk'n bu gelimelerden getikten sonra, uy-
garla ulama yolunda son birka adm atamayp yar yolda kalla-
r neyle aklanabilir? Bunun, biri doal evreyle, teki toplumsal ev-
reyle ilgili iki nedeni vardr. Doal evreyle ilgili olan Jericho'nun ol-
ile balantsnn belki en gzel kant; yukar paleolitiin maara ve kaya y-
zeylerine resim yapma greneinin, atalhyk'te kendini sunak duvarlarna
izilen resim ve yaplan kabartmalar biiminde gstermesidir. (Bak. Mellaart,
The Neolithic of the Near East, s. 94). McNall Burns, Western Civilization*?,
cilt I, s. 29'da, neolitiin gelitirdii kurumdan birinin din olduunu yazar
(tekiler aile ve devlettir).
> rnein Wells, Postgate ve Wells, The Outline of History, s. 91'de, bildiimin
en eski kasaba olan Jericho H'nin kente geliemedii yazldr. Daniel ise, The
First Civilizations, s. 164'te, Jericho'nun ve atalhyk'n uygarlk saylamaya-
caklarn; yalnzca birer kasaba olduklarn sylemektedir.
185
sun, atalhyk'n olsun kk sulama tarmndan byk sulama ta-
rmna gemelerini kkrtacak bir corafi konumda olmamalar, ak-
as rmak sel yataklarnda bulunmamalardr. Bu durum, onlarn
(Jericho'da grlen ama yinelenmeyen bir sur yapm dnda) byk
apl toplumsal ibirliini gerektiren ilere girimeleri ansn ellerin-
den almtr. Toplumsal evre ile ilgili olan neden, fetihe ve kaba g-
ce dayanan belirgin bir toplumsal tabakalamann grlmemesidir.
Geri, zellikle Jericho'da birka kez grlen ifti-oban sava ili-
kilerinin rn olarak fetihin ve yenilenen toplumsal tabakalamann
belirtileri varsa da; bu olaylar izleyen ekonomik etkinliklerinin (sur
yapm dnda) zorla altrmaya ve tarmdan toplumsal art alma-
ya dayanan tarmsal etkinlikler olmak yerine, bar ilikilere dayanan
ticaret etkinlikleri olmalar ya da sonradan bu tr etkinlikler biimini
almalar, tabakalamay artrmak yerine onun keskinliini trple-
mi grnr.
Toplumsal artnn tarmdan ok ticaretten salanm olmas; bu
topluluklar uygarlama yolunda kmaz sokaklara sokmutur. Gerek-
ten askeri gle salamlatrlm bir ekonomik, toplumsal, siyasal b-
tnleme salanmadan nce; topluluklar aras ticaret kararszdr, g-
vensizdir. Bu ticareti yrten topluluklar da salam bir askeri gce
dayanmadklar lde d saldrlara kar zayf durumdadrlar. Hem
ekonomilerinin hem siyasal varlklarnn salam temellere dayanma-
mas, her iki toplumun uygarlama yolundaki atlmlarnn, parlak bir
giriimden sonra yar yolda kalmasna yol amtr. Bu yolda, ideola-
jik bir dzeye ykselmi olan dnsel yaplarnn gc yazglarn
deitirmeye yetmemitir. Sonuta, .. 8000-7000'lerde uygarlama
yoluna girmi olan bu ilk iki "gei toplumu"nun bulunduu blge-
lerin, uygar toplum dnyasna ancak uygarln sel ovalarnda bala-
masndan (.. 3000'den) iki bin yl sonra, o da kendi gleriyle de-
il, d glerin etkisiyle girebildiklerini gryoruz. Ancak hem top-
luluklar aras ticaret hem de (zellikle atalhyk'te) nfus patlama-
s sonucunda grlen gler, neolitik ekonomiyi ve dnceyi evre-
lerine yayarak, teki blgelerin topluluklarna uygar topluma gei
hareketine balamalar yolunda gl bir iti vermilerdir.
bb. Sava likiler Fetih ve reklenme
Neolitik ifti ve oban topluluklar arasmda sava ilikiler asal-
dr.
183
Jericho'dan Kln-LindenthaPe kadar neolitik kyleri eviren sa-
183 oban-ifti topluluklar aras ilikinin sava nitelii, Kitab Mukaddes'e de yan-
smtr. "Tekvin" 4.2-19'da, Adem'in Havva'dan doan ilk olu olan Kain'in
186
vuruna hendekleri ve surlar bunun kantdr. ifti-oban bar al-
veri ilikilerinin bile sava ilikilerin rn olarak balam olma-
lar ok olasdr. Jericho'nun katmanlarnda bunun ipular vardr.
Neolitik ifti-oban topluluklar aras bar alveri, ilikileri nasl
balam olursa olsunlar, kararl, srekli ilikiler olarak grnmezler.
Bunun en gzel rneini atalhyk dzeyinde (belki ondan da ileri)
bir neolitik yerleme yeri olan Burdur Gl'nn gneyindeki Haclar'-
n .. 5600 dolaylarnda yklmasdr.
184
"Gebe, kendine yetersiz, d-
a ak ve sava" bir yaam biimine sahip olan oban topluluklarla,
"yerleik, kendine yeterli, da kapal ve bar" yaam biimli ifti
topluluklar aras iliki genellikle sava olacaktr.
185
Bu tr bir sava iliki, arada srada yerleik topluluun zaferiy-
le bitmi olsa da, byle bir zaferin onlara kazandraca birka tutsak-
la birka silah, belki kk bir sr olabilir. Yenilen saldrgan ge-
be oban topluluk ou kere belki bunlar bile vermeden kaacaktr.
Ama yaam biimlerinin farkllndan dolay, ifti-oban srtme-
lerini ou kere obanlar kazanm grnrler. Yenilen iftiler yeni-
len obanlar gibi kaamazlar; kap topraksz kalmaktansa toprakla-
ifti ikinci olu olan Habil'in koyun oban olduu yazldr. Kain topran
rnlerinden, Habil srnn ilk doanlarndan Allah'a sunu sunar. Allah Ha-
bil'in (obann) sunusunu beenince bunu kskanan Kain (ifti) kardeini l-
drr. Kukusuz yknn ikinci blm, uygar kent toplumunun obanlarn
iftilere egemen olmalaryla olutuu kuramna uymuyor. Ama yk ifti
Kain'in yerleip bir [ilki kenti kuruuyla yeniden tarihsel gereklik rayna
oturuyor gibidir. Uzak gemii anlatan bu yk yerine konu gncel sorunlar-
la ilgili olunca, srailoullar'nn yerlemek zere Kenan lkesine gelince, Mu-
sa'nn yerletikten sonraki dzen iin Allah adna yasalar koyarken
("Tesniye" 20.10-12'de) sava iin bir kente yaklatnzda teslim olursa "iin-
' de bulunan btn kavim sana angaryac olacaklar, sana kulluk edecekler" ya-
sas fetih ve reklenme kuramnn geerliliini desteklemektedir. Bu kural
uygulaylan iin bak. "Yeu" 9.18-21.
184 Forde-Johnston, History from the Earth, s. 84.
185 oban topluluklarn daha sava, ifti topluluklarn daha bar bir yaam
biimine sahip olduklar Aristoteles'den beri bilinen bir gerektir. Aristoteles,
Politika, I.8'de, gebeliin (obanln) yamaclkla birleebildii bir kark
geim biiminden sz eder^ bn Haldun, Mukaddime, cilt I, s. 314-315'te, sna-
cak kaleleri olmayan gebelerin her zaman silahl olup; iddet ve kuvvetin on-
lar iin bir yaradl, yiitliin karakter olduunu yazar.
Graves, The New Larousse Encyclopedia of Mythology'ye yazd "Sunu"da
(s. VI) ilkel tarm topluluklarnda savaa ba vurmann ender olduunu; bunun
zcuna sr obanlarnn sava bir meslek edinme eilimi gsterdiklerini;
Aryan istilaclarn kyller zerine bir aristokrasi olarak reklendiklerini sy-
187
rnda kalp, boyun eerek hara demeyi yelerler.
136
Yenen obanla-
rn nlerinde ise ky, ambarlarn yamalamak ve ekip gitmek, ky
halkndan ellerine geirdiklerini ldrp topraklarna ve evlerine el
koymak ve bunu yapmayp onlar altrarak yneten bir egemen s-
nf olup yerlemek gibi seenekler vardr. Tarih boyunca her see-
nein de kullanld grlmtr. Ancak genellikle gebenin ge-
belikte direndii de grlmtr. Vurkalar ve bir baka topluluu
yok edip yerine yerlemeler, yerleik lkenm topluluk yapsnda byk
deiikliklere yol am grnmez.
187
Ancak nc seenei kullanan-
lar ellerine byle bir frsat geirmiler demektir.
188
186 Oppenheimer, The State, s. 21. Oppenheimer (s. 21-22'de) Eski Dnya'da teritor-
yal devletlerin byle, obanlarn iftileri fethetmesiyle olutuklarn; Yeni
Dnya'da ise evcil sr hayvanlar bulunmad iin, obanlarn deil avcla-
rn iftileri fethettiklerini, Yeni Dnya'da uygarl oban-ifti ztlnn de-
il, yerleik-gezici kabileler ztlnn dourduunu yazar. Wittfogel, Griental
Despotism, s. 324'de, savalarn insanlk tarihi kadar eski olduunu, ama bir
topluluu srekli boyunduruk altnda tutmann bu i hem dllendirici hem de
olanakl olunca ortaya ktn yazar. ifti-oban tabakalamas olgusunun
devlete varan gelimelere yol ann tarih yazclmdaki ilk kaytlarndan
biri olarak, Herodotos'dan, Tarih, 1.125'te, Pers boylarnn ounun ifti olduk-
lar, buna karlk Pers krallarnn oban boylardan birinin kolu olan Akhe-
menidler'den km olduu yolunda verdii bilgide yansd sylenebilir.
187 Oppenheimer, The State, s. 23-24'te, devletin oluumunun alt aamas olduu-
nu, birinci aamann oban-ifti topluluklar aras srekli sava ve ldrler
olduunu, Eski Dnya tarihinde yinelenen kitlesel aknlarn (Kelt, Cermen,
Hun, Avar, Arap, Macar, Tatar, Mool, Trk, Viking aknlarnn) fetih deil
yama amal kald srece, devletin oluumunun yzlerce, hatta binlerce yl
bu aamada kalabileceini syler. kinci aamada iftilerin direnmekten, o-
banlarn geici yamayla yetinmekten vazgemeleri ve obanlarn kyllerden
srekli bir art almaya balamalarnn devlete geite dev adm oluturduunu
yazar (bak. s. 26 ve s. XV-XVI). Herodotos'dan, Oppenheimer' onaylarcasma
(Tarih, 1.105'te) Asya'nn yirmi sekiz yl skit boyunduruu altnda kald s-
rece, halktan hara alarak topladklarn az grmeleri zerine yama aknlar-
na kmalaryla lkeyi yknt yerine evirdiklerini reniyoruz. bn Haldun da
Mukaddime, cilt I, s. 378'de, Araplar'n yabanl doalarnn bir gerei olarak
. yamac ve bozguncu bir halk olup [uygarlk ve devlet kurmak yle dursunl
mamur lkeleri [uygar toplumlar] yktklarn sylerken, dnyann bir baka ye-
rinde ve tarihin bir baka dneminde yinelenen ayn olguyu yanstmaktadr.
18a Bu grn en ak biimde tarih yazarlnda olgusal dzeyde H.G. W3ls,
toplumbilim alannda daha ok kuramsal dzeyde Franz Oppenheimer tara-
fndan savunulduu grlyor. H.G. Wells, The Outline of History'de insanla-
rn nceleri, yiyeceklerini ararken yava yava yer deitirdiklerini, sonra bir
ksmnn topraa yerlemeye baladn, bir ksmnn ise aka gebeletii-
ni, yerleik topluluklarn balca tanelilerle gebelerin stle beslendiklerini
yazar. (Kvlcml bu deyiin, insanlar avc toplumdan sonra nce tarmcla,
ardndan obanla gemi gibi gsterdiini syler). Wells bu iki yaam biim>
188
Bir gete oban topluluk bir yerleik ifti topluluu yamala-
dktan sonra, ertesi yllarda onu baka gebelerin yamalayabilecei
dncesiyle ya da baka dncelerle ayrlp gitmek istemezse; ilk
birka kuakta yerleik toplulukla ne ekonomik bir iblmne gidebi-
lir ne de onun iinde eriyerek onunla btnleebilir. nk iftilik
nin zt ynlerde uzmanlatklarn, yerleiklerle gebelerin kanlmaz olarak
birbirleriyle savamaya balam olabileceklerini, yerleiklerin gebeleri bar-
bar saydklarn, yerleiklerin yumuak, kadnlam kiiler durumuna geldikle-
rini, gebelerin bunlara kar apul dzenlemelerinin normal grldn,
birleen gebelerin ovalara atldklarn, fetihlerin, savalarn gelitiini, fa-
tihlerin ganimeti alp gidecekleri yerde zaptettikleri lkeye yerletiklerini, ky-
lleri ve kentlileri hara, vergi demeye zorladklarn, gebelerin hizmetileri
durumuna geldiklerini, gebe eflerinin kral, prens, efendi olduklarn, te
yandan zaptettikleri yerin sanat ve inceliklerini benimsediklerini, ancak eski
gebelik alkanlklarnn bir blmn kuaklar boyu srdrerek avlanp,
sava arabalaryla yarlar dzenlediklerini, almay, hele tarm iini aa
rkn, aa snfn pay saydklarn, uygarlk kitabnn bu sayfasnn almayan
bir gdc snfla alan halk yn farkllamasn gsterdiini, barbar top-
luluklarn uygarla ilk kez Dicle ve Frat blgesinde girdiklerini yazd. (Bak.
Wells, Postgate ve Wells, The Outline of History, s. 136 vd.
Marx, iblmnn ve farkllamann fetih biiminde bir d etki ile deil aile,
kabile iinde cins ve ya farkllklarna dayanan doal iblmyle baladn
sylemekle birlikte (Kapital, cilt I, s. 379'da) topluluun yaylmas, nfusunun
artmas ve zellikle kabileler aras atmalar sonucunda bir kabilenin tekileri
boyunduruu altna almasyla bu iblmnn alann genileteceini syler-
ken; fetihin (toplumsal farkllamaya yol aan balca e olduunu kabul et-
mese de) toplumsal farkllamay gelitirici bir etmen olduunu kabul etmi
olur. Krader, der., The Ethnological Notebooks of Kari Mars, s. 14-15'te, Marx'n
uygar toplumun ve devletin kaynan ilkel grubun (gensin) zlmesinde ara-
dn, gens zerine bir fetih gelirse bunun kastlarn oluumuna yol ap a-
mayacan hipotetik yoldan aratrp sonucun fetihle gensin yanyana geli
biimine bal olduunu, rnein Kanada Kutinler'inde farkl mertebede
genslerin bulunmas nedeniyle gens ilkesinin iinde ztt olarak fetihi ve kast
barndrdn, te yandan gensin iindeki akrabalk bamn znde aristok-
rasinin kmasna izin vermediini dndn yazar. Gens ilkesinin iinde
zttn barndrmas soyutlamas ile eitliki bir i yapya sahip olan gensin
farkl gelime dzeyindeki bir baka topluluu fethedince, tarihte Spartallar
rneinde olduu gibi, bu eitliki yapsnn onun yendii toplumla karma-
sn nleyerek bir kasta dnmesi olasln yanstmak istemi olsa gerek.
Tm bu dnceler Marx'm da farkllamann, snflamann uygar toplumun
oluumunda fetihe nemli bir yer verdiini sylememizi destekler niteliktedir.
Krader de, Mara'n Morgan zerine notlarnn en ak diyalektik olannn in-
sanln ilkel durumundan uygar durumuna geiiyle ilgilisi olduunu, bu not-
larnda bir soyutlama (iinde gens ilkesi) ile bir dizi somutlamalann (fetih,
kast, toplumsal mertebe farkllamas) alnp, somut gensten gens soyutlama-
sna geip, fetihin somutlamasn, gensin soyutlamasna eklediini, bylece
gensten kasta geii soyuttan somuta ve bir somuttan bir somuta ayn anda
gei biiminde akladn yazar.
9
bilmez ve zahmetli iftilik ilerini yapmak istemez. Bu durumda -
kar yol egemen bir askeri smf olarak, onu teki topluluklara kar
korumak ileviyle yerleik toplumun zerine reklenmek ve ondan
toplumsal art almaktr. Bylece btnlemeyi askeri-ekonomik ib-
lm salam olacaktr. Bu, topluluun yapsnda askeri-ekonomik
farkllamadan tutun siyasal dnsel farkllamaya dek bir dizi yap-
sal deiikliklere yol aabilir.
Bununla birlikte gebe obanlarn yerleik ifti topluluklarn
zerine her "reklenme" olay
189
topluluun yapsnda kkl deiik-
liklere yol amamtr.
190
ou durumda yenenlerle yenilenler birka ku-
ak iinde karmlardr. Fetihle ortaya kan egemen smf m toplum-
sal arty daha ok ticaretle salamaya balad topluluklarda (olas-
lkla Jericho'da, atalhyk'te olduu gibi) "tabakalama" zayf ka-
Jr. Toplumsal artnn iftilerden saland yerlerde, ama emein
verimliliinin toprakta alan kyly beslemekten te pek az bir ar-
t verdii durumlarda ise ok gemeden yenenler de toprakta alma-
ya balamak zorunda kalacaklar ve yenenlerle yenilenler gene birbir-
leriyle karacaklardr. . .
Bylece, reklenmenin ve toplumsal tabakalamann, siyasal fark-
llamann tarihsel koullarnn, ifti-oban sava ilikisi, obann
zaferi, sava kazanan gebe toplumun yerli iftileri yok etmeden o
yere yerlemesi ve almann alanlarn dndaki kimseleri besleye-
bilecek verimlilik dzeyine ulam olmas olduu sylenebilir. Son ko-
ulun fetih srasnda var olmas gerekmez. Feti halk yeni bir i r-
"reklenme" TDK, Trke Szlk, 1969 bassnda "(ylan hakknda) halka
halka kvrlp toplanmak" olarak aklanmaktadr. Ancak Trke'de "bana
reklendi" deyimi, bir ya da bir grup insann baka insanlarn bana geerek
onlar dosta olmayan bir biimde ve kendi karlarna denetlemeleri ve kar
koymalarna olanak vermemeleri anlamnda kullanlmaktadr. Deyimin bu an-
lamndan esinlenerek "reklenme"yi bir fetih sonucunda fetheden toplumun
fethedilen zerinde, onu kendi yararna altran bir denetim ve ynetim kur-
mas anlamnda kullanyorum. Bylece "reklenme", tarihte toplumsal taba-
kalamay balatan sre olarak tanmlanabilir.
reklenmenin daha sonraki tarihlerde grlen, dolaysyla daha iyi bilinen
en gzel rnei, gebe sr obanlan olan Aryan fetihilerin Avrupa'nn ve
Hindistan'n yerli topluluklar zerinde askeri aristokrasiler kurmalardr (bak.
n. 185).
Fiek, Ynetim, s. 35'te, ilkel neolitik teknolojinin, ortak mlkiyetin, savasz-
hn, retimle korunmay grevlendiren geici blnmenin, ana erkilliin, her-
kese ynetildiinden kimsece ynetilmeyen eitler birliinin, (Childe'a daya-
narak) Asya ve Avrupa aras tun ve sava yoluyla kurulan iliki ile bozuldu-
unu syleyerek, "fetih ve reklenme kuram"na yaklam olur.
9
gtlenmesi biimi gelitirerek almanm verimliliini -bir art rete-
cek dzeye ykseltebilir. Ancak bunun da koullar vardr; byle bir
rgtlenmeye olanak verecek, kkrtacak, hatta zorunlu klacak bir
doal evrenin bulunmas gerekir ki bu evre byk rmaklarn takn
ovalardr.
191
w Oppenheimer, The State'de snfl topluma geiin (gebe oban topluluklarn
yerleik ifti topluluklar fethedip boyunduruklar altna alp onlar dzenli
bir toplumsal art vermeye zorlamalariyla olduunu syleyerek) toplumsal ko-
ullarn aydnla kavuturmu; ancak bu olgunun nkoulu olan evresel et-
menler zerinde pek durmamtr. Wittfogel'in ise, byk sulama tarmnn
devletin biimini belirlemedeki roln aratran almasyla, sorunun bu boyu-
tunu aydnlatma ans olan bir yaklama sahip olduu halde, sorunun ky-
sndan geip gittiini gryoruz. Gerekten "VVittfogel, Oriental Despotism, s.
18'de, oban topluluklarn birok rnekte egemen olduklar tarmsal uygarlk-
larn siyasal ve toplumsal yaplarnda derin deiiklikler yapabilecek fetihler-
de bulunabildiklerini syledii halde; bu gerein kk sulama tarm yapan
fakat byk sulama tarm yapabilecek takn ovalarna yakn yerlerde yaa-
yan iftilerle yrelerindeki obanlarn ilikileri iin de geerli olduunu ve
kendinin hidrolik toplum dedii ilk snfl uygar toplumlar bu ilikinin yarat-
tn grememitir. Buna karlk, Toynbee'nin meydan okuma-iradi tepki ku-
ramn anmsatrcasna (s. 17'de) kk sulama tarmna geii bir istem ve
karar sonucu olarak gren Wittfogel, byk sulam tarmna geii Cs. 18'de),
kurak ovalar fethe istekli iftilerin, makina ncesi teknolojiyle ok miktar-
da suyun kitle halinde emek kullanlmasyla kanallara barajlara ekilmesin-
de kitle emeini egdmleme ve disiplin altna alma, ibirlii iinde alma,
kendilerini bir yneticiye balama yolunda rgtsel bulularda bulunmaya
zorlamalariyla aklamaya alr. Daha sonra (s. 19'da) byk sulama tarm-
nn nclerinin, karlarn izleyerek yaptklar seim sonucunda, bu seimin
getirecei sonulardan habersiz olarak, birok, zgrlklerden yoksun olma pa-
hasna, muazzam toplumsal ve siyasal yaplarn kurulaca bir gelimeyi ba-
latm olduklarn ekler; (s. 27'de ise) fetheden gruplarn gelenei olan nder-
lik ve disiplinin baz hidrolik ynetimlerin kurulmasna neden olabileceini,
olaslkla da olduunu; ancak Pueblo, agga, Havai toplumlarnn toplumsal
yaplarnn fetihle deil i gelime ile de domu olabileceini yazar; (s. 324'-
de) fetih olgusuna eildii zaman, fetih toplumbiliminin tabakal toplumlarn
balaynn fetihle ilikisini vurguladn syleyip, bunu "birincil fetih" diye
tekilerden ayrd halde, birincil fetih srecini yeterince incelememi olmak-
la birlikte, dikkate deer olduunu syleyip, birincil fetihin zaten tabakal top-
luluklar daha da tabakalatrm olabilecei gryle, (hidrolik toplumun
oluumunu kuramna almaz) ikincil fetihlerin daha iyi incelendiini syler;
tabakalatnc birincil fetihin hidrolik dnyada, Yunan'da ve Roma'da, Japon-
ya'da, Ortaada grldn ekler. Grld gibi Wittfogel de olgunun ev-
resel koullarn ve sonularn aydnlatmakla birlikte, fetih olgusunu bu d-
nemde devreye sokmayarak sorunu tutarl olarak aydnlatamamaktadr.
Sorunu tm boyutlaryla aydnla karabilecek bir yaklam Oppenheimer'm
kuramyla Wittfogel'in kuramnn uzlatrlarak birletirilmesiyle salanabilir.
Bu yolda Alexander Rstov'un, Ortsbestimmung der Gesewart, Zrich, Erlenbac i
' / ' 101
Tarihte bu koullar ilkin Mezopotamya'da kk sulama tarmn-
dan byk sulama tarmna geilmesini salayan olaylarla gerekle-
1950-1952 yaptnn, byk sulama ilerinin Msr'da ve Mezopotamya'da gebe-
lerin fetih imparatorluklarn kurduktan sonra gelitii grn ileri srd-
n (Wittfogel, Oriental Despotism, s. 27'den) reniyoruz.
Yukarda ne srlen grler Wittfogel'in birincil fetih dedii olaya ilikin-
dir, lk uygar topluluklar ortaya ktktan sonra uygar toplumun apnn ge-
nilemesine yol aan ikincil fetihlerin eleri daha farkldr. Artk snfl, art
reten uygar toplum bir kez gerekletikten, uygar toplum kavram yayldk-
tan sonra, yeni uygar toplumlarn domas iin oban-ifti topluluklarn b-
yk sulama tarm yapabilecek yerlerde tabakalamas koulu ortadan kalk-
mtr. oban topluluklar kabile federasyonlar biiminde birleip, kk su-
lama tarm hatta yamurla sulama tarm yaplan kyleri fethedip, zerinde
toplumsal art aldklar egemen topluluklar olarak reklenebilmilerdir. Hat-
ta, ilk gl uygar toplumlarn rgtleniinden sonra oban-ifti ilikisi ters
dnm ifti uygar topluluklar sava tekniklerini gelitirip paral ya da s-
rekli ordular kurup, lkelerini gebe barbarlara kar savunmaktan, ham-
madde ve igc aklarn gidermek iin gebe barbar topluluklar zerinde
b^emenlik kurmaya gemilerdir. Ancak bu giriimleri daha ok gebelerin
ele avuca gelmez niteliklerinden dolay gebelerden ok yerleik ama uygar-
lamam kyl topluluklar zerinde egemenlie dnmtr.
Fetih olayn en erken tarihlerde ve en sistemli bir biimde inceleyen d-
nrlerden biri de bn Haldun'dur (1332-1406). bn Haldun'un "devletlerin ve
sllerin ykseli ve dlerinin "bedevi" topluluklarn "hazeri" toplulukla-
rn zerine yrmesiyle meydana geldiini belirttii "asabiyyet kuram"
(bak. Hassan, tbn Haldun'un Metodu ve Siyaset Teorisi, s. 22) ilkel toplumdan
uygar topluma ve devlete ilk geiin fetih kuram olmamakla birlikte, bu ilk
geiin kuramnn gelitirilmesine yararl olacak boyutlar getirir. Asabiyyet,
bn Haldun'un kuramnda, ilkel, zellikle bedevi, oban topluluklarn eitlik-
i yaplarn yanstan ve (bak. cilt I, s. 373'te, asabiyyetin bir kuaktan gelen-
lerin bir araya toplanarak g ve erk sahibi olup bir lk evresinde toplan-
malarn saladn syleyii) bu eitliki yap iinde duygu ve dnce bir-
liini pekitirici bedevi topluluklardan birinin fetih ve yerleme amac evre-
sinde nderliini, tekilerin desteini salayc (bak. cilt. I, s. 401-402'de devle-
tin ancak galebe almakla kurulduunu, galebe almanmsa ancak asabiyyet
ve bir dnce evresinde toplanarak onu gerekletirmek azmiyle ve kalpleri
birbirine balamakla olacan sylemesi) fetih sonucunda toplumsal art elde
edilen bir dzenek kurulmasna yardmc oluu nitelikleriyle fetih, snflama
ve devletin douu olgularnn belkemiini oluturmaktadr (bak. cilt II, s.
305'te "devlet ancak galebe almak, istila etmekle kurulur" deyii). Bylece bn
Haldun fetih olgusunun toplumsal ve ideolojik elerini aydnla kavutur-
duktan te, asabiyyetin gebe oban geim biimiyle ilikilerini de kurara a
tam bir fetih kuram gelitirmi olur. Konumuz asndan onun eksiklii uygar
topluma ve devlete ilk gei sorunu zerinde durmayp, dolaysyla bu olayda
etkili olan zel evresel koullardan sz etmemesidir. Ancak arkeoloji bilimin-
den ok nceki ve ilk uygar toplumlarn tm kalntlarnn topran altnda
bulunduu bir ada ondan bunu da beklemek hakszlk olur.
192
mistir.
192
Mezopotamya'nn kuzeyindeki dalk blgelerde .. 9000-
7000'lerde ilk tarmc topluluklar ortaya kt halde, Dicle ve Frat'
m sel yata olan Mezopotamya'nn gneyinde, yerleme ve tarm ..
192 Yeryznde uygarla varan ilk reklenme olay byk bir olaslkla aa-
Mezopotamya'da grlm olmakla birlikte, bu olay, benzeri evresel ko-
ullarn bulunduu teki takn oval rmak boylarnda da ilk yerel reklen-
meler olarak, Eski Dnya'da Mezopotamya uygarl esiniyle, Yeni Dnya'da
ondan bamsz olarak grlecektir. rnein Smer'den sonra dnyann en es-
ki ikinci uygarl olan Msr'da da uygarln Smer'de grlene benzer bir
fetih ve reklenmeyle domu olmas ok olasdr. Bu konuda Emery, Archaic
Egypt, s. 34-37'de Msr uygarlnn "Hanedan rk" dedii bir halkn fethiyle
doduu grn benimseyip, buna kar "i gelime" ve "kltrel etkileme '
grlerinin bulunduunu yazar. te yandan donmu yapsyla Sparta toplu-
mu fetih ve reklenme olgusunu kristalletirmi. bir rnek olarak grnmek-
tedir. Gurney, Hittites, s. 68'de, Hitit toplumunu inceledikten sonra, sonu ola-
rak "Hitit devleti kapal bir kastn lkenin yerli halk zerinde egemen olma-
snn rndr" demektedir. emseddin Gnaltay, ran Tarihi, cilt I, Ankara,
1948, Trk Tarih Kurumu Yaynlan, s. 75'te, ilk dnemlerde ran' igal eden
brakisefal topluluklarn kent devletleri prensliklerini kurduklarn yazar; (s.
269'da ise) fetheden ve fethedilen snflardan sz eder. Fetih ve reklenme
olay ayrca bu olayn daha nce grld toplumlar zerinde birok kere-
ler yinelenebilir. rnein Jean Chesnaux "Asya Tipi retim Tarznn At
Yeni Aratrma Alanlar", Chesnaux ve bakalar, Asya Tipi retim Tarz, s.
45'te, dou toplumlarnda ou zaman devlet aygtnn dardan gelenlere ge-
tii, onlarn krsal topluluklarn egemenleri olduklar gerei dile getirilir.
Kvlcml, Tarih, Devrim, Sosyalizm, s. 24'te ve s. 90'da, uygarln douunu
bu aratrmada belirtilenden biraz farkl kurmakla birlikte, son arkeolojik bel-
gelerin Irak'tan baka hi bir yerde kendiliinden yeni bir medeniyet domad-
n gsterdiini sylerken; Eski Dnya iin yaptnn yazld tarihten bu g-
ne temelde deimeyen, tersine yeni bulgularla pekien bir gerei yanstmak-
tadr. Ancak en bamsz grnen Amerika yerli kltrnn bile Uzakdou
dan srama olduu yolundaki gr, Amerika'nn paleolitik kltrleri iin
doru, neolitik kltrleri iin ise genellikle kabul edilmeyen bir grtr,
von Hagen, The Aztec: Man and Tribe, s. 133'te "son derece olaanst koul-
lar... Dicle Frat deltasnda, Nil vadisinde, nds havzasnda, Meksika'da ve
Peru'da olmak zere en ok be kez doan koullar" ile kent toplumuna [uy-
gar topluma] geildiini yazar.
Rodinson, Hazreti Muhammed, s. 22, 23'de, Arabistan'da l olan evreye bal
yaam biiminin obanlk olacan, .. 200O'de deveyi evcilletirince askeri s-
tnle sahip olan topluluklarn vahalarn yerleik topluluklar zerinde ege-
menlik kurarak gebe imparatorluklar yarattn yazar. Tarihte pek ok ks-
reler yinelenen oban-ifti atmas ve reklenme olaynn snflara, devle-
te, uygar topluma yol amasnn en ge ve en iyi bilinen rneklerinden biri,
Sudan'da yamac, sava sr obanlar olan Masailer'in bahe tarmcs
Bantular' yenip zerlerine soylu bir snf olarak yerleip onlardan hara bii-
minde dzenli art almaya balamalanyla snfl toplumun ve devletin doma-
sdr (bu ve benzeri Afrika rnekleri iin bak. Lowie, The Orgin of the State,
s. 27.
193
5000'lere dek olanakl olmamtr.
193
Buralarda ilk yerlemelerin grl-
mesinden ok ksa bir sre sonra, byk bir hzla gelien ve iki rmak
aras sel yatanda ok verimli bir tarm biimi gelitiren setler, ka-
nallar ve barajlarla byk sulama tarm yapan topluluklar grlm-
tr. Mezopotamya'da .. 5000'lerde ilk tarmc neolitik kylerden ba-
layp, .. 3000'lerde ilk uygar kentlere ulaan bu gelimeler, tarihi-
lerin 1. Hassuna, 2. Halaf, 3. Ubeyd, 4. Uruk, 5. Cemdet Nasr olarak
saptadklar aamalardan gemitir.
Hassuna aamas tarmn Mezopotamya'nn kuzeyindeki dalk
blgeden Mezopotamya ovasna geiini simgeler. Bu aamaya adn
veren Hassuna, Dicle Irma'nm yannda, aamay temsil eden teki
yerleme yeri Samarra ise ok daha gneyde ve Dicle'nin kysmda-
dr. Her iki yerleme yeri de sulamasz tarm yaplamayacak blgeler-
dedir. Hassuna aamasnn bu yerleme yerlerinde sval ambarlar, ge-
ni mlek tahl kaplan, mlek kaplar, evcil hayvan kalntlar, ta
apalar ve balktan yaplm sapan talan ile kaba kadn heykelcik-
leri bulunmutur. Evlerinde bulunan byk mleklerde len ocukla-
rnn kemikleri ve onlarn te dnyada yemeleri iin kk kaplara
konmu yiyecekler vardr. Hassuna ve Samarra .. 6. binylnn ka-
lntlardr.
194
Halaf aamas .. 5. binylda grlr.
195
Bu aama adn Trkiye
Suriye snrndaki kysel yerleme yerlerinden biri olan Halaf tan al-
mtr. Ayn aamann bir baka yerleme yeri olan Arpaciyah'da so-
kaklarn iri akl talaryla kapl oluu bir tr belediye hizmetinin var-
lnn belirtisi saylr. Sktrlm amurdan evler yerine ilk kerpi
evler grlmeye balar. Gene Arpaciyah'da bulunan ap 10 m.ye kadar
varan daire biiminde ta temeller zerinde ykselen yaplarn sunak-
lar ya da kyn ileri gelenlerinin karar almak iin toplandklar (G-
ney Irak'ta bugn de ayn amala kullanlan) yaplar olabilecekleri
syleniyor. Arpaciyah'da bulunan zerleri + iaretli ta basma m-
hrlerin balk kp tapalarna mlkiyet iareti (tabusu) olarak basl-
m olmalan olas. Halaf dneminin bir zellii de ta asa balklar
ve piirilmi balktan tanna heykelcikleri. Halaf aamas yerleme
193 Roux, Ancient Iraq, s. 22. C. Leonard VVbolley, The Sumerians, New York, 1961
The Norton Iibrary, s. 2'de aa Mezopotamya'da hi bir paleolitik iz ile kar-
almadn syleyip, blgenin ancak kalkolitik ada yerlemeye elverili
duruma gelmi olabileceini yazar.
J* Hassuna dnemi ile ilgili bilgiler u kaynaklardan derlenmitir: Forde-Johnston,.
History from the Earth, s. 85, Clark ve Piggott, Prehistoric Societies, s. 184;
Roux, Ancient Iraq, s. 61-63; Mellaart, The Neolithic of the Near East, s. 232-233.
195 Halaf dnemiyle ilgili olarak bak. Roux, Ancient Iraq, s. 64-66; Forde-Johnston.
History from the Earth, s. 86; Mellaart, The Neolithic of the Near East, s. 234.
194 , . . "
yerlerinin ran Krfezi ile alveri yaptklarn gsteren buluntular da
var. Hassuna ve Halaf aamalar Jericho ve atalhyk'n Mezopo-
tamya'daki rnekleri saylabilir.
Ubeyd aamas konumuz asndan byk nem tamaktadr. Ha-
laf kltr, doruundayken bir istila ile sona erer.
196
Gelenler Smer
dilini ve Ubeyd kltrn getiren bir topluluktur. Ubeyd kltrnn
yaygnl Mezopotamya'nn ilk kez kltrel bir birlie sahip olduunu
gsterir. Buradan giderek, Roux siyasal birliin de salanm olabile-
ceini ne srer.
197
Oysa bu kltrel birlii ayn kltre sahip aknc
topluluklarn Mezopotamya'nn birok neolitik kyl topluluklar ze-
rinde egemen bir snf oluturarak; bu kyleri kk sulama tarmn-
dan byk sulama tarmna geirip yarattklar yeni kltrn rn
olarak yorumlamak tarihsel olgulara daha uygun grnyor. Bu d-
nemde, bir siyasal birlikten sz etmek iin zaman ok erken. Siyasal
birlik gibi grnen ey aslnda tarihin ilk siyasal farkllamaya ura-
m topluluklarnn k nedeniyle, bu topluluklarn dzenleri ara-
sndaki benzerlikten baka bir ey deildir.
Sonradan Ubeyd kltrn yaratacak olan halklar, Gney Mezo-
potamya'da (Smer'de) Half kltrne sahip halklarn zerine "-
reklenmilerdir." Kuzey Mezopotamya halknn Halaf kltrl toplu-
luklar olarak kalm olmasndan, ayn eyi buralarda baaramadklar
anlalyor. .. 4. binylda ortaya kan bu fetih ve reklenme olayn-
dan bin yl sonra, Gney Mezopotamya'daki eski Halaf kltrl halk-
larla yeni gelen halklarn karmasndan oluan topluluklar uygarla
geerlerken; Kuzey Mezopotamya'daki Ubeyd kltrl halklar bu ba-
ary gsterememilerdir.
Gneyin bu baary gstermesi, yeni gelen ve "Smerler" olarak
adlandrlan halkn dehasndan,
198
gneyde baarl bir tepki gsteril-
diinde bu tepkiyi gsteren topluluu uygarla ykseltecek "meydan
okuyucu" bir evrenin bulunmasna dek
199
eitli biimlerde aklanr.
Kesin olan olgu ise bu blgede kk sulama tarmndan binlerce in-
sann ibirlii ile yaplan akalama kanallar, setler, barajlar ve sulama
kanallar yardmyla byk sulama tarmna geilmi olmasdr. Bu
almalar sonunda, yaanamaz yerler olan bataklklara (kurutulup)
yerleilerek tarm yaplamaz olan sel yataklar bire iki yz, yz ve-
196 Uruk dnemiyle ilgili olarak bak. Childe, Dounun Prehistoryas, s. 113-122
Rouc, Ancient Iraq, s. 74-78; Daniel, The First Civilizations, s. 61.
19' Roux, Ancient, Iraq, s. 67.
198 Daniel, The First Civilizations, s. 81.
199 Toynbee, Tarih Bilinci, cilt I, s. 54.
195
ren tarlalara dntrlerek
200
tarihte benzeri grlmemi bir art
rn elde edilmitir.
Arkeolojik almalar ve tarihsel dnemin tabletlere geirilen bel-
geleri, mitoslar; kk sulama tarmn byk sulama tarmna d-
ntren altyap ilerini din adamlarnn rgtlendirip binlerce belki
onbinlerce insanm ibirlii ve egdm iinde almasn din adam-
larnn ynettiini ortaya koymutur. Bilim adamlar arasnda bu ko-
nuda herhangi bir tartma yoktur. Tartmalar buna varan gelime-
lerin biimi ve bu rgtlenme biiminin sonular zerindedir.
Baz yazarlara gre Smer'de kyden kente, ilkel topluluktan uy-
gar topluma geii salayan gelimeler bir istilnn balatt gelime-
ler deildir; teden beri grlen kesintisiz srekli bir evrimin sonucu-
dur.
201
Kk sulama tarmndan byk sulama tarmna geilmi ol-
mas, gelen gebe topluluklarn neolitik ifti topluluklardan daha ge-
ri bir kltre sahip olup; yendiklerinin, izleyecekleri geim biimlerine
uygun kltrlerini benimsemeleri, kltrel sreklilik izlenimi verecek-
tir. Ancak bu kltrn bin ylda uygar topluma geii salayacak ka-
dar birdenbire hzla gelimesi ve tm Mezopotamya'y kapsayan birr-
nek bir kltr olmas; neolitik kycklerin kendiliklerinden gelimele-
rinin rn olarak aklanamaz. Byle bir aklamann karsndaki
engel, kendine yeterli neolitik kylerin kendi aralarnda binlerce insan
bir araya getiren emeki ordular oluturarak yzlerce ky ilgilendi-
ren byk almalar nasl rgtlendirebilecekleri konusudur. Onlar
kk sulama tarmndan byk sulama tarmna geiren bir katali-
zr olarak "fetih" ve onlardan olabildiince fazla toplumsal art sa-
lamak iin onlar zorla altracak bir "egemen snf" olmadan, neoli-
tik toplumsal yapnn topluluklar aras bu denli byk bir ibirliini
ve iblmn gerekletirmesi olas grnmyor.
Bilginlerin ou Smer'de ilkel ky topluluundan uygar kent
toplumuna geiin bir d istilnn rn olduunu kabul ederler. An-
cak bazlarna gre, blgeye gelen fetihiler daha yksek kltrl bir
halktr.
202
Eski gr olmakla birlikte zaman zaman baz deiiklikler-
le yeniden ne srlen JJU gr, gebe oban kltrlerin yerleik
200,Herodotos, Tarih, I. 193'te, Asur'da sulaman tarmn yapld, topram ylda
en az bire yz, iki yz ve bereketli yllarda yz verdii yazldr. Roux da
Ancient Iraq, s. 24'te, ivi yazs metinlerine dayanarak Irak'n en gneyinde,
.. 2400 dolaylarnda alnan buday rnnn en iyi Kanada tarlalarnn ve-
rimi ile karlatrlabilecek dzeyde olduunun hesaplandn belirtir.
201 Roux, Anci ent, Iraq, s. 73.
202 Bak. Woolley, The Sumerians, s. 13.
96
ifti kltrlerinden daha ileri olabilecei varsaymn iinde tar.
Uygar kent toplumu ortaya ktktan sonra, uygar topluluklar arasn-
da ticaret yapan baz topluluklarn, uygar dnyann dnda kalm ba-
z ifti topluluklardan daha stn kltrl olmalar olanakldr. Uy-
gar toplum ortaya kmadan nce bu olanakl deildir. Gney Mezopo-
tamya'y gebe bir oban topluluun deil yerleik bir ifti toplu-
luun istil etmesi de; ifti topluluklarm (arada srada darya k-
k koloniler yollamalarna karn) yerleikliine ve aralarnda ibir-
lii yapabilme konusundaki yeteneksizliklerine uymamaktadr.
Dolaysyla, byk bir olaslkla "Smerler" denen halk ya da
halklar gebe oban topluluklard. Gney Mezopotamya'nn yerleik
neolitik kyleri zerine "reklenmilerdi."
203
Onlardan toplumsal art
salayabilmek iin belki balanglarn gene yerli halkn kk sula-
ma tarmnda atklar kk arklardan vd. su dzenleme yollarndan
rendikleri yntemlerle; birden ok ky akalama, kanal, set, baraj
ilerinde altrarak almann verimliliini artrm ve onlara b-
yk bir toplumsal art rettirmilerdir. Bylece neolitik toplumsal art
retme giziigc fetih ve tabakalama katalizrlnde harekete gei-
rilerek, tarihin art rn retebilen ilk topluluklar kurulmutur.
204
Byle bir rgtleniin ekonomik toplumsal ideolojik yaplarda ya-
rattklar deiiklikleri ileriye brakp, Ubeyd dneminin arkeolojik ka-
yta braktklarna bir gz atalm. Dnemin kltrne adm veren
Ubeyd kk bir kydr. Ama bu dnemi temsil eden Ur, Tepe Gavra
gibi yerleme yerleri artk ortalarnda tapmaklar bulunan kasabalar-
dr. Ubeyd dnemini temsil eden yerleme yerlerinde iyi rgtlendiril-
mi sulama sistemlerinin, batakl kurutma amal akalama sistem-
lerinin izleri grlr. Dkme bakr balta, metalrjinin baladn gs-
termektedir. Mil yatanda ta kt olduundan balktan yaplarak pi-
203 Hawkes, The Atlas of Early Man, s. 43. Bu zellikle Kramer'in savunduu g-
rtr. S.N. Kramer, Smerler'in Zagros Dalar blgesinden inerek neolitik
ifti Ubeyd kltrl yerli halkn zerinde egemenlik kurduklarn ne srer
(bak. Mellaart, The Neolithic of the Near East, s. 280). Buna karlk, rnein
Woolley, The Sumerians, s. 12-13'te, neolitik Smer halknn Mezopotamya'nn
toplayc halklar zerine egemen olmasyla uygarln doduunu yazar (ama
daha sonra yerli halk neolitik bir topluluk olarak sunar).
204 Mezopotamya'da da oban-ifti reklenmesinin pek ok dolayl kant var-
dr. Bu reklenme sonucunda doan uygar kent devletlerinin (zellikle Ur Bi-
rinci Hanedannn) ilk krallarnn mezarlarnda grlen kurban edilmi ok
sayda insan byle bir fetih ve tabakalama olaynn rn olmal. Genel ola-
rak reklenme olgusunun bir dolayl kant da ilkel topluluklarda kabile ef-
lerinin tm kabilenin ergin erkekleri arasndan seilirken; ilk uygar topluluk-
larda (rnein Hititler'de) belli bir aristokrat soydan gelmesi kuraldr.
197
girilerek sertletirilmi balta ve keserler, ana tanra heykelcikleri, on-
larn yan sra erkek heykelcikleri, ta mhrler, dardan getirilmi
olmas olas metal eyalar bulunmutur.
Uruk dnemi kyden kente geiin drdnc aamasn temsil
eder.
205
Roux bu dnemi .. 3300-3100 arama yerletirir. Bir tufann
Ubeyd kltrl topluluklara son verdii anlalyor. Ama bu tufann
sulama bentlerini ykarak gelen bir istilnm rn olmas olasl da
var.
206
Ubeyd zerine reklenen halk bir aznlk oluturmu ve zaman-
la yerli halkla karmtr. Ama karmadan nce tapma ve teki be-
lirtileriyle toplumu uygar topluma geirmitir. Uruk insanln ilk uy-
garl saylr. Childe, Ubeyd kltrl kyl snf zerine reklenen
egemen snfn salad toplumsal artnn, kylerin kente dnmesi-
ne yol at grndedir.
207
Ayrca dinin artnn toplanp birikmesin-
de ba rol oynadn, dolaysyla tapmakta biriken artnn din adam-
larnn denetiminde olduunu da ileri sryor.
208
Uruk'un Ubeyd kltrn yanstan tabakalarndaki bulgularn in-
celenmesi, Ubeyd kltrnn yeni bir topluluun verdii gle ve ge-
tirdii dncelerle glendiini gsteren yndedir. Yeni gelenlerin
aznlk bir fetihi halk oluturup; byk ilerin baarlmasn sala-
yan gerekli artnn elde edilmesini kolaylatrdklar sanlyor.
209
OK
305 Uruk dnemi ile ilgili bilgiler iin bak. Childe, Dounun Prehistoryas, s. 114-
122; Roux, Ancient Iraq, s. 74-78; Forde-Johnston, History from the Earth, s. 86.
206 rnein Kvlcml, Tarih, Devrim, Sosyalizm, s. 15'te Glgam Destan'ndaki
tufanla ilgili tablette "btn bentlerin kazklan ekildi, byk havuzun sular
boaltld" szlerine ve teki kantlarna dayanarak; tufann salt bir doa olay
olmayp uygarlklarn ykllarnda grlen ve bentlerin, kanallarn yklma-
larnn da olguya katld tmyle toplumsal altstlkler olduu, tufan yk-
snn ken bir uygarlk zerine evre barbar topluluklarnn dalga dalga sal-
drlarn simgeledii grn savunur. Gerekten, Glgam Destaru'nda
(s. 114'te) bentlerin, setlerin ykld, yangn kt, borann halkn zerine
bir dman gibi saldrd szleri bu yorumu destekler niteliktedir. Barbar akn-
larnn yklan bentlerle ve bozulan kanallarla bir tufan gibi gelmeleri ya da
bu aknlarn yazna bir tufan biiminde yanstlmas; Mezopotamya'da daha
sonraki dnemlerde de grlen bir olgudur. rnein, Ur III. hanedannn Elam-
llar'ca ykln anlatan "Ur'un Ykl zerine At" adyla bilinen tablette,
tanrlar Ur'un yklmas yazgsn karnca (173. satrda) Enl'in frtnay a-
rd sylenir. (Bak. McNeill ve Sedlar, der., The Origins of Civilization,
s. 71).
207Childe, Dounun Prehistoryas, s. 117.
208 Childe, Dounun Prehistoryas, s. 117'de, tapnak hesaplarn gsteren yazl
belgelere gre, toplumsal artnn her zaman tanrnn tapnann ve rahiple-
rinin buyruunda olduunu syler.
20 Kvlcml, Tarih, Devrim, Sosyalizm, s. 104'te Parrot'un, (Smer, s. 63'teki) S-
merler'in hzla dorua klarnn birok kuaklarn deneyimlerinden yararlan-
198
sayda insann birlikte almasn gerektiren ilerin kalntlar Ubeyd
aamasndakinden daha belirgin bir biimde gzler nndedir. Gney
Mezopotamya'nn iftileri abalarn tanrlarnn onuruna antsal ya-
plar ykseltmek iin birletirmiler. Bu ortak alma tarmsal re-
tim blgelerinden uzakta bulunan iilerin beslenmesi iin gerekli bir
yiyecek fazlasnn bir yerde toplanmasn zorunlu klmtr. Bu art
rnle sulama ve akalama kanallar gibi ilerde alan kyller de
bu ilerde altklar l tarm mevsiminde beslenmi olabilirler. Hz-
la gelimeye balayp kente dnme yolunda genileyen kasabalarn
sel yata zerinde ykseltilmi platformlar zerinde kurulup; evre-
sinin hem su basknna hem d saldrlara kar surla evrilmi olma-
snn da, geni apl ortak almay ve bu alanlar besleyecek art-
y gerektirdii anlalyor. Ayrca toplumsal artnn bir blm ile ta,
kereste, metal gibi hammaddelerin dalmnn sistemli bir biimde
gerekletirildii anlalr.
Uruk'ta ilk antsal yapnn bir mezar bir saray deil bir tapmak
oluu, toplumsal artnn biriktii merkezi aka ortaya koymaktadr.
Bu tapmakta bulunan daha okunamam olmakla birlikte tapnakla
ilgili hesaplar ierdii anlalan piktografik yaz (resim yaz) da, art-
nn tapnakta biriktiini gsteriyor. Dahas bu yaz art rnn bir
baka kullanl biiminin ipucunu veriyor. Toplumsal art tapnak
hesaplarn tutma sorununu zmek iin insanln ilk yazsn bulan
din adamlar snfn da besliyordu. Art rnn din adamlarn geim
tasasmdan kurtararak; onlara yalnz yazy deil, daha birok bulu-
lar yapmalarna olanak verecek bo zaman salad anlalyor.
Uruk buluntular arasmda bulunan daha nce muska ilevi gren
nesnelerin, silindir mhrler biimini alarak mlkiyeti tabulatran
iaretler brakmak iin kullanld sanlyor.
210
Mhrler zerindeki
ekiller Uruk aamas hakknda ve bu aamay yaratan halk hakkn-
da baz ipular vermektedir. Mhrlerde hayvan srleri, boyunlar
birbirine dolanm simgesel doast hayvan resimleri, elleri arkala-
rna bal sava tutsaklar ve sava arabas vardr. Rahiplerce yrt-
len tren sahneleri de bulunmaktadr.
malarnda grdn aktarr. Deneyimlerin kaltndan bylesine hzl ve etkili
biimde yararlanmada, fetihin, tabakalamann ve art rn transferinin de ro-
l olsa gerek. Gerekten Childe'n, Dounun Prehistoryas, s. 116'da "yeni ge-
lenler bir fetihi azl oluturmusalar bile; gelileri byk bayndrlk ile-
rini yrrle koymak iin gerekli sermayenin birikimini kolaylatrm ol-
mal" szleri dikkati bu olasla ekmi olur. Bundan sonra, sayca azlk olan
istilaclarn Childe'n dedii gibi abucak emilmi grnmeleri; onlarn uygar
toplumun tekerliini harekete geirmi olmalar gereini deitirmez,
ehilde, Tarihte Neler Oldu, s. 111.
199
Cemdet Nasr aamasyla, artk kesin olarak kent toplumuna, uy-
gar topluma ayak baslmtr.
211
Roux bu dnemi .. 3100-2800 aras-
na yerletirir.
212
Cemdet Nasr'da 200x300 m. boyutlarnda ok byk
bir platform zerinde ykselen bir kulenin tepesinde 92x48 metrelc
, bir tapman varl ortaya karlmtr.
213
Bu tapmakta tapmak g-
revlileri ve din adamlar iin bir avluya alm sra sra odalar, bakr
ve gm kaplar bulunmutur.
214
Bu dneme ait tabletler, Uruk dne-
minde kullanlm olan piktografik simgelere heceleri belirten deer-
ler verilerek kullanldn gsteriyor. Bu, soyut dnceyi belirtmeye
pek elverili olmayan piktogramlar yerine; tm konumay, dolaysy-
la konuularak belirtilebilen her trl soyut dnceyi yazya dkme
olanann douunu gsterir. Yaz gene tapmak mallarnn ynetilme-
si iin kullanlmaktadr.
215
Cemdet Nasr dneminde ticaret, zanaatlar gelimeye balamtr.
Uruk dneminde balayan kz ya da atlarn ektii arabalar ulam
kolaylatrmtr. deogrammda da eei olarak gsterilen hayvann
at; iki tekerlekli arabanm sava arabas iareti olmas olas. Daha n-
ce bulunmu tekerlek ve sabanm bu dneme ait tabletlere ilendiini
gryoruz. Dnemin zgn katksmm ise heykelcilik olduu sylenir.
Kk sulama tarmndan byk sulama tarmna geilirken; sanki
kk heykelciklerden doal boyutlara yakm byklkteki heykellere
geilmitir. Kabartmalarda srlara saldran aslanlar, aslanlarla bo-
uan kahramanlar, koyunlar, yaban domuzlar ilenmitir. Bir ka-
bartmada tanra anna bir rahip, ef ya da tanr olduu sanlan bir
adamdan armaan alrken gsterilmi.
b. Art Enerjiden Art rne
nsanlarn ilkel sr dneminde geimlerini salama yolundaki
etkinliklerinin tm zamanlarn ve enerjilerini tkettii varsaymnda
bulunmutuk. Byle bir durum, onlarn yaam biimlerini yzbinlerce
yl olduu gibi yinelemekten te bir adm atabilmelerine olanak ver-
memitir. Bu sre iinde insanlarm gelimelerinin motoru biyolojik ev-
2
11
Kvlcml, Tarih, Devrim, Sosyalizm, s. 143'te, kent dedii kyle ehir aras bir
topluluun snfsz bir toplumsal dzen olarak doduunu; sonra mlkiyeti tan-
rya adanm eit kenttalar dzeni iinde kiisel mlkiyete dayanan ayrca-
lkl bezirgan snfn belirdiini; Cemdet Nasr'm byle bir yer iken gebe bar-
bar Smer akn sonucunda uygarln baladn kabul eder.
212 Roux, Ancient, Iraq, s. 72.
2is Childe, Dounun Plrehistoryas, s. 123.
* Forde-Johnston, History from the Earth, s. 87.
215 Childe, Dounun Prehistoryas, s. 124.
200
rim olmutur. Biyolojik evrimin rn olan cinsel farkllama zamanla
erkeklerin sry, diilerin yavrular koruma ilerini stlenmelerine
ve daha sonra erkeklerin daha ok avclkla, diilerin toplayclkla u-
ramaya balamalarna yol amtr. Avc ve toplayc takmlar dne-
minde bir yandan erkeklerin avclkta kadnlarn toplayclkta uzman-
lamalar; bir yandan erkeklerin avda yaptklar ibirlii toplumsal a-
lmann verimliliini artrmtr. almann verimliliinin art olgu-
sunun altnda erkeklerin avda yaptklar "ibirlii" ile, kadn erkek
aras "iblm" vardr; bunlarn salad deneyime ve bilgi birikimine
"art bilgi" diyebiliriz. Art bilgi insanlarn ayn enerji ile gittike da-
ha fazla kt salayabilmelerine yollar amtr. Bylece almann
artan verimlilii insanlarn geleneksel yaamlarn yinelemekten te
yeni aralar edinmelerine, yeni yaam biimleri gelitirmelerine ola-
nak verecek bir "art enerji" ve dorudan geim etkinlikleri dnda
kullanabilecekleri bir "bo zaman" sahibi olmalarn salamtr.
216
Bu
olanaklarn somut rn, srekli gebelikten kamp yaamna geme-
leri olmutur. Bu dnemde takmlarn eitliki yaps, art enerji ve
bo zaman olanaklarnn takmn tm yelerince kullanlmasn sa-
lam; bu nedenle topluluk iinde baz kimselerin uzmanlamasna ola-
nak vermitir. ,
Kendilerini buzul kys koullarna uyarlam olan yukar paleoli-
tiin uzman avc topluluklar, evre koullarnn elverili olmasnn
ve byk takm avnda uzmanlamalarnn sonucu olarak; art zaman
ve art enerjinin yan sra bir de "art besin"e sahip olabilmilerdir.
Art besin kukusuz topluluun tm yeleri iin daha fazla art ener-
ji ve art zaman olanaklar yaratmt. Bu olgu, "art"nn eitli biim-
216 nsan harekete getiren enerji olduu gibi topluluklar harekete getiren ve yi-
nelenen hareketlerden farkl hareketlere ("deimeye", "gelimeye") iten gene
enerji, ancak bu kez "art enerji"dir. White, "Ikhnaton: The Great Man vs. the
Cultural Process", s. 39'da, kltrn gelimesini (balangta ve sonra) simge-
ler kullanma yeteneinin olanakl kldn belirtmekle birlikte; kltrel geli-
menin itici gcnn simgelerden deil, fizikinin kulland anlamda enerjiden
geldiini, tm yaamn bir enerji transformasyonu olduunu, kltrn insan
bana den enerjinin artrlp, daha etkin kullanlmasyla gelitiini yazar-
ken, harekete getiricinin enerji olduunu gstermi, ancak dncelerini bu
yolda toplumsal gelimenin n gerei olan "art enerji" kavramna dek sr-
drmemitir. Cipolla, The Economic History of World Population'da insanln
gelimesini, enerji kaynaklar arasna, biyolojik enerjiye atein, tarm devri-
miyle hayvan enerjisinin ve kle enerjisinin (organik enerjinin), sonra su ve
rzgr enerjisinin, endstri devrimi ile kmr, petrol gibi inorganik enerji kay-
naklarnn ve tekerlek, makina gibi enerji dntrclerin katlmasyla al-
nan aamalar olarak grr. Coon, The History of Man, s. 279'da "Tarihi ener-
jip.in toplumsal yapya dntrlmesi sreci olarak yorumluyorum" der.
201
lere dnmesi, dolaysyla deimeleri salayc niteliini gsterir.
Byle bir nitelii olan art, uzman avclarn, geim etkinlikleri dnda-
ki yaamlarn gelitirip zenginletirmitir. Ama bundan te, art be-
sin, toplulukta baz kimselerin ava ya hi katlmadan ya da bazen ka-
tlarak bo zamanlarn ve enerjilerini sihir ci sanatlk etkinliklerinde
harcamalarna da olanak vermitir. Bu da, artnn, topluluktaki nicel
birikimleri nitel deiikliklere dntrd gibi; bir yapda (bu r-
nekte ekonomik yapda) gerekletirilen nicel birikimleri baka yap-
larda (bu rnekte toplumsal ve dnsel yaplarda) nitel deiiklik-
lere yol aacak biimde transformasyona uratc zelliini gsterir.
217
Ama bu zellii asl art rn biimini ald zaman ortaya kacak-
tr. Bu niteliiyle art besin kadm-erkek iblmnn yaratt top-
lumsal farkllamaya ek olarak yeni bir toplumsal farkllamanm to-
humunu atmt. Tohumunu atmt diyorum nk her uzman avc
toplulukta bir iki sihirci sanatnn bulunmas, toplumsal apta bir
iblmnn, farkllamanm gerekletii anlamma gelmez. Bununla
birlikte sihirci sanatlk, toplumsal art ile beslenen insanlarn ilk r-
neklerini verdii gibi, ileride toplumsal art ile beslenen birok kimse-
nin ortaya kmasnda oynayaca rolden dolay, "toplumsal farklla-
manm tohumu"nu tamaktadr. Sihirci sanatlk ayrca kol ii-kafa
ii, yneten-ynetilen farkllamalarnn da tohumlarn tayordu. Ne
var ki, bu tohumlarn almas iin art rn retme koullarnn ger-
eklemesine dek beklemek gerekecek.
Asalak ekonomiden retici ekonomiye geilmesiyle neolitik oban
topluluklarn, zellikle de yerleik neolitik ifti topluluklarnn art
rn retme gizilgclerine sahip olduklarn grmtk. Ancak ne ka-
dar ok art besin retirlerse retsinler, eitliki toplumsal yaplarnn,
art besinin bir toplumsal artya, art rne dnmesine olanak ver-
mediini de grmtk.
213
Art besini toplumsal artya dntrecek
217 Bu zellii ile artnn, gne n yedi renkli tayfa dntren prizmaya ben-
zer bir ilev grd sylenebilir.
218 ou yazarlar ilkel topluluun bir toplumsal art, hele dzenli bir toplumsal
art retemedii grnde birleirler. rnein Godelier, Asya Tipi retim
Tarz, s. 16'da, ilkel toplulukta dzenli bir art olumasn salayacak gelimi
bir retim biiminin bulunmadn; byle retim biimleri knca ilkel toplu-
luktan Asya tipi retim biimine geileceini yazar. Buna karlk ilkel top-
lumun i gelime ile uygar topluma getii grnde olan Engels, Anti-
Duhring, s. 297'de insann yabanllk dzeyi stndeki gelimesinin, aile eme-
inin kendi geimi iin zorunlu olandan ok rn yaratp bu olanakla emein
bir ksmnn yalnzca yaama aralarna deil ayn zamanda retim aralar
retimine ayrlabilmesiyle olduunu; bylece oluturulan toplumsal retim ve
yedeklik fonunun, tarihte hep ayrcalkl bir snfn mlkiyetine geip siyasal
ve entellektel ilerlemenin bu fonun bymesinin rn olacan ve siyasal
202
g, ifti-oban sava ilikileri iinde yatmaktayd. Bu sava ili-
kilerin "fetih"e ve "reklenmeye" yol at durumlarda, tarihte ilk
kez insan topluluklarnn eline onlar ilkel topluluktan uygar toplu-
ma geirecek toplumsal art retme olana gemiti. Ancak bu fetih
ve reklenmenin tarla ama tarm ya da kk sulama tarm yap-
lan yerlerde gereklemesi de kararl biimde toplumsal art reten
srekli toplumlarn kurulmasna yetmiyordu. almann verimlilii-
nin dkl fetihi egemen snf bir sre sonra dorudan tarmsal
geim etkinliklerinde almaya zorluyor; bu da toplumsal tabakala-
mann yava yava ortadan kalkmasna yol ayordu. Fetihi egemen
snfn fethi izleyen yllarda salad toplumsal arty topluluklar ara-
s alveri etkinliklerinde kullanmaya balamas (bir baka deyile ti-
caret sermayesine dntrmesi), tabakalam toplumsal yapnn
varln bir sre srdrmesini salyordu. Bunun sonucunda gebe
oban topluluun halknn asker, eflerinin tacir ve komutan, sihirci
sanatlarn bu topluluklardaki uzantlar olan samanlarn (ve belki
de yerleik ifti topluluunun baz yelerinin) din adamlarma dn-
t, yerleik halkn ifti olarak kald topluluklar olumu olmal.
Bu topluluklarda iftilerden ya da ticaretten salanan toplumsal ar-
tlarla yneticiler, komutanlar, tacirler yanmda bu egemen snf ye-
lerine hizmet eden zanaatlar da beslenmi grnr.
219
Ne var ki, al-
veri ilikilerinin gvensizlii ve topluluklar aras sava ilikiler so-
nunda bu tr toplumlarn (atalhyk, Haclar gibi) tmyle ortadan
kalkmasna yol aabiliyordu.
Toplumsal art retebilen, kalc, tabakal toplumlarn ortaya k-
mas yolundaki bu engeller, Eski Dnya'nn byk rmak vadilerinin
egemenliin ve entellektel ynetimin de o snfn elinde bulunacan yazar.
Bylece toplumsal arty hem ok ncelerden balatm hem de ilkel toplumun
da bir toplumsal art retebileceini kabul etmi olur. bn Haldun'un da, Mu-
kaddime, cilt I, s. 101'de, "Bu toplanan kimseler birbirlerine yardm ederek, ken-
di saylarndan kat kat fazla insan geindirebilir miktarda gda maddeleri is-
tihsal edebilirler" szleriyle adn koymamakla birlikte "toplumsal art"dan,
belki de "toplumsal art gizilgc"nden sz etmektedir. Gerekten (cilt I, s.
103te) sahralarda ve kylerde yaayanlarn yaamalarna yetecekten fazlasn
salayamayacaklarn sylemesi bu olasl glendirir. Ayrca, gereksinimin-
den fazlasn salayacak duruma gelenlerin yerleik, kent yaam srmek ze-
re kentler, kasabalar kurmaya balamalarndan sz etmesi; bu yolla bir ksm-
nn sanat bir ksmnn sanayi, bir ksmnn ticaretle geinmeye balayacakla-
rn yazmas, onun art rnden ve art rnn toplumu deitirici etkilerin-
den haberli olduunu gsterir.
219 Gerekten rnein Msr'da, kentlerin ortaya kmasyla rahip-kral yanmda bir
rahipler snfnn olutuunu, toprakta alan kyllerin yan sra kentte a-
lan memurlarn, tacirlerin ve zanaatlarn ortaya ktn grrz. Bak.
nan, Eski Msr Tarihi ve Medeniyeti, s. 52.
203
sel yataklarnda ve ilk olarak da Mezopotamya'da kk sulama tar-
mndan byk sulama tarmna geilmesini zorlayan koullarla al-
d. Baz yazarlara gre havalarn gittike snmas, yalarn, akarsu-
larn azalmas, otlaklarn yoksullamas sonucunda gebe topluluk-
lar sulak rmak vadilerine akn ettiler. Buralarda sel yataklar kysn-
daki neolitik ifti topluluklar zerinde, onlardan toplumsal art alan
egemen snflar oluturdular.
220
Daha bol art alabilmek iin, ya da
artan nfuslarn besleme sorununa bir zm bulabilmek iin, bahar-
da sel basan, yazn ise pek az yamur den sel yataklarnda ve rmak
kys bataklklarnda tarm yapabilmenin yollarn aradlar. Bu yolda
kk sulama tarm yapan iftilerin yntemleri kendilerine rnek
oldu. Bu yntemleri tabakal toplumun olanaklaryla daha byk ap-
larda uygulamak zere harekete getiler. lkin fetihi bir halk olma-
nn gc ve gveniyle, olaslkla ayn zamanda fetihte topluluun n-
derliini de yapm olan sihirci sanatlarn
221
rgtledikleri giriimler-
de zora bavurarak, daha sonra da zor yan sra gelitirdikleri eitli
ikna yntemleriyle ok sayda iftiyi akalama, kanal, set ve baraj
gibi su denetleme ilerinde altrarak kk sulama tarmndan b-
yk sulama tarmna getiler. Bylece almann verimliliini doru-
dan tarmsal retim ilerinde almayan bir egemen snf ve bu s-
nfn eitli gereksinimlerini karlayan, byk sulama alt yap ileri-
nin gerektirdii aralar yapan hizmetiler ve zanaatlar snfn bes-
leyebilecek bir dzeye karan rgtlenmeyi gerekletirdiler.
Byk sulama tarmyla toplumsal art elde etme yolunda kitlele-
rin harekete geirilii, ilkin her bir ergin erkek yesi ayn zamanda bir
sava olan fetihi gebe oban topluluklarn kaba gcyle salan-
m olmal. Ancak byle byk apl ilerin rgtlendirilmesi kaba g-
2 2 0
Gebe bir topluluun yerlemeksizin yerleik bir topluluktan ya da yerleik
bir topluluun yerlemeye zorlamakszn gebe topluluklardan bir toplumsal
art almasndan sz edilebilir mi? lkin ikinci durumda gebe topluluklarn
yerleik toplumun denetledii topraklar (snrlar) iinde olmas gerekir. Bi-
rinci durum byle deildir. Bu durumda toplumsal artnn salan biimine g-
re bir "i toplumsal art" ve "d toplumsal art" ayrmn yapmak gerekir mi?
Sanrm gebe bir topluluun yerleik bir toplumdan zorla salad eylere
"hara" demek daha uygun. Haratan farkl olarak toplumsal artnn dzenli,
sistemli, kurallara balanm olarak alnmas gerekir. Hara, nitelii gerei bu
zelliklere ters der. Ters dmeyecek biimde alnmsa zaten o haralktan
km, bir toplumsal art olmutur. Dolaysyla i Ve d toplumsal art gibi bir
snflandrma yapmak gerekli deildir.
2
2 1
rnein, Tacitus, Cermenler'de ordu iindeki asl dzenleyicilerin rahipler Isi-
hirciler demek daha dorul olduunu sylemitir. Bak. Tacitus, The Agricola
and Germania, s. 110'da yazlanlar Engelsin, Ailenin zel Mlkiyetin ve Dev-
letin Kkeni, s. 184'te yorumlay.
204
cn tesinde yetenekleri de gerektirir. Daha sonraki Smer kentlerin-
de tapnaklarn konumundan ve Smer ekonomisi hakknda bol bilgi
veren tabletlerden anlalyor ki bu ileri, olaslkla fetihi topluluk-
larn din adamlar ve nderleri olan, daha sonra oalp rgtlenerek
din adamlar snfn oluturan kimseler rgtleyip ynetmilerdi. Ge-
ne bunlardan anlalyor ki din adamlar halk altrmak yolunda ka-
ba g yan sra gittike daha fazla kullandklar ikna yntemleri ge-
litirmilerdi.
222
Ama bu tr almalarn, altrmalarn kurumsalla-
masnn, bir baka deyile alanlarn ciddi bir direnme, ayaklanma
hareketine girimemelerinin ba nedeni, almann verimliliinin g-
rlmedik derecede artmas ve bunun sonucunda egemen snflarn de-
netimine geen toplumsal art yan sra, alanlara yaam dzeylerin-
de daha nceki dnemlerle karlatrlamayacak kadar byk bir pa-
yn braklm olmasdr. Bylece art rn veren toplumsal rgtleni,
hem egemen snfn yararna hem de genel yarara hizmet eden bir r-
gtleni biimi olarak, salam temellere dayanarak yerlemi ve ileri-
ki yzyllarda tm insanl ierecek biimde kapsamn genileten bir
yaam biimi yaratmtr. Bu, "uygar yaam biimi"dir.
223
Toplumsal art salanmas koullarn inceledik. imdi onun nasl
kullanldna gz atarsak toplumsal yapnn her noktasnda yaratt
deiiklikleri izleme olana bulmu oluruz. Toplumsal art, retim a-
lmalarnn rgtlendirilmesi ve rn fazlasnn bllmesi gibi salt
ynetimsel grevlerin maddi temelini oluturur.
224
Toplumsal artnn
retilmesini salayan ileri din adamlar rgtleyip ynettikleri iin,
egemen snf iinde din adamlar kesimi toplumda en yksek saygnls
konumuna ykselmitir. Onlarn bu saygnlklar yalnz byk su de-
netleme projelerini ynetmelerine deil ayn zamanda bunun sonucun-
da elde edilen toplumsal arty denetlemelerine dayanmtr. Byk su
denetleme ileri sonucunda tarma kazandrlan topraklar, daha sonra
din adamlarnca gelitirilen ideolojilerle "tanrnn topraklar" sayld-
na baklrsa, kendilerini tanrlarn vekili olarak atayan din adamla-
rnn denetimine girmitir. Tanrnn mlklerinden elde edilen rnle-
rin kukusuz "Tanrnn evi"ne (tapmaklara) tanmas gerekir. Mezo-
potamya tapmaklarnn byk ambarlan art rnn topland ilk
323 Bu konuda Althusser'in, deoloji ve Devletin ideolojik Aygttan, s. 38-39'da,
yapt devletin ideolojik aygtlar (DlA) ve devletin bask aygttan (DBA) ay-
rmndan, bu ayrmla ilgili aklamalarndan yararlanld.
223 Uygar topluma geiin teknolojik ilerlemeyle (hayvan evcilletirme ve tarmla)
gerekletiini syleyen, yanl olmamakla birlikte art rnn bu sreteki rol
gz nne alnmad iin eksik olan bir aklama iin bak. White, "Ikhnaton:
The Great Man vs. the Cultural Process", s. 40.
3M Fiek, Ynetim, s. 33.
205
yerler olmulardr. Bu toplumsal art balca alanda; 1. saylar git-
tike artan, saylarnn artmasyla da din, ynetim ve bilim alanlarn-
da gittike uzmanlaan din adamlarnn beslenmesinde; 2. tapnakla-
rn yaplmas, denmesi, sslenmesi, byk sulama ilerinde alan-
larn ara hatta yiyecek giyecek gereksinimlerini karlamak iin ta-
rm alannda almaktan alman zanaatlarn beslenmesinde; 3. top-
lumu d saldrlara kar koruyacak askerlerin beslenmesinde kulla-
nlmtr.
Toplumsal artnn bu kullanl biimi, zanaatlarn tarmdan fark-
llamasyla nc toplumsal iblmne (ekonomik farkllamaya),
toplumu alan ve almay rgtleyen snflara blerek (toplumsal
farkllamaya) ve yalnz almay deil ayn zamanda teki toplumsal
ileri de rgtlendirip yrten yneticilerle ynetilenlere ayrlmasna
(siyasal farkllamaya) yol atn gsterir. Bu farkllamalar sonu-
cunda, zanaatlarda uzmanlaan zanaatlarn pratik bilgi birikimini,
kafa ilerinde uzmanlaan din adamlarnn kuramsal bilgi birikimini
salamtr. Tapnan damnda yldzlar gzlemleyen ya da ikinci ka-
tnda yaz, matematik, geometri gibi ilerle uraan din adamnn ta-
pnan birinci katndaki tapmak atlyesine inip zanaatyla ilikiye
gemesi, kuramsal ve pratik bilgi birikiminin birlemesiyle doan "bu-
lular'^ yol amtr. yle bir varsaymda bulunabiliriz : Yeni bir ta-
pnan yaplmasnda ar kerestelerin altna yuvarlak odunlar atla-
rak glkle tandn ve bu nedenle tapnak yapmnn ok ar git-
tiini gren, gnein, ayn hareketlerini incelemi ve belki bunlar tab-
letlere dkm, yani geometri alm bir din adam, sala taklan sa-
bit byk yuvarlak tahtalarla ykn daha kolay ve hzl tamacam
dnm ve tablete izdii bir kan tekerlii ile tapman atlyesine
inip doramacya insanln ilk tekerliini smarlam olabilir. By-
lece ekonomik, toplumsal, kltrel, dnsel gelimenin birbirlerini ite-
rek gittike hzlanan bir biimde ilerlemelerini salayacak koullar
gereklemi olur. Bu koullarn ileyii ileride "Gei Toplumunda
Ekonomik Toplumsal deolojik Yaplarn Etkileimi" bal altnda
ele alnacaktr.
Toplumsal art ilkel topluluun yapsnda yaratt kkl deiik-
liklerle neolitik ifti ky topluluunun kente yerlemi kesiminin ge-
im biimini sanayiye ve ticarete; baz ky topluluklarn kent toplu-
muna, ksaca ilkel topluluu uygar topluma geirmitir. Toplumsal art
yapsal transformasyon aracdr. O hem ekonomik transformasyonla-
r, hem de ekonomik giriimlerin toplumsal, dnsel deiimlere d-
ntrlmesini salayan bir aratr. Birikim, toplumsal art biimine
dntrlmeksizin, toplumsal yapda bir deiiklik yaratamadan ni-
206
cel bir birikim olarak srp gidebilir. Niteliksel bir deiime yol aan,
onun toplumsal art biiminde birikimidir. .
c. Tarmdan Zanaatlara ve Ticarete
Tarmdan art rn biiminde salanan toplumsal art, tapman
atlyelerinde tapmak adna alan zanaatlar geim tasasmdan kur-
tararak, onlarn eitli zanaatlarda uzmanlamalarna olanak vermi-
tir. Bunun sonucunda hem zanaat trlerinin hem zanaatlarn says-
nn hzla artt grlr. Neolitik ifti topluluklarda iftilerin kendi
evlerini, tarm aralarn youn tarm mevsimleri dnda kendilerinin
yapmalarna karlk gei toplumunda toplumsal artyla beslenen uz-
man zanaatlarn k, aralarm ve teki eyalarn etkinliini ve sa-
lamln ylesine artrmtr ki, sonuta yalnz tapmaklar deil ift-
iler de aralarn bu tr uzman zanaatlara yaptrmaya balamlar-
dr. Bylece kamu zanaatlar sayabileceimiz tapmak zanaatlar d-
nda serbest zanaatlar da grlp gelimeye balamtr.
Neolitik iftiler kendilerine yeterli topluluklard. Uygarlama yo-
luna girmi olan, byk sulama tarm ile uraan topluluklar ise, ta-
pmak atlyelerinde neolitik kendine yeterlilii srdrm grnrler.
Ancak byk sulama tarmnda ve onun trevi olan tapmaklarn ya-
pmnda giriilen ilerin ap buna olanak vermemitir. zellikle b-
yk sulama tarm yaplan sel yata blgelerinin ormanlara ve da-
lara uzak olmalar nedeniyle hem aralar hem yaplar iin gerekli olan
bol ve kaliteli keresteden ve tatan yoksun olmalar, kendine yeterli
bir ekonomiyi olanaksz klmtr. Bu sorun, tapmaklarda toplanan
toplumsal artyla tapmak adna kereste, sert ta ve daha sonra ma-
den almalar iin darya tapmak adna yollanan tacirlerle zlm-
tr. Tacirler de, daha sonra tapnak ileri yan sra kendi adlarna ti-
caret yapmalanyla ve tapmaa bal tacirler yan sra tapmaa bal
olmayan tacirlerin ortaya kmasyla; tarmsal retim alanndan ko-
parak tarmsal art rnle beslenen bir smf olarak toplumsal yaamda
yerlerini almlardr. Tarm etkinlikleri yanmda gelien bu ticaret ve
zanaat etkinlikleri toplumsal yapnn farkllamas, karmaklamas
yolunda birbiri zerine binen etkiler yaratmlardr.
d. Kyden Kente
Tarmn barmda zanaat ve ticaret etkinliklerinin filizlenmesi,
toplumsal artnn topland ve datld merkezlerde, tarmsal re-
ticiler yan sra din adamlar, tapmak hizmetileri, zanaatlar, tacir-
ler ve askerlerle kalabalk bir nfusun olumasna yol amtr. Byle-
207
ce Dicle ve Frat rmaklarnn sulad ovalarda .. 4000-3000 arasn-
da on be yirmi kysel yerleme yeri, nfuslar artp, ekonomik ve top-
lumsal yaplar karmaklaarak kyden kasabaya, kasabadan kente
doru gelitiler. Kentlere dnen kyler, olaslkla bir fetihi egemen
snfn yerletii ve ok gemeden ky sunaklarnn tapmaa dnt-
rld yerlerdir. Egemen snf o kyn ve evresindeki teki kylerin
iftilerini byk sulama projelerinde altrm; byk sulama tar-
mnn rn olan bol toplumsal art ise bir merkezde toplanmt.
225
Dolaysyla bir sulama blgesindeki tm kyler deil, ilerinden yalnz
biri kyden kente dnmt. Kyden kente dnen, nfusunun b-
yk bir blm tarm d etkinliklerde alan bu merkez, evresin-
deki kylerin tarmsal rnleri olmadan varln srdremeyecek du-
ruma gelmiti. evresindeki kyler de neolitik kendine yeterliliklerini
yitirmiler, baz aralar ve baz mallar iin, belki bundan da nemlisi
bal olduklar sulama sistemlerinin kurulmas, yrtlmesi, gelitiril-
mesi, bu sistemlerin ve kylerin d saldrlara kar korunmas iin,
kente baml duruma dmlerdir. Bu ekonomik ve askeri baml-
lklar, kentteki tapmaa ve din adamlarna kar yaratlan tinsel ge-
reksinmeleriyle tinsel bir ballkla perinlenmiti.
Bylece kyden kente dolaysyla ilkel toplumdan uygar topluma
geilmesine yol aan bir toplumsal art reten, bu arty bir snfn
denetimine veren ve arty dzenin srmesini ve gelimesini salaya-
cak biimde datan toplumsal rgtleni; ayn zamanda ky-kent
farkllamasna da yol amt. Ky-kent farkllamasnn gelimesi k-
yn kente kentin kye gereksinimlerini, birbirleri olmadan varlklarm
srdremeyecekleri bir noktaya kadar getirerek salam bir ekonomik,
toplumsal, siyasal btnlemeye yol amtr.
Bu btnleme sonucunda, toplumsal art reten yaps, bu art-
y denetimine alan egemen snf, dzeni ite srdrp gelitirecek, d-
a kar koruyup olanak bulursa geniletecek ordusu, ekonomik toplum-
sal ileri yneten ynetici kadrosuyla "devlet" ortaya kt. Neolitik
ky birimlerinin yerini kent devletleri ald.
5. Gei Toplumunun Ekonomik Yaps
Yukar paleolitik dnemin sonundan ilk uygarlklarn bana dek
geen dnemi, ilkel topluluktan uygar topluma gei ya da ksaca "ge-
i a" olarak adlandrmtk. Bylece gei ann iine mezolitik
225 Kvlcml'dan, Tarih, Devrim, Sosyalizm, s. 97'de, Childe'n bu konuda "en
yksek uygarlklarn, kaynaklarnda sulamah ekim temeli zerinde kurulmu
olduklarn..." sylediini reniyoruz (ama Kvlcml bu gre katlmaz).
20
ve neolitik dnemler girmi oluyor. "Gei toplumu" da mezolitik ve
neolitik dnemlerin (ancak bu alarn kmaz sokaklarnda taklp
kalmayan) mezolitiin deviricliinden neolitiin reticiliine, oradan
toplumsal farkllamaya urayan uygar topluma "geebilen" toplum
olarak tanmlanabilir.
lkel topluluklarn asalak ekonomisinden gei toplumunun reti-
ci ekonomisine gei yolunda ilk adm, Yakndou avc ve toplayc
topluluklarnn yabanl tahllarn deviriciliine balamalaryla atl-
mt. Yabanl tahl deviriciliinde uzmanlaan topluluklarn, olaslk-
la iklimin kuraklamas sonucunda azalan yabanl tahllar artrma yo-
lundaki giriimleri onlar deviricilikten reticilie, insanl da asa-
lak ekonomiden retici ekonomi dnemine geirmitir. ok gemeden,
bitkilerin evcilletirilmesini tarm rnleri artklarnn ve yerleikli-
in salad olanaklarla hayvanlarn evcilletirilmesi izlemitir. a-
da ilkellerden salanan dolayl kantlar, kadnlarn bitkileri, erkekle-
rin hayvanlar evcilletirdiklerini gsteriyor. Bu olgu, avclk ve top-
layclk dneminden gelen kadn-erkek iblmnn bir devam, ge-
limesi ve pekimesi olarak grlr.
Gerek bitki gerek hayvan yetitirmenin ev ekonomisi iindeki
uzantlar olan iler de kadnlar tarafndan grlmtr. Bylece ev
ekonomisi ve ev d ekonomi,birlikte gz nne alndnda; kadnlar
yukar paleolitik uzman avc topluluklardan farkl olarak ekonomik
etkinlik alannda erkeklerden daha byk bir rol oynamlardr. Bu
dnemde erkekler, nemleri azalmakla birlikte, av etkinliklerini sr-
drmler ve gittike artan oranda hayvan yetitiricilii ile urama-
ya balamlardr. Her iki alandaki etkinlikleri gz nne almsa bile,
topluluun geiminin salanmasnda kadnlarn gerisinde kaldklar
grlr. Ancak geim etkinlikleriyle dorudan ilgili olmasa da, dolayl
olarak ilgili olan bir baka etkinlikleri, tarlalar, srleri ve genel ola-
rak topluluu savunma grevleri ve olanak bulduklarnda tarla, sr
ele geirme yolundaki ilevleri onlarm geim alannda bile barol ka-
dnlara kaptrmalarn nlemitir. Toplulua yeni geim olanaklar
salayabilen saldrma bir yana braklsa bile; savunma, topluluun
retici glerini koruyucu ilev grmtr.
Neolitik ifti topluluklar, yerleik kk sulama tarm yapan
topluluklar ve yar gebe tarla ama tarm ile uraan topluluklar
olarak farkllamlardr. ok gemeden bunlara bir ncs, hayvan
yetitiriciliinde uzmanlaan gebe oban topluluklarn farkllama-
s katlmtr. Kk sulama tarml yerleik ifti topluluklarda bitki
yetitiricilik ve bununla ilikili olarak salt ekonomik etkinlik alannda
209
kadn ar basmtr. Tarla ama tarm uygulayan yar gebe ifti
topluluklarda bitki retimiyle hayvan retimi ve bunlara kout ola-
rak ekonomik etkinliklerde kadnla erkein rol dengelenmitir. G-
ebe oban topluluklarda ise arada srada gelge tarm da yaplm ol-
makla birlikte; hayvan yetitirmekle ve hayvanlarla uraan erkein
ekonomik etkinlii ar basmtr.
Gei topluluklarnn geim biimlerindeki bu farkllamalar top-
luluklar iinde ve topluluklar arasnda baz yeni geim etkinliklerine
yol amtr. Kk sulama tarml yerleik ifti topluluklarda ge-
beliin snrllklarndan kurtulan topluluklar, nce sepetii rme du-
varlara svanm balkla, sonra kerpilerle yaplan daha dayankl ve
kalc barnaklar ve hem tahllarn hem sv yiyecek ve ieceklerini
koymak iin mlek kaplar yapmaya balamlardr. Barnaklarn av
clk ve toplayclk dneminden beri ara yapma iini stlenen erkek-
lerce yaplm olmas olas; ama mlekilik, gene ada ilkellerden
salanan dolayl kantlara gre
226
kadnn iidir. mlekilii iplik bk-
me, rme ve daha sonra dokuma ileri izleyecektir ki bunlar da kadn-
lar tarafmdan yaplmtr.
227
Ancak btn bu etkinlikler ev ekonomisi
etkinlikleri olarak gelitikleri iin, toplumsal yapda ekonomik fark-
llamalara yol amamlardr. Her evde kadnlar iftilik ileri yan
sra mlek yapma, rme vb. ile; erkekler hayvanlara bakma ileri ya-
nnda barnak, ara yapma ileriyle uramlardr. iftilikle ura-
mayp salt mlekilik ya da yapclkla uraan kimseler ya da aileler
ortaya kmamtr.
Yar gebe tarla ama tarm ile uraan topluluklarda tahta ba-
rnaklar grlr. Bunlar cilal ta balta ve kesere benzer aralary-
la tarla aarken aalar deviren erkeklerin yaptklar barnaklardr.
Doramaclk bir erkek zanaat olarak balamtr. Ama o da topluluk-
ta her erkein yapt bir i olup, bir uzmanlk zanaat olarak grl-
mez.
226 Lowie, The Origin of the State, s. 77'de, Brezilya Guana'smda Palikurlar ara-
snda mlekleri kadnlarn yapt gibi, el yaps mlekiliin hemen tm a-
da topluluklarda kadlarn elinde olduunu yazar. Lindsay Scott, "Pottery",
A Histtfry of Technology, cilt I, Singer, Holmyard ve Hail, der., s. 391'deki
resim bu grenein bir kant olarak, yaptklar mlekleri akta piirmek iin
istif eden Nijeryal kadnlar gstermektedir.
227 Gr ace M. Crowfoot, "Texti l es, Bas ket r y a nd Mat s ", A Hi s t or y of Technol ogy,
cilt I, Singer, Holmyard ve Hail, der., s. 413'te, rmenin ilk kantlarnn I..
5000'lerde neolitik kltrlerden geldiini, neolitik devrimin hzl kltrel geli-
meleri srasnda, kylere yerleilince kadnlarn daha nce sahip olduklar za-
naatlar gelitirecek zaman bularak, rmecilii ve dokumacl gelitirdikleri-
ni yazar.
210
Kk sulama tarml yerleik iftilerle, tarla ama tarm uygu-
layan yar gebe iftiler kendilerine yeterli ekonomilere sahip olduk-
lar halde, oban topluluklarn ekonomileri kendilerine yetersizdir. Do-
laysyla bandan beri gzlerini ya ifti topluluklarla deiebilecekle-
ri mallara, ya da ifti topluluklarn mallarna dikmilerdir. Bu onla-
r topluluklar aras ilikilerde "tacir" ve "sava" topluluklar duru-
muna sokmutur. Ticaret topluluklar aras bar bir ekonomik etkin-
liktir. Sava hele yama amal sava ise, yalnzca yamac topluluk-
lar asndan ekonomik bir etkinlik saylabilir. Ancak topluluklar ara-
s sava ilikiler bir reklenmeye, tabakalamaya ve sonuta uygar
topluma varan yeni ekonomik etkinliklere yol aabilir.
Tm bu zellikleriyle gei toplumlarnn geim birimleri, asalak
ekonomiden "retici ekonomiye gei ekonomisF'dir. Dahas "toplum-
sal art retme gizilgc"ne sahip ekonomilerdir. Ama eitliki top-
lumsal yaplarndan dolay gene de "toplumsal art retemeyen" eko-
nomilerdir. Gei topluluklarnn geim biimi ifti-oban toplulukla-
rn farkhlamasyla "ikinci toplumsal iblm"n, topluluklar aras
iblmn gerekletirmi bir ekonomidir. Ancak bu topluluklar aras
iblm, neolitik ifti topluluklarn kendine yeterliliklerinden dola-
y, topluluklar aras sistemli bir alverie, topluluklar aras byk
apl ekonomik ibirliine, dolaysyla topluluklar aras ekonomik b-
tnlemelere olanak vermeyen n kapal bir iblmdr.
Gei topluluklar, n kapal olsa bile topluluklar aras bir ib-
lmn gerekletirmi olmalarna karm, topluluk ii hi bir yeni
ekonomik iblm gerekletirememilerdir. Yalnzca kadm-erkek es-
ki ekonomik iblmn, ona ev ileri-ev d iler boyutunu katarak
gelitirmekle kalmlardr. Ancak bu gelime, iinde ev ekonomisi iin-
deki (mlekilik, dokumaclk vb.) ilerle ev ekonomisi dndaki (do-
ramaclk, yapclk vb.) ilerin gelitirilmesi nedeniyle leride ortaya
kacak olan tarm-zanaatlar farkllamasnn tohumlarn atmtr.
Neolitik oban topluluklarda srlerin gdlmesi tm topluluun
ibirliini gerektirmi; ama neolitik ifti topluluklarda tarm ileri
aile yelerinin ibirlii ile yaplabilmi, onu aan ekonomik ibirlikleri-
nin gelimesini gerektirmemitir. birlii bakmndan uzman avc
topluluklardan da geri durumdadrlar. Ancak retimin ve aralarn
gelimesinin almann verimliliinde salad artlar, byle geni
apl bir iblm olmakszn bile bir yiyecek fazlas salayabilecek
kt elde edilebileceini ortaya koymutur.
Geim birimlerinin aileler olmas ve yerleme, ailelerde mlk bi-
rikimi olanaklarn yaratmtr. Bylece, aile emei dklen tarlalarn
211
rnleriyle aile emei dklen evlerden balamak zere; ilkin ailenin
mlkiyeti biiminde grlen zel mlkiyetin temelleri atlmtr. Top-
raklar, kullanlmas iin ailelere datlmakla birlikte topluluun ml-
kiyetindedir. Gebe oban topluluklarnda ise geim birimleri ge-
be klanlar ya da airetlerdir. Srler obanl stlenen erkeklerin de-
netiminde, ancak topluluun sahipliindedir. Bu topluluklarn baba
soy zincirli toplumsal yaplar, ileride patriarklara geliecek olan klan,
airet bakanlarma ortak mlk topluluk adna kullanma yetkisi ver-
mektedir. Ancak ileride gebe oban-yerleik ifti, hele gebe o-
banla uygar kent alverii balaynca; klan, airet bakan patriarka
dnrken, sr onun ailesinin ya da kendisinin zel mlkiyeti alt-
na girmeye balayacaktr. Ksacas, yerleik ifti topluluklar kadar
gebe oban topluluklarda da zel mlkiyetin koullar yava yava
olumaktadr.
Gebe oban topluluklar yerleik ifti topluluklar zerinde -
reklenip, toplumu kk sulama tarmndan byk sulama tarmna
geirince; hem fetihle elde edilen hem de byk sulama tarmyla ka-
zanlan topraklar nce egemen halkn (snfn) ortak mlkiyetine (ve
din adamlarnn ynetimine) geecek, sonra da askerlerin ve tacirle-
rin eline geerek zel mlk edinilecektir.
oban topluluklarn ekonomik kendine yetersizliklerine bir zm
yolu olarak, Dicle ve Frat rmaklarnn sel yataklar kysndaki neoli-
tik ky topluluklar zerine reklenmelerinin, onlar kk sulama
tarmndan byk sulama tarmna geiren ileri rgtlemeleri ve bu-
nun sonucunda byk bir toplumsal art elde etmeleriyle, ilkel toplu-
luun geim biiminin kkten deierek uygar geim biimine dn-
eceini belirtmitik. Bunun sonucunda ky ve kent geim biimleri
birbirinden farkllaacaktr. Ky, art rnyle kenti beslemesi ve ba-
z yaplm mallar iin kente baml duruma dm olmas dnda,
neolitik dnemdeki geim biimini srdrrken; kentte topluluk ii
geim biimlerinin farkllat grlecek, kafa ii-kol ii, tarm-zanaat-
lar-ticaret farkllamalar gelimeye balayacak, eitli snflar birbir-
lerinden farkl geim biimlerine sahip olmaya balayacaklardr. Tm
olarak kent ise kyn rnlerine baml olan, birbirlerinin almas-
na gereksinimi olan eitli i meslek ve smftan insanlaryla "uygar
geim biimine" geecektir.
6. Gei Toplumunun Toplumsal Yaps
Ekonomik etkinlikleri, bir topluluun geim biimi yan sra b-
yk lde yaam biimini de belirler. Bu, gei topluluklar iin de
byle olmutur. lkin retim gei topluluklarnn yaamna byk bir
"kararllk" getirmitir. Kk sulama tarm yapan neolitik kyler
yerleik yaam biimine gemiler, orman ama tarm ile uraan
neolitik ifti topluluklar ise yar yerleik bir yaam biimine sahip ol-
mulardr. Gebe oban topluluklarn, yar gebe deviricilie gre
tam gebe bir yaama gemi olmalarna karn, onlar bile daha ka-
rarl bir yaam biimine sahip olmulardr. nk obanlk, avclk vs
toplaycln gebeliinden farkl olarak, belli yazlk ve klk otlaklar
arasnda dzenli bir g gerektirir.
Gei topluluklar, kk sulama tarmclarn tam yerleik, tarla
ama tarmclarn yar yerleik, obanlar tam gebe olmak zere
birbirlerinden farkl yaam biimlerine sahip olmulardr. zellikle
yerleik ifti yaam biimi ile gebe oban yaam biimi arasmdaki
ztlk; sonunda uygar yaam biimine varan topluluklar aras sava
ilikilere yol amtr.
Aratrmalar, gebe oban topluluklarnn yaam biimlerinin
birok bakmlardan askerlerin yaam biimlerine benzediini, gebe
topluluklarn kolaylkla ordulara dnebildiini ortaya koymutur.
Bu konuda, toplumlarn yaam biimlerini belirleyen etmenler olarak,
retim teknolojileri yan sra sava teknolojilerini de hesaba katma ge-
reiyle karlarz. Daha nceki dnemlerle ilgili aklamalarda, sava
teknolojileri topluluklarn yaamnda nemli bir rol oynamad iin
zerinde pek durulmamt; ama bu dnemde sava teknolojileri ge-
itirilemeyecek bir nem kazanr.
228
Aslnda, ara yapan ilk topluluklardan balayarak, aralarla silah-
larn birlikte gelitikleri grlr. lk ara olan sivriltilmi sopa, bir
hayvana kar kullanldnda ayn zamanda bir silah idi; doada ha-
zr kys keskin ta bulunmadnda sopalar sivriltmek iin kylan
keskinletirilen talar da silah olarak kullanlm olmal. lk elbalta-
lar da avc ve toplayc takmlarda hayvanlara kar kullanlrken,
hem bir geim arac hem de birer silah idiler. Yukar paleolitik toplu-
luklarn ta ulu mzraklar, oklar, yaylar, sapanlar bu dnem iin
daha ok birer "geim arac" iken, jjei topluluklarnda "sava arac"
olarak kullanlmaya balanacaktr. lkel topluluk biimlerinde, insan-
lar sz konusu geim aralarn kukusuz zaman zaman birbirlerine
kar da sava arac olarak kullanabilmilerdi. Ancak mal birikiminin
sz konusu olmad topluluklarda, topluluklar aras bar olmayan
Hesidos'un, "ler ve Gnler" iirinin 176-202. dizelerinde (bak. Hesiod and
Theognis, s. 64-65) anlatlan "demir soy" sava teknolojisinin toplum biimini
belirleyiciliinin mitolojiye yansm klasik rnei olarak sunulabilir.
ilikiler seyrek, sistemsiz ilikilerdi. Dolaysyla bu ilikileri sava say-
mak uygun dmez. Asalak ekonomiden retici ekonomiye geilmesiy-
le savalarn koullar da olumaya balamtr. Tarlalar sulayan bir
kaynak, su kysndaki verimli topraklar, ambarda toplanan tahllar,
depolarda biriktirilen teki mallar, oban topluluklarn srleri, otlak
alanlar hep ele geirilmek istenen ya da ele geirmek isteyenlere kar-
korunmas gereken eyler olmulardr. Bunlar savan nesnel ko-
ullardr. Savam znel koullar ise "kendine yetersiz" bir ekonomiye
sahip olan oban topluluklarn kuraklk, srye vuran salgn hastalk-
lar gibi ykmlarda daha da younlaan; yoksunluklar ve kendine ye-
tersizlikler iindeyken karlarnda grdkleri yerleik ifti topluluk-
larn mallarna, mlklerine kar duyduklar dayanlmaz istektir. ok
gemeden yerleik topluluklarn topraklarn, komu kylere ya da g-
ebe barbarlara kar savunma abalar; frsatn bulurlarsa obanla-
rn srlerini, komularnn topraklarn ele geirerek topraklarn ge-
niletme yolundaki tutkular da savan bir baka grup znel koulunu
oluturacaktr. Uygar toplumlarn, almann verimliliini, alan
insann kendini beslemesinin zerinde, fazladan bir art retmeye ola-
nak vererek ykselttii zaman da, uygar topluluklarn ilkeller zerins
kle salama amal seferleri balayacaktr. Ancak g'ei topluluklar
dneminde saldrda olanlar daha ok gebe oban topluluklardr.
Burada, sava teknolojisi ile retim teknolojisi zerinde ksaca
durmak gerekecektir. Sanayi toplumlarnda hatta tarm toplumlarnn
son dnemlerinde, sava teknolojileri retim teknolojilerinin trevle-
ridir. retim teknolojilerinde stn durumda olan toplumlar, doal
olarak sava teknolojilerinde de stn durumdadrlar.
229
Oysa gei
toplumu dneminde ve uygar tarm toplumunun balarnda durum
byle olmamtr. ifti-oban ekonomik farkllamas, iftilerin re-
tim teknolojisinde ileri gemelerine karlk obanlarn sava teknolo-
jisinde stn olmalarna yol amtr. Bunun nedenlerinden birinin
2 Bu dnceyle rnein Engels, Anti Dhring, s. 261'de, zora dayanyor gibi g-
rnen egemenliin, aslnda silah stnl nedeniyle ekonomik gce dayand-
n sylerken; retim teknolojisinin her zaman kolaylkla sava teknolojisine
dntrlemedii gei topluluklarnn ve uygar toplumlarn (daha sonra
arkeolojik ve tarihsel almalarla ortaya konan) evresel ve yapsal koulla-
rnn farkllnn bilincinde grnmemektedir. Aslnda, sava teknolojisinin
retim teknolojisinin tam bir trevi durumuna ancak, devletlerin silahlarna
gre taktik hazrlamaktan karak; taktiklerine gre bulular ve silahlar s-
marlayp gelitirdikleri (bak. McNeill, A World History, s. 503) yirminci yz-
yln ikinci yansnda olanakl duruma gelebilmitir. Bu durum ayn zamanda
bilincin maddeyi biimlendirmesi yolunda ulalan noktay gsteren ironik ama
gzel bir rnektir.
214
oban yaam biiminin asker yaam biimine yaknl olduunu gr-
dk. kinci nedeni ilkel topluluklarn eitliki yaplarnn, kollektif ey-
lem glerinin, dayanma duygularnn, bireysel snfsal kar fark-
laryla blnm olan uygar toplumlar hatta gei toplumlar kar-
snda savata yarataca stnlktr. Bir baka nedeni, zellikle sel
yataklarnda sulama tarmyla uraan topluluklarn sava aralar
yaplan hammaddeler olan kaliteli ve bol aatan ve tatan yoksun-
ken; dalk blgelerin gebe obanlarnn bu maddelerin kaynaklar-
na yakn yerde olulardr. Metal ergitme yntemlerinin gelitirilmesiy-
le ve metal silahlarn gelitirilmesiyle, maden yataklarnn bulunduu
dalk blgeleri ellerinde tutan bu topluluklar sava silahlar alannda-
ki stnlklerini srdreceklerdir. Tun silahlarn, demir silahlarn
ve atm sava teknolojisine girecekleri yzyllarda da gebe topluluk-
lar sava alanlarndaki stnlklerini koruyacaklardr. Bu stnlk
Avrasya steplerinin bol otlaryla beslenen iri bozkr atlarnn ve binici-
lerinin zrhlanmasyla ortaya kan zrhl svari (valye) sava tek-
nolojisinde, bu zrhlar tayabilecek irilikte at cinslerinin Avrasya yay-
lalarndaki kaynandan baka yerlerde yetitirilmelerine kadar (.S.
sekizinci yzyla dek) srm grnr.
230
Bundan sonra, yani gebs
oban topluluklarn kk bir blm dnda yerleik yaama, uygar
topluma gemelerinden sonradr ki; sava teknolojisiyle retim tekno-
lojisi alanlarndaki stnlk ayn halklarn ellerinde olmaya balam-
tr. Ama gei toplumu dneminde, yerleik ifti topluluklar retim
teknolojisi alannda; gebe oban topluluklar sava teknolojisi alann-
da stndler ve bununla ilikili olarak yerleik ifti topluluklar da-
ha "bar", gebe oban topluluklar daha "sava" bir yaam bii-
mine sahiptiler. Gebe oban topluluklarn sava teknolojisinde, yer-
leik ifti topluluklarn retim teknolojisinde ileri durumda olmalar;
fetihe, reklenmeye, tabakalamaya yol aan ve uygar topluma varan
gelimelerin altmda yatan temel olgudur.
retimin balamasyla "reme" sorununun gei toplumlarnn
hemen hepsinde yaamsal bir nem tamaktan kt sylenebilir. Ne
var ki ifti topluluklarn nfusu obanlardan daha hzl artar. Bu
durum ifti-oban topluluklarn sava ilikilerinde iftilere stn-
lk salaynca, oban topluluklar zaman zaman gebe konfederasyon-
lar oluturarak dengeyi yararlarna olarak deitirme yollarn arar-
lar.
Hem kk sulama tarm yapan yerleik ifti topluluklar, hem
tarla ama tarm yapan yar gebe ifti topluluklar, hem de gebe
Bak. McNeill, A World History, s. 232-233.
215
oban topluluklar balangta kadm-erkek iblm dnda farklla-
mam, dolaysyla eitliki toplumsal yaplara sahiptiler. Kk sula-
ma tarm yapan yerleik iftilerde kadnn stats erkeinkinden
ykseke; gebe iftilerde birbirine eit; gebe obanlarda erkein-
ki stn grnr. Ancak mlkiyetle desteklenmeyen bu stnlkler,
gei topluluklarnn temelde eitliki yaplarn bozamaz. Ama hem
yerleik ifti topluluklarda, hem gebe topluluklarda zel mlkiye-
tin domasna yolu hazrlayan gelimeler bir yandan ana soy zincirin-
den baba soy zincirine geirecek,
831
te yandan eitliki toplumsal
yapy deitirecek koullar olarak grnrler. Bu gelimeler sonucun-
da, oban topluluklarn ifti topluluklar zerinde reklenmeleriyle,
bu eitliki yap bozulmu, eitsizliki snfl toplum yaps biimlen-
meye balamtr.
Gei toplumunun kk sulama tarm yapan yerleik ifti top-
luluklar olsun, tarla ama tarm yapan yar gebe topluluklar ol-
sun, gebe oban topluluklar olsun, eitliki toplumsal yaplaryla
ilikili olarak siyasal farkllamaya, yneten ynetilen farkllamasna
uramam topluluklard.
232
Yerleik ky topluluklarnda muhtarlar
anmsatan ky bakan, gebe oban topluluklarda klan ya da ai-
ret bakan olarak "bakan"lar bulunmu olabilir. Ancak hi birinde
toplumsal art ile beslenen, geim etkinliklerine karmayan, geimi,
yaam topluluun teki yelerinden farkllam "efler"in bulundu-
u kantlanamamtr.
233
Dolaysyla siyasal farkllama da "reklen-
me"nin bir rn olarak ortaya km grnr. Gei toplumlarnda
2
3 1
Morgan'n, (Ancient Society, s. 67, 153, 238, 255, 363'te) sr ve toprak biimin-
de mlkiyetin gelimesinin, erkeklerde mlk ocuklara geirme arzusu yara-
tarak, klan iinde baba soy zincirine ve tekeli evlilie yol at biimindeki
yorumu akla yakn grnmektedir.
2 3 2
Thorkild Jacobsen, "Primitive Democracy in Ancient Mesopotamia" (Journal
of Near Ea6tern Studies, say 2'den Kaan, Problems in Ancient History, cilt i,
s. 6-13'e alnan) makalesinde tarihsel dnemlerde otokratik olan Mezopotamya
dzeni iindeki, mahkemelerde ve dinsel mitoslarda grlen demokratik e-
lerin Mezopotamya'nn tarihncesi demokratik dzeninin kalntlar olduklar
yorumunu yaptktan sonra; bu grn (W.J. Stephan'dan yapt alntlarla)
Bat'nn tm ilkel halklannda kabile efinin teki eflerle toplumu denetleme yet-
kilerini paylat bir tr halk meclisi bulunduu; Bat Avrupa'y ineyen
Toton kabilelerinde ise, nemli siyasal kurumlarn silah tayan ergin erkek-
lerden oluan halk meclisi, yallar kurulu ve savata savaa nderlik eden ef
olduu, ynetimin farkllamad, yasalarn dinsel ve toplumsal gelenekten
ayrlmad bu kaba demokrasi dzeninin Mezopotamya'nn gemiinde de t>:;
lunduu sonucuna varr. Ksaca, yapt incelemelerle uygarlk ncesi, zellik-
le de Mezopotamya uygarl ncesi (gei) toplumlarnda siyasal farkllama-
nn bulunmadn sylemektedir.
233 Chi l de, Soci al Evol ut i on, s. 37 ve 61.
1 8
tm toplumu ilgilendiren "toplumsal kararlar"m toplumun tm erkek
yelerinin toplanp daha ok yallarn konutuklar toplantlarda aln-
dklar yolunda elimizde ipular vardr.
234
Bu durum yazarlar tarafn-
dan "klan demokrasisi", "askeri demokrasi"
235
gibi terimlerle adland-
rlr. Gei topluluklarnda iftilerde klanm yerini ailelere blnm
ky topluluu, obanlarda klanlardan oluan airetler almaktadr.
236
Kylerde ailelerin gelimesiyle toplumsal yapmm trdeliini yitirmesi
yolunda ilk adm atlmtr. zel mlkiyetin gelimesiyle aileler ara-
snda ve belli ailelerle ky topluluu arasnda elikiler artmaya ba-
layacaktr. Buna kout olarak klanlar ve onunla birlikte ana soy zin-
ciri kalkp mlkiyetin oullara geirilmesi arac olan baba soy zinciri
ilkesi benimsenecektir.
237
Benzeri durumda, gebe kabilelerde (airet-
lerde) yerleik topluluklarla bar ve sava ekonomik ilikilerin ge-
limesiyle doacak olan sr zerinde topluluk adna ve yararna ta-
sarrufta bulunan patriark, bu yetkisinden kendi ailesi iin yararlan-
maya balayarak kabile iinde aile birimi biimlenip ailelerin karla-
r birbirleriyle, belli ailelerin karlaryla airet karlar elimeye ba-
layacaktr. Bu nedenlerle gei topluluklarnn toplumsal yaplar
"farkllamaya balam" yaplardr.
7. Gei Toplumunun Dnsel Yaps
Gei toplumlarnn geim ve yaam biimleri gibi dn biimle-
ri de ilkel topluluktan uygar topluma geiin eitli aamalarn olu-
2
31
rnein Homeros, Odysseia, ev. Azra Erhat ve A. Kadir, stanbul, 1970, San-
der Yaynlan, II, 27-29'da, sz edilen dernek toplants, hatta bir neolitik ka-
lnt saylan gnmz kylerinin ky dernekleri gei toplumunun bu kurumu-
nun kalntlar ve kantlardr. Gerekten Arpaciyah'ta bulunan ap on met-
reye kadar varan ta temel kalntlar Gney Irak'ta bugn de ky ilerini ka-
rara balamak iin kyn ileri gelenlerinin toplandklar yaplarn Halaf aa-
masndaki (gei toplumundaki) rnei olarak yorumlanr. (Roux, Ancient,
Iraq, s. 65).
235 Mor ga n, Anci ent Soci ety, s. 150-200-, Engel s , Ai l eni n zel Ml ki yeti n ve Devl e-
ti n Kkeni , s. 119.
236 Toplumun gelimesinde dar anlamda "aile"nin ortaya knn sras tartma-
ldr. Aristoteles'in toplumun ekirdeinin aile olduu gryle, uzun sre,
aile ilk toplumsal birim, kabile, ky vb. onun gelimesinin rn ve ondan
- sonra ortaya kan toplumsal birimler olarak grlmlerdir. Daha sonra ilk
toplumsal birimin klan olduu, kabilenin klanlardan olutuu, ailenin ise daha
sonra ortaya kt gr arlk kazanmtr. Marx da (bak. Kapital, cilt I,
s. 379'da Engels'in Almanca nc baskya dipnotu) nce ailenin gelimesiyle
kabileye geildii grndeyken, yapt incelemeler sonucunda kabilenin 3-
zlmesiyle ailelere geildii grn benimsemitir.
237 Morgan, Ancient Society, Leacock'un "Sunu'u, s. II. vu.
" ' . ' m
tururlar. Gerekten, hem neolitik ifti topluluklarn hem neolitik o-
ban topluluklarn balang dnemlerinde asalak ekonomi andan
kaltlan klan rgtlerinin ve bu rgtlerle balantl olan totemci si-
hirsel dnn izleriyle karlarz.
238
Uygar toplum dneminde sistemletirilen, ama gei dneminin
kurumlarn ve dnn yanstan mitoslarda bunun amaz ipu-
larn grmekteyiz.
239
Yeni Babil devletinin bu mitoslarn arivlerine
sahip olan tapmaklarndan birinin rahibi olan Berosius, Smer toplu-
munun oluumunu anlatan mitosda Pers Krfezi'nden kan kei, ba-
lk, insan karm bir tanr olan Oanes'in Smer'e uygarlk getirdii-
nin yazl olduunu aktarr.
240
Bilim adamlar Oanes'in fetihi bir kla-
nn totemi olabilecei grndedirler; Cemdet Nasr'n kedigil bal
tanras da byle bir totem tanr olarak yorumlanmaktadr.
241
Anca s
her iki rnein de, ifti ve oban topluluklarndan ok fetih sonucun-
da olumu kark, tabakal topluluklarn totemci dnten dinci
dne geilerinin da vurulmu biimleri olmalar ok olasdr.
Neolitik topluluklarn, asalak ekonomi dneminin sihirci kltr-
n
242
kalttklarnn daha ak kantlar Msr'dan salanmaktadr. M-
sr'da, daha sonra Msr'a zg yerleme merkezleri olan nome'lerin
sancaklarn oluturan hayvanlarn, hayvan tanrlarn, yar insan ya-
r hayvan kurgusal varlklarm nome'lerin gemiindeki neolitik kyle-
rin totemleri olduklar yolunda hemen hemen gr birlii vardr. Bu
neolitik kyler zerinde egemen olan topluluun totemi Horus (ahin)
338 Smer iin rnein ileride mhrlere dnecek olan tlsm muskalar (bak.
Childe, Tarihte Neler Oldu, s. 111) Msr iin nome'lerin ileride tanrlara d-
necek olan totemleri (bak. nan, Eski Msr Tarihi ve Medeniyeti, s. 49 ve
Emery, Archaic Egypt, s. 119) rnek olarak sunulabilir.
239 rnein Smer iin Glgan Destan'nda tanra Aruru'nun bir para amur
koparp yazya atarak Enkidu'yu yaratmas Profesr Landsberger tarafndan bir
sihir olarak yorumlanr (bak. Glgam Destan, ev. Muzaffer Ramazanolu,
Ankara, 1944, Maarif Vekleti Yaynlan, s. 16n'deki Landsberger'in dipnotu).
" Msr iin Osiris mitosunda, kars sis'in sihircilik gc ile, Set'in paralayp
her birini bir yere att kocas Osiris'in paralarn toplayp onu yeniden can-
landrmas (bak. J. Viaud, "Egyptian Mythology", The New Larousse Encyc-
lopedia of Mythology, Felix Guirand, der., s. 17).
240 Gnaltay. Yakn ark, cilt I, s. 203.
241 Kvlcml, Tarih, Devrim, Sosyalizm, s. 254.
242 Totemciliin ilkel topluluun styaps olduu sylenebilir. Snfsz toplumda
kollektif yrtlmesinin zorunlu olduunu grdmz baz geim ya da re-
tim etkinlikleri iin bireyleri bir arada tutacak ekonomi d bir ba gerekli-
dir. nk ekonomi tm zaman almayan bir etkinliktir, ama bu srekli ol-
mayan etkinlii gerekletirmek iin gn, mevsim, yl, mr, kuaklar boyun-
ca birlikte olmak gerekir ki totemcilik bunu salar.
218 ' ' "
tanrlaarak ve Firavunlarn bedenlerine girerek varln krallk d-
nemlerinde (uygar toplum dnemlerinde) de srdrmtr.
Sihirsel dnn neolitik topluluklarda srnn bir baka
(arkeolojik) kant tlsm amacyla yaplm olan muskalardr. zerin-
de tlsml iaretler, bazen totemler bulunan, hem Smer'de hem M-
sr'da hem de nds'te karlalan bu muskalar, Mezopotamya'da zer-
lerine mitoslarn ilendii silindir mhrlere ve mlkiyeti belirten m-
hrlere dneceklerdir. Msr'da nce soylularn adlarn simgeleyen
kartulara dnecekler, sonra da bu kartular Msr hiyeroglif yazs-
nn ("tanrlarn konumas"nm) temelini oluturacaktr. nds'te de
bu mhrler zerine daha sonra nds yazsnn karakterlerinin yazl-
dn gryoruz. Gerek mitoslar gerek muskalar ve mhrler, ilerin-
de sihirsel dnten dinsel dne geiin yksn tarlar.
Neolitik oban topluluklarda sihirsel dnn hayvanlar konu
alan totemci biimi glenerek varln srdrrken; neolitik ifti
topluluklarda bunlar da bulunmakla birlikte, paleolitik topluluklardan
kaltlan "vensler" nem kazanmtr. Ancak bu dnemde venslerin
insanlarn ve hayvanlarn oalmasn salayacak "dourganlk sihir-
leri" ilevleri ikinci plana derken; insanlar, hayvanlar, bitkileri de
ieren tm doann verimliliini salayan bir "toprak ana"nn, "ana-
tanra"nn simgeleri durumuna geldikleri grlr.
Dn rnlerinde grlen tm bu deiikliklerin altnda ya-
tan olay, insanlarn geim ve yaam biimlerinde doan deiiklikler-
dir. ster bitkilerin ister hayvanlarn retimi olsun, retim insanlar
doaya mutlak bamllktan kurtarmtr. Daha nce de belirtildii
gibi insan dncesinin oda artk yalnz doa, doanm da onu en
ok ilgilendiren blm (hayvanlar) deil, hem doa hem de insan-
lardr. nk insanlar retici ekonomiye geerek doay biimlendir-
meye balamlardr. nsann doayla ilgili dncesinin oda da,
(geleneksel nedenlerle ve sembolik anlatm gleri nedenleriyle hay-
vanlar hl birinci planda grlmekle birlikte) hayvanlardan doa
glerine ve bitkilere kaymaktadr. Bu olguyu en gzel biimde kur-
ban kurumu aklar. Topraa atlan bir tohumun yz iki yz tanei
bir baak demeti vermesi olgusu, insanlarda, srnn bereketli olma-
s iin kurban edilen bir hayvann doacak yz ikiyz yavrunun ne-
deni olaca yolunda bir dnce uyandrm grnyor.
243
lk uygar
343 Frazer, The Golden Bough'da, neolitik insann kafasnda ekmek dncesinin
kraln kurbanna varana dek kurban dncesiyle birlikte bulunduunu kant-
lamtr. Bak. Thomson, Studies in Ancient Greek Society, cilt I, s. 38 ve 158.
Childe, Kendini Yaratan nsan, s. 159-160; Wells, Postgate ve Wells, The Out-
line of History, a. 86.
219
topluluklarn tabletlerdeki, talardaki ve papirslerdeki resimlerinde,
topran verimliliini artrmak iin ona iki dklp, un serpildiini.
de gryorsak da; topran verimliliini artrmak iin genellikle
hayvan ve bazen Frazer'in ortaya kard gibi Yeni Yl enliklerinde
tahl kral seilen bir insan kurban edilmektedir
244
Bu kurban gelene-
inin altnda yatan, lp yeniden dirilme dncesidir.
lp yeniden dirilme dncesi ise tmyle retici ekonominin
zellikle de tarmsal retimin insan dncesindeki yansmasdr. Me-
zolitik ve paleolitik topluluklarda olduu gibi neolitik topluluklarn
eitliki toplumsal yaplarn koruduklar dnemde, insanlarn dn-
celeri (daha nceki dnemlerden kalttklar dn biimleri yann-
da) doayla ilikilerinden ve birbirleriyle ilikilerinden douyordu. Do-
ayla ilikileri, doadan geimlerinin salanmas ve doann, geimle-
rini yaamlarn ykma uratan olumsuz etkilerden kanlmas ve
reme noktalarnda dmleniyordu. Bunlar geim ve lm tasalar
olarak zetleyebiliriz. nsanlarn birbirleriyle ilikileri, eitliki toplum-
sal yaplarda ortak savunma ortak retim ve ortak paylamay sala-
yacak bir birlik duygusu ve dncesiyle zlebilmiti. Ama geim
ve lm sorunlarnn zm ve bunlarla ilgili olan reme sorununun
zm o kadar kolay deildi.
Neolitik topluluklarda retimin balamas insanlarn geimini
asalak ekonomi dnemlerinin rastlantsallndan nemli lde kur-
tarmt. Bu rastlantsal olaylar rastlantsal nedenlerle aklama sis-
temi olan sinirsel dnn kaynaklarndan birinin kmesi demek-
ti. Tarmn balamasyla insanlarn geimlerinde ve yaamlarnda
rastlantsalln yerini yava yava dzenlilik almaya balamtr. Bu
dzen doann da dzenli biimde gzlemlenmesini getirdi; dolaysy-
la doay kaos iinde grmenin yerini, bir dzen iinde grme dn-
cesini gelitirdi. Ancak tarmsal retimden karlan bu dzen, bitki-
ler dnyasnn dzenine benzer bir dzen olacakt. Bitkiler dnyasn-
da gzlemlenen olaylar ise, ekinlerin yoktan var olurcasma bitmeleri,
sonra sararp solup lmeleri, tohumlarnn bir baka yaama kavu-
mak zere yeraltma inii ve orada bir sre kaldktan sonra yeniden
domalar idi. Doada bir kargaa deil, byle bir dzen vard. nsan-
lar bu dzenin bir parasn kendileri dzenliyorlard. abalyor, eki-
yor, suluyor ve biiyorlard. Ama bunun dnda tohumun toprak al-
tndaki ve stndeki gelimesi, ekinlerin sararmas blmlerini ve
ekinler dndaki bitkilerin ve hayvanlarn var olular ve yok olula-
rn dzenleyen bir varlk olmalyd. Bu varlk oban topluluklarda g-
ne, i'rtna; ifti topluluklarda toprak ana, anatanra olarak d-
e Thomson, Studies in Ancient Greek Society, cilt I, s. 158.
220
nld. Bylece doa, ama bu kez hayvanlar deil, retimi etkileyen
yer, gk, rzgr, gne gibi doa gleri de insan dncesinin odan
oluturdular. Dnce burada "gei dn" olma niteliini gster-
di Mevsimleri saptamak iin gzlemlenen yldzlar, totemci bir dnya
gryle gkteki hayvanlara (burlar) benzetilecektir. Sonuta doa
gleri ya da eski totemler tanrla ykseltilip kendilerine yaratma
ve yok etme ilevleri yklendi. nk rnn ve rnle birlikte top-
iuluun yazgs yar yarya insanlarn elinde idi (insanlarn alma-
larna bal idi) yar yarya ellerinde deildi. te ellerinde olmayan
o yar kendileri dmda yaratc ve yok edici nitelikleri olan bir varla
yklendi. Ve genellikle bu varl kendileri gibi kiiletirme eilimi
gsterdiler. Bu varlk artk belirsiz sinirsel gler olamazd. nk
retimin yazgsnn yars artk insanlarn elindeydi ve insanlar ken-
dilerini etkin bir g olarak grmeye balamlard. Bu nedenle dn-
cenin bir oda da insan, topluluk idi. retimin yazgsnn yarsn
elinde tutan doa glerinin de bir insan, ama kendilerinden ok daha
gl bir insan olduunu dneceklerdir. Artk dncenin bu yolda
mutlak yaratc tanrlara varmas iin toplumda bir baka olguyu bi-
reyin ve baz snflarn yazglarnn btn btn ellerinden kt s-
nflamay ve siyasal farkllamay beklemek gerekecek.
Tarmsal retimin balamas, doadaki neden sonu ilikilerini
kavrama ansna sahip olma yolunda atlm bir admd. nsan ekip
bimeyle doa ile karlkl bir etkileim iine giriyordu ve bu iliki do-
a olaylarn bir seyirci gibi gzlemlemesinde sahip olamayaca sna-
ma ve yanlma yntemlerini de insann eline vermi oluyordu. Yanl-
malarnn sonularn grmemezlie gelemezdi ve yanlmalar ona ok
pahalya maloluyordu. te yandan sihirsel trenler rnn ne artma-
sn salayan ne de bir ykma (kurakla, hastala) kar onu kur-
tarabilecek eylerdi. Bununla birlikte rnn gelimesi iin gerekli fi-
zik ilemler yanmda bu trenler de uyguland. Sihirsei trenlerin uy-
gulannn nedenlerinden biri, geleneklerin srdrlmesi; teki sihir-
sel trenlerin hl ekonomik bir ortamnn bulunmasyd. nk r-
nn yazgsnn yars insann elindeyse yars da doa'nn, dolaysyla
rastlantlarn elinde idi. Rastlantlarn rnn verimini salayacak
ynde olmasn sihirsel trenlerle etkilemeye alma "umudu"nun h-
l bir ilevi vard. nsann yaam dzene girdike insan dnyay yaa-
m ve toplumu gibi dzenli bir btn olarak grmeye baladka; rn-
le ilgili bu sihirsel trenler rnn yazgsn elinde tutan bir yaratc-
ya ynelik dinsel trenler biimine dnecektir.
Gei topluluklarnn insannn geim sorunu yan sra lm so-
runuyla ilgili tasalar da, bitkiler dnyasndaki dzenin tm can-
221
llara genellenmesiyle, kolaylkla yantlanabiliyordu. Tohum gibi lm
de bir son deildir. leni topraa gmersen ilerde yeniden doacaktr.
Gei toplumlarnda te dnya kavram sorgulu snavl, cennetll ce-
hennemli bir ideolojik ynlendirme dnyas kavram deildir. Bu nite-
likleri snfl uygar toplumun kndan ok sonra kazanacaktr.
Bylece gei toplumunun geim ve yaam koullar iinde dinsel
dnn eleri bir bir olumaya balar. Gene de bir e, dinsel d-
n saylabilmesini salayan nemli bir e eksiktir; "tapnma". Si-
hirsel dn dinsel dn ayrm yapan yazarlarn ounluu, bu
iki dnceyi, sihirin doa glerine buyurmasna karlk dinin do-
ast glere yakarma olduunu syleyerek ayrrlar.
245
Sihirin buyur-
masna karlk dinde yakarma eilimi, asalak ekonomide ve retici
ekonomide insan-doa ilikilerinin akladmz biimine ters d-
yor grnr. Bunun nedeni, dinin bu niteliinin insan-doa iliki-
lerinden ok insan-insan ilikileri ile balantl oluudur. Gerekten,
insan-insan ilikisinin eitliki olduu ilkel topluluklarda yalvarma,
yakarma kavram yoktur. Bu kavramlar eitsizki, smfl toplumlarn
kavramlardr. nsanlar snfl uygar toplumun olumasndan sonradr
ki, uygar toplumun doaya egemen olma yolunda att admlarn da
etkisiyle, doaya toplumsal dzenin bak asyla bakacaklardr. Top-
lumda yazglar nasl baka kimselerin, bata yneticinin elindeyse; do-
ada da rnlerin ve her trl canlnn yazgsnn yneticiye benzer
bir tanrnn elinde olacan dneceklerdir. Toplumlarnn ynetici-
lerine yakarlar, yneticileri nnde eilileri gibi doanm yneticisi
nnde eilip ona yakarmaya, bir baka deyile tapnmaya balayacak-
lardr. Bylece gei topluluklarnda gelimeye balayan dinsel dn-
ce, tapnlan yaratc ynetici kavramyla, ancak snfl, siyasal farkl-
3amaya uram uygar toplum dneminde olgunluuna kavuabile-
cektir. Gei dnemi boyunca kalnt sinirsel dn ile olgunlama-
m bir dinsel dn yanyana grrz.
Gei dneminin gelimesi, topluluklar aras ilikilerin gelimesine
de koutluk gstermitir. Yerleik ifti topluluklarn anatanra klt
ksa mrl olur. obanlarm iftiler zerine rek!erimesiyle ya ana-
tanra klt yan sra totemik hayvan kltleri varlklarn yanyana
srdrmler, ya ifti topluluklarn tanralaryla oban topluluklarn
hayvan totemlerinin karm tanrlar tremi ya da ifti topluluklarn
tanralaryla oban topluluklarn (ifti topluluklardan esinlenerek
2 Bak. n. 154; I. Blm n. 203 ve Thomson, Studies in AncieDt Greek Society,
cilt I, s. 49.
222
edindikleri ve patriarklar ve ataya tap kltleri ortamnda gelitirilen)
erkek tanrlar evlendirilmitir.
ster asalak ekonomiye ister retime sahip olsunlar, eitliki toplu-
luklarda sihirci, aman, din adam gibi kimseler dnce reticileri ol-
maktan ok topluluun rettii dnceleri biimlendiriri., dile getirici
ve kuaktan kuaa geirici kimselerdir. Dolaysyla dile getirdikleri d-
nceler yanl dnceler olabilirler; ama bilinli bilinsiz ideolojik
saptrtlm dnceler olamazlar. Snfl uygar toplumlarla durum de-
iir. Din adamlar nce toplumsal art ile geinen ve dorudan geim
etkinliklerine katlmayan uzman dnrler olmulardr. Sonra sayla-
r artarak, toplumun dncesini dile getiren kimseler olmak yerine,
toplumun dncelerini biimlendiren kimseler durumuna gelmilerdir.
Son olarak din adamlar rgtlenerek bir "kilise" oluturmulardr. Bu
olay (din adamlarnn byk sulama tarmn ve teki ekonomik etkin-
likleri rgtleyip ynettikleri bir dnemde) dncenin, geim ve yaam
etkinliklerinden kopmas olmasa bile, farkllamas anlamna gelir. Bir
baka deyile, dnsel yap ekonomik ve toplumsal yaplardan farkl-
lamtr.
Dncenin farkllamasnn ve tam zaman dnce uzmanlarnn
eline gemesinin sonular, toplumdaki dncelerin gzden geirilme-
leri, toplumun yapma uyacak biimde sistemletirilmeleri, buna uy-
mayan dncelerin elenmeleri ve bu sistemin bir btn oluturmas
iin yeni dncelerin tretilmesi olmutur. Demek ki toplumu, doay
ve yaamn belli bal tm sorunlarn ieren bir "dnya gr"nn
tretilmesi olmutur. Bu dnya grnn rnekleri bir sonraki blm-
de ele alnacak. Burada, dorudan geim etkinliklerine katlmayan, top-
lumsal artdan beslenen tam zaman dnce uzmanlarnn trettii bu
dnya grnn ister istemez snfsal konumlarnn yol at bir ide-
olojik sapma iinde olacan belirtmekle yetiniyorum. Ksacas, ilkel
topluluklardaki "dnsel yap" yerine artk uygar toplumun "ideolojik
yap"snn temelleri atlmaya balanmtr.
Tm olarak baklrsa, gei toplumlarnda analojik sinirsel d-
n tek dn biimi olmamakla birlikte varln srdrmektedir.
Onun yannda tmdengelimci bir dinsel dn gelimektedir. nsan
doay, doadaki neden sonu ilikilerini anlama yolunda ilk admn
atmtr. Doa artk ona bir kaos deil bir dzen olarak grnmekte-
dir. Her eyin bir dzeni, her eyin bir nedeni vardr. Ancak insan ge-
nel olarak dzeni gzlemlemi olmakla birlikte, dzeni oluturan par-
alar kavrayamamtr. Bir dzenin olduu, ancak bu dzeni yaratan
binlerce nedenin bilinmedii bir durumda her eyin bir nedene ba-
223
lanverilmesinin koullan domutur. Bu neden ifti topluluklarda
daha sonra anatanrala ykseltilecek olan "toprak ana"dr, oban
topluluklarda gklere dek ykselmi olan gnetir. Bylece her seyir
bir yaratcs, tek nedeni saptandktan sonra, her sonucu ondan tre
tecek tmdengelimci dnce kurgularna kaplar ardma dek alm-
tr.
Gei toplumlarnda bilimsel dnn tohumlarnn da atldj
n syleyebiliriz. Doay taklit ederek bile olsa doa yasalarna uyarak
tohumu topraa ekmek, bilimsel dnn tohumunu da ekmitir
Neolitik ^topluluklarda art besinin ve bo zamann salad olanaklar-
la gerekletirilen mlekilik, dokumaclk, mayalandrma (biraclk,
araplk, ekmekilik) gibi ev ekonomisi zanaatlar da bilinsizce de
olsa nesnelerin fizik ve kimyasal zelliklerinden yararlanma, bilimsel
dnn deilse de bilimsel davrann balangcdr. Bilimsel dn-
n balangc deildir, nk rnein mlein piirilince sertlemesi,
arpann mayalanmas, uygar toplum dnemine gemi geleneklerden
karldna gre sihirsel iler olarak dnlyorlard.
246
Gei toplumunun dnsel yaps, belki en gzel biimde bir m-
lekinin davranlarnda izlenebilir.
247
mleki bala biim verip
onu piirirken doan deiiklikleri sihirsel gizemli deiiklikler olarak
gryor ve bu deiikliklerin baarl olmas iin bir yandan fizik
ve kimya yasalarndan (farknda olmakszn) yararlanrken, bir yan-
dan sihirler yapyor ve sonuta, ocaktan atlamadan piirilmi bir ana-
tanra heykelciini baaryla karabiliyordu.
Uygar toplumda sihirsel dn nemini yitirecek ve bir kalnt
dn durumuna decektir. Dinsel dn hiyerarik dzen an-
lay, te dnyas ve taplan, yakarlan tannlaryla gelimeye bala-
yacaktr ve bilimsel dnn ilk rnekleri grlecektir. Tarmsal
retim, bilimsel dnn gelimesine elverili deildir; nk r-
nn yazgsnn yans reticinin elinde deil, doa koullarnn elinde-
dir. Oysa sanayi retimi, bir eyann yaplmasnda insann iradesi d-
ndaki d nedenlerin ie karmas olaslklan az ve eyann yazgs
bandan sonuna dek insann elinde olduu iin, bilimsel dnn ge-
limesinin nesnel koullarn tar. Gerek bilimsel dnn geli-
mesi iin bu yetmez; bir de, yaplan iin zerinde sistemli bir dnce
abas harcamak gerekir. Bu olanak ou kez amatr neolitik zanaat-
nn elinde yoktur. Uygar uzman zanaatnn elinde de yoktur. Ne
var ki uygar toplum, art rnyle bir yandan tam zaman uzman
246 Childe, Tarihte Neler Oldu. s. 97.
' Childe, Kendini Yaratan nsan, s.
224
zanaatlar, bir yandan tam zaman uzman dnrleri beslemeye
balaynca, bilimsel dnn domasnn hem nesnel hem znel ko-
ullar olumutur. Zanaatlar pratik bilgi birikimini salamtr, din
adamlar kuramsal bilgi biriktirmiler ve yaplan iler zerinde youn
ve sistemli dnme olana bulabilmilerdir. Din adamlarnn kuram-
sal bilgi birikimleriyle, zanaatlarn pratik bilgi birikimlerinin rn
olarak doan tekerlekler, dner mleki tablas, metal ergitme, n-
ceden hazrlanan planlara gre yaplan tapnaklar, bilimsel, dnn
rn olmaktan baka biimde yorumlanamazlar.
Uygar toplumun balarnda bilimsel dn, egemen dinsel d-
nn yannda ticaret ve zanaatlarla birlikte geliecek olan gelecein
dn olarak grlmektedir. Alan yap, malyapm gibi alanlarla
snrldr. Dinsel dn ise egemen dntr. Yalnz tarmsal re-
tim alan deil, tm doa dinsel dncelerle aklanr. nsan-doa
ilikileri gibi insan-insan ilikileri de (toplumsal, tarihsel olaylar da)
dinsel dncelerle aklanr. Ve bu dnceler, pratikten tretilen
dnceler deildir. Soyut, pratikle balantlarn koparm, uzman
dnrler snf tarafndan tretilen "metafizik" dncelerdir. Ege-
men dn biimi, din adamlarnn telkin ettikleri dinsel metafizik bir
dnce olunca, gerek tarm gerekse sanayi alannda alan kimseler
dncelerini kendi pratiklerinden tretmekten ok, bu dnceleri
benimseyeceklerdir. Bu metafizik dnceler ise, onlarn retimlerini,
zanaatlarn gelitirici dnceler olmayacaktr; retimi geriletmez
iseler
248
ne yarar ne de zaran olan dnceler olarak varlklarn uzun
sre srdreceklerdir.
Tapnaklar ekonomide ba rol oynarlarken; verimli rnler ya-
ratan pratik ve kuramsal bilgi birikimi ve etkileimi vard. Tapnakla-
rn, dolaysyla din adamlarnn retimin odamdan uzaklaarak tke-
tim odaklan durumuna gelmelerinden sonra, din adamlarnn retim-
le ilikileri tmyle kopmu; ne pratik bilimlerin ne de kuramsal bi-
limlerin gelimesine hi bir yararlar olmam, tersine metafizik d-
nceleri telkin ederek zararlar olmutur. te yandan dnmenin
ve okuryazarln din adamlarnn tekelinde olup zanaatlarn bun-
lardan yoksun olmalar; onlarm da pratik ve kuramsal bilim alan-
na nemli katklar yapamamalarna yol amtr. Tapnaklara bal ol-
mayan tacirlerin ve sonra sanayicilerin okuryazar, bilgi biriktirecek
bo zamana sahip kimseler olarak ortaya ktklar topluluklarda; re-
Childe, Tarihte Neler Oldu, s. 32'de, "Bir ideoloji uzun dnemde, ancak ekono-
minin takntsz, dzgn ve etkin almasn kolaylanrsa varln srdre-
bilir" biiminde ne srd yargsn "...almasn zorlatrmazsa varln
srdrebilir" biimine sokarsak gereklii daha iyi yanstm oluruz.
225
timle iliki kuran hi deilse dinsel metafizikle balantsn koparan
kuramsal dnce (ksa bir sre- sonra yeni bir dinsel metafizie bat-
mak zere) bilimsel yola girecektir.
8. Gei Toplumunda Ekonomik Toplumsal Dnsel ve deolojik
Yaplar Aras Etkileimler
lkel topluluklarn duraan topluluklar olmalarna karn gei
topluluklar hareketli topluluklardr. Hareketliliklerinin nedenlerinden
birisi, ekonomik topumsal dnsel yaplarnn iice ve birbirlerine
uyumlu yaplar olmaylardr. Bunun altndaki olgu, bu topluluklarn
art besin retebilen bo zamana sahip olabilen topluluklar olulardr.
Bunun altnda da, retici bir ekonomiye sahip olular yatar. Bu onla-
rn hareketliliklerinin i nedenidir. Hareketliliklerinin d nedeni, ift-
i ve oban topluluklar arasndaki youn ve dinamik ilikilerdir. Bu
ilikiler ise, toplumsal art retebilen tabakal toplumlarn ortaya k-
masna yol amtr. Toplumsal art da, ilkel topluluun kabuunu at-
latarak, gittike artan bir hzla deien uygar, hareketli topluma ge-
ilmesini salamtr.
Gei topluluklar, retim ile ilkel topluluk yapsndan uzaklaa-
rak uygar topluma doru gelimeye balamlardr. Kk sulama ta-
rm yapan topluluklarda ekonomik birim aile, toplumsal birim ky top-
luluudur. Bu, ekonomik yapyla toplumsal yapnn farkllatn gs-
terir. Ancak, topraklarn ailelere eit olarak bltrld bir dnem-
de, aileler arasnda kar elikileri bulunmayacaktr. Gene de bu
farkllama, aileler aras kar elikilerinin tohumlarn iinde tar.
Ayn toprak parasndan bir aile fazla alarak daha fazla rn alabi-
lirken, bir baka aile az alarak daha az rn alabilir. Ya da ilenen
tarlann doal ykmlara uramasyla alman rn ok azalabilir. Top-
luluun eitliki yaps bu dengesizlii giderici (potla, len gibi) ku-
rumlar gelitirmitir. Fakat tabakalamayla, alveriin balamasyla
topraklar zerindeki kullanma hakk mlkiyet hakkna dnnce, -
kar elikilerinin tohumlar alacaktr. Kk sulama tarm dnemin-
de bu sz konusu deildir; aileler kendine yeterli, ky topluluklar ken-
dilerine yeterlidir. Ne i, ne d alveriin gelimesine uygun bir ortam
vardr. Ky oluturan ailelerin retim alannda ibirliine gitmemek-
le birlikte; savunma alannda ibirlii yapm olduklar kyleri eviren
savunma hendek ve surlarmdan anlalyor. Ortak almay gerektiren
bu iler, tabakal topluluklarda zorla angaryayla yaptrlanlarn tersine;
gnll almayla yaplan, dolaysyla topluluk kar aile kar uyu-
masn yanstan ilerdir.
226
Tarmsal retim almay younlatrmsa da, youn tarm mev-
simleri dnda iftilere olduka bol bir bo zaman vermitir. Bu bo
zamanlarda bir yandan ikincil ekonomik etkinlikler (aile ekonomileri)
bir yndan ekonomik olmayan toplumsal etkinlikler gelitirilmitir.
Dinsel etkinlikler de, kalntlarda (ticaretle uraan topluluklarda
ya da byk sulama tarm yaplan topluluklarda grlen ky sunaklar
yerine) aile sunaklarnn varlndan anlalaca gibi, daha ok aile
birimleri iinde yrtlen etkinliklerdir. Bu da toplumsal yapdan ayr
bir dnsel yapnn olumadn gsterir. Bu durumda kk sulama
tarm yapan ky topluluklarnda dnsel yapnn ayrmad, birbi-
rinden ayrm olan ekonomik ve toplumsal yaplarn ise uyumlu ili-
kiler iinde olduu sylenebilir. retimin balam olmasma karn,
neolitik kyler, doal ya da toplumsal bir d etki ile deimedike ya-
plarn yineleyecek duraan topluluklar olarak grnrler.
Orman ama tarm ile uraan yar gebe ifti topluluklarn da
benzeri yaplara sahip olduklar sylenebilir. stelik bo zamann bir
blm gte tketilmektedir. Buna karlk g doal evrelerini dei-
tirerek onlara, bu evrelere uyarlanma yolunda gsterdikleri abalarla
"hareketlilik" kazandrmtr. Doal evrelerinde kkl deiikliklerle
karlatklarnda, bu evrenin zelliine gre yerleik ifti ya da ge-
be oban olarak yaplarn deitirebilmilerdir. Ancak bu yeni bir dura-
an topluma geiten baka bir ey deildir. nk ne neolitik yerleik
ifti ne de neolitik gebe oban topluluklar eitliki toplumsal yapla-
rndan dolay hareketli topluluklarn motoru olan toplumsal art re-
tebilmilerdir.
Gerekten, gei topluluklarnn nc biimi olan neolitik gebe
oban topluluklarnn yaps bir bakma ifti topluluklarndan daha
duraandr. nk geim birimi yaam birimiyle, klan ya da kabi-
le birimiyle akr. ifti topluluklarn sahip olduklar mevsimlik bo
zamana sahip deillerdir. Gler, art besinin salam olaca bo za-
man tketir. Ekonomik yapyla toplumsal yap farkllamamtr, i-
iedir. Onlarn dnsel yaplar da ayrmad iin teki yaplarla i-
iedir. Bu bakmdan avc ve toplayc takmlar andrrlar. Bir baka
adan, gebe oban topluluklar ifti topluluklardan daha hareketli-
dirler. Daha yerinde bir deyile hareketli topluma dnme gizilgcn
ilerinde tarlar. Onlarn fizik hareketlilikleri toplumsal hareketlilikle-
rine olanak hazrlayacaktr.
Gebe oban topluluklarnn ekonomileri "kendine yetersiz" eko-
nomidir. Bu yetersizlik hareketli (gebe) yaamlaryla birleince, ye-
tersizlikten kurtulma yolunda gebeliin olanaklarndan yararlanma-
227
ya alacaklardr. Bu yolda ellerinde biri bar, teki sava olmak
zere iki olanak vardr. Bar olanak eitli topluluklar, eitli top-
luluklarn gereksinimlerini, eitli yerleri eitli yerlerde bulunan
hammaddeleri tanmalardr. Bylece baka topluluklara satabilecek-
leri yerlerde ticaretle uramaya baladlar. Ancak neolitik topluluk-
larn kendilerine yeterliliklerinden dolay; byle hammaddeler bula-
madklar durumlarda, kendi rnleriyle kendine yeterli ifti toplu-
luklarla ticaret ilikileri yollar tkaldr. O zaman tandklar eitli
topluluklarn eitli mallarna, zenginliklerine gz dikerler. Bunlar
bar ilikilerle salayamadklarnda, sava ilikilerle ele geirmeye
alrlar. O zaman gebe topluluk bir askeri rgte dnr; sava
etkinlii onlar iin bir geim etkinlii biimini alr. Ancak, yamalar
kendine yetersiz ekonomilerine kalc bir zm getirmez. Gene, ya-
malarla ekonomilerinin yapsndaki yetersizlii ancak geici olarak gi-
derebilirler. te yandan yama savalar topluluun gcn de an-
drr. Yendikleri topluluklar adamakll yamalamalar, "yumurtla-
yan tavuu kesmeleri" anlamna gelir. Onlar gelecek hasat ylma -
karabilecek kadar yamalamak ise; braktklarn, baka gebe top-
luluklarn yamasna brakmak anlamna gelebilir. Sonuta gebe
topluluklar ekonomilerinin kendine yetersizlii sorununa, ifti toplu-
luklarn zerine reklenip, onlar baka topluluklarn yamasna kar-
savunarak yamalarn kurumlatrmakta zm bulacaklardr.
Bylece oluan tabakal toplum toplumsal art reten bir,, toplum bi-
imine geerek, duraan ilkel topluluktan hareketli uygar topluma ge-
ii salayacaktr.
Grld gibi gei topluluklarndan kk sulama tarml ifti
gebe oban ve tarla ama tarml yar gebe ifti topluluklarn eko-
nomik toplumsal dnsel yaplar kendi ilerinde birbirlerine uygun,
birbirlerini pekitiren, dolaysyla duraan toplum biimleri treten
yaplardr. Ancak bu topluluklar arasndaki ilikiler "topluluklar aras
yap" baz topluluklarn geici bir sre iin ticaret topluluuna dn-
melerine yol aan geici hareketlilikler getirir. Topluluklar aras iliki-
lerin bir tr ise, kk sulama tarmndan byk sulama tarmna
geilmeye elverili sel yatakl rmak vadilerinde, ilkel duraan topluluk-
lardan uygar hareketli topluluklara geilmesine yol aar. Bu iliki bi-
imi bir oban topluluun ifti topluluu savata yenerek zerine -
reklenmesidir. Bunun sonucunda farkl yaplara sahip topluluklarn
ekonomik, toplumsal, dnsel yaplar arasmda ok ynl etkileim-
ler balar. Ekonomik yap geliir eitlenir; toplumsal yap snflara b-
lnr, bir siyasal yap oluur; blnm toplumsal yapy birlikli tuta-
cak bir dnsel daha dorusu ideolojik yap ortaya kar. Ekonomik,
2 2 8 ' ' ' . r ' . ' '
toplumsal, siyasal, dnsel farkllamaya uram olan bu toplumlarn
yapsn, varln srdren toplumsal artdr. Toplumsal art kullanl
biimine gre ekonomik, toplumsal ve ideolojik farkllamalar besler,
ve bu dzeylerde yeni farkllamalar tretir; yaplar arasnda etkileimi
dzenleyen bir transformatr ilevi grr. lkel topluluklarn, farklla-
m olsalar da ekonomik toplumsal dnsel yaplannn birbirleri ze-
rinde nemli etkiler yaratamaylan, byle bir transformatre sahip
olamaylarndandr. Somut bir iki rnek vererek aklamak gerekirse:
lkel toplulukta bir besin fazlal, toplumsal artya dntrlemedii
iin ne bir i menecerleri snf inin beslenip oluturulmasnda, ne de
dnsel yapda gelime salayacak bir dnrler grubunun beslen-
mesinde kullanlabilir. Ancak tm topluluk tarafndan tketilir. Ayn
biimde toplumsal ve ekonomik yapda devrimci deiiklikler yapabi-
lecek bir dnce tretilmi olsa bile, .toplumsal art bu dnceye sa-
hip insanlar onu uygulamaya sokacak kadar oaltmak zere beslen-
mesinde kullanlmaz. Toplumsal art retilen uygar toplumda bunlar
yaplabilir.
229
/ III. BLM
UYGAR TOPLUMDA EKONOMK TOPLUMSAL DEOLOJK
YAPILARIN ETKLEM
"Tanrnn azndan kan her sz, dorudan
doruya ya da dolayl olarak {bu szleri kutsal
bulan toplumun gelimesine ve biyolojik ve
ekonomik refahn artrmaya yaramazsa, o
toplum eninde sonunda Tanrsyla birlikte
yok olur."*
Gordon Childe
1. Uygar Toplumun Gelimesi
lkel topluluktan uygar topluma gei aamasnn incelendii II.
Blm'de, "gei toplumu" mezolitikten uygar toplumun bana dek
getirilirken, uygar toplumun ekonomik toplumsal ve dnsel yapla-
rnn temellerinin atl incelendi. Hatta uygar toplumun banda bu
yaplarn "fets" derecesindeki oluumlar anlatld. Dolaysyla bu b-
lmde yalnzca uygar toplumun kurumlarnn eitlenmeleriyle ve
klasik biimlerini almalaryla ilgili olaylara ve kuramlara deinilecek.
Bu deiniin amac daha ok gei toplumunda biimlenen yaplarn
uygar toplumda nerelere dek uzandn gstermektedir. Ayrca uygar
toplumun yapsna bir gz atmak, onu ilkel toplumla karlatrarak
bu iki ana toplum biimi arasndaki fark yaratan gei toplumu olay-
larn gereince deerlendirebilmeye yardmc olarak, sonu blm-
ne bir hazrlk yapmak amacna da hizmet edecektir. Dolaysyla bu
blmde uygar toplumun ekonomik toplumsal ideolojik yaplarnn ve
aralarndaki etkileimin tketici, hatta, kapsaml bir incelemesi ya-
plmayacak, yalnzca bu alanlardaki baz temel eilimlere deinilecek-
tir.
* Childe, Tarihte Neler Oldu, s. 30.
230
a. Uygar Toplumun Hcresi Olarak Kent Devleti
Gei toplumunun birimleri kyler ya da airetlerdi. Ne kylerin
ne de airetlerin yaplar onlar uygar topluma geirecek nitelikte de-
illerdi. Ama ikisinin birlemesi, evresel koullarn elverili olduu
bir blgede insanl uygar topluma geirmeye yetti. Bu birleme b-
yk bir olaslkla gebe oban toplum ile yerleik ifti toplum ara-
snda sava bir iliki sonucunda, fetih ve "reklenme" ile gerekle-
miti. Bu reklenme sonucunda Mezopotamya'daki, Dicle ve Frat k-
ylarndaki on be kadar kyn kente dntklerini ve sonunda, si-
yasal farkllamanm geliip devletin olumasyla kent devletleri bii-
minde uygar toplumun ilk hcrelerini oluturduklarn gryoruz.
Kylerin kentlere dnecek biimde bymesine yol aan oban-ift-
i birlemesi, yalnzca nicel bir gelimeye deil, fakat daha ok nitel
bir deimeye neden olmutur. Bu nitel deimeyi salayan da toplum-
sal artdr.
Smer'de neolitik kylerden kentlere, uygarla varan gelimeler,
kinci Blm'de "lkel Topluluktan Uygar Topluma Gei" bal al-
tnda ele alnmt. Burada ayn gelimelerin uygar toplumun hcresi
kentin olumas asndan yeniden ele alnmasnda yarar var.
Smer ad verilen aa Mezopotamya'da kente dnen ilk k-
yn Eridu olduu sanlyor. Eridu (bugnk Abuahreyn) Pers Kr-
fezine en yakn yerleme yerlerinden biridir. Bunun anlam Eridu'nun
deltanm bataklklar iinden domu olmasdr. Yzba R. Cambell
Thompson, I. Dnya Sava srasnda askerliini yapt Irak'da dn-
yann en eski kenti saylan Eridu'nun kalntlarnn aa katmanla-
rnda Eridu neolitik kyn ortaya karmtr.
1
Bu kyn .. 5000'
den az nce kurulduu sanlmaktadr.
2
Onun .. 3500 dolaylarnda
bir kent devletine dntn grrz.
3
Bu sre iinde onu kente
dntren olaylarn arkeolojik belgeleri pek fazla deildir. Kyn ka-
mtan rlm hasrlar zerine toprak ylarak takn dzeyinden
ykseltilen topraklar zerinde kurulan yaplardan olutuu anlal-
yor.
4
Bunun youn bir ortak almay gerektirecei ak. Kyn ar-
Wells, Postgate ve Wells, The Outline of History, s. 139.
2
Hawkes, The Atlas of Early Man, s. 44.
51
Hawkes, The Atlas of Early Man, s. 64.
i
Kitab Mukaddes'de "Tekvin" 1.9'da "Ve Allah dedi
:
Gk altndaki sular bir yere
biriksin ve kuru toprak grnsn; ve byle oldu" biiminde anlatlan dnyann
yaratl yksnn kayna olduu saptanan Babil Enuma Elis mitosundan
(bak. McNeill ve Sedlar, der., The Origins of Civilization, s. 5) "Daha hi bir ka-
m kulbe rlmemiti ve hi bir bataklk toprak grnrlerde yoktu" szlerinin
Smer'in yerleme ncesi durumunu yanstt, Sippar kentinde bulunan tab-
231
tan nfusunun beslenebilmesi iin gerekli tarlalarn bataklktan kaza-
nlp taknlardan korunabilmesi iin belki daha geni apl, disiplinli,
toplu alma ekiplerinin oluturulmas gerekmi olmal. te bunun
arkeolojik kantlan yok. Ancak bu konuda mitoloji bize yardmc ola-
biliyor. Hellenistilk dnemde Babilonya Belos tapna rahibi olan
Berosius Balbilonya'nn tapnak arivlerinde saklanan mitolojik tarih
belgelerini okuyup, "Babilonya Tarihi" adl yaptn .. 280'de Selev-
kos kralna sunarak, bunlarn iindeki bilgilerin amza aktarlma-
sna yardmc olmutur.
5
Berosius'un yazdklarna gre denizden -
kan kei kuyruklu balk gvdeli insan bal bir tanr olan Oanes
Eridu'ya "uygarl" getiren kimsedir.
6
Onun kei totemli bir oban
toplumun ayn zamanda balklk yapan bir ifti topluluk zerinde
reklenmesiyle ortaya kan toplumu temsil eden bir kark varlk
olmas daha olas.
7
Oanes'in, daha dorusu Oanes'in temsil ettii fe-
tihi topluluun Eridu zerinde reklendikten sonra Eridu halkn, bel-
ki de evredeki teki kylerin halkn, onlardan daha fazla toplumsal
art almak iin byk gruplar biiminde disiplin iinde altrarak
akalama kanallar vb. yntemlerle bataklktan tarm topra kazan-
dklarn dnebiliriz.
8
Bunun sonucunda evredeki topraklardan yal-
nzca almayan bir egemen snf deil, fakat dorudan tarm etkin-
likleri dmdaki ilerde alan zanaatlar da ieren bir kent halkn
besleyebilecek rn almak olana domutur. Bu yar varsaymsal r-
nekte devletin bask aralarnn oluumuna tank oluruz. Bask arala-
rnn kkeninin fetih ve reklenme olduu, amacnn da toplumsal
art yaratmak olduu, bu yolda daha byk ekonomik giriimlerin r-
gtlendirilmesini kolaylatrd sylenebilir.
Ancak, "Enki sulardan kp dikildii zaman balklar ona tapn-
dlar"
9
szlerinden anlyoruz ki bask aralaryla yetinilmemi, ayn
zamanda ikna aralarna ba vurulmutur. Bunun sonucunda ky su-
nann yerini tapnak, Oanes'in yerini toprak ve tatl sular tanrs
letteki bir baka, yaratl mitosunda "Sulardan kard bal hasr sala d-
kerek" Babil tanrs Marduk'un dnyay yaradmn (bak. Roux, Ancient Iraq,
s. 93), arkeolojik bulgulara dayanlarak, Smer'de ilk yerleme yerlerinin ku-
ruluunu anlatt ne srlmektedir, (bak. Woolley, The Sumerians, s. 13-14)
s Bak. Gnaltay, Yakm ark, cilt I, s. 205; Woolley, The Sumerians. s. 27.
6 Gnaltay, Yakn ark, cilt I, s. 208.
7 Kvlcml, Tarih Devrim Sosyalizm, s. 254.
s VVoolley, The Sumerians, s. 6'da Smerler'in geliiyle ortak abayla byk ka-
nallarn aldn yazar. Forde-Johnston, History from the Earth, s. 86'da Ubeyd
dneminde Eridu'da iyi rgtlendirilmi bir sulamann ve tapnan bulundu-
unu sylemektedir.
9 Clark ve Piggott, Prehistoric Societies, s. 189.
Enki alacaktr. Enki sularn denetime alnmas ile retici glerde
salanan toplumsal artnn biriktii tapnan sahibidir. Dolaysyla
bu birikimi yneten ve bu birikimden en ok yararlanan din adamlar
grubunu temsil eder. Sonra bu birikimi salayan dzeni ite ve dta
koruyan egemen askerler snfnn karlarn temsil eder. Bundan te
Enki, kk sulama tarmndan byk sulama tarmna geilmesiyle
almann artan verimliliinden dolay, retimleri ve bundan kendi-
lerine den pay reklenme ncesi dnemlerden fazla olduu iin,
alan smf m, dolaysyla tm toplumun karn temsil eden bir tan-
rdr.
10
Enki Eridu kentinin tanrsdr. Ve "Smer Kral Listesi"ne g-
re de krallk gkten ilk kez bu kente inmitir.
11
Bylece sonuta devlete varacak olan fetih, reklenme, snfla-
ma olgusunun, baskya ve iknaya bavurulan yntemler yan sra,
"toplumsal kar ile snfsal karn iice" olduu bir dzenek iinde
gelitii sylenebilir. > .
Kyden kente, gei toplumundan uygar topluma gei, ilkin Eri-
du'da gereklemi olmakla birlikte, ayn oluum .. 5 bin ile .. 3
bin arasnda teki Smer yerleme yerlerinde de grlmektedir.
12
Bun-
lar iinde Uruk ve Ur bu srecin aamalar hakknda daha duru bil-
giler verecek durumdadrlar.
Kitab Mukaddes'de ad Erek olarak geen Uruk (bugnk Varka)
Eridu'nun gelitii dnemde grlen, baz yazarlara gre doal olmak-
tan ok toplumsal olan bir tufann Ubeyd kltrnn yerine baka
bir kltr getirmesiyle hzla gelimi olan bir yerleme yeridir. Ba-
z yazarlara gre Smerler Ubeyd deil Uruk dneminde gelerek yerli
iftiler zerinde egemenlik kurup uygarl yaratmlardr.
13
Smer
toplumunun tarihinde daha sonra birok kereler grlecei gibi, her
iki gelime atlm da yerleik topluluklar zerine reklenen "barbar"
10
Childe kent devrimi sonucunda Mezopotamya'nn kendine en az cret denen
!
iisinin durumunun bile herhangi bir neolitik kyn eit yelerinden daha
iyi olduunu sylemi ve Thomson da, Studies in Ancient Greek Societr,
cilt I, s. 21'de bu gr benimsemitir. Bilindii gibi Durkheim, insann tanrda
kendi toplumuna tapndn sylemektedir. (Durkheim'm bu konudaki grle-
rinin zeti ve eletirisi iin bak. Evans-Pritchard, Theories of Primitive Religion,
S. 53-70.
"Smer Kral Listesi"nin bir blmnn Trke evirisi iin bak. C. W. Ceram,
Tanrlarn Vatan Anadolu, ev. Esat Nermi, stanbul, 1974, Koza Yaynlar,
s. 163.
12 Roux, Ancient Irak, s. 42.
s Roux, Ancient Iraq, s. 83. ,
233
aknlarnn rn olabilir. Byle bir olay siliklemeye balayan top-
lumsal tabakalamann izgilerini yeniden koyulatracaktr.
Uruk'un da Eridu tapmaklarna benzer bir tapnan evresinde
gelitii ve yklan tapman yknts zerine ayn modelin daha n-
yklerinin yaplarak toplumsal gelimenin aamalarnn arkeolojinin
katmanlarnn tarihine yazld grlr. Forde-Johnston Uruk dne-
mini .. 3800-3200 arama koyar.
14
Kentin, gk tanrs Anu ile ak
tanras anna'ya adandn, ya da bu tanrlarn kenti olduunu g-
ryoruz. Bu da, gk tanr sayan bir gebe toplulukla, dourucu ola-
rak anay simgeleyen ak tanrasn ycelten yerleik ifti topluluk-
larn kltrel bir uzlamas olarak grnr. anna'ya adanan E - Anna
(Gk'n Evi) tapma Eridu tapnaklarna benzer biimde bir salon
evresine sralanan kk odalardan oluur. Smer tapmaklarnda sa-
lonu evreleyen bu odalar yatakevleri, ambarlar, depolar, yapmevleri,
derslikler, kitaplklar olarak kullanlacaklardr.
15
Uruk dneminin son-
larna doru E-Anna tapmanda piktografik tabletlerde insanln
ilk yazsn yaratma yolunda yaplan giriimlerle karlarz. Daha
okunamam olmakla birlikte belgelerin tmnn tapmak hesaplarn,
gsteren ii, mal listeleri, faturalar vb. olduu anlalmtr.
16
Bu olgu, bir yandan toplumsal artnn topland yeri, te yandan
kullanlma biimini ve toplumda yaratt etkileri aklamaktadr. Da-
ha sonra apak ortaya kaca gibi, din adamlar byk sulama
tarm ilerini rgtleyip ynetmekte, bu yolla kazanlan ve ekilen,
tapmaa (ya da tanrya) ait saylan topraklardan salanan rnler
tapmakta toplanmaktadr. rnn bir blmyle tapmak ilerinde ve
teki tanr ilerinde alanlar beslenmekte, bir blm rahiplere kal-
maktadr. Rahipler tanr topraklarnn ve tapnan hesabn tutmaK
ve birbirlerine hasap vermek sorununu yazy bularak zmlerdir.
Bylece toplumsal art bir yandan tarm d etkinliklerde alan za-
naatlar snf mm, te yandan kol ii yerine kafa iiyle uraan din
adamlar snfnn domasn salam olur. Bu ise, ekonomik biriki-
14
Forde-Johnston, History from thEarth, s. 86.
15 Bak. Roux, Ancient Iraq, s. 74; Wells, Postgate ve Wells, The Outline of History,
s. 177; Clark ve Piggott, Prehistoric Societies, s. 88-89'da bu tapman plannn
yalnzca Smer tapmaklarnn deil, kiliselerin ve camilerin de rnek ald bir
plan olduunu sylerler. Buna, tapnaklarn yalnz biimlerinin deil, Eski Dn-
ya'da daha sonraki alarda gelien dinsel dnn de modelliini yapt
eklenebilir.
16
Roux, Ancient Iraq, s. 78.
Smer'deki gibi en eski Aztek kaytlarnn tapnak hesaplar olmas (bak. von
Hagen, The Aztec: Man and Tribe, s. 80) anlamldr.
234
nin, art rn kanalyla toplumsal deiime ve kltrel geliime d-
ntrlmesi anlamna gelir.
Bu birikimle Uruk dneminin sonlarna doru yaklak 10 metre
eninde, 20 metre uzunluunda, 15 metre yksekliinde kerpiten yapl-
m bir platform zerine kurulan tapman ykseldiini grrz.
17
Bu
tapnak, toplumsal tabakalamann mimarla yansm grnm sa-
yabileceimiz ziguratlara giden yolda atlm ilk admdr. Ayn zaman-
da din adamlar snfnn bir ynetici smf olarak toplumun zerine
klarn simgelemektedir.
Uruk dneminin arkeolojik belgelerinden birisi de, eski bask m-
hrlerin yerini alan silindir mhrlerdir. Mhrler, uygarlkla birlikte
tapman ya da zel kiilerin mlkn iaretleyen aralar saylp ml-
kiyetin gelimesinin kantlar olarak yorumlanrlar. Bunlarn zerle-
rindeki ekiller dinsel mitoslar yan sra gnlk yaam da yanstrlar.
plak din adamlarmn ynettii gizemli dinsel trenler toplumun bir
boyutunu, ldrlen sava tutsaklar teki boyutunu vermektedir.
18
Uruk dnemi katmanlarnda bulunan saiban ve mleki ark hem
teknolojideki, retici glerdeki gelimenin hem toplumsal yapdaki
nemli bir deimenin iareti olarak grlr. Kadnn kulland a-
parm yerini sabann almas arkeolojide genellikle tarlalar erkeklerin
srmeye balamasnn belirtisi olarak yorumlanr. Kadn bylece ev
d ekonomik etkinlikler alanndan evine srlrken, mleki ark-
nn bulunup bir zamanlar ev ekonomisinde kadnn ii olan mlek-
iliin uzman erkek zanaatlarn eline gemeye balamasyla
19
ev i-
lerinden birini de elinden karmaktadr.
Zanaatlarn tarmdan farkllamas hareketi balamtr. Childe
mlekiler yan sra, Uruk dneminin sonlarna doru maden ileyi-
cilerin ve profesyonel yazmanlarn da grldn syler.
20
Bunlardan
birincisi, kol ilerinde, ikincisi kafa ilerinde grlen iblmne ve
uzmanlamaya rnektir.
21
Tm bunlara bakarak olacak, Glyn Daniel,
Uruk'un IV. tabakasmda dnyanm ilk uygarlnn doduunun sy-
lenebileceini yazmaktadr.
22
Gerekten uygarln en anlaml gster-
17
Forde-Johnston, History from the Earth, s. 86.
18
Bak. Roux, Ancient Iraq, s. 74 "
, s Childe, Social Evolution, s. 151 ve 162; Thomson, Studies in Ancient Greek Society,
cilt I, s. 42. .
20 Childe, Social Evolution, s. 151. .
21
Thomson, Studies in Ancient Greek Society, cilt I. s. 70.
32 Daniel, The First Civilizations, s. 61.
Childe da, Social Evolution, s. 158'de tapnakta biriken artnn, yazy, aritmetii,
astronomiyi yaratacak olan bo zamana sahip rahiplerle sanat ve zanaatlar
235
gesi nc toplumsal iblm, yani zanaatlarn tarmdan farklla-
masdr.
Uruk dneminde Ur'da ye teki kentlerde tapmak, kentin en b-
yk yapsdr. Ekonomik, toplumsal ve kltrel iler din adamlar ta-
rafndan rgtlendirilip yrtlp ynetilmektedir. Buna kout ola-
rak kent din adamlar tarafndan ynetilmektedir.
23
Ancak Uruk dne-
minin silindir mhrlerinde grlen sava sahneleri bu dzende daha
sonra ortaya kacak nemli bir deiikliin habercileridir. Bu deiik-
lii en canl biimde Ur kentinde ve Ur kral mezarlarnda izleyebiliriz.
Kimi yazarlarca tam anlamyla uygarln, kimi yazarlarca devle-
tin ortaya kt dnem olarak yorumlanan ve .. 3200-3000 arasna
konan Cemdet Nasr dnemini izleyen, .. 3000'den sonra balayan
"Erken Hanedan Dnemi" I. Ur hanedan ile temsil edilir.
24
Bu hane-
dann .. 2650 dolaylarna ait olduu sanlan kral mezarlar, Uruk
mhrlerindeki sava sahneleriyle balayan gelimelerin ekonomik
toplumsal ve kltrel yapda yol at sonular sergilemektedirler.
Kral, mezara, krallk iaretleri, arabas, atlar, arabaclar, koruma as-
kerleri, karlar, hizmetileri, mzikileri ile birlikte gmlmtr.
Mezarda bulunan kraldan baka 58 kii kral te dnya yaamnda
yalnz brakmamak iin kurban edilmilerdir. Bu olay salt Smer uy-
garlna zg olmayan, Msr'da Abydos'da ve skitler'de, Moollar'da
da grlen bir "barbar" grenei olarak yorumlanmaktadr.
25
Birinci
Ur hanedanndan sonra bir daha grlmemesi bu yorumu dorulamak-
tadr.
Olay, Smer kentlerinin zenginlemesi zerine evredeki uygarla-
mam topluluklarn aknlarnn ve uygar toplum zerinde reklen-
melerinin sonucudur. Kentlerin rahip yneticileri bu aknlara kar
koymalar iin geici grevle komutanlar atamak zorunda kalm ol-
mallar. Bu komutanlar sava ister kazansnlar ister yitirsinler sonu
beslediini yazar. Toynbee, Tarih Bilinci, cilt I. s. 45'de uygarln yalnzca yiye-
cek retmekten deil, teki ekonomik etkinliklerden de kurtulmu bir aznln
bulunduu toplumlar olacan sylemektedir.
23
Wittfogel, Oriental Despotism, s. 4'de hidrolik toplumda menecerler brokrasinin
ynetici snf oluturacan yazar.
von Hagen, The Aztec i Man and Tribe, s. 142-143'de Amerika'da, Msr'da, n-
ds'te de grlen tapmak kentlerinin evrensel oluuna dikkati eker.
24
Forde-Johnston, History from the Earth, s. 87, Woolley, The Sumerians, s. 29'da
"Smer Kral Iistesi"ne gre yaplan hesaplamalarn Ur'un birincisi hanedan-
nn .. 4000'e dtn gsterdiini, ancak bunun .. 3000 olarak dzeltilmesi
gerektiini yazar.
25
Roux, Ancient Iraq, s. 127.
2 36
deimeyecektir; kazanmlarsa siyasal erk kazanp rahiplerin ya-
nnda onlar zaranna gelien erk odaklan oluturmaya balamlardr.
Yitirdikleri zaman ise, saldran uygarlamam halklarn komutanla-
n siyasal erki din adamlarnn elinden almaya almlardr. Ur kral
mezarlarnda sava aralar yan sra grlen gz kamatnc zenginlik
(altm hanerler ve miferler, talar, ss eyalan, mzik aralar, ky-
metli talarla ssl hayvan heykelcikleri vb.)
26
siyasal erk yan sra
ekonomik erkin de komutanlarn eline gemeye baladn gsterir.
Bir baka deyile toplumsal art artk yalnz din adamlarmm elinde de-
il, ayn zamanda askerlerin elinde toplanmaya balamtr. Bunun
sonucu, tapnaklarn yannda gittike byyen boyutlaryla saraylarn
ykselmesi olmutur.
27
Daha nce kent yneticilerinin adlarnn n-
ne dinsel anlamlar tayan en, ensi, patesi titrleri konurken, Ur kral
mezarlarnda bulunan mhrlerde krallann ad nne lugal (byk
adam) titrinin
28
konuu da, siyasal erkin din adamlarndan askerlere,
layik yneticilere getiini gsterir.
29

Bununla birlikte krallar dini ve din adamlarn bir kyya itmi
deillerdir. Kendilerinin tanr olduklarn ne srerek, kendilerini
"tanrnn vekili" gren rahip yneticilere ste kma yolundaki bir gi-
riimden sonra, onlar da tanrnn stnln kabul etmi, t ann ve-
killii ile yetinmi, barahiplii stlenmi ve din adamlaryla uzla-
mlardr.
30
Dinin toplumsal artmn salanmasnda ve dzenin srd-
rlmesinde ikna edici gcn kavram olmallar ki, durmadan tap-
nak yaptrm, tanr topraklarn sulamak iin kanal am, tann hiz-
metine komulardr. Bir bakma bu olay devletin bask aygtlafyla
26
Roux, Anci ent I r aq, s. 126.
27
Bu gelime Akad dneminde saraylarn byklnn tapma amasna dek
srecektir, (bak. Forde-Johnston, History from the Earth, s. 89.)
28
En, ensi, ve ensi'nin bir baka okunu biimi olan patesi'nin de "tann" "tanr-
nn vekili", "tanrnn hizmetisi" gibi dinsel anlamlar tad, buna karlk
lugal'n "byk adam", "kral", "komutan" gibi layik bir titr olduu noktasnda
yazarlar arasnda gr birlii vardr, rnein bak. A. Falkenstein, "The King
of Sumerian State", A. Falkenstein, "La Cite-temple sumerienne", Journal of
World History, I. 4 (1954)'den ev. Donald Kaan, Kaan, der. Problems in Ancient
History, cilt I, s. 15-16; Gnaltay, Yakn ark, cilt I, s. 358-359; George Thomson,
Studies in Ancient Greek Society cilt II (First Philosophers), London, 1955,
Lawrance and Wishard, s. 80; Gnaltay, Yakn ark, cilt I, s. 358.
29 Gene birok yazar bu gr paylamaktadr, rnein bak. Jacobsen, "Primitive
Democracy in Ancient Mesopotamia", s. 7; Wells, Postgate ve Wells, The Outline
of History, s. 175; Roux, Ancient Iraq, s. 154.
so Gnaltay, Yakn ark, cilt I, s. 271de "Tanr Ninsun Laga ve yresinin egemen-
liini ve ynetimini Urukagina'ya verince" szlerinden patesi yerine lugal titrini
kullanan bu layik yneticinin de kendini, nceleri rahip yneticiler gibi, tanrnn
vekili sayd sonucuna varr.
2 37
ikna aygtlarnn farkllamadr.
31
Gerekten bu iblmnden sonra
din adamlar gittike azalsa da mlklerini koruyarak egemen snfn
bir kolu olma durumlarn srdrm, ynetici olmaktan karken,
zaman zaman yneticiyi denetleseler de, genel olarak yneticinin avu-
katln yapma karlnda durumlarm korumay kabul etmi gr-
nrler.
Gerekten Ur ay tapmann byk topraklarn sahibi olduunu,
rahiplerin bu topraklarn kiralarn rn olarak alp, bunlarn artk i-
vi yazsna evrinmi yazyla hesaplarn tuttuklarn, tapmak yapm-
evlerinde kadnlara ynl dokumalar dokuttuklarn gryoruz.
32
Childe erken hanedan yazl belgelerine dayanarak bakrc, doramac,
gm, heykelci, deri ileyicisi, dokumac, birac, ekmeki vb. zanaat-
larn tapnaktan cret ve tayn aldklarn sylemektedir.
33
Bu durum
zanaatlarn tarmdan farkllama hareketinin gelierek srdn,
ancak zanaatlarn ve zift dnda hammaddesi olmayan bir blgede
ou mal dardan getirmek zorunda olan bir toplumda tacirlerin
tapmaa ve saraya bal kimseler olarak altklarn gsterir.
Geni ve verimli topraklardan elde edilen toplumsal artnn tap-
nan ve sarayn ambarlarnda birikmesi; bunun nemli bir blm-
nn kanal ve baraj yapm, bakm, etkin aralar yapan zanaatlarn
beslenmesi gibi yeniden retici ilerde kullanlmas retici glerde
ok byk gelimelere yol am ve bunun sonucunda Ur gibi nfusu
yzbinleri aan kentler domutur.
34
Dnem, kent devletleri dnemi-
dir. Kent, evresindeki kylerle ekonomik bir btnlerime iindedir.
Ayrca takn ovasnda ekilen hammadde ktlndan dolay Smer,
lkesinin snrlar tesindeki lkelerle alveri balantlar kurmu-
tur. Gerekten, Ur kral mezarlarn dolduran mallarn hemen tm
dardan getirilmitir.
35
Gerek rmaa yakn tarma elverili toprak-
larn ktl, gerek kanallar besleyen rmak sularnn denetimi soru-
nu, gerekse d ticaret yollarnn gvene alnmas, kent devleti hc-
resini genilemeye zorlamtr. Ancak, evresinde ayn gereksinimlerle
genilemek isteyen teki kent devletleri vardr. Sonu gl bir ko-
mutann birka kenti ynetiminde birletirmesine dek sren kent dev-
31 Falkenstein, "The King of the Sum'erian State", s. 18'de balangta ayn kimse-
de toplanan rahiplik ile sava nderlii grevlerinin zamanla farkl kimselerin
eline gemek zere ayrtklarn yazar.
32 Wells, Pos t gat eve Wells, The Out l i ne of Hi story, s. 175.
33 Childe, Social Evolution, s. 151.
3* Ur'un ve teki byk kentlerin nfusu iin bak. Daniel, The First Civilizations,
S. 121.
35 Woolley, The Sumerians, s. 45. .
238
letleri aras egemenlik savalardr. Bu olgu, mitolojide, "Smer Kral
Listesi"ne gre, ilk kez gkten Eridu'ya inen; sonra tanrlarca bir kent-
ten alnp tekine verilen ve (olaslkla bir d istila ile birlikte gelen}
tufandan sonra gkten ikinci kez inen kralln, Ur'a verilmesine, on-
dan da Agade Kral I. Sargon'un eline gemesine dek kentten kente
dolamas biiminde dile getirilir.
36
. ' ,
b. Kent Devletinden Ulusal Devlete
Din adamlar kent devletinin i sorunlarn zm; komutanla
yatkn olmadklar iin ve eitli tapmaklarn yneticileri aralarnda
birleemedikleri iin
37
d sorunlar, uygarlamam halklarn saldr-
larna kar savunma
38
sorunu ve de ayn rmaklarn sularndan yarar-
lanan kentler arasndaki su haklar zerine tartmalarn yol at so-
runlar zememilerdir. Bunun sonucunda siyasal erk din adamlar-
nn elinden kp askerlerin eline gemeye balamtr. Sonunda Laga'
ta, Urugakina adnda birinin .. 2415 dolaylarnda, iktidar din adam-
larndan "gaspettiini" ve patesi yerine lugal titrini kullandn g-
ryoruz. Urugakina reformlar ya da yasalar olarak bilinen metin
hem din adamlar ile layik yneticiler arasmdaki bu srtmeyi, hem
kente getirilen yeni bir dzeni, hem de layik yneticilerin din adam-
larna kar olmalarna karn yaattklarn dine dayandrma gereksi-
nimi duymalarn yanstan nemli bir metindir.
39
Benzeri gelimelerin baka kentlerde de olutuu anlalyor. Ger-
ekten ok gemeden (.. 2750'de) Umma kentinin gene lugal titrli
yneticisi Lugalzaggisi, snf kavgas nedeniyle blnp zayflam olan
Laga'a saldrarak onu ele geirir. Ayn Lugalzaggisi'nin Laga'tan
sonra teki kentleri de birer birer ele geirdiini gryoruz. Rahip y-
neticilerin baaramadklar ii asker ynetici baararak Smerce ko-
nuan kent devletlerini tek bir ynetim altnda birletirmitir. Bunun
dl, kendisine tanr Enlil tarafndan "Lugal kalma" (lkenin kral)
36 Bak. Kramer, "The Sumeriah King List", s. 3.
37 Wells, Postgate ve Wells, The Outline of History, s. 181.
3 8
Smer din adam yneticileri yalnzca t apmak evresini duvarl a evirebilmi-
lerdi. Ama kentl ere ve uygar topl uml ara kar yap l an uygarl amam hal kl ar n
aknn nlemek iin Mezopotamya' da Amurrul ar' a kar yaplan set (bak. G-
naltay, Yakn ark, cilt I, s. 436), asker yneticilerin yapt ol arak grnr. G-
ebe ak nl ar na kar yap l an benzeri setler Msr' da ("Sinuhe' nin yks"nde
ad geen "Yneticinin eddi"), in'de (Byk Set) ve Roma' da (Limes) da eki-
lecektir.
39
Urukagi na Yasalar' nn ngilizce evirisi iin bak. Kaan, der., Problems in
Ancient History, cilt I, s. 13-15.
2 3
titrinin verilmesidir. Kendisi ayn zamanda Uruk'un barahitoi titrini
almtr.
40
Smer'in "ulusal" devlet dnemi balamtr.
Ynetimin olaslkla rahipler elinde kald Nippur Smer'in
"zerk" dinsel merkezi oldu.
41
Smer'in egemeni olduunu ileri sren
kentin yneticisinin, bu kentteki din adamlarn o ya da bu biimde
ikna ederek, Enlil tarafndan kral olarak seildiini sylemelerini sa-
lamas gerekiyordu.
42
Ancak ulusal devletin asl kurucusu Smerler deil, Mezopotam-
ya'ya daha sonra szan, bir baka deyile uygarla daha ge bir tarih-
te katlm olan Sami halklar iinden kan yneticiler olacaklardr.
Agade (Akad) kentinin kral (din adam olmadna ve bir bahvann
olu olduuna baklrsa, gene ynetimi kuvvete dayanarak ele geiren
biri olduu anlalan) I. Sargon Lugalzaggisi'yi yenerek (.. 2330 do-
laylarnda) Smer'in ynetimini ele geirmitir.
43
Gnaltay, stn ge-
len her gce boyun eerek bol bol ba almaktan baka amalar ol-
mayan Enlil rahiplerinin, bu kez de Agade'nin yneticisini tanr ad-
na kutsamaktan geri kalmadklarn syleyerek;
44
din adamlarnn ar-
tk ynetimde sz sahibi olmaktan vazgeip, yneticilerin tanr adna
onaylayclar olmay kabul ettiklerini anlatm olur.
Agade yneticisi I. Sargon'un kiiliinde Smer ynetimini ele ger
iren Samiler'in, Smer uygarlnn tm kurumlarn benimsedikleri-
ni gryoruz. Yalnz onlarn deil; .. 2160 dolaylarnda Sargon ha-
nedanna son veren "barbar" Gutiler'in de ilk yamalardan sonra, S-
mer uygarlnn tm maddi ve tinsel ynlerini benimseyip; kanallar
amaya, tapmaklar yapmaya baladklarn gryoruz.
45
,
o Gnaltay, Yakn ark, cilt I, s. 272.
Lugalzaggisi'nin yaptklarn anlatan bir vazo yazsnn ingilizce evirisi iin
bak. G.A. Barton, Royal Inscriptions of Smer and Akkad, New Haven, 1929, Yale
University Press, s. 97-101'den, McNeill ve Sedlar, der., The Origins of Civilization,
s. 49-51.
41 Gnaltay, Yakn ark, cilt I, s. 243.
a Roux, Ancient Iraq, s. 129. Mezopotamya'nn ynetimi Babil kentinin eline geip
Babil tanrs Marduk batanrl ele alnca, Mezopotamya zerinde egemenlik
savnda bulunanlarn bu kez Babil rahiplerinin gnln edip "Marduk'tan el
almalar" gerekecektir. Bak. Roux, Ancient Iraq, s. 37, 362.
43 Agade kral Sargon'un kronikleri iin bak. L. W. King, der., Chronicles Concer-
ning Early Babylonian Kings, London, 1907, Luzac, s. 3-9 ve 87-94'ten, McNeill ve
Sedlar, der., The Origins of Civilization, s. 52-56. Sargon'un kronikleri geleneksel
yasallk dayanaklarna kar erki gaspeden bir yneticinin, sepet iinde suya
salman, tanrlarn kollayp ykselttii ynetici mitosuyla yasallk aramas ba-
kmndan nemlidir.
4* Gnaltay, Yakn ark, cilt I, s. 276.
Bak. Woolley, The Sumerians, s. 84. V
2 4 0 V : - - , - . . , . . ' / '. . . , " . . - "
c. Ulusal Devletten mparatorlua .-- . :
Uygarlk, uygarl amam hal kl ar m knat s gibi zerine eken bir
ekim oda ol ut urmut u. Mezopotamya evresindeki uygarl amam ,
zellikle de gebe oban topluluklar, bazen bar (alveri iin, al-
mak iin) bazen sava yollarla (sava gebe federasyonlar olutu-
r up sal d rarak) bu ilk uygarlk merkezine ard arkas kesilmeksizin a-
k n ediyorlard. Bir baka Sami hal k ol an Amurrul ar da Mezopotamya' -
ya szp, hal k n n ounl uunu ol uturdukl ar kentl erde yaamaya ba-
lamlard. Babil bu kentl erden biriydi. Babil' in yneticisi Hammurabi ,
.. 1750 dol ayl ar nda
4 6
hem Akad hem Smer kentl eri ni ele geirerek
"dr t iklimin egemeni " ad n al d .
4 7
Urukagi na gibi o da bir yasa ol uturdu; nl Hammur abi Kodu' nu
derledi. Urukagi na gibi o da (iine baz Sami eler kat makl a birlikte)
eski Smer hukukuna dayanm t . Ancak, Urukagi na yasal ar n n yne-
t i mi n din adaml ar ndan askerlere geiini temsil etmesine karlk;
Hammur abi Kodu, kent devletlerinin yerel yasal ar yeri ne t m lkeler-
de yasa birliini sal amak amac n gdyordu.
4 8
Bir baka deyile y-
net i mi n kent devletlerinden, ul usal devl etten i mparat orl ua geiini
simgeliyordu.
Mezopotamya topl uml ar n ul usal devl etten i mparat orl ua gei-
ren iti, d saldrlara kar gl bir ortak savunma gereksinimi gibi
savunmac amal ar yan sra; uygar t opl umun, dalk blgelerin ham-
maddel eri ne duyduu amans z bir gereksinimin krkledii saldr-
ganl k ve yaylmaclk istekl erinden kaynakl anm t r.
Artk bundan sonra dnyan n ilk uygarlnn yazgs, ar ada uy-
garl amam hal kl ar n aknl aryl a kesintiye urasa da, ou kez gene
onu y kanl ar n elinde yeniden ykseltilerek bir i mpar at or l ukt an te-
ki ne komak olacakt. Bylece Babil i mpar at or l uunu Asur, Yeni Ba-
bil, Pers, Selevkos i mparat orl ukl ar izleyecekti.
mpar at or l uk sal d rgan niteliini en ak biimde Asur i mpara-
t orl uu zaman nda gstermi; klasik biimine ise Pers i mparat orl uu
46 Mezopotamya olaylarnn tarihleri konusunda yazarlar arasnda bir gr birlii
yoktur. Bazen aralarnda yzyllara varan farkllklar olabilmektedir. Hammura-
bi iin de verilen tarihler .. 2100 ile 1700 arasnda deimektedir. Ceram, Tan-
rlarn Vatan Anadolu, s. 182'de ok sayda belgenin deerlendirilmesiyle ya-
plan son hesaplarn Hammurabi'nin 1. . 1728-1686 arasnda yaadn gster-
diini sylemektedir.
47
Hammurabi'nin ynetimi srasnda yl yl yapt en nemli ileri gsteren Babil
tarih takvimi iin bak. King, der., "Chronicles Concerning Early Babylonian
Kings", McNeill ve Sedlar, der., The Origins of Civilization, s. 64-65.
48 VVoolley, The Sumeri ans, s. 92.
. ' ' \ ' 2 4 1
zamannda kavumutur. II. Sargon (.. 722-605) her gn nnde
54.000 (baz bilginler bu rakam 5400 olarak okurlar) adamnn (as-
kerinin) yemek yediini;,yapt otuz drt seferde, kuzeyde sedir or-
manlarndan ve gm dandan gneyde denize dek lkeleri ele ge-
irip yktn syleyerek vnyordu.
49
Askerleriyle Toroslar'dan Pers
Krfezi'ne dek tm lkeleri haraca balamt. Kendisine kar koyan-
lar tekilerine rnek olacak biimde acmaszca cezalandryordu. Bir
baka Asur kral olan Asurnairpal'n kuzeydeki bir dalk blgeys
yapt seferin kazanlar olarak 40 sava arabas, 460 at, 2 talent (52
kilo) altn, 2 talent gm, 100 talent kurun, 100 talent bakr, 100 ba-
kr kap, 2000 bakr tava, 1000 giysi, 2000 sr, 5000 koyun, 15.000 tut-
sak getirip, ldrd yerel prensin yerine geirdii prensi yllk 2000
lek tahl, 2 mina (850 gram kadar) altn, 13 mina gm haracna
balad yazlmaktadr.
50
Asur krallar egemenlikleri altna aldklar, haraca baladklar
lkelerin maddi zenginliklerini tketen kaba fatihler deillerdi; fe-
tihle birlikte uygarln tekniklerini, kurumlarn, yntemlerini yay-
yor, imparatorluun salam olduu olanaklarla uygarln kltr ka-
ltn saray, tapmak arivlerinde biriktiriyorlard. Gerekten Asurba-
nipal, yazclarna bulabildikleri tm tabletlerin birer kopyasm karp
sarayndaki kitapla koymalarn buyurmutu. Nineveh ykntlar ka-
zlnca bu kitaplkta 25 bini akn tablet bulundu.
51
Dnyann ilk uy-
garlnn yazya dklm kltr hakkndaki bilgilerimizin ounu
bunlara borluyuz.
. Asur krallarnn imparatorluklar iindeki ayaklanmalar nle-
mek iin bavurduklar yntemlerden birisi terr, tekisi direnen
ya da bakaldran yerlerin halkn (daha ok soylularn) bir baka
halkn iine srmekti. Bu yazg, .. 722 ylnda, brani devletinin
, blnmesi zerine kurulan krallklardan biri olan srail krallnn,
.. 587'de ise Asur imparatorluunun yerini alan ve ayn yntemi kul-
lanan Yeni Babil imparatorluu kral Nebukadnezar elinden olmak
zere Yuda krallnn bana geldi; Yahudiler'in nde gelen aileleri
Babil'e srgn olarak gtrldler.
52
Onlarn srgne deil uygarlk
okuluna gtrldkleri sonra anlalacaktr.
49
Bak. "Chronicles Concerning Sargon, The King of Agade", G.A. Barton, der.,
Royal Inscriptions of Smer and Akkad, New Haven, 1929, Yale University Press,
s. 101-111'den, McNeill ve Sedlar, der., The Origins of Civilization, s. 56.
50 Roux, Anci ent Ir aq, s. 259.
51 Roux, Anci ent I r aq, s. 323.
52 McNei l l , A Wor l d Hi st ory, s. 71
242
Yahudiler'in "Babil tutsakl"na imparatorluun yeni temsilcisi
Pers imparatorluu egemeni Kyros (.. 516'da) son verdi. Aslnda
pek az lkelerine dnd, ama dnenler uygarlk okulundan mezun ol-
mu olarak dndler ve ileride ele alnaca gibi, okulun cretini im-
paratorlua tek tanrl dini armaan ederek dediler.
Asurlular'n imparatorluu askeri g ile geniletip ellerinde tut-
malarna karlk, imparatorluk yntemlerini gelitiren Persler, impa-
ratorluun birliini hogr politikas ve Pers "Kral Yolu"nda simge-
lenen i bar ve ekonomik btnlenme ile salamaya altlar. Bunda
da olduka baarl olduklarn, birok teki gstergeler yan sra im-
paratorluk bakentine bal lkelerden hara ya da vergi olarak akan
zenginliklerden anlyoruz.
Herodotos'tan rendiimize gre, imparatorluk yirmi satrapla
blnm olup bunlardan gelen yllk vergi, on dokuz blgeden 7680
talent (200 tona yakn) gm, ayrca drdnc blgeden 360 beyaz
at, dokuzuncu blgeden idi edilmi 500 olan, yirminci blgeden 360
talent altn tozu idi.
53
I. Darius, Naki Rstem yaztmda "Ahuramazda
yeryz dzeninin bozulduunu grnce onu bana verdi, ben de yer-
yzne dzen verdim" demektedir.
54
Pers byk kralnn yeryzne
verdii dzen, yerel savalarn nlenip yollarla ve yol gvenlii ile al-
veri etkinliklerinin gelitirilmesi sonucunda gerekten, halklarn bu
ar vergileri fazla bir direnme gstermeden deyebilecekleri biimde
retici gleri gelitiren bir dzen olmutur. Byle bir dzen kurma-
nn dl olarak imparatorluun drt bir yanndan yukarda akla-
nan "toplumsal art" akmaktayd. te yandan bu imparatorluk dze-
ninin dinsel dnteki yansmas tektanrclk yolunda bir adm
olan Zoroasterciliktir. Zoroaster tanrlar, biri iyilik glerinin yce
tanrs, tekisi onunla evrensel bir kavgaya girimi ktlk tanrs
olarak ikiye kadar indirmitir.
55
Ne var ki yerel dinlere ve tanrlara
hogrye dayanan bir imparatorluk politikas iinde tektannc d-
nn gelime olanaklan snrldr. Dolaysyla tektannc dn by-
le bir politika izlemek zorunluluu altmda olmayan, Mezopotamya ve
Msr'da tektannclk ynnde gelien dncelerden etkilenen bra-
niler tarafndan ne srlp, Hristiyanlk ile halk iinde yayldktan
sonra, imparatorluk dzenine uygun olduu anlalnca Roma impa-
ratorluu tarafndan benimsenecekti. Uygar toplumun dnya gr-
53
Herodotos, Tarih, III. 90-95.
54
emseddin Gnaltay, ran Tarihi, cilt I, Ankara, 1948, Trk Tarih Kurumu Ya-
ynlar, s. 261.
55 Wells, Postgate ve Wells, The Outline of History, s. 481.
- 243
nn ve ideolojisinin dinsel giysiler iindeki bu gelimesi ileride ele al-
nacaktr.
4. Uygarln Yaylmas
Uygarlk, oban-ifti topluluklarn etkileimi sonunda, bu etki-
leimin geim biimini kk sulama tarmndan byk sulama tar-
mna geirmeye elverili son derece zel iklim ve corafya koullarnn
bulunduu Mezopotamya'da .. 5000-3000 arasnda olutuktan sonra
hatta bu oluumunu tamamlamadan dnyann teki blgelerine yayl-
maya balad.
a. Uygarln Alveri ve Dnsel Etkileme Yoluyla
teki Irmak Boylarna Yaylmas
Uygarln yaylmasnn biimi, uygarlk kurumlarnn klasik bi-
imlerini almalarnda ve eitlenmelerinde etkili oldu. lk uygar top-
lumun hammadde gereksinimi nedeniyle evresiyle kurduu ilikiler
sonucunda uygarlk ilk nce benzeri evre koullar iinde olan Nil ve
nds havzalarnda kk salp gelimeye balad. Bylece .. 3500 do-
laylarnda Mezopotamya'da ortaya kan ilk uygar toplumu .. 3000
dolaylarnda Msr, gene Mezopotamya'nn etkisiyle .. 2500 dolayla-
rnda Hint (nds) uygarlklar izledi. Mezopotamya uygarlnn her iki
blgenin uygarlnn olumasnda kesin rol olduu konusunda bilim
adamlar hemen hemen gr birlii iindedirler. Ancak bu roln ni-
telii ve derecesi konusunda aralarnda tartmaktadrlar. Msr'da
Erken Hanedan dneminden az nceki tarihlerde yksek pruvah ge-
milerin Nil'den ierilere kadar girip alak pruvah gemilerle (Msr ge-
mileriyle) savalara giritiklerini gsteren Msr resimleri bulunmu-
tur.
56
Yksek pruvah gemilerin Mezopotamya gemileri olduu bilin-
mektedir. Ancak Misr uygarlnn byle bir akn sonucunda Msr
halk zerinde egemen bir snfn olumasyla m yoksa, bu gemilerle
birlikte gelen kltrel etkilerle mi doduu tartmalar kesin bir so-
nuca balanamamtr. Ne var ki Mezopotamya'nn uygarlk birikimin-
den yararlanan Msr toplumunun, Smerler'in bin, iki bin ylda ulaa-
bildikleri sonuca, yarm yzyl gibi ksa bir sre iinde ulaarak
57
..
3000 dolaylarnda Smer uygarlna eit dzeyde bir uygarlk gelitir-
diini gryoruz.
56 Emery, Archaic Egypt, s. 38-39. Emery (s. 31'de) Mezopotamya Msr benzerlik-
lerinin en iyi biimde her iki lkeyi etkileyen bir nc taraf ile aklanabile-
ceini ne srer.
57 McNei l l , A Worl d History, s. 29; Hawkes , The Atl as of Early Man. s. 66.
244
Mezopotamya kaynakl silindir mhrlerden, geriye doru yasla-
nan yap biimlerinden ve teki gstergelerden anlaldna gre, M-
sr uygarlnn Smer uygarlndan etkilendii kesin.
58
Bununla birr
Jikte Msr uygarl tmyle kendine zg bir biime sahip oldu. Me-
zopotamya'da grlen kent devletleri dnemini atlayp ksa zamanda
merkezi bir ulusal devlet oldu. Bu sonucun domasnda Nil ile Dicle
ve Frat rejimlerinin arasndaki farkllk ba rol oynam grnyor.
Mezopotamya'nn rmak ulatrmaclna pek elverili olmayan ve
taknlar kararsz olan su dzenine kar Nil, ulama olaanst el-
verili durumu ve son derece dzenli taknlanyla toplumsal artnn
ksa srede tek bir siyasal merkezde toplanmasna, ve buna uygun ola-
rak siyasal erkin bir tanr-kraln (firavunun) elinde odaklamasna
yol at. Mezopotamya'da yeterince gl bir merkezi denetimin ne-
den sonra kurulabilmesine dek, toplumsal artnn ve siyasal erkin ok
sayda kent devletlerine dalp, lkenin rmak dzenlerinin kararsz-
lna kout bir toplumsal ve siyasal kararszlk iinde abalamasna
karlk, Msr'da son derece kararl bir toplum ve devlet dzeni kuru-'
labilmiti. Bu kararllk Msr'n dinsel ve siyasal dnne de yan-
smtr. Mezopotamyallar karamsar, Msrllar kendine gvenen ve
daha kararl bir dnya grne sahip olmulardr. Msrllar'n rmak
denetleme sistemiyle doaya tam olarak egemen olan krallarn tanr
saymalarna karlk, Mezopotamya'da yneticiler, kaprisli efendiler
olan tanrlarn kzdrmamaya alan tanr vekilleridir.
59
!
Mezopotamya'nn nds uygarl zerinde de benzeri etkileri ol-
mutur. nds uygarlnn .. 2 bin dolaylarnda sel, uygarlamam
halklann akn ya da ikisinin ortak etkisiyle yerle bir olmasndan do-
lay bu etkinin nitelii ve derecesi hakkmda bilgilerimiz daha az ol-
makla birlikte, Mezopotamya'da bulunan nds yaps mhr vb. mal-
lardan
60
Mezopotamya'nn nds vadisine de el atmasnn nedenlerinin
hammadde gereksinimi ve alveri olduu anlalyor. Ancak bu al-
veri ilikilerinin bar yollarla m sava yollarla m kurulmu ol-
duu saptanamyor.
Msr ve nds uygarlklarn .. 1500 dolaylarnda gene bir r-
mak vadisindeki, San Irmak vadisindeki in uygarl izler. Smer
E Daniel, The First Civilizations, s. 89-90.
59
Bak Thirkild Jacobsen, "Mesopotamia", H. Frankfort ve bakalar, Before PM-
losophy, s. 137-139 ve Roux, Ancient rnq, s. 23.
so Mezopotamya nds alverileri iin bak. Childe, Tarihte Neler Oldu, s. 183, Y.
Hikmet Bayur, Hindistan Tarihi, cilt I, Ankara, 1946, Trk Tarih Kurumu Ya-
ynlar, s. 22'de Inds uygarlnn iki byk kentinden biri olan Mohenjo-Da-
ro'da tartlarn ve ss eyalarnn Smer'inkilerle ayn, yaznn ilkelerinin ben-
zer olduklarnn ortaya konulduunu bildirir.
245
uygarlnn in toplumuna etkisi zerine gene ayn tartmalar kar.
Fazladan olarak baz yazarlar, retim ekonomisine Yakn Dou'dan
bamsz olarak geen (ki bu kesin deildir) in'in, uygar topluma da
kendi kendine getii grn savunurlar.
61
Bu grlerin g ald
olgu in'in ilk uygarlk merkezlerine olan uzakldr. Ancak in uy-
garl ilk uygarlklara zamanca da uzaktr. Aradaki sre iinde tun
sava arabalar gibi rak yakn eden bulularn gerekletirilmi olma-
s, in'in de uygarlk itilerini Yakn Dou'dan alm olmas olasln
artryor. in uygarlnn tun ilemeciliinde gsterdii birdenbire
gelimenin de bu tun sava arabal aknlarla ilikili olduu sanlyor.
62
b. Uygarln retim ve Sava Teknolojisindeki Gelimelerle
Kuru Tarm Blgelerine Yaylmas
Uygar toplum biimi Anadolu, Kuzey Afrika, Filistin, ran gibi b-
yk sulama hatta kk sulama tarm olanaklarna sahip olmayan
lkelere de yaylmtr. Bu yaylmann ortaya kmas iin onun nes-
nel koulunun olumasna, sabann bulunup kzn sabana koularak
kuru topraklarn srlebilmesinin gereklemesine (.. 3000 dolayla-
rna) dek beklemek gerekmitir.
63
znel koulu ise hazrdr. Emein
kendisini beslemekten te bir verimlilik dzeyine ulat her yerde
tabakal toplumlar kurmaya eilimli, uygar toplum kavramndan ha-
berli olup uygar toplumu kendi karlarna kurmay dleyen toplu-
luklar uygar toplum merkezlerinin evresinde, tarmc ky toplulukla-
rnn yresinde dolanp durmaktadrlar.
Uygar toplumlar hammadde gereksinimlerini bu topluluklarn bu-
lunduu dalk yrelerden salarken, uygar yntemleri, metal aralar
yapmay ister istemez onlara da retmi olurlar. Sonunda tun sava
arabalarnn (.. 1700 dolaylarnda) yetkinletirilmesiyle, bu silahla-
r edinen ou gebe oban olan topluluklar hem ilk uygarlk merkez-
lerine hem bu merkezlerin evresindeki kuru tarm blgelerine ..
1400'lere dek srecek olan aknlarn balatrlar.
64
Bu aknlar sonunda
uygarlk merkezlerinde ynetimi ele geirerek toplumsal tabakalama-
y yenilemilerdir. rnein Msr'da Hiksoslar, Mezopotamya'da Kas-
sitler byle yaparlarken, Anadolu'da Hititler ve Yunanistan'da Akhalar
61 Bu konudaki tartmalar iin bak. C. P. FritzGerald, The Chinese View of Their
Place in the World, London, 1971, Oxford University Press, s. 2-5.
2 Bak. McNeill, A World History, s. 103 ve Hawkes, The Atlas of Early Man, s. 140.
63 Childe, Tarihte Neler Oldu, s. 121; McNeill, A World History, s. 25.
** Tuncun Smer'de bulunduu syleniyor (bak.-Hawkes, The Atlas of Early Man,
s. 87) tun sava arabalarnn t. . 1700'den az sonra Azerbeycan'da ya da iran'da
yetkinletirildii sanlyor (bak. McNeill, A World History, s. 49).
246
yerli kyl topluluklar zerine reklenerek uygarl bu kuru tarm
blgelerine alamlardr.
65
Sava teknolojisine demir silahlarn girii .. 1200-1000 yllar
arasnda yeni bir uygarlamam halklar aknn balatacak, bu akn-
lar Anadolu'ya Frigyallar', Yunanistan'a Dorlar' Filistin'e braniler'i
getirecektir. Daha sonra sava teknolojisinde gerekletirilen gelime-
ler, svarilik ve valyelik de hep uygar toplumun (bazen Aryanlar'n
nds'de, Dorlar'n Yunanistan'da, Cermenler'in Roma imparatorlu-
unda yaptklar gibi uygar toplumlar, geride kalan kltrel kalt ile
yeniden kurulmak zere ykmakla birlikte) smfl uygar toplumun
silikleen tabakalamasn yeniden keskinletiren, uygar topluma yeni
bir g verip, onun yaylma alann genileten hareketler olmulard.
63
c. Uygarln Etkisiyle Gebe Topluluklarda
Toplumsal, Siyasal Farkllama Eilimleri
lkel topluluklarn yaam biimlerinin uygar toplumlar kmadan
nce toplumsal art salamaya, snflamaya elverili olmadn gr-
mtk. Ancak ilk uygar toplum ortaya ktktan sonra bu deerlen-
dirme de geerliliini yitirir. Gerekten ilkel topluluklar ya da ge-
i toplumlar uygar toplumla ya da birbirleriyle reklenme ile sonu-
lanan bir fizik ilikiye girimeden nce bile, demir krntlarn uzak-
tan etkileyen mknats gibi uygar toplumun, uygar dncelerin etki-
siyle farkllama, snflama hatta siyasal farkllama yolunda dei-
iklikler geirebilmektedirler; hatta devlete giden yolda gelimeler
gsterebilmektedirler. Bu i farkllama sonucunda ortaya kan top-
lumsal yap, baz yazarlar tarafndan snfl toplum, hatta uygarlk,
siyasal yap ise (gebe konfederasyonlar iin sylendii gibi) devlet
eaylabilmektedir. Oysa bu tr i farkllamalar sonucunda ortaya -
kan siyasal rgtleri "devlet benzeri" ya da "tamamlanmam devlet"
olarak nitelemek daha uygundur.
67
Gerekten klasik kurama gre dev-
5 Lowie, The Origin of the State, s. 34'ten, W. C. McLead'm, fatihler arasnda aris-
tokrat bir ideoloji olmadka fetih tabakalamaya yol aamaz dediini reni-
yoruz. Spartallar'm, braniler'in ve Azteklerin gsterdii gibi, tabakalama iin
yerleme ideolojisi yeterli olabilir, aristokratik ideoloji gerekmeyebilir.
66
Tun, demir, svari, ar svari sava teknolojilerinin ve yntemlerinin uygar
toplumlarn yaplarn deitirici etkileri iin bak. McNeill, A World History,
s. 48-58 ve 232.
w Avcolu, byle bir gebe topluluk olan Ouz Trkleri'nin iinde soyluluk, ser-
vet farkllamas, hatta snflama grld halde devlet saylamayacaklarn
(Trklerin Tarihi, kitap I, s. 213'te) sylemektedir. Krader de, Formation of the
State, s. 102'de, Cengiz Han'n Tatar Devletinin, bir halkn tekini fethetmesiyle
deil bozkrda bir grubun tekini fethi zerine aa ve yukar zmrelerin fark-
247
letin (lke, vatandalk, egemenlik olarak) kurucu esinden biri, s-
nrlar belirli bir toprak paras olan lke esi ve baz ada devlet
kuramlarna gre, siyasal erkin odaklatktan sonra bir ynetim r-
gtn oluturacak biimde delegasyonu
68
gereklemeden devletin
varlndan sz edilemez.
3. Uygar Toplumun deolojik Yapsnn Olumas
Uygar toplumun "tarma dayal eitsizliki uygar toplum" dne-
minde dnsel yap ideolojik bir biim alr. Uygar toplum doarken
dnsel yapsn, tarma dayal bir yaam biimine sahip olan gei
toplumlarnn dnya gr zerine dayandrmtr. zellikle yerleik
ifti topluluklarn dnya gr, bitki dnyas iinde etkin bir insan
esi gereinin hem toplumsal hem canl hem de cansz dnyaya uza-
tlmasdr. Buna gre doada her ey canldr ve yaamlar mevsimle-
re gre lp dirilen bir bitkiler dnyasnn yaamn andrmaktadr.
nsann etkileyemedii doa gleri artk (ilkel toplumda olduu gibi)
hayvan deil, ata kltnde olduu gibi insan biiminde dnlmek-
tedir. Bu glerle insann aras ak deildir. rnein atalarn ruhlar
yeni bebeklerin doumuyla yeniden topluma dnebilmektedir
69
ve ata-
lar bu dnemde tanrlatnlmamlardr.
a. Dinsel Dnya Grnn Gelimesi:
Sinirsel Dnten Dinsel Dne Gei
Uygar toplumun ideologlar olan din adamlar dn sistemle-
tirme abasna girerler.
70
lkel toplumdan kahtlan totemler, doa g-
leri, yldzlar, atalar, zellikle egemen snfn atalar tanrlatnlrlar.
71
Ulamasyla olutuunu syledii halde, (s. 100'de) Tatarlar'n kabilecilik ile
devletin olumas arasnda bir noktada kemikletiklerini belirtlerek, onlarn
toplumsal rgtleniinin tam bir devlet saylamayacan kabul etmi olur.
68 rnein Krader, Formation of the State, s. 8'de, "gerek devlet" dedii siyasi r-
gtleniin tam olarak olumas iin, (s. 10'da) siyasal erkin odaklamas (birin-
cil erk delegasyonu) ve onun zerinde tekel kurulmas ile ve (s. 104'te) ynetim
rgtnn olumas iin monarkn makamlar ve ilevleri (ikincil erk delegas-
yonuyla) bakanlarna devretmesini gerekli grmektedir.
69 Thomson, St udi es in Anci ent Gr eek Society, cilt I, s. 46.
70 Cornforth, Bilgi Teorisi, s. 64'de her an kendi karakteristik grnts [dn-
ya grl olduunu, (s. 66'da) ortaa [dinseli dnnde her eyin varlk-
lar hiyerarisi iinde yerini belirleyen bir ilkeyle ynetildiinin dnldn
yazar.
lk uygar toplumlarn tanrlarnn ya da ba tanrlarnn uygarlk getirici (Me-
zopotamya'da Oanes, Msr'da Osiris gibi) bir atasal tanr, gebe oban toplu-
luluklar iin (Yunanllar'da Zeus, Aryanlar'da Indra gibi) tanrlatrlm fr-
248
Doada etkin e insan olduu iin her trl tanrlara insan biimi
verme (antropomorfizm) eilimi grlr. Sonra tanrlar toplumsal
rgtlenie kout bir biimde rgtlendirme giriimi balar.
72
Bu r-
gtlendirmenin balad uygarla gei dneminin toplumsal rgt-
lenmesine uygun olarak tanrlar, fazla eitsizliki olmayan, rnein
kadn ve erkek tanrlar arasnda byk bir farkn bulunmad ve tan-
ralarn toplumsal olaylara etkin olarak katldklar bir panteon iin-
de yaatlmaya balanr.
73
Bu ilk dnemde hatta snf farklarnn az-
lna uygun olarak tanrlarla insanlar arasnda bile kesin ayrm ve b-
yk bir farkllama grlmez. Kral Etana tanrlar arama alnr, S-
mer Nuh'u Utnapitim'e lmszlk balanr, tanra tar Glga-
m'a ak olur.
74
Ancak toplumsal farkllamann artmasna uygun ola-
rak tanrlarla insanlarn aras gittike alr. Tanrlarla aras alma-
yan tek kii, bazen tanr, bazen tanrnn olu, bazen tanrlarn besle-
dii kimse olan yneticidir. Ama bu farkllama balamadan nce (in-
sanlarn, takn ovasnda dnyaya dzen vermelerini ve siyasal fark-
llamann balamasyla topluma dzen vermelerini anmsatrcasna)
tanrlar doay yoktan var etmeyen yalnzca kaos iinde bulduklar
dnyaya dzen veren varlklardr.
75
'
tna, imek vb. doa gleri olular, baba soy zincirli gebe oban toplulukla-
rn yerleik ifti topluluklar zerine reklenileriyle oluan egemen snflarn
tanrlar olduklarn gsterir. rnein Indra, arabas gne olan, elinde yldrm
tutan doa gcn temsil eden bir tanrdr, hem de Hindistan'n koyu derili
yerli halklar zerinde egemenlik kuran Aryan soylularnn ululatrlm pro-
jeksiyonudur (bak. P. Masson-Oursel ve Louise Morin, "Indian Mythology",
New Larousse Encyclopedia of Mythology, der., Felix Guirand, s. 326.
72
Roux, Ancient Iraq, s. 88.
ra Balca, Mezopotamya'nn en eski ynetimi hakknda dorudan bilgi veren en
eski Smer belgelerinden biri olan "Glgam ve Agga" epik iirinde Ki kenti
kral Agga'nn Uruk kenti kral Glgam'dan kendisine boyun emesini istedii
zaman, Glgam'n nce kentinin "yallar kurulu"nu topladnn, sonra sorunu
"kentin erkekleri" nne getirip onlarn kararn sorduunun ve kentin er-
keklerinin sz ynnde davrandnn yazlm oluuna (bak. "Glgamesh and
Agga" ev. S. N. Kramer, S. N. Kramer, The Sumerians, Chicago, 1963, Universiy
of Chicago Press, s. 187-190'dan, Kaan, der., Problems in Ancient History, cilt
I. s. 4) ve baka baz ipularna dayanarak, baz yazarlar (rnein Jacobsen,
"Primitive Democracy in Ancient Mezopotamia", s. 13'de) Mezopotamya'nn, ta-
rihncesi dnemde demokratik bir siyasal rgtleni biimine sahip olduunu,
tanrlar meclisinin eski halk meclislerinin projeksiyonu olduunu ne srerler.
te yandan Mezopotamya panteonu bir ba tanr, yazglar saptayan yedi b-
yk tanr ve teki tanr ve tanralarn toplanp grtkleri bir tanrlar meclisi
(anunnaki) biiminde rgtlenmitir.
M Bak. Kramer, der., "The Sumerian King List" s. 2; Glgam Destan, (Hrriyet
Yaynlar) s. 90.
75
Mard.uk evreni, ldrd tanra Tiamat'n bedenini ikiye blp yansyla gk
yarsyla yeri yaparak yaratrken (bak. Enuma Elis, 135-140. dizeler), tanra
249
Doay bylece aklayan dinsel dnya grnde, toplumsal fark-
llamann gittike artt bir dnemde, sra insann doadaki yerini,
toplumu, bireyin toplumdaki yerini aklamaya gelince, tanrlar doa-
ya dzen veren varlklar olmaktan doay yaratan varlklar olma nok-
tasna ykseltilmilerdir. Dolaysyla yalnz doay deil insanlar da
yaratan varlklar olarak grlrler. nsanlar yaradlarmn biim va
amac ilgintir. Biimi, insanlarn rmak boyu bataklklarndan tarm
topraklarn yaradlarma benzer, bir mlekinin balktan mlee
ya da heykelcie biim veriine benzer.
76
deoloji, malzemesini dnya
grnden, dn biiminden almaktadr. nsanlarn yaradllarnn
amacna bakarsak, dnya grnn ideolojik bir yap kazanmas ol-
gusunun olanca akl ile gzler nne serildiini grrz.
Gerekten elimizdeki tabletlere, .Q. 2. binyldan ve Babil tapmak-
larndan gelmekle birlikte gemii Smer'e dek dayanan Enuma Eli,
yaradl mitosuna
77
ve benzeri teki mitoslara gre, tanrlar insanlar
Aruru Enkidu'y balktan yaratrken (Bak. Glgam Destan, s. 68), Msr'da
Atum eski tanr kuan tohumundan ve parmaklaryla yaratmken, sonraki
bakent Memfis teolojisinde batanr Ptah sonraki tanr kuan dncesi ile
ve szyle [yoktan! yaratmakla vlmektedir (bak. "The Theology of Memphis".
; ev. John A. Wilson, Pritchard, der., Ancient Near Eastern Texts Relating tp the
Old Testament, s. 4-6'dan, McNeill ve Sedlar, der., The Origins of Civilization,
, .. s. 32. Yoktan ve szle var etme dinsel dnn en yetkinlemi biimlerini tem-
sil eden Kuran'da (bak. Kur'an Kerim, ev. Osman Nebiolu, stanbul, t.y.,
Nebiolu Yaynevi, "Bakara" 117 "Gklerin ve yerin yaratcs odur. Herhangi
bir eyin olmasn takdir edince ona 'ol' der o da oluverir") ve Upanishadlar'da
bak. The Upanishads, ev. Juan Mascaro, Middlesex, 1974, Penguin, s. 66. "Pras-
na Upanishad" Birinci Soru: "stad tm varlklar ne zaman yaratldlar?" Bil-
ge yantlad "Balangta yaradan yaam neesi zlemi duydu, derin dnceye
dald, o zaman madde ve can var oldu...") da grlr. Bu, ii dnmek olan ve
istekleri szle, buyurmakla gerekleen din adamlarnn yaam biimlerine
uygun bir yaratma kavram olarak grnyor.
7
6 Tanra Aruru Enkidu'yu balktan yaratt gibi (bak. Glgam Destan, s. 68),
balktan yaratma dncesi sonraki dinsel kitaplarda da grlr. Bak. Kitab
Mukaddes, "Tekvin", 2.7: "Ve Rab Allah yerin toprandan adam yapt"; Kuran,
"Ali Imran", 59: "Allah yannda sa'da Adem gibidir. Onu topraktan yaratt.
Sonra ona: "Ol" dedi. O da oluverdi." Gnaltay'dan Yakm ark, cilt I, s. 454'de
Msr tanrs Khunum'un da insanlar balktan yarattn reniyoruz.
" Bu mitosun ingilizce evirisi iin bak. J. B. Pritchard, der., Ancient Near Eastern
Texts Relating to the Old Testament, Princeton, 1950, Princeton University Press,
s. 60-69'dan, McNeill ve Sedlar, der., The Origins of Civilization, s. 5-28. Trke
evirisi iin bak. "Enuma Elis" (Yaradl Destan), Trke'ye eviren Hrant D.
" Andreasyan, Gnaltay, Yakn ark, cilt I, s. 407-413. Roux, Ancient Iraq, s. 96'da
bu mitosun Babilliler'in dinsel kafasna evrenin bir aklamasn sunduunu,
bylelikle, insanlarn tanrlarn hizmetileri olmalarnn onlar iin iyi olduunu,
kt tanr Kingu'nun kanndan yaratlm olduklarn syleyerek insann do-
250
her trl maddi gereksinimlerini zahmete girmeksizin giderebilmeleri
yolunda kendilerine yardm etmeleri iin "hizmetileri" olarak yarat*
mlardr.
78
Bir l dilden yaplan eviride esneklik amacyla "hizmet-
i" olarak evrilen szck "kul", "kle" anlamnda bir szck de ola-
bilir. yle deilse bile daha sonra kleliin yaygnlamasyla insan tan-
r ilikilerinin efendi-kle ilikilerinin bir yansmas olarak grlmeye
baland hemen hemen kesin. Yoksa tek tannc dinlerde kleli:
kalktktan nice sonra bugn bile varln srdren "kul" kavram
baka trl aklanamaz.
79
-
asnn kt olduunu ve batanrnn bakanlnn olaanst gcne dayan-
d iin hakl olduunu telkin ettiini syler.
yk yledir: Eski tanr kuann onlar rahatsz eden ocuklarn yok etme
karar zerine, eski tanrlarla yeni tanrlar kua arasnda kan savata, yeni
tanrlar kua meclisinin tam yetke vererek komutan ve ba tanr atad Enlil
(ya da onun Babil versiyonu Marduk), eski tanrlar kuan yenip bir blmn
ldrp bir blmn tutsak alnca, ortaya grenee gre tutsak tanrlarn ya
ldrlmeleri ya da kle olarak altrlmalar sorunu kar. Tanrlar bu soru-
nu, onlarn yerine, tm tanrlarn ayak hizmetlerini grecek olan karabalar (in-
sanlar) "hizmetileri" olarak yaratmaya karar vererek zerler. Marduk (zgn
biiminde Enlil olmal) ldrd tanrnn kanlarn toplayp ondan bir ya-
banl yaratacan syler "adam olacak evet bir yabanl adam yaratacam, grevi
tanrlara hizmet etmek olacak, ki tanrlar rahat etsinler" der. Kendilerini yok
etmek isteyen eski tanrlar kuann komutan Kingu sava sorumlusu tutularak
kan kapta toplanr, teki tutsak tanrlar salverilir. Marduk'un planna uygun
olarak bilge tanr insanlar yaratp zerlerine tanrlara hizmet grevi ykler.
(Dipnotu 71'de belirtilen kaynaklara baknz). Benzeri bir yk "Enki ve Ninmah"
mitosunda grlr: ok eski zamanlarda tanrlar geimlerini salamak iin
orak, kazma kullanmak; ekip bimek, kanal amak; yani almak zorunda
imiler. Ancak almaktan pek holanmyorlarm. rnein bilge tanr Enki
yatp uyur hi almazm. teki tanrlar bu durumdan ikayeti olurlar. Bu-
nun zerine Enki anas su derinlikleri tanras Nammu'dan amuru canlandr-
mak iin gerekli eyleri getirmesini ister. Nanmu'nun derinliklerinden amuru
dourup su yzne karmasnda kendisine yer (toprak) tanra Ninmah (teki
ad ile Ninhunsug) yardm eder. Bylece sularn zerindeki amur ve ondan da
insan biimlendirilir. Sonra Enki ile Ninmah birbirleriyle balktan eitli tipte
insanlar (snflar) yaratma yarna girerler. Elbet bundan sonra eitli ilerde
tanrlar yerine onlar alacaklardr (bak. Jacobsen, "Mesopotamia", s. 175-177)
insanlarn tanrlarn hizmetisi (ya da kulu, klesi) olarak yaratldklar dn-
cesi tektanrc dinlere de gemitir. Eski Ahit (Tevrat) kitabnda, "Tekvin", 2.
4-18'de Allah'n adam yarattktan sonra (gnahtan ve Aden bahesinden [cen-
netten] srlmeden nce) douda Aden'de bir bahe dikip iinden ikisi Dicle ve
Frat olan drt rmak aktt anlatlp "Ve Rab Allah adam ald, baksn ve
korusun diye Aden bahesine koydu" denir. Kuran, "Zariyat", 56'da "Ben cinleri
ve insanlar ancak bana kulluk etmeleri iin yarattm" denir,
nsan'n tanr karsnda "tanr benzeri" durumundan "kul"lua dmesi Emuma
Elis'de, Glgam Destan'nda, Eski Ahit'te ve Kuran'da izlenebilir. Emuma Elis,
251
Gei toplumuyla balayan sinirsel dnten dinsel dne
gei hareketinin kul kavramnn douu ile tamamland sylenebi-
lir. Gei toplumunun banda sinirsel ve dinsel dnler hemen eit
arlkta olarak yanyana iken, uygarla varan gelimelerle dinsel d-
n arlm artrmaya balam ve uygar toplumda dinsel dn
egemen dn biimi olmu, bilimsel dnn tohumlar atlm,
sihirsel dn yan dn biimi durumuna dmtr, hatta ya-
saklanmtr. Gerekten Mezopotamya yasalarmdan kutsal kitaplara,
Yeni Ahit'e Kuran'a dek uygar toplumun resmi belgelerinde sihirciler
(bycler) iin ou durumlarda lm cezalarnn konduunu gr-
yoruz.
80
Sihirciliin byle iddetle cezalandrlmasnn altnda kukusu?,
insanlarla doast glerin ilikilerinde aracl tekeline alm rgt-
33. dizede tanrlar "Onun [tanr Kingu'nunl kanndan insanlar yaptlar" den-
mektedir. Glgam Destan, s. 68'de tanra Aruru'nun kafasnda gk tanr
Anu'nun imgesini yarattktan sonra Enkidu'ya ona gre biim verdii anlatlr.
Eski Ahit, "Tekvin", I. 26-27 "Ve Allah dedi; Suretimizde, benzeyiimize gre in-
san yapalm... Ve Allah insan kendi suretinde yaratt, onu Allah'n suretinde
yaratt"; Kuran, "Secde" 9 "Sonra ona linsanal ekil verdi, ruh frd kendi
ruhundan" denmektedir. Tabi tarih boyutunun akordiyon gibi sayfalar hatta
cmleler iine sktrld bu belgelerde insann "tanr benzeri" ve "kul" g-
rnmleri yanyana grlebilmektedir.
80
Hitit Yasas'nn 44B paragraf sihirle kirletme ile ilgili olup gerisi krktr (bak.
Gurney, The Hittites, s. 89) olaslkla bir sihir yasaklamasyd. 170. paragraf ise
bir ylan ldrrken bir bakasnn adn syleyene zgrse bir gm mina
para, kleyse lm cezas verilecei yazldr, (bak. Hitit Kanunu, Franszca e-
virisinden ev. Avram Galanti, stanbul, 1931, Bankalar Matbaas, s. 34). Asur
Kanunu, Franszca evirisinden ev. Avram Galanti, stanbul, 1933 Bankalar
Matbaas, s. 21'de, yasann 41. paragraf "ayet adam yahut kadn sihirbazlk
yaparsa ve sihir ii ellerinde yakalanrsa, onu bunlara ispat edecekler ve sihir-
baz ldrecekler" biiminde evrilmitir. Kitab Mukaddes'in Eski Ahit kitabnda,
"Tesniye" 17.10-12'de, "Aranzda olunu ve kzn ateten geiren, yahut falc,
yahut mneccim, yahut sihirbaz, yahut afsuncu, yahut byc, yahut cinci, ya-
hut bakc, yahut llere danan bulunmayacak. nk bu eyleri yapan adam
rabbe mekruhtur.", "k", 21. 18'de ise, "Afsuncu kadn yaatmayacaksn"
yazldr. Yeni Ahit, "Resullerin ileri" 19.19'da Efes'de sihirbazlk edenlerin sihir
kitaplarn toplayp yaktklar yazldr. Kuran, "Maide" 90 fal oklarn yasak-
lamaktadr; Glpmarl, Hazreti Muhammed ve Hadisleri, s. 197'de, Muhammed'in
"bycnn cezas klla ldrlmektir" hadisini aktarmaktadr. Sihirin bir
baka uygarlk evresi olan Yeni Dnya'da Aztekler'de yasaklanp, yakalanan
sihircinin ya aslp ya da sunakta kurban edilii (bak. Soustelle, The Daily Life
of Aztecs, s. 75, Firavun'un sznn yasa olduu Msr'da, tektanrclk girii-
minde bulunan khanaton'un sihiri ortadan kaldr (bak. nan, Eski Msr Tarihi
ve Medeniyeti, s. 233) Sihir-din ztlnn evrensel olduunu, dinsel dnn
egemen olmasyla sihirsel dnn ortadan kalktn gsterir.
252
din adamlarnn karlar da yatmaktadr.
81
Ancak bu sonuta onun
kadar tarmsal retime dayanan eitsizliki uygar toplumun dinsel
grnn, geim ve yaam biimi tarafndan bir kez tretildikten
sonra, bu dn biiminin yaradanc, yazgc, eitsizliki temel deerle-
rine gre din adamlarnca ve bu deerleri benimsemi baka kimseler-
ce sistemletirilip, kendi i mantna gre
82
(tmdengelimci yntem-
lerle) gelitirilmesinin de rol vardr. Gerekten yazgnn tanrnn te-
keline getii, bireyin doa karsnda tarmsal retimle etkin bir rol
almaya balamasna karn, farkllam snflam toplumda yazgs-
nn elinden kt ve kendi dndaki glere boyun edii bir ortam-
da, bireylerin olaylar sihirle etkilemelerine ne olanak ne de izin ve-
rilmedii gibi, tanrnn saptad deimez yazgnn sihirsel giriim-
lerle deitirilebilmesine dnsel bir olanak da yoktur.
Dnya gr dinsel deerlere ve dne gre rgtlendirilir-
ken, aslnda bu grn iinde yaanan toplumsal dzenin bir yans-
mas biiminde olutuunu grrz. Gerekten Mezopotamya'da tan-
rlar, batanrs, vezirleri danma meclisleri ile yeryz toplumu, hat-
ta bir devlet gibi rgtlendirildikten baka,
83
insanlarla tanrlarn ili.
kileri de tmyle kyllerin din adamlaryla, tapnakla ilikilerini
anmsatr. nsanlar tanrlarn "hizmetileri" olarak yaratlmlardr.
Grevleri tanrnn (tapman) tarlarnda alp rn tanrnn evine
(tapmaa) teslim etmek, tanrnn evinde (tapmakta) tanry yedir-
mek, iirmek, giydirmek, elendirmek hatta pohpohlamak gibi hizmet-
s Bak. Bellah, "Religious Evolution", s. 271 ve 279.
Bu tekelin somut bir kant olarak Hindistan'da Brahmanlar'n din adam olma-
yanlarn yapamamalar iin dinsel trenleri son derece karmaklatrm ol-
malar gsterilebilir (Bayur, Hindistan Tarihi, cilt I, s. 28).
82 Emi l e Dur khei m, "The Social Foundat i ons of Rel igion",
Emi l e Dur khei m, The El ement ar y For ms of Rel igious Life. ev. J. Swai n, London,
1961, Gl encoe, s. 52-56, 62-63 ve 464-472'den Robertson, der., Sociology of Religion,
s. 54'de t opl ums al ya am n t opl umun maddi t emel l eri ne dayan p bu t emel l eri n
i zl eri ni t a d n kabul et t i kt en sonra, kollektif bilinliliin maddi t emel l eri n
sal t epi fenomeni ol mad n , t opl ums al bilinliliin bi reysel bi l i nl i l i kl eri n sentezi
olarak doduktan sonra tmyle kendi yasalarna uyduunu ileri srer. Bu ko-
nuda Cornforth da, Bilgi Teorisi, s. 49'da dncelerin maddi dnyann yans-
malar olmakla birlikte bu yansma srecinin kendi yasalarnn, dnce yasa-
larnn ve mantk ilkelerinin olduunu, (s. 69'da) bu aklsal taleplerin ideoloji-
lerin gelimesini etkilediklerini syleyerek benzeri bir yorumda bulunur.
83 Mezopotamya dnnde evrenin bir devlet [devletli toplum] tanrlarn bir
ynetim organ olarak grlmesi zerine yetkin bir alma iin bak. Thorkild Ja-
cobsen, "Mesopotamia", Frankfort ve bakalar, Before Philosophy, s. 137-233
"Bir Devlet Olarak Evren" adl beinci blm.
253
lerini grmektir.
84
Senaryo bir nokta dnda tmyle geree uygun-
dur. Yalnzca din adamlarnn yerine barol tanr oynamaktadr. Ya
da din adamlarnn rol tanrnn gerisinde karanlkta kalp grlme-
mektedir. in kritik noktas da buradadr.
nsanlarn bu hizmetine karlk tanrlar insanlara fkelenmeye-
ceklerdir, onlar balcalar tufan, alk ve sava yenilgisi olmak ze-
re eitli ykmlardan koruyacaklardr. Senaryonun bu blm de ger-
ee uygundur. Gerekten tapnan su denetleme almalar kyl-
lerin evlerini ve tarlalar selden, tapnan ambarlar ktlk zamann-
da alktan, tapman olanaklaryla salanan silahlar, hatta para
askerler kent toplumunu yenilgiden korumaktadrlar. Buna karlk
tanrlara yeterince hizmet etmez kurban, adak sunmazlarsa (tapmaa
arty vermezlerse, tapmakta bu ileri grecek art bulunmayacan-
dan) tanrlar onlar bu ykmlarla cezalandracaklardr. Cezalandr-
mann da geree uymayan hi bir yn yoktur.
85
Yalnzca senaryoda
gerekte yaplanlar, "yaplmal" biiminde yazlmtr. Bilim adam
bunu "geim ve yaam ilikileri olduu gibi bu biimde srmeli" eklin-
de okumaldr.
nsan-doa ilikileri (tarm retiminde insann denetleyemedii
doa gleri karsndaki aresiz durumu) insan-insan ilikileri (snf-
l toplumda bireyin yazgsnn bakalarnn elinde olmas) gibi yne-
ten-ynetilen ilikileri de rahiplerin teolojik sisteminde dile getirilmi-
tir.
86
lkin tanrlar yneticinin (projeksiyonudur) uzantsdr.
87
Sonra
84 McNeill, A Wor l d Hi tory, s. 17. Gur ney, Hi tti tes, s. 157'de Hi t i t l er' de t anr -i ns an
i l i ki l eri ni n de byl e ol duunu yazar .
85
te dnya ve cehennem kavramlarnn daha gelitirilmedii bir dnemde top-
tan cezalandrmann en yaygn biimi tufandr. Tufan mitosu, gerekle ideolo-
jik nedenlerin katmanlat (ya da akt) bir olgu olarak grnmektedir.
Gerekten amansz bir doal takndan sonra bu takn din adamlarnca tan-
rlarn cezas olarak yorumlanabilecei gibi, uygarlamam topluluklarn akn
sonucunda setlerin ve bentlerin yklmas da ayn ykma ve ayn yoruma yol
aabilir. Ama insanlarn inanlarnn zayflamasyla tapmaklarda yeterince art
toplanamaynca, tapnan yrtt (rmak miliyle hzla dolan) kanallarn ba-
km, setlerin ve bentlerin onarm aksarsa ayn sonu doabilir ve bu kez n-
ceden din adamlarnn uyard biimde tanrlar insanlar tufan ile cezalan-
drrlar.
86
Siyasal ideolojinin dnya grne gre dzenlenmesinin en gzel rneklerinden
biri, "Smer Kral Listesi"nde Smer yneticilerinin 28.800, 36.000 64.800 gibi
astronomik rakamlarla gsterilen krallk sreleridir. Bu srelerin anlam ze-
rinde kafa yoran dnrler neden sonra Smer teologlarnn bunlar, astrono-
mi kuramlarna gre 360'ar yllk dnemlere uyacak biimde dzenlediklerini
ne srerek bir zm bulmu gibidirler bak. VVbolley, The Sumerians, s. 29).
87 Thomson, St udi es in Anci ent Gr eek Society, cilt I, s. 50. Bunu i l ki n Ari stotel es,
Politika, I. 2'de "i ns anl ar bal ang t a, kendi l eri kr al l ar n ynet i mi al t nda yaa-
254
insan-tanr ilikileri yalvarmas, yakarmas, ayaa kapanmas, sada-
katin dllendirilmesi, bakaldrmann cezalandrlmas ile, ynetici
ile ynetilen ilikisine benzetilmitir.
88
Yneten-ynetilen ilikisinde y-
netici de tanrnn bir hizmetisi, ama vekili olan bir hizmetisi olarak,
tanrnn gerisine saklanmtr. Verdii buyruklar tanrnn buyruklar-
dr. Dolaysyla yneticinin buyruklarna kar gelmek tanrya kar
gelmek demektir.
89
Ynetici yalnzca tanrnn buyruklarn aktarmak-
ta ve yerine getirmektedir. retim aralarnn tapman denetiminde
olmas ideolojiye topraklarn tanrnn tarlas olduu biiminde yans-
ynca, buna uygun olarak tanr ile ynetici ilikilerinde ynetici ya
tanrnn "kiracs"dr ya vekilidir, ya da obandr.
90
Bunlardan ilk uy-
garlklarda en yaygn grleni "oban kral" kavramdr. Bu kavramn
altnda, yneticilerin yerleik ifti zerine reklenen gebe oban
topluluktan kmalar olgusu ve gebe toplumun dnya gr yatar.
Uygarlamayla bu dnya grnn bana bir de tanr geirilince si-
yasal ideoloji u biimi alr : Topluluk tanrnn srs, ynetici tanr-
nn obandr. oban srye iyi davranmaldr ve sry iyi ynetmek-
te tanrya kar sorumludur.
91
Byle bir ideoloji, yneticiyi ynetenleri a
dklar iin tanrlarn da bir krallar olduunu sylerlerdi" szleriyle dile ge-
tirmiti. Bu grn eletirisi iin bak. Althusser, deoloji ve Devletin deolojik
Aygtlar, s. 62.
88
"VVittfogel, Oricntal Despotism, s. 153'de Mezopotamya'da tanrlarn, yneticile-
rin ve teki nemli kiilerin nnde eilerek kendini aa gsterme davran--
nn geerli olduunu ve (s. 152'de) secdeye kapanmann genel boyun eiin sim-
gesi olduunu syler. "Enuma Elis"de (bak. Kaan, der., Problems in Ancient
History, cilt I, s. 16 III. tabletin 68. ve 69. satrlarnda "tanrlar ana babalar
[ynetici tanrlar! olan Lahmu ve Lahumu nnde ayaklarnn altndaki yeri
perek saygyla eildiler" szleri yneten-ynetilen ilikisinin yalnz tanrlarla
insanlar deil tanrlarla tanrlar arasna da uzatldn gsterir.
89 rnein Musa (Kitab Mukaddes, "Saylar" 9.8'de) srailoullan'nm grenek olu-
turma ile ilgili bir sorusu zerine "Durun, sizin iin Rab'bin ne emredeceini
iiteyim", der. srailoullan'n Msr'dan karp yeniden gebelik yaamna
soktuktan sonra, srailoullar'nn btn topluluunun lde "Musa'ya kar ve
Harun'a kar" sylenip keke Msr'da kalsaydk da doysaydk bizi alktan
ldrmek iin le kardnz dediklerinde, (bak. Kitab Mukaddes "k", 16.8)
"kendisine kar sylenmelerinizi Rab iitiyor; ve biz neyiz? sylenmeleriniz bize
kar deil fakat Rab'be kardr" demiti.
o Woolley, The Sumerians, s. 128.
91
E. A. Speiser, "Authority and Law in Mesopotamia", Journal of American
Oriental Society, ek say 17 (1954), s. 8-15'den, Kaan, der., Problems in Ancient
History, cilt I, s. 34. Lipit Itar Kodu'nun giriinde (bak. "The Lipit-Ishtar Law
Code", S. N. Kramer, The Sumerians, Chicago, 1963, University of Chicago Press,
1963, s. 336-340'dan, Kaan, der., Problems in Ancient History, cilt I, s. 29) "An
ve Enlil akll oban Iipit-tar' lkede adaleti kurmak... iin ardklarnda,
255
stne karmasyla, ancak ynetimin ynetilenlerin de yararna ol-
mas koulunu getirmesiyle ve yneticiyi tanrya kar sorumlu klma-
syla yetkin bir siyasal ideolojik modeldir. Bu model iinde bu ideoloji-
yi treten din adamlarna bir dereceye dek yneticiyi ynlendirme, et-
kileme olana da braklmtr. Ynetici olsun din adamlar olsun b-
yk bir olaslkla kurduklar bu senaryoya kendileri de inanmaktadr-
lar.
92
Ama iten olular onlarn iinde bulunduklar snfn, grubun -
karlarna olan eylerin tanrnn da isteine uygun olduuna inanma-
larn engellemez, tersine hzlandrr. Bu noktada dnya gr bilin-
li bilinsiz ideolojik bir biim almaya balar. Topluluun teki yele-
rinden farkl bir noktadan farkl bir bak as ile bakn rn olan
dnsel yap, hele bu bak asna gre rgtlendirilmi btnc bir
dnya gr oluturulmak zere sistemletirilirse, ideolojik bir biim
alr. Dnceler, nesnel koullarn yansmas olarak oluup rgtlen-
mez, dnce sisteminin btnne uyacak biimde alglanp, seilip,
gerektiinde deitirilip sisteme uydurularak biimlendirilir. deolojik
yapnn bylece rgtlendirilmesi tamamlandktan sonra bu kez d-
nceler nesnel koullarn yansmasyla olumaktan ok bu sistemden
tretilmeye balanr. Yani sistemletirilmi dncelerden yani inan-
lardan tretilmeye balanr. Bu akln tmdengelimci (dedksiyoncu)
ilemiyle yaplr. Byle bir karsama yapmaya olanak verecek biim-
de daha nce tanrya baz nitelikler, zellikle egemen snfn, egeme-
nin nitelikleri yklenmitir. Dolaysyla yaplan karsamalar egemene,
egemen snfa, onlarn dncelerine ve karlarna uygun karsama-
lar olur.
Uygar toplumda dnsel yap bu nedenlerle ideolojik bir biim
almtr. Tarma dayanan bir toplumda bu ideolojik yapnn dinsel te-
mellere dayand grlr. deolojik dinsel dn toplumsal farkl-
lamann yansmas olan insan-tanr farkllamas ile balar. Bu fark-
llamada reklenen egemen topluluun yan sra, teki snflarn
hatta boyun edirilen topluluun birliini temsil eden tinsel simge de
tanr olarak yansyabilir. Hatta baz durumlarda egemen snfa yad-
snmadka, onun da yansmas gerekir. Toplumu oluturan snflarn
ben Nippur'un hakir oban, Ur'un iftisi... Smer'de ve Akad'da Enlil'in szne
uygun olarak adaleti kurdum" demektedir. Bu anlayn Yeni Ahit, "Yuhanna"
10.11'de "Ben iyi obanm, iyi oban koyunlar uruna can verir" diyen sa'nn
szlerinde, Muhammed'in (bak. Glpnarl, Hazreti Muhammed ve Hadisleri,
s. 113) "Toplumun banda bulunan obandr, buyruu altndakilerden sorum-
ludur" hadisinde srdn gryoruz.
92
Cornforth, Bilgi Teorisi, s. 88'de bu konuda "aldatmaysa kendini de aldatr" de-
mektedir.
256
btnlemesi iin bu gereklidir.
93
Ekonomik ve toplumsal btnleme
tanrlarn btnlemesinde kendini gsterir. Ondan sonra da toplu-
mun ap geniledike, o toplumsal btnlemeye katlan toplulukla-
rn tanrlar da kendi aralarnda btnleirler. Bu kukusuz eitliki
bir btnleme deildir, nemli tanrlar, nemsiz tanrlar vardr. Ay-
rca ilerinden birisi batanrlk savnda bulunur. Siyasal egemenlik
bir kentten tekine getike batanrlk da yle geer.
94
Ekonomik toplumsal siyasal btnlenme kent devletinden ulusal
devlete geerken kalabalklaan panteon, imparatorlua geerken ba-
tanr ve balca tanrlar dndakiler nemlerini yitirecek kadar b-
yr.
95
Bunun zerine imparatorluun gelimesi dneminde merkezi ik-
tidar erkini (biraz da yerel tanrlara hogr, onlarn saygnlndan
yararlanma, onlar imparatorluk panteonuna alma yollaryla) yaygn-
latrp siyasal rgtleniini gelitirerek iyice salamlatrdktan
sonra, imparatorluk snrlar iindeki lkelerde ynetim ve inan bir-
lii gereksiniminden dolay tanrlarn azaltlmas sreci ilemeye ba-
lar. Bu yolda ilkin batanrcln glendirilip, sonra tektanrcla gi-
den yolda tanrlarn saysnn azaltlmas eilimi geliir.
96
Ne var ki
bu ideolojik gelimeler belli bir dinsel merkezde ya da bakentte olu-
an gelimeler deildir. Tm imparatorluk lkelerinde hatta tm uy-
garlk blgesinde grlen gelimelerdir. Bu gelimelerde de uygar top-
33
Oppenheimer, The State, s. 35'de gebe bir oban topluluun yerleik ifti top-
luluu fethetmesiyle balayan devletin oluum srecinin aamalarn saptarken,
12. aamann "btnlenme" olduunu ekonomik ilikilerin younlamasyla di-
lin ve dinin teke ineceini syler. Ancak bir yandan da grup karlarnn tret-
tii gl duygularla snf bilinliliinin geliecei bir "farkllama" srecinin
oluacam ne srer.
94
Bu eilimi Enuma Elis yaradl mitosunun Babil ve Asur versiyonlarnda, ilk
biiminde Smer tanrs Enlil'in oynad batanrlk rolnn Marduk'a ve
Asur'a veriliinden izleyebiliyoruz, (bak. McNeill ve Sedlar, der., The Origins
of Civilization, s. 31.
95 Bunun en gzel kant kukusuz Kade Antlamas'nn metninde grlr (bak.
Gnaltay, Yakn ark, cilt II, s. 112). Antlamann 15. paragraf yledir: Hatti'-
nin byk efinin, Msr byk kral Ramses'in . . . Amon'la aktettii bu
gm levha zerine yazlm olan bu anlamann btn kelimeleri iin Hatti
memleketinin erkek ve kadn bin tanrs ile Msr memleketinin erkek ve kadn
bin tanrs benimle beraber ahittir.
98 Babil ve Asur imparatorluklar dneminde fethedilen lkelerin tanrlar ba-
kente tanarak tanr biriktirme politikasn Hitit ve Pers imparatorluklarnda
yerel tanrlar ho grme tutumu, onu da rnein Msr'da Ptah'm teki tanr-
larn niteliklerini zmlemesi rneinde grld gibi tanrlarn azaltlmas
sreci izlemi, bunu da Pers imparatorluunun devlet dini olan Zoroastercilik'te
tanrlarn iyilik ve ktlk glerini temsil eden tanrlar olarak ikiye indiril-
mesi sreci izlemitir.
257
lumlarla gei toplumlarnn dnsel etkileimi nemli bir rol oynar.
Tenktanrcla varan bu gelimeler, belki en iyi biimde braniler'in
gleri, yerlemeleri ve srgn edilmeleri izlenerek gzlemlenebilir. b-
raniler'in serveni ayn zamanda, uygar toplumun etkisi ile Trk, Mo-
ol, Sami ve Hint-Avrupa gibi gebe topluluklarnn toplumsal, siya-
sal dnsel farkllamaya uramalar konusunda da rnek olutur-
maktadr.
Kitab Mukaddes'in (iinde birok mitoslar, abartmalar bulunma-
sna karn) genellikle brani topluluklarn iki bin yllk tarihlerinin
nemli olaylarnn kayd olduu ortaya konmutur.
97
Kitab Mukad-
des'e ve onun yklerini tarihsel gereklik dzeyine ykselten aratr-
malara gre, brahim (Abram) olaslkla .. 1900 dolaylarnda Mezo-
potamya'nn Ur kentinden bir oban olarak Yakndou llerindeki
gebelik yaamna balamt.
98
Bu yk, evresel koullarn zorlama-
syla yerleik bir ifti topluluktan gebe oban yaamnn farklla-
masn da dile getiriyor olabilir. Ama gerek olan nokta braniler'in,
gebelik yaamlarnn bandan beri uygar toplumun yaam biimin-
den haberli ve uygar toplumun dnceleriyle mayalanm olmasdr.
b. Kabile Tanrlndan Konfederasyon Tanrlna
braniler uygar toplumlar arasndaki gebelik yaamlarnda da
uygar toplumlarn tekniklerinden, dncelerinden etkilenmilerdir.
En nemlisi, snrl da olsa yerleik tarmc kyl (ve zanaat kentli)
topluluklarla giritikleri alveri ilikileri onlarm yalnzca dnle-
rini deil, toplumsal yaplarn da etkilemitir. Bunun sonucunda es-
kiden kabile mlknn yneticisi olan kabile bakannn srnn sa-
hibi olma yolunda haklarn genileten bir patriarka dnt gr-
lr,
braniler'in Yakndou'nun bir baka uygarlk merkezi olan M-
sr'daki konukluklar, onlarn nc uygarlk asn yemeleri olarak
nitelendirilebilir.
99
Msr topraklarndan ayrldktan ya da ayrlmaya
97 Werner Keller, The Bible as History, Almanca'dan ev. William Neill, London,
1974, Hodden and Soughton, s. vn-x. Keller bir gazeteci olmakla birlikte Kitab
Mukaddes ile ilgili arkeolojik bulgular 1950'lere dek izleyerek, bu yoldaki bi-
limsel verileri derledii bu yaptnda, rnein tufan, Kzldeniz'in yarlmas,,
gkten kudret helvas (man) yamas gibi mucizeleri tarihsel gereklik dze-
yine indiren bilimsel almalarn derli toplu bir zetini vermektedir.
s McNeill, A World History, s. 68.
99 tbraniler'in Msr'da kaldklar yllar, tektannc dinsel dnn gelimesi
asndan ok nemli grlmektedir. nk bu yllar Msr'da tektanrc d-
nce giriimi olan Atonculuun bastrlnn ertesine rastlamaktadr.
258 .
zorlandktan sonra braniler'in, bu alarn etkisiyle olacak artk yer-
lemeye, uygarlamaya karar verdiklerini grrz. Kt tarm toprakla-
rnn gl yerel devletlerin elinde olduu bir ortamda bir para top-
rak elde etmenin koulu, balarna buyruk kabilelerin birleerek bir
kabileler konfederasyonu oluturmalardr. Musa ve onun nderliin-
de birleen on iki srailolu pt bu olgunun Kitab Mukaddes'deki
yansmasdr. Konfederasyonun birliini ise bir kabile tanrlndan
konfederasyon tanrlna ykseltilen Yehova temsil etmektedir.
100
Bu
dnemde Yehova tek tanrlk savnda deildir. Yalnzca srailoullar*
nu tanrl savmdadr.
101
Yehova srailoullar ile bir bat (ahit)
yapmtr: Szmden kmazsanz (bu, konfederasyon birliini boz-
mazsnz demektir) vaad ettiim lkeyi size mutlaka vereceim.
102
Bu
adan Kitab Mukaddes'in tm Eski Ahit (Tevrat) blmnn "yer-
leme", "uygarlama" ideolojisi evresinde rld sylenebilir.
braniler vaad edilen lkenin snrlarna, Kenan diyarna (Filis-
tin'e) geldikleri zaman, bu topraklar rgtl yerel devletlerin elinden
almann hi de kolay olmadn grrler. Musa'ya "sen ve tanrn gi-
dip savap bu topraklar aln" dediklerine baklrsa, moral ve ideolojik
bir zlme balamtr. Buna kar ideolojinin dozunu artrmak ge-
rekir. lkin bu davranlar din adamlarnca, Yehova ile batlarn
bozmak, yani bir ihanet olarak yorumlanr. Bunun cezas da, akllar-
n balarna toplamazlarsa, Yehova'nm desteini onlardan ekmesi,
hatta onlar Kennllar'm eline vermesidir.
103
kinci olarak Yehova'nn
Kennllar'n Baal tanrlarndan ok gl olduu savn ne atmala-
oo Meek, "Primitive Monotheism and the Religion of Moses", s .97.
101 Kitab Mukaddes, "Levililer", 25.33'de ve daha birok yerde geen "Ben Kenan
diyarm size vermek ve size Allah olmak iin sizi Msr'dan karan Allannz
Rab'im" deyii bu durumu aka ortaya koymaktadr.
1 0 2
Kitab Mukaddes, "k", 15. 25'de "Eer senin Allahm Rab'bin szn dinler-
sen ve onun gznde doru olan yaparsan ve onun emirlerine kulak verirsen,
ve onun btn kanunlarn tutarsan, Msrllar'a verdiim hastalklarn hi
birini sana vermeyeceim" ve "Tekvin", 13. 14-16 "..Rab Abram'a dedi. imdi
gzlerini kaldr, ve bulunduun yerden imale ve cenuba ve arka ve &arbe
bak; nk grmekte olduun btn memleketi sana vereceim. Ve senin zrri-
yetini yerin tozu gibi edeceim; yle ki, bir adam yerin tozunu sayabilirse, se-
nin zrriyetin de saylabilir" denmektedir.
103 Musa'nn Yehova'nn vaad ettii Kenan lkesinin verimli olup olmadna bak-
malar iin gnderdii atlar dolgun zm salkmlar ve eitli meyvelerle
dnerler; ancak lkenin insanlarnn iri ve gl, kentlerinin surlu olduunu
sylerler. Bunun zerine gebeliin skntlarna yllarca vaad edilmi lkeye
yerleme umudu ile dayanan topluluk Musa'ya kar konuur, bilini ba seip
Msr'a dnmeye kalkarlar. Yehova'nn ilk tepkisi onlar dmanlarnn eline
vererek cezalandrma tehdidi olur (bak. Kitab Mukaddes, "Saylar", 13. 17-14.26).
259
r gerekir. Ama asl sorun bir kral komutasnda dzenli ve iyi dona-
nml ordularla savaan Kennllar'a kar onlara eit askeri bir g
oluturmaktr. Bunun iin ilkin o zamana dek toplumu yneten
hem komutanl hem din adamln birlikte yrten peygamberle-
rinden balarma bir kral koymasn isterler.
104
Gnmzn deyiiyle
siyasetin dinden farkllamasnn siyasal farkllamann gereini duy-
1M
tsrailoullan, Musa'nn ve ardl Yeu'nun lmnden sonra Rab'den Kenn-
llar'a kar savamak zere kendilerine kimin nder olacan sorarlar, lkeye
yerlemeye baladklar bu tarihten kralla kadar arada 15 yargcn ynetimi
vardr (bak. The Holy Bible (Revised Standart Version Catholic Edition) Lon-
don, 1966, Catholic Truth Society'de, The Old Testament sonuna konan aklayc
notlar) bunlarn peygamber yneticilerden farkl olarak Gideon, Samson gibi
komutanlar olduklar anlalyor. Gerekten Rab'bin melei yoksul ama yrekli
Gideon'a srailoullar'n kendisinin kurtaracan syler. Rab'bin ruhu Gideon'un
zerine gelir. Gideon dmanlar yenmeye balar, israil adamlar Gideon'a
"sen, olun ve olunun olu bize saltanat edin" derler. Gideon'un yant ilgin-
tir. "Size (ben saltanat ederken aslnda ben deil! Rab saltanat edecektir." (bak.
Kitab Mukaddes, "Hakimler", 6.7-22). Peygamber Samuel'in yalandnda srail
ihtiyarlar toplanp Samuel'e gelip "imdi btn milletler gibi bize hkmet-
mek iin bamza bir kral koy" derler. Rab bunun zerine Samuel'e dedikleri-
ni yap, ama bilsinler ki reddettikleri sen deilsin, zerlerinde krallk etmeye-
yim diye beni reddettiler der. Sonra kraln onlarn oullarn alp kendine as-
ker, rgat, zanaat, kzlarn alp hizmeti yapacan; en iyi tarlalarn ve ba-
larn alp kullarna vereceini; onlarn rettiklerinden ondalk vergi alp ha-
dmlarna, kullarna (memurlarna) datacan; kendilerini ve hayvanlarn
angaryada kullanacan ve setikleri kral yznden bir gn feryat edecekle-
rini syler. Ama kavim Samuel'in aktard Rab'bin bu szlerini dinlemek is-
temez ve kendilerine hkmedip savalarn yapacak bir krala sahip olarak teki
uluslar gibi olmak isterler. Bunun zerine Rab Samuel'e srail iin kral seecei
kimseyi syler ve "Filistinliler'in elinden kavmimi o kurtaracaktr, nk on-
larn feryad bana eriti" der. Samuel Saul' Rab adna mesheder. Saul, kav-
min en uzun adam omuzunda kalacak kadar iridir. Samuel kralln haklar-
n ve grevlerini kitaba yazar. Daha sonra peygamberle kraln srtmeleri
anlatlr. Rab Samuel'e, Saul'e git Rab'bin szn dinlemedin o da seni kral-
lktan att diyle syle der. Saul nadim olur. Sonra Rab gene Samuel'e, Saul'
reddettim oullarndan birini kendime kral setim git o oula bunu syle der.
Artk Saul glenmitir, dolaysyla Samuel "nasl gideyim, Saul iitirse beni
ldrr" diye yantlar. Gene de Davud'u kral olarak mesheder. (bak. Kitab
Mukaddes, "I Samuel", 8.4-15.11) Tm bu satrlar, hem gei toplumlar ile uy-
gar toplumun yaplan arasndaki fark, hem devletleme srecinde din adam-
komutan farkllamasn ve kralln olumasn, hem din adam, asker srt-
mesini, din adamlarnn layik yneticiyi tanr adna denetlemeye almalarn,
ama sonunda asker yneticinin ar basmasn yanstmas, hem de eitliki bir
topluluk gzyle devletin yapsn olanca akl ile gstermesi, dinsel bir dn-
ya gr iine krallk kuramnn yerletirilii biimini yanstmas bakmndan
son derece deerli bilgiler sunan satrlardr. Krallk kurulduktan sonra pey-
gamberlerin aradan kt ve Rab'bin bu kez kralla (Davut ile) "kavmimi sen
gdeceksin" diyerek ahit kestii grlecek (bak. "II. Samuel", s. 5.5 ve 23.5).
80
mulardr. kinci olarak Golyat'ta simgelenen demir silahl ve zrhl
ordulara eit donanmda bir ordu kurmalar gerekir. Kenan snrlar-
na geldikten sonra geen birka kuak iinde bu donanm edinmi ve
Yehova'ya olan inanlarn pekitirmi grnrler. Artk Kennllar'-
mkine eit bir siyasal rgtlenie, askeri donanma sahiptirler. Ancak
onlardan fazla olarak, uygarln karlar farkl snflara blmedii,,
"kollektif eylem"
105
gcne sahip bir toplumsal yaplar ve Yehova'ya
sonsuz imanda dile getirilen ideolojileri ve bu ideolojinin verdii moral
gleri vardr. Dolaysyla "galebe alarlar." Bu sonu zerine brani-
ler'in, vaadini yerine getiren Yehova'ya inanlarnn mutlaklamas,
Yehova'nn ise kendini dnyann en gl tanrs olarak grmesi do-
aldr.
106
Ama Yehova hl tek tanrlk savnda bulunmamaktadr.
c. Batannclktan Tek Tanrcla
Vaad edilen lkeye yerleme, topra paylama, ticarete, tarma
balama ile yar eitliki kabile toplumu zlmeye, snf farklar geli-
meye balar. Gebe sava tanrs Yehova ilevini bitirmitir. Yerleik
tarmc toplumun gereksinimlerine uygun dmemektedir. Bu durum-
da, zellikle yksek snflar (Hz. Sleyman'dan nceki krallar ve Hz.
Sleyman zamannda) Filistinliler'in tanrlarna, "Baal'lere, Aer'lere
ve putlara kulluk ettiler." Bu, eski tanrlarna sarlan alt snflarn
duygularn ve dncelerini dile getiren peygamberler tarafndan, Ye-
hova'ya ihanet, "Baaller ile zina" olarak nitelenecektir.
107
Peygamberler
bu gidile Yehova'nn braniler'in basma ok byk bellar getirece-
ini syleyerek "felket tellall" yapmaktadrlar.
Felket gelmekte gecikmez. kiye blnen krallklardan ilkin s-
rail krall (.. 722'de) Asur imparatorluu, sonra Yuda Krall (..
586'da) Yeni Babil mparatorluu tarafndan yklr ve nde gelen
aileler Babil'e srgn gtrlrler. Daha nce de belirtildii gibi Babil
105 Kvlcml, Tarih Tezi, s. 23'de barbarlarn "kollektif aksiyon"da uygar toplum-
lara stn olacaklarna dikkati ekmektedir.
os Gerekten, yerlemeden sonra rnein Yahuda [Yudal kral Yehoafat'm kent-
lere yarglar koyup, onlara Rab adna hkmettiklerini, Rab'bin hkmlerini
uyguladklarn sylemesi, evre halklar saldrya geince "Ya Rab., gklerde
Allah olan sen deil misin ve btn milletlerin krallklar zerinde hakim olan
sen deil misin?" demesi, (bak. Kitab Mukaddes, "II. Tarihler" 19.5 ve 20.6) ve
"Mezmurlar" 95.3'de "nk Rab byk Allahtr. Ve btn ilhlarn stnde
byk Kraldr" denmesi, bunu gstermektedir. Standart Katolik Versiyon'daki,
"nk Rab byk bir Allahtr" olarak evrilmesi gereken "for the Lord is a
great God" szleri, Trke'ye eviricilerin byle bir eviriyi yelemeyileri al-
tnda tektanrc bir taraf tutarlk seziliyor.
107 Bak. Kitab Mukaddes, "II. Tarihler", 24.17.
261
onlar iin bir srgn yerinden ok uygarlk okulu olur. braniler uy-
garln tm kltrel kaltnn biriktii bir kentte drdnc kez uy-
garlkla alanmaktadrlar.
108
Yehova bir kez daha yaparm dediini
yapmtr. Ancak bir halkn tekini yendiinde, tanrsnn da yenilen
halkn tanrsn yendii dnlen bir dnce ortamnda, aslnda Ye-
hova da yenik dmtr. Onun bu yenilgisini onarmann ideolojik yo-
lu Yehova'y dnyann en gl tanrlndan tek tanrlna ykselt-
mektir. Bylece Yehova yenilmi olmaktan kurtulmaktadr. nk
yalnz yenilenin deil yenenin de tanrs olur. braniler'in yenilgisi ise
onun kendini terk eden "seilmi kavm"ine vermi olduu bir ceza ola-
rak grlmeye balanr.
109
Olayn bir boyutu budur. Bir baka boyutu baka bir toplumda
olumaktadr. Uygar toplum imparatorluk aamasna geince tanrla-
rn da ynetim gibi teke indirilmesi gereksinimi domutur. Bu yolda
Marduk ile Babil, Aton ile Msr, tanr Asur ile Asur imparatorlukla-
rnda batanrehm gelimesiyle ilk admlar atlm, tektanrc d-
ne uygun bir kltrel ortam hazrlanmtr.
110
Ancak her nde de
108 Wells, Postgate ve Wells, The Ouiline of History, s. 214 ve 224'de, Babil tutsak-
lnn braniler'i dnsel olarak etkiledii, oraya barbar gidip uygar dn-
dkleri belirtilir.
109 Gerekten, Kitab Mukaddes, "II. Krallar", 17.16-23'de srailoullan'nn Baal'e
kulluk ettikleri iin Rab'bin ok fkelendii ve onlar gz nnden kaldrd
ve srail'in kendi toprandan Asur'a srld sylenir; "bugne kadar by-
ledir" dendiine gre bu kitap srgn srasnda yazlmtr. Ondan iki sonraki
kitapta, "II. Tarihler", 36.23'de (.. 516'da Babil'i alarak srailoullarmn yurt-
larna dnmelerine izin veren Pers kral Kore (Kyrus) "Gklerin Allah Yehova
dnyann btn krallklarn bana verdi; ve Yahuda'da olan Yerualim'de ken-
disi iin bir ev yapaym diye bana emretti" diye konuturulur. "II. Krallar" 18.
15-19'da srail kral Hizkiya'nn Asur kralndan gelen yeni bir tehdit mektubu
zerine Yehova'ya "Ey... srail'in Allah' Rab, btn dnya krallklarnn Allah
sen, ancak sensin. Gkleri ve yeri sen yarattn.. Ya Rab Asur krallar geri
milletleri ve memleketleri harap ettiler ve ilhlarn atee attlar; nk onlar
ilh deildiler, ancak insan ellerinin ii, aa ve ta idiler; bunun iin onlar yok
ettiler. Ve imdi, ya Rab Allahmz, niyaz ederim onun elinden bizi kurtar ve
btn dnya krallklar bilsinler ki, sen Yehova Allah olan ancak sensin" diye
seslenir.
1
10
mparatorluun, Eski Dnya imparatorluklarnda grld gibi, tek tanrc
dne ortam hazrlamas eilimi, bir Yeni Dnya imparatorluu olan Az-
tekler'de de grlr, (bak. Soustelle, The Daily Life of Aztecs, s. 129'da sofu Aztek
kral Nezaualcoyotl'un "tm eylerin yaratcs bilinmeyen bir tanrya" tapnak
diktii bilgisini verir). White, "Ikhnaton : The Great Man vs. The Cultural Process"
s. 46'da Breasted'in "Tektanrclk dinde emperyalizmden baka bir ey deildir'
szn aktarr. Max Weber ise, "Gods, Magicians and Priests", Max Weber,
Sociology of Religion (1920), 2. Blm'den Robertson, der., Sociology of Religion,
s. 410'da Pers ve Roma imparatorluunun tektanrcln kn etkilediini ama,
262
teki tanrlarn tapmaklarnn rahipleri, bir tanrnn stnln ka-
bul etmi, ama onun tek tanr teki tanrlarn yok saylarak ekmek
kaplar olan tapmaklarnn kaplarnn kapanmasna raz olmam g-
rnrler.
111
Onlar iin olan bu engel braniler iin yoktur. Dolaysyla,
uygarlk okulunda tek tanrcla gidi ynnde gelien kltr zm-
ledikten sonra, onu mantksal sonularna kadar tamakta nlerinde
bir engel deil, kafalarnda Yehova'y yenilgiden kurtarmak iin bir
iti vardr. Babil srgnnde derlenen Eski Ahit'te ellerinden geldiince
ok tanrc eleri ayklamaya alm ve Eski Ahit'in bana, Babil
(ve kkeninde Smer) yaradl yksn Yehova'ya malederek "Tek-
vin" kitabn koymularsa da ok tanrc eler, hatta aktardklar ya-
radl yksnde bile sezilebilmektedir.
112
Ama Babil'de ve dndkten
sonra yazlan kitaplarda Yehova artk kesin olarak tek tanr benim,
benden baka tanr yoktur demektedir.
113
Bylece uygar toplumun
"tarma dayal eitsizliki" dneminin klasik dnsel kurumu tek
tanrc din domu, uygar toplumun ideolojik yaps olumutur.
Bu ideolojik yapnn olumasnda birok halklarn etkisi ve kat-
ks olmutur. Daha nemlisi eitli snflarn katks olmutur. bra-
niler'in gebelii srasnda din adamlar snf Levililer ve onlar ara-
sndan kan peygamberler dinsel dn gelitirmiken, yerleme ile
imparatorluun tektanrcln gelimesinin tek levyesi olmadn, Yehova kl-
tnn bir konfederasyonun douunun rn olduunu syleyerek, olgunun
teki boyutuna dikkati eker.
111
rnein Msr'da Heliopolis rahipleri teolojisinde ba tanr Re iken, Menes'in
(.. 3000 dolaylarnda) Aa Msr' ve Yukar Msr' birletirip Birinci Ha-
nedan' kurunca iki lke arasndaki bir yer olan Memfis'i bakent yapmas ze-
rine, ok gemeden Memfis'in yerel tanrs Ptah'n batannla ykseldii ve
daha nemlisi bu yolda Re'nin ve teki baz tanrlarn zelliklerini zmledii
grld (bak. McNeill ve Sedlar, der., The Origins of Civilization, s. 28-29). He-
liopolis rahipleri bundan honut olmasalar da pek seslerini karm grn-
mezler. Buna karlk khanaton, imparatorluun gelimesine kout olarak ba-
tanrclktan tektanncla doru geliimde son adm atmaya kalkp Aton'u tek
tanr bilip teki tanrlarn tapmaklarn kapatmaya kalknca, rahiplerden b-
yk bir tepki grd, dini de ancak kendisiyle yaayabildi. lnce yerine geen
olu Tutankhamun tapnaklara eski saygnlklarn ve mlklerini geri vermek
aurumunda kald. (bak. Jean Delorme, "The Ancient World", Larousse Encyclo-
pedia of Ancient and Medieval History, der., Marcel Dunan, s. 71.)
i 2
Kitab Mukaddes, "Tekvin" 6.1-4'de Allah'n oullarnn insan kzlarna vardk-
larnda bu kzlarn onlara iri, zorba, hretli adamlar olacak ocuklar dour-
duklar yazldr ki Gnaltay, Yakn ark, cilt I, s. 221'de bu satrlar Mezopo-
tamya'nn mitik Ki ve Uruk krallarnn insanst kahramanlar saylsnn
Tevrat'a gemesinin rn olarak yorumlar.
113
Kitab Mukaddes, "aya", 45.18-19: "Allah yle diyor: Rab benim ve bakas
yoktur... benden baka Allah, hak Allah ve Kurtarc yok... Ey dnya ular,
hepiniz bana ynelin ve kurtulun; nk Allah benim, ve bakas yoktur."
\ 263
din adamlar snf tapnaklar ve kendilerini zenginletirmeye bala-
ynca, oban Amos, aya gibi din adamlar snf dnda olan ve aa
snflarn bak asndan bakp Yehova'nm gebelik dnemi deerle-
rine sarlarak eitsizlii, adaletsizlii eletiren peygamberlerin kitap-
lar ya da szleri de Eski Ahit'e girmitir. Babil srgnnde ise,
srgn edilen ileri gelen ailelerin "eriaf'a sarlp Eski Ahit'i derleyip
dzenlediklerini gryoruz. Bylece Eski Ahit btn snflarn deer-
lerini iermi ve onlar tutarl ya da tutarsz olarak biraraya getirmi-
tir. Althusser'in her snfn ideolojiden kendine uygun dnceler -
karabilecei gzleminin altnda ideolojinin bu oluum biimi gerei
yatar.
114
deolojinin snfl toplumu birletiricilik ilevi de ancak by-
le bir yap ile olanakldr.
4. Yeni Dnya'da zgn [Bir Uygarlama Giriimi !Ve Bu (Yolda
Ekonomik Toplumsal deolojik Yaplarn Etkileimi
Grld gibi uygarlk tek bir kaynaktan doup sonra kollara
ayrlan ulu bir rmak gibi gelimitir. Eski Dnya uygarlklarnn g-
rnm budur. Yeni Dnya kltrleri de' hesaba katlrsa durum de-
iir. Baz yazarlar Yeni Dnya kltrlerinin tam uygarlklar sayla-
mayacan ne srmektedirler.
115
Bu almada benimsenen uygarlk
ltlerine gre,
116
Orta Amerika ve Gney Amerika yksek kltrleri
birer uygarlk olarak grnmektedirler. Onlarn uygarlk olduklarn
kabul ettikten sonra bu kez Christopher Columbus ncesi Yeni Dnya
uygarlklarnn o ya da bu yolla Eski Dnya uygarlklarndan etkile-
nip etkilenmedikleri sorusunu yantlamamz gerekir. Amerika ktala-
rna 1492'den nce Eski Msrlar'dan Vikingler'e dek eitli haklann
eitli tarihlerde okyanuslar aarak ulaabildikleri yolundaki savlar bi-
lim evrelerinde genel kabul gren grler deildir.
117
Kald ki ok
kk topluluklarca byle bir baar salanm olsa bile, bunun Ame-
1
4
Bak. Althusser, deoloji ve Devletin deolojik Aygtlar, s. 14'de Belge'nin ak-
lamas .
us Daniel, The First Civilizations, s. 136. Baz dnrlerin ne srdkleri bu g-
rlere Daniel katlmamaktadr. Kvlcml ise, Tarih Tezi, s. 125'de Amerika'da
sr manivelas bulunmadndan toplumun yukar barbarlkta kalp uygarla
geemedii grndedir.
116 Ekonomik, toplumsal, siyasal farkllamaya uram, dnsel yaps ideolojik
bir biim alm, kylerle kentlerin btnlemesinden oluan toplumlar, ksacas
yaplar trde olmayan toplumlar uygar toplumlardr.
Uf Daniel, The First Civilizations, s. 126'da Amerika'ya Columbus'dan nce Viking-
ler'in, Galliler'in, Etrskler'in ulaabilmi olduklar yolunda ne srlen savlar
iin, olaslkla Vikingler gitmi, tekiler gitmemiti der.
264
rika uygarlklarnn gelimesini hele douunu etkilemi olmas he-
men hemen olas grlmemektedir.
Bylece uygar toplumsal rgtleni biiminin dnyann en az iki
yerinde birbirlerinden bamsz olarak doduunu kabul etmi oluruz.
Bunu kabul etmek, uygarln bir kerelik oluan metafizik bir olay de-
il, ne kadar zel ve ok sayda toplumsal ve evresel koullarn bir
araya gelmesiyle domu olursa olsun, benzeri koullarn biraraya gel-
dii bir baka yerde de gerekleebilen nedensellik ilikilerine bal bir
olay olduunu kabul etmek demektir. Bu durumda sra, Yeni Dnya
uygarln douran koullarn Eski Dnya uygarln douran koul-
lara ne lde benzedii sorusunun yantlanmasna gelir. Bylece Ye-
ni Dnya uygarl, Eski Dnya toplumlarna dayanlarak gelitirilen
uygarlk kuram iin bir denetleme ilevi grebilir.
Yeni Dnya'da da uygarlk asalak ekonomiden retici ekonomiye
geilmesi ile olanak iine girmitir. Ancak Eski Dnya'dan farkl ola-
rak, Yeni Dnya'da (kpek, lama, rdek, hindi gibi uygarln oluumu-
na katklar bakmndan nemsiz birka hayvan dnda) evcilletirme-
ye elverili hayvanlarn bulunmamas,
118
Eski Dnya'ya gre tek ba-
cakl, aksak bir retim ekonomisine sahip olunmasna yol amtr. l-
kel topluluktan uygar topluma gei toplumlar asndan bu son de-
rece nemli bir eksikliktir. Yeni Dnya'da gei toplumlarnn bir bi-
imi olan gebe oban topluluklar ortaya kmamtr. lkel toplum-
dan uygar topluma, i gelime ile deil yerleik ifti ile gebe oban
topluluklarnn etkileimi, daha zel olarak da gebe oban topluluk-
larn yerleik ifti topluluklar zerinde "reklenmesi" ile geildii
grn benimsediimiz anmsanrsa, bu, uygar toplumun dou ko-
ullarnda byk bir eksiklik, hatta uygar toplumu olanaksz klacak bir
eksiklik olarak grnmektedir. Bu durumda ya uygarln oban-ift-
i reklenmesi kuram doru deildir, ya da Yeni Dnya kltrlerinin
uygarlk olduklar yargs yanltr. reklenme kuramnda Yeni Dn-
ya iin bir kk dzeltmeden sonra her ikisinin de doru olduu sy
lenebilir.
Oppenheimer, Yeni Dnya uygarln douran ilikinin oban-
ifti ilikisi yerine, avc-ifti ilikisi olduunu ne srerek,
119
hem ku-
ramsal sorunu zm, hem de Yeni Dnya uygarlnn Eski Dnya
us Daniel, The First Civilizations, s. 162.
119 Oppenheimer, The State, s. 21-22'de Yeni Dnya'da sr, at, deve gibi yerli b-
ykba hayvanlar bulunmadndan, iftilerin fatihlerinin obanlar deil avc-
lar olduklar, Eski Dnya'da uygarl oban-ifti, Yeni Dnya'da ise yerleik
kabilelerle gezici kabilelerin ztlnn gelitirdii grn ne srer.
2 S
uygarlndan farkl yapsnn kavranmasna ve aklanmasna yara-
yan anahtarlar vermi olur. Hemen unu belirtmeliyim ki Yeni Dnya
uygarlnn douu ile ilgili arkeolojik bulgular byle bir kuram ya
da baka herhangi bir kuram onaylayacak dzeyde deildirler. Do-
laysyla Yeni Dnya uygarl, bugnk bilimsel bulgulara gre pek
olas grlmyorsa da, Eski Dnya'dan uygarlk dncesinin (onu
getiren bir ya da birka tekne insanla) gelmesiyle ya da baka bir bi-
imde domu olabilir.
120
rnein, Eski Dnya'da ilk uygar toplumu
oluturan ilikinin (oban-ifti ilikisinin) yinelenmesine bakarak, Ye-
ni Dnya'da buna benzer bir olay, yani uygar tabakalamay yenileyen
ilikiler arandnda, Aztekler'in .S. 14. yzylda Meksika glleri k-
ysna yerletikten bir sre sonra evredeki ifti topluluklar egemen-
likleri altna alan bir hara devleti olarak uygarlk dzeyine ulama-
lar rneiyle karlalr. Aztekler yerlemeden nce gebe tarmc
ve sava kabilelerdi.
121
Avc yaam biimi oban yaam biimine ne
kadar yaklaksa, gebe tarmc yaam biimi de oban yaam biimi-
ne o kadar yaklaktr. Dolaysyla Yeni Dnya'da uygar toplumu do-
uran etkileim sulu tarm yapan yerleik iftilerle gebe tarm ya-
pan iftiler arasndaki ilikiyle, gebe iftilerin yerleik iftiler
zerinde egemenlik kurmalaryla da domu olabilir.
122
Bu iki gr, avc-ifti ve gebe ifti-yerleik ifti ilikilerinin
uygarl yaratm olabilecei grleri, Yeni Dnya'da uygarln in-
san-tnsan ilikileri (reklenme) koulunun eksik olmas yle dursun
bu koulu gerekletirebilecek bir deil iki frsatn bulunmu olabile-
ceini gsterir. Kukusuz bu koullar Eski Dnya'nn oban-ifti -
reklenmesi koullarnn ayns deildir. Belki de bu nedenle Yeni Dn-
ya uygarl da Eski Dnya uygarlnn ayn deildir. Ama birbirleri-
ne benzerler ve ikisi de uygarlktr.
lk uygarln domasnn insan-doa ilikisine ilikin koulu, Es-
ki Dnya'da taan fakat pek az yamur alan subtropikal byk rmak
boylar corafi blgeleri idi. Bu koullar, reklenme ile kk sulama
120 Daniel, The First Civilizaticns, s. 140'da 1960'larda sveli Helge Ingstad'n Ne w
foundland'da olaslkla Vikingler'e ait olan ve radyokarbon testlerine gre 10.
yzyldan kalma bir yeri kazd bilgisini verdikten sonra, Amerika uygarlnn
bu tarihten yzyllarca nce doduu iin onun domasn etkileyen bir iliki
olmayacan ekler; s. 143'de Robert Wauchope'nin saylar gittike artan antro-
pologlarn baz yksek Amerika uygarlklarnn olumasnda Pasifik tesinden
ek etkiler aldklar grnde olduklar yolundaki szlerini aktarr.
121 Soustelle, The Daily Life of Aztecs, s. 23.
123 Daniel ise, The First Civilizations, s. 143'de byle bir olasl gz nne almadan
yerli Amerikan tarm ekonomilerinin bazlarnn bir d karma olmakszn kent
uygarlklar durumuna geldikleri sonucuna varr.
266
tarmndan byk sulama tarmna geilmesine, ok sayda insann
toplu almasnn rgtlendirilmesine, bol miktarda toplumsal art-
nn azln elinde toplanmasna, bunlarn sonucunda ekonomik, top-
lumsal, siyasal farkllamalara yol ayordu.
Yeni Dnya'da bu koulun da ayns, yoktu, ama benzeri vard. G-
ney Amerika'da rmak vadilerinde byk deilse bile orta boy sulama
tarm etkinliklerinin iaretleri olan kanallar, yamalarda zahmetli te-
raslama ile yrtlen kk sulama tarm etkinlikleri gerekletiril-
miti.
123
Meksika'da Aztekler'in bataklk sazlarndan rdkleri sallarn
zerine gln dibinden kardklar amuru yarak oluturduklar y-
zen tarlalar olan inampa'lar Smer'de bataklk kysndaki ky-
lerde grlen alma biimini andran bir giriim idi ve Aztekler b-
yk sulama ileriyle uramamlarsa da, gl dzeyini (takna kar
denetlemek, gln iindeki adacklara kurduklar kentlere vadiden su
getirmek iin byk su yollar ve su kemerleri yapmlard. Dolaysy-
la, Yeni Dnya'nn gei toplumlarnn uygarla gei yolunda bu ikin-
ci koulu da az ok yerine getirdikleri sylenebilir. Gebe bir toplu-
mun uygarla gemesi konusunda Eski Dnya ile Yeni Dnya arasn-
daki kukusuz en ilgin koutluk braniler'in Yehova's ile Aztekler'in
Huitzilopochtli'si arasndadr.
124
Aztekler bu kabile tanrlarnn nder-
1 2 3
Bak. Mason, The Ancient Civilizations of Peru, s. 59. Mason ayrca Peru'da bahe
tarm yapan Salinar kltrl halk zerine dal bir halkn etkisiyle Gallnazo
kltrnn doduunu, bu dnemde uygarln byk lde gelitiini, ker-
piten piramitler diken bu toplumun sulamaya dayanan youn tarm yaptn,
onu izleyen Moche ve Nazca kltrlerinin vadilerde askeri yaylmann rn
olduuna, her vadide sulama kanallarnn ve su kemerlerinin byk emek or-
dular ve stn bilgi ve planlamayla gerekletirildiini (s. 56-69'da) sylerken,
Eski Dnya'daki reklenmeye ve sulamaya dayanarak doan uygarln bir
kopyasnn (I.. 550-350'de) Yeni Dnya'da olumasn anlatyor gibidir.
1 2 4
Aztekler (asl adlar ile Tenochualar), mitolojilerine gre topraksz yoksul ve
gezegen bir halk iken bir maarada Huitzopochtli'ye (Vzldayan Ku By-
c'ye) rastlarlar; onlarn tanrs olur. Onlara byk apl savatan kanarak
toprak arayn ve bulduunuz yerde msr ekin beni hep aranzda tayn ve beni
kurban edilen insan yrekleri ile besleyin der ve onlar "seilmi halk" olarak
benimser. Aztekler de onu benimseyerek, tanrlarna kurban salamak iin
sava ve tlerine uyarak taktiki bir halk olurlar.
Aztekler'in savakan din adamlar 150 yllk g sresince tanrlarn nde ta-
yarak, onun zerinde ylan yiyen bir kartaln bulunduu kakts grdnz
topraa yerlein dedii "vaad edilmi lke"yi ararlar. Sonunda (.S. 1325'de)
Meksika gller blgesinde alameti grp, oraya yerlemeye karar verip sava-
maya balarlar. Ancak en verimsiz topraklara yerleebilirler ve yaptklar kam
sallar zerine gln dibinden kardklar amurlarla oluturduklar yzer tar-
lalarda (inampalar'da) tarm yapp, balk avlayp, komularyla balk kar-
lnda ta, kereste, dokuma vb. deierek ve ok sk alarak yaamaya ba-
larlar. Daha sonra evrelerindeki tm komularn yenip haraca balayarak
2 67
liginde Meksika'ya yerleebilmilerdir. Bylece uygarlama yolunda
nc bir koul olarak deerlendirilebilecek ideolojik eye de sahip-
tiler. Sonuta Yeni Dnya uygarlklar da kent devletleri olarak orta-
ya ktlar. stelik Yeni Dnya uygarlklar da Eski Dnya uygarlk-
larnn kent devletlerinin ilk dnemlerinde olduklar gibi din adamla-
r tarafndan ynetilen "tapmak kentleri" idiler. Ancak Eski Dnya
kent devletlerinden farkl olarak ou hep din adamlarnca ynetilen
kentler ve gene ou kent devletleri olarak kaldlar. Bir baka deyi-
le bazlar layik ynetime, ulusal devlete, imparatorlua geemediler.
Eski Dnya'da kent devletini ulusal devlete dntren olgunun teme-
linde takn ovalarnda duyulan hammadde sknts yatyordu. Yeni
Dnya uygarlklar iin byle bir sknt yoktu. Dolaysyla byle bir
genileme nedenleri olmad. ou tapmak kenti devleti olarak kald.
mparatorlua geenler (nkalar, Aztekler) ise, ekonomik bir btnlen-
me ile birlikte gitmeyen bir askeri yaylmayla hara devletleri ola-
rak genilemilerdi. Bu olgunun temelinde de yabanl tahl trleri bu-
lunmad iin bahe tarm, orman ama tarm, tohum ukuru sopa-
s ile yaplabilen msr tarm yapmalar yatar. Byle bir tarm biimi
saban gibi bir araca gerek brakmamt. Ayrca uygun evcil eki hay-
vanlar bulunmad iin de saban tarmna geme olanaklar yoktu.
Saban yan sra yk hayvanlarnn, tekerliin ve metal aralarn bu-
lunmamas (ya da kullanlmamas)
125
emein verimliliinin dk
dzeyde kalmasna yol amtr. Bu durumda toplumsal artlarn re-
timden ok yama ve hara yolu ile artrabileceklerini gren ve bunun
gerektirdii askeri rgtlenmeyi baarabilen kent devletleri ya da kene
devletleri birlikleri hara imparatorluklara dntler. mparator-
luun ticari olmaktan ok askeri bir btnlenme oluu, tacirler snf-
nn, onunla birlikte zel mlkiyetin gelimesini, parann kmasn en-
gelledi, kabile dzenlerinin kolektivist yaplarnn zlmesini gecik-
tirdi.
Para bulunamad iin toplumsal artnn, art rn (onun da
okluk hara) ve art emek (angarya) biiminde salan, toplumsal
hara bir devlet olurlar. 1486'da byk tapman alnda tanrlarna 20
binden fazla sava tutsa kurban edebilecek bir "uygarlk" dzeyine ularlar
(bak. Soustelle, The Daily Life of Aztecs, s. 16-23; von Hagen, The Aztec: Man and
Tribe, s. 45, 164.
125 Demir Avrupallar gelene dek bilinmiyordu. (Daniel, The First CMlizations,
s. 161) Peru'da tun bulunmutu. Ancak bakr ve tun daha ok ss eyalar vb.
iin kullanlyordu, (bak. Mason, The Ancient Civilizations of Peru, s. 100), ara-
lar genellikle ta, tahta gibi metal olmayan aralar olarak kald. Aztekler'de
tekerlekli oyuncaklarn bulunmu olmasna karlk tekerlein kullanlmam
olmas lkenin ok dalk oluuna verilir (bak. von Hagen, The Aztec s Man and
Tribe. s. 18.
268
farkllamann (yeni yeni uzmanlk mesleklerinin) kmasn engelle-
di. retici glerin ok ar gelitii bir ortamda toplumsal yap olduk-
a duraan bir nitelik gsterdi. Hareketli bir toplumsal yapnn ve si-
yasal dzenin karabilecei yeni yeni sorunlar zmek gibi bir grev-
le kar karya kalmayan din adamlar, dinsel dn gelitirme
zorunda kalmadlar. Yeni Dnya dini topran bereketinin insan kur-
ban ile artrlmaya, doa glerini temsil eden tanrlarn insan kam
ile beslenip fkelerinin yattrlmaya alld ve tarm takviminin
saptanmas srasnda gnein, yldzlarn incelendii bir dzeyde kald
ve bu dzeyde uzmanlat. Sonuta Yeni Dnya uygarlklar hep bir
boyutu eksik uygarlklar olarak kaldlar. Bu boyutun eksiklii kendini
her dzeyde gsterdi ve sonucu, ekonomik, toplumsal, ideolojik yapla-
rn birbirlerine kar ve kendi ilerinde ok daha az farkllamas, ara-
larndaki etkileimin ok daha az olmas, Eski Dnya uygarlklarna
gre ok daha az hareketli topluluklarn domas oldu.
5. Sihirci Sanatdan Devlete : Ekonomik, Toplumsal
Siyasal ve deolojik Farkllama Sreci
Yukar paleolitik ilkel topluluklar art besin olanaklar ile yar za-
man uzman olan bir sihirci sanaty besleyebilmi grnrler. Sihirci
sanatnn kollektif avn nderliini de yapm olmas ok olas. Yap-
m olduu, hayvan resimlerinin gereki resimler oluundan kar-
lyor. Ayrca sihirci sanatnn uzants olan din adamlnn kabile
eflerinin kiiliinde grlmesi de bu gr destekler.
126
Sihirci sanat-
nn art besin salama olananda olan gei toplumlarnda nemini
artrarak varln srdrd grlyor. Klan rgtleniinin ortaya
kt koullarda sihirci sanatnn av nderlii ve sihir yan sra r-
nein dtan evlenme kurallarna uyulmas, teki klanlarla bar ve
sava ilikiler gibi konularda da grevler yklenmi olmas olas. Bu
topluluklarda eitliki yap srd lde, sihirci sanat, stlendii
grevlerde bamsz karar alp uygulayan ve uygulatan bir "ynetici"
olmaktan ok grubun kararlarnn uygulanmas yolunda gereken ileri
yapan bir "yrtc" olmal.
Bitkilerin ve hayvanlarn evcilletirilip, asalak ekonomiden retici
ekonomiye geilmesiyle sihirci sanatnn grevlerinde nemli deiik-
126 Eski Dnya'dan ve Yeni Dnya'dan genel eilimi yanstc birer rnek olarak
Akhalar'da (Homeros, lyada, ev. Azra Erhat ve A. Kadir, istanbul, 1975, San-
der Yaynlan, Azra Erhat'n "nsz", s. 52'ye bak.) Aztekler'de (bak. Soustelle,
The Daily Life of Aztecs, s. 57) yerlemenin ilk dnemlerinde kabile efleri-
nin din adaml ve komutanlk grevlerini stlenmi olmalar ya da din adam-
larnn komutanlk ve yneticilik yapmalar gsterilebilir.
269
likler olacaktr. Sinirin yerini yava yava din alrken sihirci sanat-
larn bu kez din nderleri olarak belirdiini grrz. Daha sonraki d-
nemlerde din adamlarnn sihir ileriyle de uramas bunun kant-
dr. Bu durumda sihirci sanatnn gei toplumlarnda din adamna
dntn kabul edebiliriz. retici ekonomiye geilmesi ve avn bil
yan geim etkinlii durumuna gelmesiyle eski sihirci sanatnn av n-
derlii ilevinde de deiiklik olacaktr. Av nderlii ilevi retime ge-
ilmesiyle iki farkl ileve dnecektir. Bunlardan birisi, din adam-
nn ada ilkel tarmc topluluklarn "yamurculuk" yapan sihircile-
rinden anlalaca gibi, retimle ilgili grevler stlenmesidir. tekisi,,
retimin balamas ile, tarmsal ya da hayvansal birikmi rnleri bir-
birlerinin elinden almak iin topluluklar arasmda grlen, artk "sa-
va" denebilecek srtmelerde nderlik, yani komutanlk etmesidir.
Ayrca klan rgtlenmesi ile klann "yrtclk" ilerini de ayn
kimsenin stlendiini dnebiliriz. Sonuta gei toplumlarnda si-
hirci sanatnn yerini "bakanlar" alacaktr.
127
Bunlar klan, kabile,
ky, airet bakanlardr. Din adaml ve savata komutanlk bakan-
larn grevidir. retim biiminin toplu altrmay gerektirdii l-
de bakanlar, kendilerini almadan tmyle koparmakszm toplu a-
lmann yrtlmesi ilerini de grrler. Bylece sihirci sanatlar,
klan, kabile nderlerine, ky, airet bakanlarna dnm grnr-
ler.
retim balam, gei toplumu bir toplumsal art retme gizilg-
cne kavumu olmasna karn, topluluun, hi kimsenin retime hi
katlmadan yaamasna olanak ve izin vermeyen eitliki bir yapya
sahip olmasndan dolay, bakanlarn bile toplumsal art ile beslenen
tam zaman uzmanlar olmalar sz konusu deildir.
128
Topluluun ka-
rarlarn uyguladklar ve uygulayabilecek nitelikte ve yetenekte olduk-
lar srece bakanlkta kalrlar; deilse hemen deitirilirler. Bakan-
larn varl topluluun art besin retme yeteneine baldr. Bakan-
lar kendi ailelerini geindirmek iin almalarn, ya da toplu al-
maya katlrkenki almalarn kesintiye uratan topluluk ileri kar-
lnda art besin ile beslenirler.
127 bn Haldun da. Mukaddime, cilt I, s. 353de burada gelitirmeye altmz ba-
kanlk, eflik, krallk ayrmna benzer bir biimde, hkmdarln [kralln)
bakanln (riyasetin) [bakanln ve efliin] stnde bir ey olduunu, ba-
kanln ululuktan ibaret olduunu, uyruklarna kahr ve kuvvetle hlunn
yrtme kudretinde olmadn, hkmdarln ise kahr ve iddetle galebe ak-
mak ve hkm altna almaktan ibaret olduunu yazmaktadr.
128 ehilde, Social Evolution, s. 37'de efleri yar zaman uzman yneticiler olarak
grp, toplumsal art retemeyen topluluklarda eflerin kmayacam yazar.
270 '
Art rn retme gizilgc ile bakanlarn "eflere dnmeleri
olana da domutur. Ancak bu olanan gerekleebilmesi iin ba-
kanlarn nnde biri i ikisi d olmak zere yol var grnyor. Bi-
rincisi, toplumun arada srada ortaya kan retim fazlalarna el ko-
yup, bu yolla salad ekonomik birikimi askeri ya da "politik" veya
"ideolojik" gce dntrp, topluluu dzenli olarak byle bir art
retmeye zorlamak ya da "ikna" etmek
129
ve bu fazlanu yeniden top-
luluka tketilmesini nlemek yoludur. kincisi bir baka toplumun
retimine el koyup ayn yntemlerle bunu gene kendisine, ailesine
maletmektir. Her iki yol da topluluun eitliki yapsndan ve eitliki
etikinden dolay kapaldr.
Bylece art rne el koymann tek bir yolu kalmaktadr. Bir top-
luluun bir baka topluluun retimine el koymasndan sonra, bunun
el koyan tm topluluun yelerince paylalmas. Ancak her el koyma-
y, rnein dzensiz yamalar art rn saymak doru deildir. Art
rnn farkllamaya varan etkileri yamalanan mallarla ve rnle
salanamayaca gibi, yamalar art rnn (yeniden retici ilere
yatrlarak) retici gleri gelitirici etkilerini de dourmaz. Tam ter-
sine altn yumurta yumurtlayan tavuun boulmasna benzer, re-
tici gleri ykc etkileri olur.
130
Dolaysyla artya el koymann, ya da
art rettirmenin tek yolu altn yumurtlayan tavuu boazlamamak
ve onu skboaz etmemektir. Bu ise bir topluluun baka bir topluluk
zerinde reklenmesiyle gerekleebilir. Yaam biimleri farkndan
dolay daha ok gebe oban topluluklarn yerleik ifti topluluklar
zerinde reklendiklerini grmtk.
Baz yazarlara gre gebe toplumda snflama, yerleiklie ge-
meden nce devlet doabilir. Bu savn geerlilik derecesini aratralm.
Yeryznn ilk uygar toplumlar domadan nce bu sav olgusal ve
kuramsal planda geerli grnmyor. lk uygar toplumlar olutuktan
sonra ie gebelerde ancak eksik bir snflama ve devletleme doa-
bilir. Gerekten, uygar toplum olutuktan sonra gebe oban airet-
lerinin ya da airet federasyonlarnn bakanlarnn yerleik toplumlar
arasndaki hem bar (alveri) hem sava (yama) ilikileri so-
nucunda "efe dnme olanaklar domu olur. Uygar toplumlar k-
madan nce yamaclk, altm yumurta yumurtlayan tavuu boazla-
129 Childe, Dounun Prehistoryas, s. 117'de Uruk dneminde halkn dindarlma
tapmaklarda bir toplumsal artnn birikmesine yardmc olduunu, bu birikme-
nin krmz ve kl rengi mleklerin yapclar olan egemen snf Ubeyd kyl
snfnn stne geiren istila ile ne derecede birlemi olduunu bilmemizin
olanaksz olduunu yazar.
"0 Bak. Childe, Tarihte Neler Oldu, s. 226.
371
mak anlamna gelirken, uygar toplumlardan sonra yumurta depolar-
nn yamalanmas anlamna gelebilir. Ksacas, bir yama makinasma
dnm gebe topluluklar uzun sreler iin yamayla geinmenin
yolunu bulabilirler. Bu onlar asndan bir tr toplumsal art salamak
anlamna gelir.
Uygar toplumlar ortaya kmadan nce herhangi bir yama, top-
luluun eitliki yapsndan dolay ve yamalanan eyler ou zaman
yiyecek maddeleri olduu iin, tm topluluka paylalrken; uygar
toplumlar ortaya ktktan sonra hem yamalanan eylerin yiyecek
maddeleri d lks ve az sayda mallar olmas, hem de gereksinim te-
si yamalarn alverile baka mallara dntrlmesi olana vardr.
Dolaysyla yamann topluluk yelerince eit paylam ilkesi aksama-
ya balar. Bu durumda gebe topluluun bakanmn ailesinin toplulu-
un teki ailelerden daha "varlkl" olmalar olana doar. Toplulu-
unun emeine dayanmayan bir artya el koyduu, komutan olarak
bu artnn salanmasnda nemli bir rol oynad iin, kendisinin ya-
madan toplumun teki yelerinden fazla pay almas byk bir diren-
meyle karlamaz.
131
Sonunda bakanlk yetkilerini ekonomik g ile
destekleyerek bakandan "efe dnr. Bakandan farkl olarak ef
yrtc olmaktan kp ynetici olmaya balar, ve gene bakandan
farkl olarak topluluun isteklerini yerine getirmedii durumlarda ko-
layca deitirilemez. Komutan olmas nedeniyle elindeki askeri gc
ekonomik gce dntrd gibi, ekonomik gc de askeri gce d-
ntrebilir. Devletin baskc gcnn gebe topluluklarda bu nokta-
da olumaya balad sylenebilir.
Bakan efe dnnce daha nce topluluk adma ve hesabna y-
nettii topluluk mlknden daha ok kendi yararlanmaya, onu mlk
gibi grmeye balayacaktr. rnein daha nce topluluk adna giriti-
i alveri ilikilerini kendi adna yrtmeye balayacaktr. Topluluk
mlkn topluluk iin kulland len rneinde grlen durumlarda
bile, bundan kendisine n, saygnlk ve minnet duygusu tretir. Bir
baka deyile ekonomik gc tinsel gce dntrr. Gene gebe top-
luluklar iin bu noktada da devletin ikna gc esinin olumaya ba-
lad sylenebilir. Bu ikna gc efliin kahtsallamas ile, "ata kl-
t " yoluyla len atalara sayg biimine; snflamann douu ile, il-
kin atalarn tanrlatrlmas ve tanrlarn zamanla soylu snflarla ili-
rnein Troya savalarnda Akha konfederasyonunun bakan Agamemnon en
byk pay almakta, teki komutanlara daha az pay dmekte, sradan askerler
ise her zaman en az pay almaktadrlar, (bak. Homeros, lyada, I. 165-170. Ak-
hilleus'un Agamemnon'a "... blmede payn en okkals sana gider" diye -
kmas).
272
kilerini kesmeleri sonucunda, saf din yoluyla, tanrlara sayg ve min-
net biimine dnecektir.
Bakann efe dnmesi onun yrtc olmaktan kp ynetici
olmas demektir. Bu da siyasal farkllamann, devletin en nemli e-
sinin olumaya balamas anlamna gelir. Tm bu gelimelere kout
olarak toplumsal mlkiyet zel mlkiyete dnmeye balar. ef, zei-
leen mlkn, lnce toplulua dnmesi yerine, doal olarak ailesine,
baba soy zincirli bir toplulukla oluna geirmenin yollarn arayacak-
tr. Mlkiyetin mirasla oula gemesi, efin siyasal erkinin temelindeki
gcn de oula gemesi demektir. Bylece mlkiyetle birlikte siyasal
erk de geirilmi olur. Kaltsal eflik, yani krallk olumu, hanedan
kurulmutur. Uygar toplumlarn asala olan gebe topluluk iindeki
tm bu gelimeler, snflama, devlete ulama yolunda atlm yarm
admlardr. Gerek bir snflama ve tm eleri ile devlet ancak bir
reklenme sonucunda oluur.
Bir gebe oban topluluun yerleik ifti topluluk zerinde ilk
reklenme olaylar elverili blgelerde dzenli bir toplumsal art elde
etme olanan verir. Fetih sonrasnn askeri gc ile bunun salan-
mas zor olmaz. Ancak el konan toplumsal artnn srekli olarak re-
tilebilmesi iin onun bir ksm ile retici glerin gelitirilmesi gerekir.
Bu yolda kullanlmazsa, artnn reticilerden alnmas, znde retici
glerin gerilemesine yol aacak nedenleri barndrr. retici glerin
gerilemeye balamas karsnda, kaba g ile onun eski dzeyini uzun-
ca bir sre srdrmek olanakszdr. nk retici gler yalnz zorla
alan insanlar deil, istekle alan insanlar ve ellerinde aralarla
alan insanlardr. Aralarn etkinliini ve zerinde allan topran
verimliliini artran yatrmlar yaplmazsa, retici gler geriler. So-
nuta toplumsal art ile yaayan egemen topluluun yeleri de doru-
dan ekonomik etkinliklerde almaya balarlar. Bu ise onlarn askeri
glerinin azalmas, asker olmaktan kp ifti olmaya balamalar
anlamna gelir. O zaman da toplumsal art ile deil kendi almala-
ryla yaayan insanlar olurlar, yendikleri topluluktan farklar kalmaz,
farkllama, snflama durur.
El konan toplumsal artnn bir blm ile retici glerin geli-
tirilmesi yalnz bu yolda bir niyete deil, ayn zamanda ve daha ok
da d koullara baldr. lk elde topran ya da verimliliin artrlma-
s gerekir. Bu yolla toplumsal art artrlmadan, aralarn verimlilii-
ni artracak uzman zanaatlarn beslenmesi olanakszdr. Topran
ya da topran verimliliinin artrlmas nde gelir. Toprak ise, bilin-
dii gibi artrlamayan retici glerden saylrsa da, topraklarn b-
273
yk bir blmnn tarma almad bir dnemde bu kural geerli
deildir. Ama emein verimlilii, o zamann teknolojik dzeyinde hem
orman, ayr gibi yerleri tarma amaya hem de almayan bir snf
beslemeye yetiebilecek derecede "ekonomik" deildir. Bu durumda
hem topraklar hem de topraklarn verimini artrmann bir yolu var-
dr : Kk sulama tarmndan byk sulama tarmna gemek.
132
By-
lece hem topraklarn (sulayarak) verimliliini artrmak hem de ayn
ilemin tersini yaparak (akalama ile daha nce tarm yaplamayan
bataklk topraklar kurutarak) topraklar, ayn zamanda topraklarn
verimliliini artrmak olana doar.
Bu olanakla artk almadan toplumsal artyla beslenebilen ege-
men toplumun bakanlar tam zaman uzman yneticilere dnm-
lerdir. Bu kimseler kiiliklerinde din adaml, yneticilik ve komutan-
lk grevlerini birletirmilerdir. Gerek Eski Dnya'nm ilk uygarlk-
larnda, gerek Yeni Dnya uygarlklarnda yneticilerin din adaml
ve komutanlk grevlerini stlenmi rahip yneticiler, ynetimin bir
rahipler ynetimi (hierokrasi) olduu grlr. Rahip yneticinin ile-
rinin artmas zerine, toplumsal artdaki artn saladklar olanak-
larla ok sayda kimse din adam olarak yetitirilir. Bylece (gei top-
lumunda bir ya da birka tane olan) din adamlar bir snf durumuna
ykselirler. Bunu retici gleri gelitirmelerine borludurlar ve ta-
rihte hi bir grup retici gleri gelitirmeksizin snf durumuna ge-
emez.
Balangta, reklenen topluluk eitliki bir toplumsal yapya sa-
hip olduu iin, toplumsal art: nceleri tm egemen topluma maledi-
lir. Bunun dramatik rnei, reklenme aamasmda donmu bir top-
lum saylan Sparta'da egemen Spartanlar snfnn kollektivist yap-
sdr. Yeni Dnya'nm hara devleti Aztekler'de de durum byledir.
Bunun sonucu farkllamadan, snflamadan, hatta zel mlkiyetten
ve devletten sonra bile, toplumsal artnn kayna olan topraklarn top-
lumun, toplumu temsil eden tanrnn, kraln mlk saylmas olur.
Topraklar toplumun saylmakla birlikte, onlarn zerinde toplumsal
art salayc retim etkinliklerini din adamlar yrtrler. Dolaysyla
din adamlar bu topraklarn ve bu topraklardan salanan toplumsal-
artnn "emanetisi", yneticisidirler.
Egemen snfn toplumsal artdan yararlanan din adamlar dn-
daki blm, reklenme srasnda asker-obanlardr; bunlar rek-
132 Gven, nsan ve Kltr, s. 196'da (kk sulama byk sulama tarm ayrm
yapmakszn) kuru tarm sistemlerinde kent nfusunun toplam nfusun % 10'-
una, sulu tarmda % 20'sine ulatn, bu oranlarn yaklak olarak sistemin art
rnn yansttn, sulu tarmda 4 tarmc ailenin 5-6 aileyi beslediini syler.
274
meyle obanl brakp askerler snfna dnrler. O toplulua kar,
daha sonra Htitler'de Sparta'da olduu gibi iten ya da dtan byk
bir tehlikenin var olduu durumlarda egemen snf asker snf niteli
ini korur. Byle bir tehlike bulunmad durumlarda (Smer'de bu
konuda nasl bir gelime olduu aydnla karlamam olmakla bir-
likte) o ya da bu biimde yendikleri toplulukla karm olmallar.
133
Bylece toplumsal art byk lde tanrya, tapmaa kalm olur.
Toplumsal artnn ilk trettii smf din adamlar snf olmutur.
Fetih sonras egemen asker snfn halkla kararak erimesi, bask ara-
c yerine ikna aracnn gelitirilmesi gereini gndeme getirmitir.
Din adamlar bu gereksinime reklenen egemen toplumun totemleri
ya da ata kltleri yerine (yerli toplumun tanrsal varlklarnn benim-
senmesinden bunlarla kendilerinkinin evlendirilmesine dek eitli bi-
imlerde) tm toplumu kapsayan tanrlarn tretilmesiyle yant ve-
rirler. Tanrsal varlklar artk bu kabilenin, airetin deil, o kentin
koruyucu tanrlardr. Bylece, toplumsal artnn olanaklaryla, snf-
lara blnm toplumu birlik iinde tutacak bir ideoloji tretilmitir.
Bir baka deyile toplumsal artnn bir blm ideolojiye dntrl-
mtr.
Toplumsal artnn bir baka blm, teknolojiyi yaratr ve bir ba-
ka snf dourur. Tanrnn topraklarndan salanp tanrnn evinde
(tapmakta) toplanan toplumsal arty kullanan din adamlar, onu hem
daha byk, daha ssl, daha dayal deli tapmaklar yaptrmak hem-
de daha fazla toplumsal art almak iin yeni tarmsal altyap giriimle-
rinde ve bu giriimlerin etkinliini artracak aralarn (rnein ta
aralar yerine tun aralarn) yaplmasnda harcarlar. Bunun iin,
dorudan tarm etkinliklerinden ektikleri kimseleri altrdklar gibi
beslemeleri gerekir; bylece hem yeni bir snfnn domasna, zanaat-
lar snfna, hem de zanaatlarn becerisi ile din adamlarnn dn-
celerinin birlemesinin rn olan bulularn yaplmasna yol aarlar.
Toplumsal art bu kez de yeni bir smf tretmi ve onlarm aracly-
la teknolojiye dnmtr.
Din adamlar snfnn douu ile toplum, toplumsal farkllamaya
uram, alan ve altran snflara blnmtr. Bu farkllama-
133 Childe, Dou'nun Prehistoryas, s. 116'da mleki arknn ve frnn Uruk d-
nemi halk zerine Smer istilasnn yaratt yeni koullara uyum abas r-
n olabileceim, istilaclarn az sayda olup hemen eriyip gittiklerinin anlal-
dn, ama karmann tamamlanmasndan nce bile uygarla geiin iaret-
lerinin saptandm, Smer'in iftileri ve avclar abalarn tanrlarn erefine
antsal yaplar yapmak amacyla disiplin altna soktuklarn yazar.
275
nn bir baka adan grnm yneten-ynetilen farkllamasdr,
siyasal farkllamadr. Zanaatlar snfnn ve hammadde kt bir bl-
gede toplumsal artnn nemli bir blmnn dalmda kullanlmas
ile bu d alm gerekletiren (tapmaa bal olsalar bile) bir tacirler
snfnn domasyla, nc toplumsal iblm gereklemi, zanaat-
lar ve ticaret tarmdan farkllam, ekonomik farkllama yeni bir
boyut kazanmtr.
Toplumu din adamlarnn ynettii dnemde, gei toplumunun
(gebe oban topluluun) eitliki geleneklerinin srmesi nedeniyle,
ortalkta bir ynetici grlmekle birlikte, "Glgam ve Agga" metnin-
den anlaldna gre, din adam ynetici olmaktan ok yrtc du-
rumundadr. nemli konularda kentin yallarnn (bir baka eviriye
gre ulularnn) ve erkeklerinin (egemen asker snfnn) grlerine
bavurmaktadr. Bir yandan kentin nfusunun artmas, bir yandan
ilerin karmaklamas, bir yandan egemen asker snfn yerli halkla
karmas, bu grenein yava yava ortadan kalkmasyla, kenti bir ra-
hip ynetici ile rahipler kurulunun ynettii anlalyor. Bu olay erkin
odaklamas olay olup toplumsal artnn odaklamasna kout gelien
bir olgu olarak grnr. Erkin odaklamas siyasal farkllama ve dev-
letin oluumu yolunda birinci byk admdr.
134
Kent yneticisi kiili-
inde hl din adaml ve komutanlk ilevlerini toplamakla birlikte,
komutanlk nitelii zayflayp din adaml ar basmaya balar. Ancak
kentin ve tapman zenginliinin artmas, ona evresindeki uygarla-
mam halklardan ve teki kent devletlerinden yneltilen tehlikeleri de
artrmtr. Rahiplik yan ar basan kent yneticisinin komutanlk
grevini kendisinin yerine getirmesi olanaklar azalmtr. Bu durumda
komutanlk grevini belki daha gen, belki meslei askerlik olan birine
sava sresince snrl olarak devretmesi gerekmitir. Bu da erkin odak-
lamasna karlk grevlerin devredilmesi (delegasyonu) olup, ileride
teki grev devirleri ile tamamlanacak olan devlet makinasnn olu-
turulmas ynnde atlm ikinci nemli admdr. Sava, sava alannda
kalmaz. Hazrlndan, srdrlmesinden sona erdirilmesine dek (Es-
ki Yunan'da kent devletinin asl yneticilerinin meclisler, magistralar
deil Perikles gibi bakomutanlar olmasnda aka gzlemlendii gibi)
toplumun her ynn etkiler, dolaysyla komutann savan baars
iin toplumun her ynn etkilemesi gerekir. Hi deilse sava, geici
bir sre iin seilmi bile olsa, komutana toplumun her ynn etkileme
frsat verir. Sava ayrca komutann eline tinsel, hatta ekonomik gce
Krader, Formation of the State, s. 9'da her toplumda siyasal etkinlik ve siyasal
rgt bulunursa da, devlet rgtleniinde erkin bir makamdaki tek bir kiide
odaklatn syler (sonra egemen yetkilerini bakanlarna devredecektir).
276
kafa tutabilecek bir askeri (kaba) g de verir. Zafer ise, bu gcn (sa-
va ganimetleri ile) ekonomik, zaferin getirdii, komutana kar du-
yulan sayg ve minnet duygusu ile tinsel glerle tamamlanmasn sa-
layarak, dinsel siyasal erke rakip bir askeri (layik) siyasal erk odamm
olumasna, siyasal erkin din adamlarndan askerlere doru kaymaya
balamasna yol aar. Bu olay devletin iki nemli boyutunun devletin
bask aralar ile devletin ikna aralarnn farkllamas demek olup,
devletin olumasnda nc nemli admdr.
Siyasal erkin din adamlarndan, komutanlara gemesini toplumsal
artnn gittike artan oranda tapmaklardan ok saraylara akmaya ba-
lamas izlemitir. Bu olanakla asker yneticiler yneticilii babadan
oula geirmeye balayarak hanedanlar kurmulardr. Kendisinin mi
din adamlarnn m yann tutaca belki olmayan, sava zaman der-
lenen vatanda ordular yerine saray (hassa) ordular besleyerek pro-
fesyonel askerler snfn tretmilerdir. Krallar, ilkin byk lde ya-
zy tekellerine alm din adamlar arasndan semekle birlikte, zaman-
la ve yaznn basitlemesiyle hzlanarak sivil (ya da asker) yerel yne-
ticiler, vergi toplayclar gibi memurlar snfn yaratmlardr. ster is-
temez din adamlar tarafna yontan geleneksel szl yasalar yerine,
geni lde bunlardan yararlanlmsa da olaslkla din adamlar yet-
kesini pekitiren maddelerin alnmayp, krallarn yetkesini destekleyen
ve zel mlkiyeti kollayan maddelerin konmasyla yazl yasalar kar-
mlardr. Nesnel grnml yasalar devletin elerinden biridir.
Siyasal erkin din adamlarndan asker yneticilere kaymas toplum-
sal artnn, dolaysyla retim aralar zerindeki denetimin din adam-
larndan krallara gemesi demektir. Ancak geerken bu denetimin nite-
lii de deimitir. retim aralar' zerinde gei toplumun kollekti-
vist greneklerini bir dereceye dek srdren, daha dorusu onlar kendi
snflarna maleden din adamlarnn "snfsal denetimi" yerine, retim
aralar zerinde kraln (topluluk adna da olsa) "kiisel denetimi"
gelir. Bundan da nemlisi, para ekonomisinin gelimedii bir toplumda,
kral, memurlarna devrettii, askerlerine verdii grevler karlnda,
onlara kendi denetimindeki kamu mlknden, topraklardan yararlan-
ma hakk vererek cretlerini deyecektir. Bu ise, topraklar zerinde ra-
hip denetli kamusal mlkiyet (buna "snfsal mlkiyet" demek daha
uygun grnyor) yerine, kral denetli zel mlkiyetin olumasnn to-
humlarnn atlmas demektir.
Uygar toplumda toplumsal artnn tapmak ambarlarndan saray
ambarlarna aktarlmasyla doan bu yapsal deiiklikler sonucunda
din adamlarnn toplumun dolaysz yneticileri ve maddi yaamn ye-
277
niden treticileri olmaktan kmalar, salt tinsel yaamn treticileri,
baka deyile retim ilikilerinin yeniden treticileri durumuna d-
melerine yol amtr. Bylece retimle ilikilerinin kopmu olmas t-
retecekleri ideolojinin biimini de etkileyecektir.
135
Din adamlar retim
ilikilerinin yeniden reticileri, ideoloji reticileri olmay stlenerek,
egemen snfn bir kolu olarak, sa kolu olarak kalmay baarmlardr.
Smfl, siyasal farkllamaya uram bir topluma uygun bir ideolojinin
gelitirilmesiyle, devlet, maddi (toplumsal art transferi), rgtsel (dev-
let, ynetim makinas) ve etilk ya da tinsel (ideolojik) boyutlar ile ek-
siksiz olarak tamamlanm olur. Devletin tamamlanmas ile de uygar
toplumun kurumlarnn klasik biimlerini almalar sreci tamamlan-
m olur.
136
6. Uygar Toplumun Ekonomik Toplumsal deolojik
Yaplarnn Etkileimi zerine Baz Dnceler
Uygar toplumlarn yaplar iyi bilinmektedir . Dolaysyla zerle-
rinde ilkel toplulukta ve gei toplumunda yapld gibi uzun boylu
durmak gerekmez ve bu almann dna der. Uygar toplumlarn
tm yaplar birbirlerinden ve ayrca kendi ilerinde farkllam-
lardr. Bu farkllama onlarn her dzeyde birbirlerini karlkl etki-
lemelerine, dolaysyla byk bir hareketlilie yol amtr.
Toplumsal gelime byk lde toplumsal art retme gcns
baldr. Ancak bu gelimenin derecesi ve biimi toplumsal artnn bi-
riktii yerlerin ve onu denetleyen kimselerin niteliine gre deiir.
Toplumsal art tapmaklarda biriktiinde din adamlar snfnn snf-
sal mlkiyetinde (ya da denetiminde) olur. Bu ilkin hzl bir teknolo-
jik gelime yaratr; ama toplumsal yapy pekitirir, snflar aras ha-
reketlilii nler. Bu durum ise sonunda ekonomik ve teknolojik geli-
meyi de arlatrr. Durum toplumsal artnn tek ve birok merkezde
toplanmasna (Msr ve Smer rneklerinde grlecei gibi) gre de
farkldr. ok merkezde toplanmann yaratt greli hareketlilie kar-
135 Mars ve Engels, Alman deolojisi, s. 41'de ekonomik ve dnsel emek iblm
ortaya knca, bilincin pratikten kopup saf kuram, teoloji, felsefe tretmeye
balayacan syler. Bu yorumu, teoloji sz konusu oldukta, kafa-kol ibl-
mnden biraz sonraya, ynetici-din adam farkllamasna almak daha doru
olur.
136 Engels, Ailenin zel Mlkiyetin ve Devletin Kkeni, s. 224'de "Uygar toplumun
zeti... devlettir" demektedir. McNall Burns, Western Civilizations, cilt I, s. 19'da
devletin znn egemenlik olduunun sylenebileceini yazar. Bunlara ege-
menliin ekirdeinin toplumsal art tekeli olduunu ekleyerek, kkene inmi
oluruz.
278
lk, tek merkezde toplanmas, daha hareketsiz, duraan toplumlara
yol aar.
Toplumsal artnn saraylarda birikmesi toplumsal ve siyasal geli-
meleri hzlandrr (askerler snfn glendirip, imparatorluklara yol
aar). te yandan retim aralar zerinde smfsal denetimden zel
denetime, dolaysyla kamusal (ya da snfsal) mlkiyetten zel ml-
kiyete giden yollar am olur. Bylece toplumsal art bu kez kiilerin
elinde birikmeye balar. Kiilerin elinde birikmesi ise ekonomik ve top-
lumsal gelimeyi hzlandrrken, farkllamay ve bunun sonucu olarak
toplumsal blnmeyi snflarn iine de girecek biimde artrr.
Bu byk toplumsal farkllama ve hareketlilik toplumu hem b-
tnleyici hem paralayc ynde iler. Bu ortamda ideolojik eler, eko-
nomik yapy ve retici gleri de dorudan ve dolayl olarak etkilerler.
Dolaysyla toplumsal birlii salayaca sylenen Gramsci'nin "sva"
dedii ideolojik eler byk nem kazanr. Ne var ki teki yaplar gibi
ideolojik yap da kendi iinde farkllamtr, dolaysyla bu farkllama,
toplumu farkl ynlerde btnlemeye alan glerin bulunmas y-
znden tam tersine paralayc bir etki yaratabilir. Bazen ideolojik ya-
pnn baz paralar farkl bir ideolojik btnlenmeye ortam hazrlamak
iin kart ideolojinin btnledii tm yaplar bilinli olarak parala-
maya ynelebilir. Bu durumda devletin ikna aralarnn yetersiz kalma-
s zerine bask aralarnn yeniden orann ykseltmeye balad g-
rlr. ,
Uygar toplumun sanayiye dayanan dneminde olanca akl ile
ortaya kan bu zelliklerin tohumlar gei toplumunda atlm, ilk
uygar toplumlarda ilk biimlerini almlar ve tarma dayal uygar top-
lumlarda bu biimleri dorultusunda gelimilerdir. Ekonomik top-
lumsal ve ideolojik yaplarn biimleri ve birbirleriyle etkileim biim-
leri temelde byk bir deiiklie uramadan, o ya da bu uygar top-
lumda o ya da bu tarihte oran ve derece farkllklar gstererek sana-
yi devrimine dek sregelmilerdir.
Sanayi devrimiyle ve sanayiye dayanan uygar toplum ile temel-
de baz deiiklikler olumaya balamtr. Bu deiikliklerin balca
etmenleri sanayi retimi ile doa zerinde daha tam bir denetim ve
daha byk bir toplumsal art salama olana, bunun toplumsal ya-
pdaki uzants olarak daha byk bir toplumsal blnme ve daha
byk bir snflar aras hareketlilik ile dnsel yapda bilimsel d-
nn egemen dn biimi olma yolunda gelimesidir. Tm bu ge-
limeler sonucunda ekonomik toplumsal dnsel yaplar arasndaki
etkileim daha youn, daha ok ynl, daha hzl bir biim alm, re-
279
tim ve iletiim alannda gerekletirilen byk teknolojik gelimelerin
salad olanaklarla, ekonomik birikimin dnsel gelimeye dn-
trlmesi, dnsel birikimin retici glere dntrlmesi kolayla-
mtr. Toplumsal yapnn retimi ya da ideolojiyi deitirecek ya da
hzlandracak biimde harekete geirilmesi olanaklar artmtr.
Buna karlk toplumsal yapnn farkllamas, durmakszn bl-
nerek oalan hcreler gibi i blnmelere uramas, ekonomik ya da
dnsel birikimin belli amalar ynnde harekete geirilmesi giri-
imlerine kar gizli, sinsi i direnme odaklarnn olumasna yol a-
mtr. Bylece ekonomik, teknolojik, dnsel olanaklarn ok altnda
bir toplumsal deiiklik dzeyinde kalnmasna yol amtr. hare-
ketlilikler ok hzl fakat genel olarak toplumsal hareketlilik (i ha-
reket odaklarnn birbirlerinin etkisini sfrlayc zt ynlerdeki etkileri
nedeniyle) daha yavatr. Uygar toplumun sahip olduu byk gizil-
g ile gerekleebilen gelime arasmdaki bu byk farkllk, eitli
siyasal gr odaklarnn toplumu belli bir ynde gdmleme amacy-
la ideolojik abalarn artrmalarna yol amtr. Ancak eitli odak-
larn farkl ynlerde artrdklar ideolojik abalar da, toplumu belli
ynlerde birlik iinde harekete geirmekten ok, kendi aralarnda
ideolojik bir savaa dnm, bu ideolojik sava ise ksa srede fizik
srtmelere dklme eilimi gstermitir. Bylece ekonomik toplum-
sal ve dnsel yaplar arasmdaki karlkl ve hemen hemen tek tek
izlenmesi olanaksz denecek derecede karmaklam etkileimler, son
sz retim ve sava teknolojilerinin (ekonomik glerin) syleye-
cei noktalara gelme eilimindedirler. Bu nedenle ekonomik toplum-
1
sal dnsel yaplar arasndaki etkileimin, son derece karmaklam.
olmalar dnda, sonul rnleri bakmndan, temelde, tarma dayal
eitsizliki ilk uygar toplumlardakinden ok farkl olmad sylene-
bilir.
280
SONU
Toplumsal ar yalnzca toplumsal gelimeniu
motoru deil, ayn zamanda ekonomik, top-
lumsal, dnsel ve ideolojik yaplarn farkl-
lamasn salayp aralarndaki etkileimi y-
rten ve bu yaplan birbirlerine dntren
ilevleriyle, toplumsal deimenin toplumsal
gelimenin bir transformatrdr.
ada uygar toplumun ekonomik, toplumsal ve ideolojik yap-
larnn gemii ilk uygar toplumlara dayanr. te yandan bu yapla-
rn gittike artan bir farkllama ve karmaklama sreci iinde ge-
litikleri bilinmektedir. Bu karmaklama yaplar arasndaki etkile-
imin de ok ynl ve karmak bir biim almasma yol amtr. So-
nunda, ekonomik, toplumsal, ideolojik yaplar arasndaki etkileim, ta-
rihsel soyutlama koullar iinde incelenmedike izlenemeyecek kadar
krdm olmutur.
Bu konuda en uygun tarihsel soyutlama koullarn ilkel topluluk-
tan uygar topluma gei aamas sunmaktadr. Gei aamasnn "ge-
i toplumu" olarak adlandrlabilecek toplumlaryla; ekonomik, top-
lumsal, dnsel ve ideolojik yaplarn oluumunu ve geliimini kro-
nolojik-genetik bir yntemle incelenmesinin yaplar aras etkileimi
olanca aklyla gzler nne serebilecei varsaymyla, aratrmaya
balar balamaz bu varsaymda baz dzeltmeler yapmak zorunlulu-
unu duydum. Uygar toplumun ekonomik, toplumsal ve ideolojik ya-
plar gei aamasnda biimlenmi olmakla birlikte; bu biimlenme-
yi belirleyen etmenlerden bazlar ilkel topluluk dneminden, hatta
bazlar toplum ncesi, insan ncesi alardan geliyordu. Dolaysyla
bu etmenleri o alardan alarak izlemem gerekti.
Aratrmam tamamladktan sonra, balang varsaymlarmn bir
blmnn onaylandn, bir blmnde baz dzeltmeler yapmak
gerektiini, birkann ise geersiz olduunu grdm. rnek olarak
aratrmamn onaylamad varsaymlarmdan birinin szn etme-
281
liyim. Aratrmaya balarken ya da aratrmamn balannda ilkel top-
lumdaki kadn erkek arasndaki eitlik durumunun, ilkel topluluktan
uygar topluma gei aamasnda kadnn retim alanndaki artan ro-
lne kout olarak toplumsal saygnlnn erkeinkini asmasyla bozula-
can dnmtm. Buna uygun olarak, ksa bir sre iin olsa bile,
gei toplumlarn kadnn ynetmi olduunu; bunun dnce dze-
yine anatanra kltlerinde ve anatanranm ba tanr olarak grl-
mesinde yansyp, uygar toplum ile kadnlarn ve tanralarn ikinci
plna dt grndeydim. lkel topluluktan uygar topluma uza-
nan tarihsel bir perspektiften bakldnda edinilen grntnn bu
varsaymm dorulamadm grdm.* Yanlgmn temelinde, reti-
mi balca belirleyici alrken onun yannda "savunma" sorununa (bir
baka deyile retim teknolojisi ynnda sava teknolojisinin toplum-
sal yap zerindeki belirleyici etkilerine) yeterince nem vermemenin
yattn anladm. lk insan topluluklarndan bu yana oluan top-
lumsal farkllama asndan ve toplumun geimi sorunu yan sra sa->
vunulmas sorunu da gz nne alnarak deerlendirilince; kadm, ge-
i toplumunda da, ekonomik alanda bir ara n sraya km olsa bile,
toplumsal ve siyasal alanlarda erkein nne geebilmi grnmyor.
Tmyle yanl olmamakla birlikte, dzeltmem gereken balan-
g varsaymlarmdan birisi, toplumsal evrim baladktan sonra -biyo-
lojik evrimin nemini btn btn yitirdii, toplumsal kurumlarn
toplumsal evrimin rn olduklar dncesiydi. Aratrma srasnda
ekonomik, toplumsal, dnsel yaplarn toplumsal evrim sreciyle ge-
litiklerini grmekle birlikte; bu gelimelerin kadm-erkek cinsel fark-
llama izgisi boyunca olutuunu gzlemlemek benim iin artc
oldu. Gerekten, ada uygar toplumun ekonomik, toplumsal, dn-
sel yaplarnn farkllamasnn kklerinde biyolojik evrim srecinde
oluan kadn erkek cinsel farkllamasnn yattn kabul etmek zo-
rundayz. Ksaca anmsatmak gerekirse, daha insan ncesi canllar
(yksek primatlar) dneminde, erkeklerin sry, diilerin yavrular
korumas biiminde balayan, biyolojik evrim dneminden kaltlan
cinsel farklla dayanan toplumsal farkllama, zerinde teki farkl- -
lamalarn geliecei temeleri atmt: Ara kullanmaktan ara yapl-
masna geilmesiyle, erkekler yaptklar silahlarla ilkel sry korumu-
lardr. Savunma silahlarn gelitirip savunmadan saldrya geebile-
cek dzeye gelince; avcla balam, geim biimini toplayclktan av-
clk ve toplaycla geirmilerdi. Bu, erkeklerin avc olmalar, kadn-
* Coon da, The History of Man, s. 195'te, sk sk ortaya atlan, insanln kadnn
ynetiminde bir erken tarm dneminden getii grn olgularn ve man-
tksal karsamalarn hi bir biimde desteklemediini sylemektedir.
282
larm toplayc olarak kalmalanyla, ekonomik farkllamaya (birinci
toplumsal iblmne) yol amt. Toplayclkta uzmanlaan kadn-
lar, yabanl tahl deviriciliinden bitki reticiliine geerken, insanl
da asalak ekonomiden retici ekonomiye geirmilerdi. retici ekonomi-
de kadnlarn bitki erkeklerin hayvan retimini benimseyip gelitirme-
leri; iklim ve evre koullarndaki farkllklarn da etkisiyle, toplu-
luklar aras ifti-oban farkllamasna (ikinci toplumsal iblm-
ne) yol amt. ifti-oban yaam biimlerinin ztl ise, obanlarn
iftiler zerine reklenmesi zerine farkllam uygar toplumu do-
urmutu. Bylece oban topluluklarn "erkek klt", uygar toplumun
egemen snfnn klt olarak, onun rgtleniine ve dnne
damgasn basmt. Dolaysyla dnn erkek ynetimi ideolojisi ka-
dar, bugnn erkek ynetimi olgusunun kkleri biyolojik (cinsel)
farkllamaya dek dayanmaktadr. Bu olgunun bir kuramsal sonucu
da ekonomik ve toplumsal farkllamann kkeninde cinsel farklla-
mann yatt nermesidir.
Aratrmamn onaylamad ve dzetilmesi gereini ortaya koydu-
u balang varsaymlarma birer rnek verdikten sonra, aratrma
bulgularnn onaylad varsaymlar ve aratrma srasnda ulalan
sonular yle sralanabilir:
a. lkel topluluk ile uygar toplumu birbirinden ayran lt il-
kel topluluun trde, uygar toplumun farkllam bir toplumsal ya-
pya sahip olmasdr. Ekonomik, toplumsal, ideolojik yaplar gei top-
lumunda farkllamlardr. Ancak bu farkllamann kkleri ilkel top-
lulua, hatta toplum, insan ncesi biyolojik farkllama alarna da-
yanmakta, dallar uygar topluma uzanmaktadr.
b. lkel topluluun trde yaps, ekonomik, toplumsal, dnsel
yaplarn farkllamam, iice olmalarna dayanr. Bylece birbirini
pekitiren yaplar ilkel topluluu milyonlarca yl sren bir duraan-
la srklemitir. Uygar toplumun hareketliliinin altnda yatan ey
ise ekonomik, toplumsal, ideolojik yaplarn farkllamasdr.
c. lkel topluluk asalak ekonomisine uygun olarak, trde, eit-
liki bir toplumsal yapya ve sihirsel dne dayanan bir dnsel
yapya sahiptir. Taklide ve benzetmeye dayal dnsel yap, ilkel top-
luluun deimez geleneklerini yaratmtr. Asalak ekonominin, eit-
liki toplumsal yapnn, sihirsel, geleneki dnsel yapnn olutur-
duu ilkel toplumun kararl yaps onu duraan bir toplum biimine
sokmutur. te yandan bu yap, ilkel topluluun eitli yokluklar,
bunalmlar aarak varln srdrebilmesini de salamtr. Tekno-
lojinin ok geri olduu bir aamada deimeyen gelenekler, uygar top-
lumdaki durumun tersine, toplumun varln srdrmesinin gven-
cesi olarak grnmektedir.
283
. lkel topluluun duraanlnn bir nedeni retici ekonomiye
geememi oluu, ondan da nemlisi eitliki yapsnn bir toplumsal
art salanmasna olanak vermemesidir. Uygar toplumun gelime hz
ise, rettii toplumsal artya oranl bir art gsterir.
d. Asalak ekonomiden retici ekonomiye geilmesiyle sihirsel d-
nn yanmda, dnyay bitkiler dnyas koullaryla alglayan, bu-
na uygun olarak yaradanl, te dnyal bir dinsel dn olumaya
balar. Dinsel dn gelierek tarma dayal uygar toplumun ege-
men dn biimi olacaktr.
e. Yabanl tahl deviriciliinden retime geilip, ilk kentlerls
snfl, uygar toplumun douuna dek geen sre "ilkel topluluktan uy-
gar topluma gei aamas", bu aamann toplumlar "gei toplumu"
olarak adlandrlabilir. Gei toplumu, geim, yaam, dn biim-
leri bakmndan ilkel toplum ile uygar toplum aras bir konumdadr.
Geim biimi asalak ekonomiden retici ekonomiye gei ekonomisi-
dir. Yaam biimi yerleik ifti ve gebe oban topluluklaryla top-
luluklar aras farkllama gstermitir. Dn biimi asalak ekonomi-
nin sihirsel dn ile tarmsal retici ekonominin dinsel dn-
nn yanyana grld sihirsel-dinsel nitelikte bir gei dn-
dr.
f. Asalak ekonomiden retici ekonomiye geilmesi toplumsal ar-
tnn salanmas iin gerekli kouldur ama yeterli koul deildir. lkel
toplumun eitliki yaps, retim fazlasnn toplumsal art olarak belli
kimselerin ellerinde toplanmasna olanak ve izin vermez. Eitliki ya-
ps, yarm kre iine braklan bir bilyanm kararl denge hareketi gi-
bi, eitli nedenlerle bozulan dengeyi uzun dnemde gene eitlikilik-
te kurmaya eilimlidir. Dolaysyla "i gelime" ile toplumsal art re-
tebilen uygar topluma geilemez. Neolitik dzeydeki gei toplumu bir
"toplumsal art retme gizilgc"ne sahip olmakla birlikte kendi ba-
sma toplumsal art retemez.
g. ifti-oban topluluklarn farkllamas, iftilerin "yerleik,
kendine yeterli, bar, da kapal" yaam biimi ile; obanlarn "g-
ebe, kendine yetersiz sava, da ak" yaam biimi olarak birbi-
rine zt yaam biimlerine sahip olmalar sonucunda, obanlarn ift-
iler zerinde "reklenmesiyle" toplumsal art reten toplumlar do-
mutur. Bu noktada toplumsal art tarm d etkinliklerde alan
(ya da almayan) kimselerin beslenmesi olanan yaratarak, ilkel
topluluun trde yapsnn zlmesini salar. Ekonomik birikimi
ekonomik, toplumsal, siyasal, dnsel farkllamalara dntrecek
yollar am olur
t
2 84
h. nsanln ilk uygar toplumlarnn ortaya kmas iin, oban
topluluklarn ifti topluluklar zerinde reklenmesi gereklidir ama
yeterli deildir. Bu reklenmenin kk sulamadan byk sulamaya
geilerek, byk apl bir toplumsal farkllamay destekleyecek bir
toplumsal art retebilecek ve byk apl toplu almalar zorunlu
klacak corafi evrelerde olumas da gereklidir. Bylece ilk uygar
topluma geite tarihsel koullarn (toplumsal gelimenin retici eko-
nomi dzeyine ulam olmas), toplumsal koullarn (obanlarn ift-
iler zerine reklenmesi) ve zel evresel koullarn (byk sulama
tarmn zorlayacak takn ovalarnn) stste gelmeleri gerekmitir.
Ancak bylece farkllam ilk uygar toplumlar ortaya ktktan son-
ra yeni uygar toplumlarn ortaya kmas iin bu koullarn ststa
gelmesi gerei ortadan kalkar. Uygar toplum biimi, alveri, sava,
hatta dnsel etkileme yollaryla baka topluluklara da yaylabilir.
Burada, uygar topluma geite retim teknolojisi kadar sava tekno-
lojisinin ve dnsel yapnn da belirleyici bir rol oynayabildii sy-
lenebilir.
. Toplayclktan deviricilie ve reticilie geilmesinde olduu
gibi, ilkel topluluktan uygar topluma geilmesinde de, gerek ekono-
mik gerek dnsel yapdaki nicel birikimler ancak doal bir d et-
kinin (iklim deiikliinin, zel evresel koullarn) ya da toplumsai
bir d etkinin (topluluklararas sava veya bar ilikilerin) katali-
zrl ile nitel deiikliklere yol aabilmilerdir.** .-,..
i. Canllar harekete geiren enerji olduu gibi, toplumu dei-
tirip gelitiren de "art enerjidir". lkel toplulukta (retimin bilinme-
dii koullarda) art enerji "art besin"den saland srece, toplu-
lukta ar bir gelime grlr; ancak bu gelime toplum biiminin de-
imesi ynnde deil, ayn ynde gelimesi eklinde olmutur. Bir ba-
ka deyile, ekonomik, toplumsal, dnsel farkllamalara yol ama-
mtr. Gelime yolunda alnan en nemli aama, sinirsel dnn
totemcilik biiminde rgtlendirilmesi olmutur. Ama sihirsel d-
n rgtleyen sihirci sanatlar toplumdan farkllam bir snf ya
da grup olmadklarndan; dnsel yap, ekonomik ve toplumsal ya-
plardan farkllam bir yap olmamtr. Bu nedenle ekonomik ve top-
lumsal yaplar zerindeki etkisi onlar deitirici deil pekitirici yn-
Cipolla, The Economic History of World Population, s. 64'te, bir toplumda tarm-
dan sanayiye gemek iin "kritik asgari sermaye dzeyi" denen bir mutlak ser-
maye dzeyine ulalmas gerektii; ancak avclarn yongatalarn ve oklarn
artrarak tanm toplumuna geemeyecekleri rneinin gsterdii gibi, serma-
yenin oluumunda nicel olduu kadar nitel bir deiikliin de gerektii yoklu-
daki szleri, ayn olgunun bir baka ynden grnmn vermektedir .
285
dedir. Art besin ekonomik birikimi toplumsal deiime dntrc
hatta bir dnsel yap tretiri etkiler yaratabilir. Art besinin yar-
dmyla dnsel yap, ekonomik ve toplumsal yaplar (pekitiriri
ynde etkiler ama) deitirici ynde etkileyemez.
j. Art rnn belli bir aznln elinde toplanmas gerek an-
lamda "toplumsal art" reten toplumlar dourmutur. Toplumsal
art ekonomik birikimi, ekonomik, toplumsal, siyasal ve ideolojik fark-
llamalara dntrerek, farkllam uygar toplumun kurumlarnn
olumasnda bir transformatr rol oynamtr. Bu transformatr, yal-
nzca ekonomik birikimi, toplumsal, siyasal, dnsel, ideolojik yap-
lara dntrmekle kalmayan; fakat ayn zamanda dnsel ve ideo-
lojik birikimi, siyasal, toplumsal ekonomik yaplan (toplumsal art elin-
de toplanan grubun ya da snfn istedii gibi) pekimesini ya da de-
imesini salama ynnde kullanlan ift ynl bir dntrc ola-
rak grnr.
k. Toplumsal art transformatrnn hangi ynde alaca ve
hangi amalara hizmet edecei, onun birikme biimine (tek ya da ok
merkezde toplanmasna), hangi retim alanlarndan (tarmdan, ti-
caretten, sanayiden) alndna, ne biimde (rn, mal, angarya, pa-
ra) alndna, kimlerin (din adamlarnn, askerlerin tacirlerin) eline
getiine, hangi yollarda (yeniden retiri ilerde, tketimde, lks t-
ketimde) harcandna gre deiir.
1. Toplumsal artnn denetim biimleri ekonomik, toplumsal,
ideolojik yaplarn etkileimi ve sonuta toplumsal deime zerinds
farkl etkiler yapar. Artnn din adamlar snfnn snfsal denetimin-
de olmas, nce art tek bir merkezde toplanaca iin hzl bir eko-
nomik ve teknolojik gelimeye yol aar. Ama art baka snftan kim-
selerin eline geemedii iin, din adamlar snfnn egemenliini pe-
kitirip toplumsal gelimeyi frenler. Toplumsal gelimenin yavalama-
s sonunda ekonomik gelimeyi de yavalatr. Toplumsal artnn asker
yneticilerin eline gemesi, retim aralar zerinde (snfsal denetim
yerine) kiisel mlkiyetin koullarn hazrlar. retim aralarnn zel
mlkiyete gemesi, onunla birlikte toplumsal artnn kiilerin deneti-
mine gemesi demektir. Bu ise askeri yneticiler yan sra asker olan-
lar ve olmayanlardan (tacir, toprak aas) oluan yeni bir egemen
snf yaratr. Asker yneticiler bu snfn ynetim ajanln stlenir-
ler. Toplumsal art zel mlkiyet konusu olunca; onun ekonomik, top-
lumsal, siyasal pekitirme ve deitirme amalaryla kullanlmas ko-
laylar. Ancak eitli kiilerin elinde toplanan art zt amalarla kul-
lanlabildii iin, deitirici ve pekitiriri etkisi azalr.
286
m. Toplumsal art transferi ile, farkllam, snfl uygar top-
lumlar doarken ilkel topluluun trde yapsyla birlikte toplumsal
birlik ve btnl de bozulmaya balar. Bu toplumsal birlii para-
layc eilimlere kar, ekonomik farkllama (iblm) eitli i, mes-
lek ve snftan kimseleri birbirlerine muhta duruma sokarak ekono-
mik bir btnleme yaratr. Bunun yan sra, bask ve ikna yntemle-
ri gelitirilerek toplumsal birlik salanmaya allr. Ancak toplumsal
birlii salayan en nemli etmen toplumsal artnn bir blmnn ye-
ni retici glerin yaratlmas yolunda kullanlmasyla, almann ve-
rimliliinde salanan olaanst arttr. Bylece, tarma dayanan uy-
gar toplumda rettiinin nemli bir blm elinden alnan kyllerin
bile yaam standartlar, uygar toplumdan ncesine gre byk yk-
selme gsterir. Bunun tersine uygar toplumsal yapnn almasnda
doan aksaklklar onun yaam dzeyini olumsuz ynde etkileyecei
iin, aa tabakalar da uygar toplumu benimsemilerdir. Bu durumun
kuramsal ifadesi, uygar toplumsal yapda snf karlar ile toplum -
karlarnn iice olmasdr. "Uygar toplumun zeti" olan devletin de bu
adan deerlendirilmesi gerekir.
n. Toplumsal farkllama tam zaman uzman yneticileri besle-
yebilecek dzeye ulanca, siyasal yap; ileri dnmek olan bir smf
besleyebilecek dzeye ulamca dnsel yap, ekonomik ve toplumsal
yaplardan farkllar. lk uygar toplumlarda her iki farkllamay da
din adamlar smf temsil eder. Toplumsal art reten toplum biimi-
nin korunmas ve yaygnlatrlmas onun yrtlmesinden daha b-
yk bir nem tamaya balaynca, askerler ynetimi ve onunla bir-
likte toplumsal artmn denetimini ele geirirler. Bylece, siyasal fark-
llamay temsil eden snfla dnsel yapy temsil eden snflar fark-
llam olurlar. Bu farkllamalarla uygar toplumun oluumu tamam-
lanm; "uygar toplumsal kurumlarn kurumlamas" olaraik tanm-
lanabilecek bir yap olan devlet ortaya km olur.
o. i yalnzca toplumdaki dnceleri sistemletirme, dnce
retme olan bir snfn ortaya kmasyla, dnya gr bu snfn ba-
k asma gre oluturulmu, bu snf dnya grne damgasn bas-
mtr. Bylece dinsel dnsel yap, ideolojik bir biim almtr. Dur-
makszn farkllamalara urayan bir toplumda onu birletirici, btn-
leyici ilevleriyle ideolojinin nemi artmtr. deoloji ayn zamanda
ekonomik ve toplumsal yaplar deitirme amalaryla da kullanlma-
ya balanr.
!
287
KAYNAKA
Akat, Asaf Sava, "Tarihi Maddecilik ve Kapitalizm ncesi Toplumlar:
Asya Toplumu - Feodalite Tartmalarna Yeni Bir Yaklam",
Toplum ve Bilim, say 1, s. 34-38, stanbul, 1977.
Althusser, L., deoloji ve Devletin deolojik Aygtlar, ev. Y. Alp ve M. zk,
stanbul, 1978, Birikim Yaynlar, 121 s.
Anderson, Perry, Passages from Antiquity to Feudalism,
London, 1977, NLB, 304 s. - ,
Aristoteles, Politika, ev. Mete Tuncay,
stanbul, 1975, Remzi Kitabevi, 246 s.
Asur Kanunu, Franszca evirisinden ev. Avram Galanti,
stanbul, 1933, Bankalar Matbaas, 32 s.
Avcolu, Doan, Trklerin Tarihi, kitap I,
stanbul, 1978, Tekin Yaynevi, 551 s.
Bacon, Elizabeth E., "Magic",
The Encyclopedia Americana, der., Lavinia P. Dudley,
New York, 1963, Americana Corporation, cilt 18, s. 117-119.
Bayur, Hikmet, Hindistan Tarihi, cilt I,
Ankara, 1946, Trk Tarih Kurumu Yaynlan, 536 s.
Belge, Murat, "nsz",
L. Althusser, deoloji ve Devletin deolojik Aygtlar, ev. Y. Alp ve M. zk,
stanbul, 1978, Birikim Yaynlar, s. 7-17.
Bellah, R. N., "Religious Evolution",
American Sociological Review, cilt 29, (1964) s. 358-374'ten,
Roland Robertson, der., Sociology of Religion,
Middlesex, 1972, Penguin, s. 262-291.
Berndt, Catherine ve Ronald M. Berndt, The Barbarians,
Middlesex, 1973, Penguin, 196 s.
Bottomore, T.B., Toplumbilim Sorunlarna ve Yaznna likin Bir Klavuz,
ev. Unsal Oskay, Ankara, 1977, Doan Yaynevi, 383 s.
Bradford, John, "Building in Wattle, Wood, and Turf",
Singer, Holmyard ve Hail, der., A History of Technology, cilt I,
Orford, 1956, Clarendon, s. 299-326.
Bratton, Fred Gladstone, "The First Individual in History",
Fred Gladstone Bratton, The First Heretic: The Life and Times of Ikhnaton the
King'den Donald Kaan, der., Problems in Ancient History, cilt I,
New York, 1967, Macmillan, s. 47-53.
288
Bruhl, O., "Japanese Mythology",
New Larousse Encyclopedia of Mythology, der., Felix Guirand,
London, 1973, Book Club Associates, s. 403-422.
Cassirer, Ernst, The Myth of the State, --
London, 1966, Yale University Press, 303 s.
Ceram, C. W., Tanrlarn Vatan Anadolu, ev. Esat Nermi,
stanbul, 1974, Koza Yaynlar, 317 s.
Chesneaux, Jean ve bakalar, Asya Tipi retim Tarz, ev. irem Keskinolu,
istanbul, 1970, Ant Yaynlan, 374 s.
Chesneaux, Jean, "Asya Tipi retim Tarznn At Yeni Aratrma Alanlan"
Chesneaux ve bakalar, Asya Tipi retim Tarz,
stanbul, 1970, Ant Yaynlar, s. 23-68.
Childe, Gordon, Dounun Prehistoryas, ev. evket Aziz Kansu,
Ankara, 1975, Trk Tarih Kurumu Yaynlar, 250 s.
Childe, Gordon, "Early Forms of Society",
Singer, Holmyard ve Hail, der., A History of Technology, cilt I,
Oxford, 1956, Clarendon, s. 38-57.
Childe, Gordon, Kendini Yaratan nsan, ev. Filiz Karabey Ofluolu,
istanbul, 1978, Varlk Yaynlan, 236 s.
Childe, Gordon, Social Evolution.
London, 1951, Watts, 184 s.
Childe, Gordon, Tarihte Neler Oldu, ev. Aleddin enel ve Mete Tuncay.
Ankara, 1974, Odak Yaynlar, 404 s.
"Chronicles Concerning Sargon, The King of Agade",
L. W. King, der., Chronicles Concerning Early Babylonian Kings,
London, 1907, Luzac, s. 3-9, 87-94'ten ve
G. A. Barton, der., Royal Inscriptions of Smer and Akkad,
New Haven, 1929, Yale University Press, s. 101-111'den,
William H. McNeill ve Jean W. Sedlar, der., The Origins of Civilization,
London, 1968, Oxford University Press, s. 52-56.
Cipolla, Carlo M., The Economic History of World Population,
Middlesex, 1967, Penguin, 135 s.
Clark, J. D. G., "Hunting and Gathering",
International Encyclopedia of the Social Sciences, der. David L. Silis,
New York, 1968, Macmillan ve Free Press, cilt VII, s. 9-14.
Clark, J. D. G., ve Stuart Piggott, Prehistoric Societies, ,
London, 1965, Hutchinson, 356 s.
Cole, S. M., "Differentiation of Non-Metallic Tools",
Singer, Hohnyard ve Hail, der., A History of Technology, cilt I,
Oxford, 1956, Clarendon, s. 495-519.
Coles, John, "Man Before History",
Nicholas Postgate, David Hawkins ve Barry Kemp, der., The Awakening of Man,
(The Hamlyn History of the World in Colour, cilt I)
London, 1969, Hamlyn, s. 9-13.
289
Colletti, Lucio, "Introduction".
Kari Marx, Early Writings, ev. R. Iivingstone ve G. Benton,
Middlesex, 1974, Penguin, s. 16-65.
Comte, Auguste, "Pozitif Felsefe Dersleri", ev. mid Meri.
Edebiyat Fakltesi Sosyoloji Dergisi, say 19-20,
stanbul, 1967,1. . Edebiyat Fakltesi Yayn, s. 213-258.
Coon, Carleton S., The History of Man,
Middlesex, 1967, Penguin, 435 s.
Cornforth, Maurice, Bilgi Teorisi, ev. H. Selman,
stanbul, 1975, Ma-Ya Yaynlan, 199 s.
Crowfoot, Grace M., "Textiles, Basketry and Matt",
Singer, Holmyard ve Hail, der., A History of Technology, cilt I,
Oxford, 1956, Clarendon, s. 413-455.
ambel, Halet, "The Southeast Anatolian Prehistoric Project and Its Significance
for Culture History", Belleten, cilt XXXVII, no. 149-152.
Ankara, 1974, Trk Tarih Kurumu Yayn, s. 361-377.
Daniel, Glyn, The First Civilizations,
(The Archaeology of their Origin),
Middlesex, 1971, Penguin, 177 s.
Delorme, Jean, "The Ancient World",
Larousse Encyclopedia of the Ancient and Medieval History, der. Marcel Dunan,
London, 1974, Hamlyn, s. 38-230.
Dettore, Ugo, Balangcndan Bugne Kadar Tarih,
ev. A. Helgu, . Tosun ve R. Teksoy,
stanbul, 1966, Arkn Kitabevi, 420 s.
Dinol, Ali M., Snmez Kantman. "Arkeolojide Yeni Kavramlar ve Metodolojik
Aratrma Planlamas", Belleten, cilt XXXII, say 127,
Ankara, 1968, Trk Tarih Kurumu Yayn, s. 331-353.
Douglas, Mary, "Primitive Thought-Worlds",
Mary Douglas, Purity and Danger, Roudledge and Kegan Paul, 1966, s. 74-93'ten
Roland Robertson, der., Sociology of Religion,
Middlesex, 1972, Penguin, s. 79-98.
Durkheim, Emile, "The Social Foundations of Religion",
Emile Durkheim, The Elementary Forms of Religious Life, ev. J. Swain
London, 1961, Glencoe, s. 52-56, 62-63, 464-472'den
RolandRobertson, der., Sociology of Religoin,
Middlesex, 1972, Penguin, s. 42-54.
Eberhard, Wolfram, Uzak Dou Tarihi,
Ankara, 1957, Trk Tarih Kurumu Yaynlan, 374 s.
Eflatun, Devlet Adam, ev. Behice Boran ve Mehmet Karasan,
stanbul, 1944, Maarif Vekleti Yaynlar, 116 s.
Emery, VValter, B., Archaic Egypt,
Middlesex, 1963, Penguin, 261 s.
290
Engels, Friedrich, Ailenin zel Mlkiyetin ve Devletin Kkeni, ev. Kenan Somer,
Ankara, 1975, Sol Yaynlar, 294 s.
Engels, Friedrich, Anti-Dhring, ev. Kenan Somer,
Ankara, 1975, Sol Yaynlar, 511 s.
"Enuma Eli" (Yaradl Destan), Trkeye ev. Hrand D. Andreasyon,
emseddin Gnaltay, Yakn ark, cilt I,
Ankara, 1937, Trk Tarih Kurumu Yaynlan, s. 407-413.
"Enuma Elis",
J. B. Pritchard, der., Ancient Near Eastern Texts Relating to the Old Testament,
Princeton, 1950, Princeton University Press, s. 60-69'dan,
"VVilliam H. McNeill ve Jean W. Sedlar, der., The Origins of Civilization,
London, 1968, Oxford University Press, s. 5-29.
The Epic of Glgamesh, ngilizceye eviren ve sunan N. K. Sandars,
Middlesex, 1972, Penguin, 127 s.
Eroul, Cem, "Marksist Devlet Kuram Hakknda Bir Not",
A. . Siyasal Bilgiler Fakltesi Dergisi, cilt XXIX, no. 1-2,
Ankara, 1975, A. . Siyasal Bilgiler Fakltesi Yaynlan, s. 113-124.
Eroul, Cem, "Siyaset Kavram Hakknda Bir Deneme",
A. . Siyasal Bilgiler Fakltesi Dergisi, cilt XXIX, no. 3-1. '
Ankara, 1975, A. . Siyasal Bilgiler Fakltesi Yaynlan, s. 113-120.
Evans-Pritchard, E. E., "Nuer Symbolism",
E. E. Pritchard, Nuer Religion, New York, 1956, Clarendon, S, 123-135'ten
Roland Robertson, der., Sociology of Religion,
Middlesex, 1972, Penguin, s. 100-109.
Evans-Pritchard, E. E., Theories of Primitive Religion,
Oxford, 1972, Oxford University Press, 132 s.
- Falkenstein, A., "The King of the Sumerian State", \
A. Falkenstein, "La Cite-temple sumerienne", ' . ' .
Journal of World History, I, 4 (1954)'den ev. Donald Kaan,
Donald Kaan, der., Problems in Ancient History, cilt I,
New York, 1967, Macmillan, s. 16-19.
- Fauconnet, Max, "Mythology of Black Africa" .
New Larousse Encyclopedia of Mythology, der., Felix Guirand,
London, 1973, Book Club Associates, s. 473-485.
- Fauconnet, Max, "Mythology of Two Americas",
New Larousse Encyclopedia of Mythology, der., Felix Guirand,
London, 1973, Book Club Associates, s. 423-448.
- Fiek, Kurthan, Ynetim,
Ankara, 1975, A.. Siyasal Bilgiler Fakltesi Yaynlan, 246 s.
- Forde, Daryll, "Foraging, Hunting and Fishing",
Singer, Hohnyard ve Hail, der., A History of Technology, cilt I,
Oxford, 1956, Clarendon, s. 154-186.
- Forde-Johnston, J., History from the Earth,
(An Introduction to Archaeology),
London, 1874, Book Club Associates, 256 s. *
'
291
- Frankfort, Henry ve H. A. Frankfort, John A. Wilson, Thirkild Jacobsen,
Before Philosophy, Middlesex, 1954, Penguin, 275 s
- FritzGerald, C. P., The Chinese View of Their Place in the World,
London, 1971, Oxford University Press, 82 s.
- "Glgamesh and Agga", ev. S. N. Kramer,
S. N. Kramer, The Sumerians,
Chicago, 1963, Yale University Press, s. 187-190'dan,
Donald Kaan, der., Problems in Ancient History, cilt I,
Ne*r York, 1967, Macmillan, s. 4-6.
Glgam Destan, N. K. Sandars'm ngilizce evirisinden
ve sunu yazsndan Trke'ye ev. Sevin Kutlu ve Teoman Dural,
stanbul, 1973, Hrriyet Yaynlar, 139 s.
Glgam Destan, ev. Muzaffer Ramazanolu,
Ankara, 1944, Maarif Vekleti Yaynlar, 93 s.
Godelier, Maurice, Asya Tipi retim Tarz, ev. Attila Tokatl,
stanbul, 1966, Sosyal Yaynlar, 80 s.
Godelier, Maurice, "Asya Tipi retim Tarz ve
Marksist emalara Gre Toplumlarn Evrimine nsz"
Jean Chesneaux ve bakalar, Asya Tipi retim Tarz, ev. rem Keskinolu,
stanbul, 1970, Ant Yaynlar, s. 134-144.
Glpnarl, Abdlbaki, Hazreti Muhammed ve Hadisleri,
stanbul, 1971, Okat Yaynevi, 220 s.
Graves, Robert, "Introduction",.
New Larousse Encyclopedia of Mythology, der., Felix Guirand,
London, 1973, Book Club Associates, s. v-vm.
Guirand, Felix, "Assyro-Babylonian Mythology",
New Lorousse Encyclopedia of Mythology, der. Felix Guirand, i
London, 1973, Book Club Associates, s. 49-72.
Gurney, O. R., Hittites,
Middlesex, 1969, Penguin, 240 s.
Gnaltay, emseddin, ran Tarihi, cilt I,
(En Eski alardan skender'in Asya Seferine Kadar),
Ankara, 1948, Trk Tarih Kurumu Yaynlar, 344 s.
Gnaltay, emseddin, Yakn ark, cilt I,
(Elam ve Mezopotamya),
Ankara, 1937, Trk Tarih Kurumu Yaynlan, 607 s.
Gnaltay, emseddin, Yakn ark, cilt II, (Anadolu),
Ankara, 1946, Trk Tarih Kurumu Yaynlar, 384 s.
Gven, Bozkurt, nsan ve Kltr,
stanbul, 1974, Remzi Kitabevi, 424 s.
Haaf, Gnter, "nsann Atas", ev. Ergin Korur,
Bilim ve Teknik, say 147,
Ankara, 1980, TBTAK Yayn, s. 16-19.
292
von Hagen, Victor W., The Aztec: Man and Tribe,
New York, 1962, Mentor, 224 s.
Harrison, H. S., "Fire-Making, Fuel and Lightning",
Singer, Holmyard ve Hail, der., A History of Technology, cilt I,
Oxford, 1956, Clarendon, s. 217-237.
Hassan, mit, bn Haldun'un Metodu ve Siyaset Teorisi,
Ankara, 1977, A.. Siyasal Bilgiler Fakltesi Yaynlar, 319 s.
Hawkes, Jacquette, The Atlas of Early Man,
London, 1967, Book Club Associates, 255 s.
Herodotos, Herodot Tarihi, ev. Mntekim kmen, <
stanbul, 1973, Remzi Kitabevi, 639 s.
Hesiodos, Works and Days, ev. Dorothea Wender,
(Hesiod and Theognis iinde),
Middlesex, 1973, Penguin Classics, s. 59-86.
Hitit Kanunu, Franszca evirisinden ev. Avram Galanti,
stanbul, 1931, Bankalar Matbaas, 50 s.
The Holy Bible,
(Revised Standart Version Catholic Edition),
London, 1966, Catholic Truth Society, 993 + 24+ 238 + 22 s.
Homeros, lyada, ev. Azra Erhat ve A. Kadir,
stanbul, 1975, Sander Yaynlar, 622 s.
Homeros, Odysseia, ev. Azra Erhat ve A. Kadir,
stanbul, 1970, Sander Yaynlar, 481 s.
Hooke, S. H., "Recording and Writing",
Singer, Holmyard ve Hail, der., A History of Technology, cilt I,
Oxford, 1956, Clarendon, s. 744-773.
bn Haldun, Mukaddime, 3 cilt, ev. Zakir Kadiri Ugan,
stanbul, 1968-1970, Milli Eitim Bakanl Yaynlar, 684 + 666 + 440 s.
lin, M. ve E. Segal, nsan Nasl nsan Oldu, ev. Ahmet Zekarya,
Istjanbul, 1974, Hr Yaynevi, 304 s.
nan, Abdlkadir, Tarihte ve Bugn amanizm,
Ankara, 1954, Trk Tarih Kurumu Yaynlar, 229 s.
nan, Afet, Eski Msr Tarihi ve Medeniyeti,
Ankara, 1956, Trk Tarih Kurumu Yaynlar, 391 s.
ncili erif, (Yeni Ahit), .
Kitab Mukaddes iinde,
stanbul, 1972, Kitab Mukaddes irketi, 274 s.
Jacobsen, Thirkild, "Mesopotamia",
H. Frankfort ve bakalar, Before Philosophy,
Middlesex, 1954, Penguin, s. 137-233.
293
- Jacobsen, Thirkild, "Primitive Democracy in Ancient Mesopotamia",
Journal of Near Eastern Studies, 2 (1943) 'den
Donald Kaan, der., Problems in Ancient History, cilt I,
New York, 1967, Macmillan, s. 6-13.
Kafesolu, ibrahim, "Eski Trk Dini",
.. Edebiyat Fakltesi Tarih Enstits Dergisi, say 3.
stanbul, 1973, . . Edebiyat Fakltesi Yaynlar, s. 1-34.
Karpuz, Haim, "amuslu'da Yontma Ta a Kaya Resimleri",
Bilim ve Teknik, say 112,
Ankara, 1977, TBTAK Yayn, s. 1-5.
Keller, Werner, The Bible as History, Almanca'dan ev. "VVilliam Neill,
London, 1974, Hodder and Stoughton, 436 s.
Kvlcml, Hikmet, Tarih Devrim Sosyalizm,
stanbul, 1965, Tarihsel Maddecilik Yaynlan, 265 s.
Kvlcml, Hikmet, Tarih Tezi,
stanbul, 1974, Tarih ve Devrim Yaynlar, 234 s.
Kirk, G. S., The Nature of Greek Myths,
Middlesex, 1974, Penguin, 332 s.
Kitab Mukaddes, (bir heyet tarafndan evrilmitir),
stanbul, 1972, Kitab Mukaddes irketi, 902 + 274 s.
Kongar, Emre, Toplumsal Deime,
Ankara, 1972, Bilgi Yaynevi, 264 s.
Korur, Ergin, "Jenetik Kontrol Gerekleiyor mu?"
Bilim ve Teknik, say 135,
Ankara, 1979, TBTAK Yayn, s. 5-7.
Krader, Lawrance, der., The Ethnological Notebooks of Kari Mars,
Assen, 1974, Van Gorcum, 454 s.
Krader, Lawrance, Formation of the State,
New Jersey, 1968, Prentice-Hall, 120 s.
Kur'am Kerim, ev. Osman Nebiolu,
stanbul, t.y., Nebiolu Yaynevi, 346 s.
Kkmer, dris, "Asyagil retim Biimi, Yeniden retim ve Sivil Toplum",
Toplum ve Bilim, say 2,
stanbul, 1977, s. 3-30.
Larousse Encyclopedia of Ancient and Medieval History, der. Marcel Dunan,
London, 1974, Hamlyn, 413 s.
Laski, Harold, Devlet, ev. Esin rc,
stanbul, t.y., Kpr Yaynlar, 93 s.
Leacock, Eleanor Burke, "Introduction",
Lewis Henry Morgan, Ancient Society,
New York, Meridian Books, s. I. -xx + II. -xx + III. -v + IV. -.
294
Leakey, L. S. B., nsann Atalar, ev. Gven Arsebk,
Ankara, 1971, Trk Tarih Kurumu Yaynlar, 208 s.
Leakey, Richard ve Roger Lewin, Origins,
CVVhat New Discoveries Reveal About
the Emergence of Our Species and Its Possible Future),
London, 1977, Book Club Associates, 264 s.
Levi-Strauss, Claude, Totemisin, ev. Roger C. Poole,
Middlesex, 1973, Penguin, 190 s.
Lienhardt, Godfrey, Social Anthropology,
London, 1969, Oxford University Press, 177 s.
Lowie, Robert H., The Origin of the State,
New York, 1962, Russell and Russell, 117 s.
Lucretius, Evrenin Yaps, ev. Tomris Uyar ve Turgut Uyar,
stanbul, 1974, Hrriyet Yaynlar, 260 s.
Luquet, G. H., "Prehistoric Mythology",
New Larousse Encyclopedia of Mythology, der., Felix Guirand,
London, 1973, Book Club Associates, s. 1-8.
Malinovrski, Bronislaw, By Bilim ve Din, ev. Ender Grol,
stanbul, 1964, Varlk Yaynlar, 64 s.
Manas Destan, ev. Abdlkadir inan, ]
stanbul, 1972, Babakanlk Kltr Mstearl Kltr Yaynlan, 267 s.
Mannheim, Kari, Essays on the Sociology of Culture, der. Paul Kecskemeti,
London, 1962, Routledge and Kegan Paul, 253 s.
Mannheim, Kari, Essays on the Sociology of Knowledge, der. Paul Kecskemeti,
London, 1959, Routledge and Kegan Paul, 327 s.
Mannheim, Kari, Ideology and Utopia,
London, 1960, Routledge and Kegan Paul, 318 s.
Mardin, erif, Din ve deoloji, ;
Ankara, 1969, A.. Siyasal Bilgiler Fakltesi Yaynlar, 148 s.
Mardin, erif, deoloji,
Ankara, 1976, Sosyal Bilimler Dernei Yaynlan, 151 s. '
Marx, Kari ve Friedrich Engels, Alman deolojisi, ev. Hseyin Boz, '
stanbul, 1976, Taban Yaynlan, 124 s.
Marx, Kari, Felsefenin Sefaleti, ev. Ahmet Kardam, ,
Ankara, 1975, Sol Yaynlan, 243 s.
Marx, Kari, Kapital, cilt I, ev. Alaattin Bilgi,
Ankara, 1975, Sol Yaynlan, 847 s.
Mason, Alden J., The Ancient Civilizations of Peru,
Middlesex, 1964, Penguin, 332 s.
Masson-Oursel, P. ve Louise Morin, "Indian Mythology",
New Larousse Encyclopedia of Mythology, der. Felix Guirand,
London, 1974, Book Club Associates, s. 403-422.
McNall Burns, Edward, Western Civilizations, cilt I,
New York, 1963, Norton, 272 s.
295
McNeill, VViliam H., A World History,
New York, 1971, Oxford University Press, 550 s.
McNeill William H. ve Jean W. Sedlar, der., The Origins of Civilization,
(Readings in World History dizisi, cilt I),
New York, 1968, Oxford University Press, 203 s. '
Meek, Theophile James, "Primitive Monotheism and the Religion of Moses"
Donald Kaan, der., Problems in Ancient History, cilt I,
New York, 1967, Macmillan, s. 72-79.
Melekecvili, A., "Eski Dou Toplumlarnda Klelik Feodalizm ve ATT"
Chesneaux ve bakalar, Asya Tipi retim Tarz, ev. rem Keskinolu,
stanbul, 1970, Ant Yaynlar, s. 273-301.
Mellaart, James, The Neolithic of the Near East,
London, 1975, Thames and Hudson, 300 s.
Morgan, Lewis Henry, Ancient Society,
New York, 1969, Meridian Books, 570 s.
Morris, Desmond, plak Maymun, ev. Engin Danca,
stanbul, 1971, Sander Yaynlan, 192 s.
Oakley, Kenneth P., "Skill as a Human' Possession",
Singer, Holmyard ve Hail, der., A History of Technology, cilt I,
Oxford, 1956, Clarendon, s. 1-37.
Oppenhener, Franz, The State, ev. John Gitterman,
New York, 1975, Free Life Editions, 112 s.
Osipov, G., Toplumbilim: Teori ve Yntem Sorunlar, ev. Unsal Oskay
Ankara, 1977, Sol Yaynlan, 259 s.
- ner, Necati, Klasik Mantk,
Ankara, 1978, A.. lahiyat Fakltesi Yaynlan, 214 s.
- rnek, Sedat Veyis, lkellerde Din By Sanat Efsane,
stanbul, 1971, Gerek Yaynevi, 231 s.
- Parkinson, C. Northcote, Siyafal Dncenin Evrimi, ev. Mehmet Harmanc,
stanbul, 1976, Remzi Kitabevi, 287 s.
- Paul, Rainer, "Vcudumuzdaki Mikrokozmoz'',
Bilim ve Teknik, say 135,
Ankara, 1979, TBTAK Yayn, s. 1-4.
- Pivetau, Jean, "Man Before History",
Larousse Encyclopedia of Ancient and Medieval History, der. Marcel Dunan,
London, 1974, Hamlyn, s. 13-37.
- Plamenatz, John, Ideology,
London, 1970, Macmillan, 148 s.
- Postgate, Nicholas ve David Hawkins, Barry Kemp, der., The Awakening of Man,
(The Hamlyn History of the World in Colour, cilt I),
London, 1969, Hamlyn, 128 s.
296
Redfield, Robert, The Primitive World and ite Transfonnations,
/
Middlesex, 1968, Penguin, 188 s.
Ribard, Andre, nsanln Tarihi, cilt I, ev. Erdoan Baar ve iar Yaln,
stanbul, 1974, May Yaynlar 409 s.
Robertson, Roland, der., Sociology of Religion,
Middlesex, 1972, Penguin, 473 s.
Rodinson, Maxime, Hazreti Muhammed, ev. Attila Tokatl,
stanbul. 1968, Gn Yaynlar, 292 s.
Roe. Derek, Prehistory,
London, 1971, Paladin, 288 s.
Roux, Georges, Ancient Iraq,
Middlesex, 1972, Penguin, 480 s.
Sabine, George, Siyasal Dnceler Tarihi,
cilt III: Yakn a, ev. zer zankaya,
Ankara, 1969, Trk Siyasi limler Dernei Yaynlar, 320 s.
Sahlins, Marshall, Stone Age Economics,
Lonrton. 1974, Tavistock, 348 s.
Saucer, Jonathan D., "Reviews of Books",
Journal of Economic History, cilt 28, say 2.
Los Angeles, 1978, University of California, s. 516-518.
Scott, Iindsay, "Pottery",
Singer, Holmyard ve Hail, der., A History of Technology, cilt I,
Oxford, 1956, Clarendon, s. 376-412.
Sena, Cemil, Muhammed'in Felsefesi,
stanbul, 1971, Remzi Kitabevi, 671 s.
Sommerfelt, A., "Speech and Language",
Singer, Holmyard ve Hail, der., A History of Technology, cilt I,
Oxford, 1956, Clarendon, s. 85-109.
Soustelle, Jacques, The Daily Life of Aztecs, ev. Patrick O'brian,
Middlesex, 1964, Penguin, 302 s.
Speiser, E. A., "Authority and Law in Mesopotamia",
Journal of American Oriental Society, Ek say 17 (1954), s. 8-15'den
Donald Kaan, der., Problems in Ancient History, cilt I,
New York, 1967, Macmillan, s. 32-35.
'The Sumerian KingList",
Samuel Noah Kramer, The Sumerians, Chicago (1963)'den
Donald Kaan, der., Problems in Ancient History, cilt I,
New York, 1967, Macmillan, s. 1-4.
"Samanlk",
Mcydan-Larousse, der. S. Klolu, N. Araz, H. Devrim,
stanbul, 1973, Meydan Yaynevi, cilt XI, s. 714.
ayl, Bekir Stk, Temel Medikal Genetik,
Ankara, 1968, A.. Tp Fakltesi Yaynlar, 311 s.
297
- enel, Aleddin, Eski Yunanda Eitlik ve Eitsizlik stne,
Ankara, 1971, A.. Siyasal Bilgiler Fakltesi Yaynlar, 605 s.
Tacitus, The Agricola and the Germania, ev. H. Mattingly,
Middlesex, 1973, Penguin, 175 s.
- levrat erif, (Eski Ahit),
Kitab Mukaddes iinde,
stanbul, 1972, Kitab Mukaddes irketi, 902 s.
"The Theology of Memphis", ev. John A. Wilson,
J. B. Pritchard, der.. Near Eastern Texts Relating to the Old Testament,
Princeton, 1955, Princeton University Press, s. 4-6'dan,
William H. McNeill ve Jean W. Sedlar, der., The Origins of Civilization,
London, 1968, Oxford University Press, s. 29-34.
Thomson, George, Studies in Ancient Greek Society,
(cilt I: The Prehistoric Aegean),
London, 1949, Lawrance and Wishart, 622 s.
Thomson, George, Studies in Ancient Greek Society,
(cilt II: First Philosophers), ,
London, 1955, Lawrance and Wishart, 367 s.
Toynbee, Arnold, Tarih Bilinci, cilt I, ev. Murat Belge,
istanbul ,1975, E Yaynlan, 289 s.
Tuncay, Mete, der., Batda Siyasal Dnceler Tarihi Seilmi Yazlar, cilt I,
Ankara, 1969, A. . Siyasal Bilgiler Fakltesi Yaynlan, 328 s.
The Upanishads, ev. Juan Mascaro,
Middlesex, 1974, Penguin, 143 s.
Vergilius, Aeneas, cilt II, ev. Oktay Akit,
stanbul, 1968,1. . Edebiyat Fakltesi Yaynlan, 55 s.
VVallbank, Walter, "History of Civilization",
The Encyclopedia Americana, der. Lavinia P. Dudley,
New York, 1963, Americana Corporation, cilt I, s. 23-29.
Vivaud, J., "Egyptian Mythology",
New Larousse Encyclopedia of Mythology, der., Felix Guirand,
London, 1973, Book Club Associates, s. 9-48.
Watson, J. D., Gen ve Molekler Biyolojisi, ev. Altan Gnalp,
Ankara, 1968, Hacettepe niversitesi Yaynlan, 311 s.
Weber, Max, "Gods, Magicians and Priests",
Max VVeber, Sociology of Religion, (1921), 2. Blm'den,
Roland Robertson, der., Sociology of Religion,
Middlesex, 1972, Penguin, s. 407-418.
Wells, Calvin, Sosyal Antropoloji Asndan nsan ve Dnyas, ev. Erzen Onur,
stanbul, 1972, Remzi Kitabevi, 167 s. ,
Wells, H. G., Ksa Dnya Tarihi, ev. Ziya shan,
stanbul, 1959, Varlk Yaynlan, 326 s.
296
Wells, H. G., Raymond Postgate ve G. P. Wells, The Outline of History,
New York, 1971, Doubleday, 1103 s.
White, Leslie A., "Ikhnaton: The Great Man vs. the Cultural Process"
Journal of American Oriental Society, 68 (1948), s. 91-103'ten,
Donald Kaan, der., Problems in Ancient History, cilt I,
New York, 1967 MacmiUan, s. 37-47.
Wilson, John A., "The Religion of Ikhnaton",
John A. Wilson, Burden of Egypt,
Chicago, 1951, The University of Chicago Press, s. 223-229'dan,
Donald Kaan, der., Problems in Ancient History, cilt I,
New York, 1967, MacmiUan, s. 53-57.
Wittfogel, Kari A., Oriental Despotism,
New Haven, 1964, Yale University Press, 556 s.
VVolley, C. Leonard, The Sumerians,
New York, 1965, Norton, 198 s.
Zeuner, F. E., "Domestication of Animals",
Singer, Holmyard ve Hail, der., A History of Technology, cilt I,
Oxford, 1956, Clarendon s. 327-352.
Zeuner, F. E., "Domestication of Plants",
Singer, Holmyard ve Hail, der., A History of Technology, cilt I,
Oxford, 1956, Clarendon, s. 353-373.
Yalman, Nur, "Magic".
International Encyclopedia of the Social Sciences, der. David L. Silis,
New York, 1968, MacmiUan ve Free Press, cilt IX, s. 521-527.
Zubritski, Y., D. Mitropolski ve V. Kerov, tikel Topluluk Kleci Toplum
Feodal Toplum, ev. Sevim Belli,
Ankara, 1974, Sol Yaynlan, 261 s.
299
DZN
a. Ad Dizini
A
Abdlbaki, e n.
Aberle, 169 n.
Abram, 258, 259 n.
"Adam", 47 n.
Adem, 47 n, 168 n, 170 n, 186 n, 250 n.
Aeneas, 9 n.
Agamemnon, 272 n.
Ahuramazda, 243 n.
Akat, Asaf Sava, 3 n.
Althusser, Louis, 23, 23 n, 205 n, 255 n,
264, 264 n.
Amon, 257 ti.
Anderson, Perry. 22 n.
Andrey Robert, 53 n.
Anu, 234.
Aristoteles, 8 n, 22 n, 34, 187 n, 217 n.
Aruru, 44 n, 250 n, 252 n.
Astyages, 170 n.
Asur Ctann), 257 n, 262.
Asurbanipal, 242.
Asurnairpal, 242.
Aer, 261.
Aton, ?.62.
Atum, 250 n.
Augustinus, St., 9.
Avcolu, Doan, 175 n, 247 n.
B
Baal, 259, 261.
Bacon, Elizabeth. E., 116 n.
Bacon, Francis, 6 n.
Bayur, Hikmet, 245 n.
Behrensmeyer, Kay, 99 n.
Belge, Murat, 23 n, 264 n.
Bellah, R. N., 113 n, 253 n.
Bender, Barbara, 167 n.
Bergson, Henri, 34, 35 n.
a. Ad Dizini
b. Kavram Dizini
Berndt, Catherine H., 7 n, 12 n, 13 n, 15 n,
16 n.
Berndt, Roland M., 7 n, 12 n, 13 n, 15 n.
16 n.
Berosius, 218, 232.
Bottomore, T.B., 1 8n, 21 n, 63 n, 89 n.
Bradford, John, 22 n, 130 n.
Braidwood, R.J., 142, 142 n.
Bratton, Fred Gladstone, 36
Breasted, 262 n.
Bruhl, O,, 131 n.
Caesar, 170 H.
Cassirer, Ernst, 48 n. '.
Carveth, Read, 114 n.
Cauvin, J., 144.
Ceram, C. W., 241 n.
Chesneaux, Jean, 193 n.
Childe, Gordon, 12 n, 14, 14 n, 15 n, 21 n.
25 n, 29 n, 30 n, 37 n, 38 n, 39 n, 45 n,
46 n, 48 n, 55 n, 57 n, 58 n, 64 n, 65 n,
66 n, 69 n, 70 n, 71 n, 72 n, 74 n, 78 n,
79 n, 81 n, 82 n, 84 n, 85 n, 87 n, 90 n,
93 n, 96 n, 101 n, 107 n, 110 n, 130 n,
135 n, 139 n, 140 n, 141 n, 143 n, 148 n,
149 n, 150, 150 n, 151 n, 153 n, 160 n,
163 n, 167 n, 169, 177 n, 179 n, 190 n,
195 n, 198, 198 n, 199 n, 200 n, 219 n,
224 n, 225 n, 230, 233 n, 235, 235 n, 238,
245 n, 271 n, 275 n.
Cipolla, Carlo M.. 5 n, 142 n, 143 n, 201 n,
285 n.
Clark, J. G. D., 37 n, 51 n, 57 n, 64 n, 71 n,
77 n, 80 n, 82 n, 84 n, 86 n, 127 n, 129 n,
130 n, 143 n, 156 n, 182 n, 194 n, 232 n.
300
Cohen, Mark Natan, 167 n.
Coles, John, 130 n, 135 n, 166 n.
Colletti, Lucio, 19 n.
Comte, Auguste, 5 n.
Coole, S. M., 159 n.
Coon, Carleton S., 2 n, 45 n, 49 n, 55 n,
56 n, 58, 58 n, 60 n, 61 n, 67 n, 69 n, 70 n,
71 n, 73 n, 82 n, 110 n, 113 n, 125 n,
129, 130 n, 132 n, 136 n, 140 n, 162 n,
172 n, 176 n, 183 n, 201 n, 281 n.
Cornford, Francis, 46 n, 114 n.
Cornforth, Maurice, 22 n, 18 n, 248 n,
253 n, 256 ti.
Crowfoot, Grace M., 201 n.
Coulanges, Fustel de, 99 n.
ambel, Halet, 3 n, 45 n, 69 n, 138 n, 142 n,
145 n.
D
Daniel, Glyn, 11 n, 12 n, 15 n, 136 n, 156 n,
157 n, 184 n, 195 n, 235, 238 n, 245 n,
264 n, 265 n, 266 ti.
Darius, I., 243.
Dart, Raymond, 53 n.
Darvvin, Charles, 10.
Delorme, Jean, 263 n.
Demokritos, 10.
Dettore, Ugo, 127 n, 130 n, 166 n, 167 n,
168 n.
Dinol, Ali M., 29 n.
Douglas, Mary, 17 n.
Durkheim, Emile, 19, 93 n, 118 n, 233 n,
253 n.
Earthy, Miss, 79 n.
Eberhard, Wolfram, 157 n, 180 n.
El lah, 171 n.
Emery, Walter B., 147 n, 218 n, 244 n.
En, 237, 237 ti.
Engels, Friedrich, 4 n, 13, 14, 15, 16 n,
22 n, 24 n, 26 n, 34, 35 n, 54 n, 76 n,
97 n, 114 n, 136 n, 139 n, 173 n, 179 n,
202 n, 204 n, 214 n, 217 n, 278 n.
Enki, 233, 251.
Enkidu, 8 n, 44 n, 181 n, 218 n, 250 n,
252 .
Enlil, 198 n, 239, 240, 251 n, 255 n, 256 n,
257 .
Ensi, 237, 237 n. .
Eroul, Cem, 25 n, 94 n.
Etrade, 156 n.
Etana, 249.
Evans-Pritchard, E. E., 16 n, 104 n, 233 n.
F
Falkenstein, A., 237 n, 238 n.
Fauconnet, Max, 112 n, 113 n.
Ferguson, 12 n.
Fiek, Kurthan, 92 n, 94 n, 118 n, 177 n.
Forde, Daryll, 22 n, 43 n, 67 n, 141.
Forde - Johnston, J<, 2 n, 11 n, 49 n, 51 n,
56 n, 67 n, 78 n, 139 n, 142 n, 143 n,
155 n, 156 n, 157 n, 177 n, 182 n, 183 n,
187 n, 194 n, 198 n, 200 n, 232 n, 234.
Fourier, Charles, 10, 12, 12 n.
Frankfort, Henri, 8 n, 100 n, 105 n, 106 n.
Franklin, Benjamin, 2 n, 35 n.
Frazer, James G., 5 n, 109 n, 110 n, 113 n,
115 n, 219, 220.
Freud, Sigmund, 53.
FritzGerald, C. P., 246 n.
Glgam, 249 n.
Gideon, 260 n.
Godelier, Maurice, 17 n, 45 n, 202 n.
Golyat, 261.
Gramsci. 19 n, 279.
Graves, Robert, 32 n.
Guirand, Felix, 116 n.
Gurney, O. R., 108 n, 193 n, 252 n, 254 n.
Gnaltay, emseddin, 193 n, 218 n, 232 n,
239 n, 240, 243 n, 250 n, 263 n.
Gven, Bozkurt, 8 n, 44 n, 45 n, 55 n,
85 n, 137 n, 141 n. 166 n, 274 n.
H
Haaf, Gnter, 60 n, 61 n. '
Habil, 186, 187.
Hagen, Victor W. von, 131 n, 156 n, 157 n,
159 n, 160 n, 161 n, 193 n, 234 n, 268 n.
Harlan, Jack, 138 n, 167 n.
301
Harrison, H. S., 55 n.
Hassan, mit, 22 n, 174 n.
Havva, 184 n.
Hawkes, Jacquette, 2 n, 65 n, 80 n, 136 n,
141 n, 142 n, 143 n, 149 n, 159 n, 182 n,
183 n, 184 n, 197 n, 231 n, 244 n, 246 n.
Hegel, 23 n.
Herodotos, 8 n, 61 n, 170 n, 188 n, 196 n,
243.
Hesiodos, 138 n, 213 n.
Hizkiya, 262 n.
Hobbes, Thomas, 11 n.
Hobhouse, 60 n, 89 n.
Homeros, 170 n, 217 n, 269 n, 272 n.
Hooke, S. H., 78 n.
Horus, 219.
Huiltzilopotchtli, 267, 267 n.
Hvoyko, 140 n.
t t J
Ingstad, Helge, 266 n.
anna, 200, 234.
Ibn Haldun, 9 n, 22 n, 23 n, 38 n, 92 n,
113, 150 n, 152 n, 173, 173 n, 179 n, 192 n,
203, 270 ti.
brahim, 258.
tkhanaton, 263 n.
Hn, M. 107 n, 140 n, 161 n, 162 n.
nan, Abdlkadir, 172 n.
nan, Afet, 73 n, 80 n, 147 n, 149 n, 154 n,
155 n, 159 n, 161 n, 218 n, 252 n.
ndra, 248, 249 n.
sa, 250 n.
sis, 218 n.
Jacopsen, Thirkild, 216 n, 237 n, 245 n,
249 n, 251 n, 253 n.
Jevons, 110 n. '
Kabil, 18, 187.
Kafesolu, brahim, 172 n.
Kain 186 b.
Karpuz, Hasim, 128 n.
Keller, Werner, 258 n.
Kenyon, Kathleen, 144.
Kerov, V. 15 n, 51 n, 70 n, 136 n, 141 n,
142 n, 152 n.
Khunum, 250 n.
Kvlcml, Hikmet, 3 n, 148 n, 158 n, 160 n,
180 n, 188 n, 193 n, 198 n, 200 n, 208 n.
218 n, 232 n, 261 n, 264 n.
King, L. W., 240 n, 241 n.
Kingu, 250 n, 251 n, 252 n.
Kirk, G. S., 18 n, 32 n, 110 n.
Kongar, Emre, 18 n, 21 n.
Korur, Ergin, 36.
Krader, Lawrance, 60 n, 94 n, 189 n, 247 n,
276 U.
Kramer, Noah, 47 n, 197 n, 239 n, 255 n.
Kkmer, dris, 173 n<
Kyros, 170 n, 243, 262 n.
Lahmu, 225 ti.
Lahumu, 255 n.
Landsberger, 218 n.
Laski, Harold, 22 n.
Latifau, J. B., 12 n.
Leacock, Eleanor Burke, 18 n, 56 n, 60 n,
63 n, 98 n, 117 n, 169 n.
Leakey, L.S.B. 2 n, 52, 52 n, 69 n, 77 n,
116 n.
Leakey, Richard E* 35 n, 39 n, 41 n, 43 n,
51 n, 53, 53 n, 54 n, 55 n, 59 n, 68 n,
71 n, 73 n, 99 n.
Levi-Strauss, Claude, 16 n, 18 n, .100 n,
106 n, 108 n, 117 n.
Levy-Bruhl, Lucien, 16 n, 100 n, 114 n,
115 n.
Lienhardt, Godfrey, 3 n, 10 n, 82 n.
Locke, John, 11 n, 19 n.
Lorenz, Konrad, 53 n.
Lowie, R. H., 89 n, 98 n, 118 n, 147 n,
154 n, 180 n, 193 n, 210 n, 247 n.
Lubbock, John, 11, 12, 12 n.
Lucretius, 10 n.
Lugalzaggisi, 239, 240, 240 n.
Luquet, G. H., 77 n, 104 n, 115 n.
M
Maine, Henry. 19, 154 n.
Malinowski, Bronislaw, S n, 109 r, 110 n,
114 n, 116 n.
Mannheim, Kari, 4 n, 5 n, 6 n, 22 n, 23,
27 n, 76 n, 109 n, l l l n, 114 n, 118 n.
Mantis, Eugene, 38 n.
Mardin, erif, 21, 23 n, 105 n, 19 n.
302
Marduk, 232, 240 n, 251 n, 257 n, 262.
Maret, 110 n.
Marx, Kari, 4 n, 13,14, 14 n, 15, 16 n, 23 n,
26 n, 54 n, 76 n, 94 n, 119 n, 189 n, 212 n,
278 b.
Mason, Alden J., 13 n, 22 n, 30 n, 54 n,
109 n, 155 n, 157 n, 158 n, 267 n.
Masson-Oursel, P., 249 n.
McLead, W. C, 247 n.
McNall Burns Edward, 55 n, 57 n, 75 n,
128 n, 157 n, 166 n, 185 n, 278 n.
McNall Burns, Edward, 55 n, 57 n, 75 n,
77 n, 137 n, 150 n, 152 n, 161 n, 164 n,
214, 215 n, 244, 246 n, 247 n, 254 n.
Meek, T. James, 30 n, 76 n, 259 n.
Meggers, 156 n.
Melekecvili, G. A* 20 n.
Mellaart, James, 66 n, 114 n, 128 n, 129 n,
133 n, 134 n, 136 n, 138 n, 140 n, 143 n,
144, 144 n, 145 n, 146, 146 n, 147 n, 150 ti,
151 n, 152 n, 176 n, 182 n, 183, 183 n,
194 n, 197 ti.
Mitropolski, D., 15 n, 51 n, 70 n, 136 n,
141 n, 142 n, 152 n.
Morgan, Lewis Henry, 12 n, 13, 13 n, 14,
14 n, 18 n, 29 n, 44 n, 54 n, 56 n, 73 n,
82 n, 139 n, 161 n, 189 n, 216 n, 217 n.
Morin, Lousie, 249 n.
Morris, Desmond, 36 n.
Muhammed, 252 n, 256 n.
Musa, 173 n, 187 n, 255 n, 259, 259 n, 260 ti.
N
Nammu, 251 n.
Nebukadnezar, 242.
Nilsson, Sven, 12 n.
Ninhursug, 251 n.
Ninmah, 251 n.
Nezaualcoyotl, 262 n.
o,
Oakley, Kenneth R, 2 n, 35 n, 43 h, 56 n,
67 n, 69 n, 71 n, 101 n, 102 n, 103 n.
Oanes 218, 232, 248 n.
Oppenhelmer, Franz, 173 n, 174 n, 177 n,
178 n, 188 n, 191 n, 257 n, 265, 265 n.
Osipov, G., 21 n.
Osiris, 218 n, 248 n.
rnek, Sedat Veyis, 8 n, 12 n, 17 n, 107 n.
115 b
f
Parkinson, Northcote, 16 n, 39 n, 42 n,
81 n, 118 n, 154 n, 166 n.
Paul, Rainer, 36 n.
Perikles, 276 n.
Perrot, Jean, 138 n, 198 n.
Piggott, Stuart, 37 n, 51 n, 57 n, 64 n, 71 n,
77 n, 80 n, 82 n, 84 n, 86 n, 127 n. 129 n.
130 n, 140 n, 141 n, 143 n, 156 n, 182 D,
194 n, 232 n.
Pivetau, Jean, 43 n, 97 n> 132 n, 133 n,
142 n, 165 .
Plamenatz, John, 23, 23 n.
Platon, 10 n.
Plumb, H. J., 106 n, 123 n.
Polybios, 10 n.
Popper, Kari, 19.
Postgate, Raymond, 31 n, 47 n, 48 n, 57 n.
64 n, 68 n, 76 n, 77 n, 101 n, 102 n, 107 n.
109 n, 112 n, 137 n, 139 n, 140 n, 147 n,
148 n, 156 n, 159 n, 160 n, 185 n, 189 D.
231 n, 234 n, 237 n, 238 n, 239 n, 243 n,
262 ti.
Preuss, 110 n.. I
Pritchard, J. B., 250 n.
Ptah, 250 n, 257 n, 263 n.
Radcliffe-Brovm, 106 n, 108 n.
Ramses, 257 n.
Re, 263 .
Redfield, Robert, 16 n, 29 n, 82 n, 88 n,
158 n,
Ribard, Andre, 134 n.
Riggs, F. W., 3 n.
Robertson, Roland, 63 n.
Rodinson, Maxime, 171 n, 178 n.
Roe, Derek, 35 n, 39 n, 64 n, 127 n, 133 n.
137 n, 143 n, 182 n, 183 n.
Rousseau, 11, 11 n.
Roux, Georges, 138 n. 142, 143 n, 147 n,
194 n, 195, 195 n, 196 n, 198, 198 n, 200
200 n, 217 n, 232 n, 233 n, 240 n, 242 n.
249 n, 250 n.
Rstov, Alexander, 180 n. 191 n.
303
s,
Sabine, George, 24.
Sagard, F. 107 n.
Sahlins, MarshaU, 17 n, 30 n, 50 n, 71 n,
82 n, 85 n, 86 n, 87 n, 88 n, 98 n, 122 n,
141 n.
Samson, 260 n.
Samuel, 260 n.
Sargon, (Akad kral), 239, 240, 240 n.
Sargon (Asur imparatoru), 242.
Saucer, Jonathan D., 167 n.
Saul, 260 n.
Schmidt, VVilhelm, 29 n.
Scott, Lindsay, 210 n.
Sedlar, Jean W., 9 n, 198 n.
Segal, E. 107 n, 140 n, 161 n, 162 n.
Set, E18 n.
Smith, Elliot, 148 n.
Smith, Robertson, 99 n.
Sommerfelt, A., 56 n, 58 n, 69 n, 96 n,
102 n, 104 n.
Soustelle, Jacques, 8 n, 252 n, 262 n, 266 n,
Spat, 154 ti.
Speiser, E. A., 255 n.
Spencer, Herbert, 12 n, 107 n, 108 n.
Stephan, W. J., 216 n.
ayl, Bekir Stk, 37 n.
Tacitus, 147 n, 170 n, 204 n.
Thomsen, C. J., 11, 11 n.
Thomson, George, 25 n, 30 n, 31 n, 44 n,
51 n, 78 n, 79 n, 110 n, 116 n, 118 n,
131 n, 141 n, 170 n, 219 n, 220 n, 222 n,
233 n, 248 n, 254 n.
Thompson, R. Cambell, 231.
Tiamat, 249 n.
Tinbergen, Niko, 50 n.
Tnnies, 18.
Tutankhamun, 263 n.
Tylor, Edward B., 12, 12 n, 13, 109 n, 114 n.

Urukagina, 239, 241


Ussher, James, 10.
Utnapitim, 249.
304
Vedel-Simonsen, 11 n.
Vergilius, 9 ti.
Vzldayan Ku Byc, 267
Viaud, J., 218 n.
W
Wallbank, T. Walter, 66 n.
Watson, J. D., 36 n.
VVauchope, Robert, 266 n.
Weber, Max, 262 n.
Wells, Calvin, 2 n, 17, 39 n, 44 n, 175 n.
Wells, H. G., 31 n, 47 n, 48 n, 54 n, 56 n,
57 n, 64 n, 68 n, 76 n, 77 n, 87 n,101 n,
108 n, 109 n, 112 n, 137 n, 139 n, 140 n,
147 n, 148 n, 151 n, 156 n, 159 n, 160 n,
175 n, 185 n, 188 n, 189 n, 231 n, 234 n,
237 n, 238 n, 239 n.
Wells, G, P., 31 n, 47 n, 48 n, 57 n, 64 n,
68 n, 76 n, 77 n, 101 n, 102 n, 107 n,
109 n, 112 n, 137 n, 139 n, 140 n, 147 n,
148 n, 156 n, 159 n, 160 n, 185 n, 189 n,
231 n, 234 n, 237 n, 238 n, 239 n, 243 n,
262 n.
Whilley ve Phillips, 13 n.
White, Leslie A., 1, 1 n, 16 n, 36 n, 57 n,
205 n.
Wilson, Edward O., 36.
Wilson, Daniel, 11.
Wilson, John A., 8 n.
Wittfogel, Kari A., 148 n, 161 n, 168 n,
180 n, 188 n, 191 n, 192 n, 236 n, 255 n.
Woolley, C. Leonard, 194 n, 197 n, 232 n,
236 n, 238 n, 240 n, 241 n, 254 n, 255 n.
Yehoafat, 261 n.
Yehova, 259, 259 n, 260 n, 261, 261 n,
262, 262 n, 263, 263 n, 264, 267.
Yeu, 260 n.
Zeuner, F. E., 118 n, 128 n, 140 n, 142 n,
143 n.
Zeus, 248 ti.
Zubritsky, Y., 15 n, 51 n, 70 n, 138 n, 141 n,
142 n, 152 H.
b. Kavram Dizini
Abuahreyn, 231.
Abydos mezarlar, 236.
ak toplum - kabile toplumu
snflandrmas, 19.
adalet kavram, 255 n, 256 n, 264.
adam, 47 0.
Adem'in soyaac, 170 n.
Aden (cennet) bahesi, 251 n.
adsz insanlar, 47.
adsz kral, 46.
Aeneas destan, 9 n.
Afrika topluluklar, 83, 112 n, 141 n, 172 n,
193 n.
Agade, 239, 240, 240 n.
aile, 3 n, 35 n, 44, 44 n, 55, 55 n, 62, 72 n,
82 n, 91 n, 154, 154 n, 161, 161 n, 163,
166 n, 169, 185 n, 189 n, 211, 217, 217 n,
228, 227.
aile mlk, 162 n, 175, 175 n, 178 n, 211,
212, >73.
Akad, 240, 241, 256 n.
Akanlar, 131 n.
Akhalar, 246, 269, 272 n.
Akhemenid Hanedan, 188 n.
"aklc insan" 35 n, 41.
akrabalk ilikileri, 73, 91 n, 161 n, 189 n.
Alba Longa, 170 n.
alkanlklar, 38 n.
alveri (deiim), 47, 72 n, 74, 74 n, 85,
90 n, 91 n, 134, 178, 181, 183, 184, 185,
226, 238, 244, 245, 245 n.
Aliko, 151 :.
altna 168 n.
altma mitosu, 138 n.
altyap - styap kavramlar, 24, 24 n.
altyap - styap etkileimi, 106.
Amazon yerlileri, 60.
ambarlar (silolar), 143, 160, 162, 176, 176 n,
177 n, 178, 182, 184, 188, 194, 205 n, 210,
214, 234, 238.
Amerika yerlileri, 107 n, 178, 178 n.
Amerika yerlileri kltr, 193 n, 236 n.
ampirizm, 27, 28.
Anadolu, 246 247.
Anadolu Medeniyetleri Mzesi, 184.
anaerkillik sorunu, 79, 79 n, 97, 131, 131 n,
161, 161 n, 162, 162 n, 190 n.
ana hakk, 44, 160 n, 170.
anahanlar, 160 h.
analojik dn, 100 n, 104 n, 106 n.
108 n, 109, 110, 116 n, 165, 166, 223.
analoji sihiri, 115, 115 n, 116.
anarik ilikiler, 92, 99, 103, 105, 113, 122.
anarik yap, 63 n.
ana soy zinciri, 62, 79, 131, 131 n, 160,
160 n, 162 n, 169, 169 n, 170 n, 216, 217,
249 n.
anatanralar, 79, 184, 184 n., '
anatanna klt, 140, 160 n, 136, 184, 222,
282.
Andaman Adalar topluluklar, 29 n.
angarya, 187 n, 226, 260 n, 268.
animizm, 40.
anti-surplus, 87 n.
antropoidler, 57 n.
antropolojik kantlar, 31, 34 n.
antropomorfizm, 167, 248, 249.
ape'ler, 155 n.
"arac insan", 35 n.
ara kullanma, 37 n, 38 n, 40, 41, 42, 42 n,
43, 43 n, 47 n, 49, 101.
aralar, 39 n, 43, 45, 49, 49 n, 95.
aralarda birrneklik, 49, 49 n, 57 n,
58, 62, 74, 96, 102.
aralarn gelimesi, 63, 73 n, 120, 122, 123,
211, 273, 275.
ara takm, 47 n, 66.
ara yapan aralar, 59, 67, 69, 69 n, 74.
ara yapclar, 70, 72, 74, 97, 120, 159.
ara yapma, 2, 38 n, 40, 41, 42, 42 n, 43,
43 n, 47 n, 49, 101, 102, 102 n, 103, 112.
120.
ara yapma lt, 35 n.
Araplar, 178 n, 188 n.
Ariha, 182.
aristokrasi, 187 n, 189 n.
aristokratlar, 197 n.
Aristoteles mant, 6 n.
arkeoloji - etnoloji karlatrmal
yntemi, 31 n.
arkeolojik (belgeler) kantlar, 28, 29 n,
30 n, 31, 31 n, 90 n, 91 n, 162, 183, 193 n,
196, 197, 249 n, 258.
Arnhelmliler, 98 n. .
305
Arpaciyah, 194.
"art" 25 n.
art besin, 26, 53, 70, 70 n, 71, 80, 81, 83,
97, 98, 116, 119, 123, 124, 126, 176, 224,
226, 270, 285, 286.
art bilgi, 26, 201.
art deer, 26, 26 i.
art emek, 26, 26 n, 268.
art enerji, 26, 26 n, 45 n, 53, 55, 63, 70,
200, 201, 201 n, 285.
art rn, 70 n, 119, 123, 124, 169, 177 n,
196, 199, 199 n, 200, 202, 203 n, 207, 224,
235, 268, 271, 274 n.
art rn gizilgc, 251, 271.
art zaman, 26, 26 n, 45 n, 53, 70, 71, 71 n,
81, 123, 132 n.
Aruntalar, 56 tu
Aryanlar, 151 n, 175 n, 187 n, 190 n, 248 n,
249 tx.
asabiyyet, 173 n, 192 n.
asalak ekonomi, 20, 45, 45 n, 58, 68, 81,
84, 85, 87, 90, 103, 110, 132, 134, 136, 137,
142, 166 n, 176.
asker egemen snf, 190.
askeri aristokrasi, 190 n.
askeri btnlenme, 190, 268. ,
askeri demokrasi, 217.
askeri farkllama 190.
askeri g, 243, 260, 271, 272, 277.
askerler, 203, 206, 207, 212, 213, 233, 237,
239, 274, 275, 277.
asker yaam biimi, 215.
asker yneticiler, 239 n, 241, 260 n, 277,
286, 287.
Asur mparatorluu, 196, 241, 242.
Asya tipi retim, 202 n.
aa barbarlk, 54 n, 139.
Aa Mezopotamya, 231.
Aa Mslr, 263 n.
aa palelolitik, 49, 51 n, 55 n.
aa snflar, 261.
ar tketim, 177, 178.
airet, 155, 217. '-'
at, 215.
ataerkil komnist yaam, 175 n.
ataerkillik, 105, 170 n, 171, 174.
atasal tanr, 248 n.
ataya tap klt, 146, 155, 165, 167, 172,
174, 184, 223, 248, 272.
Ateryen kltr, 66 n.
ate, 201 n.
atee tap, 55.
atein denetime alnmas, 54, 54 n, 55,
55 n, 56, 56 n, 65, 69, 95, 98.
attnclk, 103.
Atonculuk, 258 n.
ATT, 20 n.
Aurignasiyan kltr, 66.
avc - ifti ilikisi, 266.
av - ev iblm, 68 n, 121.
avclk, 49, 50, 50 n, 51, 51 n, 52, 53, 53 n,
54, 54 n, 56 n, 82 n, 83, 87 n, 97, 111,
113 n, 129, 131, 132 n, 136 n, 140, 141,
142, 146, 149, 151, 152 n, 164, 171, 266.
av siniri, 64, 115, 132 n.,
avclk ve toplayclk, 18 n, 50, 50 n, 51,
51 n, 52, 58 n, 71 n, 83 n, 84 n, 127, 139,
151, 152, 157, 168.
avc ve toplayc takm, 19, 60, 61, 90 n,
91 n, 63 n, 65, 84, 91, 93 v.d., 105, 106,
119, 121, 123.
Avrasya stepleri, 215.
Avustralya yerlileri, 7 n, 8 n, 29 n, 30 n,
31, 48, 56 n, 58, 75 n, 83, 96 n, 108 n,
117 i, 133, 157.
ayrcalklar, 162 n.
azalan verimler yasas, 86, 87.
Azerbeycan, 246.
Azilian kltr, 129, 132. j
Aztekler, 8 n, 159 n, 234 n, 247 n, 252 n,
262 n, 266 V.d., 267, 267 n, 268, 269 n, 274.
B
Baba hakk, 170.
baba soy zinciri, 62, 73, 73 n, 131, 131 n,
169, 169 n, 170 n, 212, 216, 216 n, 217,
249 h.
Babil, 240 n, 241, 250.
Babil mparatorluu, 241, 257 n, 262.
Babilliler, 250 n.
"Babilonya Tarihi, 232.
Babil (srgn) tutsakl, 242, 243, 262,
263, 264,
Babil tarih takvimi, 241 n.
Bacon mant, 6 n.
Badari, 160 n.
Bahe tarm, 18 n, 147, 147 n, 148 n, 169 n,
267 ti, 268.
balktan yaratma, 250 n, 251 n.
306
balayc sihir, 116 n.
bakr, 145, 157, 183, 184, 197, 238.
balki topluluklar, 62, 68, 70 n, 84, 86 n,
87 n, 111, 127, 129, 130 n, 137, 143, 147,
178, 232.
baltalar, 129, 137, 142, 210.
barbar aknlar, 188 n, 233, 239 n, 241,
245, 246, 247, 276 n.
barbaraphos, 8, 8 n.
barbarico, 9, 9 n.
barbarl ar, 7 n, 8, 8 n, 9, 9 n, 12 n, 139 n,
198 n, 236, 261 n, 264 n.
barbarlk, 139 n, 198 n, 236, 264 n.
barbarl k a, 13, 14, 73 n.
bar nakl ar (konutlar) yaplar, 66, 66 n,
70 n, 95, 98, 129, 142, 146, 146 n, 153,
154, 184, 231.
bar ilikiler, 47, 96, 99, 171, 173, 175 ,
180, 180 n, 181 vd., 190 n, 211, 227 271.
bar topluluklar, 168, 174 n, 181, 187 n,
189, 215.
bask (aralar) yolu, 232, 233, 237, 287.
babu, 73 n.
bakanlar, 98 n, 118 n, 212, 216, 270, 271, 272.
bakanlk - eflik - krallk ayrm, 270 n.
barahiplik, 240.
batannl k, 240 n, 248 n, 249 n, 251 n,
257, 261, 262.
"Batllar" topluluklar, 162 n.
bebeklik sresi, 40.
"becerikli insan", 41.
Bedeviler, 9, 16 n, 171 n, 173, 192 n.
bedu, 9.
Beidha, 146, 183.
Belos Tapma, 232.
Belt Maaras, 143 n.
benzetmeci dn, 48, 80, 101, 104,
104 n, 105 n, 106, 106 n, 108 n, 112 n,
116 n, 165.
bereket klt, 79, 166 n.
beslenme (geim) sorunu, 41, 42, 43, 45,
52, 77, 80, 282.
beyin bykl lt, 35 n.
beynin gelimesi, 40 , 57 n, 75, 75 n, 100,
123 ti.
bezirganlar, 200 n.
baktalar, 51, 51 n, 65, 66.
bilgi aktarma, 57, 75, 78 n, 105, 114, 115.
bilgi birikimi, 42, 46, 48, 52, 75, 95, 105,
105 n, 201, 225..
bilimsel dn 5, 5 n, 6, 6 n, 100 n,
111, 206, 224, 225, 252, 279.
bilimsel siyasal dn, 6, 6 n. '
bilinmeyen bi r tanrya, 262 n. '
bireysel kar-toplumsal kar
birlii, 47, 62, 90 n, 94, 120, 121, 226.
bireysel kar-t opl umsal kar
elikisi, 47, 62, 121, 215, 217, 226.
bireysel sorumluluk, 94.
bireysiz topluluk, 46, 114 n.
birincil ekonomik etkinlikler, 71, 95.
birincil erk delegasyonu, 248 n.
birincil fetih, 191 n, 192 n.
Biris Mezarl, 145.
birlikduygu sihiri, 115, 115 n, 116, 132.
birlik duygusu, 220.
birlik dncesi, 220.
bitiik evler, 154, 182, 184.
bitkilerin evcilletirilmesi, 136 vd., 147,
156, 156 n, 167 n.
bitki odakl dn, 165.
bitki odakl dnya gr, 219, 220, 222.
bitkisel besin reticilii, 167.
biyolojik birlik, 93.
biyolojik evrim, 34 vd., 35 n, 36, 37, 37 n,
38, 38 n, 39, 40, 40 n, 41, 282.
biyolojik evrim - toplumsal evrim
etkileimi 40, 40 n.
biyolojik farkllama, 44, 45, 52, 282.
bolalar, 67 ti.
bolluk ekonomisi, 88 n.
bolluk toplumu, 167 n.
boinanlar, 113 n, 114 n, 119.
bo zaman, 55, 59, 63, 67, 70, 70 n,. 71,
98, 98 n, 115, 116, 117, 126, 132 n, 133,
158, 158 n, 159, 159 n, 169, 176, 201, 224,
225, 226, 227, 235 n.
bo zaman uzmanlar, 70 n, 71 n, 97, 115,
123.
boyun eme, 81 n, 188, 255.
blme (paylama), 53 n, 54, 54 n, 56,
59 n, 61, 62, 71 n, 81, 93, 95, 104, 105,
121, 163, 220, 272.
Brahmanl ar 253 n.
budnyaclk, 80.
bulac sihir, 105 n, 112, 115 n.
bulular, 199, 206, 225, 235 n, 275.
burlar, 221.
burinler, 66.
307
Bumanlar, 30 n, 48, 50 n, 54 n, 58, 98 n,
104 n, 116 n.
btnlenme (btnleme), 59, 189, 208,
257, 257 n, 268.
byk apl toplumsal alma, 185, 186,
196, 199, 232.
byk sulama tarm, 148, 148 n, 161 n,
191 n, 192, 192 n, 194, 195, 207, 212.
byk takm av, 63, 69, 72, 82, 97, 154.
byk toprak sahipleri 238.
camiler, 234 n.
cemaat - cemiyet ayrm, 18 n.
Cemdet-Nasr kltr, 194, 200, 200 n,
218, 236.
cennet cehennem kavram, 254 n.
Cermenler, 147 n, 170 n, 204 n, 247.
cilalta aralar, 137, 142.
cinlere inanma, 171 n, 172 n.
cinsel ekim, 92.
cinsel farkllama, 39 n, 44, 282, 233.
cinsel iblm, 152 n.
cinsel rekabet, 56 n, 61, 72.
civilis, 15 n.
civilization, 16 n.
civil society, 19 n.
Comte'un aama kuram, 5 n.
Cro-Magnon insan, 64.
aggalar, 19 n.
ada ilkel topluluklar, 7 n, 8 n, 10,
12 n, 17, 19, 29, 29 n, 30, 30 n, 31, 31 n,
32, 32 n, 44, 44 n, 48, 50 n, 54 n, 58,
59 n, 63 n, 64, 67, 67 n, 68 n, 69 n, 70 n,
71 n, 76 n, 77 n, 82, 82 n, 84 n, 86, 86 n,
90, 90 n, 91 n, 98 n, oo, 104 n, 106 n,
107 n, 110, 112 n, 113 n, 115, 116 n, 122 n,
131, 131 n, 140, 141 n, 143 n, 147 n,
150 n, 154 n, 161 n, 162 n, 165, 167 n,
169 n, 172 n, 175, 175 n, 178 n, 179,
210, 210 n.
ada yksek primatlar, 35, 35 n, 36 n.
alarn snflandrlmas, 11 yd.
arm, 48 n, 102, 106, 108 n, 107, 115 n.
armc dn, 106, 1C6 n.
ahan-altran farkllamas, 206, 275.
akltalar, 51, 51 n.
alma, 40.
almay aa grme, 189 n, 251 n.
apa, 137, 194, 235.
atalhyk, 143, 143 n, 149, 182, 183,
183 n, 184, 184 n, 185, 185 n, 1C6, 187,
190, T.03.
avin kltr, 157 n.
ayanov kural, 87 n, 88 n.
ayn Tepesi, 145 n, 153, 160 n.
ekirdektalar, 51, 51 n, 52, 58 n.
evresel (koullar) etkiler, 49, 58 n, 65,
65 n, 67 n, 70 n, 82, 82 n, 83, 84, 85,
106 n, 113 n, 119, 122, 123, 124 n, 126,
129, 134, 135, 141 n, 152, 156, 189 n, 180,
185, 188, 191, 191 n, 192 n, 193 n, 195,
214 n, 227, 231, 244, 258.
evreye uyarlanma, 65, 70, 84, 123, 124,
126, 152 n.
kar birlii, 46 n.
kar elikisi, 46 n.
iimeka, 8 .1.
ifti-oban farkllamas, 211, 214, 258.
ifti-oban (ilikisi) srtmesi, 193 n,
197 n, 226, 265, 266.
iftiler, 164, 134 n, 187 n.
iftilik, 129, 135, 142 vd., 152.
ifti topluluklar, 53 n, 221, 224, 232, 234,
249 n,
iftlik, 144.
ifttanrclk, 257 i.
ift ynl analoji, 165.
in, 172 n.
inampa, 237, 267 n.
inliler. 131 n,
in eddi, 239 n.
in uygarl, 245, 248, 246 n.
oban kral kavram, 255, 256 n.
obanlk (srclk), 135, 136 n, 139,
148, 157, 181, 181 n, 187, 192 n.
oban topluluklar, 193 n, 197, 211, 212,
214, 219, 220, 224, 227, 229 n, 265, 275,
233.
oban yaam biimi, 215.
ok izgili evrim kuram, 13.
mleki ark, 235, 275 n.
mlekilik, 159, 159 n, 160 n, 183, 194,
210, 210 n, 224, 235.
NA (mlekilik ncesi neolitik A),
144.
NB (mlekilik ncesi neolitik B),
144, 145, 146.
308
mlekli neolitik, 145, 152.
mleksiz neolitik, 142, 182.
reklenme, 193 n, 195, 197, 198, 221, 222,
227, 249 n, 255, 265, 263, 271, 273, 274.
Darvincilik, 36.
dayakla eitim, 105.
dayanma, 42, 53, 55 n, 59, 60, 61, 61 n,
78 n, 89, 90 n, 93, 95, 113, 119 n, 164,
173 n, 178, 215.
deer yargl snflandrma, 15, 15 n.
deiim darboaz, 88.
deitirici etkileim, 58, 203 n.
demir, 268 n.
demir a, 11.
demir silahlar, 215, 247, 261.
demir soy, 213 n.
demokrasi, 217.
demokratik kurumlar, 216 n, 249 n.
denetleme, 105, 181 n, 169 n, 216 n, 238,
245.
depolama, 67 n, 70 n, 85, 85 n, 88, 123,
124, 137 n, 138 n, 176.
despotluk, 161 n.
devlet, 25, 27 n, 166 n, 185 n, 208, 233,
347 n, 248. 260 n, 269, 276 n, 278, 278 n.
devlet benzeri, 247.
devletin bask aralar, 205 n, 232, 272,
?75, 277, 279.
devletin (douu) kuruluu, 174 n, 177 n,
179 n, 180 n, 188 n, 189 n, 191 n, 192 n,
193 n, 208, 231, 236, 247, 248 n, 271, 273,
273, 276 n, 277.
devletin fetih kuram, 174 n, 180 vd., 91 n,
192 n.
devletin ikna aralar, 205 n, 232, 277,
279.
devletin eleri, 247, 248, 273, 277, 278,
278 H.
devirme baklar, 128 n, 133, 134, 138,
138 M, 176.
deviricilik, 128 n, 129, 134, 135 vd., 142,
143, 145, 146, 147, 157 n, 176, 176 n.
devirici topluluk, 19.
da aklk, 174, 181.
da kapallk, 90 n, 96, 99, 181, 185.
dalm, ?.76.
d elikiler, 89. 122 n.
:
d etkiler, 84, 88, 120, 122, 125, 135, 136,
177 n, 179 n, 180, 180 n, 188, 189 il, 227,
273.
dtan evlenme, 62, 72, 99, 123.
d ticaret, 238.
Dicle Irma, 194.
Dicle ve Frat, 189 n, 193 n, 208, 212, 245,
251 n.
Dijeitum, 143 n.
"dikilen insan" 41.
dilin denetim ilevi, 58 n.
dilin gelimesi, 55, 56, 56 n, 57, 65, 73,
73 n, 75, 75 n, 98 n, 99, 101, 101 n, 102,
102 n, 104 n, 132 n, 257 n.
dillerin okluu, 96 n,
din, 109 n, 114 n, 145, 146, 153, 155, 166 n,
167 n, 109, 185 n, 199, 227, 258 n, 263,
?.69, 73.
din adam-asker farkllamas, 238 n.
din adam-asker srtmesi, 260 n
din adam kadnlar, 167, 172.
din adam-komutan farkllamas, 260 n.
din adam-ynetici farkllamas, 278 n.
din adamlar, 69 n, 87 n, 167, 167 n, iv :
184, 185, 196, 198, 199, 200, 203, 203 n,
204 n, 205, 206, 207, 223, 224, 225, 233,
235, 237, 238, 239, 250 n, 253, 254, 256,
259, 263, 234, 269, 270, 274, 275, 278, 286.
Dinkalar, 165 n.
dinde emperyalizm, 262 n.
din kurumu, 27 n, 44 n, 55 n, 67 r.
dinsel devrim, 167 n.
dinsel dnya gr, 6 n, 248, 250, 260 n.
dinsel dn, 4, 5 n, 6, 6 n, 80, 80 n,
110, 111, 113, 113 n, 149, 155 n, 164 n,
166, 168 n, 172, 218, 219, 222, 234 n, 245,
248 Vd., 269.
dinsel erk, 277.
dinsel ideoloji, 135.
dinsel siyasal dn, 6.
dinsel trenler, 159 n, 161 n, 221, 235,
^53 n.
din yorumu, 233.
disiplin, 72, 82, 151, 191 n, 232, 257 n.
DNA moleklleri, 38.
doa durumu, 11 n.
doa glerine tap, 155, 221, 248, 249 n,
269.
doa karsnda edilginik, 93, 93 n, 95,
103, 103 n, 106, 109, 110.
3
doa karsnda etkinlik; 95, 99 n, 110,
112 n, 113, 158, 167, 219, 248, 249, 253,
279.
doal ayklanma, 39 n.
doal halklar, 17.
doal sulama tarm, 149 n.
doann tutsa olma, 7, 45 n, 99, 189.
doa st glere inanma, 109 n, 172 n.
doaya el koyma ekonomisi, 45 n.
doa yasalar, 111, 224.
dourganlk klt, 79, 79 n.
dourganlk siniri, 115, 166.
dokumaclk, 142, 159, 159 n, 160, 210,
210 n, 224, 238.
donmu toplum, 274.
Dordogne Maaras resimleri, 77 n.
Dorlar, 247.
dngsel tarih kuram, 10 n.
dream lime, 106 n.
duraan (yap) toplum, 47, 48, 49, 49 n,
63, 83, 88 n, 90, 95, 99, 99 n, 113, 120,
121, 121 n, 122, 132, 134, 135, 168, 193 n,
227, 269, 283.
dur mu topluluklar, 30, 30 n, 31.
duygu birlii, 75, 122, 192 n.
dnya gr, 23, 87, 90 n, 219, 223, 245,
247, 250, 253, 254 n, 255, 256, 287.
dc dn, 56.
dleme, 43 n, 57 n, 103, 106, 134.
dsel zaman, 106 n.
dn biimi, 4, 4 n, 6, 6 n, 7, 23, 23 n,
24, 48, 100, 111, 112, 132, 133, 169, 174,
250.
dnce alverii, 62, 99, 134.
dnce birlii, 75, 122, 192 n.
dunce-madde etkileimi, 253 in.
dnce reticileri, 223.
dnceyle yaratma 250 n.
dnsel etkileme, 244, 247, 266.
dnsel farkllama, 185.
dnsel yap, 21, 23, 25 n, 31, 31 n, 57, 58,
72, 75, 76 n, 79, 80, 81, 98, 103, 105, 120,
121, 123, 127, 133, 134, 173, 185, 186,
217 vd., 248, 256, 281, 287.
dnn balay, 43, 43 n, 44 n, 47,
47 n.
dnn gelimesi, 55, 57, 57 n, 64, 76,
76 n, 88 n, 101, 101 n, 102, 103, 103 n,
104, 104 n, 105, 105 n, 106, 106 n, 107,
107 n, 108 n, 110, 112, 133, 164, 206.
310
dnn oda, 76, 76 n, 77, 110, 117,
117 n, 118, 133, 164, 165, 171.
dzen, 114 ti.
dzenli ilikiler, 101, 105, 107, 220, 221.
dzensiz ilikiler, 96, 107.
dzensizlik, 113, 171, 171 n.! ,
edilgin (akl) dn, 103, 106, 110.
efendi-kle farkllamas, 180 n.
efendi-kle ilikileri, 251, 251 n.
efendiler, 89 h.
Efes, 252 n,
egemen (dn) dn biimi, 6, 225,'
252, 279.
egemen geim biimi, 6.
egemenlik, 214, 248, 278 n.
egemen olma, 173, 177 n, 189,193 n, 197 n,
233.
egemen snf, 180 n, 188, 190, 195, 196, 204,
205, 208. 212, 232, 233, 238, 244, 249 n,
274, 276, 278.
egemen topluluk, 218, 273.
egemen yaam biimi, 6.
egzogami, 61, 62.
eitim, 56, 56 n, 58, 78, 78 n, 91 n, 92 n,
102 ti, 105.
ekip bime, 136, 140 n, 141, 144, 158 n.
ekonomi-ideoloji etkileimi, 3 n, 4 n, 7,
225, 279, 280.
ekonomik (btnlenme) btnleme,
121, 186, 190, 208, 287.
ekonomik (erk) g, 214 n, 237, 272, 276.
ekonomik farkllama, 6, 39, 121, 186, 190,
206, 210, 269, 276.
ekonomik gler, 280.
ekonomik yap, 21, 123, 133, 140, 185, 208,
223, 281.
Elmllar, 198 n.
elbaltalar, 51 n, 52, 65, 66, 69 n, 213.
El lh, 171 n.
elin gelimesi, 98 n, 102.
emein (almann) verimlilii, 52, 54 n,
69, 70, 70 n, 75, 86, 123, 134, 190, 191,
197, 201, 203, 204, 205, 211, 214, 233, 246,
268, 274, 287.
emosyonel dn, 48 n, 100 n.
emperyalizm, 242, 267 n, 268.
En, 237, 237 n.
enerji, 201, 201 n, 285.
Enki ve Ninmah mitosu, 251 n.
Enuma Eli, 231 n, 249 n, 250, 251 n, 252 n,
257 ti.
eolitler, 51.
epifenomen, 27 n, 108.
epipaleolitik, 66 n, 128 n, 129 n.
Erek, 46 n. ,
Ergani bakr madeni, 145 n.
erginleme trenleri, 79.
erkek-dii ekonomik iblm, 42, 42 n.
"erkek klt", 283.
erkekler kurultay, 217, 249 n.
erkek ynetimi, 283.
erkin devri, 276.
erkin odaklamas, 276.
Eski Ahit, 10, 251 n, 252.
Eski Dnya, 139 n, 142, 156, 156 n, 157,
157 n, 193 n, 203, 234 n, 262 n, 264, 265,
266, 269, 274.
Eskimolar, 60, 70 n, 86 n, 103 n, 113 n,
172 II.
egdm, 75, 80, 82, 94, 104, 106 n, 191 n,
1S6.
eit blme, 54 n, 81, 175 n, 226, 272.
eitliki ilkel yaam biimi, 4, 63, 99.
eitliki ilikiler, 93, 95, 97, 98, 99, 121,
22.
eitliki toplumsal yap, 19, 60, 63, 83, 85,
89, 99, 121, 123, 131, 132, 134, 153 n, 168,
173 n, 176, 177, 177 n, 178 n, 185, 189 n,
192 ti.
eitliki uygar yaam biimi, 4 n.
eitsizliki uygar yaam biimi, 4.
eteklik, 68 ti.
etkin (akl) dn, 110.
etnolojik kantlar, 31, 31 n.
etoburluun balay, 43 n, 51 n, 53.
evcilletirme, 136 vd., 147, 156, 156 n.
ev ekonomisi, 68, 69, 81, 95, 97, 121, 140,
149, 159, 159 n, 160, 161, 168, 169, 210,
211, 224, 227, 235.
evin yneticisi, 168.
evren-devlet kavram, 253 n.
evrenin yaradl, 10 n, 166, 171 n.
evrimci tarih kuram, 10, 11.
evrim kuram, 10, 10 n.
Eynan ky, 143. : . ;
farkllama, 25, 45, 63, 72, 82, 85, 93 n,
95, 97, 106 n, 121, 122, 169, 178 n, 180 n,
189 n, 207, 223, 229, 247 n, 256, 257 n,
269, 273, 230, 281.
farkllamam toplum, 17, 19, 46, 46 n,
63, 120, 121.
farkllam dnce reticileri, 114,
115 n, 119 n.
farkllam toplum, 17, 19, 217, 283.
farkllk bilinci, 75, 91 n.
Fayum, 147, 149 n, 159 n, 177 n.
felaket tellall, 261.
fetih, 148, 146 n, 178 n, 179 n, 180, 180 n,
186, 189 n, 196, 199 n, 204, 208, 212, 218,
232, 239, 247, 265 n, 271 n, 273, 275 n.
fetih kuram, 174, 180 vd., 191 n.
fetih ve reklenme, 186 vd., 190 n, 191 n,
192 n, 193 n, 215.
fetiizm, 109 n.
Filistin, 143 n, 247, 259.
Filistinliler, 260 n.
Firavun, 217, 252 n.
folk toplumu, 17. '
Frigyallar, 247.
fcur (tabusu) yasa, 56 n, 73 n.
Gagarino kamp yeri, 74 n.
Galliler, 264 ti.
Gallinazo kltr, 267 n.
gathering, 138 n.
Gaziantep, 144.
geici yerlemeler, 124, 130, 130 n, 134,
137, 137 n.
geim biimi, 3, 4, 4 n, 21, 22, 23, 23 n,
39, 42, 45, 80, 81, 92, 113, 113 n, 122, 130,
133, 158, 169, 210, 211, 212, 219.
geim birimi, 22, 23, 97, 154, 211, 212, 227.
geim d etkinlikler, 23, , 98, 116.
geim etkinlikleri, 22, 23, 220.
gei (aamas) a, 5 n, 20, 125, 140,
147, 208, 281.
gei dn, 221.
gei toplumu, 19, 20, 20 n, 206, 208 vd*
230 n, 265, 267, 277, 281.
geleneki toplum, 63, 95, 134.
gelenekler, 59, 72, 90 n, 105, 113, 113 n,
114 n, 122, 126, 161, 216 n, 221.
. > . .
311
gelge ekim, 148 n. -
gemeinschaft 18 n.
genler, 72, 81, 81 n, 92, 93, 114, 162.
genetik belirlenme, 33, 36 n, 37, 37 n, 39.
genetik bilimi, 36, 37, 37 n, 39.
genetik farkllklar 144.
genetik-kronolojik yntem, 26, 27, 27 n,
28, 29 n, 34, 100, 281.
gens, 189 n.
gentilice toplum, 15.
gereki sanat, 133, 143.
gerek devlet, 248 n.
gessellschaft, 18 n.
gezici zanaatlar, 74.
Glgam Destan, 8 n, 44 n, 181 n, 198 n,
218 n, 249 n, 250 n, 251 n, 252 n.
"Glgam ve Agga", 249 n, 276.
Girikhaciyan, 145.
gizli dernekler, 180 n,
gebe ifti-yerleik ifti ilikisi,
265 n, 266.
gebe obanlk, 151 vd.
gebe federasyonlar, 215.
gebelik, 47, 56, 63, 84 n, 85, 85 n, 90 n,
97, 99, 103, 122, 124, 137, 143, 148, 153,
155, 169, 170, 173, 173 n, 213.
gebelik darboaz, 86, 87 n, 88.
gebe tarmclk, 137, 139, 148, 148 n, 150,
150 n, 151, 266.
gebe topluluklar, 181, 181 n, 197, 204 n,
214, 215, 234, 241, 255, 258, 267.
gk devleti-yer devleti ayrm, 9.
gm grenekleri, 64, 64 n, 80, 112, 115,
116 n, 132, 133, 134, 143 n, 144 n, 165 il,
184, 194, 197 n, 237.
grenekler, 59, 91 n, 93, 94, 102, 105, 236.
Gravettiyan kltr, 66, 71 n, 72 n, 80 n.
Gutium barbarlar, 64 n.
gne, 224.
Gney Amerika yerlileri, 264, 267.
Gney Mezopotamya, 197.
H
Habil ile Kabil yks, 186, 187.
Haclar, E03.
Haitililer, 116 n.
Halaf kltr, 160 n, 194 n, 195, 217 n
halk meclisi, 216 n, 249 n.
hammadde sorunu, 192 n, 199, 207, 215,
227, 238, 241, 244, 245, 246, 268, 276,
Hammurabi kodu, 41.
Hammurabi kodu, 241.
hara, 188, 188 n, 189 n, 193 n, 204 n, 242,
243, 267 n, 268.
hara devleti, 266, 268, 268 n.
hareketli toplum, 126, 134, 226, 227, 278,
283.
hassa ordular, 277.
Hassuna, 143 n.
Hassuna kltr, 194, 194 n, 195.
Hatti lkesi, 257 n.
hayvanlarn evcilletirilmesi, 136 vd., 147,
149, 157, 157 n, 167 n, 205 n, 265, 268.
hayvanlarn tanras, 166.
hayvan odakl dn, 171, 172, 172 n.
hayvansal besin reticilii, 169, 173.
Hazdalar, 98 n.
hazeri toplum, 173, 192 n.
Heliopolis, 263 n.
Hellen-barbar ayrm, 8, 8 n.
Herodot Tarihi. 8 n, 47 n.
heykeller, 165, 200.
heykelcikler, 52, 67, 79, 79 n, 80, 80 n,
115, 132, 132 n, 134, 140 n, 143 n, 145, 148,
160, 194, 195, 237. |
Hristiyan-dinsiz ayrm, 9.
Hristiyanlk, 9, 243.
hidrolik tarm 161 n.
hidrolik toplum, 191 n, 236 n.
hierokrasi, 274.
Hiksoslar, 46.
Hin t-Avrupa halklar, 139, 258.
Hint uygarl, 172 n, 244, 249 n, 253 n,
257 n.
historisizm, 27, 27 n, 28.
Hititler, 116 n, 193 n, 197 n, 246, 254 n, 275.
Hitit sihirsel dn, 116 n.
Hitit yasas, 252 n. .
hiyerarik dzen anlay, 224, 248 n.
hiyeroglif, 219.
hominidler, 35, 38 n, 40, 41, 42, 43, 59 n, 101.
Homo, 28, 28 n, 38 n, 42, 59 n.
Homo erectus, 41, 55 n, 57 n, 61 n.
Homo faber, 35, 35 n, 43 n.
Homo habilis, 41.
Homo sapiens, 35, 35 n, 38 n, 41, 43 n,
48 ti, 55 n.
312
Homo sapiens neanderthalensis, 35 n, 55 n,
64, 64 n, SO.
Homo sapiens sapiens, 39, 41, 64, 75, 75 n,
80 .
horticulture, 18 n, 147.
Hogr politikas, 243, 257, 257 n.
Hotentolar, 178 n.
hykler, 153.
hydroagriculture, 148 n.
hydrolic agriculture, 148 n.
I,
Irak, 193 n.
braniler, 242, 243, 247 vd., 267.
i elikiler, 122 n, 217.
i dinamikler, 84, 88.
i ilikiler, 99.
i gelime, 1S8, 177 n, 179, 186, 191 n, 196,
202, 247, 284.
idealizm, 100 n.
ideologlar, 32, 248.
ideoloji, 2, 23, 23 n, 24, 24 n, 25 n, 105 n,
118 n. 119, 119 n, 186, 205, 222, P.25, 243,
247, 250. 253, 254 n, 255, 253 n. 259, 261,
262, 264, 268, 275, 278, 279, 280, 287.
ideoloji-ekonomi etkileimi, 3 n.
ideolojik btnlenme, 279.
ideolojik dn, 111, 118, 118 n, 223, 256.
ideolojik farkllama, 269.
ideolojik g, 271.
deolojik yap, 24, 25 n, 29 n, 140, 192 n.
ikincil ekonomik etkinlikler, 71, 95, 97, 227.
ikincil erk delegasyonu, 248 n.
ikincil fetih, 191 n, 192 n.
ikinci toplumsal iblm, 140, 152, 152 n,
153, 155, 181, 211.
iklim (koullar) etkileri, 50, 65, 70, 82,
113 n, 119, 126, 132, 134 n, 135, 136, 136 n,
141, 141 n, 146, S, 151 n, 152, 156, 137 n,
204.
ikna (yolu) aralar, 232, 233, 237, 238, 271,
37.
ileri besin toplayclar, 17.
ileri besin reticileri, 17.
iletiim. 48, 48 n, 56, 56 n, 57, 57 n, 73,
73 n, 76 n, 78 n, 92, 101 n, 103, 104, 104 n,
105, 112, 280.
ilkel din, 113 n.
ilkel dn, 48, 48 n, 100, 100 n, 106 vd.
ilkel dnn zellikleri, 105 n, 115 n.
ilkel ekonominin darboazlar, 85 vd., 90,
158, 189, 176.
ilkel ekonominin sigortas, 88, 89.
ilkel (kaba) demokrasi, 216 n.
ilkel komnal toplum, 14, 97.
ilkel sr, 19, 38 n, 41, 41 n, 42, 44, 44 n,
45, 46, 46 n, 47, 48, 49, 50, 91, 92, 92 n,
93, 101, 103, 119, 121, 158.
ilkel topluluk, 2, 4, 10, 15, 16, 16 n, 63, 94,
102, 118 n, 140, 147, 153 n, 157, 179 n,
202 n, 214, 218 n, 233.
ilk gnah, 9 n.
ilk insan topluluklar, 44, 49.
ilk uygarlk, 7, 192 n, 235, 241, 244, 247,
248 n, 271.
lyada, 269 n, 272 n.
imsak, 164.
imparatorluk, 36 n, 241 vd., 257, 262, 263 n,
279.
inan, 109 n, 113 n, 256, 257.
inan sistemleri, 118 n.
nds uygarl, 160 n, 193 n, 219 n, 236 n,
244, 245, 245 n, 247.
nds yazs, 219.
initiation, 79 n.
nkalar, 268.
"insan ara yapan hayvandr" 2 n, 35,
35 n.
insan-doa ilikisi, 23, 67 n, 91 n, 93, 95,
98, 103, 107, 108, 108 n, 111, 112, 112 n,
169, 220, 221, 222, 225, 254, 266, 279.
"insan dnen hayvandr", 34.
insan-hayvan ilikisi, 77 n, 98.
insann (k) treyii, 35, 35 n, 37 n,
38, 38 n, 39, 39 n, 40, 41, 41 n, 42, 42 n,
43, 43 n.
insann doas, 53, 53 h.
insann yaradl, 44 n, 250, 250 n, 251,
251 fi.
insann Yeni Dnya'ya geii, 155 vd.,
264, 264 n.
insan-insan ilikileri, 23, 103, 105, 112, 169,
220, 222, 225, 254, 266.
insan kurban, 197 n, 219 n, 220, 267 n,
288 n, 269.
insan-tanr farkllamas, 256.
ran, 172 n, 193 n, 246 n.
rokiler, 82, 161 n, 162 n.
skitler, 172 n, 188 n, 236.
313
tsrail Krall, 261, 262 ti.
Israiloullar, 173 n, 178 n, 187 n, 255.
iaretleme, 48, 48 n, 56 n, 57, 75, 92 n,
101, 104, 104 H.
ibirlii, 42, 45, 46, 47, 52, 53, 53 n, 54,
54 n, 55 n, 57 n, 59, 103, 154, 161 n, 185,
191 D.
ibirliki ilikiler, 97, 99.
iblm, 3 n, 35 n, 41, 45, 47, 52, 54, 54 n,
56 n, 58, 59, 68 n, 112, 121, 168, 169 n,
180 n, 189, 189 n, 196, 238, 278 n.
gc, 192 ti.
Japonlar, 131 n.
Jarmo, 143, 143 n, 160 n.
Jericho, 141 n, 143 n, 144, 145, 146, 165,
167, 182, 182 n, 183, 184, 185, 186, 187,
190.,
Java insan, 57 n.
jestler, 106 n.
K
Kaba g, 46, 53, 72, 92, 105, 186, 187 n,
205, 273, 277.
kabile federasyonlar, 171, 192 n.
kabile rgtleri, 55 n, 130, 131 n, 153, 155,
161 n, 171, 189 n, 217 n, 227, 248 n, 261,
268.
kabileler konfederasyonu, 259, 263, 271.
kabile mlk, 258.
kabile efleri, 131 n, 197 n, 216 n, 258, 269,
269 n.
kabile tanrs, 258, 259, 259 n.
Kade Antlamas, 257 n.
kadn-erkek ekonomik iblm, 45, 45 n,
50, 50 n, 59, 66, 68, 68 n, 81, 90 n, 106,
121, 122, 128, 152, 152 n, 159, 169.
kadn-erkek farkllamas, 44, 81 n, 108 n,
282.
kadm-erkek stat farkllamas, 50, 60,
71, 73, 79, 93, 118, 121, 131, 162.
kadnn tarm buluu, 147, 147 n,
kadnn saygnlnn art, 160, 160 n,
162, 167, 208, 209, 215, 282.
kadn karma gelenei, 61, 62, 72.
kafa ii-kol ii farkllamas, 212, 235,
278 n.
kafatas heykelcilii, 146, 146 n.
kafatas klt, 112, 146 n,
kalemtalar, 66.
kalnt dn, biimi, 6, 111, 119, 222, 224.
kalnt geim biimi, 6.
kalnt yaam biimi, 6.
kaltm, 40.
kamp atei, 55, 55 n, 73.
kamp yaam, 54, 54 n, 65, 68, 68 n, 97.
105, 121, 174 n.
kamp yerleri, 54, 54 n, 56, 59, 66, 66 n,
68 n, 97 n, 99 n, 134, 142, 158, 164.
kamusal mlkiyet, 277.
kamu zanaatlar, 207.
kanallar, 191 n, 195, 197, 199, 204, 232,
232 n, 237, 238, 240 n, 254 n, 267 n.
kan ba, 153, 154, 154 n, 155, 163, 170, 171.
kanda ilikiler, 153, 154, 163.
kanda topluluk, 29 n, 154, 155, 180 n.
kan gtme, 164.
Kaos, 220, 223, 249.
Kapsiyan kltr, 107 n, 118 n. '
"kararl denge" benzetmesi, 284.
kararl ekonomiler, 129.
kararl (toplumsal) yap, 213, 245, 284.
kararsz ekonomi, 90.
kararsz (toplumsal) yap, 245.
kark iftilik, 149 n, 183.
kark dn biimleri, 6, 167.
kark geim biimi, 187 ti.
kark yaratklar, 117.
kark yaam biimleri, 6.
karmaklama, 128, 157, 207, 281.
karmak toplumsal yap, 65, 68 n, 97.
karma tarm, 151.
Karmel Da, 67 n, 68 n.
kasabalar, 145, 165, 182, 183, 184, 185, 185 n,
197, H03 n, 208.
Kasiler, 131 n, 162 n.
kast sistemi, 117 n, 189 n.
kemik (geyikboynuzu) aralar, 51 n, 67,
127, 129.
Kennllar, 259, 260, 2S0 n.
Kenan lkesi, 259, 261. '
kendine yeterli ekonomi, 149, 149 n, -
159 n, 169, 177, 178, 179, 181, 185, 196
207, 208, 211, 226, 227.
kendine yeterlilik, 90 n, 06.
kendine yetersiz ekonomi, 173, 173 n, 174,
211, 212, 214, 227, 245, 268.
314
kent devletleri, 197 n, 208, 231 vd.
kent devrimi, 14, 15.
kent kltrl toplumlar, 18 n. <
kentler, 157, 158 n, 187 n, 2035 n, 208,
231 vd., 267, 268, 274 n, 276.
kentleme, 152, 157, 196, 198, 199, 207 vd.,
231 Vd.
kent (koruyucu) tanrlar,' 233, 275.
kent toplumu, 200, 206, 232.
Kerim ehir, 142.
kyas (mantkta), 6 n.
Kilise, 223.
kiliseler, 234 n.
kilisenin dn, 8 n.
Ki, 249 n, 263 n.
kiisel kullanm mallan, 175.
kiisel ynetim, 94.
Kitab Mukaddes, 47 n, 168, 170, 173, 178 n,
186 n, 231 n, 233, 250 n, 252 n, 255 n, 258,
258 n, 259, 259 n, 260 n, 261 n, 262 n,
263 n.
klan ncesi toplum, 15.
klan rgtleri, 73, 73 n.
klan toplumu, 15.
klieletirilmi resimler, 133.
kollektif dn, 114, 114 n.
kollektif eylem, 94, 215, 261, 261 n.
kollektif ynetim, 94 ti.
Kom Ombo buluntular, 133 n.
kom tanlar, 203, 236, 237, 237 n, 239, 251 n,
260. *?60 n, 269 n, 272.
komna (komnist) yaam, 54 n, 246.
konfederasyon tanrs, 258 vd.
konuma, 31 n, 40, 56, 56 n, 57, 57 n, 75,
75 n, 76. 76 n, 92, 95. 101 n, 102, 102 ,
104 n, 105.
konumann balay, 47 n, 48, 48 n.
konuma ncesi, 46.
korunma sorunu, 41, 120, 175, 184, 206, 254.
koruyucu sihir, 116 n.
Koryaklar, 172 n
Kostienki kamp yeri, 74 n.
kozmoloji, 31, 133.
kleci toplum, 15.
kle emei, 201 n, 251 n.
klelik, 178 n, 187 n, 251 n.
Kln-Lindenthal, 150, 153, 162, 186 n.
kpein evcilletirilmesi, 128, 128 n, 132 n,
ky dernekleri, 217 a.
kyler, 62, 130, 130 n, 140 n, 143, 144, 145,
147, 149, 149 n, 150, 151, 153, 155 n, 157,
158 n, 161, 161 n, 162, 162 n, 166, 169, 172,
173 n, 175, 186, 198, 199, 206, 226.
kyller, 187 n, 192 n, 198.
ky toplumu, 153, 154, 181.
ky yaam, 137 n.
krallar, 189 n.
kraln kurban edilmesi, 219 n, 220.
krallk, 236, 237 n, 240, 260,.260 n, 273.
Kral Yolu, 243.
kritik en az sermaye dzeyi, 285 n. ,
Kromanyon insan, 64, 65 n, 66, 69 n, 75 n,
101 ti.
kronolojik yntem, 26, 27 n, 29.
kul kavram, 250 n, 251, 251 n, 252, 252 n,
253.
kullanma hakk, 226.
kuramsal bilgi, 206, 225.
kuramsal dn, 278 n.
Kuran, 250 n, 251 n, 252, 252 n.
kurban kurumu, 219, 219 n.
kurgusal dnce (speklasyon) 32, 44 n.
kuru tarm, 247, 274 n.
kuaklararas iliki, 114.
kuaklararas iblm, 56, 56 n.
Kutinler, 189 n.
Kuzey Mezopotamya, 195.
kk sulama tarm, 144, 147, 149, 149 n,
153, 161, 175, 182, 183, 186, 191 n, 192,
195, 196, 197, 204, 210, 226.
kltrel birrneklik, 196.
kltrel etkileme, 244.
kltrel etkinlikler, 71, 72, 95.
kltrel evrim, 37, 37 n, 38, 57, 65, 65 n,
101 n, 134, 152, 201 n, 235.
kltrel kalt, 127, 132, 133, 174.
v
,
kltrel kaltm, 92, 218, 219, 247, 262.
kltrel yap, 53, 72, 81, 95.
kltr emperyalizmi 15.
Kyros efsanesi, 170 n.
La Madailene, 77.
Laplar, 172 h, 178 h.
Lascaux Maaras resimleri, 77 n, 117 n.
La Venta tapnak kenti, 157.
layik erk, 277.
layik yneticiler, 237, 237 n, 239.
315
Levililer, 263.
limes, 239 u.
Lipit-tar kodu, 255 n.
lugal kalma, 239.
lks tketim, 272.
lks mal retimi, 74.
Lykiahlarn anaerkillii, 161 n.
M
Madde-bilin ilikisi, 7, 253 n.
(
maddi (kltr) donanm, 29, 30 n, 64, 81,
68 n, 133.
Maglemosiyan topluluklar, 129, 133.
Magdeleniyan kltr, 65 n, 67 n, 71, 77 n.
Maara (kaya) resimleri, 50, 67, 68 n,
71 n, 73 n, 76, 76 n, 77, 77 n, 78, 104 ,
107 .1, 115, 117 ti, 118, 126, 128 n, 130,
132, 133, 133 n, 147 n, 185 n.
mahkemeler, 216 n.
mal birikimi, 162, 174, 211, 213.
Malenezya ilkelleri, 116 n.
MaJthus yasas, 86.
Manas Destan, 178 n.
Manular, 172 n.
mantk ncesi dn, 100 n.
mantksal dn, 104 n.
Masailer, 193 n.
maskeler, 133, 133 n.
matrmrchal, 131 n.
matriari sorunu, 162 n, 282, 282 n.
matrilinear, 131 n.
medeniyet, 16 n.
Medler, 170 n.
megalitik, 162 n.
mekanik dayanmal toplum, 19.
Meksika, 193 n, 266, 267, 267 n, 268.
Memfis, 250 n, 263 n.
memurlar, 277.
menecerler, 229, 236 n.
Merimde, 347, 149, 162.
merkszi devlet, 245.
metal aralar 248, 268.
metaller, 157, 157 n.
metalrji, 197, 215, 225, 235.
meydan okuma-iradi tepki
kuram, 141, 191 n, 195.
mezolitik, 11, 50, 107 n, 125, 142, 176, 209.
mezolitik topluluklar, 126 vd., 192, 192 n.
Mezopotamya, 246.
Mezopotamya sinirsel dn, 115 n,
116 n.
Mezopotamya uygarl, 171 n, 193 vd.,
244 Jl, 348 a.
Msrllar, 8 n, 9 n, 36 n, 37 n, 80 n, 155,
159 n, 163 n, 192 n, 218 n.
msr tarm, 288.,
Msr uygarl, 193 n, 203, 218 n, 219, 236,
236 n, 239 n, 244, 244 n, 245, 246, 248 n,
250 n, 252 n, 258, 262, 263, 264.
mzrak, 51 n, 52, 63, 65, 65 n, 7i: n, 127,
134, U3.
mzrak destekleri, 67.
mikrolitler, 11, 51, 51 n, 127, 142.
minitalar, 11, 51, 51 n, 127 129.
miras, 216 n, 217, 273.
mitoloji, 32, 113 n, 118, 133, 138 n, 165 n,
170 n, 213 n, 239, 267 n.
mitopoetik dn, 105 n.
mitoscu dn, 43 n, 115 nJ
mitoslar, 18 n, 32 n, 77 n, 108 n, 115 n,
138 n, 164, 196, 218 n, 218, 219, 235, 240 n,
250 n, 267 n.
Moollar, 172 n, ?36, 258.
Mohenjo-Daro, 245 n.
Montesban maaras, 78 n, 115 n, 132 n.
Muallefat, 142.
mucizeler, 258 n.
Mureybet, 144.
muskalar, 218 n, 219 n.
mhrler, 194, 198, 199, 218, 219, 245.
mlkiyet, 53 n, 89, 89 n, 154, 174, 174 n.
175, 175 n, 176. 178 n, 194, 199, 212, 216,
216 n, 219, 226, 235, 273. I
mslim-gayri mslim ayrm, 9.
N
Nak Rstem Yazt, 243.
Natufia Vadisi, 143.
Natufiyallar, 129, 135, 136, 137, 143, 144,
176 n, 182.
Neanderthal insan, 55 n, 57 n, 60, 61 n, 64,
64 n, 67 11, 69 n, 80, 112.
neden sonu ilikisi, 103, 108, 108 n, 115 n,
164 n, 221, 265.
neolitik, 11, 125, 130, 141 n, 155, 157, 193 n,
209.
316
neolitik devrim, 14, 136 n, 157, 161 n,
163 n.
neolitik kyler, 193, 197, 218, 219, 227, 231,
233 n.
neolitik (toplum) topluluk, 20, 89 n,
157 vd., 219.
Newfoundland, 266 n.
Niaux maaras resimleri, 77 n.
nicel birikim, 202, 231, 285 n.
Nijerya topluluklar, 210 n.
Nil, 193 n, 345.
Nineveh kitapl, 242.
Nippur, 256 n.
nitel deiim, 202, 207, 231, 285 n.
nomeler, 73 n, 155 n, 161 n, 218, 218 n.
nfus 166 n, 168 n, 171, 174, 183, 183, 204,
208, 215, 274 n, 276.
nfus darboaz, 45, 47, 54, 60, 69, 80, 85,
86, 96, 160 n, 166, 169.
Obsidyen, 183, 184 n.
Ouz Trkleri, 247 n.
okuryazarlk, 225.
okuryazarlk ncesi halklar, 17.
olta, 129.
onamatopoetik, 104 n.
oraklar, 135, 138, 138 n, 142, 143, 150, 176 n.
ordular, 208, VA2.
organik dayanmal toplum, 9.
organik dayanma, 94.
organizrnac toplum kuram, 12 n.
Ort a Amerika yerlileri, 131 n, 157 n, 160 n,
161 n, 264.
orta barbarlk, 54 n, .139 n, 160 n.
ortak alma, 54, 53, 85, 93, 97, 103, 104,
105, 103, 121, 153, 161, 162, 169 n, 199,
204, 211, 226, 231, 232, 232 n, 267 n, 270.
ortak kar, 94.
ortak mlkiyet, 175, 175 n, 190 n, 212, 272,
273, P.74.
ortak sorumluluk, 89, S4.
ortak yararl anma, 175, 175 n.
orta paleolitik, 51 n.
ortata a, 11.
Osiris mitosu, 218 n.
otokrasi, 213 n.

renme, 38, 42, 75.


lm sorunu, 221.
nderler, 69 n, 70 n, 72 n, 82 n, 1)1 n,
114 n, 131, 131 n, 170, 180 n, 191 n.
nderlik, 59 n, 60 n, 80, 161, 168, 192 n,
204, 260 n, 270.
nder-ef ayrm, 131, 131 n.
nyargl snflandrma, 15, 15 n, 17 n, 18 n.
rgtlenme, 92 n, 04 n, 182, 191 n, 196,
205, 212, 236.
rnek olma, 92 n.
tednyaclk, 30.
te dnya kavram, 64 n, 154, 165, 165 n,
172, 194, 222, 224, 236, 254 n.
zel evresel koullar, 124, 192, 193 n, 285.
zelleme, 65, 68, 82, 83, 135.
zel mlkiyet, 3 n, 89 n, 162, 174, 174 n,
175, 175 n, 176, 212, 216, 217, 235, 268,
272, 274, 277, 279, 286.
zgr brakma, 178 n.
zgrlkler, 191 n.
paleolitik, 11, 50, 193 n.
Palikurlar, 210 n.
para, 268.
paral (kiralk) askerler, 254.
par pro toto, 116 n.
patesi, 237, 237 n.
patri arkl ar, 172, 174 n, 178 n, L12. 217.
223, 258.
Pavitsolar, 141 n.
Pekin nsan, 44.
pekitirici etkileim, 58, 113, 120, 121, 12.2,
124, 134, 159, 227, 278, 286.
pemmikan, 67 n.
Pers mparatorluu, 241, 243, 257 , 2-32 n.
Persler, 170 n, 188 n, 243.
Peru (yerli) toplumlar, 157, 157 n, !;? n,
267 n, 268 n.
peygamber-kral srtmesi, 260 n.
peygamberler, 260,- 260 n, 261, 263.
peygamber ynetici, 260, 260 n.
Pigmeler, 29 n, 98 n.
piktografik yaz, 199, 200, 234.
piramitler, 237 n.
piirme, 55.
planlama, 267 n.
Polinezyallar, 146 n.
potla, 178, 178 n, 226.
317
PPNA fpre-pottery neolithic A), 144.
PPNB (pre-pottery neolithic B), 144.
pratik bilgi, 206, 225.
prelojik dn, 100 n.
prestij (saygnlk) farkllamas, 3 n,
130, 160, 169, 170, 205, 213.
primatlar, 2 n, 105.
profesyonel askerler, 277. \
promiskte, 44 n.
prosimianlar, 37 n.
Pueblo topluluklar, 191 n.
radyokarbon tarihlemeleri, 143, 143 n, 144,
144 n, 145, 366.
rahip kral, 203 n.
rahipler kurulu, 276.
rahip ynetici, 236, 237, 237 n, 239, 239 n,
240, 241, 268, 274, 276.
Ramad, 151 n.
Ramapithecus, 41, 41 n.
rastlantlar, 113, 114, 171, 220, 221.
rastlantsal dn, 107, 107 n, 108.
rastlantsal ilikiler, 95, 99, 101.
Remus ve Romulus efsanesi, 170 n.
reprsentations collectives, 114 n.
rol ilikileri, 90 n.,
rollerin farkllamas, 122.
Romallar, 9.
Roma mparatorluu, 239 n, 243, 247, 262 n.
ruhun varlna inanma, 64 n, 165, 165 n,
172 h.
saban, 149, 200, 235, 246.
saban tarm, 148, 169 n.
saaltclar, 56 n, 69, 70, 72, 81, 97.
saldr aralar, 49.
Salinar kltr, 267 n.
Samarra, 194.
Samiler, 170 n, 240, 241, 258. ' '
Samoyetler, 172 n. >
sanatlar, 69, 69 n, 235 n.
"sanat" etkinlikleri, 3 n, 55, 66, 67 n, 71 n,
76, 77, 77 n, 80, 98 n, 107 n, 115, 117, 119,
126, 127, 132, 132 n.
sanayi, 183, 206.
sanayi devrimi, 166 n, 279.
sanayi toplumu, 6, 6 n, 214, 279, 285 n.
sanayi retimi, 111, 224.
sapan, 67, 67 n, 194, 213.
saraylar, 237, 237 n, 277.
"Sargon'un Kronikleri", 240 n, 241 n.
Sar Irmak, 245.
satrlar, 52.
satraphklar, 243.
sava, 53 n, 67 n, 111, 134, 155, 162, 371,
177 n, 178 n, 189 n, 211, 214, 215, 227, 235,
236, 244, 254, 260, 260 n, 270, 276.
sava ilikiler, 43, 47, 61, 62, 67 n, 96,
99, 134, 162, 170, 173, 173 n, 174, 175 n,
176, 177 n, 180, 180 n, 185, 186 vd., 190 n,
203, 213.
sava topluluklar, 171, 173 n, 181, 187 n,
211, 215, 266.
savan nesnel koullan, 214. | \
savan znel koullan, 214.
sava teknolojisi, 192 n, 213 n, 214, 214 n,
280, 285.
savunma aralan, 49.
savunma sorunu, 41, 42, 43, 43 n, 45, 46,
48, 52, 80, 92, 100, 130, 155, 162, 168, 171,
185, 192 n, 209, 214, 220, 226, 227, 239,
241, 282.
saydam toplumlar, 119 n.
secdeye kapanma, 255 n.
seilmi (kavm) halk, 262, 267 n.
Semanglar, 50 n, 59 n.
sempatik sihir, 115 n.
serbest zanaatlar, 207. I
sesli iletiim, 48, 56, 56 n, 104.
sessiz iletiim, 48, 56 n, 57.
sfenksler, 117.
snf bilinlilii, 257 n.
snf kavgas, 239.
snflandrc dn, 100, 106 n, 107, 108,
108 n, 117, 117 n.
snflar, 3 n, 263, 274.
snflar aras hareketlilik, 278, 279.
snflama, 177 n, 178, 179 n, 180 n, 189 n,
192 n, 193 n, 212, 247, 261, 271, 272, 273,
274.
snfl toplum, 15, 17, 17 n, 216, 222, "323,
247, 278.
snfsal kar-toplumsal kar uyumas,
205, 233, 287.
snfsal mlkiyet, 176, 277, 279.
snfsz toplum. 17, 17 n, 218 n.
318
Sibirya (ilkel) avclar, 76 n, 83 n.
Sihir, 74, 110, 113, 114, 114 n, 113 n, 119,
127, 146, 153, 155, 171 n, 172 l, 218, 224,
253, 270,
sihirci kadnlar, 77.
sihirciler, 70 n, 77, 77 n, 87 n, 111 n, 112 ;,
115 n, 167 n, 204 n, 223.
sihirci sanatlar, 69 n, 70, 71, 71 n, 72,
78, 81, 97, 115, 119, 131, 133, 157, 172,
203, 204, 269, 270.
sihir-din ayrm, 108 n, 166 n, 167 n, 222.
sihirsel-dinsel dnya gr, 114 n.
sihirsel-dinsel dn, 5 n, 6 n, 110 n,
111, 113 n, 167, 169, 172, 172 n, 174, 184 n.
sihirsel dn, 5 n, 6 n, 79, 80, 81, 95,
100 n, 105, 108 Vd., 122, 126, 132, 132 n,
133, 149, 155 n, 168.
sihirsel kltr, 171, 218.
sihir trenleri, 77, 79 n, 113, 133, 146, 221.
sihir yasa, 252 n.
silahlar, 35 n, 43 n, 95, 131, 134, 159, 213.
215, 237, 254.
silindir mhrler, 219 n, 235, 236, 245.
simgeci dn, 48, 104, 104 n, 105 n, 106,
107, 108 n, 117 n.
simgeler, 48 n, 103 n, 105 n, 116 n, 113 n,
132 n, 200 n, 201 n, 219.
simgelerle iletiim, 101, 104 n.
simge sistemi, 101 n, 105 n.
Sinantropos, 43 n, 44 n, 56 n, 61, 112.
Sinuhe'nin yks, 239 n.
sinyalleme, 48, 75, 92 n, 103.
Sippar, 231 n.
sistematik yntem, 29.
sistemli dn, 112, 115, 165, 223, 224,
225, 248, 258.
sivil toplum, 19 n.
sivri sopa, 213.
"siyasal aralar", 177 n, 178 n.
siyasal btnleme, 186, 208.
siyasal dn, 6, 40 n, 112, 115, 118,
118 n, 119, 165, 245.
siyasal (erk) g, 237, 245, 271, 273, 277.
siyasal erkin delegasyonu, 248, 248 n, 276,
276 n.
siyasal farkllama, 6, 94, 94 n, 118, 118 n,
163, 171, 173 n, 185, 195, 206, 216, 216 n,
221, 222, 231, 247, 260, 269, 273, 273.
siyasal ideoloji, 255, 256.
siyasal rgtlenme, 94, 261.
siyasal kurumlar, 82, 90 n, 216 n.
siyasal yap, 82, 82 il, 94, 118 n, 119 n, 227,
247.
slash and bum cultivation, 18 n, 148.
150 n.
Solutrea kamp yeri, 68, 97 n.
Solutrea kltr, 67.,
somut dn, 43 n, 107, 107 n, 115 n,
118, 133.
sorun zc dn, 65, 65 n, 98.
Sosyal Darvincilik, 36, 53, 53 n.
sosyobiyoloji, 36, 36 n, 37.
sosyo-kltrel evrim, 37 n.
soylular, 272.
soylu yabanl, 11.
soyut dn, 43 n, 105 n, 107, 118, 133,
200.
soy zinciri, 31, 97, 131, 131 n, 160, 170 n.
St Tarlas, 145.
smr, 177 n.
szckler, 103 .
szcklerin majik yklemi, 48 n.
szcklerin semantik yklemi, 48 n.
szl yasalar, 277.
Spartallar, 189 n.
Sparta toplumu, 193 n, 247 n, 274, 275.
spat, 154 n.
stat farkllamas, 46, 56 n, 57, 60, 81.
81' n, 82, 90 n, 92, 95, 97, 98, 98 n, 118, 121.
131, 160, 173 ti, 216.,
stat toplumu-szleme toplumu
snflandrmas, 19.
su (denetleme) dzenleme ileri, 148, 131,
191 n, 194, 197, 205, 233, 238, 253, 267.
sulama, 135, 136, 136 n, 139, 141, 141 n.
144, 148, 148 n, 149, 149 n, 151, 194, 196 n.
208 n, 232 n, 267, 267 XI.
sulu tanm, 274 n.
sunaklar, 145 n, 184, 187, 194, 208, 227, 232.
surlar, 144, 145, 146, 150, 162, 162 n, 182,
183, 184, 186, 199, 226, 239 .
surplus, 25 n, 26 n.
Smer dehas, 195.
"Smer Kral Listesi", 46 n, 47 n, 233, 233 n.
236 n, 239, 254 n.
Smerler, 195, 197, 197 n, 244, 275 n.
Smer lkesi, 195, 196, 218, 231, 231 n,
232 n, 233, 234 n, 238, 256.
Smer uygarl, 245, 245 n, 250.
srek av, 68 n, 69, 72, 82, 99.
319
topraklarn bltrlmesi, 154, 175, 226,
261.
topraklarn yeniden bltrlmesi, 154,
175, 175 n.
toprak mlkiyeti, 154, 154 n, 174, 175,
175 n, 216 n, 226, 274.
total ideoloji, 23, 23 n, 165.
ttemci dnya gr, 221.
ttemci dn, 100 n, 117, 117 n, 218,
219.
totemcilik, 17 n, 30 n, 100 n, 104 n, 117,
117 n, 154, 155, 218 n.
totemler, 73 n, 155, 155 n, 160, 161 n, 166,
167, 184 n, 218, 218 n, 219, 275.
trenler, 66, 72 n, 73, 73 n, 74, 78, 91 n,
99, 159, 161 n, 199.
tren aralar, 66, 66 n, 67, 71 n.
Ttonlar, 216 n.
transformasyon, 202, 202 n, 206, 229.
Trois Freres maaras resimleri, 77 n,
104 n, 115 n.
Troya Savalar, 272 n.
tufan, 198, 198 n, 233, 245, 254, 254 n, 258 n.
tufan mitosu, 254 n.
Tunahlar, 137, 150, 150 n, 151 n, 162 n.
tun, 190 n, 246, 246 n, 268 n.
tun aralar, 275.
tun sava arabalar, 246.
tun silahlar, 215, 246.
Tunguzlar, 172 n.
tutuculuk, 113.
tmdengelim, 6 n. '
tmdengelimci dn, 111, 253, 256.
tmevarm, 6 n.
tmevarmc dn, 111.
trde toplum yaps, 46, 46 n, 92, 99, 103,
120, 121, 217, 283.
Trkler, 258.
U
Ubeyd kltr, 194, 195, 197, 197 n, 198,
232, 271.
Uganda ilkelleri, 147 n.
ulam, 200. < .
ulatrmaclk, 245.
ulusal devlet, 239, 245.
ulutalar, 162 n.
Umma, 239.
Upanishadlar, 250 n. . ,
Ur, 197, 197 n, 193 n, 23-6, 233 n, 238, 238 n,
239, 256 il.
Ur kral mezarlar, 237, 238.
Uruk, 198, 169, 233, 234, 240, 263 il, 271 l.
Urukagina (reformlar) yasalar, 239,
.",39 n.
Uruk dnemi, 198, 199, 233, 234, 235, 238,
271 :a, 275 n.
"Ur'un Ykl zerine At", 198 n.
uygar geim biimi, 212.
uygarlama, 152.
uygarlama ideolojisi, 259, 265.
uygarln douu, 193 n, 265.
uygarln fetih ve reklenme kuram,
193 i.
uygarln i gelime kuram, 193 n.
uygarln yaylmas, 244 vd.
uygarlk, 3 n, 39 n, 84, 88 n, 98 n, 125,
157 n, 159 n, 185, 198 n, 208 n, 218, 232,
233, 236 n.
uygarlk kavram, 15, 53.
uygarlk ncesi halklar, 17.
uygarlk szc, 16 n.
uygarlk tarihi anlay, 139. '
uygar sanayi toplumu, 19.
uygar tanm toplumu, 19.
uygar toplum, 2, 3, 10, 11, 14, 16 n, 1.9,
19 n, 89, 94, 94 n, 102, 105 n, 115 n, 118 n,
140, 147, 157, 159 n, 167, 214, 224, 229,
230 vd., 260 n, 264 n, 278 vd., 287.
uygar topluma gei, 179 vd., 193 n, 195,
198, 200, 200 n, 206, 208, 211.
uygar toplum kavram, 246, 247.
uygar yaam biimi, 205.
uyumlu etkileimler, 25.
uyumsuz etkileimler 25.
uzman avclk, 50 n, 52, 81.
uzman avc topluluklar, 19, 63 vd., 113,
119, 123, 153.
uzmanlama, 49, 52, 58, 68, 69, 72, 79, 83,
97, 119, 120, 124, 129, 168, 201, 207, 235,
269.
nc toplumsal iblm, 152 n, 206,
236, 276. .
lke, 158.
reme sorunu, 41, 42, 45, 46 n, 52, 79 n,
80, 215, 220.
322
retici ekonomi, 20, 84, 135 n, 136, 137,
138 n, 141 n, 142, 156, 157, 167, 168 n,
211, 213, 214, 219, 220, 265.
retici gler, 7, 42, 54 n, 70 n, 179 n, 209,
233, 2S5, 238, 243, 269, 271, 273, 274, 280,
237.
retim aralar, 202 n.
retim aralarnn denetimi, 255, 277.
retim biimi, 14 n, 21, 23 n.
retim darboaz, 85, 122, 169.
retime gei, 173 n, 176 n.
retim ilikilerinin yeniden tretilmesi,
278.
retimin balamas, 2, 3 n, 7, 173 n, 178 n.
retim ncesi, 6 n, 7, 14.
retim teknolojisi, 213, 214 n, 246 vd.,
280, 282.
styap, 24, 24 n, 29 n, 218 n.
V, W
vaad edilmi lke, 259, 261.
Valergeler, 79 n.
Varka, 233.
vatan, 158.
vatandalk, 248. >
vatanda ordular, 277.
"vensler", 79, 79 n, 114, 130, 132, 140,
143 n, 145, 160, 160 n, 219,
vergi, 189, 243, 260 n.
vergi toplayclar, 277.
Verimli Hill, 142 n.
verimlilik, 196 n.
verimlilik klt, 79, 79 n, 160 n, 184 n.
Vesta Rahibeleri, 55, 170 n.
Vikingler, 264, 264 n, 266 n.
volkan cam, 183.
weltanschauung, 23.
yabanllk a, 13, 15, 73 n.
yabanl tahl deviricilii, 135.
yabanl (tahllar) taneliler, 128 n, 134, 135,
138, 138 n, 140, 140 n, 141, 141 n, 144,
147, 156, 157, 176, 176 n, 268.
yabanl sr denetleyicilii, 137.
yamaclk, 144, 155, 160, 162, 162 n, 170,
173 n, 174 n, 177 n, 178 n, 188, 188 n,
189, 227, 240 n, 242, 242 n, 271, 272.
"yamurculuk", 270.
yamurla sulama tarm, 192 n.
yamur sihiri, 116 n.
Yahuda (Yuda) Krall, 261, 262 n.
Yahudiler, 242, 243.
yaln besin toplayclar, 17, 44 n.
yaln besin reticileri, 17, 87 n, 175 n.
yahtlanm topluluklar, 125, 129 n, 159 n.
yalvarma yakarma kavram, 222, 225.
yamyamlk gelenei, 61, 61 n, 112, 116 n.
yan dn biimi, 6, 111, 119, 252.
yan geim biimi, 6.
yan yaam biimi, 6.
yapay donanmlar, 39.
yap kavram, 21, 21 n.
yaplar aras etkileimler, 25, 40, 48, 57,
58, 81, 82, 85, 87, 89, 90, 119 vd., 124,
127, 134, 202, 226, 226 vd., 230 vd., 264 vd.,
278 Vd., 281.
yaplm mallar, 212.
yapsal deime, 124, 190, 206.
yaradl mitosu, 231, 232 n, 250 n, 251 n,
257 n, 263..
yararlanma hakk, 277.
yaratma kavram, 172 n, 221, 250, 250 n.
yar gebe yaam, 85, 87, 97, 137, 139,
142, 148, 151, 151 n, 227.
yar yerleiklik, 66, 67, 130, 130 n, 139,
153, 213.
yar zaman uzman, 69 n, 70, 72, 78, 87 n,
97.
yasallk kavram 240 n.
yasam biimi, 4, 4 n, 6, 6 n, 7, 10, 22, 22 n,
23, 39, 80, 90, 91, 99, 113 n, 122, 124, 130,
152, 152 n, 162, 169, 171, 173 n, 174, 181,
181 n, 187, 187 n, 219, 266.
yaam birimi, 23, 91, 97, 130 n, 154, 227,
yaam ilikileri, 23.
yal-gen farkllamas, 44 n, 46, 57, 59,
62, 81, 81 n, 91 n, 92, 95, 97.
yal-gen stat farkllamas, 131.
yallar, 71, 71 n, 72, 81, 81 n, 91, 93, 97.
105, 105 n, 114, 161 n, 162, 163 n, 170,
172, 217, 276.
yallar kurulu, 216 n, 249.
yavru kyler, 154, 154 n, 163, 171.
yay, 50 n, 52, 65, 65 n, 68 n, 71 n, 98, 127,
128, 129 n, 132, 134, 213.
yazg kavram, 7, 221, 222, 249, 253, 254.
yaz, 200, 219, 238, 245.
323
yazl belgeler, 43 n.
yazl yasalar, 277.,
yaznn bulunuu, 78 n, 199, 234.
yazmanlar, 235, 242.
Yeni Ahit, 252, 252 n, 25S n.
yeni arkeoloji okulu, 29 n.
Yeni Babil mparatorluu, 218, 241, 242,
281.
yemden doma kavram, 220.
yeniden retici iler, 238.
Yeni Dnya alar, 13 n.
Yeni Dnya neolitii, 155.
Yeni Dnya topluluklar, 13 n, 28, 139, 142,
155, 156, 156 n, 157, 157 n, 188, 193 n,
252 n, 262 n, 284 vd., 259 n, 274.
yenita a, 11.
yerleik-gebe tarmclar ilikisi, 188 n.
yerleik topluluklar, 181, 204 n, 215, 261.
yerleik yaam, 124, 129, 130, 137, 137 n,
139, 146, 147, 149, 152, 153, 157, 160 :,
163, 168, 170, 181 M, 185.
yerleme, 70.
yerleme ideolojisi, 259.
Yerualim, 262 n.
"Yeu" kitab, 187 n.
yetke, 182.
yiyecek fazlas, 177, 178, 199, 211.
yiyecek toplayc ekonomi, 45 n.
yiyecek retici ekonomi, 136 n, 167.
yoksulluk, 88, 88 n, 168, 178.
yoksulluk ekonomisi, 88 n.
yoksullukta eitlik, 178 n.
yoksunluk, 88 n, 212.
yoksunluk ekonomisi, 89.-
yoksunluk-yoksulluk ayrm, 88 n.
yoktan var etme kavram, 172 n, 221,
250 II.
yongatalar, 43, 51, 51 n, 58 n.
yneten-ynetilen farkllamas, 202, 216,
276. -
yneten-ynetilen ilikisi, 94, 118 n, 254,
255, 255 n.
ynetici (kadro) ajan, 208, 286.
yneticiler, 69 n, 94, 131, 144, 161, 161 n,
162, 182, 203, 222, 237, 237 n, 269 n, 270 n,
272, 274, 276.
"Yneticinin eddi", 239 n.
ynetici snflar, 235, 236 n.
ynetici-tanr- ilikisi, 256.
ynetim, 132, 190 n, 193, 205, 206, 238.
ynetim ideolojisi, 118 n.
ynetim-siyaset ayrm, 94, 94 n, 95, 118,
163 n.
yntem, ?.6 vd.
Yuda (Yahuda) Krall, 242, 281.
yukar barbarlk, 139 n, 284 n.
Yukar Mezopotamya, 231.
Yukar Msr, 263 n.
Yukar Paleolitik kltr, 64 vd., 76 vd.,
84, 98 n, 108 n, 112 n, 118 n, 126 vd.,
132, 133, 135 n, 137, 184 n.
Yunanistan, 246, 247.
Yunanllar, ?.48 n.
Yurt, 134.
yksek primatlardan karsamalar, 38 n,
2, -18.
yksek snflar, 239, 270, 272, 273, 276.
yrtme, 218 n.
yrtc-ynetici ayrm, 239, 270, 272,
273, ,'7S.
yzer tarlalar, 267, 267 n. '
zaman kavram, 106 n, 184. '
zanaatlar, 69 n, 81, 183, 203, 203 n, 204,
208, 207, 224, 225, 235, 275.
zanaatlar snf, 276.
zanaatlar, 3 n, 159, 159 n, 168, 169, 183,
185, 200, 207, 210, 224.
zanaatlar-tarm farkllamas, 206, 235,
238, 233.
zengin-yoksul farkllamas, 88, 178 n, 272.
ziguratlar, 235.
zrhl svariler, 215.
ztlklarla dn, 100 n, 106 n, 107 n,
108 n.
zora bavurma, 179 n, 204, 214 n.
zorba ynetim, 160 n.
Zoroastercilik, 243, 257 n, 271, 273.
zor yolu, 204, 205, 226.
324
S.B.F. Basn ve Yayn Yksek Okulu Basmevi, Ankara-1982 250 TL.

You might also like