You are on page 1of 105

Gndz Vassaf _ Cehenneme vg

GNDZ VASSAF Cehenneme vg Gndelik Hayatta Totalitarizm GZDEN GERLM VE GENLETLM YEN BASKI (1997)

BEN Ufaktm. Yaadm bir eye yetikinlerin inanmadn, annemin de yanlabileceini fark edince ok ardm. Kendimi tutamayp uzun sre gldm hatrlyorum. Dokuz yandayken insandan korktum. Annemle oturduumuz evin kapal kepenklerinin arkasndan gizlice gzetlediimiz 50-60 kii evimize saldrp saldrmamaya karar veremiyordu. Neyse ki o gn retmenimizin snfta hepimize bellettii Kbrs Trktr ibaresini bahede duran otomobilimizin stne beyaz tebeirle yazmtm. Gittiler. Baka yerleri yamaladlar. Yatl okula gittikten birka ay sonra kedimin ldn renince anladm yalnzlktan, sevgisizlikten lnebileceini. Psikoloji blm bakan tezimi ztrkeletirmemi istedii zaman, buna kar koymadm. Bir yerlere varabilmek iin kabullendiim ilk otosansr buydu. indeki kimi kelimelerin ne anlama geldiini bilmediim bir bilimsel tezim var imdi. Hep de olacak. Stajyer olarak altm psikiyatri servisinde yatan olunun ceplerini gizlice kartrrken bulduu haha servis efine titreyen ellerle teslim eden anne, akam ayn profesrn kendi evinde bize ayn haha ikram ettiini grmedi tabi, ama ben artk meslekta olmutum. 12 Eyll darbesinden sonra, niversitede kalabilmek iin kimi sakaln kesti, kimi eski akademik almalarn gizledi. Yeni dzene ayak uyduramayanlar teker teker istifa etti. Biri de bendim. Boazii niversitesinden ayrldm. rencilerimi zlyorum. Bir kez torpil yaptrdm olum TC vatanda olabilsin diye. Hem de Atatrkten. Londradaki TC Bakonsolosluunda bana: Evli deilsin dediler, oluna nfus kad veremeyiz. stelik soyadn Arapa; Soyad Kanununa aykr. Nasl alabildin bu soyadn? Grevliye arkasndaki devasa Atatrk portresini iaret ettim: Rahmetli babamn akrabas olur, herhalde onun sayesinde dedim. Akan sular durdu: Olum TC vatanda oldu. Hakkyd. Daha birka yl nce, uzun uzun dnp en zararsz meslein itfaiyecilik olduuna tam kanaat getirmitim ki, elinizdeki kitabn kapak resmini yapan Mehmet Nazmdan Fransada kimi itfaiyecilerin kahraman olabilmek iin, nce gizlice orman yangn kartp sonra da sndrdklerini rendim. Son yllarda pek bir eye karmyorum. Ama, olanla da yetinemediimden, ara sra yazmaktan alkoyamyorum kendimi. Bana da sormu olsalard, Kapatlan Eskiehir Cezaevi ne olsun? diye, ii boydan boya aynalarla donatlm bir mze olsun derdim.

NDEKLER

I. Geceye vg II. zgrlk Cehennemdir III. Szck Mahpuslar IV. 20. Yzyl Delileri Artk zgr Deiller V. Burada Yer, urada da Uyuruz VI. Kahramanlar Totaliterdir VII. Enformanyaklk VIII. Senin Cinsiyetin Ne IX. Sememe zgrl X. Hainleri Savunmaya Dair XI. lm Unutkanl XII. Sanatdan Saknn XIII. Yaasn Anlamazlk XIV. Hayata Kar Amalar XV. Zp, Sen ldn XVI. Homo Sapiens Blues XVII. Mjde! ocuumuz Oldu XVIII. u Sihirli An XIX. Ah, Minel Ak! XX. Sarho Olun

Papa'nn cennetine inanmayan Giordano Bruno'nun ansna (1548-1600)

alkuu 11 ve sakinlerine

in sama taraf, en samasn bile filozofun birinin oktan sylemi olmas.


Cicero

Asl aklanmas gereken, neden a insann ald ya da smrlen adamn grev yapt deil, neden a insanlarn ounun almad ve smrlenlerin ounun greve gitmediidir.
Wilhelm Reich

GECEYE VG I

Korktum ve gzlerimi Ay'a kaldrdm. Yakardm ve yakarlarm tanrlara ulat. mdi, ey Ay Tanrs Sin, Koru beni.

Glgam

I Gece, dzen gleri uykudadr. Brokrasi, askeriye, okullar, polis, ksacas yaammz dzenleyen tm gler uykudadr; sokakta devriye gezen nbeti polis dnda. Askerler de hepimizden nce yataa girerler. Dnyann bu en baskc kurumunun mensuplar, en erken yatanlardr ayn zamanda. Aslnda, tm totaliter kurumlarda, daha dorusu, tm kurumlarda (tm kurumlar totaliter deil midir zaten?) insan her zaman erken yatmak zorundadr - yatl okullarda, manastrlarda, ailede, cezaevlerinde, hastanelerde... Kiinin istedii saatte yatma hakkn destekleyen, bu zgrle onay veren hibir kurum tanmyorum. Ak (?) zerine kurulu olan ve iki kiinin zgr iradesiyle gerekleen evlilik kurumunda bile, iftler yataa ayn saatte girmezlerse, biri daha ge yatar, geceyi daha fazla yaarsa, sorunlar kmakta gecikmez. Kurum her zaman ge yatan sular, erken yatan deil. Avrupa feodal toplumunda tm kent sakinleri mumlarn ayn saatte sndrmek zorundaydlar; bayramlar dnda. Dzen ve bask glerinin doal yaps, her zaman belirli bir uyku saatini zorunlu klar. Bu belirli saatin erken bir saat olmas da yine onlarn doal yapsndan kaynaklanr. II Tarih boyunca bize, tm kltrlerde, karanln kt glerle ilikili olduu retildi. Gece insanlarndan, geceyi yaayan, gecede yaayan insanlardan korkmamz gerektii anlatld. Oysa gndz ve gece kiileri aslnda ayn kiiler. Gn iimizdeki teslimiyetilii ortaya karr, ama geceleri kendimizi zgr hissederiz. Dzen gleri bizi, geceden, zgrlkten kanmaya koullandrmlardr. Kurumlar, ister din, ister aile, ister devlet kurumlar olsun, gece insanlarna korkuyla bakarlar. Karanlkla birlikte uyruklarn denetlenmesi zorlar. Gece insanlarna her zaman kukuyla baklr. O saatlerde ayakta olan hi kimse hayrl bir i peinde olamaz. Gndzleri egemenliini srdren kurulu dzen gleri, varlklarn ve basklarn gece dmanlar bahanesiyle hakl karrlar; belirsiz, soyut kavramlarla cym gibi sz edilen bu dmanlar biz hi grmesek de. Yneticiler de bize hep gndz gzyle gsterilirler, hep gndzlerin bir paras olarak grnrler bize. Bir bakan, bir papaz ya da bir general, doann gzellii iinde, arkasnda parlayan bir gnele canlandrlabilir, ama gecenin karanlk fonu nnde, asla. III Gndz, ilerleme gibi grnen tekdze bir sretir. Sabahn parlak klar akam karanlna dnrken, bize bir gelime olduu hissini verir - belli bir ynde ilerliyormuuz gibi bir duygu. Zamann yapay grecelii zerinde nadiren durup dnrz. Her Allann gn, aydnln karanla doru ak bizi nne katp koturur. Ama gn boyunca, ister sabah saat on, ister leden sonra olsun, hepimiz, gndelik dzenin, dzen glerinin kleleriyiz. Bizi ayakta tutan, zamann gemesi ve gecenin sunduu kurtulu umududur. nk, sonunda gece olacan ve (gndzle kyaslarsak) dilediimiz gibi davranma frsatna kavuacamz biliriz. Kitaplar gece okunur. Sinema, tiyatro ve mzik gsterileri gece olur. Gece sarho oluruz, gece kumar oynarz. Her eyden arnm, plak vcut geceye aittir. Vcutlar gece birbirine deer, bir araya gelir. Gn boyunca niversitelerde bilimsel inceleme konusu olarak ele alman, akamzeri dost toplantlarnda sohbet konusu edilen eyler, sonunda gecenin karanl iinde, gizlice yaanr. plaklk geceye

zgdr, gndze deil. (Bunun tersi, yani var olmann doal gerei, yani gnein altnda plaklk, ancak basknn sona ermesiyle gerekleebilir.) Geceleri k olur, birbirimize akmz geceleri ilan ederiz. Gndzler bizi mantmz kullanmaya, kendi hapishanemize kapanmaya zorlar. Gn boyunca bask gleri, akn zgrlne kar savar. Ama geceler bizi yeniden k eder, bize seni seviyorum dedirtir. Gndzleri sylenen seni seviyorum'lar geceye gnderme yapar. IV gn sresince tutsak olduumuz gereini o kadar kabullenmiizdir ki, onun dndaki saatlerden serbest zamanmz diye sz ederiz. Serbest saatlerin tam tersi, hemen hepimizin ite olduu gndzlerdir. Savalar genellikle afak skerken balar. Devlet gn boyunca ldrr, infazlar gerekletirir. Gn boyunca hayatta kalmaya, geceleri ise yaamaya alrz. Gn boyunca elektrik faturalarmz der, arabamz tamire gtrr, alverie kar, doktora grnr, ya sevmediimiz bir ie gider ya da gereksindiimiz, ama sevmediimiz bir i ararz. Gn boyunca, tm grevlerimizde dzene tabi tutuluruz. Tuvalete gitmenin bile kesin snrlamalar ve kurallar vardr. yerinde, okulda, askerde... insan istedii sklkta tuvalete gidemez ve orada istedii kadar kalamaz. Tuvalete istediimiz zaman gidemediimiz gibi, ka kez tuvalete gittiimizin ve orada ne kadar kaldmzn bile hesab tutulabilir. Ayrca insan, kurumun ngrd zamanlar dnda tuvalete gitmek isterse, bunun iin izin almas gerekir. Gn boyunca istediimiz gibi tuvalete gitme zgrlne bile sahip deiliz, nk gndzler bize ait deil. Gn boyunca insanlarn birbiriyle girecei ilikiler dzene sokulmutur. Okullarda genler, srf ayn yata olduklar iin yllar yl ayn kiilerle ayn snflarda oturmak zorundadrlar. Sekiz yandakiler alt numaral snfta, on yandakiler on be numaral snfta vb. O snflarda bile deimez bir oturma dzeni salanmtr. Ancak okul gn bitip akam olduunda, insan, diledii kiiyle birlikte olma ansna sahip olur. Askerseniz, gnn byk blmn, sizinle yaklak olarak ayn boyda olanlarla geirmek zorundasnz demektir. 1.65 boyundaki bir kiinin, 1.95 boyundaki arkadayla bir araya gelmesi, ancak akamlar ve geceleri mmkn olabilir. V Sosyal snflarn kat kurallar ancak gece bozulur. iler, burjuvalarn sokaklarnda dolanrlar. Burjuvalar ii mahallelerindeki lokantalara giderler, fahieler, papazlar, renciler, askerler, ev kadnlar, doktorlar ve yabanclar, hepsi ayn sokakta gezinirler, baknrlar, birbirleriyle konuurlar, hatta belki de sonunda seviirler. Geceleri dnya, birbiriyle har neir olmu, zgr, merakl insanlarn ruhuyla canlanr. Gndzleri kandmz eyler, gece ekicilik kazanr. Gndzlerin rasyonel insan, zevk- sefa peinde koan insanla yer deitirir geceleri. Ezme eyleminin kendi zgrlklerini de kstlamasna ramen, ezenler bile geceleri daha fazla zgrle sahiptirler. Kurulu dzenin yneticileri, generaller ve krallar, irket ve lke bakanlar, hret ve servet sahipleri de geceyi yaarlar. Totaliter kurumlar uykudayken, uykuya yatrlmken, onlar da yaama zgrlne kavuurlar. ocuklarn yataa yatran anne-babalar gibi, onlar da artk, her trl seremoni ve sansrden arnm olarak, maskesiz yzlerini gsterme zgrlne sahiptirler. VI Gece vakti, gndzn telandan, hayhuyundan eser kalmaz. Az ok huzura kavumu oluruz. yle bir on saat kadar, bizden istenen, beklenen bir ey olmayacaktr. Yiyeceimizi semekle ya da yaratmakla ie balarz. Gndzleri yiyip itiklerimiz, oumuz iin, kurumsallatrlm ve standartlatrlmtr. Halbuki geceleri, hem ne yiyeceimiz konusunda daha ok seeneimiz vardr, hem de onu dilediimiz gibi hazrlamakta daha zgrzdr. Ayrca, yemeimizi alelacele yemek zorunda da deilizdir. Fast food dedikleri ey, gndze egemen olan baskc glere aittir. Gndzlerin fast food yiyicileri olarak bizler, bizi yneten mega mekanizmann paralaryz. Oysa geceleri, kendi besinimizin hazrlayclar olarak, zaman ve mekn gnlmzce dzenleyebiliriz. VII Gn bir tuzaktr. Ik bizi kr eder. Ama geceleri, gzlerimiz fal ta gibi alr. Geceleri, tm teki duyularmz da daha duyarldr, nk dzen gleri o saatlerde makinelerini kapatm olurlar. Gece olunca sessizlii dinler, karanla nfuz eder, hem bedenlerimizin hem de hayal gcmzn dizginlerini koyveririz.

Gn boyunca duyularmz tutsak etmeye alan saysz mesajn tketicisi olmaktan karz geceleri. Baskc mega mekanizmann aralksz vzlts durmutur imdi. Enerjinin kayna artk iimizdedir. Gece, insan zihninin almas iin bir zemin oluturur. Gn boyunca dikkatimizi, n, renklerin, devinimin hizmetine sunarz. Neye dikkat edeceimizi belirleyen, dzen gleridir. Yeil ve krmz klar, kardan karya nasl geeceimizi bile dzene koyar. Gndzleri biz, yaamn bysnn, kelebein arpc renk ve biim dokusunun gzlemcileriyiz olsa olsa. Gn boyunca dikkatimizi, gzlemin hizmetine sokarz. Gndzleri uydusuyuzdur dmzda olup bitenin. VIII Gece, uyku zaman olduu gibi, d grme zamandr da. Grdklerimizi, iittiklerimizi, kokladklarmz ve dndklerimizi snrlayan diller, formlar, davran biimleri ve algsal paradigmalar, kendine zg bir biimi ve dili olan dlerin yapsna aykrdr. Dlerde renkler, grntler, insanlar, duygular ve dnceler zgrce birbirine karr ve benzersiz bileimler yaratrlar. ylesine zgrdr ki dler, onlar sze dkmekte glk ekeriz - insan zihnini gn boyunca biimlendiren o kat yaplar dlerimizi dillendirmeye yetmez, hatta engel olur. Uyuyamayan, uykusuzluk hastal eken kiiler, karanln getirdii snrsz zgrlk ve gereklikle .ba edemeyen kiilerdir ayn zamanda. Bu insanlar, gn boyunca, her eyi izlemekle oyalanrlar. Oysa gece artk izlenecek bir ey yoktur. Sadece, yaamn o belirgin sesi duyulur iten ie. Gndzden soyutlanp, kurtulmu olan anlamszlk, artk sakl deildir. Hayatta olma bilinci kendini daha gl bir ekilde hissettirir geceleri, lmn varl da yle. Yaamn anlam gece duyumsanr ve sorgulanr. Kimse bunu le yemei srasnda tartmaz. Yaam, gecenin konusudur. 15 Ekim 1986, Marburg

ZGRLK CEHENNEMDR

II

eytan: Cehennemde egemenlik Yedir Cennette uakla

John Milton

I Her eyin zihnimde yerli yerine oturmas, Toledo'daki katedrali ziyaret ettiim srada oldu. Richard Crosfield beni sralarn oraya gtrd ve oturacak yerlerin altna bakmam syledi. Altm kadar sra vard. Oturacak yerler katlanm olduundan, altlar grlebiliyordu. Sandalyelerin altlarnda eitli cehennem tasvirleri vard. Sanat(lar) hayal glerinin dizginlerini kapp koyvermilerdi. eitli dekorlarn iinde, bin bir trl canavar ve garip suratl rten gze arpyordu. Oturacak yerlerin arkalklarna ise azizlerin kabartmalar yaplm, onlarn stnde de Kutsal Kitap'ta geen eitli olaylar resmedilmiti. Hepsinin stnde ise, Bakire Meryem ile Kutsal Olu yer alyordu. Sandalyelerin zerindeki cehennemle ilgisi olmayan tasvirler, dnyann her yanndaki kiliselerde ve tablolarda grlebilir. Ustann mahareti ve slubu deiiklik gsterir belki, ama tasvir edilenler hep ayndr. Kilisenin egemenliine, hiyerarisine ve kat inanlarna boyun emek zorunda olan sanat iin, kendi dnyasn yanstma olana yok gibidir. O, bir yaratc olarak gcn ancak cehennemde gsterebilir. Kutsal figr ve sahneleri resmederken kendini snrlar, cehennemi izerken ise snrszdr, zgrdr, dzenin duvarlar yoktur. Yalnz ressam, sanaty deil, bizleri, yani seyircileri de en ok byleyen ey cennet deil, cehennemdir. Bunun iin, Bosch'un Prado'daki triptych'ini ( kanatl resmini) hatrlamak yeterli. Her gn onun nnde toplanan kalabalk, cehennemi seyretmek iin itiip kakr. Cennetin skc tekdzeliini seyretmeye merakl olanlarsa pek azdr. Mze ziyaretileri cennete yle bir gz atar, pek ou da ona bakmaz bile. lk insan ve ilk peygamber Adem, gnah ilemeyi cennette yaamaya yelemitir; yaamn deikenliini, skc tekdzelie ye tutmutur. nsan imgeleminde cennet, hibir zaman ok ilgin bir yer olmad. Hayal gcmz harekete geirmedi, geiremez de. Dante'nin lahi Komedyasnda, Inferno'da (Cehennem'de) ve bir dereceye kadar Araf'ta, hayal gcmz snrszca alr, hayal kurmann sonsuz zgrln tadarz. te yandan, Dante'nin Cennet'i alabildiine skc bir yerdir. ylesine skcdr ki, okumu olanlarn pek az onu anmsar. Kilise ya da kilisenin hamileri tarafndan grevlendirilen ortaa sanats anslyd, nk asri zamanlarn totalitarizmi, cehennemi modern yaammzdan kaldrmtr. II

yarglamaktr. Cehennem, sadece yarglayanlar ve yarglanmay kabul edenler iin ktdr. Cennetin ve onu merulatranlarn tersine, cehennem, zgr ruhun meskenidir. III Gnmz hkmetleri, partileri ve ideolojileri, cenneti yeryznde kurmak iddiasndalar - cehennemsiz bir cenneti. inde yaadmz dzenden, cehennemi ve lm anmsatan her ey kaldrld. Onlardan ok seyrek sz ediyoruz. Mezarlklar ky meydanna ya da ehir merkezine yakn olacak yerde, gitgide daha sapa yerlere kuruluyor. Dinin egemen olduu gnlerde cehennem ve ikencenin gizli sakl bir yan yoktu. Oysa bugn, hkmet terr ve infazlar kamuoyundan gizleniyor. Bugn, yeryzndeki cehennem sansre tabi. Tabu saylyor. imdilerde yaamn amac, zengin olmak ve sonsuza kadar yaamak. deal lm, ani lm. lmden sonraki yaama duyulan ilginin yerini, lmszlk arzusu alm. Trmz, mrlerin uzamasyla vnyor. Herkes gen grnmeye, gen yaamaya alyor. Bize daha az i ve daha ok elence vaat ediliyor. Robotlar hepimizin kle sahibi olmasn salayacak. Aylaklk edeceimiz, srekli tketeceimiz zaman hi durmadan, hi durmadan artacak. yle umuyoruz. Bu elbette meydan okumasz, heyecansz, inisiyatifsiz, ilgi ekici hibir yan olmayan bir cennet. Ellerimizin arasndan kayp gideni duyumsamak mmkn deil - her geen gn bir ncekinin ei. Cennet totaliterdir, nk vatandalara sunulmak istenen yeryz cenneti, hkmetlerin kendi tasarmdr. Bu cennetin nasl bir ey olaca, uzmanlar ve politikaclar tarafndan kararlatrlr. Ynetenlerin cennet kavram onlarn gznde ylesine eksiksiz, ylesine mkemmeldir ki, cehennemin sz bile edilmez. Cennete alternatif olacak bir cehennem yoktur ortada. Hkmetlerin yanlgya dm, her eyi doru dnememi, kibirlerine yenilip gnah ilemi olmalar diye bir olaslk yoktur. Olsa olsa, siyasal partiler arasnda seim yapma ansmz vardr, szm ona. VI Cehennem, ynetici snflara ve partilere kar en nemli meydan okuma, onlara kar en byk tehdittir. Onlarn da yanlabileceini, kendilerinden daha byk gler tarafndan cezalandrlabileceini im eden bir tehlikedir cehennem. Cehennem dncesi halka ilhi adalet dncesini, ektiklerinin karlksz kalmayacan telkin eder. Cehennem kavramnn kaldrlmasyla, ezilenler, kendilerini ezenleri orada hayal etme zgrlnden yoksun braklm oluyorlar. Bu durumda yneticilerin maruz kald yegne tehlike, kendi skandallarnn ya da terristlerin kurban olmaktr. Yneticiler, yirminci yzyl bilincinden cehennem dncesini silmek iin kitle iletiim aralarn kullandlar. Mahkm edildiimiz bu gszlk iinde, ezilenlere bir zamanlar avuntu kayna olmu ikonlardan bile yoksunuz artk. Yeryznde cennet kurma iddiasnda olan amzn totaliter rejimleri, cehennemi yok ettiler. teki kavramm -yaam tesi kavramm yok ettiler. lm ve cehennem, gnlk bilincimizden, mmkn olduu oranda uzaklatrld. Cehennemi ortadan kaldrmakla, gnmz yneticileri, totaliter glerinin doruuna erimi saylrlar. lm ve cehennem yeniden dorulanmadka, yeryzndeki cennete manevi bir alternatif kazandrlmadka, totaliter gler giderek kuvvetlenecektir. Gnmzde cehennem kendilerine inananlarn, cennet ise paral askerlerin mekndr. 16 Ekim 1986, Marburg

SZCK MAHPUSLARI

III

Bundan dolay onun adna Bbil denildi; nk Rab btn dnyann dilini orada kartrd; ve Rab onlar btn yeryz zerine oradan datt.

Eski Ahit

I Balangta sz vard. Ve sz Tanr'ya, peygamberlere aitti. Sz, yaratannd. Zamanla sze bakalar da ortak oldu. Ticaret ve teknoloji bu sreci hzlandrd. Matbaa, yerel dillerin kullanm, genel eitim ve sonunda radyo, telefon vs. herkesi sze ortak etti. Hepimiz sze ve onun araclyla dnyaya sahip olduk. Dnyaya sahip olma abamzla onu bir btn olmaktan karp ksrlatrdk, kendi szcklerimizin iine hapsettik. Hkmeden artk biziz. Sz bizim! II Szckler sayesinde, yalnz nesneleri deil, kavramlar ve duygular da sk skya egemenliimize alyoruz. Szckler, deneyimlerimize sahip olmann ya da sahip olmaya almann bir yolu. Belki de deneyimleri belleimize depolamann, snflandrmann, deneyimleri bellee balamann en kolay yolu. Bir kez depoladktan sonra, tpk banka hesabmzdan para eker gibi, gerektii zaman karp kullanyoruz onlar. Gelgeldim, parann deeri zamanla nasl deiiyorsa, szcklerle ilintili dnya da yle deiiyor. Balamla birlikte ierik de deiime uruyor. Ayn szck, bugnden yarma hibir zaman tpatp ayn deil. Szc kuatan zaman ve mekn da yle. Szckler, nesnelerin ve duygularn dnyasna bir dzen, bir standardizasyon getirir. Bu, ne maddi ne de manevi dnyada var olan bir standardizasyondur. Szckler, karlkl, birbirine baml bir yaam desteklemek amacyla iletiimi kolaylatrmak iin yarattmz yapay kurgulardr. Szckler, ihtiya gerei, her eyi alelade, basit imgelere, kavramlara ve kalplara indirger. Doay ve toplumu sahiplenme, dzenleme ve denetleme yolundaki kendi kendimize belirlediimiz kader-hedefe doru ancak bylelikle ilerleyebiliriz. Dilin geliimi, aralarn, uzmanlamann ve iblmnn gelimesiyle balantl olduu iin dil de bu amaca hizmet etmitir. III Birbirimizi anlayamayacaz korkusuyla, szckleri gereinden ok fazla kullanyoruz. Konumamann, iletiim kurmay reddetme anlamna ekilmesinden, kabalk olarak grlmesinden korkuyoruz. Ayrca,

ok fazla konuuyoruz. Sessizlik bizi rktyor. Sessizlii denetleyemiyoruz. Oysa sessizlikte, sezinlediimiz ama tanmadmz drtlerin, zgrln ve geliigzelliin son noktas sakldr. Szckleri kullanmakla, sessiz dnyaya kendi dzenimizi zorla kabul ettirmi oluruz. Kendimizi gvende hissederiz. Szck kullanmamz, etraf izleme, bilinmeyeni sorgulama, szl tanma haritas olmayan eyleri szcklerle kodlama eilimimizden doan bir gcn iaretidir. Szckleri kullanmakla, evremizdeki eylere sahip oluruz. Sahip olunca da kendimizi gl, her eyi denetleyen bir konumda hissederiz. Aymazlmzn doruu da budur ite. Ban kuma gmen devekuundan farksz bir durum. Birer ikame olan szckler, kendimizi yaama brakmaktan alkoyar, deneyimlerimizin nne geer. Szckler bizi kr eder. Tm duygularmz ve dncelerimizi birer szcn iine sktrma yolundaki baskn faaliyet, duyularmz araclyla ulaacamz kavray engeller, nn keser. Bylece duyular, szcklere bir yardmc olarak kullanlr yalnzca. Yalnzca szcn anlamn zenginletirmek iin kullanrz onlar. Buna karlk, szcklerin, duyularn toplam deneyimini zenginletirmek iin kullanld pek nadirdir. Konuma diline yle almz ki, arabay atn nne kouyoruz. Yapay kategoriler, yaam deneyimlerinin yerini alm durumda. Tm duyularmzn toplamndan da youn kavramlar, her naslsa, szcklere teslim ediliyor. Trmzn en karmak ve en zengin deneyimlerinden biri olan akta rnein, seni seviyorum szckleri, baktan, temastan, kokudan ve ak ifade eden eitli seslerden ok daha byk nem kazanmtr. Duyularmzn ortak yaanml araclyla ak paylamaktansa, ona szcklerle sahip kmaya alyoruz. Her ak farkl olduuna gre (farkl kokular, farkl dokunma biimleri, farkl psikolojik roller), her akta, paylalan szckler de farkl olur, diye dnyor insan. Ama, hayr! Kalp szckler, yaadklarmzdan daha nemli. Ve seni seviyorum tmcesindeki totaliter sahiplenme, tm ak deneyimlerini standartlatryor. Ak nicelletiriyor. Bu tmceyi, ak aritmetie dkmek iin kullanyoruz: Ben, kere k oldum. Akn sz araclyla sahiplenilmesi ve nicelletirilmesi, akn ok renkli ve ok dilli olduu yaanmlna aykrdr; onun insandan insana ve deneyimden deneyime deitii gereine ters der. Szckler, ak, birbirini dlayan kategorilere sokar zorla. Kimi seviyorsun, onu mu, yoksa beni mi? gibi bir tmceyle, bir ak durumunun ille de dorulanmas, snflandrlmas gerektii iin ne ok insan ac eker, ldrr, intihar eder ya da bakalarna ac ektirir. Mutlaka birinden biri olmaldr nk. Biri varsa, dieri olamaz. Srf, sz paradigmasnn tutsa olduumuz iin. Akn karl olarak sekiz, on, on be s.zck olsayd keke. Daha az kskanp daha az sahiplensek, standartlatrmann ksrlatrc basksna yz evirip, benzersizlie daha ok deer verseydik. Dikey hiyerariyi bolasaydk. Peki, ya akn karl olan hibir szck olmasayd? O zaman ak olmayacak myd yani? Ak duyulmayacak myd o zaman? Ak, szden nce de vard. IV ocuk, doduu andan itibaren, dzenin dilini kullanmakta ne kadar eitilirse, yaamla olan ilikisinde kendisini kskvrak balayacak bir deli gmlei srtna o lde yapacak demektir. ocuun giderek kendini szcklere -soyutlama ve genellemelere- teslim etmesiyle, beynin ayrt etme, her eyi gerek tekil olarak, gerekse zel nitelikleri ve karakteristikleri temelinde birbiriyle iliki iinde grme ynndeki snrsz kapasitesi de kstlanr. Daha baka soyutlama ve genelleme biimlerinin bize sunduu sonsuz olaslklara ramen, uygarlmzn kendine zg geliimi, ve bir dereceye kadar, evrimimizin ak, bizi ancak tek tip bir soyutlamaya, dille snrlanm bir soyutlama biimine mahkm ediyor. Bireyin olu tarihi evrim tarihini yeniden zetliyor. Tek bir bireyin bymesinde, evrimin tm aamalar tekrarlanyor. Hepimizin nce yrmeyi, sonra yzmeyi renmesi, kltrel bir kaza saylr. nk doamzda bunun tersi dorudur: Hepimiz, yrmeyi renmeden nce yzmeyi renebiliriz. Uygarlmzn doaya empoze ettii dzen baka trl olsayd, yani karaya baml bir uygarlk yerine daha dengeli bir su/kara uygarl olsaydk, evredeki farkllklara kar bilinli duyarllmz baka baka yollardan geliecekti; tabi ki, dilimiz de buna uygun bir gelime izleyecekti. Dilimiz, doayla kurduumuz belirli ilikilerle snrl. Oysa grdklerimizi alglama yeteneimiz, dilin bizi iine hapsettii kk ve snrl dnyadan ok daha zengin. Szcklerden, szcklerin abartlm egemenliinden tr, deneyimlerimizi bilinli olarak snrlyoruz. Daha az gryor, daha az iitiyor, kokluyor, dokunuyor ve daha az tat alyoruz. Birok deneyimi es geiyoruz. Yaama daha az dikkat ediyor, kendi basitlemelerimizle zel soyutlamalarmza ok daha byk dikkat gsteriyoruz. Sonsuz eitlilikteki deneyim olaslklar bir yanda dururken, gerekten yaayabildiimiz tek tk eyleri de hemen szcklerle kodlayp standartlatryoruz. V

Dnyay duyumsamamz daha da snrlayan yeni bir tehlike de u: Szde gelimi toplumlarda, iletiimi kolaylatrarak retim verimini artrma ve abuk kr salama uruna, daha ok deil, daha az szck kullanlyor. Ksaltmalar, daha ksa ve daha ilevsel tmceler, duygu ve kavramdan yoksun daha ilevsel szckler kullanlyor. Dil giderek, bir bilgisayar dilinin basit biimine dnyor. Konuulan dil giderek, gerek insan, gerek makine tarafndan uygulanabilecek bir dizi talimat haline geliyor. Elbette, teknolojideki gelimeye ve retim ilikilerindeki deiikliklere uygun olarak yeni szckler reteceiz. Bu balamda, dil geliiyor. Ama bu, retimde art olmadan, daha ok kr salama anlamnda bir gelime. Szckler, bu anlamda, emperyalizmin yeni ele geirdii topraklarn zerine diktii fetih bayraklarndan farksz. Uzayn sonsuzluklarna doru aldmz yeni evreyi arabuk belirliyor ve dzenliyorlar. Bu da insan zihnini, kuaklar boyunca srecek standart bir dzene sokuyor. Dnya ve evren deiiyor, szckler deimiyor. Zihinsel paradigma, her zaman en son deien ey olarak giderek gerisinde kalyor yaantmzn. VI Suskunluk, duyularn younlamasna yol aar - insanlar arasndaki sessizlik, iletiimin oalmasn salar. nk sessizliin iinde, ikimizden ya da mzden daha byk olan bir eyi paylarz. Sessizlik, duyularla alglananlarn tmnn doruk noktasdr. Sylenen szck, sessizlie yaplm bir mdahale, btnle yaplm bir tecavzdr. Szckler toplam deneyimimizin kck bir blmn bulandrr, farkllatrr, snflandrr ve en sonunda onu yeni batan dzenler. Bu, durgun suya bir ta atp oluan halkalar yznden suyu eskisi kadar ak seik grememeye benzer. Bu balamda szck, tan kendisidir. Konuulan sz totaliterdir. Buyurur. Sahiplenir. teki szleri darda brakr. Azmzdan kt anda, hiyerarik bir iliki yaratr: Bir konuan, bir de dinleyen vardr. Sz alveriine dayanan tm ilikilerde, birinin tekine egemen olma durumu vardr. Konuulan sz, bizzat konuma eylemi, insann insana hkmettii dzenin ok nemli, ayrlmaz bir parasdr. Szckler, insanlarn denetlenmesi ve birbirlerini denetlemeleri iin arttr. Sessizlii ilk kimin bozacan belirleyen hiyerarik dzenler vardr. Sessizlii ilk bozan, ounlukla, hkim durumdaki kiidir: Sana sz verilmeden konuma! Karlkl konuma srecinde, konuma srasn, yani hkim rol ele geirmek iin, ou zaman bir yarma balar. Haklsn, anlyorum szckleri, gr birliini dorulamaktan ok, konumay kesmek ve sz devralmak iin kullanlr. Konumadaki g ilikisi, toplumsal snf, ya ve cinsiyet farkllklarn yanstr. Konuma eylemi, btn bu ilikilerdeki hkmetme-boyun eme dzenini glendirir. Smrlen, ezilen kii, eitlik salamaya abalarken ayn ilikiye yknr, ezenin szlerini kullanarak onun pozisyonuna sahip kmaya urar ve bylece, biimsel olarak, ezenin yerine geer. nsan artan, hayrete dren, tedirgin eden ey sessizliktir. Dzenlenmemi olan ey, sessizliktir. Tehlikeli ve bilinmeyen olaslklar vaat eden ey, yine sessizliktir. Hayal gcmz zenginletiren, sessizliktir. Deneyimleri szcklere dkmek, o deneyimlerden bir eyler alp gtrr. Daha az szck kullanmak iletiim kuramadmz, birbirimizi daha az anladmz gstermez ille de. Daha ziyade, dilin dlama eylemiyle tezat oluturan bir paylama srecidir bu. Sessizlikte daha ok ey izleyebiliriz. Sessizlikte gemii, bugn ve gelecei grrz. Konuma srasnda, her eyi zaman iine ve genellikle de iinde bulunduumuz ana oturturuz. Konumak, geici bir lmszlk peinde bou bouna komaktr. Ben varm ldr bu. Sessizlik, zamanla ve sonsuzlukla olan ilikimizin bilincidir. Ayn zamanda hem sonsuzluktur, hem de bir toz zerrecii. Sessizlik ok boyutlu, ok duyumludur. Konuma, kategorik v.e buyurucu slubuyla, be duyumuzun ancak baz deneyimlerini aktarabilir. Sessizlik ise be duyumuzla algladklarmzn toplamdr, hatta bundan da fazlasdr. Sessizlik, olanca aczimizle sze dkmeye abaladmz bir eyi, duyum-tesi alglama diyebileceimiz durumu da iine alr. Szler, hayatta llemeyen ya da kyaslanamayan kavramlar belirler ister istemez. Daha az ve daha ok zgrlk, gzel, daha gzel, en gzel. Hayr! Belki hzl, daha hzl, ama en hzl ya da en gzel asla olamaz. VII Konumak da bir deneyim biimidir. Ama ille de sessizliin yerini tutmas gerekmez. Szler gereklidir, ama bir dzen duygusu vermek iin deil. Sessizlik szlerin yokluu demek deildir. Doldurulmas gereken bir boluk deildir o. Sessizlik szc bile yanl. Ozanlar, sessizliin seslerine kulak verirler. Szckler, deneyimleri arttrmak iindir, onlar snrlamak iin deil. Bu, bizi kstlayan daha az sz dizimi ve semantik, daha ok sebze salatas denilen izofrenik konuma demektir. Biz birbirimizin deneyimlerini geniletme yoluyla anlaacaz. Alglarmz, standartlatrlm szlerle ayn ortak elere indirgeyerek deil. Merhaba demenin, Seni seviyorum demenin birden fazla yolu var; zgrlk demenin ise hibir yolu yok. ok boyutlu, ok duyumlu deneyimimizi tek bir szce indirgediimiz

anda, bizi evreleyen sonsuz zenginlii bozmu, insanolunun hayal gcn idi etmi ve totaliter bir dzeni zorla kabul ettirmi oluyoruz. Dnyay szcklerle tutsak ettik. Bu srete biz de, kendi szcklerimizin tutsa olduk. 25 Ekim 1986, Marburg

20. YZYIL DELLER ARTIK ZGR DELLER

IV

Hi phesiz kader, seni hastalndan kurtarmay benden daha kolay yapacaktr. Ama, senin histerik aclarn ikimizin ortak bir umutsuzluuna dntrebilirsem, bu iten kazanl ktna sen de kendini inandrabileceksin.

Sigmund Freud

I Yirminci yzylda, lgnln bile standartlatrldna tank olduk. Tanm gerei norm d diye ele aldmz delileri bile kendimize benzettik. Deli dediimiz insanlarn da herkes gibi tedavi olanaklarna ulamak iin bin trl brokratik ileme uymas ve profesyonel ifaclarn cretini karlamas bekleniyor. Delilik, gnmzn gelien totaliter devletinin bir paras. Neyin delilik saylacan, devlet tarafndan tedavi ruhsat verilen resmi ifaclar, psikiyatristler belirliyor. Deliler, deliliklerinin zgrln yitiriyor. II Geree benzersiz bir bak asndan bakmak, deliliin doruk noktasn oluturur. Olgular arasndaki ilikilere kkten farkl bir bak asdr bu. Geri, Shakespeare'in dedii gibi, delirmenin bir yntemi olabilir belki, ama her delinin yntemi bambakadr. Anaristler bile ortaklaa kabul ettikleri kara bir bayran evresinde toplanrlar. Ortak amalar, kurallar ve simgeleri vardr. Oysa deliler iin yle midir? Her biri kendi havasndan alar; istedii zaman deitirir bu havay ve yine de kendine zg yolunu izlemeye devam eder. Psikiyatri ite bunu, zgrlklerin bu doruk noktasn, elimizden almtr. Oysa ortaada, delilerin, toplumdaki en stn gcn -Tanr'nn- bile artk etkileyemedii baka glerin etkisi altnda olduuna inanlrd. Aka sylenemiyordu ama, delilik, kurulu dzen hiyerarisi iinde en byk gce eit bir g saylyordu. Ne var ki aydnlanma andan, sanayi devrimi ve pozitivizmden sonra delilik, souk algnlyla, apandisit iltihaplanmasyla, kzamkla ayn kategoriye yerletirildi - herhangi bir uzman tarafndan tedavi edilebilecek bir hastala dnt. Delilerin Ortaa Avrupas'ndaki azametinden ne byk bir uzaklama! O zamanlar, deliliin stesinden gelmek iin kilisenin en yksek otoritesine, engizisyonda en dindar ve en saygn yelerinin yardmna gereksinme duyuluyordu. Deliliin stesinden gelememek, Tanr'nn zayfln kabul etmek demekti. Ortaada, en yksek otoritenin yetkisi, delilerden nedamet getirmelerini istemeye ya da cennetten kovulan bir melek

olan eytan'n etkisi altna girmi olduklarn itiraf ettirmeye kadar varabiliyordu ancak. On sekizinci ve on dokuzuncu yzyllarda deliler tmarhanelerde tutuluyorlard. Yirminci yzylda deliler dize getirildi. yice ilalandrlp toplumun kysna itilmi, istenmeyen varlklardan baka bir ey deiller artk. III Delilik, artk devlete kar bir tehdit oluturmayan sradan bir hastalk mertebesine indirgenmitir. Deliliin bireyselliini ve hayal gcn yitirmesiyle birlikte devlet daha da totaliter olmutur. Delilik, devlet otoritesi altna girdii oranda zgrln yitirmitir. Devlet, delilii bir hastalk olarak tanmlamak ve akl sal eitimi yoluyla engellemek suretiyle onu idi etmi; delilii tanmlama ve snflandrma yoluyla onu standartlatrmtr. Deliliin resmi tanmlaycs olan Amerikan Psikiyatri Dernei (APA), grleri hemen hemen tm lkeleri etkiledii iin, Delilik Krall'n ynetimi altna almtr. Bu dernek, yi bir general, verdii komutlara uyulacan nceden bilen generaldir zdeyiini uygulamaktadr bir anlamda. Bylece, Amerikan Psikiyatri Dernei, tm potansiyel muhalefet kaynaklarnn nnde gitmi oluyor. rnein, bundan elli yl nce olduu gibi, kadnlarn zek dzeyinin erkeklerinkinden dk olduuna inancn tamyorlar artk. Ona gcn kazandran bilim ya da bilgi deil, budur ite. Bu deiim kanlmazd, nk kadnlar oy kullanma hakkn kazanmlard. Akl sal camias, olas muhalefet glerini her zaman ustaca sezip iktidarn srdrmesini salayacak deiiklii yapmtr. Ayn ekilde, ecinsellii bir akl hastal olmaktan karma karar da 1970'lerde, APA tarafndan verilmitir. Psikoloji ders kitaplarnda ve psikologlarn eitim programlarnda yllardr anormal olarak tanmlanan bir davran ve kiilik biimi, bir rpda anormal saylmaktan kmt. Neden? Bu deiimi mazur gsterecek bilimsel bir tartma olmamt. Aslna baklrsa, ecinsellik nceleri bir akl hastal, davran bozukluu olarak snflandrld zaman da bir bilimsel tartma olmamt. Kararn deimesini salayan, ecinsel hareketinin gelimesi, siyasi gcnn giderek artmas olmutu. Muhalefetin potansiyel bir politik gce sahip olduu tm vakalarda, kurulu dzen, akl sal konusundaki ltlerini deitirmitir. Bu tr bir esneklik ona daha da byk bir siyasal g salamtr. Onlar, deliliin mhrn tekellerinde tutmakla kalmyorlar, ayn zamanda, kadnlar ve ecinseller konularnda olduu gibi, her asimilasyon vakasyla, taraftarlarnn ve destekilerinin saysn artryorlar. Bylece, her zaferden sonra, nceleri marjinal olanlar (rnein kadnlar ve ecinseller) konusunda bu kuruluun inandrcl artyor ve dier marjinalleri (izofrenleri, yoksullar, etnik aznlklar, sanatlar, bar yanllarn) ezme gc de artm oluyor. Bu marjinaller ve militanlar da kendi paylarna, kuruluun delilii belirleme sultasn sorgulamak yerine, kendilerinden ncekilerin yolunu izliyor ve bundan byle deli kabul edilmemeleri iin onlara bavuruyorlar. Bu eylemleri ise kuruma g ve hatta inandrclk kazandryor. IV Ezilenler arasnda en az delilerle ilgileniriz. 1960'larda Vietnam, 1930'larda kadnlara oy hakk hareketi, ABD'de ve Gney Afrika'da zenci hareketleri, ecinsel hareketler, anti-nkleer akmlar ve benzeri tm hareketler, dorudan ilikisi olmayanlar tarafndan bile, dnyann drt bir yannda cokulu bir destek grmtr. stelik bunlarn hepsi, aydnlar arasnda da revatayd. Ne var ki, deliler genellikle sahipsiz kalmlardr. Neden? ok basit. Hepimiz delilerden korkarz da ondan. Oysa onlarn herhangi bir insandan daha zararl, daha tehlikeli olabileceini kantlayan ne tek bir aratrma vardr, ne de bu dorultuda istatistiksel veriler. Deliler bizi tedirgin ederler. Ayrca nasl bir arda bulunacamz bilemeyiz. Amerika, Vietnam'dan defol!, Irk ayrmna hayr. Gayet iyi. Peki ama, deli dediklerimiz iin talebimiz ne? En temel ar, delileri en fazla ezilen grup haline getiren yasal kstlamalar ortadan kaldrmak. Halbuki onlarn temel insan haklarndan yararlanmasna ya da yararlanmamasna karar verenler, adalet mekanizmalar bile deil, bizzat onlar bask altnda tutan psikiyatristlerdir. Szmona hastann yararna diye, psikiyatrist onun konuma zgrln, seyahat zgrln ve rgtlenme zgrln kstlama yetkisine sahiptir. Akl hastanesindeki hastalar, ou zaman, psikiyatristin ak izni olmadan bir telefon bile edemezler. Halk ynlarnn bulunduu akl hastanelerinde, hastalarn ou psikiyatristin bir yn domates fidesini inceler gibi kt ekspres vizitlerinin dnda, onu tanmaz bile. Hastalarn bazlar yllarca koularndan dar karlmaz; ou gnein yzn bile gremez. Mektup yazmaya ve almaya izinleri var mdr? Ziyaretiler ne zaman gelebilir? Hatta gelebilir mi? Btn bunlar psikiyatrist tarafndan belirlenir. Bu tr kararlar, hastanelerin personel ktl ekmesi yznden genellikle toptan verilen kararlardr. Hastalarn durumunu tek tek, bireysel lekte ele almak yle dursun (halbuki psikiyatrinin temeli, varlk gerekesi ve tedavi modeli budur), psikiyatrist, sorumluluu altndaki hasta saysndan bile haberdar olmayabilir.

Psikiyatri, bir bask aracdr. Szass, Laing ve Foucault gibi bilim adamlar bu konuyu ele almlardr. Yalnz ok basit iki rnekle yetineceim burada; biri ABD'den, br de Sovyetler Birlii'nden. ABD: On iki yalarnda bir erkek ocuk blge polisi tarafndan bir psikoloji kliniine havale edilir. Nedeni: Yoksul ailesiyle birlikte ormanda bir evde oturmakta olan ocuk, bisiklet ruhsat olmadndan polis tarafndan uyarlmtr. Bu olayn getii New Hampshire yasalarna gre, tm bisikletlerin poliste kaytl olmas, ayrca bisikletler iin cret karlnda bir plaka alnmas gerekmektedir. ocuun ailesi yoksuldur, kendisi de bisiklete sadece evinin yaknnda binmektedir. Aile bu paray deyemedii iin, polis, iki uyardan sonra, ocuu psikoloji kliniine havale eder. Psikoloji klinii ile bisikletler iin geerli ruhsat yasalarna uymak arasnda ne iliki var? Devlet, itaat etmeyenleri uygun grd biimde dtalama yoluyla, ynetim yetkisini yeniden kantlamaktadr. Sovyetler Birlii: 1968'deki Prag baharndan bir sre sonra, Moskova'daki Kzl Meydan'da, ellerinde mendil kadar ekoslovak bayraklaryla toplanan birka Sovyet vatanda, polis tarafndan yakalanr ve bir akl hastanesine gnderilir. Neden? Sovyet devletinin gcn Moskova'nn ortasnda, uluorta eletiren hi kimsenin akl banda olamaz. Akl hastanelerindeki delilerin zgrl ve kamusal haklan uruna pek kimse eyleme gemez. Oysa, tm ezilenlerin iinde, kendi davalarn kamuoyuna yanstamayan, yanstmalarna izin verilmeyen, bu zgrle sahip olmayan bir tek onlar var. Onlarn yaknmalar olsa olsa bir baka psikiyatrist tarafndan ele alnr ve karara balanr. Basn toplantlar, protesto gsterileri dzenleyemezler; oy haklar bulunmad gibi, zel mlkiyetlerini bile diledikleri gibi kullanamazlar. Nietzsche'nin bir kitabn, Van Gogh'un bir tablosunu ya da Dostoyevski'nin sara nbetlerinin inceliklerini saatlerce tartabildiimiz halde, bir deliyle ok ksa bir sre birlikte kaldmzda dahi son derece tedirgin oluruz. Bir an bile yeter. Beklenmedik eylerden korkarz. Delilerin, beklenmedik eyler yapmalar beklenir. Bizler ise, beklenmedik eyler karsnda ne yapacamz bilemeyiz. Tm mesleki, toplumsal ve cinsel ilikilerimizde, her eyi nceden bilmek ve denetlemekten holanrz. Gerekten denetleyemediimiz tek ey olan dlerimizi de ya unutur ya da bastrrz. Delilerle ya da delirmi gibi davranan herhangi bir insanla birlikte olduumuzda da, bize fiziki bir zarar gelmesinden deil de, beklenmeyenden korkarz daha ok. Karmzdaki kii stn ban paralayabilir, bir ocuk arks sylemeye koyulabilir, bilmece gibi konumaya balayabilir, ylece suspus oturabilir, kardee bir sevecenlik gsterebilir ya da cinsel imlarda bulunabilir. Bunlardan herhangi birini yapabilecei gibi, hibirini de yapmayabilir. Ama daima tetikte olan bizler, ondan korkarz. Onun yaplandrlmam, zgr, belirsiz davranlar, bizler iin, nasl baa kacamz bilmediimiz bir durum yaratr. Bu, denetleyebileceimiz bir durum deildir. Denetleme gereksinimi hepimizin iindeki totalitarizmin bir belirtisidir tabi. Tmyle zgr, yaplandrlmam durumlar bizi rahatsz eder. Tpk sessizlik gibi. Delilerle birlikte olmak da byledir. nceden zerinde anlamaya varlm kurallar yoktur. Kendiliinden ortaya kan davranlar olabilir yalnzca. V Psikiyatri, yirminci yzylda, baars hibir kriterle llmeden kendi bana ayakta kalabilen mesleklerden biri, hatta belki tek meslektir. Bir operatr, ameliyatlarnda srekli baarszlk gsterir ve hastalarnn lmne neden olursa, elbette iinden olur. Otobs doru drst kullanamayan bir otobs srcs, ate etmesini beceremeyen bir asker, hi seim kazanamayan bir politikac, yaynlar onaylanmayan bir akademisyen, yemekleri aza konamayan bir a, frijit bir fahie; bunlarn hepsi baarsz kabul edilir. Oysa psikiyatride, tedavinin (hi tedavi yaplmamasna gre) etkili olduunu ya da belli bir tedavi ynteminin bir dierinden daha etkili olduunu kantlayan hibir bilimsel kant yoktur. Yllardan beri psikiyatristler ve psikologlar, psikiyatrinin geerli bir bilim dal olduunu, psikiyatriste gidenlerin iyileme ansnn gitmeyenlerden daha yksek olduunu kantlamak iin trl aratrmalara girimilerse de, bunda baarl olamamlardr. zetle, kendi hedefleri dorultusunda ele alnacak olursa, psikiyatrinin ie yaramad ortada. Oysa meslek olarak psikiyatrinin ve onu uygulayan psikiyatristlerin, toplumda son derece prestijli bir konumu var. Kapitalist lkelerde psikiyatristler, en fazla para kazanan meslek gruplarndandr. Hemen herkesten en yce saygy grrler. nsanlar onlarn nnde tedirginlik ve endie duyarlar. ABD bakanlarndan Nixon, seim kampanyas srasnda, psikiyatristlerle karlamamaya byk zen gstermiti. Sava amaktan ve baka lkeleri bombalamaktan korkmayanlar, psikiyatristlerden korkarlar. Ne zaman birisine psikolog olduumu sylesem, aldm ilk tepkilerden biri daima u olurdu: Ooo, seninle konuurken azmdan kana ok dikkat etmeliyim. Psikiyatrist, bugnn totaliter toplumunda, en yce kolluk kuvvetidir. Birinin toplum normlarna uymadn, onun deli olduunu belirtti mi, karar ancak baka bir psikiyatrist bozabilir. Psikiyatrist, gcn yalnzca kurulu dzenin kendisine verdii yetki ve otoriteden almaz. Bizler de birer birey olarak, onun bu gcn dorularz. Ne kadar zgr

olduumuzu sylersek syleyelim, canmzn istediini yapabileceimizi ne kadar iddia edersek edelim, yine de normlarn dna kmaktan korkarz. Psikiyatristin bir bak ya da szyle normal olmadmzn iln edilmesinden dmz kopar. Biz, zgr olmaktan korkuyoruz aslnda. Yerleik dzenin dikte ettii, herkesin de karlkl olarak kabullendii tutum ve davran snrlarnn iinde kalmak istiyoruz. Bizi nihai bamszla gtrecek adm atmaya cesaret edemiyor, kendi iimizdeki sese kulak vermekten ekmiyoruz. yle yaptmz zaman, bize genellikle deli deniyor nk. Bize deli denmesini istemiyoruz. Bize deli denmesinin ve deli muamelesi yaplmasnn sonularna katlanacak gcmz yok. Bu yzden, delilikten anladmz eyi idi ediyor, bir yandan onu kk ve nemsiz eylemlere indirgerken bir yandan da kendi davranlarmzn anlamn abartyoruz. rnein bir memur, srf hava gzel olduu ve can o gn uurtma, uurmak istedii iin ie gitmiyor - uurtma uurmak ocukluundan kalma tatl anlar artryor ona. Ama bir yandan da, Acaba bana deli derler mi? diye tasalanyor. Ya da sonradan, yle lgnca bir ey yaptm ki... diye anlatyor olay. Delilii, lgnl ylesine basit eylemlere indirgedik ki, artk rahata, gven iinde deli olabiliriz. Ne yrdan geiyoruz, ne de serden. Btn gece uyumadk ve geceyi dinledik, ne lgnlk, deil mi?, Kocam btn klar yakt, btn pencereleri at ve benimle salondaki halnn zerinde seviti. Amma da deliymiiz. Benim byle bir lgnla boyun eeceim aklna gelir miydi? Deli olmaya cesaret edemediimiz, ama yine de zgrln zlemini ektiimiz iin, delilii bu son derece basit davran biimlerine indirgedik, ama bu eylemlerin byle adlandrlmas, deliliin sonsuz ifade biimlerine hakszlk etmektir. VI Psikiyatrist baskc bir rol oynar. Onun temel kaygs bireyin sal ve szmona ruhsal sal deildir. Onun temel ykmll, ynetici sekin kesimin, snfn, partinin ya da kltrn buyurduu onaylanm standartlar savunmaktr. Bu standartlar savunmakla psikiyatrist, bireyin geliimini ve zgrln snrlayan o kurumlar da glendirmi olur. Askeri psikiyatristin rol, ok ak bir rnektir. nne, savamaktan, bakalarn ldrmekten d kopan bir asker getirildii zaman, psikiyatristin grevi, onu bir an nce, sava alanna geri gndermektir. Psikiyatristin ve onun temsil ettii glerin bak asna gre, normal olan, askerin katil fonksiyonunu yerine getirmesidir. Anormal saylan ise, bu delikanlnn korkmas, savamak istememesi, ldrmek istememesidir. Psikiyatristin grevi onu yeniden katil kimliine kavuturmak ve bunu mmkn olan en ksa srede yapmaktr. Savama kararn, bakalarnn ldrlmesi kararn, belki de homo sapiens trnn ve bizimle birlikte daha pek ok trn yok olmasna yol aacak bu karar veren liderlerin akl saln sorgulamaksa, hibir zaman psikiyatristin grevi saylmaz ve saylmamtr bugne dek. Psikolojinin, askeri psikoloji diye adlandrlan bir dal vardr. Bu daim balca grevi, ordular ve askerleri daha etkili ldrme aralar haline getirmenin psikolojik ilke ve yntemlerini aratrmaktr. Bu aratrmaclar, btn dier bilim adamlar gibi yllk bilimsel toplantlarn yaparlar, onlarla ayn itibar paylar, aratrmalar iin gerekli paray alrlar ve genellikle meslektalarndan daha ok kazanrlar. te yandan hibir yerde, hibir lkede, bar psikolojisi diye bir ihtisas dal ya da aratrma alan yoktur. VII inde yaadmz yzylda, deliliin giderek rasyonalize edilmesi gibi bir gelimeye tank oluyoruz. Burada, kolektif delilikle bireysel delilik arasnda bir ayrm yapmak zorundayz. Kolektif delilik, devletin ve kurumlarnn benimsedii dzen ve deerler sistemidir. Kendi ilerinden gelen sesleri iitmeyen ya da bu seslere uymaktan korkan bireyler, devletin lgnlklaryla kendilerini zdeletirme yolunu tutarlar, iyi yurtta, kolektif deliliin bir paras olan yurttatr. Kolektif delilik ykcdr. Ekonominin globallemesi ve standartlamasyla birlikte giyim, yeme ime adetleri, cinsel normlar, elence ve gzel sanatlar giderek yaamn her cephesini egemenliine alan byk bir kolektif birim olmaya doru yneliyor. Erich Fromm, bir mega-makinenin oluturulmas olarak adlandrd bu durumu, faizmin yeni ve ok daha kapsayc bir rnei olarak nitelendirmitir. Bu yeni gelien dzende bireysel delilii, yasalar, polis ve yarglardan ok, kendimiz kontrol altnda tutarz. Bir yandan potansiyel bireysellik eylemlerimize gem vuran korku ve sululuk duygular tarken, te yandan, halk ynlarnn kolektif lgnl bize ekici gelir. nk, krmz kta durmak da, savaa katlmak da, ounlua uyma ve cinneti topluca paylama eylemleridir. Tm dnya sistemi, yasalarn, tketici davranlarnn, ekonomi teorilerinin ve dinin rasyonalize ettii lgnca varsaymlar zerine kurulmutur, ite ngiliz madenci olunun klasik yks. Anne, yorum. Sobay yakamaz msn? Kmrmz yok.

Neden? nk baban isiz kald. Neden? Fazla kmr olduu iin. Bylesine bir delilik, kapitalist sistemin doas gereidir. ou toplumsal normlarda bu delilik, a priori olarak kabul grr. Kolektif deliliin, yllarca srmesini salayan nemli bir zellii de, kolektif abayla deitirilememesidir. Daha dorusu, kolektif delilie kar kolektif eylem, daha ok kolektif delilie yol aar yalnzca. Yakn gemiten mkemmel bir rnek Sovyet htilali'dir. Yoksullar yararna bir ihtilal yapmak adna 10 milyona yakn kyl, ihtilalcilerin resmi terminolojisiyle, tasfiye edildi. Akl ve zeky kapitalizmin boyunduruundan kurtarmak uruna, binlerce aydn tasfiye edildi. Fransz htilali de kolektif deliliin, bir baka kolektif delilikle yer deitirmesinin rnei. Devlet, kilisenin yerini alyor. Totaliter devlet eitimi, totaliter dini eitimin yerini alyor. Yeni bir snf iktidara geliyor. Srf, ayn kolektif delilii batan baa tekrarlamak iin. iktidar, tanm gerei, dmanlarn da beraberinde getiriyor. Dmanlar olmazsa olmaz. Dmanlarn olmad nadir durumlarda da dmanlarn bulunmas, yaratlmas, tahrik edilmesi, hatta hayal edilmesi gerekiyor. Kolektif delilie birka rnek daha: 1950'lerde, ABD'de, Mc arthy dneminin doruunda ocuklar uyumadan nce yataklarnn altnda komnist ararlard. imdi, 1980'lerde, hepimiz terrist aryoruz. Dnya terrizminin kaynaklar olarak gzmz devletlere ve u lgn kolektif dzene evirmek, hemen hi aklmzdan gemiyor. Aydnlar, nc Reich' ve Almanya'daki Nasyonal Sosyalizm'i, insan toplumunun bir sapknl olarak gstermekten holanrlar. Biroklar, bunun gerekten bir kolektif cinnet olduunda birleir. nk bu, bir ekya etesinin ya da bir lkenin bana gemi tek bir delinin ii deildir. Bu daha ziyade, halkn (iilerin, aydnlarn, kadnlarn, genlerin, yallarn) paylat ortak bir cinnet olaydr. Bunun, tarihte, belirli bir yerdeki belirli bir halka zg bir olay olduunu dnecek kadar aklsz olabilir miyiz? Ama yleyiz. nk, kendi inanlarmzdaki, davranlarmzda-ki ve tarihimizdeki kolektif lgnln farkna varamyoruz. Horkheimer, Adorno ve arkadalar, Alman faizminden kap ABD'ye gittiler. Orada, Yahudi dmanl zerine bir aratrma yaptlar ve ABD'deki dmanln daha yaygn olduunu grdler. Oysa ayn ABD halk, ayn zamanda faizme kar savayordu. Tarih boyunca, halklarn, baka toplumlardaki totaliter dzenleri eletirdikleri, buna ramen, kendi lkelerindeki rk, ovenist ve totaliter sistemleri destekledikleri ok grlmtr. Bar koruyan hep bizim silahlarmz, tehdit eden ise bakalarnnkidir. Kendi gnlk yaamlarmz da, kolektif cinneti nasl savunduumuzu gsteren basit rneklerle dolu. Hzl, daha hzl arabalar imal etmek ve satn almak iin milyarlar harcarken, bir yandan da hz limitini denetlemeye ve azaltmaya alyoruz. Yeryznde yaayabileceimiz bir sr yer olduu halde o kadar skp kaldk ki, ne zaman yryp ne zaman duracamz gsteren klara muhtacz. New York'ta otopark sorunu yznden birbirini ldrenler bile var. Bu kolektif cinneti ylesine benimsemiiz ki, onun mant bir zek lt bile saylyor. Bu yzden, dnyadaki en yaygn zek testinde u soruyla karlayoruz: Neden kent iindeki arazi, krsal araziden daha pahaldr? Bu lgn kolektif dzenin rasyonalizasyonu, zeknn bir belirtisi saylyor artk. Psikiyatrist bireysel deliliimizi frenleme ve snrlama konusunda bize yardm ederken, ayn zamanda totaliter kolektif delilie uyum salamaya ve onu paylamaya yneltir bizi. Onun ii, topluma ayak uydurmamz salamaktr. Toplumun durup dnecek zaman yoktur. O hep hareket halindedir. Bu tempoya ve strese dayanamayp saf d kalan baz bireyler olduunda, ya da bu tempoyu belirleyen idoller ldnde, bakalar hemen onlarn yerini alr. Toplumun temposuna ayak uyduramamak, onun akn ve srekli deien standartlarn yakalayamamak, psikiyatrist iin de bizim iin de psikolojik sorunlarn belirtisi saylr. Bu balamda, psikiyatriste giden kii, yeniden yar pistine kmadan nce yalama servisinde teknik bakm gren bir yar arabasna benzer. Yarn kendisi asla sorgulanmaz. Tersine, yar sorgulayanlar psikiyatrist tarafndan sorgulanrlar. VIII Kolektif deliliin zirveye trmand noktada, bireysel delilik iddetle reddedilir. Alman totalitarizminin sistematik olarak ortadan kaldrd ilk grup, deli diye anlan kiilerdi, akl hastalaryd. Toplumun kolektif deliliine kendini kaptrmayan tek kesim de yine onlard, nk bireysel delilik, bireye zgdr. Kolektif deliliin totalitarizmine kar kmann yegne yolu bireyden geer. Homo sapiens'in zenginlii, yelerinin eitliliiyle kendini gsterir. Yaratclk, dnyaya ve evrene bak asndan sonsuz

kombinasyonlar ierir. Bu eitlilik, homo sapiens trnn uzun bir sre daha varln srdrmesinin bir garantisi olabilir. Oysa trmz biyolojik bakmdan giderek daha standart bir kalba giriyor. evreyi denetim altna alma ve standartlatrma yoluyla (evde, arabada ve iyerinde klima ve stma cihazlaryla ayn s, ayn tip besin, yeme ve uyuma adetleri, ayn tip ilalar - zellikle penisilin) giderek daha tekdze ve dolaysyla daha zayf bir tr haline geliyoruz. Ancak, btn standartlatrmaya ramen, evremizi denetlemeyi ve deitirmeyi baarabildiimiz iin, hayatta kalma ansmz var. (Tabi, denetleme abalarmz yznden sonunda ekolojik sistemi bozmamz ve bylece, her tr yaama olasln yok etmemiz tehlikesi de mevcut.) Psikolojik standartlatrma da bizim iin salksz. Baka hibir trde bu, dikkate alnacak bir sorun deildir. Politika, ekonomi, elence, hepsi birbirleriyle balantl glerin, tekellerin denetiminde. Grnrdeki eitlilie ramen cinsel davranlarmz, zaman ve mekn ilikilerimiz, evrene, kulara, arabalara kar tutumumuz... her ey nceden saptanm standartlarla uyum halinde olmak zorunda. Bu durumda, insan davranlarndaki eitlilik, cinsel faaliyetlerden tutun da dnce biimlerine varncaya kadar, her bakmdan tek-ynl olma yolunda. zgrlk, g merkezleri tarafndan sunulan klardan birini zgrce semekle snrl. nsanlar, bir dnya tketicisinin nceden belirlenen standart normallik llerine gre deerlendiriliyor. Psikolojik farkllamamz, hayatta kalmamz asndan, iki bakmdan nemlidir. Birincisi, bu, totalitarizme kar bir garanti oluturur. Toplum bireysel delilie ne lde izin verirse, kolektif delilie katlma oran o derece azalr. kincisi, gelecek yzyllarn bilinmezliine kar bize yardmc olma asndan. Bilgi patlamasn, sonsuzlukla ve uzaydaki bilinmeyenlerle giderek derinleen maceramz dikkate alrsak, bireysel delilii mmkn olduu kadar ok korumamz gerekir. Robotlar ve en gelitirilmi bilgisayarlar bile, nceden bilinmeyen olaylar karsnda tepki gstermekte tmyle baarsz kalabilir. Bireyin ifade potansiyelinin zirveye trmanmasna frsat veren bireysel delilik, trn deiik durumlara tepki gsterme ve onlar zerine yeni bir ey kurma becerisini ve yaratcln da arttrabilir. IX Yirminci yzylda deliliin ve zgrln standartlatrlmas, yaamn kendisindeki younluk duygusunu ortadan kaldrmaktadr. Artk, hibir ey derinlemesine duyumsanmyor. Derinlie vakit yok. Tm deneyimler, uarcasna yaanmaldr. Deneyimler artk tanr mallar gibidir - alnr, atlr, canmz ektiinde kullanlrlar. Yirminci yzyl deneyimi, maazadan bir ey satn almak gibidir. Dostoyevski'nin, bir kz ocuuyla giritii cinsel iliki yznden derin bir sululuk duygusuyla ac ektii sylenir. Vicdan azabyla kvranyordu Dostoyevski. Oysa bugn seyahat acenteleri seks turlar dzenliyor. Manila veya Bangkok'a uarak ocuk fahielerle istediiniz kadar cinsel iliki kurup huzur iinde evlerinize dnebiliyorsunuz. Tketilen deneyim ruhu kreltiyor, vicdan yok ediyor. Yukardaki seks turizmi rneinde olduu gibi, insan iin, zel olarak hazrlanm evrelerde hemen hemen her eyi deneme olana giderek artyor. Haz turizmi sayesinde insan Haiti'de bir byclk trenine katlabilecei gibi (kurban etme trenleri de buna dahildir), Kuzey Kutbu yolculuuna da kabilir, bir ngiliz maliknesinde feodal beyler gibi de yaayabilir, vesaire vesaire. Genelde, size iyi vakit geireceinize, zevk alacanza, heyecan duyacanza dair garanti bile verilir. Kontroll deneyimin totalitarizmine bir hayal gc yoksunluu elik eder. Bat'daki k lokantalarda bile, yemek listesi ve garson, bir cezaevindeki itzkle gardiyana benzer. Bu yemein yannda iki sebze alabilirsiniz, Bu mnde salata yoktur. Cinsel ilikilerimizde de sonsuz bir deneyim zenginlii yerine, bin bir trl seks ara-gereci, seks makineleri, vibratrler ve zevk hissimizi standartlatrp snrlayan eitli maddi objelerle kar karyayz. Ya da, sapk mym beni yanl anlarlar korkusuyla istediimiz gibi dokunamayz, seviemeyiz bile. Yemek yemek, seks, delilik, bunlarn hepsi kategorilere indirgenmitir. Topyekn deneyim diye bir ey yok artk. , Snrlanm, ok seenekli bir listeden belirlenmi bir deneyim rneini semeyi yeliyoruz. X Deli, uygarln anti-kahraman olacaktr. Standartlatrma ve totalitarizmin her yere ve her eye nfuz etmesine ramen hl deli olmay baarabilenler, gerekten ok gl ve esiz bireylerdir. Deli szcn hafife almamal, nk bu ayrcalk pek az insana verilebilir. Beraberinde ok byk aclar getiren bir ayrcalktr bu. Bu aclar nadiren hafifletilebilir. Deli ylesine yalnzdr ki tuttuu yolda, dnya ve evrenle duygu birlii iinde olsa bile, vg ve cezann da . tesindedir o.

Hepimizin iindeki totalitarizmin zerine kurulu olan totaliter devletin karsnda, deliler tek bana. stelik biyokimyasal teknoloji ve genetik mhendisliinin tehdidi altnda. Kendimizi koruyamayacaksak, hi olmazsa brakalm deliler deliliklerinde zgr kalsnlar. Trmzn bu hline mensup olmann acsn eit eit hapishanelerimizde deil kendi d ve davranlarnda yaasnlar. 31 Ekim 1986, Marburg

BURADA YER, URADA UYURUZ

Kontes: Ama niye bu kadar ok iiliyor? Antonio: Bizi yabani hayvanlardan ayran ey budur Madam; susamadmz zaman imek ve canmz istedii zaman sevimek.

Beaumarchais

I Yzylmzn klasik ev/apartman birimi eitli blmlere ayrlmtr. Her alan, bedenin belirli bir fonksiyonuna gre ayarlanmtr. Bylece, oturmak iin bir oturma odas, yemek iin yemek odas, uyumak iin yatak odas, ykanmak ve barsaklar boaltmak iin banyo, yemek piirmek iin de bir mutfak vardr. ada mimarinin buna tepkisi, hi olmazsa duvarlar amak, daha dorusu onlar ykmak oldu; bylece meknlar arasnda mmkn olduu kadar insani temas kurulmas salanacakt. Ama, meknn kullanm hl totaliterdir. Nerede ne yapacamz, hatta neyi nasl yapacamz bize bildirilir. ada yaama mekn, bedenin eitli fonksiyonlarna karlk decek biimde hayatmz blmlere ayrr ve ynetir; halbuki insan bir btndr ve ok fonksiyonlu bir organizmadr. II Meknn en etkili biimde kullanld apartman dairesi modeli, totaliter bir dzenlemeyi yanstr. Bu plan, milyonlarca insann tpatp ayn hareketleri yapp, tpatp ayn evreye tbi olarak yaamas sonucunu dourur. Meknn bu zel dzenlemesi neyin nerede yaplacan dikte ettiinden, ayn at altnda yaayanlarn birliktelik duygusunu da ortadan kaldrr. Mekn kullanmn deitirmeye ynelik yaratc giriimleri engeller. Her eyin yerinin belli olmasyla, evrede bir dzen duygusu yaratarak, sahte bir gereklik rnei koyar ortaya. zetle, bir asker iin kla neyse, vatanda iin de apartman dairesi odur. Kla, kaytsz artsz bir disiplini alamaya yarayan niformann bir uzantsdr. Ayn ey, bugn iinde yaadmz meknlar iin de geerli. Bizler, iinde yaadmz yzylda, apartman klalarnda oturan siviller haline geldik. zellikle, meknn her kesinden azami yarar salanan yeni tip apartmanlar, yaama mekn totalitarizminin en ar rnekleri. Dardan ieriye gz atldnda,

hemen hemen btn apartman dairelerinde TV aygtlarnn ayn yerde durduu gze arpar. Televizyon seyretmek iin oturulan kanepe de hep ayn yerdedir. Tpatp ayn yerlerde yemek yer, barsaklarmz boaltr, cinsel ilikide bulunuruz. Herhangi birimizin, hi tanmad bir apartman dairesine girip, sanki yllardr orada oturuyormu gibi her eyi yerli yerinde bulmas iten bile deildir. Gnmzn yaama meknlar, skinlerinin bireysel ve kltrel farkllklarn yanstmyor artk. Bu totaliter yaama meknlar araclyla, insann kiiliini evresine yanstmasna ynelik tm yaratcl kreltilmi, yok edilmitir. III Yirminci yzyln totaliter evleri, mekn fonksiyonel biimde dzenlemelerinin yan sra, zgrln kendini en ok hissettirdii meknlardan da yoksundurlar. Eskiden hemen hemen tm evlerin, tavan aras, kiler ya da bodrum gibi gizli yerleri vard. Pek ok insan iin tavan aras bir yn zengin, lgn, nostaljik, gizemli armlar uyandrr hl. Tavan aras sadece mkemmel bir dzensizlik ortam deil, ayn zamanda bir kuaktan tekine uzanan tarihsel sreklilie iaret eden bir yerdi. Bir zamanlar yaam olanlardan arta kalan bir yn teberi, gazeteler, mektuplar, fotoraflar: Hepsi de, her eyin bir zamanlar nasl olduunu gsteren tanklard. Tavan aralar, tarihi abucak hayata, gnmze getirebilirdi. Onlarn varl bizi ann gereksinimlerine gre biimlendirmeyi amalayan totaliter devlete kar bir nemli bir tehditti. Tavan arasnn yok edilmesi, evin iinde barnan tarihin silinip atlmas demektir. Nineden kalma oyuncak aynn tek bana yatak odasna yerletirilmesi ya da eski bir fotorafn erevelenip oturma odasna konmas, tarihin saptrlmasndan, bir anakronizmadan baka bir ey deildir. IV Bamz dinleyecek bir kemiz bile yok. Dardaki baskdan kaabildiimizde, bu kez de katmz tek ilevli meknn, evimizin tutsa oluyoruz. levlerine gre blmlenmi evler, iinde yaayan aileyi ya da insanlar birbirinden ayrr. Ayn meknn ok ilevli kullanm ise aileyi bir arada tutar. Geleneksel sve mutfaklarnda, anne ve ocuklar bulak ykarken babann rahata piposunu tttrmesi, sonra da ekerleme yapmas iin bir tahta sra vardr. Burada nemli olan ekerleme yapan kiinin cinsiyeti deil, insanlarn bir arada bulunmasdr. Yirminci yzyln kullanl mutfanda byle bir sraya yer yoktur. Bu, yirminci yzyln, kadn bulaklar ykarken erkein uyumasna kar olduu anlamna gelmez. Bu sadece, meknn, oray kullanan insandan ok ilgili ilevin gereklerine gre dzenlenmi olmasndandr. Srat, kullanllk ve ilevsellik evde ylesine nem kazand ki, artk insan mhendisleri etkili yaama meknlar tasarlarken zaman ve hareket aratrmalar yapyorlar; tpk denizalt ya da uaklar iin pilot mahalli tasarlar gibi. Bteleri elverdii takdirde, modern kar-kocalar iin ayr banyo daireleri bile tasarlanyor. Bir zamanlar, bir baka yaam dzeninde, tahta banyo fs herkesin gz nnde durur, aile bireyleri nee ve sevecenlik iinde birbirlerini sabunlarlard. Mahremiyet bile, bize, dzenin llerinde ve o llere uygun meknlarda yaanacak biimde empoze edilmitir. Artk, mahremiyetimizi yaayacak kiisel meknlardan da yoksunuz. rnein, ocuklar ana babalarn yatt meknlardan zellikle uzak tutulurlar. ekirdek aile byle konular konumaktan bile ekinir, bu ii uzmanlara havale eder. Bylece, kapal kap politikas gden toplumlarmz, cinsel eitim diye adlandrdklar bir alana da girmesi iin devlete kaplarn am olurlar. ocuklarmza seksin ne olduunu anlatmak bylece merkezi iktidar biriminin -devletin- grevi haline gelir. Devlet gzetimi altndaki cinsel eitimin ise sevgiyle hibir ilikisi olmad ok ak. V Odalar, sadece ilerinde ne yapacamz belirlemekle kalmaz, ayn zamanda, hem hislerimizi hem de bakalaryla olan ilikilerimizi etkilerler. Gn ortasnda alma odasnda oturuyorsanz, dndnz ya da felsefe yaptnz kabul edilecektir. Oysa, ayn eyi yatak odasnda yapmanz, istirahate ekildiiniz ya da dpedz tembellik ettiiniz anlamna gelebilecektir. Her odayla balantl duygular ve koullandrmalar vardr. Byle bir koullandrma, herhangi bir konuda derinlemesine dnmekten ya da bakalaryla daha derin ilikilere girmekten alkoyar insan. levlerine gre ayrlm eitli odalar, tm dnceleri, konumalar, duygular ve ilikileri, gzetilen ileve mmkn olduu kadar yakn tutar. Odadan odaya gemek, zihni dzeneimizi deitirir. Bir lkeden ya da bir kltrden bir bakasna gemek gibi bir eydir bu. Her odada baka bir ilevimiz vardr. Buna uygun olarak bizler de meknn totaliter yaps tarafndan blnr ve ynetiliriz. Oysa, nceden tanmlanmam bir meknda zaman geirmek, bizi zgrletirir. Bu durum, kendini gzleme frsatn da verir insana. nsan, mekna egemen olabilir. Kii, mekndan byktr. Ayn mekndan eitli ekillerde yararlanmay rendike,

insann yaratclna ve yeteneklerine frsat tannm olur. levlere ayrlm meknlarn kiiye hkmetmesi yerine, kii ayn mekndan sonsuz yararlanma biimleri yaratr. Yaama meknnn dzenlenmesi, duygularmza da hkmeder. Baka bir eve gittiinizde yatak odasna kabul edilir-seniz, hisleriniz, oturma odasnda karlandnz zamankinden farkl olacaktr. Ayn ekilde, mutfaa buyur edildiinizde de bambaka duygular iinde olacaksnzdr. Buna uygun olarak, sohbet konusu, ilikinin snrlar, kendinizden ok mekn tarafndan belirlenmi olacaktr. Yemek odasnda uygunsuz saylan baz sohbetler, oturma odasnda pekl elenceli saylabilir. Yatak odalar oyun bozanlk yapar - herkesin kendi yata vardr. Birka dakika nce oturma odasnda ya da yemek masasnda birbirine ok yakn oturan, samimi olan, konuma srasnda birbirine dokunan kiiler, imdi duvarlarla birbirinden ayrlmak zorundadr. nk yatak odas mahremiyeti im eder. Seksi im eder. Burada oturma odasndaki ayn yaknlkta oturmanz baka armlara yol aar. Hatta bu yzden insanlar, hi tanmadklar kiilerle diskolarda ya da balo salonlarnda ok samimi bir ekilde dans edebildikleri halde, kendi evlerinin iinde, stelik kendi dostlaryla byle samimi, hatta yakn bile olamazlar. Yoksa yanl anlalr! VI Davranlarmzn ou konusunda, trmzn yok olmasn salayacak bir yol izlediimiz sylenebilir. amzn standart apartman dairesi birimi bunun bir rneidir, igdsel davrann rn olan bir ku yuvas bile, dnyann drt bir yannda ina edilen blok apartmanlara kyasla daha ok eitlilik ieriyor, doal evreden yararlanmay daha iyi beceriyor. Gnmzn yaama birimleri, bize belirli eylem kalplar ve onlara elik eden tekdze zihin dzenekleri empoze ediyor. Deiim ve eitlilik gstermeyen bir evre, sadece bireyi kreltmekle kalmaz, trmzn geliimini de olumsuz ynde etkiler. Yaama meknmzdaki totalitarizm, saptanm standartlara tutsaklmzn simgesi olmakla kalmayp, trmzn varlna bir tehdit de oluturuyor olabilir. Ayn meknda yenilen, iilen, mzik dinlenen, dans edilen ve kanepelere uzanlp felsefe tartlan son Roma sempozyumlarndan bu yana 2000 ksur yl geti. 6 Kasm 1986, Marburg

KAHRAMANLAR TOTALTERDR

VI

Nedir taht? Kadifeyle kaplanm yaldzl bir para tahta. Devletim ben. Burada halkn temsilcisi yalnzca ben'im. Hata yapm olsam bile, beni halkn iinde eletirmemeliydiniz. nsanlar kirli amarlarn evde ykarlar. Fransa'nn bana olan ihtiyac, benim Fransa'ya olan ihtiyacmdan daha fazla.

Napoleon Bonaparte

I Tarihimiz, zgrlkten kanma yolunda bir abadan ibarettir. ounlukla, direnmek ya da yaratmaktan ok, uyum salamaya almzdr. O direnen, bir ey yaratan ve hatta bu uurda yaamlarm feda eden birka kii, bizim olamadmz her eyi iinde toplayan bir yalana, bir sylenceye dnyor. Bu yalanlarn somut temsilcisi olan kahramanlar, bizim tutsaklk arzumuzun birer kantdr. zgrlk iinde yaamaya cesaret edemediimiz iin, bu ii tapndmz kahramanlara havale ediyoruz. Kahramanlar, iimizdeki totalitarizmin karakteristik rnekleridir. Onlar ayn zamanda, totaliter ynetimler iin de vazgeilmezdirler. II

Tm toplumlarn, gruplarn, dinlerin, hareketlerin kendi kahramanlar olmutur. Sovyet htilali'nin kahraman Lenin, mumyalanm, Kzl Meydan'da yatmaktadr. Bu mumyalanm cesedin belki de Lenin'e ait olmadna ilikin sylentiler bile vardr. Yirminci yzyl, mumyalamann gizlerini eski Msrllar kadar bilmiyor. Neden, tarihin ve ynlarn gcne inanan bir sosyalist devlet, bir kahraman canl tutmaya bu kadar zen gstersin? Kapitalist devletlerin de kendi kahramanlar vardr, ama onlar genellikle zel bask yntemlerini glendirmek iin bu kahramanlar tketim maddeleri gibi deitirip dururlar. Kapitalist devletler, kahramanlar icat eder ve retirler, sonra da gnn birinde kitle iletiim aralarnn baarl ve denetimli bir manevrasyla onlar ldrverirler. Dinlerin de kahramanlar vardr. nan sahipleri kendi kahramanlar adna.yemin ederler, onlar uruna lrler ve ocuklarn onlarn adna kutsarlar. Eer alt bin yldan beri sregelen uygarlklar boyunca, iddia ettiimiz gibi, daha eitimli toplumlar aamasna geldiysek, neden hl bylesine hayattan kopuk tek boyutlu kahramanlarmz var? Bu, hem kendi totaliter eilimimizden hem de dzenin bu eilimimizi smrme ihtiyacndan kaynaklanyor. Halk masallarndaki efsanevi kiiler, egemen dzenin yaratt kahramanlarn tersine, her zaman sradan evrelerde gndelik ilerle yz yze gelirler. ou, szde zaaflaryla sergilenir. Zaaf szcn kullanmamz bile, genelde benimsediimiz kahraman imajnn totaliter olduunu gstermeye yetiyor. Yoksa, hepimizin ortak ve normal bir zelliini betimlemek iin bir eksiklik olduunu im eden zaaf szcn kullanmak niye? Eski Yunan, insani zaaflar olan mitolojik tanrlaryla ok daha zgr bir toplumdu. O her eye kadir Zeus, klbk bir kocayd. O zamandan bu yana kahramanlar ok yol kat etmiler ve giderek bizi yneten glerin gdmne girmilerdir. III Kahramann insani yan, totaliter dzenin iine yaramaz. Bizim de insani olana fazla bir saygmz yoktur. Saygy kahramana gsteririz. Kahraman insan deildir. Kahramanlk eylemi ve onun halesinden yansyan eyler dnda, kahraman hakknda ne denli az ey bilinirse o kadar iyi olur. Totaliter dzen, tek eylemli kahramanlarn, insanlamadan ve yallk vb. nedenler yznden utan verici hale gelmeden nce kamuoyunun gz nnden eker. nk kahramann canl tutulabilmesi iin, sadece insanlarn imgeleminde yaamas gerekir. Bu yzden kahramanlar, daima gerekte olduklarndan daha byk olarak dlenirler. Bir kahramanla karlatmz zaman, en olaan tepkilerimizden biri, onu dlediimiz kadar byk bulmadmz iin hayrete dmek olur. Teknolojinin kullanm, dzenin kahramann istedii gibi elinde oynatmasn kolaylatrmtr. Gnmz kahramannn imaj, zellikle televizyon ve fotoraflar araclyla denetleniyor. Halktan bir kiinin, kahramann bizzat kendisini grebilmesi ya da onu gerekten grm olan biriyle tanabilmesi iin aylar (gelecekte belki de yllar) geebilir. Kahramann, kahramanlyla ilgili olmayan gnlk yaants sansre tabidir. Biz genellikle, kahramann horlamas, annesiyle srtmeleri, akalar, nefesinin kokmas, yznn kzarmas hakknda hibir ey bilmeyiz. Sabahlan nasl bir ruh hli iinde uyandndan hi haberimiz olmaz. Bu tr ayrntlar, kahramann insnilemesinin balangc, dolaysyla lm demektir. Skandal szc, kahramanla ilgili olarak kullanldnda, genellikle, onu insan olma durumunda su st yakaladmz anlamna gelir. Kendimiz yaptmz halde kahramanmzn yapmasna izin vermediimiz pek ok ey -iki imek/kumar oynamak/zin ilemek ya da glmek/yalan sylemek/kzarmak gibi- iimizdeki normali bir zaaf olarak grdmzn kantdr. kiyzllmz kahraman yaratp tecrit etmemizle bitmiyor. nsani zaaflar gsterdii iin, dnde de onun stne ullanyoruz. Sadece insan olduumuzu dndmz oranda bir kahramana gereksinme duyuyor ve onun gcn yceltiyoruz. Kahramanlar, doal olan rtbas etmekte kullanlrlar. Toplumun ve insann ikiyzl yaradl, bizim tek boyutlu kahramanlarmza yanstlmaz. Kahramann tersine, bizler elikili eyler yapabiliriz. Kahraman ise kararl ve tutarl olmaldr. Bir lkede hain saylan biri, baka bir lkede kahraman saylabilir. amzda bu zellikle Sovyetler Birlii ve ABD iin geerlidir. Ama, her iki toplumu da zgrlkten yoksun olmakla sulayan biri (Stalin'in kz Svetlana gibi rnein; nce lkesini terk ederek ABD'ye snm, sonra yeniden Sovyetler Birlii'ne ve en sonunda ngiltere'ye gemiti) hibir toplumun kahraman olamaz - nk tm toplumlarn sahte kahramanlar vardr. Kahramanlar, bir McDonald's hamburgeri kadar ak seik tanmlanm ve standartlatrlmlardr. Kahraman tm ayrntlaryla, bir toplumun tm nyarglarn ve deer yarglarm karlamak zorundadr. En byk Hristiyan kahraman sa'y ele alalm. Tasvirlerinde, ten ve gz rengi, grntsnn sergilendii yere gre deiir. Bylece, skandinavya'da sa mavi gzl sarn bir Sakson iken, Akdeniz'de esmer tenli bir Sami'dir. Ka Hristiyan, gerekte olmas gerektii gibi snnetli bir sa hayal eder? Bir kahramann tm nitelikleri, ynetici snflarn, iktidarlarn ideallerini,

deer yarglarn, doktrinlerini karlamaldr. Kahramann mulak, belirsiz, kukulu yanlar olmamaldr. Bize kahraman olarak sunulanlar temsil eden tm imgeler totaliterdir. Kendimizi olduumuz gibi kabul edinceye dek bizi tutsak edecek kahramanlar. Spermenler ve tanrlar yaratmaya devam edeceiz. zgr toplumda kahramanlara yer yoktur. zgr insann kahramanlar olmaz. IV Kahraman olmaynca, bizler, birer bireyiz. Kahramanlarla birlikte ise bir grup oluturuyoruz. Gruplar uyum yeteneine sahiptir ve yasalar vardr. Bireysel olarak yaarz, oysa kolektif olarak ancak varlmz srdrrz. Kediler yazn tylerini dker, kn kaln bir posta brnrler; bu, kedinin hayatta kalmay srdrebilmek iin evreye uyma srecidir. Toplumsal mevsim dnmleri karsnda biz de, kahramanlar ve ideolojileri deitirmek suretiyle ayakta kalabiliriz. Nasl ve ne kadar deieceimiz, bir halk yn olarak, itaat etme ve uyum salama eilimimizin bir fonksiyonudur. lkelere dayanarak direnmek, trmzn yaamn srdrmesi bakmndan bir anlam tamaz. Topluca uyum salamak suretiyle varlmz srdrrz. Ancak bireysel olarak kendimizi kabul ettirmek suretiyle yaarz. Kendimize inanmadka, bireyselliimizi vurgulamaya gcmz yetmedike, grubun ard sra srkleniriz. Psikolog Asch yle bir deney yapmt: Biri dierinden bariz bir ekilde daha uzun olan iki sicim parasn, deneye tbi tutulan kiinin de grebilecei ekilde bir grup insana srayla gstererek uzun olan semelerini istemi, sonra da ayn soruyu denee sormutu. Kendilerinden nceki kiilerin hepsi ksa sicimi setiinden (deney tasarm gereince), btn denekler de uzun sicim diye ksa olan gstermilerdi. Deneyden sonra hepsi, setikleri sicimin daha ksa olduunu bildikleri halde, grup kararma uyduklarn aklamlard. Gaddarca fiziki g kullanan bir polis devleti mi yoksa psikolojik denetime bavuran bir devlet mi? Bu, totalitarizmin trne baldr. nemli olan, bizim ona uyum salamamzdr. Kahramanlara ise yalnzca itaat etmekle kalmyor, sorgusuz sualsiz izliyoruz. Sirk hayvanlar gibi itaat etmiyoruz tabi. elikilerimizi grmemek iin, yaptmza aklc bir klf uyduruyoruz. Dengesi bozulmu bir demokrasinin hemen akabinde gelen bir askeri diktatr, gzden dm siyasal partilere daha birka hafta nce ye olan, bu partilere oy vermi olan insanlar tarafndan younlukla alklanr. Korkuyoruz, itaat ediyoruz ve ayakta kalyoruz. Adorno, Horkheimer ve Frankfurt Okulu, insanlarda ya demokratik ya da otoriter bir kiilik bulmaya altklarnda, tmyle yanlgya dmekteydiler. Onlarn almalar, II. Dnya Sava'ndaki taraflar yanstyordu. Faistlerin otoriter kiilie, faizm kartlarnn da demokratik bir kiilie sahip olduklarm iddia ediyorlard. Bu kadar basit. Kuzey Amerika'da daha sonra yaplan aratrmalar gsterdi ki, onlarn demokrat sand Amerikallar, savatan sonra bile, Almanlarn sava ncesinde olduundan daha da fazla Yahudi dmanydlar. Ktlk, dmann zelliklerinden ya da kiiliinden ok, hepimizin iindeki dman kavram iinde sakildir. Bronfenbrenner, rnein Amerikallarn ve Ruslarn birbirleri hakkndaki dncelerinin tpatp eletiini gsterdi. Her ikisi de birbirini ayn ktlklerle tanmlyorlar. Dostoyevski, bizim hem iyi hem kt olduumuzu gstermiti. Bir adm daha ileri giderek, neysek oyuz diyebiliriz. Kahramanlar, biz neysek o deiller. V Kahramanlar ylesine totaliterdir ki, bir kez yaratldktan sonra, ldkten sonra bile sorun olmaya devam ederler. Totaliter bir toplum, kahramann belirli bir dneme zg koullar iinde yaratr ve tanr. Liderlerin deimesi, gemiteki baz kahramanlarn terk edilmesine yol aar. Sovyetler Birlii bunun tipik bir rneidir. Kremlin'in evresindeki mezarlk duvar, bir zamanlar yaz boz tahtasna dnmt. ktidar yapsndaki deiikliklere uygun olarak, kahramann mezar kaldrlyor ya da geri getiriliyordu. Kahramana birtakm eylemler izafe ettiimiz, sonra da seyirci koltuuna geip oturduumuz gerei, bu kahramanlar alaa edildiinde ya da ldnde ak seik ortaya kar. Kahramann yiitliklerine nasl uyum salamsak, onun dne de ayn ekilde uyum salarz. Kahraman glyken onu destekleriz, zayf olduunda da onu terk ederiz. Kahramann ykselii ya da dnn yaptklaryla hibir ilgisi yoktur. Her iki durum da, bizim onu grme biimimizle ilintilidir. Milyonlarca insan tarafndan yceltilen bir kahraman bir gecede ayn milyonlar tarafndan terk edilebilir. Tarihte bunun birok rneini grdk. Yaadmz yzylda bunun belki en belirgin rnei, in Halk Cumhuriyeti ve Bakan Mao'dur. Neredeyse bir gecede (ama lmnden sonra) onun temsil

ettii her ey yeni ynetim tarafndan karaland. Bir milyar aan nfusuyla dnyann en kalabalk ulusu da bunu tmyle onaylad, en yakn destekileri ve kars dahil. in'in politikasnda ve ynetiminde kkl deiikliklere tank olduk. Daha nce fanatike el sallayp, kendilerinden geerek Mao'nun Krmz Kitap'ndan zdeyiler okuyan ayn bir milyar insan, Mao'nun neredeyse tam kart olan bir lideri alklamaya balad. Kahramanlar her eyin daha iyiye gidecei kandrmacasna dayanarak, halka mesajlar vermekte kullanlrlar. Bylece, yeni vergiler konmasndan tutun da savaa girmeye kadar pek ok meselede, halka seslenirken hep en byk kahramann imaj kullanlr. Liderler radikal politik deiiklikleri kabul ettirmek iin kahramanlardan medet umduklarnda, kahraman biimden biime sokma parodisi btn glnlyle ortaya kar. imize gre ulusal kahraman Atatrk'n, George Washington, Lenin ve Hitler'le kyaslandna tanz tarihimizde. Her seferinde, Atatrk'n ve dier byk liderlerin imajlar bir araya getirildi; aralarndaki benzerlikler gerek akademisyenler, gerek politikaclar tarafndan tartld. Biz bu maskaraln hem yaratcs, hem de seyircisiyiz. ar'lar ne olursa olsun, kahramanlar kanlmaz olarak ve ister istemez, totalitarizmin glerine hizmet ederler. Bask glerine kar kan bir kahraman, kahraman hviyetinden tr, bizatihi bir bask aracdr. Byle bir kahramana rnek olarak Spartacus'u gsterebiliriz. Bakalarm ancak lme gtrmtr. Spartacus'un idamyla Romal gler, asi gleri yok edebilmilerdir. Spartacus gibi, Che gibi kahramanlar kurulu dzenin gereksinmelerini karlarlar. Kkrtcdrlar. Renkli kiilikleri, uzlamac olmayan tutumlaryla, smrlenlere ekici grnrler. Smrlenlerden birka (kahramann ars zerine) kahramann ardna taklr. Sonunda hepsi birden yok edilir. Muhalefet yattrlm, daha kts halkn direnci krlmtr. VI Kahramann her dilde, her kltrde, her dinde olumlu armlar vardr. yi bir eydir kahraman olmak. Sekizle on iki ya aras ocuklarn hepsi kahramanlk yklerinden holanr. Bu kahramann kovboy, futbolcu, asker, gangster ya da bale danss olmas nemli deildir. ocuklar onlara hayranlk duyar, gndzleri kahramanlk hayalleri kurar, geceleri ryalarnda kahraman olurlar. Gerek dzen gleri, gerekse muhalefetin eitli gleri, ocuklardaki bu karakteristik zellii krkler, besler ve smrrler. Yazarlarn kahramanlk ykleri yazmakla grevlendirirler. Komnistler, halk dmanlaryla savaan cesur ocuklar zerine''ykler yazarlar, kapitalistlerin sfrdan milyarder olan kahramanlar vardr. Cizvitler, ermilerin yaam yklerini anlatrlar. Ulus devletler, kendi kurtarclarna tapnrlar. Sporcularn, aktrlerin, arkclarn menajerleri, temsilciliini yaptklar kiileri pazarlarken ocuklar ve genleri cezbetmeye dikkat ederler. Totaliter ynetim iin, ocuun zihnini bir kahraman araclyla ele geirmek ya da rehin almak son derece nemlidir. ocuk, belirli bir deerler sistemini ve ideolojiyi, kahramanlar araclyla sorgusuz sualsiz kabullenir, kendine mal eder. Yetikinler olarak da, ounlukla ocukluumuzdaki ballklarmz srdrrz. VII Kahramanlar insann grn snrlar. Askeri niforma gibidir kahramanlar. Genler (bazen yallar da) onlar gibi olmaya alrlar. Onlara yknrler. Hepimiz, kahramanlarn okuduu btn kitaplar okuruz. Kahramanlarmzn giyindii gibi giyinir, onlar gibi konumaya zeniriz. Onlar iiyorsa ieriz, imiyorsa imeyiz. Kahramanlar, insann tm zgrln elinden alrlar. Nasl yaayacamz bize dayatrlar. Tm kahramanlar totaliterdir. Sonsuz yaratclk potansiyelimizi hadm ederler. zgr bir insann kahramanlar olamaz, nk kahraman statkoyu simgeler. Taklit edilmesi gereken bir modeli simgeler. Kahraman yaratma zlemi, hepimizin iindeki totaliter eilimi, gl bir kiiye gnll olarak boyun eme ihtiyacn gsterir. Kahramana duyduumuz gereksinim, kendi iimizdeki gvensizlikten doar. ster muhalefette, ister iktidarda, ister bala km, ister ite olalm, hepimiz bir bakasndan (sayg duyulan bir meslektamzdan tutun da kendisi de bir tr kahraman olan Tanr'ya kadar) neyi, nasl ve ne zaman yapmamz gerektiine ilikin bir iaret bekleriz. Amerikal bir sosyalist lider, bir ii kongresinde bir gn, Ben sizi sosyalizmin kaplarndan ieri sokabilirim, ama bir bakas, sizi ayn kolaylkla dar karabilir, demiti. Kahramanlar, bizi sakatlayarak ynetirler. Totaliter bir toplum, kahramansz olamaz. zgr bir toplum ise kahramanlarla var olamaz. 7 Kasm 1986, Marburg

ENFORMANYAKLIK

VII

leride herkes on be dakika iin mehur olacak.

Andy Warhol

I Gazeteler, radyo ve televizyon, bize dnyada olup bitenler hakknda bilgi verir. Enformasyon gtr, der bir zdeyi. Haber aldmz oranda gcmz artar. amzn eilimi de, giderek daha ok bilgi sahibi olmak ynnde. Ancak bu da bilgi iinde boulmamza yol ayor. Ar haber ve bilgi bolluu, bizi her trl bilgi ve habere kar duyarszlatryor. Televizyon yaynlarnn, ABD'nin Vietnam'dan ekilmesinde etkili olduu dnlr bazen. Sava, oturma odalarna kadar getirilmi ve insanlarn dehete kaplarak, lkelerinin bu ie karmasna kar kmalarna neden olmutur. Ama o gnden bu yana yle ok savalar, yle ok alk, yle ok iddet grdk ki, televizyonun Vietnam etkisi artk ortadan kalkt. Kitle iletiim aralarnn gerek haberlerin datm, gerekse ierii asndan oynad rol, alglamay derinletirmek ve niteliini ykseltmekten ok, haberlerin hzn ve niceliini vurgulama dorultusundadr. Daha bir haberi anlayp, onu belirli bir balama oturtma frsatn bulamadan bir sonraki haberle karlayoruz. O haber de annda yok olup yerini bir bakasna brakyor. Her yeni olayla tarihin, tecrbenin ve bilgeliin saduyusundan yoksun olarak gitgide atomize oluyor, akna dnyoruz. Yirminci yzyln szde enformasyon toplumu, belki de nceki yzyllarn tm toplumlarndan daha zayf bir bellee ve tarih bilgisine sahip. Sansr ya da bilgi maniplasyonu yznden deil, iittiklerimizi, grdklerimizi Ve okuduklarmz sememize izin vermeyen bir haber bombardmanyla kar karya brakldmz iin. O kadar ok haber var ki gnlk yaammzda, adeta arka planda bir

grlt halini alyor haberler. Tpk hzl besin, hzl seks, hzl kltr gibi, hzl haber de totaliter nitelikte. nk insanlar artk ayrm yapamayan duyarsz bir toplum olmaya yneltiyor. II Toplumun birok kesiminde, gndelik meseleler gndelik hararetli tartmalar srp gider. Ne var ki, bu meseleler genellikle ok ksa mrldr. Sk sk deiirler. Sorunlar nmze geldike, nmze getirildike biz de onlar hararetle tartr dururuz. Yani, meselenin kendisinin tarihi ve genel boyutlarndan ok, o meselenin gnlk tartmalaryla urarz. Mesele gnlk olaydr, ancak bu gnlk olaya tarihi nem tayan bir olay gzyle de baklr. Ne var ki daha bir hafta nce olan ve elbette tarihi nem tayan bir baka olay, kolektif benliimizde fzla yer tutmaz. Hatta kimi zaman dnk gazetenin manetleri bile unutulup gitmitir. Tarihi mesele denen ey annda uup giden bir olaydr aslnda. Gn abartarak gnlk olaylarla rl hapishaneler ina ediyoruz kendimize. Tarihi srecin anlamn gzden karyor, gemii belleimizden siliyoruz. Bu, bize stnlk duygusu veriyor. Benciliz, kendimize tapmyor ve yalnzca bugnle ilgileniyoruz. Gne hakim olduumuzu sanarak tarihi etkiliyor ve denetliyormu gibi yalanc bir duyguya kaplyoruz. III Haber ve bilgiye boulmu rafine totaliter toplum, tarihi silen bir toplumdur. Her ey sanki buz zerine yazlm yaz gibidir. Geriye dnk bir dnme tarz neredeyse olanakszdr, nk biz daha alglayamadan haber kayna abucak ortadan kaybolur. Durmadan yeni haber ve bilgilerle tka basa beslendiimiz iin, daha nce verileni anmsama frsatmz ok azdr. Enformasyon hep annda ve imdi verilir. O zamanki ve daha nceki ile kyaslama ansmz ya ok azdr ya da hi yoktur. Son haberleri alrz. Biraz sonra kamuoyu yoklamalar, son haberlere anlk tepkilerimizi bildirir. Bylece, daha komularla, hatta evde bile, fazla bir tartma ansna sahip olamadan, ne dndmz hakknda bize bilgi verilir. Ayrm yapmak aktif bir sretir. Hibir ayrm yapmadan haberleri izlemenin yol at edilgenlik, kolayca ynetilmemizi ve maniple edilmemizi salar. Rafine totaliter toplumlar, ocuklar iin geerli olann, yetikinler iin de geerli olduunu kefetmilerdir. Yeni ve hzl olan her ey dikkatimizi uyandracaktr ve imdiki zaman vurgulamakla, gemii silecektir. Tarih bilinci az olan ya da hi olmayan bir toplumu ynetmek kolaydr. Byle bir toplum eletirici deildir ve kurulu dzenden kolayca memnuniyet duyar. Szl tarihin ve gelenein silinmesi, ayrca, tarihi yarglama yeteneimizi elimizden almtr. Szl gelenekler sayesindedir ki insanlar dillerini, kltrlerini ve tarihlerini yzyllar boyunca canl tutmulardr. Bugn, haberleri ancak anlk koullarn balam iinde deerlendiriyor ve ona gre karar veriyoruz. Bu koullar psikolojik adan ylesine anlk ki, bir lkede yaplan bir askeri darbeyi, dnya dzeni balam iinde ya da o lkenin gemii iinde bile deerlendiremiyoruz. Darbe haberini, ondan nce gelen haberle onu izleyen reklamn anlk balam ierisinde alglyoruz. O anlk duruma uyum salyoruz. Tarihsel deerlendirme ve muhakeme duygumuz bylece ortadan kalkm oluyor. Kaba sansrn uyguland toplumlarda tam tersidir bu durum. Bu tr toplumlarda insanlar, habere a olduklarndan, haber bltenlerinden tat almakla kalmaz, bu bltenleri tarihsel ve siyasal bir ereve iine oturturlar. Kaba totaliter toplumlarda, bilgilendirilmi bir halk, ynetimin varln tehdit eder. Rafine totaliter toplumlarda ise, kendisine bilgi verildiini vehmeden bir halk, iktidar yapsnn devamlln salamak iin elzemdir. IV Halk haber teknolojisi araclyla maniple etmek, dzeni denetleyen haber profesyonellerinin iyi bildii bir itir. Bir haberi resimli ya da resimsiz sunmak, belirli sfatlar kullanmak, her habere ayrlacak sre, btn bunlar, bizim haberi nasl algladmz etkiler. nsanlar bu maniplasyon yntemlerinden koruyacak nlem yoktur. Bu yntemler gizli deildir. Ancak, bu maniplasyon yntemlerinden haberdar edilsek bile, bu bilgi de byk olaslkla, ayn hzla verilen tm teki haberlerle birlikte unutulup gidecektir. Bir baka teknolojik gelime de haberlerin giderek yazl olmaktan ok, grsel ve iitsel yntemlerle iletilmesidir. Elektronik gazetenin devreye girmesi, basl gazetenin gncel haber arac olarak ortadan kalkmas ihtimalini dourmutur. Basl gazetenin avantaj, insann her zaman geriye dnme, belli bir haberi yeniden okuma, yannda bulunan birine gazeteden bir alnt yapma, hatta bir iki kez dikkatle okuyup dndkten sonra yayn ynetmenine bir mektup yazma ans salamasdr. Yeni teknoloji her an deitirilip tazelenen haberlerle buna son vermektedir imdi. Haberler birbiri ardndan uup gitmelidir, nk vakit nakittir. Haber satmak byk apta bir i. Gazeteler, radyo ve televizyon araclyla ne kadar ok haber satlrsa, bunlarn sahiplerine o kadar ok kr getirir. (Haber olmasa

reklam olasl da dk olurdu; reklam ise kurumun krllnn daha da artmas demektir.) Olup bitenlere duyduumuz ilgi ve olaylar karsndaki tketici merakmz, giderek daha ok ve daha sk haber satarak para kazananlar tarafndan smrlmektedir. Haberlere gerekten annda gereksinmesi olan yegne insanlar borsadaki gnlk dalgalanmalar ve hisse senetlerine ilikin haberleri izleyen kiilerdir. eitli dnya borsalarnda altn karlnda dolar, buday karlnda altn, devlet tahvilleri karlnda da buday ticareti yapan speklasyoncular iin her haber nemlidir ve bu habere ne denli abuk ularlarsa, kendileri iin o denli iyi olur. te yandan, hkmetler de asl haberlerini, diplomatlar ve gizli servisleri araclyla elde ederler. Gerek haberlerin medya araclyla bize ulamas aylar, yllar srer. Bunlarn hi ulamad da olur. rnein, ngilizlerin, Japonlarn gizli ifresini zerek Pearl Harbor'a yaplacak baskn nceden rendiklerini, ama bu bilgiyi, ABD'yi II. Dnya Sava'na girmeye zorlamak iin kasten gizli tuttuklarn, kamuoyu olarak bizim renmemiz krk yl akn bir sre ald. Matbaa, kitle haberlemesinin balangcm oluturdu. Bu sayede, kamuya ulaan enformasyonun standardize edilmesinin yan sra, yneticilerin, bu enformasyonun kaynan denetleyerek ieriini belirlemeleri de salanm oldu. Bask teknolojisi, daha ok insann, daha ok haber almasn salad, ama ayn zamanda, sansr ve denetleme aralarn da salam oldu. rnein, New York Times'n slogan, Baslmaya uygun tm haberlerdir. Tm haberler deil, ancak baslmas uygun tm haberler. Bask makinelerinden nce haberler, dilden dile dolard. Bir bakma, insan says kadar gazete ve gazeteci vard. Olaya tank olanlarn anlattklar ve tepkileri, insanlarn kolektif enformasyon kayna oluyordu. Haberler, gerekten insanlar tarafndan, insanlar iin veriliyordu. Medya uzmanlar ve teknoloji, kurulu dzenin haberler ve enformasyon zerindeki denetimini kolaylatrd. Kitle iletiim aralar ve enformasyon denetimi yoluyla dnya hzla tekdzeleiyor. Diller, kltrler, besin maddeleri, giysiler ve dnce kalplar yerlerini tekil glere brakyor, biz de onlar edilgin bir biimde kabul ediyoruz. V zgrlk sava, elimizde olanlar koruma ve safl bozulmam deneyimlerimizi gelecek kuaklara aktarma abas olacaktr. Yazmak, kaydetmek ve yazdklarmz zerine dnmek nemli. Bilgi ve haber selinin tutsaklndan ancak kendi haber ve dncelerimizi yazmakla, paylamakla kurtulabiliriz. zel olaylara ve dncelere ilikin gnceler, hatra defterleri tutabilir, bant kaytlar yapabiliriz. Bu yalnz, olup bitenler zerinde dnme olanan bize salamakla kalmayacak, ayn zamanda, gelecek kuaklara bizler tarafndan hazrlanm bir aklama nitelii tayacaktr. Biz gerein kendisiyiz. Brakn oyunlarn oynasnlar. ktidarlarn en byk korkusu muhalefet deil, ciddiye alnmamaktr. 2 Aralk 1986, Marburg

SENN CNSYETN NE?

VIII

Ve Rab adamn stne derin bir uyku getirdi ve o uyudu; ve onun kaburga kemiklerinden birini ald, ve yerini etle kaplad; ve Rab adamdan ald kaburga kemiinden bir kadn yapt ve onu adama getirdi.

Eski Ahit

I Cinselliimiz bedenimizden ok zihnimizdedir. Cinsel roller, cinsel kiilikler, salt genetik adan belirlenmez. Gebelik gibi nemli bir istisna dnda, cinsel kimliklerimiz, zihnimizle ilgili bir durumdur.

Giysileri ele alalm. Tm kltrlerde, erkeklerle kadnlarn ne giyeceine ilikin beklentiler vardr. Cinsel rolmz ve kimliimiz, giysilerimize fazlasyla yansmtr. ster on sekizinci yzyl Avrupas'nda olduu gibi erkeklik uzvu ya da kadn gsleri belirgin olsun, ister Arap giysilerinde olduu gibi mmkn olduu kadar gzlerden saklansn, btn giyim tarzlar kendimizi ve de kar cinsi alglama biimimizi etkiler. Belirli bir kltrn tledii ilkelere uyarak, tm erkekler ve kadnlar, cinselliklerine ilikin seks standardna uygun biimde giyinirler, yrrler, konuurlar, sigaralarn tutarlar, bacak bacak stne atarlar. Ayn ey tm alt kltrler iin de geerlidir. Sonu, tekdze bir toplumdur. Bizler de, kadnl erkekli, cinsel rollerimizi harfi harfine belirlenmi giysiler gibi kuanrz. Gerek kendi rolmz gerek bakalarnn rollerini ezbere biliyoruz. Ne yapacamz ve ne beklediimizi biliyoruz. II ilk rolmz, daha dorusu yaammzda giydiimiz ilk niforma, cinsel kimliimizin niformasdr. Birok toplumda bebekler hemen giysilerinin rengiyle birbirinden ayrlrlar: Kzlar pembe, olanlar mavi. Neden? Yetikinler olan ocuuna erkek, kz ocuuna da dii gibi davranrlar -sadece bir bebek gibi deil. Olgunlatka, ocuklar nce yetikinlerden, sonra da birbirlerinden, cinsiyete dayanarak ayrrlar kendilerini. Bu ayrm yaammzn sonuna dek srdrlr. Bu, ileride giyeceimiz birok niformann birincisidir. Bunlarn bazlar geici niformalardr, bir sre giyildikten sonra karlrlar, rnein ergenlik amzn niformas gibi. Milliyet niformalar da kuaktan kuaa deiebilir; sonradan Amerikal olan Avrupallarn durumunda olduu gibi. Cinsiyet niformas ise yalnz birinci niforma deil -cinsiyet deitirme operasyonlarn saymazsak- hibir zaman karlamayan niformadr. Davran bak asndan ele alrsak, cinsel rolmz, en ok koullandrldmz roldr - gerek bakalar, gerek kendimiz tarafndan en ok takviye edilen roldr. Cinsel roln temelden renildiini vurgulamak gerekir. Bize hangi roller retiliyorsa, onlar reniriz. Hepimizde erkeklik hormonu androjen ile kadnlk hormonu strojenin bir bileimi bulunduundan, biyolojik adan kar cinsle psikolojik duvarlarla rdmz cinsel kimliimizin izin verdiinden ok daha fazla ortak yanmz vardr aslnda. Bir anlamda, cinsel adan birbirimize taban tabana zt deiliz. Kar cins terimi kadar yanl bir deyim olamaz. Sonsuz sayda cinsel rol oynamamz mmkndr. Antropoloji bilimi bize, erkein ve diinin stlendii ok deiik rollerden sz eder. Ancak, bu roller daima birbirini dlar. Dii ile erkein oynad roller hep birbirine kart olarak aka belirlenmitir. Cinsel kimliin doru formasyonu / sosyalizasyonu, bir ocuun zgrlnn boyunduruk altna alnmasna izin verir. Fiziki bamll yznden, boyunduruk altna girmekten baka seenei yoktur. Tm yaammz boyunca, kendimizi ve birbirimizi cinsel rollerimizin iine hapsediyor, boyunduruk altna sokuyoruz. III Psikologlar, salkl bir cinsel kimliin nemini vurguluyorlar. Baka bir deyile, bir erkek, tm davranlar, kiilik ve fiziki zellikleri itibariyle bir erkek gibi dnmeli, dii de dii gibi. Aralarndaki farkllk, gece ile gndz kadar ak seik olmal. Psikologlar, herhangi bir belirsizliin topluma ayak uydurmakta ok nemli sorunlara yol aabilecei kansndalar. Cinsel kimliin totaliter zellii, oumuzda psikolojik sorunlar yaratyor. Kendimiz hakkndaki belirli imajmz, babamzn, ailemizin, akranlarmzn, polisimizin, cumhurbakanmzn kafasndaki erkek-kadn davran kalplarna uygun olmayabilir. Bu gibi hallerde, nasl olmamamz gerektii konusunda uyarlrz. O kalplara uymak iin, belirli bir cinsel kimlik standardna girer ve bizim llerimize gre biilmemi giysileri srtmza geirmek iin abalarken, hepimiz sorunlar ediniriz. Burada sorun, kendimiz gibi olmamzdan ya da dndmz gibi dnmemizden kaynaklanmyor elbette. Sorun, aslnda olmadmz gibi olmaya almaktan ileri geliyor. Sorunun kaynan, totaliter standartlara uymamz, dzence benimsenmi cinsel kimlik niformasn giymemiz yolunda bizden beklenen szde uyum abas oluturuyor. Kurulu dzeni memnun etme abas yani. Bylece kendi kendimize yabanclayoruz. Uyum salamaya altmz oranda, kendimiz de totaliter olup kyoruz. Bu uyum salama srecinin sonunda biz de bakalarnn uyum salamasn talep etmeye balyoruz. Uyum salama srecine, giderek artan korkular ve ifte standartlar elik ediyor. Bizi kh dllendiren kh da cezalandranlar memnun etme kaygsyla onlarn beklentilerine karlk vermeye abalyoruz. Kendi sesimiz, bu uyum salama srecine ramen, zayf da olsa hl kendini duyurabiliyorsa, o zaman da ifte standartlar gelitiriyoruz. Olmak istediimizle, kendimizi nasl gsterdiimiz arasnda bir eliki oluuyor. Bu balamda, kurulu dzenin temsilcileri ikili bir rol oynar: Sevilirler, rnek olurlar, ama ayn zamanda korku uyandrrlar. Cinsel kimliimize dayanarak biz de insanlar yarglar, cezalandrr ve dlarz.

Kullandmz dil de cinsel kimliin totalitarizmini aa vurur. Ktleme anlamnda kullanlan efemine, tekerlek, zrafa vb. szcklerin varl ve standart seks modelinden sapmay im eden daha yzlerce szck buna rnektir. Kurulu dzen temsilcilerinin rtk talimatlarndan bir tanesi de, genler iin salkl bir seks modeli oluturmalardr. Bu talimat politikaclar, din bykleri, popler film yldzlar ve spor kahramanlar iin de geerlidir. Dzenin saptad modelden herhangi bir sapma, onlarn dyle sonulanr. Cinsel kimliin bask gc en ok, kasaba ve ky gibi kk topluluklarda hissedilir. Biraz erkeksi bir kadn ya da kadns bir erkek bu kapal toplumlarda varln srdremez ve kendini kentin sokaklarnda bulur. Biz cinsel niformamzdan ancak yetikin dnemimizde, gvendiimiz o ender kiiyle gizli ve mahrem sevime anlarmzda, gene de korkarak soyunuruz. Ancak bu nadiren gerekletii gibi, gerekletii zaman da artk ok getir. O gne dek iimizde bastrlm olan eyleri azat etmek hi kolay deildir. IV Bir erkein erkek gibi, bir diinin de dii gibi davranmas, her iki cinsi de tek ynl, tekdze standartlara mahkm eder. Bu rollerin trlerin bekasnda zel bir biyolojik fonksiyonu yoktur, ama dzenin bekasnda ok zel bir fonksiyonu vardr. G, itaat ister, itaate bamldr. nce sol aya atarak muntazam yrye gemenin, savalar kazanmakla hibir ilgisi yoktur. Ancak bu, askerleri sorgusuz sualsiz itaate koullandrmaya yarar. Ve bylece askerler, sorgusuz sualsiz lme giderler. Cinsel kimlik modelleri, toplumdaki egemen gler tarafndan imal edilen ve amalarna hizmet ettii srece korunan yapay eylerdir. Tam olarak aklanmayan, ama her zaman mevcut olan standartlardr bunlar. ylesine kat cinsel standartlarmz var ki, bunlardan herhangi bir sapma derhal fark edilir. Kat cinsel rollerin korunmas, topluma dzen verir. Tekdzelik ve standartlatrma, bir otoritenin varln insana her an hatrlatr. Cinsel yaammzla ilgili standartlar yazl olmad iin otorite daha da gldr. Adeta Tanr'nn gcne yaklaan bir gc vardr. Bu yzden, her an tetikte olmak gerekir. Resmi grevliler, birok lkede seks skandallar yznden istifa etmek zorunda kalmlardr. Hibir yasa ihlal edilmemitir. Hibir yazl anlama ihlal edilmemitir. Ama beklenmeyen bir cinsel davran (rnein bir bakann bir fahie ile cinsel ilikide bulunmu olmas) derhal istifa ve istifann kabul edilmesi iin yeterli bir nedendir. Ancak, tarihte hibir hkmet, o lkede fuhu olmas nedeniyle iktidardan dm deildir. Cinsel standartlar ancak bireyler zerinde bask uygular. Yazl olmayan cinsel standartlara kar kmak, bir insann hainlerle ilikisi olduundan kukulanmak kadar kritik bir durum yaratr. Birok hkmet yetkilisi iin bir haine yakn olmakla cinsel bir standard ihlal etmek, topluma kar hemen hemen ayn derecede ciddi sular saylr. Her iki durumda da kii, dzen onu dlama frsatn bulmadan nce, istifa etmek, kamak ya da intihar etmek suretiyle genelde derhal kendisini toplumdan aforoz eder. Bir toplumun katilleri, uyuturucu satclarn, trafik kurallarn ineyenleri zapturapta almaya almas, anlayla karlanabilir - ama belirli bir cinsel kimlik imajna uygun giyinmeyenler ve buna uygun davranmayanlar neden denetim altnda tutulsunlar? Otorite, keyfi olduu zaman en iddetli basky uygular. Cinsel kimliin empoze edilmesi, otoritenin en baskc biimde kullanlma yollarndan biridir. Bu baskc otorite tarafmzdan devlete sorgusuz sualsiz veriliyor. V Cinsellikle balantl roller, giyim-kuam ve ahlk kurallar, standartlar, iktidarn ana kaynaklarndan birini, herhangi bir rejimin balca merulatrma aralarndan birini oluturur. Bizler, cinsel rollerimize byk bir itaatle bal kalarak, cinsel bir kodun benimsenmesini empoze etme konusunda iktidarlara ak bono veriyoruz. Geri, hemen tm iktidarlarda, bireyi devletten korumak iin baz nlemler vardr, ama cinsel rolleri tm bireylere dayatmak iin kullanlan totaliter modellere kar hibir nlem yoktur. Diinin ve erkein onaylanm imaj ve davranlarnn, toplumun tm mesaj ve imajlarnda bize dayatlmasn olaan sayyoruz. Onaylanmam eyler ancak sanat ve patoloji alanlarnda meru saylyor. Ama sanat sekinlere hitap ettiinden ve patolojinin cezalandrlmas da ya psikologlarn ya da psikiyatristlerin zel brolarnda ya da hastane koularnda gerekletiinden, toplum bunlarn hemen hemen hi farkna varmaz. Aile, eitim sistemi ve din, hepsi, birbirini dlayan totaliter erkek-dii rollerini glendirmekte elbirlii yaparlar. Her kurum da erkek ve diinin ne olduu konusunda kesin ve genellikle ayn grlere sahiptirler.

Dzen, modelleri ve kitle iletiim aralar araclyla cinsel davranlarn nasl olmas gerektiini bize bildirme konusunda engel tanmayan bir yetkiye sahiptir. Bylesine sorgusuz sualsiz, bilinsiz bir itaat, her trden baka itaatlere de yol aar. Bizim totaliter cinsel kimliklerimizi, rollerimizi, beklentilerimizi en rtkan biimde smrenler reklamclardr. Sapa karlan nesne, ister su ya da esans, ister makineli tfek ya da sabun olsun, erkek adamla dii kadn hemen her zaman, o rnn satlmasna yardm eden bir imaj olarak kullanlr. Smrc olduklarn bile bile onlarn kendi totaliter imajlarmz araclyla rnlerini satn almaya bizi ikna etmelerine izin veririz. Seks iyi satar. Totaliter seks imajna itaat edilir. VI Doa, biyolojik cinsel roller konusunda bile bizim sandmz kadar snrlandrlm deildir. Londra akvaryumunda grdm bir bal anmsyorum. Biraz denizatn andran bir balkt bu. Camn altndaki aklama yazsnda, bir erkek bala genellikle be ya da alt diinin elik ettii, en kdemli ve gzde olandan en alt kademedeki diiye kadar hepsinin zel bir hiyerarik sra izledii belirtiliyordu. Erkek ldnde, bir numaral dii cinsiyet deitiriyor; ailenin erkei, srnn lideri oluyordu. nceki iki numaral dii, bu kez yeni erkein en gzde dii bal mertebesine ykseliyordu. Doa, biyolojik farkllklar, trler ii ve trler aras eitlilik bakmndan sonsuz olanaklar sunar. nsan da eitlilik ve zgrlk iin gerekli psikolojik potansiyel konusunda sonsuz olanaklara sahiptir. Ancak, teki trleri ynetmek ve ileride belki kendi trmz de onlarla birlikte yok etmek pahasna da olsa (onlar yok etmek yeterli deilmi gibi) bu totaliter dzenimiz iinde, kendi sonsuz cinsel ifade potansiyelimizin de yolunu tkyoruz. nsann akl ve hayal gc olduuna gre, kimliini snrlamas ya da zenginletirmesi iin biyolojinin dzenlemesine ve snrlamasna gerek yoktur. Bizim sonsuz olanaklarmz var, nk yapmz gerei meraklyz ve hayal kurabiliriz. Bu olanaklarn farkna varabilmemiz iin, cinsel kimliklerimizden azat olmamz gerekiyor. VII Kadnlarn kurtuluu, terminolojiden de anlalaca gibi, etnosantrik (seksosantrik) olarak, davann ancak bir yann, kadnn ezilmiliini ele alyor. Kurtuluun amalar cinsel kimlik asndan tanmland ve erkee atfen ve onunla eit olma asndan ele alnd srece, kurtulu da olamaz. ou zaman, ezilenler, kendilerini ezenler gibi olmaya zenirler. Bir zamanlar ezilmi olanlarn, birinci snf ezenler olduu grlmtr. Tarih bu tr rneklerle doludur: Smrgecilerin iktidarnn yerini alan gen Afrika cumhuriyetlerinden tutun da toplama kamplarnda, gnll olarak, gardiyanlarn grevlerini devralan Yahudi mahkmlara varncaya kadar. Yeniden dzenlenecek bir dnyada erkek ve dii kimliklerinin yeniden tanmlanmasn savunan feminizm, cinsel kimliklerin sonsuz bir zenginlik ierdiinin altn izmek tense kadn ve erkei birbirine kar balamlarda tanmlamay seiyor. Tm niformalar zerimizden karp atma dncesiyse hibir zaman gndeme gelmiyor. Erkek ve kadn kimliklerimizin zenginletirilmesi, hepimiz iin, zgrle giden nemli bir adm. Bana insan gzyle bak, cinsel bir obje olarak deil ars, mevcut dzene bir bakaldr arsdr. Ama bu ar cinsellii yadsyor ve bu yzden daha da byk bir totalitarizmin tohumlarn iinde tayor. Yirminci yzyln teknolojik yenilikleri, cinsel eitlik kavramyla birlikte, cinsellii atmaya ve onu tmyle biyolojik bir fonksiyona indirgemeye doru yneltiyor. Gnmzn mekanik-biyolojik gr, tm cinsel farkllklarn, iftleme ve gebelikle balayp sona erdiini ne sryor. Bunun dnda, tam bir eitlik olmaldr. Eitlikten kastedilen, insann kendi ya da kar cinsin cinselliiyle mmkn olduunca az ilgilenmesi, gndelik hayatn aknda cinsellii hatrlatacak davranlardan kanmas. imdilerde ise, trlerin devam iin iftlemenin ve gebeliin dahi gerekmedii bir toplum grnrde. Yapay dlleme, tp bebekler, genetik mhendislii ve nihayet embriyon iin tmyle yapay bir gelime ortam. Btn bunlar, bu seksten yoksun toplumu daha da tektip klyor. Seksten yoksun bir toplum aslnda iki kar cinse dayanan bir toplumdan daha da totaliter ve tekdze. Seksten yoksun bir toplum gibi rkn bir tehdit ortaya knca, zgrlk de cinsel farkll korumak anlamna geliyor artk; erkek ya da dii ovenistlerini ierse bile. VIII Cinsel kimlik, birbirini dlayan iki ktan ibaret bir seim deildir. Yapay bir erkeklik-diilik skalas boyunca kesintisiz bir sreklilik de deildir. niforma iin bir baka kategori oluturabilecek biseksellik de deildir. Cinsel kimlik, insann kendi cinselliini bireysel olarak alglamas ve yan-stmasdr - tpk, mrldandmz her an deien bir melodi, ya da renk, biim ve koku bileimini srekli deitiren bir

iek bahesi gibi. Bu anlamda, her bireyin deiik bir cinsellii vardr; nk her birey tm olas davranlardan ve hayallerden, kendi kimliine ilikin bir bileim ve permtasyon yaratacaktr. Bylece kii, kendisi ve bakalar tarafndan kolaylkla tannabilen bir cinsel niforma giymekten kurtulacaktr artk. Cinsel kimlikle ilgili zgrlk ve kurtulu, hibir kimlik, model ve imaja uymamakla mmkn olabilir ancak. Model iimizdedir ve ne kadar insan varsa o kadar da model hatta her birimizin bin bir eit modeli vardr. 11 Kasm 1986, Marburg

SEMEME ZGRL

IX

We all live in a yellow submarine, a yellow submarine, a yellow submarine.

Beatles

I Yzyllar boyunca insan, zgr irade diye bir eyin var olup olmad zerine kafa yormu. inde bulunduumuz yzyln balca sorunsal ise, seme zgrl. Sorunun odak noktas, anlam sorgulamaktan, eylemi vurgulamaya doru kaym. Seme hakknn snrlandrlmasna, zgrle tecavz gzyle bakyoruz. Demokrasi deyince oumuzun aklna seme zgrl geliyor, totalitarizmin de seme ansndan yoksunluk anlamna geldiini dnyoruz. Seme hakk ve neyin seildii, bizim iin ok nemli. Bu hak kiiliimizin bir uzants, kimliimizin bir paras. Ancak, srekli deiiklik ve belirsizlik gsteren bu evrende, her trl seim bir iddia ve gsteri eyleminden ibaret. Bir seim yaparken, btn dnme ve kavrama frsatn karyoruz. Seim yaparken taraf tutuyoruz ve bizimle

birlik olanlar yanmzda kalmaya, bize kar olanlar bizim tarafmza gemeye iteliyor, seim yapmayanlar da unutulmaya mahkm ediyoruz. Semek, bl ve ynet kuraln kendi kendimize dayatma yntemidir. Seerek ve taraf tutarak, gerek bilgiyi gerekse insanlar blyoruz. Blmekle, dogma haline gelen kk bilgi paralan ve hibir eyi sorgulamayan bir kalabala dnen bir insan topluluu zerinde egemenlik kuruyoruz. Semekle, kendini hakl gren, bakalarn mahkm eden insanlar haline geliyoruz. Bir taraf, herhangi bir taraf tuttuumuz anda, totaliter olup kyoruz. II Seim yapmaya kkrtlyoruz. Gnlk yaantmzn ve dnyada olup bitenlerin gitgide daha azm denetleyebilen, Hiroima'dan ve bir nkleer felaket olaslndan bu yana nemsizliimizin ve aresizliimizin gitgide daha ok ayrdna varan bizler, seme eyleminden sahte bir g alyoruz. Seme hakk yzmze rtlen bir tl sanki; onun arkasndan baknca, kendimizi, bize bask yapan bir sistemin denetleyicileri gibi gryoruz. Psikolojik adan kendilerini gvende hissetmek iin durmadan yiyip imanlayan insanlar gibi, seenekleri birbiri ardna tketip duruyoruz. Temel gvensizliimiz iinde, seim ve tketim yoluyla, fiziksel ve psikolojik bir ikolua doru yol alyoruz pupa yelken, insanlar hibir zaman bugnk kadar ok seim yapmam, bakalarn hibir zaman bu yzyldaki kadar setiklere eylere gre deerlendirmemilerdir. Semek, tketim maddelerinin gnlk tketiminde durmadan yinelenen, takviye edilen bir eylemdir. Hayatta setiimiz eylerin ou bir alveri merkezinden satn aldklarmzdr. Bir Kuzey Amerikalnn bir alveri merkezinde bir saat iinde yapt seim says, bir Asyal kylnn mr boyunca yapt seim saysndan ok daha fazladr muhtemelen. Tketime ynelik olarak koullandrlm seim davran genelleerek, kltr ve politikadan arkadala ve evlilie kadar hayatn her alannda kendini tekrarlar. Sreleri yaamaktansa, seimleri tketmeyi yeleriz. Nispeten snrlandrlmam olan tketicinin seme eylemi dahi, semenin eer gerekten bir anlam ve kutsall varsa, onu yok eder. Amerikal air Robert Frost'un Seilmeyen Yol (The Road Not Taken) zerine dndkleri gerekten gemite kalmtr artk. Seme eylemi, bizzat onun zerine kurulmu olan demokrasi sisteminde bile artk nemini ve anlamn yitirmitir. En tipik, en sk grlen seim davran, insan setii eyin sahibi olmaya gtren davrantr. Sonunda sahipleneceimiz eyleri semek zere koullandrlrz. Sahip olmakla gleniriz. Gerek satn alma eylemi, gerekse sahip olma durumu, insan gle donatr. Sahip olunan nesneyle sahibi arasndaki iliki, o nesnenin zndeki gerek deerden bamsz olarak vardr. Seme eylemine bir egemenlik duygusu elik eder: O srece, seilen eye egemen olma duygusu. Bir gllk ve iktidar duygusudur bu: Herhangi bir karlkllk gerektirmeyen bir Ben setim... duygusu. Tek yanl olmasna karn, iliki tamdr, eksiksizdir. Ben ki setim, ilikinin tam olmas iin, karlnda benim de seilmem gerekmez. Kabul grmem gerekmez; yanda ya da kart olduum ey tarafndan, sras gelince bana meydan okunamaz. Ben Cumhurbakanm seebilir, sa'y peygamberim olarak tanyabilir, yeryznde dolam ve dolaan tm glleri ve bykleri reddedebilir, kendimi, hepsi bir araya gelse, onlarn tmnden gl hissedebilirim. Bir eyin lehinde ya da aleyhinde olmay seme gibi psikolojik ve zihinsel bir eylem, bizi en byk yarg dzeyine getirir. Kimse bize meydan okuyamaz. Tketici tercihleri gibi, her trl sadakat ve bamllk da dar ve tek yanl ilikilerin birer sonucudur. Seimimizi yaparz, olur biter. Tek yanl seim, en mkemmel g ilikisidir. Egemenliin doruk noktas. Ama, ayn zamanda bir fantezidir bu. nk, bizim oyumuzu ve desteimizi kazanmak iin siyasi partiler, tketim mallar satclar, elence sunucular ve dini mezhepler bize kur yaparken, sunmak, snrlamak ve seimlerimizi belirlemek suretiyle asl onlar bizi denetlemektedirler. Semeye karar vermekle, bizi ynetmelerini kabul etmi oluruz. Bizim desteimiz sayesinde servet ve g birikimi yapanlar onlardr. Bu tek yanl ilikide, seilen ey, hibir zaman bizim desteimizi reddetmez. Anonim birey ile kurulu dzen arasndaki iliki, ayrm gzetmez. Ender durumlar dnda hibir siyasi parti bir oyu, hibir din bir mridini, hibir kulp ye olmak isteyen birini, hibir irket bir mteriyi geri evirmez. Tam tersine, seme ve balanma eilimimiz yznden smrlrz. III Semek, dpedz salksz da olabilir. zellikle zor bir seim yapyorsak, bu bizi strese ve fiziksel bir hastala kadar gtrebilir. Tam da byle bir durumdan kaynaklanan lserler, lmcl bile olabilir. Birok nevroz, kararszlklar yznden iddetlenebilir. Bu gibi hastalklara neden olan streslerin iddeti kiiden kiiye deise de, bunlarn hepimizin bana gelebilecei kukusuzdur. Ayrca, bir karara

varmakla da i bitmez. Biroumuz, doru karara varp varmadmz dnr ve durumu yeniden ele alrz. Bu amaz yznden bu kez de baka bir stresle kar karya kalrz; nk bize, taraf deitirmenin kt olduu ve gl bir insann verdii kararda direnmesi gerektii retilmitir. Ayrca, honutsuzluumuza ramen, srf yeni bir stresten kanmak iin yaptmz seime bal kaldmz da ok olur. Neden btn bunlar? Kararlar ve seimlerin, doru tarafta yer almann, geleceimiz, mutluluumuz, servetimiz ve gcmz zerinde kritik rol oynadn renmiizdir de ondan. oumuz, daha bir seim bile yapmadan nce belli bir tarafn yesi olup karz. Daha dorusu, nce birtakm kimlikleri benimseyip, sonra da bunlar birer seimmi gibi rasyonalize ederiz. Daha doutan bize yafta gibi yaptrlan adlarmzla yaama balarz. Din, ideoloji, takm taraftarl gibi eyler de, iinde bydmz ailenin, toplumsal ve fiziksel evrenin bir fonksiyonu olarak yakamza yaptrlr. Bir taraf baka bir tarafa yelememiz ya da herhangi bir taraf sememiz, doutan getirdiimiz psikolojik bir mekanizmann sonucu deildir. Bu, daha ziyade, iine doduumuz ve iinde yetitiimiz sosyal yaplara sorgusuz sualsiz uyum salama eilimimiz yzndendir. Seim yapmak ve taraf tutmak toplumun yaama biiminin bir parasdr, ama ayn zamanda, salmza, mutluluumuza ve yaam anlay tarzmza zararldr. Bir dnce, bir insan ya da bir eyle birlikte olmak, ille de onun lehinde ya da aleyhinde olmamz gerektirmez. lle de, muhalif taraflardan birine katlmamz zorunlu klmaz. Biz bir tarafa bilinli olarak katlmasak bile, taraflar, var olmak, gl olmak ve destek bulmak iin aba gsterirler. Bu ama uruna misyonerleri kullanrlar, halkla ilikiler personelini grevlendirirler, hatta bizi asker olarak kullanp savatrrlar. Taraf semek, insan gelimekten, denemeler yapmaktan, iletiim kurmaktan alkoyar. Taraf semekle, iine hevesle kendimizi hapsettiimiz gettolar kurmu oluruz. teki, yanl taraftadr. O, bizlerden biri deildir. Biz stnz. Onlar bizden aada. Bizim tarafla ilgili her eyi ezbere biliriz. nanlarmz, grlerimizi, erdemlerimizi, gece gndz, deimeyen bir nakarat gibi yineleriz. phe, moralimizi bozar. Takm ruhuna ters der. Her trl kuku aidiyet duygumuza glge drr ve bizi kaybolmulua doru gtrr. Semek, bir yere ait olmak demektir. Ait olmakla da dostluklar kazanrz. Aksi halde toplum dna itilmi oluruz. Ama semekle ve ait olmakla da, kendimizi inceleme ve bir perspektif sahibi olma ansndan yoksun kalrz. Ait olmak yznden, kendi portremizi yapma yeteneimizi yitiririz. Setiklerimize kendimizi yle kaptrrz ki, ben yani birey ile bir yere ait olan biz arasndaki ayrm giderek be-lirsizlemeye balar. stelik, o ben ile seilen ey de giderek birbirine dolanr. Seilen nesne ya da tarafla zdeleme, o nesne ya da tarafn alglann deitirir. Her seim, insann kendisine ilikin alglamasn deitirdii gibi, objeye ilikin alglamasn da deitirir. IV Bireyin toplumsallatrlma sreci, zgrln kuruyup gitmesiyle eanlamldr. Toplum ve toplum yaps, bireyin yapt seimler sayesinde dorulanr. Daha ocukluktan balayarak, bireyin geliimi kesintisiz bir seme zorunluluuna balanr. Bireyden seim yapmas istenir; semek suretiyle de birey tutsak olur ve zgrln yitirir. Aralarnda seim yaplmas olanaksz eyleri semeye zorlanarak zgrlmz yitirmeye balarz. Blneme-yen ya da birbirinden ayrlamayan eyler arasnda tercih yapmaya zorlanrz. Bir ocuun karlat en radikal zorunlu seimlerden biri de sevgiye ilikindir. Sevgi ne sayya gelir, ne karlkl bir dlamaya tabi tutulabilir, insan u kadar ya da bu kadar sevemez. Ne de unu sevmek, bunu sevmeyi darda brakr. Sevgi konusunda seim yapmaya zorlanmann ve bunu nicelletirmenin totalitarizmi, sevgiyi hiyerarik bir g ilikisinin balam iine sokar. Bu durumda sevgi, her eyi kucaklayan bir duygu olmaktan kar. Artk dierkm bir duygu deildir o. Ana babalar genellikle, ocuu totaliter bir seimle kar karya brakan ilk kiilerdir. Bazen birlikte, bazen de bir birlerinden gizli olarak ocua sorarlar: Anneyi mi daha ok seviyorsun, babay m? Sormadklar zaman da, ocuun davranlarndan kk ipular elde etmeye alrlar: En ok kimi seviyorsun? sorusu da yavrular tarafndan benimsenir ve genelletirilir. ocuk da zihnen bu hiyerarik yapy benimser ve anas ile babasnn, kardelerinden hangisini daha ok sevdiini dnmeye balar. Ana babalarn ocuklarna sormaktan ok holand bir baka soru da, Beni ne kadar seviyorsun? ya da Gster bakalm beni ne kadar seviyorsun?dur. Bylece, daha en kk yalarnda birey, sevginin blnmesi ve metalatrlmasyla tanm olur. Sevgiyi vermek ya da esirgemek suretiyle, bakalarnn, zellikle yaknlarmzn davranlarn denetleyebileceimizi de abucak kefederiz. Hatta, sevginin esirgenmesi, ocuu disipline sokmak iin ounlukla tlenen psikolojik bir yntemdir. Bylece, sevgi bir denetim arac haline gelir. Sevgi seimi totalitarizmin ilk gnah gibidir. Oradan balayarak seimler birbirini izler. En iyi arkadamz seeriz. Sonraki yllar boyunca daha birok arkada seer, en iyi arkada bir baka en iyi arkadala deitirmeyi srdrrz. Bir de en sevmediklerimiz vardr.

Bylece, en stte her zaman en iyi arkadamz olur, en altta da, en sevmediimiz. Oyuncaklarmz arasnda da seim yapmamz retilir bize. Birini tekine yeleriz; bebeklerimiz de kat bir hiyerarik dzene gre sralanr. Sonra cinsel kimlik belirlemesi devreye girer. Cinselliimiz genetik olarak belirlenmitir geri, ama cinsel kimliimizi psikolojik olarak da sememiz gerekir. Psikolojik zdeleme de yine totaliterdir, nk bir cinsiyetin dorulanmas, dierinin mahkm edilmesi anlamna gelir. Bu farkllklar, birbirini dlayan kategoriler olarak tanmlanacak yerde, daha byk bir btnn, bir birliin tamamlayclar olarak ele alnsalar, bizi totalitarizme gtrmezlerdi. ocuklar, yaklak alt yalarnda takm oyunlar oynamaya balarlar. Oyun bir eit tiyatrodur, bir elence biimidir; iyi vakit geirmek, elenmek iin oynanr. Ancak, oyun oynamay renirken ocuklar ayn zamanda taraf , semeyi de renirler. En popler oyunlar iinde taraflarn olduu oyunlardr. ocuklar ou zaman, taraf semeye oyunun kendisinden daha byk nem verirler. Hatta, oyunun, taraf seilsin diye yaratld bile sylenebilir. Kimin kimi setii ve kimin kim tarafndan seilmedii, bir ocuun yaamnda dramatik nem tayan olaylardr. Byle seimler kavgalara, kskanla, saldrya, hsrana, uzlamac davranlara, acmaya yol aar. Tm bu taraf seme oyunlar da, ocuun toplumsallama srecinin bir parasdr. ocuk, daha yetikin bile olmadan, totaliter toplumun ok nemli bir paras ve temsilcisi haline gelir. Yetikin olduunda da bu oyunlarn konusu deiir sadece. Onlara kar biz paradigmas, snflar, ulusal devletler ve dinler boyunca devam eder. ocuk oyunlarnn tarihsel evrimi, bu oyunlarn yzyllar boyunca fazla bir deime gstermediini gsteriyor. Toplum ister feodal, ister kapitalist, ister sosyalist olsun, kimilerini iine alma, kimilerini dlama kavram daima bu oyunlarn bir paras olagelmitir. ocuk oyunlarndaki totaliter yap her halkrda varln korur. Bu tr oyunlar toplumsal yapnn bir yansmasdr. Bir yere ait olmak isteyen bireylerin bakalarnn seimi araclyla dlanabildii her toplum, yelerine bask uyguluyor demektir. Ayrca taraf semek, bir karlkl dlama biimidir. Bir stnlk-aalk kavramna dayandndan, daima kuvvete dayal bir dzenin yansmasdr. Bylece, tm psikolojik silahlar ocuun zihnine, paradigmasna nceden yerletirilmi olur. Irk, sosyal snflar, zek vb. temeline dayal ayrmlarn tm, zorunlu seim, karlkl dlama, nicelletirme ve kyaslama temeli zerine bina edilmi olan alglama yaplar dizisine dayaldr. V Batllam yirminci yzyl toplumu, gndelik yaamda ayrmcln en youn biimde ortaya kt toplumlardan biri haline gelmitir. lkin, insanlar, birbirinden yalarna gre ayrlmtr. Yallar kendi gettolarnda (yallar evi, huzurevi, emekliler topluluu vb.) yalnzla terk edilmitir; genlerin hayat, okul srasnda ve okul sonrasnda srekli beraber olacak ekilde dzenlenmitir; orta yallar bunlarn dnda her yerdedir. nsanlar ayrca, gelirlerine, rklarna, dinlerine ve dzene olan yaknlklarna gre gruplara ayrlmlardr. Yirminci yzyl, yaama biimiyle, korporatif bir totaliter toplumun btn zelliklerini gsterir. Dzen, insanlar toplumsal kategoriler olarak ele alr ve maniple eder. Hepimiz, kendi kendimizi ayrdmz bu kategoriler iinde kalrz. Genler genlerle, siyahlar siyahlarla, sanatlar sanatlarla, feministler feministlerle, askerler askerlerle birlikte olmak ister. Her grup kendi karlarnn ve kendi kimliinin peindedir, yaama tarz ayrmlara tbi ve totaliterdir. Alternatif hareketler, dzenin gsterdii yollardan gitmeyi reddeden insanlar da ayn totaliter modeli seer. Onlar da belirli semtlerde yaarlar. Kendi lokantalarna giderler, zel bir giyim ve konuma tarzlar, hatta zel tatil yerleri vardr. Onlar da kendilerini ayrmay semiler ve kendilerini yabanclara kapatmlardr. lk bakta bamszlk giriimi gibi gzken bu davran tarz da, bir baka ayrmclk rneidir aslnda. Dzene kar zgrlk arsnda bulunduklar halde, kendi yelerine bask yaparlar. Bu bask ve tekdzeliin kayna, kendi kendilerine empoze ettikleri totaliter dzendir. Kendimize benzeyenleri arayp bulmak isteriz. Bize benzemeyenler bizi tedirgin eder. Onlarla iletiim kurmak istemediimiz gibi, bunu nasl yapacamz bile bilemeyiz. Ne var ki kendi srmzn iindeki beraberlik aynln biteviye yineleniidir, bitmeyen bir nbetin tekrardr. Teklik dzenini empoze ederiz. Herkesin ayn biimde dnmesini ve davranmasn isteriz. Biraz bireysellik, benzersizlik gsterenlere tahamml edemeyiz. Canmz sklsa bile gruba boyun eeriz. Ama zlemi duyduumuz snrlar amaya cret edemeyiz. Amak isteyip de amaya cret edemediimiz bu snrlar da aslnda kendimiz koyarz. Bireysel zellikleri kavramak iin onlar kyaslamak gerekmez. Kyaslama dar ufuklu bir benlik temeline dayaldr, dnyay ve deneyimlerini biriktirmeye ve dzenlemeye ynelik etnosantrik bencil bir giriimdir. Bunun yerine onu semekle zgrlemeye giden tm yollar tkam oluyoruz. Zoraki seim paradigmas, insan daha ok ve daha az terimlerine gre dnmeye yneltiyor; bylece eitsizlik, dnme ve deerlendirme biimimizin ayrlmaz bir paras haline geliyor. Eitsizliin -g, servet ve frsat dalmyla ilintili- maddi temelini dier tm kavram ve deerlendirmelerimize yanstarak kat kat

glendirmi oluyoruz. Eitlik balamnda alglanama-yan, llemeyen ve kyaslanamayan her ey eitlik ve demokrasi adna birer eletirme nesnesi haline geliyor. Toplumdaki adaletsizliklerin zmleri de bizim toplumsallama deneyimimiz tarafndan belirlenir ve snrlanr. Nicelletirip kyaslama alkanlmz yznden, demokratik bir zm olarak eitletirme abasna giriiriz. Eitlik salama amac, tm farkllklar iptal etmeye gtrr insan; bir baka totalitarizm biimi ve insann standartlamasyla sonulanr. Cinsel eitlik, rnein, cinsel farkllklarn silinmesi pahasna elde edilemez. Teknoloji (ceninin rahim dnda, yapay bir ortamda gelitirilmesi vb.) kadn arkaik memeli zelliklerinden kurtarmak adna erkee daha ok benzetmek iin kullanldnda, ortaya yavan, standart bir insan tipi kar ancak. Siyasal eitlik de, seim paradigmasyla elde edilemez. Seme'nin totalitarizmi, ne tek seenekli bir toplumda (totalitarizmin en kaba ekli) olduu gibi seenekleri asgariye indirgemek suretiyle, ne de ok seenekli toplum (totalitarizmin en rafine ekli) yapsndaki gibi seenekleri arttrmak suretiyle ortadan kaldrlabilir. Seme kavramnn bizatihi kendisi, kendi iinde totaliterdir. Zek, gzellik, adalet, sevgi, zgrlk gibi eyler llemez ve kyaslanamaz. Onlar ancak, tanmlanmadklar ve standartlatrlmadklar lde var olabilirler. Bunlarn tanmn yapma giriimi bile, kavramn ihlal edilmesi demektir. Bir kez tanmlandktan sonra, zek donuklar, gzellik esinleyici olmaktan kar, sevgi tketilmi olur, adaletin dorulanmas gerekir, zgrlk ise tanmlanm biiminin dnda var olmaktan kverir. VI Btn duygusundan yoksunuz artk. Birbirini dlayan kategoriler seip sonra da bunlara ballk and ime yolunda bir srece girmi olmamz, iimizdeki totalitarizmin bir gstergesi. Bir Srekli Deiim ve Derhal Ait Olma lkesine gre hareket ediyoruz sanki. Srekli deiim, hem bireysel geliim srecine hem de zellikle bu yzylda giderek artan fiziksel hareketlilie, artan enformasyona ve dolaysyla zihni hareketlilie bal. Toplumsal geliimin nitelii gerei, ilgimizi her an uyank tutmak iin birbiriyle yaran farkllklarn daha da ok farkna varyoruz. Srekli deiiriz. Dnce, davran ve yaklamlarmzn byk blm yllar iinde deiir. Tm bu deiiklikler gerekleirken, deiim srecinin nadiren farkna varrz. Her aamada, her deneyimden sonra ne denli deitiimizin ayrdna varacak, elikilerimizi grecek yerde her eye hep o anda iinde bulunduumuz konumdan bakarz; iimizde, bugne dek olumu ve oluacak deiiklikleri gremeyiz. rnein, yaamn kronolojik aamalar ve bunlarla balantl kiilik deiimleri balamnda, biz hep iinde bulunduumuz aamadaki davranlarmzn, dier tm aamadakilerden stn olduuna inanmay yeleriz. Bu yzden orta yallar, daha gen kuaklar denetlemeleri, yallara da katlanmalar gerektiini dnrler. Genler, yal birine gvenmez ve inanmazlar. Yallar da dnyay mahvetmekte olan genlere korku ile bakarlar. imizde hep, neyin doru neyin yanl olduu duygusu vardr. Bu gr tabi ki grecedir ve yalnzca insann yana ve deneyimlerine deil, ekonomik, sosyal ve politik deiikliklere de baldr. Ama biz her aamada, kendi konumumuzu, her zaman ya da hemen hemen her zaman, tm teki konumlar karsnda en doru konum olarak grrz. elikileri ve deiim srecini grmek yerine, anlk durumu, ebedi doru ve gerek olarak ele alrz. Kuaklar, kltrler, snflar arasnda ve saysz gnlk olayda kendi lehimize yarglamalarda bulunuruz. Bu anlamda birok tarafa ait oluruz - kimileri geicidir bunlarn, kimileri de mr boyu srer. Srekli deiim ve derhal ait olma ilkesinin en tipik ve elenceli rneklerinden biri, stanbul'un kalabalk belediye otobslerinde yolcularn davran biimidir. nsan otobse n kapdan bindikten sonra, hemen, zaten dolu olan arka tarafa doru sktrmaya balar; nk hemen arkanzda, otobse binmekte olan baka yolcular vardr. ndekiler arkaya doru barrlar, lerleyelim beyler, arkada bo yer var. Arkadakiler de sktrldklar iin ikyet ederler. Bir^ ka durak sonra, ndekiler artk arkaya varmlardr. Bu sefer onlarn barlar duyulur: ndekiler, itmeyin kardeim, nefes alamyoruz! Kendini ndekilerle zdeletiren kii birka dakika iinde taraf deitirir ve bu kez arkadakilerle zdeleir - srekli deime ve derhal ait olma durumu. Amerikal sosyolog Vance Packard, talyan kkenli Amerikallarn toplumsal ykseliine paralel olarak yeme ime alkanlklarnda ortaya kan deiimlere ilikin, daha uzun vadeli bir rnek veriyor. Balangta, yoksul talyan gmenleri spagetti yiyorlar. Bir sonraki kuak hamburgere terfi ediyor. ldrseniz talyan yemei yemiyorlar. Hiyeraride bundan sonraki aama biftektir. Amerikan ii snfnn ucuz yemei hamburgere paydos. Ondan sonra Avrupa, zellikle Fransz mutfana sra gelir ki, nceden bunlarn kokumu zppelere mahsus olduunu savunurlar. En st tabakaya geerek dorua vardklarnda ise, konuklarn talyan spagettisi sunduklar zel akam yemeklerine arr ve bundan byk gurur duyarlar. Srekli deiim ve derhal ait olma. Baka bir mekn ya da zamanda mahkm ettiimiz onlar bakyorsunuz tekrar biz oluveriyor.

VII Psikolojik deneyler aka gsteriyor ki, seimde bulunmak gerei alglay biimimizi deitirmekle kalmyor, ayn zamanda bizi, yaptmz seimle zdelememiz sonucunda ortaya kan totaliter yaplarn kuklas haline getiriyor. Bilisel uyumsuzluk ad verilen bir kavrama gre, daha nceki gr ve davranlarmzla badamayan bir seim yapm ya da yapmaya zorlanmsak, tavrmz da yeni seimimize uygun olacak ekilde deitiririz. Daha akas, bir seim her zaman, gemii arptp deitirmek suretiyle dorulanr. Gemi deneyimlere ramen, halihazrdaki seim, gemie hkmeder. Eer gemiteki inan, deneyim ve davranlarmzla badamayan bir seim yapmsak, se imimizi deitirmektense gemii yeniden dzenlemeyi yeleriz. Psikolojik deneylerden elde edilen ampirik kantlar aka gsteriyor ki, bir karar bizde uyumsuzluk yaratyorsa, bu uyumsuzluu azaltma abalar verilen kararn ekiciliini psikolojik adan artrmaktadr. rnein, biliyoruz ki, yeni bir araba almak niyetinde olan insanlar birok trde arabann ilann okurlar. Ama bir araba seip satn aldktan sonra da, sadece kendi arabalarnn ilanlaryla ilgilenirler. Taraf seme totalitarizminin ok ak bir rnei. Her setiimiz tarafla, teki seeneklere kaplarmz kapatyoruz. ocuklarn dl kazanmak iin hile yapmaya tevik edildii bir deney yaplmt. dln ekiciliine kaplp hile yapan ocuklar ertesi gn hileye kar daha lml bir tavr gelitirmilerdi. Hileye kar direnen ocuklar ise, dlle kkrtlmadan ncekine gre daha kat bir tavr sergilemekteydiler. Yine ABD'den bir baka rnek, balangta birbirinin eiti olan bir grup niversite rencisinin ayr taraflara yerletirilerek nasl bambaka iki gruba blnebildiini dramatik biimde gsteriyor. Zimbardo'nun yapt bu deneyde, cezaevi yaamyla ilgili bir deney iin ilan araclyla bulunan niversite rencileri, gardiyanlar ve tutuklular olarak rasgele iki gruba ayrlrlar. Cezaevine benzetilen bir yere yerletirilirler ve tutuklulardan cezaevi kurallarna uymalar istenir (klarn zamannda sndrlmesi, cezaevi mallarna zarar verilmemesi vb.). Gardiyanlar da bu kurallara uyulmasn salamakla grevlendirilirler. Alt gn sonra deneyin sona erdirilmesi gerekir; nk gardiyanlar zorbalk etmeye, tutuklular da gardiyanlarn kendilerine insanlk d muamele etmesini kkrtacak ekilde davranmaya balamtr. Zimbardo'ya gre, cezaevi deneyimi, bir haftadan az bir zamanda, bir mr boyunca alnan eitimi (geici olarak) boa karmt: insani deerler askya alnm, in san yaradlnn en irkin ve aalk patolojik yan su yzne kmt. Srekli deime ve derhal ait olma. Farkl kulplere, politik partilere, rklara, dinlere, lkelere, grlere ait olan kiiler, bir araya geldikleri ender durumlarda, insanlk ailesine ait olduklarn iddia etmek gibi tipik bir eilim gsterirler. Farkllklarndan pek sz etmeyerek, birliklerini vurgularlar. Kendimiz gibi olanlarla bir araya geldiimizde ise, tekilere ilikin tartmalar yine, kendi kategorimize, aidiyetimiz temeline dayandrlr. Yani, yine tekilerle aramzdaki farkllklar temeli zerine kenetleniriz. Biz erkekler, biz kadnlar, biz siyahlar, biz entelekteller, biz Amerikallar diye konuuruz sk sk. Biz dendiinde bununla herkesin kastedildii (yani biz, tm yaayan varlklar, biz insanlar, biz, evren) pek nadirdir. Semek suretiyle, BZ'i, birok bizlere blyoruz. Her eyi kapsayacak anlamda bir szck olduu halde, biz, genellikle dlama belirtmek iin kullanlr. Biz gerekte BZ anlamna gelmedii zaman biz anlamna geliyor. VIII Bir taraf semenin yalnzca grevimiz deil, hakkmz olduuna inanrz. Seme zgrlne demokrasinin temel direklerinden biri olarak baklr. Setiklerimizin genellikle bizden nce bakalar tarafndan seilmi olduunu ve ancak nmze srlenlerin iinden bir seim yapabileceimizi durup dndmz pek enderdir. Bu, tketim maddeleri, politika ve kltr dahil gnlk yaamda karlatmz hemen her ey iin geerlidir. Taraf semek, tepeden dayatmann totalitarizmini glendirir. Mevcut sisteme meruiyet kazandrr. Dnemin toplumsal dzenini esas alarak taraf seeriz. Herkese kabul edilmi normlara gre taraf seeriz. Toplumun dzeni bizi taraf semeye zorlar. Bizans mparatorluu'nda insanlar ya Mavi ya Yeil'di, bugn ABD'de ya demokratsnzdr ya cumhuriyeti. Gemi yllarn Sovyetler Birlii'nde komnisttiniz. teki konumlar tuhaflk, aykrlk, sapknlk saylr. Seilecek taraflar olmasayd, iktidardaki hiyerarik totaliter dzen tehdit altna girerdi. Yklmaya yz tutard. Taraf sememek, kurulu dzenin meruiyetine meydan okumaktr. rnein, bir gzellik yarmasna katlmamay ya da onu hibir ekilde desteklememeyi semek, erkek egemenliini tehlikeye sokar. Erkek egemenlii -smrs- ylesine aktr ki, yarmann ad bile kadnlar aras gzellik yarmas deil, sadece gzellik yarmasdr. Dzenlenen her gzellik yarmas ye seilen her kralie, kadnn toplumdaki ikincil roln ve gzellii hiyerarik, saysal bir yntemle lme zihniyetini glendirir. Gzellik yarmalarnn ortadan kalkmas yalnzca smrnn bir

yzn sona erdirmekle kalmaz, gzellii standart totaliter bir lm konusu olmaktan da kurtarr. Ayn ey, ok daha geni bir anlamda, eitli politik sistemler iin de geerlidir. Birok Bat lkesinde, iktidara getikleri zaman, byk partilerin siyasetleri arasnda ok az farkllk olduu grlr. Hatta, zellikle ABD'de, iki partiyi birbirinden farklym gibi gsterme sorunu vardr. maj yaratmak, reklam irketlerinin ve psikologlarn kullanm, seimlerde hayati nem tar. Partiler, kendilerine bir nem kazandrmaya, artk mevcut olmayan bir farkll vurgulamaya alrlar. Birok lkede seimlere katlan semen says giderek azalyor. Bu yzden, oylarn byk blmn alan kiiler bile bir aznlk tarafndan seiliyor. Saysal anlamda, seimler oktan meruluunu yitirdi. ok partili demokrasi sistemlerinin byk ounluu, aznlk hkmetleri ya da cumhurbakanlar tarafndan ynetiliyor. Ama, o taraf ile bu taraf arasndaki rekabete duyduumuz ilgi, hl belirli yneticilerin meruluunu glendirmeye devam ediyor. ou zaman, Bat'daki dernek kurma ve toplant zgrl, seme oulculuuna dayal demokrasiye rnek olarak gsterilir. eitli davalar ve hareketleri savunan saysz eylem grubu, birlikler, kulpler, kltler ve dini mezhepler gryoruz. Oysa, onlar da tketim paradigmasnn bir parasdr. zellikle genlikte, oumuz, gncel akmlara gre, bir gruptan tekine srkleniriz. Bu rgtlerin ya da hareketlerin herhangi bir yapsal deiiklie yol at ok enderdir. Byle davalara, genellikle vekleten, yani dorudan hakszlk eken insanlar adna katlmakla, biz de yaam deneyimlerimizi yaplandran ve snrlandran belirli kstlamalara kendimizi maruz brakm oluruz. Bakalarna zgrlk salamak adna kurduumuz rgtler, ounlukla, kendi zgrlmzn snrlarn grme yeteneimizi kstlar. Gnlk yaamlarmzda karlatmz sorunlarla ilgilenmekten bizi alkoyan Biroklar, kendi ortamlarnda hissettikleri yabanclamay ve politik gszlklerini telafi etmek iin, zellikle nc Dnya'dakiler adna insancl davalara ba koyarlar. Gndelik yaamlarndaki bask ve smry sorgulamaktansa soyut, uzak hedeflerle uraanlardan egemen dzen pek korkmaz. Burada kkl deiiklik yapmak yerine, siyasal eylem tketimi vardr. Biz katlsak da katlmasak da, halkn seimini yaptn bilmek, birisinin seildiini bilmek, egemen dzenin seim sayesinde var olduu yolundaki inancmz glendirir. yle bir noktaya geldik ki, yneticilerin varlklarn bize dorulatmaya ihtiyalar yok artk. Onlarn varln biz kendimiz doruluyoruz. Kendilerini yeryznde Tanr'nn temsilcileri olarak sunan krallar yok artk. Yneticilerin eskiden olduu gibi bizi kandrmas bile gerekmiyor. Onlarn oyununu oynamakla, bunu kendimiz gayet gzel yapyoruz. Yneticilerin yapmas gereken tek ey, belli zaman aralklaryla, halkn hizmetinde olduklarn, halkn iradesini temsil ettiklerini sylemekten ibaret. Eskiden olduu gibi hl yneticilerimiz var. Farkl olan, yasallklarn Tanr'dan deil, bizden almalar. IX Daha ok seme olanamz var, bu yzden daha ok zgrlmz var. Hayr. Byle deil. zgrln esas, bir nesneyi, bir kiiyi, bir dnceyi ya da bir iei bir dierine tercih etmek deil. zgrlk, hiyerarik bir dzene ya da karlkl dlamaya doru gtren bir eylem de deil. zgrlk bir reddetme eylemi deil. Daha ok bir kucaklama, iine alma eylemi. Seme zgrl bir kavram olarak zgrlk durumuna aykrdr. zgrlk, ya bu ya da u deil, ya hep ya hi ya da bir byme genileme eylemidir daha ok. Genelde belirli bir yapnn snrlar iinde ele alnan biimiyle bir seme zgrlnden sz etmiyorum. zgrlk insann belli bir eylemde, belli bir dncede derine inebilme kapasitesidir (tabi, yine de bakalarnn zgrlne zarar vermeden). nsann sonuncu boyuta, n boyutuna dek kovalayabilme arzusunun ve yeteneinin bir yansmasdr. Neyi kovalayabilme? Can ne istiyorsa onu. zgrln kullanlmas, her eyi iine alan bir sevgi eylemidir. Ac da ona elik eder: Anlalmaz anlamaya almann acs. zgrlk ne ortaklaa seilen bir nesne gibi paylalabilir; ne de iki kii zgrlklerini ayn biimde kullanabilir. ki insan ayn ekilde zgr olamaz. zgrln ruh hali her insana gre deiir. oumuzun sk skya tutunmay baaramad, kolayca avucumuzdan kap giden bir ruh halidir bu. zgrlkten korkarz; bizi nereye gtrecei dncesi rktr bizi. Bu yzden, szm ona seme zgrln yeleriz. Bizimle ayn eyi seen bakalar da varsa, ki her zaman kanlmaz olarak vardr, o zaman biz de zgrlmzde kendimizi gven iinde hissederiz. ylesine zgr deiliz ki, zgrlmzde bile bakalar tarafndan dorulanmak isteriz. Milyonlarca kii, ayn bayra dalgalandrarak ne denli zgr olduunu ilan eder. Seme zgrlmzn yaps bize yle bir alan yaratr ki, burada ne yrdan geeriz, ne serden. Bu yap iinde zgrlk belirli seimler halinde standartlatrlm, sonunda taraflar ortaya kmtr. zgrlkle standartlatrmann birbirine taban tabana zt olduu apaktr; tpk zgrlk ve gvence kavramlar arasndaki tezat gibi. Gvence totaliter toplumun bir zelliidir; onun iinde, devletin kudreti ve anaerkil gzetimi sayesinde kendimizi

gven iinde hissederiz. Oysa zgrlk, belirsizlik demektir. zgr yaamak, bilinmeyene yolculuk yapmak demektir. Bu anlamda zgrlk, bir dorulama nitelii de tar. Bireyin, sonsuz sorgulama potansiyelini, sonsuz bir aray iinde olmasn, sonsuz sayda dnceyi ve deneyimi, sonsuz farkllktaki bileimler iinde bir araya getirme/dlama potansiyelinin dorulanmasdr. zgrlk, zgrln dorulanmasdr. X Tm seimler zorunlu olarak bir totaliter yapy m empoze eder? Yapmamz gereken etik, ahlki seimler yok mudur? Temel zgrlklerle ilkeleri ihlal edenlere, yalanlaryla gerekleri arptanlara kar cephe almamz gerekmez mi? Seme eylemi, genellikle toplumda kutuplamaya yol aar. Anlamay ya da uyumu kolaylatrmaz, tersine, insanlar kamplara ayrr. Kamplar da zamanla yle mstahkem mevkiler haline gelir ki, kampn, tarafn bizatihi kendisi, taraflarn olumasna yol aan davadan ya da ilkeden daha byk nem kazanr. Taraflar bir kez olutuktan sonra, tarafn varln dorulamak iin kantlar, aratrmalar, rasyonalizasyonlar grla gider. Bunun birok rnei vardr. Her ey bir yana, eletirel dnceye dayal olduu varsaylan bilim iin bu durum zellikle geerlidir. Bilim tarihi, belirli grlere duyulan balln bunlar pekitirdiini ve aksi yndeki kantlarn alglanmasn engellediini gsteren birok rnekle doludur. Siyasal tarih ve dinler tarihi de ayn dorultuda pek ok rnek ierir. Tanr'nn Gerei adna savunulan dinsel farkllklar giderek hep yeni yorumlara, eza ve cefaya, yeni kamplamalara ve din savalarna yol amtr. topyac ufuklarla bezenmi siyaset, iktidar ele geirip koruma mcadelesinden baka bir ey deildir. Ancak, ister bilim ya da din, isterse politika olsun tm alanlarda, ilkeleri uruna kendilerini feda eden insanlar daima var olmutur. Karlarndaki kalabalklara, onlar sulayan meslektalarna, mahkm eden yarglarna ve ikencecilerine ramen direnmi, davalarndan asla vazgememilerdir. lke sahibi kiiler, tm mezheplerde, tm ideolojilerde, tm gruplarda vardr. Dierkmlk, hibir hareketin, hibir dnce okulunun ayrc zellii deildir. Tm taraflarn kendi kahramanlar, ilkeli kiileri vardr. Dncelerine smsk bal bu fedakr kiiler, taraflara destekilerinin gznde moral ekicilik kazandrrlar. Dier taraflara kar moral ve etik stnlk iddiasnda bulunmalar da bu kiiler sayesinde mmkn olur. Ancak gnmze kadar ulaan hibir din ve hibir ideoloji, tarih boyunca belirli bir ilkeyi tutarl olarak savunmamtr. Tarihsel perspektiften bakarsak, bugn, herhangi bir ilkeyi savunma balamnda insann seebilecei bir taraf yoktur. Bu konuda On Emir'in birincisinden teye gememize bile gerek yok: ldrmeyeceksin buyruu, aralksz olarak ihlal edilmitir. Bylesine bir tutarszlk ve ikiyzlle ramen, neyse ki hepimiz, dinsel ya da ideolojik eilimlerimiz (eer varsa) ne olursa olsun, belirli evrensel ahlki ilkelerin hl farkndayz. Ahlki deerlerden oluan evrensel mirasmz, taraf sememiz sonucunda ortaya kan muhalefet sayesinde deil, muhalif taraflarn insan nereye gtrebileceinin tarihsel bilinci araclyla bize intikal etmitir. lkeleri, taraflamayla ve muhalefetle savunma eylemi ykc enerjiyi ortaya karr; daha dorusu, enerjimizin ykc biimde kullanlmasna yol aar. Oysa ilkeler zorbalkla deil, rneklerle savunulabilir ancak. Bir taraf semek, tanm gerei, kendi tarafmz iin zafer, dieri iinse yenilgi istememiz demektir. Yani taraflar, eninde sonunda biri tekine boyun esin diye mcadele etmektedirler. lke ne olursa olsun -tabi hl ilke diye bir ey kalmsa- finaldeki yenilgi ve teslimiyet, totaliter bir ilikiyle sonulanr. Ayrca, taraflar arasndaki mcadele ne kadar uzarsa, amacn arac hakl kld dncesi zamanla (belki de bilinsizce) o oranda geerlilik kazanr. Yenilginin prestij kayb ve utan ifade ettiini fark eden Gandi, kar geldii iktidar yenilgiye uram olmasn diye, sivil itaatsizlik (satyagraha) kavramna bir ekleme yapmt: Bu anlaya gre iktidara, kar olduu dnceyi gnll olarak kabullenerek yenilgiyi savuturma frsat tannr. Ama bu yine de, muhalefetin krkledii ykc enerjiyi ortadan kaldrmaya yetmez. Yaamn kutsal olduu inancna varmamz rastlant deildir. Uygarlmz, yaratc biimde kullanlan insan enerjilerinin bir toplamdr. Edebiyat, mzik, mimarlk, tp ve felsefenin tmn, enerjilerini yaratc biimde ynlendiren bireylere borluyuz. Bu tr yaratc faaliyetler yaam korunmaya deer klar. Ancak yarattmz gzellie dayanarak, insanlk harikalarndan, insann zenginliinden ve insan dehasndan sz edebiliriz. Kendimize dzdmz methiye, yarattmz bu gzellie dayanr. Gzellik grece bile olsa, yaratma eylemi, zihnin ve duyularn geni boyutlara ulamas, insann eriebilecei en yksek dzeydir. Tarih boyunca yaratclmzn byle nice rnekleri olduu iindir ki, yaam korumaya deer buluyoruz. dam cezas, sava ya da baka trlerin soykrm gibi ykc eylemler muhalefet araclyla ortadan kaldrlamaz. Bunlar ancak, daha da ok eser yaratmay srdrerek, bugne kadar yaratlm eyleri

tatma ve deerlendirme frsatn daha ok insana vererek, ve nihayet, yaratma eylemine katlma cesaretini herkese alayarak yok edilebilir. Yaratclk, yaamn dorulanmasdr. ounluk tarafndan paylalan byle bir dorulama, insann insan ldrmesi gibi dncelerin bir yana braklmas iin yeterlidir. O zaman olumsuzluumuz zaman zaman ortaya kmay srdrse bile, bu toplu eylemle olmayacak, biyolojideki bir mutasyon gibi kaza sonucu olacaktr. Yaratclkta taraflar yoktur. nsan, yaratclk eylemi srasnda, bunu una tercih etmez. Yaratclkta muhalefet yoktur. Yaratlan ey, sonradan ou kez kabul grmeyip imha edilmi, yaklm, mahkm edilmi bile olsa, yaratma eyleminin kendisi, alma ya da muhalefet temeline dayanmaz. Yaratclk, insann zgrlnn doruk noktasnda yeni ufuklara doru uzanmasdr. Ancak daha ok insann byle ycelere uzanmas sayesinde evrensel ve ahlki ilkeler ayakta tutulabilir. Yaratlm olan ykanlar, genellikle, yaratlanlarn gerekten zevkine varma ya da bunlar yaratma frsatn bulamam, kendilerine bu frsat verilmemi kiilerdir. Ykc gler yklamaz; nk, bu daha da ok ykc g kullanmay gerektirir. Her birimizin ve hepimizin iindeki ykc gler ancak yaratcln ve ondan doacak gzelliin karsnda yok olup gider. XI Demokrasinin bir garantisinin de, gruplara rgtlenme ve karlarn koruma frsatnn verilmesi olduu sylenir. Bu amac gerekletirmek iin muhalefet kanlmazdr. Bat'daki iiler kapitalistlere kar kp sendikalarn kurmam olsalard, haftada krk saat alma haklarn, hastalk ve tatil izinlerini, grev haklarn nasl elde edeceklerdi? Smrclere kar smrlenlerin tarafn tutmamz gerektii yolunda, tarihi ve etik adan etkileyici bir sav yok mu? Var tabi, ama acilen elde edilecek kazan uruna, temel ilkeyi feda etmek pahasna deil. Dnya iileri pratikte ya da teoride birlemi deiller. Hatta, zel karlar birbirine taban tabana zt bile olabilir. Belirli bir yerdeki iilerin kazanc bazen baka bir yerdeki iilerin zararna neden olabilir. Bat'daki ii snfnn haklar, salt mcadele temeline dayanarak kazanlmamtr; smrgecilik yoluyla, milyonlarca baka insann smrlme-sinden elde edilen servet yatmaktadr bunun altnda. Bugn Birinci Dnya ve uluslararas kentler, nc Dnya'nn ve periferinin srtndan, giderek daha zengin olmaktadr. nc Dnya iinde, rgtl sanayi iilerinin kazanlar da ou kez rgtsz kyllerin srtndan elde edilmektedir. Smrye kar kma ilkesi, belirli bir grup lehine indirgenerek uyguland zaman, toplumda smr, adaletsizlik ve eitsizlik, istemeyerek de olsa, glenebilir. Bir yzyl akn zamandan beri kamuoyu, iilerin davasn, onlarn sendikalarn ve partilerini, kapitalistlere ve iverenlere kar desteklemitir. Ancak, iilerin yapt her i, dnya halklar iin hayrl deildir. Bertolt Brecht, bir iirinde, Teb kentini ve piramitleri krallarn deil iilerin kurduunu vurgular. Ne var ki, Hiroima ve Dresden'i imha eden bombalar kimin yaptn sormak aklmza gelmez. Yneticiler tabi, ama iiler olmadan bunu yapamazlard. i snf, top, tfek ve tank yapmndaki kendi katklarn protesto etmek iin bir kez olsun sesini ykseltmi, bildiri datm ya da greve gitmi deildir. Oullar ve kzlar, ana babalarnn yapt silahlarla ldrlyor. iler daha yksek cret, daha az mesai iin greve gidiyorlar. nsanlar ldrerek gelien sanayi iinde oynadklar role kar grev yapmyorlar. ster sosyalist ister kapitalist bir lkenin iileri olsunlar, her ikisi de sava mekanizmasn iler halde tutmak iin almlardr. Tarih boyunca hibir sendika, iilerinin silah endstrisine katkda bulunmasn protesto iin greve gitmi deildir. Bir saat iin bile. Hiroima'nn bombaland ve tm dnyann ebediyen deitii o 6 Austos gnnde bile protesto iin bir saniye grev yapmamlardr. Her zamanki gibi taraflar, bu kez ii snf, iini muhafaza etmek ve gelirini artrmak gibi ksa grl karlarn korumakla yetinmitir. evreyi kirleten, yanl ilalarla insanlar zehirleyen, tehlikeli oyuncaklarla ocuklar ldren, spreylerle ozon tabakasnda delikler aan, Bat piyasasnda yasad saylan dk kaliteli, tehlikeli mamulleri nc Dnya lkelerine satan dier birok endstri dallarnda alan iiler iin de ayn ey sylenebilir. Nestle iileri, UNICEF ve VVHO raporlarna gre yalnz nc Dnya'da her yl bir milyonu akn ocuu dolayl olarak lme gtren anne st benzeri mamullere kar hibir zaman greve gitmemiler, hatta basnda bir bildiri bile yaynlamamlardr. Balk gemilerinde alanlarn hibiri, avlanma yznden balklarn tketilmesine ve balinalarn ldrlmesine kar kmamtr. Gnlk retimi salayanlar -iverenler ve iiler- bu konularda hibir zaman birbirlerine muhalefet etmemilerdir. atma noktalar, temel ilke olmas gereken dnyann ve insanlarn mutluluuyla deil, zel karlaryla ilgilidir. Evrensel ilkeler asndan, taraf diye bir ey olamaz. 1980'lerin bar hareketi de, bencil karcln baka bir rnei. Bu bar iin deil, savaa kar bir hareketti. Bizi ldrmeyin, yaamak istiyoruz, dediler. Bu tm savalara kar deil, Bat'da kmas olas bir savaa kar bir hareketti. Bu arada yeryznde savalar srp gidiyordu. Iran-Irak sava

bunlardan sadece biriydi. yelerinin yaamn ilgilendirmeyen konularda bar hareketi nerelerde? Hareket sadece kendi karlar uruna protesto iin mevcut. Tm dnyay kapsayan evrensel bir bar ve uyum ilkesine bal deil. Tarih boyunca insann insana kar kmas, bizi zgrle ya da mutlulua daha ok yaklatrm deil. Sadece, smrnn ve basknn biimini deitirdi, o kadar. XII Yaamay ya da lmeyi seebiliriz. lm fedakr bir davran ya da intihar yoluyla gerekleebilir. En temel seimdir bu ve trmz bireyinin ayrt edici bir zelliidir. Ne var ki, tli olan uruna temel olan unutulur. Bylece, hangi gmlei ya da etei seeceimizi dnmekten, yaamn kendisini dnmeye pek zaman bulamayz. Temel olan dnmekten kanmak bizi psikolojik bakmdan ylesine totaliter bir yapya srkler ki, yaamn ya da zgrln nitelii asndan pek az nem tayan seimler yapmakla ya da seim hakk iin mcadele etmekle urarz durmadan. Seimin mekanik olarak uygulanmas bize bir baar, ilerleme ve zgrlk duygusu verir. Bu sre, ayn zamanda, farknda bile olmadan vakit geirmemizi kolaylatrr. Bylece, zamann akp gitmesine kar da baklk kazanm oluruz. lmsz hissederiz kendimizi. Ne var ki, yaam bu kadar az dnen, yaam dnmek gerektii konusunda herhangi bir bilinli aba harcamadan yaayp giden bizler, bakalarnn yaamn etkileyen konularda taraf semekte son derece aceleci davranrz. Yaamn tarafm semeden, yaantmz ve tarih boyunca bir tarafa kar baka bir taraf seip dururuz. Setiimiz tarafn anlamn ya da yaam biimini bakalarna zorla kabul ettirmek iin urap dururuz. rnekler gstererek, gerekirse g kullanarak tarafmz kabul ettirmek iin durmakszn didiniriz. Hayatmz canmzn istedii gibi yaamakla yetinmeyiz. Bununla yetinmek isteyen bir avu insan da rahat brakmayz. Onlarn ayana gideriz, onlar aziz mertebesine ykseltiriz, onlar gibi olmaya alrz, onlar taklit etmeye alarak gnll olarak bir yapy benimser ya da pek istemeyerek de olsa kabul ettiririz kendimize. Ondan sonra da, bizi taklit, edecek taraftarlar bulmaya gelir sra. Sabrla, inanla, zorbalk, kurnazlk ve yalanla, insann ait olmas gereken taraflar ina ederiz. Tarihte, bu ait olma olgusu, doumdan kaynaklanrd (kast sisteminde hl byledir); ama imdi, yzyllar sonra, seim yoluyla ait olmaya dnmtr bu. nsan, ait olmaldr. Taraf semenin totalitarizmi budur ite: Yaama ait olmay semeden, birbirimize ve bizzat kendimize kar olmak. Taraf semek ve onun beraberinde getirdii totalitarizm, lm unutma srecini de glendirir. lmn unutulmas da kendi payna totalitarizmi glendirir; lmszlerin zgrlk diye bir kaygs yoktur nk. Genler, toplumdaki ykc gelimelerin duyarl gstergeleridir. Je vous dis bravo. Vive la Mort! (Sizi kutluyorum. Yaasn lm!) Byle diyor Paris'te bir duvar yazs. Genler yaam ve lm dnyorlar. Kimileri lyor. ou yaamay seiyor. Yeni deerlerin yeni tohumlar bylesine temel bir seimden doabilir ancak. 25 Kasm 1986, Marburg

HANLER SAVUNMAYA DAR

hanet insann houna gider ama hainler irentir.'

Miguel de Cervantes

I Herhangi bir toplumda, olabilecek en aalk yaratk, haindir. Bir insann taraf deitirmesi, o taraftan kopmas, hatta kendi tarafn eletirmesi, nefretle karlanr. Dman zaman zaman sayg uyandrabilir, ama hain daima mahkm edilir. Hainler ylesine aalk saylrlar ki Dante'nin Cehennem'inde bile en aa mevki, yaknlarna ve vatanlarna ihanet edenlere ayrlmtr. Cinsel su ileyenler, katiller, zndklar, sapknlar, rz dmanlar, bycler, hrszlar ve riyakrlar Dante'nin Cehennem'inde hainlerden daha itibarl bir konumdadrlar. Bir tarafn birisini hain diye sulamas, genellikle br tarafn onu kullanmas anlamna gelir. br taraf, onu ftursuzca dnyann gz nnde sergiler. II Kiiden kendi tarafna bal kalmasn bekleriz. Hain ise, kendi topluluunu terk etmeye zorlanr; gl aidiyet duygularyla belirlenmi bir yapdan dlanr. Topluluk iinde yaam, ancak byle duygular sayesinde anlam kazanr. Birisinin aidiyet ban koparmaya karar vermesi, herkes iin bir darbedir. Topluluk yeleri, bu kopma ve eletiri karsnda kendilerini yeniden deerlendirme yoluna gidecek yerde birbirlerine daha da sk kenetlenir ve haini mahkm ederler. Topluluklar kendi eylemlerini, zverilerini ve kendi ballk duygularn nadiren sorgularlar. nk, byle bir sorgulama srasnda kendi kararlar snanm ve tehdit edilmi olur. Yllar yl birlikte yryp ark syledikten, yllar yl birbirlerinin srtn svazladktan, tasada ve kvanta ortak olduktan sonra, btn bunlarn ardndan sorulacak bir soru, hatta kuku olarak yorumlanacak bir ima bile hepimize yneltilmi bir uyar, bugnmz, dnmz ve yarnmz tehlikeye sokan bir tehdit olarak alglanr... Bu tehdit, hainin kiiliinde somutlar. III Topluluun tarihsel geliimi eliki ve tutarszlklarla dolup tayor olsa bile, hain daima imdiki zamana gre yarglanr. nsan daima imdiki zamana ihanet etmitir. Hainin kim olacan, o andaki yap ve o andaki gler dengesi belirler. Hain, topluluun gemiiyle tam bir tutarllk iinde olabilir. Ama topluluk kolektif olarak deimise, tu kaka edilenler her zaman bu kiiler olacaktr. rnein, Sovyetler Birlii'nin tarihine baktmzda, Troki'nin, Stalin ve Parti tarafndan hain olarak sulandn grrz. Sonradan Stalin, Kruev tarafndan komnizme ihanetle suland ve oybirliiyle hain ilan edildi. Ardndan sra Kruev'e geldi. Derken Gorbaov, Brejnev ile Stalin'i mahkm etti. Btn bu rneklerde, Parti ile Sovyet yurttalarnn da koroya katldklar grlr. Hep birlikte hainleri birbiri ardna sulama arksn sylediler. Hep birlikte, tek sesli bir koro halinde. Yaasn devrim! Yaasn Parti! Bu bir yalan tabi. nk, onlarn syledii, bizim sylediimiz, her zaman sylemi olduumuz ark aslnda u: YAASIN U AN VE BZM ONUN NDEK YERMZ! Hain ise, o ana meydan okuyan kiidir ite. Genellikle, dmann maa bordrosunda yer ald iin deil. ktidardan alaa edilmek istendii iin, ya da deime zorunluluunu kavrayamad iin de deil. Yaadmz ann iinde kendimizi hakl karmaya ve yceltmeye daldmz iin farkna varamadmz ey, ou durumda hainin aslnda eletirel yargsn kullanmakta olduu gereidir. Tm risklere, gelecekte yaayacan bildii sulamalara ve dlanma tehlikesine karn, inanc uruna tek bana bu yolu izlemeye kararldr o. Yapt hangi anlama ekilecek olursa olsun, dman bu durumu nasl istismar edecek olursa olsun, o, durumu kendi grd biimiyle gsleyecektir; bunu yapmaya isteklidir, gnlldr ve bundan baka trl davranamaz zaten. Ibsen'in Bir Halk Dman adl oyunundaki doktor gibi, o da sulanma olasln bile bile gze alr. IV Baka bir anlamda, gerek hain bizleriz. Kitlelerdir hain olan. Saptanm resmi izgiyi her an adm adm izleyenlerdir. Futbol kulbnn bakan gnn birinde kp, takmn asl renklerinin krmz-mavi deil, eflatun-mor olduunu ilan eder. Gemite, der, kulp yz elli yl nce ilk kurulduunda, formalarda kullanlan boyalar aslnda eflatunla moru andryordu. Dolaysyla, gerek renklerimiz krmz-mavi deil, eflatun-mordur. Bunun zerine herkes, renklerin deitirilmesine oybirlii ile karar verir. Durmadan renk deitiririz. nsanlk tarihi, insanolunun birbiri ardndan taraf deitirmesinin rnekleriyle dolu. Btn byk devrimler, aznlklarn devrimleridir. Hepsi de aznln eylemiyle mmkn olabilmi ve gerekletirilmitir. ounluk, ancak olay gerekletikten sonra bu ok kkl tarihi deiikliklere uymu ve onlar desteklemitir. Bir zamanlar krallara, sultanlara ve arlara sayg duyuyor, monariye kar olanlardan nefret ediyorduk. Bugn cumhuriyetiyiz ve cumhurbakanlarna alk tutuyoruz. Yarn yeniden monarist olabiliriz.

deolojilerimizi, ocuk yetitirme yntemlerimizi, moral deerlerimizi, zevklerimizi, alkanlklarmz, rgtlerimizi, hayat tarzlarmz, kurumlarmz, snrlarmz, elerimizi, sevdiklerimizi, en sevdiimiz arklar ve yemekleri ha-bire deitiriyoruz. Toplu olarak hareket ettiimiz iin de hep hakl tarafta oluyoruz. Saldr hedefimiz, birey. Bizimle ayn yolda yrmeyenler mahkm ediliyor. Tarih kitaplarnda, oturduumuz mahallede, vaazlarmzda ve siyasetilerimizin beyanlarnda parmamz onlara dorultuyoruz. Hainlerin adn yaatyoruz. Onlar toplumun kolektif bilincinde kahramanlarla birlikte yayor ve toplum yeleri arasndaki balar glendiriyor. Ama onlara ilikin duygularmz da bastryoruz; haini bir birey olarak grdmzde ve bizim yzmzden katlanmak zorunda kald aclar dndmzde iimize dolan, kimseye aamadmz kukular bastryoruz. Haini ne kadar ok mahkm edersek, biz de o kadar dogmatikleiyoruz. Gitgide daha az sorguluyoruz, gitgide daha totaliter oluyoruz ve sonunda hibir ey anlamaz hale geliyoruz. Belli bir taraf tutup onu doruladka kendimizi daha gl ve gururlu hissediyoruz. Admzn saygyla anlacan bilirsek, ikenceye dayanabilir, davamz uruna can verebiliriz. Tarihin bandosunun bizi yreklendireceini, admzn tarihe geeceini biliyoruz nk. Sorumluluk duygusuyla ne dndn aklayan ve kendi yolunda ilerleyen hain, nadiren byle bir durumla karlar oysa. O yalnzdr. Daima yalnz olmutur ve daima yalnz olacan bilir. Biz totalitarizmimizle bireyi yok ediyoruz. Bireysel z grl nadiren ho gryoruz, nk ondan korkuyoruz. zgrln, yaammza dzen ve anlam getiren yaplar yok edeceinden korkuyoruz. taatkr olduumuz, kr krne boyun ediimiz iin hainler yaratyoruz. Bylesine zayf olduumuz iin totaliter oluyoruz. Kendi benliimize inan duymak, insana inan duymak, bizi hainlerin olmad bir topluma gtrebilir; o zaman kendimizden korkmamz iin bir neden kalmayacaktr nk. Beenmiyorsan ekip gidersin, diyoruz. Dmann lkesine gidersin. Hain tek bana ac ekerken, kitleler, ou zaman vicdan ve aklselimden vazgeme pahasna da olsa kendi yanlsamalarna smsk tutunuyorlar. Hain kim yleyse? AIMIZIN BYK UYGARLIKLARININ HANLERLE LKS KONUSUNDA RNEK

1. OLAY: Amerika Birleik Devletleri: (in God We Trust / Tanr'ya Gveniriz)


karsnda Ezra Pound: (air ve hain) Radyo yaynlar araclyla, Amerikan askerlerine, talya'ya kar silaha sarlmamalar arsnda bulunduu iin, kinci Dnya Sava'ndan sonra talya'da A.B.D. igal kuvvetleri tarafndan hcre hapsine mahkm edildi. Daha sonra Washington'a gtrld, vatana ihanet suundan yargland ve sulu bulundu. Cezaevi yerine St. Elizabeth Akl Hastanesi'ne gnderilip 12 yl oraya kapatld. Hkm: Delilie dayal vatan hainlii. Belli bal Amerikan air ve yazarlarnn basks sonucunda ABD hkmetince serbest brakld.

2. OLAY: Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birlii: (Dnyann Btn iileri, Birlein)


karsnda Leon Troki Bordonovi: (Devrimci ve hain) lkesinden srld, insanlk-d ilan edildi. Stalin'in ii devleti tarafndan grevlendirilen kiralk katiller, Troki'yi stanbul'dan Kuzey Amerika'ya kadar izledi ve sonunda biri Meksika'da onun kafasna lmcl bir kazma darbesi indirmeyi baard. PEK KATLE NE OLDU? Yaklak oh yl cezaevinde kaldktan sonra tahliye edilince Moskova'ya geldi, orada Komnist Partisi tarafndan bir kahraman olarak resmi trenle karland ve; STALIN tarafndan lkenin en byk SOVYET KAHRAMANLIK NANI ile ONURLANDIRILDI. Troki ise, Stalin'le Brejnev'i yanllarndan dolay sulayan Parti Bakan Gorbaov tarafndan iade-i itibar grd.

3. OLAY: nc Reich: (Deutschland ber Alles / Almanya Her eyin stnde)


Birleik Krallk: (God Save the Queen / Tanr Kralieyi Korusun) SSCB: (Dnyann Btn iileri, Birlein) Fransa: (Liberte, Egalite, Fraternite / zgrlk, Eitlik, Kardelik) ABD: (in God We Trust / Tanr'ya Gveniriz) karsnda Walter Rudolph Hess: (Nazi ve hain)

kinci Dnya Sava'nn doruunda, ngilizlere bar teklifinde bulunmak zere gizlice skoya'ya uarak btn dnyay hayrete drd. Hitler tarafndan hain ilan edildi. Churchill tarafndan sava esiri olarak cezaevine kondu. Nrnberg'de akli durumu sorguland. mr boyu hapse mahkm edildi. Berlin Spandau Cezaevi'nde KIRK BlR YIL boyunca TEK BAINA HCREDE tutuldu. Son yirmi bir yl, cezaevinin tek mahkmu olarak geirdi. ngiliz, Fransz, Amerikan ve Sovyet gvenlik grevlilerinin gzetiminde dnyann en iyi korunan mahkmuyken, 1987'de 94 yanda intihar ettii sylendi hemen ardndan cezaevi ykld. Kendisinden daha da byk dikkatle korunduu anlalan yaam yksn dnya bugne kadar renebilmi deildir. iitme Kty Syleme Kty Grme Kty 2 Ocak 1986, Marburg

LM UNUTKANLII

XI

Hasta olduun iin deil, hayatta olduun iin leceksin.

Lucius Seneca

I Bize bylesine yakn olan lm zerinde neredeyse hi dnmyoruz. lm her an herkesin bana gelebilir. Mutlaka gelmek zorunda. lm mutlaka olacaktr ve geen her saniye bizi ona daha ok yaklatrmaktadr. lm yadsmak, yaam yadsmann en gl gstergesi. lml olduumuzu, leceimizi hemen hi dnmeyerek kendimizi zihinsel bir deli gmlei iine sokuyoruz. Yaadmz, kokladmz, grdmz, dokunduumuz her ann bir daha gelmeyeceini hissettiimiz anlar o kadar az ki. Yaam bylesine zel, bylesine benzersiz klan ey, her eyin yalnzca bir kez olmas. Bunu alglamak, lmn bilincine varmakla mmkn olabilir ancak. lmn bilincinde olmayan insan, yaadnn bilincinde de deildir. Her anmz lm unutkanl iinde geiyor. II lm srecinin farknda olmak, yaamn uup giden gzelliini alglamak demektir. Bu ayn zamanda, gzelliin srekliliinin farkna varmak demektir; nk uup giden ey, zaman ya da gzellik deil, bireyin kendisidir. lm darda brakan tm dnce ve eylemler, yaam mlk edinme abasna gtrr insan. Pek ok iliki, bu olanakszlk, bu yalan, yani yaamn mlk edinilebilecei dncesi zerine kurulmutur. Ebediyen diye bir szcn varl, bunun en iyi rnei. Zaman iptal ederek lm durdurmak, sadece kendi yaamlarmz konusundaki agzllmzn bir belirtisi deildir, ayn zamanda, yeryznde ne var ne yoksa hepsini birden sahiplenme abasna iaret eder. Bizi konumaya, sevimeye, fotoraf ekmeye, baarl olmaya, sanat eserleri yaratmaya, zverili olmaya, sadiste davranmaya, bakalarn sevmeye ya da onlardan nefret etmeye zorlayan bir igd ya da zorunluluk yoktur. Bunlar yapp yapmayacamz ya da nasl yapacamz tamamen bize kalm bir eydir. nsan bunlarn hibirini yapmadan da yaamn gzelliinin ve harikuladeliinin farkna varabilecei gibi, bunlarn hepsini yapt halde o gzelliklerin farkna varmayabilir. Yaamn amac denilen eye ilikin tm misyonlar, insann kendinden kaynaklanr. Yaama ilikin tm aklamalar, bizzat kiinin tanmlad bir hedef, anlam ve ama bulma abasndan ibarettir. Yaamn amac, lnceye kadar yaamaktr. Bu konuda evrensel teoriler kurmaya almak bizi totalitarizme gtrr. Bu teorilerin yanll her seferinde yeniden kantlanacaktr. III Sanayi devriminden bu yana yaam anlaymzn da btnln yitirmesi ve yaam konusunda uzmanlamaya gidilmesiyle birlikte, lmle ilgili her ey bir kenara itilmi, marjinalletirilmitir. Komularmz, bakkalmz, retmenimiz gibi bize yakn insanlarn lmlerini paylamadmz gibi, cenaze trenlerinin, gmme trenlerinin, aslmalarn, llerin yaklmasnn bile farknda olmuyoruz. Yllar yl hemen her gn grmeye altmz yar-anonim kiileri (bizi ie gtren otobs ofr, her zamanki benzin istasyonunda paray alan adam, ofisimizdeki asansrc, postanede pul satan adam vb.) artk grmemeye baladk m, hemen unutuyoruz. Gsteri devam etmeli kural, yalnz tiyatro iin deil, bizim iin de geerli. Hepimiz gsterinin bir paras haline geldik. Sahnede olmayan, artk lm demektir; yoktur. Yaamla ilgileniimiz, onu sahnede grdmz gibi. Bizim sahnemizde. Bizim tasarladmz sahnede. En temel zihni srelerimizden biri, lm unutma sreci. zellikle yirminci yzyl Bat toplumu (ve onun etkisiyle dnyann geri kalan), yalanmay bile unutacak ekilde ynlendiriliyor. ki ar ucun, yani genlerle yallarn toplumsal konumlar, son yzyl iinde kkl biimde deimi durumda. Eskiden, bebeklerle ocuklarn gz nnde bulunmamas, seslerinin iitilmemesi gerekirdi. Onlar, kendi balarna birer birey olarak kabul edilmezlerdi. Ancak yetikin olduklarnda birey saylrlard. ocuklarn ocuksu bir tarzda giydirilmeleri bile, yakn gemie ait bir gelimedir. Bunu anlamak iin, on dokuzuncu yzyl tablolarna bir gz atmak yeterli. te yandan yallar, daha nceleri toplumda hayli imtiyazl bir konuma sahiptiler. Onlar bilgili, gl, bilge kiilerdi. Yalarndan gurur duyarlard. imdi durum bunun tam tersi. Gz nnde bulunmamas ve iitilmemesi gerekenler, yallar artk. ocuklar ise kutsal bireyler haline dnt ocuklar korumak, onlarn haklarn geniletmek iin yasalar karlyor. Yallar iin byle yasalar yok. Teknoloji, edebiyat, psikolojik aratrmalar ve yasal uygulamalar alanndaki bir dizi gelime sonucu ocuun rol ylesine parlak bir ramp na karld ki, ocuk birok bakmdan trmzn en nemli kiisi haline geldi. Yallar eitli yerlere kapatlrken, bebekler imdi hemen her yere birlikte gtrlyorlar. Toplumun ve insan trnn ocuklara gsterdii anlay, katlma ve iletiim ruhu yallar iin sz konusu deil; onlara katlanlmas gereken birer yk olarak baklyor giderek. Giyim rneine dnecek olursak, imdi ocuklar iin zel giysiler ve modalar olduu halde, yallar iin artk

zel bir giyim tarz yok. Geen yzyldaki kendine zg giyim tarzlarndan yoksun braklm olduklar gibi, imdi gen grnmeye, genler gibi giyinmeye zendiriliyorlar. Yalanma, yallk ve lm marjinalletiriliyor, bertaraf ediliyor. IV lm unutma srecinde hareket serbestimizi yitiriyoruz. Hep yaayacakmz gibi yaayarak miskinleiyor, yaama aktif biimde katlmay beceremiyoruz. Eyleme gemeyi kefetmeyi, soru sormay ve aratrmay beceremiyoruz. Cesur olmay beceremiyoruz. lm unutmakla, kendi yarattmz monoton, standartlatrlm varoluun paras haline geliyoruz. Bu monotonluk bir kez yaam tarz haline gelince, sadece onu korumaya almakla kalmyor, bu tarz deitirmeye kalkmasnlar diye bireyleri kstekliyoruz. Vagonun raydan kmamas gerek. Grnrde hi deimeyen bir varolu biimine ayak uydurmak bize bir gvence duygusu veriyor. Nevrotik denilen insann gvenlik ihtiyacyla bu durum arasnda byk benzerlik var: Byle bir hastann anksiyete duymamas iin her eyin yerli yerinde olmas gerekir. Bir tr olarak biz de ayn ekilde lm unutarak kayg ve korkularmzdan kurtulmaya abalyoruz. lm insan iin en byk bilinmeyen olmutur. Ayn zamanda en byk korku kayna. Bilinmeyenin korkusunu azaltmann en temel yollarndan biri, lmden sonraki yaam tartan, aklayan ve vaat eden din olmutur. Bilinen eyden korkulmaz. Cehennem ve ceza kavramlarn ieren dinlerde bile, insan kendisini cennet bahelerine gtrecek eylemler sayesinde lm korkularn bertaraf edebilir. Toplumun laiklemesi ve bunu izleyen ateizm de lm unutkanln glendirmitir. Bilinmeyeni bilinir klmakla, korkuyu azaltrz. Biroklar iin mkemmel yaam, her eyin nceden kestirilebildii sve misali mantkl dzenli bir toplumdur. Bilimin kesin aray da ite tam bu amaca, nceden kestirme ve bilme amacna yneliktir. Gnlk yaantlarmz denetlemek suretiyle cennetsi ya da salkl bir gelecek toplum tarafndan garantiye alnr. lm unutkanl bizi rahat ve gvenli bir ruh haline gtrr. Gnlk elenceler, zevkler ve sorunlarla kendimizi megul etmemiz yeterli. Sorunlar her zaman birbirini kovalayaca iin, hibir sorun birey zerinde varolusal bir etki yapacak kadar derin de olamaz. lm unutkanl insan varolua ilikin hibir korku duymama gibi bir ruh haline yneltir. V Hazreti Adem elmay srnca, cennetteki mutlu ve gvenli yerini yitiriverdi. Ayrca, lm korkusu tayan bir lmlye dnt. Halbuki insanlar sonunda zgr klan ey lmn varldr; lmn herhangi bir anda gelebilecei bilincidir. Hi kimse lme hkmedemez, lm nceden bilemez ve denetleyemez. Doum kontrol var. Ama lm kontrol yok. zgrl herkes ver ve yceltir. Ancak, zgr olmann ne denli zor olduundan ya da ne kadar az kiinin -zellikle de kendilerini zgr sayanlar iinde- zgr olduundan bahseden pek az kii vardr. zgrlk, son tahlilde, korkuyla birlikte yaama yetenei, korkuyu gsleme, korkuyla yz yze gelme cesaretidir. Bize korkudan arnm bir toplum ve yaam gvencesi verenler, ayn zamanda zgrlmz elimizden alyorlar. Korkudan arnma karlnda zgrlmz takas ettiklerimiz, yeni korku kaynaklar haline gelirler. Gvenlik ve klelik nasl el ele giderse, korku ve zgrlk de yledir. Korku, insan yaradlnn bir parasdr. Bizi uyutmalarna, uyuturmalarna ve aldatmalarna izin versek bile, korkunun kk kaznamaz. Korkmayan insan, yz kzarmayan bir insan gibidir. Yz kzarmayan insann etik duygusu yok demektir. Korkmayan insann temel bir yaam ve lm duygusu yoktur. lm unutmak, korkuyu unutmaya ynelik bouna bir abadr. nsann lml olduu gereinin toptan yadsnmas anlamna gelir. VI Yaamn kart lm deildir. lmn kart doumdur. Doum ve lm, yaam diye adlandrdmz srecin birer parasdr. lm de doum kadar bir parasdr yaamn. Hayat ite, deriz birisi ldnde. Haydi hayata, deriz bir doum olduunda. Doumu ya da lm yadsmak, yaam yadsmakla ayn eydir. lm yadsmakla, lme kar isyan etmekle, lmszlk peinde komakla, yaam yadsm oluruz. Dolaysyla, rnein Freud'un dedii gibi insanda iki igd olduunu, bunlardan birinin yaama, tekinin de lme igds olduunu sylemek, samalktr. Yaam aklamak iin byle bir Manihaizm'e ihtiyacmz yok. Yaam ve lm, iyilik ve ktlk glerinin varlm aklamaya alrken byle bir ikilie bavurmak gereksiz. lm de doum da yaamn kapsam iindedir. Byle bir ikilii yaratan yalnzca bizim alglaymz, yalnzca bizim korkumuzdur. Yaamn lme kar sava diye bir ey yoktur. Yaam, doum ve lmdr. Byle bir sava olmu olsayd, herhalde pek baarl olmu saylamazdk. Ne var ki airler, doktorlar, politikaclar ve ulema

hep bunun zerinde konuup dururlar. Hepimiz lmden korkarz ve Florida'da Ponce de Leon'un genlik pnarn bulursak belki galip gelebileceimiz bir sava olarak grrz lm. Tr olarak en totaliter eylemimiz, lm unutmaktr. Sonsuza dek yaayacakmz gibi davrandmzdan, her birimizin iinde var olan doum ve lm srecine ilikin ak seik bir bilince sahip olmadmzdan/gsterinin sonsuza dek sreceini dndmzden, zgr olmay beceremiyoruz. zgrlk uruna giriilen her trl abay, derhal bir lm duygusu izler. zgrlk, istediimiz herhangi bir eyi, her eyi dlemek ve yapmak demektir: Sorulmam sorular sormak, yaplmam yapmaya cret etmek, bilinmeyenin peinde komaktr. Tehlikeli bir servendir bu. Tehlikenin en ucunda lm vardr. zgrlk ayn zamanda, korkuyla birlikte yaamak, korkmak ama yine de yoluna devam etmek demektir. nsan korkuya yenildii zaman, eyleme gemekten ve hayallerinin peinde komaktan korktuu zaman, zgrln yitirir. Korkmak normaldir. Ama korkuya teslim olmak, dnmekten ve soru sormaktan vazgemek zorunda deiliz. lm ya da tehlikeyi hatrlamak, zgrlmz hatrlamak demektir. Bu zgrl kullandmz, zgr olma iiyle uratmz bilmek demektir. Bunun dndaki her trl duygu, sahte bir gven duygusudur. Yirminci yzyln moda yaam gvencesi, otomobillerdeki emniyet kemerlerinde, sigara imemekte, kolesterolsz yemeklerde ve genel olarak salkl yaam anlaynda kendini gsteriyor. lm yadsmann, lmszle yknmenin en acizane araylar trmzn yok olup olmama ikilemiyle ayn anda gndeme geliyor. lm yadsyarak, lm gln ve aresiz abalarla ertelemeye alarak hayata krleiyoruz. K 1984, Viyana Gz 1989, Kea.

SANATIDAN SAKININ!

XII

Hem Tanr'ya hem de Mammon'a (eytan'a) hizmet edemezsin.

Aziz Matta

I nsan niin yazar? Resim yapar? Besteler? Yaratc insan, youn bir biimde yaar. Evrenin arl, sonsuzluun derinlii onun dnce ve duygularyla i iedir. Syleyecek yeni bir eyi olmasnn tesinde, onu sylemenin yeni bir yolunu bulmann peindedir sanat. Yeni bir dil aray iindedir. Hayal gc vardr. Dil ve hayal gc sonsuz biimlerde bir araya gelir ve d alemi olduu kadar, onun i alemini de ifade eder. Yaratc, ac eker. Yaayabilmek iin yaratmak zorundadr. Yaratma yoluyla aclarn azaltr. Sevgili Akan Adal artk resim yapamyordu. Resim yapmadan, yaratamadan da yaayamyordu. Yaratc alma, yaama eyleminin zerine geirilmi bir deli gmleidir. Yaratc faaliyet, insan ldrmaktan, intihar A etmekten alkoyar. Rilke bir air adayna, ancak yazmaktan kendini alamad takdirde air olabileceini sylemiti. Yaratma bir drtdr, bir gereksinimdir. Tek kiilik, bireysel bir abadr. Yaratc yaamn paylamaz. Kendisini hapse- t der. Sonunda, yaratt nesneyi sergiler. Her yaratc d kurabilmek, derinlere inebilmek iin kendi snana kaar. Bakalarndan uzaklaarak kendi bireysel meknna snr. Yaratc, yaama younluunu, ister mzik, ister resim, ister yaz olsun, yaptlar araclyla ortaya koyar. ou zaman, kendisini ona adam insanlar vardr etrafnda. Yaptlarn yaratabilmesi iin onlar zveride bulunur, hizmet ederler. Onun kapris ve arzularna boyun eerler. Onlar yaratc iin yaarlar, oysa o, yaptlar iin yaar. Yaratclk, youn yaayan ve sevgiyi bakalaryla nadiren paylaan insanlarn giritii umutsuz bir eylemdir. Gndelik yaantmzda, gndelik ilikilerimiz araclyla yaratc olamayz. Sanat, ancak katktan sonra, snd yerde yaratr. Birbirimizle iletiim kurarak, topluluk iinde yaratc olamayz, olmay da baaramadk. II Baslm roman, kaydedilmi mzik, oaltlm sanat eserleri...Bunlarn hepsi, bize dikte edilmi standartlarn rnekleridir. Sanat, yaratlp paylalacak yerde, giderek retilen ve tketilen bir ey haline geliyor. Sanat, herkese yetiip herkesin stne kma gayretiyle, hem kendisine hem bizlere totaliter bir dzen empoze etmektedir. Bakalaryla yarmakta saknca grmeyen, yaptlarnn seri retimine ve kendisinin reklamna izin veren yaratc ile, herkesten daha ok, daha iyi ve daha hzl alan Sovyet emek kahraman madenci Stahanov arasnda ne fark var? Kurumlarn piyonu olmay, yarmalara ve reklam kampanyalarna katlmay gze alan yaratc, Stalin'in iisi Stahanov'dan aa kalmayan bir totalitarizm simgesidir. Sanatta bestsellerlar, Arkansas'ta da Brksel'de de Hong Kong'da da stanbul'da da ayn lezzette olan standart McDonald's hamburgerinin bir baka biimidir. Yaratcln sonsuz potansiyeli ve olanaklar gz nne alndnda, bir yaptn baka yaptlarla kyaslanmas, onlardan stn grlmesi ve herkes tarafndan elde edilmek istenmesi iin kesinlikle hibir neden yoktur. Byle bir ey, kitle standartlar ve zevkleri yaratr; her biri yeni bir eyi yeni bir ekilde syleyen, potansiyel olarak sonsuz sayda baka yaptn tannmas ve zendirilmesi olasln yok eder. Totaliter eilimimizin bir baka yn de, kendi yzylmz iin sanatn en iyi olann belirlemekle kalmayp, ayn zamanda yzyllarca geriye giderek gemiteki sanatn en iyi, en byk ve en parlak rneklerini de sememizdir. Yaratma eylemi, zel bir yerde, mahremiyet iinde yaplarak coku ve doyum salamyor artk. Yaratcnn anonim kald dnemleri ok gerilerde braktk. imdi, tannmak daha nemli. Kimileri iin hemen tannmak bile yeterli deil. Gelmi gemi en tannm isimlerden biri olmak gerekiyor. Tarihe hkmetmek, gelmi gemi en byk isim olmak eilimindeyiz. Yaratclkta en byk diye bir ey olamaz. Amerikal psikiyatrist Robert Lifton, tm faaliyetlerimizin ardndaki itici gcn lmszlk peinde komak olduunu ileri sryor. Lifton'a gre bu lmszlk araynn drt tr var: Dinsel (ruhun ebedi varl), biyolojik (zrriyet araclyla tohumlarmzn yaamn srdrmesi), yaratsal (resimlerimizin, heykellerimizin biz ldkten sonra yaamaya devam etmesi) ve tarihsel (her birimiz her eylemimizle yaratyor ve tarihin bir paras haline geliyoruz). nsann bir ekilde sonsuza dek ait olmas, tarihe mhrn basmas gerektiini savunan tipik bir ada gr. Btn bunlarda sevgiye, sevince ya da paylamaya ilikin tek bir ey yok. Dnyann gelecekte var olmas, ancak bizi hatrlayan olacaksa nem tayor.

Yaratclkta karlatrma ya da sralama olamaz; deneyimin derinliine varma olasl sz konusu olabilir ancak. amz sanats, herkese erime ve gelmi gemi her keten stn olma arzusu ile, hem kendisi hem de hepimiz iin totalitarizm potansiyeli tamaktadr. III Kendini yalnzca sanat araclyla ifade eden kii siliktir. Yaratt nesnenin ardna gizlenmeyi seiyor demektir. Kendini, gndelik yaantlarn srdrenlerden uzaklatryor demektir. Yaratt eyler araclyla yorumda bulunur, eletirir, bakalar adna ac eker. Bylece yabanclar ve buruk, kat biri olur kar. Yaratclk da, yceltici olmak yerine mahkm edici bir eylem halini alr. Bakalaryla paylalmayan yaratclk, sahiplenici, mlkiyeti bir yaratclk haline gelir. Yaratc, yaratcln yaratt nesneyle snrlayarak bizi de birer nesne haline getirmekte ve yle kullanmaktadr. Biz de yaratcnn nesnelerini deerlendirme, kabul etme ve alklama yoluyla, gndelik yaantmzn mahkm edilme srecini glendiriyoruz. Gndelik yaantmzda yaratmadmz, yaratamadmz iin, kendilerini bizden ayran, bize aalayc ya da karamsar bir tavrla tepeden bakan bencil ama fedakr yaratclar ortaya kyor. Yaratc ile seyirci ya da izleyici arasnda, insanlarla rn kar karya getirmekle ykml bir arac durmaktadr. Bu aracnn yarglar, kr, ideoloji ve beeni temeline dayanr. eitli trlerde araclar vardr: Sosyalist lkelerde kamuoyu nnde nelerin sergileneceine karar veren sanat komiseri. Kentte nelerin gsterileceini seen sanat kurulu. Vakflarda milyonlarca dolarlk vergi indirimi salamak zere baz yaptlar tekilere tercih etmekle grevli danmanlar. Kapitalist lkelerde sanat ya da sanatlar tpk di macunu ya d hazr orba gibi imal eden, ambalajlayan ve datan uzmanlar... Btn bu durumlarda, sanat ile halk kitleleri arasnda yaplan ayrm, bir tarafn tekiler iin gsteri yapt, tekilerin de bu gsteriyi tkettii tek yanl bir iliki dourur. Bu da sanat yaamn kendisinden, yani her eyin birlikte yapld o kendiliindenlikten uzaklatrr. nk sanat, znde, bir gsteri ya da obje deil, bir deneyimin paylalmasdr, bir srece karlkl katlmdr. Bir solo kemanc ile dinleyicileri arasndaki ayrm yok saymak anlamna gelmez bu. Btn izleyicilerin kemanc olmas ya da partisyonu ezbere bilmesi gerektii anlamna da gelmez. Bu, alnan mziin hepimizin yaamnn bir paras olduunu, salt mzik alemine ait bir ey olmadn alglamamz gerektiini ifade eder. Her ey yaamn iindedir. Mzik, icracnn ve bestecinin olduu kadar, bizim de yaammzn bir parasdr. Sadece beendiimiz, onayladmz, kyasladmz ya da tkettiimiz bir ey deildir mzik. Kltrmz arttrmaya yarayan bir nesne deildir. Sanatnn dnyasyla kendi dnyamz arasna bir izgi ektiimiz an, yalnzca icrac ve icra balamnda deil, sanatn yaammzda oynad rol balamnda da sahneyi sanatn totalitarizmine teslim ettiimiz andr. Sanat, ufuklarmz geniletmeye yarayabilecei gibi, baskc da olabilir. Sanat her birimizin ve hepimizin iinde olan bir ey yerine, uzakta bir yerde ylece duran bir ey olarak alglamak, ona baskc bir nitelik kazandrr. Sanat, ancak onunla yekvcut olduumuz zaman doyurucu ve geni ufuklu olur ve evrenin ok ynl gereklii iindeki deneyimlerimizin farkna varmamz salar. Son birka yzyl iinde sanat, uzmanlar tarafndan icra edilen bir ihtisas dalna dnmtr, insanlardan ve hayattan uzaklatrlmtr. Sanatlar da, yaratc kiiler olmaktan ok, icra eden profesyoneller haline gelmitir. Tpk, oynamak yerine gsteri yapan sporcular gibi. Tek bir eyde uzmanlaarak, yaama duygusunun btnln yitirdik. Tek bir eyde uzmanlaarak, kendimizi acmaszca, icraya ynelttik ve bunu ou kez amacn arac hakl kld inancyla yaptk. Ne var ki aralar, yaama, yaamla sanatn uyumuna, sanatla insann uyumuna ou kez ters der. Sanat yaamdan soyutlayp, izleyiciye sunulan uzmanlam bir gsteriye dntrmekle, sanatn nceden kestirilebilir ve denetlenebilir olduunu gstermi oluruz. Bu da totalitarizmin kendisidir. Sanat yalnzca bir uzmanlk dal haline gelmemi, ayn zamanda bir endstri olmutur. Sanat endstrisinde alarak hayatn kazanan pek ok insan gryoruz; teknisyenler, danmanlar, brokratlar, halkla ilikiler uzmanlar, temsilciler ve vergi mavirleri gibi. Sanayi uygarl yle bir toplum yaratt ki, bu toplum iindeki insanlarn belli bal tek bir faaliyetleri vardr, o da ileri. Bu faaliyetin yrtlmesi dnda btn zamanmz bakalarnn gsterilerini izlemekle geiriyoruz. Durmadan birbirimiz iin gsteri yaptmz, ama asla birlikte icrada bulunmadmz toplumlarda yayoruz artk. IV Cemaatten (Gemeinde) topluma (Gesellschaft) geerken, bireyler olarak, yaamn eitli ifade biimlerine ilikin faaliyetlerden feragat ettik. rnein, evlerimizdeki mzik aletlerinin yerini

kasetalarlar ald. Aile fertleri artk birlikte mzik almaz oldular. Dans etmeye hl devam ediyoruz, ama dans artk yaantlarmzn bir ifade biimi olmaktan kt. Yaptmz danslar, mzik endstrisinin buyruklarna gre bir moda oluyor bir gzden dyor. Bir zamanlar topluluk yaamnn ayrlmaz bir paras olan tiyatro, imdi ya sadece bir elence aracndan ibaret ya da istediimiz gibi yaamadmz, yaayamadmz, yaama ansna sahip olmadmz hayatlarmzn yerini tutan bir arndrc. Ayn ey iir iin de geerli. Bir zamanlar gndelik yaantmzn ve sohbetlerimizin son derece nemli bir paras olan iir imdilerde ylesine marjinal hale geldi ki, iir yazan, okuyan ya da dinleyen kiileri mumla aryor insan. imizin dnda kalan bo zamanlarmz, hobi dediimiz eylerle dolduruyoruz imdi. Bylece, hobisi keman almak ya da resim yapmak olan kiiler kt ortaya. Ne ki, hobi olarak keman alan kiiyle eski gnlerin keman alan kiisi arasnda tayin edici bir fark var. Eskiden kemani almak, aileyi ve cemaati bir gelenek duygusuyla iine alan ve gndelik yaantnn nemli bir paras olan bir urat.! imdiyse, keman alan kii, yabanclam yaantsnda biri z ve anlam peinde koan bireyden ibaret. Bo zamann! kendine gre doldurmaya alan biri. Bu durum, kiinin evresindeki yaamdan, hatta bizzat yaamdan soyutlanm olmasndan douyor. Byk mzisyenler ve klasik besteciler hl eski dnyadan, Avrupa'dan kyor. Tm refahna karn Amerika'dan, Yeni Dnya'dan kan pek yok. Mzik, Budapete, Viyana ve Prag gibi Avrupa kentlerinde ailelerin ve sokaklarn gndelik yaantsnn bir paras hl. Amerika'da mkemmel bir teknikle icra ediliyor olabilir, ama yaamyor. Sanatta teknik mkemmeliyet ve uzmanlama peinde komak, sevimede ustalk peinde komaktan farkl deil. Totalitarizmden, yaam glerinin boyunduruk altna alnmasndan baka bir ey deil. Sanatn inkr, insanolunun manevi birlikteliinin inkr ve de yaama sanatnn inkrdr bu. V Sanaty aramzdan uzaklatrmakla, sanatn bize dikte* edilmesine izin vermi olduk. Sanat, hkmetlere ve il ketlere devrettik. Bizsiz sanat mekanik, yabanclam, cara sz bir ey haline geldi. Ya da, madalyonun br yzne bal karsak, sanat (tabi yalnzca soyutlanm kk bir aznlk iin) iinde bulunduumuz duruma kar iddetli bir bakaldr halini ald. Her iki kta da sanat, ya yceltilmi ya da srgne gitmi sanatlarn bizim hakkmzda getirdikleri bir yorumdur. Sanat bizsiz olduu gibi, biz de sanatszz. airler susacak, air olduunda herkes diyor air arkadam Reit Ergener. 21 Ocak 1987, Marburg

YAASIN ANLAMAZLIK

XIII

Herkes ayn yne ekseydi, dnya alabora olurdu.

Yidi atasz

I Dncelerimizin, fikirlerimizin, zevklerimizin, deneyimlerimizin dorulanmasna ihtiya duyarz. Bu, bizim hem bi rey olarak, hem de birbirimizle olan ilikilerimizde kendimizi gven iinde hissetmemizi salar. Uyuma ihtiyac, gereklie hkmeder. Kendimizi gvende hissetme uruna mutabk kalrz ve gerei feda ederiz. Uyumaya varmakla, toplu olarak her eyi paylam ve dorulam oluruz. zerinde uyumaya varamadmz eyleri dar iteler ve unuturuz; bunlarn ortak kltr ve uygarlmzn bir paras haline geldii pek enderdir. Gndelik hayatmzn ak iinde uyumay bir rahatlk sayarz. Bir tartma gnn dzenim bozacaksa, uyumazlk karmann pek bir anlam yoktur. Anlama, totaliterdir. II Srf gn huzurlu geirmek iin sk sk evet der, ama aslnda hayr kastederiz. Uyumak suretiyle bakalaryla aramzda bir ba kurarz. Anlatmz insanlar sever, uyumadklarmzdan holanmayz. Genellikle uyumamaktan ok uyumaya vakit ayrrz. Evliliklerin, uzun sreli arkadalklarn, olumlu i atmosferlerinin, ynetenlerle ynetilenler arasndaki ilikilerin kalc olabilmesi ancak uyumayla mmkndr. Bir ey ters gittiinde danmann, retmenin, endstri psikologunun, halkla ilikiler uzmannn grevi, taraflar arasnda yeniden uyuma salamaktr. Kkl deiikliklerden genellikle pek holanmayz. Yeryzndeki btn sefalete, adaletsizlie ve mutsuzlua ramen, kendi kendimizi ve teki trleri yok ettiimiz bir dnyada yayor olmamza ramen, kurulu dzenle, kitaplarla ve birbirimizle uyumay srdrrz. Hep birlikte uyum iinde yaamaya devam ederiz. Oysa anlamann getirdii yalanc uyum duygusu, bizi felakete gtren raylar salamlatrr. Yine de, anlamazlk kartarak sevimsiz olmak istemeyiz. Birbirimizle ve yetkililerle uyuma abasn srdrrz, ta ki, sonunda herkes birbirini boazlama noktasna gelene dek. Uyuma, uyumazlkla deil, tam bir kargaayla sonulanr. Ama o ana dek, olumsuz beyanlarda bulunmaya cesaret edemeyiz. Kendi kurduumuz hapishanelerde kendi kendimizin sansrcs oluruz. III Uyuma, hiyerarik totaliter toplumda bize zaten verilmi olan dzeni taklit edip iselletirdiimiz bir sretir. Yetikinlie giden yolda hepimizin iinden getii toplumsallama sreci, bize uyumann retildii bir sretir. En basit ocuk oyunlarndaki kurallardan, kurulu dzenin yasalarna varncaya dek, tm kurallara uymay reniriz. Toplumsallama srecinde uyumazln yeri yoktur, uyumazla izin veren tek bir durum yoktur. Uyumak, dosta bir hareket saylr. Aile iinde, okulda, dinde ya da hkmette uyumazlk karmak, kt, nezaketsiz, tehlikeli bir eylemdir. Uyumazlkta bile, uyumama konusunda uyumaya varrz. Saygn dnrler, akademisyenler ve kurulu dzenin bilgeleri uyumama konusunda uyumaya vararak kendilerini aldatc bir gvenlik duygusuyla donatr, bylece ciddi bir eletiri ya da aforoz edilme kaygsna dmeden almalarn srdrrler. Uyumama konusunda vardklar bu uyuma, hemen hibir kritik soruyu sormakszn kendi almalar ve bakalarnn almalar konusunda eletiriden yoksun bir kaytszla gmlmelerine yol aar. Hakikat paylalabilir mi? Hakikat zerinde uyumaya varlabilir mi? IV Son tahlilde birbirimizle paylaabileceimiz tek ey, hepimizin kafasnda baz sorular olduudur. Bu sorulara yant arama sreci iinde yollarmz kesiebilir. Sorgulamaktan ve yant aramaktan gelen o tandk bak birbirimizin gznde grebiliriz. Ne var ki, o bakla paylatmz ortaklk duygusu aray deneyiminden ar bast anda, eriilmezin peinde komak iin gerekli olan tm zgrl de yitirmi oluruz. Artk zgr deilizdir. Ait olmakla, mutabk oluruz. Fikir birlii bizi birbirimize

kaynatrr. O zaman da, yalnzca ayn sorular sormaya balamaz, ayn zamanda ayn cevaplar arar hatta ayn kitaplar yazarz. Kutsal kitaplarda ve ders kitaplarnda, anayasalarda ve evrensel bildirgelerde yantlar kaydedilmi, kodlanm ve bylece kutsal, dokunulmaz, sorgulanmaz hale gelmitir. Bunlara getirilecek ilave sorular, kfirlerden, halk dmanlarndan, cahillerden, gereki olmayan kiilerden ya da delilerden gelmi saylr. V ou zaman anlama, bir yalandan, bir gvensizlik gstergesinden ibarettir. Sohbetlerde ou kez karmzdakini gerekten dinlemeden onu onayladmz belirtir, evet evet der ve bamz sallarz ki, bir an nce konuma sras bize gelsin ve biz de merammz anlatabilelim. Bu tr gndelik sohbetlerde anlama, insann srf karsndakini susturup kendi fikirlerini syleyebilmek iin bavurduu bir klftr. Savaan lkeler, iverenlerle ii sendikalar, ev sahipleriyle kiraclar arasndaki btn grmeler, anlamayla sonulanr. Byle durumlarda anlama, ounlukla gllerin gr ve artlarn zayflarn kabul etmesi anlamna gelir aslnda. ktidar ve g peinde komayanlar, birbirleriyle mcadele iinde olmayanlar, nadiren uyuma ihtiyac duyarlar. Onlar daha ziyade, tek bir aatan den yapraklar gibi, uyum halinde orackta kendiliinden gelitirilmi ilikiler iinde bir arada savrulurlar. Evlenmek zere anlaan genler birbirlerine yle eyler vaat ederler ki, bunlar balanma ruhunu olumsuzlar, inkr eder. Evlilik yemini, sevginin dorulanmasndan ok, zgrlkten feragat edilmesi anlamna gelir. Karlkl devler konusunda bir anlamadr bu ve aka elik eden zveriye hepten ters der. nsan, arkada ya da sevgili olma konusunda nasl anlamaya varabilir? Bu gibi eyler kendiliinden olur. Arkada ya da sevgili oluruz. Ama bir kez olduk mu da, aramzda bir ba kurmu, yazl olmayan iki kopyal bir szleme yapmz demektir. Ne var ki iki kopya da, ekici bir dille de olsa, farkl dillerde farkl eyler syler. VI nsann karsndakine duyduu gven ve inancn elik ettii bir uyumazlk neden olmasn? Gr ayrlklar ve uyumazlklar neden kardakini reddetme anlamna gelsin? Yllar yl hemen hemen her konuda anlaan iki insann belirli bir konuda iddetli bir uyumazla dmesi neden bir felaket saylsn ve bu durum neden onlarn birbirlerini hi tanmam olduklarnn belirtisi saylsn? Birbirin den farkl iki insann, zevklerden ideolojilere varncaya kadar akla gelen her konuda sonsuza kadar uyumas nasl mmkn olabilir? Birlikte olmak neden birbiriyle anlamak anlamna gelsin? Salam bir ilikiye neden Ne kadar da iyi anlayorlar gzyle baklsn? Atomun pozitif protonu ile negatif elektronunu ele alalm: Bunlar arasnda ahenkli bir iliki yok mu? Hele bir de, ancak madde ile birlikte var olabilen antimadde dnlecek olursa. zgrlk, uyumazln bir fonksiyonudur. Hibir zaman uyumak zorunda kalmama srecidir zgrlk. zgrln dorulanmas, anlama peinde komamakla salanr. Anlama bir sreci durdurur. Her eyi dondurur. Yaratcl durduran bir frendir o. Eletirel dnce, uyumazl krklemek demektir. Anlamazlk yerine anlamay tevik ettiimizde, totaliterce ve kendimize kar saygszca davranm oluruz. Doa, atma iinde ve atma sayesinde ahengini srdrebiliyorsa, biz de anlamayabiliriz. Kendi kendimize byle bir borcumuz var. Anlamamak suretiyle yalanclktan kurtulur, zgrleiriz. 16 ubat 1987, Marburg

HAYATA KARI AMALAR

XIV

Ay'a sordular: 'Neyi isterdin en ok?' Cevap verdi: 'Gne'in kaybolmasn, ve ebediyen bulutlarla rtl kalmasn.'

Ferideddin-i Attar

I Hayatn planla. Amalarn gerekletir. Hayattan ne beklediini bil. Hibir ey seni yolundan alkoymasn. Azim ve disiplin sayesinde yapamayacan ey yoktur. Bunu baaracak yetenee kesinlikle sahipsin. Bu szler byle srp gider. Ana babalar, hocalar, psikologlar, en iyi arkadalar, hepsi bunlar syler ve sen de bunlar tekrarlar ve hepsine de inanrsn. Btn bunlarn ne kadar sama olduu, bir gn u ilan okuduum zaman kafama dank etti: Yznde kararl bir ifade okunan eli yz dzgn orta yal bir kadn fotorafnn altnda, Bu kadnn belirli amalar var, diye yazyordu. Ve biz de onu oraya ulatracaz. Bor vermek isteyen bir bankann reklamyd bu. Bankalar, hkmetler, irketler, meslek kurulular, toplumun yapsn planlayan ye yrten btn kurum ve insanlar, bizim birtakm amalara sahip olmamz isterler. Ayrca, bu amalar gerekletirme yolunda kararl olmamz, bylelikle davranlarmzn da nceden kestirilebilir olmasn isterler. Amalarmz araclyla zerimizde totaliter bir denetim kurarlar. II Davranlar anla, nceden kestir ve denetle. Yirminci yzyl biliminin, zellikle de bir davran bilimi olarak psikolojinin slogan budur. Psikolojinin hedefi budur. Peki bu hedef kimlerin karlarna hizmet eder? Davranlarmza ilikin toplu bilgi, endstri sonras dzenin gcnn dayanadr. Davranlarmza ilikin bilgi, bu dzenlerin bizleri denetleyip smrmesini salar. Bilgi g demektir. rnein, kimi skandinav lkelerinde ve Almanya'da lke apnda bir nfus saymna halkn kar kmas, ite bu yzdendir. Bilgi toplama, hakkmzda renilebilecek ne varsa hepsini titizlikle tasnif eden ve bunlar birbirleriyle paylaan irketlerin balca faaliyet alanlarndan biridir. Ne zaman bir anket formu doldursak, ne zaman bir banka kart iin bavuruda bulunsak, ne zaman bir kitap kulbne ye olsak, onlara bilgi sunmu oluruz. zerinde hibir fikir yrtemeyeceimiz herhangi bir konu yok mu? Kurulu dzen, bizim iin planlad her ey hakknda bir fikir sahibi olmaya yneltir bizi. Anketlerde unu ya da bunu tekine tercih etmek yerine bir fikrim yok diyenlerin ounlukta olduunu gsteren bir kamuoyu yoklamasna rastlayamamamz arpc deil mi? Ynetenler srprizlerden holanmazlar. Yirminci yzyl insan iin srpriz esi hzla ortadan kalkmaktadr. Srprizler, yneteni ok eder. Srprizler hem bizim planlarmz hem de onlarn planlarn bozar. Srprizler, amalarn ve hedeflerin nnde duran birer engeldir. Dzen, nmzdeki yl neye ka para harcayacamz, kimin, nerede, ne kadar sre tatil yapacan, hatta tatildeyken ka kiinin boanmak iin avukat hizmeti talep edeceini bilir. Pazar aratrmaclar, psikologlar, sosyologlar, hakkmzda topladklar bilgiler nda insan davran ve amalarn anlayp bunlar nceden kestirmeye alrlar. Sonra da toplum mhendisliinin ve kamuoyu ynetiminin eitli yntemleriyle insan davranlarn denetlemeye ve etkilemeye alrlar. Belirli bir davran kalb saptayp tipik bir davran biimini ngrdkten sonra, bundan yarar salayabilmek iin o davran glendirmeye urarlar. ikolatadan tavaya, prezervatiften mayoya kadar akla gelebilecek her eyin retimi, dzenin bize empoze ettii, nceden kestirilebilir davranlara dayandrlr. Bir zamanlar son derece yaratc saylan davran tiplerimiz bile nceden kestirilebiliyor artk. rnein, sularmz ylesine sradan, artc olmaktan ylesine uzak, plan, hedef ve yntem bakmndan ylesine kolay tahmin edilir hale gelmitir ki, polis, hangi trden su ileneceini ve bunlar nlemek iin hangi donanmlara ihtiya duyacan yllar ncesinden bilmektedir.

zgrlmz, davranlarmzn nceden kestirilemezliine bal. Bat lkelerinde, zgrln zerinde dolaan kocaman soru iareti ite tam bu noktadan, yani dzenin, kendi || yurttalarnn davranlarn kitlesel olarak nceden kestire- | bilme beklentisinden kaynaklanyor. rnein sve'te, kitle davran analizlerine ve istatistiksel tahmin raporlarna dayanarak hkmetler durmakszn toplum mhendislii ve gelecek planlamas konularyla megul olmaktadr. Burada hibir ey rastlantya braklmaz. Kimi kamu helalarnda bile duvar yazlar iin zel yerler ayrlm, kalemler braklmtr. Kendi bireysel amalarmz saptayp bunlara ulamak 1 iin rpndmz sanabiliriz, ama aslnda bu amalar ou kez mevcut dzen tarafndan nceden belirlenmi, o dzen iindeki yerimiz de nceden ayrlmtr. Hayat giysileri-miz genellikle nceden biilmi, hazr giyim olarak tasarlanmtr. CIA gibi haber alma tekilatlar, yabanc ajanlara, dmanlara, potansiyel terristlere -ve onlarn hareket ve amalarna, sevdikleri ve sevmedikleri eylere, zaaflarna vb- ilikin psikolojik profilleri oktan hazrlamlardr. Artk hepimiz filenmi durumdayz. Polis, suu nleme adna bilgi toplar. Siyasal partiler, kamuoyu yoklamalar araclyla inan ve davranlarmz renirler. irketler, tketim kalplarmz ve zevklerimizi tahlil ederler. Hepsi de davranlarmz, planlarmz, amalarmz bilmek ve maniple etmek isterler. Tam bir gzetim altndayz. Bylelikle kurulu dzenin modeline baaryla uydurulduktan sonra, beklenen ve istenen eylerle tam bir uyum halinde olan tutkularmz, dileklerimizi, arzularmz ve -hepsinden nemlisi- amalarmz sergileyebiliriz artk. Keyif, ak, inan ve Nzm Hikmet'in dedii gibi Bir ocuk gibi aarcasna bakarak yaamak - Bunlar nasl amalanr ki? III zgrlk ve yaratcln kaynanda yatan ey, ama ya da hedefler deil, inantr. Ne var ki toplum, amalarmz planlamamza yardmc olmak ve bu amalara erimemizde bizi desteklemekle zel olarak grevlendirilmi bir hiyerari iinde rgtlenmektedir giderek. insann kendi hayat iin doru amac semesi o kadar byk nem kazanmtr ki, bu yzylda, kiinin hangi meslee uygun olduunu belirleyecek bilimsel yntemler bile gelitirilmitir. Psikologlar tarafndan gelitirilen eitli aralar, bir gencin rnein papazla m yoksa mzisyenlie mi yatkn olduunu saptama iddiasndadr. Bu gibi kiilik envanterleri, zellikle ABD liselerinde ve ABD'de belirlenen standartlar izleyen lkelerde ok yaygn. Tpk bir makinenin zel bir paras gibi, insanolunun da verili toplum dzenince saptanm mesleklerden birine uymas ngrlyor. Hedef ile kii bir kez birbirine uyduktan sonra meslek ile kii de birok bakmdan birbiriyle kaynayor. insan insana iliki kurmak yerine, giderek, amalarmz, mesleki etiketlerimiz ve profesyonel kiiliklerimiz araclyla iliki kuruyoruz birbirimizle. Bu ilikinin niteliini belirleyen temel, mesleki zdeleme tarafndan zaten bastrlm olan bireysel kiilikler deil, karlkl kardr. Mevcut toplum dzeni iindeki deerler, karlar ve g dengesi tarafndan belirlenmi amalarmz arasndaki yaknlktr. nsanlarla tanp karlamaktan ok, faydac anlamalar yapyoruz. Daha merhaba dediimiz anda, Bu ilikiden ne gibi bir fayda salayabilirim acaba? dncesi geer aklmzdan. likiler, insann evrensel birliktelii zerine kurulmaktan ok, kesin amalar zerine ina edilir. Hepimiz birok ama ve hedef peinde kotuumuz iin, ayn anda birok farkl kimlie de sahip oluruz. Ama her durumda sonu ya da ama, kiiden daha byktr. Ama ya da sonu, kiiler arasndaki ilikilere hkmeder ve bu ilikinin niteliini belirler. deolojik inanlar da ama peinde koma davrannn bir baka rneidir. Kendimizi belli bir ideoloji ile zdeletirdikten sonra, o ideolojinin imajna, o ideolojiyi savunanlarn imajna, onun kahramanlarna gre bymeye ve kendimizi biimlendirmeye balarz. Byle durumlarda ou kez kendi saduyumuza ve deneyimlerimize ters deriz. ou kez, grdmz ve duyduumuzu alglayamaz hale geliriz. Giderek, kendimizi hem fiziki grn hem de zihni paradigma bakmndan o ideolojinin imajna gre yourur, kalba dkeriz. Sonunda yle bir noktaya geliriz ki ideoloji yaamn kendisinden bile daha nemli olur. Din de tarih boyunca buna benzer bir rol oynamtr. IV Ama peinde koma ynndeki tm davranlar totaliterdir. Psikologlar fareler zerinde birok mahrumiyet deneyi yaparak alk, susuzluk, cinsellik, ebeveynlik igds (yalnzca dii fare iin!) gibi baz temel ama gerekletirme drtlerinin gcn lmeye almlardr. Burada llmek istenen, farenin labirentin teki ucuna yerletirilen eyi (yiyecek, su, yavrusu) bulmay ne kadar ksa srede reneceidir. Amaca ne kadar abuk ulalrsa, drtnn de o kadar gl olduu sylenmektedir. Yerleik psikolojik kuramlar, bizim de drtlerimizin bir fonksiyonu olarak amaca ynelik davranlar gsterdiimizi sylyor. Yine bu kuramlarn ileri srdne gre, ancak alk gibi bu trden temel drtlerin doyuma ulatrlmasndan sonradr ki insan daha yksek dzeyde amalar peinde koabilir.

(Birinci dzey: Beslenme, giyinme, barnma; ondan sonraki dzey: Sevgi, gvenlik; en yksek dzey: Kendini bulma). Ancak yirminci yzylda ok yaygn olan bu teori, insann intihar, dierkmlk ve gnll olarak deitirilen bilin durumlar gibi baz temel davran zellikleri gz nne alnd zaman, alk grevi ya da lm orucu rneinde olduu gibi anlamszlayor. Ama peinde koma ynndeki tm davranlar totaliterdir; nk biz, davranlarmzn evre ile diyalektik bir iliki iinde kendiliinden evrimleip yepyeni ve beklenmedik davranlara yol amasn beklemek yerine, amalarmz tarafndan belirlenmesine izin veriyoruz, insann belirgin amalar peinde koup komamas, askeri bando mzkaya ayak uydurarak yrmekle doalama bir caz seansna katlmak arasndaki farka benzetilebilir. V Kendiliinden olan nceden kestirmek olanakszdr. Homo sapiens'in gizemi, onu teki canllardan ayran bir zellii, eylemlerinin nceden kestirilebilir olmaydr. Bitkilerin yaam byk lde nceden belirlenmitir. Hayvanlar da etnologlarn trlere zg davran ya da sabit hareket biimleri diye adlandrdklar davran kurallarna tabidirler ki bunlar da nceden kestirilebilir davranlardr. Ancak en son evrimlemi tre, yani homo sapiens'e geldiimiz zaman herhangi bir evresel uyarcya bal olmadan ortaya kan davran biimleriyle karlayoruz. Filozoflar zgr irade retisini yalnzca insana yaktryorlar. Ama buna ramen kendi kendimizin tutsa olduk: nsanlk mozaiinin zenginlii birtakm toplumsal kodlara ve beklentilere dnyor, ondan sonra da belirgin hedeflerimiz ve amalarmz haline geliyor. Bunlara ulamak, yaantlarmza yn ve ou kez anlam veriyor. Byle belirlenmi ve sabit amalar peinde koarken, taklit etmeye balyoruz. Her Allahn gn kendimizi ve bakalarn taklit ediyoruz. Daha az taklit edip daha ok kendimiz olacak yerde, taklit ettike kendimiz olmaktan uzaklayoruz. Amaca ynelik maksatl faaliyet, dikensrtl baln iftlemesi, rdek yavrularnn davranlar, sombalklarnn yumurtlamak iin akntnn tersine yzerek doduklar yere dnmeleri ve yumurtalarn oraya brakmalar gibi, tr zg spesifik davrann ok karakteristik bir zelliidir. Trmzse belirli amalar izleyerek, sabit hareketlerde bulunarak gelimedi. Sabit hareketlerimizin ya da spesifik amalara ynelik davranmzn kaynaklarn yalnzca zihni paradigmalarmzda, zihnimizdeki yerleik deerlerde, kendi kendimize ina ettiimiz hapishanelerde aramak gerekir. VI Amaca ynelik davranlar, onlara elik eden gvenlik ve denetim duygularyla birlikte bizi sahte bir kavrama, kendi yaantmz ynettiimiz, kendi gemimizin kaptan olduumuz eklinde bir anlaya gtrr. Evet, hayatmz yayoruz. Ama onu ynettiimiz doru deil! Bir dakika sonra hayatta olup olmayacamz etkileyen binlerce insan, binlerce rastlant var. Yaantmzn u andaki durumunu, ulam olduumuz bir nokta olarak grdmzden, bizi o noktaya getiren eyin de ilerleme olduunu dnrz. Gemie bugnden baktmzda, bulunduumuz yer bize son derece makul ve mantkl grnr, sanki biz onu nceden planlamz, ya da bu yer nceden belirlenmi gibi. Belirli bir modele uygun bir gelime gibi gelir bu bize, nk yaantmzda bugn varm olduumuz konuma iaret eden olaylar, koullar ve edimleri ayklayp seeriz genellikle. Oysa bulunduumuz yerde neden bulunmamamz gerektiini aklayacak milyonlarca baka sebep de bulabilirdik. Ne var ki temel abamz hep dorulamak, hep olaylar gizemli olmaktan ok anlaml gsteren anlalr modeller uydurmaya almaktr. Evrenin usuz bucakszl ile yek-vcut olmak yerine, sabit bir zaman ve meknda denetlediimizi sandmz ksr dnyalar kurarz kendi kendimize. VII Amaca ynelik faaliyet, bireysel olarak giriildiinde, kiiyi yaamda yer alan baka srelerden kopard iin, benmerkezcilii ierir. te yandan amaca ynelik faaliyet, ortak bir sre olduu takdirde, isteklerin ve karlarn standartlatrlmasna yol aar ve bylece ounlua standardizasyonun korunmas iin gerekli gc verir; bu da ortak yarara uygun bir ey sanlr. rnein, ilkokul eitiminde, rencilere ister birer birey olarak kendi gnlk amalarn seme olana verin, ister bir araya gelip snf adna ortak bir ama sesinler, doacak sonu ya kat bir bencillik ya da grup basksdr. Burada nemli olan ne (klasik totaliter rejimlerde olduu gibi) amac kimin belirleyecei, ne de (gnmz demokrasilerinde olduu gibi) amalarn hangi srelerle belirlenip gerekletirildiidir. nemli olan, amacn ta kendisidir. Bireyin elini kolunu balayan, onu boan ve hapseden ama. insan amacn -ne pahasna olursa olsun kendini adayarak, azim ve zveriyle gerekletirmek istedii amacn- bir kez saptad m artk onun boyunduruu altna girmi demektir; hayatn kendisi bu amacn

boyunduruu altndadr artk. Bylece, baka, bambaka eyler yapabilme olaslna da srt evirmi oluruz. Oysa, deiiklik tohumunu, bambaka bir ey yapma potansiyelini iimizde her zaman tarz. Irma geerken bile at deitirebilmeliyiz; dzen byle yaplmaz diyor diye bundan ekinmemeliyiz. Daima bu olasla ak tutmalyz kendimizi, bu olasln var olduunu unutmamalyz. mr boyu belirli trde bir faaliyette bulunabiliriz tabi. Ama bunu sabit bir hedef olarak sememeliyiz. Ne yaam-j da, ne sevgide belirli amalar ya da sabit hedefler vardr. Amalar birer szleme deildir. Giritiimiz faaliyetler ha-; yata alan yollardr sadece; hayatn gzellii ve gizemiyle ilgili deneylerdir. VIII Sevgiden vazgeerek nceden belirlenmi istasyonlarda durup, tarifeye gre yol alan bir tren ya da sadece ikmal yapmak iin duran bir yar arabas gibi hayat yaamadan tketmek pahasna hedeflerine varan bunca insan olduunu grmek, artc olduu kadar zc de. ok amal yirminci yzyl insannda drt var, ama derinlik ve younluk yok. unu satn almak, bunu baarmak, yeni bir deneyimden gemek gibi hedeflerimiz var. Hedef ve amalarmz yznden, hayat yaamak yerine tketiyoruz. Hayatla yekvcut deiliz artk. Hayatlarn belirli, sabit amalara indirgeyenler, hayatla yekvcut olmadan onun yzeyine tutunma abasndadrlar. Duygu ve dncelerimizle kendimizi hayatn akna brakarak kendimizi bulabiliriz ancak. Bu, kendini kaderin rzgrna ya da ksmetin eline brakmak demek deildir. Asla. Yola kmadan nce ihtiyar denizcilerle konumal, rzgrlara kulak vererek onlar tanmal, sabrla tekneyi hazrlamalyz. Sonra da engin deniz. Ama o zaman bile baka dlere, deiikliklere ve koullara ak tutabilmeliyiz rotamz. Oysa, kendimizi mr boyu sabit hedeflerle snrlayarak sadece limandaki teknelere binmeyi ve bilinen iki iskele arasnda yolculuk yapmay yeliyoruz. Ve bu yolculuu ilgin klmak iin kendi kendimizi kk maceralarla avutuyoruz. Hava raporlarn dikkatle inceliyor, tek sayl gnlerde iskele tarafnda, ift sayl gnlerde sancak tarafnda oturuyor, her be saatte bir ay iiyor, gzlkl yolcularla hi konumuyor, yeil giyenlere daima tebessm ediyor ve tabi gnn birinde vapur deitirebileceimize ilikin minik bir ryay da kendimizden esirgemiyoruz. C'est la vie? u nceden kestirilebilir totaliter yaamlarmz insan ruhuna bir hakaret deilse nedir? 7 Mart 1987, Marburg

ZIP, SEN LDN

XV

Otomatizasyon srdke insann tm organlar kuruyup gidecektir - dmeye basan parma dnda.

Frank Lloyd Wright

I Ik olsun, dedi Tanr. Ve k oldu. 1986'da, Frankfurt'tan Paris'e giden bir trende, Avrupa'y gezen iki Amerikalya rastladm. Bunlardan biri, yolculuun verdii yaknlk iinde bana bir akrabasndan sz etti: Bu akrabas, Sovyetler Birlii'yle bir sava olmas halinde Avrupa'da bilmem ka tane fzenin frlatlmasn salayacak dmeye basmakla ykmlym. Yirminci yzyln ikinci yars, hap yutan bir toplum olarak nitelendiriliyor. Duygularmz haplarla dzenliyoruz ki bu da totalitarizmin bir baka rnei tabi. Ayrca, dmeye basan bir toplum da olduk. evremizdeki dnyay dmelerle denetliyoruz. Dmeye basmak sihirli bir i. Dme, muazzam bir gcn kayna. Dmeye bastk m, olduruyoruz. Dmeye her basmzda, bir eyleri oldurduumuz zihniyeti kafamzda gleniyor. ocuklarn oyun dnyasnn (Zp, sen ldn, sonra da yatp l taklidi yapmak) geree dntrlmesi bu. Dmeler sayesinde grntler, sesler ve insanlar bir var, bir yok oluyor. Dnya hakkndaki bilgimiz, ilk elden deneyimler yerine giderek imgeler ve grntler araclyla bize ulatndan, imge ve grntler de hzla gerein kendisi haline geliyor. ocuklar oyun oynarken hayal kurarlar. Gerekleri oynarlar. Bunun bir oyun olduunu bilirler. Oysa bizim iin dmelere basmak ve bir eyler oldurmak, hayatmzn son derece ayrlmaz, ilevsel bir paras. Total(iter) bir denetim altndayz. II Dme tmyle kutsal, tmyle gl. Televizyon seyrediyoruz. lkenin nefret edilen askeri diktatr ekranda beliriyor. Ona svyorsunuz. Dalga geiyorsunuz; pantolonunuzu syrp knz gsteriyorsunuz ona. Onun zerinde byk.bir gcmz var. Onu denetliyoruz (ada bir voodoo mu acaba?). Dmeye basarak onu odann ortasna getiren biziz; dmeye bir daha basp onu ayn kolaylkla yok edebiliriz. zellikle, evremizde bizimle birlikte televizyon seyreden bakalar da varken onu protesto ediyorsak, o zaman kendimizi bsbtn gl ve duruma hakim hissederiz. Diktatre kar giritiimiz kahramanca eylemin tanklar vardr nk. Bu eylemimiz, tanklar sayesinde kahramanca bir nitelik kazanr. Tabi, protestonuzu yaparken, sizinle birlikte seyredenlerin bir ksmnda bir korku ifadesi grrsnz. Onlar, sizinle ayn ortamda bulunmaktan korkmaktadr. Durum ylesine gerek, ylesine gerekten gerektir ki, bu onlarn yreine korku salar. Durum gerektir, nk grnt gerein ta kendisidir. Grnt gerektir, nk biri, sizin bu tepkinize tank olduu halde bunu polise ihbar etmedii iin tutuklanabilir, hatta ikence grebilir. Bu insanlar, sizin davrannza tank olup bunu polise bildirmemekle, ibirliki olmulardr. Grnt gerektir; nk gerekle biricik alveriimiz bu grnt araclyla kurulmutur. Ve bu alveriin nitelii gerek eyleme dayanmaktadr. Eer grnt gerekse, o zaman bizim bu grnt zerindeki gcmz de ayn oranda gerektir. Sadece bir dmeye basarak onu var edebilir, sonra da yok edebiliriz. Dmeyi kullanarak pek ok yaratc ya da ykc eylemde bulunuruz. Mzik aletimizde Chopin dinlerken telefon alar, aletin sesini ksp gider telefonda konuuruz, sonra dnp yeniden Chopin'in sesini aarz. Btn bunlar ne kadar normal grnyor deil mi? Homo sapiens'in bir milyon yllk yaam sresinin son yirmi-otuz yl iinde dmeli hayata ne abuk uyum saladk. Dme zerindeki glerimizi zgrce, her trl denetimden uzak bir hezeyan iinde kullanmaktayz. Dmeye istediimiz zaman, istediimiz yerde basveririz. Dme kullanmyla ilgili etik ya da estetik kurallar yok. Chopin'i canmz isterse aar, istemezse kapatrz. Chopin zerinde yle bir denetimimiz, yle diktatrce yetkilerimiz var ki kendimiz bile bunun bykln ve anlamn kavrayacak durumda deiliz. Gcmz hissetmeden kullanrz. Dmelere hissetmeden basarz. Bildiimiz bir ey varsa o da dmeye bastmz anda bir eyler olduracamzdr: Sesler iitilecek, grnt belirecektir. (Ik olsun.) Bu eylemimizi bir g kullanm olarak alglamayz; mekanik bir eylemden ibaret grrz onu.

Bu davranmz derinlemesine irdeleyecek olsak, insanolunun -sembolik by dnda- yaam boyunca asla sahip olmad muazzam bir denetim ve g kaynan elinde tuttuunu grrz. Eylemlerinin bilincinde olmamak, insanolunun yzyllardr sregelen ykclnn temel zelliklerinden biri. Doaya ve uygarla kar en ykc eylemlerimizi, bunlarn bilincinde olmadan gerekletirdik. Sanayi devrimi ve endstri merkezleri iin iirler yazdk: Trik trak tak tak makinalamak istiyorum (Nzm Hikmet), Chicago, dnyann domuz kasab, buday istifisi. (Carl Sandburg). Bugn artk hi benimsemediimiz eylere zamannda methiyeler dzdk. Bilimin gcne ve Rnesans'a tapndk, tapnyoruz - rasyonel bakmdan tabi. Kendi trmzn btn teki trlerden stn olduunu ileri srdk ve tm gereksinmelerimizin, baka canllarn ve gezegenimizin yok edilmesi pahasna karlanmasn kendimize bir hak olarak grdk. Her ey insan iin. nsan en byktr. nsan en yce yaratktr. Eref-i mahlukat. Canllarn en aklls. III Bir kasetalarn dmesine basp bir Chopin noktrnn susturmakla bir dmeye basp nkleer balkl fzeler frlatmak arasndaki mesafe ok byk deildir. eitli amalar iin dmeye basmaya o kadar altk ki, dmeye kar duyarszlatk. Dmeye basmak bir paramz oldu artk: Nefes almak ya da gzlerimizi krpmak gibi. Otonom sinir sistemimizin bir paras gibi oldu dmeye basmak. Yrrken nasl ayaklarmzn hareket ettiini dnmyorsak, dmeye basarken de o anda ne yaptmz dnmyoruz. Dmeye basma eylemi, zaman iinde, bu eylemin yarataca sonulardan bamsz bir eymi gibi gelmeye balad bize. Televizyonu ya da telefonu ilk grenler iin, birka dmeye dokunmakla Gney Amerika'dan birini grmek ya da onun sesini iitmek, sihir ya da keramet gibidir. Ama bu eyleme arabuk alveririz ve onu sradan bir hak gibi grmeye balarz. te bu eylemi, bu mekanik eylemi sradan bir hak olarak benimsemek, ona almak ve sanki dme organizmamzn bir uzants, bir ekiymi gibi onu davran sistemimizin iine katmak, dmenin tm yaam biimlerinin yok edilmesinde kullanmm kolaylatrmakta dr. Dmeyle birlikte ahlak d yaratklar olduk. nsan mhendisleri, ergonomi denilen ve insanla makineyi birbirine uydurmaya alan bilim daln uzun sredir baaryla uygulamaktalar. Bu uyum, kimi durumlarda, zellikle de sava teknolojisinin kullanmnda yle ileri bir noktaya vard ki, makine insann uzants olacak yerde bunun tersi oldu. Ergonominin balangtaki amac, kullandmz aletleri insann fiziki zelliklerine uygun biimde gelitirmekti. rnein, iftinin en az aba ve srt arsyla en ok ii yapmasn salayacak mkemmel krei gelitirmek; insann gzlerini yoldan ayrp lmcl bir kazaya yol amasn engellesin diye, bir bakta arabasnda neler olup bittiini anlamasn salayacak mkemmel gsterge panelini hazrlamak gibi. Balangtaki fikir szmona buydu ite: Makinenin insan gereksinimlerine uymas ve insan hayatn daha kolay ve gvenli hale getirmesi. Derken, bir noktada makine egemen oldu. Hayat, etkili ve mkemmel sistemler balamnda dnlp retilmeye, dnce sreci de akmlar ve ak sistemleri balamnda ele alnmaya balad. Sibernetik, insan davranlarn aklamakta kullanlan bir paradigma halini ald. Makine terminolojisinin giderek daha sk kullanlmasyla birlikte, gndelik sz daarcmz da deimeye yz tuttu. Dilde insann hayal ve isteklerine yaplan gndermeler giderek azalrken, makineyi betimleyen, makinenin ileyiini tanmlayan, niteleyen ve bunu bizim davranlarmza yanstan bir dil ortaya kt. Dil, belirli ve kesin bir hal ald. Mhrlenmi, smsk kapal bir sistemi yanstr oldu. Biz de kendi davranlarmz verimlilik asndan tanmlamaya baladk. retmenlerin yerini tutacak eitim-retim makineleri yapld. Bedenlerimizin ritmini dzenleyelim diye biofeedback teknolojisi gelitirildi. Mutfakta yemek piirmekten tutun da arabayla iten eve dnerken nasl davranmamz gerektiine varncaya kadar ok eitli ortamlardaki davran biimlerimize ilikin zaman ve devinim incelemeleri yapld. Duygular gitgide geri plana itilirken, rastgele davranlar salksz sapmalar olarak deerlendirildi. lkeler, kk anlk ayrntlar arasnda kayboldu; hayat faaliyetleri uzmanlk dilimlerine blnrken ilkeler yok olup gitti. IV Dmeli toplum ite bu balam iinde, ilke ve duygudan yoksun geliti. yi yalanm, grevini yerine getiren, amaca ve hedefe ynelik, topluma cuk oturan eylemlerimizin sonuta getireceklerini hi mi hi dnmediimiz bir balamdr bu. lerlemekten, srekli ilerlemekten baka hibir eye ayracak vaktimiz yok. Byle yaptmz iin alklanyoruz, byle yaptmz iin kendimize alk tutuyoruz. Dnyann drt bir yannda genlerin her Allann gn dmelere basp uzay yaratklarn, dmanlar, canavarlar ldrd ve ayn zamanda bu yaratklar tarafndan ldrld, parampara edildii, yalanp yutulduu bilgisayar oyunlar zerinde durmaya gerek yok. Burada ilgin olan, bu oyunlarn

genellikle kazanmas zor oyunlar olmas. Yani oyunu oynayan, oyunun nihai hedefine varamadan lm oluyor (ve bu da oyunun bittii anlamna geliyor). ldrldke tekrar tekrar oynamay srdryor, oyun stne oyun oynuyor, hepsinde ldryor ve sonsuza dek ldrlyor. Oyunu srdrmesinin nedeni, yeterince ldreme-den kendisinin ldrlm olmas. nsan ilk oyunda btn dmanlarn ldrebilse, bu basit oyunu yeniden oynamas iin belki bir sebep kalmayacakt. Ama oyun byle planlanmam ki. Sonsuza kadar ldrlme ve ldrme. Dmelerin bize balad totaliter denetim gcnn bir baka yn de, yaplm olan yaplmam hale getirebilme si. Dmelere basarak ekran zerinde szckler, grntler ve formller yaratabilir, ardndan baka bir dmeye basp bunlarn hepsini silebiliriz. Dmeler ve ekranlar yznden, hibir ey kalc deil artk. Holografi (lazer grntleri) teknikleriyle, anlk ve geici bir duygu olarak sanat eserleri bile yaratabiliriz. Bu grntleri istediimiz an yaratr, istediimiz an yok edebiliriz. Srf dmelere basp birtakm programlar balatarak gelecee ilikin eitli senaryolar yaayabileceimiz simlasyon egzersizleri de yapabiliriz. Bir zamanlar baka insanlarla girdiimiz etkileim ve alverilerin yerini imdi giderek insanla dme arasndaki tek yanl eylemler alyor. Bir zamanlar iliki dediimiz eydeki teki insann yerini dme ald imdi. Ayn sonuca ulatmza gre, bir anlamda buna hl iliki diyebiliriz. Eskiden bir Coca Cola alabilmek iin birisinden istiyordunuz, imdiyse bir dmeye basp alyorsunuz kolanz. stelik, imdi teekkr ederim diyen makineler bile var. Ama bir baka anlamda da ayn ey deil bu. Dme daima emrinizde. Size hizmet sunmay reddedemez. Bir rk beyaz, bir zenciye kola vermeyi reddedebilirdi oysa. Yeni teknolojik gelimeler ve dmenin teki insann yerine gemesiyle bu artk olanaksz. Siyah adam her zaman kolasn alacaktr. Dme her zaman duyarszdr. teki adam, diyelim mahalle bakkal, Bu kadar ok kola imen doru deil, diyebilir. Asit midene dokunabilir. Niye u kays suyunu denemiyorsun onun yerine? Ayrca dme, Bugn biraz skkn grnyorsun ya da Cann bir eye mi skld? diyemez size. Varlnzn btnsel balam iinde sizinle ilgilenemez. O ancak davrannzn standartlatrlm ve kesitlere blnm bir parasna tepki gsterebilir. Dmeye basarsanz var, basmazsanz yoksunuzdur. stelik varlnz ancak dmenin hkmettii tek bir davran ile snrldr. V nsann yerine dme koymakla tm davranlar balamlarndan soyutlandndan, evreden herhangi bir tepki gelmesi olasl da ortadan kalkar. nsan makineden iren bir' talepte bulunamaz, nk makine asndan tm istekler ayndr. evreden hibir tepki / cevap alamaynca insan, gitgide tekynl dnce biimine doru ynelir. Tm hayal gc yok olur. Tepki/cevap gelmeyince, tm arzu ve tutkular da makine araclyla yerine getirilince, insan kendini her eye kadir sanr. Her dmeye bastnda bir sonu alyordun Megalomani bile balayabilir. Bilgisayar oyunlar oynayan genlerin yz ifadelerini inceleyin. ok ok uzaklarda, kendilerine ait imknsz bir lemin sonsuz boluunda uuup durarak canavarlar imha ediyorlar, uzay yaratklarn yok ediyorlar, dmanlar ldryorlar, ldryorlar, ldryorlar, ldryorlar. Dmeyle birlikte faaliyetlerimizin grn de giderek zden koptu, ze yabanclat. yle bir noktaya geldik ki z (yiyecek almak, bir senfoni almak ya da savamak) ne olursa olsun, grn (dmeye basmak) hep ayn. Grnn, zden daha byk, daha nemli olduu bir noktaya vardk. z eer hl varsa, insann zihninde kald ancak. Bir zamanlar ekin biilir, toplanr, piirilir ve sonunda ailenin nne getirilir, yemek yemenin ne olduunun tam bilincinde olarak dualar okunarak yenirdi. nsan, besinin nereden geldiine ve nasl hazrlandna ilk elden tank olmak ve bunu bilmekle kalmaz, ayn zamanda buna kretmesini de bilirdi. Besini tarladan masaya gelene kadar eitli aamalarnda grmek suretiyle onun zn de adamakll bilirdi ve bunlar ayn zihni balam ve fiziki mekn iinde gerekleirdi. Bir zamanlar, mzik aletlerinin nasl yapldm grrdnz. Hatta insan evde basit bir flt bile yapp bunu alabilirdi. Ustalk, sevgi, tutku ve inan, hem mzie hem de onu alanlara elik ederdi. Bir zamanlar amar gnleri olurdu: Toplumsal rf ve adetlerin, kadnlar arasnda alp sylemeye, gevezelie dayal deney alveriinin elik ettii gnlerdi bunlar, iyi bir i karmaya alrd herkes. amarlar ayrlr, mahalle ya da ky emesine gtrlr, orada hep birlikte ykanr, sonra geri gtrlr ve kurutmak iin aslrd. Bir zamanlar insan sava olarak yetitirilirdi. Silahn nasl yapacan, onu nasl koruyacan bilirdi. Bir sava olarak nasl davranacan da renirdi: Hayata kar, her eyden nce dmana kar sayg demekti bu. Dman bir insand. Onunla yz yze gelir, arparak onu ldrr ya da tutsak ederdiniz. Sava erefli bir kiiydi. Neden savatn bilirdi. Tpk annesinin, babasnn, amcasnn, kabile reisinin, tanrlarn, karsnn ve ocuklarnn da bildii gibi. Savamak (z), kiiyle zdeti, yekvcuttu.

imdiyse yemek yapmay, mzik almay, amarmz ykamay ve savamay hep ayn yntemle, yalnzca tek bir dmeye basarak yapyoruz. Grn, z'den yoksun. Uygarln balangcndan ok yakn zamanlara gelinceye dek z ile grn birbirinden bylesine kopmu, birbirine bylesine yabanclam deildi. Gnmzn baz toplumlarnda, zellikle krsal alanlarda hl da byle deil. Ama yaamn bir dmeye dokunmakla zetlenip minyatrlemesi srdke, yaknda hepimizin birer otomata dnmesi iten bile deil. Dmeli toplumda z, kalabilmise eer, ancak zihnimizde olabilir. Dmeye baslr, fze rampasndan frlar, uzayda binlerce mil kat ederek byk bir kent zerindeki menziline varr, inmeye balar sonra, kprleri, binalar, kiliseleri grr, sonra arabalar ve insanlar, sonra hedefi vururuz, vurur bomba ve patlar, yerle bir olur ehir, yeni bir Hiroima, cayr cayr yanan deri ve drt bir yana salan kol ve bacaklar. Bu z, yalnzca zihindedir, nk bombayla birlikte gitmeyiz. Biz sadece dmeye basarz ve bu bas genellikle yukarda verdiimiz zihni grntnn olumasn dahi engeller. Biz, doal psikolojik eilimimiz gerei, dmeye basmakla balattmz eylemi dnmekten ok, bir sonraki eylemi, yapmamz gereken bir sonraki hareketi dnrz. Bu, birinciye baaryla bastmz gsteren ikinci dmeye basmak olabilir. aretimizi, kii numaramz basmamz gerekiyordur belki de. Kahve imek ya da bir baka belge elde etmek iin yeni bir dmeye basmamz gerekiyor da olabilir. Her ne olursa olsun, kendi fiziki ve psikolojik uzammzn balam iinde srdrrz hareketlerimizi; zihnimiz dmeye basn neden olduu eylemi izlemez. Sava eyleminin z ile kaynaamayz, nk bu eylem, gerekliin o andaki grnnden ok ok uzaklardadr. Salt dmeye basmak insana bir baar, bir tatmin duygusu verir. Kolay elde edilmi bir baardr bu. Kan, ter ve gzya gerektirmeyen bir baar. Dmeye, her trl duygudan arnm olarak bir basveri, hepsi o kadar. Her gn biraz daha fazla dmeye basyoruz. Dmeye basp otobse biniyor, dmeye basp otobsten iniyoruz. Erkeklik organnn yerini tutan vibratrn dmesine basyoruz. Yangn alarmnn dmesine, hemen her yerde birbirimize ulamak iin haberleme aygtnn dmesine, i arkadalarmza ulamak iin bilgisayar terminalinin dmesine basyoruz. Basacak yle ok dmemiz var ki. Basacak yle ok dmemiz olacak ki. VI Aksiyonlarn sonularn annda grmek bize bir denetim duygusu, her eye kadir olma duygusu verir. ocukken an ne babalarmza atfettiimiz bir kadir-i mutlaklk duygusudur bu. Bir zamanlar mitolojik tanrlara ve Allah'a atfettiimiz kadir-i mutlaklk duygusu. imdi, dmeyle birlikte bu duyguyu her gn yayoruz. Ne var ki artk ayaa dm, yaya kalm bir gllk duygusu bu. Her eye muktedir olmann zavalll bu, nk dle mitosun yerini artk dme almtr. Anne babalarmza ya da mitolojik tanrlarmza yaktrdmz bu kadir-i mutlaklk duygusunda bir korku, bir hayranlk, bir gizem vard. imdi yaktrlan herhangi bir nitelik yok. Sihir ve mitos yok oldu. Bilim ve teknolojiye dayanan dme, ana dava haline geldi. Her eye muktedir oluumuz bir bakma iktidarszlk da. nk, artk herkes bir dmeye basmakla tanr olabiliyor. Ve dmeye bastmz halde, makinenin iinde olup bitenlerden tamamiyle bihaberiz; elektrik akmlarndan, Ohm yasasndan, ktle ile enerji arasndaki ilikilerden zerrece anlamyoruz nk. Yalnzca eylemin znden deil, onun mekanik yanndan da kopuuz. Oysa dmeye basan ve bir eyleri olduran biziz. Olaylar balatrken, bir eyleri oldururken, tam bir cehalet iinde hareket ediyoruz aslnda: Ne eylemin znden haberimiz var ne de ileyiinden. Totalitarizm, bu cehaletten de g alyor. Dme bizi gitgide daha cahil klyor. Dme bizi gitgide daha totaliter klyor. Eylemlerimizin zn yitirdik artk, sadece nceden belirlenmi davran kalplarn tekrarlayp duruyoruz. VII Fotoraf ekmek de bizi totalitarizme gtren davranlarn bir baka rneini oluturuyor. Fotoraf makinesiyle olan ilikimiz, dmeyle gelen imajn nasl gerekliin yerini aldn gsteriyor. Deklanre her bas, fotoraf ekilen her eyin tketildii, doal ortamndan koparlp birbiriyle bantsz bir dizi grntnn paras olmas demek. Fotoraf makinesinin kullanl, kuramsal olarak, tfek ya da tabancann kullanlndan farksz: Tfek maddeyi paralayarak imha ederken, fotoraf makinesi de objektiften grlen nesneyi kendi balamndan soyutlayarak yok ediyor. Giderek daha ok insan, resmini ekmek zere olduu eyle btnlemek, onu duyumsamak, anlamak ve kavramak yerine, grnty yakalamak ve sahneyi kendi balamndan koparp almakla megul. Yirminci yzylda birer grnt tketicisi haline geldik hepimiz. Bir sahneyi asla dondurmayacamz, bir an asla yakalayp kayda geiremeyeceimizi fark etmiyoruz.

Fotoraf makinemizle evredeki her eye saldryor, bkmadan usanmadan fotoraf ekiyoruz. Resim ekmenin birisine zarar verebileceini bildiimiz zaman da utanmadan gizlice ekiyoruz. Kafamza taktmzda, fotoraf makinesini makineli tfek gibi takrdatyoruz. amzda asker nasl dmana yabanclamsa, fotoraf da kendi konusuna o denli yabanclam durumda. Karmza kan her yeni grsel deneyim frsat, bizi tetik delisi fotoraflar haline getiriyor. Ne var ki bizim iin yeni olan, daima yzeyseldir. Resmi ekilen konunun yenilii, resmini ektiimiz anda tkeniyor. Turist olarak fotoraf makinesiyle yaptklarmzla, evde makineyi kullanamaymz arasndaki davran farkna bakn. Her gn itenlikle bir arada yaadmz eylere kar gzmz kr. Ana babalar yeni domu bebeklerinin yzlerce poz resmini eker, birbiri ardna patlayan flalarla onu akna evirirler. Ama her geen gn biraz daha az resmi ekilir bebein ve sonunda, ana babalar ocuklarnn tek kare resmini ekmeden yllar geer. Tevekkeli deil, Hristiyanlk resmin yasaklanp yasaklanmamas konusundaki byk tartmayla birbirine girdi. Tevekkeli deil, slamiyet tasviri istemedi. Grnty yaratmak, kurmak, Tanr'ya mahsus saylrd. Bundan 15.000 yl kadar nce insanolunun ilk suretleri maara resimlerinde ortaya ktnda, grnt ile by i ieydi. Burada grnt, her eyi kapsayan, hayat veren bir varlkt ve insan bunun karsnda aciz ve alakgnllyd. Yirminci yzylda ise grnt srekli olarak insan tarafndan maniple ediliyor. Durmadan yaratlan ve yok edilen grntnn kalcl kalmad artk. nsanlar grntye hkmederek halklara hkmediyor. Grnty yapanlar da ykanlar da ayn insanlar: Ynetenler. Her fotoraf ektiimizde, resmi ekilen nesnenin zaman ve meknla olan birlik duygusunu yok ediyoruz. Onu balamndan soyutluyor, koparyoruz. Grnt fotoraf albmmze girdiinde (o da eer girerse), oktan kategorize edilmi, yeni bir zaman ve mekn balam iinde dzene sokulmutur. nsan eskiden bu gc yalnzca Tanr'ya vermiti. imdiyse eline bir fotoraf makinesi geiren bir ocuun gndelik davranlarnn bir paras. imdi, bir dzlemde hepimiz tarafndan, baka bir dzlemde de dzenin yneticileri tarafndan keyfi olarak maniple edilen Kodak tanrlarmz var. Yaama kar saygszlmz, grntler karsndaki vurdumduymazlmz, ynetenlerin algladklarmz zerindeki totaliter gcn bsbtn arttryor. VIII Dou alemi, kader, ksmet ve nceden belirlenmi hayat izgisi gibi kavramlardan sz ettii lde bilimsel Bat onu hor grr genellikle. Oysa imdi, hayat izgisini nceden belirleyen ey, dme. Tm eylem srelerimiz ve bunlarn sonular nceden biliniyor. Seimlerimiz, dmenin sunduu seeneklerle snrlandrlm. Dmeye basmann sonucu, rn imal eden firma tarafndan garanti edilmi durumda. Eylemlerimiz nceden belirlenmi olmakla kalmyor, bunlarn garantisi bile var. Ayn. Tutarl. Asla deimez. Yenilik ihtimali sfr. Yaratclk sfr. zgrlk sfr. Totalitarizm. Yaamlarmz gitgide daha mekanik, gitgide daha dzenlenmi, gitgide daha dncesiz ve duygusuz bir rutine tabi klnyor. Gelecek yzyln duygu teknolojisi, alk, orgazm, ehvet, saldrganlk gibi duygular bile dmeye bir basta hissetme ya da tatmin etme olanan verecek bize. Zaman kazandran makinelerin ve dmeli kontrol mekanizmalarnn bize grnrde sunduu sonsuz saydaki seim, ok kk ve snrl bir balamn iinde yer alyor aslnda. Kendi totalitarizmimizin kurbanlaryz. Her dmeye basmzda davran eitliliini, atalarmzdan kalma davran tarihini yok ediyoruz. Zp, sen ldn. 11 Mart 1987, Marburg

HOMO SAPIENS BLUES

XVI

Ondan sonra Simiadae, Yeni Dnya Maymunlar ile Eski Dnya Maymunlar diye iki byk gvdeye ayrld. ok daha sonraki bir dnemde ikinci gvdeden, evrim harikas ve yeryznn an- erefi insanolu tredi

Charles Darwin
I Bat'da evrime ilikin balca iki yaklam var: Darwin'in kuramlarn savunan evrim okulu ile ncil'i esas alan yaratllar. Kilise bile yaratl teorisine ancak sembolik olarak inanyor artk. Darwin'in teorileri de eksikler ve gediklerle dolu, ama bilimsel laikliimiz iinde biz bunu da bir tapnaa yerletirdik. Darwinizmin eksiklik ve yetersizliklerini ele alan birok kitap var. Benim burada yapmak istediim, bizim evrim ve yaratl baklarna gre kendimizi nasl algladmz tartmak. Darwinistlerle yaratla inananlar arasnda pek ok ortak nokta var. Ne var ki biz bunlar uzun sredir birbirine taban tabana zt ve birbirini dlayan iki gr olarak grdk. Aslnda, insann konumuyla ilgili olarak ikisi de ayn temel gr savunuyor. Yaratllar, insann maymundan gelmi, maymunla akraba bir tr olarak dnlmesini Tanr'ya ve insana yaplm bir hakaret sayyorlar. Davann z de ite burada yat yor. nsann yeryznde de gkyznde de zel bir yeri vardr. Tanr'nn suretine gre yaratlmtr o. Her eyin stndedir. Onu hayvanlarla ayn dzleme koymak, hakarettir. Ksacas, insan btn dier yaam biimlerinden stndr. Darwinistler de bunlara ok benzeyen bir iddiada bulunurlar. Buna gre insan evrimin en st noktasnda, doruunda yer alr. Evrim merdiveninin en yksek basama, en yksek yaam biimidir insan. teki yaam biimlerinden niteliksel olarak farkldr. Dili vardr. teki yaam biimleri ounlukla kendi trlerine zg davranlara ve genetik olarak sabit eylem kalplarna balyken, insan davran tecrbe ve renmeyle deiebilir, sabit deildir. nsan evresini deitirebilir, ama teki yaam biimleri en iyi ihtimalle ancak uyum salayabilirler. Ksacas, insan btn dier yaam biimlerinden stndr. Birinci inan tr kaynan dinden alr. kincisi ise niversitelerin, bilimin ve inanszlarn alanna girer. Bizler de bu yollardan ya birini ya tekini izleriz. Ama, bir basamak daha yukar kp her iki teoriye de eletirel bir gzle ve tarihsel balamlar dnda bakacak olursak, insann hibir zaman kendisine bitaraf bakmadn aka grrz. ster evrim teorisi olsun, ister yaratl inanc, her ikisinde de insan en yce varlktr. Yeryzndeki en yksek yaam biimidir o. Bu inan sistemlerinin ikisinde de insann konumuna meydan okuyacak hibir g yok. kisi de yaam ve btn dier yaayan varlklar, organik olanla organik olmayann yan yana ve bir arada varoluu biiminde ele almyor. Yeryz, gne sistemi ve evren, ak, durmadan deien, sralamaya ve ncelie yer vermeyen bir sistem olarak dnlmyor. Durmadan srp giden, maddeye ve kozmosa ekil ve ekilsizlik veren o srecin, o sonsuz ve ebedi hareketin pek bilincine varlmyor. Hibir ey bir baka eyden daha nemli deildir. Entropi yasalar bile enerjinin hem kendi iinde deiebilirliini hem de srekli sabitliini dorulad halde, biz her eyi dzenleyip duruyoruz. En nemsizinden en nemlisine kadar evremizdeki her eyi kategorilere ayryor, her eyi ncelik srasna gre diziyoruz. Kendi kendisine madalya takan bir general gibi biz de kendimize her eyden daha nemli bir konum veriyoruz. Hayat kavrammz totaliter. II Hiyerarinin en tepesinde insanolu var. Kendisini oraya oturtan kendisi olduu iin, onu oradan kaldrmak ve hiyerari kavramnn kkn kazmak da yine insana dyor tabi. Oysa biz, btn o kibrimiz iinde, bazen bilinli bazen de bilinsiz olan bu muazzam gcmzn tadn karmaktan holanyor gibiyiz. Ayn zamanda gezegenimiz iin muhtemel bir kyametin tohumlarn iinde tayan da ite bu g, bu kibir. Kendi kendimizi oturttuumuz bu yere ylesine tapmyoruz ki teki trlerin yeteneklerine ilikin szmona aratrmalar ve kendimizle btn o aa yaam biimleri arasnda benzerlikler bulma abalarmz esnasnda dahi, o bir numaral yerimizi pekitirme peinde kouyoruz. Yllardr empanzelere, orangutanlara ve gorillere insan dilini retmek iin projeler yrtlmektedir. Bu konuda baar da salanmtr. California'da Koko adl bir dii goril, can iftlemek istediinde, erkek gorile srtna binsin diye sar ve dilsizlerin iaret dilini kullanyor. Sze gerek kalmadan drtleri uyarnca iftleecek yerde, bilim adna, dil iletiimi araclyla sevimeyi retiyoruz onlara. imdi Koko'nun insan dilini yaklak drt yanda bir insan yavrusunun konuma dzeyinde (Piaget'nin somut

hareketler dzeyi) iletiim kuracak kadar ilerlettii; dili, gemie, bugne ve gelecee gndermeler yapacak ekilde kulland belirtiliyor. Ama, psikologlarn sylediine baklrsa, snr da burasym. Goriller hibir zaman bizim dzeyimize gelemeyeceklermi. ok zeki saylan yunuslar (zek demekle neyi kastediyoruz acaba? Kendi kavraymza, kendi terimlerimize ve koullarmza gre biz homo sapiens'lerin tanmlad zeky tabi) zerinde yaplan benzer deneyler, bu hayvanlarn da bizim dzeyimize eriemeyeceklerini gsteriyor. III Bizim stnlmzle tanmlanan dzenden ok daha byk bir dzen var. Bir yandan okul ocuklarna elmadan armutun karlamayacan sylyoruz, bir yandan da en yetkin bilim adamlarmzdan maymundan insan karmalarn bekliyoruz. Neden bir kere olsun insanlardan maymun karmay denemiyoruz peki? Kendimizi esas alp onlarn bize ne kadar benzediini aratracamza, bir de tersini yapmay denesek. Byle yapsaydk, dnyay duyumsamann ve alglamann neredeyse sonsuz farkl biimleri olduunu anlayabilir, kendi kibrimizin farkna varabilirdik belki. Her canl tr dnyay ve gereklii, kendine zg biimde duyumsar ve alglar. Homo sapiens trnn grme, dokunma, hissetme ve iitme duyularnn ne denli snrl olduunu biliyoruz. Birden fazla gereklik yok belki, ama gereklii alglamann milyonlarca farkl ve birbirini dlamayan yolu olduu kesin. Gereklik, btn bu alglama ve duyumsamalarn bir araya gelmesinin ve birbirleriyle iletiimde bulunmasnn bir fonksiyonudur. Kendimizi gelimenin doruunda grdmzden, gereklii teki yaam biimleri araclyla anlama ynnde hibir aba harcamyoruz. Bu yaam biimlerini incelememizin tek nedeni, kendimizi daha iyi anlamaktr belki de. Srf homo sapiens'in karlarna hizmet iin hayvanlar ze rinde deneyler yrtyoruz, onlar kesip biiyor, etik olmayan (birbirimize yapsak etik olmayacak) bir yn ey yapyoruz. Kurbaalar alglamak ve duyumsamak, yani onlarn dnyasna girmek, evreni teleskopla incelemekten daha az retici bir deney olmasa gerek. Yaam daha btnsel bir biimde alglamak, evreni dier btn varlklar araclyla grmekle, iitmekle, dokunmakla mmkndr ancak. Ne var ki homo sapiens'in amac, yaamdan daha zengin bir anlam karmak, onu daha youn alglamak deil, kendi karlarn kollamak ve yaama hkmetmek olmutur. Yalnzca birbirimize hkmetmeye almakla kalmyor, hep birlikte btn dier yaam biimlerini de hkmmz altna alyoruz. IV Rnesans'la, Aydnlanma a ile, bilim ve endstri devrimleriyle kendimize tapnmaya, vgler dzmeye baladk. Yolumuzun stnde hibir engel yoktu. nsan figrnn mkemmeliyetini ycelterek gzellik yaratmaya muktedir olduumuz gibi, tabiatn ilahi gizlerini de tanrsal gcn rehberlii olmadan, kendi kefettiimiz bilimsel yasalar araclyla aklamay da baardk. Sonunda kitaplar yazmaya baladk. Ama bunlar eskisi gibi Tanr'nn aciz kullar olarak yazp ona adamadk da karlarmza, sevgililerimize, dostlarmza ve ocuklarmza ithaf etmeye baladk. Tbbn gelimesiyle birlikte, yaam zerinde eskisinden de daha byk bir gce sahip olmaya baladk. Yaam zerindeki kontrolmz sayesinde, trmzn yaam sresini, nceki birka yzyla kyasla krk yl kadar uzatmay baardk. imdi, lmszlkle birlikte yldzlara uzanyoruz ve bazen yolumuzun zerinde hibir engel yokmu gibi geliyor bize. nan ve davranlarmzda yle cretkr, yle kstah hale geldik ki bir keresinde kozmonotlardan biri uzaydan yeryzne yapt yaynda yle dedi: Gkyzne ktm, ama orada Tanr yoktu. imdilerde hayat yapan, hayat satan ve bundan kr salayan zel irketlerimiz bile var. Yalnzca sperm bankalaryla tp bebek teknolojisini kastetmiyorum; asl gen imal edip satmakla uraan irketlerden sz ediyorum. nsann en byk dman kendisi olabilir, ama yine de ondan stn yaratk olmadn dnyoruz. Savalar olmasa (diyoruz), dnn btn gcmzn, dehamzn, henz kullanmadmz beceri ve kaynaklarmzn bizi gtrecei yerleri. Barta, tm enerjimizi dnyay ve uzay gelitirmeye adayabileceiz. Daha iyi besleneceiz, daha salkl olacaz, daha uzun (hatta gen retimi ve organ nakilleri sayesinde belki de ebediyen) yaayacaz, daha az alacaz ve belki de btn iimizi gren robotlarla makineler sayesinde hibir i yapmamz gerektirmeyen bir noktaya geleceiz. Bundan daha gzel bir hayat dleyebilir mi insan? Yeryznde cenneti kurmu olacaz. Tanr'nn maher gnndeki yargsn korku iinde beklemeden herkesin girebilecei bir cennet olacak bu. nsann en stn varlk olduu bir yeryz cenneti. Aslnda, bu tr dnyevi gelimeler dinle de ok fazla atmayabilir. Dinler de, Tanr ak adna kendimize inanmak ve kendimizi yceltmek iindir. yle olmasayd dinler insan en yce varlk olarak gstermez, tm canllardan ve yaamn uyumundan sz ederlerdi. nsan, en azndan kitabi dinlerin (Musevilik, Hristiyanlk, slam) gznde ylesine masum bir ycelikte ki onun d bile ylann aldatmacas

yznden oldu. Hayvanlarla bitkilerin din kitaplarnda zel bir yeri yoktur. Hazreti Isa bir fili ller aleminden ekip karabilir; kr yunuslarn gzlerini aarak, topal kpekleri iyiletirerek mucizeler yaratabilirdi. Neden kediler kangurularla, karncalar da insanlarla mucizeler yaratmyor? Mucizeler bile homo sapiens'in tekelinde. Din kitaplarnda rastlanabilecek btn yapsal tahliller de, insann tm canllar ve cansz varlklar zerindeki mutlak stnln gsteriyor. V nsan ister evrime ister yaratla inansn, ikisinde de ortak olan anlay, drt ve duygularn kt olduudur. Darwin'den bu yana gelitirilmi olan etoloji bilimi, homo sapiens'in btn trler iinde akld, igdsel davrana en az baml tr olduunu ileri srmekle, bir anlamda her iki gr de savunmaktadr. Her iki dnce sisteminin nda, igdsel davrann daha aa, daha ilkel bir davran dzeni olduunu ileri srerek, uygarln ancak insan akl araclyla ilerleyebileceini sylyoruz. (Uygarlk derken neyi kastettiimiz ve bunun gerekten ilerleyip ilerlemedii ise, tartmaya ak bir konu tabi.) Tm canllar iinde akl yrtme yetisine sahip olan yegne varlk insan. Akl her eye galebe alacaktr. nsanolu akim yolundan gitmelidir. Ancak akl yoluyla ilerleyebiliriz. Uygarlk, insan aklnn uygulamaya geirilmesinden doar. Akln duygulara egemen olmas savalar, cinayetleri, ihmalleri nler. Akl, sorumludur. Duygular, vahi ve ilkeldir. Aklla duygu (Apollo ile Dionysos) arasndaki ayrm, en azndan yirmi iki yzyldr srp gitmektedir. Zihin bedene, akl da duyguya galebe almaldr. Yirminci yzyl kahraman Freud'un gelitirdii bilimsel insan psikolojisi de ayn gr savunur. Ego ile sperego, id'in vahice haz ve tatmin arayan drtleri zerinde etkili olmasa, toplumda dzen kalmayaca gibi, uygarlk da olmazd. Freud'a gre uygarlk, libido'nun (insann igdsel, ilkel hazc cinsel enerjisi) eitli baka aktivitelerle (yaratclk, hkmetme, kategoriletirme, derleme vb.) yer deitirmesinin, onlara doru kaymasnn sonucudur. Hocalar, psikologlar, yasa koyucular ve yneticiler akln duygulara egemen olmasn tlerler her zaman. Uygarla ancak akl yoluyla ulalabilecei, akim da sadece homo sapiens'te bulunduu sylenir. Trmzn akla dayanmayan, makul olmayan davranlarnn, hayvans alt beynimizden kaynakland belirtilir. Toplumda bir aksaklk ba gsterdiinde, rnein bir Hitler ortaya ktnda, bunun aklamas basittir: Halkn duygularyla oynamakta stat olan Hitler, Goebbels ve Speer, tpk ilkel bir toplumdaki gibi, simgeler ve gsteriler araclyla insanlarn duygularn ynlendiriyor, maniple ediyorlard. Akl sayesinde insan, var olan her ey zerinde mutlak bir hakimiyet kurmaldr. Aklc insan hayvan olan insandan ayrp yceltmek, totaliter gcn doruunu oluturur. VI Akl ve muhakemeyi duygunun karsnda gklere karrken, buna tr olarak tek bir istisna tanyoruz, o da ak ve sevgi. Bir insann birine akn ilan ederken Seni akllca, makul bir ekilde seviyorum, dedii iitilmemitir. nsan lgnca k olur (Senin iin deli oluyorum), akllca deil. Bu, en azndan imdiye dek edebiyatta, arklarda, tiyatroda, operada ve mitolojide hep byle olmutur. Akla bavurmak, ancak ak olmadnda akla gelir. Akl ve duygu ayrlmaz bir btnn paralar olduu halde, ikisini birbirinden ayrmak suretiyle birinin (akim) tekine (duyguya) hkmetmesini saladk. Bylece, blp ynetmemizi salayan totaliter ikilikler yarattk. Ama imdi, bilgisayarl patanlklarla, bilgisayarlarn ayarlad flrt ve evliliklerle, akta da akln duyguya kar zaferi nihayet -bilgisayar araclyla- salanm bulunuyor. Kiiliimiz, ilgi alanlarmz ve karakter yapmz zerinde yrtlecek bilimsel aratrmalar sayesinde ideal eimizi bulabiliriz artk. Tabi, akl ve muhakeme uzmanlarnn (evlilik danmanlarnn, sosyal danmanlarn ve psikolojik danma kuramlarn bilen ada papazlarn) da bu srete nemli katklar var. Hangisinin iyi, hangisinin kt bir beraberlik ya da evlilik olacan bu uzmanlar bize syleyebiliyor artk. Mutlak stnlmz ilan edebiliriz. karlarmz ve kiiliklerimizi korumak iin artk gitgide daha aklc bir ekilde seviyoruz. Ve akim zaferiyle birlikte aka son veriyoruz. VII Uygarln geliimi, insanolunun ilerleme ve baarlaryla aklanrken, hayvanlarn evcilletirilmesi ok nemli bir aama olarak gsterilir. Bu bir yar-gerektir. Hikyenin sadece bir tarafn anlatyoruz. Sadece evcilletirilebilecek hayvanlar evcilletirdik nk - kaplanlar, ylanlar ya da maymunlar deil. Baz hayvanlar igdsel olarak bizimle ibirlii yapmam olsalard, hayvanlarn evcilletirilmesi asla mmkn olamazd, ama iin bu yan hi dile getirilmiyor ya da dikkate alnmyor. Bizim balk tutup onlarla beslenebilmemiz, yalnzca insann akl ve yetenei sayesinde deil, ayn zamanda balklarn da daima belli baz g davran kalplarn izlemesinden dolaydr. Gene de onlar tutabiliyoruz, ama evcilletiremiyoruz. Ya tavuklar, atlar, koyunlar, keiler vb. yani hayvanlarn hepsi, davranlar rasgele

deitirmek gibi uyumsuz ve dzensiz bir aktivite) sahip olacak tarzda yaratlm olsalar (ki bu tarz aktivite bizim temel zelliimizdir) ve mesela zaman zaman yemeye memeye, perhiz yapmaya karar verselerdi...? Bu rnekle anlatmak istediim u ki, biz hayatta kalabilmek ve yaammz srdrebilmek iin hl tmyle hayvanlarn igdsel davranlarna baml durumdayz. Onlar ehliletirip kendimizi byle kolayca besleme olanan bulmamz, onlarn igdsel davran kalplarn inceleyip kavram olmamzdan kaynaklanyor. Ancak onlar ehliletirip kendimizi rahata beslemeye baladktan sonradr ki dnmeyi, yaratmay, ehirler kurmay, sanat ve sava yapmay srdrebildik. Btn mesele bizim beynimizin korteksinde bitmiyor. Tavuklarn igdsel davranlar olmasayd, bugn ulatmz sylediimiz o uygarlk dzeyi de biraz zor olurdu. Deiebilme kapasitemizi olumlu bir nitelik olarak deerlendirebilmek iin, nce eylemlerimizin ve bunlarn sonularnn -sadece trmz asndan deil, ayn zamanda tm yaam asndan- bilincine varmamz gerekir. Yeryznde bulunan birok trn varln, ite bu deime yeteneimizle sona erdirdik. Birok canl trn resmen katlettik. Trleri soykrma urattk. Yine de trmze zg ifte standart alkanlyla, insan soykrmn knamaya ve idam cezas aleyhine barp armaya cret edebiliyoruz. Tr asndan baklacak olursa bu, tr bencillii bile saylabilir. Bu bencilliktir, nk kendi trmzn yaam deerini tm canllarn yaam deerinden soyutlayarak onu hepsinin ok ok stne karyoruz. Bir yandan spor iin baka canl trlerini ldren avclara kupalar, dller verirken, bir yandan da kendi trnden olanlar ldren insanlar idam cezasna arptryoruz. VIII Evrimciler, insann stnln kantlama abas iinde, vcuda oranla beyin arlnn en fazla homo sapiens'te olduunu sylyorlar. Yine evrimciler, insan beyninde, daha yksek dnme yetisini dzenleyen ok gelimi bir beyin korteksi bulunduunu, oysa birok trde hi kortekse rastlanmadn belirtiyorlar. nsann stnln aklamak iin bundan daha salam bilimsel kant olabilir mi? En gelimi beyin demek, dil ve soyut dnce gibi belirli zellikler asndan en gelimi beyin demektir. Baka trlerde de rnein koku alma merkezi gibi baz beyin blgelerinin insan beynine gre daha gelimi, daha gl daha duyarl olduu biliniyor. Kimi trlerde ise grme duyusu ok gelikin ve keskin. yleyse, bu anlamda, en gelimi beynin insan beyni olduunu sylemek hi de doru deil; homo sapiens'in beyninde zellikle gelimi olan aktivitelere iaret etmek daha doru. En gelimi terimini kullanmak, yaamn ve evrenin her eyi kapsayan genel bir amac olduunu ve her eyin de bu amaca en etkili biimde hizmet etme dorultusunda giderek gelitiini ve evrimletiini im etmektir. Bu terim ayrca, en gelimi varlk olan insann, evrenin bu genel amacna hizmet etmeye en uygun yaratk olduunu da im etmektedir! Varoluun genel dengesi ve evrenin uyumu iinde stn nitelikler yoktur, hibir trn ilevleri bir dierininkinden stn deildir. Tam tersine, dengeyi bozan, sreci kendi ritmi iinde (ini-klar, gelgitleri, uyum ve uyumsuzluklaryla) akp gitmekten alkoyan ey, bu stnlk kavramnn ta kendisidir. Hayatta her ey bir niteliktir, her zellik hayatn ve sevginin vazgeilmez bir parasdr. Evrim sreci, olabildiince heterojen bir gen havuzunun varln srdrmesine bamldr. Her bir trn en az tekiler kadar hayati olduu anlamna gelir bu. Genetikiler ve biyologlar, gen havuzunu genellikle homo sapiens balamnda ele almlardr. Ama, gelmi gemi tm trlerin oluturduu daha byk, daha genel ve evrensel bir gen havuzu da vardr ve bu; trler arasndaki etkileimde hem fiziki, hem de psikolojik adan kendini gsterir. IX insan formunun eski Yunan heykellerinde idealize edildii gnden beri, mkemmel homo sapiens hakknda son derece somut bir ideal var kafamzda, yzyllardr deimeyen bir ideal. Praksiteles ideal, mkemmel vcudu verdi ona. bedende her ey birbiriyle kusursuzca orantldr, tm ilevler yerli yerindedir. Hzl koan, diski uzaklara frlatabilen ufkun telerini gzleyebilen ve harpn ince namelerine kulak verebilen bir insandr bu. Rnesans sonras devlet, btn insanlar Yunan heykelinin suretinde yaratmaya almaktadr. Ama uygar eski Yunanllarn aksine, kusurlu bebekleri kurda kua yem olsunlar diye da balarna brakmak zorunda deiliz artk. Gnmzde, uygulamal bilimler sayesinde, mkemmel bebei sipari edebiliyor, kusurlu bebekleri nceden engelleyebiliyoruz. nsan biimlendirmek iin gerekli bilimsel bilgiyle teknolojiye sahibiz artk. Genlerin denetimi ve maniplasyonu sayesinde yalnzca kusurlu doumlar engellemekle kalmyor, ceninde istediimiz zellikleri de smarlayabiliyoruz. (u anda en azndan cinsiyeti belirleyebilmek mmkn grnyor, ama ileride ok daha fazla seim olanana kavuacaz.) Kusurlu insandan korkuyoruz; ona acyoruz, onu hor gryoruz, ondan tedirginlik

duyuyoruz. Kusursuz insan imajmza dayanarak aalyoruz onu. Salam kafa ve salam vcuda sahip olduumuzdan, kendimizi mkemmel idealine daha yakn hissediyoruz. Ah bir tek o sivilce olmasa diyerek, kendilerinin gerekten mkemmel olacana inanan o kadar ok kii var ki aramzda. Homo sapiens btn hayat hiyerarisinin doruunda yer ald gibi, trmzn iinde de ayr bir hiyerari var. Fiziksel engelli dediimiz insanlarn, rnein krlerin, sarlarn, kimi organlar eksik olanlarn, daha aa dzeyde olduu dncesine dayanyor bu hiyerari. Eksik belki ama aa deil. nsancl bilimsel abalarmzla, domalarn engelleyememi olsak bile onlar elden geldiince kusursuz klmaya abalyoruz. Kurtarmaya alyoruz onlar. Bu insanlarn fiziki zelliklerine yaptrdmz deer sistemi, bizim stnlmz, onlarn ise aa bir dzeyde yer aldn gsteriyor. Onlar da kendilerini bizden aada gryorlar. Fiziksel farkllklarndan dolay, psikologlarn aalk kompleksi dedii komplekslere kaplyorlar. Btn bunlar samalk. Bir deer sisteminin totaliterce empoze edilmesinden baka bir ey deil. Evet, belirli bir duyu ya da organdan yoksun olduklar doru, ama bir organdaki eksikliklerini baka organlarla giderdikleri de ayn derecede doru. Engelli ya da sakat diye adlandrdmz bu insanlarn, dier duyularyla bizim belki de hayal bile edemeyeceimiz kadar zel ve olaanst bir iliki gelitirdiklerine phe yok. Ne var ki, kusursuz insann en yce sayld totaliter deer sistemimizle, onlar da bizim gibi olmaya tevik ediyoruz. Be duyumuzun belirli bir biimde yan yana getirilmesine dayanan yetenek ve becerilerimizi taklit etmeye zendiriyoruz onlar. Onlar kendi kalbmza sokmaya almamz, onlarn da bizim gibi olmaya almalar, ezenle ezilen, smrenle smrlen eklindeki totaliter yapy bir kat daha pekitirmi oluyor ki toplumdaki psikolojik g de fiziki g de bu yapya dayanarak datlyor. Fiziksel engelli diye adlandrdmz kiiler, insan snflandrmaya ve kategorilere ayrmaya dayanan byle bir deer sisteminin iinde hapsolduklar iin, kendi esiz potansiyellerini, yaratclklarn kullanma, kendilerine zg zenginlikleri iinde patlama yapp hepimiz iin yeni ufuklar ama, yeni davran ve dnce modelleri getirme ansn kaybediyorlar. Onlar kafamzdaki mkemmellik imajmza tabi klmakla, hepimiz onlarn araclyla gereklii alglay tarzmz zenginletirip gelitirme frsatn yitiriyor olabiliriz. Ama belki de kaybmz bundan bile byk. Bu gibi bedensel farkllklar, fiziksel engel diye adlandrdmz eyler, trlerin ve hatta gezegenimizin varln srdrebilmesi iin belki de ok gereklidir ya da bir gn yle olacaktr. Boazii niversitesi'nde, bireysel farkllklar konusunda ders verdiim bir snf hatrlyorum. Belirli koullarda olumsuz gzle baklan ve handikap saylan belirli bir zelliin, baka koullar altnda hayati gereklilik kazanabileceini anlatyordum rencilere. rnek olarak krl gsterdim ve gnn birinde iddetli bir radyasyona maruz kalarak birdenbire hep birlikte kr olabileceimiz yolunda bir speklasyon yaptm. Byle bir durumda, toplumda, daha nce kr olan ve yolunu yresini bilen hi kimse olmasa, her ey kebilirdi. Varlmz srdrebilmemiz, krlerin bu yeni durumda grebilme yetenekleri sayesinde mmkn olabilirdi ancak. Tarihimizin, mziimizin, edebiyatmzn kaytlarna da ancak onlar, Braille alfabesi ile ulaabileceklerdi. Bu yeni dzende onlar bize tabi olacak yerde, biz onlara tabi olacaktk. (Geri tm bamllk biimleri totaliter olduuna gre bu da ayn oranda totaliter bir dzen olacakt, o baka.) Snfta, Emin adnda gzleri grmeyen bir ocuk da vard. Anlattklarm karsnda hibir ey sylemedi. Birka ay sonra, Bodrum yaknlarnda bir yerde deniz kysndaki bir maaraya girdik eski rencilerimle birlikte. Aralarnda Emin de vard. Maarann derinliklerinde biraz fazla ilerleyince ortalk iyice karard, biz de bir ey gremediimizden yn duygumuzu yitirdik. Maarann tavan ile suyun yzeyi arasndaki mesafe de gitgide daralmaktayd. te o zaman Emin grubun lideri durumuna geti ve glerek, akalaarak, arklar trkler syleyerek bizi maarann karanlndan a kard. Bu rnekle, eldeki bilgi ve teknolojiyi, krleri a kavuturmak, kolsuz bacakszlara organlarn kazandrmak iin kullanmayalm demek istemiyorum tabi. Tersine, ngrlebilecek btn durumlar iin her trden eitlilie izin verecek bir genetik mhendislik sistemi tasarlayalm da demek istemiyorum. Bu, insann yeniden tanr rolne kt olanaksz ve lgnca bir proje olurdu. Sylemek istediim u: Bir insann fiziki durumu ile bizim o insana kar takndmz tavr arasnda byk bir mesafe, zihni ve psikolojik bir mesafe var. Tavr, gereklie tekabl etmiyor. Kendimize ve doaya empoze ettiimiz totaliter dzeni yanstyor sadece. Emin, iinde bulunduu durumda herkes kadar gzel ve kendi trne herkes kadar gerekli. Kimse kimseden stn deil. Hepimiz gerekten birbirimize muhtacz. Bu stnlk ve hiyerari kavramndan kurtulana dek kendi trmzn varln tehlikeye sokmaktan kurtulamayacaz. Uyumsuzluk ve atma hiyerarik bir modelden kaynaklanr, ibirlii ve uyum ise kurulu bir dzeni deil, her eyin benzersiz olmasn amalayan bir dnya grnden kaynaklanr. Uyumsuzluk ve atma, ykma yol aar. birlii ve uyum, yaratcl getirir. Yaratclkta da atma vardr. Ama bu atma deer sistemleri arasnda deil, insanla, onun daha fazla iitmek, grmek, dokunmak, yaratmak iin verdii sonsuz aray arasndaki atmadr.

X Biz totaliteriz, nk insan tr olarak yaam anlaymz sevgi ve bara deil, g ve egemenlie dayal. teki trler zerinde gcmz var. Hayvanlar evcilletiriyoruz. Sirklere ve hayvanat bahelerine kapatyoruz onlar. Bitkileri botanik bahelerine koyuyor, evlerimizin ta iine hayvanlarla bitkileri alyoruz. Kpeklere trl numaralar reterek, kedileri bir para sicim peinde koturarak, kularn iftlemelerini, sinek yiyen bitkileri seyrederek kendi evimizin! iinde tm yaamn hakimi olup kyoruz. Btn bunlar bize muazzam bir g kayna veriyor. Bizler egemenleriz.! Uyruklarmz besliyoruz. Onlar, yaamak iin bizlere muhta. Canmz ektii zaman oynuyoruz onlarla. Canmz ektii zaman martyoruz. stediimizde sevip okuyor, istemediimizde yanmzdan kovalyoruz. Onlar hadm etmeye ya da ksrlatrmaya karar veriyoruz. Biz homo sapiens'ler, kendi evlerimizde bile, her Allahn gn, ocuklarmzla birlikte, btn teki trleri acmaszca ynetiyoruz. Baka birok lkede olduu gibi ABD'de de yal ve yalnz insanlar huzurevlerine konur ve orada lm beklerler. Evet, yalnzdrlar. Ama onlarn da sevgiye ihtiyalar vardr. Btn kurumlarda olduu gibi orada da insanlar birbirlerini sevmezler. Hatta birou birbiriyle konumaz; ok bencil, ok buruk ve saldrgandrlar. zm? Onlara sevecekleri bir ey verin. Haftada bir gn, birka saatliine bu insanlara sevip okayacaklar kediler, kpekler getiren bir kurulu vardr. Hayvanlar seyyar bir kerhane gibi bir huzurevinden tekine, bir yaldan bir bakasna tanr dururlar. Sizi ya da beni, sevilip okanmak zere evden eve gezdirdiklerini dnebiliyor musunuz? stelik bu i, sevgi ve sevecenlik adna yaplyor. nsanlk adna yaplyor. zellikle insanlk adna, nk insanlk, szcn aka ifade ettii gibi, yalnzca insanlarla ilgili. nsanlk, baka yaam biimleriyle ilgilenmez. Burada ama yine arac hakl klyor. nsanlk uruna, teki yaam biimlerine ne sayg duyuyor ne de ilgi gsteriyoruz. Bugn yeryznde yaamla bar iinde olmadmz gereinin bilincine varmadka, yeryznde bar ve huzura kavuabilmemiz olanaksz. Dnyadaki tm teki trlere kar totaliter bir egemenlik ve ykm savana girimi durumdayz. Nefes aldmzn ne denli bilincindeysek, totaliterliimizin de o kadar bilincindeyiz ite. XI Evrim sona ermi deil. Doal ayklanma, mutasyonlar ve belki de bilincinde olmadmz baka sreler yoluyla sonsuza dek srp gidiyor. Homo sapiens'i evrim hiyerarisinin tepesine oturtmak, bizatihi evrimin doasna, evrim srecine ve evrim tanmnn kendisine ters der. evreye daha fazla uyum salama becerisine sahip yeni bir trn ortaya kmayacan kir syleyebilir? ylesine etnosantrik, tr-merkezci bir evrim teorimiz var ki bu teoriye gre evrim bizimle son buluyor! sanki evrimin bir amac varm ve nihai amac da insan trnn yaratlmasym gibi. Yaratl sona ermi deil. Evren sonsuz biimce kozmosun karanlna, sonsuza doru geniliyor. Ne oluyor peki? Belki de evren kendi zerine yklacak ve ondan sonra her ey yeniden balayacak. En ufak fikrimiz yok! Gelecek asndan bakldnda, insan evrim sreci iinde belki bambaka bir yere sahip olabilecei gibi, evrimi tamamen farkl bir paradigma iinde de dnebilir pekl. Asl mthi olan ortaya kan trler deil, yaratl ve evrim srelerinin kendisi. Trler gelir geer. Bir zamanlar var olan trlerin yzde 9O' bugn artk ortadan kalkm durumda. Ama sre devam ediyor, yaam sryor. Biz kendi bireysel yaantmzn ak ve ondan sonras hakknda hl ok ilkel bir dzeyde kafa yorabiliyoruz. Baka bir, bilin dzeyinde, trlerin yaam balamnda ya da evren balamnda dnebilecek olsak (bireysel adan kendi gzmzdeki itibarmz azalacak olsa da), hayat ve evrenle daha bir btnlemi olurduk. Gne sistemi drt buuk milyar yl nce domutu. Belki bir bu kadar daha zaman sonra kararp lrken Dnya ve Vens gezegenleri de Gne'e arpp yok olacaklar. Hi durmadan sonsuza dek akp giden bir srecin parasyz biz. Zaman iinde donmu evrimin ya da yaratln son noktas deiliz. Bir geliimiz olduu gibi bir gidiimizi de olacak. Biz bir sonu deiliz. Bir son da deiliz. Daha; grkemli, daha gl, daha gzel bir hedefe doru ykselmiyoruz. Bir amacmz yok. nceden belirlenmi bir kaderin paras deiliz. Durmakszn deien bir srecin parasyz yalnzca. lmszlk diye bir ey yok: Ne bireyin lmszl var, ne trlerin, ne yeryznn, ne Gne'in, ne gne sisteminin, ne de galaksilerin. Her eyin bir birleme sreci, grnrde bir balangc ve ekillenme aamas var; sonra ortadan kayboluyorlar, ebediyen deien, ebediyen birbirlerini etkileyen bir sre iinde, yeni biimler alarak bir baka yerde ortaya kyorlar. XII

lmszlk ve insann merkezi konumu hakkndaki kavramlarmzla kendi stnlmze olan inancmz pekitirdiimiz lde, yaam ve yaam-dn grmekten ve anlamaktan uzaklayoruz. Yaam kavrayabilmek iin nce yaam-dn anlamamz gerekir. Parlak evrenimizin, uzayn sonsuz karanlklar iinde yzp duran minicik bir k zerrecii olduunu bilincimiz almyor. Bilincimiz, evrendeki kendi yerimizle balayacak ve kendimizi piramidin en tepesine yerletirecek ekilde dzenlenmi. Daha birka yzyl nce, Kopernik devrimine kadar, Dnya'nn evrenin merkezi olduunu, Gne'in ve btn yldzlarn Dnya evresinde dndn dnyor ve buna kuvvetle inanyorduk. imdi bunu sama buluyor, cehaletimize ve kilisenin bilim kart geleneine veriyoruz. Cehaletimizden toplumsal yapy sorumlu tutuyoruz. Kendimizi sulamak aklmzn kesinden gemiyor. Kendimizi nemsemek, kendimize tapnmak gibi son derece bize has bir zellii grmezden geliyoruz. Tabi bu kendimizi beenmiliimizin altnda, bir tr olarak kendimize duyduumuz gvensizlik yatyor. nceleme, gzlemleme ve soru sorma yeteneimiz var evet, hatta gne ve ay tutulmas ya da Halley kuyrukluyldznn gelii gibi baz olaylar da nceden kestirebiliyoruz, ama yine de emin olduumuz ok az ey var. Bir tane mi yoksa binlerce evren mi olduu dahi tartma konusu. Meraklyz, ama bilinmeyenden de mthi korkuyoruz. Bu yzden, kurttan korkan bir koyun srs gibi, belirli bir tr bilinci iinde birbirimize sokuluyoruz. Bilinmeyenle ilgili baz sorulara kulaklarmz tkyor, bu gibi sorular bastryor ve kendi nemimizi tekrar tekrar vurgulayarak huzura kavuuyoruz. Trmze has bu megalomani, korkudan kurtulma gc veriyor bize. Bu sahte g duygusu homo sapiens'in aalk kompleksine kaplmasn nlyor. Kendimizi daha yksek bilin dzeylerinin perspektifi iinde gremiyoruz. Homo sapiens tr, dier varlklarla bir duygu birlii iinde var olamyor. ylesine kibirli, ylesine totaliteriz ki u anda var olan trlerle eit dzeyde olabileceimizi ya da baka akll trler olabileceini reddediyoruz. Tpk, siyah Afrikalnn da insan trnn bir yesi olduunu kabul etmeyi uzun sre reddeden beyaz Avrupallar gibi. Kendimizi tapnaa oturtmuuz. Kendimizi zgn, esiz, benzersiz bir ey olarak gryoruz. Doann dzeninde kendimize birinci sray ayrmz. Homo sapiens'i varoluun merkezine oturtmamz, birka yzyl ncesine kadar dnyay her eyin merkezine yerletirmemiz kadar gln. Yadsnamaz fizik gereklerine dayanarak fiilen Kopernik devrimini yaptk. Ama aradan geen 500 yl iinde bu gelimeye tekabl edecek psikolojik devrimi yapamadk. Dnya grmzle bildiimiz olgular arasnda hl byk tutarszlklar var. Dnya'nn evrenin merkezi olmadn artk biliyoruz, ama psikolojik olarak kendimizi evrenin merkezine koymakta hl direniyoruz. Kutsal kitaplarmz hl sadece insann yaratln anlatyor, dinlerimiz sadece homo sapiens'in yeryzndeki serveninden sz ediyor. Kozmos iindeki yerimizi kknden deitiren yeni olgularn pekl farknda olmamza ramen, psikolojik altyapmz, bene ve ben olmayana ilikin alglarmz, insann yeri konusunda bundan iki bin ksur yl nce hakim olan gre dayandryoruz. Tr bilincimiz, gereklie tekabl etmiyor. Klinik psikoloji terminolojisiyle konuursak, patolojik bir bilin bu. Gerei grmeyi reddediyoruz. Ne var ki yeni gereklii biliyoruz aslnda: Okullarda quarklarn varln, elektromanyetik enerjiyi, quantum teorisini ve Heisenberg'in belirsizlik ilkesini tekrarlayp duruyoruz. Ama hl merkezci olgulara dayanan bilimsel evren bilincimiz ile tr bilincimizi bir arada barndrmann, bu elikili ular birbiriyle badatrmann bir yolunu bulduumuz grlyor. Bu anlamda izoid, ikiye blnm bir kiilie sahip olduumuz sylenebilir. Evrenle ilgili olgular, gne sisteminin yan ve benzer bilgileri papaan gibi tekrarlayp duruyoruz. Btn bunlar bir kulamzdan girip br kulamzdan kyor. Yeni bilgileri ylesine ezberliyoruz. Bize bir ey ifade etmiyor. Aramzdan ka kii homo sapiens'in, kendi trmzn yan bilir? Kata kamz Dnya'nn, Ay'n ve Gne'in yam bilir? Oysa insanlarn doum gnlerine, evlilik yldnmleri-ne, ulusal bayram gnlerine ne byk nem veririz. Kendi trelerimize, ritellerimize gsterdiimiz abartlm patolojik merak sayesinde asla unutmadmz tarihler vardr. rnein, Trkiye'de her yl 10 Kasm gn saat dokuzu be gee, lkenin drt bir yannda ddkler ttrlr, sirenler alar, btn trafik durur, insanlar evlerinde hazrola geip selam duruunda bulunur, radyo susar, bir dakika\ sreyle her ey durur; altm milyon insan, Cumhuriyet'in kurucusu Mustafa Kemal Atatrk'n 10 Kasm 1938'de ld sanlan an anmak iin her eyi durdurur. Bu tr davranlar yalnzca Trklere zg deil elbette. Dnyann her tarafnda kendimizi yceltmek iin bin bir zahmete katlanrz: Ya ac eker, ya cokuyla kutlar ya da oru tutarz. Tarihler, dnce ve duygu paradigmamzn ayrlmaz bir parasdr. rnein, ok nemsediimizden midir, doduumuz gnde lme ihtimalimiz, teki gnlere gre daha fazla. Tarihleri hatrlamaz ve anmazsak, rezaletler ve felaketler kabilir. Kendi yaantmza, lkemize ya da dinimize ilikin nemli gn ve tarihleri bu kadar iyi bilirken, varlmzn zyle derinden ilgili olan tarihler hakknda o kadar az bilgimiz, bunlara o kadar az duygusal ya da bilisel ballmz var ki. Kendimize tapnmamz, evrendeki gemiimizi ve bugnmz bastrp yok etmemiz yznden. Olgusal olarak bildiimiz gerekliin hayat bilincine sahip deiliz.

XIII Artk dinin de bilimin de zerimizde eskisi kadar etkisi yok. an hakimi onlar deil artk. Yarn dnmez olduk. Birbirimizle, kendimizle ve gezegenimizle olan ilikilerimizin temelinde Benden sonra tufan anlay yatyor. Trmz, bir boluun, bir vakumun iinde gryor kendini. Ban kuma gmen devekuu gibi biz de tr-merkezci bir dnya dzeni yarattk. Totalitarizmimiz, trmzn abartlmasndan, trmzn kendisini her trl gzelliin ve ykmn yaratcs olarak grme megalomanisinden kaynaklanyor. Biz ne ounluuz ne de kudretli. Ve evren de, uzay iinde bir sivrisinek kadar bile byk olmayan bir toz zerrecii. Totaliteriz, nk hibir eyi kendimizle kyaslamaya deer bulmuyoruz. Yeryznde ve evrende her eyin zerindeyiz. Zihnimizde gemie de gnmze de hkmediyoruz; hatta gelecee bile. Bilimkurgu bile, insanolunun neminin hakl ve doru karlmasndan baka bir ey deil. Uzayn gizemini idi edip ksrlatryoruz, bu gizem iinde insan tanrlatryoruz. Yirminci yzyl sanat, evreni ele aldnda, son derece homo sapiens merkezci bir tavr sergiliyor. Bilimkurguda bile insann yceliini uzayn gizemine egemen klyoruz. 2001: A Space Odyssey (2001 Uzay Maceras), Solaris ya da Close Encounters of The Third Kind (nc Trden Yakn ilikiler) gibi filmler, insann kibrini krabilecek, onu homo sapiens merkezciliinden uzaklatrabilecek yeni kaplar aabilirdi. Oysa, tam aksi ynde egemenliimizi srdrdk. Bugn kendimiz hakknda sahip olduumuz imaj, gelecee de hkmediyor. Kendi kendimize bahettiimiz bu stnlk duygusuna zincirlenmi olarak tm varlklara, her eye ve zamana hkmediyoruz. Hkmedenleri hkmetmekten kurtaracak olan ancak kendileridir. nce, kendimizi yarndan kurtaralm. Belki de buna hep birlikte bilimkurguyla balayabiliriz. Homo sapiens'in hkmetmedii bir gelecek dlemekle balayalm m, ne dersiniz? 18 Mart 1987, Marburg

MJDE! OCUUMUZ OLDU!

XVII

ocuklar hayata ana babalarn severek balar, zamanla onlar eletirir ve nadiren affederler.

Oscar Wilde

I Papa evli iftleri ocuk sahibi olmaya tevik ediyor. Onlar da yaamn enliine katlmalym, Papa yle sylyor. Neden ocuk yaparz? Bugne kadar duyduum cevaplarn iinde en aklma yatan, insann bir ocuk sahibi olmadka kendini eksik hissettii. Bazlarmz iki, , hatta drt ocuk yaptktan sonra da kendini eksik hissedebiliyor. Baka cevaplar da duydum. En popler olan, lmszlkle ilgili. Ben leceim, ama ocuum araclyla yaamaya devam edeceim. ocuk yapma konusu insann snfyla da balantl. Toprakta alacak olabildiince ok insana ihtiyac olan kyller bir sr ocuk yapyor. ehirde, daha az ocuk sahibi olmak daha ekonomik. Ama bu bilgiler, temel soruya cevap vermiyor. Doum skln etkileyen faktrler ayr konu, niye ocuk yaptmz ayr konu. II ocuk sahibi olmamzn en temel nedeni, bunu yapma gcne sahip olmamz tabi. O kadar maymun itahlyz ki, yapabileceimiz ne varsa ounu yapmaya alyoruz. Yapabildiimiz iin yapyoruz, yapmay setiimiz ya da yapmaya karar verdiimiz iin deil. Srf yapabiliyoruz diye ocuk yapmak olacak i mi? Neden ocuk sahibi oluyoruz? Bakalar oluyor da ondan. Ana babamz bizden torun bekliyor da ondan. Srf ocuk sahibi olmay istediimiz iin, srf ocuu istediimiz iin bu ie kalktmz pek ender. ocuk sahibi olmamzn bir sr nedeni var, ama bu nedenlerin iinde ocuun kendisi en sonda geliyor. ocuu kendi geleceimizin dlerinin bir paras olarak istiyoruz. Peygamberler, generaller, nineler ve dedeler, kendilerine yeni nesillerde mrit arayanlar bizi ocuk yapmaya yneltiyor. ocukla olan zel bamz, ocuk iin duyduumuz istek en arkadan geliyor, o da genellikle hamilelikten sonra. Yani, ocuu ancak ana rahmine dtkten (doduktan) sonra istemeye balyoruz. ocuk ancak bal bana bir maddi varlk haline dnnce isteniyor, hakknda dnlyor ve bazen de vazgeiliyor. III ocuu neden srf kendi hatrna istemediimizi aklayan binlerce neden sayabiliriz. Bunlarn iinde en ac olan, miras kaygsdr. Servetimizi bakalaryla paylamay pek istemesek de, eer ille biriyle paylaacaksak, bari kendi ocuumuz olsun diye dnrz. Bylece, servetimiz bakalarnn eline gemesin diye ocuk yaparz. Eimiz bizi brakp gitmesin diye ocuk yaparz. Ya da tam tersi, birbirimize olan akmz ispatlamak iin ocuk yaparz. ou durumda akn en yce ifadesi olarak grlmez mi bu? Ve tabi, bizi seven birisi olsun diye ocuk yaparz. Hkmetlerin, sosyal gvenlik sistemlerinin ve eitli kurumlarn salad avantajlardan yararlanmak iin ocuk yapanlarmz da var. Baz lkelerde ocuk sahibi olmak, maddi yardmlarn yan sra, tatsz i hayatndan uzunca bir sre kaabilmek gibi bir avantaj da ieriyor. Pek oumuz, srf ocuk sahibi olanlar kskandmz iin ocuk yapyoruz. ocuumuz olduunda, ocuksuzlara sanki bir eksikleri varm gibi bakyoruz. Onlar kskandryoruz, bize gpta etsinler istiyoruz, ocuk sahibi olsunlar diye onlar yreklendiriyoruz. Ksr olmayan, salkl kadn ve erkekler olduumuzu kendimize ispatlamak iin ocuk yapyoruz. Saysz ocuk bu yzden dnyaya geliyor. Ama artk i iten gemi oluyor. ocuk

sahibi olmann bin bir biimi iinde, ocuun kendisi nadiren iin iine giriyor. Zaten bizatihi ocuk sahibi olmak deyimi onlarn zerinde kurduumuz mutlak totalitarizmin bir ifadesi deil mi? IV Bir ksmmz zgrl zgr olmak iin isteriz. Bir ksmmz, g kazanmak iin zgr olmak isteriz. Yani, belirli bir dzende gsz durumda olanlar, baka bir dzende gce daha kolay ulama anslar olacan umarlar. Kendilerini glendirmek, bakalarna hkmetmek iin zgrlk ve demokrasi peinde koanlar, kendi totaliter arzularn yanstmak suretiyle en temel zgrlkleri inerler. ocuun kendisini istedikleri iin deil, belirli bir gereksinimi karlad iin ocuk yapanlar da yledir. Bu gibi durumlarda ocuk kullanlm olur. Bir insan kullanmak tabi ki totalitarizmdir. Ama, kendisiyle ilgisi olmayan bir nedenle bir ocuk yaratmak, insan trnn totaliterliinin zirvesidir. ocuk sahibi olmak, geri dn olmayan bir eylemdir. Servetimiz yok olup gider, eimiz hayatmzdan kar, herkes ksr olmadmz grr, kskanlmz diner, ama ocuk hl oradadr. Artk var olmayan gereksinimlerin bir kalnts olarak ocuk bizim yanmzdadr. te o zaman, tm totaliter ilikilerde olduu gibi, byk yalan balar. Byk yalan SEVG'dir elbette. Bu yalan bilinli ya da bilinsiz olabilir. Ama ou zaman bilinsiz olur. Gerekten ocuu sevdiimizi dnr, yle davranr, yle hareket ederiz. Bakalar grsn diye, yzmzden hemen hemen hi karmadmz bir sevgi maskesi tarz. Bu sevgiyi de, o ocukla hi balants olmayan, ama ona mstakbel bir mrit olarak bakan, toplumun tm tutucu kurumlar her frsatta destekler. nk herkes, ama herkes, ocuklarn sevilmesi gerektiini dnr. Belki en byk ikiyzllmzn sonucu olarak, utanla, byk yalana katlrz. ocukla aramzda totaliter bir ba oluur, nk ocuktan da bizi sevmesini bekleriz, ona bizi sevmesi gerektiini retiriz. ocuk, bizim YALAN'mz bilmemenin masumiyeti iinde, gerekten de bizi sever tabi. Ama ocuun gerei ilk kefedii belki de sevgi yalann kefediidir. Ayn zamanda masumiyetin sonudur bu. ocuun kendisiyle hi ilgisi olmayan gereksinimler yznden ocuk sahibi olunduunda, dnyaya gelen ocuk bir sknt kayna haline de gelir. Anne ve babann yapt bir fedakrla dnr. Yaamlarnn ocuun hatrna kknden deimesi gerekir. ocuun yaratlmasyla birlikte -ocuk gerekten istendii iin yaratlm olmadndan- yaratclarn talepleri de balar. Yaratclar diyorum, nk anne babalar byk bir kendini beenmilikle kendilerini ocuun yaratcs olarak grrler. Sanki yaratmak, erkekle kadnn bir-iki dakikalk iftlemesine bakacak kadar basit bir eymi gibi. Anne ve babalar ocuun kendi zgrl iinde byyp gelimesine nadiren izin verirler. ocuk ou zaman, anne ve babasnn kiisel arzu ve hayalleri ile mevcut toplum dzeninin standartlarna gre yourulur. V ocuun byme ve olgunlama sreci, genellikle, bamllktan bamszla doru bir gei olarak adlandrlr. nsan yavrusu da dier tm hayvanlarn yavrular gibidir. Bamszln kazanp kendine bakabilecek hale gelince, yuvay terk eder. te yandan, insan yavrusunun durumunda bu argmann tam tersi de ayn kolaylkla ileri srlebilir. Byme sreci, ocuun kendine zg ruhsal yapsn ve bamszln kaybetme srecidir. Byme srecindeki ocuk, uygarlatrlan bir yerliye benzer. Anne ve babann grevi ocuun vahi ve zgr ruhunu ezmek, okula, topluma ve devlete uysal bir ocuk teslim etmektir. ocuk okuldaki kural ve dzenlemelere uymay beceremezse, anneyle babann onu kt yetitirmi olduu dnlr. ocuk anne ve babasndan fiziksel olarak bamszlatnda, an ruhuna baml olmaya da oktan hazr hale gelmitir. ocuun szde uygarlatrlmas sadece toplumsallama deildir. Toplumsallama toplumun yap ve yapma dediklerini renmektir. Uygarlama ise ayn zamanda estetik ve bilisel koullandrmadr. Sonsuz bir olaslklar dizisi iinden baz algsal kalplarn seilip dayatlmasdr. ocuun tm duyularnn geliimi, yine iinde yaad toplum ve uygarlk tarafndan koullandrlr. Tarih boyunca ya da ayn zaman dilimi iinde bir arada yaayan baka uygarlklara ait algsal ve bilisel kalplar tanma frsat bile verilmez ocua. VI ocuk sahibi olmann totaliter olmamas ancak tek koulla mmkndr. Yaamn mucizesinin, yaamn benzersizliinin farknda olmaktr bu koul. ocuk hangi sebeple dnyaya getirilmi olursa olsun, yaratlan varln bizimle pek az ilikisi olduunu kavramamz yeterlidir. Bir bakma, gkteki bulutlar kadar, kelebekler kadar, mevsimlerin deimesi kadar bizden bamszdr ocuk. Hayatn

saysz mucizesinden biridir. Bize den ocuu kollayp bymesine yardmc olmaktr, ona buyurmak deil. Ne yazk ki totaliter denetimimiz aksi yne doru uzanyor. Yzyllar boyunca ocuk zerinde totaliter bir denetim kurduumuz yetmezmi gibi, imdi bir de ocuun genetik geliimini ve genetik zelliklerini denetlemeye, hatta gcmz yeterse tasarlamaya alyoruz. Eer bir kar gryorsak gelecekte gzleri 360 derece dnebilen ya da bir yerine iki kafas olan ocuklar yaratmamamz iin hibir neden yok. Belki de hepsi birbirinden k sipariler verebileceimiz ocuk butikleri de olur. Ancak trmzn tarihinde nce aileler airetlerden, sonra da bireyler ailelerden ksmen bamszlatna gre gn gelecek ocuklar da kendi isimlerini kendileri koyabilecekler. 9 Mart 1988, Kea

U SHRL AN

XVIII

Ben burada deilim.

Orhan Pamuk

I O saniyeyi beklersiniz. Hayat boyu ulamak istediiniz, hazrlandnz o biricik 'an'. nsanolu Ay'a ayak basyor. nsan iin kk, insanlk iin dev bir adm. Byle diyor astronot, ayak bast 'an'da. Olimpiyatlarda altn madalya kazanyorsunuz, tren yaplyor, milli mar alnrken gzleriniz doluyor. Seviiyorsunuz. Venedik'i ilk kez gryorsunuz. lm hazrlayamazsnz. Hayat hazrlayamazsnz. Onlar ylesine, olduu gibi gelir. Hayattan bir 'an' soyutlayamazsnz. Hibir ey o 'an'a bal olamaz. Her ey srecin bir parasdr. Gemiteki srelerden belirli 'an'lar koparp, gemite ok mutlu ya da ok mutsuz olduumuza karar veremeyiz. Gemite yaanm 'an'lardan hatrladklarmza dayanarak yeniden kurulan ey, hapishaneden farkszdr. Hayat darda tutan bir kaledir o. Belirli 'an'larn, grntlerin, yzlerin gelmesini bekleyerek gelecei de kuramayz. Hepimiz, belirsizce belirlenmi bir srecin parasyz. Srer gideriz. Kimi zaman akntyla birlikte, kimi zaman akntya kar krek ekerek. Kimi zaman direnir, bouluruz. Kimi zaman yorgun deriz, karz sudan. Boulsak da suyun stnde de kalsak, nemi yok. Hepsi yaam nk. Sudan kmak dnda. Ama sudan hi klmaz. Ky diye bir ey yoktur. Tek ky, intihar. O da yaamn bir paras m? Bir 'an'n dondurulmas deil mi o da? Btn o yaam -gemi, imdi ve gelecek- intihar eyleminin o bir tek 'an' iinde dondurulmutur. Neden? O 'an' abartlmaktadr da ondan. O 'an'n, hayatn belirlenmesinde totaliter bir gc vardr da ondan. II 'Anlar yoktur. Zaman var (m) dr? Sonsuza dek hzla akp giden yaam vardr. Yaam srp gider...gider...gider. Yaam srer. Biz de srp gideriz. Bir eyler her zaman srp gitmitir ve bir eyler daima srp gidecektir. 'An'lar yaamn akn durdurur. Yaam durdurur. nsan ormandaki kular iitmek iin durup dinlememeli. Durup dinlemeden iitmeli okyanusun kkreyiini.

Seviin. Yorum yapmadan. Kayt kuyut koymadan. O 'an'n' huzuruna kabul edilmeyi beklemeden pn. Yryn, yryn, yryn. 'An' beklemek iin durmayn. 'An'lar, zaman iinde geri gtrr sizi. inde bulunduumuz 'an' dondurarak gemie kaarz. O 'an', imdiyi dondurarak, gemiin bir paras haline geliriz. Zamanla birlikte akn, durmadan yryn. Bir sonraki 'an' beklemeyin. Bir sonraki 'an' diye bir ey yok. Sonra diye bir ey yok. Ak srer gider. 'An'n paras olun. Her 'anla birlikte yaayn. Bylece kaldrn anlar. Hibir 'an' olmas gerektii gibi deildir. yle olsayd, byle olmalyd diye dnmek anlamsz. 'Anlar dzenleyenleyiz. Yaamlar dzenleyemeyiz. Ne kendimizinkini ne de bakalarnnkini. nsan mutlu etmesi gereken bir 'an' yoktur. nsan mutlu bir 'an' sipari edemez; ne gemiten, ne de gelecekten. Trajedi diye bir ey yoktur. Trajedi kavrammz totaliter beklenti ve siparilerin sonucudur. Trajedi totaliter bakmzn bir yansmasdr. Yaamda belirli 'anlar beklemekle, bu 'anlar hak ettiimizi, bunlara hak kazandmz dnmekle, totaliterleiriz. Beklediimiz ey olduunda bundan nasl keyif alacaz o zaman? Olan ey, daha nceden bize sylenmi, istenen ve beklenen bir eyse bundan ne zevk alnr ki? Sipari vermenin ne zevki olabilir? Peki bu ey ya olmazsa (ki genellikle olmaz) o zaman ansa ve kadere svmek, kendimize svmek, onu bunu sulamak, anam beni hi dourmasayd keke demek, Tanr'dan yardm dilemek, neden yle olmad, neden byle olmad diye dvnmek niye? stenen ey olmadnda, o 'an' beklendii gibi kmadnda, hayal krkl niye? Hibir ey olmad anlamna gelmez ki bu. III ok nemli dediimiz kararlan almak iin uzun uzun dnp tanrz. Arkadalarmza, akll insanlara danrz. Simgelerden ipular karmaya alrz. Kahve falna, tarot falna baktrrz. Kararszlk iinde oradan oraya savruluruz. ou zaman, biz byle yalpalayp dururken karar verme gereklilii kendiliinden ortadan kalkar. Ya da bir bakarz ki karar bizim yerimize bakas vermi. Kimi zaman bir trl bir karara varamayz, kimi zaman da salam oynayp orta yolu seeriz. Bazen de alrz o nemli karar, ama ok gemeden onun tam tersi bir karara varrz. Hayatlarmz dzenlediimizi dnmek, totaliter bir: davrantr. Yalnzca hayatmz dzenlediimiz gibi yanl bir dnceye kaplmakla kalmyor, bir de stelik sevinleri dzenlemek, kendimiz iin en mkemmel koullar planlamak gibi kibirli bir yol tutuyoruz. Btn bunlar, yaamDAN istediimiz eyler. Neden bu terim yaamDA istediimiz eyler deil? Neden yaamdan? nk 'anlar soyutluyoruz. Yaamlarmz bir boluun, soyutun, yaamszln iinde kurmaya alyoruz. Ve, orada uzakta bulunan yaam ne zaman iin iine karsa -kendini gsterse- kaderimize kfrediyoruz. Planladmz ey gerekletiinde, o durumu biz yarattk sanyoruz. Ben yaptm, oldu, diyoruz. Olan ey mutlaka beklenen ey deildir. Hi beklemediimiz bir ey bizi sevindirebilir. Beklediimiz bir sevin de bizi hayal krklna uratabilir. Neyin kime neyi nasl ne zaman nerede yapacan bilemeyiz. Planlar, programlar yapabiliriz, ama yaama sahip kamayz. Yaammzn hakimi deiliz. Kimse deil. Kader diye bir ey de yok. Ksmet de yok. Yaam denetim altnda tutan kimse yok. Tutmayan da yok. Sre akp gidiyor. Biimlendirerek ve biimlenerek. IV 'An'n yaratlmas, beklenmesi, ayn zamanda totalitarizm 'an'dr. lm 'an'. Beklentimiz iinde yaam ldrrz. Beklentimiz iinde kendimizi ldrrz. ldrrz, nk istediimiz gibi olmamtr. stediimiz gibi olmad diye ldrdmz nedir? ocuklarmz istediimiz gibi olmad diye onlar zihnimizde ldrrz. Olan yerine kz oldu diye. Hi istenmedii 'an'da oldu diye. Beklenen 'an'n imaj iinde ldrrz 1 onlar. Onlar beklentimiz uruna ldrrz. nsanlar neden ocuk sahibi olur? Mutlu olacaklarn sandklar iin mi? ocuk sahibi olmak mutluluktur, yle mi? Hayr! ocuksuz mutlu olmayan kii, ocukla da mutlu olamaz. Bir baka insann srtndan mutluluk talep etmeye hakkmz yok. Mutluluk her yerdedir. Ancak her yerde mutluluu bulan kii bir ocukla da mutlu olabilir. Nice babalar oullarn ve hatta kzlarn kendileri gibi olmaya zorlamlar, onlar kendi kafalarndaki kalba dkmeye almlardr. Ve ocuklar mr boyu, ya bu beklentileri yerine getirmek ya da onlara bakaldrmak iin didinir. Yeter! Ortada yaam var. Yaam, her trl beklentiden nce gelir. O her eyin stnde. Yaam bizimle bir. Biz de onunla biriz.

Yaama buyuruyoruz nk onu dzenlemeye alyoruz. Yaam ldryoruz nk onu dzenleyebileceimizi sanyoruz. Hayr, dzenleyemeyiz. Ama yaama ak olabiliriz. Yaam hakkndaki duygu ve dncelere ak olabiliriz. Kendimizden ve trmzden yine de hayal krklna urayabiliriz. Ama olsun, yaamla gelen duygu ve dnceleri sonuna kadar yaayalm. Yaamdan beklediklerimize ilikin duygu ve dnceler onlarn nne gemesin. Gndelik yaantmzda, beklentilerimizle yaamn getirdii ya da getirebilecei eyler arasnda bir atma yaarz ou zaman. Bunu yapmay ok isterdim, ama hi vaktim yok. Bu cmleyi kim bilir ka kez sylemiizdir. Zamann grece olduunu kavramak iin Einstein' ve 20. yzyl fiziini hatmetmi olmamz gerekmiyor, istemediimiz kadar zamanmz var ve hi zamanmz yok. Her gn, beklentilerimizi n planda tutan yaplar ina etmeye ve bunlar ayakta tutmaya alyoruz. nsana kiiliini, azim ve kararlln, gelime potansiyelini gerekletirme frsatn ite bu beklentilerin verdii syleniyor. 'An'n iinde kaybolun. 'An' yaayn. Ama 'an' yakalamaya almayn. Yaamlarmzda sihirli 'anlardan oluan bir sirk kuruyoruz. Yaamlarmz, her olayn bizi sihirli bir 'an'a gtrecei umuduyla yaanan bir olaylar dizisi. Sihirli 'an' kutlama trenleri yapyoruz. Sihirli 'an' ritelleri: Doum, bir sihirli 'an' trenidir. Dn de bir sihirli 'an' trenidir. Zifaf gecesi, kar kocann, iki sevgilinin bir arada geirecekleri ilk gece, bir sihirli 'an' trenidir. Trenlerin provasn bile yaparz nceden. Okula baladmz gn sihirli bir 'an'dr. Mezuniyet sihirli bir 'an'dr. lm sihirli bir 'an'dr. Kurtulacamz gn, hatta cennete kavuacamz 'an' bekleriz. Btn sihirli 'an'lar zerimizde yeni basklar kurar. Btn sihirli 'an'lar baskcdr. Bunlarn sevinlerinde, neelerinde bile bask vardr. nk nceden provalar yaplmtr. O 'an' ok mutlu olacamz beklentisi iinde sihirli 'an'n yolunu gzleriz. O 'an'da btn dertler, btn skntlar bitecektir. O 'an'da hayat yeniden balayacaktr. Sihirli bir 'an'a yaamda yeni bir balang gzyle baklr. Sihirli 'an' srasnda nasl olacamz en ince ayrntsna kadar tasarlarz. Sihirli 'an' yllarca dleriz. Gelin aday bilmem ka yandan itibaren dn gnn, kocasn, beyaz atn stndeki prensini dnmeye balar. Gelecekteki sihirli 'anlarn hayalini kurarz. Bunlar bizi hayat yolu zerinde belli bir noktaya doru gtrseler bile, bir yandan da yaamn ayamzn altndan kayp gitmesine yol aarlar. 'An'lar beklerken yaam elimizden karrz. 'Anlar beklerken yaama kar krleiriz. V Toplumdaki tm iktidar yaplar, glerini ve meruluklarn byk lde bu sihirli 'anlardan alrlar. Din bunlarn en bata gelenidir. Dinsel hiyerari, gcn ve halk zerindeki denetimini pekitirmek iin bu sihirli 'anlara ihtiya duyar. nsanlar ancak dinin kutsamasyla sihirli 'anlar yaayabilirler. Doum, evlilik, snnet, lm, vaftiz gibi yeryzndeki yaamn kilit noktalar olan btn bu sihirli 'anlar, dinin gzetimi altnda yaanr ve gerekletirilir. Parlamentolar, meclisler, 'anlk kararlarn ebedi olduuna inanrlar, inandrrlar. Kararlarnn ilan edili biimi, kararn ieriinden daha arpcdr ou zaman. Sihirli 'an' trenlerinin sahne amirliini de zaten ynetenlerin bizzat kendisi yapar. Sihirli 'anlarn srtndan geinen bir endstri vardr. Yemek salayan irketler, smokin kiralayanlar, doktorlar, mzisyenler, papazlar vb. geimlerini sihirli 'anlar sayesinde kazanr, bu 'anlar sayesinde kr ederler. Egemen gler, yaplar ve sosyal kurumlar glerini bizden, bizim sihirli 'an' araylarmzdan, bu 'anlara duyduumuz bitmez tkenmez zlemden alrlar. Tarihteki her yeni ideoloji, devrim ve iktidarla birlikte, btn bu sihirli 'anlarmzn topik bir biimde topyekn gereklemesini bekleriz. te bu rejimle (Fransz, Sovyet, slam devrimleri) nihayet her eyin mmkn olacan, her eye yeniden balayacamz, yaamn tazeleneceini ve artk o beklediimiz 'an'a kavuacamz sanmzdr hep. Oysa, eriebildiimiz tek ey, 'an'ma gnleri ve zafer trenleridir. Devrim ynetimleri, bir yandan insan ilerlemeye gtren o uzun yoldan, yce dava uruna yaplmas gereken fedakrlklardan dem vururken, bir yandan da geride kalm olan o'sihirli 'an' unutmamamz iin her eyi yaparlar. Kahramanlarla, arklar ve trklerle, devrim ykleriyle yllar yl o sihirli 'an' yeniden yaarz. Gemiin devrimi, imdinin yeni totaliter iktidar, varlm hakl gstermek iin sihirli 'an' kullanr. VI

Zaman ilk hesaplaymz, ilk takvimlerimiz, aylarn ve / mevsimlerin geiini anlamamza yardmc olmak ve bylelikle gel-git olaylarn ve selleri, ne zaman ekin ekeceimizi, ne zaman klk erzak depolayacamz, yaz scaklarnn ne zaman geleceini bilmemizi kolaylatrmak iin kullanlrd. Aradan geen yzyllar iinde zamann geiini hesaplamak iin gitgide daha duyarl aygtlar gelitirdik; o kadar ki, bugn saatin stndeki saniye kolunun bile farkndayz. Zaman gn, saat, dakika ve saniyelere blp nicelletirerek gndelik yaantlarmz dzenlemeye ve ynetmeye alyoruz. Ama bunun sonucunda ne oluyor? Takvimlerle nceleri doann ritmini gzlemlerken, bu yzylda, kendimizi gzetim altnda tutmak iin kullanyoruz saatlerimizi. Ne zaman yataktan kalkacamz, ne zaman yemek yiyeceimizi, ne zaman yeniden uykuya yatacamz kol saatleriyle, duvar saatleriyle belirliyoruz. le yemeini acktmz iin deil saat on iki olduu iin yiyoruz; uykumuz geldii iin deil, ge olduu iin yatyoruz; alar saatin alarmyla (evet alarm durumuyla!) uyanyoruz, doal bir ekilde uyanacak yerde. Yaamlarmz kol ve masa saatlerine, saatlere ve dakikalara gre dzenliyoruz. Kendi zaman lme sistemimizin tutsa olduk. Sihirli 'an' mitosunu da ite bu hapishanenin hcrelerinde yarattk. Sihirli 'an', hayatmza sessizce nfuz ederek srp geen zamann, 'an'szln kar-tezidir. zgrlk, ebediyet ve sonsuzluk duygusundan, zamana bal olmamaktan, 'an'n tutsa olmamaktan, o aldatc sihirli 'an' bir kurtarc gibi grp beklememekten kaynaklanr. Zamann olmad yerde zgrl duyumsayabiliriz ancak. 24 Mart 1987, Marburg

AH, MNELAK!

XIX

Seni seviyorum.

Anonim

I Sensiz yaayamam sz, bir bakasna kendini sunmak anlamna gelir. Bu sz syleyen kiinin demokrasi, bamszlk, zgrlk konusunda vazgeilmez inanlar olabilir. Ama akta bunlarn tam kart olan deerler benimsenir. Sevdiimize sahip olma karlnda biz de sahiplenilmeyi neririz. Ak ifade eden szlerimiz yalnz birbirimize hkmetmenin bir belirtisi olmakla kalmaz, kendi bireysel akmz her eyin stne yerletirdiimizi gsterir. Akmzn, iimize, bakalaryla olan ilikilerimize, yaam biimimize, deer yarglarmza hkmetmesine izin veririz. Yaam, ak uruna inan ve davranlarm tmyle deitiren kiilerle doludur. te bu mutlak teslimiyet yzndendir ki ak srekli olamyor. Aka sahip kmakla, ak bitirmi oluyoruz. Ak yaarken gelitirilen ifadeler ve jestler giderek younluunu ve itenliini yitirir; sonunda iliki biter. Sensiz yaayamam szleri, sevgililerden biri ayrlmak istediinde dierinden gelen umutsuz bir ardan baka bir ey deildir artk. Akn bu denli abuk tketilmesi, hatta herhangi bir ekilde tketilmesi iin hibir sebep yok aslnda. Burada sorgulanmas gereken kafamzdaki ak kavramdr, akn buyurduu zel dil ve adetler yznden birbirimize kar takndmz tavrdr. Aka yle bir niforma giydirmi, onu yle totaliter bir biimde tanmlamz ki k olma sreci anlk bir ey olup km. II Gnmzde, gemi uygarlklarmzda ak intihara, cinayete, alkolizme, sadizme, ikenceye, erefsizlie gtren byk bir sorun haline gelmi. Duygularmz abartyoruz. On sekizinci yzylda, Lotte yznden intihar eden ve tm Avrupa'da binlerce genci intihara srkleyen Goethe'nin gen Wertheri, ak sahiplenmenin ve mlk edinmenin bir rneidir. nsann sevdiine sahip olma tutkusu akn kendisinden ar basmaya balad an, bu ak deildir artk. Ak yaamdan gl olamaz, zgrlkten yoksun olarak da varln srdremez.

Akn totalitarizmi, kskanlkta da kendini gsterir. Ak kavrammz totaliter olmasayd, ak ile kskanln ayn kiide varlm yan yana srdrmesi olanaksz olurdu. Kskanlk srekli bir ilikinin besinidir, diyor Proust. Ama neler pahasna? Beraber olduumuz insanlar iin sorunlar yaratyor, duygu ve dncelerimizi onlara aka ifade etmiyoruz. Birbirimizle sarma dola olma uruna ne diller dklr, ne yalanlar sylenir. Bu, aksz seks olamayaca anlamna gelmez. Bazen aksz sevimelerde de birbirine yaknlk hissedebilir insan. Her ilikiyi, ak diline, ak paradigmasna sokmak gerekmez. Bunu yaptmz an, paylatmz o mahremiyetin gzellii, kendiliindenlii, insanilii, akn olmad bir kalba zorla sokulmasyla bozulmu olur. Neden, bir zamanlar birbirine k olan insanlar sonunda birbirlerine dayak atmaya, ikence etmeye ve birbirlerini ldrmeye kalkarlar? klar arasndaki cinayet oran neden bu denli yksek? Nasl olur da, hem ak hem nefretle ilgili dnce ve duygular ayn insanda barnabilir? Akn bir kart nasl olabilir? Nasl olur da ak nefret tohumlarn, nefret de ak tohumlarn ierir? Aka, tketilecek, sahip olunacak ya da teslim olunacak bir nesne gzyle bakld zaman nefret de ortaya kar. yle bir noktaya geldik ki, kurumlar, meslekler, dilimiz, hatta ekonomimiz sevgi yoksunluu zerine kuruluyor, sevgiye bir sorun gzyle baklyor. Akn varlndan ok yokluunun bilincindeyiz. k olmama durumu normal saylyor artk. Tavan arasnda bir kupr buldum. Gazeteci, psikiyatrist olan babama soruyor, Doktor bey, nedir u ak illetinin tedavisi? Hastalk k olmak deil, olmamaktr, diye yantlam babam soruyu. Gzellik enstitlerinden psikoterapistlere, giyim-kuam ve koku fabrikalarndan reklam irketlerine kadar bir ksm sanayici akn yokluu sayesinde para kazanyor. Yalnzlktan, reddedilmekten uykusu kaan kiiler iin uyku haplar bile var. Birbirimize elimizi uzatacak yerde haplara uzanyoruz. Hep kendi kendimize kardmz sorunlar yznden. Sorun yaratmakla kalmyor, ak yznden yaammza son bile verebiliyoruz. Sevgililer arasnda biri ld takdirde brnn de kendisini ldreceine ilikin lm szlemeleri yaplyor. Arthur ve Cynthia Koestler yaamdan birlikte ayrldlar. ntihar anlamas yaparak onu uygulayan ilk ift onlar deil. Kimi zaman kendi istemleriyle elerini izleyerek lme giden, kimi zaman da sadece tkenerek yaamdan vazgeen nice insan var. Bu tr kontratlar ak ilikisini bir hapishaneye eviriyor. Bu, bir hareketin liderinin hainleri kuruna dizdirmesinden ya da davaya ihanet etmesi halinde kendisini de kuruna dizmelerini emretmesinden farkl deil. Bu, totaliter ak anlaynn bir baka rnei. Yaam aktan stndr. Ak yaamn bir parasdr. Yaarken severiz. Severek ve ac ekerek yaarz. Ac ekmek de, sevmek de yaama aittir. Yalnz sevmeyi semek ve ac ekmeyi reddetmek yaam reddetmek demektir. Sevgisizlik yznden ou kez dramatik lmlere srklendiimiz halde, akla birlikte yaadmz pek nadirdir. III Manevi niformalarmzn iinde, sevgimizi gstermekten de korkarz. Ak ylesine bencil, ylesine byk bir kendini koruma gds iinde ifade edilir ki, insan tm duygularn sergilemez, en azndan hepsini ayn anda sergilemez. Duygular adm adm, taksit taksit aklanr, bylece karlk grmek garanti altna alnr. Hatta, bunda yle ileri gidilir ki, ne zaman seni seviyorum szcklerini kullanacak olsak karmzdakinden de ayn szckleri bekleriz - adeta mbadele ekonomisinde pazarlk yapyormu gibi. Bu szm ona ak denen eyin genel uygulamasnda ve kavranmasnda karlkllk kavram vardr. Ben senin yaptn yapaym, sen de benim yaptm yap. Seni seviyorum, nk sen beni, ben seni sevdiim iin seviyorsun. Neden mtekabiliyet aryoruz? nk akta kendi bireysel ifademizi bulmaktan aciziz. Mtekabil olunca, karmzdakinin dilini kullanrz, daha dorusu ortak bir dil yaratrz, standartlar, smarlanm davran kalplar yaratrz. Sen bunu yap, ben de onu yapaym. Kullandmz dil, akn paylalan bir sre olmaktan ok objeler arasndaki bir alveri ilikisi olduunu gsteriyor: Benimle sevi, seninle sevimek istiyorum, beni sev, seni pmek istiyorum gibi. Mekanik bir mtekabiliyete, karlkl taleplere dnt anda ilikinin totaliter nitelii, totaliter potansiyeli su yzne kar. Bilinli olarak karmzdakini honut ederken, ayn zamanda onu honut etmeme potansiyelini, gcn de elimizde tutarz. Karlkllk esas zerine kurulmu ilikilerde, tm doalama ve kendiliindenlik, ilikiden koparlmtr. amzda szm ona drst iliki, iki tarafn da tketici olduu, birbirini tkettii, birbirinden tkettii bir ilikidir. Aile evi, bu durumda, insanlarn birbirlerine arzularn, taleplerini bildirdikleri bir geneleve

dnr. Genelev eve tanm, adna da ak denmitir. Aradaki tek fark, ilikinin eitlik zerine kurulmu olmasdr. IV Kendiliindenlie deil de, daha ok bir tanma bal olarak ele aldmz sahiplenici ak abuk biter. Biter, nk zgrlk peinde koarz. Hepimizin iinde bir zgrlk, yaratclk, kendiliindenlik zlemi ve potansiyeli vardr. Tanmland ekliyle, en azndan Smer ve Eski Msr iirlerinden gnmze kadar tanmland ekliyle ak, zgrle kardr. Akn tanm ve pratiinde, zgrlkle ak arasnda bir eliki vardr. Srekli bir ilikiye girmektense zgr olmal denildiini ska duyarz. Ak yprandka ou insan kendisini kahreder, bunu dnmemeye alr. Biroklar da, daha deneyimli arkadalaryla konutuktan sonra, bu yeni durumu, yaamn tevekklle karlanmas gereken bir gerei olarak kabul ederler. Kimileri de, balangtaki ak artk mevcut olmad, kendileri de ifte standartlara tahamml edemedikleri iin elerini terk eder, sonra bir bakasna k olup yine ayn ksrdngye girerler. Baz iftler birok ele ak ilikiye girerek bamszlklarn kantlamaya alrken, bakalarnn duygularn ayaklar altna alrlar. Btn bunlar, ak byle tanmlyor olmamzdan ve yzyllardan beri byle tanmlam olmamzdan kaynaklanyor genellikle. Oysa, bunun akla gerekten ok az ilikisi var. Burada sorgulanmas gereken, bizatihi ak ya da akn ksa sreli oluu deil, asl arklarda, edebiyatta, iirlerde tanmladmz ak kavram, yani tarih ve sanattaki btn ak kimlikleridir. V amzda birden fazla ak deneyimi giderek yaygnlayor, kadnlarn da erkekler gibi birden fazla ak yaamalar normal saylyor. Bylece, bir kereden fazla k olanlarmzn says giderek oalyor. Bu deneyimlerin skl, ilikilerimizde daha titiz, daha eletirici davranmamza yol ayor. nemli olan insann kendisi. Duygusal yatrmlarmz titizlikle deerlendirmemiz, her zaman duruma hakim olmamz tleniyor. Kimsenin sizi zmesine izin vermeyin. nemli olan sizsiniz. Verilen mesaj bu. Ak kendimizi korumann buyruunda. Akta totalitarizmin bir baka rnei de, bir ak deneyimini bir baka ak deneyiminin nda deerlendirmekten, birini dieriyle kyaslamaktan kaynaklanyor. Tm ak anlatlarnda, kilometre talarm, yol iaretlerini, kritik noktalar, ak deneyimlerindeki kiiler oluturur. Ak srecinin kendisini, onun kendine has coku, heyecan ve tadn yaayamayz, yaatmayz. Ak duygusuna sahip deiliz; ancak eitli kiilerle olan ilikilerimize onun nasl yansdnn hesabn tutarz. Oysa akn, kendi iinde, kendinden gelen zellikleri vardr. Ak sona erdikten ve iki kii o deneyimden ktktan sonra da ak bir btn, bir toplam, bir getalt olarak baki kalr. Yitirilen, ak deildir. Yitirilen, o belirli sevme eklinden vazgeen kiidir. Ama, kiilerin arasndaki ak, bir zamanlar var olmu olan ak yok olmu deildir. O her zaman mevcuttur. Ak ilikilerimize kiiler araclyla bakma alkanlmz yznden ak gzden kaybederiz. ki iliki ya da iki ak birbirinin ayn olamaz. Oysa, ou kii, yeni bir ak ilikisinde, eskisinde bulduklarn aramaya kalkar; ama yeni sevgililerinde ayn heyecan, ayn zevki bulamaz. Onlarn dt bu aptalca hayal krkl zerinde fazla durmaya gerek yok. Ayn deneyimleri smarlayp tekrarlamaya almak; zaman, insanlar, akl ve duygular standartlatrma abas, gerekten son derece ilkel bir totalitarizm rneidir. Girdiimiz her yeni ilikide, bundan nceki iliki(ler)de neyin kt olduunu birbirimize anlatrz. Yrd srece neden yrdn deil de, sonunda neden yrmediini konuur dururuz. Tm srecin anlamn deerlendirecek yerde, ak unutup ilikiyi ve onun sonucunu yarglarz. Oysa yaadmz ak, insanlk tarihindeki tm gemi aklarn bir devamdr. VI Duygularmz en ak olarak en az korktuumuz, en az ekindiimiz kiilere aklamamz, sevme tarzmzn totaliter bir yan. En az korktuumuz kiiler ayn zamanda tahakkm ettiimiz ya da tahakkm etme gcne sahip olduumuz kiiler. Dolaysyla efkat gstererek, dokunarak, glerek ya da ocuka davranarak, duygularmz en ak biimde baka yetikinlere deil, ancak ocuklara ve hayvanlara gsterebiliyoruz. Daha birka gn nce bu satrlar yazmama neden olan bir olay yaadm. Marburg'da bir leden sonra, tam o srada okuldan km olan yedi-sekiz yanda birka ocuun peinden yryordum. ocuklar neeyle glerek, gelip geen arabalara el sallamaya baladlar. Bir arabadan karlk grdklerinde iyice keyiflenip byk bir coku iinde yeni gelen arabalara da el salladlar. Sevinleri arabadakiler zerinde olumlu bir etki yapm olmalyd ki, onlar da glerek karlk veriyorlard. Srclerin ask suratlarnn gzel glcklere dntn aka grebiliyordunuz. Ben de o gn ok mutlu ve yaama sevinciyle doluydum. ocuklar da bu cokumu arttrmt. Ben de tpk onlar gibi

davranma drtsn duydum iimde. nce yapamadm, ama sonunda ekinerek elimi kaldrdm ve tam o srada ocuklarn yanndan geen bir arabaya glmseyerek el salladm. Arabann iindekiler glmseyerek ocuklara el sallyordu. Benim el salladm grnce elleri yanlarna dt ve grebildiim kadaryla yz ifadeleri birden deiti. Birka arabaya daha el salladm; karlk veren biri olacak m diye sallyordum artk elimi. Biraz nce ocuklara el sallayan kiilerdi bunlar, ama hibiri karlk vermedi. Bizimle ayn dzeydeki (ayn yata, ayn sosyal snftan, ayn meslekten, ayn kltrden) kiilere duygularmz gstermek ne kadar zor. Egemen durumda olunca insann arzularn aka belirtmesinin en tipik rnei genelevlerde grlr. Erkek yzyllardan beri eine aamad, akranlaryla paylamaya cesaret edemediklerini, kiralk klesinin efendisi durumuna getiinde byk bir rahatlkla dar vurur. VII Senin iin deli oluyorum. Hayr! Ak insann kendini duygularn, szm ona mantkszlna kaptrmas anlamna gelmiyor. Duygularn zihin zerinde egemenlik kurmas demek deildir ak. Akl ile duygularn birbirine kart olmas ikilemi doru deildir. Duygular ve dnceler bir aradadr, birbirleriyle i iedir. Dnce duygular olduu gibi, duygu dnceleri de vardr. Akn bu irrasyonel imaj ya da modeli, uzun sreden beri, akn geici olmasna yol aan bir strktre sk skya balamtr bizi. Akn irrasyonel olduu, insann deli gibi k olduu kavram bize rehberlik etmitir. Gerekten de, k olduumuz zaman lgncasna vuruluyoruz, yemeden imeden kesiliyor, uyuyamyor, alamyoruz. Tm dnyay sadece o kii asndan deerlendiriyoruz. Ama, bu tek imaj, akn bu snrlanm tanm, ayn zamanda ldryor onu; nk, ak srecinin ancak bir yzn onun srekli bir zelliiymi gibi ele alyor. Ana ocuunu, koca karsn, arkadalar birbirini sever; balk tutmakla silah kullanmay, yeme imeyi, yalnzlmz ve biricik akmz severiz. Sevgi szcnn ne denli geni kapsaml kullanldn dnmek insan artyor. Ancak, her balamda farkl bir anlama geldii de bir gerek. Bu farkll sezmekle birlikte, onu tanmlayacak baka szckler bulamyoruz. Bunca deiik durumu betimlemek iin elimizde sadece bu tek szcn bulunmas, ak anlaymzn yzeysel olduunun dilbilimsel kant. Bu durum, ak konusundaki dnce ve duygularmzn gelimemi olduunu, henz rafinelemediini gsteriyor. Eskimolarn, kar, gemicilerin de eitli rzgrlar anlatmak iin ne kadar eitli szckler kullandklarn bir dnsenize... Oysa, eski Msrllarn ak iirleri, bugn ak iin dndklerimizi ve hissettiklerimizi hl ayn birka kelimeyle tpatp dile getiriyor. Ak konusunda ne dnmsek, yzyllar nce nasl sevmisek bugn de bunu ayn ilkel, kaba ve totaliter biimde srdryoruz. Akn evriminde duraksama olmu bir yerlerde, bir zamanda, kendi iimizde... Amerikal yazar Saul Bellow'un dedii gibi, Radyasyondan ok birbirlerinin kalplerini krmaktan lyor insanlar. 28 Mart 1987, Marburg

SARHO OLUN

XX

SARHO OLUN Her zaman sarho olmal. Her ey bunda: Tek sorun bu. Omuzlarnz ezen, sizi topraa doru eken Zaman'n korkun arln duymamak iin, durmamacasna sarho olmalsnz. Ama neyle? arapla, iirle ya da erdemle, nasl isterseniz. Ama sarho olun. Ve baz baz, bir sarayn basamaklar, bir hendein yeil otlar zerinde, odanzn donuk yalnzl iinde, sarholuunuz azalm ya da bsbtn gemi bir durumda uyanrsanz, sorun yele, dalgaya, yldza, kua, saate sorun, her kaan eye, inleyen, yuvarlanan, akyan, konuan her eye sorun, saat ka deyin; yel, dalga, yldz, ku, saat hemen verecektir karln: Sarho olma saatidir.. Zamann inim inim inleyen kleleri olmamak iin sarho olun durmamacasna! arapla, iirle ya da erdemle, nasl isterseniz.*

You might also like