Professional Documents
Culture Documents
RUH JDKNGKNLKÖK
ÜZERINE
Latinceden Çeviren: Bedia Demiriş
OlD O
iSTANBUL
Yapı Kredi Yayınları
Kazım Taşkent
Klasik Yapıtlar Dizisi-32
Bedia Demiriş
1\.n:�-nn];;.çH
ma sın. Ta bii ki, gereksiz şeyleri ima ederek. Çünkü eğer ge
rekliyscler, hem özel olarak hem de resmi olarak yapılmalıdır;
gerçek ten de ağırbaşlı bir görev bizi çağırmadığında, eylemler
durdurulmalıdır. (2 ) Ç ünk ü, nadiren girişimde bulunmak, ö te
yandan h ep talih üzerinde d üş ünmek ve karşıs mdakine g üven
konusunda kendi kendine hiç söz vermemek en güvenilir şey
ler olduğuna göre, çok iş yapan kişi, çoğu kez talihin kendisi
üzerinde yetkisinin olmasına sebep olur. "Eğer bir şey olmazsa,
deniz yolculuğuna çıkacağım" ve "eğer bir şey karşı çıkmayacak
olursa, praetor50 olurum" ve "eğer araya bir şey girmezse, ticari
işim bana kazanç sağlayacak." (3) Demek ki, akıllı insanın başı
na beklen tisi dışında hiçbir şey gelmez: Bunu insanın başına ge
len kazalardan ayrı tu tmuyoruz, ama zaaflarından ayrı tu tuyoruz;
onun başına istediği her şey gelmez, ama ta sarladığı her şey ge
lir; özellikle de tasarladığı şeylere bir şeyin karşı koyabileceğini
düşünmüş tür. Yüzüs tü bırakılmış bir arzunun verdiği acı ise nı
ha daha hafiflemiş olarak ulaşmalıdır, tabii ki ona başarı sözü
vermemışsen.
14. (1) Kararlaş tırılmış işlere kendim izi çok fa zla vermeye
lim; ve bizi rastlantının i ttiği şeylere geçmeyelim; ve amacın ve
ya konunun değişmesinden çok korkmayalım diye, kendimizi
de uysallaş tırmamız gerekir, huzur için çok zararlı bir zaaf olan
tu tarsızlığın bizi çekip almaması koşuluyla. Çünkü hem huzur
suz ve zavallı bir kararlılığa ih tiyaç vardır, -bunun zararına talih
daima bir şeyleri zorla ele geçirir- hem de, hiçbir yerde kendini
bir sınır içinde tu tmayan tutarsızlık çok daha ağır olsa gerek.
Dinginlik için her ikisi de tehlikelidir, hem hiçbir şeyi değiş tire
memek, hem de hiçbir şeye katlanamamak. (2 ) En azından nı
hun yabancı olan her şeyden kendini alıkoyması gerekir. Kendi
ne güvensin, kendi kendine sevinsin, kendininkilere saygı gös
tersin, yabancılara ai t şeylerden olabildiğince uzak dursun, ve
k endini kendine adasın, zararları duyumsamasın, talihsizlikleri
bile iyilikle yorumlasın. (3) Deniz kazası kendisine bildirildiğin
de, bizim Zenon bü tün mallarının ba tmış olduğunu duyunca,
der ki, "Kader bana yüküm daha hafif olarak, bilgece konuşma
mı emrediyor ." Tiran, f ilozof T heodoros'u 51 ölümle ve hatta ce-
-1 -i
1 5 . (1) Ama kişisel hüznün lin sebe plerini bir kenara bırak
mış olmanın hiç yararı yoktur; çünkü bazen insan soyuna duyu
lan nefret kişiyi sarar; ve sadeliğin ne kadar ender olduğunu ve
dürüstlüğün ne kadar bilinmez bir şey olduğunu ve yarar olma
dıkça, güvenilirliğin güç bela var olduğunu düşündüğünde, hem
böyle başarılı suçlar bütünlüğü ortaya çıkar, hem tutkunun aynı
derecede nefret edilen kazançları ve zararları, hem de rezillikle
ünlü olacak kadar kendini kendi sınırları içinde tutamayan hırs
ortaya çıkar: Ruh karanlığa sürüklenir ve ne ümit beslemesine
izin verilen, ne de bir ümide sahip olması yararlı olan erdemler
altüst olunca, sanki karanlıklar ortaya çıkar. (2 ) Buna öyle ikna
olmalıyız ki, kalabalığın bütün zaafları bize nefret edilen şeyler
olarak değil, ama gülünç şeyler olarak görülsünler ve Demokri
tos'a Herakleiros'tan.'iH daha çok öykünelim. Çünkü sonuncusu
halkın karşısına kaç kez çıksa ağlardı, diğeri gülerdi; Heraklei
tos'a, ya ptığımız her şey zavallılık olarak görünürdü, Demokri
tos'a saçmalık olarak. Öyleyse her şeyi hafifletmek ve ferah b ir
ruhla bunlara katlanmak gerekir; yaşama kederlenmek yerine,
gülrnek daha insancıldır. (3) İnsan soyuna, onun için yas tutan
dan daha çok, ona gülenin layık olduğunu da ekle! Sonuncusu o
iyi ümit için bir pay bırakır, diğeri ise düzeltebilmekten ümidi
ni kestiği şeylere a ptalca üzülür. Ruhun en ılımlı mizacını etki-
-1 ( )
Eski Roma'da co11sul, dictator, praetor, flamm dialis gibi kamu yüksek gö
revlilerinin önünde 'fasces' denen tahta sapaları taşıyan memurlara ' lictor'
denirdi. Cansul'ün önünde lictor'lar tarfından taşınan tahta sapalar on iki
adet olurdu ve b u sapalar arasında bir de balta bul unurdu. Kırmızı bir ka
yışla bağlanmış balta ve on iki sapadan oluşan deste Roma'da yetkinin
sembolüydü. Krallardan cansul' lere geçen fasces taşıma hakkı, lulius Ca
esar zamanında genişierilerek pek çok yüksek görevliye tanınm ıştır. Fas
ces'ten başka mor renkli giysi 'virga purpura' da yetkinin sembolüydü ve
bazı yü ksek görevl i ler tarafından giyilen bir pelerindi.
2 Grek filozofları Kirian'lu Zenon (İ.Ö. 335-262), Kleanthes (İ.Ö. 33 1 - 25 1 )
ve Kilikialı Khrysippos (İ.Ö. 276-204) Stoa okulunun ilk ü ç başkanıydılar.
3 Eski Roma'da kent merkezlerine bu isim verilirdi. Forum ya kare ya da
dikdörtgen planlı olup üç yanı, üstü kapalı yaya yollarıyla çevrili, ticaretin,
alış-verişin yapıldığı, yönetim binalarının ve dini yapıların bulunduğu bir
alandı. Burası aynı zamanda politika ve k ü ltür yaşamının merkezi konu
m unda olan toplantı alanıydı.
4 Grekçe bir kelime olan 'euthymia' Türkçe'ye 'neşe', 'keyif' olarak çevri
lebilir.
5 Demokritos Abderalı Grek filozof udur; l.Ö. 5. yüzyılda yaşamıştır ve evre
nin yapısı i le i lgili olarak atomcu teorinin öncüsüdür.
6 Larineesi 'tranquill itas'
7 Burada ünlü Grek şairi Homeros 'un 1/ias 24. 1 0- l l 'ına gönderme yapılmış
tır. Sözii edilen bölümde destanın kahramanlarından Akh illeus'un, arkada
şı Patroklos'un ölüm ünden duyduğu acı sebebiyle uyuyamadığı anlatıl
maktadır.
8 İtalya'nın güneyinde, Capua, Neapolis ve Pompeii kentlerini içeren bölge
nin adı.
9 İtalya 'nın güneybarısında, gemi kaburgası inşaası ile ünlü Calabria bölge
sinde owran bir İta l yan bvmi.
1 O İta lya'nın güneybatısındaki dağlık bölge.
l l İtalya'nın güneyinde l.ö. 706'da Grekler tarafı nda n k uru l muş bugünkü
adı Taranto olan kent.
12 Lucrerius Carus l.ö. 99-SS y ılları arasında yaşamış filozof şairdir. Yaşamı
hak kında günüm üze ulaşan bi lgi ler çok azd ır. Aromcu felsefenin Roma 'da
ki remsilcisidir. D e rerum natura adlı öğretici şiiri ile ranınm ışur. B u rada Se
neca tarafından a l ı ntı olarak verilen söz için bkz. Lucrerius de remm natura
ııı, ! 06H.
1 3 Arhenodoros Tarsus'l u liniii bir Sroa fılozofudur. Cicero'mın arkadaşı, Au
gusws'un öğrermenidir. Genç Caro'mın arkadaşı o l arak Rom a 'yı ziyaret
etmiştir.
14 Eski Roma'da praetor urb(IIIIIS, taralların ikisi de Roma varandaşı olan ka
mu davalarını; praetor peregtinus, taraflardan birinin ya da her ikisinin ya
bancı olduğu kamu dava larını yönerirdi. Burada i k i ayrı a n l am bir tek ifa
dede birl eştirilerek praetor urba11us terimi her iki göreviiyi de ifade ermek
i ç i n kul lanıl mıştır.
IS Eski Roma 'da kral lık dönemi kapandıkran sonra, yönetim gücünü elinde
bulundura n en yüksek memur.
16 Bazı Grek kent-devletlerinde başraki kam u yüksek görevlisine verilen
ısım.
1 7 Karraca'da başrak i kamu yüksek görevli s i ne verilen i s i m.
! H Legi o ad ı verilen, yaya ve arlı o l mak üzere say ıları 4SOO-SOOO arasında de
ğişen bir l iklerin önderi.
19 Peloponnesos Savaşı'ndan sonra, 30 ri ran Atina'da orokrarik bir güç e l de
ettiler ( İ.Ö. 404-403).
20 Areios pagos = Ares tepesi (Atina 'da Akropol is'i n güneybatısında bulunan
tepenin ad ı.) Ruma'da senaws karşılığı olan meclis Atina'da bu tepede
roplanırdı. Bu mecl ise k ısaca Areos pagos denir.
21 Harmodios l.ö. S 14 yıl ında ri ran Hipparkhos'u öldürmekle ün lenmiş bir
kişidir. Arisrogiron ile birli kte Ati na 'da Peisisrraros yanlı l arını devirmek
işinde rol oynamıştı.
22 Sokrates l.ö. 4 70-399 yıl l arı arasında yaşamış Grek fılozofudur. Öldüğü za
man arkasında yazılı hiçbir yapıt bırak mamışrır. Onun bir eğitmen ve öğ
retmen o l arak çalışmaları hakkı nda biz, öğrenci leri olan P l aron'un ve Xe
nophon'un diyalogları aracılığıyla b i l gi edinebi l iyonız.
23 Curi us Dentarus ünlü bir asker ve devlet adamıdır. l .ö. 270 yılında ölm üş
tür. Hal k sınıfından geliyordu.
24 Isokrates l.ö. 436-33H yıl ları arasında yaşamış Arinalı hatip ve eğirimcidir.
2S Ephoros l.Ö. 4. yüzyılda yaşamış bir tarihçi dir. Hatip Isokrares'i n öğrenci
sidir.
26 Plaron l.ö. 427-347 yıl ları arasında yaşamış ünlü Grek filozofu; aynı za
manda Sokrares'i n öğrencisidir. Idea'l ar öğretisiyle ünl üdür.
27 Xenophon İ.Ö. 430-354 yılları arasında yaşamış ü n l ü Grek tarih yazarıdır.
Sokrares'in iiğrencilerindendir.
28 Sokrares'in öğrencilerine uyguladığı bir öğrenme yöntemi olarak kişinin
zihninde saklı duran bilgileri ona sorular sorarak çekip çıkarma yöntemine
verdiği ad.
29 Uricalı 1\ 1 . Porcius Caro (İ.Ö. 95-46) Roma'da felsefe eği timi giirmiişriir;
Sroa felsefesi taraftarıdır. İ ç savaşta Pompeius'un yanında Caesar'a karşı
savaşmış olan Caro, savaşı Caesar kazanınca, İ.Ö. 46'da imihar ermişrir.
30 Bion, İ.Ö. 3. yiizyılda yaşamış Karadeniz kıyısındaki Borysrhenes'ren, alay
cıl ığı ile ü n l ü bir yazardır.
31 Diogenes İ.Ö. 4. yiizyılda yaşa mış Grek filozofudur. Kynik felsefe okulu
nun kurucusudur.
32 Gnaeus Pompeius 1\lagnus (İ.Ö. 1 06-48) Roma lı ü n l ü başkomutan ve dev
ler adamıdır. C. lulius Caesar ile " üç kişinin yönetimi" demek olan I. rri
umvi r'liği kurmuştur. Sonradan rakip olduğu Caesar'a iç savaşlarda yenile
rek 1\lısı r'da iildiirül müşrür.
33 Demerrius, Gadara'dan gelmektedir ve burada zengin bir kişi lik olarak
kullanılmıştır.
34 Eski Roma'da yarışların diizenlendiği circus'larda araba yarışları yedi kul
varda yapıl ırdı. Virajları dönerken arabalar olabildiğince iç kulvarlarda sii
riiliirdü. B u rada Seneca insan yaşamını yarışlardaki kulvarlara benzermek
redir.
35 l u l i u s Caesar'ın İ.Ö. 47 yılındaki Aleksandria savaşı sırasında, buradaki ün
l ü kitaplık kazara yanmışrı. (bkz. Cassius Dio, xlii. 38).
36 Roma 'nın ü n l ü rarih vazarı Titus Livius'un ab urbe c01tdita adında bir tarih
.
yapıtı vardır. Bu yapır ra Livius kuruluşundan 1.Ö.9 yılına kadarki Roma ta
rihini anlarmakradır. Yapırın ramarnı 1 42 kitapran oluşmakla birlikte, gü
nü müze ancak otuz beş kitabı ulaşabilmişrir. Alexandria kiiriiphanesi için
bkz. Livi us, cxii (ancak, Livius'un yapırının bu kitabı kayıprır, kirabın çok
kısa bir üzeri bul unmaktadır).
37 Yunanistan'da Peloponnesos Yarımadası'nda maden yaraklarıyla ünlü amik
bir kem. Kem bugiin de aynı adla anı lmaktadır.
38 B u rada anlarılmak istenen, bir mahkCımun, gardiyanının sol eline, sağ elin
den zincirle bağlanmasıdır. (bkz. Seneca, Epistulae, v. 7)
39 Din adamlarının oluşt urdukları topluluklardan 'flamen'ler protokol gereği
bazı kısıtlamalara konu olurlardı. Bir l u ppirer flamen'i özel bir durum dı
şında, kemi bir rek gece için dahi terk edemezdi. (bkz. Livius, v. 52. 1 3 )
4 0 1\ 1 . Tullius Cicero (İ.Ö. 106-43) Romalı ü n l ü hatip, devler adamı v e yazar
dır. !\le rindeki akrarma için bkz. Cicero, pro Jlilone, 92.
41 Publilius Syrus İ.Ö. 1 . yiizyılda Roma'da yaşamış bir mimus yazarıdır.
Dans ve m üzik eşliğinde. günlük yaşamıdan sahnelerin sergilendİğİ oyun
lar olan Syrus'un mi mus'larından bize iizlii sözler hal inde ciimleler kalmış
tır yalnızca.
42 Eski Roma'da kamu yiiksek görevlileri tarafından dışa giyilen kenan mor
iı -1