You are on page 1of 180

Trkede eviri ve Aktarma

Prof. Dr. Mehman Musaolu


Ankara niversitesi TMER zet: Makalede eviri ve aktarma arasndaki ortak ve farkl ynler gsterilmitir. Yabanc dillerden yaplan evirilerin sonucunda, Trkiye Trkesinde oluan baz dil-kullanm gelimeleri ve deiimleri ele alnmtr. Sz konusu gelimelere ve deiimlere bal olarak ortaya kan baz szlksel-dilbilgisel ve yazm sorunlarnn zerinde durulmutur. Sorunlarn zmlenmesi iin Trke erek metin arlkl nerilerde bulunulmu ve dilbilimsel bir proje sunulmutur. Trk yaz dillerine ait eitli yazl metinlerin sz konusu yaz dilleri aras aktarm* balamnda ise, aktarma bilimi (aktarmabilim) kavramnn baz ilkeleri belirlenmitir. Sz konusu ilkelerden birine ilikin, Trkmen yazar Annaguli Nurmemmetin Trkiye Trkesine evrilmi eserlerinden rnekler verilmitir. Anahtar Kelimeler: eviri, eviribilim, aktarm, aktarma, aktarmabilim, kaynak metin, erek metin, szlksel-dilbilgisel gelime ve deiim, metindilbilim

Giri A. Yabanc dillerden Trkeye ve Trkeden yabanc dillere herhangi szl veya yazl bir metnin aktarm eviridir. Trk yaz dillerine ait eitli yazl metinlerin yaz dilleri aras ve dnemler aras aktarm ise eviri deildir. Bu, sadece bir aktarmadr. Nitekim, byk Azerbaycan airi

bilig K 2003 Say 24: 1-22

bilig 2003 K Say 24

Mirza Alekber Sabir, daha yz yl nce Trkeden Trkeye (bir Trk lehesinden veya yaz dilinden dierine) yaplan metin aktarmalarna eviri denemeyeceini yazyordu: Osmanlcadan tercme trke bunu bilmem, Gerek yazyor genceli, yainki henekdir (akadr), Mmkn iki dil bir-birine tercme, amma Osmanlcadan tercme trke ne demektir?! (Sabir, 1992). Dilbilimde en yakn akraba yaz dilleri teorisinin XX. yzyln son eyreinde belirginlemesiyle; Hint-Avrupa dillerinin ierisinde snflandrlan Slav dillerinin dier Hint-Avrupa dillerinden daha farkl bir sistematie sahip olduu, lengistik betimlemelerle tespit olunmutur (annon, 1994). Ve sz konusu sistematik farkllnn, en yakn akraba diller dzlemindeki betimlemesi, birbirine yakn olan dier dillerin de artk klsik tarih-karlatrmal akraba dillerin tanmlamas balamnda ele alnmasnn yanl olacann sinyallerini vermekteydi. Bu balamda birbirine Slav dillerinden daha yakn olan Trk leheleri iin de akraba diller deil, yakn akraba yaz dilleri veya sadece yaz dilleri tanmlamas sz konusu olabilir. Bu ise, Sabirin daha yz yl nce sylediinin dilbilimsel olarak kantlanmas anlamna gelmektedir. B. eviri ve aktarma birbirinden szlksel, dilbilgisel, szdizimsel ve metindilbilimsel olarak farkllk gsteren dil-aktarm sreleri ve sonulardr: eviride kaynak metni ve erek metni oluturan kelime kadrolar, baz alnt szcklerin ve uluslararas terimlerin dnda, gerek szcksel (leksik), gerekse etimolojik olarak farkl dilbilimsel dzlemlerde gereklemektedir. yle ki, Trkede erek metinlerdeki kelime kadrosunu oluturan dil birimlerinin anlamsal-morfolojik yaplanmas, Hint-Avrupa dillerinden evrilen kaynak metinlerindeki temel ve yardmc morfemlerin dilbilgisel dizimlenmesinden farkldr. (Trkede szdizimsel-ilevsel anlam blgelerinin yapm ekleriyle ve tak edatlaryla genellikle kelimenin sonunda, Hint-Avrupa dillerinde ise kelimenin ierisinde ve nnde de temel ve yardmc morfemlerle ve birlemeleriyle gerekletii gzlemlenmektedir.) Bunun yan sra Trkede gerek erek, gerek kaynak metinleri oluturan tamlamalarn, kelime gruplarnn, cmlelerin szdizimselanlamsal sralamalar metindilbilimsel kullanm ilikileri, Hint-Avrupa
2

Musaolu, Trkede eviri ve Aktarma

dillerindeki uygun kaynak ve erek metinlerdeki dilbilimsel dzlemlerden farkl zellikleri iermektedir. Szgelimi Rusadaki Vopros Yazkoznaniya tamlamas, Tkeye Dilbilim Sorunlar olarak evrilmektedir. Nitekim Rusada tamlanan olarak kullanlan Vopros (sorunlar) kelimesi birinci srada, tamlayan olarak kullanlan Yazkoznaniya kelimesi ise ikinci srada yer almaktadr. Oysa Trkede sadece tamlayan + tamlanan sralamas olasdr. Trk yaz dillerine ait yaz dilleri aras ve dnemler aras aktarmada, kaynak metni ve erek metni oluturan dilbilgisel-szdizimsel mekanizm ve dil birimlerinin erek metinlerdeki metindilbilimsel-balamsal yerleimi, birbirine yakn olan bilisel dzlemlerde sonulanmaktadr. Kaynak metinlerin ve erek metinlerin kelime kadrosunda ve dilbilgisel-szdizimsel sistemlerinde oluan farkllklar ise; gerek tarih, gerekse ada Trk yaz dillerindeki geliime ve deiimlere gre gereklemektedir. Nitekim ada Trk yaz dillerindeki geliime ve deiimlerin ekseninde gerekleen ayn kelimelerdeki eitli anlam alanlar ve nanslar, aktarmalarda kaynak ve erek metinlerin arasndaki temel farkllklardan biridir. Szgelimi Trkiye Tkesinde y-, y- fiilinin itelik ve dnllk durumlarnn kullanm, yadrganmamaktadr. Oysa Azerbaycan Trkesinde Trkiye Trkesindekinden farkl olarak, y-, y- fiilinin insana zg olan bir dnllk durumu da sz konusudur. yle ki; Azerbaycan Trkesinde kullanlan zn ydr cmlesi, Trkiye Trkesindeki Kendine ekidzen ver cmlesinin anlamna gelmektedir. Bunun yan sra ada Trk yaz dillerine ait yaz dilleri aras ve dnemler aras aktarmalarda gzlemlenen dier dil-kullanm farkllklar, aadaki gibi sralanabilir: Alnt kelimelerin ve yeni tretilmi kelimelerin kullanm sklklar, szdizimsel-biemdilbilimsel yaplanmalar, cmlelerin krlarak metinlemesi veya parselyatikleme, devrik cmlelerin kullanlmas veya devriklenme vb. Aktarma, erek yaz dilinin szl ve yazl dil-kullanm biimlerinin balamnda, arlkl olarak kelimesi kelimesine yaplr. Bunun yan sra aktarma srecinde kaynak metne ballk ve kaynak metinden erek metne anlam anlamna aktarm da gzard edilmez. Kelimesi kelimesine yaplan bir eviri ise, baarl olamaz. eviri, kaynak dilin ve erek dilin kltrel dzeylerinin bilinciyle, arlkl olarak anlam anlamna ve kelimesi kelimesine yaplr.
3

bilig 2003 K Say 24

Makalede genel eviri ve dilbilimsel kurallarn balamnda ve Trk yaz dillerinin ekseninde belli bir lde XI. yzyldan beri sre gelen eviri aktarmlarnn da etkisiyle Trkiye Trkesinde olumu olan baz dilkullanm gelimelerine ve deiimlerine deinilmitir. yle ki; ada Trkiye Trkesinde bilhassa evirinin de katksyla gerekleen kelime ve birleik kelime yapm, bunlara bal olarak ortaya kan baz yazm sorunlarnn zerinde durulmutur. Sorunlarn zmlenmesi iin; filolojik-lengistik nitelikli nerilerde bulunulmu ve Trke Metin Dilbilimi ve Metnin Bilgisayarla eviri Srecini Otomatikletirilmesi inin Oluurulmas Projesi sunulmutur. Aktarmaya gelince: Aktarma anlay zerinde durulmu ve Trkmen yazar Annaguli Nurmemmetin Trkiye Trkesine aktarlm eserlerinin balamnda, baz dil-aktarm rnekleri, sreleri ve sonular deerlendirilmitir. C. Trkeden yabanc dillere veya yabanc dillerden Trkeye eviri yapan kii evirmen, Trk yaz dillerinden birbirine metin dzeyindeki aktarmalar yapan kii ise aktarc (veya baka bir kelime de dnlebilir) olarak bilinmelidir. Gerek eviri, gerekse aktarma yapan kii, kaynak ve erek dilleri bilmenin yan sra, genel filolojik hazrla ve zel bir yaratclk yeteneine sahip olmaldr. nk eviri ikinci bir yaratclk, aktarma ii ise ayrca bir yazarlktr. 1. eviri: Kagarl Mahmut, Dvan Lutit Trk adl szlnde Araplara Trk dilini retmek iin Trke kelimeleri Arap usullerine gre sralayp tercme etmitir. Bundan sonra, XIX. yzyla kadarki dnemlerde ise; genellikle Arapadan ve Farsadan Trkeye ve belli bir lde de Trkeden Arapaya ve Farsaya eviriler yaplmtr. XVIII-XIX. yzyllarda ise daha ok Bat dillerinden Trkeye ve belli bir lde de Trkeden Bat dillerine eviri sz konusu olmutur. Gerek Arap-Fars ve Trke eviri almalarnn youn olduu dnemlerde, gerekse devam eden Bat dilleri Trke (genellikle ngilizce-Trke, Franszca-Trke, Almanca-Trke ve Rusa-Trke vb.) eviri aamasnda; Trkenin yabanc dillerden hem dil-kullanm, hem de dil-kltr etkileimi dzeylerindeki olumlu ve olumsuz bir ekilde etkilenmesi sz konusudur. Buna ramen Trkedeki ne olumlu dilbilimsel gelimeler, ne de galat- mehur nitelikli olumsuz dil deiimleri, imdiye kadar ayrca bir lengistik-filolojik incelenmeye tab tutulmamtr. yle ki, sz konusu gelime ve deiimlerin Trkedeki ayr ayr dil-kullanm dzeylerine gre uyun
4

Musaolu, Trkede eviri ve Aktarma

bir filolojik snflanmas yaplmamtr. Trkeye ilikin her trl eviri ve eviri eletirisi almalar ise, genellikle Hint-Avrupa dillerinden Trkeye ve Trkeden yabanc dillere yaplan eitli evirilere gre; yanl avcl, kaynak metin odakl, kuralclk ekseninde srdrle gelmitir. Bunun yan sra eviri konusunda yaplan daha ciddi almalarda ise, genel eviribilim, edebiyat bilimi, dilbilim ve eitli filolojik aratrmalarn balamnda, evirinin tarihi, bilim dalndaki yeri (ztrk, 2000; Gkdoan, 2000), anlam odakl eviri ve eviride anlam sorunsal (Ananur, 2000; Durak, 2000), eviri eletirisi, eitimi ve eviribilim ilikileri (Kocaman, 1993; Cemal, 1993; Karatay, 1993; Bengi, 1993) vb. ele alnmtr. Ad geen bilimsel almalar, Trke kaynak, ounlukla da erek metin dzeylerinde, genel eviri tipolojisinin betimlenmesine ve teorisinin oluumuna ilikin yaplm olan incelemelerdir. Oysa eviri eletirisi ve eviribilim balamnda incelenmesi gereken lengistik-filolojik konulardan biri, kaynak metinlerden yaplan eitli eviri aktarmlarnn sonucunda, Trkenin kelime yapm ve szdizimsel dzeylerinde erek metin araclyla oluan baz szlksel gelimeler ve galat- mehur nitelikli dil deiimleridir. Tabi ki sz konusu konular, daha kapsaml incelemelerde ele alnmaldr. Bu makalede ise, sz konusu gelime ve deiimler (aktarmalardan farkl bir dil dzleminde gerekletii nedeniyle), aktarma anlay balamnda ve dil-kullanm nekleriyle karlatrmal olarak incelenmitir. 1.1. Szlksel Gelimeler: Gerek Trkiye Trkesinde, gerek dier Trk yaz dillerinde szlksel olarak kelime tretiminin gereklemesinde ve alnt kelimelerin kodlatrlarak kullanlmasnda, XI. yzyldan gnmze dek Hint-Avupa ve Hami-Sami dillerinden yaplan eitli evirilerin byk bir katksnn olduunu diyebiliriz. te sz konusu etkileim de, genel Trkenin leheler temelindeki yaz dilleri olarak geliiminin boyutlarn belirlemekte, onlarn saysnn dier akraba diller snflandrlmalarna ters den bir orantdaki gereklemesinde veya gerekletirilmesinde nemli olmutur. (Szgelimi dier akraba dillerin; Roman dillerinin, German dillerinin, hatta Slav dillerinin says bile, Trk akraba dilleri olarak adlandrlanlardan ok azdr.) Bu balamda eitli Trk yaz dillerinde hlen kullanlmakta olan genel filolojik terminoloji de sz konusu etkileimi, en iyi ekilde yanstmaktadr. Szgelimi: edebiyat bilimi (Trk.),_ d biyyatnaslq (Azerb.), zbiyt beleme/ileme (Bakurt), adabi5

bilig 2003 K Say 24

yat taanuu (Krgz.), dbiyat fni (zbek.), dbiyt beleme (Tatar.), edebiyat lm (Trkmen.); balam (Trk), kontekst (Bakurt), kontekst (Krgz.), kontekst (zbek.); budunbilim (Trk.), etnologiya (Azerb.), etnologiya (Bakurt.), etnologiya (Krgz.), etnologiya (zbek.); ekimli diller (Trk.), aqqltinativ dillr (Azerb.), agglunativ tillr (zbek.), agglyunativ diller (Trkmen.); eviri yaz (Trk.), transkripsiya (Azerb.), transkripsiya (zbek.); eviri (Trk.), t rcm (Azerb.), trjem (Bakurt.), trjim (Kazak.), kotormo (Krgz), trcim (zbek.), tercime (Trkmen); evirmen (Trk.), t rcm i (Azerb.), trjemse (Bakurt), kotormou (Krgz.) vb. Sz konusu kelimelerin says, Trk yaz dillerinin verilerine gre daha da arttrlabilir. Grld gibi Trkiye Trkesinde yeni kelime yapm, dier Trk yaz dillerindekinden farkldr. Bu farkllk, iki ekildedir: Birincisi kavramlarn leksikal, yani szlksel-anlamsal anlatmna bal olarak yeni bir kelimenin tretimiyle; szgelimi kontekst yerine balam, computer yerine bilgisayar vb; ikincisi ise kelimelerin birleiklemesiyle, ounlukla bilim ve bilgi szck gvdelerinin uygun kk veya gvdelerle szlkselgramatikal olarak birletirilmesiyle ortaya kmaktadr. ada Trkiye Trkesinde kelime birleikletirilmesiyle oluturulan birleik szcklerinse bir ksm, hem ayr hem de bitiik yazlmaktadr: Sz konusu birleik szckler, kelimenin dilin alt-anlamsal sistemine gre ifade ettii anlamdan, szdizimsel adlandrma olarak da belirlenebilen olgulardan hareketle ayr yazlmaktadr. Bundan dolay ayr yazlanlar, dil sistemindeki szdizimsel adlandrmaya zg olan sistematii, geleneksel Trk ad tamlamas modelinin zelliini, birleik szcn ikinci birleenindeki i iyelik ekinin bir yardmc ek-morfem olarak hlen kullanlmasyla muhafaza etmektedir. Szgelimi: Anlam bilimi, dil bilimi, edebiyat bilimi, halk bilimi, yer bilimi, dil bilgisi, ses bilgisi, ekil bilgisi, vb. Hatta bilgi szcyle kurulan birleik kelimelerin bazlarnn (s)i iyelik ekiyle kullanlmasna ramen, barts rneinde olduu gibi, bitiik yazlmas da ok yaygndr. Szgelimi: Dilbilgisi, ekilbilgisi vb. Sz konusu birleik szckler; kelimenin ortak bir anlam, dolaysyla dilin alt-anlamsal yapsna gre bir adlandrmay deil, kavram szlksel olarak anlatt iin bitiik de yazlmaktadr. (Birleik kelimelerin herkese ayr yazlanlar ise; konunun bir baka boyutu olup, sfat tamlamalar balamnda, Trkenin yzeysel-gramatikal ve dil-kullanm zelliklerine gre belirlenmelidir.) Bundan dolay bitiik yazlanlar, sz konusu oluumdaki i iyelik ekinin
6

Musaolu, Trkede eviri ve Aktarma

de atlmasyla, uygun Hint-Avrupa kkenli kelimelerin kaynak metin erek metin araclyla hem anlam hem de ekil olarak birebir evirisi (kelimenin ikinci bileeni olarak belirlenebilen eski Yunancadaki logos szcnn yerine bilim veya bilgi szcnn kullanlmas) sonucunda belirlenmektedr. Szgelimi: Biimbilim (morfoloji), Trkbilim (Trkoloji), anlambilim (semasioloji) vb. szckler, dier Trk yaz dillerinin kelime hazinesinde, ounlukla kullanld dillerin kurallarna uydurularak ve kodlatrlarak zgn hliyle yer almaktadr. Szgelimi: Trkiye Trkesinde ayr biimde ifade edilen sz dizimi (szdizim/sentaks) birleik kelimesi, dier Trk yaz dilerinin ounda sintaksis olarak kullanlmaktadr (Karlatrmal Trk Leheleri Szl, 1992: 795). Dncemize gre, Trkiye Trkesinde gerek belirtisiz ad tamlamas modelinde i iyelik ek morfeminin kullanmnn devam ettirilmesiyle tretilen birleik kelimeler, gerekse Hint-Avrupa dillerinden ou zaman hem anlam hem de ekil bakmndan birebir tercme edilen kelimeler, dilin derin yapsndaki uygun kavram veya anlamlarn evrensel ana varyantlarnn (eitli dil ortamlar alt-anlamsal yaplar ieriklerinin soyut ifadeleri) birer uluslararas lengistik normlardr. Sz konusu uluslararas lengistik norm-terimler, en yakn akraba yaz dillerinde alndklar dillerin de zelliklerini belli bir lde muhafaza ederek ve kodlatrlarak kullanlmaktadr. Szgelimi Trkologiya/ Trkoloji, grammatika/gramer, sintaksis/sentaks, morfologiya/morfoloji, astronomiya/astronomi, biologiya/biyoloji gibi. Trkiye Trkesin-deki dilbilgisi/dil bilgisi, biim bilimi/biimbilim, gk bilimi/gkbilim vb. terimler ise sz konusu norm-terimlerin Trkiye Trkesine zgn birer yaz dili varyantlar niteliindedir (Musaolu, 2001: 10-22). Trkiye Trkesinde gerek bilim ve bilgi szckleriyle tretilen birleik kelimelerin, gerekse dier birleik szcklerin (Orta Dou/ Ortadou, uluslar aras/ uluslararas gibi) hem ayr hem de bitiik yazlmas; Trk yaz dilleri arasnda Trkiye Trkesine zg olan dil geliiminin, kullanm-varyantlarnn yaz dili varyantlarna dnebilmesini engellemektedir. Nitekim Trkiye Trkesindeki sz konusu lengistik geliimin, bir yaz dili norm-varyant olarak deimez imlda (bitiik veya ayr) belirlenmesi, yazlmas ve Trke Szlkte yer almas, onun dier Trk yaz dillerinde, dolaysyla Ortak Trkede kabul grmesini salayacaktr. Bu balamda sz konusu kelimelerin Trkiye Trkesinde tek bir imlsnn net olarak belirlenmesi iin aada tarafmzdan sralanan nerilerin ve
7

bilig 2003 K Say 24

nerilere gre ortaya konabilecek baz dilbilimsel ltlerin gz nnde bulundurulmasnn yararl olaca kansndayz. 1.1.1. neriler: Birincisi gerek akraba olan, gerekse akraba olmayan dillerde kelimelerin bitiik veya ayr yazlmas zerine yaplm olan aratrmalardan ve almalardan yararlanlmaldr. kincisi Trkenin mevcut anlatm-kullanm birikiminin ve iletiim-bildiriim arac olma fonksiyonunun yan sra, mill kimliin de en nemli gstergesi olarak alglamaetkileme niteliine gre Trk dil biliminde ilevsel bir dilbilgisinin dzenlenmesi almalar balatlmaldr. eviri ve aktarma sonucunda ortaya kacak olumlu gelimeler, Trkenin sz konusu ilevsel dilbilgisi dzenlenmesi srecinde ve dzleminde ele alnmaldr. Bu balamda Trkiye Trkesinde hem ayr hem de bitiik yazlan kelimelerin deimez bir imlda, belirgin bir yaz dili normvaryant olarak belirlenmesi gereksinimi de Trkenin sz konusu ilevsel dilbilgisi almalarnn balatlmasn gerektiren sayl nkoullardandr, diyebiliriz. nk bitiik ve ayr yazlan kelimelerin yazm ekilleri de ilevsel bir dilbilgisi balamnda, sz konusu dil birimlerinin ifade ettii kavrama gre belirlenmelidir. 1.1.2. Trkede gerek bilimsel ve teknolojik, gerekse kresel, blgesel, toplumsal, sosyokltrel ve ulusal-kltrel gelimelere bal olarak gerekleen yeni kelime yapm, Trk szlk biliminin en nemli sorunlarndan biri olarak ortaya kmaktadr. Kaynak metinlerin erek metinlere evrilmesi srelerinde ve sonularyla gerekleen kelime birleiklemesiyle kelime yapm ise, bu alann en nemli konularndan birini oluturmaktadr. Bu balamda birleik kelimelerin imlsnn ve Trkenin iml kurallarnn, kaynak metin odakl deil, dilin ada ileni mekanizmas dzleminde, ayr ayr dil birimlerinin dildeki kullanm hzna ve sklna gre daha somut ve net olarak belirlenebileceini dnyoruz. 1.1.2.1. Hem bitiik hem de ayr yazlan kelimelerin imlsnn, yaz dilindeki kullanm sklna gre; grsel ve yazl basnda, Trkenin eitim ve retiminde vb. belirlenmesi, Trkenin ilevsel dilbilgisi dzenlenmesinde uygulamal yntemin temel talarndan biri olarak ele alnmaldr. 1.1.2.2. Sz konusu kelimelerin birleik szck m, leksikal ve ya szcksel, leksikografik veya szlksel dil birimleri olduuna veya szdizimsel birimler olarak belirtisiz ad tamlamas dzleminde alglanarak kullanlmasnn daha doru olacana ilikin, Trk dil biliminde ve buna bal olarak da Trkenin eitimi ve retiminde, yazl kullanmda kesin bir
8

Musaolu, Trkede eviri ve Aktarma

karar verilmelidir. Byle bir kesin dilbilimsel kararn verilmesi, sz konusu dil birimlerinin birleik szck m, yoksa belirtisiz ad tamlamas m olduunun tespit edilmesi ise, yukarda da belirtildii zere, Trkenin ilevsel dilbilgisi dzleminde mmkndr. Bu birim de, Trkenin morfolojik ve szdizimsel aralarnn, ayn anlamsal blgeyi veya alan oluturan ve ifade eden szcksel, szcksel-dilbilgisel ve kelime tretimsel olgularyla karlkl etkileimliinde belirlenebilir (Musaolu, 2002). 1.1.2.3. Trkede kelime yapmnn sadece yapm ekleriyle gereklemedii (Ganiev, 2000) ve zellikle de bilgi-iletiim anda kelime birleiklemesiyle (birden fazla kelimenin birlemesiyle szck tretimi) kelime yapmnn giderek hz kazanaca grlmektedir. Bu balamda Kelime Yapmnn, Trkenin ilevsel dilbilgisi dzenlenmesinde; Eklerle Kelime Yapm, Kelime Birleiklemesiyle Kelime Yapm, alt balklaryla ayrca bir blm olarak yer alabilecei muhtemeldir. te birleik szcklerin yazm ekillerinin net olarak belirlenmesi de, Trkenin ilevsel dil bilgisinin dzenlenmesinde Kelime Yapm dzleminde yer alacak blmn ierisinde incelenmekle mmkndr. 1.1.2.4. Dilbilimde dilin tarih geliimi srecinde; eklerin kklerden, birleik kelimelerin ad tamlamalarndan, deyimlerin cmlelerden vb., dolaysyla eitli dil birimlerinin birbirinden oluumu veya tremesi sz konusudur. (Lingvistiekiy Ensiklopedieskiy Slovar, 1990: 129-130). Bu bakmdan hem ad tamlamas modelinde alglanan ve ayr yazlan hem de yabanc dillerden Trkeye tek bir kelime olarak birebir evrilen ve bitiik yazlan ayn dil birimlerinin yazm ekillerinin belirlenmesinde, sz konusu dil evrenselliinin gz nnde bulundurulmasnn yararl olacan dnyoruz. te Trkede de dilin kullanm hzna ayak uydurularak ve kavramlamann ise ou kez bilinalt olarak fark edilmesiyle biimlenen ve (s)i iyelik ekiyle kullanlan ad tamlamas modelinin anlamsal trnn de artk kelimeletii, birleik bir szce dnt ortadadr. Sz konusu lengistik oluum, bir yandan yukarda belirtilen dilbilgisel evrensellie, te yandan ise Trkenin kendi i geliim dinamiklerine gre yorumlanmaldr: Trkenin sadece yapm ekleriyle deil, kelimelerle de szlksel dil retkenliine sahip olduu ve kelime birleiklemesinin Trkenin sz varlnn zenginlemesindeki rol onaylanmal ve incelenmelidir. 1.2. Szlksel-Szdizimsel Deiim: Yabanc dillerden yaplan her trl
9

bilig 2003 K Say 24

evirinin etkisiyle hem Trkiye Trkesinde hem de dier Trk yaz dillerinde oluan galat- mehur niteliindeki dil deiimlerini ise, Trkiye Trkesinde kavram-kelime, szdizimi-metin ve deyim-kalplam sz atasz dzeylerinde gruplatrmak mmkndr. Bu balamda Trkedeki belli kavramlar ifade eden Trk kkenli szcklerin yerine birebir eviri sonucunda treyen galat- mehur nitelikli oluum, ada Trkiye Trkesi kelime hazinesinin ilek (terim d) kadrosunda yer almaktadr: Szgelimi yaz dilinde veya erek metinlerde yen yerine at bal, ylk yerine at srs, ylkc yerine at oban, tay yerine at yavrusu, kyk yerine yorgan inesi vb. kullanlmaktadr. Bunun yan sra yabanc deyimlerin ve unsurlarna paralanmayan sz-cmlelerin, Trkiye Trkesine birebir anlamsal evirisi veya alnt kelimelerle kullanm, zellikle konuma dilinde ok yaygndr. Szgelimi: neden olmasn, hem de nasl, hayret bir ey, ok mersi, hi dnemedim, ok olmak, yarndan sonra; Akademik rtar, introdakn yapmak, hamburger yemek, neskafe almak, ov yapmak, ertr okumak, peypr yazmak, koment etmek, prodaknlar grmek, prezenteyn yapmak, reaksiyon gstermek (Azerbaycan Trkesinde reaksiya verm k), vrkop almas yapmak, ekap yaptrmak, test etmek, neyurl olmak, obsiyon kullanmak, kompliman yapmak, beybi sittr tutmak, kontekste aramak, argmentleri eksik olmak, ranseynman toplamak vb. (Demir, 1994). sim ve sfat tamlamalar bileenlerinin (tamlayan ve tamlananlarn) srasnn deitirilmesine ise hem konuma, hem de yazl dilde rastlanmaktadr. Szgelimi Lain grubu yerine Grup lain, altnc kanal yerine kanal alt vb. Bunun gibi kelime gruplarnda belirtisiz ad tamlamlar bileenlerinin arasna cmle unsuru olarak bir sfatn veya belirte nitelikli szcklerin eklenmesi de Hint-Avrupa dillerinin sz dizimine zg olan bir husustur. (nk Trkede belirtili ad tamlamalarnn birleenleri arasna kelimeler eklenir, belirtisiz ad tamlamalarnn deil.) Szgelimi Eski bayndrlk bakan yerine bayndrlk eski bakan vb. Cmlelerde ve metinlerde birok hlde belli bir anlam alan veya nans ifade etmeyen devriklenme (standart olmayan kuralsz cmlelerin kullanm), parselyatikleme (cmlelerin paralanarak kullanlmas) gibi sz dizimi olaylarnn gerek Trkiye Trkesinde, gerekse dier Trk yaz dillerinde giderek yaygnlamas ve yerleimi, Trkenin genel dil yapsn olumsuz etkilemektedir. Bunun yan sra, mill ve manev deerlere bal olarak ortaya kan, soyut ve somut dil kavramlarn ifade eden kelimelerin ve uy10

Musaolu, Trkede eviri ve Aktarma

gun sz dizimi ve metin bileenlerinin de yerine ou zaman yabanc dil ve dnce dzeylerini anlatan dil ieriklerinin Trk yaz dillerindeki birebir yerleimi, yabanc dillerden kaynak metin odakl ve kuralc olarak yaplan birebir evirinin veya evirinin yapld erek dilin yapsalanlamsal dengelerinin gzetilmemesinin sonucudur, diye dnmekteyiz. Bu balamda Trkiye Trkesinde belirtili ve belirtisiz ad ve sfat tamlamalarnn, zellikle de Trke kkenli, sadan dallanmal iyelik isim birleimlerinin yerine sal, sel, ak, ek, ik, i, l, el, sil gibi ou kez yabanc kkenli eklerle biimlenen soldan dallanmal sfat gruplarnn (Szgelimi para sorunu yerine parasal sorun, Trk Cumhuriyetleri yerine, Trki Cumhuriyetler vb.) kullanmnn giderek yaygnlamas, yazl metinlerde ise cmlelerin krk szdizimsel yaplanmalar ile ifadesi; Trkeyi oluturan tm eklerin, kelimelerin, tamlamalarn, sz dizimi sralamalarnn, deyimlerin ve deyim nitelikli oluumlarn saysal dengesini yabanc dillerin lehine deitirmiyor mu? (Musaolu, 2001: 10-22). 1.3. Trkeye yabanc dillerden eviri ile aktarlan kltr aktarmnn sonucunda dil sistematiinin eitli dzeylerinde gzlemlenen galat- mehur nitelikli dil olaylarnn nlenmesi, hem dil-kullanm hem de dil-kltr alveriindeki kaynak metin erek metin odakl eitliin salanmasna baldr. Sz konusu eitliin salanmas iin de Trkeye yabanc dillerden ve Trkeden yabanc dillere yaplan evirilere bal olarak oluan eviri sorunsalnn (veya problematiinin) yeni bir teorik ve uygulamal dzlemde incelenmesi gerekmektedir. Nitekim dilbilimde de XX. yzyln 50li yllarnda dnml retimsel dilbilgisi teorisi dzleminde belirlenen; hereyden nce matematie, dilbilime ve dier pozitif bilimlere dayanan, balangta herhangi bir metnin otomatik evirisi romantik lksn gerekletirmeyi hedefleyen, kaynak ve erek metin odakl, aygtla yaplan teorik ve uygulamal eviri almalar, XX. yzyln 70li yllarnda belli bir lde sonuland: Baz uzmanlk metinlerinin Hint-Avrupa dilleri rneklerinde kabaca evirileri yaplabildi. Otomatik evirinin hi de kolay olmad ortaya kt. Ve XX. yzyln 80li yllarndan gnmzedek sre gelen ve bugn de devam eden Dil Mhendislii almalar balatld (Hutchins, 2000). Bugnse sz konusu almalar, bilisel dilbilimi balamnda, Avrupa dil dosyas (portfilio) dil retimi dzleminde (Templer, 2002) ve artk e-dil dorultusunda srdrlmektedir. Bu balamda konunun, sadece dilbilgisi veya dier eitli dil dzeylerine
11

bilig 2003 K Say 24

gre geleneksel olarak ele alnmasnn yeterli olamayaca inancndayz. yle ki; Trkiyenin Avrupa Birliine girme srecinde, Trkenin eitimi ve retiminin somut deerlerinin, dier ortak dnya dilleri ve Avrupa dil dosyas dzleminde belirlenmesinin yan sra, Trke eviri dzlemlerinin yeniden dzenlenmesi hzlandrlmaldr. Buna bal olarak da Trke metin tipolojisi ve varl temelinde Trke Metin Dilbilimii ve Metnin Bilgisayarla eviri Srecini Otomatikletirilmesi inin Oluturulmas almalar balatlmaldr. Sz konusu almalarn aada verilen projeye gre balatlabileceini dnmekteyiz. 1.3.1. Trke Metin Dilbilimi ve Metnin Bilgisayarla eviri Srecini Otomatikletirilmesi inin Oluturulmas Projesi Trke metin, 1970li yllardan beri Trk dil biliminde geleneksel tarihkarlatrmal almalarn yan sra yapsal-anlamsal ve ieriksel-ilevsel bakmlardan zaman zaman belli bir lde metindilbilimsel olarak da incelenmitir. Buna karn sz konusu almalar, henz Trke Metin Dilbilimi disiplinini oluturacak bir dzeyde deildir. Bundan dolay uzmanlardan oluacak akademik heyete gerekletirilebilen Trke metin dilbilimi disiplininin ve buna bal olarak da Trke metnin bilgisayarla sistemli bir eviri sreci otomatikletirilmesi almalarnn balatlabilmesi iin tarafmzdan aadaki proje nerilmektedir. 1.3.1.1. Eski ve yeni Trk metinlerinin szdizimsel ve metindilbilimsel betimlenmesi 1.3.1.1.1. Eski Trke metinleri oluturan ritmik-heceleme, diyalojik-erevesel cmle gruplarnn szdizimsel ve metindilbilimsel zellikleri 1.3.1.1.2. Ritmik-hecelenen iir tarzndaki geleneksel Trke metin 1.3.1.1.3. Geleneksel Dou Trkesi metinlerinin szdizimsel-metindilbilimsel yaps 1.3.1.1.4. Geleneksel Bat Trkesi metinlerinin szdizimsel-metindilbilimsel yaps 1.3.1.1.5. Geleneksel Bat Trkesi metinlerinde szdizimsel paralellik 1.3.1.1.6. Geleneksel ve yeni Trke metinlerde diyalojik-erevesel yaplanmalar 1.3.1.1.7. Geleneksel ve yeni Trke metinlerde dolayl, dolaysz ve isel anlatm. 1.3.1.1.8. Yeni Trke metinlerdeki szdizimsel geliim ve deiimler: Kurall (standart) metinler, kuralsz metinler; devriklenen metinler, parselyatikli (eklemeli yaplanmal) metinler vb.
12

Musaolu, Trkede eviri ve Aktarma

1.3.1.1.9. Trke metin birimleri: Birleik cmleler, basit cmleler, kelime gruplar, morfemler, fonemler, deyimler ve parselyatikli yaplanmalar vb. arasndaki boylamsal-dizimsel ilikiler. 1.3.1.2. Trke metnin bilgisayarla evirisi srecinin otomatikletirilmesi almalarnda aada gsterilen alma yntemi dikkate alnabilir. 1.3.1.2.1. Trke temel sz varlnn betimlenmesi: 1.3.1.2.1.1. Trkenin hem akraba hem de akraba olmayan dillerle yapsal-anlamsal senkronik szlklerinin hazrlanmas; lk aamada en yaygn Trk yaz dillerinin (Trkiye Trkesi, Azerbaycan Trkesi, Trkmen Trkesi, zbek Trkesi, Krgz Trkesi) yapsal-anlamsal senkronik szlkleri. 1.3.1.2.1.2. Kullanm skl geni olan kelimelerin szlkleri 1.3.1.2.1.3. Frekans kelimelerin otomatik szlkleri 1.3.1.2.1.4. Tezarus (Yun. thsaurosservet, zenginlik; hazine) szlkleri (dnsel anlatm ieren okanlaml, eanlaml ve seste kelimelerin szlkleri) 1.3.1.2.1.5. Ztanlaml kelimelerin szlkleri 1.3.1.3. Trkenin bilgisayarla eviri dilbilgisi sisteminin hazrlanmas: 1.3.1.3.1. Kurall (standart) Trke metin birimlerinin arasndaki szdizimsel ilikilerin ve olas biimsel modellerinin dizimsel (yatay) betimlenmesi 1.3.1.3.2. Sral mikrometin birimleri arasndaki szdizimsel ilikilerin betimlenmesi 1.3.1.3.3. Birleik cmlelerin bileenleri arasndaki szdizimsel ilikilerin betimlenmesi 1.3.1.3.4. Trkedeki tamlamalarn algoritmalarnn belirlenmesi: Ad birleimlerinin algoritmalar; fiil ve edat birleimlerinin algoritmalar 1.3.1.3.5. Trkedeki temel ve yardmc morfemler diziminin biimsel betimlenmesi 1.3.1.3.6. Trke metin birimlerinin (cmle, tamlama, szck gruplar, szck, morfem ve fonem) arasndaki boylamsal (dey) ilikilerin betimlenmesi 1.4. Trklk bilgisine ilikin yabanc dillerde, zellikle de Rus dilinde yazlm klsik eserlerin Trkiye Trkesine evrilmesinin de, Trkede yabanc dillerden yaplan evirilerin sonucunda ortaya kan kaynak metin odakl kuralc sorunlarn zmlenmesinde yararl olabileceini dn13

bilig 2003 K Say 24

mekteyiz. V.V. Bartholdun, E.E. Bertelsin, N.M. Jirmunski ve A. N. Kononov gibi nl arkiyat Trkologlarn eserlerinin Trkiye Trkesine evrilmesi; her eyden nce Trklk bilgisi tarihi disiplininin somut bir Trk yaz dilinde oluturulmas bakmndan nem tar. Bu balamda V.M. Jirmunskinin Rus dilinde yazd Trk Halk iiri zerine. Teorinin Baz Problemleri adl eseri, ncelikle evrilmelidir (Jirmunski, 1974). Bunun yan sra Trk dilinin (yaz dilleri ve leheleriyle) imdiye kadarki en byk etimolojik szl olarak bilinen, Moskovada, Rusya Federasyonu Bilimler Akademisi tarafndan yaymlanmas hl devam ettirilen Etimologieskiy Slovar Tyurkskih yazkov (Trk Dillerinin Etimoloji Szl), (I, 1974; II, 1978; III, 1980; IV, 1989; V,1997; VI, 2000) adl eserin Trkiye Trkesine evrilmesi, Trk dil biliminde szlklk almalarna byk katl salayabilir. Yine Rus dilinde, Rusya Federasyonu Bilimler Akademisi tarafndan yaymlanmas hl devam ettirilen, Trkenin dilbilgisi zerine byk bir yazarlar heyetince bugne kadarki yaplm en byk yayn niteliindeki (Sravnitelno-istorieskaya Grammatika Tyurkskih Yazkov) (Trk Dillerinin Tarih-Karlatrmal Grameri. Fonetik, Morfoloji, Sentaks, Kelime Hazinesi, Moskova, 1984, 1986, 1988, 1997) adl eserin Trkiye Trkesine evrilmesinin ise; Trkede eviri sorunsalnn bilimsel eserlerin evirisi bakmndan ortaya kan ayrntl sorunlarnn zmlenmesine katks olur. (Sadece gnlk szl ve yazl metinlerin, yabanc film dublajlarnn, eitli deneme yazlarnn vb. yabanc dillerden yaplan eviri verilerine gre, kaynak ve erek metin odakl eviri sorunlarnn ayrntl olarak zmlenmesi mmkn deildir.) eviri sorunsalnn zmlenmesine ilikin unlar zetlemek istiyorum: Trkede eviri sorunsaln oluturan sorunlar; kavramlarn Trke kelimelerle ve kelime birleiklemeleriyle, adlanmalarn ise hem sadan hem de soldan dallanmal tamlamalarla dengeli olarak ifadesi; deyimlerin, deyim niteliindeki kalplam sz gruplarnn, sz-cmlelerin (tek bir kelimeyle ifade edillen cmlelerin), klielerin, ataszlerinin vb. dildeki uygun dilbilimsel-szdizimsel varyantlarnn bulunarak belirlenmesi dzlemlerinde ele alnmaldr. Sz konusu sorunlarn, eitli dil birimlerinin birbirinden tremesi genel dil evrenselliinin nda, Trkenin sz dizimine ve hem eklerle hem de kelime birleiklemesiyle gerekleen yapsna gre zmlenmesinin yan sra, erek ama metin odakl incelenmesinin de temel kuram olarak kabullenmesi arttr.
14

Musaolu, Trkede eviri ve Aktarma

Aktarma. Trkenin kelime hazinesinin tm szlksel alanlarnn Trk yaz dilleri ekseninde zenginletirilmesi ve onun kullanm gcnn ortak bir Trke dorultusunda ykseltilmesi ve belirginletirilmesi iin, ayr ayr Trk yaz dillerinin eitli yazl edebiyat rneklerinin birbirine aktarm, sz konusu aktarma almalarnn nemli bir kolunu oluturmaktadr. nk lengistik kresellemenin iki dillilik ve ok dillilik ortamlarnda oluturduu dil-kullanm ve eitim-retim eitsizlii sonucunda, her geen yzylda yer yznde konuulan dillerin saysnn azalmas sreci, giderek hzlanmaktadr. Bu ise, Trk Dnyas olarak, Trk yaz dilleri ekseninde, Trkiye Trkesi temelindeki ortak bir biliim-iletiim dilinde birlememizi zorunlu klmaktadr. Bu birlemenin bir yolu da dier Trk yaz dillerindeki edeb eserlerin Trkiye Trkesine aktarlmasndan gemektedir. Bu bakmdan Trk Dnyas bamszlndan geen sre ierisinde, dier ada Trk yaz dillerinden eitli konulardaki birok eserin Trkiye Trkesine aktarldnn gzlemlenmesi dikkat ekicidir (Tural, 1995; smail-Gngr 1997 vb.). Buna ramen Trk yaz dillerinde eitli yazl metinlerin yaz dilleri aras ve dnemler aras aktarmna ilikin aktarma eletirisi ve aktarma bilimi sorunlar, direkt olarak sadece birka makalede ele alnmtr (Musaolu, 1997; Uurlu, 2000). Dncemize gre Trk Dnyasndaki her trl szl ve yazl metinlerimizin, dolaysyla edebiyatmzn Trk yaz dillerinde birbirine aktarlmas, iki belirgin dorultuda srdrlmelidir: Birincisi, farkl corafyalardaki Trk yaz dillerinde ada szl ve yazl metinlerimizin birbirine ve Trkiye Trkesine aktarlmas; ikincisi, edeb tarihimizi oluturan gerek yazl, gerekse szl metinlerimizin ada Trk yaz dillerine ve Trkiye Trkesine aktarlmas veya uyarlanmas. Trk yaz dillerinde edeb metinlerin birbirine aktarmnda, gerek mill, gerekse evrensel deerleri ve gerekleri, dolaysyla medeniyetlerin etkileimliklerini bir arada yanstabilen klsik ve ada yazarlarmzn eserlerine ncelik tannmaldr. yle ki; eserlerini, Trk Dnyas gerekleri ve ada yaam trendi; Trk-slam deerlerinin gerek dey (Trk kltr ve dil corafyas, demografik artm, yaylm ve aile yaps, gebe ve yerleik yaam tarz vb.), gerek yatay (sosyal adalet, insan haklarna sayg, eitli uygarlklara uyum salamakla makul ounluk demokrasisi vb.) sistematiklerinin, evrensel uygarln ve dnya edebiyatnn bilinciyle kaleme alan ve kendi mill zne uygun bir anlatmla kurgulayan ve anlam15

bilig 2003 K Say 24

landran yazarlarn edeb miras ve bundan sonra yazdklar, dncemize gre, ilk srada aktarlmaldr. Trkenin belli bir dzeyde birbirinden farkl dil-kullanm zelliklerini ieren bir yaz dilinden dierine yaplan edeb aktarmndaki genel prensiplerinden bazlar; eitli Trk yaz dillerinden Trkiye Trkesine aktarlan edeb eserlerin dili zerindeki gzlemlerimize gre, aktarma bilimi (aktarmabilim) dzleminde aadaki gibi sralanabilir. - Aktarm yaplan her iki yaz dilinin sz varlnda ve dil-kullanm ileniinde yer alan birok kelimenin, anlatm biiminin farkl anlatmlardaki kullanlabilirlii; - Aktarm yaplan her iki yaz dilinin eitli kelimelerinin, her eit mecazilemi dil-kullanm olanaklarnn dipnotlarla aklanmasna mmkn olduu kadaryla az yer verilebilirlii ve buna bal olarak da anlamlarn her iki yaz dilinde daha sk kullanlan ve bilinen uygun anlatm aralaryla anlatlabilirlii; - Trkedeki devriklenme (cmlede Trkeye zg standart sz srasnn slub makamlara gre deiimi), parselyatikleme (cmlelerin elerine gre paralanarak kullanlmas), elipsis (cmlelerde kelimelerin, tamlamalarn; sz gruplarnda kelimelerin; kelimelerde eklerin vb. dm) gibi szdizimsel-metindilbilimsel olaylarn kullanmnn geliigzel olarak deil, dil ortamna ve edeb anlatnn akna gre belirlenebilirlii; - Aktarm yaplan her iki yaz dilinde ayn olan ataszleri ve deyimlerin yan sra, eitli dilbilimsel-biembilimsel varyantlardaki ataszleri ve deyimlerin de aktarlan dildeki uygun karlklarnn ou kes bulunabilirlii ve bazlarnn ise aktarma metinlerde zgn biimleriyle kullanlabilirlii. Yukarda belirttiimiz drt temel aktarm prensibinden sonuncusuna ilikin, Trkmen yazar Annaguli Nurmemmetin Trkmen Trkesinden Trkiye Trkesine aktarlan eserlerinden (Nurmemmet 2001; 2001; 2001; 2002) Trkmen Trkesindeki varyantlaryla Trkiye Trkesine dorudan aktarlan ataszlerinin ve deyimlerin erek metinlerdeki karlklarnn bulunabilirlii ve bazlarnn da zgn biimleriyle kullanlabilirlii zerine bir tarama yaptk. (Musaolu, 2002). Bu balamda genel Trk kltryle, Trk halklarnn hem gebe hem de yerleik yaam tarzyla, manev zyle sk bir biimde bal olan genel Trkenin derin yapsn oluturan anlam alanlar ilikilerini ve nanslarn ikinci bir adlandrma ve szdizimsel beklenme dzeyinde ifade
16

Musaolu, Trkede eviri ve Aktarma

eden Trkmence deyimlerin ve ataszlerinin, Annaguli Nurmemmetin eserlerinin Trkiye Trkesindeki erek metinlerini oluturan cmlelerde ve cmleden byk birimlerdeki yerleimi, gerek eitli yk eserlerindeki anlatm, gerek roman teknii ve stilistik bakmndan baarl olmutur, diyebiliriz. Dolaysyla hem kelime dolunumu veya doldurumu hem de szdizimsel yaps ve szcklerin deyimlerdeki ve ataszlerindeki sralan ile Trkiye Trkesindeki deyimlerden veya deyim niteliindeki dil malzemelerinden ve ataszlerinden herhangi bir farkll bulunmayan sz konusu dil birimlerinin ve kk folklorik metinlerin Trkiye Trkesindeki yerleimi ve yaygnlatrlmas, yukarda belirtilenlerden farkl olarak ne birebir eviridir ne de aklamadr. Bu, Trkenin kendi genel kontekstindeki ama, yeni bir szdizimsel-metindilbilimsel dzlemdeki zgn erek metin ifadesidir. te yazar Annaguli Nurmemmetin eserleriyle Trkiye Trkesinde belki ilk defa olarak dorudan kullanlan ok saydaki Trkmence deyimlerden ve ataszlerinden bazlar: Deyimler (dorudan aktarlanlar): 1. Devenin stnde kpek havlar oldu. 2. Dnyay sel alsa topuuna kmayacak. 3. Elmas klcn arhlayan yiitlerimiz de duysun. 4. Gzlerini yandak dikeni ile sil. Ataszleri (dorudan aktarlanlar): 1. Delinin bin kelimesi telek (aptalca) olsa da bir kelimesi gerek. 2. Tavan doduu tepeden uzaa gitmez. 3. Onun ipinin stne odun konulamaz. 4. Sabr eden kul at olur. 5. Kurdun az yese kan, yemese de kan. 6. Kzl yzl yiitin kzkardei olmasn, kzkardei olsa da kzl yz solmasn. Trkiye Trkesindeki szdizimsel varyantlar verilen Trkmence deyimler: 1. Depen gke yetmek (Trkmen.) Sevinten drt ke olmak (Trk.) 2. Canndan can almak (Trkmen.) Canndan can kopartmak (Trk.) Trkede edeb aktarmaya ilikin u hususu da bir sonu olarak vurgulamann yerinde olaca kansndayz:
17

bilig 2003 K Say 24

XIX. yzyln sonuna doru Bat medeniyetinin etkisiyle, medeniyetlerin kavumas dorultusunda, genellikle szl ve halk edebiyatna dayanan ve gerek iir, gerekse dz yazyla yazlan yeni Trk halklar edebiyat; XX. yzyln btn janr ve edeb ekilleriyle (roman, hikaye, piyes, iir eitleri vb.) gerekleen Trk yaz dillerinden dnyann eitli dillerine evrilmitir. Ne yazk ki, XX. yzyln 90l yllarna kadar sz konusu edebiyatn, Trk yaz dilleri aras aktarm, aktarma dzeyinde deil, genellikle yabanc diller araclyla (Rus, ngiliz, Fransz vb.) eviri olarak yaplmtr. Karde edebiyatlarn birbirine Trke olarak aktarma almalar ise, XX. yzyln 90l yllarnda ivme kazanmtr (Musaolu, 1997). Bundan sonraki yaplacak i, sz konusu hz; lengistik kresellemenin getirdii iki dillilik ve ok dillilik ortamlarnda hi kaybetmememizdir. Dolaysyla edeb aktarma almalarn, eitli sosyolengistik ve sosyokltrel etkenlerin balamnda, Trkenin ada dizgesel dzeylerinde kelime beklerine ve cmle yaplarna gre gerekleen soldan ve sadan gelimeli anlam alanlar eksenlerindeki geliim ve deiimlerin dorultusunda hem kaynak hem de erek metin odakl olarak srdrebilmeniz arttr. Sonu Grld gibi, Trkede anlam anlamna arlkl, erek metin odakl eviri ve kelimesi kelimesine arlkl, hem kaynak hem de erek metin odakl aktarma sreleri ve sonularnn karlkl olarak belirlenmesi ve eviribilim (eviri bilimi), eviri eletirisi; aktarma bilimi (aktarmabilim), aktarma eletirisi balamnda ise her ynyle incelenmesi, ada Trklk bilgisinin ok nemli bir sorunsaldr. (Aktarma eletirisi ve aktarma bilimi kavramlar, Trklk bilgisinde Trk yaz dillerine ait eitli yazl metinlerin yaz dilleri aras ve dnemleraras aktarmna bal olarak belirlenmektedir.) Sz konusu sorunsaln zmlenmesi ise, sadece geleneksel eviribilim ve yeni aktarma bilimi ekseninde olanakszdr. Dolaysyla Trkede eviri ve aktarma sorunlarnn gerek eviribilim (eviri bilimi), gerekse aktarma bilimi (aktarmabilim) bakmndan karlatrmal olarak incelenmesinin yan sra, bilim-biliim anda dil mhendislii ve elektronik eviri aratrmalar ve uygulamalar (Hutchins, 2000) da ada e-dil dzleminde devam ettirilmelidir.

18

Musaolu, Trkede eviri ve Aktarma

Kaynaka Ananur, Hasan (2000), Anlam Odakl eviri Yntemi ve Uygulamas zerine, Kuramsal ve Uygulamal eviri Sorunlar, Sempozyum Bildirileri, 03-04 Kasm 2000, Bursa, s. 65-74. Bengi, In (1993), eviri Eletirisi Balamnda Eletirel Bilincin Olumas ve Eletiri, st-Eletiri, eviribilim likileri, Dilbilim Aratrmalar, Hitit Yaynevi, s. 25-50. Cemal, Ahmet (1993), Yazn evirisi Eitimi zerine Dnceler, Dilbilim Aratrmalar, Hitit Yaynevi, s. 12-16. annon, P. (1994), O novom podhode Kanalize Grammatieskih Otnoeniy. Vopros Yazkoznaniya, (Dilbilgisel likilerin Tahlillerine likin Yeni Yntem zerine) 1, s. 5-19. Demir, Ali (1994), Tringilizcemiz Nasl?, VIII. Dilbilim Kurultay, 26-27 Mays, stanbul niversitesi letiim Fakltesi, s. 166-168. Durak, Mustafa (2000), Tahsin Ycelin Andr Gideten evirdii Dnya Nimetleri zerine Bir eviri Eletirisi Denemesi, Kuramsal ve Uyulamal eviri Sorunlar, Sempozyum Bildirileri, 03-04 Kasm 2000, Bursa, s. 266-287. Ganiev, F.A. (2000), Tatarskiy yazk. Problem i issledovaniya, Kazan, Tatarskoye Knijnoe zdatelstvo, (Tatar Dili. Problemler ve ncelemeler), 271 s. Gkdoan, Melek Dosay (2000), Bilim Tarihinde evirinin Yeri, Kuramsal ve Uygulamal eviri Sorunlar, Sempozyum Bildirileri, 03-04 Kasm 2000, s. 22-25. Hutchins W.J. (Ed.) (2000), Early years in machine translation: memoirs and biographis of pioneers (Amsterdam studies in the theory and history of linquistic science. Series III. Studies in the history of languge sciences). John Benjamins Publishing Company, Amsterdam; Philadelphia. xii + 405 p. smail, Z. Gngr, A. (1997), Abay Yolu, Ankara: Bilig Yaynlar. Jirmunski, V.M, (1974) O tyurkskom narodnom stihe. Nekotore problem teorii. Tyurkskiy geroieskiy epos. zdatelstvo Nauka, Leningradskoe otdelenie, Leningrad, s. 664-680 (Trk Halk iiri zerine. Teorinin Baz Problemleri). Karlatrmal Trk Leheleri Szl (1992), (Klavuz Kitap), Kltr Bakanl Yaynlar, 1181 s. Karatay, Suat (1993), eviri Eletirisinin Bilimsel Konumu zerine Eletirel Grler ve Bir Model nerisi, Dilbilim Aratrmalar, Hitit Yaynevi, s. 17-24. Kocaman, Ahmet (1993), eviri, eviri Eletirisi, Dilbilim, Dilbilim
19

bilig 2003 K Say 24

Aratrmalar, Hitit Yaynevi, s. 2-4. Lingvistieskiy ensiklopediieskiy slovar (1990), Moskva, Sovetskaya Ensiklopediya, 683 s. (Ansiklopedik Lengistik Szlk). Musaolu, Mehman (1997), Muhtar Awezovun Edeb Miras Trkiye Trkesinde, Trk Leheleri ve Edebiyat Dergisi, Muhtar Awezov zel Says, Say: 14, s. 15-22. Musaolu, Mehman (2001), Trkiye Trkesindeki Lengistik Geliimler ve Deiimler, T.C. Bilkent niversitesi, Trk Dili Bayram, 26 Eyll, Ankara, s. 10-22. Musaolu, Mehman (2002), Trkenin levsel Dilbilgisinin SzdizimselMetindilbilimsel Dzeyinin Dzenlenmesi zerine, 5. Dnyada Trke retimi Semineri, 9-10 Mays 2002. Musaolu, Mehman (2002), Trk Dnyasnda eviri-Aktarma Sorunlar ve Annaguli Nurmemmetin Eserleri Trkiye Trkesinde, Avrasya Sanat-Edebiyat Yldzlar, Uluslararas Sempozyum, Nisan 2002, Ankara. Nurmemmet, Annaguli (2001), ark- Felek, Devran Matbaaclk, Ankara, 176 s. Nurmemmet, Annaguli (2001), Nuh Tufan, (Roman), Devran Matbaaclk, Ankara, 384 s. Nurmemmet, Annaguli (2001), Ouz Yurdu, (Roman), Ankara, 672 s. Nurmemmet, Annaguli (2002), Byk G, Devran Yaynclk, Ankara, 718 s. ztrk, lyas (2000), evirinin Tarihsel Etkinlii, Kuramsal ve Uygulamal eviri Sorunlar, Sempozyum Bildirileri, 03-04 Kasm 2000, s. 1-21. Sabir, Mirz lkb r (1992), Hophopnam , Bak, Yaz, 558 s. Templer, Bill (2002), Trkiyedeki Avrupa Dilleri Dosyas[European Language Portfolio (ELP)] ve Yabanc Dil Olarak Tke: Avrupa Konseyinden reticinin Yetkileri in Uygun Bir Ara Oluturma, Dil Dergisi, Say: 113: 24-32. Tural, Sadk (1995), Gorgut Ata (Trkmen Halk Nshas) Ankara. Uurlu, Mustafa (2000), Trk Leheleri Arasnda Aktarma Meseleleri ve Abay Yolu Roman, Bilig, Trk Dnyas Sosyal Bilimler Dergisi, Say: 15: 59-78.

20

Translation and Adaptation in Turkish Languages

Prof. Dr. Mehman Musaoglu


Ankara University - TMER

Abstract: In this essay the common and different aspects of adaptation and translation are given. The changes and development are studied in the changes of attitudes developed in Turkish in Turkey as a result of translation made from foreign languages. It emphasizes the problems of some lexical and grammatical and literary language, which occurs regarding the changes and development mentioned. To be able to solve these problems, the suggestions intensified on Turkish and target texts are given and linguistic projects are presented. Regarding the translation and transposition of literary text between the mentioned languages, the principles of adaptation concept, have been established. In this respect, the adaptation of the Author from Turkmenistan Annaguli Nurmamets work into Turkish language is a good adaptation example related to Turkish literary languages. Key words: Translation, theory of translation, adaptation, transposition, principles of adaptation, source text, target text, lexical and grammatical changes and developments, text linguistics

bilig K 2003 Say 24: 1-22

21

Slav Dillerinin Gagauzcaya Etkisi

Dr. Astrid MENZ

zet: Balkanlarda konuulan Trkiye Trkesinin bir az olan Gagauzca, yapsal bakmdan Trkenin ortak zelliklerinden farkllaan ok ilgin eler tamaktadr. Yazda, hem yazl metinler hem de bir alan aratrmasnda konuma dilinden topladm metinler temelinde Slav dilleri etkisi altnda oluan bu deiimler kod kopyalama kuram ile zmlenmektedir. Anahtar kelimeler: Bat Ouzcas, Dil likisi (language contact), Cmle Bilgisi, Kod Kopyalama, Gagauzca.

GR Gagauzlar Kimdir? Gagauzlar bilindii gibi Ortodoks Hristiyan bir Trk topluluudur. Gagauzlarn etnik bakmdan nasl ve ne zaman olutuklar tarihiler ve Trkologlar tarafndan halen tartlmaktadr. Deiik tezleri zet olarak yle verebiliriz (ayrntlar iin bkz. Gngr/Argunah 1991): Hristiyan olduklar iin baz bilim adamlar tarafndan Gagauzlarn Trklemi Bulgar ya da Yunanllardan olutuklar, yine ayn sebepten bazlarnca da Kumanlarn torunlar olduklar ileri srlmtr. Bir baka teze gre Gagauzlar 13. asrda Bizansa snan bir Seluklu grubunun torunlardr. Ayrca bu etnik grubun isminin etimolojisi de tartmaldr. Fakat, Gagauzcann Bat Ouzcas grubuna ait olduu aktr (Doerfer 1965). Bu topluluun en byk blm 1989 nfus saymna gre 197.000i eski Sovyetler Birlii snrlar iinde yer alan bugnk Moldavya Cumhuriyetinin gneyinde (153.000) ve Ukraynann gneybatsnda yaamaktadr. kinci byk grup halen Bulgaristanda varln srdrmektedir.
bilig K 2003 Say 24: 23-44

23

bilig 2003 K Say 24

Ama nfus saymnda belirtilmedikleri, daha dorusu Bulgar kabul edildikleri iin bunlarn ka kii olduklar bilinmemektedir. Romanya ve Yunanistanda kk Gagauz gruplar bulunduundan sz edilmekteyse de saylar belli deildir. Trkiyeye yerleen gruplar da olmutur; bunlar, dilin yaknl yznden olsa gerek ksa zamanda asimile olmulardr. Eski Sovyetler Birlii snrlar iindeki Kazakistan ve Kafkasyada da Gagauz kyleri bulunmaktadr. Gagauzca Gagauzca dilbilim asndan Trkiye Trkesinin bir azdr. Kowalski ve Pokrovskayann tezlerine karn, Doerferin (1959 ve 1965) gsterdii gibi Kpak Trk dilleriyle alakas yoktur. 1957de o zamanki Sovyetler Birliinde yaz dili olarak resmi stat kazanm, 1996ya kadar Kril harfleriyle yazlmtr, fakat aslnda tam manasyla hibir zaman yaayan bir yaz dili olmamtr. Sovyetler zamannda Moldavyann baz okullarnda, sadece yl iin, haftada saat (19581961) ana dili dersi okutulmutur. Bu yzden hemen hemen hi kimse Gagauzcay gndelik hayatnda yaz dili olarak kullanmaz. Sadece birka gazeteci ve yazar Gagauzca yazmaktadr. Hatta gzlemle-rime gre Gagauzca kitaplar da fazla okunmamaktadr. Ancak Sovyetler Birliinin dalmasndan sonra kurulan Moldavya Cumhuriyetinin Gagauz kylerindeki okullarda temel dersler Rusa verilse de, btn ocuklar zorunlu olarak haftada saat Gagauzca dersi almaktadr. 1996 Ocak aynda Gagauzca iin Latin alfabesi kabul edilmitir. Sovyetlerin dalmasyla birlikte Gagauzca yaynlar da oalm ya da canlanmtr. Gagauzcay inceleyen bilim adamlarnn hemen hemen hepsi bu dil zerinde Slav dillerinin byk etkisi olduunu yazmtr. Hatta Doerfer Fundamentadaki yazsnda Gagauzca sentaks bakmndan tamamen gayri Trkedir ve Slavlamtr der Syntaktisch ist das Gagausische vllig untrkisch und slawisiert. 1959: 270). Bu ve buna benzer iddialar ilgi ekicidir. Gayri Trke bir sentaks nasl bir eydir ve Gagauzcann sentaks ne kadar gayri Trkedir? Sentaksn tm m Slavlamtr yoksa Trk dillerinin yapsna zel baz ayrntlar korunmu mudur? Trke gibi bir dil, yap bakmndan ok uzak olan bir dil grubunun etkisi altnda kald zaman dilde neler deiebilir, neler deimez ya da deiemez? Doktora tezime temel olan aratrmama, bu ve buna benzer sorulara cevap bul24

Menz, Slav Dillerinin Gagauzcaya Etkisi

mak iin baladm ve ilk nce yaymlanm mensur metinleri inceledim. Daha ok cmle yapsyla ilgilendiim iin manzum metinleri bu aratrmann dnda tuttum. Halk edebiyatnda ada gndelik konuma dilinde ok nadir rastlanan ya da hi rastlanmayan kelimeler, ekler ve yaplar halen grlmektedir. Yazl metinler: lk Gagauzca metinler, Mokovun Besarabyada toplad ve 1904te yaynlad malzemelerdir. Bu kitapta ok sayda masal, anlat, atasz ve bilmece yer alr; ekinde ise Gagauzca-Rusa bir szlk vardr. Manovun 1938de ilk basm yaplan etnografi ve tarihle ilgili yaptnda da Varna civarnda toplad bir ka masal, atasz, bilmece ve trk bulunur. 1960larda Zajaczkowski Bulgaristanda Gagauzca masal, bilmece, atasz ile rf ve adetler hakknda derlemeler yapmtr. Bunlar aslnda konuma dili rnekleridir. lk gerek yazl metinler bir Gagauz din adam olan Mihail akrn tercmeleridir. Kendisi daha sonra Gagauzlarn bir tarihini de yazm ve kk bir szlk hazrlamtr. Tarih kitab 1934te baslmtr. Bu yazlarda Latin alfabesini kullanm ancak Romence imla sistemine yakn bir imla sistemi kurmutur. Bu sistemde ve seslerini io ve iu harfleri ile sesini de harfi ile gstermitir. Ak e iin ae harflerini kullanmtr. nszlerde ise durum yledir: /K/, yani tmsz artdamak kapantl sesi c, ancak kden sonra ince bir nl gelirse ch, /G/, yani tml artdamak kapantl sesi g, ancak sonunda ince bir nl gelirse gh, //, yani tmsz, didamak, srtnmeli sesi ci ya da ce, /C/, yani tml, didamak, srtnmeli sesi dj harfleri ile gsterilmitir. Aada verdiim rnekler kulland sistemi aklamaktadr: tiurc ichi ghibi hang necin = Trk = iki = gibi = hang (=hangi) = nein (niin) tiurccea bacalm ghiune hici urumdjea = Trke = bakalm = gne = hi = urumce (=rumca)

25

bilig 2003 K Say 24

Mikail akrn ilk yaptlar kutsal metinlerin tercmeleridir. Oysa yazm olduu tarih kitab sadece onun ilk kitab deil, ayn zamanda bilinen tek serbest yaz ve herhalde Gagauzca yazlm ilk serbest metindir. Eitimini Romence ve belki de Rusa grd iin yaptlarnda bu dillerin etkisi ok bellidir. Bence bu etkinin en nemli rnei onun metinlerinde ilk defa rastlanan ilgi adldr; bunu ileride ayrntl olarak inceleyeceim. Bunlarn dnda 1957 senesine kadar Gagauzca bir ey yaynlanmamtr. Sovyetler dneminde ve sonralar dzyaz yazanlarn en tannmlarndan 1922 doumlu Diyonis Tanasolu ykler yannda tek Gagauzca roman olan Uzun Kervan yazmtr. 1933 doumlu (-1984) Dimitri Karaobanolu ykler kaleme almtr. 1953 doumlu Stepan Bulgar hem edebi ykler hem de tarihi almalar yazmtr, 1928 doumlu Nikolay Babolu folkor ve ocuk kitab yazmaktadr. Hatta son sz edilenin Gagauzca ders kitaplar da vardr. iir ve trk yazmak Gagauzlar arasnda ok yaygndr, fakat yukarda da belirtildii gibi ben iir dilini aratrmann dnda tuttum. Dil, daha dorusu sentaks bakmndan bu metinler arasnda farkllklar grlebilir. Trkiye Trkesine en yakn olan, Bulgaristanda konuulan Gagauzcadr. Mokovun metinleri arada kalr en uza ise Mihail akr ile balayan modern yaz dilidir. Ayrntlara biraz ileride deineceim. Alan aratrmam: Yaynlanm olan metinleri inceledikten sonra ada konuma dilini merak etmitim. Muhtemelen Mokov zamanndan bu yana dilde deiiklikler olmutu. Bunu tespit etmek iin 1995te Moldavya Cumhuriyetinde bir alan aratrmas yaptm. Drt hafta boyunca Tomay kynde kaldm ve malzemenin ounu orada topladm, ama baka kylerden derlediim malzemeler de vardr. Masal ve folklor malzemesi epeyce iyi kayda gemi ve folklor metinleri yap bakmndan ve dolaysyla kullanlan dil bakmndan bir derece sabit olduu iin, bir amacm da bunlarn dnda metin trleri elde etmekti. Mesela ataszlerinde gndelik dilde kullanlmayan eski szckler geer; masallarda zaman eklerinin btn varyantlar kullanlmaz. Kye geldiimde ilk ilgimi eken o yredeki (yani Moldavyadaki) tonlamann (intonasyonun) Trkiye Trkesinden ok farkl olduuydu. Metinleri okuduum zaman hi zorluk ekmiyordum. Hatta cmle yaps yznden ana dili Trkiye Trkesi olanlardan daha kolay tercme edi26

Menz, Slav Dillerinin Gagauzcaya Etkisi

yordum. Konuma dilini anlayabilmem iinse bir ka gn alma sresi gerekti. Oysa, bu alan aratrmamdan iki yl nce, Bulgaristandaki aratrmam srasnda dinlediim Gagauzcann tonlamasn Trkiye Trkesine daha yakn bulmutum. Alan aratrmas boyunca farkl kiilerden metin topladm. Genelde diyalektoloji almalarnda kaynak kii olarak okumam ihtiyar kadnlar tercih ediliyor (ayrntlar iin bkz. Demir 1999). Bunun birinci nedeni genellikle okumam kadnn doduu yrede kalmas, yabanc bir iveyle temas etmemi olmas; ikincisi, standart dil ile temas etmemesi; ncs de ihtiyar kadnlarn ou toplumda muhafazakar olmalar ve eski kelimeleri kullanmalar. Bylece bunlardan derlenen malzeme-lerde, dilin ya da azn tarihini biraz da olsa grebiliriz. te yandan bu yaklamn dezavantajlar da vardr: Her eyden nce dil deimeyen bir nesne deildir; her nesil kendi deiikliklerini dile katmaktadr ve dilde, nesilden nesile nelerin, nasl ve hangi ynde deitiini aratrmak da son derecede nemlidir. Ayn zamanda Gagauzca gibi az kayda gemi bir dilin sadece masallar ve ataszlerini toplamak, okumu olanlardan kayt yapmamak dilin nemli bir tabakasn gz ard etmek olur. Ayrca her dilin deiik slup ve tarzlar vardr; rnein arkadalar arasnda bir slubu kullanan renci niversitede hocasyla konuurken baka bir slup kullanr. Bunlardan birisi tekinden nemlidir diyemiyoruz. Bundan dolay kaynak kiileri okumam yal kadnlar arasndan olduu kadar, okumu, fakat Gagauzcay sadece aile iinde konuanlar ile okumu ve Gagauzcay yaz dili olarak da kullananlar arasndan setim. Anlatlarndaki konular arasnda hatralar, politik deimeler, bir Moskova gezisi, kinci Dnya Savanda kyde olup bitenler vardr. Bir defa da bir anne-kz arasndaki diyalou kaydettim. Fonetik ve fonoloji zerine almadm iin anlatlanlar bilgisayara pek ayrntl olmayan bir transkripsiyon sistemiyle aktardm. zmleme iin kuramsal yaklamlar Bir dil bir baka dilin etkisi altnda kald zaman ne kadar ve hangi ynde deiiklikler olabildiine dair birka kuram vardr. Bir birey ya da bir toplum iki ya da daha fazla dili dnml kullanyorsa dil ilikisi (language contact) ortaya kmaktadr. Bu ilikiden deiik sonular doabilir. Bu sonular dilbilimciler tarafndan genelde yle snf27

bilig 2003 K Say 24

landrlr (ayrntlar iin bkz. Bechert/Wildgen 1991: 2-5). 1. Her iki dil de deimez, fakat sylemde kark kullanlr. Buna codeswitching yani dnml kod kullanm denir. Hollandada konuulan Trkeden dnml kod kullanm iin bir rnek: (1) Zijn vader zorla yaptrm (Babas zorla yaptrm) Backus (1996: 187). onun baba 2. Dillerden biri teki dilin etkisi altnda deiir. Genelde prestiji yksek olan dil bu durumda etkileyen dil olur. Buna giriim (interferenz) denir. Bu duruma Almanyada konuulan Trkeden bir rnek: (2) O da gelmesi lzm Menz (1991: 41) o=yaln hal Almancas: Er mu auch kommen er=yaln hal 3. Zamanla bir dilin (genelde etkilenenin) kullanmndan vazgeilir. Buna dil yitimi (language loss) denir. Bunun bir rnei, Trkiyedeki gen Yahudilerin kendilerinden nceki kuan anadili olan Ladino, Franszca ya da Almancay renmemesi, ya da sadece pasif olarak renmesidir. 4. Her iki dil ayr alanlarda kullanlr; buna iki-dillilik (diglossia) denir. Byle bir durum okumu olan Gagauzlar iin geerlidir; i yerlerinde genellikle Rusa, evde ise Gagauzcay kullanyorlar. Dnml kod kullanmnn 3 tr vardr (Johanson 1993). Birincisi simgesel dnml kod kullanmdr. Sylem bir dilde oluur ve konuan ara sra cmlenin sonuna br dilden nlemler, ksa sorular vs. ekler. Bu ekleme ise konuann br dili bilmesinin simgesidir. kincisi, konuan bir cmlesini bir dilde bitirir, yeni cmleyi br dilde oluturur. Buna cmleden cmleye dnml kod kullanm (extraclausal code-switching) denir. ncs de cmle ii dnml kod kullanm ya da kod kartrmadr (intraclausal code-switching ya da code-mixing). Daha nce verdiim Hollanda Trkesi cmle bunun bir rneidir. Bununla ilgili birka sorun vardr. Cmlenin iinde hangi eler deiebilir; konuulan dilin grameri baz deimeleri engelliyor mu ya da baz deiimler btn dillerde im28

Menz, Slav Dillerinin Gagauzcaya Etkisi

kansz mdr? Bu sorulara ilikin baz tezler ne srlmtr. rnein, cmlede bir eye baml olan elerin, rnein fiile bal olan nesne ya da son takya bal olan isim gibi elerin, ayn dilden olmas gerektii ne srlmtr. Bir baka kurama gre bir szcn ya da bir deyimin iinde dnml kod kullanm olamaz. Ne var ki bu snrlamalar pek geerli deiller. Giriimle ilgili problem en ok terimin kendisinden kaynaklanyor. Interferenin karma, taciz gibi bir anlam vardr, bu yzden olumsuzluk artrr. Ayrca, bu model iki dilden gelen elerin sonradan kolayca ayrt edilebileceinden hareket eder. Oysa giriim sonucunda yepyeni, iki dilde daha nce bulunmayan bir e de oluabilir. Johanson (1992, 1993) ise alternatif bir model nermitir: Alnt, dnml kod kullanm ve giriim yerine kopyalama terimini gelitirmitir. Bunun bir sebebi, bir dilden bir kelime alndnda, onun artk kaynak dile deil alnd dile ait olmasdr. Dnml kod kullanm terimini de bir cmlenin mutlaka bir dile ait olmas gerektii iin reddediyor. Bir baka dilden gelen eler konuulan dile uyarlanarak kullanlyor. Daha nceden verdiim rnee dnersek: (1) Zijn vader zorla yaptrm. onun baba Burada, Trke tercmesinde belirgin olmayan bir zellik vardr: Zijn Hollandaca eril iyelik adldr. Yani Hollandacada erkekler iin kullanlr. Oysa burada bir kzdan bahsediliyor. Fakat Hollandadaki Trkler Trke konuurken Hollandaca adl kullandklarnda herkes ve her ey iin sadece eril ekli kullanyorlar. Demek ki Hollandacadan kopyalanan adllar Trkenin bir zelliini cins fark olmamasn tayor. Baka rnekler de Almanyadaki ilk nesilden bulunabilir: Genelde ilk kuan Almancas snrldr, fakat yine de baz Almanca kelimeler kullanlr. Ancak bu kelimeler Trkenin fonolojisine uyarlanr. rnein: (3) Bahnhof [ba:nho:f] (tren istasyonu) banof Weihnachten [vaynahtn] (noel) vaynak olmaktadr (Johanson 1993: 207) ki tr kopya vardr, birisi genel kopya (global copy), br seilmi kop29

bilig 2003 K Say 24

yadr (selective copy). Genel kopyalama bir enin alc dilde btn yapsal niteliklerle kalp olarak kullanlmas demektir. Alc dilde kullanlabilmesi iin bu elerin uyarlanmas gerekir ve sadece alnd dildeki edeeri yerine kullanlr. rnein Banof Trkenin fonolojisine uyarlanmtr; cmle iinde kullanrken, rnein Banofa gittim denirken Trkenin sentaksna gre ynelme hali almaktadr, oysa Almancada bir ilge (zu) gerekirdi. Seilmi kopya bir enin sadece bir ya da birka yapsal niteliinin kopyalanmas demektir. Bunlar fonetik, morfofonemik, semantik, kombinasyonla ilgili ya da sentaktik nitelikler olabilir. Bununla ilgili rnekleri daha sonra Gagauzcadan vereceim. Gagauzcada Genel Kopyalar Dil deiiklikleri arasnda ilk gze arpan tabii ki byk saydaki genel kopyalardr. Bunlar titizlikle aratrnca en ok adlarn kopyaland grlyor. Bu kopyalanm adlarn Arapa, Farsa, Yunanca, Romence, Bulgarca ve Rusa gibi deiik kaynak dilleri vardr; fakat ben zellikle Rusadan kaynaklanan kopyalardan szedeceim. Adlar: Hollandadaki aratrmalarn bir sonucu olarak kopyalanan szck trlerinin ikinci dilin ne derecede bilindiine bal olduu ortaya kmtr (Boeschoten & Verhoeven 1985). lk nesil hemen hemen srf adlar kopyalarken ikinci kuak az sayda olsa bile sfat ve fiilleri de kop-yalamaktadr. Bunun nedeni ise herhalde Hollandaca ve Trkenin yap bakmndan ok farkl olmasdr. Gagauzca iin tabii ki deiik nesilleri ayrt edemiyoruz. Rusay ok az derecede bilen Gagauz da Rusadan kopyalanan fiil ya da sfatlar kullanr. Bu durum kopyalanan szcklere ne kadar allm olunduunu gsterir. Yine de Rusay ok iyi bilen gen nesil, konuya bal ok sayda Rusadan kopyalanan szck kullanmaktadr. Kopyalanan adlarn ou modern hayatla ilgili, kolxoz, predsedatyel bakan, astanovka otobs dura gibi kelimelerdir. Eski ve yaygn alntlarn sesil uyarlanmas olduka katdr. rnein Rusa syvorotka kesilmi stn suyu Gagauzca survatka olmutur. Yeni giren alntlarn Gagauzcaya sesil bakmdan uyarlanmas ise daha seyrektir, rnein texnika (< Rus. technika) nseste damaksllam nszle telaffuz edilir. Sesil uyarlama30

Menz, Slav Dillerinin Gagauzcaya Etkisi

nn derecesi tabii ki konuann Rusa bilmesine de baldr; yani konuann Rusa bilgi seviyesi ykseldike sesil uyarlama azalmaktadr. Bu durum eski Sovyetler Birliinde konuulan dier Trk dilleri iin de geerlidir, bkz. Baskakov (1960: 29). ok yaygn ve Gagauzcaya iyice yerlemi olan kopyalar ise, konuann Rusas ok gl de olsa, genelde uyarlanm ekilde kullanlr. Btn kopyalanm adlar, tpk Trke adlarda olduu gibi, hal, iyelik, oul ve szck yapm eklerini alabilirler ve bu ekler nl uyumu bal kullanlrlar. Rusann ekim ekleri herhangi bir deime olmadan kalplam ekilleriyle kalrlar, rnein palatkalarda adrlarda, Rusa palatkadan kaynaklanr. Ayrca, kopyalanan adlar da Trke adlar gibi sfat ilevini alp bir ad nitelendirebilirler. Sfatlar: Kopyalanan sfatlara ise adlardan daha az rastlanmaktadr. Bunlarn da tm Rusadan kaynaklanmaktadr. Bu sfatlar Rusadaki biimiyle yaz diline girmi, ama Rusann sfat tretme ekinin tekil eril yaln durumu sabitlenerek aktarlmtr. Sfat, dier cinslerden olan bir alnt ad nitelendirse de, bu ek deimez. rnein grajdanski militsya sivil milis, Rusa grajdanskiy ve militsiya szcklerden kaynaklanyor, fakat militsiya szc diil olduu iin Rusada sfatn da diil eki almas, yani grajdanskaya militsiya olmas gerekirdi. Demek ki bu tamlama bir kalp olarak alnmam, sfat ve ad ayr ayr kopyalanarak yaplmtr. Yine cins fark kategorisi Trk dillerinde olmad iin kopyalanm szcklerin cins eki, ilevi olmayan kalplam bir ekil almaktadr. Konuma diline ise Rusadan kaynaklanan eski ve yaygn sfatlar eksiz olarak girmitir; yani sfatlarn sadece kkeni aktarlmtr. rnein Rus. prostoy baya Gagauzcada prost, (prost uaklar baya ocuklar); Rus. interesny ilgin, Gagauzcada interes eklinde kullanlr (ok interes nuantslar vard ok ilgin nanslar vard). Topladm malzemelerde ounlukla ekle birlikte aktarlan sfatlara da rastlanmaktadr. Bunlarn ou, kanaatimce ok yaygn olmayan, belki de konuann o anda Rusadan aktard szcklerdir, rnein oldu baalant kolateralni (< Rus. kollateralny) paralel bir balant oldu. Bu rnekte kopyalanm bir sfat Trke bir ad nitelendirmektedir. ou zaman kopyalanm sfatlar alnt adlar nitelendirir, yine de sfatn eki kalplam olarak kalr ve
31

bilig 2003 K Say 24

uyum gstermez. rnein atomniy bomba atom bombas Rus. atomnaya bomba; tsentralisovani bir gosudarstva merkez bir devlet (< Rus. tsentralisovannoe gosudrstvo). Bu son rnek, belirsizlik sfat bir, Trk dillerinin yapsna uygun olarak, niteleyen sfat ile nitelendirdii adn arasna konduu iin de ilgintir. Zarf ilevinde kullanlan sfatlar da buna benzer zellikler gsterir. Ya bespereriv (< Rus. besperervny) aaler durmadan alyor rneinde olduu gibi eksiz kk Gagauzca cmleye konulur ya da ben onu tono (< Rus. tno) bilerim Ben onu ok iyi biliyorum rneindeki gibi Rusann sfattan zarf tretme ekiyle beraber kullanlr. Bunun yannda Rusadan kaynaklanan sfat ekiyle beraber kalplam olarak zarf ilevinde kullanlan sfatlara da rastlanlmaktadr. rnein sora onnar gitti an kalysn svabodny (< Rus. svobdny) bir tane Sonra, onlarn gittii an serbest kalyorsun, yalnz. Bu da aka Rusadan kaynaklanan kopyalanm szcklerin Trk dillerinin kurallarna gre kullanldn gsteriyor. Fiiller: Rusadan kaynaklanan fiiller Gagauzcada mastar halinde etmee ve olmaa fiillerinin yardmyla kullanlr. rnein zalust etmee (< Rus. zaslujit) hak etmek. Baz ok yaygn ve sk kullanlan alnt fiillerin ekli ok deitirilmitir. rnein zvont etmee (< Rus. zvonit) telefon etmek. Rusann addan tremi fiilleri genelde alnt olarak kullanlmaz. Bu durumda ou zaman temel addan yapmaa yardmc fiilinin yardmyla birleik fiil yaplr. rnein remont yapmaa tamir etmek (< Rus. remont tamir) kullanlr, ama remontirovat fiili kopyalanmaz. Addan fiil treten +LA ekinin konuma dilinden topladm malzemede, genelde Rusa adlara eklendii grlr. Bu sadece ve ok ender olarak yaz dilinde grlr, rnein konfuzlama birisinin kafasn kartrmak (< Rus. konfuz karmaa, aknlk). Konuma dilinde Romenceden kaynaklanan +LA ekiyle tremi sadece ve sadece oloylamaa yalanmak fiilini buldum. Zarflar: Rusadan kaynaklanan alnt zarflar ok azdr; ancak bunlardan uje artk ve srazu hemen konuma dilinde ok yaygnken yaz dilinde ise hi bulunmaz.

32

Menz, Slav Dillerinin Gagauzcaya Etkisi

levsel szckler: Anlam tayan szcklerin yan sra ilevsel szckler de Gagauzcaya yerlemitir. Bunlarn arasnda en ok Rusa balalar kullanlmaktadr. Ancak balalarn Gagauzcadaki ilevleri Rusa-dakinden farkldr. Bunlarn arasnda da ve, a ama, fakat, ili yoksa en yaygn olan alnt balalardr. Da ve Rusada ebaml tmceleri balayan bala olarak kullanld halde, Gagauzcada sadece tmcenin bana gelip sylemin i yapsn aklayan edat olarak kullanlr. Ayn ileve sahip ancak anlam biraz daha kat olan a ama edat Rusadaki bala ilevini Gagauzcada gstermez, ama konuma dilinde ok kullanlr. li yoksa hem iki ebaml tmceyi hem de iki nermeyi balayabilir. ok az Rusa bilen Gagauzlar da bunu kullanrlar. Yaz dilinde ise bu alnt edata hi rastlamadm. Buna karlk konuma dilinde zaten yaygn olmalarna ramen ya ile osa topladm malzemede ok daha sk gemektedir. Gagauzcada Seilmi Kopyalar Szdizimi: Seilmi kopyalara gelince, metinlerde ilk gze arpan Trkiye Trkesinden deiik olan szdizimidir. Basit tmcedeki ntr olan szdizimi nesne-yklem deil yklem-nesnedir. rnein byk batmz (erkek karde) alm yakm kibridi. Bu szdizimi gndelik Trkiye Trkesinde de mmkndr, fakat abimiz kibridi yakm ntr szdizimidir ve abimiz yakm kibridi cmlesinin anlam onunla ayn deildir. Trkiye Trkesinde szdizimi deiikliinden kaynaklanan anlam farklar iin bkz. Erdal 1999. Pokrovskajann gramerinde olumsuzluk edat deil ya da diilin Gagauzcada her zaman olumsuz kld eden nce geldii belirtilir. Benim konuma dilinden topladm malzeme bu iddiann doru olmadn belgelemektedir. rneklerin gsterdii gibi deil olumsuz kld kelimeden nce ya da sonra gelebilir: (4) O vakt her bir ey deildi paal ya da Sulan dost deil

Fakat rneklerin ounda olumsuzluk edat olumsuz kld eden nce gelir, hatta yazl metinlerde hemen hemen her zaman nce gelir. Bence bu deiik szdizimi Rusa olumsuzluk ilgecinin pozisyonunun bir kopyasdr:
33

bilig 2003 K Say 24

(5) Gagauzca: Deiliz musulman

Rusas

My ne musulmanedir.

Bu rnek iki eyi gsterir: Szdizimi Rusadan kopyalanmtr; fakat deil hala Trkiye Trkesindeki gibi zaman ve kii eki alabilmektedir. En yaygn kullanl da budur. Yine de Rusas ok iyi olan baz kaynak kiiler, kii ekinin yerine kii adl kullanyor ve bylece Rusann olumsuzluk ilgecinin zelliklerini tam olarak deil zerine kopyalyor: (6) Biz deil musulman My ne musulmane

Bu cmlenin Rusa cmle ile tek fark musulman kelimesinin tekil olmas, yani zneyle uyum gstermemesidir. Byle rneklere nadiren rastlanyor. Genel olarak deil kii ve zaman eki alyor. Bu nedenle Pokrovskayann deil bir ilge olmutur, eklindeki iddiasn reddedebiliriz. Edat ilevi yan sra deil sfat veya belirteci olumsuz klabilir. Bu ilevle deil Slav dillerinde bulunan olumsuzluk ilgeleriyle daha byk yaknlk gsterir. Bunlarn arasnda ok yaygn olan diil oktan, yani yakn zamanlardan ve diil dooru yani yanl gibi olumsuz sfatlar da vardr. Olanak kipi: Gagauzcann olanak ifade etmek iin kullanlan yaps ok ilgintir. Bu alanda Bulgarcadan kopyalanm Gagauzcaya zel bir yap gelimitir. Trkiye Trkesinde -ebil- eki hem yeterlik hem de olanak ifade ederken, Gagauzcada sadece yeterlik ifade etmektedir. Olanak ifade etmek iin var art nasl ya da nice art istek kipi alan fiil ya da zne kiisiz bir zneyse, mastar halinde kullanlmaktadr. Olanan olumsuzluunu ifade etmek iin yok art nasl/nice art istek kipi alan fiil kullanlmaktadr. nce birka rnek verebiliriz: (7) Ben varnca bizim Vlan da gidiim Ben bizim V ile de gidebilirim. Bu rnekte var art nice tek szck halinde kaynam (varnca) olarak kullanlyor. Bu konuma dilinin bir zelliidir. (8) Var m nasl ben hzlaniim aliim gzlklerimi? Koup alabilir miyim gzlklerimi?
34

Menz, Slav Dillerinin Gagauzcaya Etkisi

Bu rnekte var ve nasl arasnda soru eki mI bulunmaktadr. Genelde var ve nasl ya da nice arasna sadece soru eki ya da imek fiilinin trevleri olan iken, ise, idi ve imi gelebilir. Gemi zaman edat hem vara hem nasla eklenebilir. rnein; (9) Bu laflar vard nasl slesin saade en iy dost. Bu szleri sadece en iyi dost syleyebilirdi. (10) Nasl ben var nasld amazlaym onu, aan ikimiz da birerde dtk Ben ona nasl ihanet edebilirdim nk biz ayn yerde dvtk. Yukarda akladm gibi olanak kipinin olumsuzluunu ifade etmek iin yok kullanlr. rnein: (11) Ama batramad duygularn, nasl yoktu nice batrmaa su iine topu. Ama top su iine batrlamad gibi duygularn batramad. Bu rnek hem -ebil- ekinin olumsuzu ile ifade edilen yeterlik olmadn hem de olanan olumsuzluunu paralel olarak gsteriyor. Fiilin gsterdii eyi olumsuz klmak iin fiil olumsuzluk eki alyor, rnein (12) Fasl, nasl ben var nasld grmeyim seni... Seni nasl grmeyebilirdim, acayipti. Bu ilgin yapnn kayna bence Bulgarcadr. Bulgarca ima var olmak veya malik olmak art kak nasl mmkn demektir. Olanak ifade etmek iin bu yap art fiilin istek kipi kullanlr. Olumsuzluk ifade etmek iin imann yerine nyama kullanlr. Gagauzcadaki yapdan farkl olarak kiilik eki ima veya nyamaya eklenir. Genelde ntr olan szdizimi nce var nasl sonra ona bal olan yklemdir. Fakat nadiren devrik szdizimine de rastlanr. Buna uygun bulduum btn rnekler ise kiisiz ifadelerdir, rnein: (13) Her bir ii de resimlemee yok nice Her bir eyin de fotoraf ekmek mmkn deil. Var nasl ve yok nasl fiilsiz de kullanlr. Bu durumda anlam olur ve olmaz35

bilig 2003 K Say 24

dr. Bu da Bulgarcann ima kak ve nyama kak kullanlna paraleldir. rnekleri aratrnca nasl ve nice kullanm arasnda bir fark bulamadm. Baz kaynak kiiler ikisinden birini tercih ederken, bazlar ikisini de kullanmaktadr; fakat nasl niceden daha yaygndr. Nice kullanan kiiler birletirilmi ekli olan varncay tercih ediyordu. Yan cmleler: Yan cmlelerde de Slav dillerinin etkisini grebiliriz. Bilindii gibi Hint-Avrupa dillerinde yan tmceler bal bulunduklar eden sonra gelir, bir balala balar ve yklemleri zaman ve kiiye gre ekim ekleri tar. Bu modele uyan tmceler Gagauzcada ok yaygndr. Yan cmlenin yklemi, zorunlu olmasa da, ou zaman Trkiye Trkesindeki gibi cmlenin sonundadr. zellikle Trkiye Trkesinde sfat fiil ya da isim fiille oluturulan cmle tipi Gagauzcada hemen hemen yok olmutur. Zarf fiille oluturulan cmle tiplerinde durum biraz farkldr. Nesne cmlesi: Gr-, anla-, dn-, syle- gibi fiillerin nesne cmleleri Gagauzcada isim fiille oluturulmamaktadr. Genel Trkeye ait olan bu yapnn yerine yklemden sonra bir zaman ve kiiye gre ekim eki tayan bir yklemleme gelmektedir. Yan cmle ise genelde ani ya da bazen ki balacyla balamaktadr: (14) Ben grdm ani var onnardan ok Onlardan ok olduunu grdm. (15) Ben annerm ki siz beni kapcnz Sizin beni hapse atacanz anladm. Korkmak fiilinin nesne cmlesi bir baka zellik de tamaktadr. Ana cmle ve yan cmlenin znesi ayn ise yklemlemenin yklemi mastar eki, ayrysa istek kipi eki almaktadr. Bundan baka zne aynysa bala kullanlmaz; deiikse yine ani balac kullanlr. Her durumda yklemlemenin yklemi olumsuzluk eki tar: (16) korker sokmasn ayan (nein) ayan sokmasndan korkuyor.

36

Menz, Slav Dillerinin Gagauzcaya Etkisi

(17) Presedatelden korkardk ani ekimesin Bakandan, kzacandan korkardk. Birden fazla nesne cmlesi ayn ykleme bal olabilir, o zaman nesne cmleleri hem ve ebamllk balacyla balanr: (18) Babu at kapy da syledi, ani Lenka saaselem hem ani ocucak l duumu. htiyar kadn kapy ap Lenkann sa olduunu ve ocukcazn l doduunu syledi. randa konuulan Azericede ki balacyla balayan, yklemden sonra gelen nesne cmlesi vardr, fakat birden fazla ebamllk balacyla balanamazlar. Bu tr nesne cmleleri iin bkz. Kral (2001, 120-121). Niteleme cmlesi: Sfat fiille kurulan niteleme cmlelerine Gagauzcada ok az rastlanr. Bunlarn arasnda en ok -(y)En sfat fiiliyle kurulan yan cmleler vardr; -dIK sfat fiili yok denecek kadar az kullanlr. Genelde niteleme cmlesi baml olduu eden sonra gelir, kii ve zamana gre ekilen bir yklemi ierir ve bir balala balar. Bu cmle trnde de zellikle konuma dilinde ani bala olarak kullanlr. Yaz dilinde ise en ok ang (hangi) kullanlr. Ang tekil/oul uyumu gstermek iin iyelik eki, yan cmledeki ilevi gstermek iin hal ekleri alr. Bu durumu gstermek iin aada 6 cmle kurdum. Soldaki kalplar konuma dilinde, sadakiler ise yaz dilinde daha yaygndr. (19) adam ani geler adam ani grdm adam ani para verdim adam angs geler adam angsn grdm adam angsna para verdim (= gelen adam) (= grdm adam) (=para verdiim adam)

Bu rnekler angnn Rusadaki ilgi adl gibi kullanldn gsterir. Tek fark cins ayrm gstermediidir. Bu adla ilk olarak Mihail akrn metinlerinde rastlarz. Konuma dilinde kullanm gen nesil arasnda grlr. 60 yandan bykler aniyi tercih etmektedirler. Ani balacyla balayan niteleme cmlesinde ba isim tekrar edilmez. Genelde Hint-Avrupa dillerinde ba isim eer niteleme cmlesinde dolayl nesneyse, ba isim kii adl kullanlarak tekrar edilir. Yani adam ani para verdim (para verdiim adam) cmlesi Hint-Avrupa dillerinin yapsna uyarlansayd
37

bilig 2003 K Say 24

adam ani ona para verdim eklini alrd. Byle olmamas, Trkenin, nesnelerin anlald zaman tekrarlanmamas zelliinin bu tr kopyalanm cmle modellerinde de korunduunu gstermektedir. Niteleme cmlesinin ba ismi yer adysa angnn yerinde nerede, nereye ve nereden soru szckleri de ilgi adl olarak kullanlabilir. Ba isim bir adl ise canllar iin kim, eyalar iin ne soru szckleri ilgi adl olarak kullanlabilir: (20)rekten inanrdm sanrdm olmal bir br dnya nerede insanlarn canlar nerede sulular yanacak / burada kabaatszlar bu yanda onnar kim fena yapt. nsanlarn canlarnn, sulularn yand bir br dnyann olmasna yrekten inanrdm. Burada susuzlar, bu yanda da fenalk yapanlar. rneklerin ounda niteleme cmlesi ba ismin hemen arkasna gelir, fakat bu zorunlu deildir. Mesela (21) numaral rnekteki niteleme cmlesi halk szcne baldr. Eer ilgi cmlesi, ocuklar ve kzlar szcklerine bal olsayd, ilgi adlnn oula gre uyum gstermesi gerekirdi. (21) Bir kk halkn ocuklar ve kzlar, angsna sade indi aler yol... Daha yeni yol alan bir kk halkn olanlar ve kzlar.... Ama ve sebep cmleleri: Ama cmleleri de genel olarak ana cmleden sonra gelirler. Ana ve yan cmlenin znesi ayn ise yklem mastar eki, ayrysa istek kipi eki alr. ou zaman yklemin ardndan deyni ilgeci gelir; bazen bu tip cmlenin banda bala olarak ani ya da ki bulunur: (22) Onu alardk da atardk aazmza ani lmemee deyni lmemek iin bunlar (yerde duran buday tanelerini) alp azmza atardk. (23) Tsentralisovani bir gosudarstva upravlyat etsin bizimnen ani biz yayalm deyni Yaayabilmemiz iin merkezi bir devlet bize hkmetsin. Bu tip yan cmlenin balac atlrsa anlam deimez; hatta ikinci rnek38

Menz, Slav Dillerinin Gagauzcaya Etkisi

te olduu gibi zneler ayr olduu zaman ya ani ya da deyni atlabilir, anlam deimez. Sebep cmlesinin iki deiik tr vardr. Biri Trkenin bir tr sebep cmlesine benzer ve ayn zamanda daha nce bahsettiim ama cmlesi trne yakndr. En nemli fark yan cmlenin ykleminin istek kipi deil, zaman kipi almasdr. Bu tip cmlede de zorunlu olarak yklemden sonra yine deyni gelir. rnein: (24) Da gideer nn gz grrsa, kars glmeer deyi Ve kars glmyor diye gznn grd yere gidiyor. (25) ama onnarn familyas V. deyni onu fronda aaryorlar Ama onlarn soyad V olduu iin onu cepheye aryorlar. rneklerin gsterdii gibi sebep cmlesi ana cmleden nce ya da sonra gelebilir. kinci tr sebep cmlesi yine Slav dillerinden kopyalanan balala balayan yan cmle tipidir. Bala olarak birka belirte kullanlr. Bu belirtelerin ou, eski zamanlarda Farsadan kopyalanm olsalar da, genelde Trkedir. Yani Rusa belirteler genel kopyalanmaz, sadece zellikleri Trke bir szcn zerine kopyalanr. Bunlarn arasnda onun iin, onutan, zere, nk, nein ki/ani ve ani vardr. Genelde yan cmle ana cmleden sonra gelir, fakat ani, nk, ve zereyle balayan yan cmleler ana cmleden nce de gelebilir: (26) Bouldum zer ne onutan ben korkiim hep sudan Hakikaten (bir defa) bouluyordum, onun iin sudan hep korkarm. (27) Ani gagauz yinan yok onnara Gagauz olduklar iin onlara gven yok. Zaman cmlesi: Balala balayan bir tr zaman cmlesi de vardr. Bu cmle trnn balac olarak aan ne zaman soru szc kullanlr. Bu soru szcn Trkiyedeki baz Karadeniz azlarndan ve Osmanlcadan da tanrz, fakat Gagauzcada zaman sormak iin deil, sadece bala olarak kullanlmaktadr. Zaman cmlesi balac olarak aann yerine nezaman ve nevakit de kullanlabilir:
39

bilig 2003 K Say 24

(28) Aan grd ani indensoram yumuadm brakt beni Benim yumuadm grd zaman brakt beni. Yan cmlenin bir esi, ou zaman znesi olur; bazen aandan nce gelir. yle olduu zaman bu ede zel bir vurgu vardr: (29) A boba aan geldi hi ne tuz yemiler ne tuzlanmlar Ama babamn geldii zaman (sanki) hi (bir ey olmam gibi), ne tuz yemiler ne tuzlanmlar Bu tr kopyalanm cmle modellerinin yan sra Gagauzcada zarf-fiille kurulan bir ka tr cmle de yaygndr. Bu zelliini de Rusa ve Bulgarcada sadece bir tek tip zarf-fiil varolmasna ve bunun da konuma dilinde nadiren kullanlmasna ramen korumutur. Bir baka Hint-Avrupa dilinin etkisi altnda kalan ran Azericesinde, mesela zarf fiille kurulan yan cmle trne artk rastlanmyor. Gagauzcada ise hem -ip, -erek, -dii gibi, -diinen gibi deiik zarf fiiller vardr hem de bunlar konuma dilinde ou zaman Trkiye Trkesindeki gibi ana cmleden nce gelmektedirler: (30) Ben herzaman gidip aaa ierim birer stakan su Her aaya gittiim zaman bir bardak kadar su itim. (31) Ben uzandynan almaa ald altmdan kemnecii ben Ben (kovay) almaya uzannca altmdan iskemlecii ald. (32) Yaamur yaad gibi o su durer Yamur yad zaman o (yamur) su(yu) durur. Sonu Btn bu verdiim rnekler Slav dillerinin Gagauzca zerindeki byk etkisini gstermektedir. Sesbilim ve biimbilim alannda deiiklikler azdr; etkinin arl zellikle kelime hazinesi ve szdiziminde grlr. Slav dillerinin etkisinin altnda Gagauzca yeni ve aslnda Trkenin yapsna aykr olan yan cmle trleri oluturmutur. Gene de, bu yaplarn ayrntlar incelendii zaman bu yeni cmle trlerinin Trkeye ait baz yap zellikleri tadn grebiliriz.
40

Menz, Slav Dillerinin Gagauzcaya Etkisi

Kaynaka Backus, Ad (1996), Two in one: Bilingual Speech of Turkish Immigrants in The Netherlands. (Studies in Multilingualism 1). Tilburg University Press: Tilburg. Baskakov, N. A. (1960), The Turkic languages of Central Asia : Problems of planned culture contact. The Turkic peoples of the USSR : The development of their languages and writing. Oxford. Boeschoten, Hendrik E. & Verhoeven, Ludo Th. (1985) Integration niederlndischer lexikalischer Elemente ins Trkische: Sprachmischung bei Immigranten der ersten und zweiten Generation. Linguistische Berichte 98. 347-364. Cihair, Mihail (1934), Besarabieal Gagauzlarn istorieas. Chiinau. Demir, Nurettin (1999), Az aratrmalarnda kaynak kii meselesi. 3. Uluslar Aras Trk Dili Kurultay 1996, Ankara: TDK yay., s. 285-293. Doerfer, Gerhard (1959), Das Gagausische. Deny, Jean & Grnbech, Kaare & Scheel, Helmuth & Togan, Zeki Velidi (Hgg.), Philologiae Turcicae Fundamenta 1, Aquis Mattiacis: Steiner, 260-171. Doerfer, Gerhard (1965), Zur Kiptschakischen, Schicht des Gagausischen. Central Asiatic Journal, 10. 21-127. Erdal, Marcel (1999), Das Nachfeld im Trkischen. Johanson, Lars & Jochen Rehbein: Trkisch und Deutsch im Vergleich. Turcologica 39, Wiesbaden : Harrassowitz. 53-94. Gngr, Harun & Argunah, Mustafa (1991), Gagauz Trkleri (Tarih-dilfolklor ve halk edebiyat). (Kltr Bakanl Yaynlar 1300.) Ankara: TDK. Johanson, Lars (1992), Strukturelle Faktoren in trkischen Sprachkontakten. (Sitzungsberichte der Wissenschaftlichen Gesellschaft der J. W. Goethe-Universitt Frankfurt am Main 29:5) Stuttgart: Steiner. Johanson, Lars (1993), Code-copying in immigrant Turkish. Extra, Guus & Verhoeven, Ludo (Hgg.), Immigrant languages in Europe. Clevedon, Philadelphia, Adelaide, 197-221. Kral, Filiz (2001), Das gesprochene Aserbaidschanisch von Iran : Eine Studie zu den syntaktischen Einflssen des Persischen, Turkologica, 43 Harrassowitz: Wiesbaden. Manov, Atanas I. (1938), Potekloto na gagauzite i tehnite obiai i iravi : va dve asti, Sofija.
41

bilig 2003 K Say 24

Menz, Astrid (1991), Studien zum Trkisch der zweiten deutschlandtrkischen Generation. Yaynlanmam Master Tezi, Mainz niversitesi. Menz, Astrid (1999), Gagausische Syntax : Eine Studie zum kontaktinduzierten Sprachwandel, Turcologica, 41, Harrassowitz : Wiesbaden. Menz, Astrid (2000), Analytical modal constructions in Gagauz. Gksel, Asl & Kerslake, Celia 2000. Studies on Turkish and Turkic languages: Proceedings of ther Ninth International Conference on Turkish Linguistics, Lincoln College, Oxford, August 12-14, 1998, Turcologica, 46, Wiesbaden : Harrassowitz. 151-158. Mokov, V.A. (1904), Nareiya bessarabskih gagauzov (= Radloff, W.: Proben der Volkslitteratur der trkischen Stmme, X. Theil) St. Peterburg. Pokrovskaya, Lyudmila A. (1964), Grammatika Gagauzskogo Yazka: Fonetika i morfologiya. Moskva: Nauka. Zajaczkowski, Wlodzimierz (1966), Jazyk i folklor Gagauzw z Bulgarii. Krakw.

42

Yazar Soyad, Tarih ve Konu ad

Slavic Language Influence on Gagauz

Dr. Astrid MENZ

Abstract: Gaaguz is a Turkish dialect spoken on the Balkans that shows very interesting structural deviations from the common Turkic model. After studying the available published language material as well as data collected in a field study I analyzed those deviations triggered by the influence of Slavic languages according to the code-copying model. The aim of this article is to exemplify the main findings of my PhD thesis. Key Words: Southern Oghuz, Language contact, syntax, code copying

bilig K 2003 Say 24: 23-44

43

Eski Rus gor Destan Adl Eserdeki Eski Trk Kkenli Kelimeler zerine Bir nceleme
Dr. iek EFENDYEVA
Gazi niversitesi, Fen-Edebiyat Fakltesi
zet: "gor Destan" ("Slovo o polku goreve", XII yzyl) adl eser, eski Rus ve Trk Kpak kavimleri arasnda 1185 ylnda vuku bulmu savatan bahsetmektedir. Bu savata, Trk-Kpak kavmi muzaffer olmutur. Bu eserin yazarnn, Peenek kavminden bir Trk olduu sylenmektedir. Makalenin giri blmnde, N. A. Baskakov, P. M. Melioranski, F. Y. Kor, K. G. Menges tarafndan daha nceyaplm gor Destan adl eserdeki Trk kkenli kelimelerin incelenmesi ile ilgili almalardan bahsedilmektedir. Ayrca yine bu blmde Destanla ilgili olarak O. Sleymenov'un Az-Ya (Az i Ya) ve M. Acc'nn Kpak Bozkrnn Pelini (Poln polovetskogo polya) adl eserlerin basmndan sonra ortaya kan yeni grlerden de bahsedilir. Ayn zamanda makalede gor Destan adl eserdeki eski Trk kkenli kelime gruplar anlam ve konu bakmndan incelenmitir. Eserde, be kelime grubu mevcuttur. Bu gruplar, her biri uygun alt gruplara ayrlmtr. Kelimelerin anlam bakmndan gruplara ayrlmas, eski Rus leksik sisteminde yer alan eski Trk kkenli kelimelerin semantik ilevliini ve eski Rusa'ya gemi kelimelerin anlam bakmndan derinliini kantlamaktadr. Her alt grupta kelimelerin skl verilmektedir. Eski Trk kkenli kelimelerin fonksiyonel statsne dayanarak, sz konusu eski Rus eserinde yer alan kelimelerin sklk tablosu yaplmtr. Bu tablo, eski Trk kavimlerinin eski Rus kavmi zerindeki etkisinin en ok hayatn hangi alanlarnda kendini gsterdiine aklk getirdii gibi, bu iki kavim arasndaki derin ve karlkl etkileimi ortaya koyar ve bu etkileim, sorunun yalnzca lengistik adan deil, ayn zamanda tarih ve etnografik adan da zlmesine imkn salamtr. Bunun yan sra bu yazda XII. yy. ait eski Rus eserinde yer alan kelime katmann inceleyen K. G. Menges, N. A. Baskakov, P. M. Melioranski, F. Y. Kor vb. gibi bilim adamlarnn almalarndaki eski Trk kkenli kelimeler de yer almtr. Sonu blmnde, incelemelerin genellemesi ve malzemenin analizi verilmektedir. Anahtar Kelimeler: Eski Rusa, Alnt Kelimeler, Eski Trk Kkenli Kelimeler, Kpak, Semantik, Tematik Gruplar, Sklk Tablosu

bilig K 2003 Say 24: 45-64

45

bilig 2003 K Say 24

Giri Eski Rus gor Destan adl eser, eski Rus ve Trk-Kpak kavimleri arasnda 1185 ylnda vuku bulmu savatan bahsetmektedir. 1792 ylnda kont A. . Musin-Pukin, Destann bir nshasn XVI. yzyla ait olan bir kitapta bulduktan sonra, baz Rus ve yabanc bilim adamlarnda gor Destanna kar pheli bir yaklam ortaya kmtr. Bu kukucu ekoln temsilcileri gor Destann Zadonina ile karlatrmlar, sz konusu Destan zayf ve yansma bir eser gibi gstermilerdir (Gorskiy, 1992, 167). gor Destanna olan ilginin neticesinde XIX. yzyl ncesi eski Rusasnda yer alan eski Trk kkenli kelimelere dikkat daha da artmtr. gor Destan adl eserde eski Trk kkenli kelimeleri N. A. Baskakov, K. G. Menges, S. Y. Malov, F. Y. Kor, P. M. Melioranski vb. bilim adamlar leksik ve tarih ynden etraflca aratrmlardr. O. Sleymenovun 1975 ylnda yaynlanm Az i Ya adl eseri Rus-Slav kaynaklarnda eski Trk kelimelerin incelemesi iin yeni bir sebep oluturmutur. Bu eserin etkisi ile eski Rus edebiyatnn nl eseri gor Destan hakknda dnceler deimitir. Burada yazar, tarih olgular tarih gerekleri kendine gre deitirerek yorumlayan birka bilim adamn eletirmitir. Bunun yan sra O. Sleymenov, aratrmaclar tarafndan incelenmi kelimelere eletirel olarak yaklam ve onlardan bazlarn gizli eski Trk kkenli kelimeler (nevidimye trkizm) olarak adlandrmtr. O. Sleymenov, gizli eski Trk kkenli kelimeler arasna aadaki kelimeleri de dahil etmitir: pogany murdar, yav gereklik, son uyku, tovari arkada, bukva harf, pismo mektup, bumaga kt, tkan kuma, slovo kelime, sz, yazk bozkr, uyut rahatlk, karanda kurunkalem, peno dar vb. (Sleymenov, 1989, 478). A. Aykuta gre, Destann Trk dili ve tarih iin ilgin yn kullanlan Trke kkenli kelimeler ve Kpaklar hakknda verilen baz bilgilerdir. gor Destannda Trke kkenli olduklar tartlan 50ye yakn kelime vardr. Bunlar genellikle giyim, silahlar, kii, yer ve boy adlar ile eitli unvanlardr (Aykut, 1984, 308). Eski Trk ve eski Rus kavimleri arasnda binlerce yl dostluk ve dmanlk ilikileri olduu aktr. Lkin, bu iki kavim her zaman komu olmu ve bundan dolay birok eyi kendiliinden veya uurlu olarak birbirinden almtr.
46

Efendiyeva, Eski Rus "gor Destan" Adl Eserdeki Eski Trk Kkenli Kelimeler zerine Bir nceleme

O. Sleymenovun Az i Ya adl kitab L. N. Gumilyovun eserleri gibi A. Kuzmin, L. Dmitriyev, D. Lihaov vb. nl Rus bilim adamlar tarafndan kuvvetli bir ekilde eletirilmitir. Baz bilim adamlar ise baka tarzda dnmektedirler. rnein, V. Y. Abayevin fikrine gre, O. Sleymenovun eseri gor Destan hakknda yazlm pek iyi aratrmalardan biridir (Kajibekov, 1991, 146). O. Sleymenov kendi Az i Ya adl eserini, Prostor dergisinde yaymlam ve Y. L. Kajibekov ile sohbetinde, yle nitelendirmitir: Bu eser problemin koyulmas iin yazlmt. Benim, aratrmac-jeolog gibi, amacm sondaj yapmaktr. Sondajn zerinde almak ise baka meslek sahiplerinin katlmas ile mmkn olur. air, burada yalnzca artrmac olabilir. Ben, baz dncelerimin anlalmasn arzu ediyorum (Kajibekov, 1991, 147). Biz, Rus szlnde yer alan dou kkenli kelimelerin (oriyentalizmlerin) metodik olarak incelenmesini bugne kadar halledilmemi sorunlardan biri olarak gryoruz. Baz halklar, dillerini ve kelime hazinelerini baka halklarn kelimeleriyle zenginletirerek birok kelimeyi kendi kelimeleri gibi gstermektedirler. gor Destan adl eserde mevcut olan eski Trk kkenli kelimeler daha nce de ispatlanmtr. Bazlarn ise burada biz aklyoruz. Makalemizde sadece baz kelimelerin, nceki aratmalarda gsterilen aklamalarna ek olarak kendi ilave izahatlarmz vermekteyiz, dier kelimelerin aklamalar ise dipnotta gstermekteyiz (1). ONOMASTK BRMLER Antroponimler Bu grupta aadaki ahs isimleri bulunmaktadr: David /1/, Boris /2/, Ovlur /2/, Kobyak /3/, Konak /6/, Gza-Gzak /4/, Boyan /6/. B. Popov, Gza-Gzak ahs isimlerini gebe hayat geirmek anlamna gelen koz-kaz kelimesinden ileri gelen kozak kelimesinde nllerin zayflamas neticesinde trediini belirtmektedir (Popov, 1949, 119). N. Meerski, Gzak ahs isminin sonunda mevcut olan k sesinin, eseri yazan ahsn hatas neticesinde ortaya ktn sylemektedir. Satrn bandaki k harf Gza ahs ismine eklenmitir. Sonra ise yazar, bunu dzeltmemi ve bu metni kopya ederek yazmtr. Bylece, Destanda Gza ahs ismi

47

bilig 2003 K Say 24

Gzak eklinde kullanlmtr (Slovo o polku goreve, 1985, 112). K. Mengesin fikrine gre, Gzak ahs ismi Bonyak, Konak, Kobyak ahs isimleri gibi tremitir: beyaz gzler anlamna gelen gz ak, beyaz boyun anlamna gelen boyun ak, kpekik anlamna gelen kp ak (Menges, 1979, 110116; Baskakov, 1985, 45). Ovlur V. Gordlevskiy, Ovlur-Vlur ahs isminde Yunan dilindeki avclk yapan anlamna gelen avlaur-avlur kelimesinin Kpakasnn kullannldn tahmin etmektedir. V. Gordlevskiy, V. Radlovun Ovlur ahs isminin alamak, barmak anlamna gelen alaur kelimesinden trediinin yanl olduunu ispatlamaktadr (Menges, 1979, 92). M. Ekrenov, Ovlur ahs isminin Balkar ve Karaay lehelerinde Ourlu eklinde bulunduunu gstermektedir. Bylece olay, eski Rusada sesin bulunmamasyla aklamaktadr. Bu sesin yerine eski Rusada v sesi kullanlmaktadr. Ourlu kelimesi Kpak grubu lehelerinde mutlu, iyi kalpli anlamnda da kullanlmaktadr. Bu kelimenin baka ekilleri fonetik tabanlar olarak grlmektedir (Erkenov, 1986, 111). Etnonimler Ovar /1/, Kasog /1/, Ugor /2/, Tatar /22/, Revug /1/, Topak /1/, Mogut /1/, Tatran /1/, Olber /1/, elbir /1/, Hinovya / 3/. elbiri Bu kelimenin anlam hakknda birka hipotez vardr. F. Y. Kor, elbir kelimesinin at balamak iin uzun ip anlamna gelen ilbir kelimesinden ileri geldiini sylemektedir. V. Radlov, Tatar lehelerindeki zincir anlamna gelen embur kelimesinin eski Rusaya elbir eklinde getiini ifade etmektedir. L. Kovakevskiy, zincir anlamna gelen ilbuur kelimesinin Mool dilinden alndn ve elbir eklinde deitiini tahmin etmektedir. K. G. Menges, ha insanlar anlamna gelen albir kelimesinin elbir-salib eri salbi er eklinde deimesiyle olutuunu gstermektedir (Menges, 1979, 163). S. Y. Malov, elbir kelimesinin ailede byk oul, bey anlamna gelen elebi er kelimesinden ileri geldiini varsaymaktadr. Bylelikle, eski Bulgar lehesinde elebir, elbir, eski Trk dilinde ise eleb kelimesi ortaya kmtr (Malov, 1964, 156).

48

Efendiyeva, Eski Rus "gor Destan" Adl Eserdeki Eski Trk Kkenli Kelimeler zerine Bir nceleme

Toponimler Korsun /2/, Ugorskiye gor Ugor dalar /2/, Kiyev /13/, Sula /13/, Kayala /5/, Suroj /1/, (Tmutarakanskiy) bolvan (Tamartarhan) balabal /1/. (Tmutarakanskiy) Bolvan Eski Fars dilinde olan Parfiye anlamna gelen parpava kelimesinin yeni Fars dilinde alp, kahraman anlamna gelen pahlavan eklinde olmas tek kaynak gibi gsterilmektedir. Arkeolog P. . Keppen, Tmutarakanskiy bolvan tehi edilmi ve ta kar anlamna gelen kamennaya baba gibi adlandrldn sylemektedir (Menges, 1979, 35). F. Y. Korun fikrine gre, balbal kelimesi eski Rusaya Kazak lehesinin araclyla gemitir (Kor, 1906, 45). P. M. Melioranskiy, balbal kelimesinin in dilindeki bey-ven kelimesinden ileri geldiini tahmin etmektedir (Melioranskiy, 1905, 63). Kpaklarn btn yaz ve k obalarnn yannda kurgan mezarlklar bulunmaktadr. Burada, Kpaklar lleri tasvir eden ta heykelli ulu babalarn mabetlerini kurmulardr. Balbal heykeller, IX. yzyln sonunda Kpak kltrnn en ayrc ve parlak izgisini oluturmaktadr. Uygurlar, bu balballar VI-IX. yzylda yapmlar. Fakat Kpaklar, bu ta heykelleri korumulardr (Pletnyova, 1990, 30-31). NSANLA LGL KELME HAZNES kotora tartma /1/, koey gebe /3/. Koey Gebe (ipova, 1976, 89). Bu kelime, gor Destannda 3 defa kullanlmtr: 1) ...aga po nogate, a koey po rezane... ...ocuk bozuk parayla, gebe ise byk parayla satlr...; 2) ...Konaka poganogo koeya... ...alak gebei Gona...; 3) ...iz sedla zlata, i v sedlo koeyevo peresel... ...altn eyerden gebe eyerine geip oturdu... (Slovo o polku goreve, 1965, 120). Bu kelimeyi inceleyen birka bilim adam vardr. Bu kelimenin incelenmesi neticesinde artrmaclar, rnein P. M. Melioranskiy, N. A. Baskakov, N. K. Dmitriyev, K. G. Menges, koey kelimesinin bu Destanda kul, hizmeti, esir; altn ordu hanlarnda bir vazife tutan insan; polovetslerin bir baka takma ad anlamlarnda kullanldn gstermektedirler (Baskakov, 1985, 157; Dmitriyev, 1962, 561; Melioransky, 1902, 294; Menges, 1979, 150). S. A. Pletnyova, bu kelimenin farkl izahn vermektedir. S. Pletnyovann fikrine gre, koevye soylu rkna dahil olan byk zengin ailelerin balardr ve koey masal takma ad bu kelimeden tremi olabilir. Destan yazan, Gona pogany koey, yani
49

bilig 2003 K Say 24

ko gibi adlandrmtr. Gonan byk bir askeri birliin bas olduu ihtimali var (Pletnyova, 1990, 129-130, 218). O. Sleymenovun fikrine gre, Destanda koey koevnik, yani gebe anlamnda kullanlmtr. Bu kelime de bozkrclarn yaygnlam adlarndan biridir. Koevnik kelimesinde ko-ko ak olarak grnmektedir (Sleymenov, 1989, 495). Kmek, gebelik yapmak anlamna gelen koevat ve ko kelimesi baka Trk lehelerinde de var: Azerbaycan Trkesinde ko- Trkmen Trkesinde g-, Trkiye Trkesinde g-, Krgz Trkesinde k, Kazak Trkesinde k-, Yakut Trkesinde k- (Sevortyan, 1962, 170). Bizim fikrimize gre, koey kelimesi iin yukarda gsterdiimiz anlamlar arasnda gebe anlam birinci olmutur. nk; Kamas, Karagas ve vb. eski diller dahil olan Ural Samodi diller ailesine dahil olan Nenets dilinde kmek, gebelik yapmak anlamna gelen kaslatsya kelimesi vardr. Bylece, Trk lehelerin belirli devirlerinde sz konusu olan kelimenin orta ve son seslerinin deiimi sonucu, bu kelimenin kk kas-koko eklinde grnmektedir. Nenets dili ise Hakas lehesinin z-s dialektine dahildir, yani Nenets dilinin dahil olduu lehe grubu kelime ortasnda ve sonunda r-d / t-z / s-y sesleriyle belirlenmektedir (Baskakov, 1962, 290). T/s-/ fonetik ses deimesi ise Trk lehelerinin en eski Altay devrini gstermektedir. Bu delillere dayanarak, biz koey kelimesinin birinci anlamnn gebe olduunu dnmekteyiz. Bu kelimenin baka anlamlar ise daha sonra ortaya km olmaldr. kotora kotora; kotoritsya, kotori; tartma, kavgal olma; kavgac; isyan etmek anlamlarnda kullanmaktadr (anskiy, 1965, 98). Kotora kelimesini eski Trk dilindeki kalk anlamna gelen kterme (ada Rus dilinde dzensizlik anlamna gelen kuterma kelimesi) kelimesiyle balamaktadrlar. Kotora ve kuterma kelimeleri eski Trkedeki kter + w kter + w substantiv (mastar) ekillerinden ileri gelmektedirler. Sonra ise bu kelime eski Rusaya kendi kurallarna uygun adapte olmutur (Baskakov, 1976, 234). . Sreznevskiy, kavgac anlamna gelen kotor kelimesini isyana kalkan anlamna gelen ktrwi kelimesinden ileri geldiini vurgulamaktadr (Sreznevskiy, 1958, 1, 1301). BNA VE EV LE LGL KELME HAZNES kuren bir ev eiti /1/, telega atl araba /1/, korabl gemi, terem byk ev /1/, kur kurulmu bir yap /1/.

50

Efendiyeva, Eski Rus "gor Destan" Adl Eserdeki Eski Trk Kkenli Kelimeler zerine Bir nceleme

kuren adr, kamp; Ukrayna dilinde kuren kelimesi ayn sradaki evler anlamnda kullanmaktadr (Dal, 1979, 2, 98). Kuren kelimesi Krgz lehesindeki topra krekle ekmek anlamna gelen kr ve Altay lehesindeki kre kelimelerinde olan Trk-Mool gvdesi ile etimoloji olarak alakaldr. Aadaki kelimeler, bu gvdeden tremi taban kelimelerdir: etrafndaki topra kabartma anlamna gelen kren, avlu, evin nnde temizlenmi bir yer anlamna gelen krentik, al anlamna gelen Mool dilindeki grien (Baskakov, 1976, 230). kur Bu kelime gor Destan adl eserde bir defa kullanlmtr: Vseslav..., iz Kiyeva doriskae do kur Tmutarakanya... ...Vseslav Kiyevden Tmutarakana kadar ulam.... Kur kelimesi bugne kadar bir tartma konusu olarak kalmtr. V. V. Kapnist, Kursk ehrin ismi Kurya prensinin ismiyle adlandrldn tahmin etmektedir. Baka bilim adamlar, bu kelimede Kura adl nehrin ismini grmektedirler (Babkin, 1950, 374). A. L. Nikitin, bu kelimeyi toprakla sularn arasnda meskunlam Allah-Ucube gibi belirlemitir. Sonra ise bu kelimenin anlam putperestlik kalntlaryla kaybolabilirdi ve bu yzden kur kelimesini eski Trk kelimesi veya zaman belirticisi gibi nitelemeye baladlar (Nikitin, Filipovskiy, 1978, 167). Bu kelimeyi iki bak asyla nitelemek gerekir. D. S. Lihaov ve V. E. Oryol eski Rusadaki kur kelimesinin horoz anlamnda kulland grndedirler: Vseslav..., iz Kiyeva doriskae do kur Tmutarakanya Vseslav Tmutarakana horozlar tnceye kadar ulam... (Lihaov, 1985, 114; Slovar Russkogo Yazka XI-XVII vv., 1981, 134). N. A. Baskakov ve O. Sleymenov kur kelimesini gor Destan adl eserde yer alan birok eski Trke kelimeden biri olarak yorumlamaktadrlar. Rusada kur kelimesi kur-a biiminde ilgi (-in) halinin okluk ekliyle kullanlmaktadr. Kur kelimesi eski Trke kurmak kelimesinin gvdesiyle bal olabilir veya Tatar lehesindeki kurmak anlamna gelen guruw kelimesinden kura eklinde alnm olabilir (Baskakov, 1985, 114). Eski Trk dilinde, gerekten, kurmak anlamnda kullanlan fiilli gvde vardr. Bu gvde fiil ve isim gibi de kullanlabilir (Radlov, 1899, 918). . N. ervaidze, kur kelimesinin baka bir anlam da olduunu gstermektedir. Bu kelimenin rtbe, durum, prens ve imparator nvan anlamlar olduunu da sylemek gerekir (Drevnetyurkskiy Slovar, 1969, 187; Slovar Drevnerusskogo Yazka, 1988, 123). . N. ervaidze, eski Trke rtbe anlamna gelen gur-kur kknn Yunan dilindeki xyplos kelimesi51

bilig 2003 K Say 24

nin etimoloji kopyas olduunu grndedir. . ervaidzenin fikrine gre, bu eski Trke kelimenin ilk anlam belli deildir, yani o han adr anlamna gelen uva gurvi birliinde olan gurvi han obas anlamna gelen kur wr kelimesiyle ilgilidir. gor Destannda olan cmleyi . N. ervaidze byle tercme etmektedir: Vseslav..., Kiyevin Tmutarakan hkmdarlarna kadar ulam... (ervaidze, 1990, 88). Biz, yukardaki delillere dayanarak, N. A. Baskakovun ve O. Sleymenovun bu kelime hakknda dncelerinin daha inandrc olduu grndeyiz. TABAT OLAYLARI, BTK VE HAYVAN DNYASI LE LGL KELME HAZNES. Tabiat olaylar ile ilgili kelimeler Tma karanlk, bir sr /1/, bagryany (stolp) erguvani, kpkrmz (kodamanlar) /2/, yarugi yar, dere /2/. Hayvan dnyas ile ilgili kelimeler Koja deri /1/, pardus pars /1/, gogol grlkuu/1/, bosy volk kutsal kurt /37/, ayka mart kuu /1/, div dev /2/, kreet akdoan, sungur /1/. Onomatope veya ses yansmal kelimeler (Voron) grayahut (kargalar) barrlar /2/. Bitki dnyas ile ilgili kelimeler Kovl gavl /1/. volk - kurt, kpek cinsli yrtc hayvan (Dal, 1978, 1, 232). M. Fasmer, bu kelimenin birka etimolojik varyantn olduunu gstermektedir: Praslavyan dilinde *vlk, Litvanya dilinde vilkas, Lat dilinde vilks, eski Hind dilinde vrkas, Alban dilinde ulk. bu kelimelerin kk ayndr, ancak volk kelimesi Rus diline bu dillerden alnmamtr; Leventalin bula, boz, gri anlamna gelen vl kelimesi hakknda faraziyesi doru deildir. M. Fasmer, daha ok bu kelime hakknda A. Abayevin versiyonunu kabul etmektedir. A. Abayevin fikrine gre, kurt anlamna gelen vulcus kelimesinin kk Latindir (Fasmer, 1986, 1, 338). A. M. erbak, Rus dilinde52

Efendiyeva, Eski Rus "gor Destan" Adl Eserdeki Eski Trk Kkenli Kelimeler zerine Bir nceleme

ki volk kelimesinin eski Trk Yakut lehesindeki buolka-buokka kelimesinden ileri geldiini varsaymaktadr (erbak, 1961, 133; Efendiyeva, 1998, 40-41). ayka Perdeayakl su kuu; kk mart kuu; agrav, kryaki, mart kuu krlang. Strejae e knyaz gogolem na vode, atsami na struyah. Prens, su kuu gibi akmlarnn zerinde mart gibi kouyordu. (gor Destan) (Dal, 1980, 4, 311). M. Fasmer, bu kelimenin etimolojisi hakknda baz bilgiler vermektedir: Ukrayna dilinde mart kuu anlamna gelen ayka, ek dilinde ayn anlama gelen eyka kelimeleri vardr. Praslavyan dilindeki ayka kelimesinin kuun *ke tne benzerliinden ileri geldii sylenilir. Eski Hind dilindeki *ka-ka lk taklidinden karga anlamna gelen kakas kelimesi tremitir (Fasmer, 1987, 4, 311). Y. ipova, ayka kelimesinin Trk kkenli olduunu tahmin etmektedir. Fakat, kelimenin taklidi seslerden veya fiilden tredii belli deildir. Y. ipova, ayka-ayka fiilden trediini tahmin etmektedir: Tatar lehesindeki arpmak anlamna gelen aykalu, atmak, sramak anlamna gelen aykau; alkalamak anlamna gelen ayka, alkalanmak anlamna gelen aykal. V. Radlovun szlnde Altay, Kazan, aatay lehesindeki ayn anlama gelen ayka kelimesi ile gsterilmektedir (ipova, 1976, 372; Radlov, 1905, 3, 1825). Bizim fikrimize gre, D. Setarovun ayka kelimesini incelemesi daha inandrcdr. Ku bilimi edebiyatnda martnn l byle tasvir edilmektedir: uuta kahkaha ha-ga-ga; tehlike zaman havada sedal yah-yah veya grtlak sesi kvyauu. zbek lehesinde *ar taklidi gvdesinden ayka anlamna gelen arlak kelimesi tremitir. lk atmak, armak anlamna gelen aila-aila-jaila kelime ekilleri Kazak lehesindeki ayka anlamna gelen aala kelimesinden tremitir. Eski Trk dilinde grltl ve aceleyle kouturmak anlamna gelen a kelime de var. ayka kelimeyi Tatar lehesindeki alaca karga anlamna gelen auka kelimesiyle fonetik olarak karlatrmak mmkndr (Setarov, 1983, 18). A. Kononvun fikrine gre, ayka kelimesi eski Trk dilindeki ay-say-ay + ka kltme ek morfemlerinden olumutur (Kononov, 1972, 38). Grnd gibi, bilim adamlar aykay ses yansmal kelime gibi belirtmektedirler. Ses yansmal kelimeler birka ema zerine gre kurulmaktadrlar. ayka kelimesi birinci ema zerine kurulmutur:
53

bilig 2003 K Say 24

O (onomatope veya ses yansmal kelime) = (K1 (konsonant, nsz) + V (vokal, nl) + K2) + (K1 + V + K2) = 2 (K1 + V + K2). Bylelikle, ayka kelimesi tek birleik biimden ve ka ekinden olumaktadr (Dmitriyev, 1962, 543). Kkler, genellikle (K + V + K) veya (K + V + K + K) kalbndadr. Bu kalplar Trk hece sistemine baldr. Bu kklerden l (-il, -ul, -l) ve vb. eklerle geniletmeler yaplmakta, ikincil gvdeler oluturulmaktadr (Zlfikar, 1995, 167). (Voron) Grayahut kargalar baryorlar, kargalar garldyorlar (Rusa-Trke Szlk, 1977, 268; Zlfikar, 1995, 468). gor Destan adl eserde bu kelime ekilde kullanlmtr. Bu kelime, Gemi Yllarn Hikayesi (XI. yy.) ve Zadonina (XIV. yy.) eski Rus eserlerinde de kullanlmtr. Dalin szlnde Grayat, garkat, karkat, byle kargalar, alaca kargalar ve vorona kelimesi de karga, gava ku gibi anlatlmaktadr (Dal, 1978, 1, 391, 244; Dal, 1979, 2, 91). M. Fasmerin szlnde bu kelimenin tatmin edici etimolojik izah verilmemektedir. Bu kelimenin sadece baka dillerde birka ekilleri gsterilmektedir: Bulgar dilinde graa, Sloven dilinde grakati (Fasmer, 1986, 1, 453). Grdmz gibi, bu kelimelerde eski Trk kkenli kara kelimesi bulunmaktadr (Fasmer, 1986, 2, 196). Bu kelime, M. Kagarlnn szlnde ve Codex Cumanicus adl eserinde de kaydedilmektedir (Kagarl, 1998, 1, 425; Malov, 1930, 242). Eski ve ada Trk Lehelerinde karga anlamna gelen vorona, alaca karga anlamna gelen galka kelimelerinin ve buna benzer kelimelerin olmasn N. A. Baskakovun ku adlarnn kendi renkleriyle alakal olduu faraziyesinin inandrc olmadn gstermektedir (Baskakov, 1985, 47). Bu kelimeler, genellikle, ses yansmas yoluyla olumaktadr: ga, a, Uygur lehesinde a-a.Tatar lehesindeki deyimiyle karlatrnz: gara gar-gar dinde, tartar da tartar di karga kar-kar bardnda, o zaman flurya de tar-tar baryor (Drevnetyurkskiy Slovar, 1969, 426). D. H. Bazarova eski Trk karga kelimesi kark ve a ek morfemlerinden olutuu grndedir. A eki baka ku adlarnda da bulunmaktadr, rnein, zbek lehesinde kurk-a gurk, karkar-a balkl kuu (Bazarova, 1975, 11). Biz, bu delillere dayanarak, bu kelimenin ses yansmal bir kelime olduunu kabul etmekteyiz. Grayut kelimesi aadaki emaya gre olumaktadr: O (onomatope veya ses yansmal kelime) = (K1 (konsonant, nsz) + V (vocal, nl) + K2) + (K1 + V + K2) = 2(K1 + V + K2)
54

Efendiyeva, Eski Rus "gor Destan" Adl Eserdeki Eski Trk Kkenli Kelimeler zerine Bir nceleme

gor Destan adl eserinde bu kelime eski Rus fiilinin imperfekt ekliyle kullanlmaktadr: gra-ahut, gra-yahut (vanov, 1990, 223). Bu Destanda graahut, grayahut kelimesi hem de n ekle kullanlmaktadr: vz-gra-yahu. Trk kkenli olan grayut kelimesinin birka ekilde kullanlmas bu kelimenin eski Rusada ok iyi bir ekilde benimsendiinin ispatdr. SOSYAL TERMNOLOJ Ticaret ile ilgili kelimeler Nogata kk para, kuru /1/, belya aka /1/. Tre, det, rfle ilgili kelimeler Jemug inci /1/, ortma rt /1/, japonitsa yamurluk, kaban /1/. Asker kelimeler Me kili /6/, sablya kili /5/, horugovi aziz tasvirli bayrak /1/, olka bayran pskl /1/, zasapojniki izmenin koncunda bulunan bak /1/, kinjal haner, kama /1/, haralug demir elik /1/, bulat pulat /7/, ereir kl, mermi /1/. Sosyal terimler Kagan kaan /1/, aga aa /1/, boyarin boyar /1/, saltan sultan /1/, hot hann hanm /1/, blya ricalden /1/. Zasapojniki Bu kelime Destann u cmlesinde kullanlmtr: A uje ne vijdu vlasti silnago i bogatogo i mnogo voi brata moego Yaroslava s tatran...: raneye tii bo bes itov s zasapojniki klikom...polki pobejdayut... Gl ve zengin kardeim Yaroslavn tatranlarla egemenliini artk ben grmyorum...: evelden onlar bak ve kalkansz ancak barla zafer kazanmaktadrlar... (Slovo o polku goreve, 1938, 105). A. S. Lvov, zasapojnik kelimesinin ancak eski Rus gor Destan adl eserde kullanldn kaydetmektedir (Lvov, 1975, 161). Zasapojnik izmenin koncunda bulunan bak anlamna gelmektedir. Eski zamanlarda zasapojnik sava ba anlamnda kullanyordu; imdi ise yol ve av ba anlamnda kullanlmaktadr (Dal, 1978, 1, 633). Bu kelime, sapog kknden olumaktadr. Bildiimiz gibi, izme anlamna gelen sapog ise eski Trke bir kelimedir (Menges, 1979, 131; Fasmer, 1987, 3, 124, 559). Sapog kelimesi, eski ve a55

bilig 2003 K Say 24

da Rus dilinde bugne kadar kullanlmaktadr. Hatta eski Rusada sz konusu olan sapog kelimesi za-, -nik morfemlerin araclyla farkl bir anlam da gelen bir kelime gibi de kullanlmtr: za + sapoj + nik + sonluk. ereir Bilim adamlar, Fars dilindeki katapulta atlan mermi anlamna gelen tir-i-erh kelimesinin eski Rusaya gemi ve ereir eklinde genel olarak kullanldn gstermektedirler (Fasmer, 1987, 4, 430; ipova, 1976, 418). Fakat . G. Dobrodomov, ran dilinde ereir kelimesine benzer kelimeleri gstermektedir: Fars dilindeki kl anlamna gelen amir, Afgan dilinde ayn anlamda olan amer, zbek lehesinde kl demiri, kl namlusu anlamna gelen amir, Krgz lehesinde kl anlamna gelen amer. Eski ek dilinde karkun, eski Polonya dilinde szarsun kelimeleri vardr. Bununla ilgili olarak ran dilindeki amir ve Bat Slav dilindeki kl anlamna gelen karkun kelimelerin arasnda bir balant olduu ile ilgilli bir mesele ortaya kmtr. Yani ereir kelimesi bu iki kelimenin zgn bir fonetik ara biimini temsil etmektedir (Dobrodomov, 1983, 91). Bizim fikrimize gre, bu versiyon bir daha da aratrmaldr. Gerekten, ereir kelimesi yeterli derecede aklanmamtr. O. Sleymenov, tiri-arh silah hakknda ancak Cengiz hann askeri yrylerine ait olan tasvirlerinde (XII. yy.) hatrlandn gstermektedir. O. Sleymenov, Fars dilindeki tir-i-erh kelimesinin Rus dilinde ereir ekline dnmesine phe ile yaklamaktadr. O. Sleymenovun fikrine gre, ereir kelimesi aruhann gelecek nesli, askerleri, yani gebeler anlamnda kullanlmaktadr. Bu, gebelerin baka bir takma addr. Vladimir Glebovi, aruhann torunu olan Konan askerleri tarafndan yaralanmtr: Ved t moje i metat jivmi kopyami udalm snami Glebovmi Sen, Glebn mert oullarn canl mzraklarn frlata bilirsin (Slovo o polku goreve, 1965, 130). O. Sleymenovun faraziyesi ok ilgintir. Fakat sonuta biz, A. N. Baskakovun incelemesini kabul etmekteyiz, nk tir-i-erh ereir kelimesinin fonetik deimesinin doru olduunu ispatlamaktayz. Birinci, Kpak dilindeki -t nsz seslerinin olmasyla, ikinci, Kpak dilinde olan daha geni ksa i- sesinin olmas N. A. Baskakovun incelemesini dorulugunu ispatlamaktadr. Hot Hann hanm, kar, e, eski Rusada hot sevgili, kar, gzde anlamna gelmektedir. M. Fasmer, hot kelimesini istemek anlamna gelen
56

Efendiyeva, Eski Rus "gor Destan" Adl Eserdeki Eski Trk Kkenli Kelimeler zerine Bir nceleme

hotet kelimesi ilikilendirmektedir (Fasmer, 1987, 4, 271). Bizim fikrimize gre, bu inandrc deil. Hot kelimesini hem fonetik, hem de anlam asndan kadn anlamna gelen hatn kelimesinden tremi olmaldr. Dal, hot kelimesi gelini beklemek, gzl lk anlamnda kullandn gstermektedir. Bu anlamda hot kelimesi, genellikle, uva dilinde kullanlmaktadr (Dal, 1980, 4, 522). Eski Rus dilindeki e, kar anlamna gelen hot kelimesi Hazar veya Polovets dilinden geebilirdi: Olgaya kaganya hot... Oleg kaann hanm. Rus prensi olan Olegin einin asl Trk kkenli olan Osukalovi hanlarnn sllesinden olduu ispat edilmektedir. Bu slle XI. yy.-n ikinci yarsnda Rus-Polovets tarihinde nemli bir yer almaktadr (Vinogradov, 1984, 6, 132-136). K G. Menges, hot kelimesi arzulamak, istemek anlamna gelen hrt kknden tremi olabilecei konusuna phe ile yaklamaktadr. Fakat, bu kelimenin ikinci anlamnn ne zaman ortaya kt belli deil. Hot kelimesinin anlam gelimesi kar, hann hanm, hanm efendi, bayan anlamna gelen gatun, xatun, xatan, gadn kelimesi Altay, Azerbaycan, Trk, Mool dillerinde bulunmaktadr (Menges, 1979, 168; Kagarl, 1998, 1, 309). N. A. Baskakov, prensin kz anlamna gelen hatun-katn-katun kelimesinin Hazarlarda soylu adamn karsnn nvann gsterdiini kaydetmektedir (Baskakov, 1985, 42; Drevnetyurkskiy Slovar, 1969, 436; ipova, 1976, 362). . ervaidze, imparatorie, arie anlamna gelen hatun kelimesinin Sogdak dilindeki hkmdar, kar, ar, bay, bey efendi anlamna gelen hwtw - gwtn kelimesiden trediini ve dolaysyla ran kkenli olduunu farzetmektedir. . ervaidzenin fikrine gre, eski Trk ve Sogdak dilindeki kelimelerin fonetik olarak benzemesi ve tam anlam uygunluu bu eski Trk dilindeki eklin dier etimiloji ile izah edilmesine ihtimal vermemektedir (ervaidze, 1990, 88). Fakat biz, G. Bertagayevin fikrinin daha inandrc olduunu dnmekteyiz. G. Bertagayev, bu kelimenin baka ynden yorumlamaktadr: Hatun kelimesi ha + tun iki morfemden ileri gelmektedir. Toplam oluk, teklik belirticisi anlamna gelen Tan-Tun; gkyz elisi anlamna gelen han kelimesinde n nsznn dmesiyle ha kelimesi nce aile, hann etraf anlamnda, sonra ise hann hanm, kralie, hanm efendi anlamnda kullanlmaktadr. Mool kavimlerinin mitolojisinde bu kelime e, kar veya anne anlamnda kullanlmaktadr (Bertagayev, 1976, 48-49). Ha Slavlar tarafndan daha ge alnmtr ve sonra da eski Rusann fonetik kurallarna uygun olarak hot-hrt-ha ekil deiikliine uramtr olabilir.

57

bilig 2003 K Say 24

Sonu Eski Trk ve Rus halklar arasnda yzyllar boyu sren ilikiler, bata kelime dzeyinde olmak zere eski Trk lehelerinden eski Rus diline gemi birok alntnn nedenlerinden biridir. Siyas, ekonomik ve kltrel etkenler, dil alanndaki etkileimin temel nedenleri saylr. Zaten RusTrk ilikilerini bu ekilde nitelemek doru olur. Eski Rus dneminde eski Trk dili, Ruslarla olan ilikilerdeki nemli yerini korumaya devam ettii iin byk nem tamaktadr. gor Destan (XII yy.) adl eserdeki Trk kkenli kelimelerin incelemesi, yle bir sonuca varmamza imkn vermektedir: 1) Bu eserde 64 eski Trk kkenli kelime bulunmutur. Bu kelimeler konu bakmndan be gruba ayrlmtr. Konu bakmndan ayrlm kelime gruplarnn incelemesi, dilin kelime daarcndaki gruplarn zgl arlnn bulunmasna imkn vermektedir: - Onomastik birimler (antroponimler (7), etnonimler (11), toponimler (7)); - nsanla ilgili kelime hazinesi (2); - Bina ve ev ile ilgili kelime hazinesi (5); - Tabiat olaylar, hayvan ve bitki dnyas ile ilgili kelime hazinesi (tabiat olaylar (3), hayvan (9), bitki (1)); - Sosyal terminoloji (ticaret terimler (2), tre, det, rfle ilgili kelimeler (3), asker kelimeler (9), sosyal terimler (6)); 2) Bu kelimeler arasnda, eski Rus eserinde yer alan eski Trke kelimeleri inceleyen almalarda daha nce yer almayan kelimeler de vardr. rnein, (voron) grayut, kuren, ayka, volk, zasapojnik; 3) Eski Rus diline geen birka kelimenin anlam daha geni olmaktadr (rnein, zasapojnik). Kelimelerin tam benimsenmesi farkl lengistik ve d lengistik artlara baldr; 4) Eski Rus gor Destan adl eserde eski Trk kkenli kelimelerin sk58

Efendiyeva, Eski Rus "gor Destan" Adl Eserdeki Eski Trk Kkenli Kelimeler zerine Bir nceleme

lk tablosu dzenlenmetir. Sz konusu tablo, eski Trk kavimlerinin etkisinin en ok hayatn hangi alanlarnda kendini gsterdiine aklk getirdii gibi bu iki halk arasndaki derin etkileim sorununun yalnzca lengistik adan deil ayn zamanda tarih ve etnografik adan da zmlenmesi imknn salamaktadr. Aklamalar: 1. M. Fasmer (1986, 1987), Etimologieskiy slovar russkogo yazka, Progress, C.1-4, Moskva; N. A. Baskakov (1985), Tyurkskaya leksika v Slove o polku goreve, Nauka, Moskva; Y. N. ipova (1976), Slovar tyurkizmov v russkom yazke, Nauka, Alma-Ata. Kaynaklar: AYKUT, A. (1984), gor Destan zerine, Trk Dili Dergisi, Say 390-391, Cilt 43. BABKIN, D. S. (1950), Slovo o polku goreve v perevode V. V. Kapnista. Nauka, Moskva-Leningrad. BASKAKOV, N. A. (1962), Vvedeniye v izueniye tyurkskih yazkov, Vsaya kola, Moskva. BASKAKOV, N. A. (1976), Sotsialnaya terminologiya v Slove o polku goreve - Turcologica, Nauka, Leningrad. BASKAKOV, N. A. (1985), Tyurkskaya leksika v Slove o polku goreve, Nauka, Moskva. BAZAROVA, D. X. (1975), K etimologii nekotorh drevnetyurkskih nazvaniy ptits Sovetskaya tyurkologiya, AN SSR, 4 sayl, Moskva. BERTAGAYEV, G. A. (1976), Ob etimologii han-hagan, hatun., - Tyurkologieskiye issledovaniya, Nauka, Moskva. DAL, V. . (1978), Tolkovy slovar jivogo velikorusskogo yazka, Russkiy yazk, C. 1, Moskva. DAL, V. . (1979), Tolkovy slovar jivogo velikorusskogo yazka, Russkiy yazk, C. 2, Moskva. DAL, V. . (1980), Tolkovy slovar jivogo velikorusskogo yazka, Russkiy yazk, C. 3, Moskva. DAL, V. . (1980), Tolkovy slovar jivogo velikorusskogo yazka, Russkiy yazk, C. 4, Moskva. DMTRYEV, N. K. (1962), Stroy tyurkskih yazkov, Vostonaya literatura, Moskva.
59

bilig 2003 K Say 24

DOBRODOMOV, . G. (1983), Eo raz o slavyanskih variantah sablya, sabja, kabja., Etimologiya 83. , Nauka, Moskva DREVNETYURKSKY SLOVAR (1969), Nauka, Leningrad. EFENDYEVA, . A. (1998), gor polku hakknda dastannda gizli Trk kelimeleri Yazk i literatura, BDU, 3 sayl, Bak. ERKENOV, M. M. (1986), Ovlur, Vlur, Lavr, Russkaya re, Nauka, 3 sayl, Moskva. FASMER, M. (1986), Etimologieskiy slovar russkogo yazka, Progress, C. 1, Moskva. FASMER, M. (1986), Etimologieskiy slovar russkogo yazka, Progress, C. 2, Moskva. FASMER, M. (1987), Etimologieskiy slovar russkogo yazka, Progress, C. 3, Moskva. FASMER, M. (1987), Etimologieskiy slovar russkogo yazka, Progress, C. 4, Moskva. GORSKY, A. A. (1992), Slovo o polku goreve i Zadonina., nstitut Rossiyskoy storii, Moskva. LYNSKY, L. K. (1920), Perevod Slova o polku goreve po rukopisi XVIII veka., Voyennaya tipografiya, Petrograd. VANOV, V. V. (1990), storieskaya grammatika russkogo yazka, Prosveeniye, Moskva. KAJBEKOV, E. Z. (1991), Tyurkologiya: vera, segodnya, zavtra Prostor, AN SSR, 8 sayl, Moskva. KAGARLI, M. (1998), Divani Lugat-it-Trk dizini Endeks (eviren: Besim Atalay), Trk Dil Kurumu Yaynlar: 524, C. 1, Ankara. KONONOV, A. N. (1072), Ot ayki do ayki , Russkaya re, Nauka, _3, Moskva. KOR, F. Y. (1906), Turetskiye element v yazke Slova o polku goreve, zvestiya Otdela Russkogo Yazka i Slovesnosti, T. 9, kniga 1, SanktPeterburg. LHAOV, D. S. (1985), Slovo o polku goreve i kultura ego vremeni, Hudojestvennaya literatura, Leningrad. LVOV, A. S. (1975), Leksika Povesti vremennh let, Nauka, Moskva. MALOV, S. Y. (1930), K istorii i kritike Codex Cumanicus, Nauka, Leningrad. MALOV, S. Y. (1964), Tyurkizm v yazke Slova o polku goreve, Otdel Literatur i Yazka zvestiya AN SSR, Nauka, 1 sayl, T. 5, Moskva.
60

Efendiyeva, Eski Rus "gor Destan" Adl Eserdeki Eski Trk Kkenli Kelimeler zerine Bir nceleme

MELORANSKY, P. M. (1902), Turetskiye element v yazke Slova o polku goreve zvestiya Otdel Russkogo Yazka i Slovesnosti, Nauka, kniga 2, Sankt-Peterburg. MELORANSKY, P. M. (1905), Vtoraya statya o turetskih elementah v Slove o polku goreve (Otvet F. Y. Koru), zvestiya AN SSR, Nauka, kniga 2, T. 10, Moskva. MENGES, K .G. (1979), Vostonye element v Slove o polku goreve, Nauka, Leningrad. NKTN, A. L., FLPOVSKY T. Y. (1978), Htonieskiye motiv v legende o Vseslave Polotskom, Slovo o polku goreve pamyatnik literatur i iskusstva XI-XVII vv., Nauka, Moskva. PLETNYOVA, S. A. (1990), Polovts, Nauka, Moskva. POPOV, A. . (1949), Kpaki i Rus, Ueniye zapiski LGU, seriya istorieskih nauk, vpusk 14, 14 sayl, Leningrad. RADLOV, V. V. (1899), Opt slovarya tyurkskih nareiy, Voyennaya tipografiya, T. 2, Sank Peterburg. RADLOV, V. V. (1905), Opt slovarya tyurkskih nareiy, Voyennaya tipografiya, T. 3, Sankt Peterburg. RUSKO-TURETSKY SLOV (1977), (redaktor: Mustafayev E. M. E., AR Starostov L. N.), Russkiy yazk, Moskva. SETAROV, D. S. (1983), Tyurkskiye leksieskiye element v russkih nazvaniyah ptits , Sovetskaya tyurkologiya, AN SSR, 3 sayl, Moskva. SEVORTYAN, E. V. (1962), Affiks glagoloobrazovaniya v azerbaydjanskom yazke, Vostonaya literatura, Moskva. SLOV DREVNERUSSKOGO YAZIKA (1988), Nauka, T. 4, Moskva. AR SLOV AR RUSSKOGO YAZIKA XI-XVII vv. (1981), (pod redaktsiyey Barhudarova S. G.), Nauka, 6 sayl, Moskva. SLOVO O POLKU GOREVE (1965), (pod redaktsiyey Stelletskogo V. .), Prosveeniye, Moskva. SLOVO O POLKU GOREVE (1938), (perevod Novikova . M.), Hudojestvennaya literatura, Moskva. SLOVO O POLKU GOREVE (1985), (kommentarii Meeskogo N. M.), Nauka, Moskva. SREZNEVSKY . . (1958), Material dlya drevnerusskogo yazka, nostrannh Natsionalny Slovar, T. 1, Moskva-Leningrad. SULEYMENOV, O. (1989), Publitsistika. Poem. Esse. Stihi. Proza., Jaln, Alma-Ata.
61

bilig 2003 K Say 24

ANSKY, N. M. (1965), Etimologieskiy slovar russkogo yazka, MGU, T. 1, Moskva. ERVADZE, . N. (1990), Fragment drevnetyurkskoy leksiki. Titulatura., Vopros yazkoznaniya, AN SSR, 3 sayl, Moskva. POVA, Y. N. (1976), Slovar tyurkizmov v russkom yazke, Nauka, AlmaAta. ERBAK, A. M. (1961), Nazvaniye domanih i dikih jivotnh v tyurkskom yazke v knige, storieskoye izueniye razvitiya leksiki tyurkskogo yazka, AN SSR, Moskva. VNOGRADOVA, V. L. (1984), Slovar-spravonik Slova o polku goreve, Nauka, 6 sayl, Moskva-Leningrad. ZLFKAR, H. (1995), Trkede Ses Yansmal Kelimeler, Trk Dil Kurumu Yaynlar: 628, Ankara.

62

A Research on Turkish Words in Old Russian Monuments - The Song of Igor Company
Dr. Chichek EFENDIYEVA
Gazi University Faculty of Science and Arts Abstract: "The Song of Igor Company" mentions about the war between old Russian and Turk Kipchak nations in 1185. Turk Kipchak nation had gained victory in this war. It is rumoured that the author of this monument had been from Bachinak nation. The introduction of article the research of old Turkish words in "The Song of Igor Company" which was made N. A. Baskakov, P. M. Melioranskiy, K. G. Menges, F. Y. Korsh etc. In the introduction it is also mentioned that a new perspective formed after the edition of some books such as O. Suleymenovs "Az i Ya" ("Az-Ya") and M. Ajjis "Polin polovetskogo polya" ("The wormwood of Kipchak Steppe"). The groups of old Turkish vocabulary in "The Song of Igor Company" are also given depending on meaning and subject in the article. There are five groups of words in the monument. Each of them separate into suitable subgroups. This separation demonstrates the semantical function of old Turkish words in old Russian lexico-system and the depth of meaning of the words that are transferred to old Russian. The list of the words and their usage of frequency are given in each subgroup. The table of the words usage of frequency is writen depending on the functional status of old Turkish words. This table explains the effect of old Turkish nations on old Russian people and which arears of life are effected. It also determines the deep mutual influence between these two nations. Besides it makes possible to analyse this problem of influence not only from the view point of linguistics, but also from the point of view of history and ethnografy. Key Words: Old Russian, source words, old Turkish words, Kipchak, semantic term groups

bilig K 2003 Say 24: 45-64

63

Krolu Destan Antep Rivayeti

Dr. Mustafa SEVER


Mersin niversitesi Fen-Edebiyat Fakltesi zet: Krolu destanlar, tm Trkler arasnda, Trklerin dnce ve deer sistemlerini yanstan bir anlatmlar toplamdr. Krolu destan, Trk destan geleneinde, tarih boyunca farkl inan ve kltrlerle etkileimde bulunan Trklerin birok sosyo-kltrel zelliini, Trk milletinin eref, namus, ahlk, inan, dnce ve deer yarglarn yanstr. Krolu destannn Antep Rivayeti de geri plnndaki derin sistemleri (anlatda hissedilen, Trk kimliini vurgulayan ve Trk milletini dier milletlerden farkl klan zellikler) ile toplumsal deerlerin bir gsterimidir. Anahtar kelimeler: Krolu, Antep, Rivayet, Destan.

Giri Aratrmaclar, destan milletlerin ruhunda derin izler brakm kimi tarihi olaylarn, o milletin fertleri zerinde brakt izlerin yansmas eklinde tarif etmitir1. Yine aratrmaclarn ortak gr olarak, destanlarn kayna, sava bir aristokrasinin hakim olduu kahramanlk alarnda yatar. P.N. Boratav, destanlarn domasn baz artlara balar: 1. Milletlerin iptidai bir vaziyette olmas, 2. Bunlar tevlit edecek mhim hadiselerin zuhur etmesi (esatir de yeni hadiselerin zuhuriyle zenginleir, yeni epizotlar toplar), 3. Nihayet mteferrik paralarn bir kl haline gelmesi iin daire dediimiz vahdeti husule getirecek mhim bir ahsiyetin (bir kahramann) meydana kmas gibi. Destanlarn bir daire hline gelmeleri, onlarn bymelerini, deimelerini durdurmaz. Her daire yine, yeni yeni hadiselerin zuhuriyle ya ayn kahramanlarn hayatna yeni
bilig K 2003 Say 24: 65-87

65

bilig 2003 K Say 24

eyler ilave eder veyahut da kahramanlarn deitirir (Boratav 1984: 16). Szl destan gelenei, kahramanlk alarndan sonra da etkisini srdrmtr. Hatta destanlarn asl bu dnemde ilendii, olgunlatn sylenebilir; ki yukarda alntladmz bilgilerden de anlalaca zere, bu olgunlamada yeni hadiselerin mhim bir yeri vardr. Zaman ve zemine gre kahramanlarn olaanst yeni zellikler kazand da olabilir veya yeni ve yakn dnemdeki bir kahraman, eski kahramann yerine geebilir. Bir milletin kahramanlarnn destan bir hviyet kazanmas, genellikle savalarn bittii veya yenilgiyle sonuland, grece durgun dnemlerde olur. Belirli bir tarihi veya itima olay, halkn hayl gcyle zenginleerek dilden dile aktarldka gerek olanla hayl olan birbirine karr. Bu safhada gerek olay, gerekse olay iindeki kahramanlar olaanstlkler kazanr; dolaysyla gerek, destanda ancak bir ekirdek halinde bulunur. Destan ise, bu ekirdein gelimesi, dallanp budaklanmas eklinde bir meydana gelitir. Krolu destan da Kafkaslardan Balkanlara kadar uzanan ok geni bir sahada birok Trk boyu ve grubunda, bunlara ilaveten Trklerle kltrel iliki halinde olan teki milletlerde yaayan bir destan kahramannn (Ouz 1997:6) etrafnda gelien olaylarn anlatla geldii bir destandr. Bir ok e metin (variant), bu sahada birtakm farkllklarla anlatlr. Bu e metinler, aslnda tek bir ekirdein evresinde gelimi, temel olay ve kahramanlar birbirine ok yakn paralardr2. Krolu hakknda anlatlan hikyeler, Anadolu sahasnda kol ad verilen ve her biri kendi iinde bir btnle sahip olan mstakil paralar halinde birer birer veyahut da anlatclar tarafndan bu paralarn birbirine kenetlenmesi suretiyle bir btn olarak anlatlabilmektedir (Ekici 1999: 10). Krolu destannn bir ok e metni ierisinden biz, Hseyin Bayazn (1981) Krolu-Antep Rivayeti adl almasn temel alarak, bu destan, Trk destanlarnda grlen ortak motifler, temalar bakmndan, yani Trk destanlarnn genel zellikleri asndan incelemeye altk. Trk destanlarndaki kahramanlarn olaanstlkleri, maiyetlerindeki ahslar, sahip olduklar at ve sava aletleri, kahramann gnl ilikileri, mertlik, lmszlk, sava sahneleri, vb. motiflerin Krolu destannn Antep Rivayetindeki anlatl eklini belirtmeye, yer yer dier destanlarla benzerlikleri zerinde durmaya altk. almamza temel aldmz destan, Hseyin Bayazn Krolu hikaye66

Sever, Krolu Destan Antep Rivayeti

lerine ocukluk yllarnda balayan ilgisiyle, eitli anlatclardan dinledii birok mstakil kolun bir btnlk ve devamllk hlinde yazya geirilmi eklidir. Anlatm ortam, anlatclar, dinleyiciler, yazya geirilme artlar (unutma, yeniden kurma, deiim, vb). ve coraf mekn (Antep) arasndaki etkileimler, metnin ekillenmesini salamtr. Ancak, anlatm ve derlemenin Antepte olmasna karlk, destanda mekn olarak Erzurum, Bingl, Malatya, Badat, am, Grcistan ve in-Mainden sz edilmektedir. Elbette, bu yer adlar ve dolaysyla da olaylar, kiiler, tarih gerei yanstmaktan ok, anlatc veya anlatclarn kimlikleriyle, hikaye etme ustalklaryla ilgili bir durumdur. Anlatnn, anlatc ve dinleyicilerin, daha dorusu hikayenin yaratld, yaatld ortamlarn ihtiyac ile ekillenen (Ouz 1997: 6) bir yapsnn olduu unutulmamaldr. Her coraf blge ve bu corafyadaki insan yaps, anlaty biimlendirmede anlatc zerinde etkisini gsterecektir. Destan metni, Anadoluda eitli mstakil kollar halinde anlatlan bir e metin/variant olarak, folklor mahsullerinin yaratld ve yaatld corafya ile rtmesi anlamnda Anteple ilikilidir. Halk anlatlarnn temel zelliklerinden olarak, destann yeni ilaveler yaplmaya msait yaps ve nesilden nesile sze dayal yaylm artlar ile anlatla gelen Krolu kollar, anlatld corafyann insan yapsnn ilgi ve ihtiyalaryla, temel kabulleriyle ekillenerek gnmze kadar varln srdrmtr. Krolu destan zerinde bugne kadar birok aratrmac alm, yaynlar yapmtr. Antep Rivayeti zerinde ise herhangi bir inceleme-deerlendirme yaplmamtr. Hseyin Bayazn nerdeyse bir mr boyu deiik kiilerden derledii kollar, dier rivayetlerdeki kollarla aynlk, benzerlik tasa da Antepe has, zerinde durulmas gereken orijinal bir metin olma zelliini tamaktadr. Bata da iaret ettiimiz gibi ok geni bir corafyada anlatla gelen kollar, yaratld ve yaatld insan yaps ve corafyann etkilerini tayacaktr. Bu bakmdan Antep Rivayeti de o corafyadaki kltr, gelenei, yaay ortaya koyan bir anlatdr. KROLU DESTANININ ANTEP RVAYET ZERNE Destan zeti ehr-i Arzulum (Erzurum) valisi vefat eder. ehrin ileri gelenleri padiaha bir nme gndererek padiahtan yeni bir vali tayin etmesini isterler. Padiah, Lalolu Hseyin Paay Erzuruma vali tayin eder. Vali, gnn
67

bilig 2003 K Say 24

birinde on iki nian tam tekmil st be st kheylan bir at (12)** ister. Aratrlr, soruturulur, valiye istedii at bulunur. Ata bakc olarak da Deli Yusuf grevlendirilir. Deli Yusuf, at tmar ettii bir gn, atn kendisini iftelemesi zerine atn alnna tokmakla vurarak at ldrr. Hseyin Paa, Deli Yusufu kendisine iyi bir at bulmas iin grevlendirir. Yusuf, grnte pek irkin, ancak arad nitelikte bir tay bularak Hseyin Paaya getirir. Paa, tay grr, sinirlenir ve Deli Yusufun gzlerine mil ektirir. Tay Yusufa vererek onu kovar. Deli Yusuf, olu Ruen Aliye verdii direktiflerle tay yetitirir. Tay, gzel bir kr at olur. Atn grlp vali tarafndan ellerinden alnacandan korkan Deli Yusuf, oluyla birlikte Erzurumdan ayrlarak Bingl taraflarna gelirler. Mola verdikleri bir yerde susayan Ali, su aramaya kar. Bir kaya kovuundan akan ayrana benzer bir su bularak hem kendi ier hem de Krata iirir. Daha sonra babasn da suyun yanna getirir; ancak o suyu bulamaz. nk her taraftan sular akmaktadr. Babas, o suyun ab- hayat olduunu syler. Ali, acktklar iin yiyecek bir eyler aranmaya ktnda bir eriyi soyar; bu onun ilk soygunudur. Daha sonra bu tr soymalar, hara almalar, ba almalar sklar ve Alinin ad, ekya Krolu olarak anlmaya balar. nnn yaylmasyla da Bingl yaylasnda, amlbel danda etrafna adam ldrenler, hrszlk yapanlar, kz karanlar, elini gnn ykp adr kazn beline sokanlar, baltasn omuzuna asanlar (27) toplanmaya balar. Bu arada Osmanl ordusu Sivastopolda Ruslarla savamakta ve durum da hi iyi gitmemektedir. Krolu, Sivastopola sefer ederek Ruslar bozguna uratr; stanbula gider ve Padiahtan Sivastopol kahraman nvann alr. Ayrca, padiah, amlbeli Kroluya baladn belirten bir ferman verir. Krolu, amlbele kalesini yaptrr, aalar diktirir. Daha sonra Ayvazn gzelliini duyarak onu amlbele getirmek zere skdara gider. Bir oban klna girerek eitli hilelerle Ayvaz karr. Suretini/resmini grd Bey ehri beyinin bacs, Bolu Beyinin amca kz Benli Dneyi karr. Beylerinden Mahmudu Bezirgann iddias zerine Grcistan ah Ahmet ahn dnya gzeli yedi bacsn getirmek zere Grcistan seferine kar. eitli savalar, maceralardan sonra bu yedi gzeli alp amlbele getirerek gzde beyleriyle evlendirir. Sonra, Bolu Beyi, Krolunu esir ederek zindana atar. Beylerden Demirciolu, Krolunu kurtarr ve Bolu Beyinin kz Dizdar hatunu kararak aml68

Sever, Krolu Destan Antep Rivayeti

bele getirir. Krolu, beylerinden Dellek Hasana ve Hoyluya verdii sz zerine Erzuruma sefer eyleyerek emmisi Bey Alinin kzlar Gll Nigar ve Dne Han amlbele karr. Bir elenti srasnda sarho olan Krolunun beylerini, Bolu beyi esir ederek Boluya gtrr. Krolu, bir oban klna girerek Boluya gider ve yiitlerini kurtarr. Bolu beyi, Dellek Deli Hasan tarafndan ldrlr. Zor Ahmet Bezirgann nianlsn getirmek zere ine gidilirken Krolu, Dastana urar. Burada grp k olduu Hsne Bala ile evlenir. Bir gecelik kar-kocalktan sonra, Krolu, Hsne Balaya pazubandn brakarak olu olursa, koluna bu pazubandn balayp amlbele gndermesini syleyerek Dastandan ayrlr. in seferinde inlilerin an basknnda yedi bin erini kaybeden Krolu amlbele dner. Aradan on sene gemitir ve Hsne Bala bir olan dourmu, adn Hasan koymutur. Hasan on drt yana gelince amlbele giderek Kroluyu bulur. Hasan, Krolunun sr odasnda bulduu bir surete bakarken der baylr. Dnde suretteki kz grr ve bir pir vastasyla kzla bir araya gelerek kzn elinden bde ier. Kz, in padiahnn vezirinin kz Glizardr. Hasan, kz bulmak iin ine gider ve Glizar karr. Ardndan gelen in kuvvetleriyle savarken yaralanr. Krolu yetierek Hasan kurtarr. amlbele dnerken Dastana da urayarak Hsne Balay alrlar. amlbelde dn-dernek kurulur. Bir yal kadnn, gelinlerin balarna turna teli taklrsa daha gzel olur demesiyle Krolu yiitleri, Badata turna teli getirmek zere giderler ve orada casus sanlarak esir edilirler. Yiitlerini kurtarmak zere Badata giden Krolu, anlama gerei Badat ranllardan kurtarmak iin ran ordusuyla savar. Bu savata beylerinden Hoylu ehit olur ve Krolu yiitlerini alarak amlbele dner. Tekrar dn dernek kurulur. Bu arada Firenkolu adnda bir usta akmakl bir tabanca icat ederek Ayvaza hediye eder. Maksad, beyler arasnda karklk karmaktr. Ayvaz, tabancay beylere gsterirken Demirciolunu vurur. Bunu gren Ahmet Bezirgan, Ayvaz ldrr. Hasan da Ahmet Bezirgan ldrr. Dn yarda kalr, beyler arasnda huzur bozulur. Krolu, ailesini toplar, maln askerleri arasnda pay eder ve ama ger. amda nianls Benli Dne lr ve Krklar da eteindeki mezarla gmlr. Krolu, olu Hasanla mezar ziyaretine gittii
69

bilig 2003 K Say 24

bir gn Hasana anas Hsne Bala ve nianls Glizar alarak Dastana dnmesini syleyerek kaybolur, Krklara karmtr. Krolunun zellikleri: a- Krolunun tarih kiilii Prof. Dr. Mustafa Akda, (1995: 288) Krolunun tarih sahnesinde grnmesinden nce Krolunun destanlamasna zemin hazrlayan olaylar, gelimeler hakknda u bilgileri verir: ...III. Murad saltanata balad zaman, Anadoluda, iki zmrenin, reaya ile ehl-i rfn birbirlerine satar dman olduklarn, hatta bu yzden baz yerlerde arptklarn bile gryoruz. Ehalinin banda kadlar, vilayet idarecilerinin banda ise mera bulunmakta idi. Medrese talebesine, Hkmetin uygulad merhametsizce asp-kesme usul pek ok ailenin cann yakm, bu yzden ehli rfe kar olan dmanlklar tecavzkr bir dereceye gelmiti. Suhte ayaklanmalarnn itima sebeplerini bir trl anlayamayan hkmet, uzun mddet ezme siyasetine devam etti. Askersiz kald zaman da, asayie hakim olabilmek iin, il erlerine, yani reayann eli silah tutanlarndan tekil olunan levend blklerine dayanmak zorunda kald. Bu suretle, iftini-ubuunu bozup geimsiz kalm insanlara i bulmu oldu. Fakat, bunlara, hizmetlerine kar bir cret vermeyi dnmedii iin sekban ve levendler de suhteler kadar soyguncu olmaktan baka bir ey yapamadlar. O halde, ortaya bir de levend blkleri meselesi kt. Krolu ve arkadalarndan itibaren grnmeye balayan nl ekya balar bu blklerden itibaren trediler. Kyl ve fakir halka isyan kaps byle ald. Para darlnn ve ihtihsal glklerinin etkisiyle meydana kan bu serbest insanlarn artmaya balamas, suhte ve ehl-i rf anlamazl eklinde ortaya kan Anadolu karklklarn XVIII. yzyln Celal isyanlarna gtren yegane amil olarak gze arpmaktadr. ...ktisad darlk artmakta devam ediyordu. Halkn deme gc gittike derken, harb yeni masraflar ve fedakarlklar istemekteydi. Vilayet idarecileri ve vergi toplama memurlar, daima kanuni miktardan fazla para ve mal istemelerine devam ediyorlar, pek ok ikayetlere ramen, Hkmet buna kar hi bir ey yapamyordu. Medrese talebesi ve onlarla uraan ehl-i rf, hep reayann zerine yk olmaktaydlar. Yenieriler, zeamet ve yksek tmar erbab, kadlar, mderrisler, yani genel olarak hkmet mensubu olanlar ile reayadan bilhassa ticaret ve faizcilik edenler,
70

Sever, Krolu Destan Antep Rivayeti

servet ynnden tam bir stnlk kazanmlard. Buna kar, kyl snfndan iftini bozanlarn miktar gittike artyordu. Hele uzun zamandan beri isyan halinde bulunan suhtelerin kyllerde yarattklar ekavet ruhu, levend ve sekban miktarnn artmasna yardm etmiti. Suhtelerin ahlaki kaytszlklarna ve isyanlarnn daha ok soyguncu karakter tamasna ramen, halk arasnda taraftar bulmalarna, kylnn bu zor durumu yardm etmekteydi. Akda, bu bilgilerden sonra, vesikalara dayanarak, Krolunun tarihi kiilii zerine u tespitte bulunur: ... Elimizdeki vesikalara gre, ilk tannm levend blkba, yahut daha uygun bir deyimle, Celali Reisi, Bolu ile Gerede arasnda, 1581den itibaren, iki yz kiilik bir grupla soygunculua balayan ve Krolu efsanesinin kahraman olan Krolu Ruendir. nce kk bir blk ile servet sahiplerine ve tabii olarak, daha ziyade kadlara ve ehl-i rfe saldrmaya balayan bildiimiz destan kahramannn, gittike nem kazandn ve emrine daha baz babularn gelmesi ile birok blklere kumanda eden hakiki bir Celali Reisi olduunu tahmin edebiliriz. Krolunun da, kendisinden sonra gelen Celal efleri gibi, mazul hkmet mensubu veyahut hi olmazsa halk tarafndan il erlerine ba seilen bir yiitba olup olmadn bilmiyoruz. Fakat, bizim tahminimize gre, bu tannm ekya bann, btn celali isyanlarnn mahiyetini ve karakterini aksettiren Krolu adndaki halk destanlarnn yegane kahraman olarak ebedlemesinin sebebi Celali isyanlarnn ilk bayraktar olmasndadr. Yaad sahalarn stanbul-ran askeri yolu zerine rastlamas, ekavetini ayrca popler klmtr denebilir. Ycel zkaya, Krolunun Tarihi ahsiyeti (1983: 67) adl makalesinde Bolunun eriye sicillerini esas alarak Krolunun Boluda Celal syanlar esnasnda yaam bir Celal nderi olduunu belirtmektedir: ... vesikalarda ve tarihi kaynaklarda Celal olarak adlandrlan Krolu, aslnda hakszlklara kar ayaklanm, evresindekilerle kt ynetimi dolaysyla Bolu Beyine kafa tutup savalar yaptndan halk tarafndan sevilip hakknda destanlar dzlm olan bir kiidir. Krolu, (asl ad Ruen veya Ruen Ali) Srp savanda Padiaha ok fayda salamas ile n yapm, sonra Bolu Beyine kar ayaklanm bir kii olarak tannr ve devamla Krolu, destan kahraman olarak ilk nce Bolu evrelerinde hret kazanm olmakla beraber, hikyesi ve destan dier yerlerde de geli71

bilig 2003 K Say 24

mitir. XVI. yzyln sonlarndaki Celali reisi Krolundan baka-ondan nce ve ondan sonra- ayn ad tayan ekyalar ve Trkmen sergerdeler de tremi ve bunlarn trl servenleri Krolunun gerek ve hayali servenlerini zenginletirmi olabilir. Belgeler 1581de Geredede Bolu Beyine isyan ettiini gstermektedir. demektedir. P. N. Boratavn verdii bilgilere gre Krolunun menei konusunda deiik grler mevcuttur. Krolu destann ngilizceye evirerek Bat ilim dnyasna tantan Chodzkonun Krolunu II. Abbas (1648-1667) devrinde yaam, Kuzey Horasanda domu, Teke kabilesinden bir Trkmen olarak kabul ettiini belirtir. Chodzkonun bu grleri daha sonralar V. Huluflu, Penn, M. Velizade, Kuno ve Mesaro tarafndan da kabul grmtr. Ancak P.N. Boratav, bu gr bir hata olarak deerlendirerek, muhtelif devirlerde Anadolu ve Azerbaycanda seyahat edenler ya Krolu hakknda rivayetleri nakletmekle iktifa etmiler veyahut bu rivayetlere itirak ettiklerini gstermilerdir. irakovu birincilerden sayabiliriz. O, Kroluna ait yerleri gsterirken bunu efsanevi bir kahraman diye zikrediyor ve ahalinin 300 sene evvel oralarda Krolunun yaadn rivayet ettiklerini sylyor diye bu grn asl olmadn belirtir. b- Krolunun destan zellikleri Krolunun tarih kimlii bir yana, Krolu, bir destan kahramandr ve biz, halkbilim metodolojisi ierisinde ona tarihte yaam biri olarak baklmasn ihtiyatla karlyoruz. Krolu anlatmalarna vcut veren bir tarih prototip olsa bile, yzlerce yl iinde boydan boya, nesilden nesile szl gelenek ortamnda anlatlarak tanan Krolunun yaatld ortamlarn ihtiyac ile ekillenen bir kahramana dntn kabul etmek gerekir (Ouz 1997:6). Krolu destan, hl deiik anlatmlarla farkl corafyalarda yaayan Trkler arasnda anlatlmaktadr. Anadolu sahasnda Elaz, Urfa, Mara ve buna benzer varyantlarda destan, hemen hemen ayndr (Boratav 1984: 39). Destanda Krolunun ve arkadalarnn kahramanlklar, cesaretleri, kararllklar hep n plndadr. Onlar tasvir edilirlerken eitli varlklara benzetilerek anlatlrlar. Szgelimi, destan anlatclar Krolundan sz ederken Kratn zerinde kala burcu kimi duran Krolunun hamam kubbesine benzeyen kafas, dana hrgc kimi omuzlarna taan boynu,
72

Sever, Krolu Destan Antep Rivayeti

ekmek tahtas kimi alan d, geyik boynuzu kimi dikilen byklar ile bir hyk kimi ykselen bu yiidin... (30) biiminde bir tasvir yaparlar. Bu durum, Krolunun veya onun kahraman arkadalarnn savalklarn sembolize etmek yannda, dmanlaryla da kyaslanmalarn salamak iindir. Krolunun olaanstlkleri anlatlrken sanki bir dev anlatlyormu gibi sz edilir: Barmaklar hyar, kollar nar dal kimi, am oyumunun arasnda bym, zebella.... Bu, genellikle Krolunu tanmayan, bilmeyen kiilerin Krolunu grdkleri andaki dnceleridir. Krolunun yanndaki yiitleri de tantlrken eitli lakaplarla anlrlar. Dahas bu lakaplar, onlarn ad olur, bu adlarla anlrlar: Eceli Yakn, Can Cebinde, Eek Gtrmez, Dar Deymez, Zor Bezirgan, Kabire Smaz, vb. Krolu, dmanyla karlatnda veya adamlaryla toplant ncesinde yle tasvir edilir: Ka atk, byklar bkk, gollar emrek, gl gnndan drt barmak dar km, pr heybet, sz syleyenin sanki kellesini kesecekmi gibi bir tavr... (134) ... Hemen Krata srayp, glc gnndan drt parmak dar karp gsnn pullarn skp, bazularn svayp, byklarn bkp, kalarn atp, btn heybetiyle ...(110) Krolunun yiitliinden, mertliinden, savalndan, pehlivanlndan, vb. bir ok zelliinden daha nemli olan addr. Krolu adn duyan her kim olursa olsun hemen af diler, varn younu Kroluna feda ederek Krolunun emrine girer. Destanda bu durum, kimi zaman beylerini rahatsz ederse de sonuta kimse ona kar gelemez. Onun emirlerine kesin bir itaat sz konusudur. Beyler yaz, k, gece, gndz demeden, dman yok edinceye kadar, sonunda lm bile olsa, Krolunun emirlerine uyarlar. Krolu, lmsz bir kahramandr. Bu zellik dier Trk boylarnn (Manas, Alpam, vd.) destanlarnda da bulunmaktadr. lmszlk, destan kahramanlarnn en yaygn zelliklerindendir3. Krolu lmsz-l ab- hayattan ierek kazanmtr: Ali kalkd, su bulmak zere atna bindi. Dolarken grd ki, bir kaya akann arasndan ayran renginde bir su akyor. Kratyla beraber kaya akann yanna varp bir pene idi. Bakd ki dadna doyum olmaz, ok gzel bir su. Pene pene iip, Krata da iirdi (25). tii suyun ab- hayat olduunu bilmez Krolu. Krolunun babas Deli Yusuf, bu suyun ab- hayat olduunu ryasnda grr.
73

bilig 2003 K Say 24

Olundan kendisine de o sudan iirmesini isterse de, suyun bulunduu yere geldiklerinde suyun her taraf kapladn, Destanda Krolunun lmszlnden hemen hemen hi sz edilmez. Yalnzca destann banda ve sonunda sz edilir. Krolu lmsz olmasna ramen, destanda dmanlaryla savarken bu lmszlkten hi bahsedilmez. Ancak, Krolunun grnm, sertlii, naras dmanlarn titretir, korkutur ve karr: Krolu, ayan zengiye takp bir nara att ki, dalar talar nlayarak uuldamaya balad. Raviler yle rivayet ederler ki, bu naray Bolu yaknlarnda bulunan Krolunun askerleri duyunca...(233). Yine, Krolunun gcnden sz edilirken, onun insanst bir gle zincirleri krd, bir yumrukta karsndakinin kafasn boynuyla birlikte vcuduna gmd belirtilir. Krolunu oklukla mert, saf, babacan bir kahraman olarak grrz. Ancak o, kimi zaman gten ziyade zekasyla da n plana kar. Yani, gle halledemedii ileri hileyle halletme yoluna gider. Bu ynyle dzenci biridir. ok kere, giremeyecei yerlere klk deitirip, elinde saz, bir ak olarak, bir dervi olarak veya kendisini sr sahibi bir Krt olarak tantarak girer. Ayvaz da kendisine drt boynuzlu bir ko gstereceini syleyerek srnn yanna gitmeye heveslendirir ve kendisini karr. Kimi zaman kendisinin Krolu olduunu bile inkar eder. ...Bolu Beyinin yanna geldiler. Krolu, Bolu Beyine : - Aman beyim, beni niin balattn, suum ne ? - Ulan sen Krolu deil misin ? - Yok beyim, ben Krolunun abdalym. Keke Krolu olsam, bana ne mutlu (195). Grcistan ahnn yedi kzn karmak iin Kzlaraas h Mentif Dedeye Krolu, atnn hastalandn syleyerek, onun hastalna bir derman bulmas iin yalvarr. Adam kandrp ahra getirince ldrp onun klna girer ve kzlara dervi klnda ulaarak, onlar karr. Krolunun bir baka zellii oburluudur; doymak bilmez. Ayvaz karmak iin skdara gidiinde Ayvazn Civan Seyisi Kroluna yemek tamaktan bkar. Kasap bann kars her seferinde -be kiilik yemek hazrlar; fakat her seferinde de Krolu doymaz. Civan Seyis, Krolunun yemekleri silip sprne kzarak ona ilenir: Hanen harap ola Krolu, bu kadar yemei nerene sdryorsun ?(45). Destann bir baka varyantnda (Huluflu), Krolu, bir oturuta yedi batman pirinten pi74

Sever, Krolu Destan Antep Rivayeti

lav, yedi koyunun budunu yer; yedi hra arap ier. Krolu, yemek gibi ikiyi (arak) de ar derecede ier. Kendisine fincanla ikram edilen raky, fincanyla birlikte yutar. Fincanla verilen ikiyi azmsar. Onun iki imede kulland bir okkalk, kimi yerde de drtyz dirhemlik bir tas vardr; raky o tasla ier. Krolunun lmszl yannda Allah, ona bir baka zellik daha vermitir; ki o da saz ile ordusunu idare etme kabiliyetidir. Destan anlatcs bu durumu, yle anlatr: Tanrnn ab- hayat nasib ettii, saz ile amlbeli ve harpte ordular idare etmek gcn verdii Krolu... g, guvvet Tanrnn gendisine deniz aygr Krat layk grd Krolunda idi. (327) Krolunun bir dier zellii de sezgi gcdr. O, gelecei sezer, ona gre hazrlk yapar. Destandaki dier kahramanlarn zellikleri Krat Destanlarda kahramann at, kahramann en yakn arkadadr. Destan kahramanlaryla at arasndaki ba, bir ok destanda ortak temadr. Atl kltre sahip Trklerde kahramann atyla olan balar bir ok destanda ok nemli bir ekilde vurgulanr. Kahramann atnn nitelikleri, gc, gzellii, olaanst nitelikleri destann neredeyse arlk merkezini meydana getirir. Mesela, Manas destannda Manas ve at Akkula ayn gn doarlar. Akkulann zellikleri Manasta olaanstlklerle anlatlr (Radloff 1995: 122). Ayaklar arasndaki mesafe akal ukuru gibidir. Srt dolu olan bir deve bile Akkulann altndan geebilir. Tam donanml askerler, onun burun deliinden ieri sarlar. Baldrlar boann baldr gibi, kouu da yeli gibidir. Almambetin at Sarala, Konurbayn Almambetin babas Aziz Hana hediye ettii bir at tarafndan Almambet ile ayn gn dnyaya getirilir. Krolu destannda da Krolunun olu Dastanl Hasan ile Krolunun Kratndan olma tay ayn gn doarlar. Krolunun at, sudan km bir deniz aygrnn, bir bezirgann iyi cins atna amasndan domutur. Doan bu tay, kara, krl, sevimsiz bir erkek taydr. Bezirgan, bu tayn atnn ard sra gelmesinden utanr, arlanr ve onu yal bir kadna verir. Krolunun babas Deli Yusuf, Arzulum (Erzurum) valisi Lalolu Hseyin Paaya (dier varyantlarda Bolu Beyi) at aramak zere diyar diyar gezerken bu irkin tay, grr ve ykl bir parayla yal kadndan satn alr. Sonras bilinen hikyedir, Paa bu tay
75

bilig 2003 K Say 24

beenmez; stelik Deli Yusufun gzlerine mil ektirip, tay da kendisine verir. Krolu, babasnn tavsiyeleriyle tay besler, bytr ve tay yle bir at olur ki, destanda yle tasvir edilir: Ba geyik, sars hyk, d harmanl, kollar arasndan adam rahata geebilir; kollar, bacaklar kuru elik kimi. Trnaklar nalbant ktne benzer. Sultan tavlalarnda eine rastlanmayan bir at bu. (19) Kratn zellikleri hemen her varyantta destann arlk merkezini oluturur. O, uan bir attr; suda yzer. Diz boyu amurlu bir tarlada koturulur, trnana amur bulamaz. Krat ile Krolu, sanki tek bir varlk gibidir. Krat olmad zaman Krolu, aciz bir insandr. Krolu, Kratn srtndayken tam bir destan kahraman; Krattan indii veya Krattan drld zaman ise zavall biridir. Bu durum destanda Krolunun azndan Eer, Krat ile klcm yannda olsayd, Bolu Beyi bininin stne bin daha koyayd, he umursamazdm. (229) eklinde dile getirilir. Dier Trk destanlarnda da atndan ayr kalan kahramanlar acnacak durumdadrlar. Bu sebeple dmanlar, kahramanlar ldrmek iin, onlar en yakn dostlar olan atlarndan ayrrlar. O, Krolu ile birlikte ab- hayattan imi, yani lmszle ermitir. Destann sonunda Krolu ile birlikte sr olur. Bu sr olu sonrasn destanc yle anlatr: Raviler yle rivayet ederler ki, Krolunun Krat, amn at pazarnda ylda bir kelle kinermi. Dier taraftan rivayet olunur, ki Krolunun Kratn her yl bir adam alrm. lk alt ayda at, sahibinin gapsnda ok keyiflenir, ok eyi bir hal alr, sonra ktlenmeye balar, alt ay da byle devam edermi. Adam, kardr at pazarnda dier bir adama satar, alan adamda da gene byle alt aylk eyileme, alt aylk da ktleme devam edermi. Rivayete gre hala bu srp gidiyormu.(345). Trk destanlarnda atlar renkleriyle anlatlr. Mesela, Krolu destannda Krolunun babas, arkalarndan kendilerini yakalamaya gelen atllarn atlarna gre tedbir alr. Buna gre, en nden gelen al attr. Krolu ve babas, Krat dikenli tarlaya srerler; al at dikenli tarladan geemez. kincisinde arkadan gelen bir kr attr. Krolu ve babas, Krat amura srerler; arkadan gelen kr at amurdan geemez. ncsnde doru at gelmektedir. Krolu Krat orak topraa srer; arkadan gelen doru at, orak yerden geemez. En son arkadan yaz bir at gelmektedir. Krolu ve babas Krat tal, kayal yere srerler, yaz at da tal, kayal yerden geemez(Boratav 1984: 71). Bylece, destanlarmzda atlarn renklerine bak76

Sever, Krolu Destan Antep Rivayeti

larak zelliklerinin bilindii gereine ularz. Hatta Orhon Kitabelerinde de atlar renkleriyle anlmaktadr. Mesela; ... Kltigin Bayrknun ak adgrg binip oglayu tegdi. kinti bara Yamtar, boz atg binip tegdi. Alp Sal ak atn binip tegmi... (Ergin 1984: 27). Kl Tiginin zerine binip savat atlar sadece drt renktir: Boz, torug (doru), ak ve yaz. Yalnz, aralarndan bir tanesi bagu boz attr. Bagl /bagu deimesinden dolay bu atn banda ak sakar olduu ve bundan tr de ak olarak nitelendii tasarlanabilir. Kl Tiginin bir ok budunla yapt savalar arasnda kesinlikle bilinen onun ak atlara binip, birer kez Krgzlar, Karluklar, Azlar ve zgillerle; ikier kez Trgilerle (baguboz at dahil), er kez de Dokuz Ouzlarla (Uygurlar dahil) arptdr (Divitiolu 1987: 114). Abakan Tatarlarnn destan Kartaga Mergende kahramann at, yine krattr. Burada da at, konuma kabiliyeti olan, gerektiinde Yalbagay kuu olup uan, ok demez, kl kesmez bir attr. Bakrd destan Zoya Tlekte kahramann Aktulpar adl at, konuma kabiliyeti olan, olaanst bir attr. Battal Gazinin at Akar, su zerinde yryen, gerekince uan bir attr. Yine, ah smailin Kamer Tay da kr bir attr. Kratn, Trk destanlarnda zel bir yerinin olduu muhakkaktr. Manasn Akkulas da ak, yani kr bir attr. Krolunun Kratndan bahsedilirken Oniki nian tam tekmil, st be st kheylan olduu vurgulanr. Kratn lmszl dnlnce, herhalde bu at, her devirde Trk tarihinde iz brakan her kahramana yoldalk etmitir demekten kendimizi alamyoruz. Krolunun yanndaki yiitlerinin de iyi cins atlar vardr. Mesela, Zor Bezirgnn at da Krat gibi olaanst bir attr. Sahibini, Krolunun plnndan haberdar etmek ister, Krolunun oyunu neticesinde bunu baaramaynca sahibinden azar iitir. At, bu azarlanmay kaldramaz ve alar. Krolu, atn bu halini grp, bezirgn ldrmekten vazgeer. Bu haliyle at, tamamyla destan bir attr. Zor Bezirgn da Krolu destannda insanst kuvveti ve eitli zellikleriyle tantlr: Zor Bezirgn bunun ad Geldi amlbelin dad Yedi t camz kuvveti Vermi Allah bilin beyler
77

ahan kimi kanat rpar A kurt kimi dalar yrtar Dman yumrukla ykar Bu kahraman bilin beyler

bilig 2003 K Say 24

Zor Ahmet Bezirgn, Krolu ile karlatnda Krolunu malup etmi; hatta Kroluna yardma gelen Krolunun beylerini de malup edip balam; ancak balad adamn Krolu olduunu duyunca af dilemi ve Krolunun emrine girmitir. Kadn Kahramanlar Hapse den bir kahramann, onu hapseden kiinin gzel kz tarafndan kurtarlmas durumu da destanlarda ska grlen bir motiftir. Krolu destannda bu motifi biraz deiik olarak grrz: Demirciolu, ak klna girerek Bolu Beyinin sarayna girer ve orada zindanda yatan Krolunu beyin kznn yardmyla kurtarr. Krolu destannda sava, kahraman kz tipini, Dastanl Hasann (Krolunun olu) nianls Glizar rneinde buluruz. Glizar, destanda yle tasvir edilir: karda var, her biri bir kiiye bedel. yle olmuken Glizar Hatn bu kardandan kl oyununda, at oynatmada, cirit oyununda gendi stn. Yzn nikablar, eline eldiven geyer, ayana izmesini eker, yaz ata biner; meydana girince he kimse karsna kamaz. Hem silahor hem de tabiblerin en iyisi...(302). Glizar, Hasanla kaarken kendilerini takip eden kardeiyle savar ve onlar ldrr. Daha sonra da nianlsyla birlikte babasnn askerleriyle savar; ki bu da bize Dede Korkut hikayelerinden Kangl Koca Olu Kan Turaldaki Selcen Hatunu hatrlatmaktadr. Destanda sz edilen dier kadnlar, olaylar iinde aktif rol almayan kadnlardr. Genel ahlk anlay iinde namusuna dkn, erine sdk kadnlardr. Krolunun beyleri Krolunun beyleriyle ilikisi, arkadalk, dostluk temeline dayanr. Kroluyla gayet samimi bir eda ile konuurlar. Hepsi de isteyerek Krolunun etrafnda toplanmtr. Bir ou, Krolu ile ayn gte, hatta kimileri ondan da gldr. Hatta ilk karlamalarnda kimileri Krolunu malup etmitir. Beyler, destanc tarafndan ... hep ba kesenler, adam soyanlar baskn yapanlar, gz garanlar olarak tantlr. Zaten, amlbele ba kesenler, yol kesenler yerleir. nk bunlar iin baka yerde ekmek kaps kalmamtr. Onun iin buraya balanr kalrlar. (77) Destann bir baka yerinde Bunlarn hepsi elini gnn ykm, adr
78

Sever, Krolu Destan Antep Rivayeti

gazzn beline sokmu, paltasn omuzuna asm, anasnn eirdii iplii pazarda satm, canndan vazgemi (129) kiiler olarak tantlrlar. Savata hepsi de olaanst savalklaryla n plana karlar. Adlar, daha ok addan ziyade birer sfattr: Dar Deymez, Kabire Smaz, Eceli Yakn, Can Cebinde, vd. Destanda, anlatcnn zel bir nemle anlatt, eitli sfatlar, tanmlayc sz ve sz gruplar (epithet) kullanarak tantt yiitlerden biri de Demircioludur. Demirciolu, Krolunun atn nallayabilen tek kiidir. Krolunun, Demirciolunun dkkannda iki giyim nal beenmeyip, iki eliyle bkmesi ve iki ucunu birbirine yaptrarak ziyan etmesine kzan Demirciolu, Krolunun verdii altnlarn turasn siler. Bu ynyle Demirciolu, tam bir destan kahramandr. Demirciolu, destann sonraki blmlerinde okumu, arbal, ehir ahvaln bilen, i ve sz srasn bilen bir yiit olarak tantlr. Demirciolunun babas, oluna bir gn dkkanna Krolunun geleceini, atn nallatacan, o gn iin Krolunun atna yapt nallar saklamasn, Krolundan kendisine hayr geleceini syler. Sonuta Demirciolu da Kroluna tabi olur. Destanda ilgin tavrlaryla dikkat eken yiitlerden birisi de Tellak Deli Hasandr. Cesaretin, dolaysyla da yiitliin kazanlmasnn kan ime yoluyla salanmas durumunu gstermesi bakmndan Tellak (Dellek) Deli Hasann destanda nemli bir yeri vardr. Hasan, aslnda dlek, korkak bir adamdr; fakat Krolu, ldrd adamn kellesini zellikle Hasana kestirir ve Hasandan kellesini kestii bu adamlarn kann imesini ister. Hasan imek istemezse de Krolundan korktuundan syleneni yapar, adamlarn kann ier. Krolu bunu bilerek yapmtr. Hasan bu suretle korkaklktan arnarak tam bir yiit olur; savalarda da insanst bir gle savar. Destandaki tasvirler Krolu destannda sava sahneleri canl bir ekilde tasvir edilir. Krolu, sava ncesinde emirlerini saz ile verir; nasl savamalar gerektiini bildirir. Yani, sazyla sava idare eder. Sava esnasndaysa yiitleri yreklendirici nutuklar syler. ... ki dman birbirine havan topunun gllesi kimi arpld. Atlar kiniyor, ahlanyor, kalkanlar gmbrdyor, aher maher meydan, kzl kyamet kopuyor. Krolu, askerin arkasndan vurun babalarm, vurun oullarm, vurun aslanlarm, diyor; askerlerini yreklendiriyor; Hem de
79

bilig 2003 K Say 24

gereken yerlerde askeri takviye ediyordu. (118) Krolunun saz ile bildirdii emirleri alan amlbel yiitleri, yayndan boanan ok kimi dman askeri zerine saldrr (37). Sava, destan anlatcs tarafndan nralar atlyor, atlar kiniyor, kllarn parltsndan imekler akyordu. Kesilen kol, bacak, kelle havalarda uuarak yerlere dyordu eklinde tasvir edilir. Krolunun Sivastopol zaferi sonrasnda stanbula gelmesi, padiaha kabul Yeddi yerde temennah, sekizincide el pene divan durdu eklinde anlatlr. Sava, dmann kamasyla sona erer; binlerce dman ldrlr. Bu savata dikkati eken bir nokta da az sayda yiit ile ok saydaki dman ordusunun malup edilmesidir. Sava sonras, zaferin elde edilmesiyle Krolu sava alann brakp gitmez. adrlar kurulur, atlar balanr ve gn beklenir. Bu gnlk beklemenin gerekesi, destanda yle aklanr: ...Krolunun askeri istirahata ekildi. gn Bolu Danda kaldlar. Beylerden biri sordu: - Ne emrin olur Krolu beyim ? gn tamam oldu. - Benim gn istirahat vermemin sebebi, dman arkamzdan kt sylemesin. Bize bir gzlck alav verdi getti, iki gn dursayd, asker toplardk, guvvet peydahlardk, yle yarar, byle yrtardk deye arkamdan sz syletmemektir. gn geti; bakn dman tarafndan bir kmldama var m? Yoktur beyim, dediler. yle ise adrlar yklsn, atlar halatlarndan zlsn, ko yiitler at beline binsin...(237) Destanda bir gzelden bahsedilirken, onun ei benzeri olmayan bir dnya gzeli olduu zerinde durularak kz, salkm salkm salar, kara kara gzler, hilal kimi kalar, inci kimi diler, mahup baklar, hsn dillere destankadar gzel bir ehreye malik dilber... zerinde srma ilenmi epken, sln kimi boy, ay kimi ceml... (81) eklinde resmedilmektedir. Destanda, masallarda ska grlen cad ise, destan anlatcs tarafndan Aya edikli, ba arafl, eli tesbahl, otuz yal, kazma dili, gzleri fldr fldr eden bir goca gar olarak tasvir edilmektedir. Destanda alet ve eyalar: Kl, nal, saz, kadeh, vd. At ve kl, Trklerde olduu gibi, dier milletlerde de eref ve ann sem80

Sever, Krolu Destan Antep Rivayeti

bol olmutur. Destanlarda yiit, at ve klcyla yiittir. At ve klc olan yiit, dmanlarn malup edecek gtedir. Bu sebeple at ne kadar nemli ise kl da o derece nemlidir. Kllarn yapl, klc yapan usta da destans bir hava ierisinde tasvir edilirler. Kl yapan ustalarn destanlarda zel bir yeri vardr. Krolu destannda Krolunun klcnn ondrt batmanlk bir kl (150) olduundan sz edilirse de yaplndan veya ustadan sz edilmez. Ancak, Krolunun atnn nallarn yapan Demirciolundan sz edilir. Destanda Krolu nemli szlerini telden; yani saz ile syler. Askerini saz ile idare eder. Askere nasl cenk edeceini anlatr (118). Anlatcnn tasvir ettii bu saz, on iki tel, yirmi drt perde, st sedef deli, usta elinden km, suyuna dm bir sazdr. Krolu, zaman zaman beyleriyle elenir. Bu elencede arak itii kadeh, drt yz dirhemli, altn yaldzl bir tastr (116). Destanda motifler Krolu destannda, sk sk kyafet deitirme, baka bir kimlikte davranma motifine rastlanmaktadr. obanla elbiselerini deitiren Krolu, Bolu Beyinin yanna vardnda ve Ayvaz getirmeye gittiinde bir krt gibi Trke konuur ve davranr. Krolu, atnn hastaland yalanyla kandrd dervii, atn efsunlamas iin atnn yanna getirir ve ldrerek onun klna girer, dervi olur. Krolunun beylerine, yiitlerine kar derin bir muhabbeti vardr. Uzun sre ayr kald bir yiidiyle karlanca, birbirlerini byklarndan perler. Yine savata kahramanca savaan bir yiidini, Krolu, byklarndan perek tebrik eder. Bu byk pme usul, herhalde yiitliin, mertliin, dostluun bir tasdiki olsa gerektir. Dier bir motif, kuyuya, zindana atlma motifidir. Krolu, Bolu Beyi tarafndan kuyuya hapsedilir. Yine ayn ekilde Krolunun yiitleri (Demirciolu, Deli Hasan, Ayvaz) Bolu Beyi tarafndan kuyuya atlr. Turna teli getirmek zere Badata giden yiitler, Badat valisi tarafndan kuyuya hapsedilir. Destanda doldurulan bir kadehi, bir greve talip olan yiidin imesi motifini de gryoruz. Krolu nemli bir grev verecei zaman bir kadeh doldurtur. Bu kadehi alp ien greve talip olduunu bildirmitir. Bu motifi Manas destannda da grmek mmkndr. Manas destannda
81

bilig 2003 K Say 24

Bata/Fatiha kadehi birisine bir maruzatta bulunmak veya birisinden msaade istemek iin iilen kadehtir. Krolu destannda, Krolunun uzak bir lkede bir ocuk brakmas, sonra o ocuun Krolundan bir nianla gelip, Krolunu bulmas, hatta Onunla vurumas, Trk destanlarnn dahas masallarn genel bir motifidir. Dastanda grd bir kadnla (Hsne Bala) bir gece kalan Krolu, ardnda bir pazubend brakarak ayrlr. Kadn hamiledir, bunun yannda evdeki at da Krattan hamiledir. ocuun ve tayn doumu ayn gnde olur. Yllar sonra ocuk, babasnn pazubendini koluna takarak amlbele gelir ve Krolunu bulur. Ryada ak bdesi ime, bilindii zere klk geleneimizde mhim bir motiftir. Bunu Krolu destannn Dastanl Hasan kolunda gryoruz. Hasan, Krolundan baka herkese yasak olan sr odasna girmi,yani yasa inemi, odada bulduu bir resme bakarken kendinden gemi, ryasnda bir pir ona Glizar gstermi; Glizarn elinden ak bdesini imitir. Yasak odaya girme motifi, zellikle masallarmzda grlen bir motiftir. Destanda, Krolu ehit den kelei iin krk gn karalar balayarak yasa girer; beyleriyle grmez, yerine vekil brakr. Krk says hikye ve masallarmzda ska grlen formlistik bir say olarak krk gn yasn yannda, krk gn dn, krk gn ziyafet eklinde de gemektedir. Krk saysndan baka formulistik say olarak destanda says da grlmektedir. Vurumadan sonra gn beklenilmesi, atl, vb. Ayrca destann tamam gz nne alndmda says, destan kahraman Krolunun harekete gemesindeki sebeplerde de grlmektedir. Krolu, sebepten sefere kar; ya bir at, ya bir yiit ya da bir kadn yznden (Ekici 1999:10). Antep Rivayetinde nemli bir motif de yakadan geirerek evlat edinme motifidir. Bu, ocuun yeniden douunu simgeleyen bir uygulamadr. Bakasnn ocuu, ancak bu ekilde evlat edinilebilir. Krolu da Ayvaz karnca onu yakasndan geirerek evlat edinir. Ayvaz kendi gmleinden geirir. Bylece Ayvaz, eski giysilerinden soyunduu gibi ebeveynini de deitirmi olur. Yine, zellikle masallarmzda, hikyelerimizde grlen remil atma, bakma bakma motifi, Antep Rivayetinde de grlmektedir. Acem ah, savan sonucunu renmek zere falcsn arr ve Bak bakalm lak82

Sever, Krolu Destan Antep Rivayeti

laknmene, bizim ordu mu galip gelecek, yoksa Badat ordusu mu? diye sorar. Dier destanlarmzda olduu gibi, Krolu destannda da milletimizin yaayyla, gelenek ve grenekleriyle, ananeleriyle ilgili pek ok hususiyeti bulmak mmkndr. Destan anlatcs, Trk tresine ait temel ilkeleri, anlatm esnasnda dinleyicisine aktarr. Bey bellisiz, meydan ssz sz, her kark durumdan sonra dile getirilir. Bundaki ama, toplumsal hayatta, her zaman bir idareciye, yol gstericiye ihtiya olduunu; idarecisiz huzurun mmkn olamayacan vurgulamaktr. Yneticiye sayg, onun emirlerine uyma, destan boyunca birok yerde dile getirilir. Bu destanmzda da kaynak, byk Trk milletinin hayatnda derin izler brakm olaylardr. Bu olaylarn nesilden nesile aktarlmasnda destani unsurlarla sslenmesi yannda, hikaye ve masallarmzda da ayn motiflerin kullanlmas sz konusudur. Sonu F. Kprl, Trk Edebiyat Tarihinde (1980), Krolu destannn XVI. asrdan evvel teekkl ettiini sylemektedir. F. Kprlnn ve Z.V. Togann zerinde ittifak ettikleri gre gre, Krolu destan, slmiyetin Trklerce kabul edilmesinden nce Hazar Denizi tesi Ouzlar arasnda Ouz-ran mcadelesinden domu, slmiyeti mteakip Ouzlarn Horasandan zbeklerle Trkmenlerin sk mnasebette bulunduu zamanlarda zbeklere ve onlardan da Kazaklara gemitir. Dier taraftan da Anadoluda Azerbaycanda intiar etmi, eklini deitirmi, yeni bir destan mahiyetini almtr. Kimi edebiyat tarihileri veya tarihiler, destan kahramanlarn aratrrken sadece yazl tarihi gz nnde bulundururlar ki, bu yanl ve retken bir zm deildir. nk, destanlarda tarih olay, sadece ekirdek halinde bulunur. Bu ekirdek, milletin hayal gcyle sslenir, geniletilir ve gelecee aktarlr. Bu aktarmada, nesilden nesile gemede gerek olanla hayali olanlar birbirine karr. Destanlardaki yerler, kahramanlar, olaylar, gerek hayattan sadece isimlerini alrlar; fakat bu isimlerin gerek hayattakilerle benzerlikleri, aynlklar yok olur. Kahramanlarda, olaylarda, evrede aynlklar aramak bounadr. nk, artk destandaki yer, zaman, kahramanlar, kendilerine has bir yer, zaman ve kahraman kavram meydana getirmilerdir. Yani, anlatlanlar artk tarih deil, edebi bir rn haline gelmitir.
83

bilig 2003 K Say 24

Krolu destann da bu anlayla ele almak ve deerlendirmek gerekir. nk, Krolunun tarihi belgelerle, yaam bir kii olduunun ispat edilmesinden ok, onun halkn beyninde olumu kiilii, yaptklar daha nemlidir. Aklamalar * almamzda metin alntlarnn yanndaki numaralar, almamza esas aldmz eserdeki sayfa numaralardr ** Dier rivayetlerde (zbek, stanbul, Tobol, Urfa,Mara) bu motiften sz edilmemitir. 1. Prof. Dr. kr ELN, destan, millet hayatnda askeri, dini, siyasi, itimai hadiselerin hazrlad muhit ierisinde, cemiyetin iradesini ellerinde tutan Kahraman-Bilge ahsiyetlerin menkabevi ve hakiki hayatlar etrafnda teekkl etmi uzun, didaktik hikaye olarak tarif etmektedir. Halk Edebiyatna Giri, K.B. Yay., Ank., 1981, s.71 P.N.Boratav ise, destanlar konusunda btn fantastik unsurlaryla destanlar ve menkbeler tarihi hadiselerin halk ktlelerinde brakt izleri, halkn onlar hakkndaki kanaatlerini ve hkmlerini, onlarn kahramanlar olan tarihi ahsiyetler hakkndaki sempati veya antipatilerini, onlara izafe ettikleri ve hakikatte kendi arzularnn sembol olan karakterleri ve ahsiyetleri tespit eder demektedir. Folklor ve Edebiyat II, Adam Yay., st., 1982, s.73 2. Konu hakknda geni bilgi iin bk. a- Boratav, P.N. Krolu Destan, age, Muhtelif Rivayetlerin Mukayesesi, s.50-64 b-Yldrm, Dursun, Krolu Destannn Orta Asya Rivayetleri, Krolu Semineri Bildirileri, KTB Yay., Ank. 1983, s.103-114. c-Trkmen, Do.Dr.Fikret, Krolunun zbek ve Ermeni Varyantlar K.Tur.Bak. Yay., Ank. 1983, s.83-89 3. Krolu Destan- Azeri Rivayetinde Ab- hayattan ime konusunda u bilgi verilmektedir: ...Mirza Sarraf, ncum kitaplarna bakarak, oluna bir eme tarif ediyor. Oradan suyun kpklerini getirmesini sylyor. Krolu, emeyi buluyor, lakin gelirken susuyor ve bu suyu iiyor. Halbuki bu su kr ihtiyarn gzlerini aacaktr. Boratav, P.N., age. s.22

84

Sever, Krolu Destan Antep Rivayeti

Kaynaklar AKDA, Mustafa (1995), Trk Halknn Dirlik ve Dzenlik Kavgas-Celal syanlar, stanbul, CemYay. Ana Britannica (1989), c.7, Ana Yay. BAYAZ, Hseyin (1981), Krolu-Antep Rivayeti, stanbul, Karacan Yay. BORATAV, P.N. ( 1981), 100 Soruda Trk Halk Edebiyat, stanbul, Gerek Yay. BORATAV, P.N. (1983), Folklor ve Edebiyat II, stanbul, Adam Yay. BORATAV, P.N. (1984), Krolu Destan, stanbul, Adam Yay. BORATAV, P.N. (1988), Halk Hikayeleri ve Halk Hikayecilii, stanbul, Adam Yay. DVTOLU, Sencer ( 1987), Kk Trkler, Ada Yay. EKC, Metin (1999), Anadolu Sahas Krolu anlatmalarnda Kadn Tipler, Milli Folklor, K, 44. ELN, kr (1981), Halk Edebiyatna Giri, Ankara, Klt. Bak. Yay. ERGN, Muharrem (1984), Orhun Abideleri, stanbul, Boazii Yay. KAPLAN, Mehmet (1985), Trk Edebiyat zerinde Aratrmalar III, Tip Tahlilleri, Dergah Yay. KARADA, Metin (1995), Trk Halk Edebiyat Anlat Trleri, Ankara, Kar Yay. KPRL, M. Fuad (1980), Trk Edebiyat Tarihi, Krolu Semineri Bildirileri (1983), Kltr ve Turizm Bak.Yay., Ank. OUZ, M. cal (1997), Folklorda Yeni Yntemler ve Krolu, Milli Folklor, K, 36. RADLOFF,Wilhelm (1985), Manas Destan, (Yay. haz. E. G. Naskali), Trksoy Yay., Ank. SEPETOLU, M. Necati (1990), Karlatrmal Trk Destanlar, st., Akran Yay.

85

On the Narration of Krolu, Rumour of Antep


Dr. Mustafa SEVER
Mersin University Faculty of Arts and Sciences Abstract: The narrations of Krolu, is a complete narration which reflects the thoughts and value system of Turks. Throughout the history Turks were in close interaction with different religions and cultures and the narration of Krolu reflects honour, virtue, moral, belief, thoughts and judgement values of Turkish nation in the Turkish epic tradition. Krolu, rumour of Antep, is the projection of social values with deep system (characteristics perceived in the narration that emphasize the Turkish identity and separate the Turkish nation from others) nations in its background too. Key words: Koroglu, Antep, Rumour, Epic.

bilig K 2003 Say 24: 65-87

86

Nefnin Hayal Kavramna Yaklam

Yard. Do. Dr. Ziya AVAR


Nide niversitesi, Fen-Edebiyat Fakltesi

zet: Divan airleri iinde, Nefnin hayal gcnn benzersiz bir zellik gsterdii yaygn bir yargdr. Bu konuda gr belirten bilim adamlar, airin iirlerinin kendileri zerindeki izlenimlerini esas almlar, onun hayali nasl deerlendirdii konusunu ise eksik brakmlardr. Bu makalede, Nefnin poetik bir kavram olarak, hayali nasl deerlendirdii ele alnm, ontolojik dzeyde bir hayal anlaynn nitelikleri maddeler hlinde sralanp, gsterilmeye allmtr. Anahtar Kelimeler: Nef, divan iiri, kaside, hayal, sembol, anlam, tenkit

Giri Divan iirinde hemen hibir airin, hayal ve mbalaa kavramlaryla Nef kadar yanyana anlmam olduunu ileri srmenin, yanltc bir hkm tamadn dnenlerin says, sanrm olduka oktur. Gerekten, kasideleri sz konusu olduunda Nefnin sanatna ilikin deerlendirme yapan btn aratrclar, sz birlii etmiesine onun hayal gcnn snr tanmazlna vurgu yaparlar. Ancak uzmanlarn bu nitelemelerini btnyle gzden geirince; airin bizzat hayal kavramyla ilgili, dile getirdii yorumlarn delil olarak pek kullanlmad grlr. Aratrclar byle bir ilem yapmak yerine, airin iirlerinin kendileri zerindeki izlenimleri hakknda durarak, daha d bir perspektiften yaklamlardr. Biz, bu makalede nce, kimi aratrclarn Nefnin sanatn deerlendirmede, tartmasz ortak kanaat hline gelmi hkmlerini sergileyecek, sonra da airin kendi yorumlarn ele alacaz.

bilig K 2003 Say 24: 89-114

89

bilig 2003 K Say 24

Abdlkadir Karahan, Nefnin hayal gcnden bahsederken; O kelimelere det yeniden canllk, hayallere esiz bir genilik ve zenginlik verebilmitir (1972: 11) diyerek, bu iirdeki hayalleri; esiz bir genilik ve zenginlik nitelemesiyle ifade eder. Hasibe Mazolu, Nefnin hayal gcn geni olarak niteler. Bu geni hayal gcnn temasa getii anlamlar iin, airin yeni kelime ve terkiplere ihtiya duyduuna dikkat ekerek, airin hayal gcn geni ve parlak sfatlaryla tasvir eder; Nef, medhiyelerindeki geni muhayyilesinin yaratt hayalleri ve mazmunlar yeni kelimeler ve terkipler kullanarak ifade etmitir. (...) zengin ve parlak muhayyilesi, dile hakimiyeti, onu kaside tarznn en baarl stad yapmtr. (1982: 125). Haluk pekten, Nefnin muhayyilesini zenginlik ve derinlik nitelemeleriyle karlayarak, bunlar bir kyas unsuru olarak kullanr: Mbalaadaki arl, hayal zenginlii ve derinlii bakmlarndan (...) Urf ve Enverye benzer. ( 1996: 82) Ayrca, mbalaa atfndan g alan ar nitelemesi zerinde durarak, airin hayal gc iin hayal snrlarn zorlama olgusundan bahseder: Hislerinde ve duygularnda (...) ar olan air, hayallerinde de ardr. ok zaman insann hayal snrlarn zorlar. (1996: 94) Fatma Tulga Ocak, Nefnin kasidelerindeki baz iirlerinin; mbalaa ve muhayyile kuvvetine en gzel rnek tekil edecek beyitlerle dolu (1987:27) olduunu syleyerek, muhayyile kuvveti tabiri zerinde durur. Mehmet avuolu, air Muhteemin ah Abbasa yazd kasideden iki ve ah Tahmasbn at vgsnde syledii bir beyti, Trkeye nakledip, bu hayalleri, Nefnin Sultan Ahmedin at vgsnde syledikleriyle karlatrarak yle der: Nefde tabiri caizse, bu hayallerin daniskas var. (1987: 84-85). Bu mukayesenin sonucuna bakarak, avuolunun daniska szcn, l ve stn anlamlarna gelecek biimde kulland ileri srlebilir. avuolu, Nefnin hayal gcn kyaslarken, pektenin kyaslamasnda vard, eitlik ve denklik ifade eden benzerlii yeterli bulmayarak, stnlk anlamna alabileceimiz daniska szcn teklif eder. Metin Akku, Nefnin hayal gcn, derinleme kelimesiyle ifade edip, mbalaalarndaki yeni imajlar ise ince hayaller olarak niteler; kasidelerinde sergiledii hayallerini insan mantn hayrete drecek kadar derinletiren Nef, (...) abartmalar daha nce ifadesini bulmam ince hayallerle ssler. (1993: 24-25)
90

Avar, Nefnin Hayal Kavramna Yaklam

smail nver, Nefnin kasidelerinde vd atlar; nitelikleri hayal snrn zorlayan atlar (1987:53) olarak tavsif edip, onun hayal gcn pektenin nitelemesine benzer biimde izer. nver, dier aratrmaclardan farkl olarak, Nefnin hayal gcne ilikin genel deerlendirme izgisinin dna kp, dorudan airin iirindeki hayal kavramna ynelerek, vard yargy yle ifade eder: O, iirlerinde mana ve mazmun yannda hayal e de nem vermi, gelin gibi gzel hayaller peinde komutur (1987: 65). nver, makalesinde, hayale ilikin konumaya devam ederek: Nefye gre iirde mana, mazmun, hayal ve fikir, hi kimse tarafndan sylenmemi olduu takdirde deerlidir (1987:66) der. Edebiyat aratrmaclar, Nefnin iirindeki hayal dnyasn deerlendirirken ncekilerin tecrbeleriyle, kendi izlenimlerini birletirip, Nefnin hayalleri hakkndaki bilgi birikiminin neleri ierdiini btnyle ortaya koymulardr. Bu bilgiler, airin poetik iletileri dikkate alnmadnda, elbette yeterlidir. Ne var ki, Nefnin hayal kavramna ykledii poetik iletiler dikkate alnrsa, yukarda sraladmz kavramlara, onun hayali ele al tarzndan anlalan u nitelikleri de eklemek gerekecektir. Ykseklik Nefnin Trke Dvnnda hayal kavramn ieren, 26 beyit tespit ettik. Bu beyitler, hayalin izahnda bir sonu olduklarndan, daha nceki bir yazmzda bu tip sonulara veri, verilerden hareketle airin muhayyilesini harekete geiren asl unsura da dnce alan demitik (Avar, 2001; 323). airin hayal gc, bu dnce alanna daldnda derinlik psikolojisi bilgini Jungun tabiriyle ruhsal gereklik (Jung, Spegelman,1997:115) durumu iine girer. Bu durum, bn Arabnin daha yetkin bir kavrayla aklad; temel dzeyde grlen lemdir. Hangi dzeyde grlrse grlsn hayal, her zaman iki gereklik ya da iki alem arasnda bulunan ve her ikisine gre de tanmlanmas gereken bir berzahtr. Hayal, grnmeyen gerekliklerin dnyaya ait niteliklere sahip olmasna izin verir. (bn Arab, Chittick, 1999:97). Bizim dnce alan dediimiz eyde air, hayal gcnn nne, seilen bir objeyi koyarak, cisman olandan ruhan olana doru ykselir ve hayal leminin iki anlamll arasndaki zorunlu ilikiyi salayp bn Arabnin szn ettii grnmeyen gereklikleri, grnr suretlere dntrr. Her ne kadar, muhayyilenin bir nesneden harekete gemesi; hly, bir varlktan bir grnten hareketle gkyzne ykselir, oradan sz konusu varla ye91

bilig 2003 K Say 24

ni klar gndererek aydnlatr. (Bachelard, Akta 1998de) diyen Bachelard akla getirirse de, onun muhayyilesi, hayalin iki anlamlln kavrayamayarak, yatay bir seyir izler ve tekrar havaland yere konar. Muhayyile, verilerin asl kaynaklar olan dnce alanna ulanca, tanmlama sorunu ile karlar. Ancak ulama dediimiz olgu, vecde benzer bir an, tanmlama sreci de bu ana tbi bir durumdur. Bu dar zamanda grlen ve bir rya zamanndaki gibi akp giden anlam denizinin derhal ifadeye aktarlmas gerekir. Bu dzeydeki gereklikler, leme ilikin suretlere brnrken seyyaldirler ve anbean deimektedirler. nk reel ve ideal iki varlk alan i ie gemektedir. Frb bu varlk alanlarn yle aklar; Reel varlk, zaman ve mekn iinde bulunan bir varlk tarzdr. Bu varln zaman ve mekn iinde yer almas, onun olu iinde bulunduunu ve deiebileceini gsterir (...) ideal varlk alan(ysa) zaman ve mekan stdr. Bundan dolay ne deiir ne de olu iinde bulunur. (Frb, zgen, 1997: 33-41). te tam bu noktada, tanmlama sorunu, bir dil sorununa dnr. Ancak, bu sorunun stesinden en evvel gelen dil, iir dilidir. Sembolik bir st dil olan iir dili, anlamlar szden ve sesten suret(lere) (Mevln, Karaismailolu, 2001:88) dntrmeye alrken, abukluk ve hz bi-lincine ular. Olmazsa olmaz olan hz ise edeb sanatlara ynelerek salar. Bu zorunluluk sebebiyle edeb sanatlarn reel varlk alanyla atmas kanlmaz olacandan en baarl dilin, iinde bulunulan dzeyi, iinden gelinen dzeyle attran bir dil olmas gerektii, mantk bir sonu olur. iir dilinde bu ilevi stlenen edeb sanat, mbalaadr. Aratrclar, Nefdeki mbalaann bu ilevsel ynne dikkat etmedikleri iin akl yaklamdan kaynaklanan hayalin snrlarn zorlamadan bahsetmilerdir. Bu tanmlama durduklar noktadan makul grnmekle beraber, yukarda sraladmz nedenlerden dolay, eksik bir tanmlamadr. Zira kullanlan tabir, mbalaay akln snrlar iinde grr. Halbuki mbalaa mahiyeti icab aklla mukayyet deildir. Aslnda mbalaa sorunu, zihnimizdeki gereklik sorunuyla balantl olarak ortaya kar. Bu sorunun, iirin ta-rihi kadar eski olduunu syleyebiliriz. Aristo Poetikasnda abarty holanma duygusu uyandrabilmeye balar ve bunun doru olduunu syleyerek, mbalaay amaca uygun bulur: Zeuxisin resmettii eitten kimselerin gerekte var olmas olanakszsa, o zaman bunlar eree uygun olan, yani gerein stnde (ideal) olan kiilerdir. nk ideal, geree (deerce) stndr. (Aristo,1995: 82). Aristo, mbalaay de92

Avar, Nefnin Hayal Kavramna Yaklam

erce stn olan vurgulama amac olarak gsterir. Deerce stn olan ise idealdir. Tam bu noktada, Wittgensteinn: olaylara anlam vermeyi, onlara deer vermeyle bir tuttuunu hatrlamak gerekir. Wittgenstein ; anlam...olaylarn resmi olan cmleye ait bir eydir der. Bu anlam da bir deerdir. Deer ise rastlantsal olmayan bir eydir. Rastlantsal olmayan ey de; dnyann iinde bulunmaz. Aksi hlde yine rastlantsal olur. (Wittgenstein, Soykan,1995: 31) Buradan tekrar ideal olana gelinir ki, sanatta ideal olan bulmak bir gerekliliktir, sonucu kar. Mbalaa bu gereklilii holanma duygusuyla gerekletirmeye alr. Nefnin beyitlerindeki mbalaalara bakarsak, hz zerinde durduunu grrz. Bu hz, muhayyilenin intikal gcnn addr. Dehnn kendisini idraki demek olan bu srete; dikey bir seyir izlenir ve hayaldeki hz, nesnel lemden kopmay salayan akl d bir eyleme dnr. bn Arab bu dikey seyre menzr- l (bn Arab, Chittick, 1999:95) adn verir. Bu adlandrma, ne deien ne de olu iinde bulunan varlk alanna dair bir lttr. Uzmanlarn Nefnin hayal gcne ilikin nitelemelerine bu adan bakarsak; hemen hepsinin hayale en nce eklenmesi gereken yksek sfatn doal olarak bulamadklarn grrz. Nefnin kendisini eb-rev-i mirc- hayl olarak ifade etmesi, bu ykselmeyi yerinde bir telmihle, kutsal bir mirasa balar. Bu mirasa, tasavvuf devir nazariyesinin bir ykseli yay olarak yorumlad urc ilkesini de katarsak Nefnin syleminin mnbit bir arazide boy verdii grlr. Buradaki ykselme olgusu, Jungun bilim dilinde uur d leme geme anlamna gelir. Jung; Bilinsiz alana ilikin bir ey bilmediimiz iin, bilincin egemenlik blgesini de kestiremeyiz (Jung, 1982:5 ) diyerek gerekliin gerek d alemin kendisini ifade etmesiyle kurulduuna iaret eder. bn Arab bu dzeyi; vahy ve poetik bir dzey (bn Arab, Chittick, 1999:101) olarak tanmlar. Bu dzeydeki hayal gc; ideal varlk alan olan man ile reel varlk alan olan his arasnda durduundan, kendine inen anlamlar sembolik bir dil kullanarak aktarmak zorunda kalr. Gzellik air, vahy ve poetik bir dzeyde elbette iirsel olan fark ederek onu seecektir. Bu seim, ykseliin sonucunda gerekletii iin air, ayrcalkl bir dl hak eder. air bu dl; avn-i lh yahut feyz-i tevfk-i lh diye adlandrr. u beyitlerde;
93

bilig 2003 K Say 24

h n-i haylmdr o ehb z ikr Kim avn-i lh ana bl-i tayarndur (Nef, 1269; 26) (Uu kanad lahi yardm olan o doann av, hayal ahinimdir.) Bl asa ikr itmege ahbz- haylm Sayd itdgi elbetde ya ank ya hmdur (Nef, 1269; 116) (Hayal doanm avlanmak iin kanat asa, avlad, phesiz ya anka ya da hma olur.) Crre hn hm sayd- haylim ki benm Feyz-i tevfk-i lhdr ana ehper bl (Nef, 1269; 12) (Hayal (doanmn) av, hma ve ahinin erkei olduundan onun kolu kanad; lahi yardmn himmetindendir.) hayalin alc kuu olarak belirlenen doann uup avlanabilmesi iin, kanatlarnn himmet kanad olmas gerektii, bizzat air tarafndan dile getirilir. Alc ku sembol ile verilen hayal gcnn aktif imgelem (bn Arab, Spegelman,1997:113) yahut ruhsal gereklik dzeyine ykselip, yetkin sembolik aktarm yapabilmesi iin, airin vahy ve poetik dzey denilen ideal varlk alanna ulamas bir gerekliliktir. Nef: Ol eb-rev-i mirc- haylm ki cihna Sdk- nefesm bd- seher gibi ayndur (Nef, 1269; 26) (Nefesimin halislii aleme seher yeli gibi aikar olduundan o, hayal miracnn gece yolcusu benim.) beytinde bu ulalan alan vurgulayarak, hayalin menzilinin hangi manya ynelik olduunu belirtir. Burada airin tespiti, mannn sembolik aktarma dnmeden nce, temeldeki birlii beyan etmesi asndan isabet ierir. Ancak henz sr olan man, peygamberlere vahiy kisvesi ile indii hlde, aire beli ve gzel sz olarak iner. Nefnin bu durumun inceliini kavramamas dnlemez. O, temeldeki birlie vurgu yapar. Ruhun biimlendirme aygt gibi alan muhayyile, duyularla alglanan bu lemin dna kp, duyu tesi alg iin istidatl hle gelmeli, bunun iin de aktif imgelem dzeyine ulamaldr. Bu dzeyde, kartlar birletirme yetisi kazanlr. Dolaysyla, rasyonel alemden bir alc ku olarak kalkan hayal gc, irrasyonel lemden allmam bir avla dnecektir. Doann penesinde gelen hm veya ank eretilemesi, airin bilinen anlamlarn dnda, yeni anlamlarla dndnn gstergesidir. Bu, ayn zamanda doan ile hm ztlnn birlenmesi anlamna gelir ki, bu birlenme, ruhsal gereklik dzeyinin airde oluturduu bir kazanmdr. Nef, buradan gelen anlamlar, feyz ve avnin kendisine kol kanat olmas sayesinde buldu94

Avar, Nefnin Hayal Kavramna Yaklam

unu vurgulayarak, aklamaya alt eyin kendisine lem-i gayb armagn olarak verildiini belirtir. Nefnin kendisini ir-i vahy-azm olarak nitelemesini, kuru bir fahriye olarak ele almak, bunun iin yanltc olur. Onun kast, varln ztlk ve ift olutan arndrlarak birleme boyutuna ulamasdr. Buradaki birlemeyle, airin iinde bulunduu poetik alglay ann anlatmak istiyorum. Hma ve ahinin cinsiyetleri doana av olmu, doan ise yedii av ile birlemitir. His dnyasna ancak sembollerle aktarlabilen anlam, airi bu boyuta ulatrnca hayal gc, zgrlnn farkna varr. air, lem-i misl dzeyine, lah himmetin kanatlaryla, alc ku kimliinde ykseldii iin, kartlar birletirdiinde; zgrln, ak ve gizli arasndaki uygunluun uyumu olduunu anlar. Bu duruma, Dou dncesinin baka bir tecrbeden ykselen ayr bir ikliminde, kainat, ying ve yang zlerine ayrarak birletiren Taonun verdii isim de uyumdur. airin bu dzeydeki kavray, phesiz bir snr fikri ierir. Ancak, bu dzeye kendi boyutumuzdan bakarak, snr szcn, zihnimizdeki snrla edeer sanmamak gerekir. Nef: r ider almaga engline nesr-i felegi Sayd in eylese ehbz- haylm pervz (Nef, 1269; 190) (Hayal doanm avlanmak iin havalansa, felein kartal burcundaki parlak yldzn penesine almaktan utanr.) beytinde, bu snr boyutunu ironik bir biimde eletirir. Burada; havalanan hayal doan, felee ykselerek kartal burcunun en parlak yldzna ular, ancak onu, penesine almaktan imtina eder. nk sylem, ne kadar abartl grnrse grnsn, bir snr fikri iermektedir. Burada, ruhsal gereklik dzeyindeki ztln telfisine ynelik bir eylem yoktur. Dolaysyla air, kendisi iin sradan bir avclk, rakipleri iinse olaanst bir hayal zaferi saylan bu durum ile adeta elenir. Nef, hayal iin yukarda sraladmz bildirimlerin dnda, hayal gcnn tecrbe ettii zel bir durumu aktarr: Kalmasa ger per-i hn-i haylinde mecl Tr- ende ile dma eker anky (Nef, 1269; 148) (Hayal ahininin kanadnda g kalmadnda ankay, dnce ayla tuzaa drr.) Bu beyitte; hayalin alc kuunun feyz ve avnden oluan himmet kanatlarnda g kalmaynca, yani air, muvakkat bir sre iin esinlenmede tutukluk yaaynca bu kanatlarn ikamesi olarak ende kanadn taknmas
95

bilig 2003 K Say 24

anlatlr. air burada sanki bir gerileme durumundan dem vurur gibi grnmekte fakat, bir yanltmacaya ba vurarak baka bir ilerleyii iaret etmektedir. Hayal gc, ser hamlelerin ardndan elinde gaybn armaanlaryla kalnca, onlarn tanzim edilerek belirlilik kazanmas iini, dnce stlenir. Zaten bn Arab de; hayalle elde edilen semboller dzeyinden sonra, fikrin art arda sralama melekesine gerek duyulacan ngrr. Bu sralama ii, eylemin bilgiye dntn gsterir. Mevln; Bilgi, dnce dalgas oluturduunda szden ve sesten suret meydana getirir. (Mevln, Karaisamilolu, 2001:88) diyerek, bu duraksamay elde edilenin zmsenmesi sreci olarak niteler. Alc ku imajnda, ykseklikle ona elik eden himmet, hayalin deerlendirilmesinde iki temel lt olarak sunulurken, gelin(=ars) imajnda; gzellik daha dorusu benzersiz gzellik, yeni bir deerlendirme boyutu olarak takdim edilir. Her haylm bir ars- nz-perverdr benm Kim bu lemden degl esbb- zb zveri (Nef, 1269; 46) (Ss ve sslenme gerelerinin bu alemden olmamas, benim her hayalimin nazla bym bir gelin olmasndandr.) rste ol gne arsn- haylm Kim her biri bir fet-i ran-y zamne (Nef, 1269; 148) (Hayal gelinlerimin bu kadar sslenmeleri, her birinin zamanenin esiz bir gzeli olmasndan dolaydr.) Gelin verisinin dnce alan gzelliktir. air burada gelinin naz, sslenme ve gzel olma niteliklerini, hayal gcnn niteliklerini anlamamza yardmc olacak bir biimde kullanr. Alc ku niteliindeki hayalin, erillie meyli, crre szc ile zel olarak vurgulanrken, burada, hayal, diil bir nitelie brnr. Ztlk gibi grnen bu durumun airde birlenmesi, airin potansiyel olarak ruhsal gereklik dzeyine, sklkla seyran etme ayrcal tadn gsterir. Nef, muhayyile ile elde edilecek gzellie ulama zorluunu, nz-perver tabiriyle belirtir. Naz ve nazllkta kabul ve ret arasnda, kabule daha yakn duran bir konum vardr. airlerin iveden cevre kadar uzanan nitelemeleri, kabule yakn konumun iir dilinde sylenmesidir. Nef, zellikle akn gzellie ulama srecinin kendi zerindeki psikolojik boyutunu, bu ekilde izah eder. Ancak gelin sembolnde cisimlendirilen akn gzelliin ve o gzellii arpc ekilde gsterecek sslenme gerelerinin, sembolle bile olsa karl yoktur. O yzden bu
96

Avar, Nefnin Hayal Kavramna Yaklam

gerelerin, bu leme ilikin imajlarla verilemeyeceini bu lemden deil diyerek ayrca niteler. Okuyucu yine lem-i gayb armagn ile kar karyadr. Bu noktada air, iinde bulunduu anlam dzeyini, hayal gcne aktarmaya muvaffak olduunda, zellikle mutantan ve tumturakl kelimeler kullanacan da iaret eder. Zira bu alemden olmayan akn bir gzelliin dile getirilmesi sz konusudur. Frb, hsda iirsel szler iin; ir szler sslenir, bezenir; kelimelerine kuvvet verilir (...) parlaklk ve gzellii artrlr der (Frb, 1989:85). Gelin, nasl ki dn gecesinin en gzel bireyi olarak ihtimamla sslenir, bezenirse, airin hayalleri de iirin sembolik diline dnrken dn gecesi ile e deer olan ifade zamannn en gzeli olmak zorundadr. Bu dnn gerisinde; beenilmek duygusunun zorunlu sonucu olarak diil nitelii daha baskn olan airi grrz. Burada dile getiren erillik ve diillik, alelade bir cinsiyet ayrmnn deil, gerein ikili ynnn belirlenmesidir. bn Arab; Bylece hakikatin ikili yn, erkek ve dii ya da aktif ve pasif yn oluur. (bn Arabi, 1997:78) diyerek, airin bulunduu dzeyin hangi yn olduuna izah getirir. Taodaki uyumun ilk paras olan ve dii unsur anlamna gelen ying kavramnn da bu ikili yne vurgu yapmas, gzellik-gelin mnasebetini olmas gerekene yani evrensele doru geniletir. Dolaysyla gelin tabiri, anlam, aktif imgelem dzeyinden alp rasyonel leme tayarak, sralanm makul szckler biiminde ortaya koymay, doum olarak gren airin kendisini ifade eder. Buradaki imaj ile aynleme durumu, airin gzel sz syleme ve bunlar, akn nitelikler bularak ssleme zerinde neden srar ettiini aklamaktadr; bu nitelikleri en iyi anlayacak, sevecek ve beenecek bir sevgiliye nazlanma istei. Bu burumda, bu beyitlerdeki hayallerin tad mesaj, bizatihi gelinin gzel hayalleri olur. Dzenlenmilik Nef, hayali glistan olarak niteledii u ifadelerde: Bir glistndur haylm dil egefte blbli Ol glistnun latf b- revndur szm (Nef, 1269; 2) (Hayalim bir gl bahesi, gnlm de hayran blbldr. Szm ise, bu gl bahesinin gzel akar suyudur.) b- nazmumla glistn- tahayyl d-b (Nef, 1269; 107) (Hayal gl bahesi, nazmmn suyuyla sulanmaktadr.) sz, hayal glistann suya kandran akarsuya benzeterek, muhayyileye
97

bilig 2003 K Say 24

tad anlamlar nasl bir ileme tbi tuttuunu gsterir. airin karlat gereklii, hayal gcyle; nesnelere ait imajlara dntrerek, nce, bir haz sreci olarak gnlde yaad, ardndan bu imajlar hem kendisine hem de okuyuculara gstermek iin kelimelere dntrd anlalmaktadr. Burada gnle yklenen hayranlk nitelemesinin zerinde durmak gerekir. Gnl, hayal gc ile ideal varl alanyla, sz ile de reel varlk alanyla temas kurarak, bu iki varlk alann birbiriyle temas ettirir. Deien ve olu iinde bulunan deimez ve olu iinde bulunmayana, deimez ve olu iinde bulunmayan ise deien ve olu iinde bulunana dnerek gnl derin bir haz duygusuyla sarp, hayran brakr. Bu balamda kelimeler; hayalin tanzim ettii anlamlar grmemize yarayan eylerdir. Nef, bu kelimelere, hayal dzeyini olduu gibi gstermek grevini de gvenle ykleyince biz, airin dikey seyir srecinden getirdii hibir eyden mahrum kalmam oluruz. Burada, Nefnin hayal gcne ilikin bir nitelemeyi daha ilve etmemiz gerekir; bunlar, dzenlenmi hayallerdir. Burada Nef, hayal gcnn gnl ve ifade zerindeki baskn konumunu vurgular. Malebranche: imgelemek yetisi...nesnelere ait imgeleri yorumlamak bakmndan ruhta bulunan gce dayanr. Bu g olmaynca imgelem de olmaz der (Malebranche, 1989; 7-8). Malebranchenin ngrd ruhta bulunan g, Nefde gnle tekabl eder. Hayalin ulat anlamlar, nesnelere ait yorum biimlerine dnecekse, bu dnm ilemi, gnldeki bu gle gerekletirilecektir. Ruhtaki bu gcn srp srmediini anlamak iin, anlamlarn ifade alanna tanp tanmadna bakmak yeterlidir. Eer air eritii eyleri dile getiriyorsa; bunlar gnle yanstmakla kalmyor, ifadeye de yanstyor demektir. Bu da ruh gcnn, ngrlenden daha fazla olmas gerektii anlamna gelir. Ayrca, muhayyile ile ulalan gerekliin ruhsal bir tecrbede kalmas, dier insanlar, o ruhun gcn grmekten mahrum brakr. Nef, dnce alanndan gnle aktard ideleri, annda sze tar. Ona gre, hayal dzeyi ile sz arasnda zorunlu bir balant vardr. Sz, airin hayalin hangi dzeyinde bulunduunu gsteren bir ilev stlenir. Aktif imgelem dzeyi ile sz arasndaki bu balant, feyzin hem sz hem de muhayyile zerindeki artc etkisini gsterir. Dikey seyir srecinden gelen anlamlarla temas eden sz, birden bire, o anlamlarn dnda durarak, onlar anlam kisvesine brndren bir nitelik kazanr. Sz olmazsa, sanatnn etin ruh macerasnn tanksz bir eylem olarak kalaca kavranr.
98

Avar, Nefnin Hayal Kavramna Yaklam

Sonsuzluk/ zamanszlk Nefnin hayali, deniz imajyla ele ald beyitlerdeki ifade yle gelir: Ol feyz ile bir bahr- revndur ki haylm Emvc gher yerine seyyre fendur (Nef, 1269; 26) (O feyz ile byk bir nehir yahut deniz haline gelen hayalimin dalgalar, inci yerine gezegenler saar.) Dilm kn- marifdr haylm bahr- mandr Aceb mi hare dek eylerse ger hmem gher-br (Nef, 1269; 41) (Gnlm irfan oca, hayalim de anlam(lar) denizidir. Kalemim hare kadar inci sacl yaparsa (buna) alr m?) Haylmdr o dery-y hurn kim sebak alm Felek tedvr-i girdbndan anun ilm-i edvr (Nef, 1269; 41) (Bu coan deniz hayalim olduundan felek, bu denizin suyunun evrintisinden ders alarak, edvar ilmini renmitir.) air, deniz dnce alanyla temas edince muhayyilesi, iki imajla kar karya gelir; genilik ve derinlik. Genilik sonsuzlua, derinlik de dipsizlie doru hareket eder. Bu hareketin kavranmas iin gereken bilgi, irfan bilgisi olup yeri, gnldr. rfan bilgisinin nitelii, kazanlan deil balanan bir bilgi oluudur. Bu baa, avn yahut feyz kelimeleriyle iaret edilir. Bu kelimeleri, ilhama kaynaklk eden olgular olarak da dnebiliriz. Gaye, hayal gcnn anlamlarn sonsuz deniziyle temasdr. nci yerine yldz saan hayal gc, bu temas annda e zamanl ancak birbirine zt iki i gerekletirir. lkinde dalarak inciye, ikincisinde ykselerek yldzlara ular. Bu ulama iki deniz arasnda kalma bilincinin rndr. Yerdeki deniz ile gkteki felekler denizi biri inciler, dieri yldz incileri saarak, coup kprerek bir dipsizlik ve sonsuzlua doru gitmektedirler. rpntl, dalgal ve evrintili deniz imaj, anlamlar dzeyinin hemen altnda bulunan muhayyilenin nasl bir durumda olduunu gsterir. Bu denizin akp gitme zellii, anbean deien ve hareket hlinde olan anlamlar dzeyinin gsterenidir. Bu dzey, hayal gcn de ayn durula konum almaya iter. Hayal gcnn bu noktada ihtiya duyduu destek, bu korkun denizdeki hayal incilerinin nitelikli olanlarn semeye ve anlamaya yarayan irfan bilgisidir. Gnl, bu bilginin ocana dnerek, anlamlar denizinden gelen hayal incileri yahut anlam imajlarn annda ileyip zmleyen bir yetkinlik kazanr. Feyzin anlam imajlarn, dk nitelikten yksek nitelie doru dntren bir hayal gc haline geldii
99

bilig 2003 K Say 24

grlr. zellikle muhayyilenin dalgal, rpntl ve akp giden anlamlar dzeyi karsnda, onlara paralel olarak tecrbe ettii evrinti, o kadar olaanstdr ki, bunu rasyonel anlayn ilm-i edvryla kavramak imkanszdr. Byle bir eylemin arkasndan gelen sreci ortaya koyan kalem, aslnda lmsz bir eyi ortaya koymaktadr. Dolaysyla beyitlerde zapt edilen anlamlarn irfan sembolleri Wittgensteinn tabiriyle; ebed bak altnda grlm eylerdir. Onlar yalnzca ve hep imdide grlmtr. imdideki yaam iin hi lm yoktur. Eer ebedlikten sonsuz sre deil zamanszlk anlalrsa imdide yaayan ebed yaar. Demek ki, bu zamanszlk kendini btn varln seyir ve temaaya brakma baka her eye kar ilgisiz olmadr. (Wittgenstein, Soykan; 1995:21). iirin bir an yani imdiki zaman ii olduunu sylemeye gerek yoktur. Sylemeye gerek olan ey, bu ann bir zamanszlk boyutu olduudur. Bu boyutta sanat btn varln seyir ve temaaya brakr, ilgi her eyden bir eye; zamanszlk ierisinde grlen eye ynelir. Bu, lmszln, sanatda ebed bak altnda grd eydir. Bu eyler, sembolik imajlarla, kalem vastasyla, kelama dntklerinde; canl ve lmsz bir ey olarak dnrler. airin kaleminden dklen kelimeleri, hare kadar ayn canllk ve lmszlk iinde grmesi, bu durumla ilgilidir. Bu karmdan, Nefnin hayallerinin bir zamanszlk sreci olduu ileri srlebilir. Tamamlayclk Hayalin bir eyleminden sonra, o eyleme denk bir eylemin gnlde gerekletirilmesine ilikin vurgu, Nefde sk sk bavurulan bir yntemdir. Ayn yntem u beyitte de karmza kar: Haylm kr-bn-slr- iklm-i mendr Dilm gencne-i pr-gevher-i esrr- rhn (Nef, 1269; 33) (Hayalim, anlamlar lkesinin kervanba, gnlm de ruhani srlarn mcevher dolu hazinesidir.) Burada hayal, anlamlar lkesinin kervanba iken, gnl, hayalin eyleminin mtemmimi olarak devreye girer ve eylemin arzulanan biimde sonulanmasna yardm eder. Bu devreye giri, ayn zamanda hayalin eylemini aklar; air anlamlar lkesine ruhan srlar getirmek iin gitmitir. Muhayyile elde etmi, gnl yklenmitir. Burada gzden karmamamz gereken bir yn vardr, o da muhayyilenin alglama niteliinden dolay, tamamlanmas gerektiidir. bn Sn: Hayal ile alglama; maddenin ek100

Avar, Nefnin Hayal Kavramna Yaklam

lini iyice soyutlayan ama onu duyumlanr artlardan rtl brakmadr.(Byle olmakla birlikte) hayal, trn fertlerine uygulanabilir bir ekil vermez. (bn Sn, Goichon, 1993:43) diyerek, bu eksilii giderecek yeni bir ey arar. O bunu, vehm dedii ontolojik bir kavramla karlar. Condillac, muhayyilenin ilevi zerinde dururken gerek Nefnin gerekse bn Snnn ngrd eksikliin farknda deildir: muhayyile, fikirleri uyararak bunlardan bizim istediimizce daima daha yeni bir takm kombinezonlar vcuda getiren bir ameliyedir der (Condillac, 1989:95). Nefnin bn Sndaki vehmi, gnlle karladn gryoruz. Muhayyilenin aldklarnn biimlenme yeri olan gnl, trn btn fertlerine uygulanabilir bir ekil verme yeridir. Bu ekiller, kelimelerle oluturulan sembollerin adlardr. iir dilinin sembolik yn, Humen de dikkatini eker. O, buna bileik izlenimler (Hume, 1986) adn verir ve izlenimi zebilmek iin bileenlerin ayrlmas gerektiini belirtir. Humen yargs, ayn zamanda, semboln zmnn kelimelerin kendi plak gerekliine dnmesiyle mmkn olacan neren bir yntemdir. Elence ve Oyalanma Nefnin muhayyile ile ilikisinin bir baka boyutu psikolojiktir. Muhassal yok bir eglence firknda dil-i zre Meger kilk-i hayl-i nkte-senc nkte-perdz (Nef, 1269; 79) (Hasl, sevgilinin ayrlnda inleyen gnle, nkte syleyip, nkte deerlendiren hayal kaleminden baka bir elence yoktur.) Kasd itse huss ki gher-senc-i haylm Bir nktesini erh-i kitb- Drer eyler (Nef, 1269; 29) (nci(ler) tartan hayalim, zel olarak niyet etse, syledii her nkteyi, Drer kitabnn glklerini aklayacak biimde syler.) Buna, avunma ihtiyacnn gerekletirilmesi de denebilir. Kendini idrak eden dehnn en ayrc vasf, huzursuzluk ve tedirginliktir. Ama her eye sar olan bir huzursuzluk ve tedirginlik. Hibir dhnin bu yargnn istisns olmadna, sanat ve dnce tarihi tanktr. Dh bir sanat olan Nedim hakkndaki deerlendirmeler, bana bunun iin, hep eksik grnr. Nedimin uh tavr, kuvvetle muhtemeldir ki bir rtmecedir. Asl Nedim, bu perdenin arkasnda olmaldr. Nefnin burada kulland firk szcn, ebed bak altnda grd gereklikten ayrlmasnn ad olarak deerlendirmek gerekir. Bu bilin, ayrl srekli alglatan drama101

bilig 2003 K Say 24

tik bir bilintir. Mevln, Mesnevnin giriinde bu kavram daha kapsaml olarak cdyih szcyle oul halde ifade eder. Bu, daha zgn bir muhayyilenin kimsenin duymad bir serveninin rndr. Mevln bu durumu, Trkeye manzum olarak tercme ettiimiz bir rubasinde yle belirler: Dndeyiz; sakn yanmza tefsiz gelme, Biz Mansuruz, kalk, davul al da duyur leme. ok sarhouz, ama zm arabndan deil, Uzaktayz, uzakta; hayalinden ok te ! Belirlenen bu merhaleye Fuzl; gam merhalesi (Fuzl, Doan, 1999da) diyerek ad koyar. Buradaki gam, ebed bak altnda grlen eyin dndaki her eyi silikletirmesi ynnden ilevseldir. Wittgenstein, Ben ile ben arasndaki balantya gnderme yaparken; nsan bu Beni ya da ayn ey demek olan kendi dnyasn youn ve derin bir kontemplatio iinde kavrar der. (Wittgenstein, Soykan; 1995:22) Ancak bu youn ve derin kontemplatio zaman ve mekan birlikte alglayan bir ifte alg hali olup, bu alg hlinin tekabl ettii/edecei ruhsal boyut sylenmemitir. Bu tecrbe, airin yani sanat adamnn dnyasnda daha derin ve kuatc olup, gam gibi dil-hr bir ruhsal boyut, sylenmekle kalmayp, eylem zerinde de srekli etkin olur. Bu boyutun tasavvuftaki makam kavramyla edeer olduu rahatlkla ileri srlebilir. Nefnin dil-i zr byle bir lemin iinden gelir. Sanatnn her eye sr olan bu huzursuzluktan kurtulabilmesi iin oyalanmaya yani elenceye tabi bir temayl olur. air, bu elencenin en nemli argman olarak hayali grr. Burada; muhayyilenin zellikle seilmesinin mantn nkte tabiri verir. Muhayyile, hem nkteyi bulup syleme, hem de deerlendirme iini kendisi gerekletirdii iin, adeta muzipleir. Aratrcnn nktenin bu ilk basaman geerek asl nkteye, Ynus Emrenin ifadesiyle; yzn rtm man (Ynus Emre, 1991) ya dikkat etmesi gerekir. air, muhayyilesinin nkteye tad her anlamn, bir kitabn z olduunu aklayarak, bu zlerin, nktelerin ihtiva ettii gerekliin doru anlalmas artyla, erbabnn elinde kitaplaacan syler. Nktenin inci kelimesiyle arm yapmas, incinin deniz dnce alanyla irtibat hlinde olmasndan dolaydr. Bu da nktede gizlenen eyin, geni ve derin bir anlam dzeyinden yz rtlm yani bir nev sadef iinde geldiini iaret eder. Nef, deyim yerindeyse, yorumcusunu kendi bana utuu se102

Avar, Nefnin Hayal Kavramna Yaklam

maya ararak, ayn ufka baktrr. Bu dikey seyir merhalesinden bakldnda; hvr incinin hangi sadefte olduu grlecektir. Bu sadefi aan kiiyi bekleyen beklenmedik yanltmaca ise, arad incinin halis bir gam incisi olduudur. Muhayyile, ykselme yetisiyle ulat ontolojik bilin dzeyinin bir gam merhalesi idraki olduunu, nkte incisinde sembolize ederek nkte yapar; elenir ve elendirir. Buras, gam merhalesi menzilinde oyalanma aralardr. Keif Hayalin gizlenmi anlamla mnasebeti u beyitte de gelir; Hne-i vrndur amm te urduka hayl Her teh kncinde bir gencne-i pinhn bulur (Nef, 1269; 24) (Gnlm, virane bir evdir, ama hayal (definecisi) onu kazdka her tenha bucanda bir gizli hazine bulur.) Burada gnl bir virane, hayal de o viranede gizlenmi defineyi arayan bir definecidir. Bu noktada hayalin imdiye kadar deinilmeyen bir nitelii ortaya kar; keif. Kefin bizi, Nefnin gizlenmi anlamlardan ne anladn belirten bir kavraya gtrd aktr. air, iir meydanna tad btn anlamlarn balangta mevcut olduu anlayndan yola kmaktadr. Onun dierlerinden fark, bu anlamlar nerede bulacan ve hangi gereci kullanacan bilmesidir. Arjantinli air, dnr Borges, iirde kendisinin tecrbe ettii keif olgusuna dair yle der; Genel bir kavramdan yola karm. Balang ve sonu be aa be yukar bilirim. Aradaki blmleri ise kefederim. Ama onlar benim bulduum, onlarn benim zgr istemime baml olduklar duyusuna kaplmam .Onlar naslsalar yledirler, ama gizlenmilerdir, air olarak grevim onlar bulmaktr. (Borges, 2000;87-88) Bu izahtan airin, gizlenmi anlam kefettiini, ancak anlamn bamsz varln ve bamsz duruunu tehlikeye sokacak bir mdahaleden kandn reniyoruz. Hayranlk Nef, hayal gcnn baka bir niteliini de hayran brakma olarak aklar; der letfet-i hsn-i tahayylm hayrn Mfessirn- kelm- alm allm (Nef, 1269; 72) (Hayalimin gzelliindeki holuk ve incelik, en bilgin iir yorumcularn bile hayran brakr.)
103

bilig 2003 K Say 24

Buradaki hayranln Wittgensteinn, tezinde eksik brakt ruhsal boyutu tamamlad grlr. Wittgensteinn szn ettii youn ve derin bir kontemplatio iinde kavramann hayranlk duyan ve duyuran bir ruhsal sre olduunu Nef aka ifade eder. Mehmet Kaplan, Tanpnarn Huzuru hakkndaki bir yazsnda, Tanpnar, kontemplatif bir miza (Kaplan, 1999:367) olarak niteler ve onun; ok lezzetli bir hayranlk duygusu iinde kalma tanmn, bu mizacn tezahr olarak gsterir. Ancak Nef, buradaki hayran szcn bir grntnn seyrinin izah iin kullanrken, bu kelimenin telmihen uyuturucu kullanan zevk ve keyif ehline yapt gndermeden de yararlanr. Muhayyile ile gzellik ilikisinin zevk noktasnda kaynaaca Frb tarafndan da ngrlmtr; Muhayyile kuvvetinin kendileriyle bu eyleri taklit ettii duyusallar, gzellik ve mkemmelliin en son noktasnda bulunan eyler olduklarnda, onlar gren kimse byk ve olaanst bir zevk duyar ve dier var olan eyler arasnda kendilerine rastlanlmas imkansz olan olaanst eyler grr der (Frb,1990: 65). Nefnin burada yorumcular ciz brakma eiliminde olduu grlr. Yorumcular aklsal kuvvete tbidirler. Ancak aklsal kuvvetin ilk boyutundan bakarlar. Frb; aklsal kuvvet, nazari ve ameli olmak zere iki eittir.Ameli akln ilevi tikellerle ilgili fiilleri gerekletirmek,nazari akln ilevi ise insani fiilin konusu olmayan aklsallar kavramaktr. (Bu) aklsal kuvvetin Faal Akldan elde ettii ey, bazen Faal Akldan tahayyl kuvvetine akar, taar. (Frb,1990: 65) diyerek bu kuvveti ikiye ayrp yorumcular ilk kategoride brakr.kinci kategoride sanat, yalnz kalr. Bu yalnzlk bir stnlk bilincine dnerek meydan okuma ve ciz brakma eylemi hline gelir. airin fahriye tutkusu, Frbdeki Faal Akla tekabl eden aktif imgelem ve ruhsal gereklik dzeyinde ortaya kmaktadr. Ancak Nef, bu dzeyde avn ve feyze srekli iaret ederek, sekinliini dile getirip zellikle mstesna yaratln vurgular. Onun vd ve vnd mstesna yaratl; Faal akldan tahayyle akp, taan eylere ak olan yaratltr. Meydan Okuyuculuk Meydan okuma bir kavga ars olduu iin air, ulat stnlk bilincini, rakiplerine en iyi bu alanda kavratarak kabul ettireceini umar; Amm yine hasm-efken-i meydn- tahayyl Her marekede Nef-i emr-zebndur (Nef, 1269; 26)
104

Avar, Nefnin Hayal Kavramna Yaklam

(Amma her savata; hayal meydannda dman saf d eden, yine kl dilli Nefdir.) Behrm- haylm ki yeter tg-i zebnum Bir fitnede cem olsa eger leker-i lem (Nef, 1269; 74) (Eer, tm dnyann askerleri bir fitne karmak iin bir araya gelseler, (bu fitneyi nlemeye) dil klc yeterli olan hayal Behramym.) Sonra gelsem dehre Hallk- Manden nola Kleb-i huk-i hayle rh- sndr szm (Nef, 1269; 3) (Dnyaya Kemal-i Isfahaniden sonra geldiysem dert deil, benim szm, hayal cesedi iin ikinci bir ruhtur.) Nvek-endz- haylem ki benm havfmden ki tr-ke gtrr gamze-i em-i nhid (Nef, 1269; 181) (Ben hayal okusuyum, Zhrenin gamzesinin (yannda) iki ok sada tamas, benden korktuundan dolaydr.) Kavga yani sava iki kesin netice verir; zafer yahut hezimet. Nef, bulunduu yerden dolay, zaferden o kadar emindir ki, bu savata onun iin malup ve maluplarn kim olaca belirlenecektir. Frb, hayal gcnn bu kertesi hakknda yle konuur: (...) bu adam imdiki ve gelecek eyler hakknda ilahi eyler hakknda kehanette bulunacaktr.Bu tahayyl kuvvetinin ulaaca en yksek derecedir (Frb, 1990: 65). Nef en st derecedeki bu tahayyl kuvvetinin kehaneti olarak bir ey syler; galibiyet hep galibiyet. At savata; ebedi bak altnda grd eyler sz konusu olduu iin, zaman ve mekan ulalan anlama dekorluk etmekten karak, airi o anlamla birleyecektir. Bu durumda sanat, faal akln kendi tahayyl kuvvetine, olaanst bir g bilinciyle beraber aktn idrak eder. Hep galibiyet bilinci, airin bak asndan kaynaklanr. Wittgensteinn tabiriyle; objelere onlarn iinden bakmak yerine ncesiz sonrasz bakmdan bakar (Wittgenstein, Soykan; 1995:31). leme byle bakan sanat, hem bu lemle hem de kozmik lemle atmay mmkn grr. Ayrca, lem zamann l alglamak yerine, tahayyln en st derecesi olan kehanetle, teke indirgeyerek birler ve bylelikle gemi zaman diliminde kalan Hallk- Man (=Keml-i Isfahan) ile boy lerek, farkl bir zaferi tadabilir yahut tatmak isteyebilir.

105

bilig 2003 K Say 24

Mecnunluk Btn bunlar yaparken Nefnin anlatmnda temel izlek olarak yryen ey, szdr. air bu vurguyu, iirde konuann kimliine dikkat ekmek iin yapar. air; Tt-i mucize-gydur. Bu durumda sz, eylemle var olur; asl konuan, arac olarak konuan ve asl ile arac arasndaki iliki esnasnda biimlenen ey olarak sz. Ama durum ne olursa olsun, iir bir dil olaydr ve air bu bilin iinde susmamaldr. Susmay tercih ettii an, dilin, sanatnn kendisini dlayarak, onun yerine geme ihtimali hemen eikte bekler. Hayal gc, nasl bir zamanszlk ise onu ifadeye brndren dil de, kanlmaz olarak, bu zamanszl dener. Mallerme dilin bu haline cinnet (Mallarme, Berk 1988de) adn verir. Mallarmenin dilin niha noktas sanarak dehete dt bu durum, Nefde ok katmanl bir birleik tecrbeden geerek, munis bir eye dnr. Cinnet, szlk anlam itibariyle akln perdelenip rtlmesi anlamna gelir. Muhayyilenin, aklla kavranamayan eylemleri gerekletirmesi iin cinnete irad bir temayl vardr. Cinnet, bizim iirimizde; hll edecei bir kiilik bulunca tandk bir tipe dnr; Mecnun. Mecnun, dorudan sanaty, ardndan insan sembolize eder. Fuzl ruhun gzellik karsndaki tavrn mecnn- rh (Fuzl, Doan 1999da) nitelemesiyle verir. Bu ifade, her insanda bir cinnet potansiyeli olduunu, ancak mecnunun yegnelik vasfn hep koruduunu gsterir. Bu potansiyeli, hayal gc yksek insanlar fark ederler. Fuzl tahayylt- hs (Fuzl, Doan 1999da) ifadesiyle bu farkndaln her sanat iin deiik bir cinnet tecrbesi biiminde gelieceini belirtir. Buradaki cinnet tecrbesinden sanatnn ahs ve zge hayal edi biiminin verdii/verecei eseri anlatmak istiyorum. Nef: Benem ol ihre-g Mn-i tasvr-i hayl Ki ider akl sevd- kalemm sevdy (Nef, 1269; 148) (Akl sevdaya dren, kalemimin kara yazs olduundan, hayalin suretini izip ona yz atran ressam Mn, benim. ) beytinde; sevdy szcnn delaletiyle akln cinnetini belgeler. Akln sevdaylii, hayalin ilevsel hle gelebilmesi iin bir zarurettir. Grme ve Gsterme Dikkat edilirse Nefnin hayale ilikin nitelemelerinde grme ve gsterme, bilinli bir seim olarak durur. Grme ve gsterme bir resim boyutu
106

Avar, Nefnin Hayal Kavramna Yaklam

olduu iin resmin en u temsilcisi olan Mn, hayalin en yetkin izicisi olarak tabloyu tamamlar. Buradaki yz atrma (ihre-g) tabiri, Ynusun yukarda deindiimiz anlamn yzn rtmesi ifadesi ile bir tezat tekil eder. Ancak bu tezat, anlamn niteliinden deil, kelamn eksikliindendir. Muhayyile ile karlamadan nce, anlamn rtsz olduu, aikr olarak anlalr. Nef, anlam, hayal gcnn olduu gibi yanstt gereine vurgu yapar. Bu vurguda, bir eyin alt zellikle izilir; sze dnen anlam, yzn rtt halde, grlp gsterilen anlam olduu gibi durur. Nitekim muhayyile, bir anlatm ii deil, bir seyir iidir. Dolaysyla seyredileni anlatmak, doal olarak, bizim durduumuz yerden bir tezat olarak alglanacaktr. Halbuki bu tezat, deindiimiz gibi, anlamn zyle alkal deildir. Pekl, bu grntnn nitelii nasldr, diye soracak olursak, air yle der: ule-i em-i haylm o kadar rendr Ki grinr dil-i mandeki rz- gm-nm (Nef, 1269; 52) (Hayalimin mumunun alevi, o kadar parlaktr ki, anlam iindeki unutulmu sr bile aka grlr.) Gizli olan ve gizlenen ey, muhayyileye karanlk imajyla beraber gelir. Karanlk byle bir imajla geldii iin, varl, bilinmeyen varlklarn yeridir. Dolaysyla sr, bu boyuttadr. Hayal gc, feyiz kanatlaryla bu boyuta girerek, getirdii varl, a dntrr yani anlalr klar. Hayal, bu youn ve yekpre karanla tutulmu bir mum gibi gsterilerek, onun nda grlen her eyin, bizim iin yitik anlamlar gsterdii belirtilir. Grntnn netlii de n derecesiyle alkaldr. Grme ve gsterme srecinde, hayal gcnn farkl bir ontolojik dzeyin suretlerini seyrederek, onlar anlamlandrmaya alt aktr. airin byle bir dzeyde resme atf yapmas, karsndaki suretlerin grld gibi, sze aktarlmasnn zorluundandr. Evhadddin-i Kirmn; Mana suretten baka bir eyde grlemez (Kirmn, 1999) diyerek, muhayyilenin suretle temas etmedike, anlam alglayamayacan belirtir. Nef bu beyitte; k ve sr arasndaki karlkl gereksinime dikkat ekerek belgata vurgu yapar. Belgat ilah ifadeyi takliden konumadr. Beli bir szde de sr, grnr hle gelmelidir. Yani ifade mulaklk ve kapallktan arnarak, anlam gzeline yz atrc bir yer hline gelmelidir. Ik, grme ve gsterme ile alkal olduu iin air, biraz nce deindiimiz tezat eksikliinden kurtulmak iin, resmin tek ifadeliliine ynelir.
107

bilig 2003 K Say 24

Tam bu noktada, Wittgensteinn; her cmle bir resimdir (Wittgenstein, Soykan; 1995:47) ngrsn, bu anlayn niha beyan olarak kaydetmek gerekir. in resmi zerine bir yazsnda Brechtin u ifadeleri; Resme geirilen nesneler, birbirinden bamsz olan nesneler gibidir, amma yine de resim kad zerinde gerekletirdikleri birlik sonucu bir btn olutururlar; ne var ki, blnmez bir btn de deildir bu. inlilerin resim levhalarnda yer alan nesneler kesilip ayrlabilir birbirinden, yleyken anlamlarn yitirmezler, amma hi deimeden kaldklar da sylenemez. (Brecht, 1997:165) minyatr iin sylenmitir. Minyatrn resim anlaynda biimlerle yapt ey, eski iirde kelimelerle; birbirinden bamsz ancak, temelde birbirine balantl beyitler araclyla kurulur. Dolaysyla, leme objenin iinden bakan ve onun kuralna tbi olan Bat iir ve resmi, varla bir btnn birbiriyle balantl tablolar gibi bakan Dou sanat ve iiri karsnda akl temsil eder. Bu da muhayyileyi, mecnunluk vasfyla, Dou sanatnn imtiyaznda brakr. Sreklilik bn Arab; hayal, btn varlk ve yokluklarda, mmkn olan ve olmayan her eyde hkm geen bir olgudur der (bn Arab,Dnan, 2000:514). Bu ifade, hayal leminde airin istek ve dileinin, muhatabnn istek ve dilei hline geleceini gsterir. Buna; istein aynlemesi diyebiliriz. Bu balamda, vasta, iletiimde ular birletirme konumunu yitirir. stek, vastann aradan kalkmasyla; dorudan iletiim kuran ile kendisiyle iletiim kurulan birletirir. Bu birleme, oluun zamanna balanmak anlamna gelir. Olu, bir geni zaman eylemi biiminde devam eder. Muhayyile, bu noktaya geldiinde, ztlk aradan kalkacandan dolay; her eyin mmkn olduu bir ontolojik dzeyde durur. air: lemi teshr in htem ne lzm tabuma Ben Sleymn- haylem neyleyem engteri (Nef, 1269; 47) (Yaratlmn, dnyay buyruk altna almas iin mhrl yze ihtiyac yoktur. Ben hayal Sleymanym yzk neyime gerek.) beytiyle gce dnen bu mmkn vurgular. Bu durum, aslnda kendisinin ulat olaanst gc iaret eder. Ancak burada, gcn daha alt bir ama olan meydan okumaya ynelmedii grlr. Sleyman, istenen ve amalanan dorunun idesidir. Bu ide; yzk gibi bir vastaya ihtiya duyduu iin, geici bir kudret ifade eder. Bu geici kudret, araz ol108

Avar, Nefnin Hayal Kavramna Yaklam

mak gibi bir eksiklik tar. ebster, araz yle tanmlar; bir an iin varlk sahnesinde grnen, iki zaman iinde bk kalamayan ey ( ebster, 1988:54). iirin bu arazn yerini alacak bir cevher ile, ncesiz ve sonrasz olarak, iki zaman iinde kalc bir eyle birlemesi gerekir. air bu cevheri, hayal olarak adlandrr ve onu, yzn yerine ikame eder. Bu durumda ilahi kudretin hayalden daha kapsaml ve daha byk bir eye vaki olmad (Dnan, 2000:514) bir boyuta geilerek, leme lemin dndan bakmak gibi bir feyiz dzeyine ulalr. Bu feyiz dzeyi, iiri, arazn elinden ekip alarak onu, zamanla mukayyet bir ey olmaktan kurtarr. Nef, bu yaklamyla hayale yeni bir nitelik olarak sreklilik kavramn ekler. lml olan hayale ilikin deildir, demeye getirir. Mestne Gr Nef, u beyitte: Har olunca t ki evk-engz-i bezm-i ehl-i dil Keyf-i sahb-y hayl dmnumdur benm (Nef, 1269; 37) (Aklarn itiyak artran meclisi yeniden yaratlncaya kadar, hayal kadehinin yar sarholuu, mutluluk olarak bana yeter.) muhayyilenin dile getirilen dzeyle temasnn, insanda oluturaca iki eye daha deinir; mestlik ve mutluluk. Bu iki eyin bizim zihnimizdeki mestlik ve mutlulua tekabl etmedii kesindir. air, bu kelimeleri, muhayyilenin anlam/anlamlar lemiyle karlanca ruhta uyanan durumu belirtmek iin kullanr. Bir durumun adn farkl iki kelimeyle vermek bu adan yanltc olacandan bu kelimeleri, nanslar karmamak iin, mestlik mutluluu ya da mutluluk mestlii diye iki ayr biimde birletirmek daha doru olur. airin murad, bu iki ayr biimin ayn eyi ifade etmesidir. Mutluluk mestlii, grlmesi zorunlu suret ve suretler dnda her eyi silikletiren, bylelikle elde edilen anlamlarn bir zaman ve mekan boyutu olmadn ifade eden bir sretir. Bu srecin youn ve derin kontemplatio iinde grlen sreten fark, algnn zaman ve mekandaki ifte kavray boyutundan getirdii hazzn, zaman ve mekana tbi olmayan bir mutluluk boyutuna gemesidir. Mestlik, hayalin zaman dondurup mekan tecrit etme niteliidir. Byle bir zellik, duyulara ynelik hazdan, duyular d bir mutlulua ynelmenin artdr. Nef, aslnda, hayalin girdii mutluluk mestlii sreci ile muhatap araynn byk dramn engellemek ister. Ehl-i dil; yar ve dost denilen
109

bilig 2003 K Say 24

muhatap, bezm; birleme, evk; muhatab bulma duygusudur. Muhayyilenin bu durumda evki amalad aktr. Bulma duygusu, ayrl daha derin ve kesintisiz kavratacandan aray, evkin akn bir istek oluundan dolay, arayann kendine tahripkr bir tutumla ynelmesini getirir. Hayalin, evkin sureti diyebileceimiz ontolojik dzeyle karlamas, ruhu, aranlann bulunmasndan kaynaklanan mutlulukla karlatrr. Bu akn mutluluun, rasyonel lemin artlarndan etkilenip bozulmamas iin air, mutluluk mestliine ulatran hayal arabn srekli imek zorundadr. Ayl yani akl dzey, ebed bak altnda grlecek suretleri siler. Buradan kalkarak airin hayal gcne ilikin u nitelemeyi de ekleyebiliriz; Nefnin hayalleri, anlamn ontolojik dzeyinde mestne grlm suretlerdir. Sonu Bu makalenin bize gsterdii ey; divan iiri ve airlerine ilikin bilinen yarglarn, eksiklik iermesidir. Eksikliin temelinde yatan olgu, metinleri yorumlama konusunda yeni bak alarna olan ihtiyatr. Divan edebiyat metinlerini sadece filolojik yntemle anlamaya almann yeterli olmad, Nefnin hayal gcn niteleyii hakkndaki bu ksa aratrmadan da anlalmaktadr. Divan iirinde, metinlerin tespitine ynelik bilimsel titizlik, bir an nce, metinlerin yorumlanmasn da bir mesele olarak ele almaldr. Eski edebiyat ile imdiki zaman arasndaki yklm kprleri, ancak byle kurabiliriz. Metin kurmaya verilen emek, metnin anlalmasn eksik brakmtr. nerimiz, metin kurma ile metin yorumlamann ayn paralelde gitmesidir. Kaynaklar AKKU, Metin (1993), Nef Divan, Ankara, Aka yay. AKTA, erif (1998), Edebiyatta slup ve Problemleri, Ankara; Aka yay. ARSTOTELES (1995), Poetika, (ev. .Tunal), stanbul, Remzi Kitabevi. AVAR, Ziya (2001), Divan iirinin Poetik Verilerine Yeni Bir Yaklam Denemesi, Hece, Trk iiri zel Says, 5;35-55. BERK, lhan (1988), Poetika, stanbul Adam yay. BORGES, J. L. (2000), Yedi Gece, (ev. C. ster), stanbul; letiim yay. BRECHT, B. (1997), Sanat zerine Yazlar, stanbul; Cem Kltr yay.

110

Avar, Nefnin Hayal Kavramna Yaklam

CHITTICK,Willam (1999), Hayal Alemleri- bn Arabi ve Dinlerin eitlilii Meselesi, stanbul; Kakns yay. CONDILLAC (1989), nsan Bilgilerinin Kayna zerinde Deneme, . M. Katrcolu, stanbul; MEB yay. AVUOLU, Mehmet (1987), Kaside iri Nef lmnn yzellinci Ylnda Nef, Atatrk Kltr Merkezi yay.-S.,9, s.79-90 DINANI,Ibrahm, Gholam Hossein ( 2000), Mevlna ve bn-i Arabiye Gre Hayal Alemi Uluslararas Mevlna Bilgi leni, Bildiriler, Ankara; Kltr Bakanl yay. EVHADDDN- KRMN (1999), Rubaler, (ev. M.Kanar), stanbul; nsan yay. FRB (1990), El-Mednetl-Fzla, . A. Arslan, Ankara, Kltr Bakanl yay. (1989) hsul-Ulm: limlerin Saym, (ev. A.Ate), Ankara; MEB yay. FUZL (1996), Leyl ve Mecnn, Haz., M.Nur Doan, stanbul; antay Kitabevi. GOICHON (1993), bn Sn Felsefesi ve Ortaa Avrupasndaki Etkileri, . .Yakt, stanbul; tken Neriyat. HUME, D (1986), nsan Zihni zerine Bir Aratrma, (ev. Selmin Evrim), stanbul; MEB.yay. BN ARAB (1997), ttihadl-Kevni, (ev. M. Kank), stanbul; nsan Yay. PEKTEN, Haluk (1996), Nef: Hayat Sanat Eserleri, Ankara; Aka yay. JUNG, C.G (1983), Analitik Psikolojinin Temel lkeleri-Konferanslar- (ev. K.ipal), stanbul, Bozak yay. KAPLAN, Mehmet (1963), Bir airin Roman: Huzur, stanbul; Edebiyat Fakltesi Basmevi. KARAHAN, Abdlkadir (1972), Nef Divanndan Semeler, Ankara; MEB yay. KARASMALOLU, Adnan (2001), Mevlana ve Mesnevi, Ankara; Aka yay. MALEBRANCHE, M (1997), Hakikatin Aratrlmas, C.II. (ev. M.Katrcolu), Ankara; MEB. yay. MAZIOLU, Hasibe (1982), Eski Trk Edebiyat Maddesi Trk Ansiklopedisi, C.XXXII., Ankara; MEB. Yay. NEF (1269), Dvn, stanbul, Cerde-i Havdis Matbaas. OCAK, F.Tolga (1987), Nef ve Eski Trk Edebiyatmzdaki Yeri
111

bilig 2003 K Say 24

lmnn yzellinci Ylnda Nef, Atatrk Kltr Merkezi yay. S.,9, s.1-44 ZGEN, M.Kasm (1997), Farabide Mutluluk ve Ahlak likisi, stanbul; nsan yay. SOYKAN, . N (1995), Felsefe ve Dil, Wittgenstein stne Bir Aratrma, stanbul; Kabala yay. SPIEGELMAN, J. Marvin vd.(1997), Jung Psikolojisi ve Tasavvuf, stanbul; stanbul nsan yay. NVER, smail (1987), vg ve Yergi airi Nef lmnn yzellinci Ylnda Nef, Atatrk Kltr Merkezi yay. S.,9, s.45-78 YNUS EMRE (1991), Divan, Haz. M.Tat, Ankara; Aka yay.

112

Nefs Approach to Image

Assis. Prof. Dr. Ziya AVAR


Nide University Faculty of Arts and Sciences Abstract: Amongst the Divan poets, it is a common view that Nefs image power is unique. The scientists talking about Nefs image power emphasized the effect of Nefs poetry to his own judgement, but how he evaluates the image is unknown. In this article we stressed the nature of evalutuation of image by Nef in terms of poetic view. On the onthologic aspect this paper lists the quantitues of image notion. Key Words: Nef, Divan poet, kaside, image, symbol , meaning, height, criticism.

bilig K 2003 Say 24: 89-114

113

Bulgaristan Trk ocuklarnn Ana Dili retiminde ocuk Edebiyatnn Yeri


Do. Dr. Hayriye SLEYMANOLU
Ankara niversitesi, Dil ve Tarih-Corafya Fakltesi

zet: Bulgaristan Trk edebiyat iinde ocuk edebiyat nemli bir yer tutmaktadr. lk yllarda ailede balayan, sonra da okulda devam eden bu edebiyat, ritmiyle ve musikisiyle ocuklarn zihinsel ve ruhsal gelimesinde etkili olur. ocuk edebiyat, Bulgaristan Trk edebiyatnn gelime dnemleri erevesinde ele alndnda burada da byk tarihi olaylarn ar darbesini grmek mmkndr. 1878-1919 yllar aras dnemde Trk aznln ocuklar arasnda ocuk folkloru yaygnln korumakta, yazl ocuk edebiyat ise genel itibaryla kraat kitaplarnda rastlanan sanatlarn yazlaryla varln srdrmektedir. Edebiyatmz Birinci ve kinci Dnya Savalar aras dneminde baz olumlu gelimelerle balamsa da, daha sonralar bir durgunluk yaamtr. ocuk edebiyat da lkedeki toplumsal-politik ortama gre kah gelimi, kah durgunluk sreci yaamtr. Bu yllarda ocuk edebiyatnn kaynaklar balca kraat kitaplar ve Trke yaynlanan sreli basn organlarnda kan iirler ve dz yazlar olmutur. kinci Dnya Savandan sonra Trk ocuklarnn eitim-retiminde bir ykseli balar, ocuk edebiyat da bir gelime srecine girer. Ancak Trk okullarnn kapatlmasyla Trk ocuk eserlerini okuyabilecek ocuklarn says da giderek azalr. 1990 ylndan bu yana ocuk edebiyat Bulgaristan'da yeniden filizlenmeye balad. Fakat ocuk eserlerinin okul andaki ocuklar arasnda yaylmas iin okullarda Trke retime de gereken nem verilmelidir. Bu da mfredatta Trkenin de zorunlu bir ders olmasyla gerekleebilir. Aksi takdirde ocuk eserleri gereken rol oynayamaz olacaktr. Anahtar Kelimeler: Bulgaristan'da Trke eitim, Trke ders kitaplar, Bulgaristan'da Trk ocuk edebiyat.

bilig K 2003 Say 24: 115-133

115

bilig 2003 K Say 24

Giri Bulgaristan Trk edebiyat iinde ocuk edebiyat nemli bir yer tutmaktadr. Szl ve yazl yollarla gelien ve ilk yllarda ailede balayan, sonra da okulda devam eden bu edebiyat, ritmiyle, musikisiyle, hayalleri zenginletirici gcyle ocuklarn zihinsel ve ruhsal gelimesinde etkili olur. ocuklarn en ok sevdikleri tekerlemeler, bilmeceler, masallar gibi folklor trleri kuaktan kuaa, azdan aza geerek varln korumu, hatta yzyllarca sren bir zaman iinde Trk ocuk folkloru Balkan halklar ocuk folklorunu de etkilemitir (1). Yazl ocuk edebiyat eserlerini ocuklar en ok okul anda okurlar ve estetik zevk duyarlar. Okuduklar baz kitaplar, sevdikleri tipleri hayatlar boyunca unutmazlar. Bulgaristan Trk edebiyatnn gelimesi, bu lkedeki toplumsal hayatla byk lde ilikili olduu bir gerektir. Tarihi olaylarla paralel olarak gelien bu edebiyatta balca u esas dnemler ve alt dnemlerden behsedilebilir: Birinci dnem: Bulgaristan devletinin kuruluundan kinci Dnya Savann sonuna kadar (1878-1944) a) Birinci alt dnem: 1878lerden 1919 ylna kadar. b) kinci alt dnem: 1920lerin bandan 1944e kadar. kinci dnem: 1944 ylndan 1989un sonuna kadar. a) Birinci alt dnem: 1945ten 1954lere kadar. b) kinci alt dnem: 1955ten 1989un sonuna kadar. nc dnem: 1990 ylndan gnmze kadar sren ve demokratik koullarda gelimekte olan Trk aznlk edebiyat. Bulgaristan Trk edebiyatnn gelimesinde belirlediimiz balca dnem ve alt dnemler erevesinde ocuk edebiyat da ele alndnda, byk tarihi olaylarn ar darbesini grmek mmkndr. 1878-1919 yllar aras alt dnemde byk savalar vardr, kitle halinde Anadoluya byk gler vardr. Trk ocuklar ksz kalyor, g yollarnda perian oluyorlar. Biroklar okula gitme mutluluunu yaayamyor. Byle gelien olaylar karsnda aydnlarmz kollar bal durmuyor, eitim ve kltr geleneklerimizi srdrmeye alyorlar. Eitim, kltrn
116

Sleymanolu, Bulgaristan Trk ocuklarnn Ana Dili retiminde ocuk Edebiyatnn Yeri

temelini oluturduu iin ilk yaplacak ilerin banda ocuklar okul ats altnda toplamak, retmen bulmak ve okul kitaplar salamak geliyor. Balangta ders kitaplar Trk okullarna stanbuldan gnderiliyor. Ancak 1908 kinci Merutiyetten yararlanarak Osmanl devletinden tam bamszln ilan eden Bulgaristan, yeni eitim yasasna bir madde koyarak bundan byle stanbuldan kitap gelmesini yasaklyor. Okullar kitapsz kalmasn diye retmenlerimiz okul kitab yazmaya balyor. 1909da yazlan kitaplar stanbulda baslr. Birka kitabn daha sonraki yllarda da basldn gryoruz. rnein, Hafz Abdullah Fehmi (Meik)nin daha sonralar stanbulda bastrd Cnk adl ilkokul okuma kitabnda kendi kaleminden km gzel yazlar vardr. Filibe ve umnuda Trke kk basm evleri alnca okul kitaplar da burada baslmtr. Okul kitab olarak ilk baslan kitap Mehmet Masum Akalnn hazrlad Alfabe 1910da Filibede baslmtr. Sonraki yllarda da bu iin devam ettiini gryoruz. 1913te Filibede Balkan ve Hurit basm evlerinde bir hayli okul kitab ve kltr kitab baslmtr. Bu kitaplardan birkann isimleri yledir: Mzika Defteri, Mazlum Figanlar Dersleri, Kk Lgat (Trke-Bulgarca), Yaver Paa Esiri, Hesap-Rdiye-I, Krkkilisenin Skutu, Selanikin Skutu vb. 1878-1919 yllar aras alt dnemde Bulgaristanda kan sreli basnda da eitim ve kltre dair konular, ocuklara uygun yazlar buluyoruz. Byle yazlarn birou Jn Trklerin karm olduklar gazete ve dergi sayfalarnda bulunmaktadr. Jn Trkler, kardklar sreli yaynlarla, bazlar da retmenlik yaparak Bulgaristan Trklerinin eitim davasna katkda bulunmulardr. 1906da kurulan Trk retmenler Birlii, okullarda yeni yntemin uygulanmas, aa uygun kitaplarn hazrlanmasnda nemli rol oynamtr. Hazrlanan yeni kitaplarda Bulgaristan aydnlarnn yazlaryla birlikte Trkiye sanatlarnn da ocuklara uygun eserlerine geni yer verilmitir. Ksacas, Doksan Harbinden Birinci Dnya Savann sonuna kadar (1878-1919) sren alt dnemde Trk halk edebiyatndan eserler ocuklar arasnda yaygnln koruyor. Yazl ocuk edebiyat da genel itibaryla kraat kitaplarnda rastlanan Trkiye ve Bulgaristan sanatlarnn yazlaryla varln srdryor.
117

bilig 2003 K Say 24

Edebiyatmzn ikinci alt dnemi (1920-1944), olumlu baz gelimelerle balamsa da, daha sonralar tamamen bir durgunluk yaamtr. Birinci Dnya Savandan sonra Neully Bar Antlamasyla (1919) aznlklar konusunda yeni gelimeler balyor. Bulgaristan Trk aznln da eitim ve kltrel kalknmasnda bir ykseli oluyor. Trk okullarnn says artyor, Devlet Trk retmen Okulu (1918-1928) ve Nvvap Okulu (1922-1947) mezunlarn vermeye balyor. Birinci Dnya Sava yllar ncesine kyasla Sofya niversitesinde, Trkiyeden baz Bat lkelerinde okuyan genlerin says artyor. Byk nder Atatrkn tavsiyesi zere Edirne retmen Okuluna Filibe, Hasky, Eski Zara, Varna, Zitovi (Svitov) gibi ehirlerden Trk (kz ve erkek) genleri gelerek, burada renim gryorlar. Daha sonraki yllarda bu genlerden bazlar Trk okullarnda retmenlik yapyor, bazlar da Trke gazete ve dergiler karmaya balyorlar. Trk retmenler Birlii, dzenledii kongrelerle ve yayn organ Terbiye Oca (sonra Muallimler Mecmuas) dergisiyle ocuklarn ada dzeyde eitilmesinde, yeni okul kitaplarnn hazrlanmasnda nemli rol oynuyor. Yararlandmz kaynaklar, 1924-1927 yllarn okul kitaplar asndan en verimli dnem olarak zikrediyor (2). 1926da bir yl iinde tam 42 ders kitab basld bildiriliyor. Bu kitaplarn ou kraat kitabdr ve ocuk edebiyatna ilikin yazlarn byk blm Trkiye sanatlarna aittir*. 1920lerde says giderek artan Trke sreli basnda ocuklara hitap eden yazlarn artmasyla birlikte, ayrca ocuklara, rencilere ait dergiler de kmaya balyor. Rehber gazetesi sahibi Mehmet Celilin kz Fevziye Celil Kalgay 1929da Sofyada iek adnda bir ocuk dergisi karyor. Bir grup gen retmen 1932de ocuk Sevinci dergisini karmaya balyorlar. Bulgarca Detska Radost dergisinin Trkesi olan bu dergide Mustafa ouz Peltek Bulgarcadan da baz iirlirin evirisini yapyor. Trk renci genliine ynelik baz dergiler de kmaya balyor. umnulu retmen Hafz Abdullah Fehmi (Meik) 15 gnde bir Yolda dergisini karyor. 1921-1922 yllarnda kan bu dergi ilk ocuk dergisi saylyor. *Ortaokullar iin Sleyman Srr ve Yusuf zzeddil tarafndan hazrlanp 1925 ylnda umnuda baslm kraat kitaplarnda Trk halk edebiyatndan ve Trkiye sanatlarndan gzel yazlar buluyoruz. Bunlardan u baz balklar aktaralm:

118

Sleymanolu, Bulgaristan Trk ocuklarnn Ana Dili retiminde ocuk Edebiyatnn Yeri Rtiye I. snf Nasreddin Hoca ve Mektup Kaya ile Yolcu-Ahmet Cevat Rtiye II. snf Trk nmzeci-Ziya Gkalp Vatan Savdas-Ali Ulvi Rtiye III. snf Kta-Namk Kemal Hrmet EttiklerimMustafa Rahmi Anadolu Topra-Orhan Seyfi Yetim ocuk-Orhan Seyfi Mektep Kaaklar-Orhan Seyfi Vatan Hakknda-Hseyin Ragp K-Orhan Seyfi Tarihte Trk Neferi-Ahmet Refik Karsta Trk Hayat-Ahmet Refik ksz Ahmet-smail Safa Kargalar (Anadoluya Saldranlar)-Ali Ulvi ocukluk-Reat Nuri stiklal Mcadelesinden Bir Yaprak-Aaolu Ahmet Biz ve Onlar-Ali Suavi Bana-Mehmet Emin skenderle DiyojenMehmet Emin Yetim ocuk-Mehmet Emin ehit Yavrusu-Aka Gndz Kurt ve oban-Aka Gndz Hocann Okuluu-Ziya Gkalp htiyar Deirmenci-Mehmet Emin Balklar-Tevfik Fikret nsanlk-Reat Nuri Deirmenci ile Olu-smail Hikmet Saka Kuu-Muallim Hulusi Mee ile Saz-Ali Ulvi Kimsesiz ocuk-Reat Nuri Tilki-Arslan-Mehmet Akif Kularda Analk evkati-Ali Ulvi Zeynebim, Zeynebim-Halide Edip Ninesine-Tevfik Fikret stikbal-Namk Kemal

Ayrntl bilgi iin bk.: O. Keskiolu, Bulgaristanda Trkler. Ankara, 1985, sf. 109-165.

retmen Ahmet lhan umnuda 1924 ylnda Gen Mektepli dergisini karmaya balyor. retmen, okul mdr ve byk bir mcahit olarak bilinen Mehmet Behet Perim de 1923te Rahovoda kard Altn Kalem kltr, lk dergisinde ocuklara, genlere ynelik yazlar yazyor. Trkiyede gerekletirilen Atatrk reformlar Bulgaristan Trk aydnlarnca da byk bir cokuyla karlanyor ve bunlarn Bulgaristan da da hemen uygulanmasna geiliyor. rnein, Trkiyedeki Alfabe Devrimi Bulgaristan Trk zel okullarnda da hemen uygulanmaya balyor. Filibeli retmen Ahmet kr Bey 1928 ylnda yeni harflerle ilk Trke alfabe kitabn hazrlayp bastryor ve 1928/29 ders ylnda yeni harflerle eitime geiliyor. Trkiyeden birok szl ve yazl sanat eseri, birok gazete ve dergi Bulgaristan Trkleri arasna yaylyor. Genlerde Trklk bilinci daha da gleniyor. Bir yandan bu hayrl gelimeler olurken, bir yandan da Bulgar makamlar bir dizi kararlar alarak Trk kltrn kknden sndrmeye bal119

bilig 2003 K Say 24

yorlar. lk adm olarak Trk okullarn kapatlmasna gidiliyor. 1921-1922 ders ylnda saylar 1712ye kan Trk okullar 1928de 920ye, 1936da 605e, kinci Dnya Savann sonunda da iptidai ve rtiye olmak zere bunlarn says 413e dyor. rencilerin te biri okula gidebiliyor ve Bulgar okullarna da alnmyorlar. Ayakta kalabilen okullarn birounda eski yazya ve dini eitime dn oluyor. Trk retmenler Kemalist, Pantrkist listelerine alnp iten karlyor, yerlerine Bulgar retmenler istihbarat amacyla getiriliyor. Sra Trke basna geliyor ve Bulgar kaynaklarndan edinilen bilgilere gre (3), 1920lerden sonra saylar 60a varan Trke gazete ve dergiler birer birer kapatlp kinci Dnya Savann sonunda tek bir gazete - Medeniyet gazetesi kalyor. Btn dier gazete ve dergilere ar milliyeti ve Pantrkist damgas vurularak sulandrlyor. sahipleri ve yazarlar kovuturuluyor, tutuklanyor, biroklar mahkum ediliyor, bazlar da ldrlyor. Sa kalan aydnlar Trkiyeye ge zorlanyor. 1934te gerekletirilen askeri-sivil darbeden sonra Bulgaristan Trk karanlk gnler geiriyor, okur-yazarlarn saysnda byk bir d oluyor. Madd sefalet ve manev cehalet iinde kvranan Trk aznl cahil hocalarn eline braklyor. Birinci ve kinci Dnya Savalar arasndaki yllar zetleyecek olursak, ksaca unu belirtmeliyiz: ocuk edebiyatmz da lkedeki toplumsal-politik ortama gre kah gelimi, kah durgunluk sreci yaamtr. Bu yllarda ocuk edebiyatnn kaynaklar balca kraat kitaplar ve Trke sreli basnda kan iirler ve dz yazlar olmutur. Her eye ramen, ayakta kalabilen Trk zel okullarnda retim Trk dilinde gerekletirilmi ve eitim sistemi Trkiyedeki eitim sistemiyle paralel olarak gelimitir. Okul arklar ve okul marlar dahi Trkiye okullarnda sylenen arklar ve marlar olmutur. Bu durum kinci Dnya Savandan sonra, 1946-1947 yllarnda Trk zel okullarnn devletletirildii yllara kadar srmtr. Birinci ve kinci Dnya savalar aras yllarda da Bulgaristan Trk rencileri Trk diline, edebi zevkine yatkn yetitiriliyorlard. Okul arklarn da sylerken vatan, millet gibi kavramlar ocuklarmzn minik kafasnda oluuyor ve yerleiyordu. 1944-1989 sosyalist rejim yllarnda Trk edebiyat lkedeki yeni gereklere ayak uydurarak gelimeye balamtr. ocuk edebiyatnn da gelimesini yine ocuklarn eitimiyle paralel olarak ele almak gerekir.
120

Sleymanolu, Bulgaristan Trk ocuklarnn Ana Dili retiminde ocuk Edebiyatnn Yeri

1946da Trklern eitiminde reformlar balatld. zel statde bulunan Trk okullar devletletirildi, ancak bunlar Trk okulu olarak mstakilliini srdrdler. Eitim yine eskisi gibi Trk dilinde gerekletiriliyordu. Devletletirdikleri tarihte Trk iptidai ve rtiye okullarnn says 413 iken 1948de bunlarn says 987ye, 1953-1954 ders ylnda da 1105e ykselmitir. Trk rencilerin says da toplam 150 000i bulmutur. 1948de alarak 1950-1951de kapatlan Eski Zara Trk retmen lisesi hari, 1950lerin balarnda Trk retmen okullar, liseleri, retmen enstitleri ve Trk genlerine ait Sofya niversitesinde Trke retim yapan blmler ald (4). Trkler arasnda da artk okul dnda kalan ocuk braklmad bildirilmeye balad. Okul kitaplarna gelince. lk ders kitaplar 1948de Bulgaristan Eitim Bakanlnca hazrlanarak basld. Bunlarda eski kitaplardaki gelenek ar basmaktadr. lk ders kitaplarn hazrlayan mellifler eski gelenekleri byk lde srdrm ve Trkiye yazarlarndan da Z. Gkalp, M. Emin, F. Nafiz gibi birok sanatnn yazlarna yer vermilerdir. Belki de dikkati ekmemek iin olacak ki baz sanatlarn iirleri altnda adlar verilmemitir. Bununla birlikte ders kitaplarnda yeni rejime vg iirleri-ne de rastlanmaktadr. 1950den sonra Trk ilk ve orta (iptidai ve rtiye) okullar iin yazlm dilbilgisi ve okuma kitaplarndaki ierikte bir hayli deimeler olduu dikkati ekiyor. Dou-Bat ve Trkiye-Bulgaristan ilikilerinin giderek ktlemesi, eitimde de komnist ideolojinin tamamen egemen olmas bu deiikliin sebepleridir. Ders kitaplarnda Trkiye sanatlarna yine rastlanyor, ancak Nazm Hikmet, Sabahattin Ali, Orhan Kemal, Refik Halit, Oktay Rifat vb. sanatlar n plana karlyor. Daha sonraki yllarda hazrlanm ders kitaplarnda da sz geen sanatlarla birlikte Aziz Nesin, Mahmut Makal, Melih Cevdet, Fahri Erdin gibi air ve yazarlar bulunuyor. Bulgaristan Trk sanatlarndan da Mehmet Con, Hasan Karahseyinov, Sleyman Gavazov, Sabahattin Bayramov, Recep Kpev, Ali Kadirov, Sleyman Yusufovun yazlarna rastlyoruz. kinci Dnya Savandan sonra baslan Trke dilbilgisi ve okuma kitaplarnn hepsinde Tevfik Fikretin, Orhan Veliin, Reat Nurinin eserleri bulunmaktadr. Reat Nurinin Feridesi Bulgaristan Trk genliini olduka etkilemi ve nice Ferideler karak Trk ocuklarnn eitilmesinde rol oynamlardr. Trk liselerinde, retmen okullarnda ve enstitlerinde ise klasik Trk
121

bilig 2003 K Say 24

edebiyatndan balayarak yirminci yzyl sanatlarn da kapsayan Trk edebiyat tarihinin okutulmasna devam edilmitir. Rtiye snflarnda Trk halk edebiyat da okutuluyordu. 1946da ocuk ve renciler iin Eyllc ocuk gazetesi (1946-1960) kmaya balad. Bu gazete yetien nesillere Marksist ideolojiyi kabul ettirmekte nemli rol oynayacakt. ok ektik faizmin elinden Kurtulduk ingen diyen dilinden. Onun iin barrz can ve gnlden Ey Vatan Cephesi, yaa, var ol sen! trnden ocuklarn ya ve ruhi gelimelerine uygun olmayan pek ok metin bu gazetede yer almaya balar. ocuklarn yana uygun olmayan yazlara daha sonraki yllarda da Eyllc ocuk gazetesi sayfalarnda yer verilmitir**. Zaman geldi, ocuklara uygun iirler, dz yazlar da yazld. Trk ocuk folklorundan da rnekler verildi. **1950de gmenlik gncel konu olunca Trkiyedeki durum da gncellik kazanyor. Gazeteci, air ve aratrmac smail avuevin u satrlarn aktaralm: 1950/4. sayda Stara Zagora Trk gimnazyas retmenlerinden Hseyin Mahmudov (Hseyin Hacolu), Yaasn Bar yazsn basm...Yazda unlar okuyoruz: Yurdumuzun btn ocuklar-Trk, Bulgar, Ermeni, Yahudi, ingene-hepsi Komnist Partisi ve Vatan Cephesinin kayglaryla byyp gelimektedirler. Ve arkadan hemencecik Trkiye ocuklaryla karlatrma yaplyor: Orada (Trkiyede) 2 244 053 ocuk okul andadr. Ancak 1+71 671 ocuk okula gidebilmektedir. 800 000 kadar ocuk okula gitmekten mahrumdur. ...Bar, namuslu insanlarn mukaddes davasdr. Mellif konuya nerden girdi nerden sesleniyor (smail avuev, Balkan lkelerinde Trke Eitim ve Yayn Hayat, Ankara, 1999, sf. 72). 1959 ylnda Trk ocuklar iin bir de Piyoner dergisi (1959-1960) kmaya balad. Ksa mrl olan bu dergide dnya halklarnn folklorundan alnm gzel masallar, Bulgar klasiklerine dair notlar, resimli ykler bulunuyordu. 1958de Tevfik Fikretin ermin ocuk iirleri kitab da baslarak renciler bu iirlerin birounu ezbere reniyorlard.
122

Sleymanolu, Bulgaristan Trk ocuklarnn Ana Dili retiminde ocuk Edebiyatnn Yeri

1959da Nevzat Mehmedovun Ay Day ocuk iirleri kyor. Bu yllarda Trke kan sreli basnda da ocuklara ait iirler, dz yazlar baslyordu. Ancak, Trk ocuklarnn eitim-retiminde, ocuk edebiyatmzn gelimesinde balayan bu ykseli ok srmedi. 1958-1959 ders ylnda Trk liseleri Bulgar lseleriyle birletirildi, yani kapatld. Ertesi yl, 1959-1960ta Trk ilkretim okullar da kapatld ve Trk ocuklar Bulgar ocuklar ile birlikte Bulgarca eitime getiler. ok gemeden Trk retmen okul ve enstitlerine de son verildi. Trk dili, Trklerle youn blgelerdeki okullarda haftalk ders programnda sadece ayr bir ders olarak okutulacakt. Trklerin youn olmad blgelerde, byk ehirlerde Trkenin okutulmas zamanla imkansz oldu. Trklerin youn olduu blgelerdeki okullarn ounda Trk dili dersi haftalk ders program dnda braklarak nemsiz bir ders durumuna drld. 1950lerin ikinci yarsnda domu Trk ocuklarnn ou Trke okuma-yazma bilmiyordu. Artk Trke kan yazlar okuyacak bir ocuk kitlesi yoktu. Durum byleyken Halk Genliinin ocuk yayn olan Filiz gazetesi (1966-1968) kmaya balad. Filizin Pencerecik diye klsikler kesi; Filiz Postas, Bir varm, Bir Yokmu balkl masallar kesi, Spor; Duydunuz mu? adl bilimsel bulular, haberler kesi, Biraz Glelim gldr kesi, Sizin iirleriniz, Resim Galerisi gibi keler de vard. Trk okullarnn kapatld ve artk tek bir Trk okulu kalmad, Trk dili ve edebiyat retmenlerinin horland ve dland, Trk diline dehet saldrlarn balad bir dnemde***, 1960larda Bulgaristan Trklerinin edebiyatnda yayn alannda adeta bir patlama oldu. Ellilerden bu yana oluan bir birikimin meyveleri grnmeye balad. ocuklara ait derlemelerin yaynlanmasnda da byk bir art oldu. 1964te Nadiye Ahmedovann Mavi Kordelal Gvercin adyla ocuk ykleri kt. 1965te Ahmet erifov tarafndan derlenmi Dnya Bizim, Biz Dnyann iekleri balkl bir iir kitab yaynland. 1966da bunu ocuklara iirler derlemesi izledi. Ayn yl Nevzat Mehmedovun Deniz adl ocuk iirleri, ertesi yl (1967) airin Beygir balkl daha bir iir kitab yaynland. 1966da Nadiye Ahmedovann Solmayan Karanfil balkl ocuk ykleri, shak Radovun Dostlar ve Dmanlar manzum ocuk ykleri 1967de kt. 1969da Mehmet avuevin Yol Verin adn tayan ocuk iirleri vb. Bu yllarda yaynlanm iir ve yk derlemelerin123

bilig 2003 K Say 24

de daha birok sanatnn ocuklara ait yazlarna rastlanmaktadr. Ayrca masallarn, bilmecelerin de kitap halinde basldn gryoruz. Yaynlanm eserlerin says bakmndan, baz sanatlarn eserleriyle de estetik ve sanat ynnden iyi bir noktaya erien ocuk edebiyatmz ne yazk ki, artk anne ve babalar, bykler iin yaynlanyordu. nk en kalabalk okuyucu kitlesini oluturan ocuklarn byk ounluu artk Trke okuyamyordu. Trke okumas-yazmas olan ocuklar da Trke iirlerden bir estetik zevk almakta zorlanyorlard. Bulgar dilinde iyi eitim gren Trk ocuklar Bulgar ocuk edebiyatn ve Bulgarcaya evirisi yaplm Sovyet ve dnya ocuk sanatlarnn eserlerini okumay tercih ediyorlard. Trk okullar kapatldktan sonra doruk noktasna erien Trke yayn hayat belki de bir demagojiden baka bir ey deildi. Bylece Trk aydnlar avutulmaya ve dnya kamu oyu aldatlmaya alld. zel Trk okullarnda 1946-1947 yllarna kadar sylenen okul arklar da unutulmu ve unutturulmutu. Nazm Hikmetin Bar arks, Sabahattin Alinin Mapusane arks, Hafz slam Erginin Bar in iirleri ark olup ellilerde devlet Trk okullar renci korolarnn repertuarlarnda bir sre bulundu, ok gemeden bunlar ve daha birka yeni ark da unutturuldu. ***Trke basnda Trk okullarnn kapatlmas politikasn destekleyen yazlar da eksik deildi. Bu konuda Bilal imir unu yazyor: Trk okullarnn Bulgarlatrlmasnn Trklerin yararna olduu ileri srld. Bu iddia durmadan tekrarland. Yazlar, hikayeler, iirler dzdrld... Bulgarcaya byle iirler dzdrlrken Trkenin aka ldrlmesine alk tutan yazlar da yazdrld. Eitimin Bulgarcaya dntrlmesi sanki Trk ocuklarna ana dillerinin yasaklanmas deildi. Sofya niversitesinde Asistan Hseyin Mahmudov imzasyla, Bulgarcadan evirme u satrlar yaymland: ...Memleketimizde mektep yandaki ocuklarn hepsine artlar salanmtr. Aa yukar bir buuk milyon ocuktan, yz yz on bini (dorusu 152 000-B..) Trk ocuudur. Mektep dnda kalan yoktur. Trkiyedeki ocuklar iin byle sylemek imkanszdr... Aznlk mekteplerinin Bulgar halk mektepleriyle beraberlemesi projesi sosyalist inklabn zaferinden sonra balam, on be yl kadar devam etmitir. Sonunda aznlk ocuklarnn retim eitim seviyesine varmasy124

Sleymanolu, Bulgaristan Trk ocuklarnn Ana Dili retiminde ocuk Edebiyatnn Yeri

la hemen hemen tamamlanmtr. Bu ykselme Bulgar vatanda olan Trklerin...ayn mektepte ve ayn muallim tarafndan okutulmalar derecesine kadar varmtr. Trk mekteplerinin bu ekilde gelimesi tabii idi. Bylelikle retim, muhteva bakmndan ve kalitece daha yksek seviyeye karld. Baz Trkiyeli evreler bunu propaganda materyal yapmak istiyorlar... (Hseyin Mahmudov, Bizde Tahsil, Yeni Ik, yl XIX, Say 140, 19.11.1963); Bilal imir, Bulgaristan Trkleri, stanbul, 1986, sf. 257-58). Trk okullarnn Bulgar okullaryla birletirilmesi, yabanc bilim dergilerinde de direkt veya dolayl olarak yorum konusu olmakta gecikmedi. Polonyal Trkolog E. Tryjarski PRASA TURKOW BULGARSKICH I JEJ JEZYK balkl yazsnda Bulgaristanda kan Trke basnn dilini aratrrken o yllarn gncel konusunu oluturan kapatlm Trk okullarnn, beraberinde getirmi olduu tepkilere, zorluklara da deinmitir: Pewne trudnosci zwiazane z realizacja reformy sygnalizua przede wszystkim sami wychowawcy. Tak na przyklad jeden z prowincjonalnych nauczycieli pisze o poczatkowych oporah ze strony niektorych rodzicow, ktorzy na reforme patrzyli z pozycji religii i przesadow (Yeni tahsil sisteminin maksadn kavryamayan ebeveynlerden bazlar, buna din ve batl itikatlar zaviyesinden yanatlar, Mehmet avuef, Tecrbemizden kaytlar, HG 21.X.1960)... Prezglad Orientalistyczny, Warszawa, 1962, Nr. 4(44), 365. 1969da Bulgaristan Trk sanatlarn eserlerinin yaynlanmasna son verildi. ok gemeden Trke yaynlanm okul ve kltr kitaplar toplatlarak yakld. Sonralar Trke konumak dahi yasakland. 1989 BYK Gnde Trkiyede Kapkulede yaplan sosyolojik aratrmalar, gen neslimizin Trk yaz dilini ve konuma dilini ne derece bilip bilmediini aka gsterdi (5). 1944-1989 dnemi ocuk edebiyatmz hakknda zetle unu belirtmeliyiz: Sz konusu yllarda nceki yllarn bir birikimi olarak ortaya kan ve yaynlanma ans olan ocuk eserleriyle edebiyatmz byk mesafe almtr. Ancak bu baary iir trnde gryoruz. ocuk ykleri olduka azdr, ocuk sahne eserleri de hemen hemen yok gibidir. Bu dnem ocuk eserlerinde angaje edebiyat ve taklitilik ar basm, zamanla baz sanatlarmzn kaleminden gerek sanat eserleri de kmtr. Bunlar dil, uslup ve ifade zenginlii asndan da gereken dzeye ulaabilmilerdir.
125

bilig 2003 K Say 24

Byle bir baarnn nedenlerinden biri de Bulgaristanda Trkiye sanatlarnn eserlerinin yaynlanm olmasdr, diyebiliriz. Ellilerin banda Sabahattin Alinin eserleriyle balanm, sonra Nazm Hikmet, Hseyin Rahmi Grpnar, daha sonralar Reat Nuri, Orhan Kemal, Tevfik Fikret, Yaar Kemal, Aziz Nesin, Fakir Baykurt ve bakalar ile devam edilmi, 1972de Nazm Hikmetin btn eserleri 8 ciltte toplanarak yaynlanmtr. Bunlarla da Trkiyeli sanatlarn eserlerinin yaynlanmasna son verilmitir.**** 1990dan bu yana nc dnem edebiyatmz da bir ncekiden daha farkl koullarda gelimeye balad. 1989 yl Bulgaristan Trklerinin tarihinde byk bir felaket yl olarak kald. Byk G, yzbinlerce Bulgaristan Trkn evinden barkndan koparp Trkiyeye gtrd. Gidenler, g yollarnda perian oldu, Bulgaristanda kalanlar da periand. Zorunlu g, aydn kesimi de perian etti. Edebiyatmz Doksan Harbinden bu yana devam eden her gte olduu gibi yine byk kan kaybna uratld. lkede kalan sanatlarn says byk lde azald. Yeni koullarda sanatlarmz da yeni eserleriyle edebiyatmz ayakta tutmaya almaktadrlar. Bu dnem ocuk edebiyatmz yine eitim sorunlar ve ocuk yaynlaryla paralel olarak ele alalm. 29 Aralk 1989 tarihinde Bulgaristan Devlet Konseyi ve Bakanlar Kurulu soya dn sreci dneminde yaplm yolsuzluklarn ortadan kaldrlmas kararn ald. 1984-1985 yllarnda zorla deitirilen Trk adlarnn iade edilecei, Trk ocuklarnn okullarda ana dilinde de dersleri olaca sylentileri yaylmaya balad. Daha o gnlerde Trkenin haftada ka saat okutulmas sorunu ortaya kt. Haftada en az drt saat okutulmas nerildi ve daha sonralar Cumhurbakanlnda ve Eitim Bakanlnda yaplan grmelerde bu neri arlk kazanmaya balad. Grmelerde bu satrlarn yazarnn bakanlnda Trk aznln temsilcileri, Trke eitime ana okulunun en byk ya grubundan balanmasn, yani okul ncesi yataki ocuklarn ana dilini renmeye balamalarn istiyorlard. Resmi Bulgar temsilcileri ise Trk ocuklarnn Bulgarcay renmelerine Trkenin engel yarataca, bu yzden de ikinci, hatta nc snfta haftada iki veya saat Trke okutulmas konusunda srarlydlar. , pazarla dnt, 1990-1991 ders yl Trke dersi okutulmadan sona erdi. **** 11 Austos 1983 tarihinde Bulgar gvenlik organlarnca zengin ev ki126

Sleymanolu, Bulgaristan Trk ocuklarnn Ana Dili retiminde ocuk Edebiyatnn Yeri

taplmzdan Trke kitaplarmz msadere edilirken yukarda ad geen ve Bulgar resmi ideolojisine yakn Trkiyeli sanatlar olarak adlar geen air ve yazarlarn da Bulgaristanda yaynlanm eserleri alnp gtrld, bir daha iade edilmediler. nk bunlar da Trkler tarafndan ve Trk dilinde yazlm eserlerdi. Bulgaristan ses sanatlarnn trk ve ark plaklar da alnp gtrld. Dahas var. Trkoloji blm iin hazrlam olduum iki ciltlik BULGARCA-TRKE SZLKn de matbaadan kt gn niversite avlusunda yaklmas iin rektr emri kt ve bunu icra edecek bir komisyon kuruldu. niversite matbaasnda bulunan TRKE-BULGARCA SZLKe de el konuldu. Birka Bulgar profesr bu utan belgesini knayarak saduyunun hakim olmas arsnda bulundular. 1991de kabul edilen Bulgaristan yeni anayasasnn 36. maddesinde: Ana dilleri Bulgarca olmayan vatandalarn, Bulgarcay zorunlu olarak renmelerinin yan sra, kendi ana dilini de renme ve kullanma haklar vardr denilmikteydi. Trk aydnlar bu maddeye dayanarak ana dilinde eitim konusunu bir numaral sorun olarak yeniden ortaya koydu. Okullarda Trk ocuklarnn Trke dersi grmeleri Eitim Bakanlnca devaml erteleniyordu. Buna bir tepki olarak Trk renciler dersleri boykot ederek haftalarca okula gitmediler. Trklerin youn olduu blgelerde eitim-retim bylelikle felce uram oldu. Baz Trk anne ve babalar tarafndan alk grevi balatld. Bu durumda Eitim Bakanl Trkenin okutulmas kararn almak mecburiyetinde kald. Alnan karara kar kan Bulgar rencilerin anne ve babalar, baz ar oven gruplar okul kaplarna ylarak Trk rencilerin okula girmelerini engellediler, trenleri durdurdular, ana yollar kestiler. 1992 ylna byle gelindi. Ayn yln ubat aynda sadece baz okullarda bir gei aamas olarak Trke derslere baland. Hlen tek bir Trk okulu bulunmayan Bulgaristanda Trk dili, genel retim (ilkretim) veren Bulgar okullarnn I.-VIII. snflarnda haftada 4 saat, serbest semeli ve istee bal olarak haftalk ders program dnda okutulan bir derstir. Edinilen yeni bilgilere gre, Trk rencilerin yaklak olarak te biri (otuz-otuz bin renci) Trke dersi grebilmektedir. Bu renciler de Trke derslerine devam etmemeleri iin zorluklar karsnda braklmaktadr. Bulgaristan Cumhuriyeti Bakanlar Kurulunun 05.09.1994 tarihli kararnamesi dorultusunda Eitim Bakanlnn 127

bilig 2003 K Say 24

karm olduu ynergelerdeki baz maddeler, Trke eitiminin ne kadar hafife alndn gstermesi bakmndan ilgi ekicidir: -rencilerin ana dilini okuma hevesi gz nnde bulundurulmal, -Her renci, ana dilini okumaya balarken yazl istek beyanat sunar, -...(Trkeden) baars zayf (2) olan renci, snfn geer, btnleme snavna da girmesi zorunlu deildir... -En az 14 renci ana dilini okuma isteinde bulunduu takdirde Trke dersi okutulabilir, -renci, serbest semeli olarak ana dilini okumay tercih ederse, yabanc dil derslerine girmeye hakk yoktur, -Bulgarcay iyi bilmeyen renci, Bulgarca ek dersleri semeli olarak tercih ederse, Trke retiminden yoksun braklmaktadr, -rencinin diplomasna ana dili dersi ve gsterdii baar yazlmamaktadr. Totaliter rejime son verilir verilmez, 25-30 yllk bir aradan sonra Trke ders kitaplarnn hazrlanmas ve baslmasna ilk admlar 1990 ylnda balad. Hayriye Memolu-Sleymanolu (Yenisoy), Glten Rstemova ve Yldz brahimova, ana okullarna bir kitap hazrladlar. Trk okullarnda yllar nce sylenen eski arklar notalaryla birlikte kitapta verildi. lkokul ve ortaokullarn her snfna da ayn yl ilk olarak birer Trke kitap Hayriye Memolu-Sleymanolu ve Mehmet sleymanolu tarafndan hazrlanmtr. Bu kitaplar, totaliter rejim yllarnda yazlm kitaplardan ierik bakmndan tamamen farkldr. lkokul snflarna okuma, ortaokul snflarna da edebiyat kitab olarak hazrlanm bu kitaplarda Bulgaristan Trk santlarndan, Trkiye sanatlarndan, Bulgar ve dnya ocuk klasiklerinden, ocuk folklorundan yazlar bulunmaktadr. Ayrca, ortaokul edebiyat kitaplarnda edebiyat nazariyesi bilgileri de bulunmaktadr. T.C. Milli Eitim Bakanl, kitaplarn ikinci geniletilmi basksn gerekletirerek Bulgaristan Eitim Bakanlna toplam 80 000 adet gndermitir. Bundan baka, T.C. Milli Eitim Bakanlnn ders kitab olarak kabul etmi olduu Trke kitaplarn ieriinde %20 orannda deiiklik yaplarak Bulgaristan Trk sanatlarna ve Bulgar klasiklerine yer verilmitir. Bu deiiklikler Bulgaristan Trk aydnlarndan oluan bir ekip tarafndan yaplm ve Trke okuma kitab olarak okullara datlmtr. Trke basn ve yayn hayatnda da 1990dan sonra bir canlanma balad. 1991-1998 yllarnda aralkl olarak kan Hak ve zgrlk gazetesi k128

Sleymanolu, Bulgaristan Trk ocuklarnn Ana Dili retiminde ocuk Edebiyatnn Yeri

k ocuklar ve renciler iin Filiz gazetesini karmaya balad. Gazete kapandktan sonra da Filiz kmaya devam etti ve ocuklarmzn kltrel geliimine katkda bulunmaya devam etmektedir. Ana dilini sevdirmek, ocuk folklorundan rnekler derlemek, iir ve kompozisyon denemeleri yaptrarak en iyi yaz yazan ocuklar dllendirmek gibi almalara nclk etmaktedir. 1993-1996 yllar aras dnemde Gven-Doverie gazetesi ve buna ek olarak Crcr adl ocuk gazetesi kt, ancak bunun mr ok ksa olduu iin ocuklar arasnda bir poplerlik kazanamad. ocuklar iin yaynlanan Balon dergisi ve Filiz okullarda Trke okuyan renciler arasnda bilinir ve yazlar ilgi ile okunmaktadr. Sz konusu dergi ve gazete, Trkiye ocuk ve okul dergilerinden de gzel yazlar alarak yaynlamaktadrlar. ocuk eserleri yazan baz sanatlar da kendi eserlerini kitap halinde yaynlanmaya baladlar. Bulgaristanda yaratclklarn srdrenlerden Ali Saitin Glen Gne ve Krk Fidann Sesi adnda iki ocuk kitab (Krcaali, 1996), Mustafa etenin Mavi iekler (Razgrat, 1996) ve Nadiye Ahmet Nur Taneleri (Sofya, 2000) yk kitaplarn yaynlamlardr. henuz kitap halinde yaynlanmam iir ve ykleri de gazete ve dergi sayfalarnda bulmaktayz. Osman Aziz, Ali Bayram, Mustafa Mutlu, smail avu, Mukaddes Akman ve daha birok sanatmzn ocuk edebiyatmzda nemli yerleri olduunu belirtmeli-yiz. Trkiyede yaratclklarn srdrmekte olanlardan da ocuk iirlerini yaynlam olanlar: Latif Karagz, Mehmet avu, sa Cebeci, aban Kalkan, Hseyin Rasim Gler vb. sanatlardr. Niyazi Hseyin Bahtiyarn Ahmat erif ereflinin vb. sanatlarmzn da gazete ve dergilerde eserleri bulunuyor. Sanatlarmz vatan, okul, aile, mevsimler, dostluk, drstlk gibi genel konular ilemektedirler. Ana dilimiz Trke ve gmenlik konular ise yeni ocuk edebiyatmzda nemli bir yer tutmaktadr. Gmenlik, ocuk edebiyatmza da damgasn vurmutur. 1990dan bu yana gelimekte olan ocuk edebiyatmzn okurlarca nasl karland, ocuk eserlerinin hangi zmreler arasnda yaylabildii konusu da nemlidir. Bir sanat eseri, okurlara ulalrsa, onlarda bir estetik zevk uyandrrsa, o zaman gerek sanat eseridir. Son yllarda yaynlanm ve yukarda sz geen ocuk kitaplarnn Bulgaristanda ne derece poplerlik kazand konusunda bilgi edinebilmek iin anket ynteminden
129

bilig 2003 K Say 24

yararlandk. Trklerin youn olduu Rusuk (Ruse), Burgas ve Hasky (Haskovo) illerinin birka blgesinde renciler, anne-babalar ve aydnlar arasnda yaptmz aratrma sonucunda sz konusu kitaplarn adlarnn dahi renciler ve anne-babalar tarafndan bilinmediini aydnlarmzdan da baz retmenlerin, edebiyat ve kltr dernekleriyle ilikisi olanlarn bu yaynlardan haberdar olduklarn veya sadece belirli sanatlarn bunlar okumu olduklarn grdk. u halde renciler iin yazlm kitaplar onlara ulaamyor, bu eserlerden ocuklarmz habersiz kalyor. Bu dndrc durumdan kurtulmann aresi bulunmaldr. Aksi takdirde ocuk eserlerimiz gereken rol oynayamaz olacak, gen neslin kltrel gelimesine bir katkda bulunamayacaktr. ocuklar byle bir ilgisizlikten kurtararak, Trke derslerine heves uyandrmak, anne-babalarn ve zellikle aydnlarmzn grevi olmaldr. Sonu: Balangcndan, yani Doksan Harbinden bu yana Bulgaristan Trk ocuk edebiyat trl evrelerden gemi, durgunluk dnemleri yaam, tm frenlemelere ramen gelmesini srdrebilmitir. Okul andaki ocuklarmzn zihinsel ve ruhsal gelimesinde nemli rol oynamtr. Trkemizin renklilii, zengin ifade olanaklar nce ocuk eserleri sayesinde hissedilmeye balar. Bu yzden de okuma ve edebiyat dersleri okul mfredatnda esas yeri tutmutur. ocuklarn kltrel gelimesinde okul kitaplarnn yan sra ocuk dergi ve gazeteleri, ocuk kitaplar da nemli katkda bulunmutur. Trk ocuk edebiyatnn gelecei, Bulgaristan Trk ocuklarnn Trke eitimiyle ilikilidir. Gelecekte daha iyi koullarda Trke eitim-retim gerekletirildiinde, kukusuz, ocuk eserlerini seve seve okuyanlar oalacak, ocuk edebiyatmzn geleneklerini srdrenler de bulunacaktr. Gnmzde ise mevcut koullarda Trke derslerinin en azndan zorunlu ders kapsamna alnmas, her Trk ocuunun Trke derslerine devam etmesini salamak iin gereinin yaplmas, her Bulgaristan Trk aydnn bir insanlk borcudur.

130

Sleymanolu, Bulgaristan Trk ocuklarnn Ana Dili retiminde ocuk Edebiyatnn Yeri

Kaynaklar Yenisoy, H. Sleymanolu (1997), Bulgar Folklorunda Trk Folklor Etkileri. V. Milletleraras Trk Halk Kltr Kongresi. Genel Konular. Seksiyon Bildirileri. Ankara, s. 235-247. Yenisoy, H. Sleymanolu (1997), Trkiye Dndaki Trk Edebiyatlar Antolojisi. Cilt 8, Bulgaristan Trk Edebiyat, Ankara, s. 40-46. Stoyanov, (1998), V. Turskoto Naselenie v Blgariya Mejdu Polsite na Etnieskata Politika, Sofia, s. 79. Yenisoy, H. Sleymanolu (1999), Balangcndan Bu Yana Bulgaristanda Trke Eitim. Balkan lkelerinde Trke Eitim ve Yayn Hayat Bilgi leni. Bildiriler. Ankara, s. 109-165. Torol, B. (1989), 112 Yllk G (1878-1989), stanbul, s. 28-29.

131

The Position of Child Literature in the Mother Tongue Education of Turkish Children in Bulgaria

Assoc. Prof. Dr. Hayriye SLEYMANOLU


Ankara University Faculty of Letters

Abstract: Child literature occupies important place in the Turkish literature of Bulgaria. Starting initially in a family and continuing in school it is effective in psychological and intellectual development of children with its rhythm and music. When evaluating child literature within the framework of development periods of Turkish literature of Bulgaria it is possible to notify the heavy impact of historical events. Within the period of 1878-1919 child folklore was preserved by Turkish minority of Bulgaria and child literature generally carried on its existence through the works of artists in reading books. Between the World Wars positive developments took place in the Turkish literature of Bulgaria, but afterwards there was a period of stagnation. Child literature developed or stagnated depending on the socio-political situation in the country. During this period poems and prose published in Turkish periodicals and reading books constituted the sources of child literature. After the World War II there was an improvement in education of Turkish children and child literature went through the process of development. However, after the Turkish schools were closed the number of children able to read Turkish gradually diminished. From year 1990 on child literature in Bulgaria started to flourish again. Anyhow, in order to disseminate the child books among the children of school age teaching Turkish in schools should be given necessary attention. This can be realized by giving Turkish status of a compulsory subject in the curriculum. Otherwise, literary works targeting children will not be able to play the appropriate role. Key words: Turkish teaching in Bulgaria, Schoolbooks in Turkish, Turkish child literature in Bulgaria.

bilig K 2003 Say 24:115-133

132

Somatik Deyimler
Do. Dr. Fatma ZKAN
Gazi niversitesi, Fen-Edebiyat Fakltesi

Ara. Gr. Glim ADYEVA


Ahmet Yesevi niversitesi zet: Vcut organlarnn isimlerini esas alan deyimlere, dil biliminde somatik deyimler denilmektedir. Deyimlerin sz diziminde yer alan kelimelerden birisi anahtar niteliinde olup, deyimin zellikle, arm ve anlam boyutuna temel tekil etmektedir. Somatik deyimlerin tipik zelliklerinden biri, sz diziminde yer alan her bir organ adnn mecaz bir manaya iaret etmesidir. nsann vcut organlaryla tekil edilen somatik deyimler, stlendikleri fonksiyonlara gre milletlerin hayata bakn, d dnyay alglayn ifade eden farkl anlamlar sembolize eder. Trkede her bir vcut organ ile zdeleen mecaz anlamlarn Moolca'daki ayn tr deyimlerle paralellik arz etmesi, Altayistik aratrmalarna k tutan ayr bir almann konusu olacak niteliktedir. Baz somatik deyimlerde Trk kltr hayatna ait gelenek ve greneklerle eski inan izlerine rastlamak mmkndr. Ayrca, somatik deyimlerin ifade kalplarnda, Trk dilinin bir ksm etimolojik problemlerini zmleyecek arkaik unsurlar yer almaktadr. Somatik deyimlerde yer alan benzetme motiflerinin incelenmesi, dolaysyla gerek anlam ile mecaz anlam arasndaki gizli ban akla kavuturulmas, dil bilimi aratrmalar iin byk bir nem arz etmektedir. Biz bu almada, somatik deyimlerin gerek anlamlaryla iaret edilen mecaz anlamlar arasndaki bu ba ortaya koymaya alrken, zellikle Trk lehelerindeki, yeri geldike de komu dillerdeki rnekleri bir araya getirerek Trk dnyasnn kltr birliine dikkat ekmek istedik. Anahtar kelimeler: Somatik deyimler, vcut organlar, gerek anlam, mecaz anlam, arkaik unsur, kltrel dil bilimi.

bilig K 2003 Say 24: 135-157

135

bilig 2003 K Say 24

Giri Trk dilinin zengin sz varlklarndan olan deyimler, insann duygu ve dncelerini, dnya grn, d evre ve olaylar karsnda takndklar tavrlarla davranlar, gerek anlamndan az ok farkllaarak, tezat ve mecaz gibi sanatlardan da yararlanmak suretiyle tasvir eden kalplam szlerdir. Trk mill felsefesinin dile yansyan zl ifadeleri niteliindeki deyimler, saylar, kullanlma sahalar, konu ve muhtevalar bakmndan Trk dili ve folklorunun nemli sz zenginliklerindendir. Konular bakmndan pek ok gruba ayrlan deyimler, tari-h ve ada leheleriyle birlikte genel olarak Trk dilinin etimolojik ve semantik aratrmalarna yn verecek zengin bir dil varln meydana getirmektedir. Ayrca deyimler, zellikle de somatik deyimler, dil aratrmalarna k tutan arkaik unsurlar gnmze ulatrmalar bakmndan olduu kadar, Trk lehelerinin ve Trkeye akraba olan dillerin ayn kkten geldiine kuvvetli bir delil tekil eden, pek az deiiklie uram sabit birimler olmalar bakmndan da nem arz ederler. Deyimler, kalplar halinde kullanlmalar, anlam btnlne sahip olmalar ve sabit yapl karakter tamalar bakmndan dil biliminin ayr bir sahasn oluturmaktadr. Ancak bu alan, henz kkl aratrmalarn yapld bir bilim dal hline gelmemitir. Deyimler konusunda pek ok alma yaplmasna ramen, hlen zm bekleyen tartmal meseleler bulunmaktadr. Bu problemlerden biri, deyimlerin iinde yer alarak semantik bakmdan ayr bir grev stlenen temel unsurlarn fonksi-yonudur. Deyimlerin bnyesinde yer alan kelimelerden biri, deyimde asl anlatlmak istenen anlama temel tekil eder. Bu temel kelime, ou zaman deyimdeki ilk, baz durumlarda ise ikinci unsurdur. Deyimlerdeki kelimeler tesadfi olarak bir araya getirilmemitir. Bilinen en eski tarihlerden beri dilimizde yaayan, hatta bazen deyim dnda kullanmdan dm arkaik kelimelere de deyimlerde rastlamak mmkndr. Mesel, Kazakadaki korkmamak, cesurca davranmak, bir eye gs germek anlamndaki miz baqpaw (mize bakmamak); Bakurtadaki ok yormak, cann skmak anlamna gelen tekege tiy (tekeye demek); zbekede cesur anlamnda kullanlan yuragida yoli bor (yreinde yoli olan) de-yimlerindeki artk tek bana kullanlmayan miz (bak veya klcn keskin yan, sivri ucu), tek (g-kuvvet, sabr), yol (alev, ate) szckleri arkaik unsurlardr.
136

zkan, adiyeva, Somatik Deyimler

nsann etrafn kuatan dnya, tabiat unsurlar, hayvanlar dnyas, deyimlerde birer unsur olarak karmza kar. Dolaysyla, Trkede deyimlere daha ok hayvan, bitki ve vcut organlar isimleri ile saylar temel tekil etmektedir. Bu deyimleri yle rneklendirebiliriz: Samal inek; kpee hot, kediye pist dememek; ata et, ite ot vermek; kei inad gibi deyimler hayvanlarla ilgili olanlardr. Arpa ektim, dar kt; mercimei yan yuvarlamak, fasulye gibi kendini nimetten saymak gibi deyimler bitkilerle ilgili olarak sylenen deyimlerdir. Vcut organlaryla ilgili olarak ise, ayana gitmek; ayan ekmek; bana orap rmek; elden aza yaamak; kulana kar suyu kamak; yrei yufka; yz sirke satmak deyimlerini rnek verebiliriz. Saylarla ilgili olarak da, yedi canl; yedi kat yabanc; dokuz dourmak; krk ylda bir gibi deyimler mevcuttur. Biz bu almamzda vcut organlaryla ilgili deyimler zerine durarak onlar dil bilimi asndan incelemeye altk. Bylece, ilim leminin dikkatini somatik deyimler terimine ekmeyi ve sz konusu grupta deerlendirilen deyimlerdeki mecaz anlamlarla gerek anlamlar arasndaki ba gzler nne sererek, deyimler snflandrlmas konusuna az da olsa bir katkda bulunmaya gayret ettik. Somatik Deyimlerin Tanm ve Dilbilimi Asndan Deerlendirilmesi Dilimizde eski alardan beri kullanlmakta olan anatomik isimler, yani insan vcudundaki organlarn isimleri, deyimlerin yapsnda nemli bir yere sahiptir. zellikle ba, gz, az, dil, ka, el, ayak, kulak, kalp, yrek gibi kelimeler bu tr deyimlerde maksad ifade eden asl unsurlar oluturmaktadr. Mesel, ba ars olmak, ban gzn yarmak, gz kulak olmak, gze diken olmak, yrei aznda, eli aya dolamak, az dil vermemek, kala gz aras vs. deyimlerinde olduu gibi. Bunlarn dnda aln, avu, aya, parmak, trnak, boyun, byk, bilek, ene, yanak, yz, damak, di, dudak, kirpik, akak, sa, sakal, bilek, diz, omuz, gbek, gs, ense, srt, i, boaz, grtlak, beyin, cier, barsak, ve kan gibi insan vcuduyla ilgili kelimelerle tekil edilmi deyimler, somatik deyimlerin kapsamna girmektedir. Ayrca, herhangi bir organ karlamamasna ramen, iinde akl ve gnl gibi soyut kavramlarn yer ald deyimler de insan vcuduyla ilgili kabul edilerek, somatik deyimler erevesinde deerlendirilmektedir. Dil biliminde yaygn olarak kullanlmakta olan somatizm teriminin kk,
137

bilig 2003 K Say 24

Tp biliminde ayn manada kullanlan somatika kelimesinden gelmektedir. Somatik deyimler ise, bnyelerinde insan vcuduyla ilgili kelimeleri barndrmalarndan dolay bu adla ifade edilmektedir. Somatik deyimlerin tipik zelliklerinden birisi, bnyesinde bulunan her bir organ adnn mecaz bir manaya iaret etmesidir. Tarihin derinliklerinden gnmze ulaarak, Trk milletinin dnya grnn, tecrbe ve bilgi birikiminin tabi sonucunda zl ifade kalplar olarak varln srdren somatik deyimler, ilk anlamnn dnda yan ve mecaz anlamlar kazanmtr. Mesel, Trk lehelerinin hemen hepsinde deyimlerde geen yrek ve kalp kelimeleri daha ok sevinme, acma, bunalma gibi hislerle cesareti, kahramanl, ayn zamanda korkakl ifade eder: Trkiye Trkesinde yrei hopla-, yrei paralan-, yrei yan-, yrei azna gel-, Kazak Trkesinde ayn manalar bildiren jregi lp et- (yrei hoplamak), jregi qars ayrl- (yrei paralanmak), jregi jan- (yrei yanmak), jregi awzna tl(yrei azna gelmek) ve er jrek (er yrekli) cesur, su jrek (su yrekli) korkak; Krgz Trkesinde er crk (er yrekli) cesur, crgnde kara cok (yreinde kara yok) cesur, kahraman, suu crk (su yrekli) korkak, crg oozuna tgl- (yrei azna gelmek) ok korkmak, crgn al- (yreini almak) ok korkutmak; zbek Trkesinde yuragi oyna- (yrai oynamak) 1. hzl arpmak; 2. korkmak, yuragi qan bl(yrei kan olmak) acmak, ezilmek, yuragi yoril- (yrei yarlmak) ok korkmak, yuragi tutday tkil- (yrei dut gibi dklmek) hasret ekmek, strap ekmek, yuragi yq (yreksiz) korkak; Azerbaycan Trkesinde gelbi yan-, reyi yan-, gelbi yaral (dertli), gelbi sn- (kalbi krlmak), reyi azna gel-, reyi grlb ayann altna d- (ok korkmak), reyi yaralan- gibi deyimler vardr. Ayn ekilde diz kelimesi ise, daha ok kuvvet, g, ayn zamanda gszlk, zayflk anlam belirten ifadelere temel tekil eder. Kltr tarihimizin aheserlerinden saylan ve ilk yazl dil yadigrlarmzdan Orhun kitbelerinde bal ykntrmi, tizligig skrmi balya ba edirmi, dizliye diz ktrm (Ergin, 1970: 51) eklinde geen ifade kalbnda da diz kelimesinin sembolize ettii g, kuvvet anlamlarna iaret edilmektedir. Zaten Kazak Trkesinde tize kelimesi mecaz olarak stn g, zorbalk anlamlarna gelmektedir. Mesela, Trkiye Trkesinde diz ktr-, dize getir-, dize gel-, dizleri kesil-/ tutma-, dizlerine kapan-; Kazak Trkesinde ise benzer manalar belirten tize batr- (diz batrmak) g gstermek, zorba138

zkan, adiyeva, Somatik Deyimler

lk etmek, tizesin tkiz- (dizini geirmek) zorla kendine itaat ettirmek, boyun edirmek, g gstermek, tize bk- (diz kmek) itaat etmek, yenik dmek; zbek Trkesinde tiz / tizza k- (diz kmek) 1. diz kerek oturmak, 2. ba emek, teslim olmak, itaat etmek, Azerbaycan Trkesinde diz (ste) k- 1. diz kerek oturmak, 2. tbi olmak, itaat etmek, diz kdr- zorla itaat ettirmek gibi deyimleri rnek olarak verebiliriz. Bunlarn dnda en hassas organlarmzdan birinin ismi olan gz kelimesi daha ok sevme, deer verme ve sevinme, imrenilme, gpta etme, revata olma anlamlarnda kullanlr: Trkiye Trkesinde gzde ol-, gz dik-, gze gel-, gzle ye-, gznde kal-, gzn sevdiim, gz gibi sakn-; Kazak Trkesinde ise kz ayrma- gzn ayrmamak, kz tik- gz dikmek, kzden eki eli tasa qlma- (gznden iki eli uzaklatrmamak) koruma amacyla gznn nnde bulundurmak [eli: parman kalnlk ls], kzimni a men qarasnday (gzmn ak ve karas gibi) naz ile byttm yavrum, ok sevip koruduum, kzdi qurtn je- (gzn kurdunu ye-) ok cezbetmek, kendine ekmek; Krgzcada kz artuu (gz artmak) gzle yemek, imrenmek, kz ayrbo- (gz ayrmamak) gzn almadan bakmak, kz t- (gz dmek) imrenmek, sevmek, kzdn u- (gzden umak) sevdii birine veya bir eye hasret kalmak; zbekede kzining oqu qorasi (gznn ak-karas) birisinin ok sevdii kimse, ok sevilen tek ocuk iin kullanlan bir sevgi ifadesi, kz tik- (gz dikmek) 1. gz alamadan bakmak, 2. umut balamak, kzini olama-/ uzma- (gzn almamak /kesmemek) gzn ayrmadan bakmak, kz tut- (gz tutmak) umut etmek; Azerbaycan lehesinde gz bebeyi (gz bebei) ok sevilen insan, gz bebeyi kimi goru- /saxla- gz bebei gibi korumak, gz dik(gz dikmek), gz kesme- (gz kesmemek) gzn alamadan bakmak, gz gal- gz kalmak, ok beenmek, o eye sahip olmay istemek, gznn a-garas (gznn ak-karas) tek ocuu gibi rnekleri vermek mmkndr. Somatik deyimlerde yer alan cier ve bar kelimeleri ise, yrek ve kalp kelimelerine yakn bir anlam belirtmekle birlikte, akrabalk balaryla ilgili sevgi, efkat ve fedakrlk gibi duygularn ifadesinde kullanlmaktadr: barna bas-, barna ta bas-, barn del-, bar yank, cier acs, cier canl, cieri be para etme-, cieri dalan- / cieri yan-, cierimin kesi, cierine ile-, cierini del-, cierini sk-, cierini yak-, cieri paralan-, cieri szla-; Kazak Trkesinde bawr bas- (bar basmak) yakn grmek, yaknlk duymak,
139

bilig 2003 K Say 24

sevmek, bawra / bawrna tart- (barna ekmek) yakn gibi grmek, bawr eti (bar eti) ok deer verdii yakn, ocuu, deerli varl, bawr tut- (bar yerine saymak, bar gibi grmek) akrabas, yakn saymak, bawr qatt (bar sert, bar kat) merhametsiz, bawr qutsz (bar kutsuz) 1. kimseye iyilii dokunmayan; 2. ocuk douramayan, bawrna bas- (barna basmak) 1. kucaklamak; 2. evlt edinmek, bawrna kir- (barna girmek) sevgisini kazanmak, bawrnda bol- (barnda bulunmak) himayesinde yetimek, bawr suw- (bar soumak) umudunu kesmek, tas bawr (ta barl) merhametsiz, akrabalk duygusundan yoksun, Krgz Trkesinde booruna tart- (barna ekmek) kendine yakn saymak, akraba gibi grmek, booru ta veya ta boor (bar ta /ta barl) sert, merhametsiz, booru kat- (bar sertlemek) 1. merhametsiz; 2. glmekten krlmak, boor ktr- (bar kaldrmak) bymek, yetimek; zbek Trkesinde ise ayn anlamda hem jigar, hem de bagir kelimesi kullanlmaktadr: jigar hun bol- (cieri kan olmak) strap ekmek, bagriga al- (barna almak) kucaklamak, bagri to (bar ta) merhametsiz, bagri qora (bar kara) kt kalpli, ayrca zbeklerde uzaktan akrabas, yakn gelen insana gznz aydn olsun manasnda baringiz butun blib qoldi mi? (barnz btn oldu mu?) denilir. Azerbaycan Trkesinde ise, bar delin- bar delinmek, bar gan ol- / bar gana dnbar kan olmak/ bar kana dnmek, bar yan- (bar yanmak) 1. susamak, 2. kederlenmek, zlmek, barna bas- barna basmak, ciyeri gana dn- yrei kan alamak, ciyeri yan- acmak, birinin haline yanmak deyimleri mevcuttur. Trkede birbirine ok yakn mecaz manada kullanlan burun ve gs, gururu, kibirlilii, bencillii, kendini beenmilii simgelemektedir. Burun kelimesiyle ilgili Trkiye Trkesinde burnu by-, burnu havada (ol-), burnu Kaf danda (ol-), burnundan kl aldrma-, burnunu kr-, burnunun dikine / dorusuna git-, burnunun yeli harman savur-, burnu yere dse alma-, burun kvr-; Kazak Trkesinde murnn kkke kter- (burnunu havaya kaldrmak) kendini beenmilik etmek, vnmek, murnn yire qara- (burnunu kvrarak bakmak) burun kvrmak, murnnan esek qurt tsip qal(burnundan eek kurdu dmek) zenginliiyle vnmek, kibirlenmek; Krgz Trkesinde auusu murdunun uunda (fkesi burnunun ucunda) abuk sinirlenen insan iin sylenir, murdun ktr- (burnunu kaldrmak) gururlanmak, kibirlenmek, zbek Trkesinde burni kta-ril- (burnu
140

zkan, adiyeva, Somatik Deyimler

ykselmek) kibirlenmek, burnidan oa / ortiq gapir- (burnundan aarak konumak, burnundan konumak) gururlanarak gereinden fazla konumak, Azerbaycan Trkesinde ise, burnunu yuxar tut- (burnunu yukar tutmak) bakalarna yksekten bakmak deyimleri rnek olabilir. Ayrca Kazakada murnn tesken taylaqtay / gizdey (burnu delinmi deve yavrusu / kz gibi) uysal, kibirlenmeyen, Krgzcada murdunan jetelet(kendini burnundan ektirmek) birisinin tesirinde olmak, itaat etmek, zbekede burnidan tortsa ykilgunday (burnundan ekse yklacak halde) zayf, gsz deyimleri mevcuttur. Grld zere, bu deyimler de gururla, zellikle gururun krlmas ile ilgili anlamlar tamaktadr. Gs kelimesiyle ilgili Trkiye Trkesinde gs kabar-, gsn gere gere, gsn yrt-; Kazak Trkesinde kewde kter- (gsn kaldrmak) gururlanmak, kibirlenmek, kewdesine / kkregine nan pis- (gsnde ekmek pimek) kibirlenmek, vnmek, kewdesine jel bit- (gsnde hava olumak) kibirlenmek, kewdesin qaq- (gsn vurmak) vnmek, gururlanmak, kewdesi joar (gs yksek) bencil, haval, kewdesine syma- (gsne smamak) ok vnmek, kewdesin / kkiregin ker- (gsn germek) gurulanmak, kkiregidi Quday bassn (gsn Tanr bassn) bir karg ifadesi olarak kullanlmaktadr, r kkirek (yksek gsl) gururlu, kibirli; Krgz Trkesinde kkrgn ktr- (gsn kaldrmak) gsn germek, kibirlenmek; zbek Trkesinde kkrak ker(gsn germek) 1. gururlu bir ekilde ban dik tutmak; 2. vnmek, gururlanmak; Azerbaycan Trkesinde ise kksn ger- tehlikeye gs germek, kibirlenmek deyimleri vardr. Trk lehelerinde ka ve gz kapa (kabak) kelimeleriyle tekil edilmi deyimlerde ise, insann manev kuvvetine, ruh halinin iyi veya kt olmasna iaret edilmektedir. Trkiye Trkesinde ise, bu kelimeyle ilgili kalarn / kan at-, ka yk-, kan altnda gzn var deme- veya gzn stnde kan var deme- deyimlerini verebiliriz. Kazakada qaba al- (gz kapa almak) neesi yerine gelmek, neelenmek, qaba qars jabl- (gz kapa kapanmak) kzmak, fkelenmek, qaba tyil- (gz kapa dmlenmek) kzmak, beenmemek, qaba tner- (gz kapa kararmak) fkelenmek, qaban tastay ty- (kan ta gibi atmak) ok kzmak, qaban tksit- (kalarn atmak) fkelenmek, kzmak, qaba kirbi tart- (gz kapa znt ekmek) bir ey iin zlmek, endie duymak, qaban kirbi al- (gz kapan znt rtmek) ksmek, zlmek, qaba qal
141

bilig 2003 K Say 24

(gz kapa kaln) souk yzl, qabana qraw qat- (gz kapa kra tutmak) kzmak , qabanan qar jawanday (gz kapandan kar yam gibi) ok kzgn, qabanan tan- (gz kapandan tanmak) yznden fikrini, isteini anlamak, qaban trjyt-/kirjiyt-/t-/ty- (gz kapan buruturmak/atmak) beenmediini ifade etmek, qaba salbra-/saln/sn- (gz kapa aa sarkmak / krlmak) zlmek, kederlenmek, qabaq ts- (gz kapaklarn atmak) bir birlerini krmak, qas-qabana qara- (gz kapana bakmak) alnmasna yol aacak hibir ey sylememek veya yapmamak, qas-qabanan bayqa-/qas-qabanan tan- (ka ve gz kapandan fark etmek) yznden, durumundan anlamak, qasn tykan atmak, qas qas- ka gz iareti yapmak; Krgzcada kabag ak ve kaba cark (gz kapa ak/gz kapa aydnlk) sevinli, kabag brk ve kabag salk (gz kapa rtl/aa sarkm) zgn, kabak ty- (gz kapan dmlemek) zlmek, kabak t- (gz kapan atmak) kan atmak, kabak-kam debe- (gz kapam, kam dememek) zlmemek, merak etmemek, kabak-kana kara- (gz kapana-kana bakmak) alnmasna yol aacak hibir ey sylememek veya yapmamak, kabagna kar caagan (gz kapana kar yam) fkeli, kzgn, ayrca Krgzcada ka kelimesi ile ilgili gler yzl ol anlamna gelen a bolboso da, ka cokpu (an olmasa da, kan yok mu?) ifadesi de vardr. zbekede ise qovogi soliq (gz kapa sarkm) zgn, keyfsiz, qovoq sol- veya qovoqni osiltir- (gz kapan aa sarktmak/asmak) zgn, kzgn olduunu belirterek somurtmak, qovogidan qor yog- (gz kapandan kar yamak) ok zgn, somurtkan, qovoini o- (gz kapan amak) gler yzle bakmak, ka kelimesi ile ilgili qo-qovogiga qara- (ka ve gz kapana bakmak) alnmasna yol aacak hibir ey sylememek veya yapmamak; Azerbaycan Trkesinde galar dyl- (kalar dmlenmek) kalar atlmak, galarn at- kalarn atmak, kznn stnde gan var deme- gznn stnde kan var dememek vb. gibi deyimleri rnek gsterebiliriz. Azerbaycan Trkesinde gabag kelimesi evvel; evvelki; bir eyin n taraf, zeri; kar taraf manalarnn yan sra yz, beniz, surat anlamnda da kullanlan gabag kelimesiyle kurulmu gabag alyz glmek deyimi mevcuttur. Gz kapa iin ise, kz gapa kelimesi kullanlmaktadr. Ayrca Azerbaycan Trkesinde gagabag szc ile tekil edilmi deyimler, fkeli, kzgn anlamna gelmesinin yan sra bir eye itiraz eden insann ruh hlini ifade eder. Sz konusu kelimeyle ilgili
142

zkan, adiyeva, Somatik Deyimler

gagabag almak yz glmek, gagabag gster- kt karlamak, gagabag yer altndan / yer ile get- ok zntl olmak, gagabagn salla-/ turut-/ tk- kan atp, alnn buruturarak zntl veya sevinmediini ifade etmek deyimleri mevcuttur. Arka kelimesi Trk lehelerinden bazlarnda srt, bazlarnda ise arka anlamnda kullanlmaktadr. Ama sz konusu kelime, rneklerini aratrdmz Trkiye Trkesi, Kazaka, Krgzca, zbeke, Azerbaycan Trkesi gibi lehelerde mecaz olarak vesile, arac, destek, dayanak olmak; birinin vastas ve himayesiyle hak elde etmek anlamlarnda kullanlm ve bu anlamyla deyimlere de yansmtr: Trkiye Trkesinde arkas ol-, arka arkaya ver-, arka bul-, arka k-; Kazakada arqa syer (arka dayayacak ey) dayanak, destek olacak kimse, arqa sye-/tire- (arka dayamak) desteine gvenmek, arqaa qaq- (arkasna vurmak) tevik etmek; zbekede orqa qil- (arka etmek) birisinin yardmna gvenerek i yapmak; Azerbaycan Trkesinde arxa ver- (arka vermek) desteine gvenmek, arxa durarkasnda durmak, destek vermek, tevik etmek, arxa-arxaya ver- (arka arkaya vermek) karlkl yardmlamak vb. Ayrca yukarda belirttiimiz gibi, mecaz olarak bildirdii vesile, arac olmak anlamlar deyimlere yansmasa da, eitli ifade kalplarnda arqasnda, arkas menen ekillerinde ska rastlanmakta ve sayesinde anlamnda kullanlmaktadr. Kazakadaki Kri arqasnda krmek su iedi (Pirin sayesinde krmek su ier); [krmek: pirin arasnda yetien yaban bir bitki ve onun tohumu] ata sz bunun bir rneidir. Benzeri kullanm ekline Krgzcada da rastlamak mmkndr: Sapek atamdn arkas menen at caln tarttm (Sapek dedemin sayesinde ata binmeyi rendim) (Krgz Tilinin Tndrm Szd, 1969: 60). Boyun kelimesi ise temel tekil ettii deyimlere daha ok sorumluluk tama, bir g veya otorite karsnda itaatkr olma anlam vermektedir: Trkiye Trkesinde boyun ver-, boyun ol-, boynunu bk-, boynu kldan ince ol-, boynuna geir-, boynunda kal-, boynunu uzat-; Kazakada moynmen kter- (boynuyla kaldrmak) her eye katlanmak, sabretmek, moynna al- (boynuna almak) sorumluluunu stlenmek, moynna arqan sal- (boynuna urgan asmak) istediini yaptrmak, moynna art- (boynuna asmak) bir ii yapmaya mecbur etmek, moynna qoy- (boynuna koymak) suunu kabul ettirmek, moynna minip al- (boynuna binmek) istediini yaptracak hle gelmek; Krgzcada moyunga al- (boynuna almak) suunu kabul etmek,
143

bilig 2003 K Say 24

sorumluluunu stlenmek, moyun sun- (boynunu sunmak) ba emek, itaat etmek, moynuna min- (boynuna binmek) birine her istediini yaptrmak, tepesine kmak, moyun berbe- (boyun vermemek) zerine almamak, suu kabul etmemek; zbekede byin eg- boyun emek, byin sun- (boyun sunmak) itaat etmek, byin tort- (boynunu geri ekmek) kabul etmemek, zerine almamak, byniga minib ol- (boynuna binmek) idaresi altna almak, byniga ol- (boynuna almak) sorumluluunu stlenmek, byniga qy- (boynuna koymak) suunu kabul ettirmek; Azerbaycan Trkesinde boynuna bala- (boynuna balamak) suunu zorla kabul ettirmek, zerine yklemek, boynuna goy- (boynuna koymak) itiraf ettirmek, zerine yklemek, boynuna d- (boynuna dmek) zerine dmek, boynuna min- (boynuna binmek) kendi dediini yaptrmak, itaat ettirmek, boyun ol- (boyun olmak) sz vermek, boyun bk- boyun bkmek, boyun goy- (boyun koymak) kabul etmek, raz olmak, zerine almak vb. Bunun gibi dier organlarla da ilgili bolca rnek vermek mmkndr. Ancak biz bu kadaryla yetinerek, daha ayrntl bir incelemeyi baka bir zamana brakmay uygun grdk. Sz konusu organ isimleri, yukarda belirttiklerimizden farkl anlamlar da karlayabilir. Mesel, kkirek (gs) kelimesi Kazakada kewdesi asqan (gs stn) ok zeki, kkiregi aq (gs ak) bilgili, okumu, Krgzcada kkrg tunuk (gs berrak) akll, zeki, er kkrk (er gsl) cesur, zbekede kkragida yoli bor (gsnde alevi olan) cesur deyimlerinde kibirli ve bencil olma dndaki anlamlar karlamaktadr. Ancak yukarda sraladmz rnekler, btn Trk lehelerinde d dnya ve olaylar karsnda alnan tavrlardaki ortakl, dnce ve duyulardaki benzerlii gstermesi bakmndan nemlidir. Yukarda bahsi geen sz konusu kelimelerin baka dillerde ayn anlam simgelemesini beklemek pek tabidir ki doru olmaz. nk her milletin kendine has hayat felsefesi ve dil mant vardr. Dillerin bir kavram ifade etme yaklamlar birbirine benzese bile, tpatp ayn olmaz. Kltrel dil bilimi almalarnda, dikkat edilmesi gereken en nemli hususlardan biri de, bu meseledir [Dil biliminin dil ve millet arasndaki ilikileri inceleyen dalna etnolengistik denilmektedir. Ayrca bu bilim dal, kltrel dil bilimi terimiyle de karlanmaktadr.]. Bazen birbirleriyle komu yaayp, uzun sre kltr alveriinde bulunan baz milletlerin dillerinde ayn kkten gelmemelerine ramen, belli bir kelime veya ifade kalbnn ay144

zkan, adiyeva, Somatik Deyimler

n mecaz manada kullanldn gzlemlemek mmkndr. Mesel, Rusadaki ok korumak, muhafaza etmek anlamna gelen bere kak zenitsu oka (gz bebei gibi saklamak) deyimi, kalka (istinsah) yoluyla Kazak Trkesine aynen kelime kelime tercme edilerek kzding qaranday saqtaw olarak gemitir. Dil biliminde bu tr geilere kalka ad verilir. Ancak, bu ekildeki dilden dile geiler, daha az saydaki baz ifadeler iin geerlidir. Oysa, ayn kkten gelen dillerde ayn kelimelerle sylenen ifadeler bir yana, farkl sylenen ifadelerin de mecaz anlamlarnn birbirlerine uymas, ortak mantk, ortak dnceye kuvvetli bir delil tekil etmektedir. Mesel, Kazak Trkesindeki tisin qayra- deyimi ile Trkiye Trkesinde mevcut olan diini bile- deyimi ayn anlamdadr. Bildiimiz gibi, Kazakadaki qayraw fiili bilemek manasna gelmekte ve iki lehede farkl kelimelerle ifade edilmelerine ramen mecaz ifadelerde de ayn anlamda kullanlmaktadrlar. Buna benzer rnekler, her iki Trk boyunun ortak kkenini, dolaysyla ortak dnce ve ortak kimliini gsteren kltr unsurlardr. Baz aratrmaclar, Trke deyimlerin, zellikle de somatik deyim ve ifadelerin bir ksmnn Mool dillerindeki deyimlerle paralellik tekil ettiini ve bunun da bu dillerin bir zamanlardaki ortak kkenine iaret ettiini belirtmekte ve konuyu Altayistik biliminin problemlerine kadar gtrmektedir (agdarov, 1971: 121-126; Uraksin, 1990: 244-248). Deyimlerdeki benzetme unsurlarnn ayn motiflerle ifade edilmesi, tasvir dncenin de ortakln gsterir. Bilindii gibi bu mesele, yllardan beri Trkoloji ve Altayistik biliminde tartlmakta olan bir konudur. nk Trk ve Mool dillerinde ortak olan bir ok kelime ve ifade kalbnn hangisinden hangisine getii net bir biimde aklanamamakta ve baz bilim adamlar bu tr yaknl sz konusu dillerin eskiden ayn kkten tremi olduu gryle, yani birbiri arasndaki genetik bala izah etmektedir (Bertagayev, 1971: 90-109; Bolanbayul, 1997: 146-147). Bu konuda bilim adamlarndan L. D. agdarov bar kelimesinin Trk ve Mool dillerinde yrek, gnl ve akraba, yakn gibi ortak mecaz anlamlara sahip olduunu belirtir ve rnek olarak Krgzcadaki boor ooruu (bar armak) yrei szlamak, bir boorum z kardeim, Hakasadaki xara paarm xurupa (kara barm kuruyor) ok zlyorum, Buryatadaki elge zrxemni bdene yrek szlyor, elgen sadan kan ba bulunan akrabalar ifade kalplarn gsterir. Aratrmac ayrca glmekten krlmak deyiminin de bu dillerde
145

bilig 2003 K Say 24

yine cier / barla veya ayn anlama gelen kelimelerle belirtildiine dikkat eker: Krg. boor cok kldk (barmz yokmu gibi gldk), Bur. elge xatataraa eneexe (barmz sertleinceye kadar gldk). Benzeri ifadeler, yukarda verdiimiz rneklerde de gemiti: booru katuu (bar sertlemek) 1. merhametsiz, 2. glmekten krlmak. L. D. agdarov, Trk ve Mool dillerindeki ortak mecaz anlamlarn genel olarak ok eski kelimelerde grldn belirtir (agdarov, 1971). Bilindii gibi akraba dillerde ortak saylan ok eski kelimeler arasnda insann vcut organlarnn isimleri, hayvan isimleri, akrabalk balaryla ilgili isimler, tabiat olaylar ile alkal adlandrmalar (yel, da, deniz, su, kar, yaz vb.), renkler, saylar, zamirler yer almaktadr. Bu sebeple, somatik deyimlerin de bu konuda nemli kaynaklar oluturduu kabul edilmeli ve zerinde daha youn aratrmalar yaplmaldr. Dil bilimi aratrmalarndaki dier nemli bir husus, deyimlerin teekkl sebeplerinin akla kavuturulmasdr. Dilimizdeki bir ok deyimin kk, belli bir tarih olaya veya hikyeye dayanmaktadr. Tarihte meydana gelen baz olaylar, o devirde yaayanlar yle etkilemitir ki; sz konusu olayla ilgili fikirler ve yorumlar dilde ksa ve zl bir ifadeyle ebedletirilmitir. Temeli bir olaya dayanan deyimler arasnda somatik deyimler de nemli yer tutmutur. Mesel, ilk ocuk, ilk sevgili, ilk dost, ilk sahip olunan anlamn veren ilk gz ars deyiminin hikyesiyle ilgili olarak aratrmac Osman izmeciler yle demektedir: Szn kaynana inersek, karmza Trk milletinin tarih boyu savalardan gz aamayan anl, erefli gemii kar. Bu savalar nice babayiit delikanly insafsz deirmeninde tm, arkada braktklar gebe karsnn, yavuklusunun, bebeinin, ana-babasnn gzlerine alamaktan kan indirmitir. Bu da bar yank analarn, gelin ve yavuklularn gz pnarlarn kurutur, artrd. Bir birleriyle konuurken o zamann terbiye anlay gerei Senin kocandan mektup var m? Benim yavuklumdan hi haber yok!... gibi szler edemezler, utandklarndan Benim gz armdan bir haber yok... Senin gz arndan mektup var m? eklinde konuur dertleirlerdi (izmeciler, 1982: 134). Trkler, tarih boyunca eitli kltr dairelerine girmi, eitli dinleri kabul etmilerdir. Eski Kamlk dini bata olmak zere, kabul edilen bu dinlerin inan dnyalarndan derin izler tayan deyimlere milletin manev hayat aksetmitir. Bu durum, somatik deyimler iin de geerlidir. Somatik deyimlerin bir ksm eski gelenek greneklerle ve inanlarla yakndan
146

zkan, adiyeva, Somatik Deyimler

ilgilidir. Trkiye Trkesindeki azna aptestle almak, azndan yel alsn, bana devlet kuu konmak, ba sal dilemek, can damarna basmak, can azna gelmek, can kurban, dilini kesmek, di kiras, el basmak; el benden, sebep Allahtan, kulaklar (kula) nlasn, gz demek / nazar demek; Kazak Trkesindeki moynna buraq salp tilew (boynuna buraq asarak istemek); [buraq: ucu dmlenmi iki kar uzunluunda ip veya urgan] Allaha yalvarmak, bir eyi ok istemek, betin jrtuw (yzn yrtmak) ok ac ektiini, yas tuttuunu ifade etmek, krgeninen kz aq aluw (grdnden gz hakk almak) grd her eyden pay ummak, til kzim tasqa (dilim gzm taa desin) nazar demesin, awzna may, astna tay (azna ya, altna tay) en iyi mjde senin olsun anlamnda, moynna qurm ilw (birinin boynuna qurm asmak); [qurm: darda ok kullanlm, zerine is sinmi eski kee] birini rezil etmek, aalamak deyimleri bunun en gzel rnekleridir. Eski inanlara gre ou zaman ocuu olmayan iftler boyunlarna ular dmlenmi ksa ip veya urgan asarak ky ky dolar, evliyalarn mezarlarn ziyaret ederek Allahtan ocuk isterlerdi. Boyuna ucu dmlenmi ip asma gibi davran eklinin sebebini eski Trk inanlarnda aramak gerekir. Baz aratrmaclarn belirttii gibi, eskiden ocuk sahibi olmak isteyen ana-babalar ata mezarlarna, kam mezarlarna, kutsal saylan aalara aput balayarak ocuk dilemi, Allahtan yardm istemitir (Kalafat, 1995: 84-86). Dolaysyla Kazaklardaki boyna buraq asma riteli, sz konusu eski Trk inancnn bir yansmas olsa gerek. Eski Trklerde olduu gibi Kazaklarda da yaknlar veya ei len kadnlar san datp, yzn trmalayp yrtarak alarlar. Aratrmaclar, yz yrtma geleneinin ok eski tarihlere, Gktrklerden de nceki devirlere dayandn ileri srerler. Ayrca lenin ruhunu memnun etme, dolaysyla l ruhun desteini kazanma amacyla gerekletirilen bu gelenein, eskiden l yaknlarnn yzlerini bakla izerek kan gz yalaryla kartrarak aktmas eklinde olduunu, sonraki dnemlerde ise kadnlarn yz trmalayarak kanatma eklinde devam ettiini belirtirler (zkan, 2000; Kalafat, 1995: 126-129). Bunun gibi dier deyimlerin de eski halk inan ve geleneklerine gre birer aklamas mevcuttur. Kazaklarda grd her eyden pay uman insanlar iin krgeninen kz aq alad, yani grdnden gz hakk alr denilir. Bunun gibi, sevinli bir haber getiren insana eskiden durumuna gre byk hediyeler, atlar verilirmi ve bu gelenek mjden var anlamna gelen awzna may, astna tay deyimine de
147

bilig 2003 K Say 24

yansmtr. Eskiden su ileyen adamn boynuna eski kee asp, eek stne ters oturtarak halk arasnda dolatrrlar, yzne tkrerek cezalandrrlarm. Bu gelenee bal olarak meydana gelen sz konusu moynna qurm ilw deyimi imdi Kazakada millete rezil etmek, aalamak anlamnda yaamaktadr. Til kzim tasqa deyimi de bir eski Trk inancnn dilimizdeki yansmasdr. Eskiden, zellikle ocuklar kt eylerden, nazardan korumak amacyla ta trnden boncuklar, ss eyalar yaplarak taklrm ve bylece ocuk zerindeki yabanc dikkatlerin dalacana inanlrm. Kazaklarda ocua taklan nazar boncuunun krlmas iyiye, yani ocuun kendisine yneltilen kt nazardan kurtulduuna iarettir. Buna benzer inanlar, dier Trk boylarnda da mevcuttur ve Trkiye Trkesinde yukarda da belirttiimiz gibi gz demek / nazar demek; Krgzcada kz tiy; zbekede kz tegmoq; Azerbaycan Trkesinde kz deymek eklindeki deyimlere de yansmtr. Aslnda sz konusu inan izlerine, bir ok milletin sz varln aratrrken rastlamak mmkndr. Ama bizim iin nemli olan, kendi milletimizin gelenek greneklerini, rf ve adetlerini, inanlarn yanstan deyimlerin aratrlarak teekkl sebeplerinin akla kavuturulmasdr. Somatik deyimlerdeki halk inanlarnn izleri konusunda rnekler verirken, Azerbaycan Trkesindeki bana dolan- (bana dnmek) deyimine de deinmek istiyoruz. Birisine gereinden fazla nem vermek, onun iin kayglanmak, endie duymak, birisinin bana gelecek tehlike, hastalk vs. gibi olumsuzluklar kendi zerine alp, onu bu ktlkten koruma isteini belirtmek anlamna gelen sz konusu bu deyim, slm ncesi inancn uzantlarna rnek tekil etmektedir. Bu deyimde yer alan dolan- fiiline, Kazakada aynal-, Krgzcada aylan-, zbekede aylan- ekillerinde rastlanmakta ve bu fiilden meydana gelen ifade kalplar ve tabirler, anlam itibar ile bana dolan- deyimine paralellik arz etmektedir. Aslnda dnmek anlamna gelen bu fiil, Kazakada aynalayn (dolanaym) canm, aynalp keteyin (senin etrafnda dneyim) canm seni, aynalp-tolan- (etrafnda dnerek sevmek, pmek) sevmek, nazlandrmak, okamak, Krgzcada aylan- (dnmek) mecaz olarak sevdiini ifade ederek yalvarmak yakarmak, nazlandrmak, sevmek, aylank (bir eyin etrafnda dnen ey) insan bir yere balayan her hangi bir sebep; zbekede aylanay (senin etrafnda dneyim) kurban olaym, aylanib-rgilay kurban olaym diye sevmek gibi ifadelerde yer almaktadr. Ayrca Derleme Szlnde de gezmek, dnp
148

zkan, adiyeva, Somatik Deyimler

dolap ayn yere gelmek anlamlarna gelen aylan-, aylen- (aylanla-) fiillerine rastlamak mmkndr. Bunun dnda sz konusu szlkte yer alan dolan- fiili baz azlarda meyil gstermek, kur yapmak (*Maka- Tr.), dolaysyla sevmek, gnl vermek anlamlarnda kullanlmaktadr. Btn bu rneklerden aylan-/dolan- fiillerinin sevmek, sevdii biri iin her eyini kurban etme gibi mnalar belirten ifadelere de temel tekil ettiini grrz. imdi de bu kelimenin sz konusu anlamlar nasl kazand, dolaysyla gerek anlamyla mecaz anlamnn arasndaki gizli ban nasl gelitii sorusuna cevap arayalm. Bunun cevabn arama almalar, bizi Trklerin slm ncesi inan izlerine gtrr. Eskiden halk tabipleri ve kamlar, hastann etrafnda dolaarak onun yerine kendini kurban edeceini belirtir, sonra da hastann ailesine bir hayvan kestirerek fakir-fukaraya veya konu-komuya dattrrm. nk eski Trk inancna gre kendi isteiyle birinin etrafnda dnd takdirde onun btn hastalnn dnen adama geeceine inanlrm. Bu inancn gerei olarak hasta tedavilerinde kamlar bu yntemleri uygulamtr. Tedavi sonras kamn, kendi yerine hayvan kurban olarak kestirerek etini datmas ise, kt ruhlar raz etme inancndan domutur. Bazen de kamlar, hastann etrafnda kendisi ile birlikte kurbanlk hayvan da dndrrd (Qazaq Tilinin Qsqaa Etimologyalq Szdigi, 1966: 25; nan, 1954: 97-119). Ayrca Kazaklarda ve zbeklerde uzun yolculua kacak olan birinin bann etrafnda bir avu tuzu defa dndrp atee atma inanc da mevcuttur. Bu inanca gre de, yolculua kacak insann bana gelecek btn uursuzluklar tuza geecektir. Tuzun atee atlmas ise, bir ok Trk boylarnda mevcut olan atele kt ruhlar, uursuzluklar kovma inancndan gelmektedir. Benzeri bir inancn izi Fernand Grenardn Babur romanna da yansmtr. Romanda, Babur hasta olu Hmynun yatann etrafnda; Senin btn straplarn zerime alyorum diyerek defa dner ve bundan sonra olu iyileir. Bu olaydan sonra Babur an olarak hastalanr ve vefat eder (Grenard, 1971: 190). Halkn maer uurunda derin izler brakm inan ve ritellerin sanat eserlerinde bylesine kullanlmas, eski Trk inanlarnn gnmze kadar yaadn gstermesi bakmndan da ilgi ekicidir. Grld zere, dn-/ aylan-/ aynal- fiili, zamanla yeni mecaz anlamlar da kazanm ve birine kar beslenen sevgiyi, sevdii insan iin yaplacak fedakrl belirten ifadelere kaynaklk etmitir. Deyimler gibi kalplam ifadelerin dil bilimi asndan son derece nem149

bilig 2003 K Say 24

li olmasnn sebeplerinden biri de, bu ibarelerin dil bilimi bnyesinde aratrmalarna k tutan ok eski kelime ve ifade kalplarn barndrmas olsa gerektir. nk, deyimlerde yer alan sz konusu bu eski kelimelerin arkaik ekilleri, dil biliminin gerek anlam bilimi, gerek etimoloji, gerekse kltrel dil bilimi bakmndan nemli bir inceleme kayna oluturmasnn yan sra, yeni aratrmalara da k tutacak niteliktedir. Bilindii gibi, gnmzde kullanmdan dm bir ok dil unsuru yalnzca deyimlerin iinde yer almaktadr. Bu trden dil unsurlar, milletimizin gelenek ve grenekleriyle, inanlaryla ilgili kelimelerle ev ilerinde kullanlan alet, kap-kacak isimleri, hayvanclkla alkal kelimeler gibi eski hayat tarzn yanstan ifadelerdir. Bu ibareler de esasen eski dnemlerde karlad anlamlarn ifadesinde kullanlmaktadr. Onlar kkleri bakmndan Trke kaynakl kelimeler ile Sanskrit, Mool, in, Arap, Fars ve Slav vb. gibi yabanc dillerden gemi kelimeler olarak iki gruba ayrarak incelemek mmkndr. Baka dillerden gemi arkaik kelimelerin, dilin en sabit, kalplap donmu ifadelerinden saylan deyimler iinde yer almas, onlarn bir dilden dierine gei tarihinin ve sebeplerinin yzyllar ncesindeki kltrel ilikilere dayandn gstermektedir. Bundan dolay onlarn kkeninin ve etimolojik yapsnn aklamasnda zorluk ekilmektedir. Bu tr arkaik kelimeler, deyimlerde, tabi ki, somatik deyimlerde de yer almaktadr. Onlarn etimolojik bakmdan aratrlmas, ilk bataki anlamnn tespit edilmesi, dil aratrmalar iin ok nemlidir. Mesel, Kazak Trkesinde baa gelen ekilir anlamnda kullanlan basqa tsse baspaql deyimi mevcuttur. Bu deyimdeki baspaql kelimesinin mnas tam ak deildir. Aratrmac A. Nurmahanov, bu deyimin W. Radloffun Opit Slovarya Tyurkskih Nareii adl eserinde Eer bana uursuzluk gelirse ayakkabn dahi verirsin diye tercme ettiini, Trkmencede ise bana dse bamak bolarsn eklinde olduunu, dolaysyla Kazakada bamak (ayakkabc) kelimesinin ses bakmndan deiiklie urayp anlalmaz bir hale gelerek yanl yorumlamalara neden olduunu belirtmektedir (Nurmahanov, 1998: 148-149). zbekedeki iinde yol/ yoli kelimesi geen yuragida yoli bor (cesur, kahraman) deyimi zbek Dilinin zahl Szlnde yanllkla yele kelimesi altnda gsterilmi ifade kalplarnn arasnda verilmitir. Oysa, zbek bilim adam E. A. Umarov yuragida yoli bor ifadesindeki yol veya yoli kelimesinin aslnda sanld gibi yele olmadn, dier Trk lehelerindeki
150

zkan, adiyeva, Somatik Deyimler

rneklerle karlatrarak incelemesinin sonucunda (M. Kgarlda ot yald ate tututu; Kumuk. yaln alev; Hakas. aln alev; Eski zb. yalin - alev) sz konusu szcn aslnda alev anlamndaki yaln kelimesinden tremi olduunu ileri srmektedir (Umarov, 1980: 83). Ayn ekilde, daha nce de rneklerimizde geen moynna buraq salp tilew deyimindeki Trklerin eski hayat tarzn, inancn yanstan buraq kelimesi de gnmzde pek kullanlmayp eskimeye yz tutmu bir kelimedir. Bu tr kullanmdan dm arkaik unsurlar, dilimizdeki fazlalk kabilinden kelimeler deil, aksine asrlar boyunca milletimizin hayat tecrbelerinden doup, yaygn kullanmdan dm olmakla birlikte, deyim ve ataszlerinde kalplam hlde gnmze ulaarak dil potansiyelimizi artrp zenginletiren kaynaklardan biridir. Bundan dolay onlarn derlenip, toplanp anlamlarnn akla kavuturulmas gerekir. Trkolojide arkaik kelimelerin etimolojisi, Trkeye akraba dillerden alnan rneklerle karlatrmak ve mecaz manada kullanl motiflerinden hareket edilmek suretiyle yaplmaktadr. Ancak bu konuda Trk lehelerinin tamamn kapsayan geni aptaki bir alma henz yaplmamtr. Dolaysyla bu tr karlatrmal aratrmalara ihtiya vardr. Ayrca, organ isimlerinden meydana gelen somatik deyimler arasnda hem eanlaml, hem zt anlaml olanlar da mevcuttur. Mesel, gz almak ve gz kamatrmak; azna gem vurmak ve azna kilit takmak deyimleri eanlaml, gze girmek ve gzden dmek; eli aya tutmak ve eli aya tutmamak deyimleri ise zt anlaml deyimlerdir. Bunun yan sra, Trk lehelerinde ok anlaml deyimlere de ska rastlanr. Mesela, gzn yummak deyiminin hem lmek, hem de grmezlikten gelmek anlamlar mevcuttur. Bunlara Trk lehelerinden ok sayda rnek vermek mmkndr. Mesel, Kazakada trnana tsw (trnana dmek) penesine dmek ve uwsna tsw (avucuna dmek); iyek artuw (enesini dayamak) destek ummak ve arqa syew (srtn yaslamak) destek ummak deyimleri eanlaml; tili mirdi onday (dili mirin oku gibi); [mir: oku tam dz isabet eden yay anlamndadr] ve tilinen bal taman (dilinden bal damlayan); bas iyw (ban emek) ve bas iymew (ban ememek) deyimleri zt anlaml deyimlerdir. Bunun gibi ii kyw (ii yanmak) deyimi ise hem kskanmak, hem de ok zlmek, kederlenmek; jregi qarayuw (yrei kararmak) deyimi ise hem ackmak, hem de ktlk dnmek; kz mayn tawsuw (gz yan tketmek) ifadesi ise hem ok almak, hem de ok alamak, yas tutmak anlamlarn vermektedir.
151

bilig 2003 K Say 24

Somatik deyimlere temel tekil eden kelimelerin, daha dorusu vcut organlar isimlerinin verimli veya verimsiz olmas da ok nemlidir. Mesel, gz, ba, el, ayak, yrek, kalp kelimeleri ile yaplm deyimler bu tr deyimler arasnda say bakmndan okluk tekil etmektedir. Bu durum, sz konusu organ isimleriyle tretilmi deyimlerin daha ilek olduunu gstermektedir. Bu konuda, Kazakistan Bilimler Akademisinde yaplm bir doktora tezinde gz kelimesi ile ilgili 108, ba kelimesi ile ilgili 86, kol kelimesi ile ilgili 67 deyim ve kalplam ifadeye yer verilmitir (Uwzbayeva, 1994). Bu da sz konusu deyimlerde yer alan organ isimlerinin nemine iaret etmektedir. Deyimlerle ilgili aratrmalarn nnde duran gncel problemlerden biri, bu sz kalplarnn snflandrlmas iidir. Maalesef, Trkoloji alannda deyimlere ynelik aratrmalar yetersizdir. Deyimlerle ilgili almalar, daha ok deyimlerin derlenmesi ve szlklerinin yapmyla snrldr. Tabi ki, bu arada smet Kenesbayev ve Abduali Kaydar gibi Kazak bilim adamlarnn hazrladklar deyimlerin snflandrlmasna ynelik almalar sz konusu alann nemli bir balangc olarak kabul edilmeli ve bu tr almalara yenileri eklenmelidir. zellikle Abduali Kaydarn Kazak dilindeki deyimleri leksik-morfolojik, yapsal-tipolojik, sentaktik, semantik, stilistik ve konu alarndan snflandrma almas, yeni aratrmalara kaynak tekil edecek mahiyette nemli bir adm saylmaldr. A. Kaydar deyimleri, kelime unsurlar isim, fiil veya eitli trden olularna gre leksik-morfolojik adan; bnyesindeki unsurlarn saysna gre yapsaltipolojik bakmdan snflandrr. Ayrca, cmle eitlerine gre sentaktik bakmdan; e anlaml, zt anlaml, ok anlaml ve seste olularna gre ise, semantik adan tasnif eder. Konusu bakmndan ise deyimleri, somatik, zoonimik, bitki dnyas ve saylarla ilgili olularna gre ayr gruplara ayrr. Ayrca, yapsal e anlaml, tam ve ksalm varyantlar bakmndan tasnif ettii deyimleri stilistik erevesinde deerlendirir (Qaydar, 1998: 202-214). Deyimler konusunda Trkiyede yaplm birka Yksek Lisans tezinin de dikkate deer birer n alma olduunu belirtmek gerekir. Bunlardan Leyl Subann Dilbilimi Asndan Deyim Kavram ve Trkiye Trkesindeki rneklerin ncelenmesi (1988) adl tezinde deyimler anlam asndan ele alnmtr. Sadet Maltepenin Deyimlerimizin Yapsal zellikleri (1997) adl almasnda ise, deyimler biim asndan ele alnarak
152

zkan, adiyeva, Somatik Deyimler

Szck bei Yapsndaki Deyimler, Cmle Yapsndaki Deyimler ve Yapsal Olarak Adlandrlmayan Deyimler olarak snflandrlmtr. Bayram etinkayann Kutadgu Biligdeki Deyimlerin Semantik ve Sentaktik Bakmdan ncelenmesi (2001) adl tezinde ise, sz konusu eserde yer alan deyimler, semantik ynden kendi iinde birok alt gruba ayrlan Benzerlie Dayal Deyimler ve Yakn likiye Dayal Deyimler olarak iki ana grup altna toplanmtr. Sz konusu almada kelime gruplar biiminde kalplam olan deyimler, sentaktik ynden incelenmitir. Dolaysyla btn Trk lehelerinde yaplan bu tr n almalar da gz nnde bulundurularak deyimlerle deyimlerin alt baln oluturan somatik deyimler zerinde yaplacak almalara ihtiya vardr. Somatik deyimlerin tam olarak erevesinin ve snrlarnn izilmesinin, snflandrlmasnn her eyden nce Trk dil bilimi iin nemli bir kazan saylaca kanaatindeyiz. Sonu Grld zere, somatik deyimler, dilimizin en eski unsurlar saylan uzuv isimlerini ihtiva eden, onlarn ykledii mecaz anlamlaryla Trklerin hayat felsefesinden izler tayan, manev hayatn yanstan ifadelerdir. Son zamanlarda Trkoloji alannda her ne kadar deyim almalarna hz verilip ok sayda aratrma yaplm ise de, bu alandaki eksiklikler tamamen giderilmemitir. Mesel, deyimlerin snflandrmas ve karlatrlmal olarak geni apta incelenmesinin yaplmas gibi birok sorun hlen zmlenmi saylmaz. Oysa, bir ok bilim adamlarnn belirttii gibi, deyimleri karlatrmal olarak incelemenin yan sra deyimlerde yer alan arkaik kelimeleri anlam bilimi asndan da aratrmann bir zaruret olduu aktr (Umarov, 1980: 81-84; Uraksin, 1990: 244-248; Turabayeva, 1990: 154-157). Ayrca deyimler, etimolojik adan olduu kadar, folklorik unsurlar tamas bakmndan da, kltrel dil bilimi aratrmalarna konu olacak neme sahiptir. nk, mill felsefemizin zl ve veciz ifade kalplar olan deyimlerde ortak anlay, ortak mantk, ortak dnya gr, ortak kimlik zelliklerimiz yansmtr. Lehelerimizden birinde gerek anlamn kaybeden ifadelerimizin asl mnas, dierinde korunmutur. Bundan dolay deyimlerin, zellikle somatik deyimlerin Trk leheleri arasnda karlatrmal olarak incelenmesine gereken nem verilmelidir. Ayrca eski dnemlere ait tarih eserlerde yer alan somatik deyimler de taranarak semantik bakmdan incelenmelidir. nk kelime hazine153

bilig 2003 K Say 24

mizin en sabit birimlerinden saylan deyimlerin, zellikle de vcut organlarmz esas alan somatik deyimlerin tarih-karlatrmal aratrmalara nemli bir katk salayaca muhakkaktr. Kaynaklar AKSOY, mer Asm (1991), Ataszleri ve Deyimler Szl, stanbul. AZERBAYCAN DLNN ZAHLI LAT (1964), Bak, 4 cilt. BERTAGAYEV, A. (1971), Vnutrennaya rekonstruktsya i etimologya slov v altayskih yazikah, Problema Obnosti Altayskih Yazikov, Leningrad, s.90-109. BOLANBAYULI. A. ve KALULI. . (1997), Qazirgi Qazaq Tilini Leksikologyas men Frazeologyas, Almat. ETNKAYA, Bayram (2001), Kutadgu Biligdeki Deyimlerin Semantik ve Sentaktik ncelemesi, Yksek Lisans Tezi, Kocatepe niversitesi, Afyon. ZMECLER, Osman (1982), nl Deyimler ve ykleri, stanbul. ERGN, Muharrem (1970), Orhun Abideleri, stanbul. GRENARD, Fernand (1971), Babur, Haz. O.Yksel, MEB, stanbul. NAN, A. (1954) Tarihte ve Bugn amanizm, Ankara. KALAFAT, Yaar (1995), Dou Anadoluda Eski Trk nanlarnn zleri, Ankara. KENESBAYEV, smet (1977), Qazaq Tilini Frazeologyalq Szdigi, Almat. KIRGIZ TLNN TNDRM SZDG (1969), Frunze. QAYDAR, Abduali (1998), Prinsipi klassifikatsii frazeologizmov i ih klassifikatsyonnye gruppi v sovremennom kazhskom yazike, Aktualnye Problemi Kazahskogo Yazika, Almat, s.202-204. QAZAQ TLN QISQAA ETMOLOGYALIQ SZDG (1966), Almat. QAZAQ TLN SZDG (1999), Almat. QAZAQ TLN TSNDRME SZDG (1976), Almat, 10 cilt. MALTEPE, Sadet (1997), Deyimlerimizin Yapsal zellikleri, Yksek Lisans Tezi, Balkesir niversitesi, Balkesir. NURMAHANOV. A. (1998), Trki Frazedologyas, Almat. ZKAN, Fatma (2000), Sibirya Trklerinde Gei Trenleri, Uluslararas Halk Edebiyat Sempozyumu Bildirileri, Mersin. (baskda) SUBAI, Leyl (1988), Dilbilimi Asndan Deyim Kavram ve Trkiye Trkesindeki rneklerin ncelenmesi, Yksek Lisans Tezi, Ankara niversitesi, Ankara.
154

zkan, adiyeva, Somatik Deyimler

AGDAROV, L.D. (1971), O razvitii perenosnih znaenii v slovah, obih nekotorim tyurkskim i mongolskim yazikam, Problema Obnosti Altayskih Yazikov, Leningrad, s.121-126. TURABAYEVA.G. (1990), Etimologieskiye poyasneniye arhainih komponentov poslovino-pogovoronih virajenii v kazahskom yazike, Problemi Etimologii Tyurkskih yazikov, Almat, s.152-157. TRKE SZLK. (1998), TDK, Ankara, 2 cilt. TRKYEDE HALK AZINDAN DERLEME SZL (1963), Ankara. UMAROV, E.A. (1980) Rol motivirovki frazeologizmov i izuenii ih arhainih komponentov, Sovetskaya Tyurkologya, say: 4, s.81-84. URAKSN, Z.G. (1990), Sravnitelnoye izueniye i etimologizatsya frazeologizmov v tyurkskih yazikah, Problemi Etimologii Tyurkskih Yazikov, Almat, s.244-248. UWIZBAYEVA, B.K. (1994), Qazaq Tilindegi Somatikalq Etistik Frazeologizmderdi Etnolingvistikalq Sipat, Baslmam Doktora Tezi, Almat. UZBEK TLN ZOHL LUAT (1981), Moskva, 2 cilt.

155

Somatic Idioms
Assoc. Prof. Dr. Fatma OZKAN
Gazi University Faculty of Arts and Sciences

Gulim SHADYEVA
Ahmet Yesevi University Research Assistant Abstract: A key word, which appears in an idiom can form the basis of that idiom. Idioms based on the names of body parts are called somatic idioms. One of the typical characteristics of somatic idioms is that the body parts referred to have figurative meanings. These human body parts acquired distinct figurative meanings according to their functions. Even though the figurative meanings of body parts in Turkish somatic idioms are parallel to those of the same idioms in Mongolian, the scope of this study is restricted to the Turkish language. Like other idioms, somatic idioms reflect the spiritual values of our nation. It is clear that some somatic idioms refer to our nations old customs and beliefs. Furthermore, somatic idioms containing archaic elements give us the chance to conduct language research on a wider scale. Investigating the motifs of comparative somatic idioms, ie. clarifying the hidden relationship between words literal and figurative meanings, is of crucial importance to linguistic research. Key Words: Somatic idioms, body parts, literal meaning, figurative meaning, archaic element, cultural linguistics (ethnolinguistics).

bilig K 2003 Say 24: 135-157

156

Durmu, Yayn Tantm

YAYIN TANITIM
Mustafa DURMU
Gazi niversitesi, TMER

Landau, Jacop ve Barbara Kellner-Heinkele, Politics of Language In The ExSoviet Muslim States, London 2001. Eski Sovyetler Birlii snrlar iinde kalan mslman lkelerdeki dil politikalarna ayrlm olan alma, Trkolog Barbara Kellner-Heinkel ve siyaset bilimi uzman Jakob Landau tarafndan Politics of Language in the ex-Soviet Muslim States orijinal adyla 2001 ylnda ngilterede yaymland. alma, eski Sovyetler Birliine bal iken 1991 ylnda bamszlklarn kazanan 6 lkenin (zbekistan, Kazakistan, Krgzistan, Trkmenistan, Tacikistan ve Azerbaycan) ekonomilerine, siyasetlerine ve sosyal gelimelerine bal olarak ortaya koymu olduklar dil politikalarn ve politikalar ile dil arasndaki etkileimi ele alyor. Sz konusu 6 lkedeki dil politikalar alannda ortaya konulan eserlere ek olarak bu almada konu ile ilgili resm verilere, ilm kaytlara dayanan genel ve salam istatistik sonularn ak, anlalr bir sunumunu gryoruz. Snrlar 19881998 aras olarak belirlenen almaya malzeme tekil eden veriler; yasalar ieren metinler, gazeteler, okullarla ilgili bilgiler, eitli raporlar, yetkililerle ve uzmanlarla yaplan konuyla ilgili rportajlardan oluuyor ve bu veriler, bilimsellik anlamnda bir ok ynllk arz ediyor. almada dikkat ekici baz noktalar unlardr: 1991 ncesi Sovyet hkmetinin dil politikalarndan bahsederek bu dnemden sonra bamszln kazanan lkelerin dilleri ve etnik kimliklerinin oluumunda yaadklar sorunlar dile getiren yazarlara gre bamszlk ncesinde, pek ok Sovyet toplumunda dil, politikann, ekonominin ve dinin bir blm olarak dnlrken, kltrn belirleyici bir esi olarak alglanmamakta, sadece bir iletiim arac olarak grlmektedir. 1980lerden itibaren, Sovyet toplumunda yaayan ve Rus kkenli olmayan topluluklar, mevcut durum ile ilgili olarak dillerine hakimiyetlerini kaybetmeye baladklarn dnmlerdir. Bu dnemden sonra kimliklerinin idraki ve etno-kltrel karkln ayrm noktasnda dil, en nemli faktr olarak ortaya kmtr. 1991 ylndan
159

bilig 2003 K Say 24

itibaren de, ad geen toplumlarn kendi dilleri, milliyetiliin en gl sembol haline gelmitir. Sovyetler Birliinin politik, ideolojik, etnik, sosyal ve kltrel basklar neticesinde dalmasnn ardndan, bamszlklarn kazanma yolunda ve sonrasnda bu 6 lke etnik yaplarna, kltrel karakteristiklerine, kaynaklarna ve konumlarna gre farkl glklerle karlamtr. Rus diasporasnn bu 6 lkede be farkl i alannda yer almakta olduu ve bunlarn bamszlk sonrasnda bamszlktan farkl llerde etkilenmi olmas dikkat ekicidir. Ruslarn sosyal statlerini kaybetmeye balamalar, i durumlarnn gelecei ve finansal kaynaklarla ilgili skntlar, ocuklarn eitimleri ile merkez dili konuamadklar bir hayat srmek zorunda kalmalar gibi sebeplerden dolay 6 lkeden Rusya Federasyonuna byk oranlarlarda Rus g gereklemitir. Rusann kullanm alanna dair rakamsal veriler nda 1990l yllara kadar eski Sovyet hkmetine bal lkelerde yaayanlarn tercih ettikleri ilk dil Rusa iken, Sovyetler Birliinin dalmasyla birlikte bu etkinliin kesintiye uram olduunu ve Rusann uluslar aras bir dil olma zelliini yava yava kaybettiini grmekteyiz. 1980 ncesinde hem Sovyetler Birliinde hem de ona bal olan Cumhuriyetlerde, eitime dair yasalarn ierisinde geen birka paragraf ve belirli baz kararnameler dnda, aka belirtilmi bir dil kanunu bulunmamaktadr. Bu durum da kk dillerin Rusa gibi byk bir dilin ierisine yerlemi olmasyla aklanmaktadr. Bu dnemden sonra kendi dil yasalarn oluturmu olan bu alt Cumhuriyetin bamszlk sonrasnda kendi snrlar iinde mill dilleri etkin iken dier Cumhuriyetlerle ve eski Sovyetler Birliine bal toplumlarla Rusay ilk iletiim dili olarak tercih etmeleri ve bu dile mill dilleri kadar nem vermeleri dikkat ekmekte ve almada bamsz Cumhuriyetlerin dil yasalarnn oluturulma aamalar her bir lke iin ayr ayr ele alnmaktadr. 1989-90 yllarnda mslman Cumhuriyetlerde dil kanunlarnn uygulanmaya balamas ve 1991de bamszln kazanlmasn takiben bir alfabe deiiklii fikri gndeme geldi. Bu srete kiril alfabesinde deiiklie gitme ya da farkl bir alfabe (Ltin veya Arap) kabul etme fikirleri tartld. Tartmann ayrntlarn yine almann satr aralarnda bulabiliriz.
160

Durmu, Yayn Tantm

Bamszlklarn kazanan lkelerin dil reformunu uygulama abalarn dile getiren yazarlar, bu lkelerde dilde sadeleme yolunda milli dillerinden kardklar baz kelimelere alternatif olarak aatay, Sovyet dneminden nceki Trk Dili, Arap veya Fars dilleri ya da yerel lehelerin dikkate alndn ifade ederek, ad geen cumhuriyetlerin bu konudaki politikalarn tek tek deerlendirmektedirler. Bamszlktan sonra ortaya kan mill diller ile sregelen eitim dili Rusa arasnda sistemin ikiye blnm olmas ve bunun da eitimde karkla yol amas dikkat ekicidir. Bir yandan Rusa ile eitimin devam ettii dier yandan da mill dille eitimin yaygnlat sz konusu lkelerde eitimin eitli safhalarnda hangi dilin daha arlkl olduu istatistik verilerle her lke iin ayr ayr sunulmutur. Etnik yaplarna bal olarak ad geen bamsz mslman lkelerin, izleyecekleri dil politikalarnn da farkl olacan dile getiren yazarlar, sz konusu hkmetlerin tamamnn dil politikalarna, okullarda milli dillerini yaygnlatrarak balamalar gerektiini, ancak ne kadar yeni zm retilse de mevcut problemlerin her zaman geerliliini koruyacana iaret etmektedirler. 1990 sonras bamszln kazanan alt mslman lkenin dil politikalarnn anlatld alma, on balk altnda bu lkelerin bamszlklarn kazanmalarndan itibaren ortaya kan deiiklikler ve yaanan skntlar zerinde ayrntl ve istatistiki verilerle desteklenen bir incelemeyi iermektedir. Barbara Kellner-Heinkele ve Jakob Landau, sz konusu almay, gncel rneklerle de anlamlandrarak ok ynl ve son derece baarl bir eser ortaya koymulardr.

161

bilig 2003 K Say 24

Ara. Gr. zge ZTEKN


Hacettepe niversitesi Edebiyat Fakltesi

M. SEN, M. MACT, O. HORATA, F. KILI, . H. AKSOYAK, Eski Trk Edebiyat El Kitab Grafiker Yaynlar, Ankara 2002, 412 sayfa. Eski Trk Edebiyat alann tm ynleriyle ele alan ve zellikle son dnemde yaplm aratrmalardaki bilgilere yer vererek, Divan Edebiyat hakknda doru deerlendirmelerin yaplmasn amalayan yepyeni bir bavuru kitab kt. Editrln Prof. Dr. Mustafa SENin yapt ve bir ekip almasnn rn olan Eski Trk Edebiyat El Kitab, bir nsz ve giriin ardndan, on bir blm ve ekler ksmndan olumaktadr. nsz, Giri, Kaynaklar ile Tarih Geliim blmnn XVIII. ve XIX. Yzylla ilgili ksmn Do. Dr. Osman HORATA; Tarih Geliim blmnn balangtan XVIII. Yzyla kadar olan ksm ile Trler blmn Prof. Dr. Mustafa SEN; Divan Estetii, Ses Yaps, Eski Trk Edebiyat almalar, Gelenek ve Modern iir blmlerini Prof. Dr. Muhsin MACT; Nazm ekilleri blmn Do. Dr. Filiz KILI ve Edeb Sanatlar, Metin erhi, Muhteva Yaps blmlerini de Do. Dr. smail Hakk AKSOYAK hazrlamtr. Eski Trk Edebiyat El Kitabnn nsznde, kitabn niin yazld ve konularn anlatmnda nasl bir yntem izlendii ifade edildikten sonra, Giri ksmna geilmektedir. Burada, genel olarak sanatn douu ve sanat eseri kavramnn ortaya k, temel sanat dallar, trlerin oluumu, epikdramatik-lirik eserler, bir sanat olarak edebiyatn tanm ve meydana geli sreci, szl ve yazl kltr ortamlar ile estetik anlaya bal olarak gelien edebiyat akmlar tarihsel bir sre ierisinde ve Dou-Bat sentezine dayal bir karlatrma dzeniyle ele alnmaktadr. Bu dorultuda, Trk Edebiyatnn geliim izgisine de genel olarak deinilmektedir. Kitabn I. Blm, Kaynaklardr. Bu blmde, bilimsel bir alma iin geerli olan veri/malzeme toplama, kaynak tarama, gzlem-analiz-sentez yntemlerinin edebiyat aratrmalar iin de gerekli olduu belirtilerek, edeb metne sistemli yaklamann (s.13) nemi zerinde durulmutur. Bunun iin ilk olarak, yazma kltr ve yazmayla ilgili terimler hakknda bilgi verilmi, daha sonra da Eski Trk Edebiyatnn kaynaklarndan bahsedilmitir. Kaynaklar iin yaplan tasnif, dokuz bala ayrlarak detayl bir ekilde incelenmitir: Edeb Eserler (Divanlar, Mesneviler, iir Mecmualar, Mensur Eserler), Edebiyat Bilgi ve Teorisiyle lgili Eserler, Biyografik Eserler, Ansiklopediler, Kavram ve Terim Ansiklopedileri
162

ztekin, Yayn Tantm

/Szlkleri, Szlkler (Trke Szlkler, Kaynak Szlkler, Galat Szlkleri), Edebiyat Tarihleri, Antolojiler ve Kataloglar. Divan Estetii bal altnda oluturulan II. blmde, Trke Divan dbeleri ve Tezkire mukaddimeleri vastasyla, iirin kkeni ve biimine ynelik teorik bir zemin oluturularak, airlerin vasflar hakknda genel deerlendirmeler sunulmaktadr. Eski iirin estetik anlaynn ve buna bal olarak imaj dnyasnn ekillenmesinde kullanlan dilin nemi, szcklerin arm zenginliiyle yan anlamlar yklenmesinde tasavvuf mecaz ve sembollerin etkisi, ak ve gzellik unsurlarnn ilenii, airlerin tercih ettikleri syleyi tarzlar ve bu balamda, gelenee bal olarak gelien ortak devir slbu ierisinde ahs slplar ile ne kan airlerin sz varl, kullandklar edeb sanatlar ve mazmunlar, nazirecilik anlay, airlerin yaadklar evreler ve bu evrelerin birer kltr corafyas olarak iire yansmalar, rnek beyitlerle detayl bir ekilde ele alnmtr. Eski Trk Edebiyat El Kitabnn III. blm, Tarih Geliim adn tamaktadr. Blmn ilk ksmnda, Eski Trk Edebiyatnn balang devri olan XIII, XIV ve XV. yzyllardaki zellikleri ve gelenein devir slbuyla rtmesi zerinde odaklanlm, XVI. ve XVII. yzyllardaki merkez kiiler ve onlarn etrafnda teekkl eden yap ortaya konmaya allmtr (s. 55). Konuya, Trk yaz dili tarihinin en eski rneklerinden Orhun Abideleri ile balanm; kronolojik bir seyir takip edilerek, XVII. yzyl sonuna kadar her yzyln siyas, kltrel ve edeb durumu, dnemin Osmanl padiahlar, nl air ve bilginleri ile manzum ve mensur eserleri detayl bir inceleme metoduyla ele alnmtr. Blmn ikinci ksmnda, Divan Edebiyatnn XVIII ve XIX. yzyllardaki durumu anlatlmaktadr. Her iki dnemin sosyal ve siyasal yapsnn edebiyat nasl etkilediine deinilerek, hem XVIII hem de XIX. yzyln air kadrolar, nemli eserleri ve genel olarak edeb hviyeti geni bir perspektifle ortaya konulmutur. Kitabn IV. blm, Ses Yapsdr. Bu blmde, Divan iirinin ritmik yapsn meydana getiren ses dzenlemelerinden bahsedilmektedir. zellikle ahenk kavram zerinde durulmu ve ahengi salayan unsurlarn neler olduu ayrntl bir ekilde aklanmtr. Sz Tekrarlar, Ses Tekrarlar ve Ritim ad altnda bala ayrlarak incelenen bu konu, beyitlerle rneklendirilmitir. Nazm ekilleri balkl V. blmde, Eski Trk Edebiyatnda kullanlan nazm ekillerinin neler olduu, klsik dzen ierisinde msra says ve kafiye dzeni gz nnde bulundurularak ele alnmakta ve Beyitlerden Oluan Nazm ekilleri ile Bendlerden Oluan Nazm ekilleri olmak zere ikiye ayrlarak incelenmektedir.
163

bilig 2003 K Say 24

Eski Trk Edebiyat El Kitabnn VI. blm, Trler adn tamaktadr. Bu blmde, Divan Edebiyatndaki tr sorununa deinilmektedir. Trlerin tanmlanmas ve snflandrlmasnda deiik grlerin var olduu belirtilerek, ierii esas alan bir deerlendirmeye gidildii belirtilmektedir (s. 245). Bu deerlendirmeye gre yaplan snflandrma sonucunda, Eski Trk Edebiyatnda yirmi drt trden sz edilmektedir: Gazavat-nmeler, Hicviyeler, Hilyeler, Ksas- Enbiyalar, Krk Hadisler, Kyafet-nmeler, Lugazlar, Mersiyeler, Mevlidler, Mirciyeler, Muammalar, Mnctlar, Mnazaralar, Mneatlar, Naatlar, Nazireler, Sk-nmeler, Sefaret-nmeler, Seyahat-nmeler, Sr-nmeler, arklar, ehrengizler, Tevhidler ve Tezkireler Divan iirinin trleri arasnda yer almaktadr. Kitabn VII. blm, Edeb Sanatlardr. Burada, Divan iirindeki belagat anlay zerinde durulmakta ve Trke baslm belagat kitaplarnda bugn hepsini edeb sanatlar genel erevesi iinde deerlendirdiimiz, ama eskilerin kimisini beyn, kimisini bed grubuna dahil edecek kadar farkl telakki ettikleri bu sanatlarn says ellinin zerindedir (s. 267) denilerek, edeb sanatlarn balk altnda incelendii grlmektedir: Mecazla ilgili sanatlar (Tebih, stiare, Kinaye, Mecaz- Mrsel), Anlamla ilgili sanatlar (ham ve Tevriye, stihdam, Mbalaa, Hsn-i Talil, Tezat, Rc, Tecahl-i rif, stifham) ve Szle ilgili sanatlar (Aks, Kalb, Tarsi, Cinas, tikak). Metin erhi bal altnda oluturulan VIII. blmde, bir metin incelemesi iin gerekli olan kelimelerin gerek ve mecaz anlamlarn aklayabilme, deyim ve terimlerin eitli bilim dallaryla ilikilerini gsterebilme, mazmunlar zmleyebilme ya da gramatik unsurlar izah edebilme gibi konular ele alnmaktadr. Metin erhi hakkndaki aklamalara ilave olarak, metin tahlilinin de ne olduu detayl bir ekilde ortaya konmutur. Daha sonra, Bknin tenedir redifli alt beyitlik gazeli rnek alnarak erh edilmitir. Eski Trk Edebiyat El Kitabnn IX. Blm, Muhteva Yaps adn tamaktadr. Divan iirinin hangi konular ele aldndan bahsedilen bu blmde, ierii oluturan eler be maddeye ayrlarak anlatlmaktadr: Din ve tasavvuf, sosyal hayat, k ve mauk, kozmik lem, tabiat. Her maddede, o konu ile ilgili beyitleri de iine alan kapsaml bir deerlendirmeyi bulmak mmkndr. Kitabn X. blm, Eski Trk Edebiyat almalardr. Bu blmde, Trkiyedeki Eski Trk Edebiyat alannda yaplan almalarn dn ve bugn hakknda olduka geni bir yelpaze sunulmaktadr. 1910lu yllarda Darlfnun Edebiyat ubesi ile balayan akademik almalarn, zaman164

ztekin, Yayn Tantm

la bata stanbul, Ankara ve Erzurum olmak zere, dier baz illerdeki niversitelerin Edebiyat Fakltelerinde de srdrld; gnmzde ise, hem zel hem de devlet niversitelerinin bnyesindeki Edebiyat ve Eitim Fakltelerinin byk bir ksmnda lisans, yksek lisans ve doktora programlarnn var olduu belirtilerek, bu alanda yaplan yaynlar tasnif edilmektedir. Blm sonunda ise, Trkiyedeki niversitelerde Eski Trk Edebiyat alannda grev yapan profesr ve doentlerin alfabetik listesi yer almaktadr. Gelenek ve Modern iir balkl XI. blmde, Modern Trk iirinin Divan iiri geleneinden bilinli bir ekilde yararlanma abalarna deinilmektedir. Bunun iin nce, gelenek kavramnn tad farkl anlamdan bahsedilmi, kltrel deiim yaayan toplumlarda geleneksel anlayn da yok olduu belirtilmitir. Daha sonra, bugn gelenekten faydalanan eserlerin en ok hangi noktalarda bunu gerekletirdii detayl olarak anlatlmtr. Eserin sonundaki Ekler ksm ise, Eski Trk Edebiyatnn geni alma sahas iindeki farkl kulvarlar ne karan yedi yazdan olumaktadr: Orhan aik GKYAYn Divan Edebiyat Kimin?, Annemarie SCHIMMELin Alman Gzyle Divan Edebiyat, Prof. Dr. Mustafa SENin Tezkirelerin Inda Divan Edebiyatna Baklar - Osmanl Kltr Corafyasna Bak, Prof. Dr. Cemal KURNAZn Divan airi Kimdir?, Prof. Dr. Mehmet AVUOLUnun Bir Beyitin evresinde, Do. Dr. Osman HORATAnn Necat Beyden Bkye Dne Dne ve Do. Dr. Filiz KILIn Tuna Kasidesinin Dndrdkleri adl makaleleri, bu alan zerine yaplan binlerce alma arasndan kk bir seki nitelii tamaktadr. Eski Trk Edebiyat El Kitab; ieriinin yan sra, alanla ilgili bibliyografik veriler konusunda da yeni bir anlaya sahiptir. Her blmn sonunda o konuyla ilgili olarak verilen kaynaklarn en nemli zellii; bilinen eski knyelerle birlikte, yeni almalarn da listeye dahil edilmi olmasdr. Bylece, ilevsellik asndan alanla ilgili gncel yaynlarn takip edilmesi de kolaylamaktadr. Eski Trk Edebiyat ya da daha yaygn adyla Divan Edebiyat hakkndaki beklentilere pratik anlamda cevap vermek amacyla kaleme alnan (s. 5) bu bavuru kitabnn meydana gelmesini salayan btn yazarlarna teekkr ediyor, alan aratrmalarnda birlikten kuvvet doar anlayyla gerekletirilen ekip almalarnn artarak srmesini diliyoruz.

165

B L G / YAYIN LKELER
Bilig bahar, yaz, sonbahar, k olmak zere ylda drt say yaymlanr. Her yln sonunda derginin yllk dizini karlr; Yayn Kurulu tarafndan belirlenecek ktphanelere, uluslararas endeks kurumlarna ve abonelere -yaymland tarihten itibaren bir ay ierisindegnderilir. AMA Biligin yaym amac; Trk dnyasnn kltr zenginliklerini, tarih ve gncel gereklerini bilimsel ller ierisinde ortaya koymak; Trk dnyasna ilgi duyan, bu konuda fikir reten uzman ve bilim adamlarna ulamak; Trk dnyas ile ilgili olarak, uluslararas dzeyde yaplan bilimsel almalar izlemek, bunlar ilgili bilim adamlarna, uzmanlara ve ilgili kamuoyuna duyurmaktr. KONU Bilig, Trk dnyasnn sosyal bilimler dergisidir. Biligde yaymlanacak yazlar sosyal bilimler alan ile ilgili konular bata olmak zere, Trk dnyasnn tarih ve gncel problemlerini ortaya koyan, bu problemlere zm nerileri ieren yazlar olmaldr. MUHTEVA Bilige gnderilecek yazlarda; Alannda bir boluu dolduracak; aratrmaya dayal zgn makale, Daha nce yazlm yaz ve almalar zengin bir kaynakaya dayanarak deerlendiren, eletiren ve bu konuda yeni ve dikkate deer grler ortaya koyan aratrma ve inceleme yazs, Trk Dnyas ile ilgili konularda eser ve almalaryla tannm kii ve gruplara anlamal olarak yaptrlacak aratrma, Trk Dnyas ile ilgili eser, yaz, ahsiyet ve yeni faaliyetleri tantan, duyuran, haber veren ksa yazlar, olma zellii aranr. Aratrma ve inceleme yazlarnn Biligde yaymlanabilmesi iin daha nce bir baka yayn organnda yaymlanmam veya yaymlanmak zere kabul edilmemi olmas gerekir. Daha nce bir bilimsel kongrede sunulmu tebliler, bu durumu belirtmek artyla yayma kabul edilebilir. YAZILARIN DEERLENDRLMES Biligde yaymlanmak zere gnderilen yazlar nce ama, konu, muhteva, sunu tarz ve yazm kurallarna uygunluk ynlerinden Yayn Kurulunca incelenir. Bu ynleriyle uygun bulunanlar, bilimsel bakmdan deerlendirilmek zere, alannda eser ve almalaryla tannm iki hakeme gnderilir. Hakem raporlar gizlidir ve 5 yl sreyle saklanr. Hakem raporlarndan biri olumlu, dieri olumsuz olduu takdirde, yaz nc bir hakeme gnderilebilir. Yazarlar, hakem ve Yayn Kurulunun eletiri, neri ve dzeltmelerini dikkate almak zorundadrlar. Katlmadklar hususlar olduunda bunlar ayr bir sayfada, gerekeleri ile birlikte aklama hakkna da sahiptirler. Yayma kabul edilmeyen yazlarn yalnzca birinci nshalar istek halinde yazarlarna iade edilir.

166

Biligde yaymlanmas kabul edilen yazlarn telif hakk Ahmet Yesevi niversitesi Mtevelli Heyet Bakanlna devredilmi saylr. Yaymlanan yazlardaki grlerin sorumluluu yazarlarna aittir. Yaz ve fotoraflar, kaynak gsterilerek alnt yaplabilir. Yaymlanmas kararlatrlan yazlarn yazarlarna ve hakemlerine, telif ve inceleme creti, yaym tarihinden itibaren 1 ay ierisinde denir. cret miktar Yayn Kurulunun nerisi zerine Mtevelli Heyet Bakanlnca belirlenir. YAZIM DL Biligin yazm dili Trkiye Trkesidir. Ancak her sayda derginin te bir orann gemeyecek ekilde ngilizce yazlara da yer verilebilir. Trkiye Trkesi dndaki Trk lehelerinde hazrlanm yazlar, gerektii takdirde Yayn Kurulunun karar ile latin alfabesi ile yazlmak artyla kendi lehelerinde yaymlanr. Yaymlanacak yazlarn Trke zetlerinin yansra ngilizce ve Rusa zetleri de verilir. YAZIM KURALLARI Makalenin Yaps Makalenin genel olarak aada belirtilen dzene gre sunulmasna zen gsterilmelidir: 1) Balk 2) Yazar ad(lar) ve adres(ler)i (Hepsi Ltin/Trk harfleriyle olmak zere yazar adlar, soyad byk harflerle olmak zere koyu karakterde, adresler normal italik karakterde) 3) zet (anahtar kelimeler eklenerek) 4) Makale, almann ama, kapsam, alma yntemlerini belirten bir giri blmyle balamal; veriler, gzlemler, grler, yorumlar, tartmalar.. gibi ara ve alt blmlerle devam etmeli; ve nihayet tartma ve sonular (veya sonular ve tartmalar) blmyle son bulmaldr. 5) Katk belirtme (gerekiyor ise) 6) Kaynaklar Dizini 7) ngilizce balk ve ngilizce zet (Trke zette olduu gibi) 8) Rusa balk ve Rusa zet (Trke zette olduu gibi) Balk Konuyu en iyi ekilde belirtmeli, 12 kelimeyi gememeli ve bold olarak yazlmaldr. zet 250 kelimeyi gemeyecek ekilde ve yaynn dier blmlerinden ayr olarak yaymlanabilecek dzeyde yazlm, yaznn tmn en ksa, z biimde (zellikle almann amacn ve sonucunu) yanstacak nitelikte olmaldr. zetin bal ve metin ksm farkl karakterle yazlmaldr. zet iinde, yararlanlan kaynaklara, ekil ve izelgelere deinilmemelidir. zetin altnda bir satr boluk braklarak en az 3, en ok 8 anahtar kelime verilmelidir. Ana Metin Makale, A4 boyutunda (29.7x21 cm.) ktlarn zerine bilgisayarda 1,5 satr aralkla ve 10 punto (Tmes New Roman veya benzer bir yaz karakteri ile) yazlmaldr. Sayfa kenarlarn-

167

da 3er cm. boluk braklmal ve sayfalar numaralandrlmaldr. Yazlar en az drtbin, en ok onbin civarnda kelimeden olumaldr. Blm Balklar Makalenin yapsn belirlemek ve ana metinde dzenli bir bilgi aktarm salamak zere yazda ana, ara ve alt balklar kullanlabilir. Balklara numara veya harf verilmemelidir. Ana Balklar: Bunlar, sra ile zet, ana metnin blmleri, teekkr (varsa), kaynaka, ekler (varsa)den olumaktadr. Ana balklar kk harflerle ve koyu olarak yazlmaldr. Ara Balklar: Tamam koyu olarak ve ana balktan daha kk punto ile yazlacak; ancak, her kelimenin ilk harfi byk olacak, balk sonunda satrba yaplacaktr. Alt Balklar: Tamam koyu olarak yazlacak; ancak, ilk kelimenin birinci harfi byk olacak, balk sonuna iki nokta (st ste) konularak yazya ayn satrdan devam edilecektir. ekiller ve izelgeler ekiller, kltmede ve basmda sorun yaratmamak iin siyah mrekkep ile, dzgn ve yeterli izgi kalnlnda aydnger veya beyaz kada izilmelidir. Her ekil ayr bir sayfada olmaldr. ekiller 1 (bir)den balayarak ayrca numaralandrlmal ve her eklin altna balyla birlikte yazlmaldr. izelgeler de ekiller gibi, 1 (bir)den balayarak ayrca numaralandrlmal ve her izelgenin stne balyla birlikte yazlmaldr. ekil ve izelgelerin balklar, ksa ve z olarak seilmeli ve her kelimenin ilk harfi byk, dierleri kk harflerle yazlmaldr. Gerekli durumlarda aklayc dipnotlara veya ksaltmalara ekil ve izelgelerin hemen altnda yer verilmelidir. Resimler Parlak, sert (yksek kontrastl) fotoraf kdna baslmaldr. Ayrca ekiller iin verilen kurallara uyulmaldr. zel koullarda renkli resim basks yaplabilecektir. ekil, izelge ve resimler toplam 10 sayfay amamaldr. Teknik imkna sahip yazarlar, ekil, izelge ve resimleri aynen baslabilecek nitelikte olmak art ile metin iindeki yerlerine yerletirebilirler. Bu imkna sahip olmayanlar, bunlar iin metin iinde ayn boyutta boluk brakarak iine ekil, izelge veya resim numalarn yazarlar. Metin inde Kaynak Verme Metin iinde kaynak vermede aadaki rneklere uyulmal, kesinlikle dipnot eklinde kaynak gsterilmemelidir: a) Metin iinde tek yazarl kaynaklara deinme yaplrken, aadaki rneklerde olduu gibi, nce aratrcnn soyad, sonra parantez iinde yaym tarihi verilir. ... (Kksoy, 1998) ... Baz aratrmaclar (Bilgegil, 1970; Kaplan, 1974; Akta, 1990) b) ok yazarl yaynlara metin iinde deinilirken, aadaki gibi ilk yazar ad belirtilmeli, dierleri iin vd. harfleri kullanlmaldr. Ancak kaynaklar dizininde btn yazarlarn isimleri yer almaldr. ... (pekten vd., 1975) c) Ulalamayan bir yayna metin iinde deinme yaplrken bu kaynakla birlikte alntnn yapld kaynak da aadaki gibi belirtilmelidir. ...(Kprl, 1911; elik, 1998den) d) Kiisel grmelere metin iinde -soyad ve tarih belirtilerek- deinilmeli, ayrca kaynaklar dizininde de belirtilmelidir.

168

Kaynaklar Dizini a) Sreli yaynlar iin: Yazar ad(lar), tarih, makalenin bal, sreli yaynn ad (ksaltlmam), cilt no (say no), sayfa no. b) Bildiriler iin: Yazar ad(lar), tarih, bildirinin bal, sempozyumun veya kongrenin ad, editr(ler), basmevi, cilt no, dzenlendii yerin ad, sayfa no. c) Kitaplar iin: Yazar ad(lar), tarih, kitabn ad (ilk harfleri byk), yaynevi, basld ehrin ad, sayfa says. d) Raporlar ve tezler iin; Yazar ad(lar), tarih, raporun veya tezin bal, kurulu veya niversitenin ad, ariv no (varsa), sayfa says, yaymlanp-yaymlanmad. YAZILARIN GNDERLMES Biligde yaymlanmak zere -yukarda belirtilen ilkelere uygun olarak- hazrlanm yazlar, biri orijinal, dier ikisi fotokopi olmak zere disketi ile birlikte aadaki adrese gnderilir. Yayma kabul edilen yazlarn son dzeltmeleri yaplm bilgisayar disketleri ile ekillerin orijinalleri en ge bir ay iinde yukarda belirtilen adrese ulatrlr. Yayn Kurulunca, esasa ynelik olmayan kk dzeltmeler yaplabilir.

YAZIMA ADRES Bilig Dergisi Takent Cad. 10. Sokak Nu: 30 Bahelievler / ANKARA

Tel: (0312) 215 22 06 Faks: (0312) 4215 22 09 e-mektup: bilig@yesevi.edu.tr www.yesevi.edu.tr/bilig

169

B I L I G / EDITORIAL PRINCIPLES
BILIG is published quarterly: Spring, Summer, Autumn and Winter. At the end of each year, an annual indice series will be offered. Each issue will be forwarded to the subscribers and to the libraries and international institutions to be determined by the editorial board within one month after its publication. GOALS AND OBJECTIVES The goals in publishing BILIG are : To bring forth the cultural riches, historical and current realities of the Turkish World in a scholarly manner. To reach the experts and scholars who show interest in and produce and/or offer ideas related to the Turkish World. To follow the studies related to the Turkish World internationally and inform about them to the experts, scholars and public. SUBJECT MATTERS BILIG is the social science journal of the Turkish World. The articles to be published in this journal should be dealing with the historical and current issues and problems and suggesting solutions for the Turkish World. CONTENTS The contents of the articles to be published in BILIG are to include; Those that are based on an original research which contribute knowlegde and scientific information in its area. Those that bring forth new views and perspectives on previously written scholarly works based on extensive research and resources. Those that are the result(s) of studies/researches executed by well reputed individuals and research groups in the Turkish World on contract basis. Those that inform/announce briefly about new/original works, articles, indiviuals and activities related to the Turkish World. In order for any article to be published in BILIG , it should not have been previously published or accepted to be published elsewhere. papers presented at a conference or symposium may be accepted for publication if stated so beforehand. EVALUATION OF ARTICLES The articles forwarded to be published in BILIG are first studied by the Editorial Board in view of the journals objectives, subject matter, rules and regulations in writing. Those that are found acceptable are then sent to two referees who are authorities in their field for scientific evaluation. Referee reports are confidential and safe-kept for five years. In case one referee report is negative and one is favourable , the article may be sent to a third referee for re-evaluation. The authors of the articles are to consider the criticisms, suggestions and corrections of the editorial board and referees. If they are in disagreement with the editorial board and/or the referees, they are entitled to counterpresent their views and justifications. Only the original copy of the unaccepted articles may be returned upon request. The royalty rights of the accepted articles are considered transferred to the Ahmet Yesevi University Board of Trustees. However the overall responsibility for the published articles belongs to the author of the article. Quotations from articles including pictures are permitted during full reference to the articles.

170

Payments to the authors and referees for their contribudions are made within one month of publication.The amounts of payments are determined by the Editorial Board subject to the approval by the Board of Trustees. THE LANGUAGE OF THE JOURNAL Turkiye Turkish is the language of the journal. Articles submitted in other Turkish dialects can be published in their own dialects after the Editorial Boards decision if necessary, but on condition that they are written in Latin letters. Abstracts in English and Russian along with Turkish are given for each article published in BILIG. WRITING RULES The Structure of the Articles In general the following are to be observed in writing the articles for BILIG: 1. Title of the Article 2. Name(s) and address(es) of the author(s) . (All in Latin letters.Names and surnames are in capital letters. Addresses in normal italic letters) 3. Abstracts (with key words) 4. Each article is to begin with an introductory section stating the purpose, scope and methods utilised; and should continue with main section to include data, observations, views, comments and discussions (pros and cons) and should end with a final section to include important results and, conclusion. 5. Acknowledgements (if necessary) 6. List of references. 7. Title and abstract in English (as in Turkish Abstract) 8. Title and abstract in Russian (as in Turkish Abstract) TITLE Should state the subject clearly. Should not exceed 12 words and should be in bold. ABSTRACT Should not exceed 250 words.It should be written in a clear, concise and complete way to reflect the purpose and conclusion of the study so that it could be re-published separately from other parts of the article. The summary and its title should be writen in different font types. Within abstract no references, figures and tables should be given. At least 3, maximum 8 key words should be given at the bottom of the abstracts after a double space. MAIN SECTION Articles should be written in computer 10 points (Times New Roman or similar other characters with double space on A4 (29.7*21 cms) papers. 3cms margins should be left on both ends of the pages. Pages should be numbered. Each article should be composed of at least four thousands and maximum ten thousands words. SUB-SECTIONS In order to provide an orderly transition of information and ideas of the main text and to determine a clear structure of the article other sub-titles may be used for different sections and parts of the article.

171

Main Heading : These can be used for the summary , sections of the main text, acknowledgement (if any), references and appendice (if any). THESE HEADINGS SHOULD BE CAPITALISED. Interval Headings : should be in bold and should be in a smaller font size than main heading; only the first letters of each word should be in capital. At the end of each Interval Heading a new paragraph should be started. Sub-headings : should be in bold; only the first letter of the first word should be in capital and the writing should continue on the same line after a colon (:). FIGURES AND TABLES Figures should be drawn on transparent or white paper in ink so as not to cause problems in printing or reducing in size. Each figure should be on a separate page and should be numbered with a caption of the title below it. Tables should also be numbered. They should have titles below. The titles of the figures and tables should be clear and concise. The first letters of each word should be capitalised. When necessary footnotes and acronyms should be below the captions. PICTURES Should be on highly contrasted photo papers. Rules for figures and tables are applied for pictures as well. In special cases colored-pictures may be printed. The number of pages for figures, tables and pictures should not exceed ten pages. Authors having the necessary technical facilities may themselves insert the related figures, drawings and pictures into the text. Those without any technical facilities will leave the proportional sizes of empty space for pictures within the text numbering them. Stating the Source within the Text : The following examples should be observed when giving the source within the text. Sources will not be given as footnotes. a. Quoting a single or multi-authored source; first the last name of the author is written and then the date is written in parenthesis as shown in the example. ...................Kksoy (1998) .................. Some authors (Bilgegil, 1970; Kaplan, 1974; Akta, 1990) b. When multi-authored sources are mentioned , the name of first author is written for others (et.al) is added. .........................Ipekten,et.al., (1975). Full reference including all the names should be gven in the list of references at the end of the article. c. If an unreachable source is quoted within the text from an available source it should be indicated as follows : ........................Kprl (1911: in elik 1998) d. Personal communications can be indicated by giving the last name(s), the date(s) but full references should be stated at the end of the article. LST OF REFERENCES a. For periodicals : The name(s) of author(s), date, the title of the article, the name of the periodical in full, volume #,issue# and page numbers should be quoted. b. For papers submitted at conferences and /or symposiums: The name(s) of author(s) , the date, the title of the paper(s), the name/title of the conference/symposium, editor(s), publishing company, volume number, place of organization and page number should be indicated.

172

c. For books The name(s) of author(s) , the date, the title of the book (first letters capitalised) publishing company, , the city where it was published , number of pages should be specified. d. For reports, theses and dissertations The name(s) of author(s) , the date, the title of the theses or report, name of the institution or university, archives number, published or unpublished should be specified. HOW TO FORWARD THE ARTICLES The articles duly prepared in accordance with the principles set forth on the foregoing pages are to be sent in three copies (one original, two copied forms and a disket) to BILIG for publication to the address given below. The last corrected fair copies in diskets and original figures are to reach BILIG within not later than one month. Minor editting and rearrangements may be done by the editorial board.

CORRESPONDENCE ADDRESS Bilig Dergisi Editrl Takent Cad. 10. Sokak Nu: 30 Bahelievler / ANKARA

Tel: (0312) 215 22 06 Faks: (0312) 4215 22 09 e/mek (e-posta) : bilig@yesevi.edu.tr www.yesevi.edu.tr/bilig

173

bilig 2003 K Say 24 bilig 2002 YAZAR ADI DZN KI-BAHAR-YAZ-GZ (SAYILAR: 20-21-22-23) bilig 2002 INDEX OF AUTHORS WINTER-SPRING-SUMMER-AUTUMN (VOLUMES: 20-21-22-23)

ABAZI-EGRO, Genciana ............................................................................./Bahar, S. 21; s. 1-26 Arnavutlukta Trkoloji almalar The Turkological Studies in Albania............................................................../Bahar, Vol. 21; pp. 1-26 AIKGZ, zkan.........................................................................................../K, S. 20 ; s. 25-56 Fkh, Kelam ve Tasavvuf Alannda Hanefilik, Maturidilik ve Yeseviliin Trk Mslmanl Zaviyesinden Tahlili An Analysis of Turkish Islam Emerging out of Fqh, Theology, and Sufism ................................................................................/Winter, Vol. 20; pp. 25-56 ADLBAYEV, Alau ........................................................................................../Gz, S. 23; s. 67-90 arlk Dneminde Kazak Topraklarnda Yrtlen Ruslatrma Faaliyetleri The Russification Policy in Kazakh Lands During the Tsarism .........../ Autumn, Vol. 23; pp. 67-90 ADLBAYEVA, amat .............................................................................../Bahar, S. 21 ; s. 45-68 Kazak Kltrnde slam Islam in Kazakh Culture ............................................................................../Bahar, Vol. 21; pp. 45-68 AKTA, Hayati.................................................................................................../K, S. 20 ; s. 1-24 Trkiyenin Orta Asyadaki Politikasnda ran Faktr The Turkish Foreign Policy in Central Asia and the Iranian Factor ........./ Winter, Vol. 20; pp. 1-24 AVCILAR, Suna Baak ...................................................................................../Yaz, S. 22 ; s. 1-28 Asya Tipi retim Tarzna Veda A Farewell to Asiatic Mode of Production .............................................../Summer, Vol. 22; pp. 1-28 AYDEMR, Yaar.........................................................................................../Yaz, S. 22; s. 133-168 Trk Edebiyatnda Kaside Kaside in Turkish Literature ................................................................/Summer, Vol. 22; pp. 133-168 BLKAN, Ali Fuat ......................................................................................./Bahar, S. 21; s. 97-116 Divn ve Bbrnme Inda Bbrn Hindistan Hayat Baburs Life in India in the Light of his Baburnameand Divan.../Spring, Vol. 17; pp. 107-118

174

bilig 2003 K Say 24

ELK, Yakup ..................................................................................................../Yaz, S. 22; s. 49-68 Tarih ve Tarihi Roman Arasndaki liki Tarihi Romanda Kiiler History and its Relationship with History Characters Within the Novel ................................................................................................../Summer, Vol. 22; pp. 49-68 ETNDA, Yusuf......................................................................................./Yaz, S. 22; s. 109-132 Eletiri Terimleri Asndan Herat Mektebi Tezkirelerinin Anadolu Tezkirelerine Tesiri The Influence of the Herat School Tezkires on the Anatolian Tezkires ............................................................................./ Summer, Vol. 22; pp. 109-132 DAVD, Geza .................................................................................................../K, S. 20; s. 89-100 Osmanl Kltrnn Macaristandaki Yayl ve Etkisi The Spread and Influence of Ottoman Culture in Hungary................/ Winter, Vol. 16; pp. 89-100 DEMR, Nurettin......................................................................................../ Gz, S. 23; s. 129-140 Kbrs Azlarnda imi Hakknda On Copula imi in the Turkish Dialect of Cyprus ......................./Autumn, Vol. 23; pp. 129-140 DEMREL, ener......................................................................................./Bahar, S. 21; s. 117-142 Mazmn zerine Bir Deerlendirme An Evaluation on Mazmun ................................................................../Spring, Vol. 21; pp. 117-142 GNDZ, Osman ......................................................................................../K, S. 20; s. 125-140 Namk Kemalin iirlerinde Fonetik Unsurlar ve Kii Zamirlerinin Kullanl Phonetic Elements and Use of Personal Pronouns in Namk Kemals Poems............................................................................/Winter, Vol. 20; pp. 125-140 GRBZ, Ahmet............................................................................................../Yaz, S. 22; s. 29-48 Yerel Kalknma Stratejisi inde Turizm ve Safranbolu Tourism and Safranbolu Model in the Strategy of Local Development ............................................................................................/Summer, Vol. 22; pp. 29-48 HSEYN OLU, Eli amil ....................................................................../Yaz, S. 22; s. 169-184 Umumtrk dbiyyat Aradrcs: min Abid The Investigator of All-Turkish Literature Amin Abed .................../Summer, Vol. 22; pp. 169-184 KARASMALOLU, Adnan.................................................................../Gz, S. 23; s. 141-156 Karlatrmal Edebiyat Aratrmalar Asndan Klsik Trk Edebiyat ile ran Edebiyat Classical Turkish and Persian Literature from the Viewpoint of Comparative Literature Researches..................................................../ Autumn: Vol. 23; pp. 141-156 KARATA, Turan............................................................................................/Yaz, S. 22; s. 87-108 Trk Edebiyatnda thaf Terimi Hakknda Bir Aratrma Analysis of the Term Dedication in Turkish Literature .................../ Summer, Vol. 22, pp. 87-108

175

DZN

KARATAY, Osman ....................................................................................../Gz, S. 23; s. 103-128 Bosna Krallk Soyu Kotromaniclerin Asl Hakkndaki Tartmalar Contribution to the Debates on the Origin of the Bosnian Royal Kotromanic Dynasty .........................................................................../Autumn, Vol. 23; pp. 103-128 KOLCU, Ali hsan ............................................................................................/Yaz, S. 22; s. 69-86 Cengiz Aytmatovdan Bir Kyamet Senaryosu: Kassandra Damgas A Doomsday Scenario by Cengiz Aytmatov: the Cassandra Seal ........./Summer, Vol. 22, pp. 69-86 KKSAL, Fatih M ......................................................................................../K, S. 20; s. 101-124 Orijinal Bir air: Edirneli Nazm ve Dvnna Yeni Baklar The Spread and Influence of Ottoman Culture in Hungary................./Winter, Vol. 20; pp. 101-124 KUANIBAYEVA, Asem ............................................................................./K, S. 20; s. 141-154 Kazak Halk Edebiyatnda Yalanlamalar (tirik leder) Untruthful Poems in Kazakh Folklore ..................................................../Winter, Vol. 20; pp.141-154 MAADIR, Maya Salakovna....................................................................../Bahar, S. 21; s. 87-96 Edeb Antlarn Yok Edilmesi: Tuvadaki Durum (20. Yzyln 30-40. Yllar) Annihilation of Literary Works: Situation in Tuva (30-40s of the XXth Century) ...................................................................................../Spring, Vol. 21; pp. 87-96 MACT, Muhsin................................................................................................../K, S. 20; s. 57-72 Karakoyunlular Dneminde Sanat Hayat Art Life in the Period of Karakoyunlular.................................................../Winter, Vol. 20; pp. 57-72 MOLDABAYEVA, Dn .............................................................................../Bahar, S. 21; s. 27-44 Kazaklardaki Czlk Sistemi ve Tarihesi zerine Bir nceleme A Research on the Juz System of Kazakh People and its History................................................................................................ /Spring, Vol. 21; pp. 99-126 MUTY, brahim / OSMANOV, Mirsultan (ev. ENGEL, Hlya KASAPOLU)................................................................................./Gz, S. 23; s. 189-208 Kgarl Mahmudun Yurdu, Hayat ve Mezar Hakknda On the Life, Grave and Hometown of Mahmut of Kgar ................/Autumn, Vol. 23; pp. 189-208 OSKENBAYEV, Yessengali ........................................................................./Bahar, S. 21; s. 69-86 Gelimekte Olan lkelerdeki Finansal Serbestlik ve Kazakistanda Finansal Liberazasyonunun Ufuklar Financial Openness in Developing Countries and the Scope of Financial Liberalization in Kazakhstan .....................................................Spring, Vol. 21; pp. 69-86 M ROLU, smail ......................................................................................./K, S. 20; s. 73-88 Mifik Dnjd Rasionallq: Bilqams - Dd Qorqud lmezliyi Rationalism in Mythic View: Immortality of Gilgamesh and Dede Gorgud ............................................................................................./Winter, Vol. 20; pp. 73-88

176

bilig 2003 K Say 24

Z, Yusuf ....................................................................................................../Gz, S. 23; s. 157-188 Afganistan Trkistan Muhacirlerinden Sleyman Belh Ailesi ve Defter-i Kuydat Fihristi The Sulayman Balkhi Family from the Afgan Turkistans Immigrants and the Index of Daftar- Quyudt ......................................................../Autumn, Vol. 23; pp. 157-188 SULTANGALIEVA, G.S.............................................................................../Gz, S. 23; s. 91-102 Idil-Ural ve Bat Kazakistandaki Milli Hareketlerin zellikleri (19. yy.n sonu 20. yy.n ba) Peculiarities of the Volgo-Ural and West Kazakhstan National Movement (the end of XIXth c. early XXth c.) ................................................../ Autumn, Vol. 23; pp. 91-102 TOKLUOLU, Ceylan ................................................................................/Bahar, S. 23; s. 39-66 Azerbaycanda Milliyetilik ve Milli Kimlik Tanmlamalar Definitions of Nationalism and National Identity in Azerbaijan .............................................................................................../Spring, Vol.17; pp. 39-66 YCE, Mehmet ................................................................................................../Gz, S. 23; s. 1-38 Trkiyede Gelir Dalm Bozukluunun zlenen Kamu Gelir ve Harcama Politikalar ile Balants State Income and Expenditure Policies in Turkey and their Relation with Income Distribution Systems ............................................/Autumn, Vol. 23; pp. 1-38

177

DZN

bilig 2002 MAKALE ADI DZN KI-BAHAR-YAZ-GZ (SAYILAR: 20-21-22-23) bilig 2002 INDEX OF ARTICLES WINTER-SPRING-SUMMER-AUTUMN (VOLUMES: 20-21-22-23)

Afganistan Trkistan Muhacirlerinden Sleyman Belh Ailesi ve Defter-i Kuydat Fihristi.-. Gz, S. 23; s. 157-188................................................./Yusuf Z The Sulayman Balkhi Family from the Afgan Turkistans Immigrants and the Index of Daftar- Quyudt.-. Autumn, Vol. 23; pp. 157-188 ..................................................../ Yusuf Z Azerbaycanda Milliyetilik ve Milli Kimlik Tanmlamalar.-. Bahar, S. 23; s. 39-66 ................................................../Ceylan TOKLUOLU Definitions of Nationalism and National Identity in Azerbaijan.-. Spring, Vol.17; pp. 39-66 ......................................................../Ceylan TOKLUOLU Bosna Krallk Soyu Kotromaniclerin Asl Hakkndaki Tartmalar.-. Gz, S. 23; s. 103-128 ............................................................./Osman KARATAY Contribution to the Debates on the Origin of the Bosnian Royal Kotromanic Dynasty.-. Autumn, Vol. 23; pp. 103-128............................................................/Osman KARATAY Asya Tipi retim Tarznda Veda.-. Yaz, S. 22; s. 1-28 .................../ Suna Baak AVCILAR A Farewell to Asiatic Mode of Production.-. Summer, Vol. 22; pp. 1-28 ..../ Suna Baak AVCILAR Arnavutlukta Trkoloji almalar.-. Bahar, S. 21; s. 1-26 ......./Genciana ABAZI-EGRO The Turkological Studies in Albania.-. Bahar, Vol. 21; pp. 1-26 ................/Genciana ABAZI-EGRO Cengiz Aytmatovdan Bir Kyamet Senaryosu: Kassandra Damgas..-. Yaz, S. 22; s. 69-86 ......................................................................./Ali hsan KOLCU A Doomsday Scenario by Cengiz Aytmatov: the Cassandra Seal.-. Summer, Vol. 22, pp. 69-86 ....................................................................../ Ali hsan KOLCU arlk Dneminde Kazak Topraklarnda Yrtlen Ruslatrma Faaliyetleri.-. Gz, S. 23; s. 67-90................................................................./Alau ADLBAYEV The Russification Policy in Kazakh Lands During the Tsarism.-. Autumn, Vol. 23; pp. 67-90 ............................................................../ Alau ADLBAYEV Edeb Antlarn Yok Edilmesi: Tuvadaki Durum (20. Yzyln 30-40. Yllar).-. Bahar, S. 21; s. 87-96................../Maya Salakovna MAADIR

178

bilig 2003 K Say 24

Annihilation of Literary Works: Situation in Tuva (30-40s of the XXth Century).-. Spring, Vol. 21; pp. 87-96 ................/Maya Salakovna MAADIR Gelimekte Olan lkelerdeki Finansal Serbestlik ve Kazakistanda Finansal Liberazasyonunun Ufuklar.-. Bahar, S. 21; s. 69-86................./ Yessengali OSKENBAYEV Financial Openness in Developing Countries and the Scope of Financial Liberalization in Kazakhstan.-. Spring, Vol. 21; pp. 69-86.................../ Yessengali OSKENBAYEV Divn ve Bbrnme Inda Bbrn Hindistan Hayat.-. Bahar, S. 21; s. 97-116 ....................................................................../ Ali Fuat BLKAN Baburs Life in India in the Light of his Baburname and Divan.-. Spring, Vol. 17; pp. 107-118 ............................................................/ Ali Fuat BLKAN Eletiri Terimleri Asndan Herat Mektebi Tezkirelerinin Anadolu Tezkirelerine Tesiri.-. Yaz, S. 22; s. 109-132 ............................................../Yusuf ETNDA The Influence of the Herat School Tezkires on the Anatolian Tezkires.-. Summer, Vol. 22; pp. 109-132 ........................................................./ Yusuf ETNDA Fkh, Kelam ve Tasavvuf Alannda Hanefilik, Maturidilik ve Yeseviliin Trk Mslmanl Zaviyesinden Tahlili.-. K, S. 20; s. 25-56......./ zkan AIKGZ An Analysis of Turkish Islam Emerging out of Fqh, Theology, and Sufism.-. Winter, Vol. 20; pp. 25-56 ............................................................./ zkan AIKGZ Idil-Ural ve Bat Kazakistandaki Milli Hareketlerin zellikleri (19. yy.n sonu 20. yy.n ba).-. Gz, S. 23 ; s. 91-102.............../ G.S. SULTANGALIEVA Peculiarities of the Volgo-Ural and West Kazakhstan NationalMovement (the end of XIXth c. early XXth c.).-. Autumn, Vol. 23; pp. 91-102...../ G.S. SULTANGALIEV A Kgarl Mahmudun Yurdu, Hayat ve Mezar Hakknda.-. Gz, S. 23; s. 189-208 ............................................../brahim MUTY/ Mirsultan OSMANOV (ev. ENGEL, Hlya KASAPOLU) On the Life, Grave and Hometown of Mahmut of Kgar .............../Autumn, Vol. 23; pp. 189-208 Karakoyunlular Dneminde Sanat Hayat.-. K, S. 20 ; s. 57-72 ............/ Muhsin MACT Art Life in the Period of Karakoyunlular.-. Winter, Vol. 20; pp. 57-72 ................./ Muhsin MACT Kazak Kltrnde slam.-. Bahar, S. 21 ; s. 45-68 ............................./ amat ADLBAYEVA Islam in Kazakh Culture.-. Bahar, Vol. 21; pp. 45-68................................../ amat ADLBAYEV A Kbrs Azlarnda imi Hakknda.-. Gz, S. 23; s. 129-140 ..................../ Nurettin DEMR On Copula imi in the Turkish Dialect of Cyprus.-. Autumn, Vol. 23; pp. 129-140 ............................................................................../ Nurettin DEMR Mazmn zerine Bir Deerlendirme.-. Bahar, S. 21; s. 117-142 ............./ ener DEMREL An Evaluation on Mazmun.-. Spring, Vol. 21, pp. 117-142................................../ ener DEMREL

179

DZN

Karlatrmal Edebiyat Aratrmalar Asndan Klsik Trk Edebiyat ile ran Edebiyat.-. Gz, S. 23; s. 141-156 ................................../ Adnan KARASMALOLU Classical Turkish and Persian Literature from the Viewpoint of Comparative Literature Researches.-. Autumn: Vol. 23; pp. 141-156 ..................../ Adnan KARASMALOLU Mifik Dnjd Rasionallq: Bilqams - Dd Qorqud lmezliyi.-. K, S. 20; s. 73-88 ............................................................../ M ROLU, smail Rationalism in Mythic View: Immortality of Gilgamesh and Dede Gorgud.-. Winter, Vol. 20; pp. 73-88 ........................................................./ M ROLU, smail Namk Kemalin iirlerinde Fonetik Unsurlar ve Kii Zamirlerinin Kullanl.-. K, S. 20; s. 125-140 ............................................................../ Osman GNDZ Phonetic Elements and Use of Personal Pronouns in Namik Kemals Poems.-. Winter, Vol. 20; pp. 125-140.....................................................Osman GNDZ Orijinal Bir air: Edirneli Nazm ve Dvnna Yeni Baklar.-. K, S. 20; s. 101-124 ................................................................../ Fatih M. KKSAL The Spread and Influence of Ottoman Culture in Hungary.-. Winter, Vol. 20; pp. 101-124 .........................................................../ Fatih M. KKSAL Osmanl Kltrnn Macaristandaki Yayl ve Etkisi.-. K, S. 20; s. 89-100 ................................................................................../ Geza DAVD The Spread and Influence of Ottoman Culture in Hungary.-. Winter, Vol. 16; pp. 89-100 ..................................................................../ Geza DAVD Tarih ve Tarihi Roman Arasndaki liki Tarihi Romanda Kiiler.-. Yaz, S. 22 ; s. 49-68 ................................................................................./ Yakup ELK History and its Relationship with History Characters Within the Novel.-. Summer, Vol. 22; pp. 49-68 ...................................................................../ Yakup ELK Trk Edebiyatnda Kaside.-. Yaz, S. 22; s. 133-168...................................../ Yaar AYDEMR Kaside in Turkish Literature.-. Summer, Vol. 22; pp. 133-168............................../ Yaar AYDEMR Trkiyede Gelir Dalm Bozukluunun zlenen Kamu Gelir ve Harcama Politikalar ile Balants.-. Gz, S. 23 ; s. 1-38 ............................./ Mehmet YCE State Income and Expenditure Policies in Turkey and their Relation with Income Distribution Systems.-. Autumn, Vol. 23; pp. 1-38 ...................................../ Mehmet YCE

180

You might also like