You are on page 1of 350

Kitabn Orijinal Ad THE BURNING SHORE Yayn Haklan (c) WILBUR SMITH ONK AJANSI ALTIN KTAPLAR YAYINEV1

Kapak YKSEL ETN Kapak Filmi KOMB GRAFK Dizgi Bask ALTIN KTAPLAR M A T B A A S I 1. BASIM / AUSTOS 1985 Bu kitabn her t r l yayn haklar Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu gereince Altn Kitaplar Yaynevi'ne aittir. Adres Celal Ferdi Gkay Sok. N e b i o l u han. Caalolu . istanbul

Michael o bilinsiz top sesleriyle uyand.

Her sabah afak skmeden nceki karanlkta uygulanan utan verici bir trendi bu. ki tarafn ara yerletirdii top bataryalar, sava tanrlarna kurbanlarn vahice sunuyorlard. Michael karanlkta, alt battaniyenin arl altnda yatmay srdrd, adrn aralndan etti. Battaniyeler l teni gibi souk, stelik de yap

yapt. Hafif bir yamur adrn stn dvyordu. Michael souu yatan iinde bile hissed einde bir umut nn kprdandn duydu. Byle bir havada uamazlard.

Sonra bu sahte umut abucak silindi. Michael toplarn sesine bir kere daha kulak kab artt. Bu sefer daha bir dikkatle dinliyordu. Mermilerin sesine gre, rzgrn ne taraftan estiini hesapiayabilmekteydi. Yine lodosa evirmiti hava. Sesleri biraz maskeliyord u byle olduu zaman. Michael rperdi, battaniyeleri enesinin altna kadar ekti. Hafif rzg onun tahminini onaylyormuasna birden kesildi. adr dven damlalar sey-rekleti, sonra b du. evre ylesine sessizlemiti ki dardaki elma bahesinde aalardan damlayan sularn se luyordu. Derken rzgr bir kere daha esti, elma aalarnn dallar, sudan kp silkinen kp alland, bol miktarda suyu bir anda adrn zerine dkverdi.

Baucu masas gibi kulland antann zerinde duran al-tn saatine hi uzanmamaya karar ver n da vakti gelecekti naslsa. Battaniyelerin altnda kvrld, duyduu korkuyu dnd. Sava etki yapyordu ama, iinde yaadklar ve ldkleri koullar onlarn bu konuyu konumasna iz ordu. Hatt dolayl olarak mda bulunmalarna bile izin vermiyordu.

Michael dnd. Acaba dn gece Andrew'la karlkl viski iip otururlarken, bu sabahki gre artrlarken ona ak ak, 'Andrew, bu yapacamz iten yle korkuyorum ki, dm patlyor, kendini daha rahat hisseder miydi?

Karanlkta kendi kendine srtt, Andrew'un byle bir sz karsnda ne kadar utanacan d n da ayn korkuyu kendisiyle paylatn biliyordu. Bunu gzlerinden okuyordu. Yananda dur atp duran o sinirden anlyordu. Andrew o sinirin seirmesini durdurmak iin zerine ikid

e bir parmayla bastrma huyunu edinmiti. Eski ve tecrbeli olanlarn her biri byle ufak t fek acayiplikler yapyorlard.

Andrew'un yanandaki o sinirden baka, bir de bebek emzii gibi emip durduu o bo sigara a rd. Michael uykusunda dilerini ylesine gcrdatyordu ki, sesinden kendi bile uyanyordu. ol elinin ba parmann trnan t dibine kadar yiyor, sa elinin parmaklarna da ikide bi unmu gibi flyordu.

Korku hepsini biraz delirtmiti. ok iki imeye zorluyordu onlar. Bu kadar iki, normal bi r insann reflekslerini mahvetmeye yeterdi. Ama onlar normal insanlar olmadklarndan, alkol grne gre onlar pek etkilemiyordu. Grlerini zayflatmyor, ayaklarn dolatr anlar zaten ilk hafta iinde lr giderlerdi. Ya bir orman yangnndaki aalar gibi alev derler, ya da o yumuak, hamur gibi, yeni srlm topraa yle bir hzla arparlard ki, k paralanan uan oras buras vcutlarna saplanrd.

Andrew ondrt aydr hl sad... Michael da onbir ay-dr sad. Bu sre, sava tanrlarnn ente bezinden yaplm uaklarla uanlara tand normal mr sresinin birka katna eitti ler ediniyorlar, gzleriin krptryorlar, her yediklerinin yannda viski iiyorlar, yksek e kahkahalar atarak glyorlar, afak vakti gelince de yataklarnda byle korku iinde yatp yak seslerini dinliyorlard.

Michael birden ayak seslerini duydu. Demek vakit onun sandndan daha geti. adrn dnda bir amur birikintisine basnca galiz bir kfr savurdu, izmeleri amurda clk clk ses ka alad. adrn ilikli dmelerini amaya alrken elindeki fenerin salland belli oluyor ieriye kafasn uzatt.

Gnaydn, efendim... Sesi neeliydi ama, barmamaya dikkat ediyordu. Bitiik adrlarda bu umayacak subaylar kalyordu. Onlar uyandrmakta anlam yoktu. Rzgr gneybatdan esiyor ef . Hava da ok gzel ayor. Cambrai tarafnda yldzlar prl prl' Biggs elindeki tepsiyi tann zerine koydu, adrn iinde dolap elbiseleri toplayp, katlamaya koyuldu.

Saat ka? Michael uykudan yeni uyanma numaras yapyordu. Geriniyor, esniyordu. nk Biggs o korku dolu saati anlamamas, yani destann lekelenmemesi lzmd.

Be buuk, efendim. Biggs Michael'in gece karp att giysileri katlamay bitirmiti. D bir porselen fincan iindeki kakaoyu uzatt .Lord Killigerran kalkt, yemekhaneye gitti bile. Herif demirden sanki, diye homurdand Michael. Biggs bu arada yatan yannda, yerde duran bo viski iesini alp tepsiye koydu. Michael kakaoyu ierken Biggs de tra suyunu hazrlad, aynayla lambay tuttu, Michael yat anda oturur durumda, usturayla tra oldu. Battaniyeleri omzuna sarmt.

st dudan tra edebilmek iin burnunun ucunu havaya kaldrrken, Bahis nasl? diye sordu Binbayla birlikte defteri kapayacanza e bir veriyorlar. Yaralanma yok.

Michael usturay silerken ihtimalleri dnd. Bahisleri yneten avu savatan nce Astor ve e'de de bahisilik yapmt. u an iin vard karara gre Andrew da, Michael da bugn len klard. Yaral ini ihtimali yoktu. Biraz zor, ne dersin, Biggs? diye sordu Michael. Yani ikimiz birden, ha? Ben sizden yana biraz para koydum, efendim, diye kasld Biggs.

Aferin, Biggs. Benim iin de bir belik yatr. Altn saatinin yannda duran para kesesine d u iaret etti. Biggs oradan be tane gm sterling kard, cebine att. Michael her zaman k

i iin bahse girerdi. Bir gven veriyordu bu ona. Bahsi kaybederse zlme frsat bulacak deildi zaten.

Biggs, Michael'in pantolonunu lambann tepesindeki akla dayayp stt, sonra uzatt. Mic ttaniyelerin altndan frlayp pantolonun iine dald. Geceliinin eteklerini de toplayp pan olonun iine soktu. Biggs bu arada, pilot yeri ak bir uakta, o soukta uacak bir insan s ck giydirmenin pek zor srecini kolaylatrmaya alyordu. Geceliin zerine bir ipek yele zerine iki tane balk kaza giyildi. Daha sonra bir deri yelek, en ste de ordunun verdi koca palto. Ua n kontrol dme ve kollarna dolamasn diye paltonun etekleri kesilmi, ksaltlmt.

Michael artk yle kat kat giyinmiti ki, izmelerini giymek iin eilemez olmutu. Biggs onu karsna meldi, nce ipek oraplar, sonra iki ift yn av orab giydirdi, yank renkli nden, Afrika'ya smarlanp getirilmi uzun izmeleri de ayana geirdi. izmelerin bu yumua anndan Michael uan pedallarn rahata hissedebilmekteydi. Ayaa kalktnda, incecik, ad u onca giysinin altnda biimini kaybetmiti. Kollan yanna bitimiyor, penguen kanatlar gi bi ak duruyordu. Biggs adrn kapan at, tuttu, sonra elma bah esinin iinden yemekhaneye kadar giden yolu feneriyle aydnlatarak ona elik etti. Aalarn altndaki dier karanlk adrlarn nnden ge erlerken Michael herbirinin iinden kk ksrkler, kprtlar duyuyordu. Hepsi uyankt. i dinliyor, onun hesabna korkuyorlard. Belki bir yandan da bu sabah uann kendileri o lmayndan tr rahatlk duymaktaydlar.

Elma bahesinin sonuna geldiklerinde Michael bir an durup gkyzne bakt. Kara bulutlar k uzeye doru ekiliyor, yldzlar ortaya kyordu. afan belirmesiyle onlarn da rengi solm le, Bu yldzlar hl yabanc geliyordu Michael'e. Geri baz kmeleri tanyabilmeye balam ar onun sevgili gney yldzlarna benzemiyordu. Nerede o Gney Ha, Achernar, Argus ve die ri... gzlerini tekrar indirdi, Biggs'in ve n zplatarak uzaklaan lambann peinden te ledi.

Yemekhane diye kullandklar yer eskiden bir fabrikaya aitti. Buray boyamlar, ykk ats eler germilerdi. erisi salam ve scakt.

Biggs kapda durup yol verdi. Dnnzde kazandnz cnbe sterling hazr olur, efendim, ael'a asla iyi ans dilemezdi. Byle bir davran, mmkn olan en kt ans getirirdi nk.

minede bir ate grleyerek yanyordu. Binba Lord Andrew Killigerran atein tam karsna eli ayaklarn minenin nndeki mermere uzatmt. Yemekhane grevlisi kirli tabaklar topl

Michael' selmlamak iin amber sigara azln dzgn beyaz dileri arasndan ekti. Herh , zerine erimi tereya ve bal, sonra da st ve yumurta...

Michael rperdi. Dndmz zaman yerim. Midesi gerilimden kaskat kesilmiti. Mutfaktan ge ular daha da beter etki yapyordu. Andrew'un amcas genelkurmayda oldu-

undan, bal bulunduu birlik kibar ailelerin mutfanda bulunabilen her eye sahipti. Bifte ler, balklar, yumurtalar, peynirler, jambonlar, konserve meyveler... bir de harik ulade viski. Viskinin telaffuzu zor bir ad vard. Damtma tesisinin sahibi olan ailenin soyadndan g eliyordu. Andrew yemekhane onbasna, Yzba Courtney iin bir kahve, diye seslendi. Kahve gelince

ii krkl uu ceketinin cebine daldTd, bir kk ie kard, kahvenin iine bolca bir

Michael ilk yudumu aznda tuttu, dilinin evresinde dolatrd, kokulu ikinin dilini yakmas izin verdi, sonra yuttu, bo midesi bir anda snd, alkol kan damarlarnda hissedi-verdi.

Masann kar tarafndan Andrew'a glmsedi. Sihir, diye fsldad bouk bir sesle, sonra e klarna fledi. Hayat suyu, dostum. Michael bu ufak tefek adam hi kimseyi sevmedii kadar ok seviyordu... kendi babasndan da, hatt bir zamanlar hayatnn en nemli varl olan Sean Amcasndan da daha ok.

Hep byle olmu deildi ama. lk karlamalarnda Michael, Andrew'un ssl, hemen hemen kad duymutu. O uzun, kvrk kirpikleri, dolgun dudaklar, derli toplu, ufak tefek vcudu, za rif elleri, ayaklar, kibirli tavr pek gven vermemiti gen adama.

Birlie geldikten ksa sre sonra bir akam, Michael yeni arkadalarna Bok-Bok oyununun nas oynandn retiyordu. Onun talimat zerine takmlardan biri yemekhane duvarnn tam nn t oluturacak biimde birbirinin omzuna kt, ikinci takm kar taraftan koarak gelip kend ni bu piramidin zerine atarak onu ykmaya urat. Andrew nce oyunun byk bir grlt iin asn bekledi, sonra Michael' bir kenara ekip unlar syledi. Geri senin ekvatorun gney r yerlerden gelme olduunu biliyoruz, bu yzden de siz smrge halkna hogrl davranyoruz yine de...

O gnden sonra aralarndaki iliki mesafeli oldu, souklat. Yalnzca birbirlerini uarken ve ate ederken izlemekle yetindiler.

Andrew ocukluunda nian almay renmiti. Michael de ayn eye Afrika gkleri altnda al Sopwith Pup uaklaryla uarken, uan dengesiz platformundan Vickers makinelisiyle ate et e iine, eski bilgilerini ikisi de baaryla uygulayabilmekteydiler.

Daha sonra birbirlerinin uu tarzn gzlemlediler. Uma bir yetenek iiydi. Buna doutan s olmayanlar ilk hafta iinde lrlerdi. Sahip olanlarsa, biraz daha uzun sre sa

kalrlard. Bir ay bittiinde Michael hl sad. Yemekhanedeki Bok-Bok oyununun gecesinden b ri Andrew onunla ilk defa olarak konutu. Courtney, yarn benimle kanat kanada uuyorsun, dedi, o kadar. Cephe boyunca, sradan bir keif uuuydu. Birlie bir gn nce katlan iki yeni arkada da a ie karacaklard.

ocuklar ngiltere'den yeni gelmeydi. kisinin toplam ondrt saatlik uu tecrbesi vard ki, da eitim srasnda edindikleri tecrbeydi. kisi de onsekiz yandayd. Pembe yanakl, heves genlerdi. Andrew onlara, Akrobasi rendiniz mi? diye sordu. Evet, efendim, dediler bir azdan. Her ikimiz de emberden getik. Ka kere? Parlak baklarn utanla yere ediler. Bir kere, diye itirafta bulundular.

Tanrm! diye mrldand Andrew. Sonra sigara azln ses kara kara emdi. Peki ya st

kisi de armlard. Andrew elini alnna aklatp inledi.

Michael anlayh bir sesle, Stal? dedi. Hani uu hznz kesiyorsunuz, uurtma birden g inmeye balyor.

Balarn iki yana salladlar, yine bir azdan, Hayr, efendim, kimse bize bunu gstermedi, er. Andrew, Hunlar (*) baylacak size, dedi. Sonra hzla devam etti. Talimat numara bir. Ak robatikleri, emberden atlamalar, o fasafisoyu unutun, yoksa siz orada srtst dnm durumdayken Hun bir atta knz burun deliklerinden frlatr, anlald m? abucak balarn salladlar. Talimat numara iki. Beni takib edin, ben ne yapyorsam onu yapn, el iaretlerime dikka t edin ve iaretle verdiim emirlere nnda uyun, tamam m? Andrew miferini kafasna ge irdi, zerine kendi simgesi olan yeil bir fular balad. Haydi, gelin ocuklar.

ki acemiyi aralarna alp Arras cephesinden 10.000 kadem yksekliinde bir kere getiler. S opwith Pup uaklarnn Le Rhone motorlar seksen beygir gcnn tamamn kullanarak kkryord kralyd bu uaklar. nsanolunun o gne kadar yapabildii en kusursuz sava silahyd. Mac nn' yenen, Fokker Eindekker'leri gkyznden dren silahlard.

Hava gzeldi. ok ykseklerde pek az kmls vard. Gr mesafesi o kadar iyiydi ki, Michael ik Alman Rump-ier keif uan on mil uzaklktan hemen farketti. Fransz hatlar zerinde d man bataryalarnn ateini arka yrelere doru ynlendiriyordu.

Andrew da Rumpler'i Michael'la ayn anda grmt. Kaygsz bir el hareketi yapt. ki acemiy uaa ate etme ansn vermek niyetindeydi. Michael kolay av karsnda hibir, ekip komutan nara ekilip yenilere yol atn grmemiti. Ne de olsa, insann ka uak drd terfile giden yol demekti. Ama o da ban sallayp neriyi kabullendi, iki gen pilotu yavaa hede doru alal-trken bir yandan da onlara aadaki Alman uan gstermeye altlar ama, o e alkn olma<*) Her iki dnya savanda mttefiklerin Alman kuvvetlerine takt isim.

dndan, ikisi de bir trl gremiyordu. akn baklarla yanlarndaki iki usta pilota bak r.

Almanlar altlarndakilere bomba yadrmakla yle meguldler ki, tepeden yaklaan tehlikeyi f rkedemediler. Birden Michael'in tarafndaki gen pilot sevinle, rahatlam gibi srtt, par rya doru uzatt. Sonunda grebilmiti Rumpler'i, Andrew yumruunu kafasnn zerinde indir d. Eski bir svari komutuydu bu. Saldr! demekti. Gen pilot hzr kesmeksizin burnunu aa dikti. Sopwith o kadar n bir kkreme ve lgn bir hzla atld ki Michael ift kanatlarn rldn, kanat diplerinin krtn grnce yzn buruturdu. kinci acemi de arkadan hael'a, bir zamanlar bir erkek zebra'ya saldran iki yeni yetme arslan yavrusunu h atrlatyorlard, Afrika'dayken izlemiti o olay. Arslan yavrular aknlktan durmadan bir rine devriliyor, zebra da onlardan rahata kamay baaryordu.

Acemi pilotlarn ikisi birden bin metre uzaktan atee baladlar, bu gzel uyar karsnda A pilot ban kaldrp bakt ve tehlikeyi grd. Sonra zamann ayarlayp ikisinin burun altn Genler kurbanlarnn yarm mil ilerisine, boa ate ederek ilerlediler. Michael ocuklarn k larnn sa

a sola dndn, Rumpler'i tekrar bulabilmek iin bo yere arandklarn gryordu.

Andrew ban hznl hznl iki yana sallad, Michael'in n sra alalmaya balad. Rumple er. Alman pilot anden sol tarafa yatp dnerek trmana geti, arkadaki arkadann onlara sine olanak tand. Andrew ile Michael birlikte aksi yne dndler, onlar sarnmaya altl pilot manevrann baarszla urad anda uan dorulttu, Sopwith'ler bir anda onun sa Andrew ndeydi. Otuz metreden Vickers'iyle ksa bir ate

etli, Almanlardan arkada olan birden eildi, iki kolunu yana at, Spandau makinelisini n kendi kendine olduu yerde dnmesine yol at, .303 mermiler onu para para etti. Alman p ilot dalmaya altnda Andrew'un Sopwith'i zerinden geerken neredeyse Rumpler'in gvdesi cekti.

O srada Michael geldi. Dalmakta olan Rumpler'in defles-yonunu hesaplad, ua sanki otgan la nian alyormu gibi hafif sola kaydrd, sa elini Vickers'in tetiine basp ksa bir ate Rumpler'in gvde bezinin, tam pilot yerinin altndan yrtldn grd. Adamn vcudu o yr zerinde olmalyd.

Alman ban evirmi, yirmi metrelik bir mesafeden dosdoru Michael'a bakyordu. Gzlk caml daki gzlerinin akn bir mavi olduunu grd Michael. O sabah tra olmamt besbelli. ene li ksa tylerle kaplyd. Kurunlar girdii anda azn at, paralanan cierlerinden gelen arasndan kt, Rumpler'in arkasndaki dumanlar pembeye boyad. O srada Mihael ykselerek Rumpler tembel tembel srtst dnerken iki l, kaylarna asl kaldlar, sonra hep birli u dmeye baladlar. Bo bir tarlann orta yerine arptlar, tente bezinin paralanp yld grld.

Michael, Sopwith'ini Andrew'unkinin kanat hizasna dndrdnde Andrew ona bakt, ban bir allad. Sonra iaret etti, gzden kaybolan Rumpler'i hl akn baklarla arayp duran iki arlamak iin yardm istedi. Bu i ikisinin de sandndan daha uzun srd. Genleri tekrar sa

salim koruma altna alp da dn yoluna koyulduklarnda, Andrew da, Michael da daha nce um ar kadar batya kaym olduklarn farkettiler. Ufukta Michael, Somme nehrinin kvrlan, kal arlak, ylan gibi n grebiliyordu. Ona arkalarn dndler, tekrar douya, Arras'a yneldiler.

Srekli ykseliyor, yukardan bir Fokker Jagdstaffel'in saldrsna urama ihtimalini azaltma ya alyorlard. rtifa kazandka altlarnda kuzey Fransa'nn ve gney Belika'nn manzara r yeilin dzinelerce tonundayd. Aralara yeni srlm yerlerin koyu kahverengisi de kary a-va hatlarn grmek gt. Bu kadar yksekten baknca, kur unlarn dvd o ince arazi eritleri nemli gzkmyordu. O sefalet, o amur, o lm bir hayaldi sanki.

ki tecrbeli pilot gkyzn aratrmaktan bir an bile vazgemiyorlard. Bu arada, altlarnd a gzden karmyorlard. Baknrken balar durmadan saa sola dnyor, gzleri bir an harek oda hi ksalmyor, nlerinde dnp duran pervanenin kendilerini hipnotize etmesine izin v iyorlard. Buna karlk iki acemi iyice rahatlam, ba

arlarndan pek memnun durumdaydlar. Michael ne zaman onlardan yana baksa, neeyle el sa llyorlard. Sonunda Michael onlara, gkyzn aratrmalarn hatrlatmaya almaktan vazge leri naslsa hi anlamyorlard ki!

15.000 kademe varnca o ykseklie yerletiler. Sopwith'ler iin ideal ykseklikti bu. Alakt n uarken Michael'in iini saran o tedirginlik, ilerde Arras kentini grnce geti. Tepele rindeki kmlsn iinde Fokker falan olmadndan emindi artk. O kadar yksekten uamazlard

r. Cephe hatlarnda baklarn bir kere daha dolatrd. Mons' un hemen gneyinde iki Alman gzlem balonu vard. Altta bir grup tek kiilik dost DH2'le r de Amiens ynnde ilerlemekteydi. Demek yirmi drdnc birlie ait uaklard bunlar. On dakikaya kadar ineceklerdi. Michael bu dncesinin sonuna varmaya frsat bulamad. Bir anda evrelerindeki hava parlak renklere boyanm uaklarla ve Spandau makinelilerinin sesiyle doluverdi. Michael iyice aalad halde tepkisi refleks yoluyla oldu. Sopwith'i maksimum dne soktuu srada, kpek bal bi

imini andran, zeri siyahl krmzl karelere boyanm bir uak, zerindeki srtan kafayl sn parldatarak Michael'in burnu nnden uup geti. Yzde bir saniye ge kalsa Spandau'lar el' tarayacakt. Ses yukardan geliyordu. Michael her ne kadar inanamasa da, Sopwith 'lerden yksekteydi bu uaklar. Bulutun iinden kmlard. Kan krmzsna boyal bir tanesi Andrew'un kuyruuna ta 1 7 A l e v Kylar F : 2

birlikte oturup viskili kahve iebiliyor, uma zamann beklerken birbirinden g alyor, bir irini rahatlatyorlard. Michael sessizlii bozarak, At bakalm, dedi. Gitme zaman yaklayordu.

Andrew cebinden bir gm sterling kard, havaya att, masaya dnce avucunu zerine kapad Michael, Yaz, dedi, Andrew elini ekti. Andrew, Byle talihin! diye homurdand, ikisi birlikte parann zerindeki sakall George V esmine baktlar. Ben ikinci at alyorum, dedi Michael. Andrew itiraz etmek zere azn at. Ben kazandm, istediimi isterim. Michael tartmaya daha balamadan son vermek iin ayaa

Balonlara kar umak, Afrika'nn uyuyan ylanlarn avlamaya kmak gibiydi. ki kii giderd a da. Birinci adam hayvan uyandrr, sokmak ezre boynunu S haline getirip dorulmasna yol aard. Ama ylan uzun, kvrk dilerini ikincisinin baldrna geirirdi, Balonlarla da duru d. Yer savunma mevzilerini birinci adam uyaracak, ikincisi onlarn tm hmyla yzyze gelm zorunda kalacakt. Michael ikinci yeri bilerek semiti. Yaz-turay kazanan Andrew olsa, o da ayn eyi yapard.

Yemekhanenin kapsnda omuz omuza durdular, eldivenlerini ellerine geirdiler, ceketle rinin nn iliklerken gkyzne baktlar, top seslerini dinleyip rzgr lmeye altlar.

Michael, Sis vadilerde asl kalacak, diye mrldand. Rzgr srklemeyecek onu... henz.

Sen dua et, dedi Andrew. Giysilerinin verdii zorlua ramen aalarn dibine, Sopwith'leri

urduu yere doru ilerlediler.

Bu uaklar ne soylu gzkrd bir zamanlar Michael'in gzne... imdi ise, o koca dner motor n gr tkayan hantal halleriyle ne kadar irkin gelmekteydiler. Mercedes'in motoru Albat os'ta byle yksek durmuyor, hiza tutturuyordu.

Burnu kpekbalnnki gibi inceydi. Bunlar o salam gvdeli Alman uaklarnn yannda yle d ntipften eylerdi ki! Tanrm! Ne zaman bize gerek uak verecekler! diye homurdand. Andrew cevap vermedi. Kendi lerine vaadedilen SE5a'

lan bekleyip dururken karlkl az yaknmamlard. O zaman belki de Alman Jasta'laryla den umda arpabileceklerdi havada. Andrew'un Sopwith'i, fularna uysun diye parlak yeil bir renge boyalyd. Gvdesinde pilo t yerinin arkasna rastlayan ksma ondrt beyaz halka boyanmt. Bunlar pilotun onaylanm zaferlerini temsil etmekteydi. Uan ad da yazlyd gvdede: Uan Zpkn.

Michael ise kendine parlak sar rengi semiti. Gvde zerinde bir kanatl kaplumbaa resmi v rd. Alnn kaygyla krtrm duran hayvann altnda, Bana sormayn... ben burada iiyim esmin ardnda da alt beyaz halka vard. Yer ekiplerinin hael ayaklarn u kontrol etti. teknisyene bir

yardmyla alt kanada trmandlar, sonra pilot yerine geip oturdular. Mic yerdeki pedallara bast, onlar sola ve saa itti, bir yandan ban evirip Sonra, gece sabaha kadar son uuta kopan bir kabloyu deitirmeye uram o zafer iareti yapt. Adam srtt, uan nne doru kotu.

Dmeler kapal m? diye seslendi. Dmeler kapal. Michael pilot yerinden eilmi, dev motora doru bakyordu. ek benzini! Ayorum! Michael benzin pompasnn kolunu evirdi. Teknisyen pervaneyi evirirken karbratrn benzini emme sesi duyuldu. Dmeyi a! Kontak! Dme ak!

Pervane bir daha evrilince motor atelendi, almaya balad Egzos deliklerinden mavi duman ar pskrd, havada yanan kastor yann kokusu duyuldu. Motor homurdand, tekledi, bir daha ld, sonunda o dzenli temposunu buldu.

Michael uu ncesi kontrollarn tamamlarken midesi gu-rulduyor, karn kosik sanclarla kas du. Castor ya motorlar yalamakta, ama o egzos havasn solumak da hepsinin barsaklarn b aktayd. Eskiler zamanla bunu kontrol etmeyi reniyorlard. Yeterince iildii takdirde, vi skinin bu durumu gemleme gc mthiti. Acemiler her uu seferinden suratlar kpkrmz, k de dndklerinden, onlara, dibi tutmazlar diye isim taklmt.

Michael gzln ayarlad, Andrew'e bakt, birbirlerine balarn salladlar, Andrew levyeyi dann ortasna doru ilerledi. Michael onu izledi. Teknisyen sol kanadn ucunda kouyor, e lma aalarnn arasndaki amurlu, dar eride girebilmesi iin ona yol gstermeye alyord

Andrew n sra havalanmt. Michael da hz artrd. Sopwith hemen o anda kuyruunu kaldrd

chael daha nceki duygularnn sadakatsizliinden tr vicdannn burkulduunu hissetti. Gz t aslnda. Bununla umak bir zevkti. Kalk pisti diye kullandklar eridin yap

yap amuruna ramen uak abucak ykseldi, yz kademe vardklarnda Michael de Andrew'un pe iyet ald. Sa

taraftaki Mort Homme kynn kilise kulesini grebilecek kadar aarmt ortalk. Tam kars ibudaklarla dolu, T biimindeki alan yatyordu. T'nin baCa, birliin kalk

pistiyle bir hizadayd. Kt havalarda ini iin ok gzel bir seyir iaretiydi bu. Aalarn sisler iinde, pembe daml ato grnyordu. Onun ardndan da bir tepe vard.

Andrew hafif yana kvrlp tepeye doru yneldi. Michael ona uydu. Pilot kabininin kenarnda n karya bakyordu. Orada olacak myd acaba? ok erkendi henz. Tepe botu. inde bir haya korku duydu. Tam o anda onu grd. Patikadan tepenin doruuna doru kouyordu. ncecik, zari f gen kz vcudu, nefis beyaz ata ok yakyordu.

Beyaz atl kz onlarn uur tlsmyd. Tepenin zerinde, onlara el sallyorsa, iler yolunda demekti. Bugn balonlara saldracaklarna gre ona ihtiyalar vard. Hem de nasl ihtiyalar nun kutsamasna! Kz tepeye vard, atnn dizginlerini ekti. Tam onlar o noktaya varrken apkasn bandan siyah salar

omuzlarna dkld. Andrew onun zerinden uup geerken kanadn birini hafif eip kuyruu sa

Michael tepeye biraz daha yaklat. Beyaz at, karsndan yaklaan sar ua grnce bir ad an sinirli sinirli sallad ama kz onu kolaylkla durdurdu, neeyle apkasn sallad. Mic yzn grmek istiyordu. Hemen hemen tepenin hizasndayd. Kzn durduu yere de ok yaknd kzn gzlerine bakt. ok iri, kara gzleri vard. Michael yreinin taklr gibi olduunu elam vermek iin miferinin kenarna dokundu. Bugn ilerin yolunda gideceini t iinden bil rdu artk... sonra o gzlerin ansn ardnda brakt, ileriye doru bakt.

On mil kadar ilerde, o alak, tebeir gibi tepeleri grnce hakl ktn anlad. Rzgr he e asl duran sisleri amamt. Tebeir tepeler, mermilerden fena halde dvlm, hrpalanm bitki rts kalmamt. Gdk mee ktkleri hibir yerde omuz hizasn gemiyordu. Glleler erinin zerine gelmi, ileri durgun sularla dolmutu. Bu tepeleri almak iin aylar sren sa valar verilmiti ama u an iin Mttefiklerin elindeydiler. Ge en kn banda alnm, inanlmaz insan kayplar verdirmi-

ti. Czzam karma benzeyen, yara izli topraklar bombo gibiyse de orada llerden ve diril en kurulu lejyonlar birlikte rmekteydi u anda. Rzgrla tanp gelen lm kokusu al

aktan uan uaklara bile ulayordu. Boazlarna tkanyor, onlar kusturacak gibi oluyordu.

Tepelerin gerisinde Mttefik kuvvetleri vard. nc Ordunun Gney Afrikallaryla Yeni Zela r, tedbir olarak rezerv pozisyonlarn hazrlyorlard. nk Mttefiklerin Somme nehrinin b zrlamakta olduklar saldr baarszla urarsa, Almanlarn kar saldrs onlarn band

Yeni savunma hatlarnn hazrlanmas, Almanlarn tepelerin kuzeyine ynelttii top atlar y ngelleniyordu.

Alan hemen tmyle ar toplarn altndayd. lerlerken Michael patlayan howitzer'lerin sar in o zehir yamalarda asl kaldn grd, amurlar arasnda alrken durmadan bu patlama strabn dnd.

Michael tepelere yaklarken yaylm ateinin grlts, Le Rhone motorunun sesini bile bastr kadar ykseldi. Kayalk bir kydaki frtna gibiydi bu ses. Deli bir davulcunun tuttuu temp gibiydi. Bu hasta, lgn dnyann nabz gibiydi. Michael'

in kendilerini balonlara yollayanlara, emir verenlere kar duyduu fkeli gceniklik bird en yokoldu. Yaplmas gereken bir iti bu. Aadaki korkun strab grnce anlamt.

Balonlar en korku verici hedeflerdi. Bu yzden Andrew Killigerran oraya bakasn yollam aya yanamamt. Michael birden grd hedefleri. afak gklerinde, tepelerin yukarsnda as gm torbalar gibiydiler. Bir tanesi tam kar-

larndayd. tek[ bir iki mil daha douda kalyordu. Bu uzaklktan, onlar yere balayan tell gzkmyordu. Gzlemcilerin mttefik hatlarn gzledikleri alt sepetler minik birer kara ben i. Hidrojen dolu ipek krelerin altna aslm, duruyorlard.

O anda Sopwith'leri saran hava korkun biimde sarsld, kanatlar salland, tam karlarnda ate ve duman stunu havaya ykseldi, kendi evresinde dnd, siyahla turuncu karm bir re laktan uan Sopwith'lere yneldi, onlarn kurtulmak iin yana kvrlmalarna yol at. Balon inden gelen iaret zerine atlan bir mermi, Mttefik cephanelie rastlamt. Michael iinde rku ve gcenikliin yerini, ate edenlere ve balon sepetindeki adamlara kar bir fkenin al dn hissetti. Akbaba gibi gzleriyle, souk bir duygusuzlukla lm sayordu bu adamlar.

Andrew tepelere doru geri dnm, yksek duman stununu sa tarafta brakmt. Giderek ala u. Ua

nn alt neredeyse kum torbal barikatlerin tepelerine deecekti. Gney Afrikal askerlerin etiim siperlerinde tek sra halinde ilerlediklerini grebiliyorlard. Toprak rengi nifor malar iinde, yk tayan hayvanlar gibiydiler. nsan deildiler sanki.

O ar srt antalar, tehizatlar altnda ac ekiyorlard. en renkli uaklar tepelerinden den pek az bana kaldrp bakt. Bakanlarn surat kl rengi, amur lekeliydi. fadeleri do i botu.

lerde o tebeir tepeleri yaran alak geitlerden birinin az almaktayd. Sabah sisiyle do geit. afak rzgrnn etkisiyle o sis hafif hafif titriyor, dalgalanyor, sanki altnda d eviiyormu gibi bir grnm yaratyordu.

Az ilerden bir Vikers makinelisinin sesi geldi. Andrew silahyla deneme at yapyordu. M ichael hizadan hafife kp nn ak tuttu, ksa bir ate etti. Fosfor ulu mermiler havad k izler braktlar.

Michael tekrar Andrew'un arkasna, hizaya geti, sise doru daldlar, yepyeni bir k boyutu a ve sindirilmi sesler dnyasna girdiler. Yaylan k her iki uan evresinde gk kua renklerinde haleler oluturuyor, nem Michael'in gzlk camlarnda younlayordu. Gzl karya bakt.

Daha dn leden sonra Andrew'la Michael bu dar geidi dikkatle incelemi, burada bir keif uuu yapm, yollarna bir engel falan kamayacandan emin olmulard. Boazn nasl kvr . Ama yine de tehlikeli bir gei

oluyordu. Gr uzakl 200 metrenin bile altndayd. Tebeir duvarlar iki yanda hemen hemen tlarn ularnda ykselmekteydi.

Michael nndeki yeil uan kuyruuna biraz daha yaklat, srf ona bakarak utu. Andrew'un i buradan sa alim geireceinden emindi. Bu arada buz gibi hava giysilerinin iine iliyor, eldivenler ine ramen parmak ularn donduruyordu. lerde Andrew hzla sapt, Michael onu izledi, teekrlekleri-nin altnda pastan kahvereng

ilemi dikenli telleri grd.

No man's land, (*) diye mrldand. Derken karda Alman, hatlar belirdi. Barikatlar, me mda gri niformal adamlar ve irkin miferler.

Birka saniye sonra sisin iinden kp gnein alaktan gelen ilk klaryla aydnlanm bi ler, parlaklyla gzlerini kamatran bir gkyznn iinde buldular kendilerini. Michael k artmay baardkia-rn anlad. Sis onlar balondaki gzclerden saklam, motor seslerini

Tam karlarnda ilk balon, onlarn 500 metre kadar yukarsnda, gkyzne asl duruyordu. losu rmsek ann lifi kadar inceydi. Kum torbalar arasna yar gml, irkin, kara bir m alyordu onlar. Pek kolay av gibi gzkmekteydi. Michael birden balonun altndaki sakin gr tarlalara bakt ve silahlar grd.

Makineli tfek yuvalar tpk Afrika toprandaki karnca yuvalarna benziyordu. Topran ze ck gamzeler gibiydiler. evrelerine kum torbalar ylmt. Birka saniyelik zaman paras ayaca kadar oktular. Onlar sayaca yerde, uaksavarlarn yerini saptad. Dnen ayaklar zrafa gibi uzun boyunluydu onlar. Namlular gklere doru evrilmiti. arapnellerini 6000 m tre yksee frlatmaya ha zrdlar.

Bekliyorlard. Erge uaklarn geleceini biliyorlard. Bu yzden hazrdlar. Michael o sisin ilerine ancak birka saniye kazandrm olduunu anlad. Grevli askerlerin silah ba

na komakta olduu gzkyordu. Uaksavarlardan bir tanesinin uzun namlusu kprdamaya bal indi, onlara (*) Savata iki tarafn n saflar arasndaki kimseye ait olmayan alan.

doru dnd. Michael birden hz artrp Sopwith'i ileri frlatrken, aadaki koca siyah ma ir beyaz buhar bulutu ykseldi. Adamlar balonu alaltp, bataryalarn koruyabilecei dzeye indirmek iin acele ediyorlad. Prl prl parlayan ipek kre hzla yere doru alalrken An nunu kaldrp grleyerek ykselmeye koyuldu.

Michael da hzn ap koca dner motorunu kkreterek onun peinden atld, kablonun orta nok dar varmay amalad. Oraya vardklarnda balonda o dzeyde olacakt. Aa daki adamlarla aralarnda da ancak 170 metre filan bulunacakt.

Andrew, Michael'in drtyz metre kadar ilerisindeydi ama aadaki silahlar hl ate etmiyor d. te Andrew balonun hizasna gelmi, ona ate ayordu. Michael, Vickers'in sesini duydu, rmilerin fosforlu n grd. Mermiler buz gibi afak souunda balonla yeil ua birbir sonra Andrew yana dnd, kanadnn ucu ikin ipee dedi, ipek kre olduu yerde ar ar s

Sra Michael'dayd. Balonu kendi menzili iinde grd anda aadaki adamlar da ate atla n sesi duyuldu, Sopwith mermiler frtnas iinde tehlikeli biimde sarsld ama mermiler son nda onun drt yz metre yukarsnda, gm ampuller gibi patlad. Menzili ok uzun tutmul Makinelilerin bandakiler ise daha doru hesap yapyorlard. Onlarn da menzilindeydi Micha el. Uana makineli kur

unlarnn dediini duydu, evresinde kl iz mermileri bembeyaz uutu. Michael birden, i inden oynatacak bir hzla ua yana evirdi, yaylm ateini bir anlna kandrd, kendini b izaya getirdi.

Balonla ona doru kouyordu sanki. pein zerini ren gms, smk gibi, kfl bir tabak pak sepette grd. Souk havaya kar smsk giyinmilerdi. Bir tanesi Michael'e tahta gib bakt, il'incisinin surat korku ve fkeyle burumutu. Bir kfr hayk-

ryordu ama, motor sesleriyle makineli sesleri arasnda duyulmuyordu szleri. Vickers'la nian almaya bile pek gerek yoktu. Balon hemen hemen Michael'in tm gr alann oldurmaktayd. Michael emniyeti at, ate levyesini'bastrd. Makineli titredi, tm ua sarst, mermilerin yanan fosforu Michael'in yzne vurdu, onu, boacak gibi oldu. Artk dz bir irtifada umakta olduundan, yerdeki silahlar onu kolaylkla yeniden buldula r, Sopwith'i ate yamuruna tuttular... ama Michael devam etti. Burnunu arasra bir ya na, eviriyor, kurunlarn balona, sanki bahe suiuyormu gibi yneltiyordu. Yan! diye haykrd. Yansana! Allah beln versin, yansa-na!

Saf hidrojen gaz, yanan bir gaz deildi. Patlayabilmesi iin oksijenle 1/2 orannda karm mas gerekiyordu. Balon o kurunlar, pek gze grnen bir etki olmakszn yutuyordu.

Yan! diye haykrd Michael ona tekrar. Eli pene gibi kvrlp ateleme levyesine sarld. akrdyordu. Herhalde yzlerce delikten dar boalmaktayd hidrojen. Andrew'la Michael'in a lerden boalp boalp havaya karyor olmalyd.

Ne diye yanmyorsun? Kendi hrn lnda bir strap ve umutsuzluk duydu. Balona demek lamal, arpmay nlemeliydi. Hepsi boa gitmiti. Tam o anda, yani baarszln bilinle vazgemeyeceini de anlad. Eer gerekirse dosdoru o balonun iine uacakt. Bunu biliyordu artk.

O bunu dnrken balon da yzne patlad. nce kendi boyunun yz katna kyormu gibi it yn anda da bir alev topu haline geldi. Sersemletici bir ejderha soluu Michael'i ve Sopwith'i yalad, gen adamn ak yanaklarn alazlad, gzlerini krletirdi, onu da, ua an yeil bir yaprak frlatyormu gibi frlayp uzaklatrd. Michael Sopwith'i kontrol altn a, aleve arkasn dnmeye urat, sonra gkyznden aaya doru dmeye balad. Yere arp aard, tekrar ykselirken arkaya bakt. Hidrojen gaz o bir tek anda yanmt. imdi ii boalm

ipek, alev alev kvrlyor, aadaki insanlarn zerine bir yangn emsiyesi gibi kapanyord Alman gzclerden bir tanesi atlad, 100 metreden dt.

Derken paltosu evresinde uumakta, ayaklar havaya istei dnda tekmeler savurmaktayd. arlann ksa yeil otlar arasnda gzden kayboldu, ne sesi kald ne de izi. kinci gzc sep de kald, yanan ipek onun evresine kapand.

Yerde askerler manivelann evresinden kayorlard. Rahatsz edilen bir yuvann bcekleri hzl komaktaydlar ama yanan ipek fazla hzl dt, hepsini alevli katlar altna ald. Mi ne acmad. Bunun yerine iini vahi bir zafer duygusu kaplad. Kendi korkusundan gelen il kel bir tepkiydi bu. Sava narasn atmak zere azn at, o anda aadaki tarlann kuzey elilerin birinden atlan bir arapnel Sopwith'in tam altnda patlad.

Sopwith bir kere daha yukar frlad, gvdenin karnndan frlayan elik paralar uutu. Mic kinci ykselii ve ardndan gelen inii kontrol altna almaya alrken pilot yerinin taban ichael oradan topra grebildi, kutup rzgr gibi souk bir rzgr ceketinin iine doldu, c katlarn kprdatt.

Ua dengede tutmay baaryordu ama, aslnda gvde fena yaralanmt. Gvdenin altnda bir allandn hissediyordu. kide bir gvdeye arpyor,"*rzgrda savruluyordu. Kanatlardan bir zla arlamt. Michael ua zorlukla dengede tutuyordu. Yine de, en azndan, aadaki si inde deildi artk.

Derken Andrew onun kanadna yanat, kaygl gzlerle Ona bakt. Michael srtt, bir zafer k

att. Andrew onun

<lkkatini ekebilmek iin iaretler yapyordu. Ba parman kaldrp, sse dn! iareti v

Michael evresine baknd. Kontrol salamak iin mcadele ederken hep kuzeye doru gitmiler an blgesinin t ilerine doru umulard. Aada bir yol kava vard. Hayvanlarn ekti r gze arpyordu. nsanlar aknla uram, yolun yanndaki hendeklere doru kamaktayd dr etmeksizin pilot yerinde tekrar dnd. Yamyass yeil tarlalarn mil kadar ilerisind ci balon kayalarn yukarsna doru ykselmi, sakin sakin durmaktayd.

Michael, Andrew'a kesin olumsuz iareti yapt, kardaki balonu gsterdi. Hayr... saldrya m! Andrew'un bu seferki iaretinde tel vard. sse dn!

Sonra parmayla Michael'in uan iaret etti, elini grtlandan geirerek, Tehlike! sin

Michael ayaklarnn arasndaki delikten aaya bakt. Bu arpp duran ey herhalde ini teke biri olmalyd. Kur

unlar uan kanatlarnda, gvdesinde delikler amt. Yrtlan bez paralar, Budistlerin avrulup duruyordu rzgrda. Ama Le Rhone motoru hl hrsla kkryor, temposunu bozmuyor, tek emiyordu.

Andrew habire iaret ediyor, onu geri evirmeye alyordu. Michael ise eliyle, Peimden ge reti yapt, Sopwith'i bir kanad evresinde evirdi.

lgn bir sava hrsna kaplmt Michael. Gz kararmt. Byle bir hale geldikten sonra alanma korkusunun da nemi kalmyordu. Hasarl Sopwith'ini, kendi vr-cudunun bir uzantsym ibi uurmaktayd. Sanki kendisi bir yandan uarken bir yandan su imeye alan yar sere bi atkt. Tek ini tekerini tarlann otlarna srte srte ilerledi. Ama iinde o sereye ek olarak yar ahin bir taraf daha vard. yle zalimdi ki, hzla alalmakta olan balona doru gzn krpmakszn gidiyordu.

Tabii buradaki askerler br balonun alev alev dn grm, bunu da indirmekteydiler. Mic a varamadan indirmi olacaklard. Silahlarn bandakiler yerlerinde hazr o-

lacaklar, parmaklan tetikte onlar bekleyeceklerdi. Yer dze--

yinde saldrmak zorundaydlar bu sefer. Hem de hazrlkl mevzilere kar. Ama bu intihar l bile, Michael avc kurnazln kaybetmi deildi. Hedefe yaklarken kendini saklayabilmek i olan her siperi kullanyordu.

nnde dar bir ky yolu uzanmaktayd. ki yannda dik kavak aalar vard. Dmdz ovann tek e bunlard. Michael o kavak dizisini kulland, onlara paralel olarak utu, kavaklar her an kendis iyle balon kararghnn arasnda tuttu. Ba

n kaldrp, yukarya, kanadn birletii yere konmu aynaya gz att. Andrew'un yeil Sopw o kadar yaknd ki, dnen pervanesi neredeyse Michael'in kuyruuna dokunacakt.

Michael kpek bal gibi srtt, kendi uana sarlp onu kavaklarn st hizasna ykseltt bir avc gibi atld.

Balon karargh yz metre kadar uzaktayd. Balonun kendisi yer dzeyine yeni inmiti. Yer e leri, gzclerin sepetten kmasna yardm etmekte, en yakn sipere gizlenmek zere komaktay Makinelilerin banda grevli olanlar bir sre kavaklar yznden nian almakta zorluk ektile de, sonunda hedefi net biimde grp hep birlikte ate atlar.

Michael bir kurun yamuru iinde utu. Kurunlar evresindeki havay dolduruyordu. arapnel anlar havay emiyor, Michael'in kulak zarlarnda n n tyordu. Makineli tfeklerin ban n suratlarn kendine dnk grd. Namlularn gerisinde, solgun suratlard bunlar. Namlular o izlemek iin hafif dnyor, periliymi gibi k kusup duruyordu.

Ama Sopwith yine de saatta 100 mili akn bir hzla yaklamaktayd. Arada yalnzca yz metr mt. Motorun iine giren kurunlar bile eviremezdi Michael'i artk yolundan.

Balonun yanndan uzaklap kaan adamlar tam karsndayd. Sipere doru kouyorlard. Onla gzc hantal ve yavatlar. Souktan donmulard yukarda. stlerin-dl ki giysiler de komala lleyecek kadar ard. Micha-ol onlardan, zehirli ylanmlar gibi nefret ediyordu. Sopwith' in burnunu hafif eip ate levyesine dokundu. Kalabalk grup gri bir duman gibi yokold u, alak otlarn arasna devrildi. Michael birden Vickers'in namlusunu ykseltti.

Balon yere balanmt. Sirk adrna benziyordu. Michael ona ate etti, mermileri fosforlu i r braka braka ipek ktleyi buldu, grnr bir etkisi olmad.

Michael'in beyni o lgn halinde birden netleiverdi. Hzla dnd. Dnmesinin hz iind ava geiyormu gibi grnd. Mikrosaniyeler iinde balona yakla rken, Vickers'inin mermilerinin birer birer onu buluunu gzyle grebiliyordu. Neden yanmyor? diye ayn soruyu haykrd... birden cevap geliverdi aklna.

Hidrojen atomu arlk olarak dierlerinin hepsinden hafifti. Deliklerden kurtulan gaz y ukarya doru ykseliyor, balonun yukarsnda bir yerde oksijenle karyordu. O zaman anlad disi fazla alaa ate etmekteydi. Neden dnememiti bunu daha nce?

Sopwith'i kuyruu zerinde dorulttu, kurunlarn yukarya, balonun ikin ksmna yneltti, da ykseltti, derken havaya ate etmeye balad. Birden balonun zerindeki hava alevlerle doldu. Kocaman bir alev soluu ona doru akt.

Michael, Sopwith'i dosdoru yukar ykseltmekteydi. Hz kapatt. G kesilince uak bir an y e durdu, sonra dmeye balad. Michael pedallara bir tekme patlatp onu klasik stal dnnd di, hz tekrar ap geri dnd, kendi yaratt o korkun yangndan uzaklamaya koyuldu. Bir ir glge grd. Andrew sola doru, onun kanat ucundan hzl dn yapyordu. Neredeyse Michae tna arpacakt. Sonra ona dik a oluturacak bir dorultuda uzaklat.

Pelerinden ate eden yoktu. ki saldrgann n akrobatikleri ve ykselen o alev alev gaz as lerin dikkatini tmyle da

tmt. Michael hemen kavaklarn ardndaki siperine geti. u anda, her ey bittikten sonra ne kadar hzl domusa o

kadar hzl gemi bulunuyordu. Karsndaki gklere doru bakt, bu ykselen duman stunlar gdstaffel'ler iin doal bir mknats etkisi yapacan dnd. O dumanlarn d

nda, gkyz temizdi, Michael iinde bir rahatlama duydu, biraz daha alalrken dnp Andre

t. te oradayd. Michael'dan biraz yksekte. Tepelere doru ynelmekteydi.

kisi yanyana utular. Andrew'la kanat kanada umann insana verdii rahatlk alacak bir ndrew'un ona srtmas, emrine uymad diye akacktan azarlar gibi ban sallamas...

Yanyana, Alman ileri hatlar zerinden bir kere daha alaktan uarak getiler. zerlerine yn len atapata aldr bile etmediler. Derken tam tepelerin doruunu amak zere ykselirlerken chael'in motoru tekledi, gcn kaybetti.

Tebeirimsi topraa doru dmeye balad, motor birden tekrar ald, haykrd, takrdad, onu tepesinden kl pay kurtard, sonra tekrar tempoyu kard, dzensiz sesler karmaya koyuldu rew yanbanda hareketsizdi. Dudaklarn kprdatyor, ona cesaret verici szler sylyordu. krar kkredi, az sonra bir daha tekledi, pop diye bir ses karp sustu Michael onu bir hastabakcnn gsterdii zenle, pompalad, kontak anahtaryla oynad, fsldayarak konutu h'iyle. Haydi sevgilim, dedi. Dayan biraz, kahraman kzm benim. Geldik evimize neredey se... aferin benim kzma.

Birden uan gvdesinde bir eyin krldm hissetti. Ama erevelerden biri yerinden kt aklar arasnda yumuad, uak sanki sarkt, lmcl hastaln aa vurdu Dayan, dedi Mi nda burnuna yakc bir petrol kokusu geldi, motorun alt tarafndan saydam bir s vnn szmakta olduunu, buhar gibi beyaz bir renge dnp bacnn yanlarndan arkaya doru Yangn! Pilotlarn kbusuydu bu. Ama Michael'in kafa mda deminki fkenin izleri de hl tam lmemiti. nat bir esle, Evimize geliyoruz, tatl kzm, diye mrldand. Birazck ho kald. 3 3 Alev Kylar F : 3

Doruklar amlard. nlerinde artk yamyass ova vard. ni pistini iaret eden koyu renk T'yi grebiliyordu ilerde. Haydi sevgilim benim.

Altlarnda askerler vard. Siperlerinden km, kenarlara dizilmi, yaral Sopwith takrdaya eeplerinden geerken el sallyor, alklyorlard. ni tekerleklerinden biri koptu, frlad ikincisi uan karnnda arpa arpa sallanmaya balad.

Askerlerin yzleri yukarya dnkt. Michael'a seslenirken azlarnn ald grlyordu. sn duymulard. Hidrojen krelerinin gklere ykselen alevlerini tepelerin ardndan grml bir sre iin top atlarnn ara vereceini biliyorlard. Dnen pilotlara tezahrat yapyor, Sesleri kslncaya kadar barmaktaydlar.

Michael onlar geride brakt. Duyduktan kran moral veriyordu. lerde de ok iyi tand i lirmiti. Kilisenin kulesi, atonun pembe dam, kk tepe.

Baaracaz, sevgilim, diye seslendi Sopwith'e. O srada motorun altnda sallanp duran kab motorun madenine dedi, aradaki boluktan minik mavi bir kvlcm frlad. Peinden bir patl sesi duyuldu, geriye doru akp duran beyaz buhar birden aleve dnt. Ak pilot kabinini scaklk dalgas sard, Michael igdsel bir hareketle Sopwith'i yana yatrd, alevlerin y emesini1, nn grebilmeyi ayarlad. Artk indirmesi artt onu. Nereye olursa, nasl olursa... ama hemen. Hzla. Bu yanan iskeletin iinde kendi de yanp kmr olmadan nce. nnde uzanan laya doru dal yapt.

zerindeki kaln ceket de yanmaya balamt. Ceketin sa kolu birden alev ald.

Michael, Sopwith'i indirdi. Hz kesmek iin burnu yukarda tutmaya alyordu. Yere arpc 'in dilerini ve ener sini atlayacak kadar hzl oldu. Uak tek kalan tekeri zerinde dnd kanadn kopard, tarlann yannda gzken allara arpt. Michael'in kafas da bu arada pilot yerinin kenarna arpt

birden sersemledi. Ama artk evresinde alevler ykselmeye, onu sarmaya balamt. Ellerine lenip pilot kabininden kmaya urat, kvrlm kanadn zerine dt, amurlu topraa yuva leri zerinde emekleyerek yanan enkazdan uzaklat. Ceketin yanan yn onun haykrarak ayaa lamasna yol at. Dmelere yrtarcasna yklendi, kendini bu acdan kurtarmaya alt. Ko ce iki yana savuruyor, alevleri yalpazelemi oluyor, scakl daha artryordu. Yangnn uultulu sesinden, drt nala yaklaan at duyamad bile.

Kz beyaz at tarlann kenarndaki allarn zerinden atlatt, at da, binici de dengelerini y baardlar, tarlann ortasnda haykrarak yanan adama doru atldlar. Kz bacan zengi i, Michael'in tam arkasna vardklarnda at apansz durdurdu, kendini onun srtndan yere at

Tm arlyla Michael'in iki krek kemii arasna arpt, k kolunu onun boynuna dolad, M re devrildi, kz da onun srtnda kald. Sonra kz hemen ayaa frlad, kocaman gabardin ete yanan adama sard, yanna di/ kt, sargy daha skt, aradan kurtulan alevleri plak ell eye koyuldu.

Alevler bittii anda etei kaldrd, Michael' dorultup oturttu Hzl parmaklaryla duman t tin dmelerini at, ceketi kard, yana frlatt. Sonra kazaklara saldrd. Bir noktada al hael'in tenine kadar ulamt. Omzunu ve ko lunu yakmaktayd. Kz gecelii ekmeye alrken Michael acy n bard. Tanr akna! Pamuklu gecelik yanklara yapmt.

Kz onun zerine eildi, kuma dilerinin arasna ald, yrtp koparana kadar kemirdi. Yrt parmaklary0 cokip kopard ve yzndeki ifade de deiti. Mon Dieu! (*) <*) Ann Tanrm!

diye barp ayaa frlad. Ceketin zerinde biraz tepindi, atei bsbtn sndrmeye urat

Michael ona bakarken kolundaki yanma acs da bir dereceye kadar azalr gibi oldu. Kzn u zun etei knca, binici ceketi ancak oyluklarnn ortasna kadar geliyordu. Ayaklarnda siy deriden svari izmeleri vard. Yanlarndan ilik ve kancalarla kapanyordu. Dizleri plakt. caklarnn arka tarafndaki deri dzgn, gergin, kusursuzdu ama dizlerinin n taraf amur i kalmt. Dizlerin yukarsnda ok ince bir kumatan amar grnyordu. Michael onun aras ilmekteydi. Klotun paalar dizlerin yukarsnda pembe kurdelelerle balanmt. Paalar oyl sarlyor, vcudun alt ksmn plakm gibi gsteriyordu. Yco, yar plak. Bylesi tm plaktan daha bile heyecan vericiydi.

Michael boaznda bir yumrunun itiini hissetti. Soluk alamyordu. Kz eilip kmrleen ce en old. Michael bu arada onun kk, sert kalalarn grd. Bir ift devekuu yumurtas gib kalalar. Sabah nda solgun bir renkte parlyordu. Michael yle dikkatle bakt ki gzler ya balad. Kz ona dndnde oyluklarnn n ksmyla koyu renk gen biimindeki glge bel

tize edici haliyle Michael'dan yirmi santim tede duruyor, ceketi onun yanm omzuna y avaa rtyordu. Bir yandan, bir annenin can yanar ocuuna yapt gibi efkat kelimeleri

Michael bu szlerin iinden yalnzca froid ve brl (*) kelimelerini anlayabildi. Kz yl ki kokusunu bile alabiliyordu. Salkl, gen bir kadnn ata binmekten gelen do

al ter kokusuyla, kurumu gl yapraklarna benzer bir parfm kokusunun karm. Michael kon lt, ona teekkr etmek; istedi. Oysa okun ve acnn etkisiyle hl titriyordu. Dudaklar kvrld, aralarndan bulank sesler kt. Zavalck, diye bir sevgi sesi kard kz, sonra bir adm (*) mek, yank.

geri ekildi. Sesinde ilgi ve kayg vard. Kocaman eltik gzleriyle bakyordu Michael'e. Mi chael, acaba kulaklar sivri mi diye merak etti. Kulaklarn gr siyah salar rtmekteydi. R dan umu, dolak bir bukleler yn haline gelmiti salar. Teni, eltik kanndan olacak, rinin rengindeydi. Kalar da salar gibi gr ve koyu renkti.

Kz tekrar konumaya balad. Michael kendini tutamad, baklar tekrar aaya, ipek kuma ye dnd. Kz gzlerdeki bu hareketi farketti, yanaklar gl gibi kzard, amurlu eteini ka e sard. Michael yapt bu gaftan tr yle bir sz duydu ki, demin atein verdii sz hi .

Tepelerinde Andrew'un Sopwith'ini duyunca ikisi de rahatlar gibi oldular, Andrew tarlann evresinde dnerken balarn kaldrp minnetle baktlar. Michael aclar iinde, se k ayaa kalkt, kz eteini tekrar giydi. Michael, Andrew'a elini sahycrdu. Onun da elin i kaldrp rahatlam gibi bir sinyal verdiini grd. Sonra Sopwith bir tur daha yapt, bal -be metre yukarsndan dosdoru uup geti. Bu arada yeil fular, ucunda bir baka eyle bir frlad, onlarn birka metre ilerisine dt.

Kz koup onu ald, Michael'e getirdi. Michael fularn ucund a k i dm at, kk bir gm seme belirdi. Yukardaki pilot kabininde Andrew'un beyaz dilerinin parldadn grd, sonra drew eldivenli elini havaya kaldrd, dnd, ini pistine doru uzaklat.

Michael ieyi dudaklarna gtrd, iki yudum ald. Gzleri yalarla bulutlanarak yuttu, sv yaka aa-

<11vCJ iniini hissetti. ieyi indirdiinde kz ona bakyordu. Michael elini uzatt Kz onun el skt, sonra ciddi bir sesle sordu. Anglais? (**) ngiliz misiniz?

Oui...non...Sud Africain. (**) Sesi titriyordu. Ha, Franszca biliyorsunuz! Kz ilk defa olarak glmsedi. Glmsemesi de hemen hemen inci gibi poposu kadar artcyd. A peine... pek az. nkr etmekte pek acele ediyordu. Evet derse, az sonra bana gelecekleri tecrbeyle renmiti.

Kan var. Kzn ngilizcesi bir felketti. Ne demek istediini Michael ancak o parmayla i ince anlad. Parman Michael'in bana doru uzatyordu. Michael salam elini kaldrd, mi

dan szan kana dokundu, parmak ularna bakt. Evet, dedi. Hem de kovalarla, korkarm. Ban pilot kabininin kenarna arptnda mifer onu ar bir yara almaktan korumutu. Pardon? Kzn akl karm gibiydi. Kanama ok, diye tercme etti Michael.

te, biliyorsunuz Franszca. Kz ellerini ocuka bir sevinle rpt, gen adama sahip dolad.

Gelin, diye emretti, atna parmaklarn klatt. At otluyordu. Duymam gibi numara yapt. abuk buraya gel. Bulut! Ayan fkeyle yere vurdu. Hemen, u anda gel diyorum, Bulut! At zgrln kantlamak iin bir lokma ot daha ald, sonra ar admlarla yaklat.

Kz, Ltfen, diye ricada bulundu. Michael avularyla bir zengi oluturup onu eerin zeri ok hafif ve ok evikti.

Siz de gelin. Onun da binmesine yardm etti, arkaya, hayvann koca sarsna oturttu. Micha l'in ellerinden birini alp kendi beline koydu. Belindeki kaslar smskyd. Michael onlarn scakln kuman zerinden hissedebiliyordu. (**) Evet... Hayr... Gney Afrikal.

Sk tutunun! diye talimat verdi kz. At tarlann ucuna, toya en yakn tarafa doru ilerle

Michael, Sopwith'in duman tten enkazna bakt. Geriye bir tek motor kalmt. Tahtas ve te bezi oktan yanm, bitmiti. Uan yokoluundan tr iinde derin bir znt duydu. Birbi alk etmilerdi. Kz, Adnz nedir, diye soruyordu. Michael tekrar ona dnd. Michael... Michael Courtney. Michael Courtney, diye tekrarlad kz deneme yapar gibi. Sonra, Ben de Matmazel Centaine de Thiry, dedi. Enchant, mademoiselle. Michael duraklad, okul Fran-

/casyla bundan sonra syleyecei cmleleri kafasnda derlemeye alt. Centaine garip bir i, kzn parmaklar altnda katlatn hissetti. Garip demek iin 'drle' kelimesini kulla aslnda 'komik' demek oluyordu. Hemen dzeltti. Rastlanmadk bir isim.

Birden, Franszcaya fazla nem vermedii iin pimanlk luydu. Hl sarslm, hl ok iin alarn anlamak iin byk dikkat gstermesi gerekiyordu.

Ben 1900 ylnn banda, gece yarsn bir dakika gee di <jdum.)i Demek onyedi yan a ha yeni ayak basyordu. Michael birden hatrlad. Ken-

it- doarken de annesi onyedi yandayd. Bu dnce onu yle keyiflendirdi ki, Andrew'un bir yudum daha ald. Siz benim kurtarcmsnz! Bunu hafife alarak sylyordu.

K/n bu sz zerine bir kahkaha atmasn beklemekteydi. Ama ddi ciddi ban sallad. Centai endi iinde gelimekte olan duygulara ok gzel uymutu bu dnce.

Bulut dnda en sevdii hayvan, bir zamanlar bir hendekle kan iinde titrer durumda bulduu bir yavru kpekti. Onu i lovi etmi, sevmi, bakmt. Bir ay nce kpekrk bir ordu kamyo erleri altnda can vermiti. Bu lm gen kzn hayatnda szlayan bir boluk brakmt. Mic

yank, amurlu giysilerinin altnda, alktan lecek kadar za-yfm gibi grnyordu. Yarala hakszlklar edildiinin tanyd. Michael'in gzleri harikulade duru bir maviydi. O gzlerd kun aclar okunuyordu. O kpek yavrusu gibi de titriyor, rperiyordu durmadan. Evet, dedi kz ciddi bir sesle. Size bakacam.

ato havadan grldnden daha byk ve ok daha gzeldi. Pencerelerin ou krlm, oralar arda, kurunlarn arpt yerlerde oyuklar vard. Ama bah

edeki mermi ukurlarn otlar kapamt. Geen sonbahardaki arpmalar atoya pek yaklam er, Almanlar bir kere daha tepelerin gerisine srmeyi baarmlard. Byk evin hznl, ihmal edilmi bir havas vard. Centaine zr diledi. ilerimiz asker cuklarn da hepsi ya Paris'e, ya da Amiens'e kat. Buraya kiiyiz. Eerin zerinde doruldu, deiik bir dilde seslendi. Anna! Gel de bak, ben ne buldum.

Mutfan nndeki sebze bahesinden kp yaklaan kadn iman, geni, koca kalal, biimsi

Bluzu amur lekeleriyle doluydu. Gr siyah salarna ak dmt. Kadn o salar tolayp tep uz yapmt. Surat krmz, turp gibi yuvarlak, dirseklerine kadar plak olan kollar kaln, erkek gibi leli, amur iindeydi. Bir elinde bir demet algam tutuyordu. Parmaklar pek nasrlyd. Ne buldun, kleirtjie... km? Cesur bir ngiliz havacsn kurtardm ama ok fena yaral... Bana durumu iyi gibi grnyor. Anna, aksilik yapma! Gel.de bana yardm et. Onu mut: faa alalm.

kisi durmadan karlkl lf yartryorlard ama Michael sylenenlerin her kelimesini anla . Ben eve asker sokmam, bunu biliyorsun, kleinjie! Kk

yavru kedimin sepetine azgn bir erkek kedinin girmesine izin vermem... ;<0 asker deil, Anna, havac... Ama herhalde tpk erkek kediler gibi de... Kadn fris diye bir kelime kulland, Centaine ona ate saan gezlerle bakt. ren Dir kocakarsn... gel de bana yardm et.

Anna, Michael' dikkatle szd, sonra istemeyerek raz oldu. Gzleri pek gzel ama ona yine e gvenmiyorum... eh, pekl. Ama eer yaras... Michael ilk defa olarak konutu. Mevrou, namusunuz gvende, inann. Size sz veriyorum. ok gzel olmanza ramen, kendimi kontrol edeceim, emin olun. Centaine eerin zerinde dnp ona bakt, Anna ok iinde geriledi, sonra sevinle gld. Flamanca biliyor! Flamanca biliyorsunuz! diye sulamay yanklad Centaine.

Michael, O Flamanca deil, dedi hemen. O dile Afri-keens derler. Gney Afrikallarn konu Hollanda dilidir. Anna ona doru yaklarken, Flamanca, diye direndi. Flamanca bilenler bu evde barnabilir. Ho geldiniz. Michael'a doru uzand.

Dikkatli ol, dedi Centaine kaygyla. Omzu... Kendisi yere doru kayd, ikisi birlikte Mic ael'in inmesine yardm edip onu mutfak kapsndan ieriye soktular.

6u mutfakta bir dzine aba, beyz kiilik ziyafet hazrlayabilirdi. Oysa ocaklardan yal inde bir tek ate yanyordu. Michael' o atein karsnda bir tabureye oturttular. Centaine, O mehur ilacndan getir, diye emir verdi, Anna abucak uzaklat.

Siz Hollandal msnz? diye sordu Michael. Dil engelinin ortadan kalktna pek seviniyord

Yo, hayr. Centaine elinde kocaman bir makasla, son kalan gmlek paralarn yank yaralard temizlemeye urayordu. Anna kuzeyden gelmedir. Annem lnce benhr dadm oldu. imdi kendin izmetkr deil de, annem sanyor. Bana o dili beikten bu yana retti. Ama siz nereden ren iz? Benim lkemde herkes konuur o dili.

Sevindim, dedi kz. Ne demek istediinden Michae! pek emin olmad, nk Centaine'in gzler alara doru sikti. Az sonra Michael, Her sabah sizi aryoruz, dedi. Hepimiz aryoruz. Uua karken. K|z cevap vermedi ama yanaklar tekrar tatl bir pembeye dnt. Size ans meleimiz diyorum. Kz bu sefer gld.

Ben de size Kk Sar diyorum, dedi. Sar Sopwith-den tr. Michael iinden bir sevin ka Demek kz kendisini bir birey olarak ayrdetmiti. Centaine devam etti. Sonra hepinizi n dnmesini bekliyorum. Civcivlerini sayan ana tavuk gibi. Ama dnmeyenler ok oluyor. zellikle de yeni gelenler. O zaman onlar iin alyor, dua ediyorum. Siz ve o yeil hep dnyorsunuz. O zaman ikiniz iin seviniyorum.

ok iyisiniz, diye sze balad Michael. O srada Anna, elinde ta bir kavanozla mutfaa gi Kavanozdan terebantin gibi bir koku yaylyordu. Aralarndaki hava birden deiti. Babam nerede? diye sordu Centaine. Mahzende, hayvanlara bakyor.

Centaine ta merdivenlerin bana doru yrrken, Hayvan srlerine bodrumda bakmak zorunday

aklama yapt. Yoksa askerler tavuklar, kazlar, hatta st ineklerini bile alyor. Bulut le zorlukla koruyabiliyorum. Merdivenden aaya seslendi. Baba! Neredesin?

Aadan bouk bir ses duyuldu, Centaine tekrar seslendi. Bize bir ie konyak lzm Sonra eti. Almam olsun, baba. Zevk iin deil, tedavi iin istiyoruz. Sen iecek deilsin. Burada bir hasta mz var.

Centaine bir tomar anahtar merdivenlerden aaya doru frlatt, birka dakika sonra iri ya ekli bir adam, kuca-

rvda kundakl bebek gibi tuttuu bir ie konyakla merdivenlerden kp mutfaa girdi.

Salar Centaine'inkiler gibiydi ama, krlamt biraz. Bukleleri alnna sarkyordu. ri, mu rnn ular mzrak gibi sivriltilmiti. Prl prl parlayan tek kara gzyle Michael'a bakt bir bantla kapatlmt. Kim bu? diye sordu. Bir ngiliz havacs.

Adamn atk kalar aid. O da bir sava, dedi. Bir silh arkada. Ba bels dman Anna gzlerini Michael'in yanklarndan ayrmakszn ona,

Sen krk yldr dman mman ldrmedin, dedi. Adam bu sze hi aldrmadan iki kolunu ap zere yaklat. Baba, dikkatli ol. Yaral!

Yaral m? diye bard Baba. Konyak! Bu iki kelime birbiriyle ilikiliymi gibi hemen ik rdak buldu, mutfak masasnn zerine koydu, ilerine sarmsak kokan soluunu hohlad, ceketin n eteiyle ikisini de sildi, sonra ienin azndaki krmz balmumunu at.

Baba, yaral olan sen deilsin, diye hatrlatt Centaine sulayan bir sesle. Adam aldrmada ki barda azna kadar doldurdu.

Bu kadar deerli bir konua, tek bana iki iirerek hakaret etmek istemem. Bardaklardan b ni Michael'a uzatt. Kont Louis de Thiry hizmetinizde, Msy. Yzba Michael Courtney. Kraliyet Uu Birliinden. erefinize, Yzbam. erefinize, Msy le Kont. Kont saklamak gereini grmedii bir keyifle ikisini iti. sonra iini ekti, harikulade kara byklarn elinin tersiyle silip Anna'ya dnd. Tedaviye devam et, kadn. Anna, Biraz yakacak, diye uyard. Michael bir an iin i konyaktan sz ettiini sand ama

elindeki ta ka-vonozdan bir avu ya alp ak yanklarn zerine ald. Michael'in azndan ac dolu bir inilti kt, gen adam aya a kalkmaya alt. Anna kocaman, krmz, nasrl eliyle onu tutup oturttu.

Sar, bala, diye emir verdi Centaine'e. Kz sarglan sararken ac dindi, yaralar snp rah Michael, Biraz daha iyi, diye durumu kabullendi. Anna byk bir rahatlkla, Elbette daha iyi olacak, dedi. Benim yam hereye iyi gelir. iek hastalndan sivilceye kadar. Kont, Benim konyam da yle, diye mrldand, sonra her iki barda da tekrar doldurdu. Centaine mutfak masas zerindeki amar sepetine y.-

rd, elinde Kont'un yeni tlenmi gmleklerinden biriyle dnd, babasnn itirazlarna ald Michael'a giydirdi. Kolu askya almak iin bir bez balarken mutfak penceresinin dnda bir motcr sesi duyuldu, Michael ban kaldrdnda tandk bir motosiklet zerinde tandk birinin akll yoldan grd.

Motor yavalad, hkrd, sesini kesti, ardndan heyecanl bir sesleni duyuldu. Michael, o edesin?

Kap ardna kadar ald, Lord Andrew Killigerran banda tolgasyla, peinde niformal sal ieriye dald.

Tanrya kr, buldum seni! Panie kaplma, sana yara terzisi getirdim... Andrew doktoru Mi el'in oturduu tabureye doru ekti, sonra sesinde hem bir rahatlama, hem bir aka ifade siyle, Bakyorum bizsiz de durumu iyi idare ediyorsun, dedi. Ben demin arazi hastanesini bastm, bu medrko'yu tabanca tehdidiyle kardm... mer aktan lyordum. Bir de bakyorum, sen burada elinde bardakla...

Andrew sustu, ilk defa olarak Centaine'e bakt, Michael'in aurumunu falan hepten u nuttu. Bandaki miferi kard, Doruymu! dedi kusursuz Franszcasyla 'R'leri yuvarlaya Melekler dnyaya da inermi.

Anna hemen eksilendi. Sen edana git, yavrum! dedi. Yz Cin tapnaklarnn kapsn bekleye yaplm korkun canavarlar gibi burumutu.

Ben ocuk deilim. Centaine de ona ayn derecede fkeli bir bakla bakt, sonra kendini to Michael'e dnd. Neden size olum diyor? Siz ondan ok daha byksnz! O sko, diye aklad Michael. ini daha imdiden bir kskanlk kaplamt. skolarn bir kars, drt ocuu var.

Kallee bir yalan bu, diye atld Andrew. ocuklar tamam, onu kabul ediyorum. Ama karm y esinlikle yok!

skolar! diye mrldand kont. Hem byk sava, hem byk ikici olurlar. Sonra anla biraz konyak ikram edebilir miyim, Msy? Trl diller arasnda dolanp duruyor, cmlenin or

yerinde birinden tekine geiyorlard. Biri beni ltfen bu adama takdim etsin de teklifini kabul edebileyim.

Kont de Thiry, size Lord Andrew Killigerran' takdim etme erefini balayn. Michael eliy iaret etti, ikisi tokalatlar. Bak u ie! Gerek bir ngiliz lordu!

sko baym! Arada byk fark var. Kontu bardan kaldrarak selmlad. ok memnun oldum. an da kznz... ok benziyorsunuz... harikulde bir gzellik. Centaine, diye atld Anna. Atn ahra gtr, bakmn yap.

Centaine ona aldrmadan Andrew'a glmsedi. Bu glmseyi Andrew'u hareketinin orta yerinde durdurdu. Kz ok deiiyordu glnce. Teni parldyor, sanki alabaster bir kap iinde k y oluyor, dileri ve gzleri klanyor, iinde koyu renk bal bulunan kristal kseler gibi par du.

Hastanza bir baksam fena olmaz. Gen asker doktor ortala yaylan havay bozdu, Michael' rglarn amak ze-re ilerledi. Anna bu hareketi hemen anlad. Kelimelerini deilse bile.,, areketi. Hemen araya girdi. Syle ona, yaptm ie dokunursa kolunu krarm. Michael doktora tercme etti. Korkarm hizmetinize ihtiya yok, dedi. Andrew, Bir konyak i, diye avuttu onu. Tad enikonu gzel. Hem de baya gzel! Arazi sahibi misiniz, lordum? diye sordu Kont, Andrew'a. Herhalde, deil mi?

Elbette... Andrew elinin bir hareketiyle binlerce dnmn sahibi olduunu anlatmaya alr ndi bardan da Kontun doktora konyak doldurmakta olduu tarafa yanatrd. Kont onunkini de doldurdu, Andrew tekrarlad. Tabii, aile arazileri var... anlyorsun uzdur. Ah! Kont'un tek gz, kzna bakarken prl prl parlad. Mteveffa einiz demek sizi drt ocukla brakt, yle mi? Doha nceki konumalar pek de dikkatle izlememiti.

ocuum da yok, karm da... bu akac dostum... Andrew, Michael' gsterdi. Byle taklmak atsz akalar yapar.

Haa, ngiliz akalar. Kont kahkahalarla gld. Neredeyse Michael'in omzuna da bir tokat at cakt ama Centaine hemen atlp onun elini yakalad, yaralar kurtard. Baba, dikkat et. Yaral.

Yemee kalrsnz, deil mi... hepiniz, dedi Kont. Greceksiniz, lordum, kzm bu evreler Biraz yardmla, diye ekledi Anna. Yznde tiksinmi bir ifade vard. Gen doktor, Ben dnsem iyi olur, diye mrldand. Kendimi fazlalk gibi hissediyorum. Andrew, Yemee davet edildik, dedi ona. Bir konyok i.

sem de olur. Doktor mcadele etmeden teslim oldu. Kent birden, Mahzene inmek gerek, diye duyuruda bulundu.

Centaine, Ama Baba... diye itiraza balad.

Konuklarmz var! Babas ona boalm konyak iesini gsterdi, omuzlarn bir aresizlik i Lordum, bana uygun ikilerin seiminde yardmc olur muydunuz? eref duyarm, aziz Kont. Centaine ikisinin kolkola ta merdivenlerden iniine d nceli gzlerle bakt.

Arkadanz biraz komik gibi... ok da sadk. Bakn nasl abucak buraya, yardmnza kotu. e+Kisi altna ald.

Michael o anda Andrew'a kar iinde kabaran nefrete kendi de ayordu. Konyan kokusunu a iye mrldand. Geliinin tek nedeni bu olmal.

Ya drt ocuu? diye sordu Anna. Ya anneleri? Konumalar izlemekte o da kont kadar zorlu ordu. Drt anne! diye aklad Michael. Drt ocua drt avn anne! Adam poligam m? Anna ok iinde dikleti, surat bir ton daha krmz oldu.

Hayr, hayr, diye gvence verdi Michael. nkr ettiini duydunuz ya! erefli bir insandr pmaz. Kadnlarn hibiriyle evli deil. Michael hi vicdan azab ekmiyordu. Bu ailede bir desteki bulmak zorundayd kendine. Tam o srada mutlu ift ellerinde siya h ielerle mahzenden dndler. Alaaddin'in maaras! dedi Andrew sevinli bir sesle.

Kont'un ok gzel ikileri var! Bir dzine ieyi mutfak masasna, Michael'in nne sralad Otuz yllk en azndan! Michael'in yzne dikkatle bakt. Sen pek kt grnyorsun, olum. r hortlam gibisin. Saol. Michael ona incecik srtt. Ne kadar naziksin.

Doal, aabeyce kayg... Andrew ielerin birinin mantarn ekmeye urarken sesini sr v ltt.

Yaman kz! diye fsldad, mutfan kesinde kocaman bir bakr tencere banda uraan kad a olmaktansa onunla olmak ok daha houma giderdi. Michael'in Andrew'a kar duyduu tatsz uygular bir anda yakc bir nefrete dnt.

Bence bu ok iren bir sz, dedi. Bu kadar masum, bu kadar ince bir gen kza byle bir s ael kekeleyip sustu, Andrew ban yana eip onu szd.

Michael, olum, korkarm durumun bir iki yanktan ok daha beter. Youn bakma ihtiyacn ola . Barda doldurdu. lk i olarak sana bu nefis iksirden mega-doz tavsiye ediyorum!

Masann banda kont da bir baka ienin mantarn amt. Doktorun bardan yeniden doldu erefe! diye bard. Allann bels dmann bozgunu erefine!

Hepsi birlikte, Fondip! diye bardlar. kiler iilince kont elini gzndeki siyah bantn patt.

Bunu bana Sedan'da, 70'de yaptlar. Gzm aldlar, ama bedelini de pahal dedi itoullar. e bleu, nasl da savatk! Kaplanlar gibi! Kaplandk her birimiz! Kediler! diye bard Anna mutfan kesinden.

Sen savatan, arpmadan ne anlarsn... bu cesur kahramanlar bilir, anlar! Onlarn erefine orum! Keyifle iti, sonra sordu. Evet, yemekler nerede? Yemek nefis bir jambondu. Yannda sosisler vard. Anna onu ocan zerinden alp duman tte sofraya getirdi, Centaine masann zerine frndan yeni km kk, gevrek ekmekler koydu.

Kont ekmekten bir lokma koparp yemein suyuna batrrken, imdi syleyin bakalm, sava nas yor? dedi. Ne zaman bitecek?

Andrew elinin bir hareketiyle soruyu uzaklatrrm gibi yaparak, Yemein tadn bozmayalm rdi. Kont ise. bynda ekmek krntlar ve sos zerrecikleriyle direndi. Ya yeni Mttefik saldrs ne olacak?

Batda olacak. Somme nehri zerinde. Alman hatlarn orada yaracaz. Cevap veren Michael'd ssiz bir otoriteyle konuuyordu. Bir anda hepsinin dikkatini kendi zerine ekmiti. ki k adn bile ocan bandan o tarafa doru yaklatlar. Centaine, Michael'in yanna, ayn kerev i, ciddi gzlerini ona doru evirip ngilizce szleri anlamaya alt. Kont, Nereden biliyorsunuz? diye sordu. Andrew, Onun amcas general, dedi. General mi! Kont, Michael'a yepyeni bir ilgiyle bakt. Centaine, konuumuzun rahatsz olduunu grmyor musun?-

Anna kalarn atarken Centaine, Michael'in nndeki tabaa eilip et lokmalarn yenilebile lara kesti. Evet! Devam edin! dedi Kont. Ya sonra? General Haig sa kanad alacak. Bu sefer Almanlarn geri kuvvetini yarmay baaracak, kuvve tlerini saracak. Hah! Demek burada gvendeyiz. Kont hemen arap i esine uzand ama Michael ban iki yana sallad. Korkarm yle deil. Daha dorusu, tmyle yle saylmaz.

Bu yredeki rezervler boaltlyor, tmenler alay kuvvetine indiriliyor. Arttrlabilen tm k etler Somme'u amak iin kullanlacak.

Kont tela kaplm gibi grnd. Bu su saylacak bir lgnlk... Almanlar oradaki atm

le buraya saldracaklardr. Buradaki hat tutunamaz m? diye sordu Centaine- kaygyla. Gzleri istemeyerek mutfak pen ceresine doru dnmt. Pencereden ilerdeki tepeler grnyordu. Michael bir kararszlk geirdi. Uzunca bir sre burada da dayanabileceimizden eminim... h ele de Somme sava sandmz kadar iyi ve hzl giderse. O zaman Mttefik ileri kuvvetleri lar geriden kuatmak zere gelince buradaki bask hafifler. Ama ya o sava yine yavalar, zorlar, uzarsa? diye sordu Centaine. Alak sesle. Flamanca onumutu. ngilizceyi pek az bilen bir kz olarak, dorusu duyduklarn iyi deerlendiriyordu. Michael bu soruyu saygyla karlad, 49 Alev Kylar F : 4

cevab Afrika dilinde, sanki bir baka erkekle konuuyormu gibi verdi.

O zaman zorluk ekeriz. zellikle de Hunlarn hava gc stnse. Tepeleri tekrar kaybedebili . Duraklad, kalarn att. Bize yedek kuvvet yollamak zorunda kalrlar. Belki Arras'a ka ilmek zorunda bile kalabiliriz...

Arras m? diye soludu Centaine. Ama o zaman... Skn bitirmedi. evresine sanki veda edi gibi bakt. Arras ok gerideydi.

Michael ban sallad. Saldr balad zaman burada byk tehlike iinde olursunuz. atoy s'a, hatt Paris'e gitmeniz iyi olur. Asla! Kont tekrar Franszcaya dnmt. De Thirty'ler asla geri ekilmez.

Anna, Bir tek Sedan'daki ekili hari! diye mrldand ama Kont'un bu zrvalar dinleyecek oktu.

Ben burada kalacam. Kendi topramda. Duvarda asl duran eski tfei gsterdi. te Sed ah.

Dman orada ondan korkmasn iyi renmiti. Ayn dersi tekrar renirler. Louis de Thiry a! Andrew, Cesaret! diye bard. erefinize iiyorum. Fransz kahramanlna ve Fransz silahlarnn zaferine!

Buna Kont da karlk vermek zorunda kald. General Haig'e ve kahraman ngiliz Mttefiklerim ze! Yzba Courtney Gney Afrikaldr, dedi Andrew. Onlara da imeliyiz. Ya! Kont ngilizce olarak, heyecanla devam etti. O halde General... neydi amcanz gener alin ad? General Sean Courtney'e ve ve onun cesur Afrikal askerlerine.

Andrew hafif akr keyiflemi doktora bakarak, Bu bay da salk birliinden, dedi. O da bir hizmet. erefine imemize lyk!

Kraliyet Salk Birliine! diye kabullendi Kont. Tekrar bardana uzanrken bardak daha o d nmadan titredi, iindeki arabn krmz yzeyinde halka halka minik dalgacklar yayld. Kon , herkesin ba kalkverdi.

Mutfak penceresinin camlar, erevenin iinde zangrdad, sonra kuzeyden doru top sesleri g ldi. Alman toplar yine tepeleri dvyor, vahi kpekler gibi grlyordu. Sessizce inlediler. Birka mil tede, amurlu siperlerdeki adamlarn ektii aclar dnmekteydiler. Kendileri utfakta, gzel yiyeceklere, araplara doyarak oturuyorlard rahat rahat. Andrew bardan kaldrp alak sesle, amurdaki zavalllara, dedi. Tanr g versin. Bu le Michael'in bardandan bir yudum ald, yutarken kara gzlerinde gz yalar oynat. Keyif karmak istemezdim ama... Gen doktor sarsak sarsak ayaa kalkyordu. Korkarm top ri benim iin grev dd saylr. Kasap kamyonetleri dn yoluna koyulmutur bile.

Michael da onunla kalkmaya alt ama, hemen masann kenarna sarlp dengesini bulmak zorun kald. Size teekkr etmek isterim, Msy le Kont, diye resm bir dille sze balad. Neza .. Kelimeler diline takld, Michael, tekrarlamak istedi, dili daha beter doland, konum asnn ana hattn iyice kaybetti. Kznz Matmazel de Thiry'yi selmlarm, kendisi cns mel lar bkld, Michael yere ykld.

Yaral o! Centaine bararak ayaa frlayp onu yere arpmadan yakalad, omzunu kol altna estek verdi. Yardm edin bana, diye yalvard. Andrew onun yardmna kotu, birlikte Michael yar tayp yar srkleyerek mutfak kapsndan kardlar.

Centaine arln altnda, Yaral koluna dikkat edin, diye soludu, Michael' motosikletin etine yerletirdiler. Can yanmasn! Michael sepette, solgun yznde bir srtma ifadesiyle o gibi oturuyordu.

Andrew, Matmazel, inann bana, hi ac duymayacak halde, ansl kerata! diyerek motosikleti e bindi.

Beni de bekleyin! Doktor'la Kont birbirine yaslana yas-kld. Spandau'laryla alt kanadn arkasna kurun yadrmaya balamt bile. Andrew'un st ak pilot kabininde oturduu yere rdu mermiler. Andrew'un miferi, zerindeki yeil fular pek belliydi. Michael igdsel bir areketle oraya doru dald, Alman arpmay gze olmaktansa, oradan uzaklat.

Michael krmz uan kuyruuna doru yaklap menzile girdiinde, Ngi dla! diye bir Zulu sonra daha kendisi Vickers'i ayarlayamadan uan hzlanp uzaklamasna inanamayan baklarl t. O anda Sopwith olduu yerde sarsld, sa taraftan gelen saldrnn etkisiyle Michael'in indeki tellerin yrtlr gibi ses kard duyuldu.

Michael yana doru kayd. Andrew onun altndayd. O da bir baka Alman uandan, zerine gel kap ykselme abasndayd. Alman ua gzel hedef alm, yaklamaktayd.

Michael dosdoru Alman'n zerine gitti, krmzl siyahl kanatlar bann hemen yanndan ge rden bir Alman daha belirdi. Michael bu sefer onu atlatamad. Parlak uak ok hzl, ok gl ichael kendinin o anda lm olduunu dnd. Birden Spandau atelerinin sesi kesildi, Andrew, Michael'in kanat ucundan dalp Alma n oradan pskrtt. Michael umutsuzca Andrew'u izledi, bir savunma emberi izdiler. Her bi ri dierinin karnn ve kuyruunu koruyordu. Alman uaklar evrelerinde aresiz bir fkeyle uyorlard.

ki yeni arkadan da lm olduklarn Michael'in zihninin ancak bir k>sm kaydedebildi. Sal saniyelerinde lmlerdi. Bir tanesi burun aa, hzla dalmaktayd. Mahvolan Sopwith'in kan ar zorland, nihayet koptu. teki ise alev alev yanan bir mealeydi. Derken gkyznde kap

kaln bir duman izi brakyordu. Almanlar geldikleri gibi aniden yokoldular. Hibir zarar grmeksizin kendi hatlarna d oru ekildiler, yaral iki Sopwith'i topallayarak yuvalarna dnmek zere braktlar.

Andrew, Michael'dan nce ini yapt, elma bahesinin kenarna kanat kanada parkettiler. kis i de inip ar admlarla kendi uann evresinde dolat, hasar incelediler. Sonra dorulu ine baktlar. Suratlar duyduklar oktan ta gibiydi.

Andrew elini cebine daldrd, gm ieyi kard, kapam ap ienin azn yeil fularn t. Al, olum, dedi dikkatle. ek bir yudum. Bence hak ettin... gerekten ettin.

Bylelikle, Alman Jagdstaffel'lerin Albatros D tipi, kpekbal burunlu uaklar Fransa gkl nden mttefiklerin hakimiyetini silerken, ikisi koullar gerei dost olmu, birlikte uuyo r, parlak renkli lm oklar ne zaman stlerine gelse koruyucu savunma emberini uyguluyor lard. Balangta srf kendilerini savunabilmek bile mutlu ediyordu onlar. Zamanla, birlik te bu yeni ve tehlikeli dmann yeteneklerini denemeye baladlar, geceleri ellerine ge ge len istihbarat raporlarn inceler oldular. rendiklerine gre Albatroslar 160 beygir glk rcedes motoruyla uuyordu. Bu motor, Sopwith'in Le Rhone'undan iki kat daha glyd. Uakla rda Spandau 7.92 milimetrelik iki makineli tfekle, bir de pervane ark iinden ne doru ate

edebilen ncs vard. Sopwith'in bir tek Vickers .303' bulunmaktayd. Hem silahlar as e motor gc asndan altta kalyorlard. Albatros ayrca Rup'dan 700 libre daha ard. D yaralamak gerekiyor.

Demek bizim reneceimiz, onlarn kuyruunu koparmann yolu, diye yorumda bulundu Andrew. likte urap uaklarn zaaflarn kefettiler. ki taneydi uaklarn zayf yn. Sopwith'ler kolay geebilecekti. Albatrosun radyatr pilot yerinin hemen zerindeki st kanattayd. Ora ya girecek bir mermi, kaynar suyu pilotun zerine boaltacakt. Halanarak lrd adam.

Bu bilgiyi kullnarak ilk avlarn avladlar. Bu arada, Albatros'lar denerken birbirleri ni de denediklerini, ama bu sefer bir kusur bulamadklarn grdler. Dostluklar daha yaknl derinleti, kardeten ileri bir sevgiye dnt. Artk afak skerken 1S

iana kapdan ktklarnda doktor dengesini kaybetti, istemeyerek yandan saldrya geti.

Atla arkaya, dedi Andrew. nc tekmede Ariel'i altrmay baard, motordan mavi dumanl ndrew'un arkasna bindi, Kont iki ieden birini Andrew'un yan cebine tkt. Soua kar, diye aklamada bulundu. Siz gerek bir prenssiniz. Andrew freni brakt, Ariel sk bir 'U' dn yapt. Michael'a iyi bakn! diye seslendi Centaine.

Anna, Lahanalarm! diye bir lk kopard. Andrew sebze bahesinin orta yerinden, kestirme itmeyi sevmiti.

Defolsun dman! diye baran kont, elindeki son ienin de tpasn ekti, Centaine ieyi lar geri alamadan bir koca yudum imeyi de baard.

atodan inen uzun yokuun dibinde Andrew frene bast, daha dk bir hza geti, tepelerden g n amurlu, sefil trafiin arasna kart.

Kasap kamyonetleri adn alan arazi cankurtaranlar son Alman bombardmannn meyveleriyle t tklm doluydu. Ta

tlar amur birikintilerine batp ktka arkada, sedyeleriyle akta yatan yarallar sars sedyelerde yatanlarn kanlar alt srada yatanlarn stne damlamaktayd. Yolun kenarnda, v yryen yarallar ilerliyordu. Tfeklerini bir yerlerde brakm, birbirinin omzuna sarlp k alarak, yaralarnda kaba arazi sarglaryla, yzlerinde strap ifadeleriyle, gzlerinde l rla ilerliyorlard. niformalar kurumu amurlarla dolu, hareketleri mekanik, aldrmaz bir havadayd.

Doktor aylmaya balyordu. Motosikletten indi, oradaki yarallardan durumu ciddi olan b irini seti. Motora onu bindirdiler. Bir tanesini de ndeki benzin deposunun zerine y atrdlar. Michael'in yanna, sepete yaral daha sd. Doktor artk ar ykl Ariel'in murlara dala ka, VAD hastanesine vardklarnda iyice aylmt. Hastane, Mort Homme kynn bir dizi kk kulbeden olumaktayd. Yeni hastalarn motosikletten ald, Andrew'a dnd.

Saolun. Bu kk dinlenmeye ihtiyacm vard. Sepette hl baygn yatan Michael'a bakt. e devam edemez. Michael yalnzca biraz sarho, o kadar. Ama doktor ban iki yana sallad. Sava yorgunluu, dedi. Mermi oku. Henz nedenini tam anlayamyoruz ama, bu zavalllarn dayanabiimelerinin bir snr var. Bu adam ne zamandr aralksz savayor? ay m?

yileir o. Andrew'un sesi sertti. Dzelir. Elini korumak ister gibi Michael'in omzuna ko arken, a|t aydan beri izinsiz savamakta olduklarn hatrlamt.

Baksanza... tm belirtiler var. Alktan lecek kadar sska, diye devam etti doktor. Titr sarslyor. O gzler..! Herhalde dengesiz ve mantksz davranlar da gsteriyordur. Bir kar ar oluyor, bir coup tayordur. Hakl mym?

Andrew isteksizce ban sallad. Bazen dman iren mikroplar diye gryor, den Alman u i makineliyle taryor, sonra bir de bakyorsunuz, dmanlar saygn hasmlar oluveriyorlar. G eenlerde bizim yeni pilotlardan birine, onlara Hun dedi diye yumruk att. Gereksiz cesaret gsterileri de var m? Andrew o sabahki balon olayn hatrlad ama o soruya cevap vermedi. Ne yapabiliriz? diye sordu aresiz bir sesle.

Doktor iini ekti, omuz silktii, elini uzatt. Gle gle, iyi anslar, Binbam. Arkasn yandan ceketini karyor, gmleinin kollarn svyordu. Elma bahesine girerlerken Michael sepetin iinde doruldu, kararn bildiren bir yarg ciddiyetiyle, Ben kusacam, diye a lundu. Andrew hemen frene bast, eilip onun ban tuttu. Onca gzel arap... diye hayfland. O Napolyon konya ... keke ziyan etmemenin bir yolu olsayd!

Michael grltyle kustuktan sonra tekrar yerine yayld, ciddi bir sesle konutu. k oldu a aklamak istiyorum, deyip tekrar kendinden geti.

Andrew Ariel'e bindi, cebindeki ienin kapan dileriyle at. Bunun erefine imek gerek in akna iiyorum. ieyi yanndaki baygn adama doru tuttu. stemiyor musun?

Tekrar kendisi iti, sonra ieyi indirip nedensiz hkrklarla sarslmaya balad. Gzyala rdu. Alt yandan beri hi alamamt. Birden doktorun szlerini hatrlad. Dengesiz ve ma , demiti gen adam.

Gzyalarna yeniliverdi. Yalar yanaklarndan aa yuvarlanyor, o silmeye bile kalkmyor letin zerinde ylece oturuyor, sessiz ve yeisle sarslp duruyordu. Michael, olum, diye fsldad. Ne olacak bize byle? Hap yuttuk biz... hi umut yok. Evet, Michael, hi kurtulma umudumuz yok bizim. ki elin i yzne kapad, kalbi yarlyormuca-sna alad. Michael teneke tepsinin tkrtsyla uyand. Biggs onu kamp yatann yanna koyuyordu. Dorulup oturmaya alrken inledi, baaramad. Yaralar onu tekrar yatmaya zorlad. Saat ka, Biggs? Yedi buuk, efendim. Gzel bir bahar sabah. Biggs, Tanr akna... ne diye uyandrmadn beni? afak devriyesini kardm... Karmadk, efendim, diye mrldand Biggs rahat rahat. Umuyoruz. Yere indik. Yere mi indik? Lord Killigerran'n emirleri var. Yeni bir emre kadar yerdeyiz, efendim. Biggs, kaka o fincanna eker atp kartrd. Zaman da gelmiti efendim izninizle. Aralksz otuz yedi gn utuk. Biggs, neden kendimi bu kadar berbat hissediyorum? Lord Killigerran'a gre... bir ie konyan ciddi saldrsna uramz, efendim. Ondan nce de uan kaplumbaay paraladm... Michael yava yava hatrlamaya balyordu. Onu btn Fransa duydu, efendim. Kzarm ekmee s-

ruler tereya gibi her yana yayld o haber. Ama avladk onlar, Biggs! kisini birden, efendim. Bahis iyi sonu vermitir herhalde, Biggs! Paran kaybetmedin ya? yi para kazandk, efendim. Sayenizde, Bay Michael.

Biggs, kakao tepsisindeki paralara dokundu. te sizin paynz... Tepside be sterlinglik k ralar vard. Bire , efendim. Bir de kendi yatrdnz para. Yzde on komisyon hakkn var, Biggs. Varolun, efendim. Ktlardan ikisi Biggs'in cebine girip grnmez oldu. Baka ne var orada, Biggs? Drt aspirin. Lord Killigerran'n selmlahyla. O uuyor tabii, deil mi, Biggs? Michael haplar minnetle yuttu. Elbette, efendim. afakta havalandlar. Kiminle uuyor? Bay Banner'le, efendim. Yeni biri, diye mrldand Michael mutsuz mutsuz. Lord Andrew'a bir ey olmaz, efendim, kayglanmayn. Elbette olmaz... ya bu nedir? Michael biraz doruldu. Lord Killigerran'n motosiklet anahtarlar, efendim. Konta selamlarn iletmenizi istedi. Selmlarla birlikte, gen bayana da hayranln bildirmenizi...

Biggs... Aspirin gerekten mucize yaratmt. Michael birden kendini pek neeli hissetmekte di. Yaralar artk onu yata

a ekmiyor, ba armyordu. Biggs, diye tekrarlad. Acaba iyi niformam hazrlayp tok misin? izmeleri de bir boyasan... Biggs ona sevgiyle srtt. Ziyarete mi gidiyoruz, efendim? Evet, gidiyoruz, Bigg. Evet, gidiyoruz.

Centaine karanlkta uyanp top seslerini dinledi. Bu sesler onu ok korkutuyordu. Hi alam ayacakt bu vahete. Geen yaz Alman bataryalarnn atoya ne kadar yaklatn hatrlad. A vin st katlarn boaltm, alt kata yerlemiti. Hizmetiler o zamana kadar oktan kamt nn dnda tabii. Centaine'in imdi yatp kalkt ufack oda, hizmetkrlardan birinin odas

Savan frtnas geldiinden beri yaam biimleri tmyle deimiti. Geri baz byk tara ibir zaman ynelmemilerdi ama, yine de evlerinde sk sk davetler verilir, aileye yirmi kadar kii hizmet ederdi. imdi ise hayatlar, hizmetilerin savatan nceki hayatna benzemi .

Centaine kayglarn da zerindeki yatak rtleriyle birlikte frlatp att, dar ta koridord ak kotu. Mutfakta Anna ocak bandayd. Atei yakmt bile.

imdi sana bir kova souk su getirecektim, dedi aksi aksi.. Centaine onu kucaklad, pt, s nunda gldrmeyi baard. Atee dnp snmaya alt.

Anna kaynar suyu yerdeki bakr leene dkt, biraz souk su katt, Haydi gelin, Matmazel, d emir verdi.

Ah, Anne... art m? Haydi dedim!

Centaine geceliini kafasndan isteksizce ekip kard, vcuduna deen souk, tenini tavuk d gibi kabartrken rperdi.

abuk ol! Leene admn att, Anna onun yanna meldi, flanel bir bezi suya batrd. Hare , iini bilir trdendi. Centaine'i sabunlad. Omuzlarndan balatp iki kolunu parmak ularn adar kpkler iinde brakt. Bu arada irkin yzndeki sevgi ifadesini saklayamyordu.

ocuk ok biimliydi. Ama galiba kalalaryla memeleri bh raz kkt. Anna yemeklerdeki nia iraz nem vererek onlar dolgunlatrmak niyetindeydi. Tabii yiyecek bulunmaya balad zama Teni dzgn, tereya rengindeydi. Gne gren yerleri koyu bronz rengine dnmt. Anna o r hi beenmiyordu.

Bu yaz uzun kollu elbise ve eldiven giy, diye azarlad onu. Kahverengi ok kt bir renk.

Ne olursun, abuk ol, Anna. Centaine yalvarrken Anno onun bacaklarna eletirici gzlerle akt. Dzgn ve uzundu bacaklar. Bir kadn iin fazla kaslyd ama. Onca at binme, koma, y a ban iki yana sallad. Ne oldu yine? diye sordu Centaine. Olan ocuklar gibi kaskatsn. Karn kaslarn ocuk douramayacak kadar sert. Anna sabunlu bezi onun her tarafnda dolatrd. Ayy! Doru dur... kei gibi kokmak m istiyorsun?

Anna, mavi gz ne gzel ey, deil mi? Anna homurdand. Konumann ne yne gitmekte olduun

Eer bir ocuun annesi kara gzl, babas prl prl mavi gzlyse, ne renk olur gzleri? Anna sabunlu bezle onun poposuna bir aplak att. Yeter artk. Baban duysa kzard. Centaine bu tehdide kulak asmad. Ryadaym gibi bir sesle devam etti. Havaclar ne kadar cesur, deil mi, Anna?

Herhalde dnyann en cesur insanlar onlar olmal. Yine ciddileti. abuk ol, Anna, civcivl mi saymaya ge kalacam.

Leenden frlad, saa sola su damlalar sat. Anna onu hemen ocakta stt havluya sard. Anna, darda ortalk aaryor neredeyse.

Hemen sonra dn, diye emir verdi Anna. Bugn iimiz ok. Baban yersiz cmertlikleriyle hep zi a brakacak neredeyse. Cesur havaclara bir yemek yedirmek borcumuzdu. Centaine giyindi, binici izmelerini tokalamak zere tabureye oturdu. Ormanlarda falan gezmeye kalkma. Centaine frlayp merdivenlerden koarak indi. Anna ark asndan, Hemen dn, unutma! diye sesleniyordu. Sus, yeter, Anna.

Bulut onun geliini duymu, yavaa kiniyordu. Centaine iki kolunu onun boynuna dolad, kad ife gibi burnunu pt.

Bonjour, sevgilim. Anna'ya sezdirmeden iki para kesme eker armt. Bulut onun ovucunda leri aprdata aprdata yedi. Kz avucunu onun boynuna sildi. Eeri almak zere arkasn dnd ut onun ensesine dokunup da-a eker istedi.

Dars karanlk ve souktu. At trsa kaldrd, buz gibi havann yzne arpmas nce hou ar kpkrmz kesiliyor, gzlerinden yalar boalyordu souktan. Tepenin doruuna vard z izginlerini ekti, onu durdurdu, afan elik rengi gklerine bakt. Ufkun turuncuya dnme yrediyordu. Asl afaktan nce, sahte afak skyordu buralarda artk. nce arapneller Doyuy ufku. Kz, a arkasn dnd, uaklarn geliini beklemeye balad.

Top seslerine ramen motor seslerini t uzaktan duydu.. Hemen ardndan da sar afak i ar birer ahin gibi belirdiler. Centaine her zamanki gibi nabznn hzlandn hissetti, onl elmlamak zere eerin zerinde ykseldi. ndeki uak, zeri zafer iaretleriyle dolu yeil uakt. O lgn skoun ua. Centaine iki kolunu bann zerine kaldrd. Tanr yardmcn olsun... sa salim dn! diye haykrd,

gln miferin altnda beyaz dilerin parldadn grd. Yeil uak tam geerken kuyruunu lk bulutlara doru ykselip Alman hatlarnn tarafna utu.

Arkalarndan bakyordu Centaine. kinci uak, ye uan ardnda, uu dzenindeydi. ini b ygusu kaplad. Neden ben de erkek olmadm! diye bard yksek sesle. Neden ben de sizinle gidemiyorum! oktan gzden kaybolmulard bile. Bulut'u tepeden aaya doru evirdi.

Hepsi lecekler, diye dnd. Btn bu gen, gl, gzel insanlar lecek... biz de yal lacaz. Uzaktan gelen top sesleri onun korkularn onaylyor gibiydi. Ah, keke, keke... aklarn arkaya yatrp onu dinlemeye alt ama Centaine devam etmedi. Bu kadar arzu ettii ne olduunu kendi de pek bilmiyordu. Tek bildii, iinde derin bir boluk olduu, o boluun olmasna can attyd. Bilmedii bir eye derin bir zlem duyuyor, dnyaya kar

ii byk bir hznle doluyordu. Bulut'un atonun arkasndaki ayra gelince otlamas iin eeri kendi srtna vurup eve kadar yrd.

Babas mutfak masasnda oturuyordu. Centaine onu her gnk gibi pt. Gz bant babasna apk va vermekteydi. teki gzne kan oturmu olmasna ramen hem de. Yz sarkm, buru buru ol armsak ve bayat krmz arap kokuyordu.

Anna durmadan akayla kark sitemler etmekteydi. Centaine babasnn karsna oturdu, byk ncann avularna alp tuttu, acaba Anna ile babam hi sevimiler midir, diye dnd, heme unun neden daha nce hi aklna gelmediini merak etti.

Tara kz olarak, reme sreci onun yabanc olduu bir konu deildi. Anna'nn balangtaki ramen, evredeki ksraklar Bulut'a getirildiinde Centaine hep olaya yardmc olmu, oralard bulunmutu. Koca kheylen bir kere ksrak kokusunu alnca, onu ancak Centaine zaptedebi liyordu nk. Kendini veya ksra yaralamakszn grevini yapmasn ancak o salayabiliyordu. Buradan fikir yrterek, kadnlarla erkeklerin de ayn ilkelere gre hareket etmeleri gere ktii sonucuna varmt. Anna'-

ya soru sorduu zaman o nce babasna syleyecei tehdidini savurmu, kza azn sabunla yk emesini tlemiti. Centaine ise, sabrla direnmi, sonunda Anna bouk bir fsltyla onun k ulam, sonra mutfan ilerisindeki konta, daha nce Centaine'in hi grmedii bir ifadeyle b Centaine o zaman bunun nemini anlayamamt a m a imdi daha bir anlam ifade etmeye balam a.

kisinin tartmasn, glmesini seyrederken herey yerli yerine oturuyordu kafasnda. Bir de gece kbus gren Centaine, Anna'nn odasna gitmi, onun yatan bo bulmutu. Sonra bir er de, babasnn odasn sprrken Anna'nn jponlarndan birini babasnn yatann altnda ta Anna konta yardm ettii mahzenden ktnda, eteinin arkasna samanlar yapmt. Kr aplar vard. Bunu anlamak nedense Centaine'in iindeki boluk duygusunu daha da arttrd. Artk kendini iyice yalnz hissediyordu. Tek bana, amasz, bo ve szlar iindeydi. Ben dar kyorum, diyerek masann bandan frlad. Yo, olmaz. Anno onun yolunu kesti. Bu eve biraz yiyecek gerekli. Baban nemiz var ne miz yok dattna gre, bana sen yardm edeceksin, matmazel.

Centaine onlardan kurtulmak, kendini yalnz kalmak zorunda hissediyordu. Ruhunun b u korkun yalnzlna kendini altrmak zorundayd. Anna'nn kolu altndan abucak kat, m Kapnn eiinde, mrnde grd en gzel insan duruyordu.

Prl prl izmeler, kusursuz svari kostm giymiti. Bu ceketi, niformasnn haki rengind ha ak renkti. nce beline pirin tokal bir kemer taklmt. Sam Browne, kaylar gsn geni gsteriyordu. Sol gsnde Kraliyet Hava Kuvvetleri iareti olan renkli kurdeleler gz arpmaktayd. Apoletleri rtbesini gsteriyor, kasketi tecrbeli pilotlar gibi dikkatle kr o inanlmaz mavi gzleri zerinde yana ykk duruyordu.

Centaine bir adm geriledi, ona bakt. Michael ondan ok daha uzun boyluydu. Gen bir ta nrya benziyordu. Kzcaz iinde o gne kadar hi tanmad bir duygu hissetti. Midesi bird gibi oldu. Scak bir pelte. O scaklk vcudunun tm alt ksmna yayld. Bacaklar vcudunun -m gibi hissetti. Solumas da birden pek zorlamt.

Matmazel de Thiry, diye konutu karsndaki hayal. Elini kaldrp selm vermek zere kaske enarna dokundu. Sesi tandk geliyordu. Bu gzleri de tanyordu. O masmavi gzler. Sol kolunu ince deri bi r askla almt.

Michael... Sesi titrek kmt. Hemen yapt gaf dzeltti. Yzba Courtney, dedi sonr Courtney ?

Gen tanr ona glmsedi. Dnk darmadank, kan ve amur iindeki adam myd bu? Yrtk pr disinin yardm edip acsn dindirdii, zaaftan kurtard, sonra motosikletin yan sepetine y ikleri adam myd? nanmas gt.

Glmsedii zaman Centaine sanki yer ayann altndan kayyormu gibi hissetti. Dengesini bu , bu sefer dnyann kendine yeni bir rota edindiini, yldzlarn arasndan gemekte olduunu etti. Bir daha hibir ey eskisi gibi olmayacakt.

Girin, Msy. Geri ekildi. Michael kapdan girerken kont masadan kalkt, onu karlamak z lat. Naslsnz, Yzba? Michael'in elini skt. Yaralarnz nasl? ok daha iyi.

Biraz konyak onlar daha da iyi eder, diye neride bulundu kont. Sinsi baklarla kzna ba Michael'in midesi yerinden oynar gibi oldu, ban hemen iki yana sallad. Olmaz, dedi Centaine kesin bir sesle. Anna'ya dnd. Yzbann pansmanna bakmamz gerek. Michael'in hafif itirazlarna kimse aldrmad. Onu yine oca

n karsndaki tabureye oturttular, Anna kemerinin tokasn at, Centaine arkasna geip c masna yardmc olcu. Anna sargy at, grdn beenir gibi homurdand. Scak su getir, ocuk, diye emir verdi.

Yanklar dikkatle ykayp kuruladlar, sonra yine ayn yadan srp temiz sarglarla sardla ok abuk kapanyorlar, diye ban sallad Anna. Centaine, Michael'in gmleini giymesine . Erkek teninin bu kadar dzgn olabileceini bilmiyordu.

Srt, kalalar... Ensesinde siyah bukleleri kvrm kvrmd. yle zayft ki, omurgasnn h ebih tanesi gibi ortadayd. ki yanndan aaya doru inen kaslar da belliydi. Gmlein dmelerini iliklemek zere ne geti. ek iyisiniz, dedi Michael alak sesle. Centaine onun gzlerine bakmaya cesaret edemedi. Anna'nn nnde kendini ele vermekten korkuyordu.

Gsndeki tyler ok skt. Centeine'in eli istemeyerek oraya dedi. Delikanlnn yass gs r pembe ve ufackt. Centeine'in baklar altnda sertleip dikletiler.

Bu durum kz hem artt, hem sevindirdi. Ayn eyin erkeklere de olabileceini h dnme Gel, Centaine, dedi Anna. Kz sarsld. Gen adamn vcuduna bakakaldn farketti. Michael, Size teekkr etmek iin uramtm, yoksa i karmak istememitim, dedi. Hi zahmet deil. Centeine hl onun gzlerine bakamyordu.

Hayr! Centeine'in sesinde tedirgin bir vurgu vard. Bu harikulade yaratn lmesi onun ak labilecei bir ey deiidi.

Ban kaldrp o yze tekrar bakt. Gzlerinde sanki yaz mevsiminin gkyz gzkyordu. O k

Centeine, senin dnya kadar iin var. Anna'nn sesi daha da sertlemiti.

Michael, Ben de yardm edeyim size, diye atld. Uamyorum. zin vermiyorlar. Anna biraz gibiydi. Kont omuz silkti. Yardm iimize yarar dorusu, dedi. Michael, yiliklerinize kk bir karlk, diye srar etti. Ama gzel niformanz... Anna mazeret aryordu. Gen adamn prl prl izmelerine bakt.

Centaine abucak, Burada lastik izmeyle tulum var, diye atld, Anna aresiz teslim olup i i elini havaya kaldrd. Centaine'e kalrsa, lacivert blucin kumayla lastik izmeler de ok zarif duruyordu Micha el'in ince uzun vcudunda. Kontla birlikte mahzene, hayvanlarn yerlerini temizlemeye indi.

Centaine'le Anna sabahn geri kalan ksmn sebze bahesinde geirdiler. Topra ilkbahar eki e hazrladlar.

Centaine birka kere entipften zrler bulup mahzene indi, Michael'in almakta olduu yerd urup bakt, seyretti, sonunda Anna gelip onu almak zorunda kald. Nereye gitti o ocuk yine? Centaine! Ne yapyorsun burada? Sanki bilmiyormu gibi davrany ordu.

le yemeini drd birlikte mutfakta yediler. Soanl, may-danozlu omlet, peynir ve avdar e . Yanna bir ie krmz arap ald. Centaine bu kadarna izin vermi, ama mahze^ nin anahtarn babasna teslim etmemiti. Kendi karmt ieyi aadan. arap genel havay yumuatt. Anna bile biraz iti, Centeine'in de imesine izin verdi. Sohb et daha bir kolaylat, tutukluk geti, araya ksa kahkahalar karmaya balad.

Sonunda kont tek gznde hesap bir parltyla sordu. Eee, Yzba, ailenin ne i yapyor A iftiyiz, diye karlk verdi Michael. Kirac ifti mi? Kont kurnazca nabz yokluyordu.

Hayr, hayr, diye gld Michael. Kendi topraklarmz iliyoruz. Toprak sahibi misiniz? Kont'un ses tonu deimiti. Ne de olsa, toprak tek gerek servetti . Bunu dnyada bilmeyen yoktu. Ne kadardr aile araziniz?

ey... Michael utanr gibiydi, ...epey geni. Daha dorusu aile irketinin mal hepsi... b a amcam... General olan amcanz m? dedi kont. Evet, Sean amcam... Yz hektar m? diye direndi kont.

Biraz daha fazla. Michael oturduu kerevete bzld, elindeki ekmek lokmasyla oynamaya ba

ki yz m? Kontun yznde yle bir beklenti ifadesi vard ki, Michael onu daha fazla oyala acan anlad. Hepsi beraber, yani ekim alanlaryla hayvan otlaklar bira-rado... kuzeydeki topramz da hesaba katlrsa, krk bin hektar dolaylarnda ediyor.

Krk bin mi? Kont ona bo baklarla bakt, sonra bir yanl anlama olmasn diye ayn soruy gilizce tekrarlad. Krk bin mi? Michael ban rahatsz bir ifadeyle sallad. Ailesinin serveti konusunda bu utanma duygus unu son zamanlarda edinmiti.

Krk bin hektar! diye soludu kont saygyla. Hemen ardndan, Herhalde ok kardeiniz vardr . Michael ban iki yana sallad. Yo, ne yazk ki ben tek ocuum. Ha! Kont belirgin biimde rahatlamt. Buna o kadar zlmeyin, deyip gen adamn kolunu Dnp kzna bakt, onun bu havacya bakn, bakndaki ifadeyi ilk defa olarak farketti.

Hakl kz, dedi iinden. Krk bin hektar toprak ve ailenin tek ocuu! Kz dorusu gerek d. Parann kokusunu iyi alyordu. Babasndan bile iyi. Masann karsndan ona sevgiyle gl Birok bakmdan henz ocuktu ama.

baz bakmlardan da zeki bir Fransz kzyd. Kont'un vekilharc defterleri ve hesaplar bra is'e katndan beri, Centaine bakyordu arazinin o tr ilerine. Kont zaten para konularna ir zaman fazla eilmemiti. Onun gznde toprak her zaman tek gerek servet olarak kalacak t ama, esas zeki olan, kzyd. Mahzen raflarndaki ielerin bile saysn o bilirdi. len rn saysn da. Bir yudum krmz arap ald, mutlu mutlu dnd. Bu sava katliamndan son r delikanllarn says pek azalacakt... krk bin hektar!

Hayatm, dedi. Eer yzba u tfei alp bize birka ku vurmak isterse, sen de biraz ye n... belki bulursun da... ne nefis bir akam yemei yerdik, deil mj?

Centaine ellerini sevinle rpt ama Anna onun krmz suratna masann karsndan kzgn k

Anna da sizinle gelir, dedi kont aceleyle. Aileyi skandale srklemek istemeyiz, yle dei mi? Bir kere fikrin tohumunu ekelim hele, diye dnyordu. Tabii eer oktan tomurcuklanma a balamadysa. Krk bin hektar... devenin bas!

Domuzun ad Kaiser Wilhem'di. Ona ksaca Klein Willie diyorlard. Erkekti. yle ikoydu ki, meelikte dolarken Michael'a erkek hipopotamlar hatrlatyordu. Sivri kulaklar gzlerini rine dm, kuyruu srtna doru dikenli teller gibi kvrlm, cinsiyetini aka sergiliy

Vas-y Willie! Cherche! diye bardlar Centaine'le Anna bir azdan. Koca hayvann ipini e iin de ikisinin kuvvetlerini birletirmeleri gerekti. Cherche! Git ara! Koca hayvan, meelerin altndaki ikolata renkli topra hevesle koklad, iki kadn da peinden srkledi onlar izledi. Salam omzuna bir krek vurmutu. Avn bu yeni biimden pek holanyor, ayak urmak iin acele ediyordu.

Ormann ilerinde kk bir dere buldular. Son yamurlardan tr suyu bulank akyordu. Onun ilerlediler. Domuza cesaret vermek iin kk lklar atyorlard.

Birden hayvandan bir sevin sesi ykseldi, slak penesiyle yumuak topra eelemeye balad Buldu bir tane! diye haykrd Centaine heyecanla. Anna ile ikisi birlikte ipe asldlar am a hayvan yerinden kprdatamadlar.

Michael! diye seslendi kz omzunun zerinden. Biz onu ekince sen krei hazrlam ol. Ha Hazrm!

Centaine eteinin cebinden kurumu kflenmi bir mantar ekti, zerini akyla soydu, domuzun rnuna doru uzatabildii kadar uzatt. Domuz birka saniye ona hi aldrmad, sonra yeni soyu mu mantarn kokusunu ald, oburca homurdand, kzn elini kapmaya urat. Centaine hemen s ledi, hayvan da onu izledi.

abuk ol, Michael! diye bard Centaine. Michael hemen krekle o topraa giriti, on on ik e krei daldrdktan sonra gml mantar buldu. Anna diz kt, elleriyle onu topraktan k kla kapl olarak kaldrd. Yumruu kadar vard. Bakn, ne gzel! Centaine sonunda domuzun elindeki mantar almasna izin verdi. Hayvann onu yedikten s onra, boalm ukura gidip doya doya Koklamasna da izin verdi. Sonra, Cherche! diye ba

rd ona tekrar. Av yeni batan balad. Bir saat iinde,, ellerindeki kk sepet itah ka p topraklarla dolmutu. Anna artk yeter dedi.

Daha fazlas iin tadn karr. imdi ku bulalm. Bakalm Afrikal yzbamz iyi nianc

Domuzun pei sra, gle konua, atonun bahesine dndler. Centaine mantarlar kilere kilitl Anna domuzu mahzene kapatt, sonra mutfak duvarndaki tfei indirdi. Michael'a uzatt, on un tfei krp arjre bakn, tekrar kapayn, omzuna vurup dengelemeye almasn sey eketlerini biraz engelliyorsa da, Anna karsnda bu ilerden anlayan birinin bulunduunu gryordu. Yzndeki ifade biraz yumuad.

Michael'a gelince, silahn gzel bir Holland & Holland olduunu grp pek arm, ayn zama vinmiti. Bu kadar isabetli at yapan bir silah ancak ngiliz iilii yaratabilirdi. Anna'ya ban sallad. ok gzel! dedi. Anna ona kurunlarn bulunduu torbay verdi. Size iyi bir yer gstereyim. Centaine, Michael'in elini tut 65 Alev Kylan F : 5

tuu anda Anna'nn yzndeki ifadeyi grp brakt. leden* sonra kular ormanlara geri dner, diye aklamada bulundu.

Ormann evresinden dolatlar. Centaine, en nde, eteini amurlanmasn diye toplayarak yr chael arasra onua plak, biimli baldrlarn grebiliyordu. Nabz ok hzlanmaya balamt r yznden pek gerilerde kalyordu. Durmadan, Beni de bekleyin! diye barmasna aldr eden yoktu. Ormann kesinde, yani pilotlarn ini iareti olarak kulland T'nin birleme noktasnda, ukur bir yol vard.

Kular buradan gelir, diye gsterdi Centaine. Karlar, tarlalk ve balkt ama hepsini b t brmt,..

Burada beklememiz gerek.

allar onlar iyi saklyordu. Anna da geldi, birlikte saklanp gkyzn kollamaya bala lutlar yine yaklayordu. Yamur kokusu vard havada. Michael'in alkn gzleri, yaklaan ku n farketti. te, dedi. Dosdoru geliyorlar. Ben gremiyorum. Centaine heyecanla aranyordu. Nerede... ha, evet, imdi grdm.

Geri hzl uuyorlard ama, dz bir izgi gibi ilerliyorlar, ormana doru pek yava alalyo hael'in kratnda bir nianc iin basit iti bu. ki kuun ayn hizaya gelmesini bekledi, il ikisini birden drd. Srnn geri kalan da

lrken o ikisi havada durur gibi oldular, sonra dmeye baladlar. Michael ikinci atnda ne daha drd. ki kadn ak kra kotular, kular aldlar. ki kurunda tane. Centaine dnp Michael'in karsnda durdu, l kuun scak vcudunu t. ans bu, dedi Anna aksi aksi. Kimse bilerek iki ku birden vuramaz... hele de uarken.

kinci sr daha kalabalkt. Michael ilk atyla tane, ikinci atnda da bir tane vurdu erinde bir zafer parltsyla Anna'ya dnd. \

Bir ans dahd, yle mi? diye kasld. Yzbamz ne kadar da ansl bugn!

Yarm saat iinde iki sr daha geldi. Centaine ciddi bir sesle, Hi skalamaz msnz, Mich e sordu.

Michcel gzlerini gklere evirdi. Yukarda insan skalad imi ld demektir. Bugne kadar hi adm.

Centaine rperdi. lm... yine o kelime. lm her taraflarn sarmt. Silah seslerinin ala ir uultu gibi geldii uzak tepelerde de, stlerindeki gkyznde de hep lm vard. Michael' dnd. Onun lmesini istemiyorum... asla! Asla! Sonra kendini toparlad, hzn zerinden atp glmsedi. Bana nian almasn ret, dedi. lham gelmiti birden iine.

Parlak bir fikirdi. Michael'in ona dokunmasna izin verecek bir areydi. Anna'nn kskan baklar altnda bile. Michael onu nne ald, klasik durua soktu, sol ayan ne bastrd Bu omuz biraz daha aa. Her temasn yaratt elektri

in ikisi de farkndaydlar. Kalalarn hafife yle evir. Ellerini o kalalara dayad boulur gibi kmt. Kalalar ona yasland. nsan mahveden bir temas. Centaine'in ilk at, kz Michael'in gsne iyice yaslad, Michael onu korurcasna sard, zarar grmeden ufka doru uzaklatlar.

Michael onu hl tutarken, Sen namlunun ucuna bakyorsun, kulara deil, diye aklad. Ku

kendili inden ayarlanr.

kinci atnda Centaine tombul bir kuu drrken iki kadndan heyecan lklar ykseldi. ere kotuunda, o ana kadar kendini tutan yamur bir gm perde halinde stlerine dklmeye balad.

Ambara! diye bard Centaine. One dt, onlar patika boyunca koturdu. Yamur dallardan a rina minyatr mermiler gibi arpyordu. Onun buz gibi yakcl soluksuz brakmaktayd hep entaine ambara ilk nce vard. Bluzu tenine yapyordu. Michael onun gslerinin bi

imini olduu gibi grebilmekteydi. Tutam tutam slak siyah salar da alnna yapmt. Ete sular silkeleyip Mic-bael'e gld, onun bakndan kanmaya almad.

Ambarn nnde bir yol vard. Sar kare talarla denmiti Dam ise eski bir hal gibi atlak r yer deliklerine saman sokulmutu.

Amaz bu hava, dedi Anna karanlk bir sesle. Gz hzla yaan yamurdayd. Bataklktan ka losu gibi silkinip sularn sratt. Burada taklp kalacaz. Gel, Anna, u kular temizleyelim. Saman ynlarnda kendilerine rahat birer yer buldular. Centaine'le Michael'in omuzlar neredeyse birbirine deiyordu. Bir yandan konuup bir yandan kularn tylerini yoldular. Bana Afrika'y anlat. dedi Centaine. Gerekten o kadar karanlk bir yer mi? Dnyann en gneli yeridir. Fazla gneli hatt.

Gnee baylrm. Centaine ban sallyordu. Souktan ve slaklktan nefret ederim. Gne . Michael ona asla yamur almayan lleri anlatt. Bir ylda buradaki bir gnlk yamur bile yamaz, dedi. Ben Afrika'da yalnzca siyah vahiler var sanrdm.

Hayr, diye gld Michael. Beyaz vahiler de pek oktur. Bu arada, siyah beyefendiler de v . Centaine'e ufack sar pigmi'leri, Ituri ormanlarn, insann beline kadar gelen o aalar nra iki metreden ksa olan herkesi pigmi sanan dev Watusi'leri, soylu Zulu savalarn, on larn kendilerini nasl cennetin ocuklar saydklarn anlatt. Kz, Onlar seviyormu gibi konuuyorsun, diye sulad onu. Zuluiar m? Michael hemen ban evet anlamnda sallad. Evet, herhalde seviyorum. En azndan, bazlarn. Mbejane... Mbejane mi? Bu ad doru drst syleyememiti.

Evet, bir Zulu. ocukluklarndan beri hep Sean amcamla birlikte olmular. Zulu dilinde Um faan kelimesini kulland, sonra tercme eti;.

Bana hayvanlar anlat. Centaine onun susmasn hi istemiyordu. Bu sesi, bu hikyeleri sons zlua kadar dinleyebilirdi. Bana arslanlarla kaplanlar anlat.

Kaplan yek, diye glmsedi Michael. Ama pek ok arslan var. Michael arsianiarn Amcas Se ampna nasl saltfrdrtn anlatrken Anna'nn ku yolan elleri bile bir an hareketsiz kald. Amca btn gece atlarn ban beklemek, onlar avutmak zorunda kalmt. Koca kediler de e yarak, homurdanarak kol gezmi, atlar karanla doru srmeye, orada kolaylkla avlamaya al

Filleri de anlat. Michael bu sefer o koca hayvanlarn nasl uyur gezer gibi hareket et tiini, kulaklarnn nasl onlar yelpazeleyip kanlarn souttuunu, nasl yerden toz alp s larn, toz banyosu yaptklarn anlatt.

Fil srlerinin sosyal yapsn, yal erkeklerin nasl genlerin grltsnden nefret ettii n gibi,

dedi Anna. Sonra yal dii fillerin nasl ebelik ve dadlk grevlerini stlendiklerini, hay larn birbiriyle nasl iliki kurduunu, bu dostluklarn hemen hemen insanlar arasndaki dos tluklar gibi olduunu, bir mr boyu srdn anlatt. Daha sonra lm kavramna nasl deer e anlatt. Onlara eziyet eden, onlar yaralayan bir avcy ldrdkleri zaman nasl vcudunu apraklarla rttklerini, nasl ona sayg gs-teriyorlarm gibi davrandklarn syledi. Sr a derde girdii zaman tekilerin nasl onu kurtarmaya altn, yaralysa onu nasl ta rt ayan nasl kaldrp, vcutlaryla ana iki yandan nasl destek olduklarn ve sonunda de yp yere yldnda... eer diiy-se nasl srnn tm erkeklerinin onunla iftletiini, s ya kalktklarn bir bir anlatt.

Bu son hikye Anna'y kendini kaptrm dinleme halinden kurtard, ona kendi grevini hatrla Keskin baklarla Centaine'e bakt. Yamur kesildi, dedi ciddi ciddi. Yerdeki yolunmu kular toplamaya balad. Centaine hl iri, parlak gzleriyle Michael'e bakyordu. Bir gn ben de Afrika'ya gideceim, dedi alak sesle. Michael da dengeli baklaryla ona bakt, ban sallad. Evet, dedi. Bir gn.

Sanki bir yemin ediyorlard karlkl. kisinin arasnda bir eydi bu. Kesindi, anlalmt aine onun kadn olmutu, Michael da Centaine'in erkei. Gelin, diye seslendi Anna ambarn kapsndan. Haydi.

yamur tekrar balamadan. kisinin ayaa kalkp onun ardndan slak, pr pr damlayan d bir abay gerektirdi.

Kurun gibi arlam ayaklarn sryerek patika boyunca ilerlediler. Yanyana yryor, birb iyor, fakat sanki kucak kucaaymlar gibi birbirinin varln en youn biimde hissediyorla

Ortalk kararrken uaklar dnd. Alaktan, hzla geliyorlard. Balarnn zerinden geerken uvvetlendi. nde yeil Sopwith vard. Bulunduklar yerden Andrew'un ba

n gremiyorlard ama, kanat bezlerinde alan kurun deliklerinden gkyzn grebiliyorla

zleyen be uak da yaralar almt. Kanatlarnda ve gvdelerinde dzgn, yuvarlak delikler ve a da yrtk vard. Zor bir gn olmu. dedi Michael ban arkaya atarak.

Pelerinden bir Sopwith daha geliyordu. Motoru tekliyor, ikide bir tempoyu karyordu. Arkasndan buharlar karmakta, bir kanad iyice kvrk durmaktayd. Centaine onlara bakarken perdi, Michael'a biraz daha sokuldu. Bazlar bugn lm, diye fsldad. Michael'in cevap vermesine gerek yoktu. Yarn deil. O halde brs gn... ya da daha brs gn. Cevaba yine gerek yoktu. Michael, ah Michael! Sesinde fiziksel bir ac seziliyordu.

Seni yalnz grmem gerek. Belki de hi... hi frsat bulamayz bir daha. u andan sonra haya er deerli dakikasn sanki son dakikaym gibi yaamalyz.

Bu szlerin oku gen adamn vcuduna inen bir darbe gibi clclu. Konuamad. Centaine'in de s si alald. Ambar, diye fsldad.

Ne zaman? Michael sesini nihayet tekrar bulabilmiti. Kulaklarna gcrtl geliyordu kendi si.

Bu gece, onikiden nce... ben gelebildiim zaman gelirim. Souk olacak. Dosdoru onun yzn akt. Sosyal kurallar savan atei yok etmiti. Bir battaniye getirmen gerek. Sonra dnd, Anna'ya yetimek zere kotu, Michael' inanmaz baklarla, gvensiz bir sevin kasndan bakar durumda brakt. cz 70

Michael mutfan dndaki tulumbadan su ekip ykand, tekrar niformasn giydi. Mutfaa gi tarlarn zerine yatrlm kular piiyordu. Kokusu nefisti. Centaine babasnn bardan te olduruyor, stelik babadan hibir szlanma gelmeden yapyordu bu ii. Anna'ya da arap verdi . Anna pek farkna varamad. Yalnzca yz biraz daha kzard, kahkahas biraz daha nlar ol

Centaine gramofonu ynetme sorumluluunu Michael'a brakt. Sahibinin Sesi marka gramofo n bu evde Centaine'in en sevdii eyayd. Onu kurma grevini, alt pl bittike pepee al ichael'a vermiti. Gramofonun kocaman pirin borusundan Toscanini ynetiminde La Scala orkestrasnn ald Verdi'nin Aida operas nlad, mutfa ahane bir sesle doldurdu. Cen ban tepeleme kularla doldurup, babasnn karsnda oturmakta olduu yere getirdii zaman in ensesine hafife dokundu... o siyah, ipek buklelere... zerine eilirken de kulana fsl ad. Aida'ya baylyorum. Siz beenmiyor musunuz, Yzba? Kont gen adama aile arazilerinde neler yetitirdikleriyle ilgili sorular soruyor, M ichael dikkatini cevaplarfna toplamay zor buluyordu.

Bol miktarda siyah saz retiyorduk ama babamla amcam savatan sonra otomobillerin tmyle at tamaclnn yerini alacana inanyorlar. O zaman hayvanlarda kullanlan koumlarn t olacandan sazdan rme mallara da talep... '

Evet, atn yerini o grltl, le kokan eytan icadnn almas ne kadar yazk, diye iini klar var tabii. Petrol motoru bizim geleceimizin simgesi.

imdi biraz am ve o Avustralya tipi mavi aalardan ekiyoruz. Altn madenleri iin iskeleli kereste ve ayrca kt sanayiine ham madde olarak. ok doru.

Sonra tabii eker ekim alanlarmz ve sr iftliklerimiz var. Amcamn inancna gre yaknd i tm dnyaya tayabilecek souk hava depolu gemiler olacakm. Kont dinledike memnuniyeti artyordu.

sene, yavrum, dedi Michael'a, onayladn belirtircesine. Daha bir damla imedin sayl mi yoksa?

ok gzel. Gerekten. Ama le foie... karacierim. Michael elini kaburgalarnn altna att, nlayl sesler kard. Bir Fransz olarak, dnyann hastalkla ilgili dertlerinden pek ou dan geldiini biliyordu.

Ciddi saylmaz. Ama ltfen benim bu nemsiz rahatszlmn sizi engellemesine izin vermeyin ael mtevaz bir hareket yapt, bunun zerine kont kendi bardan doldurdu.

Erkeklerin servisini bitirdikten sonra iki kadn da tabaklarn alp masaya geldiler, on lara katldlar. Centaine babasnn yanna oturdu, pek az konutu. Bir ara Michael ayak bile

inde hafif bir temas hissetti, sinir sistemi takla atarken, kzn masann altndan ayan u m olduunu anlad. Kontun dikkatli baklar altnda tedirgin kprdand, Centaine'e bakmay edemedi. Onun yerine, parmaklarna fledi. Sanki parmaklarn ocakta yakm gibi davranyord . Gzlerini de hzl hzl krptrd.

Centaine'in aya, geldii gibi gizlice uzaklat, Michael kendi ayan uzatmadan nce iki bekledi. Gznn kuyruuyla kzn sarsldn, boynuna, yanaklarna ve kulaklarna bir pembe bakmak zere dnd.

Bakt anda, bir daha gzlerini ondan alamad. Sonunda kont sesini ykseltmek zorunda kald. Ka tane? diye soruyordu kont yumuak bir ciddiyetle. Michael ayan sulu sulu geri ekti. zr dilerim, duymadm... Centaine biraz soluk solua, atld. Yzba kendini pek iyi hissetmiyor, dedi. Yanklar . stelik bugn de ok alt ve ok yoruldu.

Anna hemen bu frsattan yararland. Onu fazla uzun tutmamalyz. Eer yemeini bitirdiyse... Evet, evet. Centaine ayaa kalkt. Evine gidip dinlenmesi gerek. Kont, iki arkadandan yoksun kalacana gerekten zlm gibiydi ama Centaine ona gvence atsz olma. Baba. Sen otur, ikini bitir.

Anna iki gencin yan sra mutfak tarafndaki baheye kt, kartal baklarn onlara dikip e eline dayayarak ya-nfbalarnda durdu, onlarn vedalamasn izledi. Herhalde gereinden bira fazla arap imiti. Yoksa Centaine'in neden bir an nce Michael' motosikletine bindirip geirmeye bu kadar heves ettiini merak etmesi gerekirdi.

Sizi tekrar ziyaret edebilir miyim. Matmazel de Thiry? Arzu ederseniz, Yzba.

arap Anna'nn yreini yumuatmt. Onlara acdn hissetti. Eski kararllna dnmek i

yi geceler, Mijnheer, dedi ciddi ciddi. ocuk souk alacak. Haydi, ieriye girelim, Centa ne.

Kont itii araplar ykayp arndrmak iin stne bir iki kadeh ampanya imeden edemezdi. asi-ditesini kesiyor, diye aklad Centaine'e. Bu yzden, iki kadnn onu yatana yardmla gerekti. Merdivenlerden Aida'nn marn syleye syleye kyordu. Yatann bana gelince len koca bir nar gibi yakld, srtst serildi kald. Centaine onun bacaklarn birer bire yata n zerine ald, izmelerini ekip kard. SacI, sevgili yavrum. Baban seni ok seviyor.

Onu dorultup geceliini giydirdiler, tekrar yatrdlar. Gecelik vcudunu rttkten sonra, pa tolonunu ayandan ekip stn rtmek kolay oldu. Uykunu melekler korusun, gzelim, diye mrldand kont. Anna bu arada mumu fleyip sndrd.

Karanlk olunca Anna uzanp kontun dolak salarn kartrd, okad. Ona titreimli bir h verdi. Centaine'in pei sra Anna da odadan kt, kapy arkasndan yavaa kapad. rz Centaine yatanda, eski evin gece sessizlii iinde gcrdayp inleyiini dinliyordu.

Aklllk etmi, yataa giyinik yatmamt. nk tam o mumu sndrmek zereyken, Anna birden zi-yaretlerindert birini yapmaya karar vermiti bu gece. arabm keyfiyle yatan kenarna oturmu, gevezelik etmiti. Ama Centaine'in giyinik mi, gecelikli mi olduunu anlamaya cak kadar da sarho deildi. Centaine esneyerek, i ekerek, telepati yoluyla cna uykusu nun geldiini anlatmaya alt, bu sonu vermedi. Tam o anda Mort Homme kilisesinin saati, onu vurdu. Centaine uyku taklidi yapt. Hareketsiz yatmak, soluunu dzenli tutmak zordu. in iin hey ecandan kaynyordu nk.

Sonunda Anna kendi kendine konumakta olduunu anlad, kalkp kk odann iinde biraz dola ine'in kard giysileri katlad, sonra eildi, onu yanandan pt, lambann fitilini parm imdikleyerek sndrd.

Centaine yalnz kald anda dorulup oturdu, kollaryla kendini kucaklad. i umut ve rkn yordu. Michaei'lo bu bulumasnn nasl sonulanaca konusunda geri kafasnda bir takm kes rler vard ama, iin sreci u an iin son derece karanlkt. Mantk ona, tarlalarda ve ambar saysz kereler tank olduu olaylardan pek de farkl olamayaca n sylyordu. Uyuuk bir yaz gnnn le sonrasnda, mutfak hizmet

isi Eisa ile uak Jacques'i bo ahrlarda gzetlerken de onaylanmt bu dncesi. nce ok sonradan bunlarn tavuk horoz oyunu oynadklarn, daha dorusu kheylan ksrak oyunu oynad rn anlamt. Sonradan gnlerce bu olay dnd, kadn hizmetiler arasndaki dedikodulara lak kabartt. Neden sonra cesaretini toparlayp Anna'ya soru sormay gze ald. Aratrmalar ona karmak bilmeceler sunuyor Yan sra bol kanamalar getirir, hamilelik ve i. Bu tutum, dier kadn hizmetilerin konuyu Elsa'nn ahr samanlarnda, Jacques'm altnda u.

gibiydi. Anna'ya gre bu iin sreci ok ac ve hastalk tehlikelerini de birlikte srklerd sevinli sevinli konuup kkrdamalanna ters yatarkenki glmelerine ve neeli lklarna d

Centaine kendisinin acya dayankl olduunu biliyordu. Krlan kolunu klorformsuz yerletire Doktor Le Brun de ayn eyi sylemiti zaten. t karmad, diye am kalmt adam,.

Yo, Centaine acya bu iftlikteki tm kyl kzlar kadar daya-mirdi. Zaten det zamanlar d r takm kanamalar ge-

irmemi deildi. Bazen, evrede kimsenin bulunmadndan eminse, Bulut'un srtndaki yan otu rini karyor, eteklerini beline svayp erkekler gibi biniyordu ata. Geen ilkbaharda yine byle binerken, kuzey tarlasnda at bir engelden atlatm, engelin br taraf ukur olduu ki metre aa

ya ini yapmt. ndikleri anda, Bulut'un srtna hzla arpm, vcuduna bak sokulmu g e kan boalmt ki, Bulut'un omuzlarndaki ve srtndaki tyler pembeye boyanmt. Centaine utanm, duyduu acya ramen hayvan eve getirmeden nce oradaki kk glde iyice ykamt Yo, onu ne ac ne de kan korkutuyordu. Korkusunun kayna bakayd. Michael'in kendisinden memnun kalmayacandan korkuyordu o... Anna onu bu konuda da uyarmt. Ondan sonra erkekler o kadna olan ilgilerini kaybederler... domuzlar! Eer Michael'in bana olan ilgisi biterse lrm, diye d nd, bir an kararszlk geirdi. Gitmiyorum... o tehlikeyi gze alamam. Ama nasl gitmeyebilirim? diye fsldad yksek sesle. Duyduu sevgi ve zlemin etkisiyle gsnn iip kabard n hissediyordu. Gitmem art. Mecburum.

Sabrszlk aclar ekerek Anna'nn yatmak zere hazrlann dinledi. Kadn bitiik odada k baladktan sonra bile, yine bekledi Centaine. Saat bu arada eyrek geceyi, sonra buuu ald, gen kz o zaman rtlerin arasndan kayp yere bast Jponlarn, i klotunu Anna'n erde buldu, klotun tek bacan giyip bir an durdu. Neden giyiyorum? diye dnd, kendi kendine gld, klotu bir tekmede kard.

Kaln bir binicilik eteiyle bir ceket giydi, koyu renk bir al alp omuzlarna att. izmele ini elinde tayarak Anna'nn odasnn nnden geen koridora admn att.

Anna'nn horultular pek dzenli kyordu. Centaine mutfaa doru ilerledi, ocan karsnd oturup izilmelerini balad, lambay ocaktan ald bir atele yakt, mutfak kapsnn kilid gece son drdn halindeydi. Yksek bulutlar arasnda, olduka parlakt.

Centaine akllar gcrdatmamak iin imenler zerinden yrd. Lambann kapan da amad. ordu. Kuzeyde, tepelerin orada birden n bir parlaklk oldu, afak gibi turuncu bir k yay sonra yava yava soldu, peinden rgrn donuklatrd patlama sesi geldi.

Bir mayn! Centaine duraklad. Acaba o ate ve toprak patlamasnda ka kii lmt? Bu d

talkta yle ok lm ve nefret, yle az sevgi vard ki! Son katresine sk sk sarlmak zorundayd.

Sonunda ambar karsnda grd, komaya balad. erde k grnmyordu. Motosiklet de ort

Gelmemi. Bu dnce onu aresizlik iinde, arzular hayal krklna uram durumda bra ordu. Ambarn giriinde eie takld. Neredeyse decekti.

Michael! Daha fazla tutamamt kendini. Kendi sesinde bir tel sezerek bir kere daha sesl ndi. Michel! Sonra lambann kapan at. Ambarn loluu iinde kardan ona doru geliyordu. Uzun boylu, geni omuzlu, solgun yzl ve ok yakklyd. Ah, gelmiyorsun sanmtm. Michael onun tam karsnda durdu. Alak sesle, Bu dnyada hibir ey bana engel olamazd,

Karlkl duruyorlard. Centaine ona bakmak iin enesini kaldrmt. Birbirlerine a a ba de ne yapacaklarn bilemiyorlar, aralarndaki birka santimlik uzakl, dnyann en byk grnen o uzakl nasl aabileceklerine karar veremiyorlard. Seni gren olmad ya, dedi Michael. Yo, hayr, sanmyorum. yi. Michel? Evet, Centaine. Belki de gelmemeliydim... belki geri dnsem daha iyi olur.

Sylenebilecek en doru sz sylemiti. Bu sz, galvanize olmu gibi duran Michael'in uzanp sert bir biimde tutmasna yol at. Hayr, asla.. Hibir zaman gitmeni istemiyorum. Asla.

Centaine gld. Boazndan bouk bir ses kt. Michael onu kendine doru ekip pmeye alt ok sarsakt. Burun buruna arptlar, sonra aceleden dileri birbirine arpt, neden sonra klarn buldular. Ama bir kere bulduktan sonra Centaine'in dudaklar scak ve yumuakt. Az ipek gibi, tad olgun elmalar gibiydi. Bana ald al ne doru kayd, ikisinin de stn i, ayrlmak zorunda kaldlar. Soluk solua, ikisi de heyecanla glyorlard. Dmeler, diye fsldad Centaine. Dmelerin actyor. Hem yorum da. Tiyatro sahnesindeymi gibi gsterili bi imde titredi.

zr dilerim. Michael feneri onun elinden ald, birlikte ambarn arka tarafna doru yrd ael onu saman y

nlarnn zerinden ard. Centaine fenerin nda, oraya, samanlarn arasna bir yer haz eleri yaylm olduunu grd.

Michael, adrma gidip battaniyeleri aldm, diye aklad, lambay dikkatle yere koydu, so rar ona dnd. Dur! Centaine nce Sam Browne kay at. Her yanm ryecek.

Michael kemeri frlatp onu tekrar kucaklad. Bu sefer birbirlerinin dudaklarn kolayca b uldular. Centaine'i byk duygu dalgalar sarsyordu. Ba dnyor, kendini ok zayf hissedi Bacaklar bkld ama Michael onu smsk tuttu, Centaine de azna ynelen pck yamuruna ma aslnda onunla birlikte battaniyelerin zerine uzanmak istiyordu. Dizlerini biler ek bkt, onun da dengesini bozdu, birlikte samanlar arasndaki yuvaya dtler.

zr dilerim. Michael ekilmeye alyordu ama Centaine kollarn onun boynuna dolad, yz doru ekti, omzunun zerinden uzanp battaniyenin ucunu yakalad, stlerini rtt. Kendisine me verilmeyen kedi yavrula- "

r gibi sesler kyordu azndan. Ellerini Michael'in yznde kaydrd, salarn okad, on n ar-ln hissetmek yle gzeldi ki, Michael yana kaymak isteyince Centaine ayak bilekler birbirine dolayp onu engelledi. Ik, diye inledi Michael. Lambann kapan kapamak zere uzand. Hayr. Yzn grmek istiyorum. Centaine onun bileini yakalayp gsne gtrd, gzlerine nda ok gzeldi. Centaine yreinin yarlacandan korktu.

Sonra onun ellerini kendi gslerinde hissetti, kendisi yakalayp bastrd, meme balar dok lmak isteiyle szlad.

Herey bir sayklama, sevin, zlem karmna dnt, giderek bu duygunun gc artt, dayan e bu baskyla baylmadan nce bir eyler, olmak zorundayd... ama olmad. Gen kz kendini do lardan tekrar aa iner buldu, sabrszl artt. Hayal krkl iinde neredeyse baraca

Arzunun krelttii mant tekrar almaya balad. Mic-ihael'n bir kararszlk iinde boca buna gerekten kzd. Onun kararl davranmas, kendisini kapp ulamak istedii yere ulatr kirdi. Onun elini kendi vcudunun aa ksmna yneltirken battaniyenin zerinde kprdand, ukarya svanmasn salad. Centaine, diye fsldad Michael. Senin istemediin hi bir eyi yapmak istemiyorum.

Sus! diye tslad kz. Konuma! Onu kendisinin ynlendirmesi gerektiini anlamt. Her z ynlendirmek zorunda kalacakt. Michael'da daha nce farketmedii bir ekingenlik vard. Ama buna zlmedi. Kendini daha gl, daha gvenli hissetti.

Michael ona dokununca ikisinin de soluklar kesilir gibi oldu. Bir dakika sonra Ce ntaine onun elini brakt, arand ve buldu. Birden rkt. Acaba stlendii bu ii baarabilec ydi?

Michael ne yapacan bilemez gibiydi. Centaine tekrar kmldad. Sonra;.. en beklemedii and ... gerekleti, Centaine ok iinde soludu. Ama Anna yanlmt. Ac yoktu. Yalnz soluk kesen bir gerilme, bir doyum duygusu vard. lk etikten sonra, byk bir g kendisini kucaklyormu gibi hissetti. Evet, Michael, evet, sevgilim. Ona cesaret verdi, sarld, tu dakikalarda onun tmyle ken disine ait olduunu bilerek,, bunu bilmenin sevinciyle yaad.

Son sarsnt Michael' kavradnda Centaine onun yzne takt, gzlerinin lamba ndo ren olduunu grd. Onu fiziksel olarak ac duyacak kadar cok sevdii halde, bilincinin derin liklerinde bir kuku kprdyordu. Bir eyi atladn hisseder gibiydi. E'*-,a gibi barmam

rinde. Bunu dnr dnmez iini bir korku sard. 'Michael, diye fsldad telala. Beni hl seviyor musun? Sevdiini syle bana.

Seni kendi hayatmdan ok seviyorum. Sesi atlak ve bouktu. Centaine sylenen szn itenl i kuki: duymad.

Karanlkta rahatlayarak glmsedi, ona daha sk sarld, gcnn tkenmeye baladn hisse acma duygusu duydu. Sevgilim, diye fsldad. Evet, sevgilim, evet. Ensesin-deki bukleleri okuyordu.

Duygular sakinleip de, o birka dakikalk sre iinde baz eylerin bir daha asla ayn olam k biimde deitiini anlamas epey srd. Kollarndaki bu erkek fiziksel olarak kendisinden a glyd ama ocuk gibiydi. Uykulu bir ocuk gibi. Ona tekrar sarld. Kendini daha akll, mli hissetmeye balamt. Sanki o zamana kadarki hayat bombo, yn olmayan bir hayatt. Yo mdi bulmutu. Koca bir gemi gibi, amal biimde rotasnda ilerliyordu artk.

Uyan, Michael! Onu hafife sarst, o mrldand, kprdad. imdi uyuyamazsn. Konu benim Ne konuda? Ne olursa olsun. Bana Afrika'y anlat. Nasl birlikle Afrika'ya gideceimizi anlat. Onu zaten syledim. Bir daha syle. Tekrar duymak istiyorum hepsini. Baban anlat bana. Nasl biri olduunu hi anlatmadn.

Derken, vaktin nasl getiini ikisi de anlamadan tepelerdeki toplar o lm arksna balad ine zlemle Michael'a sarld. Ah, Michel, denmek istemiyorum! Geri ekildi, doruldu, giyi meye balad.

Michael onu seyrederken, mrmn en harikulade olayyd, diye fsldad. Lambann titreyen arlayp snen aydnlnda Centaine'in gzleri yle kocamand ki! Afrika'ya gideceiz, deil mi, Michel? Sz veriyorum, gideceiz. Olumuz gnete mi doacak? Peri masallarndaki gibi hep mutlu mu yaayacaz, Michel?

Centaine'in alna sarnp birlikte patikada ilerlediler, ahrlarn kesine varnca ptle ntaine onun kollarndan kendini kurtard, ta denmi avluda koarak uzaklat.

Mutfak kapsna vardnda arkasna bakmadan karanlk eve dald, Michael' yapayalnz ve hz .. hem de ok mutlu olmas gereken bir zamanda. Eiggs kamp yatann banda durmu, Michael'in uyuyu

una sevgiyle bakyordu. Biggs'in bir yl nce Ypres siperlerinde len olu da yaasayd Mich 'in yanda olacakt. Michael yle yorgun, solgun ve bitkin grnyordu ki, Biggs omzuna doku up onu uyandrmak iin kendini zorlamak zorunda kald.

Saat ka, Biggs? Michael mahmur mahmur dorulmutu. Ge oldu, efendim. Gne parlyor... ama umuyoruz. Hl yerdeyiz efendim.

O srada ok garip bir ey oldu. Michael srtt. Bilinsiz, budalaca bir srtmayd bu. Bigg byle yaptn daha nce mrnde grmemiti. Tela kapld. Kolunuz nasl, efendim? Ah, Biggs, kendimi yle iyi hissediyorum ki!

Sevindim, efendim. Biggs yrei burkularak, bunun ateten olabileceini dnd. Kolumuz n im? Kolumuz harika. Harika, Biggs, saol.

Sizi uyandrmazdm ama, Binba sizi istiyor, efendim. Size gstermek istedii nemli bir e m. Neymi? Syleyemem, Bay Michael. Lord Killigerran kesin emir verdi.

Aferin, Biggs! diye bard Michael hi sebepsiz. Yata ndan frlayp kalkt. Lord Killigerran' bekletmeye gelmez.

Michael yemekhaneye daldnda oray bo bulunca bozuldu. Bu keyifli gnn birileriyle payla can atyordu. Andrew olsa daha iyi olurdu ama, ortalkta yemekhane onbas bile yoktu. K ahvalt bulaklar hl yemek masasnn zerindeydi. Dergiler, gazeteler yerlerde duruyordu. elli aceleyle atlmt hepsi. Yaverin piposu tablalardan birinde, duman tte tte yanmaya d vam ediyordu. Yemekhanenin ne kadar acele terkedildiine tankt btn bunlar. Eirden Michael uzaktan gelen heyecanl sesler duydu. Baheye bakan ak pencereden geliyordu sesler. abucak kp aalara doru yrd.

Birliklerinde aslnda yirmi drt pilot vard ama son kayplardan sonra saylar onaltya inmi . Bu sayya Andrew'la Michael da dahildi. Hepsi elma bahesinin ucunda, toplu halde duruyorlard. Yanlarnda teknisyenler ve yer ekipleri de vard. Hatt uaksavar bataryalarnda grevli olanlar da oradayd. Yemekhane elemanlar, erler... herkes toplanm, bir azdan konuuyordu. Meyve bahesinin bandaki bir numaral yere parketmi

duran uan evresindeydiler. Michael uan st kanatlarn ancak grebiliyordu. Motorun se mekteydi. Birden kannn kaynadn hissetti. mrnde byle ey grmemiti.

Uan burnu uzundu. Bu ona pek gl bir grnm veriyordu. Kanatlar ok biimli, hzl ua mde ihedral yaplmt. Kanat kontrol yzeyleri dolgun dolgundu, emek bu uak stabilit as iydi... kullanmas kolayd. Andrew kalabaln arasndan kendine yol aarak kt, ichael'a doru yaklat. Amber sigara sine sktrmt. Merhaba. Bakyorum uyuyan gzel, Vens'n dalgalardan kselmesi gibi kalkt!

Andrew, sonunda SE5'a geldi, deil mi? diye bard Mic-ael sesini grltye ramen duyurab k. Andrew nun kolunu yakalad, uaa doru ekti.

Kalabalk alp yol verdi, Michael yaklat, dehet dolu aklarla bakt. Alman Albattos Dll den daha ar ve da 81 A l e v Kylar F : &

ha salam olduu bir bakta belli oluyordu... hele o motor! iDcv bir motordu! Gargantua gibi bir eydi! Ik: yz GG! Andrew motoru sevgiyle okad. Ikiyz beygir gc, ha! diye yanklad Michael. Alman Mercedes'den daha byk! lerledi, kusursuz perdahlanm tahtasn okad, uan burnundan ykselip namlulara bakt.

st kanada .303 bir Lewis monte edilmiti. Hafif, gvenilir, etkili bir silht. Pervane a rknn zerinden ate edebiliyordu, aaya, pilot yerinin n ksmndaki gvdeye daha ar ol klyd. Pervane arasndan ate edebilmesi iin, interrupter vitesiyle donatlmt. ki sil iki silha da, savaa dayanabilecek bir motora da kavumulard. Michael bir avc l att. Bunu ona Andrew retmiti. Andrew hemen kk iesini kard, motor yatana birka damla viski damlatt. Allah bu uurtmay da, onunla uacak herkesi de kutsa-sn, dedi, ieden kendisi bir yudum , Michael'a uzatt.

Sen utun mu bununla? diye sordu Michael. Boazn viski kuvurduu iin sesi bouk kmt adamlardan birine uzatt. Andrew, Bunu Arras'dan buraya kim getirdi sanyorsun? -diye sordu. Nasl uuu? Aberdeen'den tandm gen bir bayan hatrlatyor. Ykselii hzl, inii hzl, arada da .

Pilotlardan slklar, lklar ykseldi. lerinden biri, Bize ne zaman sra gelecek, efend ordu.

Andrew, Kdem srasyla. dedi, Michael'a muzip muzip srtt. Eer Yzba Courtney'in dur rili olsayd!... akadan bir acma ifadesiyle ban iki yana sallad. Biggs! diye haykrd Michael. Benim uu ceketim nerede? steyeceinizi tahmin etmitim, efendim. Biggs kalabaln arasndan elinde ceketle kt, ebilsin diye ap tuttu. Gl VVolseley Viper motoru, SEa'y dar ve amurlu kal; k yolunda koturdu, kuyruk ykselirken Michael motorun zerinden ilerisini grebildi. Bi

r tahtta oturur gibi hissediyordu kendini.

Mac'e syleyip bu n cam karttraym, diye mrldand. 0 zaman Hun'lar yz milden gr Koca ua havalandrd, ykseliini hissedince srtt.

Hzl ykseliyor, demiti Andrew. Michael vcudunun koltua bask yaptn hissetti. Scak en akbaba kalkverdiier.

Artk hibir Albatros elimizden kurtulamaz, diye sevindi. Bebin kademde ua dzeltti, sa virdi, giderek dn emberini daraltt, ufaltt. Burnu havada tutuyor, sa

kanadn aaya doru eiyordu. Santrifj gc beynindeki kan ekmekteydi. Gr grileti, nra ua hzla br tarafa evirdi, motor sesine ramen duyulabilecek bir sevin l att

Gelin bakalm, itoullar! Alman hatlarna bakmak zere arkasn dnd. Gelin de size haz ndii zaman dier pilotlar hemen evresini sardlar. Nasld, Mike? Trman nasl? Dnebiliyor mu?

Michael alt kanadn zerinde duruyordu. Elinin btn, parmaklarn birletirip ucunu pt, g leden sonra Andrew filoyu bitiik dzende yola kard. Yine eski, harap Sopwith Pup'larla uuyorlard. Bertrangles havaalanna indiler, 3 num aralhangarn dnda beklediler. SE5a'lar yer ekipleri tarafndan hangardan karld, apron kenarna srayla dizildi.

Andrew merkez kararghndaki amcasnn torpiliyle oraya bir fotoraf gelmesini de salamt ona alp, pilotlarn hepsi Andrew'un evresine bir futbol takm gibi toplandlar. Her biri baka klktayd. Bir teki bile resm RFC niformasn giymemiti. Balarnda kepler, kasketl miferler vard. Andrew yine her zamanki miferini giymiti. Kiminin ceketi denizci ceke ti, kimininki svari ceketi, kimininki pilot ce-keteydi ama, hepsinin gsne RFC armas il enmiti.

Fotoraf kocaman, tahtadan l aya yerletirdi, kara bir rtnn altna girip gzden kay ndeki, cam plakalarla hazrd. Pilotlardan yalnzca bir tanesi eksikti grupta. Hank Jo hnson, ufak tefek bir Teksaslyd. Ya henz yirmi bile deildi. Birlikteki tek Amerikal oy u. Savatan nce at terbiyecisiydi. Lafayette Birliine katlmak iin okyanusu kendi parasy la ap gelmiti. Oradan da her naslsa Andrew'un sko, rlandal, smrgeli karm birli ni. Hep birlikte RFC'nin 21 numaral uu birliini oluturuyorlard.

Hank aznda kaln, kara bir Hollanda purosuyla fotoraf makinesinin arkasnda duruyor, ak e tedirgin fotorafya olmayacak tler veriyordu. Haydi, gel, Hank, diye seslendi Michael ona. Gel de gzel suratn resme biraz klas katsn ! Hank kvrk burnunu ovalad. Burnu bir attan yedii ifte sonucu gelmiti o hale. Ban iki sallad. Siz resim ektirmenin uursuzluk getirdiini hi duymadnz m?

Hepsi onu yuhaladlar, o da onlara purosunu sallad. Haydi, ektirin, dedi. Benim babam r esim ektirdii gn karsna ngrakl ylan kt, onu soktu. Bir tanesi, Gklerde ngrakl, ylan yok. dedi.

Yok, diye kabullendi Hank. Ama var olan eyler ngrakl ylandan ok daha beter. Bart aybetti. Hepsi birbirine baktlar, ilerinden biri gruptan ayrlmak ister gibi bir har eket yapt.

Glmseyin ltfen, baylar. Fotoraf siyah rtnn altndan kmt. Onlarn hareketini d biraz donuk, biraz hasta gibiydi. Deklanr ald, kapand, hayalleri gm nitrat iinde ya elecein kalclna yneldi.

Dalrlarken Andrew ilerindeki karamsarl da datmaya urat. Michael, sen be kii al dakika avans tanyacaz. Siz nden gidin, Mort Homme'a varmadan bizim yolumuzu kesmeye aln. Michael kendi filosunu klasik pusu pozisyonuna gtrd.

Gnee doru, bir bulutun gerisini ald. Yerleri Mort Homme dn rotas zerindeydi. Andrew de onlar atlatmay neredeyse baaryordu. Grubunu iyice gneye gtrm, yere ok yakn uar lyorlard. Gzleri Michael kadar keskin biri olmasa, baaracaklard da. Ama Michael onlar n camlarnn berinden yansyan gnei alt milden yakalad, silahn bir kere ateleyip D verdi. Andrew grldklerini anlaynca ykselip onlara doru utu, iki filo karlap birbi de dndler, daldlar, akalatlar.

Michael kalabaln arasnda Andrew'un SEa'sn bulup ona doru utu. kisi girift bir hava aladlar. Gl motorlarn zorluyor, daha zorluyor, hzn ve dayankln snrlarn deniy , motorlar da ayn gte olunca, hibiri kesin zaferi elde edemedi. Sonunda ans eseri olar ak Andrew, Michael'in kuyruuna yanamay baard, at

menziline hemen hemen girdi. Michael hemen pedal kulland, SEa'nn kuyruu kayd, uak oldu yerde kvrld, dnd hzndan Michael'in boynu yerinden kacak gibi oldu, kendini Andrew'un a doru uar durumda buldu.

Birbirinin yanndan getiler. arpmalarn ancak ustalkl refleksleri nlemiti. Michael a daha tekrarlad, vcudunu pilot kabininin yan duvarna dayam buldu.

Yar ivilemi olan omzu kabinin kenarna arpnca gznde imekler akt. Ama bir anda dnm w'un kuyruunda bulmutu. Andrew aresizlik iinde saa sola kamaya altysa da Michael he en onun peinde hiza tutturdu, onu Vickers'in namlusu ucunda ileriye srd, daha yaklat. Dnen pervanesi neredeyse Andrew'un kuyruuna deecekti.

Ngi dla! diye haykrd, Michael zafer dolu bir sesle, Yedim seni! Eski bir Zulu sava nar syd bu. Kral Chaka'nn askerleri, mzraklarn, baklarn canl ete gmdklerinde byle b

Andrew'un yzn uan dikiz aynasna grd. Gzleri sknt ve inanmazlkla almt. Bu o rtmt onu.

Andrew yeil Very fieini ateledi, filosuna Michael'in zaferini kaber verdi. Dier uaklar gkyznn her yanna dalmlard ama hemen toplandlar, Andrew hepsini Mort Homme'a getir

ndikleri anda Andrew uandan atlad, Michael'a kotu... onu iki omzundan yakalayp sabrszlkla sarst.

Nasl yaptn onu... nasl becerdin? Michael abucak aklad.

mknsz bir ey! diye ban sallad Andrew. Yamyass bir dn. Gzmle grmesem... Sus neyelim.

ki koca uak tekrar dar pistten havalandlar, karanlk basarken dndler. Michael'la Andrew pilot yerlerinden atlayp kucaklatlar, birbirinin srtna tokatlar atmaya, dansedip zpla maya baladlar. Kat kat uu giysileri iinde, danseden iki ayya benziyorlard. Yer ekipler yzlerinde anlayl glmsemelerle onlar seyretmekteydi. Sonunda ba teknisyen Mac ilerley selm aknca hepsi ciddiletiler.

zr dilerim ama, efendim, bu uaklarn boyas kaynanamn misafir gn elbisesi gibi. Solgun irli... Tanr yardmcmz .olsun!

SE5a'lar fabrika boyasyla gelmiti. Dmann gznden kolayca saklanabilecek bir renkteydile .

Yeil, dedi Andrew. Her iki tarafta da, yani Alman tarafnda da, ngiliz tarafnda da baz ilotlar tam ters etkiyi tercih ediyordu. Uan rengi dmana onlar tantyorsa bundan gurur yuyorlard. Yeil, diye tekrarlad Andrew. Fularma uyacak parlak bir yeil. Burundaki ua a unutma. Sar ltfen, Mac, diye kararn aklad Michael da. Mac srtt. Her naslsa sizin sar isteyeceiniz iime domutu, Bay Michael.

Ha, Mac, hazr elin demiken o korkun n cam kar,, telleri de biraz sktr, olmaz m?

Tecrbeli pilotlar, kanat tellerini sktrp kanatlarn dihedral asn arttrmakla uan abileceklerine inanrlard. Yaparm, diye sz verdi Mac.

El kontrol olmadan uacak biimde ayarla, diye ekledi Michael. Bu as pilotlarn hepsi byl titiz olurdu. Bunu bilmeyen yoktu. Eer SE5a, elle kontrol edilmeksizin doru ve dzgn uabilirse, pilot her iki elini silahlara yneltebilirdi. Elsiz kontrol! diye glmsedi Mac.

Ha, Mac... silhlar elli metreye ayarla... Baka, efendim? imdilik yeter, diye srtt Michael. Ama yine bakarm. Eminim, efendim. Mac aresizlik iinde ban sallad. (afak vakti hazr, efendim. Hazr olursa sana bir ie rom var. Andrew kollarn Michael'in omzuna att. imdi bir ikiye ne dersin, olum? Hi teklif etmeyeceksin sanmtm, dedi Michael. Yemekhane heyecanl genlerle doluydu. Yksek sesle yeni uaklar tartyorlard.

Onba! diye seslendi Lord Killigerran. Bu gece btn ikiler benden. Pilotlar ona sevgi t yaptlar, sonra tekrar bara dnp bu ikramdan azam yararlanmaya baktlar.

Bir saat kadar sonra btn gzler akmak akmak olmu, kahkahalar da Andrew'un istedii dzey adar ykselmiti.

Bara tk tk tk vurup dikkatleri kendi zerine toplad, yksek sesle duyuruda bulundu. Aber een'in, Byk skoya'nn ve Hebrides blgesinin Bok-Bok-ampiyonu olarak, bu eski ve onurlu porda bana meydan okuyanlar karlamaya davet ediyorum. Tamam, kabul! dedi Michael gzlerini krptrarak. Takmnz sein, lordum.

Michael yaz turada kaybetti, takm yemekhane duvar nne piramit kurmak zorunda kald. Yem khane grevlileri krtabilecek her eyi acele toplayp kaldrdlar. Andrew'm tak-

mndakiler birer birer koup kendilerini piramidin zerine attlar, onlar derhal devirip a cele kazanmay umdular. Ama bu arada vcutlarnn herhangi bir taraf yere deerse, takmlar ska-lifye olmu demekti.

Michael'in takm saldrnn arlna ve iddetine kar koymay baard, sonunda Andrew'un den, el ve ayak parmaklarnn yere dememesine dikkat ederek piramidin tepesine maymun lar gibi asl kaldlar. Ynn tepesinden Andrew, kimin kazanp kimin kaybedeceini ortaya hayat soruyu sordu. Bok-Bok, ka parmam havada?

Michael, sesi tepesindeki arlktan botklaarok, ! diye tahminde bulundu.

ki! Andrew zaferi kazanmt. Piramit keyifsiz bir iniltiyle kendini bilerek kertti, ke iinde Michael bir ara Andrew'un kulan kendi azndan bir iki santim ilerde buldu. Hey, bu gece senin motosikleti dn alabilir miyim? diye sordu. Andrew o skklkta kafasn hareket ettiremiyordu ama gzlerini Michael'a doru evirdi. Yine mi hava almaya kyorsun, olum? Michael zekice bir cevap bulamayp bo bo bakarken o devam etti. Neyim varsa senin. Salk la git, sayn bayana en derin sayglarm gtr, olmaz m?

Michael motosikleti ambarn arkasndaki ormana parketti, kucanda battaniyelerle amurlar iinden kapya doru yrd. eriye admn atarken. Centaine fenerin kapan anca yzn Bonsoir, msy.

Saman ynnn tepesine bada kurup oturmu, ona cin gibi glmsyord. Ne rastlant byle Erken gelmisin, diye sulad Michael. Babam erken yatt... Devam edemedi. Dudaklar birlemiti.

Soluk almak iin ayrldklarnda, Yeni uaklar grdm, dedi Centaine. Ama senin hangisind anlayamadm. Hepsi bir rnek. Seni bulamamak canm skt.

Yarn benimki yine sar olacak. Mac boyuyor.

Aramzda sinyaller kararlatrmamz gerek, diye nerdi Centaine. Bir yandan battaniyeleri o un kucandan ald, samanlar arasndaki yuvay hazrlad. Elimi bamn zerine yle kaldrrsam, gece ambarda bulualm demek olsun.

En ok beklediim sinyal o olacak. Kz ona glerek bakt, battaniyeleri eliyle dzeltti. G raya, diye emir verdi. Sesi bouklam, kedi mrltsna dnmt.

Uzun sre sonra. Centaine onun gsne yatm, kalp vurularn dinlerken Michael hafif kpr Centaine, olacak ey deil! Benimle Afrika'ya gelemezsin.

O hemen doruldu, az katlaarak Michael'a bakt, kara gzleri tfek elii gibi kararp te iimde parldad. Herkes ne der? erefimi dnsene! Karm olmayan bir kadnla yolculuk yapmak!

Centaine ona bakp duruyordu. Ama dudaklar yava yava yumuuyor, bir glmsemenin balangc iyordu.

Bir aresi olmal ama. Michael bilmeceyi; zmeye urayormu gibi numara yapt. Buldum! Seninle evlenirsem nasl olur? Centaine yanan onun gsne dayad. Yalnzca erefini korumak iin mi? diye fsldad. Henz evet demedin. Evet, Evet! Bir milyon kere evet! Bundan sonraki sorusu yine kiiliine uygun ve pragmatik oldu. Ne zaman, Michael? lk frsatta. Ailenle tantm. Yarn da seni benim ailemle tanmaya gtreceim. Ailenle mi? Centaine ona kol uzaklndan bakt. Senin ailen Afrika'da. TamGm deil, diye gvence- verdi Michael. Byk o unluu burada. ounluk dediim zaman say kastetmiyorum. En nemli tek paras demek istiyorum. Anlayamadm. Anlayacaksn, sevgilim, anlayacaksn, dedi Michael. Plan Michael, Andrew'a anlatmt. Eer yakalanrsan bu iren komployla ilgili hibir ey bilmediimi sylerim, stelik sava vkle bakanlk eder, idam mangana da emri kendim veririm, diye uyard onu Andrew. Michael, de Thiry arazisinin kuzey ucundaki sert topraklar gzne kestirmiti. Oras kend i slerine en uzak taraftayd.

Tek yapaca, parlak sar SEa'y, o alan evreleyen narlarn arkasna almakt. ki metrel amaz gaz kesti, ua topraa indirdi. abucak durmay baard, kanadn zerinden atlarken tmad.

Centaine duvarn kesinde beklemekteydi. Koarak yaklat. Michael onun kendi talimatna uyu smsk giyindiini grd. Sar ynl eteinin altndan ii krkl izmeleri grnyordu. Bo mt. Srtnda tilki krknden gzel bir ceket vard. Koarken kapionu srtnda sallanyord deriden bir anta asmt. Michael yere atlayp onu kollarna ald. Bak! Sar giydim... en sevdiin renk!

Akll kz. Onu yere brakt. Gel! Koynundan dn ald uu kepini ekti, ona nasl gi tturacan gsterdi. Centaine ona poz vererek, Hem cesur, hem romantik grnyor muyum? diye sordu.

Harika grnyorsun. Doruydu. Yanaklar heyecandan kzarmt. Gzleri prl prl parlyo Haydi! Michael kanada trmand, pilot kabinine srad.

Buras ok kk. Centaine kanadn zerinde, kararszd. Sen de kksn. Ama sanyorum ko Korkmak m? Hah! Ona fkeyle bakt, kabine girmeye urat.

Kolay i deildi. Eteklerini dizlerinin yukarsna kaldrmak, sonra ak kabinin zerinde ken i dengelemek gerekiyordu. Yumurtalarnn zerine konmaya hazrlanan gzel bir ku gibi.

Michael tam o alalrken kendini tutamad, ellerini onun eteklerinin altna doru kaydrd. C ntaine bir lk kopard. Ne kadar hzlsnz, msy! deyip onun kucana ini yapmay ba

Michael gvenlik kemerini ikisini kavrayacak biimde balad, sonra onun boynunu pt. Artk imdesin. Kaamazsn. Kamak istediimi sanmyorum. Gld.

Centaine'in krklerini, eteklerini, jponlarn yerletirip Michael'in kontroln engellemeye ek biimi sokmalar daha birka dakika srd.

Hazrz, dedi Michael sonunda. Ua tarlann ucuna doru srd, kendine pistin her santimi rlanma hakk tand. Toprak yine de yumuakt. Pist ksayd. Mac'a her iki silah boaltmasn s'in soutucusunu da aktmasn sylemiti. Byle olunca otuz kilo kadar kazanlar oluyordu. yine de ykleri ard. Hele bu ksa piste gre!

Tutun! dedi gen kzn kulana. Benzin verdi, hz arttrd, koca uak ileri doru atld.

Tekerlerin yerden kesildiini hissettii anda, Lodosa kr, diye mrldand. nnda ykseld

Kar duvar aarken Michael sol kanad narlardan birine demesin diye onu hafif yukarya k sonra trman

a getiler. Centaine'in kucanda nasl kazk gibi oturduunu hissetti, gerekten korktuunu

a zld. Motorun sesini bastrabilmek iin, Artk gvendeyiz, diye bard. Kz ban evirdiinde inde korku deil, zevk okudu.

Harika bir ey! Centaine onu pt. Duyduu zevki onun da paylatn bilmek Michael'i kend di. atonun zerinden geelim, deyip yana dnd, biraz alald. Centaine hayatnn ikinci en harikulade tecrbesini yayordu. Bu ata binmekten de, mzikten de stn bir eydi. Hemen hemen Michael'la sevimek kadar iyiydi. Bir ku olmutu kendisi. Bir kartald. Sevincini yksek sesle haykrmak istiyor, bu n sonsuzlua kadar uzatmak isti yordu. Her zaman kendini ok yukarlarda, rzgrla kucak kucaa, sevdii erkein kolu onu sar m durumda grmek isterdi. ,

Aada yepyeni bir dnya yatyordu. ocukluundan beri bildii tandk yerler imdi bambaka e bir boyut kazanmt. Melekler de dnyay byle gryor olmal! diye ba

rd. Michael bu hayale glmsedi. ato karlarnda belirmiti. Centaine onun bu kadar gze bu kadar byk olduunu, damnn byle gzel bir pembe renkte olduunu bilmiyordu. te Bulu larn arkasndaki ayrdayd. Onlarn n sra drt nala kouyor, grleyen sar uakla yar

Centaine gld, rzgra doru bard. Ko, sevgilim! Atn zerinden getiler. Cenatine bah orun sesini duyunca sebzelerin arasnda dorulmu, ellerini gzlerine siper ederek onlar a bakyordu. O kadar yakndlar ki, Centaine onun krmz suratnda kalarnn atk olduunu ininden sarkt. San earbn karp ona sallad. Ge erlerken Anna'nn yzndeki, inanmazlk ifadesini de grebildi. Bir kahkaha att, Michael'a, Yksel, diye bard. Daha yksel!

Michael ykseldi. Centaine bir an rahat durmuyor, habire kmldyor, dnyor, kucanda hoplu , kabinin bir o yanndan, br bu yanndan sarkyordu.

Bak! Bak! te manastr okulu... ah, rahibeler beni imdi grebilselerdi! urada da kanal! B k, Arras katedrali... ah, uraya bak... Heyecan ve hevesi bulacyd, Michael da onunla g Centaine ban tekrar ona evirince dudaklann pt ama kz hemen ekildi. Dur! Bir saniyesini karmak istemiyorum!

Michael, Bertangles'dakr hava kuvvetleri alann buldu. Pistler karanlk ormann arasnda ak yeil bir arp iareti oluturuyordu. Hangarlar ve binalar arpnn yanlarna sralanm

Dinle beni! diye bard kzn kulana. nerken kafan eik tutmalsn. O ban sallad aalara doru ko. Sa tarafnda bir ta duvar greceksin. Onu takib et. yz metre sonra yola varacaksn. Orada bekle. Michael alana, ders kitaplarnda retildii biimde yaklat, pistin yanlarn baklaryla rtbeli birilerinin varln iaret eden tel belirtilerini arad. Yarm dzine kadar uak parketmiti. Binalar arasnda dolaan bir iki kii arpt gzne. Galiba ortalk temiz,, diye mrldand, rzgn ayarlad. Centaine'i kucanda alaltp inie geti. Acemiler gibi yksekten geldi. Hangarlar geerken hl yirmi metre yksekteydi. Pistin br

na yakn yerde tekerlerini topraa dedirdi, frene basp durabildiinde neredeyse aalara ya lamt. n ve ko! diye haykrd Centaine'e. Onun pilot kabininden kmasna yardm etti. SE5a'nn hangar ve binalardan grlmesine engeldi. ner inmez antasn koltuuna sktrp aalara Michael dnp ua hangarlarn nne doru srd, apro-nun kenarnda brakt. Aaya atlarken avu teknisyen .ona, Defteri imzalasanz iyi olur, efendim, dedi. Defter mi? Yeni muamele, efendim... tm uular kayda geiyor.

Lanet olas brokrasi! diye homurdand Michael. Bugnlerde katsz hibir ey yaplmaz ol y bulmak zere uzaklat. Ha, evet, Courtney. Bir ofr sizi bekliyor. ofr bir numaral hangarn yaknnda, bir Rolls-Royce'un direksiyonundaydi. Michael' grr frlayp indi, selm akt.

Nkosana! diye sevinle srtt. Dileri o esmer, ay gibi suratnda parldyordu. Selm aka titretti. Uzun boylu bir Zulu'ydu. Michael'dan bile uzundu. Afrika askerlerinin haki niformalarndan giymiti.

Sangane! Michael selm ald. O da srtyordu. Sonra iinden geldi, siyah adam kucaklad. Seni grmek yuvaya dnmek gibi, dedi. Zulu dilini akc biimde konuuyordu.

kisi birlikte bymlerdi. Zululand'n ayrlarnda koup oynam, kpekleri ava gtrmle birlikte rlplak yzm, ylan bal avlamlard. Avladklar hayvanlar, birlikte ate nnda uyumu, yldzlar incelemi, ileriki hayatlarn ciddi ciddi tartmlard. Memleketten ne haber, Sangane? diye sordu Michael. Gen Zulu arabann kapsn ayordu. Baban nasl? Sangane'nin babas Mbejane, Sean Courtney'in eski hizmetkr ve arkadayd. Zulu kraliyet a ilesindendi. Efendisiyle baka savalara katlmt ama, artk ok yal ve hastayd. Yerine amak zorunda kalmt bu sefer.

Heyecanla konutular. Sangane bu arada arabay ssn ucuna srp ana yola sapt. Arkp kanaped Michael uu ceketini kard, k niformasyla kald. Madalyalar armalar, hepsi tamamd.

urada duruver, Cangane. Aalarn ucunda. Michael arabadan frlad, heyecanla, Centaine! diye seslendi. Kz aalardan birinin arkasndan kt, Michael ona bakakald. Aradan geen zaman, iyi bir kmann hazrlklarna ayrmt. Deri antay neden getirdii imdi anlalyordu.

Michael daha nce onu hi makyajl grmemiti. Ama makyajn yle sanatsal biimde yapmt k ce deiiklii kavrayamad. Yalnzca kzn en gzel yanlar daha belirgin olmutu. Gzleri da aha parlak, sedef gibiydi.

ok gzelsin, diye soludu. Artk eskisi gibi ocuk-kadrt deildi. Yeni bir gzellik ve gv miti. Michael onun kar

snda dehete dtn hissediyordu. Amcan beni beenir mi dersin? Baylr. Hangi erkek baylmaz?

Sar elbisesi, tenine yakan, kara gzlerine kl yansmalar katan bir tondayd. apkasn nda ince, br yanda geni. zerinde sarl yeilli tyler vard. Ceketinin iine krem rengi bir bluz giymiti. Yakas ve kol azlan dik, dantelliydi. Boynunun uzunluu, bann gzelli i oluyordu. Ayanda izme yerine zarif pabular vardr. Michael onun iki elini tutup saygyla pt, sonra onu arabaya bindirdi. Sangane, bu bayan yaknda karm olacak.

Zulu bayla onaylayan bir iaret yapt, kadn baklaryla bir ksrak ya da gen bir danay yormu gibi lp biti. nallah size nice oullar verir, dedi. Michael bunu tercme edince Centaine kzard, gld.

Ona teekkr et, Michel. Ama syle ona, en azndan bir tane de kzm olmasn istiyorum. a s' inceledi. ngiliz generallerinin hepsinin arabas m var? Amcam bunu Afrika'dan gelirken getirdi. Michael elini yumuak deri kanapenin zerinden kaydrd. Yengemin armaanyd. Centaine, Amcan savaa bu arabayla gidiyorsa, mthi

biri, dedi. Yengen de zevk sahibiymi. Gnn birinde inallah ben de sana byle bir armaan ririm, Michel. Seni pmek istiyorum.

Herkesin nnde asla. Ama yalnzken, istediin kadar. imdi syle bana, yolumuz ne kadar? Be mil falan. Ama yolda bunca trafik varken ne kadar zaman alacan Tanr bilir. Arras-Amiens yoluna sapmlard. Yol asker nakliyeden

tr tkalyd. Toplar, cephane, ar tama kamyonlar, at arabalar, tabur tabur yaya ask .

Michael yklerini srtlarna vurmu, iki bklm yryen yayalarn kendilerine fke ve imrenme baklarla bakt

n grd. Prl prl Rolls ok dikkat ekiyordu. amur hendeklerde yryen adamlar araban arif bir subayla gzel bir kz gryorlard. Ama Centaine onlara el sallaynca ounun ifades maya dnmekteydi. Bana amcan anlat, diye Michael'a dnd tekrar.

ey, herkes gibi biridir. Dorusu anlatacak pek fazla bir ey yok. Mdr dvp okuldan atl avanda arpt, onsekiz yandan nce ilk defa adam ldrd, ilk milyon sterlingi yirmi be

sonra bir tek gnde kaybetti. Profesyonel fildii avcsyken birka yz fil ldrd, plak e bir e.opar ldrd. Boer sava srasnda Leroux'yu ald. Hemen hemen yardmsz olarak ald. ra bir milyon sterling daha kazand, Gney Afrika Birlii kurulu anlamasnn gereklemesin kda bulundu. Louis Botha hkmetinde bakand ama istifa-edip bu savaa geldi. Boyu bir do ksandan fazladr, her bir eliyle yz kiloluk msr uval kaldrabilir. Michel, byle bir adamla tanmaktan korkuyorum, dedi kz en ciddi sesiyle. Nedenmi... Ona k olurum diye korkuyorum. Michael sevinle gld. Ben de korkuyorum. O sana k olur diye korkuyorum! CZ

Blge komutanl, geici olarak Amiens dndaki terkedilmi manastrdayd. Manastrn bahe yerdi. Geen sonbaharki arpmalar srasnda rahipler buray ihmal etmilerdi. Katr trnak bir ormana dnmt. Binalar krmz tuladan, stlerini kf kaplam, dik gri damlyd. Duvarlarda kurun delikleri doluydu. Gen bir temen onlar kapda karlad. Siz herhalde Michael Courtney olmalsnz... ben John Pearce, Generalin yaveriyim. Merhaba! Michael onunla el skt. Nick Van Heever'e ne oldu? Nick, Michael'in okul arkadayd. Birlik Fransa'ya geldi inden beri Generalin yaveri oydu. Duymadnz m? John Pierce'in yzne ciddi bir ifade gelip yerleti. Bugnlerde birisi bir uu zaman bu ifadeye pek sk rastlanr olmutu. Nick'in ii tamam korkarm. Ne diyorsunuz!!!

Korkarm yle. Amcanzla birlikte cephedeydi. Bir nianc avlam onu. Ama temenin dikkati balamt. Gzlerini Centaine'den alamyordu. Michael onlar tantrd, sonra temenin hayr ksa kesti. Amcam nerede?

Beklemenizi syledi. Temen onlar, herhalde barahibe ait olan bir kk baheye kard. leri evredeki ta duvarlara trmanyordu. Minik bir imenlik gbein ortasnda tatan bir g vard.

Gneli bir keye kiilik sofra kurulmutu. Sean Amca burada bile stilini bozmuyordu. Sof a atal kaklar gm, bardaklar Stuart kristaldi.

General ilk frsatta gelecek ama, ksa bir le yemei olaca konusunda sizi uyarmam isted ahar saldrs, anlarsnz... Temen yandaki kk servis masasnda duran srahiyi iaret et ize bir sherry ikram edebilir miyim? Ya da baka bir ey?

Centaine ban iki yana sallarken Michael kabul etti. Amcasn z babas kadar sevmesine ra , uzun ayrlklardan sonra onunla karlaaca zaman hep byle tedirginleirdi. Sinirlerini

k bir eye ihtiyac vard. Yaver Michael'a bir viski verdi. Bana izin verirseniz baz ilerim var... Michael ona elini sallad, Centaine'in kolunu tuttu.

Bak, gller tomurcuk vermeye balam... Kz ona doru yasland. Her ey yeniden hayata d

Her ey deil, diye itiraz etti Michael alak sesle. Askerler iin bahar zaman, lm zama Ah, Michel... diye balad Centaine, sonra sustu, cam kapyo doru yle bir ifadeyle bakt Michael do o tarafa dnmek zorunda kald. Bir adam baheye kyordu. Uzun boylu, dimdik, geni

omuzlu biri. Centaine'i grnce olduu yerde durdu, ona beeni dolu, delici baklarla bakt. Gzleri mavi, sakal grd ama krolnki gibi biimlendirilmiti. Michael'in gzleri! diye dnd Centaine. Ama bu gzler ok daha sert ve keskindi. Seon Amca! diye bard Michael. Kzn kolunu brakt. El skmak zere ilerledi. Sert gzler ona dnd, baklar hemen yumuad. Olum!

Onu ok seviyor! Centaine anlamt. Birbirlerini ok derin bir sevgiyle seviyorlar. Gene yzn inceledi. Cildi gne yanyd. Mein gibi sertti. Aznn kelerinde olsun, inan e olsun, derin izgiler vard. Burnu Michael'nki gibi iri ve kancayd. Aln geni, onun yuk arsndan gr siyah salar balyordu. Araya gm rengi teller karmt. O teller gnete Birbirinin eline sarlm, itenlikle konuuyor, birbirlerine gvence veriyorlard. Centaine nlara bakt, aralarndaki benzerlie ard. Birbirinin tpks, diye geti aklndan. Tek farklar ya ve g. Eanki amca yeen deil de... Sert mavi gzler yine ona dnd. Demek gen bayan bu. Size Matmazel Centaine de Thiry'yi takdim edebilir miyim? Centaine, bu benim amca m, General Sean Courtney. Michel sizden bana ok sz etti... Centaine kekeliyordu. ngilizce zor geliyordu ona. Flamanca konu, dedi Michael hemen. Kz, Michel bana sizden ok sz etti, diye emre uydu. General sevinle srtt. Afrikaans biliyor! diye ayn dilde bard. Glmsedii za^ 97 Alev Kylar F : 7

man tm kiilii deiiyordu. Centaine'in demin sezinledii o vahi, hemen hemen zalim insan anki bir hayaldi. Bu Arikaans deil, dedi kz. Karlkl, ateli bir tartmaya girdiler. Centaine generali ni birka dakikada farketti. Michael'e benzedii iin de seviyordu, aralarndaki o byk far klar iin de seviyordu. Yemek yiyelim! dedi Sean Courtney. Kzn koluna girdi. yle az vaktimiz var ki... Onu masaya oturttu. Michael, sen buraya... pilici de ona kestiririz. Ben arab bulurum.

Sean erefe kadeh kaldrd. Gelecek bulumamza, dedi, hepsi zevkle itiler. Bu szn geris ler gizli olduunu hepsi hissetmekteydi. Hem de top seslerinden epey uzakta oldukl ar halde.

Rahata ene aldlar. General tedirgin sessizlikleri abucak, aba gstermeksizin kapatmasn yi biliyordu. Centaine onun d grnnn yalnzca gsteri olduunu, aslnda igdsel ola an olduunu buradan anlad. Ama o gzlerin eletirici, inceleyici baknn da her an bilinci ydi. O baklarn ardnda deer bimeler, beeniler okunuyordu.

Pekl, generalim, diye dnd iinden. stediiniz kadar bakn ama ben benim, Michel de ni kaldrd, onunla gzgze gelmekten kanmad, kararszlk gstermeden o baklar karlad glmsedi, belli belirsiz ban sallad. Demek Michael'in setii kz bu, diye dnyordu Sean.

Kendi rkndan biri olmasn, bizim dilimizi konuup bizim inanlarmz paylamasn isterd eden nce o kz ok daha iyi tanmay tercih ederdim. Birbirini tartmalarna ve sonular d zaman tanrdm. Ama zaman yok. Ya yarn, ya brs gn, ne zaman olaca belli olmaz. Belki k mutluluk dakikalar olan bu ni nasl mahvedebilirim? Kza bir kere daha bakt, onda kin gibi, gaddarlk gibi, ya da belki zayflk veya gurur gibi iaretler arad, tek grebildii k o kararl enesi oldu. Kolay glmseyebilen, ama ayn zamanda kolay sertleebilen bir az va Kara gzleri zekiydi. Salam ve gururlu bir kz, diye karar verdi. Ama bence sadk bir e \

olacak. Sonuna kadar dayanacak gc var. Glmsedi, ban sallad, kzn rahatladn grd kndaki gerek sevgi ve ilgiyi okudu. Pekl, .olum, herhalde buralara kadar u saman gibi ku

u yemeye gelmi olamazsn. Neden geldiini anlat bana. Bakalm beni artmay baarabilecek Sean Amca, Centaine'e karm olmasn teklif ettim. Sean byklarn dikkatle sildi, sonra peetesini elinden brakt. Keyiflerini bozma, diye kendi kendini. Neelerine en ufak bir bulut bile drme. Ban kaldrp onlara bakt, glmsemeye balad.

Beni artmakla kalmadn, serseme evirdin! Mantkl bir ey isteyeceinden umudumu kesmeye ntaine'e dnd. Kk hanm, tabii siz bu teklifi kabul etmeme aklll gstermisinizdir,

Generalim, bam utanla eiyor ve dediinizi yapmadm itiraf ediyorum. neriyi kabul et

Sean, Michael'e sevgiyle bakt. ansl kpek! Bu kz sana ok fazla... ama sakn kamasna i me. Korkmayn efendim. Michael rahatlayarak gld. stedi

inin bu kadar abuk kabul edileceini sanmamt. Koca adam kendisini hl artabiliyordu. inden uzanp Centaine'in elini tuttu. Centaine dnp Sean Courtney'e aknlkla bakt. Tee im, generalim. Ama benim hakkmda hibir ey blmiyorsunuz... ailemi de bilmiyorsunuz. K endi babasnn Michael'a nasl ahret sorular sorduu gelmiti aklna. Michael'in ailenizle evlenmek niyetinde olduunu sanmam. diye karlk verdi Sean kuru bir sesle. Size gelince, yavrum, ben Afrika'nn attan en iyi anlayan insanlarndan biriyimdir. Bunu nmek iin de sylemiyorum. yi bir ksra da grr grmez anlarm. Bana at m diyorsunuz. Generalim? diye takld Centaine.

Size bir safkan diyorum. Krsal yerde bym, ata binen bir kz deilsiniz ok aarm. at nuz yoksa, ona do oarm... yanlyorsun desenize! diye meydan okudu. Babas konttur, kendisi sentur'lar gibi ata biner, araziler de Hunlar bombalamadan n ce balkt. \

Hah! Sean zafer kazanm gibiydi. Centaine teslim oldu unu belirten bir hareket yapt. Amcan her eyi biliyor. Her eyi deil... Sean tekrar Michael'e dnd. : Ne zaman yapmaya niyetlisiniz bu ii? Keke babam... Michael'in dncesini bitirmesine gerek kalmad. ... ama vaktimiz yle az

Sean vaktin gerekten ne kadar ksa olduunu en iyi bilen kii olarak ban sallad. Garry. ni baban, anlar. lkbahar saldrlar da balamadan evlenmek istiyoruz, diye devam etti Michael.

Evet. Biliyorum. Sean kalarn atp iini ekti Komutanlardan bazlar, genleri savaa d layabiliyor-du. Ama kendisi pek onlar kadar profesyonel deildi, Bu iin acsna ve sulul uuna dayanabilecek kadar gl olamayaca

n biliyordu. nsanlar lmeye yollamak baka bir eydi. Konumaya balarken durdu, iini r devam etti.

Michael, bu aramzda kalacak. Ho yaknda naslsa duyacaksn, o da baka. Tm arpan birli emir kt. Bu emre gre dmann bizim hatlarmz zerindeki tm hava gzlemleri nlenmek z haftalar boyunca Alman gzclerinin hazrlklarmz grmemesi iin tm birliklerimizi hareke ceiz. Michael sessiz oturuyor, amcasnn syledii bu sz d nyordu. Bunun anlam, yakn gelecein Alman Jagrstaffel'-

lerle aralksz ve insafsz savalarla dolu olacayd. Pilotlarn pek aznn bundan sa ka aryordu onu amcas.

Teekkr ederim efendim, dedi alak sesle. Centaine'le ben abucak evleneceiz. Mmkn old erken. Sizin de geleceinizi umabilir miyim? ] Gelmek iin elimden geleni yapacama sz verebilirim. John Pearce baheye girerken Sean ban kaldrp bakt. Ne oldu, John? zr dilerim, efendim. General Rawlingson'dan acele mesaj var. Geliyorum. Bana iki dakika tan. Gen konuklarna dnd.

Fec bir yemekti. zr dilerim. Centaine, arap harikayd, sohbet ondan do iyiydi, dedi. Michael, git, Sangane ile Rolls'u bul. Bu bayanla biraz yalnz konumak istiyorum.

Centaine'e kolunu uzatt, ikisi Michael'in pei sra baheden kp manastrn byk ta kap lediler. Centaine onun ne kadar iri olduunu ancak yannda durduu zaman anlamt. Biraz da topallyor gibiydi. Belli belirsiz. Ta tabana bas iki ayanda birbirinden farklyd. Al le, ama byk bir kuvvetle konuuyordu. Her kelimenin anlamn vurgulayabilmek iin hafife C ntaine'in zerine eilmekteydi.

Michael iyi bir gentir... iyi yrekli, dnceli, duyguludur. Ama bu dnyada insann da do rna varmas iin gerekli olan ,o insafszla sahip deildir. Bir an duraad, sonra kz on e bakt.

Bence sende o g var. Henz ok gensin ama, ilerde daha gl olacana inanyorum. Michae man istiyorum. Centaine ban sallad. Syleyecek kelime bulamamt. Olum iin gl ol, dedi Sean alak sesle. Centaine sarsld.

Olunuz mu? Mavi gzlerde bir arma ifadesi grd, o ifade abucak maskelendi, odom szn zr dilerim. Babas benim ikizimdir... bazen onu olum gibi dnrm.

Anlyorum, dedi Centaine. Ama her nedense deminki szn bir yanllk olmadn seziyor, h . Gnn birinde bu konuyu kurcalayp dorusunu reneceim, diye d nd. Sean bu arada tekrarlad. Ona iyi bak. Centaine. O zaman cehennemin kaplarna kadar eni dost olarak yannda bil. yi bakacama sz veriyorum. Generalin kolunu skt. Ana kapya varmlard. Sangane orada Rolls'la bekliyordu. Au revoir. General, dedi Centaine. Evet. Yine grmek zere. Kzn arabaya binmesine yaldm etti. Michael amcasnn elini skarken, Karar verir vermez size bildiririz, efendim, dedi.

Ben orada olamasam bile, mutlu ol, olum, diye karlk verdi Sean Courtney. Sonra Rolls'u

n uzaklamasn seyretti, omuzlarn sabrsz bir ifadeyle kaldrd, geri dnp uzun, birbiri ayan admlarla manastrn koridorlarna dald. apkas, mcevherleri ve ayakkablar yine deri antaya girmiti. Centaine bir kere daha ii zmeleri, uu miferiyle ormann ucunda melmi, bekliyordu. Michael SE5a'y o tarafa getirip evirene kadar bekledi, binalardan grnmeyecek biimde, uan gvdesini kendine siper alarak kotu, antay ona frlatt, kanada trmand. Bu sefer gstermeden, pilot kabinine ustalkla girdi. Kafan e, diye emretti Michael. Sonra ua kalka hazrlayp yn verdi. Havalandklar zaman, Tamam artk, dedi, kz ban kard. lk uutaki kadar hevesli ve eldiler, ykseldiler.

Bak, bulutlar nasl kart tarlalara benziyor... gne de aralarn gkkuaklaryla dolduruyo

Centaine onun kucanda kprdand, arkaya bakmaya urat, gzlerine soru dolu bir ifade gel kuaklarna olan 'lgisini kaybeder gibi oldu. Michel? Bir daha kprdand ama bunu bilerek yapt. Michel! Smsk kalalar kurnazca oynarken Michael'in yzndeki ifade deiti.

Affedersin! Michael bu temastan kurtulmaya alt ama Centaine buna izin vermedi, dnp ik olunu onun boynuna sard, fsldad. Gpegndz olmaz... be bin kademde olmaz! Michael kzn nerisinden oka uramt.

Neden olmasn, sevgilim? onu uzun uzun pt. Kimsenin ruhu duymaz. Michael SE5a'nn bir k dnn alaldn, uan spiral dala getiini farketti. Hemen dzeltti. Centaine ona sms areketlerle kprdanmaya balad. stemiyor musun? diye sordu. Ama... ama... bunu kimse yapmamtr. Hele SEa'da.

Olabilir mi, bilmiyorum. Sesi giderek zayflyor, uuu daha bir kontrolsuz oluyordu.

reniriz, dedi kz ciddiyetle. Sen ua kullan, yaknmay da kes. Hafife ykselip krk ni svamaya koyuldu.

Centaine, dedi Michael gvensiz bir sesle. Az sonra yine Centaine! diye bard. Bu sefer si daha kesindi. Son olarak, Ah... Tanrm! Centaine! diyebildi.

Olabilirmi ite, diye bir zafer l att kz. Birden mrnde hissetmedii duygular yk or, uuyor, sanki kendi vcudundan dar kyordu. Michael'in ruhunu da kendiyle birlikte s du. Balangta bu duygunun gc ve gariplii onu byk bir korkuya srkledi, sonra tm die silinip yokoldu.

Kendini dnyor, dyormu gibi hissetti. Derken yukar ykselir gibi oldu. lgn rzgr e r, gkku-

akl bulutlar her yanda dalgalanp kprdyordu. Kendi sesinin bardn duydu, bu sesi ke

armaklarn azna soktu ama, lklar durdurulamayacak kadar glyd. Ban arkaya att, bard, hkrd, gld, at, dorua var p

zerinden at, teki yanndan dne dne bir krfeze yuvarland, yumuack bir inile kendi v , onun kollarnn kendine sarlm olduunu hissetti, sesinin kulanda mrldandn duydu, rld. Seni seviyorum, Michel! diye bard. Seni her zaman seveceim! Michael motoru kopatp pilot kabininden inerken Mac ona doru kotu. Tam vaktinde geldiniz. Yemekhanede pilotlara bir brifing veriliyor. Binba sizi soru yordu... acele etseniz iyi olur, efendim. Michael yemekhaneye doru koarken arkasndan , Nasl uuyor, efendim? diye seslendi. Ku gibi, Mac. Sen silhlar tekrar dolduruver.

lk defo uan kontrol etmeden gidiyordu. Mac onun uzak tamasna bakarken bunu dnmektey Yemekhane dopdoluydu. Btn koltuklar kaplm, yenilerden ikisi duvara dayanp durmulard. rew bar tezghna oturmu, bacaklarn aaya sallandrm, amber sigara azl n emiyordu. Michael kapda belirince emmeyi kesti.

Baylar, onurlanm bulunuyoruz. Yzba Michael Courtney nihayet aramza katlmak ltfunu g Dier nemli ve cil ileri arasnda, Kaiser Wilhelm II ile aramzdaki kk anlamazl ize bir iki saatini ayrmaya raz oldu. Kendisine minnetimizi gstermemiz gerek. Islklar, kedi miyavlamalar balad.

Michael onlara yksek sesle. Barbarlar, diye att, sonra yenilerden birinin acele boaltt ltua oturdu. Rahat msn? dedi Andrew ilgiyle. Devam etsem sence bir sakncas var m? yi! Evet demin gibi birlie cil emir geldi. Yarm saat nce bir motosikletli kurye getirdi. Blge komut anlndan direkt gelen bir emir.

Kd kaldrp kol uzaklnda sallad, teki eliyle burnunu tutup skt, genizden konumaya Herhalde bu yaznn edeb niteliinin kokusunu oturduunuz yerden bile duyabiliyorsunuzdur. ..

Birka terbiyeli glme sesi kt. Ama herkes gzlerini sinirli sinirli ksm, szn sonunu u. Kimi ayaklarn kprdatmakta, eskiler parmak eklemlerini tlatmakta, kimi baparman e di. Michael parmaklarna flyordu. Andrew'un havada sallamakta olduu o sar kdn kendi nlar olabileceinin hepsi farkndaydlar. Andrew onu ylece uzakta tutup okumaya balad. ARRAS BLGE KOMUTANLIINDAN Mort Homme yaknndaki 21 inci RFC Birlii Komutan Subayna \ 4 Nisan 1917 gn saat 24.00'den itibaren sorumlu olduunuz blge zerindeki tm dman hava mlerini, ikinci bir emre kadar ne pahasna olursa olsun engelleyiniz.

Hepsi bu kadar, baylar. satr sryor ama, sizlere 'ne pahasna olursa olsun' sznn nem la stnde durmakszn iaret etmek istiyorum. Sustu, yemekhaneyi baklaryla tarad, haberin her yzde sindiriliini seyretti.

inden, Tanrm, nasl da yaland hepsi. diye dnd hi ilgisi yokken. Hank elli yand lince .. bam kaldrp duvardaki aynaya bakt, kendi hayalini grd, elini sinirli bir hare le alnndan geirdi. Alnndaki sar salar son birka haftada ok gerilemi, pembe tenini gel t hareketinin at kumsallar gibi ortada brakmt. Elini indirdi, szlerine devam etti.

Yarn sabah saat 05.00'den balamak zere btn pilotlar yeni bir emre kadar gnde drt ker caklar. Yine her zamanki afak ve akam taramalar olacak ama bundan byle oniar da tm bi rlik apnda olacak. Soru soracak var m diye bakt. Yoktu. Sonra her uak iki ayr uu da cak. Bir saat uu, iki saat dinlenme. Ya da donanmadaki kardelerimizin dedii gibi, 'Nb etten nbette'. Bu byle olunca, birliin sorumluluk alann srekli olarak gz altnda bulun abileceiz.

Tekrar kprdandlar. Balar Michael'a doru dnd. lerinde yaa en by o olduundan, d ordu. Michael parmaklarna fledi, gzleriyle her bir parman dikkatle inceledi. Soru var m? Hank boazn temizledi. <Evet? diye ona dnd Andrew. Ama Hank tekrar koltuunda arkasna yasland.

Sonunda Michael konutu. Yani doru anlyorsak, hepimiz iki saat sabah ve iki saat akam uacaz. Bu drt saat ediyor. Sonra ayrca gn boyunca ek bir drt saat daha m uacaz? Ar i yanl, yoksa bu gerekten gnde sekiz saatlik sava m demek oluyor? Andrew. Yzba Courtney bir hindistan cevizi kazand, diye ban sallad. Sendikam bundan hi memnun olmayacak! Hepsi gldler. Sinirli, kiner gibi bir koro sesi h alinde ykseldi glme.

Sonra hemen kesildi. Sekiz saat ok fazlayd. Hem de ar fazla. Hi kimse bir tek gnde bu adar uzun sre savaacak kararll ve sinirsel dengeyi gsteremezdi. stelik bunu her gn. dinlenmeksizin yapmalar bekleniyordu. Baka soru? Ya uaklarn servis ve bakm?

Andrew, Hank'a, Mac yapabileceine dair bana sz verdi, diye karlk verdi. Baka? Yok mu baylar, hesabm aktr.

Ama Andrew'un ikramndan yararlanmak iin bara ynelenler pek azd. Yeni gelen emirden d e hi biri sz etmiyordu. kilerini kararl bir tavrla, sessizce itiler, birbiriyle gzgz mekten kandlar. Konuacak ne vard ki? 3

Kont de Thiry, beyninde krk bin hektarlk bereketli iftlik topraklarnn hayaliyle, dne en izin verdi. Miohael'la el ikmas, bir devekuunun boynunu koparyormu gibiydi, Anna, C

ntaine'i kucaklayp barna bast. Yavrum! diye inledi, kocaman gz yalar yanaklarnn k aaya doru yuvarland. Anna'n brakp gidecek misin?

apallama, Anna. Sana hep ihtiyacm olacak. Benimle Afrika'ya gelebilirsin, diye hkrd ne.

Afrika! Kadnn sesi sayklar gibi kmt. Ne tr bir dn olacak bu byle? Davet edece iperlerde dmanla savayor... ah, yavrum benim, skandal saylr byle bir dn! Papaz geliyor, general geliyor... yani Michael'in amcas. Sz verdi. Sonra birlikteki pilotlar. Harika bir dn olacak! Koro yok, diye hkrd Anna. Dn sofras yok, gelinlik yok, balay yok.

Babam ark syler. Sesi ok gzel. Sen ve ben pastay piiririz, yavru domuzlardan birini k riz. Annemin gelinliini biraz dzeltiriz. Balaymz da Michael'la burada geiririz. Anneml e babamn yaptklar gibi. Ah, sevgili yavrum! Anna'nn gzyalar bir kere balad m, pek kolay dinmiyordu.

Ne zaman olacak? Kont da Michael'in bileini bkmekten vazgememiti. Gnn syle. Cumartesi... akam saat sekizde. O kadar abuk mu? diye bard Anna. Neden o kadar abuk? Kont ilham gelmi gibi kendi bacana bir tokat att. En iyi ampanyadan bir ie averelim. Hatt bir de Na- ' poleon konya aalm! Centaine gzelim, anahtarlar nerede? Kz bu sefer ona hayr diyemedi.

CZ3 Samanlarla, battaniyelerle deli yuvalarnda kucaklam

yatyorlard. Michael kesik kesik cmlelerle ona birlie yeni gelen emirleri anlatmaya alt Kz bu emrin korkun nemini tam kavrayamyordu. Tek anlad, sevgilisinin byk tehlikelere ayd. Ona var gcyle sarld.

Ama dn gnmzde geleceksin, deil mi? Ne olursa olsun, dnde orada olacaksn, deil mi Evet, Centaine. Orada olacam. Bana yemin et, Michael. Yemin ediyorum. Yo, hayr, dnebildiin en byk yemini et.

Hayatm ve sana olan akm zerine yemin ediyorum. Ah, Michdel, diye iini ekti, ona yasland. Sonunda tatmin olmutu. Her sabah, her akam uarken sana bakacam... her gece de seninle burada buluacam.

Cokuyla sevitiler. Kanlar ldrmt sanki. Birbirlerini yiyip tketecekmi gibi davrany oruldular ki birbirinin kollarnda uyuyakaldlar. Centaine uyandnda vakit ge olmutu. Orm ndan ku sesleri geliyor, ilk klar ambara doluyordu.

Michel! Michel! Saat neredeyse drt buuk! Lambann nda, gsne ineledii saata bakt

Ah, Tanrm! Michael acele giyinmeye balad. Gznden hl uyku akyordu. afak uuunu ka Hayr. Buradan doru gidersen karmazsn... Seni brakamam.

Tartma! Git Michel! Hemen git. Centaine lgnlar gibi kouyor, amurlardc kayyor, ama birlik uua kalkt srada tepede ara el sallamaktaki kararll bozulmuyordu.

Ahrlarn orada duraklad. Soluk soluayd. Elini kalbine bastrd, soluunu kontrol etmeye karanlkt. afak vakti, uyuyan bir ejderha gibiydi. Rahatladn hissetti. Avluyu yavaa g apda durup ieriyi dinledi, sonra girdi.

amurlu izmelerini ayandan karp sobann arkasndaki havalandrma dolabna koydu. Duvara utuna merdivenleri kt, basamaklarn gcrdamamasna zen gsterdi. Odasnn kapsn ap girerken bir kere daha rahatlad. Kapy arkasndan kapad, yataa doru dnd, dondu kald. Bir kibrit aklm, baucundaki lamba yaklyordu.

Yatan zerinde Anna oturmaktayd. Omuzlarna bir al sarmt. Banda dantelli gecelik ba a gibi sertti. Anna! diye fsldad Centaine. Aklayabilirim... babama sylemedin ya?

O srada pencere yanndaki koltuk gcrdad. Centaine dnnce babasn grd. Tek gznde by bakyordu. Babasnn yznde byle bir ifadeyi mrnde grmemiti.

lk konuan Anna oldu. Benim kk bebeim geceyars yatandan kap askerlere orospuluk y O asker deil, diye itiraz etti Centaine O bir havac.

Orospuluk! dedi Kont da. De Thiry ailesinin soylu bir evld, di bir sokak kadn gibi da nyor. Baba, ben Michael'la evleneceim. Zaten evli saylrz. Cumartesi gecesine kadar evli falan deilsiniz. Kont aya

a kalkt. Tek gznn altnda uykusuzluktan siyah glgeler vard. Gr salar banda dik di Sesi fkeyle ykselerek, Cumartesiye kadar bu odada h a : r \ pissin! diye bard. Trenin balamasndan br soat ncesine kadar burada kalacaksn. Ama Baba, tepeye gitmem gerek... Anna, anahtar al. Seni ona nbeti brakyorum. Bu evden rkmayaak.

Centaine odann ortasnda durmu evresine bakmyor, sanki bir kama yolu aryordu ama Anna o gl, nasrl eliyle onun bileini tuttu, Centaine'in omuzlar bkld, Anna onu yataa otur Bi ligin pilotlar aalarn altnda er drder kiilik gruplar halinde toplanm, uutan nn ierlerken, Michael bir yandan ceketinin dmelerini ilikleyerek, eldivenlerini elle rine ekerek belirdi. afak ncesi brifingin karmt.

Andrew onu bayla selmlad, Michael'in ge kalmasndan, pilotlara kt rnek olmasndan sz Michael da zr dilemedi. Grevini ihmal etmi olduunu ikisi de ok iyi biliyorlard. Andrew sini karp bir yudum iti. Michael'a ikram etmedi. Bu hareketin anlam ok akt.

Be dakikaya kadar havalanyoruz. Andrew'un baklar gklerdeydi. lmek iin pek uygun bi iyor. Uua elverili havalar byle tanmlard. Ama bugn bu sz Michael'a pek dokundu.

Cumartesiye evleniyorum, dedi sanki bu fikir dieriyle ilgiliymi gibi. Andrew ieyi duda an ekip ona bakt. atodaki o kk Fransz kzyla m? diye sordu. Michael ban sallad. Centaine'le... Centaine de Thiry ile.

Seni kurnaz tilki! Andrew srtyordu. Deminki sitemleri unutulmutu. Demek bu ilerin pe misin. Eh, ben de seni kutsuyorum, olum. ieyle kutsar gibi bir iaret yapt. Birlikte uzun ve mutlu bir mr srmenize iiyorum. Sonra ieyi Michael'a uzatt ama, Michael imeden nce duraklad. Nikh tanm olursan onur duyarm.

Kayglanma, olum, sen eyleme geerken ben de kanadnn ucunda olacam, sz veriyorum. Mic koluna bir yumruk att, yeil ve sar uaklara doru yanyana yrrlerken birbirlerine srtt

Wolseley Viper motorlar pepee homurdanmaya balad, mavi egzos dumanlar kardlar, elma ni sise bodular. Sonra SEa'lar sarsld, eri br yolda ilerleyip havalanmaya hazrland.

Bugn tm ekip birlikte utuundan, Michael, Andrew'un kanadnda olmayacakt. 'B' ekibinin k omutanyd o. Grubunda be uak daha bulunmaktayd. lerinden ikisinin pilotlar yeniydi. On korumak, obanln yapmak gerekecekti. Hank Johnson da *C grubuna komuta ediyordu. Micha el onun yanndan geip pistte ilerlerken Hank elini sallad, sonra kendi ua n yrtp kalk hizasna getirdi.

Havalanr havalanmaz Michael ekibine sk V formasyonuna girmelerini iaret edip Andrew' u izledi, atonun tepesini amak zere hafif sola dndklerinde, Michael'in ekibi de ayn dn t.

Gzln alnna itti, fularn burnundan ve azndan aa ya indirdi, Centaine yzn grebilsin diye tedbir ald, ua tek elle kullanp, geerken yalini vermeye hazrland.

Bulut'u, beyaz kheylan gremiyordu. Pilot yerinden darya sarkt. lerde Andrew da ayn ordu. T dar sarkm, ban saa, sola eviriyor, kz ve beyaz at aryordu. Grleyerek getiler. Centaine orada yoktu. Tepe botu.

Michael uzaklarken dnp omzunun zerinden geriye bakt, emin olmaya alt. Midesinde bir ediyordu. Buz gibi bir nsezi sard benliini. Centaine yoktu. Tlsmlar onlar terketmiti. Fular azndan yukar kaydrd, gzln gzne indirdi,-

ekip pepee gerekli ykseklie trmanp tepeleri aabilmek iin 12.000 kademe varmaya al da dz umaya baladlar. Kafas Centaine'e taklmt. Neden gelmemiti oraya? Bir terslik mi vard? Dikkatini evresindeki gklere yneltmek ona zor geliyordu. ansmz elimizden ald. Bizim kadar nemli olduunu bildii halde terketti bizi.

Ban iki yana sallad. Bunu dnmemem gerek... gkyzne bakmalym! Baka ey dnme! B

Ik gleniyordu. Hava berrak ve buz gibi souktu. Aa

daki toprakta tarlalarn geometrik ekilleri yama gibi grnyordu. Araya kuzey Fransa'nn ri, mcevher gibi serpilmiti. Ama tam karda hatlar simgeleyen kahverengi, dvlp yrtlm r vard. Yukarsnda birka sabah bulutu, bir yanlar gneten parlak, bir yanlar rk gibi dolayordu.

Batya doru Somme nehrinin geni ovas grnmekteydi Sava ejderi orada pusuya yatm, sra bekliyordu. Douda ise gne klar alevli kzl oklar gibiydi. Michael ba n evirdii zaman bile o parlaklk belleinde parldyordu. Gnee asla bakma, diye hatrlatt kendine buruk buruk. Dalgnlndan tr bir aceminin yapaca hatalar yapyordu. Tepeleri atlar, kar siperlerin izgilerini kontrol ettiler. Taklma! diye bir daha uyard Michael kendi kendini,

Hibir grdne bakp kalma. Usta pilotlara zg tarama baklarna balad, gklerin yuka sonra aasn, saa ve sola doru tarad.

Kendini ne kadar engelemeye alrsa alsn yine Centaine'i dnyor, onun tepeye gelmeme kafasna taklyordu. Bir ara, balinaya benzer biimli bir buluta be saniyeden beri bakm akta olduunu farketti. Yine dalyordu. Topla kendini be adam! diye homurdand kendi kendine.

Andrew ilerdeki ekipten sinyal veriyordu. Michael onun ne grdn anlayabilmek iin arand.

uaklk bir filoydu. Drt mil kadar gney batda, 2000 kadem kadar da aadaydlar.

Dost uaklar. Tanmt onlar. De Havil'lond'n iki kiilik uaklaryd. Neden kendisi gr ce? Bu birlikte en keskin gzl pilot oydu oysa.

Dikkat et. Douai'nin gneyindeki orman izgisine bakt. Douai, Lens'in hemen dousunda, Al man'larn elinde bir kasabayd. Aalarnn u tarafnda yeni kazlan top siperleri grnyor

Yedi batarya kadar, diye tahmin yrtt, gzleriyle "taramay kesmeksizin seyir defterine n t ald.

Devriye alanlarnn bat snrna vardlar, her grup ayr ayrs> dnd, bu sefer gnei dosdo nde hissederek umak zorunda kcldlar. Kirli, gri-mavi bulut sollarnda kalmt.

Michael birden yine Centaine'i dnmekte olduunu grd. Sanki zihninin arka kapsndan, giz e ieriye szlmt kz.

Neden orada deildi? Hastalanm olabilir. Gece vakti darda, yamur altnda... zatrree l Bu fikir onu oka srkledi. Centaine'i giderek dermandan derken hayal etti. Uan burnunda bir Very pistol alevi parlaynca Michael bir sululuk duygusuyla sarsld. O a grrken Andrew 'Dman gzkt' sinyalini veriyordu. Michael deliler gibi arand. Ah! diye rahatlad. te orada! Biraz aada, sola doru.

ki kiilik bir Alman uayd. Tek bana, tepelerin biraz dousunda, Arras ynnde ilerliyo uan eski uaklardand. Hzl ve ldrc SE5a'lar iin kolay bir avd. Andrew tekrar iaret chael'a bakyordu. Yeil fuiar dalgalanmaktayd. Dudaklarnda yine o aldrmaz srtma ifades ordu. 'Ben saldryorum. stten koruyun. Michael da, Hank da sinyali aldklarn iaretle belirttiler, Andrew dalarken yksekte kal dlar. Be uak da Andrew'un peindeydi.

Michael grubun geri kalann 'S' dnleriyle oyalyor, onlar saldr yerinin yaknnda tutu t yerinden sarkarak grmeye alyordu. Birden iinde tedirgin bir duygu hissetti.

Kayyormu gibi bir duygu. Buz gibi bir nsezi. Bekleyen bir tehlikenin sezgisi. Gzleri gnein gz kamatrc klarna dnd, grebilmek iin elini kaldrp siper yapt, tek g t... onlar grd.

Bulut hattndan zehirli bcekler tayormu gibi grnyorlard. Klasik bir tuzakt bu. Yemi mlar, dman eksin diye yava uurmular, sonra gneten ve bulutlardan doru hzl ve te drya geiyorlard. Ah, byk Tanrm! diye mrldand Michael. Hemen Very pistolunu koltuun yanndan kapt.

Kac taneydiler? Onca byk kalabal saymaya olanak yoktu. Altm, belki daha fazla... ler u tane Jadstaffel Albatros III birer atmaca hzyla Andrew'un SE5a'lar zerine inmektey diler

Michael krmz Very sinyalini parlatp kendi pilotlarn uyard, sonra dala geti, dman olunu Andrew'a varmadan kesmeye alt. Hz ve mesafe genlerini abucak hesaplad, ge kal rn anlad. Andrew'un ekibini kurtarmak iin drt be saniye ge kalm durumdaydlar.

O drt be saniye, kendisinin rya grd, Alman yem uan seyrettii saniyelerdi. O ok boyunca grevini ihmal etmiti. Bu duygu zerinde kurun gibi ard.

SEa'nn hzn sonuna kadar at. Motor inledi. Pervanesine sesten hzl dnmesi emredildii si kard. Kanatlar hzn basks altnda geriye doru eilmeye baladlar. Bir intihar dalyd bu.

Andrew! diye haykrd. Arkana bak, be adam! Sesi rzgrn uultusu ve motorun grlts a gitti.

Andrew'un tm dikkati avna ynelikti. Alman yem ua da onlar grm, yere doru dalyordu ardndan ekiyor, peindeki avclar habersiz av durumuna sokuyordu.

Alman Jagdstaffel'leri saldr daln srdrdler. Michael'in yollarn evirmek iin gste olmalydlar. Bu abann umutsuz olduunu onlar da biliyordu.

Ge kaldn gryorlard. Albatroslar, Andrew'un ekibine saldrmay baaracaklar, artaca bu sayede bir hamlede mahvedebilecekler, sonra dnp Michael'in saldrsn karlayacaklard

Michael vcudunda adrenalinin ispirto lambas gibi prl prl yanmakta olduunu hissetti. Za an yine savalara zg biimde yavalam, mikro saniyelere blnmt. Kendini aa

ya doru ok ar kayar gibi hissediyordu. Kalabalk dman uaklar parlak kanatlaryla, c herleri gibi bulutun altnda aslm, beklemekteydiler.

Albatros'larn renkleri ve desenleri inanlr gibi deildi. Krmzyla siyah, esas renklerdi. Ama bazlarna kareli desenler yaplm, bazlarnn kanatlarna ve gvdelerine yarasa ya da simlenmiti. 1 1 3 Alev Kylar F : 8

te, sonunda Alman havaclarnn yzlerini grebiliyordu. Dnp ona bakmakta, sonra tekrar balarn avlarna evirmekteydiler.

Andrew! Andrew! diye haykryordu Michael acyla. Her geen saniye, tuzan baarsn en ge kaldn daha ak biimde ortaya koymaktayd.

Parmaklar uyumu, buz gibi kesilmiti. Very pistolunu tekrar doldurdu, burundan aaya yin ate etti, Andrew'un dikkatini ekmeye alt. Oysa krmz alev kre ardndan ackl bir d re doru dt, yarm mil kadar uzakta Andrew Alman keif uana saldrmak zere vaziyet ald onun Vickers'inin tat-tat-tat sesini duydu. Ayn anda Albatros'lar Andrew'un ekibine yukardan saldrdlar. Michael SESa'lardan ikisinin daha ilk saniyelerde onulmaz yaralar alp, gvdelerinde n dumanlar kararak dmeye baladklarn grd. Geri kalanlar hemen daldlar. Herbirini ard.

Bir tek Andrew kurtuldu. Spandau makinelilerinin ilk sesine cevab hemen hemen nnda olmutu. Koca yeil uan bir anda, Michael'la defalarca altklar hzl dn manevras ovalayanlarn tam ortasna doru vah

ice bir hzla uuyordu. Albatros'lar bu saldrdan kamaya zorluyordu. Bir yandan hzla yz

e ate etmekteydi. Sonunda onlarn ardndan, grnte bir hasara uramadan syrlp rkt.

Aferin! diye haykrd Michael yksek sesle. Ondan sonra da, Andrew'un grubundaki dier uak arn dn grd. Yanarak, dnerek yere doru iniyorlard. indeki sululuk bir tr fkeye dnt.

Alman uaklar baarya abucak ulam, imdi de Michael'la Hank'in yaklaan saldrsna do ve tm uaklar dnen bir bulut gibi kart.

Michael simsiyah, kanatlar krmz, zerinde halar boyal bir Albatros'un peine dt. ze en atlarn aralarndaki hz ve yn deflasyonuna gre ayarlad, Alman pilotun ba zerinde def ald, adam kaynar suyla halamaya niyetlendi, Kurunlarnn tam istedii yere sapland ayn anda Albatros kanat birleimi yapsndaki bir deiiklii de farketti. Almanlar Albatro 'u deitirmilerdi. Onlara ldrc dizayn kusuru zorla gsterilmi, bu yzden radyatrn ye erdi. Alman, Michael'in ate alanndan kayp kt, Michael kendi uann burnunu ykseltti.

Bir baka Albatros, Michael'in yeni arkadalarndan birini semiti. Delikanlnn kuyruuna v ir gibi yapm, ate hattna girmesine ramak kalmt. Michael Albatros'un karn altna gir 'i destei zerinde evirip yukarya nian almaya urat. O kadar yakndayd ki, Lewis'in na eredeyse Albatros'un pembe gbeine deiyordu.

Bir arjr dolusu kurunu Almann karnna boaltt, kanatlarn hafife saa sola ykp kuru kaymasn salad. Albatros kuyruu zerinde, mzrak yemi bir kpek bal gibi aha kalkt lm dalna geti. Yeni ocuk Michael'a elini sallayp teekkr etti... neredeyse kanatlar birbirine dokunuy ordu. Michael da ona geri iaret etti. sse dn! Sonra yumruunu skp, Kesin emir, diye ekledi.

Bir yandan azndan, Ka buradan, budala, diye sessiz bir lk ykseldi. Suratndaki at sinyalini daha bir vurguluyordu. Acemi ocuk hemen uzaklap kat. Bir baka Albatros Michael'in stne geldi, Michael oldu

u yerde dnd, kvrla kvrla ykselirken kaan hedeflere ate edip, tekrar tekrar dnerek vam etti. Cann kurtarmak zere uuyordu. Bire kar alt yedi fazlayd dman. Hepsi de tec . Uularndan belliydi. Hzl, evik, korkusuz. atmay uzatmak lgnlkt. Michael bu ar u doldurmay baard, yeil ricat sinyalini ateledi.

u andaki durumda bu iaret, tm filoya hemen frlayp mmkn olan son hzla sse doru kama ek oluyordu. Hzla dnd, pembeli mavili bir Albatros'a ate etti, mermilerinin Almann benzin deposund an birka santim aaya saplandn grd. Allah kahretsin! Lanet olsun! diye kfretti. Kendisi de.

Albatros da, ayr ynlere dndler, Michael'un ka yolu al-mt oldu. Geri kalan pilotlar lamakta olduunu gryordu. Sar burnunu indirdi, onlarn peinden seyirtti. Tepelere ve Mor Homme'a doru gidiyordu.

Ban bir kere daha evirdi. Ardnda kimse olmadndan emin olmak istiyordu... o anda And grd. Andrew, Michael'in bin metre kadar sancak tarafndayd.

Ana atmadan syrlm, Albatros'la tek bana bouuyordu. Ama onlar da atlatm, geri o da sse ynelmekteydi.

Michael'in gzleri Andrew'un zerindeki gklere dnd nde, tm Alman Albatroslarnn ilk saldrda inmemi oldu

unu grd. Alt tanesi hl bulutun altndaydlar. Balarnda, tepeden trnaa kpkrmz bo d. Bunlar ilk patrtnn bitmesini, kurtulanlarn belirmesini beklemilerdi.

Tuzan ikinci sra dileriydi bu uaklar. Michael biliyordu krmz Albatros'ta kimin olduu dam hatlarn her iki yannda yaayan bir efsaneydi. Daha imdiden otuzdan fazla Mttefik ua na Almanya'nn Krmz Baron'u deniyordu.

Mttefikler bu efsaneyi rtmeye alyor. Baron Manfred Von Richthofen'in yenilmezlik nn korkak, srtlan diyor, adamn eit artlarda savamaktan kanp kendine av olarak hep acemi i, kaanlar, yaral uaklar setiini ileri sryorlard. Belki bu sulamalarn bir gerek yan da vard. te, tepede kzl bir akbaba gibi duruyordu ew da tek ba

na, ondan aada, byk tehlike iindeydi. En yakn mttefiki Michael'd, o da 1000 metre telik Andrew bu yeni tehlikeden habersizmi gibi grnyordu. Kzl uak, kpekbal burnunu drew'a doru alald. Dier be usta Alman pilotu da onu izlediler.

Michael hi dnmeden Andrew'un yardmna komak zere uan dndrmeye alt ama elleri dnda bu dne kar geldi, SE5a'y ngiliz hatlarnn gerisindeki gvene kavuturmak ii m etti.

Michael omzunun zerinden tekrar arkaya baktnda, gerideki uaklarn zerinde Centaine'in s vgili yzn grr gibj^

oldu. tri karo gzler yalarla doluydu. Sesi kulanda dier her grlty bastran bir fsl olacana yemin et. Michael!

Centaine'in sesini duyarken Michael Alman filosunun tek bana duran Andrew'un zerine doru iniine bakt. Andrew bir kere dGha, bir mucize sonucu kurtuldu, ayn dn yapp onl oru dnd.

Michael kendini zorlayp SE5a'y evirmeye alyor, elleri sz dinlemiyor, ayaklar fel ol grnyordu. Alman uaklarnn o bir tek yeil ua, srye musallat kurtlar gibi sarlarn ate altna almaya alyorlard.

Andrew onlarla harikulade bir cesaret ve ustalk gstererek savamaktayd. Her saldrya dor dnmeyi baaryor, her birini burundan karlyor, her birini pskrtyordu ama, yanlarnda, nde Spandau atlar devam etmekteydi.

Derken Andrew'un silahlarnn sustuunu grd. Lewis'in kkremesi kesildi. Mermisi bitmiti. nu doldurmann uzun sreceini Michael biliyordu. Vickers da besbelli fazla snp skma ya drew pilot kabininde ayaktayd. Vickers'e iki eliyle ykleniyor, skkl amaya alyor fen'in krmz Albatros'u Andrew'un arkasna doru alalp at izgisine yneldi.

Off, Tanrm, hayr! diye rperdi Michael. Hl gvenli hatlara doru ilerliyordu. Andrew'un dt tehlike kadar, kendi korkakl da sarsmaktayd onu.

Birden yeni bir mucize oldu, krmz Albatros ate amakszn dnd, bir an yeil SE5a ile ay utu.

Von Richthofen herhalde Andrew'un silhsz olduunu grm olmalyd. aresiz bir adam ldr e yaktramamt. Andrew'un takl Vickers'la urat pilot kabininin yanndan geerken t verdi... cesur dmana sayg., sonra kaan SE5a'lar kovalamak zere burnunu evirdi.

kr sana Tanrm! diye gcrdad Michael'in sesi. Ama Alman uaklarnn hepsi onu izlemedi ardan bir tanesi Andrew'un yakasn brakmamt. Gk mavisi bir uakt. zerinde siyah beyaz r vard. Satran tahtasn andryordu.

Von Richthofen'den boalan yere, Andrew'un kuyruk arkasndaki ate hattna o geti, Michae l Spandau'nun kekeleyen atlarn duydu.

Andrew'un benzin deposu patlarken, ban ve omuzlarn alevler sard. Havaclarn lm deme ngn onu sarp sarmalad, Michael, Andrew'un kara bir bcek gibi pilot kabininde ykselip aaya atladn grd. Yanarak lmektense abuk lm tercih etmiti. Andrew'un boynundaki yeil fular yanyordu. Bir an boynunda ateten bir gerdanlk varm gib i grnd, sonra vcudu hz kazandka alevleri rzgr sndrd. Vcut havada dnd, kollar hzla aaya doru dt. 3000 metre aadaki topraa arpmadan nce, Michael onu gremez

Michael, birlik iletiim subayna baryordu. Tanr akna, kimse bize Von Richthofen birli u blgeye geldiini bildiremez miydi? Bu orduda istihbarat diye bir ey yok mu? Blge komutanlnda o masa adamlar Andrew'un da, bugn kaybettiimiz teki alt kiinin de umlu!

Subay piposundan pepee dumanlar ekerken, Gerekten hakszlk, dostum, diye mrldand. thofen denilen adam nasl alr, bilirsin. Aklna eseni yapyor!

Von Richthofen uaklarn st ak kamyonlara ykleyip, tm Jagdstaffel filosunu hat boyunca dan oraya tamasyla nlyd. Altm tane kafadan atlak pilotuyla, en beklenmedik yerde apa taya kveriyor, hazrlksz Mttefik havaclar biiyor, bunu birka gn srdrp baka tar

lk uaklarmz iner inmez komutanla telefon ettim. stihbarat onlar da daha yeni almla chthofen'le yanndaki sirkin Douai gneyindeki eski pistin orada bir sre kalacan sanyorl r...

imdi Andrew ldkten sonra, ok iimize yarar sanki bunu bilmek. Szler azndan kt a anlayan Michael'in elleri titremeye balad, yanandoki sinirin seyridiini hissetti. Su bayn .odasndaki kk pencereye doru dnmek zorunda kald. Arkasnda adam sessizdi. Michae endini toplamas iin zaman tanyordu.

Douai'deki eski pist... Michael ellerinin titremesini nlemek iin onlar ceplerine sokt u, akln Andrew'dan uzaklatrp iin teknik ynn dnmeye urat, ...o yeni kazdklar halde Von Richthofen'in Jagdstaffel'lerini korumak iin getirdiler onlar oraya. Michael, birlie sen komuta ediyorsun. En azndan, geici olarak. Komutanlk bu durumu on aylayana, ya da yeni bir komutan atayana kadar. Michael, elleri hl ceplerinde, dnp ban sallad. Sesine henz pek gvenemiyordu. Subay ona, Yeni bir grev program hazrlaman gerek. dedi. Michael bandaki sersemlii geitirmek istiyormu gibi, kafasn iki yana sallad.

Tm filodan eksiiyle uamayz. dedi. Hele de o sirk oradayken. Bunun da anlam, gndzler gzlem blgemizde srekli kontrol salayamayz demektir.

Subay ona katlarak ban evet anlamnda sallad. Tek tek uaklar yollamak intihar demekti. kesindi. Michael, Operasyon gcmz ne kadar? diye sordu.

u anda sekiz.... drt uamz fena yaral. Byle devam ederse, kanl Nisan yaayacaz kor

Pekl. Elden geleni yapalm. Bugn ancak iki uu daha yapabiliriz. Sekiz uan hepsi bira iri lende, biri akam bastrrken. Yeni ocuklar mmkn olduu kadar ie sokma. Adam notlar alyordu. Michael kendi yeni grevlerini d

nd. Ellerinin titremesi durdu, yzndeki l gibi renk biraz canland. Komutanla telefo n gz altnda tutamayacamz konusunda uyar. Ne zaman takviye yollayabilirler, sor.

Tahminen alt yeni bataryann getirildiini syle... Michael harita referanslarn kendi not ald bloknottan okudu, ...ayrca sirk grubunun Albatros'lannda dizayn deiiklii gzlemle de onlara bildir. Motor radyatrnn yeri konusundaki de

iiklii anlatt. Bj yeni lbatros'lardan Von Richthoffen'in gn> bunda altm kadar bulundu tahmin ettiimi syle. Bunlar yapp bitirdiin zaman beni ara, yeni program hazrlayalm.

Ama ocuklara lende uu olacan bildir. imdi benim banyo yapp tra olmam gerek.

Bereket versin gn boyu Michael'in Andrew'u dnmesine vakit olmad. Says azalm adamlar iki uua da kt. Alman grubunun blgede olduunu bilmek hepsinin sinirlerini hrpalyordu ama, iki uu da ol aysz geti. Tek dman uana rastlamadlar.

Akam uuundan dndklerinde Michael yanna bir ie rom alp Mac'la dier teknisyenlerin la 'lan onarmaya alt yere gitti, bir saatini onlarla geirdi, onlara cesaret verdi. Gnn r hepsini kayglandrm, keyiflerini karmt. zellikle de Andrew'un lm! Hepsi ona ha onlarn kahramanyd.

Yaman adamd, diyordu Mac. Dirseklerine kadar yalar iinde, bir motor zerinde almaktay hael'in uzatt teneke kupa iindeki ikiyi kabul etti. Yaman adamd Binba. Hepsinin dncesine tercman oluyordu. Onun gibisi pek kmaz. Pek kmaz.

Michael elma bahesinden geriye doru yrrken aalarn arasndan gkyzne bakt. Yldzlar ne tam uu havas olacakt... ok korkuyordu.

Kaybettim, diye fsldad. Sinirlerim gitti artk. Ben korkan biriyim. Andrew'u benim ko d. Bu dnce gn boyu hep bilin altndayd ama onu bastrmt. imdi, grmeye cesaret et tpk yaral leopar izleyen avc gibi davrandn hissetti. Biliyordu dncenin orado old rkna vard anda, insann ii su oluveriyordu. Korkak! dedi yksek sesle. Gznn nne Andrew'un glmsemesi, o garip miferi geldi. Sesini duyuyor gibiydi Andrew'un. Ne var ne yok, olum?

Sonra onu gkten aaya derken grd. Yanan yeil fularyla. Elleri tekrar titremeye bala

Bir korkak! diye tekrarlad. Bu acya tek bana dayanmak zordu. Tella yemekhaneye doru sululuk duygusu onu yle krletirmiti ki, habire aya takld, defalarca der gibi oldu.

letiim subayylo br pilotlar orada Michael' bekliyorlard. Pilotlardan bir ksm hl u irliin komutan aard hep. Gelenek byleydi. Masada yedi ie Johnny Walker viskisi duruyor u. Her biri, kaybettikleri bir pilot iindi. Michael ieriye girince herkes ayaa kalkt. Ona deil de, kaybettikleri arkadalarna bir s ayg gsterisiydi bu. Peki, arkadalar, dedi Michael. Haydi, onlar yolcu edelim.

En gen subay, kendine den grevi az nce arkadalarndan renmiti. ielerden birini al siyah etiketliydi. Cenaze trenine pek yakyordu. Gen subay Michoel'e gelip bardan dold u, sonra kdem srasna gre tekileri dolat. Hepsi kadehleri ellerinde beklediler. letii ay, aznda piposuyla, kedeki eski psk piyanonun bana oturdu, Chopin'in cenaze marn ya balad. 21 numaral uu birliinin subaylar hazrola getiler, ka-dehleriyle masann, b de tempo tutmaya koyuldular. lerinden bir ikisi ezgiyi alak sesle mrldanyordu.

Bar tezghnn zerine, len pilotlarn zel eyalan konmutu. Yemekten sonra bunlar ak art ta karlacak, pilotlar akliara smayan fiyatlar deyecekler, yeni dullara yo da yasl a birka kuru daha fazla para gidebilmesine katkda bulunmaya alacaklard. Andrew'un golf opalar vard. Michael arkadann onlar kullandn mrnde grmemiti. Sonra balk oltas hissetti. Bardan masaya yle hzl vurdu ki, iindeki viskiler sol-d, gzlerini yalar ad. Michael onlar koluyla sildi.

letiim subay son akoru da vurup kalkt, kendi bardan eline ald. Kimse tek kelime syle Herkes bardan kaldrd, bir an kendi dnceleriyle babaa kald, sonra dikip bitirdiler y hemen bardaklar tekrar doldurdu. Yedi ienin de boalmas artt. Gelenek yleydi. Michae kam yemei yemedi. Barda durup yedi ienin bitmesine yardmc oldu. Hl aykt. ki o n a myor gibiydi.

Sonunda alkolik oldum galiba. diye dnd. Andrew hep sylerdi benim geni bir alkol kapa olduunu. ki Andrew'un verdii acy kreltmedi bile.

Andrew'un golf sopalarnn her birine, ayrca oltaya beer altn lira verdi. Artk yedi ie tmt. Kendine bir ie daha smarlayp ald, adrna yrd. Oltay kucana koyup yatan oltayla yirmi be kiloluk sazan bal tuttum diye vnrd. Michael da onu palavra skmakla d. Ah, seni inansz! diye taklrd Andrew ona zgn bir sesle.

Ben sana bandan beri inanyordum! Michael bunu sylerken oltay yava okad, ieyi az Az sonra Biggs gelip kapdan baktj. Zaferinizi kutlarm efendim. Michael'in pembe Alba tros'u drmesine pilot tanklk etmiti. Biggs, bana bir yiHk yapar msn? Elbette, efendim. Beni yalnz brak... aferin dostum. ienin drtte hl doluydu. Michael zerinde uu k-

lyla, sendeleyerek Andrew'un motosikletinin durduu yere doru ilerledi. Souk havada mot osiklete binmek dncelerini biraz netletirmeye yarad ama, kendini hl eski bir cam kadar duyarl, abucak knlabilecek gibi hissediyordu. Motosikleti ambarn arkasna parketti, sa

man ynlarnn arasna, beklemeye gitti.

Saatler, kilise annn iaretlemesiyle noktalana noktalana, ar ar geiyordu. Saatin her la Centaine'e olan ihtiyac daha da artt, sonunda dayanlmaz hale geldi. Yarm saatte b ir kalkp ambarn kapsna gidiyor, karanlk yolu gzlyor, sonra yine ienin bana, battan arasna dnyordu.

Viskiyi yudumlad, savan Andrew'un lmyle ilgili olan o birka saniyesi tekrar gznn n a eridi gibi geti. izik bir gramofon plana daha da ok benziyordu. Hayalleri zihninden uzaklatrmaya alt, yapamad. Andrew'un son aclarn defalarca yeniden yaamak zorunda k

Neredesin Centaine? Sand imdi yle ok ihtiyacm var ki! ok zlyordu onu. Ama Centaine g i. Michael'in kar

snda bir kere daha o mavi Albatros beiirdi. Siyah beyaz kare-H kanatlar yana doru eili yor, Andrew'un yeil uann arkasna, ate hattna girmeye alyordu. Sonra yine Andrew'u . dnp arkaya bak... Spandau'larn ate a...

Michael ellerini gzlerine kapatp parmaklarn gz ukurlarna olanca gcyle bastrd, sonu alleri kovalad. Centaine, diye fsldad. Ltfen gel bana. Kilisenin saati ald. Viski iesi de boalmt.

Gelmiyor. Sonunda gerei kabullenmiti. Sendeleyerek ambarn kapsna yrd, karanlk gk duu sululuu, elemi ve utanc dindirmek iin ne yapmas gerektiini biliyordu.

Says azalm filo afan ilk klaryla sabah uuuna kt. Hank Johnson artk ikinci ko . Michael aalarn yukarsna ktklar anda hafif bir dn

yapp atonun ardndaki tepeye yneldi. Bu sabah onun oroda olmayacan her naslsa biliyord Ama yine de gzln alnna itti, onu arad. Tepe botu. Michael arkasna bakmad bile.

leriki tepelerin zerindeki gkyzn tararken, Bugn benim dn gnm, diye dnd. Sa iremedi.

Gece bulutlar yine birikmiti. 12.000 kademde salt bir tavan vard. Karanlk, ka atk, tm uklara doru uzanyordu. Onun aas, 5000 kademe kadar temizdi. Aada, 500'le 1000 kadem arasnda eitli kalnlklarda yer yer gri bulutlar vard.

Michael filoyu bu aralkl dzeyin bir deliinden geirdi, st kademe bulutlarn altnda uu sini dzledi. Altlarndaki gklerde uak falan yoktu. ki ayr filonun ayn alan tarayp bir i arad halde karlamamalarn dnmek bir acemiye zor gelebilirdi. Ama gkler yle deri ki, karlama ihtimali aslnda azd. Hele insan hasmlarnn yerini kesin likle bilmiyorsa! Gzleri sa solu tararken Michael bo kalan elini ceketinin cebine uzatt, kalkmadan nce o raya soktuu paketin yerinde olduundan emin olmaya alt.

Tanrm, bir iki ne iyi gelirdi! diye dnd. Dudaklar atlak atlakt. Aznn ii de y ar vard. Gzleri yanyordu ama gr hl netti. Kuru dudaklarn yalad. Andrew hep sylerdi. Akamdan kalmayken iki iebilenler iyice ayya demektir, derdi. Keke anma ie alacak kadar cesaretim ve zekm olsayd.

Alttaki bulutlarn aralarndaki deliklerden, filonun mevkiini kontrol ediyordu. Her uan hangi anda nerenin zerinde olduunu, bir iftinin kendi iftliini bildii gibi bilm . Alann sonuna vardlar, Michael dnn yapt, filo da pe

inden dnd. Michael saatna bakt. Onbir dakika sonra nehrin kvrmn grebildi. Garip bi ak aalar ona tam mevkii iaret etmekteydi. Hz biraz azaltt, sar: ua biraz geriledi, Hank Johnson"

la kanat kanada umaya balad. Michael, Teksaslya bakt, o ban sallad. Havalanmadan nc ini Hank'a amt. Hank da onu caydrmaya almt. imdi de dudaklarn kvr^

d, yzn buruturdu, ac biber yemi gibi bir ifadeyle hi onaylamadn bir kere daha bel nra tek kan bezgin bir ifadeyle havaya kaldrp elini sallayarak Michael'a gitmesini iar et etti.

Michael hz biraz daha kesip alalmaya balad. Hank tekileri douya doru gtrmeyi srdr uzeye dnd, inmeye balad.

Be dakika sonra filo sonsuz gklerde kaybolmutu. Michael tek banayd. Aralkl bulutlarn ne kadar alald.

onlar kendine siper olarak kullanmaya hazrland. Souk, nemli bulutlar arasna dala ka, c phe hattn Douai'nin birka mil gneyinden geti, sonra ormann kenarnda Almanlarn yeni to ataryalarn grd.

Eski pist elindeki haritada iaretliydi. Drt mil kadar uzaktan oray grebildi. Albatro slarn ini kalkndan, slak toprakta teker izleri almt. ki mil uzatka da Alman uakl rna srayla parketmi durmakta olduunu grd. Aalarn arasnda adrlar ve derme atma ba maktayd. Orada yer ekipleri kalyor olmalyd.

Birden gmbrtl bir patlama duyuldu, Michael'in biraz nnde ve yukarsnda bir uaksavar a rlad. Sanki bir pamuk bitkisiydi. Patlyor, yarlyor, iinden beyaz dumanlar dklyordu. B tlarn hemen altndaki o silik kta bu grnm insan kandracak kadar gzeldi. Gnaydn, Archte! diye selmlad Michael onu alayla.

lk atn peinden, tm salvo yamaya balad. evresindeki hava arapnel patlamalaryla dol

Michael burnunu aaya edi, hzn arttrd, nndeki gsterge ibresi dnp krmz iaretl ratryordu. zerine bez sarlm paketi ekti, kucana koydu.

Toprak ve orman hzla ona doru yaklamaktayd. Peinde, patlayan arapnellerden bir iz brak rdu. Aalardan yetmi metre yksekte ua dzledi. Pist tam karsndayd. Renkli uokiar u linde grnyor, kpek bal burunlar ono dnk duruyordu. Aralarndan kanatlar siyah beyaz gk mavisi ua arad, gremedi.

Alann kenarnda tell bir harekettir kaynyordu. Alman yer ekipleri, uaktan bir Vickers a ei bekleyerek ormana kouyor, nbette olmayan pilotlar uu ceketlerini giymeye savayor, k mi parketmi uaklara doru kouyordu. Havalanp ngiliz uan yakalamalarna imkn olmad

da biliyordu ama, yine de gerekli abay gsteriyorlard.

Michael silahn koluna uzand. Uaklar dzgn bir sra halindeydi. Pilotlar onlara yakn yerd ydi... kendi kendine ac ac glmsedi, burnunu daha alaltt, onlar Vickers'in merceinden

Otuz metrede ua tekrar dzledi, sa elini: ate kolundan ekip kucandaki paketi ald. Al tnn ortasna vardnda pilot kabininden eildi, paketi aaya att. Ucuna baland kurdele SE5a'nn rzgrnda dalgalanarak yavaa indi, alann ucuna kondu.

Michael hz ap tekrar bulut dzeyine doru ykselirken, kanat birleimindeki dikiz aynasn eriye bakt, Alman pilotlardan birinin yerdeki pakete doru eildiini grd. Sonra SE5a yer inde srad, Alman uaksavarlarnn at ate altnda titredi. arapneller Michael'in ua ordu. Birka saniye iinde o yine ilk bulut dzeyinin zerine kmt. Silahlan souktu. Onl ate etmemiti. Gvdenin karnnda ve alt kanatlarnda birka arapnel delii veya yrt olm Mort Homme'a doru yneldi. Uarken bir yandan da demin att paketi dnyordu.

nceki gece eski gmleklerinin birinden kurdele gibi bir erit yrtm, onu iaret olarak kul anmaya karar vermi, arlk yerine de bir avu .303 kovan kullanmt. Sonra el yazl mekt delenin br ucuna balamt. nce mesaj Almanca yazmak istemi, sonra Almancas-

nn pek zayf olduunu kabullenmek zorunda kalmt. Herhalde Von Richthofen'in ekibinde bir isi yazdklarm tercme edecek kadar ngilizce biliyordur, diye karar vermiti. Yaz yleyd yah beyaz kareli kanatl mavi albatrosun Alman pilotuna. Baym,

Dn ilediiniz cinayette ldrdnz silhsz ve savunmasz ngiliz havacs benim dostumdu Bugn saat 16.00 ile 16.30 arasnda Cantin ile Aubigny^ au-Bac arasndaki alan gzetlemeye kacam. Sar bir SE5a ile 8000 kademde uuyorum. Size rastlamay umarm. Michael sse dndnde teki pilotlar oktan inmilerdi. Mac, biraz arapnel aldm sanyorum. Farkna vardm, efendim. Kayglanmayn, hemen onarrm. Silh kullanmadm. Ama sen ayarlarna yine bak, e mi? Elli metre mi? Mac onun Lewis Vickers'da nasl bir menzil tercih ettiini soruyordu. Otuz yap, Mac. Yakn deceksiniz galiba, efendim. Mac dilerinin arasndan bir de slk almt. yle umuyorum, Mac. Ha, aklma gelmiken, kuyrukta biraz arlk var. Onu gider. Elimle yaparm, efendim, diye sz verdi Mac.

Saol, Mac. Bay Andrew'nun ansna, canlarna okuyun, efendim.

letiim subay onu bekliyordu. Btn uaklar onarld, operasyona hazr, Michael. Onikisi g ir. Tamam. Hank le uuunu alyor. Ben 15.39 do yalnz bama havalanyorum. Yalnz bana m? Adam piposunu azndan ekiverdi. Pek armt.

Yalnz bama, diye onaylad Michael. Sonra da, akam uuunda herkes birlikte olacak. Her i gibi. iubay notunu ald. Bu arada. General Courtney'den de mssaj geldi. Bu geceki trene katl mak iin elinden geleni ya-pacckm. Kesinlikle gelebileceine inanyor.

Michael o gn ilk defa olarak glmsedi. Sean Courtney'in dnnde bulunmasn pek ok istem Umarm sen de gelebilirsin, Bob. Elbette. Btn birlik orada olacak. Hevesle bekliyoruz. Michael da bir ikiyi pek hevesle beklemekteydi. Yemekhaneye doruldu.

Tanrm, daha sabahn sekizi, diye geldi aklna... yar yolda durdu. Kendini pek kurumu, pe gevrek hissediyordu. Viski vcuduna tekrar scaklk verirdi. Duyduu ihtiyatan elinin te krar titremeye baladn grd. Yolunu evirip adrna gitmek iin tm iradesini kullanmas hi uyumam oldu unu hatrlad.

Bigg adrn dnda, br sandn stne oturmu, Michael'in izmelerini parlatyordu. Birde . Yz ifadesizdi.

Yeter artk, diye glmsedi Michael ona. Dn gece iin zr dilerim, Biggs. ok kabalk et k yapmadm.

Biliyorum, efendim. Biggs gzle grlr biimde rahatlamt. Binba iin ben de ayn duy Biggs, beni te uyandr. Biraz uyku am var.

Onu uyandran Biggs deil, yer ekiplerinden ykselen lk ve haykrlar oldu. Kouan ayak ksavarlarn gmbrts ve tepede de bir Mercedes motor sesi vard. Neler oluyor, Biggs? Bir Hun, efendim... kstah herif ss bast.

Dnd gitti! diye bard dier pilotlar aalarn arasndan. Tek kurun bile atmad. Onu grdnz m?

Bir albatros. Gvdesi mavi, kanatlar beyaz siyah kareli. Herif neredeyse yemekhanenin damn gtryordu. Bir ey att. Bob gitti, ald.

Michael tekrar adrna girdi, ceketini, tenis pabularn giydi. Koarak adrdan karken i kta olduklarn duydu. Kendi pilotlarndan bazlar Alman kovalamaya kyorlard. u adamlar durdurun, kalkmasnlar! diye bard Michael. Daha o subayn odasna varamadan r da sustu. Kapda merakl pilotlardan kk bir kalabalk toplanmt.

Michael onlarn orasndan kendine yol ap ieriye girerken iletiim subay da Alman uann azndaki ba ayordu. Torbada ne bulunduu grld anda tartmalar, yorumlar kesiliverd lar yavaa parmaklan arasndan kaydrd. Yer yer siyah yank ve delikler vard. zerinde ku anlar da gze arpyordu.

Andrew'un fular, dedi hi gerekmedii halde. Bir de gm iesi. Gm fena halde arp ki sv gluk gluk sesler karyordu. Onu bir kenara koydu, torbadaki dier eyalar kard. n madalya kurdeleleri, amber sigara azl, iinde sterling bulunan bir kese, bir de dom derisinden czdan. Andrew'un annesiyle babasnn atolar nnde ekilmi bir resmi czdann ayp dverdi. Bu nedir? Subay parlak kttan, mhrl bir zarf karyordu. zerindeki isim... Okudu. na. Ban kaldrp akn gzlerle Michael'e bakt. Bu sensin, Michael... nasl olur? Michael zarf ondan ald, mhrn ba parmann trna yla kopard.

inden bir tek yaprak birinci kalite kt kt. Mektup elle yazlmt. Yaz geri Avrupal Gotik bi imdeydi ama, ngilizcesi kusursuzdu:

Baym, Dostunuz Lord Andrew Killigerran bu sabah Douai'de-kii Protestan mezarlna gmld. ahsen asker onur payelerinin yanna konmasn saladm.

Size bildirmek, ayn zamanda da sizi uyarmak isterim ki sava srasndaki hibir lm cinayet deildir. Savan amac, dman mmkn olan her yolla yoketmektir. Bulumamz bekliyorum.

OTTO VON GREIM

Jcsta Douai yakn. Hepsi merakla Michael'a bakarken o mektubu katlayp cebine soktu.

Andrew'un cesedini bulmular, dedi alak sesle. Tm asker paye ve onurlaryla bu sabah Do 'de gmmler. Pilotlardan biri,. Soylu bir hareket, diye mrldand. Evet... yani Hunlar iin! Michael bunu syledikten son ra kapya dnd.

Michael! diye durdurdu onu iletiim subay. Sanyorum Andrew bunu senin saklaman isterdi.

Gm ieyi Michael'a uzatt. Michael alp ar ar elinde evirdi. iedeki girinti herhal ldu, diye dnd, rperdi.

Evet, diyerek ban sallad. Bundan sonra ben saklarm. Tekrar kapya dnd, sessiz suba n kendine yol ap kt. Biggs onun giyinmesine yardm ederken ayrntlara her zamandan fazla dikkat ediyordu. izmeleri giydirirken, yi parlattm, efendim, dedi.

Michael bu sz duymam gibiydi. Alman pilotu gelip gittikten sonra geri tekrar biraz uz anmt ama, bu sefer uyuyamamt. Yine de, kendini biraz daha sakin hissediyordu. Ne dedin Biggs? diye sordu. k niformanz dnnz iin hazrladm efendim... 129 Alev Kylan F : 9

banyonuz iin do aya be galon scak su hazrlamasn syledim. Teekkr ederim, Biggs. Hergn olacak bir olay deil, efendim. O doru, Biggs. Hayat boyu bir kere yeter.

Gen bayanla ok mutlu olacanzdan eminim. Ben de hanmla evliliimiizn yirmi ikinci yln da dolduruyorunru efendim. Epey zaman, Biggs. Rekorumu krmanz umarm, Bay Michael. Urarm.

Bir ey daha var, efendim. Biggs utanm gibiydi. Ban izmelerin balarndan kaldrmyor amz gerekir, efendim. Gvenli bir ey deil, efendim. En.azndan Bay Johnson' yanmza alma zninizle, efendim... geri sylemek bana dmez, biliyorum ama... Michaei bir an elini Biggs'in omzuna koydu. Bunu daha nce hi yapmamt.

Dndmde o banyoyu hazr et, deyip ayaa kalkt.

Biggs onun eilip kapdan kna bakt. Ne veda. etti, ne de ans diledi. Ama dilememek ii harcamas gerekti. Sonra Michael'in kard ceketi alp abartmal bir dikkatle katlad.

Woiseley motoru alp rayna oturduktan sonra Michael onun sesini derin hrlt tonunda aya d, otuz saniye boyunca eletirici bir dikkatle dinledi, sonra ban kaldrp kanadn zerin ilot kabininin yanbanda duran Mac'a bakt. Adamn salar da. tulumu da, pervanenin rzgr duruyordu. ok jyi, Mac! diye bard motora ramen sesini duyurabilmek iin. Mac srtt. Okuyun canlarna, efendim, deyip yere atlad, n ini tekerlerinin nndeki takozlar ekti. Michael elinde olmadan derin bir soluk ald. Sanki Tugela nehrinin o serin, yeil su larna dalmak zereydi. Sonra motora benzin verdi mara bast, ilerlemeye balad.

atonun arkasndaki tepe yine botu. Ama o do zaten baka trlsn beklemiyordu. Burunu yks zere kaldrd, vazgeti, tekrar indirdi, dar bir kavisle geri dnd. Kanadnn ucu neredeys arn tepesine deecekti.

ato dosdoru karsndayd. Pembe damn hizasnda uarak zerinden geti. Hayat belirtisi yo gemez SE5a'ya sekiz izdirip tekrar dnd. Hl alaktan uuyordu. Bu sefer hareket grmeyi baard.

Giri katnda, mutfaa yakn pencerelerden biri alm, birisi sar bir ey sallyordu ama M m olduunu gremedi.

Bir daha dnd. yle alaktan geliyordu ki, tekerleri Anna'nn sebze bahesinin duvarlarna d kunmak zereydi. Pencerede Centaine'i grd. O siyah, gr salar, o kocaman gzler bakasnn azd. Pencereden alabildiine sarkyor, bir eyler haykryor, sar bir earp sallyordu. Sea rtney'i grmeye gittikleri gn takt earpt bu.

Michael burnunu kaldrp ykselmeye hazrlanrken kendini genlemi gibi hissetti. zerine ve pasif hava uuvermiti. u anda kendin' enerjik, hayat dolu hissediyordu yeni batan . Onu grmt. Artk her ey iyi gidecek demekti.

Centaine pencereden ekilip, yatan kenarnda oturmakta olan Anna'ya dnd. Michel'di, ded nu grdm, An-na... kesinlikle oydu. Ah, ne yakklyd! Beni bulmaya gelmi... Babama rame Anno'nn yz krt, ayplarcasna kzard. Damadn d n gn gelini grmesi kt ans getirir, dedi. f, ok sama, Anna. Bazen ne garip eyler sylersin. Ah, Anna, Michel yle gzel k imizi akamdan nce bitiremezsek sen gze! falan olamayacaksn.

Centaine eteklerini savurdu, Anna'nn yanna oturdu, gelinliin eski, fildii rengi dant elinin ucunu kucana ald, ineyi kaldrd, iplii geirirken gzlerini ksp dikkatle bakt

Yeniden etei bastrmaya balad zaman Anna'ya,- Ben karar verdim, yalnz erkek ocuklar d dedi. En azndon alt tane Ama kz dourmayacam. Kz olmak yle s-

k ki! ocuklarma yle bir kader istemiyorum.

neyi on oniki kere batrp kardktan sonra yine durdu. yle mutluyum ki, Anna, yle heye ! General gelir mi dersin? Bu sama sava ne zaman bitecek sence? Michael ne zaman beni Afrika'ya gtrebilecek? Anna dinlerken, sevgi dolu glmsemesini saklamak iin ban hafife evirdi.

Sar SE5a gkyznn yumuak, gri karnna doru ykseldi. Michael alt dzey bulutlarda bir ar Grleyerek o koridora dald. Yukarda yine ayn sk bulut tavan vard. Aradaki hava kristal gibiydi. Altometresi 8000 kademi gsterdi i zaman Michael ua dzledi. evresi berrakt. stteki bulutlar da, alttakiler de uzakt. lttakilerin aralarndan yerdeki iaret mevkilerini grebiliyordu. Cantin ve Aubigny-auJBac kasabalar boaltlm, kurun delii dolu hayaletlerdi. Birka ta salam kalmt ancak. amurlu topraktan cenaze antlar gibi ykseliyorlard ki kasabann aras drt mildi. Bir zamanlar ikisini birbirine balayan yol da yokolmutu. C ephe hatlar o aradaki kahverengi tarlalardan bir ift ylan gibi geiyordu. Bomba ukurla rna su dolmu, grmeyen gzler gibi parldyorlard.

Michael saatna bakt. Drde drt dakika vard. Gzleri derhal bo gkleri taramaya dnd. El kontrollerden birer birer ekti, ap kapad, parmaklarn rahatlatmaya alt, ayn zamanda in iinde ayak parmaklarn oynatt. Tabanca patlad anda depara hazrlanan bir koucu gibi Silhn koluna iki eliyle uzand, uan kontrolsuz nasl gittiine bakt. Dzgn ve dengeli . ki silahyla ate etti. Her biriyle bir tek kere, ksack. Sonra ban sallad, sa elini enli parmaklarna fledi.

Bir iki gerek bana, dedi kendi kendine. Andrew un gm iesiin cebinden kard. Bir koc lp aznda dolatrd, gargara yapt, sonra yuttu. kinin atei dosdoru kannda patlad. ekrar cebine att.

Kare biimindeki gzlem rotasna uymak zere hafif sola dnd srada, gri ilteye benzer bu erinde pire kadar siyah benei grd. Gzlerini krptrd, onu kaybetmemeye alt. teki uak der 3000 kademdeydi. Tam kendisinin bulundu

u ykseklikteydi. Hzla yaklayordu. Kuzeyden, Douai tarafndan gelmekteydi. Michael kannd ki adrenalinin alkolle karmakta olduunu hissetti. Yanaklar yand, barsaklar spazma urad Hz arttrp onu karlamak zere frlad.

ki uan ar hzlar onlar abucak biraraya getirdi. teki uak Michael'in gzleri nnd ye balad. Burnunun parlak mavilii, pervanenin dnerken yaratt o sis gibi grnt, iki y aca kanatlar! Sonra pilotun kafasnn miferli tepesi belirdi. ki siyah Spandau makineli sinin arasndayd. Bokmak zere ne doru eildiinde onun da gzlkleri parldad. Michael benzini sonuna kadar at, motor kudurdu. Sol eli kontrol, fra tutan ressam eli

gibi tutuyordu. Alman kendi nian menzilinin tam ortasna ald, sa eli at koluna uzand.

Nefreti ve fkesi, dmann grntsyle birlikte hzla bymekteydi. Ate etmedi. Kafasndak ine almaya balamt. Zamann ak yavalyordu. Kardaki Spandau makineli namlularnn ak ate kvlcmlar, mehtapsz bir havada Merih gezegeni gibi panld-

yordu. Pilotun kafasna nian old, tetie bast, silah titreyip kkrerken uan nabz gibi i.

Bu kardan saldry yarda kesmek Michael'in aklnn ucundan bile gemiyordu. Tm dikkati n ya dnkt.

Kurunlarn Alman'n yzne gmmek, gzlerini oymak, beynini paralayp uurmak istiyordu. S rmilerinin uan bezini yrttn, tahtalarn deldiini duydu, bann yanndan ge ilerini dinledi, aldr etmedi.

Kendi kurunlar Alman'n pervanesinden yongalar yontuyordu. Onlarn gerek hedeften sapm o duunu anlayp fkelendi. ki uak neredeyse arpmak zereydi. Michael elini at kolundan , kendini arpmaya hazrlad, elikletirdi, dnmeye kalkmad.

O srada Albatros iddetle kanadnn zerine yatt, arpmadan son anda kand, SESa'nn z ayan bir arpma sesi duyuldu. ki kanat birbirine demiti gei snasnda. Michael kendi kan an sarkan yrtk bezi grebiliyordu. SE5a'y o mahut dar dne soktu, kanatlarn bu baskyla ediini hissetti. Dnmt. Albatros nndeydi ama, menzilde deildi. . Michael tm gcyle hz arttrmak zere yklendi. Benzin zaten en yksek hzla gidiyordu. atros da aray amaya devam ediyordu.

Alman soldan dn yapt. Michael onu izledi. Giderek ykseldiler Hemen hemen yere dik trma nyorlard. ki uan da hz tkenmeye balad. Ama SEa'nnki daha abuk tkeniyordu. Alma d.

Ayn Albatros deil! diye dnd Michael oka kaplarak. Radyatr yeri tek deiiklik dei tip bir uakla uuyordu. leri bir uak Kendi SE5a'sndan ok daha hzl ye gl. Siyah beyaz kareli kanatlarn dnne bakt, Alman pilotun onu aynada grmek iin uzann ilh menziline girmeye, san hafif kavislendirip burnunu ileri itmeye urat.

Alman, Albatros'unu durdurarak evirdi, dosdoru Michael'in stne geldi. Spandau'lar krmz mz gz krparak yine tam burnuna doru! Michael fren yapmak zorunda kald, nk Alman hem yksek, hem daha hzlyd. Kritik bir an iinde Michael na geti. yi pilottu Alman. burnunu aaya doru itti, rlikte dnd. Kesimeyen iki

dn yapmak zorundayd. H;z azalmt. Alman uan evirdi, Michael bunu anlaynca karnnda bir skma hissetti. Hz artt ayn zamanda SEa'y dey bir dne zorlad. Albatros onu izle yrngeye sahip gezegenler gibi birbiri evresinde dnp durdula

enesini kaldrp teki pilota bakt. kisi de tek kanat zerinde eiktiler. Alman da ona bak l onu canavar gibi.

insan deilmi gibi gsteriyordu. Derken Michael bir an, o mavi gvdenin ilerisine doru b akt. Yukarya, bulut tavanna doru Avc gzleri orada ufack, bcek gibi bir kprt sezmi albi vcuduna kan pompalamay kesti, kan koyulup damarlarnda yavalad... sonra kalbi ok g rmi bir hayvan gibi, yarrcasna vurmaya balad, soluu boazndan tslayarak kt Alman , Size bildirmek, ayn zamanda sizi uyarmak isterim ki... demiti, ...savan amac dman elen her imkn kullanarak yok etmektir.

Michael bu uyary okumutu ama anlamn imdi kavryordu. Onun kafasndaki romantik, teke te llo kavramn onlar bir lm tuzana evirmilerdi. ocuk gibi kendini onlarn gcne teslim ara hem zaman, hem ykseklik rakamlarn vermiti. Mavi ua yem diye kullanmlard besbell i saflna imdi kendi de ayordu. tekilerin yukardaki buluttan yldrm gibi dklleri Ka tane? Saymaya vakit yoktu ama grne gre yeni tip Albatros'lardan koca bir filoydu. azndan yirmi uak. Hzl ve sessiz bir sr. Parlak renkleri mcevher gibi parlayarak dklyorlard buluttan.

Centaine'e verdiim sz tutamayacam, diye dnd, aaya bakt. Bulut 2000 kadem kadar tek are de oydu. Almanlarn yirmi en usta pilotuyla birden savamay gze alamazd. Yanna ardklarnda birka saniyeden fazla dayanamazd. Hzl da geliyorlard. Bu arada mavi uak da aldrs iin peindeydi.

Michael birden, kendini kendi planlad lmle yzyze bulunca, yaamak istediini anlad. L elini ekmiyor, SESa'y durmadan dndryordu. Birden kolu ne doru itti, ua sapandan f gibi dar frlatt.

Yerekiminin yn deiince Michael'in vcudu kendini balayan kaylara doru frlad ama ir kendi gcyle dik bir dala geirdi, midesi ykselip azna gelerek alttaki buluta doru yl nmeye balad. Bu manevra hasmn artt. Ama o da kendini hzl toparlad, Albatros ok ge l'in peine takld, kalabalk, alacal kafile de ikisinin zerinden yaklamaya balad; Mich ann yukarsndaki aynadan onlara bakyordu.

Bu yeni tip Albatros'un dalta ne kadar daha hzl olduunu grmekteydi. Gzn karsndaki virdi. Daha demin o kadar itici ve irkin grnen yap yap gri katlar imdi onun tek kurtu muduydu. Kamaya balaynca korkusu de geri dnm, karanlk, rknt verici bir biimde zer . Cesaretini de, erkekliini de tketiyordu.

Baaramayacakt. Buluta varmadan yetieceklerdi ona. Eli levyeye yapmt. Bu yeni, donduru korkuyla kazk kesilmiti.

ifte Spandau'larn atrts onu uyandrd. Aynada danseden krmz kvlcmlar grd. O ka ken srtna bir ey arpt, uyuturacak bir darbe oldu. Bu darbenin iddeti cierlerindeki hav y darya itti. Michael mavi Albatros'un at menzilinden kurtulmas gerektiini anlad.

Olanca gcyle pedal itti, hzl dnle Alman'a doru dnmeyi amalad ama hz ok fazlayd

SE5a cevap vermiyordu .Ancak yan dnebildi. Mavi Albatrosun mermileri yukardan geme ye baladysa da, tekiler pepee saldrlara getiler. Her saldr tekinden hemen sonra ge adan bir btn saniye bile gemiyordu. Gkyz parldayan kanatlarla, renkli gvdelerle dolmu Uana giren mermiler srekli, dayanlmaz biimde birbirini izlemekteydi. SE5a bir kanadn dnmeye balad.

Gk, bulut, toprak... her taraf parltl Albatroslarla doluydu. Hepsinin silhlar atrdyo psi Michael'in evresinde ba dndrc bir hzla dnyorlard. Bir darbe daha hissetti.

Bu seferki bacandayd. Oyluunun yukarsnda. Ban eip bakt, bu patlamann tabandan gel Bir kurun bacana girmiti. Kanlar atar damarn yarldn belli eder biimde, aralkl ol ktiyle yaral bir bufalonun saldrsna urayan bir Zulu antacnn durumunu grmt. Onda d trlyd. dakikada da lmt adam.

Makineli atlar hl her ynden yayordu. Kendini savunamyordu. Ua artk kontrolden urnunu ikide bir havaya kaldryor, sonra tekrar vahice indiriyordu.

Michael uayla mcadele etti, teki pedala basp dn durdurmaya urat. Bu hareket Oylu hzla boalmasna yol at. Zayf bir ba dnmesini ilk defa olarak hissetti. Elini levyeden

i, bacana bastrd, hangi noktay tutmas gerektiini aratrd, bulduunda nabz temposuyl durdu.

Yaral uan bir kere daha emri altna almaya abalad Burnu indirmek iin ne yklendi, d nzin verdi. Uak isteksizce emre uydu. Michael her yandan yaan makineli mermilerini dnmemeye alt.

Bulutlar ve yer birden evresinde dnmeyi kestiler. Dnler drd, uak dz inie geti. Mic eliyle burnu biraz ykseltti, kanatlardaki zorlanmay, karndaki yerekimini hissetti, a ma sonunda dz bir rota tutturunca dnya da karsnda dz durdu.

Aynaya bakt, mavi Albatros'un kendisini yine bulduunu, lm vuruu iin kuyruuna yaklamak olduunu grd.

Spandau'nun o korkun atrts balamadan nce Michael bulutun gri nemini suratnda hissetti rard, lo, kr bir dnyaya dald. Buras sessizdi. Spandau'lar artk gkyznn huzurunu boz rada. Onu bulutlar arasnda asla buiamazlard.

Baklar otomatik olarak, nndeki panele konmu gliserin dolu tplere dnd. Svnn yzeyi klar ayn dzeydeydi. Demek SE5a yere paralel uuyordu. Pusulaya bakp ua Mort Homme ynn evirdi. Kusmak istiyordu. Korkuya ve sava basksna kar ilk tepkisi bu oldu. Yutkundu, kusmamay a alt. Zayflk ve ba dnmesi bir kere daha geldi. Sanki kafatasnn iine bir yarasa hapsedilmiti. Yumuak, kara kanatlar gzlerinin gerisinde rplyor, grnde kara lekeler beliriyordu. Gzlerini krptrp karanl uzaklatrmaya alt, aa

ya bakt. Ba parma hl oyluuna baslyd ama mrnde de bu kadar ok kan grdn hat

Parmaklar yap yapt. Ceketinin kolu dirseine kadar kan iindeydi. Pantolonu da kandan s md, izmelerinin ii bile doluyordu. Pilot kabininin tabannda kan glckleri vard.

Reel gibi topak topak koyulmaya balamlard bile. Ylan gibi kan izleri uan her sarsnt sola doru akyordu.

Levyeyi bir an brakt, omuz kaylarna aslp ne eildi, srtn eliyle yoklamaya alt. uldu.

Kala kemiinin hemen yukarsnda, omurgann yedi sekiz santim yan tarafndayd Kurunun k u. Hl iindeydi. kanama yapyordu. Michael emindi bundan. Karnnn ii kanla dolarken za ir gerilme, bir arlk hissetmeye balamt.

Uak bir kanadn edi, Michael onu dzeltmek iin levyeye sarld ama dzeltmesi birka sani armaklarna sanki ineler batyordu. ok mekteydi. Tepkileri yavalyordu. Her hareket, ne r kk bir hareket olursa olsun, byk abalar gerektirmeye balamt.

Ama ac duymuyordu. Yalnzca ense kknden balayp dizlerine kadar yaylan bir uyuukluk var a parman kprdatp oyluundaki yaray bir denemeye alt. Parman ektii anda kan strd, dikkatini uu tehizatna evirdi. Ne kadar srecekti Mort Homme'a yarmak? Hesaplamaya alt ama beyni yle yava ve uyuuktu Cantin'den dokuz dakika, diye hatrlad. Kendisi ne kadar zamandr uuyordu?

Bildii yoktu. Saatna bakabilmek iin bileini evirdi. Kadrann zerindeki rakamlar ocukl bi saymas gerektiini grd.

Buluttan erken kmak istemiyorum. Beni bekliyor olacaklar, diye dnd ar ar. Derken anndaki rakamlar oald. ift gryorum, dedi.

Hemen karya bakt. Gm bulutlar uan evresindeydi. Bir dme duygusu hissetti. Bunu gi eredeyse levyeye yklenecekti ama eitimi onu kurtard, yapay ufuk iin tekrar baloncukl ara bakt. Hl ayn hizadaydlar. Duygular aldatyordu onu.

Centaine, dedi birden, ...saat ka? Dne ge kalacam. Bitkinliinin iinden bir panik inin gerisinde siyah kanatlar daha bir hzla arpld. Ona sz verdim. Yemin ettim! Saatim kontrol etti. Drd alt geiyor... imkn yok, diye dnd vahice. Bu lanet olas saat yanl. Gerekten giderek uzaklamaktayd. SE5a bulutun arasndaki bir delikten dar frlad.

Alan rotasn doru ayarlamt. Alttaki yolu, demiryolu hattn, ikisinin arasndaki yldz n grebiliyordu. Alt dakika daha uacam, diye hesaplad. Yeri grmek onu tekrar geree aya bakt, sonra ban yukarya kaldrd. Onlar orada grd. Arslan cesedinin tepesindeki a r gibiydiler .Onun buluttan kmasn bekliyorlard. Grmlerdi onu. Gkkua renklerinde k endisine doru dndklerini farketti. Hemen te taraftaki bulut kmesine dald, souk, slak akalar onu kucaklad, zalim gzlerden saklad.

Szm tutmam gerek, diye mrldand. Topra grememek tekrar akln kartrd. Ba dnme

SESa'nn yavaa inip bulut tabakasndan kmasna izin verdi, bir kere daha a kt. Aa rd. Tepeler ve sava hatlar arkasnda kalmt. Karda ormanlar, ky, kilisenin kulesi bar sal gibiydi.

Centaine, eve dnyorum, diye dnd, korkun bir halsizlik vcudunu kaplad, arl onu nin tabanna yamyass sermeye kalkt.

Ban evirdi, atoyu grd. Pembe dam ona iaret ediyor, onu aryordu. Uan burnu, Mi n o tarafa dner gibi oldu.

Centaine. diye fsldad. Geliyorum... bekle beni, geliyorum. zerine bir karanlk bastr n bir tnele girmi gibi oldu.

Kulaklarnda bir uultu vard. Deniz kabuklarnn iindeki uultuya benzer bir ey. Geri kala dikkatiyle dnmeye alt, giderek daralan karanlk tnele bakt. Onun yzn aryor, kul asnda onun sesini duymaya al yordu. Centaine, neredesin? Ah, Tanrm, neredesin, sevgilim?

Centaine cevizden, yaldz ereveli koca aynann karsndayd. Kendi grntsne kara, ciddi akyordu.

Yarn Madam Courtney olacam, dedi ar bal bir sesle. Bir daha asla Centaine de Thiry o cam. Bu mthi

bir dnce, deil mi, Anna? Kendi akaklarna dokundu. Kendimi farkl hisseder miyim dersin? Herhalde bu byk olaylar deitirir beni... ondan so nra asla ayn insan gibi his-sedemem!

Uyan. ocuum. diye drtt onu Anna. Daha ok iimiz var. Rya grmeye vakit yok. Kocaman Centaine'in bandan geirip giydirdi, sonra arkaya geti, belini tutturdu.

Acaba annem beni seyrediyor mudur, Anna? Kendi elbisesini giydiimi biliyor mudur? Benim iin seviniyor mudur?); Anna homurdanp diz kt, etek boyunu kontrol etti. Centain e kalalar zerindeki dantelleri dzeltti, alt kat salonundan gelen erkek glmelerini dinl di. Generalin gelebildiine yle sevindim ki! Ne kadar yak kl, deil m, Anna? O gzler... dikkat ettin m gzlerine? Anna bir daha homurdand ama bu sefer daha bir vurgulu homurdand. Generali dnrken bir a n elleri iini arr gibi oldu.

Sean Courtney'in Rolls'dan inip atonun merdivenlerini kn seyrederken, te gerek bir ye dnmt kendi kendine.

Centaine, niformas ve madalyalaryla ne kadar da heybetli grnyor, diye devam etti. Mi yalannca, yle sakal brakmas iin srar edeceim. ok etkileyici...

Aadan bir kahkaha daha ykseldi. Babamla ikisi birbirinden pek holandlar, deil mi, Ana inlesene u sesleri!

nallah teki konuklara da biraz konyak brakrlar. Anna ayaa kalkt, sonra yumruunu ens ayayp duraklad. Aklna bir ey gelmiti.

Sofraya Sevres servisi koyacamz yerde maci Dresden servisi koymalydk. Pembe gllere ok ha yakrd. Onu dn dnmeliydin, dedi Centaine hemen. imd-i her eyi yeni batan yapamam.

ikisi dn gece sabaha kadar uram, byk salonu hazrlamlard. Oras hizmetiler gittii d. Perdeler tozlanm, tavanlar rmcek balamt. Kabartma mitolojik desenli kartonpiyerl neredeyse grnmez olmutu.

Temizlii bitirdiklerinde gzleri kpkrmz, tozdan hapsnr durumdaydlar. Gmleri ondan s almlard. Hepsi kararm, lekeliydi. Daha sonra Sevres yemek servisi ortaya km, ykanm Kontu da ie komulard. Bir yandan nc mparatorluun onurlu bir Sedan gazisi, uak gienmi, ama bir yandan da ilere yardmc olmutu. Sonunda bitmiti her ey. Salon yine harika grnyordu.

Parkeler cilalanm, tavanda nymph'ler tekrar neeyle birbirini kovalamaya balam, gmler or, Anna'nn ilk parti sevgili glleri mum nda mcevher gibi ldyordu. Birka turta daha yapmamz gerekirdi, diye yaknd Anna Bu askerlerin itah atlar gibidir. Onlar asker deil, havac, diye dzeltti Centaine. Hem bu evde koca Mttefik ordusunu doyu rmaya yetecek kadar yiyecek var. Oysa gelen bir tek birlik... Centaine sustu. Dinl e, Anna!

Anna pencereye yryp darya bakt. Onlar! diye duyuruda bulundu. Bu kadar erken hem de k, kahverengi bir kamyon, akll yoldan yaklayordu. Yksek, dar tekerleri zerinde, kz k r gibi kasnt bir havas vard. Arkasna birlikten subaylar dolumulard. Direksiyonda ile ubay, aznda piposuyla, yznde korkun bir ifadeyle kamyonu saa sola savurarak sryordu. daki yolcular tezahrat yapyor, onu tevik ediyorlard. Anna kaygyla, Kileri kilitledin mi? diye sordu. Eer bu haydutlar yiyecekleri bir serv is yapmadan bulurlarsa...

Anna kyde savatan kaamam ne kadar eski arkada varsa ie komutu. Kiler Alaaddin'in ma turlularla, breklerle, ezmelerle, harikulade mahall yiyeceklerle, jambonlarla, el mal pastalarla, domuz slerle, mantar yemekleriyle, daha dzinelerce harikulade hazrlkl a doluydu. Centaine, Bu kadar erken gelileri yemek yemek iin de

il, diyerek, pencereye, onun yanna yrd. Kilerin anahtar babamda. Yiyeceklere gz kula r.

Babas konuklar karlamak zere n merdivenlerden inmeye balamt bile. letiim subay a st, arkadaki pilotlardan ikisi tepetakla n kanapeye dal yaptlar. Subay arabann durmu olduunu grnce, Tamam ite! diye bard sevinle. Siz herhalde o sevimli kont olmalsnz. Biz nc mfrezeyiz. Franszca nasl diyorsunuz ona? Avan gard, deil mi?

Elbette! Kont onun eline sarlp skt, Kahraman mtte-tiklerimiz. Ho geldiniz! Ho geldi zlere birer kk kadeh bir eyler verebilir miyim?

Grdn m, Anna? diye glmsedi Centaine. Kayglanacak bir ey yok. Birbirlerini anlyorla klerin gvende kalacak. Hi deilse bir sre iin. Pencereye arkasn dnd. Yatan zerinden duvan alp bana ylece koydu, aynada kendini inceledi.

Bu herhalde mrmn en mutlu gn olmal, diye fsldad. Bu gn mahvedecek hibir tersli Olmayacak, yavrum. Anna ona arkasndan yaklap duvan dantelini omuzlarna yayd.

En gzel gelin sen olacaksn. Ne yazk ki blgenin kibarlar burada yok da seni gremeyecekl r. Yeter, Anna. zlme. Her ey kusursuz. Baka trlsn zaten istemezdim. Ban hafife yana edi. Anna! fadesine bir tel yerleti. Ne oldu? Duyuyor musun? Centaine aynann nnden frlad. Bu o! Michael! Bana geri dnyor!

Pencereye kotu. Kendini tutamyor, olduu yerde sryor, oyuncak vitrini nndeki ocukla nsediyordu. Dinle! Bu tarafa geliyor! ok kere dinledii motorun sesini tanyabiliyordu.

Ben gremiyorum. Anna onun hemen arkasndayd. Gzlerini ksyor, gkteki para para bulut

u. ok alaktan uuyor olmal, diye balad Centaine. Evet! Evet! te, orada,., ormann hemen stnde. Grdm. Elma bahesindeki piste mi gidiyor? Yo, bu rzgrla herhalde hayr. Galiba bizim tarafa geliyor. 1 Michael m o? Emin misin? Elbette eminim... rengi gremiyor musun? Benim gzel sar rengim!

tekiler de duymulard. Alt kat penceresinden de sesler geliyordu. Dn konuklarndan bir d ne kadar salonun kaplarndan terasa ktlar. Balarnda Sean Courtney vard.

Komple ngiliz generali niformasn giymiti. Kont ondan bile atafatlyd. Napoleon III dn n lacivertli srmal svari niformasn tamaktayd srtnda. Hepsinin kadehleri derindeydi neeli ve yksekti.

Michael'in ta kendisi! diye bard biri. Besbelli bizi alak uula selmlayacak. atonun ki. Biraz bekleyin hele! Zaferini byle kutlasa da yeridir! Centaine de kendini onlarla birlikte gler buldu, sar ua n yaklamasn seyrederken ellerini rpt... sonra elleri bir anda havada dondu. Anna, dedi. Bir terslik var.

Uak yeterince yaklatndan, ne kadar yalpalayarak utuu grlebiliyordu... bir kanat aa i, uak aalarn tepesine doru alald, sonra birden ykseldi, kanatlar salland, bu sefer a yatt. Ne yapmaya alyor bu? Aadan ykselen sesler de deimiti. Tanrm... ba dertte galiba...

SE5a hi anlamsz, sancak tarafna doru dnmeye balad, eildiinde yaral gvdeyi ve yrt iler. Kpek balklarnn saldrsna uram balk iskeletine benziyordu, uak. ok fena yara alm! diye bard pilotlar. Evet, berbat durumda! SE5a hzla dnd, burnu hemen hemen aalara arpt.

Mecbur ini yapmay deneyecek! Pilotlardan birka terastan atlayp imenler zerinde kom l uaa lgnca iaretler vermeye baladlar. Bu taraftan, Michael! Burnunu yksek tut, be adam! Fazla yava! diye haykrd bir bakas. Motoru durduracaksn! Benzin ver. Gazla unu! Yararsz tler haykrp duruyorlard. Uak da ak ayrlara doru alalmaktayd.

Michael! diye soludu Centaine. Duvann ucunu parmaklar arasnda eviriyor, yrtldnn myordu Bana dn, Michael. Son bir sra aa kalmt. Dallar tomurcuklanmaya hazr.

dibudok aalaryd. atonun eyrlarnn snrn oluturuyorlard. Sar SE5a onlarn gerisine doru alcald, motorunun temposu aksad. (Kaldr onu, Michael! Cek yukar, Allah kahretsin!

Ona baryor, haykryorlard. Centaine de kendi yakarsn katt. Ltfen, Michael, aalar gel, sevgilim!

Vper motoru tekrar tm gcyle kkredi,, uan sar bir sln gibi aalarn yukarsna fr Baaracak!

Burun fazla yksekti. Hepsi farkettiler. Aalarn tepesinde dsl duruyordu. Sonra sar buru indi.

At! diye sevindi pilotlardan biri. Ama ini tekerlerinden biri dallara takld, SE5a hava a bir takla att, sonra gkten dt Cayrn uundaki yumuak topraa arpt. Tam burun st. rvane bin paraya ayrld, sonra gvde tahtalarnn yarld duyuldu, tm uak dald. Eil , sar kanatlar paralanan gvdesinin evresine kt, ve Centaine, Michael' grd. Kan iindeydi. Yznden akyordu kanlar. Ban arkaya atm, pilot kabininden yar darya sallanan biri gibi kaylarna asl kalmt.

Arkada olan pilotlar imenlerin zerinde yldrm gibi komaktaydlar. General kadehini eli frlatt, terastan baheye srad. Umutsuz, dengesiz admlarla kouyor, aksayan aya hzn enlerle! aray giderek kapatyordu.

Ua alevler sard anda, en ndekiler hemen hemen oraya yetimilerdi. Alevler bir anda f r. nce renkleri ok solgundu. Sesleri davullar gibi gmbrdyor, uulduyor-du. Hemen ardnd aralarna kara dumanlar da karmaya balad koan adamlar durdular, kararszlk geirdiler, bir adm gerilediler, yzlerini scaktan korumak iin ellerini siper ettiler.

Sean Courtney onlarn arasndan ne frlad, dosdoru alev-1er atld. Scaa aldr bile e n subay ayn anda frlayp onu kollarndan, omuzlarndan yakaladlar, geri ektiler. Sean onlarla mcadele ediyordu. yle vahice rpnyordu ki, kii daha gelip onu tutmaya mek zorunda kald. Sean'n boazndan derin, bouk, anlamsz iniltiler kmaktayd. Tuzaa tutulmu bir bufalo gibiydi. Alevlere ulamaya, sar ua n iindeki insann yanna varmaya abalyordu. Derken birden bire sesler kesildi, Sean Courtney de ykld. Eer adamlar onu tutuyor ol masa dizst yere decekti. Kollar yanlarna sarkt... gzleri alev duvarna bakmay srdryordu.

Yllar nce bir ngiltere ziyareti srasnda Centaine dehet dolu baklaryla, kaldklar ev uygulad bir treni seyretmiti. ocuklar ngiliz katil Guy Fawkes'un mankenini yakmlard . Manken ustalkla yaplmt. Alevler onu sarnca kararm, canlym gibi kvrlmaya balam

Centaine o olaydan sonra haftalarca kbus grp ter iinde uyanr olmutu. imdi de, atonun at penceresinden bakarken yanbanda birinin lk attn duyar gibi oldu. Belki de Anna' Byk ac iinde lklard bunlar. Kendini o lklarn temposuyla baak gibi sallanr bul

Eski kbusun tpksyd. Manken siyahlap kvranmaya baladnda baklarn karamad. Ba r, kendiliinden kprdyordu. lklar kafasnn iini doldurmakta, kulaklarn sar etmek Anna olmadn anlad. Bu ses kendi sesiydi. Ac lklar gsnden kopup ykselirken boa orlard.

Anna'nn gl kollarnn onu yerden kestiini, kaldrp pencereden uzaklatrdn hissetti ti ama Anna ok fazla kuvvetliydi. Centaine'i yataa yatrd, ba

n kendi iri gsne dayad, o hrn lklar durdurmaya urat. Sonunda Centaine susun nu kucanda yava yava sallanmaya, ocukluunda yapt gibi ona ninni sylemeye balad. 145 Alev Kylar F : 10

Michael Courtney'i Mort Homme kilisesinin bahesine gmdler. Arkada olan subaylar mezar kendi elleriyle kazd, evlenme trenini ynetecek olan papaz da baucunda duasn yapt. Ben hayatn yeniden domuuyum, dedi Tanr... Centaine, babasnn kolundayd. Yz siyah tlle kapalyd. Anna onun br koluna girmi, korurcasna tutuyordu. Centaine alamad. O lklar bittikten sonra bir daha ya akmamt gznden. Sanki o alevler ruhunu Sahra kumlar gibi kurutmutu. Genliimizin gnahlarn ve kusurlarn hatrlamayn... Szler ok uzaktan geliyordu. Bir engelin te yanndan syleniyordu.

Michael'in gnah yoktu, diye dnd. Kusur ilemezdi, ama, evet, ok genti... ah, Tanr enti! Neden gerekiyordu lmesi?

Sean Courtney, hzla hazrlanm mezarn br tarafnda, Centaine'in tam karsndayd. Bir a Zulu ofr ve hizmetkr Sangane vard. Centaine daha nce bir siyahn aladn hi grme dife gibi teninde parlyor, iek yaprandan szlr gibi iniyordu. Bir anadan doan erkein yaayaca mr ksadr, aclarla doludur...

Centaine derin, amurlu ukura bakt. Tabut da pek acele rptrlmt. Bu Michael deil,

il bu. Korkun bir kbus yalnzca. Az sonra uyanacam, Michael da uarak bana dnecek... On arlamak zere Bulut'la birlikte tepede bekliyor olacam. Sert, tatsz bir ses onu uyandrd. General bir adm ne km, gen subaylardan biri eline vermiti. Topraklar tobutun zerine dklrken Centaine grmek istemedi, gzlerini kard.

yle aada olmaz, Michael, diye fsldad siyah tln gerisinden. Sen aalara lyk de r zaman gklerin yarat olacaksn. Benim iin her zaman yukardaki maviliklerde dolaacaksn Sonra, Au revoir, Michael, diye ekledi. Yine grene kadar, sevgilim. Ne zaman gkyzne m seni dneceim.

Centaine pencerenin yannda oturuyordu. Dantel duvan alp omuzlarna rtt zaman Anna it ecek oldu, sonra kendini tuttu. Anna yaknda, yatan kenarnda oturmaktayd. kisi de konumuyorlard.

Aadaki salondan erkeklerin sesini duyabiliyorlard. Birisi az nce piyano almt. ok k taine yine de Chopin'in cenaze marn tanyabilmiti. Dierleri de ezgiyi mrldanp ona tem tmulard.

Centaine neler olup bittiini sezgileriyle anlamt. lerinden birine zel vedalarn sunuy d. Ama dinlerken kendisi bundan etkilenmedi. Daha sonra erkeklerin seslerinin o k aba, ham titreimle konutuunu duydu. Cok sarho oluyorlard. Bu da trenin bir parasyd, ine biliyordu. Derken glmeler balad... sarho glmeleri... ama altnda hzn olan glmeler

yine arklar sylendi. Hepsi akortsuzdu seslerin. Centaine hibir ey hissetmedi. Mum n uru gzleriyle oturdu, ufuktaki atlarn kvlcmlarn seyretti, arklar ve sava sesleri

Uyuman gerek, ocuum. Anna'nn sesi bir anne kadar mfikti. Centaine ban iki yana sall da itiraz etmedi. Kalkp bir rt getirdi, Centaine'in dizlerine sard, aa ya, biraz jambon, souk turta, bir bardak arap getirmeye indi. Az sonra tabak ve kade h Centaine'in dirsei dibinde, oldu u gibi duruyordu.

Yemen gerek, ocuum, dye fsldad Anna. Aslnda konumak iinden gelmiyordu. Centaine ba u evirdi.

Hayr, Anna, dedi. Ben artk ocuk deilim. imdeki o ksm bugn ld... Michael'le birl daha asla ocuum deme. Sz veriyorum, demem. Centaine yavaa tekrar pencereye dnd.

Kyn saati ikiyi vurdu, az sonra da birliin subaylarnn gitmekte olduunu grdler. Bir k sarhotu ki, arkadalar onlar tayp kamyonun arkasna msr uvallar gibi atmak zorunda ra kamyon gecenin karanlnda uzaklat. Kapya yavaa vuruldu, Anna yatan kenarndan kalkt, amaya gitti. Uyank m? Evet, diye fsldad Anna da. Onunla konuabilir miyim? 1 Girin. Sean Courtney ieri girip Centaine'in koltuu yannda durdu. Centaine viski kokusu alyo rdu ama, general bir kaya kadar salam ve dengeli, sesi.de alak, kontrollyd. Buna rame n Centaine onun iinde, acsn gizleyen bir duvar bulunduunu hissetti.

Benim imdi gitmem gerek, evldm, dedi Afrika dilinde.

Centaine koltuundan kalkt, rt dizlerinden dt, duvak omzundan kayd, kz generalin kar p gzlerinin iine bakt.

Siz onun babasydnz. dedi. Birden generalin kontrol para para oldu. Olduu yerde sende tutunmak iin elini masaya dayad, Centaine'e bakt.

Nereden bildin bunu? diye fsldad. Centaine o zaman koca adamn derin acsnn su yzne de iindeki acnn ykselip onunkine karmasna nihayet izin verdi. General kollarn at, o kollara atld, general onu gsne yaslad. Uzun sre ikisi de konumadlar. Neden sonra C ne'in hkrklar sessizleti, kesildi. Sean o zaman,

Seni her zaman Michael kars ve kendi kzm olarak dneceim, dedi. Bana ihtiyacn olur ve ne zaman olursa olsun, beni artman yeter.

Centaine ban hzla sallad, gzlerini krptrd, sonra o kollarn acarken geri ekildi. Sen cesur ve glsn, dedi. General. Bunu ilk grtmzde anladm. Dayanacaksn.

Dnd topallayarak odadan kt. Birka dakika sonra Centaine, akll yolda Zulu'nm srd amakta olduunu duydu

CD Gne doarken Centaine atonun arkasndaki tepedeydi.

Sulut'a binmi, uua geen uaklar uurluyordu. Eerin zerinde ykseldi, onlara el sallad

Michael'in Hank dedii ufak tefek Amerikal en bata uuyordu. Uan kuyruunu kprdatt, o lad. Centaine glp tekrar el sallarken yanaklarndan aa yalar yuvarlanyordu. Sabah rz paralar gibiydi o yalar.

Anna'yla ikisi btn sabah urap salonu tekrar kapattlar. Mobilyalar toz rtleriyle rtt visleri, gmleri kaldrdlar. le yemeini mutfakta yediler. nceki geceden kalan jamb kler vard. Centaine'in rengi solgundu, gzlerinin alt rk gibi mordu, yemeinin de ancak adna bakt ama, konumas normaldi. leden sonra yaplmas gerekli ilerden sz etti. Anna gyla bakyordu. Bu doa d sknete ne anlam vereceini bilemiyor gibiydi. Yemein sonuna t artk kendini tutamad. yi misin, km?

General bana dayanacaksn dedi, diye karlk verdi Centaine. Onun hakl olduunu kantlam yorum. Ayaa kalkt. Bir saate kadar dner, sana yardm ederim Anna.

Salondan kardklar bir kucak dolusu gl ald, Bulut'a binip yoldaki tabur tabur haki nif al adamlarn arasndan geerek ilerledi. Onlar onu grnce balarn eip selm veriyor, ona orlard. O da glp onlara el sallad. Ardndan zgn gzlerle baktlar.

Bulut'u kilise bahesinin kapsna kadar srd. Kollar gllerle dolu olarak kilisenin ta bi vresinden dolat. Koyu yeil bir aa, de Thiry'lere ayrlm mezarlarn zerini glgeliyord ezarn topra amurlu bir renkteydi. Anna'nn sebze yataklanndan birini andryordu. Tek far o kadar dzenli bir dikdrtgen oluturmamasndayd.

Centaine bahenin kesindeki kulbeden bir krek ald, ie koyuldu. ini bitirdii zaman g

arn zerine brakp geri ekilerek durdu. Etekleri amur iindeydi. Trnaklarnn iine de t mutu.

te, dedi kendi kendine memnun memnun. Bylesi ok daha iyi. Bir ta ustas bulur bulmaz, ayarlayacam, Michael. Yarn da gelip taze iekler getireceim.

leden sonra Anna'yla alt. inden ban kaldrmyor, bir an durmuyordu. Ortalk karar atlayp tepeye kt, kuzeyden gelen uaklar bekledi. O akam yine iki uak eksilmiti. Eve en iindeki yas, Michael kadar onlara da ynelikti. Yemekten sonra, Anna ile birlikte bulaklar ykayp bitirdikleri anda odasna ekildi. ok gun olduunu biliyordu. Uykusu vard. Ama gn boyu byk bir baskyla iinde tuttu

u elem, odada yalnz kalnca patlak verdi. Yast bann zerine ekip sesi bomaya alt

Anna yine de duydu. Zaten onu dinliyordu. Gecelii ve dantelli kepiyle odaya geldi . Elinde bir mum vard. Mumu fleyip sndrd, Centaine'in koynuna girdi, onu kollarna ald, uyuyuncaya kadar kucanda tuttu.

afakta Centaine yine tepedeydi. Gnler .ve haftalar bylece geti. yle de hzl geti ki, C aine kendini bir tekdzelie umutsuzca skm gibi hissetti. Bir tek fark vard. Birlie bi e yeni SE5a gelmiti. Fabrika rengine boyalydlar. Hareketlerinden pek yeni olduklar a nlalan pilotlarca uuruluyor-lard. Beri yandan, ok iyi tand parlak renklere boyal u gnden gne azalmaktayd. atonun altndaki yolda, srtlarnda silhlaryla yryen piyade bi giderek younlayordu. atoda sessizce yaayan kiiyi bile etkileyen br kayg ve gerilim reyi sarmaktayd.

Kont durmadan, Eli kulanda, neredeyse balayacak, diyordu. Haksz kmayacam, greceks Derken bir gn o ufak tefek Amerikal, tepenin zerinden uarken pilot kabininden sarkt, Centaine'in durmakta oldu

u yere bir ey att. Kk bir paketti att. Ucuna iaret olarak uzun, parlak renkli bir k balanmt. Paket tepeyi ap ileriye dt. Centaine, Bulut'u yamatan aa srd, paketi eleyi de dallara taklm buldu. Uzanp dikenlerden kurtard. Hank bir tur yapp tekrar dner en Centaine paketi kaldrp gsterdi, o selm verdi, dnp tepelere doru ykseldi. Centaine odasna dnd, paketi yalnz basnayken at. inden ilemeli RFC kanat armas kt. Krmz deri kutuda bir de madalya nn ipek kurdelesini eliyle okad, arkasn evirip zerine oyulmu tarihi u. Paketten kan nc ey byke bir zarft. inde bir fotoraf vard. eriyordu. n srada da pilotlar bir grup halinde durmu, fotorafya tutuk ktaydlar.

vard. Gm ha ve Michael'in ad Uaklar Bertangl bir ifadeyle sr

lgn sko Andrew, Michael'in yannda duruyordu. Omzuna bile zor geliyordu Michael'in. Mic hael kepini arkaya itmi, ellerini ceplerine sokmutu. yle gamsz, kaygsz bir hali vard k , Centaine'in yrei skt, boulacan sand. Fotoraf, annesinin resmini koyduuna benzer bir gm

ereveye koydu, yatann baucu masasna yerletirdi. Madalyayla RFC kanatlarn dier mce birlikte mcevher kutusuna kaldrd.

Her gn leden sonra kilisenin avlusunda bir saat geiriyordu. Mezarn evresine krmz tu bir duvar rd.

Ta bulana kadar, Michael, diye anlatt mezara. Elleri ve dizleri zerinde, alp duruy

r, ormanlar taryor, taze iekler bulup getiriyordu ona.

Akamlar Aida plan alyor, atlas ap at ba. biimli ktay, Afrika'y inceliyordu. H renk, imparatorluun elindeki arazileri gsteren o pembe renkti. Bazen de ngilizce ki taplar okumakla vakit geiriyordu. Kipling ve Bernard Shaw'u okumaktayd. Bunlar anne sinin st kattaki yatak odasndan bulmutu. Kont onun yksek sesle okumasn dikkatle dinliy or, telffuz hatlarn dzeltiyordu. kisi de Michael'dan sz etmiyorlard ama, her an onun incindeydiler. Michael o atlasn da, ngilizce kitaplarn da, Aida mziinin de bir paras g biydi.

Sonunda Centaine iyice yorulduuna kanaat getirince babasn pp odasna ekiliyordu. Ama mu u fleyip sndrd

anda znts tekrar yakasna sarlyor, birka dakika iinde kap alp Anna geliyor, on er ey yeni batan balyordu.

Sonunda bu dngy kran kont oldu. Centaine'in yatak odas kapsn yumruklayp onlar sabah ranlkta uyandrd. nsan enerjisinin en dk dzeye indii saatti o saat. Ne var? diye seslendi Anna uykulu bir sesle. Kont, Gel! diye, bard. Gel de gr!

Geceliklerinin zerine sabahlklarn acele giyip onun pei sra mutfaktan getiler, avluya . Orada durup dou ufkuna dehet dolu gzlerle baktlar. O gn mehtap olmad halde ufukta s i bir yanarda patlam gibi turuncu klar oynayordu.

Dinleyin! diye emretti kont. Hafif rzgrn getirdii sesleri dinlediler. Ayaklarnn altn toprak patlamalarla titriyor, sarslyor gibiydi.

Balad. dedi kont. O zaman anladlar. Bal cephesinde mttefik saldrsnn ilk belirtiler ar. O gece sabaha kadar mutfakta oturdular, durmadan sade kohve itiler, ikide bir avl uya kp ufuktaki ate gsterisini garip bir astronomik olaym gibi seyrettiler.

Kont oralarda olup bitenleri onlara tarif ederken sevinten uuyordu. Buna satrasyon b araj derler. Dikenli telleri ykacak, dman siperlerini mahvedecek, dman silip yokedecek ler. Parmayla ateler iinde gkyzn gsterdi. Kim kar koyabilir buna?

Binlerce top bataryas, yz metrelik bir cepheye ate ediyordu. Yedi gn yedi gece boyun ca bunu srdrdler. Alman hattna ynelttikleri tonlarca metal, siperleri ve koruma alarn ketti, topra sanki yeni batan srp kartrd.

Kont vatanseverlik duygularyla alev alev yanyordu. Bir tarihi yayorsunuz. alarn en b alarndan birine tank oluyorsunuz... Ama Centaine'le Anna iin yedi gn yedi gece pek uzu n bir sreydi .lk aknlk abucak bir uyuuklua ve skntya dnt. atodaki gnlk hay rdmana aldr etmiyor, geceleri de kont onlar ne kadar seyretmeye arsa, derin derin uyuy rlard. Derken yedinci sabah kahvaltdayken, top seslerindeki de-

iiklii farkettiler. Kont masadan frlad, avluya kotu. Azs hl peynirlerle, ekmekleri . Kahve fincann elinde ta yordu.

Dinleyin! Duyuyor musunuz? lerleyen atlar balad!

Toplarn hedefleri ilerlemekteydi. Hibir canlnn sa kalo-mayaca, gerileyip kurtulamayaca r cehennem yadryorlard topraa. Cesur Mttefikler artk son saldrya hazrlanyorlar... Askerler ileri ngiliz siperlerinde, barikatlarn ardnda hazr bekliyorlard. Her asker k omple sava klnda, hemen hemen otuz kilo gelen malzemesi de srtndayd.

Top atlarnn sesi onlardan uzaklayor, kulaklarnda nlamalar brakyordu. Siperler aras komutanlarnn slklar nlyor, askerler siperlerden kmak iin merdivenlere atlyorlar ir lemming ordusu gibi ukurlardan darya dkldler, evrelerine gzleri kamam gibi bak

lar, Biim deitirmi, harab olmu bir topraktaydlar. Toplar buray yle altst etmiti ki; ot, ne bir aa dal kalmt.

Yalnz kavrulmu, st kopuk ktkler arpyordu gze. Toprak tmyle amurdu. Bu rknt ver llerin sar sisi kuatyordu.

leri! diye bir lk inledi hat boyunca. Islklar yine n lad, askerleri drtp yrtt

Upuzun Lee Enfield tfeklerine prl prl sngler takmlard. Bacaklar bileklerine, dizle r yumuak topraa batyor, alan gediklerde kayp dyorlar, sonra kendilerini tekrar topar oruluyorlor, kavislenen bir izgi halinde ilerliyorlard. Ufuklar yz adma kadar grnyor rede dnp duran azotlu bir sis vard. Yine de yrdler.

Dman siperlerinin izi bile yoktu. Barikatlar yamyass olmutu. Tepelerinden atlar grley k devam ediyordu. Birka saniyede bir, kendi toplarnn bir at, kendi kalabalk saldn hat zerine de dyordu.

Orta taraf doldurun! Saldr hattnda alan boluklar hemen baka hki vcutlar dolduruy

Hatt bozmayn, hatt bozmayn! Komutlar top sesleri aro-sndo. ok zor duyuluyordu. Az son ilerdeki bo alanda, dumanlarn arasnda bir maden parlt grdler. Alak maden bir duvard i elik tabakalar, tihsah srt gibi birbiri zerine kapanmt.

Alman makineli tfeklerinin yedi gnlk bir uyar avantaj vard. ngiliz toplar arkalarnda an dverken onlar silhlarn ve istihkmlarn kovuklardan toprak stne tam, eski sipe urlu topraa, l ayaklar zerinde monte etmilerdi. Maxim makinelilerinin her birine, aske rleri tfek ateinden koruyacak elik kalkanlar taklmt. Makineliler yle sk sralanmt birbiri zerine kapanr gibi grnyordu.

ngiliz birlikleri ortalk yerde, aktaydlar. Makinelilerden o-lurriu bir duvara doru il iyorlard. ndekiler silhlar grnce bardlar, ileri atlp onlara sngleriyle ulamay Ve o srada tellere arptlar.

Dikenli telleri top atlarnn ykm olaca konusunda gvence verilmiti onlara. Ama yle ar buna hibir ey yapmamt. Yalnzca tellerin daha bir dolamasn, daha almaz bir engel salamt. Onlar tellerle bouup gemeye alrken Alman makinelileri de onlara ate at.

Maxim makinelisinin hz dakikada 500 mermiydi. O gne kadar yaplm en gvenilir makineli t k diye n vard. O gn, bu ne, insanolunun icad edebildii en ldrc silh olma n de k kleri azot gaz sisinden kp kat formasyonlarn korumaya altklarnda, omuz omuza ve d iindeydiler. Maxim'ler iin kusursuz bir hedef oluturuyorlard. Mermiler saa sola kayd, hasatlarn oraklar gibi karla-rndakileri biti, tarihin sava alanlarnda rastlanm en ledi.

Eer birlikler Maxim'lerin karsnda sralar korumaya almasa, kayplar daha az olabilird bu saduyuyu gstermediler. O inat, tahta kafal saldr yerine, kk gruplar halinde sr leyerek ilerleseler, belki daha az kayp verebilirlerdi. Buna teebbs edenler bile so nunda makinelilerin duvar karsnda geri ekilmek zorunda kaldlar.

Bundan sonra. Mort Homme karsndaki tepeleri tutan Alman kuvvetleri zafer dolu bir k ar saldrya geti. Centaine uzaklardaki cehennem seslerinin sustuunu hissetti, onu izleyen derin ses sizlii dinledi. Ne oldu, Baba?

ngiliz birlikleri Almanlarn barikatlarn ele geirdiler, diye aklad kont heyecanla. ar bir uzanp sava alanna gz atmak istiyorum. Tarihin bu dnm noktasna ben de tank olma stiyorum...

Anna hrsla ona dnd. Byle bir samalk yapmayacaksn! Anlamyorsun, kadn. Biz burada b uurken Mttefikler ilerliyor, Alman hatlarn yiyip kemiriyorlar...

Benim tek anladm inee yem vermek gerektii, mahzenlerin de temizlenme zamannn geldii.

Tarih yanbamdan geerken, yle mi? diye teslim oldu kont. Mrldana homurdana mahzene in

Derken toplar tekrar balad. ok daha yakndan geliyordu sesleri, Pencerelerin camlar, er velerin iinde titriyordu. Kont merdivenden yukar frlayp avluya kotu. imdi ne oluyor. Baba?

Almanlarn lm rpnlar. len bir devin son tepinmeleri. Ama kayglanma, km, ngil acak. Korkulacak bir ey yok.

Top sesleri giderek glendi, saldry kesmek isteyen ngiliz toplarnn sesi onlara katld Tpk geen yaz dinlediimiz sesler gibi, dedi Centaine. Gzleri ufuktaki tebeirimsi tepelerdeydi. i uyarlarla doluydu. Tepeler baklar altnda bulanklayordu. stlerini bir patlamalar sisi kaplamaktayd. Anna'ya. Onlar iin elimizden geleni yapmalyz, dedi. Anna, Kendimizi dnmek zorundayz, diye itiraz etti. Yaammz srdrmemiz gerek. Biz asla... Gel, Anna .vakit kaybediyoruz.

Centaine'in sraryla drt koca kazan orba piirdiler. algam, kuru bezelye ve patates orba Lezzet versin diye iine domuz kemikleri attlar. Sakladklar unlar karp pepee frnl kmek yaptlar. Sonra kk el arabasna ykleyip patikadan ana yola kadar ektiler.

Centaine geen yaz yer alan savalar hl hatrlyordu ama bu sefer grdkleri onu yeni bat att.

Ana yol tklm tklmd. ki yandaki allarn aras, her iki yne doru akan askerlerle, ta

. Bir yerde skyor, sonra tekrar zlp yollarna devam ediyorlard.

Tepelerin oradan, savatan dnenler gelmekteydi. Yrtk prtk, kan iinde, ar giden cankur lara binmilerdi. Kimi de atl arabalarda, ya da yayayd. Bazlar topallayarak, koltuk den eklerine dayanarak yrmekteydiler. Bazlar daha gl arkadalarnn omuzlarndayd. Bir k tklm dolu cankurtaranlarn yanlarna aslm gidiyordu. Kar taraftan da yedek kuvvetler ve malzeme geliyordu.

Alman saldrsna kar tepeleri korumak zere sevkediliyorlar-d. Uzun taburlar halindeydile . Tadklar malzemenin yorgunluu imdiden stlerine bindirmiti. Yaknda katlacaklar sav

n kalntlarna bakmyorlard bile. Gzleri kendi ayaklarnda, durmadan ilerliyor, yol tka up bekliyor, sabrsz grnyor, sonra nlerindekiler yrynce yine yrmeye balyorlard.

lk oktan sonra Centaine, Anna'nn el arabasn yol kenarna getirmesine yardm etti. Anna ay kartrrken o kseleri uzatyor, doldurulunca yeni pien ekmekten bir kaln dilimle bir nnden geen yorgun veya yaral askerlere uzatyordu.

Bu yiyecekler asla yetecek gibi deildi. Yz kiiden ancak birine yiyecek verebiliyord u. En ok ihtiya gsterdii iin setikleri, orbay bir yudumda mideye indiriyor, ekmei ku gibi yiyorlard. Tanr gnlnze gre versin, bayan, diye mrldanp, sonra tekrar ilerliyorlard. Centaine kseleri yeniden doldurulmak zere uzatrken, Gzlerine bak, Anna, diye fsldad. Mezarn tesini grm insanlar bunlar.

Anno, Yeter bu sama hayaler artk, diye onu azarlad. Yine kbuslar grmeye balayacaksn. undan kt kbus olmaz. Centaine alak sesle konuuyordu. uradakine bak!

arapnel gzlerini oymutu. Kanl ukurlar bir sargyla sarmlard. Paralanm kollar bed a balanm olan bir baka askeri izliyordu. Kr olan, onun kemerini tutmaktayd. Bozuk, am u yolda tkezledike, tekini de drmesine ramak kalyordu. Centaine onlar kalabaln iinden kenara ekti, kseyi kolsuz askerin dudaklarna tuttu. yi bir kzsn, diye fsldad adam. Bir sigaran var m?

(zgnm. Centaine ban iki yana sallayp dnd, teki odamn gzlerindeki sarglar dzel manzaray bir an grnce ii buland, elleri titredi. Sesiniz ok gen ve gzel bir insann sesi... Kr adam aa yukar Michael'in yandayd. h salar vard. Ama o salar kurumu kanlarla kaplyd.

Arkada onu tekrar ayaa kaldrp, Evet, Fred, ok gzel bir kz, dedi. Biz artk yolumuz bayan. Ne oluyor oralarda? diye sordu Centaine onlara. Cehennem alm, kyamet kopuyor.

Hatlar dayanacak m? Onu kimse bilmiyor, bayan. kisi ar akan sefalet rma arasnda uzaklatlar.

orbayla ekmekler abucak bitti. Yenisini hazrlamak zere arabay atoya gtrdler. Yaral rin yakarlarn hatrlayan Centaine silh odasnn dolabn aratrd. Kont ttnlerini orad yla ikisi tekrar yol kenarndaki yerlerine dndklerinde bu sefer Centaine bazlarna ksa b ir sre rahatlama olana da verebildi. Yapabildiklerimiz o kadar az ki! diye yaknd. Anna, Elimizden geleni yapyoruz, dedi. mknsz eyler iin kayglanmaya gerek yok.

Karanlktan sonra bile altlar. Lambann solgun sar nda ilerine devam ettiler. Bu a d. Giderek daha da oalyor gibiydi sefiller ordusu. Solgun, yaral suratlar lamba nda ine'in baklar altnda bulanklat, yorgun gzleri birinin dierinden farkn gremez oldu nabildii neelendirici birka kelime kendi kulaklarna hep ayn eyin tekrar gibi, anlamsz bi gelmeye balad.

Gece yarsndan sonra Anna onu tekrar atoya dndrd, koyun koyuna uyudular. amurlu, kanl iseleri hl st-lerindeydi. Sabah uyannca hemen tekrar orba piirdiler. yeni ekmekleri fr srdler. Ocan banda Centaine ban hafif yana edi, uzaktan gelen motor seslerini dinledi. Uaklar! diye bard. Onlar unuttum! Bugn bensiz uuyorlar... uursuzluk bu!

Anna, Bugn ok kii uursuzluun hmna urayacak zaten, diye homurdand, orba kazanlar esine, abuk soumasn diye bir battaniye sard, onu alp mutfak kapsna tad. Yolun yarsna vardklarnda Centaine arabann kolunu brakp doruldu. Bak, Anna... Kuzey Ovasnn ucuna bak!

Ovalar adam doluydu. Ar srt antalarn, miferlerini, silhlarn atmlar, ilkyaz gnei erine kadar soyunmulard. Ne yapyorlar, Anna?

Binlerce kiiydiler. Subaylarnn komutuna uyarak almaktaydlar. Ellerinde ucu sivri krek vard. Sar topra kazyor, uzun sralar oluturacak biimde yyor, alan ukura atlayp iyorlard. Bir ksm diz hizasna kadar gmlmt bile. Kimi beline kadar ukurdayd. Siperler! Centaine kendi sorusuna kendi cevap bulmutu. .Siper, Anna... yeni siperler kazyorlar. Neden... neden yapyorlar bunu?

nk... Centaine kararszd. Yksek sesle sylemekten ekiniyordu. nk tepeleri tutamay va a. kisi birlikte balarn kaldrp sar sislerle evrili doruklara baktlar.

Yolun kenarna vardklarnda trafiin tkanm olduunu grdler. Karlkl gelen tatlar v e dolam, skp kalmt. Asker polisin yolu ap onlar tekrar y-

rtebilme abalar sonu vermiyordu. Cankurtaranlardan biri amurlu hendee kaym, kemekei a arttryordu. Bir doktorla cankurtarann ofr, tatn arkasndaki sedyeleri yola tamay Anna, onlara yardm etmeliyiz.

Anne erkek kadar glyd. Centaine de bir o kadar kararlyd. kisi sedyelerden birinin koll rna sarldlar, hendekten kardlar. Doktor o srada amurlarn iinden doruldu.

Bravo, dedi. Ba akt. Beyaz doktor gmleinin yakasnda Salk Ekiplerinin ylan amblem larnda kzl halar gze arpyordu. Ah! Matmazel de Thiry! Birden Centaine'i tanmt. Siz olduunuzu bilmem gerekirdi. Doktor, evet, sizsiniz. Lord Andrew'la birlikte, motosikletle gelen doktordu bu. M ichael'in Kuzey Ovasna mecbur ini yapt gn. Napoleon konyan imelerine yardm eden adamd.

Sedyeyi allarn kenarna braktlar, gen doktor gelip ya-nbano diz kt, gri battaniye areketsiz adama bakt. Kurtulabilir... eer vaktinde yardm salayabilirsek. Aya

a frlad. Ama orada daha bakalar da var. Onlar karmalyz.); Hep birlikte dier sedye kurtarandan indirip yanyana yatrdlar.

Bunun ii tamam. Doktor ba parmayla iaret parman kullanarak len birinin gzlerini k ttaniyeyi ba nn zerine ekip rtt.

.Yol tkal... gemeye almak bouna. tekileri de kaybedeceiz, diyerek sralanm sedye al bir /t re gtrp tedavilerine balamadka umut yok. Dosdoru Centaine'e bakyordu. Centaine bir an bu soru so-Mn bakn anlamn kavrayamad.

Doktor bu sefer, Mort Homme'daki evlerin hepsi ok dolu, yol da tkal, diye aklama yapt Centaine, Elbette! diye atld birden. Onlar hemen atoya getirmelisiniz.

CZI Kont onlar atonun merdivenlerinde karlad. Centaine nelere ihtiyalar olacan abucak nt da onlara katld, birlikte byk salonu bir hastane olarak hazrlamaya baladlar.

Eyalar itip duvarlara dayadlar, orta yeri boalttlar, st kat yatak odalarndan ilteler etirdiler. Cankurtarann ofr ve salk yardmcsnn yardmlaryla ilteleri yerdeki y e sraladlar. Bu arada asker polis, doktorun emriyle trafie skm cankurtaranlar atoya doru yolluyordu. Doktor en ndeki ta

tn yan basamandayd. Centaine'i grnce yere atlad, hevesle onun eline sarld.

Matmazel! Mort Homme'daki seyyar hastaneye ulamak iin baka bir yol var m? Bana baz eyl r gerek... klorform, dezenfektan, sarg... bir yardmc doktora da ihtiyacm var. Franszcas anlalr gibiydi. Ama Centaine ona ingilizce cevap verdi. Ben atla krlardan gidebilirim.

Harikasnz! Size bir not vereyim. Gs cebinden bir bloknot kard, ksa bir mesaj karal clair'i isteyin. Kd koparp katlad. Ilerj hastane, kasaba kulbelerinde. Evet, biliyorum. Siz kimsiniz? Beni kim yollad diyeyim? Son zamanlardaki almalar sonucu Centaine'in ngilizcesi daha akc olmutu.

Balayn, Matmazel, kendimi tantma frsatn bulamadm. Adm Clarke. Yzba Robert Clark ellikle Bobby derler.

Bulut sanki grevin nemini anlam gibi krlarda uuyordu. Kasabann sokaklar da insan ve t luydu. leri hastanenin bulunduu kulbeler kmesi bir kemeke iindeydi. Centaine'in grecei subay iri yar, ay gibi kollar olan, \

kr, bukleli sal bir adamd. Bir asker ameliyat etmekle meguld. Bukleleri alnna dklm

Bobby hanki cehennemde? diye patlad, ban kaldrp Centaine'e bakmad bile. Dikkati aske tna att dikiteydi. plii ekip dmledi. Askerin cildi tavuk derisi gibi kabarrken Ce ine midesi buland ama durumu abucak aklad. Pekl, Bbby'ye syleyin, ne yollayabilirsem yollarm ama bizde de malzeme sknts var.

Hastasn masadan kaldrd, onun yerine, barsaklar karnndan dolak bir yn halinde dar yatrd. Ona yardm edecek kimseyi de yollayamam. Hemen gidip syleyin. Doktor karnna dokunur dokunmaz gen asker kvranmaya, haykrmaya balad. Eer malzemeyi bana verirseniz giderken gtrrm, diye direndi Centaine. Doktor gzlerini drp ona bakt, yznde bir glmsemenin hayaleti oynat.

Kolay pes etmiyorsunuz, diye homurdand. Pekl, uradaki adamla konuun. Elindeki neter kesine doru uzatp gsterdi. O adama, sizi benim yolladm syleyin. yi anslar, kk Size de doktor.

Tanr da biliyor ya, hepimizin ansa ihtiyac var, diye ona katld doktor. Sonra tekrar i eildi.

Centaine dnerken de Bulut'u elinden geldii kadar hzl koturdu, sonra ahr yanndaki ayr t. Avluya girdiinde oroya cankurtarann daha parketmi olduunu grd.

ofrler yaral veya lm halinde adamlar indiriyorlard. Centaine hzla onlarn arasndan g girdi. antay omzuna vurmutu. Salonun kapsna varnca aknlk iinde duraklad.

Btn ilteler doluydu. Fazla yarallar yerin kuru tahtas zerinde yatyordu. Bazlar bala dayamlard.

Bobby Clarke kocaman gm avizenin her n yakm, yemek masasnn zerinde mum ya 161 A l e v Kylar F : 11

Ban kaldrp Centaine'i grd. Klorform getirdiniz mi? diye seslendi ona. Centaine bir an cevap veremedi, ifte kaplara tutunup sendeledi. Salonun ii daha imdi den kokuyordu. Kari kokusu, amurlu siperlerden gelen adamlarn kir ve vcut kokularna karmaktayd. O amurlar, llerin arasna karp rd amurlard. Doktor sabrszlkla, Getirdiniz mi? diye tekrar sordu. Centaine kendini zorlayp ilerledi . Size yardm edebilecek adamlar yok.

Onu siz yapmak zorundasnz. Gelin, yle yanmda durun, diye emir verdi. imdi unu tutun tp

Centaine iin o gn hem fiziksel hem de sinirsel olarak bir kan ve dehet sresi oldu. D inlenmeye vakit yoktu. Bir fincan kahve iin. Anna'nn mutfakta srekli hazrlad sandvile n birini yemek iin ancak zaman ayrabiliyordu. Artk her eyi grdne, bundan beterine tan amayacana inand anda, onu daha beter cka srkleyecek bir ey kyordu kar sna. Bobby Clarke askerlerin oyluklarndaki kaslar keserken, karsna kan damarlar balarken anndayd. Beyaz kemikler ortaya knca doktor kemik testeresini alyordu eline. Centaine o testerenin kard sesten baylacan sanyordu. Bir marangozun tahtay kesmesinden fark yoktu.

Gtr bunu! diye emrediyordu Bobby. O zaman Centaine, vcutsuz baca eline almak zorunda k lyordu. Bacak onun parmaklar altnda kprdadka irkiliyor, lk atyordu. Vakit kaybetme! diye kzyordu Bobby. Bacak hl scak ve alacak kadar ard. Centaine onu gtrrken, Artk hayatta bakamayacam bir ey kalmad, diye dnyordu. Takati tkenmeye balaynca Bobby onun daha fazla ayakta kalmaya dayanamayacan anlad. Git, bir yere yat, diye emir verdi. Ama Centaine yataca yerde, iltelerden birine, bir erin yanna oturdu, onun elini avu-

larna ald. Asker ona 'anne' diyor, uzun zaman nceki deniz kysnda bir gnden sz ediyord Centaine sessiz oturup adamn soluklarndaki deimeyi izledi. Can ekiiyordu delikanl.

Hayatta kalmaya savayordu. Gzleri kararrken, Centaine'in elini tutan eli gevedi. Avula rnn derisini ter kaplad, gzleri iri iri ald, Anneciim, kurtar beni! diye bard, s edi. Centaine onun iin alamak istedi ama gzlerinde ya

yoktu. Uzand, bakakalan mavi gzleri kapatt. Bobby'nin de bunu yaptn defalarca grmt alkp onun yanndaki askere gitti. avutu bu seferki. ri yar, hemen hemen babasnn ya

ndayd. Geni, sevimli suratn krl, ty ty sakallar kaplam-, t. Gsnde bir delik iinde, o delikte pembe kpkler oluuyordu. Centaine onun ne istediini anlayabilmek iin k ulan onun dudaklarna iyice yaklatrmak zorunda kald, sonra abucak ban evirdi, bfe rmakta alan Louis XV orba ksesine bakt. Kseyi getirdi, adamn pantolonunu ap kseyi ona urak gibi tuttu. Adam durmadan, zr dilerim... ltfen beni balayn... sizin gibi gen bi an... hi uygun deil! diye fsldayp duruyordu.

Gece boyunca bylece almay srdrdler. Centaine avizenin bitmek zere olan mumlarn yen bodruma, mum aramaya inmek istedi. Mutfan bulunduu kata vardnda birden ba dnd. Sen ek hizmetkrlar tuvaletine dald, iki bklm olup kustu. Bu i bittiinde rengi kam, tir t triyordu. Mutfan musluuna, yzn ykamaya gitti .Anna onu bekliyordu.

Byle devam edemezsin, diye azarlad onu. u haline bak. ldryorsun kendini. Neredeyse, diye ekleyecekti ama kendini tuttu. Dinlenmen gerek. Bir orba i, biraz yanmda otur. Hi sonu gelmiyor, Anna,., hep yenileri geliyor.

Yarallar artk salondan tam, merdiven sahanlklarnda ve koridorlarda yatyorlard. Yeni leri tayan grevliler, yerde yatanlarn zerinden atlayp gemek zorunda kalyorlard. len larn yanndaki talara karp yatrmaktaydlar. Herbri gri battaniyelere sarlyd. Sayla biraz daha artyordu.

Centaine! diye seslendi Bobby Clarke merdiven bandan. Anna alnm gibi, Amma laubali adam... sana Matmazel demeliydi! diye homurdand. Ama Cent aine hemen yerinden frlayp yarallarn zerinden atlaya atlaya yukarya doru kotu.

Tekrar kasabaya kadar gidebilir misin? Biraz daha klorform ve tertrdiyot gerek. Bob by bitkin ve traszd. Gzleri kzarm, kanlanmt. plak kollarnda da kurumu kanlar g Ortalk aaryor bile zaten, dedi Centaine. Yol kavann oradan ge. Bak bakalm yollar tenhalayor mu. Bunlarn bazlarn artk gtrmemiz gerek. Centaine, Bulut'u kalabalk yollardan iki kere evirip yine tarlalar arasndan gtrmek zo runda kald. Mort Homme'daki hastaneye vardnda ortalk iyice aydnlanmt.

Hastaneyi boaltmakta olduklarn hemen grd. Tehizat ve hastalar, bir konvoy halinde dizi lmi cankurtaranlara ykleniyordu. Kimi de hayvanlarn ektii arabalara bindirilmekteydi. Yryebilecek durumdaki yarallar gruplar halinde topluyor, gneye doru yola karyorlard

Binba Sinclair cankurtaran ofrlerine emirler haykrmaktayd. Dikkat etsene, be adam... o askerin cierinde kurun var... Ban kaldrd, Centaine'in beyaz at zerinde yaklamakta Yine mi sen? Allah kahretsin, seni hepten unutmutun.

Bobby Clarke nerede? Hl atoda, sizden istedii... Orada ka yarals var? diye onun szn kesti Binba. Bilmiyorum. Hay Allah, kzm! Elli mi, yz m, yoksa daha fazla m? Sanrm elliden biraz fazla.

Onlar karmamz gerek... Almanlar Haut Pommier'de hatt yardlar. Susup kz dikkatle inc gzlerinin altndaki morluklar, teninin saydamln farketti. Gcnn sonunda, diye dn an nasl hl dik tuttuunu, gzlerinde nasl klar oynatn grp fikrini deitirdi devam edebilir!

Centaine, Almanlar buraya ne zaman varr? diye sordu.

Doktor ban iki yana salladr. Bilemiyorum. Uzun srmez herhalde. Kasabann hemen arkasnda siperler kazyoruz. Ama belki onlar orada bile durduramayz. Buradan kmamz gerek. Siz de yle, kk hanm. Bobby Clarke'c syleyin, bulabildiim kadar tat gndereceim. Kendisi dnmek zorunda. Siz de cankurtaranlara binin. yi. Bulut'un ban evirdi. Ben onlar kavakta bekler, alp atoya gtrrm. Aferin, diye seslendi doktor, o drt nala kalkarken.

Yandaki ban duvar bitince Centaine kendini, uaklar selmlad tepeye kan yolun dibind Atnn ban serbest brakt, yldrm hzyla trmanp dorua geldiler. Buras onun en sevd Kuzeye, tepelere doru olan olan akt. Sabah klar prl prl ve temizdi.

gdsel bir hareketle T' biimindeki ormann dibine doru bakt. Michael'in birliine kalk larak hizmet eden alan da gzkyordu.

adrlar gitmiti. Elma aalarnn dibinde parkedp duran parlak renkli uaklar da artk yok ayat izi yoktu orada.

Birlik gece naklolunmutu. ingeneler gibi tanvermilerdi geceyars. Centaine'in ii burk Onlar oradayken, Michael'-

dan da bir para kalm gibi geliyordu ona. Ama imdi onlar da gidince, Centaine'in varlnd bo bir delik alr gibi oldu.

Dnp uzaktaki tepelere bakt. lk bakta ortalk sakin, her zamanki halinde gzkyordu. Ya er taraf tatl bir yeildi. Sabah nda prl prld. Yaknlarda bir yerde bir tarla kuu Centaine daha dikkatle bakt, tarlalarda, krlarda, doruklardan dnmekte olan bcek srleri gibi insanlar grd. yle uzakta, yle nemsiz grnyorlard ki, neredeyse gzden ka

racakt onlar. Ama imdi ne kadar kalabalk olduklarn anlyordu. Ne yaptklarn grmeye

Birden, komakta olan adamlarn arasndan grimsi sar bir duman bulutu ykseldi, yana doru savruldu, drt be karnca gibi vcut birbiri zerine serildi, dierleri komaya devam ettile .

Sonra baka duman bulutlar da ykseldi. Tarlalarn yeil hals zerine rastgeie dyorlard rzgrn getirdii sesi de duydu.

Hafif toplar! diye fsldad. Neler olduunu anlamt.

Bu askerler, Alman saldrsnda siperlerinden kmaya zorlanmlard. imdi ak arazide koa Almanlarn yanlarnda getirdii toplar dvyordu onlar.

Baklarn durmakta olduu tepenin eteine evirdi. Anna'yla birlikte daha nce grdkleri a zrlanan siperler vard orada. Ormann ucuna paralel, kahverengi bir ylan gibi uzanyorla rd. Sonra Kuzey Ovasnn kenarndaki duvar izliyor, hafif dnp dereyi buluyor. Concourt ai esine ait balara girip grnmez oluyordu. Siperlerdeki askerlerin miferleri parlyordu. Kenarlardan makinelilerin namlular uza nmt. Koan askerlerin bir ksm siperlere vard, iine atlayp gzden kayboldu.

Centaine hemen arkasndaki patlama sesiyle irkiidi. Dnp baktnda, tepenin dibindeki bir giliz topundan ykselen gri ty gibi dumanlar grd. Silahlar kamuflaj filelerinin altna y e iyi saklanmt ki, ate etmedike grememiti onlar kendisi.

Dier toplar da ancak o zaman grd. Ormana ve elma bahesine saklanmlard. Grnmeyen d yor, yeni kazlan siperlerin orada beklenmedik zamanda patlayan Alman salvolarna ka rlk veriyorlard.

Haykran bir ses onu korkulu ryalarndan uyandrd, eilerek tepeye doru trmanmakta olan a lar grd. Balarnda bir avu vard. Kollarn deli gibi sallayarak ona sesleniyordu. Ka buradan, budala! Savan orta yerinde olduunu gremiyor musun?

Centaine, Bulut'un ban evirdi, yoku aa onu drtnala kaldrd. Trmanmakta olan askerl getiler. Dnp baktnda askerler tepedeki ta gibi sert topra kazmaya urayorlard.

Kavaa varnca atn durdurdu. Tm tatlar gemiti Bir tek, hendeklere saplanp terkedilen ma yollar yine de ekilmekte olan askerlerle dopdoluydu. Yklerini srtlarnda tayorlard M kineliler dmonte edilmi, cephane ku-tular da srtlanmt. Kurtarabildikleri ne varsa gt rd.

Bartlar, siklar, haykrlar emirler arasnda, subaylar adamlarn bir dzene sokmaya u i kazlm siperlere yolluyorlard. Birden Centaine'nin banda kasrga gibi bir rzgr uuldad, korkuyla eildi. Bir bomba yz tede patlad, Bulut aha kalkt. Centaine dengesini korudu, ona dokunarak, onunla konua rak sakinletirmeye alt. O srada, kasaba tarafndan gelen bir kamyon yaklat.

Centaine zengiler zerinde ykselince kamyonun kzl ha iaretlerini grebildi. Drtnala or eyirtti. Kamyonun ardndan yedi de cankurtaran geliyordu. Centaine dizginlerini eki p batakinin yannda durdu. atoya m yolladlar sizi? Ne dedin, canm?

ofr onun bozuk aksanl ngilizcesini anlayamyordu. Centaine eerin zerinde tedirgin tedir in kprdand. Yzba Clarke m? diye sordu. Adam bu sefer anlad.

Yzba Clarke' m aryorsunuz? Evet, tamam. Yzba Clarke! Nerede o? Gelin benimle. Duvarn gerisinde bir bomba patlarken Centaine sesini duyurabilmek iin barmak zorunda kalmt. Gelin! diye iaret etti eliyle. Bulut'u patikaya yneltti.

Peinde cankurtaranlarla drtnala atoya doru trmand, bir bombann ahrlara yakn yere d isinin sebze bahesi dibindeki seraya indiini grd. Cam duvarlar gne nda bir elmas fiskiyesi gibi dalp sald. ato ok doal bir hedef. diye dnd, Bulut'u avluya koturdu.

Yarallar karmaya balamlard bile. lk cankurtaran merdivenlerin dibine ekip durdu, o atlayp indiler, sedyeleri yklemeye baladlar.

Centaine, Bulut'u ahrlarn yanndaki ayra brakp mutfak kapsna kotu. Tam arkasnda bir mermisi upuzun ahr binasnn damna dt, bir delik at, ta duvarn bir ksmn ykt. A Centaine mutfaa dald. Nerelerdesin? diye sordu Anna. yle merak ettim ki... Centaine onu kenara itip yukarya, kendi odasna kotu.

Gardrobun tepesindeki koca antay indirdi, elbiselerini iine doldurmaya balad.

Yukarda bir yerden kulaklar sar eden bir atrt duyuldu, tavann svas atlad, odann i ine gm

erevelerdeki resimleri elinin bir hareketiyle ekip antaya att, sonra ekmeceyi at, mc kutusuyla makyaj takmn ald. Ortalk sva tozuyla doluydu.

kinci bir bomba, odasnn dndaki balkona dt, pencerenin cam patlad. Uuan cam para t, bir tanesi gen kzn kolunu syrd, kanl bir izgi oluturdu.

Centaine kan yalayp diz st kt, yatan altna doru emekledi, oynak bir deme tahtas Toplayabildikleri paralarn bulunduu deri kese, o tahtann altndaki kovuktayd. Tek eliy le uzanp ald, ovucunda tartt. He-man hemen ikiyz altnd. Onu da antaya att. antay yklenip aaya, mutfaa kotu. Babam nerede? diye bard Anna'ya.

En st kata kt. Anna kocaman bir uvala soan, jambon ve ekmekleri doldurmakla meguld. e duvardaki bo iviyi gsterdi. Tfeini yanna ald. Bol bol da konyak ald. Ben getiririm onu, diye soludu Centaine. antama gz kulak ol. Eteklerini toplayp tekrar tekrar merdivenlere atld. ' atonun st kat karmakarkt. Cankurtaran ofrleri salonu ve ana merdivenleri boaltmaya dlar.

Centaine! diye seslendi Bobby Clarke merdivenin dibinden. Yola kmaya hazr msn? Bir sedyeyi ucundan tutmutu. Sesini duyurabilmek iin iyice barmak zorunda kalyordu.

Centaine merdivenlerden inmeye alan kalabaln arasndan kendine yol ama abasndayd. B koluna sarlmay baard. Nereye gidiyorsun? Buradan kamamz gerek! Babam... babam bulmalym. Adamn elini kolundan silkeleyip yoluna devam etti.

En yukar kat botu. Centaine her taraf dolayor, avaz kt kadar Baba! Baba! Neredesi u.

Upuzun koridorda koarken duvarlardan atalarnn portreleri ona kibirli kibirli bakmak tayd. Koridorun ucuna varnca tm arlyla karsndaki ift kanatl kapya yklendi, esk basnn yatak odas olan, kontun hl olduu gibi muhafaza ettii daireye dald.

Babas giyinme odasndayd. Yksek arkal, hal kapl bir koltukta, Centaine'in annesinin por resinin tam karsnda oturuyordu. Kz odaya dalnca ban kaldrp bakt. Baba, derhal gitmeliyiz. Kzn tanyamam gibiydi. Yerde, ayaklarnn dibinde i

e almam konyak duruyordu. Bir drdncsn boynundan yakalam, dudaklarna gtryor, g myordu. Ltfen, Baba! Gitmeliyiz! Tek gz bile krplmad. O srada atoya bir bomba daha indi. Dou kanadnda bir yere.

Centaine onun koluna sarld, ayaa kaldrmaya urat. Ama babas ok iri ve ar bir adamd z gmleine dkld. Almanlar hatt yard, Baba! Ltfen benimle gel! Almanlar! diye kkredi adam birden. Kzn itti. Onlarla tekrar savaacam.

Kucanda duran tfei kaldrp havaya bir el ate etti, tavandan dklen kireler byklarn bir anda yalandrd. Gelsinler de grsnler! diye bard. Ben, Louis de Thiry, gelin de grn diyorum onlara! maya! ki ve umutsuzluk delirtiyordu onu. Centaine yine de onu ekip kaldrmaya alt. Gitmemiz gerek.

As!a! diye bard babas. Onu yana doru savurdu. Bu sefer, deminkinden daha kabaca itmit sla gitmem. Buras benim topram, benim yuvam... sevgili karmn evi... Tek gz deli deli lyordu. Sevgili karmn! Portreye doru uzand. Onun ynnda kalacam. Onlarla burada, kendi topramda savaacam.

Centaine uzanm bilee yapp ekmeye urat, babas bir silkinite onu duvara savurdu. So tfei tekrar doldurmaya koyuldu.

Centaine kendi kendine, Anna'y getireyim, bana yardm etsin, diye mrldand.

Kalkp kapya kotuunda, atonun kuzeyine bir bomba daha dt. Tula paralanmas ve cam k ne bir de patlama dalgas elik etti. Centaine dizst kt. Koridor duvarlarndan ar port bir ksm yere dt.

Hemen dorulup tekrar kotu. Bombann nitro-asit kokusu, yanmadan gelen duman kokusuna karyordu. Merdiven hemen hemen botu. Artk son yarallar tanmaktayd darya. Centain rken cankurtaranlardan ikisi tka basa ykl durumda kapdan kp yola doru saptlar.

Anna! diye bard Centaine. Kadn Centaine'in antasyla kendi hazrl uval cankurtara yklemi, kayla balyordu. Hemen frlayp Centaine'e doru kotu. Bana yardm etmek gerek! diye soludu Centaine. Babam!

ato pepee patlamalar iinde kalmt. Bir sr bomba da ahrlarn ayrna ve bahelere d halde bina evresindeki faaliyeti grm olmalydlar. Bataryalarn da menzili yetiyordu. Nerede o? Anna'nn tehlikeye aldr ettii yoktu.

Yukarda, annemin giyinme odasnda. ldrm, Anna. Deli olmu! Sarho da! Onu yerinden kp

Eve girdikleri anda dumann kokusunu aldlar. Merdivenlerden karlarken koku daha younlat evrelerinde bulut bulut dnmeye balad.

Koridorda dumandan gz gz grmyordu. On adm ilerisi bile belli deildi. kisi de ksryo olma sava veriyorlard. Karlarnda turuncu bir parlt belirdi. n odalar yanyor, kapla ya balyordu. Sen dn, diye soludu Anna. Ben onu bulurum.

Centaine ban inatla sallad, koridorda ilerlemeyi srdrd. O srada ato yeni bir dizi is ald, koridor duvarnn bir ksm ykld, yolu ksmen tkad. Dnp duran tula tozlar da d ni krletirdi, olduklar yerde durdular.

Ortalk biraz durulunca tekrar ilerlemeye baladlar. Ama duvarda aicn gedik, alevlere b ir kap amt sanki. Kkreyerek saldran ate daha ileriye gemelerine izin vermedi. Babc! diye haykrd Centaine. Baba! Neredesin?

Bastklar zemin sarslyordu. Yklan duvarlarn, den tavanlarn grlts onlar sar et yava yava her yan saryordu. Baba! Centaine'in sesi hi duyulacak gibi deildi. Anna avaz kt kadar haykrd. Louis, viens, chri... gel bana, sevgilim.

Centaine bu aclarn iinde bile, Anna'nn daha nce asla babasna byle szler sylememi ol rketti. Bu sz zel bir aryd.

Dumanlarn ve tozlarn arasnda kont belirdi. Alevler her yanndayd. Yer demelerini yakyo ayaklarndan vcuduna doru ykseliyordu. Duman onu siyah bir pelerin gibi sard. Sanki bi r cehennem yaratyd. Az akt. Ac sesler karyordu.

ark sylyor, diye fsldad Anna. Milli mar! Silha sarln, vatandalar! Devleti kurtarn! Centaine ezgiyi ancak o zaman tanyabildi. Saf olmayan kanlar kanallarda aksn...

Szler anlalmaz oldu, scak onu sorarken kontun sesi de zayflad. Elindeki tfek kayp d si yere devrildi, onlara doru emeklemeye alt. Centaine bir kere daha ona ulamak iin a gsterdi ama scak eonu durdurdu. Anna da geri ekti.

Babasnn gmleinde koyu rer k lekeler belirmeye balamt. Beyaz keten yanyordu. Ama boa korkun ses yine de kmaktayd. Adam kenderda hl onlara doru emekliyordu. Birden gr, siyah saltr da alev ald. Altndan bir ta gitmi

gibi oldu. Centaine gzlerini ondan alamyordu. Sesi de kmyordu. Anna'ya tutundu, hkrk al kadn sarsmakta olduunu hissetti Centar.e'in omzuna att kolu skt, gen kzn c

O srada koridorun tcban yarld, babasnn arlyla, yanan tahtalar bir az gibi ald

Yooo! diye bir lk att Centaine. Anna onu kucana alp koarak merdiven bana dnd. klarndan hl yalar boalyordu ama, gc tkenmemiti Anna'nn.

Arkalarnda, yanan tavann bir ksm kt, koridor tabannn geri kalann da birlikte ykt ine'i merdivenlerde yere bastrd, ekip srklemeye balad. Aaya inerlerken duman da aza Sonunda tekrar avluya kabildiler, temiz havay minnetle ilerine ektiler.

ato bir batan bir baa alevler iindeydi. Bombalar hl yayor, uzun duman stunlar fk rapneller dvyordu. Bobby Clarke son cankurtaranlarn yklenmesine nezaret

diyordu ama Centaine'i grnce yz aydnland, hemen ona kotu. Alevler salarnn ucunu ya klerini ka-vurmutu. sler yanaklarnda kara karayd. Buradan kmamz art... baban nerede? Bobby onun koluna sarld.

Centaine cevap veremedi. Titriyordu. Duman boazn yakmt. Gzleri kpkrmz, yalarla do Geliyor mu?

Centaine ban hayr anlamnda sallad, adamn yznde abucak beliren acma ifadesini grd alev yanan binaya bakt. Bobby onun br kolunu da tutup en yakndaki cankurtarana gtrd.

Bulut! diye gcrdad Centaine'in sesi. Atm. Duman yanndan ve oktan, tannmayacak bi

Olmaz... dedi Bobby Clarke kesin bir sesle. Onu tutmaya alt. Ama kz onun kollarndan k uldu, ahrn yanndaki ayra kotu.

Bulut! Islk almaya urat, atlak dudaklarndan ses kmad. Bobby Clarke ona ayr ay . Girme oraya! Sesi tellyd. Smsk tuttu Centaine'i.

O yine akn ve karmak, kapya doru uzand. Hayr, Centaine! Doktor onu geri ekti, Centaine o anda at grd ve bard.

Bulut! Yeni bir dizi atn grlts ln bodu ama o mcadeleye devam ediyordu. Bulut! diye tekrar bard, kheylan ban kaldrd. Yan yatyordu. Bir arapnel iki arka rnn varmt.

Bulut! Hayvan onun sesini duydu, kalkmaya urat, n ayaklar zerinde dorulma sava ver aba ona ok ar geldi, tekrar ykld. Ba toprak zerinde kprdad, burnundan yumuak, sleri kt. Anna koup Bobby'ye yardm etti, birlikte Centaine'i bekleyen cankurtarana srklediler.

Onu yle brakamazsnz, diye yalvard Centaine. Olanca gcyle onlara kar koymaya ura n ac ektirmeyin ona.

Patlamalar yine balad, kulak zarlarn doldurdu, evrede ta paralarnn, elik paralarn ldu. Vakit yok, diye homurdand Bobby. Gitmeliyiz.

Centaine'i tatn arkasna bindirdiler, sedyelerin arasna oturttular, kendileri de onun arkasndan bindiler. ofr hemen arabay vitese ald, evirdi, talarda sratarak hzla bah rd.

Centaine hzla giden tatn arkasna doru szld, atoya bakt. Alevler kiremitlerde ala yukarya fk-

ryordu. zeri kara, youn bir dumanla kaplyd. Duman dosdoru gneli gklere ykselmekteyd

Her ey, diye fsldad Centaine. Sevdiim her eyi aldn. Neden? Ah, Tanrm, neden yaptn lerde dier arabalar ormann kenarna ekilmi, yolu bo altmlard. Kendilerini korumak iin aalarn altna parketmilerdi. Bobby Clarke aaya er birine kotu, ofrlere emirler verdi, hepsini tekrar bir konvoy halinde toparlad. S onra kendi bindii araba batan olmak zere kav aa doru hzla ilerlediler, ana yola ktlar.

Bombardman bir kere daha evrelerini sard. Alman gzcler kavaklar sk kontrol altna al . Konvoy ylan gibi yolun sana soluna kvrlyordu, yerdeki ukurlardan, bozulan arabalarda syrlmaya, kurtulmaya alyordu. Her taraf hayvan leleriyle, terkedilmi tehizatla dolu

At menzilinin dna ktklar anda tatlar birbirlerine yaklatlar, kasabaya doruldula n geerlerken Centaine kulede imdiden bir delik alm olduunu grd. Aile mezarlnn bu oru baktysa da, Michael'in mezar yoldan grnmyordu. Acaba hi dner miyiz, Anna? diye fsldad Centaine. Michael'e sz verdim... sesi zayflayp bitti.

Elbette dneceiz. Baka nereye gidebiliriz? Anna'nn sesi de, kendi zntsnden ve araban sndan kaln kyordu.

kisi birlikte delinmi kilise kulesine baktlar, sonra eskiden evleri olan o ate ynndan

ere ykselen kara dumanlar seyrettiler.

Cankurtaran konvoyu kasabann knda, geri ekilmekte olan ngiliz birliklerine yetiti. A olis oraya geici bir barikat kurmutu. Eli silh tutan her askeri alyor, tekrar grup-

ayp ikinci bir savunma hatt oluturmak zere geri yolluyorlor-d. Tatlar aryorlar, sav lar bulmaya alyorlard. Yeni hat dayanacak m, avu? diye sordu Bobby Clarke ktlarn kontrol eden polise, Bu kalabilir miyiz? Hastalarmdan bazlar...

Yol kenarndaki evlerden birine den arapnel szlerini yarda kesmesine yol at. Hl Alma rnn menzili iindeydiler.

Bilinmez, efendim! avu ktlar tekrar Bobby'ye uzatt. Sizin yerinizde olsam Arras'tak hastanesine kadar ekilirdim. Buralar biraz kark olacaa benziyor.

Bylece uzun srecek, yava ekilme balam oldu. Yolu grebildikleri yere kadar doldurmu o rafiin arasna kartlar, ayn dk hza ayak uydurdular.

Cankurtaranlar birden harekete geiyor, birka metre gidiyor, sonra yine durup bilin mez bir sre bekliyorlard. Gn ilerleyip scak bastrrken, daha birka gn nce kn amur yollarda tozlar uumaya balad. Yaknlardaki ift' (

liklerden gelen sinekler kanl sarglara konmaya, yarallarn yznde dolamaya baladlar, y r, Su! Su! diye inler oldu. Anna'yla Centaine yakndaki bir iftlik evine, su istemeye gittiler, oray bombo buldular. Kenardaki st gmlerini alp tulumbadan doldurdular. Konvoy boyunca her arabaya urayp marapayla su da

ttlar, yz ateten yanan yarallarn yzlerini! suyla sildiler, hastabakclarn, vcut f ntrol edemeyecek durumda olanlar temizlemesine yardmc oldular, bu arada srekli olara k neeli grnmeye, gven vermeye uratlar. Kendi derin aclarna ramen! Ortalk kararrken konvoy ancak be mil yol gidebilmiti.

Geride braktklar savan sesini hl duyabiliyorlard. Yine durdular, yryebilecekleri za ediler.

Galiba onlar Mort Homme'da durdurmay baardk. Bobby Clarke, Centaine'in yannda durmutu rhalde gece burada konaklamak tehlikeli olmaz. Centaine'in uramakta oldu

u hastann yzne daha bir dikkatle bakt. Tanr da biliyor ya, bu zavalllar bundan fazlas ayanamazlar. Yemee, dinlenmeye ihtiyalar var. Gelecek dnemecin hemen ilerisinde koca man ambar olan bir iftlik grdm. Henz kimse yerlememi. Oraya gidelim.

Anno uvalndan birka demet soan kard, ak atete stmakta olduklar konserve sr et lezzetlendirmeye alt. Yahniyi kuru ordu biskvileriyle dattlar, yannda birer marapa ler. Bunlarn hepsini, trafie skan levazm kamyonlarndan dilenerek toparlamlard.

Centaine yemeklerini kendileri yiyecek durumda olmayanlara yardm ediyordu. Sonra hasta bakclara pansmanlar de

itirmekte yardmc oldu. Scak ve toz ok kt olmutu. Yaralarn pek ounun iltihapland r cerahat akt grlyordu.

Geceyarsndan sonra Centaine ambardan sessizce szld, bahedeki su tulumbasna yrd. Ken kirli ve terli hissediyor, bir iyi ykanp, temiz, tlenmi bir eyler giymek istiyordu. Am a bunu yapacak kadar yalnz kalmasna imkn yoktu. antaya koyduu temiz giysilerin de kyme tini bilmesi gerektiinin farkndayd. inden jponuyla klotunu kard, tulumbann suyunda ouk suyla ellerini, yzn ykarken bahe kapsnn kenarna ast.

Tenini gece rzgrnn kurutmasn bekledi, sonra amarlarn, hl nemli durumda tekrar gi ynca kendini biraz daha iyi hissetti. Gzleri hl yanyordu. i iti.

Gsnde byk bir arlk tayormu gibi geliyordu. Korkun bir yorgunluk dizlerini bkmekt ar gelmekteydi.

Babasnn dumanlar arasndaki hali, beyaz atn yeil imenlerde yat bir daha gznn nnd hnini bu hayallere kapad.

Yeter, dedi yksek sesle kendi kendine. Bahe itine yasland. Bugnlk bu kadar yeter. Ya e alarm. Karanln iinden bir ses, Yarn asla gelmez ki! dedi. Bozuk bir Franszca konuuyordu. Centaine ard. Bobby?

Sigarann ateini o zaman farketti. Doktor glgelerin arasndan kt, onun yanna gelip durd alacak bir kzsn. diye ngilizce devam etti szlerine. Benim alt kzkardeim var. Ama senin gibi bir kz tanmadm. Hatt tandm erkeklerin de pek az senin apndadr.

Centaine sessizdi. Doktor sigarasndan duman ekerken parlayan kta gen adamn yzn ince ichael'in yan-do ve yakklyd. Dudaklar dolgun, duyguluydu. Daha nce hi farkna varma mad bir incelii vard.

Centaine'in sessizlii birden onu utandrr gibi oldu. Bak, seninle konuuyorum diye kzmyo sun ya? Eer tercih ediyorsan seni yalnz brakrm.

O ban iki yana sallad. Rahatsz olmuyorum. Bir sre sessiz kaldlar. Bobby sigarasn i i birlikte uzaktan gelen sava seslerini dinliyorlard. Arasra araya ambar tarafndan gelen iniltiler de ka rmaktayd.

O srada Centaine kprdad, sordu. O gen havacy hatrlyor musunuz? Hani atoya ilk geld Evet. Kolu yanm olan. Neydi ad... Andrew mu? Yo, o arkadayd.

lgn sko... tabii, hatrladm.

Kendi ad Michael'd. kisini de hatrlyorum. Ne oldu onlara? Michael'la ben evlenecektik ama ld... ine gmd duygular tamaya balyordu.

Bobby bir yabancyd ama, anlaylyd. Karanlkta onunla konumak kolay geliyordu Centaine'e bozuk ngilizcesiyle ona, nasl Michel'le ikisinin Afrika'ya yerlemeyi planladklarn anl att, sonra kendi babasndan, annesi lnce babasnn nasl deitiinden sz etti. Onu nasl uratn, iki imesini engellemeye altn anlattktan sonra, o sabah yanan atoda g Sanyorum istedii buydu. Yorulmutu artk yaamaktan. lp tekrar annemle birlikte olmay seti. Ama artk o da, Michel de gittiler. Hi kimsem ka lmad. Szlerini bitirdii zaman kendini tkenmi hissetti, sessiz kald. Byk aclar ekmisin. Bobby uzanp onun kolunu skt. Keke sana yardm edebilseydim. Yardm ettin. Saol. Sana bir ey verebilirim... bir msekkin. Uyumana yardmc olur. Centaine kannn kabardn, sunulan bu unutma frsatn zlediini hissetti. Bu duygu yle uttu onu. Hayr, dedi gereksiz bir sertlikle. Bir eyim yok. rperdi. yorum ve vakit de ok ge oldu. Beni dinlediin iin tekrar teekkr ederim.

Anna ambarn bir kesine bir battaniye asm, samanlardan kendilerine bir de yatak yapmt. ntaine abucak l gibi bir uykuya dald, afakta uyandnda kendini ter iinde buldu. Mides e fena halde bulanyordu.

Uykudan gzlerini zorlukla aarak kalkt, bahenin ta duvarnn br yanna gemeyi baard, kustu. Sar, irin gibi bir ey kt iinden. Dorulup azn sildi, dmemek iin duvara tut Bobby Clarke' yanbanda buldu. Adam onun nabzn tutup sayd. Yzndeki ifade kayglyd. Sanrm seni bir muayene etsem iyi olacak, dedi. Hayr. Kendini pek zayf hissediyordu. Her zaman sa 177 A l e v Kylar F : 12

Jam ve salkl bir kz olageldiinden, bu yeni hastal kayglandryordu onu. Korkun bir duunun ortaya kacandan korkmaktayd.

Bir eyim yok aslnda. Doktor yine de onu parketmi can-turtaranlardan birine doru gtrd teleri indirdi, kendi balarna kalmalarn salad. uraya yat ltfen. Onun itirazlarna aldr etmeksizin bluzunu kaldrp gsn dinledi.

Davran yle profesyoneldi ki. Centaine artk tartmaz oldu, kendini muayeneye brakt. On rdii talimata gre dorulup oturuyor, soluk alp veriyor, o syledii zaman ksryord u . imdi i muayene yapacam, dedi Bobby. Hizmetinin yannda olmasn ister misin? Centaine ban sessizce iki yana sallaynca doktor, Ete ini ve jponlarn kar ltfen, diye ekledi.

Muayene bittiinde letlerini toplayp sarma iini gsterili biimde uzatt. Bu arada Centai de giyiniyordu. Doktor ona yznde garip bir ifadeyle bakt, gen kz telland. Ciddi bir ey mi?

O ban hayr anlamnda sallad. Centaine, senin nianln lm. Bana dn gece sylemitin. Kz ban sallad.

Henz emin olmak iin erken... ok erken... ama sanyorum tadn bu ocuk iin bir babaya acak. Centaine'in elleri farknda olmadan, korumak ister gibi karnna ykseldi.

Seni tanyal daha birka gn oldu ama, bu sre sana k olduumu anlamama yetti. eref duy snp bitti. Centaine onu dinlemiyordu nk. Michel, diye fsldyordu. Michelin bebei. Hereyi kaybetmemiim. Hl ondan bir ey var en Centaine jambonlu ve peynirli bir sandvi yedi. yle itahla yiyordu ki Anna onu kukulu baklarla szd.

Kendimi imdi ok daha iyi hissediyorum, diye sorulan nledi Centaine

Yarallarn yemek yemesine yardm ettiler, sonra onlar yolculua hazrladlar. Kritik durumd olanlardan ikisi gece lmt. Hastabakclar onlar abucak gmd, sonra cankurtaranlar tek fie karp yola koyuldu. Ordu kendini o kargaadan kurtarp bir dereceye kadar dzene sokunca, yoldaki durum da nceki gne oranla biraz dzelmiti. Trafik yine ar gidiyordu ama, durmalar daha azd. Yolun yanlarnda, gece kurulan malzeme istasyonlar da gze arpyordu.

Bir ara kk bir kyn dnda durdular. Ky aalarn ve balarn arasnda sakl gibiydi. C rketmi uaklar grebildi.

Daha iyi grebilmek iin kamyonun yan korkuluuna trmand. O srada uaklar kalka geti, y inde alaktan u tular. Bunlarn zarif grnmden uzak iki kiilik De Havilland' lar olduunu anlaynca hayal krklna urad. SE5a deildi bu uaklar. Michael'in birlii ra el sallad. Pilotlardan biri aaya bakt, ona karlk verdi.

Yeniden grevlerinin bana dndnde bu olay onu biraz neelendirmiti. Kendini gl hisse

sanl ngilizcesini kullanp yarallarla akalat, onlar da sevinle karlk verdiler. Bir a Gne I diye bir isim takt. sim abucak tm cankurtaranlara yayld. Bobby Clarke onu yanndan geerken durdurdu. yi al yorsun... ama unutma, fazlaya kamamalsn. Bir eyim yok. Benim iin kayglanma. Elimde deil. Sesini alaltt. Teklifimi dndn m? Bana ne zaman cevap verirsin?

imdi deil, Bobby. Bu ismi, her hecesini eit vurulaya-cak sylyordu. Her syleyiinde de oktorun soluu kesiliyordu. Sonra konuuruz... ama ok naziksin, ok iyisin.

Yol yine iyiden iyiye tkand. Yedek kuvvetler yine Mort Homme'a sevkediliyordu. Son u gelmez taburlar halinde askerler yanlarndan geti. Miferler parldyor, silhlar sakrdy malzeme ykl kamyonlar onlarn peinden geliyordu.

lerlemeleri bsbtn durmutu. kide bir cankurtaranlara yolun kenarna ekmeleri syleniyor askerlere yol alyordu. Bir sefer durduklarnda Bobby, Centaine'e, Cankurtaranlar yaknda geri yollamam gereke cek, dedi. Orada da ihtiyalar var. Bir arazi hastanesi bulduumuz anda bu hastalar tesl im edeceim.

Centaine ban sallad, bir yaralnn seslenmekte olduu kamyona doru ilerlemek istedi. Bu Gne I! diye aryordu yaral onu. Bana yardm edebilir misin? Bobby onun bileini yakalad. Centaine, hastaneye vard mzda orada mutlaka bir papaz da olacak. Yalnzca birka dakika srer... Centaine ona yeni glmsemesiyle bakt, uzanp trasz yanana parmann ucunu dokundurdu. amsn, Bobby... ama benim olumun babas Michel. Ben dndm. Bir baka babaya ihtiyacmz yok.

Centaine, anlamyorsun! nsanlar ne der? Babasz bir ocuk, kocasz gen bir anne... neler s emezler!

ocuum yanmda olduka, Bobby, onlara hi... nasl diyorsunuz ngilizcede? Vz gelirler ban dedikleri de vz gelir. stediklerini sylesinler. Ben Michel Courtney'in dul eiyim.

CZ3 leden sonra aradklar hastaneyi buldular. Arras dndaki krlardayd.

ki byk adr vard. zerine kzl ha bayraklar aslmt. Buralar ameliyathane olarak k bekleyen yarallar iin de evreye acele barakalar kurulmutu. Kereste, adr bezi, oluklu sa gibi maddelerdendi kulbeler. Bunlar evredeki iftliklerden toplamlard.

Anna ile Centaine kendi yarallarnn indirilmesine yardm ettiler, onlar kalabalk kulbele den birine tadlar, sonra bataki cankurtarann tepesinden kendi eyalarn aldlar. Yaral bir tanesi onlarn gitmeye hazrlandklarn farketti.

Gitmiyorsun, deil mi, Gne I? Onu duyan dierleri de dirsekleri zerinde doruldular.

Sensiz ne yaparz, tatlm?

Son defa onlarn yanna yrd, birinden dierine dolat, glmsedi, akalar yapt, eilip k suratlarn pt, sonunda dayanamayacak hale geldi, Anna'nn beklemekte olduu yere doru hz uzaklat.

antayla Anna'nn uvaln aldlar, benzin almakta olan cankurtaranlarn yanndan geip yrm r. Bu arabalar yine sava alanna dneceklerdi. Bobby Clarke onlar bekliyordu. Centaine'in peinden yetiti. Biz geri dnyoruz. Binba Sinclair'in emri var. Au revoir, Bobby. Seni her zaman hatrlayacam, Centaine. Parmak ucuna kalkp doktorun yanan pt. nallah .olan olur, diye fsldad Bobby. Olacak. Centaine'in sesi ciddiydi. Olan olacak. Eminim. Cankurtaran konvoyu yola koyuldu, tekrar kuzeye yneldi, Bobby Clarke el sallad, du yulamayan bir ey haykrd, sonra yryen asker kalabalnn arasnda uzaklatlar. imdi ne yapacaz? diye sordu Anna. Centaine, Devam edeceiz, dedi. Her naslsa, sorumlulu

u o stlenmiti. Mort Homme'dan ayrldklarndan bu yana her kilometreyle daha bir kararszl n Anna onu izledi. Hastaneyi geride brakp gneye saptlar, yine kendilerini kalabalk yo lun zerinde buldular. lerdeki aalarn tepesinden Centaine, Arras'n kulelerini, damlarn grebiliyordu.

Bak, Anna, diye gsterdi. te akam yldz... dilek dileme frsat verildi bize... Sen n n?

Anno ona garip bir merakla bakt. Ne olmutu bu ocua byle? Babasnn yanarak ln, can atnn ne hale geldiini iki gn nce grmt. Ama yine de tavrnda garip bir nee vard. Do di bu. Ben scak bir banyo ve scak bir yemek diliyorum.

Ah, Anna, her zaman imknsz eyler istersin. Centaine omzunun zerinden ona glmsedi, a ir omzundan tekine geirdi.

Senin dilein ne o halde? diye sordu Anna

nallah akam yldz bizi generala gtrr bilge ki iye yol gsterdii gibi...

Kutsal eylere dil uzatma, kzm. Ama Anna bu dnceye arlk veremeyecek kadar yorgun ve .

Centaine bu kenti iyi biliyordu. Gittii okul buradayd. Kent merkezine vardklarnda or talk da iyiden iyiye kararmt artk Savan ilk yllar, Flaman mimariye sahip gzel onyed kilisesinde korkun izler brakmt. Tablolara benzeyen eski hkmet binas arapnel yarala berbat haldeydi. Byk Meydandaki tula evlerin ou damsz, botu. Birkanda ise mum kla halkndan inat olanlar, sava biraz geriledii anda evlerine geri dnmlerdi; Centaine ge fer Michael'la geldiklerinde generalin karargh olarak kulland manastrn yerini ezberlem edii iin, oray karanlkta bulma umudu yoktu. Anna'yla ikisi bo evlerden birinde kamp k urdular, bayat ekmeklerinin ve kurumu peynirlerinin sonuncusunu Anna'nn uvalndan karp ediler, antay balarna yastk yapp kuru tahtaya uzandlar, birbirlerine sarlarak snmay Ertesi sabah Centaine'in en byk korkusu manastr bo bulmakt. Sonunda yolu bulabildi. Kapda bir nbetinin beklemekte olduunu grd. zgnm, bayan, buras asker blge. Kimse giremez. Centaine nbetiye yalvarp yakarrken arkadan siyah bir Rolls yaklat, kapya varnca fren t. zeri kuru amurlarla kaplyd. Bir yanndaki kaplarn ikisi de kurun yaras almt.

Kapdaki nbeti, ofrn kasketindeki iareti tand, Zu-lu'ya el sallad, Rolls kaplardan entaine hemen kotu, arabann arkasndan seslendi. Arka kanapede, geen ziyaretinde karlat gen subay oturmaktayd.

Temen Pearce! Adn da hatrlamt. Adam dnp arkasna bakt, onu tanynca aalam g Rolls hzla saa yanat, geri geri geldi. Matmazel de Thiry! John Pearce arabadan atlayp ko-

orck yaklat Son tahmin edebileceim insan... ne iiniz var burada? Michael'n amcasn, General Courtney'i grmem gerek. Cok nemli.

u anda burada deil, dedi gen subay ona. Ama benimle gelebilirsiniz. Kendisi neredeyse dner. Bu arada, biraz dinlenir, bir eyler yersiniz. kisine de ihtiyacnz var grne gr Centaine'in antasn elinden ald. Haydi gelin... bu kadn sizinle beraber mi? Anna benim hizmetknmdr. ne, Sangane'nin yanma binsin. Centaine'in Rolls'a binmesine yardm etti. Almanlar bu s on birka gn ok youn hale getirdi, diyerek onun yanna yerleti. Galiba siz de acsn

Centaine ban eip kendi klna bakt. Elbiseleri tozlu, buruuk, elleri kirli, trnaklar biiminde karalklar vard. Salarnn neye benzediini tahmin edebiliyordu.

Ben cepheden dnyorum. General Courtney kendi gzyle grmek istedi. John Pearce nezaket g erdi, Centaine salarn dzeltmeye alrken baklarn kard. Savan iinde bulunmay anda sanyor koca kaplan. Mort Homme'a kadar gittik...

Oras benim kasabam.

Artk deil, dedi temen karanlk bir sesle. Artk Almanlar ald. Daha dorusu, hemen heme oldu saylr. Yeni hat tam kasabann kuzeyinden geiyor. Kasaba alevler iinde. ou bombardmanda ykld bile. Grseniz tanyamazdnz, eminim. Centaine tekrar ban sallad. Evim de bombaland ve yand.

zgnm, diye devam etti John Pearce abucak. Her neyse, grne gre onlar durdurduk ga Courtney dman Mort Homme'da durdurabileceimizden emin... General nerede? Blge Merkez Komutanlnda, kurmay toplantsnda. Ak am ge saatlerde denmesi gerekir. Hah, ite geldik. John Pearce manastrda onlara bir rahip odas buldu, bir hizmetkrla yiyecek ve iki ko va da scak su yollad. Yemeklerini yedikten sonra Anna, Centaine'i soydu, kovalarda n birinin bana dikip tepeden trnaa sabunlad. Ahhh, harika bir duygu!

Bu sefer bakyorum lk atar, szlanan yok, diye mrldand Anna. Kendi jponuyla Centai ntadan temiz kyafetler alp giydirdi, salarn fralad. Gr siyah bukleler dolakt. Ayy, Anna, acyor! Anna, Srekli olamayacak kadar iyiydi, deil mi! dedi.

ini bitirdikten sonra Centaine'in yataa uzanp dinlenmesinde direndi. Kendisi ykand, ki rli amarlar ykad. Ama Centaine bir trl yatamyordu Dorulup oturdu, dizlerini kucakla Ah, sevgili Anna, sana harikulade bir srprizim var...

Anna kr salarn at kuyruu gibi kvrp tepesine toplad, Centaine'e soru soran baklarla Sevgili Anna demek!.. Haber gerekten iyi bir ey olmal. Evet, iyi, ok iyi! Michel'n bebeini douracam. Anna dondu kald. Yznden kan ekildi, teni kl rengine dnt, gk karamadan Centaine'e Olan olacak, eminim. Hissediyorum olan olacan. Tpk da Michel'e benzeyecek. Nasl emin olabilirsin? diye patlad Anna.

Ben eminim. Centaine hemen dizst dorulup bluzunu yukar ekti. Karnma bak... gremiyor Anna?

Solgun, dmdz karn yine her zamanki gibi yamyassyd. Gbei bir gamze gibiydi. Centaine g i karmak iin aba gsterdi. Gremiyor musun, Anna? Belki de ikiz olur. Michel'in babasyla general de ikizmi. Belk i aileden geliyordur... dnsene, Anna, Michel gibi iki tane!

Hayr, diye ban iki yana sallad Anno. Ne diyeceini bilemiyordu. Bu senin o her zamank allarndan biri olmal. Asla inanmam seninie o askerin...

Michel asker deil, o bir... Anna onun szn kesti. De Thiry ailesinin bir evld kalkp askerin kendisini mutfak hizmetisi gibi kullanmasna izin versin... olamaz.

zin vermek mi, Anna! Centaine bluzunu fkeyle aaya ekti. Ben izin vermi deilim. Yap ettim. Balangta ne yapacan bilemiyor gibiydi. Ona ben yardm ettim. Ve ok gzel de ol

Anna ellerini kulaklarna kapad. nanmyorum. Dinlemek istemiyorum. Sana hanmefendi olmay o kadar rettikten sonra... dinlemiyorum! Geceleri onunla bulumaya gittiimde ne yapyoruz sanyordun... gittiimi biliyorsun. Sen v e babam beni yakaladnz, deil mi? Yavrum benim! diye bard Anna. Senden yararland... Samalama, Anna, benim ok houma gitti. Bana ne yaptysa bayldm. Yo, olamaz! nananmam. Hem sen bilemezdin. Bu kadar erken yata. Anna'ya taklmak istiy orsun. Yaramazlk, hainlik yapyorsun. Sabahleyin nasl rahatszdm, biliyorsun. Bu asla bir eyi kantla... Doktor Bobby Clarke beni muayene etti. O syledi bana.

Sonunda Anna iyice dilsizleti, itirazlar kesildi. Gereklerden kurtulmaya imkn yoktu. Geceleri bu kz kmt. Sabah sahiden midesi bulanmt. Anna'nn doktorlara krkrne in entaine'in onca acya ramen o anlalmaz mutluluu... gereklerden kamaya imkn yoktu.

Demek doru, diye teslim oldu. Ah, ne yapacaz imdi? Ah, Tanr bizi rezaletten, kk d un,., ne yapacaz biz?

Yapmak m, Anna? Centaine bu tiyatrovr itirazlara gld. Dnyann en gzel erkek bebein da ansmz varsa, iki tane douracaz. Onlara bakp bytmek iin sana ihtiyacm olacak. B edeceksin, deil mi, Anna? Ben bebekten hi anlamam. Sen ise o konuda hereyi biliyors un.

Anna'nn ilk oku hzla geti, doacak skandali, rezaleti dnmek yerine gerek bir bebein alad. O zevki tattndan bu yana onyedi yldan fazla zaman gemiti. imdi bir mucize olmu isine yeni bir bebek vaadedilmiti. Centaine ondaki deiiklii grd, analk sevgisinin ilk tlarn hissetti.

Bebeimiz iin bana yardm edeceksin. Bizi brakmayacaksn. Bebein de, benim de, sana ihtiy cmz olacak! Anna, sz ver bana, ltfen sz ver bana... Anna kendini yataa doru att, Cen 'i kollarna ald, olanca gcyle, smsk kucaklad, Centaine bu basknn altnda sevinle g

T l . J o h n Pearce odann kapsna tekrar vurduunda ortalk kararmt. General dnd, Matmazel de Thiry. Sizin burada olduunuzu kendisine syledim. Mmkn olduu ar abuk grmek istiyor.

Centaine yaverin pei sra koridorlardan geip, harekt odas olarak seilmi geni salona gi . Yarm dzine kadar subay, masalardan birine serilmi haritaya eilmilerdi. Haritann zeri de renkli bal toplu ineler vard. Odadaki genel hava gergin ve yklyd.

Centaine girerken subaylar balarn kaldrp baktlar ama, gen gzel bir kz bile onlarn d i birka saniyeden fazla ekemezdi. Hemen tekrar ilerine eildiler.

Odann br ucunda General Sean Courtney arkas dnk duruyordu. ahane ceketi, tm madalyala poletleri, kurde-telertyle, ayan bast sandalyenin arkasna geirilmiti. Dirseini dizi m, kalarn atarak elindeki arazi telefonunun kulaklna eilmiti. Kulaklktan atrtl Sean'n srtnda koltuk altlar ter lekeli bir yn yelek vard.

lemeli, ssl bir eydi. Omuzlarnda kaan geyikler, kovalayan tazlar grlyordu. Yanmam purosunu dilerine kstrm, kemirip durmaktayd/Birden puroyu azndan ekmeden telefona ha Bu deli samas! Ben kendim iki saat nce oradaydm, biliyorum! Oraya hemen drt tane 25 po und'luk batarya gerek... hem de afaktan nce istiyorum... bana zrler gstermeyin, dediim i yapn, yaplnca da haber verin! Telefonu arparak kapatt, Centaine'i grd.

Yavrum! Sesi deimiti. Hemen ilerleyip onun elini tuttu. ok kayglandm. ato tmyle m i cephe hatt oraya bir mil bile yok... Sustu, krz bir an inceledi. Grd ona gven vermi al ki, Baban? diye sordu. Kz ban iki yana sallad. Bombardmanda ld.

zgnm, dedi Sean yalnzca. Sonra John Pearce'e dnd. Bayan de Thiry'yi benim odama gt en be dakikaya kadar gelirim, dedi.

Generalin odas dosdoru ana hole alryordu. Bu durumda Sean Courtney yatana uzanmken, e apy ak tutuyorsa, harekt odasnda olup bitenleri izleyebiliyordu. Odada az eya vard. B yatak, bir alma masas, iki de koltuk. Yatan ayak ucunda bir de dolap gze arpyordu.

uraya oturmaz msnz, Matmazel? John Pearce ona koltuklardan birini gsterdi. Centaine be lerken kk odayi inceledi.

Tek ilgin ey o alma masasyd. zerinde aras menteen bir fotoraf erevesi duruyordu. harikulade, olgun, esmer bir Yahudi -gzelinin resmi vard. Dip kesine apraz olarak, Evi ne ve seni seven karna sa salim dn, Ruth, diye yazlmt.

erevenin ikinci kanadnda ise, aa yukar Centaine'in yanda bir gen kzn resmi vard. zedii belliydi. Bunlar ancak anne-kz olabilirlerdi... ama kzn ifadesi gvenli, mark bi utum yanstyordu. Gzel aznda kat, alayc bir kvrlma vard. Centaine bu kz pek sevmed n karar verdi.

Karmla kzm, dedi Sean Courtney kap tarafndan. Ceketini giymi, yaklarken dmelerini u. Centaine'in karsndaki koltua, otururken, Yemek yedin mi? diye sordu.

Evet, teekkr ederim. Centaine ayaa kalkt, masadaki gm kutuyu eline ald, bir kibrit azndaki Havana'y yakmas iin ona doru uzatt. General arm grnd, ne eilip puroy e ekti. Sonra arkasna yasland, Kzm Storm yapar bunu bana, dedi.

Centaine kibriti fleyip sndrd, yerine oturdu, onun ilk birka dumann zevkini karmasn i. Son grmelerinden bu yana yalanmt general... ya da belki yalnzca yorgundu.

En son ne zaman uyudunuz? diye sordu. Sean Courtney glmsedi. Birden otuz ya genleir gi i oldu. Karm gibi konuuyorsun. ok gzel bir kadn.

Evet, diye ban sallad Sean. Dnp resme bakt, sonra yine Centaine'e dnd. Her eyini di.

atoyu... yani yuvam... sonra babam. Sakin olmaya alyor, korkun aclarn belli etme riyordu. Baka akrabalarn vardr tabir. Tabii. Amcam Lyon'da oturur. Paris'te iki halam var. Lyon'a gitmenizi ayarlarm. Hayr. Neden hayr? Bu n red cevabna bozulmu gibiydi. Lyon'a ya da Paris'e gitmek istemiyorum. Ben Afrika'ya gideceim. Afrika'ya m? yice afallamt. Afrika, ha? Ulu Tanrm, neden Afrika? nk Michel'e sz verdim... Afrika'ya gitmek zere birbirimize sz verdik.

Ama, sevgili yavrum... Gzlerini indirdi, purosunun kln inceledi. Michael'n adnn yara ntaine. Bir an o acy o da paylat, sonra konutu. Ama Michel ld diyecektiniz, dedi. O ban sallad. Evet. Sesi fslt gibi kmt. Michel'e baka bir ey iin de sz verdim. Generalim. Olunun Afrika gnei altnda doacana sz verdim. Sean ban ar ar kaldrp ona bakt. Michael'n olu mu? Onun olu. Michael'n ocuunu mu tayorsun? Evet. Btn budalaca, ada sorular bir anda pepee dudaklarna doru ykseldi. Emin misin? Nasl emin olabilirsin? J

Michael'in ocuu olduunu nereden biliyorsun?

Ama bunlar sormad Dilini srd, sustu. Dnmek iin zamana ihtiyac vard... kaderin bu i yum salamas gerekiyordu. Beni bala. Ayaa kalkt, topallayarak tekrar harekt odasna yrd. Oradaki subaylar grubuna, nc alayla iliki kuramadk m daha? diye seslendi.

Bir an seslerini duyduk, sonra yine kaybettik. Kar saldrya gemek zere hazrlar, efendi Ama destek toplarna ihtiyalar var.

O sersemleri bir doha bul, Caithness'i de aramaya devam et. Bir bakasna dnd. Roger, Bi inci Alay'a neler oluyor?

Deiiklik yok, efendim. ki dman saldrsn krdlar ama Alman toplarndan ok zarar gr bay Stevens tutunabileceklerini sanyor.

Aferin ona! diye homurdand Sean. Okyanusa kar dikilen baraj kille svayp deliklerini k maya benziyordu bu i. Ama her naslsa baaryorlard. Dayandklar her saat da Alman saldr kesinliini biraz kreltiyordu. Toplar iin kilidi. Onlar abuk bulabilirsem mesele yok. Ana yolda trafik nasl? Alyor, daha hzlanyor grne gre, efendim. Sobah olmadan 25 pound'luklar gerekli yere ulatrm

olurlarsa o zaman dmana son kazandklar yerleri fena detirlerdi. Onlar kuatr, yanda , arapnelle dvebilir-lerdi. Sean keyfinin tekrar katn hissetti. Bu sava, toplarn savayd. Her ey dnp dolap d

mleniyordu. Sean beyninin n tarafyla hesaplar yapyor, rizikolar ve maliyetleri deerlen iriyor, emirler veriyor, ama ayn anda beyninin arka taraf da baka hesaplarla urayordu. erdeki kz ve kendisinden istediklerini dnyordu. nce kzn demin syledii eye kar iinden ykselen dool tepkiyi frenlemesi artt. Sean oria dnemi ocuuydu. Tm insanlarn, ama zellikle kendi ailesinin, ge en yzyl kurallara gre yaamasn isterdi. Gen delikanl-

larn apknln geri kabullenmek artt... Tanrm! Sean kendi de az m yapmt vaktiyle. hatrlad. Ama drst delikanllar, drst gen kzlara bulamazlard. Evle-ninceye kadar uza ilirlerdi. oka uradm, diye dnd, sonra tekrar glmsedi.

Harekt masasndaki subaylar onun glmsediini grnce akn ve tedirgin gzktler. Ne pe lki imdi de? Birbirlerine sinirli baklarla baktlar.

Albay Caithness'i bulamadnz mi hl? Sean glmsemesini saklamak iin kalarn korkun b ar bir kere daha ilerine yumuldular. oka uradm, dedi Sean kendi kendine tekrar. Bu d

nce onu elendiriyordu ama, bu sefer yzne hakim olmay baard. Oysa Michael'n kendisi m ak ocuumdu.

Kaamaklarmdan birinin meyvesi. lk ocuum... Michael'n lmnden gelen ac tekrar zerin onu geri itmeyi baard.

imdi kz. Durumu dnmeye balad. Gerekten hamile mi, yoksa bu bir tr gelimi antaj irka saniyeden fazla srmedi.

Onu deerlendirirken bu kadar yanlm olamam. Hamile olduuna gerekten inanyor. Kadn an nin ve kadn zihninin baz yreleri Sean'a tmyle yabancyd. Ama bir tek eyi iyice renmi ir kz kendisinin hamile olduuna inanyorsa, hamile demekti. Kzn nasl emin olabildiini a layamyordu ama, durumu kabullenmeye hazrd. Pekl, demek ki hamile. Ama ocuk Michael'n aka bir gencin olamaz m?

Bu fikri de abucak kenara brakt. Kz iyi bir ailenin ocuu. Babasyla yanndaki o ejderh dikkatle kollamlar. Michael'la ikisi bu ii nasl baard, ayorum... Kendisinin de gen e eyleri nasl baardn dnrken neredeyse yine srtacakt. Ayn tehlikeli durumlarda nazl! Ban iki yana sallad. Pekl, kabul ediyorum. ocuk Michael'n ocuu. Michael' Ancak o zaman iinden bir sevin ykselmesine izin verdi. Michael'n olu! Michael'dan kala n bir ey hl yayor.

Kendini abucak uyard. Yava ol, tekneyi sallama. Kz Afrika'ya gelmek istiyor. Ama biz ne yapacaz orada onu?

Herhalde alp Emoyeni'ye gtremem! Gznn nnde, tepe zerindeki gzel evinin hayali canl ni sz Zulu dilinde, 'Rzgrn Yeri' anlamna geliyordu. Oray kars iin yaptrmt. Bird de zlediini hissetti. O evde karsyla birlikte olmaya can atyordu. Kendini bu duygudan kurtarp tekrar eldeki sorunlara dnmesi aba gerektirdi.

birden... gzel kz, hepsi gururlu, hepsi ne istediini bilen kz, ayn evin iind kendi gzel ama mark kznn vahi kediler gibi kapacaklarn igdleriyle biliyordu. B i tam bir felket reetesi olur. stelik ben de orada deilim ki dizime yatrp ktei basa ha iyi bir are bulmak zorundaym. Ne yapacaz bu hamile kz imdi? Efendim! Efendim! diye seslendi subaylardan biri. Sean hemen arazi telefonunun kul aklna doru ilerledi. Albay Caithness'! sonunda bulabildim.

Sean seti onun elinden kapt. Douglas! diye bard hemen. Ses bozuktu. Fsrtlar, hrt er vard. Douglas Caithness'in sesi sanki okyanusun kar tarafndan geliyordu. Alo, efendim, toplar imdi geldi... Tanrya kr! diye homurdand Sean. Onlar kurdum... Caithness harita referanslarn verdi.

Hunlara ate yadrmaya baladlar. Hunlarn da benzini bitmi gibi grnyor. afakta sald Douglas, dikkatli ol, arkanda yedek kuvvet yok. Sana leden nce destek olamam. Tamam, anlyorum ama bir tokat atmadan yeniden grup-lanmalarna seyirci kalamayz. Elbette, diye kabullendi Sean. Bana srekli haber ver.

Bu arada ben drt batarya daha yolluyorum. kinci Alaydan da asker geliyor. Yine de le den nce senin oraya varamazlar. Saolun, efendim. imize yarayacak.

Haydi iine, dostum. Sean kulakl uzatrken haritada renkli toplu inelerin yer deitirm eyrediyordu. Birden kendi zel sorununun zm biimi aklnda bir k gibi yand. Garry... kiz kardeini dnrken yine her zamanki acma-sululuk karmn hissetti. Garrick Courtney... Sean'n sakat brakt erkek kardei.

ok uzun yllar nce olduu halde o korkun gnn her ayrnts Sean'n zihninde sanki o saba adar canlyd. kisi henz yetme yalarndaydlar. Babalarnn silh odasndan ardklar o Bir yandan Zululand tepelerinin altn otlar arasnda yrmekteydiler.

nkonka'y nce ben grdm, diye itiraz etti Garry. zini dn bulduklar bir geyii avlamay lard. otgan da ben dndm, diye kar geldi Sean. Silh daha sk kavrad. Ate etmek bana du. Hep yle olurdu.

Av kpekleri Tinker'i alp geyiin dald all evirme ii Garry'ye kald. Sean elinde s ordu. Tepenin dibinden Garry'nin sesi ve Tinker'in heyecanl havlamalar duyuldu. Hayvan g eyiin kokusunu almt. Bunu otlardaki dalgalanma izledi, sar saplar araland, inkonka d ar frlad, dosdoru tepeye, Sean'n uzanm yatmakta olduu yere atld.

Gne nda pek kocaman grnyordu. Korkusundan yelesi dikilmi, kafasn kaldrnca koca ynu ortaya kmt. Omuz ykseklii bir metreden fazla, arl hemen hemen yz kilo kadard tyleri desenliydi. Harikulade bir yaratkt. Hzl ve tehlikeli... o boynuzlar bak gibi s vriydi. nsann karnn deer, damarn keserdi. Dosdoru da Sean'n zerine geliyordu.

Sean ate etti. O kadar yaknd ki, kurun hayvann gsne girip cierini ve kalbini parala n barp ykld. Ayaklaryla tekmeler savuruyor, keskin trnaklaryla talk topra tepitiriyor, bir yandan eden aaya doru kayyordu. Vurdum onu! diye frlad Sean sakland yerden. ki atta vurdum, Garry! Vurdum onu!

Aadan Garry ile kpek soluk solua trmanmaktaydlar. l hayvann yanna daha abuk varma

Sean'n elinde tfek hl doluydu. Emniyeti de akt. Koarken oynak bir ta yerinden kayd, silh elinden frlad. Sean'n omzu yere arparken iftenin ikinci namlusu ate etti.

Sean dorulduunda Garry l geyiin yanna oturmu, aclar iinde kvranmaktayd. Kurun bac r

dan girmiti. Tam dizinin altna saplanmt. Eti krmz kurdeleler gibi para parayd. K tnda fiskiye gibi kanlar fkryordu.

Zavall Garry, diye dnd Sean. imdi yapayalnz, tek bacakl, ihtiyar bir sakar. Sean' Garry'nin de Michael domadan nce evlendii kadn, sonunda iindeki nefret ve dmanln et deli olmu, kendi yakt evde can vermiti. imdi Michael da gitmiti. Garry'nin hibir ey mamt... bir tek kitaplar ve yazlar dnda. Bu prl prl zeki kzla domam bebei ona yollayaca

m. Bu zm Sean'n iine byk bir rahatlama duygusu da getirmiti. Sonunda ona yaptkla imi balatacak bir ey yapm olacam. Kendi torunumu yollayacam ona. ok sevdiim, beni diim torunumu ona ksm tazminat olarak yollayacam. Haritaya arkasn dnd, topallayarak kzn beklemekte olduu yere ilerledi. Kz onu karlamak zere ayaa kalkt, sessizce durdu. Ellerini sakin bir tavrla nnde kavuturmutu. Sean onun kara gzlerinde reddedilme korkul arn ve kayglarn okudu. Yargy beklerken alt duda da titriyordu.

Sean kapy arkasndan kapad, ona yrd, ellerini kendi koca peneleri iine ald, eilip o Sakallar kzn yumuack tenine batt ama kz rahatlayarak hkrd, ona sarld. zr dilerim, yavrum, dedi Sean. Beni birden ok a

rttn. Bu fikre almak zorundaydm. Onu yumuak hareketlerle kucaklyordu. Gebelik durumu 'n bir trl tam anlayamad, rkt bir durumdu nk. Sonra tekrar koltu una yerleti.

Afrika'ya gidebilir miyim? Centaine glmsyordu. Gzlerinin ularnda yalar parldyor, a de glmsyordu. 193 Alev Kylan F : 13

Evet. elbette. Artk oras senin evin. Benim gzmde sen Michael'n karsnn. Afrika'ya ait

Sevindim, dedi Centaine alak sesle. Ama duyduu duygu yalnzca sevin deildi. Kocaman bir gvenlik ve korunma duygusuydu. Bu adamn o korkun gc artk onu bir kalkan gibi sarm bul yordu.

Sen Michael'n karsn, demiti ona. Kendi inand eyi onaylamt o da. Onun desteklem yi gerek gibi gsteriyordu. Bak, yle yapacam. Alman U-bot'lan ok dert ayor.

En gvenlisi seni Man kylarndan kalkacak Kzl Ha hastane gemilerinden biriyle yollamak. Anna, diyecek oldu Centaine hemen.

Elbette, o da seninle gitmeli. Onu da ayarlarm. kiniz de hastabakclk grevlerine gnll Korkarm yolculuk boyunca alman gerekecek. Centaine hevesle ban sallad. Michael'n babas, benim kardeim Garrick Courtney... diye tekrar sze balad Sean.

Evet, evet! Michael bana onu iyice anlatt. Byk bir kahraman... Zulu'lara kar bir savat gsterdii cesaret ve kahramanlklardan tr ngiltere'nin Kralie Victoria madalyasn kaz onun szn kesti Centaine. ok heyecanlyd. Ayrca tarih kitaplar yazan bir bilginmi.

Sean, zavall Garry'nin byle tarif edilmesi karsnda gzlerini krptrd. Ama tabii syl da gerekti. Ban evet anlamnda sallad.

Ayn zamanda ok iyi yrekli, yumuak huylu bir insandr. Eini kaybetti. imdi de tek olun betti... Aralarnda hemen hemen telepatik bir anlama vard. Centaine gerei bildii halde, andan balayarak Michael'dan her zaman Garrick Courtney'in olu diye sz edilecekti. M ichael onun tm.

dnyasyd. Byk bir kayp duygusu iinde olduunu biliyoruz, nk sen ve ben de ayn duygu . Centaine'in gzlerinde akmayan yalar parldad, ban sallarken alt dudan srd.

Ona telgraf ekeceim. Gemi yanatnda, Cape Town'da sizi karlamak zere hazr olacak. S arlayacandan.

emin lebilirsin. kinizi de, Michael'in bebeini de.

Michael'in olu. Centaine bunu ok kesin bir sesle syledikten sonra, kararszlkla devam e ti. Ama sizi de grece im arasra, deil mi, Generalim?

Sk sk, diye gvence verdi ona Sean. Eilip onun elini yavaa okad. Herhalde beni iste zla grmek zorunda kalacaksn. Ep

Bundan sonra her ey ok byk bir hzla olup bitti. Sean Courtney'in her iinin yle olduun aknda renecekti zaten.

Manstrda ancak be gn daha kaldlar. O sre iinde Mort Homme'daki Alman saldrs durdurul Hatlara takviye yollanm, salamlatrlmt. Sean Courtney her gn birka saatini Centaine iyordu.

Akamlar yemeklerini birlikte yiyorlar, general onun Afrika'yla ilgili sonu gelmez sorularn cevaplyordu. Topra, insanlar, hayvanlar, Courtney ailesini, ailenin yelerini hepsini sabrla bir bir anlatmaktayd. ounlukla ngilizce konuuyorlard ama, bulamad b me olduu zaman Centaine hemen Flamancaya dnyordu. Yemein sonunda Centaine onun puros unu hazrlyor, yakyordu. Sonra konyan dolduruyor, yanbana oturuyor, Anna onu almaya g eye kadar, ya da Sean harekt odasna arlncaya kadar konumaya devam ediyordu. Giderken y klap yzn ona doru, ocuksu bir masumiyetle, plmek zere kaldryordu. Sean giderek ay hi istemediini farketmekteydi. John Pearce hemire niformalarn Centaine'e ve Anna'ya getirdi. Mavimsi gri elbise zeri ne beyaz nlk, beyaz balk ve tl giyiliyordu. Centaine'le Anna bu giysileri dzelttiler. neleriyle bu torba gibi, ekilsiz kyafetlere bir Fransz havas verdiler.

Derken gitme vakti geldi, Sangane onlarn azck eyasn Rolls'a ykledi, Sean Courtney ayr ilii ve suratsz-lyla kapya kt

Ona iyi bak, diye emir verdi Anna'ya. Anna ona, bu gereksiz tten gcenmi gibi ters ters bakt. Centaine, Siz dndnzde rhtmda sizi karlyor olaca

m, diye sz verdi. Kurmaylarn nnde onu pmek zere parmak ularna kalktnda Sean uta tt. Rolls'un uzaklamasna, kzn arka pencereden el sallamasna bakt, sonra kendini toplay adamlarna dnd. Eee, baylar, ne duruyorsunuz yle... burada sava yapyoruz, Pazar pikniinde deiliz.-

Kzn yokluunu daha imdiden hissettii iin kendi kendine kzarak dnp fkeyle manastra d

CZD Prote-a Costle, Union Castle deniz yollarna ait bir posta gemisiydi. Aslnda hzl gide n, bacal bir yolcu gemisiydi. Cape'den Southampton'a seferler yaparken, sava nedeniyle hastane gemisi haline ge tirilmi, bordasna ve bacalarna kzl ha iaretleri boyanmt.

Calais'nin i limannda demirliydi. Yolcularn gney se-yahatna karmaya hazrd. Bu sefer ular da, her zamanki sava ncesi zenginlerinden pek farklyd. Rhtmdaki demiryolunda be v gon duruyordu. Bu vagonlardan indirilen ackl ve sefil bir insan kafilesi gemiye bi ndirilmekteydi.

Sava alannn gerek kurbanlaryd bunlar. Salk kurulu bunlar ylesine sakat bulmutu ki, arlp her askere a ngiliz kuvvetlerine takviye olarak bile kullanlamyorlard. Gney yolculuunda bunlardan bin ikiyz tane olacakt. Sonra Protea Castle yeniden boyanacak, sava gemisi olarak Avrupa'ya gen ve hevesli askerler getirecekti. Fransa'nn kuzey siperlerinde cehennemle yzyze gelsinler diye .

Centaine, Rolls'un yannda durup gemiye binen zavalllara bakt. Kolu, baca kesilmi olanl ar vard. lerinden ansl olanlarnki dizin veya dirsein altndan kesilmiti. Merdivenlerd tuk deneklerine dayanarak sekiyorlar, ya da ceketlerinin kolu omuzlarna inelenmise, salam admlarla kyorlard.

Krler vard. Onlar arkadalar yrtyordu. Omurgasndan yara alanlar sedyelerdeydi. Burnun ya boaznn derisi yanm gaz kurbanlar, ikide bir tikleri tutan bomba oku kurbanlar, pem parlak yaralar gzken ate kurbanlar vard. Kimi yank derilerini germemek iin iki bkl . Bize yardm et, gzelim. Grevlilerden biri Centaine'in niformasn farketmiti. Centaine ni toparlad, hemen Zulu ofre dnd. Baban Mbejane'yi bulacam!

Evet, Mbejane! diye srtt adam mutlu mutlu. Kzn bu ad doru syleyebilmesi onu sevindi Ona mesajn veririm.

Salkla gidin, bayan. Centaine onunla el skt, sonra antasn onun elinden ald, pein eni grevlerine doru acele acele uzaklatlar. Ykleme gece de devam etti. Ancak sabaha kar, bu i bittikten sonra, kendilerine verilen kamaraya bakmaya vakit buldular.

Bahekim ciddi suratl bir binbayd. Ona haberin ok ykseklerden fsldanm olduu da pek Centaine binbann kamarasna bavurduunda adam,

Nerelerdeydiniz? diye sordu. Sizi dn leden beri bekliyorum. ki saata kadar yola kyo Ben dn leden beri burada, 'C gvertesinde Doktor Solomon'a yardm ediyorum. Bana bavurmanz gerekirdi, dedi adam souk bir sesle.

Gemide cannz istedii gibi gezinemezsiniz. Generale kar sorumluluum var... Kendini tut sustu, baka taraftaan ald. Hem zaten 'C gvertesi erlerindir.

Pardon? Centaine'in ngilizcesi geri konutuka epey gelimiti ama, bazen anlayamad te oluyordu.

Erlerin yeridir, subaylarn deil. Bundan byle siz yalnz subaylarn blmnde alacaksn r size yasak... yasak!.. diye tekrarlad yavaa. Geri zekl bir ocukla konuuyordu sanki. anladnz m sylediklerimi? Centaine yorgundu. Hem bu tr muameleye de alkn de

ildi Aadaki o adamlarn da acs subaylarnki kadar, dedi fkeyle. Tpk subaylar gibi aybediyor ve lyor.

Binba gzlerini krptrd, koltuunda arkasna yasland. Bu mark Fransz kznn yan

Ama asla byle cevap vermeye cesaret edemezdi.

Sizinle epey uramak gerekeceini gryorum, kk hanm, dedi karanlk bir ifadeyle. Gem lma fikri zaten houma gitmemiti... bamza dert alacan biliyordum. imdi beni iyi din nim kamaramn tam karsndaki kamaraya yerleeceksiniz. Ak duran kapnn karsn parma Stewart'in emrinde alacak, onun talimatna uyacaksnz. Subaylar yemekhanesinde yemek yiy eceksiniz ve aa gverteler size yasak olacak. Her zaman kendinizi size yakr biimde yn izi bekliyorum. Gzmn her an stnzde olduunu da ltfen unutmayn. Bu tatsz tanmadan sonra Anna'yla ikisine ayrlan kamara ho ite de General Sean Courtney'in parman hissetti. Savatan ir sit ayrlmt.' onlara. Ranza yerine iki ayr yatak vard. , yaz masas, kendi ze! du ve tuvaleti hep zevkle, sonbahar

bir srpriz oldu. Centaine bu nce 200 ngiliz altnna gide Kanapeli, koltuklu bir kk s renklerinde denmiti.

Centaine yatan zerinde zplad, kendini yastklara sevince atp iini ekti. Anna, soyunamayacak kadar yorgunum. abuk geceliini giy, diye emir verdi Anna. cDilerini fr alamay da unutaym deme.

Alarm kampanalaryla uyandlar. Koridorda slklar tyor, kamarann kaps gm gm vuruluyor yola kmt. Motorlarn sesi, dalgalarn sallamas onu gsteriyordu. lk panik getikten sonra, kamarottan bunun bir alarm tatbikat olduunu rendiler. Kocaman

can yeleklerini hemen kuanp kaylarn baladlar, st gverteye, filikalarn yanlarnda vkilere toplandlar.

Gemi limann mendireinden yeni km, Man'a almak zereydi. Gri, sisli bir sabaht. Rzg rpp duruyordu. 'Rahat' emri verildiinde gerekten genel bir rahatlama oldu. Kahvalt b irinci snf yemek saJonundayd. Buras yryebilen yarallar iin subaylar yemekhanesi halin etirilmiti.

Centaine'in salona girmesi hafiften bir heyecan dalgasnn dolamasna yol at. Gemide gzel bir kiziri bulunduunu o zamana kadar subaylarn pek az farketrniti. Sevinlerini saklam ak hepsine zor geldi. Ona yakn yer kapmak iin bir hareket belirdiyse de birinci su bay, kaptann hl kprde olmasndan yararlanarak rtbesinin arln koydu, Centaine kend oturmu buldu. Masada bir dzine kadar dikkatli ve nazik gen adam vard. Anna, Centaine 'in tam kar sndayd. Koruyucu buldoglar gibi aksiydi.

Gemi subaylarnn hepsi Ingilizdi ama yarallar smrgelerin genleriydi. Protec Castle mit urnu'nu dolap douya gidecekti... Centaine'in evresindekiler arasnda bir Avustralyal Yz a vard. Tek elini kaybetmiti. ki de Yeni Zelandal vard. Bir tanesinin tek gzne siyah taklmt ama, teki de o tahta koltuk deneiyle arkada kadar korsana benziyordu. Jonath llantyne adnda gen bir Rodezyal vard. Somme'da MC madalyas kazanm, gma onun bedelini k rnna makineli kurunlar girince demiti. Dier genler de anatomilerinden u ya da bu par betmi kiilerdi.

Ona bfeden yiyecek tayp durdular. Yo, hayr, ben sizin o atfatl ngiliz kahvaltlarn yemem, beni imanlatacak, irkinletireceksiniz. Onlar buna imkn olmad

n syleyince memnun olup szld. Sava Centaine'in on-drt yandan bu yana sryordu. e gen kalmadndan, hayranlar arasnda bulunmann zevkini pek de tatm saylmazd.

Ba hekimin kaptan masasndan kendisine kalarn atmakta olduunu grd. Biraz kendi hoa mek, biraz da onu kzdrmak iin, evresindeki genlerle akalamaya koyuldu. Michael'a pek s dakat gstermediini dnp hafif bir sululuk hissettiyse de, kendini kolayca avuttu.

Benim grevim bu. Onlar benim hastalarm. Bir hemire, hastalarna her zaman iyi davranma l. Onlarla birlikte glmsedi, onlarla birlikte gld. Onun dikkatini ekmeye acnacak kada evesliydiler. Ona kk hizmetlerde bulunmaya, sordu u sorular cevaplamaya can atyorlard. Neden konvoy halinde gitmiyoruz? diye sordu Centaine. Gpegndz Man denizini amak tehlikeli deil mi? Rewa'yi ben de duymutum. Rewa bir ngiliz hastane gemisiydi. O yln 4 Ocanda, Man

denizinde Alman U-bot'lar tarafndan torpillenip 3C0 yaralyla birlikte batmt. Bereket v ersin can kayb yalnzca kiiyle snrlanmt. Bu olay Almanlar aleyhine progranday da tarafa pankartlar aslm, Kzl nek, azgn boaya neyse, Kzl Ha da Hun'a odur, diye ya en resimleri eklenmiti. Centaine'in sorusu kahvalt masasnda tartmalar dourdu.

Jonathan Ballantyne ok mantkl bir aklama yapt. Reuva gece trplenmiti. U-bot komutan e kzl ha iaretlerini grmemitir. Haydi canm! U-bot kaptanlar tam kasaptr...

Ayn kanda deilim. Onlar da senin benim gibi sradan insanlar. Besbelli bu geminin kapt an da ayn kanda... bu yzden kanaln en tehlikeli blgesini gndz ayoruz. U-bot kaptanl iaretlerimizi iyice grebilsin diye. Bence bize dokunmazlar... kim olduumuzu anladkla r anda, rahat brakrlar bizi. ok sama! Bu lanet olas Hunlar kendi kaynanalarn bile torpiller... Onu ben de yaparm msadenle!

Bu geminin hz yirmi iki knot, diye aklama yapt subaylardan biri Centaine'e. U-bot'lar ldklar zaman yedi knot gidebilir. Bizi vurabilmek iin tam yolumuzun zerine rastlamas gerek. Milyonda bir ans, bayan. Kayglanmayn. Siz yolculuun tadn karmaya bakn.

Uzun boylu, yuvarlak omuzlu, bilgin tavrl gen bir doktor, gznde mden ereveli gzly ntaine'in kahvalt masasndan kalkmasn bekliyordu. Ben Dr. Archibald Stewart, Hemire de Thiry. Binba Wright sizi benim emrime yazm.

Centaine bu yeni hitap biiminden holanmt. Hemire de Thiry sznde ho bir profesyonel ard. Ama birinin emrinde bulunmaktan pek o kadar holandn sanmyordu.

Hemirelik tecrbeniz veya eitiminiz var m? diye devam sordu Doktor Stewart. Centaine'in ona kar duyduu ilk sempati birden souyuverdi. ki dakikada oyununu ortaya karmt gen de yeni bulduu hayranlarnn nnde. Ban iki yana salad, itirafn herkesin birden duyma ma adam acmadan devam etti.

Tahmin etmitim. Kza kukuyla bakt, sonra onun utandn anlar gibi oldu. Ziyan yok, b en nemli grevi hastalar neelendirmektir. Grebildiim kadaryla bu ite ok yeteneklisin anrm sizi ba neelendirici olarak atayaca z... ama 'A' gvertesinde. Binba Wright'in kesin emri var. Yalnzca 'A' gvertesi.

Doktor Archibald Stewart'in verdii grevin ok uygun olduu anlald. Centaine erken yalar beri, Mort Homme'

daki atoyu ynetmek, babasnn yannda ev sahibesi ve yardmc khyalk yapmak iin organiza teneklerini kullanmaya alknd. Elence ekibi olarak evresine toplanan genler grubunu kol ylkla ynetebiliyordu. Protea Castle'n binlerce kitaplk bir ktphanesi vard.

Yataktan kamayanlar iin kitap datma ve toplama programn Centaine abucak ayarlad, gr er ve bir de alt gvertedeki okuma bilmeyenler iin kitap okuma grevlileri seti, smoki n'li konserler, gverte oyunlar, iskambil turnuvalar dzenledi... kont yaman bir bri oy uncusuydu ve kzna da maharetini retmiti.

Tek gzl, tek bacakl sknt gidericiler kadrosunun her eleman, ondan aferin koparmak iin zmetlerini sunmaya pek hevesliydi. Ranzalardaki hastalar da onun gayri resmi sab ah vizitesi srasnda kendi yataklar yannda biraz daha oyalanmasn salayabilmek iin dzi ce hileler buluyorlard. Hastalar arasnda, Mort Homme'dan kaarkenki konvoyda bulunan bir yzba da vard. Centaine kucanda kitaplarla o koua ilk girdiinde onu sevinle karlamt. Gne I! Ta kendisi! Bylece bu ad gemide de Centaine'i brakmad.

Hemire Gne I! Bahekim Binba Wright bu ad ilk defa kullandnda, Centaine'in gem e onaylanm oldu.

Olaylar yas tutmaya pek elverili deildi. Ama Centaine her gece uyumadan nce karanlkt a bir sre yatp Michael' gznde canlandryor, sonra iki kolunu karn zerinde kavuturuyo uz, Michel, olumuz!

Biscay krfezinin kara gkleri ve korkulu kara denizleri geride kald, burnun tesinde zp layan balklaryla mavi kadife bir okyanus ald.

30 derece kuzey enleminde, Rodezya Babakan Sir Ralph Ballantyne'n 100.000 akr genilii ndeki sr iftliklerinin varisi olduu sylenen gen Jonathan Ballantyne, Centaine'e evlenm teklif etti.

Centaine, Zavall babam dnebiliyorum, dedi, sonra babasnn sesini yle baaryla takli Anna'nn gzlerinde bulutlar uutu. 100.000 akr, deli ocuk. Tiens alors! Yz-bin akr redde ilir mi?

Ondan sonra evlenme teklifleri bir salgn hastala dnt... miri Doktor Archibald Stewart le, maden erevelerin ardnda gzlerini krptrp terler dkerek teklifini kekeleye kekele Centaine onun iki yanan pp nezaketle reddedince de zlmekten ok rahatlam gibi gr

Ekvatoru geerlerken Centaine Binba Wright'i kandrp King Neptuna trenini uygulatt, herk s ok neelendi. Trenin en byk nee kayna Centaine'in kendisiydi. Kendi izdie deniz k iti. Anna yakasnn ak olmasna iddetle kar ka ka dikmiti elbiseyi. Ama gemi kadro lyor, ayaklarn yerlere vuruyorlard. Ekvator alr almaz yeni bir teklifler dalgas ba Anna ofuldad, pufuldad ama, aslnda gen kzdaki bu de

imeden memnundu. Gzlerinin nnde Centaine ocukluktan kadnla geiyordu. Fiziksel olara lelik balangcnn getirdii gzellik katkda bulunmaktayd ona. nce teni sedef gibi parly udu zerafetinr kaybetmeksizin dolgunlarken yeni yetmeliin son sarsakln da kaybetmektey i.

Ama dier deiiklikler daha glyd. Artan zgveni, hareket biimi, gcnden ve yetenekler oluu... bunlar kullanmaya daha yeni yeni balyordu. Anna zaten biliyordu Centaine'in taklit yapmaya doutan yetenekli olduunu.

Hizmetkrlarn eitli aksanlarn olsun, Paris'li mzik retmeninin aksann olsun, her zam taklit edebilmiti.

Ama imdi, ocuun yabanc dillere kar da o gne kadar belli etmedii bir yetenei olduunu u. ngilizceyi yle gzel konuuyordu ki, Avustralya, Gney Afrika ve Oxford aksanlarn ayr meye bile balamt artk. Hepsini tpatp taklit edebiliyordu. Avustralyallar kendi lehe selmladnda onlar sevinle barp tezahrata baladlar. Anna gen kzn rakamlara ve para ilerine de yetenekli olduunun farkndayd. Muhasebeciler irka ay nce Paris'e ka

nca, aile hesaplarn o stlenmi, Anna onun stunlar dolusu toplamay nasl abucak yapabi almt. Bir mucizeydi bu yal kadna gre.

Burada da ayn yetenekleri gsteriyordu Centaine. Bri masasnda Binba Wright'la e oldu, o tal krp geirdiler. Kazandklar para Anna'y oka srkledi. O kumara karyd nk. C n yatrd. Jonathan Ballantyne'la Doktor Stevens'n ynetiminde bir piyango organizasyon u kurdu, gnlk ekililer ve bahisler dzenlenmeye balad. Ekvatoru geerlerken, atodan ku lar paralara ikiyz Fransz altn daha eklenmiti.

Kzn ok fazla okuduunu teden beri biliyordu Anna. Gzlerini bozacaksn, der dururdu. Ama Centaine'in kitaplardan ne kadar zengin bilgile r edindiinin hi farknda deildi. Yani... onu tartrken grnceye kadar farknda deildi. Dok

tor Archibald Stewart gibi kar gelinmez tartmaclarla bile baa kabilmekteydi. Ama bilg ni nerek ilan edip karsndakini kendine dman etmeyecek kadar da kurnazd. Sonunda tart a balyor, erkek hasmnn pek az bir gurur kaybyla syrlmasna izin veriyordu.

Anna kz seyrederken, Evet, zeki bir kz, diye seviniyordu kendi kendine. Tpk annesi gi

Tropik gne de pek yaryordu Centaine'e. Gerekten o scaa ve o gnee ihtiyac var gibiydi zaman gverteye ksa, yzn kaldrp gnee tutuyordu. Ah, Anna, souktan ve yamurdan yl dum ki. Harika bir ey deil mi bu?

irkin bir kahverengiye dnyorsun, diye uyard onu Anna. Kibar kadnlara hi yakmaz. Centaine kollarna dikkatle bakt. Kahverengi deil, Anna. Altn rengi!

Centaine o kadar ok okuyor, herkese yle ok sorular soruyordu ki, girmekte olduklar gn ey yar kreyi imdiden tanr gibi elmaya balamt. Anna'y uyandrp gverteye karm, n nlatn birlikte dinlemilerdi. Saatin ok ge olmasna ramen Anna gkyznn parlaklna ce daha ok yldz kyordu ortaya.

Bak, Anna, u Achernar! Nihayet o da gzkt! Michel'in zel yldz o. Hepimizin bir zel y emiti. Benimkini de kendisi semiti. Hangisi o? diye sordu Anna. Seninki hangisi? Acrux. te! Byk han en parlak yldz. Michel'in yldzyla arasnda hi baka engel yok. Bir tek Gney Kutbu var. kimiz dnyann eksenini dz tutacaz derdi. Ne romantik, de il mi, Anna? Romantik samalklar, diye burun kvrd Anna. Aslnda kendisine byle eyler syleyen bir i karlamad iin hayflanyordu.

Zamanla Anna gen kzda, dierlerinin hepsini glgeleyen yeni bir yetenek daha kefetti. B u da, erkeklere szn dinletme yeteneiydi. Binba Wright gibi, Protea Castte'n kaptan gi adamlarn, seslerini kesip byk bir ciddiyetle Centaine'in szlerini dinlemelerini seyr etmek inanlacak gibi deildi.

O daha bir ocuk! diye ayordu Anna. Ama ona byk hanm muamelesi yapyorlar... yo, dah zla... ona kendi eitleriymi gibi davranmaya balyorlard.

Bu gerekten alacak bir eydi. Emmeline Pankhurst'la Annie Kenney bakanlnda ynla ka alar yakt, kendilerini atlarn ayaklar altna att, alk grevlerine girdii, lm ceza eriyorlard bu erkekler gencecik bir kza.

Centaine erkeklere kendini dinletiyordu. ounlukla da onlara istediini yaptryordu. Ama kadnlarn yzyllardan beri gelitirip kusursuzlatrd cinsiyet gcn kullanmayacak tip di. Buna mantn katyor, karakterinin gcn ekliyordu. Hepsi birlikte, o glmsemesiyle,

baklaryla birleince, kar koyulmaz bir btn oluturuyordu. Sz gelii Binba Wright'm onu 'A' gvertesiyle snrlayan yasa ancak be gn srebildi.

Centaine'in gnleri son dakikasna kadar dolu olmakla birlikte, son hedefini bir an bile gznden karmyordu. Her an gz ufuklarda, Michael'in doduu ktay, kendi ocuunun ay grmeyi amalyordu. Ne kadar megul olursa olsun, le kampanyasn asla karmyordu. Birka dakika kala soluk solua kaptan kprsne varyor, niformasnn etekleri selm akp,

Kprye giri izni istiyorum, efendim, diyordu. Nbeti subay da zaten onu beklemekte oldu an, hemen onu selmlyor. zin verilmitir, tam vaktinde yetitin, Gne I! diyerek karlyordu. Centaine sekstant kaldrp tepedeki gnee bakyordu o zaman. Geminin rotasn kontrol edip itaya iaretliyordu.

te, bak, Gne I, 1723' gney. Cunene nehrinin azndan yz altm deniz mili kuzey b t gne kadar varrz. Tanr ve hava izin verirse.

Centaine haritay hevesle inceliyordu. Daha imdiden Gney Afrika kylarnn andayz, d

Hayr, hayr! Oras Alman Bat Afrikas. Kayzer'in smrgelerinden biriydi, iki yl nce Gn llar fethetti. Nasl bir yer? Balta girmemi orman m? Savana m? Nerede o ans, Gne I? Oras dnyann en berbat l.

Centaine harita odasndan kp kprnn yan tarafna yrd, douya doru bakt. Ufkun geris ca ktaya doru. Ah, sabrszlktan lyorum grebilmek iin!

Bu at tam bir l hayvanyd. Atalar nice krallar, Bedev reislerini Arabistan llerinde s a tamt. Sonra soyu hallar tarafndan kuzeye, Avrupa'nn daha souk iklimlerine gtrl ra Alman smrge savalar srasnda Afrika'ya getirilip Bismarck'n svari birliiyle Lderi limanna karlmt. Afrika'da bu hayvanlar Boer'lerin salam binek atlaryla, Hottento'la hayvanlaryla iftletirilip sonunda bu yaban toprana ve onun gerektirdii ilere ok uygun olan bir yaratk el de edilmiti.

Burun delikleri Arap atlarndaki gibi geni, ba onlar gibi biimliydi. Ayaklar yumuak l ana uygun, krek gibi enliydi. F gibi gsnde kocaman akcierleri, gne nlarnn en erengi teni, onu gndzlerin kavurucu scandan ve llerdeki gece souundan koruyacak tyl nicisini st gibi ufuklara ve daha ilerilere tayabilecek bacaklar ve kalbi vard.

Binicisi de kark kanlarn rnyd. Tpk at gibi o da llerin, usuz bucaksz topraklar

Annesinin Berlin'den kmasna sebep, Bykbabasnn Alman Bat Afrikasndaki kuvvetlere ikin mutan olarak atanmas olmutu. Ailesinin itirazlarna ramen annesi, yalnzca arazi ve ruh zenginliine sahip bir Boer ailesinin oluyla tanp evlenmiti. Lothar bu birlemenin tek uuydu. Okulunu bitirmek iin annesinin sraryla Almanya'ya gnderilmiti. yi bir renciyd

Boer savann kmas eitimini yarda brakmasna yol amt. Annesi onun Boer kuvvetleri inde olduunu, Lothar'n hi habersiz Windhoek'e dnmesiyle renrfiti. Kadnn ailesi zate aileydi. Lothar yanna Hottento hizmetkrn alp de yedek atla uzaklarken annesi byk ydu. ocuk, oktan ngilizlere kar savamakta olan babasn bulmaya gidiyordu. Lcthar babasn Magersfontein'le buldu. Efsanev Boer komutan olan amcas Koss De La Rey de oradayd. Gen adam iki gn sonra ilk savana katld. Magersfontein'deki geitten geip rley'i igalden kurtarmak isteyen ngilizlere kar savat.

Lottar De La Rey, o savan sabahnda ondrdnc doum gnn be gn geirmi bulunuyordu. S alts olmadan ilk ngilizini ldrd. Bu hedef ona gre geyik avndaki hedeflerden ok daha d.

Lothar, dier beyz sekin niancyla birlikte, Magersfontein tepelerinin eteklerinde, kazl asna yardm ettii siperin iinde duruyordu. Siper kazp iine girme fikri balangta Boer' pek ters gelmiti. Onlar yaman svariler olup, hzl saldrlardan holanrlard. Ama Genera La Rey onlar bu yeni taktii denemek gerektiine ikna etmi, yaklaan ngiliz svarileri de abahn ,o ilk aldatc klarnda siperlere doru bo bulunup ilerlemilerdi.

Lothar'n bulunduu tarafa gelen birliin banda gl, yapl bir adam vard. Pos byklar Askerlerin on adm kadar nnde, bandaki miferi apknca bir kana emi, sa elindeki k ak ilerlemekteydi.

Tam o srada Magersfontein tepelerinden gne dodu, olgun turuncu n apak, dmdz ala birlik sahne altndaym gibi ortaya kt. Kusursuz bir nian alma yd bu. Boer'l emen nndeki alan admlaryla lm, uzaklklar iaret talaryla belirlemilerdi.

Lothar ortadaki ngilizin tam alnna nian ald ama tpk yanndaki adamlar gibi onun da iin bir isteksizlik vard. Bu iin cinayetten pek fark yoktu. Tam o srada omzundaki Mauser sanki kendiliinden tepti, kurunun sesi ona ok uzaklardan geliyormu gibi geldi. ngili z subaynn miferi bandan frlayp yerde yuvarland. Adam biraz geriye srar gibi oldu, k i yanna ald. Kurunun kafatasna arpma sesi Lothar'a geri geldi. Sanki olgun bir karpuz, ta bir zemine dmt.

Kl elinden derken gnete parlad, sonra adam da ar, zarif bir dnle ksa otlarn ar

Yzlerce asker o siperlerin karsnda kendini yere atp yatt kald. Bir teki bile ban ka cesaret edemiyor, ilerdeki siperlerde bekleyen tfeklerin en keskin nianclara ait ol du unu hepsi biliyorlard.

Afrika gnei dizlerinin arkasn yakt, ciltlerinin su toplayp imesine yol at, derileri am meyveler gibi yarlp ald. lerinden yaral olanlar su, su diye inledi, Boer siperl irka kii mataralarn onlara frlatt ama, mataralar onlarn bulunduu yere kadar ulaamad

. Lothar o gnden bu yana elli kii ldrd halde, mrnn sonuna kadar asla unutmayaca g ep, ocukluktan kp erkek olduu gn olarak dnrd.

Matarasn atanlardan biri deildi Lothar. Tersine, ngilizlerden iki tanesini mataralar a doru emeklemeye alrken vurup ldrmt. Annesiyle babasnn kucandayken iine ilem efreti o gn tomurcuklanm, onu izleyen yllarda da meyvelerini vermiti.

ngilizler babasn da, onu da, yaylalarda hayvan avlar gibi avlamaya alyordu her an. Hep pelerindeydiler. Sevgili teyzesiyle kuzini difteriden ngiliz kamplarnda lmt. Lothar izlerin Boer kadnlarna verdikleri ekmein iine olta ineleri sakladklarna, kadnlarn bo

ttklarna inandrmt kendini. Kadnlara, gen kzlara, ocuklara kar savamak da tam ng eydi!

Kendisi, babas ve amcalar zafer umudu sona erdikten sonra da savamaya devam etmilerd i. Ac Son'cular diyorlard kendilerine gururla. Dierleri yryen iskeletler kadar sska, d izanteriden bitkin, gneten ve besinsizlikten vcutlarnda yaralar alm durumda, silahlar jr kurun kalm olarak teslim olmaya gittiklerinde Petrus De La Rey'le olu onlarla birl ikte gitmemiti. Petrus De La Rey, yannda onyedi yandaki oluyla, ba ak, dikilip durmu, Duy yeminimi ye barmt. ngilizlere kar savamz asla bitmeyecek. Yemin ediyorum ey Tanrm! Scnra siyah deri kapl kutsal kitab Lothar'n eline vermi, ona da ayn yemini ettirmiti.

ngilizlere kar savamz asla bitmeyecek... Lothar babasnn yannda durup hainlere, sav tmek istemeyen korkaklara, Louis Botha'ya, Jannie Smuts'a, hatt kendi amcas Kocs D e La Rey'e lanetler okumutu. Halkn dmana satanlar inallah mrleri boyunca ngiliz tok yaar, bin yl da cehennemde yanar.

Sonra babayla oul arkalarn dnp atlarn srmler. Alman mparatorluu topraklarnn der tmiler, di erlerini ngilizlerle barmak zere kaderlerine brakmlard.

Baba da, oul da kuvvetli, alkan, zeki ve cesur olduundan, beri yandan Lothar'n annesi de tand bol olan iyi bir Alman ailesine mensup bulunduundan, Alman Gney Bat Afrikas'n iyi para kazandlar. Lothar'n babas Petrus De La Rey kendi kendini yetitir-jni bir mhendis olup bir hayli ustala ve kurnazla sahipti.

Bilmedii eyleri de kendi uydururdu. N Boer maak cltyd'n plan szne pek balyd. Bu sz, r her zaman plan yapar. anlamna geliyordu. Karsnn tandklar kanalyla L-

deritzbucht limanndaki mendirek yapmn o stlendi, bu i

baaryla sonulannca, Orange nehrinden kuzeye, Winahoek'a, yani bakente giden demiryolu nun yapm iini ald. Mhendislik bilgilerini Lothar'a da retti. ocuk hzla rendi. Yirm geldiinde De La Rey ve Olu inaat irketinin ortayd.

Annesi Christine De La Rey ona iyi bir Alman ilesinden gzel, sarn bir kz seti, kz bir km diplomasi hileleriyle olunun yrngesine soktu. Lothar'n yirmi nc ya gnnden nce Kz Lothar'a ok gzel, sarn bir olan dourdu. Lothar oluna baylyordu.

O srada ngilizler onlarn hayatna bir kere daha kart, Alman mparatorluunun yasal ihti rna kar gelerek tm dnyay savaa boma tehdidini savurdular. Lothar'la babas. Vali Seitz'e gittiler, arazinin uzak taraflarnda. Alman kuvvetlerinin ngiliz istilsn at kar sava vermek zorunda kalacaklar yer-Jere kendi paralaryla malzeme istasyonlar ku rma teklifi yaptlar. stilnn Gney Afrika Birliinden geleceine inanlyordu. Oras imdi Smuts ve Louis Botha denilen o dnekler tarafndan ynetilmekteydi.

Windhoek'de bir Alman deniz yzbas vard o sra. De La Rey'lerin teklifinin deerini hemen anlad, Vali'yi bunu kabul etmesi iin zorlad. Baba ve oulla birlikte skelet Sahili den ilen ve bu isme pek yakan ky boyunca bir yolculuk yapt, Alman donanma gemilerinin ikm

al yapabilecei st mevkilerini birlikte saptadlar. Lderitzbucht ve Walvis krfezi bir gn Birlik kuvvetleri tarafndan alnsa bile, bu sler ie yarayacakt.

Walvis Krfezi meskun alanyla Swakopmund'un yz mil kadar kuzeyinde ssz ve muhafazal b yer buldular. Buraya karadan ulamak hemen hemen imknszd. Geride atele kavrulan ller va d. Bir kk ky gemisine donanma malzemesini yklediler. Malzeme onlara Bremerhaven'den gi lice bir Alman yolcu gemisiyle gnderilmiti. 500 ton yakt, 44 galonluk varillerdeydi . Ayrca motor yedek paralar, konserve yiyecekler, kk silhlar, cephane, dokuz in'lik d z mermileri, on-drt tonluk uzun Mark VII akustik torpidolar vard. Eer Alman U-botlar gney okyanuslarnda harekta gemek zorunda kalrlarsa, onlar donatabilecekti bu malzeme. Herey seilen yere tand, kule gibi ykselen kayalarn arkasna gmld. 209 A l e v Kylar F : 14

Bu gizli malzeme ss bittikten birka hafta sonra, Ardk Rranz Ferdinand, Saraybosna'da l drld, Kayzer de Alman mparatorluunun karlarn korumak amacyla Srp ihtillcilerinin orunda kald. Fransa'yla ngiltere hemen bunu frsat bildiler, zaten zleyip durduklar sa va balattlar.

Lothar'la babas atlarn eerlediler, Hottentot hizmetkrlarn ardlar, karlarn ve Lo alatlar, komando olarak bir kere daha ngilizlerin ve Birlik'i kuklalarn zerine yrdle vvetleri alt yz kii kadar olup, Boer generali Maritz'in komutasndayd. Orange nehrine varp kamplarn kurdular, saldracaklar n beklediler. Her gn yeni yeni silhl adamlar gelip onlara katlyordu. Sakall, salam, gururlu adamlard, yaman savalard bunlar. Mauser'leri omuzlarna asl, fieklikleri gslerinde aprazd. Neeli bir selamlamadan sonra, yeni haberleri aktaryorlard. Gelen haberler hep iyiydi.

Eski sava arkadalar, Komando! lna cevap verircesine gelip katlyordu. Boer'ler, S 'nn ngilizlerle yapt o hileli bar anlamasna her yerde kar kmaktaydlar. Eski Boe n hepsi yine araziye kmlard. De Wet, Mantar vadisinde kamp kurmutu. Kemp, Treurfontein 'de, sekiz yz kiilik kuvvetiyle hazrd. Beyers'le Fourie de ortalara dklm, Almanlardan na, ngilizlere kar olduklarn belirtmilerdi.

Smuts'la Botha, Boer'le Boer arasnda patrt kmasn istemiyor gibiydiler. nk Birlik as nin yzde yetmii Hol landa doumlu askerlerdi. ki lider yalvaryor, dil dkyor, her gn s kamplarna eliler yolluyor, kan dklmesine yol amamak istiyorlard ama, s kuvvetler de h geen gn biraz daha glenip biraz daha gven kazanyorlard. Derken bir mesaj aldlar. Mesa ndhoek'den at stnde l aan br ulak getirmiti. Kayzer'in kendisinden geliyormu mesaj. Seitz tarafndan ulatrlyordu.

Amiral Graf Von Spee'nin Dpee'ye Horn burnunu dolap gney Atlantik ablukasn yarmasn, G Afrika sahillerini bombalayarak ngilizlere ve Birlikilere kar ayaklanan silere deste k olman emretmiti.

siler kzgn lde sevin iinde alk tutuyor, marlar sylyor, hem amalarnn doruluund n bulunuyorlard. Pretoria'ya doru yrye gemek iin tek bekledikleri, son Boer generalle in de gelip kendilerine katlmasyd.

Lothar'n amcas Koos De La Rey artk yalanm, zayflam olduundan, hl gelmemiti. Loth haberler yolluyor, grevini yapmas iin onu zorluyordu ama, adam Jennie Smuts'un o hi lekr konumalarna ve Louis Botha'ya duyduu o yanl sevgi ve balla kendini kaptrm, rdu.

Koen Brits de beklemekte olduklar bir baka Boer lideriydi. Dev bir granitti o sank i. ki metre boyundayd. Bir koca ie Cape Smoke'u, bakalarnn bira itii gibi kolayca di r, kz kucaklasa havaya kaldrr, kendi tkrd ttn Mauser'iyle yirmi admdan vurur, k dan mhlard. Ona ihtiyalar vard. O bir kere hangi tarafa gitmek istediine karar verirse , bin sava taklrd peine. Jannie Smuts da bu inanlmaz adama bir mesaj yollamt.

Komandolarn al, yanma gel, Oom Koen, demiti. Cevap da hemen gelmiti. Ja, eski dostum, larmza bindik, yola kmaya hazrz... ama kime kar savayoruz... Almanya'ya m, yoksa mi? Bylece siler Brits'i Birlikilere kaybetmi oldular. Koos De La Rey kesin kararn vermek zere Jannie Smuts'

la yapaca bir toplantya giderken, Pretoria dnda bir polis barikatyla karlat, ofr n talimat verdi. Polisler onu kafasndan vurdular. siler bylece De La Rey'i de kaybetmi oldu.

Tabii Jannie Smuts denilen o souk, kurnaz eytann da bir zr vard. O barikat, banka soya bir etenin kamasn engellemek iin koyduklarn sylyordu. Foster etesi deniyordu o et s, arabadaki kimseyi onlardan biri sanarak ate

amt. Lothar'n babas, aabeyinin cinayet haberini alnca ak ak alad. Artk dn o lanak kalmamt. Silhla koruyacaklard blgelerini.

Plana gre tm si komandolarn Orange nehrinde Maritz'e katlmas gerekiyordu ama, karlar kuvvetlerin de evikliini biraz azmsamlard. Kar tarafta benzinle ileyen tatlar var tha'yla Smuts'un en baarl Boer generalleri olduklarn da unutmu gibiydiler. Sonunda har ekete getiklerinde, karlarndaki iki liderde fkeli mambolarn lmcl bzyla harekete ge De Wet'i Mantar vadisinde kstrp komandolarn top ve makinelilerle bitiler. Cok kayplar erildi, De Wet bu sefer Kalahari lne kat, Koen Brits ve motorize askerleri peine d p onu ldeki Waterburg'da yakaladlar.

Bundan sonra birlikileri geri dnp Beyers'le komandolarn Rustenberg yaknlarnda buldular Beyers sava kaybedince Vaal nehrinden yzerek kamaya kalkt. izme balar birbiri? ne dolat, cesedini gn sonra nehrin aa kylarnda bir yerde buldular.

Orange nehrinde Lothar'la babas kanlmaz saldry bekliyorlard ama, kt haberler onlara lerden daha abuk ulat.

ngiliz Amirali Sir Doveton Sturdee, Von Spee'nin yolunu Falkland adalarnda kesmi, Sc harnhorst ve Gneisenau adl en byk kruvazrlerini batrm, sonra dier gemilerini de batrp bu arada yalnzca on ngiliz ehit vermiti. silerin kurtarlma umudu da Alman filosuyla birlikte batm oluyordu.

Yine de, Birlikiler geldiinde adanmasna savatlar ama bouna oldu. Lothar'n babas ka kurun yedi, Lothar onu sava alannn dna tad, lden tekrar Windhoek'e gtrp Chris salamak istedi. Susuz llerde be yz millik fec bir yolculuk yapmalar gerekiyordu. htiy ars o kadar fazlayd ki Lothar onun iin alamaya balad. Derken yara, delinen barsaklard

taanlar nedeniyle mikrop kapt, kan koku geceleri srtlanlar kamplarnn evresine ekmey Ama ihtiyar salamd. lmesi birka gn srd. lm kokan son soluunda oluna, Bana sz ver, .olum, dedi. ngilizlerle savan hi bitmeyeceine sz ver.

Sana sz veriyorum, Baba. Lothar yanan pmek zere ona doru eildiinde ihtiyar glmse kapad.

Lothar onu oradaki bir aacn dibine gmd. Srtlanlar ko-kuunu alp mezar kazmasn diye iy erine gmd. Sonra atna binip Windhoek'e, evine dnd. Alman komutan Albay Flanke, Lothar'n deerini anlad iin ondan adam toplamasn istedi, r kk bir grup salam Boer toplad. Aralarnda Almanlar, Bondelswart Hottentot'

lan, siyah kabilelerden birka kii vard. Onlar le gtrp Birlikilerin igal kuvvetleri eye balad.

Smuts'la Botha 45.000 adamla gelip Swakopmund'la Lderitzbucht'da karaya ktlar, orada n ierlere ilerlemeye baladlar. Her zamanki taktiklerini kullanyor, yldrm hzyla, uzun u iin bile mola vermeksizin ilerliyorlard. Saldrlar evirme taktikli ve uzun sreliydi. oer Savanda atlar nasl kullanyorlarsa, bu sefer de benzinle ileyen tatlar yle kulla Bu kuvvete kar, 300.000 mil karelik, 1.000 mil ky eridi olan blgeyi korumak iin Frank 'n elinde 8.000 askeri vard.

Lothar'la adamlar Birlikilere kar kendi zel taktiklerini kullanarak savatlar, kuyular hirlediler, demiryollarn dinamitlediler, malzeme depolarna saldrdlar, pusular kurup m aynlar dediler, gece veya afak vakti basknlar yaptlar, atlar kardlar. Lothar'n ada nma glerinin sonuna kadar zorland.

Sonu kmad. Botha'yla Smuts minik orduyu aralarna kstrdlar, kendileri 530 l vererek ranke' artsz teslim olmaya zorladlar. Lothar De La Rey'i ise byle bir eye zorlaya-madl r. Babasna verdii sz tutmak iin kendi grubundan kalanlar yanna alp kuzeye, o korkulu yarna yolland, mcadelesine orada devam etmeyi amalad.

Lothar'n annesi Christina ile kars ve ocuu, Almanlarn gtrld kampa gtrldler. B rafndan Windhoek'de kurulmutu. Orada birden ldler.

Bir tifo salgnndan ldler ama Lothar De La Rey onlarn lmnden kimi sorumlu tutacan b lde kald srece bu nefretini ileyip gelitirdi. Elinde geriye bir tek o nefret kalmt lsa. Ailesi ngilizler tarafndan ldrlmt. Mallarna, tm varlna el konmutu. Onu art

Tepenin doruunda, at zerinde durup Benguela akntsnn yalad yeil Atlas okyanusuna1 b en ailesini d nmekteydi. Annesinin yz karsndaki sisli kyda belirir gibi oldu.

Ock gzel bir kadnd annesi. Uzun boylu, heykel gibi, gr sar sal... fralad zaman di ar gelirdi salar. Onlar rer, bann tepesine ta gibi kaldrr, boyunun daha da uzun gr ard. Gzleri de altn rengiydi. Dii bir leopar gibi dosdoru, buz gibi bakard insann gz

Wagner'in Valkyri'leri gibi ark sylerdi. Mzik, kltr ve sanat sevgisini Lothar'a da al yrca kendi gzellii, o klasik Teutonik hatlar da gemiti oluna. u anda geni kenarl a an omuzlarna sar bukleleri dklyordu.

Annesininki gibi onun da salar yeni dklm bronz rengindeydi. Ama kalar gr ve koyu ren

Leopar gzlerinin zerinde atk duruyordu. Benguela'nn gm sislerini dikkatle aratrp d baklar. Manzarann gzellii Lothar' tpk mzik gibi etkiliyordu.

Mozart alan kemanlar gibi. Ruhunun merkezinde mistik bir melankoli duygusu douruyo rdu. Deniz yeil ve durgundu. Kadife gibi yzeyini buruturan tek bir kprt bile yoktu. Ok yanusun o ksk, zarif mrlts bir kabaryor, bir siniyor, sanki yaratln soluunu yans oyu renk yosunlar okyanusun hareketine ayak uyduruyor, ama oralarda bile beyaz kpk ler olumuyordu. Yosunlar zarif, ar bir mene yapmaktaydlar adet. Eiliyorlar, dalgalany ard okyanusun ritmiyle.

Krfezin iki yanndaki burunlar kayalkt. Kayalar geometrik biimler almlard. zerlerinde z deniz kular, martlar vard. Martlarn kanatlar, sisten geen gne nda parl-dyo 'n bulunduu tepeye kadarl ulayordu. ki burnun ortasndaki krfez kayalk deil, kumsald. Arslan rengi bir kumsal. Onun gerisin de geni bir i gl vard. S sularda uzun bacakl Flamingo'lar dolayordu. Pembe renkleri inanlmaz bir ate gibiydi. Lothar'n gzlerini denizden kendilerine ekiyorlard durmadan.

Flamingolar gldeki tek kular deildi. Pelikanlar, siyah balkllar, daha ksa bacakl kul aratryordu bu besini bol sular.

Lothar'n durmakta olduu tepeler, dev bir ylann srtn andrmaktayd. Kyya paralel olar alala, kvrla kvrla ilerliyordu. En yksek yerleri yz seksen metreye varyordu. Biimler iz rzgryla yontularak olumutu.

Birden denizin t ilerisinde kara bir hareket kprdad, ipek gibi yeil yzey, elik rengine dnt. Lothar sinirlerinin seirdiini, kannn bir beklenti heyecanyla yartn hissed . Haftalardr bekledii, burada uruna nbet tuttuu ey miydi bu? Drbnn gsnden gzler e bir hayal krkf hissetti.

Grd yalnzca bir kpek bal sryd. Ama ne sr! nce hafif bir tmsek gibi belirmi

m baklar altnda kabard, yayld, hayvanlar evredeki planktonlar yemek zere harekete g izde bir kprtdr gidiyor, millik bir evreye kadar yaylyordu. Hayatla kaynamaktayd o Kafileler halindeydi bu iri balklar. Her biri pek byk de saylmazd ama, biraraya geli nce srnn boyu be mil kadar vard.

stlerinde kular lk atarak uuyor, dnp dalyor, suya arptklar zaman damlalar sra inde martlar bir ileri bir geri umaktayd. Kpek balklarnn gen kuyruklar bir gemi gib dan, dzenli bir hzla ilerledi.

Lothar bir saat kadar bu manzaray hayranlkla seyretti, sonra birden, sanki bir sin yal verilmi gibi tm canllar yokoldu, birka dakika iinde okyanusa tekrar sknet kt. T ket sularn yine eskisi gibi kabarp alalmas ve zerindeki sisin ileri geri kprdamas old Lothar atndan indi, eerin yan heybesinden eline bir kitap alp kumsala indi, uzand. B irka dakikada bir, ban okuduu sayfadan kaldryor, karlara bakyordu. Saatler geti.

Sonunda ayaa kalkt, gerindi, atna doru yrd. Bugnk bouna nbet de bylece bitmi olu a zengide, durup denize, batmakta olan gnee doru tekrar dikkatle bakt.

O bakarken deniz gzlerinin altnda sanki ald, ortaya kocaman, karanlk bir cisim kt. D canllarnn hepsinden iriydi. Islak slak parlyor, gvertesinden, elik bordasndan sular b r, suyun zerinde ilerliyordu.

Nihayet! diye bard Lothar heyecanla. Rahatlamt.

Hi gelmeyecekler diye sanmaya balamtm! Drbnyle o upuzun, kt, kara gemiye dikkatle bakt.

Bordann dibine doru, yapm midye kabuklar, yosunlar grnyordu. Uzun sreden beri deni zor koullardan hrpaland belliydi. Yksek kulesindeki numaras hemen hemen silinmiti. L ar onu zorlukla U-32 olarak okudu. Sonra dikkati denizaltnn n gvertesindeki bir hare kete doru ekildi.

Kapaklarn birinden bir at ekibi gverteye frlad, hzl ate eden toplara doru kotular. rmek istemiyorlard.

Lcthor toplarn kendi bulunduu tarafa doru dndn grd. Kydan gelecek herhangi dman vermeye hazrdlar. Kulenin stnde insan balar gzkt, drbnlerin kendisine doru evril Lothar hemen eer antasndan sinyal roketini buldu, roketin krmz alevi bir kavis izerek te utu, ona bir anda denizaltnn roketlerinden biri karlk verdi. Lothar derhal atnn srtna atlad, onu tepenin br yanna indirdi. Kaya kaya iniyorlard. nn kalalar topra a deiyordu kayarken. evrelerindeki kumlar da onlarla birlikte kayyordu.

Tepenin dibine varnca Lothar atn toparlayp ayaa kaldrd, nemli kumlarn zerinde uarca latlar Lothar apkasn havada sallyor, zengiler zerinde ayaa kalkyor, sevinle, gler cn kenarndaki kampa dalp eerden srayarak indi. Denizin getirdii tahta paralaryla k elerin birinden birine kouyor, adamlarn battaniyelerin altnda tekmeleyerek uyandrmaya alyordu. Geldiler, miskin herifler sizi! Geldiler, l akallar! Yryn! Kaldrn knz yatakta Lothar'n adamlar inanmas zor bir bknlar grubuydu. Uzun boylu, adaleli Herero'lar, sar, mongol suratl Hottento'-

lar, ekik gzl, kavgac, sinsi Korana'lar, yakkl, geleneksel klklar iinde Ovambo'la erinde sava

alanlarndan yamaladklar giysiler de gze arpmaktayd. Kimi geyik ve zebra derisi, deveku tyleri iinde dolarken, kiminin banda, ldrdkleri Birlik askerlerinden ardklar mi lar Mannlicher, Mauser, Martini Henry ve Lee Enfield 303'lerden baka, bak ve mzraklar dan oluuyordu. Av kpekleri kadar kana susam insanlard hepsi. Vahiydiler. l scanda klar belli olmayan insanlard.

Bir tek kiiye reis diyorlard Onlara el kaldran, tekme atan bakas olsa, ya grtlan kes , ya arkadan kurunlarlard.

Ama Lothar De La Rey onlar tekmeleye tekmeleye ayaa kaldrmay baard, yumruklarnn gcy ltti. Kprdayn, srtlan boku yiyenler. ngilizler bir gn siz ka np dururken stnze geliverecekler

ki filikalarn savan zor gnleri balamadan nce, bir miktar malzemeyle getirmilerdi bur

U-bot'u bekledikleri gnlerde adamlar onlar onarm, ziftlemi, hazrlamlard. Lothar'n direktifi altnda koca tekneleri itmeye koyuldular.

Bir yanna yirmi kii aslyordu teknenin. Ardlar nk. Krk ton tamak zere yaplmla rd. Teknelerin arl stlerinden geerken kumsaldaki kalaslar gmlmeye balad.

Herkes yardm etsin! diye uludu Lothar. Adamlar karanlklarn iinden kp ritmik hareket bararak, tempo tutarak tekneleri santim santim ilerlettiler, sonunda suya kaydrp yzdrm eyi baardlar. Lothar burunda, elinde frtna fenerini yukarya kaldrm

duruyor, krekiler kreklere aslyor, souk, kara sularn arasnda ilerliyorlard. lerdeki ta onlara yol gsterecek bir k parlayp snd, sonra abucak U-bot'un koca karartsn kar filika ona rampa etti. Alman denizcileri halatlarryla hazrdlar. Bir tanesi kolunu uzatp Lothar'a destek oldu, Lothar elik bordaya trmand. U-bot'un kaptan kprde onu bekliyordu. Underseeboot Kapitan Kurt Kohler, diyerek topuklarn aklatp selm akt, sonra bir adm ar'n elini skt.

Sizi grdme ok sevindim, Her La Rey. Yalnzca iki gnlk yaktmz var. Kprnn n enine balmumu gibi bir ton gelmiti. Uzun sre ktan uzakta yaam bir yarata benziyordu ukurlarna kam, az ise bakla kesilmi bir yaray andryordu.

Lothar karsnda lm ve korkuyu o derin karanlklarda tanm bir insan bulunduunu anlyo

Yolculuunuz baarl geti mi. Yzba?

Denizde yz yirmi alt gn geirdik, yirmi alt bin tonluk dman gemisi batrdk, diye ba altc. Tanr yardm ederse bir yirmi alt bin ton daha batrrsnz, dedi Lothar.

Tanrnn yardmyla ve sizin yaktnzla, diye ona kati-d yzba da. lk varillerin ykl e bakt, sonra Lothar'a dnd. Torpidonuz var m? diye sordu hevesle. Lothar, Merak etmeyin, diye gvence verdi ona. Torpidolar hazr ama, silhtan nce yakt lim diye dndm.

Elbette. U-bot'un depolar bo olarak dman kylarda bir ngiliz sava gemisine yakalanma e durumunun ne olacana ikisi de deinmediler.

Yzba, Benda hl biraz schnapps var, diye konuyu deitirdi. Subaylarm ve ben eref du

Lothar elik merdivenden denizaltnn iine inerken midesinin azna geldiini hissetti. Koku burada ele tutulacak kadar youn, adet katyd. nsanlarn buna birka dakikadan fazla nasl yanabileceini merak etti. Altm insann kapal bir yerde aylarca yaamasndan gelen kokuydu bu. Gnesiz, temiz havasz, ykanma ve amar ykama olanaklarndan mahrum bir hayatn koku kli rutubetin, niformalarn ye

ile dntren mantarn, yanan scak yaktn, korku terlerinin, 126 gn boyunca geceli gnd tlm araflarn, hi deitirilemeyen oraplarn ve izmelerin, ancak yirmi drt saatte bi tuvalet kovalarnn kokuuydu.

Lothar tiksintisini saklad, kaptan onu subaylarna tantrrken topuklarn birbirine vurup lm verdi. st gverte o kadar alakt ki Lothar ba eik durmak zorunda kalyordu. Koridor kaplarnn darlndan, iki adam yanyana geerken yan dnmek zorundaydlar.

Dman gemileriyle ilgili herhangi bir istihbaratnz var m Herr De La Rey? Kaptan kristal bardaklara pek az schnapps lp koydu, ienin son damlas aknca iini ekti.

Ne yazk ki benim istihbaratm yedi gnlk. Lothar kadehini kaldrp subaylar selmlad, h rini "iince devam etti. Aucklcnx asker gemisi sekiz gn nce Durban'a demirledi. 2.000 Y eni Zelandal svari tayor. Ayn 15'inde tekrar yola kmas bekleniyordu...

Gney Afrika Birlii memurlar arasnda onlara sempati duyanlarn says epey kabarkt Babal leleri Boer savana katlm kadn ve erkekler vard. Bir ksmnn akrabalar Smuts'la Botha rna kapatlm, ihtill bastrldktan sonra bazlar kuruna bile dizilmiti. Sempatizanlar rika Demiryolu ve Limanlar daresinde Posta Telgraf daresinde almaktayd. Bu deerli bilg ler Birlik hkmetinin kendi iletiim olanaklaryla toplanp, sonradan Alman ajanlara ve s ylemcilere aktarlmaktayd.

Lothar Gney Afrika limanlar arasndaki geli gidileri bir bir sayd, sonra tekrar zr dil . Bu bilgiler Okahandja'daki telgraf istasyonuna geldi. Ama adamlarmdan birinin bi lgiyi alp l geerek buraya varmas be ya da yedi gn srebiliyor.

Anlyorum, diye ban sallad Alman kaptan. Yine de verdiiniz bu bilgiler bundan sonraki rm planlamamda ok yardmc olacak. Lothar'n anlattklarna gre dmann yerlerini iare ban kaldrd, konuunun tedirginliini ilk defa olarak farketti. Yzndeki ifadeyi hl d e nazik olarak korudu ama, iin iin sevinten mestoluyor-du. Seni koca kahraman! Opera tenoru kadar yakklsn!

Rzgr yzne vururken, gne tepende parlarken rakipsiz cesursun! Keke seni yanma alabilse e cesaretin, fedakrln ne demek olduunu retebilsem! ngiliz destroyerlerinin tependen g seni aradn duymak nasl gelirdi sana? zerine doru gelen torpilin sesini duymak nasl ge di? Denizalt sarsldnda, atlaklardan ieriye su girdiinde yzn grmek isterdim. Karan ve korkunun kokusunu duymak, barsaklarn tutamadn, bacaklarnn arasndan scak bir eyl u aktn duymak nasl gelirdi?

Ama bunlar sylemedi. Glmsedi, mrldand. Keke size biraz daha schnapps ikram edebilece umda olsaydk...

Yo, yo, diye elini sallayp bu ikram bir kenara itti Lothar. Bu ceset suratl herifle l e kokulu gemisi onu tiksindiriyor, hasta ediyordu. ok naziksiniz. Ben kyya kp ykleme zaret etmeliyim. Bu adamlara gvenilmez Tembel kpekler... doutan hrsz hepsi! Bir tek so padan anlarlar.

Lothar merdivenden sevinle kt, kuleye varnca serin gece havasn oburlar gibi cierlerin ti. Denizaltnn kaptan da onu izliyordu.

Hern De La Rey, yklemeyi afaktan nce bitirmek zorundayz... burada durumumuz ne kadar nazik, anlyorsunuzdur. Bir dman kagelirse byle kyda, kapaklarmz ak, depolarmz b ar tehlikede kalacamz takdir edersiniz. Eer yklemeye yardm etmek zere askerlerinizden bazlarn kyya yollamak isterseniz...

Kaptan bir kararszlk gsterdi. Deerli askerlerini kyya karmakla kendini daha da zayf a dreceini hesaplamaktayd. Bir lp biti. Sava bir kumard. Riskler ve dller vard. Sizinle yirmi adam yollayaym, dedi Bu karar birka saniyede vermiti. Lothar onun durumu nu anlayp ban sallad, adam istemeyerek takdir etti.

Ik artt. Lothar denizin getirdii tahta paralarndan kumsalda bir ate yakt, ama atele n arasna da bir engel dikti. Bu engelin, sisin de yardmyla, merakl ngiliz gzlerin yacan umdu. Filikalar defalarca ykleyip krekle denizaltya gtrdler. Her dolu varil y bir bo varil geri alnyordu. Yava yava denizaltnn bordas suya biraz daha gmld.

Yakt depolar dolduunda sabahn drd olmutu. U-bot'un kaptan kprde tellanyor, szla akikada bir, ky tarafndaki ge doru bakyor, sahte afa inceliyordu. Sonra tekrar aa aklaan filikaya sesleniyordu.

abuk olun! Adamlarna durmadan barmaktayd. Onlar ise filikann getirdii koca torpili k yukarya ekmekteydiler. kinci filika da ldrc silahyla geldi, birincisi uzaklarken t gverte altndaki bo tbe yerletirildi.

k hzla glendi, tayfalarla siyah gerilalarn almas hzland, yorgunluklaryla mcade aarmadan ykleme iini bitirmeye abaladlar.

Son torpidoyla birlikte Lothar da geri dnd. Torpidonun zerine ata biner gibi oturmut u. Kaptan onu seyrederken, de-minkine oranla daha da ok kzdn hissetti. Bu doal kstahl efret ediyordu ondan. apkasndaki tylerden, omuzlarna inen altn buklelerinden... ama e n ok da, dnp gneli llere gidecei iin, U-bot komutann tekrar o lm sularna dalmak a iin nefret ediyordu.

Kaptan! Lothar filikadan denizaltya trmand, kprye kt. Kaptan onun yakkl suratn rketti.

Kaptan, adamlarmdan biri imdi kampa dnd. Okahandja'dan gelmesi be gn srm. Bize hari haberler getirdi. Kaptan bu heyecann kendisini etkilememesi iin urat ama Lothar konumaya devam ederken o nun da eleri titriyordu.

Cape Town'daki liman bakannn yardmcs bizim adammzdr. ngiliz ar sava kruvazr I e kadar Cape Town'a varmasn bekliyorlarm. Ayn 5'inde Cebeli Tark'tan ayrlm, dosdoru rmu. Kaptan tekrar aaya kayverdi, Lothar tiksintisini yutup onu izledi. Kaptan oktan harit aya eilmi, subaylarna sorular yadrmaktayd. Dmann birinci snf sava kruvazrlerinin hzlarn verin bana!

Seyir subay istihbarat dosyalarn acele tarad. 260 revo-lsyonda yaklak 22 knot. Kaptan

Hah! Cebelitark'tan direkt rotay saptamaya almaktayd. nce byk kntnn evresind it Burnuna. Hah! Bu seferki seste sevin ve umut vard. Bu akam saat 1800'de devriye pozisyonumuza g emi olabiliriz. O zamana kadar da gemi dnyada gemi olamaz. Ban haritadan kaldrd, evresine toplanan subaylara bakt. Bir ngiliz sava gemisi, baylar. Her sradan bir gemi de deil. Inflexible, Falkland ada larnda Scharnhorst'u batran geminin ta kendisidir. Bir dl! Kayzer iin ve Vaterland iin yaman bir dl. CD

ki kanattaki gzcler hari, Yzba Kurt Kohler U-32'nin kulesinde tek banayd. Souk den nu rpertiyor, lacivert anorann iine giydii beyaz balk kaza bana msn demiyordu. lma istasyonlar hazr!

diye eildi ses tpne. stemenin onay derhal arkasndan yankland. Ana motoru a. Herkes dalma istasyonlarna.

Gverte Kohler'in tabanlar altnda titredi, dizel egzosu bann yukarsndan pskrd. Yana al kokusu burun deliklerinin kprdanmasna yol at.

Gemi dala hazr! diye stemenin sesi duyuldu. Kohler srtndan bir yk kalkm gibi hiss ve ikmal srasnda nasl da korkmu, szlanmt. Ama gemite kalmt artk btn bunlar. anmt ayaklarnn altnda. Elini atp komut vermesine hazrd. Duyduu rahatlama, yorgunlu rdu. Revolsyonlar yedi knot'a, diye emretti. Yeni rota 270. Emri tekrarlanrken kasketini bi raz geriye itti, drbnn kyya evirdi.

Ar tahta filikalar ekilmi, saklanmt bile. Kumda yalnzca ekilme izleri vard. Bombot At stnde bir tek kii grnyordu.

Kohler onu seyrederken, Lothar De La Rey geni kenarl apkasn sar buklelerinin zerinden aldrd, sallarken apkann devekuu tyleri havada uutu. Kohler de sa elini kaldrp sel l dnd, apkasn hl havada evirerek iki tepenin arasnda drtnala kayboldu. Bir ku sr avaland, tepelerde dolat.

Kohler kyya arkasn dnd, U-bot'un burnu gm rengi sisleri yarmaya balad. Denizaltn di.

170 kadem uzunluundayd. 600 beygir glk dizel motoruyla dmann grtlana kmeye hazr ferine balarken boaznda mutlaka hissettii o gurur tkankln gidermeye almad.

Hayalperest bir adam deildi ama, bu Dnya Savann sonucunu kendi ve dier denizaltclarn de gryordu. ki dev ordunun, kprdamaya hali kalmam ar sklet boksrier gibi, karlk erabere durumunu krmak onlara kalyordu.

Yklma noktas gelmeden nce, bu umutsuz ve sefil durumdan bir zafer yaratmasn bilenler y ine bu ince, gizli, ldrc gemiler olacakt. Keke Kayzer denizaltlar iin banda tam ka kullanmay seseydi. O zaman sonucun ne kadar farkl olabileceini dndke Kurt Kohler'in t daha bir asld.

1914 Eyllnde, daha savan ilk ylnda, U-9 denizalts tek bana ngiliz kruvazrn p ramen Alman ba komutanl ellerindeki silh kullanmakta kararszlk gstermiler, dnyan n korkmular, ya da Kahpe su alt kasaplar! lndan ekinmilerdi.

Tabii Lusitania ile Arobic'in batrlp Amerikallarn lmne sebep olmasyla gelen Amerikan itleri de kstlamt su alt silhnn kullanlmasn. Kayzer uyuyan Amerikan devini uyand utu. Onun koca arln Alman mparatorluu zerinde hissetmek istemiyordu.

imdi i iten getikten sonra Alman yksek komutanl nihayet U-bot'lar serbest brakmt akl durdurucuydu. Beklentileri bile geride brakmt.

1916'nn son aynda toplam 300.000 ton mttefik gemisini batrmt torpidolar. Bu daha i alnz 1917 Nisan'nn ilk on gnnde, 250.000 ton daha batrlmt. Ayn toplam tonaj 875.0 kler serseme dnmlerdi bu korkulu saldrlar karsnda

imdi iki milyon gen ve hevesli Amerikan askeri de savaa katlmak iin Atlas okyanusunu gemeye hazr olduuna gre, her subayn ve her denizcinin kendinden beklenen fedakrl gs artt. Eer sava tanrlar, inflexible gibi nl bir ngiliz kruvazrn onlarn karsna Kohler torpidolarn onun zerine salma frsat uruna kendi hayatn da, adamlarnn hayatn eve feda ederdi.

Revolsycnlar 12 knot dedi ses tpne. U-32'nin son hzyd bu. Devriye mevkiine mmkn old hzla ulamas gerekiyordu. Yapt hesaplara gre Inflexible kynn 110-140 deniz mili a Ama Kurt mevkiine gemi gemeden varsa bile, onun yolunu kesebileceinden pek emin d eildi.

-32'nin Kanat gzclerinin grebildii ufuk uzakl ancak yedi mildi. Torpidolarn menzili 00 metreydi. Avnn hz 22 knot, hatt daha fazlayd. Gemisini hzla giden kruvazre 2500 me yaklatrmak zorundayd. Onu grme ihtimali bile binde birdi. Grse de, belki hzla gzden k ybolmasna seyirci kalmak zorunda kalacakt. Eu karamsarlklar bir kenara itmeye alt. stemen Hcrsthauzen kprye.

Birinci subay gelince Kurt ona mmkn olduu kadar hzla devriye mevkiine varmasn, dalma i tasyonlarn nnda eyleme hazr halde tutmasn syledi. Bir deiiklik olmazsa beni 18.30'da uyandrn.

Kurt'un yorgunluu, dizel dumanlarndan gelen baarsy-la daha beter oluyordu. Aaya inme e ufka son bir defa bakt. Rzgr hzlanm, sisleri datyordu. Deniz kararyor, fkeli fk ordu. U-32 burnunu bir sonraki dalgaya verdi, dalga gvertesine arpp yarld, beyaz kpkle sald, Kurt'un yzne sanki buzlar dedi. Barometre hzla dyor, efendim, dedi Horsthauzen al ak sesle. Sanyorum byk hava patlayacak.

Yzeyde kal, hz azaltma. Kurt neriye aldr etmedi. Bu av zorlatracak bir ey duymak Merdivenden indi, harita masasndaki seyir defterine yneldi.

Yazsn dikkatle, resm biimde yazd. Rota 270 derece, hz 12 knot. Rzgr kuzey bat 15 k rin. Altn imzalad, bann arsn durdurmak istercesine parmaklarn akaklarna bastr Tanrm, nasl da yorgunum, diye dnd, sonra seyir subaynn dnceli gzlerle nndeki in parlaklnda kaptann yansyan hayalini seyretmekte olduunu farketti. Ellerini hemen in dirdi, yatana yatma isteini gemledi, adama, Gemiyi tefti edeceim, dedi.

Motor dairesinde durup teknisyenlere yakt almadaki hzl hizmetlerinden tr teekkr etti, rpido odasndokilere yerlerinde kalmalarn emretti.

torpido tb yklenmiti. Kompresyon altndaydlar. Yedek torpidolar dar bir yere yatrlm ve parlak gvdeleri kabinin hemen hemen tmn dolduruyor, hareket etmeyi gletiriyordu. A amlar kafesteki hayvanlar gibi olduklar yere skmak zorunda kalacaklard.

Kurt yedek torpiaoardan birini okad. Yaknda size yer aacaz, diye sz verdi. u n er gmmez. Eskimi bir akayd bu. Ama adamlar yine de gldler.

Kurt bunu duyunca, birka saat su zerinde kalmann bile onlar ne kadar canlandrm olduun nlad.

lerdeki kaps perdeli yer kendi kamarasyd. Sonunda dinlenebilecekti. Birden yorgunluk fena bastrd. Krk saattir uyumamt. O srenin her saatini sinirsel basklar altnda geir a yine de, dar yatana kvrlmadan nce masann zerindeki ereveli resmi ald, solgun gen kuca

nda tuttuu ocua bakt. yi geceler, canlarm, diye fsldad. Sana da iyi geceler, hi grmediim teki olum. CD

Dalma borusu onu uyandrd. Yaral bir hayvan gibi Douruyordu ddkler. Kapal elik gvdeni e lgnca yanklanyordu. Kaptan derin, kara bir uykudan yrtlrcasna uyanm, yerinden f sn yatan kenarndaki tokmaa arpmt. Geminin fena halde sallanmakta olduunu hemen hissetti. Hava kt bozmutu. Denizalt dala rken taban erilince hemen perdeyi at, zaten giyinik olduundan abucak kontrol merkezin e dald. Daha iki gzc merdivenden yeni iniyorlard.

Dal o kadar n olmutu ki, Horsthauzen kapa kapayama-dan adamlarn balarna, omuzlarna lar boalmt. Kurt pirin kontrol panelinin tepesindeki saatte bakt, kontrol ele ald. Saat 18.23. Hes abn yapt, kydan 100 deniz 225 A l e v Kylar F : 15

mili kadar akta olmalar gerektiini, devriye alannn kenarna vardklarn hesaplad. Hor herhalde onu bir iki dakikaya kadar aracakt zaten. Eer bu cil dal yapmak zorunda kal d tabii. Periskop derinlii, diye seslendi kontrol panelinin nnde oturan askere. Cevap gelincey e kadar ki birka saniyeyi, seyir plann incelemekle, kendini hazrlamakla geirdi. Derinlik dokuz metre, efendim. Adam tekeri evirdi, dal yavalatmaya alt.

Periskop yukar, diye emretti Kurt. Bu srada Horsthauzen de merdivenden aaya atlad, ha masasnda yerini ald.

Byk bir gemi grnd, yeil ve krmz seyir klar var, yn 060 derece, diye hzla rap

Periskop hidrolikleri hrdatarak yukar karken Kurt eildi, yan kulplar at, suratn y k yastklara dayad, Zeiss mercee bakt, mercek ykselirken vcudunu dorulttu, bir yandan 0 0 dereceye doru evirdi. Mercei sular kapatyordu. Almasn bekledi. Alaca karanlk... diye tahmin yrtt, sonra Horsthauzen"e, Tahmin uzaklk? diye sordu.

Borda altta, Bunun anlam, gemi yaklak sekiz dokuz mil uzakta demekti. Ama krmz ve ye yir klar da, dosdoru U-32'ye yaklamakta olduunu ortaya koyuyordu. Ikla yol almas ge endini okyanusta yalnz saydnn belirtisiydi. Mercek temizlendi. Kurt evreyi yavaa tarad.

te oradayd. Nabznn hzlandn, soluunun tutulduunu hissetti. Hep byle olurdu. Dma rlarsa karlasn, duyduu ok ve heyecan ilk seferki kadar youn olurdu. Horsthauzen'e. Tam yn? diye sordu, stemen masadaki gstergeye eildi.

Kurt avna bakt. inde bir alk duyuyordu. Hemen hemen cinsel bir alkt bu. Gzel ve p karsndaym gbi hissediyordu. Bir yandan da sa eliyle hedef ayar kulpunu yava yava hareket ettir mekteydi.

Hedef net! diye seslendi iki imaj stste aknca. Horsthauzen de, Yn 075 derece, dedi. Uzaklk 7,650 metre! Sonra bu saylar kaydetti.

Periskop aa! Yeni rota 340 derece! diye komut verdi Kurt. Periskopun elik stunu tslay k aaya doru, ok yava kayd. Bu kadar uzaktan, bu kadar kt kta bile Kurt, periskopu sratmas, onu birinin grmesi tehlikesini gze almak istemiyordu. Gzleri saatin yelkovanndayd. Horsthauzen'e iki dakika tanmal, ancak ondan sonra tekra r bakmalyd. Birinci subayna gz att, onu hesaplarna gmlm buldu. Kurt ara. aran arn

da dikkatini kendi hesaplarna evirdi. Ik durumu, denizin yzey durumu gibi hesapl Ortaln giderek kararmas onun yararnayd. Avcnn her zaman gizlilie ihtiyac vard deniz yaklamasn gletirecekti. Dalgalar periskobun camna srayacak, hatt belki t gidiine bile etki yapacakt.

Periskop yukar! diye emretti. ki dakika dolmutu. Grnty hemen nnda buldu. Yn ve uzaklk!

Horthauzen'in rakamlar hazrd. ki bak arasnda geen zaman, izaf uzaklklar, denizaltn in yeri, U-32'nin kendi hz ve rotas. Hedef 175 derecede ilerliyor. Hz 22 knot, diye okudu.

Kurt periskoptan gzn ayrmad. Kannda ikinin etkisi gibi bir etki hissediyordu. teki ge dosdoru onlara geliyordu. Hz da, ngiliz sava gemisi iin tahmin ettii kadard.

Uzaktaki grntye bakt ama k daha da ktlemiti. Seyir klar arasnda glgeli gvde . yine de., yine de... kesinlikle emin deildi. Belki de grmek stediini gryordu gzleri. Karsnda belli belirsiz gen bir siluet vard. Birinci snf sava kruvazrnn biimine Periskop aa! Kararn verdi. Yeni rota 355 derece...

hzl! Tam geminin yolunu kesecek ynd bu. Adamlarnn suratna kurt gibi bir ifade geldii Birbirlerine hevesli, sevinli baklarla baktlar. Avmz bir dman kruvazr. Burun tpl eceiz. Sava mevkilerine.

Raporlar pepee, hzla yamaya balad, kaptana geminin hazr olduu konusunda gvence veril urt memnun, ban sallad. Pirin kontrol panelinin karsnda durmu, grevlinin ba zeri e, gstergelere bakyordu. Ellerini anorann ceplerine sokmutu. Titreyip de heyecann bel etmelerini istemiyordu. Alt gz kapanda bir sinir seirdi, gz krpar gibi oldu. Solgun, i nce dudaklar elinde olmakszn titredi. Her saniye sonsuz gibiydi. Sonunda sormay baard Tahmini yn?

Kulanda hidrofonlar takl olan denizci ban kaldrp bakt. T uzaktan pervane seslerini duruyordu.

Yn sabit, dedi adam. Kurt, Horsthauzen'e bakt. Tahmini uzaklk? Horthauzen'in tm dikkati harekt masasndayd. Tahmini 4.000 metre. Periskop yukar. Hl oradayd. Tam tahmin ettii yerde. Uzaklamamt. Kurt yle rahatlad ki, ii bulanr gibi oldu. Kendilerinin varl

ndan kukuland anda av dnp kaabilir, rahata da aray aabilirdi. Hem de hzn fazla onu asla yakalayamazd. Oysa o saf saf geliyordu.

Suyun zerindeki dnya artk iyice karanlkt. Deniz kabaryor, kk beyaz kpkler dalgalar ynayordu. Kurt son dakikaya kadar erteledii karar vermek zorundayd.

Tm ufku son bir kere tarad, periskopunu 360 derece evirdi, kendi de mercekle birlik te dnd, sonunda arkadan baka bir dman gemisinin yaklamadndan emin oldu. Ne destroyer ne de kruvazr. Birden, Kprden ate edeceim. dedi.

Horsthauzen bile ban kaldrp bakt. Kk rtbeli subaylarn soluklarn grltyle iler Bir dman Kruvazrnn burnu altnda yze kacaklarm anlaynca tepki gstermilerdi. Periskop aa! diye emir verdi Kurt. Hz be knot'a azaltn, kule yksekliine kn. Kontrol gstergelerindeki ibrelerin titrediini grd, sonra ibreler hareketlendi. Hz aza ld, derinlik azald, kaptan merdivene yrd.

Ben kprye geiyorum. dedi Horsthouzen'e. Hzla trmand, kapan altnda bekledi. Denizalt yze knca i hava basnc kapa at, Kurt dar frlad.

Rzgr ona hemen arpt, giysilerini zerinden ekitirdi, yzne sular uurdu. evresinde de aralanyordu. Kpr kpr kaynyordu. Gemi yalpalayp sallanmaktayd.

Kurt denizaltnn yze k srasnda grlmemek iin bu dalgalardan yararlanmay dnyor e olduunu bir bakta grd, ses tbn ap konutu. Saldrya hazrlann! Burun tplerinin banda hazr!

Burun tpleri kapand, diye karlk verdi Horsthauzen aadan. Kurt ona yn ve uzaklk ay balad.

stemen bunlar panel operatrne tekrarlyordu. Denizaltnn burnu yavaa kprdad, grev getirdi. Uzaklk 2500 metre, dedi Kurt. Menzilin snrndayd. Ama hzla yaklayordu.

st gvertede klar yanyordu. Onun dnda gemi kocaman bir karaltyd. Artk gk karard ek belli olmuyordu. Buna ramen Kurt bacalarn ykseltisini sezebiliyordu.

Iklar cann skt Kurt'un. Hibir Kraliyet Deniz Komutan, teme! kurallar bu derece ihmal meliydi. Bir kuku rpertisinin sava hevesini souttuunu hisseder gibi oldu. Koca gemiye

karanln iinden bakt. Yzlerce benzer durumu yaam olmasna ramen ilk defa iinde bir bir kararszlk hissetti.

Karsndaki gemi tam Inflexible'i bekledii yerde ve ayn rotadayd. Boyu uyuyordu. bacas d. gen gvdeliydi. 22 knot'da gidiyordu... ama klarn yakmt!

Uzakl tekrarlayn! Horsthauzen'in sesi sanki onu drtyordu. Kurt irkildi. Avna bakyor mal ediyordu. Hemen bakp syledi, sonra kararn otuz saniye iinde vermesi gerektiini hesaplad.

Bin metrede vuracam, dedi ses tbne ok emin bir at olacakt. Bu karmak denizde bile ardan birinin bile amas ihtimali pek azd.

Kurt uzaklk letinin camna bakt, saylarn hzla iniini grd Gemi yaklayordu. ine de ti. Sanki karanlk sulara dalmaya hazrlanan bir dalgt. lk defa olarak sesini ykseltti. Bir numaral tp, ate! Horsthauzen'in sesi heyecanland zamanlarda olduu gibi hafif kekeleyerek emri annda te krarlad. Bir numara atelendi, gidiyor. Ses yoktu. Denizaltda tepme olmamt. lk torpidonun k hi sarsmamt gemiyi. Karanlkta, dalgalarn arasnda Kurt ilk torpidonun gerisinde olumas gereken izi gremiyor du bile. ki numaray ateleyin!

Kurt torpidolar birbirinden pek kk a fark olan rotalar zerinde ateliyordu. lki dosd ikincisi burun tarafna, ncs ka doru. numaray ateleyin! de atelendi, gidiyor!

Kurt gzlerini ksp nian panelinden kaldrd, karya bakt torpidolarn grmeye alt. r atlr atlmaz hemen dalmak, patlamalar su altnn gveni iinde beklemek gerekirdi ama bu fer Kurt yukarda kalp olan biteni grmeye kendini zorunlu hissediyordu.

Sre? diye sordu Horsthauzen'e. Hedef geminin siluet halindeki glgesine, klarna bakyo Bu klar, arka plandaki gkyznn yldzlarn solduruyordu sanki. I ki dakika onbe saniye olacak, diye cevap geldi Horsthauzen'den. Kurt saatinin kronom etre dmesine bast.

Torpiller atldktan sonraki bu bekleme sresinde Kurt'un iini her zaman bir znt, bir pi lk duygusu kaplard. Atelemeden nce ortada yalnzca bir av heyecan olurdu ama, u anda o ouk, amansz sulara teslim edecei cesur insanlar, denizci kardelerini dnyordu. Saniyeler birbirini izledi, Kurt saatine bakt, torpillerin skalayp gememi olduundan em in olmaya alt.

Birden, bekledii halde irkilip yzn buruturmasna yol aan bir ses duyuldu, inci renginde

bir su fskiyesi ykseldi, yldz nda parldad, geminin gverte klar srayan sular di. Bir numara hedefi buldu! Horsthauzen'in sesindeki zafer duygusu pek belirgindi. Ta m o anda ikinci bir kkreme sesi daha duyuldu. Sanki bir da, denizin iine devriliyor du. ki numara hedefi buldu.

Sonra bir daha! Hem de daha ilk ikisinin sratt sular dinmeden bir ncs ykseldi yan numara hedefi buldu.

Kurt'un baklar altnda fiskiyeler zayflad, rzgrn etkisiyle dald, koca gemi sanki h i gibi szlp gitmeye devam etti.

Hortshauzen, Av hzn kaybediyor, diye bard sevin dolu bir sesle. Rotay da sancaa s Yaral gemi rzgr altnda amasz bir dne gemiti. Bir daha torpillemek gerekmeyecekti.

stemen Horsthauzen kprye, dedi Kurt. Bu emir, yaplan iin bir dlyd. Gen subayn, arna geminin battn nasl btn ayrntlaryla tarif edeceini biliyordu. Bu zafer onlara ve geceler boyunca ektikleri straplarda g verecekti. Horsthauzen deNkten frlad, gelip aptanyla omuz omuza durdu, dev kurbana doru bakt. Durdu! diye bard. ngiliz gemisi ilerde, denizin ortasnda bir ta gibi kalakalmt. Biraz yaklaalm, diye karar verdi Kurt. Sonra emri aa ya iletti.

U-32 hafife yaklat. Yalnzca kulesi suyun zerindeydi. Dalgalar arpyordu kuleye. Aradaki mesafe yavaa kapand. Tedbirli gidiyorlard. Kruvazrn toplar banda hl askerler bulun Bir tek ansl at yeterdi denizaltnn ince gvdesini delmeye.

Dinle! diye emretti Kurt birden. Ban hafif yana evirmi, rzgrn tayp getirdii zay a alyordu. Ben hibir ey duymuyorum. Motorlar durdurun, diye emir verdi Kurt. Dizellerin titre-

imi ve mrlts kesildi. Sesleri imdi daha bir kolay duyabiliyorlard.

nsan sesleri, diye fsldad Horsthauzen. Ackl bir Koroydu duyulan. Rzgr getiriyordu b lara kadar. Barmalar, ac iindeki insanlarn sesleri rzgrla bir ykselip bir alalyor, erinden biri gverteden dt ya da atlad zaman lgn bir haykrla noktalanyordu.

Fena halde yana yatyor. Gvdenin siluetini gkyzne kar iyice grebilecek kadar yaklam Burundan batyor. Siyah k karanln iinde ahlanyordu. abuk gidecek... hem de ok abuk.

atrtlar duyabiliyor, gvdeye sularn dolmasyla ortaya kan sesleri dinleyebiliyorlard.

Projektre bas! diye emir verdi Kurt. Hortshauzen dnp ona bakt.

Emrimi duymadn m? Denizaitcya kendilerini byle dmann gzne ayan beyan gstermek pe rdu ama, gen subay yine de gvertenin kenarnda duran projektrn bana doru ilerledi. Yak ! Kurt bu emri tekrarlamak zorunda kalmt. Gen stemen hl kararszd nk. Sonunda iki kulpu yakalad, yakp karki geminin , kaydrp arand, sonra birden dondu. Parmaklar kulplar kavram durumda kalakald.

Projektrn muntazam, yusyuvarlak nda bacadaki koskoca kzl ha iareti, armhtaki bir gibi ortaya kmt. Aman byk Tanrm! diye fsldad Kurt. Ne yaptm ben!

Projektrn bu sefer gverteye doru kayd, insanlarn koutuu, kenarlara asl kurta ya alt grld. Kimi sedye tayor, kimi sendeleyen insanlarn yrmesine yardm ediyor uzun lacivert hastane sabahlklar vard. lklar ve yakarlar, gurup vakti yuva yapan k ndryordu.

Kurt'un baklar altnda gemi birden grltyle ne doru eildi, gvertedekiler kayp yuvar lklara arpp orada kaldlar, stste ylnca sttekiler denize dmeye baladlar.

Kurtarma kayklarndan bir tanesi kontrolsuz kopup dt, Suya yanlamasna arpt, hemen alab oldu. Gverteden hl insanlar dklmeye devam ediyodu. Rzgrda zor duyulan sesler, lkl ltiler de vard. Her den suya arptnda yine sular sryordu. Ne yapabiliriz? diye fsldad Hortshauzen, Kurt'un yanbandan. Yz solgundu. akn baklarla projektr nn bu sergilediklerine bakyordu. Kurt sndrd. O parlak ktan sonra karanlk ok ezici bir duygu yaratt.

Hibir ey, dedi Kurt karanlkta. Yapabileceimiz hibir ey yok. Sonra dnd, ses borusu Gzcler kprye. Revolsyonlar 12 knot, yeni rota 150 derece.

Batan gemiye arkalarn dndklerinde o hareketsiz duruyor, elleriyle kulaklarn tkamamak i kendini g tutuyordu.

Kafasnn iinde yanklanan lk seslerini naslsa durduramayacan, susturamayacan bil susmayacakt o sesler. Kendi lrken bile hl duyabilecekti onlar. Gzleri l baklarla bakarken, Herkes grev yerine, dedi. Normal devriye seyrine dn. Centaine G gvertesinde, en sevdii kouta, alt yataklardan birinin ayak ucuna oturmutu. ucanda bir kitap ak duruyordu.

Nisbeten genie koulardan biriydi buras. Sekiz yatak vard. Hastalarn hepsi de omurgalar an yara almlard. lerinden bir teki bile bir daha mrnn sonuna kadar yryebilecek dei k sanki bu duruma meydan okuyorlarm gibi, en grltc, en neeli, en inat grup bunlard Ccstle'da.

Her akam klar sndrlmeden nce Centaine onlara kitap okuyordu Daha dorusu, kitap okuma yetleniyordu!

Daha yazarn fikirlerini birka dakika boyunca seslendirdii anda, sanki bir tetik ekil mi gibi tartmalar balyor, en ateli biimde, yemek gongu alnana kadar da srp gidiyor Centaine pek holanyordu bu okuma seanslarndan. Onlara hep, kendi renmek istedii konula rdaki kitaplar seiyordu. Setikleri Afrika'y anlatan kitaplard.

Bu akam da Levaillant'n Afrika lerine Yolculuk adl eserinin ikinci cildini semiti. K Franszcayd. Onlara Le-vallant'n hipopotam avn tercme etti, dikkatle dinlediler. Derken Centaine bir ayrnt tarifinin yapld yere geldi. Dii hayvan hemen avland yerde yz na bir kse getirmelerini syledim, kseyi hayvann style doldurdum. Hipopotam st pek fil adar tatsz ve itici deil. Ertesi gn hemen kaymaa kesti. Tad bir garip, kokusu pek pis ti ama kah-veya kattnz zaman hoa bile gidiyordu. Yataklardan tiksinti dolu sesler ykseldi. Tanrm! diye bard biri. u Franszlara bak! ersin hipo st ien, kurbaa yiyen insa/lardan! Herkes bir anda bunlar syleyene dnp kt. Gne

I da Fransz, aptal! Derhal zr dile ondan! Kouun iinde yastklar havalarda utu, bu cin kafasna yad. Centaine glerek ayaa frlad, dzeni salamaya alt.

Bununla urarken birden ayann altndaki taban titredi, kendini tekrar yataa yaslanm b orkun bir patlama gemiyi batan aa sarst. Centaine dorulmaya urarken, birincisinden byk ikinci bir patlamayla tekrar ykld.

Ne oluyor? diye bard. O anda nc patlama geldi, karanla gmldler, Centaine yata ildi, birisi onun zerine yuvarland, Centaine kendini yatak rtleri ve battaniyeler ar asnda buldu. Boulacan sanarak tekrar haykrd. Geminin iinde baka lklar da ykseliyordu.

Kalk stmden! Centaine debelenip kapya doru emekledi, sonra ayaa kalkt. evresindeki p ina, karanlkta kouan glgeler, bouna haykrlan emirler, tabann da erilmesiyle birlein aine'in iini bir panik duygusu kaplad.

Grnmeyen bir gvde ona doru arparken kendini korumaya alt, elleriyle yoklayarak dar k ra kt. Alarm zilleri karanlkta sinirleri yrtarcasna haykryor, kargaala katkda bulunuyordu. es, Gemi batyor! diye haykrd. Gemiyi terkediyorlar. Burada tuzaa ksldk!

Koridorlarda bir koumadr balad, Centaine bu akmn kendisini de srklediini farketti. dengesini korumaya, devrilmemeye urayordu. Dt anda ayaklar altnda ezileceini biliyo olarak karnn korumak istedi ama birden yan duvara savruldu, dilerini takrdatan, dili ni srmasna yol aan bir hzla arpt. Yere derken az o madensi kan tadyla doldu. ki avurduu anda koridorun yan rayna tutundu, srklenerek yoluna devam etmeye urat. Merdivene vannca kendini ekip doruldu, panik iindekilerin basksndan kendini korumaya a larak trmand. Bebeim! diyordu tekrar tekrar yksek sesle, Bebeimi ldremezsiniz! Gemi yana yatt, metal yrtlr gibi bir grlt oldu, arkasndan krlan cam sesleri geldi,

eki ayak sesleri yeni batan hareketlendi. Batyor! diye bir lk koptu yanbandan. kmak gerek! Brakn, kaym!

Iklar tekrar yand, Centaine st gverte koridorunun abalayan, kfreden insanlarn kalabal tklm olduunu grd. Kendini rkler iinde, ezilmi, aresiz hissediyordu.

.Bebeim! diye hkrd, tekrar duvar dibine ksld. In yanmas evresindeki kalabal m gibiydi. Kr korkularndan biraz utan duymaya balamlard. te Gne I! diye bard biri. ri yar bir Afrikalyd.

Centaine'in bata gelen hayranlarndand. Koltuk deneini kaldrp kalabaln arasndan Cen ol amaya alt. Brakn gesin... yol an, it herifler, Gne I gesin! Eller uzanp Centaine'i yakalad, ayaklarn yerden kesti. Gne Ina yol verin gesin! Onu balarnn stnden ta bebek gibi tadlar. Bu yolculuk srasnda hem baln hem de ybetti.

te Gne I! Geirin onu ileriye! Sert parmaklar onu yakalarken hkrklarnn sesini Eller etini actrcasna yakalyordu ama, hzla da ileriye doru yo! almaktayd.

Merdivenin tepesinde onu yeni eller yakalad, ak gverteye kard. Gverte karanlkt. Rz urdu, ete

ini bacaklarna sard. Admn att anda gverte daha da eildi, kendini parmakla savrul ann etkisiyle can fena halde yand, elinde olmadan azndan bir lk kurtuldu. Birden 'C' gvertesindeki kouta aresiz durumda brakt genler geldi aklna. Onlara yardm etmeye almalydm, dedi kendi kendine.

Sonra Anna'y hatrlad. Kararszlk iinde, akl karmakark, arkaya bakt. Koridor kaplar e insanlar boalyordu. Bu akmn tersine gitmeye almak bounayd. Kendi kendilerine yry e de yardm edecek gc olmadn biliyordu.

evresindeki subaylar dzen salama a basndaydlar amo siperlerdeki cehenneme bile dayanma sn bilmi olan bu askerler u anda mantksz bir korkuya kaplmlard. Batan bir gemide tu larn biliyorlard. Yine de ilerinden bazlar sakatlara, krlere yardm etmekte, onlar pa yakn yerdeki kurtarma sandallarna doru gtrmekteydiler. Centaine kararszlk iinde parmakla sarlm duruyordu.

Yreine, asla gverteye kamayacak olan, alt koularda yatan yzlerce insan dnmenin de O srada gemi ayaklarnn altnda tekrar sarsld, atrdad, su kesiminin altnda kalan del hava uuldad, bir deniz ejderi gibi sesler kard.

Bebeim! diye dnd Centaine tekrar. Onu kurtarmam gerek. tekilerin hi nemi yok... bi eim!

Gne I! Subaylardan biri onu grmt. Meyilli tabanda kayp yaklat, kollarn onu k

o-muzfarjma sard. Sandallarn birine gitmelisin... gemi her an batabilir!

Bo kalan bir eliyle srtndaki can yeleinin bantlarn at, syrp kard, Centaine'in k

Ne oldu? diye soludu Centaine yelei giyerken. Torpillendik. Haydi, gel! Onu srkleyerek parmaklk boyunca ilerletti. Tutunmadan gvertede durmaya olanak yoktu. Kurtarma sandal! Seni buna bindirmemiz art!

Tam nlerinde sandal asld kancalarda fena halde sallanyordu. Adamlar onu kurtarp suya i dirmeye uramaktaydlar.

Centaine aaya baktnda kapkara denizin kaynayp kprdn grd, rzgr salarn gzl

Tam o srada kara sularn t tesinden zalim bir k gelip onlar buldu, gzlerini korumak i erini kaldrp siper ettiler.

Centaine'i kolunda tutmakta olan subay, Denizalt! diye bard. Kasap herif iledii cina zevkini karmaya geliyor! Ik onlardan ayrld, borda boyunca ilerledi. Yr, Gne I! Adam onu parmakla doru ekti ama o anda sandal kancalardan kurtuldu, ardan oluan ykn aadaki sulara boaltverdi.

Geminin su alt kesiminden yeni bir soluk kt duyuldu, bu sefer taban inanlmaz bir biim eildi, subay da, Centaine de, parmakla ok sert arptlar.

O insafsz beyaz k geminin bir bandan br bana doru kayyor, gidip geliyordu. Bir ke arn stnden geti, gzlerini kr etti, sonra gece eskisinden beter bir karanla gmld. Domuzlar! Katil domuzlar! Subayn sesi ok sertti. fkeden bouk kyordu. Atlamak zorundayz! diye bard Centaine ona. Buradan kurtulmak zorundayz!

lk torpil arptnda Anna kamaradaki tuvalet masasnn yannda oturuyordu. leden beri o d rtesindeki hastalara yardm etmeye alm, yemek saati yaklat zaman yanlarndan ayrrim n bu kamarada kendisini bekliyor olacan sanm, onun henz dnmediini grnce de biraz ca Bu ocukta hi zaman kavram yok, diye mrldanyordu. Kendi tuvaletine balamadan nce onun giyecei amarlar ve kyafeti karp hazrlad.

lk patlama Anna'y tabureden frlatt, ban yatan kesine arpmasna yol at. Orada se atarken dier patlamalar duydu, klar snd, ortalk karard. abalayp dizleri zerinde d arm zilleri neredeyse kulaklarn sar edecekti. Calais'den ayrldklarndan beri her gn pr sn yaptklar kurtarma srecini uygulayabilmek iin kendini zorlad. Can yelei! Yatan altn yoklad, yelei bulup giydi, balarrn balad, kapya doru emeklemeye eliti. Birden klar tekrar yand, Anna dorulup ara yasland, kafasndaki ilii ovalad.

Duyular yava yava netleti, Centaine'i dnd.

Yavrum! Kapya doru atld srada taban ayaklarnn altnda erildi, tekrar tuvalet masa ne'in mcevher kutusu masadan kayp yere dmek zereyken Anna igdsel bir hareketle onu ya ayp gsne dayad.

Gemiyi terkedin! diye baryordu bir ses kapnn dndan. Gemi batyor! Gemiyi terkedin! Anna'nn ngilizcesi bu szleri anlayabilecek kadar gelimiti. Her zamanki pratik duyular yeni batan canland.

Mcevher kutusunda tm paralar ve belgeleri vard. Bann zerindeki dolab at, kocaman utuyu onun iine att, sonra hzla evresine baknd. Centaine'le annesinin resmi bulunan gm eyi de antaya att, arkadan Michael'in birliinin resmini de yakalayp ald. Sonra ekmecey i ekti, Centaine ve kendisi iin birka scak giysi ekip antaya tkt, kapan kapatt, bir defa daha bakt. Deerli neleri varsa almt. Kapy ap dardaki koridora admn att

Birden kendini akp duran bir insan rmana kaplm buldu. Adamlarn ou can yeleklerini k urayorlard.

Anna geri dnmeye abalad. Centaine'i bulmam gerek, yavrumu bulmam gerek! Ama nsan seli onu karanlk gverteye doru srklyordu. Kurtarma sandallarndan birine doru kaymakta oldu grd. ki denizci onu yakalad. Haydi gel, hayatm, bir-iki-hooop! Anna bir tanesinin kafasna antay indirmeye uratysa da, adamlar onu sandaln kenarndan ne bindirdiler. Anna kendini eteklerine dolanm durumda sandaln dibinde buldu. Dorulduunda hl antaya sk sk sarlm durumdayd. Sandaldan inmeye urat.

Birisi tutsun u kafasz kadn! diye haykrd denizcilerden biri umutsuz bir sesle. Sert e r onu yakalayp tekrar sandaln iine ekti.

Birka dakika iinde sandal ylesine doldu ki Anna kendini kalabaln arasna skm buldu anszca, Flamanca biraz da o bozuk ngilizcesiyle yalvarp yakaryor, elinden baka bir ey gelmiyordu. Brakn ineyim! Kzm, yavrumu bulmam gerek... Kimse ona aldr etmedi. Sesi br lklarn arasnda bo

uldu kald, rzgrn ve dalgalarn grlts iinde duyulama-d. Bir yandan da geminin kar genel grltye.

Artk dayanamaz, baka kimseyi alamayz! diye grledi sert bir ses. Bunu indirin, gitsin!

nsann midesini azna getiren bir dmeyle alaldlar, karanln iine doru indiler, sonu yun yzne hzla arpt, stlerine sular srad, Anna tekrar sandaln su dolu dibine serildi de bakalar dt. Bir kere daha tm gcyle mcadele edip doruldu. Sandal savruluyor, ini minin bordasna arpyordu.

u krekleri karn! diye haykrd ayn ses tam bir yetkiyle. Uzaklatrn sandal burada afif sancak yapn! Asln kreklere, asln!

Tam o anda o bembeyaz k stunu uzand, arkalarndaki gemiyi buldu. Prl prl bordann z p geldi, tiyatro-lardaki sahne gibi saa sola kayd, gverte parmaklna sarlm insa sedyeler, sandal iplerine daraac gibi sarlm insanlar a kt... sonunda k borday kan zerinde hareketsizlett.

Sandalda, Anna'nn arkasnda durmakta olan adamlardan biri, Evet, iyi bak, katil domu z! diye haykrd, bu la bi!r anda herkes bir azdan katld. Katil Hun... Pis kasaplar.:. Anna'nn evresinde herkes kin ve fkeyle haykrp duruyordu.

Ik yoluna devam etti, bordann alt tarafna doru alald, denizin zerinde yzlerce kiini e olduunu gsterdi. Balarn says ok kalabalkt. Suratlar parlak n altnda solgun a rdu. Gverteden aaya hl yeni yeni insanlar atlamakta, sular sratmaktaydlar. Deniz bi onlar saryor, dalgalar yeniden bordaya doru savuruyordu.

Ik tekrar yukarya, gverteye ykseldi, gvertenin inanlmaz bir ayla eilmi olduunu g denize batmakta, k taraf gklere doru ykselmekteydi, Ik bir an iin parmakla tutunmu p insan zerinde duralad, Anna avaz kt kadar Centaine! diye haykrd. Kz kalabaln ortasndayd. Yz denize dnk, aadaki mesafeyi lyor gibiydi. Salar tayd.

Centaine! diye haykrd Anna tekrar. O anda kz evik bir hareketle parmakln zerinden a eklerini beline svam, bir an kendini parmakln tepesinde bir akrobat gibi dengelemiti. k bacaklar solgun, ince ve biimli grnyordu. Etekleri balon gibi havalanr, kendisi aa u derken, t diye krtabilecek, gsz bir varlk gibiydi. In alanndan kt, karanl

Anna bir kere daha Centaine! diye bard. Yreini sanki buzlar kaplyordu. Dorulmaya al u tekrar ekip oturttu, o srada beyaz k snd, Anna sandala oturdu, boulmakta olan insan lklarn dinlemeye balad. Asln kreklere, be adamlar! abuk uzaklamamz gerek, yoksa sular bizi de yutar!

Sandaln her iki yanndan krekler uzanyordu. Karmak, temposuz dalp kyorlar, sandal y en yava yava uzaklatryorlard.

te batyor! diye bard biri. Ah, Tanrm, u hale baksanza! ' I Koca geminin k iyi ekiler kreklerini brakp baktlar. Gemi dey duruma geince birka saniye ylece kald.

Pervanesinin silueti yldzlara kar belli oluyordu. Lombozlarnda hl klar kmaktayd.

Derken yava yava aaya doru kaymaya balad. nce burun girdi, sonra lomboz klar sul rlamaya devam ederek kayd, hzn arttrd, kpklerin arasndan hava kararak, atrdayara en kayboldu.

Beyaz kpkler, hava, su fiskiyeleri ykseldi, yava yava onlar da bitti, ortalkta yalnz y nlerin lklar duyulur oldu. Geriye! Alabildiimiz kadar insan almamz gerek!

Gece boyunca gemi birinci subaynn emri altnda altlar, uratlar. Adam sandaln dmeni duruyordu.

Yzenleri donmu halde sulardan ekiyor, sarmalayp sandala yatryorlard. Sonunda sandal te likeli biimde alald, her kprtyla su alr hale geldi.

Artk tamam! diye bard birinci subay. Geri kalanlar, kurtarma iplerine sarlmak zorunda Yzenler ar ykl sandaln evresine boulmak zere olan fareler gibi toplanmlard. Ama a yakn yerde olduundan adamn mrldandn duyabiliyordu. Zavalllar, sabaha kadar bile lar... souk ilerini bitirmeye yeter... kpek balklar gelmese bile!

evrede dier sandallarn da seslerini duyuyorlard. Krek prtlar rzgrla tanp gelme

Aknt kuzey-kuzeybatya doru drt knot. dedi birinci subay tekrar. afakta ufuk hattna . Elden geleni yapp birarada kalmaya almak zorundayz. Ayaa kalkp seslendi. Hey, orda ! Buras Onaltnc Sandal! Beinci sandal! diye cevap verdi zayf bir ses. Yannza geliyoruz!

Karanln iinde kreklere asldlar, dier sandaldakilerin seslerine doru ilerlediler, son iki sandal yanyana geldi. Sabah oluncaya kadar baka iki sandala daha seslenip yanlarna almay baardlar. 241 A l e v Kylar F : 16

Gn suyun yzeyini gri bir renge dntrdnde, yarm mil kadar ilerde bir sandal dah rndaki deniz enkaz paralaryla doluydu. Hl suda yzenler de vard ama, okyanusun ve gky snda nemsiz kk benekler gibi gzkyorlard.

Sandallarn iindekiler kamyona yklenmi sr gibi birbirlerine sokuluyorlard. Sudakiler i can yeleklerine asl, bata ka bir lm dans yapmaktaydlar. Yzleri bembeyaz, canszd.

Otur yerine, kadn! Anna'nn yannda oturanlar onu her kalkmaya altnda geri ekiyorla

Hepimizi suya devireceksin, Tanr akna! Ama Anna onlarn itirazlarna aldr bile etmiyo

Centaine! diye seslendi. Centaine oralarda m? Anlamaz baklarla ona baktklar zaman k lar o ismi hatrlamaya alt, sonunda buldu. Gne I! diye haykrd. Het iemand Gne I ge-sien? Gne In gren oldu mu? Gne I! Yannzda m? Soru bir sandaldan dierine ulatrld. Onu gvertede grdm. Gemi batmadan hemen nceydi. Can yelei giymiti. Burada yok. Hayr burada da yok. Ben atladn grdm, ama sonradan kaybettim. Yek, sandallarn hibirinde yok.

Anna tekrar yerine kt. Yavrusunu kaybetmiti. Duyduu umutsuzluk onu boacakt neredeyse. andaln kenarnda can yeleklerine asl durumda yzen llere bakt, yeil sularn Centaine'i nland. Karnndaki ocuk da lm, buz gibi olmu demekti. Anna yksek sesle inledi.

Hayr, diye fsldad. Tanr bu kadar zalim olamaz. nanmyorum. Hibir zaman inanmayaca na bir kuvvet, bir dayanma gc verdi. Baka sandallar da vard.

Centaine onlarn birindedir... sadr! Rzgrl ufuklara doru bakt. Sa o. Onu bulacam. ar bile srse, yine de bulacam onu.

Kz aramak iin gsterdikleri aba, gece boyunca yakalarna sarlm olan souk ok dalgasn yol amt.

Liderler yeni batan g kazanp seslerini duyurdular, sandal-lardaki ykn dalmn ayarla ar yaptlar, ime suyu ielerini, yiyecek stokunu kontrol ettiler, yarallara gz attlar, n iplerini kesip onlar braktlar, krekilerin grevlerini hatrlattlar ve sonunda yz mil zaklktaki dou sahiline doru yola koyuldular.

Krekiler ikide bir deiiyordu. Hrn denizde zorlukla, azck bir mesafe alabiliyorlar, s bir dalga onlara bu kazandklar mesafeyi yeni batan kaybettiriyordu.

Tamam ocuklar! diye sesleniyordu birinci subay dmen tarafndan. Devam edin... aba gst , asl dmanlar olan umutsuzluu ve miskinlii yenmeye yarayacakt. Haydi, bir ark syle maz m? Biri bize ses versin. Tipperary' yi syleyim mi? Haydi yleyse.

Tipperary'ye yol ok uzun, ok uzun, ok uzun... Dakikalar getike deniz de, rzgr da kud rdu. Sandal dalgalarn tepesinde ykseliyor, krekler suya demiyordu. Krekiler birer bire r vazgemeye baladlar, suratlarn asp yerlerine ktler, ark dudaklarda ld, oturup b r sre sonra, bir ey bekleme duygusu da ld. Yalnzca oturur oldular.

leden epey sonra gne bulutlarn arasndan yzn gsterdi, suratlarn oraya doru kaldr r bulut hemen gnei rtt, omuzlar yeni batan sarkt. O srada Anna'nnkinin yanndaki kayktan bir ses, Bakn! Gemi deil mi o? deyiverdi. Bir sre sessizlik oldu. Bylesine olmayacak bir sz anlayabilmeleri zaman ald. Derken b ir baka ses, deminkinden daha keskin, daha canl olarak, Evet, gemi! Gemi o! dedi. Nerede? Nerede gemi? Sesler artk heyecanlyd. te... o kara bulutun tam altnda. Bir gemi! Gemi!

Adamlar ayaa kalkmaya alyorlard. Bazlar ceketlerini karm delice sallyor, cierle adar aryorlard. Anna gzlerini krptrp onlarn bakt, gsterdii tarafa

bakmaya alt. Az sonra gen biimli bir ey grebildi. Ufkun grisinden biraz daha koyu g ydi.

Birinci subay dmen banda urayordu. Birden dorulup gkyzne, iddetli patlamayla birli izi pskrten bir eyle ate etti. zlerin arasnda krmz kvlcmlar uutu. Dmen alt d lerinden birini atelemiti. Grd bizi! Bakn! Bakn! Rota deitiriyor! Sava gemisi! bacal ayakl yn kulesine baksanza... I. snf kruvazrlerden biri... Vay canna, bu Inflexible. Onu geen yl Scapa Plow'da grmtm... Her kimse. Tanr ansn daim etsin! Grd bizi! Ah, Tanrya kr grd bizi! Anna bir yandan glerken bir yandan hkra hkra alamakta olduunu farketti. Centaine'la aki tek ba olan koca antaya smsk sarlmt.

Artk kolay, yavrum, diye sz verdi ona. Anna seni bulacak artk. zlmeye gerek yok. Anna liyor seni almaya.

Sava gemisinin lm ilham eden gri silueti onlara doru yaklayor, yksek burnuyla sular i yana yara yara geliyordu.

Anna, HMS Inflexible'm gvertesinde, sandallardan kurtarlan erkeklerin arasnda durmu, gney okyanusunun ortasndan ykselmie benzeyen o kocaman, yass doruklu da seyrediyordu.

Bu uzaklktan bakldnda dan boyutlarnn birbirine oran yle kusursuz, tepesindeki dzl m, yamalar yle simetrikti ki, ilh bir Mikelanj'n yapp yonttuu bir heykele benziyordu. na'nn evresindeki adamlar heyecan iindeyd. Parmaklklardan sarkyor, elleriyle gsteriyor anavatanlarnn her paras ortaya ktka seviniyorlard. Nice kere umut kestikleri yuvaya nlar iin. Duyduklar sevin ve coku hemen hemen ocuksu dzeydeydi.

Anna bu duygularn hibirini onlarla paylamyordu. Karay grmek onun iinde korkun bir sab duygusu uyandrmt. Buna tahamml edemiyordu. Altndaki koca geminin hz ona kaplumbaa gi liyordu. Burada, okyanusun zerinde her geen dakika ziyand. Son birka gndr yaamnn ama giriimi erteliyordu yalnzca.

Denizin iinden kp duran karalar nnde aldka o iin iin yaknmaya devam etti. Onun b z bir bulut dan yamacna yaklat, dorua doru trmanmaya koyuldu. evredeki adamlar heves en o yine ayaklarnn karaya basmasn zledi. Karaya ayak basar basmaz admlarn tekrar kuz evirecek, aramalarna balayacakt.

fkeli rzgr karadan denize doru dnd, sular beyaz beyaz kprtt. Inflexible az sonra Ta anyla Roben adas arasndaki dar boaza girdi, gney dou rzgr deli gibi saldrd, bu koc le teslim olmak, boyun emek zorunda kald rzgra.

Yelkenli gemiler anda nice gemi bu daa bu kadar yaklatktan sonra rzgrlarn itmesiyle amak zorunda kalmt. Gnlerce bir daha kara grememilerdi. Hatt belki de haftalarca. Ama flexible bir kere gcn kantladktan sonra beton mendirein iine girdi, yalnzca akntlar ak zorunda kald. Rhtm zlem dolu bir sevgili gibi pt, gvertede ve rhtmda kadnlar ha teklerine sahip olmaya, erkekler apkalarn umaktan alakoymaya savatlar, rhtmdaki bando e Britannia marna balad. Merdivenler indirilir indirilmez bir grup liman yetkilisi ve deniz subay, tropik

giysileri, srma eritleriyle trmanmaya koyuldular. Yanlarnda birka da nemli sivil yetki li vard.

Anna her eye ramen kentin yksek beyaz binalarn ilgiyle seyretmekten kendini alamad. Af ika! diye mrldand. Neymi yani onca patrd? Acaba Centaine...

Kzt dnd anda zihninden tm dier dnceler silindi. Gz hl kyda olmakla birlikte okununcaya kadar dikkatini imdiki zamana eviremedi. Geminin tapfalarndan biri onu saygyla selmlad. Aa salonda bir konuunuz var, madam. Anna'nn anlamadn grnce eliyle ona peinden gelmesini iaret etti.

Salonun kapsnda tayfa yana ekilip yol verdi, onu ieriye soktu. Anna kapda durup evresi ne kukulu gzlerle bakt. Koca antay korumak istercesine kucanda tutuyordu. Konuklarla s baylar daha imdiden geminin cin-tonik stokunu tketme eylemine girimilerdi ama, sanca k subay Anna'y grd.

Ah, ite geldi. Sylediim kadn buydu. deyip gruptaki sivillerden birini ekti, Anna'ya do getirdi.

Anna adam dikkatle szd. nce, ufak tefek biriydi. ocuksu vcudu artcyd. Kumru grisi ir takm giymiti. Kuma pek pahal, dikilii pek kt.

Mevrou Stok mu? diye sorarken sesi sayglyd. Anna karsndakinin ocuk olmayp kendisind z yirmi ya daha byk olduunu ilk o zaman anlad.

Anna Stok mu? diye tekrarlad adam. Salar ciddi alnnda gerilemi, iki yanda derin krfez amt ama kulaklarnn nnde uzun favorileri vard.

Anna iinden, Sana ustura gerek, diye dnd ama, yksek sesle, Ja, ben Anna Stok'um, di erdi. Adam o zaman Afrikaan dilinde konumaya balad, Anna da her syleneni kolayca anl amakta olduunu grd. Memnun oldum... oangename kennis... adm Albay Courtney. Ama ben de sizin gibi ac ka ybmzdan tr ok zgnm. Anna bir an iin adamn neden sz ettiini anlayamad. Onu daha bir dikkatle inceledi, salarndan pahal elbisesinin omuzlarna dklen kepekleri farketti. Yeleinin bir dmesi gev

emi, sallanyordu. pek kravatnda bir ya lekesi vard. izmelerinden birinin burnu da toz du. Bekar. diye karar verdi Anna. Adamn zeki gzlerine, duygulu azna ramen ocuksu, hassas yan vard. Anno iindeki analk duygularnn harekete getiini hissetti.

Adam bir adm daha yaklat, hareketindeki sakarlk An-no/ya daha nce duyduu bir eyi hatr t. General Courtney o gn Centaine'le ikisine, Garrick Courtrey'in ocukluunda bir av k azasnda bacan kaybettiini sylemiti. Garrick sesini alaltp baklarndaki duyguyla Anna'nn buzlarn eriterek, Bu yeni kayp, vata kaybediimin hemen zerine gelince, dayanlamayacak bir ey oldu,

diyordu. Yalnz olumu deil, gelinimle torunumu da daha ta-nyamadan kaybettim.

Anna sonunda onun neden sz ettiini anlamt. Yz f-kyle kzard, Garry igdsel olarak

Bunu bir daha asla sylemeyin! O geriledike Anna stne gidiyor, yzn yaklatryordu. B deyse birbirine deecekti.

Madam, diyo kekeledi Garry. zr dilerim, anlayamyorum... sizi zecek bir ey mi syledim Centaine imedi... bir daha asla onun hakknda lm gibi konumayn! Anladnz m? Yani Michael'n kars sa m? Evet, Centaine sa. Elbette sa. Nerede peki? Garry'nn ak mavi gzlerine yavaa bir sevin gelir gibi oldu.

te ,cnu renmek zorundayz, dedi Anna en ciddi sesiyle. Centaine'i tekrar bulmak zorund Siz ve ben! Garry Courtney'in Mount Nelson Otelinde bir siti vard. Zaten Cape Town'a gelen kibar bir beyin baka bir yerde kalmas da dnlemezdi. Otelin kon uk defteri adet bir onur ve paye listesiydi. Devlet adamlar, kifler, elmas zenginler i, isim yapm avclar, cesur subaylar, soylular, prensler, amiraller hep buray geici ev leri olarak seerlerdi.

Courtney kardeler, yani Garry ile Sean, hep ayn siti tutarlard. En st katta, kede, Hol anda Dou Hindistan irketinin bahelerine bakan. Table krfezini gren, uzaktaki dumanl da ar da gzden karmayan bir sitti.

Bu efsanev grnm Anna'nn dikkatini bir dakikalna bile daitamad. Oturma odasna abuc kt, elindeki koca antay orta masaya koydu, ap iinde bir sre arand. Gm resim erev 'ye gsterdi. Adam Ana'nn arkasnda zaten sabrszlkla bekleyip duruyordu. Tanrm, bu Michael! ereveyi kadnn elinden ald, 21'

inci birliin resmine zlem dolu gzlerle bakt. Resim daha birka ay nce ekilmiti. nanm r ki... Garry'nin sesi kesildi, yutkundu. Kendime bundan bir kopya aldrtabi-lir miy dim?

Anna ban evet anlamnda- sallad, Garry dikkatini br erevedeki iki resme evirdi. Cen mu? smi ngi-lizceymi gibi telffuz ediyordu.

O annesi. Anna uzanp teki resme dokundu. Centaine bu. Bir yandan da telffuzu dzeltiyo .

Ne kadar ok benziyorlar! Garry k gelsin diye fotoraflar hafif evirdi Evet, anne dah ama kz... Centaine... onda karakter gc var.

Anna yine ban sallad. te imdi neden lm olamayacan anlamsnzdr. Pek kolay va ma biz bouna vakit kaybediyoruz. Bize bir harita gerek. Otel grevlisi Garry'nin arsna be dakika iinde cevap verdi, getirdii haritay masaya, rna yaydlar.

Ben byle eylerden anlamam, dedi Anna ona. Geminin nerede torpillendiini gsterin bana. Garry o mevkii Irtflextbie'in seyir subayndan renmiti. Parmayla gsterdi. Grdnz m? Anna'nn sesinde zafer glgesi vard. Karaya uzakl birka santim var yok. Ky izgisini parma yla okad. Yakn... yle yakn ki... Yz mil uzaklkta... belki daha bile fazla. Hep byle karamsar msnzdr? diye terslendi Anna.

Bana dediklerine gre dalgalar hep kyya doruymu. Rzgr da kyya doru ok hzl esiyor ten ben yavrumu iyi tanrm.

Aknt hz drt knot'mu. Garry abucak akldan bir hesap yapt. Rzgr da... evet, mmk srer.

Garry iin zevkine kendini kaptrmt bile. Bu kadnn sarslmaz gveninden pek holanmt. t boyunca hep kukularnn, kararszlklarnn esiri olmutu. Bir tek kere bile bir eyden t olduunu hatrlamyordu. Oysa bu kadn her eyden mutlak biimde emindi. Evet, aknt ve rzgr onu ittiine gre, kyya nerede kar diyorsunuz? diye sordu Anna. Garry tahminini kalemle izer gibi gsterdi. uralarda olmal herhalde!

Hah! Anna kocaman, kaln parman haritann o noktasna bastrp glmsedi. Glmsedii za biraz daha az benziyordu. Garry'nin evinde kral Chaka'nn kocaman bir bst vard. Garr y de onunla birlikte glmsedi. Demek buras. Bu yeri biliyor musunuz? Eh, baz eyler biliyorum. 1914'de oraya Botha ve Smuts'la birlikte The Times'n zel muh abiri olarak gitmitim. Kyya urada ktk. Walvis Koyunda. Yani balinalar koyunda. yi! Gzel! diye onun szn kesti Anna. Demek sorun yok. Oraya gider Centaine'i buluruz, am m? Ne zaman yola karz? Yarn m?

Pek o kadar da kolay deil! Garry aalamt. Bakn arada dnyann en yaman llerinden b

Anna'nn glmsemesi yok oluverdi. Hep sorun karyorsunuz, dedi ona karanlk bir sesle. yerde hep konuuyorsunuz. Centaine'e neler oluyor bu arada, ha? Hemen gitmemiz ger ek!

Garry ona dehet dolu baklarla bakt. Bu kadn kendisini daha imdiden tepeden trnaa tan ibiydi. Romantik bir hayalci olduunu hemen anlamt. Yalnzca ryalarndaki dnyada yaamak olandn, kendisini bu kadar korkutan gerek dnyaya kmaktansa, yazd romanlarda yarat arasnda yuvarlanp gitmeyi tercih ettiini biliyordu.

Artk konumaya vakit yok. Yaplacak iler var. En nce ilerin bir listesini yapacaz... s da o listedekileri uygur lamaya balayacaz. Haydi, balayalm. lk i nedir? Hi kimse Garry ile mrnde byle konumamt. En azndan, ocukluundan beri konumamt.

oria Ha madalyas, miras yoluyla sahip olduu o b-

yk servet, yazd tarih aratrmalar ve filozof olarak n, evresindekilerin ona bir bilg sayg gstermesine yol amt. Bu muameleyi hak etmediini kendisi biliyordu aslnda. Bu y insanlarn bu davran Garry'yi rktyor, akln kartryor, hayal dnyasna giderek daha ayordu. Sen listeyi yaparken, bir yandan o yeleini kar. Madam? Garry ok dolu baklarn ona evirdi. Ben Madam falan deilim, Anna'ym. Ver bana o yelei. Bir dmesi kopuyor. Garry hemen sz dinledi. Gmleiyle kaldnda konumaya balad. Birinci i.

Windhoek'deki asker valiye bir telgraf ekmek, deyip kda yazd. Bize permi gerek. Oras l asker alandr. Valinin ibirlii gerek. Ayrca yiyecek ve su bakmndan da ihtiyalarmz Garry bir kere drtlp harekete geirildikten sonra almas hzlyd. Anna onun karsna , gl parmaklar arasnda tutuyordu. Ne yiyecei? Onlar iin ikinci bir liste yapman gerek. Tabii. Garry nne bir kt daha ekti. Anna bu arada iplii dileriyle srp kopard, yelei ona en uzatt. Al, artk giyebilirsin, dedi. Peki Mevrou. Garry'nin sesi zayf kyordu ama, mrnde kendini bu kadar iyi hissettiini trlamyordu.

Sitinin balkonuna srtnda robdambryla kp hava almay akl ettii zaman saat gece yans ylarn aklndan geirirken iindeki cokun mutluluk duygusu da hl devam etmekteydi.

Anna ile ikisi ok i karmlard. Windhoek asker valisinden cevap gelmiti bile. Courtney ne alamayacak kaplar amaya yaramt. Vali onlara elinden gelen yardm salayacana s lcu treninde rezervasyonlar yaplmt. Yarn leden sonra yola kyorlard. Tren onlar O gtrecek, nehri aracak, Namaqualand ve Bush-manland bozkrlarndan geirecek, drt gnde oek'e vardracakt.

Yol hazrlklarnn bile byk bir ksm tamamd. Garry genellikle kukulu bir ara olarak ta u ap birka yerle konumu, siparilerini vermiti. htiya duyduklar eyler tahta sandkl ilecek, her birinin iinde bulunanlar zerindeki etikete yazlacakt. Ertesi gn istasyond a hazr bulunacakt sandklar. Maaza sahibi, Garry'ye ahsen gvence vermiti. Ayrca adam y kamyonetlerinden birini Mount Nellson'a yollam, Garry ve Anna iin gerekli safari klkl arn da teslim etmiti.

Anna gelen kyafetlerin ounu ya ok pahal ya da ok ssl diye reddetmiti. Tavuk muyum b p duruyordu. Sonunda uzun, kaln etekleri, salam bal izmeleri, flanel i amarn seti srar zerine de, yeil boyun earpl mantar bir apkay kabul etti. Garry durmadan. '(Afri gnei ldrr insan, deyip duruyordu nk.

Garry ayn zamanda Standard Bankasnn Windhoek ubesine 3000 sterling transfer ettirmiti . Herey arabuk, kolaylkla, kararl biimde hazrlanvermiti.

Garry purosundan derin bir soluk daha ekti, sonra izmariti balkonun kenarndan frlat t, dnp tekrar yatak odasna girdi. Robdambrrn bir koltuun zerine att, krpe marul ya vrek beyaz araflarn arasna szld, baucu n sndrd. Karanlk olur olmaz tm kuk anda geri donuverdi.

lgnlk bu, diye fsldad kendi kendine. Hayalinde o korkun ller belirdi. Kr edici sonsuz kumlar! Binlerce millik ky eridi, o kydaki zalim, buz gibi aknt... kimse sa ka ilir miydi o sularda? En gl kuvvetli erkekler bile birka saatten sonra hipotermi ned eniyle tkenip gidiyorlard.

Oysa onlar, narin yetitirilmi hamile bir kz aramaya kyorlard. Kz en son gren, batm an geminin gvertesinden suya atlarken grmt. Ne kadard onu bulma anslar? Tahmin yrtm ile ekiniyordu.

lgnlk! diye tekrarlad sefil bir sesle. Birden iinden, keke Anna burada olsayd da ba cesaret verseydi, diye bir dnce dodu. Koridorun sonundaki tek kiilik odada yat-

yordu Anna. oktan uyumu olmalyd. Garry onu uyandrp tekrar getirebilmek iin bir zr ar rmaktayd. a

Centaine boulmak zere olduunu biliyordu. Atladnda suyun o kadar derinine batmt ki, c i eziliyordu kara sularn basncndan. Kafasnn ii batmakta olan geminin g-

rltleriyle, sesleriyle doluydu. O atrtlar, o lklar ayr bir basn yapyordu kulak z

Pek umut olmadn biliyordu. Ama yine de tm gcyle mcadele etti, kararl tekmeler savurd yatn incecik ipliine inatla sarld, cierlerindeki yanmaya kar koydu. evresindeki titre r ban fena halde dndryordu. Aaya doru mu, yoksa yukarya doru mu gitmekte olduunu yn duygusunu kaybediverdi. Ama hl mcadele ediyordu. Bebeinin hayatn kurtarma abas ar eceini biliyor gibiydi.

Birden suyun gs kafesine yapt bask kalkt, cierleri gsnde geniledi, geminin borda rinden ykselen sular ve baloncuklar onu kapp bir kamp ateinin kvlcm gibi yukarya dor di, kulaklarndaki basn daha bir belirginleti, can yelei koltuk altlarn fena halde kest .

Ba suyun yzne ktnda bir dalga onu yukarya doru ykseltti. Centaine soluk almaya a sular doldu, ksrd, ksrd, sonunda soluk borusunu temizledi, ilk alabildii solukta deniz n o tatl havas sanki dayanamayaca kadar keskinmi gibi geldi, iini ate gibi yakt. Cent e astmllar gibi kontroll soluk almaya urat.

Yava yava soluunu kontrol etmeyi rendi ama dalgalar karanlkta hi beklemedii anda geli pyor, kafasnn zerinden ayordu. Soluklarn okyanusun ritmine gre d ayarlamak zorunday ada kendi durumunu bir yoklad, salam olduuna karar verdi. Kemikleri krk falan deildi g aliba. ok yksekten dm olmasna, suyun arpmasn kaldrm ta gibi hissetmesine ramen Bacaklarn olsun, duyularn olsun, kontrol edebiliyordu. Ama souun giysilerinden, tenind en iinden iine ileyip kann dondurmaya balad da bir gerekti. Sudan kmam art, diye dnd. Kurtarma sandallarndan birine.

lk defa olarak sesleri can kulayla dinledi. nce tek duyabildii rzgr oldu. Sonra uzakta

, ok uzaktan, belli belirsiz insan sesleri duydu. niltiler, bartlar. mdat istemek zere azn atnda bir dalga geldi, yine boulur gibi oldu.

Kendini toparlamas birka dakika srd. Cierleri temizlenir temizlenmez dzenli hareketler le seslerin geldii tarafa doru yzmeye balad. mdat istemek iin enerji harcamann zaman i. Ar can yelei onu rahatsz ediyor, eritleri vcudunu kesiyordu. O yine de yzmeyi srd

Sudan kmam art, diyordu kendi kendine tekrar tekrar. Souk ldrr... sandallardan biri m art.

Bir kula daha ataym derken eli kat bir eye arpt, parmak eklemleri acd ama ayn anda o eye sarlverdi. Geni bir eydi. Kocamand. Centaine'in bann yukarsnda bir dzeyde y tunacak salam bir yerini bulamyordu. ini bir panik duygusu kaplad. Altna doru fazla gi miti. Kuvvetini kullanp kendini ekemeyecek kadar fazla. Eliyle yoklayarak yzen enkaz parasnn tutunacak bir kesini bulmaya urat.

Fazla byk deil... Karanlkta boyunun drt metreden fazla olmadn anlyordu. Tahtadand oya ekilmiti. Bir kenar kopuk, kymklyd. Elini oraya arpp izdirdi. Bir an acy duyd souk onu hemen uyuturdu.

Tahta parasnn bir yan havada yzyordu. br ucu suya batm durumdayd. Kendini karn s kaydrd.

Tahtann dengesinin ne kadar zayf olduunu hemen anlad. Doha yalnzca bedenini dayamken, acaklar suyun iinde sallanr durumdayken, tahta paras tehlikeli biimde onun zerine devr lmeye kalkt, bouk bir sesin bard duyuldu. Dikkat et, sersem... devireceksin bizi. Birilerini daha bulmutu. Grmemitim,.. Tamam, olum, dikkat et yeter. Saldaki adam Centaine' in sesini tanyamam, onu tayfa ocuklardan biri sanmt. Dur... ver elini bana.

Centaine atld, uzatlan parmaklar yakalad. Yava ol. Adam onu kaygan yal boyann zerinden yukar doru ekerken ayaklaryla sular serbest kalan eliyle kuvvet ald, sonunda bu dengesiz gverteye yzkoyun serildi kald. B irden kendini o kadar gsz hissetti ki ban kaldracak derman kalmad. ldrc sulardan kurtulmutu artk. yi misin, olum? Kurtarcs yanbanda yatyordu. Ba onunkine yaknd. yiyim. Adamn elini srtnda hissetti.

Can yelein varm. Aferin sana. eritleriyle kendini bu sala bala... dur, sana gstereyim. Centaine'i nnde ykselen bir kntya balad. Fiyonk dm yaptm. Alabora olursak u ucunu ekersin, alr. Tamam m?

Evet, teekkr ederim. Adam ban kollarna yaslad, gecenin souunda titreyerek yanyana

Bir daha konumadklar halde, hatt karanlkta birbirini pek az grebildikleri halde, sal n sl dengede tutabileceklerini abucak rendiler. Rzgr iddetini giderek artryordu.

Yksek taraf rzgra evirip bir dereceye kadar korunmay baardlar. Ancak arasra gelen ir dalga slatyordu artk onlar.

Bir sre sonra Centaine bitkin bir uykuya dald. Hemen hemen koma saylacak kadar deri n bir uykuydu bu. Uyandnda gn mt. Gk de, deniz de gri bir renk almt. Sal arkada le ona bakyordu. Centaine gzlerini aar amaz adam, Bayan Gne I ! dedi. Gece salma gelenin siz olduunuzu hi anlamamtm. Centaine abucak dorulup oturdu, sal tehlikeli biimde salland.

Yava olun, yavrum, iin srr sarsmamakta. Onu sakinletirmek iin elini uzatp dokundu. K a bir deniz kz dvmesi vard.

Benim adm Ernie, bayan. Ernie Simpson. Sizi hemen tandm. Gemide herkes tanr Bayan Gne , yal, kr salar tuzdan kafasna yapm biriydi Yz bayat erik gibi buru burutu. Di k olmakla birlikte, glmsemesi iyi bir insann glmsemesiydi. tekilere ne oldu, Ernie? Centaine tella evresine baknd, durumun korkunluu bir kere hninde belirdi. Davy Jones'u boyladlar... ou. Davy Jones'da kim? Yani tahtal ky. Allah belsn versin bunu yapan Hun'un.

Gecenin karanl durumun korkunluunu Centaine'in gzlerinden saklamt. imdi grd ger -den ok daha korkuntu. Dalgalarn arasna indikleri zaman kendilerini gri vadilerdeymi gibi hissediyorlar, doruklara ykseldiklerinde yalnzlklarn daha iyi anlyorlard. Centain minik gverteye bzld. Suyla gkyznden baka hibir ey yoktu. Ne bir kurtarma sandal, n insan... bir deniz kuu bile yoktu. Yapayalnzz. diye mrldand. Tous seuls. Keyfinizi bozmayn. Hl saz. nemli olan o.

Centaine uyurken Ernie epey almt. Bir kere evrelerinde yzen bir takm er p toplam asnda kocaman bir tente bezi, bir ucu bal, yzp geliyordu. Kollar felli dev bir aftapot benziyordu.

Bu tentemiz. Ernie onun ilgisini grnce anlatmaya balamt. unlar gemimizin dmeni, bi ey var. zr dilerim ama, neyin ne zaman ie yarayaca belli olmaz, Bayan.

Toplad her eyi biraraya getirip denk yapm, balamt. Bir yandan aklama yaparken bir lyor, ksa ksa ip paralarn dmleyip uzun, salam bir ip yapmaya urayordu. Susadm, diye fsldad Centaine. Tuz dudaklarn, azn kurutmutu. Yanyordu dudaklar. Baka ey dnmeye aln. u ilere yardm edin. D

m atmasn bilir misiniz?

Centaine ban iki yana sallad Ernie konuurken 'H' harflerini kullanmyordu. Bu hal Frans lara pek doal geldiinden. Centaine onu sevimli bulmaya balamt. Kolaydr. Haydi gel, sana gstereyim.

Ernie'nin aks belinde taklyd. kard, araya sokup ipin bir dmn at. u taraf bunun zerine getireceksin. Deliine giren ylan gibi sokacaksn! Tamam m? Centaine abucak rendi. almak akln ihtiyalarndan uzaklatrmaya yarad. Nerede olduumuzu biliyor musun, Ernie?

Ben seyir ilerini bilmem, Bayan Gne I. Ama Afrika kysnn batsndayz. Ne kadar uz i haberim yok. Tek bildiim... uralarda bir yerde Afrika var. Dn lende kyya uzaklmz 110 mildi.

Herhalde haklsnzdr, diye ban sallad Ernie Benim tek bildiim, akntnn bize yard Yzn gklere evirdi. u rzgr bir kullanabilseydik! Bir plann var m, Ernie?

Planm hep vardr, Bayan... her zaman iyi bir plan olmaz, o kadarn kabul etmem gerek. Sr nce u ipi bir bitirelim hele. Tek bir uzun ip edindiklerinde Ernie onu lt. Alt buuk metre vard. Sonra ucunu ona uzat t. unu beline bala, yavrum. nemli olan o. Dmek istemeyiz, yle deil mi?

Bir ucunu sala dolad, Centaine d onun talimatna uydu, birlikte hzla altlar, dmeni, i nn kmalarn yerine takp iple salamca baladlar. Denge iin, dedi Ernie. Hawaii'deki karalardan rendi im bir hile.

Sal alacak kadar denge kazanmt. Ernie tekrar trmand, sala kt. imdi artk bir tr aman geldi, dedi. Uzun, salam bir tahta paras koparmay ancak epey uratktan sonra baardlar, arkasndan tesinden birazn yrtp yelkeni diree baladlar. Amerika kupasn kazanacak deiliz ama, hareket ediyoruz bari. Arkamzdaki ize baksanza. B ayan! Bozuntu teknelerinin gerisinde pis bir ya izi braka braka gidiyorlard. Ernie yelkeni elinden geldii kadar dzeltti.

En azndan iki knot, diye tahmin yrtt. yi i baar-dik, Bayan Gne I. yi yoldas k bama yapamazdm. Dmen bana oturmu, tekneyi ynetiyordu. imdi artk oturup biraz di m. kimiz srt srta verip nbet de tutmak zorundayz.

Gn boyu rzgr onlar kovalad durdu. ki kere devrildiler. Ernie durumu toparlamak iin suy inmek zorunda kald.

Islanan yelkeni sudan kardlar, yerine dikip dorulttular. Centaine bu abalardan yle yor uldu ki titremeye balad. Gece bastrrken rzgr hafifledi, Lodostan uslu uslu esmeye koyuldu, bulutlar biraz ara land, yldzlar grebildiler.

Ben tkendim. Dmeni biraz siz almak zorundasnz. Bayan Gne I! Ernie ona dmeni nas i. uradaki krmz yldzn ad Antares. Hani iki yannda iki de beyaz yldz olan. Ky i iki sevgili takm denizci gibi. Ay, affedersiniz, Bayan Gne I... neyse, siz hep Antare doru giderseniz iimiz yolunda demektir.

Yal denizci dost bir kpek gibi Centaine'in ayaklar dibine kvrld, Centaine de dmenin k nu koltuunun altna kstrd. Dalgalar rzgrla birlikte azalm, saln hz sanki daha bir e geriye baktnda braktklar izin yelpaze gibi alp gittiini grebiliyordu. Krmz de t, yannda iki sevgilisiyle gkyznn siyah kadifesi zerinde trmann seyretti. Yapayal korktuu iin Anna'y dnd. Sevgili Anna'm benim, neredesin? Hl hayatta msn? Sandallardan birine ulaabildin mi yoksa sen de bir enkaz parasnn zerinde denizin vere cei hkm m bekliyorsun?

ri yapl dadsna duyduu zlem yle bykt ki, kendini yeni batan ocuk gibi hissetmeye . Gzlerini yakan yalar farketti. Antares'in krmz buland, daha bir geniledi. Cen kucana szlp yzn o sabun kokan kocaman gslere gmmek istiyordu.

Gndzki kararllnn yerinde yeller esmekteydi. Ernie'nin yanna uzanvermek, artk aldr kadar da kolay -olurdu, diye dnd. Yksek sesle hkrd. Hkrnn sesi kendisini de artt. Bu zayflna ok 257 Alev Kylar F : 17

kzd. Gzndeki yalar sildi, parmaklarndan kirpiklerine yine tuz zerrecikleri bulat. f va yava daha da artt. Centaine o fkenin ynn kendisinden uzaklatrp ona bu oyunlar o dere doru evirdi.

Neden? diye sordu kocaman krmz yldza? Ne yaptm da beni setin? Cezalandryor musun el, babam. Bulut, Anna... sevdiim ne varsa. Neden yapyorsun bunu bana? Dncesini yarda esti. nkra ne kadar yaklatna kendi de at. Eildi, ovucunu karnna dayad, souktan t un iinde bir hareket, bir can hissetmeye alyordu. Bulamad. fkesi yeni batan, btn h d.

Yemin ediyorum Bana ne kadar insafsz darbe indirirsen, ben de sa kalmaya o kadar uraa cam. Sen, ister Tanr ol ister eytan! Bunlar bama sen sardrdn. te ben de sana yemin . Dayanacam. Olum da benden tr dayanacak.

Samalyordu, daha dorusu sayklyordu. Bunun farkna vard ama aldr etmedi. Dizlerinin orulmu, krmz yldza yumruunu sallyor, fkeyle meydan okuyordu. Haydi gel! diye seslendi. Elinden geleni yap da bitsin artk!

Belki bir gk grlts, bir yldrm bekliyordu ama yle bir ey olmad... yalnzca rzgrn uluyordu. Centaine tekrar oturdu, dmenin koluna daha sk sarld, sal douya doru gtrd

Gnn ilk yla birlikte bir ku gelip Centaine'in ba zerinde dnd. Kk bir deniz ku , gagas uzun, kara gzlerinin zerinde tebeirle yaplm gibi beyaz beyaz izler vard. Kana r ok biimli ve zarif, l yapayalnz ve yumuakt. Uyan, Ernie, diye bard Centaine. Konuma abasyla'

i ve atlak dudaklar gerildi, bir kan damlas enesinden aaya szld. Aznn ii tav Susuzluk yakc, kavurucu bir duyguydu.

Ernie abalayp doruldu, gzlerini krptrarak evresine baknd. Sanki gece boyunca ekmi daklar kabuk kabuk, bembeyaz, dileri tuz kristalleriyle kaplyd.

Bak, Ernie, bir ku! diye mrldand Centaine kanayan dudaklar arasndan. Bir ku! diye yanklad Ernie de. Karaya yaknz. Ku dnp uzaklat. Suyun zerinde alaktan uuyordu. Az sonra grnmez oldu.

Gn ortasnda bir ara Centaine parmayla ileriyi gsterdi. Az, dudaklar yle kurumutu ki nuamyordu.

lerde, saln nnde yzen koyu renk, dolak gibi bir nesne vard. Derinlerden gelme bir can r gibi kollarn ap ap kapyordu.

Yosun! diye fsldad Ernie. Yaklatklar zaman dmen kolunu uzatt, ar yosunu sala dor Sap insan kolu kadar kaln ve be metre boyundayd. Ucunda yapraklan vard. Besbelli frtna kayalardan koparmt onu.

Ernie susuzlukla inleyerek kaln sapn bir ksmn oksy-la kesti. Lastik gibi kabuun alt i ksm vard. Onun ortasnda da hava dolu bir boru uzanyordu spp boyunca. Ernie aksyla e ksm yonttu, yontuklardan birazn Centaine'in azna soktu. inden suyu damlyordu. Tad ve ktyd. yotlu, acyd. Ama Centaine svnn boazndan aaya akn hissedince sevin mip emip posasn tkrdler, sonra bir sre dinlendiler, g ve kuvvetin tekrar vcutlarna tiler.

Ernie yine dmene geti, sal rzgra gre ynlendirdi. Frtna bulutlar dalmt. Gne o urutuyordu. nce yzlerini gnein okayan klarna doru evirdiler ama az sonra klar r ad. Ondan kap yelkenin glgesine snmaya altlar. Gne dorua ykselince vcutlarndaki tm nemi buharlatrma mcadelesine girdi. Biraz daha uyu emdiler ama bu sefer o irkin kimyasal madde tad Centaine'in midesini bulandrd. K usarsa daha ok sv ziyan edeceini biliyordu. Yosun suyunu pek az alabilecekler demekt i.

Srtn diree verip ufka doru bakt. evrelerini o rktc sular tmyle kuatmt. Yaln e alak, gri bulutlar grnyordu. Centaine o bulutlarn rzgra ramen hi biim deitirmed ir saat sonra farketti. Tek fark, boylarnn ufukta biraz daha ykselmi olmasyd. Minik doruklar, vadiler hep sabitti. Normal bulutlar gibi yerinden kprdamyordu hibiri.

Ernie, diye fsldad. Ernie, u bulutlara bak. Yal adam gzlerini krptrd, hafif dorulup meldi. Bo

azndan hafif, inler gibi bir ses kmaya balad. Centaine bunun bir sevin sesi olduunu a d. O da doruldu ve ilk defa olarak Afrika ktasna doru, bakt.

Afrika denizden ykselip karlarnda belirdi, sonra sanki utonm gibi gecenin getirdii kad fe giysilere sarnd, onlarn baklarndan saklanmaya alt.

Sal karanlk saatlerde de yava yava yaklamay srdrd. kisi de uyumadlar. Derken dou g ya balad, afan yla yldzlarn rengi soldu, karlarnda Namibian lnn mor kumul Ne kadar gzel! diye soludu Centaine. Buras kat, amansz bir toprak. Bayan! Ernie onu uyarmaya alyordu. Ama nasl da gzel!

Kumullar efltun ve mor renklerdeydi. lk klar tepelerine dokununca kzl altn ve tun re dntler.

Ernie, Gzellik var, gzellik var, dedi. Bir ey ancak ie yarad kadar gzeldir. Ben ye cih ederim. Bayan Gne I.

San boyunlu kular, kalabalk filolar halinde belirdi. Yksekten utuklar iin kanatlar gn msaldaki dalgalar sanki nefes alyor, uyuyan bir ktay dndryordu. Onca zamandan beri he rkalarndan esen rzgr da artk yn deitirmiti. Yelkeni geriye itiyordu. Direk devrildi, teye dolap sulara gmld. aresiz baklarla birbirlerine baktlar. Karo o kadar ya-knlarndayd ki, neredeyse uzanp abileceklermi gibi grnyordu. Oysa yine de yelkeni yeni batan dikme abasn tekrarlamak undaydlar. kisinde de bu ie yetecek enerji kalmamt artk.

Sonunda Ernie doruldu, ipi beline dolayp ucunu Centaine'e verdi, suya indi. Centai ne diz stnde ipleri zmeye alyordu. Dmler nemden skmt. Amak iin aky kull

pleri sarp kangal yapt, Ernie aadan, Hazr msn, canm? diye seslenince ban kald

Hazrm! diye seslendi, ayaa kalkt, dengesini ayarlad, yal adamn uzataca arlklar m o anda Ernie'nin ba yaknndan bir ey geti, Centine dondu, ellerini kaldrp gzne sip Bu grd garip eklin ne olduunu anlamaya alyordu. Yeil sularn stnde, pek yksekt dm gibi parlamaktayd. Yoo, maden deil .. koyu renk ipek kadifeye dm gibi. ocuklar nli kayklarn biimindeydi. Centaine iinde bir szyla Pazar gnleri kasaba havuzunda kayk en ocuklar hatrlad.

Ne oldu, canm? Ernie onun hazrlandn grm, sonra yzndeki akn ifadeyi farketmit

Bilmiyorum, diye parmayla gsterdi Centaine. Garip bir ey. Bize doru geliyor... hzl. de ok hzl geliyor. Ernie ban evirdi. Nerede? Gremiyorum... O anda bir hareket sal havaya kaldrd.

Tanr bize yardm etsin! diye haykrd Ernie. Kollarn savurdu, tella saln kenarn yak Nedir o?

Yardm et, kaym! Ernie yutkundu, kendi tkryle boulur gibi oldu. Koskoca bir kpek Bu sz Centaine'i sanki felce uratt. Ta gibi bir deh etle bala doru bakarken sal yine havaland, gnein tam hayvann zerine dt.

Gzel mavi bir renkteydi. Derisi yer yer glgeliydi. ok bykt. Onlarn ufack salndan def a da bykt. ift dilli kuyruu suda abalayan adama doru hzla giderken yana yatyordu. Centaine bir lk att, yerinde bzld. Baln gzleri siyahla altn rengi karmyd. Gz bebek-

eri krek biimindeydi. Burun deliklerinin koskocaman alp sular pskrttn grd.

Yardm et bana! diye bard Ernie. Saln kenarna ulam, kendini yukar ekmeye alyo al delice salland, ona doru yatt.

Centaine kendini dizst yere att, onu bileinden yakalad. Sonra arkaya bkld, korkunun v ii tm gle onu ekt i , Ernie saln yarsna kadar kayd. Ama ayaklar hl suda sallanyo

Kpek bal sanki suyun dna kmt. Srt deniz sularndan mavi mavi parlyor, zerinde

Kuyruu cellt baltas gibi havadayd. Centaine bir yerlerde kpek balnn srmak iin sr yzden, gznn nnde yer alan olaya hi de hazr deildi.

ri kpek bal sanki ahland, srtr gibi duran az koskocaman ald. Porselen beyaz d dikeni gibi belirdi ve ene ne doru uzand, sonra Ernie'nin sular tekmeleyip duran bac aklar zerine kapand. Centaine dilerin kenarlarnn kemie srtnme sesini duydu, balk ge yd, Ernie de onunla birlikte geriye savruldu.

Centaine bilei brakmad. Yalnz eki kuvveti onu da diz st ktrd, slak tabanda kayma ikisinin arlk toplam yznden iyice yana yatt.

Centaine, Ernie'nin bacaklarnn hizasnda baln ban bir an grebildi. Gz, llmez bi ne'e bakyordu. Derken i membran gz krpar gibi gz bebei zerine kapand, hayvan yavaa nd, saln arl yznden inip kt, Ernie'nin hl aznda tuttuu bacaklarna korkun b

Centaine yeil dallarn krlmasn hatrlatan bir sesle kemiklerin paralandn duydu. Bir ti yle azald ki saln eiklii anden dzelip, bu sefer sarka gibi teki tarafa yatt. Centaine, Ernie'nin kolunu hl tutar durumda geriye devrildi, bu hareketiyle onu da tekrar saln zerine ekmi oldu.

Ernie hl tekmeler savuruyordu ama bacaklarnn ikisi de iren biimde ksalmt. Dizlerin cak on onbe santim bir uzunluk kalmt. Yrtk paalarndan, birer sopa gibi grnyorlard

leri temiz deildi. Yer yer yrtlm et eritleri sarkyordu. Ernie tekmeler savurduka deri kanat gibi kprdyordu. Gne altnda kanlar prl prl bir emeden farkszd.

Ernie olduu yerde dnd, sallanp duran sala oturdu, bacaklarna bakt. Ah, byk Tanrm, b dm et! diye inledi. ldm ben artk.

Ak damarlardan kan fkrp duruyordu. Beyaz salda kvrlarak akyor, denize dklyor, dk kahverengiye boyuyordu.

Bacaklarm! Ernie yaralarna sarld, kanlar parmaklarnn arasndan fkrmaya devam etti. tti. Ald bacaklarm o eytan. Saln altnda byk bir hareket oldu, koyu renk gen yzge ykselip suyu bak gibi yard. Kan kokusunu alyor, diye bard Ernie. Vazgemeyecek itolu. kimiz de hap yuttuk.

Balk dnd, yan devrildi, kar gibi karnn, srtan dilerini grdler, sonra geri geldi. He kuyruunu saa sola savurarak duru denizin iinde kayarak geldi, kafasn sudaki kan bulut lar arasna soktu, koca enesi ald, o tad alarak yutkundu. Koku ve tad onu fkelendirdi, krar dnd. Sular alttaki bu hareketlerden dnyor, inip kyordu. Bu sefer hayvan dosdoru altna dald.

Bir atrt duyuldu, hayvann srt saln dibine arpt. Centaine bu sarsntyla yere devrild yle saln kenarlarna sarld.

Bizi alabora etmeye alyor, diye haykrd Ernie. Centaine mrnde bu kadar ok kan grme ecik, yal vcutta bu kadar kan olaca da aklna gelmezdi. Ama kanlar hl olanca hzyla k caklardan fkrmaya devam ediyordu. Balk dnd, geri geldi. Lastik gibi vcudu saln dibini bir kere daha yalad, sal iyice hav aland, sonra suya oturdu, mantar gibi salland. Vazgemeyecek, diye hkrd Ernie zayf bir sesle. te, yine geliyor. Hayvann kocaman mavi kafas sudan kt, ene ald.

saln kenarna kapand. Uzun -beyaz diler tahtay kavrad, srd, kymklar uurdu, balk a

Sanki dosdoru Centaine'e bakyordu. Centaine yzst yatm, iki eliyle saln st kenarna s gzlerini bir kere daha krpt, solgun, yar saydam membran o kara gz bebeklerinin zerini tt. Centaine mrnde bu kadar; iren bir ey grmemi olduunu dnd. Sonra balk kafasn ln kenar hl dilerinin arasndayd. Ernie de, Centaine de kendilerini saln zerinde bir n bir yana yuvarlanr buldular. Tanrm, yine de yiyecek bizi! Ernie kendini srtan kafadan uzaklatrmaya alt, fiizi mayacak!

Centaine ayaa frlad, kendini akrobat gibi dengeledi, dmenin koca sopasn kapp kafasnn de havaya kaldrd, olanca gcyle baln burnuna indirdi. arpmann hzndan kollar omuzla uur gibi oldu, sonra Centaine bir daha, bir daha vurdu. Sopa lastik gibi vcuda deiy or, sonra zmpara gibi mavi deride iz bile brakmadan tekrar kalkyordu. Balk bu vurular hi hissetmiyor gibiydi. Saln kenarn srmaya, sal vahice sallamaya devam etti.

Centaine dengesini kaybetti, devrildi, yar beline kadar saldan dar sarkt ama kendini hemen toparlad, tekrar diz st doruldu, o kocaman, duygusuz kafaya habire vurmay srdrd er vuruun abasndan hkryordu. Sopann bir ucu kpek balnn dileri arasnda kopup gi

krar suyun altna doru kayd, Centaine'e bir anlk dinlenme olana tand. * Geri geliyor! diye bard Ernie zayf bir sesle. Hep gelecek... hi vazgemeyecek!

O bu szleri sylerken Centaine de ne yapmas gerektiini anlamt. Kendine bunu dnme izn mek istemiyordu. Bebein hatr iin yapacakt bunu. nemli olan oydu. Michael'in oluydu.

Ernie saln kenarnda oturuyordu. Korkun, kopuk bacaklarn nne doru uzatmt. Centaine' s dnkt. Eilmi, yeil sulara doru bakyordu.

te geliyor! diye bard. Seyrek kr salar deniz suyuna karm kanlardan yap yapt -tnn arasndan parlyordu. Altlarnda sular bir kere daha kaynad, balk tekrar saldrya g entaine onun koyu renk gvdesinin derinliklerden ykselip sala doru yaklatn grd. Hemen tekrar ayaa kalkt. Yzndeki ifade donmutu.

Gzlerinde dehet dolu baklar vard. Tahta sopay smsk kavrad. Oalk saln dibine arpt uu yerde dnd, tam decekken dengesini korudu. Kendi de ben ldm saylr demiti, deyip yreini elikletirmeye alt. Sopay kaldrd, gzlerini Ernie'nin ba arkasndaki pembe deriye dikti, balta indirir gibi lanca gcyle indirdi.

Bu vuruun etkisiyle Ernie'nin kafatasnn ktn grd. Beni affet, Ernie, diye hkrd ln kenarna yuvarlanrken. Zaten lmtn. Bebeimi kurtarmann baka yolu da yoktu.

Kafann arkas paralanmt ama Ernie yine de ban evirip ona; bakt. Gzlerinde anlala alev alev tutuuyordu. Konumaya urat. Azn at, o anda gzlerindeki ate birden ld, hareketsiz kald. Centaine onun yanna diz kerken alyordu. Tanr beni balasn, diye fsldad. Ama bebeim ya amak zorunda.

Kpek bal dnp geri geldi. Srt yzgeci saldan daha yksekti. Centaine, Ernie'nin vcudun hemen hemen efkatli bir hareketle saln kenarndan suya yuvarlad. Balk olduu yerde dnd. Vcudu dilerinin arasna ald, testere gibi doramaya urat, bu radan yavaa uzaklat.

Balkla kurban ar ar suyun derinliklerine doru indiler, yeilin iinde grnmez oldular e sopay hl elinde tutmakta olduunu farketti.

Onu krek gibi kullanmaya balad. Sal kumsala daha hzl gtrmeye alyordu. Her darbede yd.

Gzleri bulank gryordu. Gzyalarnn arasndan okyanusun kenarnda, yosun yataklarndaki di. Yosunlar dansediyor, sallanyordu. Onlarn gerisinde dalgalarn sar kumlara srtnerek rd sesler vard. Centaine kendinden gemi gibi krek ekiyordu. Bir aknt sal kapt, on ardmc olup kumsala doru srkledi. Artk denizin dibini grebiliyordu. Dipteki kumlar ond olmu gibiydi. stlerinde hareketsiz yeil sular vard.

kr, Tanrm, ok kr, ok kr sana! diye hkrd. Eu szleri tekrarlyor, krek ekm ordu. Tam o srada saln altnda yine o koca gvdeyi hissetti.

Tekrar saln yanlarna yapt, morali apansz fena halde bozuldu. Yine dnd.

Koca gvdenin saln altndan geiine bakt. Prl prl: kumlu dip zerinde kara bir glge g Hi vazgemiyor. Kazand sre ancak geici olmutu.

Sunulan kurban birka dakikada bitirmiti balk. imdi de sala bulaan kann kokusunu izlemi gelmiti. Omuz boyu suya kadar girmiti Centaine'in pei sra.

Geni bir kavis izerek, deniz tarafndn gelip sala tekrar saldrd. Bu seferki arpma yle tli oldu ki sal krlmaya balad. akl tahtalar zaten frtnann etkisiyle gevemi durumd e'in aitnda yarlverdiler. Bacaklar alan aralktan aaya sarkt, iren hayvann vcud ayvann o zmpara gibi derisinin temasn hissetti, vcudunun alt tarafm ondan uzaklatrmay n avaz kt kadar bard.

Balk tekrar bir kavis izip onun stne geldi amo kumsaln taban eimi onu deniz tarafndan elmeye zorlamt. Onun dalgasyla sal da kumsala doru bir kere daha savruldu. Bir iki sa niyelik bir sre boyunca koca hayvan kumlarn zerinde kprdayamadan kald, sonra sular s ak bir dn yapt,, kendini s yerden kurtarp daha derin suya doru uzaklat. Yzgeciyle mavi srt hl grnyordu.

O anda bir dalga sala arpt, baln balatt paralama iini bitirdi, sal bir tahta ve te e dald, ipler ularndan dalgalanp yzd. Centaine kendini dalgann iinde bulmutu. aba rek ayaa kalkt.

Gs boyu sudayd. Gzlerinden tuzlu sular akarak baktnda baln dosdoru zerine gelmek

Bir lk atp gerilemeye, kumsaln daha s yerine varmaya alt, bir yandan da hl elin uu sopay havaya kaldrd.

Defol! diye bard. Defol buradan! Brak yakam!

Balk ona burnuyla toslayp havaya frlatt. Centaine o koca mavi srtn zerine dt. Hayva vahi bir at gibi ahland. Vcudu buz gibi, kaba ve tarif edilemeyecek kadar irenti Cent aine o srtn zerinden havaya frlad, sonra da kuyruun iddetli bir tokadn yedi. Yine de okadn ancak syrp getiini biliyordu. Kuyruk ona tam vursa, gs kafesini para para ed

Baln kendi hareketleri kumlar kaldrm, suyu bulandrm olduundan avn net biimde g la gezdirerek aryordu onu. Diler kasrgada arpan bir demir kap gibi sesler karp duruyo . Centaine kprdayan, savrulan kuyruun, koca mavi gvdenin tehlikesiyle kar karyayd.

Yava yava kumsaln s yerine doru ilerledi! Her devriliinde tekrar doruldu, soluk solu eri grmeksizin, elindeki sopay savurarak yoluna devam etti. Koca diler bir ara etein in bzgleri zerine kapanp yrtt, bacaklar kurtuldu. Birka adm daha gerileyince su bu sefer beli hizasna dt.

Ayn anda dalgalar da ekiliverdi, kumsaldan uzaklat, kpek bal kendini doal ortam d z durumda

buldu. Kumun zerinde kmldyor, kvranyordu. Centaine ondan uzaklat, geri geri, diz boy a vard. Dnp koamayacak kadar yorgundu. Sonunda bir mucize sonucu, su izgisinin dndaki ln, kuru kum tabakasnn zerinde durmakta olduunu farkedebildi.

Sopay bir kenara att, kumsaldan Herdeki yksek kum tepelerine doru sendeleyerek ilerl edi. Ne var ki o kadar uzaa gidecek derman yoktu. Kuru kumlara serildi, yzkoyun kala kald. Kumlar yzn ve vcudunu eker tanecikleri gibi kaplamt. Gnein altnda yatp kor

e rahatlama duygularnn karmyla, vcudu sarslarak alad.

Kumda ne kadar yattn bilmiyordu ama, bir sre sonra kzgn gne nlarnn plak bacak ta olduunu hissetti, yavaa dorulup oturdu, korku dolu gzlerle suya bakt. Koca hayvan o ada, kumlar zerinde aresiz durumda grmeyi bekliyordu. Oysa yoktu. Besbelli bir dalg a

.onu kaldrm, derin sulara kamasna olanak vermiti. Grnrlerde izi bile kalmamt. Cen u salverdi, gvensiz bir hareketle ayaa kalkt.

Vcudu bitkin ve zayft. Ban eip kendine baktnda, hayvann koca gvdesi yannda ne ka nu d

nd. arpt yerler daha imdiden rmeye balam, mavi bir renk almt. Etei yrtlm uya atlarken kendisi frlatmt. zerinde slak hastabakc gmlei ve diz stne kadar inen aka bir ey yoktu. Korkun bir utan duydu, abucak evresine baknd. mrnde insanlardan bu kadar uzak bir yerde bulmamt kendini.

Burada beni gzetleyecek kimse yok. gdsel bir hareketle, elleriyle edep yerini rtmt ei olmadn anlad anda elleri tekrar iki yanna sarkt, belinden sarkan bir eye dedi. kyd bu. pin ucunda sallanyordu. Eline alp okyanusu doru bakt. Tm sululuu ve pimanl bir anda geri dnd.

Sana hayatm borluyum, diye fsldad. Olumun hayatn da. Ah, Ernie, hl yanmzda ol dim!

Yalnzl yle kuvvetle hissetti ki tekrar kumlarn zerine kt, yzn ellerine gmd. G ayltt. Teninin yine yanmaya, batmaya baladn hissetmiti. Susuzluu da onu tekrar rahatsz etmeye balad.

Kendimi gneten korumam gerek. Srklenerek doruldu, ayaa kalkt, evresine daha bir dik akt.

Sapsar kumlarla kapl bir plajdayd. Geride dam gibi kumullar vard. Plaj bombotu. Krfez gibi oyuk, iki yannda burunlar olduundan gr alann daraltyordu. Burunlar arasn yirmi ilometre olarak tahmin etti. ok fakir, bo toprakt. Ne bir kaya, ne bir yaprak, ne bir bitki, ne bir ku, ne bir hayvan, ne de gneten ko runabilecek bir siper.

Gzlerini denizden kt kyya evirdi, saln kalntlarnn orada yzmekte olduunu grd

Tente bezinin birazn kesip beline dolad, kendine bir etek yapt, ipi kuak gibi kullanp balad. Sonra bezden biraz daha kesti, ban ve omuzlarn gneten korumak iin al gibi h

Offf, yle susadm ki! Kyda durmu, ilerde oynaan yosunlara doru a gzlerle bakyordu. osun suyuna kar duyduu tiksintiden basknd ama, kpek balnn korkusu her iki duyguyu d ordu. Denize arkasn dnd.

Geri vcudu arlar, szlar iindeydi, bacaklar, kollar koyu mor rklerle kaplyd ama, yrmeye balamak olduunu biliyordu. Gidilecek bir tek yn vard. Cape Town buraya gre gn eydi. Ama ondan daha yaknda, o garip isimli Alman kasabalar vard. Ya da kentleri. A dlarn byk bir abayla hatrlayabildi. Swakopmund. Lderitzbucht. En yakndakine besbelli

kilometre yol vard.

Be yz kilometre... bu uzaklk birden cesaretini krd, bacaklar su gibi oldu, kumlarn ze e kt.

Ne kadar uzak olduunu hi dnmeyeceim, dedi kendi kendine sonunda. Yalnzca birer adm dneceim.

Byk bir abayla ayaa kalkt, eklemlerinin szsn duydu. Deniz kysnda topallayarak ile k kumlardan gidiyordu. Islak olunca kumlar daha sert bir taban oluturuyordu. Yava yava kaslar snnca vcudundaki tutulmuluk da azald, admlarn biraz daha bytebildi.

Birer adm birer adm! dedi kendi kendine Yalnzlk en byk dmand zin verse, srf bu y re vurmaya. enesini havaya kaldrd, karya doru bakt.

Plajn ucu buca grnmyordu. nsana korku veren bir tekdzelik, bir deimezlik iindeydi. e yrmenin hibir etkisi olmuyor gibiydi. Kendini dolap beygiri gibi olduu yerde dnyor s and. nnde hep ayn boyda kumlar uzanmaktayd. Hi deimeyen deniz hep sanda, kumullar d solundayd. Onun zerinde de st rengi bir gkyz.

Hibir eyden hibir eye doru yryorum, diye fsldad, bir insan grmenin zlemiyle kav i.

plak ayaklarnn tabanlar acmaya baladnda oturup onlar inceledi. Deniz suyu taban de yumuatm, sar kumlar da hemen hemen clk et kalacak biimde derisini yz-mt. Ayaklarna zinden paralar sarp balad, yoluna devam etti. Gne ve hareket, zerindeki bluzu terden s lam etmiti. Susuzluk da hi yakasn brakmyordu. Gne

bat gklerinin yarsna kadar alaldnda, ilerde kayalk bir ykselti belirdi. Centaine s e grnmn bozulmasnn hevesiyle admlarn hzlandrd ama ksa zamanda tekrar yavalad. tmiti. gndr bir ey yemedim, dnden beri de bir ey imedim...

Kayalk ykselti hi yaklamyordu. Sonunda dinlenmek zere oturmak zorunda kald, oturduu a da susuzluk onu kudurttu.

Yaknda su imezsem yoluma devam edemeyeceim, diye fsldad, karki kayalara bakt, bird ormu gibi doruldu. Gzlerini krptrd. Yoksa hayal mi gryordu? nsanlar! diye fsldad, ayaa kalkt. nsanlar! Sendeleyerek tekrar yrd. Kayalarn zerine oturmulard. Gkyzne kar siluetlerinin hareketi grnyordu. Centaine gld, onlara elini sallad. Ne kadar kalabalklar... deliriyor muyum yoksa? Barmak istedi, sesi gcrt gibi kt. Sonunda urad hayal krkl yle ykc oldu ki, kendini tokat yemi gibi hissetti. Fok balklar! diye fsldad. Sesleri denizden tanp ona kadar gelmeye balamt. Bir sre, kendinde yoluna devam edecek gc bulamad. Sonra zorlanarak bir ayan tekinin nne att, kayalara doru yrd.

Birka yz fok vard kayalarda. Bir ou da denizde yzmekteydiler. Rzgr kokularn Centain getirdi. Yaklatnda hayvanlar denize doru ekildiler. Kayalardan soytarca hareketlerle tlayp atlayp suya dalyorlard. Aralarnda dzinelerce de yavru vard.

Ah, bir tanesini yakalayabilsem unlarn! dedi. aky sa eliyle kavrayp ban at. undaym... Ama onun yaklamasndan rken hayvanlar pepee suya atlayp gidiyorlard.

Komaya koyuldu, Bu hareketi hayvanlarn kayalardan kalabalk gruplar halinde atlamala rna yol at. En yakndakine daha yz metre yolu vard. Vazgeti, soluk solua durdu, tm ko nin denize atlayp kurtulmasn seyretti.

Birden hayvanlarn arasnda hrn bir tela hissetti. Koro halinde korku lklar atyorla arasndan koyu renk, evik, kurt gibi iki glge frlad, foklarn en kalabalk yerine dald. taine durumu hemen kavrad. Kendi yaklamas hayvanlarn dikkatini datm, teki iki predat tanmt. Bunlarn kahverengi srtlan olduunu anlayamad. Daha nce grd resimlerden yal i srtlarn tanyordu. Afrika kitaplarnn hemen hepsinde vard byk srtlanlarn resmi.

Bu hayvanlarsa Hollandal gmenlerin 'plaj kpekleri' dedikleriydi. Boylar mastif kadar, kulaklar sivri, yeleleri sarkk, kll sar tyleri uzundu. Foklara saldrrken heyecandan ark duruyordu o tyler. Yavrularn en kk, en savunmasz olanlarn setiler, enselerinden yp azlarnda sallandrarak uzaklatlar, analarn o yavrular korumak iin gsterdikleri ile etmediler.

Centaine tekrar komaya balad, o yaklarken dii foklar artk hereyden vazgeip kendileri yalardan aaya attlar. Centaine sularn oraya srklemi olduu bir tahta parasn kapt, sra, en yaknndaki srtlann yolunu kesmek zere kotu. Srtlan srklemekte olduu grltc bebek fokla ura yor, zorluk ekiyordu. Centaine onun nne gemeyi baard.

Hayvan durdu, ban rktc biimde ne edi, Centaine'in yaklamasna bakt. Yavru fok'un ar boalyordu. Srtlann demin kapt yer derin yaralanmt. nsan yavrusu gibi de alyor Srtlan korkun biimde hrlad. Centaine olduu yerde durdu, sopay savurup ona haykrd. Brak onu! Defol, pis hayvan! Brak onu!

Bu saldrgan tavr srtlanda ekingenlik yaratmt. Bunu fcrkedebiliyordu. Hayvan tekrar hr ama bir iki adm geriledi, kvranan avnn bana onu korumak istercesine kt.

Centaine onu baklaryla dondurmaya alt. O korkun sar gzlere bakt, bakt, sopay sal birden yaral yavru foku azndan drp dosdoru Centaine'e atld, son dilerini gsterere Centaine bu ann en kritik an olduunu igdsel olarak anlad. Kaarsa srtlan onu kovalaya , saldracakt.

leri frlad, hayvann saldrsn karlad. Bir yandan haykrlarna daha bir kuvvet verd e savurdu. Besbelli srtlan bu tepkiyi beklemiyordu. Cesareti krlverdi.

Geri dnp avna doru kotu, dilerini yine o ipek boyuna gmd, tekrar srklemeye balad.

Centaine'in ayaklar dibinde, kayalar arasnda bir yark vard. i sularn getirdii yuvarla alarla dolmutu. Bir tanesini kapt. Tan boyu portakal kadar vard. Hemen srtlana frlatt Bana nian almt ama, daha yakna dt, hayvann ayana arpt, aya kayalar zerinde ku drd, ayak zerinde uzaklat.

Centaine bir yandan koarken bir yandan aksn at. Ky kzyd ne de olsa. Nice kere hayv ilip yzlmesinde Anna'ya yardm etmilii vard. Hzl, ac vermeden ii bitirecek bir darbe runun boazn kesti, kanlarn akmasna izin verdi. Srtlan hrlayarak, inleyerek geri dnyo Fena halde topallyordu. Kararszd. Bu saldrdan akl karmt.

Centaine yarktan birka ta iki ovucuyla toplad, ona savurdu Bir tanesi srtlann al yel

ana arpt, hayvan bir lk att, elli adm kadar uzaa kat, orada dnp omzunun zerin bakt.

Centaine hzla alyordu. Anna'nn koyun keserken yapt gibi hayvann karnn yard. Ba mideyi, barsaklar delmemeye alyordu. Sonra ba testere gibi kullanp gs kafesini b rd.

Kanl elleriyle evrede dolaan srtlana bir ta daha att, yavrunun midesini dikkatle kard ihtiyac, engel olamad

bir lgnlk yaratyordu iinde. Susuz kalmann, kendi karnndaki embriyonun varln da hissetmekteydi. Ama bu yapaca ii dnnce midesinin bulanmasn da engelleyemedi.

Anna ona anlatmt. Benim ocukluumda, ne zaman st kuzusu lse obanlar hep yapard bunu,

Centaine hayvann mide torbasn kendi kanl avularna ald. Mide astar sarms ve yar say i midenin iini g-

rebiliyormu gibi bir hayale kapld. Besbelli yavru, srtlann saldrsna kadar hep annesin yannda kalm, oburcasna st emmiti. Midenin ii stle tka basa doluydu.

Centaine tiksintiyle yutkundu, sonra kendi kendine, Eer imezsen sabaha lm olursun, ded . Hem sen, hem de Michel'in olu.

Mide kasn ufack deldi, youn stler hemen szmaya balad. Centaine gzlerini yumdu, azn yad. Scak st emmek, yutmak iin kendini zorluyordu. Bo midesi altst oldu, istemeyerek lmasna ramak kald ama sonunda bu tepkisini kontrol altna almay baard.

Stn biraz balks bir tad vard. Yine de pek iren saylmazd. lk yudumu yutmay baard nna'nn yapt kei peynirine benzetti.

Bir sre sonra biraz dinlendi, azndaki kan ve svlar elinin tersiyle sildi. Yuttuu svn undan kaybettiklerini yerini almaya baladn hisseder gibi oldu. Bitkin vcuduna nnda ye bir kuvvet doldu.

Srtlana bir ta daha att, sonra stn geri kalann da emdi. Mideyi kesip at, son kalan d ar yalayarak yuttu, bo membran srtlana doru frlatt. Bak, seninle paylayorum, dedi hrlayan hayvana.

Yavruyu kesti, ban, bacaklarn ayrd, onlar da srtlana att. Kocaman, kpek gibi etobu ne raz olmu gibiydi. Centaine'den yirmi adm ileriye oturdu, kulaklar dimdik, yznde umut dolu, hemen hemen komik bir ifadeyle kendisine atlacak lokmalar beklemeye balad.

Centaine krmz etlerden kesebildii kadar ince eritler kesti. Bu ii, kemikten eti ayrabi dii srece srdrd. Sonra eritleri, al olarak kulland beze sard, kalkp geri ekildi. Srtlan hemen saldrd, kayalara bulam kanlar yalamaya, iskeleti kemirmeye kotu.

Kayalarn tepesinde, rzgr ve dalgalar kum talarn yontmu, muhafazal bir kovuk oluturmu rann Centaine'den nce bakalarnn da hizmet ettii belliydi. oktan snm bir atein kll tabanndaki kumlara karm, dalmt. Kumlar kartrdnda gen biiminde kk, ba ikisi Mort Homme'daki atonun arkasndaki tepelerde de bulmulard buna benzer ey-

273 A l e v Kylar F : 18

leri. inde bir zlem duygusu kabard, sonra kendine acdn farketti. Bulduu ta ba oydu, eski gnleri hatrlamaktansa bugnn kat gereini dnmek zere kendini zorlad.

Ate, dedi kendi kendine. Oradaki l kara kmr deneklerini inceledi. Sonra ok deerli f rini maarann azndaki bir kayann zerine koydu. Rzgrda kururlarsa daha iyi olurdu. Aa bir kucak dolusu tahta toplad. Hepsini eski atein yerine getirip stste dizdi, ate yakmakla ilgili bilgilerini hatrla maya alt. ki denek... birbirine srtmek gerek, diye mrldand.

Ate yle doal bir insan ihtiyat ki, u anda onun scaklndan ve rahatlndan yoksun o ir mahrumiyet gibi gzkyordu. Denizin srkleyip getirdii tahtalar tuzu ve nemi emmiti.

lerinden iki tanesini seti. Aslnda hangi deneklerin daha iyi olacan da bildii yoktu. deneyerek renmek zorundayd. Parmaklar acyncaya kadar uratysa da ne bir tek kvlcm katre duman karabildi. Can skkn, maarann dip duvarna dayanp uzand, gne

in kararan denize batp kayboluunu seyretti. Akam rzgr onu rpertti. alna smsk sar dediini duydu.

Meme balarnn son zamanlarda nasl hassaslatn, memelerinin nasl irileip sertletiin er naslsa, hamileliin kendisine ek bir g verdiine inanyordu. Gneye doru baktnda Mi l yldzn ufkun alt kesiminde grd.

Achernar, diye fsldad. Michel... Onun adn anarken parmaklar ince taa tekrar dedi. Michel'in ona armaanyd. Elleri titreyerek ta aksnn madenine hzla srtt, maarann lar uutu.

Centaine et eritlerini kmr atei zerinde zgara etti. Tad hem danaya, hem tavana benziy u. Her lokmann tadn kara kara yedi, sonra da fok yayla gne yanklarna masaj yapt

Geri kalan pimi etleri ileriki gnler iin bir kenara koydu, aln omuzlarna sard, sopay alp maarann yan duvarna yasland.

Dua etmem gerek... Duaya baladnda Anna'y yanba-

ndaym gibi hissetti. Eskiden yapt gibi Centaine'i seyrediyordu sanki yine. ocukluund ibi.

kr sana. Byk Tanrm! Beni denizden kurtardn iin, bana yiyicek ve iecek verdiin i .. Duas dudaklarnda yarm kald. inden kretmekten ok sitem etmek geliyordu. Mnkirlik! Anna'nn sesi kulanda nlamaktayd. Duasna acele son verdi.

Bir de Tanrm, bundan sonraki gnlerde bana sunacan snavlar iin g ver. Bir de, eer r , bana bu snavlar hangi amala, hangi plana gre sunduunu anlayacak ilham da ver. Ancak u kadar siteme cesaret edebilirdi. Duasna uygun bir son sz ararken uyuyakald.

Uyandnda ate zayflamt. Kendisini neyin uyandrdn anlayamad. Derken durumunu hat bir hayvann kprdandn hissetti. Yemek yiyordu hayvan... sesleri yleydi.

Hemen atee birka tahta paras att, parlayan kta srtlann silueti belirdi. Geceden onc tle sarp sarmalad et paketi de brakt kayann zerinde yoktu. fke ve umutsuzlukla titreyerek alev alev bir tahtay kapt, hayvana savurdu.

Seni iren hrsz hayvan! diye bard, srtlan bir lk att. koarak karanlklara dald

Sabahn erken saatlerinde fok kolonisi Centaine'in maarasnn aasndaki kayalara serilmi rdu. Centaine yen? gnn getirecei alk ve susuzluun ilk etkilerini iinde hissetmeye balamt bile. Yanna iki ta alp silahland. Her biri yumruk boyundayd.

Koltuunun altna da bir sopa kstrd. Elinden geldii kadar sessiz ve sinsi, kayalardan aa inmeye balad. Niyeti en yakndaki hayvanlara sokulmakt. Ama o daha mesafenin yarsn alam dan foklar lklar atarak katlar. Centaine oralardayken bir daha sudan kmadlar.

Umutsuz ve a, yine maarasna dnd. Atein yanndaki kayann zerinde donmu beyaz fok yal teten snm bir kmr alp ezdi, tozunu yalarla kartrd, burnunu, yanaklarn siyaha bo a evresine baknd. Bir aks, bir akmak ta, bir sopas, bir branda al vard. Dnyadak lardan oluuyordu. Yine de bu maaray brakp gitmek gelmiyordu iinden. Birka saat boyunca buras evi olmutu onun. Kumsala inip gneye doru o tekdze, bitmez yola koyulmak iin kend ini epey zorlamas gerekti.

kinci gece ne maara buldu, ne tahta, ne de kayalk bir ykseltti. Yiyecek de yoktu iece k de. alna sarnp kumullarn dibine yatt. Gece boyunca rzgr hep kum zerreciklerini fr sabah uyandnda zerini eker inceliinde kumlarla rtlm buldu. Kirpiklerine kumlar bir Salar kum ve tuz iindeydi. yle m, her yan yle tutulmutu ki! Zaten rkler iinde r gibi sendeleye t-

kezleye yoluna koyuldu, sopasn baston olarak kulland. Az sonra kaslar snnca tutukluk a Gne ykselirken takatinin tkenmeye baladn hissetti, susuzluk iinde sessiz bir lk udaklar iti, atlad, dili kurudu, zerine bir trl yutamad kaln bir tkrk tabakas Denizin kenarna melip yzn ykad, aln ve bluzunu slatt, bir yudum deniz suyu ime edi.

Rahatlamas ksa srd. Deniz suyu teninde kuruyunca tuz kristalleri dnk yanklar daha bet actmaya balad, dudaklar parmen gibi oldu, her hareketle yarld, susuzluu bir tutku ha geldi.

leden drt saat sonra, slak kumlarn t ilerisinde kprdayan siyah eyler grd, gzle akt. Ama bu karartlar drt iri martyd. Gsleri beyaz, srtlar siyah, s sularda ak ryla avlanyorlard.

Centaine yaklarken kanatlarn ap havalandlar, tayamayacaklar kadar byk avlarn ku ar. Kocaman, l bir balkt. Gagalardan fena halde yaralanmt. Centaine yeniden kuvvet bul p birka adm koarak ald, dizlerinin zerine kt, bal iki eliyle tutup kaldrd, sonr

up olup tekrar elinden att, ellerini alna si-l-di. Kokmutu balk. Parmaklan rmekte ola tlere dalp kmt.

Tm cesaretini kullanp tekrar bala doru srnd, yzn kokudan kararak beyaz etinden b Bu etten ufack bir lokma kesip yavaa azna soktu. Midesi azna gelir gibi oldu ama o yin de dikkatle inedi, le kokan sularn emdi, eti tkrd, sonra bir lokma daha kesti.

Etin kokusu kadar, bu duruma dme duygusu da midesini bulandryordu. Svlar emmeyi srdr unda bir fincan kadar emmi olmas gerektiine karar verdi, bir sre dinlendi.

Sv yava yava ona kuvvet verdi. Kendini gl hissediyordu. Yoluna devam edebilecek kadar azanmt. Denize doru yrd, ellerindeki pis kokuyu ykamak istedi. Aznda hl o tad var

Gne batmadan hemen nce bir gszlk hisetti, kumlarn zerine oturdu. Birden alnn buz g r kaplad, midesine kl sokulmu gibi bir sanc sapland, iki bklm oldu. Getirdiinde kok usu burun deliklerinden kt. Derken le kokan bir kusmuk boazna doru ykseldi. O

hayat birka damla svnn kumlarn zerine saldn grmek cesaretini bsbtn krd. Bi irtilerini iddetli biimde hissetti.

Zehirlendim. Kumlara uzanp kvranmaya balad. Spazmlar pepee geliyordu. Toksit svlar n zorla kmaya balamt. Kriz getiinde ortalk kararmt. Kirli klotunu karp bir ke ize doru emekledi, yzn ykad, kokmu baln tadn arndrmaya alt, kusmuklar temi suzluun bedelini, temiz azyla demeye hazrland.

Sonra yine emekleyerek sularn en ok ykseldiinde vard noktaya kadar geldi, karanlkta s an titreyerek oraya uzand, lmeye hazrland.

Balangta Garry Courtney Namib lne ve o korkun skelet Plajna yaplacak kurtarma sefer yecanna kendini yle kaptrmt ki, baar ansnn ne kadar olduunu lp bimeye vakit b

Garry iin 'eylem adam' rolne kmak ok byk deiiklikti. Tm romantikler gibi o da nice dini byle bir rolde hayal etmiti. te imdi de frsat karsndayd. O frsata tm hevesiy

Sava Bakanlnn telgraf geldikten, olu Michael Courtney'in arpma srasnda ldn b ar boyunca Garry'nin yaam karanlk bir boluktan ibaretti. Ne bir amac, ne de bir yn var Sonra ikiz kardeinden o mucize saylan ikinci telgraf gelmiti: Michael'n dul kars seni torununu beklerken sava yznden evsiz kald stop onu Cape Town'a yolluyorum stop ltfen karla ve derhal koruman altna al stop telgrafa cevap ver mektup postada Sean.

O zaman hayatnda yeni bir gne domutu. O gne de zalim biimde snp Bengueia akntsn e, Garry artk gerein kendisini bir kere daha umutsuzluk karanlna srklemesine izin ver ek gerektiini igdleriyle sezmi bulunuyordu. nanmak zorundayd. Tm ihtimal he^saplarn bir kenara brakmak, Michael'n karsyla domam

ocuunun sa kaldna, denizden le ayak bastna, kendisinin onlar bulup kurtarmas ger k zorundayd.

Bunu yapmann tek yolu, mantkl dncenin yerine tell bir hareket getirmekti. Anlamsz d yararsz da olsa. Bu da ba

arszla urad zaman... Anna Stok'un o snrsz, koya gibi salam inancndan kendine g .

kisi Windhaek'e, eski Alman Gney-Bat Afrikas'nn bakentine geldiler. Buras iki yl nce ikler tarafndan alnmt. Tren istasyonunda onlar vekleten asker vali olarak grev yapan y John Wickenham karlad:

Naslsnz, efendim? Wichenham'in selm sayglyd. Son gnlerde ona dizi dizi telgraflar gelmi, hatt bu arada eral Jannie Smuts'la Babakan Louis Botha'dan bile telgraf gelmiti. Hepsi de ondan elinden geldii kadar yardmc olmasn, ibirlii gstermesini istiyorlard.

Ama adamn konua saygsnn tek nedeni bu deildi. Albay Garrick Courtney en byk cesaret m lyasn alm bir as-kerdi. Anglo-Boer sava konusundaki kitab okumalara deerdi. Ayrca Co y kardelerin siyasal ve ekonomik nfuzu da efsanelemi durumdayd. Size kaybnzdan tr isterim, Albay Courtney, dedi Wickenham el skrlarken. ok tekekkr ederim. Garry ne zaman biri kendisine rtbesiyle hitab etse, kendini bir sah tekr gibi hissederdi. Albayln kendisine sava srasnda geici bir unvan olarak verildi

ini, o olayn zerinden de yirmi yl zaman getiini aklamak gelirdi iinden. Tedirginlii amak iin Anna'ya dnd. Anna gne apkas ve calico eteiyle yanbanda duruyordu.

Size Mevrou Stok'u tantrmak isterim. Garry szleri kadnn da anlayabilmesi iin Afrikaa line dnmt. Wickenham da abucak ona uydu. Aasgename kennis... memnun oldum, Mevrou. Mevrou Stok da Protea Castle yolcularndand. Inflexible tarafndan kurtarlanlardan biri . Wickenham'in azndan anlayl bir homurtu kt. Pek tatsz bir serven. Tekrar Garry'ye trl yardm salamaya alacam belirtmekten mutluluk duyuyorum, Albaym. Onun yerine Anna cevap verdi. Bize otomobil lzm olacak. ok sayda otomobil. Bol bol da adam. Bunlar hemen lzm. ok abuk!

Komuta arabas olarak onlara yeni bir 'T' model Ford vermilerdi. Fabrika rengi olan siyahn zerine soluk kum rengi bir boya ekilmiti. t krldm grnne ramen l art Hafif elik gvdesi, ar hrltl motoru onu yumuak kumlarn zerinde ku gibi uuruyordu raba olsa, kolay batard kumlara. Tek zayf yan, fazla snmaya eilimli olmas, ak gvdes oturan yolcular ve ofr kavuran buharlar pskrtmesiydi Anna hemen Garry'nin ii uzatma e mini engelledi, teknisyenlerin ve asker uzmanlarn tm itirazlarn kolayca bertaraf etti , bylelikle konvoy otuzalt saat iinde yola kmaya hazr duruma geldi. Alman torpidolar P otea Castle'a arpal aradan tam ondrt gn gemi bulunuyordu. Gecenin saat drdnde, uyuyan kentten yola ktlar. Kamyonlar tepeleme malzemeyle, yaktla, erzakla doluydu. Yolcular yaylalardaki gece havasna gre smsk giyinmilerdi. Demiryolun a paralel oseye vurdular, gneydeki Swakopmund kentine doru yola koyuldular. Yolun b u ilk aamas ikiyz milden fazlayd.

elikli kamyon lastikleri yollara yle derin izler oymutu ki, tatlarn lastikleri o ukurl ra girdike kmas zor oluyordu.

Bereket versin yer yer toprak kaya gibi sertlemiti. lk bakta yoldan ok, kurumu dere ya ana benzeyen bir gzerghta ilerlemekteydiler. Bu kt blgeleri ap trmandlar, ikide bi lastikleri onarmak zere durdular, sonra bin drtyz metrelik ykseltiden aaya inip tekra bir dzle vardlar.

Sonunda yamyass ky ovalarna ulamay baardlar. Ovalar gzlerinin nnden saatte yirmi b ir hzla kayp ge

iyordu. Gerilerinde toz duman braka braka ilerlediler. Swakopmund kenti, Bavyera'nn gney Afrika lne ta nm gibi artc bir grnme sahipti. kam orman mimarisi ilk bakta gze arpyordu. n bir de iskelesi vard. Gnlerden Pazar, vakit lendi. Konvoy kentin ana yoluna girmiti. Valiliin bahesinde Alma n bir bando marlar alyordu. Bando yeleri yeil Lederhosen ve alp apkalar giymilerdi.

Garry'nin konvoyu kar kaldrmdaki otelin nne ekip dururken bando tempoyu ard, sonra . Bu rkekliklerini anlamak kolayd. Binalarn duvarlarnda son ngiliz igalinden kalma kur n delikleri hl grnyordu nk.

l aarkenki o tozdan, o kavurucu scaktan sonra burann mahall biras cennetten gelme kev gibiydi. Tekrar doldur, barmen, diye seslendi Garry. Kafileyi sa

salim dalardan arm olmann ona kazandrd bu erkeksi nitelie kendi de biraz ayordu ahap bara sralanmlard. Kadehlerini kaldrp ona glmsediklerinde suratlarn kaplayan krklarna girip biralarn iine dkld.

Mijnheer! Anna yolun kirini pasn zerinden atm olarak salonun kapsnda belirdi. Kaln, llarn kalalarna dayam, duruyordu. Yz gneten ve rzgrdan iyice yanmt. fkenin de etkisiyle, alev alev bir renk almt.

Minjheer, vakit kaybediyorsun!

Garrv adamlarn abucak toplarlad. Haydi, ocuklar, yaplacak ilerimiz var. Yola koyulal

Zaten bu kafilenin esas komutannn kim olduu yolunda hi kimsenin kukusu kalmamt. Biral celeyle yuttular, gnein altna ktlar. Ellerinin tersiyle byklarndaki bira kpklerini Anna'nn nnden geerken sulu baklarn yere eiyorlard. Adamlar depolara benzin doldururken, su ikmali yapar, yolda geveyen ykleri tekrar istiflerken Garry polis merkezine gidip baz eyler renmeye alt.

Merkezdeki avu da Garry'nin geleceini nceden duymutu. ok zgnm, albaym, sizi daha d bekliyorduk. Eer bu kadar erken geleceinizi bilseydim... Yardmc olmaya pek hevesliyd i. Yukar blgeleri pek iyi tanyan yok, diyerek pencereden kuzeye doru bakt, istemeyerek titredi. Ama yine de size rehber olarak verebileceim bir adamm var. Duvardaki ividen bir anahtar ald, Garry'yi bodrumdaki hcrelere indirdi.

Hey, swart donder... kara frtna! diye seslenerek hcrelerden birinin kapsn at. Biris ni krptrarak hcreden pek ask bir suratla kt, fkeli baklarla bakt. Kocaman bir ad

Gaddar bir ifade vard yznde. Bondeiswart Hottento'la-rndand. Tek gzlyd. O gz de pek du. Dier gzn bir bantla kapatmt. Tekeler gibi kokuyordu.

Oralar iyi tanr... daha dorusu tanmas gerekir, diye srtt avu. O blgelerde gerge fildii avcl yapm. Bu yzden be yl yatacak. yle deil mi, Kali Piet? Kali Piet deri ceketinin nn at, gsndeki kllar d

nceli dnceli kartrd.

Eer yannzda iyi alr, sizi memnun ederse, iki ylla yakasn syrabilir, diye a et de gs kllarnda bir ey buldu, onu parmaklar arasnda t diye ezdi. Garry kukulu bir sesle, Ya ondan memnun kalmazsam?

diye sordu. Kali szc Swahili dilinde 'kt' anlamna geliyordu. Bu isim yeterdi gveni sa aya.

avu ii hafife alarak, Memnun kalmazsanz onu geri getirme zahmetine hi katlanmayn, ded ralarda bir yere gmn, kimseler bulamaz. Kali Piet'in tavr bu sz zerine gzle grlr bi .

Afrikaans dilinde, Ah, iyi yrekli efendim, diye yalvarmaya balad. Ben oralarn her aac r kayasn, her kum tanesini tanrm. Sizin kpeiniz olurum. Anna, Garry'yi bekliyordu. Model T'nin arka kanepesine yerlemiti oktan.

Nerede kaldn bu kadar zaman? diye sordu. Benim yavrum o ssz diyarlarda onalt gndr te

Onba! Garry yannda getirdii Kali Piet'i emrindeki en yksek rtbeli askere devretti. E ya kalkrsa' vur onu! Bunlar sylerken acmasz bir sadist gibi grnmeye alyor, pek

Sonunda beyaz badanal, krmz kiremitli binalar geride braktlar, Garry'nin ofr keyifl , biray bir kere daha aznda tatt. Tadn kar, diye uyard onu Garry. Gelecek duramza yol epey uzun. Toprak yol kumsal plajn kenarna paralel gidiyordu. Sol tarafta sar kumlara vuran yei l sular grnyordu. Karlarnda hi deimeyen, sisli bir manzara uzanmaktayd. Bu yolu gbre yapmak zere yosun toplayanlar kullanyorlard. Kuzeye doru ilerledike yol b elirginlikten uzaklomaya balad, sonunda da bsbtn kayboldu. lerde ne var? diye sordu Garry, Kali Piet'e. Adam arka arabadan indirip ne vermilerdi. Hibir ey, dedi koca adam. Garry bu kadar basit bir kelimeden bu kadar kt bir anlam sez diini mrnde hatrlamyordu. Pek de hissetmedii bir gvenle, Bundan byle yolumuzu kendimiz bulacaz, dedi. Krk mili ak drt gnde alabildiler.

Eskiden kalma su yataklar vard. Belki yz yldr su grmemilerdi. Yanlar dik, dipleri kay oluydu. Sonra kalle dzlk-1er vard. Araba birden topraa batveriyor, akslarna kadar gm zorlukla karlyordu. Engebeli yerlerde bir kamyon yan devrildi, tekinin de aks krld k zorunda kaldlar. Ykn bir ksmn gereksiz bulup orada braktlar. adrlara, kamp yatakl salara, kaplamal inko banyo kvetine, yerlilerin reislerine rvet diye datlacak bunca p t aya, tereyana ve dier malzemeye gerekten pek de ihtiya yoktu. Hafifleyen konvoy kuzeye doru bin mcadeleyle tekrar ilerlemeye balad.

le vakti yaklatka radyatrler su kaynatyor, supaplardan buhar pskrte pskrte gidiyor saatte bir durup motor soutmak zorunda kalyorlard. Yer yer de kapkara talarla dolu, sert araziye geliyorlard. Bu talar bak srt gibi keskindi. Lastikleri yaryordu. Bir gn onbe kere durup lastik onandklarn Garry sayarak saptad. Ortalk kararp durduklarnda ad ar gece yarsna kadar lastik onaryor, lastik yaptrcsnn kokusu evrede kol geziyordu.

Beinci gn Brandberger denilen Yank Da'n doruunu grebilecek bir yerde kamp kurdular. Sa ah uyandklarnda Kali Piet'in gitmi olduunu grdler. Yanna bir tfek ve elli mermi almt. Ayrca battaniye, be ie su da almt. Garry'nin gece yatarken battaniyesine sarp bann altna koyduu altn i altn lira da grnrlerde yoktu.

Garry fke iinde, onu grd yerde vuracana dair tehditler savurarak konvoyu yola srd. i Piet kayplara karaca yeri iyi semiti. Daha bir mil gitmeden, krk tepelerle, dik va le dolu bir alana geldiler. Buralarda hibir tat izleyemezdi kaan yayay.

Brak gitsin! diye emretti Anna. O yanmzda olmad zaman daha gvendeyiz. Hem yavrum ta gndr... Sesi kesildi. lerlememiz gerek Mijnheer. Bize hibir ey engel olmamal. Hibir ey!

Her geen gn, yolculuk biraz daha zorlayordu. Daha yava ilerliyorlard. Daha sk sk umut luklara dyorlard.

Derken karlarnda denizden ykselen bir kaya engeli daha belirip dinozor srt gibi ierler uzanarak yollarn kesince Garry birden kendini byk bir fiziksel yorgunluk iinde hisse tti.

lgnlk bu, diye mrldand kendi kendine. Ellerini gzlerine siper etmi, nndeki alm ordu. Adamlarn canna yetti. Onlar da hrpalanm, berbat durumdaki kamyonlarn yannda b ruplanm, ayn kayaya bakmaktaydlar. Hepsinin morali bozuktu. Hemen hemen bir ay oldu.. . kimse buralarda bu kadar uzun sre sa kalamaz. Kyya kmay baarm olsa bile... sa ka ry'nin kesik bacann kk armaya balamt. Srtndaki her kas rk gibi szlyordu. Om oldan tr tutuktu. Geri dnmek zorundayz! Arabadan indi. htiyarlar gibi tutuk admlarla Anna'nn durmakta olduu yere geldi.

Mevrou, diye sze balad, Anna hemen ona dnd, kocaman, krmz elini onun koluna dayad. Mijnheer... k yzndeki o olarak tekrar daha nce hi

Sesi alakt. Glmsediinde Garry'nin itirazlar dudaklarnda dondu. Bu kadn krmzlk ve o korkun atk aln izgileri olmasa, ok gzel bir kadn olaca dnd. enesinin izgisi son derecede kararl, dileri beyaz ve dzgnd. Gz farkna varmad ok yumuak bir ifade vard.

Mijnheer, urada durmu dnyordum da... bizi buralara kadar getirmeyi pek az erkek baara irdi. Sen olmasan oktan baarszla dmtk. Onun kolunu skt. Tabii senin zeki bir i kitaplar yazdn zaten biliyordum. Ama artk kararl ve gl bir insan olduunu da rend hibir eyin kmasna izin vermeyen bir erkeksin. Kolunu tekrar skt. Eli scack ve kuvve Garry bu temastan holandn hissetti Omuzlarn dikletirdi. Srt pek de o kadar acmyo Anna tekrar glmsedi. Ben bir grup adcm alp kayalar yya olarak aacam...

deniz kysn adm adm taramamz gerek. Bu arada sen de konvoyu ierden, kayann evresinde bir baka yol bul.

Kayalarn geit verdii ilk yeri bulabilmek iin drt mil ieri girmek zorunda kaldlar.

Garry, Anna'nn peindeki adamlarla birlikte sert admlarla kumsalda ilerleyiini uzakta n grdnde, iinden beklenmedik bir rahatlama duygusu kabard, u birka saatte onu ne kada

zlemi olduunu anlad.

O akam ikisi atein banda yanyana oturdular, etle, kuru biskvilerle karnlarn doyurup s hve itiler. Garry ona utanga bir sesle, Benim karmn da ad Anna'yd, dedi. Uzun zaman nce ld. Evet, biliyorum. Anna bir yandan lokmasn inemeyi srdryordu. Nereden biliyorsun? Garry aalamt. Michel, Centaine'e sylemi. Michael'in adnn byle de iik telffuz edilmesine Garry hl pek alamamt.

Michael hakknda bu kadar ok ey bildiini hep unutuyorum. Etten bir kak ald, karanlkl bakt. Adamlar yine her zamanki gibi biraz uzaa oturmu, onlar yalnz brakmlard. Sesle aktan mrlt gibi duyuluyordu. Ama ben Centaine hakknda pek bir ey bilmiyorum. Onu bana biraz daha anlat, ne olur, Mevrou.

te bu konu ikisini de asla bktrmayan bir konuydu. yi bir kzdr, diye balad Anna. He rd anlatmaya. Ama cesur ve inatdr. Anlatm mydm, bir keresinde...

Garry ona ek yakn oturuyordu. Dikkatle dinlerken ban da ona doru emiti. Hep byle yap ma bu gece pek de dikkatli dinlemiyordu.

Kamp ateinin Anna'nn irkin hatl yznde oynayor, Garry onu giderek artan bir raha e seyrediyordu. Kadnlar genellikle Garry'nin kendini yetersiz hissedip korkmasna y ol aarlard. Ne kadar kibar, ne kadar gzel olurlarsa, bu" korkusu da o kadar artard. k tidarsz olduunu oktan kabullenmiti. Bunu balaynda renmiti zaten. Gelininin att o a kahkaha otuz yldan sonra hl kulaklarnda nlyordu. Bir daha hibir kadna kendisine glm anmamt... olu da zaten kendi olu deildi... bu ii ikiz kardei halletmiti onun adna. li yan am

olmasna ramen hl bakirdi. Pek seyrek olarak, rnein bu akam gibi bir zamanda, bu konuyu dnmek iine hafif bir sululuk duygusu getiriyordu.

Caba gstererek bu dnceyi bir kenara itti, deminki mutlu, sakin halini yeniden bulmay a alt. Ama bu sefer de yanndaki kadnn vcudunun kokusunu duyuyordu. Swakopmund'dan yol arndan beri ykanmaya ayracak sular yoktu. Koku olduka kuvvetliydi. Toprak kokusunu an drr tatl bir kokuydu. Araya kadnlara zg baka kokular da kar

yordu. Garry bu kokunun tadn karmak iin daha da sokuldu. Tand tek tk baka kadnl a da; gl suyu kokarlard. Yapay, sahte kokulard bunlar. Ama bu kadnn kokusu bir hayvan kokusu gibiydi. Kuvvetli, scak, salkl bir hayvan gibi.

Onu hayranlk dolu bir ifadeyle seyretti. Anna kaln, peten sesiyle konumay srdryordu. ni kaldrp bir tutam kr sa alnndan geriye ekti. Koltuk altnda gr siyah tyler vard. nemliydiler. Garry onlara bakarken duyduu uyarnn adet kasna bir sanc verdiini hisset umruk yemi gibi oldu. Organ aa dal gibi, ac veren duygularla byd, mrnde tadmad, rmedii zlemleri, yalnzl, arzuyu ruhunun derinliklerinden t yzeye ykseltti.

Hi kprdayamadan, hi konuamadan bakt ona. Anna'nn sorularndan biri cevapsz kalnca ba ayrld, Garry'nin yzne dnd, o yzdeki ifadeyi grd. Yumuack, hemen hemen efkatli bi

uzanp onun yanana dokundu. Sanyorum benim yatma vaktim geldi, Mijnheer. Sana iyi uykular, gzel ryalar dilerim. Ayaa kalkt, uyku tulumunu serdii yere, branda perdenin arkasna geti. Garry kendi battaniyesine uzand. Elleri iki yanndayd.

Brandann te yanndan gelen kuma seslerini dinledi, btn vcudu taze yara gibi acd. Derk andann gerisinden upuzun, gl bir mrlt duyuldu. Bir sre bunun ne olduunu anlayamad. onra anlad. Anna horluyordu. mrnde duyduu en gven verici sesti bu Garry'nin. Horlayan bir ka-dindar korkmaya hi gerek yoktu. Gece inmi llere doru sevincini haykrmak geldi nden. m ben! diye dnd. Otuz yldan beri ilk defa m ben!

Ama afak skerken, gece derledii geici cesaretin yerinde yeller esiyordu. Bir tek ak sa am kalmt. Anna'nn gzleri i, uykusuzluktan krmzyd. Kr salarnda rzgrn getirdi Garry yine de onu tapan baklarla seyrediyordu. Sonunda Anna sert bir emir verdi. ab uk ye... ilk klarla yola kmamz gerek. imde bir duygu, bugn iyi bir gn olacak diyor. ye, Mijnheer!

Ne kadn! dedi Garry kendi kendine. Keke ben de evreme bu ball, bu sadakati ilham e iri olsaydm! Balangta Anna'nn nsezisi doru kar gibi grnd.

Yollarna baka kaya engeli kmad. Apak, dalgal bir ova t kumsala kadar iniyordu. Ovan lk ve diz boyu otluktu. Otoyoldaym gibi hzla yol alabiliyorlard. Kvrlmalar yalnzca kan iri talardan, ykselti veya ukurlardan kamak iindi. Kumsaln hizasndan biraz yks erlemeyi semilerdi. Bu durumda, sahile vurmu olabilecek enkaz paralarn kolay grecekler i. Yumuak kumlarda kalm olabilecek ayak izleri de hemen gze arpacakt.

Garry, Ford'un arka kanapesinde, Anna'nn yannda oturmaktayd. Araba ukurlarda sarsldka irbirinin stne yklyorlard. Garry ikide bir zr diliyordu ama, salam baca Anna'nnki nu- geri ekmek iin herhangi bir hareket yapmad. leden sonra, sisler scan altnda titreirken bir ara mucizev biimde alr gibi oldu, n kumullar gzler nne serdiler. Kk konvoy kumullara varnca durdu, herkes indi, dehet anmazlk dolu baklarla bakt. Dalar, dedi Garry hafif sesle. Kumdan bir da silsilesi. Kimse bize bunu sylememiti. Bir geit elmal! Garry ban kukuyla iki yana sallad. Beyz fit yksekliinde var bunlar herhalde! Anna sert bir sesle, Gel, dedi. Tepeye kmamz gerek.

Garry, Ulu Tanrm! diye patlaa. Kumlar yumuack... ek da yksek... tehlikeli olabilir. Haydi, gidelim! tekiler burada beklesin. Anna ne dt, birlikte trmanmaya koyuldular. T aa

larda kamyonlar birer oyuncak gibi, insanlar karnca gibi grnyordu. Ayaklarnn altnda cu kumlar gcrdyor, her admda bileklerine kadar gmlyorlard. Kum ykseltilerinin kenar a yakn basarlarsa bir heyelan balyor, kumlar tslayarak aaya doru kaymaya koyuluyordu. Bu tehlikeli! diye mrldand Garry. Kenardan kayan par an kalmaz! Gmlrsn!

Anna kaim calico etekliini toplad, klotunun beline soktu, sonra trmanmaya devam etti . Garry onun arkasndan bakt. Az kurumu, kalbi arpyordu. O plak bacaklar grmek heye daha da artrd. Aa gvdesi gibi kaln kalnd bacaklar. Dizlerinin arkasnda teni krem re kadife gibiydi. Kk kz ocuklarnki gibi de gamzeliydi. mrnde bu kadar tahrik edici ey grmemiti. nanlacak gibi deildi ama Garry vcudunun tekrar tepki gsterdiini hissetti. Sanki dev bi r el kasna sarlmt. Yorgunluu birden yokoldu. Kaya, tkezleye o da yola koyuldu. Anna'nn kvrlan kalalarn hedef alp ilerledi. Kumulun doruuna hi farkna varamadan km buldu kendini. Anna elini uzatp onu durdurdu. Tanrm! diye fsldad Garry. Buras bir kum dnyas. Bir kum evreni hatt! Anna'nn bile inanc sarslr gibiydi. Hi kimse... hibir ey aamaz bu kumu. Anna hl onun kolunu tutuyordu, Birden onu sarst.

Kzm orada. Bana seslendiini duyar gibi oluyorum. Onu yzst brakamayz. Ona ulamamz azla dayanamaz. Yaya gitmeye kalkmak kesin lm demek olur. nsan orada bir gn bile dayanamaz.

Bir geit bulup amamz gerek. Anna kocaman bir Sen Bernar kpei gibi silkindi, kukularn ci zaafn zerinden att. Gel. Onu geri dndrp tepeden inmeye koyuldu. Bir geit bulal

Ford'un nderliindeki konvoy ieriye kvrld, gn kararana kadar kumullarn dibinden ilerle sonunda gne alald, kumullarn doruklarn kzla boyayarak ekildi gitti. Oraya kamp kur a tepeler kapkara ve uzak grnyordu. Almaz, dman engellerdi. Ay gkte gm klar sa Arada geit falan yok! Garry atee bakyordu. Anna'yla gzgze gelmek istemiyordu. Bunlar kyamete kadar gidiyor.

Sabah olunca geri dner, sahile vurmaya alrz, dedi Anna. Sonra yatana gitmek zere k lemleri ve szlaryla babaa brakt. Ertesi gn gittikleri yolu geri dndler, kendi lastik izleri zerinden ilerlediler. Kum ullarn okyanusla bulutuu noktaya vardklarnda yine akam oluyordu.

Yol yok, dedi Garry umutsuz bir sesle. Balang noktasnda dalgalar kumullarn eteklerine uruyordu. Anna bile sefil bir kntye uramt. Gzn kamp ateinin alevlerinden ayramy Burada bekiesek, belki Centaine de bize doru ilerliyordu!', dedi bouk bir sesle. Tek

umudunun gneye gitmek olduunu o da bilir herhalde. Biz ona gidemezsek, onun bize g elmesini beklememiz gerekir. Suyumuz bitiyor. Biz asla... Garry sustu. Ne kadar dayanabiliriz? gn. Ancak.

Drt gn, diye yalvard Anna. Sesinde yle bir umutsuzluk, yle bir aresizlik vard ki, Ga den harekete geti, iki kolunu ona doru uzatt. Anna yaklatnda Garry'nin iini ok tatl rku kaplad. Birbirlerine sarldlar. Anna bezgindi, o ise korkun bir ehvet deryasnda bou maktayd. Garry bir iki saniye boyunca adamlarn kendilerini greceklerine kaygland... a ma sonra aldr etmedi.

Gel. Anna onu ayaa kaldrd, branda perdenin arkasna gtrd. Garry ellerinin titremesi y leinin dmelerini aamyordu. Anna sevgiyle gld. Dur. Onu soydu. Budala ocuum benim, dedi. l rzgr Garry'nin srtn, kalalarn soutuyordu ama 289 A l e v Kylar F : 19

iinde uzun sre bask altnda tutulmu bir ihtirasn atei alev alev yanmaktayd. Kll gbe incecik bacaklarndan da utanmyordu artk. Cokun bir tella Anna'nn zerine trmand. Ken r an nce onun iine gmmeye can atyordu. O kocaman beyazlk iinde kaybolmak, kendisine ok zalim davranan dnyadan kap oraya snmak istiyordu.

Derken yine ayn ey oldu. Kuvvetinin kasklarndan ekildiini hissetti. Tpk otuz yl nce rkun gecede olduu gibi ufaldn, bzldn hissetti. Anna'nn beyaz ilte gibi gbei rsizliinin utancndan lmek istedi. Onun glmesini, kendisini kmsemesini bekledi. Bu sefe byle bir davrann kendisini tmyle ykacan ok iyi biliyordu. Kurtulmasna da olanak 'nn gl kollar bedenini sarm, kalalarn da o gl bacaklar kucaklamt. Mevrou. diye patlad. zgnm, ben ie yaramyorum... hi bir zaman yaramadm. Anna gld. kard ses sevgi dolu, anlayl bir sesti.

Bir ey yok, yavrum, diye fsldad onun kulana bouk bir sesle. Dur sana biraz yardm e ry onun elinin aaya doru kaydn hissetti. Birbirine dayal gbeklerinin arasna szl

Nerede benim yavru kpeim? dedi Anna. Garry onun parmaklarnn kendisini kavradn duyun kapld.

Kendini kurtarmak iin mcadele etti ama Anna onu kolaylkla tutuyordu. Garry o parmak lardan kurtulamad. Zmpara gibi sertti parmaklarn derisi. Ar iler grmekten tr yleyd

Ama beri yandan, kurnaz ve srarl parmaklard. ekiyor, ovuyorlard onu. Sesi de kedi mrlt ibi ve mutluydu. te koca dev! Bak ne kocaman bir dev. Garry artk mcadele edemiyordu. Vcudundaki her sinir, her kas ac verecek kadar gerilm

iti. Anna'nn parmaklar onu yourup duruyordu. Sesi daha bouklat, hemen hemen uykulu bir tona brnd. Hi tel yoktu bu seste. Garry'yi sakinletiriycrdu. Vcudundaki gerilimin aza setti. Hah! dedi Anna birden. Neler oluyor bakalm yavru kpeimize?

Temasna bir sertlik kar koymaya balamt. Anna tekrar gld, Garry kendisini kavrayan ba rn yavaa aldn hissetti. Yava, ok yava, diye uyard Anna. Garry tekrar mcadeley , byle! Ona yol gsteriyordu. Onu kontrol etmeye alyordu. Garry teltan lmek zereydi.

Birden Garry'nin burun deliklerine Anna'nn vcut kokusu doldu. Zengin, gl bir kokuydu. Kadnn uyar durumuyla artmt. Garry kendi iinde kuvvetin yine kabarp tatn duydu. kendisi. Bir kartald. Tanrlarn elindeki ekiti! Boa kadar gl, kl kadar uzun, grani d.

Evet, diye soludu Anna. Evet, byle! Garry ileri szld, kayarak onun derinliklerine dal de tanmad bir scak dnyaya vard. Anna onun altnda giderek hzlanan bir tempoyla yksel r, Garry kendini okyanus dalgalarnn ortasnda bir gemi gibi hissediyordu. Anna bir y andan da mutlu sesler karmaktayd. O peten fsltsyla onu daha cesaretlendiriyordu. Bird gkyz Garry'nin tepesinde patlad, Garry yerle gk arasnda ezildi kald. ok yava, ok uzak bir yerden dner gibi kendine geldi. Anna ona sarlm okuyor, yine onunla ocukmu gibi konu uyordu. Tamam; ite, yavru bebeim. Bir ey yok. Tamam artk.

Garry de biliyordu yle olduunu. Artk mesele yoktu. mrnde kendini bu kadar gvende hisse tmemiti. Bu kadar derin, sarmalayan bir huzur duymamt. Yzn onun memeleri arasna gmd ni o ana etler arasnda bodu, ebediyen orada kalma isteini duydu. Anna onun seyrek ipeksi salarn okad, kulaklarnn arkasna doru svazlad. Tepesindeki atein nda pembe pembe parlyor, Anna'ya onu avutma istei veriyordu.

Kayp kza kar duyduu tm hapsolmu sevgi ve ilgi kendine yeni bir mecra buldu. Bu kadn s ek ve korumak zere domu bir kadnd. Bakalarna olan ball ve grevi iin ya

ayan bir insand. Onu kucanda sallamaya balad. Beik gibi sallyor, tatl szler fsld

afak sktnde Garry yeni bir mucizeyle kar karya geldi. Kamptan kp plajn balad uunu grd. Ayn etkisiyle okyanus ekilmiti. Kumullarn altnda geni, slak bir kum dzl Garry tekrar kamp yerine kotu, en yksek rtbeli askeri uyandrd.

Adamlarn uyandr. Onba! diye bard. Ford'o benzin konsun, erzak ve su yklensin. Dr ek kadar. Onbe dakikada harekete hazr olmasn istiyorum, anlald m? Haydi yleyse be ad arekete ge! Karmda durup yle alk alk bakma bana! Geri dnd, Anna'y brandann arkasndan karken kar lad. Mevrou, sular ekildi! Geebileceiz! Bir yolunu bulacandan emindim, Mijnheer!

Ford'la gideceiz. Sen, ben, iki adam. Sular dne ge

inceye kadar hzla ilerleyeceiz, sonra Ford'u su izinin yukarsna alacaz. On dakikaya ka ar hazr olabilir misin? Suyun bu durumunu karmayalm.

O dnerken onba gzlerini devirdi, tekilere duyurabilecek bir sesle homurdand. Ne oldu b zim sereye byle? Birdenbire erkek hindi kesildi!

ki saat boyunca hzla yol aldlar, krk mili Ford'un son hzyla atlar. Kumlar sert ve sa Kum yumuaynca arl azaltmak iin Anna dier iki yolcuyla birlikte indi, ta

t itmek iin g verdi, dayand, sert kumu bulunca tekrar bindiler, heyecan iinde hzlar zeye doru yollarna devam ettiler. Sonunda sular tekrar onlara doru gelmeye balad, Garry kumullar arasnda bir gedik bul du, Ford'u oraya soktular, ittiler, suyun asla ulaamayaca bir yere getirdiler. Denizin srkleyip getirdii tahta paralarn toplayp ate

yaktlar, kahve piirdiler, piknik yemei yediler. erkek arabann glgesine uzand, Anna o rdan ayrld, sularn en ok ykseldii zamanki yeri gsteren iz boyunca yrmeye balad. k uyor, denizin parlaklna kar elini gzlerine siper edip kuzeye doru bakyordu. Garry dirsei zerinde dorulmu, ona sevgi ve minnetle bakmaktayd. Duygularnn cokunluu asn bile gletiriyordu.

Hayatmn sonbaharnda bu kadn bana hi tanmadm genliimi verdi. Yonmdan geip gitmi irdi,

diye dnd. Anna bir kumulun evresini dnp gzden kaybolduunda bu ayrla dayanmay g

Yerinden frlad, onun peinden kotu. Tam keye vard anda onu eyrek mil kadar ilerde g liyor, bir eye bakyordu. Doruldu, Garry'yi grd, iki elini bann zerinde sallad, ona i. Dalgalarn grlts sesi bodu ama kadnn heyecan ve tel yle belirgindi ki Garry ko Mijnheer! Anna da onu karlamak zere kouyordu. Buldum... Szlerine devom edemedi. Onu kolundan yakalayp ekmeye balad.

Bak! Bulduu nesnenin bana varnca kendini dizst yere att. Hemen hemen tmyle kumlara sular imdiden evresinde dnyordu.

Bir gemiden para! Garry de onun yanna kt, birlikte plak elleriyle kumu eelemeye gir beyaza boyal tahta parasn karmaya uratlar. elik astarl! diye homurdand Garry. Donanma gemisinden sanki. Bir sonraki dalga kumsaln ilerine kadar ilerledi, onlar bellerine kadar slatt ama ger i ekilirken eeledikleri kumlar ykayp gtrd, paralanm bordaya boyayla yazlm ismi Protea C. Gerisi kaypt. Tahtann ucu dalgalarn kopard yerde lif lifti. Protea Castle, diye fsldad Anna. Islak eteiyle kumlar tahtann zerinden sildi. Kant! Yzn Garry'ye evirmiti. Yanaklarndan aa yalar boalyordu. Kant, Mijnheer! Yavrumun kyya sa

salim ulatnn kantt bu! Damat olarak onu ok memnun etmeye hevesli Garry bile, Michael'in yerine bir torun sahibi olmay o kadar zleyen Garry bile, az bir kar ak bakt ona.

Onun sa olduunun ' k a n t r t r k 'seri de inanyorsun, deil mi, Mijnheer? Mevrou, diye kekeledi Garry; Utancndan kekeliyordu. Byle olma ans byk, kabul.

O sa. Eminim. Nasl kuku duyabilirsin? Meer ki sence... Krmz suratnda kalar korkun d, Garry tedirgin, teslim oldu. nanyorum, evet. Tabi inanyorum! Sa olduuna bi kuku yok. Hem de hi! Anna'nn gzleri kumlar tarayp sulara dnd, honutsuzluunu denize evirdi. Burada ne kadar beklememiz gerek, Mijnheer?

ey, Mevrou, sular alt saat ykselir, sonra alt saat ekilir, diye anlatt zr diler gib esle. Alt saat dolmadan yolumuza devam edemeyiz. Kaybettiimiz her dakika ok eyi deitirebilir. Anna'nn sesi fkeliydi.

ey, ok zgnm, Mevrou. Garry doann ritmi konusundaki tm sorumluluu, kendi zerine y 'nn ifadesi yumuad. evresine bakt, kimsenin kendilerini grmediinden emin olmaya alt elini onun dirseinin iine doru kaydrd.

Eh, en azndan hl sa olduunu biliyoruz. Yol alr almaz tekrar ilerleriz. Bu arada, M de tam saatimiz var. Dnceli gzlerle ona bakt, Garry'nin dizleri batan titremeye ba kta duramaz oldu. kisi de konumadlar. Anna onu kumullara gtrd, iki yksek tepenin arasndaki dar bolua m "

Sular tekrar ekilmeye balaynca Ford'u kumlara doru srdler. Arka lastikler s sularda v ak kumlardaki balk klklarn havalara savurup duruyordu. Kuzeye doru ilerlediler.

Be mil iinde iki kere kumlarda paralar buldular. Bir can yelei, bir krk krek. Epey hr anm durumdaydlar. stlerinde numara veya harf iareti yoktu ama, yine de Anna'nn inancna g kazandrdlar. Earbn enesinin altnda dmleyip Ford'un arka kanepesine yerleti, a sine bastrd, Garry de iki dakikada bir ona sevgi dolu baklar yneltmeye koyuldu. Bir b uldog'a kur yapan teriye'yi andryordu.

Sular ekikken Ford saatte otuz mil hz yapabiliyordu. O srada batakla saplandlar. Pek u yarlm saylmazlard. Kumsal yine eski grnmnde gibiydi. Yalnzca evre izgisi biraz de lte gibi yumuakt .Kumlarn altnda deniz suyu kabarp duruyordu. Ama onlar hibir eye dikk t etmediklerinden oraya hzla daldlar.

n lastikler o orbann iine dverdi, olduu yerde kald. Sanki bir dan yamacna arpm siyona doru frlad, direksiyonun kenar paralar koptu, ama ana aft adamn gsne girdi, saplanm bir balk gibi deldi, iki krek kemiinin arasndan kt. Anna arka kanapeden havaya umu, yumuak yere ini

yapmt. Garry'nin aln n panele apt, derisi yzld, kann zerinde sallanmaya balad du. Onba karmakark ylan malzemenin arasna skmt. Kolu kuru bir denek gibi atrtyla krld.

lk kendine gelen Anna oldu. Kalkp diz boyu balkta yrd, kolunu Garry'nin omuzlarna sar u n koltuktan indirip kumlarn sert olduu yere yrtt. Gzlerim grmyor!

Garry diz st kt. Birazck kan, o kadar. Anna onun yzn kendi slak eteiyle sildi, c le bir para yrtt, sarkan deriyi alna yaptrp abucak balad, sonra onu brakt, tekra

Araba yava yava batyor, burnu giderek daha aaya iniyordu. Motor kapan imdiden sar Kaplarn zerinden arabann iine de doluyordu. Anna ofrn omzunu yakalad, onu oradan kur ya savat. Ama adam afta fena saplanmt. Anna ekerken kemiklerin elie srtnme sesini fas cansz, saa sola savruluyordu. Onu brakp onbaya dnd.

Onba spazm irkilmeleri iindeydi. Kendine geliyordu. Anna onu ekip kard, sert kumlara s edi. Bu abadan surat daha da kzaryor, azndan homurtular kyordu Adam acyla bir l lu sarkt, Anna onu yere oturttu. Mijnheer! Anna bu sefer Garry'yi sarsyordu. me suyunu batmadan kurtarmamz gerek! Garry sendeleyerek ayaa kalkt. Yz kan iindeydi. Gmlei de yrtlm, lekelenmiti. Ama urmu gibiydi. Anna'y izleyip Ford'a yrd, ikisi birlikte su bidonlarn sert kuma getirdiler.

ofr iin yapabileceimiz bir ey yok, diye homurdand Anna. Ford'un l adamla birlikte g seyrettiler. Birka dakika sonra arabann izi bile kalmamt. Anna dikkatini onbaya evirdi.

Kemik krlm. Adamn kolu ok fena sarkyordu. Yz solgun, ac iindeydi. Bana yardm e , Anna kolu yakalad, oradan bulduu bir tahta parasyla sarp balad, boynuna ast. Bu il yine eteinden para yrt

nt. Garry birden, Herhalde krk mil kadar yol gelmi olmalyz, diye fsldad ama szl i. Anna ona ate saan gzlerle bakt. Geri dnmekten mi sz ediyorsun? Mevrou... Garry kendini affettirmek ister gibi bir hareket yapt. Geri dnmeye mecburuz . ki galon su, yaral bir adam., kendi canmz kurtarrsak ok ansl saylrz. Anna birka saniye daha bakt ona. sonra yava yava omuzlan sarkt.

Onu bulmamza o kadar az kalmt ki... Centaine'e yle yaknz ki! Hissedebiliyorum yle ol .. belki bir sonraki burnun arkasndadr. Nasl feda ederiz onu? sesi fslt gibi kyordu onu ilk defa yenik durumda grd. Duyduu sevgiden ve acmadan kalbi yarlacak gibi oldu. Onu asla feda edecek deiliz! dedi. Aramaktan asla vazgemeyeceiz. Onu bulana kadar deva m edeceiz. Sz ver bana, Mijnheer. Anna ona ackl bir hevesle bakt. Asla vazgemeyeceine sz ver. e'le bebeinin sa

olduundan asla kuku duymayacana sz ver. Bana burackta, Tanrnn huzurunda yemin et, tor nu aramaktan vaz gemeyeceine. Elimi tut ve yemin et! Kumlarn zerinde, sular dizlerine doru ykselirken, elele yemin ettiler.

Artk dnebiliriz! Anna ayaa kalkt. Ama buraya yine geleceiz. Onu buluncaya kadar da de edeceiz. Evet diye kabullendi Garry. Buraya dneceiz. rZD Centaine'in tatt lm aslnda pek kk bir lm olmalyd. Kendine geldiinde kapal gz ah klarn hemen farketti. Bir yeni gnn aclarn dnmek gzlerini smsk yummasna, ik dnyasna saklanmak istemesine yol at.

O srada kuru dallarn rzgrla titretiini iitti. Ya da belki bir bcein kard sesti. irgin etti. Byk bir abayla ban yana doru evirdi ve gzlerini at.

Yatt yerin metre ilerisinde ufack, insan biiminde bir yaratk melmi oturuyordu. Ce yal grdnden emin oldu. Gzlerini hzla krptrd, gz kapaklarn birbirine yaptran ine yaylp grn bulandrd ama bu sefer birincinin arkasna melmi ikinci ufak tefek y ini ovalad, dorulup oturmaya savat, onun hareket etmesi garip yaratklardan yumuak, at esler kmasna yol at. Centaine bu insanlarn birbirleriyle konumakta olduunu, gerekten olduunu, kendi hastalnn hayali olmadn ancak birka saniye sonra anlayabildi.

Centaine'e yakn olan kadnd. Gsnden t gbeine kadar sarkan iki gevek, uzun memesi va orbalarna benziyordu o memeler. Yal bir kadnd. Yoo, onun eskiliini yal szyle tarif imkn yoktu. Gnete kurumu bir zm kadar buruuktu. Vcudunda kat kat sarkmayan hibir der s yoktu. Bu buruuklar hep ayn dorultuda uzanmyor, yldz gibi desenler oluturarak birbi i kesiyordu. Sallanan memeleri de buruuktu, iko kk gbei de. dizlerinden, dirseklerind sarkan deriler de. Centaine r-

yadaym gibi etkilendi. Buna uzaktan yakndan benzeyen hibir insan grmemiti. Savatan nc er yl Mort Homme'a gelen sirkte bile bylesi yoktu. Tek dirsei zerinde bin zorlukla d orulup kadna bakt.

Ufack kadnn rengi de pek inanlmaz bir renkti. Gne altnda amber gibi parlyordu. Centai in babasnn onca zenle bakt lleta piponun rengindeydi. Yalnz daha parlakt.

Aataki olgun kaysnn renginde. Tm yorgunluuna ramen Centaine'in dudaklarnda bir glm

Centaine'i onunkine eit bir dikkatle incelemekte olan kadn da hemen ona gerisin ge ri glmsedi. Yzndeki rmcek a ebekesi gz kenarlarnda daha skt, gzleri inli gz Ama o kara gz bebeklerinde yle mutlu bir kvlcm tututu ki Centaine'in iinden uzanp onu caklamak geldi. Tpk Anna'y kucaklad gibi. Yal kadnn dileri anm, hemen etlerini alan mineler de ttnden kahverengi olmutu. Ama aralarnda boluklar yoktu. Dzgn, gl bir grnm vard.

Kimsiniz siz? diye fsldad Centaine morarm, imi dudaklar arasndan. Kadn yine ak layarak bir cevap verdi.

O buru buru derinin altnda dzgn biimli bir kafatas vard. Yz yrek eklindeydi. Kafa ri, yn gibi salar, ufack bukleler halinde kvrlm, her biri bezelye byklnde duruyor

kafa derisi grnyordu. Kk, sivri kulaklar vard ama, kulak memeleri yoktu. Parlak gzl ivri kulaklarla birleince, o yze uyank, soru soran bir ifade veriyordu. Suyunuz var m? diye fsldad Centaine. Su. Ltfen.

Yal kadn ban evirdi, arkasndakine ayn atr utur dilde bir eyler syledi. Arkadaki un ikiziydi.

Ayn inanlmaz krklar, ayn kays rengi ten, ayn tek tek bukleli salar, parlak gzler, esiz kulaklar... ama o erkekti. Buna hi kuku yoktu. Otururken deri kask ba yana kam, nisbetsiz, kocaman bir penis aaya sallanmt. Snnetsiz ucu kumlara deiyordu.

Su, diye tekrarlad, bu sefer eliyle de su ime hareketi yapt. ki ufaklk arasnda ateli alar tekrar gidip geldi. Owa, bu ocuk susuzluktan lyor, dedi kadn otuz yllk kocasna. Bushman hemen, Zaten l o, diye karlk verdi. ok ge artk. Hani.

Su herkesin maldr. lnn de, dirinin de. ln ilk yasas budur. Bunu bal gibi bilirsin, de. Hani ok ikna edici konumak istedii iin adama en ok saygy ifade eden koca dede s b etmekteydi.

Su herkesin maldr, diye kabullendi o da. Ban sallad, gzlerini krptrd. Ama bu S ir kere. tekilere ait. Owa bu szyle, Bushman'lerin kendileriyle teki insanlar arasnda gttkleri ayrm ortaya serdi.

Bushman birinci insand. Kabile bellei t gerilere, evrede baka hi insn olmad zamanla r varrd. Kuzeyin te-lerindeki gllerden gneydeki ejderha dalarna kadar, koca bir ktada lnzca kendisinin yaad gnleri hatrlad. Aborijin' di onlar. nsan onlard. San'dlar onlar.

tekilerse farkl yaratklard. lk gruplar kuzeyden gerek gelmilerdi. ri yar, siyah ad rindeki srleri gderlerdi. ok daha sonra, tenleri balk karn renginde, gne

grnce kzaran, solgun, kr gibi gzl insanlar gneye denizden gelmi, kuzeye doru yrm ve sr otlatrlard eski av alanlarnda. Bushman'lara akraba saylan av hayvanlarn ldr

Bushman'n yaama ortam kalmaynca, evresindeki evcil hayvan srlerine evirmiti gzlerin et bilinci yoktu. Sahiplik gelenei diye bir ey bilmezdi. Bakalarnn srlerini tpk av a enki gibi alvermi, bu yzden ok zararlar vermiti. Siyah beyaz bir olmu, Bushman'lara a sz bir sava amlard. Ucu zehirli, kesin lm getiren oklar, Bushman'lara duyduklar fke rek daha da arttrmt.

ift kenarl keskin baklar, mzraklaryla eli tfekli atllar gelip Bushman'lar vahi hay bi avladlar. Onlar vurdular, bakladlar, maaralara kapatp diri diri yaktlar, zehirledi , ikence ettiler, bir tek en kk ocuklar katmadlar katliama. Onlar zincirlere vurdular cdan veya yeisten lmeyenleri 'evcilletirebilirlerdi.' Onlar uysal, sadk, olduka, sevim li kleler haline getirdiler. Bushman'larn bu soykrmdan kurtulanlar eteler halinde kt, susuz topraklara ekildiler. opraklarn ve zerindeki canllarn nasl sa kalabileceinin srrn bir tek onlar bilirdi. O tekilerden biri, diye tekrarlad Owa. Zaten de lm

bile. Suyumuz kendi yolculuumuza ancak yeter.

Hani gzlerini Centaine'in yznden ayrmamt. in iin kendini azarlad. Kocakar, su i rek yoktu. Soru sormadan kza su verseydin, imdi bu erkek budalalna dayanmak zorunda k almazdn. Dnp kocasna glmsedi. Bilge koca dede, ocuun gzlerine baksana, dedi. O

gzlerde hayat var, hatt cesaret de var. Bylesi kendi kararyla son soluunu vermeden lme z. Kararl bir hareketle omzundaki ham deriden kn indirdi, kocasndan kan itiraz tsla aldr etmedi. lde su herkesin maldr. San'n da, tekilerin de. Bir fark yoktur. Senin o.

kndan bir devekuu yumurtas kard. Yuvarlakl k u r sursuz, renki cilalanm fildii ku ve hayvan siluetlerinin resmi belli ki pek bir sevgiyle ilenmiti. Bir ucunda da tahta bir kapa vard. Hani yumurtay ovucunda kprdatrken iindeki sv gluk gluk etti, C kendisine meme verilmeyen kpek yavrular gibi kvrand.

Cok inat karsn, dedi. Owa tiksinti dolu bir sesle. Bushman gelenei ancak bu kadar site etmesine izin verirdi. Ona emir veremez, herhangi bir eyi yapmasn yasaklayamazd. Bi r Bushman bir baka Bushman'a ancak t verebilirdi. Hemcinsleri zerinde hibir hakk yoktu Aralarnda ef, reis, komutan falan olmazd. Hepsi eittiler. Kadn da, erkei de, genci de yals da.

Hani kapa dikkatle karp Centaine'e yanat, kolunu kzn ensesi altna kaydrp ban d e oburcas-

na bir yudum alp yuttu, boulur gibi oldu, sular enesinden damlad. Bu sefer Hani da, Owa da bir azdan znt sesleri kardlar. Ziyan olan her damla, paha biilmez, hayat vere d. Hani yumurtay ekti, Centaine hkrd, uzanmaya alt.

Terbiyesizsin, diye azarlad onu Hani. Yumurtay kendi azna kaldrd, avurtlar iinceye uyla doldurdu, sonra elini Centaine'in enesine koydu, ban edi, dudaklarn Centaine'inki ere yaklatrd. Birka damla suyu dikkatle Centaine'in azna verdi, onu yutmasn bekledi, ra yenisini verdi. Son damlay verdikten sonra oturdu, kzn ne zaman tekrar su imeye h azr olacan grmek zere beklemeye koyuldu. O zaman ona bir az dolusu su daha verdi, sonra da bir nc ker verdi.

Bu dii yavru su bana gelmi fil gibi iiyor, dedi Owe eki bir sesle. Daha imdiden Kui i kuru rma dolduracak kadar su iti.

Hakk vard tabii. Bunu Hani de ister istemez kabullenmek zorunda kald. Kz bir yetikine btn bir gn yetecek suyu t ketmiti. Yumurtann kapan kapatt. Centaine iki kolunu uz z daha versin diye yalvard ama o dinlemedi, yumurtay torbasna koydu.

Ne olur, biraz daha, diye szland Centaine. Kadn duy-mamazlktan geldi, adama dnd. Aral a tarttlar. Ellerini zarif, ku gibi hareketlerle kprdatyorlard. Parmaklar ikide bir a dalgalanyordu.

Kadn alnna beyaz boncuklu bir bant takmt. Ayn boncuktan bir dzine dizi boynunda, pazul rmda da vard. Belinde ksa deri bir etek, tek omzunda benekli bir krk gze arpyordu. Bt iysileri ayn deridendi. Dikilmi deildi. Oldu u gibiydi biimi. Etei beline antilop boynuzlarndan bir kemer oturtuyordu. Elinde uzu n bir sopa vard. Bir ucuna delikli bir ta geirilmiti.

Centaine yatt yerden ona dikkatle bakt. Tartlan eyin kendi hayat olduunu seziyordu. onun avukatyd.

Dediin doru, bilge dede. Biz yolculuktayz. Ayak uyduramayan, dierlerini tehlikeye sok anlar geride braklmaldr. Gelenek byle der. Ama uradan uraya kadar beklersek... Eliyle n bir saatte alaca mesafeyi gsterdi. ... belki bu ocuk kuvvet kazanr. O kadarck beklem k de bizi hibir tehlikeye sokmaz.

Owa hl bouk, aksi sesler karyor, ellerini bilekten hzla bkerek iaretler yapyordu. B l hareket Centaine'i pek korkuttu.

Yolumuz zor bir yol. ok da uzun. Bir daha suya varmamz gnler srer. Burada oyalanmak lg .

Owa'nin banda bir ta vard. Adamn tutumuna ramen Centaine o taca ilgi duyduunu hissetti Birden anlad ne olduunu. Deri bir bant zerine ondrt tane minik ok tutturulmutu. Nehi r kamlarndan yaplmt bu oklar. Ularna kartal tyleri taklm, yukar dnk balar b lyd. Centaine bu aklamalar Levaillant'n Afrika Yolculuklar kitabndan da hatrlyordu.

Zehir! diye fsldacj. Zehirli oklar. rperdi, sonra kitaptaki el yapmas resmi hatrlad Bushman. Gerek, canl Bushman bunlar! Dorulmay baard. Minik insanlarn ikisi birden dnp ona baktlar. imdiden kuvvetlendi, dedi Hani. Ama Owa da ayaa kalkmaya balamt. Biz yolculuktayz. En nemli yolculuk hem de. Gnlerimiz ziyan oluyor. Birden Hani'nin yz ifadesi deiti. Centaine'in vcuduna bakyordu. Centaine dorulup oturu nca zaten yrtk olan bluzu taklm, gsnn biri ortaya kmt.

Yal kadnn bakn gren Centaine plakln farketti, acele rtnd. Ama kadn bu sefe ne eildi. Sabrsz bir hareketle Centaine'in ellerini itti, kendi ince, zarif ellerin in alacak kadar gl parmaklaryla Centaine'in memelerine bastrd, onlar skt.

Centaine yzn buruturdu, uzaklamaya alt ama ihtiyar kadn tpk Anna kadar kararl ve Yrtk bluzu at, meme balarndan birini ba parmayla iaret parma arasna alp, yava i skt. Memenin ucunda berrak bir damlack belirdi, Hani kendi kendine 'hmmmm' diye b ir ses kard, Centaine'i tekrar kumlara doru itip yatrd, branda etein altna elini sokt minik parmaklaryla gbeini yoklad. Sonunda Hani topuklar zerine meldi, kocasna bir zafer ifadesiyle srtt. Artk brakamazsn onu, diye kasld. nsanlarn en eski, en kkl geleneidir. ster San asn, iinde bir baka hayat tayan hibir kadn asla terkedemezsin. Bu sefer Owa bezgin bir teslim iareti yapt, o da meldi.

Poz atyor, biraz uzaa oturuyordu. Kars elinde ucu arlkl kazma sopasyla deniz kenarn ken ona bakt. Kadn slak kumlar dikkatle inceledi, dalgalar gelip ayak bilekleri evres inde dolat, sonra sopann ucunu kuma saplad, ekerek, s bir oluk aarak kumsala doru il i. Sopann ucu kumlarn altnda sert bir eye deince Hani duruyor, parmaklaryla eeleyip bi ey karyor, srt torbasna atyor sonra ayn ilemi tekrarlyordu. Az sonra Centaine'in yatmakta olduu yere dnd, torbasndaki kabuklu deniz hayvanlarn kum larn zerine boaltt.

ifte kabuklu kum midyeleriydi. Centaine hemen tand. Kendi budalalna da fena halde ierl di. Gnlerdir bu capcanl besinlerle dolu kumsalda alk ve susuzluk iinde srnm kalmt htiyar kadn kemik bayla midyeleri aarken, suyun sedeften szmamas iin elini dengeli du. Onlar Centaine'e uzatmaya balad Centaine yarm kabuklardan sular emdi, sonra etini kard, azna att

Bon! dedi Hani'ye. inerken btn yz byk bir zevk ifadesi yanstyordu. Trs bon!

Hani srtt, kafasn sallad. Bir yandan kemik bayla yeni bir midyeyi yarmaya urayor gun de

ildi. Kabuklar zor alyor, kenarlar krlyor, paralar iindeki etin zerine dklyor, inde gcr gcr ediyordu. midye daha yedikten sonra Centaine kendi aksn buldu, ba Owa bu arada bu ileri onaylamadn belirtircesine uzakta oturmay srdrm, denize bakp t sesini duyar duymaz dikkatini Centaine'e evirdi, gzlerinde byk bir ilgi okundu.

San'lar ta devri insanlaryd. Demirin ilenmesi onlarn uygarlnn bir paras deildi. A ine de daha nce bu tr letleri grml vard. Siyah devlerle yaplan savalarda, kendi a alanlarnda bulmulard bu tr eyleri. Sonra yabanc gezginlerin kamplarndan gizlice alnm

olanlar grmt. Bir zamanlar bir San tanmt. Onda da u kzn elindeki baa benzer bi

Adamn ad Xja idi. Otuz be yl nce o adam Owa'nm en byk ablasyla evlenmiti. Xja genli umu bir kuyuda bir beyaz adamn iskeletini bulmutu. Yal bir fil avcsna aitti ceset. At esediyle yanyana yatyordu. Yannda da fil tfe i duruyordu.

Xja tfee dokunmamt. Efsanelerden biliyordu. Bu garip sihirli sopann iinde gk grlts Ama yanda duran, rmekte olan deri eerin ceplerini bir iyi aramt. Orada bushman'larn a nce ancak ryasnda grd nice hazineler bulmutu.

Bir deri kese iinde ttn vard. Bir aya yetecek kadar. Xja ondan bir tutamn st dudann erletirmi, keyifle teki eyalar aratrmt. Bulduu kitab, ii gri madenden minik topl kutuyu kullanlmaz diye hemen bir kenara atmt. Sonra deri kayl, sar madenden nefis bi rmt ortaya. i ie yaramaz bir gri tozla doluydu. Onu kumlara dkt ama ienin kendisi e parlakt ki buna kar koyabilecek bir kadn dnemiyordu. Xja byk bir avc deildi. Dans etmesini, ark sylemesini de iyi bilmezdi. Kahkahas akan ara benzeyen bir gen kadna, Owa'nm ablasna uzun zamandan beri kur yapyordu ama onun dikkatini ekebilme umudunu kaybetmi gibiydi. Bandaki minik, ty sapl oklardan birini on dan tarafa atmaya bile cesareti yoktu Ama parlak ieyi ele geirince, artk onun kendi kadn olacandan emindi.

Sonra ba bulmutu Xja. Bunun kendisine, kabile erkeklerinin saygsn kazandracan bil saygy da tpk Owa'nm ablasn istedii kadar istemekteydi. Owa ablasn ve Xja'yi en son o nce grmt. Sonra onlar doudaki kuru topraklara gitmilerdi. Kabilenin erkekleri bak y uyduklar kskanlkla kovalamlard onlar. Owa midyeleri ap duran yabanc kadnn elindeki tandk baa bakyordu. Kadn midyelerin tleri oburca yemekte, sularn imekteydi.

O ana kadar kadnn kocaman, irkin vcudu, tm San erkeklerinden uzun boyu, dev el ve aya klar, t/zun gr salar, gneten yara gibi kavrulmu teni onu tiksindirmiti. Ama baa ba rmak duygular, ok eski gnlere ait duygular geri dnd. Geceleri o ba dnmek yzn ni ok iyi biliyordu Owa ayaa kalkt. Yeter, dedi Hani'ye. Yola kma zaman.

Biraz daha.

ster karnnca ocuk tasn, ister tamasn, kimse bakalarnn hayatn tehlikeye atamaz. iz gerek.

Hani onun hakl olduunu biliyordu. Daha imdiden tehlikeli saylacak kadar ok vakit kayb etmilerdi. O da kocasyla birlikte kalkt, torbasn omzunda dengeledi.

Centaine'in gzlerindeki tel grd. Kz onlarn ne yapmaya hazrlandn anlamt. Beni entaine de abalayp ayaa kalkt. Tek bana braklmaktan ok korkmutu

Owa kk yayn sol eline ald, kask ban yerletirip penisini iine soktu, belini skt, bakmadan plajn kenarna doru yola koyuldu. Hani onun pei sra ilerledi. Centaine onlarn kk kal alarn ilk defa olarak farketti. Hani'nin arkas yle frlakt ki, bir tayn srtna biner hatlkla oraya oturabilirdi. Bu d

nce glmesine yol at. Hani dnp ona bakt, cesaret verecek biimde glmsedi, sonra kar ar bir ykselip bir alalyor, memeleri gbeine vurup duruyordu. Centaine onlarn peinden bir adm att, sonra bozularak duralad. Yanl taraf! diye bard. Siz yanl tarafa gidiyorsunuz! ki minik pigme kuzeye doru ynelmilerdi. Cape Town'dan, Walvis Krfezinden, Lderitzbucht'dan ve tm uygarlktan uzaa doru.

O tarafa gidemezsiniz Geri dnn, beni burada yalnz brakamazsnz. Yapamazs... Byk bir ydi. ln yalnzln pusuya yatm kendisini bekler gibi grnyordu. Tek bana kald a recek, mahvedecekti. Ama bu iki minik insan izlerse de kendi halkna, onlarn kendisi ni kurtarma ihtimaline arkasn dnm olacakt. Hani'nin peinden bir iki kararsz adm att. Ltfen gitmeyin!

htiyar kadn bu arnn anlamn anlad. Ama kz yrtmenin yalnzca bir tek yolu olduunu kasna bakmad. 305 A l e v Kylar F : 20

Ltfen! Ltfen! Ritmik admlar iki kk insan can skacak bir hzla uzaktatryordu.

Centaine birka dakika daha kararsz kald. Dnp gneye doru bakt. Ne yapacan bilemiyor di. Hani hemen hemen eyrek mil kadar uzaklamt kumsalda. Yavalamaya da niyeti yok gibiy di.

Beni bekleyin! diye bard Centaine. Yerden tahta sopasn kapt. Komaya alt, ama yz ksa adml, sarsak, yine de kararl bir yry temposuna dnd. le olduunda ilerdeki iki kara benek pek klmlerdi.

Sonunda kumsaln ilerisindeki bir burnun arkasnda kayboldular. Ama ayak izleri kuml ar zerinde belirgin biimde grnyordu. Minik ocuk aya gibi izlerdi. Centaine tm dikkat izlere yneltti, gerekli gc nereden bulduunu, o gn nasl ayakta kaldn anlamadan iler

Akam st, kararll tkenmek zereyken gzlerini kumdaki izlerden ayrp ban kaldrd, szlen mavimsi duman grd. Duman bir grup sar kum kayasnn arasndan ykseliyordu. Son g

rak San'larn kampna vard.

Bitkin durumda atein bana kt. Hani ona yaklat. Bir yandan yine atr utur konuuyor, lyordu. Civcivini besleyen ana tavuk gibi onu yine azdan aza besledi. Verdii su yal kadnn tkrnden younlayor, snyordu ama Centaine mrnde bu kadar ordu. Tpk sabah olduu gibi, bu sefer de su yeterli de ildi. Kadn yumurtann tpasn kapadnda Centaine'in susuzluu hi tatmin olmamt. Centaine baklarn yumurtalarla dolu torbadan ayrp yal adam arad.

Sonunda onu grd Yalnz ba grnyordu. Yeil sularda, yosun yataklar arasnda dolap du yunmu, bir tek boynundaki ve belindeki boncuklar kalmt. Elinde Hani'nin ucu sivri sopasn tayordu. Centaine onu seyrederken Owa av tazs gibi ge rilip vaziyet ald, sonra sopay olanca hzyla bir noktaya daldrd, evredeki sular patlar ibi oldu, Owa iri, evik bir avla mcadeleye giriti. Hani ona cesaret verircesine ell erini rpt, sonunda yal adam debelenip duran bir yarat kumsala ekmeyi baard.

Centaine tm yorgunluuna ramen aknlkla dizleri stnde doruldu. Bu av tanmt. Ista yiyeceklerden biriydi. Ama yine de gzlerinin kendisini aldatt kansndayd. Bu yaratk O nm tayamayaca kadar iri bir eydi. Zrhl kuyruk kumlarda srkleniyor, akr ukur sesle uzun byklar Owa'nm bana kadar ykseliyordu. Owa o boynuzlara minik peneleriyle sarld i eline kendi kafas kadar bir ta alp kyya, yardma kotu, birlikte dev kabukluyu ldrme rdlar. Karanlk basmadan Owa iki stakoz daha ldrd. Onlar da ilki kadar kocamandlar. Sonra Hani ile ikisi kuma s bir ukur atlar, iini yosun yapraklaryla dediler.

Onlar tandr hazrlarken Centaine de dev kabukluyu inceliyordu. Bunlarn stakoz gibi pen i olmadn hemen grd. Demek Lyon'daki atoda, amcasnn sofrasnda yedii Akdeniz langust tr olmalyd. Ama bunlar ok azmand. Byklar Centaine'in kolu kadar uzun, baparma ka yalydlar ki deniz kabuklar, yosunlar stlerine yapm, ikinci bir tabaka oluturmutu ani onlar yosun deli ukura gmp stn ince bir kum tabakasyla rttler, sonra yanan ta rine bir kmbet kurdular. Aralarnda neeyle ene alarlarken atein kays rengi tenle u. leri bitince Owa yerinden frlad, zplamal bir dansa balad. Atein evresinde dnp ak sesiyle bir de ark sylyordu.

Hani ona el rparak elik etti, mrldanarak arkya katld, oturduu yerde saa sola salla Centaine uyanm yorgunluk karr, yal adamn enerjisine aarken Owa dansn srdryordu bu dansn? arknn szleri ne diyordu?

Owa bir yandan, Seni selmlyorum, denizin krmz rmcei... bu dans sana sunuyorum... d bacaklarn yle yksee kaldryordu ki plak kalalar deri kask ba nn altnda pelte gibi titreyip duruyordu. Sana dansm ve saygm sunuyorum... biz yaayalm diye ldn sen...

Hani tiz lklarla arky sslemekteydi.

Kurnaz avc Owa ne zaman bir canly ldrse kran duas sunard. Hibir yarat, ne kadar bu onurdan mahrum edecek kadar kmsemezdi. Kk eylerin deerini iyi bilirdi Bu kabuklu enlilerin saygya arslanlardan daha lyk olduuna inanr, mantis bcekleri iin fil avlarnd k kran sunard. Bu yaratklarda kendi tapt doann zel birer parasnn var olduuna in

Kendisinin bu yaratklardan daha deerli olduu kansnda deildi. Onlarn zerinde bir hakk

u Yalnzca kendinin ve kabilesinin sa kalmas amacna dnk olarak yayordu. Kendilerine ha veren avlar iin bu yzden kran sunard. Dans sona erdiinde atein evresine admlaryla erin bir halka oymu bulunuyordu. Hani'yle ikisi klleri ve kumlar eeleyip, artk koyu bordo bir renge dnm olan hayvan tlerden yosun kokular ykseliyordu. Parmaklar yandka baryor, glyorlard. Kuyruun lar, o zengin beyaz eti ortaya kardlar.

Hani, Centaine'e eliyle iaret etti, o da gelip onlarn yanna meldi. Hayvann bacaklarnda parmak kalnlnda uzun etler vard. st bedeninin ii sar cierlerle doluydu. Bunlar pier uayp dalmlard. San'lar onu eti batracak bir sos olarak kullandlar Centaine yemek yemekten bu kadar zevk aldn hatrlamyordu. Kuyruk etini lokma boyunda ke smek iin aksn kulland. Hani atein nda ona, avurtlar dolu dolu, glmsedi. Nqm, dedi. Sonra tekrar, Nam, diye tekrarlad. Centaine dikkatle dinledi, sonra ayn ses tonunu taklid etti. Nam! Hani sevinle bard. Duydun mu, Owa, oyuk 'iyi diyor!

Owa homurdand, karsndaki iri kadnn elindeki akya bakt. Gzlerini alamyordu o akda rasndan tertemiz kayyor, hi prz brakmyordu. Ne kadar keskin olmal, diye dnd. Ba ahn kard. Centaine'in karn rahatszlk verecek kadar doymutu. Ate

in yanna uzanp yatt. Hani ona yaklat, kumda kalasn yerletirebilecei bir oyuk hazr e ok rahatladn hissetti, tekrar uzand. Ama Hani ona baka bir ey gstermeye alyord Ban yere koymaman gerek. Nam ocuk, diye anlatt.

Yksekte tutman gerek. Kendisi bir dirsei zerinde doruldu, sonra ban kendi omzuna yas arip ve rahatsz gibi gzkyordu. Centaine yine de glmseyip teekkr etti. Etti ama sonund endi bildii gibi uzand Brak kendi haline, diye homurdand Owa. Uyurken kulana akrep kaarsa anlar. Hani, Bugn iin yeterince ey rendi, diye kabullendi. Nam dediini duymadn m? lk syledii kelime o oldu. Ben de ona o ad verdim. Nam ocuk.

Owa tekrar homurdand, tuvalet ihtiyac iin karanlklara doru yolland. Karsnn bu yabanc karnnda tad ocua gsterdii ilgiyi anlamyor deildi ama, nlerinde korku dolu bir yo u kadn onlar iin tehlike oluturabilirdi. Ama beri yandan... o ak da vard! aky dnm y yeni batan fkelendirdi.

Centaine bararak uyand. Korkun bir rya grmt. Karmak bir eydi ama ok asap bozucuy ' grmt yine. Uan yanan gvdesi iinde deil, Bulut'un srtnda grmt onu. Michael' h, salar meale gibi alev alevdi. Altnda Bulut arapnellerden yaralyd. Kar gibi sarsn anlar vard. Koarken barsaklar yark karnndan sarkyordu.

te benim yldzm, Centaine! diye parmayla gsteriyordu Michael. Neden onu izlemiyorsu Sonra Michael arkasna bakmadan drt nala kumullara, gneye doru uzaklayordu. Centaine on

un arkasndan, Dur, Michel, beni bekle! diye haykryordu. Yumuak eller onu sarsarak uyandrdnda hl barmaktayd.

Sakin ol, Nam ocuk, diye fsldad Hani. Kafan uyku eytanlanyla dolu... ama bak, gittile rtk!

Centaine hl hkryor, titriyordu. Yal kadn onun yanna uzand, krk aln ikisinin s Bir sre sonra Centaine sakinleti. Yal kadnn vcudundan duman, hayvansal ya ve ot kokul eliyordu. Ama kt kokular deildi bunlar. Scakl Centaine'i rahatlatyordu. Bir sre sonr rar uyudu. Bu sefer kbus da grmedi. Hani uyumad. Yallarn uyku ihtiyac genler kadar fazla deildi. Ama kendini huzur iinde sediyordu. Bir baka insanla vcut temas, uzun aylar boyunca zledii bir eydi. Bunun ne k adar nemli olduunu ocukluundan biliyordu. San'

lar kkken annelerinin vcuduna kayla balanarak tanr sonra da mr boyunca klannn d fiziksel temas iinde yaard. Klann bir sz vard Srden ayrlan zebray arslan kolay p rdi. Klan pek sk rlm bir birimdi.

Bunlar dnnce yal kadn tekrar hznlendi. Kendi halkndan ayrlmak gsnde ta gibi b ol at. Owa'yla Hani'nin klan ondokuz kiilikti. oullar, onlarn karlar, onbir de to d. Torunlarn en k henz memeden kesilmemiti. En by ise, Hani'nin ok sevdii bir eldiinde ilk detini daha yeni grmt.

Gerek o klann, gerekse San'larn hatrlad hastalklarn hepsinden beter bir eydi bu. Han layamyor, kabul edemiyordu. nce boaz ars olarak balyor, sonra ar ate

yapyordu. nsann derisi, dokununca el yakacak kadar kzyor, susuzluu Kalahari'yi solda s brakyordu. San'lar oraya Koca Kuru derlerdi En kkler bu dnemde lmlerdi. lk belir r iki gn sonra yallar hastalktan yle bitkin duruma geldiler ki ocuklar gmemediler, za l kk vcutlar scaktan koktu.

Sonra ate dnce kurtulduklarn sandlar. Bebekleri gmdler. Ama onlarn ruhu iin dansed teki dnyaya onlar yolcu etmek iin ark syleyemeyecek kadar dermanszdlar. Zaten de kurtulmu deillerdi. Hastalk biim deitirmi-

ti. Bir ate daha geldi, ayn zamanda cierleri suyla doldu, boulurcasna ksrerek ldler.

Hepsi ldler. Bir tek Hani ile Owva dnda. Onlar bile lme yle yakndlar ki, birka gn arna gelen felketin bykln anlayamadlar. ki ihtiyar yeterince iyiletikten sonra kla nsettiler, Hani bir daha kucana alamayaca, masal anlatamayaca bebekler iin alad.

Sonra oturup bu felketin nedenini ve anlamn dndler. Gece kamp ateinin banda hep bun , derinden derine ac ektiler. Sonunda bir gece Owa konutu: Yolculuk yapacak kadar glen diimiz zaman... ne kadar korkun bir yolculuk olduunu sen de bilirsin ama... biz yin e kalkp Tm Hayat Yeri'ne gitmeliyiz, Hani. Bu olan bitenin anlamn ancak orada anlaya bilir, bizi byle cezalandran fkeli ruhlar nasl yumuatabileceimiz! ancak orada renebi .

Hani kollarnda tuttuu gen, yavru vermeye hazr hayatn scakln o anda bir kere daha hi

znts biraz geer gibi oldu, vcuduna yeni batan analk duygusu doldu. O kt hastalk b bile kreltmiti.

Belki de hac yoluna koyulduk diye kzgn ruhlar imdiden insafa geldi, diye dnd. Belki adn lmeden nce bir kere daha yeni bir bebein doum ln duyacak!

afak skerken Hani kemerinden sarkan boynuzlardan birini ekip kapan at, iindeki kokul hemden Centaine'

in yanaklarna, burnuna, dudaklarna srd, sonra kollarndaki ve bacaklarndaki rkleri il n bir yandan da durmadan bir eyler sylyordu. Sonra Centie'e dikkatle l

lm bir miktar su verdi. Centaine suyu aznda tutup ender bir arapm gibi tadn karm San aya

a kalktlar, yzlerini kuzeye evirip o ritmik admlaryla kumsal zerinde bir kere daha yol koyuldular.

Centaine de tella ayaa frlad, yalvarp soluk ziyan etmeksizin sopasn kapt, branda rt nlarn peinden yola koyuldu.

Suyun ve yiyecein kendisine nasl g verdiini ilk milde anlad. nndeki iki benei gzden memeyi baaryordu. Hani yrrken bir yandan sopasyla kumlar taryor, midye bulunca admn adan Owa'ya uzatyor, sonra bir tane de kendine buluyor, bir yandan ilerlerken suy unu iip etini yiyordu Centaine de sopasnn bir ucunu sivriltti, onu taklit etti. Balangta pek bir ey bulmay baaramad. Sonunda anlad. Midyeler kum altndaki ceplerdeydi. Hani onlarn yerini her naslsa anlyordu. Rastgele taramann yarar yoktu. Bundan sonra ancak Hani'nin iaret ettii yerleri kazmaya balad. K abuklarn suyunu minnetle iti, etini yiyip yolunu srdrd.

Tm abalarna ramen Centaine'in admlar ksa zamanda arlat, ndeki iki San bir kere da boldular. le olduunda Centaine srklenir gibi yryor, dinlenmesi gerektiini ok iyi bil u. Bu gerei kabullendii srada ban kaldrd, t ilerde fok kolonisinin bulunduu kayal tand.

Hani sanki onun gcnn ne kadar dayanacan hesaplamt. Owa'yla ikisi kayalarn aznda o lard. Centaine maaraya doru trmanrken Hani glerek konuuyordu. Centaine br kere daha ye i yaklm atein bana kt Hani ona ll sudan verdi. Verirken iki yal arasnda yine Centaine bunu ilgiyle seyretti. Hani'nin ne zaman kendisine doru elini uzatsa 'nam' dedi

ini farketti. Bu insanlarn iaretleri yle ifadeliydi ki, Centaine yal kadnn kendisi ha tarttn, biraz dinlenmek iin burada kalmak istediini, Owa'ninsa yola devam etmek isted ini anlad. Hani ne zaman kocasna doru parman uzatsa, Owa, diyordu. Birden Centaine tartmay yarda kesti, o da elini yal adama uzatp Owa

kisi birlikte aknlktan aptallam baklarla ona baktlar, sonra sevin lklar atar Hani elini kocasnn kaburgalarna dayayp, Owa, dedi. kahkahayla gld. Adam da kendi gsne tokatlar atarak, Owa! diye ba

rd, sevinle zplad.

Tartma bir an iin unutulmutu. Centaine'in de istedii buydu. lk heyecan geer gemez par kadna doru uzatt. ,o da soruyu hemen anlad. Hani, dedi ak seik biimde.

Centaine bu ad ancak nc denemede doru syleyebldi Centaine, diyerek kendi gsne dokundu ama bu sz onlardan itiraz lklar ykselmesine

Nam ocuk! Hani onun omzuna yavaa vurdu, Centaine de yeni adna raz oldu. Nam ocuk! d kabullendi.

Evet, bilge dede, diye kocasna dnd Hani. Nam ocuk belki irkin olabilir ama ok abuk i. Hem de bebek tayor. Burada dinleneceiz, yola yarn kacaz. Bu konu kapanmtr. Owa ak maaradan kt.

Akama doru dndnde yeni yetme bir foku omzuna vurmutu. Centaine kendini pek dinlenmi h ettiinden kran duasna katld. Hani ile birlikte el rpt, onun lklarn taklit etti de fr dnerek dansetti. Bu arada fokun eti korlar zerinde zgara oluyordu.

Hani'nin yaralarna srd ilalar abuk etkisini gstermekteydi. Yzndeki yank yaralan ku eni giderek kararyor, gnee alyordu. Centaine yine de sk sk gr salarn nne getiri a devam etmekteydi.

Her geen gn biraz daha glendi, vcudu ar ie ve proteince zengin deniz besinlerine iyi ki gsterdi. Ksa zamanda uzun bacaklaryla salam admlar atp Hani'nin yry temposuna ay rabilmeye balad. Artk geride kalmyordu. Uzun dinlenmeler uruna tartmalar kmyordu. A ama kadar yal ifte ayak uydurabilmek Centaine iin bir gurur meselesi haline gelmiti.

Gstereceim sana, koca eytan seni, diye mrldanrken Owa'nm o sinsi dmanln hissedi endi zayflnn, yk olmasnn yol atna inanyordu.

Bir gn tam yola kacaklarken Centaine yal kadnn itirazlarna ramen su dolu devekuu yu rndan bir tanesini alp kendi branda antasna koydu. Hani onun niyetini anlad anda hemen kabullendi, kocasnn kaburgalarn acmaszca drtt.

Nam ocuk kendi payn kendi tayor. Tpk San kadnlar gibi, dedi. Sonra Centaine'e dnd time ciddi biimde balad. Sopasyla unu bunu iaret ediyor, adn sylyor. Centaine doru dinceye kadar direniyordu. Kzn dersi iyice anladndan emin olmak istiyordu.

Balangta Centaine yalnzca yal kadn krmamak iin uramaktayd. Ama ksa zamanda re vermeye balad. Artk gnlk yry o kadar zor gelmiyordu. Gn daha hzl geiyordu. Vcudu glendi, anlay daha bir zenginleti.

Onun bombo arazi sand yer aslnda ok garip, buraya harikulade uyum salam bir tr haya doluydu. Yosun yataklar ve su alt kayalar, kabuklu deniz hayvanlaryla, kabuklu balkla rla, deniz kurtlaryla kaynyordu. Sular ekildiinde zaman zaman kumda balklar da kalyor, ya da kaya kovuklarndan kp kurtulamyorlard. Kaya kovuklar derindi.

inde dolgun vcutlu, gm srtl, eti hafif yeile alan balklar yzyordu. Atete zgara tliydiler.

Bir keresinde eek penguenlerinin yuvasna rastladlar.

Penguenler, ana karaya bir kstakla bal kayalk bir adada yuvalanmlard. Sular ekildiin getiler. Centaine yol boyu hep kpek bal gelir diye rkt durdu. Adada binlerce siyahl b zl penguen kuru kayalar zerine salmt.

Tslyor, kiniyor, Bushman'larn kocaman yeil yumurtalar almasna engel olmaya alyorla aldrmadan yumurtalar antalarna doldurdular. Kuma gmp zerinde ate yaklarak pitiinde ar ok lezzetli oldu. Aklar saydam ve pelte gibi, sarlar parlak saryd. Ama ok doyurucu lduklarndan ancak birer tane yenebiliyorlard. Bu stok uzun gnler dayand.

Kumsaln kenar boyunca bitip tkenmeksizin uzanan kumullar bile kum oyan kertenkelele rin ve onlar yiyen ylanlarn yuvasyd. Sopalaryla kertenkeleleri de, ylanlar da ldrp derileri iinde piirdiler. Centaine bu konudaki ilk tiksintisinden kurtulunca, tadl arnn pili tadna benzediini farketti.

Kuzeye doru giderken kumullar kesintiye uramaya balad. Artk almaz bir engel deillerdi ralarnda vadiler vard. Dipleri salam toprakt. Ama o toprak da kumsal kadar, tepeler kadar botu. Hani, Centaine'i oraya gtrp tpk taa benzeyen baz bitkileri gsterdi. Gze minik yapraklarn altn eelediler, dipte futbol topu kadar kk buldular.

Centaine seyrederken Hani ta bayla kabuklar soydu, bir tutam kabuu havada tutup parma inekten st saar gibi svazlad, kabuklardan st gibi bir sv szld, kadnn ak duran a a kadar sadktan sonra posasyla yzn, kollarn sildi, bir yandan zevkle srtt durdu.

Centaine de hemen onun yaptn yapt. Szan su kinin gibi acyd. Ama tadn ilk okundan so suzluu sudan daha iyi kestiini farketti. Vcuduna srdnde rzgrdan, gneten ve tuzdan uluk yokoldu, teni sanki temizlendi, dzgnleti. Bu etki deniz kazasndan bu yana ilk d efa kendini kendisi olarak hissetmesine yol at.

O gece kamp atei banda oturmu kebaplarnn pimesini beklerken Centaine sopasndan bir k pard, dilerinin aralarn temizledi, sonra parman deniz suyu toplad minik kabukta kal ara batrp dilerini ovalamaya koyuldu. Hani onu bilgi baklarla izledi. Yemekleri bitinc e gel'p Centaine'in arkasna meldi, elindeki dalla onun sandaki dolaklar amaya urat, tarad, sonra yeni batan rd.

Centaine karanlkta uyand zaman, kendisi uyurken bir deiiklik olduunu hissetti. Atei y rken beslemilerdi ama garip bir biimde dalyordu. Hani ile Ovva'nn heyecanl sesle geliyormu gibi kskt. Hava soumu, nem doluydu. Centaine evrelerini youn bir sisin sarm nu ancak bir sre sonra anlad. Onlar uyurken denizden doru gelmiti sis. Hani heyecan ve sabrszlktan zp zp zplyordu. Gel, Nam. ocuk, abuk ol. Centaine'in bu dildeki kelime hazinesinde daha imdiden yz kad ar kelime birikmiti. Bunlar San dilinin en nemli kelimeleriydi. Hemen toparlanp ayaa kalkt.

Ta. Getir. Hani iinde devekuu yumurtalar bulunan antay gsteriyordu. Sonra kendi an sise doru yrd. Centaine onu gzden karmamak iin hemen peinden kotu. Ortalk o inci r en hi gzkmez olmutu. Kumullar arasndaki vadide Hani dizst oturdu.

Bak, Nam ocuk. Centaine'i bileinden yakalad, yanna ekti, yerde yaylarak bym bir

erdi. Taa benzeyen yapraklar bukalemun gibi evrenin kum rengini almt. Su, Hani! diye bard Centaine heyecanla. Su, Nam ocuk. Hani de sevinle gld.

Sis dzgn yapraklar zerinde younlam, damlalar halinde szlyor, yaprak oluklarndan u opraa damlyordu. Bu bitki suyu tutabilmek iin kusursuz bir ekilde bi imlendirilmiti. Centaine o inanlmaz kkn her sisle nasl beslendiini kolay anlyordu. abuk! diye emir verdi Hani. Gne neredeyse doar.

Devekuu yumurtalarndan birinin tpasn at. onu kuma dik oturttu. Elindeki hayvan krk t yaprak zerindeki prltl ileri alp alp yumurta ieye dikkatle skmaya balad. Nasl a krk topan Centaine'e uzatt. al! diye emretti.

Centaine de yal kadn kadar hzl alt, bir yandan onun mutlu mutlu konumasn dinledi. en ikincisine geerlerken arada ancak tek tk kelimeleri anlyordu. Bu gerekten bir ans. Ruhlar bize denizden su yollamakla iyilik ettiler. Artk Tm Hayat Yeri'ne gitmek daha kolay olacak. Ne gzel bir kutsama bu! ocuun dounca mr boyunca ruh lar tarafndan kutsanm olacak. Avclarn en by , arkclarn en tatl seslisi, danslarn en evii, klannn en ansls o olacak. Centaine anlayamad ama yal kadna gld. Yrei ku

gibi hafiflemi, kendini pek mutlu hissediyordu. Glndeki sevin kendini de artt. Ne k un zaman olmutu gl-meyeli! Yal kadna Franszca cevap verdi.

Sizin bu sert topraklarnzdan iyice nefret etmeye balamtm, Hani Hakknda onca gzel ey tan, grmeyi onca hevesle bekledikten sonra. Michel'in btn o anlattklarndan sonra, ne kadar farkl, ne kadar zalim, ne kadar kt gelmiti bana. Onun ses tonunu duyunca Hani elindeki krk topak havada, ylece durup soru soran gzle rini ona evirdi. Afrika'ya ayak bastmdan beri ilk defa imdi gldm.

Centaine tekrar gld. Hani de gld, dikkatini tekrar iesine evirdi. Bugn Afrika bana i fa iyi yzn gsterdi.

Centaine slak krk kendi dudaklarna kaldrd, souk nemi emdi. Bu zel bir gn, Hani. Beb enim iin ok zel bir gn bu.

Btn yumurta ieler azna kadar dolup dikkatle kapatldktan sonra keyiflerine baktlar, doyana kadar emdiler, itiler. Centaine ilk defa ondan sonra evresine bakt, sisin l c anllar iin ne demek olduunu anlad.

Parlak krmz karncalar derinlerdeki yuvalarndan km, bu frsattan yararlanmaya aly bitkiden bitkiye kouyor, su damlalarn iiyor, karnlarn iiriyor, renkleri yar saydam sonra tekrar deliklerine giriyorlard. Her yuvann aznda dier karncalar da toplamt.

n alayydlar sanki. Kt gibi kanatlan zerinde sisli havay ykseltiyor, kanatlarn r pek ou ktklar yeni yolculukta, lde leceklerdi. lerinden ok az yeni koloniler kur

Kum kertenkeleleri kumullardan inmi, gen karncalar yemee hazrlanmaktaydlar. Arada k

r de vard. Renkleri krmzmsyd. Vadi tabannda minyatr kangurular gibi srayp duruyorlard.

Bak, Hani, bu nedir? Centaine garip bir bcek kefetmiti. Boyu kara ekirge kadar vard. B rinde duruyordu. Nem damlalar parlak zrhnn aralklarnda younlayor, sonra kavisli srtnn iine doru

yi yemek, dedi Hani ona. Hemen bcei yakalayp azna att, srd, inedi, keyifle yutt

Centaine ona gld. Seni komik ihtiyar, dedi, sonra evresine baknd, ln o gizli kk e harikulade bir diyar bu kta! Sonunda Michel'in bana anlatmaya alt eyleri anlayabili um.

Centaine'in artk pek de amad bir Afrika abukluuyla evrelerindeki hava bir anda tekra . Sis perdeleri uzaklat, birka dakika iinde gne parlad, ta bitkilerin zerindeki daml kuruyuverdi. Karncalar deliklerine girip kayboldular, yuvalarnn azn arkalarndan kapad kum kertenkeleleri kaygan kumullara geri dnd, yedikleri karncalarn zar kanatlarn rzg uumaya terkettiler.

Kertenkeleler siste m olduklarndan nce kumullarn gneli yamacnda kendilerini stma irka dakika iinde scaklk dayanlmaz bir hal ald, onlar da hemen glge yamaca katlar. D onra, le gnei tm glgeleri yok edince yzeyin altna girecek, aadaki serin kumlara do eceklerdi.

Hani ile Centaine antalarn srtladlar. Yumurtalarn arl omuzlarn bkyordu. Kumsal an kampa dnm, bir dzine kadar tombul kertenkeleyi ie geirmiti. Bir torba dolusu l f a atein yanndaki yass tan zerinde yatyordu.

Ah, kocam, ne becerikli aile reisisin sen. Hani torbasn yere brakp yal adam daha etk mde vmeye urat. San'lar arasnda senden yaman avc hi kmadndan eminim!

Owa kadnn bu ar iltifatlarna kar hi utanmadan kasld. Hani gzlerini bir an ondan k bakt, aralarnda kadnlarn gizli dilinde bir bakma gidip geldi.

Kk ocuk bunlar, diyordu glmsemesi ak seik biimde. Yedisinden yetmiine kadar hep Centaine tekrar gld, ellerini rpt, alklama ve ya ekme oyununda Hani'ye katld. Owa iyi! Owa akll! Yal adam ban sallad, ciddi ve nemli grnmeye urat. cz

Dolunaya drt be gece kalmt. Yemeklerini yedikten sonra ortalk hl aydnlkt. Kumullar r mor grnyordu. Sabahki sisten tr hl uyuyamayacak kadar heyecanlydlar.

Centaine artk San dilinin kilit alr gibi atrtl seslerini, boulur gibi hrltl nan es tonu varyasyonlarn anlamak iin hl ok aba gsteriyordu. Bu ton farklar batl kula en hibir ey ifade etmiyordu. Centaine onlarn varln ancak u son birka gnde du-yabilm i ayn kelimeyi birka trl tekrarlayp da Centaine aradaki fark duyamaynca ok umutsuzla Derken birdenbire, sanki kulaklarndan balmumu tkalar ekilmi gibi, telffuz farklarn duymaya balamt Centaine. Be de

iik ton vard. nce, orta, kaln, ykselen, alalan. Bunlar kelimenin yalnz anlamn deil geri kalan kelimeleriyle ilikisini de deitiriyordu.

Zor ve aba isteyen bir iti. Hani'ye yakn oturuyor, dudaklarna bakyordu. Birden aknlk bir lk atp iki eliyle karnna sarld. Kprdad! Centaine'in sesi dehet doluydu Kprdad... bebek kprdad!

Hani hemen anlad uzanp Centaine'in ksa branda bluzunu kaldrd karnn tuttu Vcudun derin inden bir kprt daha geldi.

Ai! Ai! diye bard Hani de Dokun, bak! Erkek zebra gibi ifte atyor! inli gibi ksk ki damla sevin gzya kabard, yanaklarnn buruuklarndan aaya akarken atein nda gl! Dokun, koca dede!

Owa byle bir daveti reddedemezdi. Centaine atein bana diz kp eteklerini havaya kaldrd adamn dokunmasndan hi de utan duymad.

Bu ok nemli bir ey! diye duyuruda bulundu Owa. Bunu kutlamak iin dansetmem gerek! Aya lkt, Centaine'in domam bebei iin ay nda dansetti. en

Ay uyuyan denize gmld srada kara tarafndaki gkyznn rengi solmaya balamt bile. sonra birka saniye ylece yatt. ki ihtiyarn atein klleri yannda hl l gibi yatmas p yerinden hzla uzaklat. Yryn gne domadan balayacan biliyordu.

Yeterince uzaklanca melip doal ihtiyacn karlad, sonra yrtk giysilerini karp de a rpererek serinledi, kumlarla vcudunu temizledi. Islak vcuduna tekrar giysilerini e kti, kampa kotu. htiyarlar hl derilerine sarlm, hareketsiz yatmaktaydlar. Centaine bi n iin korktu ama o srada Hani bouk bouk ksrd ve kprdad.

Neyse, salar bari! Centaine glmsedi, birka para eyasn toplad, Hani drtmeden hazr ydu. htiyar kadn tekrar kmldad, uykulu uykulu mrldand. Centaine ancak birka kelimeyi anlayabildi. Bekle, dinlen, uyu. Hani sustu, rty tekrar bana ekti.

Centaine pek armt. Atee birka tahta paras att, alevleri fledi, oturup beklemeye b

Sabah yldz Vens kumullarn gerisindeydi. Solgundu. Gne yaklayordu nk. ki San hl ine bu hareketsizlikten tedirgin olmaya balad. Gl ve salklyd artk. Gnlk yry elmiti. Gne kumullarn tepesinden belirince Hani dorulup oturdu, esnedi, gerindi, kand. Gitmek? diye sordu Centaine. Sesini peten balatp tizletiriyor, kelimeyi soru haline ge tiriyordu. Yo, yo. Hani olumsuz bir iaret yapt. Bekle... gece... cry... oraya gitmek. Parmayla kumullar gsterdi.

Karaya gitmek? diye sordu Centaine. inde bir heves kabard. Deniz kysndan ayrlyorlar t!

Karaya gitmek, diye onaylad Hani. imdi gitmek? Centaine iyice sabrszd. Son birka gnden beri gnde iki kere durup kamp kurar olmulard. Centaine en yakn kumula trmanp ierlere bakmt. Akam gklerinde, t uzaklarda mavi dalar gryormu

gibi gelmiti ona. O dalar amak, bu tekdze kydan kurtulup esrarengiz interland' kefet stiyordu. imdi gitmek? diye tekrarlad hevesle. Owa atee doru yaklarken gld. Maymun bakyorum leoparla karlamaya pek hevesli! dedi. Ama karlanca seyret l sen!

Hani ayplar gibi dilini aklatt, Centaine'e dnd. Bugn dinlenmek. Gece yolculuun en zor alamak. Bu gece. Nam ocuk, bunu anlyor musun? Bu gece, ay bizi aydnlatrken. Bu gece, gne uyurken. ark syleyen kumlarn diyarnda hi kimse gne altnda yryemez. Bu gece.

Bu gece, diye tekrarlad Centaine. imdi dinlen. Kamptan ayrld, ilk sra kumullarn tep ekrar trmand.

Yz otuz metre aadaki kumsalda, ate banda oturan iki kii nemsiz iki benekten farkszd afa bakt, basmakta olduu kum tepesinin, kocaman bir kum dann ete i olduunu grd.

Kumullarn rengi solgun ak sardan altn rengine, turuncuya kadar gidiyor, sonra morumsu kahverengi, derken koyu kan rengi oluyordu. Centaine bakarken onlarn gerisinde d e kaya doruklu glge dalar bulunduunu hayal etti. Ama ufuk onun baklar altnda stl bir ye dnt, bulanklamaya, erimeye boad. Sanki lden bir scaklk, gzle grlr bi

imde ykseliyordu. O scan soluuyla kavruluyormu gibi hissetti kendini. Az sonra kars anzara scak seraplarnn titreimli perdelerini rtnverdi.

Centaine dnp aaya indi, tekrar kampa yneldi. Owa da, Hani de, hibir zaman tam anlamyl o kalan insanlar de

ildi. htiyar adam oturmu, beyaz kemiklerden ok balar yontuyor, kars ise bir kolye daha yapyordu. Boncuk olarak, krlm devekuu kemiklerini kullanmakta, onlar iki ta arasnda rak istedii biimi vermekte, sonra iine bir delik amaktayd. Boncuklar hazr olunca onlar barsak derisinden yaplm bir sicime geiriyordu.

Onu alrken seyretmek Centaine'e Anna'y hatrlatt. Hemen ayaa kalkp kamptan tekrar k erini boncuklardan kaldrp onun arkasndan bakt. Nam ocuk ok mutsuz, dedi. Yumurta ielerde su var, midesinde de yemek var! Owa ok ban yontarken pek kzgn homurdanyordu. Mutsuz olmak iin hi sebebi yok.

Kendi klann zlyor, diye fsldad Hani. Yal adam cevap vermedi. kisi de anlyorlard r diyarda, s kazlm mezarlar iinde braktklarn dnrken ikisi de sessizdiler. 321

A l e v Kylan F : 21

Centaine kendi kendine yksek sesle, Artk yeterince glym, dedi. Sa kalmann yollarn lar izlemek zorunda deilim. Tekrar gneye dnebilirim. Tek bama. Kararszlk iinde dura bir eyin nasl olaca

n hayalinde canlandrmaya alt. Sonunda kararn vermesine o bir tek kelime yol at. ekrarlad.

Anna sa olsayd, ya da oralarda gidebileceim bir yer olsayd... yapardm bunu. Plajn kum a oturdu, dizlerini kucaklad. Geriye dn yolu yok. Ben yoluma devam etmek zorundaym. He r gnm bir hayvan gibi, bir vahi gibi geirmek, bu vahilerle yaamak zorundaym. Vcudun rten paavralara bakt. Devam etmeye mecburum. stelik nereye gittiimi bile bilmiyorum. mutsuzluk neredeyse onu esir alacakt. Canl bir dmanla mcadele ediyormu gibi savamas g kliydi onunla. Teslim olmayacam, diye mrldand. Asla teslim olmayacan. Bu seferki so ce, asla aresiz duruma dmeyeceim. Ne susayacam, ne alktan lmelere deceim, zerime de tenimi actan deriler giyeceim. Ban eip ellerine bakt. Trnaklar atlam, altlar r dolmutu. Grmemek iin yumruklarn skt. Bir daha asla. Olum da, ben de, bir daha asla uma gelmeyeceiz. Yemin ediyorum. Akama doru kumullarn eteindeki ilkel kampa dnd.

Hani ban kaldrp ona buru buru bir maymun giib srtt, Centaine'in iinden apansz ona sevgi kabard. Sevgili Hani, diye fsldad. Bir tek sen kaldn elimde. Yal kadn ayaa kalkt, ona doru yaklat. Devekuu kemi inden kolyeyi iki eliyle tayordu.

Parmak ularnda ykseldi, kolyeyi Centaine'in boynuna dikkatle geirdi, gsnde dzeltip ay ad, kendi yaptndan memnun, mrldanp durdu. ok gzel, Hani. Centaine'in sesi bouk kyordu. Te

ekkr ederim. ok teekkr ederim sana. Birden gzyalarna gmld. Bir de sana vahi diy

Anna'yla sen dnyann en tatl insanlarsnz meldi, yzleri ayn hizaya geldi. Centaine y likden gelen bir kuvvetle kucaklad, kendi yanan onun krk suratna yaslad.

Neden alyor? diye sordu Owa atein bandan. Mutlu da ondan. Bu da alamak iin pek sama bir sebep. Galiba bu kadn deli. Ban iki yana sallayarak ayaa kalkt, gece yolculuunun son hazrlklarna balad.

Ufack ihtiyarlar her zamanki haleriyle llemeyecek kadar ciddiydiler. Giysilerini, srt torbalarn yerletirdiler, sonra Hani, Centaine'e yaklat, onun torbasnn asksn kontro diz kt, branda potinleri Centaine'in bileklerine iyice balad.

Neler oluyor? Bu ciddi halleri Centaine'i tedirgin etmiti. Hani soruyu anlad ama aklama yapmaya kalkmad. Bunun yerine, Centaine'e bir iaret yapt, ikisi birlikte Owa'nin pei sra yola koyuldu lar.

Owa sesini ykseltti. Aydedenin Ruhu, bize bu gece k ver, yolumuzu grelim. Tm ruhlarn giden o atlak sesle sylyordu. Kumlar zerinde birka admlk kk bir dans bile yapt.

Dansn bir sramayla bitirdi, ocuksu ayaklarnn zerine dt. imdilik bu kadar yeterdi. einat. Bakiyesi, ruhlar anlamann kendilerine den tarafn yerine getirdikten sonra dene ti.

Gel, koca nine, dedi. Dikkat et, Nam ocuk yanmzda clsun, gerilerde kalmasn. Kalrsa ge dnp onu arayama-yz, biliyorsun. Sonra o hzl admlaryla plajn dibindeki ilk kum tepeye aradaki vadiye yneldi. Tam o srada ay da kararmakta olan ufuktan ykseldi, yldzl gktek yolculu una balad.

Gece yolculuu bir garipti. l yepyeni ve esrarengiz bir boyut kazanm gibiydi. Kumullar sanki daha yakn, daha yksekti. Gm renkli ay yla ereveleniyor, mor mor grnyorl diler birer sessizlik boazyd. Hepsinin zerinde yldzlar ve saman yolu daha yakn, ay Cen aine'in daha nce hi grmedii kadar parlakt. Elini uzatsa hepsini gkyznden olgun meyvel gibi toplayabileceini sanyordu.

Okyanusun ans, onu gremeyecek kadar uzaklatklar zaman bile akllarnda kald. Ayaklarn da kard o yumuak ses sanki dalgalarn sar kumsal pnn yanksydi. Hava okyanusun yeil sularndan gelen serinlii hl tayordu.

Ay gkyzndeki yolunun bir eyreini alm, onlar hl boazda ilerliyorlard. Birden Centai scak dalgasna doru attn hissetti. Deniz serinliini tayan havadan sonra sanki kat b taslam gibi oldu. ararak soludu. Hani admnn temposunu bozmadan, imdi balyor,

diye mrldand. Scan iinden abucak getiler. Biraz ilerde hava tersine pek souk oluver taine rperdi, branda bluzuna daha bir sk sarnd.

Vadi kvrlyor, gidiyordu. Onlar kumulun yamacna pek yakn ilerlemekteydiler. Bir keyi d l soluunu onlara doru bir kere daha fledi.

Uzaklama, Nam ocuk. Ama bu scakta yle bir yapkanlk, yle bir arlk vard ki, Centa lav akmna giriyor sand. Geceyars, ortalk Mort Homme'ddki kalorifer dairesinden daha s akt. Havay cierlerine ekti, scan vcuduna girip ieriyi istil ettiini hissetti. Da lukta, vcudundaki nemin o scak tarafndan hrsz gibi a-: lndn seziyordu.

Bir tek kere, ksack durdular, yumurta ielerin birinden su itiler. Hani ile Owa, Centa ine'in yumurtay dudaklarna gtrn dikkatle seyrediyorlard. Ama artk ikisinin de onu u rna gerek yoktu.

Gkyz aarmaya balannda Owa admlarn biraz yavalatt, bir iki kere durup vadiyi dikk d. Besbelli gn geirmek zere konaklayacak bir yer semeye alyordu. Sonunda durduklar mdik bir kum tepesinin dibindeydiler.

Ate yakacak malzeme yoktu. Hani yosuna sarlm kuru balklardan birini Centaine'e uzatt a ma Centaine yiyemeyecek kadar yorgundu. Hem imdi yemek, belki gn boyu onu susatr di ye korkuyordu. Yumurta ieden kendine den suyu iti, sonra yorgun bir tavrla ayaa kalkt

kilerden biraz uzaa yrd. meldii anda Hani tiz bir lk att, hzla ona doru ilerled

Hayr, diye tekrarlad. Centaine utanm, akl da karmt. Yal kadn torbasnda biraz an ana ona uzatt. te, bu... diyordu bir yandan. Centaine hl anlayam-

yordu. htiyar kadn bezgin bir tavrla kab tekrar kapt, kendi bacaklar arasnda tutup ii iedi. Al, yap! Kab tekrar Centaine'e uzatt. Yapamam, Hani, herkesin nnde olmaz, diye itiraz etti Centaine. Owa, buraya gel, diye seslendi Hani. Gster ocua. Yal adam kalkp geldi, Hani'nin gsterisini grltyle tekrarlad. Centaine tm utancna ramen biraz imrenmekten kendini alamad. Ne kadar daha rahat! diye dnyordu. imdi yap! Hani kab tekrar uzatt, Centaine bu sefer sz dinledi. !ki ihtiyar ona cesaret vermeye alrken ban evirdi, ortak kaba kendi katksn da sundu. Hani kab bir zafer zaklat.

abuk ol. Nam ocuk! diye iaret etti ona. Gne neredeyse doacak. Centaine'e kumlarda n ek kazlp iine yatlacam gsterdi.

Gne kumulun vadiye bakmayan yamacna vurdu, nn scakl aynadan yansr gibi onlar b ibi ince glgede, siperleri iinde yatmay srdrdler.

Gne ykseldi, kumul glgesi kld. Scaklk artt, vadiyi gm rengi seraplarla doldurdu dansetmeye, kumlar ark sylemeye baladlar. Alak ama srekli bir titreimdi. Sanki l de ayl sazn ses kutusuydu. Ses ykseliyor, alalyor, sonra tekrar balyordu.

Kumlar ark sylyor, dedi Hani ona alak sesle. Centaine anlad. Kulan yere dayayp ya ve harikulade mziini dinledi.

Scak daha da artt, Centaine San'lar taklit ederek branda aln bana rtt, sessizce yat mayacak kadar scakt. Garip bir komaya girdi, scak dalgalaryla yksele ala-la, deniz zer ndeymi gibi bir yolculua balad. Ortalk daha bile snd. Gne tepeye gelince glge yokoldu, o amansz nlardan korunacak almad. Centaine yaral bir hayvan gibi soluyarak yatt. Her ksack soluk boazn yakyor, daki gc tketiyordu. Bundan beter olamaz, dedi kendi kendine. Bu en sonu. Yaknda serinlemeye balayacak.

Yanlmt. Scak daha da artt, l ikence altnda bir hayvan gibi tslayp titreti. Centa rinin yanmasndan korkarak gzn bile amad. Yal kadnn kprdadn duydu, rtsnn ucunu kaldrp bakt. drar kabna dikkatle kum yatt yere yaklat, slak kumlar onun halanp duran teni zerine svad.

Bu serin temas Centaine'in rahatlayarak soluk vermesine yol at. Daha o kumlar kuru yamadan Hani s hendee biraz kuru kum att, Centaine'i gmd, rty bann zerine rtt.

Saol, Hani, diye fsldad Centaine. Yal kadn kocasn rtmek zere uzaklat.

Teninde slak kumlarla, zerinde de koruyucu tabakayla, Centaine ln o en scak saatlerine dayanmay baard. Derken yine o Afrika beklenmezliiyle, yanaklarna deen scan deiti i. Gne artk yle bembeyaz deildi. Tereya tonuna dnmt.

Gece bastrrken yataklarndan kalkp silkindiler, kumlarn dktler. Sularn hemen hemen d ir saygyla itiler. Centaine yine yemek yiyemedi. Owa ne dt, yola koyuldular. Bu sefer gece yolculuu Centaine iin bir yenilik saylmyordu. evredeki esrarengiz glgele r artk hayran olunacak varlklar deil, yalnzca bu meakatli yolculuun iaret talaryd.

Ayann altndaki toprak karakter deitirdi. Eskiden ayaklarn srklemesine yol aan yumu bir kumken, imdi smsk, mika gibi yamyass oldu. zerinde 'l gl'

denilen ieksi kristaller bak gibi keskindi. Branda asnda-letlerini kesip paralyordu. D urup onlar yeniden balamak zorunda kald. Derken dzlkten ayrlp alak bir kumulu atlar ine vardklarnda nlerinde ikinci bir vadi grdler.

Owa ne admn yavalatt ne de kararszlk gsterdi. Centaine bu kum dalarnn rzgrlar n ileceini, durmadan biim deitirebileceini, gvenilmez olduklarn hissediyordu ama minik m tpk usta bir denizcinin akntlarda seke seke ilerlemesi gibi onlarn arasndan yoluna d evam etti.

Oln sessizlii Centaine'in kafasna erimi balmumu gibi giriyordu. itme duyusunu kreltiy kulak zarlarn derin bir yoklukla dolduruyor, kz kendini sanki kulaklarna deniz kabu klar tutuyormu gibi hissediyordu. Bu kum hi bitmeyecek mi? diye sordu kendi kendine. Buras bir kumullar ktas m?

afak skerken durdular, gnein saldrsna kar savunmalarn hazrladlar. Gnn en scak ne yine s, mezara benzer yatanda, sidikli kumla svanm durumda yatyordu. Bebeinin ii a kuvvetle hareket ettiini hissetti. Sanki o da scakla, susuzlukla mcadele ediyordu .

Sabr, sevgilim, diye fsldad ona. Gcn sakla. Bu diyarn retecei dersleri renmem byle strap ekmemek iin. Bir daha asla.

O akam kumlardan kalktnda bebein hatr iin biraz kuru balk yedi ama tam korktuu gibi uu daha artt. Yine de verdii kuvvet gece yolculuuna dayanmasn salad.

Yksek sesle konumaya kuvvet harcamyordu. de enerjilerini ve vcut nemlerini koruma ab aydlar. Gereksiz hibir kelime sylemiyor, hibir hareket yapmyorlard. Centaine gkyznn i yenileyiine bakt. Michael'n yldzn ken-dininkinden ilerde grebiliyordu hl.

Ltfen bitsin artk, diye yakard onun yldzna. abuk bitsin. Daha ne kadar devam edebil ilemiyorum. Ama bitmedi. Geceler daha uzuyordu sanki. Kumlar daha derinleiyor, ayaklar da ok gmlyo r, her geen gn hava bir ncekine gre daha sertleiyor, gne tepelerine demircinin ekici i inip duruyordu. Centaine artk gnleri ve geceleri sayamadn grd. Hepsi birlemi, bir tek "upuzun scak ve susuzluk cehennemi olarak uzuyordu.

Be gn m, alt m, yoksa yedi mi? diye dnd dalgn dalgn. Sonra bo yumurta ielerin

diye karar verdi. Yalnzca iki dolu iemiz kalm.

Centaine'le Hani torbalarna birer dolu ieyi koydular, yk eit olarak paylatlar, sonra u balklarn sonuncularn yediler, gece yolculuuna balamak zere ayaa kalktlar, ama bu s hemen yola koyulmadlar.

Owa bir sre douya doru bakt, ban bir ey dinliyormu gibi yavaa saa sola evirdi, C efa olarak onun ban tutuunda hafif bir gvensizlik hissetti. Derken Owa alak sesle ark emeye balad. Centaine bu sesi artk Owa'nm hortlak sesi olarak tanyordu Ey, Arslan Yldznn ruhu! diyerek Byk Ay'nn iindeki Sirius yldzna bakt. Burada nsin. teki ruhlarn hepsi ark syleyen kumlardan kayor. Biz yaln-

zs. Bu yolculuk da genliimde hatrladmdan daha zorlu kt. Yol gzkmyor, byk Arsla parlaktr. Akbaba gibi her eyi grr. Bize yol gster, yalvarrm sana Yolumuzu a bize.

Sonra Hani'nin torbasndaki yumurta iesini ald, kapan ekti, kumlara biraz su aktt. S mda kk toplar gibi kaldlar. Centaine'in boazndan inler gibi bir ses kt, kz dizst

Gryorsun, Byk Yldz'n ruhu, suyumuzu seninle paylayoruz, diye bir ezgi tutturdu Owa umurtann tpasn kapatt. Ama Centaine gzn yerdeki slak toplardan ayrmakszn tekrar i

Sus, Nam ocuk, diye fsldad Hani. zel bir ans elde etmek iin bazen deerli bir ey v

Centaine'i bileinden yakalad, yavaa ekip ayaa kaldrd, sonra sonu gelmez kumullar aras ilerlemeye balayan Owa'yi izledi.

Sessizlik kulaklarn sar eder, srtndaki yk onu kertmeye urarken Centaine mcadele . Tm yn ve mesafe kavramlar bir kere daha krelmiti. nndeki iki glgeden baka hibir yle apansz durdular ki Centaine, Hani'ye arpt. Kadn onu tutmasa yere decekti Hani onu avaa yatrd, yanyana uzandlar.

Ne... diye balayacak oldu Centaine. Hani elini onun azna kapayp susturdu.

Owa yanlarnda yatyordu. Centaine susunca elini uzatp zerinde yattklar kumulun dibini g terdi.

kiyz kadem kadar aada, kumulun bittii yerde dmdz bir ova balyordu. Ayn gm ldii yere kadar uzanyordu. Yamyass, sonsuz bir ovayd. Kumullar artk geride brakm ola eklerini dnnce iine bir umut doldu. Bu ovada oktan lm aalarn iskeletleri duruyord ibi griydiler.

Aldrmaz gkyzne kvrk dallarn dilenir gibi uzatyorlard. Bu garip manzara Centaine'in bir rperti uyandrd. ri, biimslz bir glge, o eskiden kalma aalar arasndan bir mitoloj avar gibi getiinde titredi, Hani'ye daha da sokuldu. San'larn ikisi de tasmas tutulmu av tazlar gibi heyecanla titriyorlard. Hani, Centaine 'in elini sarst, sessizce parma

yla iaret etti. Centaine'in baklar odaklat, orada ilk grdnden baka canllarn da Be tanesini sayabiliyordu.

Owa yan yatm durumda yine o av arksna balad. Yaynn gerginliini denedi, bandaki ba k seti, Hani'

ye bir iaret yapt, sonra kumuldan aaya doru szlmeye balad. Gkyzne kar grlmey kalkt, glgelere doru kayd, inili kl kumlarn arasnda gzden kayboldu. ki kadn tepenin hemen gerisinde yatmay srdrdler.

Glgeler kadar sessiz ve hareketsizdiler. Centaine bu eski ktann her canldan bekledii o hayvansal sabr yava yava reniyordu. Gkyz gnn ilk klarnn vaadiyle aydnlanmay canllar daha belirgin biimde grebiliyordu.

ri antiloplard bunlar. Drt tanesi sessiz yatyor, ilerinde en iri olan bir tanesi bira z ilerde duruyordu. Centaine onu srnn ba olan ^rkek olarak dnd. Omuz ykseklii Bulu ard. Boynuzlar harikuladeydi. Uzun, dmdz ve gaddar. Centaine vaktiyle, onikinci doum gnnde babas onu Cluny mzesine gtrd zaman grd La Dame la Licorne halsn hatr

Ik glendi, hayvan koyu dut renginde parldad. Yznde daha da koyu renkli izgiler vard biiminde desenler oluturuyordu bu izgiler. Gururlu bir hayvand.

Soylu ban Canteine'in yatt tarafa doru evirdi, boru gibi kulaklarn uzatt, koyu ren kuyruunu tedirgin tedirgin sallad. Hani elini Centaine'in koluna dayad, ikisi birli kte sindiler. Hayvan onlardan tarafa uzun uzun bakt. Mermer bir heykel gibi harek etsizdi. Ama kadnlarn ikisi de kprdamad. Sonunda hayvan ban edi, ovann yumuak topr a eelemeye koyuldu.

Ya, evet! Kaz da bitkilerin tatl kkn bul koca boa! diye dnd Owa iinden. Ban k Sana yle bir dans sunacam ki, tm hemcinslerin imrenecek!

Owa hayvandan yzelli adm kadar ilerde yatyordu. Okun menzilinden hl pek uzaktayd. Kumu l vadisinin glgesinden bir saat kadar nce kmt. Bunca zamanda ancak be yz adm yakla

Ovann yzeyinde hafif bir oyuk vard. Bir el derinliinden fazla deildi. Ama Owa alacaka ranlkta o keskin avc gzleriyle onu grm, hemen iine kaymt. Amber renkli bir ylana b . Tpk ylan gibi de karn zerinde, dalgalana dalgalana, sessizce ilerlemekteydi. Bir ya ndan bu av karsna karan Arslan yldzna dualar ediyordu. Hayvan birden ban kaldrd, kukuyla evresine baknd. Kulaklarn iki yana fara gibi amt.

Korkma, tatl boa! dedi Owa iinden. Sen bitkinin kkn kokla. Brak yrein sakinlesin

Dakikalar uzad, hayvan burun deliklerinden ufack, balonlu bir soluk verdi, ban edi. Di lerden kurulu haremi onu rahat pozlarda uzanm seyrediyorlard. Gevi getirirken eneleri oynamaktayd.

Owa ne doru kayd. Hendein yasslm kenarndan daha alak bir dzeyde ilerliyor, hi gr ni toprakta dizleri ve kalalaryla, ayak parmaklaryla itmekteydi.

Hayvan topraktaki kk nihayet karmt. Grltl biimde ineyip duruyordu. n ayan oparyordu. Owa aradaki mesafeyi dikkatli, sabrl bir inatla kapamaktayd.

yi beslen, tatl boa! Sen olmazsan insan ve bir de domam ocuk yarn gne altnda yi yrekli boa. Biraz daha kal. Birazck daha.

Artk cesaret edebilecei kadar yaklamt ama hl epey uzakta saylrd. Hayvann sars afif ve inceydi. Ucu kemikten olduundan, demir ulu oklar kadar sivri de deildi.

Arslan Yldznn ruhu, bizden yz evirme, diye yakard Owa. Sol elini havaya kaldrd ufa bir avu boaya doru dnd.

Hemen hemen bir dakika boyunca hibir ey olmad, sonra hayvan yerden kma benzeyen vcuts eli grd, ban kaldrp ona bakt. Tehlikeli olamayacak kadar kk gibiydi. Bir dakikalk sessizlikten sonra Owa parmaklarn, kkr-trcasna kprdatt, hayvan burun nden hava verdi, ba

n uzatt, kokuyu almaya alt. Owa rzgr altndayd. O aldatc sabah gneini de arkas

Elini yine hareketsiz tuttu, sonra ar ar indirdi, yanna uzatt. Hayvan ona doru bir iki adm att, birden dnd... bir iki adm daha att. Meraklanmt. Kulaklarn ne doru uzat uk almadan yatmakta olduu ufack hendee bakyordu. Derken merakn yenemedi, bir kere daha ilerledi ve Owa'nin menziline girmi oldu.

Ylan sokmas gibi n bir hareketle Owa yan dnd, yayn yanana dayayp nian ald ve oku radaki mesafeyi bir ar gibi ald, hayvann desenli yanana tokat gibi bir sesle sapland, dikenleri kulan altna takld. Hayvan bir batma duygusuyla ahland, olduu yerde dnd. Haremindeki diiler kum yastklarndan bir anda frlayp drt nala kalktlar, tm sr koan den uzaklamaya balad. Kuyruklarn sallyor, pelerinden bir toz bulutu kaldryorlard. Erkek hayvan ban sallyor, yanandan sarkan oktan kurtulmaya alyordu. Yolunu bilerek an tarafn l aalardan birinin gvdesine srtt.

Derine bat! Owa ayaktayd. Zplyor, baryordu. Tutun, ey sevgili ok! Owa'nin zehirini o albine ta. Hzl ta, k k ok!

Kadnlar kumuldan koarak inip onun yanna geldiler,

Ah, ne kurnaz bir avc, diye kocasn alklad Hani. Centaine soluk soluayd. Ama srnn oktan gzden kaybolduunu grnce hayal krklna urad. afan ala. ca karanlnda hi grnmyorlard. Gittiler mi? diye sordu Hani'ye. Bekle, dedi yal kadn. Takib etmek birazdan. Bak imdi. Owa sihir yapmak.

htiyar adam silhlarn bir kenara brakm, yalnzca oklarndan iki tanesini hayvann boynu enzeyecek biimde bandak banda takmt. Ellerini hayvann kulaklar gibi ba

nn iki yanna dayad, duruunu, ban tutu biimini deitirdi. Burun deliklerinden hava ayayla eeledi. Centaine'in baklar altnda antilop oldu kt. Taklit yle kusursuzdu ki sevinle ellerini rpt.

Owa hayvann havaya kaldrlan eli grmesinden balayp bir pantomim yapmaya koyuldu, o ele yavaa yaklat, sonra okla vuruldu. Centaine bir dj vu duygusuna kapld. Sahne o kadar i canlandrlyordu ki!

Owa tpk antilop gibi drt nala komaya balad ama ok gemeden zayf dp sendeledi. Solu arkyordu. Centaine yaral hayvana kar bir acma duygusu hissetti. Aklna Bulut geldi. Gzl rine yalar doldu. Hani ise el rpyor, cesaret verici sesler karyordu. l, koca boa... l ki biz yaayalm!

Owa geni bir daire izdi. Boynuzlu ba tayamayaca kadar ar gelmeye balamt. Yere ki debelenmeleri canlandrd.

Her ey son derece inandrcyd. Centaine artk karsnda minik San' deil, o hayvan gr yapt bu bynn etkisinden bir an iin hi kuku duymad. Ah! diye bard Hani. Dt. Koca boann ii bitti! Centaine de ona tmyle inand. Yumurta ieden su itiler, sonra Owa l aalarn birinden bir dal krd, ucunu sivriltti, tad bufalo kemi inden yontulmu mzrak ban geirebilecek hale getirdi, bu ar silh eline ald.

Hayvan izlemenin zaman geldi, diye duyuruda bulundu, ovann ortasndan yola koyuldu.

Centaine'in ilk sezgisi doruydu. Kumul blgesi artk bitmiti. Ama karlarnda uzanan ova d bir o kadar rktcyd.

l ormann o garip grnm pek gerek d, pek br dnyasald. Acaba bu orman ne zaman l u aalarn belki de bin yldr burada byle duruyor olabileceini dnnce rperdi. Kupkuru olduklar gibi korumu olabilirdi. Tpk firavun mumyalar gibi.

Owa hayvan srsnn izini srmekteydi. akll tabanda Centaine hibir iz gremezken, minik li admlarla yolunu bulabilmekteydi. Bir tek kere durdu, hayvann srtnd bir aacn dibin tmakta olan ok ubuunu ald. Bak. Fras yapm.

Okun ba yoktu. Owa bunu bilerek byle planlamt. Oklar iki ksmdan oluuyordu. Zayf ekl zehirlj ksmn gerisindeydi. Kolayca kopup dsn diye.

Ik hzla artt. Centaine'in nnde yrmekte olan Hani sopasyla iaret etti. Centaine nce medi. Sonra kurumu asmay grd. Birka kahverengi yapra topran ze-rinnde yatyordu. K dan beri ilk grdkleri canl bitki izi buydu.

Artk nereye ve nasl bakacan bildii iin daha baka bitkileri de grmeye balad. Kahver rulmu ve nemsizdiler ama, altlarnda neyin yattn tahmin edecek kadar tanmt l. n rn grnce keyfi biraz daha yerine gelir gibi oldu. Kumullar geride kalmt. Toprak tekrar canlanmak zereydi.

Sabah rzgr gne ufuktan ykseldikten sonra da esmeyi srdrd. Scak artk kumul blgesin bezdirici de

ildi. San'larn davran daha hafif, daha gamszd. Hani ikide bir, Artk iyi, yaknda yem , diye cesaret vermese bile, Centaine yolculuun en kt ksmn am olduklarn zaten bil rini ksp eliyle siper etmesi gerekiyodu.

Mika ularndan, parlak akllardan, ok fena yansyordu klar. Gkyz sabunlu gibi bir ay i eriyip yokoluyordu.

lerde yatan bir cisim grd Centaine. nn tesinde drt dii antilop, den erkeklerine sad eriyor, uzaklamadan oralarda dolayorlard ama korku iindeydiler. Yaklaan insanlar bir m ile varnca diiler nihayet erkei terkettiler, titreen sisin iine doru drt nala uzaklat

Erkek tam Owa'nin taklidini yapt pozda yatyordu. Soluyordu. Dermanszd. Ban saa, sol or, koca boynuzlarn sallyordu. Gzlerinde yalar parldamaktayd. Kirpikleri gzel bir kad rpikleri gibi uzun ve kvrkt. Owa yaklarken kendini korumaya alt, arslan bile delebi ki boynuzlarn havada evirdi, sonra ba yine dt.

Owa dikkctle onun evresinden dolat. Hayvann yannda yle gsz ve ufack grnyordu ki! rdu kendine. Mzra elinde hazrd. Hayvan yar felli vcudunu bu sefer ona doru evirdi. ulak altndaki yaradan hl sarkyordu. Yznn gzelim desenleri zehirli yaradan akan pthl eriyle doluydu.

Centaine yine Bulut'u hatrlad. Bu strabn abuk son bulmasn istiyordu. Torbasn yere k teinin belini at, onu matador pelerini gibi tuttu, yaral hayvann karsndan, Owa'nin te tarafndan ilerledi. Hazr ol, Owa, hazr ol! Hayvan Centaine'in sesine dnd.

Centaine etei hayvann zerine frlatt, hayvan ona doru atld, boynuzlar havay kl gi n Centaine'e doru srklendi, dev ayaklaryla toz kaldrd, Centaine evik bir hareketle yan srad.

Hayvann dikkati dalnca Owa ileri atld, mzran yaral avnn boazna saplad, kvra

Parlak atar damar kanlar gne altna krmz bir fiskiye gibi fkrd, Owa geri srad, o Teekkrler, koca boa! Bizi yaattn iin teekkrler!

Yardmlaarak hayvan srtst evirdiler. Owa ta bayla kesmeye hazrlanrkenCentaine a Owa kararszlk gsterdi. Daha nce bu gzel silha hi dokunmamt. Dokunursa parmaklarna r daha ondan ayrlmayacandan korkuyordu.

Al, Owa. diye zorlad onu Centaine. O hl kararsz kald. akya ekingen bir saygyla bak taine birden igdsel bir sezgiyle Owa'nm kendisine dmanlnn nedenini hissetti. Ba istiyor. i gidiyor ona.

Neredeyse glecekti ama kendini tuttu. Al, Owa! htiyar adam yavaa uzand, aky onun el ld. Parmaklar arasnda sevgiyle evirdi, ban okad, sonra ba parmayla denedi. Ai! Ai! diye bard. elik deriyi yarm, ba parmandan kan karmt. Ne silh! Bak, a gsterdi. Bak, ne kadar keskin! Benim budala kocam! nsan av keser, avcy deil!

Owa bu akaya keyifle gld, iine eildi. Hayvann husyelerine sol eliyle sarld, dar e k darbede kesti kard.

Ai! Ne kadar keskin! Husyeyi kenara koydu. Bunlar kmr ateinde zgara edilince nefis olu rdu. Dndaki deri torbas da ok balarn, ufak tefek deerli eyleri tamak iin ie yara

Bacaklar arasndan yaradan balayp deriyi azck, yukar doru yard. Ba yatk tutuyor,

unu delmemeye alyordu. aret parman deri altna sokarak ynlendiriyordu ba. Koll un altna ilerledi, enenin ucunda durdu. Hayvann boynuna halka halinde izikler yapt, s

onra drt bacan birleme yerlerinde halkalar ve bacaklarn ilerini yard, en sonunda ilk n kesie tekrar vard. Kadnlar derinin ucuna aslp ekerken Owa yumruunu deri altndaki be l a daldryor, ayryordu. Postu yzdler, tek para halinde kardlar. Ayrlrken yumuak, zer bir ses kard. Krkl taraf topraa gelecek biimde yere yaydlar.

Sonra Owa karn boluunu at. Cerrah gibi dikkatli alyordu. Barsak tomarn bin zorlu erine koydu.

Hani hemen evreden o solgun, ince l otlarn toplad. Bu i iin epey dolamas gerekmekte lar seyrek ve dankt. abuca dnd, otlar bir kabn azna dedi. Bu arada Owa hayvann d, iindeki kukulu svdan iki avu dolusu ald. Sindirilmemi otlardan sular damlyordu. D wa skmadan damlamaya balamt.

Hani'nin otlarn szge gibi kullanan Owa, kab o svyla doldurdu, sonra iki eliyle kaldr aklarna gtrd. Doya doya iti. Gzlerini keyifle yumuyordu. Kab indirince geyirdi, srta ani'ye uzatt. O da grltyle iti, geyirdi, gld, azn elinin tersiyle silip kab Centai i.

Centaine soluk, yeilimsi kahverengi svya bakt. Alt taraf sebze suyu, diye avuttu kendi i. Daha inememi, mide sularyla karmam... Kab azna kaldrd.

Sandndan ok daha kolayd. Sebze orbasna benziyordu. Sonradan azda hafif bir aclk b kab tekrar Owa'ya uzatt, o midedeki suyun geri kalann da kaba aktard. Centaine onu se yrederken gznn nne Mort Homme'

daki sofra, zerindeki gm atal baklar, kristaller ve Sevres porselenleri geldi. Anna'n leri onca zenle yerletirii-ni, arabn ssna nasl nem verdiklerini, etin pembe pimesi ina ettiklerini hatrlad, yksek sesle gld. Mort Homme'dan ok, ok uzaklardayd u anda.

ki San onun neye gldn hi anlayamadan onunla gldler, o svdan hep birlikte tekrar te r.

ocua bak, dedi Hani kocasna. ark syleyen kumlarn orada korkmutum onun iin. Ama ba

l iekleri gibi averdi yeni batan. Kuvvetli kz. Cieri arslan cieri. ldrme srasnd , grdn m? Hayvann gzn kendi tarafna ekti. Hani ban sallad, gld, geyirdi. Sa en Hani'ye inan... yaman bir olan olacak. Owa midesi sularla dolu, memnun memnun srtt. Tam kabullenmek zereyken parmaklar arasnd aki ba yere drd, glmsemesi yokoldu.

Budala kadn, tavuk gibi aptal aptal konuuyorsun, et burada bozuluyor. Ba hemen kapt. mak onun yapsna yle yabanc bir duyguydu ki, mutsuzluunun nedenini anlayamyordu Owa. Am a aky kza geri verme fikri, iini fkeyle dolduruyordu. Kalarn att, bir yandan keser et eritlerini azna atp i i inemeye koyuldu. Gne eyrek yolu almken l aalardan birinin dallar-

ni yp atei yakmlard. Etler abucak kararp kuruyuverdi.

Yenemeyecek kadar scakt. Hani ile Centaine slak postu l dallarn zerine yayp adr boz bir ardak kurdular, gneten korunmaya uratlar. Vcutlarndan demin itikleri mide sular amaya balad.

Gne batarken Owa atein kuru dallarn kapt, onlardan bir kvlcm karmaya urat. Cent areketle dallar onun elinden ekti. O zamana kadar San'lara kar bir ekingenlik duyuyor

, kendi insiyafitini kullanamayacak kadar yetersiz hissediyordu. Ama kumullar atkta n sonra, hele de avda yardm ettikten sonra ona da bir ataklk gelmiti. Dallar yere ko ydu, akyla akmak tan eline ald. San'lar ilgiyle bakyorlard.

Centaine kuru dallara doru bir kvlcm fiskiyesi pskrtt, hemen eilip alevlere fledi. S r aknlk ve tella bartlar, btl bir dehetle geri ekildiler. Ancak ate iyice yanm a bir gven geldi. Tekrar yanatlar, elie ve akmak tana hayran hayran baktlar. Centain eitmenliiyle Owa nihayet kvlcm karmay rendi. Sevinci cokun ve ocuksuydu.

Gece bastrp onlar gnein scandan kurtarnca kendilerine bir ziyafet hazrladlar. Kara klarn evresindeki yaa sardklar bbrekleri zgara ettiler. Kadnlar ate

in banda alrken Owa da antilopun ruhu iin adad dans yapt, genliindeki kadar y sesi iyice kslncaya kadar srdrd. Sonra o da atein bana meldi, birlikte yemee San'lar yalar enelerinden gslerine damlata damlata yiyorlard. Mideleri iip darya dar yediler. Centaine tka basa doyup sofradan ekildikten sonra onlar hl yemeye devam ettiler.

Arada srada Centaine onlarn da doyduuna inanacak oluyordu. eneleri yavalyor, gzleri uy ulu baykular gibi bakyordu. Owa iki elini i midesine dayyor, tek kalas zerine devrili , buruuk suratn daha buruturup homurdanyor, sonunda barsandaki gaz grltyle dar Atein kar tarafndan Hani ona ayn derecede kulak trmalayc bir lkla cevap veriyor, ar atyorlar, _ 337 A l e v Kylar F : 22

sonra yine azlarna et lokmalar tkyorlard.

Centaine uykuya dalarken, sk sk alkla yzyze gelen, ara sra dalar kadar yiyecek bulunc a onu bozulmadan koruyacak olanaklar olmayan insanlar iin bu tepkinin en doal tepki olduunu anlad. Sabah uyandnda onlar hl yiyorlard.

Gne dounca iki San postun adr altnda yattlar, gn boyu horladlar, gne batarken ate landrp yine yemee baladlar. O zamana kadar etlerden geriye kalanlar iyice kokmaya bala mt ama bu durum onlarn itahn ancak daha artryordu.

Owa zel ii iin ayaa kalkp sendeleyerek ateten uzaklatnda Centaine onun kalalarna ardan indikleri sra gevek, sarkk olan kalalar yine gerginlemi, yuvar-laklam, cill rdu.

Deve hrgc gibi, diye kkrdad Centaine. Hanideonun-ta kkrdad, ona kzarm, tr t Gn boyu tekrar uyudular. Gargantua'ya lyk bir ziyafeti hazmetmeye alan pitonlar gibi u yuyorlard. Gne batarken torbalar kurutulmu antilop etinden eritlerle dolu olarak yola koyuldular. Owa onlar mehtapl ovada douya doru yrtt. Katlanm postu kafasnn zerinde dengeleyerek tayordu.

Yava yava iinden gemekte olduklar ova ekil deitirdi. nce l otlarnn arasnda ufac meye balad. Centaine'in dizine bile geliniyorlard. Bir keresinde Owa durdu, t uzakta , nlerinden bacaklarn yksee kaldra kald-

ra gemekte olan bir karalty iaret etti. Koyu renk bir vcut, evresinde beyaz tyler. Anc k glge kaybolduktan sonra anlad Centaine. Devekuuydu o. afak skerken Owa postu yine adr gibi kurdu, gn ge

irmek zere yerletiler. Gne batarken yumurta ielerden suyun son damlalarn itiler. Sa ine sessiz ve ciddi bir havaya brnmlerdi. Yola koyuldular. Sular olmaynca lm onlardan rka saat uzakta demekti.

afak skerken, hemen kamp kuracaklar yerde, Owa ayakta dikilip uzun sre gkyzn inceled rmal rotalarndan saparak bir yarm daire izdi, ban ku gibi havaya kaldrd,, yava yava a evirdi, burun deliklerine havay ekti durdu. Owo ne yapyor? diye sordu Centaine. Koklamak. Hani ona gstermek iin kendi burnuna hava ekti. Suyu koklamak. Centaine inanamamt. Su kokmaz, Hani. Evet! Evet! Bekle, grrsn.

Owa bir karara vard. Gelin! diye iaret etti, iki kadn torbalarn kapp hzla onun pein rlediler. Bir saat kadar sonra, eer Owa yanlmsa yaknda leceklerini Centaine de anlamt murta ieler botu. Is ve gne vcutlarndaki nemi emiyordu. le sca bastrmadan lm Owa birden komaya balad. Avcnn avlayaca hayvann boynuzlarn grd zaman kopard pard. Kadnlar srtlarnda ykleriyle ona yetimeye kalkmadlar bile.

Bir saat sonra, onun minik glgesini ancak ok uzaklarda grebiliyorlard. Yanna vardklarn a ,o srtt, kolunu 'hogeldiniz' der gibi bir yay izdirerek evirdi. Owa sizi fil hortuml rnn su ektii kuyuya getirdi, dedi. Bu taklan adlarn kkleri San'larn belleinde okta u gitmiti, Owa onlar yamatan nehir yatana indirirken hi utanmadan krtp duruyordu.

Geni bir su yatayd ama Centaine burann tmyle kurumu olduunu hemen grd. i kumul y benzer gevek kumlarla dolmutu. evresine baknrken byk bir hayal krklna uradn

Kvrlarak ilerleyen su yata yaklak yz adm enindeydi. Ovann akllar arasndan geiyo a ramen iki kysnda, ovann geri kalanna oranla ok daha sk, koyu renk bitki kalabal . allar bel hizasna va-rryordu. Arasra bir dal daha da yukarlara uzanyordu. San'lar k eyifle ene yartrmaktaydlar. Hani kocasnn hemen peinden, nehrin kumlar iinde ciddi a ilerliyordu.

Centaine olduu yere kt, parlak turuncu kumlardan bir avu alp parmaklar arasndan aktt en farkna vard.

Kumlarn zeri antilop dklaryla doluydu. Ayrca kum kmecikleri vard. Sanki ocuklar kum yapmak iin oray eelemiler gibi. Owa u anda ukurlardan birini dikkatle inceliyordu. Cen taine srklenerek ilerledi, onun ne bulduuna bakmaya gitti. Herhalde geyikler eelemiti bu nehir yatan. Ama sonradan atklar ukura yeni batan kum dolmutu. Hemen hemen tmy durmutu. Owa bilgi ban sallad, Hani'ye dnd. Buras iyi. Emme kuyumuz buras olsun. ocuu eri, barnak kurmasn ret. Centaine yle susamt ki, ba dnyor, midesi bulan-

yordu.Yinede torbasn srtndan indirdi. Hani'nin pei sra yamaca trmand, dikenli dallard toplamaya baladlar.

Nehir yatana abucak iki ilkel kulbe kurdular. Dallar ember halinde kuma saplyor, tepel rini eerek birbirine tutturuyorlard. Birinin zerini allarla, dierini hayvann postuy-la ttler. Bundan ilkel barnak olamazd. Duvarlar yoktu. Taban nehir kumuydu. Ama Centaine kendini hemen glgeye atp serildi, Owa'yi seyretmeye devam etti.

Owa nce bandaki oklarn zehirli ularn karmaya koyuldu. Bu ii ok dikkatli yapyordu. ik, lm demekti. Her ok ban bir para ham deriye saryor, kemerinde-ki keselerden birine oyuyordu.

Sonra ok ubuklarn birbirine takmaya koyuldu. Eklem yerlerini akasya reinesiyle yaptry u. Sonunda kendi boyundan byk bir saz olutu. Yardm et bana, hayatmn iei, diye ya ekti Hani'ye.

Elleriyle kumlar kazmaya koyuldular. Kumlarn tekrar alan delie dklmesini engellemek cann azn geni tutuyor, dibe indike daraltyorlard. Yava yava Owa'nin ba ve omuzlar grnmez oldu. Az sonra darya daha koyu renkli, nemli topraklar atmaya balad. Hl derin yordu ukuru. Sonunda Hani onu ayak bileklerinden tutmak zorunda kald. Owa'nin tm vcu du ukurun iindeydi artk. Derinlerden bouk sesler gelince Hani uzun saz ona uzatt.

Owa ukurda baaaa durumda, sazn ucuna dal ve yapraklardan bir szge yapt, deliin tka lt. ki kadn ayak bileklerinden yakalayp onu ukurdan ekti-1er. ktnda ust ba tu i. Hani onun kulaklarnn iini temizlemek salarndaki kumlar dkmek zorunda kald.

Owa ukuru yava yava, dikkatle, birer avu kum atarak tekrar doldurdu. Szgeli saz hi ye den kprdatmad. i bi-tnce kumlar okaya vura yasltt, sazn ucunu yzeyden biraz yukard oya ayarlad.

Owa kuyusunun son ilemlerini bitirirken Hani yeil bir dal seti, dikenlerini ve kabuu nu soydu. Sonra Centaine'e yardm etti, yumurta ielerin kapaklarn atlar, hepsini kuyunu yanna dzgn bir sra halinde yerletirdiler.

Owa kumlara yzst uzand, dudaklarn sazn ucuna kapatt. Hani onun yanbana melip dik ltti. Yumurta ieler yaknnda, yeil dal elindeydi. Ben hazrm, kalbimin avcs, dedi. Owa da emmeye balad. Centaine kulbenin glgeliinden seyrediyordu. Owa yava yava canl bir kre benzemeye balamt. Gs iiyor, iniyor, her soluk ekiinde eski u. Sonunda Centaine sazn iinden ar bir ykn gemekte oldu

unu hissetti. Owa'nm gzleri smsk yumuldu, buruuklarn arasnda kayboldu, surat karard ii abadan iyice kahverengi oldu. Vcudu hl pompalyor, nabz gibi iip iniyordu. nce uz aki o arl yukar ekebilmek iin byk sava vermekteydi.

Birden, soluk temposunu bozmakszn azndan miyavlar gibi bir ses kard. Hani ne doru e eil daln ucunu yavaa onun aznn kesine soktu. Elmas gibi parlak bir su damlas Owa'nm ar arasnda belirdi, daln zerinden kayd, bir an ucunda oynat, sonra Hani'nin tutmakta o du u yumurta ieye dt. iyi su, ruhumun arkcs, diye cesaret verdi Hani ona.

yi, tatl bir su! Yal adamn azndan akan sular srekli bir szltya dnt. Bir yand soluk verirken salyordu.

Gereken aba korkun bir eydi. Owa suyu alt kadem yukarya ekiyordu. Centaine'in dehetle n baklar altnda yumurta ielerden nce birinin, sonra ikincisini doldurdu, hi ara verme

ncye geti.

Han bana melmi ona cesaret veriyor, dal ve ieleri ayarlyor, ona mrltyla tatl s aine birden bu yal ifte kar bir imrenme hissettiini farketti. Hayatn sevinleri ve a aralksz zorluklaryla, nasl smsk bal bir hale geldiklerini, nasl hemen hemen tek bir oluturduklarn dnd. Geen zor yllarn onlara nasl bir mizah anlay, nasl bir duyar elik, kadercilik kattn, ama her eyden ok da sevgi verdiini bilinlendirdi, onlara deri n derine imrenme duydu.

Keke ben de, diye dnd. Keke ben de bir baka insana, bu ikisinin birbirine baland ydim! Bir anda farkna vard. Onlar pek ok seviyordu. Sonunda Owa sazdan azn ekip yan dnd, soluk solu a, titreyerek yatt. Kousunu bitirmi bir maratoncuya benziyordu. Hani yumurta ielerden birini Centaine'e getirdi. , Nam ocuk, diyerek uzatt. Centaine suyu hemen hemen isteksiz yudumlarla iti. Her damlann ne byk abalarla elde e dilmi olduunu bildiinden hevesi kayordu. Az iti, Sululuk duydu. Sonunda ieyi geri uzatt.

yi su, Hani, dedi. Oysa su acyd. ine yal adamn tkr karmt. Ama San'lar l cek her suya 'iyi su' diyorlard. Bunu artk renmiti. Ayaa kalkt, Owa'nm yatmakta olduu yere yrd.

yi Su Owa. Onun yanna diz kt, zavallnn yorgunluktan nasl tkenmi olduunu grd. lad. Hl yerinden kalkamayacak kadar yorgundu. iyi su, Nam ocuk, diye onu destekledi.

Centaine belindeki ip kua zd, ona geirilmi aky iki eliyle tuttu. O ak kendisine i oktan vermi, onun hayatn kurtarmt. Saklasa, ilerdeki zor gnlerde de ayn hizmeti ve irdi. Al Owa, diyerek ona uzatt. Bak Owa'ya!

Adam baa bakt, yznn koyu rengi soldu, gzlerine yerleen yeni bir duygu tm dier ifad di. Al, Owa, diye srar etti Centaine.

ok fazla, diye fsldad. Owa. Baa dehet dolu gzlerle bakyordu. Paha biilmez bir ar

Centaine uzand, onun bileini tuttu, elini evirip avucunu yukarya dndrd, aky iine k aklar zerine kvrd. Owa gne altnda, elinde akyla dorulup oturduunda gs tpk sa p kabard, bir gznn kenarndan bir ya damlas kt, burnunun yanndaki kr ktan aaya szld. Ne diye alyorsun, budala adam? diye sordu Hani.

Bu armaann sevincinden alyorum. Owa gururunu korumaya alyordu ama, sesi bouk ky Hani ona, Alamak iin amma da budalaca bir neden, dedi, glmesini elinin zarif bir hareketiyle saklamaya alrken gzleri yaramaz yaramaz pa rldad.

Kuru nehir yatan douya doru izlediler. Kumul yresinden geerkenki tellar artk kalma tnda su olduunu biliyorlard.

Gne doduktan sonra da yrmeye devam ediyorlar, scak onlar bir yere snmaya zorlaynca yolculuu srdryorlar, gnein etkisi geince, karanlk basana kadar yine yol alyorlard. va ve rahatt. Yol boyu yiyip iiyor, avlanyorlard.

Hani, Centaine iin zel bir kazma denei kesti, soydu, ucunu atete sertletirdi, nasl kul anlacan ona retti. Birka gn iinde Centaine artk yerdeki knt ve tmseklerin nere ecek, yararl bitki kkleri olduunu tanyabilmee balad. Ksa zamanda anlad bir ey de, l bulmakta ve av avlamaktaki insanst yeteneklerine ramen, grubun hayatta kalmasn kadnl arn o ufak tefek avlarnn salad oldu. Av bulunmad gnler ve haftalar boyunca, hep ka p kampa getirdii bitki kkleriyle beslendiler.

Centaine geri abuk reniyordu, gen gzleri atmaca gibi keskindi ama, yal kadnn bu kon ezgi gcne asla ulaamayacan da biliyordu. Hani yzeyden hi belli olmayan bitki ve bcek bile tehis edebilmekteydi. Yeri kazmaya baladnda sertlemi topraklar zorlukla kaldrab zamanlar pek oktu.

Nasl yapyorsun bunu? diye sordu Centaine ona sonunda. San dilini kullanma ustal her ge gn artyor, onlar dinledike daha ilerliyordu. Hani, Owa'nm su kokusunu uzaktan ald gibi, dedi Kokluyorum, Nam ocuk. Koku! Burnunu kullan! Benimle aka ediyorsun, bilge bykanne! diye itiraz etti Centaine. Ama ondan sonra Hani 'yi dikkatle izledi, gerekten de beyaz karncalarn t derinlerdeki yuvalarn kokluyormu

gibi davrandn farketti. Onlar toplayp, tad kt, ama ok besleyici bir karnca orbas u. Tpk Kayzer Wilholm gibi! diye hayret etti Centaine.

Hani'ye Cherce! diye seslendi. Mort Homme'da Anna'yla ikisi byle barrlard erkek domuza Cherce, Hani! Yal kadn gld, anlayamad bu aka karsnda kollaryla kendi bedenini klenen mucizeyi bir anda sergiledi.

Centaine'le Hani akama doru Owa'nm pek gerisinde kalmlard. htiyar adam, genliinde bur ra geldii zamandan hatrlad bir devekuu yuvasn bulmak zere hzlanmt. ki kadn tatl tatl ene alyorlard.

Yo, hayr, Nam ocuk. Ayn yerden iki kk karmak olmaz. Deminki kazdnn ilerisine yrm ana bunu .daha nce de sylemitim, diye azarlad Hani.

Neden? Centaine doruldu, gr buklelerini alnndan geriye itti, suratnda bir amur izi br Bir tanesini ocuklara brakmalsn. Seni budala ihtiyar, ocuk yok ki! Olacak... Hani, elini Centaine'in karnna doru uzatt. Olacak. Onlara hibir ey brakmazsak, alktan lrken bizim iin neler sylerler? Ama dnya kadar bitki var! dedi Centaine bezgin bir sesle.

Owa devekuu yuvasn bulunca da yumurtalardan birazn brakacaz. ki kk bulduun zaman ra brakacaksn. Olun byyp glenecek, glmseyecek, senin adn kendi ocuklarna rete

Hani konferans kesti, ilerdeki plak, talam bir lekeye yrd. Topra incelerken burnu .

Cherche, Hani! diye gld Centaine ona. Hani de gld, kazmaya balad, sonra diz kt s alp kaldrd. Bunu ilk defa gryorsun, Nam ocuk. Kokla, bak. Tad ok iyidir.

zeri kambur dolu, kirle kapl, patatese benzeyen kk Centaine'e uzatt, Centaine yavaa ko lad, kokuyu hatrlaynca gzleri fincan gibi ald. Hemen zerindeki kirleri dkp ucundan

Hani, sen bir harikasn! Bu yer mantar! Gerek bir yer mantar! Biimi, rengi ayn deil am kokusuyla tad tpk benim lkemin mantarlar gibi!

Owa da devekuu yuvasn bulmutu. Centaine koca yumurtalardan birini kendi kabuu iinde r mantar bulamaca dorad, kamp ateinde stlm kocaman, yass bir tan zerinde nefis bir piirdi. Parmaklarndaki kir omletin rengini biraz griletirmi olsa bile, kum zerrecikleriyle kabuk krklar ikide bir dilerinde gcrdasa bile, itahla yediler.

Yemekten sonra, al rpdan kulbelerine uzandklar zaman Centaine vatan zlemine kendini efa kaptrd. Mantarn tad yapmt bu ii. Yzn kolunun kvrmna gmd, hkrklarn b

Ah, Anna... senin o irkin, o tatl suratn bir kere daha grebilmek iin ne olsa verirdim!

Kuru nehi yatan izlerlerken haftalar aylara dnt, Centaine'in domam ocuu da iyice

Az ama salkl besin alyordu. Gnlk uzun yryler, yk tamalar, hareketlerle ocuk faz e onu hl olduka yksekte tayordu. Ama memeleri doldu. Bazen yalnz kaldnda ularndan rak, garip svyla vcudunu svazlyor, memelerine gururla bakyor, pembe ularn yukar dor ranlk duyuyordu. Keke imdi grseydin beni, Anna, diye mrldand. Olan ocuklara benziyorsun diyemezdin bacaklarm da hic beenmezdin. Fazla uzun, ince, fazla adaleli derdin. Ah, Anna, nerelerdesin acaba? cz Bir sabah gne doduunda onlar birka saatten beri yoldaydlar. Centaine kk bir tepenin e durdu, yavaa evresine baknd.

Gecenin serinlii hl gememiti. Hava ok berrak oldu

undan, evreyi ufka kadar grebiliyordu. Az sonra scak bastrnca hava bulanklaacak, sayd ybedecek, gne

de manzarann canl renklerini solduracakt. Scan sisi saracakt evresini. ekiller defor acak, en basit kaya ynlar, titreyen canavarlara benzeyecekti.

imdi henz gerek renklerinde ve keskin kenarl grnyorlard. Titremeyen ovalar solgun g tlarla rtlyd. Aalar da vard. Gerek, canl aalar! O eskiden kalma mumya aalara ben lar. Heybetli akasyalard. Birbirinden epey uzakta bymlerdi. Koca gvdeleri, timsah derisi gi bi bir kabukla kaplyd.

Zarif, emsiye gibi yapraklaryla eliki oluturuyordu. En ya-kndakinde sosyal yaam seven ar bir ortak yuva yapmlard. Saman yn byklnde bir yuva. Her kuak gelip eklendike aln arl aac ikiye yoracakt. Centaine byle yarlm akasyalarn dibinde yatan bak ra tutunan yuvada yzlerce krk yumurta olurdu.

Aalarn gerisinde dik tepeler ykseliyordu. Afrika kop-ye'leriyle bunlar. Rzgr onlar a n sca atlatm, geometrik, keskin kenarl biimlere sokmutu. Ejderha dilerine benziyorl ah gneinin yumuak klar, kayalk yamalarndaki mineralleri eitli renklerde parldat Centaine durup kazma deneine dayand. Bu manzarann sessiz deheti etkilemiti onu. Toz re ngi ovalarda antiloplar otluyordu. Duman gibi solgundular. Ufack grnyorlard. Boynuzla n lir biimindeydi. Srtlarnn tarn rengi, karnlarnn beyazndan yatay bir kzl bantla

Centaine seyrederken en yakndaki antilop insan varln sezerek rkt, sramaya balad. B kafalarn ediler, drtnala kamaya koyuldular. unlara bak, Hani! diye bard Centaine. Ne kadar gzeller!

Tehlike iareti ok bulacyd. Ovann her yannda yzlerce hayvan kaa katldlar, yelele ular.

Owa ykn srtndan indirdi, ban edi, onlarn kusursuz bir taklidini yapt. Dizleri dmd adn glmekten krlarak yere kmek zorunda kaldlar, birbirlerini kucakladlar. Bu neeleri r sise gmldkten ok sonra da devam etti, le gneinin getirdii sefalet duygusunu hafifl

CZ3

Gn ortasndaki uzun molalarnda Owa kadnlardan uzaklama detini edinmiti. Centaine onun m nik glgesinin biraz tedeki aa dibinde, bada kurmu oturuunu grmeye pek almt. ak p postuna sryor, postu kazyp duruyordu hep. Yrrken postu dikkatle katlayarak tayordu. r keresinde Centaine postu incelemeye kalktnda Owa o kadar telland ki, kz ona, Bir zarar verecek deilim, dede, diye gvence vermek zorunda kald. Ama merak daha da artt. Yal adam pek sanatkrd.

Eserlerini gstermeye baylrd. Sar aa kabuunu bkp oklarn koyacak bir sadak yaptn kmasna itiraz etmemiti. Sonra sadan zerine ku ve hayvan resimleri de yapmt Owa. Onla ateinden ald kmr paralaryla yakm, dalamt.

Beyaz kemikleri sabrla yass bir taa srte srte ok balarn nasl hazrladn gstermi sivrilii artmt Centaine'i. Hatt o ular iin gerekli zehiri hazrlarken bile yannday Bir insan birka saatte ldrmeye yeterdi o zehir. Zehirli bceklerin yuvasna ulaacak uku kazarken Centaine yardm etmiti ona.

Ama post zerinde alrken hep uzaa gidiyordu. Tek bana alyor, yanna kimsenin sokul u. 34.7-*-

Uzun zamandan beri izledikleri nehir yata sonunda ylan gibi dar kvrmlar oluturdu ve ku pkuru bir ovada birdenbire son buldu. Ova yle geniti ki kar tarafndaki aalar ufukta bi er glge gibi grnyordu. Topran zeri suyu umu tuzlarla kaplyd. Gnein nlar bu t nsyor, bakmay zorlatryordu. Gkyz de bu yzden pek ak renk grnmekteydi. Bushman'la im, Byk Beyaz Yer di. Ovann dik yamacna eskilerinden daha salamca kulbeler kurdular, buraya srekli bir kamp havas verdiler. ki San burada basit bir rutin edindiler. Centaine'in merak ve sabrsz l bsbtn depreti. Sonunda sordu.

Burada neden durduk, Hani? Her sakin gn onu daha sabrszlatryor, tedirginletiriyordu. Burada bekleyecek, sonra geeceiz, demekle yetindi ihtiyar kadn.

Nereye geeceiz? Nereye gidiyoruz? diye direndi Centaine. Hani mulak davrand. Eliyle do taraflarnda geni bir alan gsterdi, bir tek kelime syledi. Centaine bunu ancak, Hibir eyin lmemesi Gereken Yer, olarak tercme edebildi.

Centaine'in bebei, irileen karnnda daha da kuvvetle byd. Bazen Centaine'in soluk almas zorlayor, kuru toprak zerinde de hi rahat edemiyordu. Yumuak l otlarndan kendine bir ak kurdu. Bu iki ihtiyar pek elendirdi. Onlara yetiyordu kuru toprak. Yastk olarak da kendi omuzlarn kullanyorlard.

Centaine kendi yuvasnda yatp Michael'dan bu yana geen gnleri ve aylar saymaya almakta ma zaman bulank-layor, teleskop grnts gibi uzaklayor, doumu ne zaman yapacan bir ordu. Tek emin olabildii, artk fazla gecikmeyeceiydi. Hani yumuak, bilgi parmaklaryla karnn muayene edip bu kansn glendirdi. Bebek yukarda. Serbest kalmak iin mcadele ediyor. Olan olacak, Nam ocuk, diye vaatte b ulundu, Centaine'i le gtrd, doumda gerekecek zel otlar topladlar.

Dier ta devri insanlarndan farkl olarak San'lar reme srecini ok yakndan biliyor, cins ilikiye tek bana, rast-gele bir hareket olarak deil, doum yolundaki ilk adm olarak bak orlard. Bymekte olan ocuunun babas nerede. Nam ocuk? diye sordu Hani. Centaine'in gzlerinde beliren yalar grnce kendi sorusuna kendi cevap verdi. Dnyann kuzey ularnda ld, yle deil mi?

Benim kuzeyden geldiimi nereden bildin? diye sordu Centaine. Michael'n acl ansndan uz aabildiine memnun olmutu,

Sen irisin... ldeki San'larn hepsinden irisin, diye anlatt Hani. Demek ki yaamn kola

uu zengin bir topraktan geliyorsun. Bol yamuru olan, bol yiyecei olan bir yerden.

Yal kadn iin su demek, hayat demekti. Yamur rzgrlar kuzeyden geliyor. Demek ki sen d eyden geliyorsun. Centaine bu mantktan holanarak glmsedi. ok uzaklardan geldiimi nereden bildin peki?

Tenin solgun. San'larn rengi gibi koyulmu deil. Burada, dnyann orta yerinde, gne tam ede durur. Ne gneye gider, ne de kuzeye. Douya ve batya doru alalr. Demek ki sen gnei akmad, tenini kavurmad uzak bir yerden geliyorsun.

Benim gibi baka insanlar da tanyor musun, Hani? Solgun tenli iri insanlar tanyor mus un? Centaine bunu hevesle sormutu. Yal kadnn bakndaki deiiklii grnce onun kolun bilge nine, grdn m hi benim insanlarm? Ne tarafta, ne kadar uzakta? Onlara ulaabilir iyim? Ltfen syle bana! Hani'nin gzleri anlamazlk baklaryla buland, burnundan kurumu bir smk kard, byk celedi. Syle bana, Hani, diye onun kolunu yavaa sarst Centaine.

nsanlarn byle eylerden sz ettiini duydum, dedi Hani istemeyerek. Ama ben o insanlar im. Nerede olduklarn bilmiyorum. Centaine onun yalan sylediini anlamt. Hani birden ke eyerek devam etti. Onlar arslan kadar vahidir. Akrep kadar zehirlidir. San'lar onl ardan saklanr... Yerinden tella frlad, torbasn, deneini kapt, kamptan uzaklat, g r da dnmedi.

O gece Centaine ot yatana kvrlp uyuduktan sonra Hani, Owa'ya fsldad. Nam ocuk kendi arn zlyor. Owa da, Gneye doru zlemli baklarla baktn grdm, diye kabullendi.

Hani isteksiz bir sesle, Dev insanlarn toprana ka gnlk yol var? diye sordu. Onun ken an ne kadar uzakta?

Bir aydededen az, diye homurdand Owa. kisi de uzun sre sessiz kaldlar, kamp ateinin al vlerine baktlar.

Sonunda Hani, lmeden nce bir kere daha bebek alamas duymak istiyorum, dedi, Owa ban d. Ufack, yrek biimli yzleri birlikte douya dnd, karanlklara, Tm Hayat Yeri'ne dor nz

Hani bir keresinde Centaine'i diz km dua ederken bulduunda, Kiminle konuuyorsun, Nam k? diye sordu.

Centaine ne diyeceini bilemedi. San dili geri zengin bir dildi, girift bir dildi a ma, ancak l dnyasnn maddesel varlklarn anlatmak iin zengindi. Soyut fikirleri o dild de etmek o kadar zordu ki!

Uzun gnler boyunca, dinlenirken, lde bcek ve kk avlarken devam eden konumalarn sonunda Centaine nihayet ona Tanr fikrini anlatmay baard, Hani ban kukuyla sallad, bu fikri arn att, kendi kendine mrldand.

Sen ruhlarla konuuyorsun, yle mi? diye sordu. Ama ruhlarn ou yldzlarda yaarlar. Bu k sesle konuursan, seni nasl iitebilirler? Dansetmek, ark sylemek, sesli slklar alp dikkatini ekmek gerekir. Sesini alaltt.

O zaman bile seni dinleyecekleri kesin deildir. Benim tecrbelerime gre yldz ruhlar kap isli ve unutkan oluyor. Hani sinsi baklarla evresine baknd. Benim kendi deneylerime g

Nam ocuk, Mantislerle Eland'lar ok daha gvenlidir. Mantislerle Eland'lar m? Centaine glmek isteini gstermemeye alt.

Mantis her eyi gren kocaman gzlere sahip bir bcektir. Kollar kk bir insan gibidir. E ise iri bir hayvandr.

Antiloplardan ok doha byktr. Karn yle dolu, yle yaldr ki yerlere deer. Boynuzlar . San'larn yaa olan tutkusu,. hemen hemen bala olan kadar fazlayd. Eer ansmz tutarsa, gittiimiz yerde Mantis'leri de, Eland'lan da buluruz. Sen bu arada yldzlarla konu, Nam ocuk. Onlar gzeldir. Ama yine de gven ini Mantis'lerle Eland'lara sakla,

Bylece Hani ona yava yava San'larn dinini anlatt. O gece prltl gkyznn altnda ot Orion takm yldzlarn gsterdi. Bu grdn, semavi zebralar srdr, Nam ocuk...

ite u da beceriksiz avc. Parman Aldebaran yldzna uzatmt. Onu oraya yedi kars lei-ades'e evirdi. Et bulsun diye yollamlar. Bak, okunu nasl atm, ok t uzaa gitmi, yldznn ayaklar dibine dm. Sabit yldzlarn en parla olan Sirius gerekten pek ar c, ne okunu oradan almaya cesaret edebiliyor, ne de yedi karsnn yanna dnmeye. Orada eb ediyen oturup korkudan titriyor. Tpk insan gibi. Nam ocuk. Hani kahkahayla gld, baparm a kocasnn kemik kemik kaburgalarn drtt.

San'lar yldzlar ok sevdikleri iin Centaine onlara daha bir yaknlk duyuyordu. Kendini scak duygularla dolu hissetti ki, onlara t gneylerde kalm olan Michael'n yldzn gs

Owa hemen, Ama Nam ocuk, diye itiraz etti. Bir yldz nasl bir insana ait olabilir? O he kesin maldr ve hi kimseye ait deildir. Deve dikeninin glgesi gibi. l vahasndaki su gi Hem herkesin, hem hi kimsenin. Eland da kimsenin mal deildir ama, gerek duyunca yand an alrz. Bitkiler de kimsenin deildir. Birazn ocuklara brakmak artyla onlar da alr sana ait olduunu nasl sylersin? Bu dn, onun halknn sefaletine sebep olan dnt edilmesine yol aan mlkiyet inkr grnn ifadesiydi. Bu yzden soykrmlara uramlar, ne, kimselerin sa kalamayaca yerlere srlmlerdi. nz

Tekdze bekleme gnleri bylece tartmalarla, avlanmalarla geti, derken bir akam San'larn isi birden kuzeye bakp heyecanlandlar.

Neye heyecanlandklarn Centaine ancak birka dakika sonra anlayabildi. Bir bulut vard o rada. Kuzey ufkundan, dev bir elin parma gibi ykselmiti. Onlar seyrederken daha da byd tepesi dzlendi, uzaklardan gk grlts tpk arslan kkremesi gibi duyuldu. Az sonra bulu kocaman ortaya kt, batan gne onu trl trl renklere boyad.

O gece Owa yorgunluktan yklncaya kadar dansetti, slklar ald, arklar syledi ama saba da frtna bulutlar dalmt.

Ne var ki gkyznn rengi deimiti artk. Yer yer ince izgiler halinde sirs bulutlar g Hava da de

imiti. Elektrik yklyd. Centaine'in tenini rpertiyordu. Scak daha bir arlamt. Da

den de zordu.

Frtna bulutlar kuzeyden yukar bir kere daha trmand, kollarn gkyznn her tarafna a

Her gn daha byyorlard. Saylar daha oalyordu. Bir devler ordusu halinde kuzeyde saf s planp gneye doru lerlediler, nemli hava topra kaplad, zerindeki her eyin soluunu ke Ne olur yamur yasn! diye fsldyordu Centaine her gn.

Yanaklarndan aaya ylan gibi ince ter izleri iniyor, karnndaki ocuk demirden bir kaya g bi arlk veriyordu. Gece olunca Owa yine dansediyor, ark sylyordu.

Bulutun Ruhu, bak dnya seni nasl bekliyor, erkeini bekleyen dii inek gibi nasl sarslp triyor! n yukarlardan artk, ey Bulutun Ruhu... retken svlarn ein dnyaya sa. Brak t ni hayatlar yaratsn! Hani onun arksna katld nda Centaine de hevesle barmaya balad.

Bir sabah gnei grmediler. Bulutlar ufuktan ufua tm g kaplamt. Sabah bile alaktla daha da alaldlar, bir yldrm, bulutlarn kar gibi karnndan koptu, yere arpt, topra ltnda titretti. Bir tek yamur damlas Centaine'in alnna arpt. Ta gibi ard. Centaine yla sendeleyip geriledi, aknlkla bard.

Derken bulutlar yarld, yamur damlalar ekirge boyunda, kocaman kocaman dmeye balad. Y er deen damla yuvarlanyor, bir amur tmsei gibi kalyordu. Ya da allarn dalarn sanki ez kular konmu gibi sallyordu.

Centaine'in tenini yakyordu bu yamur. neler gibi batyordu. Bir damla gzne girdi, onu b r saniye boyunca kr etti. Gzlerini krptrp damlay datt, Owa'yla Hani'ye bakp bir k att. kisi de stlerindekileri karm, yamur altnda rlplak dansetmeye koyulmulard larnn krklarn dvdke sevinle baryorlard. Centaine de branda eteini kard, aln yana frlatt, anadan doma, iki kolunu yana ap ldrd. Yamur onu batan aa ykad, uzun, siyah salarn yzne, omuzlarna yaptrd. anlara itip azn at.

alayan altnda duruyor gibiydi. Yamurun mavi perdesi ardnda grnmez oldu, yzeyi sar bi a dnt.

ok souktu yamur. Centaine'in kollar tavuk derisi gibi oldu, meme balar koyuldu, sertle i. Ama o yine de sevinle glyor, San'larla birlikte dansediyordu. Gk tekrar grledi. Sanki bulutlarn gerisinde koca kayalar yuvarlanyordu.

Yerler gm rengi bir su rtsnn altnda grnmez oldu. Sular ayak bileklerine kadar ykse ar parmak aralarna doldu. Yamur yeni bir hayat, bir canllk vermiti onlara. Owa birden durup ban eerek dinlemeye balayncaya kadar dansettiier. Centaine gk grltsnden baka bir ey duyamyordu.

Bir de yamurun sesi vard. Ama Owa haykrarak onlar uyard. Tepenin yamacna sindiler, sar murlarn iine yattlar. Centaine o anda Owa'yi tellandran sesi duydu. Sanki aa dallarnda oynaan bir rzgrd. Nehir! Owa yamurlarn arasndan parmayla ilerisini gsterdi. Nehir tekrar canlanyor.

Canlym gibi geliyordu. Canavar gibi, kpren sar sulardan olumu bir yland. Kumlu nehi

yunca tslayarak geliyor, yata bir kydan bir kyya dolduruyordu. Boulmu hayvanlarn ce ni, kopmu aa dallarn da birlikte srklemekteydi. Su basm ovaya dalverdi, dalgalar y ayaklarna kadar ykseldi, srayp onlar yakalamaya, 353 Alev Kylar F : 23

aaya ekmeye urayormu gibi davrand.

Birka para mallarn alp daha yukarlara trmandlar. Birbirlerine dayanp destek buluyorl amur bulutlar yznden ortalk her zamankinden erken karard, abucak gece bastrd, ortal oldu. Ate yakma ans yoktu. Isnmak iin birbirine sokulup titretiler. Yamur hi ara vermeden btn gece yad.

Mat afak nda karlarndaki boulmu manzaraya baktlar. Kocaman bir gln ortasnda bi i. Onlardan aaya sular szlyordu. Akasya aalar balina srtlarna benzetmiti.

Hi dinmeyecek mi? diye fsldad Centaine. Dileri birbirine vuruyordu. Souk sanki rahmin ile ilemiti. erdeki bebek kar koyarcasna fkeli tekmeler atyordu.

Ltfen dursun artk. San'lar yamura da tpk tm zorluklara dayandklar gibi dayanyorlar necei yerde temposunu daha da hzlandrd, boulmu ovay tl gibi bir perde arkasna saklad

Ve sonra kesildi. Hi uyarsz, birdenbire kesildi. nce bir azalma, seyrelme olmad. Bir saniye nce avlanlar gibi boalrken, bir saniye sonra yokoldu. rk renkli alak bulutlar d, olgun bir meyvenin kabuu gibi kendiliinden soyuldu, akt gitti, tertemiz, yeni ykan m, mavi bir gkyz ortaya kt, gne gzleri kamatrarak zerlerine boald, Centaine b ikilerine bir kere daha at.

Susam topraklar stlerine den sular len olmadan iip bitirdiler. Sel sular hi iz br oldu. Yalnzca nehir yata hl bir yamatan bir yamaca kadar doluydu. Kkrt gibi, sar sar yan bir suyu vard. Ama evre topraklarnn rengi temizlenmi, canlanmt. Centaine bu arsla engi boz topraklardan beklenmeyecek yeiller grmekte olduunu farketti. Hl nemli olan t oprakta turunculuklar, krmzlklar, yeillikler gze arpyordu, l kularnn arks pek

Tek tk mallarn gnee serdiler. Kururken dumanlar kyordu. Owa kendini tutamad, cokuy ti.

Bulutlarn ruhu yolumuzu at. Douya doru olan su kuyularn doldurdu. Hazrlan, Hani, ben Yerin afak skmeden yola kyoruz.

Bir gnlk yryn sonunda yeni bir lkeye gelmi gibi oldular. Buras o kadar deiikti ki ayn ktada olduklarna inanamyordu. Burada eskiden kumul olan tepeler skm, tek bir dal uturmutu. stleri de sk bir bitki rtsyle kaplyd.

Mpani'ler, yksek kiaat'lar arasnda kt kabuklu bitkiler vard. Tepelerin doruklar anm ada srada dev bir gm baobab, ya da baka aa, ormann geri kalan arasndan belki yirmi ukarya ykseliyordu. Vadilerde, altn otluklar arasnda zrafa gibi akasyalar boy gstermekteydi. Tepeleri ya ss ve yayk olduundan, buraya park gibi bir hava vermekteydiler. Sanki bilerek yetiti rilmilerdi. En ukur yerlerde son yamurun sular yer yer birikmiti. Toprak yeni bir hay atla soluk alp veriyor gibiydi. Centaine birka iek kopard, saplarn kvrp kendine ve kolyeler yapt. Yal kadn kolyeyi taknca gelin gibi kasld.

Keke bir aynam olsayd da sana ne gzel grndn gsterebilseydim, diye kucaklad onu C

Afrika zenginlii gklerden bile boalmaktayd. Quelea srleri balarnn zerinden arlar g ruyordu.

Ne gzel! dedi Centaine. Bat ovalarnda ektikleri glklerden sonra, burada ilerlemek he iraz daha kolay gelmekteydi. Kamp kurduklar zaman, snrsz suya sahip olmann lks vard. taraf varisi meyvelerle, kuru yemilerle, Owa'nin oklarnn salad av etleriyle doluydu. Bir gece Owa dev bir baobab aacnn tepesine trmand, oradaki kovan dumana bodu. Aaya elindeki kap tka basa balla doluydu. Akasya kokular ykseliyordu baldan.

Her gn karlarna yeni tr vahi hayvanlar kyordu. Samur antiloplar kapkarayd. Cape bu a hep eik, boynuzlar evcil ineklerinki gibiydi. Owa, Bunlar byk nehirden ve bataklklardan geliyor,

diye aklad. Suyu izliyorlar. Kuruduu zaman yine kuzeye dnecekler.

Gece olunca Centaine kara akaln lndan, srtlan srlerinin manyak hkrklarndan da s duydu. Bir ses frtnasyd bu. Karanl bir anda doldurdu, inanlmaz biimde ykseldi, so ka homurtuyla son buldu. Centaine kk kulbesinde frlad, Hani'ye kotu. Neydi o, bilge nine? nsann iini su eden bir sesti! Centaine tir tir titriyordu. htiyar kadn ona sarld. Arslann kkremesi insanlarn en cesurunu bile titretir, diyerek avuttu. Ama korkma, Nam ocuk. Owa bizi koruyacak byy yapt. Arslon bu gece kend ine baka avlar bulacak. Yine de sabaha kadar atein dibinden ayrlamadlar, durmadan yeni dallar atp alevleri b eslediler. Grne gre Hani de kocasnn bylerine kar Centaine kadar gvensizdi. Arslan kampn evresinden dolat. Centaine allar arasnda onun glgesini ancak grebildi. onlar tekrar douya doru yola koyulunca kkreme korosu da uzaklat. Owa onlara yerdeki koca pene izlerini gsterirken neeliydi.

Byz Beyaz Yer'deki nehir bandan ayrllarnn dokuzuncu sabahnda, kendilerini bir mopan kenarndaki su bana yaklar buldular. Birden karlarnda top patlamas gibi bir ses ykse psi dondular. Neydi o, Hani? Yal kadn elini sallayp onu susturdu. Dallarn, allarn ezilme sesleri duyuldu, arkasndan borazan sesi gibi bir ses ykseldi.

Owa hemen rzgr hesaplad. Centaine onun ayn eyi her ava balarken yaptn farketmiti. iinde dolambal bir yoldan yrtt, yksek bir mopaninin altnda durdurdu, silhlarn ve indirdi.

Gel! diye iaret etti Centaine'e. Maymun gibi hzl hareketlerle bir aaca trmanmaya bala entaine, karnnn kendisine engel olmasna izin vermeden onu izledi. st dallar arasndaki bir ataldan vadinin otlar arasndaki su bana baktlar.

Fil! Centaine kocaman gri hayvan hemen tanmt. Sr halindeydiler. Kar yamatan suyun yorlard. Balarn salladka koca kulaklar savruluyor, hortumlar suyun ynne doru uzan Aralarnda yal kralieler vard. Kulak ular yrtlm, par

alanmt. Omurgalarnn halkalar tek tek belli oluyordu. Gen erkeklerin upuzun dileri sa avrularn hi dii yoktu. Grltc st bebeleri analarna yetimek iin koturuyor, srnn banda erkek fil krallar

Omuz ykseklii metre vard. Yara izleri her yann kaplamt. Dizlerinden aaya, karn kyordu. Kulaklar koca bir geminin yelkenleri gibi akt. Dileri tekilerin iki kat kadar uzun ve alnd.

Yalyd ama, sanki zaman kavramnn zerinde gibi grnyordu. Kocamand. Harapt. Centaine' u ktann temelini oluturan o esrarl gce sahip bir hali vard.

Lothar De La Rey, fil srsnn izini Cunene nehrinden gnlk yolda kesti. Yanndaki Ovamb mlaryla birlikte sry dikkatle incelediler, kuatp sardlar, her yandan baktlar. Yeniden toplandklarnda Lothar ban kendi yardmcsna doru sallad. Konu, Hendrick. Ovambo'nun boyu Lothar kadar vard. Omuzlar ise ondan ok daha geniti. Teni erimi ikolat a gibi esmer ve dzgnd. yi bir sr, diye grn belirtti. Krk kadar dii, o

u yavrulu. Sekiz gen erkek. Bandaki trban duruuna bir gurur katyordu. iekli gerdanl ncuklardan rlm, adaleli gsnde sallanmaktayd. Ama ayanda dar pantolon, omuz kaynd Sr ba erkek yle ihtiyar ki, tabanlar dmdz olmu. Lokmasn bile ineyemiyor. Derisi sallanyor. Tam izlenecek erkek! dedi Hendrick. Mauser' ini sa eline ald, umutla sallad.

zi rzgr sprd, diye uyard Lothar alak sesle. Bcekler de bsbtn tertemiz etti.

Hendrick kollarn iki yana at. Yemleniyorlar. Dank durumdalar. Yava ilerliyorlar. Yav hzlarn kesiyor.

Lothar bu sefer, Atlar geri yollamamz art, dedi. Cee sinei alanna sokmay gze alamayz. Yaya olarak yetiebilir miyiz srye?

Bir yandan fularn at, yznn terini sildi. O fildilerine ok ihtiyac vard. Adamlar ya verir vermez hemen Cunene nehrinin kuzeyine doru yola kmt. Yeni bitkilerin ve yzey sul rnn, srleri Portekiz blgesinden bu yana ekeceini biliyordu. Yaya olarak iki gnde yetiiriz, diye umut verdi Hendriok. Ama yap olarak fazla iyimser bir adamd. Lothar onu alaya ald. Her gece kamp kurduumuzda da herhalde on gzel Herero kz buluruz. Ellerinde bira test ileriyle bizi bekliyor olurlar.

Hendrick ban arkaya atp o bouk sesiyle gld. gn olsun yleyse, diye kabullendi. tane olsun. Ama ok gzel ve uysal bir kz olsun.

Lothar ihtimalleri bir sre daha dnd. Yal erkek iyiydi. Gen erkeklerin de hatr sayl rd. Diiler bile onar kilo kazandrrlard onlara. Fildiinin fiyat libre bana 22 siting iydi.

Yannda en iyi adamlarndan oniki kii vard. ki tanesini atlarla geri yollamak zorunda k alsalar bile, tfekilerin says yine de bu ie yeterdi. Srye yetiebilirlerse, dileri iy nlarn hepsini ldrme ihtimalleri bykt.

Lothar De La Rey meteliksizdi. Aile servetini, vatan haini iln edildii iin kaybetmit i. Albay Franke teslim olduktan sonra hl savamay srdrd iin kanun kaayd. Bana ervetini yeniden kazanmak iin son frsat buydu. ngilizleri iyi tanrd Sava biter bitmez, dikkatlerini yeni aldklar blgelerin ynetimine evireceklerini biliyordu. Yaknda buralar a blge komiserleri, subaylar gelirdi. En ssz yerlere bile szarlard. Kanunun her harfi ni uygulamaya alr, yasa d fildii avcln zellikle kontrol altna almaya urarla Beki de bu av onun son av olacakt. Atlar geri yollayn, diye emretti. zi bulun!

Lothar hafif avc kl giymiti. Adamlar uzun sava yllarnn katlatrd adamlard. srmeye koyuldular.

leden sonra, ge saatlerde, ee sinei blgesine girdiler. Hain kk sinekler ormandan f rn evresini sard, srtlarna konup hortumlarn onlarn tenine uzattlar.

Adamlar yeil yaprakl dallar koparp, koarken birbirinin srtndaki sinekleri kovalyorlard Ortalk kararrken sryle aralarrvdaki iki gnlk yol kalmt.

Karanlk onlar durdurdu. Kuru topraa yatp av kpekleri gibi uyudular. Ay mopani aalarn esinden ykselince Lottar onlar tekmeleyerek ayaa kaldrd. Solgun klarn yatk gelmesi rarnayd. zleri yandan, glgeli olarak, daha kolay aydnlatyordu. Aa gvdelerinden fille uk koparp yemilerdi. Soyuklar ayna gibi parlyor, onlara yolu gsteriyordu. Gne dounca a larn daha sklatrdlar.

Gnein domasndan bir saat kadar sonra birden ee sinei alanndan ktlar. Bu gaddar min erin alan dar bir erit gibiydi. Snr kesin biimde belliydi. Adamlarn srtlarndaki, boy daki srklar, geirdikleri zorluklar hatrlatan izler olarak kald.

lene iki saat kala, mopani ormanlarnn bir vadisinde tatl su dolu bir ukura vardlar. S aralar birka saate inmiti.

abuk iin, diye emir verdi Lothar. Kirli suya amurlu ayaklaryla dizlerine kadar girdi. Filler burada ykanrken suyu bulandrm, stl kahve rengine evirmilerdi. apkasna su do duna boaltt. Gr, sar kzl bukleleri yzne sarkt, Lothar keyifle homurdand. Su acyd. idii daha da beter etmiti. ri hayvanlar suyun souunu grdler mi hemen iemeye balarlar avclar yine de hem ier, hem ielerini doldururlard bu suyla.

abuk olun! dedi Lothar adamlarna. Sesini kontrol ediyordu. allarda ses pek kolay tan Boas! Hendrick tella iaret ediyordu. Lothar ona doru yrd. Ne var?

Koca Ovambo hi konumakszn suyun kenarnda, topraktaki izleri gsterdi. zler kat sar to a pek belirgindi. yie de tazeydi ki, fil srsnn izlerini ezmiti. ukurlarna hl sular

nsan! diye bard Lothar. nsan gelmi buraya srden sonra!

Hendrick hemen dzeltti. nsan deil, San. O ufack, sar sr avclar. Ovambolar sr y ri onlarn hazinesiydi. Derin bir sevgi duyarlard hayvanlarna. Bu l kpekleri en iyi ine lerimizin memelerini keser hep! Geleneksel San nefreti hepsinin iine ilemiti. Bizden birka dakika ilerdeler. Bir saate varmaz, yetiiriz!

Ama silh sesini sr duyar. Adamlarnn Bushman'lara kar duyduu nefreti Lothar da payla hlikeli mikroplard bu ufack adamlar. Sr hrsz katillerdi. Kendi byk amcas elli yl shman avnda lmt. Minik, kemik bal bir ok, mein zrhndaki delii buluvermiti. Aile tarihinde adamn lm her ayrntsyla canl tutulurdu.

Siyah adamlara kar byk bir duygusallk gsteren ngilizler bile, yirminci yzylda San'la i olmadn teslim etmilerdi. Cecil Rhodes'un nl Gney Afrika Polis birliklerine verdii rastladklar San'lar ve vahi kpekleri grr grmez ldrmelerini gerektiriyordu. Her iki tti onlarn da gznde.

Lothar kararszd. San grubunu ldrp vatandalk grevini yapmakla, kendi servetine katks fil avn srdrmek arasnda, gvensiz, dnp duruyordu.

Fildii, diye karar verdi sonunda. Yo, fildii o sar maymunlar ldrmekten ok daha nem

Baas... uraya bakn! Hendrick suyun kenarnda ilerlerken birden durdu. Sesinin tonu Lot har'n abucak o yana se-yirtmesine yol at. Oraya varnca abucak meldi, yeni izleri dikk e inceledi. San deil! diye fsldad Hendrick. Fazla byk! Ama kadn, diye karlk verdi Lothar. Darack ayak, k k, biimli parmaklar kukuya yer brakmyordu. Gen bir kadn. Parmak izleri topuklardan rindi. Srayan, gen bir adm simgeliyordu. Mmkn deil! Hendrick onun yanna meldi, parma

n demeksizin ayak ayasyla topuun arasndaki kavisli yerden geirdi. Lothar topraa otur allanan buklelerini saa sola savurdu.

Balangtan beri yalnayak gezen Afrika siyahlar baka trl, yass bir ayak izi brakrlar Ayakkab giyen biri, dedi Hendrick alak sesle.

Beyaz bir kadn m? Olamaz, imknsz! diye tekrarlad Lothar. Burada, vahi San'laria geze beyaz kadn! Tanr akna... yzlerce mil uzaktayz uygarlktan! Doru ama, dedi Hendrick. Beyaz bir kadn. San'larn tutsa. Lothar kalarn att.

Irknn kadnlara kar valyece tutumu Lothar'n eitiminin de ayrlmaz bir parasyd. Pro n ana dayanaklarndan biriydi bu i. Asker ve avc olduu iin, sanat gerei bilmesi gerekti iin, Lothar yerdeki bu izi kitap gibi okuyabiliyor, o kadn gzyle grrcesine kafasnda c andrabiliyordu. Bir kz... ince kemikli, uzun bacakl, zarif biimli, ama gl ve gururlu. yaklar zerinde salnmasna yol aan zarif adml biri. Cesur da olmas gerekirdi. Kararlyd u kat diyarlarda zayflara yer yoktu. Bu kz ise besbelli sapasalamd. Kafasndaki hayal c anlanrken Lothar ruhunun derinliklerindeki boluu daha bir kuvvetle hissetti. Bu kadnn peinden gitmeliyiz, dedi alak sesle. Onu San'lardan kurtarmalyz. Hendrick gzlerini gkyzne doru devirdi, enfiye kutusuna uzand, ovucuna birazck krmz

Rzgr ters, diyerek elini ize doru sallad. Onlar rzgra arkalar dnk gidiyor. Asla g mayz.

Senin istemediin eyi yapmamamz iin yz sebebi bir anda bulursun. Lothar slak salarn ryla arkaya itti, ensesinde tekrar toplayp balad. Bizim izleyeceklerimiz hayvan deil. Rzgrn nemi yok.

San'lar da hayvan. Hendrick burun deliklerinden birini ba parmayla tkayp tekine krm ekti. Bu rzgrla seni iki milden koklarlar, sen onlar grmeden de sesini duyarlar. Elle inin tozunu silkti, st dudana yapan tozlar eliyle sildi.

Gzel bir masal! diye aksilendi Lothar. Ovambo diyarnn en byk yalancs olan sen bile nadiren bulursun! Sonra abucak ekledi. ene aldmz yeter, beyaz kzn peinden gidiyo n.

Centaine ulu mopani aacnn tepesinden su bandaki fil srsn zevkle seyrediyordu. Hayvan lnden ve irkinliinden tr duyduu ilk korkuyu yendikten sonra, srnn tm yelerini b o sevgiyi hissetmeden, edemedi.

Bataki fil pek sarsakt. Artritli kemikleri belli ki ok aryordu. Hepsi ona sayg gsteriy r, havuzun bir kenarn ona brakyorlard. O suyu grltyle iti, hortumuyla alp boazna zevkle inleyerek meldi, amurlara doru al-

ald, hortumuyla suyu alp alp srtna boaltmaya koyuldu. Gri renkli kafasna da boaltyo lar yanaklarndan akarken gzlerini keyifle yumdu.

Havuzun kar tarafnda iki gen erkek fil, hortumlarndan birbirlerine itfaiyeciler gibi a murlu su pskrtmekteydiler. Balarn kaldryor, hortumlarnn ucunu kendi azlarna da y elerine su dolduruyorlard. yice doyunca mutlu mutlu durdular, hortumlarn sevgiyle bi rbirine doladlar, bacaklarnn evresinde oynaan yavrulara sanki glmsediler.

En kk yavrulardan biri tpk domuza benziyordu. Boyu da, imanl da tpk domuz gibiydi vrik kt altna girmeye urat, komik bir panie kapld, azndan bir korku l kurt tepki gstedi.

Rahat hallerinden eser kalmad. ntikama hazr, havuza kotular, devrik kt ittiler, yavru sapland amurlardan kurtardlar. Owa fsltyla, Yavruyu timsah kapt sandlar, dedi. Centaine, Zavall timsah! diye fsldad.

Ana fil yavruyu ktn altndan kapt. nce arka ayaklarndan ekti, hortumunu dolayp onu k mesine yaklatrd. fkeli sr abucak yatt ama, timsah paralama zevkinden mahrum kaldl al krklna uram halleri vard.

Yal fil sonunda amurlu derisi prl prl, doruldu, diiler iemen yavrularm topladlar, allayarak sudan uzaklatrdlar. Hepsi sr barnn evresine dolutu. Onlar ormanda kayboldu sonra bile Centaine dallarn krlmasn, ayak seslerini duyabiliyordu. Gneye gitmekteydi h ayvanlar. Owa'yla ikisi srtarak aatan indiler. Centaine, Yavrular yle yaramazd ki, diye anlatt Hani' ye. nsan yavrular gibiydi. Biz onlara koca insanlar deriz, diye ona katld Hani.

San'lar kadar akll ve sevgi doludurlar. Su bana indiler. Centaine oradaki da gibi fil dklarna pek at.

Anna olsa, bunlar baylarak alr, sebze bahesine gbre yapard... Kendini tuttu. Gemii ek, dedi.

Yzn ykamak zere eildi. Bu scakta, amurlu su bile serinlik veriyordu. Ama Owa birden d u, ban yana edi, kuzeye dnd. Fil srsnn geldii ynd oras. Ne oldu, bilge dede? Hani onun ruhsal durumlarna kar pek duyarlyd. Owa bir an hi cevap vermedi ama gzleri kayglyd. Dudaklar titriyordu.

Bir ey var... rzgr bir ey getiriyor... bir ses, bir koku... emin deilim, diye fsldad a birden karar verdi. Tehlike var... ok yaknda. Gitmeliyiz.

Hani hemen ayaa frlad, yumurta ielerin bulunduu torbay kapt. Kocasnn sezgileri konu sla tartmazd. Birlikte srdkleri mr boyunca ka kere canlarn kurtarmt bu sezgiler Nam ocuk, diye seslendi alak sesle, ama tella. abuk ol.

Hani... Centaine yalvararak ona dnmt. Hava ok scak. Keke bu suyun iinde... amurl a kadar girmiti bile.

Tehlike var. Byk tehlike. ki San rkm kular gibi birlikte ormana, snmaya kotular. ka saniye iinde yalnz kalacan biliyordu. Yalnzlk onun hl en byk korkusunu olutur dan frlad, n sra sular tekmeleyerek kotu, srt torbasn ve deneini kapt, koarken ndi.

Owa mopani ormannda kavisti bir yoldan ilerledi, rzgr ensesine ald. Son'lar da tpk buf lolar ve filler gibi, korktuklarnda hep rzgr altna doru kaarlard. Kovalayann kokusu o ra gelsin diye. Centaine'in yetiebilmesi iin Owa biraz duralad. Ne var, Owa? diye soludu Centaine.

Tehlike. lm tehlikesi. ki ihtiyarn korkusu hem belirgin, hem de bulacyd. Centaine b durumlarda soru sormamak gerektiini renmiti. Ne yapmam gerek?

zleri sil. Sana rettiim gibi, diye emretti Owa. Centaine iz rtme konusunda Owa'nm sab verdii dersleri hatrlad.

Geride karmakark izler brakp kovalayan artmak, izlemesini olanaksz klmak gerekiyor arn sa kalmas biraz da bu yolla salanmaktayd.

nce Hani, sonra sen. Owa komutay iyice eline almt. Onu izle. Ne yaparsa sen de ayns en en gerinden gelip sizin kusurlarnz rteceim.

htiyar kadn ok evik ve hzlyd. Ormanda ilerlerken av hayvanlarnn at patika ve izl lyor, ak alanlara hi girmiyordu. Ayak izleri oralarda pek kolay grnrd.

O en sk allar semekteydi. Ot kmelerine basyor, devrik dallara basyor, adm boyunu sk iyor, yanlamasna daha sert topraa sryor, uzun ve zor yaam boyunca rendi i her hileyi deniyordu. Centaine onu izledi. Onun kadar evik deildi. Arada srada bir takm ayak izleri brakyor, otlarn biimini bozuyordu.

Owa onun hemen gerisindeydi. Elinde bir al sprgeyle Centaine'in brakt izleri spryo arn sapn dorultuyordu.

Hani'ye ufack ku sesleriyle yn vermekteydi. Oda hemen anlyor, saa, ya da sola dnyor, y hzlanyor, ya birka saniye olduu yerde donup kalyor, Owa'nm rzgr dinlemesine imkn ta .

nlerinde bir ak meydan daha vard. Eni yarm mil kadard. zerinde birka zrafa gibi akas arpyordu. Kar

tarafta alak tepeler vard. zerleri kt kabuklu aalarla doluydu. Owa oraya doru gid

Tepelerin kaya gibi sert kalkerli topraktan olutuunu biliyordu. yle bir toprakta ki mse izlerini sremezdi. Oraya varnca, kurtuldular demekti. Ama arada meydan vard. Me ydandayken yakalanrlarsa kolay avlanrlard. Hele de kovalayanlarda uzaktan ldren duman l silahtan varsa.

Birka deerli saniyeyi ziyan edip havay koklad. Bu hafif rzgrda dmann ne kadar uzakta nu hesaplamak kolay deildi. Karbolik sabun ve enfiye kokusu, ykanmam yn giysi ve orap kokusu, hayvansal ya kokusu... Ovambo'lar vcutlarna o yadan srmeyi severlerdi... Owa yine de meydandan gemek zorunda olduklarna karar verdi.

Nam ocuun brakt izleri en usta iz silme tehnikleri bile kolay kolay rtemezdi. rtmeye kovalama gecikirdi ama, Ovambo'lar da bu ite kendisi kadar ustaydlar. Bu avdan anc ak o sert kalker alannda kurtulabilirlerdi. Bir slk ttrd, krmz gsl kuu taklit e leyip meydana admn att, sar otlara bast. Ko kk ku, diye seslendi Owa yavaa. Bizi akta yakalarlarsa ldk demektir. ez: Kokumuzu aldlar! diye Lothar'a dnd Hendrick. zlerini nasl rtyorlar, baksana!

Ormann kenarnda, sanki avlar ku olmu, gklere umu gibi oldu. Tm izler yokolmutu. Hen liyle teki Ovambo avclara bir iaret yapt, hepsi evreye yayldlar. Geni bir a halinde ediler. Sa kanattaki biri hafif bir slk ald, yeni bir yn iaret etti. zleyiciler yaylp yollarna devam ettiler. Soldaki biri slk ald, yine iaret edip yn landlar, komaya baladlar.

Biraz ilerde Lothar dokunulmam gibi gzken topraktaki renk farkn sezdi. nsan ayandan ayan, daha ak renk kum. Eilip inceledi. Ayak izi ustaca sprlerek silinmiti. Lothar haf f bir slk ald, eliyle yn verdi. Koarlarken Hendrick bir yandan, imdi inandn m San' larn filler gibi koku alabildiine? diye sordu.

Ben yalnz gzmle grdm eye inanrm, diye srtt Lothar. Bushman'n birini yere yat inanmam. Hendrick kkr kkr gld ama gzleri souk ve canszd. Oklar vardr. dedi. Lothar, Yaknmza sokulmalarna izin verme, diye kar

lk verdi. Grr grmez hemen ate et. Ama beyaz kadna dikkat et. Ona zarar vereni ldr lere de ilet. Lothar'n emri abucak kulaktan kulaa iletildi. Son'lar vurun ama beyaz kadna ok dikkat din. zi iki kere kaybettiler. Son bildikleri noktaya dnp evreyi bir daha aratrmak zorunda k aldlar. Her kontrolde San'lar vakit kazanyordu. Lothar sinirliydi. Uzaklayorlar, diye seslendi Hendrick'e. Ben u yne doru kouyorum. Sen izi sr. Belki yine yn deitirirler. Dikkatli .ol! diye seslendi Hendrick onun arkasndan. Pusu kurmu olabilirler. Oklara d ikkat et!

Lothar bu uyarya aldr etmedi, ormann iinden son hzla kotu. Artk izlere bakmyor, dos rlediini umuyor, Bushman'lar artp ortaya kmalarna yol amak istiyordu.

Ya da zora kalp esiri brakrlard belki. Giysilerini ekitiren kvrk dikenlere hi aldrm mopani dallarnn altndan eilerek geti, dm dallarn zerinden srad, olanca hzyla

Birden ormandan bir meydana frladn grd, durdu. Gs s.oluk solua kalkp iniyordu. Te gzlerinin iine boalmakta, gmleinin srt srlsklam kesilmekteydi.

Meydann kar tarafnda hareket gryormu gibi geldi o-na. Ufack, kara benekler, sallanan otlarn zerinde belli olmaktayd. En yakn aaca dnd, trmand, daha iyi grmek amacyla y

Soluk almak iin zorlanarak av antasndaki kk pirin drbn kard. Elleri titredii i zor oldu ama sonunda onu meydann kar tarafna evirmeyi baard.

Merceklerin camnda insan belirdi. Tek sra halinde gidiyorlard. Kendisinden uzaklayorl rd. Otlarn zerinde yalnz-ca balar ve omuzlar belli oluyordu. Koarlarken balar biF ykselip bir alaly.ordu. Bir tanesi br ikisinden daha uzun, boyluydu.

Onlara birka saniye bakt, bir dizi aacn hizasna geldiklerini grd. lerinden ikisi hem en kayboldular ama en uzun boylusu durdu, devrik bir kte bast, dnp arkaya, Lothar'a do u bakt.

Bir kzd bu. Uzun, siyah salar ortadan ayrlm, iki rg yaplmt. rgler omuzlarna s ceklerde onun yz ifadesini de grd. Korkuyordu ama, meydan okuyan bir hali vard. enesi nin, alnnn izgileri soyluydu. Dudaklar dolgun ve belirgin, kara gzleri gururlu, parla k, teni yank bal rengiydi. nce onu melez sand. O srada kz bir omzundaki torbay br omz alrken zerine sard rt bir an iin ald.

Lothar beyaz, dzgn teni grd. Gne dokunmamt oraya. Gen gsler dolgundu. Ular pem Bir an soluu durur gibi oldu, sonra kendi kulaklarnda uuldad, cierlerini doldurdu.

Kz ona yan dnd. Lothar mrnde bundan daha gzel bir kadn grmediini ilk olarak o profil an anlad. inden bir duygu kendisini o kza doru ekiyordu. Kz bir daha ona dnd, bir s

ein alanndan kt, yokoldu. O kaybolduktan sonra arkasndaki aacn dallar birka saniye titremeyi srdrd.

Lothar kendini doutan kr gibi hissetti. Sanki bir an bir mucize grm, sonra tekrar kara nlklara gmlmt. Kzn yok olduunda duyduu mahrumiyet yle glyd ki birka saniye hi atlad, dizlerini krp dn yavalatt, tekrar doruldu.

Sert bir slk ald, Hendrick'in cevabn duydu, ama adamlarnn gelmesini beklemedi. Meydan ak gemeye koyuldu. Ayaklar kurun gibi arlamt. Kzn durduu yere vard, bast dal de plak ayaklarnn izi vard. Ama birka adm sonra kalkerli, sert araziye varmt. Buras kadar sertti. Krkl tmsekli bir taband. Lothar bundan sonra hi iz gremeyeceini biliyor Aramak iin vakit ziyan etmedi, allara doru trmanarak ilerledi. Oradaki tepeciklerden , yine bir eyler grmeyi umuyordu.

Orman onu yutuverdi. Tek baobab aacnn en yksek dallarna trmand halde, grebildii an tepeleri oldu. Ufka kadar, kesintisiz uzanyordu aalar. Aatan inip bezgin admlarla geriye dnd. Meydann kenarnda Ovambo'lar onu bekliyordu. Hendrick, zi sert toprakta kaybettik, diye karlad onu. Lothar, lerleyin, onlar bulmamz gerek, dedi. Ben denedim. z yok Vaz geemeyiz. Deneyeceiz... Kamalarna izin veremem. Grdn m onlar, dedi Hendrick alak sesle, Kz grdn, deil mi?

Onu lde brakamayz. Lothar baklarn kard. Hendrick'in kendi ruhundaki boluu grm nu bulmamz art.

Yine deneriz, dedi Hendrick. Yzndeki sinsi glmseme pek garipti. Gzel bir kz herhalde mi? Evet, diye fsldad Lothar hafife. Hl ona bakmyordu. Gzel. Silkindi. Bir ryadan uyanyormu gibiydi. Cene izgisi katlat. Adamlarn tepeye gtr, diye emretti.

Av tazlar gibi ilerlediler, dikkatle bakarak trmandlar, ama ne San'larn, ne de kzn hi izine rastlamadlar. Aalardan birinin dalna bir tutam insan sa taklmt. Lothar'n omuz hizasna geliyordu. Kzn bandan kopmu bir tutamd. Uzun bir sat. Lothar dikkatle parmana dolad, sonra adamlar bakmazken boynundaki madalyonun kapa

n at. inde annesinin minyatr bir resmi vard. Sa oraya koydu, kapa tekrar kapad.

Karanlk basncaya kadar srdrdler av. Sabah olunca Lothar adamlarn tekrar kaldrd, iki yrd. Hendrick birini ald, kayalarn dou tarafna yneldi, Lothar da kalkerin Kalahari l anad ald, avn kayalardan yrl-d yeri saptamaya alt.

Drt gn getiinde izi hl bulunamamt. Ovambo'larn ikisi kamt. Gece karanlnda, t armlard.

tekileri de kaybedeceiz, diye uyarda bulundu Hendrick alak sesle. lgnlk bu diyorla myorlar. Fil srsn oktan kardk. Bu ite artk kr kalmad. z de bitti. San'larla kad sn.

Haklyd Hendrick. Bu i bir tutku haline gelmiti. Kzn yzn bir an grmek deliye evirmi ini ekti, avn son bulduu tepelere arkasn dnd. Pekl. Sesini ykseltti, adamlarnn duymasn salad.

zi brakn. Bitti artk. Geri dnyoruz. Bu szn etkisi byk oldu. Adamlarn admlar h yeni batan hayat geldi. Grup aaya inmeye baladnda Lothar kendi bana tepede kald, douya giden ormana doru a girmeye pek az beyaz cesaret edebilmiti. Boynundaki madalyona idokundu. Nereye gittin? Kalahari'nin ilerine mi? Neden beni beklemedin? Neden katn? Cevap gelm edi. Madalyonu tekrar gmleinin iine sarktt. Bir daha izini bulursam beni bu kadar kola y silkeleyemeyeceksin, gzelim. Bir daha sefere seni dnyann sonuna kadar izleyeceim. d iye fsldad, sonra arkasn dnd, yamatan inmeye balad. Owa tekrar yn deitirip kayalarda gneye dnd, doru

un hemen altnda, enine ilerleyip kadnlar koabildikleri kadar hzl koturdu. Dinlenmeler izin veremezdi. Centaine ok yorulmaya balamt ama. kide bir ban eviriyor, Owa'ya du e yalvaryordu. leden sonra torbalarn indirmelerine izin verdi, kalkerle kumun birleim noktasna gidip kontrol etti. kide bir durup havay kokluyordu. Bir ara yana dnd, bir zebra cesedi bu ldu. Arslanlar ldrmt onu. Haftalar nce. Deri yrtlm, kemikler salm, kurumutu.

Owa hzla arand, zebra'nn ayaklarn salam buldu. Srtlanlar henz yememiti ayaklar. Kes trna etten ayrd, sonra kadnlar almaya gitti. Onlar yumuak topran kenarna getirdi in nnde diz kt. 369 Alev Kylar F : 24

nce Nam ocuu gtreceim, sonra seni almaya gedeceim, dedi Hani'ye. Bir yandan trnaklt r Centaine' in ayaklarna sanseveria yapraklaryla balyordu.

Acele etmemiz gerek, bilge dede... hemen arkamzda olabilirler. Hani rzgr kaygyla kokla Ormann her sesine kafasn eip dinledi.

Kim bunlar? Centaine soluklanmaya vakit bulunca mant da geri dnmt. Kim kovalyor bi e bir ey duydum, ne de bir ey grdm. Benim gibi insanlar m, Owa? Benim halkm m?

Hani hemen atld, Owa'yi konuturmad. Bunlar siyah adamlar. Kuzeyden gelen kocaman, siy ah adamlar. Senin halkn deil. Geri ayrn kenarndaki beyaz adam ikisi de grmlerdi a kendi yanlarnda tutmak konusunda birka kelimeyle hemen anlamaya varmay da baarmlard.

Emin misin, Hani? Centaine zebra trnaklar zerinde titriyordu. lk defa topuklu pabu giy i gen kzlar gibiydi. Benim gibi solgun tenli deiller mi? Belki de kendisini kurtaracak insanlardan kamakta olduklar gelmiti aklna.

Hayr! Hayr! Hani tella ellerini sallad. Bebein domasna o kadar az kalmt ki... ha edi o na tank olabilmekti. Senin gibi solgun tenli deiller. San mitolojisindeki en ko rkun varl hatrlad birden. Bunlar insan eti yiyen dev siyahlar. Yamyamlar m? Centaine ok iindeydi. Evet! Evet! Bizi bu yzden izliyorlar. Karnndaki ocuu kesip karacaklar ve... Gidelim, Owa... diye soludu Centaine. abuk! abuk!

Owa teki ift trna da kendi ayaklar altna balad, Centaine'e yol gsterip kayalardan tam arkasnda yryor, mesafeyi bozmuyor, sanki bir zebra ormandan kp uzaklam gibi etki tmaya alyordu.

Bir mil kadar sonra Centaine'i dikenli bir alnn arkasna saklad, ayaklarndaki takma trn klar kard, kendi ayaklarndakileri ters evirdi, Hani'yi almak zere dnd. ki San az so izlere basa basa geri geldiler, takma ayaklar kardlar, birden douya doru ka yol lar.

Owa onlar btn gece yrtt. afak vakti, kadnlar! tkenmi durumda uyurken o tekrar brak d, belki peimize derler diye banda nbet bekledi. Belki zebra ayaklar kandramam ola elerindeki avclar. Ama pelerinde kimse bulunduuna dair bir iaret alamad. Daha gn amal yry srdrdler, yemek piirmek iin ate yakmadlar, izlerini saklamak iin her doal olana kullandlar. nc gece Owa yeterince gven kazanmt. Kadnlara,

Ate yakabiliriz, dedi. Atein nda yine dansetti, ruhlara srayla arklar syledi, Ma 'a da dua etti. nk, sonradan Centaine'e aklad gibi, kurtulularna kimin yardm etmi e belli deildi. Zaten ilk uyarc kokuyu rzgrla onlara doru kimin tad da belli deil .

zebra ayaklarn kimin karlarna kardn bilmeye hi olanak yoktu. Bu durumda hepsine rek, diye anlatyordu ciddi ciddi. Ay batana kadar dansn srdrd, ertesi sabah da gne d a kadar uyudu. Yola koyulduklarnda, her zamanki yava tempoda gidiyorlard. Hatt ilk gn tavan yuvalar buldularnda durdular bile.

Bu son avlanma ansmz. Ruhlar ok kesin buyruk vermitir. Tm hayat yerine giderken son be boyunca hibir San, hibir canly ldremez, diye aklad Centaine'e. Bu arada al filiz uyordu. Uzun, kam gibi olanlarn se

iyordu hep. Onlar soydu, birbirine dmledi, hemen hemen on metrelik esnek bir ip yapt. Son ucunda, sapa dik olarak bym bir ufak dal olduu yerde brakt. Kaba bir balk oltas iyordu elindeki. Kancann ucunu yontup sivriltti, ctete sertletirdi. Sonra uzun sre t avan yuvalarn inceledi, ilerinden birini amacna uygun bulup seti.

Kadnlar yanbana diz kmlerdi. Owa ipinin kancal ucunu kovua soktu, baca sprgesi gi ieriye doru itti. Yeraltndaki kvrmlara dikkat ediyor, geebilmesini kvra kvra saly da ipin tm ieriye sarkt.

Birden ip elinde kuvvetle, titredi, Owa hemen asld, baln vuruunu hissetmi balk gibi d. imdi ipi tekmeliyor, arka ayaklaryla vurmaya alyor, diye homurdand. pi biraz daha sarktt, hayvan kkrtp tekrar tekme attrmaya urat.

Bu sefer ip elinde iyice gerildi, oynamaya balad.

Kancaya taktm .onu! Tm arlyla ipe yklendi, keskin ucu hayvann etine daha fazla dal at. Kaz, Hani. Kaz, Nam ocuk!

ki kadn denekleriyle yumuak topraa giritiler, hzla kazdlar. Aaya yaklatka hayva dan geliyordu. Sonunda Owa tyl hayvan yeryzne almay baard.

ri bir kedi boyundayd. Kanguru bacaklar zerinde zplyor, kendini kancadan kurtarmaya al u. Hani deneini kafasna indirip onu hareketsizleti.

Ortalk karardnda iki tavan daha ldrmlerdi. Sonra onlara teekkr ettiler, lezzetli e ediler. Uzun sre yiyip yiyecekleri bu olacakt.

Sabah olunca, yolculuun son ksmna baladlar... keskin scak bir rzgr yzlerine doru es Geri Owa'ya avlanmak kesinlikle yasakt ama Kalahari'

de yerin alt da st de hayatla kaynyordu. iekler vard, salata gibi yenilebilecek yeil raklar vard, kkler, meyveler, proteince zengin kuru yemiler vard, su ukurlar vard, hep i de doluydu... Birbirinden uzaklklar da pek fazla deildi. Bir tek rzgr engel oluyord u onlara. Hep yzlerine doru esiyordu.

Scakt. Kumlar uurup arptryordu. allarn yzlerine rtp zorlanarak ilerlemeleri gere Besili zebra srleri, irkin, mavi yaban srlar dolayordu evrede. Dere yataklarndaki as gibi kumlar rzgrla gklere ykseliyor, havay sislendiriyordu. Gne sisli bir turuncu di.

Uan tozlar su ukurlarna savruluyor, sularn zerine incecik bir tabaka halinde oturuyor , burunlarnda amurlayor, dilerinde gcrdyordu. Gzlerinin kelerinde kk slak bonc u. Tenlerini kurutuyordu iyice. Hani ile Centaine eki erik aacnn meyvelerini piirip y an kararak ciltlerine ve tabanlarna srmek zorunda kaldlar.

Ama her gnk yry ihtiyarlar biraz daha glendiriyordu. Daha canl, daha heyecanl oluy daha az rahatsz ediyordu onlar artk. Admlarna yeni bir srama gelmiti. Yrrken bir y evesle ene alyorlard. Centaine sendeliyor, geride kalyordu. Hemen hemen ilk balangtak aline geri dnmt.

Beinci gece, Centaine onlarn kurduu kampa epey son-: ra vard. Yine bir dere yatandaydl r. Hemen kumlarn zerine yatt. Ot toplayp yatak yapamayacak kadar yorgundu bu sefer. Hani elinde yemekle gelince Centaine elini sallayp reddetti. stemiyorum. Hibir ey ist emiyorum. Nefret ediyorum bu topraktan... scaktan da, tozdan da nefret ediyorum. Yaknda, diye avuttu onu Hani. Yaknda Tm Hayat Yeri' ne varacaz, bebein de doacak. Centaine dnp ondan uzaklat. Brak beni... yalnz brak beni.

htiyarlarn lklaryla uyand, dorulup oturdu. Kendini ok iko, ok kirli, stelik de diyordu. Oysa epey uzun sre uyuyakalmt. Gne oktan domu, aalarn st dallar hizas

Birden farkna vard. Gece rzgr kesilmiti. Havadaki tozlarn da ou oturmutu artk. afan rengi baka trlyd bu sabah.

Nam ocuk, gryor musun! diye seslendi Hani. Sonra austos bcei gibi sakrdad. Centaine ndini toparlayp, dn gece tozlarn grnmez hale getirdii manzaraya bakt. Dzln orta yerinde birdenbire balina srt gibi bir da

ykseliyordu. Yamalar dimdik, biimi simetrikti. lk klarn krmzl altnl renkleriyl mu bir canavara benziyordu. Baz ksmlar plak ve keldi. Kzl kayalar, dzgn raf gibi Ama sk ormanl ksmlar da vard. Ovadakilerden ok daha boylu, ok daha iri aalar. Gari Afrika'nn tozlaryla, sessizliiyle si-likleip koskoca da heybetli bir sknet peleriniyl uatmaktayd. Centaine oraya baakrken tm dertlerini, tm mutsuzluklarn unuttuunu hissetti.

Tm Hayat Yeri! Hani sylyordu bunu. Heyecan gemi, sesi fslt dzeyine inmiti. te son bir ke-re bu manzaray grebilmek iin atk da geldik! Owa da sessizlemiti. Ban sallayp bu sze katldn? belirtti. Halkmzn ruhlaryla bar ite burada kuracaz. Centaine vaktiyle Arras'daki katedrale ilk girdiinde tatt

o derin dinsel huu duygusunu yeni batan hissetti. Kutsal bir yerin eiinde durmakta ol duunu biliyordu. Yavaa dizleri zerine kt, avularn karnndaki iliin zerine dayad

Da aslnda sabahn o kzl klarnn gsterdiinden ok daha uzaktayd. Oraya doru yrrl rdu sanki. Ik deiince dan da ruhsal durumu deiti. Mesafeli ve kibirli oldu. zerindek alar gne nda timsah srtndaki kabuklar gibi parldamaya balad. Owa tek srann banda ilerlerken ark sylyordu: Bakn, San ruhlar Gizli yerinize geldik Ellerimiz temiz, ellerimiz kansz Bakn, Eland'la Mcntis'in ruhlar Sizi ziyarete geldik. Kalplerimiz en, arklarmz sizi elendirecek trden...

Da tekrar deiti, ykselen syla birlikte titremeye balad. Artk kaskat ta deildi. Su lgalanyor, duman gibi kprdyordu. Bir ara yerden koptu, gm bir serap zerinde, havaya uouyormu gibi grnd. Ey gklerde uan Ku gibi da Seni kutsamaya geldik Ey gklerin ve yerin Her hayvanndan byk, Fil Da

Seni selmlyoruz

diye arksn srdrd Owa. Gne tepeyi at, hava serinledi, Tm Hayat Da tekrar yere ot e dikildi.

Yama eteklerine vardlar. Oynak talar ve topraklar vard eteklerde. Durup dorua doru bak tlar. Kayalar yosunlu, kkrt sars ve asit yeiliydi. Minik Hyrax tavanlar kayalara kend alglarn ulatrmlard. Gzya gibi grnyordu o izler kayalarn zerinde. Yz metre kadar yukardaki bir kaya kntsnda ufack bir

antilop duruyordu. rkt, slk bozuntusu bir lk koparp yukarya doru kat, o kayadan a kayaya atlad, tepede bsbtn kayboldu.

Yama eteklerini trmandlar, kayalarn balad yere geldiler. Kayalar dmdz ve serindi. katedral tavan gibiydi.

.Kzmayn, ey ruhlar, gizli yerinize geldik diye! Hani fsldyordu. Eskimi yanaklarndan szlmekteydi. Biz yreimizde barla, boyun eerek geldik. Suumuz neymi, onu renmeye g imizi nasl affettireceimizi sormaya geldik.

Owa uzand, karsnn elini tuttu, ikisi dmdz kayann karsnda minik plak ocuklar gibi

Size dansetmeye, ark sylemeye geldik, diye fsldad Owa. Bar yapmaya geldik. Klanm hastalktan len ocuklarna destek olmanz istemeye geldik.

Bu iten saniyelerde yle bir duygusallk vard ki, Centaine onlar seyretmekte olduu iin u an duydu. Yal iftten uzaklat, kayann nndeki dar patika boyunca ilerledi. Birden durd yukarsndaki yksek duvara aknlkla bakt. Hayvanlar! diye fsldad. Btl inanlardan gelen bir rkeklikle kollarnn derisi tekrar tavuk derisi gibi fiske fisk e kabard. Kaya duvarlar resimlerle, fresklerle, garip hayvanlarla doluydu. Ama bu nlar tandklar hayvanlara da dokunakl bir biimde benziyordu. Orada hortumlu filleri, b oynuzlu gergedanlar, sasabi'leri, falanx'lan tand.

nsanlar da, diye fsldad. Av peinde koan p adamlar da vard duvarda. Peri gibi insan lar kendilerini byle gryorlard. Ellerinde yaylar, balarnda oklardan tala-ryla, penis gururlu biimde dik, vcutlarna uymayacak kadar byk, kadnlarn memeleri ve kalalar, di llii vurgularcasna koskocamand. Resimler dik kayada o kadar yukarlara uzanyordu ki, bunlar yapanlarn buraya iskelel er kurmu olmalar artt. Mikelanj gibi. Perspektifler naiv'di. Bir insan, bir gergedan dan byk olabiliyordu. Ama bu durum heyecan daha arttrmaktayd.

Centaine kendinden getiini hissetti. Olduu yere kt, ilerden dklen alayan hayran ha etti. Hayvanlarn zerinden boalyordu sular. San mitolojisinin canl sahneleriydi bunlar . Hani onu orada buldu, yanna meldi. Kim boyad bunlar? diye sordu Centaine. San ruhlar. ok eskiden. nsanlar boyamad m?

Yo, yo! nsanlarda bu sanat yoktur. Bunlar ruhlarn yapt resimler.

Demek resim sanat kaybolmutu. Centaine zld. Bu kadnn da ressam olacan, kendisinin o eyredebileceini ummutu. ok ok eskiden, dedi Hani. Babamn, bykbabamn gnnden evvel.

Centaine hayal krkln yutmaya alt, karsndaki grnmn zevkini karmaya koyuldu.

Akam olmasna az kalmt ama, yine de epey srd. Onlar bu sre iinde dan etekleri hizas dolatlar.

Balarn kaldrp duvarlardaki eski sanat izleyerek yryorlard. Kayalar yer yer kopmutu. lerde de frtnalar ve rzgrlar freskleri bozmutu. Ama korunan yerlerde, kaya kntlarn a renkler yle canlyd ki, sanki bugn yaplmt bu resimler.

Gn nn son dakikalarnda, kendilerinden nce bakalarnn da gelip kamp kurduu muhafaz rdlar. Yerler kl doluydu. Tavan isten kararmt. Yan tarafa yaklabilecek dallar ylmt ya hazrd.

Ruhlar hl dman m, yarn reneceiz. Ya dmandrlar, ya da gememize izin vereceklerdi i, Centaine'i. ok erken yola kacaz. Gne domadan gizli ye-k.

re varmamz art. Ortalk serinken. Scak basnca orann koruyucular tedirginleir, tehlikel lur.

Nasl bir yer oras? diye sordu Centaine. Ama yal kadn bir kere daha lf dolatrmaya b ek dalgnm gibi davranyordu. San dilinde hem 'sakl yer', hem 'gvenli maara,' hem de 'vajina' anlamna gelen bir kelimeyi tekrarlad, baka da bir ey sylemedi.

Hani'nin uyard gibi, gne domadan ok nce yola koyuldular. htiyarlar sessiz ve kaygl ne ise kukulu, korkular iindeydi.

Gkyz yeni aarmaya balarken patika, kayann keskin bir kesinden ieriye doru kvrld, adiye girdi.

Yerlerdeki otlarn zenginliinden, Centaine yzeyin altnda su olmas gerektiini hemen anla d. Patika pek belirgin deildi Aylar hatt yllar boyunca buradan hi gelip geen olmad b di. Dolak dallarn altndan eilerek gemek, dm dallarn zerinden amak zorunda kaldlar. Tepelerdeki kayalarda Centaine irkin akbabalarn yuvalarn grd. Dazlak pembe kafal kular yuvalarn henarna konmu, duruyorlard.

Tm Hayat Yeri! Hani onun yuvalardaki kulara ilgi gsterdiini sezmiti. Burada doan her tk zeldir, ruhlarca kutsanmtr. Kular bile bilir bunu. Vadi daha da daralrken sivri kayalar zerlerine kapanr gibi oldu, sonunda patika bit ti, karlarna kan bir kayayla son buldu, gkyz onlarn gznden sakland.

Owa kaya duvarn karsnda durdu, arkya balad. En gizli yerinize girmek istiyoruz, ey t tklarn ruhlar! Yolumuzu an bize! Kollarn yakarrcasna iki yana at. Ey bu geidin geelim!

Kollarn indirdi, admn atp kara kayann iine girdi, grnmez oldu. Centaine tella sol bir adm att ama Hani kolunu tutup onu durdurdu.

Buras ok tehlikeli, Nam ocuk. Koruyucular bizi reddederse lrz. Koma. Kollarn sallam yr. Ama amal yr. Geerken hep ruhlarn yardmn dile. Hani onun kolunu brakt, kocas e admn att. Centaine kararszd. Bir an, arkasn dnecek gibi oldu.

Ama sonunda merak duygusuyla yalnzlk korkusu tekrar yakasna sarld, Hani'nin peinden il erlemesini salad. Kayann arasndaki yar daha yeni grmt. Yukardan aa, dar bir yar rirse ancak geebilecekti. Derin bir soluk ald, aradan ieriye kayd.

Hemen durdu, gzlerinin karanla almasn bekledi, uzun bir tnelde bulunduunu anlad. Do arkt buras. Duvarlar letlerle oyulmu deildi. Yukarlarda yanlara giren baka delikler, da vard. lerde yallarn ayak seslerini duydu, sonra ksk bir mrlt geldi.

zle bizi, Nam ocuk. Uzaklama. Hani'ydi bu. Centaine yavaa yrd. Glgelere bakyor, o reimli mrltnn nedenini anlamaya alyordu.

Bann yukarsndaki karanlkta garip biimler grd. Duvarlarda tabak gibi kntlar, rafl cn gvresinde yetien mantarlara benziyorlard. yle de aalara kadar iniyorlard ki. Cent altlarndan eilerek gemek zorunda kalyordu. Derken birden rpererek nerede bulunduunu an lad. Bu maara dev bir ar kovanyd. O kntlar peteklerdi. ok da byktler. Her birinde yzlerce galon bal olmalyd. te, stlerinde gezinen arlar da grebiliyordu artk. Zayf kta mat mat parlyorlard. ka arlaryla ilgili hikyelerini hatrlad.

Sizin arlardan daha iri, daha karadrlar, diye bbrlenmiti Michael. yle de tehlikelidi ki! Bufalo'yu bile sokarak ldrdklerini grdm.

Soluk almaya zorlukla cesaret ederek, teninde her an o yakc batmay bekleyerek, komam ak iin kendini tutmaya alarak ilerdeki ufack insanlar izledi. Ar gruplar bann birk ukarsndayd. O koro halindeki mrlt birden ykseldi, sar edici hale geldi. Buradan, Nam ocuk. Korkma. Kanatl insanlar senin korkunun kokusunu alrlar, diye sesle ndi Hani yavaa. O srada bir ar Centaine'in yanana kondu.

Onu kovalamak iin elini igdsel bir hareketle kaldrrken kendini kontrol etti. Ar yznd dudana geldi, sonra kolunun st ksmna bir ikincisi kondu.

Centaine ona korkuyla bakt. Kocamand. Kmr gibi si-yaht. Karn ksmnda enine altn rengi alar vard. Zar kanatlar makas gibi alp kapanyor, petek gzleri zayf kta panldyordu

Ltfen, kk ar, ltfen... diye fsldad Centaine. Hayvan srtn kavislendirdi, karnn grnd. Koyu krmz bir sivrilik. Ltfen bebeimle ikimizin gemesine izin ver!

Ar biraz daha kavislendi, inenin ucu kolun i tarafndaki ince tene dokundu. Centaine kendini kast. O ine batt zaman baygn, tatl bir koku yaylacan, dier arlarn bu ko kudurup zerine eceini biliyordu. Canl arlardan olumu bir halnn altnda hayal ett rlerde kvranp korkun bir lmle lrken hayal etti.

Ltfen, diye fsldad. Brak bebeim kutsal yerde dosun. mrmzce size taparz.

Ar nabz gibi atan inesini ekti, kolun zerinde garip bir dans yapt. Dnyor, eiliyor, r nslar yapyordu. Sonra kanatlarn bir rpp utu gitti.

Centaine yavaa yrmeye devam etti. lerde altn renginde yansyan bir k grd. Yzndek oru yrd. Artk konuamaz olmutu. inden, sessiz dualar ediyordu.

lm glgelerinin oynat vadide yryorum ama, ltfen, kk ar, bebeimin hatr iin g

Keskin bir vzltyla ar gzlerinin nnden geti, uzaklat, teni hl onun ayaklarnn duy Centaine kollarn iki yanna yaptrm durumda, ll admlarla ilerledi. Sonu gelmiyord lin ucuna vard, eilerek kl yere girdi, bacaklar birden iinden ykselen korkunun etkis bkld. Owa onu tutmasa decekti. Kurtuldun artk. Koruyucular kutsal yere girmemize izin verdi.

Bu szler onu glendirdi. Hl titriyordu, solumas dzensizdi ama, evresine baknmay baa

Dan iindeki gizli bir vadiye girmilerdi. Buras son derece dzgn bir yuvarlak tiyatroyu ndryordu. Duvarlar dimdik, yzlerce metre yksekliinde, koyu renkli. eytanca parl-diyor Sanki ierde yanan bir atein alevleri oynayordu duvarlarda. Yukars ise gkyzne akt

Boluk en geni yerinde belki bir mil apnda vard. Gnn bu saatinde henz klar tabana k ordu. eriyi dolduran zarif aalar serindi, stlerini i kaplamt. Centaine'e zeytin aa rlard. Yapraklar solgundu. Dallarnda kzlms sar meyveler vard.

Taban yoku aa gidiyordu. Centaine, Hani'yi izleyerek aalarn arasndan geti. Yerler d erle doluydu. Hani bir tanesini ald, Centaine'e uzatt. Mongongo... ok iyi.

Centaine alp srd, dileri kocaman ekirdee arpnca azndan bir ses kurtuldu. ekirdei ince bir et tabakas vard. Tad buruk, hurma gibiydi ama onun kadar tatl deildi.

Balarnn yukarsndaki dallardan tombul yeil gvercinler grltyle uumaya baladlar. C pek ok kularn, kk hayvanlarn bulunduunu anlad. Mongongo meyvelerini yemeye geliyor o ar.

Tm Hayat Yeri, diye fsldad. Bu garip gzellikten etkilenmiti. Dik ta duvarlarla dipte isi inanlr gibi deildi. Owa boluun orta yerine giden patikada hzla ilerliyordu.

Centaine onu izlerken, karki aalarn arasnda siyah bir volkanik kaya grd. Simetrik kon iimindeydi. Mihrap gibi tam orta yerindeydi boluun.

Onun da zeri aalarla kaplyd. Uzun fil otlar, mongongo aalar, kara volkanik talarn rdu. Kara suratl kadife maymunlarndan bir grup, aalardan onlara lf atyor, balarn teh dercesine eiyor, tell ifadelerle suratlarn buruturuyorlard. Yava yava kk tepeye

Centaine'le Hani, Owa'ya yetitikleri zaman, Owa kk tepenin yan tarafndaki bir yarn ka durmaktayd. Bir maden ocann azna benziyordu buras. Centaine baknca, yarktan sonra di yoku baladn grd. Daha iyi inceleyebilmek iin Owa'yi yana itti ama ihtiyar hemen onu unu yakalad.

Acele etme. Nam ocuk. Gerektii gibi hazrlanmamz art. Onu yavaa geriye ekti.

Biraz ilerde, kayalar arasnda eskiden kalma bir San kamp yeri vard. Dallardan bara kalar kurulmutu. Owa tahtalar dklen bu kulbecikleri ykt. Kullanlmam kulbeler ylan yuvas olurdu. ki kadn hemen taze otlarla yenilerini kurdular. Karnm a. Centaine dn geceden beri bir ey yememi olduklarn hatrlad.

Gel. Hani onu meyve bahesine soktu, torbalarn dm mongongo meyveleriyle doldurdular, dndler. Hani ona meyvenin etinin ekirdekten nasl ayrlacan, sonra ekirdein iki ta sl krlacan retti. inden kuru badem gibi bir ey kt. Bunlardan birka tane yedile r. Tad cevizi andryordu. Bunlar trl trl yiyeceiz, diye vaatte bulundu Hani.

Her trls deiik tadda olacak. Kzarm var, yapraklarla ezilmii var, halanm var... uu bu yerde tek besinimiz bu olacak.

Yemei hazrlarlarken Owa yeni bulduu kklerle kamp yerine dnd, bir kenara ekildi, onlar lnz bana hazrlamaya koyuldu. Kabuklarn soyuyor, sevgili bayla her birini lokma lokm rdu. Karanlk basmadan yediler. Centaine bu ekirdek yeme

ini ok doyurucu buldu. Karn doyar doymaz, gnn heyecanlar tekrar canland. Kendini yorgu argn, yataca yere srkledi. Uyandnda capcanlyd. inde aklayamad bir heyecan vard. San'lar kamp atei banda

O da katld, ember halinde oturdular. Owa sinirli bir beklenti iinde gibiydi. Her kel imeye bastra bastra konutu. imdi en gizli yere girme hazrlklarmz yapmalyz. Sen ar diyor musun, bilge nine? Belli ki resm bir soruydu bu. Kabul ediyorum, koca dede. Hani iki elini birletirip ba n edi. Sen arndrlmay kabul ediyor musun, Nam ocuk?

Ediyorum, koca dede. Centaine de ayn hareketi taklit etti. Owa ban sallad, kuandaki n bir boynuz -

kard. Ucu delinmiti. ine dn toplad kk ve otlarn par alarn doldurdu.

Ateten kor halinde bir kmr parmaklaryla ald, yanmaktan korunmak iin srekli kprdatar uzun iine att, eilip fledi. Otlar yanarken boynuzdan mavi dumanlar ykseldi.

Yanma dzenli hale gelince Owa ayaa kalkt, melmi iki kadnn arkasnda durdu. Azn bor ucuna dayad, kuvvetle emdi, duman onlarn zerine doru fledi. Ac, tatsz bir kokuydu. Ce ine'in boaznda bir yanma etkisi brakt.

Centaine itiraz eder gibi bir ses kard, kalkmaya alt ama Hani onu ekip tekrar oturttu wa duman ekip flemeyi srdrd. Bir sre sonra Centaine kokudan o kadar tedirgin olmadn atlad, Hani'ye yasland. Yal kadn kolunu onun omuzlarna sard. Centaine yava yava kend

iyi hissetmeye baladn grd. Vcudu ku gibi hafifti. Bu mavi dumanlarn arasnda uabi se. Ah, Hani, kendimi ok iyi hissediyorum, diye fsldad.

evresindeki hava duru, prl prld. Gr keskinlemi, evre sanki bym, kayalarn he i parlyordu. Gne n garip bir biimde yanstmaktaydlar. Owa'nm karsnda diz ktn grd. Ona ryadaym gibi glmsedi. Owa bir ey uzatyordu. ki eliyle tutmu, Centaine'e doru uzatmaktayd. ocuk iin, dedi. Sesi ok uzaklardan geliyor, Centaine'

in kulaklarnda yanklar yapyordu. Doum hals. Bunu ona babas yapmalyd ama o burada bu Al, Nam ocuk. Al ve bunun zerinde cesur bir oul dour.

Owa eildi, armaan onun kucana brakt. Bunun onca zaman zerinde dikkatle alt anti nu Centaine ancak o zaman anlad. Katlarn dikkatle at. Deri kaznm, esnekletirilmi, y ma gibi olmutu. Krkn okadnda eline saten gibi geldi. Teekkr ederim, koca dede. Kendi sesi de uzaklardan geliyordu. Kulaklarnda garip bir t itreim yaratmaktayd. ocuk iin, diye tekrarlad Owa. Sonra boynuzdan yine duman ekti.

Evet, ocuk iin. Centaine ban sallarken ba sanki vcudundan ayrym gibi geldi. Owa yavaa onun yzne fledi, Centaine kanmaya almad. ne doru eilip onun gzlerinin i bebekleri ufalm, parlak birer noktack olmutu. risleri o kara bebekleri evreleyen amber birer yelpazeydi. Centaine'i hipnotize ediyordu.

ocuun hatr iin, brak ruhuna huzur girsin. Owa dumanlarn arasndan konuuyordu. Centa dediklerinin olduunu hissetti.

Huzur, diye mrldand. Benliinin orta yerinde harikulade bir sknet vard. Antsal bir s

Zaman, mekn ve beyaz gn birbirine karp bir tek varlk oldular. Centaine evrenin or e oturuyordu. Mutlulukla glmsedi. Owa'nin ark sylediini duydu, o tempoya uyarak yavaa arkaya salland, kalbinin vurularn, kann damarlara pompalayn duydu. Bebei t iinde a eder gibi kvnlmt. Derken inanlmaz bir ey oldu.

Onun minik yreinin tuzaa kslm bir ku gibi attn da duydu. Tm benliini harikulade

Arnmaya geldik, diye ark sylyordu Owa. Tm gnahlarmz ykansn diye geldik. Pimanl k. Centaine, Hani'nin elinin kendi avucuna szldn duydu, ban yavaa evirdi, o sevgili edi. Vakit geldi, Nam ocuk. Centaine postu omuzlarna ekti. Ayaa kalkmak hi aba gerektirmiyordu. Uuyordu zaten. Han i'nin minik eli de elindeydi. Tepenin yanndaki yara geldiler. Karanlkt, yokutu ama.

Centaine glmseyerek girdi, ayaklarnn altndaki kaba, volkanik kayalar hi hissetmedi. Ko idor bir sre inmeye devam etti, sonra dzlendi, doal bir maaraya ald. Owa'nin pei sra ler.

Arkalarndaki yokutan ve kubbe tepedeki birka kk delikten k szyordu. Hava scak, ne rann iini bir utan bir uca dolduran yuvarlak havuzdan buhar bulutlar ykselmekteydi. K uvvetli bir kkrt kokusu vard. Sular bulutlu bir yeildi.

Owa kask ban kayalk yere brakt, admn atp havuza girdi. Su dizlerine ancak geliyord rledike ykseldi, sonunda bir tek ba grnr oldu. Hani de plak olarak onu izledi. Centa ostu bir kenara brakt, eteini ap indirdi. Su scakt. Hemen hemen yakacak kadar scakt hem de.

Termal bir kaynak vard burada. Centaine scaktan pek rahatsz olmad. Derine doru yrd, d sular enesine ykseldi. Havuzun dibi iri akl ve kum doluydu. Sular evresinde dolayordu Akntlar vard. Tenini youruyor, dipten yukar kan kpk baloncuklar yzeye varnca top rdu.

Owa'nm yavaa ark sylediini duydu ama buhar bulutlar evresine p grn engelled

Nedamet getirmek istiyoruz, diye arkya devam etti Owa. Ruhlar gcendirdiimiz iin ba iyoruz... Centaine buhar bulutlar arasnda bir glge grd. Karanlk, maddesiz bir hayalet.

Kimsin sen? diye sordu, biim katlat, gzler tannacak hale geldi... dier yerler bulan a gzler, kpek balna kurban ettii ihtiyar denizcinin gzleriydi. Ltfen... diye fsldad, bala beni. Bebeim iindi.

Ltfen gnahm bala. Bir an iin o hznl, ihtiyar gzlerde bir anlay ifadesi okur gi yalet buharlarn arasnda kayboldu, yerine yenileri geldi. Bir yn unutulmu an, rya yaratklar... Centaine onlarla konutu. Ah, Baba, keke kuvvetim yetseydi, keke Annemin yerini doldurabilseydim...

Buharlar arasnda San'larn sesini duydu. Onlar da kendi hortlaklarna, hayaletlerine, anlarna sesleniyorlard. Owa yine oullaryla avlanyor, Hani bebeklerini, torunlarn gr nlara sevgi szckleri mrldanyordu. Ah, Michel! Gzleri ne harikulade maviydi! Seni sonsuzlua kadar seveceim. Evet, ah, eve t, oluna senin adn koyacam. Sz veriyorum, sevgilim, o da senin adn tayacak.

Havuzda ne kadar kaldn bilemedi. Yava yava hayaletler ve anlar soldu, sonra Hani'nin e lerinin kendisini kyya doru gtrmekte olduunu hissetti. Scak sular tm gcn emip tke Vcudu parlak tula rengindeydi. lde tenine oturmu tozlar tm gzeneklerinden boalmt. dermansz, lastik gibiydi.

Hani postu onun slak vcuduna sard, kayalk yokutan yukarya kmasna yardm etti. Gece b . Mehtap glgelerini ayaklarnn dibine drecek kadar parlakt. Hani onu kurduklar kulbey posta skca sarp sarmalad.

Ruhlar balad, diye fsldad. Bu yolculuu yaptmza memnun oldular. Bebeklerimi ben na bu haberi vermeye yolladlar. Rahat uyuyabilirsin, Nam ocuk. Artk gnahn yek. Bu yer bizi iyi karlad.

Centaine zihni karmakark durumda uyand. Kendisine ne olduunu anlayamyordu. Nerede oldu ndan bile pek emin deildi. lk birka saniye, kendini Mort Homme'daki odasnda sand. Ann a'y baucunda grr gibi oldu. Sonra altndaki sert otlar, talar hissetti, sarnd deri u ald, peinden de sanc bir daha geldi. Sanki bir pene vcudunun alt tarafn yakalam, z e skyordu. Eziyordu onu. stemeyerek bir lk att, iki bklm oldu, elleri karnna sarl

O sancyla gerek de bilincine geri dnd. Zihni duruiat, keskinleti, dnk hayallerden es lmad. Ne olup bittiini anlamt. Scak sularn ve ill dumanlarn bu ii abuklatr-d u. Hani! diye seslendi, yal kadn alacakaranlkta ortaya kt. Balyor! Hani onun ayaa kalkmasna yardm etti, postu toplad. Gel, diye fsldad. Yalnz kalabileceimiz bir yere gidelim.

Hani yeri daha nceden semi olmalyd. Centaine'i dosdoru yakndaki bir kovua gtrd. Ma ongo aalar kapyordu. Fostu aalarn gerisine serip Centaine'i zerine yatrd. Kendisi b iz kt, branda etei kard, hzl, gl parmaklaryla acele bir muayene yapt, sonra top du. 385 Alev Kylar F : 25

Yakn, Nam ocuk... ok kalmad artk, diye mutlu mutlu glmsedi Centaine tam cevap verece yeni bir sanc gelip sesini kst. Bak, bebek sabrsz, diye ban sallad Hani. Kaslma geti, Centaine soluk solua yatt. Ama daha derin nefes almaya frsat bulamadan b ir yeni kaslma hissetti. Ah, Hani, elimi tut... ltfen! Ltfen! Vcudunun derinliklerinde bir ey patlad, scak sular bo ald, bacaklarndan szld. Yakn... artk ok yakn, diye gvence verdi Hani. Centaine'den bir lk daha kurtuldu. Geliyor, Hani!

Kalk ayaa, dedi Hani ona. imdi sen yardm etmelisin ona. Ayaa kalk. Srtst yatarsan b dm edemezsin! Centaine'i melir duruma getirdi. Ayaklar ve dizleri akt. ini boaltr ozdu bu. Aac tut, kendini dengele, dedi Hani tella. Tamam!

Centaine'in ellerini yakndaki aacn kabuuna kendi gtrmt. Centaine inledi, alnn aac

Haydi! Hani onun arkasna diz kt, Centaine'in vcuduna incecik kollarn sard. Ah, Hani... Centaine'in l ok ykselmiti.

Evet! Onu dar itmene yardm edeceim. Kollarn skarken Centaine doal olarak knd. l! t! Hani karn kaslarnn demir gibi sertletiini hissediyordu.

Karnnda kat bir engel, bir barikat vard. Centaine aaca sarlp zorland, inledi... derken engelin biraz kprdadn hissetti, sonra bir daha sertleti.

Hani! diye bard, ince kollar onu tekrar skt, yal kadn da onunla birlikte inledi, ik aber zorlandlar. Hani'nin plak vcudu Centaine'in kavislenmi srtna dayanyordu. Yal k ktrik akm gibi ona da gemekteydi. Bir daha, Nam ocuk, diye mrldand Hani onun kula na. Yaklat, ok yaklat. imdi! Nam ocuk, it, hzl it!

Centaine tm kuvveti ve iradesiyle knd. eneleri kenetlenmiti. Dilerinin atlayacan s yuvalarndan urar gibi oldu. Sonra iinde bir eyin yrtldn hissetti, yakc bir ac d arasnda bir kaslma daha balad.

Kprdad, sonra bir gei oldu. ok kocaman bir ey, imknsz bir biimde Centaine'den dar ayn anda Hani'nin eli onun kalalarnn altna uzand, kan karlamak, korumak zere vazi Sanclar mucizev bir biimde yokoldu, Centaine'i titremeler iinde, atele yanarak, terie ri boalarak, yalnz brakt.

Hani'nin kollar ald. Centaine devrilmemek iin aacn gvdesine sarld, iine uzun soluk

O srada scak, slak, kaygan bir eyin ayaklar arasnda kprdandn duydu, aac iterek t. Vcudundan darya parlak et borular sarkyordu hl. Onlarn dolaklar arasnda da b inde, iine kan karm bir sv iinde yatmaktayd.

Kkt. Centaine ard bu kadar kk olmasna. Kollar, bacaklar geriliyor, spazmodik ya me hareketleri yapyordu. Yz teye dnkt ama ufack, biimli kafas slok siyah buklelerl ana yapmt bukleler.

Hani'nin elleri oraya uzand, bebei ald. Centaine onu gremeyince iinde korkun bir kayp uygusu hissettiyse de itiraz edemeyecek kadar bitkindi. Hani ocuu alnca gbek borusun un gerilip kvrldn duydu, sonra birden fkeli bir bart koptu! Bu ses Centaine'i t y lad. Derken koroya Hani'nin kahkahas da katld. Centaine mrnde byle sevin sesi duymamt. Dinle unun sesini, Nam ocuk! Arslan yavrusu gibi kkryor!

Centaine sarsak bir hareketle olduu yerde dnd. inden sarkan ip gibi borular hareketin i engelliyordu. Onu hl bebee balamaktayd o borular. Bebek Hani'nin ellerinde kpr kpr am, ama meydan okuyan bir bebekti. Surat fkesinden kpkrmz, ar sokmu gibi gzleri sms du. Bir tek o disiz, pembe az akt. Avaz avaz baryordu. Olan m Hani? diye soludu Centaine tella.

Evet, tabii, diye gld Hani. Elbette olan. aret parmann ucuyla minik penisi gdkl naylanmasna dikildi. Hani'nin dokunmas sidiin fskiye gibi fkrmasna yol at. Bak! Bak! diye gld Hani. Bu dnyann stne iiyor.

Tank olun, ey bu yerin ruhlar! Bugn burada gerek bir arslan dodu. Krmz suratl bebei Centaine'e uzatt. Gzlerini, burnunu temizle, diye emir verdi. Centaine zaten anne kediler gibiydi. Ta limata ihtiyac yoktu. Gz kapaklarndan, burun delikerinden, azdan tm phtlar yalad.

Hani bebei tekrar ald, ustalkla tutarak gbek borusunu mongongo iplikleriyle balad, son ra kemik bayla abucak kesti. Borunun ucunu hemen ila niteliindeki yapraklara srtt, k n gbeine bir deri bantla balad.

Centaine postun zerinde kendi kan ve vcut svlar arasnda oturmu, onun yaptklarna pr bakyordu. imdiii! Hani memnun memnun ban sallad. Artk memeye hazr. Onu Centaine'in kucana

Centaine'le bebein tantrlmaya pek ihtiyalar yoktu. Hani, Centaine'in meme ban skt damlasn bebe

in dudaklarna dedirdi, bebek kene gibi sarld, grltl bir tempoyla emmeye koyuldu. Cen birka saniye boyunca, bu emie paralel olarak rahminde kaslp gevemelerin yer almasna a ma, inanlmaz eserini seyrederken bu duygu abucak kayboldu.

Bebein yumruunu yavaa at, minik parmaklarn kusursuzluunu hayran hayran bakt, inci gi aklar inceledi.

Her biri pirin tanesi kadard. Bebek parman smsk kavraynca ard. Sanki yrei de b un slak salarn okad. Salar kurumaya balam, bukleler dikleiyordu. Tepesindeki ince ltnda nabz atlarn grmek bir kere daha artt gen anneyi.

Bebek emmeyi kesti, onun kollarnda hareketsiz yatt. Centaine onu memesinden uzaklatrp yzne bakabildi. Glm-syordu bebek. i gzleri dnda yz ok biimliydi. Grd bak tiksi deildi. Aln geni, burnu iriydi. Michael' dnd... yoo, bununki Michael'in burnund daha kstah bir burundu... birden aklna General Sean Courtney geldi. Tamam ite! diye yksek sesle gld. Gerek bir Courtney burnu!

Bebek kasld, azndan ve poposundan gazlar kard, du-dcktarnn kesinden biraz st sz memeyi aranmaya balad. Ban bir saa, bir sola eviriyordu. Centaine onu br koluna ald ban azna uzatt.

Hani karsna melmi, dizleri arasnda urap durmaktayd. Plasenta karken Centaine bir Hani onu fil kula yapraklarna sard, aa lifleriyle balad, eline alp aalar arasnda Dndnde ocuk Centaine'in kucanda uyumutu. Bacaklar ak, gbei balon gibi iti. znin varsa Owa'yi getireceim, dedi Hani. Doum seslerini duymu olmal. Evet, tabii, hemen getir onu. Centaine ihtiyar adam unutmutu. imdi eserini ona gsterec ei iin byk bir sevin duyuyordu.

Owa ekingen admlarla yaklat, kadnlarn doum srrna kar doal erkek utancn gsterdi

Yakla, koca dede, diye cesaret verdi Centaine ona. Owa yaklat, uyuyan ocua ciddi bak bakt. Nasl buldun? diye sordu Centaine. Avc olabilecek mi? Owa gibi cesur ve becerikli olabilecek mi?

Owa ancak olaanst zamanlarda yapt biimde dilini damanda aklatt. Sanki syleyecek k ordu. Yz bir buruuklar ayd. Japon kpeklerini hatrlatyordu. Birden bebek gl bir te , uykusunda bard, ihtiyar adam kontrolsuz glmelere kapld. Bir daha grebileceimi sanmazdm, diye mrldand, uzanp pembe aya ovucuna ald. ocuk bir tekme daha savurunca Owa dayanamad, aya

a frlayp dansetmeye koyuldu. Sryor, ayan yere vuruyor, annenin evresinde dnyordu. oyunca dayand, sonra oda frlad, kocasyla birlikte dansetti. Ellerini onun kalalarna da yayp peinden gidiyor, dar uzatt kalasn sallyor, Owa'nin arksna katlyordu. Att oklar yldzlara ulcacck nsanlar onun adn andka T uzaklardan duyulacak...

Hani de aranameye katld: ...Ve nereye giderse Tatl suyu bulacak Tatl suyu bulacak. Owa bir lk atp bacaklarn savurdu, omuzlarn titretti. Keskin gz av hemen grecek Bakalar grmezken Kayalarda bile kolayca iz srecek ...Ve tatl suyu bulacak... Nerede kamp kursa, Tatl suyu bulacak... Geceleri kamp ctei banda Onun yrdn gren j En gzel kzlar glmseyecek... Hani tekrar katld: Ve nereye giderse,

Tatl suyu bulacak Tatl suyu bulacak.

ocuu kutsuyorlard. San'larn inand tm hazineleri diliyorlard ona. Centaine onlara duy vgiden yreinin yarlacam hissetti.

Sonunda ihtiyarlar artk ark syleyip dansedemez hale gelince Centaine'in karsna diz k Bebein ninesiyle dedesi olarak ona bir isim vermek istiyoruz, dedi Hani utanarak. zin var m? Syle, koca nine, syle, koca dede. Hani kocasna bakt, o cesaret verircesine ban sallad. ocua asa adn vermek istiyoruz. Centaine bu byk onuru anlaynca gzlerine yalar doldu. Onu San evrenindeki en deerli, en hayat verici varln adyla onurlandryorlard. asa m? Tatl su mu? Gzlerini krptrarak yalar yok etmeye alt, onlara glmsedi.

Alak sesle, Bu ocua Michel asa de Thiry Courtney adn veriyorum, dedi. ki ihtiyar sr anp bebein gzlerine, azna dokundular, onu kutsadlar.

Kkrtl, mineralli yeralt sularnda olaanst nitelikler vard. Centaine her gn le ve a nde o scak suya giriyordu. Doum izleri mucizev bir biimde yokolmak-tayd. Tabii aslnda salk durumu da mkemmeldi. Vcudunda bir dirhem fazla ya veya et yoktu. asa'nn incelii doumun yle kolay olmas da bunun sonucuydu. Hem zaten San'lar doum olayna doal bir olay olarak bakyorlard. Hani, Centaine'i nazlamyor, kendisine hasta veya sakat muameles i yapmasna izin vermiyordu.

Gen, esnek ve iyi altrlm kaslar abucak eski glerini kazandlar. Karn hibir zaman i olduu iin atla falan yoktu. abucak ufald, eski haline dnd.

Yalnzca memeleri iti. leri st doluydu. asa o stleri doya doya emiyor, yamur sonrasn tkileri gibi hzla byyordu. Sonra bir de havuzun suyu vard.

Gariptir, dedi Hani ona. St veren anneler bu sudan iince, ocuklarnn kemikleri kaya gi salam, dileri prl prl olur. Bu da buray koruyan ruhlarn bir himmeti.

le vakti gne tepedeki delikten ieriye dolarken Centaine suya girmeye baylyordu. Tam yere yzyor, hep k halkasn izliyor, onun iinde kalyordu.

Yeil sulara enesine kadar gmlp asa'nn kard uyku seslerini dinliyordu. Onu antilop rp havuzun kenarna brakyor, ban evirdii anda grebilecei bir yere koyuyordu.

Havuzun dibi akl doluydu. Onlardan bir avu alp kaldrd, a tuttu. Bundan byk zevk a ip ve gzeldi. Damarl agat't bunlar. Krlang yumurtas boyunda, suyun cillamasyla dzle rinde krmz ve mavi izgiler parlyordu. Ya da sar, pembe, bordo glgeler oluuyordu. Siya niks'den kaplan gzne kadar her renkte olan vard.

Hani'ye bir kolye yapaym. asa'dan ona bir teekkr! Talarn en gzellerini, biimi en deiik olanlarn toplamaya balad.

Kolyeye bir orta ta bulmam gerek, diye karar verdi, bir avu daha akl alp scak, yeil a ykad, sonra gne nda inceledi ve tam aradn buldu.

Renksiz bir tat. Su gibi duruydu. Ama gn n yakalad anda iinde tutsak bir gkkua ine o gn suda tembel bir saat geirdi, ta elinde evirip evirdi, n ald ekillere bakt, gzlerini tan derinliklerine dikti, n orada patlayp dalmasn seyretti. Fazla byk deildi ta. Ama simetrikti. Cok yzeyli bir kristaldi. Kolyenin orta ta olarak stne yoktu.

Hani'nin kolyesini byk bir dikkatle planlad, asa meme emerken o saatlerce onunla urat, kllar sralad, bozup yeni batan sralad, sonunda en ok houna giden biimi buldu.

Ama yine de tam tatmin olmamt. Renksiz orta ta o kadar parlakt ki, teki talarn hepsi t ve silik gsteriyordu.

Buna aldrmadan talar ipe geirmek zere delmeye giriti ama bu noktada karsna byk sor ardan bir ikisi yumuakt. Israrl abalar sonucu onlar delmeyi ba

ard. Dierleri ise gevrekti. Kolayca paralanyorlard. Beri yandan bazlar ok fazla sert llikle o parlak kristal, en zorlu abalara bile kar koydu, dzinelerce kemik leti krp h resiz kalakald.

Centaine, Owa'dan yardm istedi. Owa onun ne yapmaya altn anlaynca ocuksu bir hevese enemelere giritiler, defalarca baarszla uradlar, sonunda sert talar delmeksizin yan e yaptrma yolunu buldular. Tutkal olarak akasya reinesi kullanyorlard. Centaine kolyey i biraraya getirmeye balad, bu ii yaparken Owa'yi skntdan ve sabrszlktan patlatt El iplii skartaya karmt. Bu fazlc kaln, diyordu. Ya da, Bu yeterince salam de

il, diye szlanyordu. Owa kendi silh ve let yapmnda da kusursuzlua nem veren biri ol sorunlar ok ciddiye almaktayd. Sonunda Centaine kendi branda eteinden bir erit yrtt, onun ipliklerini sanseverya li fleriyle birlikte bkp kolyenin ipli-

rni yapt. Bu seferki ikisini de tatmin edecek kadar ince ve salam olmutu.

Kolye sonunda bittii zaman Owa'nm duyduu mutluluk ocuk dourmaktan geri kalmyordu. Bu ii sanki batan sona o dnm, o planlamt. Ama ortaya kan esere Centaine bile hayranl

Sandmdan daha gzel duruyor, dedi Owa'ya. Franszca konuuyor, kolyeyi kaldrp a tu tek bakyordu. Pek Msy Cartier'nin ii kadar iyi saylmaz! Babasnn annesine dn arma dii, kendisinin de doum gnlerinde takt kolyeyi hatrlamt. Ama bu yaban diyarnda bi seri olarak hi de fena deil!

Sunma iini kk bir tren haline getirdiler. Hani amber bir heykel gibi bada kurup srtt aine ona bu kadar iyi bir bykanne olduu iin teekkr etti, San'larn en iyi ebesi olduu

anlarn sundu, ama armaan ihtiyar kadnn boynuna taktnda, kolye o ufack, buruuk vcu eldi. Hani kolyeyi sevgiyle okarken, Hah, koca dede... sen o aknla o kadar gurur duyuyorsu n ama, bunun yannda o solda sfr kalr! dedi. Bu gerek bir armaan. uraya bak bir! Ayla yldzlan boynumda tayorum!

Kolyeyi boynundan karmay reddetti. Gs kemiinden aalara sarkyor, elindeki denee d u. Mongongo meyvelerini toplamak iin meidiinde, ate yakmaya eildiinde, bacaklarnn ar yerlere sallanmaktayd. Gece uyurken bile onu omzunun zerine atp uyuyordu. Centaine kendi yatandan ona ne zaman baksa, kolyenin parltsyla karlayordu. O minik vcudu ye kiyormu gibi bir hali vard talarn. m

Centaine kolyeyle uramay bitirdikten sonra, doum yorgunluundan da artk kurtulmu olduu n, gnler ona fazla uzun ve tekdze gelmeye balad. evredeki kayalar tutsak ediyordu san ki onlar. Bir zindand buras.

Gnlk hayatlarnda fazla bir ey gerekmiyordu. asa annesinin kalasnda, ya da srtnda ba uyuyor, onun dm meyveleri toplamasna, yakacak dal derlemesine engel olmuyordu. Derke n ay halleri de balad, dzene girdi. Centaine depolad enerjiyi harcama yollar bulmak is edi.

Apansz depresyonlara gmlyor, Hani'nin masum ene allar bile sinirine dokunuyor, bebe tek bana uzaklayordu. Bebek uyurken onu kucana yatryor, onunla Franszca, ya da ngil nuuyordu. Ona babasn anlatt. Sonra atoyu, Bulut'u, Anna'y, General Courtney'i anlatt. sz melankolisinin getirdii tm anlar aktard ona. Bazen geceleri, uyuyamad zamanlar, y e kendi kafasnn iindeki mzii dinliyordu. Aiec'nn ezgileri, Mort Homme kyllerinin sava r tekrar tekrar gemekteydi kafasndan.

Aylar bylece geti, lde iklimler, mevsimler birbirini izledi. Mongongo aalar iek at meyve verdi. Derken bir gn asa dizleri ve elleri zerinde doruldu, evresini ilk defa kefetmek istedi. Ama Centaine'in ruhsal durumu mevsimlerden daha deikendi. asa'dan tr uyduu sevin, yanndaki ihtiyarlara duyduu sevgi, kendini bu vadide mr boyu tutuklu hiss etmenin getirdii kara bunalmlarla sk sk yer deitiriyordu.

Yal San'larn hayatlarna nasl dzen verdiklerini grnce, Onlar buraya lmeye gelmi! d endine. Ama ben lmek istemiyorum... yoamak istiyorum, yaamak istiyorum! Hani onu keskin gzlerle izliyordu. Vaktin geldiini anlad zaman Owa'ya, Yarn Nam ocukla ikimiz vadiden kyoruz, dedi.

Neden, koca nine? Owa arm gibiydi. Burada son derece mutluydu. Henz gitmeyi hi dn Bize ila gerek. Deiik yiyecek gerek. Bunlar koruyucularn tnelinden gemeye demez.

afak karanlnda, arlar uykuluyken geer, akam ok ge dneriz... hem koruyucular bizi k zaten.

Owa yineitiraz etmeye alt ama Hani onun szn kesti. Bu art, koca dede. Erkeklerin anl yaca baz eyler de vardr.

Tpk Hani'nin tahmin ettii gibi, Centaine bu gezi konusunda byk heyecan duydu. Kararlat dklar saatten ok nce Hani'yi sarsarak uyandrd. Arlar tnelinden sessizce szldler. balamt. Torbasn omzunda tayordu. Dar vadiden geip ln snrsz boluuna ktnd

gibi hissetti.

Bu keyfi lene kadar srd. Hani ormandan geerken boyuna neeyle ene yartryordu. Bir y ekli grdkleri kkleri buluyor, kazyor, torbalarna atyorlard.

Ole sca bastrnca bir akasya glgesi buldular. Centaine bebei emzirirken Hani glgeye k iler gibi uyudu. asa'nn karn doyunca Centaine aacn gvdesine yasland, o da uyuklamaya b ad.

Nal sesleri, at hcmurtularyla uyand. Gzlerini at, hi kprdamad. Arkalarndan esen rz inen zebra srsnn seslerini getirmekteydi. Bele kadar ykselen otlar arasnda uyuyanlar g memi, sokulmulard zebralar.

En azndan yz hayvan vard srde. Yavrularn bacaklar vcutlarna gre fazla uzundu. Henz kesin desenler olumamt. Analarna yakn geziyor, dnyaya, korkulu gzleriyle bakmyorlar r birbirini kovalarken admlar daha bir gvenliydi. Centaine onlara baktka Bulut'un tay lk dnemini hatrlad. Soluk almaya korkarak onlar keyifle seyretti. Daha da yaklatlar. U ansa, nnden geen yavrulardan birine dokunabilecekti. Kendini anlalmaz bir biimde duygulanm hissetti. Kar

snda gen bir erkek zebra, diisiyle flrt ediyor, burnunu onun kuyruk altna sryor, di una dokunulmu gibi lk atarak ahlanp n ayaklaryla ona vurmaya alyordu.

Sonunda ksrak boyun edi, erkek onu koklarken hareketsiz durdu. Centaine kendi vcudu nun bir beklentiyle kasldn hissetti. Hayvanlar karsnda birletiinde iki dizini birbi a bastrd.

O gece scak su havuzunun yaknndaki yatanda, ryasnda Michael' grd. Kuzey tarlasndak ydlar. Uyand nda byk bir yalnzlk hissetti. asa'y emzirirken bile bu duygusu dinmedi. Sknts devam ediyor, vadinin duvarlar onu bouyordu. Soluk alamyormu gibi hissediyordu kendini. Yine de Hani'yi ikinci bir geziye raz ed ebilmesi iin aradan drt koca gn gemesi gerekti.

Darya ktklarnda Centaine yine zebra srsn aradysa da, bu sefer orman garip biimde ar yaban hayvanlar sinirliydi. Onlar t uzaktan grnce bile irkiliyor, hemen kayorlard Bir ey var, diye mrldand Hani lende dinlenirlerken. Ne olduunu bilmiyorum ama, hayvanlar do seziyor. Ben tedirgin oluyorum. eriye dnelim, Ovva'yla konuaym. O byle eyleri benden daha iyi anlar. Ah, Hani, daha gitmeyelim, diye yalvard Centaine. Biraz daha kalalm. Kendimi yle zgr sediyorum ki! Hani, Burada olup bitenden holanmyorum, diye direndi.

Arlar! Centaine'e apansz ilham gelivermiti. Karanlk olmadan tnelden geemeyiz... Han dand, kalarn att ama sonunda raz oldu.

Sen yine de byk sz dinle, deyip duruyordu. Burada bir terslik var. Kt bir ey var... klad. le molasnda ikisi de uyuyamadlar. asa meme emer emmez Hani onu ald.

Nasl da byyor! diye fsldad. ri kara gzlerinde bir hzn vard. Keke onu bym g

koskocaman, kuvvetli! Greceksin, koca nine, diye glmsedi Centaine. Onu bym grecek kadar yaayacaksn. Hani onun gzlerine bakmad. Siz gideceksiniz. kiniz de. Cok kalmad. Bunu seziyorum. Kendi insanlarnza gideceksiniz Gidince de, bu ihtiyar k adnn hayatnda baka hibir ey kalamayacak. Hayr, koca nine. Centaine uzanp onun elini tuttu. Belki bir gn gitmek zorunda kalabili riz. Ama yine sana dnece iz. Bu konuda sana sz veriyorum. Hani yavaa elini ondan kurtard, yzne bakmadan aya a kalkt. Scak geti, dedi. Daa doru ilerlediler. Ormandan ayr ayr, mesafeli geiyor, birbirlerini ancak grebiliyor lard. Yalnzca allar skla-

t zaman yaklayorlard birbirlerine. Centaine her zamanki gibi yine uyuyan bebeiyle konu ktayd. Franszca konuuyor, onun kulan o dilin sesine altrmaya alyor, bir yandan d siz yapm oluyordu.

Yama eteklerine vardklarnda Centaine yerde taze zebra izleri grd. Derin oyulmu izlerdi . Hemen nndeki yumuak topraktayd. Hani'nin eitimiyle keskin bir gzlem yetenei edinmit rtk. Owa da ona izleri kolayca okuyup yorumlamasn retmiti. Bu izlerde onu artan bir d. Yanyana gidiyorlard. Sanki bu izi brakan hayvanlar yanyana, yular yulara tutturu lmutu. asa'y br kalasna ald, izleri, daha yakndan incelemek zere dnd.

ocuu korkutan bir aknlkla irkildi, ocuk bir lk att. Centaine duyduu oktan fel , ne grmekte olduunu henz bilinlendiremiyordu. Derken anlad ve sendeledi. Yaban hayva nlarnn tel nedeni bylece belli oluyor, Hani'nin tehlike nsezileri de aydnlanyordu. Ti meye balad. Ayn anda ii sevinle dcldu. Zihni karmakark, heyecan iindeydi. asa, diye fsldad. Bunlar zebra izi deil. Bu izlerin ularnda hill biiminde elik asa. Naili atlara binen uygar adamlar! nanlmaz bir eydi bu! Burada, ln ortasnda!

gdsel bir hareketle eli alna utu. aln n alm, bir gs dar frlamt. Heme an'larn yannda plakl doal kabul etmeye balamt o da. Oysa imdi eteinin oyluklar tti, utand. zler sanki onu iaret eden sulayc parmaklarm gibi uzaklat onlardan.

nsan... uygar bir insan, diye tekrarlad. Birden Michael'in hayali gzlerinin nnde belir i. Tekrar ilerledi, izin ba

na meldi, dikkatle bakt. Elini uzatp dokunmaya cesareti yoktu. Belki serapt, dokununca kaybolurdu... ok yeni izlerdi. Bir saatlik, asa. Buradan bir saat nce gemiler. Daha eski olamaz. Atllar atlarn tutmu, yryerek gemilerdi. Hzlar saatte be milden fazla deildi.

u arda be millik yolda uygar bir insan var, asa.

Ayaa frlad, elli adm kadar kotu, tekrar durup meldi. Eskiden olsa dnyada gremezdi bu wa'nin dersleri sayesinde byle ustalamt. Gzleri o yabanc maden hemen farketti. n byk deildi. Bir kuru ot kmesinin zerine dmt. Eilip ald, avucuna koydu. Bir pirin dmeydi. Asker amblemli bir dme. Deliinde kopmu allanyordu. Centaine ona paha biilmez bir mcevhere bakar gibi bakt. zerinde tek boynuzlu bir atl a bir antilop vard. Alttaki eritte bir slogan yazlyd.

Ex Unitcte Vires, diye yksek sesle okudu. Ayn dmeleri General Sean Courtney'in niforma da da grmt ama onunkiler prl prl cillyd. Birliin Kuvvetinden. Gney Afrika Birl Bir asker, asa! General Courtney'in adamlarndan biri!

O srada uzaktan bir slk duyuldu. Hani aryordu. Centaine frlad, kararsz duralad. hzyla askerlerin peinden komak geliyordu. Onlara yalvarmak, kendisini tekrar uygarla g melerini istemek geliyordu. Hani tekrar slk alnca dnp bakt.

San'larn tm yabanclardan ne kadar korktuklarn biliyordu. ki ihtiyar ona sk sk eitli ve ikence hikyeleri anlatmlard. Hani bu izleri grmemeli.

Elini gzlerine siper yapt, izlerin gittii tarafa zlemle bakt. Mopani aalarnn arasnd kprt yoktu. Bizim onlar izlememize engel olmaya alacak, asa. O da, Owa da bizi durdu iin ellerinden geleni yapacaklar. Nasl brakabiliriz ihtiyarlarmz? Ama bizimle de gelem ezler. Byk tehlikelerle karlarlar o zaman... Bir trl karar veremiyordu. Bu frsat az. Belki de tek... Hani bir slk daha ald. Bu sefer daha yakndan geldi. Centaine onun ufak tefek cssesini aalar arasnda grd.

Yaklayordu. Avucu bir sululuk duygusuyla pirin dmenin ezrine kapand, onu gizlice torb att.

Hani izleri grmemeli, diye tekrarlad, abucak yukardaki kayalara bakt, dndnde bu yer k zere ezberledi, sonra dnp yal kadn karlamak zere kotu, onu dndrd, gizli vadiy O gece her zamanki kamp ilerini yaparlarken Centaine heyevann zer saklad. Hani'nin s orularna dalgn cevaplar verdi durdu. Yemeklerini yediler. Afrika'nn acele bastran ka ranl gelir gelmez Centaine hemen uyumak istiyormu gibi yata

na ekildi, postu ekip bebei de, kendisini de rtt. Hareketsiz yatyor, soluunu ayarlam du ama, karar vermeye alrken yine de kayglyd.

Atllarn kim olduunu anlama olana yoktu. San'larn hayatn tehlikeye srklememeye de ka una karlk, kendisi o izleri srmek zorundayd. O izler onun tek kurtulu umuduydu. Kendi dnyasna ancak byle dnebilirdi. Kendisini de, ocuunu da, sonunda kat vahiler haline ge ecek olan bu yaamdan ancak byle kurtulabilirdi.

Kendimize bir ans tanmak zorundayz. Hani ile Owa gittiimizi anlamadan atllara yetimemi gerek. O zaman bizi izleyemezler, tehlikeyle de karlamazlar. Ay doar domaz gideriz, bebeim.

Hi kprdamadan yatyor, uyuyormu gibi yapyordu. Sonunda ay yukardaki aralkta belirdi. Ce taine sessizce kalkt, asa uykusunda mrldand ama Centaine onu da, torbay da alp patikay doru szld.

Ortadaki tepenin kenarnda durup arkasna bakt. Ate snm gibiydi. htiyarlarn kulbesi

y klar oynayordu. Owa glgeler arasndayd. Ufack bir glgeydi. Hani ay nn altn

Amber teni bu yumuak kta prl prld. Omzuna yaslad yz Centaine'e dnkt. fadesi n bir hzn yanstyordu. Uyandnda o duygular tadacan zaten biliyordu Centaine. Boynu l ldamaktayd.

Allahasmarladk, koca nine, diye fsldad Centaine, Bize sunduun insanlktan, iyilikten eekkr ederiz. Seni her zaman seveceim. Bizi affet, kk Hani... ama gitmemiz gerek.

Tepenin kesini dnp kamptan ayrlrken kendini iyice elikletirmesi gerekti. Son hzla ar line yneldi. Gzlerindeki yalar ay n bulandryor, dudaklarnn kelerinden akarken uzlu tuzlu geliyordu.

Karanlkta sezgileriyle ilerledi. Geit bal kokuyordu. Durup arkada ayak sesi var m d iye dinledi, ama duyabildii tek ses dardan gelen akal sesleri oldu. Tekrar yrmeye bala

Ovaya vardnda asa kalasnda szland, kprdad. Centaine hi durmakszn asky ayarlad esini salad. Ormann iinde hzl admlarla ilerlerken bir yandan konuuyordu. Korkma, bebeim. Karanlkta ilk defa yalnzz ama, sen korkma yine de. Atllar biraz ilerde kamp kurmu olacaklar.

Gn domadan yetiiriz onlara. Hani'yle Owa uyanmadan. Glgelere bakma, hayaller kurma, a sa... Durmadan, alak sesle konuup duruyor, bu yolla kendi cesaretini de arttrmaya aly u. Gecenin ii esrarengiz bir dehetle doluydu. ki ihtiyara ne kadar balanm olduunu o za ana kadar hi far-ketmemiti.

imdiye kadar izi bulmu olmamz gerekirdi, asa. Centaine kararsz duralad, evresine bak er ey farkl grnyordu. Onu kaybettik herhalde.

Geri dnd. Heyecanla kouyordu. Bu kayalarn bandayd, eminim. Birden rahatlad. te, geerken ay ters geldiinden gremedim. Nal izleri bu sefer ok belirgindi. Owa ne ka k ey retmiti ona! zler yle apakt ki, koarak ilerleyebiliyordu. Atllar izlerini saklamak iin bir aba gstermemilerdi.

Rzgr da yoktu ki izleri silsin. Adamlar rahat rahat yryerek ilerlemilerdi. yi tandkla yollaryd buralar besbelli. Bir ara Centaine bir tanesinin attan indii, biraz ileriy e yrd yeri bile farketti.

Adamn izme giydiini anlaynca sevinci sonsuz oldu. Svari izmesiydi bunlar. Orta boy top uklar vard. Ayn bulank nda bile Centaine adm uzunluklarn lebiliyordu. Uzun boyl , byk ayaklar vard. Gvenli admlar atyordu. Bu durum tm umutlarn onaylar gibiydi. Bizi bekleyin, diye fsldad. Ltfen, baym, asa'yla benim yetimemizi bekleyin.

Hzla mesafe kazanyordu. Kamp ateini aramalyz. a-so. Herhalde ok uzaa sapmadan... Bi stu. O ne! Neydi o, asa? Grdn m sen? Ormana doru bakt.

Bir ey grdmden eminim. evresine baknd. Ama gitti ank. asa'y br kalasna ald Ne kadar da arlayorsun! Ania ziyan yok. yaknda yeti iriz onlara. Tekrar yrmeye balad. Aalar seyreldi, Centaine kendini geni bir ayrn du. Ay ksa otlar zerinde parlyordu.

Ak araziyi hevesle tarad, her glgeye ayr ayr dikkat etti, bir ate, bir atlar topluluu eye savat. Ya da yere uzanm yatan adamlar! Ama grd glgeler hep aa gvdesi, karnca

rdi. lerde bir hayvan srs otluyordu.

zlme, asa. Hayal krkl yznden fazla yksek sesle konumutu. Eminim ki kamplarn

Uzaktaki hayvanlar birden bir kou koparp aalarn arasna daldlar. Pelerinde bir toz bul kald yalnzca.

Neydi onlar korkutan, asa? Rzgr bizden yana. Bizim kokumuzu alm olamazlar. Srnn ay i uzaklat. Onlar bir ey kovalad!

evresine dikkatle baknd. Hayal gryorum herhalde. Olmayan eyleri var sanyorum. Glgele korkmak doru olmaz. Centaine sert admlarla tekrar yola koyuldu ama, biraz gidince k orkuyla duraklad. Duydun mu, asa? Bizi bir ey izliyor. Admlarn duydum. imdi kesildi. Bize bakyor, hissediyorum. Ay o anda bir buluta girdi, ortalk karard.

Ay imdi yine kacak. Centaine bebei yle sk kucaklad ki, yavrucak itiraz edercesine s ebe im. Kolunu gevetti, yrmeye koyuldu.

Keke gelmeseydik... yo, bu doru deil. Gelmek zorundaydk. Cesur olmalyz, asa. zi ay meyiz. Dinlenmek zere oturdu, gkyzne bakt. Az sonra ay ince bir bulutun ardndan ortaya kt, n n bir kere daha sat. asa! Centaine'in sesi tiz bir lk halinde ykseldi. 401 Alev Kylar F : 26

Bir ey vard ilerde. ri, solgun renkli, at kadar kocaman bir ey. Ama hareketi kt, sinsi , ata benzemeyen bir hareketti. Centaine barnca oda alald, otlarn arasna sindi.

Centaine ayaa frlayp aalara doru kotu, daha varamadan ay tekrar buluta girdi. Centaine karanlkta yzkoyun kapakland. asa gsnde avaz avaz bard. Ltfen sus, bebeim. Centaine onu kucaklad ama ocuk onun korkusunu hissedip daha fazla b ard. Yapma, asa. Peimize dreceksin.

Deli gibi titriyordu. ri, solgun yaratk orada, karanlklardayd. ok kt bir yaratkt. Bi du Centaine onun ne olduunu. Daha nce de grmt.

Yere yamyass uzand, asa'y kendi vcuduyla rtmeye alt. Bir ses geldi. Kasrga sesi gi s... hem geceyi, hem Centaine'in kafasnn iini doldurdu... t ruhuna doldu. O sesi de daha nce duymutu. Ama bu kadar yakndan deil!

Ah, Ulu Tanrm! diye fsldad. Bu ses basbaya arslan kkremesiydi. Afrika ormanlarnn e sesiydi.

Ay tekrar buluttan kt, Centaine arslan grd. Elli adm ilerde, tam karsnda duruyordu. amand. Yelesi kabarmt. Yass kafasnn evresinde tavus kuyruu gibi dikiliyordu.

Kuyruu bir saa, bir sola savrulmaktayd. Boynunu uzatp omuzlarn bkt, enesini at, di rler gibi parldad, hayvan tekrar kkredi. Afrika'nn tm vahilii ve zalimlii o seste depolanmt. yine de gerekle karlamaya hi hazr deildi. Ses sanki arsaklar, bbrekleri faaliyete geiyordu. Kendini koritrol erekti. asa kucanda barnca Centaine o korku felcinden Avclarn bu konuda yazdklarn onun gsn eziyor, cierlerini edebilmek iin aba gstermesi g syrld.

Arslan yal ve erkekti. Dileri, peneleri anmt. Postu yara iindeydi. Omuzlar kellem ha gen bir erkek arslanla yapt savata bir gzn kaybetmiti. Bir pene darbesi oyup fr inden.

Hastayd, at. Sskalktan kaburgalar gzkyordu. Drt gn nce alktan bir kirpiye sald rden bir dzine kadar boynuna, yanaklarna batmt. imdi o yara yerleri iltihaplanyordu. zayft, gvensizdi. nsan kokusundan rkyordu. Atavistik anlar olsun, kendi uzun tecrbe olsun, bu yaratktan uzak durmasn tlyordu ona.

Kkremeleri sinirinden, gvensizliindendi. Eskiden olsa, aken bile sessizce, hzla yaklam ay baarrd. enesi geri imdi bile bir kafatasn, bir oyluk kemiini sracak gce sahip Bir penede imdi bile insan denen yaratn omurgasn da

tabilirdi. Ama geri duruyordu. Avnn evresinde dolayor, vakit geiriyordu. Ay olmasa be daha atak davranrd. Ya da daha nce insan eti yemi olsa, bu kadar ekinmezdi. Ah, boyn undaki dikenlerden can bu kadar yanmasayd! Centaine aya

a frlad. gdseldi bir hareketti. Mort Homme'da kedilerle fareleri ok seyretmilii var l tepki, kamak, kovalayan iin de saldrmakt. Kat anda hayvann daha abuk zerine gele iyor deildi.

Bard, deneinin sivri ucunu kaldrp ayarlad, dosdoru arslanin zerine kotu. Kayvan d asnda elli adm kadar kat, durdu, ban evirip ona bakt, kuyruunu sallad umutsuzlukla d.

Centaine de kardan ona bakyordu. Bir koltuunda asa, bir elinde mzra, adm adm gerile unun zerinden geriye bakt. En yakn mopani aac, ormann dndayd. Dimdik, salam bir a ad atal, yerden epey yukardayd. Ama aa ok uzakt.

Komamz gerek, asa! diye fsldad. Sesi titriyordu. Yava ol, yava ol imdi. Terler i burnuna szlyor, kendisi buz gibi bir korkuyla titriyordu.

Arslan ormana doru bir daire izerek ilerledi. Ban ok aada tutuyordu. Kulaklar kpr gibi parlyordu.

Aaca varmalyz, asa. Yavrucak kalasnda debelendi, tekmeler att. Hayvan durdu. Centain n evreyi kokladn kulaklaryla duyuyordu. Ah, Tanrm, ne kadar da kocaman! Aya takld. Neredeyse dnyodu. Arslan ileri atld, sler karmaya balad. Sanki bir lokomotifti. Centaine haykrd, mzran sallad. Arslan durdu ama bu sefer geri ekilmedi. Koca kafasn edi, kuyruunu sallad, Centaine ge rilemeye balaynca o da ilerledi, topraa doru alalp pusuland.

Aaca, asa! Aaca varmamz art!

Arslan tekrar daireler izmeye balad, Centaine ban kaldrp aya bakt. Kuzeyden yaklaan ra bulut daha vard. Ltfen ay rtme! diye yalvard bouk bir sesle. Hayatlarnn o lgn a ne kadar bal kedi karanlkta hemen cesaretlenecekti. imdi bile izdii daireler giderek daralmakta, yaklamaktayd. Hl tedbirli davranyordu ama, belki de Centaine'in ne kadar umutsuz duru mda olduunu artk anlamaya balyordu. lm saldrsna birka saniye kalmt. Srtna bir ey arpt. Centaine bard, decek gibi oldu, sonra anlad. Gerileye gerileye a varmt. Dmemek iin koca gvdeye sarld. Bacaklar artk onu tamyordu.

Titreye tit reye omuz torbasn kaydrd, devekuu yumurtasndan ieleri karp yere koydu. 'y torbaya soktu. Bir tek ba darda kalmt ocuun. Torbay srtna vurdu. asa fkeyle miti.

Kes sesini, ltfen, kes sesini... Mzrak diye kulland deneyi tekrar kapt, ip kuana Bann yukarsndaki ilk dal yakalamak zere srad, yakalad, ayaklar sallanrken kavra pabileceine asla inanmazd ama, umutsuzluk bilmedii gizli glerini harekete geiriyordu. Kendini ykleriyle birlikte yukarya ekti, daln zerinde emekledi.

Yerden yalnzca bir buuk metre yukardayd. Arslan korkun biimde homurdanarak ileriye dor u atld. Centaine daln zerinde ayaa kalkt, daha yukarda bir tutamak arad. Aacn kabukl tti. Yerden sekiz metre yukarya vardnda avular, tabanlar kan iinde kalmt.

Arslan o kann kokusunu ald, al depreti, deliye dnd. Aacn evresinde kkreyerek dol e'in brakt devekuu yumurtalarn kokluyor, sonra tekrar kkryordu.

Gvendeyiz, asa, diye hkrd Centaine. Yksek bir daln balad yere melmi, ocuu sndan yal arslann geni srtna bakyordu. Biraz daha net grebildiini farketti. Dou uf a aarmaya yz tutmutu. Hayvann kzla alan postunu, daha koyu renk yelesini iyice grebli du.

Owa bunlara kzl eytanlar derdi, diye hatrlad, asa'y kucaklad, lklarn nlemeye ya doru bakt, bakr rengi klar grd. Yaknda gndz olacak, asa, dedi oluna. O zaman hayvan da gidecek. Aada arslan arka ayaklar zerine kalkt, aacn gvdesine dayanp dosdoru ona bakt.

Tek gz... bir tek gz var. Kara, yaral gz yuvas, teki gz daha da kudurgan gsteriyo ne titredi.

Arslan aacn gvdesini iki n penesiyle trmalad, bir kere daha korkun biimde kkredi. A klar koptu, iinden zsuyu szmaya balad.

Git buradan! diye bard Centaine. Arslan arln arka ayaklar zerinde toplayp sra du. Yo! Git buradan!

Michael da sylemiti, Levaillant'n kitabnda da okumutu... arslanlar aaca trmanmazlard. a bu koca kedi kmt ite. lk ataln zerinde bir kere daha ayaa kalkt, kendini dengel bakt. asa! Arslann sonunda onu yakalayacan anlamt.

Aaca trmanmas yalnzca o n geciktirmeye yaramt, o kadar. Seni kurtarmamz gerek, as

Doruldu, ataln zerinde durdu, yan dala tutundu.

te! Bann yukarsnda krk bir dal vard. Dibi geniti. Raf gibiydi. Tm gcn kullan ay kaldrp oraya koydu, kayn da dala dolad. Allahasmarladk, sevgilim, diye soludu. Belki Hani bulur seni.

asa debeleniyor, tekmeler atyordu. Torba kprdad, bkld. Centaine tekrar alt atala otu sopasn eline alp hazrland. Rahat dur, bebeim, rahat dur. Ban kaldrp ona bakmad. Gzleri aadaki arslandayd. elki seni grmez. Karn doyunca gider.

Arslan n penelerini uzatt, daln zerinde dengelendi, tekrar kkredi. Kokusu da geliyordu artk. ltihapl yaralarn, kirli soluun kokusu. Hayvan bir kere daha yukarya srad. Peneleri aacn kabuunu yrtarken gvdeye sarlyordu. Birka kere zplad. Ban arkaya atm, tek sar gzn Centaine'e dikmiti. O korkun ses ocaman pembe azn aarak, dosdoru ona geliyordu.

Centaine haykrd, mzran olanca gcyle savurdu. Sivri ucun hayvann boaznn arka taraf i deriye saplandn hissetti, fkran krmz kanlar grd, sonra arslan enesini kapad ak sopay Centaine'in elinden syrp aidi, aaya att.

enesinden kanlar damlayarak, her kkreyiinde azndan pembe balonlar kararak koca penele den bir tekini uzatt.

Centaine iki ayan yukarya ekti ama yeterince hzl davranamamt. Sar penenin insan p un bir trna, bileinin biraz yukarsnda etine sapland, hzla aaya ekildiini hissett

ataldan derken iki kolunu kaldrd, yan dala sarld, olanca gcyle tutundu. Arslan baca uzun sre tutunmas gt. Dizindeki eklem kkrdann atrdadn duydu, omurgasna bir a ayld.

Arslann penesinin kendi eti iinde kprdadn hissediyordu. Kollar gevemeye balamt ayyordu aatan. Bebeime sen bak! diye bard. Ltfen, Tanrm, koru bebeimi!

CZJ Yine sonusuz bir av olacakt. Garry emindi bundan. Ama tabii bunu uluorta sylemezdi. in iin sululuk duyuyordu. Yan gzle sevdii kadna bakt.

Anna ngilizce renmi, tantklar onsekiz aydan bu yana da epey kilo vermiti. Kendi elin sa, kilo vermesini istemezdi Garry. Boyuna onu yemek yemee zorluyordu zaten.

Kaiserhof otelinin karsnda nefis bir Alman pastanesi vard; Windhoek's geldiklerinde Garry bu otelde srekli bir sit tutmutu. Dkknn nnden ne zaman gese hemen girip nefis alar, pastalar alyordu. Kara orman vineli pastas en sevdiklerinden biriydi. Alp Anna 'ya gtryordu. Yemei parlatrrken en yal, en sulu yerlerini ona veriyor, itiraz etmesi at brakmadan taban dolduruyordu. Ama Anna btn bunlara ramen yine de kilo veriyordu.

Otelde yeterince kalmyoruz, diye dnyordu Garry kara kara. ok sokaa kyor, ok kotur zaman ona bir iki kilo aldrabilse, hemen tekrar veriyordu. st ak Rafla o olmadk yolla ra dalp kyor, yabanl diyarlarda dolayorlard. Eski 'T' model Ford'un yerine imdi bu F elmiti. Fiat'n da giremeyecei yolsuz, patikasz yerlerde, at ve katr srtnda dolamaktay . Ne dik vadiler, ne kayalk ller gemilerdi imdiye kadar. Her gelen dedikoduya kulak ka bartyor, hepsinin izini sryor, sonunda elleri bo dnyorlard. Kak ihtiyarlar, diye isim taklmt bu blgede ikisine.

Garry bu ad zor yoldan kazanm olduu iin gurur duyuyordu. Bu abalarn neye malolduunu p yla sayd zaman ise akl duracak gibi oluyordu. Sonunda, Dnyada Anna'dan baka neyim var aten? diye karar verdi. Ondan sonra da kendini bu lgnla bsbtn kapp koyverdi.

Tabii arasra geceyars uyanp durumu aklbanda dnd de oluyordu. Ortada torunu falan inin de onsekz ay nce boulduunu biliyor, Michael'la olan son bann da ,o olayla koptuu kabul ediyordu. Byle zamanlarda o korkun hzn bir kere daha sarlyordu yakasna. Eliyle y klayp Anna'y buluyor, ona sokuluyordu. Anna uykudayken bile onun kendisine ne kada r ihtiya duyduunu anlyor, ona doru dnp kollaryla onu saryordu.

Sabahleyin uyandnda dinlenmi, zindelemi haline dnyor, mant kafasndan siliyor, ken kleyen servenlere bir kere daha atlyordu.

Garry be bin poster bastrm, Cape Town'dan her taraftaki polis karakollarna, mahkemele re, postanelere, tren istasyonlarna datmt. Anna'yla ikisi nereye gitseler Fiat'n arka anepesine bir tomar da poster koyup tayorlard. Her bulduklar beyaz duvara o posterle rden yaptrmaktaydlar. Ormanlarda bile, yol kavaklarndaki aalara iviliyorlard. Kar ah, beyaz ve kahverengi ocuklara gsterip eker da

tyorlar, onlardan posteri kamplarna ya da mahallelerine gtrp byklerine gstermelerin orlard. 5000 ngiliz Liras dl 28 Austos 1917 tarihinde Almanlar tarafndan barbarca torpillenen PROTEA CASTLE has tane gemisinden kurtulan Centaine de Thiry Ccurtney'i kurtaracak bilgi getirene.

Bayan Courtney, Swakopmund yaknlarnda karaya km olabilir, yaknlardaki kabilelerin yan veya tek bana lde bulunabilir. Yerinin bulunmasna yardmc olacak bilgilerin, Windhoek'deki Kaiserhof Otelinde, aada im zas bulunana iletilmesi. Albay G. C. Courtney

Bebin ngiliz Liras bir servet demekti. Normal alan insanlar iin yirmi yllk maa topl bununla kendine bir iftlik alabilir, iine sr ve koyun doldurabilirdi. mrnn sonuna ka gvende yaamasna yeterdi bu para. Dzinelerce insan heveslenmiti dl almaya. Hatt mul ler, hayal rn hikyelerle Garry'den daha az bir para koparmaya heveslenenler de vard.

Kaiserhof'daki sitte heveslileri Anna karlayp onlarla gryordu. mrlerinde demir yolu etre ilerisine admn atmam insanlar, llere dzenlenecek seferlere rehberlik etmeye kalk bir ksm kayp kzn tam nerede olacan bildiini sylyor, bazlar da Centaine'i gzyl yalnzca bin ngiliz lirasna ihtiyac olduunu ileri sryordu. Onunla srekli iliki halin an falclar, khinler kyordu. Hatt daha yksek snftan bir beyefendi, kayp kzn yerine za satmay bile teklif etmiti.

Garry her geleni neeyle karlyordu. Anlattklar hikyeleri dinliyor, kuramlarn ve tl iyor, ya da masa ba

nda ruh aranlarla vakit ldryordu. Bir sr gen bayanlar da gelmekteydi. Renkleri sar ye kadar deiiyordu. Hepsi de kendilerinin Centaine de Thiry olduunu ileri sryor, ya d a Garry iin ellerinden geleni yapmaya hazr olduklarn anlatyorlard. Bir ksm reddedilin barp aryor, o zaman onlar sitten zorla Anna karyordu. Garry kendi kendine, Kilo vermesi bouna deil, diye d

nd, uzanp arabada yannda oturmakta olan Anna'nn bacan okad. Eski bir duann akaya eldi aklna: Elimizdeki iin Tanrya kr olsun, Ama biraz fazlasndan da zarar gelmez.

Ona sevgiyle srtt, Yaknda varrz, dedi. Anna ban sallad. Bu sefer onu bulacamz ap verdi. Bir gven var iimde! Evet, diye kabullendi Garry hemen. Bu sefer farkl olacak.

Byle sylemekte de haklyd. Dier seferlerin hibiri byle esrarengiz bir havada balamam

Posterlerden biri postayla geri gelmiti onlara. Katlanm, balmumuyla yaptrlmt. Drt os'dan postaland grlyordu. Oras kyyla Windhoek arasnda bir tren istasyonuydu. Paket yoktu. demeli yollanm, parasn Garry vermek zorunda kalmt. zerindeki isim ve adres, ptn bilen, eitimli bir el tarafndan yazlmt. Harflerin bi

imi kesinlikle Almanlara zg el yazsyd. Garry balmumunu koparp kd am, posterin d devu davetini okumutu. Bir de harita izilmiti ona yol gstermek iin.

Garry hemen Usakos'daki postaneye telgraf ekti. Byle ssz yerde bir postanenin az ii o lacandan, grevlinin her gelen paketi kimin getirdiini hatrlayacandan emindi. Gerekten hatrlyordu adam. Paket geceyars, kimse yokken postanenin kap eiine braklmt. Geti se grmemiti. Btn bunlar Garry'yi de, Anna'y da heyecanlandryordu. Davetiyeyi yazann da amac buydu herhalde. Randevu yeri, Windhoek'in yzelli mil dnda, K ama Hochtland blgesinde bir yerd.i

Bozuk yollar amalar koca gn srmt. Ka kere kaybolmu, ka kere lastik deitirmil 'n ya-nnda, toprak zerine yatp uyumulard. Ama ite artk randevu yerine yaklam bulun

Gne bulutsuz gkyznden kavururcasna k boaltyor, arkalarndan esen rzgr kzl tozl tal yolda sarsla sarsla ilerliyorlard. Anna scaktan ve tozdan hi etkilenmiyormu gibi . ln zorluklarna aldrd

yoktu. Garry ona hayran baklarla bakp dururken neredeyse bir sonraki viraj karacakt tikleri kayd. Fiat bir anda nlerinde alan boluktan decek gibi oldu. Garry direksiyonu oparlad, tekrar yolun ortasna geldiler, sonra da el frenini ekti.

Derin bir boazn kenarndaydlar. Burada yayla sanki baltayla kesilip ayrlmt. Yzlerce k aada ylan gibi bir akarsu vard. le gneinde yanstyor, kayalar turuncuya bcyu

te buras, dedi Garry. Holanmadm. Oraya indik mi, her katilin insafna kalmz demekt Mijnheer, bulumaya zaten ge kaldk... Oradan sa kurtulabilir miyiz, bilemiyorum. Kimse de gelip bizi bulamaz byle bir yer de. Belki sonradan kuru kemiklerimizi bulurlar.

Haydi, Mijnheer... sonra konuuruz.

Garry iine bir soluk ekti. radesi kl bir kadnla birlikte olmann baz sakncalar da y El frenini brakt, Fiat boazn kenar boyunca ilerledi. Ok yaydan kmt artk. Geriye d

ni yolu bir kbustu. Yama ok dik, yol ok yokutu. Virajlar firkete gibi incecik dnyor, vraya gelmiyordu. Garry ka kere Fiat' geri alp yle dnmek zorunda kalmt. Dostumuz neden buray seti, imdi anlyorum. Burada hepten onun ovucunun iindeyiz.

Krk dakika sonra boazn dibine vardlar. Yanlardaki duvarlar yle dikti ki gnei bile kapa ordu. Glgedeydiler. Ama ortalk yine de cehennem gibi scakt. Rzgr ulamyordu buraya. Ha insann boazn yakyordu.

Nehrin her iki yannda ince bir erit halinde dzlkler vard. zerleri kaba dikenlerle kapl d. Garry Fiat' yoldan saptrd, parketti, indiler. Her yanlar tutulmutu. stlerindeki kr zlar silkelemeye koyuldular. Nehrin suyu saydam deildi. Zehir gibi saryd. Sanki bir kimya fabrikasnn art karyordu bu suya.

Eeee? Garry her iki yamaca ve yanlardaki kayalara bakt. Burada tek bamzayz galiba. Do muz grnrlerde yok. Bekleriz. Anna geleceini bildii neriye kar imdiden tedbir alyordu.

Elbette, Mevrou. Garry apkasn kaldrd, yzn boynundaki fularla sildi. Bir ay ier m

Anna aydanl ald, suya yrd. nce suyu kukuyla tadd, sonra aydanl doldurdu. Geri asnda atei yakmt bile. aydanlk kaynarken Garry arabann arkasndan bir de battaniye ge , bir yerlerden bir ie schnapps buldu. Bardaklara bolca koydu, birer kak eker katt, so nra zerine scak ay doldurdu. Schnapps'n Anna'y tpk ikolata gibi, pek ok etkilediini miti. Yanna bir i

e almadan kmyordu. Belki de bu yolculuk bsbtn boa gitmemitir, diye dnd, Anna'nn ha schnapps koydu, barda alp ona gtrd. Anna battaniyenin orta yerinde oturuyordu.

Daha barda uzatrken Garry birden akn bir lk att, bardak elinden dt, scak ayla '

nn arkasndaki allara bakyordu. Yavaa iki elini bann zerine doru kaldrd. Anna da ayaa frlad ateten bir yanan tahta kapt, nnde tuttu. Garry hemen onun yanna doru kay maya urat. Yaklamayn! diye bard Anna. Sizi uyaryorum, ilk gelen kafay datrm... evreleri sarlmt. Sk dikenlerin arasndan, grnmeden yaklamt ete.

Garry, Tanrm, biliyordum tuzak olduunu! diye mrldand. Bu adamlar mrnde grd en te l haydutlard kesinlikle.

Paramz yok, alnacak deerli malmz yok... Ka kiiydiler? m? Yoo, u aacn arkasn cani suratl serseri. Bir tanesinin reis olduu pek belliydi. Morumsu siyah bir devd i. Gsnde fieklii aslyd. Kolunda Mauser'ini tutuyordu. Gr, yn gibi bir sakal, o Afri tn insan yiyen arslann yelesi gibi erevelemekteydi.

tekilerde silhlyd. Khosian Hottentc'laryla Ovambo'lardan olumu kark bir eteydi kar stlerinde asker niformalardan baz paralarla biraz da sivil giysiler vard. Hepsi eski, hepsi solmu, yamal, yrtk. Bazlar yalnayak, bazlar izmeliydi. ok yrmekten harap er. Yalnzca silhlar bakmlyd. Prl prl yalamlard. Adamlar onlar sevgiyle tayor

n ocuunu tay gibi.

Garry, Fiat'n torpido gznde saklad askerden kalma tabancasn dnd, sonra bu atak fi ara brakt.

Bize bir zarar vermeyin, diye yalvard, Anna'nn arkasna sokuldu. Ama Anna birden saldry geince Garry kendini orta yerde yapayalnz buldu. Yanan tahtay Viking baltas gibi savurarak dosdoru dev reisin zerine gidiyordu Anna. Geri bas, koca domuz! diye uludu Flamanca. Defol buradan, Cehennem pii! Cete afallayarak dald, kafalarna doru savrulan tahtadan kanmaya alt. Ne cesaretle... hastalkl orospu ocuklar... Garry hl titremeler iinde onun arkasndan bakyordu.

Bir yandan korku, bir yandan da sevgilisinin bu yeni baarsna hayranlk duymaktayd. Gzel kfretmeyi bilen adamlarn hikyelerini onun da duymuluu vard. Zulu ayaklanmas srasnda binbann szleri dillere destand. Ama Anna'nn yannda o adam, kilisedeki papaz gibi kalr arry byle bir gsterinin tam anlamyla blet kesilmeye lyk olduunu dnd. Dilin kuvvetini ancak o yanan tahta paras destekleyebilirdi zaten.

Hottento'lardan birinin iki omzu arasna yaman bir darbe indirdi, adam al dikenlerin in arasna dald, ceketinden dumanlar kmaya balad. Dier ikisi Anna'nn fkesiyle karla erek suya atladlar, grnmez oldular. Geriye bir tek o koca Ovambo kalmt. O da boyuna gr olduka evikti. Sopann darbelerinden kanp kendini bir aacn ardna att.

Anna ne yandan saldrsa, o br yana geiyordu. Sonunda Anna durdu. Soluk soluayd. Surat k mz kesilmiti. k oradan, korkak maymun! Seni rahata gebertebileceim bir yere k! Ovambo kmad. Onun ulaamayaca yere ekildi. Yo! Hayr! Biz sizinle dmeye gelmedik, sizi almaya geldik... diye cevap verdi Afrikaans dilinde. Anna sopay yavaa indirdi.

Mektubu sen mi yazdn? Ovambo ban iki yana sallad. Sizi mektubu yazana gtrmek iin g Adamlarndan ikisine orada kalp Fiat' korumalarn syledi, sonra nlerine dp konuklar ca ilerletti.

Nehir baz yerde yaylp rahata akyordu ama, skt, hzl akt yerler de vard. Yol y halinde ilerleyebiliyorlard.

Ara ara baka nbetiler de dikilmiti. Garry onlarn yalnzca balarnn tepesini, bir de t nin parltsn grebiliyordu. Randevu yerinin ne kadar kurnazca seilmi olduunu anlad. Ki arkettirmeden onlar izleyemezdi. Ordu gelse onlar kurtaramazd. Tmyle bu sert, kaba ad amlarn insafna snm durumdaydlar. Garry titredi.

Buradan kurtulursak ansl saylrz, diye mrldand. Bacam acyor. Biraz dinlensek olm mad bile. aresiz, admlarn abuklatrp Anna'ya yetimeye alt.

Birdenbire... ama Garry cesaretini ve umudunu kaybettikten ok sonra, Ovambo bir key i dnd, kendilerini bir kaya kntsnn altndaki geici kampn karsnda buldular. Garry e mutsuzluuna ramen, kampn arkasnda dik bir yoku bulunduunu grebildi. Srpriz saldry

yolu. Hereyi dnmler. Anna'nn koluna dokunup yokuu gsterdi ama kadnn dikkati maarann adama dnkt.

Genti olduka. Garry'nin yar yandayd. Yine de tanmalarnn ilk birka saniyesinde Garr onun karsnda budala durumuna dm gibi hissetti. Tek kelime sylemesi gerekmiyordu adam e nda durdu, Garry'ye kedi gibi keskin gzleriyle bakt. Duruu zarifti. Garry kendinde yan nice nitelikleri dnd ona bakarken.

Salar altn saryd. plak omuzlarna dklyordu. pek gibiydi o salar. Yank teniyle r zamanlar belki yakklyd. Ama bu yzdeki btn yumuaklk, hayatn frnnda yanp gitmi adamn surat.

Uzun boyluydu ama, iri deildi. ncecikti. Kat, sk adaleleri vard. Svari pantolonu ve i giymiti yalnzca. Gsnn tyleri bakr teller gibi parlyordu. Boynunda altn zincire as lyon vard. ngilizler byle bir eyi asla takmazd. Garry kendini ondan stn hissetmeye alt ama, o baklarn karsnda... biraz zordu. Albay Courtney! dedi adam. Garry bir daha afallad. Ger

i akam vard ama, bu ses eitilmi, yourulmu bir adamn sesiydi. Birden az biim deit i kaybederek glmsedi. Ltfen korkmayn. Siz Albay Courtney'siniz, deil mi? Evet. Konumak Garry'ye zor geliyordu. Ben Albay Courtney'im. Mektubu siz mi yazdnz?

Posteri gs cebinden kard, amaya alt. Elleri titriyordu. Poster parmaklar arasnda llarken yzndeki glmseme Garry ile sinsice alay eder gibiydi. Evet, sizi ben arttm.

Anna hemen, Kzn nerede olduunu biliyor musunuz? diye sordu, bir adm atp hevesle yakla Belki. Adam omuzlarn kaldrd. Anna bu sefer, Onu grdnz m? diye direndi. Srayla konualm.

Para m istiyorsunuz? Garry'nin sesi gereksiz derecede yksek kmt. Yanma tek kuru b Bu kesin. Niyetiniz bizi soymaksa, zerimde deerli hibir ey yok.

Ah, Albaym, diye glmsedi adam ona. Bu ifade onu yle ekici hale getirmi, birdenbire on e ocuksu bir hava vermiti ki, Anna'nn dmanca tavr hemen erimeye balad.

Adam evreyi koklama taklidi yapt. Burnum bana bu sznzn doru olmadn sylyor. Sizi rli bir ey var... Havana! Tekrar koklad. Hi kuku yok, Havana! Bakn, Albaym, sizi uyaryorum, br Havana purosu iin cinayet bile ileyebilirim.

Garry bunun aka olduunu anlayamadan, igdsel olarak bir adm geri ekildi. Sonra yznde ir glmseme belirdi, arka cebindeki puro tabakasna uzand. Altn adam ince uzun puroyu inceledi. Romeo y Julieta! diye murldand saygyla. Burnuna gtrp sevgiyle koklad.

Cennetten bir soluk. Ucunu srd, kibriti izmesinin kselesinde akti. Alevi puronun iin soluuyla ekti, gzlerini derin bir huu iindeymi gibi kapad. At zaman Anna'ya hafif elm verdi. zr dilerim. Madam. Ama iyi bir puro imeyeli ok uzun zaman oldu. Hemen hemen iki yl.

Pekl! Garry biraz cesaret kazanmt. Benim adm biliyorsunuz, benim puromu iiyorsunuz dan kendinizi tantn bari.

zr dilerim. Adam doruidu, tipik Alman selamyla iki topuunu birbirine vurdu. Lothar De Rey hizmetinizde.

Ah, ulu Tanrm! Garry'nin yeni edindii cesareti bir anda onu terketti. Sizin hakknzda h reyi biliyoruz. Banza dl kondu... yakaladklar anda asacaklar sizi. Aranan bir sulu v un kaasnz, baym. Sevgili Albaym, ben kendimi bir asker ve bir vatansever olarak grmeyi tercih ediyor um. Askerler teslimden sonra sava srdrp milli servete zarar vermezler. Albay Franke teslim olal hemen hemen drt yl geti... Ben Albay Franke'nin teslim olma hakkna sahip olduuna inanmyorum, dedi Lothar nefret dolu bir sesle. Ben Kayzer' in ve Alman mparatorluunun bir askeriydim. Almanya bile ay nce teslim oldu. Evet. diye kabullendi Lothar. Ben de o zamandan bu yana herhangi bir sava eyleminde bulunmadm. Ama hl kaaksnz! Hl silahlsnz ve... Gidip teslim olmamamn geerli bir nedeni var ki onu siz de ok iyi biliyorsunuz ve ken di aznzla sylediniz. Teslim o-lursam halk beni asacak.

Sanki Garry'nin baklar ona plak olduunu yeni hatrlatm gibi, ceketine doru uzand. C ykanm olarak maarann azndaki dikenlerden birine aslmt. Giydiinde pirin dmeler erini ksp bakt.

Allah kahretsin, bu kadar kstahla dayanlmaz! Bu ngiliz asker niformas... bizim nifo iyorsunuz, bu bile derhal vurulmanza yeter sebep! plak gezmemi mi tercih ederdiniz, Albaym? Herhalde durumumuzun pek yoksul olduunu siz bile takdir edersiniz. ngiliz ceketi giymek houma gitmiyor elbette. Ama ne yazk ki baka are yok. Olumun ehit olurken giydii niformaya hakaret ediyorsunuz! Olunuzun lmne seviniyor deilim. Bu paavralar da sevindirmiyor beni.

Amma da kstah adamsnz... Garry iindi, sze balayacak oldu ama Anna hemen araya girdi.

Mijnheer De La Rey, benim kk kzm grdnz m? Garry sindi, Lothar, Anna'ya dnd. Yz izgilerine merhamet dolu bir ifaje yerlemiti. Bir kz grdm, evet. Bo llerde gen bir kz grdm. Ama sizin aradnz kz o mu, orasn bilemem.

Bizi o kza gtrebilir misiniz? diye sordu Garry. Lothar ona bakt, yz ifadesi tekrar kat Onu tekrar bulmaya ancak baz artlarla kalkrm. Para, dedi Garry yamyass bir sesle.

Zenginler neden hep paralarn dnr? Lothar purodan bir soluk ekti, kokulu duman dilin d. Evet, Albaym, biraz paraya ihtiyacm olacak, diye ban sallad. Ama bebin ngiliz onu ilk grdm yere bir sefer dzenlemenin maliyeti bin ngiliz lirasna patlar. Bize iyi tlar gerekli. Hayvanlarmzn can km durumda. Su tamak iin araba gerekli. Adamlarma mek zorundaym. Bin ngiliz o masraflar karlar. Baka? diye sordu Garry. Bir baka fiyat daha olmal.

Evet, diye ban sallad Lothar. Evet, var. Ben artk daraac glgesinde yaamaktan usan

Sularnn affn m istiyorsun! Garry inanmaz baklarla bakyordu. Buna gcmn yetecei

Siz ok forslu bir insansnz, Albaym, Smuts'un da, Botha'nn da yakn dostusunuz. Kardein bir general, stelik Botha hkmetinde de bakan... Adaletin yolunu saptramam. Ben erefimle savatm, Albaym. Sonuna kadar savatm.

Tpk dostunuz Smuts'la Botha'nn da bir zamanlar kendi savalarn verirken yaptklar gibi. n sulu da deilim, katil de deilim. Babam, annemi, karm ve olumu kaybettim... yenilgini bedelini ar dedim. imdi artk normal bir adam gibi yaayabilmek istiyorum... ve siz de bu kz istiyorsunuz. Bunu kabul edemem. Siz bir dmansnz. diye kekeledi Garry.

Anna yumuack bir sesle, Siz kz bulun, deyiverdi birden. zgrlnz sizindir. Albay C salar. Size ben sz veriyorum. Lothar nce ona, sonra tekrar Garry'ye bakt, bir kere daha glmsedi. Burada kimin patr on olduunu ilk defa olarak anlam gibi davrand. Evet, Albaym, kabul mu? O kzn kim olduunu nereden bilebilirim? Gelinim oldu undan nasl emin olabilirim? Garry pek tedirgindi. Bir test uygulamamz kabul eder misiniz? Lothar omuzlarn kaldrd. Nasl isterseniz. Garry bu sefer Anna'ya dnd.

Gster ona, dedi. Sesin bakalm.

Garry ile Anna bu testi aralarnda gelitirmi, sahtekrlar, numaraclar, dl merakllarn liyorlard. Anna omzunda tad koca antay indirdi, iinden ikin bir zarf karda bir d al boyunda fotoraf vard. Hepsini Lothar'a uzatt.

Lothar en stteki resmi inceledi. Gen bir kzn fotorafda ekilmi resmiydi. Kadife elbis pka giymiti. Siyah bukleleri omuzlarna sarkyordu. Lothar ban iki yana sallad, o resmi n alta koydu. Hzla dier resimlere de bakt. Hepsi gen kz resimleriydi. Sonunda tomaryla Anna'ya uzatt.

Hayr, dedi. Sizi hi uruna bunca yola getirdiim iin zr dilerim. Benim grdm kz b Om 417 A l e v Kylar F : 27

zunun zerinde iri yar Ovambo'ya bakt. Tamam, Hendrick, arabalarna gtr onlar. Durun, Mijnheer. Anna resimleri antaya atp daha kk bir deste kard. Dahas var. Dikkatlisiniz. Lothar durumu anlayarak tekrar glmsedi. ok kii bizi kandrmaya kalkt... bebin ngiliz iyi para, dedi Garry ona. Ama Lothar resimlerden ban bile kaldrmad. ki fotoraf alta ald, ncsnde durdu. Buydu. Centaine de Thiry, beyaz mezuniyet elbisesiyle, ona utanga baklarla glmsyordu.

imdi daha bym Salar da... Lothar eliyle gr, al demetini anlgtr bir hareket yapt et, ta kendisi.

Garry de, Anna da tek kelime syleyemediler. Bir buuk yldr hep bu dakika iin uramlard gerekleince... bu sefer de inanamyorlard. Oturmam gerek, dedi Anna. Sesi ok zayf kyordu. Garry ona yardm etti, maara azndaki bir kte oturttu. Onlar bu ilerle megulken Lothar gmleinin iinden altn madalyonunu ekti, kapan at. yi karp Anna'ya uzatt. Anna hemen hemen korkarak ald, sonra korumak ister gibi bir hareketle du daklarna gtrd. Gzlerini yumdu, gz ularndan iik ya damlas krmz yanaklarna doru Garry kendini tutamad. Yalnzca bir sa paras o, dedi. Herkesin sa olabilir. Nereden bilebilirsin?

Seni budala, diye bouk bouk fsldad Anna. Binbir gece fralammdr ben o salar! G

? Dnyann neresinde olursa olsun... r~l

Ne kadar zamana ihtiyacnz var? diye sordu Garry tekrar. Lothar skntyla kalarn att Ka kere sylemem gerek. Bilemem diyorum.

Maarann kapsndaki atein banda, birlikte oturuyorlard. Saatlerdir konumaktaydlar r belli olmaya balamt bile.

Kz nerede grdm anlaUm. Hangi artlar altnda grdm de anlattm. Anlamadnz m? tmeliyim?

Anna onu sakinletirmek iin elini havaya kaldrd. ok kayglyz. Budalaca sorular soruyor alayn bizi.

Pekl. Lothar ateten bir dal alp purosunun izmaritini tekrar yakt. Kz vahi San'larn lar hayvan kadar kurnaz ve zalimdir. Kendilerini izlediimi biliyorlard. zi kolaylkla arttlar. Yine yapabilirler. Tabii izi tekrar bulursam, Taramam gereken alan koskoca man. Belika topraklar kadar, bir lke saylr. Kz greli bir yl geti. Hastalanp lm yvanlar paralam olabilir, ya da o sar maymunlar hakkndan gelmi olabilir. Ltfen yle sylemeyin, Mijnheer, diye yalvard Anna. Lothar iki elini birden havaya kaldrd. Bilmiyorum, dedi. Belki aylar srer, belki bir yl! Ne kadar zamanda bulabileceimi ben n ereden bileyim?

Biz de sizinle gelmeliyiz, diye mrldand Garry. Aramaya katlmamza izin vermelisiniz. E zndan, onu ilk nerede grdnz aka gstermelisiniz.

Albaym, bana gvenmiyordunuz. Pekl. imdi de ben size gvenmiyorum, Kz elinize geer ge tk bana ihtiyacnz kalmayacak. Lothar puro izmaritini azndan ekti, hznl baklarla p r soluk daha ekemezdi artk ondan. Atee doru frlatt. Hayr, Albaym. Kzl bulduum zaman resm dei toku yapacaz. Bana af, size de kz.

Kabul ediyoruz, Mijnheer. Anna, Garry'nin koluna dokundu. Bin ngiliz lirasn size ilk f satta vereceiz. Centaine'i sa solim bulduunuz zaman bize onun beyaz atnn adn bildirin. Bunu size ancak kendisi syleyebilir. Bylelikle bizi kandrmadnz anlarz. Af belgeniz i e hazr olur. Lothar atein zerinden elini uzatt. Albaym, kabul mu?

Garry bir an kararszlk geirdi ama Anna onu yle hzl drtt ki, homurdand, uzanan eli tu zorunda kald. Kobul. Son bir rica, Mijnheer De La Rey. Centaine iin bir paket hazrlayacam. Ona iyi giysile r, kadnca baz ihtiyalar gerekecek. Parayla birlikte size yollarz. Bulunca kendisine verir misiniz?

Eer bulursam, dedi Lothar. Anna hemen, Bulduunuz zaman, diye dzeltti.

Lothar'n hazrlklarn tamamlayp avnn izini ilk bulduu Cunene nehri aasndaki su ba emen be hafta srd.

ukurda hl su vard... bu s ukurlarn l koullarna ramen nasl suyu tutabildii, kor eceydi. Lothar her zamanki gibi yine merak etti. Acaba kuzeydeki nehirlerin suyunu bu ta rafa szdran bir yer mi vard altlarda? Ne olursa olsun, burada hl su bulunmas onlara daha do uya doru ilerleme olanan tanyor demekti. oktan yokolan izin gittii tarafa.

Adamlar ukurdan su flarn doldururken Lothar suyun evresinde dolat. nanlmaz bir e ak izi kilin zerinde hl grnr durumdayd.

Yanna meldi, parmayla o zarif, kk ayan hatlarn izledi. Toprak gnete iyice pimi urlar bufalo, gergedan ve fillerin admlaryla altst olduu halde bu bir tek iz kalmt.

Bu bir iaret, bir uur, dedi kendi kendine. Alayl alayl gld. Ben asla uura falan ina neden imdi inanmaya balayaym? Ama yine de bugn pek iyimserdi. Gece olunca adamlarn bi araya toplad.

Kamp hizmetkrlar ve arabaclar dnda, aramay yapacak drt de atl almt yanna. Drd n beri hep yannda olan adamlard. Birlikte arpm, birlikte kan dkmlerdi. Yamaladkla irlikte ap imi, dondurucu l gecelerinde oyn battaniyenin altna bzlp snmaya al birlikte tketmilerdi. Biraz seviyor saylrd. Ama hi mi hi gvenmiyordu. Bir tanesi Swart Hendrick'ti. Yani Kara Hendrick. Uzun boylu, morumsu siyah bir Ovambo'ydu. Sonra Klein ocuk, ya l

da Kk ocuk vard. O da Hendriok'in bir Herero kadndan gayrimeru ocuuydu. Vark Jan, ya omuz Jan vard. Kr kr, sar bir Khoisan'd. Noma ile Bergddma kanlarnn karmn; ta kan bile vard damarlarnda. Bykannesi, Bushman bir esirdi. ocukken byk komando basknl da yakalanmt. Geen yzylda tabii.

Boer'ler San'larn zerine yrd zaman. Sonuncusu da Vuil Lippe'ydi. Bondelswart Hottento' ardand Dudaklar taze kesilmi cier gibiydi. Kulland kelimeler ona 'Kirli Dudak' adnn sna yol amt.

Av ekibim, diye glmsedi Lothar. Yznde yar efkat, yar tiksinti ifadesi vard. Konun k mlara uygulannca gerekten bir anlam kazanyordu. Kabilenin de, gelenein de kurallarnn t sinde insanlard bunlar. Atein nda onlarn yzlerini inceledi. Yar evcilemi kurtlar gibi, diye dnd. Bir zaafm yakaladklar anda hemen dnp beni paralarlar.

Pekl, srtlan yavrular, beni dinleyin. Biz San'lar arayacaz. Ufack sar katilleri. A

eri prl prl parlad.

Onlarn esir aldklar beyaz kz bulacaz. Kzn izini bulan adama yz altn lira var. Av thar ayaklarnn arasndaki kumu dzledi, bir dalla plann oraya izdi.

Arabalar su ukurlarnn hattn izleyecek. urada, urada ve urada var. Biz de yelpaze gib .yle. Aramzda kalan elli millik alan bu yolla tarayabiliriz. Bylece plana uyarak douya doru ilerlediler. lk on gn iinde kk bir grup vahi San'n buldular. Lothar atllarn ard, ocuk ayana benzeyen izlerin peine dtler.

ok dikkatle ilerliyorlard. Topra iyice gzden geiriyorlard. teleri taramak iin de Lot drbn ie yaryordu.

Tuzak kurulabilecek yerleri aktan dolayorlard. Zehirli oklar dnmek Lothar'n her sef tepeden trnaa rpertmesine yol ayordu. Mermi ve sng onun alt eylerdi ama, o ufac iirip hazrlad pis zehirler erkeklie aykr gibi geliyordu ona. zi srdkleri her kilom nca onlara kar duyduu nefret ve tiksinti daha da artt.

Lothar izleri incelerken San'larn sekiz kii olduunu anlad. ki yetikin erkek ve- iki ka dn. Herhalde karlar olmaly-di. Drt de kk ocuk vard. kisi henz emzikli, ikisi de k yryecek yatayd. ocuklar onlar yavalatr, diye sevindi. Vark Jan. Hz srdremezler.

lerinden bir tanesini canl istiyorum, diye uyard Lothar hepsine. Kz sormak istiyorum Vark Jan'n bykannesi ona tutsa sorguya ekmeye yetecek kadar San dili retmiti. Hemen tane yakalayn, ben konutururum. Ondan emin olabilirsiniz.

Sanlar avlanarak, yerden kkler ve hayvanlar bularak ilerliyorlard. Lothar'n etesi on lara hzla yaklat. Aralarnda bir saatlik yol ancak kalmt ki San'lar o hayvansal sezgile iyle arkadakileri farkettiler. Lothar onlarn durumu kavrad noktay buldu. zler o noktada siliniyor gibiydi. z rtmeye baladlar, diye homurdand. Attan inip arayn! Vark Jan yere melip bakt. ocuklar kucaklarna aldlar, dedi. Bebekler kendi izlerini ek kadar kk. Onlar kadnlar tayor. Ama bu yk onlar abuk yoracaktr.

Geri izler yokolmu, nlerindeki alanda Lothar'n gzne gzkecek hibir iaret kalmamt bile Vark Jan'la Hendrjck'in izleyebilecei baz iaretler brakmak zorunda kalyorlard. Ar tk daha yava yol alyorlard. Yere yakm olmak iin atlardan inmilerdi. Yine de izlemeyi s drdler. Drt saat kadar sonra Swart Hendrick ban sallayp srtt. Kadnlar abuk yoruluyor. Hem izleri daha belirgin oluyor, hem daha yava yryorlar. Artk ray kapatmaya baladk.

T ileride San kadnlar, ocuklarnn yk altnda arkalarn bakyor, hafif sesle alayorl kendilerini izleyen atllar belirmiti. Serabn titreimiyle dev kadar irileiyorlard. Ama onlar grmek bile kadnlarn hzn arttramad.

San avclarn en yals, Demek benim yemlik yapmam gerekiyor, dedi. Kendini yaral gibi g p avclar yuvadan uzaklatrmaktan sz ediyordu. Eer beni izlemelerini salayabilirsem bel atlarn susuzluktan ldrebilirim. O zaman siz ileriki su ukuruna varrsnz. Su iip yumur

ri do!-

durduktan sonra... Karsna mhrl bir boynuz kutu uzatt. Bundan sonrasn sylemek zorunda deildi. Su ukurunu zehirlemek, hibirinin holand bir ylmazd. Atlar i-drebilirseniz kurtuldunuz demektir, dedi avc onlara. Ben sze zaman aya alacam.

Yal San abucak ocuklar dolat, her birinin gzlerine, dudaklarna dokundu, onlar kutsa etti. ocuklar ona ciddi gzlerle baktlar. Kendisine iki ocuk dourmu olan karsna doru azndan hafif bir lk kurtuldu. Adam onu baklaryla azarlad. Bunun anlam akt. ocuklarn nnde korkunu belli etme.

Elbiselerini kard, deri torbasn indirdi, daha gen olan erkee, bin avda arkadalk etmi yakn dostuna, Oullarma babalk et, dedi, torbasn ona verdi, geriye ekildi. imdi gidin.

Klannn uzaklamasna bakt, sonra yayn tekrar gerdi, ok balarn saklad kesenin azn rinde gzden kaybolunca onlara arkasn dnd, pelerindekileri karlamak zere yrd.

Lothar hzl gidememekten yaknyordu. Avn bir saat ilerde olduunu biliyordu ama izi yine kaybetmilerdi. O bulunana kadar duraklamak zorundaydlar. Apak ovadaydlar. Ufukta dzlk yzyle bir doru izgi halinde birleiyordu. Alak allar ve dikenler vard. Serap onlar d riyor, titretiyordu merceklerde Bir milden uzaktaki insan grmeye olanak yoktu.

Atlarn can kmt. ok gemeden su imeleri artt. Bir saat kadar sonra izlemeye ara ver snn bana dnmeleri gerekecekti. Drbnn bir kere daha kaldrrken o anda kopan bir vah knmasna yol at.

Swart Hendrick parman sol tarafa uzatmt. En sonda bulunan Vuil Lippe, birden azan atn ntrol etmeye alyordu. At ahlanyor, arka ayaklar zerinde yryor, binicisini uuan to dryordu.

Lothar atlarn San kokusuna kar tpk arslan kokusuna gsterdikleri tepkiyi gsterdiklerini duymutu ama, bu konuda biraz kukuluydu. Vuil Lippe aresiz durumdayd. ki eliyle dizgin lere sarlmt. Tfei eere aslyd. Sonunda alla-rn tepesinden yandaki tuzlu topraklar Lothar onu izliyordu.

Derken sanki bir mucize oldu, topran iinden bir baka insan ekli ykseliverdi Ufack, cin benzer plak adam, srklenen biniciden yirmi adm kadar ilerde duruyordu. ok garipti ama , bir tavan bile saklayamayacak kadar kk olan o alnn ardna gizlenmiti u ana kadar.

Lothar aresiz bir korku iinde bakarken minik adam yayn gerdi, okunu frlatt. Lothar uan oku grd. Gne nda bir gve gibiydi. Sonra plak pigme dnd, atllardan uzok tarafa doru kotu.

Lothar'n adamlar bir azdan baryor, bir an nce atlarna binmeye alyorlard. Atlar lar yerde dnp durmaktaydlar. lk binen Lothar oldu. zengilere dokunmad. Elini eerin z bastrp srad, hayvann ban evirdi, drt nala ilerledi.

Koan pigme neredeyse serabn rtt allar arasnda kaybolmak zereydi. Kou hz inanla k att adam atn serbest brakm, ayaa kalkmt. ki bacan am, ylece duruyor, ha u. iyi misin? diye bard Lothar onun yanndan geerken.

O onda oku grd.

Ok Vuil Lippe'nin gsnden aaya doru sallanyordu ama, ucu yanana gmlmt. Lothar'a kt. Lothar atndan atlad, onu omuzlarndan yakalad. 'Benim iim bitti, dedi Lippe alak sesle. Elleri iki yannda sallanyordu. Lothar oku tut up ekti, karmaya alt.

Lippe'nin yanann eti dar doru ekilince adam bir lk atp sendeledi. Lothar dileri aha asld. Bu sefer okun ucu sapndan ayrld, u adamn etine gml kald, adam rpnmaya

Lothar onun yal salarna sarld, kafasn evirdi, yaray inceledi. Kprdama, Allah bel n uzun bir kemik darya frlamt. zeri siyah, lastik gibi bir maddeyle kapl grnyordu

Euphorbia latex! Lothar, San silhlarn daha nce de grmt. Babasnn da bir zamanlar k dan kurulu bir koleksiyonu vard. Zehiri bu yzden tanmt. Nadir bulunan l euphorbia'sn inden damtlm latex'di bu zehir. Daha bakarken zehirin deri altna yayldn, yarann e in bir morluk verdiini grebiliyor, kan damarlarnn onu emiini izleyebiliyordu. Ne kadar srer? Lippe'nin strap dolu gzleri Lothar'a bakyordu. Avutulmay bekliyordu.

Latex yeni damtlm gibiydi. Akkanl henz koyulma-mt. Ama beri yandan Vuil Lippe de , kuvvetli, salkl bir adamd. Vcudu bu toksinle mcadele edecekti. Epey srerdi. Sonsuz gibi gelecek birka saat. Kesip aktamaz msn? diye yalvard Lippe. Derine ilemi. Kan kaybndan lrsn. Yak o haide! Acs yeter seni ldrmeye! Lothar onu dorultup oturttuu srada Hendrick de tekilerle birlikte yaklayordu.

ki kii kalp ona baksn, diye emir verdi Lothar. Hendrick, seninle ikimiz sar domuzun p delim.

Yorgun atlarn mahmuzladlar, yirmi dakika sonra Bushman' ilerde grdler. Scan serab i ki eriyor, dansediyordu. Lothar'n iinden korkun, kara bir fke ykseldi.

nsann t ruhunun derinliklerinde korkusunu duyduu birine kar hissedebilecei bir fke ve fret. Saa doru! Lothar elini sallayp Hendrick'e iaret etti. Dnerse yolunu kes. Kendisi ileriye atld, kaan adama doru hzla ilerledi.

inden, Yol atn lm lmle deteceim, diye mrldand, eerin n tarafndaki battan

Kendine ilte diye kulland bu koyun postu onu kemik ulu oklara kar koruyacakt. Bedenin ard, ucunu azna, burnuna kapatt. Geni kenarl apkasn bana iyice ekti, yalnzca gz aralk brakt.

Koan Bushman ikiyz metre ilerdeydi. plakt. Yalnzca elinde yay, bandaki eritte de ok Vcudu terden prl prl parlyordu. Amber rengiydi. Gne altnda hemen hemen yar saydam Ceyln gibi kouyordu adam.

Minik ayaklar sanki yere hi demiyordu.

Mauser'in atrts duyuldu bir kurun kaan adamn nndeki kumlar kaldrd, adam srad, ttrd, drtnala kalkm iki atlyla arasn daha da amaya balad. Lothar, Hendrick'e doru ick dizginleri gev ek tutuyor, iki elini kullanarak Mauser'i doldurmaya alyordu.

Ate etme!>, diye bard Lothar fkeyle. Onu canl istiyorum! Hendrick, Mauser'i indirdi. Bushman o lgn kouyu daha bir mil kadar srdrd. Ancak ondan sonra aray kapatmaya baladlar. Lothar onun bacaklarnn dolanmaya baladn grd. Yorgunluktan ayaklar, bileklerinin ucunda sallanyordu Ama Lothar'n at da hemen hemen ayn derecede bitikti. Hantal ko uyor, azndan, burnundan kpkler sayordu.

Elli metre sonra bitkin Bushman durup onlara doru dnd. Gs krk gibi inip inip kalkyor ek biimindeki sakalndan terler damlamaktayd. Gzleri vahi ve fkeli, meydan okuyan bakl a kafasndan bir ok ekip yayna srd. Haydi, kk canavar! diye haykrd Lothar. Amac adamn ata nian alaca yerde kendisine amakt. Bu plan sonu verdi.

Bushman oku frlatt, ok bir k gibi utu, Lothar'n boynu hizasna batt ama postun kalnl rdu, kayp dt, izmeye arpp kuru topraa kayd.

Bushman olanca abasyla bir ok daha atmaya urarken Lothar eerin erinde polo oyuncular eildi, Mauser'i savurdu. Tfein namlusu adamn kafatasna yan taraftan arpt, adam ykld

Lothar dizginlerini ekti, eerden atlad ama Hendrick oraya ondan nce varmt. Yerde yatan Bushman'n kafasna tfeinin dipiini indirip duruyordu. Lothar onun omzuna sarld, itekle Hendrick sendeledi. Neredeyse dyordu. Sa istiyorum dedim sana! diye hrlad Lothar. Yerde kvranan adamn bana diz kt.

akaktan aa ince bir kan kulak memesine doru szyordu. Lothar parman ah damara bast atlayarak homurdand. Kk yay yerden ald, elinde bkerek krd, paralarn frlatt, son 'n alnndaki bant kesti, bir rpda oklarn tmn zehirli balardan ayrd .Bunu yaparken avranyordu. Ok balarn mmkn olduu kadar uzaa frlatt.

Bushman' yzst evirirken Hendrick'e eerindeki deri kaylar getirmesi iin seslendi. Es ellerini ve ayaklarn smsk balad. O ufack ellerin, ayaklarn kaslarndaki salaml g ileklerden ve dirseklerden dmledi, sonra ayak bilekleri ve dizler hizasna da d mler att, sktrd, o amber tene iyice oturmalarn salad.

Bushman' tek eliyle, ta bebek gibi kaldrd, eerin zerine yatrd. Bu hareket adamn ayl l at. Ban kaldrp gzlerini at. Gzleri taze bal rengindeydi. Aklar bile dumanl bir ir leoparn gzlerine bakmak gibi bir duygu veriyordu insana. yle kt bakl gzlerdi ki, r elinde olmadan geriledi. Hayvan bunlar, dedi. Hendrick de ban sallad. Hayvandan beter. nk insan olmadklar halde insan kurnazlna sahipler.

Lothar dizginleri eline ald, yorgun atn geriye, Vuil Lippe'yi braktklar yere kadar yr

tekiler arkadalarn yn bir battaniyeye sarp bir koyun Dostu zerine yatrmlard. Besbe r'n gelip ona bir eyler yapmasn bekliyorlard. Ama Lothar bulamak istemedi. Vuil Lippe' nin yardmla falan kurtarlamayacan biliyordu.

Vakit geirmek iin Bushman' eerden indirdi, kumlu topraa att. Adamn minik vcudu savunm istercesine kvrld, Lothar atn tuttu, ar admlarla postun evresindeki gruba doru yr

Zehirin hzl hareket ettiini hemen grd. Lippe'nin suratnn bir yan iren biimde imi iler dantel gibi kaplamt. Bir gz o imeden kapanm, kapa olgun bir zme dnmt. K gz kocaman almt ama, bebei toplu ine ba gibi ufalmt. Lothar zerine eildiinde, r hareket yapmad. Belki gremiyordu artk. Zorlukla soluk alyor, her soluk iin mcadele v eriyordu. Zehir akcierlerini de fel etmiti.

Lothar onun alnna dokundu. Cildi souk, yap yap, srngen derisine dnmt. Hendrick'le kendisine bakmakta olduklarn biliyordu Lothar. Nice kere onun kurun yaralarno pansma n yaptn, krk kemikleri yerletirdiini, aryan bir dii ektiini, tm kk cerrah i mekte olan bu adama da bir eyler yapmasn bekliyorlard. Onlarn beklentileri ve kendi ar esizlii Lothar' bsbtn fkelendirdi.

Birden Lippe boulur gibi bir lk att, saral gibi sarslmaya balad. Tek gz yukar do ar ve kanl biimde grnd, battaniyenin altnda vcudu kavislendi. Kriz! dedi Lothar. Mambo sr gibi. Artk uzun srmez.

lmekte olan adam dilerini gcrdatt, i dili dilerinin arasndan uzand. Dilini iniyor Lothar onun enesini amaya bo yere urat. Hottanto'nun yar felli ci erlerinden fkran kanlar azndan boald, boazna kat, adam kenetli dileri arasndan rd.

Bir kere daha gerildi, battaniyeden bir patlama sesi geldi, vcudu kendi kendini b oaltt. Bu scakta koku ok mide bulandrc oldu. Uzun sren, pis bir lmd bu. Sonunda bi katlam adamlar bile sarslmlard.

S bir mezar kazdlar, Vuil Lippe'nin cesedini iine yuvarladlar. Hl battaniyeye sarlyd i acele rtp kendi nefret ve korkularndan kurtulmaya altlar.

lerinden bir tanesi al rp toplayp kk bir ote yakt, biraz kahve stt. Lothar e ndy'si kard. Fiden ele geirirlerken Bushman'n yatt tarafa hi bakmamaya altlar. Kahvelerini sessizce itiler. ember olup oturmulard. Sonra Vark Jan kahve telvesini yere savurup ayaa kalkt. San dilini o biliyordu.

San'n yatt yana ilerledi, onu balarndan tutup ekti, atein bana srkledi, eilip ya y eline ald.

San' hl tek elinde tayordu. Daln devli ucunu adamn penisine dedirdi. San bir lk a i rpnd, organnda hemen kabarcklar olutu, su toplad.

Atein bandakiler gldler. Gllerinde de nefret ve korku vard. Zehirli lme kar duyd n arkadalar iin znt, intikam zlemi, ac verme ve kk d rme konusundaki o sadiste istekler birbirine karyordu o glte.

Lothar o gln sesinden sarsldn hissetti. nsanolunun ne gvensiz temellere dayanarak i iinde de ayn hayvansal ihtiraslar vard. Onlar zorla bastrd, ayaa kalkt. Olacaklar ezdi. A arslann elinden avn almak mmkn deildi. Byle bir eye kalk rsa, bu sefer ona kar dnerlerdi.

Gzlerini Bushman'n yznden kard. O vahi, strapl gzlere bakamyordu. Adam leceini

Ama ne biim leceini kendi bile bilemiyordu. Lothar kendi adamlarnn yzlerine bakt, grd ulandrd. Adamlarn yz izgileri, kusurlu camdan grnyormu gibi arplmt. Her izgi k te benzer bir ihtiras oturmutu. Bushman' hepsi kadn, gibi kullandktan sonra, belki de lm tercih edecekti adam.

Pekl! Lothar sesinden bir ey belli etmemeye alyordu ama, yine de tiksintiden boukla i. Ben arabalarn oraya dnyorum. San sizindir. Ama o beyaz kz grm ya da duymusa, bun k istiyorum. Bir tek o soruya cevap vermesi art. Hepsi o kadar. Lothar gidip atma bindi, arkasna bakmadan arabalarn olduu tarafa srd. Bir ara arkasnda n yle bir ac ve dehet l duydu ki tyleri diken diken oldu. Sonra ses hemen kesildi, asnda kayboldu.

ok sonra, adamlar arabalara dndklerinde, Lothar kendi arabasnn yanna uzanm, lamba in eski psk, lime lime bir kitabn okuyordu. Nice kere ruhunun tkenmek zere olduunu his ettiinde bu kitap kurtarmt onu.

Adamlarnn attan inerkenki glmerinde bir memnuniyet vard. Yemee, ikiye, sefahata doymu anlarn seslerini karyorlard. Swart Hendrick arap imi gibi sendeleyerek onun yatt y Pantolonunun n tarafnda pskrtme halinde kurumu kan lekeleri vard. San beyaz kadn grmemi. Ama ldeki baka San'-

larla ate banda karlatklarnda, kulaktan kulaa fsldanan garip bir hikye duymu. G ip bir diyardan gelen bir kadnla bir ocuun, iki ihtiyar San'lo birlikte yaad syleniyo

Lothar dirsei zerinde doruldu. Kzn yannda grd iki Bushman' hatrlamt. Nerede? Yerini syledi mi? diye sordu hevesle.

Kalahari'nin ilerinde bir yer varm. Oras tm San'lar iin kutsalm. Bize ynn gsterd Neresi, Hendrick, lanet olas, neresi? Uzun yol. Onlarn ayayla onbe gn. Neymi bu yer? Grnce nasl tanyacaz?

Hendrick zgn zgn, Orasn sylemedi, dedi. Hayatta kalma istei bizim sandmz kadar n ld. Yarn o yne dneriz, diye emir verdi Lothar.

Bugn kaybettiimiz teki San'lar da var. Atlar dinlenince onlar yarn gne batmadan yakal biliriz. Yanlarnda kadnlar var...

Olmaz! diye hrlad Lothar. Biz o kutsal yere gidiyoruz. .

Ovann orta yerinde o koca da birdenbire belirince Lothar nce bunu l serabnn bir hilesi sand.

l insanlarnn efsaneleri arasnda byle bir yerin varlna dair hibir hikye duyduunu h Buralara yolculuk eden tek beyazlar Livingstone'la Oswell'di. Ngami gln kefe giderke n gemilerdi buradan. Anderson'la Galton da av gezilerinde bu taraflara gelmi olmalydl ar. Hibiri yazlarnda byle bir dadan sz etmiyordu.

Bu yzden Lothar grdnn bir k oyunu olduundan kuku duymaktayd. Batmakta olan gne, da efsanev bir hava veriyordu.

Ertesi sabahn ilk klarnda baktnda, da hl yerinde grd. Sedef rengi sabah gkleri irgin bir siluetti. Atn oraya doru srerken da karsnda giderek ykseldi, sonra bir ara en kopup ayrld, kendi bana havalarda utu.

Sonunda Lothar koca kayalarn dibine vardnda, San'n lrken sz ettii kutsal yerin buras a dair hibir kukusu kalmamt. Yama eteine trmanp kayalardaki harikul-

de resimleri grnce bu gveni bir kat daha glendi.

Dedikleri yer buras... ama ok kocaman! diye dnd. Kz buradaysa, belki de onu asla bu Bir yn maara, vadi, sakl yer var. Aramamz asla bitmez.

Adamlarn bld, yaya olarak en yakn yamalar taramaya yollad. Arabalar Hendrick'e emane p bir aala yerletirdi. Aslnda en az Hendrick'e gvenirdi. Kendisi yanna bir tek yedek alp dan evresini bir kolaan etmeye kt.

ki gn gezinip notlar ald, kabataslak bir harita izdi, cep puslasndan yararland, sonund a dan yaklak otuz mil boyunda, drt be mil eninde bir tabana oturmu olduunu hesaplad. a ve dier tortul kayalardan olumutu.

Dou yamacna bakt, oralar gezdi... arabalar brakt yerden ok uzaklayordu. Dan kay ikkatini ekerse atlar brakyor, inip yaklayor, oralar inceliyordu.

Bir ara kk bir tatl su kayna kefetti. Kayann dibinden fkryordu sular. Sonra doal una szyordu. Mataralarn doldurdu, soyundu, stndekileri ykad, en son olarak da girip k i ykand. Souk su onu ok zevklendirdi. Yoluna daha zinde devam etme olanan buldu.

Gezerken baka yerlerde de San resimleri buldu. Hep kayalara ilenmiti resimler. Ress amn gznn keskinliine, gzlem yeteneine, el maharetine hayranlk duydu. Eland ve bufalo leri yle gerekti ki, kendi avc gzleri bile bunlara kusur bulamyordu. Ama bunlar hepsi ok eskiden kalm eylerdi. Buraya son zamanda insanlar geldiine dair hibir iaret bulam du. Kayalarn alt tarafndaki orman ve ova, av hayvanlaryla doluydu. Her gn bir ceyln veya antilop vuruyor, karnn tok tutmakta hi zorluk ekmiyordu. nc gece bir impala ldrd, , bbreklerini ve karacierini yeil dallara geirerek i kebab yapt.

Ama taze etin kokusu, istemedii canllarn dikkatini kampa ekmi oldu. Gece boyunca tfei linde nbet beklemek zorunda kald. A bir arslan homurdanarak kol geziyordu evrede. At ein k halkasnn tam kenarnda hem de. Hayvann izlerini sabah olur olmaz inceledi, yal kek olduunu, bir ayann fena halde topalladn anlad.

Tehlikeli bir canavar, diye mrldand, abucak buralardan uzaklaacan umdu. Ama umudu b m atlarn huysuzlandn hissetti. Arslan besbelli gn boyu onu uzaktan izlemiti. Karanlk ca cesareti artm, kampa tekrar yaklamt.

Bir uykusuz gece daha! aresiz raz oldu, atee odunlar att, nbet tutmaya hazrlanp kal ni giyerken yine can skld. Ceketin pirin dmelerinden biri kaypt. ln gece souu, di.

Uzun, tatsz bir gece oldu. Ama geceyarsn biraz getiinde arslan bu sonusuz devriye gezi inden sklm olacak ki, biraz uzaklat. Hayvann son homurtular yarm mil kadar ilerden d u, sonra sessizlik oldu.

Lothar atlarn koumlarn bir kere daha kontrol etti, atee yaklat, battaniyelere sarnd. nmamt. izmelerini bile karmamt. Birka dakika iinde derin, ryasz bir uykuya dald

Birdenbire uyanp aylverdi, kendini elinde tfeiyle dorulup oturmu buldu. Arslann fkel meleri hl kulaklarnda nlyordu.

CD Ate snm, beyaz bir kl yn haline gelmiti oma.

aarmakta olan gkyzne kar aalarn tepeleri koyu renk belli oluyordu. Lothar battaniyel den savurup ayaa kalkt. Atlar hl rkekti. Kulaklarn ne yatryor, ayrn ilerisindeki doru bakyorlard. Arslan bir daha kkredi, Lothar uzakl bir mil olarak hesaplad. Atlar t tarafta olmalyd. Arslan sesi geceleri yle kolaylkla duyulurdu ki, tecrbeli bir kula erini noktas noktasna saptayabilirdi. Ama o kkreme kulaklarda tpk vantrilog hileleri gibi nlamalar oluturduundan, tecrbesizleri de fena halde yanltrd. Korkun ses kemekei, orman bir kere daha doldurdu.

Lothar arslanlarn byle davrandn daha nce hi grmemiti. Bu kadar bastrlm fke ve na hi yakmyordu. Birden beyni bir ok duygusuyla sarsld. ki kk-remenin arasnda, yan bir ses daha duymutu Korku dolu bir insan l!

Lothar hi dnmeden harekete geti. En sevdii av atnn yularn ald, srtna eersiz s rn hayvann karnna vurdu, onu drtnala kaldrd, dizleriyle yn verdi, ban aalara do allarn altndan geerken ne doru eiliyordu. Sonunda ak araziye kt, doruldu, tella

Uyandndan beri geen birka dakikada k daha da glenmiti. Dou ufuklar turuncuya dn adan, orta yerde tek bana duran bir mopani aac vard. evresinde ovann alak otlar bitm sek dallarnda kocaman, kara bir glge grnyordu. Belirsiz, ama gl bir hareket mopani'ni allarn iddetle sarst.

Lothar atn oraya doru evirdii srada arslann gk grlemesini andran kkreyii yine tiz land. Mopani'nin tepesinde neler olduunu Lothar o zaman anlayabildi ve inanmakta z orluk ekti.

Ulu Tanrm! diye fsldad aknlkla. mrnde aaca trmanan arslan grmemiti. Ama boz r pede, dallar sallyor, aaca peneleriyle tutunuyor, ahlanyor, zor uzanabilecei yerdeki i san alaa etmeye urayordu.

Yah! Yah! diye cesaret verdi Lothar atna. Onu dirsekleri ve topuklaryla drtt, daha hzl ndrmaya urat. Mopaninin yanna vard srada kendini atn srtndan yere frlatt, arpm larndan srtna doru kaydrp yuvarland, yan dnd, tfei gs hizasnda ayarlayp yakard kll nian almaya alt.

Arslanla kurban gkyzne kar birbirine karm tek bir siluet oluturuyorlard. Aadan biri yerine dierini vurabilirdi. Arada mopaninin kaln dallar da kur unu saptrabilirdi.

Lothar yana doru szld, dallar arasnda bir aklk buldu, tfei omzuna kaldrd, kendini di, dosdoru yukarya nian ald. Tetii ekmekte hl kararszd. O srada arslan yukardaki i baard... lklar yle ackl, yle straplyd ki, Lothar artk daha fazla bekleyeme-d Arslann omurgasna, kuyruk sokumuna nian ald. Kur 4 3 3 Alev Kylar F : 28

bann yukarda kvranan vcudundan mmkn olduu kadar uzaa. Zavall, yukarda son abasyla d aslm, tutunmaya alyordu. Lothar tetii ekti, ar Mauser kurunu hayvann omurgasnn ukarya yrd, kemiksi kkrdaklar atr atr krd, bacak sinirlerini kklerinden par alad, sonra srtn ortasndan kt.

Arslann arka ayaklar titredi, uzun, sar peneler istei dnda bzld, mopan kabuklarn gevetti. Felli bacaklar da daha ok tutunamad. Boz kedi kayarak, dnerek, kkreyerek aatan dt, t dallara arpt, krk omurgasnn acsyla kocaman pembe azn da at. Kurbann da birlikte srklemiti. On peneleri hl yumu

ak insan etine gmlyd. Kendi kvranp sarslrken, o ince vcudu da saa sola savuruyordu ne dolam durumda yere arptlar, Lothar'n tabanlar sarsld. Onlar dallardan derken ge imdi hemen ne doru atld.

Arslann arka ayaklar kurbaa gibi geriye uzanmt. nsan vcudunun zerinde yatyor, yars ka ayaklar tutmad iin n ayaklar zerinde ykseldi, kendini Lothar'a doru srkledi, an aarak kkredi. Soluunun kokusu bir felketti. Scak, le kokan soluk Lothar'n yznde, rnda gezindi.

Lothar, Mauser'in namlusunu nian almakszn hemen o korkun azn iine soktu. Kurun boaz indeki yumu

ak damaa girdi, kafann arkasndan kt, evreye fiskiye gibi kan ve beyin paralar sat e daha n ayaklar zerinde duran hayvan sonunda soluunu salp cierlerini boaltt, yanlama devrildi kald.

Lothar, Mauser'i elinden att, kvranan sar lein yanna diz kt, altnda kalan vcuda ula ancak alt taraf dardayd. Bir ift kahverengi, ince bacak, dapdar, olan ocuklara zg k , yrtk bir branda paavra.

Lothar ayaa frlad, arslann kuyruunu yakalad, tm arlyla asld. Krkl le yavaa st brakt. Bir kadn! Hemen anlad Lothar. Eilip onu yerden kaldrd. Ba gr siyah salar Cansz gibi sarkyordu. Elini ensesine kaydrd, yeni domu bebek tutor gibi ba kaldrp y

Resimdeki yzd. Uzun zaman nce drbnyle grd yzd. Onu etkileyen, ryalarna giren y at yoktu.

Uzun siyah kirpikler kapalyd. Birbirine dolayordu. Dzgn, gne yan hatlarda ifade de geni az gevekti. Yumuak dudaklar aralk, beyaz diler grnyor, dudaklarn bir kesind szyordu. Olamaz! diye ban sallad Lothar hrsla. lemezsin...

olamaz! Mmkn deil! Hele bunca abadan sonra. zin vermem... Sesi kesildi. Gr salarn ar bir ylan kvrlarak alna doru iniyordu. Taze kandan oluan koyu krmz bir ylan.

Lothar boynundaki pamuklu fular kard, kan sildi ama, o sildike yenileri akyor, yze ya du. Tepedeki bukleleri aralad, yarann yerini buldu. Mopani dallarna arpmaktan olmutu. Derindi. Yarann dibinde kemik de grnyordu. Kesik yerdeki deriyi ekip birletirdi, tutt u, zerine fularn bastrd, bandaki bantla smsk balad.

Yaral ba kendi omzuna dayayp vcudu oturma pozuna dorulttu. Sarnd posttan bir memesi har byk bir oka kapldn hissetti. Meme yle beyaz, yle yumuak yle hassast ki! Onu ygusuyla hemen rtt, sonra dikkatini yaral bacaa evirdi.

Yaralar korkuntu. Paralel yarklar yukardan aaya doru iniyordu. Sol ayan topuuna kada maktaydlar .Kz yavaa tekrar yatrd, yanna diz kt, baca kaldrd. Atar damardan ka ordu. Olmad. Yalnzca koyu renk toplar damar kan szyordu. ini ekti.

Cok kr, Tanrm! Srtndaki kaln asker ceketi kard, yaral baca onun zerine koydu a alt. Sonra gmleini bandan ekti. ki gn nce ykamt onu en son. Kaynan suyund Baka are yok, diyerek onu ince eritler halinde yrtt, baca sarp balad.

Esas tehlikenin bu olduunu biliyordu. Arslan gibi et yiyen bir hayvann dilerinde ve trnaklarnda kalabilecek mikroplar hemen hemen Bushman'larn zehirli oklar kadar ldrc bilirdi. Arslann tabanlar zellikle girintili kntl, na-srl olurdu. Aralara kokmu ka u et zerrecikleri otururdu. Kangrenin ba nedenleriydi bunlar.

Seni kampa gtrmemiz gerek, Centaine. Adn ilk defa kullanyordu. Buna zevklendi. Ama ten ne dokunup o lmcl soukluu duyunca bir kere daha korku sard benliini.

Nabz abucak kontrol etti, ne kadar zayf olduunu grp oka kapld. Dzensiz atyor, heme eriyordu. Kzn omuzlarn kaldrd, kendi ceketiyle sard, sonra evreye bak-

np atn arad. Hayvan ayrn br ucunda, ban emi otluyordu. Yar beline kadar plak raya kadar kotu, hayvan alp mopani'nin dibine getirdi. Kzn baygn vcudunu kaldrmak zere eildiinde yeni bir ok etkisiyle dondu. Bann yukarsndan sinirlerini paralayan, en gizli, en derin duygularn harekete getiren ses geliyordu. Bir bebe in lyd bu. Rahatsz bir bebek! Hemen dorulup aaca bakt. En st dallarda bir torba dyor, kvrlyor, saa sola savruluyordu. Bir kadn ve bir ocuk, diye Bushman'n szlerini hatrlad.

Kzn ban arslann vcuduna yaslad, srayp mopani'nin en alt daln yakalad. Kendini y ala tutundu.

Asl torbaya doru hzla trmanyordu. Yanna vardnda torbann deriden olduunu grd. Ka aaya indirdi, torbann azndan ieriye bakt.

Ufack bir surat, haysiyetine dokunulmu gibi fkeyle bakyordu ona. Kalar atkt. Lothar' z bir korku l daha att.

Lothar'n bilinci kendi olunun ansn yle abuk buldu ki, yzn acyla buruturup daln asna yol at. Tekmeler savuran, haykran ocuu barna bast, yznde arpk bir gl belirdi.

Ufack bir adamdan amma kocaman bir ses, diye mrldand bouk bouk. Bebein kz olabilece bile aklna gelmemiti. Bu kadar kstah bir fke ancak erkeklere zgyd.

Kz kampa gtrmektense, kamp mopani'nin dibin tamak ok daha kolay oldu. ocuu yanna da kalmt ama yine de tanma iini yirmi dakikada bitirdi. Anneyi yalnz ve savunmasz br er an kayg iindeydi. Bo at onun bana gtrdkten sonra biraz rahatlad. Centaine hl baygnd. Kucandaki ocuk arn da belli ki ok at. Minik olann pembe poposunu bir tutam kuru otla sildi.

Kendi olunu da byle temizlediini hatrlamt. Sonra onu ceketin zerine yatrd. Oradan b snn memesine daha kolay ulaabilirdi.

Kk bir kap iinde biraz suyu atee, kaynamaya koydu, ucu kancal bir ineyle biraz pamuk i liini branda antadan karp dezenfekte olmak zere suyun iine att. Kendi ellerini biraz suyla, karbolik sabunla ykad, ykad kab boaltt, tekrar scak su doldurdu, kzn bald in izikleri ykayp temizlemeye koyuldu. Su can yakacak kadar scakt. Yine karbolik sabu n kullanarak her yarann t dibine kadar ulamaya alyor, parman iterek zorluyor, iine or, sonra tekrar tekrar alkalyordu. Centaine hafif hafif inlemekte, zayf hareketler yapmaktayd ama Lothar onun omuzlarn bastrd, tehlikeli kesikleri iyice temizlemeyi srdrd. ini bitirdiinde hl pek tatmin

deildi ama, bu kaba ilemi srdrrse ince dokular onarlamayacak biimde zedeleyeceini an kalkp eerine yrd, drt yldan beri yannda tad viski iesini alp geldi.

Lutheran mezhebinden bir Alman misyoner doktor vermiti bu viskiyi ona. Smuts ve B otha igali srasnda Lothar'n ald yaralar o tedavi etmiti. Bir gn bu ie senin haya , demiti verirken. ienin zerindeki el yazl etikete bakt. Acriflavin diye yazlyd. verengi svnn yars buharlap umutu bile.

Svy ak yaralara dkt, iaret parmayla ovalayarak ierlere nfuz etmesini salad. Her kadar dezenfekte ediyordu. iedeki son damlalarla Centaine'in kafasndaki yaray ykad.

Kaynayan suyun iinden ineyle iplii kard, kzn bacan kendi kucana ald, iine deri anrya kr ki baygn! dedi, yark etlerin iki dudan tutup birletirdi. Dikii kaba, ama errah dikiinden ok yelkenci dikiine benziyordu. Kendi gmleinden kestii sarglar kullan k baca sarp balad. Ama btn bu abalarna ramen iltihaplanmann hemen hemen kesin oldu rdu. Dikkatini kafadaki yaraya evirdi. O yaraya diki atmak yetti. Bunu da bitirdii z aman son birka saatin gerilimi onu ykt. Kendini tedirgin ve bitkin hissediyordu.

Sedye zerinde almaya balamak iin kendini zorlamas gerekti. Arslann postunu yzd, sl krkl taraf ste gelecek ekilde iki kesik mopani dal arasna gerdi. Atlar arslann kokus an huysuzlanyor, tepiiyorlard ama Lothar onlar sakinletirdi. Mopani dallarnn birer ucu u yk atnn eerinin ikj yanna tutturdu, Centaine'in vcudunu efkatle kaldrd, kaln ceke sedyeye yatrd, yine mopani lifleriyle smsk balad. Artk uyumaya balayan bebei torbasnn iinde kuca

na ald, sedyeyi arkada srkleyerek arabalara doru ar bir yrye geti. Bir gnlk yo u. Vakit leni gemiti. Ama sedyedeki kz incitmeksizin hz nasl arttrabilirdi?

Gne batmadan biraz nce asa uyand, a kurtlar gibi bard. Lothar atlar durdurdu, onu a ine gtrd. Birka dakika sonra asa umutsuz lklar atyor, ceketin altnda tekmeler savu thar' g bir karar vermeye zorluyordu. Bebein hatrna... hem kendisi bilmeyecek ki, diye d nd. Ceketin katn kaldrd. Kza dokunmakta hl ekingenlik gsteriyordu. Beni bala, ne olur, diye zr diledi baygn kzdan.

plak memeyi eline ald. Scakl, kadife gibi dokusu kasklarna bir ok saplanmasna yol ar aldrmamaya alt. Memeye bastrd, eliyle yourdu... bir yandan asa lklar iinde L rdu. Lothar geri ekilip ceketi tekrar rtt.

imdi ne yapacaz, kk adam? Anne stn kaybetmi. asa'y kucana ald. Bana umut ba ru musluk, korkarm. Buraya kamp kuracaz, ben biraz alverie kacam. Baka, are yok.

Birka diken dal kesti, c-epevre sralad, srtlanlarn veya baka et yiyenlerin sokulr.ds ye alt, i ksma kocaman bir ate yakt. Sen benimle gelmek zorundasn, dedi kavgac ocua. antay omzuna ast, binek atna binip yola koyuldu.

Dan bir sonraki vadisinde bir zebra srs buldu. Atn siper olarak kullanp tfek menzili klat, yannda tay olan bir ksrak seti. Bandan vurup hemen devirdi. l zebrann yanna ncak birka metre komutu. Dnp tekrar geldi.

zgnm, ahbap, dedi Lottar ona. Yavrunun zaten yaama ans kalmamt. Kafasna skt ku saylrd Lottar.

l ksran yanna meldi, bacan birini kaldrp dolgun memeleri at. Onlardan yarm mat yu, sar kaymakl bir stt. Onu eit miktarda scak suyla sulandrd, gmleinden bir para iinde slatt. asa bard, tekmeler att, ban yana evirdi ama Lothar direndi. Listede yalnz bir tek , dedi.

asa ok gemeden iin hilesini kavrad. Stler enesinden akyordu ama, biraz da boazndan diyordu. Lothar paavray ste doru uzaklatrdka o hep barr oldu.

O gece Lothar, asa'y gsnde yatrarak uyudu, afaktan nce, ocuk kahvaltsn isteyince eden kalma zebra st vard. ocuu yedirdikten, atete stt suyla ykadktan sonra ban u grd. Lothar bebei yere brakr brakmaz asa drt nala atlara doru emeklemeye balad. n sevin lklar atyordu.

Olunun lmnden beri hissetmedii bir yumru olutu Lottar'n gsnde. Onu tutup atn srt sa hl tekmeler atyor, glmekten gargara gibi sesler karyordu. At ba n geriye evirdi, kulaklarn dikip onun bacaklarn gdklamaya alt. Lothar, Daha yrmesini renmeden seni svari yapaca

z, diye gld.

Ama Centaine'in sedyesi yanna dnp onu ayltmaya altnda ok fena kaygland. Kz hl duka yalnzca inliyor, ban saa sola eviriyordu. Bacak imiti. rkler iindeydi. Dik umu kanlar gze arpyordu.

Tanrm, ne terslik! diye fsldad Lothar. Ama oylukta kangren belirtisi aradnda bulamad Bu arada bir baka tatsz keifte bulundu. Centaine'in de tpk olu gibi temizlenmeye ihtiy ac vard. Onu abucak soydu. Zaten tek giydikleri branda etekle ald. Lothar ona baktnda heyecanla nmamaya, ilgisini klinik dzeyde tutmaya savat.

Baaramad. O gne kadar kadn gzelliini annesine benzer tombul sarn Rubens tipleriyle s asnda. Ondan sonra da, kars Amelia'nn gzelliiyle tabii. u anda kafasndaki standardlar t olmu buluyordu. Bu kadn bir av tazs kadar zayft. Karn iine kk, teninin altnda k k belliydi. Cildinin gne grmeyen yerleri bile, st beyaz deil, krem rengiydi. Vcut tyl solgun ve ince olaca yerde gr, siyah ve kvrckt. Kollar, bacaklar ince uzundu. Dirseklerinde, dizlerinde gamzeleri yoktu. Dokununca sertti.

nsann parmak ular baka kadnlarda olduu gibi etler arasna gmlmyordu. Bacaklarnn v n yerleri bu ak renkti tik aac rengindeydi.

Bunlar grmemeye alt. Onu yzst evirdi. Kalalarn yusyuvarlak, sert bir ift deveku zer grnm, midesinde garip bir duygu uyandrd. Temizlik iini bitirirken elleri kontrol e emeyecei biimde titriyordu.

Bu iten hi tiksinmedi. Tpk ocuu temizler gibi doal bir eydi bu da. Sonradan onu tekra ekete sard, yzn dikkatle incelemek zere yanna meldi.

Yz hatlar da kendi eski gzellik kavramndan ayrlyordu. O gr, bukleli, siyah salar heme emen Afrikal salaryd.

Siyah kalar ok belirgin, ene ok keskin ve inat, tm hatlar asla teki kadnlarla karl trdendi. Sakin yatt halde, Lothar o yzden yine de byk strap izgileri grebiliyordu e kendi ektikleri kadar byk aclar ekmiti.

O dzgn, kahverengi yanaa dokunduunda, kaderin kendini ona doru ektiini hissetti. Aylar ceki o drbn temasndan beri. Ban abucak sallad, bu gln duygusallndan kurtulmaya

Ne ben senin hakknda bir ey biliyorum, ne de sen benim hakkmda. Ban kaldrd, ocuun altna emeklemi olduunu grerek suland. asa sevin lklaryla hayvann burnuna uzanma ini uzatyor, at da onu kokluyordu. Lothar yk atn ekerek, ocuu tayarak, arabalarn yanna o gn leden sonra varabildi.

Swart Henlrick'le kamp hizmetkrlar koup onu karladklarnda merak iindeydiler. Lothar e lerini verdi. Kadna ayr bir kulbe istiyorum. Benimkinin yannda. aty kapayn, serin kalsn. Yanlara ar asn, kaldrabilelim, ieriye rzgr girsin... gece bastrmadan da hazr istiyorum.

Centaine'i kendi kulbesine tad, bir kere daha ykad, sonra Anna Stok'un yollad uzun g klerden birini giydirdi. Kz hl kendinde deildi ama, arada bir kere gzlerini amt. Baklar odaksz, bulank,

ranszca bir eyler mrldanm, Lothar anlayamamt. Gvendesiniz, demiti ona. Dostlar yanndasnz. Gzbebekleri a tepki gsteriyordu. Bu cesaret verici bir durumdu. Ama kapaklar hemen tek rar titreyip kapand, kz bir kere daha kendinden geti, ya da uykuya dald. Lothar onu uyandrmamak iin dikkatli davrand.

Artk ila antasna kavumu olduuna gre Lothar yaralara tekrar pansman yapabilecek durum tlerine bol bol, annesinin sevdii her eye iyi gelen yal melhemden srd. Sonra yeni, temiz sarglarla sard.

Bu arada ocuk yine ackmt ve bunu yksek sesle duyurmaktan da ekinmiyordu. Lothar'n sr r st keisi vard. asa'y kucana yatrd, ona sulandrlm kei st verdi.

Sonra Centaine'e biraz scak orba iirmeye alt ama o kvrand, boulacak gibi oldu. Loth n zerine onu hizmetkrlarn tamamlam olduu yeni kulbeye tad, koyun postu ve yeni batt rle hazrlanm kamp yatana yatrd. ocuu onun yanna koydu. Gece boyunca birka kere kal bakmaya gitti. afaktan hemen nce nihayet derin bir uykuya dalabilmiti ki, birisi omzunu sarsarak o nu uyandrd. Ne oldu? Eli otomatik olarak yanbandaki tfee uzanmt.

abuk gel! Swart Hendrick'in fslts bouktu. Srlar tedirgindi. Belki arslan geldi di Ne oluyor, be adam, diye bard Lothar aksi aksi. kar baklay azndan.

Arslan deilmi... ok daha beher! Darda vahi San'lar var. Btn gece kampn evresinde d ular. Galiba srlarn peindeler. Lothar bacaklarn yataktan sallandrd, izmelerini arad. Vark Jan'la Klein ocuk dndler mi? Kalabalk olurlarsa i daha kolaylard. Dnmediler, diye ban sallad Hendrick.

Pekl, yalnz bamza avlarz. Atlar eerle. Sar eytanlara aray fazla ama ans tanm Ayaa kalkarken Mauser'i kontrol etti, sonra koyun postunu yatandan ekip ald, kulbenin kapsndan eilerek kt. Swart Hendrick'in atlar hazrlad yere yrd. cz

Owa yabanclarn kampna ikiyz admdan fazla yaklamay gze alamamt. O mesafeden bile bu en karmakark kokular artyordu onu. Hele sesler! Tahtaya inen balta sesi, kova angrt lemesi hep irkilmesine yol ayordu. Parafinin, sabunun kokusu, kahvenin, yn kumalarn o garip, baygn kokusu cann skyordu. Deiik bir vurgulamayla konuan insan sesleri ok se Ona ylan tslamasn hatrlatyordu. Kalbi ac verecek kadar atarak topran zerine uzand, Hani'ye fsldad.

Nam ocuk sonunda kendi insanlarnn arasnda. Biz onu artk kaybettik, bilge nine. Onu byl izlemek bir kafa hastal.

lgnlk bu. Bu adamlarn burada olduumuzu anladklar an bizi ldreceklerini ikimiz de bi

Nam ocuk yaral, dedi Hani. Mopaninin altndaki; izleri sen kendin okudun. Arslann yzl kendi gzlerinle grdm. Toprakta kzn kann da grdn. Kendi insanlarnn arasnda, diye inatla direndi Owa. Ona bakarlar. Artk bize ihtiyac yok. Geceyars kalkp gitti, bize veda bile etmedi.

Koca dede, biliyorum, dediklerin doru. Ama yarasnn ne kadar ar olduunu bilmezsem bir d ha nasl glmseyebi-lirim? asa'y sa salim onun memesinde grmeden bir daha nasl rahat uy uyuyabilirim?

Gitmi birini bir kerecik grebilmek iin ikimizin de hayatn tehlikeye atyorsun. Onlar bi im iin ldler artk. Brak gitsinler.

Ben kendi hayatm tehlikeye atyorum. Rahmimin deilse bile, kalbimin ocuu olan Nam ocu olduunu, sa kalacan bilmedike o hayatn benim iin ne deeri var? aea' ya bir kerecik daha dokunabilmek iin tehlikeye atyorum kenmi. Sana benimle gel dem iyorum.

Hani ayaa kalkt, kocas itiraz edemeden glgelerin arasna doru uzaklat. Atein grnd diyordu. Owa dizleri zerinde doruldu ama cesaretini bir kere daha kaybetti. Yatp kafasn kollary la rtt.

Ah, budala koca kar, diye yaknd. Bilmiyor musun ki sen olmaynca benim yreim l olur leri zaman, senin bir lmne kar ben yz leceim.

Hani kampa doru emekledi. Rzgra kar gidiyor, kavis iziyordu. Gz atein dumannn ne t rulduundayd.

Srlar ya da atlar bir kere onun kokusunu alrlarsa, patrt karr, tm kamp uyandrrla bir yere yatyor, tm dikkatiyle dinliyor, arabalarn evresindeki glgelere, o kaba kulbel ere bakyor, uzun boylu, kara adamlar seyrediyordu. ok garip giysiler giymilerdi adamlar. Parltl maden silahlar asmlard stlerine. Hepsi uyuyordu. Atein bandaki glgelerini, grebiliyor vcutlarnn kokusunu alabiliyordu i. Burun deliklerindeki uyarlar onu korkuyla titretti. Kendini kalkp ilerlemeye zo rlad.

Arabalardan birini kendisiyi uyuyan adamlarn arasna almaya aba gsteriyordu. Sonunda yk sek arka tekerleklerden birinin ardna meldi.

Nam ocuun o kulbelerden birinde olduundan emindi. A-ma yanl kulbeyi semek ona felket rirdi. En yakndakinde karar kld, kapsna doru emekledi. Alacakaranlkta iyi gren gzler d. Kedi gzne ta karrd hemen hemen. Yine de ierdeki yatakta ancak bir glge grebildi kesin. Ama kim olduundan emin olamazd. Glge kprdad, sonra ksrd, homurdand.

Bir erkek! Yrei ylesine arpt ki, adamn bu sesten uyanacandan korktu, ikinci kulbey kledi.

Burada da bir bakas uyuyordu. Hani rkerek ona yaklat. Kol uzdklndayd. Burun delikler

pand. asa'nn st kokusunu tanmt. Nam ocuun ona kavun kadar tatl gelen vcut kokusu

Yatan yanna diz kt. asa onun varln hissetti, kprdand. Hani onun alnna dokundu, azna gtrd. Ona iyi ders vermiti. Bushman'larn ocuklar byle zor durumlarda sessiz k p bilirlerdi. Klann selmeti sessizlie balyd. asa bu tandk temas sonucu sakinleti. O adnn kokusunu almt.

Hani bu sefer Nam ocuun suratn arad. Yanaklarn scakl ona Nam ocuun hafif atei ol eilip soluunu koklad. Hastalktan ekiydi ama enfeksiyon kokusu yoktu. Hani yaralar grm k, bakmn yapmak iin dayanlmaz bir zlem duyuyor. Oysa bunun olmayacan da ok iyi bili Dudaklarn kzn kulana dayad, fsldad. Kalbim, k

k kuum, klann tm ruhlarn seni korumaya aryorum. Koca dedenle ikimiz senin iin dan uhlar seni glendirecek, iyiletirecek. Yal kadnn sesi, baygn kzn t bilin altna iledi, zihninde ekiller olutu. Koca nine, diye mrldand. Koca nine!

Yanndaym, diye karlk verdi Hani. Her zaman, her zaman yannda olacam... Btn syl oldu.

Boazndan hkrklar ykselmesini gze alamazd. Anneye ve ocuo son bir kere dokundu, par arn dudaklarnda ve kapal gzlerinde gezdi, sonra kalkt, kulbenin kapsna ilerledi. Gzy u kr ediyordu. znts duyularn uyuturuyordu. Atlarn durduu yere pek yakn geti. Atlardan biri homurdand, ifte att, bu yabanc kokuya kar ban arkaya atp kinedi. Hani karanlklarda gzden kaybolurken atein yannda uyumakta lardan bir tanesi doruldu, battaniyesini zerinden atp huysuzlanan atlarn yanna seyirt ti. Oraya varmadan durdu, tozlar zerindeki ufack ayak izi zerine eildi. CH Hani'nin kendini bu kadar yorgun hissetmesi garipti. Owa' via ikisi o sra gizli dan dibindeki vadiye dnmekteydiler. Nam ocukla asa'nn izini srerlerken Hani kendini durmadan koabilecek gibi hissediyordu . Sanki yeni batan genlemiti. Vcuduna snrsz enerji ve kuvvet dolmutu. Gvenli

ini merak ettii o iki kiiyi kendi ihtiyar kocas kadar ok seviyordu. Ama imdi artk onla a ebediyen arkasn dnmt.

Bu yzden yann ykn tm arlyla hissediyordu. Admlar yere gm gm basyor, yorgunl rdu.

nde Owa yava yava ilerlemekteydi. Her admn ona ne kadar zor geldiini hissedebiliyordu Hani. Gne ufuktan bir mzrak boyu ykseldiinde, onlarn dnyasnda sa kalmay mmkn kla t gcnden ikisi de tmyle yoksundular. Balarna yine bir felket gelmiti ama, bu sefer on enip stne kma istei yoktu ilerinde.

Owa duralad, yere oturdu. Hani bunca yldan beri onu hi bu kadar yorgun grmemiti. Geli p yanna meldi, ban tutup yavaa kendisine evirdi. Koca nine, yorgunum, diye fslda n uyumak istiyorum. Gne gzlerimi actyor. Elini kaldrp gzne siper yapt.

Uzun ve zor bir yol oldu, koca dede. Ama artk klanmzn ruhlaryla bar iindeyiz. Nam o

kendi insanlar arasnda gvende. Artk bir sre dinlenebiliriz. Birden zntnn boozna y setti, boulur gibi oldu ama gzlen yaarmad. Kurumu, ihtiyar vcudundaki tm nem kurumutu nki. Gzya yoktu. Ama alama istei gsne saplanm

bir ok gibiydi. Topuklar zerinde ileri geri salland, acsn dindirmek iin azndan inler sesler kard, bu yzden de atlarn gelmekte olduunu duyamad.

Elini gznden indirip ban yana een, sabah kavasndaki titreimi dinlemeye alan Owa ol onun, gzlerindeki korkuyu gelince, o da dinlemeye balad... ve duydu. Buldular bizi, dedi Owa. Hani bir an, koma ve saklanma isteini bile bulamad. Yaklatlar.bile. Owa'nin da gzlerinde ayn kaderci baklar vard. Bu durum yal kadna

Kocasn ekerek ayaa kaldrd. Ak arazide bizi maymun ceyln avlad gibi kolayca avla Yama eteinin dibindeydiler. Hani, Eer uraya kabilirsek atlar bizi izleyemez, dedi. Owa, ok yksek, ok dik, diye itiraz etti.

Bir yolu var. Hani kemikli parmayla kayalara zikzak yaparak trmanan belirsiz patikay g terdi. Bak, dede, grdn m? Dan ruhlar bize yolumuzu gsteriyorlar. Onlar geyik! ki antilop atlardan rkm, o zor patikay trmanmaya alyorlard. Dan tekrarlad Owa.

Bence antilop klna girmi ruh onlar. Hani onu yamatan yukar doru ekti. Bence bize lmann yolunu gsteriyorlar. abuk ol, budala ihtiyar. Tartacak zaman da yok, baka ka y a yok.

Owa'nin elini kendi avucuna ald, birlikte tatan taa srayp kayarak trmandlar. ki yal ak maymuna benziyorlard. Ama iri kayalarn dibine varamadan Owa yorulmu, Hani'

nin eline fena aslmaya balamt. Hani onu zorladka acyla soluyor, bsbtn dermansz ka

Gsm, diye barp sendeledi. Gsmde bir hayvan etimi yiyor. Dilerini hissediyorum... gm diye serildi. Duramayz, diye yalvard Hani. Onun banda duruyordu.

Devam etmemiz gerek- Onu ekip kaldrmaya savat. Ar ok, diye szland Owa. Dilerin kalbimi kemirdii-ni duyuyorum.

Hani olanca gcyle onu ekip kaldrd, oturttu. O anda yamacn dibinden bir lk duydular.

Bizi grdler, dedi Hani. Ormandan yeni kan iki atlya bakyordu. Peimizden geliyorlar.

Adamlarn atlarndan atlayp onlar baladklarn, sonra yamaca ilerlediklerini gryordu. B ah adamd. tekinin ba, zerine k vurmu durgun su gibi parlyordu. Yamaca trmanrken y zafer dolu bir sesti bu. Av tazlarnn kokuyu ilk aldklarnda kardklar sese benziyordu

Bu ses Owa'yi harekete getirdi, Hani'nin yardmyla sendeleyerek ayaa kalkt, ellerini gsne bastrd. Dudaklar beyazlam, gzleriyse lmcl yara alm ceylnlar gibi bakyor i aadaki adamlarn barmas kadar korkuttu. Devam etmemiz art. Kocasn yar tayp yar srkleyerek kayalarn dibine getirdi.

Yapamayacam. Sesi pek zayft. Hani kulan onun dudoklarna yaklatrmak zorunda kald. m. Yapacaksn, dedi Hani inatla. Seni ben gtreceim. Ayaklarn benim bastm yerlere bas. Kayaya kt, demin antiloplarn sivri trnaklaryla erlere basa basa patikada yola koyuldu. Arkasnda yal adam sendeleyerek ilerledi.

Otuz metre kadar yukarda bir kaya knts buldular. Buras onlar aadaki adamlarn gzle ordu. Przl kaya yzlerine parmaklaryla tutunarak yukarya doru yollarna devam ettiler. dik uurum Owa'ya dengesini kazandrma benziyordu. Daha kararl admlarla kmaya balam e kararszlk geirdi, duvardan darya doru sendeleyecek oldu ama Hani hemen geriye uzanp un kolunu yakalad, ba dnmesi geinceye kadar tuttu. Beni izle, dedi ona, Aaya bakma, koca dede. Benim ayaklarma bak ve beni izle.

Trmandlar. Giderek ykseldiler. Ova altlarnda ald. Av-clar hl kaya kntsnn alt

Az kald, dedi Hani. Bak, doruk uras. Birka adm daha attk m gvendeyiz. Gel, elini v zand, bir bolu un zerinden atlayp gemek gereken yerde ona yardm etmeye alt. Ayaklarnn arasndan aaya bakt ve onlar yine grd.

Mesafe onlar cceletirmiti. Tepeden baknca da daha ksa boylu grnyorlard. Hl kayala iler. Hani'nin tam altnda durmu, balarn kaldrm, ona bakyorlard. Beyaz adamn surat parl parld. yle solgun ve yle ktyd ki! Kollarn kaldrd, elinde tuttuu sopann uc ayarlad. Hani daha nce mrnde tfek grmemiti. Ona bakarken saklanmak iin herhangi bir gstermedi. Ok menzilinin dndayd naslsa. En gl yay iin bile, ok uzaktayd. Bu yzde du. Dmann daha iyi grebilmek iin kayann kenarndan sarkp bakt. Beyaz adamn uzanan k rsldn grd, deneinin ucundan minik beyaz bir duman utu.

Tfek sesini de daha nce hi duymamt. Bu seferde duyamad. Kurun sesten ok daha nce ge muak burunlu bir Mauser mermisiydi. Karnnn altndan girdi, yukar doru ilerledi, vcudunu iinden geti, barsaklarn, midesini yrtt, bir ciere girip omurgann birka santim yann

arpmann etkisi onu arkaya, kayaya doru frlatt, sonra cansz vcudu ne sekti, kayadan a

Owa bir lk att, tam o derken uzand. Ona parmak ularyla dokunabildi, sonra Hani dt kenarnda sendeledi.

Hayatm! diye seslendi onun ardndan. Benim kk kalbim! Ar ve znt artk dayanamaya

Ben de seninle geliyorum, diye seslendi alak sesle. Koca nine, yolculuun sonuna kadar seninle geleceim. Kendini bolua doru brakverdi, derken rzgr ona fena arpt ama o karmad. Hem de hibir zaman.

Lothar De La Rey Bushman'lardan birincisinin cesedini bulabilmek iin yirmi metre trmanmak zorunda kald.

lnn ihtiyar bir adam olduunu grd. Buru buru, iskelet kadar da sskayd. Dtnde et as ortaya kmt. Kan ok azd. Sanki gnele rzgr, o minik vcudu kurutmu, daha hayatt

ncecik, ocuksu belinde deri bir kask ba sarlyd. Bir de ak aslyd ama! Denizci b lerinin tad trden. Kalahari'nin ortasndaki bir l Bushman zerinde byle bir ak bul a beklemezdi. pi at, aky kendi cebine att. Cesette baka deerli bir ey yoktu. Herhal zahmetine katlanacak da deildi. hiyar kayann arasna skm durumda brakt, tekrar aa ick'in beklemekte olduu yere dnd. Ne buldun? diye sordu Hendrick.

Bir ihtiyar adam. Ama belinde bu vard. Lothar ona aky gsterdi. Swart Hendrick pek ilgi gstermeksizin ban sallad. Ja. Bunlar feci hrszdr. Tpk maymun gibi. Kampn evresinde bu yzden dolayorlard. teki ne tarafa dt?

uradaki ukura. O dikenli allarn arasna. Oraya inmek tehlikeli olabilir. Ben olsam bra Sen burada bekle yleyse. Lothar derin ukurun kenarna gidip aaya bakt. Dip ksm sk kaplyd. nmek gerekten tehlikeli olabilirdi. Ama Lothar, Swart Hendrick'in dediinin te rsini yapmak iin sapk bir heves duyuyordu.

Dibe varmas yirmi dakika srd, vurduu Bushman' bulmas da bir o kadar vaktini ald. Yann iyi bir taz olmakszn, sk yapraklar arasnda l bir sln aramaktan fark yoktu.

Sonunda ona iri, mavimsi sinekler rehberlik etti, allarn arasndan uzanm eli grebildi. vu yukar dnkt. Pembeydi avucun ii. Cesedi bileinden ekip kard, kadn olduunu anla adar krk bir derisi vard. Sarkk memeleri bir ift boalm ttn torbasna benziyordu.

Kurun deliini tam nianlad yerde grnce memnuniyetle homurdand. O mesafeden ve o ada or bir att. Derken dikkati kurun deliinden, kadnn boynundaki o inanlmaz sse dnd. 449 Alev Kylar F : 29

Lothar koskoca gney Afrika'da byle bir ey grmemiti. Yalnzca babasnn koleksiyonunda, d frika'dan gelme bir Masai gerdanl vard. Biraz buna benziyor denilebilirdi. Ne var ki Masai mcevherleri, boncuktan yaplrda. Bu kadnnki iin ise renkli akllar toplanm, ol estetik zevkle sralanmt. Ortasna bir iri ta, yaptrarak tutturulmutu.

Lothar bu gerdanln, srf benzersizliinden tr epey deerli olabileceini dnd, kadn deki ba yerini bulmaya alt. Srttaki k yarasndan akan kanlar sicimi lekelemi, sonr azlarna da bulamt. Lothar onlar dikkatle sildi.

Talarn ou orijinal kristalin halindeydi. Bir ksm ise su andrmasna uram, cillanm herhalde nehir yataklarnn iinden toplam olmalyd. I yanstmalar iin elinde evird ne glmsedi. Gerdanl fularna sard, gs cebine yerletirdi.

l kadna bir kere bakmak, baka ilgin bir yan olamayacana inanmasna yetmiti. Onu yz t, dik yokuu trmanmak zere dnd.

Cenatine zerine dokuma bir rt rtlm olduunu hissetti. Bu o kadar almad bir duyguy yse onu bilincin eiine dndrecekti. Yumuak bir yerde yattn hissediyordu. Oysa bunun m mayacan biliyordu. Yeil brandadan ieriye szan k iin de durum aynyd. Bunlar d

nemeyecek kadar yorgundu aslnda. Gz kapaklarn amaya altnda hemen tekrar kapandl dan yumurta gibi bombotu. Yalnz d kabuu kalmt. Bu dnceye glmsemek istedi ama o b Tekrar karanlklara yuvarland.

Bir daha kendine geldiinde birisi hafif sesle bir ark sylyordu. Gzleri kapal, yatt, s i anlamaya alt. Bir ak sarkyd. Savatan nce tand bir kz iin sylyordu bunu Erkek sesiydi. mrnde duyduu en heyecan verici seslerden biriydi. arknn bitmesini istem iyordu. Ama ark birden kesildi, adam gld.

Demek houna gitti, ha? dedi Afrikaans dilinde. ocuk ona, Da! Da! diye karlk verdi. B kadar net biimde sylyordu ki Centaine'in gzleri bir anda ald. Bu asa'nn sesiydi. O mopani aacnda arslanla olup bitenler bir anda bilincine dnd, tekrar barmak istedi.

Bebeim, benim tatl bebeimi kurtarn! Ban bir yandan bir yana evirdi, kulbede yalnz grd. Bir kamp yatanda yatyordu. zerinde uzun, pamuklu bir gecelik vard.

asa! diye seslendi, dorulup oturmaya alt. Ancak birazck kprdayabildi. Sesi de bou inde kt. asa! Bu sefer tm gcn toplamt. asa! Sesi gcrdad. akn bir nlem duyuldu, bir taburenin devrildii iitildi. Kulbe karard, birisi kapdaki n nnde durdu. Centaine ban o tarafa evirdi. Bir adam vard orada. asa'y kalasnn zerinde tutuyordu. Uzun boylu, geni omuzluydu. Ama k arkasnda olduu iin yz grnmyordu. Demek uyuyan prenses uyand... Tok, heyecan verici bir sesi vard. Sonunda... nihayet.. . dedi. ocuu hl yannda, tutarak yatan kenarna yaklat eildi. Kayglanmtk, dedi yumuak bir sesle. Centaine kendini dnyann en gzel altn erkeinin ldu. Salar da altnd, o leopar gzlerini evreleyen yz de altnd. Kalasnda asa zplad, Centaine'e doru uzand. Anne! Bebeim! Bir elini kaldrd, yabanc adam asa'y kal asndan indirip yatan zerine koydu. Sonra Centaine'in omuzlarn dorulttu, arkasna destek koyup onu oturur poza getirdi. E lleri kahverengi ve glyd. Ama parmaklan buna ramen piyanist parmaklar kadar zarifti.

Kimsiniz siz? Centaine'in sesi bouk bir fsltyd. Gzlerinin altnda mor halkalar vard.

Adm Lothar De La Rey, diye cevap verdi adam. asa bu arada annesinin gsn cokun bir se e yumruklamaktayd.

Yava ol! Lothar onu durdurmak iin bileini yakalad. Annen henz o kadar sevgiye dayanac kadar gl deil. Yzndeki ifade ocua bakarken yumuuyordu. Bana ne oldu? diye sordu Centaine. Neredeyim? Yaral bir arslann saldrsna uradnz. Ben hayvan vurunca aatan dtnz. Centaine ban sallad. Evet, onu hatrlyorum... ama daha sonra? Beyin sarsnts geirdiniz, arslandan aldnz yaralar da iltihapland. Ne kadar srd? diye soludu gen kadn. Alt gn. Ama en kt dnemi atlad artk. Bacanz hl ok fena i ve iltihapl, Mevrou Centaine afallad. O ad kullandnz! Nereden rendiniz o ad?

Adnzn Memrou Centaine Courtney olduunu ve Protea Castle hastane gemisinden sa kurtuldu nuzu biliyorum. Nereden? Nereden bilebilirsiniz bunlar? Beni kaynpederiniz sizi aramak zere gnderdi. Kayn pederim mi? Albay Courtney ve o kadn... Anna Stok. Anna m? Anna sa m? Centaine uzanp onun bileini yakalad. O konuda hi kuku yok! diye gld Lothar. Hem de ok salkl.

Bu harika bir haber! Onu bouldu sanyordum... Centaine sustu. Adamn bileini hl tutmakt lduunu farketmiti. Elini indirdi, tekrar arkasna yasland.

Anlatn bana, diye fsldad. Her eyi anlatn. Nasl Anna? Beni buralarda aramanz gerekt en bildiniz? Anna imdi nerede? Onu ne zaman grrm?

Lothar tekrar gld. Dileri ok beyazd. Ne kadar ok soru! Bir tabureyi yatan yanna e den balayaym? Annc'dan balayn... bana onu anlatn. O konutu. Centaine dikkatle dinledi. Bir yandan onun yzn seyrediyor, bir sorusuna ce vap alr almaz hemen ikincisini soruyordu. Kendi vcudunun zayflyla mcadele ediyor.

o tatl sesin harikulade titreimim dinliyor, gerek dnyann iyi haberlerine seviniyordu. O kadar uzun sre ayr kalmt ki o dnyadan! Kendi cinsinden, beyaz yzl, uygar biriyle k mayal yle uzun zaman olmutu ki! Gn hemen hemen batyordu. Kulbenin iine glgeler dolarken asa istek dolu bir feryat kopa rd, Lothar szn yarda kesti. Akt, dedi.

Ben onu emzireyim. Bizi biraz yalnz brakn, Mijnheer. Hayr, diye ban iki yana sallad Lothar. Sizin stnz kat. Centaine, bu szler suratna tokat gibi arpmasna, ba

n birden ona evirdi. Kafasnda dnceler birbirini kovalarken onun yzne bakt. O ana k emeye kendini o kadar kaptrmt ki, kampta baka kadn bulunmadn hi d

nmemiti bile. Kendisi alt gn boyunca aresizlik iinde kalmt. Ve birisi ona bakmt. mi, beslemi, yaralarn tedavi etmiti. Bu kadar aka sylenen bu szler akln bana ge in. Bakarken yznn kzardn hissetti. Yanaklar alev alev yanyordu. O

uzun, kahverengi parmaklar herhalde daha nce yalnzca bir tek erkein dokunduu yerleri ne de dokunmu olmalyd. Gzleri yanyordu. Bu karsndaki sar gzler neler grmt acaba

Utan iindeydi. Ama beri yandan, inanlmaz bir heyecan duyuyordu. Solumas glemiti. Gzl indirdi, ban evirdi, kzaran yanaklarn onun gzlerinden saklamaya alt.

Lothar onun durumunun hi farknda deilmi gibi davrand. Gel bakalm, asker! Annene yeni m rifetimizi gsterelim. asa'y kucana ald, kakla mamasn yedirmeye koyuldu. asa kuca Ham! diye sesler karyor, kan her yaklamasnda azn ayordu. Sizden holanyor, dedi Centaine. Biz arkadaz. asa'nn alnn, enesini, kulaklarn slak bir bezle sildi. ocuklara iyi davranyorsunuz. Centaine bunu fsldad anda, adamn gzlerindeki n bir tti.

Bir zamanlar bir olum vard, dedi, asa'y annesinin yanna koydu, sonra ka ve boalan lbenin kapsna yneldi.

Centaine onun arkasndan, Olunuz nerede? diye yavaa seslendi. Adam kapda durdu, yavaa doru dnd. Alak sesle, Olum ld,

Centaine aka hazrd. Hatt ar hazrd. Yalnzl yle youn bir alk oluturuyordu ki, cakm gibi grnyordu. Derme atma kulbede, aralarnda asa'yla, en scak saatlerde bkmad i konumalar bile.

Genellikle Centaine'in en ok sevdii eylerden konumaktaydlar. Mzikten ve kitaplardan Lo thar geri Goethe'yi Victor Hugo'ya, Wagner'i Verdi'ye tercih ediyordu ama, bu far klar da elenceli ve doyurucu tartmalara yol ayordu. Bu tartmalar srasnda Centaine on lgilerinin kendininkilerinin fersah fersah atn anlad. in garip olan yan, bunda znt lzca onun sylediklerini daha bir dikkatle dinlemeye balad. Harika bir sesi vard Lotha r'n. San dilindeki atrtl kelimelere onca sre dayandktan sonra, bu mzikli konumay m kadar dinlese bkmazd. Baha ark syle. diye emretti konudan usandkiar slada. csa da, ben de emrediyoruz.

Bastne, elbette! diye glmsedi Lothar. Alayc bir tavrla nlerinde eildi, sonra hi lirtisi gstermeksizin arksn syledi.

Civcivi kap, tavuk peinden gelir. Anna bu ataszn sk sk sylerdi. asa'y kampta Lotha a gezer grdke bu szn ne kadar doru olduunu Centaine de anlyordu. nk gzleri her an rden izlemekteydi.

Balangta asa ne zaman Lothar' Da! Da! lklaryla karlasa ii burkuluyor, adet k nzca Michael iin kullanlacak bir isimdi. Ama yreinde bir acyla, Michael'in Mort Homme' daki bir mezarlkta yatmakta olduunu hatrlad. Zaman getike, asa'nn ilk yardmsz yrm srasnda yere kapaklanp bararak Lothar'dan yardm istemesine glmsemek daha kolay gelme balad.

Zaten iindeki sevgi ve efkatin gelimesine, duyduu ihtiyacn artmasna, Lothar'n ocua b ar tatl davranmas yol ayordu. nk o yakkl d grnm altnda, aslnda ok sert ve i. Adamlarnn ona gsterdii sayg dehet vericiydi. Oysa onlar da sert adamlard. Onu bir tek kere buz gibi, ldrc bir fkeye kaplm

grd, fkenin yneltildii adamlar kadar, Centaine de korktu-Buruuk tenli sar bir Khoisan lan Vark Jan, byk bir kstahlk ya da cahillikle Lothar'n av atna yanl bir eerle binmi hayvann srtn hemen hemen kemie kadar yara etmiti. Lothar adamm kafasna bir yumruk pa tt gibi yere devirmi, krbacn jilet gibi kullanarak adamn ceketini, gmleini srtnda soymutu. Krba bir buuk metre boyunda hipopotam derisindendi. Adam kendi kanndan bir g ortasnda baygn brakp uzaklat. Bu vahet Centaine'i hem artm hem de korkutmutu. nk yatt yerden olay tm ayrntlaryla seyredebilmiti. Ama daha sonra, kulbede yalnz kaldnda, duyduu tiksinti hafifledi, onun yerine midesine , bir titreme duygusuyla korkun bir ate sarld. ok tehlikeli biri, diye dnd. Tehlikeli ve zalim.

Bir kere daha rperdi, uyuyamad. Yatt yerden, bitiik kulbedeki soluk seslerini dinliyor baygnken onun kendisini nasl soyduunu, ellediini dnyor, bir daha rperiyor, karanlk klar kzaryordu.

Lothar ertesi gn byk bir eliki gsterdi, ok efkatli ve yumuak davrand. Centaine'in y an kendi kuca na ald, iltihapl yaralardan pamuk ipliklerini ekip temizledi. Derisinde koyu renk del ik izleri kalmt. Lothar yaralara eilip onlar koklad.

Artk temiz. Bu krmzlk, vcut kendini dikilerden kurtarmak isterken oldu. Dikiler kt da artk geer. Hakk vard. ki gn iinde Lothar'n yapt koltuk dene ine dayanarak kulbeden ilk defa kabildi. Dizlerim bklyor, diye yaknd. asa kadar zayfm.

Yaknda yine glenirsin. Lothar ona yardm etmek iin kolunu omzuna att. Centaine bu tema n rperdi, inallah farkna varp da elini ekmez diye umdu.

Atlarn nnde durdular. Centaine hayvanlar okad, ipek gibi burunlarn sevip hasret kald usunu iine ekti. Ata binmek isterdim, dedi. Anna Stok bana senin ok usta bir binici olduunu syledi. Bir atn varm. Beyaz bir at.

Bulut! Hatrlaynca gzlerine yalar ykseldi. Onlar saklamak iin yzn Lothar'n binek Benim Bulut'um ne gzeldi, ne glyd, ne hzlyd! Bulut, diyerek onun koluna girdi Lothar. Sevimli birisim. Sonra devam etti. Evet, yakn da ata da binersin. nmzde uzun bir yolculuk var. Kaynpederinin ve Anna Stok'un bizi bekledii yere kadar.

Centaine bu masal gibi srenin bir sonu olacan ilk defa dnyordu. Attan uzaklat, hayv inden Lothar'a bakt. Bitmesini istemiyordu bu srenin. Lothar'dan ayrlmak istemiyord u. Oysa yaknda ayrlacakt. Yorgunum, dedi. Henz ata binmeye hazr olduumu sanmyorum.

O akam kulbede kucanda kitabyla oturmu okuyor numaras yaparken gz kapaklarnn altnd gizli Lothar'a bakyordu O birden gzlerini kaldrd gznde bilmi bir prltyla glmsedi, Centaine kzarp baklarn kard.

Albay Courtney'e mektup yazyorum, dedi Lothar. Katlanp alan masann banda, elinde kal e oturmu, g-

lmsyordu. Yarn Windhoek'e bir atl yollayacam. Ama gidip dnmesi iki haftay geer. Alb tney'e ne zaman, nasl buluabileceimizi syleyeceim. Gelecek ayn 19'unda bir randevu ner yorum. Centaine neredeyse, O kadar abuk mu? diyecekti ama kendini tuttu, yavaa ban sallad. Eminim ki ailene kavumak iin acele ediyorsundur. Ama o tarihten nce randevu yerine v arabileceimizi sanmyorum. Anlyorum. Yazmak isteyecein herhangi bir mektubu ayn ulakla yollayabilirim. Ah, bu harika bir ey olur... Anna, benim sevgili Anna'm herhalde ana tavuk gibi me rak iindedir.

Lothar masann bandan kalkt. Ltfen buraya otur, istediin kalemi al, istediin kadar k . Sen megulken Bay asa'yla kimiz kendilerinin akam yemei iine bakalm. Garip ama, bir kere ilk selm yazdktan, Sevgili Anna, diye baladktan sonra, Centaine bunu hangi kelimelerin izlemesi gerektiini bilemedi. Kelimeler o kadar yetersizdi ki...

O korkun geceden sa kurtulduun iin Tanr'ya krler ediyorum. O gnden bu yana seni her Kelimeleri geride tutan baraj ykld, hepsi pepee kdn zerine akmaya baladlar. Bu mektubu tamak iin ayr bir yk hayvan gerek.

Lothar omzunun banda durmutu. Centaine o na kadar on iki sayfa doldurmu olduunu grnce ndi de aalad.

Ona anlatacak o kadar ok eyim var ki! Ama gerisini sonra da yazsam olur. Ktlar katlad tudan balmumu alp mhrledi, Lothar da ona mumu tutup yardm etti.

ok garip, diye fsldad Centaine. Kalem tutmasn neredeyse unutacakmm. yle uzun zam

Bandan geenleri bana hi anlatmadn. O batan gemiden nasl kurtulduunu, bu kadar uzun s sl sa kald n, kydan nasl olup da byle yzlerce mil uzaklatn...

Bunlar konumak istemiyorum, diye onun szn kesti Centaine. Bir an iin gznn nnde o mli, buruuk, amber rengi yzler belirmiti. Onlar bu kadar zalim biimde terkettii iin b ir sululuk duyuyordu.

Hatt bunu dnmek bile istemiyorum. Ltfen bu konuyu bir daha amayn, olmaz m? Sesi son de ciddiydi.

Elbette, Bayan Courtney. Lothar iki mhrl mektubu ald. imdi bana izin verirseniz bunla Vark Jan'a teslim edeyim. Yarn afaktan nce yola kacak. Demin terslenmi olmaktan tr mt.

Centaine onun atein yanndan getiini, Vark Jan'a emirlerini verdiini mrlt halinde duyd

Lothar kulbeye dndnde Centaine kitabyla megul-m gibi grnd, onun bir ey syleyece ekrar masann bana oturdu, gnln yazd defteri at.

Her gece yapt bir iti bu. Deri kapl deftere mutlaka anlarn yazard. Centaine kalemin e kard gcrtlar dinledi, onun dikkatini kendinden baka tarafa yneltmesine bozuldu. Vaktimiz yle az kald ki, diye dnd. O da kalkm ziyan ediyor. Kitab grltyle kapad, ban kaldrp bakmad. Ne yazyorsun? diye sordu. Ne yazdm biliyorsunuz. Daha nce konumutuk, Bayan Courtney. Hereyi gnlne yazar msn? Hemen hemen her eyi. Beni de yazyor musun?

Lothar kalemini brakp ona bakt. Centaine o sar gzlerin dosdoru bak altnda sarsld. eyemedi. Sonunda, stne vazife olmayan eylere burnunu sokuyordun, dedi.

Evet, diye kabullendi Lothar. Centaine iindeki tedirginlikten kurtulmak iin, Gnlne b e ilgili ne yazdn? diye sordu. Bu sefer de burnunu sokan siz oluyorsunuz, madam. Lothar defteri kapad, masann ekmecesine koydu, ayaa kalkt. zin verirseniz benim kamp amam gerek.

Bylelikle Centaine, ona babasna ettii muameleyi edemeyeceini renmi oldu. Hatt Michael urtney'e ettii muameleyi bile edemeyecekti. Lothar gururlu adamd. Gururunu inetmek i stemiyordu, mr boyunca hep kendi kendinin efendisi olabilmek iin mcadele vermiti. Cen taine'e ve asa'ya kar gsterdii valyece tutumu smrmek konusunda onlara bile izin verm kti. Centaine ona asla hakimiyet taslayamayacan rendi.

Ertesi sabah Lothar'n resm ve mesafeli davran onu tedirgin etti ama, gn ilerlerken duy gular fkeye dnt. ncir ekirdei doldurmayacak bir eye mark ocuklar gibi su-rot e kendine. Eh, bakalm kim daha uzun sre surat edebilecekmi! kinci gn fkesi, yerini yalnzlk duygusuna brakt. Lothar'n glmsemesini zlyor, uzun e hasret duyuyor, glen, ark syleyen sesini aryordu.

asa'nn kampta geziniini seyretti. Lothar'n bir eline aslm, yalnz ikisinin anlayabildi r sohbeti srdrerek gidiyordu. Centaine kendi ocuunu kskandn hissedince aalad.

Souk bir sesle, asaya yemeini yedireyim,. dedi. Artk grevlerimi yeni batan stlenmem n geldi. Siz bundan byle zahmet etmeyin. Hay hay, Bayan Courtney.

inden barmak geliyordu Centaine'in. Ltfen! zr dilerim! demek istiyordu can. Ama gur larnda da gibi bir engeldi.

leden sonra boyunca onun atnn kampa dnmesini bekledi durdu. Bir kere uzaktan bir tfek sesi duydu. Lothar dndnde ortalk kararmt. Centaine de, asa da yataklarndaydlar. Ka tp Lothar'n getirdii avlarn boaltln, sonra kesiliini dinledi. Lothar ge saatlere kadar adamlaryla atein banda oturdu. ine uyumaya alrken onlarn glmeleri habire onu uyandrd.

Sonunda sesi bitiikteki kulbeden geldi. Centaine onun kapdaki bir kova suyla ykann, s a elbiselerini karn dinledi, en sonunda da yatann gcrtsn duydu. Onu asa'nn lklar uyandrd. ocuun bir ars oldu

unu hemen anlad. Uykulu uykulu ayaklarn yataktan sallandrd, el yordamyla olunu arad. ar'n kulbesinde bir kibrit akld, lamba yand. ! Sus km. Centaine, asa'y barna bast, vcudunun scakl onu tellandrd. '(Girebilir miyim? Lothar kapdayd. Evet. Eilerek girdi, lambay yere koydu. asa hasta. Lothar ocuu ondan ald. zerinde yalnzca pantolonu vard. Gs de, ayaklar da plakt. olamt.

osa'nn ateli yanana dokundu, sonra parman azna soktu. asa bir sonraki barmasnda u. parma kuvvetle srd. Yine di karyor, diye glmsedi Lothar. Bu sabah farketmitim. Bebei tekrar annesine bir itiraz l kopard. Yine gelirim, asker! Centaine onun arabada ila antasn aradn duydu. Dndnde elinde kk bir ie vard. Mantar ekildi

i zaman Centaine keskin kokudan yzn buruturdu.

imdi hakkndan geliriz o kt diin, yle deil mi! Lothar di etlerine o svyla masaj ya ada onun parman emdi. Aferin cesur askere. asa'y tekrar yatana yatrd, birka dakika iinde de ocuk uykuya dald. Lothar lambay ald. yi geceler, Bayan Courtney,), diyerek kapya doruldu. Lothar! Adn byle duymak Lothar' artt ama, Centaine'i de artt.

Ltfen, diye fsldad Centaine. ok uzun sre yalnz kaldm. Ltfen artk bana zalim davr ki kolunu ona uzatt, Lothar ilerledi, yatan kenarna, onun yanna oturdu.

Ah, Lothar... Sesi bouktu. Kollarn onun boynuna sard. Sev beni, diye yalvard. Ltfe i. Az ate gibi scakt. Kollar yle glyd ki, Centaine cierlerinin boahp soluksuz k Evet, sana zalim davrandm, dedi Lothar alak sesle. Sesi titriyordu. Ama yalnzca sana sarlmak istediim iindi. Sana duyduum sevgi beni yakyor, ac veriyordu... Ah, Lothar, bana sarl ve sev... hi bir zaman da brakma. Onu izleyen gnler, Centaine'in aylar ve yllar byunca ektii zorluklara ve yalnzlklara d edi. Sanki kader Centaine'den bunca zaman esirgedii tm zevkleri birden vermeye kara r vermiti.

Her sabah yatanda uyandnda, daha gzlerini amadan yannda onu aryor, bulamayacandan u. Ama her seferinde yanndayd Lothar. Bazen uyku taklidi yapyor, Centaine onun gzler ini parmaklaryla amak zorunda kalyordu. Atnda Lothar bu sefer gzlerini yukar deviriy alnzca aklarn gsteriyor, Centaine kkr kkr glp dilini onun kulana sokuyordu. Dayan nin bu olduunu renmiti. Lothar'n plak kollar bir anda tavuk derisine dnyor, yerinde n gibi frlayp onu yakalyor, kahkahalarn iniltilere, solumalara eviriyordu. Sabah serin liinde ikisi birlikte, asa'y da alp atla geziyorlard. ocuu Lothar kendi eerinin nne yordu. lk birka gn atlarn ar yrtp kampn yaknlarnda kaldlar. Ama Centaine kuvvet ca daha ilerilere gitmeye cesaret ettiler. Dnte son mili hep drtnala geliyorlard. Bir birleriyle yaryorlar, asa da, Lothar'n kollar arasnda, gven iinde, heyecan lklar girdiklerinde yzleri kpkrmz, karnlar da ok a oluyordu.

ln uzun le scaklarn kulbenin iinde birbirinden uzak oturarak, yalnzca asa'y alp a bir kitab birbirlerine uzatrken temas ederek geirmekteydiler ama, birbirlerini gzl eriyle okuyorlard hep. Sonunda bu bir ikence haline geliyordu.

Scak geip gne yumuaynca Lothar tekrar atlar getirtiyor, dan dibindeki yamacn etein lard. Atlar oradaki vadilere trmanyorlard. Eski Bushman'lardan kalma freskler sk yapra klarn gerisinde kalmaktayd. Lothar bir scak su kayna daha kefetmiti. Bir kayann iind , yuvarlak bir kayalk havuza dklyordu.

lk ziyaretlerinde, stndekileri karmaya zor yanaan Lothar oldu. Centaine uzun eteinden, jponlarndan kurtuldu una memnundu. Rahatsz ediyordu bu giysiler onu. plakl n zgrlnden zevk alyordu. l onu altrmt plakl

a. Sularda ykanyor. Lothar'a akalar yapyor, sonunda o da pantolonunu karp abucak suy ordu. Hi utanmyorsun, diye taklyordu Centaine'e. asa'nn varl onlar bir dereceye kadar frenliyordu. Ye

.sularn altnda, korka korka dokunuyorlard birbirlerine. Lothar sonunda dayanamyor, en esindeki o tandk kararllkla onu yakalyordu. Centaine onun penesinden gen kz lklar dan frlyor, eteklerini giyiyordu. Kampa en ge dnene yemek yok!

Centaine, asa'y yatana yatrp lambay fledikten sonra, sessizce Lothar'n kulbesine s thar onu bekliyor oluyordu. Gn boyu o akac dokunmalarndan, bsbtn gerilim iindeydi. B cokuyla sarlyorlard. Sanki bir lm atmasndaki iki hasmm gibi saldryorlard bir

ok sonra, karanlkta birbirinin kollarnda yatarken asa'y rahatsz etmemek iin alak sesl onuuyorlard. Gelecek iin planlarn yapyor, vaatlerini birbirlerine sunuyorlard. Cenneti eiinde, hissediyorlard kendilerini.

Vark Jan gideli yalnzca birka gn olmu gibi geliyordu onlara. Ama adam scak bir gnn l rasnda atyla be-liriverdi. Elinde bir paket iinde mektuplar vard. Hepsi bir torbaya konmu, az dikilmiti. Mektupla rdan biri Lothar'ayd. Tek sayfalkt. Bir bakta okuyup bitirdi. mit Burnu Ba Savcnn imzasn tayan af mektubunuzu alm bulunduumu size bildirmekten um. Ayn mektupta Gney Afrika Birlii Adalet Bakannn da imzas bulunuyor.

Sizi baarlarnzdan tr kutlar, kararlatrdmz yerde bulumemz beklerim. Belgeyi si ek bana mutluluk verecektir. Sayglarmla, Garrick Courtney (Albay) teki mektuplarn ikisi de Centaine'eydi. Biri yine Garry Courtney'den geliyor, ona ve asa'ya, aileye ho geldiniz diyor, onlara sonsuz sevgi ve imtiyazlar salanacana sz v eriyordu.

Beni c'nycnn en mutsuz ve sefil yaratyken, babe Icrn ve bykbabalarn en mutlusu yop kinizi de kucaklarm. abucak kavumak zere, Sevgi ve sorumluluk dolu kaynpederiniz. Garrick Courtney

nc mektup teki ikisinin toplamndan ok daha kalnd. Anna Stok'un o irkin, cahil yazs ntaine yz heyecandan kzararak, kh kahkahalarla glp kh gzlerinde yalar oynaarak mekt

har'a yksek sesle okudu, sonuna gelince de dikkatle katlad. Onlar ok grmek istiyorum. Ama d dnyann mutlulu umuza burnunu sokmasndan da korkuyorum. Hem gitmek istiyorum, hem de sonsuzlua kada r burada seninle kalmak istiyorum. Ne sama, deil mi? Evet, diye gld o da. Gerekten ok sama. Gne batarken yola kyoruz. cz ln gndz scandan kanmak iin gece yolculuk yaptlar. asa arabadaki yatakta uyuyor, tekerlerin sarsnts ona salncak gibi etki yapyordu. Centa ine'le Lothar, yan yana atlar zerindeydiler. Lothar'n salar ay nda prl p-

rld. Yz izgilerindeki katlklar ve aclar, gecenin glgeleriyle yumuuyordu. Centaine g ondan ayrmakta zorluk ekiyordu.

Her sabah, afaktan nce mola vermekteydiler. Su ukurlarna uzak bir yerdelerse, srlara v atlara kovalarla su getirip veriyor, sonra arabalarn glgesine yerleiyor, scak gnn gem sini bekliyorlard.

leden sonra, akama doru hizmetkrlar kamp toplar, yol hazrlklar yaparlarken Lothar at ip ava kyordu.

Balangta Centaine de onunla gitmeyi seiyordu. Ondan bir saatliine bile ayrlmay ii gt . Sonra bir akam, klar solarken Lothar kt bir at yapt, kurun avn karnn yrtp ge

Zavall geyik olanca hzyla atlarn nnden koarken ba rsaklar karnndan sarkyordu. Sonunda dt zaman bile, ban kaldrp Lothar'a bakt,

Bu yzden, bu gece Centaine kampta yalnzd. Birden kuzey rzgr buz gibi esmeye baad. Cen ne arabaya trmand, asa iin scak bir ceket arad.

Arabann ii eya doluydu. Herey paketleniyor, gece.yolculuuna hazrlanyordu. Anna'nn yol ysilerin bulunduu torba arka tarafta kalmt. Centaine yaz masasnn zerine basp oraya u alt. Tutunabilecei en yakn ey ekmecenin kulpuydu. ekerken ekmece iki santim kadar ald.

Kilitlemeyi unutmu, diye dnd. Onu uyarmam gerek. antaya uzand, asa'nn ceketini n inecei srada gz tekrar aralk duran ekmeceye iliti. Merak, iini kemiren bir kurt gibiydi. Lothar'n gnl vard o ekmecede.

Benim iin neler yazm olabilir? ekmeceyi biraz daha ekti, kaln, deri ciltli deftere ba erekten bilmek istiyor muyum? ekmeceyi tekrar itmeye koyuldu, sonra birden kendini kabaran merakna teslim etti. Yalnz benimle ilgili olan yerleri okurum, diye sz verdi kendi kendine. Arabann arka perdesinden darya sulu sulu bakt. Swart Hendrick hayvanlara su veriyordu.

Reis dnmedi mi daha? diye seslendi ona. Hayr, bayan. Kurun sesi de duymadk. Bu gece ge kalacaktr. Geldiini grrseniz bana seslenin, diye emir verdi adama. Sonra ekmeceye doru ilerledi.

Oraca meldi, ar defteri kucana ald, batan sona Afrikaans dilinde yazldn, araya artn grnce sevindi. Sayfalar tarayp Lothar'n kendisini kurtard gne geldi. O g ordu. Koca defterdeki en uzun an buydu. Lothar arslann saldrsn ve kendi kurtarn ayrntl bi

imde anlatm, onu baygnken arabalara nasl getirdiini tarif etmi, sonra da asa'ya dein

Sapasalam, irin bir delikanl. Mantred'i son grdm zamanki yalarda. Kendimi ok etkile yorum. Centaine hl glmseyerek sayfay gzleriyle tarad, bir yerinde duraladi:

Bu kadn olduundan hi kukum yok. Geri biraz deimi, o eski resmine pek benzemiyor. Ben trladm halinden de farkl. Salar Nama kzlar gibi gr ve kvrck, surat zayf, maymu ... Centaine'in soluu boazna tkand, gcendiini hissetti,

...ama gzlerini bir an iin atnda yreim yarlacak sandm. yle iri, yle yumuak bak Gen kadn sakinlemiti. Biraz daha ileri sayfalara bakt.

Defteri hzla taryor, bir yandan da hrszlar gibi Lothar'n nal seslerini bekliyordu. Gzn bir kelime arpt: Boesmanne! Dikkati hemen oraya ekildi. Bushman! Yrei duracak gibi oldu. Byk bir tutkuyla okumaya balad.

Bushman'lar gece kampa sokuluyor. Hendrick atlarn ve srlarn yaknnda ayak izlerini bul afakla birlikte izlemeye ktk. Zor bir avd... Centaine burada 'jog' kelimesini grnce yerinden hoplad.

Av m? armt. Bu kelime yalnzca hayvanlarn ldrlmesi iin kullanlrd. Okumaya de

ki Bushman'a yetitik ama, kayalara maymunlar gibi trmandlar. Neredeyse elimizden kurt uluyorlard. Onlar izleyemezdik. Karacaktk. Sonunda meraklar baskn kt... yine maymun ar bast. Bir tanesi bir kayann tepesinde durup aaya, bize bakt. Nian almak zordu. Di yukar doru, stelik uzaktayd...

Centaine'in yzndeki tm kan ekildi. Okuduklarna inanamyordu. Her kelime kafasnn iinde iyor, ban bo, kocaman, yanklar oluturan bir maara gibi hissediyordu.

Ama ben baardm ve Bushman' drdm. Sonra ok garip bir olay oldu. kinci kere ate etme 465 A l e v Kylar F : 30

kalmad. teki Bushman kayann tepesinden kendi kendine dt. Benim durduum yerden bakldy sanki kendini oradan bilerek atm gibi grnd. Ama yle olduunu pek sanmyorum. Hayvanlar

ihar edemez. Belki de korku ve panikten admn armtr. kisi de ok zor yerlere dtle de onlara bir bakmakta kararlydm. Trman zor ve tehlikeliydi ama dedi.

lki ok ihtiyar bir erkekti. Sonradan dendi o. Hibir zellii yoktu ama, belinde asl ip unda Joseph Rod-gers yapm, Sheffield mal bir ak tayordu. Centaine ban sa sola sallamaya balad. Yoo! diye fsldad. Yoo, olamaz! Sanyorum bunu bir baka gezginden alm olmal. Bizim kampa da herhalde buna benzer bir amala girmiti koca serseri.

Centaine'in gznn nnde minik Owa'nin gne altnda melmi durumda, elindeki akya gz bak belirdi. Ah, Tanrm, sen bana ac! Olamaz! diye titredi. Ama gzleri daha sonraki satrlar okumay rdu. kinci ceset ise daha zengin bir ganimet sundu. Bu seferki kadnd. Belki adamdan bile daha yalyd. Ama boynunda en allmadk bir ss vard... Defter Centaine'in kucandan kayd, yzn ellerine gmd.

Hani! diye bard San dilinde. Benim bilge ninem, yal, saygn ninem... sen bize gelmit da seni vurdu, ldrd! Saa sola sallanp duruyor, azndan iniltiler kyordu. San'lar'n znt ifadesiydi bu hareketler.

Birden kendini masaya doru att, ekmeceyi raylarndan dar ekti, iindeki mektup ktla , mhrlk balmumlarn yerlere sat. Kolye! diye hkrd. Kolye. Emin olmam gerek!

Alt ekmecelerden birinin kulpuna sarlp asld. Kilitliydi.

Arabann krikosu geti eline. elik ula kilidi paralad, ekmeceyi at. inde gm ere Tombul, sarn bir kadnla kucanda bir ocuk. Bir tomar da krmz kurdeleyle balanm m du.

Hepsini yere dkt, nc ekmeceyi krd. Orada bir Luger pistol, bir kutu fiek vard. Onl deki mektuplarn zerine frlatt, sonuncu ekmecede de bir puro kutusu buldu. Kapan at. Desenli fulara sarlm bir ey vard iinde. Titreyen eleriyle tutup kaldrd. Kuman arasndan Hani'nin gerdanl sarkt. Centaine ona li bir mamba'ya bakar gibi bakt. ki elini arkasnda kavuturmu, alak sesle, Hani... ah, benim sevgili ninem... diye sylenip duruyordu.

Ellerini azna gtrd, dudaklarnn titremesini engellemek iin bastrd. Sonra yavaa ger lp kol uzaklnda havaya kaldrd.

Seni ldrd, diye fsldad... Birden talarn zerindeki kara kan lekelerini grd, boul ni bir hayvan vurur gibi vurdu.

Kolyeyi gsne bastrd, tekrar mrldanarak sallanmaya balad. Gzyalarn durdurmak iin utu. Nal seslerini duyduunda hl ayn pozda oturuyordu. Hizmetkrlar Lothar' karlamaktaydlar.

Ayaa kalkt, ba dnd, sendeledi. Duyduu elem onu fel ediyordu. Derken Lothar'n sesini . Gel, Hendrhick, atm al! Bayan nerede? Bu sesi duyunca Centaine'in duygular birden b iim deitirdi. Elleri hl titriyordu ama, enesi kalkt, gzleri yalarla deil, korkun b yanmaya balad. Luger pistolu kapp klfndan ekti, emniyetini at, fiein namluya kayna bakt. Sonra bine soktu, arabann arka perdesine dnd. O aaya atlarken Lothar da yznde onu grmenin sevinciyle yaklayordu. Centaine... Onun yzndeki ifadeyi grnce durdu. Centaine, bir ey mi oldu?

Gen kadn kolyeyi ona doru uzatt, talar titreyen par-maklQfi arasnda parldad. Konuam Lothar'n yz karard, gzleri sertleti, fke yanstt. Masam m atn? Onu sen ldrdn! Kimi? Gerekten armt. Sonra birden, Ha, Bushman kadn... diyecek oldu. Hani'yi! Anlayamyorum. Benim sevgili ninemi. Lothar bu sefer gerekten tellanmt. Bir terslik var! Ltfen brak da...

Ona doru bir adm att, Centaine gerileyip bard. Uzak dur... dokunma bana! Bir daha asla asla dokunma bana! Cebindeki tabancaya uzand. Centqine, sakin ol. Luger'i onun elinde grnce sustu, olduu yerde durdu. Deli misin? Ona akn baklarla bakyordu. Dur, ver onu bana. Tekrar bir adm att. Seni katil, seni soukkanl canavar... onu sen ldrdn. Pistolu iki eliyle kaldrd. Kolye silaha dolanyor, namlu havada lgn daireler iziyordu. nim kk Hani'mi ldrdn. Senden nefret ediyorum! Centaine! Silh ondan olmak iin elini uzatt. Tabancadan bir duman kt, Luger yukarya doru tepti, Centaine'in elini de bann zerine Patlama sesi byk bir grltyle yankland, kulak zarlarn uyuturdu. Lothar'n vcudu geriye srayp topuklar zerinde dnd. Uzun altn bukleleri o yklrken baaklar gibi dalgaland. nce dizst kt, sonra uzand, kald.

Centaine Luger'i elinden drd, arabaya srtn dayad. O srada Hendrick frlayp geldi, tabancay kapt. Senden nefret ediyorum! diye haykryordu Centaine, Lothar'o. Geber, Allah beln versin! emen geber, doru cehenneme git!

Centaine atn dizginlerini serbest brakmt. Kendi hzn, kendi patikasn seme hakkn a asa'y kal-

asn oturtmu, bir bezle beline balamt. ocuun ba annesinin koluna dayalyd. Sessiz

Rzgr be gnden beri l aralksz kasp kavurmaktayd. Uan kumlar yzeyi tslayarak tar n dalgalar gibi sesler karyordu. Ot kmeleri yuvarlak yuvarlakt ovada. Kk geyik srle arkalarn dnyor, kuyruklarn bacaklar arasna kstryorlard.

Centaine bana bir earb trban gibi dolam, omuzlarna bir battaniye atm, asa'yla kend koruyordu.

Eerin stne eildi, souk rzgr battaniyenin ularn kaldrmaya alt, atn yelesini u i kst, kar snda Tanr'nn Parma'n grd.

. Hl ok uzaktayd. Tozlu havann iinden bulank grnyordu. Ama ykseklii onu miller t irgin klmaktayd. Lothar De La Rey buray bu yzden semiti. Benzersiz bir iaretti. arm nak yoktu. Baka hibir doal harikayla kartrlamazd.

Centaine atn ban biraz ekip onu hzlandrd. asa uykusunda itiraz edercesine szland a ne eerde doruldu, ruhunu ezercesine stne yklenen zntlerden ve fkeden kurtulmaya al

Yava yava Tanr'nn Parma silueti tozlu sar gkyzne kar bir netlik kazand. nce bir Gklere doru ykselirken ucu kobra ba gibi kalnlaveriyordu. Ovann altm metre yukars yordu. Centaine ona bakarken, bu kayaya 'Mukurob' adn veren Hottento'lar gibi iini btl bir korkunun kapladn hissetti.

Birden koca kayann dibinde bir k, metale arpp yansd, gzn ald, Centaine elini kald tti, dikkatle bakt. asa, diye fsldad. Oradalar! Bizi bekliyorlar. Yorgun at hzlandrd, zengiler zerinde ayaa kalkt.

Ta stunun glgesinde parketmi duran bir motorlu ara vard. Yanna kk yeil bir adr k bir kamp atei yanyor, mavi dumanlar rzgrn nne katlp ovaya yaylyordu. Centaine trban bandan ekti, havada bayrak gibi sallad.

Hey! diye bard. Hey! te geldim! Belirsiz iki kii atein yannda ayaa kalktlar, ona doru baktlar.

Centaine drtnala ilerlerken hl earb sallyordu. Derken bir tanesi ona doru komaya bal r kadnd. ri bir kadnd. Etekleri yerlere kadar uzundu. Eliyle tutup dizlerine kadar ka ldryor, yumuak kumlarda bin zorlukla kouyordu. Surat bu abadan kpkrmz kesilmiti.

Anna! diye haykrd Centaine. Ah, Anna!

O iman surattan yalar szlyordu. Anna eteklerini brakt, kollarn iki yana ap durdu.

Bebeim! Yavrum! diye bard. Centaine hemen asa'y gsne bastrp kendini eerden att kotu.

kisi de alyorlard. Smsk sarlm, bir azdan konumaya alyorlard, samalyorlar, aralarnda ezilen asa avaz kt kadar bard. Anna onu kepip kucaklad. Bir olan... olan olmu.

Michel. Centaine mutlu mutlu hkryordu. Ona Michel asa adn verdim. asa yine bard aki harikulade surat yakalad. Tpk yenilebilecek bir meyveye benziyordu Anna.

Michel! Yal kadn alayarak pt onu. pme konusunda bilmedii yoktu asa'nn. Azn k scak tkrklere bodu.

Anna ocuu kucanda tayarak, Centaine'i kolundan tutmu durumda kamp ateine doru yrme Uzun boylu, yuvarlak omuzlu biri onlara doru geliyordu. Dklmekte olan kr salar alnndan arkaya doru taranmt. Yumuak ifadeli, hafif miyop gzleri, Michael'inkilerden biraz daha amurlu bir Courtn ey maviiydi. Burnu hi de eGneral Sean Courtney'inkinden aa kalmyordu ama, bu adam bu b urundan utanyor gibiydi. Ben Michael'n babasym, dedi utanga bir sesle. Ger

ekten de insan sanki Michael'n solmu, kirlenmi bir resmine bakar gibi oluyordu. Cent aine iini bir sululuk duygusunun kapladn hissetti. Michael'n ansna verdii szleri t anki karsnda Michael vard u anda. Bir an iin yunan uan pilot yerindeki kvranan vcu nne. Yeis ve sululuk iinde Garry'ye kotu, kollarn onun boynuna dolad.

Baba! dedi. Bu kelime Garry'nin tm ekingenliini ykt, boazndan boulur gibi bir ses e'e sarld.

Umudumu kesmitim... Garry devam edemedi. Onun gzyalarn grmek Anna'y da yeni batan a unlar asa'ya pek ar geldi. Mthi bir itiraz l kopard, o da alamaya koyuldu. Drd arma dibinde durmu, hngr hngr alyorlard. cz

Arabalar birbirine karan bir toz bulutu iinde yaklayordu. Engebeli arazide fena halde sarslarak gelmekteydiler. Onlarn yaklamasn beklerken Anna mrldand. Bu adama ebediye net borlu olacaz... Fiat'n arka kanapesinde, asa'y kucana clm oturuyordu. Centaine yd.

Karl alacak. Garry bir izmesini Fiat'n yan basamana basm, ayaktayd. Elinde rulo yordu. Krmz bir kurdeleyle de balamt. Ruloyu takma bacana pat pat vuruyordu. Anna, Ne deen karlamaz, deyip asa'y kucaklad. Garry, O bir kanun kaa, bir haydut, diye kalarn att. nsana ok ters geliyor...

Centaine alak sesle, Ltfen ona ne borcumuz varsa verin, Baba, dedi. Verin ve yollayn o u. Bir daha asla grmek istemiyorum.

Sr srsn gden hk Nama ocuk bir slk ald, hayvanlar durdurdu, Lothar De La Rey arak indi. Yere basnca bir an durdu, arabaya tutunup kendini dengeledi. br kolunu bir askyla bo ynuna asmt. Yz o gne

yannn altnda iyice saryd. Gzlerinin alt mor mordu. Aznn kenarlarndaki strap i rinlemi gibiydi. Trasz enesindeki sar tyler bu hafif kta bile parlyordu.

Yaralanm! diye mrldand Anna, Ne olmu ona? Ya-rubasnda Centaine sessizce ban te

Lottar kendini toplad, Garry'ye doru yrd. Fiat'la arabann orta yerinde karlatlar, k sktlar. Lothar salam sol elini uzatmt.

Alak sesle konutular. Szleri Centaine'in oturduu yerden duyulmuyordu. Garry ona elin deki rulo yaplm kd uzatt, Lothar kurdeleyi dileriyle at, kd bacana yayd, sa eildi, okudu.

Az sonra doruldu, kdn tekrar rulo halinde kvrlmasna izin verdi. Garry'ye ban salla ledi. Yz ifadesizdi. Garry yerinde tedirgin kprdand, anlam belli olmayan bir hareket y apt, tam elini tekrar uzatacakken vazgeti. Zaten Lothar ona bakmyordu.

Centaine'e dikmiti gzlerini. Birden Garry'nin yanndan ilerledi, Centaine'e doru yrd. C ntaine bir anda asa'y Anna'nn kucandan kapt, arka kanepenin en uzak kesine ekildi, umak istiyormu gibi kucaklad. Lothar durdu, salam elini kaldrp bir yakar jestiyle ona doru uzatt, ama onun ifadesi deimeyince eli tekrar yanna sarkt. Garry akn gzlerle bir birine, bir brne bakyordu. Gidebilir miyiz, Baba? diye sordu Centaine duru bir sesle.

Elbette yavrum, Garry, Fiat'n nne ilerledi, krank kolunu evirdi. Motor atelenirken ko src yerine atlad, kontak levyesini ayarlad.

Adama syleyecek herhangi bir eyin yok mu? diye sordu. Centaine ban iki yana sallaynca reksiyona sarld, Fiat harekete geti. Centaine bir tek kere bakt arkasna. Tal yolda bir mil kadar ilerledikten sonra bakt. Lothar De La Rey hl koca ta

antn dibinde duruyordu. ln ortasnda, yapayalnz, minik bir varlkt. Onlarn ardndan b

Zululand'n yeil tepeleri Kalahari'ntn kuruluundan, Namib'in o canavar kumullarndan yl esine farklyd ki Centaine ayn ktada bulunduuna inanmakta zorluk ekiyordu. Ama sonradan , artk Arika'nn br tarafnda bulunduklarn hatrlyordu. Tanr'nn Parmandan en az bin ar. Garry Courtney, Fiat' Baboonstroom nehrinin yanndaki dik tepenin doruunda durdurdu, motoru kapatt, iki kadnn inmesine yardm etti. asa'y Centaine'den ald, onlar tepenin kenarna gtrd. te, diye gsterdi. Sean'la benim, sonra da Michael'in doduu Theuniskrcal oras. Bir bayrn eteindeydi. evresinde yapraklar hrdayan bir bahe vard. Centaine bu kadar

bile, o bahenin bakml olmadn, tropik bir orman gibi dal budak salm bitkilerle dolu u grebiliyordu. Ulu palmiyeler, iek am spat-hcdea aalar, mor renkli bugenvilla'larla irine dolayor, balkl ss havuzlar yosundan yeil yeil parlyordu.

Tabii ev yangndan sonra tekrar yapld. Garry duraklad, amurlu mavi gzlerinin gerisinde ir glge geer gibi oldu. O yangnda Michael'in annesi lmt nk. Sonra acele devam etti. yunca ben de birtakm eklemeler yaptm.

Centaine glmsedi. Bu ev ona, eitli modalara ait giysileri acele srtna geirmi bir yal trlatyordu. Yunan tarz stunlar, Georgian tarz krmz tula balkon, beyaza boyal Hollan i pencere pervazlar vard. Kvrk bacalar, ykselen ta stunlarla yanyanayd. Evin gerisind ufka kadar uzanan yeil eker kam tarlalar rzgrda yaz denizleri gibi dalgalanyorlard.

uras da Lion Kop. Garry parman batya evirmiti Orada ykselti kendiliinden bir eim aydburg kasabasnn evresine bir anfiteatr gibi sarlmaktayd. Oras Sean'n arazisi. Benim an itibaren hepsi. te! Gzn grebildii yere kadar. kimiz tm bu tepelere sahibiz. Lion K da orada kurulu. Aalarn arasndan damn ancak grebiliyorsunuz. ok gzel, diye soludu Centaine. Ah, bakn uzakta dalar var! Tepeleri de karl! Drckensberg Dalar. Yz mil tede.

Ya u? Centaine elini kasabann damlarndan, eker fabrikasnn, kereste tesislerinin zeri zarif beyaz bir eve doru uzatmt. O da bir tepenin eteindeydi. O da m Courtney? Evet. Garry'nin yz ifadesi deiti. Dirk Courtney, Sean'n olu. General Courtney'in bir olu olduunu bilmiyordum.

Bazen kendisi de keke olmasayd der, diye mrldand Garry. Sonra Centaine soru soramadan deitirdi. Haydi, gelin... le yemei vakti geliyor. ansmz da var. Postac telgrafm g Hizmetkrlar bizi bekliyordun

Ka bahvannz var, Mijnheer? diye sordu Anna araba tekrar ilerlerken. Bahedeki bitkiler eenmez baklarla inceliyordu. Drt galiba... ya da be. Ama, Mijnheer, paranzn karln hi almyorsunuz, dedi Anna ona ciddi bir sesle. Centaine glmsedi. Bundan byle o bahivanlarn cretlerini aln teriyle hak edeceklerinden emindi. Sonra dikkati dald.

Ah, bakn! gdsel bir hareketle ayaa kalkt, n kanepenin arkasna sarld, teki eliyl aba yolunun yan sra uzanan beyaz itin br tarafnda bir grup tay motor grltsnden rkm Senin grevlerinden biri, atlarn egzersiz yapmasn ayarlama kolacak yavrum. Garry src de yan dnp ona glmsedi. Sonra Michael iin de bir tay sememiz gerekecek. Anna hemen, O daha iki yanda bile yok, diye sze kart.

Kimse bu i iin fazla kk deildir, Mevrou. Garry glmsemesini ona yneltti, sonra yz . Fazla yal da deildir!

Anna'nn kalar hl atkt ama, ban baka tarafa e-virinceye kadar gzlerindeki yumua di.

Ah, gzel! Hizmetkrlar gerekten bizi bekliyorlarm! diye bard Garry. Frene bast, Fia ar nnde durdurdu. Hizmetkrlar kdem ve ya srasna gre, tantrlmak zere ilerlediler. a vard. Kafasnda yksek klah, nnde beyaz nlyle. Srann en sonunda da seyisler,

duruyordu. Hepsi el rpyor, beyaz dileriyle saygl srtyorlard. asa, Centaine'in koll eyecanla bard.

Ah, Bayete, dedi a. asa'y kral selmlar gibi selmlad. Ho geldin, kk reis! nal li bir delikanl olursun!

Theuniskraal'a girdiler. Garry gururla nlerine dt, onlar pek de iyi toplanmam koca oda ardan geirip dolatrd.

Anna her kasna kan eyaya parman sryor, tozlara kalarn atyordu ama, o ahane y lhlarna, ktphanenin raflarn dolduran cilt cilt kitaplara kadar her ey ok pahalyd bu Hepsini de toz brmt. Yerlerdeki ciltlerin says raflardakilerden oktu. Bu haliyle Theu kraal maliknesi pek gayriresm, pek dostane bir havadayd. Centaine buraya hemen snd. Eve yeniden genlerin girmesi ok ho olacak, dedi Garry. Gzel kzlar, bir de ocuk. Burann biraz canlanmaya ihtiyac var. Anna. Biraz temizlense de zarar olmaz, diye homurdand. Ama Garry o srada orta merdivene saldrmt. Heyecandan, yeni yetmeler gibi davranyordu. Haydi, gelin, size odalarnz gstereyim. Garry'nin Anna iin setii oda, kendi sitinin tam yanndayd. Centaine geri bunun nemini kavrayamad ama, Anna gzlerini indirdi, iki oda arasndaki kapya evcil bir buldog gib i bakt. Bu da senin odan olacak, yavrum. Garry, Centaine'i st galeri boyunca yrtt, koskocaman, gneli bir odaya soktu. Caml kaplar, bahelere bakan geni bir taraaya alyordu. ok gzel! Centaine ellerini sevinle rpt, taraaya kotu.

Garry, Centaine'in odasnn tam karsndaki kapy aarken ruhsal durumu tmyle deimiti. ye admn atar atmaz bunun nedenini anlad.

Michael'n varl her tarafa sinmiti. Duvardaki ereveli fotoraflardan Michael ona glms utbol takmnda, kollarn gsne kavuturmu, ondrt yandaki Michael. En-de kriket sopas kl iinde, yine Michael. Bir elinde otgan, bir elinde bir slnle yine Michael. Bu ok ine'in yznden tm kann ekilmesine yol at.

Michel'i babasnn odasna yerletirmek uygun olur diye dndm, diye mrldand Garry z sesle. Tabi eer sen istemezsen, burada onbe oda daha var, birini se eriz, yavrum.

Centaine ban ar ar evirdi, asklklarda dizi dizi duran silhlara, balk oltalarna, rna bakt, sonra kitaplar, yaz masasn, duvar ivilerine asl deri giysileri, tvit ceket gzden geirdi. Evet, diye ban sallad. Buras asa'nn odas olmal. Olduu gibi de korumalyz.

Ah, ok iyi! diye ban sallad Garry mutlu mutlu. Kabul ettiine yle sevindim ki! Kori metkrlara Zulu dilinde emirler yadrmaya koyuldu.

Centaine odann iinde yavaa dolap Michael'in yatm

olduu yataa dokundu, bir tvit ceketin ucunu tutup yanana bastrd, onun o temiz kokusunu alyormu gibi hissetti, yaz masasnn banda durdu, tahtasna oyulmu MC harflerinde parm rdi, raftan bir kitap ald, kapan at, ilk sayfasnda, Bu kitap.Michael Courtney'den al bir yaz grd. Kitab kapayp tekrar kapya dnd.

Koridordan hafif sesler geliyordu. Garry hzla odaya dald, ocuun yatan tayan iki Zulu etkra yol gsterdi.

Kenarlar parmaklkl, ar maun bir yatakt. Yetikin bir arslan bile iinde tutabilecek ka a salamd.

Bu Michae'nd... sanrm oluna verilmeli, ne dersin, canm? Centaine cevap veremeden, aa lde telefon almaya balad.

Yatan yerini sen gster, canm, diye seslenen Garry odadan tekrar frlad. Hemen hemen ya aat dnmedi. Centaine telefonun aralkl olarak habire aldn duydu. Garry tekrar koarak nde tel iindeydi.

Lanet olas telefon susmak bilmiyor. Herkes seninle tanmaya hevesli, canm. ok nl bir b n oldun. Bir gazeteci daha rportaj istiyor...

nallah onlara olmaz demisinizdir, Baba. Grne gre son iki aydan bu yana lkede ne ka eci varsa hepsi rportaj istemiti. Afrika bozkrlarndan kurtarlan kayp kzn hikyesi u ohannesburg'dan Sydney'e, Londra'ya, New York'a kadar her gazete editrnn ilgisini ek iyordu. Onu kovaladm, diye gvence verdi Garry. Ama seni tekrar grmeye ok heves eden biri daha ar. O kim? Kardeim, General Courtney... karsyla birlikte Durban'daki evlerinden kalkp, Lion Kop'a gelmiler. Yarn le yeme ine onlara gidip gn birlikte geirmemizi istiyorlar. Senin adna kabul ettim. Umarm iyi etmiimdir, ne dersin? Ah, evet... hem de nasl! m Anna, Lion Kop'daki yemee onlarla gelmeyi istemedi.

Burada yaplacak yle ok ey var ki, dedi. Theuniskraal'in hizmetkrlar ona imiden Chec uk diye isim takmlard. Anna'nn Zulu dilinde ilk rendii kelime buydu. alanlarn ona bezgin sayg giderek artmakta, bymekteydi.

Garry ile Centaine yanlarna asa'y alp arabayla bitiik tepeye gittiler. Lion Kop'un gze l teras nne parkettiler. ok iyi tandklar o sakall, topallayan adam merdivenlerde beli , Centaine'in iki .elini avularna ald.

lmden dirilmisin gibi, dedi Sean Courtney yumuak bir sesle. Duygularm szlerle ifade orum. Sonra a-sa'ya dnd, onu Garry'nin kucandan ald. Demek bu Michaei'n olu! asa rga gibi bir ses kard, generalin sakalndan iki tutam yakalad, kknden skmeye urat. Ruth Courtney, yani Sean'n kars, o sralar krkla elli ya

arasnda harikulade bir kadnd. Gzelliinin doruuna vard yatayd. Centaine'i pt, kul im iin ok zel biriydi, sen de kalplerimizde onun yerini alacaksn, dedi.

Onun arkasnda bir baka gen kadn bekliyordu. Centaine Generalin Fransa'daki masasnda gr d ereveli resimden onu hemen tand. Storm Courtney resminden bile gzeldi. Hem de ok d eldi. Teni gl yapra gibiydi. Annesinin prl prl Yahudi gzlerini almt. Ama o biimli ok martlm bir ocuun ifadesi vard. Centaine'i Franszca selmlad.

Comment vas-tu, chrie? Aksan korkuntu. Birbirinin gzlerine baktlar. Holanmadklar a u karlklyd. kisi de farkndaydlar.

Storm'un yannda uzun boylu, ince, ciddi yzl bir adam duruyordu. Gzleri yumuak baklyd k Anders, Generalin zel sekreteri olarak grev yapyordu. Centaine kz nasl ilk bakta se diyse, onu da ilk bakta sevdi.

General Sean Courtney, Centaine'i bir koluna, karsn br koluna takt, ne dp Lion Kop' .

ki evin arasndaki uzaklk yalnzca birka mildi ama, birbirinden dnyalar kadar farklydla Lion Kop'un sar parkeleri prl prl cillyd. Duvarlardaki tablolar parlak, neeli renkle i... Centaine orada Paul Gaugin'in bir Tahiti tablosunu tand. Her tarafta koca ksel er iinde kesme iekler gze arpyordu. Bayanlar, Garry ile bana birka dakika izin verirseniz, sizi oyalamak zere Mark' yeri me vekil brakmak istiyorum. Sean kardeini alp alma odasna gtrd, sekreteri de bayanlara birer iki hazrlad.

Centaine, Ah, evimden bir gelenee rastlamak ne kadar gzel, diye barp igdsel bir har onun koluna dokundu. Bir kanepeye kvrlp oturmu olan Storm Courtney, Centaine'e ac bir bakla bakt. Centaine iinden sevindi.

Alors, chrie! Demek durum byle! Tekrar Mark Anders'e dnd, abartmal, genizden bir Frans aksanyla konu up onun gzlerine bakt.

Kasaba kilisesinin kuzeyinde kalan atoyu hatrlyor musunuz acaba? diye sordu. Bu sorus una, yasak zevklerin vaadini tayan bir ton vermiti ama Ruth Courtney havadaki barut kokusunu hemen ald, araya girdi, Gel, Centaine, yanma otur, diye emretti. nanlmaz ser nlerini batan sona dinlemek istiyorum. Centaine bunun zerine, kurtarlndan bu yana belki ellinci kere, geminin torpillenmesin den balayp ldeki gezisinin sonuna kadar olan hikyenin dzeltilmi eklini anlatt.

Harikulade! diye atld Mark Anders bir ara. Ben Bushman'larn Drakensberg Dalarndaki re lerine her zaman hayranlk duymuumdur ama, hl sa Bushman'lar olduunu bilmiyordum. Altm ce bu dalarda avlanm gitmilerdi. Tehlikeli, hilekr cceler onlar... soylar tkendi sanyordum.

pek kapl kanapede Storm Courtney gsterili biimde rperdi. O kk canavarlarn sana dok sl dayandn, anlayamyorum, chrie. Ben olsam mahvolurdum!

Elbette, chrie, ayrca canl kertenkele ve ekirge yemek de houma gitmezdi, dedi Centaine tatl bir sesle. Storm'un rengi soluverdi. Sean Courtney o sra salona dnp onlarn szn kesti.

Bakn u ie... seni daha imdiden aileden biri olmu grmek ne kadar gzel, Centaine. Storm ikinizin ok iyi arkada olacanzdan eminim, deil mi? Storm, Hi kukusuz. Baba, diye mrldand. Centaine gld. Storm'unuz ok tatl. Onu imdiden seviyorum. Centaine bu tatl sfatn bilerek semiti. kusursuz yanaklarndan fke alevleri kar gibi oldu.

Gzel! Gzel! Yemek hazr m, sevgilim? Ruth kalkp Sean'n koluna girdi, ne dp onlar ltna kurulmu sofraya gtrdler. iekli dallar arasnda havann rengi bile mor ve yeil ol altndaki bir maaradaydlar adet.

Beklenti iinde evrede dolap duran Zulu hizmetkrlar, Sean'dan iaret gelince asa'y alp sler gibi kucaklarnda tayarak mutfaklarn tarafna yollandlar. Onlarn glen siyah yzler duyduu sevin, onlarn ona duyduu sevgiye denk-ti. Brakrsan onu martrlar, diye uyard Centaine'i Ruth.

Zulu'larn srlarndan ok sevdii bir tek ey vardr, oda olan ocuklardr. imdi... ge mak ister misin, canm? Yemek boyunca Sean her an Centaine'i masann yldz durumunda korudu, Storm da masann uc unda mesafeli ve skkn grnmeye alt.

Evet, tatlm, hepsini batan sona dinlemek istiyorum. Storm gzlerini devirdi. ff, baba, daha yeni bitirdik.

Diline dikkat, kzm, diye uyard onu Sean. Sonra Centaine'e dnd. Seni son grdm gnd yi de atlama, anlyor musun? Bir tek eyi bile!

Garry yemek boyunca iine kapank ve sessizdi. Son haftalardaki neesine hi uymuyordu h ali. Kahveler iildikten sonra hemen ayaa kalkt. Sean masadakilere, Eh, bizi balayn, ar, diyordu. Garry'yle ikimiz Centaine'i biraz sohbet etmeye gtryoruz.

Generalin alma odas maun lambri kaplyd. Duvar raflarndaki kitaplar kzl kahverengi de ciltlenmi, sandalye ve koltuklar ise ak kahve, dmeli olarak kaplanmt.

Yerde ark hallar, kedeki masada Anton Van Wouw'un zarif, kk tun bir heykeli vard. G a, heykel elinde yayyla l ovalarn seyreden bir Bushman' temsil ediyordu.

Seah purosunu sallayp ona masasnn karsndaki yksek arkal koltuu gsterdi. Garry yan t i bir baka koltua oturdu. Garry ile konutum, diye sze balad Sean. Ona Michael'n lmn, o sradadaki olaylar ce ldn syledim. Masasna oturdu, parmandaki alyans dnceli bir tavrla evirdi.

Burada hepimiz biliyoruz ki, bir tek yasal durum hari, Michael senin koand, Michel'i n de doal babasyd. Ama teknik olarak Michel... Bir kararszlk geirdi. Michel gayri me Kanunun gznde o bir pi. Bu kelime Centaine'i oka srkledi. Sessizlik uzarken, ykselen puro dumanlar arasnda Sea n'a bakt. Bunu kabul edemeyiz, diye sessizlii bozdu Garry. O benim torunum. Buna raz olamayz.

Hayr, diye ona katld Sean da. Raz olamayz. Garry'nin sesi hemen hemen bir fslt dzeyine alald. Senin izninle, yavrum... ocuu ben evlt edinmek istiyorum.

Centaine ar ar ona dnd, o acele devam etti. Bu yalnzca bir formalite olacak. Dnyadak ini kantlayabilmesi iin bir hukuk ilem. Gizlice, aramzda yaplacak, sizin ilikinizi asl etkileyemeyecek. Sen yine onun annesi ve velisi olacaksn. Ben de onun vasisi olm a onuruna erieceim, babasnn ona yapamad hereyi ben salayacam. Centaine acyla yz birden patlad. Bala beni, yavrum, ama bunu konumamz art. Sean'n dedii gibi, seni M in dul ei olarak kabul ediyoruz. Ailenin adn kullanman istiyoruz.

Hepimiz sana sanki o tren yaplm gibi davranacaz. Sustu, bouk bouk ksrd. Bu odada e bilmeyecek. Bir de Anna. zin verir misin... ocuun hatr iin!

Centaine ayaa kalkt, Garry'nin Koltuuna yrd, nnde diz kp ban onun kucana daya

Teekkr ederim, diye fsldad. Tandm en iyi insansnz. Bugn gerekten babamn yeri EZ) Bundan sonraki aylar Centaine iin en mutlu aylar oldu. Gvenli, gneli, verimli, asa'nn kahkahalaryla dolu geti. Garry Courtney'in iyilik dolu varl hep geri plandayd. Anna' nn daha iri varl ise, tabii n plandayd.

Centaine her sabah kahvaltdan nce ata biniyor, akam serinliinde bir kere daha kp atla olayordu. Garry sk sk onunla birlikte kyor, ona Michael'in ocukluuna ait hikyeler a ormanlara trmanrlarken, atlar sulamak iin durduklarnda, hep aile tarihinden sz ediyor du.

Gnn geri kalan perde ve duvar kd semekle, evi yeniden dekora eden sanatlara nezaret e geiyordu.

Theuniskraal'n ynetiminde hep Anna'ya danlyordu. Centaine bol bol da asa'yla oynuyor, ulu hizmetkrlarn onu bsbtn martmasn nlemeye alyordu. Garry'den koca Fiat' kull rsler alyor, her gnk postadan gelen imzal davetiyelere ne cevap vereceini dnyor, Mor me'da yapt gibi Theuniskraal'in ynetim sorumluluunu da ou zaman stleniyordu.

leden sonralar asa ile ikisi Garry'le ktphanede ay iiyorlard. Garry gnn uzun ksm larak geiryiordu zaten. Altn ereveli gzl burnunun ze 481 A l e v Kylar F 11

rinde, gn boyu yazdklarn okuyordu Centaine'e. nsann byle bir yetenei olmas harika bir ey! diye ba ran Centaine, yazlarn zerine eildi. Yaz yazanlara hayranlk m duyarsn? diye sordu Garry.

Siz baka bir rksnz!

Sama, yavrum, biz de sradan insanlarz. Yalnzca syleyeceklerimizi bakalarnn okumak is eine inanacak kadar kibirliyiz. Keke ben de yazabilseydim. Yazabilirsin. Yazn bir harika! Ben gerekten yazmaktan sz ediyorum. Yazabilirsin diyorum. Hemen bir kt al ve bala. Eer istediin buysa tabii. Ama... Centaine ona akn akn bakt. Ben ne yazabilirim? , lde bana gelenleri yaz. Herhalde balang iin rahatlkla yeter.

Centaine'in kendini bu fikre altrmas gn srd. Kendini elikletirdi, gsterecei ab a hizmet

ileri ard, masalardan birini limonlua tattrd, kalemi eline alp ktlarn bana o du. Ondan sonra her gn, nne ilk kd ekerken hep ayn korkuyu tatt. Ama bu da abucak meler ktlardaki beyazl doldurmaya balad.

Yaratc abalardan gelen yalnzlk duygusunu databilmek iin sevdii birka eyi de limonl bir hal, bir Delft vazo, iinde Anna'nn her gn kestii taze iekler, masann zerinde de in aks. Onu kalem yontmak iin kullanyordu.

Kolunun sa tarafna, ii kadife kapl bir mcevher kutusu koymutu. O kutuda Hani'nin gerda nl vard. Parlak talar parmaklar arasnda tebih taneleri gibi kaydryor, talarn ser ini sakinletiriyor, kararlln arttryordu.

le yemeinden kalknca, ay saatna kadar hep yaz yazyordu. asa'ya yandaki sepette yaty ayaklar dibinde oynuyordu.

Centaine'in bu ktlara yazdklarn asla hi kimseye gsteremeyeceini anlamas birka gn saklayamyordu. Her eyi olduu olduu gibi yazyor, ekingenlik gstermiyordu. Michael'la se imelerinin ayrntlar olsun, Okyanus kenarnda lmek zereyken azndaki o bozuk balk tad epsi ak seikti. oka kaplmadan bunlar kimsenin okuyamayacan biliyordu.

Yalnz kendim iin, diye karar verdi. Her gn, alma saatlerinin sonunda yazdklarn oku ni'nin gerdanlnn durduu mcevher kutusunun zerine kaldryor, bir baar duygusu hissed ndinde. Ama bu memnuniyetini bozan birtakm eyler de yok deildi.

Bazen geceleri aylmakszn doruluyor, yannda olmas gereken o altn vcuda uzanyordu. O s dzgn kaslarn temasn, o uzun ipek salarn l otlarna benzer kokusunu istiyordu igds nra birden uyanyordu, karanlkta kendinden nefret ederek yatyor, Michael'in, Owa'nm ve Hani' hin anlarna bylesine ihanet etmekten utanyordu. Bir sabah Garry Courtney onu ard, girip oturduunda ona bir paket uzatt. Bu yannda bir mektupla bana geldi. Paris'te bir avukattan. Ne diyor, Baba?

Benim Franszcam berbattr korkarm. Ama iin z, babann Mort Homme'daki arazisi borlarn arak satlm. Ah, zavall babam! Seni ld sanyorlarm yavrum. Sat Fransz mahkemesi emretmi. Anlyorum.

Avukat senin kurtulduunu bir Paris gazetesinde okumu, durumu bana bildirmek iin bu m ektubu yazm. Ne yazk ki Kont de Thiry'nin borlar bir hayli fazlaym. Bildiin gibi ato iindeki eyalar yangnda yanm. Avukat bir hesap dkm veriyor. Tm borlar dendikten ve erler ktktan sonra... ki bu arada buna avukatn epey payalya patlayan creti de dahil... geride sana pek az bir ey kalyor. Centaine'in salkl mlkiyet duygusu alevlenmiti. Ne kadar. Baba? diye sordu.

Korkarm 2000 ngiliz lirasndan biraz daha az. Ona imzal muvafakat yollaynca banka haval esi karacak. Bereket versin ben noterim. Bu ii aramzda yapabiliriz.

f Havale gelince Centaine parann ounu yzde buuk faizle Ladyburg Bankasna yatrd, ya r ksmn yeni kapld srat zevkine ayrd. Yzyirmi ngiliz lirasna kendine 'T' model bi yah, prl prl bir arabayd. Saatte otuz mil hzla ilk defa Theuniskraal'in bahe yoluna sa t

nda, tm ev halk arabay seyre, vmeye kotu. Garry Courtney bile ktphaneden koup geldi veli gzln alnna itmiti. lk defa olarak sitem etti Centaine'e.

Byle eyler yapmadan bana danmalsn, yavrum... tasarruflarn savurman istemem. Ben sen yucunum, ayrca da... Bir tuhaf hali vard. Gelecek doum gnn iin sana bir araba almay Kalktn, planlarm mahvettin. Ah, baba, beni affet. Bana imdiden o kadar ok ey verdin ki... ok seviyorum seni.

Doruydu. Bu nazik, yumuak insan ok sevmeye balamt. Birok bakmdan, babasn sevdii du. Baz ynlerden, daha da fazla seviyordu. Saygs, yeteneklerine hayranl giderek artyo . nsanl bykt. Kader elinden bacan almt. Sonra karsn, olunu da alm, mrnn aileden yoksun brakmt onu. Centaine'e evin hanm gibi davranyordu. O akam da planladklar partinin konuk listesini onunla tartarak hazrlad. Bu Robinson denen adam konusunda seni uyarmam gerek. Onu kukuyla davet ettim, bunu bil! Ama Centaine'in akl baka konulardayd. Konuk listesine pek dikkat etmiyordu. Birden kendine geldi. zr dilerim, Baba, dedi. Ne dediinizi duymadm. Korkarm dalmm.

Hay Allah, diye glmsedi Garry. Ailenin tek hayalcisi benim sanrdm. eref konuumuz kon a seni uyaryordum. Garry ayda iki kere konuklar armaktan holanyordu. Daha sk yapmazd bu ii. Her seferinde on kii davet ederdi. Fazlas kmazd.

Herkesin konutuunu duymak isterim, diye aklad.

Masann ucunda olup bitenleri karmaktan holanmam.

araptan iyi anlyordu. Evinde en kaliteli araplardan iyi bir mahzen kurmutu. Zulu asn an'daki klpten alp getirmi olduundan, evindeki davetler pek rabetteydi. Oysa konuklar genellikle tren yolculuu yaparak gelmek, geceyi de Theuniskraal'da geirmek zorunda kalyorlad.

Bu Joseph Robinson denilen adamn belki baronluu var ama, byle eyler genellikle suu ile ikten sonra yakalanmayacak kadar kurnaz olmann iaretidir. Serveti Cecil John'nkinde n bile fazla. Robinson Deep ile Robinson Altn Madeni ona ait. Robinson Bankas da yl e. Ama mrmde grdm en hasis adam. Bin dolar bir tabloya harcar, sonra alktan lenden uu esirger. Ayn zamanda zorba, agzl, kalpsiz bir adam. Babakan ilk defa ona unvan verm eye kaiktnda yle itirazlar olmutu ki, vazgemek zorunda kalmt bu fikirden. O kadar kt adamsa neden davet ediyoruz, Baba?

Garry gsterili biimde iini ekti. Sanatm iin demem gereken bir bedel, yavrum. Ondan y itabm iin gerekli birka bilgi krnts almak istiyorum. Bunlar bana ancak o syleyebilir Onu etkilememi istiyor musunuz? Yo, hayr, hayr! O kadar ileri gitmek zorunda deiliz ama, gzel bir elbise giysen fena olmaz.

Centaine sar bir tafta seti. Bedeni incilerle iliydi. Omuzlar plakt. l yan hl t ine'in. Salarn yine her zamanki gibi Anna yapacak, giyinmesine de yardm edecekti.

Hayatnn yeni lkslerinden biri olan zel banyosundan bornozuna sarlp kt. Bana da bir rmt. Tuvalet masasna yrrken yerde slak ayak izleri brakt.

Anna yatan kenarna oturmu, elbisenin arka kopalarn salamlyordu. plii srarak kopa li santim bollattm. Bu yemek partileri fazlaya kayor, kk hanm. Elbiseyi yataa ser Centaine'in arkasnda durdu.

Keke sofraya bizimle otursaydn, diye homurdand Centaine. Sen burada hizmetkr deilsin. ry ile Anna arasnda gelien ilikiyi grmemek iin Centaine'in kr olmas gere-

kirdi. Ama imdiye kadar bu konuyu amaya frsat bulamamt. Anna'nn sevincini paylamay ok istemesine ramen hem de. Anna gm fray kapt, Centaine'in salarna saldrd.

Deerli zamanm ziyan edip masada tavuk gdaklamalar arasnda vakit mi ldreyim? Centain le gld. stemem, eksik olsun. Ben o szlerden tek kelime anlamyorum. Hem senin koca Anna'n mutfakta o kara eytanlar kontrol ederken ok daha mutlu oluyor .

Garry babam, katlman yle istiyor ki! Bana sk sk sz etti. Bence sana balanmaya balyo

Anna dudaklarn bzd, burnunu ekti. Bu kadar samalk yeter, kk hanm. dedi kesin bir nden brakt, sar fileyi Centaine'in salarna geirdi. Fena deil, Geri ekilip eserine e gzlerle bakt. imdi gelelim elbiseye. *

Gidip yatan zerinden ald, Centaine ayaa kalkt, bornozu omuzlarndan att, aynann kar u.

Bacandaki yara geiyor ama hl fazla yanksn, diye szland Anna. Sonra birden sustu, k mde att, bard. Centaine! Sesi keskin kt. Son ay halin ne zamand senin? diye sordu. Centaine eildi, n bornozunu ald, kendini rtmeye alt. Hastaydm, Anna. Kafam vurmutum. Sonra iltihap... Son ay halin ne zamand? Anna'da acma diye bir ey yoktu. Anlamyorsun. Hastaydm. Hatrlamyor musun, zatrree olduum zaman da byle aksama...

lden beri olmadn! Anna kendi sorusunu kendi cevaplamt. O Almanla lden geldiinden b lez Alman-Afrika meleziyle! Elbiseyi yatan zerine att, bornozu Centaine'in elinden ka pt.

Hayr, Anna, hastaydm. Titriyordu Centaine. O na kadar Anna'nn ortaya att bu ihtimale erini tam anlamyla yummutu. Anna kocaman, nasrl elini Centaine'in gbeine dayad, Centaine 'bu temastan irkildi.

Ona asla gvenmemitim. O kedi gzleri, sar salar, pan-tolcnundaki koca kntyla... An anp duruyordu. Ayrlrken onunla neden konumadn, ona neden kurtarc deil de dman g lyorum. Anna, daha nce de aksad. Belki de...

Irzna geti, zavall yavrum! Sana saldrd! Senin elinden bir ey gelmezdi. yle oldu mutla .. Centaine, Anna'nn sunduu kurtulu yolunu grmt. O yola admn atmas pek kolayd. Seni zorlad, yavrum, deil mi? Syle Anna'na. Hayr, Anne. Zorlamad. Ona izin mi verdin? Braktn m? Anna'nn umutsuzluu korkuntu.

yle yalnzdm ki! Centaine tabureye kt, ellerini yzne kapatt. ki yldan beri kimse a ok anlayl ve gzeldi. Ona hayatm borluydum. Anlamyor musun, Anna? Ne olur, anlyoru

Anna kaln kollaryla onu kucaklad, Centaine yzn o-iri memelere gmd. kisi de sessizdil arslm, korku iindeydiler. Dourmazsn, dedi Anna sonunda. Aldrmamz gerek. Bu szlerin oku Centaine'i ykt. Tekrar titredi. O korkun dnceden uzaklamaya alt. Theuniskraal'a bir pi daha getiremeyiz. Kabul etmezler.

Utanc ok fazla olur. Bir tanesini aldlar ama Mijnheer'le general ikincisini asla al mazlar. Hepimizin hatr iin... Michael'in ailesi, asa ve kendin iin... baka seenein yo Bu bebekten kurtulmalsn. Anna, bunu yapamam. Bu bebei karnna eken adam seviyor musun?

Artk sevmiyorum. Nefret ediyorum, diye fsldad Centaine. Tanrm, hem de nasl nefret ed m! O halde seni de, asa'y da, hepimizi de mahvetmeden kurtul o piten.

CZI

Yemek bir kbustu. Centaine upuzun bir masann dibinde oturmu, parlak parlak glmsyordu a ma, gzleri utanla yanyor, karnndaki pii bir ylan gibi hissediyordu. Sokmak zere kvrl a yatm bir ylan.

Yannda oturan uzun boylu beyefendi zellikle gcrtl ve kulak trmalayan bir sesle hi sus an konuuyor, stelik szlerini de hemen hemen yalnzca Centaine'e yneltiyordu. Kel kafas gneten yanmt. Gzleri garip biimde cansz, mermer heykellerinin gz gibiydi. Centaine ni onun szleri zerinde toplayamyordu. Sonunda o szler bilmedii bir baka dildeymicesine tm anlamn kaybetti. Zihni yeni karlat bu tehlikeyi nasl yok edeceine dnd. Kendis tm varln tehdit ediyordu bu yeni durum.

Anna'nn hakl olduunu biliyordu. kinci bir pii Theuniskraal'a ne general, hatt ne de Ga rry kabul ederdi. Centaine'in yaptna anlay gsterip ho grseler bile!.. Ki bunu dnme ir hayaldi, nk Michael'n ansna glge drp skandal yaratmasndan holanmayacaklard!.

Ama o zaman bile aileyi ele gne rezil etmeye yanamazlard zaten. Mmkn deildi. Anna'nn y lu tek kurtulu yoluydu.

Yerinde apansz srar gibi oldu. Neredeyse azndan bir lk kopacakt. Masann altndan b u yanndaki adam. zr dilerim, Baba. Sandalyesini acele arkaya itti. Garry masann karsndan ona kaygyla en bir saniye kalkmak zorundaym. Mutfaa kaverdi.

Anna onun teln grd, karlamak zere kotu, sonra a!p kilere soktu, kapy arkalarnda

Sarl bana ltfen, Anna. Kafam karmakark. ok korkuyorum... sonra o korkun adam.. rpe

Anna'nn kollar onu sakinletirdikten bir sre sonra fsldad. Haklsn, Anna. Bundan kurt erek. Yarn konuuruz, dedi Anna sakin bir sesle. imdi u gzlerini yka, biraz souk su arp, sahne yaratmadan sofraya dn.

Centaine'in bu tepkisi amacna ulamt. Uzun boylu, kel kafal zengin madenci, sofraya dnd ondan tarafa bakmad bile. br yanndaki kadnla konuuyordu. evresmde-kiler de dnyann en in adamlarndan birine gsterilmesi det olan saygyla hep onu dinlemekteydiler.

Ne gnlerdi o gnler, diyordu adam. Koca lke apak bekliyordu. Her tan altnda bir ser

Barnato ticarete bir kutu puroyla balad. Berbat purolard hem de. Sonunda Rhodes onu n hisselerini satn aldnda 3.000.000 ngiliz liras dedi. O zamana kadar yazlm en by o. Ama o gnden bu yana ben kendim daha byk ekler de yazdm... o kadarn syleyebilirim size. Siz nasl baladnz, Sir Joseph?

Cebimde be sterling param vard, burnum da elmasn kokusunu lam ukurundan bile alabilece kadar keskindi. yle baladm ben. Bunu nasl yapabiliyorsunuz. Sir Joseph? Gerek bir elmas nereden anlryorsunuz? En kolay yolu onu bir bardak suya batrmaktr, yavrum. Islak karsa akldr. Kuru karsa elmastr.

Bu szler Centaine zerinde hibir etki brakmadan geti gitti. Kafas meguld. Garry de mas karsndan iaret ediyor, bayanlar sofradan kaldrmann zaman geldiini anlatmaya alyo

Ama Robinson'un bu kelimeleri yine de bilin altnda bir iz brakm olmalyd. nk ertesi lukta oturmu gneli ayrlar seyreder, dalgn dalgn Hani'nin gedanlyla oynarken, elle ndiliinden yapyormu gibi uzand, kristal srahiden kaynak suyunun birazn yere boaltt! Sonra gerdanl tutup kaldrd, yavaa srahiye daldrd.

Birka saniye sonra kard, dalgn gzlerle bakt. Renkli talar slak slak parlyordu. Ama albi duracak gibi oldu. En ortadaki o dev beyaz ta kupkuruydu.

Kolyeyi tekrar suya batrp bir daha kard. Eli titremeye balamt. Ta kuu gs gibi p ma zerindeki en minik damlalar bile atmt. evresindeki slak talardan bile daha ok par .

Centaine sulu sulu etrafna baknd. asa srtst yatm, ba parman azna sokmu, der bahe de bombotu Kolyeyi nc kere srahiye soktu. Beyaz ta yine kuru knca yavaa f

Hani, sevgili kcca ninem benim, bizi bir kere daha im kurtaracaksn? Beni hl kolladn ge k olabilir mi? Centaine, Courtney'lerin Ladyburg'daki aile doktoruna bavuramazd. Anna'yla ikisi, Natal eyaletinin bakentine, Durban limanna bir yolculuk planladlar. Yolculuun amac szmona ok doal ve kadnca bir mazeretti. Alveri etmek.. Theuniskraal'dan tek balarna ayrlmak istiyorlard ama Garry bunu kabul etmeye yanamyord u.

Beni yalnz brakmak, ha? kiniz de kendine yeni bir elbise al diye bamn etini yiycrdunuz te bu da terzime bir ziyaret yapmam iin frsat. Hem hazr elim demiken tandm baz b a falan gibi ufak tefek hediyeler de alabilirim. ?

Bylece i bir aile gezisine dnt. asa'yla iki Zulu dad da katldlar. Yzelli millik yo

ve Ford'un ikisini de kullanarak aldlar, tozlar arasnda kyya doru ilerlediler. Hint O kyanusu kysna varnca Majestic Oteline indiler. Garry oradan deniz manzaral iki sit tut tu. Ondan birka saatliine kamak bile Anna'yla Centaine' in tm kurnazlklarn kullanmalarn gerektirdi. Anna el altndan birka soru sormu, Point da bir doktorun adn almt. Doktora gittiklerinde uydurma isimler verdiler. Muayeneden sonra adam onlarn korkularn dorulad.

Anna, Yeenim iki yldan beri duldur, diye ekingen bir aklama yapt. Bir skandal yaratm alamaz.

zgnm, madam. Size yardm edemem. Doktor pek ciddiydi. Ama Centaine ona bir ngiliz altn ince, Size makbuz vereyim, diye mrldand. Bir kt paras ekip zerine bir isimle bir Sokaa ktklarnda Anna, Centaine'in koluna sarld. Mijnheer bizi bir saat sonra bekliyor. Gidelim... hazrlklar konualm. Olmaz, Anna. Centaine yolun orta yerinde duruverdi. Bunu dnmem gerek. Bir sre yalnz kalmak istiyorum. Dnecek bir ey yok, diye homurdand Anna aksi aksi-

Beni yalnz brak, Anna. Yemekten nce dnerim. Yarn gideriz. Anna bu sesi, bu yz ifadesi iyi tanyordu. Ellerini havaya kaldrd, bekleyen ekme arabasna bindi.

Zulu onu iki tekerlek zerinde ekip uzaklatrrken sesleniyordu. stediin kadar dn ama de bu ii yapacaz.

Centaine ona el sallad, glmsedi. Araba Bat Caddesine sapnca o da dnd, limana doru yr

O dkknn nnden biraz nce de gemilerdi. Kapsnda bir tabel vard. M. Noidoo. Kuyomcu.

erisi ufackt ama, deri i toplu, temizdi Pek pahal olmayan mcevherler vitrinlerde sra s duruyordu. Centaine girdii anda, tropik takm giymi esmer, topluca bir Hindu arka t araftan belirdi. yi gnler, sayn bayan. Adm Bay Mconsamy Naidoo. Hizmetinizdeyim. Etli bir surat, briyantinle taranm prl prl siyah salar vard. Biraz bakmak istiyordum. Centaine vitrinlerdeki gm bileziklere bakt. Bir sevdiinize hediye mi? Eibette, madam. Bunlar yzde yz saf gmtr. Elle ilenmitir. ustalarn elinden kmadr.

Centaine cevap vermedi. Girecei riskin ne kadar byk olduunun farkndayd. Adam bir lp stiyordu. Adam da bu arada onu lp biiyordu. Centaine'in eldivenlerine, ayakkablarna ba kt. Bir kadnn kalitesini en tartmasz bi imde bunlar belli ederdi. Tabii bu bilezikler orta snf ii. Eer madam gerek de

erli bir ey isterse... Siz... elmas ii yapyor musunuz?

Elmas m, aziz madam? Size krallara lyk bir elmas gsterebilirim... ya da kralielere ly Ben de sana gsterebilirim, diye dnd Centaine. Sonra koca beyaz kristali karp camn stne, orta yere koydu. Hindu 'kuyumcunun soluu boazna tkanr gibi oldu. Kollarn penguenler gibi rpt. Aziz ebildi. rtn onu, yalvarrm. Benim baklarmdan saklayn!

Centaine kristali tekrar antasna att, kapya doru dnd oma kuyumcu ondan nce kapya var Bir saniye ltfen, sayn hanmefendi.

Vitrinlerin pancurlarn indirdi, caml kapnn perdesini ekti, kapy kilitledi, sonra Cent e'e dnd.

Bu iin ar cezalar var, derken sesi pek titrekti. On yl hapis var. Benim de salm z i saylmaz. Cezaevleri ok irkin, gardiyanlar ok katdr, madam. Riskler hi az deildir... Sizi daha fazla rahatsz etmeyeyim. An kapnn kilidini.

Ltfen, aziz madam, benimle gelin. Arkadaki perdeye doru geriledi. Belden bklp selmlar riyor, kollarn sallayp davet iaretleri yapyordu.

Adamn alma odas pek kkt. st caml masas da pek doluydu. Yksek bir pencere vard. aharat kokuyordu. Onu tekrar grebilir miyim, madam?

Centaine ta karp masann ortasna koydu, Hindu eline bir kuyumcu lupu ald, onunla bakt ra ta eline alp kaldrd, pencereden gelen a tuttu. Bunu nereden bulduunuzu sormama izin var m, madam? Hayr.

Adam ta bytecin altnda yavaa evirdi, sonra minik terazinin bir kefesine koydu, tartar mrldand. YDET derler buna, madam. Yani, yasa d elmas ticareti. Polisin de hi hogr

Arl onu tatmin etmie benziyordu. Bir ekmece at, oradan ucuz bir cam kesme leti ka em gibiydi. Ucuna siyah bir sanayi elmas taklmt. Ne yapacaksnz? diye sordu Centaine kukuyla. Tek gerek ve kesin test, madam, diye aklad addm. Elmas dnya yzndeki her maddeyi izer, yalnz elmas i-zemez. Szlerini kantlamak iin sann tepesine srtt. kan gcrt Centaine'in tylerini diken diken etti, dileri uyutu. da derin, beyaz bir izgi olumutu.

Adam ban kaldrd, baklaryla ondan izin istedi. Centaine ban sallaynca ta masann

alemin ucunu zerinden kaydrd. U tan yzeyinden sanki yalanm gibi kayd, hibir iz brakmad.

Hindu'nun enesinden koca bir ter damlas masaya sesli olarak dt. O hi aldrmad, ta bi zmeye alt. Eu sefer daha da fazla bastrmt. Ne ses kt, ne de iz kald.

Adamn elleri titriyordu artk. Bu defa olanca gcyle yklendi. Kesicinin tahta sap ortasn an ikiye ayrld ama beyaz kristale bir ey olmad. kisi birlikte bakyorlard. Sonunda Cent ine alak sesle, Kaa? diye sordu. Tehlikeleri sonsuz, aziz madam. Ben son derece drst bir insanmdr. Kaa? Bin ngiliz, diye fsldad adam. Centaine, Be, dedi. Madam, tatl, kibar madam, benim hretim, adm var. Eer YDET ile sulanrsam... Be, diye tekrarlad Centaine. Adamn sesi, ki, diye gcrdad. Centaine taa uzand. , dedi adam tella. Centaine duralad. Kesin bir sesle, Drt, dedi. buuk, aziz madam. Son ve kesin teklifim. bin be yz ngiliz Liras. Tamam. Para nerede? Bu kadar ok paray zerimde tayamam, aziz madam. Yarn ayn saatte yine gelirim, elmas da getiririm. Paray hazr edin. Anlayamyorum, diye ellerini ovuturup duruyordu Garry Courtney. Herhalde bizler de sen inle gelebiliriz! Olmaz, Baba. Bu tek bama yapmam gereken bir i. O halde birimiz! Ya Anna, ya da ben! Bir kere deha tek bana gitmene izin veremem. Anna kalp asa'ya bakmal. O halde ben gelirim seninle. Yanna bir erkek gerek...

Hayr, Baba. Ltfen bana anlay gster. Bu ii tek bama yapmalym. Centaine, seni ne kadar sevdiimi biliyor musun? Elbette bir takm haklarm olmal... ner eye gittiini bilmek, ne yapmak niyetinde olduunu...

ok zgnm, nk ben de seni ok sevmeme ramen syleyemem. Sylersem gidiimin amac kayb m boynumun borcu olan bir hac seferi olotak dn. Sana ancak bu kadarn syleyebilirim.

Garry masasndan kalkt, ktphanenin yksek pencerelerine doru yrd, elleri arkasnda, du bakt. Ne kadar srecek?

Emin deilim, dedi Centaine alak sesle. Ne kadar sreceini bilemem... belki birka ay, b i ok daha fazla. Garry ban eip iini ekti. Masasna dndnde zgnd ama, raz olmutu. Sana yardm etmek iin ne yapabilirim? diye sordu. Hibir ey, Baba. Ben yokken asa'ya iyi bak, aka anlatamadm iin de beni bala. Para? Param var, biliyorsun. Bana kalan miras var. Tavsiye mektuplar? Bari brak da onu vereyim. ok ie yarar, saolun.

Anna'yla konumak daha da zor oldu. Centaine'in ne planladn seziyor, kukulanyordu. Bu y en fkeli ve inatyd. Gitmene izin veremem. Kendine de, hepimize de felket getireceksin. Benim dediim yol la kurtul ondan. Kesin olur, biter gider. Olmaz, Anna. Kendi bebeimi kendi elimle ldremem. Bunu bana sen de yaptramazsn... Gitmene izin vermiyorum. Olmaz. Centaine eilip onu pt. Onu da yapamazsn. Yalnzca beni kucakla... ben yokken de asa'ya gz kulak ol. Hi deilse Anna'na syle nereye gideceini Artk soru sorma, sevgili Anna. Beni izlemeyeceine, arkamdan gelmeyeceine sz ver, yete r. Garry Babamn da byle bir ey yapmasna engel ol. Eer kalkrsa neler renece ini biliyorsun.

Ah, seni kt huylu, inat kz! Anna onu smsk kucaklad, barna bast. Eer geri dnm layacaksn. Byle eyler syleme, koca budala!

Gln kokusu elie arpan akmak tann kokusu gibiydi. Yank, kuru bir koku. Centaine bunu tiften gelen kmr kokusunun altnda hissedebiliyordu. Tren, raylarn ek yerlerinden tr sa slarak yoluna devam etmekteydi.

Centaine kompartmann kesinde, yeil kanapenin t ucunda oturuyor, pencereden darya bak . Yamyass, sar bir ova ufuklara kadar uzanmaktayd. lerdeki gkyznde mavi dalarn belli rsiz hayali oynayordu. Antiloplar otluyordu ovada. Lokomotifin dd avaz avaz tnce dn aldrarak ufka doru katlar. Centaine onlarn kavisli srtna bakarken Owa'mn o kasntl y n edemedi. Glmsedi, le bakt.

Gnein kuruttuu koca alanlar ruhunu mknats gibi ekiyordu. inde bymekte olan beklenti unun farkna vard. Gezginlerin evlerine birka mil kala hissetmeye baladklar c tatl heye an duyuyordu.

Akamn glgeleri ovalar efltuna boyarken toprak bir kesinlik, bir sertlik kazand, scak s rabnn dalgalanmalar yokoldu, uzaktaki tepeler ortaya kt, bu plak manzaraya bir ne e geldi.

Gne batarken Centaine ceketini omuzlarna ald, vagonun arkasndaki sahanla kt. ki pa doru bakt. Michael'in yldzyla kendininki... aralarnda hayalet gibi bulutlardan baka hibir engel y oktu. 'Yabanl araziden dndmden beri ge bakmamtm,'

diye dnd, birden anavatan Fransa'nn yeil ayrlarn, Zululand'n aal tepelerini ha tim, dedi kendi kendine. Benim evim bu ller artk.

Garry Courtney'in avukat onu Windhoek istasyonunda kar

lad. Centaine daha tren Cape Tawn'dan kalkmadan telgraf koca kulakl, keskin gzl, l ti leri gibi bir adamd. Centaine ona Garry'nin takdim mektubunu uzatnca elini havada sallad.

Sevgili Bayan Courtney, buralarda herkes bilir sizin kim olduunuzu. nanlmaz servenler inizin hikyesi hepimizin hayal gcn esir ald. Siz artk yaayan bir efsanesiniz. Size yar da bulunmak benim iin bir onurdur.

Centaine'i Kaiserhof oteline gtrd, oraya rahata yerletiinden emin olunca, banyo yapp d nlenmesi iin birka saat yalnz brakt. Kmr tozu hereye siniyor. Cildin gzeneklerine bile, diye anlay gsterdi.

Adam geri dndnde, salona, ay tepsisinin bana yerletiler.'' Evet, Bayan Courtney, siz gibi bir yardmda bulunabilirim?

Elimde bir liste var. Upuzun bir liste. karp adama uzatt. Grdnz gibi. ilk yapman na belli birini bulup getirmeniz.

O pek de zor olmaz. Adam listeyi inceliyordu. Bu adam ok tannm biri. Hemen hemen sizin kadar tannm. C~3

Yol ok bozuktu. zerindeki talarn kenarlar da bak gibi keskindi. Sra sra iiler, yar kadar soyunuk, bedenleri terden prl prl, o talar ekile kryor, yolu dzlemeye al da ekilerinin sapna dayanp dinlenmekteydiler. Centaine, Abraham Abrahams'n tozlu Ford 'uyla sarslarak onlarn yanndan geti. Onlara bararak bir soru sorduunda glmsediler, p laryla yukary gsterdiler.

Yoku daha da dikleti, kvrlarak dalara trmanmaya balad. Centaine bir viraj iki manevr labildi. Sonunda artk daha ileri gidemeyeceini anlad. Bir Hottento ustaba koup onun ya nna geldi. Elindeki krmz bayra bann zerinde sallyordu.

PciSop. madam! Dikkatli olun! Yoldaki kayalar patlatacaklar. Centaine yar yaplm yolun kenarna parketti. Durduu yerde bir levha vard. Okudu. De La Rey naat irketi , Yol Yapm ve naat Mhendislii Arabadan indi, bacaklarn kprdatt... Pantolon, izme ve erkek gmlei giymiti. Hottento a onun bacaklarna bakyordu. Sonunda Centaine sert bir sesie, Tamam, git iine bak, usta , dedi ona. Yoksa patronun renir.

Bandaki earb kard, salarn sallad. Sonra arabann yannda asl su soutucu kaptan r sildi. Windhoek'den buras elli mildi. afaktan nce yola km, hep araba srmt. Arka sepeti ald, arabann yan basamana oturdu. Otelin as ona jambonlu, yumurtal sandvile ie souk ay hazrlamt. Centaine birden kendini pek a hissettiini farketti.

Bir yandan yerken, bir yandan karsndaki ovalara bakyordu. Otlarn gne altnda nasl gm ladn unutmutu... birden ayn ekilde parlayan o uzun, sar salar geldi aklna. Hi iste e karnnda bir alev tututu, meme balar skt, dar urad.

Bir anlk zaafndan utandn hissetti. Kendi kendine sert bir sesle, Ondan nefret ediyorum diye tekrarlad. ime ektii bu eyden de nefret ediyorum. Sanki bu sz bekliyormu gibi, o ey iinde kprdand. Derin, gizli bir hareketle kprdand. Nefret duygusu kuru yerde yanan bir mumum alevi gibi titredi, zayflad. Gl olmalym, dedi kendi kendine. Tutarl davranmalym. asa'nn hatr iin. Yukardan, arkasnda kalan tepenin tarafndan uyarc bir slk duyuldu, sonra onu bir sessiz lik izledi. Centaine ayaa kalkt, elini gzne siper etti, bir beklentiyle gerginleti.

Birden toprak, ayaklarnn altnda sarsld, patlama kulaklarnda yankland. Bir toz bulutu, vi l gklerine ykseldi, koca da bir devin baltasn yemi gibi titredi. Yamatan aa grimsi mavi kabuklar yuvarland, sv bir heyelan gibi aa 487 A l e v Kylar F : 32

da'ki vadiye dkld. Derken toz bulutu yava yava dald.

Centaine hl ayakta, yokuun yukarsna bakyordu. Bir sre sonra orada bir atl belirdi. A

atan inmeye balad. At admn kollayarak, dikkatle basyordu. Atl uzun boyluydu. Eerin zarif bir oturuu vard. Rzgr altnda bir fidan gibiydi. Keke bu kadar gzel olmasayd, diye fsldad Centaine.

Adam devekuu tyl apkasn bandan kard, tozunu bacaklarna vurarak silkti. Altn sal ordu.

Centaine ayaklar zerinde hafife salland. Yamacn eteinde, Centaine'den yz adm kadar il e, ayan atn boynu zerinden att, yere doru kayd, dizginleri Hottento ustabana frlatt.

Ustaba ona hzl hzl bir eyler syledi, parmayla Centaine'in durduu yeri iaret etti. llad, ona doru yrd. Yar yolda birden durdu, ona bakakald. Gzlerinin saf safirler gib lad bu kadar uzaktan bile belli oluyordu. Birden komaya balad.

Centaine yerinden kprdamad. Dimdik duruyor, ona bakyordu. On adm kala Lothar onun yznd ki ifadeyi grd, tekrar durdu. Centaine! Seni bir daha grebileceimi sanmyordum, sevgilim. Adm atacak oldu.

Dokunma bana, dedi Centaine souk bir sesle. inden kabaran panii bastrmaya alyordu. kere uyarmtm... bir daha bana dokunmayacaksn. O halde neden geldin buraya? Sesi sertti. Aylardan beri hayalinin beni bylesine yara lamas yetmiyor mu? Kendin de gelip bana eziyet etmek zorunda msn? Buraya seninle bir pazarlk yapmaya geldim. Sesi buzlar gibiydi. Artk kendini kontrol altna almay baarmt. Sana bir al veri teklif etmeye geldim. Neymi pazarln? Eer sz konusu sensen, artiarn bilmeden kabul ediyorum. Hayr, diye ban sallad Centaine. Kendimi ldrrm daha iyi. Lothar'n enesi fkeyle kalkt ama gzlerinde bir "strap vard. nsafszsn.

Belki senden renmiimdir! artlarn akla.

Beni ide bulduun yere geri gtreceksin. Ulam, hizmetkrlar, daa varmam iin gerekli yarlayacaksn. Orada bir yl kalabilmemi salayacaksn. Neden istiyorsun oraya gitmeyi? Seni ilgilendirmez. Yanlyorsun. Beni ilgilendirir. Bana neden ihtiya duyuyorsun? Oray yllarca arayp bulamayabilirim. Lothar ban sallad. Hakkn var tabii. Ama bu istediin ok paraya patlar. Neyim varsa bu te yatrdm. Cebimde bir iling bile kalmad Ben senden yalnzca hizmet istiyorum. Arabalarn, malzemenin ve hizmetkrlarnn paralarn dim vereceim.

O halde mmkn... ama bu pazarlk bana ne verecek? Centaine ellerini karnna gtrd. Karlk olarak sana, iime ektiin pii vereceim.

Lothar bakakald. Centaine... Yzne ar, derin bir sevin yayld. Bir ocuk! ocuumuzu k ona doru yaklat. Geri dur, diye uyard Centaine. O bizim ocuumuz de il. Yalnzca senin! Doduktan sonra onunla hibir ilikim olsun istemiyorum. Grmek bile is temiyorum. Doar domaz sen alabilir, ne istiyorsan yapabilirsin. Ben istemem. Ondan nefret ediyorum... onu bana veren erkekten de nefret ediyorum cz

Lothar'n arabalaryla gittiklerinde Tm Hayat Yeri'nden Tanr'nn Parma'na kadar olan yolc luk haftalar srmt.

Oysa daa geri dnmeleri sekiz gn ald. Daha da abuk giderlerdi ama baz kayalklarda, nehi yataklarnda motorlu ta

tlar geirebilecek yol ayarlamalar gerekiyordu. Lothar iki kere kayalar dinamitle paral mak zorunda kald.

Konvoyda bir Ford'la iki kamyon vard. Centaine bunlar Windhoek'de satn almt. Lothar al t kamp hizmetkr semi, kamyonlara iki siyah src bulmu, Centaine'a muhafz olarak da k umluluuna Swart Hendrick'i getirmiti.

Centaine hemen, Ona gvenemem, diye itiraz etti. nsan yiyen arslana benziyor.

Gvenebilirsin. nk sana en ufak bir zarar gelirse, kendisini ok ok yava ldreceimi i Bunu Swart Hendrick'in nnde sylyordu. Adam neeyle srtt. Doru sylyor, bayan. Bakalarna yapml vardr. Lothar n kamyonda, Swart Hendrick'le ve inaat ekibiyle yolculuk yapyordu. Ormanlk ar azide siyahlar konvoyun en nne koymulard. Yolu acyorlar, ilerlemeyi salyorlard. Yol bir kere alnca konvoy tekrar son hzla ilerliyordu. kinci kamyon tka basa erzak ve malzeme ykl olarak birincisini izliyor, Centaine'de Ford'uyla en arkadan geliyordu .

adrn her gece kamptan epy ayr yere kurduruyor, yemeklerini orada yiyor, yannda tfeiy ada uyuyordu. Lothar bu durumu kabullenmi gibiydi. Davran gururluydu. Ama ok sessizlem iti. Centaine'le ancak yolculuk mutluka gerektiriyorsa konuuyordu.

Bir sabah apansz duruverdiler. Centaine Ford'dan indi, sabrsz admlarla konvoyun bana y ndeki kamyon bir tavan yuvasna bindirmi, aft krlmt. Lothar'la ofr onarmaya al i karmt. Arkas dnk olduundan, Centaine'in yaklatn gremedi.

Centaine krikoyu pompalarken onun srt kaslarnn nasl kabardn grnce birde olduu yerd Luger kurunun kt yerdeki irkin mor yara izine hayranlkla bakt. Cierine ne kadar yakn gemi olmal!

inde derin bir pimanlk duydu, olduu yerde dnd. Dudaklarna ykselen fkeli szler sesl edi. Yavaa konvoyun gerisindeki yerine dnd.

Sekizinci gn da karlarnda titrek bir serap gibi belirince Centaine durdu. Ford'un kap utu zerine kt, bakt. Yz any birden yayordu. Youn duygularn etkisiyle sallanmakta etti. Yuvaya dn sevinci vard iinde. Ama bir yandan da derin znt ve kukularn yk al teydi.

Lothar onu ryasndan uyandrd. Konvoyun bandan yaklatn hi grmemiti Centaine. Seni tam nereye gtrmemi istediini bana sylemedin. Arslan aacna, dedi Centaine. Beni bulduun yere.

Hayvann pene izleri mopani gvdesinde hl grnyordu. Kemikleri yerdeki otlar arasna sa yldzlar gibi parlyorlard gne altnda.

Lothar inaat ekibiyle iki gn urap ona srekli bir kamp kurdu. Tek bana duran aacn e opani dallarndan bir it ekti, yaban hayvanlar giremesin diye evresini diken-

allarla besledi. Etraf kapal bir lm ukuru kazd, alttan bir tnelle aacn altndaki ra Centaine'in adrn, hazrlad bahenin ortasna, mopani'nin glgesine kurdu, nne a r ta ocak yapt. Bahenin giriinde ar bir tahta kapyla bir nbeti kulbesi vard. Swart Hendrick burada yatp kalkacak. Seslendiin zaman duyacak, dedi Centaine.

Orman ucunda, kampn ikiyz adm ilerisinde, hizmetkrlarla iilerin kamp iin bir yer bee r bitince tekrar Centaine'in yanna geldi. Gerekli olan hereyi yaptm. Centaine ban sallad. Evet, sen pazarln kendine yklediklerini yerine getirdin, diye ndi. ay sonra gel, ben de kendime deni yerine getireyim.

Bir saat iinde Lothar ikinci kamyonla yola kt, yanna yalnzca siyah srcy ald, biraz nzin ykledi, Windhoek'e kadar olan yolculuu gven altna almaya urat. Kamyonun mopaniler arasnda gzden kayboluuna bakarken Centaine, Swart Hendrick'e, Sen i gece te uyandraca

m, dedi. naat iilerinden drdnn bizimle gelmesini istiyorum. Battaniyelerini ve yem elerini alsnlar, on gn yetecek kadar da erzak alsnlar. nz Ay yollarn aydnlatrken Centaine onlar dar vadiden arlar geidine doru yrtt. Nereye olduklarn anlatt. Swart Hendrick bu szleri, Afrikaans bilmeyenlere tercme etti.

Sakin olur, komazsanz, bir tehlike yok. Ama adamlar maaradan gelen o ar vzltlarnn duyunca tella geri ekildiler, yklerini srtlarndan yere attlar, isyan edercesine birbir erine sokulup suratlarn astlar. Swart Hendrick, onlara seme anslar olmadn syle. diye emretti Centaine. Ya beni izlerler, yo sen onlar vurursun. Birer birer.

Hendrick bu szleri keyifle tercme etti, Mauser'ini iini bilir bir tavrla omzundan in dirip eline ald. Hemen yklerini aldlar, Centaine'in peine dtler. Maara yolundan geme zamanki gibi sinir bozucu, ama hzl oldu. erdeki gizli vadiye indiklerinde, ay mong aalarnn stne dklyor, evredeki kaya duvarlar cill gibi gsteriyordu.

Yaplacak ok i var. Buraya yerleeceiz. ler bitene kadar burada yaayacaz. Arlarn o bir tek kere geeceksiniz. Sonra da gideceiz.

Abraham Abraham, Centaine'e maden ruhsat almann her ynn iyice anlatmt. Ona bir rnek hazrlam, nasl dikeceini gstermiti. elik mezurayla, diagonaller arasnda kare arazi p nasl sahiplenebileceini, bu paralarn nasl hafife birbirinin stne gelmesi gerektiini, a servencilere iddia hakk,tanmamas gerektiini renmiti. yine de yorucu, tekdze bir iti. Hava da ok scakt.

Kendisine drt iiyle Swart Hendrick yardm ettii halde. Centaine her ly kendi almak, n tutmak, Mongongo kerestesi iin kendinden nce alnm ruhsatlarn da hesabn yapmak zorunda lyordu.

Akamlar Centaine yorgun argn scak su havuzuna giriyor, terini ve vcudunun szlarn din ordu. lerleyen hamilelii de arln arttrmaktayd. Bu sefer karn geen seferkinden dah aha zor geiriyordu. Bebek sanki onun kendisine kar duygularn anlam gibi, c almaya sav u. Centaine'in srt sancyor, ona strap veriyordu. Dokuzuncu gnn sonunda .artk biraz dinlenmeden devam edemeyeceini anlad.

Vadinin taban zikzakl ruhsat talep levhalaryla dolmutu. Adamlar da ii renmi daha hzl alamlard. Bir tek gn daha, diye sz verdi kendi kendine. Sonra dinlenirim.

Onuncu gnn akamnda iler bitmiti. Vadi tabannn her karn iaretlemiti artk. Toplann, dedi Swart Hendrick'e. Bu gece kyoruz.

Adam arkasn dnerken, Aferin, Hendrick, diye ekledi. Tam bir arslansn. deme gnnde bu ayacamdan emin olabilirsin. Paylalan ar i onlar arkada yapmt. Hendrick srtt. Sizin gibi kuvvetli, sizin gibi alabilen on karm olsa, btn gn aa ip bira iebilirdim, bayan, dedi. Centaine Franszca .olarak, Bu bana edilmi iltifatlarn en gzeli, diye cevap verdi, yorg unluktan ancak ksack glebildi. rzn

Arslan aac kampna dnnce Centaine bir gn boyu dinlendi, ertesi sabah kamp masasnn ba du, ruhsat taleplerini yazmaya koyuldu. Bu da tekdze, yorucu bir iti. 416 talepnam e doldurmak zorundayd. Her rakam defterinden alyor, vadinin kendi izdii haritasna iliy rdu. Abraham Abrahams bunun ne kadar nemli olduunu anlatmt ona. Devlet maden mfettii h r talebi ayr ayr tetkik edecekti. Ufack bir hat, tm mlk deersiz hale getirebilirdi, Beinci gnn sonunda son formu da doldurup destenin zerine koydu, sonra kahverengi bir kda sarp paket yapt, balmumuyla mhrledi.

Sayn Bay Abrahams, diye mektubuna balad. Ltfen Devlet Maden Brosuna benim adma gerek uruyu yapp, alacanz tapular Windhoek Standard Bankasndaki kasama koyun. O bankadaki he sabm iin size avukatm olarak veklet vermi bulunuyorum.

Bundan sonra, serbest alan en gvenilir maden danman bulmanz istiyorum. Onunla bir in e ve deer tesbiti anlamas yapn, kendisini buraya, size gelen bu arabayla yollayn.

Araba bana dnerken ltfen aada listesini verdiim erzak v malzemeyi benim hesabmdan ek z parayla satn alp ykleyim Son bir ricam daha. Bulunduum yeri belirtmeksizin Albay G arrick Courtney'e bir telgraf ekip olum Michael'i ve yardmcm Anna Stok'u sormanz istiy orum. Her ne sevgi ve sayglarm iletin, benim iyi ve salkl olduumu, onlar tekrar g hevesle beklediimi bildirin. Size de en iten teekkrlerimi ve iyi dileklerimi sunarm. Centaine de Thiry Courtney

Paketi ve mektubu kamyonun ofrne verdi, onu Windhoek'e doru yola kard. Yol artk dzel olduundan kamyon sekiz gnde geri dnd, uzun boylu, yalca bir adam da birlikte getirdi. Kendimi takdim edebilir miyim, Bayan Courtney? Adm Rupert Twentyrpan-Jones. Madenciden ok cenazeciye benziyordu. Siyah alpaka ceket giymi, incecik siyah krava t takmt. Salar mat siyah, bana yapk, favorileri kabark, pamuk gibi beyazd. Burnu tepesi tropik gneten yara bere iindeydi. Fare yemie benziyordu. Gzlerinin alt torbal, fadesi pek karanlk ve ciddiydi. Memnun oldum, Bay Jones.

Doktor Twentyman-Jones, diye dzeltti adam gaml gaml. Av tfei gibi ifte namlulu. Size Abrahams'dan bir mektup getirdim. Tahliye emri uzatyormu gibi uzatt. Teekkr ederim, Doktor Twentyman-Jones. Ben bunu o-kurken bir fincan ay alr mydnz?

Ltfen bu zatn o hznl grnmne aldanmayn, diyordu Abraham Abrahams mektubunda. Kend ied'deki elmas teraslarn kefeden Doktor Merensky'nin asistanyd. Bugn De Beer Konsolide Madenleri'nin dzenli olarak dant

bir uzmandr. Hakknda daha fazla referans isterseniz, cretinin 1.200 altn lira olacan e hatrlatmam yeter sanyorum. Albay Courtney bana Mevrou Anna Stok'un ve olunuz Michael'in salklarnn alacak kadar lduunu, size sev-gilerini yolladklarn, abucak dnmenizi beklediklerini bildirdi. stediiniz malzemeyi yolluyorum. Bunlarn bedelini ve Doktor Twentyman-Jones'un cretin i pein dedikten sonra hesabnzda 6 sterling 11 iling ve 6 peni kalm olduunu bildirmek erim. Tapularnz ise bankann kasa dairesinde, gven altnda bulunmaktadr.

Centaine mektubu dikkatle katlad. Kendisine kalan mirastan ve Hani'nin elmasnn satndan geriye kalan para alt ngiliz lirasndan biraz fazlayd. Theuniskraal'a dn paras bile y u... meer ki kamyonla otomobili satsn! Ama Twentyman-Jones'un paras verilmiti. Kamptaki erzak da onlara aydan fazla bir sre yeterdi. Ban kaldrd, kamp sandalyesine oturmu scak ayn yudumlayan adama bakt. Bin iki yz altn lira... beyefendi, iinizde ok usta olmalsnz!

Hayr, madam, diye ban hznl hznl iki yana sallad adam. Ben mesleimin tartmas

Twentyman-Jones'u arlar tnelinden gece geirdi. Gizli vadiye ktklarnda adam bir kayann ine oturup yzndeki terleri mendiliyle sildi.

Bu durum gerekten berbart, madam. O iren bcekler iin kesinlikle bir eyler yaplmal. O oketmemiz art korkarm.

Hayr. Centaine'in cevab gecikmeden ve kesin olarak gelmiti. Bu yere ve iinde yaayan c ara mmkn olduu kadar az zarar verilmesini istiyorum. Taa ki... Ne zamana kadar, madam? Gerekli olduunu anladmz zamana kadar. Arlardan holanmam. Soktuklar zaman etim fena ier.

cretin geri kalann size veririm, kendinize baka bir danman bulursunuz. Kalkmaya alt Durun! diye engelledi Centaine. Ben u taraftaki tepeleri inceledim. Bu vadiye dorukt an da girilebilir. Ama oraya bir vin sistemi kurmak gerek. Bu durum almalarm ok engeller.

Ltfen, Doktor Twentyman-Jones, eer sizin yardmnz olmazsa... Adam bir ey ifade etmeyen murtular kararak lambasn havaya kaldrd, karanlklara dald.

afakta k glenince ilk incelemesine balad. Centaine gn boyu mongogo'larn glgesinde onun ince uzun siluetini ikide bir sada solda gryordu. enesini gsne emi bir avu to iyor, sonra yine aalarn, kayalarn arasnda grnmez oluyordu. Centaine'in yanna dndnde akam yaklamaktayd. Evet? Fikrimi soruyorsanz henz ok erken, madam. Bir kanaat edinmem aylar srer ve... Avlar m? diye tella bard Centaine.

Elbette... Birden karsndaki gen kadnn yzn grd, sesini alalt. Siz bana onca, p minde bulunaym diye vermediniz. Yeri ap iinde ne olduuna bakmam gerek. Bu kolay i deil Bulabildiiniz her iiye ihtiyacm var. Kendi getireceklerime de. Bunu hi dnmemitim. Sylesenize bana, Bayan Courtney, dedi adam nezaketle. Siz burada ne bulmay umuyorsunu z?

Centaine iine derin bir soluk ekti, ellerini arkasna gtrp parmaklarn aprazlad, Anna gibi nazar nleyecek uuru uygulad. Elmas, dedi. Birden azndan kan bu szn uursuzluk getireceinden korktu. Elmas! diye tekrarlad. Twentyman-Jones. Sanki kendisine babasnn lmn haber vermiler vranyordu. Greceiz. fadesi pek karanlkt. Greceiz bakalm! Ne zaman balyoruz?

Biz mi dediniz. Bayan Courtney? Siz darda kalmak zorundasnz. alrken yanmda kimsenin asna ask izin vermem.

Ama seyretmeme bile izin yok mu? diye itiraz etti Centaine.

Bu benim asla deitirmediim bir kuraldr. Bayan Courtney. Korkarm kendinizi tutmanz gere . cz

Bylece Centaine'in kendi vadisine girmesi yasaklanm oldu. Arslan aac kampnda gnler ok va geiyordu. Oradaki bahesinden Twentyman-Jones'la adamlarnn, srtlarnda malzemeyle da pesine trmanlarn gryor, seyrediyordu.

Bir aya yakn bir sre bekledikten sonra kendisi de trmand. Zor bir trmant. Karnndaki admda hissetti. Tepeye vardnda heyecan verici bir manzarayla karlat. Ovalar sanki dn cuna kadar uzanyordu. Gizli vadiye bakt zaman kendini dnyann ekirdeine bakyormu gib tti.

Vin sistemi buradan bakldnda rmcek a gibi grnyordu. Sepete oturup aaya indiril uyla doldurdu. Aada yeri oyup duran adamlar tpk karnca kadard. Yine de Twentyman-Jones'un leylek gibi duruu onu tekilerden ayrdediyordu. Kovayla ona bir not sarktt. Baym, bir ey buldunuz mu? Cevap bir saat sonra geldi. Sabr, madam! Sabr en makbul niteliklerden biridir.

Bir daha tepeye kmad. indeki bebek habis bir ur gibi byyordu. asa'y sevinle dourmu elik ise ac, rahatszlk ve mutsuzluk getiriyordu. Yannda getirdii kitaplar bile avutamy ordu onu. Dikkatini okuduu sayfaya toplayamyordu. Gzleri durmadan daa kan dik yola dn , oradan inecek leylek adam bekliyordu.

Scak her geen gn biraz daha artt, sonunda Kasm sonlarna, intihar hevesi uyandran cehen em gnlerine vardlar.

Centaine hi uyuyamyordu. Gece boyunca yatanda ter iinde yatyor, afak skerken yorgun a kalkyordu. Cok yalnzd. Fazla yemek yiyordu. Skntsn gideren tek ey buydu. Bbrek yahnisini pek sevmeye balamt. Swart Hendrick her gn ava kyor, ona taze bbrek ordu. Karn iti, bebek ok kocaman oldu. Oturduu zaman dizleri bitimiyordu. Bebek bir an rahat durmuyor, habire tekmeler atyordu. Centaine ona, Rahat dur, kk canavar, diye sesleniy ordu. Tanrm... ne kadar istiyorum bundan kurtulmay!

Derken bir gn leden sonra, tam tm umutlar kesilmek zereyken, Twentyman-Jones dadan ind . Swart Hendrick onu patikann tepesinde grd, abucak Centaine'e haber vermek zere geld i. Bu sayede Centaine yatandan kalkp yzn ykamaya, terli giysilerini deitirmeye frsa oldu. Adam baheye girdiinde Centaine masasnn bana oturmutu. Ayaa kalkmad. Madam, ite raporunuz. Kaln bir zarf masaya brakt.

Centaine alp at. Raporda sayfalar dolusu rakamlar vard. Buradaki kelimeler onun mrnde grmedii kelimelerdi. Sayfalar yavaa evirdi. Twentyman-Jones da ona hznl gzlerle bak Bir ara ban iki yana sallad, konu acak oldu, sonra cebinden mendilini ekip burnunu grlty-le sildi, sustu.

Sonunda Centaine ban ktlardan kaldrp ona bakt. zr dilerim, diye fsldad. Ben bunlar hi anlayamyorum. Bana anlatn.

Ksaca anlataym, madam. Krkalt ukur ap yirmi metre derinlie indim ve birer buuk metr rnek aldm. Evet, diye ban sallad Centaine. Ama... ne buldunuz? Tm araziyi rten ortalama on metre derinliinde sar toprak buldum.

Centaine bir ba dnmesi, bir mide bulants hissetti. Sar toprak sz belirginlikten yle u t ki! Twentyman-Jones tekrar susup burnunu sildi. Herhalde o lmcl yargsn aklamay i Ltfen devam edin, diye fsldad Centaine.

O tabakann altnda... Sesi zayflad, dikkat kesilmi bekleyen kadna ok ayormu gibi g er mavi topraa rastladk. Centaine'in eli azna doru utu, baylacan sand.

Mavi toprak. Bu kulaa sar topraktan bile beter geliyordu. Karnndaki ocuk dorulup anas boumaya kalkt, umutsuzluk Centaine'in zerine zehirli lavlar gibi kt.

Boa gitti, diye dnd. Adam konumaya devam ettiinde artk dinlemiyordu bile. Klasik yatak formasyonunda tabii. Dekompoze olmu bre bileimi yukarda, daha sert ve geirimsiz olan mavi formasyon da altta. Demek elmas yok, dedi Centaine hafif sesle. Adam ona bakt. Elmas m? Aa yukar yz ykten yirmi alt, karat alabiliyorum. Hl anlayamyorum. Ban budala gibi sallad. O ne demek, baym? Yz yk demek, yaklak seksen ton toprak demektir. Peki yirmi alt karat ne demek?

Madam, Jagersfontein'de yz yke onbir karat elmas kyor. Wasselton bile ancak onalt kara veriyor. Dnyann en zengin elmas madenleri de o ikisi. Bu yer onlarn iki kat kadar z engin. Demek elmas var yani! Centaine adama bakt. Adam alpaka ceketinin yan cebinden birka kk zarf kard. Onlar birbirine bir sicimle balamt. Raporun zerine koydu. Ltfen rnekleri birbirine kartrmayn, Bayan Courtney. Her ukurdan kardmz rnek ayr zarfta ve iaretli.

Centaine uyumu i parmaklaryla sicimi at, en stteki zarf eline ald, iindekileri avu t. Bazlar eker kristali gibi ufackt ama bir ksm olgunlam bezelye tanesi kadar vard Elmas m? diye tekrar sordu. Gvence istiyordu. Evet, madam. Ve ok yksek kalitede.

Centaine avucundaki talara aptal baklarla bakt. Tozlu, kk, sradan eylere benziyorlar Cesaretimi balayn, madam, ama size bir soru sorabilir miyim? stemezseniz cevap vermeye bilirsiniz. O ban sallad. Bir kurulua m ortaksnz? Bu giriimde ortaklarnz m var? I Centaine bu sefer ban iki yana sallad.

Yani bu arazinin sahibi misiniz? Bu yata kendiniz kefedip talepleri tek banza m verdi ?

Centaine'in ba yukar aa inip kalkt.

Adam byk bir hznle, O halde u anda siz herhalde dnyann en zengin kadnsnz, Bayan C i. Twentyman-Jcnes, Arslan aac kampnda gn daha kald.

Raporun her tarafn Centaine'e satr satr aklad, anlamad hi bir nokta brakmad. Elm rnn her birini at, kuyumcu maasyla tipik talar seti, onun avucuna koydu, biimlerini lerini anlatt. Bunlarn bazlar yle kk ki... deeri var mdr?

O sanayi elmaslar sizin ekmeiniz ve tereyanzdr, madam. Maliyetinizi onlar karlayacak oydaki mcevher elmaslar, yani unun gibiler, zerindeki reel demektir. Hem de ilek reeli : madam. En iyi kaliteden! Adamn espri yapmaya en ok yaklat nokta bu oldu. Ama yz o bile gamlyd.

Raporun son ksmn oluturan yirmi bir sayfalk blm, arazinin ilenmesiyle ilgili tavsiyel veriyordu. ok anslsnz, madam. Bu yataklar sistematik biimde deerlendirebilirsiniz. Btn dier lar, Kimberley' den Wesselton'a kadar hepsi, binlerce madencinin ortak mal.

Her biri kendi adna almaya balad oralarda. Tabi sonu bir kemeke oldu. Ban sallad ekitirdi. Her otuz admda yzlerce tapu sahibi var. Hepsi deiik, hz tempolarnda al klkta teller, snr ipleri, vinler, kovalar...

kyamet, madam! Maliyet artyor, kmeler yznden adamlar lyor, binlerce fazla ii geliyo r lgnlk! Centaine'in gzlerine bakt. Siz ise, madam... Elini kendi raporuna bastrd. k bir alma sistemi kurabilirsiniz. Raporda bunu nasl yapacanz yazl. Araziyi inceleyi e rehber olacak iaret numarlarn aktm. Her etapta ne kadar toprak kazlacam belirttim. acanz ben monte ettim, rapora hafriyatn her admn nasl planlayacanz yazdm. Centaine onun szn kesmek zorunda kald. Doktor Twentyman-Jones, durmadan siz, siz deyi p duruyorsunuz. Herhalde bu zor ileri tek bama yapmam beklemiyorsunuz, de il mi?

Ulu Tanrm, elbette ki hayr! Bir mhendisiniz olacak. yi, gvenilir, tecrbeli biri. Zaman a birka mhendis ve yzlerce, sonra belki binlerce ii altrmak zorunda kalacanz san Bu yere bir isim verecek misiniz? Courtney .Madeni falan? Centaine yine ban sallad. Hani Madeni, dedi ona. Duyulmadk bir ey. Ne demek? Beni buraya getiren, rehberlik eden San kadnn ad.

ok uygun o halde. Evet, dediim gibi balangta ok iyi bir mhendis gerekli. lk hazrlk al. Birini dnebiliyor musunuz?

ok zor, dedi adam. yilerin ou full-time olarak De-Beers'da alyor. Geri kalanlardan gelen de son zamanlarda bir patlama sonucu sakatland. Biran dnd. Ama, durun... bir Af rikalyd ilgili iyi referanslar alyorum. Kendim onunla hi almadm... hay Allah, neydi a mn? Hah, tamam. De La Rey! Hayr! diye bard Centaine hrsla. zr dilerim, madam. Onu tanyor musunuz? Evet. Onu istemem. Nasl isterseniz... bir bakasn bulurum.

Centaine o gece yatanda sadan sola dnd durdu, rahat etmeye, ocuun boucu arln ye alt. Twentyman-Jones'un nerisi aklna gelince yavaa dorulup oturdu.

Neden olmasn? dedi karanlkta yksek sesle. Zaten buraya dnmek zorunda. u anda buraya b yabanc gelse, benim grmesini istediimden fazla ey grr. ki elini karnnn altna bast g dnemi ilerini yapsn, yeter. Hemen Abraham Abrahams'a yazp Lothar' yollamasn isteme ! Lambay yakt ,kamp masasna doru yrd. Sabah olduunda Twentyman-Jones yola kmaya hazrd. Tm let ve tehizatn kamyonun arkasna yklemi, siyah i ilerini de ykn tepesine bindirmiti.

Centaine raporu ona geri verdi. Bu raporu Windhoek'deki avukatma ltfen verir miydiniz, efendim. u mektubu da beraber ? Elbette, madam.

Raporu sizinle birlikte incelemek isteyecektir. Sonra benim talimatm zerine bankada n kredi alacaktr. Banka mdr herhalde sizinle de konumak ister, bu araziyle ilgili grl nizi sorar.

Bunu zaten bekliyordum, diye ban sallad adam. Kefinizin byk deerini ona bildirece olabilirsiniz. Teekkr ederim. Bu mektupta Bay Abrahams'a talimat verdim, krediden size ilk cretiniz kadar bir mebla daha deyecek. Buna gerek yoktu, madam. ok cmertsiniz.

Bakn, Doktor Twentyman-Jones, ilerde zaman gelince sizi Hani Madeninin devaml danman o arak isteyeceim. Hakkmda iyi dnmeniz ok nemli. Bunun iin para gerekmez, Bayan Courtney. Sizi olaan st cesur, zeki ve gzel bir bayan olarak tanyorum. Tekrar sizinle almak benim iin bir olacaktr. O halde sizden son bir ricada bulunacam. Emredin, madam. Ltfen burada benim ahs durumumla ilgili olarak grdklerinizden sz etmeyin. Adamn gzleri bir an iin onun elbisesinin n tarafna doru alald. Ketum davranmak mesleimin n artlarndandr, madam. Hem ben bir dostu incitecek eyleri asla yapmam. yi bir dostu, Doktor Twentyman-Jones, diye vurgulad Centaine. Sonra sa elini uzatt.

ok iyi bir dostu, Bayan Courtney. El sktlar. Centaine adamn glmser gibi olduunu g d. Ama adam derhal kendini kontrol etti, bekleyen kamyona doru dnd. cz ofrn Windhoek'e gidip dnmesi yine sekiz gn srd.

Centaine bu arada, acaba ok mu ge kaldm diye kayglara kapld. ocuk karnnda iyice bym yor, sabrszlk gsteriyordu. Sonunda uzaktan gelen motor seslerini duyunca byk lde rah

Kulbenin kap arasndan bakyordu. ndeki kamyonda Lothar De La Rey vard. Centaine aldrmaz tan geldi ama, nabz hzlanmt yine. Lothar uzun boyu, zarif hareketleriyle kamyondan in di.

Yanndaki yolcu Centaine'i daha da fazla artt. niformal bir Benedictine rahibesi getirm i.

Ben ondan hemire istedim, rahibe istemedim, diye mrldand fkeyle. Kamyonun arkasnda ik en Nama kz vard. Altn kahverengisi tenleri, neeli yzleriyle pek irindiler. Her birinin kalasnda bir beb ek balyd. Memeleri stten arlamt. Birbirlerine karde olacak kadar benziyorlard.

St nineler, diye dnd. ocuuna bu baka rktan gelme kahverengi yabanclarn st verec 'in iine bir pimanlk acsnn saplanmasna yol at.

Lothar onun adrna geldi. Dimdik yryor, mesafeli davranyordu. Rahibeyi takdim etmeden n e, getirdii mektuplar uzatt. Bu Rahibe Ameliana. St Anne hastanesinden geliyor, dedi. Annemin ailesindendir. Bir kuzindir. Ebe eitimi almtr ama yalnz Almanca bilir. Ona tmyle gvenebiliriz. kk yzl, bembeyaz bir kadn olan Rahibe Ameliana, kurumu gl yapraklar gibi kokuyordu. ine'e bakarken gzlerinde donuk, beenmez bir ifade belirdi, Lothar'a bir ey syledi. Lothar, Seni muayene temek istiyor, diye tercme etti. Daha sonra irketime verecein ii konumak zere dnerim. Bu kadn beni sevmiyor. Centaine de kadna ayn dmanca baklarla bakt. Lothar aklama bir kararszlk geirdi.

Pazarlmz onaylamyor. Tm hayatn doumlara ve bebek bakmna adam. Kendi ocuunu n myor... zaten aka grdn gibi, ben kendim de anlayamyorum. 513 A l e v Kylar F : 33

Ona syle, ben de onu sevmedim. Grevini yapsn, beni deerlendirmeye kalkmasn. Centaine, diye itiraz etti Lothar. Syle ona! kisi yine Almanca konutular, sonra Lothar, Centaine'e dnd. Birbirimizi anlyoruz diyor. Bu iyi. O yalnz bebek iin geldi. Seni yarglamaya gelince, o ii yaratanmza brakyor. O halde syle, muayeneye balasn.

Rahibe Ameliana muayeneyi bitirip ktktan sonra Centaine mektuplar okudu. Biri Garry Courtney'dendi. Theuniskraal haberleriyle doluydu. Sonuna asa'nn mrekkepli parmak i zini bastrmt. Kendi imzasnn altna. Yanna da, Michel Courtney'in imzas, diye not d Anna'nn bol sayfal mektubu yine iri harfli, eitimsiz el yazlaryla doluydu. Okumas zord u. Centaine bu mektuptan byk zevk ald. Sonra Abrahm Abrahams'n mektubunu at. Bu sonuncu-suydu. Sayn Bayan Courtney,

Sizin mektubunuzdan ve Doktor Twentyman-Jones'un aklamalarndan byk aknla kapldm. k kelime, duyduum hayranl tarif edecek sz bulamyorum. Vaktinizi kutlamalarla igal etme ip konuya gireyim. Doktor Twentyman-Jones'la ikimiz, Standard Bankas yetkilileriyle gerekli temaslar yaptk. rnekleri ve raporlar incelediler. Banka size yllk yzde be buuk faizle 100.000

ngiliz liralk kredi amay kabul etti. Gerektiinde bu paradan ekebileceksiniz. Ayrca bun n balang rakam olduu, gelecekte adnza daha baka meblalarn da tahsis edilebilecei b . Borcun karl, Hani Madeninin tapulardr. Doktor Twentyman-Jones bu arada Bay Lothar De La Rey'le de bulutu, arazinin geliti

rilmesiyle ilgili ilk etap almalar iin baz artlar ona aklad.

Bay De La Rey iine karlk 5.000 ngiliz liralk bir anlama teklif etti. Verdiiniz yetkiy bu anlamay kabul ettim, kendisine pein deme olarak 1.000 sterling verdim, makbuzunu aldm... Centaine mektubun geri kalann da okudu. Abrahams'n baz yorumlarna glmsedi:

Size istediiniz erzak ve malzemeyi yolluyorum. Fakat iki dzine sivrisinek teli tale biniz ilgimi ekti. Belki bir gn bunlar neye kullandnz bana aklar, merakm giderirs Mektubu sonra tekrar okumak zere bir kenara brakt, Lothar' artt. Lothar hemen geldi. Rahibe Ameliana durumun iyi oldu unu sylyor. Hamilelik normal biimde, sorunsuz olarak iler-liyormu ve yaknda sona erece kmi. Centaine ban sallad, ona karsndaki kamp sandalyesini gsterdi.

Lothar otururken, Seni henz kefinden tr kutlama-dm, dedi. Doktor Twentyman-Jones ted davranarak arazine 3.000.000 sterling deer biiyor. Akllara smaz bir ey. Centaine.

Gen kadn hafife ban edi, sonra ciddi bir sesle konutu. Benim yanmda altnza g likilerin durumundan tr, sanrm bundan byle bana Bayan Courtney diye hitab etmeniz yeri de olur. lk adm kullanmanz, artk var olmayan bir samimiyet havas yaratyor. Lothar'n yzndeki glmseme titredi, yokoldu. Hi sesi kmad. Gelelim stlendiiniz ie. Onu konualm. Hemen mi balamam istiyorsunuz? Doumu beklemeden mi?

Hemen, baym, dedi Centaine kesin bir sesle. Vadiye giren tneli geme iini ben kendim or anize edeceim. O ilk adm. Yarn gece balayacaz.

Ortalk kararrken hazrdlar. Maarann azna, arlar tneline kan patika geniletilmiti mopani ke-restelerini tayp oraya, yakn yere ydlar.

Dev kovann arlar sanki tehlikeyi anlamlard. Gne batarken son klarda minik, parlak utuu grld, iilerin ba zerinde dolarlarken scak havada vzltlar uuldamaya bal telleri olmasa, bazlarn arlarn tekrar tekrar sokaca ortadayd.

Karanlk bastrdnda tedirgin arlar tekrar maarann karanlnda grnmez oldular. Centai adar bekledi, kovan halknn sessizleip gece Istirahatine baladndan emin olmaya alt, thar'a alak sesle, Duman kaplarnz tututurabilirsiniz, dedi.

Lothar'n en gvenilir adamlarndan drt tanesi kaplarn zerine eildiler. kier buuk kilo ekelerdi bu kaplar.

Yanlarna delikler alm, ileri kmrle, Centaine'in setii otlarla doldurulmutu. Bu otl Owa'dan mirast.

Kaplar yaklrken ihtiyar Bushman' dnd. Lothar'n adamlar kaplar "ksa tellerin ucuna lar, kmr yelpazelemeye urayorlard. Centaine onlara baknca, Arras ka-tedralindeki pask a trenlerini hatrlad.

Drt kap iyice yanmaya balaynca Lothar adamlarna al

ak sesle emir verdi, adamlar maarann azna doru ilerlediler. Lamba nda, hayalete be d. Vcutlarnn alt ksm yksek izmelerle, deri pantolonlarla korunmaktayd. Balarna ve ne hortlak beyaz sivrisinek tellerini sarmlard. Birer birer eilip kapdan girdiler, you mavi dumanlar da onlarla birlikte girdi. Centaine bir saat daha bekledi, sonra Lothar'la ikisi de ma araya girdiler.

Eki kokulu dumanlar girii sise bomutu. Ancak birka adm ilerisini grebiliyorlard. Ba vi dumanlar. Centaine'in midesi bulanmaya balad. Parlak bir ar kalabal, dumann etkisiy e uyumu, tavana, peteklere asl kalmlard. Vzltlar da uykuluydu.

Centaine acele maaradan kt, koruyucu teli terleyen suratndan ekti, kuru havay derin de in soludu. Tekrar konuabildii zaman Lothar'a, Artk tahtalar demeye balasnlar,

dedi. Ama syle onlara, petekleri bozmasnlar. Tavandan ok aalara kadar iniyor petekler.

Kendisi bir daha maaraya girmedi. Kenarda oturdu, Lothar'n adamlarnn mopani dallarn ta retti. in bittii haberi gece yarsndan sonra geldi. Hazr.

Adamlarnz alp aaya, vadinin dibine inmenizi istiyorum. Orada iki saat bekleyin, sonra lin. Anlayamyorum. Bir sre burada yalnz kalmak istiyorum. Tek bana oturup uzaklaan ayak seslerini dinledi. Sonra ortalk sessizleti. O zaman Cen taine ban kaldrp bakt, tepede Owa'nin yldzn grd. Byk Arslan Yldznn ruhu, diye fsldad. Bu yapt m balayacak msn? Ayaa kalkt, kayalarn d yzne doru yaklat.

Elindeki lambay kaldrp Bushman'larn yapt resimlere bakt. Sar kta prl prl Derl Mantisle Eland'n koca resimleri canlym gibi kprdyor, nabz gibi atyordu.

Eland'n ve Mantis'in ruhu, beni balayn. Tm Hayat Yeri'nin btn koruyucular, bu katli eni affedin. Bunu kendim iin deil, sizin kutsal yerinizde doan ocua tatl su salamak i yapyorum. Maarann azna dnd. Karnndaki ocuun arlndan, pimanlk ve sululuktan, pek yava

Owa ile Hani'nin ruhlar... beni seyrediyor musunuz? Bu i olunca koruyucu elinizi be nden ekecek misiniz? Bizi hl sevip koruyacak msnz? Bu korkun ihanetten sonra Nam ocuk sa'y hl benimseyecek misiniz?

Dizlerinin zerine kt, tm San ruhlarna dua etti. ki saatin getiini hi farketmedi. So

adiden adamlarn ayak seslerinin yaklatn duydu.

Lothar De La Rey iki elinde birer teneke benzin tayordu. Maarann aznda, onun karsnda u. Balayn! dedi Centaine. Lothar maaraya girdi. Ban tenekeyi deldiini, sonra svnn boaldn duydu. Keskin benzin kokusu dar tnele dolunca milyonlarca ar uyu ukluklarndan kurtulup ayldlar.

Lothar maaradan geriye frlad, elindeki benzinin sonu kayalarn zerine akld, yerde sla er brakt. Lothar bo alan tenekeyi uzaa frlatp att. abuk! diye soludu. Arlar kmadan!

Arlar lamba nda uumaya balamlard bile. Centaine'in zerindeki koruyucu tele konuy n saniye, daha ok ar kyordu dar.

Centaine geriledi, sonra elindeki lambay bann yukarsna kaldrd, maarann azna doru ba kayadan sekti, cam krld, yerde yuvarland. Minik sar alev tam snmek zereyken benzin ulup parlad. Centaine'in ayaklar altnda yerler sarslr gibi oldu, kendisi geriye devri lir-ken maarann azndan korkun bir alev fkrd. Bir frnd oras! Rzgr ieriye eki te ekiyor, kayalarn t yukarlarndaki kk yarklardan bile alevler fkn-yordu. Rzgr m nan arnn ac ln abucak bastrd, birka saniye sonra ortada yalnzca alevlerin sesi

Mopani dallar tutuurken scaklk hrsla saldryordu Centaine'e. O geriledi, bu acmaszl ze olmu gibi bakt.

Alevli maaradan yeni bir ses duyunca ok ard. Yumuak, hafif arlklar tavandan yere d i canl vcutlard. Bunlarn ne olduunu anlayamyordu. Sonunda koyu renk bir svnn ylan g rak dar aktn grd. Bal! diye fsldad. Petekler eriyor!

Milyonlarca arnn urap yz yllarda meydana getirdii o dev petekler yumuuyor, dyordu ve balmumu karm yerde kvrlarak akyor, giderek kalnlayor, oalyordu. Kaynayan bal su havay doldurmutu. Centaine yine geriledi. Ah, Tanrm, diye fsldad. Tanrm, bala beni bu yaptm ey iin. Gece boyunca, alevler srd srece Centaine de orada bekledi. afak skerken kayalar isten ararm, maarann tneli yap yap bir karamelayla kaplanmt. Centaine bitkin admlarla Arslan aac kampna dnd nde, Rahibe Ameliana onu yatana yatrmak iin hazr bekliyordu. nce banyosunu yaptrd, inen o ekerli is kokusunu temizledi. leni bir saat gee Centaine'in sanclar balad. Bir doumdan ok bir savaa benziyordu.

Centaine'le ocuk leden sonra ve akam boyunca birbirleriyle savatlar. Bu durum geceye d oru da devam etti.

Barmayacan, dedi Centaine skl dilerinin arasndan. Beni alatamayacaksn, Allann Sanc dalga dalga geliyor, ona skelet Sahiline vuran Atlantik dalgalarn hatrlatyordu. O dalgalarn zerindeydi kendisi. Bir tepelerine kyor, bir aralarna dyordu.

Sancnn her geliinde, Hani'nin rettii dourma melii pozuna girmek iin aba harcyor, meliana onu tekrar yatryor, ocuk da iinde hapis kalyordu. Senden nefret ediyorum, diye hrlad rahibeye. Terler gzlerini yakt, grn engelledi. ret ediyorum.., bu iimdekinden de nefret ediyorum. ocuk onun nefretini hissedip onu paralamaya urat, sanki bacaklarn aprazlad, peneleriyle saldrd.

k! diye tslad Centaine. k iimden! Hani'nin o ince, gl kollarn evresinde hiss Bir ara Lothar adra urayp, Nasl gidiyor, rahibe? diye sordu.

Rahibe, Korkun bir ey, diye karlk verdi. Sava gibi dyor... anne gibi davranm afaa iki saat kala son sanc vcudunu yaracak gibi ol-

. du, oyluklarnn balantsn kalasndan ayrd. Centaine ocuun top gllesi gibi iri kaf vcudundan kard, bir saniye sonra da doum l geceyi inletti. Sen bardr?, diye fsldad Centaine zafer dolu bir sesle. Ben deil!

Yataa serildiinde iindeki btn kuvvet, btn kararllk ve btn nefret tkenmi, ii bom k gibi. /

Centaine uyandnda Lothar ayak ucunda duruyordu. afak adr bezini aydnlatmakta, Lothar' ra bir siluet olarak gstermekteydi. Olan oldu, dedi ona. Bir olun oldu. Hayr, diye gcrdad Centaine'in sesi. Benim deil. Senin. Olum, diye dnd iinden... benim bir param... vcudumun, kanmn bir paras. Lothar, Salar altn rengi olacak, diye ekledi. Bilmek istemiyorum. Pazarlmz byleydi. Demek salar gne nda alev alev yanacak, diye d nd. Acaba babas kadar gzel olacak m? Ad Manfred. lk olumun ad. Ne istersen o ad ver, diye fsldad. Onu al, benden uzaa gtr.

Manfred, olum... yreinin varldn duyuyordu. pek kuma gibi -yrtlyordu yrei gs

imdi stninenin memesinde... grmek istersen sana getirebilir. Asla. Onu asla grmek istemiyorum. Pazarlmz buydu. Uzaklatr onu benden. i memeleri altn bal olunu em-zirebilmek iin szlyordu

Pekl. Lothar bir dakika kadar onun konumasn bekledi ama Centaine ban te tarafa ev Ameliana onu yanna alacak. Mindhoek'e hemen dnmeye hazrlar. Syle gitsin, senin piini de gtrsn.

Ik Lothar'n arkasndayd. Yz hi grnmyordu. Dnp adrdan abucak kt, birka daki uyuldu, yavaa uzaklap kayboldu.

Centaine yatanda sessizce yatyor, yeil brandann arkasndan ykselen gnei seyrediyordu. vdii l havasn koklad ama, bu havada baygn kan kokular vard. Olunun doum kokusu var inik San kadnn Kalahari'de phtlaan kannn kokusu muydu? Hani'nin kannn kayalardaki ha Centaine'in dn ynn deitirdi, gzlerinin nnde koyu renk, youn, kaynayan bal gibi tapnaklarndan boal belirdi.

Dumanlarn ve kanlarn arasnda, Hani'nin minik, yrek biimli yzn grd. Ona hznl gzl

ocuk iin, diye fsldad Centaine. asa iin. O yz silindi, yerine ilk olunun yz ge asa, yavrum, sen her zaman tatl suyu bulabileceksin. Ama o hayal de buland, siyah salar altn rengine dnt. Ser. de, kk olum... sana da tatl sular dilerim.

Karsnda artk Lothar'n yz vard... yoksa Michael'in yz myd. . artk emin olamyordu

yle yalnzm ki! diye bard ruhunun derin ve sessiz boluklarna doru. Hi istemiyorum

Birden o szleri hatrlad. u anda. Bayan Courtney, siz herhalde dnyann en zengin kadns

inden dnd. Hepsini feda ederdim... Hani Madeninin her elmasn verirdim... yeter ki bi ei sevebileyim, o da beni sevsin... iki ocuumu yanma alabileyim... sonsuzlu a kadar yanmda tutabileyim.

Bu dnceyi fkeyle bastrd. Bunlar vck vck duygusal eyler. Zayf ve korkak bir kadn sen... yorgunsun. imdi uyu, dedi kendi kendine sert sert. Yarn olunca... Gzlerini yumdu Yarn olunca yine cesur o/ursun! S O N

You might also like