Professional Documents
Culture Documents
SAUSSURE'U YENIDEN
OKUMAK
Niin Saussure' yeniden okumali? lmnn zerinden 90 yili askin bir zaman gemis olmasina karsin, Saussure bugn bizim iin yeni bir seyler syleyebilir mi? lmnn ardindan grencilerinin yayinladigi Genel Dilbilim Dersleri'nin 30'lardan baslayarak, bO'larda, yaptigi etkiyle birlikte, yerine getirmis, asilmis midir? ne srldg zellikle Dolayisiyla Saussure' neden zgn metinlerin yeniden okumak iin ne srlebilecek gnisigina ikmis olmasiysa, ilk bir digeri de, GDD'ye dayali okumalarin dstg yanilgilar. Bu konuda en nls E. Benveniste'in 1939'da, ders notlarinin elyazisi kaynaklari daha ortaya ikarilmadan sekillendirdigi gstergenin dogasina iliskin elestiridir. Artik "kanon"a getigini varsayabilecegimiz bu elestiriye gre, Saussure gstergenin nedensizligini ileri srerken hakliydi, ancak nedensizligin gelerini belirlerken yaniImisti: Benveniste, GDD'ye bagli olarak, Saussure'n gsteren ile gsterilen arasinda nedensizlik ileri srmesini elestirir: k-a-r-d-e-s ses dizisi "kardes" kavramindan bagimsiz yalnizca bir ses yiginidir, yleyse gsteren ile gsterilen arasindaki iliski nedensiz degil, zorunludur; nedensiz olan gsterge (gsteren+gsterilen) ile nesne arasindaki iliskidir, dildeki sesler hibir biimde dis dnyadaki nesnelere karsilik gelmez. Simon Bouquet ise titiz bir incelemeyle bu elestirinin GDD'nin arpik kurulmasindan dogdugunu, Cenevreli ustanin daha karmasik bir nedensizlik ele tutarsizlik kuramina elestirilerinin sahip oldugunu gsterir. Bu ve benzer kimi tesine gemek iin kuskusuz zgn
Saussure dsncesinin yazgisi ilgintir. Cok uzun bir dnem neredeyse bir tek karsilastirmali Hint-Avrupa filolojisi stne yazdiklari kendi kaleminden okunabiliyordu; yasarken genel dilbilim stne tek satir yayinlamamisti. Dersler ise nemli lde yayincilarinin mdahalesini ieriyor; szgelimi, nl "dili kendi iinde ve kendisi iin inceleme" dsncesi derslere katilmis grencilerin hibirinin elyazisi notlarinda yer almiyordu. Yayincilarin benimsedigi dzen de Saussure'n dersleri verirken tuttugu yoldan farkliydi: Cenevreli usta 190Tde derslerine tarihsel dilbilimle baslamis, agirligi vermisken; sesbilim ve rnekserne bugn genel dilbilim gibi zel olgulara dedigimiz disiplinin yayincilar
alindigi 1910-11 gretim yilinin notlarini temel alip ne ikarmislardi. 195Tde Godel'in Les sources manuscrites
du Cours
metinlere ynelmek gerekiyor; sz konusu ynelimin nemli lde gereklestigini de belirtmek yerinde olur: derslerin alabildigine sadik ingilizce ve Fransizca yeni baskilari yapildigi gibi, bunlara bagli olarak ikinci eviriler de basladi. Ecrits de linguistique generale ise, bilebildigim kadariyla, Trke de dahil, 13 dile evriliyor, Deyis yerindeyse, bir tr bilimsel bulunuyoruz. fundamentalizm dnemine girmis
de linguistique genEkale de Ferdinand de Saussure' (Ferdinand de Saussure'n Genel Dilbilim Derslerinin Elyazisi Kaynaklari] yayinlamasiyla birlikte, Saussure'n zgn metinlerinin nemi daha ok anlasildi ve Engler'in olaganst elestirel basimi yayinlaninca, ders notlarinin zgnleri ve bu arada Saussure'n kendisinin tuttugu hazirlik notlari ve 1890'larin baslarina kadar uzanan baska ilgili notlarla birlikte, Cenevreli ustanin zgn dsncesinin zgn kaynaklari erisilebilir oldu ve artik Saussure stne konusurken GDD'den ok kaynaklarina basvurmak gerekliydj,' Ancak, daha ok, Saussure stne alisan uzmanlar ve dilbilimciler iin geerliydi bu. bO'11 yillardan itibaren grlen Saussure etkisi, hi okumayanlar bir yana birakilacak olursa, byk lde GDD'den esinleniyordu. notlar arasinda, grencilerinin tuttuklari ynlerini Ferdinand de
Saussure' yeniden okumak iin bir gereke daha ne srebiliriz: Saussure'n bugne kadar daha ok bir dilbilimci olarak okunmus olmasi. Oysa Saussure dsncesi dilbilimseloldugu kadar felsefidir de; ve bu gizilgc yeterince aiga ikarilmis degiL. Simon Bouquet'den dosyamizda yer alan eviri, sz konusu gizilgcn kapsami konusunda aydinlatici bir nitelikte, Introduction il la lecture de Saussure (Saussure' Okumaya Giris) [Payot, Paris 1997) adli kitabinin nszn olusturan bu metin, aslinda Saussure' okumaya girisin nsz olarak da okunabilir. yeniden
Godel'in yayinladigi
aslinda 190Tden ok nceleri genel dilbilimle ilgileniyordu slerde aktardigi dsnceleri byk lde 1900'den nce
olusturmustu, 190Tden sonra pek bir sey katamadigindan yakindigi gibi, bu konuda bir kitap yazmak zere aldigi notlari kaybetligini belirtiyordu (1911) (Sources manuscrites, 29-30). Saussure metninin ilgin yazgisinin bir asamasi da bu taslagin otelin limonIugunda 199b'da Saussure ailebulunmasiyla baslar. De
1. Bu srecin metinler ioriaux ayrintilari ve ders notlarinin generale karsilastirmali baskilari S., yerine artik izgisel edi-
biiminde
yayintanrnatan bu metnin
konusunda de Ferdinand
tasiyan taslak, Rudolf Engler'in daha nce yayinlamis oldugu notlarla birlikte Simon Bouquet ve Engler tarafindan Ecrits de linguistique generale (Genel Dilbilim Yazilari, Gallimard, 2002, 353 s.l adiyla yayinlandi. Artik Saussure'n kendi kaleminden ikma genel dilbilimle ilgili kapsamli bir metin var ve zerine egilinmesini bekliyor,'
de la linguistique
2. Okur dosyamizda 3.
ilk 13 sayfasinin
117-29] evirisini
Benveniste et la representation du sens : de l'arbitraire tique , Emile Benveniste vingt ans apres, SO us la directian
special de LlNX, 1997, 107-122. Ayrica bkz. Bouquel, generale de Ferdinand de la linguislique de Saussure
du signe
il l'objet
extra-linguisNumero ediloriaux
de Norman-Arrive,
67
[metafizikJ anlaminin silinmesi, derslerin ve yazilarin "felsefi" tematiginin dizgesel biimde silinmesi, ayni zamanda tasarlanan biliminkilere benzer karsilastirmaci bilimin bilgikuramsal
dil-
ltleri-
ni aika dile getiren szlerin silinmesi veya gizlenmesi. Ayrica, Saussure dilbiliminin anlam bulanikliklarina, aslinda karsit anlamde Saussure 54 yasinda ld, Taninmis dilbilimci, ragmen, bu yillarda n dilbilim yapitina bagliydi - henz yirmi bir yasinda lara maruz kalan temel kavramlarinin - nedensizlik kurami ya da deger kurami gibi - Bally ile Sechehaye tarafindan yapilan sunumu da bu yapay trdeslestirmeye katilir.' (Buna getirecegimiz elestiriler ne olursa olsun, GDD'yi dzenleyen bakis aisi byk bir aiklikla kanitlanmis olacaktir en azindan, Her durumda, Cenevreli ustaninki gibi karmasik, ancak tam gelistirilmemis bir dsnce karsisinda, o 1916'daki yayinci mdahalesinin bir parasi oldugu dsnce tarihi
bile degilken, 1878'de yazip yayinladigi Memoire'a, Syle byle otuz yil sonra, ancak bir avu grenci, 1907 ve 1911 arasinda Cenevre niversitesi'nde "genel dilbilim" basligi altinda verilen, Saussure'n kendi szlerine gre, bir "dilbilim felsefesi" olan bambaska nitelikte - ve hastaliginin aniden sona erdirdigi - bir gretime tarihinde, erisme Cenevreli'ye olanagina sahip olurlar, Yine de dil biliminin
de gz nne alindiginda, Bally ile Sechehaye'in indirgemesi zaman alinabilecek en iyi karardir byk olasllikla.J Yzyilin ikinci yarisinda zgn metinler uygunlugu zmlerneye ortaya ikan yorum alismalari' belli noktalarda dzenleyen izin verseydi, Cenevreli'nin
anitsal bir yer verecek olan, Memoire'dan ok, bu neredeyse gizli derslerdir. lmnden sonra gelen bu ikinci shreti Saussure, iki meslektasi tarafindan, Charles Bally ve Albert Sechehaye, grencilerin notlarindan kalkilarak olusturulan, 1916 yilinda Genel Dilbilim Dersleri basligiyla yayinlanan kitaba borluydu. Bu metnin serveni ne olagandisidir bir yazgi. - bir dsncenin yazgisiyla i ie geen olagandisi
GDD ile
arasindaki
yapilanmalarin genel perspektifi iinde ele alinan bu uygunluga ya da bu ayriliga dair bir zmleme retmezdi yine de - bu alismalar byk lde 1916 tarihli metnin btnlestirici kaldilar.' Byle olunca, GDD'nin btnlestirici bakisina bagli bakis aisindan
Bally ve Sechehaye'nin
Saussure dsncesinin
gereklestirmis olmalari, yapitlarinin getirdigi basari, buna inandirmaya yeter, Sz konusu alisma, ders notlari ve Saussure'n kendisinin tanitmaya yararlandigi elyazisi notlara, iki bakimdan, bozulmus notlarinda ihanet ederek niyet ettigi dsncenin bir yansimasindan ve elyazisi not-
yararlanacak olma ayricaligi, bu metnin ve yorumunun servenlerinkinden daha buyurgan bir akla boyun eger. Metinle yorumunun yalnizca destekleyecegi bu akii, dsnce tarihine "bilimsel" baglanir. Aslinda, sayet GDD'nin zelligi tamamen olan bir tasariyi dil-
larda byle bir dizge, tam olarak sylemek gerekirse, olmadigi halde, GDD tamamlanmis bir dizgenin mantigina gre dzenlenmistir - yani zgn metinlere mdahaleden sonra yklenen ve kitabin kimi nermeleriyle bunlarin anlatimlarini yneten bir mantiga gre: Bu metinler, tam tersine, kimi zaman birbirinden kopuk dokunuslarLa ilerleyen ve, en titiz gelisimleri biimini alincaya dek evrilen bir dsnceye taniklik olarak, GDD'nin tamamlanmis dizgesini dzenleyen iinde zdeyis ederler. ikinci akil, trdes bir
lendirmekse, kitap ait oldugu agin, byk lde 19. ve 20, yy, insana iliskin inceleme nesnelerini pozitiflestirme hareketinin insan bilimleri hareketinin - bir parasi olur. Bu noktada, Saussure'le yorumculari arasindaki kopukluk; zgn metinlerde anlatimini bulan pozitifligi kavrama biiminin, kendi iinde, GDD'ninkiyle karsit, hatta ondan ayri olmasinda yatmaz: GDD'de, byk lde rtk bir ideolojiye bagli olan pozitifligin, zgn metinlerde zerine kurulu oldugu aika "felsefi" temellerden koparilmasina baglidir ayrim, Bir baska biimde sylenecek olursa, Bally ve Sechehaye'nin metni, Saussure'e ait olmayan bir bilim kurami yansitir, Bilgiler alaninda bir insan biliminin konumu - bir baska deyisle, bir pozitifiik ideolojisi - konusunda Bally ve Sechehaye'nin kendi aglarinin ortak bayragini tek tarafli olarak salladiklari bu noktada, Saussure'n kendi szleri sonsuz kez daha karmasik ve daha zgn bir dsnce gelistirirler: Hem bir pozitifiik tasarisi (GDD'ninkinden daha radikal bir tasari, nk insan bilimlerine zelolarak uygulanabilir bir bilgikurama degil, genel bir bilgikurama uymaya alisir! gelistirir hem de tersine "felsefi" olarak sunulan, bu nedenle Bally ve Sechehaye tarafindan sansrlenen bir speklasyon kurar - bu szcgn anlamini dikkatle tanimladiktan sonra, metafizik adini verecegimiz bir speklasyon. Dogrusu, Saussure'n yaklasiminin derin zgnlg tam da, bir insan biliminin nesnesi ve yntemi stne dsnrken, byle bir dsnce dzenlemesinin nasil biimlenebildigini bize gstermesindedir. GDD'nin etkisinden arindirilarak ve bir bilgi kurami erevesine yerlestirilerek zgn metinlerin okunmasi, karsilastirmali dilbilgisine dair bir bilgikuramini, bu bilgikurami tarafindan yenilenmis olan dilyetisine dair metafizige baglayan - ve "programli bir bilgikurami", yani gelecekte kurulacak, byk erevesini anlam dilbilgisi olusturan bir bilimin bilgikuramina iliskin metafizik iddiayi reten bu tamamlayicilik iliskisinin kendisini leri kesfetmeye olanak verir, kurarken yararlandigi model-
sylemin aklidir: dil bilimine iliskin programli bir katisiksiz bilgikuram sylemi. Bu noktada, yayincilarin gereklestirdigi tahrif, birincisinin sonucu olarak, daha derin ve haincedir, nk zgn metinler bir baska tutarliligi karsilamaktadirlar: birbirinden ok farkli dsnce yapilanmalarina katilan bir dsnme srecini inceden inceye islerneyi bilmeyi. Hala sylemsel yapilanmalar diyebilecegimiz bu dsnce yapilanmalari, bu varsayimi yaptigimiz andan itibaren apaik grnrler - bir tablodaki arpik grntnn ilk kez grene kendini dogallikla ifsa etmesi gibi: Saussure'n genel dilbilim btncesinin tmn kat eden mantiksal bir kanavie olustururlar. Bunlar: (1J karsilastirmali dilbilgisine dair bir bilgikurami [burada bilgikurami, var olan bir bilimin uygunluk kosullarinin incelenmesi anlamiyla sinirli); [2J dilyetisi stne "felsefi" bir dsnme [Saussure'de felsefi teriminin nasil - bugnk bilgikuram anlaminin tam tersine - metafizik anlamina gelmesi gerektigini grecegizl; [3J dilbilime iliskin programli bir bilgikuram - bir baska deyisle, ortaya ikacak bir disiplinin bilimselligi sz konusu olunca, nceki iki yapilanmanin destekledigi bir iddia (bu nc sylemsel yapilanma, ikinciye bagli olan zgl bir gelisme biiminde eklemlenir). Bu ayri sylemsel yapilanmadan, GDD'nin yayincilarinin ykledigi trdeslestirme, vahim silip atmalarla gereklesir: ikinci yilin basinda hala uzun uzun savunulan "gstergebilimsel temel"in
s:,<a::TI
.n
Saussure'n dsncesinin olagandisi serveni - metnin serveni, yorumun serveni, dsnce tarihiyle etkilesimin serveni - stne, bu dsncenin yol atigi yanlis anlamalar eklenir, zgn metinlerin isiginda bu yanlis anlamalarin bir kismi ortadan kaldirilabilir. ilk yanlis anlama, su nerme biiminde dile getiriliyor: dilbilimde yapisalcilik, Saussure'n programli bilgikuraminin birebir gelisimidir. Gerekte, hi de yle degildir. nk yapisal dilbilim, Jean-Claude Milner'in gsterdigi gibi, bilgikuraminin en genel planinda, eski bir bilim modeline dayalidir Aristotelesi Saussure'n nemli lde diyebilecegimiz bir modele,' Simdi, eger bu model kavramlarina cidden esin kaynagi ise, hatta GOO'de
edilmesi10 pahasina ayakta tutulamadi, dersler ve yazilar aika, sayet dilbilim bir bilim olarak kavranabilecekse, bunun Galileci bir bilim oldugunu, bir baska deyisle, insan bilimlerine zg herhangi bir bilgikurami degil de ortak bir bilgikurami stne kurulu oldugunu gstermistir, Tm bu yanlis anlamalari ortadan kaldirmak, bu is tamamlaninca, zgn biimiyle Saussure' yeniden okumaya kendini adamak, bugn kesinlikle iin Saussure'n sonusuz/verimsiz programinin degildir. Oil bilimine baslatmak sundugu sahici biimine erismenin
byle bir modelin bildirgesini okuyabiliyorsak, zgn metinler bunu aika bir baska biimde gsterirler: Tam tersine, Saussure'n programli bilgikurami, dogar.' Galileci stenogram* diyebilecegimiz modelden
kayda deger gretimsel yararin - GOO, ugradigi [hakli ve haksiz] elestirilere ragmen, hala grencilere en evrenselolarak nerilen metin olma zelligini korumaktadir" - yani sira, Bally ve Sechehaye'nin tahrif ettigi nshanin altindaki kesfi, hi kuskusuz kendi alaninin tarihesine iin kimi srprizler saklamaktadir. dsncesi asil felsefeciler felsefecileri, - dil felsefecileri, silinmis metinlerin merakli dilbilimciler bilim felsefecileri, bilgi
biraktigi
bosluga karsilik
gelmek-
bulur: Yapisalciligin
ardindan gelen
kisacasi felsefeciler
dilbilimdeki gelismeler Saussure'n bilgikuramindan - ya da, en azindan, bu bilgikuraminin belli ynlerinden - bir kopusu ierimlemektedir. retimci okulun dogusunda oldugu kadar pragmatik dilbilim okullarinin dogusunda da bu yanlis anlamanin izini buluruz (bu durumda kopusun izi, bu okullar tarafindan szdizime, mantiga ya da Saussure tarafindan dil biliminin disinda kalan bir "sz"e [parolel havale edildigi ne srlen esitli grnslere verilen yerde ya da bu bilimin aika dile getirilen epistemolojik kuraminda bulunur].' Yine bu tez Saussure'n dsnme srecine denk dsmez: iddia edilen kopuslar hibir biimde zgn metinlerde anlatimini bulan dsnce bakimindan degil, - olasilikla - "yapisaici aristoculuk" bakimindan anlamli grnmektedir. Gerekte, onlar aisindan en nemli olan, ne srlen kopuslar Saussure tarafindan gereklestirilir - bir baska deyisle, Cenevreli dilbilimci, onun adini kullanan dilbilime tepki olarak ortaya ikmis olan dilbilimin gelismelerini ngrr, nc yanlis anlama, ikincinin olumsuz etkisiyle, yapisalcilik son-
bakir bir toprak gibi grnmektedir: Bu dsnce, bugn en canli kesfettirici degerini muhtemelen onlar iin tasimaktadir. Yeri gelince ele alinan Saussure'n dil ve bilim stne dsnceleriyle i ie olarak sylemsel yapilanmalarin - saymak gerekirse, karsilastirmali dilbilgisinin bilgikurami, dile dair bir metafizik ve dil biliminin programli bilgikurami - zmlenmesi, ok dogal olarak, elinizdeki kitabin blmlerini ynetti. (Bu sylemsel yapilanmaya sirasiyla ikinci, nc ve drdnc blmler karsilik gelmektedir, sonuncu blme sonsz katilmistir.] Cenevreli'nin destansi diyebilecegimiz arastirmasinin, yasamyksel ve kuramsal boyutlari iinde, ele alinmasi bu zmlemeyi ncelemektedir. stelik, bilgilerin ve bilgi kuramlarinin temsilinin burada yapilan okumada kainilmaz biimde ierimlendigi lde, bu temsilin erevesinin belirlenmesi gerekli grnd, Bilgikuramsalolanla metafizik olan arasindaki tamamlayicilik iliskisi stne kurulu bir insan bilimleri felsefesinin gerekelendirilmesini ana izgileriyle gsteren Baslangi'in konusu budur. Bu baslangi, kavramsal bir ereve izmekten teye gitmezse, kitabin kalaninin bunun a posteriori gerekesini getirecegi umulur.
Notlar, 1. Bu, Sau5sure'n dizgesi degildir. 2. Bally ile Sechehaye'in "yeniden yaratma" olarak sunmaya bulanik konumlari nszlerinde "tm kendini blmleri gsterir: yazarin yapitlarin! niyetine ok bir uyan aik biimde bir "yeniden kurma" ya da "nc yili temel alarak" gereklestirilen sunduktan alistiklarini sonra, kitapta kesinlerler. bir dzen iinde" yaratilan Hayali bir kisilik, dsncesini yneten bir dizgenin olmadigi anlamina gelmez: bir bilgikuramin
rasi dil biliminin gelismelerinin (zellikle retici dilbilgisinin gelismeleri!, Saussure'n bilgikuramindan koparak 17 ve 18. yy'larin klasik dilyetisi anlayislarinin olusturdugu gelenege yeniden baglandigini ne srmektir.' Burada da, sz konusu olan GOO ve yapisalcilik tarafindan daraltilan bir Saussure'dr, yoksa zgn metinlerin Saussure' degiL. zgn metinlerde, klasik agin gelenegi ikindir, hem de GOO'de (ki bu gelenek serimlenen izleklerin kendi mantigi desteklenerek GOO'de yine de aiga ikarilabilir] oldugundan ok daha aik seik biimde; genel dilbilgisiyle bagi, "18. yy filozoflari"na gnderme yaptigi, Humboldt'u bildigi de aika grlr; stelik deger kavrami dogrudan dogruya klasik szlklkten alinmis gibidir. Karsilastirmali sonra, eger bir dsnr "dekarti dilbilim"den tarihinde yeni bir sayfa atiysa, bu kesinlikle dilbilgisininkinden yararlanarak dilbilim Saussure'dr.
du Cours de linguistique
yayinlanmasidir
Jager ya da Wunderli'ninkiler
Son olarak drdnc yanlis anlama, ilkinin - tarihselolarak diger nden daha az dayanikli', ama daha yaygin - olumsuz etkisidir, animsamak zere anilabilir. Bu, su nerme kiligina brnr: Saussure'n dilbilim bilgikurami insan bilimleri iin genel bir model grevi grebilecek bir bilgikuramdir, Bir kez daha, zgn metinler tam tersini desteklemektedir. Bu tezin yani sira, 1960 ve 1970'li yillarin topyasi - zellikle Fransa ve italya'da - dilbilim ve gstergebilim arasindaki mantiksal bagimlilik iliskisinin tersyz
erek, ele alinan dilyetisine iliskin dsnme srecine bu metinlerin bir zmleme dem Nachless, semiologiel. lications, kaynaklar"
grrz, Ferdinand de Saussure, Linguistik und Semiologie, ed, Johannes leltres Fehr, Frankfurt, et documents", Suhrkamp, 1997 [Saussure
Notizen aus et
entre linguistic
Ayrica krs. el yazisi notlar sorunu konusunda, J. Fehr, "Saussure: cours, pubHistoLre, epistemologie, tasidiklarinda langage, 18-il, 1996, "el yazisi tm el yazisi genel dilbitime iliskin yazilar toplamina bile, bunlari Saussure'n
manuscrLts, anlatimini
1891 tarihini
GDD'ye atfeder,
69
notlarinr
derslerin
notlariyla
koyar. Paris,
a une science
du langage,
Le SeuiL, 1989, zeLLikle 5.642 ve 652no. 12, Paris, Le Perroquet, Galileei (aslinda Nisan
istir. Burada gerekten fazlasiyla yerinde bir deyis kullanmamiza izin verilsin, yakayi siyirarak, yani sanki mantikmisasina, daha sonra biimleri grmek iin dsnceleri - ya da tersine dsnceleri grmek iin biimleri - siniflandirarak bu isten kamaya alisir; ve her iki durumda da incelemesinin ve siniflandirmalarinin biimsel nesnesini kuran seyi, yani iki alanin kesisim noktasini yanlis tanir.
a Saussure",
* Aristocu
model Kurtulus 6. Milner'in Saussure'n 7. Birinci Chomsky tezdir;
dayanirken,
hesaplama
kurami
aLir (krs.
Saussure'e
uygulanmasinda
tamamen
dsncesine
tam olarak,
Dilbilimcinin
etkinlik
ve dikkatinin
yogunlastigi
zere, GDO'nin yaymeilarinin szgelimi, Cartesian konum alislari Linguisties, La Linguistique topyalarin
ya da Milner"in evirisi:
8. Bu Chomsky'nin Fransizca
yalnizca karmasik geler degildir, ki yalinlastirmak istemek yanlistir, ayni zamanda dogal bir birligin karmasikligi iinde bir yana birakilmis, ne yalin bir kimyasal cisimle ne de kimyasal bir bilesikle karsilastirilamayacak, buna karsilik istenirse, solunabilir havadaki azot ve oksijen gibi kimyasal bir karisima; azotu ya da oksijeni ekip alirsak havanin artik hava olmamasi bakimindan, bu arada havaya yayilmis azot ktlesini oksijene hibir seyin baglamamasi bakimindan, nc olarak bu gelerin herbirinin ayni trden diger gelerin karsi karsiya oldugu siniflandirmaya tabi olmamasi, ancak bu siniflandirmaya geilirse artik bunun bir hava sorunu olmamasi bakimindan ve drdnc olarak karisimlarinin kendi ynlerinden
9. Her zaman reddedilen srdrdgn 10. Bu tersyz 11. Yalnizca lerinin dsnmek Fransizca
izlerinin,
yine de dogru olur. Roland Barthes basimlar konu edilmistir. izlemiyor, yeni diLLerdeki eviribelli bir ritmi olarak
de dzenli
kendini
gsteriyor.
siniflamak gelerdir.
bakimindan
adim bunlardir: szck artik szck degildir eger [ ] Son olarak havanin iki gesinin maddi olmasiyla karsilastirmanin kabaca oldugunu, oysa ki szcgn ikiliginin fiziksel ve ruhbilimsel alanin ikiligini temsil ettigini syleyecegiz, Bu itiraz sirasi geldigi iin ve dilsel olguya dnk bir nem tasimadan burada yer bulmaksu veya bu gerekligine ta; yolumuzu belirtmek iin geerken ve kesinledigimiz her seye tam karsit olarak deginiyoruz. Havanin iki gesi maddi trdendir,
1 nsz Temel ikis noktasi yapmak zere dilbilimin ayricalik tanimak, olanaksiz grnmektedir aslinda: fakat birbirine yle bagli bes ya da alti temel gereklik vardir ki, birinden ya da digerinden ayni biimde yola ikilabilir ve mantiksalolarak tm digerlerine ve aralarindan herhangi birinden kalkarak ayni sonularin her kk dallanip budaklanmasina ulasilabilir. rnegin, yalniz su veriyle yetinebiliriz: Biim ile anlami karsitlastirmak yanlis (ve uygulanamaz). Buna karsilik dogru olan, bir yanda sesil yz [figure vocaLl ile brnde biim-anlam'i karsitlastirmaktir. Aslinda, kim bu dsnceyi titizlikle izlerse, grnste matematik ok uzak olan bir ilkeden yola ikanla ayni sonulara rnegin: olarak ulasir, yani
szcgn iki gesi ise karsilikli olarak zihinseldir [spiritueLl; bizim srekli grs aimiz, yalnizca anlamlamanin degil, gstergenin de katiksiz bir bilin olgusu oldugunu sylemek olacaktir. [Ve de zaman iinde dilsel zdesligin 2b zdesliklerin yalin oldugunu.]
Ne "bir dil olgusu birok grs aisindan ele alinmayi erek, ne de "su dilolgusu
olur" diyerek dogruya yaklasiriz. Cnk dilolgusunun grs aisinin disinda verili oldugunu varsayarak yola ikmis oluruz. ncelikle birden ok grs aisinin var oldugunu; yoksa bir dil olgusunu kavramanin dpedz olanaksiz oldugunu sylemek gerek. Kimi zaman su kimi zaman bu degerlendirmenin lehine, degisebilir nitelikteki iki terim arasinda kurarak basladigimiz zdeslik, dilbilimsel arastirmanin kuskusuz. yola iktigi tek birincil, tek yalin olgudur hi
Dilde i grngler, yani bilin grngleriyle dis grngler, dogrudan kavranabilir olanlar arasinda bir ayrim yapmak olanaklidir. 2a [ikili z stne: ikiligin Yazim yanlislari "ilk ve son" ilkesi]
kabul 2c Dilbilimde nesnenin dogasi Dilbilim, birincil ve dolaysiz nesne olarak, fizik, kimya, bitkibilim, gkbilimde vb. oldugu gibi, nnde verili bir nesne, duyulara teslim olan bir dizi sey bulur mu? Hayir, hibir biimde ve hibir zaman: duyularin verisinden ikabilen bilimlerin tam karsisinda durur dilbilim. da fizyolojiye ait bir kendiliktir; bir kendilik degildir. bu durumda, yola
etmeye daima yatkin bir dilbilgisinin en kk paragrafinda bile gze arpan bu srekli ikiligin ilk ve son ilkesinin en dogru biimde nerede bulunabilecegini ararken, en son asamada, dilyetisinin z ve bir dilsel zdesligi neyin kurdugunu bilme sorununa her zaman geri dnmek gerekecegine inaniyoruz. Dilsel zdeslik iki trdes genin birlesmesini ierimleyen bsbtn zel bir zdeslige sahiptir. Bir yandan bir demir, altin, bakir tabakasinin kimyasal trn ve ardindan bir atin, kzn, koyunun hayvanbilimsel trn saptamamiz istense, kolayolurdu bu; ancak bir ata ilistirilmis bir demir tabakasindan, bir kz stne konmus bir altin tabakasi ya da bakirdan bir ss tasiyan koyundan olusan tuhaf toplamin hangi "tr" temsil ettigini saptamamiz istense, bu isin sama oldugunu birdenbire haykirirdik. Dilbilimcinin basindan bu yana ve nne kondugunu anlamasi gereken is, tam da bu sama
Agizdan ikan bir dizi ses, rnegin mer [m+e+rl, belki de akustik ya hibir biimde, dilsel
m+e+r'e bir dsnce baglanirsa dil var olur. Hi kuskusuz ok siradan olan bu gzlemden 1- verili olabilecek, dilsel kendilik yoktur; disinda var olmaz;
su sonular
ikar:
s:,<a::TI
A~
2- bize verili olan yalin seyler arasinda hibir dilsel kendilik yoktur, nk en yalin anlatimina bile indirgendiginde, hem gstergeyi hem de anlamlamayi gz nne almak zorundadir, ve onun bu ikiligine karsi ikmak ya da onu unutmak, dilsel kendiligi yeniden fiziksel olgular alanina yerlestirerek, sona erdirir; dogrudan dogruya dilsel varolusunu
iii. TERSSREMLi, yapay, istenli ve btnyle gretime dnk olan grs aisi, bir biimbilgisinin (yani "eski bir dil durumu"nun] bir
baska biimbilgisine TiLMASi biimindeki (yani sonraki bir baska dil durumuna! grs aisi. YANSi-
3- herbir dilolgusunun birligi olgularin birlesiminden olusan karmasik bir olgudan doguyorsa, ok zel bir trn birlesiminden de dogar ayni zamanda: gstergeyle ortak hibir seyolmamasindan; 4- bir dilin olgularini siniflandirma gsterdigi girisimi seyarasinda, zde,
(Bu yansitmanin ortaya ikmasina yardim eden, re gre ilk durumun biimbilimsel degerlendirmesiyle birlikte, apraz zdesliklerin, ii, degerlendirilmesidir! ; -GERiYE DNK TERSSREMLi grs aisindan farksiz; bu grs aisi KKENBiLiMSEL grs aisidir: normalde kkenbilim dedigimizden baska seyleri de kapsar. IV'le iliskisi iinde niteliklerinden biri, B agini kendi basina gz nnde tutmamasidir.
kendisini
su sorunla
karsi karsiya bulur: varsaymaya egilimli oldugumuz gibi, yalin ve trdes nesneleri degil, gstergeleri ya da dsnceleri siniflandirmamiz gerekseydi nmze ikan bu olurdu, trdes nesnelerin birlesmelerini (gsterge-dsnceler [signes-ideesll siniflandirma. iki dilbilgisi var, biri dsncenin gstergenin; her ikisi de yanlis ya da eksik. 2 d [ikicilik ilkesi] ses ile dsncenin ikiciliginde, sesil parasi, digeri
IV. Herbiri kendi basina alinan ve, biri digerine boyun egdirilmeden, aiklamaya gre birbirini izleyen iki dil durumunu saptamaya dnk TARiHSEL grs aisi. (Haklarinda bir sey bilmedigimizi itiraf ettiklerimiz disinda) Bu drt olan
grng ile zihinsel grngnn ikiciliginde yatmaz; bu, konuyu kavramanin kolayei ve tehlikeli yoludur. Bu ikicilik, KENDisi OLARAK sesil grng ile GSTERGE OLARAK sesil grng arasindaki ikilikte yatar - fiziksel (nesnel) olgu ile fiziksel-zihinsel (znel) olguda, yoksa "zihinsel"' anlam olgusu ile karsitligi iinde "fiziksel" ses olgusunda degiL. Biri digerine ayrilmaz biimde bagli olan, anlamlama kadar gstergenin de var oldugu bir ilk, isel, ruhsal alan vardir; dissalolan ikinci bir alanda ise "gsterge" disinda bir sey yoktur, fakat bu noktada bir dizi ses dalgasina indirgenmis olan gsterge, sesil yz adindan baskasini hak etmez bizim iin. 2e [Drt grs aisi]
pek yok. Aslinda, drdncs ilk [ ] digi gn disinda verimli biimde gelisemeyecektir. Buna karsilik byk lde gelismis olan; en st bilimsel savlari besleyen yapitlara varincaya dek, bu ayri grs ailarinin acinacak biimde karistirilmasidir. Bu noktada hi kuskusuz, ogunlukla, yazarlarin gerek bir dsnce eksikligi grlr. Ancak hemen inancimizi aiklayalim: en sonunda tmnn gelip iki zorunlu grs aisina dayali drt dogru grs aimiza kuramsalolarak indirgen-
mesi gerekecegine, dogru ya da yanlis, ne lde inaniyorsak, drt ayagi ya da yalnizca gerekli ift terimceyi katisiksiz olarak kurmanin hibir zaman olanakli olmayacagi kuskusunu da bir o kadar tasiyoruz. 3a [Nesneye yaklasmak] Dil gibi karmasik bir nesne karsisinda
i ve ii ayni
i. Kendi
dilyetisi
olgularinin
dogasindan
kaynaklanir:
biimindeki
yapmak iin, bu nesneye ister istemez su ya da bu ynden yaklasacaktir, ok iyi seildigini varsayarsak asla nesnesi btn dilyetisi olmayacak, daha kt seilirse dilsel bile olmayabilecek ya da sonradan kabul edilemez olacak grs ailarinin bir karisimini temsil edebilecektir. Ancak dilin dogasinda, bir yandan - hakli ya da haksiz - saldirmaya alistigimiz, asla tek tek geler, yani daha sonra kendilerine dayanarak bir genellerne yapilan kendi baslarina belirlenmis varliklar (ya da nicelikler! bu da bulamayacagimiz temel ve ayrilmaz bir zellik vardir. Tersine NCE genellerne vardir ve onun disinda hibir sey yoktur: ancak, genellerne lt islevi gren bir grs aisi varsaydigi kendilikler ve, rin ayrilmis sesil dilbilimin [ tartismasina olmaz. iin, dilbilimcinin ilgilenebilecegi birinci ve en temel zihnin gizil bir isleminin sonucudur zaten. Bundan, btn ]'e degil de, maddi olarak, dogru grs ailari gelip attigi sonucu ikar dosdogru: yoksa nesne
-tarih karsiti istencin grs aisindan farksiz -biimbilimsel ya da dilbilgisel grs aisindan farksiz -birlesik gelerin grs aisindan farksiz (Bu alandaki zdeslikler anlamlamayla birbirleri gsterge arasindaki arasindaki bagintiyla,
ii. Capraz
zdeslikler
biimindeki
-artsrernden farksiz grs aisi -sesbilgisel [phonetique] (ya da dsnceden sayesinde ayni sey demek olan, gsterge yzn] grs aisindan farksiz, -ayni zamanda yalitilmis [Bu alanin zdeslikleri gelerin
islevinden
rnek. Dilyetisinin incelemesine girmek iin, dilyetisinin bir dizi [ ] oldugunu varsaymaktan olusan en-ok yalinlastirma srecini seersem [ ]. 3b [Dilbilim ve sesbilgisi] ayrimlarin srekli ve karmasik yanilgisi, belli bir
zdeslikleri tarafindan verilir; fakat sonra ncekine indirgenemeyen ikinci tr dilsel zdeslikler olur bunlar.] III ve LV,dogru grme biimlerinden kaynaklanir:
Tm dilbilimsel
grs aisindan bir nesne stne konusulunca sz geen grs aisinda bulunulduguna inanilmasidir; ok basit bir nedenden
71
dolayi, on durumun
Dilbilimde yola ikilacak nesnenin bulunmadigi, kendi basina belirlenmedigini unutmayalim. Bir nesneden sz edildigi, bir nesne adlandirildigi andan itibaren, belirli A grs aisinin kullanilmasindan baska bir sey degildir bu. Belli bir nesneyi adlandirdiktan, bulunmayan A sinifi disinda mutlak bir varolusu bir sey bile olmayan A ve A sinifi disinda tanimlanmis
ilkesinin
uygula-
arasinda duyumsanan baglilasimin bulunusu - rnegin, Almanca a, o, u'dan sonra gelen artdamaksil ch (wachen) ile e, i, 'den sonra gelen damaksil ch Inichts) arasindaki dil tarafindan duyumsanan baglilasim -greli z iinde simdiden apaik olan KARSITLlK'in ikinci derecesini sunar, Bir [ ] ayriminin eklenmeye bulunusu basladigi iki ses arasinda duyum[ ] ya birsanan bir baglilasimin
grs aisini verdikten sonra, A sinifindan bu nesnenin B'ye gre nasil grndgn grmeye (belli durumlarda] izin verilebilir belki. Su anda A grs aisinda miyiz, B grs aisinda mi? Dogrudan dogruya B grs aisinda oldugumuz yaniti verilecektir; bylece bir kez daha bagimsiz varolus sren dilsel varliklar yanilsamasini bir yana birakmis oluruz. Kavranmasi en g, ama dilsel gereklerin en yararlisi; tam tersine, su anda temelolarak A grs aisinda kalmaktan vazgemedigimizi, B'ye gre kavrayisi [notion] gzmzden kaacak A sinifindan bir terimi kullandigimizi anlamaktir, Bylelikle dilbilimcilerin ogu, ses gelerini incelemek iin szcgn anlamini soyutlayarak, champ szcgnn ses grs aisindan chant szcgyle zdes oldugunu, szcgn inceleyecegimiz bir ses yanina bir de baska bir yana vb. sahip oldugunu syleyerek, fizyolojik-akustik alana yerlesmeyi dsnrler. Fakat ncelikle, degisik grs ailarindan degerlendirilmesi gerekecek bir szcgn bulundugunu nerden ikariyoruz? Bu dsncenin kendisini de ancak bir grs aisindan ikariyoruz, nk benim iin, tm kullanimlarinin ortasinda, szcg verili ve bir rengin algilanmasi grmek olanaksiz. gibi bende izlenim birakan bir seyolarak
karsitligi Bir sesbirimin bulunusu = bulunan diger sesbirimlerle da onlarla iliski iinde kendi degeri. ("Anlam" olmadan) iki sesin baglilasimi = karsilikli karsitliklari, birleriyle iliski iinde deger'leri.
Degisik "anlamlar"in baglilasimi ile iki sesbirimin baglilasimi = her zaman yalnizca karsilikli deger'leri. Anlam ile deger'in zdesligini iste bu noktada sezinler gibi olmaya baslarii. Bundan sonra: ne yaptik? Art arda degisik konumlar kazanan biimbilgisel bir birim olarak sesbilimsel geden yola iktik, ama bir ses, kendi basina, hibir zaman biimbilgisel birim olarak verili degildir. (Anlik vb.) biimbilgisel zmlemede, biimleri - son zmlemede - sesbirimlerle, yani sesbilimsel zmlemenin sonularina gre, kesin izgilerle blmek iin hibir neden yoktur. z sesbirimi her zaman yalnizca ardinda e uygun degildir,
Gerek su ki, a szcgnden, b szcgnden, ya da yalnizca szckten sz ettigimiz srece, kattigimizi ne srdgmz tm grs ailarina karsin, temelolarak BiCiMBiLiMSEL verinin alaninda kalirii, nk szck biimbilimsel dsnceler dzeninden ikan ve de bagimsiz dilsel ayrimlar Szcgn bu biimbilimsel tasimayan bir ayrimdir,
fakat szgelimi p (kuskusuz p'nin baska kosullarda oldugunu varsayarak) ile tastamam ayni nedenlerle bu dil durumunda indirgenemez bir ge olarak grnen -e-yi ayirt etmek uygun olur. IBu ilke, bu durumda olgusunda /o almasmasi
= ap/ep almasmasi
vb.
bulur.) blm]
ayrimi, dolaysiz olarak yok etmekte bir tartismada ] 3d [Sesi! yzn fizyolojik-akustik Sesil yzn (dilbilim disi]
Bylece dilbilimde, A'ya gre var olan, ama B'ye gre var olmayan a nesnelerini B sinifinda, B'ye gre var olan, ama A'ya gre var olmayan b nesnelerini A sinifinda vb, ele almaktan vazgemiyoruz. Aslinda her sinif iin nesneyi belirleme gereksinimini hissediyoruz; ve bunu belirlemek iin kendiliginden herhangi bir ikinci sinifa basvuruyoruz, nk somut kendiliklerin hepten yoklugunda sunulan baska bir ara yoktur: yleyse, sonsuza dek, dilbilgici ya da
(her dilin disinda kendi basina esit olarak kendini gsteren] fizyolojik-akustik blm ilk bakistan itibaren, yalnizca kendi iinde belirli hibir trden tekil Birimlerin
ge degil, hibir tr birim de dogalolarak verili degildir. kurulmasina nasil geilir? Olanakli birimler ve mutlak birim = zdeslik. iki tr olanakli birim vardir: -ses zincirinin, min birimlerini blnmesinden
dilbilimci bize somut kendilik olarak, ve islemleri iin temel grevi gren mutlak kendilik olarak, bir nceki blmde ortaya ikardigi soyut ve greli kendiligi verir. Aslinda dilbilimde "olgular" tartismasinin yerine bakis ailari tartismasini geirmedike kopulamayacak bir kisir dng bu, dilsel olgu'nun en ufak izi olmadigina gre, nceden bir bakis aisini benimsemeden dilsel bir olguyu belirlemek olanagi yoktur. 3c [Seslerin Bulunusu ve Baglilasimi] ya da grmenin en ufak bir
baska bir deyisle dizimin [syntagme], ayni somut cisolusturacak ayri kesimlere ussal olsun olmasin doganlar; kopuk ve su ya da bu nitelik bakimindan benzer ayni trden baska birimlerle iliski iinde, birinci
trdeki birimlerin siniflandirilmasindan doganlar: bylece soyut, ama en azindan ayni nedenle ncekilerin yerine birim olarak geebilen bir birim elde edilir. iki dizinin hibirinde elde edilen birimler artik ayni birim degildir, inceledigi nesneyi, yntemli olarak, anlamak isteyen dilbilimcinin btn alismasi dnp dolasir, birimlerin tanimlanmasi olaganst zor ve ince dengelere bagli bir isleme gelir. Dilyetisinde, belirlenmis, bir ynden ele alininca, sinirlari kesinlikle gibi
Bir dilde bir sesin bulunusu [presence d'un son], dilin yapisinin dsnebilecegimiz en kk gesidir. Bu belirli sesin bulunusunun, bulunan diger seslerle karsitlik disinda deger tasimadigini gstermek kolaydir; bir dil durumu yaratan KARSITLIKLAR ya da KARSILlKLI DEGERLER veya EKSiLi [negatif] ve GREli
s:,<a:::TI
(Tersini varsaydigimiz
andan itibaren,
bu,
[kuskusuz
genel degerlere
baglidir
bu)
gerekte bir dizi baska olguya bagli su ya da bu olguyu, nedensiz ve yntemsiz biimde, ktle iinde su ya da bu zel blmlemenin neden dogru olduguna inandigimizi grrz.) aiklayamadan, yalitladigimizi
sz etmek yerine, genelolarak degerlerden sz edildigi andan itibaren, bunun gstergeler ya da anlamlar dnyasina yerlesmekle ayni seyoldugu, biimlerin karsilikli ve zdeksel ayriliklari sayesinde, ya da bu ayriliklara bizim ykledigimiz anlam sayesinde, tasidiklari degerler arasinda en kk bir tanimlanabilir sinir olmadigi grlr. Szcklere iliskin bir tartismadir bu.
Oysa yine de hangi [ ] zerinde bilmek gereklidir. 3e Fizyolojik gzlemler ve akustik grs aisindan bogaz damakslUari stne
3 g [Deger ve biimler] zelolarak herbir biimin anlami, biimlerin Anlam = farkli deger. ayrim her zaman kurulamayabilir. bir dizgeyiJ, gstergeler dizgesini aralarindaki ayrimdan baska bir sey degildir. Ancak biimler
ilk olarak. Fizyolojik ya da mekanik grs aisindan, damaksil bo gaz sesiyle orta ya da artdamaksil bo gaz sesi arasinda tam bir kosutluk vardir. Eklemleme noktasi biraz daha ndedir, hepsi bu kadar. bogaz sesinin, olarak ift ses izleni-
arasindaki
temelde ortaya ikaran degerlerin ne biimlerden ne gstergelerden ne de anlamlardan olusmadigi dursak azdir. Gstergelerin ayrimi arti belli anlamlarin
tr, isitimsel
mi verdigini kabul etmek gerek: kj Burada damaksil bo gaz sesinin belirlenmis bir tr oldugunu, tek bir ses degil de, iki sesten olusan bir bek olmasi, dolayisiyla yalin bir sesle iliski iinde degil, ancak baska beklerle iliski iinde siniflandirilabilecegi anlaminda, yadsimaya gtrebilecek ok zel bir ge vardir. Bu ikinci degerlendirmeyi bir yana birakiyorum; fizyolojik grs aisina bagli kaliyorum ve kl'in ift sesine karsin yalin bir ge olan k2'ye dogrudan dogruya benzer oldugunu ne sryorum. ikinci gzlem. Damaksillar teriminin yanlis kullanimi stne. Birok dilde, szgelimi italyanca cenere, generoso, var olan ts ve dz beklerine damaksillar kullanmis oluruz. adini verdigimizde, bu terimleri btnyle yanlis
genel ayrimi arti anlamlarin genel belli gstergelere, ya da tersi, nceden anlamlar zel zmden
atanmis olmasi stne kurulu olan gstergelerle arasindaki belli bir genel bagin ortaya ikardigi olusur degerler. Dolayisiyla olmadiklari nce biimbilgisel degerler gibi biim de degillerdir.
ikinci olarak, bir BiiM'in sesil yz degil de biim olarak var olmasi iin, iki srekli kosul vardir, geri bu iki kosul son zmlemede tek bir kosulolustururlar: 1- bu biim esanli diger biimlerle karsitligindan ayrilmaz;
2- bu biim anlamindan
Bir ses dizilisini ierimleyen ts ve dz beklerinin, damaksillar disinda nerilebilecek hibir adi almamasi gerekir. nk bir ses begi tr olamaz. Kr begini dsnecek olursak, k'nin hangi trden oldugunu, r'nin hangi trden oldugunu saptarim; ama kr toplamini bir tr yapmam gerekmez. Hatta ts ve dz kendi baslarina var olmazlar; t+s ve d+z olarak var olurlar. nc gzlem. Ama dillerin tarihinde yz kez "yalin k' sesi [darnaksil ki olagan akis iinde ts'yi rettigi" ve birka yzyil sonra alinan ayni harfin nce k1 sesini, sonra ts sesini gsterdigi ortaya iktigi iin, uygulamada ts ve dz beklerine damaksillar adini vermekten kainmadaki glkler konusunda kendimizi aldatmamaliyiz. Yalniz, bunun geleneksel ve yanlis bir kullanim oldugu ve damaksil szcgnn Hint-Avrupa k1'inden sz ederken dsndgmzden anlasilacaktir. bsbtn farkli bir anlamda oldugu iyi
Bu iki kosul o denli ayni seydir ki, gerekte, karsitligin anlamdan dogdugunu varsaymadan karsit biimlerden mez.
Biimin ne oldugu, onu temsil eden sesil yzn yardimiyla tanimlanamayacagi gibi, bu sesil yzn ierdigi anlamin yardimiyla da tanimlanamaz. iKi EKSiLi OLGU'dan olusan GENEL, KARMASiK olguyu temelolgu olarak ne srmek zorundayiz: sesil yze yklenebilen anlamlara iliskin genel ayrim'a bag li sesil yzlere iliskin genel ayrim.
3f [Deger, anlam, anlamlama ..,] Bir biimin deger, anlam, anlamlama, islev ya da kullanimi terimleri
1, Metinde yer alan kse li ayra iindeki bosluklar, Ferdinand de Saussure'n ninde bos birakilmis olan yerleri gsteriyor. -n.
2. Bu satirlardan siyasalliginin yayincilarca sansrlenmesine karsin, gerekte Cenevreli usta, siyasal iktisadin Deger kavramindan sz edilirken, 5aussure "vaLeur du
zgn met-
olarak dsnce terimiyle de aralarinda ayrim yapmiyoruz; bu terimler esanlamli. Ancak deger teriminin, ayni zamanda dilin z olan, bir biimin anlam imlemedigi, bir deger tasidigi gereginin zn diger szcklerden daha iyi anlattigini kabul etmek gerek: en temel nokta budur. Biim bir deger tasir, dolayisiyla baska degerlerin varligindan bizi haberdar eder.
pekala ayirdindadir:
travail et valeur du capital" iemek degeri ve sermaye degeril demis oldugu halde. yayincilari capilal'i sansrleyip yerine salaire'i icret, ayliki getirmislerdir iClG/E. i. 1318). Mektuplardan da dnya leginde gncel siyaseti takip ettigi anlasiliyor. -n.