You are on page 1of 46

G. H. Hardy _ Bir Matematikinin Savunmas Kitaplar, uygarla yol gsteren klardr. UYARI: www.kitapsevenler.

com Kitap sevenlerin yeni buluma noktasndan herkese merhabalar... Cehaletin yenildii, sevginin, iyiliin ve bilginin paylald yer ola rak grdmz sitemizdeki tm e-kitaplar, 5846 Sayl Kanun'un ilgili maddesine istinaden, engellilerin faydalanabilmeleri amacyla ekran okuyucu, ses sentezleyici program, konuan "Braille Not Speak", kabartma ekran vebenzeri yardmc aralara, uyumluolacak ekilde, "TXT","DOC" ve "HTML" gibi formatlarda, tarayc ve OCR (optik karakter tanma) yazlm kullanlarak, sadece grmeengelliler iin, hazrlanmaktadr. Tmyle cretsiz olan sitemizdeki e-kitaplar, "Engelli-engelsiz elele"dncesiyle, hibir ticari ama gzetilmeksizin, tamamen gnlllk esasna dayal olarak, engelli -engelsiz Yardmsever arkadalarmzn youn emei sayesinde, grme engelli kitap sevenlerin istifadesine sunulmaktadr. Bu e -kitaplar hibirekilde ticari amala veya kanuna aykr olarak kullanlamaz, kullandrlamaz. Aksi kullanmdan doabilecek tmyasalsorumluluklar kullanana aittir. Sitemizin amac asla eser sahiplerine zarar vermek deildir. www.kitapsevenler.com web sitesinin amacgrme engellilerin kitap okuma hak ve zgrln yceltmek ve kitap okuma alkanln pekitirmektir. Ben de bir grme engelli olarak kitap okumay seviyorum. Sevginin olduu gibi, bilginin de paylaldka pekieceine inanyorum.Tm kitap dostlarna, grme engellilerin kitap okuyabilmeleri iin gsterdikleri abalardan ve yaptklar katklardan tr teekkr ediyorum. Bilgi paylamakla oalr. Yaar MUTLU LGL KANUN: 5846 Sayl Kanun'un "altnc Blm -eitli Hkmler" blmnde yeralan "EK MADDE 11" : "ders kitaplar dahil, alenilemi veya yaymlanm yazl ilim ve edebiyat eserlerinin engelliler iin retilmi bir nshas yoksa hibir ticar amagdlmeksizin bir engellinin kullanm iin kendisi veya nc bir kii tek nsha olarak ya da engellilere ynelik hizmet veren eitim kurumu, vakf veya dernek gibi kurulular tarafndan ihtiya kadar kaset, CD, braill alfabesi ve benzeri formatlarda oaltlmas veya dn verilmesi bu Kanunda ngrlen izinler alnmadan gerekletirilebilir."Bu nshalar hibir ekilde satlamaz, ticarete konu edilemez ve amac dnda kullanlamaz ve kullandrlamaz. Ayrca bu nshalar zerinde hak sahipleri ile ilgili bilgilerin bulundurulmas ve oaltm amacnn belirtilmesi zorunludur." bu e-kitap Grme engelliler iin dzenlenmitir. Kitab Tarayan ve Dz enleyen Arkadaa ok ok teekkr ederiz. Kitap taramak gerekten incelik ve beceri isteyen, zahmet verici bir itir. Ne mutlu ki, bir grme engellinin, dzgn taranm ve hazrlanm bir e -kitab okuyabilmesinden duyduu sevinci paylaabilmek tm zahmete deer. Sizler de bu mutluluu paylaabilmek iin bir kitabnz tarayp, kitapsevenler@gmail.com

Adresine gndermeyi ve bu isimsiz kahramanlara katlmay dnebilirsiniz. Bu Kitaplar size gelene kadar verilen emee ve kanunlara sayg gstererek ltfen bu aklamalar silmeyiniz. Siz de bir grme engelliye, okuyabilecei formatlarda, bir kitap armaan ediniz... Teekkrler. Ne Mutlu Bilgi iin, Bilgece yaayanlara. Not sitemizin birde haber gurubu vardr. Bu Bir mail Haber Gurubudur. Grupta yaynlanmasn istediiniz yazlarnz kitapsevenler@gmail.com Adresine gndermeniz gerekmektedir. Grubumuza ye olmak iin kitapsevenler-subscribe@googlegroups.com adresine bo bir mail atn size geri gelen maili aynen yantlamanz yeterli olacaktr. Grubumuzdan memnun kalmazsanz, kitapsevenler-unsubscribe@googlegroups.com adresine bo bir mail gnderip, gelen maili aynen yantlayarak yeliinizi sonlandrabilirsiniz. Daha Fazla Seenek in, grubumuzun ana sayfasn http://groups.google.com.tr/group/kitapsevenler?hl=tr Burada ziyaret edebilirsiniz. sayglarmla. bu kitab Tarayan Sleyman Yksel www.suleymanyuksel.com suleymanyuksel@ suleymanyuksel.com suleymanyuksel6@gmail.com G. H. Hardy _ Bir Matematikinin Savunmas BR Matematikinin Savunmas g. h. hardy BR MATEMATKNN SAVUNMASI g. h. hardy TBTAK Popler Bilim Kitaplar 3 Bir Matematikinin Savunmas - A Mathematician's Apology G. H. Hardy eviri: Nermin Ark Trkiye Bilimsel ve Teknik Aratrma Kurumu, 1993 Bu yaptn btn haklar sakldr. Yazlar ve grsel malzemeler, izin alnmadan tmyle veya ksmen yaymlanamaz. TBTAK Popler Bilim Kitaplarnn seimi ve deerlendirilmesi TBTAK Yayn Komisyonu tarafndan yaplmaktadr. ISBN 975 - 403 - 002 - 2 lk basm Kasm 1993'te yaplan Bir Matematikinin Savunmas bugne kadar 42.500 adet baslmtr. 18. Basm Kasm 2001 (2500 adet) Yayn Ynetmeni: Kurtulu Diner Teknik Hazrlk: Ylmaz zben Tasarm: Mehmet Sobac Matematikinin Savunmas G. H. Hardy EVR Nermin Ark TBTAK Atatrk Bulvar No: 221 Kavakldere 06100 Ankara Tel: (312) 427 33 21 Faks: (312) 427 13 36 e-posta: kitap@tubitak.gov.tr nternet: kitap.tubitak.gov.tr TSAMAT - Ankara TBTAK POPLER BLM KTAPLARI Sunu

nl ngiliz matematikisi G. H. Hardy'nin "A Mathematician's Apology" ismini verdii bu kitap ilk olarak 1940 ylnda baslm. Hardy'nin amac matematii savunan bir tez ne srmek. Kitabn 1967 ylndaki drdnc basksna C. P. Snow'un allmtan uzun bir nsz eklenmi. Kitabnda Hardy kendisinden ok az sz ediyor. Snow ise Hardy'in hayatn, renkli ve srad kiiliini anlatmann yansra, o yllardaki Cambridge ve Oxford niversitelerinin youn entellektel atmosferini canl bir biimde aktaryor. Doal bir matematik dehas olan ama ok yetersiz bir eitim grm Ra-manujan adl Hintli bir katibin Hardy tarafndan kefinin ve bu iki farkl insann ksa ancak verimli ibirliinin yks de bu nszde yer alyor. Bir matematiki iin en gzel ilerden birisi kendi konusunu, deneyimlerini ve matematikle uramaktan ald hazz matematiki olmayanlara aktarmaya abalamaktr. Matematii savunurken biraz da bizi okuyan veya dinleyenleri etkilemek ve ilgilerini ekmek iin matematiin gnlk hayatta daha ok tannan mhendislik, fizik gibi alanlardaki uygulamalarndan bol rnekler veririz. Bu yolla matematii savunurken ister istemez matematiin znden uzak deriz. Hardy ise tezinde bu kolay yntemden zellikle kanyor. Hatta bir bakma "yararl" matematiin aslnda derinlii olmadn ve iyi matematikte olmas gereken gzellikten yoksun olduunu ne sryor. Yararlarn vurgulama dan matematii savunmak imkansz gibi grlebilir. Oysa bu kitapta Hardy matematiin zn, gzelliini ve derinliini sanattan, edebiyattan, satrantan ve kriketten rnekler de vererek yaln fakat ilek bir dille anlatmay baaryor. Matematik ve sanattaki yaratclk unsurlarnn ortak yanlarn da gn na karyor. Yann ilerlemesiyle yaratclnn azaldn kabullenen ve bu nedenle matematik yapmak yerine matematik hakknda yazmak gibi "ikinci snf bir i yapmaya kalktn daha ilk satrlarnda belirten Hardy, insanln ortak zekasnn bir ant olan matematii bu kitabyla genel kltrmzn bir paras yapmak iin ok yararl bir katkda bulunmu oluyor. Kendi anlayyla ironik bir biimde ters dse de, bylece belki Hardy matematii savunurken kendi matematiinden daha kalc ve deerli bir yapt ortaya karyor. Tosun Terziolu nsz Christ College*1) yemek salonunda, Hardy'nin, onur masasnda konuk olduunu saymazsak, sradan bir akamd. Hardy, Cambridge'e Sadleirian Profesr olarak henz dnmt. Hakknda daha nce gen Cambridge matematikilerinden bir -eyler duymutum. Onun dnnden dolay sevin duyuyorlard. Onlara gre Hardy gerek bir matematikiydi; fizikilerin dilden drmedikleri Dirac'lar, Bohr'lar gibi deil, pr matematikilerin en pr olanyd. Ayrca ak fikirli, egzantrik, radikal ve her zaman her konuda konumaya akt. Daha sonraki yllarda olsa onun iin herhalde 'matematikilerin yldz' derlerdi, ama yllardan 1931'di ve bu deyim henz ingilizce diline girmemiti. Masann daha u tarafndaki yerimden onu incelemeye koyuldum. Gnete yanm, kzlderilile-rinkini andran bronzlam bir yz, imdiden krlam salar... Yz gzeldi -kk elmack kemikleri, ince bir burun, soyut ve ciddi ama isel keyfini ve muzipliini ele vermeye her an hazr bir ifade... Gzleri koyu kahverengi ve bir kuunki gibi parlakt -soyut dnme alkanl olanlarda ska rastlanan trden bir bak. O aralar Cambridge birok nl ve olaanst simayla doluydu; ancak Hardy'ninki bunlardan en arpc olanyd. (V College : Cambridge niversitesini oluturan, bir veya daha fazla konuda lisans ve lisansst eitim ve aratrma yapan birim. (.N.) (2) Baz krsler nemli veya nl kiilerin adlarna ihdas edilmitir. (.N) Ne giydiini pek hatrlayamyorum; olaslkla spor ceket ve flanel pantalon. Einstein gibi rahat bir giyim tarz vard, ama ondan farkl olarak bu rahat giysileri pahal ipek gmleklerle eitlendi rirdi. Yemekten sonra oturma salonunda arap itiimiz srada, bana Hardy'nin benimle kriket hakknda konumak istedii sylendi. Ben henz bir yl nce gelmitim ama Christ gibi kk bir Colle -ge'de en yeni yelerin bile ne yapp ettikleri hemen renilirdi. Yanna oturtuldum ama tantrlmadk. Sonradan rendiime gre Hardy, formaliteyi gerektiren btn ilerde utanga ve ekingen davranrd;

zellikle de tantrlma ileminden rkerdi. Bann hafif bir hareketi ile tanma fasln geitirip hi bir giri yapmadan konuya girdi: "Kriket konusunda biraz bireyler biliyormusu -nuz, yle mi?" "Evet" dedim, "az bireyler." Beni derhal skca sorgulamaya koyuldu. Oynuyor muydum? Nasl bir oyuncuydum? O aralar akademik evrede pek yaygn olan bir tutumu be nimseyen, yani kriketi oynamayp yalnzca yazlan her -eyi takip ederek oyun hakknda fikir yrtenlerden hi holanmadn sezer gibi oldum. Ben de vasflarm -olduu ekliyle- dktrdm. Cevaplarm ksmen de olsa olumlu bulmu olacak ki daha ciddi, taktikle ilgili sorulara geti. Geen yln son deneme mandad) kimi kaptan yapardm? Eer seiciler ngilizleri kurtaracak adamn Snow olduuna karar verselerdi oyun strateji ve taktiim ne olurdu ("kendini, oynamayan kaptan yerinde dnebilecek kadar alakgnll olabilirsen")? Konunun iinde kaybolmu, herkes ve herey unutulmu olarak, sorgulama bylece devam etti. (1) Deneme ma : 'test match'. Uluslararas kriket malarna verilen isim. (.N) Sonralar birok vesile ile farkettiim gibi, Hardy ister kendisinin ister bakalarnn olsun, sezgi ve izlenimlere gvenmezdi. Ona gre, birinin bilgisini deerlendirmenin tek yolu onu sorgulamakt. Bu, matematikte, edebiyatta, felsefede, politikada, ksaca her konuda geerliydi. Eer karsndaki kii sorular blf yaparak cevaplar, sonra da iin iinden kamazsa, bu kendi bilecei eydi. Bu parlak ve youn beyin iin, ilk ele alnacak konular en ncelikli olanlard. Oturma salonunda o akam, benim yeterli bir kriket arkada olup olamayacam anlamas gerekiyordu. Baka hi bir eyin nemi yoktu. Sonunda son derece sevimli ve ocuksu bir itenlikle glmsedi ve Fenner'de (niversitenin kriket alan) gelecek kriket sezonunun olduka doyurucu sohbetlerle daha ekilir olabileceini umduunu syledi. Lloyd George ile olan tanklm, onun frenolojiye*1' olan byk ilgisine nasl borluysam, Hardy ile olan dostluumu da genliimin gereinden fazla bir blmn kriket ile heba ediime borluyumdur. Bundan alnacak ders ne olur bilemem ama, benim iin byk ans olduu bir gerek. Bu, entellektel ynden, yaammn en iyi dostluudur. Biraz nce de deindiim gibi, zihni ok parlak ve youndu; yle ki, dier beyinler onun -kinin yannda biraz bulank, biraz sradan ve kark gibi kalrd. Einstein ve Rutherford gibi byk bir dahi deildi. Deha diye birey varsa, kendisinin kesinlikle bir dahi olmadn her zamanki aksz-ll ile belirtildi. Kendisinin, en iyi olaslkla, ksa bir sre iin dnyann beinci en iyi pr -matematikisi olduunu sylerdi. Kiilii de beyni gibi gzel ve duru olduundan, alma arkada ve dostu Littlewood'un kendisinden bariz lde daha (1) Frenoloji: Kafatas eklinden karakter saptama bilimi. (.N) gl bir matematiki olduuna, protejesi Ramanu -jan'm da gerekten (ayn kapsam ve etkinlikte deilse de) en byk matematikilerinki gibi doal bir dehaya sahip olduuna her zaman dikkat ekerdi. Bu matematikiler hakkndaki szleri, bazen insanlara, onun kendisini yeterince deerlendirmediini dndrrd. Gerekten de, kskanlktan olabildiince uzak, asil bir ruhu vard. Ancak onun yarglarn kabul etmemek, sanrm niteliklerini de anlamam olmak demektir. Ben, onun Bir Matematikinin Savunmasndaki kendi szlerine inanmay yelerim. ylesine gurur dolu, ve bir yandan da ylesine alakgnlldr ki bu szler: "Karamsarla kapldm, ya da kendini beenmi, skc insanlar dinlemek zorunda kaldm zamanlar hala kendime yle sylerim: 'Ben de sizlerin hi bir zaman baaramayacanz bir ey yaptm. Littlewo-od ve Ramanujan ile hemen hemen eit koullarda ve birlikte altm.'" Herneyse, onun sralamadaki kesin yerinin saptanmasn matematik tarihilerine brakmak gerekir (ancak, en iyi almalarnn ou bakalar ile ibirlii iinde yapldndan, bu da hemen hemen olanakszdr). Ama onu Einstein, Rutherford ya da herhangi baka bir byk dahiden stn klan bir -eye sahipti: kk, byk, herhangi bir zihinsel uray, isterse sadece bir oyun olsun, bir sanat eserine dntrme yetenei. Kanmca, ona hemen hi farknda olmadan byle

bir zihinsel haz veren de, her eyden ok bu meziyeti idi. Bir Matematikinin Savunmas ilk basld zaman Graham Green, bir eletiri yazsnda, bu kitabn yaratc sanat olmann anlamn, Henry James'in not defterlerinin yansra en iyi anlatan kitap olduunu dile getirmitir. Hardy'nin, evresindeki herkes zerindeki etkisini dndke, srrn burada yattna inanyorum. Hardy orta halli, meslek sahibi bir ailenin ocuu olarak 1877'de dnyaya geldi. Babas o zamanlar kk bir okul olan Cranleigh'de muhasebeci ve sanat retmeni idi. Annesi Lincoln retmen Eitim Koleji'nde mdr muavinlii yapmt. Her ikisi de yetenekli ve matematie yatkn kiilerdi. ou matematiki gibi onun da genetik kkenini aratrmaya gerek yoktur. ocukluunun byk blm, Einstein'in tersine, gelecein bir matematikisinin tipik zelliklerini tayordu. Daha konumaya balad sralarda, hatta ondan da nceleri, mthi bir zek derecesi sergiliyordu. ki yana geldiinde milyonlu saylar yazabiliyordu (bu, matematik yeteneinin genel bir belirtisidir). Kiliseye gtrldnde ilhilerin numaralarnn arpanlarn dnerek elenirdi. O zamandan balayarak hep saylarla oynad. Herkese bilinen, ama yine de dayanamayp daha sonra anlatacam, Ramanujan'n hasta yata bandaki o dokunakl sahne de bu alkanln sonucu idi. Bu sahne mehurdur; ancak bu konuya ileride deineceim. Onunki, aydn, kltrl, kitaplarla dolu geen bir Victoria a ocukluuydu. Annesi ve babas belki biraz kat, fakat ayn zamanda ok iyi yrekli insanlard. Byle bir Victoria a ailesinde geen ocukluk, zihinsel adan belki biraz zorlayc olsa da, bizim amzda olduu kadar tatl bir dnemdi. Onun ocukluu iki adan srad idi. Birincisi, ok erken yalard a, onikisinden ok daha nceleri, ar bir z -bilincin basks altnda ezilmesiydi. Annesi ve babas onun korkun zeki olduunu biliyorlard ve kendisi de bunun farkndayd. Her derste snfn birincisiydi. Ancak snf birincisi olarak dl almak iin btn okulun nne kmas gerekiyordu ve buna tahamml yoktu. Bir akam birlikte yemek yerken, snavlarda bilerek yanl cevaplar verip bu dayanlmaz ikenceyi nlemeye altn anlatmt. Ancak numara yapma yetenei o kadar kstlyd ki dlleri yine de o kazanyordu. . Bu utangal zamanla biraz azald ve rekabeti benimsedi. Savunma'da unlar sylyor: "ocukluumda matemetie kar zel bir tutkum olduunu hatrlamyorum; matematik meslei hakknda da pek yce eyler dnmezdim. Matematii snavlar ve burslarla ilgili birey olarak alglardm. teki ocuklar yenmek istiyordum; matematik de bunu gerekletirmemin en ksa yolu gibi grnyordu." Bununla birlikte, son derece hassas bir yaradlla yaamak zorundayd. Sanki herkesinkin -den kat eksik deri ile domutu. Einstein, manevi olgunluuna ulamadan nce, d dnya ile ilgili konularda gl egosunu altetmek zorunda kalmt. Hardy'nin ise yeterince gvencede olmayan bir egoyu glendirmesi gerekiyordu. Bu durum onu daha sonraki yllarda, mo ral konumunu ortaya koymas gerektii baz zamanlar, kendisini zorla kabul ettirmek zorunda brakt (bu Einstein iin hi szkonusu olmamt). te yandan, yine ayn tavr ona, kendisi hakknda tam bir aklkla konu -abilmesini salayan, i dnyasn tanma ve o gzel itenlik zelliklerini de kazandrd (Einstein bunu hi yapamamt). Mizacndaki bu elikinin, ya da gerginliin davranlarndaki acaip bir saplant ile balantl olduunu sanyorum. O klasik bir anti -narsist idi. Fotorafnn ekilmesine tahamml edemezdi. Bildiim kadaryla sadece be fotoraf mevcuttur. Odasnda ayna, tra aynas bile bulundurmazd. Bir otele gittiinde ilk ii btn aynalar havlularla rtmekti. Surat bir gargoyl'aW benzeseydi bile bu hareket insana tuhaf gelebilir; ancak daha da tuhaf udur ki o btn yaam boyunca olaann (1) Gargoyl : park ve duvar emelerinde az ksmndan sularn boald tuhaf grnl hayvan kafas heykelleri. (.N) stnde yakkl bir kiiydi. Fakat gerek narsiz -min, gerek anti-narsizmin, dardan bakanlarn grdkleri ile, kukusuz bir balants yoktur. Bu davran biimini insan egzantrik olarak yorumluyor; ama gerekten de yleydi. Onunla Einstein arasnda bir yaradl fark vard. Einstein'la uzun sre birlikte olanlar -Infeld gibi- sre uzadka onun giderek daha

yabanclatna, kendilerine daha az benzediine tank olmulardr. Onlarn yerinde olsam, eminim ben de ayn eyleri hissederdim. Hardy ile ise tam tersi geerliydi. Onun davranlar bizimkilerden farkl, hem de adamakll farklyd. Fakat bu farklln, temelde bizimki ile ayn olan, ancak daha narin, daha az korumal, daha hassas sinirlerden olumu bir yaradln bir tr st yaps olduu ortaya kyordu. ocukluuna ait dier fark ise daha dnyevi bir olgu ydu; ama bu da kariyeri nndeki btn parasal engellerin kalkmasn salad. Katksz drstl ile Hardy bu konuda an titizlik gsterecek sbn kiiydi. Ayrcaln anlamn, kendisinin de buna sahip olduunu biliyordu. Ailesinin bir retmen maa dnda geliri yoktu; ancak 19. yzyl ingiltere'sinin en iyi eitim olanaklar hakknda bilgileri vard. Byle bir bilgi, bu lkede her zaman her tr servetten daha deerli olmutur. Kazanmasn bilenler iin burslar daima vardr. Gen Wells veya gen Einstein iin var olan yitip gitme tehlikesi Hardy iin hibir zaman, en ufak lde bile sz konusu olmad. On iki yandan itibaren yalnzca hayatta kalmas yeterliydi; yeteneklerine gerekli ihtimam gsterilecekti. Gerekten de, on iki yandayken, Cranleigh okulunda yapm olduu baz matematik almalar nedeniyle, o dnemde ve uzun zaman sonra da ngiltere'nin en iyi matematik okulu olan Winchester iin ona bir burs verildi (acaba gnmzde t herhangi nl bir okuldan byle bir esneklik bekleyebilir miyiz?). Bu okulda matematik ona tek kiilik bir snfta okutuldu. Klasik derslerde de en stn renciler kadar iyiydi. Sonralar, biraz gnlsz de olsa, orada iyi eitildiini ifade etmitir. Dersler dnda okulu hi sevmedi. Dier Victoria a zel okullar gibi Winchester de olduka kat bir okuldu; yle ki Hardy bir k az kalsn lyordu. St. Paul okulunda gndzc olup konforlu evinde kalan Littlewood'a, rahat ve kolay devlet okullarnda okuyan dier arkadalarna gpta ederdi. Winchester'den ayrldktan sonra bir daha o okulun yaknna bile uramad; ancak bu ayrl Trinityd) iin artsz bir burs kazanarak yolunu bulmu bir kii iin kesin ve kanlmaz bireydi. Winchester'le ilgili olarak iinde garip bir burukluk vard. Keskin gzl, doutan yetenekli bir top oyuncusuydu. Ellili yalarnda salon tenisinde niversitenin en iyi ikinci raketini ou zaman ye -nerdi; altml yalarnda da kriket alannda artc vurular yaptna tank oldum. Winches -ter'de bir saat bile antrenrle almamt. Bu yzden oyunu kusurluydu; ama bir antrenr tarafndan altrlsayd, birinci snf olmasa da ona yakn dzeyde bir vurucu olacan dnrd. Kendisi hakkndaki btn teki deerlendirmeleri gibi bunun da isabetli olduu kansndaym. Victoria a gibi, kirikete ilginin dorukta olduu bir dnemde byle bir yetenein tamamen gzden kamas gerekten gariptir. Sanrm, bylesine zayf ve hastalkl, bylesine rkek ve utanga okul birincisinde byle bir yetenein bulunaca kimsenin aklna gelmemiti. (1) Trinity : Cambridge niversitesi'ni oluturan onlarca College den biri. (.N.) O gnlerde bir Wykehamist*1' iin doal olan ey, Oxford'daki New College'e gitmekti. Bu seim ona kariyeri ynnden byk bir fark yaratmazd (ancak o New College'e gitseydi, Oxford'u her zaman Cambridge'den daha ok sevdii iin bir daha oradan ayrlmazd ve bazlarmz da ok ey karm olurduk). Trinity'e gitme kararnn nedenini, Savunma kitabnda akayla kark, ama her zamanki yaln gerekilii ile yle anlatr: "On be yalarndayken hayallerimde (biraz garip bir ekilde) ani bir sapma oldu. Alan St. Aubyn -gerek ad Mrs. Francis Marshall- tarafndan yazlm Camb -ridge'deki szde niversite hayatyla ilgili bir seri kitap iinden, elime Trinity'de Bir Fellow' adl bir kitap geti. Kitabn iki kahraman vardr; biri asl kahraman Flowers, ki hemen her bakmdan mkemmel bir insandr, dieri de ok daha zayf yaradll biri olan Brown. Flowers ve Brown niversite yaamlarnda bir sr badire ile karlarlar. Flowers btn zorluklarn stesinden gelir, ikinci Wrangler<2> olur ve otomatik olarak bir fellowship <3> kazanr. Brown ise hep yenik der, ailesini perian eder, ikiye dadanr, frtnal bir gecede alkol krizlerinden barahip yardmcsnn dualar sayesinde kurtulur, sradan bir diploma iin bile zorlanr ve sonunda misyoner olur. Btn bu talihsiz olaylar arkadalklarn bozmaz.

Flowers, Kdemliler Salonunda ilk kez porto arab yudumlayp ceviz attrrken, sevgi ve merhametle Brown'u dnr. "Evet, -Alan St. Aubynin lleriyle - Flowers olduka iyi birisiydi ama benim saf ve masum kafam (1) Wykehamist : 14. yzylda yaam, Winchester okulu ve Oxford'daki New College'in kurucularndan Lord William Wyke -ham adna verilen burslar kazananlar. (.N) (2) Wrangler : Tripos denilen Cambridge niversitesi matematik eref listesi snavlarnda en yksek derece alanlara verilen bir lakap. (.N) (3) Fellowship : Aratrma bursu. (.N) 10 11 bile onun zeki olduunu kabullenemedi. Eer btn bunlar o baarabildiyse ben neden yapamayacaktm? zellikle de, salondaki son sahne beni alabildiine byledi ve o andan itibaren, elde edinceye kadar, matematik benim iin Trinity'de bir aratrma bursu demek oldu." Hardy 22 yanda 'Mathematical Tripos Part II' denilen, Cambridge niversitesi Matematik eref Payesi snavn birincilikle kazanarak bu bursu elde etti. Bu arada nne iki kk sorun kt. Birincisi Victoria ana zg teolojik bir sorundu. Hardy sanrm daha Winchester'dan ayrlmadan nce - tanrya inanmad kansna varmt. Bu onun iin, kafasndaki btn dier kavramlar gibi kesin ve berrak olan, ya beyaz ya siyah trnden bir sonutu. Kiliseye gitmek Trinity'de zorunluydu. Hardy, kukusuz kendine has ekingen kararll ile renci iler i mdrne, vicdani nedenlerle kiliseye gidemeyeceini syledi. Olaslkla iinde detaylara an merakl birisi olan mdr de ailesine yazp durumu anlatmas gerektiinde srar etti. Annesi ve babas geleneklere bal dindar kiilerdi. Mdrn bildii, Hardy'nin ise ok daha iyi bildii gibi bu haber onlara ac verecekti -yetmi yl sonra bizim pek anlayamayacamz trden bir ac. Hardy vicdan ile boutu. Konuyu geitirecek kadar dnya adam deildi. Hatta bu sorunun nasl ele alnacan bilebilecek ol an George Trevelyan ve Desmond MacCarthy gibi daha sofistike arkadalarnn tavsiyelerini isteyecek kadar bile dnya adam deildi (bunlar bana bir leden sonra Fen -ner'de anlatt; nk yara hala kapanmamt). Sonunda ailesine mektubu yazd. Biraz da bu olayn etkisiyle, dinsel inanszln aka ve aktif olarak hep srdrd. Seimlerde oy kullanmak gibi biimsel iler iin bile okul kiliselerine gitmeyi reddetti. Din grevlilerinden arkadalar oldu ama tann hep onun kiisel dman kald. Btn bunlarda ondokuzuncu yzyl zihniyetinin bir yansmas vardr. yle olmakla beraber, Hardy sz konusu olduunda, her konuda olduu gibi bu konudaki szlerini ciddiye almamak da yanlg olur. O bu konuyu da akaya vurmay bildi. rnein otuzlu yllarda, ok zevklendii bir olay hatrlyorum. Lord's kriket alannda geleneksel bir profes -yonelamatrler ma vard. Sabaht; gne de tribnlerin zerinden parlyordu. Fidanla bakan tarafta vuru yapacak bir oyuncu, nereden geldii belli olmayan bir k yansmas yznden iyi gremediinden yaknm, hakemler de biraz arm bir halde ortal kolaan etmilerdi. Yansma otomobillerden mi geliyordu? Hayr. Pencere camlar? Alann o yannda pencere yoktu. Sonunda hakemlerden biri, hakl bir zafer edasyla yansmann kaynan buldu; k iri yan bir rahibin gsnde asl duran kocaman bir hatan geliyordu. Hakem, rahipten ha karmasn nazike rica ederken o srada orada bulunan Hardy de Mefisto-vari kahkahalardan iki bklm olmutu. O gn le yemeini kard: btn din grevlisi dostlarna kartpostal yazyordu (telgraf ve posta kart en sevdii iletiim aralaryd) Fakat tannya ve tannnn vekillerine kar savata zafer hep ayn tarafn olmazd. Ayn gnlerde, Fenner'de, sakin ve gzel bir mays akam ki lisenin saat-alt an sesleri etrafa yaylyordu. Hardy "hayatmn en mutlu baz saatlerinin bir Katolik kilisesinin an seslerinin duyulduu bir yerde geiyor olmas ne talihsizlik" dedi. rencilik yllarnn br hayal krkl mesleki nitelikteydi. Ca mbridge niversitesi, hemen hemen Newton andan beri ve btn ondokuzuncu yzyl

boyunca Matematiksel Tripos denilen, bir tr eref sralamas snavnn etkisi altnda kalm12 13 ti. ingilizler yarma snavlarna -mparatorluk in'i hari - dier btn lkelerden daha ok gven duyagelmilerdir. Geri bu snavlar geleneksel adalet prensiplerini gzeterek yaparlar, ancak ou zaman snavlarn ieriine kar ar bir duyarszlk gsterirlerdi. Ayn tutum bugn de szkonusu -dur. Matematiksel Tripos'lar n ok gzde olduu o gnlerde de durum kukusuz yleydi. Bu snavlarda sorular ilemsel bakmdan genellikle hayli zordu; ancak, ne yazk ki, snanan kii iin matematiksel hayal gcn, kavrama yeteneini, ya da yaratc bir matematiki iin gerekli olan herhangi bir nitelii gsterecek olana salamyorlard. En baarl adaylar (onlara Wrangler'lar denir ki, hala kullanlan bu terim 'birinci snf anlamna gelmektedir) aldklar notlara gre kesin bir sralamaya tabi tutulurdu. College'ler, kendi mensuplarndan biri BaWrangler olduu zaman enlikler dzenlerlerdi, lk iki veya nc sradaki Wrangler'e de derhal lisansst aratrma bursu olan 'Fellowship' verilirdi. Btn bunlar son derece 'Ingiliz -vari' idi. Bu sistemin bir tek sakncas vard: yz yl boyunca ingiltere'de ciddi matematiin gelimesini fiilen ksteklemi olmas. Hardy bir matematiki olarak ne kavuur kavumaz bu sakncay kendine has berrak szleriyle dile getirdi ve bunu ortadan kaldrmak iin mcadele arkada Littlewood ile birlikte aba gsterdi. Trinity'deki ilk smestrde Hardy de kendisini bu sisteme kaptrd. Matematik egzersizlerinden olumu bir kou pistinde bir yar at gibi altrlacakt ve o daha on dokuz yandayken bunun anlamsz bir ey olduu kansndayd. ou mstakbel Ba-Wrangler'in gnderildii nl bir eiticiye teslim edildi. Bu eitici, btn engelleri, snav sorumlularnn btn oyunlarn biliyorduysa da matematiin kendisine kar son derece ilgisizdi. Gen Einstein bu durumda olsayd isyan eder; ya Cambridge'i terkedip gider ya da nndeki yl hi bir formal alma yapmazd. Ama Hardy - stnlkleri olduu gibi sakncalar da var olan daha gl, ingiliz'lere has bir profesyonel ortamda yetimiti. nce konusunu deitirip tarihe ynelmeyi dndyse de sonradan kendisine ders verecek gerek bir matematikiyi bulma aklln gsterdi. Ona kar olan takdir hislerini Hardy Savunma kitabnda yle dile getirir: "Benim gzlerimi ilk aan, Profesr Love oldu. Birka smestr hocam oldu ve bana analizin ilk nemli kavramlarn retti. Ama ona olan asl minnettarlm bana Jor -dan'm nl Cours d'Analyse'ini okumam nermesi nedeniyledir (kendisinin asl alan uygulamal matematiktir). Bu harikulade eseri okurken duyduum hayranl hi unutmayacam. Bu kitap benim kuamdan birok matematikinin ilham kayna olmutur; ben de matematiin gerek anlamn, onu okurken kavrammdr. O andan itibaren, kendimi salkl bir baar hrs ve gl bir matematik tutkusu olan gerek bir matematiki olarak alglamaya baladm." Hardy, 1898'deki Tripos snavnda 4. Wrangler oldu. Buna biraz ierlediini itiraf ederdi. Yarn samalna ramen kazanmas gerektiini bilecek kadar da doutan yarmacyd. 1900 ylnda, daha saygn bir snav olan Tripos H'ye girdi ve haket-tii sonucu da, bursu da ald. Bu tarihten itibaren yaam esas itibariyle rayna oturmutu. Amacn biliyordu: ingiltere'de matematiksel analiz almalarna daha titiz bir yaklam benimsetmek. "Yaammn tek byk ve kalc mutluluu" dedii aratrmalarn hi brakmad. Ne yapmas gerektii konusunda herhangi bir kukusu yoktu. Ne kendisi, ne bakalar onun b 14 15 yk yeteneinden phe ediyordu. Otuz yandayken Royal Society/1) ye seilmiti. Birok ynden son derece anslyd. Bir meslek semesi gerekmedi. Yirmi yandan itibaren istedii kadar serbest zaman, gerek duyduu kadar da paras oldu. 1900'lerde, Trinity'de bekar bir retim yesinin para durumu hi de fena saylmazd. Hardy para konusunda saduyulu idi; gerektiinde pa ra harcamaktan kanmad gibi (arasra da 50 millik taksi yolculuklar gibi allmam

eylere) parasn iletmek konusunda da ekincesi yoktu. stedii oyunlar oynad, egzantrik eilimlerini engellemedi. Dnyann en sekin baz entellek telleri ile bir arada yayordu; G.E. Moore, White -head, Bertrand Russell, Trevelyan, ksa bir sre sonra Bloomsbury ile artistik tamamlaycsn da bulacak olan Trinity yksek sosyetesi gibi (Hardy'in kendisinin de Bloomsbury ile kiisel arkadal ve duygusal yaknl vard). Bu parlak toplulukta genlerin en nde gelenlerinden -ve gsterisiz bir ekilde de en ele avuca smaz olanlarndan - biriydi. Daha sonra sylemek gereken bir eyi imdi dile getireceim. Yaam ihtiyarlna kadar, parlak bir gen adamn yaam olarak sregeldi. Ruhu da yle. Oyunlar, ilgi alanlar onu ihtiyarlayncaya kadar hep gen bir retim eleman havasnda tuttu. Genlik yllarnn merak ve zevklerini altml yalarna tayan pek ok kii gibi, son yllar bu yzden daha karanlk get i. Yine de yaamnn byk blmnde oumuzdan daha mutlu oldu. alacak kadar deiik trden pek ok arkada vard. Bu arkadalar onun kendisine has zel bir elemeden geerdi. Onlarda (1) Royal Society : 1660'da kurulmu, ngiltere'nin en eski bili m cemiyeti. (.N) "Spin" dedii bir nitelik arard (bu bir kriket terimi olup gnlk dilde karl yoktur; bir eit eilimi ya da kinayeli, esprili ve beklenmedik bir yaklam ifade eder. Yakn tarihten rnek verecek olursak Macmillan ve Kennedy, spin'den yksek not alrlar; Churchill ve Einsenhower ise baarsz olur). Ancak, arkadalarna kar hogrl, sadk, son derece neeliydi ve onlar pek belli etmeden severdi. Bir keresinde, hep matematik almalarna ayrd sabah saatlerinde onu grmem gerekti. Masasnda oturmu, o gzel elyazs ile bir eyler yazyordu. Onu rahatsz etmediimi umduum trden, sradan baz nezaket szckleri mrldandm. Birden beliren muzip tebessm ile, "ite sana cevabm: Grdn gibi rahatsz ediyorsun, yine de, seni her grdmde sevinirim." On alt yllk tanklmzda sevgisini gsteren baka bir ey sylemedi; sadece, lm deinde ziyaretlerimi sabrszlakla beklediini ifade etti. Sanrm benim bu durumum dier arkadalarnn ounluu iin de geerliydi. Ama yaamnn eitli dnemlerinde farkl trden iki veya ilikisi daha oldu. Bunlar gl sevgilerdi; fiziksel olmamakla birlikte cokulu, youn ilikilerdi. Benim bildiim bir tanesi, kendisi kadar ruhen hassas yara -dllta olan bir genle ilgili olandr. Arada tesadfen kulama alnanlara bakarak br ilikileri iin de ayn durumun geerli olduunu sanyorum. Benim kuamdan olan ok kimseye byle ilikiler ya yetersiz ya da olanaksz gelebilir. Oysa onunkiler ne o ne de br idi. Onlar olduklar gibi kabullenmeden, insan ne Hardy gibi kiilerin (byle insanlar nadirdir, ama beyaz bir gergedan kadar da deil) mizalarn, ne de Cambridge toplumunun onun zamanndaki yapsn anlamaya balayamaz bile. oumuzun farknda olmadan elde ettii doyumlar o bulamad; ama kendisini ok iyi tandndan bu durum onu mutsuz etmedi, i dnyas 16 17 kendisine aitti ve ok zengindi. Hayal krkl en sonda geldi. Sadk kzkardei dnda hi bir yakn kalmamt. Savunma 'da -ki bu kitap btn canllna ramen umutsuz hznn kitabdr yaratc bir insann yaratma gcn ve arzusunu kaybetmesiyle ilgili olarak, alayc bir umursamazlk ile "ok yazk, ama bu durumda zaten pek de deeri kalmamtr; artk ona zlmek akl ii deil," demektedir. Matematik dndaki yaamna kar da tutumu byleydi. Matematik onun var olu nedeniydi. Onunla konuurken kiiinin parlakl karsnda bu gerek unutuluverirdi; nasl ki Einstein'n moral tutkular karsnda, onun var olu nedeninin de fiziksel kanunlarn aratrlmas olduu kolaylkla unu -tulursa. Ama o ikisi de bunu hibir zaman unutmadlar. Bu durum, genlikten lme kadar, ikisinin de yaamlarnn z oldu. Einstein'n tersine, Hardy hzl bir balang yapmad. 1900 ve 1911 arasndaki ilk almalar, onun Royal Society'ye seilmesi ve uluslararas bir n

kazanmas iin yeterli oldu. Ancak o bu almalar nemsemedi. Bunun nedeni yapmack bir alakgnlllk deil, eserlerinden hangisinin bir deer tadm hangisinin de tamadn ok iyi bilen bir usta olmasyd. 1911'de Littlewood ile, 35 yl srecek bir alma arkadalna balad. 1913'de Ramanujan' kefetti ve onunla da baka bir ibirlii kurdu. nemli almalarnn tm bu iki ortaklk iinde; en byk blm de, matematik tarihinin en nl ibirlii saylan, Littlewood ile beraber gerekletirildi. Buna benzer bir eye ne herhangi bir bilim dalnda ne de bildiim kadaryla yaratclk isteyen baka bir alanda rastlanmtr. Beraberce pek ou 'Bradman klasnda'd) yze yakn alma yaynla dlar. Son yllarnda Hardy'i yakndan tanmayan, kriketten de pek anlamayan matematikiler onun en byk vg sznn 'Hobbs klasmda'W ifadesi olduunu tekrarlayp durdular. Oysa ne yazk ki yle deildi. Hobbs onun gzde oyuncularndan biri olduu iin deer sralamasn deitirmeyi yelemiti. Bir keresinde, sanrm 1938 ylnda ondan aldm bir kartpostalda yle yazyordu: "Bradman gelmi gemi btn kriket vurucularnn hepsinden stn olup kendi bana bir klas oluturur. Eer Archimedes, Newton ve Gauss'u Hobbs kla-smda kabul edersek onlardan daha stn bir snfn da varolduunu kabul etmemiz gerekir ki ben bunu dnemiyorum. En iyisi onlarn bundan byle Bradman klasna naklidir." Hardy-Littlewood aratrmalar bir nesil boyunca ingiltere'de ve dier lkelerin ounda pr matematik almalarna hakim oldu. Matematikilerin bana sylediklerine gre, bu aratrmalarn matematiksel analizin gelimesini ne lde ve ne ynde deitirdiini veya bu almalarn yz sene sonra ne lde etkili grneceini sylemek iin zaman erkendir. Ancak deerlerinin kalcl konusunda kimsenin phesi yoktur. Daha nce de deindiim gibi, onlarnki ortaklklarn en ycesiydi. Ancak, bunu nasl gerekletirdiklerini kimse bilmiyor; eer Littlewood aklamazsa hibir zaman da bilinmeyecek. Yine daha nce belirtmi olduum gibi, Hardy'e gre Littlewood kendisinden daha gl bir matematikiydi. Bir yazsnda "bu lde kavrama, teknik ve yetenee bir arada sahip olan" baka bir kimse tanmadn belirtmiti. Littlewood tpk Hardy gibi ilgin, belki biraz daha zor anlalr bir kiiydi. Hardy'den daha normal'di; halen de yledir. Hardy'deki zarif ve en (1) Bradman : 1929'daki bir mata, gelmi gemi en byk sayy yapan Avustralyal kriket oyuncusu. (.N) (1) Hobbs : O yllarda ngiliz kriket takmnn en baarl oyuncusu. (.N) 18 tellektel gsterililikten yoksundu; bu nedenle de akademik arenann odann daha uzanda kald. Bu durum Avrupal matematikilerin aka yollu taklmalarna neden olurdu. rnein, Hardy onu teoremlerinden birinde kabilecek bir yanln sorumluluunu yklemek iin icat etmiti. Gerekte onun da en az Hardy kadar inat bir kiilii vard. ilk bakta ikisi de yumuakbal birer ortaa pek benzemiyorlard. Ortakl ilk kez hangisinin nermi olabileceini kestirmek biraz zor; ama ikisinden biri bu teklifi yapm olmal. Bu ie nasl baladklar hakknda kimsede kant yok. En verimli dnemlerinde ayn niversitede deillerdi. Rivayete gre Harold Bohr (Neals Bohr'un kardei; kendisi de iyi bir matematikidir) ortaklk ilkelerinden birinin u olduunu sylemitir: "Birisi brne bir mektup yazdnda mektubu alann cevap vermek, hatta okumak zorunluluu yoktur." Bu konuda ben birey syleyemem. Hardy, yllar boyunca, akla ge lebilecek her konuda benimle konumutur; ama bu ibirlii hakknda hi sz etmedi. Bu ibirliinin kendi kariyeri iin byk ans olduunu tabii ki syledi; Littlewood hakknda daha nce deindiim gibi konutu; ancak yntemleri hakknda bir imada dahi bulunmad. Ben onlarn almalarn anlayacak kadar matematik bilmem; ama o dilden baz eyler kapmmdr. Eer yntemleri hakknda bir bilgi vermi olsayd sanrm gzmden kamazd. Bir oumuza daha zel gelebilecek konularda gstermek adetinde olmad bu gizliliin bir amaca ynelik olduundan emin olduumu syleyebilirim. Ramanujan' kefine gelince, bu konuda hi gizlilik gstermemitir, ifadesine gre bu, yaamnn tek romantik olay oldu. Ho bir hikayedir ve hikayenin btn

kahramanlar (iki kii dnda) bol bol vg toplamlardr. Hardy, 1913 yl balarnda 19 bir sabah, kahvalt masasndaki mektuplar arasnda Hindistan pullar ile donanm, eski psk byk bir zarf buldu. Atnda iinden ngi -liz'lerinkine benzemeyen bir el yazs ile yazlm, satr satr sembollerle dolu ypranm katlar kt. Hardy onlara isteksizce bir gz att. O srada kendisi 36 yanda, dnyaca tannm bir matematikiydi ve dnyaca tannm matematikilerin tuhaf kiilere muhatap olmalarnn olaan bir ey olduu nu renmi bulunuyordu. Byk Piramitin kehanetini kantlayan, siyonist hahamlarn vahiylerini aklayan, Shakespeare'in oyunlarna Bacon tarafndan yerletirilen gizli mesajlardan sz eden metinler almaya alkt. Hardy'nin hereyden nce can skld. Bozuk bir ingilizce ile matematiksel bulular hakkndaki fikrini soran, tannmam bir Hintli tarafndan yazlm bu mektuba yle bir bakt. Metin, ou cretkar ya da hayalperest, birka da herkese bilinen ve orijinalmi gibi sunulan bir sr teoremden olumua benziyordu. Hi bir ispat yoktu. Can sklmann tesinde sinirlendi de. Hepsi garip bir kandrmacaya benziyordu. Mektubu bir yana brakt ve gnlk ilerine koyuldu. Alkanlklar mr boyu deimediinden, neler yaptn kestirmek de mmkn. nce, kahvalt ederken The Ti -mes' okudu. Bu olay Ocak aynda getii iin, eer varsa Avustralya kriket sonularyla balayp, onlar byk bir dikkat ve ilgiyle inceledi (meslek yaamna matematikle balayan ve Hardy'nin dostu olan Maynard Keynes bir k eresinde ona karak eer kriket sonularna verdii youn dikkati her gn yarm saat borsa sonularna da verse, istemese de kendiliinden zengin bir adam oluvereceini sylemiti). Hardy, eer dersi yoksa, dokuzdan bire kadar kendi matematik almalaryla urard. Bir ma20 tematiki iin yaratc alma sresinin gnde en ok drt saat olduunu sylerdi. Okulda hafif bir le yemeinden sonra niversite kortlarnda salon tenisi oynamaya koard (yaz aylarnda olsayd Fenner'de kriket seyrederdi). Akama doru da yava admlarla eve dnerdi. O gnse, programda bir deiiklik olmamasna ramen bir eyler plan sekteye uratyordu. Kafasn hep o Hint karalamalar kurcalyor, tenisten tam zevk almasn engelliyordu. Hi grmedii, aklna getirmedii trden acaip teoremler. Dahiyane bir aldatmaca m? Kafasnda bir soru olumaktayd. Hardy'nin kafas sz konusu olduunda, soru ok ak bir ekilde kendiliinden oluurdu: bunlarn dahiyane bir aldatmaca olma olasl mehul bir matematik dehasnn rn olma olaslndan daha m kuvvetliydi? Yant aka "hayr" di. Trinity'deki odasnda yazlara yeniden gz att. Littlewood'a yemekten sonra grmeleri gerektiini iletti (her halde bir ocukla, ama kesinlikle telefonla deil; zira telefona kar, dolmak alem dahil her trl mekanik icada kar olduu gibi, derin bir gvensizlik duyard). Yemekten sonra ksa bir gecikme olmu olabilir. Hardy bir bardak arap imekten holanrd. Ancak o akam, genlik hayallerini ateleyen nl "Alan St. Aubyn" anlarna ramen, can oturma salonunda porto arab ve cevizle vakit kaybetmek istemiyordu. Littlewood'a gelince, herkes gibi zevkleri olan bir kii olduundan salonda biraz oyalanmaktan holanrd. Bu yzden belki bir gecikme olmutur. Herneyse, saat dokuz sralarnda, katlar nlerinde, Hardy'nin odasndaydlar. Bu kimsenin karmak istemeyecei bir sahne olmalyd. Keskin akl ve entellektel canll ile Hardy (Hardy tam bir Ingilizdi; ama tartma srasnda, genellikle Latinlerin sahip ktklar zellikleri tard); ve geni hayal gc, gl yara 21 tcl ve esprileriyle Littlewood... Anlaldna gre ok zaman gerekmedi; gece yars olmadan anladlar, kesin olarak anladlar ki bu sayfalarn yazar bir dahi idi. O gece vardklar sonu bundan ibaretti. Ancak daha sonralardr ki Hardy Ramanujan'n doal matematiksel yetenek bakmndan Gauss ve Euler ayarnda bir deha olduuna karar verdi. Fakat eitimindeki eksiklik, ve matematik tarihi sahnesine gecikmeli k nedeniyle onlar lsnde katkda bulunmasn beklemiyordu.

Btn bunlar insana ok kolay, byk matematikilerin hemen karar verebilecei trden eyler gibi geliyor. Ama iki kiinin olanlardan paye alamadn daha nce belirtmitim. Hardy, valyelik ruhuyla, Ramanujan'la ilgili btn konuma Ve yazlarnda bu konuyu gizledi. Sz konusu iki ahs, yllar nce lm olduklar iin imdi gerei syleme zaman geldi. Olay ok basit. Ramanujan'n, almalarn gnderdii ilk nl matematiki Hardy deildi. Ondan ncekiler, ikisi de ingiliz, i kisi de en yksek meslek standardna ulam iki matematikiydi. Yazlar bir yorum yapmadan iade etmilerdi. Ramanujan ne kavutuunda neler sylediklerini -eer sylemilerse- tarih sanrm nakletmiyor. stenmeden gnderilen bu tr almalar alan herkesin onlarn tutumuna kar iten ie bir sempati duymas da doaldr. Hardy, hemen ertesi gn ie koyuldu. Kararn vermiti; Ramanujan' ingiltere'ye getirmeliydi. Para sorun deildi. Trinity stn yeteneklere destek olma konusunda daima olumlu davranmtr (ayn eyi birka yl sonra Kapitsa iin de yapt). Hardy kararn verdikten sonra hi bir beeri g Ramanujan'n gelmesini engelleyemezdi, ama bu sefer insan st birinin biraz yardm etmesi gerekiyordu. Bu arada Ramanujan'n, karsyla birlikte Mad -ras'da yaayan ve ylda yirmi sterlinle geinen ufak bir memur olduu ortaya kt. Bunun yansra, din 22 kurallarna sk skya bal bir Brahmin'di; annesi ise bu konuda daha da katyd. Yasaklar ineyerek deniz an gitmesi olanaksz grnyordu. o k kr ki annesinin Namakkal tanrasna ok byk saygs vard. Bir sabah beklenmedik bir duyuruda bulundu. O gece ryasnda olunu byk bir salonda, bir grup Avrupalnn arasnda otururken grm; Namakkal tanras da ona olunun yaam amacn gerekletirmesine engel olmamasn emretmiti. Ramanujan'n Hintli biyograflar bunun herkes iin pek ho bir srpriz olduunu yazarlar. 1914 ylnda Ramanujan ngiltere'ye geldi. Hardy'nin anlayabildii kadaryla (ama bu konuda onun anlayna pek de gvenemiyorum) kast yasaklarn inemenin zorluuna ramen Ramanujan, belli belirsiz bir panteistik iyimserlik dnda, teolojik doktrinlere Hardy'nin inandndan daha ok inanmyordu. Ancak dini kurallara kukusuz balyd. Trinity'e yerletiinde drt yl iinde Fellow*1* olmutu- onun iin "Alan St. Aubyn" fantezileri sz konusu olmad. Hardy onu ou zaman odasnda pijamalarn giymi, olduka perian bir halde tavada sebzelerini piirirken bulurdu. likilerinin dokunakl bir yn vard. Hardy bir dahi karsnda bulunduunu akldan karmyordu. Ancak, dahi de olsa bu kii, matematik dahil, hemen hi eitim grmemiti. Ramanujan ngilizce yeterlik snavn veremedii iin Madras niversi-tesi'ne girememiti. Hardy'nin aktardna gre, sevimli ve yumuakbalyd; bununla beraber kuku yok ki Hardy'yi matematik d konularda olduka anlalmaz buluyordu. Yine de onu o gsterisiz, iyi, dost yznde sabrl bir tebessmle dinlemi olsa gerek. Eitimlerindeki farkllktan tr mate(1) Fellow: Lisansst burs kazanm aratrmac ye. (.N.) 23 matik konularnda bile anlamalar aba gerektiriyordu. Ramanujan kendi kendini eitmiti; ispat kavramna modern ve kesin yaklamdan habersizdi; hatta ispatn ne olduunu bile tam anlamyla bilmiyordu. Hardy, her zaman yapmad bir dikkatsizlik annda, eer daha iyi eitim grm olsayd onun daha az 'Ramanujan' olacan yazmt. Bu szlerle yapt gafn farkna vararak sonradan sz konusu ifadesinin sama olduunu sylemi, hatasn dzeltmitir: eer eitim grm olsayd Ramanujan imdi olduundan daha da harika biri olurdu. Gerekten de, Hardy sanki Ramanujan Winchester'de bir burs adayym gibi, ona formal matematik retmek zorunda kald. Hardy bunun yaamnda esiz bir deneyim olduunu sylerdi. ok kuvvetli bir sezi gc olan, ancak modern matematiin adn bile duymam bir kiiye bu disiplin ne ifade ederdi? Herneyse; beraberce en st dzeyde be alma yaptlar. Hardy bu almalarda olaanst yaratcln ortaya koydu (bu ortak almalarn ayrntlar hakknda Hardy-Littlewood almalarna kyasla daha ok ey bilinmektedir). Gnl nicelii ve hayal gc, bu almalarla tam anlamyla haketti -i dl ald.

Olup bitenler bir insanlk fazileti yksdr. nsan iyi ile balarsa daha iyiye doru yol alr. ngiltere'nin, verebilecei btn eref payelerini Rana -nujan'a vermi olduu grmek ok gzel bir duygu. Royal Society onu otuz yandayken yelie seti (bu, bir matematiki iin bile ok kk bir yatr). Ayn yl Trinity de onu yelie set i. Bu her iki paye de bir Hintliye ilk kez veriliyordu. Ramanujan, btn canayaknlyla minnettarln gsterdi. Ancak ok gemeden hastaland. Sava yllar olduundan onu daha yumuak bir iklime gnderme olana bulunamad. 24 Putney'deki bir hastaned e lm deinde yatarken Hardy onu ziyarete giderdi. Taksi plaka numaras ile ilgili olay bu ziyaretlerin birinde gerekleti. Hardy o gn de her zamanki ulam arac olan taksi ile gitmiti. Ramanujan'n yatt odaya girdi. Hardy, konuma balatmakta her zamanki beceriksizlii ile, muhtemelen daha selamlamadan ve mutlaka ilk sz olarak "Geldiim taksinin numaras 1729'du. Bana ok alelade bir say gibi geldi" dedi. Ramanujan'n buna yant u oldu: "Hayr Hardy! Hayr Hardy! ok ilgin bir say. ki kpn toplam olarak iki ayn ekilde ifade edilebilen en kk say." Hardy'nin ifadesine gre konuma bu ekilde gemiti. Esas itibariyle gerek olsa gerek. Zira o ok drst bir kiiydi; byle bir hikayeyi de baka birisi uyduramaz. Ramanujan savatan iki yl sonra Madras'da veremden ld. Hardy Savunma kitabnn, matematikilerin yoklama listesi blmnde yle yazyor: "Galois yirmi bir, Abel yirmi yedi, Ramanujan otuz , Riemann krk yalarnda ldler. Matematikte, elli yan stnde herhangi bir matematiki tarafndan yaplm nemli bir atlm hatrlamyorum." Ramanujan'la ortak almalar yapmasayd 1914 -1918 sava yllar Hardy iin daha kt olurdu. Yine de yeterince kt geti. Bu sava geriye, ikinci Dnya Sava'nda yeniden kanamaya balayacak olan bir yara brakt. Hardy yaam boyunca radikal grlere sahip bir kiiydi. Ancak onun radikalizmi yirminci yzylla birlikte gelen aydnlanma hareketlerinden de izler tayordu. Benim kuamdan olanlar, bu aydnlanmayla birlikte daha saf, daha masum bir hava soluyor gibiydiler. Edward a entelektellerinden olan dier arkadalarnn ou gibi Hardy de Almanya'ya kar olumlu duygular besliyordu. Ne de olsa Almanya 25 ondokuzuncu yzyln byk eitici gc olmutu. Dou Avrupa'ya, Rusya'ya, Birleik Amerika'ya aratrmann anlamn reten, Alman niversiteleriydi. Hardy Alman felsefe ve edebiyatn pek tutmazd; bu konularda zevkleri fazla klasikti. Fakat, sosyal refah da dahil, birok bakmdan Alman kltr ona kendisininkinden daha stn gibi geli yordu. Politik yaam konusunda ondan ok daha kesin deneyimleri olan Einstein'in tersine, Hardy'nin WilhelmW Almanyas hakknda dorudan fazla bilgisi yoktu. Kendini beenmilik sralamasnda en aalarda olduu halde Almanya'da kendi lkesinden daha ok takdir edilmesi de gururunu okuyordu. O gnlere ait ho bir hikaye anlatlr. En nl Alman matematikilerinden biri olan Hilbert, Hardy'nin Trinity'de pek de uygun olmayan bir lojmanda oturduunu renince (aslnda Whewell's Court'da bir dairede oturuyor du) bakana bir mektup yazar ve ll bir ifade ile Hardy'nin yalnzca Trinity'nin deil, btn ngiltere'nin en byk ma-temematikisi olduunu, bu nedenle de kendisine en iyi dairenin verilmesi gerektiini dile getirir. Hardy, Russell ve Cambridge'deki ileri gelen ou aydnlar gibi, savan gerekliliine inanmyordu; bunun da tesinde, politikaclara kar iinde yer etmi gvensizlikle ingiliz tarafn daha haksz buluyordu. Dini inanlar nedeniyle sava aleyhtar olduunu beyan edemiyordu; kat entellektel kiilii buna olanak vermiyordu. Sonunda Derby Projesine gnll olarak katlmak istediyse de salk kontrol sonucu kabul edilmedi. Ancak ounluun grltc bir ekilde sava yanls olduu Trinity'de, kendisini gittike daha yalnz hissetmeye balad. (1) Kralie Victoria'nn torunu olan son Alman mparatoru Wil -helm II. (.N) 26

Bu arada Russel, grltl bir karmaa iinde krssnden alnd*1' (bu olayn tek ayrntl hikayesini, 2. Dnya Sava srasnda kendini avutmak iin, eyrek yzyl sonra Hardy yazacakt). Hardy'nin yakn arkadalar ayrlm, savaa katlmlard. Littlewood, Kraliyet Topu Komutanlnda temen rtbesiyle balistik uzman olarak alyordu. O neeli umursamazl sayesinde, savan drt yl boyunca hep temen kalma ayrcalna da eriti. Ortak almalar tmden kesilmediyse de sekteye uramt. niversitelerin o ac kavgal ortamnda Ramanujan ile yapt almalar Hardy'nin teselli kayna oldu. Meslektalarna kar davrann zaman zaman hakl bulmadm da oluyordu. Bu insanlarn kimi, savalar srasnda hep olduu gibi , bazen ipin ucunu karyor olsalar da kimi daha dayankl kyor, normal kurallara uymaya aba gsteriyorlard. Hardy'nin, seicilerin bazlaryla sadece selamlamasna, bazlar ile bunu bile yapmamasna ramen onlarn Hardy'nin protejesi Ramanujan' Trinity'e Fellow semeleri akademik drstln bir baarsdr. Hardy yine de ok mutsuzdu. Bulduu ilk frsatta Cambridge'i terketti. 1919 da ona Oxford'da bir krs nerildi; hemen kabul ederek yaamnn en mutlu dnemine doru admn atm oldu. Geri Littlewood ve Ramanujan'la ok baarl almalar yapm bulunuyordu; ama Littlewood ile olan ibirlii doruk noktasna ulaacakt. O sralarda Hardy, Newton'un deyimiyle "yaratclk ann en olgun (1) Vicdani nedenlerle savaa gitmeyi reddeden birisine iki yl hapis cezas verilmesi zerine B. Russel bir bildiri yazd. Bunun zerine 100 sterlin para cezas ald -ktphanesini satarak tahsil ettiler - ve krsden alnd. Davet edildii Harvard niversitesine de pasaport verilmedii iin gidemedi. Daha sonra yazd sava aleyhtar bir makaleden dolay 6 ay hapis yatt ve 'Matematiksel Felsefeye Giri' kiabn orada yazd. (.N) 27 yanda" olan bir matematiki iin allmam lde ge saylan krk yalarndayd. Bu yaratclk cokusu, ge gelmi olmakla birlikte, ona bir ebedi genlik duygusu veriyordu ki bu, herkesten ok onun iin nemliydi. Doasna uygun olarak bir delikanl yaam srmeye balad. Daha ok salon tenisi oynad; zam an getike performans da artyordu (salon tenisi pahal bir spordu ve maann byke bir dilimini yutuyordu). Amerikan niversitelerine sk ziyaretler yapt ve oralar ok sevdi. Sovyetler Birlii'ni ve Amerika Birleik Devletleri'ni hemen ayn lde beenen, zamanndaki ender ingilizlerden biriydi. Ancak kesin olan birey daha var ki, bu da gerek o gnlerde gerekse baka dnemlerde Beyzbol uras'na kurallarndan birinin deitirilmesi iin ciddi bir neride bulunan tek ingiliz'in Hardy olduudur. 19201i yllar onun iin ve onun kuandaki ou liberal dnceliler iin bir yalanc afak oldu. Sava aclarnn artk gemite kaldn sanyordu. New College'de kendisini Cambridge'de hi olmad kadar rahat hissetti, iten konumalarla dolu Oxford havas ona iyi geldi. Hardy'nin kendisine has konuma slubunu gelitirmesi de orada, o zamanlarn New College'inin scak ortamnda gerekleti. Yemekten sonra evresinde onu dinlemeye ok istekli bir grup oluyor, stelik baz tuhaflklarn da ho karlyorlard. Onun byk ve deerli biri olmas yannda, kendisiyle ok iyi vakit geirilen bir kimse olduunu da grdler. Szel oyunlar oynamak veya kriket alannda gerek (ama deiik) bir ma yapmak isteinde karsna gemeye hazrdlar. Gsterisiz ve doal bir ekilde evresine doluuyorlard. Daha nce de takdir edilmi, sayg grmt; fakat bu ekilde ilgi oda olmamt. Odasnda Lenin'in byk bir fotorafnn asl olduuna -bu da dedikoduyla kark bir okul aka 28 29 s idi kimse aldrmazd. Hardy'nin radikalizmi biraz dank, fakat gerekti. Daha nce de deindiim gibi, meslek sahibi bir ailenin ocuuydu. Hemen btn mr yksek burjuvazi iinde geti. Ancak o daha ok bir aristokrat gibi, daha dorusu bir aristokratn romantik bir izdm gibi hareket ederdi. Baz davranlarn belki de arkada Bert -rand Russell'dan almt; ancak bunlarn ounluu yaradlndan geliyordu. ekingenliinin arkasnda aristokratlara zg bir umursamazlk yatard.

Yoksullar, ansszlar, gvenlerini yitirmi olanlar, aa rklardan saylanlar (Ramanujan' kefi kaderin sembolik bir cilvesi idi), her kim olursa olsun Hardy herkesle iyi geinir, stnlk taslamaz -d. Onlar koca popolu dedii kimselere tercih ederdi. Bu ayrm anatomik deil psikolojik adan geerliydi. Adam Sedgwich'in mehur bir 19. yzyl Trinity zdeyii vardr: "Bu dnyada koca popolu olmayan hi kimse baarl olamamtr." Hardy'e gre ise koca popolular kendilerinden emin, hzla gelien, emperyalist ingiliz Burjuvazisi idi. Rahiplerin, okul mdrlerinin, yarglarn ou, politikaclarn da Lloyd George dnda hepsi bu tanm kapsamna giriyordu. Bir tek kamu grevinde bulundu: iki yl sreyle (1924 -26), sadece balln gstermek amacyla, Bilim iileri Birlii Bakanl yapt. Kend isinin "dnyann en ie yaramaz mesleinin en ie yaramaz mensubu" olduuna baklrsa bunun acayip bir seim olduunu alayc bir eda ile sylerdi. Fakat nemli konularda o kadar da alayc deildi; etkili olabilmek iin bilinli olarak dikleirdi. ok sonralar, Frank Cousins ile almaya baladnda, o ve G.H. Hardy gibi sendika faaliyetlerinde grev alm tam iki arkadaa sahip olmu olduumu dnmek bana tatl bir haz verirdi. 1920'li yllarda, yaz sonlar (pastrma yaz deil) o kadar mutlu geiyordu ki kimse onun tekrar Canbridge'e dneceini beklemiyordu; ama dnd. 1931'de. Sanrm bu dnn iki nedeni vard, ilki ve daha nemli olan, onun mesleinde byk bir adam olmasyd. Cambridge hala ingiliz matematiinin merkeziydi; oradaki kdemli matematik krss de tam onun gibi bir profesyonel'in yeriydi, ikinci olarak, biraz tuhaf ama, yalln dnyordu. Oxford'daki faklteler birok ynden scak ve insancl olmakla beraber yallara kar acmaszd. New College'de kalsayd ya haddinden dolay profesrlkten emekli olduunda lojmandan derhal karlrd; fakat Trinity'e dnerse lnceye kadar okulda kalabilirdi. Nitekim sonunda da yle oldu. Cambridge'e dnd sralar -ben de kendisini o zaman tanmtm Oxford'daki parlak dneminin parltlarn tayordu. Hala mutluydu. Yirmili yllardaki lde olmasa bile yaratclna hala, -o gce sahip olduunu bilecek kadar koruyordu. New College'de olduu kadar neeliydi. Bylece biz belki de onun en harika dneminde yaknnda olma ansna mazhar olmutuk. Samimiyetimiz ilerledike, klar her onbe gnde bir birbirimizi kendi College'lerimizde akam yemeine arr olduk. Yaz geldiinde ise, szn bile etmeden kriket alannda bulumamz artk olaan hale gelmiti. zel durumlar dnda sabahlar yine matematikle urayor, Fenner'e le yemeklerinden sonra geliyordu. Kou pisti evresinde, ba ne eik, kravat, salar, stba, katlar yerli yerinde, uzun, rahat ve ar admlarla dolar, bu haliyle de herkesin dikkatini ekerdi (kendisi ellili yalarn sonlarnda bile tenis oynayacak kadar hareketli, ince, zayf bir adamd). Bir keresinde Hardy skor levhasnn yanndan geerken muzip 30 bir kyl : "Bahse girerim, u adam bir Yunan airi" demiti. Doruca en sevdii yere, gnein tek nn bile karmayaca, pavyon tarafnn karsna geerdi; tam bir Heliotrop'tu.*1* Bulutsuz bir Mays gnnn ortasnda bile, gya gnein kapanmasn nlemek iin yannda "Anti -tanr pilleri" dedii bireyler tard. Bunlar kazaklar, kz -kardeine ait bir emsiye, iinde ya bir doktora tezi ya Royal Society iin yapt bir deerlendirme yada Tripos snav katlar gibi matematiksel yazlar bulunan kocaman bir zarftan oluurdu. Bu akrabasna akladna gre Tanr, Hardy'nin, havann kapanaca ve alma olana bulaca beklentisiyle geldiini dnp kar nlem olarak havann prl prl olmasn salayacakt. Orada oturur, akama kadar kriket seyrederdi. Keyfinin tam olmas iin gne parlamal, bu gzellikleri paylaacak bir arkada bulunmalyd. Teknik, taktik, gze gzel grnme: bunlar onun iin oyunun en ekici ynleriydi. Bu zellikleri aklamaya almayacam; oyunun dili bilinmedike bunlar zaten anlalamaz. Tpk kriket lisan, saylar teorisi, ya da tercihen her ikisi de bilinmeden Hardy'nin baz klasik zdeyilerinin de anlatlamaz olduu gibi. oumuz adna krler olsun ki insanlk komedisi de espri alan iindeydi. zel bir psikolojik sezgi yeteneine sahip olduunu herkesten nce kendisi reddetse de dnyann en zeki kiilerinden birisiydi. Gzleri daima ak olarak

yaam, ok okumu, insan doas hakknda iyi bir genel anlay gelitirmiti. Canl, hogrl, kendini beenmilikten son derece uzakt. Manevi konularda ok az kimsenin olabilecei kadar ak kalpliydi (ondan daha ak kalpl i bir kimse daha olabileceinden kuu duyarm). Gsterici (1) Heliotrop : Gnee gre yn deitiren iek. (.N) 31 lige, daima kendini hakl bulan zorbala, ve her trl fazilet riyakrlna kar alayc bir fke ve nefret duyard. Krikette de; oyunlarn bu en gzelinde de ikiyzllk vardr. Kriketin, takm ruhunun en yksek ifadesi olarak nitelendirildii bir oyun olduu varsaylr. Bir oyuncunun, kendisi sfr say yapp takmnn kazanmasn, kendisinin yz say yapp takmnn kaybetmesine yelemesi beklenir (Hardy gibi drst ve samimi olan ok nl bir oyuncu, bir keresinde, say yapma konusunda hi bir zaman yle hissedemediini itiraf etmitir). Bu toplumsal zellik Hardy'nin espri damarn harekete geirir, dengeyi salamak iin bir takm deyiler sralard. rnein: "Kriket kar takmdan on bir oyuncuya, kendi takmndan da on oyuncuya kar oynanan bir oyundur." "Oyuna ilk girdiinde fazla heyecanlysan, kendine gveni salamak iin en iyi are br oyuncunun oyundan karldn d nmektir." evresindekiler, anslar varsa, kriket dndaki konularda da yazlarndaki kadar zgn olan konumalarna muhatap olurlard. Savunmada bunun tipik rneklerini grebiliriz, ite birka: "ounluun grlerini dile getirmek, stn nitelikli bir kimsenin zaman harcamasna asla demez. Tanm gerei nasl olsa bunu yapacak pek ok baka kii kar." "Benim rencilik yllarmda, insan eer geleneklere kar gelecek cesareti gsterebilirse Tolstoy'un, bir romanc olarak George Meredith'e dokunacak k adar yaklatn, ancak, kukusuz baka hi kimsenin, bunu baaramyacan ileri srebilirdi." (Bunlar an modasnn anlklaryla ilgili olarak dile getirilmi szlerdi: Onun, Cambridge'in gelmi gemi en grkemli dneminde yaad unutulmamaldr. ) 32 "Herhangi ciddi bir amaca erimede, zek ancak ok nemsiz bir tanr vergisidir." "Genler kendini beenmi olmal; ancak, ahmak olmamaldrlar." (Birinin ona Finnegans Wa-ke'vsx son edebiyat aheseri olduunu kabul ettirmeye almas zerine sylenmitir.) "insan bazen ac eyler sylemek zorunda kalabilir; ancak, bunlar olabildiince yaln bir ekilde sylenmelidir." Kriket seyrederken her vuruu izlemekten skld da olurdu. O zaman takm kurmaca oyunu nerirdi. Takmlara u tr adlar taklrd: Sahtekrlar, kulp yeleri, uyduruk airler, can skclar, adlar HA ile balayanlar (1 ve 2 numaral oyuncular Hadrrian ile Hannibal'di), adlar SN ile balayanlar, Trinity'nin, Christ'in ve benzerlerinin gelmi gemi en nllerinden oluan takmlar v.b. Bu oyunlarda ben pek iyi saylmazdm: Adlar SN ile balayan dnyaca nl adamlardan oluan bir takm kurmay bir dnn. Onun Trinity takm yenilmez gce sahipti (Clerk Maxwell'in, Byron'un, Thackery'nin, Tennyson'un bile takma girmeleri garanti de ildi); Benim okulum Christ'in takm ise Milton ve Darwin ile ok iyi balyordu ama 3 numaradan itibaren gze arpan oyuncular yoktu. Sevdii bir baka oyun daha vard. "Dn gece grdmz o adama notunu verin" diye balard. Notlar Hardy'nin ok nceden uydurup tanmlad her kategori iin 100 zerinden verilirdi. Kategoriler yleydi: Kat, Souk, (Kat kategorisinden birinin mutlaka souk olmas gerekmez, ancak istisnasz btn souklar kendilerini kat kategorisinde grmek isterler). Donuk, Yllanm Brendi'lik, vb. Sert, Souk ve Donuk tipler adlarndan (1) SPIN: Bir kriket terimi; atcnn topa verdii kendi etrafnda dnme hareketidir (fr dnme). Burada olaylara tepkileri sra d, mizahi olan kiiler iin kullanlyor. (.N) 33

anlalmaktadr (Wellington Dk 'Kat'lk ve 'So -uk'luktan 100, 'Donukluktan 0 numara alrd.) 'Yllanm Brendi'lik ise, mrnde yllanm bren -di'den baka birey imediini syleyen efsanevi bir kiiden alnmayd. Bu nedenle, arya kamaks-zn egzantrik ve esoterik eilimleri olan kiiler iin kullanlyor olsa gerek. Bir insan olarak (ona katlmasam da, Hardy'e gre bir yazar olarak da) Proust Yllanm Bren-dj'likten yksek not alrd. F.A. Lindemann da (sonradan Lord Cherwell oldu) yle. Yaz gelip gemiti. Ksa bir Cambridge kriket sezonunun sonunda niversite ma yaplacakt. Hardy'le Londra'da bulumay ayarlamak kolay deildi; nk, daha nce de bahsettiim gibi, mekanik aletlere kar, zellikle telefona kar, hastalk derecesinde gvensizlii vard ve hi saat kullanmazd. Trinity'deki lojmannda, ya da St. George Square'deki dairesinde, onaylamayan, biraz da korkutucu bir tonla, "Eer telefon etmek istiyorsan bitiik odada bir tane var," derdi. Bir gn acil bir durum ortaya km, bana telefon etmek zo runda kalmt. fkeli bir sesle "Syleyecein hibir eyi dinlemeyeceim; lafm bitirince telefonu derhal kapatacam: Bu gece saat dokuz ile on arasnda muhakkak bana gel." Ve, kt! Yine de niversite mana tam zamannda yetiti. En parlak yllarmdayd . evresini saran kadn, erkek bir sr arkada arasnda sklganlktan da kurtulmutu. Bir ilgi oda olmutu; bundan da ikayeti deildi. Grubun kahkahalar neredeyse sahann br ucunda duyuluyordu. Mutlulukla dolu bu son yllarnda yapt her eyde zerafet, dzen, kendine zg bir uyum vard. Kriket de bir zerafet ve dzen oyunudur. Hardy'nin onda bulduu gzelliin nedeni budur. Matematiinde de, yapt en son almasna kadar bu estetik gzelliin mevcut olduunu bana sylemiler 34 dir. Sanrm, onun zel ilikilerde konukan biri olduu izlenimini verdim. Bir bakma yleydi de. Ancak 'nemsiz olmayan' (non -trival) durumlarda (bu deyimi, konumaya katlanlardan en az biri iin nemli olan durum anlamnda kullanrd) ciddi ve dikkatli bir dinleyici olurdu. O sralarda eitli vesilelerle tandm baka kalburst kiiler arasnda Wells, kendinden beklenenden daha kt bir dinleyici, Rutherford ondan olduka iyi bir dinleyici, Lloyd George ise gelmi gemi btn zamanlarn en iyi dinleyicilerinde n biriydi. Hardy, Lloyd George gibi karsndakinin szlerinden izlenimler, gerekler karmaya almaz, kafasn karsndakinin yararna sunard. Benim "The Masters" kitabn yazmamdan yllar nce, Hardy bu niyetimi duyduunda beni sorguya ekmi, ben de uzun uzun konumutum. Sonunda baz isabetli nerilerde bulunmutu. Kitab okumasn isterdim; sanrm beenirdi. Bu dnceyle kitab onun ansna ithaf ettim. Savunmann sonundaki notta, baka konumalarmzdan da sz eder. Bunlardan biri uzayp giden, arada ikimizin de fkelendii bir konumadr. 2. Dnya Sava hakknda ikimizin de ateli, ancak ilerde deineceim gibi, farkl grleri vard. Onun fikrini bir milim bile deitiremedim. Yine de, aramzdaki duygusal uuruma ramen, sylediklerimin mantk asndan doruluunu kabul etmiti. Onunla her tartmamda sonu hep byle olurdu. 30'lu yllar boyunca, kendine zg bir delikanl hayat yaad. Ancak bu yaam bir anda kt. 1939'da bir koroner damar tkanmas geirdi. Bunu atlattysa da tenise, duvar tenisine, o ok sevdii fiziksel faaliyetlere artk paydos ediyordu. Sava, birinci savata olduu gibi, onu daha da karamsarla itti. Ona gre bu iki sava birbirine bal cin r 35 net halkalaryd. Hepimiz kusurluyduk. 1914'de olduu gibi, sava akl almyordu (lkenin nasl olsa varln srdrecei ortadayd). En yakn arkadalarndan biri korkun bir ekilde lmt. Ve altml yalarnda bir matematiki olarak sergiledii yaratclk yetenekleri de sonunda onu terketti (btn bu aclarn birbirleriyle bantl olduu sanrm kukusuzdur). Bu yzden, eer metin layk olduu dikkatle okunursa Bir Matematikinin Savunmasnn hznlerle dolu bir kitap olduu grlr. Evet bu en -tellektel canllk dolu, esprili ve zeka rn bir kitaptr; evet, k ristal gibi bir

berraklk ve itenlik hala buradadr; evet, bu, yaratc bir sanatnn abidesidir. Ancak kitap ayn zamanda, abartsz bir kabullenmeyle, bir zamanlar var olan ve artk gelmeme-cesine yitirilmi olan yaratma gc iin atlm a.c bir lktr. Dilimizde bunun baka bir benzerinin ifade edildiini ben duymadm. Bunun nedeni, ksmen, byle bir l yanstabilecek edebi yetenee sahip yazarlardan ounun bu acy kendilerinin bizzat duymam olmalardr. Bir yazarn, kendisinin artk tamamen tkenmi olduunu btn gerekleriyle farketmesi ok enderdir. O yllarda onu her grdmde, hep bir gen -mi gibi yaamann bedelini demekte olduunu dnmekten kendimi alamazdm. Bu, hepimizden daha gen ve hayat dolu bir atletin, genliinin ve ustalnn zirvesinde yllarca kaldktan sonra, doal yeteneklerinin yok olduunu birdenbire kabullenmek zorunda kalmas gibi bir eydi. Allm deyimiyle tepeyi dnm nl sporcular sk sk grmek mmkndr. Ayaklar abucuk arlamaya balar (gzler ou kez daha uzun dayanr), vurular aksar, Wimbledon korkulacak bir yere dnr; kalabalk artk bakalarn seyretmeye gelmi 36 tir. Birok sporcu bu noktada kendisini ikiye verir. Hardy ikiye balamad; ancak kendisini mitsizlik denebilecek bir eye kaptrd. Zamanla fiziksel olarak biraz toparland. Artk on dakika kadar filelere vuru yapyor, veya Trinity bowling sahasnda kendine has, incelikli, kark bir sistem ile bowling oynuyordu. Oysa -drt yl nce hereye kar gsterdii ilgi o denli canlyd ki bazen bizleri bktrr -d. Bir de yle bir aksiyomu vard: "Hi kimse, hi bir zaman can sknts duymamaldr; insan korka -bilir, nefret edebilir ama can sklamaz". imdi ise bana gelen buydu; dpedz can sklyordu. Bu nedenledir ki, ilerinde benim de dahil olduum baz arkadalar onu 1914 -18 sava srasnda Bertrand Russell ve Trinity konusunu kaleme almaya tevik ettiler. Hardy'nin ne lde bunalm iinde olduunu bilmeyenler ise btn bu olaylarn oktan gelmi gemi olduu, bir daha canlandrl-mamalar gerektii grndeydiler. Bir amaca ynelmesi ona gerekten yeni bir canllk getirdi. Kitap kendi aramzda elden ele dolat. Herkesin yararna sunulmam olmas kk apta da olsa akademik tarihe yapabilecei katk bakmndan bir kayptr. Eski mutlu gnlerinde bana sz verdii baka bir kitab yazmas iin btn ikna yeteneimi kullandm. Kitabn ad 'Oval'de bir gn<*> olacak; btn bir gnn kriket seyrederek geirirken oyunun kendisi, insan tabiat ve genel olarak ya am gibi konulardaki gzlem ve aklamalaryla anlarn ierecekti. Yazlsayd, kk ama ilgin bir klasik olabilirdi; fakat yazlmad. Bu son yllarda ona fazla yardmc olamadm. Sava srasnda Whitehall'da(2) birok balantlarm vard, kafam srekli olarak meguld, ok yo (1) Oval: nl bir kriket sahas (.N.) (2) Whitehall: ngiliz hkmet daireleri (.N.) 37 ruluyordum. Cambridge'e gitmek ok aba gerektiriyordu. Ama bu abay daha sk gstermeliymiim. Aramzda, bir soukluk denemese de, duygusal bakmdan bir uzaklama meydana geldiini imdi iim szlayarak kabul etmek zorundaym. Pimli co'daki dairesini sava sresince bana brakmt. Buras, kendisinin "yllanm brendi" trnden bir ekicilii olduunu syledii, St. George's Square'e bakan karanlk ve sevimsiz bir yerdi. Ancak benim kendimi savala ilgili ilere btnyle kaptrmamdan holanmyordu. Onun kabullendii kimseler askeri konulara ylesine candan sarlmamalydlar. im hakknda bana hi bir ey sormazd. Sava konusunda konumak houna 'gitmiyordu. Ben de biraz aksilik ediyor, ona yeterince anlay gstermi -yordum. Kendi kendime, bu ileri keyfimden yapmadm sylyordum. Madem yapmak zorundaydm, o halde elimden gelen yarar salamalydm. Btn bunlar, kukusuz, yeterli mazeret saylamaz. Sava bittikten sonra Cambridge'e dnmedim. 1946 ylnda birka kez onu grmeye gittim. Depresyonu devam ediyordu. Fizkisel olarak da iyi durumda deildi, birka metre yrynce hemen nefesi kesiliyordu. Parker's Piece'deki o uzun neeli oyun sonras yryler artk olmayacakt. Onu Trinity'e taksiyle gtrmem gerekiyordu. Tekrar kitap yazmaya baladm duyunca memnun olmutu.

Ciddi bir kimse iin yaam demek, yaratc yaam demekti. Kendisine gelince, yaratc bir yaama yeniden balamak isterdi; eskisi kadar yaratc olmak ona yetecekti. Ama artk onun hayat sona ermiti. Bunlar sylerken onun kelimelerini aynen tekrarlamyorum. Szleri benim bildiim Hardy'e o denli yabancyd ki onlar hatrlamak bile istemedim ve esprili szlerle sylenenleri rtbas etmeye altm. Bunu fantezi trnden bir konuma olarak alglayp, kafamdan uzaklatrmaya altm. 1947 yaz balarnda bir sabah kahvalt ederken telefonum ald. Arayan Hardy'nin kzkar de siydi. Hardy ok hastayd; hemen Cambrid ge'e gelebilir miydim, eve gelmeden nce de Trinity'e urayabilir, miydim? Bu ikinci ricann anlamn o anda kavrayamadm. Syleneni yaptm. Trinity'nin kapc kulbesinde Hardy'nin kz kardeinin benim iin brakt bir not buldum. Notta Donald Robertson'un evine gitmem gerektii ve onun beni orada bekledii yazyordu. Donald Robertson Yunanca profesryd ve Hardy'nin yakn arkadayd.W Onun, Hardy'e ilk ad ile hitap eden birka kiiden biri olduunu bu arada belirteyim. Beni sessizce selamlad. Darda gneli, sakin bir sabah vard. "Hardy'nin kendisini ldrmeye teebbs ettiini bilmelisin," dedi. Evet, tehlikeyi atlatmt; deyim yerindeyse imdilik sorun yok denilebilirdi. Donald da, daha az gze batc olmakla beraber Hardy gibi dobra dobra konuan biriydi. Ona gre, teebbsn baarszla uramas ok yazkt. Hardy'nin sal ok ktlemiti; nasl olsa uzun yaayamayacakt. Lojmanndan lokale yrmek bile sorun oluyordu, iyice dnp tandktan sonra tercihini yapmt. O artlarda yaamak artk dayanlmaz olmu, bekleyecek bir ey kalmamt. Yeterli miktarda uyku ilac biriktirmi, ii tam yapmak iin de hepsini birden yutmutu. Donald Robertson'u beenirdim; ancak onu o gne kadar sadece partilerde ve Trinity'nin onur masasndaki yemeklerde grmtm. Bu onunla (1) O da Hardy gibi Edwards dnemi Cambridge inin liberal grl, zarif ve st snf toplumunun bir yesiydi. 39 yaptmz ilk zel grme oluyordu. Nazik fakat kesin bir tavrla, Hardy'i mmkn olduu kadar sk grmeye gelmemi syledi. Dayanlmas zordu, ama bu bir grevdi, muhtemelen pek de uzun srmeyecekti, ikimiz de periandk. Ona veda edip ayrldm; bir daha da onu hi grmedim. Hardy, Evelyn Klinii'ndeki yatanda yatyordu. Ald ilalar yznden kusarken ban lavaboya arpm; bir gz kapkara olmutu. Kendisiyle alay ediyordu. Hereyi yzne gzne bulatrm -t. Bu ii daha berbat bir ekilde yapan bir kimse daha var myd? Bu istihza dolu oyuna katlmak zorundaydm. Kendimi istihzadan hi bu kadar uzak hissetmemitim, ama oynamam gerekiyordu. Baarszlkla sonulanan baka nl intihar giriimlerinden bahsettim. Son savataki Alman generallerine ne demeliydi? Beck ve Stulpnagel daha m az beceriksizdiler? Kendimi, bunlar sylerken duymak ok tuhafma gidiy ordu; fakat gariptir, bu szler onu biraz neelendirmie benziyordu. O gnden sonra en az haftada bir sklkla Cambridge'e gittim. Her gidite iimi bir korku kaplyordu. Fakat daha nce ziyaretlerimi drt gzle beklediini sylemiti. Hemen her grmemizde az konuuyor, hep de lmden sz ediyordu. lm istiyordu; ondan korkmuyordu. Hilikten korkacak ne vard? Kat entellektel stoacl geri gelmiti. Kendini ldrmeye bir daha kalkmayacakt; zaten bu ii beceremiyordu. Beklemeye hazrd. Farknda o lsa muhtemelen kendisine de ac verecek bir tutarszlk iinde (evresindekilerin ou gibi onun da rasyonel davranlara, kanmca rasyonel olmayan lde, ar bir dknl vard), hastalnn belirtilerine kar marazi bir merak gsteriyordu. Durmadan ayak bileklerindeki ikinlikleri yokluyordu: o gn, bir nceki gne gre daha m az yoksa daha m oktular? 40 Kendisiyle geirdiim zamann ounda -neredeyse her saatin elli be dakikasnda kriketten sz ediyordum. Tek avuntusu buydu. Bu oyuna kar byk bir ilgi duyuyor gibi yapyordum; oysa artk beni eskisi kadar sarmyordu. Kald ki otuzlu yllarda bile, onunla beraber olmann salad zevk dnda, ilgim pek de scak saylmazd. imdi ise kriket sonularn rencilik gnlerimdeki

titizlikle incelemek zorunda kalyordum. Kendisi oku -yamyordu, ancak numara yapm olsaydm hemen anlard. Bazen eski canll tekrar geliveriyordu. Ancak, soracak baka bir soru ya da ufak tekek haberler bulamazsam, baz kimselere lm ncesi gelen trden karanlk bir yalnzlk iinde orda ylece yatyordu. Bir iki keresinde onu canlandrmaya altm. Biraz riskli de olsa, gidip bir kere daha beraberce bir kriket ma seyretmeye demez miydi? imdi mali durumum da iyiydi; istedii herhangi bir kriket alanna giderdi k herzamanki ulam arac olan- taksinin paras da benden olurdu. nce yle bir canland ve kendimi o arada kollarmda bir lyle bulabileceimi syledi. Ona, bununla baede bileceimi syledim. Geleceini sanmtm. lmnn ancak birka ay meselesi olduunu o da, ben de biliyorduk; lmeden biraz elenceli bir gn geirmesini istiyordum. Bir sonraki ziyaretimde ban hznl ve fkeli bir biimde sallad. Hayr; de-neyemezdi bile. Denemenin bir anlam yoktu. Hep kriket hakknda konumaya mecbur kalmak benim iin yeterince zordu. Ama bu i sevimli, zeki, hi evlenmemi ve mrnn ounu Hardy'nin bakm ile geirmi bir kadn olan kz kardei iin daha da zordu. Oyun hakknda hi bir ey bilmemesine ramen, Hardy'nin eski halini andran esprili bir gayret le, kriket hakknda bulabildii her haberi topluyordu. 41 insanlk komedisinin ac ve alayl yanma olan dknl bir iki kez daha dar fkrd. lmnden birka hafta nce Royal Society Hardy'e, en yksek eref nian olan Copley madalyasnn kendisine verileceini bildirmiti. Yznde, aylardan beri ilk defa olarak, o eski eytani gl btn parlaklyla belirdi: "Sonumun ok yakn olduunu imdi iyice biliyorum, insanlar birisine alelacele eref payeleri vermeye kalknca bundan yalnz bir tek sonu kar." Bu konumadan sonra onu sanrm iki kere daha ziyaret ettim. Son gidiim lmnden drt veya be gn nceydi. Bir Hindistan kriket takmnn Avustralya'da ma vard; bundan konutuk. Ayn hafta inide bir gn kz kardeine: "Bugn leceimi bils em bile, yine kriket sonularn duymak isterim," demiti. Buna ok yakn bir ey gerekten de oldu. O hafta her akam uyumadan nce kz kardei ona Cambridge niversitesinin kriket tarihinden bir blm okuyordu. Bu blmlerden biri onun iittii son szler oldu; ertesi sabahn erken saatlerinde aniden ld. C.P. Snow 43 Giri Bu kitabn ilk msveddesini gzden geiren Prof. CD. Broad ve Dr. C.P. Snow'a, deerli eletirilerinden dolay teekkr borluyum. Hemen btn nerilerine metinde yer verdim; bylece epey noksanlk ve karanlk nokta ortadan kalkm oldu. Bir konuda farkl davrandm. 28. Blm, yln balarnda Eureka'da (Cambridge Archimedean Society'nin dergisi) km ksa bir makaleme dayanmaktadr. Byk dikkatle ve ok yakn bir zamanda yazm olduklarm deitirmek bana olanaksz geldi. Ayrca, bu nemli eletirileri dikkate alsaydm blm ok geniletmem gerekecek, kitabn btn dengesi bozulacakt. Bu nedenle bir deiiklie gitmedim; fakat eletiricilerin ileri srdkleri balca noktalar, b ir not halinde kitabn sonuna ekledim. G.H.H. 18 Temmuz 1940 44 45 Profesyonel bir matematikinin, matematik hakknda yaz yazmakta olduunu alglamas hzn verici bir olgudur. Matematikinin ilevi bir -eyler ortaya koymak, yeni teoremler ispatlamak, mat ematik bilimine katkda bulunmaktr; kendisinin ya da dier matematikilerin neler yapm olduunu anlatmak deil. Devlet adamlar politika yazarlarn, ressamlar sanat eletirmenlerini kmserler; filozoflar, fizikiler ve matematikiler de genellikle be nzer duygular tarlar, insanlarn yararna alan kiilerin, bu almalar aklayan kiilere kar duyduundan daha derin, genellikle de daha hakl, baka

bir kmseme duygusu yoktur. Aklama, eletirme, vg ikinci snf beyinlerin iidir. Housman ile yaptm birka ciddi konumann birinde bu konuyu tarttmz hatrlarm. Housman iirin Ad ve Yaps konulu Leslie Stephen konferansnda, kendisinin bir "eletirmen" olduunu iddetle reddetmi, ama bunu bana son derece ters gelen bir ekilde yapmt ve edebiyat eletirisine olan hayranln, beni hayret ve dehete dren bir ekilde dile getirmiti. Yirmi iki yl nce vermi olduu bir al konferansndan bir alnt ile balamt: "Edebiyat eletiri yeteneinin, tanrnn hazine -sindeki en deerli armaan olup olmadn syleyemem. Ancak, tanr yle dnyor olmal; nk bu, ok titizlikle verilen bir armaandr. Hatipler, airler,... bunlar papatyalardan daha ender olsalar bile Halley kuyruklu yldznn dnyaya yaklamalarndan daha sk ortaya karlar; edebiyat eletirmenleri ise Halley yldzndan ok daha enderdirler." Ve devam etmiti: "Bu yirmi iki ylda baz ynlerden gelitim, baz ynlerden de geriledim. Fakat ne edebiyat eletirmeni olacak kadar gelitim, ne de yle olduumu haya l edecek kadar geriledim." Byk bir bilim adam ve iyi bir air olan birisinin bunlar yazmas bana esef verici geldi. Birka hafta sonra yemek salonunda onu yanmda grnce laf ap fikrimi syledim. Sylediklerinin ciddiye alnmasn gerekten amalam myd? Ona gre en iyi eletirmenin hayat bir bilim adam ya da bir airinkiyle gerekten kyaslanabilir miydi? Btn yemek boyunca bu sorular tarttk. Sanrm sonunda bana hak verdi. Artk bana cevap veremeyecek olan bir kimseye kar kazanlm bir eytiim (diyalektik) zaferine sahip ktm sanlmasn; ancak sonunda, birinci soruya yant "belki tam olarak deil", ikinciye ise "muhtemelen hayr" oldu. Housman'n eletirmenler konusundaki duygular hakknda baz tereddtler olabilir ve ben kendisin in benimle ayn grte olduunu sylemek istemiyorum. Ancak bilim adamlarnn bu konudaki duygular hakknda hi phem yok; ve ben de bu duygular yrekten paylayorum. O halde, imdi matematik yapmak yerine matematik 'hakknda' yazyorsam bu, benden daha gen ve gl matematikilerin beni kmsemeleri veya bana acmalarnda hakl olacaklar bir zayfln itirafdr. Matematik hakknda yazyorum; nk 60 yan gemi her matematiki gibi, esas iimi hakkyla yapabilmem iin gereken zihin gcne, ene rjiye ve sabra artk sahip deilim. 46 Matematik adna bir savunma yapmak istiyorum. Matematiin buna gereksinim duymad, zira, nedenleri ne olursa olsun, yararll ve vgye deerlii daha yaygn ekilde kabul edilen alma alan saysnn pek fazla olmad sylenebilir. Bu gr doru olabilir; ayrca, Einstein'm parlak baarlarndan bu yana, ounluun gznde matematikten daha st sralara yerleen bilim dallar muhtemelen yalnzca yldzlar astronomisi ve atom fizii olmutur. Bir mateinatikinin kendini savunma durumuna girmesine gerek yoktur. Bradley, "Grnm ve Gerek" adl kitabnn giri blmnde, metafizii vgye deer bir ekilde savunmutur. Onun bu savunmada bahsettii eletiriler, bir matematikinin maruz kalmayaca trdendir. Bradley'e gre, bir metafiziki srekli olarak "metafiziksel bilginin tmden olanaksz olduu" ya da "bir lde olanakl olsa da, bunun sz edilmeye deer bir bilgi olmad" gibi eletirilerle kar karya kalacak, kendisine "... hep ayn sorunlar, ayn tartmalar, hep ayn baarszlklar... neden vazgeip kurtulmuyorsun? Senin iin uramaya deer baka bir konu yok mu?" gibi sorular yneltilecektir. Matematik hakknda ise bu tr laflar edecek kadar aklsz kimse yoktur. Bir yn matematiksel gerek, ok etkileyici bir tarzda, apak ortaya konmutur; pratikteki uygulamalar -kprler, buhar makineleri, dinamolar hayal gc en zayf 47 kimselerin bile gznden kaamaz. Matematiin deeri konusunda toplumun ayrca ikna edilmesi gerekmemektedir.

Btn bunlar matematiki iin bir bakma rahatlatc eyler olsa da gerek bir matematikinin bunlarla yetinmesi mmkn deildir. Her gerek matematiki dnmelidir ki, matematiin asl deeri bu basit baarlarla ilgili deildir; toplumda grd itibar byk lde bilgisizlikten ve karmaadan kaynaklanmaktadr; ve daha aklc bir savunma yapma gerei vardr, ite ben de byle bir savunma yapmaya alacam. Bu, sanrm Bradley'in zor savunmasndan daha kolay olacak. nce u sorular soracam: Matematik neden ciddi bir ekilde allmaya deer? Bir matematikinin yaamn anlaml klan gereke nedir? Bu sorulara benim yantlarm, esas itibariyle bir matematikiden beklenecek trden olacaktr: Uramaya deer olduu ve ok sayda gerekenin var olduu kansnday m. Hemen belirtmeliyim ki benim matematii savunmam bir bakma kendimi savunmak olacaktr ve bu savunmann bir lde kendini beenmilik iermesi kanlmazdr. Kendimi, kendi alanmdaki baarszlardan biri say -saydm, alanm adna zr dilemeye de gerek grmezdim. Bu trden biraz egoistlik kanlmazdr; bir bahane bulmaya da bence gerek yoktur. yi iler 'alakgnll' insanlarca baarlmazlar. rnein, herhangi bir konuda bir profesrn yapmas gereken ilk ey, hem konunun nemini hem de o konunun snrlar iinde kendi nemini bir para abartmaktr. Durmadan "Yaptmn bir deeri m?" ya da "Ben bu ii becerecek adam mym?" diye soran bir kii, devaml olarak, bir yandan kendisi etkisiz kalacak, te yandan da bakalarnn 48 cesaretini kracaktr. Gzlerini biraz kapamal, konusunu ve kendisini hakettiinden biraz daha fazla gzetmelidir. Bu ok sakncal deildir. Sakncal olan, gzlerini smsk kapayarak konusunun ve kendisinin gln durumlara dmesine olanak vermektir. 49 Varlnn ve yaptklarnn gerekesini aklamaya karar veren bir insann u iki soruyu ayrde-derek dnmesi gereklidir. Birincisi, yapmakta olduu iin yapmaya deer olup olmad, ikincisi de, deeri ne olursa olsun, onu neden yapmakta olduudur. Birinci soru ou durumda, olduka zordur; yant da ok umut krcdr. Buna ramen ikinci soru oumuza kolay gelecektir. Bu soru eer drste yantlanrsa, yantlar iki ekilde olacaktr, ikincisi, birincisinin daha alakgnll bir eklidir, bu nedenle de stnde durulmas gre eken birinci yanttr. (1) Bu ii yapyorum; nk bu iyi yapabildiim yegane itir. Avukatm, veya borsacym, veya profesyonel kriket oyuncusuyum; nk bu i iin gerekten yetenekliyim. Avukatm; nk iyi konuurum ve hukukun inceliklerine ilgi duyarm. Borsacym; nk piyasa hakknda tahminlerim sratli ve isabetlidir. Profesyonel kriket oyuncusuyum; nk topa vuruum olaanstdr. airliin ya da matematikiliin daha iyi olduunu kabul ederim; ancak ne yazk ki bu iler iin hi yeteneim yok. ounluun byle bir savunmada bulunacan sylemek istemiyorum; nk insanlarn ou hibir ii iyi yapamaz. Fakat bir i doru drst yaplabiliyorsa verimli de olur. Pek de az olmayan bir aznlk bunu baarabilir; insanlarn yzde bei, hatta yzde onu bir ii olduka iyi becerebilir. Her 50 / hangi bir ii gerekten iyi yapabilenler kk bir aznl oluturur; iki ii iyi yapabilenler ise sz bile edilmeyecek kadar azdr. Eer bir kimse gerekten yetenek sahibi ise, o yetenei olabildiince gelitirmek iin hemen her zveriye hazr olmak zorundadr: Bu gr Dr. Johnson tarafndan da benimsenmitir: "Ona, ada Johnson'u ata ayn anda binerken grmee gittiimi sylediimde, '...... Byle bir adam desteklenmelidir, efendim. Zira onun bu yapt, insan gcnn nelere kadir olduunu gsteriyor, ' dedi. "W Daclardan, Man' yzerek geenlerden, gz bal satran oynayanlardan da ayn vgyle sz eder. Bana gelince, bu tr dikkate deer atlmlarn hepsine her zaman sempati duymuumdur; sihirbazlara, vantrologlara bile sempatim vardr. Alek-hine ve Bradman rekor denemelerinde baarsz olduklar zaman ok zlrm.

Bu konuda Dr. Johnson ve ben halkn ounluu ile ayn gr paylarz. W.J. Turner'in ok gzel dile getirdii gibi 'harikalar'a sadece 'enteller' (ho olmayan anlamda) hayranlk duymaz. eitli i kollarndaki deer farklarn da dikkate almamz gerekir. Ben bir yazar veya ressam olmay, ayn lde baarl bir devlet adam olmaya tercih ederim. ne kavumann bir ok yolu vardr; ancak oumuz bunlar riskli bularak kabul etmeyiz. Bununla beraber, bu deer farklar insann meslek seimini nadiren etkiler; bu seimde hemen her zaman doal yeteneklerin koyduu snrlamalar hakimdir. iir kriketten daha deerlidir. Ancak Bradman ikinci snf basit iirler yazma uruna kriketi feda etseydi aptallk etmi olurdu (daha iyi51 sini yazabilecek olduuna da ihtimal vermiyorum). Eer onun kriket oyunu o denli stn olmasa ve iir yetenei de daha iyi olsayd seim daha zor olabilirdi. Ben Victor Trumper m yoksa Rupert Brooke mu olmay tercih ederdim, bilemiyorum. ok kr bu tr ikilemler nadiren sz konusu olmaktadr. unu da belirteyim ki bir matematikinin byle seme zorluklaryla karlama olasl, zellikle azdr. Matematikilerle dier insanlarn beyin ilevlerindeki farkl fazlaca abartmak adet olmutur. Byle olmakla beraber, matematik yeteneinin en zel yeteneklerden biri olduu; genel yetenek ve beceri alanlarnda ise, matematikilerin grup olarak arpc bir stnlkleri bulunmad da inkar edilemez. Eer bir kiide gerekten matematiksel yetenek varsa, bire yz olaslkla matematikteki baars, yapabildii baka herhangi bireyden ok daha stn olacaktr. Bu yegane yeteneini kullanabilecei iyi bir frsat, baka bir konuda sradan bir almaya feda ederse aptallk etmi olur. Byle bir feda edi, ancak ekonomik zorunluluk veya ya sz konusu ise hakl olabilir. (1) Bu satrlar nl ngiliz dilbilimci ve yazar Dr. Johnson'la ilgili bir yazdan alntdr. (.N) 52 imdi biraz da ya sorununa deinmek istiyorum; zira bu, matematikiler iin zellikle nemli bir konudur. Bir matematiki unu aklndan karmamaldr ki matematik, herhangi bir sanat veya bilim dalnda olduundan daha ok, bir genlik oyunudur. Nispeten basit bir rnek vermek gerekirse, Royal Society'e seilen matematikiler, ya ortalamas en dk grubu olutururlar. Kukusuz daha arpc rnekler de bulabiliriz. Dnyann en byk matematikisinden biri olduu kesin olan birisinin meslek hayatn ele alal m. Newton matematii elli yanda brakt; ilgisini ise ok daha nce yitirmiti. Krk yana geldiinde, parlak yaratclk gnlerinin artk geride kaldn phesiz farketmiti. Bilime en nemli katklar olan deime hz (fluxions) ve yerekimi kanununu 1666da, yirmi drt yandayken gelitirmiti: "O zamanlar yeni bulular iin en olgun a -mdaydm; matematik ve felsefe konularna daha sonra hibir zaman ayn ilgiyi duymadm." Newton neredeyse krk yana kadar byk bulular yapt ("eliptik yrnge "yi 37 yanda kefetti); fakat sonralar, daha nceki almalarn tamamlamak ve gelitirmek dnda pek az ey yapt. Galois yirmi bir, Abel yirmi yedi, Ramanujan otuz , Riemann krk yanda ld. ok daha ileri yalarda byk iler baarm insanlar vardr; Ga -uss'un diferansiyel geometri konusundaki nl incelemesi elli yanda iken baslmt (ancak ana fikirler on yl ncesinde olmutu). Matematik alannda, elli yan gemi kimseler tarafndan nemli 53 bir katkda bulunulduunu hatrlamyorum. Olgun yata bir kimse eer ilgisini yitirip matematik almalarn brakmsa bu ne kendisi iin ne de matematik iin, pek de ciddi bir kayp olmayabilir. te yandan, baka konulara ynelen matematikiler iin kazan olasl pek de fazla olmayp; matematii braktktan sonra yaptklar eyler pek mit verici grnmyor. Newton olduka iyi bir darphane mdr oldu (birileriyle kavga etmedii zamanlarda). Painleve'nin Fransa Babakanl ok baarl gemedi. Laplace'n politik kariyeri byk fiyasko oldu; ama bu pek de iyi bir rnek saylmaz; nk beceriksiz deil sahtekard, ve aslnda matematii de hibir

zaman gerekten brakmamt. Matematii braktktan sonra baka bir alanda stn baar salam bir matematikiye rnek gstermek ok zor<D. Dier taraftan matematik konusunda alsalar stn nitelikli matematiki olacak genler belki varolmutur; ancak ben bunlara ait geerli bir rnek hi duymadm. Btn bu yazdklarm benim snrl deneyimlerimden kardm sonulardr. Tandm gerek yetenee sahip btn gen matematikiler matematie sadk kalmlardr; nedeni de baar hrslarnn eksik olmas deil, tersine ok fazla olmasdr. Hepsi de sekin bir hayata giden yolun (eer yle bir yol varsa), matematikten getiini farketmilerdir. (1) Pascal ilerinde en iyisi gibi grnyor. 54 Blm 3'te, ikinci soruya verilebilecek daha "alakgnll" bir yant olduunu sylemitim; ona da birka kelime ile dei neyim. (2) "zellikle iyi yaptm hibir ey yoktur. Bu ii yapyorum, nk nme bu kt. Baka bir ey yapma olanam gerekten olmad." Byle bir savunma karsnda sylenecek bir ey olmadn kabul ederim. ou insann hibir eyi iyi yapamad bir gerektir. yleyse hangi meslei setikleri de pek farketmez; bu konuda sylenecek baka ey yoktur. Bu kesin bir cevap olmamakla birlikte, sanrm kendine biraz saygs olan bir insann verecei bir cevap deil. Hi birimizin bununla yetinmeyeceini va r sayabilirim. 55 6 3. Blmde szn ettiim ve ikincisinden daha zor olduuna deindiim birinci soru zerinde dnme zaman artk geldi. Matematik; benim ve dier matematikilerin kasdettii anlamda matematik, zerinde uralmaya deer mi? Deer ise, hangi nedenle? 1920 ylnda verdiim ve matematiin savunmasnn ana hatlarn ieren, Oxford'daki al konferansmn ilk sayfalarn gzden geiriyorum. ok yetersiz (birka sayfadan da az) kaldn, imdi pek de vnemeyeceim bir slup ile yazlm olduunu grdm (o zamanlar benim 'Oxford slubu' sansyla kaleme aldm, sanrm ilk deneme). Ancak, her ne kadar gelitirilmeye ihtiyac varsa da, konunun zn yansttn sanyorum. Bu nedenle, o zaman sylediklerimi, daha etrafl bir tartmaya bir giri olarak zetleyeceim. (1) Matematiin zararszln vurgulayarak balamtm: "Matematik almalar, ok kazan salamayan trden de olsa, tamamen zararsz ve masum bir uratr." Hala ayn kandaym; ancak bu cmlenin adamakll bir geniletme ve aklama gerektirdiini de kabul ediyorum. Matematik kazan salamayan trden bir ura mdr? Baz bakmlardan yle olmad ok ak; rnein, pek ok kimse iin byk bir zevk kayna olabilmektedir. Ancak ben 'kazan' daha dar bir anlamda alglyordum . Matematik; kimya, fizyoloji gibi baz bilimlerin olduu biimde faydal, doru 56 dan faydal mdr? Bu btnyle kolay ve tartma gtrmez bir soru deil. Baz matematikiler ve matematiki olmayanlarn ounluu, "evet" deseler de ben sonuta "hayr" diyeceim. Peki, matematik "zararsz" mdr? Bu sorunun yant da pek ak deil. Bu yle bir soru ki, bir yolunu bulup geitirmeyi yelerim; nk bilimin savalar zerindeki etkisi sorununu btnyle gndeme getiriyor. Matematik, rnein kimyann bariz bir ekilde olmad gibi, "zararsz" mdr? Bu iki soruya ileride tekrar dneceim. (2) Daha sonra yle devam etmitim: "Evrenin boyutlar ok byktr. Eer biz zamanmz boa harcyorsak, birka niversite hocasnn hayatnn boa harcanmas ok da byk felket deildir." Bu szlerle, daha nce yadsdm abartl alak gnlll benimsiyor ya da benimsemi gibi yapyor grnebilirim. Gerek niyetim kesinlikle yle deildi. 3. blmde daha uzun olarak sylediklerimi tek cmle ile ifadeye almtm. Biz hocalarn bir para yetenekleri olduunu, bunlar olabildiince gelitirmeye almann yanl olamayacan sylemek istiyordum. (3) Son olarak da (imdi bana ar ssl gelen cmlelerle) matematikten elde edilen sonularn kalcln vurgulamm. Gerekletirdiklerimiz, nemsiz eyler olabilir. Ancak bunlarda belli bir kalclk nitelii vardr. Kalc deeri olan en basit birey meydana getirmek;

isterse bir iir ya da bir geometri teoremi olsun, insanlarn byk ounluunun yapamayaca bireyi baarm olmaktr. Ve sonra: Eski ile yeni bilim dallarnn birbiriyle elitii bu devirde, Pythagoras'la balayan ve Einstein ile de bitmeyecek olan, bilimlerin bu hem en yenisi hem de en eskisi lehinde sylenecek baz eyler olsa gerek. 57 Bunlar belki biraz fazla ssl cmleler, ama bana gre z hala doru. Baka sorular bir yana brakarak hemen imdi bu konuyu biraz daha amak istiyorum. 58 Btn bunlar, ileri baar hrsyla dolu olan, ya da gemite yle olan okuyucular iin yazyorum. Hrsl olmak, insanlarn, hi deilse genlerin, ilk grevidir. Hrs asil bir tutkudur ve yerine gre farkl ekiller alabilir. Attila'nm Napoleon'un hrslarnda da yce bireyler vard. Fakat bu tutkular iinde en yce olan, arkada kalc deeri olan bireyler brakanlardr. Burada, u dz kumsalda, Denizle kara arasnda, Ne yazaym, ne kuraym Gece basmadan nce? Bahset bana mezar talarndan Cokun dalgalar tutan, Benden sonralara eriecek Kaleler kurmaktan. Dnyada gereklemi hemen her tr byk iin ardndaki itici g hrstr. zellikle de insan mutluluuna yaplan her byk katk byle tutkulu kiilerce gerekletirilmitir. Herkese bilinen iki nl rnek verecek olursak Lister ve Paste-ur'den; daha kk lde de King Gillettes ve William Willett'ten sz edebiliriz. Bunlarn hepsi de hrsl kiiler deil miydiler? Son yllarda insanlarn rahat ynnde kim daha byk katkda bulunmutur? 59 Fizyoloji, 'yararll apak ortada olan bir alma alan olduu iin, zellikle uygun rnekler iermektedir. Bilimi savunanlar arasnda yaygn olan bir yanlgdan, insanla en yararl ilerle uraanlarn, alrken hep bunu dndkleri, rnein fizyologlarn bu yzden asil bir ruha sahip olduklar yanlgsndan kendimizi korumalyz. Yapt iin insanla yararl olduunu dnmek bir fizyologa da mutluluk verir, ancak almas iin gereken g ve ilham harekete geiren etken, bir matematikininkinden ya da klasik dallarda alan bir bilim adamnmkinden farkl deildir. insanlar aratrma yapmaya ynelten pek ok neden vardr; ancak bunlardan dierlerinden ok daha nemlidir. Birincisi (ki bu olmadan br nedenler ie yaramaz), entellektel merak, gerei renme arzusudur. kincisi, profesyonel saygnlk, yaptklarnn kendini tatmin etmeme endiesidir; ortaya koyduu eser, yetenei ile orantl olmad zaman her onurlu zanaatnn duyduu utanma hissidir. Sonuncusu da baarma hrs, mevkii ve ne kavuma arzusu, hatta salanacak para ve onun getirecei gtr, iinizi yaptnzda, bakalarnn mutluluklarnn artmasna, ya da aclarnn hafifletilmesine katkda bulunmu olmay grmek ho bir duygudur; ancak siz o ii bu nedenlerle yap -mamsmzdr. O halde bir matematiki, bir kimyac, hatta bir fizyolog, bana almasndaki gdnn insanla yararl olmak olduunu sylerse ona inanmam (inansam bile bundan dolay onu daha saygdeer bulmam). Ona etken olan nedenler bu bahsettiklerimdir; bunda da drst bir insann utanmas gereken bir ey yoktur. 60 8 Aratrma iin gerekli balca gdler entellek -tel merak, profesyonel saygnlk ve baar ise, bunlar karlamakta hi kimse bir matematikiden daha ansl deildir. Onun konusu dierlerin -kinden ok daha merak uyandrcdr. Baka hi bir alanda gerekler ayn lde artc oyunlar oynamaz. En incelikli, en byleyici teknikler ondadr; zgn mesleki hnerin sergilenmesi ynnden, matematik rakipsizdir. Nihayet, tarihin salad pek ok rnekle de biliyoruz ki, matematiksel sonular, ierdikleri gerek deerler ne olursa olsun, dierlerinin iinde en kalc olanlardr. Bu gerei en eski uygarlklarda bile grebiliriz. Babil ve Asur uygarlklar yok oldu; Hammurabi, Sargon, Nabuchadnezzar artk anlamsz isimler. Fakat Babil matematii hala ilgi ekicidir; 60 lekli Babil cetveli astronomide hala kullanlmaktadr. Ancak en nemli rnek, kukusuz Yunanllar nkidir.

Eski Yunanllar, bugn bile 'gerek' olarak nitelendirdiimiz ilk matematikilerdir. Dou matematii ilgin bir merak konusu olabilir; fakat Yunanl-larmki gerek matematiktir. Modern matematikinin anlayabilecei dili ilk kez Yunanllar gelitirmitir. Littlewood'un bir keresinde bana dedii gibi, onlar zeki renciler ya da "burs adaylar" deil, "baka bir fakltenin aratrmaclar" idiler. Yunan matematii kalc, hatta Yunan edebiyatndan bile daha kalcdr. Aeschylus unutulsa bile Archimedes 61 hatrlanacaktr; nk konuma dilleri lr, ama matematiksel dnceler kalcdr. 'lmszlk' sama bir szck olabilir; ancak, anlam ne olursa olsun, ona erimek iin en ansl olanlar matematikilerdir. Bir matematikinin, gelecein - ona hakszlk yapmasndan korkmasna da pek gerek yoktur. lmszlk ou kez gln ve acmasz bir kavramdr. ok az kimse Og, Ananias ya da Gali-leo'nun yerinde olmak ister. Matematikte bile tarih bazen garip oyunlar oynar. Elemanter kalkls kitaplarnda Rolle sanki Newton ayarnda bir mate-matikiymi gibi yer alm; Farey, Heros'un on drt yl nce mkemmel bir ekilde ispatlad bir teoremi anlayamad iin lmsz olmutur. Be saygn Norveli ise, lkelerinin yetitirdii en byk insan harcama pahasna yaptklar budalaca bir igzarlktan dolay, Abel'in Life adl kitabnda kendilerine yer edinmilerdir. Bununla beraber bilim tarihi genelde adaletlidir ve bu, matematik iin zellikle geerlidir. Baka hibir dalda bylesine kesinkes belirlenmi ve herkes tarafndan kabullenilmi ller yoktur; unutulmayanlar ise, hemen her zaman bunu hak eden kiiler olmulardr. Matematikte n sahibi olmak, eer yeterince paranz varsa, en salam ve uzun vadeli yatrmlardan biridir. 62 9 63 10 Btn bunlar genellikle retim elemanlar, zellikle de matematik profesrleri iin rahatlatc eyler. Avukatlar, politikaclar veya i adamlar bazen akademik kariyerin, daha ok, ihtiyatl ve gz ykseklerde olmayan, temelde gvence ve rahat arayan kimselerce benimsendiini sylerler. Bu hkm tamamen yersizdir. Bir hoca akademik kariyeri semekle bireylerden vazgeer; zellikle de ok para kazanma olanandan. Bir profesrn ylda 2000 sterlin kazanmas hayli zordur. gvenliinin bu zveriyi kolaylatran bir etken olmas doaldr; ancak bir Housman'n, bir Lord Simon ya da bir Lord Beaverbrook olmay reddetme nedeni bu olamazd. Onlarn mesleini, ykselme hrsna sahip olduu iin; 20 ylda unutulacak bir insan olmay kk grd iin redderdi. Btn bu avantajlarn yannda baarszlk olaslnn da var olduunu bilmek ok ac. Bertrand Russel'in bana korkulu bir ryasn anlattn hatrlarm. M.S. 2100 yllarnda niversite kitaplnn en st katndaym. Bir ktphane grevlisi elinde kocaman bir sepetle raflar dolayor, kitaplar srasyla indiriyor, bir gz atyor, sonra da ya tekrar yerine koyuyor ya da sepete atyormu. Sonunda sra, Russell'in, Principia Mathematica'mn elde kalan son kopyalar olduunu farkettii byk cilde gelmi. Adam ciltlerden birini eline alm, birka sayfa evirmi, tuhaf sembollere bir an akn akn bakm, kitab kapatm, kararsz bir ekilde bir sre elinde tarttktan sonra... Tpk bir ressam veya bir air gibi, bir matematiki de kalplar retir. Matematikinin kalplar, dierlerinin kulland kalplardan daha kalc ise bunun nedeni dncelerden olumu olmalardr. Ressam, motiflerini ekiller ve renklerle; air, szcklerle yapar. Bir tablo da bir fikri e killendirebi-lir; ancak buradaki fikir genellikle sradan ve nemsizdir. iirde dnce, ok daha nemli bir yer tutar. Ancak, Housman'n srarla vurgulad gibi, iirde dncenin nemini abartmak adet olmutur: "iirsel dnce diye bir eyin var olduuna kendimi ikna edemedim. iir, sylenen ey deil, onu syleme biimidir." fkeli denizin btn azgn sular Ykamaya yetmez kirlenmi kraln karalarn

Dizeler gzel; daha gzel olamazlar, ama fikirler ise hem ok sradan hem de ok yanl. Fikir yoksulluu, sz motifinin gzelliini pek etkilemie benzemiyor. te yandan, matematikinin btn malzemesi fikirlerden ibarettir, bu nedenle de kalplar daha kalcdr; nk fikirler zaman iinde kelimelerden daha yava eskir. Matematikinin kalplan da bir ressamn veya airinki gibi gzel olmak zorundadr; dnceler ise renkler ve szckler gibi uyum iinde olmaldr. Gzellik ilk snavdr. 'irkin' matematik iin dn 64 yada kalc bir yer yoktur. Bu noktada (yirmi yl ncesine gre belki ok daha az yaygn olmakla beraber) hala yaygn olan bir yanl kavram zerinde durmak istiyorum: Whitehead'in "edebi banazlk" dedii, matematii estetik deerlendirme tutkusunun "her kuakta ortaya kan birka egzantrik matematikiye has bir monomania, bir saplant" olduu dncesi. Matematiin estetik ekiciliine tamamen duyarsz, aydn bir insan bulmak imdilerde biraz zordur. Matematiksel gzellii tanmlamak ok g olabilir fakat bu glk her tr gzellik konusunda geerlidir: gzel bir iir ile ne demek istediimizi tam bilemeyebiliriz; fakat bu bizi okuduumuz iirin gzel olduunu alglamaktan alkoymaz. Matematikteki estetik enin nemini her ne pahasna olursa olsun en aza indirmeye kararl olan Prof. Hogben bile onun var olduunu inkar etmeye cesaret etmiyor. "Matematikte souk, nesnel bir estetik bulanlar kukusuz vardr... Seme bir 'aznlk' iin matematiin estetik yn tamamen gerek olabilir." Ancak ona gre byle kiilerin saylan "birka tane"den ibarettir ve bunlar "souk kalpli" (ve ak havann serin rzgarlarn almayan anlamsz kk niversite kasabalarnda oturan biraz komik) kiilerdir. Bu szler, olduu gibi Whitehead'in "edebi banazlk"n yanstmaktadr. Gerekte matematikten daha 'popler' olan ok az baka konu vardr. ou kiinin gzel bir melodiden zevk ald gibi, birok kii de matematikten bir lde holanr. Sanrm matematie gerekten ilgi duyanlarn says mzikle ilgilenenlerden fazladr. Bunun tersi geerli gibi grnse de aklamas basittir. Mzik kitlelerin duygularn harekete geirebilir, matematik ise bunu yapamaz; mzik yetisinin eksiklii (kukusuz hakl olarak) biraz kl 65 tc bir zellik saylr, halbuki ou kii matematik szcnden o kadar rkek ki matematik konusunda yetersizliklerini ak kalplilikle kendileri abartrlar. 'Edebi banazln' tutarszln ortaya koymak iin fazla dnmek gerekmez. Her uygar lkede ynla satran oyuncusu vardr; Rusya'da eitim grm olan hemen herkes bu oyunu oynar. Her satran oyuncusu 'gzel' bir oyunu veya problemi anlayabilir ve takdir eder. Halbuki, bir satran problemi yalnzca soyut matematiin bir uygulamasndan ibarettir (bir satran oyunu tam yle saylamaz; iin iine psikoloji de girer). Bir satran problemine 'gzel' diyen herkes, matematiksel gzellii dile getirmektedir. Ancak bu gzelllik daha basit bir dzeyde; mzikteki kilise ilahileri dzeyinde kalan bir gzelliktir. Daha alt dzeyde olan fakat daha yaygn bir kitleye hitap eden bri oyunundan, ondan da alt dzeyde kalan, gnlk gazetelerin bulmaca kelerinden de ayn sonular karabiliriz. Byk kitle -lerce btn bunlara gsterilen byk ilgi, temel matematiin ilgi ekiciliine gsterilen vg ve takdirin bir ifadesidir. Dudeney veya 'Caliban' gibi kaliteli bulmaca dzenleyen kiiler, yalnzca b u temel kurallar uygularlar. Onlar ilerini iyi bilirler; halkn istedii bir para entellektel 'heyecan'dr ve bu duygu, baka hi bir eyde, matematikte olduu lde bulunmaz. Dnyada insanlar, hatta nl insanlar (matematii kmseyen szler etmi olanlar dahil) gerek bir matematik teoremi bulmak, ya da yeniden bulmak kadar zevklendiren birey olmadn da szlerime ekleyebilirim. Herbert Spencer otobiyografisinde, yirmi yanda iken emberler hakknda ispatlad bir teoremi (o teoremin iki bin yl nce 66 Platon tarafndan ispatlanm olduundan habersiz) yeniden yaynlamt. Prof. Soddy ise daha yeni ve arpc bir rnektir (ancak onun teoremi gerekten kendisinindir).0' (1) Bkz. : "Hexlet hakknda mektuplar," Nature, Cilt 137 -9

67 11 Bir satran problemi gerek matematiktir; ancak, bir bakma 'nemsiz' matematiktir. Hamleler ne kadar ustaca ve karmak, ne kadar zgn ve artc olursa olsun ok gerekli bir eyden yoksundur. Satran problemleri nemsizdirler. Matematiin en iyisi, gzel olduu kadar ciddidir de -'nemli' de diyebiliriz; ancak, bu szck ok belirsiz olduundan 'ciddi' szc, sylemek istediimi ok daha iyi ifade ediyor. Matematiin 'uygulama'daki sonularn bir yana brakyorum; bu noktaya daha sonra dneceim. imdilik sadece unu syleyeceim: eer bir satran problemi, gnlk konumadaki anlam ile 'yararsz' ise en iyi matematiin byk blm de yararszdr. Matematiin ok kk blm pratik yarar salar; o kk blm de olduka skcdr. Bir matematiksel teoremin 'ciddi' olup olmamas, uygulamadaki sonularna deil (ki bunlar genellikle ok azdr), aralarnda balant kurduu matematiksel fikirlerin tad 'neme' baldr. Kabaca diyebiliriz ki, bir matematiksel dnce, eer dier matematiksel dncelerin byk bir blm ile doal ve aydnlatc bir balant kurabiliyorsa 'nemli'dir. Bylece, ciddi bir matematiksel teorem; yani nemli fikirler arasnda balant kuran bir teorem matematikte, hatta dier bilim dallarnda nemli gelimelere yol aabilecekt ir. Hi bir satran problemi bilimsel dncenin genel gelimesini etkilememitir; halbuki Pythagoras, Newton, 68 Einstein, kendi zamanlarnda bilimsel dnceye tmden yn deitirmilerdir. Bir teoremin ciddi olup olmad, onun dourduu sonular il e belirlenmez; bu sonular sadece onun ciddi olduunun gster -gesidirler. Shakespeare ingiliz dilinin gelimesinde byk etken olmu, Otway ise hemen hi olmamtr. Ama Sheakespa-re'in ondan daha iyi bir air olmasn nedeni bu deildir. Daha iyi bir airdir, nk ok daha iyi iirler yazmtr. Satran probleminin daha az deerli olmas, Otway'in iirlerinde olduu gibi, sonulan deil ierii nedeniyledir. Bir noktay daha, ok ksa deinerek geitireceim; nedeni de onun ilgi ekici olmamas deil, konunun zorluu ve benim estetik konusunda tartmaya girecek yeterliimin olmamas. Nasl ki iirde bile gzellik, bir lde, ierdii fikrin nemli olmasna balysa, bir matematik probleminin 'gzellii' de byk lde, onun ciddi oluuna baldr. Bir sz kalbnn katksz gzelliine rnek olarak Shakespeare'den iki dize aktarmtm. Ancak Hayatn sarsc ateinden sonra, imdi uyuyor huzurla dizesi onlardan daha da gzel gibi geliyor. Kalp ayn lde gzel; ancak bu rnekte fikirler nemli ve vurgulan gl. Bu nedenle de duygulannz ok daha derinden etkileniyor. Dnce iirde bile kalp veya motif asndan nem tamakta ve doal olarak matematikte bu nem daha da artmaktadr. Ancak ben bu soruyu ciddi olarak tartmak durumunda deilim. 69 12 Artk, eer biraz ilerlemek istiyorsak, 'gerek' matematik teoremlerinden; yani btn matematikilerin 'birinci snf olarak kabul edecekleri tr teoremlerden rnekler vermem gerektii ortada, ite burada, baz kstlamalar altnda yazmak zorunda olduumdan, ok byk bir handikapm var. ncelikle, vereceim rnekler, zel matematik bilgisi olmayan okuyucular iin basit ve anlalr olmal; ayrntl n aklamalar gerektirmemeli; okuyucu yalnz ifadeyi deil, ispat da takip edebilmelidir. Bu koullar bizi saylar teorisinin en gzel teoremlerinin oundan, rnein, Fermat'nn "iki kare" (two Square) teoremi veya "iki dereceli ifadelerde evrik terslik kuram" (law of quadratik reciprocity) -mahrum brakmaktadr. te yandan, rnekler 'st dzey' matematikten yani profesyonel matematikilerin matematiinden alnmaldr. Bu, anlatm nispeten kolaylatrsa da, mantk ve matematik felsefesi alanlanna tat iin pek ok rnein d arda kalmasna neden olmaktadr. Yapabileceim en iyi ey eski Yunan'a bavurmak olacak. imdi Yunan matematiinin iki nl teoremini verip ispatlayacam, ikisi de hem fikir hem de ilem ynnden 'basit' teoremler olmakla birlikte, birinci snf teoremler olduklan da hi kuku gtrmez. Her biri, ilk bulunduklan zamanki kadar taze ve

nemlidir; aradan geen iki bin yl ikisine de en ufak bir kmklk getirmemitir. Son olarak da, matematik daarcklan ne kadar hafif 70 olursa olsun, anlam ve ispatlar her normal zekl okuyucu tarafndan bir saat iinde kavranabilecek -tir. 1. Birincisi, Euclid'in*1), sonsuz sayda asal saynn var olduu hakkndaki teoreminin ispatdr. Asal saylar veya Asallar, daha kk arpanlara aynlamayan (A) 2, 3, 5, 7, 11, 13, 17, 19, 23, 29,...... gibi saylardr^). Ayn ekilde 37 ve 317 de asaldr. Asal saylar, arpma yoluyla btn dier saylarn elde edildii ham maddelerdir. rnein, 666 = 2x3 x 3 x 37. Kendisi asal olmayan bir say, en az birj (genellikle birden ok) asal say ile blnebilir. Biz sonsuz sayda asal say olduunu, yani (A) serisi -| nin hi bitmeyeceini ispatlayacaz. Bittiini ve 2,3,5,...P yazlmnn, serinin tm olduunu varsayalm (o zaman P en byk asal say olacaktr). Q = (2x3x5x....xP) + l ile tanmlanan Q saysn ele alalm. Q saysnn 2, 3, 5, ..., P saylarnn hibirisi ile tam blnemedii aktr; nk bu saylarn herhangi biri ile blndnde 1 kalann brakr. Ama kendisi asal deil ise bir asal say ile blnebilmelidir; bu nedenle de btn asallardan daha byk bir asal say vardr (bu Q'nun kendisi de olabili r). Bu sonu da, P'den (1) Elements IX. 20. Elements'deki birok teoremin kayna belli deildir; fakat bu teoremin Euclid'in kendisinin olduundan kuku yoktur. (2) "1" says, teknik nedenlerden dolay asal saylmaz. 71 daha byk bir asal say olmad yolundaki hipotezimizle eliir. O halde, bu hipotez doru deildir. Bu ispat olmayana ergi (reductio ad absrdm) yntemi ile yaplmtr.. Euclid'in ok sevdii bu yntem matematikilerin en iyi silahlarndan biridir. (D Bu herhangi bir satran gambitinden ok daha ince gambittir: bir satran oyuncusu bir piyonu hatta bir figr feda etmeyi gze alabilir; bir matematikinin ortaya koyduu ey ise oyunun kendisidir. (1) spat, baz ekollere mensup mantklarn tercih ettikleri gibi, bu yntem kullanlmadan da yaplabilir. 72 13 2. ikinci rneim, PythagorasW1) x[2'nin irrasyonel bir say olduunun ispat olacak. Bir 'rasyonel say', a ve b tam saylar olmak zere, - eklinde bir kesirdir, a ve b nin ortak arpanlar olmadn varsayabiliriz; eer olsayd onlar sadeletirebilirdik. " \2 irrasyoneldir" demek, 2 saysnn IH eklinde yazlamayacan baka trl ifade etmektir; bu da (B) = 2 ifadesinin, ortak arpanlar olmayan a ve b tam sa -ylannca salanamayacan sylemekle ayn eydir. Bu tamamen bir pr aritmetik teoremidir; 'irrasyonel saylar' hakknda bilgi gerektirmedii gibi, onlarn zellikleri hakknda herhangi bir teoriye de dayanmaz. Yine reductio ad absrdm -olmayana ergi yntemini uyguluyoruz; (B)nin doru olduunu, a ve b'nurde ortak arpanlar bulunmayan tam saylar olduklarn varsayyoruz. (B)nin sonucu olarak, a2 says bir ift -saydr (2 b2, 2 ile blnebildii iin); bu nedenle, a da bir ift -saydr (bir tek-saynn karesi de tek olduu iin). Eer a ift ise, bir c tam says iin (1) Bu ispat genellikle Pythagoras'a maledilir; onun ekolnn bir rn olduu ise kukusuzdur. Bu teoreme, ok daha genel bir biimde Euclid'de de rastlanr (Elements X 9). 73 (C) a = 2 c

yazlabilir. Bu nedenle de 2 b2 = a2 = (2 c)2 = 4 veya (D) b2 = 2c2 yleyse b2 ift-saydr ve b de (daha nce belirtilen nedenle) ift -saydr. Bu da a ve b nin her ikisinin ift -say; 2'nin de onlarn ortak arpanlar olmas demektir. Bu ise varsaymmz ile eliir; yleyse varsaym doru deild ir. Pythagoras'n bu teoreminden, bir karenin kegeninin, kenar ile orantl olmad sonucu kar (yani uzunluklarnn oran bir rasyonel say deildir ve ikisinin de kat olacak bir tam say yoktur). nk, kare kenarn birim olarak alrsak, kegenin uzunluu da d ise, yine Pythagoras'aW atfedilen ok nl bir teoremle d2 = 12 + 12 = 2 sonucu ortaya kar ve d rasyonel bir say olamaz. Saylar teorisinden, anlamn herkesin alglayabilecei, gzel birok rnek verebilirim. rnein, her tam saynn yalnz bir ekilde asal arpanlara ayrlabileceini belirleyen "aritmetiin temel teoremi" diye bilinen teoremi ele alabiliriz. Buna. gre 666 = 2 x 3 x 3 x 37'dir ve baka bir ayrm da yoktur; 666 = 2 x 11 x 29 veya 13 x 89 = 17 x 73 diye yazmak olanakszdr (arpmlar yapmadan da bunu grebiliriz). Bu teorem, adndan da anlalaca gibi ileri aritmetiin temelidir. Ancak ispat, (1) Euclid, Elements 147. 74 'zor' olmamakla beraber, biraz n bilgi gerektirir ve matematiki olmayan okurlara skc gele bilir. Baka bir nl ve gzel teorem de Fermat'nn 'iki kare' teoremidir.Asal saylar (zel bir asal say olan 2 saysn dikkate almazsak) iki grup olarak dizilebilirler. 4 ile blndnde, 1 kalann brakan 5,13,17,29,37,41,...... asal saylar; ve 3 kalann brakan 3,7,11,19,23,31,...... asal saylan. lk gruptaki her asal say, iki karenin toplam olarak yazlabilir; ikinci grupta ise hi bir say iin bu mmkn deildir. Bylece : 75 5 = 12 + 22 17 = 12 + 42 13 = 22 + 32 29 = 22 + 52 ifadeleri ortaya kar; fakat 3, 7, 11 ve 19 ayn ekilde ifade edilemezler (okuyucu deneyerek kontrol edebilir). Hakl olarak aritmetiin en gzel teoremlerinden biri olarak kabul edilen Fermat'nn teoremi budur. Ne yazk ki, epeyce uzmanlam matematikiler dndaki kimselerin anlayabilecei bir ispat bulunmamaktadr. 'Cmleler teorisi'nde -(.Theory of Aggregates) (Mengenlehre)- de gzel teoremler vardr; rnein, Cantor'un, srekli araln (Continuum) 'saylabilir olmadn' ifade eden teoremi. Burada tam tersi bir zorlukla kar karyayz. Terimleri bildikten sonra ispat olduka kolay; ancak, teoremin anlamnn kavranmas oka aklama gerektiriyor. Artk daha fazla rnek vermeyeceim. Verdiim teoremler deneme rnekleri saylr; bunlarn tadna vara mayan bir okuyucunun matematikte herhangi bir eyi beenmesi zaten beklenemez. Daha nce, matematikinin, bir dnce kalb reticisi olduunu, onun kalplarn deerlendirmede kullanlacak kriterlerin de gzellik ve ciddiyet olduunu sylemitim. Verdiim iki teoremi anlayan bir kimsenin, onlarn bu testleri baardndan kuku duyacan sanmyorum. Bu teoremleri Du -deney'in en orijinal bulmacalar ile ya da satran ustalarnn en zarif problemleri ile karlatrdmzda, her iki adan da arpc olan stnl kleri kendilerini gsterir; arada bir klas fark olduu kesindir. Teoremlerimiz ok daha ciddi ve ok daha gzeldirler. Bu stnlklerin nereden geldiini biraz daha yakndan inceleyelim. 76 77 14

Her eyden nce, matematik problemlerinin 'ciddilii' hem aikar hem de ok gldr. Bir satran problemi, temelde birbirinden pek farkl olmayan ve kendi telerinde sonular getirmeyen, ustalkl fakat ok snrl bir fikirler kompleksidir. Satran hi icadedilmeseydi, biz yine ayn ekilde dnecektik; oysa Euclid ve Pythagoras dnceyi, matematik dnda bile, ok derinden etkilemilerdi. Grlyor ki, Euclid'in teoremi aritmetiin tm yaps bakmndan yaamsal nem tamaktadr. Asal saylar aritmetiin yap talardr ve Euclid'in teoremi bu yap iin bize bol malzeme gvencesi vermektedir. Buna karlk, Pythagoras'in teorisinin daha geni bir uygulama alan olup; inceleme iin de daha olanakldr. Hereyden nce, Pythagoras'n ne srd hususlar ok geni alanlar kapsamaya elverili ve ana hatlarnda yaplacak ufak tefek deiikliklerle ok geni 'irrasyonel' say snflarna uygulanabilir niteliktedir. Benzer yoldan J3, saylarnn irrasyonel olduunu ispatlayabiliriz (Theodorus'un da yle yapt anlalyor); veya (Theodoros'u aarak) 3 \J2~ve 3\fl7'nin de irrasyonel olduunu kantlayabiliriz^). (1) Bkz : Pythagoras'n ne srdklerinin ve Theodorus'un tarihi bir bulmacasnn yer ald, Hardy ve Wright'm "Saylar Teorisine Giri" Blm : IV Euclid'in teoremi bize, tutarl bir tam saylar aritmetii oluturmak iin yeterli malzememiz olduunu sylyor. Pythagoras'n teoremi ve onun genellemeleri ise, bu aritmetii oluturduumuz zaman onun ihtiyalarmz iin yeterli olmayacan, nk araya byle bir aritmetikle llemeyecek birok niceliklerin gireceini, bir karenin kegeninin bunun yalnzca en arpc rnei olduunu sylyor. Bu buluun byk nemi Yunanl matematikiler tarafndan hemen grlmtr. Onlar ilk nce, (sanrm 'saduyunun 'doal' beklentileri dorultusunda) ayn cinsten btn niceliklerin llebilir olduunu -rnein herhangi iki uzunluun ortak bir birimin katlan olduunu - varsaymlar ve bu varsaymla bir oranlar teorisi gelitirmilerdir. Pythagoras'n buluu bu temelin geersiz olduunu ortaya koymu, bunun sonucu olarak da, birok modern matematiki tarafndan eski Yunan matematiinin en gzel baans olarak kabul edilen ve Elementsin beinci kitabnda yer alan, Eu -doxus'un ok daha derin olan teorisi ortaya kmtr, ierik bakmndan alacak derecede modern ol an bu teori, matematiksel analiz konusunda devrim yapan ve yakn tarihlerin felsefesini byk lde etkileyen, modern irrasyonel saylar teorisinin balangc olarak kabul edilebilir. O halde, bu iki teoremin 'ciddilii' konusunda hi bir pheye yer yokt ur. Bu durumda, bu teoremlerin ikisinin de ancak pek az 'pratik' nem ta -dklann hemen belirtmekte yarar vardr. Uygulamada yalnz nispeten kk saylarla ilgileniriz. Yalnzca yldzlar astronomisi ve atom fizii 'byk' saylarla alr; bu iki konunun uygulamadaki nemi pr matematiin birok dallannn tad nemden imdilik biraz fazla ise de aradaki fark pek kktr. Bir mhendisin yararlanabilecei en yksek 'doruluk' derecesi nedir, bilmiyorum. Biz yine 'on rakama kadar', diyerek cmert davranalm. O halde, 78 3.141592653 (7t saysnn dokuz ondalk haneye gre deeri) u on rakaml iki saynn orandr. 3.141.592.653 1.000.000.000 1.000.000.000 saysndan kk asal say adedi 50.847.478'dir; bu da bir mhendis iin yeterlidir ve gerisi olm adan da pekala mutlu olabilir. Euc-lid'in teoremi iin bu kadar yeterlidir sanrm. Pythagoras'n teoremine gelince, mhendisler sadece yaklak hesaplarla ilgilendiinden ve btn yaklamlar rasyonel olduundan, irrasyonel saylarn onlar ilgilendirmedii aktr. 79 15 "ClDDl" bir teorem, 'nemli' fikirler ieren bir teoremdir. yle sanyorum ki, matematiksel dnceyi nemli klan niteliklerin neler olduunu biraz daha yakndan incelemem gerekiyor. Bu ok zor bir i; benim yapabileceim herhangi

bir analizin byk bir deer tamas da olas deil. Verdiim iki tipik teoremde olduu gibi, 'nemli' bir fikri grnce hemen farkederiz. Ancak, bu farketme yetisi olduka incelikli matematiksel dnme yeteneine ve ancak uzun yllar matematikle uramakla elde edilen, matematiksel dnce tarzna aina olmaya gerek gsterir. imdi bir analiz yapmaya gayret edeceim. Yetersiz de olsa, anlalr ve gvenilir bir irdeleme mmkn olmal. Bunda da mutlaka salanmas gereken iki zellik var: yeterince genellik ve yeterince derinlik. Ancak her iki kavramn da kesin olarak tanmlanmas hi de kolay deil. nemli bir matematiksel dnce veya ciddi bir matematik teoremi u anlamda 'genel' olmak zorundadr: fikir, bir ok matematiksel yapnn iinde yer alan ve farkl trden teoremlerin ispatlanmasnda yararlanlan bir e olmaldr. Teorem, balangta (Pythagoras'n teoremi gibi) zel bir ekilde ifade edilmi de olsa, bir lde kapsaml genellemelere elverili ve ayn trden teoremlerin tamamnn tipik bir rnei olmaldr, ispatlarla ortaya kan bantlarn da eitli matematiksel fikirleri birletirici zellii bulunmaldr. Btn bunlar ok 80 belirsiz ve sorgulamaya ak noktalardr; ancak bu zellikleri gzle grlr ekilde tamayan teoremlerin ciddi olamayaca da kolayca anlalr. rneklerimizi, aritmetikte ska rastlanan izole ve kendine zg rneklerden sememiz gerekiyor. Ben Rouse Ball'n Mathematical Recreations (Matematik Oyunlar)*1) kitabndan rastgele iki rnei ele alacam. (a) 8712 ve 9801 ken di terslerinin tamsay kat olan drt haneli yegane saylardr. 8712 = 4 x 2178 9801 = 9 x 1089 Bu zellii tayan, 10.000 den kk baka hibir say yoktur. (b) Rakamlarnn kplerinin toplamna eit olan (l'den baka) yalnzca drt say vardr: 153 = 13 + 53 + 33, 371 = 33 + 73 = 13, 370 = 33 + 73 + 03, 407 = 43 + 03 + 73 Bunlar bulmaca kelerine yarayan ve belki de amatr matematikileri elendiren bilgiler; ama bir matematikiye ilgin gelebilecek hibir ynleri yok. spatlar ne zor ne de ilgin; yalnzca biraz skc. Teoremler ciddi deil; bunun bir nedeni (en nemli neden deilse de), gerek teoremlerin, gerek ispatlarn son derece zel durumlara ait olup anlaml hibir genellemeye olanak vermemeleridir. (1) (H.S. Coxeter tarafndan, gzden geirilmi) 11. Bask, 1939 81 16 'GENELLK', belirsiz ve biraz da tehlikeli bir szcktr; onun tartmamzda fazla yer almamasna dikkat etmeliyiz. Bu szck gerek matematiin kendisinde, gerek matematik konusundaki yazlarda deiik anlamlarda kullanlmaktadr. zellikle de, mantklarn hakl olarak nemle vurguladklar bir anlam vardr ki, bundan sz etmek btnyle yersizdir. Kolaylkla tanmlanabilecek olan bu anlamda, btn matematik teoremleri tamamen ve eit lde 'genel'dir. Whitehead, "matematiin kesin olmas, onun tam bir soyut genellik iermesine baldr"*1' der. 2 + 3 = 5 dediimizde, ayr gruptan 'eyler' arasnda bir balanty belirtiriz; bu "eyler" elmalar, kurular, u veya bu trden belirli eyler deil, yalnzca eyler, 'herhangi bireyler' dir. fadenin anlam gruplardaki elemanlarn zelliklerinden tamamen bamszdr. '2', '3', '5', '+' veya '=' gibi btn matematiksel 'nesneler' veya 'varlklar' ya da 'bantlar', bunlarn yer ald btn nermeler, tam olarak soyut olma anlamnda, tam olarak geneldirler. Aslnda, Whitehead'in bir szc gereksizdir; nk genellik, bu anlamda, soyutluktur. Szcn bu anlam nemlidir. Mantklar bunu vurgulamakta ok hakldrlar; nk bilmesi gereken ou kiinin unutma eiliminde olduu bir doruluu temsil eder. rnein, bir fizikinin veya bir astronomun, evrenin belirli bir durumda nasl (1) Science and The Modern World, p. 33. 82 83

davranacan 'matematiksel olarak ispatladn' iddia ettii ok duyulmutur. Eer harfi harfine yorumlarsak bu iddialarn, btnyle sama olduklarn sylemek gerekir. Yarn bir ay tutulmas olacan matematiksel olarak ispatlamak mmkn olamaz; nk gne ve ay tutulmalar ve dier fiziksel olaylar matematiin soyut dnyas dndadr -lar. Sanrm btn astronomlar, bir ok tutulmay nceden isabetle haber vermi olsalar bile, biraz stlerine gidildiinde bu gerei kabul ederler. Burada, bizim bu anlamdaki bir 'genellikle ilgili olmadmz aktr. Biz bir matematik teoremi ile dieri arasndaki genellik fark zerinde duruyoruz; Whitehead'in kulland anlamda ise bu teoremlerin hepsi ayn lde geneldirler. Bu anlamda 15. Blmdeki 'nemsiz' (a) ve (b) teoremleri, Euclid ve Pythagoras'm teoremleri kadar 'soyut' ve 'ge-nel'dir. Bir satran probleminde talarn siyah veya beyaz, yeil veya krmz olmas; ya da 'ta'larn fiziksel olarak var olup olmamalar bir fark yaratmaz; bir satran ustasnn kafasnda kolayca yrtt, bizlerin de tahtaya yerletirerek zerinde uratmz problem hep ayndr. Satran tahtas ve talar sadece bizim ar ileyen hayal gcmz harekete geiren aralardr. Bir matematik dersinde bir teoremin ispatlanmas iin karatahta ve tebeir bulundurulmas nasl zorunlu deilse, satran probleminin zm iin de tahta ve talar zorunlu deildir. Bizim aradmz, btn matematik teoremlerinde geerli olan bu anlamda bir genellik deil, 15. Blmde ana hatlaryla deindiim daha nicelikli ve kolayca tanmlanamayan bir genelliktir. Bu anlamda bir genellii bile ok fazla abartmamaya zen gstermeliyiz (kanmca Whitehead gibi mantklar o eilimdedirler). Modern matematiin en nemli baars, yalnzca genelliin belirsizlii zerine ayn belirsizlii kat kat ymak<D deildir. Her st dzey teoremde bir lde genellik bulunmaldr; ancak ok fazlasnn da yavanla yol amas kanlmazdr. "Bir ey ne ise odur; baka bir ey de deildir"; eyler arasndaki farklar da benzerlikler kadar ilgintir. Biz arkadalarmz, insanln btn iyi niteliklerini tadklar iin deil, kendileri olduklar iin seeriz. Ayn ey matematikte de geerlidir. ok sayda nesnede var olan bir zellik ok ilgin olamaz. Matematiksel dnceler de, zellikten yoksun iseler ok ilgin de olamazlar. Hi olmazsa bu konuda Whitehead ben den yana: "Bir sonu douran verimli kavramlar, isabetli bir zellikle snrlan belirlenmi genellemelerdir." (1) Science and The Modern World, s. 44. (2) Science and The Modern World, s. 46 84 T 85 17 Anlaml bir dncede aradm ikinci nitelik derinlik idi; bunun tanmlanmas ise daha da g. Derinliin glk ile ilikili bir yan var. 'Daha derin' fikirlerin kavranmas genellikle daha gtr; fakat bu ikisi kesinlikle ayn ey deildir. Pythago-ras'n teoreminin temelini oluturan dnce v e onun genellemeleri olduka derindir; fakat onlar zor bulan matematiki pek yoktur. te yandan bir teoremin temelde ok yzeysel olmasna karn, ispatlanmas epey g olabilir. ('Diophantine' teoremlerinde; yani denklemlerin tam say zmleri konusundaki teoremlerde olduu gibi). Matematiksel fikirler, stste katlar halinde dzenlenmi gibidir; her kattaki fikirler, bir takm balantlar yardmyla, hem kendi aralarnda hem de bir alt ve bir st kattaki fikirlerle zincirlenmi -tir. Aa katlara inildike dnceler daha derinleir (genellikle de daha zorlar). Buna gre 'irrasyonel' kavram tam say kavramndan daha derindir. Pythagoras'm teoremi de, ayn nedenle, Ec-lid'in teoreminden daha derindir. imdi de dikkatimizi tam saylar, veya belli bir katta yer alan baka bir gruptan nesneler arasndaki ilikiler zerinde younlatralm. Olasdr ki bu balantlardan biri tam olarak anlalabilir; rnein, tam saylarn baz zellikleri, daha alt katlarn ierii bilinmeden de, bulunup ispatlanabilir. Gerekten de, Euclid'in teoremini, yalnzca tam saylarn zelliklerini gz nnde tutarak ispatlam -

I tk. Fakat tam saylar hakknda yle teoremler vardr ki, daha derinlere inmeden, aada neler olup bittiini bilmeden bunlar yeterince anlamamza, hele ispatlamamza olanak yoktur. Asal saylar teorisinde baz rnekler bulmak kolaydr. Euclid'in teoremi ok nemlidir, ama ok derin deildir. Sonsuz sayda asal say olduunu, 'b lnebilirlik'ten daha derin bir kavrama bavurmadan da ispatlayabiliriz. F akat bundan sonra yeni sorular ortaya kacaktr. Sonsuz sayda asal say vardr; fakat bunlarn dalm nasldr? Verilen 1 fi' ^ byk bir N says iin 1080 veya 1010 dersek bu N saysndan kk ka asal say vardr?*2) ite bu sorular sorduumuzda kendimizi bambaka bir durumda buluruz. Bunlar olduka alacak bir dorulukla yantlayabiliriz; ancak bunun tek yolu, ok daha derinlere inmek ve tam saylar bir sre bir kenara brakp modern fonksiyonlar teorisinin en gl silahlarn kullanmaktr. O halde sorularmza yant veren teorem ('Asal Saylar Teoremi' diye anlan teorem) Euclid'in, hatta Pythagoras'm teoremlerinden ok daha derin bir teoremdir. rnekleri oaltabilirim; ancak bu 'derinlik' kavram, ona aina olan bir matematiki iin bile kolay anlalmayan bir kavramdr. Bu nedenle de, burada vereceim baka rneklerin dier okuyuculara pek yararl olacan sanmyorum. (1) Evrendeki proton saysnn 1080 kadar olduu tahmin ediliyor. 1010 says da, ak olarak yazldnda normal boyda 50.000 cilt doldurur. (2) 14. Blmde 1.000.000.000'dan kk 50.847.478 tane asal say olduunu belirtmitim. Ancak, kesin bilgimiz buraya kadardr. 18 'Gerek matematik' ile satran oyununu karlatrmaya baladm 11. Blmden geriye, ele almamz gereken bir nokta kald. Artk, gerek bir matematik teoreminin ierik, ciddiyet ve nem bakmndan inkar edilmez stnlnn kabul edildiini varsayabiliriz. Eitilmi bir beyin iin estetik bakmdan da byk stnl olduu, hemen ayn lde ortadadr; ancak bu stnl tanmlamak ve saptamak ok daha zor bir itir. nk satran probleminin temel eksiklii aka 'nemsiz' oluudur. nemlilik konusundaki bu byk fark estetik deerlendirmeyle iice girer ve onu etkiler. Euclid ve Pythagoras'nki gibi teoremlerde hangi zellikleri 'salt estetik' olarak ayrdediyoruz? Bu konuda rastgele birka dnce ile yetineceim, fazlasn pek gze alamayacam. Her iki teoremde de, (teorem derken, tabii ki kantlar da dahil ediyorum) kanlmazlk ve ekonomi yannda, ileri derecede bir beklenilmezlik var. i Tartmalar ok deiik ve beklenmedik ekilleri alyor. Elde edilen kapsaml sonularla karlat -f nldnda, kullanlan silahlar ocuksu denecek kadar basit kalyor. Fakat sonular yadsmak olanaksz. Hi bir karmak ayrnt yok; her ikisinde de tek satrlk bir hamle yeterli; ve bu durum, ok daha zor olan ve tam olarak anlalmas olduka st dzeyde bir teknik ustalk isteyen, birok teoremin ispatlanmas iin de geerli. Bir matematik teoreminin ispatnda fazla 'eitleme' istemeyiz. Ger 87 ekten de, 'olaslklarn sralanmas' (Enumeration of cases) daha skc bir matematiksel tartma eklidir. Bir matematiksel ispat, saman yolundaki salkm saak bir grup yldza deil, yaln ve kesin izgili bir takmyldza benzemelidir. Bir satran probleminde de beklenilmezlik ve bir lde ekonomi vardr. Hamlelerin srpriz iermesi ve tahta zerindeki her figrn stne den grevi yapmas nemlidir. Ancak estetik etki bir birikim sonucu ortaya kar. Esas hamleyi (eer problem zevkli olmayacak kadar basit deilse), her biri farkl karlk gerektiren varyantlarn izlemesi arttr. 'Eer c4 - c5 ise Ac7 - a6; eer ... ise ...; eer ... ise ...' Eer yeterince farkl karlk yoksa esas hamlenin de nemi kalmaz. Btn bunlar gerekten de matematiktir ve deer tar. Ancak bu, gerek matematikilerin biraz kmsedikleri 'olaslklar sralama

yoluyla ispat'dan baka bir ey deildir (ayrca buradaki olaslklar temelde pek de farkl deildir*1'). Savm, satran oyuncularnn kendi duygularna bavurarak da glendirebileceini kansndaym. Byk partilerin, byk malarn oyuncusu olan gerek bir satran ustasnn, bir problemcinin srf matematiksel hnerlere dayanan oyununu aslnda kmsediin den eminim. Kendisinde de bu yedek kuvvetten bol miktarda mevcuttur ve acil durumlarda bunlar kullanr. "Eer yle bir hamle yapsayd ben de u u hamlelerle karlk verirdim." Ancak satranta "byk oyun" esas itibariyle psikolojiktir; yalnzca kk m atematik teoremlerinin bir toplam deil, eitilmi iki beyin arasndaki bir ekimedir. (1) Sanrm, bir problemde ayn trden ok sayda varyant bulunmas artk bir meziyet saylyor. 88 19 Oxford'da yaptm savunmaya tekrar dnmek ve 6. Blmde sonraya ertelediim baz noktalar zerinde biraz daha dikkatli durmak istiyorum. Benim matematikle, yalnzca yaratc bir sanat dal olarak ilgilendiim artk anlalm olmaldr. Ancak dikkate alnacak baka hususlar da var; zellikle, zerinde hayli dnc e karmaas olan, matematiin 'yararll' (ya da yararszl) konusu. Ayrca, benim Oxford konferansmda varsaydm gibi, matematik gerekten bu kadar 'zararsz' mdr sorusunu da irdelemeliyim. Bir bilim veya sanat dal, eer gelimesi ile, dolayl da olsa insanlarn maddi refahn ve rahatn artryorsa ve eer kelimenin gnlk ve yaygn anlamyla mutlulua da yol ayorsa ona yararl denebilir. Buna gre tp ve fizyoloji, aclar azalttklar iin; mhendislik, evler ve kprler yaplmasna katkda bulunarak hayat standardn ykselttii iin, yararldrlar (mhendisliin zararl olduu haller de vardr, ancak u anda bu konumuz dnda). Matematiin bir blm de bu anlamda yararldr; mhendisler bir miktar pratik matematik bilgisine sahip olmadan ilerini yapamazlar; matematik, fizyoloji alannda bile uygulanmaya balanmtr. Bylece matematii savunmak ynnden bir olanak da elde etmi oluyoruz. Bu, zellikle gl veya yapabileceimiz en iyi savunma olmayabilir; ancak imdi incelememiz gereken budur. Matematiin dier yaratc sanatlarla paylat 'daha soy 89 lu' yararlar (eer varsa), u andaki konumuz dndadr. Matematik de mzik veya iir gibi, estetik gzellie duyarl bir kafa alkanln gelitirip srdrebilir, bylece de matematikilerin, hatta dier insanlarn mutluluunu artrabilir. Fakat onu bu ynden savunmak, daha nce sylemi olduklarmn bir geniletilmesi olacaktr. imdi ele almamz gereken ise matematiin 'somut' yarandr. r90 20 Btn bunlar ok aikar gibi grnse de, baz karklklar yine szkonusudur. nk en 'yararl' konular, oumuz iin en yararsz olan konulardr. Yeterli sayda mhendis veya fizyolog olmas yararldr; ama mhendislik veya fizyoloji konularnda eitim sradan insanlar iin yararl deildir (bunlarn renilmesi baka alardan kukusuz savunulabilir). Bana gelince, pr matematik dnda herhangi bir bilimsel bilgi bana en ufak bir avantaj salamamtr. Bilimsel bilginin pratik deerinin sokaktaki adam iin ne kadar nemsiz olduunu, deer tayan blmnn de ne skc ve alelade olduunu, bu deerin de varsaylan faydasyla neredeyse ters olduunu grmek, gerekten biraz artcdr. Basit aritmetikte (ki bu kukusuz pr matematiktir) yeterli bir abukluk edinmek yararldr. Biraz Fransz ca veya Almanca, biraz tarih ve corafya, hatta belki biraz ekonomi bilmek yararldr. Fakat biraz kimya, fizik veya fizyoloji bilmenin gnlk yaamda kesinlikle hibir yarar yoktur. Bileimini renmeden de gazn yanacan biliriz; otomobilimiz bozulunc a tamirciye gtrrz; midemiz bozulduunda da bir doktora veya eczaneye bavururuz. Yaammz pratik bilgi ve tahminlerle, ya da bakalarnn profesyonel bilgilerine bavurarak srdrrz.

Fakat bunlar bizim iin ayrnt olup yalnzca, ocuklar iin 'yararl' bir eitim salamak iin r 91 pman velilere t veren retmenleri ilgilendirecek trden, pedagoji alanna giren konulardr. Fizyoloji yararldr derken elbette ounluun fizyoloji renmesi gerektiini sylemiyoruz; az sayda uzman tarafndan fizyolojinin gelitirilemsinin, ounluun rahatn artracam sylyoruz. Bizim iin imdi nemli olan sorular unlardr: Matematik bu anlamda bir yararllktan ne lde hak iddia edebilir? Byle bir hak en ok hangi tr matematik iin geerlidir? Matematikilerin kastettii anlamda youn matematik ura bu bazda nasl savunulabilir? 92 21 Varmak istediim sonular artk belli olmutur sanrm. Ben de onlara hemen bir kesinlik vererek dogmatik olarak ifade edecek, sonra da biraz aklama yapacam. 'Elemanter' matematiin byke bir blmnn pratik yararll inkr edilemez ('elemanter' szcn profesyonel matematikilerin kulland anlamda kullanyorum; bunun iine, rnein, yeterli lde diferansiyel ve integral kal-kls bilgisi de dahildir). Matematiin bu blmleri, genellikle biraz skcdr ve estetik deerleri en az olan konulardan oluur. 'Gerek' matematikinin 'gerek' matematii, Fermat'nn ve Euler'in ve Gauss'un ve Abel'in ve Riemann'n matematii ise, hemen hemen btn ile 'yararsz'dr (bu durum 'pr' matematik iin olduu kadar 'uygulamal' matematik iin de dorudur). Gerekten herhangi bir profesyonel matematikinin yaamn 'yararllk' baznda savunmak mmkn deildir. Burada bir yanlg zerinde durmak istiyorum. Bazen, pr matematikilerin, yaptklar iin yararsz olmasndan^) pek gururlandklar, pratik uygulamasnn olmamasyla vndkleri ileri srlr. Bu sulamann kayna, dikkatsizce sarfedilmi (1) Ben de bu gr benimsemekle sulanmtm. Bir keresinde unlar sylemitim. "Bir bilim, eer gelimekle servet dalmndaki dengesizlikleri kamlyor veya insan yaamn tahrip ediyorsa ona yararl deniyor." 1915'de yazlm olan bu etimle defalarca alnt olarak kulanld (lehimde ve aleyhimde olarak). Bu szler, yazld dnemde belki mazur grlebilecek olan, bilinli olarak ssl sz syleme eilimimden baka birey deildir. 93 olup Gauss'a atfedilen (ben tam metni hi bulamadm) u szlerden kaynaklanmaktadr: "Eer matematik btn bilimlerin kraliesi ise, sayla r teorisi de, o muhteem yararszlndan dolay matematiin kraliesidir." Gauss'un szlerinin biraz stn -kr ve yanl yorumlandndan eminim. Eer saylar teorisi, fizyoloji ve hatta kimyada olduu gibi, pratik uygulamas olan veya ok saygn saylan bir ama iin kullanlabilseydi; eer dorudan insan mutluluuna katkda bulunacak veya aclan dindirecek ekilde ynlendirilebilseydi, eminim ki ne Gauss ne de baka bir matematiki bu uygulamalara zlecek veya onlar knayacak kadar aklszlk ederdi. Ancak bilim, iyilik iin olduu kadar ktlk iin de alr (doal olarak, zellikle sava zamanlarnda). Hi olmazsa bir bilim dalnn; kendi bilim dallarnn, gnlk dnya ilerinin uzanda olmakla, iyi ve temiz kalabilmesine sevinmilerse, Gaussu ve dier daha az nl matematikileri haksz grmemek gerekir. 94 22 Kanmamz gereken baka bir yanlg daha vardr. Pr matematik ile uygulamal matematik arasnda, yararllk asndan byk bir fark olduu dncesi ok yaygndr. Bu dnce samadr. Biraz sonra aklayacam gibi, bu iki tr matematik arasnda keskin bir fark olduu dorudur; ancak bu fark onlarn yararllklarn ok az etkiler. Pr matematik ile uygulamal matematik birbirlerinden nasl ayrlr? Bu, hem kesin olarak ya-ntlanabilen hem de matematikilerin aralarnda genel bir anlamaya vardklar bir sorudur. Benim yantmda da genelde benimsenmeyen hibir aykrlk olmamakla birlikte, ksa bir nsze gerek vardr.

Bundan sonraki iki blm biraz felsefi bir hava tayacak. Sz konusu f elsefe ne derindir, ne de benim asl savlarmn irdelenmesi iin zorunludur. Ancak, belli felsefi anlamlarda sk sk kullanlan szcklerden yararlanacam. Eer bunlar ne anlamda kullandm aklamazsam, okuyucunun akl karabilir. 'Gerek' szcn sfat olarak gnlk konumada kullandmz biimiyle sk sk kullandm. 'Gerek matematik' ve 'gerek matematiki'den; 'gerek air' veya 'gerek iir'den bahseder gibi bahsettim; bundan sonra da yle yapacam. Ancak 'gerek' szcn isim olarak da kullanacam; stelik farkl iki anlamda. ilk olarak, 'fiziksel gerek'den bahsedeceim ve burada da szc yine gnlk, allm anlamn 95 da kullanacam. Fiziksel gerekle maddi dnyay; gecesi gndz olan, depremleri olan, ay ve gne tutulmalar olan dnyay; fiziksel bilimlerin anlatmaya alt dnyay kastediyorum. Buraya kadar, okuyucularn kullandm dil ile bir problemi olduunu pek sanmyorum; ancak imdi daha etin bir blgeye yaklayoruz. Benim iin ve sanrm ou matematikiler iin 'matematiksel gerek' diye tanmlayacam baka bir gerek vardr. Bu matematiksel gerein nitelii hakknda gerek matematikiler gerek felsefeciler arasnda herhangi bir uzlama yoktur. Bazlarna gre 'zihinsel' dir ve onu bir bakma biz yaratrz; dierle ri ise onun bizim dmzda ve bizden bamsz olduu kansndadr. Matematiksel gerein ne olduunu, inandrc bir ekilde aklayabilecek bir kimse metafiziin en zor problemlerinin ounu zm olurdu. Eer bu aklamann iine bir de fiziksel gerei katabilseydi, yantlanmam soru kalmazd. Konuda yetkili olsam dahi, bu sorular zerinde tartmak istemezdim. Burada yalnzca, nemsiz de olsa baz yanl anlamalar nlemek iin, kiisel grlerimi dogmatik bir ekilde ortaya koyacam. Benim inancma gre, matematiksel gereklik bizim dmzdadr; bizim ilevimiz onu bulup karmak ya da gzlemektir; ispatladmz veya tumturakl szlerle yarattmz sylediimiz teoremler; gzlemlerimizden kardmz sonulardan ibarettir. Bu gr Plato'dan bu yana bir ok nl filozof tarafndan da benimsenmitir. Ben, byle dnen bir kimse iin doal olan lisan kullanacam. Felsefeden holanmayan okuyucu szckleri istedii gibi deitirebilir; bu da sonulan pek az etkiler. 96 23 Pr matematik ile uygulamal matematik arasndaki fark, sanrm en ak ekilde geometride grlr. Bir pr geometri*1) bilimi vardr; buna bir ok geometri tr girer: Projektif geometri, Euclid geometrisi, Euclid -d (non-Euclidean) geometri, vb. Bu geometrilerin her biri bi r model, bir dnceler kalbdr ve her biri ierdii motifin ilginliine ve gzelliine gre deerlendirilir. Yine her biri bir ok kiinin ortak eseri olan bir harita veya resim, matematiksel gerein bir blmnn, ksmi ve kusurlu (yine de boyutlar kendi kapsamnda kesin) birer kopyasdr. Burada bizim iin nemli olan udur: hi olmazsa birey vardr ki pr geometriler onun resmi olamazlar, o da fiziksel dnyann uzay zaman gerekliidir. nk depremler ve ay -gne tutulmalar matematiksel kavramlar deillerdir. Bunlar konu dndaki birine biraz elikili gelse de bir geometrici iin apak gereklerdir. Bu noktay bir rnekle belki daha iyi aklayabilirim. Diyelim ki bildiimiz Euclid geometrisi gibi bir geometri sistemi hakknda bir ders veriyorum ve dinleyicilerin hayal gcn uyarmak iin tahtaya ekiller; dorular, emberler, elipsler iziyorum. ncelikle, benim izdiim resimlerin kalitesinin, ispatlayacam teoremlerin doruluunu hibir ekilde etkilemeyecei ortadadr. ekillerin ilevi, a nlatmak istediklerimin dinleyicilere iletilmesidir. Bu yaplabildiyse, onlar usta bir teknik ressama yeniden izdirmekle yeni bireyler kazanlm olamaz. (1) Bu aklamalarla snrl olarak, matematikilerin 'analitik' dedikleri geometriyi de pr geometri sayyoruz. 97 Bunlar sadece eitsel amal eklilerdir; yoksa dersin esas konusunun bir paras deil.

imdi bir adm daha atalm. Ders verdiim oda, fiziksel dnyann bir parasdr ve kendine zg belirli bir kalb vardr. Bu kalbn ve fiziksel gerein genel kalbnn incelenmesi, bal bana bir bilim dal oluturur; ve buna 'fiziksel geometri' diyebiliriz. imdi bu odaya ok gl bir dinamo, ya da ktlesel ekimi ok byk bir cisim koyduumuzu dnelim. O zaman, fizikilerin deyimiyle, odann geometrisi deiir, fiziksel kalbnn tm, az da olsa kesinlikle, bozulur. Bu durumda, benim ispatlam olduum teoremler yanl m olur? Vermi olduum ispatlarn herhangi bir ekilde etkilendiini farzetmek kukusuz samalk olur. Bu, bir okuycu -nun, ayn bir sayfann zerine dkmesiyle, Sha-kespeare'in bir oyunun deitiini dnmeye benzer. Oyun, zerine basld sayfalardan bamszdr; ayn ekilde, 'pr geometriler' de snflardan ve fiziksel dnyann ayrntlarndan bamszdr. Pr matematikilerin bak alar byledir, uygulamal matematikilerin, matematiksel fizikilerin yaklam ise doal olarak bundan farkldr; nk onlar, kendine zg yaps ve kalb olan fiziksel dnyann kendisi ile ilgilenirler. Bu kalb, pr geometride yapabildiimiz gibi, kesin olarak tanmlayanlayz, ama hakknda anlaml bir eyler syleyebiliriz. Baz eleri arasndaki balantlar bazen olduka kesin, bazen de ok yaklak olarak tanmlayabiliriz; bunlar bir pr geometri sisteminin eleri arasndaki k esin ilikilerle karlatr -biliriz. Bu iki bant grubu arasnda belirli bir benzerlik de grebiliriz. te o zaman pr geometri fizikiler iin ilgi ekici olacak ve bu benzerlik bize, bu balamda, fiziksel dnyann 'gereklerini yerletirebileceimiz' bir harita salayacaktr. Geometri -ciler fizikilere, ilerinden seme yapabilecekleri bir takm haritalar sunarlar. Bu haritalardan biri, 98 olgulara bazen dierlerinden daha iyi uyar; ite o zaman bu haritay salayan geometri, uygulamal matematiki iin en nemli geometri olur. unu da eklemeliyim: byle bir durumda, bazen bir pr matematikinin bile bu geometriye olan ilgisinin arttn hissetmesi olasdr; nk fiziksel dnyaya hi bir ilgi duymayacak kadar 'pr' olan bir pr matematiki yoktur. A ncak kendini bu eilime kaptrd lde de 'pr' olma niteliinden uzaklam olacaktr. 99 24 Burada, fizikilerin elikili bulabilecekleri bir nokta var. Ancak bu eliki on sekiz yl ncesine gre daha azalm bir durumda. Bu konuyu, 1922 de 'British Association'n A Blmnde yaptm bir konumada kullandm, hemen hemen ayn szcklerle dile getireceim. O gnk dinleyicilerin tamamna yakn fizikilerden olumutu. Bu nedenle biraz tahrik edici konumu olabilirim; ama sylediklerimin asl hakkndaki dncem deimemitir. Szlerime, matematikilerle fizikilerin bak alan arasnda, belki de genelde sanldndan ok daha az fark olduunu, bana gre en nemlisinin de matematikilerin gerek ile ok daha fazla temas iinde olduunu syleyerek balamtm. 'Gerek' diye nitelendirilen eylerle uraanla -nn genellikle fizikiler olmas nedeniyle, bu bir paradoks gibi grnebilir. Ancak zerinde biraz dnnce grlr ki, saduyunun 'gerek'te igdsel olarak arad nitelikler, ne trden olursa olsun, fizikinin gereinde ya hi yoktur, ya da ok az vardr. Bir iskemle, frfr dnen bir elektronlar topluluu; ya da tannnn zihnindeki bir dnce olabilir. Her iki olasln da, kendilerine gre savunula -bilen ynleri olabilir; ama ikisinin de, saduyunun antrdklan ile hi bir ilgisi yoktur. Daha sonra, fizikilerin ve felsefecilerin, 'fiziksel gerek'in ne olduunun anlalabilir bir tanmn yapmadklanm; ve fizikilerin, birtakm kank 4 100 olgu ve duyulardan balayarak, kendilerinin 'gerek' dedikleri objeye nasl getiklerinin inandrc bir aklamasn vermediklerini syleyerek devam etmitim. O halde, fiziin konusunun ne olduunu aka bildiimiz syelenemez; ancak bu, fizikinin ne yapmak istediini yaklak olarak bilmemize enge l deildir. Fiziki, kar karya olduu bir sr tutarsz olguyla, belirli ve

dzenli soyut bir sistem arasnda karlkl balantlar bulmaya alr; bu sistemi de yalnzca matematikte bulabilecei aktr. te yandan, bir matematiki kendi matematiksel gerei ile alr. Bu geree benim yaklamm, 22. Blmde akladm gibi, 'idealist' deil 'gereki'dir. Bu bak as her durumda, matematiksel gereklere, fiziksel gereklere olduundan ok daha uygundur (stnde zellikle durduum asl nokta d a bu idi); nk matematiksel objeler, ok daha grndkleri gibidirler. Bir iskemle veya yldz hi de grnd gibi deildir; zerlerinde ne kadar ok dnrsek, grntleri de, duyularmzdan kaynaklanan bir sis iinde, o lde netliini kaybeder, bulanklar. Buna karlk, '2' veya '317'nin duyularla bir ilikisi yoktur; yakndan in -celedimiz lde zellikleri daha da berraklar. Modern fiziin, idealist felsefe erevesine ok daha iyi uyduu sylenebilir. Ben o kanda deilim, ama yle olduunu syleyen nl fizikiler de vardr. te yandan pr matematik, tm idealizmin arpp batt bir kayadr. 317 bir asaldr; biz yle dnyoruz diye, veya kafa yapmz u ya da bu eklide olduu iin deil; nk yledir, nk matematiksel gerein yaps budur. r 25 Pr matematik ile uygulamal matematik arasndaki bu farklar kendi balarna nemlidirler; ancak matematiin 'yararll' konusundaki tartmamz pek az etkilerler. 21. Blmde Fermat'nn ve dier byk matematikilerin 'gerek' matematiinden sz etmitim; yani Eski Yunan'n en iyi matematiinin sahip olduu gibi, kalc estetik deere sahip olan matematikten; edebiyatn en iyisinde olduu gibi, binlerce insana binlerce yl sonra bile youn bir duygusal doyum salad iin lmsz olan en iyi matematikten. Btn bu kiiler (farkllk, o zamanlar doal olarak bugnk kadar kesin olmamakla beraber) temelde pr matematikiydiler; ancak ben sadece pr matematii dnmyordum. Ben Maxwell ve Einstein', Eddington ve Dirac' 'gerek' matematikiler arasnda saya-rtm. Uygulamal matematiin son zamanlardaki byk baarlar, rlativite ve kuantum mekanii konularndadr; ve bu konular, hi olmazsa imdilik, saylar teorisi kadar 'yararsz'drlar. Uygulamal matematiin iyilik veya ktlk iin kullanlan blmleri, pr matematikte olduu gibi, onun sevimsiz ve elemanter blmleridir. Zaman btn bunlar deitirebilir. Matrikslerin, grup teorisinin, veya dier baz pr matematik teorilerinin modern fizie uygulanabilecei eskiden kimsenin aklna gelmezdi; olabilir ki, 'szm ona' uygulamal matematiin baz 'entel' konulan da, gnn birinde beklenmedik ekilde 'yararl' olabilirler. Ancak imdiye &' 102 kadarki deneyimlerimiz gsteriyor ki, herhangi bir alanda sradan ve skc ne varsa, gnlk yaamda da o geerli oluyor. 'Yararl' bilimin ekicilikten yoksun olduu yolunda Eddington'un verdii gzel bir rnei anmsyorum. British Association'un Leeds kentindeki bir toplantsnda, yelerin, 'ar yn sanayiine bilimin uygulanmas konusunda bireyler duymak isteyebilecekleri dnlm. Ancak, bu konuda dzenlenen konuma ve gsterimler fiyaskoyla sonulanm. Anlalan, yeler (Leeds'li olsun olmasn) elenceli konular bekliyorlarm; 'ar yn sanayii' ise hi elenceli bulunmam ve katlmclarn azl hayal krkl yaratm. Buna karlk, Knos-sos'daki arkeolojik kazlar, rlativite, asal saylar teorisi zerindeki konumalara katlan dinleyiciler, konumaclar mutlu edecek kadar kalabalkm. 103 26 Matematiin hangi blmleri yararldr? Bir kere, okul matematiinin tm, aritmetik, elemanter cebir, elemanter Euclid geometrisi, elemanter diferansiyel ve entegral kalkls. Projektif geometri gibi, 'uzmanlar ilgilendiren' konular kapsam d brakmalyz. Uygulamal matematikteyse, mekaniin temelleri 'yararl' snfna alnabilir (okullarda okutulduu ekli ile elektrik, fizik olarak snflandrlmaldr). Bundan baka, gerekte okul matematiinin daha ileri tekniklerle gelitirilmi ekli olan niversite matematiinin genie bir blm; bir lde de, elektrik, hidromekanik gibi, fiziksel ynleri ar basan konular yararldr. Bir para

yedek bilgi birikiminin her zaman bir avantaj olduunu akldan karmamalyz. En deneyimli bir matematiki bile, eer bilgi daarc kendisi iin zor unlu olann en az ile snrlysa, ciddi sorunlarla karlaabilir. Bu nedenle, her konuda baz eklemeler yapmamz gereklidir. Btn bunlardan karacamz genel sonu u olmaldr: st dzey bir mhendis veya vasat bir fiziki iin gerekli olan matematik yararldr; bu da o tr matematiin estetik bir deeri bulunmadn sylemekle hemen hemen ayn eydir. rnein, Euclid geometrisi kuru olduu lde yararldr (paralellik aksiyomlar, orantlar teorisi, veya dzgn begenin izimi konulan bu kapsama gi rmez). Bu noktada, pr matematiin, genelde, uygulamal matematikten belirgin olarak daha yararl ol104 duu eklinde olduka tuhaf bir sonu ortaya kyor; bir pr matematiki, estetik ynden olduu gibi, pratik ynden de daha avantajl gibi grnyor. nk, yarar salayan ey, hereyden nce tekniktir, matematik teknii de daha ok pr matematik yoluyla retilir. Matematiksel fizii ktlemek istemediimi sylememe umarm gerek yoktur; bu tr fizik, en incelikli hayalleri coturan harikulade problemlerle dolu, muhteem bir bilim daldr. Ama, sradan bir uygulamal matematikinin durumu, baz bakmlardan biraz dokunakl deil midir? Yararl bir -eyler yapmak istese yavan bir almaya girimesi gerekir; doruklara trmanmak istese bile, hayal gcn tmyle harekete geiremez. 'Hayalindeki' evrenler, budalaca yaratlan 'gerek' evrenden ok daha gzeldir. Bir uygulamal matematikinin hayalinin en gzel rnlerinin ou, daha yaratldklar anda, gerek olgulara uymadklar eklindeki acmasz fakat yeterli bir gerekeyle reddedilmeye mahkumdur. Vardmz genel sonu artk aka ortadadr. Eer yararl bilgi, daha nce 'imdilik' kaydyla anlatmz gibi, imdi veya yakn bir gelecekte, insanln maddi refahna bir katks olan bilgi ise ve bu konuda entellektel doyumun bir yeri olmayacaksa; yksek matematiin byk blm yararszdr. Modern geometri ve cebir, saylar teorisi, cmleler ve fonksiyonlar teorisi, rlativite, kuan-tum mekanii -bunlarn hi biri byle bir testte dierinden daha iyi not alamaz; ve bu anlamda, mrn boa geirmemi hibir gerek matematiki yoktur. Eer l bu olursa, Abel, Riemann, Poin -care hayatlarn bouna harcamlardr; insan refahna katklarnn pek nemi yoktur; ve dnya on-larsz da ayn lde mutlu olurdu. 105 27 Benim 'yararllk' kavramn ok dar tuttuum, bu kavram yalnzca 'mutluluk' ve 'refah' olarak tanmladm, son dnem yazarlarnn baka baka nedenlerle vurgulayarak stnde durduklar, matematiin genel 'sosyal' etkilerini gzard ettiim yolunda eletiriler yaplabilir. rnein, Whitehead (kendisi matematikiydi) matematik bilgisinin "insanlarn yaamlar, gnlk ileri, toplumun rgtlenmesi zerindeki muazzam etkisi"nden bahsetmektedir. Hogben ise (benim ve dier matematikilerin matematik dediimiz eye, Whitehead ne kadar sempati ile bakyorsa Hogben de o lde zt grtedir) "byklk ve sra" kavramlarnn grameri demek olan matematik bilgisi olmadan, herkes iin alma dnda bo vakti ngren ve yoksulluu ortadan kaldran, aklc bir toplumu plan-layamayz" der. Btn bu gzel szlerin matematikileri pek de rahatlatacana gerekten inanamyorum. Her iki yazarn da kulland ifade tarz ar derecede abartl; her ikisi de ok bariz farkllklar gzard etmekte. Bu durum, kendisi bir matematiki olmayan Hogben iin ok doal; onun 'matematik' dedii ey kendisinin anlayabildii, benim de 'okul' matematii dediim eydir. Bu matematiin, benim de kabul ettiim, istersek 'sosyal' diye adlandrabilece -im, Hogben'in de matematiksel bu lular tarihinden ilgin rneklerle vurgulayarak belirttii, birok kullanm alan vardr. Hogben'in kitabnn deeri 106 de bundan kaynaklanmaktadr; yani, matematiki olmayan ve hibir zaman olamayacak olan birok okuyucuya, matematikte sandklarndan ok daha fazla ey bulunduunu aka gstermesinden... Ancak, kendisinin (Pythagoras teoremi hakknda, ya da Euclid ve Einstein hakknda yazdklarn okuyan herkesin hemen

grebilecei gibi) 'gerek' matematiin ne olduu hakknda hemen hi bilgisi yoktur; ona kar sempatisi de azdr (ve bunu ekinmeden belirtmekte saknca grmez). Onun gznde 'gerek' matematik aalk ve zavall birey -dir. Whitehead'e gelince, konu bilgi veya sempati eksiklii deildir; o, bu konuda ok iyi bildii nitelikleri, kapld heyecan ve hevesle unutuvermektedir, "insanlarn sradan ilerinde" ve "toplumun rgtlenmesi zerinde muazzam etkisi" olan matematik, Whitehead'm deil, Hogben'in matematiidir. "Sradan ilerde sradan kiilerce" kullanlabilen matematik nemsenmeye demez; ekonomistler veya sosyologlar tarafndan kullanlan matematik ise 'bilim dzeyine pek ulamaz. Whitehead'in matematii astronomi ve fizii derinden, felsefeyi de bir hayli etkileyebilir -bir konudaki st dzey dncenin baka bir konudaki st dzey dnceyi etkilemesi her zaman olasdr - ama baka herhangi bir eye en ufak etkisi yoktur. Onun "muazzam etkisi" gnelde insanlar zerinde deil, Whitehead'in kendisine benzeyen insanlar zerindedir. 107 28 Sonuta, iki tr matematik vardr: gerek matematikilerin gerek matematii ve daha iyi bir szck bulamadm iin 'nemsiz' dediim matematik. nemsiz matematik Hogben'in ve onun ekolnden olan dier yazarlarn holandklar tr tartmalarla savunulabilir. Gerek matematik iin ise byle bir savunma sz konusu deildir; o savunula -caksa ancak bir gzel -sanat olarak savunulabilir. Matematikilerin genellikle benimsedikleri bu grte paradoksal veya olaand hibir ey yoktur. stnde durmamz gereken son bir soru kald. nemsiz matematiin genelli kle yararl olduu, gerek matematiin ise genellikle yararl olmad; nemsiz matematiin belli bir anlamda 'ie yarad', gerek matematiin ise yaramad sonucuna varm bulunuyoruz. Fakat bunlardan birinin zararl olup olmad sorusunu hala cevapla madk. Herhangi bir matematik trnn bar zamannda zarara yol aacan ileri srmek mantksz olur; bu nedenle, matematiin sava zerindeki etkileri zerinde dnmek durumundayz. Bugnlerde bu tr sorular serinkanllkla irdelemek ok zor; bundan kanmay yelerdim. Ancak, bu konu zerinde biraz durulmas da zorunlu gibi grnyor. ok kr ki, uzun olmas gerekli deil. Gerek matematikilerle ilgili olarak, rahatlatc bir sonuca kolaylkla varabiliriz. Gerek matematiin sava zerinde hibir etkisi yoktur. imdiye kadar hi kimse saylar teorisinde veya rlativi 108 I 209 te kuramnda herhangi bir sava ama kefedememitir; byk olaslkla, bundan uzun sre sonrasna kadar da kefedemeyecektir. Uygulamal matematiin, balistik ve aerodinamik gibi, zellikle sava iin gelitirilmi olan ve ileri bir teknik gerektiren kollar bulunduu dorudur ve onlara 'nemsiz' demek de olanakszdr; ancak, hi kimse onlarn 'gerek' matematik olduu iddiasnda da deildir. Bunlar son derece irkin ve tahamml edilmez lde sevimsiz konulardr. Littlewood bile onlar saygdeer klamaz; ve eer o bunu yapamazsa kim yapabilir? Grlyor ki, gerek matematikilerin vicdan rahattr. Eserlerinin deeri ne olursa olsun, bu deeri zedeleyecek herhangi birey ileri srlemez. Oxford'da sylediim gibi, matematik "zararsz ve masum" bir uratr. te yandan, nemsiz matematiin savata pek ok uygulama alan vardr. rnein, topuluk uzmanlar, uak tasarmclar ilerini onsuz yapamazlar. Btn bu uygulamalarn genel etkisi aka ortadadr: Matematik (fizik veya kimya kadar belirgin olmasa da) modern, bilimsel, 'topyekun' sava kolaylatrr. Bunun sanld kadar kt olduu pek o kadar da kesin deildir; nk, modern bilimsel sava konusunda, birbirine tam anlamyla zt, iki gr vardr. Bunlardan birincisi ve ilk akla gelenine gre bilimin sava zerindeki etkisi, savamas gereken aznln aclarn artrmak ve savamayan kesimlere de bunu yayarak savan dehetini artrmaktr. En doal ve allagelmi bak as budur. Ancak ayn lde akla yakn olan ve Haldane'nin CallinicusM. kitabnda iddetle savunulan, birincisinden ok farkl baka bir gr daha vardr. Bu

gr modern savan bilim ncesi savalardan, daft) J.B.S. Haldane, Callinicus : Kimyasal Savan Bir Savunmas (1924) ha az korkun olduunu; bombalarn snglerden muhtemelen daha merhametli olduunu; gz yaartc bombalarn veya hardal gaz bombalarnn belki de sava ilminin gelitirdii en insancl silahlar olduunu; ve bu konulara allm yaklamn temelde duygusal*1' ve yzeysel bir dnce tarzndan kaynaklanabileceini savunur. Ayn zamanda u gr de ileri srlebilir (bu Haldane'in savlarndan biri deildir): bilimin salayaca umulan, risklerin eit dalm, uzun vadede olum lu olaba-lir; bir sivilin hayat bir askerinkinden, bir kadnn hayat bir erkeinkinden daha deerli deildir; herhangi birey vahetin bir grup insan zerine younlamasndan daha iyidir; ve de ksaca 'topyekun' sava ne kadar abuk gelirse o kadar iyi o lur. Bu grlerin hangisinin geree daha yakn olduunu bilmiyorum. Bu acil olarak yantlanmas gereken ve dokunakl bir soru; ama burada tartmam gerekmiyor. Bu yalnzca nemsiz matematii ilgilendiriyor; onu savunmak da benden ok Hog ben'in grevi. Sonu, onun matematii iin biraz kirlenmilikten fazlasn getirir; benim matematiimi ise hi etkilemez. Sylenecek baka eyler de var, nk gerek matematiin savata kullanlabilecei, hi olmazsa bir alan bulunmaktadr. Dnya tmden ldrd zaman, matematiki iin matematii, esiz bir sakinletirici olabilir. O btn bilim ve sanatlar arasnda en yaln ve rak olandr. Btn insanlar iinde de yalnzca matematikinin snabilecei, Bert -rand Russell'n szleriyle "daha yce drtlerimizden hi olmazsa birisinin, gerek dnyann kasvetli srgnnden kolayca kaabilecei" bir yer salar. Ne yazk ki buna nemli bir ekince getirmek zo(1) Sorunu yanl anlamaya ok ak olan bir szck kullanarak n - yargyla deerlendirmek istemiyorum; bu szck, hakl olarak, baz dengesiz duygular ifade etmek iin kullanlabilir. Ancak 'ou kimse 'duygusall' dier insanlarn temiz duygularn aalayc bir terim; 'gerekilii' de kendi vahi duygularna bir perde olarak kullanrlar. 110 runludur: -ok ihtiyar olmamak kayd ile - matematiin ierii, derin dnceye dalmak deil yaratc olmakla ilgilidir; yaratclk yetisi veya arzusunu yitiren bir insan ondan fazla bir avunma bekleyemez; bu da bir matematiki iin daha erken gerekleen bir eydir. ok yazk; ama bu durumda matematikinin artk fazla bir nemi yoktur, onun adna fazla kafa yormak da anlamszdr. 111 29 Yazlarma, vardm sonular zetleyerek son vereceim, ancak bunlar daha kiisel bir eklide ortaya koyacam. Yazlarmn banda, k onusunu savunan bir kiinin aslnda kendisini savunduunu sylemitim; yleyse profesyonel bir matematikinin hayatn anlaml klan gerekeler, temelde, benim kendi hayatm anlaml klan eylerin irdelen -mesiyle ortaya konmutur. Bu nedenle de bu son blm, z itibari ile benim otobiyografimden paralar ierecektir. Matematiki olmak dnda baka herhangi bir meslei hi dnmedim. Sanrm yeteneklerimin ne ynde olduu herzaman belliydi ve byklerimin verdikleri yargy sorgulamak hi aklma gelmedi. ocukluumda matematie kar zel bir tutkum olduunu hatrlamyorum. Matematik meslei hakknda da pek yce eyler dnmezdim. Matematii snavlar ve burslarla ilgili birey olarak alglardm. teki ocuklar yenmek istiyordum; matematik de bunu gerekletirmenin en kesin yolu gibi grnyordu. On be yalarndayken hayallerimde (biraz tuhaf bir ekilde) ani bir sapma oldu. 'Alan St Aubyn'W tarafndan yazlm Trinity'de Bir Fellow" adl bir kitap elime geti. Marie Correlli'nin ^ou kitabndan daha ktyd; ancak gen bir zeknn hayal gcn harekete geiren bir kitap o (1) Alan St Aubyn gerekte Matthew Marshall'n ei Mrs. Frances Marshall. 112 kadar da kt olamaz. Kitabn iki kahraman vardr; biri asl kahraman Flowers, ki hemen her bakmdan mkemmel bir insandr; dieri de ok daha zayf yaradll biri olan Brown. Flowers ve Brown, niversite yaamlarnda birok badire ile -en kts de Chesterton'da*1) Bellenden soyadn tayan ok ekici

fakat ok gnahkar iki gen bayan tarafndan ileti len kumarhanedirkarlarlar. Flowers btn zorluklarn stesinden gelir, ikinci Wrangler olur ve otomatik olarak bir fellowship kazanr. Brown ise hep yenik der, ailesini perian eder, ikiye dadanr, frtnal bir gecede alkol krizlerinden barahip yardmcsnn dualar sayesinde kurtulur, sradan bir diploma iin bile zorlanr ve sonunda misyoner olur. Btn bu talihsiz olaylar arkadalklarn bozmaz. Flowers, Kdemliler Salonunda ilk kez porto arab yudumlayp ceviz attrrken, sevgi ve merhametle Brown'u dnr. Evet, -Alan St Aubyn'n lleriyle - Flowers olduka iyi birisiydi ama benim saf ve masum kafam bile onun zeki olduunu kabullenemedi. Eer btn bunlar o baarabildiyse ben neden yapamayacaktm? zellikle de, salondaki son sahne beni alabildiine byledi ve o andan itibaren, elde edinceye kadar, matematik benim iin Trinity'deki bir aratrma bursu demek oldu. Cambridge'e geldikten hemen sonra aratrma bursu'nun 'orijinal alma'y ierdiini farkettim, ancak 'aratrmann tam olarak ne olduunu anlamam iin uzun bir zaman gerekti. Okuldayken ben de matematii, her gelecein matemetikisi gibi, ou zaman retmenlerimden daha iyi yaptm farketmitim; Cambridge'de bile, o kadar sk olmasa da, ou eyi hocalarmdan daha iyi yapardm. Ancak cahildim; hayat boyu ura alanm olan konularda Tripos snavlarna girdiim zaman bile cahildim; ve matematii yalnzca bir rekabet konusu olarak alglardm. Benim gzlerimi ilk aan Profe (1) Chesterton aslnda pek de cana yakn bir ehir deildir. 113 sr Love oldu. Birka smestir hocam oldu ve bana analizin ilk nemli kavramlarn retti. Ama ona olan asl minnettarlm bana Jordan'm nl "Co urs d'Analyse'ini okumam nermesi nedeniyledir (kendisinin asl alan uygulamal matematiktir). Bu harikulade eseri okurken duyduum hayranl hi unutmayacam. Bu kitap benim kuamdan birok matematikinin ilham kayna olmutur; ben de matematiin gerek anlamn onu okurken kavrammdr. O andan itibaren kendimi salkl bir baar hrs ve gl bir matematik tutkusu olan gerek bir matematiki olarak alglamaya baladm. Sonraki on ylda fazla nemli olmayan bir ok alma yaptm; bunlardan hala doyurucu bulduum drt veya be alma ancak vardr. Mesleim -deki gerek dnm noktas, on veya on iki yl sonra, 1911'de Littlewood ve 1913'de Ramanujan'la beraber almaya balaynca geldi. Ondan sonraki en iyi eserlerim onlarmkiyle balantldr ve onlarla olan ibirliini hayatmn en belirleyici olaydr. Karamsarla kapldm, ya da kendini beenmi, skc insanlar dinlemek zorunda kaldm zamanlar hala kendi kendime yle sylerim, 'Ben de sizlerin hibir zaman baaramayacanz birey yaptm; Littlewood ve Ramanujan ile hemen hemen eit koullarda ve birlikte altm, olgunluk ama epey ge bir yata erimemi de onlara borluyum; En verimli dnemim, krkl yalarmn balarnda Oxford'da profesr olduum yllara rastlar. O zamandan bu yana btn yal insanlarn ve zel-liklexmatematikcilerin ortak kaderi olan srekli bir yavalama ile kar karyaym. Bir matematiki altmnda bile iini yeterli biimde srdrebilir, ama ondan yaratc fikirler beklemek bounadr. Artk aka grlyor ki benim hayatm, deeri her ne ise, artk bitmitir. Yapabileceim hibir ey onun deerini nemli lde artramaz veya eksil -temez. 114 Serinkanl olmak (hislerime kaplmamak) ok zor fakat ben hayatm bir 'baar' olarak nitelendiriyorum. Benimki lsnde bir yetenein hak ettiinden az olmayan birok dl aldm. Ardarda gelen birok rahat ve 'saygn' grevlerde bulundum. niversitelerin daha skc ileriyle fazla ilgim olmad. 'retmek'ten nefret ederim ve bu ii pek yapmam gerekmedi; yaptm kadar da ounlukla aratrmalar denetlemek oldu. Ders vermeyi severim ve son derece yetenekli birok snfa ders verdim. Hayatmn en byk kalc mutluluu dediim aratrmalar iin her zaman bol zamanm oldu. Bakalaryla almay hep kolay bulmuumdur ve olaanst iki matematikiyle ok kapsaml bir ibirlii yaptm; bu da bana matematie, normal olarak beklenenin ok stnde katkda bulunmam salad. Her matematiki gibi benim de d krklklarm oldu, ama bunlarn hibiri ok nemli veya beni zellikle mutsuz edecek lde olmad. Eer bana

yirmi yamdayken bundan ne daha iyi ne de daha kt olmayan bir hayat teklif edilseydi hi tereddt etmeden kabul ederdim. 'Daha baarl' olabileceim konusu zerinde dnmek bana sama geliyor. Hi bir zel sanat veya dil yeteneim yok; deneysel bilimler de hi ilgimi ekmez. Orta karar bir filozof olabilirdim ama ok orijinal bir filozof diyemeyeceim, iyi bir avukat olabileceimi dnyorum; ama akademik hayat dnda gerek ansm olduunu sandm tek meslek gazeteciliktir. Eer lek, genellikle 'basan' olarak adlandrlan ey ise bir matematiki olmakta haklydm. Eer istediim makul lde rahat ve mutlu bir hayat idiyse seimim yine doru olmutur. Fakat avukatlarn, borsaclarn ve mterek bahisilerin hayatlar da ounlukla rahat ve mutludur ve onlarn varolmalarnn dnyay nasl daha anlaml kldn anlamak zordur. Benim hayatmn onlarn -kinden daha az deersiz kaldn iddia edebilece 115 im herhangi bir dayanam var m? Bana yina yle geliyor ki bunun olanakl tek bir cevab var: belki evet; ama eer evet ise, yalnzca bir nedenden dolay. Ben 'yararl' hi bir ey yapmadm. Benim hi bir buluum dnyann rahat zerinde, dorudan veya dolayl, iyi veya kt en ufak bir farkllk ne yapmtr ne de yapmas beklenebilir. Baka matematikiler yetitirmeye yardmc oldum; ama kendi trmden matematikiler. Onlarn almalar da, benim yardm ettiim kadaryla, benimkiler kadar yararszdr. Btn pratik deerlendirmelere gre benim matematiksel hayatm bir sfrdr; matematik dnda da zaten yok gibidir. 'Tamamen nemsiz' (non -trivial) kararn nlemek iin tek bir ansm var; o da yaratlmaya deer bir ey yarattma hkmedilmesi. Bireyler yaratm olduum yadsnamaz. Soru onun deeri hakknda. Benim olduum anlamda matematiki olan herkes gibi, yaamm hakkndaki durum udur: ben bilgiye bireyler kattm, bakalarna da daha fazla katmalar iin yardm ettim; ve bu bireyler, en byk matematikilerin, veya arkasnda bir ant brakan byk-kk herhangi bir sanatnn eserlerinden, nitelik deil, yalnzca nicelik olarak farkld r. 116 Not Profesr Broad ve Dr. Snow eer bilimin neden olduu iyilik ve ktlk arasnda adil bir denge ku-racaksam, bilimin sava zerindeki etkileri zerinde gereinden fazla durmamam gerektii konusunda beni uyardlar ve bu konuda dnrken bile bilimin yok edici etkileri dnda baka birok nemli etkileri olduunu da hatrlamam gerektiini sylediler. nce bu ikinci noktay ele alarak unlar hatrlamam gerekiyor: (a) Bir toplumun btnnn sava iin organize olmas ancak bilimsel yntemlerle mmkn olabilir. (b) Bilim propogandann gcn byk lde artrmtr ve bu g daha ok 'ktlk' yararna kullanlmaktadr. (c) Bilim 'tarafszl' neredeyse olanaksz ve anlamsz klmtr; yle ki sava sonrasnda aklselim ve saaltmn yava yava etrafa yaylaca 'bar adalar' artk bulunmayacaktr. Btn bunlar doal olarak bilime 'kar' olan gr glendirmektedir. Ama dier taraftan bu tezi sonuna kadar devam ettirsek de, bilimden kaynaklanan ktln, bilimden kaynaklanan iyilikten daha f azla olduunu ciddi olarak dnmek de mmkn deildir. rnein, her savata on milyon insan lyorsa, bilimin net etkisi, hayatn ortalama uzunluunu artrmak olacaktr. Ksacas, Blm 28'de yazdklarm fazla 'duygusal'dr. Bu eletirilerin haklln sorgulamyorum, ancak 'Giri'te belirttiim nedenlerle, metinde onlara 117 deinmek olanakszd. Bu yazdklarmla yetineceim. Dr. Snow, Blm 8 iin de ilgin bir noktaya iaret etti. Aeschylus unutulduktan sonra bile Archi-medes'in hatrlanacan kabul etsek bile burada szkonusu olan matematiksel hret, tam anlamyla doyurucu olmak iin fazla 'anonim' deil mi? Aeschylus'un kiilii hakknda yalnzca eserlerine bakarak olduka tutarl bir tablo oluturabiliriz (Shakespeare veya Tolstoy iin daha da fazlasn); ama Archimedes ve Eudoxus yalnzca birer isim olarak kalrlar.

Trafalgar Meydan'ndaki Nelson heykelini tayan stunun yanndan geerken Mr. J.M. Lomas bu noktay ok daha renkli, etkili bir biimde ortaya koydu. Londra'da bir stun stnde bir heykelim dikilecekse, stunun, heykelin grnemeyecei kadar yksek olmasn m, yoksa yzmn tannaca kadar alak olmasn m isterdim? Ben birinciyi seerdim, Dr. Snow ise sanrm ikinciyi. TBTAK POPLER BLM KTAPLARI DZS HAYATIN KKLER 1 ilyonlarca yllk hazrlk evresinin 'sonunda zenginleen suyun iinde oluan ufack bir hcre, "hayat" adn verdiimiz byleyici srecin temelini att... TBTAK POPLER BLM KTAPLARI 1 TBTAK POPLER BLM KTAPLARI DZS ' ames Watson, Francis Crick ve onlarla birlikte birka bilimci daha... Canllar aleminin kayna olan DNA'nn yapsn zmek iin zorlu bir mcadele verdiler. Kimi zaman bilimle, kimi zaman birbirleriyle, kimi zaman da kendileriyle... Hem dramatik, hem komik bir kefin yks!... TBTAK POPLER BLM KTAPLARI 2 Matematik yalnzca bir ara mdr? "Gerek Matematik" nedir? Yaratclk dnemini geride braktn ve artk matematik "yapmak" yerine onun hakknda yazmaktan baka aresi olmadn alakgnlllk ve hznle ifade eden ngiliz matematiki Hardy, bu kitabyla, belki de yaratclnn en scak rnlerinden birini sunuyor! ISBN 975-403-002-2 11 W89754 030020" G. H. Hardy _ Bir Matematikinin Savunmas Kitaplar, uygarla yol gsteren klardr. UYARI: www.kitapsevenler.com Kitap sevenlerin yeni buluma noktasndan herkese merhabalar... Cehaletin yenildii, sevginin, iyiliin ve bilginin paylald yer olarak grdmz sitemizdeki tm e-kitaplar, 5846 Sayl Kanun'un ilgili maddesine istinaden, engellilerin faydalana bilmeleri amacyla ekran okuyucu, ses sentezleyici program, konuan "Braille Not Speak", kabartma ekran vebenzeri yardmc aralara, uyumluolacak ekilde, "TXT","DOC" ve "HTML" gibi formatlarda, tarayc ve OCR (optik karakter tanma) yazlm kullanlarak, sadece grmeengelliler iin, hazrlanmaktadr. Tmyle cretsiz olan sitemizdeki e-kitaplar, "Engelli-engelsiz elele"dncesiyle, hibir ticari ama gzetilmeksizin, tamamen gnlllk esasna dayal olarak, engelli -engelsiz Yardmsever arkadalarmzn youn emei sayesinde, grme engelli kitap sevenlerin istifadesine sunulmaktadr. Bu e -kitaplar hibirekilde ticari amala veya kanuna aykr olarak kullanlamaz, kullandrlamaz. Aksi kullanmdan doabilecek tmyasalsorumluluklar kullanana aittir. Sitem izin amac asla eser sahiplerine zarar vermek deildir. www.kitapsevenler.com web sitesinin amacgrme engellilerin kitap okuma hak ve zgrln yceltmek ve kitap okuma alkanln pekitirmektir. Ben de bir grme engelli olarak kitap okumay seviyorum. Sevginin olduu gibi, bilginin de paylaldka pekieceine inanyorum.Tm kitap dostlarna, grme engellilerin kitap okuyabilmeleri iin gsterdikleri abalardan ve yaptklar katklardan tr teekkr ediyorum. Bilgi paylamakla oalr. Yaar MUTLU

LGL KANUN: 5846 Sayl Kanun'un "altnc Blm -eitli Hkmler" blmnde yeralan "EK MADDE 11" : "ders kitaplar dahil, alenilemi veya yaymlanm yazl ilim ve edebiyat eserlerinin engelliler iin retilmi bir nshas yoksa hibir ticar amagdlmeksizin bir engellinin kullanm iin kendisi veya nc bir kii tek nsha olarak ya da engellilere ynelik hizmet veren eitim kurumu, vakf veya dernek gibi kurulular tarafndan ihtiya kadar kaset, CD, braill alfabesi ve benzeri formatlarda oaltlmas veya dn verilmesi bu Kanunda ngrlen izinler alnmadan gerekletirilebilir."Bu nshalar hibir ekilde satlamaz, ticarete konu edilemez ve amac dnda kullanlamaz ve kullandrlamaz. Ayrca bu nshalar zerinde hak sahipleri ile ilgili bi lgilerin bulundurulmas ve oaltm amacnn belirtilmesi zorunludur." bu e-kitap Grme engelliler iin dzenlenmitir. Kitab Tarayan ve Dzenleyen Arkadaa ok ok teekkr ederiz. Kitap taramak gerekten incelik ve beceri isteyen, zahmet verici bir itir. Ne mutlu ki, bir grme engellinin, dzgn taranm ve hazrlanm bir e -kitab okuyabilmesinden duyduu sevinci paylaabilmek tm zahmete deer. Sizler de bu mutluluu paylaabilmek iin bir kitabnz tarayp, kitapsevenler@gmail.com Adresine gndermeyi ve bu isimsiz kahramanlara katlmay dnebilirsiniz. Bu Kitaplar size gelene kadar verilen emee ve kanunlara sayg gstererek ltfen bu aklamalar silmeyiniz. Siz de bir grme engelliye, okuyabilecei formatlarda, bir kitap armaan ediniz... Teekkrler. Ne Mutlu Bilgi iin, Bilgece yaayanlara. Not sitemizin birde haber gurubu vardr. Bu Bir mail Haber Gurubudur. Grupta yaynlanmasn istediiniz yazlarnz kitapsevenler@gmail.com Adresine gndermeniz gerekmektedir. Grubumuza ye olmak iin kitapsevenler-subscribe@googlegroups.com adresine bo bir mail atn size geri gelen maili aynen yantlamanz yeterli olacaktr. Grubumuzdan memnun kalmazsanz, kitapsevenler-unsubscribe@googlegroups.com adresine bo bir mail gnderip, gelen maili aynen yantlayarak yeliinizi sonlandrabilirsiniz. Daha Fazla Seenek in, grubumuzun ana sayfasn http://groups.google.com.tr/group/kitapsevenler?hl=tr Burada ziyaret edebilirsiniz. sayglarmla. bu kitab Tarayan Sleyman Yksel www.suleymanyuksel.com suleymanyuksel@ suleymanyuksel.com suleymanyuksel6@gmail.com G. H. Hardy _ Bir Matematikinin Savunmas

You might also like