You are on page 1of 158

ANKARA NVERSTES SYASAL B L G L E R FAKLTES

AZINLIK KAVRAMI VE AZINLIK HAKLARININ ULUSLARARASI BELGELER VE ZELLKLE MEDEN VE SYAS HAKLAR SZLEMESNN 27. MADDES IIINDA NCELENMES

Prof. Dr. Aye Fsun ARSAVA


Ankara niversitesi Siyasal Bilgiler Fakltesi Uluslararas likiler Blm retim yesi

ANKARA 1993

ANKARA NVERSTES SYASAL BLGLER FAKLTES

AZINLIK KAVRAMI VE AZINLIK HAKLARININ ULUSLARARASI BELGELER VE ZELLKLE MEDEN VE SYAS HAKLAR SZLEMESNN 27. MADDES IIINDA NCELENMES

Prof. Dr. Aye Fsun ARSAVA


Ankara niversitesi Siyasal Bilgiler Fakltesi Uluslararas ilikiler Blm retim yesi

ANKARA

1993

A.. SYASAL BLGLER FAKLTES BASIMEV, ANKARA -1993

anneme

ve

babama

NSZ Bu kitap 1989 - 1992 yllan arasnda Mnih niversitesinde Alexander von Humboldt Stiftung'un bursiyeri olarak deiik aralklarla yapm olduum almalarn rndr. Kitapta tartmal kavramlar olan aznlk ve ulusal grup kavramlarna belli kriterler nda aklk getirilmee allm ve tarihi perspektif iinde bu erevede meydana gelen gelimelere, aznlklarn elde ettii haklarla birlikte yer verilmitir. Bu vesileyle kitabn hazrlanmasna olanak salayan Alexander von Humboldt Stiftung'a, almamn her aamasnda bana g veren, destek olan aile efradma, eime ve oullarma; zverili almalaryla kitabmn basksn gerekletiren A.. Siyasal Bilgiler Fakltesi Basmevi'nin tm mensuplarna en iten teekkrlerimi sunarm.

Prof. Dr. Aye Fsun ARSAVA

D E R L E R

BRNC BLM KLSK DH'da AZINLIKLARIN HMAYES I. Klsik DH dneminde aznlklarn himayesi ve bu himayenin birinci dnya sava sonuna kadar gsterdii gelime 1- Dini aznlklarn himayesine ilikin dzenlemeler a- Reformasyon sonucu aznlklarn himayesi b- lke devri durumlarnda aznlklarn himayesi c- Hristiyan devletlerin mdahelesi sonucu ve yeni devleerin tannma koulu olarak Balkanlar'da dini aznlklara himaye verilmesi

1 1 1 2 2 S S 5 5 6 6 7 7 7 7 8 8 8 9

'

2- Ulusal aznlklarn himayesine ilikin dzenlemeler a- Ulus olarak tannma b- Hukuki teminatlar aa) Kollektif haklar bb) Bireysel haklar 3- Dil aznlklarnn himayesine ilikin dzenlemeler 4- Klsik DH'da aznlklarn himayesine esas olan prensipler a- Devlet egemenliinin hmanist nedenlerle snrlanmas b- Aznlklarn himayesinin insan haklan iinde mtala edilmesi c- Aznlk haklannn milleyetler prensibi erevesinde ele alnmas II. Birinci dnya savandan sonra aznlk himayesi 1- Siyasi koullar 2- MC misakna aznlk himayesine ilikin bir dzenlemenin alnmas almalan 3- Aznlklan himaye dzenlemeleri V

abcd-

Aznlklar himaye anlamalarnda ngrlen dzenlemeler Bar anlamalarnda ngrlen dzenlemeler MC nnde yaplan deklerasyonlarda yer alan dzenlemeler Bilateral anlamalarda yer alan dzenlemeler

9 9 9 10 11 11 12 13 13 13 14

4- ngrlen dzenlemelerde yer alan aznlklarn haklarnn nitelii a- Genel insan haklan ve medeni haklar b- Aznlklarn dorudan himayesine matuf haklar 5- Himaye edilen aznlklar 6- Verilen hukuki pozisyonun icras ve denetimi iin ngrlen nlemler a- Milletler Cemiyetinin garantisi b- Petition yntemi (dileke) III. kinci dnya savandan sonra DH'da aznlklarn himayesi bakmndan meydana gelen gelime 1- Aznlklarn himayesi erevesinde BM'in almalar 2- Aznlklar himaye anlamalar 3- BM'in genel bir aznlk himayesi iin almalar 4- BM organlarnda yaplan hazrlklar a- Aznlk himayesi iin yetkili organlar b- 10.12. 1948 tarihli insan haklan genel bildirisine aznhklann himayesine ilikin bir dzenlemenin alnmas almalar 5- Medeni ve siyasi haklar szlemesinin 27. maddesinin kablne kadar geen gelime aamalan a- Alt Komisyonun faaliyetleri b- nsan Haklan Komisyonunun faaliyetleri c- Genel kurulun faaliyetleri KNC BLM

16 17 18 18 19 19 20 21 22 22 23

ADA DH'da ETNK, DL ve DN AZINLIKLARININ KORUNMASI I . Genel DH'nun bir paras olarak 27. madde 1- Aznlklann himayesi kavram a- Aznlk himayesinin hukuki dayana b- Aznlk himayesinin ekilleri aa) Dorudan ve dolayl himaye dzenlemeleri bb) Pozitif himaye ve diskriminasyon yasa cc) Grup himayesi ve bireysel himaye VI 24 24 24 24 24 24 27

2- Genel DH Kavram a- DH Kavram aa) DH'nun dzenleme konusu bb) DH'nun sujeleri cc) DH'nun kaynaklar b- Genel DH'nun kapsam 3- Genel DH'nun bir paras olarak aznlklarn himayesi II. DH anlamalarnda ngrlen aznlk himayeleri III. Aznlk himayesinin DH dayana 1- nsan haklarna ve temel zgrlklere sayg esas

30 30 31 31 31 31 31 32 32 32

a- Devletler Hukukunda nsan Haklan kavram 33 b- Aznlklarn himayesi ve insan haklarnn himayesi arasndaki balant 33 2- SDR (Kendi mukadderatn tayin etme hakk) a- SDR'n gelimesi b- SDR'n hukuki karakteri c- SDR'n ierii 3- Barn temini prensibi 4- DH'da aznlklarn himayesi ve devletlerin egemenlii a- Egemenlik kavramnn anlam b- Egemenlik snrlamalar c- Aznlk himayesi ve egemenlik NC BLM MEDEN VE SYASI HAKLAR SZLEMESNN 27. MADDESNN ER I. erik belirlenmesi ve yorum prensipleri 1- erik belirlenmesi 2- Yorum prensipleri a- Lfzi yorum b- Viyana Anlamalar Hukuku szlemesine gre yorum prensipleri aa) Viyana Anlamalar Hukuku Szlemesinin uygulanabilirlii bb) Mnferit yorum kurallar o Viyana Anlamalar Hukuku Szlemesi'nde yer almayan yorum prensipleri 3- Yorum prensiplerinin Medeni ve Siyasi Haklar Szlemesi'nin 27. maddesine uygulanmas 38 38 38 38 38 38 38 39 39 34 34 34 35 35 36 36 36 36

vn

a- Kavramlarn iyi niyetle, allm anlamlarna uygun olarak yorumlanmas b- Anlamann ama ve hedeflerinin dikkate alnmas c- n almalarn dikkate alnmas d- Effet utile prensibi e- Yorum snrlamalar 4- 27. maddenin yorumunda ortaya kan sorunlar II. 27. maddede yer alan aznlk kavram 1- Aznlk kavramnn genel anlam a- Kelime anlam b- Kavramn ierii 2- BM'in balayc genel bir aznlk tanm bulma almalar 3- Aznlk kavramnn balayc bir tanmnn yaplmas gereklilii ve tanm olana a- Tanm gereklilii b- Tanm olana 4- 27. maddede yer alan aznlk kavramnn unsurlar a- Stabil bir birliin gereklilii aa) Stabil birliin karakteristik zellikleri bb) Aznlk grubunun bykl

39 39 40 40 40 40 41 41 41 42 42 45 45 46 46 46 47 48

b- Stabil birliin zelliklerinin bilincinde olmas ve bu zellikleri muhafaza etme istei 49 aa) Asimilasyon ve aznlk himayesi 51 bb) Kimlik bilincini ve bu kimlii muhafaza etme isteini etkileyen koullar 52 c- Vatandalk 53 III. Muhtelif aznlk trleri 1- Etnik aznlklar a- Etnik kavram b- Emik aznln karateristik zellikleri o Uygulama alan aa) Ulusal aznlklar bb) Milletler 2- Dini aznlklar a- Kavram b- Dini aznlklarn belirlenmesi 3- Dil aznlktan 53 54 54 54 55 55 56 56 56 56 57

vm

a- Dil aznl kavram b- Dil aznlklarnn saptanmas c- Dil aznlklarnn durumu 4- Mnferit durumlarn birbirinden snrlandrlmas a- Ulusal grup ve etnik aznlk kavram aa) Ulusal grup tanm bb) Ulusal grup ve aznlklar arasnda ayrm b- Yerli halka mensup kiiler c- Misafir iiler ve emigrantlar d- ingeneler ve sabit ikmetghlar olmayanlar aa) ingeneler bb) Sabit bir yerde ikmet etmeyenler IV. Etnik, dil veya din aznlklarnn belirlenmesi 1- Aznlklar belirleme yetkisi 2- Aznlklarn saptanmas olanaklar V . Medeni ve Siyasi Haklar Szlemesinin 27. maddesinde yer alan hukuki teminatlar 1- Evrensel bir DH aznlk dzenlenmesi olarak 27. maddenin fonksiyonu

57 57 58 58 58 58 59 62 64 65 65 65 65 65 67

67 67

2- Teminatlarn hukuki tabiat 68 a Bireysel haklar yahut kollektif haklar 68 aa) ki kavramn birbirinden ayrlmas 68 bb) Aznlklar bakmndan bireysel haklarn ve grup haklarnn ilikisi 68 cc) 27. maddenin yorumu 69 b- 27. maddede yer alan teminatn nitelii 70 3- ngrlen mnferit teminatlar a- Kltrel yaamn grubun dier mensuplar ile birlikte canl tutulmas b- Kendi dinini tanma ve icra etme c- kendi dilini kullanabilme VI. Aznlklarn sadakat mkellefiyeti VII. 27. maddenin szlemenin dier teminatlar ile ilikisi 1- Genel insan haklan ve temel zgrlkler 2- Medeni ve Siyasi Haklar szlemesinde yer alan halklann SDR' a- Halk kavram b- SDR'n sujesi olarak ulusal gruplar c- SDR'n kullanl ekilleri aa) SDR'n "extern" anlamda gereklemesi bb) SDR'n "intern" anlamda gereklemesi IX 72 72 72 73 73 74 74 74 74 76 77 77 78

DRDNC BLM ETNK, DlN ve DL AZINLIKLARININ KORUNMASINA LKN DER DH DZENLEMELER LE 27. MADDENN KARILATIRILMASI I. Evrensel seviyede yaplan dzenlemeler 1- 26. 6. 1945 tarihli BM art 2- 10. 12. 1948 tarihli insan haklan genel bildirisi 3- Genosidin nlenmesi ve cezalandnlmasna ilikin 9. 12. 1948 tarihli Konvansiyon 4- Irk diskriminasyonunun her trnn ortadan kaldnlmasna ilikin 7. 3. 1966 tarihli uluslararas szleme a- Konvansiyonun aznlklar bakmndan ngrd dzenlemeler b- Denetim mekanizmas II. Blgesel DH'daki dzenlemeler 1- Amerikan nsan Haklan Konvansiyonu 2- Avrupa insan Haklan ve Temel zgrlkleri Szlemesi 3- Afrika insanlarnn ve Halklannn Haklan art III. AGK erevesinde aznlk himayesi 1- Helsinki Nihai Senedi'nde ngrlen dzenleme 2- Viyana Dokman'nda ngrlen dzenleme 3- Kopenhag Dokman'nda ngrlen dzenleme 4- Yeni bir Avrupa iin Paris art'nda ngrlen dzenlemeler 5- Cenevre Dokman'nda ngrlen dzenleme 6- Moskova Dokman'nda ngrlen dzenleme 7- Helsinki Dokman'nda ngrlen dzenleme
v

83 83 83 84 86 87 88 89 89 89 90 90 90 92 95 99 101 103 105

BENC BLM PAKTA TARAF OLAN DEVLETLERN I HUKUKUNDA 27. MADDENN GEREKLETRLMES I . 27. maddenin taraf devletlerin i hukuk dzenlemelerindeki hukuki etkinlii 107 1- Paktn hukuki tabiat 2- Paktn i hukuktaki balaycl a- Pacta sunt servanda prensibi b- Szlemenin i hukuka ithal edilmesi 3- Paktn ve pakt hkmlerinin uygulanmas abcd dorudan uygulanma yanls gr Dolayl uygulanma yanls gr zm Szlemenin 27. maddesinin uygulanmas 107 107 107 107 107 108 108 108 109 109

4- nsan haklan hkmlerinin dou bloku devletlerinde uygulanma zellikleri II. Paktta garanti edilen haklarn gereklemesine ilikin denetim mekanizmas 1- Denetim organ 2- Denetim mekanizmas a- Paktn 40. maddesine gre verilen devlet raporlan b- 41. maddeye gre yaplan devlet ikayetleri c- Bireysel ikayet III. 27. maddenin gereklemesi yolunda szleme taraf devletlerin ngrd nlemler 1- Etnik, din ve dil aznlklannn tannmas abc'd Avrupa'da Amerika'da Afrika'da Asya'da

109 109 110 110 110 111 112 112 112 113 113 114 114 114 115 123

2- Eit klnma ve diskriminasyon yasa ile aznlk himayesi 3- zel haklarla aznlk himayesi Sonu ve Deerlendirme Bibliyografya

XI

KISALTMALAR ABD a.g.e. AGDC Bd. bknz. BM BRD CCPR CERD DH EuGRZ ECOSOC fk. ICJ ILO Int. Leg. Mat INTEREG I krt. MC md. OAS Amerika Birleik Devletleri Ad geen eser Avrupa Gvenlik ve ibirlii Konferans Band Baknz Birlemi Milletler Bundes Republik Deutschland Convention on Civil and Political Rights Convention on the Elemination of ali Forms of Racial Discrimination Devletler Hukuku Europaeische Grundrechte - Zeitschrift Economic and Social Counsil Fkra International Court of Justice International Labour Organisation International Legal Materials Internationales Institut fr Nationalitaetenrecht und Regionalismus Karla tnnz Milletler Cemiyeti Madde Organisation of American States

xm

OER sterr. BGB1. PCIJ Res. S. SDR UNTS vd.

Osteuropa Recht sterrcichisches Bundesgesetzblau Permanent Court of International Justice Resolusyon Sayfa Selfdeterminationright United Nations Treaty Series ve devanu

Birlemi Milletler'in Sembolleri : A/ - /AC. / - /CONF. / E/ -/ SR /Rev. - /SC. / - /Sub. / L. R. E/CN. 4 General Assembly Ad hoc Commitee Conference Economic and Social Coincil Summary Records of Meetings Revision Sub-Committee Sub-Komission Limited Restricted

Dokument der Kommission fr Menschenrechte

E/CN. 4/ sub. 2 Dokument der Unterkommission fr die Verhinderung von Diskriminierung und fr den Schutz von Minderheiten der VN GAOR UN - Doc. General Assembly Offical Records United Nations Document

XIV

AZINLIK KAVRAMI Medeni ve siyasi haklar szlemesinin 27. maddesi, bir DH anlamasnda yer alan ve evrensel geerlilik iddiasnda olan ilk aznlk dzenlemesidir. Bu dzenleme DH seviyesinde aznlk haklarnn himayesi erevesinde yzyllar sren birikimden etkilenmitir. BRNC BLM KLASK DH'DA AZINLIKLARIN HMAYES

DH'da aznlk haklarnn himayesi bu almada 3 dnem iinde incelenecektir. Bu dnemler: Vestefalya bar anlamasndan birinci dnya savann sonuna kadar geen sreyi, Birinci dnya savann ertesinden ikinci dnya savann sonuna kadar geen sreyi ve kinci dnya savandan gnmze kadar uzanan sreyi kapsamaktadr. I. Klsik DH dneminde aznlklarn himayesi ve bu himayenin birinci dnya sava sonuna kadar gsterdii gelime

1- Dini aznlklarn himayesine ilikin dzenlemeler aReformasyon sonucu aznlklarn himayesi

DH'da aznlklarn himayesine ilikin ilk dzenlemeler dini aznlklarn lehine olarak reformasyon dneminde yaplmtr. Reformasyon hristiyanlann protestanlar ve katolikler olarak ayrlmasna neden olmutur, imparatorlarn kendilerine tbi lkelerde oturan halkn dinini belirleme hakk (ius reformandi) reformasyona kadar devam etmitir. Bu hak 1555 tarihli Augsburg Din anlamasnda yer alm ve Vestefalya anlamasnda teyit edilmitir (Osnabrck Bar Anlamasnn 5.madde lO.paragraf iin krt: H.v. Mangoldt, Art. Augsburger Religionsfriede, "Evangelisches Staatslexikon", Spalte 93; E. Flachbarth, System des internationalen Minderheitenschutzes Geschichte des internationalen Minderheitenschutzes - Positives materielles Minderheitenrecht, s.6). DH bakmndan ilk nemli aznlk himayesi kendisine Osnabrck ve Mnster bar anlamalarnn (her iki anlama da 24.10.1648 tarihlidir) esas alnd 1648 tarihli Vestefalya 1 bar anlamas ile karmza kmaktadr. Bu anlamalarda 1552'de Passau'da ve 1555'de Augsburg'da yaplan dini anlamalarla verilen aznlk haklan teyit edilmitir (krt: O . K i m m i n i c h , Regelungen der Minderheiten - und Volksgruppenprobleme in der Vergangenheit, bknz: Volksgruppenrecht, s.37). Osnabrck anlamasnn 5. maddesi, Protestan ve Katolik mezheplerinin hukuki eitliini kabul etmi ve baka bir inanca sahip hkmdarn katolik ve protestan tebalarna dini inan ve vicdan zgrln ve serbest olarak dinini (zel yaamda ve ak olarak) icra etme zgrln garanti etmitir. Bunun dnda mlkiyet hakkna

^Dini inan zgrln tescil eden 1648 tarihli Vestefalya bar anlamas inan zgrln sadece prensler bakmndan getirmi, tbiler bakmndan bu hakk ngrmemitir.

AYE FSUN A R S A A

zarar gelmeksizin g etme zgrl (5.madde paragraf 36) tannmtr. Dier inanlar bu dzenlemelerin dnda braklmtr. b- lke devri durumlarnda aznlklarn himayesi Her iki hristiyan mezhebinin tannmas ve eit klnmas lke devrine ilikin anlamalarda devredilen lkenin halkna inan zgrl temin eden dzenlemelerin alnmasna neden olmutur. Bu ekilde Osnabrck anlamasnn lO.maddesi Pommern ve Rpenne Stralsund kentinde yaayan Protestanlara zgr ekilde dinini icra etme hakk tanmtr (C.Parry, The Consolidated Treaty Series, Bd.I, s.244 vd.). 3 Mays 1660 tarihli sve, Polonya ve Livonya arasnda yaplan Oliva anlamasnda sve, Polonya tarafndan isve'e devredilen Livonya'da yaayan katoliklere din zgrln garanti etmitir (A.v.Balogh, Der international.e Schutz der Minderheiten, s .8). Benzer hkmler 1678 tarihli Nimwegen ve 1697 tarihli Ryswick anlamasnda da yer almtr (C.Parry, The Consolidated Treaty Series, Bd.I, s.245). t Kanada ve Kuzey Amerika'nn Fransa tarafndan ingiltere'ye devrini dzenleyen 1763 tarihli Paris anlamas ingiltere'nin kanunlar muvacehesinde katoliklere inan zgrl garanti etmitir (madde 4, krt: H. Wintgens, Der vlkerrechtliche Schutz der nationalen, sprachlichen und religisen Minderheiten, s.37). Polonya'nn ilk kez blnmesine ilikin 1773 tarihli Varova anlamas Prusya'ya devredilen alandaki Katolikler iin diyanet ilerinde zgrlk ve sz konusu topraklarda mlkiyet haklarn muhafaza imkan, 1772 eyll' itibariyle sahip olduklar kiliseleri ve kilise vergilerini muhafaza etme hakk tanmtr (madde 8). Bu dzenleme ile karlatrlabilir bir baka durum, Belika'nn Hollanda ile Viyana Konferans'nda yapt protokolde karmza kmaktadr. 24.6.1814 tarihli protokoln II. maddesi ile tm inanlarn himayesi ve tm vatandalara resmi grevlere inanlarndan bamsz olarak bavuru olana garanti edilmitir (H.Wintgens, Der vlkerrechtliche Schutz der nationalen, sprachlichen und religisen Minderheiten, s.74 vd.). lk kez bu anlama ile btn vatandalara (sadece hristiyanlara deil) inan zgrl ve medeni haklarda eitlik garanti edilmitir (A.v.Balogh, Der internationale Schutz der Minderheiten, s.9). Sardinya krallnn Obersavoyens'in bir ksmm Cenevre'ye braku, Cenevre kantonu ve Sardinya arasnda yaplan 29.3.1815 tarihli protokolde de (E.Flachbarth, System des internationalen Minderheitenrechts Geschichte des internationalen Minderheitenschutzes- Positives materilelles Minderheitenrecht, s.10) Cenevre Katolik aznln himayesini garanti etmitir. cHristiyan devletlerin mdahalesi sonucu ve yeni devletlerin tannma koulu olarak Balkanlar'da dini aznlklara himaye verilmesi

Hristiyan dinine mensup olanlarn douda bask altnda olmas 16.yzyldan itibaren hristiyan devletlerin mdahalesine neden olmutur. Fransa ve Osmanl imparatorluu arasnda 1535-1740 tarihleri arasnda yaplan, hristiyanlar Fransz kralnn himayesine sokan ve onlara dinlerini zgr olarak icra etme imtiyaz veren

AZINLIK KAVRAMI

kapitlasyon anlamalar, DH'da dorudan aznlk himayesi anlamalar olarak mtala edilmemektedir. Kapitlasyon anlamalar aznlk statsne sahip vatandalarn himayesine matuf olarak dnlmemitir. Kapitlasyon anlamalarnn DH'na gre yabanclar hukuku erevesinde mtala edilmesi gerekmektedir (H.Wintgens, Der vlkerrechtliche Schutz der nationalen, sprachlichen und religisen Minderheiten, s.57 vd). Bununla beraber, Kapitlasyon anlamalar Osmanl topraklarnda yaayan hristiyan aznlklar lehine yaplan aznlk anlamalarnn ncs olarak grlmektedir. DH bakmndan bu erevede karmza kan bir nemli anlama 10.7.1774 tarihli arie II. Katerina ve Sultan I. Abdlhamid arasnda yaplan Kk Kaynarca anlamasdr. Bu anlama ile Osmanl imparatorluu hristiyan dinini ve kiliseleri koruma mtellefiyeti altna girmitir (Majr peace treaties of modem history, Bd. II, s.917). Anlamann 7. madde, 2. cmlesi muvacehesinde Rusya istanbul'da kurulan kilise nedeni ile kendi bakan zerinden sultan nezdinde ikayette bulunma hakk elde etmitir. Anlamann l.maddesi ile Osmanl imparatorluu kendisine devredilen Moldavya ve Erdel'de sadece hristiyan dininin zgr olarak icrasn engellememe ykmll altna girmemi, ayrca yeni kiliselerin yapmn ve eski kiliselerin onarmn engellememe ykmlln de stlenmitir. Bu dzenlemelerde aynca Rusya'nn mdahale haklu ngrlmtr (madde 16, 10. fkra; bknz: Majr peace treaties of modern history, Bd. II, s.290). 1829 Edirne anlamas ile bamszln elde eden Yunanistan 3.2.1830 tarihli 3 nolu Londra Protokol ile katolik dininin serbest ve ak olarak icrasna izin verme ve katoliklerin mlkiyet haklarna sayg gsterme ykmll altna sokulmutur. Anlama bunun dnda tm yunan vatandalarnn din ayrm yaplmakszn medeni haklar, kilise ve siyasi haklar alannda eitliini kabul etmitir (E.Flachbarth, System des internationalen Minderheitenrechts - Geschichte des internationalen Minderheiterschutzes - Positives materielles Minderheitenrecht, s.12). Douda dini aznlklarn himayesinde grlen gelime 30.3.1856 tarihli, ingiltere, Fransa, Osmanl devleti, Sardinya ve Rusya arasnda yaplan Paris anlamas ile yeni bir boyut kazanmtr (Majr peace treaties of modern history, Bd II, s.947 vd.) Anlamann 9. maddesinde, sultann tebasna tm dinlerin eit klndna ve zgr olarak icra edilebileceine ilikin garanti verdii 18.2.1856 tarihli hatt hmayuna iaret edilmitir. Dini aznlklarn himayesi 1878 Berlin Kongresinde geniletilmi ve 13.7.1878 tarihli anlamada DH seviyesinde dzenlenmitir (Majr peace treaties of modern history, Bd II, s.975 vd.). ngiltere, Avusturya-Macaristan, Fransa, Almanya, italya, Rusya, Trkiye arasnda yaplan 1878 Berlin anlamas Karada, Srbistan ve Romanya'nn bamszln ngrmtr. Bulgaristan muhtar ve sultana vergi demekle ykml bir prenslik haline getirilmitir. Yeni devletler Bulgaristan (madde 5) Karada (madde 27), Srbistan (madde 35), Romanya (madde 44) yansra Osmanl mparatorluu (madde 62) dini inanlarn himayesi ile ykml klnmtr. Dini inan nedeniyle diskriminasyon yasaklanmtr. Dini inanlardaki farkllk medeni ve siyasi haklan kullanma yahut onlardan istifade etme, yahut resmi grevlere, mercilere, makamlara kabul edilme yahut baz meslek ve sanaara kubul edilme ls olarak kimseye kar ileri srlemeyecektir.

AYE FSUN A R S A A

Tm dinlerin zgr olarak icras btn vatandalara ve yabanclara garanti edilmi ve muhtelif dini cemaatlerin hiyerarik otoriteleri ile olan ilikilerine engelleme yaplmayaca kabul edilmitir. Aznlklarn himayesine ilikin hkmler yeni devletlerin uluslararas camiada tannmas koulu olarak kabul edilmitir. Bu ekilde dini aznlklarn himayesi DH prensibi olarak tannmtr (madde 43). Dini inanlarn farkl ekilde muamele edilmesini yasaklayan Berlin anlamas hkmleri Yahudileri himaye eden hkmler de iermekteydi. Romanya bu hkmler muvacehesinde vatandal sadece hristiyanlara mahfuz tutan anayasasnn 7. maddesini deitirmekle ykml tutulmutur (Romanya 1879'da anayasasnda yapt deiiklikle medeni ve siyasi haklarn kullanlmasnda din farkn bir engel olmaktan karmtr; E. Flachbarth, System des internationalen Minderheitenrechts - Geschichte des internationalen Minderheitenschutzes - Positives materielles Minderbeitenrecht, s. 19 vd). Bunun dnda bir ok anlamada da islam dinine mensup olanlarn korunmas iin hkmler kabul edilmitir. Byk devletler ve Osmanl imparatorluu arasnda 24.5.1881'de kimi topraklarn Yunanistan'a braklmasna ilikin olarak yaplan anlamada Mslmanlara dinlerini zgr olarak icra etme hakk ve kendi dini nitelikli mahkemelerine sahip olma hakk garanti edilmitir (H. Wintgens, Der vlkerrechtliche Schutz der nationalen, sprachlichen und religsen Minderheiten, s.79). Ayn ekilde 29.9.1913 tarihli Bulgaristan ve Osmanl Devleti arasnda yaplan stanbul anlamasnda Bulgaristan'da yaayan mslman halka medeni ve siyasi haklardan istifade bakmndan eitlik, din ve vicdan zgrl tannmtr (ayn haklar 8.madde muvacehesinde Trkiye'de yaayan Bulgarlara tannmtr, bknz: Majr peace treaties of modem history, Bd. II, s. 1024). Bu haklarn yansra Mslman geleneklerine sayg gsterilmesi ve sultann isminin ak dualarda zikredilmesi kabul edilmitir. 1/14.11.1913 tarihli Trkiye ve Yunanistan arasnda yaplan anlamada Yunanistan'a braklan topraklarda yaayan mslmanlara yaam, mlkiyet, eref, din ve geleneklerini koruma hakk tannmtr. slam toplumlarna hiyerarik tekilatlanma, tanr ve tanmaz mallarn ynetiminde muhtariyet tannmtr (anlamann 11. maddesi iin bknz: Majr peace treaties of modem history, Bd II, s. 1024). imdiye kadar zikredilen aznlklarn himayesine ilikin dzenlemelerde hibir zaman "aznlk" kavram kullanlmamtr. Koruma konusu sadece muayyen bir dindir, muayyen bir inantr yahut onlarn mensuplardr. Aznlk kavram ilk kez byk devletlerin Yunanistan'a verdikieri 31.1/13.21914 tarihli Ege adalarna ilikin notada karmza kmaktadr. Notada Yunanistan'a braklan topraklarda yaayan "mslman aznlklarn himayesi" talep edilmitir (H. Wintgens, Der vlkerrechtliche Schutz der nationalen, sprachlichen und religisen Minderheiten s.81). Dini aznlklar bakmndan daha kapsaml bir himaye birinci dnya sava sonunda 7.5.1918 Bkre bar anlamasnda ngrlmtr. Himaye konusu hem kollektif olarak muhtelif dini (roma-katolik, bulgar ortadoks, protestan, mslman ve yahudi) cemaatler, hem de ilgili dinlerin mensuplardr. Dini cemaatler, tekilatlanma ve okul

AZINLIK KAVRAMI

ama hakk elde etmitir. Birey hakk olarak, zellikle medeni ve siyasi haklarn kullanlmas erevesinde inanc nedeniyle bireyleri farkl muameleye tabi tutmama esas kabul edilmitir. Ancak bu hukuki teminatlar anlamann yrrle girmemesi nedeniyle gerekleememitir (E. Flachbarth, System des internationalen MinderheitenrechtsGeschichte des internationalen Minderheitenschutzes - Positives materielles Minderheitenrecht, s.17 vd.). 2- Ulusal aznlklarn himayesine ilikin dzenlemeler Ulusal aznlklarn himayesi, bir DH anlamasnda ak olarak bu kavramn zikredilmesi ile balamamtr. Ulusal aznlklar dini aznlklar lehine ngrlen himaye hkmlerinde, zellikle toprak devri durumlarnda dolayl olarak ksmen korunmutur (K.E.V. Turegg, Minderheitenrecht-Untersuchungen zum Recht der vlkischer Minderheiten, s.98). Wintgens, toprak devrine ilikin DH anlamalarnda verilen "option" hakkn, yabanc kkenli toplumun mensup olduu halka sadakatinin dikkate alnmas eklinde yorumlamtr (H. Wintgens, Der vlkerrechtliche Schutz der nationalen, spraclichen und religisen Minderheiten, s.83 vd.). Ulusal ve dini aznlklarn himayesi ancak bu himayeye esas olan dnce ve himaye ekli bakmndan birbirinden farkldr. Gerek bir ulusal aznlk himayesi ilk kez Fransz ihtilalinden beri mevcuttur. Bu gelime eitli olaylar sonucu ortaya kmtr. Prenslerin zgrl prensibi yerine vatandalarn zgrl prensibinin kabul edilmesi, devlet teorisinde yeni ortaya kan demokrasi prensibi, milliyetler prensibi bu gelimeye esas olmutur (G. Heraud, Minoritaeten und ethnische Gruppen in der europaeischer Geschichte bis 1939 - Selbstbestimmungsrecht der Vlker und Schutz der Minoritaeten, s.20, 23; Th. Veiter, Nationalitaetenkonflikt und Volksgruppenrecht, s.12). aUlus olarak tannma

Ulusal bir devlet birlii iinde ulus olarak tannma DH'da ilk olarak Viyana Kongresinde Polonya ulusu lehine gereklemitir. 9.6.1815 tarihli Viyana nihai senedi, Polonyallara ulusal temsil hakk ve ulusal maesseselerini kurma hakk vermitir ( E . P i r c h e r , Der vertragliche Schutz ethnischer, sprachlicher und religiser Minderheiten im Vlkerrecht, s.57). Bundan birka yl nce de Fin ulusu dolayl olarak DH seviyesinde tannmtr, isve ve Rusya arasnda yaplan 14.9.1809 tarihli Frederikshamm bar anlamasnda Rusya Finlilere muhtariyet ngren bir DH ykmll kabul etmitir. I.Alexander 18.7.1809'da Borgo eyalet meclisinin alnda Fin halknn bundan byle ulus hiyerarisine ykseldiini ilan etmitir (bknz: E.Flachbarth, System des internationalen MinderheitenrechtsGeschichte des internationalen Minderheitenschutzes - Positives materielles Minderheitenrecht, s.21 vd.). b- Hukuki teminatlar aa) Kollektif haklar

Ulusal aznlklara ilikin himaye hkmlerinin ou muhtariyet forml iinde kollektif haklar iermektedir.2/14. 9. 1829 tarihli Edirne bar anlamas ile Osmanl mparatorluuna braklan Moldavya ve Erdel prenslikleri iin ulusal muhtar ynetim

AYE FSUN ARSAYA

kabul edilmitir (Corpus Pacificaionum). Bu durum 30. 3. 1856 tarihli Paris anlamas ile teyit edilmitir (bknz: Systematische Darstellung der Texte der Friedensvertraege 1792-1913, Wien 1924, Rdn. 10/6). Paris anlamasnda, Bkre anlamasnda (16/28. 5. 1812) Srplara verilen muhtar ynetim hakk teyit edilmitir (madde 28). 13. 7. 1878 tarihli Berlin anlamasnn 13. maddesinde dou rumelilere hristiyan bir genel vali bakanlnda muhtar ynetim garanti edilmitir (bknz: Majr peace treaties of modern history, Bd. II, s. 975 vd.). Srbistan, Yunanistan ve Bulgaristan'da yaayan Ulah'lara nota teatisi ile Bkre bar konferans ile balantl, olarak 1913'te okul muhtariyeti garanti edilmitir (E.Flacharth, System des internationalen Minderheitenrechts - Geschichte des internationalen Minderheitenschutzes - Positives materielles Minderheitenrecht, s.27). bb) Bireysel haklar

Ulusal aznlklara mensup olanlar bakmndan en anlaml bireysel hak, ou kez toprak devrini ngren anlamalarda yer alan option hakkdr (O. Kimminich, Regelungen der Minderheiten-und Volksgruppenprobleme in der Vergangenheit, s. 40.). Option kelimesi ilk kez ispanya ve Fransa arasnda 17. 8. 1785'te yaplan Elison ban anlamasnda kullanlmtr. 13. 7. 1878 tarihli Berlin anlamasnn 4. maddesi aznlk mensuplarnn pozitif anlamda himayesine gzel bir rnek tekil etmektedir: "in the districts where Bulgarians are intermixed with Turkish, Romanian, Greek or other population, the rights and interests of these populations shall be taken into consideration as regards the elections and the drawing up of the Organic Law" (H. Wintgens, a.g.e., s.96). Bu hkm, MC dnemindeki ulusal aznlklarn himayesine model tekil etmitir (E.Flachbarth, a.g.e., s.25). Osmanl Devleti ve Bulgaristan arasnda yaplan 16/19. 9. 1913 tarihli istanbul anlamasnda Bulgaristan'daki trk aznlk mensuplarna ve Trkiye'deki bulgar aznlk mensuplarna ounluun sahip olduu haklar verilmitir. 3- Dil aznlklarnn himayesine ilikin dzenlemeler Dil aznlklarnn himayesi, ulusal yahut dini aznln dilinin himayesi anlamn tamaktadr. Bir toplumun sadece farkl dili nedeniyle ayn devletin ounluk tekil eden toplumu karsnda aznlk pozisyonununda bulunmas nadir bir olaydr. Dil, birinci dnya savana kadar muayyen bir halkn emaresi olarak kabul edilmitir (Th. Veiter, Das Recht der Volksgruppen und Sprachminderheiten in sterreich, s.77). Aznlk dilinin kullanlmasn garanti eden hkmler bu nedenle aznlklarn zelliinin muhafazasn salayan pozitif nlemler olarak kabul edilmektedir. Byle bir DH dzenlemesi ilk kez 1/14. 3. 1914 tarihli Srp-Trk anlamasnda karmza kmaktadr (E. Flachbarth, a.g.e., s. 28). 9. maddede Srbistan, Trkiye tarafndan terkedilen topraklardaki mslman okullarnda derslerin trke verilmesini

AZINLIK KAVRAMI

kabul etmitir. Srp dili bununla beraber zorunlu dil olarak kalmtr. Yunanistan veArnavutluk arasnda yaplan 17. 5. 1914 tarihli anlamada yunan dilinin himayesi kabul edilmitir. Yunan dili buna gre ilk okullarda arnavuta ile birlikte retilecektir ve resmi merci ve mahkemelerde kullanlabilecektir (madde 3 ve4; metin iin bknz.: H. Wintgens, a.g.e., s.99). 4- Klsik DH'da aznlklarn himayesine esas olan prensipler aDevlet egemenliinin hmanist nedenlerle snrlanmas

Aznlklarn himayesine ilikin dzenlemeler, rnek olarak getirilen anlamalarda grld zere kural olarak bir devlete dier bir devlet yahut daha ziyade devlet tarafndan ortak olarak ngrlmtr. Bir devlete lkesinde yaayan muayyen bir kii grubu bakmndan onlar koruma veya onlara zel olarak muamele etme bakmndan getirilen ykmllk egemenlik hakknn snrlanmas anlamn tar. Egemenlik klsik DH teorisinde snrsz bir g olarak kabul edilmemektedir. Mandelstam'a gre Bodin'in ileri srd summa potestas, prensin yeryznde bulunan dier bir otoriteye tbi olmamas anlamn tamaktadr. Ancak prens anlamalar ve lex omnium gentium communis ile baldr (Mandelstam, La protection des minorites, s. 382). Bu nedenle klsik DH'da hmanist mdahale zellikle bask altnda olan aznlklarn insan haklarn garanti eden caiz bir ara olarak kabul edilmitir (A. Truyol Serra, Die Grundsaetze des Staats - und Vlkerrechts bei Francisco de Vitoria, s. 67). b- Aznlklarn himayesinin insan haklar iinde mtala edilmesi Aznlk himayesine ilikin hkmler onlarn insan haklarnn temini anlamn tamaktadr (G. Dahm, Vlkerrecht, Bd. I, s. 394 vd.). zellikle dini aznlklarn himayesi, din ve vicdan zgrlnn DH seviyesinde her insan bakmndan tannmas anlamn tamaktadr. cAznlk haklarnn milliyetler prensibi erevesinde ele alnmas

Klasik DH dneminde aznlklarn himayesi dier bir DH prensibine de istinat ettirilmitir. Bu prensip, halklarn SDR'na istinat eden milliyetler prensibidir. Milliyetler prensibini savunanlar ideal devleti ulusal devlet olarak grm ve her halkn kendine ait bir devletinin olmas gerektiinden hareket etmitir (Milliyetler prensibi iin bknz.: H. Plettner, Das Problem des Schutzes nationaler Minderheiten). Kuzey Amerika bamszlk hareketi yeni uluslarn douuna dayanak tekil etmi, Fransz ihtilli fikirleri de Avrupa halklarnn zellikle Balkan uluslarnn benliklerini uyandrmtr. Ulusal hareketlerin demokratik grlerle birlemesi Avrupa haritasnn deimesine yol amtr. 19. yzylda milliyetilik anlay deimitir. Ulusal bir devletin tekilinin mmkn olmad ve bir halkn ayn devlet iinde bir yahut daha ziyade halkla beraber yaamas mecburiyetinde olmas durumlarnda yeniden milliyetler prensibine istinat edilmitir. Bu yeni boyutu nda milliyetler prensibi, her milletin mevcut devlet yaps iinde korunmasn, sayg grmesini ve ona serbest gelime imkan verilmesini gerektirmektedir (G. Dahm, a.g.e., s. 394). Bask altnda bulunan milletlerin haklar, reformlarla, muhtariyet haklar ile ve en ar ekilde bask yapan devletten ayrlma ile gerekleecektir (Mandelstam, a.g.e., s. 377).

AYE FSUN ARSAYA

Milliyetler prensibinden hareket eden aznlk himayesi, bireylerden ok aznln bir btn olarak, ulusal grup olarak himayesine matuftur. Milliyetler prensibi birinci dnya savandan sonra aznlklarn himayesi bakmndan daha byk bir nem kazanmtr. ZET : Birinci dnya savann sonuna kadar DH' da aznlk himayesi u zellikleri tamaktadr: Aznlklar, bir devlet iinde ounluk tekil eden halktan dier bir dine, etnik kkene yahut bir baka dile mensup olmas nedeni ile ayrlan ve himaye edilen durumunda bulunan kii gruplardr. Baka bir dile, bir halka veya bir dine mensubiyet himaye nedeni tekil etmitir. Bu dnemde aznlklara bireysel insan haklan (din ve vicdan zgrl, dinin zgr olarak icra edilmesi, opsiyon hakk gibi) yansra kollektif haklar da (yeni kiliseler kurma hakk, muhtariyet tannmas, derslerin ana dilde verilmesi gibi) tannmtr. II. Birinci Dnya savandan sonra aznlk himayesi 1- Siyasi koullar

Birinci dnya savandan sonra aznlk himayesi yeni bir boyut kazanmtr. Savan amac, milliyetler prensibini gerekletirmekti. Bu durum Churchill tarafndan yle formle edilmitir : "Biz bu savan Avrupa'nn haritasn milliyetler prensibine gre deitirmesini istiyoruz" (L.Epstein, Der nationale Minderheitenschutz als internationales Rechtsproblem, s. 5). Bakan Wilson da ayn amac takip etmitir. Bakan Wilson 12.2.1918 tarihli bar programnn 4. noktasnda, "ak olarak tanmlanan tm ulusal istekler mmkn olduu lde tatmin edilmelidir" eklinde konuya ilikin grn aklamtr (E. Viefhaus, Die Minderheitenfrage und die Entstehung der Minderheitenschutzvertraege auf der Pariser Friedenskonferenz, s. 5 vd.). Ancak Wilson'un SDR'i Milletler Cemiyeti Misakmn bir paras yapma gayretleri boa kmtr. Dier taraftan bar grmeleri srasnda btn ulusal taleplerin ayn ekilde tatmin edilemeyecei gerei ortaya kmtr. Birinci dnya sava nedeniyle meydana gelen saysz snr deiiklikleri ilgili devletlerde yeni aznlk gruplannn domasna neden olmutur (yeni kurulan ulusal devletler olarak karmza Polonya, ekoslovakya, Letonya, Litvanya, Estonya kmaktadr). Devredilen yahut ilhak edilen topraklarda yaayan insanlar yeniden himaye gereksinimi iinde kalmtr. Siyasi seviyede bu nedenle insan haklan muvacehesinde bir aznlk himayesi istenmitir. 2- MC misakna aznlk himayesine ilikin bir dzenlemenin alnmas almalar MC misakna aznlk himayesine ilikin bir dzenlemenin alnmas hem ABD tarafndan hem de Alman bar delegasyonu tarafndan talep edilmitir. Wilson Ocak 1919 tarihli nc tasarsnda, yeni devletlerin lkelerinde aznlklara ounluk ile eit muamele ve gvenlik saladklar takdirde MC tarafndan tannacan ifade etmitir (H.

AZINLIK KAVRAMI

Kraus, Das Recht der Minderheiten, s. 40 vd.). Alman delegasyonu da ulusal aznlklarn himayesi erevesinde "MC'ne ye devletlerde zellikle dil, okul, kilise, sanat, bilim, basn alannda aznlklarn ulusal yaamlarnn garanti edilmesi"ni istemitir (H.Kraus, a.g.e., s. 41). Bu neriler kabul edilmemitir. Zira sava kazanan devletlerin kendileri aznlklar himaye dzenlemelerine tabi olmak istememitir (G.H.J. Erler, Das Recht der nationalen Minderheiten, s. 114). Aznlk himayesi MC misaknda zikredilmemitir. Bakan VVilson'un aznlklarn ampiyonu olarak tannan hukuk danman D.H. Miller, aznlk sorununun genel olarak ele alnmasnn imkansz olduunu, yeni devletlerin zel dzenlemelerle balanmas gerektiini ifade etmitir (Ch. Gtermann, Das Minderheitenschutzverfahren des Vlkerbundes, s. 17). MC misakna aznlklarn himayesine ilikin bir dzenlemenin alnmas iin Polonya'daki Yahudilerin temsilcileri de gayret sarfetmi ve Wilson'un danmanna Paris bar konferansnda Polonya'daki Yahudi aznla destek vermesi iin bask yapmlardr (F. Ermacora, Diskriminierung und Schutz : Vlkerrechtliche Aspekte zur Situation von Minderheiten in der heutigen Welt, s. 10). 3 - Aznlklar himaye dzenlemeleri Aznlk himayesine ilikin dzenlemeler itilaf devletleri ve ilgili devletler arasnda yaplan aznlklar himaye anlamalarnda ilgili devletlerle yaplan bar anlamalarnda, MC nnde yaplan aznlk himaye beyanlarnda ve bilateral anlamalarda saptanmtr (G.H.J. Erler, Das Recht der nationalen Minderheiten, s. 136 vd.). a- Aznlklar himaye anlamalarnda ngrlen dzenlemeler Paris bar konferansnda aznlklarn himayesine ilikin bir ok anlama imzalanmtr. Bunlar itilaf devletleri ve Polonya (28.6.1919 tarihli), ekoslovakya (10.9.1919 tarihli), Yugoslavya (10.9.1919 tarihli), Romanya (19.12.1919 tarihli anlamada Szekler ve Sachsen'lann Transilvanya'daki okul ve din ileri dzenlenmitir.), Yunanistan (10.8.1920 tarihli anlamada Pindus'daki Ulah'larn okul ve hayr ileri dzenlenmitir) ve Ermenistan (10.8.1920 tarihli anlama yrrle girmemitir) arasnda yaplan anlamalardr. b- Bar anlamalarnda ngrlen dzenlemeler Avusturya ile akdedilen St. Germain bar anlamas (10.9.1919), Trkiye ile akdedilen Lozan Anlamas (24.7.1923,1. Blm, III. Ksm, 37-45 md.), Bulgaristan ile akdedilen Neuilly anlamas (27.11.1919, III. Blm V. Ksm), Macaristan ile akdedilen Trianon anlamas (4.6.1920, III. Blm, IV. Ksm) aznlk himayesine ilikin dzenlemeler iermektedir. cMilletler Cemiyeti nnde yaplan deklarasyonlarda yer alan dzenlemeler

Arnavutluk, Litvanya, Letonya, Estonya MC' ye alnmalar srasnda aznlklarn himayesine ilikin birer deklarasyon yapmlardr. MC 15.12.1920 tarihli bir tavsiye karar ile, Baltk devletlerinin, Kafkas devletlerinin ve Arnavutluun bir anlama ile ykmllk altna sokulmas yerine, bu devletlerin aznlk anlamalarnda yer alan temel prensibleri lkelerinde temin etmeleri koulu ile MC'ye kabul edilmelerini ve

10

AYE FSUN ARSAYA

uygulamann detaylar hakknda bu devletlerin konsey ile ilikiye girmelerini kabul etmitir (G.H.J. Erler, a.g.e., s. 141). Bu deklarasyonlar literatrde hakim olan gre gre, deklarasyonu yapan devlet ile MC arasnda bir tr anlama tekil etmektedir, bu deklarasyonlar: 2.10.1921'de Arnavutluk tarafndan, 12.5.1922'de Litvanya tarafndan, 7.7.1923'de Letonya tarafndan, 17.9.1923'de Estonya tarafndan, 25.10.1921'de Finlandiya tarafndan yaplmtr. Kafkas devletleri bu konuda herhangi bir bildiride bulunmamtr. d- Bilateral anlamalarda yer alan. dzenlemeler Aznlklarn himayesine ilikin esaslar iki tarafl kimi anlama hkmleri ile geniletilmitir. Bu anlamalar Avusturya/ekoslovakya (7.6.1920), Almanya/Polonya (Yukar Silezya hakknda 15.5.1922), Polonya/ekoslovakya (23.4.1925), Polonya/Rusya/Ukrayna (18.10.1920), Rusya/Trkiye (16.4.1921), Danzig/Polonya (9.11.1920), Litvanya/Letonya (25.1.1931 tarihli Okul Konvansiyonu), Yugoslavya/talya (eitli tarihlerde, sonuncusu 20.7.1925 tarihli), Yunanistn/ltalya (10.8.1920), Yugoslavya/Romanya (1923 tarihli Okul Konvansiyonu), Estonya/Letonya (1934 tarihli) arasnda yaplmtr. Bu sistem pozitif aznlk himayesine matuf bir rnek olarak ana ulusa dahil olmayan ulus paralarnn zelliklerinin muhafazas ve garantisi iin dnlmtr. rnein Polonya ile serbest ehir Danzig arasnda yaplan 9.11.1920 tarihli anlamann 33. maddesinde serbest ehir Danzig rk, din ve dil aznlklarna, Polonya aznlk anlamasnda yer alan hkmlere benzer hkmleri uygulama ykmll altna girmitir. Dier bir ifade ile serbest ehir Danzig yasama ve ynetimde Polonya vatandalar ve Polonya kkenli dier bireyler yahut Polonya dili bakmndan zarar doacak ekilde aynm yapmama mkellefiyeti altna girmitir (G.H.J. Erler, a.g.e., s. 165 vd.; Memel blgesinin Litvanya'ya katlmas nedeniyle galip devletler ve Litvanya arasnda akdedilen 8.5.1924 tarihli Memel stats iin bknz.: G.H.J., Erler, a.g.e., s.

166).
Avrupa'daki ulusal aznlklar imdiye dek grlmeyen ve bilinmeyen lde temin eden bu sistemin yaratclar sava galibi devletlerdir.ngrlen aznlk dzenlemeleri ulusal aznlklara SDR verilmemesi sonucu getirilen telafi edici zmler olarak yorumlanmtr. Arlkl olarak aznlk mensuplarnn dier vatandalara eit

AZINLIK KAVRAMI

11

tutulmasna matuf olan bu dzenlemeler insan haklarnn ifadesinden baka bir ey deildir. 4- ngrlen dzenlemelerde yer alan aznlk haklarnn nitelii Aznlklar birinci dnya sava sonras akdedilen anlamalarda farkl emik zellikler tayan bireyler toplam olarak kabul edilmitir. Aznlklarn lehine ngrlen en detayl hkmler Polonya ile yaplan 28.6.1919 tarihli aznlklarn himayesi anlamasnda yer almtr. Bu anlama aznlklarn himayesine ilikin dier anlamalara esas tekil etmitir (Avusturya, ekoslovakya, Bulgaristan, Romanya, Macaristan, Yunanistan, Trkiye, Polonya ve serbest ehir Danzig arasnda yaplan anlama ve yukar Silezya hakknda yaplan anlama iin bknz.: H.Kraus, a.g.e., s. 65). Aznlklara bu anlamalarla tannan teminatlar hem bireysel hem de kollektif hak niteliindedir. Bu dzenlemelerin amac aznlklarn zelliklerini kaybetmelerini engellemek ve bu zelliklerini korumalarn ve gelitirmelerini salamaktr. aGenel insan haklar ve medeni haklar

Polonya ile yaplan aznlk anlamasnn 2. madde 1. fkrasnda, lkede yaayan tm kiilere doum yeri, vatandalk, dil, milliyet ve din bakmndan ayrm yaplmakszn yaam hakk ve zgrlk garanti edilmitir. zellikle kamu grevlerine atanma ve bir meslein icras bakmndan bu hkmn byk bir nemi vardr. 2. madde tm inanlar ve dny grleri bakmndan zgrlk tanmaktadr; "Polonya'da yaayan tm insanlar kamu dzeni ve ahlak kurallarna ters dmeyen her trl inan, din ve dnya grn zgrce ak ve zel olarak icra etme hakkna sahiptir". Anlamann 7. maddesinde tm Polonya vatandalarna milliyet, dil ve din fark yaplmakszn medeni haklar ve vatandalk haklan tannm ve kanun nnde eitlik hakk kabul edilmitir. Devletin resmi dili ile aznlk dili arasndaki ilikiyi dzenleyen 7. madde 4. fkra, devletin resmi dili belirleme konusundaki hakkn zarara uratmakszn, farkl dili olan vatandalara mahkeme nnde kendi dillerini yazl yahut szl olarak kullanabilmeleri konusunda adil bir kolaylk salanmasn ngrmtr. Avusturya ve ekoslovakya arasnda imzalanan Brnner anlamasnn benzer hkm de aznlklara kendi dillerinde ders verilmesini ngrmtr. Anck aznlk dili dnda devletin resmi dili ders olarak konulabilir. Almanca metinde bu erevede "zorunlu ders" terimi kullanlmaktadr. Polonya ile akdedilen anlamann en ilgin taraf, anlamann 2 ile 8. maddeleri arasnda yer alan hkmlere ters den ulusal tasarruflarn geerlilik kazanamamas (derogationsklausel), ve dier taraftan sz konusu bu hkmlere anayasa hiyerarisi tannmasdr. Anlamada ngrlen ykmllk muvacehesinde anayasaya alnan 109. maddeye gre (1921 anayasas) her vatanda milliyetini koruma, dilini ve ulusal zelliklerini gelitirme hakk elde etmitir (109.madde, 1. fkra); ulusal kanunlar aznlklara ulusal zelliklerini tam olarak muhtar bir ekilde korumay garanti edecektir (109 .madde, 2. fkra). Anlamada ngrlen bireysel haklann MC'nin garantisine konulmas bu haklan daha da glendirmitir.

12

AYE FSUN ARSAYA b- Aznlklarn dorudan himayesine matuf haklar

Polonya anlamasnn 8-11 maddeleri aznlklar dorudan himaye eden dzenlemeler iermektedir. Bu hkmler ksm muhtariyet hkmleri olarak kabul edilmektedir. 8. maddeye gre bir ulusal, din yahut dil aznlna mensup Polonya vatandalar, dier Polonya vatandalar ile eit muamele edilecektir; ayn hukuki ve fiili teminatlardan istifade edecektir. Bu hkm muvacehesinde aznlklar masraflarn kendileri karlamak kaydyla hayr kurumlar veya sosyal kurumlar aabilecekler, okul ve dier eitim kurulular tesis edebilecek, ynetebilecek, denetleyebilecek ve bu kurumlarda kendi dillerini zgr olarak kullanabilecek, derslerini zgrce verebileceklerdir. 9. ve 10. maddelerde aznlk dilinde verilecek dersler konusunda zel dzenlemeler yer almaktadr. 11. madde bir zellik gstermektedir. Bu madde Yahudilere imtiyazl bir hukuki pozisyon vermektedir. Bu hkme gre Yahudiler tatil gnlerinin (CumartesiSabbat) ihlali anlamn tayan tasarruflarda bulunmaya zorlanamaz. Cumartesi gn mahkemeye gitmemeleri veya hukuki tasarruflarda bulunmamalar halinde haklarndan yoksun klmamz. Aznlklarn himayesine ilikin dier baz anlamalarda ilave yahut zel dzenlemeler ngrlmtr. Bu ekilde Ruthenler ekoslovakya ile yaplan anlamada muhtariyet haklar ve yasama organnn almalarna katlma hakk elde etmitir (madde 11; H.Kraus, a.g.e., s. 87). Romanya ile yaplan aznlklarn himayesi anlamasnn 11. maddesi ile Transilvanya'da bulunan Szekler ve Sachsen'lara din ve okul ileri bakmndan blgesel muhtariyet tannmtr. Yunanistan'la yaplan anlamann 12. maddesinde Ulah'lar iin din, hayr (karitativ) ve okul ileri bakmndan muhtariyet tannmtr. Aznlklarn himayesi bakmndan kapsaml ve farkl bir dzenlemeyi 600 maddelik Yukar Silezya (Oberschlesien) anlamann III. blm 64-158. maddeleri arasnda bulmak mmkndr. Bu anlama ile Almanya, aznlklarn himayesine ilikin Polonya anlamasnn hkmlerine Yukar Silezya'nn Almanya ksmnda 15 yl sreyle riayet etme ykmll altna girmitir. Vatandaln kazanlmas ve opsiyona ilikin hkmler bu ykmllkten istisna edilmitir. Yukar Silezya'ya ilikin anlama, anlama hkmlerinin i hukukta ulusal tasarruflarla ortadan kaldrlmas mmkn olmayan temel kanunlar olarak tannmas mkellefiyetini ngrmtr (73. madde). Bir etnik, dil yahut dini aznla mensubiyetin resmi merciler tarafndan denetlenebilmesi mmkn olmad gibi reddedilmesi de mmkn deildir (madde 74). Aznlk mensuplarnn masraflarn kendilerinin karlamalar kaydyla hayr, kltrel ve sosyal kurumlar tesis etme, ynetme ve denetleme haklar bu anlamada geniletilmitir. Bunun dnda anlamaya dini topluluklar, aznlk okullar ve aznlk dilinde ders konusunda detayl hkmler alnmtr. Bu anlamalarda ortak olan bir husus da eitim ve sosyal yardm amalaryla ayrlan fondan aznlklarn adil olarak yararlanma hakknn kabul edilmesidir. rnein Polonya ile yaplan 1919 tarihli anlamada aznlk mensubu Polonya vatandalarnn youn olarak oturduu ehir ve alanlarda aznlklara fondan adil bir mebla ayrlmas

AZINLIK KAVRAMI

13

kabul edilmitir. Ancak fondan adil bir mebla ayrlmas ifadesinin nisb bir anlam tadnn gzard edilmemesi gerekmektedir. Aznlklarn bu dzenlemeye gre desteklenme konusunda mutlak bir hakk olmamakla beraber, byle bir fonun olumas durumunda ayn ekilde dikkate alnma hakk ortaya kmaktadr. Romanya ile yaplan anlamada Transilvanya'da yaayan Sachsen ve Szekler iin, ekoslovakya ile yaplan anlamada Gney Karpatlarda yaayan Ruthenler iin aznlk mensuplarnn saysna uygun olarak fondan yararlanma esas kabul edilmitir. 5- Himaye edilen aznlklar Anlamalarn ounda aznlklar ismen ak olarak zikredilmemi, etnik, dil yahut kriterine gre belirlenilebilen etnik, dil, din aznlklarndan sz edilmitir (rnein, Bulgaristan ve Yunanistan arasnda yaplan 27.11.1919 tarihli karlkl ge ilikin anlamada ak olarak emik aznlktan sz edilmitir. Ulusal aznlk kavram buna karlk hibir anlamada yer almamaktadr. Dikkat eken bir husus da ngilizce ve franszca metinlerde hatla aznlklardan sz edilmeyip, farkl zelliklere sahip kiilerden sz edilmesidir (krt: Bulgaristan'la yaplan anlamann 46. maddesi; Avusturya ile yaplan 20.9.1919 tarihli Saint Germain-en Laye Anlamasnn 51. maddesi). lgili aznlklarn ismen ak olarak zikredildii hkmler olduka snrldr. rnein, Polonya ile yaplan anlamann 11. maddesinde Yahudiler; ekoslovakya ile yaplan anlamann 11, 12, 13. maddelerinde Ruthenler; Romanya ile yaplan anlamann 11. maddesinde ise Szekler, Sachsen'lar zikredilmitir (bknz: H.Kraus, a .g.e., s.91). 6 - Verilen hukuki pozisyonun icras ve denetimi iin ngrlen nlemler a- Mlletler Cemiyetinin garantisi 10.1.1920'de kurulan MC uluslararas camiay temsil eden ilk uluslararas kurulutur. Birinci dnya savandan sonra akdedilen bar anlamalarnn en byk baars, btn bu anlamalar MC'nin garantisine koyarak aznlk sorununa uluslararas hukuk boyutu kazandrmasdr. Bu sonu ister istemez tm ulusal devlet taleplerinin karlanamamas nedeniyle domutur. MC'nin uygulamadaki ncelikli grevi bar anlamalarnn blgesel dzenlemelerini garanti etmek ve bu ekilde stat quo'nun muhafazasn salamak olmutur. Aznlklar lehine ngrlen teminatlarn MC'nin garantisi altna konulmas anlama taraflarnca gerekli olarak kabul edilmi ve anlamalara bu tr dzenlemeler alnmtr. Dier anlamalar tarafndan da auf yaplan Polonya aznlk anlamasnn 12. maddesi, bu anlamann etnik, din dil aznlklarna ilikin hkmlerinin uluslararas ykmllkler tesis ettiini ve bunlara riayetin MC'nin garantisine konulduunu dile getirmitir (G.H.J. Erler, a.g.e., s. 396). Bu uygulamann gzel bir dier rneini Avusturya ile akdedilen bar anlamas vermektedir. 1919 tarihli St. Germain anlamasnn 67. maddesi rk, dil veya din aznlna mensup Avusturya vatandalarnn hukuken ve uygulamada dier Avusturya vatandalar ile eit muamele grecekleri hkmn iermektedir. Anlamann 69. maddesinde, nceki maddede rk, dil, din aznlna mensup kiiler bakmndan yer alan dzenlemeler Avusturya tarafndan uluslararas ykmllkler olarak kabul edilmi ve bu hkmlerin MC Konseyinin ounluunun onay olmakszn deitirilemeyecei ngrlmtr. St. Germain bar

14

AYE FSUN ARSAYA

anlamasnn aznlklarn himayesine ilikin hkmleri, 1920 tarihli Avusturya anayasasnn 149. maddesi muvacehesinde bugn hala Avusturya'da geerlidir. Bu erevede aznlklar lehine bir garanti anlamasnn ortaya kp kmad tartlmtr (O. Bussmann, Der v l k e r r e c h t l i c h e Garantievertrag insbesondere seit der Entstehung des Genfer Vlkerbundes, s. 24-29). Bir garanti anlamasnn mevcudiyetinin kabul edilmesi durumunda, kimin garantr olduu ve garantrlerin hangi ykmllkleri stlendikleri sorularnn da cevaplandrlmas gerekmektedir. DH'da garantrlk stats devletlerin bir anlama mucibince bu staty kabul etmeleri durumunda sz konusu olur. Bu da ilgili devletin garanti anlamasna ya dorudan taraf olmas ya da kendi adna grevlendirdii bir devletin tasarrufu ile gerekleebilir. Milletler Cemiyeti Misaknda, MC'ne aznlklar lehine garantrlk stats veren, bunun sonucu olarak da MC yelerine ykmllk getiren bir dzenleme bulunmamaktadr. Bu erevede MC Konseyi yelerinin garantrlk statsn de kabul etmek mmkn gzkmemektedir. Zira MC Konseyi yeleri bu ykmll kendi devletleri adna deil, MC adna onaylamlardr. Ayrca MC Konseyi'nin teekklnn sabit bir nitelik tamad gz nne alnacak olursa, MC Konseyi yelerine garantr stats tannmasnn tesadfi garantrle yol amas kanlmaz olurdu. Btn bunlarn tesinde MC'nin garantrlk ykmllne hukuki etkinlik salayacak aralarnn . bulunmadm da gzard etmemek gerekir. Dier taraftan MC'nin garantisi altna konulan hkmlerin yer ald anlamalardan hibirinde aznlklara "garanti edilen" taraf stats verilmemitir. Aznlklar lehine garanti hkmleri ieren anlamalar itilaf devletleri ile ilgili taraf devletler arasnda yahut ilgili devletler arasnda akdedilmi ve onaylanmtr. Aznlklara anlamalarda aktif bir statnn tannmamas sonucu olarak aznlklar garantrler tarafndan stlenilen ykmllklerin yerine getirilmesini talep etme hakk elde edememitir. stlenilen moral ykmlln yerine getirilmesi sadece anlama taraflarnn sorumluluuna braklmtr. b- Petition yntemi (dileke)

Petition yntemi anlamalarda ngrlen ykmllklerden birinin ihlali yahut ihlali tehlikesi durumunda MC Konseyinin herhangi bir yesinin Konseyin dikkatini ekebilmesi ve Konseyin duruma gre amaca uygun ve etkin gzken her trl nlemi alma ve talimatlar verme yetkisini iermekteydi. Polonya anlamasnn hkmlerine gre (Madde 12, fkra 2 ve 3) bunun dnda itilaf devletlerinden biri ile ortaya kan gr ayrlklar uluslararas karaktere sahip bir uyumazlk olarak kabul edilecek ve uyumazlk taraflardan birinin talep etmesi zerine MC misaknn 14. maddesine gre Srekli Adalet Divannn nne gtrebilecekti. Bu yntemin detaylar MC'nin rapor ve resolusyonlar ile gelitirilmitir (E.Pircher, Der vertragliche Schutz ethnischer sprachlicher und religiser Minderheiten im Vlkerrecht, s. 81). Petition yntemi yansra ileyen rapor yntemi (O.Kimminich, Regelungen der Minderheiten- und Volksgruppenprobleme in der Vergangenheit, s. 49 vd.) erevesinde n, ara ve Konsey nnde ceryan eden ana prosedr arasnda ayrm yaplmas gerekmektedir. n veya ara prosedrn anlama ihlaline usulne uygun bir ekilde iaret edilmesi kaydyla herhangi bir tarafa iletilmesi mmknd. Meclis yelerine tannan dileke hakk mecliste temsil edilmeyen devletlerin yahut aznlklarn MC'ne bir ihlli yahut ihll tehlikesini bildirme hakkn ortadan kaldrmyordu.

AZINLIK KAVRAMI

15

Polonya anlamasnn 12. maddesinde aznlklara bu prosedre bavuru hakk tannmamt. Letonya'nn 7.7.1923 tarihli, MC'nin garantisine konulan aznlklarn himayesine ilikin bildirisinde ise aznlk mensuplarna bu imkn tannmt (H.Kraus, a .g.e., s. 174 vd.), MC Konseyinin yesi olmayan devletlere ve aznlklara anlamalarda ngrlen teminaann ihlalini yahut ihlal tehlikesini MC'ne bildirme olana veren bu prosedr, MC'ne bu talepler hakknda hukuki bir ilem yapma mkellefiyeti getirmemekteydi. MC bu uygulamaya Tittoni-raporunun kabul ile icazet vermitir (HJCraus, a.g.e., s.

108).
Ana prosedre, n ve ara prosedrden farkl olarak sadece iddia edilen anlama ihlalini benimseyen bir Konsey yesi tarafndan bavurulabilirdi. Ana prosedr bakmndan ngrlen bu farkllk MC sisteminin hukuk mantna istinat etmekteydi. MC sisteminde aznlklara, onu oluturan bireylerden ayr olarak bir i hukuk sujelii tannmad gibi, DH sujelii de tannmamtr. Muhtariyet haklar elde eden aznlklar bakmndan da kamu hukuku sujelii sadece organlar bakmndan sz konusu olmutur. Aznlk mensuplar tarafndan verilen Petition'larn MC Konseyi yelerinden biri tarafndan benimsenmesi durumunda, konunun ana prosedr erevesinde ele alnmas mmknd. Petitionlann MC sekreterliinin, aznlk sorunlarna ilikin olarak tesis edilen birimine verilmesi gerekmekteydi. Genel Sekreter tarafndan usule ve esasa gre deerlendirilen Petitionlar acil olmayan durumlarda ilgili devletin grnn alnmasn takiben MC Konseyinin yelerine gnderilirdi. Acil durumlarda meselenin dorudan meclis yelerinin grne sunulmas caizdi. Dilekenin meclis yelerine geliini takiben meclis bakan aznlklar komitesini (l komiteyi) toplard. Bu komite konsey bakan, onun selefi ve dier iki konsey yesinden olumaktayd. l komite dilekeyi usul ve esasa ilikin bir incelemeden geirdikten sonra konunun MC konseyine getirilip getirilmeyeceini karara balard (Ch. Gtermann, a.g.e. s. 194 vd.). MC Konseyinin Petition'larn aznlklarn yaadklar devletten ayrlmaya matuf bir ierie sahip olamayacan dile getiren 25.9.1923 tarihli karan (bknz.: H.Kraus, a.g.e., s. 186 vd.) Petition'lann deerlendirilmesinde esas alman kriterler bakmndan nem tamaktadr. Yine uygulamada Petition'lann anonim karaktere sahip olmas, incitici ifadeler tamas bavurularn reddedilmesi bakmndan gereke oluturmaktadr. Aznlklar komitesinin dilekenin gerekesiz olduu sonucuna varmas durumunda, meclise rapor sunmaktan sarfnazar etmesi mmknd. Aksi halde meclise rapor sunulmas ve bunun zerinde meclisin karar vermesi gerekiyordu. Komitenin anlama hkmnn ihlalini saptamas halinde MC konseyinin konu ile megul olmas, nlemler almas ve talimatlar vermesi mmknd (Polonya anlamasnn 12. maddesi, 2. fkras). Konseyde grmeler ak olarak cereyan ederdi. Karann oybirlii ile alnmas gerekmekteydi (MC misak 5. madde 1. fkra), ilgili devlet Konsey oturumlannda temsil edilir ve grmelere aktif olarak katlrd (Misakm 4. madde, 6. fkras). Petition prosedr erevesinde 1938'e kadar 650 Petition ele alnmtr (O. Kimminich, Regelungen der Minderheiten-und Volksgruppenprobleme in der Vergangenheit, s. 49 vd.). MC nnde cereyan eden bu yntemin etkinlii

16

AYE F U N A R S A A

olduka snrlyd. MC yetkilerini zellikle talimat verme hakkn hi bir zaman yeterince kullanmamtr (K. Rabl, Minderheitenschutz in der Vlkerbundaera, s. 109). l komitenin ilk planda devreye girmesi ou olayda onun tek karar mercii olmas sonucunu dourmutur. Komitenin oluma ekli, ikayeti yapana ve ikayete muhatap olana farkl muamele edilmesi, prosedrn yeterince ak olmamas ve yntemin yava ilemesi tenkit nedeni olmutur (bknz.: C.G. Bruns, Grundlagen und Entwicklungen des internationalen Minderheitenrechts, s. 26). MC tarafndan kurulan sisteme ilikin olarak zikredilen bir dier nemli eksiklik, sistemin sadece bireysel haklarn himayesini ngrmesi, buna karlk aznlklara, bir ka anlamada verilen muhtariyet haldan istisna edilirse, grup olarak himaye salamamasdr (E. Viefhaus, a.g.e., s. 168). ZET: MC sistemi ileyii itibariyle kendini kantlayamam ve ou kez de baarsz olarak deerlendirilmitir (F. Ermacora, Menschenrechte in der sich vvandelnden Welt, Bd. I, s. 351). Baarszln sebebi himaye sisteminin hatalarndan ok dnya siyasetinin koullarndan ileri gelmitir. Aznlk himayesini uluslararas camiann denetimine tabi klma dncesini buna karlk baarsz olarak nitelendirmek mmkn deildir.2 III. ikinci dnya savandan sonra DH'da aznlklarn himayesi bakmndan meydana gelen gelime Aznlklarn durumu ve onlara eitli lkelerde yaplan muameleler ikinci dnya savann nemli nedenlerinden birini oluturmutur. Nasyonal-sosyalist Almanya her frsatta Almanya ve Avusturya ile yaplan Versailles ve St. Germain anlamalarnn SDR'a ters dtn ve aznlklarn himayesine matuf anlamalarn ilgili devletleri gerek anlamda ykmllk altna sokmadn dile getirmitir. Birinci dnya sava ertesi aznlklar himaye ykmll grld gibi Rus imparatorluumdan yahut Avusturya-Macaristan monarisinden doan devletlere ve Balkan devletlerine getirilmitir, itilf devletlerine, sava kazanan devletler olarak herhangi bir ykmllk getirilmemitir. Onlarn lkelerinde kalan ulusal topluluklara anlamalarla saptanm hibir zel himaye verilmemitir. Bu durum kurulan sistemin objektifliine glge drm ve anlamalarla ykmllk altna sokulan devletlerin, zellikle Almanya, ekoslovakya ve Polonya'nn her frsatta aznlklarn himayesinin geniletilmesi taleplerine neden olmutur. Bu devletler egemenliklerinin ihlli olarak grdkleri anlama ykmllklerinden kurtulmaya almlardr. Bundan sonraki gelimeler, 1938'de Avusturya'nn ilhak, 1938 Sudet blgesinin Alman Imparatorluu'na braklmasn ngren Mnih anlamasnn akdi, 1939'da Memel blgesinin kurtarlmas, yine 1939'da Danzig kenti iin ngrlen 1919 tarihli statnn kaldrlmas, birbirini takip eden zincirleme reaksiyonlar olarak ikinci dnya savan hazrlamtr.

Aznlklar uluslararas camiann denetimine tab klma dncesi AGlK insani boyut yaklamna da uygun dmektedir. AGlK'in insani boyut ile ilgili almalar iin bu kitabn ilgili blmne bknz.

AZINLIK KAVRAMI

17

kinci dnya sava ertesinde Avrupa'nn demografik yapsnda meydana gelen deiiklik (yalnz 16 milyondan fazla alman Polonya'dan, ekoslovakya'dan, Romanya'dan ve Macaristan'dan srlmtr) yeni bir himaye sisteminin gerekli olduunu ortaya koymutur. Ancak bu himayenin MC dneminde yaanan baarszlk nda yeni bir modele gre, insan haklarna ve temel zgrlklere sayg erevesinde salanmas gerektiinden yola klmtr. 1- Aznlklarn himayesi erevesinde BM'in almalar kinci dnya savanda insan haklarnn tasavvur d boyutlarda ihlal edilmi olmas, sorumlular kapsaml bir insan haklar dzenlemesine yneltmitir. (F. Ermacora, Diskriminierung und Schutz : Vlkerrechtliche Aspekte zur Situation von Minderheiten in der heutigen Welt, s. 10). Bu bilin deiiklii 1.1.1942 tarihli "Declaration by United Nations"da ak olarak dile gelmitir : "that complete victory ver their enemies is essential to defend life, independence and religious freedom and to preserve human rights and justice in their on lands as well as in other lands" (E.Pircher, a.g.e., s. 164). nsan haklarnn korunmas ancak aznlklar bakmndan dorudan deil, dolayl bir himaye salamaktr (E. Pircher, a.g.e., s. 164). Bunun dnda BM almalarnn arl kolonilerde, eski manda ve vesayet blgelerinde SDR prensibinin gereklemesine ynelik olmutur. BM ncelikle insan haklarnn temini iin almtr. BM artnn amac bu erevede insan haklarna ve temel zgrlklere saygnn herkes bakmndan rk, cinsiyet, dil ve din ayrm yaplmakszn teviki ve yerletirilmesidir (BM art 26.6.1945'de imzalanm ve 24.10.1945'de yrrle girmitir), insan haklarna sayg BM tarafndan evrensel bir DH prensibi haline getirilmitir. Gncellik kazanan insan haklarnn temini ve korunmas dnceleri dorultusunda ikinci dnya sava ertesi bir ok devlet anayasasna bu haklarn himayesi iin hkmler alrken, Bulgaristan, Finlandiya, Macaristan, talya ve Romanya ile yaplan bar anlamalar da (1947 tarihli) bu devletlere kendi egemenlik alanlarnda bulunan btn insanlara insan haklarnn ve temel hrriyetlerin garanti edilmesi mkellefiyetini getirmitir (F.Ermacora, ber den Minderheitenschutz in den Friedensvertraegen nach dem zweiten Weltkrieg, s. 27). Paris Bar Konferans'nda (1946) talya, Finlandiya, Romanya, Bulgaristan ve Macaristan'la yaplan bar anlamalar her ne kadar aznlk problemlerini beraberinde getiren toprak devrine ilikin hkmler ierse de, sava galibi devletler aznlklar bakmndan zel haklar tannmas fikrini desteklememitir. Bulgaristan, Finlandiya, talya, Macaristan ve Romanya ile yaplan bar anlamalarnda aznlklar sadece ak bir diskriminasyon yasa ile korunmutur (Sohn/Brgenthal, International Protection of Human Rights, s. 307). Diskriminasyon yasaklamalar ilgili aznlklar bakmndan yetersiz kabul edilmitir. Aznlklarn etkin bir ekilde himayesi zel kurum ve nlemleri gerektirmektedir. Diskriminasyon yasa bireysel haklar olarak dzenlendii iin, bu yasak aznlklarn kollektif bir birim olarak korunmasna kifayet etmemitir (F.Ermacora, Diskriminierungsschutz und Diskriminierungsverbot in der Arbeit der VN). Bunun sonucu, rnein Alman ulusal gruplar nemli lde yok edilmi yahut

18

AYE FSUN ARSAYA

srlmtr; Potsdam anlamas, almanlarn Polonya, ekoslovakya, Macaristan'dan srlmelerine olanak salamtr (F.Ermacora, ber den Minderheitenschutz in den Friedensvertraegen nach dem zweiten VVeltkrieg, s. 64 vd.). Aznlklarn himayesine ilikin anlamalar sadece bir ka devletle akdedilebilmitir. 2- Aznlklar himaye anlamalar kinci dnya savandan sonra Milletler Cemiyeti uygulamas yerine aznlklar konusunda kan olan devletlerin iki tarafl anlama yapma denemesi balamtr. Gney Tirol konusunda Avusturya-ltalya arasnda yaplan 1946 tarihli Paris (Gruber-de Gaspari) anlamas ikinci dnya savandan sonra talya ile yaplan ban anlamasna IV.ek olarak alnmtr. Bu anlamada italya, alman dilini konuan toplumun emik karakterini, kltrel ve ekonomik gelimesini korumay taahht etmi; aynca alman dilini konuan topluma eit haklar ve blgesel muhtariyet vermitir (Paris anlamas iin bknz. : UNTS, Vol. 49, s. 148 vd.). Bu ekilde aznlklann himayesinde geleneksel ereve almtr. Ancak aznlklann himayesi kurulan bu yeni sistemle de genel DH'nun bir messesesi haline gelmemitir. Zira, bu sistemde sadece anlama ile balanan devletler ykml klnmtr. Aznlklann himayesine ilikin bir dier dorudan dzenleme 1955 tarihli Avusturya anlamasnn 7. maddesinde yer almaktadr. Pakistan ve Hindistan arasnda yaplan 8.4.1950 tarihli anlama da bu lkelerdeki aznlklarn temel haklarn dzenlemektedir (G.Dahm, Vlkerrecht Bd. I, S. 404 vd.). 3- BM' in genel bir aznlk himayesi iin almalar BM'nin almalar erevesinde aznlk himayesi iin eitli eilimler saptanabilir. Aznlklarn dorudan korunmas iin genel bir aznlk dzenlenmesinin yaplmas grn savunanlar olduu gibi, aznlklarn dolayl olarak genel insan haklarnn himayesi ile, zellikle diskriminasyon yasa ile korunmas grn savunanlar da bulunmaktadr. Bu nedenle bir taraftan, Medeni ve Siyasi haklar szlemesinin 27. maddesi hazrlanm, dier taraftan aznlklann himayesine de hizmet eden, muhtelif genel insan haklar garantileri ihdas edilmitir (rnein Genosit szlemesi, Diskriminasyonun her trnn ortadan kaldnlmasna ilikin szleme). Bu genel insan haklar garantilerinin hangi kapsamda etkin bir aznlk himayesi salad 4. blmde ele alnacaktr. BM organlar hukuki seviyede gerekletirilen bu almalarn yansra nne getirilen kimi somut olaylar nedeniyle de aznlk sorunlaryla ilgilenmitir (rnein BM Genel Kurulu, Italya'daki kolonilerindeki aznlklann himayesi ile, Gney Afrika'daki hintlilerin durumu ile, Apartheid politikas ile, Kbns ve Gney Tirol problemleriyle uzun sre uramak durumunda kalmtr).3
^italya ile Gney Tirol paketi konusunda 1969'da bir anlama salandktan sonra (bu paket 23.11.1969'da Gney Tirol Halk Partisi Eyalet Meclisi tarafndan; 4.12.1969'da italyan Meclisi ve 5.12.1969'da italyan Senatosu tarafndan ve 16.12.1969'da Avusturya Ulusal Meclisi tarafndan kabul edilmitir. Bknz, : D. Blumenwitz, Die vlkerrechtliche Grundlagen der Sdtirolfrage, s. 45 vd.) Avusturya dileri bakan 1970'den beri dzenli olarak BM Genel kurulunda anlama muvacehesinde ihdas edilen nlemler hakknda bilgi vermektedir (E/CN. 4/Sub.2/1982/2/add. 1). Avusturya dileri bakannn yapt bu aklamalar italyan temsilcisi tarafndan hibir zaman italya'nn iilerine karma eklinde deerlendirilmemektedir. Gney Tirol meselesi BM Genel Kurulunun kendisine arzedilen

AZINLIK KAVRAMI

19

Bu durumlarda, kimi devletlerin (zellikle hami devletlerin) ve hkmet d uluslararas kurulularn yalnzlk iinde bulunan gruplarn himayesi iin insiyatifi ele almalar nedeni ile grup haklarnn uluslararas kamuoyu tarafndan korunmasndan sz edilmektedir. 4- BM organlarnda yaplan hazrlklar aAznlk himayesi iin yetkili organlar BM artnn 7. maddesi 1. bendinde zikredilen ana organlardan Genel Kurul, insan haklarnn himayesi alannda aka yetkili olan organdr. BM artnn 13. maddesi b bendi hkmlerine gre, Genel Kurul herkesin rk, cinsiyet, dil veya din ayrm yaplmakszn insan haklarndan ve temel zgrlklerden yararlanmasn kolaylatrmak iin tetkiklere yol aar ve tavsiyelerde bulunur. BM Genel Kurulunun dier grevleri BM artnn 10, 11, 14-6, 60 maddelerinde yer almaktadr (F. Ermacora, Der Minderheitenschutz in der Arbeit der VN). BM Genel Kurulu nezdinde grev yapan 3. Komite de (Social Humanitarien and Cultural Comittee) insan haklar sorunlarnn ele alnmasnda yetkilidir. BM Genel Kurulu eitli resolusyonlrn ihdas ile insan haklarnn gelimesine nemli lde katk salamtr (krt. : F. Capotorti, Study on the Rights of Persons belonging to ethnic,religious and linguistic Minorities, Ziff. 141). 217 A (III) sayl 10.12. 1948 tarihli resolusyon (insan Haklan Genel Bildirisi) ve 217 C(III) sayl 10.12.1948 tarihli resolusyon (aznlklarn kaderine ilikindir), bu resolusyonlann en nlleri arasnda yer almaktadr. BM Gvenlik Konseyi insan haklan ile sadece insan haklar ihlallerinin uluslararas gerilimlere, uyumazlklara neden olmas yahut uluslararas ban tehdit etmesi durumunda megul olmaktadr. Gvenlik Konseyinin faaliyeti de ayn ekilde resolusyon ihdas ile gereklemektedir (E. Pircher, Der vertragliche Schutz ethnischer, sprachlicher und religiser Minderheiten im Vlkerrecht, s. 172). 54 yeden oluan Ekonomik ve Sosyal Konsey (ECOSOC) de, BM artnn 62. maddesi 2. bendine gre, insan haklarnn ve temel zgrlklerin teviki iin tavsiyeler verebilir. Ekonomik ve Sosyal konsey ayn zamanda BM Genel Kurulu almalanna esas olacak anlama tasarlar hazrlayabilir (BM artnn 62. madde 3. bendi). ECOSOC bunun dnda insan haklarnn teviki iin Komisyon kurma yetkisine sahiptir (BM art 68. maddesi), insan haklar Komisyonu (Commission on Human Rights) 21.6.1946 tarihli byle bir kararla kurulmutur, insan Haklan Komisyonunun grevleri u ekilde ifade edilmitir : "Protection of Minorities" ve "Preventin of Discrimination" (F. Ermacora, Nationalitaetenkonflikt und Volksgruppenrecht, Bd. II, s. 23). Bu iki grev iin 1947 de ilgili devletlerin uzmanlar seviyesinde temsil edildii zel bir alt komisyon kurulmutur (Sub-Commission on preventin of Discrimination
siyasi nitelikli aznlk sorunlarna ilgisiz kalamyacam gsteren bir rnektir (Avusturya, Bozen provinzinin almanca konuan cemaatinin durumunu genel DH'na istinaden deil, bilateral Paris anlamasna istinaden BM Genel Kurul'una getirmektedir.

20

AYE FSUN ARSAYA

and Protection of Minorities). Alt komisyonun grevi, aznlklarn himayesi ve Diskriminasyonun nlenmesi iin hangi nlemlerin alnmas gerektiini incelemektir (F. Ermacora, a.g.e., s. 103, 133). Ekonomik ve Sosyal Konseyin uzman komisyonlar sistematik ve ar insan haklan ihlallerinin sz konusu olduu durumlarda Ekonomik ve Sosyal Konseyin 1503 sayl karar ile tesis edilen yntem muvacehesinde aznlk sorunlaryla megul olabilmektedir. Gney Amerika devletlerindeki yerli halkn durumu da bu ynteme gre ele alnmtr. Ekonomik ve Sosyal Konseyin 1503 sayl kararnda ngrlen yntem BM yelerinin tmnn onayn almam olmakla beraber, 1974'den beri uygulanmaktadr. Bu yntemin zellii, insan haklar bildirisinde ve benzer enstrmanlarda yer alan ve BM yelerinin bal olduu insan haklarnn sistematik ve ar bir ekilde ihlalinin sz konusu olduu durumlarda bireylerin, tzel kiilerin ve hkmet d kurulularn diskriminasyonun nlenmesi ve azmlklann korunmas iin alt komisyona bavuru yapma yetkisini kabul etmesidir. 1503 sayl resolusyonda ngrlen insan haklannn ar ve sistematik bir ekilde ihlali koulu, bu ynteme bir yahut bir ka bireyin insan haklarnn ihlali durumunda deil, bir grubun insan haklarnn ar bir ekilde ihlal edilmesi durumunda bavurulabileceini gstermektedir. Bu ynteme istinaden Uruguay, Paraguay, Brezilya, Malewi, Uganda ve Hindistan'daki yerli halklann ve dini gruplann durumlar BM'ne getirilmitir. UNESCO da benzer bir yntem muvacehesinde, UNESCO yrtme konseyine 28.4.1978 tarihli 104. session karan ile insan haklan ihlllerini ele alabilmektedir. BM organlannn grev taksimat, aznlk sorunlarnn genel insan haklan sorunlar erevesinde ele alndn gstermektedir. Azmlklann himayesi grevi aka sadece insan haklan komisyonunun ve alt komisyonun yetkileri erevesinde zikredilmektedir. b- 10.12.1948 tarihli insan haklar genel bildirisine aznlklarn himayesine ilikin bir dzenlemenin alnmas almalar. nsan haklan konulannda hazrlanan eitli bildiri taanlarnda aznlklar lehine himaye hkmlerine yer verilmitir. rnein, BM Genel Sekreterinin hazrlad tasannn 46. maddesi, Fransz bilim adam Cassin'in zel tasans kimi hkmlerinde aznlklar lehine hkmler iermekteydi. ngiltere'nin ve ABD'nin tasarsnda ise buna karlk aznlklarn himayesine ilikin hkm bulunmamaktayd (F. Ermacora, Nationalitaetenkonflikt und Volksgruppenrecht, Bd. II, s. 134). nsan haklar bildirisine aznlk himayesine ilikin bir dzenlemenin alnmas sorununu inceleyen alt komisyon grlerini bildirmek zere devletlere u tasary iletmitir. Geri kalan halktan tadklar zellikleri nedeniyle ak olarak ayrlan ve zel olarak muamele edilmek isteyen etnik, dil, din gruplarnn mevcut olduu devletlerde, bu gruplara mensup kiiler kamu dzeni ve gvenlii ile badat nispette kendi okullann, kltrel, dini kurumlarn tesis ve yrtme, kendi dilini ve yazsn basnda ve resmi merciler nezdinde kullanma hakkna sahip olmaldr (UN-Doc. E/CN. 4/57, s. 15 vd.).

AZINLIK KAVRAMI

21

Aznlklarn himayesine ilikin bir dzenlemenin bildiriye alnmas insan haklan komisyonunda temsil edilen devletlerin itiraz ile karlamtr. ABD, ingiltere ve Fransa bildiriye byle bir dzenlemenin alnmasn reddetmitir (F.Ermacora, Der Minderheitenschutz in der Arbeit der Vereinten Nationen, s. 27 vd.). Sovyetler Birlii, Ukrayna, Yugoslavya, daha sonra Danimarka aznlk himayesine ilikin bir dzenlemenin metne alnmasn istemitir. Ancak bu devletlerin talepleri kabul edilmemitir. Bayan E. Roosevelt'in aznlk probleminin sadece Avrupa'ya zg ve bu nedenle genel bir anlam bulunmadna dair yapt aklama bu olumsuz tavnn nedenini ortaya koymas bakmndan ilgintir. Bir uzlama olarak insan haklar genel bildirisinin kabul edildii gn 217 C(III) sayl resolusyon kabul edilmitir. Bu resolusyon ile BM aznlk probleminin varln kabul etmi ve ECOSOC'u ve insan haklan komisyonunu bu sorunun aratnlmas ve zm ile grevlendirmitir (10.2.1948 tarihli Res. 217 C (III) iin bknz. : F.Ermacora, Nationalitaetenkonflikt und Volksgruppenrecht, Bd. II, s. 150). 5- Medeni ve siyasi haklar szlemesinin 27. maddesinin kabulne kadar geen gelime aamalar insan haklar genel bildirisi hukuken balayc bir karaktere sahip deildir. Bildiri haklar ve ykmllkler getiren bir DH anlamas deildir. BM organlar insan haklarnn hukuken balayc .olmayan bir bildiride kodifye edilmesi yan sra bu haklarn hukuken balayc bir konvansiyonda yer almasn da arzu etmitir (H. Guradze, Die Menschenrechtskonvantion der UN vom 16.12.1966, s. 242 vd.). insan haklarna ilikin DH anlamalar esas olarak nsan Haklar Komisyonunda hazrlanmtr. alma 1949'da balam ve 16.12.1966'da uluslararas ekonomiksosyal haklar ve kltrel haklar szlemesinin ve uluslararas medeni ve siyasi haklar szlemesinin - medeni ve siyasi haklar szlemesine ilikin ihtiyari protokoln - Genel Kurul tarafndan kabul ile sona ermitir. Alt komisyonun 1948-1953 arasnda yap almalar srasnda bir ok hkmet anlamaya aznlklarn himayesine ilikin bir hkmn alnmasna kar kmtr. Muhalefet daha ok Afrikal ve Asyal devletlerden gelmitir. Bu devletler aznlk himayesine ilikin dzenlemeleri ulusal birlii tehlikeye sokan bir tehdit unsuru olarak grmtr. Bunun sonucu olarak da aznlklarn himayesine matuf olan almalar diskriminasyonun nlenmesine ynelmitir (Sohn/Buergenthal,. International Protection of Human Rights, s. 304,305). Genel Kurulun almalarnda bununla beraber aznlklarn himayesi bakmndan nem tayan ipular bulmak mmkndr. Bunlar Genel Kurulun diskriminasyonun nlenmesi ve aznlklarn korunmas konularn BM'in balca alma konular olarak zikreden 532 B(VI) sayl 4.2.1952 tarihli resolusyonu, ECOSOC'un zellikle yeni devletlerin kurulmas erevesinde aznlk himayesinin gerekliliine iaret eden 3.8.1953 tarihli 502 F (XVI) sayl resolusyonu, Filistin'in gelecekteki hkmeti ile ilgili 181 (II) sayl, italya'nn nceki kolonilerinin durumu ile ilgili 289 (IV) sayl ve Eritria

22

AYE FSUN ARSAYA

sorununa ilikin 390 (V) sayl Genel Kurul resolusyonlardr. Bunun dnda Kuds ehrine ilikin 4.4.1950 tarihli statde de etnik, din ve dil gruplarnn himayesi iin muayyen koruma nlemlerine yer verilmitir (Sohn/Burgenthal, a.g.e., s. 308). aAlt Komisyonun Faaliyetleri

Alt Komisyon aznlklarn kaderine ilikin 217 (III) sayl resolusyonu 1950 ylnda 2 ve 3. oturumlarnda ele almtr (krt.: UN Doc. E/CN. 4 Sub.2/119, paragraf 39-48). Alt Komisyonda bir redaksiyon komitesi tekil edilmitir. almalarn esasn bir taraftan Mansani'nin (Hindistan) dier taraftan M. Blaek'in (ABD) ve M. Ekstrand'n (sve) hazrladklar resolusyon tasarlar oluturmutur. (UN-Doc. E/ CN. 4/Sub.2/108; UN-Doc. E/CN 4/Sub.2/106, Rev.l). Mansani tasarsnda insan haklar konusunda hazrlanacak bir uluslararas anlamaya emik, dil, din aznlklar lehine koruyucu hkmlerin alnmasn nermitir. Black ve Ekstrand'n tasarsnda ise zellikle dil aznlklarnn korunmas konusunda nlemlerin alnmas zerinde durulmutur. Alt Komisyon Mansani'nin tasarsn benimsemitir. M. Monroe'nun (ingiltere) nerisi zerine "minorities" kavram "persons belonging to minorities" olarak deitirilmitir. Monroe aznlklarn suje olamayacandan hareket etmitir. Grup karakterinin korunmas iin, "shall not be denied the right" kelimelerinden sonra "in community with the other members of their group" kelimeleri eklenmitir. Alt Komisyon bu maddeyi zikredilen deiikliklerle 1 kar ve 1 ekimser oya karlk 9 oyla kabul etmitir. neri insan haklan komisyonuna u ekliyle arzedilmitir : Persons belonging to ethnic, religious or linguistic minorities shall not be denied the right, in community with the other member of their group, to enjoy their own culture, to profis and practise their own relegious, or to use their own language". b- tnsan Haklar Komisyonunun Faaliyetleri Uluslararas insan haklan Konvansiyonuna aznlklarn himayesi ile ilgili bir dzenlemenin alnmas konusu insan haklan Komisyonunun 1953 ylnda yapt 9. oturumda ele alnmtr (UN-Doc. 16 ESCOR, Supp. No. 8; E/2447, paragraf 51-56). nsan haklan Komisyonuna alt komisyonun, Sovyetler Birlii'nin ve Yugoslavya'nn nerisi yansra, ili'nin "those states in which ethnic, religious or linguistic minorities exist" eklinde bir ilave ngren nerisi gelmitir. Uruguay, metne aznlk gruplan ile ulusal birliin tehlikeye dmesini engelleyen bir 2. fkra alnmasn nermitir. nsan haklan komisyonunun bunlardan sadece ili'nin deiiklik nerisini 1 kar ve 10 ekimser oya karlk 5 oyla kabul etmitir. insan haklar komisyonunda yaplan grmelerde, aznlk mensuplarnn diskriminasyon yasa ve eit muamele kural dnda (26 ve 14. maddeler) dorudan bir dzenleme ile korunmas konusunda mutakabat salanmtr. Grmelerde aznlklarn diskrimine edilmelerini nlemek iin hem tm vatandalara tannan haklardan hem de zel bir statden istifade etmeleri gerei zerinde durulmutur (Sohn/Buergenthal, a.g.e., s. 316).

AZINLIK KAVRAMI

23

Komisyon 371. toplantsnda tasary ili'nin deiiklik nerisi ile beraber btnyle kabul etmitir. Sz konusu metin medeni ve siyasi haklar szlemesi tasarsnn 25. maddesi olarak kesinlemitir. Metnin lafz, "In those states in which ethnic, religious or linguistic minorities exist, persons belonging to such minorities shall not be denied the right, in community with the other members of their group" eklinde kaleme alnmtr. cGenel Kurulun Faaliyetleri

Genel kurulun 3. komitesi 961'deki 16. oturumunda insan haklan komisyonunun metnini herhangi bir ilave yapmakszn 1 ekimser oya karlk 80 oyla kabul etmitir. Bu nc komitenin 1104. toplantsyd. ECOSOC 25. madde ile megul olmam, sadece tasary dorudan genel kurula iletmitir (F. Ermacora, D e r Minderheitenschutz in der Arbeit der Vereinten Nationen, s. 12 vd.). 3. komitede prensip olarak 25. maddede yer alan dzenleme bakmndan bir gr birlii hakim olmutur. Metin yeterli olarak grlmtr. Tartmalarda dzenlemenin kimi snrlamalarna iaret edilmitir. Bu dzenlemenin mlteciler ve Latin Amerika'daki yerli halk bakmndan uygulanamayaca vurgulanmtr. Aznlklarn asimilasyonu gnll olmak kouluyla caiz addedilmitir. Bu hkmn yeni aznlklarn tekilini heveslendirmemesi gerekmektedir. 25. madde hakim pozisyonda olan aznlklar iin uygulanmayacaktr (Sohn/Buergenthal, a.g.e., s. 318 vd.). Genel Kurul 16.12.1966 tarihli 21. oturumunda uluslararas medeni ve siyasi haklar szlemesi tasarsn tm olarak kabul etmitir. Tasarnn 25. maddesi nihai metinde 27. madde olarak yer almtr (Resolusyon 2200 A(XXI)). ZET : BM'in aznlk politikas uluslararas bir enstrmana istinaden sistematik bir ekilde deil, daha ok tesadfi olarak ak bir gr ve sistem olmakszn gelimitir. Bu nedenle de BM'in aznlklarn himayesi hakknda bir dzenleme yapma almalan olduka uzun srmtr. almalann arl aznlklarn diskriminasyondan korunmas alannda yer almtr. (H.Kloss, Die Vereinten Nationen und das Problem der nationalen Minderheiten, S. 98). BM'in aznlk politikas MC'de olduu kadar ak ve sistematik olmamakla beraber, BM'in aznlk sorununu grmezlikten geldiini yahut bu konuda sustuunu iddia etmek de isabetli deildir.

24

AYE FSUN A R S A A

KNCt BLM ADA DH'da ETNK, DL ve DN AZINLIKLARININ KORUNMASI Bu blmde aznlklarn ve onlarn mensuplarnn himayesine matuf dogmatik esaslar incelenecektir. I. Genel DH'nun bir paras olarak 27. madde

1- Aznlklarn himayesi kavram Aznlk himayesinden anlalan ounluktan muayyen zellikleri ile ayrlan ve bu zellikleri nedeniyle aznlk durumunda bulunan kii gruplarnn veya bu gruplara mensup olan kiilerin hukuken ve fiilen korunmasdr (H. Raschhofer, Art. Minderheiten, Minderheitenschutz, s. 286). Burada inceleme konusu tekil eden ayrc zellikler emik kken, rk, milliyet, din yahut dildir. Aznlk himayesi ilgili aznla lkesinde yaad devlete kar muayyen hak ve pozisyonlar temin eden hukuki bir stat verilmesi anlamn tar. Etnik, din ve dil aznlklar lehine bir himaye salanmas 1. blmde akland zere, ok eskilere gitmektedir. a- Aznlk himayesinin hukuki dayana Aznlk himayesi 2 seviyede salanabilir. Bu himaye ilgili devletlerin ulusal hukukunda veya DH seviyesinde salanabilir. Ulusal seviyede verilen aznlk himayesi daha etkin grlmektedir (P.Pernthaler, Volksgruppe und Minderheiten als Rechtsbegriffe, s. 16 vd.). Zira ulusal hukuk nitelii itibariyle daha kolay icra edilebilir. DH seviyesinde ngrlen aznlk himayesinin BM'in amalar nda mtalaa edilmesi gerekir. b- Aznlk himayesinin ekilleri

Aznlk himayesi eitli ekillerde verilebilir. aa) Dorudan ve dolayl himaye dzenlemeleri

Dorudan aznlk dzenlemeleri, aznlklar ak olarak koruyan dzenlemelerdir. Dolayl aznlk dzenlemeleri, devletin tm vatandalarna muayyen bir himaye salayan ve bu nedenle lkede yayan aznlklara da dolayl himaye salayan dzenlemelerdir (bknz.: diskriminasyon konusunda verilen aklamalar). Dolayl aznlk himayesi ounlukla entegre olmak isteyen aznlklar bakmndan yararldr. Dorudan aznlk himayesi ise zelliklerini muhafaza etmek isteyen aznlklar iin yararldr. bb) Pozitif himaye ve diskriminasyon yasa

Aznlklar yerine getirilmesi hukuken garanti edilen ve hatta yarg zerinden talep edilebilen kimi olanaklarn ngrlmesi ile korunabilir (pozitif himaye).

AZINLIK KAVRAMI

25

Aznlklar dier taraftan diskriminasyon yasa ngrlerek, dier bir ifadeyle dier vatandalarla eit klnarak da korunabilir (negatif himaye iin bknz. : F. Ermacora, Nationalitaetenkonflikt und Volksgruppenrecht, s. 35 vd.). Diskriminasyon yasa ilk planda aznlklarn grup olarak korunmas amacna matuf deildir. Bu prensipte daha ok bireysel himaye mndemitir. nde gelen ama insan haklarnn himayesine esas olan felsefedir, insan haklan bildirisinin 1. maddesi bu felsefenin bir rneini vermektedir. Bu maddeye gre "btn insanlar hr, haysiyet ve haklar bakmndah eit doarlar ". Bildirinin 6. maddesi de "herkes her yerde hukuk sujesi olarak tannma hakkna sahiptir" hkmn ngrmektedir. Diskriminasyon yasa kamu mercileri nezdinde ve toplum yaamnda tm vatandalar iin eit muameleyi beraberinde getirmektedir, insan haklan himayesinin genel olarak gelitirilmesi ve zel olarak diskriminasyon yasa getirilmesi aznlk mensuplar bakmndan da yararl sonular dourmaktadr. Aznlk mensuplan tarihin gsterdii gibi karakter zellikleri nedeniyle tehlikededir. Aznlk mensuplarna haklarda eitlik tannd lde grup zerinde pozitif sonular doar. Diskriminasyon yasa n planda mnferit kiilerin korunmasna yneliktir. Ancak dolayl olarak korunan kiinin mensup olduu grup lehine de sonular dourmaktadr. Bu erevede Pernthaler'in bireysel himaye ve grup himayesinin karlkl etkileimi hakkndaki aratrmasna dikkat ekilmektedir (P. Pemthaler, Der Schutz der ethnischen Gemeinschaften durch individuelle Rechte, Wien 1964). Diskriminasyon yasa, aznlk mensuplarnn topluma entegre olmasna yardm eder. Ancak bu hukuki entegrasyon prozesi aznlklan asimilasyon tandansna maruz brakmaktadr. Asimilasyon sosyolojik bir olaydr. Aznln geri kalan halk iinde erimesi anlamn tar. Bir ok devlet bu tr asimilasyonu onaylyor ise de (Afrika devletlerinin ulus olma prozesi bakmndan bu gr isabetlidir), asimilasyon BM'in aklanan politikasna uygun dmemektedir. BM sadece diskriminasyon yasa ile salanan entegrasyondan sz etmektedir. DH aznlklarn asimilasyonunu deil, onlann entegrasyonunu ngrmektedir (Bu erevede asimilasyon rk diskriminasyonuna kar savata bir ara olarak kabul edilmektedir).4 Diskriminasyona kar sava sadece diskrimine edici nlemlerin kaldnlmasn, diskrimine edici olmayan nlemlerin alnmasn gerektirmeyip, muayyen bir gruba mensup insanlara uygun bir gelime salayan ve onlar daha sonra halkn geri kalanna eit klan zel nlemlerin alnmasn da gerektirmektedir.5

I r k diskriminasyonunun her trnn ortadan kaldrlmasna ilikin uluslararas szleme ulusal yahut etnik kken nedeni ile her tr diskriminasyonu yasaklamaktadr. 5 B u anlamda, rk diskriminasyonunun her trnn ortadan kaldrlmasna ilikin konvansiyonun 1. maddesinde u saptama yaplmaktadr : "Himayeye gereksinimi olan muayyen rk gruplarnn, ulusal gruplarn veya kiilerin uygun geliimini temin amacyla alnan ve bu ekilde onlarn insan haklarndan ve temel zgrlklerden eit ekilde istifade etmesi iin gerekli olan zel nlemler, farkl rk gruplarnn ayn haklarnn muhafazasna yol amad ve nlem ihdasna neden olan amaca eritikten sonra da yrrlkte kalmad nispette rk diskriminasyonu olarak kabul edilemez". Yerli halkn ve dier kavim ve kavim benzeri toplumlarn korunmas ve bamsiz devletlere entegrasyonuna ilikin 20.6.1957 tarihli ILO Konvansiyonunun 3. maddesi de mamelek ve alma koullan bakmndan zel nlemler alnmasndan sz etmektedir. Aznlk mensuplarna uygun bir gelime salamak iin zel nlemlerin alnmas hukukun genel ilkesi icab gzkmektedir.

26

AYE FSUN A R S A A

MC'nin himaye sisteminde yer alan bir prensibin BM hukukunda da karmza ktn gryoruz. Aznlklar diskriminasyondan korumaya matuf nlemlerin kiisel geerlilik alan ile ilgili olan bu prensip nlemlerin sadece vatandalar bakmndan uygulanabileceini ngrmektedir. Irk diskriminasyonunun her eklinin ortadan kaldrlmasna ilikin konvansiyonun 1. madde 2. fkrasna bu prensip muvacehesinde anlama taraf bir devletin kendi vatandalar ve yabanc devletlerin vatandalar arasnda yapt ayrmlar, snrlamalar veya tercihleri, safd brakmalar diskrimine edici nlem olarak nitelendirmemektedir. Medeni ve siyasi haklar szlemesi hernekadar vatandalar ve yabanclar arasnda ayrm yaplmasna izin vermiyor ise de, 27. maddeye esas olan aznlk anlay, 27. maddenin himayesinden sadece vatanda statsne sahip olan aznlk mensuplarnn yararlanmasna izin vermektedir. Bu sebebten dolay gmenler ve misafir iiler korunma hakk olan aznlk mensuplar olarak mtala edilmemektedir. (UN-Doc. A/C. 3/SR 1103, s. 215, paragraf 38). Ekonomik, sosyal ve kltrel haklar szlemesi de gelimekte olan lkelere (Akit taraf olarak) kendi vatandalar ve yabanclar arasnda aynm izni vermektedir (2.madde, 3. fkra). Medeni ve Siyasi Haklar Szlemesi nin 27. maddesinin diskriminasyonla savata nasl bir role sahip olduu sorusu, bu maddenin hem yalnz olarak hem de szlemenin dier hkmleriyle ve dier szlemelerle balantl olarak ele alnmasn gerektirmektedir.6 Bu eidi enstrmanlar dikkate alnd zaman spesifik alanlarda diskriminasyonun nlenmesi iin zel nlemlerin ngrld grlmektedir (rnein, kanun nnde eitlik, ana dilin kullanlmas, siyasi, ekonomik, sosyal ve kltrel haklarn salanmas, rk nefretinin kkrtlmasna kar nlemler alnmas). Bu nlemlerin koruyucu ve yasaklayc olarak ayrlmas mmkndr. Bunun dnda aznlk mensuplarnn zellikle ekonomik ve sosyal hayata entegrasyonu amacna matuf zel nlemlerin alnmas da mmkndr.7 Siyah halkn tm yaam alanlarnda sistematik bir ekilde diskrimine edilmesine matuf olan apartheid politikasna kar BM tarafndan alnan anti-diskriminasyon nlemleri de bu sistemle mcadele etme amacna matuftur. Apartheid politikasna kar yaplan sava, aznlklarn diskriminasyondan korunmasna matuf garantilerin zel bir grnm eklidir (Gney Afrika'daki siyah halkn rk aznl olarak nitelendirilmesi, onlarn aznlk kavramnn tanm muvacehesinde hakim pozisyonda bulunan grup olmamas esasna istinat ettirilmektedir). insan haklarnn himayesine ilikin eitli anlamalarda dile gelen diskriminasyon yasa, -gerek aznlklar gerekse aznlk mensuplar bakmndan- genel DH'nun bir paras haline gelmitir. Bu konvansiyonlar devletlerin byk bir ksm tarafndan

^Medeni ve siyasi haklar szlemesinin 2. maddesi ile balantl olarak 26. maddesi, kanun nnde eitlik, kanun tarafndan eit olarak himaye edilme, rk ve ulusal kken nedeni ile diskriminasyona kar himaye hakkn ngrmektedir. 7 1 0 7 sayl ILO Konvansiyonu yerli halklarn alma koullar, mesleki eitimleri, sosyal gvenlikleri, salklar, eitim kurumlar bakmndan diskriminasyondan korunmas ve entegrasyonu iin zel nlemler alnmasn ngrmektedir.

AZINLIK KAVRAMI

27

onaylanmtr (bknz. : Human Rights International Instruments, Signatures, Ratifications, Accessions, ete., 1. September 1983, ST/HR/4Rev. 5, heute (1988); ST/HR/5.). Diskriminasyon yasa Viyana Anlamalar Hukuku Szlemesinin 23. maddesi muvacehesinde DH'nun ius cogens nitelikli bir hkm haline gelmitir. Uluslararas Adalet Divannn Barcelona-Traction olaynda saptad zere, rk diskriminasyonu yasa, genel DH'nun bir ayrlmaz paras olmutur; dier bir ifade ile, evrensel karakterli veya byk lde evrensel karakterli uluslararas anlamalarn konusu olmutur (Barcelona Traction, Light and Power Company Limited, Judgement, ICJ Reports 1970, s. 3, 32). Gnmzde bununla beraber aznlk haklan erevesinde arlk pozitif himayeye verilmektedir. Zira aznlk mensuplannn ounlukla eit kabul edilmesi gruplann varlklarnn korunmas ve gelitirilmesi bakmndan yeterli bir teminat tekil etmemektedir. Her ulusun himaye edilme konusunda tabii bir hakk bulunmaktadr. Ulusal yaam, devlet yaps iinde himaye edilmelidir. Ama toplumlar arasnda sadece hukuki eitlii deil, fiili eitlii de salamaktr. Problem bu sebeble iki ynldr ve hukuk teknii bakmndan olduka zor zmlenebilmektedir. Aznln talepleri karsnda daima ounluun talepleri yer almaktadr. ounluk prensibi modern devlet dncesinin temel talanndan birisidir. Ancak ulusal aznlk problemini bu dnceye istinat ettirmek imknszdr. ekli demokrasinin (ounluk prensibinin) istinat ettii artlar bu erevede bulunmamaktadr. Aznlk ve ounluk ekli demokraside saysal kavramlardr. Demokrasilerde ounluk ve aznlk farkl kar ve grlerle tekil edilmesi nedeniyle deikendir. Homojen olmayan toplumlarda ise ilikiler sabit bulunmaktadr. ounluk, aznln ulusal varln ortadan kaldrabilecek gce sahiptir. Aznlk sorunlan erevesinde ounluk prensibinin uyglanmas antidemokratik sonular verebilir. Demokrasi adalet demektir. ekli demokrasi ulusal sorunlarda tatmin edici bir zm getiremez. Tm vatandalarn istifade edecei haklarda eitlik salanmas ve serbest seimle demokratik bir rejimin kurulmas, grup haklar bakmndan yeterli bir teminat tekil etmez. Genel seim hakk ounluun eline yasal bir ara olarak gcn suistimal etme olana vermektedir. Bu sonu aznlklarn haklarn garanti eden messesevi bir forml bulunmasn gerektirmektedir. Bu forml ise aznlklara zel haklar salayan pozitif himayeden baka bir ey deildir (bknz : Kollektif haklar ve muhtariyet haklan konusunda verilen aklamalar). cc) Grup himayesi ve bireysel himaye

Aznlk himayesi, ngrlen himayeden kimin yararlanacana gre de farkllk gsterir. Himaye hkmleri ile mnhasran aznlk mensuplarna haklar salamas (rnein bireylerin ana dilde eitim grme hakk) mmkn olduu gibi (G.Leibholz, Some remarks on the proteetion of racial and linguistic minorities in Europa during the nineteenth century, bknz.: Festschrift fr Rudolf Laun, s. 120), aznla bir grup olarak (rnein kendi okullarn tesis etme hakk veren muhtariyette olduu gibi) kollektif haklar salanmas da mmkndr. Muhtariyet kavramnn hukuken olduka dikkatli kullanlmas gerekmektedir (H.Plettner, Das Problem des Schutzes nationaler Minderheiten, s. 129 vd.). Zira muhtariyet kavram mtecanis olarak kullanlmamaktadr. Muhtariyet ncelikle devlet olmayan bir teekkln kendi ilerini hukuk kurallar ihdas etmek suretiyle dzenleme

28

AYE FSUN ARSAYA

yeteneini ifade eder. Bunun dnda muhtariyet geni anlamda, devlet olmayan kurulularn kendini organize etmesini, muayyen snrlar iinde kendini ynetmesini ifade eder. Aznlk hukukunda muhtariyet kavram dzenli olarak ve fark gzetilmeksizin bu iki durumu ifade iin kullanlmtr. Her iki durumda da ortak olan husus snrl ulusal karlarn devletin grev alanndan karlmas ve aznlklara devlet yetkisinin delege edilmesidir. Bu ya kanun koyma yetkisinin ya idari yetkilerin yahut her ikisinin delege edilmesini ifade eder. Muhtariyet ulusal topluluklarn kamu tzel kiisi olarak organize edilmesini gerektirmektedir. Muhtariyet sz konusu olduu durumlarda kamu tzel kiisi olarak kabul edilen birim aznlklarn kendisi deil, muhtariyet organlardr; aznlklarn kendisi, aznl oluturan mensuplarndan ayr ve bamsz bir suje olarak kabul edilmemektedir. Bu ekilde muhtar klnan aznlklar ak olarak kollektif aznlklardan ayrlr. Dier bir ifade ile kendilerine devlet yetkisi delege edilmeyen kollektif aznlklar muhtar aznlklardan farkldr. Muhtar aznlklar kendi ilerini bizzat dzenleyebilirken, muhtariyeti olmayan kollektif aznlklar hkmetin dzenleme alanna girmektedir. Yalnz kollektif aznlklar mnferit aznlklardan bir zellikleriyle ayrlr. O da mnferit aznlklarn deil, aznln btn olarak devlete kar ykmllklerinin olmas ve dier taraftan da mnferit aznlklarn deil, aznln btn olarak devlete kar haklara sahip olmasdr. Bir aznln bir alanda muhtariyete sahip olmakla beraber dier bir alanda kollektif haklar prensibine gre yahut bireysel haklar prensibine gre muamele grmesi mmkndr. Ulusal topluluklarn bamsz, kendine ait kar ve amalar vardr. Bu karlar mnferit yelerinin karlaryla ters debilir. Muhtar birimlerin grevleri ulusal karlar temsil etmek ve kollamaktr. Burada sz konusu olan siyasi anlamda muhtariyet deil, hukuki anlamda muhtariyettir. Ulusal muhtariyet btn dier muhtariyetler gibi devletin denetimine tabidir; muhtar birimlerin kendi yetki alannda kalp kalmad ve yetkisini yerine getirip getirmedii denetim konusudur. Muhtar birimin yetki alan ulusal topluluun mahiyetine gre belli olur. Ulusal topluluk kltrel tabiat haiz manevi bir topluluktur. Muhtariyetin neyi kapsad genel olarak sylenemez. Durumdan duruma deiir. Genel olarak btn eitim ve kltr ilerine amil olabilir. Dier taraftan muhtariyet yetkisinin mutlak surette yasama yetkisini kapsamas da gerekmez. Ulusal muhtariyet blgesel yahut fonksiyonel nitelikli olarak gerekleebilir (H. Wintgens, Der vlkerrechtliche Schutz der nationalen, sprachlichen und religisen Minderheiten unter besonderer Bercksichtigung der deutschen Minderheiten in Polen, s. 217). Uygulamada kapal yerleim durumlarnda blgesel, dank yerleim durumlarnda fonksiyonel muhtariyet tannmaktadr, bu uygulama italya ve Avusturya arasnda Gney Tirol'de yaayan ulusal grubun haklar konusunda yaplan Paris anlamasnn ngrd formle uygun dmektedir. Blgesel muhtariyette ulusal topluluklar muayyen bir blgede kamu tzel kiisi olarak rgtlenirken, fonksiyonel muhtariyette ulusal topluluklar mensuplarnn zellikleri dikkate alnarak topraktan bamsz olarak rgtlenir. Blgesel muhtariyet -hakk bir devlet denemesi geiren, tarihi ulusal topluluklara tannabilecei gibi, herhangi bir tarihi olmayan ulusal topluluklara da tannabilir. Her iki durumda da ortak olan taraf, ulusal toplulua devlet iinde muayyen bir alann egemenlik alan olarak mahfuz tutulmasdr. Blgesel muhtariyetin bugn ulusal muhtariyetin esasn tekil edemeyecei savunulmaktadr. Zira, blgesel muhtariyet ulusal topluluu bir yerleim

AZINLIK KAVRAMI

29

topluluu olarak grmektedir. Oysa bir karakter topluluunun mevcudiyeti zamanmzda topraktan bamszdr. Eitim messesesinin genel olarak gelitirilmesi ile bir ulusal topluluun mensuplarnn kendi topluluu ile yerleim ilikisinin kesilmesine ramen iliki iinde kald yahut kalmak istedii grlmektedir. Modern haberleme aralar karlkl etkileimi yerleim topluluu olmadan da salayabilir. Ulusal topluluk bu bakmdan topraktan bamszdr. Fonksiyonel muhtariyet corafi alandan bamsz olarak salanan haklardan yararlanlmasn imkn dahiline sokar. Dier taraftan blgesel muhtariyet, muayyen bir blgede yetkili klnan ounlua ona braklan alanda mmkn olduu kadar hakim olma olana hazrlamaktadr. Dier bir ifade ile blgesel muhtariyet, blgesel muhtariyetin kabul edildii alanda yaayan btn kiilerin, bu ulusal toplulua ait olup olmadna baklmakszn o ynetime tabi olmas sonucunu dourur. Oysa hak eitlii prensibi, ulusal topluluklarn birbirinin egemenlik alann hukuken daraltmamasn gerektirir. Bu sonu ise bar deil, nefret uyandrr ve aznlk statlerinin bar temin etme fonksiyonuna ters der. Ulusal muhtariyetin esas bu sebebten fonksiyonel sistem olabilir. Fonksiyonel muhtariyette ulusal topluluklar birbirlerinden blgesel olarak deil, yelerinin muayyen niteliklerine gre hukuken ayrlrlar. Muhtariyetin etki alan devletin tm lkesini kapsar. 8

o Bu erevede karmza kan en geni fonksiyonel muhtariyet rneini Litvanya hkmetinin 1919 tarihli Paris deklarasyonu muvacehesinde Litvanya'da yayan Yahudiler lehine tand haklar vermekledir. Paris Deklarasyonunun 2.ve 3. maddelerine gre Yahudilerin yasama, yarg ve idar yetkilerin kullanlmasna itirak hakk kabul edilmitir. 5. maddeye gre muhtariyet tm kltrel ileri, zellikle din, hayr ileri, sosyal yardm, Yahudilerin iilerini ve vergi konusunu kapsamaktadr. Yahudilerin kendi iilerine ilikin olarak sahip olduklar muhtariyet hakkndan baka, aznlk olarak bir kollektif hak olan yasamaya itirak hakkna sahip olduklarn gryoruz. Bu kollektif hakka istinaden Yahudi halknn Litvanya Parlamentosunun seimine katlmas kabul edilmitir. Litvanya'da yaayan Yahudi halk lehine ngrlen muhtariyet haklar ve kollektif haklar yamsra, aznlk mensuplar lehine de kimi bireysel haklar salanmtr. Bunlar inan zgrl, dinlerini serbest olarak icra etme hakk, Sabbat'larn serbest olarak seme hakk, dillerini kamuya ak toplantlarda serbest olarak kullanabilme hakk (basn, tiyatro, okul, mahkeme, devlet mercileriyle yazmalarda), memur ve yarg olabilme hakkdr (P. Barandon, Das System der politisehen Staatsvertraege seit 1918, s. 106 vd.). Muhtariyet organlarnn hukuki karakteri ve yetkileri 8. maddede dzenlenmitir. Litvan dilinin resmi dil olarak kullanlmas (Litvan dili yahudi ilk ve orta okullarnda zorunlu dil olarak kabul edilmitir) ykmllnden yahudi muhtariyet organlar muaf tutulmutur. Muhtariyet organlarnn kamu tzel kiilii kabul edilmitir. Bu organlarn yetkileri dahilinde aldklar kararlar btn aznlk mensuplar bakmndan balaycdr. Yahudi muhtar ilerinin Litvanya devleti nezdinde temsili iin bir yahudi ileri bakanl kurulmutur. Ulusal muhtariyetin st mercii olarak kabul edilen bu bakanlk ayn zamanda hkmetin organdr. Yahudi ileri bakanlnn talimatlarna kar yahudi ulusal muhtariyetinin en yksek mercii olarak ulusal meclisin veto yetkisi kabul edilmitir. Litvanya'daki yahudilerin muhtariyetinin DH dayanan oluturan 1919 tarihli Paris deklarasyonu 1920'de Litvanya hkmeti tarafndan teyit edilmitir. Birinci dnya sava ertesi yaplan kimi DH dzenlemeleri i hukuk metinleriyle gelitirilmitir. rnein 1925 tarihli Estonya Kltr Muhtariyeti kanununda alman, rus ve

30

AYE FSUN A R S A A

Ancak yaplan bu aklamalar fonksiyonel muhtariyetin her trl toprak momentinden azade olduu sonucunu vermez. Fonksiyonel muhtariyette de aznlklarn organize olmas doal olarak blgesel esasa istinat eder. Muhtariyet tam (kltrel, ulusal, siyasi) yahut ksm (din veya eitim alannda) olarak tannabilir. 9 2aGenel DH Kavram DH Kavram

DH geleneksel olarak devletlerin birbirleriyle ilikilerini dzenleyen kurallar btndr, dier bir ifade ile ilk planda ve genel olarak devletler arasndaki ilikileri, muayyen bir lde uluslararas ilikilere girebilen dier hukuk sujeleri ile devletler arasndaki ilikileri ve bu hukuk sujeleri arasndaki ilikileri dzenleyen kurallar btn olarak tanmlanmaktadr (F.Berber, Lehrbuch des Vlkerrechts, Bd.I, s. 9). Bu tanm bugn hal birka snrlama ile geerlidir (Menzel/Ipsen, Vlkerrecht, s. 34).

iveli aznlklar lehine kltrel muhtariyet kabul edilmitir. Fonksiyonel muhtariyet salayan bu kanun muhtariyet muhtariyet organlarnn kamu tzel kiisi olarak OTganize olmasna ve muhtariyet alanlarnn yetki alanlarna giren konularda yasama yetkisi kullanmasna izin vermitir. Ulusal aznlklarn Letonya'daki himayesi ise 1919 tarihli aznlklarn okullar hakkndaki kanuna istinaden gerekletirilmitir, Sz konusu kanun Letonya'daki ulusal aznla (alman) snrl bir kltrel muhtariyet (sadece okul konusunda) tanm ve muhtariyet organlarnn kamu tzel kiiliini kabul etmitir. ^Birinci dnya sava ertesinde ekoslovakya ile aznlklarn himayesi konusunda akdedilen 1919 tarihli anlamann 10. maddesinde yer alan dzenleme gzel bir tam muhtariyet rnei verilmektedir. ekoslovakya bu maddeye gre, Karpatlarn gneyindeki Ruthen blgesini itilaf devletleri tarafndan saptanan snrlar dahilinde ekoslovakya devleti iinde muhtar birim olarak organize etmek ve muhtariyet haklaryla donatmakla (ekoslovakya devletinin birlii ile badaan) ykml klnmtr. 11. maddeye gre Karpatlarn gneyindeki Ruthen, blgesi muhtar bir parlamento elde edecektir. Parlamento dil, eitim ve din konusunda kendisine kanunlarla havale edilen ilerde yasama yetkisine sahip olacaktr. Ruthen blgesinin valisi ekoslovakya bakan tarafndan tayin edilecektir; vali Ruthen parlamentosuna kar sorumlu olacaktr. 1.2. maddede, Ruthen blgesi memurlarnn mmkn olduu kadar bu blgenin ahalisinden seilmesi kabul edilmitir. 13. maddede, Ruthen blgesinin ek Cumhuriyeti yasama organnda adil olarak temsil edilme olana temin edilmitir. Bu blge, ek anayasasna gre seilen milletvekilleri gnderecektir. Ancak bu milletvekillerinin ekoslovak parlamentosunda, Ruthen parlamentosuna devredilmi konularda oy hakk kabul edilmemitir. Blgesel muhtariyetin dier nemli rneklerini Aaland adalar (MC Konseyinin 24.12.1921 tarihli karar iin bknz. : Nation und Staat, Deutsche Zeitschrift fr das europaeische Minoritaetenproblem, 1929/30, s. 233), Memel blgesi (8.5.1924 tarihli konvansiyon iin bknz. : Barondon.s. 106 vd. Bu konvansiyon ile Litvanya'nn egemenliine braklan Memel blgesinin bir birlik olarak yasama, yarg, idar ve mal konularda muhtariyet statsnde ngrlen snrlar muvacehesinde muhtariyetten istifadesi kabul edilmitir), Transilvanya (Transilvanya'da yayan Szek ve Sachsen'lara), okul ve din ileri iin tannan muhtariyet iin bkz. : 9.12.1919 tarihli Romanya ile yaplan aznlklarn himayesine ilikin anlamann 11. maddesi), Pindus blgesi (Pindus blgesinde yayan Ulah'lara okul. ve din ilerinde tannan muhtariyet iin bknz. : Yunanistan'la aznlklarn himayesine ilikin olarak akdedilen 10.8.1920 tarihli anlamann 12. maddesi) iin yaplan dzenlemeler vermektedir (H. Plettner, Das Problem des Schutzes nationaler Minderheiten, s. 129 vd.).

AZINLIK KAVRAMI aa) DH' nun dzenleme konusu

31

Klsik DH dneminde DH'nun dzenleme konusu mnhasran devletler arasndaki ilikilerdir. Sadece ok snrl DH normlar devletler ve onlarn vatandalar yahut devletin lkesinde yaayan dier himayeye muhta kiiler (yabanclar) arasndaki ilikileri dzenler. Bu snrl DH dzenlemeleri arasnda aznlklar himaye anlamalar da yer almaktadr. Ancak bu anlamalarda taraflar bireyler olmayp devletlerdir, dier bir ifade ile hak sahibi klnan ve ykmllk altna giren devletlerdir. Birinci dnya savandan sonraki ada dnem olarak isimlendirilen dnemde DH'nun dzenleme alan olduka genilemitir. Uluslararas kurulular, insan haklan, nkleer enerjinin bar amalarla kullanlmas, uzay hukuku gibi yeni konular DH'nun dzenleme konulan olarak karmza kmaktadr (Menzel/Ipsen, Vlkerrecht, s. 5). bb) DH' nun sujeleri

Klsik DH dneminde DH'nun orijinal sujesi olarak sadece devletler ve yine devletler tarafndan tannan, istihra edilen DH sujeleri DH hak ve ykmllklerinin muhatab olarak kabul edilmitir. Klsik DH dneminde bireyler, ulusal gruplar ve halklar DH sujesi olarak kabul edilmemitir. Bu birimlerin DH tarafndan lehlerine tesis edilen hak ve ykmllkleri dorudan iddia etmesi mmkn deildir. Bugn hl sadece devletler DH normlarndan doan hak ve ykmllklere en kapsaml ekilde muhataptr. Ancak bugn bireyler lehine DH seviyesinde ngrlen dzenlemeler ve onlara dorudan haklar ngren ve uluslararas bir merci nezdinde ikayet olana salayan insan haklan dzenlemeleri muvacehesinde DH'nun yegane sujesinin devletler olduunu savunmak mmkn deildir (G.Dahm, Vlkerrecht, Bd. I, s. 412 vd.). cc) DH'nun kaynaklar

DH normlarn ihdas etme yetkisi mnhasran devletlere ve onlar tarafndan tannan DH sujelerine aittir. Devletler yahut onlar tarafndan tannan DH sujelerinin akdettii DH anlamalar yansra, DH'nun bir dier kayna olarak DH sujelerinin uygulamalan sonucu uluslararas teaml hukuku ortaya kmaktadr. Ulusal hukukla karlatnlabilir ekilde DH'da bir yasama organ yoktur. DH (anlama yahut teaml hukuku olsun) daima DH sujelerinin ya ak ya da zmni irade uzlamasna istinat etmektedir (Menzel/Ipsen, Vlkerrecht, s. 10). b- Genel DH'nun kapsam DH doktrininde DH'nun genel (evrensel) ve zel anlamalar hukuku olarak ayrldn gryoruz. Genel yahut evrensel DH alanna anlamalarn yansra, uluslararas teaml hukuku ve DH'nun hukuk balaycla sahip genel prensibleri girmektedir. Bu normlar, devletlerin bu normlan tanmasndan bamsz olarak evrensel geerlilie sahiptir. Genel DH normlar arasnda minimum bir standart oluturan 1948 tarihli insan haklar bildirisi ve genosid szlemesi yer almaktadr (Verdross/Simma, Univeselles Vlkerrecht, s. 158). 3 - Genel DH'nun bir paras olarak aznlklarn himayesi Etnik, din ve dil aznlklarnn DH'nun ortaya kndan beri DH'da himaye grd dikkate alnacak olursa, aznlklarn himayesinin genel DH'nun bir paras olarak kabul edilmesi gereklidir. Yzyllardan beri uluslararas camia, etnik, dil, din

32

AYE FSUN ARSAYA

zellikleri ile ounluu tekil eden halktan ayr kii gruplarnn zel bir himayeye gereksinim duyduunu kabul etmektedir. Himaye hkmleri ilgili devletler tarafndan karlatrlm yahut onlara empoze edilmitir (rnein birinci dnya savandan sonraki aznlk himye sistemi). Bu nedenle asgari bir halk yahut ulusal grubun zorunlu olarak bir baka devletin egemenliine sokulmas durumunda aznlklarn himayesine ilikin dzenlemelerin genel DH'nun bir paras olarak kabul edilmesi eilimi gzlenmektedir (F.Ermacora, Der Minderheiten schutz in der Arbeit der Vereinten Nationen, s. 357 vd.). Aznlklar genel DH'nun bir paras olan rk diskriminasyonu ve genosid yasa erevesinde de himaye edilmektedir. Buna karlk genel DH aznlklar lehine muayyen bir himaye ekli ngrmemektedir (F. Ermacora, Innerstaatliche, regionale und niverselle Strukturen eines Volksgruppenrechts, s. 21). Genel DH etnik, dil ve din aznlklarnn himayesine matuf olarak devletlere dorudan bir DH sorumluluu getirmekle beraber himaye eklinin ancak anlamalarla somut olarak ortaya konulabilmesi mmkndr. II. DH anlamalarnda ngrlen aznlk himayeleri DH anlamalarnda genel DH normlarn aar bir ekilde ngrlen teminatlar, bu anlamalarn bir paras olarak balaycdr; ancak bu teminatlar sadece anlamay imzalayan ve bu ekilde geerliliini tanyan devletler bakmndan ykmllkler getirmektedir. DH anlamalar erevesinde, iki yahut daha ziyade devlet arasnda akdedilen ve sadece muayyen, ou kez blgesel aznlklarn himayesine matuf anlamalarla, tm devletlerin Atlmna ak olan, bu nedenle Medeni ve Siyasi Haklar Szlemesi'nin 27. maddesi gibi universer nitelik kazanmak isteyen dzenlemeler arasnda ayrm yapmak gerekmektedir. Emik, dil, din aznlklarn mnferit devletler arasnda akdedilen DH anlamalar ile himayesi birinci dnya sava ertesi olduka sk uygulanan bir model olmasna karlk, bu uygulamann ikinci dnya sava ertesi istisnai bir durum tekil ettii grlmektedir. Bu erevede zellikle 5.9.1946 tarihli Gney Tirol'deki alman aznln himayesine matuf Gruber-de-Gaspari anlamas rnek olarak zikredilebilir. III. Aznlk himayesinin DH dayana Burada incelenecek husus aznlk himayesinin DH'da istinat ettii prensiplerdir. Bu erevede hareket noktas olarak karmza insan haklarnn himayesi, halklarn kendi mukadderatn tayin etmesi ve barn temin edilmesi prensibi kmaktadr. 1- tnsan haklarna ve temel zgrlklere sayg esas 1789 Fransz insan haklar bildirisinden beri hemen hemen tm bat anayasalarnda yer alan devredilmez nitelikli insan haklarnn ikinci dnya savandan sonra BM ile DH seviyesinde tanndn gryoruz. Daha nce insan haklarnn DH seviyesinde teaml hukuku olarak bile tanndn grmyoruz (H. Wintgens, a.g.e., s. 28). nsan haklarnn DH'da temin edilmesi dini aznlklar lehine getirilen nlemlerle balamtr. Bu himaye bireylerin din ve vicdan hrriyetine istinat etmektedir (G.

AZINLIK KAVRAMI

33

Jellinek, Die Erklaerung der Menschen- und Brgerrechte, s. 42 vd.)- Daha sonra aznlklara dier zgrlkler ve genel olarak eitlik hakk tannmtr. BM anlamasnn 1. madde 3. fkra ve 55. madde lit c'sine gre insan haklarna ve temel zgrlklere sayg (rk, cinsiyet, dil, din ayrm yapmakszn) BM'in amalar arasnda yer almaktadr [krt.: 24.10.1970 tarihli devletler arasnda dosta ilikiler deklarasyonu, UN-Doc. 2625 (XXV)]. Bu amacn gereklemesi iin atlan sonraki admlar, 10.12.1948 tarihli insan haklar bildirisi [Res. 217(111), UN-Doc. GAoR 3rd sess., Resolutiots pact I, s.71) ve 16.12.1966 tarihli her iki insan haklar szlemesidir (UNTS Bd. 999, s. 171 ve UNTS Bd. 993, s. 3)]. aDevletler Hukukunda nsan Haklar Kavram

DH'da insan haklar kavram mtecanis anlamda kullanlmamaktadr. Bat dnyasnn insan haklan anlayna gre, insan haklar bireylerin devlete kar insan olmalan nedeniyle henhangi bir gruba mensubiyet dikkate alnmakszn sahip olduklar devredilmez haklardr (Q. Kimminich, Der Schutz ethnischer Minderheiten in Westeuropa, s. 25; D. Blumenwitz, Vlkerrecht und Regionalismus, s. 92). nsan haklar bu nedenle bireysel haklardr. Etkin olarak sadece topluluk iinde dier bireylerle birlikte kullanlabilen insan haklar iin ise kollektif insan haklan yahut grup haklar kavram kullanlmaktadr (P. Haeberle, Verbaende als Gegenstand demokratischer Verfassungslehre, s. 437 vd.). Kollektif haklar bir topluluk yahut grup lehine ngrlen hukuki teminatlar anlamn tamaktadr. Sosyalist insan haklan grne esas olan dnce insan haklarn toplumsal ve tarihi gelimenin rn olarak kabul etmektedir. Kollektivist insan haklar grn kollektif insan haklanndan kesin olarak ayrdetmek gerekmektedir, insan haklan genel bildirisinde yer alan insan haklan doal olarak bat dnyas insan haklar anlayna uygun dmektedir (Ch. Tomuschat, Menschenrechtsschutz durch die Vereinten Nationen, s. 167). b- Aznlklarn himayesi ve insan haklarnn himayesi arasndaki balant Gerek aznlk gruplar gerekse aznlk mensuplar insan haklarnn himayesine ilikin dzenlemelerden herkes gibi istifade hakkna sahiptir. (F. Ermacora, Mglichkeiten der Ausgestaltung des Minderheitenschutzes im Rahmen der Vereinten Nationen, s. 62). Ancak sorun aznlk haklarnn insan haklar dzenlemeleri ile tam olarak karlanp karlanmad meselesinde ortaya kmaktadr. Aznlk himayesi, aznlk mensuplarnn ve gruplarnn kendi orjinal kltr, dil, dinlerinin muhafaza edilmesi, korunmas ve gelitirilmesine matuftur. Genel insan haklar bu dzenleme konularn kavram olarak tam karlayamaz. Aznlk himayesi insan haklarnn himayesinden teye gitmektedir (F. Mnch, Volksgruppenrecht und Menschenrechte, s. 98). Medeni ve siyasi haklar szlemesinin 27. maddesi bu nedenle medeni haklar szlemesi iin de zel bir anlama sahiptir (Ch. Tomuschat, Menschenrechtsschutz durch die Vereinten Nationen, s. 167). Aznlk haklan gnmzde sui generis nitelikli insan haklar olarak yorumlanmaktadr. (Kimminich, insan haklann zel bir grubundan sz etmektedir. Bknz: O. Kimminich, Der Schutz ethnischer Minderheiten in YVesteuropa, s. 25).

34

AYE FSUN ARSAYA 2- SDR (kendi mukadderatn tayin etme hakk)

Halklarn SDR' Devletler Hukuku'nun en nemli temel prensipleri arasnda yer almaktadr. SDR, BM anlamasnn 1. madde 2. fkrasnda, 55. maddesinde ve Devletler Arasnda Dosta likiler Deklarasyonunda DH'nun bir prensibi olarak yer almtr. Medeni ve siyasi haklar szlemesinin ve Ekonomik Sosyal-Kltrel Haklar Szlemesi'nin 1. maddesinde de yer alan SDR, DH anlamalarnn mtemmim bir cz' olmutur. Sz konusu 16.12.1966 tarihli szlemelerin 1. madde 1. fkras, "btn halklar kendi mukadderatlarn belirleme hakkna sahiptir. Bu hak gereince siyasi statlerini serbeste tayin edip, ekonomik, toplumsal ve kltrel gelimelerini serbeste gerekletirmeye alrlar" hkmn ngrmektedir. SDR bu erevede aznlklarn himayesi bakmndan tad nem nedeniyle tartlmaktadr. a- SDR'n gelimesi

SDR bir hukuk prensibi olarak ilk olarak Kuzey Amerika kolonilerinin 4.7.1776 tarihli bamszlk bildirisinde ve Fransz ihtilalinde siyasi bir anlam kazanmtr (D.Threr, Das Selbstbestimmungsrecht der Vlker, s. 11) SDR'in temel dncesi halk egemenliini gerekletirmektir. DH'da toprak devirlerinde halk oyuna bavurulmas SDR'in gerekleme ekli olarak karmza kmaktadr (CK. Yiallourides, Minderheitenschutz und Volksgruppenrecht im 20. Jahrhundert, s. 49). SDR'in bir gelimesi olarak 19. yzylda milliyetler prensibi ortaya kmtr. Milliyetler prensibi insanlarn tabi olarak uluslara ayrlmasndan hareket etmitir (P.Kluke, Selbtsbestimmung, s. 23). Milliyetler prensibi halklara ve ulusal gruplara, siyasi rgtlenme eklini yahut siyasi aidiyetlerini kendilerinin belirleme hakkn tanmaktadr. Milliyetler prensibi bir ulusal devletin gerekletirilemedii durumlarda ilgili devlet iinde kalan farkl toplumlarn aznlk himayesi ile korunmasna amirdir. (G. Leibholz, Some remarks on the proteetion of racial and linguistic minorities in Europa during the nineteenth century, s. 119). b- SDR'n hukuki karakteri SDR 1966 tarihli Medeni ve Siyasi haklar szlemesinin 1. maddesinde yer almasyla balayc bir DH normu karakteri kazanmtr (D. Blumenwitz, Die Menschenrechtspakte der VN und das SBR der Vlker, s. 35.). BM uygulamasnda balangta sadece koloni yahut yabanc egemenliinde bulunan halklar iin tannan SDR (K.Rabl, Selbstbestimmungsrecht der Vlker, s.519 vd.), Medeni ve Siyasi Haklar Szlemesinin 1976'da yrrle girmesi ile daha kapsaml bir geerlilik kazanmtr. SDR'in insan haklar szlemelerine alnmas, SDR'in insan hak ve temel zgrlklerinden tam olarak yararlanmann nkoulu olmasndan ileri gelmektedir (D. Blumenvvitz, Vlkerrecht und Regionalismus, s. 92). SDR, halklarn hakk olarak ak ekilde dzenlenmi kollektif bir insan hakkdr 10 . SDR'in medeni haklar
10

Espiell'e gre (bknz.: H.G.Espiell, Der Begriff des Selbstbestimmungsrecht der Vlker in heutiger Sicht, s. 58). SDR bireylere mensup olduklar toplumun siyasi, ekonomik, sosyal ve kltrel statlerini serbest olarak belirleme hakkn iddia etme imkann temin ettii nispette bireysel bir hak tekil etmektedir.

AZINLIK KAVRAMI

35

szlemesine alnmas bu almada cevaplandrlmaya allacak yeni bir takm sorular ortaya tamtr. Bunlar: - Halklarn SDR', medeni haklar szlemesine ilikin ihtiyari protokoln 1. maddesi muvacehesinde bu szlemede yer alan "hak"lardan birini mi tekil etmektedir? - htiyari protokole taraf bir devlet tarafndan SDR'n ihll edilmesi durumunda, o devlet hakknda bireysel bavuru yaplabilmesi mmkn mdr? - Medeni ve siyasi haklar szlemesinin 1. madde 1. fkras nda kimler "Halk" olarak nitelendirilebilir; bu hakk kimler talep edebilir? 11 cSDR'n ierii

SDR halkalara siyasi statlerini serbest olarak kararlatrma, ekonomik, sosyal ve kltrel gelimelerini zgrce ekillendirme hakk vermektedir. Aznlklarn kendi kltr, tarih, gelenek, dil ve dinlerinin muhafaza edilmesine, gelitirilmesine ve bu deerlere sahip klmasna ynelik olan aznlk himayesi, SDR'n dzenleme alanlar ile balant iindedir. Etnik, dil ve din aznlklarnn ve onlarn mensuplarnn medeni ve siyasi haklar szlemesinin 1. maddesi muvacehesinde SDR'e istinat edebilip edemeyecekleri sorusu 3. Blm VlI'de tartlacaktr. 3 - Barn temini prensibi Dnya barnn temini BM'in en nde gelen grevi ve amacdr (BM anlamas 1. madde 1. fkra). BM'in 12.11.1985 tarihli halklarn bar hakkna ilikin bildirisinde bar hakk halklarn zel bir hakk kabul edilmitir (Res. der GV Nr. 39/11 vom 12.11.1984; VN 1985, s. 135). zmlenmemi aznlk problemleri dnya barn tehdit etmektedir (Th. Veiter, Nationalitaetenkonflikt und Volksgruppenrecht im 20. Jahrhundert, Bd. I). Aznlk himayesinin dnya bar bakmndan nemi MC dneminde de kabul edilmitir. Uygulamada etkin bir aznlk himayesinin, dnya barnn temininde en iyi aralardan biri olduu kantlanmtr (H. Wintgens, Der Vlkerrechtliche Schutz der nationalen sprachlichen und religisen Minderheiten, s. 28). Bugn uluslararas seviyede bir aznlk himayesinin gereklilii hereyden nce dnya barnn temini grevi ile aklanmaktadr (O. Kimminich, Neuere Entvvicklungen des Minderheiten- und Nationalitaetenrechts, s. 18Vd.).

B M insan Haklar komitesi Kanada'ya kar SDR iddia eden Mikmaq kabilesi bakannn bavurusunu, kabile bakannn yetkisinin kantlanamad gerekesiyle reddetmitir (UNAusschuss fr Menschenrechte, Entscheidung vom 20. 7 1984, bknz: EuGRZ, 1984, s. 388390). Bavurunun usule ilikin bir sebeble geersizliine karar verilmesi ile insan haklar komitesinin bu erevede ortaya kan dier sorular cevaplandrmasna gerek kalmamtr. SDR'a ilikin sorunlarn burada tam olarak tartlmas mmkn deildir. SDR aznlklarn himayesi erevesinde, aznlklarn SDR'a istinat edebilmesi lsnde nem tamaktadr. Medeni ve Siyasi Haklar Szlemesi'nin 1. madde 1. fkras ve ihtiyari protokoln 1. maddesi muvacehesinde SDR' iddia edilebilmesi durumlarnda somut olarak hangi haklarn talep edilebilecei sorusu da gndeme gelmektedir.

36

AYE FSUN ARSAYA

Uluslararas seviyede aznlk himayesinin dnya bar iin tad nem aznlklarn himayesine ilikin bir bildiri tasarsnn praeambel'nda ak olarak kabul edilmitir (UN-Doc E/CN.4/1347(1979); O. Kimminich, Rechtsprobleme der polyetnischen Staatsorganisation, s. 73 vd.). 4- DH'da aznlklarn himayesi ve devletlerin egemenlii BM anlamasnn 2. madde 1. fkrasna gre BM tekilat tm devletlerin egemen eitliine istinat etmektedir. aEgemenlik kavramnn anlam

Egemenlik ierde ve darya kar en yksek bamsz, herhangi bir baka yksek gce baml olmayan, otorite, summa potestas olarak tanmlanmaktadr (F. Liszt, Das Vlkerrecht, s. 94.). Egemenlik kavram SDR'e bal olarak dnlmemektedir. Egemenlik kavram milliyetilik akmndan nce domutur ve mutlakiyet dneminde gelimitir. SDR ise daha ok tamamen tersine ierde ve darda mutlak egemenlik iddialarna kar gelimitir. SDR'in kkenleri insan haklar dncelerine istinat etmektedir. Egemenlik bugn bir taraftan bir devletin dier devleerden bamszln, dier taraftan da i ilerini mnhasran dzenleme yetkisini ifade eder (Menzel/Ipsen, Vlkerrecht, s. 195). Egemenlik prensibi baka devletlerin i ilerine karma yasan beraberinde getirmektedir (bknz.: 21.12.1965 tarihli (UN-Doc 2131 (XX)) devleerin i ilerine karma yasa ve bamszln ve egemenliin korunmas hakknda deklarasyon). Mdahale bir devletin yahut devletler grubunun baka bir devletin tasarrufunda bulunan yetkilere genel DH yahut zel bir anlama muvacehesinde herhangi bir hukuki gereke olmakszn karmasdr (F. Berber, Lehrbuch des Vlkerrechts, Bd. I, s. 186). Bir devletin yahut BM'in herhangi bir hukuki ihlale dikkat ekmesi halinde devletler ou kez i ilerine mdahale yasana dikkat ekmektedir. zellikle Dou Bloku devletleri insan haklarna ilikin sorunlarda, insan haklarnn i ilerine ilikin olduunu ve bu nedenle insan haklan ihlallerine ilikin tenkitlerin caiz olmadn ileri srmlerdir (F. Ermacora, Der Minderheitenschutz in der Arbeit der VN, s. 29). b- Egemenlik snrlamalar

Egemenlik prensibi bugn mutlak ekli ile DH'da geerli deildir. Egemenlik anlamalar yahut genel normlar ile snrlanmaktadr (I. Seidel- Hohenveldern, Vlkerrecht, s. 31). Bir devletin genel yetki alannn kapsam, devletin stlendii ykmllklere ve genel DH normlarnn geerlilik alanna gre saptanmaktadr (R. Bindschedler, Der Schutz der Menschenrechte und das Verbot der Einmischung, s. 181). cAznlk himayesi ve egemenlik

Aznlk himayesi devletin egemenliine tabi olan kii gruplarnn yahut bu grup mensuplannn korunmas amacn tar. Prensip olarak dvletler aznlklar himaye edip etmeme konusunda ve byle bir himayeyi kabul etmesi durumunda bu himayenin ne ekilde salanaca konusunda takdir hakkna sahiptir.

AZINLIK KAVRAMI

37

Devletler arasnda bart ve gvenlik milliyetilik prensibi adna dardan devletin herhangi bir unsurunun tehdit edilmemesi durumunda gerekleebilir. nc bir devletin milliyetilik prensibi adna herhangi bir talepte bulunma hakk yoktur. Bu noktada aznlk himayesinin uluslararas denetimi sorunu ortaya kmaktadr. Devletlerin egemenlii ve iilerine mdahale yasa DH'nun yerlemi temel prensipleridir. Bu prensiplere aykr olarak nc devletlerin milliyetilik adna yapt talepler DH bakmndan dikkate alnmas gerekli talepler olarak kabul edilemez. Azmlklann himayesi bununla beraber sadece ulusal bir boyut tamamaktadr. Dier bir devletin (ou kez komu devletin) ounluk tekil eden halk ile etnik ba olan aznlk yahut ulusal gruplar, genelde bu devlet tarafndan desteklenir ve tevik edilir; dier bir ifade ile bu devlet aznlk ve onlarn mensuplan iin hami roln stlenir. Dier bir devletin bu ekilde azmlklann himayesi iin ortaya kmas ile aznlk himayesi uluslararas bir sorun haline gelmektedir. Aznlk himayesi ou kez baka bir devletin yahut devleerin gayretleri ile ortaya kmaktadr (I. blm). Hami roln stlenen devletler bugn Gney Tirol'deki alman aznl iin Avusturya, Almanya'daki Danimarka aznl iin Danimarka ve Danimarka' daki alman aznl iin Almanya, Polonya' daki alman aznl iin Almanya' dr (Th. Veiter, Nationalitaetenkonflikt und Voiksgruppenrecht im 20. Jahrhundert, Bd. I, S.176 vd.). Hami roln stlenen devletin faaliyetleri ile ilgili devletin egemenlii etkilenmekte ve aznlk sorunu ulusal yetki alan dna kmaktadr. Azmlklann himayesine ilikin DH dzenlemelerinde aznlklarn ve devletlerin karlar arasnda bir denge kurulmaya allmtr. Devletlerin egemenlii medeni ve siyasi haklar szlemesinin 27. maddesi muvacehesinde anlamadan doan mkellefiyetler lsnde snrlanmtr. nsan haklar alannda sorun tekil eden en nemli husus stlenilen ykmllklerin kapsamnn tayin edilmesidir. nsan haklannn ve aznlk haklarnn temini ilgili devletin ulusal hukuk sistemi ile ok sk balant iindedir; DH'da garanti edilen (ngrlen) genel teminatlann gereklemesi bu nedenle devletlere muayyen bir dzenleme alannn braklmasn gerektirmektedir. ZET Azmlklann himayesi genel DH'nun bir paras olmakla beraber, bu himaye hibir zaman devletlerin muayyen aznlk haklarn vermekle mkellef olmalar yahut aznlklarn dorudan bu haklar iddia edebilmeleri anlamn tamamaktadr. Azmlklann haklan DH hkmleri yannda, i hukuka da istinat edebilir; dier bir ifade ile bu dzenlemeler transforme edilen DH dzenlemeleri olabilecei gibi, herhangi bir DH dzenlemesine istinat etmeden ulusal dzenlemeler olarak yahut DH dzenlemelerini pekitiren ulusal tasarruflar olarak (Almanya'nn hakim olduu dou Avrupa lkelerinde DH dzenlemeleri ulusal tasarruflarla pekitirlmitir. 1930 tarihli Hrvat anayasas, 1941 tarihli bir dizi Hrvat kanunu, 1941 tarihli Srp kanunlar bu duruma rnek tekil etmektedir) mevcut olabilir (bknz: Edmund Schvveissguth, Die rechtstheoretischen Grundlagen des geltenden jugoslawischen Minderheiten). Genel devleer Hukuku devletleri sadece aznlklan herhangi bir ekilde korumakla ykml klmaktadr. Bu erevede 27. madde ilk adm tekil etmektedir.

38

AYE FSUN A R S A A NC BLM

MEDEN VE SYAS HAKLAR SZLEMESNN 27. MADDESNN IERII I. 1erik belirlenmesi ve yorum prensipleri erik belirlenmesi

27. madde ok tarafl bir DH anlamasnn hkmdr. Dzenlemenin ierik ve kapsamnn normun uygulanabilmesi iin akla kavuturulmas gerekmektedir. Dzenlemenin ierik ve geerlilik kapsam yorumla belirlenir. Yorumla anlama metnine taraflarca verilen anlam ortaya karlr (Menzelflpsen, Vlkerrecht, s. 316). > 2- Yorum Prensipleri

Yorum genel olarak tannan yorum prensiplerine ve DH'da tannan yorum prensiplerine gre gerekletirilir. aLafzi Yorum

Yorumda ilk hareket noktas metnin lafzdr. Normun anlam metnin lafzndan istihra edilir. Dzenlemenin ierik ve kapsam normun lafzndan karlamad takdirde dier yorum prensiplerine bavurulur. DH anlamalarnn yorumu iin prensipler 23.5.1969 tarihli Viyana Anlamalar Hukuku Szlemesinde yer almaktadr. Yorum prensipleri uluslararas Adalet Divan tarafndan gelitirilmitir. Bu yorum prensipleri DH literatrnde benimsenmitir. b- Viyana Anlamalar Hukuku szlemesine gre yorum prensipleri aa) Viyana Anlamalar Uygulanabilirlii Hukuku Szlemesinin

Viyana Anlamalar Hukuku Szlemesi DH anlamalarnn yorumlanmas bakmndan balayc yorum kurallar iermektedir (Verdross/Simma. Universelles Vlkerrecht, paragraf 776). Anlamalar Hukuku Szlemesinin yorum kurallar, anlamann kendisi Medeni ve Siyasi Haklar Szlemesi'nin kabul edildii 16.12.1966'da henz mevcut olmasa da Medeni ve Siyasi Haklar szlemesinin yorumu iin de kullanlacaktr. Viyana Anlamalar Hukuku Szlemesinde yer alan yorum kurallar imdiye kadar geerli DH teaml kurallarnn kodifikasyonundan baka bir ey deildir (Verdross/Simma, Universelles Vlkerrecht, paragraf 776). bb) Mnferit Yorum Kurallar

Viyana anlama Hukuku Szlemesi'nin 31. maddesine gre anlamalar iyi niyetle, kavramlara allm anlamlar verilerek anlamann amalan ve hedefleri esas alnarak ve bu amalarla ve hedeflerle balantl olarak yorumlanr. Mnferit normlarn anlamann btn nda yorumlanmas gerekmektedir. Yorum faaliyetine yalnzca anlama metni deil, praembel ve anlamann ekleri de esas alnr (31 .madde 2. fkra). Anlama metnine verilen anlamn ortaya karlmasna matuf bir ilem olarak yorum, iyi niyet prensibine istinaden gerekletirilir. Bunun dnda taraflann mutakabatn dile getirmesi nedeniyle

AZINLIK KAVRAMI

39

anlamann uygulanmasnn da yorum srasnda dikkate alnmas gerekmektedir (31.madde 3. fkra). Anlamaya esas tekil eden n almalarn 32. maddeye gre anlamann yorumunda subsidiaer bir nemi bulunmaktadr. Viyana Anlama Hukuku szlemesinin 31. maddesinde ngrlen dzenleme anlamada kullanlan kavramlarn ieriinden hareket edilmesini ngrd nispette objektif yorum metodu kriterlerini ve anlama amacnn dikkate alnmasn ngrd nispette sbjektif yorum metodu kriterlerini birletirmektedir (Menzel/Ipsen, Vlkerrecht, s. 316; Vcrdross/Simma, Universelles Vlkerrecht, paragraf 776). cViyana Anlamalar Hukuku Szlemesi'nde yer almayan yorum prensipleri

"effet utile" prensibi Viyana Anlamalar Hukuku Szlemesi' nde yer almayan nemli bir yorum kuraldr. Bu prensibe gre bir anlama yahut anlamann paralan anlamann tam olarak etkinlik dourmasn engeller ekilde yorumlanamaz. Ancak bu kuraln uygulanmas, anlamaya onun lafzna ve ruhuna ters den bir anlam verilmesine neden olamaz. Bunun dnda "effet utile" prensibine gre yorumun taraflann iradesine uygun dmesi gerekir. Srekli Adalet Divan "effet utile" yorum kuraln Wimbledon Case'de gelitirmitir (Series A. No. 1, krt. : K. Marek, Digest of the Decisions of the International Court, s. 37 vd.). "effet utile" yorum prensibi DH doktrininde benimsenmitir; ancak balayc bir yorum kural niteliine sahip deildir. 3- Yorum prensiplerinin Medeni ve Siyasi Haklar 27. maddesine uygulanmas aSzlemesi'nin

Kavramlarn iyi niyetle, allm anlamlarna uygun olarak yorumlanmas

Kavramlarn allm anlam ilgili literatr, devletlerin uygulamalan ve BM'in muhtelif organlarnn karar ve bildirileri nda ortaya konabilir. Medeni ve Siyasi Haklar Szlemesi'nin 28. maddesi muvacehesinde devletlerin raporlarn ve bireysel bavurularn kabul ve incelemekle yetkili olan insan haklan komitesinin kararlan bu erevede byk bir neme sahiptir. Aznlklarn himayesi sorununun sadece hukuk disiplinini deil, sosyoloji ve dil bilimlerini de ilgilendirmesi bu disiplinlerin prensip ve doktrinin de dikkate alnmasn gerektirmektedir. b- Anlamann ama ve hedeflerinin dikkate alnmas Medeni ve Siyasi Haklar Szlemesi insan haklannn himayesine matuf bir szlemedir. Anlamann praeambel'nda bir ok kez anlamada yer alan hkmlerin insan haklarnn himayesine matuf olduu dile gelmitir. Praeambel'n 4. fkras, BM artnn devletleri insan hak ve zgrlklerine genel ve etkin olarak saygy salamakla ykml kld dikkate alnarak" eklinde bir dzenleme ngrmektedir, insan hak ve zgrlklerini himaye amac 27. maddenin yorumunda da dikkate alnacaktr. Aznlklarn himayesi iin insan haklar szlemesine allm temel hak ve zgrlklerden farkl ak bir dzenlemenin alnmas anlama taraflarnn aznlklar bakmndan ek bir himaye salama konusunda mutabk olduklann ortaya koymaktadr.

40

AYE FSUN ARSAYA

c-

n almalarn dikkate alnmas

Viyana anlamalar Hukuku Szlemesine gre anlamaya hazrlk almalar yorum almalar bakmndan sadece subsidiaer bir anlama sahiptir. Ancak 27. maddeye ilikin hazrlk almalar metnin yorumuna esas alnmasn gerektirecek kadar kapsamldr ve byk bir neme sahiptir (F. Ermacora, Der Minderheitenschutz in der Arbeit der VN, s.60). 27. maddenin hazrlk almalar 18 yl almtr. Bu nedenle de literatrde hazrlk almalar yoruma esas alnmaktadr (Ch. Tomuschat, Protection Minorities under Article 27 of the International Convenaat s on Civil and Political Rights, s. 953). d- Effet otile prensibi Bir anlamann yahut paralarnn tam olarak etkinlik dourmasn engeller ekilde yorumlanmasn men eden "effet utile" prensibi 27. maddenin yorumunda nem tamaktadr. 27. madde bundan bir ka sene nceye kadar nemsiz, aznlklar dorudan himaye etme nitelii olmayan, snrl pozitif etkisi olan bir hkm olarak deerlendirilmekteydi (J.B. Humphry, The United Nations Sub-Commission on the preyention of Discrimination and the Protection of Minorities, s. 870). rnein Ermacora, 27. maddede yer alan hkmn ieriinin aznlklarn himayesi yerine, bireylerin diskriminasyondan korunmasna matuf bir deiime urad eklinde bir yorum getirmitir (F.Ermacora, Der Minderheitenschutz in der Arbeit der Vereinten Nationen, s. 62). Ancak 27. maddeye byle bir ierik verilmesi, hkmn aznlk himayesi bakmndan tam olarak etkinlik dourmasn engeller. Bu nedenle hkmn "effet utile" prensibi nda yorumlanmas gerekmektedir. eYorum snrlamalar

Medeni ve siyasi haklar szlemesinin 46. maddesine gre, bu szlemenin hibir hkmnn, BM anlamasnn hkmlerini ve BM'in zel kurulularnn tzklerini snrlar ekilde yorumlanmas mmkn deildir. Ayrca halklarn tabi zenginliklerinden ve olanaklarndan tam ve zgr olarak yararlanmasn snrlar ekilde yorum yaplmas da caiz deildir (47. madde). Bu yorum snrlamalar szlemenin uluslararas camia ve halklar aleyhine kullanlmasn engelleme amacn tamaktadr. Bu durum bir normlar hiyerarisinin tayin edildiini ortaya koymaktadr. Buna gre aa hiyeraride bulunan bir norm kategorisi olarak Medeni ve Siyasi Haklar Szlemesi, st hiyeraride bulunan BM artna ve onun ihtisas kurulularnn tzklerine aykr olamaz. 4- 27. maddenin yorumunda ortaya kan sorunlar Medeni ve Siyasi Haklar Szlemesi gibi farkl hukuk sistemlerine mensup devletlerin taraf olduu multilateral bir devletler hukuku anlamasnn yorumu pek kolay bir i deildir. nsan Haklan Szlemeleri siyasi amalar dorultusunda insan haklar ihlallerini doal olarak karlyan, insan haklarn devletin amalarna uygun dt nispette temin eden devletler tarafndan da onaylanmtr. Dou bloku devletlerinin doktrininde ve uygulamalarnda insan haklannn ulusal yetki alanna giren bir konu olarak grlmesine ve bu nedenle insan haklar ihlallerinin rk diskriminasyonu yasa

AZINLIK KAVRAMI

41

dnda uluslararas camiann denetimine tabi olamadnn iddia edilmesine ramen, insan haklar szlemeleri Arnavutluk dnda tm dou bloku devletleri tarafndan onaylanmtr (H. Guradze, Die Menschenrechtskonventionen der VN vom 16.12.1966, s. 244). Bu almada 27. maddenin ieriinin tm anlama devletleri bakmndan tad anlam ortaya konulmaya allacaktr. Devletler aznlklara himaye salamakla ve bu normlara sayg gstermekle kendilerini DH seviyesinde ykml kldklar nisbette, bu haklarn verilmemesi veya onlara sayg gsterilmemesi durumunda anlama ihlli sz konusu olacaktr. nsan Haklar Szlemeleri gibi ina nitelikli DH anlamalarnn mnferit normlarnn yorum ve uygulanmas erevesinde ulusal bir hareket alannn kalmasna zen gsterilmektedir (R. Bemhardt, Der Schutz der Menschenrechte im VR, s. 685 vd.). insan haklan szlemelerinin yorumunda, her bir devletin ulusal zellik ve geleneklerinin bir arla sahip olduunun ve temel hak normlannn yorum ve uygulanmasnda devletlere muayyen bir hareket alannn kalmas gerektiinin gz ard edilmemesi gerekir (bknz. : U. Scheuner, Die Fortentvvicklung der Grundrechte in internationalen Konventionen durch die Rechtsprechung, s. 899 vd.). Azmlklann himayesi bakmndan ulusal bir hareket alannn tannmas, aznlk problemlerinin tm devlederde farkl bir nitelik gstermesi nedeniyle gereklidir. II. 27. maddede yer alan aznlk kavram 27. maddede yer alan hkmn muhatab aznlklardr; dier bir ifade ile etnik, din ve dil aznlklan yahut bu azmlklann mensuplardr. "Aznlk" kavram emik, dil ve din azmlklan ile snrl olarak, madde hkmnde 2 kez kullanlmtr. Bu durum dnda madde hkmnde aznlk mensuplanndan ve gruptan sz edilmektedir. Zikredilen zellikleri tayan hangi gruplann 27. maddede yer alan himaye hakkn talep edebilecei, 27. maddenin dzenlemesinden dorudan istihra edilememektedir. Bu neden aznlk kavramnn yorumunu gerektirmektedir. 1- Aznlk kavramnn genel anlam a- Kelime anlam nceleri sadece oylamalarda say olarak aada kalan, kaybeden grubu ifade etmek iin kullanlan (H. Haefs, Minderheitenfrage / Vlkerrecht / Europa : Grundsaetzliche Minderheitenfragen und Minderheitenfragen in Europa, s. 8-5) aznlk kavram latince "minr" kk, az kelimesinden tekil edilmitir. Almancann kullanld alanda aznlk kavram ilk kez 1809'da Franszca'dan (la minorite) olarak tercme edilerek kullanlmaya balanmtr (aznlklarn himayesine ilikin anlamalarda bu dnemde aznlk kavram kullanlmam; 1773 tarihli Vaova anlamasnn 8. maddesinde katolikler iin olduu gibi himaye edilen kiiler veya gruplar aka belirtilmitir). Bir aznln olumas demokrasi prensibinin sonucudur. R. Roemheld aznlk kavramnn sadece say olarak deil, nitelik olarak da g ve deer anlamnda daha az deerli olma anlamn tadn kantlamaya almtr (R. Roemheld, Minorisierung als Herrschaftssicherung, s. 33 vd.).

42

AYE FSUN A R S A A

Kavramn mene itibariyle kullanm esas alndnda az deerli olma niteliinin aznln karakter zellii olmad ortaya kmaktadr. Az deerli olma belki say olarak az olma nedeni ile ortaya kan ikincil bir sonu olabilir. Bir aznlk bakmndan nemli olan husus muayyen bir takm karakteristik ve darya vuran kimi zellikleri nedeniyle ounlukla tipik bir iliki iinde bulunmasdr. Aznlk kavram o halde aznln ounluktan ayrt edildii bir ilikinin bulunmasn n koul olarak gerektirmektedir. b- Kavramn ierii Aznlk kavramnda kiilerden oluan bir okluk mndemitir. Kavramn kendisinden bu okluun bir kii grubunu mu yoksa kiiler toplamn m ifade ettii anlalmamaktadr. Aznlk sz konusu olduunda bir kii grubu kendi kimliinin bilinci ile dier gruplardan ayrt edilir. Bu ayrdedici kimlik bilinci grup yeleri arasnda ilikilerin kurulmasn temin eder. Dier bir ifade ile grup yeleri birbirleri ile iliki halindedir. Bu i ilikinin younluu muayyen bir grup disiplininin uygulanmasn, grup zelliklerinin muhafaza edilmesini ve yaylmasn temin eder (W. Dressler, Minderheitensprachen als Spannungsfaktoren, s. 31). 27. madde hkm, himaye konusu olan azmlklann bir grup tekil etmesinden yola kmtr. 2- BM'in balayc, genel bir aznlk tanm bulma almalar Aznlk kavramnn tanm sorunu aznlklarn korunmas konusunun BM almas ile evrensel bir karakter kazanmas ve evrensel geerlilik kazanmak isteyen bir normda yer almas ile aktel olmutur (aznlk kavramnn tanmna ilk kez Polonya ile yaplan Azmlklann Himayesi Anlamasnn 12. maddesi ile balantl olarak Srekli Adalet Divan'nn 15.9.1923 tarihli istiari mtalasnda yer verilmitir). Aznlk himayesinin devletlerin egemenliklerini snrlamas anlamn tamas nedeniyle, devletler mmkn olduu kadar az sayda grubu "aznlk" olarak tanmaa zen gstermilerdir. Devleerin ou azmlklann tannmas durumunda ulusal birliklerinin tehdit edileceinden endie etmilerdir. Hangi nitelie sahip gruplarn aznlk olarak kabul edilebilecei tartmalar objektif bir "aznlk" tanm almalarna neden olmutur. BM de almalarnn byk bir ksmn aznlk kavramnn tanmna hasretmitir (F. Ermacora, Der Minderheiteschutz in der Arbeit der vereinten Nationen, s. 80 vd.); ancak kesin bir aznlk tanm henz oluturulamamtr. Alt komisyonda diskriminasyondan korunma ve aznlklarn himayesi almalar erevesinde aznlklarn tanmna ilikin eitli neriler tartlmtr (Sohn/Buergenthal, International Protection of Human Rights, s. 323 vd.). BM Genel Sekreteri tarafndan sunulan "Definition et Classification des Minorities" balkl memorandumda (27.12.1949 tarihli UN-Doc. E/CN. 4/Sub. 2/85) mevcut aznlklarn snflandrlmas ve liste haline getirilmesi ile bir tanm bulunmaya allmtr. Ancak bu snflandrma geleneksel olarak himaye edilen aznlklar dile getirmekten baka bir anlam tamamtr. Dier bir ifade ile evrensel bir tanm iin yeni bir ipucu iermemektedir. Alt komisyonun 3. otrumunda nihayet bir tanm kabul edilmitir. Bu tanm hala BM'in resmi tanm olarak geerlidir (K. Mitterdorfer, Volksgruppen und Mihderheitenprobleme als Ursachen internationaler Konflikte, s. 127). Bu tanma gre, aznlk kavram bir toplum iinde srekli etnik, dil, dini geleneklere yahut dier nemli zelliklere sahip olan, bu zellikleri ile

AZINLIK KAVRAMI

43

toplumun dier kesiminden ak olarak ayrlan ve bu zellikleri muhafaza etmek isteyen, hakim pozisyonda bulunmayan gruplan ifade eder (UN-Doc. E/CN.4/Sub. 2/119, paragraf 32; UN-Doc. E/CN. 4/Sub. 2/149, paragraf 26). Tanmn genel tutulmas eitli tartmalara zemin hazrlamtr. Bu nedenle bu tanm ne BM organlar nezdinde ne de ilgili literatrde aznlk kavrammn balayc bir tanm olarak kabul grmtr.
t

Uzman raportr Francesco Capotorti tarafndan hazrlanan "study on the rights of persons belonging to ethnic, religious and linguistic minorities" balkl raporda yaplan ve aznl "devleti oluturan toplumun geri kalan kesimine nazaran say olarak aada bulunan, hakim pozisyona sahip olmayan, mensuplar sz konusu devletin vatanda olan, ancak etnik, din yahut dil zellikleri ile toplumun dier kesiminden ayrlan, aralarnda en azndan zmni olarak kendi kltrlerinin, geleneklerinin, dil ve dinlerinin korunmasna ynelik dayanma duygusu bulunan bir grup" olarak nitelendiren tanm da balayc bir tanm olarak kabul edilmemitir (F. Capotorti, Die Rechte der Angehrigen von Minderheiten, s. 118). Capotorti'nin grne Srekli Adalet Divannn 1930 tarihli raporu esas alnmtr (Bknz: P.C.IJ., Series B, No. 17, s. 19,21,22 ve 23). Aznlk tanmnn o kadar nemli olmad, 27. maddenin tam bir tanm olmakszn da uygulanmasnn mmkn olduu gerekesi ile 1978-1984 arasnda, geici olarak aznlk kavramnn tanmna ilikin almalar durdurulmutur. 1984 baharnda tanm problemi yeniden ortaya atlmtr. nsan Haklan Komisyonu Capotorti'nin aznlk mensuplarnn 27. maddede yer alan genel ve ak olmayan haklarna BM Genel Kurulu tarafndan bir deklarasyonla aklk getirilmesi hususunda raporunda yap neriyi benimsemitir (UN-Doc. E/CN. 4/L. 367/ Rev. 1). BM Genel Kurulu tarafndan aznlk mensuplannn haklar hakknda bir deklarasyon yaplmas, hereyden nce lehlerine haklar salanacak halklarn kimlikleri hakknda mutakabat gerektirmektedir, insan Haklar Komisyonu bu amala 1984/62 sayl resolusyonu ile alt komisyonu aznlk kavramna bir tanm getirmekle grevlendirmitir. Ancak nsan Haklar Komisyonu yeni tanm beklemeden, Yugoslavya'nn tasars zerinde almalarna devam etmitir. Komisyona rapor vermek zere tesis edilen alma grubu (bknz.: E/CN.4/1985/65) kendisine tahsis edilen snrl zaman iinde deklarasyon tasarsn olgunlatrmaya almtr. Bu meyanda F. Capotorti'nin yerine atanan Kanada'l Jules Deschenes aznlk kavramnn tanm iin alt komisyona bir neri hazrlamtr (J. Deschenes, Proposal concerning a definition of the term "minority"). Deschenes Capotorti'nin tanmn esas alm ve nerisinde yerli halk, misafir iiler, gmenler, say olarak byk olan aznlklar, bask altnda olan ounluk ve ulusal aznlklar gibi baz nemli problemleri tartmtr. Deschenes'in nerisinde aznlklar "geri kalan halka gre say bakmndan kk olan, hakim pozisyonda bulunmayan, mensuplar etnik, dil, din zellikleri ile devletin dier vatandalarndan ayrlan, kltrlerini, geleneklerini, din yahut dillerini muhafaza etme konusunda dolayl olsa da toplumsal uurlarn aa vurabilen insan topluluklar" olarak tanmlanmtr. Deschenes'in nerisi yerli halk aznlk kavram iinde mtala etmemesi nedeniyle itirazlarla karlamtr. neride nemli olarak yeni bir yorum getirilmemitir (UN-Doc. CCPR/C/SR. 607, s.2 vd., krt.: B. laitenberger, Menschenrechts-Unterkomission, 37. Tagung in Genf, s. 26). Capotorti'nin tanm ile karlatrma yapldnda farklarn olduka az olduu ortaya kmaktadr. J.

44

AYE FSUN ARSAYA

Deschenes "numerically inferior" yerine "in smaller"; halkn geri kalan ksm "from those of the rest of the population" yerine "halkn dier ksmndan" sz etmitir. Bunun dnda Dechenes aznlklarn karakter zelliklerinin saymnda "din'i" en sona almtr. Alt Komisyon bu tanm detayl olarak ele almam ve bu konudaki istiareyi 1985 ylna ertelemitir (bknz.: Alt komisyon Raporu madde 422-426. E/CN. 4/sub.2/l984/43). 1985'de Dechenes azndk kavramnn tanm hakknda kapsaml yeni bir alma hazrlam ve yeni bir tanm nermitir (E/CN.4/Sub. 2/1985/31). Bu tanma gre aznlk, say bakmndan aznlk tekil eden, hakim bir pozisyona sahip olmayan, emik, din yahut dil zellikleri ile halkn ounluundan ayrlan ve toplumsal uura istinaden varln idame ettiren, amac ounluk ile hukuki ve fiili eitlik elde etmek olan gruptur. Bu tanmn da imdiye kadar tartlmayan unsurlar iermedii aktr. Alt komisyon Dechenes'e almalar iin teekkr edip, bu almalar aznlk sorunlar hakknda danmalar yapma yetkisi olan insan Haklar Komisyonu'na gndermitir (bknz. : E/CN. 4/Sub. 2/1985/57 ve E/CN. 4/Sub. 2/1985/SR 13' den 16'ya kadar). Alt komisyon BM'in mali krizi nedeni ile 1986'da toplanamamtr. almalarn ancak 1987'de yeniden balatabilmitir. Alt komisyon aznlk tanmn 1987' de de ele almam ve bu almalar 1988'e ertelemitir. nsan Haklar Komisyonunun 42. toplantsnda (1986 yl) bir "ak alma grubu" tesis edilmitir. 1 2 1987'de grev yapan bir dier ak alma grubu deklarasyonun praeambel' yan sra deklarasyon tasarsnn 1 ve 2. maddelerini hazrlamtr. insan Haklan Komisyonunun 1988'deki 44. oturumunda ak alma grubu deklarasyon almalar bakmndan baz ilerlemeler kaydetmitir (bknz.: E/CN. 4/1986/34). Bu erevede BM insan Haklan Merkezi bilimsel olarak olduka deerli bir aznlk kavram tanmlan derlemesi yapmtr (bknz.: E/CN.4/1987/ WG. 5/WBI ve 14.11.1986). Daha nceki oturumlarda praeambel'in, 1 ve 2. maddelerin kabul edilmesi nedeniyle 3,4 ve 5.maddelerin ilk okunmasna geilmitir. Bu meyanda resmi olmayan (neriler hazrlayan) bir alt-alma grubu devreye girmitir (E/CN.4/1988/WG.5/WP 4 ve 5). Deklarasyon tasarsnn 3. maddesinde ye devletlere aznlklarn geliebilecei koullar yaratma mkellefiyeti nerilmitir. Bu durum aznlk mensuplarnn kendi gruplarnn mensuplar ile snr tesi temas kurabilme hakkna sahip olma prensibini teyit etmektedir. 5. maddede BM arunda yer alan egemenlik prensibi mavacehesinde bir ekince ngrlmtr. Buna gre aznlk haklan ancak devletlerin egemenlii, lkesel btnl, siyasi bamszl ve devletin iilerine karmama esaslarna sayg muvacehesinde kullanlabilecektir. alma grubunda deklarasyonun kabul edilen blmleri olduka snrldr. Bireysel ve kollektif haklarn birbirinden ayrlmas, devletlerin egemenlik hakk ve aznlk mensuplannn haklan konusunda sorunlar kmaktadr. Bu konular hakknda henz karar verilememitir. Deklarasyon metni "open ended working group"da bir btn olarak ele

Ak alma grubu BM terminolojisinde ("open ended working group") ye saysna gre tayin edilmeyen, insan Haklar Komisyonuna ye olmayan devletlerin de danman ve dileke sahibi olarak katlabildii alma grubunu ifade etmektedir.

AZINLIK KAVRAMI alndnda bu konular karara balanacaktr. Bu da en erken insan Haklar Komisyonunun 48. oturumundan sonra, yani 1990'h yllarda beklenmektedir. Grld gibi BM organlar imdiye kadar yaplan almalar sonucu, etnik, dil din aznlklarnn himayesine matuf normlarn muhatabn yahut muhataplarn ak olarak belirlemede baarl olamamtr. Bu sonu byle bir tanmn gerekli olup olmad yahut aznlk tanmnn mmkn olup olmad sorusunu ortaya atmtr. 3- Aznlk kavramnn balayc bir tanmnn yaplmas gereklilii ve tanm olana a- Tanm gereklilii

Dnyadaki etnik, dil, din aznlklarnn durumlarna yle bir bak, szlemenin taraf olan bir ok devlette zikredilen trde aznlklarn mevcut olduunu ortaya koymaktadr (Medeni ve Siyasi Haklar Szlemesi'nin 40. maddesine gre devletler tarafndan arzedilen raporlarn deerlendirildii 5. Blm ile krt.). Bu durumlarda bir tanm lzumsuz gzkebilir, insan Haklar Komitesinin Kzlderili Lovelace olaynda bireysel bavuru nedeniyle verdii karar (EuGRZ 1981, s. 522), 27. madde anlamnda kimin yahut kimlerin hak sahibi olduu konusunda takdir yetkisinin insan Haklar Komitesine terkedildii izlenimini vermektedir. Ancak 83 devletten sadece 38'inin bireysel bavuruyu ngren ihtiyari protokol imzalam olmas azmlklann tanm sorununun nsan Haklar Komitesi tarafndan tek bana zmlenemeyecek kadar karmak olduunu ortaya koymaktadr. Azmlklann himayesine ilikin hkmlerin diskriminasyon yasa zerinden insan haklannn bir paras haline gelmesi ile beraber "aznlk" kavram DH'da daha da byk bir nem tamaya balamtr. Genel DH aznlk kavramnn tanmn mnhasran devletlere brakmamaktadr. Dier bir ifade aznlk kavramnn tanm mnhasr yetki alannda bulunmamaktadr. Partikuler DH'nun himaye edilecek aznlklan ak olarak saptad durumlarda genel DH tanmndan vazgeilebilir. Ancak bunun dndaki durumlarda muayyen bir insan haklan standardnn tutturulmas, sistematik ve ar insan haklar ihlalleri ile mcadele aznlk kavramnn tanmn gerektirmektedir. Aznlk tanmnn gereklilii sorusu onun fonksiyonunu aklamadan cevaplandrlamaz. 27. madde muvacehesinde aznlk tanm, hangi aznlk gruplannn yahut hangi aznlk mensuplarnn normda ngrlen himayeden istifade edebileceini szleme taraf tm devletlere bakmndan balayc ekilde ortaya koyacaktr. Himaye ngren normun muhatabnn saptanmasndan sonra anlama ihlallerinin devletler tarafndan iddia edilmesi mmkn olabilecei gibi, aznlk himayesinin daha az popler gruplar iin de talep edilebilmesi mmkn olacaktr. Muayyen etnik, dil ve din aznlk gruplar kimi devletler tarafndan aznlk olarak kabul edilirken, dier devletlerin bu gruplar aznlk olarak tanmad grlmektedir. Bu ekilde rnein Hollanda Akdeniz'den gelen misafir iileri, ingeneleri ve muayyen mltecileri dier lkelerden farkl olarak etnik aznlk kabul etmektedir (11.2.1980 tarihli rapor, UNDoc/CCPR/C/10/ Add. 3, s. 37). Hukuki gvenlik ve denetim asndan zellikle aznlklarn mevcudiyetinin tartmal olduu durumlarda aznlk kavramn belirleyen balayc kriterlere gereksinim bulunmaktadr. Devletler varlklarn kabul ettikleri aznlklara DH tarafndan istenilenden teye teminatlar verip vermemekte zgrdr. Aznlklara Hollanda'da olduu

AYE FSUN A R S A A gibi DH'dan ileri giden lde haklar tannmas ulusal yetki alanna giren bir sorun olarak mtala edilmektedir. b- Tanm olana BM organlarnda denendii ekil iinde bir aznlk tanm yaplmas mmkn grlmemektedir. BM'in aznlklara himaye salamak ve aznlk kavramna aklk getirmek iin yapt almalar klsik Avrupa aznlk himaye sisteminin etkilerini tamaktadr (krt. : "Definition et Classification des minorities", 27.12.1949 tarihli UN -Doc. E/CN .4/Sub.2/85; "Protection of Minorities, special protective measures of an international character of ethnic, religious or linguistic groups", 1967 tarihli UN-Doc. E/CN. 4/Sub. 2/214/rev. 1 ve E/CN. 4/Sub.2/221/Rev. 1). Klsik Avrupa aznlklar iin tm aznlklar bir cmlede toplayan bir tanm mmkndr. 27. madde ise dnya apnda, evrensel geerlilik iddia eden bir dzenlemedir. Dzenlemenin sadece u anda mevcut olan ve aznlk olarak tannan aznlklar iin deil, yeni oluan aznlk gruplar bakmndan da l olmas sz konusudur. Her tanm denemesinin pakta mensup devletler bakmndan balayc olacann dikkate alnmas gerekmektedir. J. Szab (Les minorities et les droits de l'homme, s. 4) dnya apnda geerli bir tanmn bulunmasn olanak d addetmemekte ve muhtelif aznlk tanmlarnn kullanlmasn nermektedir. Aznlk problemlerinin lkeden lkeye farkllk gsterdii doru ise de, her toplumun yaamnda mndemi bir sorun olarak aznlk sorunu evrensel niteliktedir. Aznlk sorununun evrensel karakteri bu sorunun ancak objektif bir tanm zerinden zmlenebilecei gereini ortaya koymaktadr. nsan Haklar Szlemesine aznlk himayesine ilikin bir dzenlemenin alnmas bu gereksinimin dikkate alndn gstermektedir. Pakt yesi devletler bakmndan balayc bir aznlk tanmna ulaabilmek iin burada 27. madde muvacehesinde bir aznl belirleyen unsurlar zerinde durulacaktr. Bu unsurlar, BM organlar ve ilgili literatrde kabul gren prensipler nda incelenecektir. Aznlk kavramnn tanm sorunu, aznlklar iin ngrlen normun kimler lehine dzenleme getirdiinden bamsz olarak ele alnacaktr. 4- 27. maddede yer alan aznlk kavramnn unsurlar a- Stabil bir birliin gereklilii 27. madde muvacehesinde aznlk kavram aznln bir grup yahut topluluk olarak stabil bir birlik tekil etmesini gerektirmektedir. BM organlarnda stabil birlik zellii balangtan itibaren istenilen bir unsur olarak karmza kmaktadr. Aznlklarn himayesine matuf dzenlemelerin sadece uzun zamandan herbir devletin lkesinde yaayan ve ak olarak saptanabilen gruplar kapsayaca konusunda bir mutakabat bulunmaktadr ("that the article should cover, only seperate or distinct groups, well defined and long established on the territory of a state", UN-Doc. A/2929, s. 63, No. 184).

AZINLIK KAVRAMI insan Haklan Genel bildirisi iin hazrlanan tasarda da (36. madde) aznlklarn himayesi erevesinde bu koul zerinde durulmutur. Tasarda kesin olarak saptanabilen etnik, dil yahut dini zellikler tayan gruplardan, bu zelliklerin ak olarak ayrc niteliinden ve yine bu gruplarn zel olarak muamele edilmek istemesinden sz edilmektedir (F. Ermacora, Der Minderheitenschutz in der Arbeit der Vereinten Nationen, s. 27). cCa) Stabil birliin karakteristik zellikleri

Ulusal topluluun hukuki olarak tanmlanmas olanakszdr. Bir ulusal grubun varl sosyolojik bir olgudur. Ulusal bir topluluun yapsn aratrmak onun unsurlarn ortaya karmak anlamna gelir. Bu unsurlar o toplulua zgdr ve onu dier topluluklardan ayrr. Bu unsurlar sebebiyle o toplulua mensup bireyler kendilerini bir btn olarak hissederler. Ulusal karakter bir ulusal toplulua zg zelliklerin tmn ifade eder. Bu zellikler, ulusal topluluun mnferit bireylerini birlikte eritmekte ve dierlerinden ayrmaktadr. Ulusal topluluk bu sebeble bir karakter topluluudur. Karakter topluluundan sz edildiinde, bir insan topluluunun tekabl eden muayyen karakter zellikleri ile bir birlik arzetmesi anlalmaktadr. Bu uygunluk ancak ortak ve ayn bir kaderin rn olarak ortaya kmaktadr. Ulusal topluluk o halde bir kader topluluundan doan karakter topluluudur. Topluluklar karlar birletirir. Ulusal topluluklar da byledir. Ulusal topluluk manevi deerlere de istinat eden bir topluluktur. Hereyden nce geleneksel manevi deerlerle ayakta durmaktadr (dil, sanat, din, rf ve adet). Ulusal topluluk yelerinin dnda bal bana bir sujelie sahiptir. Bu sosyolojik kiiliin siyasi bir kiilik kazanmas durumunda, dier bir ifade ile pasif durumda aktif duruma gemesi halinde ulusal problem domaktadr. Zura ulusal topluluk byle bir durumda mensuplarndan bamsz bir birim olarak devletin karsna kmakta, kabul edilmesi ve geerli olmas iin ura vermektedir. Siyasi bakmdan ulusal topluluk bir kar birliidir. Gruplarn ak olarak belirlenebilmesini ve bu ekilde tannmasn salayan, gruplarn birliini ortaya koyan ayrc zelliklerdir (Etnik, dil ve din). Stabil birlii ortaya koyan, grubun tannmasn ve saptanabilmesini mmkn klan ncelikle objektif zelliklerdir. Birlii simgeleyen gelenek, etnik, dil ve din zelliinin darya kar herhangi bir ekilde ortaya kmas gerekmektedir. Hibir objektif zellik ulusal aidiyeti belirlemede genel olarak geerli kabul edilemez. Bir kltr birliinden doan karakter topluluu olarak nitelediimiz ulusal topluluk kendini bazen etnik, bazen dil, bazen u veya bu ayrc unsur ile gsterebilmektedir. Ancak hibir ekilde kendini muayyen bir unsur ile belli etmek zorunda deildir. Genel olarak dorudan geerli kabul edilen bir d zellik bulunmamaktadr. Bu sebeble en uygun objektif zelliin aratrlmas gerekmektedir. Objektif zellikler ayn yahut ok benzer rklann bulunduu toplumlarda l olamaz. D zelliklerin emin sonular garanti etmesi durumunda objektif unsura istinat edilebilir. Bu da ancak insan toplumlarnn ok kesin olarak birbirinden ayrlabilecei, dier bir ifade ile eitli rklarn bir arada bulunduu toplumlar bakmndan geerli olabilecek bir kstastr.

AYE FSUN A R S A A Grubun yapsal birliinin grup yeleri arasndaki ilikiler zerinden saptanabilmesi mmkndr. Bir grubun iliki iinde bulunan meslek mensuplarndan ve sosyal snflardan olumas stabil bir birlik bakmndan emare nitelii tayabilir. Gruplarn yzyllardan beri ayn alanda yaamas ve orada grup yelerinin birlikte geimini salamalar da stabil bir birliin emaresini oluturabilir. Ancak grup mensuplarnn baka bir ekilde gruba aidiyetlerini dile getirmeleri mmkndr. Bu erevede ortaya kan bir baka sorun stabil bir birlik iin aznlk grubunun belli bir alanda ikamet etmesinin gerekli olup olmaddr. Alsasllar, Gney Tirolliler, Kuzey Silezya'daki Danimarkallar ve bir ok dier klasik aznlklar bakmndan belli bir topraa ballk ve aidiyet gruplarn tarihlerinin ve geleneklerinin icabdr. Grubun muayyen bir toprak parasna bal olmas bu bakmdan stabil bir birliin emaresi olabilir. Dier taraftan ancak grup mensuplarnn lkenin muhtelif yerlerinde dank yaamas durumunda stabil birliin olanaksz olacan iddia etmek mmkn deildir. Bir karakter topluluunun mevcudiyeti zamanmzda topraktan bamszdr. Modem haberleme aralar grup mensuplar arasndaki etkileimi belli bir alanda yerleim olmadan da salayabilir. Ortak tarih ve geleneklerle ekillendirilmi grubun, yeleri arasndaki ilikileri devam ettirmesi ve muayyen bir lde gruba aidiyat duygusunun saptanabilmesi durumunda stabil bir birlik pekala sz konusu olabilir (Ch. Tomuschat, Protection of Minorities under Article 27 of the International Covenant on Civil and Political Rights, s. 961. Stabil bir birlik tekil etmekle beraber muayyen bir alanda ikamet etmeyen ulusal grup rnekleri iin bknz.: F. Berber, Volk ohne Staat, Volksgrupen ohne Volksgruppenrecht, s. 129). bb) Aznlk grubunun bykl

BM organlarnda bir grubun 27. madde anlamnda stabil bir birlik ve aznlk tekil edebilmesi iin ne byklkte olmas gerektii olduka tartlmtr. Aznlk kavramnn lafzndan hareket edildiinde, bir ounluun aznlk tekil edemeyecei ortaya kmaktadr. Grubun say olarak, toplumun ounluunu tekil eden kesimine nazaran daha az sayda bireylerden olumas gerekmektedir. Kimi devletler say olarak baz neriler getirmitir. rnein, grubun asgari 100 kiiden olumas yahut tm halkn %50'sinden daha az sayda olmas gibi neriler yaplmtr (F. Capotorti, Study on the Rights of Persons belonging to Ethnic, Religious and Linguistic Minorities, No. 38). Ancak say olarak byklk l deildir. Aznln geleneklerini ve zelliklerini koruyabilecek sayda kiileri iermesi yeterlidir 13 . Christa Zach raporunda Romanya'da ok sayda kk aznlk grubunun (Bulgarlar, Tatarlar, Ukraynallar ve benzerleri) saylarnn azlna ramen varlklarn koruyabildiini ifade etmektedir (bknz. : C. Zach, Rumaenies kleine Minderheitengruppen nach 1945, s. 49-62).

13

Birinci dnya sava ertesi Almanya ve Polonya arasnda Yukar Silezya konusunda yaplan anlamada aznlk dili ile eitim yapan aznlk okullarnn almas okulda asgari 40 ocuun bulunmas kouluna balanmtr. Aznlk okullarnn almasnn mmkn olmamas durumunda renci saysnn 40' bulmas halinde aznlk snflarnn tesisi kabul edilmitir.

AZINLIK KAVRAMI Alt komisyonun aznlk kavramnn tanm erevesinde aznln say olarak bykl zerinde deil, grubun iktidara katlm zerinde durduu grlmektedir ("The term minority includes only those non-dominant groups", F. Capotorti, Study on the Rights of Persons belonging to Ethnic, Religious and Linguistic Minorities, No. 23). Buna gre toplumun ounluunu tekil eden bir grubun da iktidara katlm ans bulunmamas durumunda, aznlk olarak mtalaa edilmesi mmkndr. Gney Afrika'daki siyah halkn durumu buna bir rnek tekil etmektedir. Ancak bu erevede Gney Afrika'daki siyah halkn aznlk himayesinden deil, SDR'den mahrum edildiini gzden karmamak gerekmektedir. Gney Afrika'daki siyah halkn sorunlar bu nedenle aznlklarn himayesi muvacehesinde zmlenemez (F. Capotorti, Art. Minorities, s. 385; F. Ermacora, Nationalitaetenkonflikt und Volksgruppenrecht). Aznlklarn prensip olarak iktidara katlamamas gerei aznlklarn saptanmasnda sadece saysal bykln deil, iktidara katlm unsurunun da l alnmasn hakl klmaktadr (Th. Veiter, Commentary on the concept of "national minorities", s. 280 vd.). Herbir devlette tm toplumdan ayrlan ancak aznlk olarak da tannmak istemeyen birok stabil birlik bulunmaktadr. Bu nedenle aznlk tekili iin stabil birliin dnda baka unsurlarn da bulunmas gerekmektedir. b- Stabil birliin zelliklerinin bilincinde olmas ve bu zellikleri muhafaza etme istei Etnik, dil, din zellikleri ile halkn ounluundan ayrlan kiiler 27. madde anlamnda mutlaka her zaman aznlk tekil etmemektedir. Zikredilen zelliklere sahip bir grubun aznlk tekil etmesi kendi zelliinin bilincinde olmasna ve bu zellii muhafaza etme iradesine (sbjektif zellie) baldr (F. Mnch, D e r Minderheitenartikel im Menschenrechtstext der Vereinten Nationen, s. 64 vd.). Kendi zelliini koruma istei bir aznlk grubu iin ana kriterdir. Sbjektif unsur ulusal mensubiyeti belirlemede bireylerin ulusal bir toplulua aidiyet duygusunu, dier bir ifade ile ulusal opsiyonu esas almaktadr. Bir grubun kendi zelliinin bilincinde olmas grup mensuplarnn kendilerini grubun yesi olarak ve kendilerini grup ve onun zellikleri ile mutabk grmeleri anlamn tar (F. Ermacora, The protection of minorities before the UN, s. 300). Sbjektif irade unsuru Ermacora'nn grne gre sosyolojik bir problemdir ve bu problemin grup yahut grup yelerinin kendileri tarafndan zmlenmesi gerekmektedir (F. Ermacora, The Protection of Minorities before the UN, s. 300). Bu grn tam olarak onaylanmas mmkn deildir. zelliin bilincinde olma ve zellii muhafaza etme isteinin yukarda iaret edildii zere muayyen baz d koullarla desteklenmesi gerekmektedir. Uluslararas srekli Adalet Divannn 26.4.1928 tarihli kararyla sonulanan bir davada, bir aznla mensubiyetin tayininde objektif ve sbjektif zelliklerden ilk planda hangisine istinat edilecei tartlmtr. Davaya Polonya mercilerinin 1926 ylnda Yukar Silezya'daki alman aznlk okullarna ilikin mracaatlarn 7000 tanesini ocuklarn alman aznla mensup olmadklar gerekesi ile reddetmesi yol amtr. Yukar silezya iin 1922 tarihli Yukar Silezya'ya ilikin Alman-polanya anlamas muvacehesinde tesis edilen karma komisyonun bakanna ve MC meclisine konu ile ilgili olarak yaplan mracaatlarn ksmen baar kazanmas zerine, Alman Hkmeti Srekli Adalet Divan nezdinde Yukar Silezya hakkndaki Alman-Polonya anlamasnn 74, 106 ve 131. maddelerinde bireylere snrsz olarak,

AYE FSUN A R S A A

kendi vicdan ve kiisel sorumluluklar altnda bir rk, dil, din aznlna mensubiyetlerini aklama serbestisi verildiini ve Polonya mercileri tarafndan bu konuda herhangi bir denetimin, tartmann, engellemenin, basknn yaplamayacan ve aznlk okullar aleyhindeki her trl farkl nlemin anlamann 65, 68, 72. maddelerine ve II. blmn giriinde yer alan ayn muamele ilkesine ters deceini ileri srmtr. Bir aznla mensubiyetin irade sorunu olmayp objektif unsurlara istinat edebileceini savunan Polonya hkmetinden farkl olarak Srekli Adalet Divan, ulusal gruba aidiyat duygusuna arlk vermi, ancak bu duygunun objektif olarak hukuken kavranabilmesi gerektiini vurgulamtr (H. Wintgens, Der Vlkerrechtliche Schutz der nationalen, sprachlichen und religisen Minderheiten, s. 205 vd.). Srekli Adalet Divan anlamann 74 ve 131. maddeleri muvacehesinde bir aznla mensubiyetin denetlenemeyeceini yahut tartlamayacan kabul etmitir. Aksi takdirde resmi merciler ve aznlklar arasnda tartma kanlmazdr. Bu sebeple prensip olarak bir aznla mensubiyeti tayinde irade esastr. Bu kararn zayf taraf mahkemenin kararn ak olarak 74 ve 131. maddelerde ngrlen yasaa istinat ettirmesidir. Bu tr bir yasan ngrlmedii durumlarda da sbjektif lnn asl olduunun ortaya konulmam olmas nemli bir eksikliktir (Strupp-Schlochauer, Wrterbuch des Vlkerrechts, Minderheitenschulen in Oberschlesien Fail). Almanya ve Polonya arasnda 1991'de akdedilen iyi komuluk ve birlii Anlamasnn aznlklara ilikin dzenlemeleri de bu anlamann en ok tenkit edilen hkmleri arasnda yer almaktadr. Anlamann aznla mensubiyetin tayini ile ilgili hkm 20. madde I. fkra 1. cmlesidir. Bir aznla mensubiyetin objektif unsura istinaden tayini yan sra (rnein etnik kken) sbjektif unsura istinaden de tayin edilmesinin (kmlatif deil) mmkn olup olmad 20. madde hkmnden ak olarak anlalmamaktadr. Madde hkmnde ak olmayan bir dier husus, kimin bu ayrc unsurlar denetleyecei yahut sadece onaylayacadr (D. Blumenwitz, Staats- und vlkerrechtliche berlegungen zur Regelung der deutsch-polnischen Grenze, s. 1 vd). Bu erevede karmza kan dzenlemelerde objektifletirme ileminin farkl esaslara istinat ettirildii grlmektedir. rnein, 1927 tarihli Romanya-Gney Slav Aznlk Anlamas eitilecek ocuklarn mensup olduklar ulusal grubun resmi belgelere gre saptanmasn, 1914 tarihli Avusturya Eyalet Meclisi seim kanunu Galiya'da seim listesine son nfus saym listesi nda ulusal mensubiyetin kaydedilmesini ngrrken, 27 Kasm 1905 tarihli Avusturya Eyalet Meclisi seim kanunu Moravya'da ulusal aidiyeti saptama yetkisini onlar tarafndan bilinen kiisel iliki esasna istinaden cemaat temsilciliklerine brakm; ekoslovakya ve Polonya arasnda 1925'de yaplan aznlk himayesini karlkllk esasna istinat ettiren Varova Anlamas ise 13. maddesinde bir ulusal yahut dil aznlna aidiyeti bireylerin beyanna brakm ve iradeye ters der ekilde ulusal grup dnda braklmay yasaklamtr. Dier taraftan anlamann 15. maddesinde dil bakmndan, 16. maddesinde din bakmndan tm vatandalarn eitlii kabul edilmitir. Aznlk gruplar yahut mensuplar d koullara bal olarak sahip olduklar bilinten ve kendi tarih, gelenek, dil, din ve milli zelliklerini muhafaza etme isteinden

AZINLIK KAVRAMI

vazgeebilirler ve ounluu tekil eden kesimin tarih, gelenek, dil ve dinini benimseyebilirler. Aznlk mensuplar dier taraftan muayyen ilikilerde kendilerini aznla (rnein okul konusunda) dier konularda ise ounlua ait hissedebilir. aa) Asimilasyon ve aznlk himayesi

Asimilasyon objektif kriterlere gre bir din, rk, dil yahut etnik gruba mensup kiilerin kendi zelliklerini koruma isteinden vazgemeleri ve bunun sonucu olarak da ounlukla uyum salamasdr, kiilerin dorudan yahut dolayl olarak g kullanmak suretiyle zelliklerini korumaktan yazgeirilmesi yahut haklarn kutlanmaktan men edilmeleri de mmkndr. Aznlklarn asimilasyonu BM'de asimilasyonun gnll olarak cereyan etmesi durumunda caiz olarak grlmtr (F. Ermacora, Der Minderheitenschutz in der Arbeit der Vereinten Nationen, s. 54 vd.). BM aznlk mensuplarnn zelliklerini korumak istemeleri durumunda bu kii ve gruplarn kaderleri ile ilgilenmektedir. BM'in politikas zellik ve geleneklerini korumak isteyen aznlk mensuplarnn iradesine sayg gsterilmesi, buna karlk aznlklarn sun'i ekilde tekilinin tevik edilmemesi eklinde zetlenebilir. ounluu tekil eden kesime asimile olmak isteyen gruplar ve grup mensuplar aznlk himayesine deil,diskriminasyona kar himaye gereksinimi duyarlar. Bu tr bir himaye ile kendi tadklar zelliklerine ramen ounluu tekil eden kesime eit kabul edilirler. Buna karlk kimi zelliklerin muhafaza edilmesi ancak ilave bir takm zel haklarla salanabilir. BM diskriminasyonun nlenmesi politikas erevesinde daima aznlklarn entegrasyonunu ilk planda tutmutur (asimilasyon anlamnda deil). Aznlklarn himayesi alannda ise buna karlk ilk planda aznlklann ayn olarak gelimesine nem verilmitir. Aznlklarn korunmas geleneksel insan haklar standardn aan zel nlemlerin alnmasn gerektirmektedir (UN Doc. E./CN. 4/SR. 31, 53 vd.). Aznlklar bugn daha ok farknda olmakszn asimilasyona uramaktadr. Modern endstri toplumu, kendi zelliinin bilincinde olan ve bu zellii muhafaza etmek isteyen kiilerin belli lde asimilasyona uramasn gerektirmektedir. Mesleki eitim, mesleki baar, toplumsal ve siyasi angajmanlar byk lde toplumun ounluunu tekil eden kesimi ile mutabakat gerektirmektedir (K. Stuhlpfaner, Minderheitenfrderung oder Asimilationspolitik?, s. 55). Bu durum zellikle 3. dnya devletlerindeki aznlk mensuplan iin geerlidir. Aznlklara zel haklarn verilmesinden imtina edilmesi (sadece insan ve vatanda haklannn tannmas) yava yava asimilasyona mncer olur. Bu sre dil ve okul yasann konulmas ile hzlandrlabilir. Semen olabilme koulu olarak aznlk mensuplarnn dil testinden geirilmesi, isimlerin deitirilmesi, memuriyete kabulde zorluk kanlmas, aznlklarn ounluktan ayr yerlere yerletirilmesi tehdidi (reservat) aznln zorla asimile edilmesi sonucunu dourabilir. Buna ilave olarak bir ok toplumsal sorun, rnein evre kirlilii, dnya bar vs. aznlklan da en az ounluk kadar etkilemekte ve ayn derecede ilgilendirmektedir. Aznln ve ounluun bu gibi sorunlara farkl olmayan yaklamlar onlar birbirlerine yaknlatrmaktadr. Dier taraftan modern haberalma aralar (radyo ve televizyon) farknda olmakszn aznl kendi zelliinin bilincinden uzaklatrmaktadr. Tarihi gelimeler asimilasyona hevesli olan aznlklarn ve ulusal gruplarn bulunduunu ortaya koymutur. rnein, Alman

AYE FSUN ARSAYA Amerikallar amerikan halk ile ok abuk karm, dil ve ulusal aznlk olarak kimliklerini koruma denemeleri akamete uramtr. Ayn durum Prusya'ya g eden Polonya aznl Masuren'lar iin de geerlidir. Birinci dnya savandan sonra Polonya'nn Masuren'lar nezdinde aznlk bilincini canlandrma giriimleri baar kazanmamtr (M. Dnhoff, Namen, die keiner mehr nennt, s. 1:16). Buna karlk birinci dnya savandan sonra Fransa'da srgnde yayan Ruslar asimile olmamlar ve kendi kimliklerini zellikle dillerini korumulardr (Th. Veiter, Nationalitaetenkonflikt und Volksgruppenrecht, s. 205 vd.). Ulusal kimlik bilinci ayrca sadece grubun kendisine bal olmayp, d koullardan da etkilenmektedir. bb) Kimlik bilincini ve bu kimlii etkileyen koullar muhafaza etme isteini

ikinci dnya savandan sonra deien siyasi koullar kk birliklerin, aznlklarn, ulusal gruplarn yeniden harlanmasna neden olmutur. Devletler kalc bir bar iin aznlk ve ulusal grup sorunlarnn acil olarak adil bir ekilde dzenlenmesinin gerekli olduunu kabul etmitir (R. Vospernik, Europaeische Volksgruppenarbeit nach dem zweiten VVeltkrieg, s. 70). Avrupa Ulusal Gruplar Federal Birlii (FUEV), Mnih'teki Uluslararas Milliyetler Hukuku ve Regionalismus Enstits, Gttingen'deki Tehdit Edilen Halklar Enstits, Londra'daki Minority Rights Group, Dublin'deki European Bureau for Lesser Used Languages, Kuzeyba Avrupa alan iin Friesenrat ikinci dnya sava ertesi aznlklar ve ulusal gruplar himaye etmek amacyla ortaya kan kurulular arasnda yer almaktadr (P. Skadegard, Die Volkspolitischen Ziele der in der FUEV organisierten Gruppen, s. 42 vd.). Bu kurulularn eitli insiyatifleri ve siyasi bilinlenme bir ok grubun kendi kimliinin bilincine varmasna ve bu bilinci muhafaza etme isteinin canlanmasna yol amtr. Ekonomik ve corafi yaam koullan da bu bilincin tekilinde ve muhafazasnda etki yapmtr. rnein Romanya'da stabil kk aznlklar, artk topluluklar kendi kimliklerinin bilinci ile, ounluu tekil eden kesimle evrili olduklar halde varlklanm koruyabilmitir. Banat ve Dobruca gibi Romanya'nn snrlandrlm belli blgelerinde bulunan artk toplumlar ky ortamnda, fonksiyon yeteneine sahip, geleneklere ynelik bir i yapya sahip olarak varlklarn srdrmektedir (Ch. Zach, Rumaeniens kleine Minderheitengruppen nach 1945, Europa Ethnica, s. 49 vd.). Kimlik bilinci, aznln tevik edilip edilmemesine de baldr. Macaristanda alman dil aznl devletin almancanm turizm iin yarann kabul etmesi ve alman dil aznln tevik etmesi sonucu yeniden kendi kimliine kavuabilmitir (G. Reissmller, Mein Gott, Walter sagte der Portier in Stuhlweissenburg. Ungar-deutsche lernen wieder Deutsch). Kimlik bilinci aznlk kltrnn tevik edildii lde muhafaza edilebilir. Bu durum Alsas dil aznl rneinde grlmektedir. Alsas dil aznl, kimlik bilincinin zayflamas ve kimlii muhafaza etme isteinin azalmas ile kaybolma tehlikesi iine girmitir (G. Woytt, ist im Jahre 2000 Deutsch im Elsass ausgestorben?, s. 159 vd.). Sonu olarak aznlk kavramnn objektif bir unsur olarak stabil bir birlii ve sbjektif bir unsur olarak da kimlik bilincini ve bu kimlii muhafaza etme isteini

AZINLIK KAVRAMI gerektirdii grlmektedir (F. Buy, Einige Gedanken ber Probleme bei der Interpretation des Minderheitenbegriffs, s. 34 vd.). Sbjektif unsur aznlk olarak tannma bakmndan byk bir neme sahiptir (F. Mnch, D e r Minderheitenartikel im Menschenrechtstext der Vereinten Nationen, s. 64 vd; F. Capotorti, Study on the Rights of Persons belonging to Ethnic, Religious and Linguistic Minorities, Nr. 244 vd.). Kimlik bilinci ou kez asimilasyon tehlikesine maruzdur. Kimlik bilinci prensip olarak grup iinde oluur; ancak bu bilincin olumas d koullara da baldr ve onlardan etkilenebilir. cVatandalk

DH'da aznlk himayesi tarihi sadece ilgili devletin vatanda statsnde bulunan kiilerin ve gruplarn aznlk himayesinden yararlandn ortaya koymaktadr. Vatanda olmayanlar yabanclar hukuku muvacehesinde asgari bir himayeden istifade eder (G. Erler, Art. Minderheitenrecht, s. 531). Etnik, dil, din aznlklarnn bulunduu devletlerden sz eden 27. maddenin lfzna gre aznlk himayesi vatandalarla snrl deildir. Devletin lkesinde yayan azmlklann korunmasndan sz edilmektedir. Bu durum Medeni ve Siyasi Haklar Szlemesinin 2. madde 1. fkrasndan da istihra edilmektedir. Bu madde anlamaya taraf olan her devletin, bu szlemede tannan haklara sayg gsterme ve bu haklar kendi lkesinde bulunan ve kendi egemenliine tabi olan kiilere herhangi bir ayrm yapmakszn temin etme ykmlln ngrmektedir. Medeni ve Siyasi Haklar szlemesi vatandalar ve vatanda olmayanlar arasnda ayrm yapmamaktadr (13. madde: "yabanclarn snr d edilmesi" ve 25. madde: "sadece vatandalar iin bir hak", bu erevede istisna tekil etmektedir). Ancak aznlk himayesinin ama ve anlam aznlk mensuplannn himaye mkellefiyetine giren devletin vatanda olmasn gerektirmektedir. Vatanda statsnde olmayan kiiler prensip olarak yabanc bir devlette srekli yaamazlar; bu nedenle de kural olarak bir aznlk himayesine gerek duymazlar. Bu tr gruplar, ounlukla objektif bir unsur olarak stabil bir birlik oluturmazlar. BM organlarnda, Capotorti'nin ve Deschenes'in tanmlannda vatandalk aznlk tanmnn bir koulu olarak karmza kmaktadr (F. Capotorti, Study on the Rights of Persons belonging to Ethnic, Religious and Linguistic Minorities, Nr. 23; J. Deschenes, Proposal concerning a definition of the term "minority", UN-Doc. E/CN.Sub. 2/1985/31, 14.5.1985, s. 9). Buna karlk insan haklar alma grubu tarafndan 27. maddeye ilikin olarak hazrlanan 22.10.1984 tarihli "Draft General Comment"in 4'nc sayfasnda aznlk olarak tannmak isteyen grubun mensuplannn vatandalk stats zerinde durulmamtr. III. Muhtelif Aznlk Trleri Medeni ve Siyasi Haklar Szlemesinin 27. maddesinde, mensuplar normun himayesinden istifade edecek emik, din ve dil aznlklarndan sz edilmektedir. (Capotorti raporunda BM komisyonlarnn 1950'den beri rk yahut ulusal aznlk kavramn kullanmaktan kandn vurgulamaktadr). BM organlarnda ilgili literatrde ve DH uygulamasnda aznlk himayesi ile balantl olarak dier aznlk trlerinden sz edilmektedir. Bunlar arasnda rk aznlklan yahut ulusal aznlklar (Avrupa insan Haklan Szlemesi 14. maddesi; AGlK nihai senedi 1.sepeti), milletler, etnik gruplar veya ulusal gruplar (1974 tarihli Dou Almanya anayasasnn 40. maddesi; Romanya anayasasnn 22. maddesi) karmza kmaktadr. 27. maddede zikredilen aznlklarn dnda kalan rk aznlklarnn, ulusal aznlklarn, milletlerin, emik ve ulusal gruplann

AYE FSUN A R S A A da 27. madde anlamnda aznlk olarak kabul edilip edilemeyeceinin aratrlmas gerekmektedir. 1- Etnik Aznlklar

a- Etnik Kavram Greke halk anlamn tayan "etnos" kelimesinden gelen etnik szc muayyen bir kavime aidiyeti ifade eder (bknz.: EuGRZ 1982, s. 352). Etnik kelimesinin ilk kez 1896'da kullanlmasna karlk Etnoloji kelimesinin kullanm ok daha eskilere gitmektedir (G. Michaud, Un Concept a definir L'ethnie, s. 194). BM alt komisyonunda 1950 ylnda rk kelimesinin etnik kelimesi ile ikame edilmesi karara balanmtr (F. Capotorti, Study on the Rights of Persons belonging to Ethnic, Religious and Linguistic Minorities, Nr. 197). Bu deiikliin nedeni rk kelimesinin sadece genetik fiziki zellikleri kapsamas, buna karlk sfat olan "etnik" kelimesinin tm biyolojik, kltrel ve tarihi zellikleri de iermesidir. Medeni ve Siyasi Haklar Szlemesinin 27. maddesinde rk kavram kullanlmamakla beraber, insan haklarnn himayesine ilikin dier uluslararas enstrmanlarda gruplarn ve grup mensuplarnn rk zelliine iaret edildii hususunda herhangi bir tereddt bulunmamaktadr. Irk ayrm yapmakszn insan haklarna sayg sadece BM artnn bir temel prensibi olmayp, Medeni ve Siyasi Haklar Szlemesinin 2. ve 26. maddelerine gre de bir mkellefiyet tekil etmektedir. Irk ayrmnn her trnn ortadan kaldrlmasna ilikin szlemenin 1. maddesi ve genosidin nlenmesi ve cezalandrlmasna ilikin konvansiyonun II. maddesi "rk gruplarndan" sz etmektedir. Bu kavramlarn aznlklarla balantl olarak yorumlanmas gerekmektedir. b- Etnik aznln karakteristik zellikleri

27. madde emik aznlklarn karakteristii olarak onlarn kltrn zikretmektedir. Dier karakteristik zelliklerin yorum yoluyla saptanmas gerekmektedir. Kelime anlamndan hareket edilecek olursa etnik aznlklarn karakteristik zellikleri denilince mnhasran o gruba zg olan zellikler anlalmaktadr. Ortak dil, ortak kltr, ortak tarih, kader ve ortak gelecek karakteristik zellikler olarak karmza kmaktadr ( O. Kimminich, Neuere Entvvicklungen des Nationalitaeten- und Minderheitenrechts, s. 14). E. Allardt bu erevede yukardaki zelliklere uyan u kriterleri sralamaktadr (Implication of the Etnic Revival in Modern Industrialized Society, s. 30 vd.): 1) Grubun kendi kimliine sahip olmas; 2) Grup mensuplarnn ayn kkenden gelmesi; 3) Muhtelif kltrel zellikler gsterilmesi, rnein grup mensuplarnn ayn dili kullanmas; 4) Grup iinde sosyal ilikilerin organize edilmesi. Capotorti tarih ve kltr zelliklerinin yan sra fiziksel zelliklerden de sz etmektedir. Etnik kavramnn geni olarak yorumlanmas gerekmektedir. 27. maddenin dnya apnda bir anlam tamas nedeniyle bir rka, kasta ve kavme mensubiyetin de

AZINLIK KAVRAMI "etnik" kavram altnda mtalaa edilmesi gerekmektedir (R. Wirsing, Dimensions of Minority Protection, s. 6). Din ve dil aznlklar ayn zamanda emik aznlklar olarak grlmektedir. Dil ve din aznlklar genel olarak ortak bir kltr ve tarihe sahiptir ve kader topluluu tekil etmektedir (E. Allardt, Ethnic Mobilization and Minority Resources, s. 427 vd.). Emik yahut etnie kavram Guy Herud'un bilimsel almalar ile byk bir nem kazanmtr. Emik zellikler tayan her grup mutlaka etnik aznlk tekil etmemektedir. Bunun iin etnik grubun kendi kimliinin bilincinde olmas ve bu kimlii muhafaza etme isteinin mevcut olmas gerekmektedir (CH. Hevvitt, Majorities and Minorities, s. 150 vd.). cUygulama alan aa) Ulusal aznlklar

Ulusal aznlklar himaye eden bir hkm ilk kez 1815 tarihli Viyana nihai senedinin 1. madde 2. fkrasnda karmza kmaktadr (O. Kimminich, Regelungen der Minderheiten und Volksgruppenprobleme der Vergangenheit, s. 39 vd.). Bu dzenleme Rusya'nn, Avusturya'nn ve Prusya'nn egemenliine giren Polonya ulusunun ulusal represantasyonuna ve kimi messeselerle himaye edilmesine matuftu. Ulusal aznlk kavram birinci dnya savandan sonra aznlk himayesi erevesinde yaplan dzenlemelerle DH terminolojisine girmitir. Genel geerlilie sahip bir aznlk tanm yaplmasna o dnemde teebbs edilmemitir (Th. Veiter, Commentary on the Concept of "National Minorities", s. 274). 19. yzylda milliyetler prensibine geerlilik (her ulusun bir devlete sahip olmas, her devletin bir ulus iermesi) salanamayan yerlerde, farkl glere sahip muhtelif uluslarn ayn lkede yaamak zorunda kalmalar sonucu ulusal aznlklar ortaya kmtr (G. Dahm, Vlkerrecht, Bd. I, s. 394 vd.). "Ulusal aznlk" kavramnda yer alan ulus szc halk, ayn kkenden gelen toplum anlamnda kullanlmaktadr (Th. Veiter, Erhaltung und Gleichsellung der Minderheiten, s. 67 vd., s. 70). Ulusal aznl dier aznlklardan ayran en nemli zellik onun halk olma konusundaki siyasi iradesidir. Ulusal aznlklar genel anlamda kendi milli zellikleri, kendi tarihi, kltr yahut dili vs. olan gruplar ifade etmektedir (T. Modeen, The International protection of national Minorities, s. 15 vd.). Ulusal aznlklar, etnik aznlklann gsterdikleri zellikler yan sra, siyasi karar mekanizmasna katlma iradesine sahiptir. Bir devletin lkesinde eitli ulusal aznlklann yaamas mmkndr. Gemite ulusal aznlk kavram Avrupa'da zellikle Gneydou Avrupa aznlklan iin kullanlmtr. Avrupa insan Haklar Szlemesi'nin 14. maddesine ve AGlK nihai senedinin 1. sepetine (VII. prensip: lkesinde ulusal aznlk bulunan devletler, bu aznlk mensuplarnn kanun nnde eiik hakkna sayg gsterecektir. Bu kiilere insan hak ve zgrlklerinden gerekten istifade etmeleri iin her imkan salanacaik ve bu ekilde onlarn bu alandaki hakl karlar korunacaktr; bknz.: Internationale Dokumente zum Menschenrechtsschutz, s. 10) ulusal aznlk kavramnn alnmas bu nedenle makul karlanmaktadr.

AYE FSUN ARSAYA

ierik olarak ulusal aznlk kavram etnik aznlk kavramna tekabl etmektedir. Tl. maddenin evrensel bir anlam tamas nedeniyle ulusal aznlk kavram yerine etnik aznlk kavramnn kullanlmas daha uygun gzkmektedir. Emik aznlk kavram daha kapsamldr ve ulusal aznlk tekil etmeyen etnik gruplar da kapsamaktadr (F. Capotorti, Study on the Rights of Persons belonging to Ethnic, Religious and Linguistic Minorities, Nr. 51). bbMilletler

Baz devletler aznlk kavramn milletler kavram ile ikme etmek istemitir, rnein 1974 tarihli Dou Almanya anayasasnn 40. maddesi sorb milletinden olan vatandalarndan sz etmektedir. Ayn ekilde Romanya anayasasnn 24. maddesinde birlikte oturan milletlerden sz edilmektedir (R. Grulich, Zur Minderheitenpolitik Rumaniens, s. 71 vd.). Ulusal hukukda aznlk kavram yerine millet kavramnn kullanlmasnn DH bakmndan herhangi bir sonucu bulunmamaktadr. Dou Almanya'daki Sorb'lar, Romanya'daki Almanlar, Macarlar, Yahudiler, Ukraynallar, Ruslar, Slovvaklar, ekler aznlk kavramnn sbjektif ve objektif koullarn yerine getirdikleri lde emik, dil ve din aznlklar tekil etmektedir. Bir devletin baka kavramlar kullanarak DH tarafndan ngrlen aznlk himayesinden kurtulmas mmkn deildir. 2- Dini aznlklar Tarihte aznlklarn himayesinin dini aznlklarla balamas nedeniyle dini aznlklarn 27. maddenin kapsam ierisinde mtala edilmesi gerekmitir. aKavram

"Dini" aznlk kavram, tarih boyunca nemli lde genileme kaydetmitir, ilk aznlk dzenlemeleri hristiyanlann korunmasna matuftur. Daha sonra mslman ve yahudilerin korunmas da gereklemitir. BM almalarnda "dini" aznlk kavram en kapsaml ekliyle anlalm ve Medeni ve Siyasi Haklar Szlemesi'nin 18. maddesi paralelinde (dnce, vicdan ve din zgrl) kanaat kavramn kapsar ekilde kullanlmtr (E. Pircher, Der vertragliche Schutz etniseher, sprachiicher und religiser Minderheiten im Vlkerrecht, s. 37 vd.). b- Dini aznlklarn belirlenmesi

Yukarda yaplan aklamalarda aznlklarn hem objektif hem de sbjektif unsurlara sahip olmas gerektii zerinde durulmutu. Bu saptamann dini aznlklar iin tadil edilmesi gerekmektedir. Bir dine mensubiyet kiisel bir karardr; Sbjektif bir olaydr. Buna ramen bir dini grup muayyen objektif zellikler (gelenek, ortak tarih, organize olma ve grup yelerinin birbirleri ile iliki iinde bulunmas) gsterdii takdirde aznlk olarak tannmaktadr. Dini aznlklar 27. madde erevesinde sadece snrl olarak bamsz bir anlama sahiptir (O. Kimminich, Neuere Entwicklungen und Minderheitenrechte, s. 14 vd.). Dini aznlklar ou kez yahudi ve mslmanlar bakmndan sz konusu olduu gibi emik aznlklardr. Bir yahut daha ziyade byk dini cemaate nazaran aznlk tekil eden her kk dini topluluun 27. madde anlamnda mutlaka aznlk tekil etmesi sz konusu deildir.

AZINLIK KAVRAMI

Din kriteri bir aznla mensubiyeti belirlemede genel bir prensip deildir. Bu durum din kriterinin grubu objektif olarak toplumun ounluk tekil eden kesiminden farkedilir bir ekilde ayrdetmesi ve dinin grup mensuplarnn yaam ve kltrn etkilemesi koulu ile sz konusu olabilir. ounluun ateist olduu toplumlarda dini inanlar olan toplumlar dini aznlk olarak kabul edilmektedir. Bu durum zellikle ilgili devlette temel hak olarak dinin serbest ekilde icras temin edilmemise dini aznlk bakmndan nem tamaktadr. Dini aznlklara bir rnek olarak in'de bulunan bir mslman grup "Hui"ler verilebilir. Etnik olarak inli olan bu grubun yaam ekli, kltr ve dini inan, ounluu tekil eden kesimden farkldr (R.Wagner, In Pekings Ochsengasse steht ein Minarett, s.3). 3- DL aznlklar '

Dil aznlklarnn 27. maddenin kapsamna alnmas da tarihin bir icabdr. Tarih bir dili kullanmaya zorlamann baka bir dili olan grup ve kiiler bakmndan nemli zararlara neden olduunu gstermitir. Ulusal sorunlarn gndemde olduu toplumlarda ulusal topluluklarn sava hereyden nce dilinin tannmas iin olmaktadr. Bununla beraber dil kriteri bir aznla mensubiyeti belirlemede kesin bir l deildir. Birinci dnya savama kadar dil bir halka mensubiyetin en nemli alameti farikas olarak kabul edilmi ve bu nedenle korunmutur (J. Auerhan, Die sprachlichen Minderheiten i Europa, s. 96 vd.). aDil aznl kavram

27. maddenin aznlk mensuptan "kendi dillerini kullanma hakkndan mahrum edilemezler" eklinde formle edili ekli dil aznlklannn kendi dilleri zerinde tasarruf yetkisine sahip olduklarn ve bir aznlk tekil ettiklerini ortaya koymaktadr. Dil kavram tam olarak tanmlanmamtr. BM almalarnda dil kavram en geni yorumu ile anlalmaktadr. Bu kavram yazl yahut sadece konuulan dil olmasndan bamsz olarak diyalektleri de kapsamaktadr (E. Pircher, Der vertragliche Schutz ethnischer, sprachlicher und religiser Minderheiten im Vlkerrecht, s. 35 vd.). Ancak dil kavramnn geni yorumlanmas muayyen bir dili yahut muayyen bir dialekti kullanan btn gruplar dil aznl durumuna sokmaz. Dil aznlktan aznlk dili konuan gruplar olarak belirlenir. Bir dilin aznlk dili olup olmad grubun kendi takdiri yan sra eitli koullara baldr. Aznlk dili sadece say olarak zayf olan grubun dili olmayp, ayn zamanda dominant olmayan dili de ifade etmektedir (W. Dressler, Minderheitensprachen als Spannungsfaktoren, s. 31 vd.). b- Dil aznlklarnn saptanmas

Dil aznlklar hukuk biliminin yntemleri ile saptanamaz. Dil biliminin yntemlerinin kullanlmas gerekmektedir. Dil biliminde dil aznlklarnn saptanmas bakmndan tam kriterler mevcut olmasa da, dil aznlklannn saym listeleri mevcuttur. Bat Avrupa alan iin sadece 46 dil aznl saptanmtr (J. U. Clauss, Sprachminderheiten in den EG-Staaten). Slovaklar, Macarlar, Hrvatlar, Flamanlar, Valonlar, Galliler, Farolular, Laponlar, Okzitanlar, Basklar, Korsikallar, Gney Tirol'liler, Katalanlar, Jurallar nemli dil aznlklar arasnda yer almaktadr.

AYE FSUN A R S A A Dil aznlklarnn saptanmasnda nfus younluu, g, isizlik, dilin gelimilik derecesi, grubun dil bilgisi, muhtariyet, okul dili, kitle haberleme aralarnn mevcudiyeti, aznln bykl, etnik bir partinin mevcudiyeti, siyasi g, resmi dilin stats gibi eitli faktrler dikkate alnr (E. Allardt, What constitutes a language minority?, s. 205 vd.). cDil aznlklarnn durumu

Dil aznlklarnn durumu tm devletlerde birbirinden farkldr. Bir aznlk dilinin yahut birden ziyade aznlk dilinin karsnda (eski koloni lkelerinde grld zere) devletin resmi dili bulunmaktadr. Nijerya'da mein 400 eit dil bulunmaktadr. lkenin muhtelif blgelerinde farkl dillerin konuulmas durumunda ok dillilik sz konusudur (bi- yahut Multilinguismus'a rnek olarak svire, Belika, Finlandiya, ekoslovakya ve Yugoslavya gsterilebilir). lke genelinde dil aznl tekil eden bir grubun belli bir blgede ounluk tekil etmesi de mmkndr. mein, talya genelinde Gney Tirol' lilerin bir dil aznl tekil etmesine karlk (50 milyon talyan'a kar 279.544 Alman) Gney Tirol blgesinde almanca konuan grup saysal olarak ounlua sahiptir (D. Blumenwitz, Die vlkerrechtlichen Grundlagen der Sdtiroler-Frage). Aznlklarn durumu sosyal ve sosyolojik faktrlere baldr. Bayreuth niversitesi'nin bir aratrma projesinde, Gney Tirol'deki alman aznl ile Avusturya'daki hrvat dil aznl (Burgenland iki dil aznl olarak sosyo-linguistik durumlar ve hukuki statleri asndan mukayese edilmitir. Birinci durumda almanca aznlk dili, dier durumda ise ounluk dili olarak mtala edilmitir. Bu alma dil aznlklarnn arlkl olarak hukuki faktrler tarafndan belirlenmediini ortaya koymutur. Sosyo-politik ve corafi koullarn yan sra dil aznlnn kimlik bilinci ve ulusal ve uluslararas kamuoyuna kar varln sergilemesi gerekmektedir. Hukuki himaye nlemlerinin alnmas ve bu nlemlerin icras doal olarak bu erevede byk bir neme sahiptir. Aratrma dil aznlklarnn mevcudiyetinin kimlik bilincine (aznlk dilinin) ve bu zellii koruma isteine bal olduunu ortaya koymutur. mein, Alsas dil aznl kimlik bilincinin eksilmesi nedeniyle kaybolma tehlikesi ile kar karya bulunmaktadr (G. Woytt, ist im Jahre 2000 Deutsch im Elsass ausgestorben?, s. 195 vd.). 4 - Mnferit durumlarn birbirinden snrlandrlmas aUlusal grup ve etnik aznlk kavram

Aa yukar 20 yldr literatrde aznlklar erevesinde, ulusal grup (Th. Veiter, Das Recht der Volksgruppen und Sprachminderheiten in sterreich, 1966; Th. Veiter, Nationalitaetenkonflikt und Volksgruppenrecht), "etnik grup", "Ethnie" gibi deiik kavramlar kullanlmaktadr. 7.7.1976 tarihli Avusturya Ulusal Grup Kanunu bu gelimeye uygun olarak ulusal grup kavramn kullanmaktadr (Avusturya'daki ulusal gruplarn hukuki stats hakkndaki 7.7.1976 tarihli Federal Kanun iin bknz.: sterr. BGBI. Nr. 396). aa) Ulusal grup tanm

Ulusal grup kavram yeni deildir. Bu kavram 1930'lu yllarda Th. Veiter tarafndan incelenmitir (Th. Veiter, Was ist eine Volksgruppe?, s. 208). Veiter ulusal grup

AZINLIK KAVRAMI kavramn bir halkn paras olarak (halk burada ayn kkenden gelen ve ayn hedefleri benimseyen topluluk anlamnda kullanlmtr), arlkl ekilde baka bir halk yahut baka halklar tarafndan ynetilen bir devlette yaayan yahut hibir ekilde kendilerine ait bir devlet oluturamam (rnein Basklar, Katalanlar, Makedonyallar) gruplar nitelendirmek iin veya ulusal aznlk kavram yerine kullanmtr. 14 G ile teekkl eden aznlklar (Ruhr blgesinde yaayan Polonyallar, Viyanal ekler, Bozen'da yaayan italyan memurlar) ulusal grup olarak mtala edilmemektedir. 15 Bu gruplar organik bir byme sonucu ortaya kmamlardr. kamet ettikleri alanlarda henz nesil sona ermemitir. Bunlarn hukuki talepleri insan haklar ile snrldr. Bu grup mensuplarna kiisel himaye haklar salanmaktadr. Ancak birinci dnya savandan sonra gerekten ulusal bir grup tekil etmekle beraber, sadece kiisel himaye haklan verilen ve etkin ekilde milletler cemiyetinin himayesinden yararlanamayan emik gruplar da bulunmaktadr. Ulusal grup kavram saysal olarak bir halkn paras olma anlamn tamayp, halk parasn bir toplulua balayan zel kriterler gerektirmektedir. bb) Ulusal grup ve aznlklar arasnda ayrm

Uluslararas anlamalarda, literatrde ve yasama faaliyetlerinde ulusal gruplar ve aznlklar arasnda kesin bir ayrm yaplmamaktadr. zellikle anlamalarda ou kez ulusal aznlklarla ulusal gruplar kasdedilmektedir. Uluslararas Milliyetler Hukuku ve Regionalismus Enstits tarafndan hazrlanan (INTEREG) ulusal gruplann, etnik gruplarn yahut azmlklann korunmasna ilikin uluslararas anlama tasansnda, ulusal yahut etnik gruplardan ve aznlklardan sz edilmektedir. Emik grup kavram ulusal grup kavramna tekabl etmektedir. Tasarnn 11. madde 2. fkrasnda ulusal yahut emik grup yahut aznlk olarak, "ilgili devletin lkesinde toplam nfusun saysna gre aznlkta bulunan, herhangi bir ynetim pozisyonuna sahip olmayan, toplumun geri kalan ksmndan etnik yahut dil zellikleri gstermesi nedeniyle ayrlan, kendi kltr, gelenek ve dilini korumaya ynelik dolayl da olsa dayanma bilincine sahip olan ve nihayet ulusal yahut emik grup yahut aznlk olarak hukuken tannmak iin temsil edilme iddiasnda olan belli saydaki vatandalar" anlalmaktadr. 16- 18.5.1985 aras Cenevre'de yaplan Avrupa Milliyetler Kongresi'nde Avrupa Ulusal Gruplan Federal Birlii (FUEV) tarafndan tehdit edilen Dil ve Kltrler Uluslararas Birlii'ne (AIDLCM ve INTEREG'e arzedilen Avrupa ulusal grup haklan tasansnda da etnik gruplarn (ulusal aznlklarn) veya ulusal gruplann ayn haklara sahip olmas prensibinden hareket edilmitir (bu temel prensibler henz yaynlanmamtr). Tasardaki temel prensipler insan haklar genel bildirisinin 2. maddesine, Avrupa nsan Haklar Szlemesi'nin 14. maddesine ve Medeni ve Siyasi Haklar Szlemesi'nin 27. maddesine istinat ettirilmitir. Ulusal gruplar aznlklardan ayrmak iin eitli kriterler gelitirilmitir. Pernthaler, ulusal grup kavramnda aznlk kavramndan farkl olarak lkesel bir
14

B a z anayasalarda (Estonya, Aaland adalar, Kbrs) ulusal gruplar cemaat olarak nitelendirilmitir. ' 5 Merkezi Kopenhag'ta bulunan Avrupa Ulusal Gruplar Federal Birlii g ile teekkl eden aznlklar tam ye olarak kabul etmemektedir.

AYE FSUN ARSAYA

balantnn mndemi olduu grn savunmaktadr (P. Pernthaler, Volksgruppe und Minderheit ais Rechtsbegriffe, s. 101). Bu gre gre kkenlerinin olduu bir toprakta bir insan grubu aznlk olamaz. lke, halk kavramnn ve ulusal grup kavramnn mtemmim cz' olduu kadar, aznlk kavramnn da mtemmim cz'dr. Mnferit aznlk mensuplar da ayn ulusa! gruplar gibi ya doduklar ya da serbest olarak seip g ettikleri bir lkeye kendilerini bal hissederler. Bu sosyolojik bir gerektir ve bu sebeple ispaanmas gerekmez. Bu erevede yurt zerinde hak sahibi olma sorunu ortaya atld zaman durum zorlamaktadr. Zira bu prensip henz genel olarak DH'nun bir prensibi olarak tannmamaktadr. Yurt zerinde hak sahibi olma prensibinin dorudan ulusal aznlklarn himayesine yardmc olamayaca kabul edilmektedir. Zira yurt zerinde hak sahibi olma prensibi bugn daha ok kiisel bir insan hakk olarak kabul edilmektedir. Genel insan haklan beyannamesinin 13. madde 2. fkrasnda herkesin istedii lkeyi (kendi lkesi de dahil olmak zere) terk etmek ve geri dnmek konusunda hakk olduu ifade edilmitir. Genel beyannamenin bu hkm 1963 ylnda Avrupa Konseyi devletleri bakmndan geniletilmi ve Genel Konvansiyona ilikin 4 numaral protokol ile kuvvetlendirilmitir. Yurt zerinde hak sahibi olma konusu, kitle halinde srgnler ve yer deitirmeler sonucu olarak 1933'den beri DH erevesinde incelenmeye balamtr. imdiye dek bu hak sadece kiisel bir hak olarak ve partikuler bir DH prensibi olarak kabul edilmektedir. Yurt zerinde hak sahibi olma kiisel bir hak olarak, herkesin kendi ikmetghnda ve toplumsal yaps iinde dokunulmadan bulunma ve iradesi deimedike bu durumda kalma hakkn ifade etmektedir. Bu tanmn dayanan uluslararas uzmanlar komitesinin 1961'de srgn yasa konusunda hazrlad almann girii tekil etmektedir (H.G. Esebeck/R.Wierer, Volksgruppenrecht in Europa, s. 142 vd.). Avusturya sava sulular kanununun 5. maddesi de bu konuda olduka nemlidir. Bu madde vatandan kovmay bir su olarak tanmlamakta ve nasyonal sosyalizm dneminde devlet yetkilerinin yahut dier yetkilerin kullanlmas suretiyle Avusturya'llann yerini deitiren, mallarn kamulatran yahut vatanndan sren kimse sava sulusu olarak iln edilmektedir. Bu kanunun amac aka etnik gruplarn vatandan srlmesini cezalandrmaktadr. Halklann, ulusal gruplarn eski ikmetghlarndan srlmeleri 1961 tarihli DH konferansnda, modern DH'nun ynlendirici prensiplerinin ihll olarak grlmtr. Hatta 1936 ylnda gerekletirilen Cenevre Avrupa Uluslar Konferansnda ulusal azanlklann lkedeki hakim ulus kadar vatanlarna bal olduklar ve bu konuda devredilmez bir hakka sahip bulunduklar saptanmtr. Bir ulusal aznlk doduu, nesillerden beri atalannn yaad bir lkede vatannda kabul edilme hakkna sahiptir. Ulusal grup kavram bugn ilgili literatrde aznlk kavram yerine ve eskiden aznlk olarak geerli olan kii gruplarn ifade etmek iin kullanlmaktadr. rnein, Avusturya'da yaayan hrvat ve sloven aznlk bugn 1955 tarihli Avusturya anlamasna paralel olarak (bknz.: United Nations Treaty Series 217 (1955), s. 295 vd.) 1976 tarihli federal kanunda ulusal grup olarak nitelendirilmektedir.16 Bunun dnda

16

B u kanun Avusturya'daki etnik gruplarn ve onlarn mensuplarnn dil ve kltrlerini muhafaza etme hakkn kabul etmektedir. Her ulusal grup kanun muvacehesinde devlet tarafndan eit olarak sayg grmektedir. Etnik gruplarn ulusal danmanlklar kurmalar ve

AZINLIK KAVRAMI

zellikle klasik aznlklann dorudan lkesel bir balant iinde bulunduunu inkr etmek mmkn deildir. lkenin bir ksmnn zerinde yaayan insanlarla beraber baka bir devlete devri nceki blmlerde akland zere aznlk dzenlemelerinin balangcn tekil etmitir. rnein, Gney Tirol'deki alman dil aznl gelenek ve tarihi ile Gney Tirol ile balant iindedir (D. Blnmenwitz, Die vlkerrechtlichen Grundlagen der Sdtiroler-Frage). Ulusal gruplann azmlklandan farkl olarak kollektif bir birlik tekili hususunda irade sahibi olduklan ve bu iradenin devlet kurmaya yneldii ve isteklerinin ancak kendilerine ait bir devlet varl iinde tatmin edilebilecei de ileri srlmtr (P. Pernthaler, Volksgruppe und Minderheit als Rechtsbegriffe, s. 10). Bu saptamann doru olduunu sylemek mmkn deildir. Federatif sistemi gerekletirmeye alan yahut bamsz olarak kendi devletini kurmak isteyen ulusa! gruplann bulunduu dorudur. Ancak ynetime katlma hakk salanarak (SchleswigHolstein eyalet seim kanunun 3. paragraf, 1. fkra, 2. cmlesi muvacehesinde Danimarka aznl yasama organna temsilci gnderme hakkna sahiptir) yahut Aaland adalarnda yaayan sve'tiler lehine ngrld gibi muhtariyet haklan zerinden de ulusal gruplan tatmin etmek mmkndr. Aznlk himayesinin arlkl olarak diskriminasyonu nlemeye matuf iken, ulusal grup himayesinin kltrel, siyasi ve ekonomik gelime haklanm ierdii eklinde Ermacora tarafndan ileri srlen gr de benimsemek mmkn deildir (F. Ermacora, Volksgruppenrecht und Minderheltenschutz im regionalen Rahmen, s. 115). Gnmzde aznlklara sadece diskriminasyonu nleyici negatif haklar deil, pozitif haklar da verilmektedir. Bu erevede zerinde durulan bir baka kriter de vatandalk badr. Aznlklar bakmndan vatandalk ba l alnrken, ulusal gruplarn hibir ekilde vatandalardan olumasnn gerekmedii iddia edilmektedir. Bu iddiann geerliliini kabul etmek mmkn deildir. Gmen aznlklar vatandalk kazansalar ve kapal olarak yerleseler dahi aznlk olarak nitdlendirilmemektedir. Gmen aznlklar gerek olmayan aznlklar olarak mtala edilmektedir. Gerek ulusal aznlklar izole edilmi srekli bir minorite pozisyonuna mahkum edilen aznlklardr (rnein Volga almanlan). Ayn emik kkenden gelen bir ulus tarafndan ynetilen (konnasyonal) devletle snrda olmayan lkelerde yayan aznlklar prensib olarak gerek aznlk olarak nitelendirilmektedir. Ayn deerlendirme aznlk ile ayn emik kkenden gelen herhangi bir devletin bulunmamas durumunda da geerlidir. Gerek olmayan ulusal aznlklar buna karlk dorudan ayn emik kkenden gelen halk tarafndan ynetilen bir devletin snnnda yaayan aznlklardr (snr blgesi aznlklar). Ancak DH'da snr blgesi aznlklarnn SDR'e sahip olacana dair genel olarak kabul gren bir DH kural bulunmad srece srekli stat esas alnarak yaplan gerek ve gerek olmayan aznlk ayrm anlamn yitirmektedir. Avusturya rneinde sadece Kaerntern slovenleri bakmndan snr aznlklar sz konusudur. Zira sadece bunlar Konnasyonal bir devletle smrdadr. Bu gerek, Kaerntern slovenlerinin Avusturya'da sahip olduu staty aklamaktadr. Aznlk kavram kolaylkla daha az deerli olma imaj yaratmaktadr, Daha az deerli olarak mtala edilmeye kar diskriminasyonu nlemeye matuf nlemler alnr.
bunlarn Federal Hkmeti btn ilgili meselelerde istiare etmeleri sz konusudur (kanunun paragraf 3 vd.)

AYE FSUN ARSAYA Ulusal grup kavram ise grubun zelliine dikkat ekmekte ve devletin toplumsal yapsna iaret edilmektedir. Ulusal grup himayesi eklen grubun kendi diline, kltrne, tarihine sahip kmas ve gelitirmesi anlamn tar. Say bakmndan az olmak bir topluluun aznlk olarak nitelendirilmesini gerekli klmaz. O halde nicelik deil, nitelik nemlidir. Sosyal bakmdan aznlk olmak sadece objektif bir gerektir. Bu nitelik bakmndan bir eksi tekil etmez. Ancak bu durum uygulamada aznlk kavramnn daha kapsaml bir kavram olan ulusal grup kavram ile ikme edilmesine yol amaktadr, iki kavram arasnda yaplan ayrm sadece ekl bir anlam tamaktadr. Yukarda akland zere hukuki adan aznlk himayesi gnmzde sadece diskriminasyondan korumaya matuf olmayp, birinci dnya savandan sonra yaplan aznlk himaye anlamalarnn ve Medeni ve Siyasi Haklar Szlemesi'nin 27. maddesinin gsterdii gibi aznln kimliinin muhafaza ve gelitirilmesine de matuftur. Sonu olarak, aznlk (etnik, dil ve din) ve ulusal grup kavramlar ayn kii gruplarn ifade iin kullanlmaktadr. Ulusal grup kavram bir devlet ierisindeki toplumsal eitlilii dile getirmektedir. Bu nedenle de aznlk himayesinin bar temin etme fonksiyonuna daha iyi hizmet ettii sylenebilir. Uluslararas seviyede, zellikle BM erevesinde ulusal grup kavram kendisini henz kabul ettirememitir. Uluslararas seviyede kullanlan hukiki kavram bu nedenle hala aznlk kavramdr. Medeni ve Siyasi Haklar Szlemesinin 27. maddesinde ve insan Haklan Szlemesi'nin 14. maddesinde ve AGlK-nihai senedinde (I nolu Sepet, prensip VII) aznlk kavram kullanlmaktadr. b- Yerli halka mensup kiiler (Indigenous population) 1 7 Medeni ve Siyasi Haklar Szlemesi'nin 27. maddesinin n almalar srasnda bir lkenin "orijinal" halknn aznlk olarak tanmayaca gr temsil edilmitir (F.

Yerli halk lehine zellikle 107 sayl ILO Konvansiyonunda ve bu konuda alman bir takm resolusyonlarda ngrlen nlemler (Dnya Gda tekilatnn, ILO'nun ve UNESCO'nun yerle halkn durumuna ilikin resolusyonlar iin bknz.: Martinez-Cobo-Bericht, E/CN. 4/Sub./2/1982/2/Add. 1) rk aznlklar hakkndadr. Bu nlemler yerli halkn iradesine uygun dt nispette sz konusu halkn entegrasyonunu ve onlarn geri kalan halk ile eit klnmasn amalamaktadr. Dier taraftan yerli halk lehine zel nlemlerin ngrlmesi onlarn izole edilmesi tandansm ortaya karmaktadr. Yerli halkn korunmasna ilikin hkmler zel bir norm kompleksi tekil etmekte ve rk aznlklar bakmndan olduu gibi yerli halklarn korunmas iin zel nlemlerin alnmasna cevaz vermektedir. Bu hkmler aznlk himayesinde tipik olduu zere pozitif nlemler alnmasn gerektirmektedir. 107 nolu ILOKonvansiyonu yerli halkn topraktan yararlanmas, alma koullar,' mesleki eitimi, sosyal gvenlii, sal, okul sorunu, haberleme aralar ve yerli halkn kurulularnn korunmas gibi konularda dzenlemeler iermektedir. Bu dzenlemeler genel DH'nun bir paras olmayp, ulusal hukukta mndemi esaslara istinat etmektedir (bknz.: ILO Genel Kurulunun "yerli halkn ve kavim ve kavim benzeri halklarn korunmas ve bamsz devletlere entegrasyonu" balkl 26.6.1957'deki (40. oturumunda) ald tavsiye karar. Yerli halkn korunmasna ilikin nlemler katalogu her ne kadar genel DH erevesinde mtala edilmiyorsa da, bu nlemlere sayg uluslararas camiaya mensup devletler bakmndan kltrel ve moral bir ykmllk oluturmaktadr. Bu durumu sosyal haklara ilikin uluslararas Amerikan artnn 39. maddesi teyit etmektedir.

AZINLIK KAVRAMI Capotorti, Study on the of Persons Belonging to Ethnic, Religious and Linguistic Minorities, Nr. 48 vd. ). Yerli halkn aznlk olarak tannmas zellikle Latin Amerika, Kanada, A.B.D.'de, Kuzey Amerika'da, Avustralya'da, Avrupa'da, Norve'de tartlmtr. BM yerli halk sorununu detayl olarak incelemitir. Jose Martinez Cobo 1971'de yerli halkn diskriminasyonu hakknda bir rapor hazrlamakla grevlendirilmitir (UN-Doc. E/CN. 4/Sub. 2/1983/21/Add. 8). Bunun dnda yerli halk iin bir alma grubu ihdas edilmitir. Bu alma grubu da yerli halkn durumu hakknda bir rapor arzetmitir. Problem tekil eden husus yerli halkn tanm olmutur (25.8.1982 tarihli UN-Doc. E/CN. 4/Sub.2/l 982/39). Yerli halkn yahut mensuplarnn 27. madde anlamnda bir aznlk tekil edip etmedii azmlklann alameti farikas olarak saptanan sbjektif ve objektif kriterlere gre tesbit edilecektir. Dier bir ifade ile yerli halkn kltr, gelenek, dil, tarih gibi zellikler gstermesi ve stabil bir birlik tekil etmesi gerekmektedir. Bunun dnda kimliinin bilincinde olmas ve bu kimlii muhafaza etme istei bulunmas gerekmektedir. Yerli halk bakmndan stabil birlik, grubun mensuplar arasnda srekli sosyal ve ekonomik ilikilerin bulunmas durumunda kabul edilebilir. Grubun kendi kimliinin bilincinde olmas ise grubu toplumun ounluunu tekil eden kesimden ayran bir unsur olarak zellikle geleneklere sahip klmas ve bunlarn muhafaza edilmek istenmesi anlamn tar. Dnyadaki yerli halklarn haklan bakmndan BM tarafndan yaplan almalar dini, ulusal ve euik aznlklarn haklarna ynelik yaplan almalara nazaran olduka hzl bir gelime arzetmektedir. Alt komisyon 38. oturumundan itibaren almalarn yeni bir alma grubu tarafndan hazrlanan raporlara istinat ettirmektedir. alma grubu 1985 tarihli 22 sayl resolusyon muvacehesinde yerli talklann haklar bakmndan bir "standard setting" ile ilgili almalarna balamtr (bknz.: E/CN. 4/Sub.2/1985/SS Add. 1). 1987 ymda alt komisyon tarafndan 1992 ydnn dnyadaki yerli halklann yl olarak ilan edilmesi nerilmitir. Bu amala yerli halklarn haklanna ilikin olarak bir deklarasyon tasansnn hazrlanmas sz konusudur. Bunun dnda zel raportr Miguel Alfonso Martinez tarafndan yerli halklar ve devletler arasndaki iliki hakknda bir rapor hazrlanmaktadr (E/CN. 4/Sub.2/1987/17). BM nsan Haklan Komisyonu, yerli halklar iin bir yardm fonu kurulmas hakknda alt komisyon tarafndan yaplan neriyi benimsemitir. Bu fon alt komisyonun 1985/29 sayl karan ile gereklemitir. Fondan salanan imkanlardan yerli halklarn karlann korumaya matuf kurululann temsilcileri yararlanacaktr. BM Genel Kurulu da bu karan 13.11.1985 tarih, 40/121 sayl karan ile teyit etmitir. 1988'e kadar yardm fonunun kurulmas (resolusyon 1988/44), yerli halklann haklanna ilikin bir tasar almas (resolusyon 1981/49) yaplmas ve yerli halkn zgrlklerinin ve insan haklarnn himayesine ilikin anlama, yerleme ve dier nlemlerin (resolusyon 1988/56) akla kavuturulmas gndemi oluturmutur. Bu sorularn aratrlmas ile zel raportr Martinez grevlendirilmitir. BM insan Haklan Merkezi buna ilave olarak baka eserlerden yaplan alntlardan oluan bir metin hazrlamtr. Bu metin "Analytical compilation of existing legal Instruments and proposed draft standarts relating to indigeneous rights, prepard by the secretariat in accordance with Sub. commission resolution 1985/22" baln tamaktadr (M/HR/86/36). Bu almada genel olarak insan haklar, yaam, gvenlik, din

AYE FSUN ARSAYA zgrl, eitim, dil, salk, enformasyon, tabii zenginlikler sorunu, muhtariyet ve selfgovernment,' SDR, devleer ve yerli halklar arasnda yaplan anlamalar, szlemeler hakknda hkmler ieren uluslararas metinlere atflar bulunmaktadr. Nihayet yerli halklarn insan haklan muvacehesinde ykmllklerinden sz edilmektedir. BM insan haklan organlannn yerli halklann haklann temin iin yapt bu youn almalar din, dil, ulusal aznlklann himayesi iin yaplan almalarla karlatrld zaman, BM'in yerli halklar haklarnn teminine arlk verdii ortaya kmaktadr. Yerli halklann himayesine ncelik verilmesinin nedeni siyasidir. Yerli halklar siyasi bakmdan zayftr ve devletler bakmndan bu nedenle az tehlikelidir ve blgeyi aan mahiyette ban etkileyen bir pozisyonlan yoktur; byk devletlerin yerli halklarla kar balants yoktur. BM insan Haklan Komitesi bireysel ikayet yntemi muvacehesinde bu erevede bir uyumazl zmlemi ve Kanada vatanda bir Malisect-Kzlderilinin 27. maddeye gre himaye grmesini kabul etmitir (30.7.1981 tarihli karar iin bknz.: EuGH 1981, s. 522). Bir reservat'da doan ve byyen kiilerin prensip olarak bu pakt anlamnda bu aznln mensubu olarak mtalaa edilmesi gerekmektedir. Sandra Lovelace emik olarak bir Malisect-Kzlderilidir. insan Haklar Komitesinin grne gre, etnik farkllk onun bir aznlk mensubu olarak mtala edilmesini ve bu paktn 27. maddesinde ngrlen dzenlemeye istinat etmesini mmkn klmaktadr, insan haklar komitesi tarafndan temsil edilen bu gr literatrde temsil edilen gre uygun dmektedir. Aznlk kavramnn anlamann anlam ve amacna, aznlk himayesinin zellikle bar temin etme fonksiyonuna uygun der ekilde dar yorumlanmamas gerekmektedir. Bugn aznlk himayesinin diskriminasyon yasa ve 107 sayl ILOKonvansiyonunda ngrlen ekonomik ve sosyal nlemlerle snrl olmayp, "ethnodevelopment" olarak ifade edilen bir tr selfdetermination'u da kapsadn gz ard etmemek gerekmektedir. Ethno-development hernekadar genel DH'na istinat eden bir ykmllk tekil etmiyorsa da, 104 nolu ILO-tavsiyesinin X ve XI blmlerinde dile geldii zere, son 20 yln aznlk himaye eilimini yanstmaktadr (bknz.: UN-Doc. E/ CN- 4/Sub. 2/1982/2/ Add. 1). cMisafir iiler ve emigrantlar

Misafir iilerin ve emirganarn 27. madde anlamnda aznlk tekil edip etmedii de tartmaldr. Bu sorunun hereyden nce vatandalk ba muvacehesinde cevaplandnlmas gerekmektedir. Yukarda akland zere, arlk tayan gre gre vatandalk stats, aznlk himayesinin bir kouludur. Misafir iilerin ve emirgantlarn lkesinde bulunduklar devletin vatanda olmadklan srece aznlk himayesi kural olarak reddedilebilir. Aznlk olarak tannabilmek iin vatandaln kazanlmas koulu yansra sbjektif ve objektif unsurlann da bulunmas gerekmektedir. Federal Almanya'da bulunan misafir iilerin, rnein Trklerin gnn birinde aznlk olarak kabul edilmesi ihtimal d deildir (Th. Veiter, Nationalitaetenkonflikt und Volksgruppenrecht im 20. Jahrhundert, s. 80 vd.).

AZINLIK KAVRAMI

Emirgantlarn gnll olarak gelmeleri nedeniyle aznlk tekil edemeyecekleri yolunda BM organlarnda ileri srlen gr hukuken balayc deildir (F. Capotorti, Study on the Rights of Persons belonging to Ethnic, Religious and Linguistic Minorities, N. 47 vd.) Tm bir ulusal grubun baka bir devlete iltica etmesi ve yeni devletin vatandaln kazanmas ve buna ramen kendi kltr ve tarihini muhafaza etmek istemesi tasavvur d deildir. Bu iddia, grubun uzun zamandr o devlette yaamas (on yl akn yahut daha uzun bir sre) ve 27. madde anlamnda aznlk tekil etmesi durumunda kabul edilebilir. d- ingeneler ve sabit ikmetghlar olmayanlar aa) ingeneler

Avrupa'nn eitli devletlerinde, rnein Federal Almanya, Fransa, spanya, Portekiz ve Norve'te yaayan ingeneler kendi tarihi, kltr, gelenekleri, hukuk prensipleri olan etnik gruplardr. ingeneler kendi yaam tarzlar ile ak olarak halkn geri kalanndan farkllk gsteren ve kendi kimliklerinin farknda olan gruplardr. Ancak bu durum grup mensuplarnn ounlua entegre olmasn engellememektedir. ingeneler hibir lkede kendilerine ait bir blgede oturmamakta ve herhangi bir devlet tarafndan desteklenmemektedir. Yerleim ekli aznlklarn tannmasnda l olmamaktadr. ingenelerin Almanya'da nc imparatorluk (drittes Reich) dneminde varlk haklarnn gasp edildiinin ve birok mensuplarnn idam edildiinin bilinmesine ramen ingeneler lehine bir aznlk himayesi ngrlmemi, konu uluslararas seviyede uzun sre ihmal edilmitir (UN-Doc. E/CN. 4/Sub. 2/SR. 795, s. 5 vd.). Son yllarda ingenelerin eitli lkelerde aznlk olarak tannd grlmektedir. Medeni ve Siyasi Haklar Szlemesinin 40. maddesine gre arzedilen raporlarda ingenelerin 27. madde anlamnda aznlk olarak tannd grlmektedir (rnein Norve, UN-Doc. CCPR/C/l/Add. 5; spanya, UN-Doc. CCPR/C/4/Add.5). 1991 AGIK Cenevre Uzmanlar Konferansnda kabul edilen nihai dokmanda ingenelere ilikin bir dzenleme kabul edilmitir. Bu dzenlemede ingenelerin maduriyetine yol aan propogandalara kar katlmc devletlerin yasal ilem yapma mkellefiyeti ngrlmektedir (bknz.: Neue Zricher Zeitung, Samstag/Sonntag 20/21 Juli 1991). bb) Sabit bir yerde ikamet etmeyenler

Sabit ikmetgh olmayan kiiler, belli bir gruba mensubiyetleri olmayan, zel, etnik, dini ve dil zellikler gstermeyen sabit ikmetgh olmadan yaayan kimselerdir. Bu kiiler 27. madde anlamnda aznlk olarak mtala edilemez. IV. Etnik, dil veya din aznlklarnn belirlenmesi 1 . Aznlklar belirleme yetkisi

imdiye kadar yaplan inceleme etnik, dil ve din zellikleri gsteren kii gruplarnn hangi koullar altnda aznlk olarak tannabilecei konusuna k tutmaya

AYE FSUN A R S A A almtr. Kimin bu kii gruplarn aznlk olarak tanmaya yetkili olduu konusu ise bu blmde ele alnacaktr. 27. madde azmlklann belirlenmesi sorununu dzenlememektedir. 27. madde aznlklarn varln esas alarak dzenlemeler getirmektedir. "Etnik, din yahut dil aznl olan devletlerde " eklinde devam eden dzenleme aznlklar tanma yetkisinin mnhasran ilgili devlete ait olduu konusunda herhangi bir ipucu vermemektedir. Bir grubun aznlk olarak yahut kiilerin aznlk mensubu olarak tannmas 27. maddenin koullan muvacehesinde ncelikle tannmak isteyen grubun yahut kiilerin talepleri dikkate alnarak deerlendirilir. Aznlklar belirleme yetkisinin kime ait olduu sorununun doru ekilde cevab BM artnn 2. madde 7. fkrasnn da dikkate alnmasn gerektirmektedir. Azmlklann himayesi konusu iki sava arasndaki durumdan farkl olarak bugn insan haklannn bir paras olarak, ulusal yetki alannda mtala edilmemektedir (F.Ermacora, Human Rights and Domestic Jurisdiction (Article 2, pragraph 7 of the Charter, s. 374 vd.). Muayyen bir grubun 27. madde anlamnda aznlk olarak tannp tannmayaca szlemenin 28. maddesine gre kurulan insan haklar komitesi tarafndan da saptanabilir. nsan haklar komitesi, szlemenin 40. maddesine gre devletlerin raporlann kabul etmeye, eer ilgili devlet ihtiyari protokol imzalamsa, bireysel bavurulan kabul etmeye ve incelemeye yetkilidir 18 . Aznlklarn himayesinin uluslararas insan haklar konvansiyonunun bir paras olmasndan sonra, devletler tarafndan hukuken tannmayan azmlklann da DH'nun ve BM'in ilgili dzenlemelerine istinat etme yetkilerinin olduunu kabul etmek gerekmektedir. Uluslararas insan haklar szlemelerine katlan devletler insan haklarnn etkin olarak geerli klnmasna ilikin iradelerini kantlayarak muhtar bir aznlk konzeptinin domasna katk salamlardr. Bu muhtar aznlk konzepti, hukuken tannsn yahut tannmasn tm aznlklar bakmndan devletlere l olmak durumundadr. Bunun anlam, aznlklarn ve onlann mensuplarnn tannsnlar yahut tannmasnlar kendi durumlarna uygulanmas sz konusu olan DH normlarna istinat edebilmesidir. Bu nedenle Fransz hkmetinin Medeni ve Siyasi Haklar Szlemesinin 27. maddesine ilikin olarak yapt ekince DH normlanna ters dmektedir ve caiz deildir. Fransa tarafndan yaplan bu ekincenin 27. maddenin kapsamna giren aznlk mensuplan bakmndan herhangi bir nemi yoktur. Grup mensuplannn, kendi zelliklerini muhafaza etme konusundaki iradelerinin nemi Copotorti'nin raporunda yaplan saptama da ortaya kmaktadr; "if the existence of a minority group within a state is objectively demonstrated, non-recognizing of the minority does not disperse the state from the duty to comply with the principles in Article 27". DH ulusal alanda yaayan etnik, dil, din aznlk mensuplarna zelliklerini muhafazaya matuf uygun bir himaye salamaktadr. Caportorti raporunda halkn ve
' 8 Medeni ve Siyasi Haklar Szlemesine ilikin ihtiyari protokol, grup haklarna ilikin bir hkm iermemektedir, ihtiyari protokoln 1. maddesi sadece szlemede garanti edilen birey haklarnn ihlalinden sz etmektedir. Ancak birey haklarnn ve kollektif haklarn karlkl etkileiminden hareket edilmesi durumunda, bireylerin de kollektif bir hakkn ihllini pekl ileri srmesi mmkn olabilir (Seminar on the Promation and Protection of National Ethnic and other Minorities, Ohrid (1974), UN-Document ST/TAO/HR/49).

AZINLIK KAVRAMI
\

67

gruplann iradesinin nemini vurgulayarak, aznlklar konusunda muhtar bir DH konzeptinin olduunu teyit etmitir. Buna karlk i hukukta azmlklann korunmas iin hangi nlemlerin uygun olduunu tayin etme yetkisi ilgili devlete aittir. Aznlk yahut aznlk mensuplarna salanacak himaye, koruma nlemlerinin alnmasn yahut baz nlemlerden uzak durulmasn isteyen aznln kendisi tarafndan akla kavuturulabilir. Aznlklarn taleplerinin neler olabilecei konusunda G. Ashworth tarafndan yaynlanan alma rnekler getirmektedir.(G.Ashworth, World Minorities, s. 40 vd.) Bu rneklere gre kimi aznlklar sosyal entegrasyon (Amerika'daki siyahlar, Fransa'daki Cezayirliler, Kuzey irlanda'da Katolikler, ingiltere'de bat Hint adalarndan gelenler, Japonya'da Burakumin'ler) kimileri buna karlk ekonomik entegrasyon istemektedir (Amerika'daki inli'ler); bir nc grup bamszlk talepleriyle ortaya karken, kimileri de yurtlanna dnmek istemektedir. DH aznlklarn himayesine ilikin nlemler konusunda uygun koullarn yaratlmas yetkisini devletlere brakmakla beraber, keyfilie yerftraklmamaktadr. DH devletler tarafndan dikkate alnmas gereken muayyen bir asgari standart gelitirmitir. DH, gerilim ve uyumazlklarla dolu dnyada devletlere ynlendirici bir takm kriterler vermek durumundadr. Zira sadece hukuk aznlklarn taleplerine uygun bir zm getirebilir. ' 2 . Aznlklarn saptanmas olanaklar Azmlklann belirlenmesi iin objektif ve sbjektif teoriler gelitirilmitir (F. du Buy, Einige Gedanken ber Probleme bei der Interpretation des Minderheitenbegriffes, s. 34 vd.). 19. yzylda ve 20. yzyln banda temsil edilen objektif teori aznlklarn objektif kriterlerle, ortak kken, kltr, ana dil, din yahut yerleim alan ile belirlenebileceinden hareket etmitir. Sbjektif teori buna karlk sujenin kendi iradesine istinat etmektedir (F. du Buy, s. 35 vd.). iki teoriden hibiri yalnz bana geerli olamamtr. Bir aznln tanmnda sbjektif ve objektif kriterleri bir arada l alan 3. teori 27. maddenin aznlk kavram koullanna da uygun dmektedir (F. du Buy, s. 37). G. Jellinek hakl olarak bir ulusal aznla mensubiyetin bir seim konusu olamayacana iaret etmektedir. Bugn alman olann yarn slav olmas mmkn deildir (G. Jellinek, Das Recht der Minoritaeten, s. 29). Dini bir aznla mensubiyet buna karlk sadece bireyin kendi karanna baldr. Azmlklann belirlenmesi ekil ve yntem bakmndan (rnein nfus saym kanunu) -ilgili aznlk gruplarnn ve aznlk mensuplarnn temel haklar ihlal edilmedii oranda- ilgili devletlerin yetkisine girmektedir (bknz.: EuGRZ 1977, s. 500). V . Medeni ve Siyasi haklar Szlemesinin 27. maddesinde Yer Alan Hukuki teminatlar 1 . Evrensel bir DH aznlk dzenlemesi olarak 27. maddenin fonksiyonu 27. maddede yer alan hukuki teminatlann yorumunda dzenlemenin fonksiyon ve amacnn dikkate alnmas gerekmektedir. 27. madde tm szleme taraf devletlerde geerlilik iddia eden balayc bir dzenlemedir (Fransa Medeni ve Siyasi Haklar

AYE FSUN ARSAYA Szlemesinin 27. maddesine ilikin olarak onay srasnda ekince yapmtr. Fransz anayasasnn 2. maddesi muvacehesinde Fransa'nn 27. maddeden etkilenmeyecei ifade edilmitir). Aznlklarn mnferit devletlerdeki durumunun farkl olmas nedeniyle 27. maddeden aznlk himayesinin somut bir eklini istihra etmek mmkn deildir. 27. madde aznlk haklarnn tm devletler tarafndan sayg gsterilmesi gereken zn garanti etmektedir. 2 . Teminatlarn hukuki tabiat; Teminatlarn hukuki tabiat sorunu aznlk kavramnn tanm yansra onun kadar tartlmyor ise de aznlk himayesinin en nemli sorununu tekil etmektedir. 27. maddede yer alan dzenlemenin hukuki tabiatn belirlemek iin, 27. maddede zikredilen haklarn, mnferit grup mensuplarn himaye eden bireysel haklar m, yoksa grubu tm itibariyle himaye eden kollektif haklar m oluturduu hususunun akla kavuturulmas gerekmektedir. Bunun anlam ngrlen haklarn sujesinin tayinidir. Bunun dnda incelenmesi gereken bir dier nokta da, haklarn nasl bir ierie sahip olduu, ngrlen haklarn koruyucu nitelikli haklar m yoksa pozitif nitelikli (kimi ilemlerin yaplmasn talep etme hakk veren) haklar m oluturduu hususudur. Aznlklarn himayesinin hukuki nitelii sorunu yeni olmamakla beraber, konunun 27. maddenin somut dzenlemesi esas alnarak incelenmesi bir yenilik tekil etmektedir. a. Bireysel Haklar yahut Kollektif Haklar aa) ki Kavramn Birbirinden Ayrlmas

Bireysel haklar mnferit kiilerin birey olarak dorudan sahip olduklar haklardr.. nsan haklan, medeni haklar ve temel zgrlkler hereyden nce bireysel haklardr (O. Kimminich, Regelungen der Minderheiten- und Yolksgruppenprobleme in der Vergangenheit, s. 51). Dier bir ifade ile sz konusu teminatlan bireyler sadece kendileri iin talep edebilir. Ancak insann toplum iinde dier bireylerle bitlikte yaamas ve temel haklann toplum iinde kullanmas nedeniyle, temel haklann grup haklar boyutu da ortaya km ve kabul edilmitir (P. Haeberle, Verbaende als Gegenstand demokratischer Verfassungslehre, s. 481). Federal Alman Anayasasnn 19. madde 3. fkras gruplarn temel hak ehliyetini kabul etmektedir. bb) Aznlklar Bakmndan Haklarnn likisi Bireysel Haklarn ve Grup

Bugn DH'daki eilim grup haklanndan uzak durulmas yolundadr. Aznlklar bakmndan bireysel haklarn ve grup haklarnn ilikisi P. Pernthaler tarafndan detayl olarak ele alnm (P. Pernthaler, Der Schutz der etnischen Gemeinschaften durch individuelle Rechte) ve ulusal grup statlerinin devletin insan unsurunun entegrasyonuna matuf bir ara olduuna dikkat ekilmitir. Ulusal grup haklarnn en nemli dayanan bireysel bir hak olarak, mnferit bireylerin muayyen bir ulusal gruba mensup olduklarn ilan edebilmeleri hakk (P. Pernthaler, Gruppenschutz im Volksgruppenrecht und seine Verbindung zum individuellen Minderheitenschutz, s. 90 vd.) tekil etmektedir.

AZINLIK KAVRAMI Aznlk himayesi gruplarn himayesini gerektirmektedir. Kltrn muhafaza edilmesi, kltrn ortak olarak kullanlmas, icra edilmesi ile mmkndr. Kltr kavram sadece bir halk yahut onun paras bakmndan tasavvur edilebilir. Birey mnferiden bir kltre sahip kamaz. Bir dilin muhafaza edilmesi ve gelitirilmesi ayn ekilde sadece mnferit bireylere o dili kullanma hakk verildii takdirde mmkn olamaz. Bir dilin korunmas o dilde ders verilmesini, o dili retecek retmenlerin yetitirilmesini, dilin literatr, dergi, radyo ve televizyonda, blgesel iareerde kullanlmasn gerektirir Kendi dinini tanma ve icra etme hakk da, dinini mensup olduu dini camiann yeleri ile birlikte, onlarla toplu olarak icra etme anlamnda kollektif bir haktr. Bu hak ayn zamanda doal olarak bireysel bir haktr. cc) 27. maddenin Yorumu

27. madde erevesinde grup himayesinin mi yoksa bireysel himayenin mi saland sorusunun cevaplandrlmas madde hkmnn anlam ve amacnn ve devletlerin uygulamasnn dikkate alnmasn gerektirmektedir. 27. maddenin "emik, din yahut dil aznl olan devletler " eklinde formle edilii grup haklar iin bir ipucu vermektedir. Madde hkmnn "bu aznlklann mensuplar " eklinde devam eden formle edilii ise bireysel haklara bir atf tekil etmektedir, insan haklar szlemesine byle bir dzenlemenin alnmas ngrlen himayenin bireysel niteliine bir karine tekil etmektedir. Capotorti raporunun balnda da bireysel himayeye iaret edilmektedir: "Study of the rights of persons belonging to ethnic, religious and linguistic minorities". Bu formlasyona uygun olarak tekil edilen alma grubu "on the rights of persons belonging to national, ethnic, religious and linguistic minorities" ismini almtr (UN-Doc. E/CN. 4/Sub. 2/455/Rev.l). Literatrde bugn hala 27. maddede ngrlen haklarn bireysel haklar olduunu savunan grler arlk tamaktadr (J. Szabo a.g.e. 26, s. 11; V. van Dyke, Human Rights and the Rights of Groups, s. 725 vd.). Ancak dier taraftan 27. maddede ngrlen haklarn grup himayesi salandna dair saysz emareler vardr. 27. madde aznlklarn mevcudiyetinden hareket etmektedir. Aznlklar grup olarak nitelendirilir. Bir aznln mensuplar gruplarnn dier mensuplaryla birlikte kendi kltrel yaamlann srdrme ve gelitirme, kendilerine ait deerleri koruma hakkna sahiptir. Zikredilen haklar kullanma istei, bir grubun yesi olma uurunun sonucudur. Bireylerin zikredilen haklar kullanrken engellenmeme hakkna, grup yelerinin zikredilen haklan kullanma isteine devletlerin sayg gsterme ykmll tekabl etmektedir. Kendi kltrn yaatma, kendi dinini tanma ve icra etme, dilini kullanma haklan dorudan bir gruba mensubiyete delalet eden haklardr. BM genel kurulunun 10.12.1988 tarihli "Fate of Minorities" balkl resolusyonunda (Res. 217C (III) aznlklar bir btn olarak muhatap alnmtr. Bunun anlam devletin bir grubun yelerini zorla asimile edememesi, grup yelerinin kimliklerine sayg gstermesidir. Aznlk himayesi artan bir ekilde grup himayesi olarak kabul edilmektedir. Capotorti 27. maddede verilen haklan birey haklar ile grup haklan arasnda yer alan

AYE FSUN A R S A A

haklar olarak grmektedir (F. Capotorti, Study on the Rights of Persons belonging to Ethnic, Religious and Linguistic Minorities, Nr. 100). Tomuschat (Ch. Tomuschat, Protection of Minorities under Article 27 of the International Covenant on Civil and Political Rights, s. 966) ise kollektif haklan grubun varlna ilikin olduu nisbette kabul etmektedir. Tomuschat gruplann 27. maddede ngrlen haklann sujesi olduunu ileri sren gr red etmektedir. Ermacora, maddenin ortaya k tarihinden hareketle 27. maddenin grup himayesine ilikin unsurlar ierdii sonucuna varmaktadr. Ermacora bunun dnda szlemenin 40. maddesi nda devletler tarafndan arz edilen raporlarda azmlklann grup olarak rapor edildiine, bu nedenle aznlk himayesinden "grup himayesinin" anlalmas gerektiine iaret etmektedir (F. Ermacora, The Protection of Minorities before the UN, s. 322 vd.). Aznlk himayesi tartmasz olarak dolayl bir grup himayesidir. Mnferit aznlk mensuplan tarafndan aznlk haklannn talep edilmesi bir aznln mevcudiyetini an komaktadr. Devletlerin aznlk mensuplann toplumlannm deerlerinden mahrum edememesi kural, devletlere deerleri yaratan toplumlann varlklann garanti etme ykmlln getirmektedir. Toplumlann varlk nedenleri onlar tarafndan yaratlan deerlerdir. Bu nedenle devletler ilk planda bu deerleri korumakla ykmldr. Grup kimlii garanti edilmeksizin bireysel haklar garanti edilemez. Sonu olarak, 27. maddenin bir taraftan birey haklan ierdiini dier taraftan da grup himayesine ilikin ak unsurlar ierdiini syleyebiliriz (Y. Dinstein, Collective Human Rights of people and Minorities, s. 118). Aznlklar iin grup haklan olarak u haklar sz konusu olmaktadr Yerel ynetim ile siyasette ve hkmette grup haklarnn korunmas, etnik gruplann yrtme ve yasamada temsili (rnein Schleswig-Holstein eyalet seim kanununda eyalet meclisinde Danimarka aznlna bir sandalye garanti edilmitir), kamu hizmetlerine katlm garanti eden nlemler, kltr ve eitimde grup haklan (V. Dyke, Human Rights and the Rights of Groups, s. 729). Grup haklar genelde Selfdetermination hakk erevesinde zikredilmektedir. b . 27. maddede Yer Alan Teminatn Nitelii 27. maddede yer alan teminatlarn ne tr bir ierie sahip olduunun da aratmlmas gerekmektedir. Negatif haklar, devletin vatandalarn zgrlk alanlarna mdahale edememesi anlamn tar. Devletler bu erevede eit muamele hakkn tanmakta ve ayrmc muameleyi yasaklamaktadr (R. Wirsing, Dimensions of Minority Protection, s. 9 vd.). Diskriminasyonun nlenmesine ilikin nlemler erevesinde aznlklarn asimilasyonu deil hukuki entegrasyonu sz konusu olabilir. Ancak, diskriminasyon yasa ile salanan entegrasyonun sosyolojik bir sonucu olarak asimilasyon gerekleebilir. Diskriminasyonai kar sava yasaklayc ve koruyucu nlemlerle yaplabilir. Devletlerin kiiler ve dolayl olarak gruplar bakmndan sonular olan diskriminasyonu nleme mkellefiyeti ius cogens nitelikli olarak kabul edilmektedir. Bununla beraber diskriminasyon yasa muvacehesinde alnacak nlemler ulusal yetki alannda mtala edilmektedir.

AZINLIK KAVRAMI

insan haklan ncelikle devletin kiilerin zgrlk alanlarna mdahale olanaklann snrlayan "kar koyma" haklar olarak ortaya kmakla beraber, yeni gelimeler medeni haklarn ve temel haklarn devlet tarafndan ereve koullarn yaratlmas ve muayyen icraatlarn yerine getirilmesi halinde kullanlmasnn mmkn olduunu ortaya koymak tadr. Medeni ve Siyasi Haklar Szlemesinin 27. maddesi dier hkmlerden farkl olarak, anlama taraflarnn salk yahut kamu gvenlii, kamu dzeni, genel ahlk, halk sal veya benzeri gerekelerle snrlayc nlemler almasna imkn veren bir dzenleme iermemektedir. 27. madde ancak olaanst kimi durumlarda, rnein ulusun varln tehdit eden ve mevcudiyeti resmen ilan edilen durumlarda yrrlkten kaldmlabilir (krt.: 4. madde, 1. fkra). phesiz olaanst hal durumlannda da rk, renk, cinsiyet, din veya sosyal mene nedeniyle diskriminasyon yaplamaz (krt.: 4. madde, 1. fkra). Olaanst hal durumlannda 27. maddede ngrlen ykmllklere aykr tedbirler alnabilmesi aznlk haklannn szleme tarafndan program hkm olarak ngrlmeyip tamamen tersine sadece zel siyasi durumlarda snrlanmas mmkn gerek haklar olarak kabul edildiini teyit etmektedir. Aznlk himayesi grup hakalarndan hareket etmektedir. Aznlk himayesi bakmndan pozitif haklar gruplarn korunmas ve tevik edilmesi anlamn tar. Aznlklar zel haklara gereksinim duyarlar. Dier bir ifade ile insan haklan ve temel zgrlklerden ayn lde yararlanabilme olanana sahip olmak iin toplumun ounluunu tekil eden kesimine nazaran zel bir statye gereksinim duyarlar (F. du Buy, Minderheiten-und Volksgruppen in Europe und im Rahmen der VN, s. 93; R. Wirsing, Dimensions of Minority Protection s. 9; F. Mnch Der Minderheitenartikel im Menschenrechtstext der Vereinten Nationen, s. 95 vd.). Bugn aznlklarn grup olarak himayesini destekleyen evrensel ve quasi evrensel karakterli uluslararas bir standart mevcuttur (J. Fawcett, The international Protection of Minorities, s. 4). Aznlk himayesinin mnhasran devletlerin i ilerine ait olduu eklinde yaplan iddiann, BM'in aznlklar iin kabul ettii kurallar ve asgari standartlar nda kabul edilmesi zordur. Genel DH ve evrensel - quasi evrensel karakterli BM hukuku grup himayesini ama olarak kabul etmektedir. BM'in insan haklar politikasnn balangcn tekil eden 10.12.1948 tarihli 217 C(III) sayl genel kurol resolusyonunda, BM'in aznlklarn kaderi karsnda ilgisiz kalamayaca, BM'in rk, ulusal, dini yahut dil aznlklarnn korunmas konusunda etkin nlemleri alnmasn imkan dahiline sokan almalar destekleyecei aklanmtr. BM bu erevede 1948'den sonra saysz genel nlemler almtr; bunlar arasnda genosidin nlenmesi ve cezalandrlmas konvansiyonu; koloni lkelerine ve halklanna bamszlk verilmesi hakknda deklarasyon (BM Genel Kurulunun 14.12.1960 tarihli 1514 (XV) sayl resolusyonu); apartheid politikasna kar saysz nlemler; yerli halkn, kavim ve kavim benzeri toplumlarn korunmas ve bamsz devletlere entegrasyonu hakkndaki 107 sayl ILO-Konvansiyonu bulunmaktadr. 27. madde, ngrlen haklarn nitelii hakknda ak bir cevap vermemektedir. " bu aznlklarn mensuplar haklarnan mahrum edilemez " ifadesi, madde hkmnde yer alan hakkn negatif niteliine bir iaret tekil edebilir, Ancak hkmn ama ve anlam ve formle edili ekli, aznlk himayesinin kimi pozitif haklar

AYE FSUN ARSAYA iermesini gerektirmektedir. Bu paktn 2. madde 2. fkrasna gre anlamaya taraf devletler anlamada ngrlen haklara etkinlik salamak iin gerekli nlemleri almakla mkelleftir. Capotorti de raporunda 27. maddenin eitlik prensibi dnda gruplarn mevcudiyetlerini korumak iin garantiler sunduunu ifade etmektedir. Pozitif haklar verilmesi erevesinde aznlklara mali yardm yaplmamas durumunda aznlklarn varlnn tehlikeye girip girmeyecei sorusu ortaya kmaktadr. Devletin muhtelif gruplara mali yardm yapmas durumunda, dolayl olarak aznlklarn bu konuda bir talepte bulunma hakkndan sz edilebilir (Ch. Tomuschat, Protection of Minorities under Article 27 of the International Covenant on Civil and Political Rights, s. 969 vd.). Pozitif haklarn verilmesi devletin mali durumuna baldr. 27. maddenin evrensel karakteri muvacehesinde aznlklara pozitif haklar verilmesi ancak prensip olarak kabul edilebilir. Devletler pozitif haklar bakmndan mnferiden dzenleme yapma yetkisine sahiptir (takdir hakk). Farkl bir durum, devletin bir aznl bu haklardan mahrum ederken, karlatrlabilir durumda olan dier aznlklara bu imkanlar salamas durumunda ortaya kabilir 3 . ngrlen Mnferit Teminatlar a) Kltrel yaamn grubun dier mensuplar ile birlikte canl tutulmas Kltr kavramnn en kapsaml bir ekilde anlalmas gerekmektedir (F. Capotorti, Study on the Rights of Persons belonging to Ethnic, Religious and Linguistic Minorities, Nr. 222). Bu kavram tarihin, geleneklerin, rf ve adederin yaatlmasn kapsamaktadr. Salanacak teminadann tr konusunda 27. maddeden herhangi bir ipucu istihra edilememektedir. Bu teminatlar hakknda, eitli lkelerde yaplan uygulamalar fikir verebilir. Muhtariyet, aznln kltrel yaamnn garanti edilmesinde en uygun yntem olarak kabul edilmektedir (Th. Veiter, Nationalitaetenkonflikt und Volksgruppenrecht, im 20. Jahrhundart, s. 269). b) Kendi dinini tanma ve icra etme Hkmn formle edili ekli ierik olarak szlemenin 18. maddesinde yer alan dzenlemeye paralellik gstermektedir. Etnik, din veya dil aznlna mensup bireylerin kendi dinlerini aklama ve onu icra etme hakk, dnce, vicdan ve inan zgrl kapsamnda yer almaktadr. Dinini aklama ve onu icra edebilme hakk uluslararas medeni ve siyasi haklar szlemesinin 18. maddesinde temin edilmitir. phesiz 18. maddenin ierii 27. maddeyi amaktadr. Zira, bu hkm dnce, vicdan ve inan zgrl yan sra, ebeveyn ve vasilere aka ocuklarna kendi kanaatlerine gre dini ve ahlki eitim verme hakkn ngren bir dzenleme iermektedir, inan zgrlnn aznlk himayesi iinde mtala edilmesi, inan zgrlnn ulusal gruplar iin zel roln vurgulamaktadr. Dini topluluklarn kurulmas, idame ve muhafaza edilmesi, dini yerlerin ve ibadethanelerin korunmas bu dzenlemenin kapsamnda mtala edilmektedir (F. Capotorti, Study on the Rights of Persons belonging to Ethnic, Religious and Linguistic Minorities, Nr. 227, 386 vd.). 27. maddenin ngrd dzenleme baz devleerde (rnein Dou bloku devletlerinde) 18. maddede yer alan haklarn dini cemaaere ve onlarn mensuplarna yasaklanmas, ateist grn yaylmas ve dini cemaat mensuplarnn aznlk durumuna sokulmas nedeni ile byk bir nem kazanmtr.

AZINLIK KAVRAMI

Etnik olarak in halkna mensup olmakla beraber mslman olan "Hui"lerin himayesi iin ngrlen dzenlemeler, dini aznlk himayesinin gzel bir rneini - vermektedir. Bu grup mensuplarnn inan nedeniyle sadece dana eti yemesi ve dana etinin de domuz etine nazaran pahal olmas nedeniyle, bu dini grup mensuplarna zel bir mali destek verilmektedir. Bunun dnda aznlklar iin tek ocuk kural geerli deildir (R. Wagner, In Pekings Ochsengasse steht ein Minarett). t c) Kendi dilini kullanabilme Aznlklarn ve mensuplarnn kendi dilini kullanma hakk DH seviyesinde ok az somutlatrlabilmitir. Dil aznlklannn durumu olduka farkldr ve her bir devlette baka trl ortaya kmaktadr. 27. madde hkmnden kendi dilini konuan her grubun yahut grup mensubunun 27. madde muvacehesinde bu hakka sahip olduu sonucu kmayp, sadece aznlk koullann yerine getiren gruplann 27. maddeye istinat edebilecei sonucu kmaktadr. Bu balamdan her diyalekt yahut dilin 27. maddenin himayesinden otomatik olarak yararlanaca sylenemez (F. Capotorti, Study on the Rights of belonging to Ethnic, Religious and Linguistic Minorities, Nr. 290; E. Pircher, D e r vertragliche Schutz ethnischer, sprachlicher und religiser Minderheiten im Vlkerrecht, s. 35). Ancak kendi dili nedeniyle bir devlet iinde aznlk durumunda bulunan kii gruplan bakmndan Medeni ve Siyasi haklar szlemesinin taraf olan her devlet, aznln gelimesi iin gerekli olan dilin kullanmn salayan koullar yaratmakla mkelleftir. Bu durum szlemenin 2. maddesinden de domaktadr. Aznlk mensuplannn ana dillerini kullanma hakk resmi ilikilerle snrl deildir. Aznlk dilinin resmi ilikiler dnda yasaklanmas da DH ykmllnn ihlli sonucunu verir. Ana dilde ders grme hakk buna karlk szlemede ak olarak ngrlmemitir. Ana dilde ders grme dilin korunabilmesi iin en nemli garantidir. Ancak ana dilde ders grme, gruplann bykl yahut yerleim ekli gibi eitli koullara baldr. Ana dilde ders grme hakk bu nedenle szlemenin tm taraflan bakmndan balayc olarak ilan edilemez. Medeni ve Siyasi Haklar Szlemenin 27. maddesinde dile gelen haklar maddi anlamda grup haklardr. Bu sonu hereyden nce ana dili serbeste kullanma hakk erevesinde karmza kmaktadr. Dil haklan her zaman grup haklandr; zira toplumda bu dili konuan ve anlayan bakalar ile konumakszn bir dilin serbest olarak kullanlmas mmkn deildir. VI. Aznlklarn Sadakat Mkellefiyeti 27. madde anlamnda aznlk bir devlet iinde yer alan ve devletten zel bir himaye isteyen gruptur. Bu nedenle, aznlklardan kar bir edim olarak, lkesinde yaadklan devlete kar bir sadakat borcunun bulunup bulunmad, dier bir ifade ile sadece devlete sadk olan gruplarn 27. madde anlamnda aznlk olarak kabul edilmesinin mmkn olup olmad hususunun aratnlmas gerekmektedir.

AYE FSUN A R S A A Sadakatin tm vatandalardan beklenmesi nedeniyle, aznlklar da doal olarak sadakat mkellefiyetine tbidir (Th. Veiter, Nationalitaetenkonflikt und Volksgruppenrecht im 20. Jahrhundert, s. 162 vd.). 27. maddede sadakat aznlklardan zel olarak talep edilmemektedir. Capotorti raporunda aznlklarn sadakat mkellefiyetinden hareket etmitir (F. Capotorti, Study on the Rights of Persons belonging to Ethnic, Religious and Linguistic Minorities, Nr. 23). Ancak sadakat mkellefiyeti, aznln demokratik yollarla SDR'ni talep etmesini engellemez (F. Ermacora, Nationalitaetenkonflikt und Volksgruppenrecht, s. 35). VII. 27. maddenin szlemenin dier teminatlar ile ilikisi 1- Genel insan haklar ve temel zgrlkler insan haklan szlemesi, szlemenin 1. madde 1. fkrasna gre tm insanlann istifadesine sunulan teminatlar iermektedir. Bu teminatlar, 18. maddede yer alan inan zgrl ve 19. maddede yer alan dnceyi aklama zgrl gibi aznlk mensuplannn da snrsz olarak talep edebilecekleri bireysel haklardr. 26. maddede yer alan diskriminasyon yasa ile aynca dolayl bir aznlk himayesi salanmtr. 2- Medeni ve Siyasi Haklar Szlemesinde yer alan halklarn SDR'i Medeni ve Siyasi Haklar Szlemesinin 1. maddesi Ekonomik ve Sosyal Haklar Szlemesinin 1. maddesi gibi halklarn SDR'inden sz etmektedir. SDR prensibinin her iki insan haklan szlemesinin 1. maddesine alnmasna ramen bu hakkn politik bir prensip olmaktan teye gittiini sylemek mmkn deildir 19 . Medeni ve Siyasi Haklar Szlemesinin 1. maddesinin zerinde durduu ilk kavram "halk" kavramdr. "Halklann" haklanndan sz edilen DH metinlerinde yer alan "halk" kavram "ulus" yahut "etnik grup" kavramndan fark bir anlam tamaktadr. Aznlklarn SDR'e istinat edebilecek bir halk olarak nitelendirilmesinin mmkn olup olmad sorusunun cevab, halk kavramnn akla kavuturulmasn gerektirmektedir. Halk kavramnn akla kavuturulmas SDR'in potansiyel sujeleri konusunda srdrlen tartmalara son verebilir. aHalk Kavram

Halk kavram eitli bilimsel incelemelerin konusunu oluturmutur. Veiter, halk ayn kkenden gelen insanlarn oluturduu bir yap olarak grmekte ve bu tabi unsurun ilave baka bir unsurla, manevi unsurla tamamlanmas gerektiini vurgulamaktadr. Ayn hedeflere sahip bir topluluu ifade eden halk bir dizi objektif zellikle, zellikle kendi dili ile dier etnik topluluklardan ayrlr. Literatrde hakim olan gre gre halk kavram etnik bir anlam tamaktadr (H. E. Espiell, Der Begriff des Selbstbestimmungsrechts der Vlker in heutiger Sicht, s. 54; Th. Veiter, Erhaltung und Gleichstellung der Minderheiten, s. 72). Ksaca halk ayn nesilden gelen dil ve kltr topluluudur (Th. Veiter, Nationalitaetenrecht und Volksgruppenrecht im 20. Jahrhundert, s. 241 vd.). Halk kavram bu

19

B M insan Haklar Szlemesinden yllar nce akdedilen blgesel bir konvansiyon olan Avrupa insan Haklar Szlemesi halklarn SDR'na deinmemitir. Buna karlk imdiye kadar kt zerinde kalan 1981 tarihli Banjul art (bknz.: Int. Leg. Mat. 23 (1982) 59) ok ak olmasa da SDR'tan sz etmektedir.

AZINLIK KAVRAMI ekilde bir devletin tm vatandalarn ifade eden ulus kavramndan ayrlmaktadr (Th. Veiter, Erhaltung und Gleichstellung der Minderheiten, s. 72). Dier taraftan halk kavramm sadece sbjektif unsura istinaden aklayan hukukular bulunmaktadr. Onlara gre halk, kendilerini halk olarak gren insan topluluklardr (bknz.: D. Mursvvick, Offensives und defensives SBR, s. 29). BM de halk kavramnn tanm ile birok kez uramtr (bknz.: A. Christescu, The Right of Self-determination, paragraf 267 vd.). BM organlarnn dekolonizasyona ilikin aklamalarnda yelerinin kiisel zelliklerinin uyumasna gerek olmayan bir "halk" kavram dile gelmitir. Bir koloni halk yahut kendi kendini ynetmeyen bir blge halk SDR'a istinat edebildii lde, koloni devletine "tbi olma", halk kavramn belirleyen bir kriter olmaktadr. Halklarn bar hakkndan sz eden BM Genel Kurulunun 1984 tarihli (39/11) resolusyonunda ise "halk" kavram yneten kesimin karsnda yer alan ynetilen kesimi ifade etmektedir. BM Genel Kurulunun halklarn tabi zenginlikleri zerinde devredilemez bir tassarruf hakknn kabul edildii resalusyonunda dile gelen "halk" kavramndan anlalan lkelerinde tabi zenginlikler olan devletlerdir. Bu kavramn muhtelif tanm olanaklarnn dile getirildii dier dokmanlar arasnda BM Genel Sekreterinin insan haklan szlemesine ilikin aklayc mlhazalar (UN-Doc. A/2929, Annexes, lOth Session of the General Assembly, s. 14 vd.). Capotorti'nin raporu (Capotorti, paragraf 2 vd.) ve Cristescu'nun raporu (Cristescu, paragraf 267 vd.) bulunmaktadr. Bu dokmanlarda muayyen topluluklarn "halk" olarak nitelendirilmesi hkmetlerin takdirine braklan bir konu olarak mtala edilmemi, ilgili toplumun kendi yetki alannda kabul edilmi ve bu deerlendirmenin objektif ve sbjektif unsurlara gre yaplmasnn gerekli olduu vurgulanmtr. Halklann SDR prensibinin icras erevesinde objektif kriterlere istinat eden bir "halk" kavram tanmnn yaplamamas ve dier taraftan SDR'a ehil halklann tayininde glk kmas halklann SDR'nn insan haklar muvacehesinde ele alnmasna neden olmaktadr. SDR'n insan haklar muvacehesinde mtala edilmesi, SDR'a ehil bir topluluun varln tayin etme hakknn ilgili toplumun kendi jetki alannda kabul edilmesini gerektirmektedir. Bireyler sadece devletlerin insan topluluunu oluturan bir unsur olmayp, "halklann" SDR' sz konusu olduu lde "halklarn" da bir unsurudur. Halklarn SDR'nn bireysel bir insan hakk olarak anlalmas, bilimsel sosyolojik bir kavram olan "halk" kavramnn, halkn mensubu olan bireylerin iradelerinden bamsz olarak tanmlanamamas nedeniyle dorudur. 1970 tarihli resolusyonun selfdetermination ile ilgili 3. fkras dzenlemenin sebebini anlamak iin ele alndnda halklann SDR'na bireysel bir insan hakk olarak yaklald gerei ortaya kmaktadr. Birey, SDR muvacehesinde yabanc bir irade ile yahut ounluun karar ile u ya da bu halka dahil kabul edilen bir obje deildir. Mensuplan arasnda bir ba olan insan topluluunun SDR muvacehesinde u yahut bu devlete balanmas yahut bamsz bir devlet kurmas, muak yahut nispi ounluun buna karar vermesi anlamn tamamaktadr. Halklarn SDR' inin insan haklan tabiat nedeniyle, bulunan zmn ilgili tm insanlann isteini azami lde dikkate almas gerekir.

AYE FSUN ARSAYA DH tarihesinde grlen bir uygulama olan "option" hakk sz konusu resolusyon nda deerlendirildiinde, SDR'n bireysel insan hakk karakteri teyit edilmi olur. Zira "option" hakk bireysel olarak kullanlan bir haktr (bknz.: Lozan anlamasnn 32 maddesi ve Versailles anlamasnn 21. maddesi). SDR'n insan hakk olarak ele alnmas durumunda, anlamalarda garanti edilen dier insan haklar iin olduu gibi bu hak iin de doal olarak ihll tehlikesi gndeme gelmektedir. b- SDR'n sujesi olarak ulusal gruplar Ulusal grup emik bir birlik tekil eden halkn parasdr. Bu tanm nda ortaya kan en nemli sorun ulusal gruplarn SDR'in sujesi olup olamayaca, dier bir ifade ile Medeni ve Siyasi Haklar Szlemesinin 1. maddesinde dile gelen kollektif hakka istinat edip edemiyecekleridir20. Bugnk DH uygulamasnda eskiye gre daha ok SDR'a istinat edilmektedir. Ancak bu tandansn bir hak niteliine dnmesi, bu hakkn tam bir tanmnn yaplmasna ve hakkn sujelerinin ortaya konulmasna baldr. SDR'in somutlatrlmas ve zellikle bu hakkn sujelerinin belirlenmesi ile ilgili zorluklara ramen bugn literatrde aznlklarn himayesinin de SDR muvacehesinde aklanmas kabul edilmektedir (Guy Heraud, Die Vlker als die Traeger Europas). Halklara SDR verilmesi durumunda onun bir paras durumunda olan ulusal gruplara da SDR verilmesi grn savunan hukukular (H. Raschofer, Das Selbstbestimmungsrecht, sein Ursprung und seine Bedeutung) bakmndan sorun tekil eden husus, yabanc bir ulusun hakim olduu devlette yaayan bir ulusal grubun SDR'i hangi kapsam ile iddia etmesinin mmkn olduunu ortaya koymaktadr. Soru hereyden nce siyasi sonulan nedeniyle nemlidir. Status quo, mevcut devletlerin snrlarnn dokunulmazl hereyden nce Avrupa'da d politikada en yksek prensiptir. DH devletlerin ilikilerini dzenleyen bir hukuktur. Dier bir ifade ile DH'nun sujeleri devletlerdir, halklar deildir. Ulusal grup haklarnn en nde gelen savunucular bile, SDR'n ulusal gruplara, rnein ayrlma hakk veya mevcut devletlerin snrlarn deitirme hakk vermediini, aksi takdirde SDR'in aznlk himayesi erevesinde pozitif hukuktaki dayanann tehlikeye gireceini kabul etmektedir. Bu grn teyidi anlamnda medeni ve siyasi haklar szlemesinin 27. maddesine iaret edilmektedir. 27. maddenin bulunduu III. blmde sadece bireysel temel haklar ele alnmaktadr; oysa SDR birinci blmde yer almaktadr. Bu durum ulusal gruplarn SDR iddialannn azami muhtariyet hakkna indirgenmesi sonucunu vermektedir. Alman literatrnde zellikle Dhring halklarn SDR'i ile devletlerin egemenlii, toprak btnl arasndaki elikiyi zmek iin gayret sarfetmitir (K. Dhring, Das Selbstbestimmungsrecht der Vlker als Grundsatz des

Murswiek, SDR'n ofensiv ve defansiv fonksiyonlarn dikkate alarak bu hakkn sujeleri konusundaki tartmaya yeni bir boyut getirmitir. Buna gre SDR, dardan lkenin statsne yaplan mdahaleleri nleme anlamnda defensiv bir fonksiyona sahiptir. Defensiv SDR'n sujesi ulustur (devleti oluturan halklarn tm bir btn olarak). SDR talebinin mevcut lkesel statnn deitirilmesine ynelik olmas durumunda, SDR'n offensiv fonksiyonu sz konusudur. Offensiv SDR'n sujesi ise etnik anlamda halktr (O Murswiek, Offensives und defensives SBR, s. 29 vd.).

AZINLIK KAVRAMI Vlkerrechts). SDR'n kullanlmas ve lke btnlne sayg prensibi arasndaki eliki, istisna tekil eden -apartheid ve koloni politikas- durumlar dnda sadece bar yollarla zmlenebilir. lkesel uyumazlklar bar yollarla zmleme ykmll AGIK nihai senedinde de I. sepette karmza kmaktadr (bknz.: AGIK e ilgili aklamalar). Bu erevede BM Genel Kurulunun 24.10.1970 tarihli "devletler arasnda ibirlii ve dosta ilikiler" hakkndaki resolusyonunu gzden karmamak gerekmektedir (Res. 2625 (XXXV). Bu resolusyona gre devletler, halklarn hak eitliini ve SDR'i kendi lkelerinde gzettikleri lde "ayrlma" ve "blnmeler"e kar kendilerini koruma hakkna sahiptir, Aznlk grubu ile devlet arasnda kamu hukuku yahut kamu hukuku benzeri bir ban bulunmas, aznln DH muvacehesinde ayrlma hakknn bulunmad sonucunu vermektedir. Ancak aznla mensup olan vatandalarn grubun an bir diskriminasyona maruz kalmas durumunda sadakat mkellefiyeti ortadan kalkmaktadr. Aznlk problemi ve SDR arasndaki iliki konusunda yaplan aratrmalar, SDR'in a) seilen selfdetermination modeline, b) aznln corafi durumuna, c) ilgili devletin bu konuda hazr olmasna, d) SDR'in ilgili uluslararas kurulular tarafndan tannmas ve desteklenmesine bal olarak uygulanma ans olduunu ortaya koymaktadr (bknz.: D. Blumenwitz, Die vlkerrechtliche Grundfragen der Sdtirol-frage). cSDR'n kullanl ekilleri

Bugnk DH doktrini muvacehesinde SDR'in ulusal gruplar tarafndan iki ekde kullanlmas mmkndr. Bunlar extern SDR ve intem SDR'dir. aa) SDR'in "extern"anlamda gereklemesi

Ulusal gruplara siyasi nedenlerle SDR her ne kadar asgari ieriiyle veriliyorsa da, kolonilerin dalma srecinde grld gibi SDR ve devletlerin egemenlii prensibi arasndaki eliki her zaman mevcut devletlerin lehine zmlenmek zorunda deildir. Extern SDR, bir halkn yahut ulusal grubun plebisit ile imdiye kadar mevcut olan devletten ayrlmas ve ayn etnik kkenden gelen dier bir devletle birlemesi yahut kendi bamsz devletini kurmas anlamn tamaktadr. Bir ulusal grubun SD hakknn ne derece toprak devri ile gerekleebilecei durumdan duruma deimektedir. Ulusal gruplarn kendi ulusal devletlerini kurma abalar ou kez sonusuz kalmaktadr. Bugn iin ulusal bir devlet topyadr. Bir halkn kendi ulusal devletini kurma yahut ulusal devletine katlma iradesinin gereklemesi, dier bir ulusal grubun SD hakknn yok edilmesine, gasp edilmesine neden olmaktadr, bu saptamann doruluunun birinci dnya savandan sonra kurulan yeni ulusal devletler (rnein Polonya, ekoslovakya, Estonya, Letonya) teyit etmektedir. Her kurulan yeni ulusal devlet yeni SDR iddialarna yol amtr. Birinci dnya savandan sonra akdedilen Versailles anlamas etnik bakmdan homojen olmayan kimi alanlarda, rnein Yukar Silezya'da (88.md.), Dou Prusya'nn bir ksmnda (94.md.), Bat Prusya'da (96.md.), Kuzey Schlevvig'de (109.md.), Saar blgesinde plebisit yaplmasn ngrmtr. Plebisit uygulamas daha ok yeni kurulan devletler arasnda yahut savan gidiat sonucu etnik karakteri tartmal olan yahut tereddtl olan yahut bamszlk savalar nedeniyle byle tereddtlerin uyand alanlarda sz

AYE FSUN ARSAYA konusu olmaktadr. Plebisit prensip olarak ulusal aznlklarn domasn engelleyen bir ara olarak dnlmektedir. Ancak birinci dnya savandan sonra yaplan halk oylamalarnda ana tandans etnopolitik yapnn belirlenmesi olarak ortaya kmtr. Bu nedenle Saar blgesinde yaplan halk oylamas hari, dier halk oylamalar extern anlamda SDR'in kullanlmasna rnek tekil etmemektedir. Devletler ve halklar arasnda dosta ilikiler ve ibirlii prensiplerinin dile getirildii 1970 tarihli BM Genel Kurul bildirisinde (UN-Doc. 2625 (XXV) ak olarak halklann extern SDR kabul edilmitir. Egemen ve bamsz bir devletin kurulmas, bamsz bir devletle serbest olarak birleme yahut bamsz bir devlet iinde erime yahut halkn serbest iradesi sonucu gerekletii takdirde dier bir siyasi statnn kabul, bu bildiride SDR'n kullanma ekilleri olarak saylmtr. Bu bildiride SDR prensibinin uygulama alannn kolonilerle olan ilikilerle snrl tutulmad grlmektedir. Ancak uygulamada ilgili hkmetler tarafndan SD prensibinin sadece kolonial ilikiler bakmndan sz konusu olabileceine dair getirilen iddialarn da BM tarafndan paylalmad grlmektedir. Devletlerin uygulamas kendi mukadderatn tayn hakknn btn halklar bakmndan bir anlam tad yolundadr. SDR'n Helsinki nihai senedinde devletler arasndaki ilikileri ynlendiren prensiplerin dile geldii katalogda (I. sepet) yer almas vakas da, bu prensibi dekolonizasyon prozesi ile snrlayan gr rtmektedir (E. Klein, Selbstbestimmungsrecht und deutsche Frage). Aznlk problemi ve SDR arasndaki aratrmalaryla nl Buchheit'a gre (L. Buchheit, Session, the Legitimacy of Selfdetermination) extern SDR'a istinat edilebilmesinin nkoulu kltrel, din ve dil deerlerinin yok edilmekten ve zarara uramaktan kurtarlmasdr. Buchheit'a gre extern SDR talebi ancak bu koulla meruiyet kazanabilir. Buchheit bu tezi ile bir taraftan uluslararas camiaya hukuka uygun aynlma taleplerinin ayrdedilebilmesi iin bir kriter vermek, dier taraftan da SD talebi ile lkesel btnlk prensibi arasnda denge salamak istemektedir. BM 1971 ylna kadar devletlerin lkesel btnl sorusunu ortaya atan bir self-determination talebi ile karlamamtr. Biafra'nn aynlma giriimi nedeniyle BM Genel Sekreteri UThant, BM'in konuya yaklamn u ekilde ifade etmitir, "have never accepted and do not accept, and I do not believe they will ever accept the principle of secssion of part of its member states" (F. Ermacora, Der Minderheitenschutz im Rahmen der VN, s. 76). Extern SDR uygulamada prensip olarak muayyen bir toprak zerinde mnferiden yerleik olan ulusal gruplar tarafndan iddia edilmektedir (O. Kimminieh, Einfhrung in das Vlkerrecht, s. 211). Buna bir rnek olarak Grnland'da yaayan Eskimolar gsterilmektedir. Eskimolar, SDR'i Danimarka'dan bamszlk isteyecek kadar extrem bir ekilde talep etmektedir. Grnland'n Avrupa Topluluklar dnda kalmak iin yapt referandum bu ynde atlan bir adm olarak yorumlanmaktadr. bb) SDR'n "intern" anlamda gereklemesi

Extern SDR, halkn yahut ulusal grubun ananevi olarak yaad topraklarda baka ulusal gruplann da bulunmas halinde kullanlmaz. Bu ulusal gruplar iin ancak intern SDR sz konusu olabilir (Th. Veiter, Commentary on the concept of "national minorities", s. 266). SDR'in bir DH prensibi olarak kabul edilmesi eitli sorunlara

AZINLIK KAVRAMI zemin hazrlayabilir. BM artnn da SDR'i sadece bir kamu hukuku prensibi olarak ngrd ileri srlmektedir. Buna gre, devletin insan unsurunu meydana getiren halklarn, demokrasi gerei devlet iradesinin tekiline katlm SDR'in bir gerekleme eklidir. Renner asndan SDR bir devletin mnferit ulusal gruplarnn kendi alanlarn hukuken kendilerinin dzenleyebilmeleridir. SDR'in gereklemesi Renner'e gre federatif devlet sonulan verir; SDR federal devlete mncer olur. SDR, Renner iin isvire federalizmi rneinde ortaya kt gibi bir i hukuk, federal devlet prensibi olup, DH prensibi deildir. Son 30 yldr literatre hakim olan gr, extern SDR'n yabanc egemenliinden kurtulmaya matuf olarak sadece koloni toplundan tarafndan iddia edilebilecei, buna karlk metrapol ve koloni ilikisinin sz konusu olmad toplumlarda SDR'n sadece intern bir anlam tayabilecei, SDR'n ulusal gruplara oturduklan topraklarn devrine olanak vermedii ve byle bir olanak salayan DH kural bulunmad yolunda ise de, Kloss, Ermacora, Raschhofer gibi hukukularn SDR'in z icab ulusal gruplara mevcut devletten iddia ettikleri toprak parasyla birlikte ynlma hakkn verdiini savunduklar grlmektedir. SDR'n karsnda olan bir yazar olarak Rober Lansing, SDR kavramnn dinamitlerle ykl olduunu ve hibir zaman gerekletirilemeyecek mitler uyandrdn, bu fikrin insanla felaket getireceini, insanlarn yaamna mal olacan ifade etmitir. SDR ile bir toplumun kendi kaderi konusunda karar verme iradesi anlalyorsa, bu hak ulusal gruba toplumun kaderini birlikte beliieme olanann salanmas ile gerekleebilir. Gerek demokrasi ulusal self-determination olmadan gerekleemeyecei gibi, ulusal self-determination da demokrasi olmadan gerekleemez. Homojen olmayan blgelerde hangi etnik grubun SDR'a sahip olaca sorusu erevesinde iki farkl cevap karmza kmaktadr. Birinci cevap toplumun btn olarak bu konuda yetkili olduu eklindedir. Bunun anlam, ounluun aznlk iin karar verebilmesidir. Bu durum say bakmndan eit olmayan iki emik grubun sz konusu olduu durumlarda, kuvvetli olan ulusal grubun SD yetkilerini mnhasran elinde tutmas sonucunu verir. kinci cevap ise her etnik grubun btnnn SD kararlanna itirak etme hakknn olduu yolundadr. Bu zmn sebebi, her etnik grubun kendi varl ve geerli olma iddias bakmndan btnn SDR kararlarndan ayn ekilde etkilenmesidir. Bugn ounluk prensibinin aznlk haklanyla snrlandrlmas esas kabul edilmitir. Grup haklarnn himayesi, ounluk haklarnn snrlanmasn gerektirmektedir. ounluk prensibini ulusal gruplarn SDR'na kar getirenler, henz yabanc ulusal gruplarn varln kabul edemeyenlerdir. Sorunun demokrasinin en nemli prensibi olan ounluk esasna gre zlmesi, ounluk olma ansna sahip olmayan ulusal grubu genel iradeyi birlikte belirleme ansndan yoksun klar. Onlann majorize edilmesi tehlikesini ortadan kaldrmaz. ounluk prensibi eitli filozoflar ve hukukular tarafndan savunulmutur. Ancak demokrasi, hukuk devleti ve eitlik dnceleri, bireylerin yahut grup mensuplarnn kendi iradelerine ramen ounluun iradesine balanamayacaklar grnn domasna yol amtr. Bir ok hukuku ounluk prensibinin oy birliini gerekletirmeye matuf bir yntem olduunu savunmutur. Bu adan baklnca bir topluluk iinde gerekletirilebilecek en iyi hukuk dzeni ounluk prensibine istinat

AYE FSUN A R S A A

edebilir. Zira iyi bir hukuk dzeni gerekletirmek iin mtecanis bir iradeye ihtiya vardr. Bu iddia ancak ounluun iradesinin btnn iradesi olarak kabul edilebilecei durumlarda kabul edilebilir. Bu sylenenlerden kan sonuca gre, ounluk prensibi mutlak bir prensip deildir. ounluk prensibi adalet prensibinde snrlarn bulur, insanlarn temel haklar, insan haysiyeti, hrriyeti ounluk karar ile ihll edilemez. ounluk prensibi homojen bir yapya sahip toplumlarda adil bir sonu verir. Homojen yap karlkl itimat bakmndan yeterli bir esas tekil eder. Hetorojen karakterli toplumlarda nemli olan ounluun dayanma bilincinde olup olmad, yani aznla kabul edilemez kararlar empoze etmee alp almad, dier taraftan da aznln kendi karlarna ters dse dahi toplumun kollektif iradesini takip etmeye hazr olup olmaddr 21 . Bu tr bir duygu tolerans gerektirir. Bu duygu btnln korumak isteyen gerek bir ok uluslu yapya dnen toplumlarda doabilir. Birlikte belirleme prensibi ise, ilgili blgede ikmet eden btn etnik gruplarn ortak vatannn kaderi konusunda verilecek kararlara adil bir itiraki ngrr ve bu bakmdan ulusal gruplann saylanna bakmakszn varlklann korumalar bakmndan yeterli bir garanti sunar. Ulusal grup problemi dier bir etnik grup tarafndan ynetilen devletlerde ortaya kar. Bu sebeble mein isvire'de ulusal grup problemi yoktur. svire orada yaayan btn dil gruplannn ortak vatandr ve btn bu dil gruplan genel iradeye eit olarak katlma hakkna sahiptir. Birlikte belirleme prensibi ayrca BM anlamasnn amacna da uygun dmektedir. Zira BM anlamas halklarn hak eitliini ve SDR'n ngrmtr (l.md. 2.fkra). Devletin azmlklann taleplerine tutumu kltrel yapsna ve zamana gre deiik olmakta, ya aznlklar tatmine almakta, ya da onlar ortadan kaldrmaya ynelmektedir. Aznlk taleplerinin eitli ekilde tatmini mmkndr. Devlet aznlklarn vatandalk haklarndan istifade etmelerini, madur edilmemelerini salayabilir; daha ileri giderek aznlk mensuplarna kiisel zel haklar verebilir. Nihayet bu zel haklar aznlklara grup olarak "kollektif' olarak verilebilir. Azmlklann madur edilmemeleri demokratik hukuk devletinin ana dncelerine uygun der ve bu bakmdan geleneksel bir zmdr. Aznlk mensuplarnn negatif hrriyetler alannda (bunlar geleneksel insan haklardr; yaama hakk, fikir hniyeti ve ifade hrriyeti gibi), aktif vatandalk haklar alannda (siyasi oy, seme hakk ve resmi yerlere ve onur veren pozisyonlara seilme) ve nihayet pozitif edimler alannda, zellikle yardm fonlarndan yararlanma konusunda tatmin edilmesi mmkndr. ok uluslu devletlerde, eitli ulusal gruplarn devlet iradesinin oluumuna ayn lde katlmas ve ulusal topluluklarn ayn haklara sahip olmas, ksaca birlikte belirleme hakk hayati neme sahiptir. eitli ulusal gruplarn birlikte yaad Avusturya-Macaristan mparatorluu bakmndan da birlikte belirleme prensibi imparatorluun varlnn odak noktasn (can damarn) tekil etmitir. Bu erevede
2

^Politik sorunlarn dzenlenmesinde devletler ounluk prensibinin uygulanmasn tereddtle karlamaktadr. Bu alan onlarn primer karlarna ve ulusal yetkilerine ilikindir. Bu sebeble egemenlik haklarn tehlikede grmektedirler. Bismark'n Berlin Kongresinde ortaya koyduu, aznln hibir zaman ounluun kararn kabul etmek zorunda olmad prensibi, bugn de snrsz olarak, en azndai bykler bundan etkilendikleri lde geerlidir. Bu prensip, modem uluslararas kurulular iin de geerlidir. rnein NATO'da ve AET'de nemli sorunlar bakmndan oybirlii esas geerlidir.

AZINLIK KAVRAMI

eitli ulusal gruplarn ilikilerini dzenleyen iki hukuk metni karmza kmaktadr. Bunlardan birincisi 1867 tarihli Avusturya anayasasnn vatandalarn genel haklarna ilikin 19. maddesidir. Bu madde, btn ulusal gruplarn ayn haklara sahip olduunu ve her ulusal grubun dilini ve ulusal zelliklerini korumak ve gelitirmek konusundaki hakkn dile getirmektedir, ikinci metin 1869 tarihli Macaristan kanunudur. Bu metin eitli ulusal gruplarn yasama organnda , imparatorluk meclisinde ve eyaletler meclisinde temsili konusunda dzenlemeler iermektedir, imparatorluk hkmetinde eitli uluslar daima temsil edilmitir. Hkmetler her zaman kural olarak partiler st olmu, herhangi bir ulusal topluluun temsilcisi olmam, dier bir ifadeyle ulusal bakmdan mtecanis bir yap gstermemitir. Intern SDR uygulamada zellikle blgesel muhtariyet, okul muhtariyeti yahut kltrel muhtariyet olarak somutlamaktadr. Intern SDR, farkl etnik kkenden gelen halklarn ayn devlet yaps iinde karlarnn uygun bir ekilde dikkate alnmasn salayan bir ara olarak kabul edilmektedir. Intern SDR'n rneklerini gnmzde en gzel ekilde Faro, Aaaland, Azor adalarnda ve Madeira'da uygulanan muhtariyet haklar vermektedir. Bu rneklerde devletin genel karlar ve eitli ulusal gruplarn zel karlar arasnda denge intern SDR anlamnda ulusal grup statleri ile salanmakta ve ulusal grup statleri messeseleri ile farkl SDR iddialarn dengelemektedir. ZET : 27. maddenin incelenmesi, bu hkmde yer alan aznlk himayesinin ok genel tutulduunu gstermektedir. Bu ereve hkmn detaylarnn belirlenmesi devletlerin yetki alanna girmektedir. 27. madde aznlklar lehine muayyen bir himaye ykmll ngren balayc bir dzenlemedir. Bu dzenleme anlamaya taraf devletlerin lkelerinde etkin bir aznlk himayesi salamaya uygundur. DH'da geerli kuvvet kullanma ve i ilerine mdahale yasa, toprak btnl, egemenlik prensipleri muvacehesinde SDR sadece ok snrl zel durumlarda sz konusu olabilmektedir (H. Rumpf, UNO-Prinzipien im Widerspruch, s. 577 vd.). Ancak bu saptamadan geerli DH'nun halklarn SDR'n anlamsz bir prensip olmaya, onu fonksiyonsuz klmaya mahkum ettii yahut kendi devleti olmayan halklara ve onlarn mnferit yelerine DH himayesini lzumsuz grd sonucu karlmaz (H. H. Klein, Multinationaler Staat und Selbstbestimmungsrecht, s. 66). Bu noktada ok uluslu devletlerin DH'na uygun bir ekilde hukuken nasl organize edilebilecei sorusu gndeme gelmektedir. Bu sorunun cevaplandrlmas erevesinde BM Genel Kurulunun 24.10.1970 tarihli "Friendly relations-Deklaration" temel dayanak tekil etmektedir (2625 - XXV). Bu deklarasyon merkezi hkmet tarafndan SDR'n uzun zamandan beri ar bir ekilde ihll edilmesi ve ulusal grubun merkezi hkmette temsil edilmemesi durumlarnda ulusal grubun ynetime kar koyma hakkn meru kabul etmektedir. Bu dzenleme ulusal gruba merkezi hkmette uygun bir ekilde temsil edilme olana salanmasn SDR'n gerekleme ekli olarak kabul etmektedir. Ulusal gruba, onu oluturan mensuplarnn saylarndan ve seimlerdeki sonulardan bamsz olarak merkezi hkmette katlm olana salanmas , federal devlet kart olarak merkezi devlet anlayn dile getirmemektedir. Deklarasyonda yer alan bu ifade sadece lfz anlamda kullanlmtr. Burada hedeflenen etnik gruplarn kendilerine ait ileri devlet iinde mnferiden yrtmeleri deil, onlarn tm devlet iin yetkili olan hkmete katlmlardr. Bu katlm, geerli DH'nun ulusal grup haklarnn

82

AYE FSUN ARSAYA

bir paras olarak ngrd ve yerine getirilmesini istedii bir mkellefiyettir (Th. Veiter, I n n e r s t a a t l i c h e r Schutz von Volksgruppen und Sprachminderheiten im heutigen Europa, s. 106).

AZINLIK KAVRAMI DRDNC BLM ETNK, DN VE DL AZINLIKLARININ KORUNMASINA LKN DER DH DZENLEMELER LE 27. MADDENN KARILATIRILMASI Medeni ve Siyasi haklar szlemesinin 27. maddesi ak olarak emik, din ve dil aznlklarnn himayesi iin kararlatrlan yegane DH dzenlemesidir, iki yahut daha ziyade devlet arasnda bir yahut daha ziyade aznln himayesi iin akdedilen anlamalar, rnein 15.5.1955 tarihli bamsz ve demokrat bir Avusturya'nn yeniden tesisine ilikin anlama (Sloven Ve Hrvat aznlklarn himayesine ilikin 7. maddesi), 5.9.1946 tarihli Gney Tirol'deki alman dil aznlnn korunmasna ilikin Gruber-de Gaspari anlamas yahut italya ve Yugoslavya arasnda yaplan Osimo anlamas (Rivista di Diritto Internazionale 60 (1977), s. 677 vd.) zikredilen aznlklarla snrl hkmler dourmalar nedeniyle, bu erevede dikkate alnmamaktadr. Medeni ve Siyasi Haklar Szlemesinin 27. maddesi dnda aznlklara DH seviyesinde akdedilen kimi szlemeler yahut bildirilerle de dolayl olarak himaye saland grlmektedir. nsan haklarnn himayesi bakmndan nem tayan birka uluslararas szleme burada 27. maddenin dzenlenmesi ile karlatrlacaktr. Bu szlemeler ve bildirilerde ngrlen dolayl dzenlemelerin aznlklar bakmndan ne gibi yararlar saladna iaret edilecektir. t 1. Evrensel seviyede yaplan dzenlemeler

1- 26.6.1945 tarihli BM art artn 1. maddesinde BM'in amalar saptanmtr. Bu amalar arasnda ".... insan haklarna ve temel zgrlklere herkes bakmndan rk, cinsiyet, dil yahut din fark yapmakszn saygy tevik etmek ve yerletirmek" karmza kmaktadr. BM art BM'in tm yeleri bakmndan balaycdr. 1. maddede zikredilen amalar BM'in faaliyetleri bakmndan bir program tekil etmektedir. BM artnn 1. maddesinde aznlk himayesi ak olarak zikredilmemitir. insan haklarna ve temel zgrlklere sayg amac, rk, dil ve din nedeniyle diskriminasyon yasa ile balantl olarak dolayl ekilde etnik, din ve dil aznlklarnn himayesini kapsamaktadr. Irk kavram emik kavramna tekabl etmektedir. Bu erevede aznlklarn himayesinden sz edilmemesi ikinci dnya savandan sonra insan haklarna arlk verilmesi ile aklanmaktadr. 2. 10.12.1948 tarihli insan haklar genel bildirisi

insan haklar bildirisinin 2. maddesi ak olarak diskriminasyon yasan iermektedir (Res.217 (III) A. UN-Doc. GAOR 3 rd. sess. Resolutions part I, s. 71). Buna gre her insan bildiride ilan edilen haklara ve zgrlklere, rk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi ve baka bir kanaat, ulusal yahut sosyal mene, servet, doum yeri yahut dier koullar arasnda ayrm yaplmakszn istinat edebilir. Diskriminasyon yasa her trl diskriminasyonu nlemek isteyen kapsaml bir dzenlemedir. Bu dzenlemede, BM artnn 1. maddesi 3. fkrasndaki dzenlemeden farkl olarak ayrc geleneksel zelliklere (rk, dil, din) ilave olarak renk ve ulusal mene zikredilmitir.

AYE FSUN ARSAYA Bu dzenleme, haklarn verilmesi bakmndan aznlklar ounlua eit klmaktadr. Ak bir aznlk himayesi istenmemitir. BM Genel Kurulu 10.12.1948 tarihli "Fate of Minorities" resolusyonu ile insan haklar komisyonundan ve alt komisyondan aznlklann himayesine ilikin bir alma yaplmasn istemitir (Res. 217 (III) C, UN-Doc. GAOR 3 rd sess. Resolutions). insan haklar bildirisi medeni ve siyasi haklar szlemesinden hereyden nce balayclk bakmndan farkllk gstermektedir. Bildiri DH anlamas olmayp, hukuken balayc olmayan ileriye dnk davranlara esas olacak bir niyet bildiriidir ve sadece siyasi bir anlama sahiptir, insan haklan bildirisine imdiye dek sadece tek bir uluslararas anlamada yer verilmitir. Bu anlama Japonya ile yaplan ban anlamas olup, Japonya'y insan haklan bildirisinin amalann gerekletirme ykmll altna sokmutur. 3 . Genosidin nlenmesi ve cezalandrlmasna ilikin 9.12.1948 tarihli konvansiyon ikinci dnya savanda Yahudilerin kitle halinde yok edilmesi ile doruk noktasna gelen ve yine srgnlerle yaanan tasavvur d insan haklan ihlalleri BM genel kurulunun Genosidi DH'na gre bir su olarak ilan etmesine (96 (I) sayl resolusyon) ve BM'e ye olan devletleri Genosidi nlemek ve cezalandrmakla ykml klmasna neden olmutur (UN-Doc. E/CN./ Sub.2/416; UNTS Bd. 78, s. 277). Genosid konvansiyonunun II. maddesine gre Genosid, ulusal, etnik, rk yahut dini gruplan bu nitelikleri nedeniyle tmyle yahut ksmen tahrip etmek kasdyla yaplan u davranlardan herhangi biridir a) grup yelerinin ldrlmesi; b) grup yelerine bedensel yahut manevi olarak zarar verilmesi; c) grubun kasden, ksmen yahut tamamen bedensel zarara urayaca yaam koullanna tabi klnmas; d) grup iinde doumlann engellenmesine matuf nlemlerin alnmas; e) gruba mensup ocuklann zorla baka gruplara dahil edilmesi. Genosid szlemesinde ngrlen himayeden yararlanan sujeler ulusal, etnik, rk ve dini nitelikli gruplardr. Tm bir halk, onun paralar ve aznlklar bu szleme anlamnda grup niteliine sahip olabilir (F. Ermacora, The Protection of Minorities before the UN, Nr. 67; R. Lemkin, Axis Rule in Occupied Europe). Dil aznlklar hkmde ak olarak zikredilmemekle birlikte, dil aznlklannn ulusal yahut etnik aznlk tekil etmeleri nispetinde hkmn kapsamna girmesi mmkndr. Dzenleme ak olarak grubun tm olarak himayesine matuftur. Burada gerek bir kollektif hak sz konusudur (F. Ermacora, The Protection of Minorities before the UN, Nr.70). Devletlere genosidi nleme ykmll getiren konvansiyon, genosid eylemi ileyen bireylerin takibini ve bu kiilere kar uluslararas ceza hukuku nlemlerinin alnmasn ngrmektedir (V. madde). Genosid konvansiyonunda yer alan grup himayesi uluslararas camiann hakim pozisyonda bulunmayan dini, ulusal, rk yahut etnik gruplarn korunmasna matuf iradesinin ifadesidir. BM Genel Kurulunun 96(1) sayl resolusyonunda dile getirildii zere, Genosid Konvansiyonu gemie deil, ileriye matuf bir dzenlemedir. Bu

AZINLIK KAVRAMI saptama, kanuni zaman, am srelerinin sava sular ve insanla kar ilenen sular bakmndan uygulanmamas iin yaplan uluslararas szlemenin lfz ile de teyit edilmektedir (bknz.: BM Genel Kurulunun 26 Kasm 1968 tarihli, 2391 (XXIII) sayl resolusyonu). Konvansiyonun VII. maddesi genosid suu ileyen kiilerin iadesini ngrmektedir. Bu konvansiyon herhangi bir uluslararas mahkeme tekil etmemitir. Bu konvansiyonun VI maddesine gre genosid suu ileyen kiiler ulusal mahkemelerce yarglanr. 27. madde ile bir karlatrma yapldnda, Genosid szlemesinin dorudan kollektif haklar dzenlemesine karlk, 27. maddenin grup himayesini sadece prensip olarak kabul ettii grlmektedir. Grubun yok edilme niyetinin ispat edilmesi koulu, Genosid Konvansiyonun uygulanmasn olduka zorlatrmaktadr. Bu erevede kltrel genosidin, genosid szlemesinin kapsamna girip girmedii tartlmaktadr22. Kltrel Genosid, fikir olarak bir halkn yahut grubun gelenek, kltr, dil ve dininin yok edilmesinin genosid ile eit tutulmasndan hareket etmektedir. Konvansiyonda kltrel genosid ak olarak genosid tekil eden eylemler arasnda saylmamtr. Konvasiyonun hazrlk almalar srasnda BM genel sekreterine kltrel genosidden korunmaya matuf bir szleme tasars sunulmutur (UN-Doc. E/CN. 4/Sub. 2/416, Nr. 441 vd.). Tasarda kltrel genosidin ne anlama geldii ve hangi davranlarn su olarak addedilecei ortaya konulmutur. Ancak kltrel genosidden korunmaya matuf konvansiyon akdedilememitir. Yeryzndeki devletlerin ou anayasalar muvacehesinde temel hak ve zgrlkleri tanmlardr. Tasanda yer alan cezai mucip davranlarn prensip olarak, temel hak ve zgrlk dzenlemeleriyle takibi mmkndr. rnein gnlk yaamda aznln kendi dilini kullanmas, aznlk himayesi bakmndan zel bir hak tekil etmeyip, kiinin kiiliini gelitirmeye matuf temel haklan muvacehesinde deerlendirilebilir. Dier bir ifadeyle, kltrel genosidin unsurlarn oluturan eylemlerin insan haklarnn korunmasna ilikin enstrmanlarla takip edilmesi mmkndr. Ancak kimi somut durumlar aznlk gruplarn kltrel geneosidden korumaya matuf yine de bir cezai dzenlemenin yaplmasnn gerekli olduunu ortaya koymaktadr. rnein Sovyetler birlii szlemenin 40. maddesine gre verdii raporda (UN-Doc. CCPR/C/1/31.1.1978 tarihli Add.22, s. 28) Sovyetler Birlii'nin btn vatandalannn kendi kltrnden istifade etmek, kendi dinini tanmak, icra etmek ve ana dilini kullanma bakmndan eit bir hakka sahip olduu belirtilmitir. Bununla beraber Sovyetler Birlii uygulamada muhtelif dini cemaatlerin din zgrln byk lde snrlam, kltr faaliyetlerini yasaklam, kltrel messeselerini yok etmitir (G. Simon, Die katholisehe Kirchen in der Sowjetunion, s. 88 vd.). Benzer bir insan haklar uygulamas Romanya tarafndan rapor edilmitir (D. Ghermani, Die Lage der Kirche in Rumaenien, s. 203 vd.). Ancak 8.4.1974 tarihli Romen anayasasnn dini zgrl garanti eden 30. maddesinde "dini aktivitelerin ekli ve organizasyonu kanunla dzenlenir " eklinde yer alan dzenlemenin de uygulamada tamamen tersine dini zellii ile kimlik kazanan gruplann kimliini ve
22

M u a y y e n bir blgenin demografik yapsnn deitirilmesinin de bir tr genosid tekil ettiine dikkat ekilmektedir. Bu eylem Konvansiyonun III. maddesinde saylan eylemler arasnda yer almamaktadr. Ancak BM Gremium'lar zel durumlarda bu fenomene dikkat ekmektedir (1974 (SC 375); 1976 (SC 376); 1983 (SC 541).

AYE FSUN ARSAYA kltrn ortadan kaldrmak amacyla kullanld grlmtr. Bu nedenle kltrel genosidin de DH'na gre su ilan edilmesi ve DH dzenlemesine ters den davranlarn cezalandrlmas doru gzkmektedir. 1948 tarihli Konvansiyon BM organlarna ve dier devletlere, konvansiyonu ihlal eden devleti DH'nun ihlali nedeniyle itham etme ve BM anlamasnda ngrlen nlemlere bavurma olana vermektedir. Genosid suunu ileyen devletin bugnk DH dzeni erevesinde cezalandrlmas gereki grlmemekle beraber genosid anlamasndan doan ykmllklerin genel DH'nun ayrlmaz bir paras olduu kabul edilmektedir. Himaye edilen kii ve gruplar bakmndan Konvansiyonun sadece nleyici bir fonksiyonu olabilir. Zira ilenen bir genosid eyleminden sonra ilgili aznln himayesi mmkn deildir. Konvansiyon fiziki ve biyolojik varln korunmasna matuf olup, aznlk haklarnn zn oluturan emik, kltrel, dini zelliklerin korunmasna matuf deildir (H. Kloss, Die VN und das Problem der nationalen Minderheiten, s. 100). 4 - Irk diskriminasyonunun her trnn ortadan kaldrlmasna ilikin 7.3.1966 tarihli uluslararas szleme Uluslararas camiada geni lde yank uyandran bu szleme 1969'da yrrle girmitir (UNTS, Bd. 66, s. 195). BM organlarnn almalarnda imdiye dek arlk noktasn diskriminasyon yasa tekil etmitir. Diskriminasyon yasa siyasi bakmdan akteldir. Diskriminasyondan korunma 3. dnyada koloni devletlerine kar bir nlem olarak dnlmtr. Diskriminasyondan korunma zellikle dou bloku devletleri tarafndan desteklenmitir (F. Ermacora, Glaubens- und Gewissenheit, nur eine innere Angelegenheit-der Staates?, s. 54). Diskriminasyon yasa eitli bildiri ve anlamalarda yer almaktadr (30.11.1975 tarihli apartheid suu ile mcadele ve cezalandrlmas hakknda uluslararas szleme (UNTS Bd. 1015, s. 243; 2 3 rklar ve rklara ilikin nyarglar hakknda bildiri (Res. der
23

Apartheid ile mcadele ve apartheid'in cezalandrlmasna ilikin uluslararas szlemenin yrrle girmesinden itibaren (31.12.1977'de 38 devletin onay ile yrrle girmitir). Apartheid politikas uygulamalar insanla kar bir su olarak neredeyse genosid eylemi kapsamnda mtala edilmeye balanmtr. Konvansiyonda apartheid politikasnn insanla kar bir su olarak kabul edilmesi, apartheid politikasnn genel DH'na istinaden yasaklanmasna mncer olmamaktadr. Bu durum konvansiyonun ok snrl devlet tarafndan onaylanm olmasndan ve konvansiyondaki esaslarn genel olarak tannmam olmasndan ileri gelmektedir. Bununla beraber devletlerin rk diskriminasyonu yasa muvacehesinde apartheid politikasna kar nlem alma ykmllnden phe edilmemektedir. Apartheid politikas rk egemenliine ve diskriminasyona istinat etmektedir. Bu politika mnhasran saysal olarak aznlk tekil eden beyaz rk hkmetleri tarafndan yrtlmektedir. Tahakkm edilen Afrika halk (siyah rk) saysal olarak ounlua sahip olmakla beraber hakim pozisyonda bulunmamaktadr. Hakim pozisyonda bulunmayan ounluk siyasi aznlk konumundadr. Gney Afrika'nn, siyah, asyal ve renkli toplumlarnn maruz kald apartheid politikas nedeniyle BM SDR'a ve insan haklarna saygy ieren zel nlemler tavsiye etmitir. Btn bu tavsiyeler anti-apartheid nlemleri kompleksini oluturmakta ve ilgili hkmetlerin bir taraftan bask altnda bulunan gruplara siyasi, medeni ve sosyal eitlik garanti eden pozitif nlemler almasn, dier taraftan da gelecekte apartheid politikasndan uzak durmasn ngrmektedir. Apartheid politikasnn

AZINLIK KAVRAMI UNESCO-General Konfcrenez 3/1.1/2,27.11.1978, Records of the General Conference, 20th sess. Vol.I Resolutions, s. 61; almanca tercmesi: VN 1980, s. 67); 15.12.1960 tarihli eitim ve renimde diskriminasyon yasa szlemesi (UNTS Bd. 429, s. 93). Irk diskriminasyonunun her trnn ortadan kaldrlmasna ilikin Konvansiyon BM Genel Kurulunun ayn bal tayan bildirisine istinat etmektedir. a) Konvansiyonun aznlklar bakmndan ngrd dzenlemeler Konvansiyonun dayanan Praeambel'da zikredilen esas tekil etmektedir. Buna gre tm insanlar kanun nnde eittir ve her trl diskriminasyona kar ayn himayeyi talep etme hakkna sahiptir. Konvansiyon her trl rk diskriminasyonunu yasaklamaktadr. Konvasiyona gre kamu yaamnn siyasi, ekonomik, sosyal, kltrel yahut dier bir alannda medeni haklarn ve temel zgrlklerin eit olarak tannmasn, onlardan istifade edilmesini yahut icra edilmesini akamete uratan, zarara uratan yahut bu sonucu douran her trl rk, renk, kken, ulusal kkene, etnik zellie istinat eden ayrm, hari brakma, snrlama, tercih edilme rk diskriminasyonu anlamn tamaktadr (1. madde 1. fkra). 27. madde ile bir karlatrma yapld zaman bu konvansiyonun himaye alanna emik azmlklann girdii ortaya kmaktadr. Irk, renk, kken, ulusal kken ve emik zellikler aync zellikler olarak etnik aznlklarn da zellikleridir. Irk kavramnn sadece biyolojik anlamda alnmamas gerekmektedir (F. Ermacora, Diskriminierungsschutz und Diskriminierungsverbot in der Arbeit der VN, s. 14). Konvansiyon din yahut dil nedeniyle diskriminasyonu zikretmemektedir. Ancak din ve dil aznlklannn emik azmlklann zelliklerini gstermesi nedeniyle (kken yahut ulusal mene) 27. maddede zikredilen tm azmlklann bu konvansiyonun kapsamna girdii syleneblir (O. Kimminich, Neue Entvvicklungen des Minderheitenund Nationalitaetenrechts, s. 14). Ulusal gruplar lehine 1. maddenin 4. fkrasnda ak bir himaye yer almaktadr. Bu hkme gre korunmaya gereksinimi olan rk gruplannn, ulusal gruplarn yahut kiilerin makul olarak gelimesini, insan haklan ve temel zgrlklerden eit olarak istifade edebilmelerini ve onlar kullanabilmelerini teminen alman zel nlemler rk diskriminasyonu olarak mtala edilemez. Bu hkm ile aznlklarn muayyen lde zel haklara gereksinimi olduu kabul edilmitir. Konvansiyonda devletler, uygun aralarla rk diskriminasyonunu ortadan kaldran bir politika uygulamakla ve her trl rk diskriminasyonunu nlemek iin muayyen nlemler almakla ykml klnmtr (K.J. Partsch, Die Konvantion zur Beseitigung der Rassendiskriminierung, s. 2 vd.).

nlenmesine matuf BM hukuku bu erevede apartheid ile mcadele ve apartheid'm cezalandrlmasna ilikin szleme dnda saysz resolusyon ve BM organlarnn kararlarndan olumaktadr. BM tarafndan ngrlen anti-apartheid nlemleri genel DH tarafndan benimsenen bir standart oluturmutur.

AYE FSUN ARSAYA Anlamadan doan mkellefiyetler dorudan devletleri muhatap almaktadr. Bu nedenle Medeni ve Siyasi Haklar szlemesinden farkl olarak bu konvansiyonda yer alan dzenlemelere gruplar yahut onlarn mensuplar dorudan istinat edemez. Bu konvansiyon self-executing karakterde deildir (Simma/Steiner, Vlkerrechtliche Mglichkeiten der Durchsetzung vertraglich garantierter Menschenrechte fr Deutsche gegenber den Staaten Osteuropas, s. 49). Szlemenin 5. maddesi devletleri herhangi bir diskriminasyon yapmakszn genel insan haklan ve medeni haklan temin etmekle ykml klmtr. Dzenleme zikredilen zellikler (rk, renk, kken, ulusal mene, ulusal zellikler) nedeniyle toplumun ounluunu tekil eden kesiminden aynlan gruplara ve onlarn mensuplanna genel insan haklann ve medeni haklan garanti etmektedir. Bu dzenleme konvansiyona esas olan temel dnceye uygun olarak zikredilen zelliklere sahip olan kiilerin yahut kii gnplannm farkl muamele edilmesini yasaklayan zel bir eit muamele prensibi garanti etmektedir (O. Kimminich, Neue Entvvicklungen des Minderheiten- und Nationalitaetenrechts, s. 22). Diskriminasyondan korunma aznlk himayesi bakmndan gerekli ve anlamldr. Aznlklar ve onlarn mensuplan bu ekilde medeni ve siyasi haklar szlemesinde herkes iin ngrlen haklardan istifade etme hakkn ieri srebilecektir. Ancak diskriminasyondan korunma aznlk himayesi bakmndan yeterli deildir. Diskriminasyondan korunma aznlk himayesinin sadece balangcdr. Irk, renk, kken, ulusal kken yahut etnik zellikler nedeniyle diskriminasyon yasa zikredilen zellie sahip kiilerin ve kii gruplarnn gelenek ve kimliklerinin korunmas bakmndan yeterli bir himaye salamaz. 27. maddenin amac nitelik olarak farkldr. 27. maddede eitlik dnda gruplann mevcudiyetini korumaya matuf garantiler de mndemitir (F. Mnch, Der Minderheitenartikel im Menschenrechtstext der VN, s. 69). b) Denetim Mekanizmas

Konvansiyonun denetim mekanizmas nemli lde Medeni Haklar Szlemesi'ne uymaktadr. Konvansiyonun 9. maddesine gre, devletler Konvansiyonun icras erevesinde alnan nlemler hakknda rapor arzetmekle ykmldr. Baz raporlar devletlerin diskriminasyondan koruma ve aznlk himayesi arasnda ak olarak aynm yapmadn ortaya koymaktadr. Irk diskriminasyonunun ortadan kaldrlmasna ilikin olarak arzedilen raporlarda aznlklarn himayesine ilikin nlemlere yer verildii grlmektedir (rnein Panama'nn raporu, bknz.: UN-Doc. CERD/C/91/Add.l; Beyaz Rusya'nn raporu, bknz.: UN-Doc. CERD/C/SR/ 569). Konvasiyonda bunun dnda bireysel ikayet hakk (14.madde) ve devletlerin birbirini ikayet etme (11. madde) prosedr ngrlmtr. Bireysel ikayet prosedr ihtiyaridir ve devletlerin zel olarak bu prosedr kabul etmesine baldr. ok az sayda devletin bireysel ikayet prosedrn kabul etmesi nedeniyle bu prosedr etkin bir denetim arac olarak grlmemektedir (Simma/ Steiner, a.g.e., s. 51 vd.). Devletlerin birbirini ikayet etme prosedr ise Medeni ve Siyasi Haklar Szlemesinden farkl olarak mecburidir. Hibir devletin ekincelerle bu prosedrden kurtulmas mmkn deildir. Sonu olarak, evrensel DH'nun aznlklarn himayesine ilikin dolayl dzenlemelerinin aznlklann fiziki mevcudiyetlerini ve toplumun ounluunu tekil

AZINLIK KAVRAMI eden kesimi ile hukuken eit olarak muamelesini temine matuf olduunu, ancak aznlklarn kimliklerinin korunmas iin zel bir himaye ngrmediini syleyebiliriz.
I

II. Blgesel DH'daki dzenlemeler 1- 22.11.1969 tarihli Amerikan insan Haklar Konvansiyonu; 2- 4.11.1950 tarihli Avrupa insan Haklar ve Temel zgrlkleri Konvansiyonu; 3- 27.6.1982 tarihli Afrika insanlarnn ve Halklarnn Haklar Konvansiyonu (Banjul Charta) DH'nun blgesel dzenlemelerinin avantaj, dzenlenen yaam ilikilerinin mtecanis olmas ve hukuk dzenlerinin benzerliklere sahip olmasdr. 1- Amerikan insan Haklar Konvansiyonu (OAS, Official Records OEA/Ser. K/XVI/I. I Documents 65, Rev 1. Corr. 2) Konvansiyon genel insan haklarnn ve medeni haklarn bir teminatdr. Etnik, din ve dil aznlklarnn himayesine matuf bir dzenleme konvansiyonda yer almamaktadr. Aznlklar Konvansiyonun hibir yerinde zikredilmemitir. Aznlklar tm insanlara salanan haklarla himaye edilmektedir. Konvansiyonun 24. maddesi btn insanlar kanun nnde eit kabul etmektedir. Bu konvansiyon A.B.D.'nin, Medeni ve Siyasi haklar szlemesinin 27. maddesi muvacehesinde aznlk himayesini reddeden DH grn yanstmaktadr. A.B.D. Medeni ve Siyasi Haklar Szlemesini imzalamamtr. 2- Avrupa nsan Haklar ve Temel zgrlkleri Szlemesi (UNTS Bd. 2,3; s. 221) Avrupa Konseyine ye olan devletlerin katlmna ak olan Avrupa insan Haklan Szlemesi ak bir aznlk dzenlemesi iermemektedir. Aznlklar ve onlarn mensuplar iin szlemenin 14. maddesinde yer alan diskriminasyon yasa ile dolayl bir himaye salanmaktadr. 14. madde konvansiyonda ngrlen haklar ve temel zgrlklerden cinsiyet, rk, ten rengi, dil, din, ulusal yahut sosyal mene, bir ulusal aznla mensup olma, servet, doum yahut dier herhangi bir stat nedeniyle aynm yaplmakszn herkesin istifadesini ngren bir diskriminasyon yasa dile getirmektedir. Ulusal aznlklar madde hkmnde ak olarak zikredilmitir. Dier bir ifade ile mevcudiyetleri tannmtr. Diskriminasyon yasa szlemede yer alan haklarla snrldr. 14. madde aksesuar nitelikli bir normdur. Bu normun ihlali sadece bir normun ihlali ile balantl olarak ileri srlebilir (K.J. Partsch, Die Rechte und Freiheiten der Europaeischen Menschenrechtskonvention, s. 94). Avrupa nsan Haklar Divan bu hususu Belika dil uyumazl erevesinde verdii kararnda dile getirmitir (23.7.1968 tarihli karar; Ser. A Nr. 6, s. 33 vd.). Konvansiyonun aznlklar dorudan himaye etmemesi nedeniyle, bu Konvansiyonun aznlk himayesi bakmndan byk bir nemi yoktur. Bu hkme istinaden etkin bir aznlk himayesi salayamaz (H. Guradze, Die Europaeische Menschenrechtskonvantion, s. 192).

AYE FSUN ARSAYA 3- Afrika nsanlarnn ve Halklarnn Haklar art (International Legal Materials 1982, s. 59)

Bu art, klasik insan haklar konvansiyonlarndan farkl olarak, insan haklar yansra halklarn haklarn ak olarak saptamaktadr. SDR imdiye kadar halklarn yegane hakk olarak Medeni haklar ve Siyasal haklar szlemesinin 1. maddesinde (bir DH konvansiyonunda) yer almtr. artn 2. maddesi" diskriminasyon yasa iermektedir. Buna gre herkes rk, etnik grup, ten rengi, cinsiyet, dil, din, siyasi yahut dier bir gr yahut ulusal yahut sosyal mene, mamelek yahut dier herhangi bir stat nedeniyle aynm yaplmakszn artta yer alan hak ve zgrlklerden istifade edecektir. artta yer alan haklar olduka geni bir ekilde formle edilmitir. Bu dzenlemelerin dorudan uygulanmas mmkn deildir. Bu dzenlemeler daha ok program hkm olarak deerlendirilebilir. Aznlk kavram konvansiyonda kullanlmamtr. Bunun yerine etnik grup kavram kullanlmtr. Gruplar sadece diskriminasyondan korunurken, halklara kapsaml hukuki teminatlar tannmtr. Halklarn haklar gruplara, halk tekil ettikleri nispette verilecektir. III. AGIK erevesinde aznlk himayesi Helsinki nihai senedi, 1973'den 1975'e kadar devam eden Avrupa Gvenlik ve birlii Konferans sonunda 35 katlmc devlet tarafndan 1.8.1975 tarihinde kabul edilmitir (Bulletin des Presse- und Informationsamtes der Bundesregierung 1975, Nr. 102/s. 968). Nihai senet tm kalmc devleer tarafndan imzalanmtr (32 Avrupa devleti, A.B.D., Kanada ve Vatikan. D. Blumentwitz, Die Konferenz fr Sicherheit und Zusammenarbeit in Europa und die Auswirkungen ihrer grenzbezogenen Regelungen auf die BRD, s. 217 vd.). AGIK nihai senedi bir DH anlamas olmayp, sadece bir DH dokmandr, hukuki bir balaycl yoktur (J. Hacker, Die allgemeinen Menschenrechte in den UNMenschenrechtskonvantionen und in der KSZE- Schlussakte, s. 91). 1- Helsinki Nihai Senedi'nde ngrlen dzenleme Devletler arasndaki ilikileri ynlendiren 10 prensibin oluturduu katolog Nihai Senedin 1 nolu sepetinde yer almaktadr. 10. prensipte aka yer ald zere tm on prensip geerlilik bakmndan birbirine eittir; tm prensipler eit olarak ve ekincesiz uygulanacaktr; her prensip dier prensiplerin nda yorumlanacaktr. Helsinki prensipler katolou, BM Genel kurulunun insan haklarn uluslararas ibirlii konusu olarak kabul eden 24.10.1970 tarih ve 2625 (XXV) sayl resolusyonundan ("Declaration on principles of International Law concerning Friendly Relations and Cooperation among states in accordance with the Charta of the United Nations") byk lde yararlanmsa da, insan haklarn bamsz ve dier prensiplerle eit olarak mtala etmesi nedeniyle, bu resolusyonu byk lde gelitirmitir. Irk, cinsiyet, dil, din ayrm yaplmakszn insan hak ve temel zgrlklerineisayg gsterilmesini ngren VII. prensibin de aralarnda bulunduu katlmc devletlerin ilikilerini ynlendiren prensipler I. sepette u ekilde saylmaktadr :

AZINLIK KAVRAMI

- Egemen eitlik, egemenlikte mndemi haklara sayg; - Kuvvet kullanma ve kuvvet kullanma tehditinden kanma; - Snrlarn dokunulmazl; - Devletlerin lkesel btnl; - Uyumazlklarn bar yollarla zmlenmesi; - ilerine karmama; - Dnce, vicdan, din ve kanaat zgrl dahil olmak zere insan haklarna ve temel zgrlklere sayg; - Halklarn eitlii ve SDR; - Devletler arasnda ibirlii; - DH ykmllklerinin yerine getirilmesinde sadakat ve iyi niyet. Taraf devleer VII. prensip nda medeni, siyasi, ekonomik, kltrel, sosyal hak ve zgrlkleri ve insana zg haysiyet sonucu doan ve onun zgr ve tam olarak gelimesi iin gerekli olan dier hak ve zgrlkleri tevik edecek ve gelitirecektir. Bu erevede taraf devletler bireylerin mnferit olarak veya topluluk iinde dierleriyle beraber vicdann emrettii din veya inanc benimseme ve icra etme hakkn tanyacaktr. lkelerinde ulusal aznlk bulunan ye devletler bu aznlklara mensup bireylerin kanun nnde eitlik hakkna sayg gsterecektir. Taraf devletler onlarn insan hak ve temel zgrlklerinden gerekten istifadesi iin her olana salayacaktr ve bu ekilde onlarn bu alandaki hakl karlarn koruyacaktr (Bu hkm 27. maddeye uygun dmektedir. Bu formlasyona Medeni ve Siyasi Haklar Szlemesi esas alnmtr). Bu haklara saygnn bar ve huzur iin nemli bir faktr olduu ve devleer arasndaki dosta ilikilerin ve ibirliinin gelimesi iin gerekli olduu kabul edilmektedir. Taraf devletler bu hak ve zgrlklere karlkl ilikilerinde her zaman sayg gsterecektir; mnferit olarak ve hep birlikte BM ile ibirlii iinde bu hak ve zgrlklerin evrensel ve etkin bir ekilde sayg grmesine allacaktr. Taraf devleer bireylerin bu alandaki haklarn tanmaktadr. nsan haklan ve temel zgrlkler alannda taraf devleer BM anlamasmm ama ve prensiplerine ve insan haklan bildirisine uygun bir ekilde hareket edecektir. Taraf devleer uluslararas insan haklan konvansiyonu dahil olmak zere bu alandaki uluslararas bildiri ve anlamalarda saptanan ykmllklerini bunlara taraf olduklar nispette yerine getirecektir. Ulusal aznlk kavram 27. maddeye nazaran daha dar bir anlama sahip deildir. Bu kavram Avrupa'da tannan aznlklar byk lde kapsamaktadr (krt: Grulich / Pulte, Nationale Minderheiten in Europa; Handbuch des West-europaeischen Regional bewegungen). Devleer AGIK Nihai Senedi muvacehesinde ulusal aznlk mensuplanna kanun nnde eiik salamakla ykml klnmtr. Bu dzenleme Medeni ve Siyasi Haklar Szlemesinden bir adm daha ileri giderek, bireysel maduriyet yasa yansra devleere insan haklarndan ve temel zgrlklerden bu kiilerin gerekten istifadesi iin hertrl olana salama ykmll getirmitir. Azmlklann insan haklarndan ve temel zgrlklerden gerekten istifadesi iin ngrlen bu ykmllk aynmc muamele yasan aan bir devrim tekil etmektedir. Aznlklar insan haklarn ve temel zgrlkleri gerekten talep edebilecek bir olanaa sahip olduklar lde etnik kimliklerini yaatma ve gelitirme ansna sahip olacaktr. Ulusal aznlklar ve blgesel kltrler baln tayan III. sepette " bu ekilde onlann bu alandaki hakl karlann koruyacaktr" eklinde ifade edilen son yarm cmle,

AYE FSUN ARSAYA aznlk mensuplarnn ounlukla eit klnmas tesinde, onlara aznlk haklar salama iradesini de ortaya koymaktadr. Ancak bu hkmn aznlklar lehine dorudan haklar temin etmeyip, devletleri ykmllk altna sokan prensip nda dzenlendiini gz ard etmemek gerekmektedir. Buna gre, lkelerinde ulusal aznlk ve blgesel kltrler bulunan taraf devletler, aznlk mensuplarnn bu konudaki meru karlarn dikkate alarak eitimin eitli alanlarnda, ulusal aznlklarn ve blgesel kltrlerin aralarnda yapacaklar ibirliini kolaylatracaktr. 27. maddeye benzer bir dzenlemenin nihai senede alnmas, uluslararas aznlk himayesine nem kazandrmtr (F. Ermacora, Volksgruppenrecht und Minderheitenschutz im regionalen Rahmen). 2- Viyana Dokmam'nda ngrlen dzenleme iki yl akn grmelerden sonra 15.1.1989'da 35 AGIK devleti Viyana'da bir nihai dokman zerinde anlamlardr (Neue Zricher Zeitung, 18.1.1989). AGIK prozesinde sper glerin anlamas yeterli grlmemektedir. Prozesin ilemesi AGIK'e mensup her devletin anlamasn gerektirmektedir. Bu demokratik ve anti-hegemonyal prensip sonucu Viyana Dokman 35 devletten hibirinin kar koymamas sonucu ortaya kabilmitir. Sz konusu demokratik prensibin ktye kullanlmas sistemin sadece bir devlet tarafndan bloke edilmesine yol aabilmektedir. Romanya uzun sre bu rol oynamtr. Romanya'daki Macar aznlklar nedeniyle Macaristan ve Romanya arasnda doan uyumazlk uzun sre AGIK gndeminde kalmitr. 35 AGIK yesi devlet tamamen srpriz bir ekilde bu zirvede batnn gznde en nemli, Varova Pakt devletlerinin gznde en zor olan bir alanda, insan haklar alannda ibirlii konusunda anlamlardr (Hans Heinrich Wreda, KSZE in Wien, s. 85 vd.). Viyana Nihai Dokmanna u esaslar temel tekil etmitir : Tm snr tesi bulumalar siyasi bakmdan tevik edilecek ve brokratik anlamda kolaylatrlacaktr. Tm taraf devletler serbest dolam zgrlne ve ikmet yerini serbest olarak seme hakkna ve kendi lkesini terk etmeyi de kapsar ekilde yurt dna seyahat zgrlne ve lkesine geri dnme hakkna snrsz olarak sayg gsterecektir. Bu hakkn snrlanmas bir istisna olarak kabul edilmektedir. Ayn durum ailelerin karlamas ve ailelerin birlitirilmesi iin de geerlidir. Din zgrlne, fikir zgrlne, dolam zgrlne ve aznlklarn haklarna ilikin yeni bir takm hkmlerin Viyana Nihai Dokmanna hi de hafife alnmayacak bir form iinde alnmas byk bir baar olarak kabul edilmektedir. Bu hkmlerin metne alnmasnda tarafsz ve bloksuz devletlerin temsilcilerinin de byk rol olmutur (H. Tretter, Die Menschenrechte im abschliessenden Dokument des VViener KSZEFolgetreffens vom 15. Januar 1989, s.79 vd.). Taraf devletler, hr toplumlarn ve yaayan kltrlerin varlklarn korumalar ve gelitirmeleri bakmndan vatandalarn serbest dolamnn, serbest olarak birbirleriyle iliki kurmalarnn, enformasyon ve dncelerin serbest aknn nemini mutabakat halinde kabul etmitir.

AZINLIK KAVRAMI insani boyut mekanizmasnn kendini kantlamas nedeniyle, yeni yntemlerin yrrle konulmasyla gelitirilmesi hedef olarak kabul edilmitir. Avrupa Konseyinin insan haklarn, demokrasi ve hukuk devleti prensiplerini, kltrel ibirliini tevik ve gelitirmek iin yapt katky taraf devletler minnetle anmtr. Avrupa Konseyine ve Avrupa nsan Haklan Konvansiyonuna katlmak iin taraf devletlerin bir ou tarafndan atlan admlann memnuniyee karland ifade edilmi ve Avrupa Konseyi'nin AGlK'e tecrbelerini aktarmasnn nemi vurgulanmtr. ilk kez olarak bu ekilde bir AGlK dokmannda bat tarafndan istenilen serbest dolam hakk detayl olarak ve kural olarak saptanmtr. Snr tesi ilikilerde ziyaret trafiinin kolaylatnlmas iin, seyahat edenlerin gerek harcamalann aan dviz alma mkellefiyetlerinin adm adm kaldrlmasn temin eden imkanlann yaratlmas ve aileleriyle bulumak iin seyahat edenlere ncelik verilmesi istenmitir. Viyana Nihai Dokmannn en nemli sonucu olan insan haklar alannda, ok aamal bir konsltasyon ve denetim mekanizmas kabul edilmitir. Bu mekanizmann amac AGlK bnyesindeki gelimelerde askeri ve insan haklan hkmleri arasnda denge salamakt, insan haklan boyutuna ilikin bu mekanizma AGlK erevesinde srekli olarak insan haklaryla itigal etmeyi garanti etmektedir. Bu mekanizma taraf devletleri ye devletlerin enformasyon taleplerini cevaplandrmakla ykml klmakta ve talep edilmesi halinde somut durumlar dahil olmak zere insan haklan sorunlann grmek zere bilateral grmeler yaplmasn ngrmektedir (W. Bruns, Mehr Substanz in den Ost-West Beziehungungen zur dritten KSZE -Folge Konferenz in Wien, s. 7 vd.). Bu mekanizma ayrca taraf devletlere bilteral grmelerle zmlenemeyen durumlar dier 33 taraf devletin bilgisine sunma, insan haklar ile ilgili konferanslara ve takip eden 1992 tarihli Helsinki konferansna getirme imkan tanmtr. AGlK insan haklar sisteminin can damann oluturan bu mekanizma Viyana konferansnda sonra yaplan Paris konferansnda (Mays-Haziran 1989) gelecee ynelik nemini kantlamtr. Bu nedenle de sayg grmesi gerekmektedir. Taraf devletler insan haklarna ve temel zgrlklere sayg muvacehesinde insani ilikilere ve hmaniter nitelikli her trl dier soruna ilikin olarak AGlK Nihai Senedinde ve dier AGlK dokmanlannda yer alan ykmllklerin icrasn ve bu alanlarda ibirliini gelitirme gerekliliini kabul ederek, nihai senedin ve dier ilgili AGlK dokmanlarnn prensip ve hkmleri nda u hususlara karar vermilerdir: 1. Enformasyon dei tokuu ve taraf devletler tarafndan AGlK insan haklar boyutuna ilikin olarak istenilen enformasyon taleplerini cevaplandrmak (bu bilgiler diplomatik kanaldan iletilebilecei gibi bu ama iin belirlenmi mercilere de arz edilebilir); 2. Dier ye devletlerle AGlK insan haklar boyutuna ilikin sorunlar ve somut uyumazlk durumlarnda zmleri incelemek zere talep zerine bilateral grmelerin yaplmas. Bu grmelerin yer ve zaman diplomatik kanaldan karlkl anlama ile saptanacaktr. 3. Her bir taraf devlet AGlK insan haklar boyutu iinde mtala edilen olay ve durumlar gerekli addettii takdirde, ikinci fkrada belirtilen bilateral grme konular da dahil olmak zere, dier taraf devletlere diplomatik kanaldan duyurabilir.

AYE FSUN ARSAYA

4. Her bir taraf devlet gerekli grd takdirde insan haklar boyutuna ilikin konferanslara ve ayn ekilde AGlK zirve konferanslarna, takas edilen enformasyonlar ve kendi enformasyon talebini ve talep zerine gelen cevaplar (1. fkra) ve bilateral grmelerin sonularn somut olay ve durumlara ilikin bilgiler dahil olmak zere bilgi olarak sunabilir. Taraf devletler insan haklarna ve temel zgrlklere sayg, insani ilikilerde ve hmaniter nitelikli dier konularda daha mkemmel bir ilerleme kaydetmek amacyla, her biri drt hafta srecek AGlK insan haklar boyutuna ilikin konferanslarn toplanmasna karar vermilerdir. Bu konferanslar AGlK mkellefiyetlerinin icras dahil olmak zere AGIK insan haklan boyutundaki gelimeleri inceleyecektir. Bunlar arasnda; - l'den 4. fkraya kadar olan hkmlerde tasvir edilen mekanizmann foksiyonu ve 4. fkraya gre verilen enformasyonlar tartlacaktr. - AGlK insan haklar boyutuna ilikin mkellefiyetlerin daha mkemmel icras ve l'den 4'e kadar olan fkralarda belirlenen mekanizmaya daha mkemmel bir ilerlik kazandrmak amacyla pratik nerilere istinaden yeni nlemler incelenecektir. Bu neriler nda konferans yeni nlemlerin kabuln tartacaktr. lk konferansn 3 Mays - 23 Haziran 1989 tarihleri arasnda Paris'te, ikinci konferansn 5 ile 29 Haziran 1990 tarihleri arasnda Kopenhag'da, nc konferansn 10 Eyll - 4 Ekim 1991 tarihleri arasnda Moskova'da yaplmas kararlatrlmtr. Viyana Nihai Dokmannda olduka skk bir ekilde ngrlen bu konferanslar dizisi ve 1992 Helsinki drdnc denetim konferans sadece AGlK prozedrnn devamn temin etmekle kalmayp, ayn zamanda AGIK yelerine ykmllklerini yerine getirmeleri iin gereken basky da salamaktadr. Viyana'da insan haklarna ilikin olarak kabul edilen bu mkellefiyetlerin 7 Moskova Pakt yesi (dou bloku devletleri) tarafndan kabul pek kolay olmamtr. Varova Pakt yelerinden farkl olarak batl devletler arasndaki gr ayrlklarnn, bu aynlklann znde ok derin olmamas nedeniyle siyasi ibirlii mekanizmas ve NATO erevesinde youn oylama prosedr ile giderilmesi mmkn olmutur. Viyana konferansnn sonuna doru, zellikle ekoslovakya, Romanya, Bulgaristan ve Dou Almanya gibi devletlerin kar koymalanndan doan tkanklk daha sonra bu devletlerin insan haklan ve insani ilikiler erevesinde yaptklar tavizlerle giderilebilmitir. Bu dokman muvacehesinde siyasi ykmllkler hem ierik hem de usul bakmndan gelime kaydetmitir, insan haklar ve dier alanlarda ibirlii ngren dzenlemelerin, taraf devleerin ulusal kanun ve dzenlemeleri ile uyutuundan hareket edilerek, ulusal kanunlar ve tzkler muvacehesinde temin edilmesi ngrlmektedir. ye devletler bur erevede AGlK ykmllkleri ile henz uyumlu durumda olmayan ulusal kanun ve dzenlemelerini AGlK ykmllkleri ile uyumlu klmak zere uyarlmaktadr.

AZINLIK KAVRAMI 3- Kopenhag Dokman'nda ngrlen dzenleme Avrupa Gvenlik ve ibirlii Konferans Kopenhag insan boyut toplantsnda ulusal grup haklar ve aznlklarn himayesi yeniden teyid edilmi ve grup haklarnn gelitirilmesi kabul edilmitir. Avrupa Gvenlik ve ibirlii Konferans taraf olan devletlerin temsilcileri 5 Haziran 1990 - 29 Haziran 1990 tarihleri arasnda Kopenhag'da biraraya gelmilerdir. Bu bir araya geli Viyana AGK Nihai Senedi'nde yer alan, insan haklar konusunda bir konferansn toplanmasna ilikin hkmlere uygun bir ekilde gerekletirilmitir. Kopenhag zirvesinde insani boyut alanndaki ykmllklerin icras ele alnmtr. AGlK dokmanlarnda yer alan mkellefiyetlerin icrasnda nemli iyilemeler grlmtr. Ancak insan haklar boyutuna ilikin ykmllklerin tam olarak gereklemesi baka admlarn atlmasn da gerektirmektedir, insan hak ve temel zgrlklerine sayg, toplumsal sistemlerin pluralist demokrasi ve hukuk devleti esaslarna istinaden gelitirilmesi, Avrupa'da kurulmas istenen srekli bar, gvenlik, adalet ve ibirlii iin nkoul kabul edilmektedir. Taraf devletler bu sebeple Kopenhag nihai dokmannda dier AGlK dokmanlarnda insan haklan erevesinde dile getirilen tm hkmleri tam olarak icra etme ykmllklerini teyit etmiler ve elde edilen baarlar zerine konuyu yeniden ina etmeyi kabul etmilerdir. Konferans nihai senedinin IV. blmnde 30 ile 40. maddeler arasnda Avrupa'da aznlk haklannn yeniden teyidi yansra ulusal grup haklarnn gelitirilmesi iin esas alnacak noktalar da saptanmtr (D. Blumenwitz, Neuere Entwicklungen des Minderheitenschutzes und Volksgruppenrechts und Ihre Relevanz fr die knftigen deutsch-polnischen Beziehungen). lgili dzenlemeler aada verilmitir. 30- Taraf devletler ulusal aznlk sorunlannn sadece demokratik hukuk devleti esasna dayanan bir ortamda ve bamsz yarg organlan nezdinde memnun edici bir ekilde zmlenebileceini kabul etmektedir. Bu erevede insan haklannn ve temel zgrlklerin tam olarak sayg grmesini, btn vatandalann eit haklara ve eit statye sahip olmasn, aznlklarn meru kar ve isteklerini serbeste dile getirmelerini, siyasi pluralizmi, sosyal hogr ve ynetim yetkilerinin ktye kullanlmasna kar etkin kanuni dzenlemelerin alnmasn garanti etmektedir. Taraf devletler ayn ekilde hkmet d kurululann, dier bir ifade ile siyasi partilerin, sendikalann, insan haklar kurulularnn ve dini gruplann toleransn ve kltrel pluralismin (eitliliin) gelitirilmesinde ve aznlk sorunlarnn zmnde oynadklan rol kabul etmektedir. Taraf devletler, ulusal aznlk mensuplarnn haklarna salanan saygy, uluslararas seviyede tannan insan haklarnn bir paras olarak taraf devletlerin lkelerinde bar, adalet, istikrar ve demokrasi iin nemli bir faktr olarak kabul etmektedir. 31- Ulusal aznlk mensuplar insan haklar ve temel zgrlklerden herhangi bir diskriminasyon sz konusu olmakszn, kanun nnde tam bir eitlik iinde tam ve etkin bir ekilde istifade ederler

AYE FSUN ARSAYA Taraf devletler insan haklarnn ve temel haklarn kullanlmas ve onlardan istifade edilmesi erevesinde ulusal aznlk mensuplarna dier vatandalarla tam bir eitlik salamak iin gerekli nlemleri alacaktr. 32- Ulusal bir aznla mensubiyet, bir insann kendi kararna bal olan ahsi iidir ve byle bir karar onun herhangi bir zarara uramasna neden olamaz. Ulusal aznlk mensuplar kendi etnik, kltrel, dil ve dini kimliklerini serbeste dile getirme, onu muhafaza etme ve gelitirme, kltrlerini her boyutu ile muhafaza etme ve gelitirme hakkna ve kendi istekleri dnda asimile edilmeme hakkna sahiptir. 32. 1- Ulusal aznlk mensuplar ana dillerini zel hayatlarnda ve kamu yaamnda serbeste kullanabilirler. 32. 2- Ulusal aznlk mensuplar ulusal hukuka ters dmeyen gnll madd veya dier trde katklarla kendi eitim, kltr ve dini kurulularn organize etme veya derneklerini tesis etme hakkna sahiptir. 32. 3- Ulusal aznlk mensuplar dini materyel, mlk edinme, kullanma ve kendi ana dilinde din dersleri verme dahil olmak zere bir dine inanma ve onu icra etme hakkna sahiptir. 32. 4- Ulusal aznlk mensuplar lkelerinde kendi aralarnda ve snr tesi dier devletlerin ortak etnik veya ulusal kkene, ortak kltr mirasna yahut dini inanca sahip vatandalar ile herhangi bir engel olmakszn temas kurabilir ve ilikilerini koruyabilirler. 32. 5- Ulusal aznlk mensuplar kendi ana dillerinde enformasyon verme, enformasyonlar takas etme ve bu enformasyonlara ulama hakkna sahiptir. 32. 6- Ulusal aznlk mfensuplar lkelerinde tekilat veya dernek kurabilir ve hkmet d kurulularda alabilir. Ulusal aznlk mensuplar haklarn mnferiden veya gruplarnn dier mensuplar ile beraber toplu olarak kullanabilir ve bunlardan istifade edebilir. Sz konusu haklarn kullanlmas veya kullanlmamas ulusal aznlk mensubu bakmndan bir zararn domasna neden olamaz. 33- Taraf devletler lkelerinde aznlklarn etnik, kltrel, dil ve dini kimliklerini koruyacaktr ve bu kimliklerin korunmas iin koullar yaratacaktr. Her lke bu erevede kendi karar prosedrne uygun bir konsltasyondan sonra, aznlklarn organizasyonu ve dernekleri ile temas da kapsayan gerekli nlemleri alacaktr. Bu erevede alnan her nlemin eitlik prensibine ve aznlk mensuplarnn dier vatandalara nazaran madur edilmemesi prensibine uygun olmas gereklidir. 34- Taraf devletler ilgili devletin resmi dil veya dillerini renme gereklilii yansra, ulusal dzenlemelerine uygun bir ekilde aznlklara kendi ana dillerinin retilmesi veya ana dillerinin resmi merciler nezdinde mmkn olduu ve gerekli olduu takdirde kullanlmasn temin edecek nlemler almaya alacaktr.

AZINLIK KAVRAMI Tarih ve kltrn eitim kurumlarnda retilmesi erevesinde ulusal aznln tarih ve kltr dikkate alnacaktr. 35- Taraf devletler ulusal aznlk mensuplarnn kimliklerinin korunmas ve gelitirilmesi konularnda ibirlii dahil olmak zere aznlk mensuplarnn etkin bir ekilde kamu ilerine katlma haklarn dikkate alacakr. Taraf devletler ulusal aznlklarn dil, etnik, kltrel dini kimliklerinin korunmas ve gelitirilmesi iin koullar salamak zere, bu amalarn gereklemesi iin sz konusu olabilecek imkanlardan biri olarak zel tarihi ve blgesel verileri dikkate alan ve ilgili devletin politikasyla uyum iinde olan uygun blgesel veya muhtar ynetimlerin tesisini kolaylatracaktr. 36- Taraf devleer ulusal aznlklara ilikin sorunlarda aralarnda kuvveendirilmi bir yapc ibirliinin zel nemini kabul etmektedir. Byle bir ibirlii karlkl anlay ve gveni, dostluk ve iyi komuluk ilikilerini, uluslararas bar, uluslararas gveni ve adaleti gelitirecektir. Her taraf devlet lkesinde yaayan tm insanlar arasnda emik veya ulusal kken yahut din nedeniyle bir aynm yapmakszn karlkl sayg, anlay, ibirlii ve dayanma ortamnn olumasna alacaktr ve problemlerin hukuk devleti esaslarna istinaden diyalog ile zlebileceini ortaya koyacaktr. 37- Bu metinde yer alan ve bir hakkn tesisini, bir davrann yaplmasn, bir eyin icrasn ngren hibir ykmllk devletlerin lkesel btnl prensibi dahil olmak zere, BM anlamasnn prensiplerine veya amalarna, dier uluslararas ykmllklere veya nihai senedin hkmlerine ters der ekilde yorumlanamaz. 38- Taraf devletler aznlk mensuplarnn haklarn koruma ve gelitirme gayretleri erevesinde, insan haklar konvansiyonu ve dier ilgili uluslararas dokmanlarda yer alan ykmllklerine tam olarak sayg gsterecek ve bireysel ikayet hakk tanyan ilgili konvansiyonlara henz katlmamlarsa, bu konvansiyonlara katlma konusunu dneceklerdir. 39- Taraf devletler BM dahil olmak zere ye olduklar yetkili uluslararas kurulularda, zellikle amaca uygun den Avrupa Konseyi bnyesinde sk ekilde ibirlii yapacaktr ve ulusal aznlklarn sorunlarna ilikin almalar dikkate alacaktr. Ulusal aznlklarn sorunlarnn tartld, uzmanlar toplantsnn arlarn dikkate alacaktr. 40- Taraf devletler ak ve yanl anlalmaz bir ekilde totaliterizmi, rk dmanln ve ulusal gruplar arasndaki dmanl, antisemitizmi, yabanc dmanln ve insanlarn diskriminasyonunu, dini ve ideolojik nedenlerle insanlarn takibini lanetlemektedir. Bu erevede taraf devletler ayn ekilde ingenelerin zel sorunlarn da kabul etmektedir. Taraf devletler bu fenomene kar mcadelelerinde gayretlerini her ekli ile arttrma amacn dile getirmekte ve bu sebeple:

AYE FSUN ARSAYA 40. 1- Ulusal, rk, etnik, dini nedenlerle diskriminasyonu, dmanl veya antisemitizm dahil olmak zere nefreti kkrtan davranlardan kiileri ve gruplar korumak zere kendi anayasa dzenleri ve uluslararas ykmllkleri ile uyum iinde gerekli yasal dzenlemeleri yapmay kabul etmektedir; 40. 2- Taraf devletler kiileri ve onlarn mensup olduklar gruplar etnik, rk, kltrel, dil veya dini nedenlerle diskriminasyondan, onlara dmanlk edilmesinden veya kuvvet kullanlmaya matuf davran ve tehdierden korumak ve onlarn mlkiyet haklarn temin iin uygun ve makul nlemler almakla ykmldr, 40. 3- Taraf devletler yakmlma ve tolerans zellikle eitim, kltr ve enformasyon alannda tevik iin ulusal ve blgesel seviyede anayasa dzenlerine uygun nlemler alacaktr; ; 40. 4- Taraf devletler eitim amalan erevesinde rk konusunda nyarg ve dmanlk problemine ve dier medeniyet ve kltrlere sayg sorununa yeterli ekilde nem verilmesini tm gleriyle destekleyecektir; 40. 5- Taraf devletler bireylerin etkin hukuki aralara sahip olmasn kabul etmektedir. Ulusal normlarla uyum iinde bireylerin ve gruplann -rk ve yabanc dmanl nedeniyle yaplan davranlar dahil olmak zere- diskriminasyon nedeniyle bavuru hakkn kabule gayret edecektir; 40. 6- Diskriminasyon konusundaki uluslararas dokmanlara, henz bunlara katlm gereklememise katlma hususu dnlecektir ve bu belgelerde yer alan mkellefiyedere, dzenli ekilde rapor verme de dahil olmak zere uyulacaktr; 40. 7- Taraf devletler diskriminasyon konusunda bireylere ve devletlere komisyonlara bavuru imkan veren uluslararas mekanizmalarn tannmas konusunu deerlendirecektir. Bu erevede nemli olan bir husus da, Kopenhag'da toplanan konferansta gruplann mnhasran egemen devletler tarafndan mediyatize edilmesi kuralnn almasdr. lusal gruplara salanan bu imkan nihai dokmann giri ksmnn son cmlesinde karmza kmaktadr. Buna gre, taraf devletler ortak amalar bakmndan aralarnda yapacaklar ibirliinin ve bu ibirliine kiilerin, gruplann, organizasyonlarn ve messeselerin aktif katlmlannn nemini kabul etmektedir. Konuya ilikin olarak dokmana ek olarak yaynlanan bildiride konferans bakan, aklk uygulamasnn ve insani boyut konferansna serbeste girme uygulamasnn Viyana toplantsnda kararlatrldn ve bu toplant sonunda kabul edilen nihai dokmanda (XI. ek) saptand zere, aklk uygulamasnn taraf devletler bakmndan tad nemi vurgulamtr. Aklk uygulamasnn AGlK bnyesinde insani boyuta ilikin olarak yaplacak sonraki bir konferansta deerlendirilmesi ve bu verilere istinaden konunun inaas kabul edilmitir.

AZINLIK KAVRAMI Kopenhag belgesinde bu konuda kabul edilen dier dzenlemeler:


v

99

- Delegasyonlar ve executiv sekretere ayrlan yerler sakl kalmak zere hkmet d kurulularn yelerinin konferans tesislerinde dolam zgrl kabul edilmitir. Bu amala talep edilmesi halinde executiv sekreter tarafndan akredite kimlii verilecektir. - Hkmet d kurulularn yeleri ve akredite edilen medya mensuplar arasnda snrsz kontakt imkan salanacaktr. - Hkmet d kurulularn konferansn resmi dokmanlarna (her dilde) ulama imkan ve delegasyonlarn hkmet d kurulularn yelerine ulatrlmasn istedikleri dokman lan ulatrma imkan kabul edilmitir. - Hkmet d kurululann yelerine delegasyonlara insan haklan konusunda mesaj verme imkan tannmtr. Bu amala delegasyonlann kutulanna ulama imkan verilmitir. - Delegasyonlann hkmet d kurululann dokmanlanna ulama imkan da kabul edilmitir. Delegasyonlar bu dokmanlan konferansa bilgi vermek zere executiv sekreterlie arzederler. Bu amala executiv sekreterlik bu dokmanlarn muayyen aralklarla gncelletirilmi bir nshasn temsilciler iin hazr tutaff Bu hkmler ilk kez olarak Avrupa'daki aznlklara ve ulusal gruplara dorudan doruya AGlK prozesine katlma imkan vermektedir. Azmlklann ve ulusal gruplann mnhasran egemen devletler tarafndan temsili gerekmemektedir. Yukanda yaplan aklamalann gsterdii zere Kopenhag dokman, uluslararas aznlk haklan bakmndan sevindirici ilerlemeler kaydetmi, DH' daki gelimeleri teyit ederek aznlklara bulunduklar lkenin iradesinden bamsz olarak kendilerini tanmlama ans vermitir. Ancak btn bu olumlu gelimelere karlk metnin program hkm olarak kaleme alndnn, grup haklarna devletlerin egemenlik haklan lehine snrlar getirildiinin gz ard edilmemesi gerekmektedir (H. Tretter, D a s Kopenhagener Abschlussdokument ber die menschliche Dimension der KSZE, s. 235 vd.). 4- Yeni bir Avrupa iin Paris art'nda ngrlen dzenlemeler Paris'te 21 Kasm 1990'da devlet ve hkmet bakanlan Avrupadaki deiiklikler, zellikle Almanya'nn birlemesi muvacehesinde AGlK prozesine yeni bir takm grevler veren bir metin kabul etmilerdir (EA 24, 1990, s. D656 vd.; EuGRZ 1990, s. 517 vd.). Bu ekilde iki askeri pakt arasndaki uyumazlklann sona erdii iln edilmitir. Devlet ve hkmet bakanlarnn Paris AGlK zirve toplantsnda 21 Kasm 1990'da yaptklar bildiri, yeni bir Avrupa iin Paris art olarak isimlendirilmektedir. Bildirinin insan haklan, demokrasi ve hukuk devleti ile ilgili blmnn sekizinci fkrasnda taraf devletler ulusal aznlklarn, etnik, dil, kltrel ve dini kimliklerinin korunacan ve aznlk mensuplarnn bu kimliklerini herhangi bir maduriyete uramakszm, kanun nnde tam bir eitlik iinde serbest bir ekilde dile getirebileceklerini, bu kimliklerini

100

AYE FSUN ARSAYA.

koruyabileceklerini ve bunu gelitirebileceklerini kabul etmilerdir. Taraf devletler bu blmn son fkrasnda bireylere tannan haklarn ihlli halinde etkin bir ekilde ulusal ve uluslararas hukuk yollarna bavuru imkan salayacaklarn ifade etmilerdir. Bu ngrlen hususlar ina edilecek yeni Avrupa'nn temellerini oluturmaktadr. Taraf devletler demokratik gelimenin bundan byle akamete uramamas iin ibirlii yapacak ve birbirlerini destekleyecektir (Charta von Paris fr ein neues Europa, Presseund Informationsamt der Bundesregierung Nr. 137/s. 1409 Bonn, den 24. November 1990). insani boyut ile ilgili blmde taraf devletler insan haklarna ve temel zgrlklere saygy vazgeilmez bir ekilde kabul etmektedir. Taraf devletler AGlK insan haklan boyutuna ilikin hkmleri tam kapsam ile icra etmek ve bu hkmlere istinaden insan haklarn gelitirmek istediklerini ifade ederek. Kopenhag zirvesinde kabul edilen dokmana istinaden demokratik messeseleri glendirmek ve hukuk devletinin gereklerini yapmak iin ibirlii yapmay taahht etmektedir. Bu amala 4 15 Kasm 1991'de Oslo'da bir uzmanlar semineri yaplmasna karar verilmitir. Taraf devletler ulusal aznlklann toplum yaamna yapt deerli katky arttrmaya karar verdiklerini ve onlann durumunu iyiletirmekle kendilerini ykml kldklarn; uluslararas dostluk ilikilerinin, barn, adaletin, istikrann ve demokrasinin emik, kltrel, dil, din aznlklann hima^si ve onlann kimliklerinin korunmas iin koullar yaratlmasn gerektirdiini, ulusal aznlklara ilikin sorunlann sadece demokratik koullar altnda memnun edici bir ekilde zmlenebileceini, bunun dnda ulusal aznlk mensuplannn haklanna uluslararas seviyede tannan insan haklannn bir paras olarak snrsz bir ekilde sayg gsterilmesinin gerekli olduunu kabul etmilerdir. Taraf devletler ulusal aznlklara ilikin ibirliini glendirmek ve onlann himayesini daha iyiletirmek iin acil bir gerekliliin bulunduu bilinci ile 1 - 19 Temmuz 1991'de Cenevre'de bir uzmanlar toplanus yaplmas kararlatnlm, ulusal gruplar arasnda ve rklar arasnda nefretin her trne, antisemitizme, yabanc dmanlna ve herhangi bir insann diskriminasyona uramasna, dini yahut ideolojik nedenlerle takip edilmesine kar savamak iin karar verdiklerini belirtmilerdir. Hkmet d kurulularla iligili hkmler erevesinde, hkmet d kurululann, dier gruplann ve mnferit bireylerin AGlK amalannn gereklemesinde oynadklar nemli rol hatrlatlm ve bu nedenle onlarn AGlK ykmllklerinin icrasna katksnn kolaylatrlaca ifade edilmitir. Bu kurulularn, gruplarn ve mnferit bireylerin uygun tr ve ekilde nemli grevlerini yerine getirebilmeleri iin AGlK'in faaliyet ve yeni yapsna dahil edilmeleri kabul edilmitir. Metinde ayrca insan haklarna, demokrasiye ve hukuk devletine saygnn glendirilmesi, barn yerletirilmesi, Avrupa'da birliin salanmas erevesinde srdrlen ortak gayretlerin yeni ve deiik nitelikte siyasi bir diyalogu ve ibirliini, ksaca AGlK yapsnn gelitirilmesini gerektirdii zerinde durularak, her seviyede yaplacak konsltasyonlann ilikilerin glendirilmesi bakmndan tad nem vurgulanmtr 24 .
24

B u amala devlet ve hkmet bakanlar 1992'de AGlK zirvesi nedeniyle Helsinki'de bir araya gelmeye karar vermilerdir. Dileri bakanlar ilikileri gelitirmek amacyla kural olarak dzenli bir ekilde senede asgari bir kez konsey olarak toplanacaktr. Bu toplantlar AGlK prozesinde siyasi konsltasyon bakmndan merkezi bir forum tekil edecektir. Konsey AGlK iin nemli olan sorunlar inceliyecek ve uygun kararlara alacaktr. lk bulumann Berlin'de yaplmas kararlatrlmtr. Kdemli memurlardan oluan bir komite konseyin toplantsn hazrlayacak ve konseyin kararlarn icra edecektir. Komite konseye

AZINLIK KAVRAMI

101

5- Cenevre Dokman'nda ngrlen dzenleme svire'nin insiyatifi ile gerekleen Cenevre toplantsnda 35 devletin diplomatlar 3 hafta boyunca etnik aznlklarn haklarnn nasl korunabilecei ve bu himayenin nasl daha iyiye gtrlebilecei konusunda tartmlardr. Avrupa'da sava sonras ilk zel aznlk konferans olan Cenevre toplants baz hususlarda hayal krklna neden olmutur. Konferans bunun dnda Yugoslavya'daki olaylar nedeniyle baarszlkla sonulanma tehlikesi atlatmtr. Konferansn baarszlkla sonulanmas korkusu ve kimsenin bu baarszln sorumluluunu stlenmek istememesi 16 NATO devletinin bir ortak neri yapmasna ve dier devletlerin de bu neriyi kabul etmesine yol amtr. Bat, konferansta homojen bir birlik oluturamamtr. Aznlk haklan sz konusu olduu nispette farkl karlar ve siyasi gelenekler ortaya kmtr (Neue Zricher Zeitung, Samstag / Sonntag 20 / 21 Juli 1992). Konferansa ev sahiplii yapan isvire zellikle aznlk haklarnn denetim mekanizmas konusunda srarl davranmtr. Ancak bu srarlar olumlu bir sonu vermemitir. ABD somut uyumazlk durumlannda ilgili devletin onay ile seyahat eden bir arabulucu zmn desteklemitir. SSCB de ABD'nin grn desteklemitir. Sonu olarak Cenevre konferansnda katlmc devletler arasnda aznlk politikasnn denetim mekanizmas konusunda bir mutakabat salanamamtr. Konferans sonunda kabul edilen nihai dokmanda balayc olmayan bir tarzda bu konuda sadece eitli AGlK mekanizmalan erevesinde ngrlen denetim olanaklannm aznlk politikas bakmndan nemine dikkat ekilmi ve AGlK yesi devletler arasndaki btn uyumazlk sorunlarnn grmeler yoluyla zmlenmesi gerektii hatrlatlmtr. Denetim mekanizmasna ilikin uzlama aray Moskova zirvesinde yeniden gndeme gelmitir. Cenevre'de kabul edilen dokman AGlK yesi her devletin aznlklarla ilikilerinde kendine esas alaca bir dizi tavsiyelerle snrl kalmtr. Cenevre dokman aa yukar bir sene nce Kopenhag insani boyut konferansnda kabul edilen mkellefiyetleri sadece ksmen aabilmitir. Dokmanda byk bir titizlikle aznlklardan deil, aznlk mensuplarndan sz edilmeye allmtr. Aznlklara kollektif haklar tannmasna AGlK topluluu batan itibaren temkinli yaklamaktadr. Devletler ulusal gruplarn ayrlk eylemlerine dayanak olmamas iin aznlklarn kollektif hak taleplerini kabul etmeme eilimi
yaplan tavsiyelerin yansra gncel sorunlar inceliyecek ve uygun kararlar alacaktr; acil sorunlarn grlmesi iin ye devlet temsilcilerinin ek grmeler yapmasna karar verebilecektir. Taraf devletler dier bakanlarn toplant yapmasn da kararlatrabilirler. Bu konsltasyonlarn idari bakmdan desteklenmesi iin Prag'da bir sekreterlik ihdas edilecektir. Taraf devletler arasnda ortaya kan gelimeleri deerlendirmek, ngrlen ykmllklerin yerine getirilip getirilmediini denetlemek iin veAGlK prozesi erevesinde dier admlar atmak iin kural olarak iki ylda bir zirve toplants yapacaktr. Uyumazlk tehlikelerinin ortadan kaldrlmasnda konseye yardm etmek zere Viyana'da bir uyumazlklar nleme merkezi tekil edilmesine karar verilmitir. Taraf devletler arasnda seimlerle ilgili konularda enformasyon dei tokuunu kolaylatrmak zere bir de Varova'da serbest seimler iin bro almasna karar verilmitir.

10

AYE FSUN ARSAYA

iindedir. Bu erevede esas alnan husus aznlklarn insan haklarna gre muamele grmesi ve kimliklerini muhafaza iin ounluk ile ayn ekonomik, sosyal ve kltrel haklardan yararlandnlmasdr. Yugoslav temsilcisinin vurgulad zere, aznlk haklarnn SDR iddialarna ve ayrmcla yol amamas gerekmektedir (bununla beraber Srp delegasyon bakannn nihai dokmana SDR'n aznlklara deil -rnein Kosoval Arnavutlara- sadece halklara ait bir hak olabileceine dair bir kayt drme giriimi baar kazanmamtr). Liberal gelenee sahip olan devlet temsilcileri, bu erevede insan haklarna saygnn yeterli olduu tezini savunmutur. ABD'nin grne gre bir "melting pot"ta hukuk devleti ve demokratik seimler diskriminasyondan korunmaya yeterlidir. zel kollektif insan haklar yahut devletlerin bu gruplar teviki gerekli deildir. ABD ve ngiltere aznlk haklarnn dokmana sadece genel ve bireysel insan haklar olarak alnmasnda srar etmilerdir. svire de ayn ekilde federalizmi dil gruplarnn ounluk hakimiyetinden korunmasnda yeterli bir teminat olarak grdn ifade etmitir. te yandan Yugoslavya, Bulgaristan ve Romanya balangta olduka inat bir ekilde kendi aznlk dzenlerini tashih etmeyi reddetmitir. Fransa Korsika sorununa ramen lkesini aznlktan azade olarak gstermeye almtr. nsan haklarn aznlk haklar bakmndan yeterli bir teminat olarak gren devletlerin karsnda dier devletler daha kapsaml nlemler talep etmitir. Bu devletler aznlklar sadece korumak deil, gelimelerini istemektedir. Bu devletlerin grlerine gre, yllar sren baskdan sonra ans eitlii sadece insan haklarna saygyla salanamaz. Almanya, Danimarka, Avusturya'nn yansra ulusal gruplar olan Polonya ve Macaristan gibi bir dizi komu devlet bu sorun erevesinde allmam bir koalisyon oluturmutur. Almanya ve Danimarka ile birlikte eski dou bloku lkeleri aznlk kurulularnn devlet tarafndan mali olarak desteklenmesi grn savunmutur. Ancak bu giriim olumlu bir ekilde sonulanmam r. Kabul edilen dokman ak olarak katlmc devletlerdeki ulusal aznlklarn farkl durumlarndan hareket etmi ve aznlk haklarnn bireysel hak nitelii grn muhafaza etmitir. Bununla beraber dokmanda sadece grup olarak kullanlabilecek haklar da zikredilmitir (ancak hukukular uluslararas mahkemelerde sadece bireysel haklara istinat edilebileceini kabul etmektedir). ( Bonn hkmetinin Yugoslavya sorunu ile balantl olarak (Slovenler ve Hrvatlar SDR'a sahip bamsz halklar mdr? yoksa sadece lkesel btnlk prensibine sayg gstermekle mkellef aznlklar mdr?) ortaya kan gerilimli ortam iinde aznlk kavram iin balayc bir tanm gayreti de sonu vermemitir. Btn bu przlere ramen konferansn sonunda bir ka nemli konu zerinde uzlama salanm olmas AGlK prozesinin dinamik yapsnn ve foksiyonunun yeni bir kant olarak kabul edilmektedir. AGlK dokman aznlk haklarnn sadece kuvvetler ayrlnn temin edildii lkelerde salanabileceinden hareketle, yeni Avrupa demokrasilerinde bu soruna zel bir hassasiyet gsterilmesi gerektiine iaret etmektedir. Kopenhag bildirisinde de dile geldii zere demokrasi ve hukuk devleti ilkeleri aznlklar diskriminasyondan koruyan teminatlardr. Dokman aznlklarn kaderinin uluslararas bir sorun tekil etmesi nedeniyle, bu sorunun devletlerin iileri olarak mtala edilemeyeceini

AZINLIK KAVRAMI

10

vurgulamaktadr. AGlK'e ye devletler aznlklarn kendi karlarna ilikin konularda siyasi hayata imdiye dek olduundan daha fazla katlmlar hakknda gr birliine varmtr. AGlK brosu gelecekte ulusal seviyedeki seimlerde seim gzlemcisi olarak yetkili olacaktr. AGlK'in Prag sekreterliinde aznlk sorunlar iin bir enformasyon brosu tesis edilecektir. Aznlk mensuplannn kendi ikarlarn ortak olarak kollama ve kendilerini ilgilendiren siyasi kararlarn alnmasnda etkin rol oynama haklan resmen kabul edilmitir. Aznlk mensuplarnn ayn kkenden gelen dier gruplarla ve kendi ulusal grubunun yeleriyle -anavatn- snr tesi ilikiler kurabilme zgrl kabul edilmitir. Devletler lkelerindeki azmlklann kimliklerini gelitirme ykmll yansra onlarn snr tesi ilikilerini gelitirme ykmll altna girmitir. Dokmanlarda azmlklann AGlK bnyesinde yer alan uyumazlklann uzlatnlmas mekanizmasna bavurma haklan ak olarak temin edilmitir. Avusturya ve Macaristan'n aznlklarn okul standartlarnn iyiletirilmesi ve dillerinin teviki konulannda konferanstan bekledikleri gereklememitir. Diplomatlar bu denli yksek bir aznlk standardnn bugn iin gerekleemeyeceinin grn ileri srmtr. Cenevre'de kabul edilen dokmann bir nemli dzenlemesi de ingenelere ilikindir. Bu dzenleme ingenelerin maduriyetine yol aan propogandalara kar katlmc devleerin yasal ilem yapma mkellefiyetini ngrmektedir. Dokman bunun dnda rnek alnmas tavsiye edilen baarl aznlk politikas uygulamalarna, rnein Almanya-Danimarka ilikisine esas olan belgelere, AlmanyaPolonya komuluk anlamasnda yer alan dzenlemelere dikkat ekmektedir. Dokmann sonunda insani boyut konusunun 16 Eyll 1991'de Moskova'da balayacak olan konferansta yeniden ele alnmas ve mevcut insan haklar mekanizmasnn ulusal aznlklara temili konusunda konferansn gndemine bir tavsiye getirilmesi karara balanmtr. 6- Moskova Dokmannda ngrlen dzenleme AGlK'e taraf olan devletler AGlK Viyana insan Boyut Dokmannn hkmlerine uygun olarak 4.10.1991'de biraraya gelmilerdir. AGlK insan boyut toplantlannn ilki Paris'te (30.5. - 23.6.1989), ikincisi Kopenhag'da (5 - 29.6.1990) yaplmtr. Moskova toplantsnda katlmc devletler yeniden AGlK nuhai senedinde, yeni bir Avrupa iin Paris artnda ve insan boyut alannda yer alan dier AGlK dokmanlannda, zellikle Kopenhag dokmannda yer alan tm prensip ve hkmleri snrsz olarak gerekletirmeyi taahht etmilerdir. nsan haklarna ve temel zgrlklere tam sayg, toplumsal dzenin pluralist demokrasi ve hukuk devleti ilkelerine istinat etmesi Avrupa'da klnmak istenen srekli bar, gvenlik, adalet ve ibirlii ortamnn nkouludur. Bu erevede taraf devletler AGlK nihai senedine ve yeni bir Avrupa iin Paris artna uygun olarak halklarn hak eitliine ve onlarn kendi mukadderatlarn tayin hakkna, BM anlamas ve ilgili DH kurallar muvacehesinde sayg gstereceklerini vurgulamlardr (bknz.: Bulletin 18. September 1991, Nr. 100/s. 797). Taraf devletler Kopenhag zirvesinden beri AGlK dokmanlarnn hkmlerinde mndemi ykmllklerin yerine getirilmesi bakmndan olumlu gelimelerin meydana geldiini saptamakla beraber, AGlK prensip ve dzenlemelerinin hal nemli lde

10

AYE F U N ARSAYA

tehdit ve ihll konusu olmaya devam ettiine dikkat ekmitir. Yaplan saptamaya gre zellikle kiilere yahut gruplara ulusal, emik yahut dini mensubiyet nedeni ile ayrmc muamele yaplmas, dmanca davranlmas teessf edilecek bir durum oluturmaktadr. Katlmc devletler insani boyut alanndaki ykmllklerin tam olarak icras iin gayretlerin devam etmesi gerekliliini kabul etmektedir. Deien siyasi koullar bu gayretlerin gsterilmesi bakmndan uygun bir ortam hazrlamaktadr. Katlmc devletler insan haklan, temel zgrlkler, demokrasi ve hukuk devleti sorunlannn uluslararas bir konu olduunu kabul etmektedir. Zira bu haklara ve zgrlklere sayg, uluslararas dzenin temel dayanaklanndan biridir. Katlmc devletler ak ve geri almamz bir ekilde, AGK insan boyut alannda stlenilen ykmllklerin taraf devletleri dorudan ilgilendiren bir konu olduunu kabul etmi ve bu konulann mnhasr yetki alannda mtala edilemeyeceini vurgulamtr. Katlmc devletler insan boyut alanndaki tm ykmllkleri yerine getirmeyi ve bununla balantl tm sorunlan mnferiden ve mtereken karlkl sayg ve ibirlii esasna istinaden ban yntemlerle zme konusundaki kararllklann ifade etmilerdir. Katlmc devletler lkelerinde insan haklannn ve temel zgrlklerin korunmas ve demokrasinin gelimesi iin ortak kararllklann ifade ederek insan haklarna ilikin konularda AGK'e byk bir etkinlik tannmas gerekliliini kabul etmitir. Katlmc devletler AGlK Viyana insan boyut zirvesinde kabul edilen dokmanda ngrlen mekanizmann takviyesi ve gelitirilmesi, Kopenhag zirvesinde kabul edilen dokmanda mndemi ykmllklerin tamamlanmas amacyla III blm ve toplam 44 maddeden oluan bir metin kabul etmitir. Bu metnin III. blm 37. maddesinde taraf devletler tm AGK dokmanlarnda, zellikle AGlK Kopenhag insan boyut dokmannda ulusal aznlk ve ulusal aznlk mensuplarnn haklar alannda yer alan hkmleri ve ykmllkleri, AGlK Cenevre uzmanlar konferansnn ulusal aznlklara ilikin raporunda yer alan hkmleri ve ykmllkleri teyit etmekte ve bu ykmllklerin snrsz ve derhal gereklemesini taahht etmektedir. Taraf devletler gelitirilmi yeni AGIK mekanizmalarnn 25 , prozedrnn uygulamasnn ulusal aznlk mensuplarnn himayesi ve haklarnn gelitirilmesi bakmndan katk salayaca grndedir.
25

Dokmann I. blm 1. maddesinde taraf devletler AGIK Viyana insan Boyut dokmannn l'den V'e kadar olan blmlerinde insan boyut konusunda ngrlen mekanizmay AGlK prozesinin nemli bir baars olarak nitelendirilmi ve bu prozesin insan haklarna, temel zgrlklere, demokrasi ve hukuk devletine saygy teminde devletler arasnda diyalog ve ibirliini salayarak ilgili sorunlarn zmlenmesinde kendini kantladn ifade etmitir. Katlmc devletler tarafndan insani boyut alannda AGlK ykmllklerinin yerine getirilmesini iyiletirmek ve bu mekanizmann etkinliini arttrmak iin 2. madde ve devamnda kararlatrlan hususlar iin bknz.: Presse- und Informationsamt der Bundesregierung, Nr. 115/S. 909 Bonn, 18.10.1991. Dokmann 2. maddesinde Kopenhag zirvesinde kabul edilen dokmann 42.2 ve 42.3 maddelerinde yer alan dzenlemeler deitirilmitir. Katlmc devletler bu deiiklik muvacehesinde kendilerine yaplan yazl enformasyon taleplerini en ksa zamanda en ge 10 gn iinde yazl olarak cevaplayacaktr, insan boyut mekanizmasna ikinci maddesinde saptand zere bilateral grmeler mmkn olan en ksa srede, alld zere talebin yaplmasndan itibaren 1 hafta iinde gerekleecektir.

AZINLIK KAVRAMI

10

7- Helsinki Dokman'nda ngrlen Dzenleme 24 Mart 1992'de balayan AGK Helsinki izleme toplants 9-10 Temmuz 1992 tarihlerinde yaplan zirve ile sona ermitir. Sz konusu toplantlarn sonucu olarak "Helsinki Document 1992- challanges of Change" balkl bir belge kabul edilmitir. Belge "zirve bildirisi" ve "kararlar" alt balklarn tayan iki blmden olumaktadr. Helsinki belgesi, AGK srecinde yeni bir aamann ifadesidir. Bu aamada, yeni dzenin yerlemesindeki glkler ile deiimin getirdii sorunlar kabul edilmekte ve AGlK'e "concorted action" yoluyla deiimin ynlendirilmesi grevi verilmektedir. Helsinki'de bu amala alman kararlarla AGlK'in mevcut yaplar glendirilmi ve yeni kurumlar yaratlmtr 26 . Helsinki belgesinde aznlklarla ilgili olarak dikkat eken husus, ulusal aznlklar yksek komiserliinin kurulmasdr. Yksek komiserlik, dar anlamda bir insan haklan mekanizmas olmayp, erken uyan ve nalma mekanizmasdr. lkeler arasnda veya bir lke iinde atimaya yol ama ihtimali mevcut aznlk sorunlarn takip edecek ve duruma gre AGlK'in harekete gemesini salamak zere konuya kdemli memurlar komitesinin dikkatini ekecektir. Helsinki zirve bildirisinde terrizm hakknda kuvvetli ifadeler ieren bir paragraf yer almtr. Paragrafta terrizm sadece gvenlik ve demokrasiye deil, insan haklanna da ynelik bir tehdit olarak tarif edilmitir. te yandan, ulusal aznlklar yksek komiserinin rgtl terr eylemlerinin grld durumlarda ulusal aznlk konularn ele almayaca kararlatnlmr. Ayrca, Yksek Komiser, terr eylemlerinde bulunan veya bu eylemleri aka mazur gren kii veya rgtlerden bilgi almayacak, bunlarla temas kurmayacaktr. AGlK'in hkmet d kurulularla ilikilerinin glendirilmesine
26

B u erevede dikkat eken baz kararlar yle zetlenebilir: - AGlK BM artnn VIII. blmne gre blge anlamas olarak iln edilmitir. AGlK'in faaliyetleri gvenlii salamaya ve yerel atma veya krizlerin kmasn nlemeye ynelmektedir. - Kdemli memurlar komitesi ve kdemli memurlar komitesi bakanl kurumlar glendirilmitir; "Troika" kurulmutur. - Belirli bir sorun kt zaman, gerek grrlerse, srf o sorunla ilgilenmek zere snrl sayda lkeden oluan "ad hoc steering group"lar kurulmas kararlatrlmtr. Bylece esasen denenen bir uygulama kural haline getirilmitir. - Uyumazlklarn bar yoldan zm konusunda yeni mekanizmalar oluturulmasna karar verilmitir. - Avrupa Gvenlik ve ibirlii Forumu kurulmutur. - AGlK'in bar koruma faaliyetlerinde bulunabilmesine karar verilmitir. Alnan kararda, AGlK'in bar uygulama (peace enforcement) deil, sadece bar koruma (peace-keeping) arac olaca aka belirtilmitir. Bu faaliyetlerin amac siyasi zmlere veya atekesin korunmasna destek olmaktr. AGlK bar koruma amacyla NATO, AT, BAB, ve BDT ile ibirlii yapabilecektir. - Bundan byle Japonya btn AGlK toplantlarna davet edilecektir. Japonya toplantlarda konuma yapabilecek, ancak kararlara katlma hakk olmayacaktr. - insan boyut alannda yeni taahhtler getirilmitir. Uygulamay izleme toplantlar ve seminerler yaplmasna karar verilmitir.

106

AYE FSUN ARSAYA

karar verilmitir. Ancak terrizm uygulayan veya aka mazur gren kii veya rgtlere AGlK'in kaplarnn kapatlaca da hkme balanmtr. Helsinki zirvesinde insan haklarnn ulusal yetki alanna giren bir konu olarak yorumlanamayaca ve btn AGIK devletlerinin dorudan ve meru ilgi alann oluturduu bir kez daha teyit edilmitir. nsan haklarna sayg ve demokrasinin muhafazas AGlK'in gelitirdii gvenlik kavramnn temel unsurlar arasndadr. Yugoslavya'nn Helsinki zirvesinden dlanm olmas, AGIK ilkelerine uymayan katlmc bir devlete uygulanan meyyide olarak yorumlanabilir.

AZINLIK KAVRAMI BENC BLM PAKTA TARAF OLAN DEVLETLERN HUKUKUNDA 27. MADDENN GEREKLETRLMES I. 27. maddenin taraf devletlerin i hukuk dzenlemelerindeki hukuki etkinlii

10

1- Paktn hukuki tabiat 16.12.1966' da BM genel kurulu tarafndan kabul edilen (Res.2200 (XXI) A) Medeni ve Siyasi Haklar Szlemesi insan haklarnn evrensel olarak korunmasna matuf bir DH anlamasdr (Verdross/Simma, Universelles Vlkerrecht, s. 426). Anlamann 48. maddesine gre, szleme BM'in ve uzman kurulularnn yeleri, uluslararas adalet divan statsnn taraf olan devletler ve BM genel kurulunun, bu szlemenin taraf olmak zere davet ettii devletler bakmndan ykmllkler getirmektedir. Medeni ve siyasi haklar szlemesi buna gre multilateral bir DH anlamasdr. Bu szleme bir DH anlamas olarak uluslararas adalet divan statsnn 38. maddesi muvacehesinde DH'nun kaynadr. Anlamada taraf devletlerin vatadalarna salamakla ykml klnd hak ve zgrlklere yer verilmesi, anlamann norm ihdas eden ina karakterini ortaya koymaktadr (U. Scheuner, Die Fortbildung der Grundrechte in internationalen Konvantion durch die Rechtsprechung, s. 907). Szlemeye taraf her bir devlet bif taraftan dier anlama taraflarna, dier taraftan kendi vatandalarna kar ykmllk altna girmitir. 2- Paktn i hukuktaki balaycl

a) Pacta sunt servanda prensibi Pacta sunt servanda prensibi DH anlamalar ile stlenilen ykmllklerin yerine getirilmesini ngrmektedir. Bir anlama taraf devletler bakmndan balaycdr ve bu nedenle de sadece beyan etkisi olan bir resolusyon yahut bildiriden farkldr (rnein insan haklar genel bildirisi). Anlamadan doan ykmllkler szlemenin 48. maddesine gre onay belgesinin ve katlma belgesinin BM genel sekreterlii'ne tevdi edilmesi ile domaktadr. b) Szlemenin i hukuka ithal edilmesi Onay ve katlma ilemi ile bir devlet sadece DH seviyesinde mkellef olur. DH anlamasnn i hukuk dzeninde geerlilik kazanmas anlamann i hukuk dzenine ithal edilmesini gerektirmektedir (R. Bernhardt, Internationaler Menschenrechtsschutz und nationaler Gestaltungsspielraum, s. 75 vd.). i hukuka ithal ileminin ne ekilde gerekletirilecei ulusal hukuk muvacehesinde cevaplandrlr. 3- Paktn ve Pakt hkmlerinin uygulanmas Bir DH anlamasnn i hukukta uygulanmas ya dorudan ya da bir takm ulusal (yasama yahut idari) nlemlerin ihdas ile mmkndr.

10

AYE FSUN ARSAYA a) Dorudan uygulanma yanls gr

Bir uluslararas anlama, ulusal mahkeme ve merciler tarafndan dorudan uyguland ve bireyler bakmndan sbjektif haklar ve ykmllkler tesis ettii ve bireylerin ulusal mahkemeler nnde anlamaya istinat edebilmesine olanak verdii lde self-executing karakterdedir (A. Bleckmann, Art. Self-Executing Treaty Provisions, s. 414). Medeni Haklar Szlemesi'nde yer alan insan haklan ve zgrlk garantilerinin hukuki bir norm karakterine sahip olup olmad ve dorudan uygulanmalarnn sz konusu olup olmad hususunun, dier bir ifade ile sz konusu garantilerin sadece devletleri nlemler almakla ykml klan program hkm karakterinde olup olmad hususunun aratrlmas gerekmektedir (rnein Ekonomik ve Sosyal Haklar Szlemesinin 2. maddesi bir program hkm niteliindedir). Medeni ve Siyasi Haklar Szlemesi'nin 2. madde 1. fkrasnda yer alan ve szlemeye taraf her devleti bu pakta tannan haklara sayg gstermekle ve lkesinde bulunan ve kendi yetkisine tabi herkese bu haklar salamakla ykml klan dzenleme, Medeni ve Siyasi Haklar Szlemesinde yer alan hkmlerin dorudan uygulanabilir niteliine delalet etmektedir (J. Hacker, Die allgemeinen Menschenrechte in den UN-Menschenrechtskonvantionen und in der KSZE- Schlussakte, s. 77). Szlemedeki mnferit teminatlar o denlitam olarak dzenlenmitir ki, herhangi bir ulusal nlem alnmakszn mahkemeler yahOT merciler nezdinde bu hkmlere istinat etmek mmkndr. Hkmlerin ou "herkes" (madde 6,10,25) yahut "her kii" (madde 9, 12, 16, 18, 22) kavramlann kullanarak bireylerin ilgili hkmlere dorudan istinat etmesine olanak salamaktadr. Bunun dnda ihtiyari protokol anlama hkmlerinin ihlali nedeniyle bireysel ikayet imkann ngrmektedir. Bireysel ikayet olana da, hkmlerin self-executing karakterine delalet etmektedir. b) Dolayl uygulanma yanls gr Szlemenin 2. madde 2. fkrasnda yer alan dzenleme muvacehesinde szleme hkmlerinin non-executing karakteri tartlmaktadr. 2. madde 2. fkraya gre bu szlemeye taraf her devlet bu szlemede tannan haklara etkinlik salamak zere kendi anayasa hukukuna uygun bir prosedrle ve bu szlemenin hkmlerine uygun olarak teri yahut idari gerekli nlemler alnmasn salayacak giriimlerde bulunmay taahht etmitir. Metnin bu formle edili ekli, szleme hkmlerinin teri yahut idari nlemlerin ihdasna bal olarak uygulanmasnn mmkn olduu izlenimini vermektedir. Sz konusu bu madde nedeniyle szlemenin dorudan geerlilii kabul edilemez (P. Goose, Der internationale Pakt ber brgerliche und politische Rechte, s. 1305 vd.). c) zm Birbirine ters den grlerin dikkate alnmas ile yle bir "ara" yorum yaplabilir. Medeni haklar ve siyasi haklar szlemesi bir taraftan mahkemelerin ve idari mercilerin dikkate alaca ve bireylerin mahkemeler ve merciler nezdinde istinat edebilecei self-executing karakterde normlar ierirken, dier taraftan da ye devletlerin

AZINLIK KAVRAMI

10

hukuki ve fiili durumlarnn szlemenin gereksinimlerine uymamas nedeniyle gerekli kanunlarn ve dier nlemlerin ihdas edilmesini ngren normlar iermektedir. d) Szlemenin 27. maddesinin uygulanmas 27. madde aznlklarn tannmas sz konusu olduu nispette self-executing niteliktedir. Kendilerini emik, din yahut dil aznl olarak hisseden kii gruplar, aznlk olarak tannmak zere mensup olduklar devlete kar dorudan iddialarn ileri srebilirler. Zikredilen aznlklar bunun dnda 27. maddede garanti edilen haklara dorudan istinat edebilirler. Aznlk haklarnn kullanlmas resmi kurumlarn (okullarn) tesisini, mali yardmlar yahut kanunlarn deiikliini gerektirdii takdirde, ilgili devlet gerekli nlemleri almakla ykmldr. Mnferit bireylerin 27. madde muvacehesinde gerekli kabul edilen nlemlerin alnmasn talep etme hakk tartmaldr (Simma/Steiner, Vlkerrechtliche Mglichkeiten der Durchsetzung vertraglich garantierter Menschenrechte, s. 43 vd.). 4nsan haklar hkmlerinin dou bloku devletlerinde uygulanma zellikleri

Sovyet DH doktrini, insan Haklar Konvasiyonu'nun karlkl ykmllkler ngren bir ierie sahip olmasndan hareket etmitir, insan haklarnn Sovyet doktrininde prensip olarak bir devlette mevcut toplumsal dzen ile ortaya ktnn kabul edilmesi nedeniyle insan haklarnn temini devletlerin i ileri erevesinde mtala edilmitir. Bu gereke ile dou bloku devletleri insan haklarn sosyalist politika nda yorumlama ve uygulama hakkn mahfuz tutmutur. Bunun anlam sosyalist devletlerde insan haklarnn hibir zaman devlete kar ileri srlememesi, ancak devletin karlar paralelinde ileri srlebilmesidir (Th. Veiter, Der Stand der Menschenrechte in verschiedenen Rechtskreisen, s.78vd.; D.Blumenwitz, Minderheitenschutz, s. 168 vd.). Sosyalist devletlerin etnik, dini ve dil aznlklar lehine takndklar tavr, bu politikann sosyalist devletlerin amalarna hizmet etmesinden ileri gelmitir. Ancak uygulamadaki gerekler taknlan bu tavr hibir zaman desteklememitir. II. Paktta garanti edilen haklarn gereklemesine ilikin denetim mekanizmas insan haklarna ve temel zgrlklere sayg gsterilmesi iin ngrlen ykmllkler, onlarn icrasn temin eden bir denetim mekanizmasnn ngrlmemesi durumunda pratikte bir deer tamamaktadr. Temel insan haklarnn himayesine matuf medeni haklar szlemesi bu nedenle muhtelif denetim mekanizmalar saptamtr. 1 - Denetim organ Pakn 28. maddesine istinaden pakta taraf olan devleerin uzmanlarndan oluan 18 kiilik bir insan haklar komitesi kurulmutur, insan haklar komitesi paktta yer alan ykmllklere riayet edilip edilmediini deneeme yetkisine sahip olan bir denetim ongandr. insan haklar komitesi anlama hkmlerini yorumlama yetkisine de sahiptir.

10

AYE FSUN ARSAYA

Komite prensip olarak senede 2-3 kez toplanr. Yaplan oturumlar sonunuda protokoller hazrlanr ve bunlar yaynlanr, insan haklan komitesi muayyen bir prosadr nda alr (Provisional Rules of Prosedre of the Human Rights Committee i.d.F., 1^0.8.1979, UN-Doc. GAOR, Report of the Human Rights Committee, bknz. : Menschenrechte, 39-55). 2- Denetim mekanizmas

a) Paktn 40. maddesine gre verilen devlet raporlar 40. madde devletleri, bu paktta tannan haklan gerekletirmek zere aldklan nlemler ve bu erevede eritikleri ilerlemeler hakknda rapor arzetmekle ykml klmtr. Raporlar talep edilmelerinden itibaren muayyen bir sre iinde insan haklan komitesine arzedilir. nsan haklan komitesi ylda 2-3 kez yaplan oturumlannda raporlan kendi usul kurallanna uygun olarak tartr, insan haklan komitesinin oturumlarna insan haklan komitesinin yelerinin rapora ilikin sorulann cevaplandrmak zere raporu tanlan devletin temsilcileri de katlr. nsan haklan komitesine imdiye kadar arzedilen raporlann denetimi, devletlerin genelde lkelerindeki insan haklan uygulamalarnn sadece pozitif yanlann dile getirdiklerini, buna karlk haklann gerekletirilmesindeki yetersizliklerden sz edilmediini ortaya koymaktadr. Bu sebeple devletlerin arzettikleri raporlara literatrde byk bir deer atfedilmemektedir (H.-J. Bartsch NJW 1985, s. 1380 vd.; Ch. Tomuschat, Human Rights in a world Wide Framework, s. 577; Simma/Steiner, Vlkerrechtliche Mglickeiten der Durchsetzung vertraglich garantierter Menschenrechte, s. 45). Devlet raporlanna yneltilen bu tenkitlerin 27. maddeye ilikin uygulamalar bakmndan tm olarak kabul edilmesi mmkn deildir. Arzedilen raporlarda yer alan aklamalardan, bir devletin aznla kar nasl bir tutum ald ve ne tr aznlk haklar salad konusunda fikir edinmek mmkn olmaktadr. 27. maddeye ilikin olarak yaplan aklamalarda durumun mutlaka pozitif olarak sergilenmeye alld grlmemektedir. Azmlklann varln lkesinde inkr eden devletler olduu gibi, muayyen gruplan aznlk olarak tanmayan devletler de bulunmaktadr. insan haklan komitesinde devletlerin raporlan uzmanlar tarafndan youn ve detayl bir ekilde, sz konusu devletin insan haklar uygulamasnda problem tekil eden hususlar mevcut ise zellikle bu noktalara arlk verilerek tartlmaktadr. Devletlerin raporlar bu nedenle aznlk haklanna sayg gsterilip gsterilmediini denetleme ve uygulamalara k tutma bakmndan uygun bir aratr. b) 41. maddeye gre yaplan devlet ikayetleri Szlemenin 41. maddesine gre anlama taraf her devlet ikayet prosedrne kendisini tbi klabilir. Anlama taraf devletler bu anlamda bir bildiri yaparak insan haklar komitesinin kendisi hakknda, dier bir devlet tarafndan anlamadan doan ykmllklerin ihlli iddiasyla yaplan ikayetleri kabul ve inceleme yetkisini kabul edebilir. Byle bir bildiri imdiye kadar sadece 18 devlet tarafndan yaplmtr. Bu nedenle devletler tarafndan insan haklan komitesine yaplan ikayetler insan haklarna saygnn denetiminde yeterli bir ara deildir (H.J. Bartsch, Die Entvvicklung des internationalen Menschenrechtsschutzes, s. 1379 vd.).

AZINLIK KAVRAMI

11

incelenmesi gereken bir dier husus da, anlama taraf bir devletin anlamaya istinaden anlamada stlenilen ykmllklerini yerine getirmeyen anlama taraf dier bir devlete kar dorudan bu ykmllklerin yerine getirilmesini talep etme hakkna sahip olup olmaddr. Anlamalar prensip olarak karlkl ykmllkler tesis eder. Yaplan anlama erevesinde anlama taraf devletler anlamann yerine getirilmesi bakmndan karlkl bir ykmllk stlenirler. Her bir anlama tarafnn bu nedenle dier taraftan anlamann yerine getirilmesini talep etme hakk vardr. Anlama hkmlerine riayet edilmesini talep etme hakk anlama taraf olmann doal sonucudur, insan haklan ihlalleri durumunda anlama taraf devletlerin hatta bunun tesinde bir de sorumluluklar bulunmaktadr (F. Ermacora, ber die vlkerrechtliche VerantwortIickeit fr Menschenrechtsverletzungen, s. 357 vd.; Verdross/Simma, Universelles Vlkerrecht, paragraf 754). c) Bireysel ikayet

BM Genel Kurulu 16.12.1966 tarihinde bir de Medeni Haklar Szlemesi'ne ilikin olarak ihtiyari protokol kabul etmitir [UN-Doc. 2200 / A(XXI)] Ihtiyan protokole katlan Medeni ve Siyasi Haklar Szlemesine taraf her devlet, insan haklan komitesinin bireysel ikayetleri inceleme yetkisini kabul etmektedir (Federal Almanya ihtiyari protokole katlmamtr) htiyari protokole imdiye kadar 37 devlet katlmtr (8.8.1986 tarihli UN-Doc. A/41/509, s. 2 vd.). Bireysel ikayetlerin kabul edilebilmesi iin aadaki koullann yerine gelmesi gerekmektedir: 1. ikayet Medeni ve Siyasi Haklar Szlemesinin taraf olan ve ayn zamanda ihtiyari protokole kalan bir devleti hedef almaldr; 2. Yazl bir form ierisinde, Medeni ve Siyasi Haklar Szlemesinde garanti edilen bir hakkn ihlali iddias yaplmaldr, 3. ikayetinin zikredilmesi gerekmektedir; 4. I hukuk yollannn tketilmesi gerekmektedir; 5. ikayetin ktye kullanlmamas gerekmektedir; 6. ikayetin baka bir uluslararas soruturma yahut uzlatrma prosedrnn konusu olmamas gerekmektedir. insan haklar komitesi kendisine yaplan ikayetleri ilgili taraf devlete bildirir. Anlamaya taraf devlet 6 ay iinde yazl bir aklama yapma yahut komiteye baka trde bir yazl malumat verme olanana sahiptir. Yaplan aklamalar insan haklan komitesi tarafndan kapal oturumda ele alnr. Denetim sonucu bir mtala eklinde hem hakknda ikayet yaplan devlete, hem de ikayetiye bildirilir. Medeni ve Siyasi Haklar Szlemesi'nin ve ihtiyari protokoln yrrle girmesinden itibaren insan haklan komitesine saysz bireysel bavuru yaplmtr (M. Nowak, UN-Ausschluss fr Menschenrechte, Rechtsprechungsbericht Maerz 1983 bis Juli 1984, s. 421 vd.).

AYE FSUN ARSAYA

Yaplan bu ikayetlerden sadece bir tanesi szlemenin 27. maddesine ilikindir. 27. maddenin Kanada tarafndan ihlal edildii yolunda Kanada'l Kzlderili Lovelace tarafndan yaplan iddia insan haklan komitesi tarafndan kabul edilmitir (EuGRZ 1981, s. 522 vd.). III. 27. maddenin gereklemesi yolunda szleme taraf devletlerin ngrd nlemler Bu erevede ye devletlerin anlamadan doan ykmllklerini ve aznlk himayesini ne lde yerine getirdikleri ve gerekletirdikleri hususu ele alnacaktr. Yaplacak inceleme devletler tarafndan sunulan raporlar (madde 40), insan haktan komitesinin oturum protokolleri ve ilgili literatr nda gerekletirilecektir. 1 Etnik, din ve dil aznlklarnn tannmas 27. maddede yer alan haklarn anlamaya taraf olan devletlerin egemenlik alanlannda gereklemesi iin atlacak ilk adm, devletlerin lkelerinde yayan aznlklan 27. madde anlamnda aznlk olarak tanmalardr. Bu tanmann zel bir ekilde gereklemesine gerek bulunmamaktadr. Zmni olarak da bu tanma gerekleebilir. Sadece ok az sayda devlet, toplumsal yaplannn homojen olduunu iddia etmekte yahut 27. madde anlamnda aznlklarn varln inkr etmektedir. Gerekte ise ok az sayda devletin toplumsal yaps homojendir. Thodor Veiter (Th. Veiter Nationalitaetenkonflikt und Yolksgruppenrecht im 20, Jahrhundert, s. 5) 100 devletten sadece 9'unun homojen bir yapya sahip olduunu belirtmektedir. Raporunda lkesinde geleneksel anlamda bir aznln bulunmad eklinde ifade kullanan (bknz. : 10.5.1982 tarihli UN-Doc. CCPR/C/22/ Add. 2) Fransa'da gerekte hatta muhtelif kanunlar, nlemler ve messeselerle himaye edilen aznlklar bulunmaktadr. Fransa'da blgesel diller olarak isimlendirilen, rnein bask, breton, katalan, korsika dili gibi aznlk dilleri ikinci dil olarak okullarda retilmektedir. Alsas-Loren'de okullarda almanca retilmektedir (UN-Doc. CCPR/C/SR. 445). Fransa bununla beraber kendi lkesinde 27. madde anlamnda bir aznlk himayesi uygulanamayacan iddia etmektedir. nsan haklar komitesi nnde Fransz tarihisi Guillume'un ifade ettii gre gre, aznlk himayesi aznlklarn hukuken tekilatlanmasna, izolasyonuna ve getto tekiline yol aabilir; bu ise ulusal birlik bakmndan tehlikelidir (UN-Doc. CCPR/C/SR. 445). Etnik, din yahut dil aznlklannn mevcudiyeti bir ka gney ve orta Amerika devleti tarafndan da inkr edilmitir (rnein Barbados, 10.11.1978 tarihli UN-Doc. CCPR/C/l/Add./36). Kore Halk Cumhuriyeti de aznlklarn varln inkr etmektedir (14.11.1983 tarihli UN-Doc. CCPR/C/22Add. 3,Add. 5). > Baz devletler ise lkelerindeki kimi aznlk gruplarn aznlk olarak tanrken, kimilerini tanmamaktadr. rnein Polonya eski alman topraklarnda yaayan almanlar ne dil aznl ne de etnik yahut ulusal aznlk olarak tanmtr. lgili devletler tarafndan tannan aznlklar u ekilde gsterilebilir : a) Avrupa'da

Avrupa'da aznlk stats ilk srada, Kuzey Schleswig'teki Danimarkallar, Gney Tirol'deki alman dil aznl, Avusturya'daki Slovenler gibi toprak devri sonucu baka bir devletin vatanda olan ulusal gruplar iin sz konusu olmutur.

AZINLIK KAVRAMI

11

Dou bloku devletlerinde de eitli uluslar aznlk olarak tannmtr (bknz.: 1974 tarihli Dou Alman anayasasnn 40. maddesi; Romen anayasasnn 22. maddesi). Kimi lkelerde yahudiler ve mslmanlar dini aznlk olarak tannmaktadr (Bulgaristan'n 12.7.1978 tarihli raporu iin bknz.: UN-Doc.CCPR/C/l/Add.30). ingeneler spanya, Portekiz ve Norve'te etnik aznlk olarak tannmtr (UNDoc.CCPR/C/SR.589, s. 5). Misafir iiler ve mlteciler Hollanda'da aznlk olarak kabul edilmektedir (16.9.1981 tarihli UN-Doc.CCPR/C/10/Add.3). Zikredilen rnekler 27. maddenin Avrupa'da ne denli uygulama alan bulunduunu gstermektedir. Aznlklarn tannmasnda aznln byklnn rol bulunmamaktadr. Gney Tirol'ller gibi yzbinlerle mensubu olan aznlklar olduu gibi Finlandiya'daki Tatarlar (1000), Yahudiler (4000), Laponlar (4000), ingeneler (500) gibi sadece birka bin mensubu olan aznlklar da tannabilir (23.8.1978 tarihli UN-Doc.CCPR/C/l/Add.32). b) Amerika'da Amerika ktas aznlklarn tannmas bakmndan mtecanis bir grnm arzetmemektedir.A.B.D. Medeni ve Siyasi Haklar Szlemesi'ne katlmamas nedeniyle bu erevede inceleme d braklmaktadr. Kanada'da aznlklar tannmaktadr. zellikle Kzlderililer aznlk himayesinden istifade etmektedir (EuGRZ 1981, s. 522). Orta Amerika ve Gney Amerika'da aznlklarn varl dorudan inkr edilmemekle beraber teyit de edilmemektedir (ile'nin raporu iin bknz.: UN-Doc.CCPR/C/SR.548, s. 4 vd.). Barbados, Guyan.Costa Rica, Jamaika gibi devletler lkelerinde aznlklarn varln kabul etmemektedir (bknz.: 10.11.1978 tarihli rapor iin UN-Doc.CCPR/C/l/Add.36; 27.4.1981 tarihli rapor iin UN-Doc.CCPR/c/4/Add.6; 24.8.1979 tarihli rapor iin UN-Doc.CCPR/C/l/Add.46; 3.10.1980 tarihli rapor iin UN-Doc.CCPR/C/l/Add.53). Kolombiya, Panama, Surinam ve Venezuela muhtelif gruplar etnik aznlk olarak tanmtr. rnein Venezuela'da Guajiros (6.12.1979 tarihli rapor iin bknz.: UNDoc.CCPR/C/4/Add.3), Panama'da Amerindios, Cuna ve Antiller'den gelen afrikal ve zenci gruplar aznlk olarak kabul edilmektedir (UN-Doc.CCPR/C/SR.521, s. 5; SR.526, s. 4). Zikredilen aznlklar ksmen orann yerli ahalisidir. Kolombiya yerli ahaliyi 27. madde anlamnda aznlk olarak tanmamaktadr. c) Afrika'da

Afrika ktas etnik, din ve dil aznlklar bakmndan byk bir eitlilik gstermektedir. Afrika'da aznlklar sorunu BM'in aznlk himayesine ilikin almalaryla gncellik kazanmr. Aznlklar tm devletlerde tannmamaktadr. Libya ve Fas gibi mslman devletler raporlarnda aznlklardan sz etmemektedir (28.11.1979 tarihli rapor iin bknz.: UN-Doc.CCPR/C/l/add.50). Moritanya'da Tamiller ve inliler aznlk olarak tannmaktadr (20.1.1978 tarihli UN-Doc.CCPR/C/lAdd.21). Afrika devletlerinin halk ounlukla farkl emik, dil, dine mensup gruplardan olumakta ve bu gruplarn hibiri bir ounluk oluturamamakladr. Bu nedenle de b gruplarn hibirine aznlk himayesi tannmamaktadr (rnein Gambiya "a number of different peoples"dan sz etmektedir. Bknz.: UN-Doc.CCPR/C/SR.506, s.6).

AYE FSUN ARSAYA

d)

Asya'da

Asya'da Medeni ve Siyasi Haklar Szlemesi in, Endonezya, Filipinler gibi kimi devletler tarafndan imzalanmamtr. Medeni ve Siyasi Haklar Szlemesi'nin bu devletler tarafndan imzalanmam olmas bu devletlerde aznlklarn tannmayaca anlamn tabii ki tamamaktadr. in'de rnek tekil eden bir aznlk himayesi bulunduundan daha nce sz edilmiti. in ortalama 14 milyon kadar olan ve farkl etnik gruplara mensup mslmanlar aznlk olarak tanmaktadr (R. Wagner, In Pekings Ochsengasse steht ein Minarett, s. 3). Aznlklar ran, Irak, Afganistan, rdn, Lbnan ve Suriye gibi ok uluslu devletlerde de tartma konusu oluturmaktadr. Bu aznlklar ananevi olarak o topraklarda yayan ulusal gruplardr (Irak'n 8.6.1979 tarihli raporu iin bknz.: UNDoc.CCPR/C/l/Add.45,; iran'n 31.5.1978 tarihli raporu iin bknz.: UNDoc.CCPR/C/l/Add.26,). Hindistan, lkesinde etnik aznlklarn mevcudiyetini reddetmektedir. Zira Hindistan etnik bakmdan farkl ve hibiri ounluk tekil etmeyen saysz gruplardan olumaktadr. Hindistan buna karlk din ve dil aznlklarnn mevcudiyetini kabul etmekte ve anayasasnn 13. maddesine gre bu aznlklara himaye salandn belirtmektedir (UN-Doc.CCPR/C/SR.498, s. 7). 2- Eit klnma ve diskriminasyon yasa ile aznlk himayesi "Eit klnma" yahut "eit olarak muamele etme" ve "diskriminasyon yasa" tm devletler tarafndan verilen dolayl aznlk haklardr. Eit olarak muamele edilme hakk tm devletlerde ayn ekilde formle edilmitir. Btn insanlar eittir. rnein Costa Rica anayasasnn 33. maddesi "ali men are equal before the Law and there shall be not no discrimination of any ort contrary to human dignity" ifadesini kullanmaktadr. Aznlk mensuplarnn ounluk ile eit klnmas ile aznlk mensuplar kural olarak ayn ekilde insan haklarndan istifade etmektedir. Eiik hakk hemen hemen btn devletlerde ceza kanunu ile gvenceye alnan diskriminasyon yasa ile gelitirilmektedir. Aznlk mensuplarnn ounluk ile eit klnmas 27. maddede yer alan mkellefiyeerin yerine getirilmesi bakmndan yeterli deildir. 3- zel haklarla aznlk himayesi Aznlk himayesinin nemini kavrayan ve zel bir takm kanunlar ve nlemlerle etkin bir aznlk himayesi iin hukuki ve ksmen fiili koullar yaratan bir ok devlet bulunmaktadr. Uygulamada bu erevede muhtariyet haklarnn (mein Grnland (UNDoc.CCPR/C/l/Add.51); yasama organlarnda temsil hakknn (Schlesvvig-Holstein eyalet seim kanunu Danimarka aznlna eyalet meclisinde bir sandalye garanti etmektedir, bknz. L. Eriksen, Fail und Gegenfall, s. 163 vd.); anadilde ders olana'nn [anadilde eitim grme hakk hemen hemen tm Avrupa dil aznlklarna verilmitir. Finlandiya'da rnein ingene dilinin teviki iin nlemler alnmaktadr (UN-Doc.CCPR/C/l/Add.32)] salandn gryoruz.

AZINLIK KAVRAMI

11

Dou Almanya'nn 1974 tarihli anayasasnn 40. maddesi "sorb ulusuna mensup Demokratik Almanya vatandalar ana dillerinin ve kltrlerini yaatma hakkna sahiptir; bu hakkn kullanlmas devlet tarafndan tevik edilecektir" hkmn ngrmtr. Aznlklar bunun dnda kltrel alanda eitli messeselerle, rnein tiyatro, ktphane, radyo ve televizyon, kendi gazetelerini karma hakk ile ve mali imknlarn temini ile korunmaktadr. Avrupa .dndaki alanda aznlklarn himayesine ilikin dzenlemeler kapsaml deildir. Bununla beraber aznlklar tannd nispette onlarn himayesine ilikin dzenlemelerde, zellikle ana dilin kullanlmas ve muhtariyet haklar bakmndan Avrupa devleerindeki dzenlemeler esas alnmaktadr. Sonu olarak, devletler tarafndan arzedilen raporlar muvacehesinde, hemekadar herzaman bu raporlar gerek durumu yanstmyorsa da, prensip olarak pakt imzalayan devletlerin aznlk himayesi bakmndan olumlu bir tutum iinde bulunduklarn ve bu devletlerin etkin bir himaye salamaya gayret ettiklerini syleyebiliriz. Sonu ve Deerlendirme Emik, din ve dil aznlklar ve bu aznlk mensuplar lehine 27. maddede ngrlen dzenleme devleer hukukunda 17. yzyln bandan beri gerekli addedilen ve uygulanan aznlk himayesinin gelitirilmi bir eklidir. Toplumun ounluk tekil eden kesiminden zellikle, din, etnik yahut dil zellikleriyle ayrlan kiilerin ve kii gruplarnn himaye gereksinimi zamanla deimitir. DH'da aznlk himayesi zamann siyasi ve ideolojik akmlarndan etkilenmitir. Aznlk himayesi insan haklar dncesinin, milliyetler prensibinin ve SD prensibinini bir ifadesi olarak ortaya kmtr. 27. madde, bir insan haklar paktnn paras olarak eklen insan haklar karakterine sahip bir dzenlemedir; ancak anlama hkmnn geerlik alan genel insan haklar himayesini amaktadr. Aznlk himayesi muayyen bir kii grubunun kimliinin, kltrnn, dilinin, dininin, mnferit bireyler yahut grup tarafndan korunmasna, yaatlmasna ve gelitirilmesine matuftur. Aznlk himayesi bu nedenle zel bir insan haklar garantisidir. Aznlk himayesi, bir DH prensibi olan halklarn SDR prensibi muvacehesinde, SDR'in telafisi anlamn tamaktadr. Aznlk himayesinin amac bu nedenle muayyen bir lde SDR' gerekletirmektir. 27. madde anlamnda aznlk kavramnn tanmna BM organlar tarafndan geretiinden fazla nem verilmitir. Gnmzdeki ve gelecekteki tm aznlklar kapsayan bir aznlk tanm yapmak pek gereki olarak grlmemektedir. Zikredilen zelliklere sahip bir ok aznlk grubu aznlk olarak tannmtr. Bu nedenle ok az saydaki snrl uyumazlk durumlarnda kavramn tanmna gereksinim bulunmaktadr. Bununla beraber aznlk sorunlarnn toplamsal veya siyasi koullardan etkilenerek ortaya kmas nedeniyle, aznlklar simgeleyen kimi balayc kriterlerin ortaya konulmasna allmaktadr. Objektif bir unsur olarak ortak bir kken, tarih, kltr, dil yahut din gibi muayyen zellikler gerektiren stabil bir birlik yansra, sbjektif bir unsur olarak grubun kendi kimliinin bilinci ve bu kimlii koruma istei zerinde

AYE FSUN ARSAYA

durulmaktadr. Bu kriterlerin uygulanmas durumunda ilgili grubun aznlk tekil edip etmedii ak olarak ortaya kmaktadr. 27. maddede hgrlen garantiler hkmn evrensel bir geerlilik iddia etmesine uygun olarak olduka genel tutulmutur. 27. madde somut bir aznlk himayesi modeli sunmamaktadr. Aznlk durumlar* birbirinden olduka farkldr. 27. madde tm devletler tarafndan dikkate almmas gereken hukuki garantilerin zn tekil etmektedir. Aznlk himayesinde l aznlklara ve onlarn mensuplarna kendi kimliklerini tanma ve kendi kimliklerini (din, kltr, dil, tarih) muhafaza etme, yaatma ve gelitirme olanann verilmesidir. Bu durum aznlklarn ve onlarn mensuplarnn egemenliine tab olduklar devletten pozitif bir takm edimler talep edebilme hakkna sahip olup olmadklar sorununu gndeme getirmektedir. Mnferit bireyler tarafndan aznlk haklarnn talep edilebilmesi bir aznlk grubunun mevcudiyetine bahdr. 27. madde grup ve bireysel himaye unsurlarn birlikte iermektedir. nemli olan hkmn karakterize edilmesi deil, uygun nlemlerle aznlk gruplarnn kimliinin korunmasdr. Devletlerin uygulamasnda 27. madde henz evrensel bir geerlilik kazanmamtr. Ancak 27. madde son yllarda byk lde nem kazanmtr. Bu durum aznlk ve ulusal grup himayesinin ulusal birlii tehdit eden boyutu yerine bar garanti eden boyutunun ne kmas ile aklanmaktadr. Yaplan btn bu aklamalar, MC'nin aksine BM'in tamamlanm ve koordine edilmi bir aznlk himaye sistemine sahip olmadm ortaya koymaktadr. 27 BM buna ramen 40 yl akn bir sredir aznlklarn himayesine matuf eitli nlemlerden oluan bir sistem yaratm ve bu alanda genel nitelikli amalar formle etmitir. Bunlar arasnda: ) u) u) v) v) aznlklarn genositten korunmas, mevcut etnik, din ve dil aznlklarnn korunmas dini hogrszln yasa d klnmas, siyasi anlamda halk tekil ettikleri nispette aznlklara muayyen koullar ve ilikiler muvacehesinde belli bir lde SDR tannmas, meslek, i ve eitim alanlarndaki zel nlemlerle balantl olarak rk gruplarnn ve emik aznlklarn ve emik, din ve dil aznlk mensuplarnn rk diskriminasyonun dan korunmas, mevcut dini, emik, dil aznlklarn sun'i ve zorunlu asimilasyonunun desteklenmemesi, apartheid'n, sistematik bir rk diskriminasyon modeli olarak ortadan kaldrlmas

v) vu)

ki sava arasnda insan haklarnn durumuna ilikin bir karlatrma himaye sistemindeki fark ak bir ekilde ortaya koymaktadr. ki sava arasnda genel olarak balayc olmayan zel enstrmanlar mevcuttu. Bugn ise genel olarak balayc ancak zel nlemler konusunda ykmllk ngrmeyen kurallar geerlidir.

AZINLIK KAVRAMI

11

yer almaktadr. Btn bu hkmler tek bir anlama metnine deil, deiik DH kaynaklarna istinat etmektedir. Bu hkmler ayn ekilde deiik hukuki balayclaa sahiptir. Genosid yasa ve rk diskriminasyonu yasa gibi kimi hkmler Genel DH'nun bir paras olarak evrensel quasi evrensel enstrmanlarda yer alrken, dierleri bu nitelie sahip olmayan belgelerde karmza kmaktadr. DH'nun genel hukuk ilkesi niteliindeki kurallarna tm devletler sayg gstermek zorundadr; rk, etnik, din aznlklar ve onlarn mensuplar yok edilmeyecektir. Varlklar diskriminasyona kar zel nlemlerle korunacaktr. Eitim, i ve meslek alannda zel koruma nlemleri alnacaktr. Devletler aznlklar zorla asimilasyona tabi tutamayacaktr. Muayyen koullar altnda aznlklara SDR verilecektir. Barcelona-Traction meselesi nedeniyle verilen karar nda (Barcelona Traction, Light and Power Company, Limited; Judgement, ICJ Reports 1970, pp. 3.32), bu prensiplerin erga-omnes karatere sahip olduu, azmlklann yahut gruplann sz konusu olduu her durumda bu esaslann uygulanmas gerektii kabul edilmektedir. ye devletlerin Medeni ve Siyasi Haklar Szlemesinin 20. maddesi muvacehesinde tab olduu, diskriminasyona, dmanla yahut iddete yol aan ulusal, rk yahut dinsel nefretin savunuculuunu kanunla mahkum etme mkellefiyeti, bu prensiplere riayet bakmndan uygun bir ortam yaratmaktadr. n yarglardan uzak bir atmosferin domas, aznlklarn kltrel ve ekonomik adan gelimesini imkan dahiline sokacaktr. Bu sonu siyasi, ekonomik, sosyal ve hukuki alanda entegrasyona zemin hazrlayacaktr. BM Genel Kurulu ve ILO tarafndan ihdas edilen btn enstrmanlar BM iin de balaycdr. BM organlar btn bu kendilerinin ortaya koyduu dzenlemelere istisnasz olarak BM hukukunun bir paras olarak sayg gstermekle ykmldr. BM, kendileri tarafnda kabul edilen dzenlemelerin ihll edilmemesi iin kollektif bir sorumluluk tamaktadr. Zikredilen presipler ve enstrmanlar genel DH'nun bir paras olduklan nispette devletleri balamaktadr. Genel DH karakteri tamayan enstrmanlara devletlerin ball ise anlama taraf olmalanndan ileri gelmektedir. Devletler dier anlama taraflarnn bu kurallara riayetini temin bakmndan kollektif bir sorumluluk tamaktadr. Dier taraftan da anlama muvacehesinde riayetle ykml oldaklar hkmlerin ilhlinden sorumludurlar. Aznlk hkmleri ieren dzenlemelere rnek olarak 1949 tarihli Kiel bildirisi (United Nations Yearbook on Human Rights. 1955, s. 45 vd.) sve ve Finlandiya arasnda 1921'de akdedilen anlama (sve ve Finlandiya arasndaki anlama MC'nin 27.1.1921 tarihli bir resolusyonu ile uygun bulumutur), italya ve Avusturya arasnda akdedilen Paris anlamas, ingiltere ve Singapur arasnda 1957'de akdedilen anlama (Report of the Conference, UK command Paper, No. 147, s.5, and Singapore Constitution), Fransa ve Madagaskar arasnda 1960'da akdedilen szleme (Sainte-Mairie'de doan kiilerin hukuki durumlanyla ilgili anlama iin bknz.: Journal Officiel de la Republique Franaise, 20.7.1060, s. 6629), Polonya ve ekeslovakya arasnda 1947'de yaplan aznlklarn himayesine ilikin protokol (Polonya ve ekoslovakya cumhuriyeti arasnda dostluk ve yardmlama anlamasna ek protokol iin bknz.:UN Treaty Series, Vol.131, s. 4), 1954 tarihli Triest'in stats

AYE FSUN ARSAYA

(ngiltere, talya, Yugoslavya ve ABD arasnda Triest'in serbest blge statsne ilikin Memorandum iin bknz.: United Nations Yearbook on Human Rights, 1954, s. 398 ve Th. Veiter, Der neue Jugoslawisch-ttalienische Triest-Vertrag, s. 3), 1955 tarihli Avusturya anlamas (bamsz ve demokratik bir Avusturya'nn yeniden kurulmasna ilikin Viyana'da akdedilen anlama iin bknz.: UN Treaty Series, Vol. 217, s. 229 vd.; aznlk sorunu bakmndan zellikle 7. madde nemlidir) zikredilebilir. Bu erevede aznlklarn himayesine ilikin Anayasa Hukuku ve dier ulusal hukuk dzenlemelerini de unutmamak gerekmektedir. (Caportorti raporunun IV. blmnde eitli devletlerin yasama tasarruflarna yer vermektedir. Caportorti raporunu 76 monografik almaya istinat ettirmitir. Bu monografilere arlkl olarak ye devletlerin BM'e verdikleri raporlar esas olmutur). Bugnk hukuki durum muvacehesinde bu enstrmanlarn ve genel hkmlerin icras baka trl dzenleme getiren bir DH normunun mevcut olmamas nedeniyle devletlere dmektedir. Caporti ve Martinez-Cobo'nun aratrmalarnn ortaya koyduu gibi, aznlklara bilateral, blgesel yahut ulusal seviyede hukuki himaye salama yetkisi devletlerin ulusal yetki alanna girmektedir. Zikredilen enstrmanlarda yer alan himayeyi aan, zellikle iki sava arasnda aznlk himaye sisteminin zn tekil eden kanun nnde eitlik, ana dilin zel ve kamu yaamnda kullanlmas, kamu aralaryla desteklenmesi gibi konular BM anlamasnn 2. madde 7. fkras anda devletlerin ulusal yetki alanna girmektedir. BM tarafndan ihdas edilen hukuk kompleksinin icras erevesinde ortaya kan ana sorun, bu dzenlemelerin ne lde grup yahut birey haklan ihdas ettii, dier bir ifade ile bu dzenlemelerde kimin DH sujesi olarak kabul edildiidir. ki sava arasnda bu soruya verilen cevabn hala geerlilii koruyup korumad tartmaldr. Erich, Rundstein, Spiropoulos, Seferiades ve Siotto bireylerin ve aznlklarn DH sujeliine sahip olamayaca grn temsil etmektedir, insan haklarnn korunmasna ilikin enstrmanlara bir bak, bir ka istisna dnda kural olarak bireylerin DH sujeliine sahip olmadn ortaya koymaktadr. Ayn durum aznlk mensuplan ve aznlklar iin de geerlidir. Bireylerin uluslararas organlara insan haklan ihlli gerekesi ile bavurabildikleri durumlarda bireylerin snrl DH sujelii sz konusu olmaktadr. Bu durumun her seferinde ilgili enstrman nda incelenmesi gerekmektedir (Avrupa insan Haklan Konvansiyonuna ilikin ihtiyari protokol dnda, 22.11.1969'da San Jose'de Costa Rica'da imzalanan Amerika insan Haklar Konvansiyonunun 33. maddesi ve devam da bu imkan tannmtr). Bireyin uluslararas bir organ nezdinde devlet aleyhine bavuru yapabilmesi, ihtiyari protokoln kabulne baldr 2 8 . Bu bakmdan bireyin ve grubun hukuki
28

Bireysel bavuru yetkisinin kabul edildii durumlarda, uluslararas organlar insan haklar ihlli bulunup bulunmadn yakndan inceler. Eitim alannda diskriminasyonun nlenmesine matuf anlamann taraf olan devletler, aralarnda doacak uyumazlklar zmlemek zere bir uzlatrma ve arabuluculuk komisyonunun tesisi hakknda protokol yapmlardr (14.12.1960).Ancak bu protokol bireysel ikayetler iin deil, devletlerin ikayetleri iin ngrlmtr (bu protokol 24 Ekim 1968'de yrrle girmitir). Bu arabuluculuk ve uzlatrma komisyonu protokoln 25. maddesine gre, 14 onay belgesinin teatisi ile almalarna balayacaktr. Uluslararas denetim yetkisi kullanan bir dier organ Medeni ve Siyasi Haklar Szlemesine ilikin ihtiyari protokol,muvacehesinde kurulan

AZINLIK KAVRAMI

11

durumu, iki sava arasndaki duruma nazaran nemli lde deimemitir. Buna karlk insan haklan himayesinin potensiyel bir evrensellik kazanmas iki sava arasndaki dneme nazaran nemli bir farkllk tekil etmektedir. Bu erevede aklanmas gereken bir dier sorun da bireyin ve gnbun muayyen bir devlete kar olan ykmll hakkndadr. nsan haklar bildirisinin 29. maddesi her insann kiiliini zgr ve tm olarak ancak bir topluluk iinde gelitirmesinin mmkn olduunu ve kiinin bu toplulua kar mkellefiyetlerinin bulunduunu dile getirmektedir (Ch. Tomuschat, Grundpflicht des Individuums nach Vlkerrecht, s. 289 vd.). Medeni ve Siyasi Haklar Szlemesinin 5. maddesi de benzer bir hkm iermektedir. Bu hkme gre anlamann hibir hkm, bir devlet, grup yahut kiiye burada tannan hak ve zgrlklerin yok edilmesini yahut bu hak ve zgrlklerin anlamada ngrlenden daha ileri giden snrlamalara tabi tutulmasn amalayan bir faaliyete girimeye veya harekette bulunmaya ynelik herhangi bir hak salar ekilde yorumlanamaz. nsan haklan himaye sistemi erevesinde ngrlen bu mkellefiyetler DH tarafndan bireylere yahut gruplara mkellefiyet getiren genel hkmler olarak deerlendirilmemektedir. Byle bir deerlendirme sadece devletlerin uluslararas organlann ikayeti tetkik etme yetkisini kabul etmeleri lsnde sz konusu olabilmektedir. Sadakat sorunu hem MC'de hem de BM bnyesinde Medeni ve Siyasi Haklar Szlemesinin 27. maddesinin hazrlk almalan erevesinde Ekonomik ve Sosyal Konseyin uzman komisyonlarnda ve aznlk kavramnn tanm almalan srasnda tartlmtr (aznlklarn sadakati sorunu iki sava arasnda srekli tartlmtr. BM erevesinde "sadakat" aznlk konzeptinin bir unsuru olarak kabul edilmemitir (bknz.: K. Rabl, Staatsbrgerliche Loyalitaet im Nationalitaetenstaat; F. Ermacora, Der Minderheitenschutz in der Arbeit der Vereinten Nationen, s. 40, 48, 70, 72, 98; UN-Doc. E/CN. 4/AC. 11/SR 7vd.). Aznlklar ve aznlk gruplar DH sujesi olarak kabul grmemekle beraber, bu gruplara ve kiilere salanan haklar genel DH'na yahut evrensel-quasi evrensel entrmanlara istinat eden uluslararas ykmllklerdir. Uluslararas seviyede aznlklara himaye salayabilecek organlar devletler ve uluslararas kurululardr. Aznlk mensuplar ve aznlklarn kendisi buna karlk insan haklarnn himayesi erevesinde organ niteliine sahip deildir (J.J. Lador-Lederer, International Group Protection, s, 304 vd.). Devletlerin ykmllkleri uluslararas organlar nnde ileri srlebilir. Aznlklarn ve aznlk mensuplarnn haklar DH sujesi olmamalar nedeniyle dolayl olarak korunmaktadr, devletler bu erevedeki ykmllklerini yerine getirmeye davet edilebilir.

insan Haklar Komitesi ve rk diskriminasyonunun ortadan kaldrlmasna ilikin konvansiyonun 8. maddesi muvacehesinde kurulan komitedir. Bu komite 1983 ylnda almalarna balamtr. nsan haklar komitesi ise ihtiyari protokol muvacehesinde 1977'den beri faaliyette bulunmaktadr. nsan haklar komitesi bu dnemde 27. maddeye ilikin olarak Lovelace-Kanada meselesi nedeniyle hukuki bir gr oluturmutur (OCPR/CDR(XXD) / R. 6/24). insan haklar konitesi bu kararnda 27. maddenin szlemede ngrlen dier hkmler nda deerlendirilmesinin gerekli olduunu vurgulam ve grn yerli halk da kapsayan muhtar bir aznlk konzeptine istinat ettirmir.

10

AYE FSUN ARSAYA

"Himaye", insan haklarn garanti etmek (aznlk haklan dahil olmak zere) iin uluslararas seviyede alnan tm nlemleri ifade etmektedir. Bu erevede herhangi bir ayn icra mekanizmas ve yntemi yoktur. Ramcharau, "uluslarars himaye" konseptinin uluslararas teaml hukukunun aynlmaz bir paras olduunu ifade etmi ve kant olarak Nottebohm, Bemadotte ve Barcelona -Taction meselelerini gstermitir (Nottebohm meselesi iin bknz.: I.C.J.Reports 1955, s.4; Barcelona-Traction meselesi -uluslararas adalet divannn 5.2.1970 tarihli karar- iin bknz.: I.CJ.Reports 1970, s.l ve 32; Ramcharau "Preliminary Draft on the concept of Protection in the International Law of Human Rights" isimli almasnda insan haklarnn korunmas iin 2 yntem gelitirmitir: Bunlar dorudan koruyucu nlemler (nleme, maddi destek, arabuluculuk, dosta giriim, dilekelerin tetkiki ve adli yahut quasi adli himaye, tazminat) ve dolayl olarak insan haklannn korunmasna hizmet eden nlemlerdir (aznlk standartlarnn oluturulmas, raporlarn, aratrmalann incelenmesi, eitim, danma hizmeti, yaynlar, insan haklannn himaye grnn yaylmas).2^ Her devletin kendi egemenliine tabi bireylerin himayesinden sorumlu olmas genel bir DH prensibidir. Medeni ve Siyasi Haldar Szlemesinin 2. maddesi sadece uluslararas teaml hukukunda yer alan bir kural tekrar etmektedir. Ancak BM anlamasnn 2. madde 7. fkras nda, uluslararas kurulularn devletlerin bu alandaki DH ykmllklerini yerine getirip getirmediklerini denetleme bakmndan ne denli bir imkana sahip olduu belli deildir. Emik, din, dil aznlk mensuplannn himayesi ilk planda devletlerin ulusal yetki alanna girmektedir. Evrensel yahut quasi evrensel uluslararas entrmnlar baka trl bir dzenleme ngrmedikleri nispette devleder aznhklann himayesi iin uygun hukuki nlemler alacaktr. Aznlk meseleleri genelde hami devletler tarafndan BM'in yetkili organlarna getirilmektedir. Kbns meselesi ve Gney Tirol meselesi bu erevede gzel birer rnek tekil etmektedir. Her iki mesele de ilgili devletler tarafndan BM Genel Kuruluna getirilmitir. Bu devletler hami devlet stats stlenmilerdir. Uluslararas ilikilerin bugnk durumu muvacehesinde aznlk problemlerinin hami devletlerin yardm olmakszn BM organ lan tarafndan ele alnmas mmkn deildir. Medeni ve Siyasi Haklar Szlemesinin 41. maddesine ve rk diskriminasyonunun nlenmesine ilikin konvansiyonun 11. maddesine gre devletler insan haklar komitesine ve rk diskriminosyonu nleme komitesine ikayet yapabilirler; bu ekilde 27. maddenin, hatta 1. maddenin ihlli iddias yahut rk diskriminasyonun nlenmesine matuf konvansiyonunun ihlli iddias incelenir. Bu yntem sonucu uyumazlklar ancak ban yollarla zmlenebilir. nsan haklan ihlli yapan devlete kar prensip olarak ortak sorumluluk icab tm devletlerin ikayet hakk bulunmakla beraber uygulamada sadece hami devleer bu araca bavurmaktadr. Ekonomik ve Sosyal Konseyin 1503 sayl (XLVIII) resolusyonu muvacehesinde sistematik olarak ilenen ar insan haklar ihlllerinin sz konusu olmas durumunda hkmet d uluslararas kurululara da (aznlk karlann evrensel boyutta koruyan

Anlamada ngrlen insan haklarnn devletler arasnda icras sorununa ilikin olarak, bknz.: B. Simma, Schlochauer-Festschrift, Berlin/Newyork 1981, s. 635 vd.

AZINLIK KAVRAMI

11

ulusalarars kurulu yoktur) diskriminasyonun nlenmesi ve insan haklannn himayesi iin ihdas olunan alt komiteye ikayet yetkisi verilmitir. Bu yntem ile Malawi'deki dini aznlklar meselesi ve muhtelif Afrika lkelerindeki yerli halkn durumu ele alnmtr. Uyumazlklarn zmlenmesi iin kullanlan yntemler arasnda insan haklar ihlli yapan devletin aklanmas, hakknda rapor hazrlanmas, aratrmalar yaplmas, arabuluculuk ve uzlatrma nlemlerinin alnmas bulunmaktadr. Resolusyonda buna mukabil balayc meyyideler ngrlmemitir. 30 SDR'n kullanm erevesinde insani mdahalenin caiz olup olmad konusu da tartmaldr. BM yelerinin ounluu zellikle Filistin uyumazl ve Apartheid sorunu erevesinde ileri srlen SDR iddialara bakmndan "all-means" kuraln kabul etmitir. Bunun anlam SDR'n, bu hak iin elverili her trl arala gerekletirilebilmesidir. BM yelerinin ounluu, zellikle koloni egemenliinde yaayan halklarn SDR iddialarnn, onlar SDR'dan, bardan ve bamszlktan mahrum eden zorlayc nlemlerden uzak durulmad takdirde insani mdahale hakk dahil olmak zere her trl nlemle desteklenmesini kabul etmitir. "All-means" kural sadece insani mdahale nlemlerini deil, bask altnda bulunan halklarn, onlar SDR'dan mahrum eden gce dayanan eylemlere kar koyabilmek ve bu ekilde SDR'lann gerekletirmek iin dier devleerin desteini arama ve bunu elde etme hakkn da kapsamaktadr. Bu sonu BM Genel Kurulunun 2625 (XXV) sayl deklarasyonundan istihra edilmektedir. BM Genel Kurulunun 14.12.1974 tarihli resolusyonu (3314(XXIX) muvacehesinde Gros-Espiell'in Studie'sinde antikolonial savalar, dier bir ifade ile yabanc egemenliine kar yneltilen bamszlk savalan meru kabul edilmitir (H. Gros/Espiell, The Right of Self- Determination, paragraf 92 vd.). Bu durumlar halklann snrl DH sujeliinden istifade ettiini ortaya koymaktadr. Gerekten bu halklar BM nnde uluslararas camiada tannan kurtulu rgtleri tarafndan temsil edilmektedir (bknz.: BM Genel Kurulu'nun 2918(XXVII), 3210(XXIX), 3237 (XXIX), 3375 (XXX) sayl resolusyonlar). Afrika birlii rgt tarafndan tannan Afrika Koloni lkeleri ulusal kurtulu harekat, Filistin Kurtulu rgt BM genel kurul almalanna ve BM'in dier organlarnn almalarna gzlemci olarak katlmaktadr). Kurtulu hareketlerinin uluslararas camiada tannmas ile balantl problemler dikkate alnmad takdirde, baz halklar'bakmndan DH sujelii sz konusu olabilmektedir. Ancak bu sonu aznlklar bakmndan geerli deildir. Azmlklann kaderi bundan sonra da onlann hamisi olan devletlerin nlemlerine baldr. Devletlerin aznlklar SDR'tan mahrum eden nlemlerine kar gce dayanan direniler hibir ekilde BM'in "all-means" kural kapsamnda mtala edilemez; bu nedenle de meru grlemez.

30

I n s a n haklar ihllleri erevesinde zellikle Banglade krizinden sonra insani mdahale imkannn olup olmad sorusu ortaya atlmtr (Bluntschli insan haklar ihlli durumlarnda insani mdahaleyi caiz kabul etmitir. Bknz.: J.K. Bluntschli, Allgemeine Staatslehre). insan haklar gnmzde ulusal yetki alannda mtala edilmemektedir. Bununla beraber aznlklarn himayesi erevesinde byle bir mdahalenin gereklemesi uluslararas bar tehlikeye sokabilir.

AYE FSUN ARSAYA Bu aratrmadan u sonular kabilir: a) BM azmlklann kaderine kar ilgisiz deildir;

b) Aznlklarn himayesine mahsus tek bir DH enstrman mevcut deildir. Muhtelif DH enstrmanlar dorudan yahut dolayl olarak aznlklarn himayesini ngrmektedir. c) "nsan haklarnn himayesi", "Diskriminasyonun nlenmesi" ve " aznlklarn himayesi" arasnda bir konsept fark bulunmaktadr. nsan haklar himayesi, insan haklarna riayeti temin eden dorudan yahut dolayl nlemlerle salanr. Aznlk himayesi buna karlk, azmlklann grup olarak devamn temin eden zel nlemlerle salanabilir. Aznlk yahut aznlk mensuplan bakmndan himaye edici sonulan olan insan haklan himayesi (diskriminasyon yasa dahil olmak zere), kapsaml bir aznlk konzeptinin parasdr. d) ada DH devletleri aznlk himayesi ile mkellef klan hkmler iermektedir. Bu hkmler ya aznlklar tecrit etmeye ya da entegre etmeye yneliktir.

dl) Aznlklar genosid konvansiyonunun kapsamna girmektedir; d2) Etnik, dil ve din aznlklar lehine himaye nlemlerinin alnmas gerekmektedir; d3) Devletlerin aznlklar zorla asimile etmemeleri gerekmektedir; d4) Aznlk mensuplar, mensup olduklar kltr gelitirme hakkna sahiptir; din ve dillerini icra etmekten mahrum edilemezler; d5) Aznlklar ve mensuplan, sahip olduklar zellikler nedeniyle diskrimine edilemez; d6) Yerli halklar zel nlemlerle korunmak zorundadr; d7) Belli durumlarda ve koullar altnda SDR etnik, ulusal ve rk aznlklar bakmndan da kabul edilir, e) Bu prensipler erga omnes'tir. f) Devletler BM'in prensiplerine saygy ve bu kurallarn dokunulmazln temin bakmndan ortak bir sorumluluk tamaktadr. g) Bu hkmlerin icras devletlerin ulusal yetki alanna girmektedir. h) Aznlklar ve mnferit bireyler DH sujesi deildir. ) Aznlklar ve bireyler sadece dolayl bir ekilde 'sadakat mkellefiyetine tabidir. i) Aznlk haklan gnmzde hkmetleraras ve hkmet d uluslararas kurululann alma konular arasnda yer almaktadr. j) nsani mdahale aznlk haklarnn himayesi bakmndan uygun bir nlem deildir. BM bnyesinde ngrlen nlemlerin etkinlii uluslararas camiann ibirliine baldr.

AZINLIK KAVRAMI

B B L Y OGR A F Y A Allardt, Erik, Implication of the Etnic Revival in Modern Industrialized Society. A comparative Study of the Linguistic Minorities in Western Europe, Commentations Scientarum Socialium (12) 1979, s. 3-81 Allardt, Erik, What constitutes a language minority?, Journal of Multilingual and Multicultural Development, Vol. 5 1984, s. 195-205.

Allardt, Erik, Ethnic Mobilization and Minority Resources, Zeitschrift fr Soziologie, Jg. 10, Heft4, 1981, s. 427-437. Ashworth, G., World Minorities, Sunbury 1977. Auerhan, Jan, Die Sprachlichen Minderheiten in Europea, Berlin-Friedenau 1926 Belogh, Arthur von, Der internationale Schutz der Minderheiten, Mnchen 1928 Barondon, Bartsch, Peter, Das System der politischen Staatsvertraege seit 1918, Stuttgart 1937 Hans Jrgen, Die Entvvicklung des internationalen Menschenrechtsschutzes 1985. NJW 1986, s. 1379-1386.

Berber, Friedrich, Lehrbuch des Vlkerrechts, Band. I, 2. Aufl., Mnchen 1975 Bernhardt, Bernhardt, Rudolf, Der Schutz der Menscenrechte Universitas 1983, s. 679-686 im Vlkerrecht,

Rudolf, Internationaler Menschenrechtsschutz und nationaler Gestaltungsspielraum, Vlkerrecht als RechtsordnungInternationale Gerichtsbarkeit- Menschenrechte, Festschrift fr Hermann Mosler, Berlin/Heidelberg/New York 1983, s. 75-88.

Bindschedler, Rudolf LDer Schutz der Menschenrechte und das Verbot der Einmischung, Staatsrecht- Vlkerrecht-Europarecht Festschrift fr Hans-Jrgen Schlochauer, Berlin 1981, s. 179-191. Bleckmann, Albert, Art. Self-Executing Treaty Provisions, Encyclopedia of Public International Law, Hrsg. Rudolf Bernhardt, North-Holland, Amsterdam, New York, Oxford, band 7 1984, s. 414-417

AYE FSUN ARSAYA

Blumenwitz, Dieter4 Minderheitensctutz, Menschenrechte in den Staaten des Warschauer Paktes. Bericht der Unabhaengigen Wirtschaftskommission Deutscher Bundestag, Drucksache 11/1344 vom 12.11.187, s. 168-194. Blumenwitz, Dieter, Die Konferenz fr Sicherheit und Zusammenarbeit in Europa und die Ausvvirkungen ihrer grenzbezogenen Regelungen auf die Bundesrepublik Deutschland, Partnerschaft mit dem Osten, Mnchen 1976, s. 217-255 Blumenwitz, Dieter, Neuere Entvvicklungen des Minderheitenschutzes und Volksgruppenrechts und Ihre Relevanz fr die knftigen deutsch-polnischen Beziehungen, Deutschland und seine Nachbarn, Forum fr Kultur und Politik, 3, September 1990 Blumenwitz, Dieter, Die vlkerrechtlichen Grundlagen der SdtirolerFrage, Friedenswarte 1986, s. 91-113 Blumenwitz, Dieter, Die Menschenrechtspakte der Vereinten Nationen und das Selbstbestimmungsrecht der Vlker, Menschenrechte und Selbstbestimmung unter Bercksichtigung der Ostdeutschen. Hrsg. Kulturstiftung der deutschen Vertriebenen. Bonn 1980, s. 21-36 Blumenwitz, Dieter, Vlkerrecht und Regionalismus, Industriegesellschaft und Regionalkultur. Untersuchungen fr Europa. Hrsg. Wolfgang Lipp. Kln, Berlin, Bonn, Mnchen 1984, s. 89-104. Blumenwitz, Dieter, Staats und vlkerrechtliche berlegungen zur Regelung der deutsch-polnischen Grenze, Deutschland und seine Nachbarn. Forum fr Kultur und Politik, 3. September 1990, s. 1 vd. Bluntschli, Johann Caspar, Allgemeine Staatslehre, Stuttgart 1875. Bruns, Cari Georg, Grundlagen und Entvvicklungen des internationalen Minderheitenrechts, Berlin-Steglitz 1929 Bruns, Wilhelm, Mehr Substanz in den Ost-West Beziehungungen zur dritten KSZE-Folgekonferenz in Wien, Aus Politik und Zeitgeschichte, Beilage zur Wochenzeitung "Das Parlament", B 12/89, s. 7 vd.

Buchheit, L., Session, The Legitimacy of Selfdetermination, New-Haften and London 1978 Bussmann, Otto, Der vlkerrechtliche Garantievertrag insbesondere seit der Entstehung des Genfer Vlkerbundes, Leibzig 1927

AZINLIK KAVRAMI Buy,

Frans H.E.W. du, Einige Gedanken ber Probleme bei der Interpretation des Minderheitenbegriffs, Volksgruppen und Minderheiten, Theodor Veiter zum 70. Geburtstag. Literatur-spiegel, Steinbach 1977, s. 25-50

Buy, Frans H.E.W., du, Minderheiten- und Volksgruppenrecht in Europa und im Rahmen der Vereinten Nationen, Volksgppenrecht, Hrsg. F. Wittman/St Graf Bethlen, Mnchen-Wien 1980, s. 83-96 Capotorti, Francesco, Die Rechte der Angehrigen von Minderheiten, Vereinte Natinen 1980, s. 113-118 Francesco, Preliminary Report "Study on the Rights of Persons belonging to Ethnic, Religious and Linguistic Minorities", vom 27.6.1972, UN-Doc. E/CN. 4/Sub. 2/384/Rev. 1

Capotorti,

Capotorti, Francesco, Art. Minorities, Encyclopedia of Public International Law. Band 8, Human Rights and the Individual in International Law International Economic Relations. Hrsg. Rudolf Bemhardt, North-Holland, Amsterdam, New York, Oxford 1985, s. 385-395 Christescu, A., The Right of Self-determination, New York 1980 Claudel, I., National Minorities, Cambridge 1955 Clauss, Jan Ulrich, Sprachminderheiten in den EG-Staaien. Am Beispiel von acht Fallstudien aus Italien und Belgien, Diss. Badia Fiesolana-Florenz 1982 Dahm, Georg, Vlkerrecht, Band. I, Stuttgart 1958 Deschenes, Dinstein, Jules, Proposal concernng a definition of the term " minr ity", Dokument der Vereinten Nationen E/CN. 4/Sub. 2/1985/31 Yoram, Collective Human Rights of People and Minorities, The International and Comparative Law, Quarterly, Vol. 25, Part 1,1976, s. 102-120 Karl^Das Selbstbestimmungsrecht der Vlker als Grundsatz des Vlkerrechts, Berichte der Deutschen Gesellschaft fir Vlkerrecht, Heft 14, Karlsruhe 1974 Marion Graefin, Namen, die keiner mehr nennt. Ostpreussen, Menschen und Geschichte, 3. aufl., Mnchen 1985

Dhring,

Dnhoff,

Dressler, Wolfgang, Minderheitensprachen als Spannungsfaktoren, Beitraege zur historischen Sozialkunde, 7. Jahrgang Nr. 2, Wien 1977, s. 31-34

AYE FSUN ARSAYA Dyke, Vernon van, Human Rights and the Rights of Groups, American Journal of Political Science. Vol. XVIII 1974, s. 725-741 Epstein, . Leo, Der Nationale Minderheitenschutz als internatonales Rechtsproblem, Heft 7 "Selbsbestimmungsrecht der Deutschen", Berlin 1922

Eriksen, Lars H., Fail und Gegenfall, Europaeische Sprachminderheiten im Vergleich, Band 11 der Schriftenreihe Deutsche Sprache in Europa und bersee, Stuttgart 1986, s. 149-187 Erler, G.H.J., Art. Minderhetenrecht, Strupp/Schlochauer, Wrterbuch des Vlkerrechts. 2. Band, Berlin 1961, s. 531 Erler G.H.J., Das Recht der nationalen Minderheiten, Mnster 1931 Ermacora, Ermacora, Felix, Human Rights and Domestic Jurisdiction (Article 2, paragraph 7 of the Charter), RdC (1968), II, s. 374 vd. Felix, Glaubens- und Gewissenheit, nur eine innere Angelegenheit des Staates?, Religions- und Glaubensfreiheit als Menschenrechte, Mnchen 1980, s. 49-54

Ermacora, Felix, Diskriminierung und Schutz: Vlkerrechtlicher Aspekte zur Situation von Minderheiten in der heutigen Welt, Minderheiten -Ein internationales Problem. Hrsg. Ruprecht Kurzrock, Berlin 1974, s. 916 Ermacora, Ermacora, Felix, The Protection of Minorities before Nations, Recueil des Cours, T. 182, 1983/4, s. 247-370 the United

Felix, Menschenrechte in der sich wandelnden Welt, Band. I, Wien 1974

Ermacora, Felix, ber den Minderheitenschutz in den Friedensvertraegen nach dem zweiten Weltkrieg, Der Donauraum, 1966, s. 67-77 Ermacora, Felix, Der Minderheitenschutz in der Arbeit der Vereinten Nationen, Wien, Stuttgart 1964

Ermacora, Felix, Der Minderheitenschutz im Rahmen der VN, Etnos, band 31, s. 76 Ermacora, Felix, M g l i c h k e i t e n der Ausgestaltung des Minderheitenschutzes im Rahmen der Vereinten Nationen, System eines internationalen Volksgruppenrechts, band 3, II. Teil. Wen, Stuttgart 1972, s. 54-63

AZINLIK KAVRAMI Ermacora,

Felix, ber die vlkerrechtliche Verantwortlichkeit fr Menschenrechtsverletzungen, Festschrift fr Alfred Verdross zum 90. Geburtstag, Berlin 1980, s. 357-378

Ermacora, Felix, Nationalitaetenkonflikt und Volksgruppenrecht, Band. II, Wien 1978 Ermacora, Felix, Diskriminierungsschutz und Diskriminierungsverbot in der Arbeit der VN, Wien/Stuttgart 1971 Ermacora, Felix, Innerstaatliche, regionale und niverselle Struktur eines Volksgruppenrechts, System eines internationalen Volkgruppenrechts, band 3, II. Teil. Wien, Mnchen 1972, s. 3-23 Felix, Volksgruppenrecht und Minderheitenschtz im regionalen Rahmen, Volksgruppenrecht. Ein Beitrag zur Friedenssicherung. Hrsg. F. Wittmann/St. Graf Bethlen. Mnchen, Wien 1980, s. 115-125 Hans Gert v,IWierer, Leer/Ostfriesland 1964 Rudolf, Volksgruppenrecht in Europa,

Ermacora,

Esebeck,

Espiell, Hector Gros^ Der Begriff des Selbstbestimmungsrecht der Vlker in heutiger Sicht, Zeitschrift fr die Vereinten Nationen und Ihre Sonderorganisationen, 1982, Heft 2, s. 54-58 Fawcett, J., The intemationel Protection of Minorities, Minority Rights Group Report No. 41 Final Report of Indigenous Populations (1983) von Jos6 Martinez Cobo (UN-Doc. E/CN. 2/1983/21 Add. 8) Flachbarth, Ernst, System des internationalen Minderheitenrechts Geschichte des internationalen MinderheitenschutzesPosotives materielles Minderheitenrecht, Budapest 1937 Dionisie, Die Lage der Kirche in Rumaenien, Paul Lendvai (Hrsg.), Religionsfreiheit und Menschenrechte, Bilanz und Aussicht, s. 203-214 und

Ghermani,

Goose,

Peter Ernst^ Der internationale Pakt ber brgerliche politische Rechte, NJW 1974, s. 1305-1310

Gros-Espiell, H., The Right of Self-Determination, Implementation of United Nations Resolutions, New York 1980, No. 79. XIV. 5 Grulich, Rudolf, Zur Minderheitenpolitik Rumaniens. Ein Ende der "mitwohnenden Nationalitaeten" ?, Informationsdienst des katholischen Arbeitskreises fr Zeitgeschichtliche Fragen, Nr. 117 1982, s. 71-82

AYE FSUN ARSAYA

Grulich, RudolflPulte, Peter, Nationale Minderheiten in Europa, Opladen 1975 Guradze, Heinz, Die Menschenreehteskonvantion der Vereinten Nationen vom 16 Dezember 1966, JIR 1971, S. 242-273 Guradze, Heinz, Die Euroaeische Frankfurt 1968 Menschenrechtskonvantion, Berlin, des

Gtermann, Christoph, Das Minderheitenschutzverfahren Vlkerbundes, Berlin 1979 Hacker,

Jens, Die allgemeinen Menschenrechte in den UNMenschenrechtskonventionen und in der KSZE-Schlussakte, Die KSZE und die Menschenrechte, Berlin 1977, s. 73-94 Peter, Verbaende als Gegenstand Verfassungslehre, ZHR 1982, s. 473-503 demokratischer

Haeberle, Haefs,

Hans, Wilhelm, Minderheitenfrage/ Vlkerrecht/Europa: Grundsaetzliche Minderheitenfragen und Minderheitenfragen in Europa, Dokumentarische Berichte und Chronik fr Unterricht und Studium 1977, s. 84-104

Heraud, Guy, Minoritaeten und ethnische Gruppen in der europaeischer Geschichte his 1939 - Selbstbestimmungsrecht der Vlker und Schutz der Minoritaeten, Ein Beitrag zur Friedenssicherung, Hrsg. F. Wittmann/St. Graf Bethlen, Mnchen 1980, s. 15-35 Heraud, Guy, Die V|ker als Traeger Europas, Wien-Stuttgart 1967 Hewitt, Christopher, Majorities and Minorities : A comparative Survey of Ethnic Violance, The Annals of the American Academy of political and Social Science. Vol. 433, 1977, s. 150-160 John P., The United Nations Sub-Commission on the preventin of Discrimination and the Protection of Minorities, AJIL, Band 62, 1968, s. 868-888

Humphry,

Jellinek, Georg, Die Erklaerung der Menschen-und Brgerrechte, 4. Aufl., Mnchen und Leibzig 1927 Jellinek, Georg, Das Recht der Minoritaeten, Wien 1898 Kimminich, Otto, Der Schutz ethnischer Minderheiten in Westeuropa, Minderheitenschutz in Europa. Hrsg. Deutsche Sektion der internationalen Junsten-Kommission, Heidelberg 1985, s. 13-55

Kimminich, Otto, Einfhrung in das Vlkerrecht, Pullach 1975

AZINLIK KAVRAMI

Kimminich, Kimminich,

Otto, R e c h t s p r o b l e m e der Staatsorganisationen, Mainz, Mnchen 1985

polyetnischen

Otto, Neuere Entwicklungen des Nationalitaeten- und Minderheitenrechts, Aus Politik und Zeitgeschichte, Beilage zur Wochenzeitung: Das Parlament, B43/85 vom 26.10.1985, s. 14-26 Otto, R e g e l u n g e n der Minderheitenund Volksgruppenprobleme in der Vergangenheit, Volksgruppenrecht, ein Beitrag zur Friedenssicherung. Hrsg. F. Wittmann/St. Graf Bethlen, Mnchen 1980, s. 37-52

Kimminich,

Klein, Eckart, Selbstbestimmungsrecht und deutsche Frage, Deutschland und seine Nachbam, Forum fr Kultur und Politik, 3, September 1990 Klein, Hans Hugo, Multinationaler Staat und Sebstbestimmungsrecht, Afrika und die Deutschen, Jahrbuch der Deutschen Afrika Stiftung 1981 Kloss, Heinz, Die Vereinten Nationen und das Problem der nationalen Minderheiten, Europa Ethnica 1967, s. 98-114 Kluke, Paul, Selbtsbestimmung. Vom Geschichte, Gttingen 1963 weg einer Idee durch die

Kraus, Herbert, Das Recht der Minderheiten, Berlin 1927 Lador-Lederer, J.J., International Group Protection, Aims and Methods in Human Rights, Leiden 1968 Laitenberger, Birgit, Menschenrechts-Unterkomission, Genf, Vereinte Nationen 1985, s. 26 vd. Leibholz, 37. Tagung in

Gerhard, Some remarks on the protection of racial and linguistic minorities in Europa during the nineteenth century, Internationales Recht und Diplomatie, Festschrift fr Rudolf Laun, Kln 1972, s. 119-129

Lemkin, R., Axis Rule in Occupied Europe, Washington 1944 Liszt, Franz, Das Vlkerrecht, Berlin 1925 Mandelstam, Andre, La protection des minorities, Academie de Droit International. Recueil des Cours 1923, s. 363-519 Mangoldt, Hans von, Augsburger Religionsfriede, Evangelisches Staatslexikon, Stuttgart, Berlin 1975, Spalte 91-97 Marek, Krystyna, A Digest of the Decisions of the International Court, Volume I, Permanent Court of International Justice, The Hague 1974

10

AYE FSUN A R S A A

Menzel, Eberhard/Ipsen,Knut,

Vlkerrecht, 2. Aufl. Mnchen 1979

Michaud - G., Un concept definir L' ethnie, Revue de psychologie des peuples 1971, s. 193-204 Mitterdorfer, Kari, Volksgruppen und Minderheitenprobleme als Ursachen internationaler Konflikte, Volksgruppenrecht, Hrsg. F. Witmann/St. Graf Bethlen. Mnchen, Wien 1980, s. 127-141 Modeen, Mnch, Torl, The International protection of national Minorities in Europe, Abo 1969 Fritz, Volksgruppenrecht und Menschenrechte, System eines intemationalen Volksgruppenrechts. band 3,1. Teil. Wien, StuUgart 1970, s. 95-104. Fritz, Der Minderheitenartikel im Menschenrechtstext der Vereinten Nationen, System eines intemationalen Volksgruppenrechts, Band 3, II. Teil. Wien StuUgart 1972, s. 64-72 Dietrich, Offensives und defensives Der Staat 1984, s. 523-548 Selbstbestimmungsrechts,

Mnch,

Murswick, Nowak,

Manfred, UN-Ausschuss fr Menschenrechte, Rechtsprechungsbericht Maerz 1983 bis Juli 1984, EuGRZ 1984

Parry, Clive (Hrsg.), The Consolidated Treaty Series, New York 1969 Partsch, Partsch, Pernthaler, Karl-Josef, Die Konvantion zur Beseitigung Rassendiskriminierung, Vereinte Nationen, 1971, s. 1-8 der

Kari Jostf, Die Rechte und Freiheiten der Europaeischen Menschenrechtskonvention, Berlin 1966, s. 89-95 Peter, Volksgruppe und Minderheiten als Rechtsbegriffe, Volksgruppenrecht. Hrsg. F. Wittmann/St. Graf Bethlen, Mnchen, Wien 1980, s. 9-14 Peter, Der Schutz der ethnischen Gemeinschaften individuelle Rechte, Wien, Stuttgart 1964 durch

Pernthaler, Pernthaler,

Peter, Gruppenschutz im Volksgruppenrecht und seine Verbindung zum individuellen Minderheitenschutz, System eines intemationalen Volksgruppenrechts, 3. Band, II. Teil, Wien-Stuttgart 1972, s. 90-96 Hermann, Das Problem des Schutzes nationaler Minderheiten, Berlin 1927

Plettner,

AZINLIK KAVRAMI

11

Pircher, Erich, HDer vertragliche Schutz ethnischer, sprachlicher und religiser Minderheiten im Vlkerrecht Bern 1979 Rabl, Kurt, Das Selbstbestimmungsrecht der Vlker, Kln, Wien 1973 Rabl, Kurt, Staatsbrgerliche Mnchen 1959 Loyalitaet im Nationalitaetenstaat,

Rabl, Kurt, Minderheitenschutz in der Vlkerbundaera, System eines internationalen Volksgruppenrecht, Band 3, II. Teil, Wien/ Stuttgart 1972, s. 95-115 Raschhofer, Hermann, Art Minderheiten, Minderheitenschutz, Evangelisches Staatslexikon. Stuttgart, Berlin 1975, Spalte 1562-1565 Raschhofer, Hermannx Das Selbstbestimmungsrecht, sein Ursprung und seine Bedeutung, Mnchen 1960

Reissmller, Johann Georg^ Mein Gott, Walter sagte der Portier in Stuhlweissenburg. Ungar-deutsche lernen wieder Deutsch, FAZ vom 5.6.1985 Roemheld, Pepina, Minorisierung als Herrschaftssicherung, Minderheiten, Forschung und Information, Hrsg. Ruprecht Kurzrock, Berlin 1974, s. 33 vd. Rumpf. H., UNO-Prinzipien im Widerspruch, Festschrift fr Hans-Jrgen Schlochauer, Berlin/New York 1981 Schweissguth, Edmund, Die Rechtstheoretischen Grundlagen des geltenden Jugoslavvischen Minderheiten, Fragen des mitteleuropaeischen Minderheitenrechts, Mnchen 1967 Scheuner, Ulrich, Die Fortbildung der Grundrechte in internationalen Konvantion durch die Rechtsprechung, Zur Rechtsprechung des Europaeischen Gerichtshofs fr Menschenrechte, Staatsrecht-Vlkerrecht-Europarecht, Festschrift fr Hans-Jrgen Schlochauer. Hrsg. Ingo von Mnch, Berlin/New York 1981, s. 899-926 Ignaz, Vlkerrecht, Bonn/Mnchen 1984, 5. Auflage

Seidel-Hohenveldern,

Serra, Antonio Trugol, von, Die Grundsaetze des Staats- und Vlkerrechts bei Francisco de Vitoria, Zrich 1947 Simma, Bruno/Steiner, Michael, Vlkerrechtliche Mglichkeiten der Durchsetzung vertraglich garantierter Menschenrechte fr Deutsche gegenber den Staaten Osteuropas, Hrsg. Kulturstiftung der Deutschen Vertriebenen, Bonn 1980

AYE FSUN ARSAYA

Simon,

Gerhard, Die katholische Kirche in der Sowjetunion, Religionsfreiheit und Menschenrechte. Hrsg. Paul Lcndvai, Graz, Wien, Kln 1893, s. 88-106 Povl, Die volkspolitischen Ziele der in der FUEV organisierten G r u p p e n , System eines internationalen Volksgruppenrechts, Band 3,1. Teil, s. 42-51

Skadegard,

Sohn, Louis B./Buergenthal, Thomas, International Protection of Human Rights, Indianapolis, Kansas City, Ncw York 1973 Stuhlpfarrer, Kari, Minderheitenfrderung oder Asimilationspolitik?, Politische Bildung, Blickpunkt sterreich, Sonderrcihe 2, Wicn 1980, s. 50-62 Szab, J., Les minorities et les droits de l'homme, Ata Juridica Academiae Scientiarum Hungaricae. Tomus 23, 1981, s. 1-19 Threr, Daniel, Das Selbstbestimmungsrecht der Vlker, Bern 1976 Tomuschat, Tomuschat, Tomuschat, Christian, Human Rights in a World Wide Framework, some current issues, ZaRV 1985, s. 577-584
t

Christian, Menschenrechtsschutz durch Nationen, Vereinten Nationen 1976, s. 166-174

die

Vereinten

Christian, Protection of Minorities under Article 27 of the International Covenant on Civil and Political Rights, Festschrift fr Hermann Mosler. Berlin, Heidelberg, New York 1983, s. 949-979

Tomushat, Christian, Grundplicht des Individums nach Vlkerrecht, Archiv des Vlkerrechts, 21(1983), s. 289 vd. Tretter, Hannes, Die Menschenrechte im absehliessenden Dokument des VViener KSZE-Folgetreffens vom 15 Januar 1989, EuGRZ 1989, s. 79 vd. Tretter, Hannes, Das Kopenhagener Abschlussdokument ber menschliche Dimension der KSZE, EuGRZ 1990, s.235 vd. die

Turegg, Kurt Egon, von, Minderheitenrecht- Untersuchungen zum Recht der vlkisehen Minderheiten, Kln 1950 Veiter, Theodor, Der neue Jogoslavvisch-italianische Europa Ethnica 1976, s. 3 vd. Triest Vertrag,

Veiter, Theodor, Was ist eine Volksgruppe?, Zeitgeschichte, Band 4(1937), s. 208 vd.

AZINLIK KAVRAMI

Veiter,

Theodor, Commentary on the Concept of "national minorities", Rcvue des droits de L'homme, Vol VII 1974, s. 273-290

Veiter, Theodor, Erhaltung und Gleichstellung der Minderheiten, Aktelle Probleme des Alpenraumes, Dokumentation einer Tagung der Euregio Alpina, Innsburck 1978, s. 67-70 Veiter, Theodor, Nationalitaetenkonf'likt und Volksgruppenrecht im 20. Jahrhundert, Band I, Mnchen, 1 Aufl 1977, 2. Aufl. 1984. Band II, Dokumente, Mnchen, 2.Aufl.l984 Veiter, Theodor, Das Recht der Volksgruppen und Sprachminderheiten in sterreich, 1. Teil, Volk, Volksgruppe, Nation. Theoretische Grundlegung. Wien Stuttgart 1966 Veiter, Theodor, Nationalitaetenkonflikt und Volksgruppenrecht, Bd. I, Mnchen, 1. Aufl. 1977, 2. Aufl. 1984; Band II, Dokumente, Mnchen, 2. Aufl. 1984 Veiter, Veiter, Theodor^Die Berber, Volk ohne Staat. Volksgruppen Volksgruppenrecht, Europa Ethnica 1983, s. 129-137 ohne

Theodor, Innerstaatlicher Schutz von Volksgruppen und Sprachminderheiten im heutigen Europa, "Volksgruppenrecht, ein Beitrag zur Friedensicherung", hrsg. von Fritz Wittmann und Stefan Graf / Bethlen, Mnchen, Wien 1980 / Simma, Bruno, Universelles Vlkerrecht, Berlin 1976

Verdross, Alfred Viefhaus,

ErwinD\e Minderheitenfrage und die Entstehung der Minderheitenschutzvertraege auf der Pariser Friedenskonferenz 1919, Eine Studie zur Geschichte des Nationalitaetenproblems im 19. und 20. Jahrhundert, Wrzburg 1960

Vospernik, Reginald, Europaeische Volksgruppenarbeit nach dem zweiten Weltkrieg, Europa Etnica 1985, s. 70-75 Vlkerrecht, Lehrbuch. Hrsg. Arbcitsgcmeinschaft fr Vlkerrecht beim Institut fr Internationale Beziehungen an der Akedemie fr Staats- und Rechtswissenschafl der DDR. Gesamtredaktion Herbert Krger, berlin 1981 Wagner, Wintgens, Rene, In Pekings Ochsengasse steht ein Minarett, FAZ vom 15.8.1985, s. 3 Hugo, Der Vlkerrechtliche Schutz der nationalen, sprachlichen und religisen Minderheiten unter besonderer

134

AYE FUSUN ARSAYA Bercksichtigung Stuttgart 1930 der deutschen


I

Minderheiten

in

Polen,

Wirsing, Robert G., Dimensions of Minority Protection, Protection of Ethnic Minorities, Comparative Perspectives. Hrsg. ders., New York, Frankfurt u. a. 1981, s. 3-17 Wreda, Hans Heinrich, KSZE in Wien, Kursbestimmung fr Europazukunft, Verlag Wissenschaft und Politik, 1990, s. 85 vd. Woytt, Gustav, ist im Jahre 2000 Deutsch im Elsass ausgestorben?, Europa Ethnica 1982, s. 195-207

Yiallourides, Christodoulos K., Minderheitenschutz und Volksgruppenrecht im 20. Jahrhundert unter besonderer Berckssichtigung der Verhaeltnisse auf Zypern, Bochum 1981 Zach, Christa, Rumaeniens kleine Minderheitengruppen Europa Ethnica 1982, s. 49-62 nach 1945,

A.. SYASAL BLGLER FAKLTES BASIMEV, ANKARA - 1993

Fiyat :

.TL.

You might also like