You are on page 1of 17

İnsan Hakları,

Türkiye’de
Demokratikleşme
BİRİNCİ BÖLÜM
Temel Bilgiler
1- HAK: insanların mevcut hukuk düzeni tarafından korunan hürriyetleridir.
Hak kavramının çoğulu HUKUK dur.

2- İRADE TEORİSİ: Hakkın temel niteliği insanın iradesidir. Başka bir


anlatımla, insan iradi olarak istediği şekilde hareket edebilir.
- Yeni Hukuki Durumlar Oluşturabilir.
- Mevcut Hukuki Durumları Değiştirebilir.
İrade üstünlüğü MÜCADELESİ?
Eleştirisi: İradesi zayıf olanlar ya da iradesini açıklayamayanlar ne olacak?
3- MENFAAT TEORİSİ: Hakkın temel niteliği irade olamaz. Bunun yerine
MENFAAT kavramını koymalıyız.
Hukuk düzenince korunan menfaat tanımlaması.

Sorunsal: İşitme engelli bireyin işitme hakkı, kamulaştırma ya da


ormanların korunması,

Hukuk düzeni; menfaatler arasında tercih yaparak, başka menfaatleri


yok ederse ya da görmezden gelirse?
4- KARMA TEORİ: Hakkın temel niteliği irade ve menfaat birleşimidir.

Bir menfaatin hak özelliği kazanması için;


- Hukuken korunan menfaat olmalı
- Sahibine (ya da sahibi adına birine) bağlanan irade açıklama yetkisi

Hakkın unsurları: Sadece bu teoriye göre aşağıdakilerdir.


- Maddi Unsur: MENFAAT ya da türev kelimeler
- Manevi Unsur: Birey iradesi
❖ ….. ŞART, ANTLAŞMA ya da STATÜ:
❖ ….. SÖZLEŞME:
❖ …. PROTOKOL VEYA EK PROTOKOL :
❖ …. BİLDİRİ, ÇALIŞTAY, BEYANNAME, DİLEKÇE

İnsan Haklarının Dikey Etkisi: Doğrudan devletin, egemenliği altındaki


bireylerin haklarına dokunmamasıdır.
İnsan Haklarının Yatay Etkisi: Devletin, egemenliği altındaki bireylerin
birbirinin hakkını ihlal etmesini engellemesidir.
5- HAKLARININ SINIFLANDIRILMASI
JELLINEK’İN SINIFLANDIRMASI (KLASİK SINIRLANDIRMA)
Negatif Statü Hakları
Pozitif Statü Hakları
Aktif Statü Hakları
KUŞAKLARA GÖRE SINIFLANDIRMA (K. VASAK)
Birinci Kuşak İnsan Hakları
İkinci Kuşak İnsan Hakları
Üçüncü Kuşak İnsan Hakları
İNSAN HAKLARININ EVRENSELLİĞİ İLE KÜLTÜREL RÖLATİVİZM TARTIŞMASI
İnsan haklarının evrenselliği, 1948 yılında Birleşmiş Milletler Genel
Kurulu’nda kabul edilen “İnsan Hakları Evrensel Bildirisi” ne dayanarak ortaya
çıkmıştır. Evrensel Bildiriden 45 yıl sonra ve yine Birleşmiş Milletler düzleminde,
bu sefer 171 devletin katılımı ve mutabakatıyla insan haklarının evrenselliğinin
daha geniş anlamda kabul edildiği ve evrensel insan hakları anlayışı için önem arz
eden ikinci toplantı sayılan “Dünya İnsan Hakları Konferansı” toplanmış ve
konferansın sonunda Viyana Bildirisi ve Eylem Planı kabul edilmiştir. Bu bildirinin ilk
maddesinde “insan haklarının evrenselliğinin tartışma dışı olduğu” ilan edilmiş,
beşinci maddesinde de “kültürel ve ulusal özgüllüklerin de akılda tutulması
gerektiği ancak yine de bunların evrensellik düşüncesine karşıtlık
oluşturmayacağı” belirtilmiştir.
İNSAN HAKLARININ EVRENSELLİĞİ İLE KÜLTÜREL RÖLATİVİZM TARTIŞMASI
1947 yılında Amerikan Antropoloji Derneği, Herskovits’in kaleme aldığı “İnsan
Haklarına Dair Beyan” adlı metni Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komitesi’ne
Evrensel Bildiri hazırlanırken kültürel farklılıkları da göz önünde bulundurmaya
davet etmek üzere sunmasıyla insan hakları alanına dâhil olmuştur. Kültürel
rölativizmin ilk etapta sömürgeci devletlerin “medenileşme” yöntemlerini yayma
çabasına karşı çıkışla ortaya çıktığı ve yaygınlaştığı kabul edilmektedir. Bu yayma
çabasının hedef kültürleri yok etme tehlikesine dikkat çeken kuramın temelinde,
farklı kültürlerin farklılıklarını kabullenme ve benimseme amacıyla bunlara
“hoşgörü” gösterme mekanizmasının işlevselliği kullanılmaktadır. Hatta kuram
belki de kendiyle çelişmemek adına bu hoşgörüyü “mutlak bir hoşgörü” olarak ele
almaktadır. Birleşmiş Milletlere sunulan söz konusu beyanın da temelinde
“farklılıklara hoşgörü” vurgusu söz konusudur.
İNSAN HAKLARININ EVRENSELLİĞİ İLE KÜLTÜREL RÖLATİVİZM TARTIŞMASI
Jack Donnelly “Teoride ve Uygulamada Evrensel İnsan Hakları” kitabı.
“İnsan haklarına kim sahiptir. Özellikle kolektif kişilerin insan hakları var mıdır?”
sorularına Donnelly şu cevapları vermektedir; Sadece bireylerin insan hakları
vardır. İnsan hakları bir kişinin insan olması nedeniyle sahip olduğu haklardır. Bir
şey insan değilse, o zaman insan haklarına da sahip değildir. Yalnızca bireyler insan
oldukları için insan haklarına sahip olacaklardır.
Bunun tek istisnası: “self determinasyon” yani halkların kendi geleceğini kendi
tayin etme haklarıdır.
Sivil ve siyasal haklar kadar, iktisadi sosyal ve kültürel haklar da bireylerin
haklarıdır.
6- İnsancıl Hukuk: Birleşmiş Milletler, ürkütücülüğü ve korkunçluğu nedeniyle,
kararlarında ve resmi belgesinde “savaş” sözünü kullanmamaya özen
gösterdiği için, Birleşmiş Milletler çatısı altında, insancıl hukuk “Humanitarian
Law” adı ile gelişmiştir.
20. yüzyıla girerken, her türlü savaş ve silahlı çatışma ortamında sivil halkı, yaralıları,
esirleri ve medeniyetin ortak üretimi olan kültür eserlerinin korunması ile ilgili
uluslararası düzeyde sözleşmeler imzalanmış ve butün devletlerin bu sözleşme
hükümlerine uymaları istenmiştir. Kısaca; Cenevre anlaşmaları adı verilen bu insanığı
ve medeniyeti koruma sözleşmeleri BM kurulumu sonrası aynen devam etmiştir.
Uygulamada görev BM’ye devredilmiştir.

İnsancıl hukukun ihlal edilmesinin sonuçları var mıdır?


Suç varsa karşılığı kesinlikle CEZA olmalıdır.
6.1. ÖNCÜ UYGULAMALAR:
Uluslararası Ceza Mahkemesinin kurulması yönündeki ilk adım, 1943 yılında gerçekleştirilen
Moskova. Konferansı'nda atılmıştır.

Nuremberg Uluslararası Askeri Mahkemesi (1945)

● Barışa karşı suç (savaşı planlama, başlatma ve yürütme)


● İnsanlığa karşı suç (sürgün, imha ve soykırım)
● Savaş suçları
● İlk üçünün, bir plan içinde toplu ve sistematik işlenmesi
Ulusal yasalara göre kabul edilip kurulmuştur. İkincil nitelik bağlanmıştır.
Tokyo Uluslararası Askeri Mahkemesi (1946)
Yargılama yetkisini asli kabul eder. İkincil nitelik yoktur.
En ciddi sorun: İki uygulamada da suç ve cezada “KANUNİLİK” ilkesi ihlal edildi.
6.1.1. Nuremberg Uluslararası Askeri Mahkemesi

Birleşmiş Milletler Genel Kurulundan geçen 177 (II) numaralı kararının (a)
paragrafına göre “Uluslararası Hukuk Komisyonu” kurulmuştur. Komisyon Nuremberg
Uluslararası Askeri Mahkemesinde uygulanacak ilkeler belirlemiştir.

● Uluslararası hukuka göre suç kabul edilen bir eylemde bulunan şahıs, bundan sorumludur ve
cezalandırılması olasıdır.
● Uluslararası hukuka göre suç kabul edilen bir eyleme karşı bir ceza öngörülmese de, bu şahsı uluslararası hukuk
önünde işlediği suçun sorumluluğundan kurtarmaz.
● Uluslararası hukuka göre suç kabul edilen bir eylemde bulunan şahıs, devlet başkanı ya da sorumlu hükûmet memuru
olmaları, işbu şahısları uluslararası hukuk önünde sorumluluktan kurtarmaz.
● Bir şahsın üstü ya da hükûmetinin emrine uygun davranması, ahlakî irade bir şahıs için her zaman bir olanak
olduğundan, uluslararası hukuk önünde sorumluluğunu ortadan kaldırmaz.
● Uluslararası hukuka göre suç işlediği iddia edilen şahıs, gerçeklere ve hukuka uygun olarak adil yargılanma hakkına
sahiptir.
● (a) Barışa karşı işlenen suçlar (b) Savaş suçları (c) İnsanlığa karşı işlenen suçlar yargı yetkisine girer.
● Savaş suçu ya da insanlığa ya da barışa karşı işlenen suçların eyleme geçirilmesinde suç ortaklığı da yargı yetkisi içinde
suç kabul edilir.
6.2. ULUSLARARASI CEZA DİVANI
Uluslararası hukuk tüzel kişiliği vardır. Merkezi Lahey’dedir (Başka yerde de toplanabilir.) BM Güvenlik
Konseyi talep ederse, 12 ay boyunca soruşturma ya da kovuşturma açılamaz. Aynı şartlar varsa süre
uzatılabilir. Ulusal ceza yargısının tamamlayıcısı ve sürekli yargı yeridir. 18 yargıçtan oluşur ve görev süreleri
9 yıldır.
1998 yılında BM Roma’da bir toplantı düzenler. Bu toplantı sonrası kurulum süreci başlar. 1 temmuz
2002 yılından sonra işlenen suçlara bakmaya başlar.
6.2.1 Divan’ın Yargı Yetkisine Giren Suçlar:

➢ Soykırım suçları
➢ İnsanlığa karşı suçlar
➢ Savaş suçları
➢ Saldırı suçları (2017)

Saldırı suçuna 2018 yılından itibaren geçerli olmak üzere aşağıdakiler de eklendi.

1- mikrobik

2- biyolojik ve zehirli silahların kullanımı

3- x-ray cihazlarında tespit edilemeyen silahların kullanımı ve lazer silahların kullanımı.


6.2.2. Suçun Unsurları

a- Soykırım:
Bu Statü’nün amaçları bakımından “soykırım”; bir ulusal, etnik, ırki veya dini
grubu kısmen veya tamamen ortadan kaldırmak niyetiyle gerçekleştirilen
aşağıdaki eylemleri kapsamaktadır.
(a) grup üyelerini öldürmek
(b) grup üyelerine ciddi fiziksel ve ruhsal zarar vermek
(c) fiziksel olarak kısmen veya tamamen ortadan kaldırmak niyetiyle grubun
yaşam koşullarını ağır biçimde kötüleştirmek
(d) grup içinde doğumları önlemek için tedbirler koymak
(e) grup içindeki çocukları zorla başka bir gruba nakletmek
6.2.2. Suçun Unsurları

b- Savaş Suçları: Sadece çatışma anında işlenebilir.


12 Ağustos 1949 Cenevre Sözleşmelerinin ciddi şekilde ihlali, diğer bir
ifadeyle ilgili Cenevre Sözleşmesinin hükümleri ile korunan şahıslara ve mallara
karşı aşağıdaki fiiller:
[ i. Hukuka aykırı sürgün, nakil ve hapsetmek. ii. Rehin alma. iii. kasten öldürme;
iv. biyolojik deneyler dahil işkence ve ya insanlık dışı muamele; v. insan vücuduna
veya sağlığına isteyerek büyük acı verme veya ciddi yaralanmaya neden olma; vi.
askeri gereklilik olmadan yasadışı ve keyfi olarak malların yaygın yok edilmesi
veya sahiplenilmesi; vii. bir savaş esirinin veya diğer koruma altındaki şahsın
düşman devlet silahlı kuvvetlerinde hizmet etmeye zorlanması; viii. bir savaş
esirinin veya diğer koruma altındaki şahsın bilinçli olarak adil ve normal
yargılanmadan yoksun bırakılması] işlenirse, savaş suçu ortaya çıkar.
6.2.2. Suçun Unsurları

c- İnsanlığa Karşı Suçlar:


Bu Statünün amaçları bakımından “insanlığa karşı suçlar”, herhangi bir sivil
topluluğa karşı geniş çapta veya sistematik bir saldırının bir parçası olarak
işlenen aşağıdaki eylemleri kapsamaktadır:
a. öldürme b. Toplu yok etme c. köle (esir) etme d. halkın sürülmesi veya zorla nakli e. uluslararası
hukukun temel kurallarının ihlali sonucu hapsetme veya fiziki özgürlüğün başka biçimlerde ciddi
olarak kısıtlanması f. işkence g. ırza geçme, cinsel köleleştirme, fuhuşa zorlama, hamileliğe
zorlama, zorla kısırlaştırma, veya benzer ağırlıkta diğer cinsel şiddet h. politik, ırkçı, ulusal, etnik,
kültürel, dinsel veya cinsel nedenlerle uluslararası hukukta kabul edilemez olarak benimsenen
evrensel ölçütlere bağlı, bu paragrafta ya da Divanın yetkisi içindeki herhangi bir suç ile ilgili olarak
diğer eylemlerle ilintili esaslar çerçevesinde herhangi bir gruba veya herhangi bir belirlenebilir
topluluğa zulmetme i. kaybolan şahıslar j. ırk ayrımcılığı (apartheid) k. vücuda veya ruhsal ve
fiziksel sağlığa ciddi zarara bilinçli olarak neden olacak nitelikteki diğer benzeri insanlık dışı
eylemler
6.2.3. Suçun Unsurlarında Değişim Durumu
➢ Herhangi bir taraf devlet
➢ Mutlak çoğunlukla hareket eden yargıçlar
➢ Savcı
sadece yukarı birimler/kişiler teklif edebilir.
Suçun unsurunda yapılan değişiklik teklifleri taraf devletler temsilcilerinin
toplantısında hazır bulunanların 2/3 çoğunluğu ile kabul edilmesi zorunluluktur. Bu
oranda kabul edilmeyen değişiklikler reddedilmiş sayılır. Statüye taraf devlet, taraf
olduğunu deklere ettiği andan sonraki suçlarda yargı yetkisini kabul etmiş olur.

You might also like