You are on page 1of 125

TREVANIAN

LM DANSI
DEATH DANCE

Tarayan Yaar Mutlu


www.yasarmutlu.com
www.kitapsevenler.com
Bu e-kitap taslak halindedir. Okumay zorlatrc tarama hatalar iermektedir. Bu taslak srm
okurken dzeltir ve dzeltilmi srm bizimle paylamak isterseniz memnun oluruz.
WEB: http://ayrac.org
letiim: ayrac.org@gmail.com

ROMAN DZS
TREVANIAN
LM DANSI
YAZARIN DER KTAPLARI:
1- KASABA
2- NFAZCI
3- HESAPLAMA
4- KATYA'NIN YAZI
5- BUM
6- YRMNC ML
7- KENTTE SICAK GECE

TREVANIAN
LM DANSI
EVREN: NEE OLCAYTU

iindekiler
Giri.....................................................Trevanian...........................9
Dnyann Bize Ait Kesinde...............Andrew Kennedy...............13
Kirli Dans.............................................Carole Nelson Douglas.......29
E Deitirme.......................................Henry Slesar.....................55
Sabaha Kadar Dans.............................Brendan Du Bois...............63
Yasak Blge.........................................Alexandra Whitaker..........85
Bayan "Web Sitesi"nin Dans...............Ina Bouman......................92
Dansta Cinayet....................................Bili ve Judy Crider...........116
Apsara'nn Dans..................................Joan Richter....................137
Dans retmeninin lm..................Barbara Burnett Smith.... 163
Dans Hissedebilmek............................Linda Kerslake................179
lmle Dans........................................Carmen Iarrera...............193
Mekanik Dans......................................Ruth Cavin.,....................199
Pogo Dans...........................................Mar Coward....................208
Dans Onun Hayatyd..........................John Lutz........................229
Katkda Bulunanlarn Biyografileri..............................................244

GR
yi yaz yazmak, "slup" kart akademik ya da edebi rneklerle kstl deildir; tam tersine, iyi
yaz ok daha popler yk anlatmnda grlr. Hatta en "ciddi" edebiyat, bu sevilen romans
trn kolay anlalr, effaf ve temiz anlatmyla srkleyici tema zelliklerinden yararlanabilir
bile.
Bu tarzn okuru ile yazar arasnda sanki gizli bir anlama vardr; yazar okurun bu tarz,
akademik ve "ciddi" edebi yaptlardaki gibi kendini "gelitirme" amacyla okumadn bilir.
Okurun dinlenme, rahatlama, bakalarnn maceralaryla deneyimini geniletme gibi
amalarla bu tarz setii dncesiyle net ve temiz bir slup kartmak zorundadr; ve okurun
seimine sayg gstererek, ayn zamanda da, bu tarz iindeki beklentilerini karlar.
rnein, romantik tarzda, baroldeki karakter sevdii insan en az bir kez kaybetme noktasna
geldikten sonra ona tekrar kavuur. Modern uygulamalarda, gl bir kadn karakter, erkei
istemediine ve ona ihtiya duymadna karar verebilir. Romantik anlamda bu pekl okuru
tatmin eden, hatta yaam dorulayan bir durum yaratr. Bu zellikler erevesinde, akademik
tarz seenler Jane Austen'in muhteem ve derin romanlarn ayr tutacaktr; ancak, Raymond
Chandler'n "janr ukalal" diye adlandrd tavr onlar Jane Austen'i kmsemekten
vazgeirecek bir uyardr.
Ayn ekilde, macera romanlarnda da aksiyon ve gerilim arttr. Geri, bu tarzn en iyi
rneklerinde karakterlerin kendi sorgulamalar iinde gelimeye brakld grlr; anti-kahramanlarn dnyalarna en gzel k tutan yine
bu tarzdr.
Cinayet romanlar bir bulmaca nerip zmn getirmek zorundadr. Tabii ki, bu, sadece
kimin sulu olduunu bulmak kadar basit deildir. Suun neden ve nasl ilendiinin
derinlerine inebilir. Baka hibir tarz iinde, ilk sayfadan balayan ve kitabn son sayfasnda
srrn zlne kadar bylesine gl bir iti gc yoktur. Bu tarz ok ince ince ilenmesi
gereken, temiz ve net bir dil gerektirir. Romann sratli bir ak iinde gelimesi, yazar,
yarataca karakter ve meknlar gibi zenginletirici eler zerinde baya bir almaya
zorlar. Ancak, edebi dengeleme abas romandan karldnda, baka hibir tarz, okuru bu
kadar honut edemeyecei gibi, brakt etki bakmndan da daha stn olamaz.
Bu kitaptaki yklerin ou cinayet zerinedir; ve her biri tarznn gereklerini yerine getiren
bir rnek olduu iin seilmitir -gerilim, entrika, mantk ve tatmin edici bir son rgs iinde
yaratc ve elendirici rneklerdir. Her biri, yazm nitelii kadar editrlk asndan da tarznn
gereklerine ballyla dengelenmitir.
ykler lm, tehlike ve ktl bir dans olgusu iinde verir. Bu ilgin bir birleimdir, zira
dans tehlike, esrar ve uursuzluklarla asla badatrmayz. Dans yaam kucaklayan bir
mutluluktur; needir. Hareketin estetii, duygularn bir ifade biimidir. nsann gzelliine
cinselliine bir vg, bir ayindir. Dans romantizme giden yol olarak dnrz. Komik yan
da vardr, insan iyiletirici taraflar da. fade ettikleriyle zellik kazanr; yamur iin dans
ederiz; bol hasat iin ve bereket iin dansa snrz.
Ancak bu yklerde dansn, daha karanlk amalarn anlatm iin kullanldn gryoruz:
Bir tuzak, tehlikeli bir davet, ac bir rekabet, bir saldrganlk, hatta sosyo-politik bir ba
kaldr, bir kadn dmanl, salksz bir ruh, ve dahas delilie giden bir yol.
Ruth Cavin'in "Mekanik Dans" yks modern dans dnyasna elenceli bir baktr:
Gerginlikler ve ekimeler, dansn sadece bir sanat olmadn gsterir. Dans dnyas, ayn
zamanda da, bir i dnyasdr ve ac bir dnyadr. Linda Kerslake "Dans Hissedebilmek" adl
yksyle yal bir adamn anlaryla bizleri kinci Dnya
10
Sava gnlerine geri gtrr; yarm kalm bir grevin tamamlanmasyla son bulur. "Swing"
dans, bu yknn doyurucu elerinden biridir. Barbara Burnett Smith, "Dans retmeninin
l-m"nde ocuk danslarla sra d bir kadn kahraman ve yal bir bykanneyi bir araya
getirmitir. Hep birlikte bir lmn esrarn zen zekice bir birleim. Henry Slesar "E
Deitirme" adl ykde, balo danslar yarma hrsyla yozlam insanlar alayl bir bak
asyla izler. Kazanmak, o kadar nemlidir ki, evlilik yemini bile bu hrsn yannda zayf der.

Carmen Iarrera "lmle Dans" adl yksnde, tangonun insan duygular zerindeki
bysnden bahseder. John Lutz, "Tango Onun Hayatyd" yksnde yoksulluk ve hayat
tango olan bir kadnn bu ortamda yaadklarn, toplum koullarnn insan nasl ilkel bir
avcya dntrebileceini iliyor; yiyecek av m, ak av m?
Ina Bouman "Bayan Web Sitesi'nin Dans" adl ykde bir kadnn cinsel basklar altndaki bir
erkei dansla tabularndan zgr kln, ok ar gelien meum bir ortam iinde veriyor.
Brendan DuBois "Sabaha Kadar Dans"ta rastgele bir kulpte bir erkein dans pistinde bir kz
tavlamasn anlatyor; ama aslnda erkek 'tavlayan' deil, 'tavlanan'dr ve kzn niyeti hi de o
kadar saf deildir. Joan Richter "Apsara'nn Dans" adl ykde sava sonras kaybolan bir
akn dansla ayinsel terapisini konu alyor. Mat Coward "Pogo Dans" adl ykde 70'li yllarn
'punk' olgusunun kiisel ve politik ifadesiyle ilgili bir mesaj veriyor. Andrew Kennedy
"Dnyann Bize Ait Kesinde" adl ykde bir folk dansyla byleyici bir halk yaantsn
gzler nne getiriyor. Alexandra Whitaker "Yasak Blge"-de karizmatik bir dans hocas ve bir
ak geninin kmazn anlatyor. Judy ve Bili Crider, 50 ve 6O'l yllarda kadn ve erkein
rollerini ters evirirken, Carole Nelson Douglas "Kirli Dans" yksyle, Amerika'da ellili
yalarda bir kadm olmann ada tehditlerini gncel bir konu olarak ilemi.
Evet, tm bu ykler gl bir kurgu, tertemiz bir dil ve akla yatkn, tatmin edici sonularla
tarznn tm zelliklerini tamaktadr. Ancak karakterler ve ortamlarla, her biri okurda farkl
ve yepyeni bir duygu yaratr. yi derlenmi bir yk kitab, ok eitli ve ufak tefek
11
mezeler bulunan bir sofraya benzetilebilir. Okurlar, yk kitaplarn kendilerince farkl
ekillerde kullanrlar: Kimisi azimle ve sebatla saban srer gibi batan sona ar ar ilerler,
ama ou okur atlaya sraya birtakm ykleri seerek kitab tarar. Ancak yklerin dizilii,
birini okuduktan sonra dierinin inceliklerini daha iyi tadabilmek ve ztlklarn lezzetine
varmak zere dzenlenmitir. Her bir yk bir ncekinin brakt farkl duygularn zerine
bindirilir, ve bu, kiinin okuma alkanlna bir tat getirir. yklerin btnn, tek tek
paralarn toplamndan daha anlaml klar. Bylece okuyucu, hafif ve eitli mezelerle hem
doyar hem de her birinden keyif alr.
Evet, ite bu kadar! imdi, herkes sofraya!
Trevanian
Ste. Engrce
Sonbahar 2001
12
DNYANIN BZE AT KESNDE
d note w
J\
n n
lJ
Dnyann bize ait kesinde, Pirene Dalar'nn bat eteklerinde yemyeil ayrlar dimdik
ykselen tepelere trmanr ve aralarmda yer yer kesintilerle alt alta st ste iftlikler sralanr.
Zig zalar halinde aalara ve yukarlara doru patikalar vardr, ve insanlar y-rye yrye bu
yollardan inip karlar.
Joseph bu yksek dalardaki iftliklerden birinde yaard. ok eski ve olduka ar, Bernard
marka bir ora vard. Her seferinde bir taraf bozulur ve Joseph bozulan paray vadideki
topal tamirciye gtrrd; orak tamir edilirken de, tamircinin karsyla gizli bir kede
seviirdi. Bazen ora bozulmazd, ama Joseph artk oran bozulma zaman geldiini
hissederek, iftlikte bozuk bir alet paras bulup yine tamirciye giderdi.
Joseph iftlikte ar i yapard (koca Bernard' tamak yeterince ar bir iti) ama vadilere
indiinde ok mutlu bir adam olurdu. Kars koyunlar gder, o da yksek dalara kt
zaman ok mutlu bir kadn olurdu; oralarda gizemli olaylar olur ve efsaneler yaratlrd. Ancak,
kyn btn koyunlarnn banda durmak gerektii zamanlar, dalara kan Joseph olurdu.
Yazn frtnal gnlerinde, orada oban kulbesinde pek ok grevi vard.
Joseph bizim oralarn en nl danssyd ve pastoral ykleriyle kasabann en ok konuulan
obanyd. Bizim oralarda bir zamanlarn geleneine gre, byk danslar belediye reisi

olurdu ve Joseph de bir dnem adayln koymu ama kampanyas baarsz


13
olmutu. Zehirli dilleri olan baz erkekler, kendileri de pek inanmamakla birlikte, kahvelerde
akamdan sabaha iskambil oynarken akayla kark kt dedikodular ederlerdi. Joseph'in
adayln destekleyecek on bir kii bulamaynn nedeni de, kasabada boynuzlanmam kimse
kalmam olmasndand.
Joseph kadnlarn bayld, kpeklerin ise hi gvenmedii apkn erkeklerdendi. Kadnlar
ona k olur ama ertesi gn bir daha yzn bile grmek istemezlerdi. Haziran aynda
ahududularn patlayana kadar yiyip artk tad kalmadnda bir kenara attmz gibi, kadnlar
da ondan yz evirirdi. te yandan, erkekler, Joseph'in maceralarnn dedikodusunu yapmaya
baylr ve onu aralarna alp bu yklerini onun azndan dinlemekten ok holanrlard; zira
erkekler apknlk yklerine -kendi karlarna ucu dokunmadka-pek baylrlard. Joseph ok
az sk bir adamd, ve kyn erkekleri onun kanlaryla bir ilikisi olduunu akllarnn
ucundan bile geirmezdi. Kadnlar bir kez Joseph'e k olup srt evirdiinden, kasabann
erkekleri onun bu maceralarn uzak yerlerde yaadna inanmt. Ya da yle inanmak
istiyorlard. Her ne kadar kimse dorudan doruya Joseph'ten kuku duymasa da, Joseph
hibir zaman tamamen kuku duyulmayan bir insan da saylmazd. Bizim oralarda en ufak bir
vesvese herkesin kendi zerine alnmasna sebep olurdu. Ama Joseph ok iyi bir gzlemciydi
ve her eyin farkndayd. Kendisini yerden yere vuracak bir olay elenceli olsun diye
anlatmaktan kanmazd. Kahvehanede vakit ldren kyn erkeklerinde pek rastlanan bir
zellik deildi bu. Yine de, Joseph nemli bir adam olmay srdryordu. Bunun da nedeni,
kyn erkeklerinin bir 'yldz'a ihtiya duymalaryd. Snmeye yz tutmu bir yldz da olsa, hi
yldzlar olmamasndan iyiydi.
Joseph ellisine yaklaan ve kydeki erkeklerden bir ka boyu daha uzun, yakkl bir adamd.
"Vadinin en tepesinde" anlamna gelen Aramburu soyadyla tannrd. Parisli etnoloji
profesrlerinin klasik bir Bask tipi olarak rnekleyebilecekleri bir adamd. Geri, Baskllar'n
"Bask tipi" dedikleri bir ey yoktu elbette.
Bembeyaz gzaknm ortasnda koyu kahverengi gz rengi, kemikli kanca bir burun ve dz bir
az. Joseph'in kopkoyu ve gr salar hi dklmemi, ancak akaklarndan hafif hafif
krlamaya ba14
f
lamt. Hibir iftinin -ifti karsnn diyelim- uzatmad kadar uzun salar vard.
Okulda ok zeki bir ocuktu, ama kzlara dknl okul hayatndaki baarsn engellemiti.
Drt erkek kardein en k olduundan, en byk aabeyinin yannda iilik yapmaktan
baka bir ans olamayacakt. Yasalara gre, tek varis en byk erkek ocuktu. Joseph de, bu
durumda, dans olmaya karar vermiti.
Buralarda dans bir atletizm faaliyetidir ve Joseph de bir nceki kuaa ait bir adam olarak
sadece erkeklerin dans olabileceine inananlardand; sadece erkekler dans olmalyd. Bizim
danslarmz bir tr baledir ama Parisliler'in balesine benzemez. Onlarn kollar bacaklar hep
havadadr ve kadnlar baroldedir ve erkeklerin ii sanki jimnastik dersinde yaptklar gibi
hareketlerle kadnlar havalara frlatp arln tamaktr. Bizim danslarda erkeklerin kollar
hep aa sarkk, balar dimdiktir. Ayaklar ve bacaklaryla zig zalar yaparak zplarlar. Bu
hareketler ok hzldr. Baskllar dnyaya "Bask figr"n retmitir; daha dorusu, Kekler
bu figr bizden alp dnyaya yaymtr. Bask dans atletik bir gsteri gibidir, hareketler kesin
ve zariftir. Joseph de atletik bir adamd, hareketlerinde kusursuzdu ve yakklyd.
Daha on alt yanda eytan dansyla mehur olmutu. Bizim oralarda pastoral artk kkleri
unutulmu bir gsteridir; pek ok konu ele alnr ama daha ok ters giden iler ve kadnla
erkein arapsana dnen ilikileri ilenir. Pastoral geleneinde eytan, Baskllar'a byk bir
kin besler nk onlara hkmedemez ve dillerini zemez. Dolaysyla, srekli ilerine
burnunu sokar ve kahramanlarn -kadn olsun erkek olsun- iyi niyetlerini ktye evirir.
zleyiciler arasndan byle mantksz aclar ekmi herkese hitap eder -iyi niyetin biraz
eytanlkla saptrld olaylar herkesin bana gelir. te bu nedenlerle, on alt yanda bir

ocuun eytan roln oynamas ok artcyd. Ne var ki, Joseph btn kukular yok edip
son perdede alklara bouldu. Dorusu, bir eytan'm bana gelebilecek garip bir durum.
Kendi kk kynde bir yldz olarak, kylara ve oradan da Biarritz'e doru nnde yol ald.
"Dalk blgelerdeki yetenekli genleri smren kltrl snfn bykleri" tarafndan
kurulmu dans akademisinde Joseph iki yl ders grd. (Bu snf insanlarn ta15
nmlayan yukardaki szckler Joseph'in kendi szleridir.) Joseph burada dans, tatile gelen
ngiliz kzlar tavlamay ve bu arada da onlarn dillerini iyice renmeyi baard.
Maite ile evlenmesi gerektiinde, Joseph kuyruktaki kzlar -ki kuyrukta ok kz vard- brakt.
Maite'den on ya bykt ve buna ramen her eyden elini eteini ekti. Maite'nin ailesi dalk
blgenin zor yaantsna daha fazla dayanamayp kylara yerlemiti. Maite kendisine miras
kalan topraklaryla bu ailenin tek ve yalnz kzyd. Maite'nin on sekiz hektarlk iftliin
iindeki arazinin bir blm tatl bir eimle ekillenmiti, bir evi, bir koyun srs ve
kendisinin de gzel bir cildi vard. Evliliklerinin zerinden alt ay gemeden bir bebekleri oldu.
Dedikodulara yol aacak mthi konulardan biri olan bu olay hakknda kimse azn amad.
Ama bebek ok salksz dodu ve birka gn iinde lp gitti. Doum srasnda Joseph, San
Sebastian'daki festivaldeydi. Dndnde bebei lm, onu grememiti bile. Maite bu
konuda ok konumuyordu. Kaderine boyun emi grnyordu ve bu sakinlii sonradan
zehirli dillerde soukkanllk olarak yorumland. Joseph ise, duygularn gizleyemiyor, alyor
szlyordu. Bundan hi gocunmuyordu. Uzun bir sre bu byle devam etti.
Baka ocuklar olmad. Joseph elindeki minimum ara gerele iftlikte alyor, Maite
hayvanlara bakyordu. Sry iyice bytt ve srekli olarak ok iyi kalite peynir reterek
bunlar satmay baard. Maite eski yntemlerle peynir yapmaya devam ederken, byk
kooperatifler iin pastrize retim yasas karlmt. Ama Maite'nin damak tadna nem
veren 'eksper' mterileri vard ve bu yapt ii herkes ok takdir ediyordu. Maite bankada
herkesi artan bir hesap at. Banka ok etkilenmiti. Bizim oralarda dz topraklar olmayan
iftiler iin gerekten de takdir edilecek bir baaryd. leri iyi gidiyordu ama Joseph'in akl
hep vadiden aaya eski deirmene ve kylara doru kayyordu. Maite de, tam tersine
ykseklere katka kayordu. Eski srlarn gizemli dnyas onu ekiyordu. Aramburu
ailesinin komusu Dede, evinin nnden gelip geen bu kan kocay gereinden fazla
gryordu. O, eskiden bu evde oturan adam gibi, Aramburular'n yolunu kullanmasna kar
kmamt. Kayalklarn altndan geni ayrlklara giden bu eski yolu kul16
lanmalarna izin vermesi, kukusuz, iyi bir komuluk rneiydi ama kahvedeki kyller yine
de bunu biraz garip karlyorlard.
Herkes Dede'nin gl ve st snftan bir insan olduu konusunda hemfikirdi; ancak, niyetinin
ne olduunu kimse anlayamamt. Joseph'in Maite ile evlenmesinden birka yl sonra, gen
bir adam olarak gelip bu evi satn alm ve sylentilere gre deerinden ok fazla para
demiti. Adam o tepelerde koyun yetitiriyor ve bir bana oturuyordu. Kararl bir insan
olduu muhakkakt; istedii bir ey oldu mu, yava yava ve sabrla amacna ulamann yolunu
biliyordu. "Behegaray'm topran satn almay nasl becerdi?" diye biri ortaya bir laf atar,
kahvehanedeki herkes bayla onu onaylard. Bu kafa sallayanlarn kafalarnda yar hayranlk
yan kuku vard aslnda. Yal Behegaray arazisini asla satmayacan sylerdi. "ok alcs var
ama satmam," derdi. Biz Baskllar'm bir deyii vardr: "Satn almaya niyeti olmayan adama bir
ey satarsn da, satmay istemeyen bir adamn maln satn alamazsn." Ama ite olmutu.
Dede grnrde pek bir nedeni olmad halde pek mutsuzdu ve insanlara pek yanamyordu.
ki itii zamanlarda daha sevimli oluyordu -ki olmas gereken de budur- ama her zaman
kibarlm korumasn biliyordu. Bu da ona bir saygnlk kazandrmt. Gizemli havas, ya
ileri evlenmemi kadnlara pek cazip geliyordu. Ama gen kzlar ve evli kadnlar iin Joseph
romantik anlar iin ok daha kayda deer ve lgn bir macera potansiyeli saylyordu.
Maite ksa zamanda bu dans iinden sklmt. Kendisi dans etmiyordu ve dans konusunu ne
duymak istiyor ne de artk festivallerde dans izlemekten holanyordu. Joseph, erkek
arkadalarna, karsnn danstan nefret etmesine kendisinin sebep olduunu anlatrd.

Karsndan "ok fazla talebi" olduunu sylerdi. "Brakmam istedi ama ben devam ettim.
imdi u olanlara bakn. Karm artk kimsenin dans etmesine bile tahamml edemiyor ve bu
konu onu utandryor..." Joseph bu zekice konumalaryla, danstan deil de seksten
bahsediyormu izlenimini vermeyi baarmt. Erkekler byk altndan glerek birbirlerine
baklar frlatp gz krpyorlard. Maite'nin fazla seksten ikyeti olmas onlarn iine
geliyordu. Joseph'in bakalarnn kanlaryla bunu yapmasndansa, Maite'yi bktrmas ok
daha iyiydi.
17
Maite, bu arada, yllar getike gzelleiyordu. Uzun bacaklar ok biimli ve ok glyd.
Vcudunun st ksmyla alt ksmnn kvrmlar birbirine eit, solgun topluca yz gneten
yanm ve bu ona salkl bir ifade vermiti. Sakin baklar hibir srr ele vermeyen gizemli
haliyle ok uygun dyordu. Byle sessiz ve ciddi insanlarn ou gizli bir ehvetle doludur.
Bu, Maite iin de geerliydi, nk tecrbesiz gen erkeklerle yattndan herkes kuku
duyuyordu. O drst ve konuksever bir insand, ama erkekler ona kocasnn yklerinden
dolay baka niyetlerle bakard. Kadnlar da, kendi sululuk duygularndan dolay, onunla pek
samimi olmazd. Dolaysyla, Maite daha ok kendi kendine ve kendi dnceleriyle kendi
dnyasnda yaard.
O gnlerde kahvehanedeki adamlar bir kpekten bahsediyorlard. Yeni ngiliz Kolisi son
zamanlarda tm lkede oban kpeklerini yarmalarda yeniyor ve yava yava bu geleneksel
kpein yerini almasndan korkuluyordu. Bizim kasabada bu kpekten sadece bir rnek vard
ve o da Aramburular'm komusu Dede'nin kpeiydi. Dede bu kpee ok dknd.
Bu kpek yavruyken bir yarmada dl kazanm ve bu nedenle de, Dede ona ok para
demiti. Dede onunla Franszca konuuyordu, hayvan da buna pek aldrmyordu. Dede onu
byk gayretlerle yetitirmi ve kpek bir iki dl daha almt. Kpek vadide kskanlan bir
hayvand. imdilerde ise hl onun hakknda ok konuulur ama artk kimse bu kpee gpta
etmez.
Bir gn bir attan ifte yemiti -buralarda sk rastlanan bir olaydr. nce kafasna ifte yiyen
btn dier kpekler gibi hastalanm ve sonra yine bu deneyimi geiren kpekler gibi
iyilemi ve normale dnmt. Ancak, o kadar da dzelememiti ve alan bir kpek iin bu
pek iyi bir durum deildi. Komutlardan birini kartrmaya balamt. 'Couche' komutu
zerine koyunlarn nnde yere yatmas gerekirken, onlara saldryordu.
Dede bir gn srnn tepeden aa kamasyla, kpein komutu yanl anladn fark etmi
ve hayvan tekrardan eitime gndermiti. dll kpek, Dede'nin arabasnn n koltuunda
yal bir kadn gibi hznl baklarla oturmu ve okula yollanmt. Sanki Dede'nin endiesini
anlyor ve ona yardmc olamad iin zlyordu.
18
"Akll kpekler," demiti Joseph. "Ama koyunlardan bizim kpeklerimiz kadar anlyorlar m
acaba? Sirk hayvanlar gibi birtakm numaralar renmek baka, bu yksek ayrlardaki
yaam renmek baka. Bizim kpeklerimiz her eyi analarndan renir. Bunlar bir kpee
bara ara retemezsin. Bizim kpeklerimiz ok uzun mesafelere gider, tehlikeli
yamalarda koyunlarmza gvenli bir ekilde yol gsterir." Herkes Joseph'e katlyordu.
Kyn erkekleri bir sorunla karlatklar zaman, toplanp byle konumalar yaparlard. Onlar
eski, geleneksel uygulamalardan yanadr. Ne var ki, kahvehanede bu konumalar yapp
kahvelerini ve konyaklarn yudumlarken, hepsi iinden bu yabanc cins kpekten bir tane
edinmenin hayalini kurard.
Aramburuslar'n, zellikle Maite'nin gurur duyduu bir oban kpei vard. Kpek artk gen
saylmazd. Maite'nin ilk kpeinin byk byk torunuydu ve gzel bir Pirene cinsiydi. Zeki
bir surat, g, hz -ksacas hayvanda her ey vard. Dalk blgeler iin ideal bir kpekti. Her
kpek gibi anasndan rendikleriyle iini ok iyi bilen bir hayvand. Ama nedense Joseph ile
bu kpein aralan pek iyi deildi. Kpein asl sahibi Maite idi ve Maite iyi bir kpek
eiticisiydi.
Srlerini rahata dolatryordu, Joseph de bu ie karmyordu. Maite komusu Dede'nin
kolisi ile ilgileniyor ama yarmalara gidip onu izlemiyordu; sadece Joseph'i gnderiyor ve

onun ayrntl bilgiler getirmesini istiyordu. Joseph ounlukla bu yarlara gitmiyor, birilerini
grevlendirip onlardan edindii bilgileri karsna iletiyordu. Ama o yl, yanndaki iki Amerikal
kzla yarmaya gitmi ve onlarn koca srt antalarna bile yer bulmutu.
Prl prl bir gnd ve muazzam bir izleyici kalabal vard. Havaya aslm katr kuyruklar
havann birka gne kadar deiebileceini uyaryordu ama yksek ve karanlk dalarn
tepelerindeki puslar Joseph'e havann daha bir sre iyi gideceini sylyordu. Bir hafta sonra
kyn srlerine bekilik etmek zere sras geliyordu ve bunun iin ok mutluydu. Eyll
aymdaydlar. Joseph'in en sevdii ayd bu: Turistler gitmi olurdu, avclar ise, henz gelmemi
olurdu. Hava gnlerce sakin geer, sinekler grnmez ve yeil hl doaya hakimdir. Yazn
ar ileri bitmitir, ocuklar okullarna dnm, kadnlarn ii henz bitmemitir.
19
Amerikal fstklar'm da orada olduunu dndke Joseph bu mevsim daha da mutluydu.
Joseph kzlar kolayca tavlamt. Onlarn kim olduunu, ne olduunu ve planlarn bir gzel
azlarndan alm ve kasabadaki kahvehaneye gtrmt. Kzlar nce kendi dillerini
konuan biriyle karlatklar iin ok rahatlamlar, ardndan da Joseph'in bu dili ok iyi
konumasna ramen onlara kendi dilinde iltifatlar yadrmasndan pek gururlanmalard.
Kzlar trenle gelebilecekleri yere kadar gelmiler, buradan da dalara kmak zere otostop
yapmaya
balayacaklard.
Kasabadaki kahvehane, kalabalk ve ok grltlyd. Kzlarn srt antalar kapda biraz
sorun yaratmt ama tm sorunlar elenceli hale getiren Joseph, kzlar kahkahalarla ieri
sokarak herkesi de neelendirmiti.
Kahvehanede herkes Dede'nin kpeinin o gnk yarmada uvallam olduunu
konuuyordu. Kpek ok ters davranmt. Bu tartma, kolileri savunan bir grup grltc
adam tarafndan blndnde Joseph devreye girmiti.
"Kpek bu canm! yle ya da byle kusur eder, deil mi ya?" diyerek ayaa kalkt ve kzlara bir
glck frlatarak iki yana doru kollarn at. Etraftaki insanlar ister istemez ona yer amak
iin birbirlerini iterek duvara yaptlar. Joseph biraz ne eilerek gzlerini etrafta gezdirdi ve
azn ap dilini sarktt. Parmak ularnda kalkarak birka adm att. Herkes Dede'nin
kpeinin koyun srsnn nndeki pozunu tanmt. Joseph masalarn arasnda dansna
devam ederek insanlara kafasn uzatarak onlar rktrken, kendilerini belli bir mesafede
tutmaya alarak geri kaan izleyiciler tedirginliklerine ramen ona glmsyorlard. Joseph
zarif admlar ve gl bacaklaryla Dede'nin kpeine yknerek dansna devam etti.
Grltc masann nnde durup omuzlarn bzerek onlara doru eildi. Herkes bir tek ey
bekliyordu ama bundan pek emin deillerdi. Joseph dudaklarn kmldatmadan, bu kez,
Dede'nin sesini aynen taklit ederek, "Couche," diye adamlara mrldand.
Millet barrken Joseph masann etrafnda dilerini gstererek atlayp sramaya balad.
nsanlar bunu bekledii halde aknd ve herkes sinmi ve korkmu bir koyun srs gibi geri
geri kamaya
20
alyordu. Adamn biri elinde iki barda ve sandalyesiyle birlikte arkaya derken sol
tarafndaki adama da iki bardayla arpp onu da devirdi. ki adam alt alta st ste yerde
yuvarlanrlarken kahvehanede kahkaha sesleriyle byk kyamet koptu.
"te, koliler byle ktdr!" Kzlara dndnde, gzlerindeki hayranlk prltlarn fark
etmiti. Kahvehanede herkes kendi haline dndnde Joseph kzlara, "O srler gzelim
gen kzlar irkin kocakarlara dntrd!" diye anlatmaya balad. Kamburunu kararak
devam etti. "Bu halde, zarafet ve gzellik mi kalr? Sizi terk eden sevgiliye nasl banz geriye
atarak salarnz savurabilir-siniz! u grdnz kulbeler utan tapmaklardr!"
Kzlar, "adrlarmz ve uyku tulumlarmz tarz," dediler.
"Sizler ingene deilsiniz! nsan gibi yaamaya sizin de hakknz var. te..." Haritaya dnerek,
"u tepeye trmanp vadileri grmek ve oradan spanya'ya gitmek istiyorsunuz, deil mi?"
Parmayla bir hat izerek siyah bir noktada durdu. "Yatacak bir yer aryorsunuz. Huzur iinde
ve rahat bir uyku uyumak istiyorsunuz,"dedi. "Btn bunlar bir evin konforu iinde

yapabilirsiniz. te benim kulbem. Akan suyu, oca, banyosu ve yata..."


"Tuvaleti var m? Tuvaleti!"
"Tuvalet mi, elbette."
Kzlar birbirine bakt. O kadar uzun sredir yollardaydlar ki, bir ev zlemiyle yanp
tutuuyorlard.
"Sizi oraya gtrp gsterebilirim ve kendiniz karar verirsiniz: Bir hafta orada kalabilirsiniz.
Ben srlere nbetilik yapacam."
Joseph, Amerika'da konukseverliin ne olduunu bildiklerini biliyordu. Kzlara bu teklif hi de
yanl grnmeyecekti. Nbete hemen o gece balamas gerektiini sylemedi. Kzlarn
reddetmesine frsat brakmak istemiyordu.
Joseph kzlar ne model olduu bile anlalamayacak kadar eskimi Lada cipiyle kulbeye
gtrd. Bu ciplerden bizim oralarda ok vardr. Kzlar pencerelerden sarkarak her grdkleri
manzara karsnda heyecan gstererek aralarnda konuuyorlard. Joseph'in arkasna oturan
kz, engebeli yollarda cip sarsldka Joseph'in koltuuna tutunuyor ve sapsar salar
Joseph'in ensesini yalayp geiyordu. Maite'nin kpei -Joesph bu kpekten hep byle
bahsederdi- arka
21
koltuun bir tarafna ylm srt antalarna yaslanm sessiz ve mutsuz bir ekilde
oturuyordu.
Alacakaranlkta kulbeye geldiler. Kzlar keyifli lklar atarak kulbenin etrafnda kouuyor
her tarafna bakmaya alyorlard. Joseph ngraklarn sesinden srnn gvenlikte
olduunu gzleyerek henz acele etmesine gerek olmadn dnd. Maite'nin kpei
kulbeyi ok iyi tandndan, her taraf arabuk denetleyerek kapnn nne yerine yerleti.
Dili sarkm, arkas Joseph'e dnk bir ekilde beklemeye koyuldu.
Kulbe bir kaya kntsnn altnda bir girintide, douya ve batya geni bir ekilde yaylan
vadiye bakyordu. Tam nnde koyunlarn sald parmaklkl bir koridor gibi uzanan
padok", kapnn yannda da yeralt kaynandan kan suyun akt bir oyuk vard. obanlar
peynir yapmak zere koyunlar sap stleri balan ya iinde kaldnda burada ykanrlard.
Kulbenin yan tarafndaki eimde kaynan kt yerde iki mee aac ve altnda dzgn
talk bir alan vard. Laminaklardan korkmayan obanlar yaz scanda geceleri burada
uyurdu.
Bizim oralarda dii perilere laminak denir. Periden biraz daha kabadrlar; insanlara genellikle
yardmcdrlar ama sk pazarlk ederler ve onlara kar gelinmesinden hi holanmazlar.
Joseph geleneklere sayg duyan ama bu tr masallarla alay eden bir adam olarak bu talkta
ok kereler kadnlarla sevimiti. Her eyden nce aklk bir yerde sevime riskini gze
alabilmesi ilginti. Geri, bizim buralarda kimsenin gremeyecei gzden uzak bir yer bulmak
hemen hemen imknszd. Maite de, Joseph'le evlenmeden iki ay kadar nce srarc Dede ile
ayn tan zerinde sevimiti. Bunu istememiti ama olmutu ite. Bu olaydan sonra da,
orann laminaklara ait olduuna inanmt. Olunu kaybettikten sonra sk sk bu tan oraya
gelip gizemli yaratklarla konuuyor, Dede ile neden bir daha grmemesi gerektiini onlara
soruyor, ya da Joseph'ten bir ocuk yapmas konusunda onlara akl soruyordu. Aslnda onlarla
hi karlat olmamt. Bazen de laminaklar bulmak amacyla onlarn hkmettii lr galda'ya gidiyordu ama orada da onlar bulamamt.
(-) Ahr civarnda kk ayr.
22
Lr galda'y ok seviyordu. Oras temiz bir yerdi ve ayrca bu ad ok seviyordu. Bu ismi
Joseph koymutu. Joseph ocukluunda can skntsndan kayalklarda dolarken Kayp
Dnya adl kitab defalarca okumu ve kendini kaybolan bir dnyay kefeden bir kaif olarak
hayal etmiti. Kitap onu ok etkilemiti ve yllar sonra oban kulbesinin nndeki bu tala
ayn ad vermiti. Lr galda -"kayp dnya". Bu isim laminaklara ait olduu sanld iin pek
kimsenin uramad bu talk blgenin ismi olmutu. Eski ismini de pek hatrlayan yoktu
zaten.
Lr galda yuvarlak bir stun eklinde yekpare bir tat. Dz-lenmi tepesi yukardan inen

ayrlk bir geide balanyordu. Geidin bir ksm kayalklarla kaplyd ama dier taraflarn
otlar sarmt.
Vadiden bakldnda, lr galda dier kayalklardan pek ayrt edilemezdi. Koyunlar buraya
baylyordu nk bol otlaklarla kaplanmt ve obanlar da koyunlarnn buralarda
otlamasna ses karmazd. zellikle sonbaharda otlaklar iyice azalnca, buras koyunlar iin
ideal bir beslenme alan oluturuyordu. Geide doru otlarla sarlm yoldan baka koyunlar
da rahata geebildii iin, bazen buraya ok kalabalk srler dolard.
Ama lr galda'dan koyunlar kartmak bir meseleydi. Tek giri yolu olduundan, obanlar
koyunlarn tek k yolundan gemek zorundayd. Akll bir oban, kpeini kulbede
brakrd. Koyunlar her zaman yzlerinin dnk olduu yne doru gitmek isteyeceinden,
karlarna kan bir ey grdklerinde -rnein bir kpek-uurumdan aa
yuvarlanabilirlerdi. Kahvehanedeki btn erkekler koyunlar kendi hallerinde otlanmaya
brakp doyduklarn hissedince yine kendi yollarn bulup geri dnmeleri konusunda
anlamlard. Ama deneyimli bir oban bu durumda bile bazlarnn, zellikle de, kuzu
yavrularnn uurumdan dme olaslnn farkndayd.
O gn kulbede Joseph atei yakm ve basit bir yemekle arap karp sofray kurmutu. ok
geni deneyimleri olan bir insand. Dkknn birinden kalan son ekmei alrken raftaki
ekerlemelerden de almay ihmal etmemiti. nce mee dallarndan atallar yapp atein
etrafnda ekerlemeleri kzartt. Kzlar da ayn ekilde atein karsnda kzarrken, Joseph
onlarn ne kadar tatllatklarm grebiliyordu.
23
Kulbede yatak olarak kullanlan bir kerevet vard. obanlar burada uyurken, ate snse de
scakln ykselmesiyle sdan uzun sre yararlanabiliyordu. Kzlar srt antalarn oraya
koymulard. Joseph kendisi geceyi nerede geireceine dair hibir ey sylememi, kzlar da
ona bir ey sormamlard.
arab bitirdikten sonra Joseph iyice gevemiti ama gc yerindeydi. Kzlar bir gaz
lambasyla dar kard ve gkyzne bakmalarn syledi. Kzlar hayretler iinde azlarn
ap bakakalm-lard. Pireneler'de gkyz o kadar berraktr ki, zellikle yazn sonunda lk ve
yasz gecelerde gk kubbe inanlmaz bir gzelliktedir. Ve tam tepede gkyzn ikiye
yararcasma Byk Ay tm net-liiyle grlr.
Kzlar boyunlarn ne yana evireceklerini arm bir ekilde bu manzarann tmn
yakalamaya alyorlard.
Joseph, "te orada!" diye belli belirsiz bir yere iaret eti. "Bu galaksinin tam ortas! Yldzlarn
hepsi u anda snse bile, gkyz aynen bu ekilde grnecektir. Ama grdnz ltlar
yldz deil, dier galaksiler olacaktr!"
Kzlar, "Aaa! Ooo!" diye sesler kararak onu dinliyordu.
Joseph kollarn havaya kaldrarak ayaklarn ne arkaya hzla hareket ettirmeye balad. Zarif
ama hafif abartl bir alayclkla dansn srdrd. Bacaklarm apraz bir ekilde yerletirerek
ellerini iki yana at. "Ben de bir yldzm!" diyerek kzlara dnd. "Sizin de artk dans etmeyi
renmeniz gerekir, kzlar. Fandango biliyor musunuz?"
Kzlar glerek, "Fandango da nedir?" dediler.
"Gneyde dalardan gelen bir dans. Hadi gelini bu dans birlikte yapalm." Joseph kzlar iki
yanna ekti ve bellerine sarld. "Evet, imdi! Hep beraber!" nn birden uyum salamaya
alt bir melodi tutturmutu. Kzlar kollan havada parmaklarn aklatarak glyorlard.
Joseph'in yumuak dokunularyla rahatlayp gven kazanmlard. Derken admlar
kavradktan sonra her biri kendi bana dansa etmeye balad ve Joseph'in tuttuu tempoya
uymaya alarak danslarna devam ettiler.
Kaynan bandaki mee aalarnn dibinden Maite, Joseph'in iki Amerikal kzla flrt ediini
izliyordu. Kahkahalarn duyuyor ve
24
onlar ayaklarn yere vurduka topran kokusunu duyuyordu. O gn akam zeri tan oraya
gelmi ve laminaklar beklemiti. O gn de gelmemilerdi. Acaba artk ona syleyecek bir
eyleri kalmam myd? Maite'nin kafas iyice karmt -bu durumda olan herhangi bir insan

gibi.
Son kez yeni ayda laminaklar ona cevap vermiti ama Maite ne dediklerini doru anlayabilmi
miydi? Buna gvenebilir miydi acaba?
.

Maite gzlerini kzlara dikmiti ama onlar grmyordu. Kzlarn bu eski tala getirdikleri
genlik ve enerjiyi dnyordu. Aslnda o da kendini yal hissetmiyordu. Hafif ve hayat dolu
hissediyordu -tpk onlar gibi. O anda laminaklann cevab kafasnda netleti. Hibir yanlg sz
konusu deildi. Bir ocuk sahibi olmak iin bir kez daha deneyecekti. Laminaklar ona bunu
nasl yapacan gstermilerdi. Hl retken bir kadnd ve yeni anne olmu pek ok dier
kadndan da genti.
Joseph kadnlar oturtup ikilerini tazeledi. "imdi size gerek dans neymi gstereceim."
Eskimi keten ayakkablanyla, topran zerinde yapaca dans aklamaya balad. "eytan
ve yardmcs yaklayorlar... sahnenin alt tarafndan, yeralt dnyasndan yukar kyorlar."
Joseph bir sramayla havada makas hareketi yapt, ve ileri geri yrmeye balad. Bir yandan
pastoral yksnden pasajlar okuyordu. "Efendimiz, bu vadide uzun zamandr
bulunuyorsunuz. Esquiague halk iin ne yapmay dnyorsunuz?" Joseph ses deitirdi.
"yi yrekli hanmefendinin batl inanlar var. Onun kafasmdakileri deitireceim. Kadnla
erkei bir araya getireceim ve kiliseye inanan kimse kalmayacak. Bak, dansmz nasl
yrekleri bir araya getirecek!"
Joseph havada uarcasna zplad. Lo kta glgelerle efekt kazanan basit bir hareketti bu.
Joseph'in yz, vcudunun kontroln ele alm olmann verdii gle ldyordu. Maite
sanki karanln iinden dans eden figre doru ekildiini hissetti. Her zaman dikkatleri
zerine toplayan bu adamn yeryznde yaama getirdii hibir ey yoktu! Boluktan baka!
Joseph'in bedeni de ona doru ulayordu. Hareketlerinden kaabilmek mmkn deildi.
Maite'nin vcuduna nfuz ediyordu. Ke25
miklerine, iliklerine kadar ilemiti. zerinde hissettii arlkla k-prdayamyordu ama ruhu
bedeninden kopmu yldzlara doru ykseliyordu. Ne kendini ne de bir bakasnn varln
hissedebiliyordu. nsanlar bu topraklan terk etmi gibiydi. eytan'm girdabna girmi,
kurtulamyordu.
Joseph dansn bitirdikten sonra kzlar yanaklarndan perek ikisinin birden beline sarld ve
onlar kulbeye doru ynlendirdi. Yumuak hareketlerle ikisini de soydu, nce biriyle seviti.
Dieri kendi hayal dnyasna dalm bir halde onlar izledi. Dier kz bitkin bir halde kollarn
iki yana am yatarken, Joseph br kza yaklat ve onunla sevimeye balad. Sonra
birden, kollar ve bacaklar birbirine karm halde uyuyakaldlar.
Maite mee aalarnn altnda yava yava kendine gelmiti. Tekrar karanlk kulbeye ve
karanlk bolua doru baknd. Nereye gideceini ok iyi biliyordu. En uygun zamand.
Adamn onu istekle karlayacandan emindi. Btn mrn byle bir an bekleyerek
geirmiti zaten. Sonradan laminaklara bunun karln verecekti; bunu da nasl yapacan
biliyordu.
Joseph gnn ilk klaryla, hendein oradan gelen bir havlama sesiyle uyand. Yatt yerden
etrafa baknarak Maite'nin kpeini grd. Atein nnde, n ayaklarna ban dayam, o da
Joseph'e bakyordu. Joseph giysilerini toparlayp kerevetten aa atlad, arabuk giyinerek
kapy at. Tertemiz bir hava vard ama gn ilerledike scan bastracan hissedebiliyordu.
Kpee seslendi ve kzlar uykularnda mrldanarak saa sola dndler. Kpek yerinden
kprdamamt. Joseph hayvana sinirlenip bir kfr savurdu ve kapy ekip kt. Koyunlar
neredeydi? Tekrar bir havlama sesi duydu. Tandk bir ses miydi bu? 'Kayp Dnya'nm oradan
geliyordu.
Joseph oraya vardnda tekrar bir kfr savurdu. Sr, otlakta toplanmt. Yz tane bile
hayvann samayaca bir alana bin koyun dolumutu. Vahi bir kpek onlar buraya
srklemi olmalyd. Henz ortalk tamamen aarmad iin kpei gremiyordu ama
varln hissediyordu. Hayvan geri gelip sry uurumdan aa srklemeden nce,
koyunlar oradan karmas gerekiyordu. Yamatan aa inerek dzle bakt. n sradaki
birka koyunu dar patikaya dndrmeyi baarmt ama hayvanlar korkuyla dier-

26
lerinin yanma dnmek istiyordu. Joseph en arkaya gemekten baka aresi olmadn
dnd. Bunu daha nce hi yapmamt ama kahvehanede byle bir teknik zerine ok
konumulard. Dikkatle bu dzln evresinden dolanp, patikann tam tersindeki uca kadar
gidebilirdi. Sonra hayvanlar hafife iterek patikaya doru ynlendirebilirdi. Uurumun
kenarndaki kayalarn zeri kra tutmutu. Nemli yzey kayyordu. Joseph bir iki kayd. Bir
yandan, giderek kenarlara doru yaylan hayvanlar geri itmeye alyordu. Popolarna
dokunduka kafalarn evirip geriye bakyorlard. Hayvanlar korku iindeydi. Ter kokusu ve
pisilikler etraf sarmt. O kadar skk bir ekilde duruyorlardki, boyunlarndaki anlar bile
sallanmyordu. Koyunlardan biri Joseph'in drtmesiyle kamaya alt ve ayaklar ndeki
hayvann srtna kt. Joseph hayvan postundan yakalayp ona tutunmay dnd ama ikisi
birden aa yuvarlanabi-lirlerdi.
O anda aya tekrar kayd ve bir kaya paras yuvarlanarak aa derken Joseph bir ot
kmesine tutundu. Dorulup ayam yerletirebilecei bir girinti buldu. Ve aa den kaya
parasnn yere derek paralandn o anda duyabildi. Korkuyla rperdi. Tahmin ettiinden
de yksek bir yerde olduunu fark etmiti.
Tutunduu otlar ellerine batyor, elektrik arpm gibi oluyordu. Koyunlara kfretmeye devam
etti. Dzle yaklamt ama artk tutunacak kaya paras kalmamt. Sadece ksa otlar vard.
"Kahvehanedeki salaklarn akl bu kadar alr ite!" diye sylenmeye balad. "Bu imkansz!"
Yuvarlanarak srtst kendini koyunlarn arasna att.
nndeki hayvan itti ve, "Ha!" diye bararak hayvan ileri yrmesi iin destekledi. Hayvan
arka ayaklaryla onun ellerinin zerine basarak, ne doru gidecei bir yer olmadn
anlatmaya alt. Sr tkanp kalmt. Bir ey yolu tkyordu. Joseph zorla ayaa kalkarak
patikaya doru bakmaya alt. afakla birlikte gzne bembeyaz bir k yansd. Kpek!
Evet, tam patikann aznda oturmutu ve koyunlar ilerleyemiyordu. Bembeyaz boazyla
hayvan tand. Bu, bir tek hayvan olabilirdi: Dede'nin kpei! "Hey, buradaym," diye bard.
"En arkada!"
Cevap gelmedi. "Tanr akna, Dede! ek u hayvann yoldan!"
27
Sonra onu grd. Bir kadn silueti! Yz glgede kalmt. "Maite?" diye Joseph arm bir
halde ona var gcyle seslendi. "Burada ne aryorsun?" Hayvanlar rkerek kprdanmaya
baladlar. Onlarn arln hissedebiliyordu. Bu hayvanlar kzdklar zaman kafalaryla kan
her eye tos atarlard. Joseph dengesini korumaya alt.
Uzun sre kar taraftan cevap gelmedi. Joseph aresizdi. "Bu kpek buraya nasl geldi?" diye
tekrar Maite'ye seslendi. Dede hibir zaman kpeini serbest brakmazd. Joseph, acaba kzlar
yznden mi, diye dnd. Maite ona kzm olabilirdi. Bunda ne vard ki? Sadece ylesine
elenmek istemiti.
Ama Joseph giderek ciddi bir ekilde huzursuz olmaya balamt. En tatl sesiyle, "Senden
gizli hibir eyim olmad," dedi. "Bu sefer deien nedir? kimiz de kendi hayatmz
yayorduk zaten. Bunu sen istedin." Sessizlik devam etti. Joseph artk karsnn yzn daha
iyi seebiliyordu. Maite ban baka tarafa evirmi, uzaklara bakyordu. Dede'nin kolisi
ayaklarnn dibinde hareketsiz duruyordu ama gzlerini srye dikmiti. "Tamam, ocuumuz
olmad. Bu benim suum deildi." Maite bu szler zerine birden Joseph'e dnd. Joseph
devam etti. "Bir olumuz oldu ama onu kaybettik. Maite, pek ok insan bu aclarla yaamaya
devam ediyor. Neyin var? Birbirimize itiraf edeceimiz bir ey varsa, ederiz. ok uzun zaman
birlikte yaadk. Birbirimizi iyi tanyoruz." Joseph onun kafasn mekanik bir ekilde
salladn grr gibi oldu. "Maite!" diye tekrar bard. Sabrszlanmaya balamt ve
korkuyordu. Aklna hibir zm gelmiyordu. Kafas boalmt sanki. nemli bir gsteriye
kmadan nce olduu gibi, elleri ayaklar titremeye balamt. "Maite! Bir ey syle! Tanr
akna cevap ver!
Maite, kpee doru ban edi. Kararl ve otoriter bir sesle, "Couchel" diye hayvana komut
verdi.
28

KRL DANS
Catole Jeuson CDouqla<J
Turuncu renkli davetiyelerin zerinde kokteyl bardaklar, balonlar ve konfetilerle grafik bir
tasarm yapmlar, aralara "ki", "Dans" ve "Disko" kelimelerini serpitirmilerdi.
"Portnoy'un Yeri. ocuklarn izinsiz kaaca bir yere benziyor," dedim. Ofisteki kzlar 'Ayn
rnek alan' iin verilecek partinin davetiyelerini hazrlyorlard. "Nasl bir yer buras?"
"Herkesin tek gittii barlardan biri aslnda," dedi Mary Lou. "Ama biz akam zeri erken bir
saat iin yer ayrdk. Kalabalk bastrmadan yani." Kzl sal delimen bir kadnd. Menopoza
girdikten sonra hafif imanlamt. "Bence elenceli olacak. Kocaman bir ak bfe, bol iki
falan."
"yi datacaz." Connie'nin ellili kuan azyla konumas beni bekrlk gnlerime gtrr
gibi oldu. Geri, u anda yine bekrla geri dnmtm.
Connie aslnda Mary Lou ile benden biraz daha kkt. Zayf, moday yakndan izleyen ve
grn sert bir kadnd ama yufka yreklinin tekiydi.
"Ne diye her zamanki gibi gndz kutlamas yapmyoruz?" diye sordum. "Byle bir yere ne
giyilir, onu bile bilmiyorum."
"Oh, biraz sslenip psleniriz canm!" dedi May Lou. "yle orta yal arballmz ve
saygnlmz koruyarak biraz seksi bir eyler giyebiliriz. Bakn kzlar, baka trl oraya
hayatta gidemezdik.
29
Muhasebeden biri ayarlam. Bakalm aerobikiler nasl dans ediyor!"
"Sen de bir striptiz kulbne gidiyormuuz gibi konuuyorsun." Yetitiriliimden dolay byle
saygn olmayan yerlerden hep kam-mmdr.
"Yok canm, yle bir yer deil," diye Mary Lou beni rahatlatt. "Benim ocuklar bile gitti. yle
bir yer olsa onlar gnderir miyim hi?"
Aslnda arkadamn ocuklarnn gittii bir kulbe gitmek bana hi de ho grnmyordu.
ocuklar hep anne babalarnn onaylamad eyler yapar.
Her neyse, irket olarak dar kp elenmeyi de ok zlemitim ve bu yzden partiye gittim.
O akam sinirli ve huzursuz olacam hi ummuyordum. Birdenbire tek ve esiz kalacam da
ummadm gibi. Gnmz modern yaantsndan uzak yaadmn farkndaym. Dzgn,
sradan yaantm iinde bu an kat gereklerinden soyutlanm bir ekilde yaadmn
farkmdaydm. Orta batda bydm ve bir diploma alacak kadar okudum, bir de nianl
buldum. Ad Jim'di ve tabii ki, bir beyefendiydi.
Evlendik ve iki ocuumuz oldu. ocuklarmz bize ufak tefek durumlar dnda hibir sorun
yaratmad. kisi de ortaokul yama gelince, ben i hayatna atldm. Artk okul a kapanmt;
Jim'in belediyedeki ii fena saylmazd ama fazladan para kazanmann da bir zarar yoktu.
Hem, artk yamz da ilerliyordu ve biraz ileriyi dnmek zorundaydk.
Byk bir bankada ilk kez bir ie girmenin sarholuunu yayordum. Kendimi yeni mezun
gibi hissettiimi itiraf etmeliyim. Para ilerinin girdisi kts epeyce karkt ama bunu gze
aldm ve yeni bir arkada evresine kendimi attm. arkadalarm benim gibi evli anneler ya
da tek annelerdi.
Bir iki bakan yardmcs pozisyonundaki kadn dierleriyle fazla samimi olmamaya
alyordu ama onlar yarattklar imaj bozmaktan korkan tiplerdi. Dier kadnlar genellikle,
daha nemsiz iler yapyordu ve onlarla teklifsiz bir arkadalk kurmak ie gidip gelmeyi
benim iin daha da zevkli klmt.
30
ocuklar bu yaammz iinde liseyi bitirip niversiteye girdi. Bu, her orta snf ailenin
hayalidir ve biz bunu da grdk. Her ey mkemmel gidiyordu. Jim'le Noel'de bir deniz
yolculuuna kmay planlyorduk.
Ama o birdenbire ld. inde, oturduu yerde sessizce lp gitmiti. Ben de iteydim ve
haberi aldmda hastaneye kotum. Bu sadece bir formaliteydi aslnda. Geirdii kalp krizi
Jim'i annda alp gtrmt.
Elli iki yanda dul kaldm. Hibir ekilde buna kendini hazrlamam, dehet iinde, akn bir

dul. Yaptm her ey Jim iindi; planladm her eyin iinde o da vard. te, gemideydim
ama her ey o kadar anlamszd ki. ocuklar beni zorla bu yolculua kmam iin ikna etmiti.
Zaten Jim ldkten sonra ocuklar hep beni bir eylere zorlamaya balamlard; sanki beni
bir eylere drtkleme-seler, yaayamayacam dnyorlard.
benim iin bir ans olmutu. zellikle de, kadn i arkadalarm bana ok destek oldular.
Kadnlarn, daha ok yaadklar iin olsa gerek, bir yaknlk kurmaya bilinaltlan artlanm
gibidir.
te Mary Lou ve Connie, orta yal iki dostum olarak, partiye gitmem iin srar etmilerdi.
Oradan da sinemaya gidecektik. Holanmadm iler giyim iin alverie kmak ve bu irket
partilerine gitmektir. Saat yedi buukta Connie'nin evinde bulutuk. Onun Taunus marka
arabasyla evre yolundan, youn bir trafik iinde nehir boyunca uzanan asfaltta ilerliyorduk.
"evre yolunun bu saatte bu kadar tkank olacan hi ummaz-dm. saatinin youn trafii
oktan bitti," dedim.
"Sen cam saraynda yayorsun, Linda." Mary Lou arkadan Connie'nin koltuuna kolunu
dayayarak bana doru eildi. "Bu yolda ok k dkknlar ve restoranlar var. Hey, bu parti
elbisen ok k! Nereden aldn?"
"Mallow'dan," dedim ifon eteime dokunarak. Koyu gl rengi ve mor iek desenleriyle yeil
yapraklar vard. "Deniz yolculuu iin almtm."
Bir sessizlik oldu. Sokak lambalar o anda Mary Lou'nun alyans zerinde yansyarak ltlar
sat. Ben de alyansm karmamtm tabii. yle bir ey aklma bile gelmemiti.
31
Portnoy'un Yeri krmz ve sarms neon klarla sslenmiti. Bu gsterili klar dnda, yol
zerindeki geni park yerleri olan k binalara benziyordu. Tek katl geni bir Art Deco
mimarisi, pencerelerine vuran krmz kla sanki kanl sularla ykanm gibi grnyordu.
erisi lotu ve bir ahrdan farkszd. Barn evresinde yine neon klar yanp snyor, ve geri
plandaki ielerle bardaklara vuruyordu. Barn hemen dibinde parke bir dans pisti vard ve
birka minik yuvarlak masayla duvarn dibindeki oturma yerlerinden baka fazla da yer yoktu.
Duvar dibindeki oturma yerlerine doru ilerlerken, yanp snen klarn arasndan birka
tandk yz seebildim. Dnler dnda yksek topuklu ayakkab giymeye alkn olmadm
iin parlak parke dans pistinin zerinde dikkatle yrmeye alyordum.
Kulbn donuk klar altnda hergnk yzler ok farkllamt. Neyse ki, dier kadnlar da
k giysiler giymiti; erkekler yine aynyd -takm elbise, takm elbise.
Kadnlar birbirlerinin kyafetlerine iltifatlar yadrrken, bir masa bulmaya altk. Duvar
dibindeki oturma yerleri hafif yksek bir platform zerindeydi ve oturulacak sandalyelerin
hepsi taburelerden ibaretti.
"Bu ok sama," diye Mary Lou topuklu ayakkablarna ramen taburenin birine oturarak
kkrdad. "Bu i iin ok yalym. Jle kab gibi saa sola yalpalamadan byle yanl yerlere
oturmam imknsz!"
"Bu da yanl yerlerden biri," dedim.
Btn taburelere zplayarak oturacak kadar gen bir kadn, "ki siparilerinizi alaym,
bayanlar," diye yanmza geldi.
Biz birbirimize baktk. Connie, "Margarita," dedi kararl bir ekilde. Mary Lou gzlerini
devirerek, "Byle yerlerde ne ieceimi hi bilemem," dedi. "Kk bir bira olsun."
Sonra kz bana dnd ve tatl tatl gzlerimin iine bakarak beklemeye koyuldu. Bu onun i
maskesi olmal, diye dndm. Aslnda ben de byle yerlerde hibir zaman ne ieceimi
bilemezdim. "Bloody Mary," dedim sonunda. Elindeki bo tepsiyi sallayarak kz dnp gitti.
Arkasndan ba32
karken, eteinin neredeyse poposunu akta brakacak kadar ksa olduunu fark ettim.
"Erkekler buraya baylacak," dedi Mary Lou alak sesle kkrdayarak. "Aile yerlerini daha ok
tercih ederim," dedim. "Bu bozuk gzlerle etraf bile gremiyoruz. Aralk aynda kzak
kaymaya gittiimizde, ya da Haziran'da gittiimiz aquapark ok daha iyi deil miydi? Burada
ne iimiz var? ki iip ite hergn grdmz insanlarla sohbet etmek iin mi geldik yani?"

"nsanlarn dier yarsnn nasl yaadklarn renmek fena m?" Mary Lou atld. "Aslna
bakarsan aquaparkta erkek i arkadalarmn nnde mayo giymekten ok rahatsz olmutum.
Yal bir kadnn kendine saklamas gereken eyleri vardr: Sellit falan gibi. uraya bak! O
genlik gnlerimizi unutmuuz. Bekr bir kzken oltada yem olmak gibi bir duyguyu insan yine
duyabilir mi artk?"
Yava yava genler kulbe gelmeye balad. Gnlk kyafetleriyle gayet rahat hareket
ediyorlar, umutlu bir arayla etrafa bakmyorlard. Onlarn dnda, bizim gruptan baka
kimse de yoktu. Fakat mzik birden ortal doldurdu sanki.
"Aman Tanrm!" diye Mary Lou kvrck salarn bastrarak kulaklarn tkad. "Kulaklarmz
henz sar olmam anlalan."
Burnuma gelen sigara dumanndan alerjim tutacak diye korkmaya baladm. Oturduumuz
tabureler ve yer mziin yaratt titreimle sallanyordu. Tedirgin bir duyguyla kucamdaki
saten gece antama doru elimi gtrdm.
O anda garip bir ey oldu. Ayaklarmla taburenin bacana vurarak bu lgn mzie tempo
tuttuumu fark ettim. Jim ile flrt ederken dansa giderdik. Birbirimize ok sokulmadan yakn
durur, mzie uyum salardk -bu kadar grltl olmayan, fakat en az bu kadar srarc bir
mzikti tabii. Evlilik ve getirdii sorumluluklarla o gnler sadece birer an olarak kalmt. Ve
o anda, birden geri geliverdi. O gnlerdeki Jim de geri gelmiti -ince, uzun, biraz ham ama ok
ho... ve ok sevgi dolu.
Bu kalabalkta gzyalarna boulacak deildim. Jim'in lm bana ellili yllarn bir kadn
zerindeki basklarn daha ok hissettirmiti. Kalabalkta insan duygularn aa vuramyor,
gzya dke-miyordu.
33
e ok daha nce balam olsaydm diye ok dnmmdr. Bu kadar kendimi
skmasaydm, bir e ve anne roln stlenip kendimi bu kadar ihmal etmeseydim...
imdi ocuklar uup gitmiti -kocam da yle. Evime, ocuklarma, kocama bal bir insan
olarak ortada kalakalmtm. Yalnzdm ve yalanyordum. Yaknlarma sadece telefonla
ulaabiliyordum. Bir de almasaydm?
Yeni bir ark balamt. ada mzik buna deniyorsa... yok, yok, yeni deil; bu eski bir
parayd. Unutulmu gitar telleri birden tm bedenimi uyarmt. "Johnny B. Goode."
Mary Lou'ya, "Biliyor musun," dedim farknda bile olmadan. "Jim'le bu parayla ne kadar ok
dans etmiizdir. Bu mzik yere vura vura tempo tutmak arzusunu veriyor bana."
Mary Lou lo kulbn iinde yle bir etrafa baknd. "Ne yazk ki, ortalarda dans edecek
uygun biri yok. Ama gvenlik grevlisi, o
yalnz."
Harvey yetmi yan gekin emekli bir adamd. Hafif gbekli, gler yzl ve hafif de topal.
Mary Lou'ya bir dirsek attm. "t!" Mzik o kadar grltlyd ki, gizli bir ey konumak
iin bile barmak zorunda kalmtm. "Kimseyi dansa kaldracak halim yok! Sadece bu mzii
ok seviyorum. Bir dinlesene! nsann kann kaynatyor! Bu arkyla dans etmeye baylrdm."
Bombo pist birilerinin dans etmesi iin ylece bekliyordu. Hayaletler bile olsa.
Hemen yanmdaki koltuktan bir ses geldi. "Hey, Jerry dans etmeye baylr. Ben sevmem. Hadi,
ikiniz piste frlayn!"
Gen, gzel bir kadnd. Simsiyah salar ve klasik yz hatlaryla tatl bir ifadesi vard. arm
bir halde kadna dndm ve yanndaki adama baktm. irkette onu hi grmemitim. ok ho
grnml, otuz yalarnda sarn adam tam bir pazarlamac glmsemesiy-le bana
bakyordu. Zayf uzun adam istekli grnyordu.
"Yapamam," dedim. "Yllardr dans etmedim."
"Hadi," diye kadn srar etti. "Jerry'yi dans etmekten alkoymak hi houma gitmiyor."
Adam kalkp bana doru yrrken, dosta glmseyii bana pis ehvetli bir srnama gibi
grnd. Donup kalmtm. Kendimi bu
34
ekilde ortaya atp gsteri yapmaktan hi holanmayan bir insandm. Otuz yldr mesleim bu
olmutu. O yksek tabureden inmem bile bir meseleydi.

Ama arkamdan gelen mziin ars iimi gcklyordu. Ellisini gemi bir kadn kime hesap
vermek zorundayd ki? Jim'le deniz yolculuuna ktmzda yine dans ederiz diye
konumutuk. Bu tanmadm adam da, benim yamda bir kadn iin cinsellikten uzak
'emniyetli' bir dans partnerinden baka hibir ekilde yorumlanacak biri deildi.
Zaten yanma gelmi, taburemi ekiyordu. Bir anda yeni topuklu ayakkablarmn zerine yere
basyordum. Ve l l aydnlatlm piste doru yrmeye balamtm bile. imden, oktan
unuttuum bir tarafm beni iteliyordu sanki. Hadi, abuk ol! Para bitmek zere. Bu son
ansn!
Arkamdan gelen partnerim bir ey sordu. "Seni duyamyorum." "Push dans biliyor musun?"
"O da ne? Hi duymadm!
Artk pistteydik. Tanr'nn bana gnderdii partnerime baktm. Otuz yl ncesinin figrleriyle
orada rezil olmamak iin dua ediyordum. Belki onu izleyerek son dans figrlerini
kapabilirdim. Gen adam elimi kavrayverdi.
Yoo! Eskiden herkes tek basma dans ederdi, byle dokunmak filan yoktu! Bir partnere bal
kalmak da gerekmezdi. MTV'de srekli olarak gsterdikleri danslar da byle deil miydi? Ama
anlalan artk pistlerde byle dans etmiyorlard.
Gen partnerim beni kendi arkasna doru ekiverdi. Bu sska adamdan byle bir g
beklemiyordum. Bez bebek gibi beni frlatp geri ekti. armtm. Bam dnmeye
balamt. Ynm ardm. Yeni topuklu ayakkablarm, parlak parkelerde kayyordu.
Ama o beni hi brakmad. Bir tek yerde de tutmuyordu. Benim ne yaptmn hi nemi yoktu,
o beni idare ediyordu. Beni kolunun altndan geirirken yeni elbisemin koltuk altndan
dikilerin skldn hissettim. Byle bir lgnlk iin uygun bir kyafet seme-mitim.
Kafamda mzik hl kar konulmaz bir ekilde tekrarlanyordu.
35
Way down in Lousiana dose to New Orleans Adam beklenmedik ekillerde beni savuruyor,
dndryor, ekip itiyordu. Sonra birden kendimi ters ynde buluyordum. Sersemle-mitim.
Sanki bir dnme dolapta, bindiim an piman olmu ama inmemin imknsz olduunu
grerek aresiz kalm gibiydim. Bir ekilde bu girdaba kaplmtm, ama bu benim bildiim
danslardan deildi. Pistte kendi kendime, kendi kontrolmle ayaklarm yere vurup mzie
uyarak hafif hafif sallanmaya hi benzemiyordu. Apa-i dans gibi bir eydi. Tek el ele yaptm
dans, ocukluumdaki okul danslaryd. Bu deli bir "swing" dansyd. Partnerimin beni havaya
kaldrp dndrmemesi iin dua ediyordum.
Derken, tam bir figrn ortasnda parmaklar parmaklarmn arasndan kayd. Bir an onun
yzndeki glmsemeyi grdm. Lo n altnda bir eytan gibiydi.
Beni ylesine salvermiti. Bir eya gibi frlatp atmt. Kontrolm dnda ayaklarm kayd ve
dne dne yere doru dmeye baladm. Dorudan yere.
Ksa bir ark olduunu sanmtm, ama artk dansn sonsuza kadar devam edeceinden
korkmaya balamtm. Oysa dans bitmiti! Sadece mzik tngrdamaya devam ediyordu. Ben
yerdeydim. Orada ylece oturuyordum ve kendimi aptal gibi hissettim. Yaadm okla soluk
solua kalmtm. Beceriksiz yal bir kadn olarak kendimi rezil etmitim.
Beni ayaa kaldrmak iin partnerim yaklat ama ben kendim tkezleyerek kalkmaya altm.
Sivri topuklarm ifon eteime taklrken, yllardr hi kzarmadm kadar kpkrmz kesildim.
Bizi izleyen i arkadalarma doru bakmamaya alyordum. Bam evirdiimde
partnerimle yz yze geldim. "Ben tek bama, bildiim gibi dans edecektim!" diye mzii
bastran bir sesle bardm. "Tek bama!" Kollarm iki yana atm. Annda tek kolumdan beni
yakalad. Dans ve beni brakmayacakt.
O anda sanki karmdaki adamdan da uzaklap neon kl salonda beni tanyan tanmayan
herkesi geride brakarak baka bir mekna utuumu hissettim.
36
Karanln kucana snacam umuduyla sevinirken, tekrar koluma yapp beni o
grltnn iine doru geri ekti. Neon klar altnda pis pis glen eytani surat tekrar
karmdayd. t, ek, at, tut...
Artk ne yne gittiimi hi bilmiyordum. Pist neredeydi, izleyiciler ne taraftayd, karanlk

nerede bitiyor, k nerede balyordu? Sadece bu lanet olas mzik bitip de beni zgr klana
kadar ayakta durabilme sava veriyordum.
Sonunda mzik durdu ama epeyce sonra. Adam da elimi brakt.
"Ne yaptn sanyorsun?" dedim ona ikinci para balamadan.
"Dans ediyorum," dedi o pis glyle.
"Ben bu dans hi bilmiyordum."
Sadece omuz silkti. Acaba sska bir adam olarak dans bilmeyen beceriksiz birini havaya atp
tutarak gsteri mi yapyordu? Bu onu gururlandracak bir ey miydi? yi dans eden bir
beyefendinin, tanmad bir partneriyle bu akrobatik numaralar denemesi gerekirdi.
Karsndaki insan yere drecek bu hareketleri yapmadan nce dnmesi gerekirdi. Evet,
insan byle sanyor.
Neyse, yerime gidecek kadar toparlanmtm. Arkadalarmn ne dnecei, ne diyecei beni
korkutuyordu ama o kadar sersem gibiydim ki, konuacak halim kalmamt. kilerimiz
gelmi, benimki masann zerinde duruyordu. Connie ve Mary Lou ellerindeki kadehleri
yudumlarken, bana acr gibi bakyorlard.
Partnerim yanmdan ayrlrken, "Bunu bir daha denemeliyiz," dedi. Kadnlar yere frlatp
atmann son derece doal olduunu dnen bir kaytszlk iinde olmas beni iyice
ldrtmt.
"Hi sanmyorum," dedim.
Tekrar glmsedi. "Belki ikili olmadmz bir zaman."
"Ben sarho deildim ki!" Sarholarn gz gre gre inat ettikleri gibi bir k yapmtm ama
haklydm; ikim masaya daha yeni gelmiti!
Partnerim inanmaz bir bakla tekrar glmsedi ve birlikte oturduu kadnn yanna gitti.
Kadn da glmsyordu. Onun neden bu adamla dans etmediini ok iyi anlamtm artk.
37
"Bo ver," dedi Mary Lou ertesi gn ite bir ara tuvalette karlatmzda. Elinde bir ubukla
buklelerini kabartyordu.
"Ama beni aptal durumuna drd. Sonra da sanki benim kaba-hatimmi gibi davrand."
Mary Lou omuz silkti. "Bir iki gn gemeden senin pistte dtn herkes unutup gidecek."
"ok iki itiimi sanacaklar."
"Olabilir, ama senin byle datman iin hi deilse bir sebebin var. Herkesin hayatnda bir
gn byle bir samalk yapt olur."
"O iftin kim olduunu bile bilmiyorum. Hangi blmde alyorlarm?"
"Sanrm, ikisi de muhasebe blmnde. Biliyorsun, biri gelir biri gider. Herkesi
tanyamazsn."
"Bunlar o kadar abuk gitmeyecektir, eminim."
Personel blmnden Martha benim asansr arkadamd. Onunla hep asansrde karlap
konuurduk ama bu ok sk olurdu.
"Muhasebeden Jerry mi?" diye yzn buruturarak sordu. Koyu bir kalemle boyanm kalan
birbirine fazla yaklamt. Salan ve trnaklan her zaman boyal, eski resepsiyonist her an yeni
insanlarla karlamaya hazr bakml bir kadnd. "Birden fazla Jerry var. Neden sordun?"
Sesimi alaltarak ona durumu anlattm. Martha aa yukar benim yamdayd. Tek ka
aniden kalkt ve, "Ne pis bir aka!" dedi. "Sen bu push dansnn slam dansyla kuzen olduunu
bilmiyordun yani, yle mi? Bu dans daha nceden birlikte almadn biriyle yapmaman
gerekirdi. Ya da bu dans iyi bilmeyen biriyle."
"Slam dansyla m!" diye dehetle irkildim. Ben bile bu sama hareketleri olan dans
duymutum. "Sen bu push dansn nereden biliyorsun peki?"
"ocuklarmdan, nereden olacak! Swing dansna benziyor. Tekrar popler oldu ama
amatrlerin ii deil.. Gel, bilgisayardan u
Jerry'ye bir bakalm."
Martha'mn uzun, boyal trnaklar bilgisayar tularnn zerinde tkrdyordu. "Bir Jerry
Snyder var... bir de Kimball."
38

"Hangisi alanlar kulbnden acaba?"


"Bu dosyalarda byle bir bilgiyi bulamayz."
"Herhalde bu dosyalarda tipini de tarif etmiyorlardr."
"Burasn polis karakolu mu sandn! Ama dur bir dakika..." Gzlerini devirerek, "Muhasebe
blmne gidip kendin bakabilirsin," diye ekledi.
"Aman onun yzn bir daha grmek istemiyorum." Dilerimi gcrdatarak cevap verdim.
"Sadece benden uzak durmasn tembih edebilirim, nk karma karsa onu ldreceim!
Telefonunu bulabilseydik, bu yaptn bir daha kimseye yapmamasn sylemek isterdim
dorusu."
"Bunu bilmeden mi yaptn dnyorsun?"
"Kesinlikle! Dncesiz herifin teki. Sanki karsndaki kadna byk bir ltufta bulunmu gibi
bir hali vard."
"Bak ne diyeceim." Martha tekrar kpkrmz ojeli uzun trnaklarn klavyede gezdirerek, "Sen
bir bak ve hangisi olduuna karar ver," dedi. "Ben sana telefonunu bulurum."
Muhasebe blm bana ok yabanc bir blmd; oraya hi iim dmemiti. Kutu gibi ofis
blmeleriyle, kiiliksiz, sevimsiz bir ortamd. Gizlice oraya girmi gibi, ar ar blmelerin
arasndaki koridordan yrmeye baladm. Yayl oyuncaklardan frlayan bir kafa gibi, her an
karma o iblisin kmasyla havaya frlayabilirdim. Kafam uzattm her blmede karlamak
istemediim tandk biri kacak diye de korkuyordum.
"Oh!"
Adam bulamamtm ama kadn buldum. sim levhasnda Misty Weatherall yazyordu.
Kadn da en az benim kadar armt.
"ey... erkek arkadanz aryordum da."
"Jerry'yi mi?"
"Evet."
"O benim erkek arkadam filan deil. Sadece birka kez ktk. Artk birlikte deiliz."
39
"Neden peki?"
"Ne bileyim... garip biri..."
"Ne diye benimle dans etmesini istedin?"
"Senin dans etmek istediini duydum. Ben dans etmem."
"Onunla hi dans etmedin mi?"
"Bir kez. kinci kmzd."
"Ee?"
Kadn gzlerini benden kararak, "Yere dmedim ama onunla dans etmek houma gitmedi."
"Bu yzden mi benim bama sardn onu?"
"Bak, sen dans etmek istiyordun. Ben de dans etmeyi bildiini sandm ve onun figrlerine
uyabileceini dndm. Ben kendim asla onunla dans etmemeye karalydm ve o da dans
etmek iin kuduru yordu."
"Artk onunla kmak istemeyiinin bir sebebi de bu mu?"
"Bir de sen varsn. Dtnde onunla uyum salayamadn dnp dans brakmas
gerekirdi."
"Sa ol."
"Ayrca, boand karsyla ilgili olarak birtakm sorunlar var. Onu dinlemekten skldm.
nce ona acdm ama sonra kendime acmaya baladm." Kalar atld. "Hayr, lafndan hi
anlamyor. Ayrlmamz biraz zor olacak. kimiz de bir hata yaptk galiba."
"Sende telefon numaras var m?"
"Hi ona telefon etmem gerekmedi."
"Soyadnn ne olduunu biliyor musun?"
"Snyder."
"alan komitesinde mi?"
"Evet kurul bakan. Ne diye o kulpte hep bir araya geldik sanyorsun?"

"Dur bir dakika, bakalm. Dans etmek istiyorum derken beni duyduuna gre, byle bir
toplant iin bekar erkeklerin gittii bir kulbn hi de uygun bir yer olmadn sylediimi de
duymu olmalsn."
Koyu renk gzlerini bilgisayarnn ekranna evirdi: Ekranda karmak bir tablo iinde renkli
kutularla belirlenmi bir sr rakam vard. Kadn bir tua bast ve ekran karard. "Duydum."
40
"O da duymu olabilir mi?"
"Olabilir ama dans etmenizi neren bendim. O bir ey demedi ki."
"Ama byle bir dans dnmemitin."
Tekrar omuz silkerek gzlerini bana evirdi. "Jerry'nin baka trl dans ettiini hi
grmedim."
Martha'ya gidip durumu akladm ve o da bana Jerry'nin telefon numarasn buldu.
Ama bunun bir yarar olmad.
Onu akamlar aryordum. Bir akam... iki akam... her seferinde, 'Jerry u anda elencede,'
diyen aptal bir mesaj kyordu.
Hibir seferinde not brakmadm. Onunla karlkl konuarak tepkisini grmek istiyordum.
Sorumsuzluunu yzne vurunca ne diyecekti? ncecik ifon elbisemle sivri topuklu
ayakkablarmn byle akrobatik hareketler iin hi de uygun dmediini nasl dnmezdi?
Annesi yanda bir kadn oradan oraya frlatmann ne kadar kaba bir davran olduunu
suratna haykracaktm. Yere dtmde bunu ikili olmama balamakla ne kadar
terbiyesizlik ettiini de! Ona alak filan demeyecektim ama frlama diyebilirdim.
Sonunda Connie'ye telefonda onu bulamadm syledim. "Herhalde onun canna okumak
iin srada bir sr kadn vardr. Adam telefonu zellikle sekretere balamtr bence. te bir
gn karsna kversene."
"Aman, insanlarn nnde yeterince sahne yarattm. Bunu gze alamam"
Mary Lou konumalarmz duyarak yanmza geldi. "u sersemi unutmasn syledim ona!"
diye Connie'ye dnd. "Adamn takt bile yok."
Connie her zaman derli toplu sar salarnn teli bile oynamadan ban sallayabilirdi. "Evet.
Bu tip adamlara tekmeyi atp unutacaksn."
"Orada... o pistte dtmde ok ciddi bir kaza olabilirdi. Bacam krlabilirdi. Bu... bu... bir
amme davas bile olabilir."
41
^P
Blm efi yardmcs Gene arkamdan yanaarak, "Brak sende!" dedi. "ok gerilerde
kalmsn. Bugnlerde tek su tecavz."
Bir erkek olarak onun bunlar duymu olmasndan utanarak donup kaldm.
"Bo ver," dedi Connie. "Mary Lou hakl. Demez. Unut gitsin."
Baz uygar olmayan davranlara tahamml etmek zordur. Yzeysel, basit eylere.
Elimde deildi, kabullenemiyordum. Biz yle bir kuaktk ki, ocuklarn konuma hakk bile
yoktu. Kibar davranmak gnlk yaammzn bir parasyd. Ve insanlarn ounun iyi
olduunu dnrdk. valyelik ldyse bile, erkekler -tabii sokaklara tkrecek kadar
seviyesiz olanlar deil- en azndan bir beyefendi gibi davranmaya devam etmek zorundayd.
Ben de o kadar yal saylmazdm
yani.
Artk Jerry Snyder'i sabahn krnde ie gitmeden evde yakalamak amacyla, ya da hafta
sonlar rastgele saatlerde srarla ve terbiyesizce aramaya baladm. Telesekreter sadece, Uerry
u anda elencede,' diyordu.
Bir gece uykum katnda, sabaha kar te bile onu aradm oldu. Zaten uykularm
bozulmutu. Olay bir trl aklmdan kara-myordum. Acaba kasten mi yapmt? Onun bizi
gtrd kulb eletirdiimi duymu olmalyd. Sonunda onu keye kstrdmda neler
syleyeceimi kafamda evirip eviriyordum. Artk iyice bir halanmay hak ediyordu.
Martha yine kan kaldrmasna ramen, bana Jerry'nin adresini de vermiti. Bir tek laf
etmeden.

ehir plann ap adresine baktm. ehrin snrnda yeni yaplan baheli evlerde oturuyordu.
Cumartesi gn arabama atlayp oraya gittim ve Jerry'nin dairesini aramaya koyuldum.
Binalar svire atolarn andryordu. Blok42
larn tam ortasnda fskiyeli bir havuz vard. Bir site denebilecek bu evlere zenti bir ad
verilmiti: Woodwinds. Her evin numaras da gizlenmi bir ekilde yan kenarna konmutu.
Sonunda 66 numaray buldum. kinci katta oturuyordu ve dardan merdivenlerle, ieriden de
asansrle dairesine klabiliyordu.
Hibir ey olmasa evinin kapsnda onu kstrabilirdim. 85 model gri Honda Civic arabam bir
yere park edip bekleyecektim. Elbet evine dnecekti.
Ama dnmedi. Cumartesi btn gn bekledim. Akam onda artk yorulup vazgetim.
Martha'nm bilgisayarndan daha iyi bir kaynak bulmam gerekiyordu. Araba plakasn ve
modelini renebilirsem iyerinin otoparknda onu yakalayabilirdim ve peine taklp onu
evine kadar izleyebilirdim.
Tekrar telefonun bana getim, midemde kramplarla irketin kasko blmn aradm ve
karma kan gen kadna, "Bir sorunum var da," diye gzelce masum bir poz taknarak
ykm anlatmaya baladm. Hi byle bir kurumdan gizli bilgi almaya altm olmamt.
"Geenlerde bir beyefendiyle arabalarmz arpt da... tabii, beyefendi bana kartn vermiti,
ancak ben sat blmnde altm iin pek ok kii bana kartn verir. imdi, o
beyefendinin kartn dierleriyle kartrdm. Fakat ne var ki, sigorta irketim onu bulmam
istiyor. Beyefendinin ismini hayal meyal hatrlyorum da, arabalardan hi anlamam. Acaba bu
isimden arabasnn modelini karp bana syleyebilir misiniz? Hi deilse renginden filan
tanrm..."
Kardaki kadndan ses gelmemesiyle kalp atlarm katma kt.
"Size yardmc olabilecek birisine hatt balayaym."
ykm bu kez bir adama anlattm. Sinirli halim olay daha da gerek klyordu. Adam, "ne
yapsn zavall kadn," diyordu muhakkak. Sonunda verdiim ismi bilgisayara geirdi ve
bilgisayarn isimleri tarayp doru adresteki doru ismi bulmas iin biraz beklememiz
gerekeceini syledi.
"ki araba, hanmefendi. Sar bir 68 Corvette ve siyah bir 72 Chevrolet Impala."
43
"Ah, evet! Siyah olan! nk eski bir araba markas olduunu hatrlyorum." Gerekten
sevinle atldm. "Corvaire olsayd, bu deiik isim dikkatimi ekerdi."
"Corvette," diye adam dzeltti.
Dans pistinde aptal durumuna dmtm ama baz yerlerde bu ie yaryordu. Oradaki
memur yal bir apal kadndan asla phe etmeyecekti. Geri, plaka numaralarn
almamtm. Fazla kurcalamak istemedim. Tehlikeye girmemek gerekiyordu. Bunu daha
nceki deneyimlerimden biliyordum.
len tatilinde iyerindeki otoparkta dolanmaya ktm. Park alanlar bombo ve sessizdir.
nsann ayak sesleri yanklar yapar. Bu biraz insan tedirgin ediyor dorusu. Kadnlarn
zellikle byle yerlerde temkinli olmas gerekir ama ben otoparkn o andaki boluundan ok
memnundum. Ayak seslerim ve arada viraj alan bir arabann lastiklerinin gcrtsndan baka
hibir ses yoktu. alanlarn ou yemeklerini odalarna getirtir, irkette belli kiiler yemee
dar kard.
Araba modellerini ok iyi tanmadm iin elime bir dergi almtm. Sonunda siyah yayla gibi
arabann nnde keyifle durup plaka numarasn defterime kaydettim.
Bizim blm, muhasebe blmndekilerden her zaman yarm saat erken iten kard. Btn
yapacam, arabam otopark knda bir yere park edip beklemekti. Geri, i trafiinde bo
bir yer bulmak o kadar kolay deildi. Nasl olsa bir yer bulacaktm. Bir de bama apka ya da
earp gibi bir ey geirmem gerekiyordu. Beni tanmas hi ho olmazd.
O gn i k hemen planm uygulayacaktm. Her ey ok gzel gitti. len tatilinde kendime
deiik bir earp aldm. Bunu taknca bykannelere benzeyeceimi dnerek gldm. We
kadar da byk gzlerin var yle, bykanne!' Jim'le iyi ki de gze batan bir araba

semediimize memnundum dorusu. Park ettiim yerde arabann motorunu altrm bir
halde, ellerim direksiyonda, beklemeye koyuldum.
Otoparkn rampasndan arka arkaya kan arabalarn arasndan siyah Chevrolet'yi fark
edebilmek iin sadece bir dakikam vard ve iin en zor. taraf da buydu. Arabalarn modellerini
pek iyi ayrt ede44
mediim iin hepsi gzme ayn grnyordu. Tabii, ok gze arpc modeller hari.
Ne ok insann siyah, gri ve beyaz arabas vard. Hepsi de toz topraktan ayn bulank renge
dnmt.
Derken, yayla gibi siyah bir araba ve kvr kvr sar sal ofr grnd. Dikiz aynasndan
arkama baktm. Aksi gibi bir kamyon gelmiyor mu?
Arabay altrdm gibi, yerimden frladm ve kamyondan nce yola ktm. Arkamdan
kamyonun ofr korna alp duruyordu. Hi aldrmadm bile. Siyah Chevrolet ile aramzda
sadece bir araba vard. Ona yetimitim.
Srekli olarak arkasnda kalarak onu izliyordum ama siyah Chevrolet evre yoluna kp
Woodwinds'e doru gitmiyordu. Sinirim bozuldu. Onun peinden nereye gidiyordum kim bilir.
Trafiin kalabalndan ktmzda, onun nereye gittiini tahmin etmitim ama bundan hi
holanmadm. amarhanelerin yannda Vietnam restoranlarnn bulunduu mahallelerden,
otobslerin bile hzla getii semtlerden, sarholarn hatta llerin yerlerde yatt
sokaklardan getik.
Ortalk hl aydnlkt. Ama o semtlerden gemek asabm bozmutu ve sanki gecenin
karanlnda araba kullanyormuum gibi gzlerim kararmaya balamt.
Jerry katl tula bir binann nnde durdu. 1920'lerden kalma bu binann iine girerek
gzden kayboluverdi. nip peinden gitmeye korktum ve arabada beklemeye karar verdim.
Fakat o yine geri gelmedi. Arabann tm kaplarn kilitli tutmama ramen saat sekizden sonra
artk beklememeye karar verdim.
Onu tekrar izlemeye kalktmda daha sk nlemler almam gerektiini anlamtm. Bir sprey
filan alabilirdim. Byk maazalardan birinin cameknl vitrininin nnde durdum.
Vitrindeki siyah metal ya da gerek gm kabzal silahlara bakarken, tezghtar bir silah
alacama inanm grnyordu.
"Herkes ylesine bir silah alp stnde tayabilir mi?" diye glmsemeye alarak sordum.
"Tabii, hanmefendi. Bir form doldurup birka gn beklemeniz gerek, o kadar. Yakndan
grmek ister misiniz?"
45
Bu souk ve yabanc aletlere yle bir baktm. "Yok, sa ol. Bana
bir sprey yeter."
"Bu akam sinemaya ne dersin? Jurassic Park artk ocuklarn saldrsndan kurtulmutur."
Connie ve Mary Lou masamn banda Bobbsey ikizleri gibi saf saf bekliyorlard.
"Yok., bu akam ihtiyarlar evinde gnll olarak nbet tutacam."
Biraz havadan sudan konutuktan sonra, nihayet gittiler. Hi de bo bo konumalara ayracak
vaktim yoktu ya neyse.
O akam i k Jerry'yi izlemek piknie kmaktan farksz olmutu.
Aslnda termosuma biraz kahve koyarak kendime sandvi hazrlayp yanma almtm.
ocuklarn ilkokula gittii gnlerden bu yana byle bir ey yapmamtm. Uzun bir geziye
hazrdm. Bu sefer elimden kurtulamayacakt. Bu k giyimli hesap uzman gen adamn o pis
binaya girip kmas da bende iyice merak uyandrmt.
Bu kez, o arabadan iner inmez park etmedim. Binalarn arkasndan dolatm, Jerry'nin girdii
evin arka tarafnda dolaan sfli adamlardan hi korkmadm. Bir ara sokak kefetmitim!
kinci turumda bo konserve kutular ve plerle dolu dar yoldan ilerledim, binalar sayarak
tam Jerry'nin girdii binann altnda drt arabalk bir park yeri grdm. Arka sokak daha da
karanlk, dar ve berbatt ama orada terk edilmi bir garaj vard. Hemen nne park edip
beklemeye koyuldum.
ok gemeden Jerry'nin girdii evin altndaki garajn kaplar gcrdayarak ald. Alak

tamponlu bir kamyonetin arka arka ktn grdm. Jerry, arabasn benim yzmn dnk
olduu ynn tam tersine doru evirdi. Harika! Hemen arabay altrp n tarafa ktm.
Oraya geldiimde Jerry oktan gitmiti ama gaza bastm gibi peine dtm. Byle ara
sokaklarda yirmi milin stnde hz yapmak yasakt. Ehliyet snavlarndan bunu biliyordum
ama bu acil bir durumdu.
46
Yol kavanda bir an iin durup saa baktm. Sa tarafmda bir far hemen direksiyonu o
tarafa krmam syledi. Eski arabamz bu ani virajla yle bir gcrt kard ki, Jim ani
direksiyon krmalarnda dikkat ederdi ama ben aldrmadm. nmdeki araba tekrar ana
caddeye ktnda arkasmdaydm.
Onun arabas dikkat ekiyordu ama benimki ne kimsenin dikkatini ekiyordu ne de Jerry'nin.
En sonunda evre yoluna ktk. Artk hazrladm konumay prova etmeye balamtm.
Zamanla epeyce gelitirdiim bu mthi cmleler ona yapt hatay ok ar bir ekilde
anlatacak ve kabaln kabul edecekti.
Ama nmdeki sar Corvette Woddwinds'e sapmad.
k apartmanlarn bulunduu semt yerine, yine berbat bir sokakta kocaman pis bir binann
nnde durdu. Bir diree aslm derme atma tabelada 'Foxy Chics' yazyordu. "stsz dans
eden gzel bebekler."
Bir i ekerek yemeimi yedim ve karanln kmesini bekledim. Artk karanlktan
korkmuyordum. Sa elimde spreyimi hazr tutarak on bir buua kadar orada bekledim. Bir
araba iin san i bir renkti ama bu adamn pis ruhuna uymutu dorusu. Bu rengiyle gece bile
gzden karlmayacak bir arabayd. Park yerinin lo klan altnda rahata etraf
grebiliyordum. Kim bilir ilerinde neler gizli olduu belli olmayan kamyonlar, kk
kamyonetler, markalann bilemeyeceim spor arabalar ve kocaman motosikletlere baktm.
Sadece hafta iinde bir geceydi ve bu kulp epeyce kalabalkt.
On bir buukta Corvett'te bir hareket fark etim ve doruldum. Hatta cam biraz aralamaya bile
cesaret ettim. Bir kadnla bir erkein konu-malan kulama geldi.
"Beni rahat brakman sylemitim, Jerry! Ne diye buraya geldin?" Kadnn ses tonundan
alamak zere olduu belliydi. "Burada alyorum, anlamyor musun? yerimde beni
rahatsz etme!"
"Ben de herkes gibi ikimin parasn dyorum, dolaysyla seni herkes gibi ben de
seyredebilirim, Tiffany." Belli ki, kzn takma adyd.
"Ben seni artk grmek istemiyorum."
"Ama ben seni istediim zaman grebilirim. Hem de her yerini. Hadi, arabaya bin."
47
"Hayr! Buradan derhal gitmeni istiyorum. Baka bir kz bul, hayatn yaa. Seni isteyen biriyle
birlikte olmalsn. Ben seni istemiyorum."
Sessiz geceyi yaran bir akrt duyuldu. Kadnn suratna inen bir tokat sesiydi bu. Kendi
kzlarm dnerek arabann motorunu altrdm. Geri, asla byle bir yere deceklerini
dnemezdim ama...
Aslnda kendimi ortaya karmak istemiyordum... yine de, orada ikisinin halini gre gre
ylece bekleyemezdim. Birbirlerine fena halde kenetlenmilerdi ve bu kez dans ok ciddi bir
zarar getirecee benziyordu.
Farlarm zerlerine evirdiim anda, da yolunda yakalanm iki rkek geyik gibi
bakakaldlar.
Jerry'nin yznde, o kabus gibi dansmz srasndaki pis gl vard. Kollarnn arasnda
kskvrak tuttuu ve itip kakt kz da ondan kurtulup klara dnmt. Onun yz ifadesini
unutamam. Gzelim yz hatlarn gizleyen korku ve az nceki mcadelenin dehetini
anlatmama imkn yok. Uzun plak bacaklar ve plak kollar farlarn nda daha
belirginlemiti. Beyaz izmeleri vard ama mini eteiyle dekolte bluzu vcudunun pek ok
yerini akta brakyordu. Upuzun kzl salar geri plandaki i sar arabann zerinde alev
alev canl bir kontrast oluturuyordu.
"Brak beni, Jerry," diye kz bu frsat yakalamken tekrar kurtulmay denedi. "Brak ve bir

daha da buraya gelme."


Jerry klara dnm, direksiyonda sulayaca birini aryordu. Kz yle bir hrsla brakt ki,
kz feci bir ekilde yere yuvarland. Ben hemen arabay srmeye baladm ve Jerry de kendi
arabasna atlad.
Krmz stop lambalar bir ift eytan gz gibi ldayarak gzden kayboldu. Yerde akn bir
halde yatan kzn yanndan yavaa getim. Bana uursuz bir ekilde bakt. Onun iin
karanlkta sadece siyah bir arabann iinde adsz biriydim. Geceleri yollardan geen bir sr
insandan biri.
Eve dndmde telefon alyordu.
48
"Unda! Neredesin? Mary Lou ile seni ok merak ettik. Bir daha byle ge saatlere kadar
sokakta kalacan zaman bize haber ver!"
"Siz beni neden aradnz?"
"Seni akam j-'emeine karacaktk. Son zamanlarda ok iine kapandn. Her akam iten
kaar gibi kp kendini eve kapatyorsun. K uykusuna yatar gibi! u Portnoy'daki olaydan
sonra m byle oldun diye zlyoruz."
Glmemek iin kendimi zor tuttum.
Ertesi gn, aratrmama yeni bir boyut getirmem gerektiini dndm. Martha bana yardm
edebilirdi.
"Eski kars m?" Yzn ekiterek bilgisayarna bakt. "Burada byle bir bilgi olacan hi
sanmam."
"Burada ie bavurduunda kars olarak gememi olabilir."
"Ne yapacaksn eski karsn?"
"Belki sana aptalca gelecek ama... dndm ki, kadnlara neden bu kadar dmanlk
beslediini eer anlayabilirsem... yani, dnsene annesi yanda bir kadndan byle hn
alacak kadar kinin nereden geldiini renebilirsem, belki ona kar daha anlayl olabilirim."
Martha glmsedi. "Aratrmaya devam, ha?"
"Bir erkei eski karsndan daha iyi kim tanyabilir?"
Belki de bir eski dans partneri tanmaya balamt bile.
O kadar arbal ve kibar grnyordum ki, kadn beni tereddtsz ieri ald. Ufak tefek bir
kadnd. Ad Karen'di. ok ince telli ve zor ekil alan cinsten salar, yzn olduundan daha
sarkk gsteriyordu. Ama yz yine de yaadklaryla ypranmt. Btn bunlar bir kenara,
irkin bir kadn deildi. Daha Jerry'nin adn sylediim anda yz deiiverdi. ri gzleri,
rkek dudaklar ve elmack kemikleri kaslp kald.
"Aman Tanrm! Onun adn duymaya bile tahammlm yok. Onu
49
unutmak istiyorum. Onu... ondan bahsetmek istemiyorum. Aman Tanrm, ltfen... ltfen, beni
bu ie kartrmayn."
Ona Jerry ile olanlar anlattm ve kadncaz ban sallad. "Bakn..."
"Adm Linda."
"Linda, o yle korkun bir insandr ki, sizi sadece dans pistinde frlatt iin anslsnz. Bu
nefreti her geen gn daha da artyor."
Evin kapsndaki zincir ve kilitlere gzm kayd.
Karen durumu onaylarcasna, "Posta kutusunda adm bile yazl deil," dedi. "Telefon
numaram da rehbere koydurtmadm. Yine de her telefon alnda korkuyorum. u striptizci
kz bulduuna ok memnunum. Avukatm boanrken baz haklarm savunacak oldu ama
Jerry o kadar... o kadar irkin eyler yapt ki, her eyi ona brakp zor katm. Oradan
kurtulduuma nasl mutluyum bilemezsiniz."
"Demek striptizci," diye mrldandm. "Demek bu adamdan kurtulmann tek yolu, baka birini
bulmas."
"Yok. Onu kimsenin bana sarmak istemem, yanl anlamayn. Ama kolay kolay insan
brakmaz." Ban iki yana sallayarak dudan srd. "O k evi ve iki arabasn da hi
anlayamyorum. Geri, boanrken benim paym da ald ama yine de nasl para bulduunu

anlayamyorum. O kadar ktdr ki. nsan kullanr, inatdr, takntldr. Giderek de daha
beter oluyor. u anda yaadm iin kendimi ansl sayyorum."
Ayaa kalktm. "ok teekkrler. Pek armadm diyebilirim ama yine de dehet verici. Bu
benim dans olayma farkl bir boyut getirdi."
Oradan ktmda, Karen'in titrek, yumuak sesi kulaklarmdan uzun sre gitmedi. ki kzm,
onlarn mutlu birer evlilik yapm olduklarn dndm. Uzaktaydlar, can skc kocalar ve
kent dnda evleri vard ve btn bunlar iin Tanr'ya krettim.
50
Jerry Snyder'in evinin nndeki dar cadde hi bo kalmyordu. Bahede alrken kullandm
eski yamurluumu ve tenis ayakkablarm giyerek kocakar earbm taktm. Arabam yarm
blok tede park edip yrmeye baladm. Sokaktan gelip geen insanlara hi aldr
etmiyordum bile. Spreyim avucumun iindeydi, ve elim yamurluumun cebindeydi.
Apartmann girii terk edilmi bir film setine benziyordu. Gri boyas anm, yine gri metal
posa kutular eskimi haldeydi. Kl tablalarnda sigara izmaritleri ve yerlerde el ilanlar vard.
Posta kutularnn stndeki yrtlm etiketler, hangi katta kimin oturduuna dair yegne
ipucuydu. Bilmece zer gibi harfleri yan yana getirmeye altm bu zorlu i beni ok byk
bir umutsuzlua srkleyebilirdi ama o anda hi umutsuzlua kaplmadm. Tabii ki, Jerry
Synder ad hibir yerde yazl olacak deildi. Sadece bir dier isim dikkatimi ekti: Rider. Bu,
Snyder ile kafiyeli bir isimdi ve tam ma-olarn seecei bir takma isim olabilirdi. ki arabas
ve iki ayr hayat olan bir ruh hastas.
Krmz yanakl, iko ev sahibesi kaytsz davranmt. Televizyonun karsna drt tane
ocuu oturmu ve onlarn szlanmalarna da pek aldrd yoktu. Ters baklarndan bana pek
yardmc da olmayaca anlalyordu. Ben yine de, oluma maalesef babasnn ldn
bildirmek iin geldiimi ama gndz bu saatte onu nerede bulabileceimi bilemediimi
syledim.
Kadn ackl hikyemden pek etkilenmemiti. Ama apartmann-daki emniyet kurallarna ve
yasalarna pek aldrd yoktu. Adnn Rider olduunu syledim.
"Pek sk sk gelmez ama kirasn dzenli olarak der."
"Bunu duyduuma sevindim... yani, kirasn dzenli olarak dediine sevindim demek
istiyorum."^
Dnyann en salak annesiymiim gibi bana garip garip bakt. Ri-der'n sk sk ortadan
kaybolmasndan -o da benim gibi, doal olarak- kuku duyuyor olmalyd. Bana yedek
anahtar verdi. Pis merdivenlerden kat ktm ve dokuz numaral kapnn nnde durdum.
erisi de en az dars kadar bakmszd. zerine irkin bir ekose rt atlm, bacaklar krk
bir kanepe odadaki tek mobilyayd. Az tedeki minicik mutfak nispeten temiz saylrd ve
kk bir mikro
51
dalga frn bile vard. Dolaplarda kahve paketleri ve ucuzluktan alnm mutfak aletleri, tabak
anak gibi malzemeler hi almamt. Mikro dalgann tabaklar da epeyce yeni grnyordu.
Alt dolaplardan birine adamakll iki stoku yaplmt. Eski model buzdolab dondurulmu
yiyeceklerle doluydu -hepsi dk kalorili gdalard.
Bu odaya baka bir oda daha alyordu. Yatak odasnn kapsn aralarken dizlerim titredi.
Duvarlar kadn fotoraflaryla kaplanm gibiydi. ou iren porno fotoraflard; insann hi
aklna gelmeyecek cinsten. Jerry'nin eski karsnn da masum vesikalk resimleri bunlarn
arasnda aslyd. Ve, Foxy Chics'de tartt kzn bir sr siyah beyaz fotoraflar vard.
Bunlar kz sahnedeyken ekilmi olmalyd.
Dier tanmadm ama gerek kadn fotoraflar da zincirlenmi, kamlanm, tecavz
edilmi dehet verici pozlarda sra sra aslmt. Bir yllktan kesilmi olduu belli kk bir
vesikalk fotoraf daha vard. Glmseyen gen bir kz. Yine gerek fotoraflardan bir
tanesinin nnde tylerim diken diken oldu: Sadece bir ocuktu! Kadnlarn yzleri ehvetten
deforme olmu gibiydi. Ve birden, deri bir maskeyle yz rtl bir kadnn iki yana am
olduu bacaklarnn arasnda kendi fotorafm grdm. Siyah beyaz bir fotoraft. Kendini
orada grmek gerek bir oktu. Bu fotoraf nereden aldn anladmda kalbim daha beter

arpmaya balad. alanlarn aylk dergisinde iki yl nce 'Yln alan' seildiimde
yaynlanan fotorafmd. Ben de kk de olsa, bu albmde yer almtm.
Yatak odasndaki dolapta yine sadist-mazoist birtakm resimleri bir kenara itip kullanlmam
mermiler, koca koca sapl baklar ve akya benzer aletler buldum. Av baklar da olabilirdi.
Ama tabanca yoktu. O gn giymi olduum cinsten eski psk bir sr giysi, asklardan
cesetler gibi sarkyordu.
Kapy tekrar kilitleyerek oradan ktm. Ev sahibi acaba Rider'a annesinin ziyaretinden
bahseder mi diye dnyordum.
Ben kendim iyi bir vatanda olarak polisi aradm. Sonunda beni bir kadn dedektife baladlar.
Jerry'nin kantlanabilir bir olay olmadka btn bu sylediklerimin hibirini bir su unsuru
kabul
52
edemeyeceklerini syledi. Ancak bir pornografi etesiyle ilikisini aratrabileceklerinden
bahsetti ve Jerry'nin adn vermemi istedi. Bana ikide bir 'hanmefendi' diye hitap ediyordu.
Telefonu suratna kapadm.
Karen'in klk deitirmesi kolay olacakt. Yzne bembeyaz bir pudra srp bol makyaj yaptk
ve salarn at kuyruuyla topladk. yice serseri havas yaratabilmek iin ona bir de deri ceket
aldk. Ben sar bir peruk taktm. Kzm on sekiz yama bastnda heves edip alm ve
evlenirken de evde brakmt. stme bama da elimden geldiince uygun bir eyler buldum.
Foxy Chics'de alan hard rock, insann kulaklarn trmalyordu. Portnoy'un Yeri bunun
yannda hi kalrd. Jerry'nin kz arkadan, sahne klar uzun kzl salarna vurur vurmaz
tandm. Gsterilere fazla armadm nk bu kzlarn yaptklar grdm porno
fotoraflaryla kyaslandnda ufak tefek cilveler saylrd. Yine de, ekmek paras iin hastalkl
ruhlarn bir yansmasyd.
Tiffany ile konumak zor olmad. Gsteriden sonra stsz vaziyette erkeklerin masalar
arasnda dolamaya baladlar. Elli dolarlk banknotu ona gstererek dikkatini ekmeyi
baardm. Belki lez-biyenler de ara sra buraya dyordu. Pek sanmyordum ama eer benim
iin etraftan yle dnecek olsalar bile buna aldracak deildim.
Karen'le onu yaknda bir lokantaya gtrdk ve arka taraflarda bir keye oturduk Herkese
uruplu dondurmalar ben smarladm. Ona Jerry'nin bize yaptklarn anlattk. O da Jerry'nin
kendisine yaptklarn anlatt. Bunlar ok daha korkuntu. Hem de ok daha korkun. Kadnn
ne kadar korktuu belliydi. Bu gezegenden kamaya hazrd. Ona Jerry'nin gizli snanda
nasl bir kan kokusu aldm anlattm.
"Onu durdurmamz gerek," dedim.
Tiffany dondurmasnn dibini kakla syrrken "Siz de benim dndm eyi mi
dnyorsunuz?" diye sordu. "Buna cesaret edemem."
53
"Tabancay ben satn alacam," dedim hemen. "Bunu nasl yapacam biliyorum. Yerini
biliyorum. Dkkndaki adam halledebileceini syledi. Ne demek istediyse. Benim gibi yalnz
yaayan orta yal bir dul kadnn kendini koruma gereini duymas ok doal. Jerry'nin
dairesini de temizleriz. Anne Rider bunu halleder. Ev sahibinin de onun evden ayrlm olmas
umurunda bile olmaz. Polis sizlere bir eyler sorabilir. Akllca cevaplar verin."
"Ama..." Karen'in yznde ilk kez bir umut parlamt ama hl korkuyordu. "Jerry ile o
gece dans ederken olanlardan sonra ona bir ey olursa, seni de pheliler arasnda..."
Bam sallayarak bu konuyu hemen kapattm. Hikyeyi gayet gzel oturtmutum ve bunu
bozmayacaktm.
"Bunun iin endie etme. Dostlarmn hep syledii gibi, birini aalamak amacyla dans
etmek, o insan ldrmek iin yeterli bir sebep saylmyor. Tanr akna, zaten bunu herkes
unuttu gitti artk. Herkes."
54
E DETRME
en t
Sf

a t
Bernardo dn hareketini tamamlayp hzl bir geiler karlkl yrme pozisyonunu ald.
Nadine her zamanki gibi mkemmel bir uyum iinde onunla birlikte adeta kayyordu;
Amerikan valsinde kusursuzdu- zellikle Beanbag denilen bu garip isimli dansta stne yoktu.
Bu arada, Dr. Forbush'un ciddiyetle uyard amfizemine ramen nefesi bile tkanmamt.
Jrinin nne uarcasna geldiler ve Bernardo jrinin onlar itenlikle onayladn hissetti.
Kalbi yerinden frlayacakt. Kazanacaklard! ki yl nce Byk Gm Kupa'y almlard. O
zaman, dln parayla ilgisi yoktu ama Bernardo artk bunun da zaman geldiine inanyordu.
Vancouver Yarmas'nda son deerlendirmenin vals ile yaplacana karar veren Program
Yneticisi'ne nasl kredeceini bilemiyordu. Yarma krk ya zerindekilerin katld bir
yarmayd, ve bu da dans seimini aklyordu. Bernardo da krkn gemiti; hatta, elli drt
yandayd ama yarma formuna krk alt yanda olduunu yazmt.
Hl ok hzlyd ve vcuduna hakimdi. Kendisinden on ya kk olan kars bile onun iir
gibi dansna ayak uyduramazd.
Sonular beklerlerken, Bernardo srekli terliyordu; bunun yorgunluktan ok heyecandan
olduunu biliyordu. Nadine buz gibi parmaklaryla onun elini kavramt. kinci ilan edilmeleri
zerine, parmaklarn gevetti.
55
Kent merkezindeki Motor Oteli'ne dnerlerken, otobste Nadine sululuk duygusuyla
bzlmt. dl kardklarnda hep bu duyguya kaplrd. Dans yeteneinden, Bernardo
kadar emin olamyordu. Bernardo ise, kendini, oktan bir sonraki yarmann umutlarna
kaptrmt bile. Eyll aynda Hawai Yldz Balosu yarmas vard.
"Sheraton'da olacak," dedi. "Waikiki kysnda. Kathy ve Gene bizi zorlayabilir. Lowry ifti de.
Latin ampiyonasn kazanan ift, hatrladn m?"
Nadine ona cevap verirken sesindeki tatszln farkndayd. "nce Dr. Forbush ile grmem
gerekecek. Bana birtakm tedaviler uygulayacandan bahsetmiti."
"Forbush geri zeklnn teki," diye Bernardo terslendi. "nce kronik bir yorgunluktan
bahsediyordu, imdi amfizem diyor. Haftaya deli dana hastalna yakalandn syleyecek."
Glmseyerek Na-dine'nin omzunu svazlad. ki sra nden bir kadm dnp onlara bakt.
Ban eviriinde ve sar salarnn dalgalanmda tandk gelen bir ey vard sanki.
Nadine otele varr varmaz yatp uyudu. Bernardo ise, sinirleri ok bozuk olduu iin
uyuyamayacan biliyordu. Otelin barna inip bir kadeh bir ey imeye karar verdi. Aynann
karsnda kendini yle bir inceledi. Fena deil, diye dnd. Hafif hafif bymeye balayan
gbeini hl gizleyebiliyordu -gzlerinin altnda oluan torbalar da. nce bir byk brakmt,
ve bunu ok beeniyordu. Ona bir Latin havas veriyordu. Adnn sonuna ekledii "o" harfi
gibi.
Otelin kck barnda kii vard; biri de otobsteki sarnd. Bernardo onu yarmalardan
birinde grdnden emindi ama krkn stndeki yarma iin kadn ok gen grnyordu.
Bernardo kadnn tabure kadar tesine oturarak bir martini syledi. Kadn ona
glmseyerek, "Sizi kutlarm," dedi. "Birincilii alacanzdan ok emindim." Bernardo'nun ii
pr pr etti. Hemen kadnn yanndaki tabureye kayd. Kadnn ad Angelica'yd. Pro-Am
yarmasnda partneri Theobald'm kendini gstermek abalar yznden onun figrlerini
bastrmaya altn ve bu yzden derece alamadklarn anlatt.
"Bu ok yanl," dedi Bernardo anlayla. "Bir dans hocam vard ve bana yle demiti. Erkek
iin erevesidir ama kadm erevenin iindeki resimdir."
56
"Theobald Kessler deil ama! O hep resmin btn olmak istedi. Bu yzden de artk ayrldk."
"yle mi?" diye Bernardo ilgilenmeye balad. "Theobald elinde oynatabilecei bir partner
aryor. Ona emirler verecek, partneri de boyun eecek. Zaten dans falan da deil. Askerlikten
gelme." Kadm, Bernardo'nun gzlerinin iine bakarak, "Sizin partnerinize byk sayg
gsterdiinizi fark ettim," dedi. "Ayn zamanda da einiz herhalde?"
"Evet," dedi Bernardo biraz keyfi kaarak.
"ok yazk," dedi kadn akayla. "Ben de bir partner aryordum!" Ve aka olduunu daha da

vurgulamak istercesine gld.


"Peki Theobald ile siz..."
"Neyse ki, evli deildik. Hibir bamz yok." Kadm kirpiklerini krptrarak ona bakt. Gzel
bir kadm saylmazd. Burun kemii olduka heybetliydi, ve bal rengi gzlerinin kenarlarnda
binlerce krk vard. Ancak, ilk bakta vcudu kusursuzdu. Mkemmel! Bernardo,
Nadine'nin giderek ok abuk yorulduunu dnerek, kadnla daha da ilgilenmeye balad.
Birden Nadine'den bahsetmeye baladn fark etti.
"Karm hasta... ya da kendini yle sanyor. Srekli yorgun ve doktorumuz nabz atlarnn ok
dk olduunu sylyor... onun bir kardiyologa gitmesini nerdi. Ekokardiogram ektirmesi
gerekiyormu. "
"imdi karnz nerede?"
"Uyuyor. Saat ka oldu?"
"Onu eyrek geiyor."
"Ne demek istediimi anlyorsunuz, deil mi?" Bernardo kadnn kadehinin boaldn fark
etmiti. "Bir tane daha smarlayabilir miyim?"
Kadn smarlayabileceim syledi, bunun zerine Bernardo kendi ikisini de tazeledi.
Vancouver'in evresinin ne kadar gzel olduundan bahsettiler; kadn, odasndan nefis bir da
manzaras grndn, Bernardo ise, otel odasnda perdeleri bile amadklarn syledi.
ki kadehten sonra, Bernardo manzaray kendi gzleriyle grmt. Angelica, batan karc
bir tango alarak kollarn ona doru
57
amt. Bernardo pencerenin kenarnda duruyordu. Dnd ve kadnn parmaklaryla onu
ardn grd. Hemen onun kollarna uzand ve dans etmeye baladlar.
Nadine aresiz bir tehisle geri geldi. Hastal iin kesin bir ila yoktu ve Forbush ona bir
reete bile yazmamt. Sadece birka hafta dinlenmesini sylemiti. Nadine kocasnn bu
haberle byk bir d krklna urayacan biliyordu. Hawai yarmasn karacaklard, ve
Bernardo tropikal lkelere kt.
"Doktor onu araman istedi," dedi Nadine.
"Tabii," dedi Bernardo karsnn incecik, zarif vcuduna sarlarak. "Hawai iin hi zlme. San
Francisco'daki yarmaya kadar dzelirsin. Orada hep ansl olmuuzdur. Hatrlasana!"
"Evet, 89 ylma Meringue yarmasnda ilk kupamz almtk."
"Latin danslar geri geliyor. Samba ya da Mambo yapabiliriz." Bernardo keyifli grnyordu.
Karsn hafif bir Latin figryle dndrrken, bir yandan da mzii mrldanyordu. Nadine
glmsedi. Bernardo bir figr daha denerken, hareketlerinin ok yumuak ve ar olmasna
ramen Nadine soluk solua kalmt.
"zr dilerim, hayatm. Bugn yeterince yorucu bir gnd."
Bernardo hemen, "Ah, evet... tabii," dedi. "Bu akam erken yatmalsn, Pavlova."
Nadine tekrar glmsedi. Kocas oktandr ona bu takma ismiyle
hitap etmemiti.
"Ben de Gene ve Kathy'yi grmeye giderim," diye devam etti Bernardo. Bakalm, San
Francisco'ya gidecekler mi? Masraflar paylaabiliriz."
Bernardo arkadalarn grmeye gitmedi. Gndzden onlarla konumutu ve kent dna
akrabalarna ziyarete gideceklerini biliyordu. Angelica'nn bir hafta nce getii Philadelphia
Oteli'ne gitti. Angelica'nm belli bir mekn yoktu ve Bernardo'nun bulunduu yer onun iin o
sralar en uygun yerdi.
O gece Bernardo'nun kendisiyle kalmasn istedi ama Bernardo karsna bunu
aklayamayacan syledi.
58
"Ona yeni bir partnerin olduunu syleyebilirsin!" dedi Angelica mark bir sesle.
Bernardo byk bir aknla dmt. "Bunu asla yapamam!" dedi. "Ona o kadar ok ey
borluyum ki... sekiz yz binden ok." Pimanlkla ekledii bu szleri aklama gereini duydu.
Dans yarmalarndan para kazandklar yoktu ama tek meslekleri buydu. Dolaysyla,
yaamak iin baka bir gelir kayna artt ve Nadine'nin parasyla on sekiz yldr yayorlard.

Onun annesiyle babasndan kalan yklce bir miras vard.


Angelica bu yky dinleyince, ona hak verdiini syledi. O da danslkla para kazanamad
iin ek iler yapyordu. Barlarda alyor ve arada srada mzikallerde koroda ark
sylyordu. "Aslnda, gzel bir ift olurduk," diyerek ban Bernardo'nun omzuna koydu.
Yz aydnlanvermiti sanki. "Yarn neden u Rosetta'ya gitmiyoruz?"
Bernardo bu oynamalarndan dolay gecikmelerine mazeret uydurmakta hi zorlanmyordu.
Karsna emekli danslarn gittii bir kulbe takldn sylemiti ama o gn ehirdeki
Rosetta adl kulbe gitti. Angelica siyah saten giysileriyle son derece kvrak ve ho
grnyordu. lk dans Mambo'ydu. Cross Rocks, Chase ve derken daha yakn danslarla
Bernardo kendinden gemiti. Sanki kollarnda tuttuu Gm Kupa'yd.
Ertesi sabah Dr. Forbush ile randevusunu yine de ihmal etmedi. Adam epeyce yalanm
grnyordu.
"Aslnda sorun kalbinde," dedi doktor. "Yeterince kan pompa-layamyor. Ve bu yzden abuk
yoruluyor. Onun zellikle stresli yarmalara katlmamasn ve daha az dans etmesini nermek
zorundaym."
"Anlyorum," dedi Bernardo zntl bir sesle.
"Ona doruyu sylemeye cesaret edemedim. Sanrm, bu neriyi senin getirmen daha uygun
olacak. Bu konu ikinizin hayat."
Bernardo oradan karken Nadine'nin bir dahaki sefere randevusunun ne zaman olduunu
sordu. "Ben maalesef artk emekliye ayrlyorum," dedi doktor. "Ho, bundan memnunum ama
sizin iin, hemirem yeni bir doktor tavsiye edecek."
Nadine, kocasn endie iinde bekliyordu ama onun yzn grr grmez kendi yz de
aydnlanverdi.
59
"Yaknda hibir eyin kalmayacak," dedi Bernardo. "Sadece geici bir durum. Tek yapman
gereken eski gcn tekrardan kazanman." "yi ama bunu nasl yapacam?"
Bernardo azn yayarak gld. ncecik by sanki uzuyormu gibi grnd bir an iin. "Nasl
m? Tabii ki, egzersiz yaparak! En gzel egzersiz nedir, karcm? Dans!"
Nadine bir an iin umutsuzlua dt ama ayn anda da kendini kocasnn kollarnda buldu.
Hzl bir vals ile adeta yerden ykseliyordu. Soluk solua kalmt ama Bernardo bunu fark
etmemi grnyordu.
"Yarn balyoruz," dedi. "Rosetta'ya gideceiz. Yepyeni fikirlerim var. Samba! Borto Fogos'un
bir versiyonu. Bekle ve gr!" Bir kahkaha atarak karsn kucaklad.
O gece dans salonundaki orkestra Samba almad ama iki mthi Latin dans ald. Rumba!
"Jealousy"nin bir tr tango versiyonuydu. Bernardo, Nadine'nin kollarnda sendeleyerek ona
uymaya almasn ve kadncazn alnnda biriken ter taneciklerini grmezden geliyordu.
Nadine bir ara vermek istediinde de, onu Jazz mziiyle dans etmeye zorlad. ylesine
karmak figrler yapyordu ki, herkes pisti boaltt. Bu, Rosetta'da pek rastlanan bir olay
saylmazd. Onlar alklayanlar da oldu ama Bemardo bunu bile duymuyordu. Kulaklarnda
ziller alyordu.
O gece Nadine otele dner dnmez yine kendini yataa att. Bernardo bir ara Angelica'y
aramay dnd ama Angelica bulumak isteyecekti ve yine dansa gideceklerdi. Vazgeti.
Kendine bir kakao yapp televizyonda ma izlemeye koyuldu ve orada uyuyakal-d. Ne rya
grd? Ne grebilirdi ki?
Sabah Nadine yataktan kalkamayacak durumdayd. Zayf bir sesle zr diledi. Btn gece
kaslar armt. Ancak o gn muhasebecisiyle randevusu vard ve Bernardo'nun onu
aramasn syledi.
Bernardo muhasebeciyi aramaktan daha iyisini yapt: Onu grmeye gitti. Mr. Homagel,
Nadine'yi yllardr tanrd ve onun srdayd. Nadine'nin saln merak etmi, Bemardo da,
"Zavallck bir kalp sorunu yayor," demiti. "Elimden geleni yapyorum." Nitekim bu
doruydu. Hofnagel paraya ihtiyalar olabileceini dnerek daha epeyce paralar olduunu
syledi. Bernardo'nun iine su serpilmiti, zira adam ortak hesaplarndan sz etmiti.
60

Muhasebeciyle ii bittikten sonra Angelica'y grmeye gitti. O Rosetta'ya gitmek istiyordu ama
Bernardo bunun pek akllca olmayacan syledi. Ancak, Angelica'nn onun kollarndan
syrlarak otel odasndaki eyalar oraya buraya itmeye balamt. Haly da kaldrmaya
kalktnda, yere skca yaptrlm olduunu fark etti. Hi vazgemeye niyeti yoktu.
Kkrdayarak ayakkablarn kard; Bernardo'ya da ayn eyi yapmasn syledi. Angelica'nn
hi yanndan ayrmad teybindeki arklarla iki saat kadar durmakszn dans ettiler.
Nadine o gece dansa ara verdikleri iin memnundu ama Bernardo buna izin vermeyecekti.
"Egzersiz!" diyordu. "yilemek iin yapman gereken tek ey bu! Unutma, San Francisco
yarmasna sadece hafta kald."
Rosetta'ya Vorhees adnda yeni bir orkestra gelmiti. Swing dans da bylece geri gelmiti.
Davulcu lgnca mzie kaptrm, orta yal insanlar da kendilerini bu nostaljiye kaptrmt.
oluk ocuk onlarn haline glyordu ama Nadine ile Bernardo gecenin yldzlar olmutu.
Bernardo karsn havalarda uurarak en lgn numaralan yapyor ve iki kuak ncesinin
swing dansnn kendince gelitirdii figrleriyle tam bir gsteri sergiliyordu. Nadine panie
kaplmt. Bir ara kocasnn kulana, "Yapamayacam," diye fsldad.
Bernardo onu duymazdan geldi. Ancak, dans biter bitmez onu eve gtrd ve ikisi de huzursuz
bir gece geirdiler.
Ertesi sabah Terps'deki dans salonuna, San Francisco yarmas iin egzersiz yapmaya
gideceklerini syledi.
Nadine, "Yapamam," dedi.
"Elbette, yaparsn. Bak, ben de ne kadar yorgunum. Ama sadece on gnmz kald.
almazsak tempomuzu kaybederiz! Bu da, yarmay kaybetmemiz demek olur!"
"Bu yl krkn stnde gruplar iin ayr bir yarma dzenlenmeyecek. Yirmili genlerle mi
yaracaz?"
"Bizim deneyimimiz fark yaratacak, sevgilim. Ama almamz art!"
Vorhees'den sonra Rosetta'da klasik bir dans orkestras alyordu. Bu orkestrayla da hi
durmadan dans ettiler. Nadine artk gzlerinden yalar akarak ona ayak uydurmaya
alyordu.
61
Cenaze ok grkemliydi. Kathy ve Gene Stevens, Mr. Hofnagel'in de iyi bir tren iin para
harcamay kabul etmesi zerine, tm organizasyonu stlenmilerdi.
Cenaze evinde biri, Nadine ile Bernardo'nun kazandklar on be tane dl tabutun stne
koymay nerdi. Gene bunu biraz abartl buldu ama yine de kupalar getirildi. Dans Topics
dergisinin sahibi Conrad Williams vg dolu duasnda, lnn ardndan bir ilahi yerine daha
ok dans akndan bahsetti, ama buna kimse fazla aldrmad. Williams, "Bernardo'nun dansa
yreini vermi bir insan olduundan kim kuku duyabilir?" dediinde Kathy Stevens
gzyalarn koyuverdi.
Mezarla kadar cenazeye elik eden bir dzine araba arasnda, yal dul iin Theobald
Kessler'in limuzin arabas da yer alyordu. Dardan bakan biri iin, Nadine'nin omzuna
kolunu atm olmas sadece bir teselli gibi grnyordu. Kimse Nadine'nin yzndeki gizli
tebessm fark etmedi bile -limuzinin hal deli zemininde onlarn ayaklarnn uyumlu
hareketini de kimsenin fark etmesi mmkn deildi.
62
SABAHA KADAR DANS
t e n
a n
O) u
Old
Maria bir ka blok teden bile Jpiter Dans Kulb'nn klarn grebiliyordu. Scak, boucu
gecenin havasn yaran uzun k huzmeleri gkyzne doru uzanmt. Sahil yolunda
arabasna bir park yeri arad ve direksiyonu kalabalk yan sokaklardan birine doru sola krd.
Kk Ford Escort arabasn kk bir bolua sdrmaya alrken tamponunu kaldrma
arpt. i burkularak, aabeyi Hector'un ona araba kullanmak iin ne kadar boa aba sarf

ettiini dnmeden edemedi.


n koltuun arasna sktrd antasn ald, dikiz aynasndan yle bir kendine bakt.
Etraftaki bar ve otellerin klaryla arabann ii gayet gzel aydnlanmt. Arabadan kt ve
kaplar kilitledi. Kaldrmlar turistlerle doluydu; bu tipleri tehlikeli olanlardan ayrt etmek
kolayd. Maria antasn sapndan sallaya sallaya yoluna devam etti. Keyi dnd, l l
aydnlatlm otel ve restoranlarn nnden geti. Yaz sezonu tam olarak balamadan, her taraf
neon klaryla donatlmt bile. Yeni, yksek topuklu ayakkablarndan duyduu rahatszlkla
yzn buruturarak ilerledi. Okyanustan doru, Gney plajn yalayp geen scak rzgrla
terlediini hissetti. Sadece birka mil tede doup bydne inanmak zordu. Maria
tavandaki pervanenin sadece scak havay dndrd o korkun yaz gnlerini hatrlyordu.
Ailenin dier yelerinden farkl ola63
rak, baka bir ehirde yaamay semiti. Dnyann sadece bu anayol ve etraftaki komulardan
daha ok ey barndrdn, serin geceleri olan ve sabah imlerin zerinde kralar oluan
yerler olduunu fark ederek evden ayrlmt. imdi yine doduu yerdeydi. Jpiter Kulb'ne
iyice yaklamt. Mercan pembesi iki katl alak binann ince uzun pencereleri vard ve her
kesinde, ge doru evrilmi lambalar yanyordu. Gezegen, kuyruklu yldz ya da yldz
eklindeki dekoratif neon klar duvarlara vuruyor ve gz alyordu. Kapnn nnde arabalar
ift sra halinde park etmiti. Ama henz saat erkendi ve bu kuyruk daha da uzayacakt. Maria
kulbe yaklatka kaln bir bas sesiyle kaldrmn bile titrediini hissetti.
Portekizce konuan bir iftin arkasnda durarak kuyrua girdi. Sandaki duvar metal bir
malzemeden yaplmt ve ayna gibi yansyan grntsn bir kez daha kontrol etti. Ksa, sade
bir siyah elbise giymiti. Siyah topuklu ayakkablar ve siyah naylon oraplar da bu kyafetini
tamamlyordu. Boynunda altn bir kolye, kulanda altn kpeler ve kolunda ince altn bir
bilezik vard. Hibir ekilde abartya kamamt; ne fazla cretkr ne fazla ak sak ne de
fazla darack bir elbiseydi. Ne de ar bir ekilde kabark, bukleli ve frapan bir sa modeli
vard. Uzun sar salarn arkadan bir at kuy-ruuyla toplamt. Sadece bu yeni sa rengine
henz alamamt; peruk takm gibi grnyor olmalyd.
Sra ilerledi ve giedeki kadna yirmi dolar uzatt. Giri paras olarak ne kadar da oktu. Tam
yirmi dolar!
Parman siyah mrekkebe benzer bir eye bastrdlar ve kuyruktaki insanlar bir kapdan
ieriye doru ilerlemeye baladlar. Maria bir an, planda deiiklik yapmak gerekecek, diye
dnd. Kapda iki iri kym adam vard. Talanm blucinleri ve kulbn amblemini tayan
beyaz polo gmlekleriyle, her geeni sessizce izliyor, daha ok erkeklere ellerindeki metal
dedektrleri tutuyorlard. Maria, kadnlarn daha kolay getiini grerek memnun oldu.
Kendisi de kapdan rahata geti. Derken, geni hal deli merdivenlerden st kata kan
insanlar saa sola dalmaya baladlar ve etraf biraz boald. Mzik bu noktada artk
dayanlmaz olmutu; Maria neredeyse elleriyle kulaklarn rtecek oldu. Yukarda k, grlt
ve dans eden insanlarla ba dner gibi oldu ve itie kaka
64
ilerleyen kalabaln arasndan syrlarak kenara ekildi. Derin bir soluk alarak kendini ortama
altrmaya alt.
Drt tarafndan drder basamakla inilen ukur bir alanda bir pist ve ayrca, farkl ykseltilerde
drt ayr pist vard. Btn bunlarn evresinde de masa ve sandalyeler bulunuyordu.
Duvarlarn dibinde ise, upuzun barlar yer alyordu. Ayrca, kaln krmz kordonlarla
blnm, zel izleyicilere ayrlm oturma yerleri vard. Disk jokey, pistlere doru bakan
caml bir odann iinde, kulaklklarn takmt. Bahvan blucininin gsnde eitli bayrak ve
benzeri renkli yaptrmalar vard. Pistte her cins, boy ve rktan insan mziin temposuyla
sallanp duruyordu. Boyunlarnda ya da kollarnda parlak bantlar vard. Mzik o kadar
grltlyd ki, Maria arklarn hangi dilde olduunu bile anlayamyordu. Sadece dans
edenlerin kann kaynatan bir tam tam sesi duyuluyordu. Maria, Afrika topraklarnda binlerce
yl ncesinden insanlarn lm, yaam ve av ayinleriyle kutlamalarndan bu yana kuaklar
boyu gelen bir dans geleneiyle, birden gznn nne bir dans getirivermiti.

Ama sadece, ylesine bir an.


Sonra bir sre etrafna bakmarak insanlarn yzlerini inceledi. Kimisi mutlu ve neeli, kimisi
ii iine smaz bir heyecanla cokulu. Kalabaln bir ksm ise, gidecek baka bir yerleri
olmad iin buraya gelmi, duyarszca bir kenarda oturan insanlard. Maria lisedeyken her ay
dzenlenen danslara gitmekten nasl utandn hatrlad. Olanlar ok hava atar, kzlar ok
dedikodu yapard. Kendini bu ortamda hep dlanm hissederdi -tpk bu gece burada olduu
gibi. O u anda evinde kiralk televizyonunu izleyerek mikro dalgada patlatt msrlarn yiyor
ve Vermont'a tanabilecei gnlerin hayaliyle avunuyor olacakt.
Ama buraya gelmek zorundayd. Buna mecburdu. Baka ans ve seenei yoktu.
te orada... kordonlarla ayrlm blmde, uzak bir kede bo bir masa vard. Kocaman bir
masa ve rahat koltuklar. Jupiter Kulb o gece dolup tayordu ama o ke bu kalabaln
dnda kalm gibiydi. Oray kim ayrttysa, henz gelmemiti.
Maria, yuvarlak kubbemsi tavana kadar ykselen bir stuna dayand. Tepesinde gezegen,
kuyruklu yldz ve yldz eklinde neon
65
klar yanp snmeye devam ediyor; mzik kesintisiz olarak, bir melodiden dierine
geiyordu. Btnyle her eyden ba armaya balamt. Nasl olup da...
Kulann dibinde bir ses duydu.
Dnd. ki kulanda kpeleri olan, kei sakall, kulbn amblemini tayan polo gmlekli bir
garson elindeki iki tepsisini ona doru uzatmt. Eilip, "Size bir ey vereyim mi?" diye
bararak Maria'ya sordu.
"Tabii," diye Maria da ayn ekilde bararak cevap verdi. "Bir soda! Kam da isterim!"
Garson bayla onu anladn belirterek dnd ve kalabaln iinde kayboldu. Maria yerinden
kmldayacak olursa, garsonun onu bulmasnn zor olacan dnd. ok susamt ve daha
gece epeyce uzun srecekti. Garson dnene kadar beklemeye karar verdi.
te, kalabal yararak garson geliyordu bile. Maria ieyi ald.
"Yedi dolar," diye garson bard.
Yedi dolar... Maria ieyi tepsiye geri brakt, antasn ap sekiz tane teklii tepsiye koyup
ieyi geri ald.
Garson glmseyerek tekrar ona eildi. "Buralarda yenisin galiba."
"Evet."
"Elenceli bir yerdir, ama kendine dikkat et."
"Neden?"
Garson omuz silkerek geri geri uzaklat. Maria sodasn yudumlayarak etraf izlemeye devam
etti. Kula da mzikteydi. Soday bitirince, yanndan geen bir garson kzn bo tepsisine
ieyi brakt, antasn omzuna aprazlama bir ekilde asarak piste gitti. Tek bana dans
etmeye balad. Arada birileri ona katlyor ve birlikte dans ettiklerini sanyorlard. Geri, bu
Maria'nm da houna gitmiti. Elencesine, mantkszca ve lgnca birtakm hareketler yapyor
olmann keyfi, tm dertlerinden uzaklamann rahatl... bu tr kulplerin neden bu kadar
tutulduunu anlamaya balyordu. Grlt, neon klar ve ikiyle bir an iin olsun gnlk
yaantnn dna kmak iin ideal bir yerdi.
Maria gece boyunca kordonla blnm alandaki bo masadan gzn ayrmad. Masa botu.
Hep botu.
66
Ertesi sabah niversite hastanesinin altnc katnda hasta raporlarn elden geirirken, esneyip
duruyordu. Hastane Jpiter Kul-b'nden on mil kadar kuzeye dyordu. Maria nc
kahvesini imi ama henz aylamamt. Sabah ikiye kadar kulpte dans etmi ve iki soda
daha imiti. Alkol almamt ama aznn tad berbatt. Kulaklar hl uulduyor, ayaklan da
szlyordu. "Maria?"
Maria ban kaldrd. Koyu renk bir dpiyes giymi, ksa kzl sal bir kadn kapda
duruyordu. nsan kaynaklarndan Elizabeth adnda biri... soyadn hatrlayamyordu. Bir
aydan ksa bir sre nce, Maria'ya bu ii bulan kadnd.
"Aa, Elizabeth?"

Kadn elindeki dosyay gstererek, "Maria, biliyor musun," dedi. "Bize verdiin sosyal sigorta
numaran yanl kt."
"Sahi mi?" Maria o anda ayrmt.
Kadn ban sallad. "Sahi."
"Herhalde bir yanllk yaptm. Yarn doru numaray getiririm."
"Ezbere bilmiyor musun?"
Maria glmsemeye alt. "Bildiimi sanyormuum. Ama buraya neden geldiine baklrsa,
yanlmm. Evde tekrardan bakp sana getiririm."
Elizabeth elindeki dosyaya bir iaret koyarak, "ok iyi olur," dedi. "Grrz." Tam
dnmken tekrar geri gelerek, "Maria?" dedi.
Maria kulaklar uuldayarak, "Evet, Elizabeth, hl buradaym," dedi.
"Diyecektim ki, efin senin ok iyi altn syledi de. ok daha fazla yeteneklerin olduunu
dnyor. Belki daha iyi bir pozisyona geebilirsin. Neden hastanede baka bir blme
bavurmuyorsun? Sana iyi bir referans vereceinden eminim."
Maria, elleri klavyenin stnde hareketsiz onu dinliyordu. "Bakalm," dedi. inden, dikkatli
ol, diyordu. Bu salak kadna daha fazla aklama yapmana gerek yok.
"yi," diyerek Elizabeth odadan kt.
67
Maria tekrar hasta dosyalarna yeni bilgileri girmek zere bilgisayarna dnd. Bu ie girene
kadar yeterince uramt. Aratrmalar, sorgulamalar... her ey yoluna girene kadar yeni bir
ie gemeyecekti.
Blmn dier ucundan hemireler len yemeine kmak zere seslerini ona duyurarak
aralarnda konuuyorlard. Onlar olduka kibar davranyorlard ama Maria bir hemire
olmad iin onu saymadklarn da gizlemiyorlard dorusu. Maria asansrn nn
kafeteryann bulunduu birinci katta durmasn bekledi. Sonra, yerinden kalkt ve
hemirelerin odasna girerek orada braktklar antalardan birini at. Evet, anahtarlar ve
manyetik bir kart. Maria hepsini birden ald ve kararl bir ekilde hasta odalarnn bittii
keden saparak bir koridora doru yrd.
Kartla geilen kapya geldi. Turuncu ve siyah harflerle 'SADECE YETKL PERSONEL'
yazyordu.
Maria etrafna bir kez daha bakt. Kimse yoktu. Kart soktu ve kap aralanrken, 'Yetkili
olabildii kadar...' diye mrldand.
O gn iten sonra, pek ok ansn geri getiren yarm saatlik bir yol yapt: Tek katl beton evler,
ve yllar iinde ple dnm im alanlar. Bir evin nnde durdu. Arabadan kp kaplar
kilitledi. ortlar giymi, bedenleri plak, altn kolye ve bilezikleriyle evrede dolaan genlere
bakt. Her ey nasl da deimiti. Bir zamanlar gvenli bir semtti. Maria o zamanlar kck
bir kzd.
Bir nceki gne kyasla ok daha arlam antas elinde, eve doru yrd. Demir bahe
kapsn at ve i kapya geldi. "Anne?" Yal kadn rktmek istemedii iin alak sesle
seslenmiti. "Anne?" diye tekrarlad. "Benim... Maria." "Gel, kzm, gel," diye zayf bir ses
duyuldu. Maria getii her kapy ardndan kilitleyerek oturma odasna geldi. Geceleri
annesiyle kalan hemire kz az sonra gelecekti ve Maria o gelmeden annesiyle biraz yalnz
kalmak istiyordu. Oturma odasndaki eski mobilyalar ve aile fotoraflaryla, televizyonun
zerindeki Kutsal sa yalboya tablosuna bakt... oradan yatak odasna
68
geti. Annesi yatanda yatm, televizyondaki Meksika pembe dizilerinden birini izliyordu.
"Anneciim," diyerek Maria eilip onu yanandan pt.
"Ah, Maria," diye yal kadn iki eliyle kznn eline sarld. "ok zayflamsn..."
Maria hemen bir sandalye ekerek annesinin baucuna oturdu. Odada yine aile fotoraflaryla
dini tablolar aslyd. zellikle aile fotoraflarna ii burkulmadan bakmas mmkn deildi.
Annesi sekseninde, zayf, kire gibi yzyle bir kemik ynndan farkszd. Sadece
glmsemesi kalmt geriye. Oysa genken ne kadar gzel bir kadnd. Maria'nn babas
bykl sert bir adamd; leli yirmi yl olmutu. Onunla ilgili pek az ans vard. ou da pek ho

anlar deildi. Azarlanmalar, tokatlar ve bir iki pck. Hepsi bu kadard. Fotoraflarda
Maria'nn ve tabii aabeyi Hector'un da kklkleri vard. Yakkl Hector fotoraflarda
muhteemdi.
"Maria, salarn... ah, ne zaman u Anglolar'a benzemekten vazgeeceksin?"
"Yaknda, anneciim, yaknda. Sen su ister misin, syle bakaym."
"Elbette."
"Tamam, bekle."
Mutfaa girdi ve tertemiz olduunu grerek hi deilse gndz annesinin bakm iin gelen
sosyal bakclarn iyi altn dnd. Buz gibi bir bardak suyu annesine verdi ve yal
kadn kana kana barda dikti. Sonra yastna ban koyarak, "Bu ok makbule geti, Maria."
dedi. "imdi syle bakalm..."
"Ne?"
"Aabeyin Hector... onu da ok zlyorum."
Maria'nn gzleri doldu. "Ben de, anne."
"Neden artk beni ziyarete gelmiyor?" dedi yal kadn alamakl bir sesle. "Bana kzgn filan
deil, deil mi?"
Maria eilip annesini bir daha perek, "Hayr, anneciim," dedi. "Seni herkes ne kadar sever
bilirsin."
Kadn glmsedi. "ok tatlsn, yavrum. Ama ben olumu grmeyi ok arzu ediyorum."
Maria onun elini skt. "Ben de, anne," dedi. "Ben de."
69
Maria yarm saat kadar annesiyle oturduktan sonra gece hemiresi geldi. Gler yzl, aksan
berbat, yalca bir Jamaikal kadnd. Maria giderken, kadn, "Dikkatli ol," dedi. "Etrafta kt
adamlar dolayormu."
Maria arabasna doru giderken, Jamaikal kadnn bahsettii adamlar grd. Arabasnn
etrafnda, kesekatlar iine koyduklar iki ieleriyle reklenmi drt adam vard. Onu
grnce slk almaya baladlar. lerinden uzunca boylu biri yerinden frlayarak, "Hey
bebeim, bu akam nereye gidiyorsun bakalm?" diye ona srnat.
"ekilin uradan," diye Maria hepsine birden terslendi. Dierleri glerken, yanna gelen gen,
gsndeki imek ve kama dvmelerine ellerini yaptrarak, "Hadi, gzelim," diye diz kt.
"Gece henz erken... sen ve ben biraz elenelim, ne dersin?"
Maria burnuna gelen bira ve ter kokusuyla irkildi. Genlerden ikisi arabann kaportasna
yaslanm, ete reisi de ofr kapsn tutuyordu.
Maria antasn sk sk tuttu.
"Yanl yapmaya kalkmayn, ve ltfen arabamn nnden ekip gidin. Kendinize elenecek
baka birilerini bulun. Sizin gibilere taklacak dolaacak bir sr salak kz var."
Dier yine kahkahalar atp aralarnda kfrler ederken, dieri Maria'nm karsna dikildi.
"Sen bize yaramaz m demek istiyorsun yani!"
Maria dnp eski mahallesine yle bir bakt. Bir zamanlar gzel anlarla dolu bu mahalleye
ne olmutu byle?
"Yok canm, sizi beenmemi gibi yapyorum nk gitmem gerekiyor. Size taklacak vaktim
yok maalesef."
Olan dierlerine dnp destek alarak bir kahkaha att ve tekrar Maria'ya dnd. "Beni
yapacaksn, deil mi bebek?"
Maria daha nceleri pek ok kez yapt gibi, ani bir hareketle antasn at ve yar otomatik 9
mm'lik tabancasn onlara doru evirdi. Etraftaki trafiin ve havaalanna inen jet uaklarnn
grltsne ramen, tabancann horozundan kan tkrt duyulmutu. Maria profesyonelce
tabancasn iki eliyle tutarak, "Hayr, seni
70
yapmayacam," dedi. "Ama iyi tarafna hitap ederek ekip gitmeni isteyeceim, anlatk m?"
Dierleri teker teker arabadan uzaklarken ete reisi ellerini kaldrmt bile. "Tamam, bebek.
Senin dediin olsun."
"Gzel."

Bir iki saniye iinde toz olmulard. Maria da arabasna binmi, yoluna devam ediyordu. Eli
aya bile titrememiti. Buna hibir zaman izin vermezdi.
Bir gece dinlendikten sonra tekrar Jpiter Kulb'ne gitti. O akam baka bir ey deniyordu ve
krmz topuklu ayakkablar, gbeini akta brakan bir bluz -ki, bunun dier smsk
bluzlarna kyasla ne kadar sarkk durduunun farknda deildi- bir de darack beyaz pantolon
giymiti. Evden kmadan, pantolonun iine ne giyeceini epeyce dnd ve sonunda ip gibi
bir i amar seti. Klotunun izgisi gzkse de gzkmese de, poposu kocamand ve
poposunun arasna giren bu klota almak da zordu.
O gece mziin kulaklarn trmalamadn fark ederek ard. Ya kulaklar sarlayordu ya
da mziin temposuna ve dans pistindeki tepinmelere almt. Yine kuyrua girdi. Kapda
dedektr-leriyle bekleyen grevliler bu kez de onu sorgusuz geirdiler. Buna sevindi. Hatta bir
tanesi onu tepeden trnaa szp glmsemiti. Maria da hemen ona karlk vermi ve ieri
girmiti.
Dans pistinde ok mutluydu. Mzie kaptrm, kendinden gemiti. Dorusu, aryordu.
Kafasnn gerisinde, ok derinlerde ne kadar karanlk dnceler geziniyor da olsa, o anda
eleniyordu. Kendini mzie brakmt, vcudunu da.
Kadn ya da erkek, biri ara sra ona katlyormu gibi karsna dikiliyor, Maria glmseyerek
durumu geitiriyordu. ki smarlayanlar da oluyordu -ikisi erkek, biri de kadn olmak zere o
gece teklif ald ama hepsini tatllkla reddetti. Bu kadar grltl bir yerde olabilecei kadar
tatl olmaya alarak.
Gece ilerledike, kulbn bir kesindeki bo masaya gz atyordu ama masa yine botu.
Acaba zamanlamas m yanlt? Bu fikri
71
hemen kafasndan atarak dansna devam etti. Mzie kendini brak
gitsin.
Bir saat kadar sonra susamt ve kei sakall, kpeli garsonu bulduuna ok sevindi. Ayn
ikiden smarlad. Parasn derken garson, "Daha bkmadn m?" diye bard.
"Hayr, henz deil!"
"yi. Ama kendine dikkat et!"
Garson dnp gidecekken, Maria onu dirseinden yakalad. Neredeyse, ocuun elindeki tepsi
devrilecekti, ve garson ters bir bakla dnd.
Maria, "Bunu ikinci kez sylyorsun!" diye seslendi. "Neden?"
Garson bam sallayarak eildi. Sigara ve ter kokuyordu. "Gen ve taptaze bir kzsn. Ve
yenisin. Buradaki baz tipleri tanan, ne kadar tehlikeli bir durumda olduunu anlarsn.
Sadece dikkatli ol."
Maria buna pek aldrmadn ifade etmek maksadyla gld, ama, "Merak etme, dikkatli
olacam," dedi.
kisini yudumlarken, yine stunlardan birine dayanmt. Tepesinde neon kl bir roket ge
doru ykselircesine burnunu havaya dikmiti. Oturacak bir tek sandalye yoktu. Ayaklarn
dinlendirmek iin yapabilecei tek ey, stuna yaslanmakt. Piste bakt, ltlar arasnda
kvrlan vcutlar bir sre izledikten sonra ikisini bitirip bir kenara koydu, tekrar piste doru
yrd.
Ban kaldrp keye doru bakt.
Bo masa artk bo deildi.
Yrmeye devam etmek istedi. Piste doru yoluna devam etmesi gerekiyordu. Ne deimiti
ki... her ey normalmi gibi yrmeye devam et, dedi kendi kendine. Nitekim bu doruydu.
Her ey yolundayd. Ama dans ederken hafif hafif ilerleyerek kedeki masay rahata
grebilecei bir yere geldi.
Masada erkek ve kadn vard. Erkeklerden ikisi karde gibiydi; esmer, koyu renk gzl ve
kaln bykl tiplerdi ve etrafa ba-knp duruyorlard. kisi de ceket giymiti. Maria birden
bunun nedenini anlad. Silahlarn gizlemek iin! Ve bu iki adam kapdaki de72
dektrlerden rahata geebilmiti. Kadnlar rengrenk prltl giysileriyle ve ar

mcevherleriyle aralarnda konuup eleniyorlard. Birbirlerine sigara ikram edip


akmaklarn uzatyorlar ve kendi hallerine braklm olmaktan memnun grnyorlard.
Maria'nm esas dikkatini eken nc adamd. Bulunduu uzak mesafeden bile, bol spor
pantolonunu fark etmiti. Siyah ayakkablar vard ve gmleinin dmeleri ak, kollar da
svanmt. Fazla altn filan takmamt. Bir saat, belki de bir iki yzk ve basit bir kolye.
Gzleri dier iki dostu gibi fldr fldr etraf taramyordu; ama sanki btn kulptekiler onu
elendirmek iin oraya toplanmlar gibi, baklarnda garip bir glmseme gizliydi.
Sandalyesinin arkasna yaslanrken, gr siyah salar da geriye savrulmutu. Yanndaki adamla
konuurken, tek eliyle de br tarafnda oturan kadnn salarn okuyordu. Maria bu
yumuak okaylarn giderek, kadna kime ait olduunu hatrlatmak istercesine,
sertleivereceinden emindi.
Maria tekrar susamt. Hibir eyi karmamas ve her eyi gzlemlemesi gerekiyordu. Bir an
iin garsonu arand, ve baklarn masaya dndrd.
Masa yine boalmt!
Hemen evresine baknd.
te, pistteydiler. Birka metre tesinde.
Bykl iki adam sanki hayatlarnda ilk kez dans etmeye mecbur kaldklar byle bir yere gelmi
gibi tedirgin grnyordu. Kadnlar rahatt ve gayet gzel dans ediyorlard. lerinden biri
koluna ylan gibi sarl, turuncu prltl bir bilezik takmt. nc adam durumu idare eden
pozlarda ortalarnda dans ediyordu ve iyi dans ediyordu. Bu ii biliyordu. Mziin temposuna,
davul, trampet ve gitarn ritmine uymakla kalmyor, mziin onu nereye ekeceini hisseder
gibi, sanki bir sonraki figr hazr bekliyordu. Hareketleri geni bir alana yaylyor, kollarn
iki yana ve havaya kaldryordu. Tavana yetimek istercesine abartl hareketler yapyordu. Bu
arada kaslar da gmleinin ve hatta pantolonunun bile altndan fark ediliyor, btnyle
uyumlu bir ekilde hareketleri btnleiyordu.
73
Bir panterin av peinde sessizce ilerleyii gznn nnde canlanr gibi oldu, ve Maria nasl
olduunu anlayamadan onu karsnda buluverdi.
Boaz kurumu bir halde yutkundu. Adam ona glmsyordu. Maria da glmsedi ve her
eyin ucunu o anda brakverdi. Kendini tamamen karsndaki adama ve dansa verdi. Mziin
temposu deimiti ve pistte herkes eini bulup iftler oluturmaya balad. Adam da hibir
ey demeden ya da sormadan, Maria'ya doru gelip onu kollarnn arasna alverdi. Maria
onun omuzuna elini uzattnda, adamn kaslarn hissetti. Adam gzlerini onun gzlerine
dikmi, yznde hafif bir glmsemeyle dansa hakim olmutu. Ma-ria'nm burnuna bir
kolonya kokusu geldi, ama yle ar bir koku deildi. Adamn gven duygusunu hissettiren bir
koku. Evet, karsndaki bu adam gibi kendine gvenen birinin kokusu.
Maria onun dikkatini ekebilmek iin gayret ediyordu. Bir ara kadnlarn ona biraz fkeyle
baktklarn hisseder gibi oldu ama buna aldrmad. Sadece adama bakmak istiyordu ve ona
dnd, onunla hareket etmeye balad. Mzik yavalarken de, adamn onu kendisine doru
ekmesine izin verdi. Gs adamn gsne dedi ve adamn elini tam belinin ukurunda
hissettii an donakald.
Adam ban ona doru eerek, dudaklarn kulana yaklatrd. "Ltfen, birlikte bir iki
ielim."
Maria bam geriye atarak adamn yzne bakt. "Memnun olurum."
Kedeki masada herkes birbiriyle tantrld. Maria onun adm -Ramon- tabii ki, biliyordu ve
dier herkesin adlarn annda unutu-verdi. Hibiri ve hibir ey nemli deildi; nemli olan
sadece Ra-mon'du. Daha masaya yaklarlarken, kulp grevlilerden biri hemen fazla bir
sandalye getirdi. Adamn kafasndan geenleri okumulard sanki. Ramon adamn kulana bir
eyler syledi, adam ban sallayarak hemen oradan uzaklat. Maria, Ramon'un ona yol
gstermesini bekleyerek pei sra gitti ve hemen yanna oturdu. Ayn anda, az nceki grevli,
bir buz kovas iinde ampanya getirdi. ampanyalar bardaklara konurken Ramon bir ricada
daha bulundu
74

ve, "Bang!" Diskjokey mzii alaltt. Adam dnp giderken, masadaki kadnlar artk Maria'ya
fke deil, nefretle bakyorlard. Dier iki adam kaytszd. Ramon eilip elini Maria'nn dizine
koydu ve, "imdi konuabiliriz," dedi. "Yani, tekrar mzik balayana kadar. Ltfen, buyurun,
ikinizi iin."
Maria glmsedi ve ampanyadan nefret etmesine ramen ikisinden bir yudum ald. ok
keskin ve kpklyd. "Teekkr ederim. ok gzel."
"Elbette gzel olacak." Adamn eli hl Maria'nn dizindeydi. "Dans ediin houma gitti."
"Siz de ok gzel dans ediyorsunuz." Maria iki bardan masaya brakt. "Bu ite ok iyisiniz."
"Bu bir yetenek olsa gerek. Tanr vergisi."
"Hayr, hayr. u kulpteki tm erkekler iinde en iyisi sizsiniz. Bu kadar zerafetle ve istekle
dans eden birini daha nce hi grmemitim."
Kadnlardan biri yanndaki arkadann kulana bir ey syledi. Ramon bunu fark etmemiti.
"Buras benim iin bir snak," dedi. "Dinlenebileceim bir yer. i gc her eyi unutup
geveyebileceim bir yer."
"Demek i adamsnz?"
"Evet. Ya siz?"
"Ben niversite hastanesinde alyorum."
Bu noktada adamlardan biri dierine bir ey syledi ve aralarnda gltler.
Maria devam etti. "Gzel bir i. st katta aratrma blmlerinden birindeyim."
"Bir hemire misiniz yoksa? Ah, ateime bir bakar msnz?"
Maria gzlerini yere indirerek glmsedi. "Hayr. Bilgisayar girdilerini yazyorum. Ama
ateinize bakabilirim, tabii ki. Yani, kendinizi kt hissediyorsanz..."
Adam elini gsne vurarak "Ben ok iyiyim," dedi. "Kendimi bir boa kadar gl ve enerjik
hissediyorum. Greceksin."
"Bundan hi kukum yok."
Bir sre daha konutular -havadan sudan ve politikadan. Her zamanki gibi ok komikti. Sonra
mzik tekrar eski lgn temposuyla
75
baladnda, adam Maria'ya elini uzatt ve Maria da hi tereddt etmeden elini ona uzatt.
Dans pistinde herkesin gzlerini zerlerinde hissediyorlard. Maria fena dans etmiyordu ama
adam kusursuzdu. Btn gece kadnlar, zellikle de ayn masada oturduklar kadn onu
kskanlk ve nefretle szdler.
Birka saat sonra, kedeki masada Maria hl ilk kadehiyle oyalanyordu. kinci kez iki
almay reddetmiti. Ramon drt be kadehi devirmiti ama sarholuu keyifliydi. Kt sarho
olan oktur; terslenirler, kavga karrlar. Ama Ramon gece ilerledike daha da neeleniyordu.
Gecenin banda, Maria'nn dizine koyduu eli giderek kalalarna yaklamt.
Maria saatine bir gz att. Vakit gelmiti. antasn alp Ra-mon'un kulana eildi. "zr
dilerim ama artk gitmem gerekiyor." "Bu kadar erken mi? Daha gece yeni balyor." Maria
yzn ekiterek inandrc olmaya alt. "Sabah erkenden ie gitmem gerekiyor."
Ramon elini bo ver anlamnda sallayarak, "Hastalandm dersin," diye akl verdi. "Ltfen, kal.
Seninle daha uzun vakit geirmek istiyorum."
"Henz deneme dnemindeyim. ten atlmak istemem. Ltfen. Belki daha sonra yine
grrz. Yarn buraya gelecek misiniz?"
Ramon glmsedi. "Yarn gelemem. Bir sonraki gece, Cumartesi. Hem o zaman byle
mazeretin de olmaz. Sabaha kadar eleniriz." Maria bir i ekerek onun dudaklarna bir
pck kondurdu. Adamn dili bir anda kendi diline dolanvermiti. Sert byklar cildine
batyordu.
Ramon bacan daha hrsl bir ekilde avulayarak skt. "Tamam, Cumartesi," dedi Maria.
Ramon onun bacan tekrar skarak, "Cumartesiyi sabrszlkla bekleyeceim, Maria."
Maria kalkp hzla kulpten kt. Bu kez, bacaklar titriyordu. Dar ktnda, dudaklarnda
hl adamn slak dilini hissediyordu. Yan sokaklardan birine doru koarak bir keye kustu.
76
Ertesi gn, ite, ba feci halde zonkluyordu. Grlt, uykusuzluk ve Ramon ile birlikte

geirdii saatler. Sabah iki aspirin birden almt. lene doru iki tane daha. Vcudundaki su
kaybn telafi etmek iin, bir yandan da, srekli su iiyordu.
Bir ara tuvalete gidip geldi. Odasna dndnde Elizabeth'in onu beklediini grd. Maria bir
an iin duralad ve hemen elini alnna vurarak, "Sosyal sigorta numaram!" diye baarl bir
numarayla ona yaklat. "Ah, Elizabeth, zr dilerim. Unuttum."
"Bak, Maria, doru numaran bildirmen gerek yoksa... yani, bu numaray getirmen art."
"Biliyorum. Sz, getireceim."
Elizabeth tekrar elindeki dosyaya bakt. Maria bu kadnn elinde dosyalan olmadan hibir iini
yapamayacan dnmeden edemedi.
"Bir de u diploman... yani, okuldan onaylanmad." "Nasl yani?"
"sim doru ama doum yl seninkiyle tutmuyor. O Maria'nn ya daha byk." Kadn
dosyadan ban kaldrd. "Bu konuda syleyecek bir eyin var m?"
Maria ban sallad. "Ah, bu hep bama dert oldu. Sanrm, isim benzerliinden dosyalarmz
yine karm. Okulda bir tandm var. Bunu hallederim."
Elizabeth dosyay kapad. "Tamam. Bak, Maria iinden herkes ok memnun ama bu
formaliteleri yerine getirmemiz gerek... yani, bu aksaklklarn dzeltilmesi gerek."
"Anlyorum." "Gzel."
Elizabeth odadan karken, hemirelerin toplant odasndan birtakm sesler geldi. Elizabeth o
tarafa bakarken Maria, "Ne oluyor?" diye sordu.
"Sabah bir envanter yaplm da, malzemelerde eksik km. nanabiliyor musun?"
"Dorusu, hi inanamyorum."
77
O akam tekrar annesini ziyarete gitti. Yal kadn o gn fena grnmyordu. Bazen televizyon
izlerken uyuklar, uyandnda zaman ve mekn kavramlarn kaybederdi. Bazen de son derece
bilinli olurdu. Ama o gnk iyi hali Maria'nn iini paralamt. "Hector nerede?" diye
sormutu annesi tekrardan. "Anne, biliyorsun, burada deil."
"Ah, canm olum. Son zamanlarda onun teknesine bindin mi? Kendi teknesinin yakkl
kaptandr o! Onunla gurur duyuyorum." Maria annesinin salarn okayarak, "Binmedim,
anne," dedi. "Bir sredir onun teknesine binmedim."
"Onu ok zlyorum. Aabeyini arayamaz msn?" "Sonra, anneciim. Sonra ararm."
Annesi gzlerini yumarak, "Onu ok zlyorum, ok," diye mrldand.
"Ben de, anneciim. Ben de."
Annesi bir ara kendinden geti ve tekrar uyandnda, "Hey, u salarna bak!" dedi. "Ne kadar
da alm! Ne zaman eski haline dndreceksin u salarn?"
Maria annesinin elini skarak, "Yaknda, anneciim," dedi. Sonra aklna bir ey geldi. "Anne?"
"Evet, yavrum."
"Anne, bir sre gelip benimle oturmak ister misin?" Annesi belli belirsiz bir glmsemeyle,
"Bu ok iyi olur," dedi. "Ama Hector'a haber vermen gerekir."
Maria annesinin elini dudaklarna gtrerek pt. "Tabii, anne."
O gece Jpiter Kulb'ne nc kez gidecekti. Aynann nnde hazrlanrken, yakndaki
havaalanna inmek zere alalan bir uan sarsmtsyla duvardaki resimler sallanmaya
balad. Maria bu uak grltsne aldrmyordu, nk bu sebeple evin kiras da dkt.
Alt aylk bir kontrat yapp, bir ay sonra kmay planlad bir ev iin kirann dk olmas
gerekirdi. Bu kck yerde ona ait hibir eya
78
bile yoktu. Sadece birka kyafetiyle birka zel eyas ve bir de duvardaki fotoraflar.
Bir keresinde her eyi toparlayp on dakika iinde evi terk edebilecei ekilde bir prova
yapmt. Prova iyi gitmiti.
Salarn kuruturken yatan zerine yayd giysilerine bakt. Siyah sutyen ve siyah ip gibi bir
klot, ilk gece giydiinden daha da ksa bir siyah elbise. Yzn ekitti. ler yoluna girmiti
ama yapmak zorunda kald bu iten pek holanmyordu.
Giysilerinin yannda da antas duruyordu -hemen yannda ise, mm'lik tabancas. O
serserilerle ba etmek bile, dansa gitmekten daha kolayd.

Havluyu frlatt. Fazla dnmesi gerekmiyordu artk. Bir an nce ne yapacaksa yapacak ve bu
ii bitirecekti. oraplarna uzand, sonra onlar bir kenara att. Bu gece orap giymeyecekti.
Sutyenine uzand, ve onu da geri frlatt. Annesi bu halini grseydi kadncaz mahvolurdu.
Maria arabuk giyinerek, antasna tabancasn att. Bir an iin durup duvardaki resimlerden
birine parmaklarnn ucuyla bir pck gnderdi. Fotorafta, yannda kz kardeiyle gen ve
yakkl bir adam vard.
Kulbe girerken kapdaki adamlardan biri onu kenara ekince, bir an iin ok korktu. Tam o
srada dier grevlinin bir mteriyle kapmas zerine, Maria'y eviren adam onu brakp
arkadana yardma gitti. Yine bacaklarnn titrediini hissetmiti.
O gece btn erkekler balarn evirip ona bakyordu ve Maria bunun nedenini gayet iyi
biliyordu. Mini eteinin altndan orapsz plak bacaklar ve sutyen takmam olmas btn
erkeklere ak davetiyeydi.
Ama hibirine yz vermeden doru piste frlad ve dans etmeye balad. Gz kedeki bo
masadayd. Bir d krkl hissetti, ama Ramon sz vermiti. Maria kendi kendine, biraz
by artk, dedi. Nasl olsa, gelecek!
Maria bir sre pistte dans etti. Etrafnda, bir gezegenin yrngesine taklm uzay aralar gibi
bir sr erkek toplanmt. Maria ara79
larmdan svarak bara gitti ve iki gecedir grd garsona bayla bir iaret yapt. Garson az
sonra sodayla yanma geldi. Maria ona parasn ve bahiini verdi. Garson tam gidecekken
dnp onun kulana eildi "Seni uyarmtm."
"Ne demek istiyorsun?" diye Maria onun kulana doru bararak sordu.
"Sana dikkat etmeni sylemitim. O Ramon denen adam... ok gzel dans ediyor olabilir
ama..."
"Ne?"
Garson dnp barn arkasna geti, ve Maria da piste doru dnd. Ramon pistteydi ve
yannda kadnlar yoktu. Sadece iki korumas yanndayd. Maria onu bir sre dans ederken
izledi. Kasl vcudu bir ylan gibi kvrlarak hareket ediyordu. Derken o da Maria'y grd ve
az kulaklarnda, ba parmayla ona iaret etti. Maria bir kahkaha atarak ikisini bara brakt
ve piste gitti. Mziin temposuyla ayaklar ve elleriyle birlikte kalalar da sanki kendiliinden
hareket etmeye balamt.
Ramon dans pistinden hi ayrlmak istemiyordu; sanki rahatlamak, boalmak ihtiyacmdayd.
"Dans etmem gerek," diye Maria'ya doru seslendi. "Bir mr boyu dans etmek istiyorum.
Ltfen, akm!"
Maria'y gl kollaryla yakalad gibi, srtnda ellerini gezdirmeye balad. Derken
kalalarna indi. Dier eliyle gslerine yetierek, sutyen takmadn fark ettiinde, Maria
onun yzndeki ifadeden ne kadar tahrik olduunu anlamt. Tek bir vcut gibi dans etmeye
devam ettiler. Bir ara Ramon dudaklarm onun kulana dedirerek, "ok
gzelsin," dedi.
Maria zorlamal bir kahkahayla, "Bunu her kadna sylyor olmalsn!" dedi.
Ramon onu daha sk kavrayarak, "Sadece sarn olanlara," dedi. "Bu bir lanet belki ama
sarnlara dayanamyorum. Kz kardelerim ve annem bu konuda bana ok kzyorlar."
80
"Peki, bu sarnla ne yapmay dnyorsun?"
"Onu bir an nce evime gtrmek istiyorum."
Maria midesinin kalktn hissetti ama uzanp terli dudaklarndan onu pt. Sakallan yzne
batyordu. "O halde, gidelim. Hemen imdi."
Ramon onu kolundan kavrayp adamlarna bir eyler syled1' ve hep birlikte kulpten ktlar.
Mziin sesi kaldrm boyunca uultu halinde onlar izliyordu.
Maria kendi arabasna binip onun arkasndan gitmeyi istemiti ama kendini siyah limuzinin
arka koltuunda buluverdi. Ramon'un yannda korumalarndan biri oturuyordu. Juan
olmalyd. Adam gzlerini Maria'dan ayrmyordu ve Maria onun karsnda bzl-dke
bzlyordu.

Ramon arabann buzdolabndan bir ampanya iesi kard. Maria'ya ikisini uzatrken,
"antan verir misin, hayatm?" diye fsldad.
Maria bardan sehpaya koyarak, "Ne dedin? Anlamadm?" diye sordu.
Ramon'un yz ifadesi birdenbire deimiti. Pistte ona glmseyen adam gitmiti. Kulpteki
garson haklyd galiba.
"antan dedim! antan Juan'a ver! Hemen imdi!"
"Ama..."
Juan ani bir hareketle, koltuunun altndan Maria'mn antasn kapp iindekileri yere
boaltt. birden yere bakyorlard. Juan antadan kan rimel, ruj, gz damlas, bir mendil
paketi ve biraz bozuk parayla kvrlm kat paralar tek tek kartrd. Ramon tekrar pistteki
mutlu ifadesiyle, "zr dilerim, hayatm," diyerek Maria'ya dnd. "nemli bir i adam
olduumu biliyorsun. Byle durumlarda insann ok dman olur. Senin gibi ekici bir kadn
bu ie alet edebilecek ok insan var." Juan'a bir iaret akt.
Juan yerden onun eyalarn toplarken, Maria bardandaki ampanyay onun suratna
frlatverdi. Adam azn yzn silmeye alrken, Maria kendisi eilip antasna eyalarn
geri koydu. "Arabay durdur! dedi Ramon'a.
81
"Maria, ltfen... yanl anlama..."
"Bu bana hakarettir. Beni fazlasyla incittin. Seninle hibir yere gelemem. Bir saniye bile daha
seninle kalamam. Arabay durdurt!
Ramon nnde diz kt. Elini tutarak parmaklarn teker teker pmeye balad. "Affet beni,
yanl davrandm. Bu gece benim iin ok zel bir gece ve ok byk bir yanl yaptm. Ltfen,
bu zel gecenin devam etmesini istiyorum."
Maria onun yakkl yzne bakt. Ramon tekrar parmaklarn pmeye balamt. Maria
limuzinin koltuklarna yaslanarak, "Pekl," dedi. "Bu zel geceye devam edelim."
Bir saat kadar sonra Maria, yatak odasna bitiik banyoya geti. Sadece banyo, onun kiralad
ev kadar vard.. Uzun uzun du yaparak adamn kokusunu ve dokunularn, salglarn
vcudundan atmaya alt. Ama hibir ekilde bunlardan arnamadn hissediyordu. Ancak,
her ey planlad gibi giderse, ertesi sabah Ver-mont'ta dan eteindeki nehirde ykanarak
btn bu pislii zerinden atabilirdi.
Titreyerek havluya sarnd. Yine ii kalkmt. Sakin ol, diye kendi kendine telkin etti. Artk
sonuna geldin. antasn ap rimelini ve gz damlasn kard. ini tamamlamak zere
banyodan kt. Bir iki dakika sonra her ey bitecekti. Vcuduna sard havluyu tek eliyle
gsnden tutarak yatak odasna dnd.
Ramon yatakta yan dnm yatyordu. Saten araflarn altnda plakt. Glmseyerek,
"Daha iyi misin?" diye sordu. "Evet. ok daha iyiyim. Ya sen?" "Daha iyi olamazdm. Bir dansa
daha hazr myz?" "Elbette," diye Maria son kez glmsemeyi baard. Yatak be kiiyi alacak
kadar bykt ve oda nefis bir krfez manzarasna hakimdi. Byk ekran televizyonda Ramon
basket man izliyordu. Maria yatan ayak ucundan dolaarak Ramon'un arkasna yaklat ve
tek eliyle ensesinden tuttu. "Sevgilim, ma ka ka?"
"u anda..."
82
Ramon cmlesini bitiremedi. Maria havluyu zerinden atp, avucunun iindeki gz damlasn
am ve rimel kutusuna gizledii ineyi kk ieye sokup, ayn anda Ramon'un omuriliine
ba-trvermiti. Hemen minik enjektrle gz damlas iesini avucunun iine saklayarak
Ramon'u srtst evirdi, ve glerek onu dudaklarndan pt. Ramon'un gzleri yuvalarndan
frlayacakm gibiydi ve zor nefes alyordu.
"Korkma," diye fsldad Maria. "Seni zehirlemedim, lmeyeceksin. Tam tersine... ancak, nce
unu sylemem gerekiyor. Seni tanyordum ve sarnlardan holandn biliyordum Nerelere
gittiini, neler yaptn... hakknda her eyi biliyordum. Hatta, birka ay nce birini
ldrdn de."
Ramon dudaklarn kprdatyor ama konuamyordu.
"st! Hi deneme. Byk bir i adam olarak bazen byk ilerine engel olan birileri yoluna

kyor deil mi? Bu bazen zavall bir balk da olabilir. Senin iin mal tamay reddeden bir
balk. Sen, bunu asla kabullenemezsin, yle deil mi? Dier balklara rnek olmas iin
byle birini derhal ldrtmen gerekir. Evet, bir an bile tereddt etmeden o balky
ldrdn!"
Maria tekrar onun hissiz yanaklarndan pt. "Ama biliyor musun, o balk benim
aabeyimdi. Onu ldrdn, onu bizden koparp aldn. Tabii, bunun sana neye mal olacan
bilemezdin. te imdi, gryorsun bak. Ben, onun kz kardeiyim ve senden intikamm almak
iin buradaym."
Maria yerden havluyu alp ayaa kalkt. "Evet, senin gibi bir adamdan cm almak o kadar
kolay olmayacakt. Aabeyimi senin ldrdn kantlayabilmem zordu. Sana bir hapis
cezas bile ver-dirtemezdim. Vermontlu bir polis olarak bile, bu davann altndan
kalkamazdm. Srekli korumalarnla dolarken seni ulu orta ldrmek de imknszd. Benden
ok daha gl insanlar bile seni l-dremedi, doru deil mi?"
Onun alnn okayarak devam etti. "te ben de senin hayatnda ok sevdiin her eyi elinden
almaya karar verdim. u niversitedeki iim var ya... ite orada alrken laboratuvardan ufak
bir ey aldm. Bir zehirden elde edilmi deneysel bir ila. Bu, insan fel edebilir. Ve bu
muhteem ila -tabii, senin iin o kadar muhteem sayl83
maz - maalesef tedavisi olmayan bir hastala sebep olabiliyor. Ya, yle. Hibir tedavisi yok."
Son bir pckle devam etti. "Gen ve salklsn, daha ok uzun yllar yaayacaksn. Ama bu
uzun mrn boyunca kk parman bile oynatamayacaksm, canm. Uzun dakikalar, saatler,
yllar boyunca o gzel dudaklarndan bir tek szck bile kmayacak. Seni gzel gzel hemire
kzlar yedirip, ykar, altn temizler. Bir bebek gibi bakarlar sana, merak etme. Bu uzun mrn
boyunca gzlerini her yumduunda beni hatrlamalsn. Sakn beni unutma!"
Maria giyinirken Ramon orada ylece yatyordu. Gzleri tavana dikilmi, hareketsiz.
Maria antasn ald ve tekrar onun bana gitti. "Beni unutma sakn. Bu zel geceyi ve son
dansn sakn unutma!"
Ve yatak odasndan kp kapy sessizce dardan rterek oradan ayrld.
84
YASAK BLGE
dlexandta \V fe i t a (i
et
Antonio'yu iyi tanmak ya da onu tandn sanmak, rencileri iin dans renmek kadar
nemliydi. Ona bira smarlamak iin yarrlar ve ders aralarnda peinden ayrlmazlard.
Onunla birlikte olmak, akalamak renciler iin bir vn meselesiydi. Antonio
rencilerinde olmayan ama hepsinin hayranlk duyduu zellikleri olan bir insand. Dans
dersi alan insanlarn ou ise, fazla sosyal olamadklar iin bu kurslara yazlr. Aslnda, bir
yandan da, insan arasna karmay ok isteyen tiplerdir. Hepsinin umudu, bir gn biriyle
karlamaktr. (Tabii, siz de ok iyi bilirsiniz ki, geceleri evde oturarak birini bulamazsnz
-yle deil mi? Eh, denemekte fayda var. Kaybedecek bir eyiniz yok ya!) te bu yzden
Antonio'nun dans okuluna gelirler ve bir arkada aradklar kadar da kendilerine gven
kazanmay isterler. Toplum iinde bir hava, bir estetik yaratmak -ksaca, Antonio'da fazlasyla
olan zellikleri kazanmak- isterler. Bu yzden de onun peinden ayrlmazlar. Dans figrleri
kadar onun ekiciliinden de bir eylerin kendilerine bulaacan umut ederler.
Haftada iki akam dans derslerine ilaveten, Cuma ve Cumartesi akamlan rencilerin
rendikleri figrleri tekrarlamak ve gelitirmek iin dans programlar vard. Aslnda, bu
utanga denebilecek renciler aylk dans dersi demelerinin karlnda toplumsal bir
yaant satn alyorlard. Her hafta sonu gidebilecekleri bir yerleri oluyor ve burada scak bir
ortam bulacaklarnn gvencesini duyu85
yorlard. Bu tip kendinden emin olmayan insanlar, birbirlerine genellikle scak davranrlard.
Bu davran karsndakine gven duygusu verir ve bylece ayn duygu dierlerine de yaylr.
Ayrca, her hafta sonu dansa gitmek de olduka etkileyici bir yaam biimi olarak grnr.

yerinde ara sra bir Samba ya da Rumba gibi birka dans ad sayp hepsini bildiinden dem
vurmak da cabas. Sadece sekiz bin pesetaya iyi bir karlk saylrd. Yine de dans derslerine
katlan herkesin bir topluma girmek ya da haval grnmek iin oraya geldiini dnmemek
gerekir. Belki birazck utangatrlar ama aslnda ok megul olduklar iin -evet, asl sebep
budur- bir yerlere girip kp dostluklar gelitirecek zaman bulamazlar. Aslnda bu insanlarn
her biri, kurs arkadalarmdaki eksii ok abuk fark eder. Aralarnda dayanma yoktur;
sadece toplumsal ilikilerinde baarsz olmak korkusuyla gergindirler ve birbirlerine
yaprlar. Dolaysyla, Antonio'ya ne kadar yakn olurlarsa o kadar ona benzedikleri izlenimini
yaratacaklar dncesiyle onun dikkatini ekmek iin urarlar ve onunla ok yakndan
tantklarn, epeyce de samimi olduklarn hissettirmeye alrlard. Tabii, benim Antonio ile
durumum ok farklyd; dostluumuz ok eskilere dayanyordu. ok eskilere.
Onunla glp elenmek ok keyifliydi. Antonio grgr bir tipti ama gerek snav, yani gerekten
Antonio'nun dostu olduunuzu kantlamak iin Conchi'yi iyi tanmak ya da iyi tanrm gibi
grnmek gerekirdi nk Antonio onsuz hibir yere kmldamazd. Malum, 'bilirim', 'hep
byle yapar' eklinde davranlarla bunu gstermek gerekiyordu. Aslnda Antonio her eyini
Conchi'ye borluydu. Kendisi iin vitriniydi; yetenekli, ekici. Ancak, Conchi onun arkasndaki
gt. Okulun temel direi. Dans pistinde, o da gz kamatrcyd. Hesaplar da o tutuyordu.
rencilerle akalar, onlar poh poh-lar, her ay demeleri sk sk takip eder, gerekirse email adreslerine irin ve komik hatrlatc notlar gnderirdi. Antonio ve Conchi'nin ortak
abalaryla dans okulu giderek gelimiti.
Conchi her zaman okulun iinde bir yerdeydi ama hep geri planda kalrd. Antonio sahnede,
Conchi ise ilerin peindeydi. Ya bodrumdaki kk ofiste hesap yapar, ya kostm odasnda
giysileri dzenlerdi. Ama en ok dans odasnn hemen arkasna yerletirdii
86
masasnda birtakm organizasyonlarla urard: Okula ait reklamlar, posterlerin aslmas, ya
da balo dzenlemeleri falan. Orada bulunmasnn esas amac, her eyi gzleyebilmekti. Her
zaman kvrck salar dalm, yorgun ve alr durumdayd. Her zaman koltuunun altnda
dosyalar, davetiyeler, kuma paralar tard. Tam bir fedakrlk rnei. Ona en yakn kiiler,
"Ah, zavall Conchi," diye hitap edenlerdi. "Yine ilere gmlmsn!"
Conchi de, 'birilerinin bu ileri yapmas gerek', havasnda yorgun bir glmsemeyle karlk
verir ya da gzlerini yumarak dudaklarn ksar ve kaderine raz olmu bir poz taknrd.
Herkes ona sempati duyar ve hayranlkla, sen olmasaydn Antonio kim bilir ne durumda
olurdu, der gibi bakar; Conchi de Antonio'yu asla kk drmek niyetiyle deilse de, hibir
ey olamazd, der gibi omuz silkerdi.
Ama Conchi okulda ylesine alan biri deildi; o Antonio'nun sevgilisiydi. Ve dahas, dans
partneriydi. kisini dans ederken izlemek herkese nasip olmazd. Ancak renciler ok srar
eder ve Conchi'yi kolundan zorla ekitirerek piste getirirlerse, bir figr yapmay kabul ederdi.
Sadece tek bir figr, genellikle abartl bir tango figr. Btn renciler bu bir tek figr iin
kyameti koparr, alklar ve slklarla tezahrat yaparlard. Gzleri l l hayranlkla onlar
izlerken birbirlerini drtp ka ders alrlarsa alsnlar asla byle bir gsteri yapamayacaklar
konusunda akalarlard.
Yeni bir renci bu ok zel evreye girip kendine bir yer edinmeye alrken, Conchi'nin krk
ylda bir Antonio ile piste kp ona elik ettiini rendii an buna ardm belli etmemesi
gerekiyordu. Zira grnte Antonio ile Conchi garip bir ift oluturuyorlard. Kimse
Conchi'nin bir dans olabileceini aklna getiremezdi. Byle bir imaja hi uymuyordu. riyar
bir kadnd. Bir dans iin fazla iri. Hele bir de kendisi iin ayrd 'gen kz' kostmleriyle
daha da garip grnyordu. Antonio gl ve kvrakt; onu rahata dndrp savuruyordu
ama Conchi'yi yerden kaldrmas imknszd. te Conchi'nin bu grn nedeniyle, dans
olduuna armak ok ayp kaaca iin, eski renciler genellikle, 'bir melek gibi dans eder,'
diye nceden uyarlarn yaparlard.
Baz iriyar insanlarn ayana abuk ve son derece zarif olabildii sylenir. Aslnda, Conchi
iin bunu sylemek mmkn deildi; o
87

Antonio'nun yetitirdii ok mkemmel bir dansyd; ok alkan olduundan yapmas


gereken her ey iin gayret gsteren bir insand. Dans da iyi renmiti ama yetenekli olduu
sylenemezdi. Yani, yle star olacak tiplerden deildi. Ama Antonio kendisinde star olacak
niteliklerin var olduunu hissediyordu. Ve Conchi ile dans yarmalarna katlmasnn
imkansz olduunu da gryordu. Ne var ki, bir baka partner bulmas da ayn ekilde
imknszd. Aralarnda dans konusundaki eitsizlik asla konu edilmezdi. Bir ift olarak dans
akademisini birlikte yrtyorlar, her yaz iki ay sahilde youn dans kurslar alarak kendilerini
gelitirmeye devam ediyorlar, okulda sonu gelmeyen gsteriler dzenlemek iin ikisi de kendi
alanlarnda alyorlard. Btn bunlar yeterince onlar megul ediyordu ve bir dans
yarmasna katlacak vakitleri kalmyordu. Birbirlerine kar byle bir gereke bulmulard.
Antonio'nun ok iyi bir dans olduu gereine gelince, bu da Conchi sayesinde olduu iin,
iki gerek birbirini gtryordu. Seville'in kk bir kasabasnda birlikte bymlerdi.
Oralarda dans denince akla Flamenco gelirdi. Salon danslar onlara gre ok glnt.
Rencide edici deilse de, aptalcayd. Tpk ecinsellik gibi. Seville'deki kasaba halk byle
dnyordu. Antonio ise, salon danslarna baylrd ve delikanllk anda iki cinsiyetten
hangisinin daha cazip geldiine karar verememiti. kisini de denemi ve arada kalmt. Bu
konuda da, her eyde olduu gibi, Conchi meseleye el koymutu. Onu iten ie hep sevmi,
nce arkadaa yaklam, ondan dans renmi ve kk bir dans okulu amas iin
Antonio'ya bor para vermiti. Boyasn badanasn yapm, hazrlklarn tamamladktan
sonra da ilk grup renciyi toparlam, iler yoluna girene kadar canla bala almt. Hibir
karlk almadan.
Okulun aln kutladklar gece Antonio yar ikiden yar mutluluktan sarhoken, ilk kez
yatmlard. Bu kanlmaz bir sondu. Conchi o kadar ona kendini adam, o kadar alm ve
onu o kadar sevmiti ki, Antonio'nun ryas kendi ryas olmutu. Antonio iin de, gizli bir
sorunu bylece hallolmu, o da kendisini Conchi'nin ana kucana gvenle brakvermiti.
Conchi tam bir kadnd. Byle bir kadna sahip olan bir erkein ecinselliinden kim kuku
duyabilirdi ki?
88
Conchi asndan da baz hesaplar sz konusuydu. Bakente tanana kadar birlikte byk bir
mcadele vermilerdi. Byk ehirde Antonio iin kasabada sz konusu olmayan ekicilikler
olabilirdi; Conchi bu dnceyle, yine kendini paralayarak 'vazgeilmez' konumunu srdrd.
Pistte ona zaman zaman elik ediyor, evi temizliyor, yemek piiriyor, Antonio'nun stn
ban ykyor, tlyor, ayakkablarn boyuyor, iini idare ediyor, okul gsterilerini
dzenliyor, ve ayrca geceleri dans figrleri alyordu -piste ktnda kusursuz olmas
gerekiyordu. Antonio'ya da rencileri etkilemek, onlara dans retmek ve gsterilerin
kareografisiyle uramak kalyordu.
Antonio'nun iinde Conchi yznden dans yarmalarna girememek hep bir ukde olarak
kalmt. Bunu hi karlkl konutuklar yoktu ama Conchi de bir eylerin farkndayd ve bu
yzden daha da beter alyor, kendini ypratyor ve srekli verici davranyordu. Antonio da,
keyifli ve akac haliyle durumu idare ediyor ama hafif bir melankoliye doru gidiyordu; ancak,
rencileri -ounlukla kadnlar ve arada erkekler- onun bu halini ok daha ekici
buluyorlard.
Bu da, Conchi'nin neden bu kadar popler olduuna dair aklma bir ey daha getirdi. O
Antonio'nun birine ait olduunu ok gzel ortaya koyuyordu. Tabii, bu Antonio'nun gizli
hayranlar arasnda srtmeleri engelliyordu ve Conchi'ye bu bakmdan kretmek gerekirdi.
Eer Antonio 'bota' olsayd, onun iin deli olan bir sr yalnz kadnla kim bilir ne irkin
olaylara bulaacakt. Antonio kimsenin olamazd, o Conchi'nindi. Ve olmas gereken de buydu.
Antonio herkesin ryalarna girebilirdi ama kimsenin olamazd.
Taa ki, Inma ortaya kana kadar.
Inma, Conchi'den tamamen farklyd. ncecik beli, kasl ve kvrak vcudu, ksack salaryla,
kendinden emin ve ok zarif bir kzd. ok da istekliydi. Partnerinin en ufak bir dokunuuna
vcudu hemen tepki verir, sanki karsndaki erkein bir adm sonra ne yapacan hisseder ve
hazr olurdu. Fazla deneyimi yoktu ama gerek

89
bir yetenei vard. Sezgileri onu olmas gereken yere gtryordu. Conchi'nin haftalarca
alarak geldii yere, o annda ulayordu.
Inma'nm Antonio gibi hayat dolu neeli bir hali vard. ok da zekiydi ve Antonio'nun
akalarna hemen cevab yaptryordu. kisinin arasnda bir elektriklenme balamt.
Antonio kasl ve biimli vcuduyla nefis bir kvrakla sahipti. Inma ise ayn dercede kvrak ve
davetkrd. lk gn dans ettiklerinde ok glmlerdi ve bir an iin gz gze geldiklerinde ikisi
de en ksa zamanda kendilerini yatakta bulacaklarn hissetmilerdi. lk dersin sonunda,
Antonio ofise gidip ona bir giri formu bulmaya alt. Bu ilerden hi anlamyor-du. Her eyi
idare eden Conchi'ydi. O gn de, Conchi birtakm iler iin dardayd. Antonio formu
ararken, bir ara ban kaldrd ve aralk duran kapdan Inma'nn onu izlediini grd. Bu
kadar ksa bir zamanda bir eyler olacan ummamt akas. Hem arm, hem de o
kadar ok armamt. Inma ofisten ieri admn att an, dnyada hibir eyin nemi
kalmamt. Birlikteydiler ve yalnzdlar. Bunun bilincine varmalaryla sanki bir patlama oldu.
Seslerini ve dncelerini bastran byk bir patlama. Antonio ofisin ne kadar da kk
olduuna dair bir espri yapmaya alt, Inma da gergin bir glmsemeyle bir ey syledi. Ama
Antonio onun ne dediini duymad bile. Kendi kendine samaladn dnd. Aslnda Inma
da onun ne dediini duyacak halde deildi. Antonio onu biraz daha ieri doru ekti, nk
dolabn kapan aabilmek iin oda kapsn kapamas gerekiyordu. Dolabn ekmecesini
aarken hafife gerilemek zorunda olduundan, ona hafife yaslanarak Inma'y kapya doru
sktrd. Az sonra dorulup ona dndnde, dudaklar neredeyse birbirine deecek gibi
oldu. lk pmeleriyle, her ey bir anda durulmutu. Bu sessizlikte, ikisinin de vcutlar
inanlmaz bir uyum iinde birbirine kilitlendi. Antonio'nun vcudunun temasyla Inma
eriyordu. Ardndan giysilerinden kurtulma abas iinde telal ve komik bir eyler oldu. Sonra
hemen yukarya dans salonuna kotular. kisi de glmsyor ve normal grnyordu ama
birbirlerinin gzlerinin iine bakmaya cesaret edemiyorlard. Artk iki sevgili olmulard.
Ertesi gnk derste Antonio baklarn Inma'dan karmaya alt ve onunla hi konumad.
Ona sadece bir hata yapt srada,
90
sert bir k yapt ve baka tek kelime etmedi. Aslnda erkekliiyle gurur duyuyordu ama biraz
da aknd. Conchi'yi pek aldatt sylenemezdi; hele ayn kadnla iki kez asla. Antonio flrt
etmeyi seviyordu. Bir kadna ait olmak ama flrt edebilmek bir zgrlkt. Kadnlar batan
karr, herhangi bir eyi kantlamas beklenmedii iin kendini rahat hissederdi. Gerek
uydu ki, Antonio cinsellikte biraz ar ekim saylrd. Inma'yla byle olduu sylenemezdi
ama. Tamamen yabanc biriyle beklenmedik bir ekilde ateli bir seks yapmt. Vay canna!
Ama byle durumlarda bu kadar yeterli olmalyd.
Ancak, Inma o kadar abuk vazgeecek bir kadn deildi. Dersten sonra giri formunu ona
getirdi. "Tekrar merhaba," dedi gzleri l l.
"Benim bir kz arkadam var, bunu biliyor musun?" Antonio onu sularcasma bir k daha
yapt. "Ve u anda hemen st katta."
Inma kapy arkasndan yavaa kapatrken, Antonio, "Yapma!" diye fsldad. "Her an
gelebilir."
Inma buna ramen kapy rtt. "Ona hibir ekilde bundan bahsetmeyeceim," dedi
soukkanllkla. "Bunu asla benden duymayacak, sz veriyorum. Zaten daha imdiden sevgili
olduumuzu aklna bile getirmez. Kukulanana kadar biraz zaman gemesi gerekir. Oysa biz...
ilk andan bunu biliyorduk."
Antonio tereddde dt. Inma'nm szleri onun da duygularn dile getiriyordu; ve Inma
kazandn anlad. Antonio'nun elini alp kendi yanana bastrd. "Korkma, " dedi
dudaklarn onun parmaklarnda gezdirerek. "Seni ele vermem." Antonio hem byk bir
arzuyla hem de ayn derecede huzursuzlukla i ekti, sonra ona smsk sarlarak Inma'y
gsne doru ekti. Bir sre ylece kaldlar. Kalp atlar birbirine karmt.
Bu kez, her ey yolunda gidecek, diye dnd Inma basamaklar hzla karken. Artk
gvende olacam. Biri tarafndan sevilen bir kadn olacam. Hibir terslik olmayacak.

Belki de, bylesine ekici bir kadnn 'kayp' insanlarla dolu bu dans okulunda ne ii var diye
dneceksiniz. Bunun en ksa cevab, Inma'nn uyumsuz bir insan olmasdr. Kendi de
sorununun ne olduunu bilmiyordu aslnda. nsanlar soyutluyor, onlarla geinemiyor
91
ve onlar tketiyordu. Bir yerde barnamyor srekli oradan oraya kayordu. Yeni ortamlar,
yeni klar, yeni dostlar. Nedense, bir eyler doru gitmiyordu. Ama bu kez, bu kez farkl
olacakt. Bu yepyeni bir balangt. Inma artk ait olduu yeri bulduuna inanyordu. Burada
o da farkl ve yeni bir insan olacakt, ve ok daha iyi olacakt.
Antonio da az sonra ofisten yukar gelmi, rencilerinin karsnda derse devam etmeye
hazrd. El rparak, her zamanki ocuksu haliyle san geriye doru att. "Hadi, bakalm!
Dans ediyorue! Juana, tamam m? Carmen ne oldu? Hadi, hadi. El Mambo!" Birdenbire
Inma'nm henz gitmemi olduunu fark etti. Conchi'nin masasnda onunla oturmutu stelik.
Aralarnda konuup glyorlard. Antonio hemen baklarn kard. Az sonra, tekrar oraya
gz attnda Inma ayaa kalkmt. Biraz rahatlad. Conchi'ye el sallayarak bir eyler syledi
ve glerek ift kanatl kapdan kp gitti. Dar kt an, glmseyii farkl bir anlam
kazanmt. Artk emindi.
Haftada bir ya da iki kez eski Cordova stasyonu'nun orada ucuz bir pansiyonda bulumaya
balamlard. Inma yatakta, Antonio'nun dans pistindeki kontroln ele alyor ve vcutlar
uyum iinde bir birine doru ekiliyordu. Antonio onun gc, esneklii ve hafifliiy-le
byleniyordu. Inma da gl ve kvrak, egzotik bir erkek, diyordu... bir mucize kabilinden
haftann bir iki gn de olsa, bu plak erkek onundu.
lk birka hafta birbirlerine olan gl cinsel ekimle, sevimekten baka hibir eye zamanlan
olmamt. Yan yana uzandklarnda, birbirlerine dnp bakacak halleri bile olmuyordu. Hi
konutuklar da yoktu. Sadece birbirlerinin isimlerini arzuyla tekrarlyorlard, o kadar.
Glp elenmeyi dans okuluna saklyorlard. Inma bir anda snf birden atlayarak ileri
seviyeye ulamt. Sadece birka ay iinde. Bu yeteneini ocukluktan beri salon danslarna
yatkn olduunu syleyerek aklyordu. Antonio'nun retmenliinden ok, eski almalarn
gelitirdiini sylyordu. Smftakileri bu epeyce rahatlatmt, nk hepsinden ok daha
yetenekli olduunu kabullenmek onlar huzursuz edecekti. Ksacas, aslnda Inma dierleri
tarafndan pek sevilmiyordu. Zaten kendisi de onlara yakmlamyor, derslerde
92
btn dikkatini Antonio zerinde toplayp canla bala alyordu. Bu arada, en ilgin olan,
Conchi'nin dostluunu kazanmay baarm olmasyd.
Inma kendi dans yeteneini, Conchi'nin gznde hi byltme-meye zen gsteriyordu.
Arkadalklarnn iyice gelimesi iin bu gerekliydi. Yeni bir figr renirken, aresizce
Conchi'nin tlerine smyor ve Conchi'den stn olan her ynn eletirerek, rnein,
vcudunun ok sska ve kemikli olduundan yaknyordu. "Aman kime ne?" diyordu.
Conchi'ye gven vermeyi baarmt. Ama hi kolay i deildi. Onun etrafnda srekli ya
ekerek ve her trl iine koturarak onu sakin tutmaya alyordu. Conchi'yi her konuda poh
pohluyor, sratle ilerini yerine getiriyor, onun ruhunu okayacak szleri buluyordu. Inma
artk Conchi'nin hizmetisi, koruyucusu ve dans kuklasyd.
Conchi pek ok kilolu insan gibi, imanln yediklerine yor-mazd. Bu bir metabolizma
sorunuydu. Inma btn kalbiyle ona katlyordu. Ancak, yeni arkadann 'attrma' huyunu
fark etmi, ona srekli ufak tefek bir eyler getirmeyi det edinmiti. Birlikte alrken, ya da
Conchi'nin masasnda sohbet edip glrken srekli bir eyler attryorlard. Bitki aylar,
meyve ve fndk fstk... Inma, Conchi'nin sevdii eyleri getiriyordu. Conchi bunlar 'hafif
yiyecekler olarak kabul ediyor ve fazlasyla yiyordu. yle ki, bir giysisini denerken fermuarn
kapatamad zaman, Inma hemen "Ne gzel," diye onu avutmay beceriyordu. "ok salkl
bir insansn!" Conchi de koca gslerine bakp Inma'nm neredeyse tahta gibi gsyle
kyasladnda, yzne hafif bir glmseme yaylyordu. Inma da ona bakp, 'n'apaym' der gibi
omuz silkiyordu.
Ama iten ie Antonio zerindeki gc ve cazibesinden emin, Conchi'yle alay ediyordu.
Conchi de kara kuru Inma'ya kyasla kendini bsbtn kadns ve seksi hissetmeye balamt.

Dolaysyla bu arkadann 'takviyeli' dostluundan ok memnundu. Ama... yine de Conchi


yeni dostuyla tam bir rahatla kavuamamt. Inma fazlasyla sskayd. ki kadnn arasnda
on kilodan fazla fark olduunda, bu aka pek sylenmese de, yaratt dengesizlik
dostluklarn yle ya da byle etkilerdi. Inma ile Conchi'nin durumunda bu fark otuz kiloyu
buluyordu.
93
Inma, Conchi ile dans konusunda da onunla dost olamayacak kadar mkemmeldi. Onun
Antonio ile glp akalamalar aslnda fazla rahatsz edici deildi ama ikisi dans ederken
Conchi'yi rahatsz eden bir eyler vard dorusu. Bir tehlike sezmemiti ama dikkatli olmakta
yarar vard. Bu arada, Inma onu gerekten memnun eden bir dosttu ve okulda da ok ie
yaryordu.
Antonio ile Inma'nn ilikisine gelince, ilk gnlerdeki heyecanlar snmeye yz tutmu, ve bu
nedenle daha ok konuur olmulard. Ama ne var ki, daha ok konutuka anlamalar daha
da zorlamt. Ya da iliki artk zorlanmaya balad iin konumaya balamlard. Her
neyse.
Bir kere, Antonio onun Conchi ile bu sk fk dostluundan holanmyordu. Kz arkadana
ifte ihanet gibi grnen bu durum ok fazlayd. Inma ise, Conchi'nin iindeki kskanlk
duygularnn ancak bu ekilde bastrabileceini sylyor, onu kontrol altnda tutmazsa
patlayvereceine dair Antonio'yu inandryordu. Aslnda, kendi asndan Antonio'nun bir an
nce ondan kurtulmasn beklemekten bkmt. Antonio ile dans pistinde ya da yatakta olduu
gibi, her bakmdan ok daha denk olduklar ok akt ama beraberliklerine engel olan bir ey
vard. Antonio ona tm rencilerinin ok iyi bildii durumlar aklad: Her eyini Conchi'ye
borluydu, o olmadan hibir ey yapamayacan anlatt. Inma da ona her salkl insann
bunlar aacan anlatmaya alt. Bir evrim sz konusuydu.
Bir gn Antonio, Conchi'yi neden brakamayacana dair sebeplerini sralarken, yeni bir yol
buldu. Bu olduka sorumluluk sahibi bir insana yakr, dokunakl ve yepyeni bir sebepti:
Conchi'yi brakrsa, zavallnn hali ne olurdu? Kim ona bakard ki? Hangi erkek ondan
holanrd? Tek basma kalr, mutsuz olurdu.
Inma sessiz ve sakin bu sebebi yutmu grnd ve biraz sonra aptal bir ses tonuyla, "Yani,
iman olduu iin mi?" diye sordu.
"Terbiyesizleme!"
Inma'nn da tepesi atmt. "Bir obur iin baka sylenecek sz bulamazdm dorusu!
Terbiyesizlik onunkisine denir!" Sonra devam etti. "Ona on kilo verdirecek bir rejime
sokarsam, ne yaparsn peki?
Antonio bunun imknsz olduunu dnerek bir el hareketiyle bunu ciddiye almayacan
ima edip gld.
94
"Yirmi be kilo, o zaman! Bu nasl? Onu incecik ve gzel bir kadn haline getirip bir de sevgili
bulursam? O zaman benimle olacak msn? Yoksa, yine bir sebep mi bulacaksn? mark bir
ocuk gibisin!" Onu taklit ederek, "Sevgilimi brakamam, ok ise yaryor, ok iko!" dedi.
Antonio keye skmaya balamt. Yataktan frlad gibi giyinmeye balad. "Bu konuyu
unutalm, tamam m?" Kemerinin tokasn takarken parmaklan titriyordu. Bunu fark eden
Inma, panie kapld. Gidiyor, ltfen gitme! O anda iinde hissettii bolua
dayanamayacan biliyordu.
"zr dilerim, Antonio! zr dilerim, tamam m?"
Anrtonio gmleini giyerken, "nsanlarn ilikilerinin karmakl hakknda bir ey
bilmiyorsun. Bunu anlayamazsn. Hibir ey anlamyorsun!" Prl prl cilal ayakkablarn
giydi sonra dorulup ellerini havaya doru kaldrarak gzlerini tavana dikti. "Bu delilik! Benim
burada ne iim var?"
"Antonio zr dilerim dedim! Ltfen gitme, ltfen!"
Antonio hi oral olmadan kt. Dardan hl sesi geliyordu. "Aklm m karyorurr^ ben?"
Ve ardndan sahanl nlatan bir kahkaha.
Inma byle dramatik tavrlardan nefret ederdi. Ge doru kollarnn kaldrp Tanr'yla

konumak! Sanki film eviriyor! Byk yldz Antonio ve figran Inma! Onlarn souk
ehvetiyle iyice soumu araflarda yatarken, Antonio prl prl giyinip ekip gitmiti. zgr
ve hafif! fkesi vicdann temizleyerek onu bir ykten kurtarm; kendi kendini hakl klan
yepyeni bir insan olarak u kapdan km gitmiti. Pansiyon odas onsuz berbat
grnyordu.
Artk onu da tkettim, diye dnd Inma. indeki boluk ka-bararak byyordu. araflarn
slak tarafndan uzaa doru ekildi, ve kendini yataa brakt. Olduu yerde bzld.
Sokaktan gelen trafiin grlts ve nehrin karsndan Kutsal Hafta iin prova yapan
mzsiyenlerin tatsz borazan sesleri geliyordu.
Yine birlikte dans etmeyi srdrdler. ok gzel bir ekilde
95
uyum salyorlard. Inma igdleriyle, Antonio'y tekrar kazanmak iin tek ansnn bu
olduuna inanyordu. Bir gn okulda fokstrot yaparken ylesine inanlmaz bir gsteri
sergilemilerdi ki, herkes pisti terk edip onlar yalnz brakmt. zleyenler, "Fred Astaire ile
Ginger Rogers gibi," diye mrldanyordu. Conchi dans salonunun kesindeki masasndan
onlara donuk gzlerle bakyordu. Dans bittiinde mthi bir alk koptu. Conchi kpkrmz
kesildiini hissediyordu. Bu tr bir alk ancak Antonio ile kendisi iin olabilirdi.
Antonio ile Inma el ele pistten bara doru yrrken, glyorlard. Antonio bira iesini
kapp bir yudum iti ve farknda bile olmadan ieyi Inma'ya uzatt. Inma da ayn doallkla
ieyi alp bir yudum da o iti. Alklar paylatklar gibi, biray da paylamlard. Bundan
sonrasn da paylaabilirlerdi.
Conchi bunu dnrken, onlarn bu doal davranlar da kafasna iyice taklmt. te,
tetikte bekledii iaret buydu. ler kontrolden kmadan harekete gemesi gerekiyordu.
Inma'nn getirdii ubuk biskvilerden bir tanesine uzanp ubuu hrsla srrken gzlerini
ksm onlar izlemeye devam ediyordu. Bir sredir planlad eyi yapmann zaman gelmiti.
Conchi'nin hamile olduu dans akademisinde herkesin aznda dolayordu. renciler bu
haberi ilk duyan kii olarak kendilerini ortaya atyor ve birbirleriyle, "Ah, duydum, tabii,",
"Biliyorum, elbette," diye yaryorlard.
"Conchi bana geen hafta sylemiti! ok sevindim"
"Ah, sylemesi gerekmiyor! Yznden belli zaten."
"Erkek olursa, adn Antonio koyacaklarm!"
"Elbette!"
"Artk olan oldu," dedi Antonio tekrar pansiyonda bulutuklarnda. "Artk beni kskvrak
yakalad. Onu bundan sonra asla brakamam."
96
"Ama sen bu bebei istiyor musun?"
"Tabii ki, istemiyorum! Bana gre deil! Daha ok sorumluluk, daha sk balar... ben dans
etmek istiyorum. Dans! Dans!" Yumru-uyla duvara vurmaya balad. Sonra ba nnde
yenik bir poz taknarak sakinleti. in iin bu habere o kadar da fkelenmemiti. Conchi
hamilelii sresince ve ondan sonra bebee bakarken, Antonio da kendine bir baka partner
bulma ansna sahip olabilecekti. Bu yaz yarmalara katlabilirdi artk! Ancak, Inma'ya da
bundan pek bahsetmek istemiyordu. Hatta, artk cann skmaya balayan bu ilikiden
kurtulmak iin bebek olayn ona kar kullanmay planlyordu.
"stemiyorsan, sana zorla hibir ey yaptramaz. Hamileyse hamile, ne yapalm! Bu, en bayat
numaradr! Sen de kendi sesini duyur artk!"
"Sevgilim," Antonio ilk kez ona bu ekilde hitap ediyordu. Inma'nn soluu kesildi. "Sevgilim,
tm hayatm seninle geirmeyi ne kadar isterdim. Ama bu mmkn deil. Ve mrm boyunca
bu bana ac verecek." Kzcaza bari biraz keyif alaca anlar brakmalyd. Bu cmertliinden
kendi de pek holanmt. Hem, durumu byle tatllkla idare etmek en iyisiydi. Inma bu
szlere deer verecekti. Bylece Antonio onun kalbini krmadan ayrlabilecekti. Aklar zaten
yanl balamt ve ayrlmalar kanlmazd. Antonio kendi kendisinin bu ince dnceleriyle
duygulanm ve o gn Inma ile son derece efkatli bir ekilde sevimiti. Onu iyi uurlamak
istiyordu. Pansiyondan ayrlmay hi istemiyormu gibi grnmeye alarak mthi bir

oyunculukla oradan svt. Kendini sokaa att an sanki bambaka bir insan olmutu. Bu
dertten kurtulmutu -hem de onu zmeden. Ayrca, artk bir baba olacakt! Bu da erkekliin
kant deil miydi.... birdenbire durup bir iekiye girdi ve Conchi'ye bir buket iek ald.
Artk pansiyon odas o kadar berbat grnmyordu. Sanki An-tonio'nun son konumalaryla
odaya taptaze bir hava dolmutu. Inma pencereleri ardna kadar at ve odada rlplak
parmak ularnda zplayarak dolamaya balad. Artk gvendeydi. Antonio beni seviyor! Artk
iinde hibir fke kalmamt. Ve bundan sonra hibir eyin nemi yoktu. Yok... o kadar da
deil, diyerek durdu. Bir e97
yin nemi vard. Bir sigara yakp derin derin iine ekti ve dumann flerken kafasndaki plan
da ar ar ekillenmeye balad. Sonra pansiyonun banyosundaki paslanm duta vcudunu
iyice ovarak banyo yapt. Zarif, ince ve taptaze bir vcudu vard. Bununla gurur duyuyordu.
Salarn slak slak tarayp bir at kuyruu yapt ve pansiyonun krk dkk merdivenlerinden
koarak indi. Darda portakal ieklerinin kokusu vard. Bahard.
Inma iki kez bitkisel sularla ocuk drmt. Bunun Conchi iin de geerli olmas gerekirdi.
Bir hafta kadar gnde birka bardak imek yeterliydi. Inma byk bir keyifle bitkileri kaynatp
iine bal ve dier tatlandrc malzemeleri katarken keyifle slk alyordu. En sonunda ay
termosuna doldurup evden kt.
Termosun kapan atnda odaya nefis bir koku yaylmt. "Bu da ne?" dedi Conchi derin
derin kokuyu iine ekerek. "Yoksa bilmediim bir ey mi? Ah, Inma, kendine ok iyi
bakyorsun. Bu formda kalabilmene hi amyorum." Conchi bunu bir aka olduunu
belirtircesine bir kahkaha att ve Inma'nn getirdii ay imeye koyuldu. "Tad ok gzelmi.
Baya gzel."
Inma bunu izleyen gnler boyunca Conchi'nin ay fincann srekli olarak tazeledi. Bir yandan
da onunla sohbet ediyor, onu gldryordu. Kraliesine hizmet eden bir oda hizmetisi
gibiydi. Conchi de bebeini bekleyen muhteem anne rolnde Inma'y kullanyordu.
rencilerden bazlar bebek iin patikler, yelekler rp getiriyorlard. Conchi artk tombul
vcudu daha anlaml ve nemli kvrmlarla daha da yuvarlanrken, roln ok mkemmel bir
ekilde srdryordu. Btn ilgiyi stne toplamay baarmt. inde bu hamilelikle ilgili
olarak yaad korkun pimanl kimsenin anlamasna imkn yoktu. Bir bebein onu dans
salonlarndan uzaklatracan ok ge dnebilmiti. Aptalca bir ey yapmt. Ama Conchi
glmsemeye ve mutlu anneyi oynamaya devam etti. Inma da bir yandan ikisinin de
istemedii bu bebei yok etmeye alrken, onu el stnde tutmaya devam ediyordu.
Gnler boyunca bir arada oturup kalktlar, aylarn yudumlayp bebee komik isimler bularak
elendiler.
98
"Duydun mu?" diye rencilerden biri kire gibi bir yzle kapdan ieri giren Inma'ya doru
kotu. Inma hemen Antonio'ya gzlerini evirdi. Ortada ciddi bir eyler dndn
hissetmiti. Mzik sesi duyulmuyordu ve pistte dans eden kimse yoktu. Btn klar akt.
Kenarda kede aralarnda bir eyler konuan rencilerin hepsinin yzleri allak bullakt.
"Neyi duydum mu?"
"Duymadn m?" Kadnn gzleri verecei korkun haberin deh-etiyle, ve bir yandan da, bu
haberi ona verecek ilk kii olmann keyfiyle parl parl parlyordu. Inma'nn iinde bir
patlamayla, kan damarlarna hcum etti.
"Conchi," dedi kadn renci. "Bebeini kaybetti." Haber Inma iin bir srpriz saylmad.
Onun iin srpriz, karnndaki dayanlmaz burkulma ve acyd. Bu paniini zafer kazanan bir
insann direncine snarak atlatabilmek iin kvranyordu.
"Ama anlamyorsun, bu len bebek bizi mrmzn sonuna dek balad."
Inma, Antonio'nun bu szlerini dinlerken aknd. Antonio'nun ayakta ereti duruu kadar,
bu konumalar da ereti kamt. "Bebek yaasayd, bir eyleri paylar -ne bileyim ortak
velayet alp ayrlrdk ve ocuu o bytrd. Byle ocuk o kadar ok ki. Ama artk Conchi bir
daha bebek sahibi olamayacak! Doktorlar byle deyince btn hayalleri ykld zavallnn. Ve
btn hepsi benim yzmden! Benim bebeim... anlyorsun deil mi? Ben onu hamile brak-

masaydm... bunlarn hibiri bana gelmeyecekti. Artk zavall Conchi'ye hangi erkek dnp
de bakar? Dediim gibi, ocuumuz yaasayd belki zmler bulunurdu ama artk Conchi'yi
hibir zaman brakamam. Onun sorumluunu tamamen stlenmek durumundaym.
mrmn sonuna kadar." Inma bir an iin onun kafasn duvara vurmak, grtlana yapp
soluu kesilirken, "O bebei ben ldrdm!"diye barmak istedi. Ama tek kelime bile
etmeden arkasn dnp kt.
99
renciler, Conchi ile Antonio'nun yaadklar bu ac olaydan sonra birbirlerine daha da
yaknlatklarn gryorlard. Herkesin ok sevdii bu ift, bir snavdan geerek sonsuza dek
birlemiti artk. Conchi bebek bekleyen anne roln mkemmel oynamt, ama unu da
belirtmek gerekirse, bebeini kaybeden cesur kadn roln ok daha mkemmel oynuyordu.
Herkes onun gcne hayran kalmt. vgler yadrdklar kadar da efkat gsteriyorlar ve
Conchi btn bunlar byk bir zerafetle kabulleniyordu.
Conchi cesur olmasna cesur saylabilirdi, ancak, ne ocuu drm ne de aslnda hamile
kalmt. Kskanlk nedeniyle uydurduu ve sonradan piman olduu bir hamilelikten
-sadece- kolayca kurtulmutu. Antonio ve Conchi, Inma'nn bu olaydan sonra ortadan
kaybolmas konusunda hibir ey konumadlar. Sadece Conchi rakibi zerindeki byk
galibiyetinden emindi. Dans okulunda her ey eskisi gibi devam etti. Antonio ile Conchi yine
ara sra birlikte bir tango yaparak rencilere zel bir gsteride bulunuyorlard. Ardndan
muazzam alklar koparken Antonio kvrck salarn her zamanki ocuksu tavryla geri iterek
Conchi'ye elini uzatyor ve Conchi herkesin bayld son komik figryle ona doru
yaklayordu. Herkes avular patlayana kadar onlar alklarken, "Melek gibi dans ediyor,"
diye aralarnda yorumlarn yapyorlard.
Inma, de la Gavidia Meydan'nda oturmu sigara iiyordu. Btn gece barlar dolam,
birileriyle tanp onlardan ayrldktan sonra bakalarn bulmutu. Sonunda herkes evine
dnmt ama Inma bu byk meydandaki parka gelmiti. Mutlu annelerin ya da bakc
kadnlarn ocuklar gezdirdikleri parkta bir topun arkasndan koan kk bir olan ocuuna
gz takld. Antonio'nun ocuu yaasayd bu yalarda olacakt, diye geirdi iinden. nsan
kendi iin ocuk drmek gibi bir karar alabilirdi, ama bakasnn ocuunu drtmek...
ite, bu olacak ey deildi. Uzun bir geceden sonra, olaylar bylece tekrar anmsamt.
Inma, Conchi'nin hamileliinin sahte olduunu hibir ekilde bi100
lemezdi, tabi ki. ki yl dans okulunun semtine bile uramamt. Onun hayatndan gelip geen
pek ok yer gibi buras da yaanm bitmi ve tketilmiti. Inma yine yeni yerlere gidiyor, yeni
insanlar tanyordu. Bunu sadece vakit geirmek iin ve biraz da ihtiyac olduu iin ve
alkanlktan yapyordu. Hibir beklentisi yoktu. Tm gemiteki yanl deneyimlerinden
sonra yepyeni bir yerde yepyeni bir yaama balama umudu ya da yeni bir.insan olarak ve bu
kez yanl yapmadan, temiz bir insan olma umudu da artk bitmiti. Antonio'nun bebeine
yaptn hibir ekilde dzeltemezdi. Sonunda izgiyi amt. Karanla doru dyordu.
Kk olan ocuu topu ayaklarnn dibine doru yuvarland. Inma eilip topu ald ve ocua
uzatt. ocuk ona korkuyla bakt. ocuun annesi yaklap topu Inma'dan ald ve souk bir
teekkrle ocuunu elinden tutup uzaklat. Inma epeyce kt grndn dnd.
Elindeki sigara' izmaritini yere att, zerine bast ve ayaa kalkp yrmeye balad. Nereye
gideceini bilmiyordu. nemli de deildi. Artk bundan sonra hibir ey nemli deildi.
101
BAYAN "WEB SITESFnin DANSI
3 n
a
iJj o u m
a
n
1
Bir kadnla karlatnda hep ayn ey oluyordu. Korkun grntler tekrar gznn nnde
canlanyor, vcudundaki adrenalin ykseliyor ve hemen bir savunmaya geiyordu.
On yl kadar nce, ilk kez byle bir ey balamt. Cesaretini toplayp bir kza kma teklifinde
bulunmutu. Annesi, ban yiyordu. u motosildetinle urap duracana bir kzla ksana!
Babas da onu bir bara gtrp birtakm tler vermiti. Ne konuda m? Hi bir kza dnp

bakm myd? Kzlara ilgi duymuyor muydu? Artk ya gelmiti. Yoksa salkl bir erkek deil
miydi? Yoksa..? Hayr, baba, demiti. Ecinsel filan deilim. Peki, ne yapacan biliyor
muydu? Birlikte ehre gidebilirlerdi, ya da isterse tek bana gidebilirdi. Babas gereken paray
vermeye hazrd. Olan geri ekildi; kzlarla birlikte olmay denemiti ama her seferinde ayn
ey oluyordu. Havada bir cinsellik hissettii an panie kaplyordu ve korkuyla kayordu:
Kzlardan ok kendi hayal gc onu korkutuyordu. Geceleri kbuslar basyordu. ren
bcekler gzleri yuvalarndan frlam bir halde dans ediyorlar ve seks yaptktan sonra
birbirlerini yok ediyorlard. Zehirli rmcekler avnn etrafna bir a ryordu... bir de
bakyordu ki, av kendisiydi. rmcekle seks yapan kendisiydi. Spermleri donmu bir sv
halinde katlarken, sekiz... yok yirmi bacakl bir rmcek kll bacaklaryla onu sarveriyordu.
Ve skyor, s102
iyordu. lklar atarak uyanyordu. Bazen annesi baucuna gelip onu teselli etmeye
alyordu. Yine mi kbus grdn, olum? Evet, anne. Yine o korkun yaratklar m? Annesini
iterek, beni yalnz brak, demek zorunda kalyordu nk vcudu tekrar uyarlmaya
balyordu. Kendi kendini rahatlatmak istiyordu.
Yirmi dokuz yana basmt. Bir kza ya da kadna ilgi duyduu an, hep ayn ey oluyordu. Bu
korkusunun bir kayna olduundan emindi. Bir kadnn vcuduna girme konusunda bir
eyler okumutu. Bunun riskleri olduunu biliyordu. Cinsel organn kaybedebilirdi.
Kadnlarn karn kaslar acmaszd. Yzlerce erkek kadnn kskacndan kurtulmak iin
hastanelere kaldrlyordu.
Ortadou'da bir olayda, bir adamn cinsel organnn tamamenbir kadn tarafndan
yutulduunu duymutu. Tabii, bu olayn dier erkekler iin lmcl sonular olmutu. Oral
iliki ise, konu dyd. Bunun riskleri ok daha korkuntu.
Hayvanlarla ilgili ok daha garip durumlar vard. Dii bir hayvann erkei yedii oluyordu.
neklerin byle bir ey yapmas sz konusu olamazd tabii, ama erkek boalarn ineklerle
iftlemesi durumunda, cinsel organlarndan olduklar biliniyordu.
Artk hibir risk almamaya kararlyd. Evi, bir sigorta irketinde iyi bir ii vard... bir de
motosikleti.
Yakkl saylrd. Dzgn hatlar vard. Mavi gzl, siyah sal ekici bir erkekti. Ama bir
kadnn ona dediine baklrsa, onu ekici klan ekingenliiydi. O kadndan hemen
uzaklamt.
Kadn birka ay sonra onun i yerine urayp bir akam kmay teklif etmiti. Korkudan,
nianlym, yaknda evleniyorum, diye kadn bandan savmt.
Ben motosikletimle halimden memnunum, derdi i arkadalarna. Onun bu zgrlne gpta
eden oktu. Arkasndan neler konutuklarn tahmin edebiliyordu: Her istediini elde
edebilecek bir adam, diyorlard. Yalan da deildi. zel ve cinsel hayatn kendi ellerinde
tutuyordu.
103
Annesiyle babas leli alt yl olmutu. kisi de arka arkaya kalp krizinden gitmiti. nce
annesi, hemen ardndan da babas. Her zaman her eyi birlikte yaparlard zaten.
ehrin modern bir kesiminde on drdnc kattaki evlerinde yaamaya devam ediyordu. Baz
eski eyalar atm, biraz dekorunu deitirmiti. Pencereden giren k evi yerden tavana
kadar aydnlatyordu. Manzara nefes kesiciydi. Yksek binalar evreleyen muazzam bir
gkyz ve usuz bucaksz tepeler.
Uzaklarda bir yerde ehir hayat srp gidiyordu. Youn bir ekilde sralanm dkknlar,
kafeler arasnda tek tk yeil alanlar vard.
Hibir zaman hrsl bir insan olmamt. Kendine gre bir mteri portfy vard ve ok
temkinliydi. Verilerini gncel bir ekilde kaydederdi. irketin web sitesiyle srekli temas
halindeydi.
Kendi blmne geici olarak yeni bir web tasarmcs atanmt. Kadnn adn
hatrlayamyordu ama zaten irkette herkes ona Bayan "Web Sitesi" diyordu. Kadnn iiyle
evli olduunu sylyorlard. Neyse ki, kadn hi ekici bulmuyordu, zira zaman zaman

ekrann karsnda saatlerce yan yana oturmak zorunda kalyorlard.


Yalnz kadnn elleri ok gzeldi. Bunun dnda bir zellii yoktu ve onun da kendisiyle
ilgilendii yoktu.
lginti. Kadnlar hep onunla ilgilenirlerdi aslnda. Grn ya da daha ok ekingen hali
kadnlar ona mknats gibi ekiyordu adeta. Bu kadn ise, onunla hi ilgilenmemiti. Ban
bile kaldrmadan arada srada bir iki laf ediyordu. Tm iletiimleri ekrandayd. Kadnn
kulland kelimeler ve konumasndan pek holanmyordu zaten, ama dorusu sesi ok hotu.
tiraf etmeliydi ki, kadnn melodik bir ses tonu vard. Bunun neden dikkatini ektiini de
anlayam-yordu; hayatnda mzikle ilgilenmemiti. Bazen, onunla birlikte geirdii gnlerin
akam eve gelip yatana yattnda, nedense kadnn sesi kulaklarnda nlard. Bu ses ona iyi
geliyordu ama zamanla kalbi skr gibi oluyordu ve kalkp uyku haplar almak zorunda
kalyordu.
104
Ona Bayan Web Sitesi diyorlard. nce bundan biraz alnmt ama irket alanlar ona ok
yaknlk gstermilerdi. Katklarn takdir ediyor, yapt iten dolay ona sayg duyuyorlard.
Sonu olarak bu takma ad bir kompliman olarak kabul etmi ve benimsemiti. ini ok
seviyordu. Bir irketten dierine, dehas ve yaratcly-la tannarak arld bu geici
grevler ona iyi para kazandryordu. Bu alma tarz da onun hayatna bir renk katyordu
aslnda. nsan tanmak iin ideal bir durumdu.
in dnda pek evresi yoktu. Geri, buna aldrmyordu. nsanlar pek sevmezdi. Kaba,
duyarsz ve sahte yaratklard. Ya da boa zaman ldren, amaszlklarn web sitelerine
sama sapan esprilerle girip bo ilerle kantlamaya alanlar vard. Bu espriler baz bilgisayar
kullanclarnn houna gidiyordu. Onun ise, her zaman bir amac vard ve zamann iyi
kullanarak iyi iler kararak verimli olmaya alrd. ok ender olarak iine engel olacak
eylerle oyalanrd. Onu baarl yapan da buydu.
Bo zamanlarnda sadece mzik dinlerdi. Mziin ona hissettirdii ritim ve vcut
hareketleriyle kendinden geerdi. Eve gelip soyunur, zerinde sadece beyaz ipek salyla dans
ederdi. Bazen, gece yarsna kadar dans ettii olurdu. O gece de saat neredeyse sabaha kar
olmutu ve hl hi uykusu yoktu. Sanki Siyah Orfe'nin mziini duyar gibi oluyor, kendisini
de Euridice olarak hayal ediyordu. Yeralt dnyasnda kaybolmu bir kadn. Ama her zaman
yer yzne kp iinin bana dnerdi. ini asla ihmal ettii olmamt.
Etrafndakiler onu souk ve mesafeli bulurdu; bunu biliyordu ama insanlara daha yakn olmak
ya da onlara cazip grnmek iin hi aba sarf etmezdi. Kimse ona fazla yaklamaya cesaret
edemezdi. Onu izleyip duran o adam bile.
Ne diye birden onu dnmeye balamt ki? Gnn ilk klar grnmeye baladnda,
henz yataa girerken, bunun nedenini kefetti. Evet, onda tandk bir eyler vard. Adam da,
tpk bir zamanlar onun korktuu gibi korkuyordu. Kendini her eye kapamt: Hem de
fiziksel olarak. Vcudunda en ufak
105
bir kvraklk yoktu; bir ritim, bir esneklik. te farkl olduklar tek nokta buydu. Uykuya
dalmadan nce, belki onun iin bir eyler yapabilirim, diye dnd.
Bu huzursuzluk da nereden kmt byle? Son birka aydr hi hissetmedii kadar motoruna
atlayp dolamak isteini duydu.
ten kar kmaz hemen motoruna atlad gibi, deniz kysna gitti. Yazn fazlasyla kalabalk
olan sahil yolunda tek tk kestirme ve bo yollardan giderdi ama henz bahard ve biraz
serince bir hava vard. Yollarda rahat rahat hz yapabileceini dnd. Hi durma, dedi kendi
kendine. Bunu Bayan Web Sitesi sylemiti. Acaba ne kastetmiti?
Bu geziden dnte, hi de umduu kadar rahatlayamamt. u Web Sitesi denen kadn hi
gznn nnden gitmiyordu. Sert yz hatlar, ku gibi sivri gagasyla hep onunlayd. Bu
kadn ekici bulduu filan yoktu. Kadn da onunla ilgilenmiyordu zaten. Acaba onun farknda
myd ki?
Gnlerden cumayd ve saat alt buuk olmutu. te en son onunla ofiste ikisi kalmt ve o
bilgisayar kapattnda, o da ktlar antasna toplamt. Hafif eskimeye yz tutmu,

yumuak bir deri antas vard. Adamn yllar nce annesinin hediye ettii kaskat Bond
antasna hi benzemiyordu.
Tam ofisten karken, kadn elini omuzuna koyduu an arp geri ekilmiti.
Kadn onun bu tepkisine glmsedi. "Affedersin, seni korkutmak istemedim. Acaba Pazar
gn bana aya gelir misin?"
yle bir irkilmiti ki, cevap veremedi.
"Tamam, bir dn." Kadn kartn uzatp kp gitti.
106
Cumartesi gn hi de bu davete gitmeye niyeti yoktu. Pazar gn ise, bundan pek ka
olmadn dnmeye balad. Pazartesi gn ona ne mazeret uyduracakt? Kadn belki de i
konumak istiyordu.
ok byk ve gsterili olmayan, ama nezih bir semtte oturuyordu. Her evin nnde kendine
ait bir patika ve iki yannda da birka metre karelik birer bahe alan vard. Bayan Web Sitesi
baheye ta demiti. Zile bastnda, yanklanarak srp giden ngrtlarla yine bir korkuya
kapld.
Ancak, oradan kamaya frsat bulamadan Bayan Web Sitesi kapy amt bile. Ofiste giydii
elbiselerden birini giymiti. Ayn mesafeli tavryla onu karlad.
Bu adam biraz rahatlatmt. Kapdan girip oturma odasna doru onu izledi.
Koskocaman ve hemen hemen bo denebilecek bir odayd buras. Dorusu bu da artcyd.
Bir duvarn nnde kk bir sehpayla iki koltuk, zellikle kenara ekilmi gibi duruyordu.
Hemen yannda da bir mzik setiyle eski plaklar ve CD'ler dikkatini ekti. Bir de duvara asl
beyaz bir ipek kuma paras. Yoksa bir elbise miydi?
Parkeler prl prl cilalanmt. minenin tam nnde sadece bir ran hals ve zerinde
byke bir yer yast duruyordu. Kadn gzlerini ona dikmi, tepkisini bekliyor gibiydi.
"Ne kadar byk!"
"st kat ok daha farkl," diyerek glmsedi. "Kitaplarm ve bilgisayarm yukarda. Yatak
odam da. Ama buras yaama alanm. Sen etrafa bakmrken, ben de ay hazrlayaym."
Sehpann yanndaki koltuklardan birine oturup odann iine baknmaya balad ama
baknacak fazla bir ey yoktu. Duvarlarda hibir ey yoktu ve bir tek panjur hari, hepsi
kapalyd. Ak duran camdan, kardaki ev grnyordu.
Kadn bir kekle birlikte ay servisini sehpaya koydu.
"Evde yaplm bir keke benziyor?"
"Evet, senin iin," diye kadn ban sallad.
107
Nefis grnen ve nefis kokan bir kekti.
Bayan Web Sitesi'nin i konumaya pek niyeti olmad anlalyordu. Modern teknoloji
gerektiren bir ite alnca, insann evinde btn bunlardan uzak kalabilecei bir ortam
yaratmas gereinden bahsetti.
"Benim bir motosikletim var."
"Ne marka? Motoru ka beygir?" Kadn biraz arm grnyordu.
"66 cc. ift motor." "Oo. yi bir eye benziyor."
"Fena saylmaz," dedi adam alak gnlllk gstererek. "Ya sen, neyle i stresini atyorsun?"
"Mzik dinler, dans ederim."
"Dans m?" Endiesini gizlemeye alt ama kadn onu rahatlatmak ister gibi, "Motosiklet
kullanmaya benzer" dedi ve kalkp mzik setine doru yrd. Hafif bir mzik, temposu
giderek artan bir ekilde oday sard.
Kadn duvarda asl duran kuma parasn alp omuzlarna atarken, bir yandan da mzie
ayak uydurarak dans etmeye balad. Neyse ki, bir iki dakika sonra durdu. Adam iyice
gerilmeye balamt.
"Kendini btn bunlara kapadn anlyorum. Biraz rahatlaman gerek. Hadi, kalk odann
ortasna git."
Adam ayaa kalkt, duralayarak odann ortasna doru bir iki adm att. Kadn onu tevik eden
bir ba hareketiyle zorlad. Adam bir adm daha att ama sonra durdu.

"Hadi, bir iki adm daha. Rahat hareket edebilmek iin geni bir alana ihtiyacn var."
Adam ar ar iki adm daha att. Odann ortasnda aresizce etrafna baknd. Tekrar
oturduu koltua dnmek istedi. Ama o anda sanki duvarlar alarak etrafndaki snrlar
geniledi ve yer ayaklarnn altndan kayverdi. Bolukta kalm gibiydi. Sanki bir ip stnde
dengesini bulmaya alyordu. Der gibi oldu, kollarn iki yana aarak barmaya balad. Ve
o anda uzanan eli tuttu.
Az sonra yine koltuunda oturuyordu. Kalbi hzla atyordu ve ba dnyordu. Derinden bir
ses duydu. "Korkma, her ey yolunda."
108
Bayan Web Sitesi'nin glmseyiiyle adam geree dnd. Onun uzatt su bardan alp
biraz su iti.
Yava yava bann dnmesi gemiti. Kalp atlar da normale dnd ve mzik sustu. Bayan
Web Sitesi beyaz aln yerine asmt, ve yine o donuk baklar geri gelmiti.
Bir saat kadar sonra, adam ancak yerinden kalkabildi. "Gitsem iyi olacak."
Kadn itiraz etmedi.
Odann ortasnda durdu ve, "Haftaya da sen bana gelir misin?" Nasl azndan kmt bu?
"Tabii, istersen yani."
"Tabii, isterim."
Eve dnerken temiz havay bol bol iine ekti.
Daha nce hi yaamad bir eyler olmutu sanki. Motoruyla hz yapmann ok tesinde bir
ey. Vcudunun iinde garip bir eyler oluyordu... kasklarnn evresinde... kt bir ey
deildi geri.
Parktan geerken, kendi kendine zplayarak yrdn fark etti. Sonra, birka kez de bilinli
bir ekilde zplad... isteyerek.
Asansrde karken slk almaya balamt.
Evinin ok fazla eyayla doldurulmu olduunu ilk kez fark ediyordu. Bir karton kutu buldu ve
birka abajur, bir vazo, doldurulmu bir oyuncak sincap, tozlanm birka biblo, bir natrmort
tablo... annesinin eski koltuunu da alarak kutuyla birlikte pe att. Eskimi kanepe yznn
stne de hafif bir kuma att.
Kendine bir viski doldurup oday seyretmeye koyuldu. Yapt iten memnun kalmt.
Dnceleri Bayan Web Sitesi'ne kayd. Daha nce hibir kadn motosikletiyle ilgilenmemiti.
Semtin en yksek binasyd. En alt katta dkknlar ve ofisler yer alyordu. Bayan Web Sitesi
etkilenmiti ama burada yaamadna memnundu.
Giri katnda renkli bir alveri merkezi ve kafelerle ho bir hava vard. Bir an iin bir arap
almay dnd ama sonra vazgeti. Alkol ok banal bir eydi ve onun tarz deildi.
109
antasn dardan yoklad. Kk kaseti, bantlar ve al... ve zenle yapt kek de
antasndayd; bir gece nce ince ince leklerle hazrlad kek.
Toparland ve sanki srtndan bir yk atar gibi silkinerek binadan ieri girdi.
Hoparlrden gelen ses biraz isteksiz gibiydi ama Bayan Web Sitesi direnle karlaacan
biliyordu. Buna alknd.
Onuncu kata kadar asansre binip sonra yrmeye karar verdi. On drdnc katta asansrde
biriyle karlamak istemiyordu. Her eyi dnmek gerekiyordu. zgrlk duygusunu ilk kez
tadan kiiler garip eyler yapabilirdi. O zaman ileri kontrol altnda tutmak ok zordu ite.
Asansrn kaplar kayarak ald. Neyse ki, kimse inmedi. Bayan Web Sitesi byle dar
alanlarda kendini bouluyormu gibi hissederdi.
u anda, artk tmyle bu gen adama konsantre olmas gerekiyordu.
O hafta ite yine ok ekingen davranmt. Her zamanki gibi birlikte fazla almamlard. Bu
bir rastlant da olabilirdi ama Bayan Web Sitesi onun biraz kendisinden katn
hissediyordu. Bunlar dnrken, kendi kendine glmsedi. Bu doald. Adam onu nasl
davet ettiine kim bilir nasl arm olmalyd!
lk nce onun gvenini kazanmak gerekiyordu. Sonra mzik, dans ve ritim -yaamn temel
ihtiyalar- ile onu derin korkularndan kurtaracakt.

Onuncu katta asansrden indi.


O ana kadar kimseyle karlamamt. Ne de merdivenlerden karken bir ses duymutu.
nsanlar ya hasta yatyor ya da e-mail banda, diye dnd. Ve hepsi de yalnz. Modern
teknoloji insanlarn doalln unutturan bir eydi ve bunu artk anlamalar gerekiyordu. Bir
insanla gz gze bakmaktansa, ekrana bakmay yeliyorlard. Ve ok az hareket ediyorlard.
Spreyle kokular sklm, kapal jimnastik salonlarnda bisiklet hareketi yaparak ve zorlayc
makinelerde ter atarak insann ihtiyac olan doall salayabileceklerini sanyorlard.
Diskoteklerde de gencecik insanlar sersemce hareketlerle dum dum seslerine uyarak dans
ettiklerini sanyorlard.
Bunda hibir iletiim yoktu. Oysa dans ve mzik bier iletiim
110
yoluydu. Dans duygular zgr klar, ruhu rahatlatr, insana enerji verir ve insanlar bir araya
getirir. Hayvanlar iin de byle deil miydi? Onlar da iftleme ya da efkat veyahut fke gibi
duygularn gstermek iin bir anlamda dans etmiyor muydu?
On drdnc kattaki kapdan biri aralk duruyordu. Bayan Web Sitesi derin bir nefes alarak
kapy itti.
Adam korku iindeydi. Onu nasl evine armt? Nasl bir lgnla kaplmt byle?
Kibarlk m etmeye almt? Belki, kadn vazgeip iptal eder diye umdu bir an iin.
Evde ba baa ne yapacaklard?
Bir an nce ondan kurtulmaya bakacakt, ite o kadar.
Kadn aa kapdan girmi yukar kyordu bile.
ay ateteydi, ve adam bir de kek almt.
Kadn kek seviyordu galiba.
Yukar kmas baya uzun srmt. Belki de, hoparlrden konuan bakasyd. Bazen
olmuyor deildi. Anahtarlarn unutan biri, herhangi bir zile basyordu. Ama tabii bu kendini
kandrmaktan baka bir ey deildi. Kadnn sesini duymu, ve tanmt. te birden kapya
gelmiti bile. Yine gnlk bir kyafet giymiti. Hatta fazla gnlk bir kyafetti. Oysa hafta
sonuydu. Ama makyaj yapmt. Ona glmsedi. Adam kzardn hissetti ve hemen dnp
oturma odasna doru yrd.
"yle bir etrafa bakabilir miyim?"
"Tabii." Adam ocukluundan beri bu evde oturduundan bahsetti. Annesiyle babas ldkten
sonra bu evden ayrlmak istemediini anlatt. "Ama biraz deiiklik yaptm, tabii."
Kadn ak duran pencerenin nne yaklat. "Ne gzel bir manzara."
"Aman dikkat," diye adam onu uyard. "Pervazlar ok alaktr."
"Buradan deceklerinden hi korkmazlar myd?" "Yoo." Oraya hi yaklamaya bile cesaret
edemediini anlatmad artk. Ama annesiyle babasnn lmnden sonra ykseklik korkusu
nispeten azalmt.
111
"Genilik houma gitti."
Adam mutfaa ay almaya gitti. Kadn da arkasndan kekiyle onu izledi.
Altn sars keki ona doru uzatarak, "Ben piirdim, sen kes bakalm- yle iri iri paralar."
Ana bir taraf var, diye dnd adam. Kendi ald kekin paketini bile amad.
Oturma odasna dndnde, Bayan Web Sitesi kanepeye gmlm motosiklet fotorafn
eline alm bakyordu.
Adam karsndaki bir sandalyeye oturup aylar koydu ve annesinin k porselen pasta
tabaklarndan keklerini yemeye baladlar.
Bayan Web Sitesi motorlarla gerekten de ilgileniyordu. Adam motorun kapasitesinden,
gcnden bahsetmeye dald, motoruyla yapt seyahatleri anlatt. Biraz abarttn fark
ediyordu. ykleri fazlaca sslyor, zellikle hzn baya abartyordu. Kadn dikkatle onu
dinliyor ve sorular soruyordu.
Sonunda fotoraf yerine koyduu an adam rahatlad. Artk biraz da ondan
bahsedebileceklerdi.
"Senin hobinden ne haber?" diye sorarken kendine gveni gelmi gibiydi.

"Dans m? Gerekten, bununla ilgileniyor musun?" Adam ban sallad ama pek emin deildi.
Kadn kalkp antasndan ipek aln kard. "Bunu hatrlyor musun? Daha nce bir
deneyimin oldu, yle deil mi?"
Tabii, hatrlyordu, ama kadn ne diye aln getirmiti? Yoksa orada onun iin dans m
edecekti? Aman Tanrm! te balamt bile\ Kadn aln zarif bir hareketle omuzlarnn
zerine att. Adam boaznn tkandn hissetti. Kadn sanki bunu grmt.
Tabii, o her eyi grebilirdi. Ama yine de glmsemeye devam etti.
*
"Hadi, biraz daha kek yiyip ay ielim." Adam rahatlamt. Biraz manzaradan bahsettiler.
"Motosiklete binmek de bir bakma dans etmeye benzer." "Bilemiyorum..."
112
"Ayn derecede tehlikeli," dedi kadn.
Adam omuz silkti, pek anlamam gibi.
Kadn aralarndaki masaya bir gz atarak, "Bunu biraz eker; ek, yerde oturabiliriz."
"Neden yerde oturalm ki?"
Ama kadn masay itmeye balamt bile. Haly da ekiyordu. Bir yandan da, "Boluk," diye
mrldanyordu. "Boluk."
Adam itiraz edecek oldu ama bir de bakt ki, yerdeki kum rengi halya oturmaya
hazrlanyordu.
"Tpk motosiklete biner gibi," dedi kadn.
Adam bada kurarak dizlerini iki yana ap oturdu.
"Rahat, deil mi? Gidonu tut... evet yle... imdi iki elinle. Tamam. Rahat msn?"
Adam gzleri kapal bir halde ban sallad. Bu pozisyona alknd.
"Seleyi hissedebiliyor musun?"
Bu samalkt ama sese boyun eerek tekrar ban sallad. Kadnn sesine... giderek sanki
uzaklardan duyulan sese...
Aslnda kadnn hemen dizinin dibinde oturuyordu.
"Yola bak... yol ak! Hadi, gaza bas. Bacaklarndaki gc hissediyor musun?"
Motosikletin titreimlerini hissediyordu! Gaza bast ve ileri! Hz, etrafndaki her eyi
bulanklatrmt. Yol nnde bombo bir ekilde sonsuza dek uzanyordu. Hzn artrd.
Giderek hafiflediini hissediyordu. Sanki zerindeki giysilerden de kurtulmutu, ve sanki
etrafnda hayaletler dans ediyordu. Yok, oydu. Kadn beyaz ipekli alna sarnm dans
ediyordu. Sanki al effaflamt. Adam onun zerine doru motoru srd... arasndan geip
gittii ipek kuma kadnn zerinden syrlmt. Adam onun zerinde havada uuyordu ve
giderek byyordu sanki. Kadnn gzleri giderek derinleiyor ve parlyordu. Adam onun
gzlerinin iinde bir bolua doru dald... boluk sonsuz bir boyutta sanki patlamalarla
bydke byyordu...
113
Szckleri seemiyordu, ama yumuak bir sesle biri baucunda konuuyordu.
Kadn onun altnda, halnn stnde yatyordu. Gzleri kapalyd, kadn plakt... adam gibi.
al yerde duruyordu.
Adam aknlkla toparland. Kadn hi kprdamad. Adam ala uzanp hemen kadnn plak
vcudunu rtmeye alt.
Adam yerinden frlayp pencereye gitti, derin derin nefes alarak kafasn toplamaya alt.
Yava yava olup biteni anlamaya balamt.
"Baardm!" lk dnd bu oldu.
Hibir kbus grmeden, hibir korku hissetmeden.
stelik, vcudu yeniden canlanm gibiydi. Kendini ok gl hissediyordu: Doann tek
hakimiydi. Gkyznde kayp giden bulutlara bakt. Dnceleri zgr, duygular snrsz bir
ekilde gkyznn sonsuzluuna doru bulutlarla yaryordu.
Orada ne kadar durduunu bilmiyordu.
Kadn birdenbire yannda beliriverdi.
Kendi mutluluundan onu unutmu muydu? Gznn ucuyla bakt ve kadnn beyaz ipek

alna sarnm olduunu fark etti.


"Hl buradaym," dedi kadn.
Adam cevap vermedi.
Kadna bakmad halde, onun kendisini szdn hissedebiliyordu.
Bu adam rahatsz etti. Kadnn varl btn byy bozuyordu. Onu umursamadn belli
etmek istercesine omuz silkti. Kendi mutluluu vcudunu sararken, kadndan duyduu
rahatszlk da giderek artyordu.
Bir anda sanki bombo ve buz gibi bir yerdeymi gibi iinde bir huzursuzluk duydu.
"Kendini nasl hissediyorsun?"
Adam dnd. Kadnn gzleri onu daha da rahatsz etti. yle youn bir ekilde onun gzlerinin
iine bakyordu ki, adam ne olduunu anlayamad. Kadn ona glmserken az hafif aralkt
ve ipek alnn arasndan gs grnyordu.
"Neden konumuyorsun? Bir ey sylesene."
114
Adam titriyordu. Tekrar arzu duymaya balamt ama olduu yere ivilenmi gibiydi. Kadnn
gzlerinin iine bakmamalyd. Gslerine de. Korkuyordu. Az sanki onu yutuverecekmi
gibi by-yordu sanki.
Bir tek bu dnce beyninde dolap duruyordu. Hayati bir tehlikeyle kar karyayd, ve
kmldayamyordu.
Kadnn elini kolunda hissettii an donup kald. Kadn yine onu szyordu, bunu tahmin
edebiliyordu.
"Neden bir ey sylemiyorsun?" diye sordu kadn tekrardan.
Bu nasl olmutu?
Adam farknda olmadan ani bir hareket mi yapmt?
Beceriksizce, yanl bir hareket.
Ya da kadnn ba dnm ve dengesini kaybetmiti.
Bilmiyordu.
Bildii tek ey vard: Kadn artk yannda durmuyordu. Kaybolu-vermiti.
Sadece bir lk sesi... bitmek bilmeyecekmi gibi uzayan o korkun lk, ve sanki daha da
yakndan gelen siren sesleri.
Ardndan kapnn vuruluu.
Btn o polisler ona cevabn vermeyecei sorular soruyorlard.
Hibir ey hatrlamyordu ki.
Birisi onun camn nnden ekip giysilerini getirdi.
Evet, Bayan Web Sitesi o ge.ce ziyaretine gelmiti. Yoo, gerek adnn ne olduuna dair en ufak
bir fikri yoktu.
Ne mi konumulard? Onun motosikletinden bahsetmilerdi.
pek al ve kadnn plak oluu... adamn da plak oluu... bunu nasl aklayacakt? Sevgili
miydiler?
Adam rperdi. Hibir ey konumuyordu.
Kavga m etmilerdi?
Hayr. Hayr.
Bir tek ey hatrlyordu. Bayan Web Sitesi onun iin dans etmiti.
115
DANSTA CNAYET
ff
e
t l
et
Bo Wagner azna bir naneli iklet daha att. Bu pek kolay olmamt nk tahmin ettii
kadaryla zaten aznda sekiz tane daha bu ikletten vard. Tam hafta, drt gn, on sekiz
saattir sigaray brakmt ve akln karmamak iin bir eyler yapmas gerekiyordu.
Masasndaki saate bir gz att -krk dakika daha gemiti. Azna att iklet tabletlerinin

hesabn ok iyi tutamyordu ama sigaray brakt andan itibaren saat hesabn mkemmel
tutuyordu.
En zoru ilk haftayd. Yedi gn boyunca sabahlan kahve imesi neredeyse imkanszlamt.
Fincan kaldrdnda dilerine arpyor ve geri koyduunda da tabaa arpyordu. Neyse ki,
bu titremeleri artk gemiti.
Ancak, ryalarnda hep kendini sigara ierken gryordu. Sadece bununla da kalmyor, sigara
tiryakiliiyle ilgili ufak tefek ayrntlar da ryalarna giriyordu. Jelatinin zerindeki ince
krmz eridi koparmak, sonra paketi ap yaldzn yrtmak, ilk sigarasn kardnda yle
bir saatinin camna vurup gm Zippo akmana uzanmak... Zippo hi boa akmazd ve ilk
sigarasndan ald ilk nefesle bembeyaz bir duman bulutu etrafa yaylrd.
Ne kadar da ok can ekiyordu! Tekrar gmleinin cebine uzand ve bir iklet paketi daha
kard. Paketi at, avucuna bir tablet
116
alp bir saniye kadar bu tek tablete bakt. Sonra btn paketi avucuna boaltp hepsini birden
azna att.
"Gevi getiren ineklere benziyorsun," dedi Janice Langtry.
Bo ok baarl bir dedektif romanlar dizisi yaratm, Sam Fernando adl eski beyefendi
tipindeki dedektif karakteriyle nlen-miti- Janice de onun ortayd. Aslnda, btn yaz ii
Janice'in stndeydi. Bo yky kurgular ve daktiloya geirirdi ama en ufak bir dilbilgisi ve
imla nosyonu olmadndan, esas yaz ilerini Janice yapard.
Ama Bo gerekten de ok gzel ykler karrd. Yirminci yzyl ortalarna ait en zekice
cinayetleri mthi bir ekilde kurgulard. Hepsi hayali yklerdi, tabii ki. Sam Fernando bir
romanda kafasndan drt ayr silahla drt ayr kurun yiyen bir adamn intihar etmi
olduunu kantlayarak, len adamn karsnn gzne girer -rnein.
Ama Bo'nun hayatta en ok istedii Janice'in gzne girebilmekti. Uzun boylu, sarn, gzel
Janice. Elde edilmesi zor bir kadn -ya da Bo iin yleydi. Sigaray onun iin brakmt ve o
anda bunu kendisine hatrlatmak iin eline gzel bir frsat gemiti.
"Senin yznden gevi getiren ineklere benzedim! Eer sigaray brakrsam, benimle
kabileceini syledin ve ben de braktm. Elbette ki, sigaray brakm bir insan olarak bunun
yerine bir eyler yapmam gerekiyor. te, bu yzden srekli iklet iniyorum!"
"Bir olaslk olarak," dedi Janice. "Kesin olarak seninle karm demedim. Sz vermi deilim."
Bo i ekti. Bu olaslk ansnn ne kadar olduunu gayet iyi biliyordu. Janice'in istemedii her
eyi zerinde toplam bir erkekti.
Janice dzeyli, temiz giyimli erkekleri severdi; Bo mnasebetsizin tekiydi. Gmleinde her
zaman lekeler olan cinsten bir erkek. Hardal lekesi ya da ketap lekesi.
Janice ehirli erkekleri severdi; Bo taralyd. mr boyunca Tek-sas'm dna kt tek olay
kolejdeyken erkek arkadalaryla Nuevo Laredo'daki o eve gidiiydi ve bundan da Janice'e
bahsedecek deildi.
Janice dzenli erkekleri severdi; Bo dzensiz ve dankt. Ktlar kitaplar her tarafa
salm durumdayd; geri kendisi her e117
yin nerede olduunu ok iyi bilirdi ama bu kemekein iinde nasl bir sistemi olduunu
anlamak mmkn deildi.
Janice olgun erkekleri severdi; Bo ocukayd. Elinden ne gelirdi ki? James Dean hayran
olmak, Dion ve Belmonts'un mziini Gershwin denen o adamn mziine tercih etmek
kabahat miydi?
nsann hayat filmlerdeki gibi olsayd, Bo da drt drtlk bir tip olabilirdi. Janice de
Katherine Hepburn'un Spencer Tracy'ye k olduu gibi, Bo'ya k olabilirdi o zaman.
Aslnda bu ok gzel bir benzetme olmutu. Katherine Hepburn, Spencer Tracy'den daha uzun
boylu ve daha dzeyli bir kadnd ama pekl ona kt. Janice de Bo'ya k olabilseydi... Bo
sonsuza kadar mutlu bir erkek olacakt.
Ama iler byle yrmyordu ite.
"Galiba sigara tek sorunum deil," dedi Bo. "Salarm da dklmeye balad."

"Yok canm," dedi Janice tepesinde durmu salarn inceleyerek. O srada, en son romanm
temize ekmek zere onun masasna gelmi, tam yannda duruyordu. "Dur bakaym, galiba
haklsn. Biraz dklyor."
Bo hemen elini salarnda gezdirerek, "Neresi?" diye sordu. "Ne kadar dklm? ok mu
kt? eyrek dolar kadar var m? Yoksa, yarm dolar?"
"aka ediyorum!" diye Janice gld. "Bir aydan daha tylsn, merak etme."
"Peki o zaman, boyum senden ksa diye mi beni istemiyorsun? Ama sana unu syleyeyim.
Beendiin o artistler var ya, hepsi senden ksa. Alan Ladd, rnein. 1.70 filan."
"nanmyorum!"
"Doru! Richard Widmark da yle. O'Hare Havaliman'nda onu grmtm. Yani, grdm
saylmaz. Oradayd ve etrafnda bir kalabalk toplanmt. Adamn kafas kalabaln arasnda
kaybolmutu. Tabii, onu gremedim."
"Uyduruyorsun."
"Hayr, uydurmuyorum. John Wayne'in de 1.70'den fazla olmad bir gerek. Belki bir iki
santim daha uzun olabilir."
Janice glmeye balad. "Sana acyorum, Bo Wagner. Gerekten,
118
yazk. Bence kendi grnnle ilgili bu endieleri bir kenara brakp, Sam Fernando'yu
soktuun bu kark durumdan nasl kurtaracan dnsen daha iyi edersin." Bo nndeki
yazya bakt:
Sam Fernando, mzenin ikinci katna kan mermer basamaklara doru bakt. kinci katta
kap vard. Odalar o anda botu. ki gn iinde son sergileme iin Rnesans dnemine ait
mcevherler getirilecekti. Geoffrey Falkerson bu odalardan birinde ldrlmt. Kalbine
saplanm bir bakla orada bulunmutu. Ama cinayet gn orada, tam am'n durduu yerde
duran iki yz kiilik bir kalabalk o anda Falkerson'u merdivenlerden karken grmt.
kinci katta, ortadaki kapdan ieri girdi -yalnzd. Ve az sonra ac l duyulmutu -orada
yalnz bana lmeden nce.
Evet, odada baka kimse yoktu. Tam iki yz kii, odaya ondan baka kimsenin girmediine
dair tanklk etmeye hazrd. Ne de odadan kimse kmt. Ban zerinde parmak izi de
bulunamamt. Dahas, Fernando'nun ok iyi bildii gibi, ikinci katta gizli bir k filan da
yoktu. Ne atya k ne de bir odadan dierine gei.
Dolaysyla, Falkerson'u birinin baklam olmas imknszd.
Sam Fernando, en muhteem glmseyiiyle dudaklarn arptt. mknsz demek? Katil
herkesin byle dnmesini istemiti. Eer insanlar byle dnrse, katil de aranmayacakt
ve bulunmayacakt. Ancak, Sam Fernando iin hibir ey imknsz deildi!
"Mthi, deil mi?" diye Janice bir lk att. "am'n bu glne baylyorum."
Bo ayn ekilde dnmyordu. Sam'm bu glnden holanmak bir yana, nefret ediyordu.
Tabii, Janice'e bunu hibir ekilde sylemeyecekti. Sam Fernando'yu fazla zppe buluyordu.
Bo'ya kalsa ok daha kaba saba, gl ve kadnlarn kar koyamayaca bir kahraman
yaratrd. Mike Hammer, Philip Marlowe ya da Sam Spade gibi, Fernando'nun bu
glmseyiini mzenin mermer yerlerini sprmek iin kullanacak ok daha mkemmel tipler
vard.
119
Janice onun zihninden geenleri okumu gibi, "Bazen am'dan pek holanmadn
dnyorum," dedi.
"Yanlyorsun," diye Bo kekeledi. "Onu ok seviyorum."
:.
Aslnda bu da tamamen yalan saylmazd. Bu beyefendi tipini ya- j ratmakla Janice'e yakn
olabiliyordu ve bunu seve seve yazmaya ra- :! zyd. Seve seve deilse de, kin duyarak deil.
Sam Fernando onun kirasn dyor ve iyi bir yaam srdrmesi iin daha fazlasn da
karlyordu.
"am'n zlmesi imknsz cinayetleri zmesine de baylyorum," dedi Janice. "Bu seferkini
nasl zeceini henz sylemedin ama."
"Srprizi berbat etmek istemiyorum."

"Aa! Kitabn sonunu ben yazacaksam, bunu bilmem gerekiyor."


"Evet, yle."
Ama Bo devam edemedi, nk o srada telefon ald.
Bo romann sonu zerinde alrken, telefon alm ve telefonu amt. Kar taraftan aznda
akl talar varm gibi konuan kiiyi hemen tand.
Yzba Franklin.
"Wagner, sen misin?"
Bo, kendi ofisinde telefonu baka kim aabilir diye sorarak laf uzatmak istemedi. "Tabii,
Yzba. Ne vard?"
"Bir cinayet daha."
Bo bunun ne anlama geldiini sormad, nk Franklin baz ilgin olaylar yakaladnda onlar
arard. Bo ile Janice dedektif romanlar yazdklar iin, olaylara polisten farkl bir yaklamla
bakyorlar diye dnyordu. Bylece onlardan rendikleriyle kendisini dier polislerden
farkl klard.
"Evet, bu seferki olay ne?" Bu mantkl bir soruydu zira Frank-lin'in son bildirdii olayda
kafas kopmu bir adam olay yerinden kaarken grlmt.
"Kendi kendini kilitlemi bir ceset! Telefonda anlatamam zor olacak. Kendin grmek ister
miydin?"
120
"Tabii. Neredesin?"
"Dans pistinde."
"Dalga geme."
"Asla dalga gemem. Regan High jimnastik salonunda bir nian partisinde olmu. Buray
biliyor musun?"
"On be dakika iinde orada olurum."
"Ortan da getir."
Bo bunun da ne anlama geldiini sormad, nk Franklin esas beyin olarak Janice'i
gryordu. Bu Bo'yu biraz rahatsz ediyordu. Usta oydu ama itiraf etmesi gerekirdi ki, gerek
hayattaki cinayetlerde "imknsz" durumlarn zmn hep Janice bulurdu.
"Zaten yanmda. Eminim, gelmeyi o da isteyecektir."
"Orada, senin evinde mi yani?"
"Evet."
"Seni ansl kerata! Kalkp bir cinayet mahalline gelmek iin fazla megul olmalsn!"
"Nerede o gnler."
Bo telefonu kapatrken, Janice, "Ne demek istedin?" diye sordu.
"Bo ver. Memur Franklin, yardmmz istiyor."
Janice'in yz aydnlanverdi. Bo onu hep iyi, duygulu ve ince ruhlu bir insan olarak
dnmeyi istese de, Janice'in bu haince ilenen cinayetlerden zevk aldn grebiliyordu.
"Nereye gidiyoruz?"
"Dansa. Bunu bir randevu sayabilir miyiz?"
"Dans etmeyeceksek, sayamayz."
"Peki ya...?"
"Kafandan at! Bir cinayeti zmeye gidiyoruz, yle deil mi?
"Belki, kt bir cinayettir.
Janice ban sallad. Sar salarn at kuyruu yapmt ve Bo bu haliyle onu ok ekici
buluyordu. Dayanlmaz buluyordu da diyebiliriz.
"Israrcln konusunda sana en yksek notu verebilirim," dedi Janice.
"Bu iyi bir ey mi?"
"Bilmem. Dnmem gerek."
121
Bo'nun 49 model Mercury arabasyla jimnastik salonuna doru yola koyuldular. Bo iin bu
araba onun gururu ve neesiydi. Bir dansa gitmek iin de ideal bir arabayd. Acaba canl mzik
var mdr, diye dnd. Yoksa, sadece banttan m alyorlard?

Jimnastik salonuna geldiklerinde, dans eden filan yoktu. Kapnn nnde bir kalabalk
birikmi, aralarnda konuup dolanyorlard. Yetikin yata insanlard. Bo bunu garip buldu.
Jimnastik salonundaki bir niana byklerin katlacan dnmemiti nedense.
Dahas, Bo kalabaln iinden sosyete dergilerinde grd birtakm simalar olduunu fark
etti. O fotoraflardaki gibi giyinmemi-lerdi geri. Erkekler blucinlerleydi. ounun beyaz
gmlek giymi olduu dikkatini ekti. Kadnlarn da ou blucin giyiyordu ama etek giyenler
de vard. Hatta, etek kazak takm giyenler de gzne arpt.
Hepsinin ayanda beyaz soket orap vard; ama ayakkablar yoktu. Bo ayakkablarn
jimnastik salonunun giriinde karm olabileceklerini dnd. Bu doald. Etrafta
mzisyene benzer birilerini grememiti.
Kapya bir polis memuru dikmilerdi; kimsenin ne ieri girmesine ne de olay yerini terk
etmesine izin vermeyerek grevini yapmaya alyordu. Bo, memura Franklin'in adn verdi,
ve memur onlar ieri ald.
Geni bir holde, bir tarafta bilet gieleri dier tarafta da bir msr patlatma makinesi vard. Bo
bu kokuya baylrd. Makinenin arkasnda kupalarn yerletirilmi olduu bir vitrin dolab
duruyordu ama iinde ok az kupa vard. Regan'm rencileri ya fazla baarl deillerdi, ya da
okulun kupalar baka bir yerde muhafaza ediliyordu.
Ne var ki, msr patlatma makinesinin yannda, Bo'nun bir okulda bulunmamas gereken bir
ey dikkatini ekti: Bir bar! Portatif bir bar. Peeteler ve iki bardaklar, arkadaki duvarda da
resmen iki ieleri vard.
Bo ve Janice giri blmn inceledikten sonra jimnastik salonuna alan ift kanatl kapdan
ieri girdiler. Bo'nun hayatnda girip kt btn jimnastik salonlarndaki gibi cila,
dezenfektan ve eter kokusu burada da vard. Neyse ki, patlam msr kokusuyla dier korkular
biraz daha ekilir hale gelmiti.
122
Salon Bo'nun daha nce grd jimnastik salonlarnn aynsyd. Karlkl basket potalar,
cilal zemin, kort izgileri, katlanan sandalyeler ve salonun kar ucunda saylarn tutulduu
tablo.
Ama yine bu jimnastik salonunda dierlerinde olmayan bir ey vard: Wurlitzer marka
koskocaman bir mzik dolab. Mor, turuncu, krmz ve sar klarla yanp sneri mzik
kutusu akt ve Fleet-wods'un "Come Softly to Me" paras alyordu.
Bo ile Janice ieri girip kapnn aznda durdular. Sa tarafta Franklin ve birka kiiyle
birlikte, sivil kyafetiyle Farmer adnda, Bo'nun daha nceden de grd bir polis daha vard.
Franklin onlar grr grmez bir el iareti yaparak yanna ard.
Janice, "Ayakkablarmz karmamz gerekiyor mu?" diye sordu.
Bo, Franklin ile dier polisin ayakkablarn karmam olduklarn fark etmiti. Bu onu hi
artmad. Franklin, bu cilal jimnastik salonunun parkelerini izilmesi gibi ufak tefek eylere
aldracak biri deildi. Bo da, onun gibi biri deildi. Ayrca, bu cilal zeminde hl Janice ile
dans edebilme anslarnn olabileceini hayal ediyordu. alan parayla onu kendine iyice
yakn tutacan dndke, iinde tuhaf rpertiler hissetti.
Bu dncelerle, "Evet, karsak iyi olur," dedi.
Bass Weejuns ayakkablarn dier erkek ayakkablarnn bulunduu yere koydu. Ama daha
sonra kolayca alabilecei bir yere koydu. Janice de siyah set dilli ayakkablarn, kadn
ayakkablarnn arasna brakt. Franklin t yz grmemi niformasyla, on yandan
kalma ksalm bir kravat takmt. zerinde de sapsar bir pimi yumurta resmi vard. Ya da
buna benzer bir ey. Bo, belki de gne resmidir, diye dnd ama fazla stnde durmad.
"Ne oldu bakalm?"
"Cinayet, ne olacakt?" dedi Franklin.
Bo fazla emin deildi ama o anda Janice'in gzlerinin ldadn grr gibi oldu. "Hadi,
anlat," diye Janice atld.
Franklin, salonda Allan Blaine ile Cynthia Norvell adnda gen bir ift iin olduka k bir
nian partisi dzenlenmi olduunu anlatt. "Sosyeteden birileri," dedi. "Jimnastik salonu fikri
onlara irin grnm. te buray kiralayp yz elli kii kadar davetli armlar. En yakn

arkadalar ve aile dostlar.


123
"Bir saat kadar her ey yolunda gitmi ama birden damadn ortalkta grnmediini fark
etmiler. Geri, herkes eleniyormu ve pek de aldrmamlar. Damadn da kendine gre, bir
kede eleniyor olabileceini dnmler."
"Byle bir zaaf m varm? "
"Etekliklinin her eye zaaf olduunu sylyorlar. Geri bu gece ok az etekli kadn var ama.
Her neyse, Blaine'in ortadan kaybolduunu fark etmiler ve onu bulamamlar. lk olarak
araba park yerine bakmlar."
"Ne diye park yerine bakmlar ki?"
Janice, Bo'ya dnerek, "yi dn, Bo," dedi.
Bo dnmeye alt ve ilk aklna gelen, park yerindeki Mercury arabasnn arka koltuunda
Janice ile karanlk bir keye ekilmi olduklarn hayal etti. Bo ona sarlm, Janice de ban
ona doru emi ve dudaklar birlemek zereydi..."
"Bo!"
Bo sust yakalanm gibi srad.
"O kadar da uzun uzun dnecek bir ey yok."
Bo kzararak, "Tamam, anlyorum," dedi.
"Anladndan eminim, " diyerek Janice, Franklin'e dnd. "Ama onu orada bulamamlar,
deil mi Memur Bey?"
"Hayr, bulamamlar."
"Blaine'nin beyaz Cadillac arabas park yerindeymi. Dolaysyla, partiden ayrlmam
olduunu dnmler ama tabii bir bakasnn arabasyla gitmi olmas ihtimali de vard.
Sonuta, herkes nianlsn ya da sevgilisini veyahut karsn yannda bulunca endie edecek
bir ey kalmadm dnerek elenmeye devam etmi. Cynthia'ya da Allan'm ortalktan
kaybolduunu kimse sylememi. Kzcaz zlmesin diye."
"te bu srada birisi erkekler tuvaletine gidip kapy aamad; iin geri dnm. Tam uras,"
diye Franklin bayla sol tarafa doru ' iaret etti.
Bo her iki tarafnda birer kap olan bir girinti grd. Bir tarafta Bayan, dier tarafta da Bay
yazlarn grd. Farmer tam kapnn nnde nbet tutar gibi duruyordu. Davetlilerden iki
erkekle bir kadn da biraz tede durmutu.
124
Franklin devam etti. "Bir erkekler tuvaleti daha var, dier tarafta, dipte. Ama o tuvalet giyinme
salonuna ait olduu iin ak deilmi. Yani, buradakinden baka tuvalet yok."
Bo, erkekler tuvaleti konusunun biraz fazla uzamasndan Janice'in rahatsz olabileceini
dnerek ona bakt. Ama Janice daha ok olayn esrarengiz tarafna kaptrm grnyordu.
"Her neyse, bir ka kii gelip kapy vurarak Blaine diye seslenmeye balam. kiyi fazla
karp ieride kilitli kalm olabileceini dnmler."
"Cevap vermi mi peki?"diye Janice sordu.
"Yok. Ama bu arada herkes itii iin tuvaletin nnde sraya girmeye balamlar ve sonunda
kapya yklenip amlar."
"Ve Blaine'i orada bulmular," diye Janice hikyeyi tamamlad.
"Evet, de nereden biliyorsun?" diye Franklin ona bakt.
"Telefonda cesedin kilitli kaldndan bahsetmisin." Janice tuvaletin kapma doru iaret
etti. "Ben de o kapnn bu kap olduunu kolayca tahmin ettim."
"Doru tahmin! Ksaca, olan yerde l bulmular. Elimizde ieriden kilitlenmi bir tuvalette
l bir adamdan baka bir ey yok."
"Katil kendini klozete atmadysa," diye Bo bir espri yapmaya kalkm ama Janice'in nnde
bunun hi ho kamayacan dnememiti. Pimanlkla nne bakarken Franklin, "Sen
dalga ge," diye ona kzd. "Ortada hi de komik bir durum yok."
"Biliyorum, zr dilerim."
"Evet, zr dilemelisin," diye Janice de tersledi.
Franklin, "Sizi ardm nk daha nce byle bir garip durumla karlatmzda bize ok

yardmc olmutunuz," dedi. "Ama siz ii akaya vuracaksanz, ben de yanldm iin zgnm
dorusu."
"Tamam, zr dilerim dedim ya. Bir daha olmayacak."
Bo, "Kap nasl kilitlenmi?" diye sordu.
"Bunu anlamak zor. Yayl kilitlerden deil. Bildiimiz srgl bir kilit. Bakmak ister misiniz?"
Bo tuvalete doru yrrken Janice arkasndayd. Bo hafife arkasna dnp, "stersen sen
gelme," dedi.
"Neden? Daha nce ok l grdm."
"Ne zaman?" Bo ok armt.
125
"Sana ne!" Janice onu iterek nne geti. "Sen bakacak msn, bakmayacak msn?"
Farmer onlara yol verdi. Bo o srada orada duran iki adamla kadna bakt ve adamlardan birini
tand. Gary Stafford, yeni yeni nlenen gen bir avukatt. Dier adamla onun koluna abanm
gzleri yal kadn tanyamad.
Bo kilidi inceliyordu. Ucuz, srgl kilitlerdendi ve kapnn erevesiyle birlikte srgs takl
bir halde yerinden km durumdayd. Dardan kilitlenmi olmas kesinlikle imknszd.
Bo tahta bir blmeyle ayrlm tuvaletlere bakt. Dezenfektan kokusu burada salondakinden
ok daha glyd. Ak yeil duvarlarda nispeten az yaz vard. Kurun kalemle karalanm
birka malum szck ve JEAN PAUL SARTRE BOKTAN HERFN TEK diye bir yaz daha
vard. Bo bunun bir lise duvarna yazlm olduka entelektel bir yaz olduunu dnd. En
azndan jimnastik salonunun tuvaleti iin entelektel kayordu.
Yerler beyaz fayans kaplyd ve bir duvarn kenarnda pisu-varla dier tarafta yine tane
normal kapl tuvalet vard. Bo etraf incelerken, birdenbire bir sigara krizine tutuldu. Eli
hemen cebine gitti ve sigara paketi yerine iklet paketini bulunca, bu dnyann adaletsizliine
kfretti. Lise yllarnda tuvaletlerde o kadar ok sigara imi biri olarak o anda sadece ikletle
yetinmek zorundayd. ki tablet karp azna att ve hrsla inemeye balad.
Pisuvarlarm olduu tarafta Allan Blaine blucini ve mavi gm-leiyle yerde yatyordu.
Bembeyaz oraplarnda bir tek leke bile yoktu. Kollarn yukar kaldrp ban yasta dayar
gibi kollarna yaslamt. zerinde hi kan da yoktu.
"Ban pisuvara arpm," dedi Franklin. Bo tuvalette sesi yan-kanmt.
"Sarhotu, dp kafasn pisuvara arpt," dedi Bo. "Dava kapanmtr."
"Belki," dedi Franklin pek tatmin olmamt. "Ne diye kapy kilitlesin ki?"
"Belki mahremiyetine dkn biriydi."
"O zaman kaplan olan normal tuvaletlerden birine gidebilirdi," diye Janice fikir yrtt.
126
Bo onun nnde bu tr konulan konumaktan holanmyordu. Hi uygun deildi. Mzik
dolabndan Five Satins'in "In the Still of the Night" arks duyuluyordu. Bu, ortama hi uygun
saylmazd.
Franklin, "Blaine'in o kadar mahcup bir ocuk olmadn biliyorum," dedi. "Bu olasl
unutun."
Bo duvarlara bakp bir havalandrma delii aranrken, yar ak duran bir pencere grd.
Ancak, bu aralktan kimsenin samaya-ca kesindi. Blaine'in katili cce bile olsa, diye
dnd.
"Bu gece burada The Wizard of Oz oyunundan kimse var myd?" diye sordu.
"Wagner, hi komik deilsin," dedi Franklin. "Hani, sz vermitin. Eer u pencereyle ilgili bir
espri yapmaya alyorsan, dardan sineklii var. Buradan gzkmyor ama biz baktk.
Kimse oradan km olamaz."
"Konunun ucunu karmaya baladk," diye Janice durumu toparlamaya alt. "Bu partide
Allan'a dman olup onu ldrmeyi dnebilecek kimse var myd, diye bir soru sormamz
gerekir"
Franklin, "Btn delikanllar sayabiliriz," dedi. "Blaine kzlarn bayld tiplerdendi. Buradaki
kzlarla kadnlarn yarsyla yatm olduundan eminim. Dier yarsn da kesinlikle
denemitir."

Bo artk bu duruma dayanamaz hale gelmiti. Janice ile erkekler tuvaletinde durmu sohbet
etmenin de tesinde, Franklin lm bir gen adamn cinsel hayatndan bahsetmeye
balamt.
Janice'in buna pek aldrd yoktu. "Ya kadnlar?"
"Kadnlarn hepsinin ondan holandn sanyorum. Onun ilgisini ekebilmek, her kadnn
houna giderdi herhalde. Evet, seviip terk ediyordu ama kadnlar o an iin bile olsa mutlu
ettii de kesindi."
Bo bu gen adam hibir kadnn ldrebileceine ihtimal vermedii gibi, Janice'in nnde bu
konularn konuulmasndan da ok rahatsz oluyordu. ocuun lm talihsiz bir kazayd, o
kadar.
"Aya kaym ve dm olabilir. Neden bunu dnmyorsunuz?"
"Olabilir, ama yle olmad," dedi Franklin. Allan'n enesine bir yumruk yedii anlalyor. Bir
iti kak sonucu derken ban vurduunu tahmin ediyoruz."
127
"O halde, kazayd."
"Evet ama bir dv sonucu kaza, hukuk nnde tam olarak kaza saylmaz."
Bo tavana doru ban kaldrd. Uzun bir boru tavandan drt ke delikten geip yukar
kyordu ama bu aralktan da bir insann geebilmesi imknszd. Ama tavanda bir depoya
alabilecek drt ke bir kapak da vard. ok byk bir kapak deildi geri. Yine de, rahatlkla
bir insann geebilecei kadar vard.
Franklin, Bo'nun tahminlerini yine rterek, "Oraya da baktk," dedi. Yukarda hibir ey yok.
Etraf baya toz kaplam ve bu tozlarn zerinde hibir iz yok. Bina yapldndan beri
ellenmemi. Otuz yl."
"Kapy kim krd demitin?" diye Janice sordu.
"Galiba Thomas Ralston. Garry Stafford'un yanndaki gen. Kzcaz da Cynthia."
"Bo ile onlarla konuabilir miyiz?"
"Burada m?"
"Dar da kabiliriz," dedi Janice burnunu ekerek. "Darda bu koku yok. Allan Blaine'i de
huzur iinde brakalm. Ruhunu epeyce| rahatsz ettik."
Franklin cesede bakarak, "Onu rahatsz ettiimizi hi sanmam,"' dedi.
Franklin, Farmer'a bir iki sandalye amasn syledi ve Thomas Ralston ile Bo ve Janice
karlkl oturdular. Mzik dolabndan Joe Turner'm "Chains of Love" arks duyuluyordu.
Ralston'un zerinde yepyeni bir blucin vard ama beyaz oraplarnn tabanlar dans etmekten
kirlenmiti. Yakkl bir ocuktu. Bo bunu kendi kendine itiraf etti. Yank bir teni ve bembeyaz
dileriyle geriye doru taranm simsiyah salar vard. Bo san bu model yapmasnn
nedenini merak etti. Belki onun da salar dklyor olabilirdi.
"Allan ile ok iyi arkadatk."
128
Kaln ve kendinden emin sesi, Bo'yu daha ilk andan kukulandrmt. Kendinden bu kadar
emin grnmeye alan birinin kesinlikle bir ey sakladm tahmin etmek o kadar zor
deildi.
"Kimsenin onunla dvmeye kalkacak kadar ona kzgn olmayacan m sylemek
istiyorsun?" diye Janice sordu.
Ralston gzlerini ona dikti. Fabian'a benzeyen baklar da Bo'nun hi houna gitmemiti.
"Allan'a kim kzgn olabilir? Hi kimse aklma gelmiyor. Herkes onu severdi."
"Biz pek yle duymadk," diye Bo araya girdi. Ralston'un kendisine bakmasn istiyordu.
"Allan'n buradaki kzlarn ya da kadnlarn yarsyla krtrdn sylyorlar."
"Byle bir ey bilmiyorum."
"Bilmiyor musun? Senin sevgilin kim bakalm?
Ralston yerinden frlad. Bo'dan en az on santim daha uzundu. "Gail Barnett. Yine bu konuyu
amayalm."
"Bence aalm," dedi Janice. "Allan Blaine'i ne kadar yakndan tanyordu?"
"Yeter artk. Size cevap vermek zorunda deilim. Polis bile deilsiniz." Ralston dnp gitti.

"Hakl," dedi Bo. "Polis deiliz."


"Ama Memur Franklin ile birlikte alyoruz," diye Janice srar etti. "Bu da bize yar resmi bir
sfat veriyor. Pekl soru sorabiliriz. Herkes birbirine soru sorabilir."
"Biz de bir Sam Fernando saylrz, ama onun gibi mthi bir glmseyiimiz yok ne yazk ki:"
"Sadece birimizin yok. Hadi, Stafford'la konualm bari."
Stafford, Ralston'dan daha ksayd; Bo buna memnun olmutu. Ancak, o da ok yakklyd ve
tertemiz, dzeyli bir genti. Janice'den de holanm grnyordu.
"Telefon numaranz tam duyamamtm," dedi Stafford.
"Size numaram verdiimi hatrlamyorum. yle oturup konuabilir miyiz, Mr. Stafford?"
Stafford tek ayan dizinin stne koyarak oturdu. Onun da oraplarnn alt kirlenmiti.
"Dans etmeyi seviyor musunuz?"
129
Mzik dolabnda "Chantilly Lace" arks alyordu. Bo bu arky, Janice'in at kuyruunu
hatrlatt iin zellikle severdi. Stafford'un onu kapp piste gtrmesinden bir an iin
basbaya korktu.
"yi dans ederim," dedi Stafford. "Doru syleyip sylemediimi denemek ister misiniz?"
"Hayr, teekkrler. Ben Allan Blaine ile Gail Barnett hakknda ne bildiinizi renmek
istiyorum."
Stafford glmsedi. Sam Fernando'nun glmseyii kadar etkileyici bir glmsemesi
olduunu dnen Bo fena halde kzd.
"Herkesin bildiinden farkl bir ey bilmiyorum."
"Biz bunlar bilmiyoruz ama," dedi Bo.
Stafford ayn glmsemeyle ona dnd. "Ayn evrelerden deiliz," dedi.
"Olabilir." Bo ikletini daha da hrsla ineyerek, "Anlat bakalm, onlar hakknda neler
biliyorsun," dedi sert bir sesle.
Stafford Janice'e dnd. Onunla Bo ile ilgilendiinden daha ok
ilgilendii kesindi.
"Gail erkeklerle biraz oynar... bunun anlamn biliyor musunuz?
Bo yumruklarn skt. Sam asla byle bir ey yapmazd. Ama Mike Hammer bu tepkiyi
anlayabilirdi. Stafford'un bu pis konumalar yznden azna bir yumruk indirmek iin
Bo'nun can attn ancak o anlard.
Janice ftursuzca, "Elbette biliyorum, Mr. Stafford" dedi. "Ama siz yine de ne kast ettiinizi
aklarsanz sevinirim."
Stafford bambaka bir tepki bekliyor olmalyd. Oyunu bozulmu gibi, surat bir anda
deiiverdi.
"Yani, erkekleri tahrik edip kaard. Ama Allan'a byle davranmad sylentileri dolayordu."
"Sylentiler doru muydu peki?"
"Bilmiyorum, ama sanrm doru olabilirdi." Stafford acmaszca glmsedi. "Allan kadnlara
nasl davranacan ok iyi bilirdi."
"Evet, biz de byle duyduk. Tuvaletin kapsn krarken Mr. Ralston'un yannda mydnz?"
"Evet. Orada epeyce kalabalktk. ki iiyorduk, anlarsnz."
"Anlyorum. Orada kimler vard, isimlerini sayabilir misiniz?"
Stafford armt. "Sanmam. O kadar kalabalktk ki."
130
"Ama cesedi gren Mr. Ralston oldu, deil mi?
"Evet. Cesede doru koup barmaya balad. Bir anda partideki herkes oraya dolutu."
"ok kalabalk olmal."
"Evet. Zavall Cynthia. Onun Allan' o halde grm olmas ok korkuntu."
Bo, "Mr. Ralston onu gayet gzel teselli ediyordu," dedi.
"Thomas ile Cynthia ok eski arkadatr. Bu szleriniz Ralston'u zerdi."
"Buna aldracam m dnyorsun?"
Janice eliyle onun koluna dokundu. "Bo, aslnda byle bir ey demek istemiyorsun, deil mi?"
Bo pekl yle demek istiyordu ama Janice onun kolunu hafife skt ve o da sustu.

"Cynthia, Thomas ile daha nceden km myd? Yani, Allan ile nianlanmadan nce?"
"Bir sre. Belki bir yl ama dzenli saylmazd. Neden sordunuz?"
"Hi. Allan da Gail Barnett'ten ayrlal ok olmutu, deil mi?"
Stafford bacan indirdi ve ban eip ayaklarna bakmaya balad. Bo iin hi de seyredilecek
ilgin bir ey yoktu.
"Bunu bilemeyeceim," dedi Stafford bir sre dndkten sonra.
"Ama sylentileri sen de biliyordun."
"Biraz."
"Neydi bu sylentiler?"
Janice'in konuyu nereye getirecei belliydi. Allan, Cynthia ile karken, Gail'i de gryordu.
Ralston bunu fark etmi ve tuvalette onu kstrp bir yumruk atmt. Bo, Janice'in olaylar
zmesine bozuluyordu. ykleri yazan kendisiydi. Geri, bu olayda karakterleri tandktan
sonra sonuca gitmek o kadar da zor deildi. Bir ka dakika sonra Bo da rahata ayn sonuca
varabilirdi.
Sorun, Ralston'a bunu itiraf ettirmekti. Ya da en azndan suunu kabul ettirmek gerekirdi.
Janice ile kafa kafaya verirlerse, bunun da bir yolunu bulabilirlerdi. Bo, Stafford'un ayan
drterek, "u sylentiler..." dedi.
Stafford ban kaldrd. "Sadece sylenti... anlarsnz ite." "Evet. Anlat bakalm."
131
Stafford eliyle gr salarn geriye att. Bo da salarnn yle olmasn ok isterdi. "Gail ile Allan
hl kyorlard," dedi Stafford. "Bunu gizliyorlard ama birileri onlar Benteen'de grm.
Neresi olduunu biliyor musunuz?"
Bo ban sallad. Benteen evre yolunda kuzeye doru uzak bir yerdi. Oraya gidenler
ounlukla gizleyecek bir eyleri olan tiplerdi.
"te, her kim onlar grdyse bakalarna da bahsetmi olmal ki, Thomas da duymu."
"Ralston'la Gail'in ilikisi ne kadar ciddi?"
"O kadar da ciddi olduunu sanmyorum. Sizce.."
"Bizce artk size soracak fazla sorumuz kalmad, Mr. Stafford. Yardmlarnz iin gerekten ok
teekkr ederiz. Acaba Mr. Franklin'e Miss Norvell'i buraya gndermesini syleyebilir
misiniz?"
"Tabii. Acaba siz de bana telefon numaranz verebilir misiniz?"
"Sanmyorum." Janice'in bu cevab zerine Stafford centilmence gld. Bo byle centilmenlik
gsterilerinden nefret ederdi.
Stafford dierlerinin yanma doru uzaklarken, "Stagger Lee," adl para almaya balamt.
Hem de Dick Clark deil, Lloyd Price sylyordu. Bo her ikisini de seviyordu. Hatta, Dick daha
bile iyiydi ama bunu aka kendi bile itiraf etmekten kanrd. Sonuta her ikisi de ok iyiydi.
Birden Janice'e dnp, "u para sende dans etme duygusu uyandrmyor mu?" diye sordu.
"Seninle mi?"
"Herhalde benimle."
"u anda emin deilim. Baka zaman hatrlat."
Bu cevap zerine Bo'nun ii umutla dolmutu. Kesin bir sz deildi, ama en azndan kesin bir
'hayr' da deildi. Bu arada Cynthia yanlarna geliyordu ve konumalarna devam edemediler.
Bo kzn ok arpc olduunu itiraf etmek zorundayd. Nefis sar salar vard. Bo onun
salarn bir at kuyruuyla toplanm olarak grmek isterdi. Giydii darack Levi's blucinin
iinde nefis bir vcut, gzyalaryla daha da masum grnen masmavi gzler, kk elmack
kemikleri, reklamlardaki gibi bir cilt. Boyu epeyce uzundu ama Bo iin bu onun cazibesinden
hibir ey eksiltmiyordu. Bo uzun boylu kadnlar severdi.
Janice, "Kendine gel," diye onu uyard. "ine deceksin."
132
Cynthia Norvell kendini tantp sandalyeye oturdu. Bluzu beyazdan da beyazd ve yakas tam
ensesinde hafife kalkk duruyordu. Bu Bo'yu mahveden bir modeldi. Bembeyaz oraplaryla
birlikte bu gmlek onun safiyetinin birer sembolyd adeta. Jimnastik salonunun klar
nian yznden yansyarak ltlar sayordu. Binlerce dolarlk bir yzk olduu kesindi.

"Birka soru sormamzda saknca yoktur, umarm," dedi Bo kza.


"Elbette." Sesi yumuack ve ok tatlyd. Bo da onun gibi bir kzn byle bir sesi olacan
tahmin etmiti zaten. "Allan' ldren her kimse, ortaya kmas iin elimden gelen her eyi
yaparm."
"Sizin iin ok ac olduunu anlyoruz," dedi Janice. "Size daha fazla ac vermek istemeyiz ama
birka soru sormamz gerekiyor."
Cynthia burnunu ekerek blucinin cebinden bir kt mendil kard. Bo'ya kalsa, darack
pantolonunun cebine bir kt mendil bile sktrmak mmkn deildi.
Cynthia mendiliyle gzlerini silerek, "nemli deil, nemli deil," dedi.
"Allan'n ortadan kaybolduunu ilk siz mi fark ettiniz?"
"Yok, hayr. Konuklarla ilgileniyordum. ok kalabalktk, grdnz gibi. lklar duyana
kadar hibir eyin farknda deildim."
"Cese... yani Allan' ilk grenlerden biriydiniz herhalde. Hemen komu olmalsnz."
"Ah, evet. Korkuntu. Bu sahneyi mrm boyunca unutamayacam." Omuzlan sarslr gibi
oldu ve alamaya balad. Gerekten alyordu ve Bo o anda ona uzatacak bir mendili olmasn
ok istedi. Ama zerinde bir mendili olsayd da, genelde berbat bir durumda olaca iin, ona
uzatmaya utanrd herhalde.
Cynthia kendi kt mendilini gzlerine bastrarak biraz daha hkrd. Bo aresizce onun
karsnda duruyordu. Janice kzn yanna gidip omuzuna sarlmt. "Tamam, sakin ol.
Biliyorum senin iin ok zor bir durum ama sadece bir iki soru."
Cynthia'nm hkrklar kesildi. Gzlerini de iyice kurulayarak mendili cebine sktrd.
"Tamam," dedi. "Memur Franklin ona daha nce de ok yardmc olduunuzdan bahsetmiti."
Bo bunun zerine bbrlenerek, "Evet, yle," dedi. "Sanrm bu olayda da sulunun kim
olduunu biliyoruz."
133
Cynthia'nn gzleri ald. "Biliyor musunuz?" "Evet, sanrm biliyoruz," dedi Janice. Bo
bildiklerinden emindi.
I
"Deli olmal!" dedi Bo gzlerini Janice'den Franklin'e evirip tekrar Janice'e dnerek. O anda
gerekten de bir sigara iin her eyini verirdi. "Sen aka m ediyorsun?"
"Byle bir konuda aka edecek deilim, Bo. Kzn yapt kesin."
"Ama o yapamaz... yani, oraya giremez ki... o bir kadn."
"Neden giremesin? Ben girdim ya!"
"Bu farklyd."
"Durun," diye Franklin araya girdi. "Kzn bunu nasl yaptn bana anlatmalsnz."
"Bu iin kolay ksm," dedi Janice. "Allan'a vurdu ve Allan dt. Pisuvar ok yaknndayd."
Bo, Janice'in bu szc nasl kullanabildiini anlayamyordu. "Ama erkekler tuvaletine nasl
girer? Hadi, girdi diyelim... nasl kt peki?"
"kmad," dedi Janice.
"Ne?"
"Brak anlatsn," diye Franklin, Bo'yu susturdu ve Janice'e dnd. "nce katilin Cynthia
olduunu nasl anladn, onu anlat."
"oraplarna bakmadnz m? Kar beyaz. Ne konuklarla ilgilenmi ne de dans etmi.
Davetlilere sorun bakalm. Eminim, onu partide gren olmamtr."
"Farmer!" diye Franklin memura seslendi.
Farmer nbet yerini brakp onun yanna geldi ve Franklin ona art arda emirler vererek,
"Davetlilere Miss Norvelle'in partide ne yaptm, onu jimnastik salonunda grp
grmediklerini sorman istiyorum," dedi. "Aratr ve gel."
"yle sanyorum ki, partide biri Cynthia'ya Allan'n Gail ile beraberliinden bahsetti," diye
Janice yksne devam etti. "Yani Ralston'un
134
sevgilisi olan kzla. Bunu Stafford yapm olabilir. Ona da sorarsnz. Cynthia ok zld
halde kendi niannda olay karmak istemedi. Allan ile sakin bir ke bulup konumay

dnd ve Allan'n tuvalete gittiini grerek onu izledi. Veyahut da oraya gelme dni syledi.
Her neyse, erkekler tuvaletine bir ekilde girdiler."
"Birisi onlar pekl grebilirdi," dedi Bo.
Franklin mantk yrtt. "Grse bile, her birinin ayr ayr tuvaletlere gideceini dnrd.
Oraya saptktan sonra, doal olarak biri saa biri de sola gidecek diye dnmez misin?"
"Doru," dedi Janice. "Kapy da Cynthia kilitlemi olabilir, nk orada konuurlarken
kimsenin girmesini istememesi doal."
"yi de, ya ieri girdiklerinde biri olamaz myd?" diye Bo yine kar kt.
"Allan nceden girip bunu kontrol etmitir. Sonra konumalar bir tartmaya dnm olmal.
Allan onu tehdit etmi olabilir, ya da glp dalga gemi olabilir. Belki de, zerine saldrd.
Cynthia da bu yzden ona vurdu."
"Allan'a yumruk atan Cynthia myd yani? Bundan nasl emin olabiliyorsun? Ya da gerekirse,
nasl kantlayabilirsin?"
"Yzne bakabilirsin. "Allan'n yzndeki kesii grmedin mi? Cynthia yzn
temizlemi olabilir ama iinde mutlaka kan kalmtr."
Franklin giderek ikna olmaya balamt ama aklna taklan eyler vard. "Diyelim, yzkte kan
bulduk. Kap ieriden kilitliyken katilin kan nasl aklyorsun?"
"Kamad ki. Blmelerin gerisinde gizlenip bekledi. Korkmutu. Olaylarn bu ekilde
gelieceini hi dnmemiti. Birilerinin kapy amasyla, o da kalabala karverdi. Herkes
cesedin bana mt, kimse tuvalette baka biri var m diye blmelerin arkasna bakacak
halde deildi. Cynthia da aralarna karp herkes gibi barp armaya balad."
"Evet, kimse onun nereden ktn dnecek durumda deildi herhalde. Galiba haklsn.
imdi her eyi daha iyi anlyorum."
Bo da btn bunlar dnebilirdi ama Cynthia'nn yznde birazck kan bulunmas onu
sulamak iin yeterli olmayacakt. "Cynthia'nn ieride olduunu nasl kantlayacaz peki?"
diye sordu.
135
"Kantlayabiliriz. Belki de sen onun partide hi ortada grnmediini kantlayacak bir eyler
bulabilirsin. Hatta, onun tuvaletlere doru gittiini gren birini bulabilirsen daha da iyi olur.
Bembeyaz oraplar ve bir de yzndeki kan. Btn bunlar jriyi ikna edecektir."
"Bana yine de her ey bir kaza sonucu olmu gibi geliyor."
"Buna jri ya da savc karar versin artk," dedi Franklin. "Siz ikiniz yine iyi i baardnz. Sizi
polis kuvvetlerine mi alsak acaba?"
"Yeteri kadar maa deyebileceinizi sanmyorum," dedi Bo.
"Doru. O kitaplardan kazandn kadar deyemeyiz. Gidip Miss Norvell'le konusam iyi
olacak. Sa olun."
Bo ile Janice onun arkasndan bakarlarken, "Just a Dream" arks almaya balad. Bo bo
jimnastik salonuna dnd. "Sahi, u dans ii ne oldu?"
Janice glmseyerek ona bakt. Bo'nun kalbi yerinden kacakt.
"Seninle dans edersem iklet inemekten vazgeecek misin?"
"Tabii, tabii. Elbette. Derhal vazgeerim."
Bo tuvaletlere doru havada utuunu hissediyordu. Tam p sepetinin olduu yere
geldiinde, Cynthia'nn nian yz gibi bir yz almak iin gc yetecek mi dnmeye
balad.
136
AP S ARA'nn DAN S I
J o a n
<l/\ i c b t e t
Phon Pench Havaliman kk olmasna kkt ama Kamboya'ya ilk kez gelen biri iin
rktc olabilirdi. Mike Swann da ite bu yzden Jill Winfield'i karlamak iin havalimanna
gelmiti. Jill Tayland Havayollar'nn New York zerinden Bangkok'a gelen uayla sabah
orada olacakt. Mike onu daha gmrk ilemlerini yaptrrken gzne kestirmiti; sar rkn
arasnda bir Avrupal'y ayrt etmek o kadar da zor saylmazd. Blucin, beyaz bir tirt ve
lacivert ceket. Ayrca da, Jingo'nun gzleri. O gnlerde, Jingo'nun gzleri iin 'kadnlar

ldren gzler' derlerdi. te bu Mike iin biraz sarsc olmutu. Neyse ki, kz babasndan daha
fazla bir ey almamt. Gzel bir kadnd. Biraz srk gibi ama ho. Ak kumral salar prl
prl parlyordu.
"Jill Winfield?" Kadn onu beklemiyordu ama adn seslenen birini duyunca hemen dnd.
Gzleri parldad. Altn ltlar.
Mike kendisini tantt. Geree olduka bal kalmaya dikkat ederek, "Cambodia Monitor'dan
arkadalar birka gn size rehberlik etmemi istediler," dedi.
"Ne kadar ho," diye Jill onu tedirgin baklarla izlerken birden akn bir ifadeyle,"Michael J.
Swann!" diye bir lk att. "Pulitzer dl, Ulusal Kitap Yarmas!"
Mike da bunu hi beklemiyordu. "Evet, sulusu benim," diye aka yapmaya alt.
137
"Getiimiz yl kitabnz hep baucumdayd." "Bunun tm sorumluluunu zerime
alabileceimi sanmyorum. Umarm, orada durmaya layk olabilmitir."
"Beni ok daha gzel dlere srkleyen romanlar okudum ama sizinkinin sonu mthiti. ok
ama ok beendim."
Kitabn arkasndaki fotoraf Mike' o kadar da iyi yanstmyordu. nce uzun bir yz, ciddi
bakl grimsi gzler ve koyu renk kalar... salar ise, hafif krlamaya yz tutmu. Fena da
saylmazd.
"imdi, sizi kazanmak iin ne yaptm, bana aklayn bakalm. Byk olaslkla Monitor'dan
birine borcunuz filan olmal."
"Pek saylmaz. Ben de iki grev arasnda burada bulunuyordum." Bu tam olarak yalan deildi
ama sylenmesi gereken pek ok eyi iermiyordu. Zaten de, bir aklama olarak garip
kamt.
Bir hamal yanlarna yaklaarak Jill'in eyalarn ald ve Mike scak ve nemli havada kalabaln
iinden Toyota arabasna doru nden yolu gstererek, ilerledi.
Tand Taylandl birinin ilettii Lucky Siam Oteli'ne doru arabay srd. Sessiz bir sokakta
orta karar bir oteldi. Jill bu oteli bir turizm rehberinden bulmutu. Kocaman, lks otellerden
birini semedii iin Mike memnun oldu. adamlar ya da kapal grup turistlere hizmet veren
otelleri sevmezdi. Turlar Phnom Penh'de geceleyip doru Angkor'daki tapnaklara
gtrlrd.
"Epey uzun bir yolculuk, deil mi? Jet sendromunu atlatabilir-sen, belki akam zeri biraz
etraf gezebiliriz."
"u anda kendimi pek iyi hissetmiyorum. Belki bir du alrsam kendime gelirim. Eer vaktiniz
varsa, hi de fena olmaz."
"Bu geziyi sabrszlkla bekliyordum." Yerlilerin ekerek turist gezdirdii arabalardan birini
seerek Phnom Penh'in tek geni caddesine doru sapt. Oradan tekrar nndeki arabalar
sollayarak kardan gelen trafie ramen dar sokaa sapverdi. Jill biraz gerilmiti.
"Ah, seni uyarmalydm, zr dilerim. Kamboyallar trafik klarna pek almamlar.
Trafikte her ey mubahtr. Neyse ki, insanlar kibar."
Lucky Siam Oteli'nin nne park etti. Bembeyaz merdivenlerin iki kenarnda uzun palmiyeler
ykseliyordu. Bir hamal arabaya do138
ru yaklarken, Mike, "Belli bir yeri grmek istiyor musun, yoksa program bana m
brakyorsun?" diye sordu.
"Sana brakyorum ama Killing Fields'i bir ara mutlaka grmek isterim."
Bu, kadnn llke hakknda bir n bilgi sahibi olduunu gsteriyordu. Gzel olmasna gzeldi
de, ukalalk Mike'n pek houna gitmezdi.
"Bu biraz fazla enerji gerektirir. stersen, Killing Fields'i yarna brakalm. iyi mi?
Gelmeden telefon aarm."
"Teekkrler," dedi Jill glmseyerek. "Umarm seni skmam. ok soru sorarm da."
"nemli deil. Ben de ok soru sorarm." Mike da ona glmsedi.
Cambodia Monitor yayncln sahibi ile Mike bir zamanlar zel Tim'de birlikte grev
almlard. Geri, artk bundan pek bahsetmiyorlard. Larry bir i adam olmu ve Hong

Kong'a yerlemiti. Eski birer dost olarak, dnyann bir ucunda nispeten birbirlerine yakn
saylrlard ve Larry'den bir e-mail gelmi olmas hi de artc deildi. Ancak, bu seferki email Mike' tedirgin etmiti. Bunu grmemi olmay dilemi ve ehirden kamak istemiti.
Gen bir bayan sizin oraya geliyor. Eski dostumuz Jingo'nun kz ama bunu bilmemen
gerekiyor. Kimsenin bilmemesi gerekiyor. Bu o kadar zor olmayacaktr. Kadn boanm ama
kocasnn soyadn kullanyor. Jill Winfielu. yky tam olarak bilmiyorum ama galiba
oralarda almak istiyormu. Her ey ayarlanm. Jingo birka gn onunla ilgilenmeni istedi.
Asya'y hi grmemi, Kamboya'da halini dn artk. Onunla ilgileneceksin, dostum. Jingo,
kznn Apsara Projesi'ne bir gz atmasn istiyor. u kuzeydeki byk proje -biliyorsun.
Kamboyal Ving adl biri projenin bandaym. imdilik bu kadar. Senatr teekkrlerini
iletiyor.
Mike, Senatr' hl Jingo adyla tanyan ka kii kaldn dnd. Sylentiler doruysa,
birileri bunu aratrmak isteyecekti.
139
Pek ok kez birbirlerinin hayatn kurtarmlard ama herif her zaman sorun olmutu. Btn
hrsn artk politikaya yneltmiti. Time ve Newsweek gibi dergilerde grnp duruyordu.
Swann'dan on ya kadar bykt.
Kz yirmi be yalarmada olabilirdi. Bu, Jingo'nun kz olabilmesini makul gsterecek bir yat
ama yine de o kadar erken evlendiini sanmyordu. O zamanlar, bir ailesi olduunu hayal
meyal hatrlyordu ama bu konudan pek fazla bahsetmemilerdi. Jingo her zaman yaad an
hisseden bir adamd. Ve sadece kendini dnen bir adamd. Hepsinin sa salim geri dnmesi
bir anst.
Kz Kamboya'da ne halt ediyordu peki? Monitor'da almak istemesi sama grnyordu.
Kamboya'da ngilizce yaynlanan bir gazete olarak Monitor iyi i yapyordu. Yeterince olay
cereyan eden bir lke saylrd. Franszlar'n ynetiminden, Japonlar'n igalinden ve ABD'nin
bombardmanndan, son olarak da Vietnam'dan kurtulup toparlanmaya alan yoksul bir
lkeydi.
Monitor alanlar genel olarak yurt dnda grev yapan gazeteci takmndan oluuyordu.
Ayrca, yalnz adamlar ve baz iini ciddiye alan Asyal renciler, bir de baka gidecek yerleri
ve yapacak ileri olmayan tipler de vard. Ksacas, bu lkede bulunmak iin gerekten resmi
bir grevi olanlar dnda, biraz yolunu kaybetmilerin topland bir gazeteydi. Jill Winfield
bunlarn arasndan hangi gruba dahil olabilirdi?
Telefonun br ucundan onun sesini duyduu an, onun gln ve 'ldren' gzlerini grr
gibi oldu. Gerekten de ona etraf gezdirmeyi sabrszlkla beklediini dnd. Jill otelin
kapsna inip onu karlayacan sylediinde ise, bu ok houna gitti. Ve ite, palmiyelerin
glgesinde durmu bekliyordu. Ksa kollu sar bir elbise giymi, omuzuna da hasr bir anta
asmt.
"Hava ok scak," dedi Mike arabasndan inerek. "Fazla yol yrmeyeceiz, merak etme. Yine
de yanma bir apka alman iin seni uyarmalydm."
"antama bir apka aldm. u katlananlardan. Madison Avenue
140
tarznda deil ama idare eder." apkay bana geirdi ve gzlerini yukar kaldrp Mike'a bakt.
Uzun ve koyu renk kirpikleriyle ok irin grnyordu. Mike glmsedi. Kadn harikayd.
Bir sonraki kede Kamboya'nn tipik arabalarndan birine bindiler. "Bunlar biraz
korunmasz gibi grnr ama," dedi arabac arabay itmeye baladnda. "ehri grmenin
yolu budur."
Kadn her eyi hemen alglyor ve Mike'ri gznden kam pek ok ayrntyla ilgili sorular
soruyordu. Mango aalar, ve dier deiik meyve trleriyle ilgili sanki bir meyve
yetitiricisiymi gibi konuuyordu.
Ama alglayamad eyler de vard. "Evler yklacakm gibi grnyor," dedi. "Ne kadar
bakmsz."
"Bazlar gerekten de yklabilir ama bazlarnn sadece grn yle. lkeye yaan yabanc
yardm ve yatrmlar nedeniyle, yeni ofislere ve otomobillere geni alanlar gerekiyor. naat

sektr sratle geliiyor."


Mike arabacya Kraliyet Saray ile Gm Pagoda'ya gitmesini sylemiti.
"u duvarlarn gerisindeki zenginlii dnsene," diye Jill hayranlkla gn batmnda l l
gz alan altn ilemeleri ve duvar sslemelerini gsterdi. "Turist Rehberi'nde, ieride gerek
boyutlaryla bir Budha heykeli olduu yazyor. 9,5 karat elmaslarla ilenmi. Ayrca, arabacnn
da bacak kaslarnn zenginliini yabana atmamak gerek."
"Dorusu bana da yeni bir bak as getirdin."
"Nerelisin? Yani, burada olmadn zamanlar nerede yayorsun?"
"Los Angeles dnda doup bydm. Ailem hl orada. ocukluumda oralar portakal, erik
aalaryla evriliydi. imdi ok deiti, tabii. Ylda bir kez geri gitmeye alyorum ama
gidemediim de oluyor. Annem her ay bana mektup atar. Ben de kartpostallarla filan ona
yetimeye alyorum. Geri, o daha ok yazyor." Mike bir an iin sustu. "Peki, sen?"
"Son olarak Boston'daydm. Doal bir gei oldu aslnda. New England ve sonra Connecticut'ta
yatl okullarda okudum. niversi-te'nin iyi bir tiyatro blm vard ve ben de oyuncu olmak
istiyor141
dum. Ama bu bir heves olarak kald, gazetecilie dndm. New London Da/de bir sre
altm sonra G/obe'da serbest muhabir olarak altm."
Mike ona ailesiyle ilgili bir ey sormamaya karar vermiti.
Saat bee doru arabac onlar Yabanc Muhabirler Kulb'nn nnde brakt. Biraz erken
gelmilerdi, barda henz kimseler yoktu. Mike kede bir masa seti.
"Buras gazetecilerin kutsal mekndr. Kamboya'da yaayanlarn da kaamak yeri. u ift
kanatl kaplar byk bir konferans salonuna alr. Birka haftada bir konferanslar, paneller
filan dzenlenir. lkeye gelen ziyaretiler, politikaclar burada konumalar yapar. Bazen iyi bir
haber yakalayabilirsin. Burallar byle olaylara baylr. D dnyayla bir iletiim."
Mike bira smarlad, Jill de soda. "Ee, buralara neden geldin bakalm? Monitor kendi iinde
fena bir gazete saylmaz geri, ama herhalde buralara yerlemeyi dnmyorsun?"
Jill ona dnceli dnceli bakt. Ne kadar gzel vakit geiriyordu, ve neredeyse karsndaki
adamn samimiyetine inanmt. imdi onu samimiyete davet etmenin zaman gelmiti.
"Dinle, Michael," dedi. "Moniror'dakiler beni daha on gn beklemiyorlar. Ben biraz kendi
kendime etraf tanmak iin erken geldim. Seni de kitabndan tammasaydm, beni tavlamak
iin yanatn sanabilirdim. Ama yle deilmi. Ancak, seni Monitof dan gndermedikleri de
kesin. imdi, bana iin asln anlat bakalm."
Mike onun bu szlerine glmek istedi. yle rahatlamt ki... fakat birden yanl bir ey
yapabilecei korkusuna kapld. Jingo, dostum, senin ufakln gzleri ald!
"Monitor'un sahibi Larry yakn dostumdur. Hong Kong'da yayor. Bana babandan bir mesaj
iletti ve..."
"Babam m!"
"Senatrle uzun yllar ncesinden tanrz."
"Ama o benim burada olduumu bile bilmiyor... yani, yle olmas gerekir."
"Anlalan, biliyor."
Jill arkasna yaslanp kollarn kavuturdu ve gzlerini ona dikti. Baklarnda aknln
tesinde birtakm ltlar oynayordu ama
142
Mike bu fkenin tmyle kendisine yneltilmemi olduunu grebiliyordu.
"yky bilmek ister misin?"
Jill kukuyla, "Meraktan lyorum," dedi.
"Babanla 1970'li yllarda zel bir grevdeydik. Zor gnlerdi ve ok ey paylatk. Ancak,
grevimiz bittikten sonra pek grmedik. ok farkl iki insandk." Mike bu kadarnn yeterli
olacana karar verdi ve sustu. "Politikaya atldn duydum. O da benim nerede ne yaptm
duymu olmal. Aslnda, aradan yirmi iki yl geti. Bir de baktm, bir gn Larry'den bir e-mail
gelmi. O da bizimle ayn grevdeydi, sanrm babanla ilikilerini koparmamlard. Mesajda
senin Monitor'da almak zere buraya geleceim yazm. Baban seni birka gn

kanatlarmn altna almam rica ediyormu." Ellerini iki yana at. "Hepsi bu."
"Hadi, Michael! Sen baka eyin peindesin. Sylentileri duymu olmalsn. Senatr'e kznn
araclyla ulamay dndn. Babam Bakanla oynuyor."
"Byle dnmekte haklsn, seni sulayamam. Evet, bu konuyu merakla izliyorum ama bir
yk peinde filan deilim. Muhabirlik iini bir kenara brakm durumdaym. Bir kitap iin
anlamam var ve bir yllna izne kyorum. Burada iki haftam kald."
Mike onun kararszln fark etti.
"Bu arada babann bir ricas daha var. Apsara Projesi'ne bir gz atman istiyor."
Bu kez Jill gerekten ok armt. Bir sre parmamdaki yzkle oynad ve, "Nedir btn
bunlar?" diye sordu.
Mike onun kendi sorduu sorunun cevabn bildiinden emindi ama stne gitmedi. "Babann
bu konuyla ilgisini bilemem ama projenin ne olduunu biliyorum. Bu lke iin ok zel bir ruh
sal merkeziyle ilgili. Sanatn bir tedavi yntemi olarak kullanld bir merkez ve apsara
denen bir dansla tedavi uygulamay dnyorlar. Apsara, Kamboya'da bir klttr. Apsara
danslar eski imparatorluk dneminde saraylarda dans ederlermi. Angkor tapnaklarnda bu
dans temsil eden kabartmalar vardr."
Jill ban sallayarak, "Babamn bu tapnaklarla ilgili kitaplar vard," dedi. "Bunlar bana
anlatrken neden bahsettiini anlayama143
yacak kadar kktm. Kamboya'nn nerede olduunu bile bilmiyordum. Ama bana vakit
ayrd iin mutluydum. Masal anlatyormu gibi gelirdi."
Her zaman mutlu bir an olarak aklnda kalan o gnler, o anda btn anlamn yitirmiti.
Mike onun gzlerindeki ifadeyi yakalad. Bir tr ihanete uram olduunu anlyordu. Fazla
srarc davranmamaya alt ve bara doru dnd. Tam o srada iki kii ieri giriyordu.
Tand birileri deildi.
"Annem Apsara Projesi'nin tamamen kendi ii olduunu sylemiti. Babamn ise, bu iten
haberi olmadn syledi. Ona inandm. Ancak, bunun ok mantksz olduunu dnmem
gerekirdi. Annemin buralarla hibir zaman ilgisi olmad. Babam buralara ilgi duyard. Geri,
artk yllardr baka eylere ilgi duyuyor." Kalar atld. "Ruh sal konusu annemin byk
hayaliydi. Bir politikac kars kendini bir ie adamal, bilirsin..." Sesi giderek alald, baklar
sabitleti. Gzlerindeki o k snmt. Bir anda yklmt.
Mike ayaa kalkp onu kolundan tuttu. "Hadi, seni otele geri g-treyim. Bu konuyu yarn
biraz daha dnrz."
Kulpten ktklarnda hava kararmak zereydi. Merdivenler hafif lotu ve aada gizlenmi
glgeyi fark etmediler. "Miss... Miss..." diye bir fsltyla Jill yerinden srad. Ve kendisine
doru uzanan bir el grd. Neredeyse basamaklardan dyordu. Mike hemen onu kolundan
ekip arabalarn olduu keye doru oradan uzaklatrd.
"Akamlar hep orada gizlenir," diye bir yandan da anlatyordu. "Ad Joe. Bisiklet tamircisinde
alyor. Belki karanlkta fark etme-misindir, tekerlekli sandalyeye mahkm zavall.
Buradaki mayn tarlalarnn kurbanlarndan biri."
"Tahmin ettim," diye mrldand Jill.
Mike arabacya bir eyler syledi ve sonra Jill'e dnd. "Buradaki ilk gnn bu ekilde
kapatamayz. imdi, seni nehre gtreceim. Buras Mekong ve Tonle kollarnn tam birletii
noktadr ve u anda balklar tekneleriyle nehre almtr. Fenerlerin suya vuruu nefis
grnr. Bu daha gzel ryalar grmen iin esinlendirecektir."
Mike onu otele brakrken merdivenleri kp kapya kadar geldi. Jill uykulu gzlerle, "Beni
karladn iin teekkrler," dedi. "Balk teknelerinin fenerleri iin de... Sana grdm
ryalar anlatrm."
144
Mike ge saatlere kadar uyuyamad. Penceresinin nndeki palmiyelerin tavana vuran
glgesini izleyerek yatanda ylece yatt. Jill tatl kzd... ama Jingo neyin peindeydi?
Ertesi sabah arya ktlar. "nce Central dkknlarna gidiyoruz," dedi Mike. "Buradaki
yabanclar iin ideal bir alveri merkezi. Buzdolabndan ay reine kadar her eyi

bulabilirsin. stersen televizyon ve somon fme veyahut antibiyotik."


"Phnom Penh'in maduriyet blgesi olduunu sanyordum."
"Kamboyallar iin!"
Rus Pazar yerel rnlerle dolu bir labirentti. Kumalar, el ileri. Mike onu gmlerin olduu
blme gtrd. ok gzel ilenmi bilezikler, kolyeler ve atal bak takmlar vard. Hem de
ucuz. "Kamboya gm, bildiiniz gmten farkldr. Kark bir metal olduu iin ok
abuk kararr ve srekli parlatmak gerekir. Ama nefis bir ekilde ilenmitir. Annem, ona
gnderdiklerimi ok beendi. Aslnda, o kadar da emin deilim nk gm parlatmak pek
ona gre bir i deildir."
"Onu dnmen yeterli, Michael. Annen bunun iin mutlu olmutur." Onun kolunu svazlad.
Pembe emsiyeler altnda kurulmu minik masalar olan bir restoranda len yemei yediler.
Mn Fransz yemeklerinden oluuyordu. "Bu kadar ztl bir arada grmemitim," dedi Jill.
"Bu lke batan aa byle mi?"
"Kylerde halk ok yoksul. O kadar ok mayn alan var ki, bir trl eskisi gibi pirinlerini
ekemiyorlar."
"Neden burada yayorsun?"
Mike omuz silkti. "Hayata buralarda baladm. Gneydou Asya'y batan aa gezdim.
Kamboya'ya ok geldim. Bildiim bir yer. Belki ilk iime Latin Amerika'da balasaydm orada
taklp kalacaktm. Kim bilir? Bazen insann hayatn neyin belirleyecei bilinmiyor." Mike bu
dncelerine bir nokta koyar gibi ban sallad ve karsndaki kadn seyretmeye devam etti.
Onu bir gn nceki konumalara geri dndrmek iin zorlamad. Kendi haline brakt.
145
"Biliyor musun, bu sabah uyandmda senin, bu Senatr'n de, kznn da can cehenneme,
diye dneceinden korktum," dedi Jill. "Byle dnmediine sevindim." Sonra yznde
yaramaz bir ocuk ifadesiyle, "Her ne kadar bu konuya geri dnmek ve itiraf etmek
istemiyorsam da, olay tek bama zebileceimi hi sanmyorum," diye devam etti. "Sana
ihtiyacm var. Birka gnlne bana gz kulak olmaya sz verdiine gre, ben de bundan
mmkn olduunca yararlanmaya alacam."
Mike bir kahkaha att. "Kamyorum, merak etme." Jill bir an iin onun gzlerinin iine bakt.
Bu adamdan holanyorum.
"Ving denen adam hakknda ne biliyorsun?" Mike byle bir soruyu bekliyordu. Apsava Projesi
onun fikriydi. Bu, onun pek ok projesinden biri. Baarl bir adam. Henz bu ilere balarken,
ben de buraya gelmitim.
"1995 ylnn ilk baharnda onunla tantm. O yl pek ok Kamboyal evine dnmt. Yirmi
yldr Pol Pot'un igaliyle sava sryordu. Ving bir doktordur. mparatorluk bunu bilseydi
onu ya-atmazlard. Ama Ving iilik yapt ve sonunda balta girmemi ormanlardan Tayland'a
kat ve Amerika'ya gitti." "Onu kim finanse ediyor, biliyor musun?"
"Ben tandmda pek paras yoktu ama ok iyimserdi. Daha uzun sre bo umutlarla
bekleyeceini dnmtm. Ancak, sonradan parann gerekten de geldiini duydum.
Umarm dorudur. Bir ara gidip onunla konumak istiyordum, ama vaktim olamayacan
dnmtm. stersen, yarn birlikte gideriz."
Jill hemen cevap vermedi. Kafas karmt. Karsndaki adama gvenmekle ok mu saflk
ediyordu acaba?
"Btn bunlar ne anlama geliyor, bilmiyorum. Sana sylemem gereken baz eyler var ama
bunlar sana -ancak anlattklarm kayt d dinlersen- anlatabilirim."
Mike cebinden bir kart karp arkasna bir eyler yazd ve akma da imzasn atp ona uzatt.
"Buna gerek yoktu!"
"yi bir balang yaptmz sylenemez. Bana gvenmemek iin her trl sebebin var ama
ben gvenebileceini sylemek istiyorum."
146
Jill derin bir soluk ald. "Tamam. Ving istedii paray ald... bunu ona annem salad."
Bu kez arma sras Mike'dayd. "Annen mi?"
"ki yl kadar nce ruh sal konusunda bir vakf kurdu. ok iyi bir duyuruyla kendini tantt.

Sonucunu sen tahmin et. O kadar ok bavuru oldu ki, ne yapacaklarn ardlar. Bu arada
Kamboyal Mei adnda bir kadn, Ving'in sanat terapisi projesinden bahseden bir mektup
gndermiti. Annem, Mei ile bulutu ve Mei annemi tavlad."
"Peki, annen ne yapt? Apsara iin bir fon mu oluturdu?"
"Hayr, kendi karlad. Ama adn gizli tutuyordu. Bu konuda ok kararlyd. Bana da ok yeni
anlatt. Babamn bunlar bilmemesi konusunda da ok srarlyd."
"Sen de buna inandn?"
"Annemin ailesinden byk bir miras kald. Bu, pekl olabilirdi. Zaten her ey olup bittikten
sonra bana anlatmt, ben de zerinde fazla dnmedim. Evet, ruh sal konusu anneme
uyuyordu ama Kamboya onun iin konu d bir yerdi. Onun yerel olarak hayrseverlik puan
toplamas gerekiyordu. Annemle babam politika konusunda ok hrsldr ve birbirlerini
muazzam bir ekilde desteklerler. Annemin btn bu abalar babamn arkasnda bir g
olabilmek iin giritii faaliyetlerdir. Ama Kamboya projesi burada nereye oturuyor, hi
anlayamyorum."
"Annen senden tam olarak ne yapman istedi? Buraya gelip duruma gz kulak olman m?"
"Genelde bunu istiyor gibiydi ama buraya gelmemin aciliyeti de vard. Bunu aklamad. Ben
de evliliimin berbi.. bir noktasnday-dm, kamak iime geldi. Monitor'da bir i bulmay da
kendim istedim ama bunu hl isteyip istemediimden emin deilim."
Ayn gn akam zeri Mike onu otelden ald ve Killing Fields'e gitmek zere yola ktlar.
"Bunu yapmak zorundaym," dedi Jill. "Yoksa bu seyahatim, Normandiya'ya gidip karmann
yapld sava alann grmeden, sadece arap alp geri dnmeye benzer."
147
"Bu konuda haklsn, ancak Killing Fields hakknda ne kadar fotoraf grm olsan da, gerek
biraz kat gelecektir. Kamboyallar zellikle burada yaplanlar herkesin grmesi iin,
savatan sonra hibir eyi ellemiyorlar."
eriye girerlerken, Mike onu etraf kendince grmesi iin serbest brakt. Az sonra
hissedeceklerini ok iyi biliyordu ve bunun iin acele etmeye gerek yoktu.
Mike bu tapma ilk geziinde, nce her yerde olduu gibi buraya tarihi bir ant olarak
bakmt ama biraz dikkat edince insann iini bir dehet saryordu. Cameknlarm arkasnda
Pol Pot'un kurbanlarnn kelleleri, gzleri birer ukura dnm kuru kafalar halinde st ste
ylm, sessiz sessiz bu kym eletirircesine bakyorlard sanki. Sahil boyunca iskeletlerden
geriye kalan kemikler ylece duruyordu. Yllardr gne ve yamurun altnda anm
yanarda kraterleri gibi kat kat mezarlar korkun bir manzarayd.
O gece Casablanca tipi bir kulbe gittiler. Yksek arkalkl hasr koltuklara kurulmu patronlar
ellerinde ikileriyle tavana asl pervanelerin ar ar dnd, filmlerden kma bir dekor
iindeydi. Pierre'in kendine gre bir repertuar vard ama "As Time Goes By" arksyla
yetinirdi.
Bu barn mdavimleri vard. Svvann oraya pek taklmazd. eri girdiklerinde dikkati
ekeceklerini biliyordu. Jill ince pamuklu, ksa etekli bir elbise giymiti ve bronz rengi
bacaklaryla dolgun gsleri ortaya kmt. Barn arkasndaki aynadan sinyali alan balar
teker teker kapya dnd. Mike, Jill'i oradakilerle tantrrken herkes birer centilmen gibi
davranmt. Ama Mike onlara fazla frsat tanmad. Jill'in beline sarlarak dolamak onda ok
zel ve ok ho bir sahiplenme duygusu yaratmt.
Bir masaya geip oturdular ve derhal masaya bir buket orkide kondu. erisi lotu ve
pervanenin uultusuyla insanlarn konumalar birbirine karyordu. "Yine ztlklar dnyasna
geldik," dedi Jill. "Akam zeri neredeydik, u anda neredeyiz? Dorusu, buray tercih
ederim."
148
Lo kta Jill'in gzleri kehribar rengine dnmt. Swann, sakin ol, diye kendi kendini
uyarmaya alt.
Derin bir nefes alarak arabna uzand. "Gzel bir yerdir," dedi. "Seveceini tahmin etmitim.
Ztlklara gelince, yarn birka rneini daha greceksin. Yollar berbattr. Kamyonetler, kan
arabalar ukurlara gire ka amurlarn iinde usanmadan gidip gelir ama gece kimse bu yolu

kullanmaz. Ving'in yerine yakn bir otel biliyorum. Bir Fransz iletiyor."
Garson, avokado dilimleri zerine dizilmi karides taban getirdi.
"imdi srrm anladm, Svvann," dedi Jill. "Bu lkede yemekleri iin kalyorsun."
Mike gld. "Franszlar'dan geriye kalan tek iyi ey bu yemekler olsa gerek. Bu smrgeciler
gittikten sonra, bazen byle iyi eyler de braktklar oluyor."
"Baksana, Ving'i iyi tandn belli oluyor. Peki ya Mei?" "Mei adn ilk kez senden duydum.
Onu hi tanmyorum." "Annemin dediine gre, orada Ving'le birlikte alyormu"
"Greceiz bakalm. Ben Ving'i aradm. Bir gazeteci arkadamla geleceimi syledim ama
senin adn vermedim. Senin ona kendini nasl tantmak istediini bilemediim iin..."
"Zaten Winfield adm tanmazd. Ayrca, annem de adn gizli tuttuu iin, Ving soyadmzdan
da bir anlam karamaz."
"Ama Mei iin durum yle deil. Onun annenle tantn sylemitin. Herhalde babann da
kim olduunu biliyordur." "Annem nedense Mei'ye pek gveniyor. ok garip." Mike da ayn
eyi dnyordu. Bir Senatr kars ne diye kendi iin daha iyi bir tantm olabilecek bir
projeye bu paray yatrmam-t da, Kamboya'da gizli bir yatrm yapmt? Hem, bu kadar
gizlenecek ne vard? Mei kimdi ki?
Pierre piyanoya gemi ve "La Vie en Rose" arksnn notalar etrafa yaylmaya balamt. Jill
elini uzatp Mike'n eline parmaklaryla hafife dokundu. "Mike, annemle babamn konusunu
bir sre iin kapatalm. Bu geceyi bu konuyla bozmak istemiyorum."
Mike bardan kaldrarak, "Son bir soru," dedi. "Baban bakanla adayln koyma
konusunda ne kadar ciddi?"
149
"ok ciddi. Uzun zamandr gz bu koltukta. Annem de yle. Yllardr bunun esprisini
yapyorlar. Kol kola Pennsylvania Avenue'dan yrylerini hayal ediyorlar ve babamn bana
takaca silindir apkayla nasl grneceine dair annem ona taklyor."
BAKAN ADAYI JINGO! yi bir slogan olurdu dorusu.
Jill glmsedi ama akl baka bir yerde gibiydi. Mike onun ne dndn merak etti. Biraz
tahmin edebiliyordu ama henz Jill'in o noktaya gelebildiini sanmyordu.
"te, durum bu. Babam bakan olma yolunda..." diye mrldand dalgn dalgn. "Buralara niin
geldiini ve neler yaptn hi anlatmad. Sadece Angkor'dan bahsederdi. Eski tapnaklar
anlatrd, o kadar. Bu yklere baylrdm. Balta girmemi ormanlarn yuttuu bir uygarlk.
Yzyllarca gizli kalm bir hazine. Derken bir gn bir Fransz keifi tapnaklardan birini
ortaya karyor. yle ki, Uyuyan Gzel masalyla bunu kartrdn olurdu. Tabii, sonra
kulelerin tepesinde dev boyutlarda kafalar, millerce uzun bir ylann kvrla kv-rla bu kuleleri
sar, art arda dizilmi fil kabartmalar ile Uyuyan Gzeli ayrt etmeye baladm. Arada dans
eden insan figrleri de vard. Apsara szcn o zaman renmitim." Ban sallad.
"Aradan ok yllar geti." Birden Mike'a doru eildi. "Belki de, babamn adaylna zarar
getirecek eski bir olay var... Mei annemi byle kullanm olabilir."
Mike da bunu dnmt aslnda. Jingo'yu tand iin bunu tahmin edebilirdi ama kzma
byle bir ey sylemek istememiti. Jill'in kendi kendine bunu dnmesi daha iyi olmutu.
Ama Senatr imdi de kzna ne yapmay planlyordu acaba?
"Mike bana yle garip garip bakma. Acman deil, yardm etmeni istiyorum. Babamn o
grevdeyken bana gelenleri bana anlatmalsn. Ona bir gn antaj yapacaklar bir ey...
uyuturucu... silah kaakl. Ltfen, yardm et. Ne olabilir, bilemiyorum."
Mike dnmeye alyordu. Bakalm, ne kadar tarafsz olabileceksin, dedi kendi kendine.
"Babann buradaki grevinden bahsetmemekle doru olan yapm nk kurallar bunu
gerektiriyordu. Hl da bu kurallar geerli aslnda. Yaptmz i gizliydi, ve daha fazla bir ey
syleyemem ama babann uyuturucu ya da silah kaakl yapmadn biliyorum.
150
Sadece heyecan olsun diye gereksiz risklere girerdi. Yakkl bir adamd ve kadnlara
dknd."
"Bu da ne demek? Sekse mi dknd yani?"
"Evet, buna hi doymazd."

"Bana zampara bir babam olduunu mu sylemeye alyorsun, yoksa bu lkede gzleri tpk
benim gzlerime benzeyen bir sr babasz ocuk olduu konusuna beni altrmaya m
alyorsun?"
"Jill, bana kzman anlamsz. Sana, bildiim kadaryla, olaylar anlatmaya alyorum."
"Tanrm! Babamn bazen ne kadar berbat bir adam olduunu biliyorum."
Garson bir arap iesi daha getirdi. Konuyu deitiren Jill oldu. "Son romann zerinde ne
kadar zaman altn?"
"Birka yldr kafamda planlyorum ama bana oturduumda yazmam on ay kadar srd.
Bundan sonraki romanm iin pek hazr saylmam. Birka yl nce Gney California'da kk
bir yer aldm. Oraya gidiyorum."
Bardan karlarken, Pierre "Moon River" arksnn sonuna gelmiti.
Jill, Mike'n koluna girerek, "Haydi, yine nehre gidelim," dedi.
Hlyal sesi arabn etkisinden olmalyd. Ama kzdan yararlanmaya alan yeterince insan
vard ve Mike bu listeye kendi adn ek-lemeyecekti. "Saat epey ge oldu, Jill. Yarn uzun bir
yol gideceiz."
Ertesi gn, ehir dnda bir kyden getiler. Damlar ykk dkk evlerin bahelerinde sebze
tarlalar ve muz aalar vard. Ho bir manzara olarak geip gidebilirlerdi ama her evin
nnde korkuluk gibi karanlk suratl nbetiler Jill'in dikkatini ekmiti. "Neler oluyor
burada? dedi. "Bunlar en irkin korkuluktan daha beter grnyor."
"Bu lkede dman eitli yzlerle karmza kabiliyor."
"Galiba anlamaya balyorum."
Yol, Mike'n daha nceki seyahatinden bu yana daha da bozulmutu. amurlara batm
tekerlek izleriyle ve daha da derin ukur151
larla toz toprak birbirine karmt. Gne sanki lde serap grr gibi oyunlar yaparak
insann gzne giriyor, toz bulutunun iinde adeta eytanlar dans ediyordu. Mike gzlerini
yola dikmi, ilerliyordu.
Yol kenarndaki tabelalar, tarlalarn gerisindeki mayn tarlalarn uyaryordu.
"Bu kadar ok mayn tarlas m var gerekten?" diye sordu Jill.
Mike, "Ne kadar gerek bilemiyorum, ama lkenin her tarafn bu bahaneyle kazyorlar. Nehir
kenarlarnda ve eltik tarlalarn kazyorlar. Yollar dzelene kadar yllar geer. Belki de, hibir
zaman dzelmeyecek. Dman harita brakacak deildi ya. Kazdklar baz yerlerden hibir ey
kmyor. Mayn tarlalarn satn almak iin bir Pazar olutu."
"Kim mayn tarlas alr ki?"
"Kamboyallar. Bu onlar iin bir dier korkuluk grevi yapyor. Yerlerini unutmu oluyorlar
ve bir kuak sonra kolu baca kopmu insanlar tryor."
"Yeni yklerin de eskisinden daha iyi olduu sylenemez desene.
"Evet, ama iyi eyler de oluyor. Az da olsa, iyi eyler var. Ving'in projesi bunlardan biri,
rnein. Bu arada, mayn tarlalaryla ilgili olarak unu hatrlataym: Bilinen yollardan ama.
Ormanlk alanlar filan ok tehlikelidir."
"Anlyorum." Jill sararm tarlalara doru bakt. nsan boyunda otlar doal bir rt
oluturuyordu ama altnda ne gizlediini dnmek insann tylerini rpertiyordu.
Mike, Ving'in de gelimi lkelerden gelen yatrmclar gibi prefabrik yaplar kullanacan
dnmt nedense. Bambu ve palmiye dallaryla geni verandalarn evreledii yapy
grnce ok ard. mparatorluk zamanndan kalma evlere benziyordu.
"Ne kadar gzel!" diye Jill heyecanla atld. "Byle bir ey bekliyor muydun?"
"Kesinlikle hayr. Ving'in byle bir ey istediini biliyordum ama bunu yaptracak insan bile
bulmak zor. Eski ustalarn ii."
152
Ving telefonda erkenden gelmelerini sylemiti. Gstermek istedii ok ey vard. Konumak
istedii eyler de yle. O gn akam zeri Apsara danslar ilk gsterilerini yapacakt.
Bu, kalabal aklyordu. evredeki ormanlk alan snrlayan incir aalarnn glgesinde

kadnlar ve ocuklar yarm daire eklinde toplanm, yerlere oturmulard.


Mike binann verandasndan kan adama doru iaret ederek, "te, Ving," dedi. zerinde
ak mavi bol bir gmlekle rahat bir pantolon vard. ok huzurlu grnyordu. ki eliyle
Mike'm ellerini tuttu. "Ho geldiniz. Bu ziyaretiniz beni ok onurlandrd."
"Seni tekrar grmek ok gzel, Ving. Jill Winfield, bahsettiim gazeteci arkada. Birka gn
nce Phnom Penh'e geldi. Cambodia Monitor'da alacak."
"kiniz de ho geldiniz. ok zel bir gne rastladnz. Yeni binamz henz tamamland ve
telefonda Michael'a sylediim gibi bugn ilk dans gsterimiz sahnelenecek." Biraz tede
duran gen bir yerli kadna iaret ederek ona Kimer diliyle bir eyler syledi ve Jill'e dnd.
"Lok ok az ngilizce biliyor, ama sizin dinlenmenize yardmc olabilir."
Lok onu bir paravann gerisine doru, aalarn glgesinde kk bir binaya gtrd. Her ey
ok ilkel ama tertemizdi. Jill biraz sonra tekrar verandaya karak Ving ile Michael'm yanma
dnd. Hep birlikte scak ve nemli havada verandada oturdular. Ving ay servisini yaparken,
Lok birer kap iinde sebze ve soslu pirin getirdi. Ayrca, herkesin nne servis tabaklar
koydu. Ving, tabaklarn hindistancevizi kabuundan yaplm olduunu syledi. "Bu aatan
ne kadar ok ey elde edildiine inanamazsnz. Biz zaten hep doal olan eyleri kullanyoruz.
Ormandan alabileceimiz her eyden yararlanmaya alyoruz. u bina da doal malzemelerle
yapld, bakn. ok da ucuza kt. En byk zorluu eski bir usta bulabilmekti."
"Bunu nasl baardn merak ediyorum dorusu," dedi Mike.
"Kyllere byle birini aradm duyurdum ve bir gn yal bir adam beni grmeye geldi. Eski
binalarn nasl yapld hakknda bir fikri olduunu ve bunun plann zebileceini syledi,
ancak adam
153
m
kendi ar i yapacak durumda deildi. Mayn tarlalar dendii iin topraklar ellerinden
giden kyller vard ve bo durmaktan bunalma girmilerdi. Onlar toplayp yal ustann
nderliinde bu ii yapmalar iin ikna ettim."
Ving'in koyu renk gzleri parldad. "Bu bir kumard ama sonu herkesin yararna oldu. Artk
iiler bir ekip olarak alyorlar ve yeni inaatlar yapyorlar. Hepsi i sahibi oldular. Bu evleri
birazdan greceksiniz."
"Gerekten de bu nefis olmu ama daha ok sembolik olarak seni mutlu ettiinden eminim."
"Bunu inkr edemem." Jill'e dnd. "Michael buraya geldiinde, sadece hayaller zerine
konuuyorduk. Ben bu sre iinde sizin lkenize gittim ve dnp Kamboya'da bu tedavi
yntemini uygulayacak bir merkez amaya karar verdim. Bu lkede sava sonras bunalma
girmi ok insan var. Bu ok aklma taklmt. Pol Pot eitime ok arlk verdii iin eski
sanatlar unutulmaya yz tutmutu. Bu projenin bir amac da bu sanatlar geri getirmektir.
"Sizleri tantrmak istediim biri var. Geleceinizi biliyor ve u anda sizleri bekliyor. Mei, gen
Apsara danslarndan sorumlu. O da Amerika'dan geldi. Ve orada bu proje iin bize destek
araynda nasl bir by yapt bilmiyorum ama paray karlayacak bir hayrsever buldu."
By. Jill bu szcn iyi bir seim olduunu dnd. Mei'in annesini nasl etkiledii konusu
gerekten de ok esrarengiz bir durumdu.
"Onunla tanmadan nce size Mei ile ilgili birka ey sylemek istiyorum. Bu, gvendiim
birine ihanet ediyormuum gibi grnebilir ama bunlar sylemezsem bu sefer de size pek
drste davranm olmayacam biliyorum." Ses tonunda bir duygusallk seziliyordu. "Artk
btn dnya Pol Pot'un bu lkeye yapt korkun eyleri biliyor ama baz Kamboyallar
yaadklar bu trajediyi tekrar tekrar gzler nne getirmek istiyor. Onlara hak vermiyor
deilim ama benim tarzm deil. Michael ile iki yl kadar nce tantmzda, artk karmn
nasl ld konusunda susmaya karar vermitim. Bunun ayrntlar ok korkuntur. Orada
Ving denen adam yetersiz kalyor.
154
"Mei daha farkldr. O trajik yksn anlatmay ok sever. Mei karmn kz kardeiydi. O
ldnde hep birlikteydik. Bunu unutmak elbette mmkn deil ama ruhlarmz
iyiletirmek mmkn.

"Bu projenin zamanla Mei iin de iyiletirici olacan dndm. Amerika'da da gayet iyiydi
ama buraya dnnce yine deiti. Geri getirilmesi imknsz baz eyleri kafasna takyor.
Zaman zaman geree dnse de, daha ok kendi fantezileri iinde yayor. Ksacas,
davranlar biraz ilgin olabilir. Konumalar da."
Michael ile Jill, Ving'in arkasndan yrrken birbirlerine soran baklarla bakyorlard. Bu
iittikleri, Jill'e yine annesinin pek ok eyi gizlediini hatrlatmt.
Ving baheyi geip ormann kenarnda durdu. "Yol uzun deil, ama sadece benim bastm
yerlere basarak beni takip edin."
Bu da Jill'e Mike'm yolda yapt uyary hatrlatmt.
Az sonra aalarn ortasnda bo bir alana geldiler ve az nceki binann daha kk bir modeli
karlarna kt. Kuru palmiye yap-raklaryla kapl yapdan arklar duyuluyordu. Ving'in
yzne tatl bir glmseme yayld. "Bu arklar gen Apsaralar sylyor. Seslerini
glendirmek iin hep bu arklar tekrarlarlar. lk geldiklerinde, aralarnda hi
konuamayanlar vard. Bazlar sadece fsltyla ses karabiliyor ve sadece birka kelime
syleyebiliyordu. Mei'nin yaklam, bu insanlarn zrl tarafn iyiletirmekten ziyade onlar
zrl olduklar fikrinden uzaklatrabilmekti. nce onlara ykler anlatarak ie balad. Bir
fenerin nda elleriyle glge oyunlar yaparak hayvan ekilleri oluturuyor ve onlar
elendiriyordu. Glebilmek, bu insanlar iin ok yeni bir eydi. Bir gn kzlardan biri Mei'nin
ellerinin stne kendi ellerini koyarak ayn hareketleri yapmay renmeye alt ve bu
aamadan sonra Mei onlara dans hareketleri gstererek Apsara'y retti.
"u grdnz kapal alan hem okullar hem de dans salonlar. u kk ev de, Mei'in evi.
Bunlar hep yeni iilerimiz yapt."
Ving okul binasna doru Kimer dilinde bir eyler syleyerek seslendi. Binann verandasnda
bir kadn belirdi. Gnein altnda onlara doru yrrken sahne hakimiyeti olan biri olduunu
hemen belli etmiti. Gen saylmazd ama bakml bir gzellii vard. Kvrck salarn tam
tepesinde toplam, sanki bir ta takm gibi grn155
yordu. Koyu yeil renkli eteklii yerleri sprerek salmyordu. Kadn ar ar ve bastonla
yryordu.
Mei zarif bir ba hareketiyle konuklarn selamlayarak onlar verandaya davet etti. "Ltfen,
oras daha serindir. Gnein altnda durmayn." Palmiye yapraklaryla st rtl verandada
drt sandalye ve alak bir masa vard. Havadaki nem fazlasyla hissediliyordu ama en azndan
kzgn gneten kurtulmulard.
"Ben de Ving kadar, geldiinize sevindim. Buradaki iim gen Apsaralar' yetitirmek ama
Ving'in ayn at altnda baka faaliyetleri var. Eski geleneksel elilerini geri getirmek, rnein
hasr sepetler rmek ve kuma dokumak gibi. Bunlar eski sanatlardr. Balklk, pirin ekimi
ve arclk. Bu binalar da eski bir tarzdr." Zarif bir kol hareketiyle oturduklar binay bir daire
iine alarak gsterdi.
"Bu kadar ksa zamanda btn bunlar gerekletirmi olmanz gerekten de olaanst," dedi
Mike. Ving'e ve Mei'ye bu baary eit bir ekilde pay eder gibi, her ikisine de bakarak
konumutu.
"Ving daha nce buraya gelmi olduunuzdan bahsetti," dedi Mei. "Sanrm, o gnden bugne
gelitirdii birka projesinden daha bahsetmek isteyecektir." Jill'e dnd. "Siz de ok
uzaklardan gelmisiniz. Sanrm, birlikte oturup konumak zevkli olacak."
Jill bu neri karsnda arm ama hi rahatsz olmamt. O da | Mei ile oturup konumak
istiyordu; merak ettii ok ey vard.
"Ar kovanlarnn oraya gideceksiniz, eminim," dedi Mei iki adama dnerek "Ving bu sefer
bana biraz bal getirirsen sevinirim."
"Ah, evet. Geen sefer de istemitin ve ben de unutmutum. Bu sefer unutmayacam, sz."
Mei onlar uurlarken, Jill onun dzgn profilini izliyordu. Annesi onun bu kadar gzel bir
kadn olduundan da hi bahsetmemiti.
Mike ile Ving ktktan sonra, Mei uzun sre arkalarndan bakt. Jill bir an iin onun orada

olduunu unutmu olabileceini dnd. Sonunda Mei ona dndnde, Jill birdenbire
deien yz ifadesinden tedirgin oldu. Sanki dnceleri baka bir yerdeymi gibi mesafeli
baklar ve ark syler gibi kelimeleri uzatarak konumas ok garipti. "Geleceinizi hep
dlemitim. Ve az nce Lok sizi
156
ieri aldnda sizi izledim. Oradaydm. Sizi ok kereler grm gibiyim; dlerimde hep bu
yz gryorum. Tpk sizin gzlerinize benzeyen gzleri olan bir erkek tanmtm..."
Jill, Kamboyal kadnn szleriyle kalakalmt. Scak ve nemli havada bu szler havada
donup, asl kalmt sanki.
"Kim olduumu merak ediyorsunuz, biliyorum. Ben bir Apsava danssydm. Pol Pot
bacaklarm kestirdi, ama ne anlarm elimden alabildi ne de ellerimle dans edebilme
yeteneimi." Ve ellerini bilinli bir zerafetle havaya kaldrd. Apsava'nn gizli yksn anlatan
byl hareketlerle kollarn uyumlu bir ekilde oynatyordu.
"Kz kardeim de Apsava danslarndand." Ellerini kucana koydu. "Ving'in kars Kaa.
Phnom Penh'den bizi plak ayak, ormana kadar yrttler ve bizi aalara balayp ikence
ettiler. Birbirimizi gremeyecek ekilde balamlard. O kadar ok ac ektik ki, artk lmeyi
ister olmutuk. Bizi ldrmeleri iin yalvardk. Ama Kaa ile bebei zaten dayanamad ve ld.
Karnn deip bebei kardlar."
Jill bu sahne karsnda kan ekilerek Ving'in szlerini hatrlad.
Orada Ving denen adam yetersiz kalyor, demiti.
"Sevdiim adamn gzleri tpk sizin gzlerinize benziyordu. Ve geleceinizi hep dledim.
Benim de bir ocuum olsayd kime benzeyeceini dledim hep. Size benzeyeceinden o
kadar emindim ki... bu yzden de sizi hep hayal ettim."
Mei ona bakyordu ama Jill'i grmyor gibiydi. Jill bir uyurgezeri korkutmaktan ekinircesine
yavaa sordu. "Gzleri bana benzeyen adamn ad neydi, Mei?"
"Gerek adn bilmiyordum, tandm adamn baka bir isim kullandn sonradan rendim.
Onu ben sadece ryalarmda fsldadm ismiyle tanyorum: Jingo." Avularn birletirerek
bann zerine kaldrd ve ban edi.
Bir saniye sonra hemen ban kaldrp, "Az sonra gelirler," dedi koltuk deneklerine uzanarak.
"Acele etmeliyiz. Ving'e seni gen Ap-sara danslaryla tantracam sylemitim. Fazla
zamanmz kalmad."
157
Sekiz tane gen kz, bayram bebekleri gibi giydirilmiti. Hepsi birden eilerek Jill'i
selamladlar.
Jill de glmseyerek onlara karlk verdi ve Mei'ye dnerek, "Ne kadar gzel kzlar," dedi.
"Giysileri de ok k. Bunu onlara tercme eder misin?"
Mei kzlara bir eyler syledi ve kzlar tekrar balarn eerek Jill'i selamladlar. Sonra Mei
onlara bir ey daha syledi ve kzlar Mei'nin havaya kaldrd avularna dokunmak zere ona
yaklatlar. "Kaa benimle birlikte byle ellerini kaldrrd ve ben de bir elime onun adn
verdim."
Jill, Ving'in sesini duyduunda Mei, "Geldiler, ite," dedi. "Seni almaya geldiler, hadi yanlarna
git. Gsteri balamak zere."
Jill odadan kp Ving ile Michael'in onu beklediklerini grnce byk bir rahatlk hissetti.
Mike'in endieli bir hali vard ama Ving neeyle, "Danslarmz grdn demek," dedi.
"Hepsi ok tatl. Mei onlar ok iyi eitmi." Nedense sesi titremiti ve karsndaki iki adam da
bunu fark etmiti.
"Sizi patikann sonuna kadar gtreyim. Oradan Lok size yolu gsterecek."
Patikann sonuna geldiklerinde Ving, "Mei ile sizi braktm iin zr dilerim," dedi Jill'e.
"Umarm sizi skmamtr. yky anlattndan eminim."
"Evet, anlatt."
"Sizi onunla brakmak istemezdim ama bazen insan ne kadar istese de baz eyleri yapamyor.
Aslnda, Mei'nin anlatt hikye kendi uydurduu bir ykdr. Bunu nereden karttn
bilmiyorum. Gereklerden ok daha korkun eyler anlatyor. Evet, karm feci bir ekilde

ldrdler ama o hamile filan deildi. Hamile olan Mei idi. ocuunu kaybeden de oydu.
"O zamanlar buralarda alk hkm sryordu. Kimse iyi besle-nemiyordu. Mei bebeini
drd. Bunun iin hl yas tutuyor. Onun sevdii adam tanyordum."
Michael'e dnd. "Artk hakkmda pek de anlatmak istemediim bir sr ey rendiniz. Ar
kovanlaryla balk havuzlarm da grdnz ve neler yaptmz hakknda bir fikriniz oldu.
imdi de Apsava danslarn izleyeceksiniz. Beni bir daha grmek istemeyeceiniz158
den korkmuyorum. te, Lok da geliyor." Avularn birletirerek onlar selamlad ve arkasn
dnp gitti.
Jill onun ormana doru giderek kaybolan siluetini izlerken, Killing Fields'de aktamad
gzyalar akmaya balad. Kendi ksa mr iinde yaad ihanetler ve aclarla yeni
rendikleri birbirine karmt. Mike, Jill'in yanma gelip onu kendine doru ekti. Gsne
yaslanan Jill hkrklarla sarslrken Mike ona sarld ve salarn okamaya balad.
Ving'in evinin nndeki baheye krmz bir hal serilmiti. Lok onlara glge bir kede
kendileri iin hazrlanm iki sandalye gsterdi. Ving az sonra yarlarna gelip onlarn
sandalyelerini biraz kaydrd. Mei'nin piste yakn bir yerden dans kzlara iaretlerini vermesi
gerekiyordu.
Kzlar sahneye ktnda kalabalktan mrltlar ykseldi. Onlar da izleyicileri son derece zarif
hareketlerle birka kez selamlayp ar bir dans temposuna girdiler. nce eller, ardndan
ayaklarla balayan bu ar hareketler sanki vcutlarna dalga dalga yaylyordu. Eski
mparatorluk dneminde tanrlarn fkesini yattran dans devam ederken, kk kzlar
Angkor tapmaklarndaki duvar kabartmalarna sanki hayat veriyorlard.
Jill onlar izlerken, ocukken babasnn kucanda duran kitab izler gibi oldu. i titreyerek
tekrar gzlerine yalarn hcum ettiini hissetti.
Otelin kk avlusunda gaz lambasnn nda oturuyorlard. Akam yemeinde omlet ve
biraz sebzeyle peynir ekmek yemilerdi. Sonradan otel, bir jest olarak onlara bir ie konyak
ikram etmiti. Zaten otelin tek mterisiydiler. Saat epeyce ilerlemiti.
"Hi durmadan konutum," dedi Jill. "Sen dinlemekten yorulmadn m?"
Mike ban iki yana sallayarak glmsedi. "Szm vard ya, unuttun mu? Daha grevim
bitmedi."
Aslnda Jill hibir ey anlatmak istemiyordu. Ayn eyleri tekrar
159
tekrar hatrlamak istemiyordu. Mei'nin szlerini hi duymam olmay tercih ederdi aslnda.
Sonradan nasl olduysa, konumaya balam, yarm yarm cmlelerle anlattklarn toparlayp
aklamaya alrken nce epeyce kekelemiti. Ve derken dili zlm ve saatlerce hi
durmadan konumutu. Mike'a anlatmad bir tek ayrnt kalmt.
"Killing Fields'e gitmeden nce beni uyarmtn. ok haklymsn. nsan kitaplarda ne kadar
resimlerini grm de olsa, byle bir ey beklemiyor.
"Mei ile yine byle beklenmedik bir ey yaadm. Buraya gelene kadar onun hakknda hibir
ey bilmiyordum. Sadece adn duymutum. Sonra Ving onun hakknda pek ok ey anlatt ve
Apsara danslarn altrdn syledi. Ving bizi uyarmt ama ilk anda Mei o kadar duruma
hakim ve dengeli davrand ki, Ving'in uyarsn tamamen unuttum. Siz oradan kar kmaz
sanki bir transa girdi ve aynen Ving'in anlatt gibi kendi fantezi dnyasna dald."
Jill ban sallad. "Ving'in uyarsna ramen, onun anlattklarna hazrlkl olamadm. "
Mike onun henz konumasn bitirmediini dnerek devamn getirmesini bekledi. Mei'nin
yks bir sre onu kabuslara srkleyecek cinstendi ama Jill'in de hl anlatmad bir ey
vard.
"Buraya neden geldiimi dnyorum da... Mei'yi grmek baz eyleri aklayacak sanmtm.
Ama henz tam olarak istediim cevaplar alamadm. Biliyor musun, artk o bir tehdit
oluturamayacak kadar zararsz."
Gaz lambasnn soluk nda yzne den hznl ifadeyi gizleyemedi. "Bu beni mutlu
etmiyor."
Ertesi sabah Ving'in onlar otelin avlusunda bekler buldular. kisi de armt.

"Size iyi yolculuklar demek istedim ama bir ey sylemek istiyorum... Mei hakknda.
"Benden bal getirmemi istedi, hatrlarsanz. Ben de bir yapraa sararak ona bal getirdim.
Bazen iinde hl bir ar kalm olabilir...
160
ve ben de zellikle buna dikkat ettim. ldrc bir durumdur ve Mei bunu pekl biliyor.
"Akamlan verandada oturmak det olmutur. Dn akam yine verandasnda otururken, baln
sarl olduu yapra am ve... Sabah Lok ile onu bulduumuzda ... lmt."
Jill'e bakt. "Buralarda ok yenisin. Bizim tarihimiz aclarla dolu. Her biri dierinden daha
byk aclar yaadk ve Mei iin hayat artk dayanlmaz olmutu. Onun lm sizi zecek ama,
inann, o bunu istemezdi."
Mike ertesi sabah Jill'i Lucky Siam Oteli'nden alp Pochetong Ha-valiman'na gtrd. Jill geri
dnmeye karar vermiti.
"Benimle Angkor'a gelmen iin seni ikna edemeyeceimi mi sylyorsun? Bu kadar yolu
geldin, tapnaklar grmeden gitmek olur mu hi?"
"Baz eyleri kafamda yerine oturtmam gerekiyor. Sonra da hayatm bir dzene sokmam
gerekecek. leride Kamboya'ya tekrar gelirim. O zaman srtmda bu ailenin ykn tayor
olmayacam. Buradaki baz yklerin birilerine anlatlmas gerekiyor. Benim farkl bir bak
asyla baktm sylemitin. Bunu dneceim."
"California'ya beni grmeye gel. Ben de orada hep dneceim." Mike gmleinin cebinden
bir zarf kard. "Baz zel bilgiler ve bir harita bile var. Bulman ok zor olmaz."
"ok ho bir insansn, Michael. Sana veda etmeye o kadar hevesli deilim. Kamboya'da belki
bir haritaya ihtiyacm olabilir ama California benim iin o kadar yabanc bir yer deil." Dnd,
sonra durup, "Son bir soru..." dedi.
"Son mu?"
"imdilik, evet."
"Evet, hazrm. Umarm, ok zor bir soru deildir."
"Babamn bir kod ad var myd?"
Mike byle bir ey bekliyordu. Jill'in ona bahsetmedii bir ey olduundan emindi. "Buna
kendin cevap verecek kadar casus romanlar okuyorsuj^pen."
"Neydi?"
161
"Jill, bunu syleyemem. Aradan bunca yl gemi olmasna ramen...
"Jingo muydu?"
Mike uzun bir sre gzlerini ona dikti. "Ona hi bu adla hitap etmediimi syleyemem ama
aramzda ateli ocuklara taktmz bir add bu. Ve o sralarda da, etrafmzda bu ateli
ocuklar epeyce oktu."
162
DANS RETMENNN OLUMU
<lB a t b a t a 08 u t n e t t S m i t b
Sekiz tane prl prl kk kzn videoda neeli yzlerini grdm an, Friendswood Polis
Karakolu'nun souk ortamnda olduumu unutmak istedim.
Kk kzlarn hepsi birden sa ayaklarn yere vurdular -tam olarak ayn anda deilse de,
bunu yaptlar. Sonra eilip kalkp dnmeye baladlar ama yine hepsi kendince bir eyler
yapyordu. imden glmek geldi ama Miss Autumn'un banttan ykselen sesiyle glmsemem
dondu.
"Kzlar! Ayn anda! Ayn anda dnp eileceksiniz!"
Memur Gray sandalyesinde kmldand.
Ben gzlerimi Shelby'ye dikmitim. Torunum prl prl parlayan kuzguni salaryla ve
meneke gzleriyle ani bir hareketle eilip glmseyerek dansn bitirdi. O dans etmeyi ok
sever ve herkesin de onu dans ederken seyretmeye bayldn dnrd. Aslnda, onu sadece
kendisine ok dkn akrabalar dans ederken izledii iin, hakl saylabilrdi. En iyi arkada
Ariana son dnn yaparken kkr kkr glyordu. Dmemek iin Shelby'nin eline yapt

ve biraz beceriksizce ama tatl bir selamla o da dansn bitirdi.


Kamera sahneden uzaklaarak bu gsteriyi heyecanla alklayan izleyici kalabalna dnd.
Bu aslnda bir provayd ve anne, iki baba, bir bykanne (yani ben) ve birka da ocuk
vard. ocuklardan bazlar dans heyecanla ve istekle izlemiti ama kimisinin
163
akl az sonra oynayaca bir futbol manda, ya da kacaklar kamp gezisinde ya da bir doum
gn partisindeydi. Kamera titredi ve derken Miss Autumn tm ekran kaplayacak ekilde
yakn ekim olarak karma kt. Birden boazm tkand. Az sonra bana gelecekleri bildiim
iin fena oldum.
Shelby'nin dedii gibi, Autumn Barkle bir "Dansz"d. Kendisi Fransz aksanyla konutuu
iin, torunum da sadece drt yanda bir ocuk olarak ona yknyordu.
Gelinim Marie bana Shelby'yi dans derslerine gndereceinden bahsettiinde, daha gen bir
hoca bekliyordum. Miss Autumn ad nedense gzmn nnde biraz gekin bir "flrtz" kadn
ile kurumu bir rahibe aras bir tip canlandrrht. Ama Miss Autumn meli sar salar olan
uzun boylu bir kadnd. Dans zarifti ama vcudunda ona ait olmayan baz fazlalklar vard.
Bir metronun merdivenlerinden aya kayp dene kadar New York'ta dans olan Miss
Autumn, bilei tam olarak dzelemedii iin mesleini brakmak zorunda kalmt. Bu olaydan
sonra Teksas'a gelmi ve kk ocuklara dans hocal yapmaya balamt.
Kamera Miss Autumn'dan uzaklarken, sesini iyice sertletirmesi zerine tekrar ona dnd.
"Juliana! Daha nce de syledim, kkrdamay brak. Ariana sen de dnerken Shelby'ye
tutunma. Anlald m?"
"I ... ey.."
"Ne var Ariana? Ne syleyeceksen doru drst syle!"
Kk kzn sesi iyice ksld. "I... peki, Miss Autumn."
O anda Miss Autumn denen kadn ben bile ldrebilirdim.
"Gzel." Miss Autumn dnp su iesine uzand. ienin kapa dt ve zarif bir hareketle
eilip kapa yerden ald. Derslerde sadece soda itiini ben bile biliyordum, ki onu ok az
gryordum ve sadece bir iki kez konumuluum vard.
Bir hafta kadar nce Ariana ile Shelby sodann nasl bir ey olduunu merak ettiklerini
sylemilerdi ve ben de onlara birer soda almtm. Shelby bir yudum alp, "Domuz az" gibi
diyerek tkrd.
"Ne?"
164
"Domuzun az ite... bilmiyor musun?" ieyi uzatt. "Bu domuz az gibi kokuyor."
Biraz daha zerine derek, aslnda, domuz al demek istediini anlayabildim. Ben de soday
pek sevmediim iin ona katlabilirdim.
"imdi," diye Miss Autumn videodan konumaya devam ediyordu. "Kzlar, yarnki resital iin
ben ailelerinizle grrken, sizin yeil odada beklemenizi istiyorum."
Daha ocuklar yerlerinden kmldamamt ki, gen bir anne sahneye frlad. Emma'nn
annesiydi. Mor salar, yeil ojeleri ve her bir kulanda drt kpeyle, "n srada kimlerin dans
edeceini grmek istiyorum," diye edepsizce barrd. n sra iin iddial olmak o kadar
kolay bir ey deildi. En iyiler n srada olabiliyordu.
Miss Autumn, "Bu konuyu geen hafta konumutuk. n srada kimin dans edecei o zaman
belirlendi. Brittany ve Kate."
Emma ayaklamaya balad. Bu sahneyi bantta ikinci kez yayor olmama ramen irkildim.
Aslnda bu ses bir tepki ifadesi deildi; Emma hep byle barrd. Kzlarn provasn
seyrederken barr, glerken barr, bam aryor diye dert yanacak olsanz yine barr. Bir
kez bunu denedim de, biliyorum.
Emma ocuunu ihmal eden bir anneydi. Bence, her trl keyif verici hap alp doum kontrol
hapn da ihmal eden bir tipti. Belki bararak konumay seviyordu, belki de mor salar ve
rengarenk ojeleri gibi bunu da kendini kantlamak iin yapyordu.
"Ama Emma'nn bykannesiyle babas ok uzaklardan geliyorlar..."
Miss Autumn ban evirerek, "Bu bizim sorunumuz deil," dedi ve kzlara dnd. "Son bir

ey," diyerek onlar durdurdu. "Resitalden nce ok iyi dinlenmenizi istiyorum. Anlyor
musunuz?"
Dans ederken pek salayamadklar bir uyumla, "Evet," diye hep bir azdan bardlar. "Evet,
Miss Autumn."
"Gzel. Baarlar, kzlar."
Kzlar son derce dzenli bir ekilde salondan ktlar. Drt yalarnda ocuklar olarak bu ok
artcyd ama Emma, Katie ile arpnca annesi gibi cyaklamaya balad.
Miss Autumn bunun zerinde durmad ve beline sard ipek bol
165
kemeri ho bir hareketle dzeltti. Oradaki annelerin o anda onu bir rakip olarak grp
grmediklerini merak etmitim dorusu.
"Bu katlarda ocuklarn resital gn okula geli saatleri ve program yazl," diyerek bir deste
kada doru uzanrken elindeki ieyi de sandalyeye brakt. "Kostmleriyle birlikte
oyalanabilecekleri bir kitap ya da oyuncak getirin. Makyajlar yaplrken sklp sorun
karmamalar iin oyalanmalar gerekiyor."
Katlar datmaya balad anda itirazlar balamt.
"Resitalden bir saat nce mi?" Yine Emma'nn annesiydi. "stelik Emma ba rolde filan da
deil."
Kayla'nn annesi, "Biz bir saat nasl oyalanacaz peki?" dedi. Ufak tefek, can skc bir
sarnd. Daha dorusu, sessiz bir kadnd. Ama o gn o da kafa tutarcasna, "Arabada m
oturup bekleyeceiz yani?" diye barmaya balamt.
"Bu olacak ey deil!" Julianne'nin annesi de feveran etti. nce uzun vcudu fkeden
titriyordu. Srekli olarak, bir elinde arabasnn anahtarlar, dier elinde cep telefonuyla
dolard. "Kzm son dakikaya kadar resitali dnmemeli. Heyecanlanmamas gerek. Ayrca,
benim evde iki ocuum daha var."
"Yaknda bir park var. ocuklarnz orada vakit geirebilir," dedi Miss Autumn. "Sizler de bir
saat orada bekleyebilirsiniz." Su iesini ald ve yine iemedi. Onu elinden braksn bari,
diyordum iimden.
"Bu gerekten samalk!" Bu kez Allison'un babas isyan etti. Kamerann dnda kald iin
grnmyordu ama sesi ok yksekti. "Allison ok heyecanl olduu iin bu sabah hastaland.
Yarn onun iyice dinlenip sakinlemesi gerekir."
"Kzlar resital ncesi ok hafif bir yemek yesinler. "Miss Autumn kameraya anlaml bir bak
frlatt. Bu daha ok Allison'un babasna bir ta olabilirdi. "Hastalanmayacaklar ekilde, tabii."
Elindeki ieyle salonu gstererek, "ocuklarnz bu okula verdiniz, nk onlar iin en iyisini
istiyorsunuz, yle deil mi? Yarn bu anlamda ok nemli bir gn olacak. ocuklarnz buraya
yazdrrken bir anlama imzaladnz ve birtakm kurallar kabul ettiniz."
ocuklar martmak bykannelerin ve bykbabalarn en doal hakkdr. Bu nedenle
Shelby'nin dans derslerini ben dyordum
166
ve bu da anlamay benim imzaladm anlamna geliyordu. Ho, ben okunakl bir anlama
kopyas grdm hatrlayamyordum.
Miss Autumn devam etti. "zleyiciler arasnda, yetenekli genleri semek iin reklam
ajanslarndan pek ok kii olacak. Bu yzden ok iyi bir izlenim brakabilmemiz nemli.
"Sa ve makyaj yapm iin zel kuafrler tuttuk. Sizi temin ederim, ben elimden geleni
yaptm. Sizin yapacanz tek ey, fotoraf ekip belki de yeni kontratlar imzalamak olacak."
Bu cmlenin herkesi memnun edeceini dnmtm ama kimsenin glmsediini
grmedim.
Videoyu dikkatle izlemeye devam ettim. Ne olacan bildiim iin, tetikteydim. Miss Autumn
nihayet iesinden bir yudum su ald ve ayn anda mosmor kesildi. Grtlandan garip bir ses
kt ve bir hrltyla son buldu.
Videodaki grntler bir anda kayd, nk kamera bir sandalyenin stndeydi ve insanlarn
sadece gs hizasndan olay ekmeye devam ediyordu. Herkes Miss Autumn'm bana
mt. Herkes, sakin olalm, diye birbirini uyaryordu ama kimsenin sakin bir hali yoktu.

Video bir sre daha kayt yapmaya devam etmiti ama grntlerin as o kadar bozuktu ki,
olup bitenleri anlamak mmkn deildi. nsanlar cep telefonlarna sarlm, kimisi 911
numaray aryor, dierleri elerini aryordu. Bir kii de doktor bir arkadan arad. Sonuta
hibiri ie yaramamt. Miss Autumn, Tanr'nn sevgili bir kulu olarak hemen o anda ld.
Polis geldiinde olan olmutu. Bizi, okul binasnn hemen kesindeki karakola polis
arabalaryla gtrme nezaketinde bulundular.
Hepimizi ayr yerlere alp tek tek sorguya ektiler. ocuklu aileleri nce ieri aldlar ve nihayet
sra bana geldi. Gelinim hemen gelip Shelby'yi almt, o yzden beni en sona brakmlard.
"Salonda bir kamera olmas byk ans," dedim.
"Evet. Umarm, bu olaylar tekrardan hatrlamanza yardmc olmutur, Mrs. Peters."
"Evet."
Darda sram beklerken, o gn benim iin gerekd bir gne dnmt. Polis karakolu
ok moderndi. Bej rengi duvarlar ve
167
alminyum doramalar vard ve yank bir kahve kokusu duyuluyordu. Bu bir dii ya da
doktorun bekleme salonu da olabilirdi. Ya da bir sigorta irketinin. Dekor benim iin ikinci
plandayd, nk gzlerimin nnde sadece Miss Autumn'un yere yls vard.
Onun cesedini tarlarken, kendi yzm de en az onunki kadar solmutu.
Autumn Barkle, suyun iinde bulunan striknin diye bir maddeden dolay lmt. Birisi
suyuna bu maddeyi kartrmt. Bu prova srasnda yaplm olmalyd. Drt be yalarndaki
kk ocuklar byle bir ey yapmayacana gre, orada bulunan anne ile iki babadan biri
bunu yapmt. Ben bykannenin yapmadn biliyordum.
"Torununuz dans derslerine balamadan nce Miss Autumn'u tanr mydnz? ey kn ad
neydi..." Polis elindeki katlar kartrmaya balad. "Shelby."
"Evet, Shelby dans derslerine balamadan nce?" "Hayr, adn bile duymamtm." "Bu okulu
Shelby'nin ebeveynleri mi seti?" "Ben torunumun dans dersleri cretini doum gn
armaan olarak karlayacam sylemitim." Bu anlamann bir paras da, Shelby'yi
derslere, benim gtrp getirmemi iine alyordu. Buna hi aldrmadm, nk Shelby ile
birlikte olmak iin gzel bir frsatt. Hatta, bu armaan verirken amacm buydu diyebilirim.
"Bu son provada neler olduunu anlatr msnz? Video kayd balamadan nceki olaylar...
salona geldiiniz andan itibaren neler oldu?" "lk geldiimiz andan itibaren mi? Evet, arka
kapdan kulise geldik. Miss Autumn, yani Autumn Barkle birileriyle konuuyordu... zr
dilerim, velileri pek tanmyorum... isimlerini de bilmiyorum. Sadece Kayla'nm babas olarak
bildiim bir bey diyebilirim." Mel Gibson'a benzeyen bu gen adam herkesi iyi tanyor ve
onlar nasl byleyeceini ok iyi biliyordu.
Polis memurunun glmsemesi ise ok souktu. Hibir ekilde byleyici olduu
sylenemezdi. "Pekala o ekilde anlatn. Kayla'nm babas yalnz myd?"
Bu ok gln bir soruydu. "Yok canm, Miss Autumn ile beraberdi. Ah, imdi anladm. Tabii...
kars da yanndayd." Provadan sonra
168
Miss Autumn'a arabada m oturup,, bekleyeceiz yani, diyen kadn onun karsyd. Onu ilk
anda pek fark etmemitim ama zaten silik bir tipti. Kocasyla ok farkl tiplerdi. Adam
byleyici glmsemesiyle ok hotu. Kim bilir, belki de ok iyi anlayorlard. Hep
birlikteydiler; dier veliler ise, hep tek bana olurdu. "Kuliste o da kocasyla beraber miydi?"
"Pek hatrlamyorum."
"Pekala, orada bulunan kiilerin ne konutuklarn duydunuz mu?" "Hayr, kapyla onlarn
arasnda epeyce bir mesafe vard. Ve ar perdelerin arasndan gemek zorunda kalmtk.
Sadece ocuklarn konumalarn duydum." "Sonra ne oldu?"
"Ben de Kayla'nm babasyla ve Miss Autumn ile konutum. Geri, onlarla sadece
merhabalatm. O srada yine arka kapdan Emma ile annesi girdi. Onun da adn
bilemiyorum.... zr dilerim... Miss Autumn'la yalnz grmek istemiti ama gremedi."
"Miss Autumn ona kaba m davrand?"
"Hayr, hayr. Sadece szn yarda kesip, baka zaman grrz, dedi."

"Emma'nn annesi buna ne tepki verdi?"


"nce Miss Autumn'a souk bir bak frlatt. Gz gze bakyorlard. kisi de uzun boyludur.
Sonra Emma'nn annesi sert bir ekilde ban evirip dier kapdan kt. Yani,
merdivenlerden inip seyircilerin oturduu salona geti. Son cmlede sesini iyice alaltmt."
"O arada ne dedi?" Polis zr dilercesine glmseyerek, "Bir bakas onun ne dediini duymu
da, bundan emin olmak istiyorum," diye ekledi.
"Haa, evet, bir kfr savurdu... yle dilerinin arasndan."
"Sonra ne oldu?"
"Allison'un babas geldi."
"n kapdan m arka kapdan m?"
"n. Yani, onu grdmde sahnenin alt tarafndayd. Video kamerasn getirmiti ve provay
ekmek iin izin istedi. Miss Autumn da, tabii ekebilirsiniz," dedi.
Polis saat tutarak, konumalarmz kaydeden teybe bakt. Sonra nnde tek tk notlar ald
bloknota bakt.
169
"Allison'un babasnn yannda kz vard." diye ekledim. "Veliler aralarnda ocuklar derse
getirip gtrmek iin i blm yapyorlar, herhalde bunu fark etmisinizdir. Sonra kameray
hazrlamaya balad. Ben de onun arkasndan salona gemitim. O anda Kayla'nn annesini
grdm."
"Bu arada Miss Autumn neredeydi?"
"Sahnenin arkasnda, klar ap kapyor, soyunma odasnn kapsn rtyordu. Tam olarak
kendisini gremiyordum ama klar yanp snyor ve kaplarn alp kapandn
duyuyordum. Yani, dikkat etmedim dorusunu isterseniz."
Polis tek kan kaldrarak, neden dikkat etmediimi merak eder gibi bakt.
"Shelby'yi izliyordum," dedim. "Torununuz."
"Ariana'ya destek vermeye alyordu. Ve ok tatlydlar." Shelby'yi elimden geldiince taklit
etmeye alarak, "Biliyor musun, sen istediin zaman ok iyi dans ediyorsun. yi bir dansz
olabilirsin. Dediim gibi, ok tatlydlar."
Polis de buna gld. "Benim de yanda bir torunum var. O da kz." Sonra tekrar ciddileti.
"Mrs. Peters, sizinle ak konuacam. Konutuum dier veliler ya ok tarafl ifade verdiler,
ya da gerekten dikkat etmedikleri iin tam bir bilgi veremediler. ou ayn semtten komu ve
ocuklar ayn okullara gidiyor. Birbirleri hakknda kt bir ey sylemek istememeleri
doaldr. Onlar anlyorum. Ne var ki, Autumn Barkle gzleri nnde bir cinayete kurban gitti
ve benim yardma ihtiyacm var." "Anlyorum." "Siz bu komu ilikilerine pek
katlmyordunuz, yle deil mi?"
"ey..."
"Aslna bakarsanz, bu kck ocuklar iin anne babalarn beklentileri biraz fazla deil mi?
Yani, bazlar baya ticari olarak dnyor. Yanlyor muyum?"
Gelinim ile dier velilerin haline glerdik. Drt yanda kk kadnlar diye aramzda bir espri
oluturmutuk. "Yanlmyorsunuz. Ben de yle dnyorum."
"Peki, Shelby'yi bu yzden mi dans derslerine yazdrdnz?"
170
"Asla! Onun arkada Ariana... yok galiba Kayla dans dersine gidiyordu ve Shelby de onlarla
birlikte olmak istedi. Hibir ekilde byle bir beklentimiz yok. O da kck bir ocuk..."
Polisin akn baklarn grnce kekelemeye baladm.
Ancak, sylediklerim doruydu. Dans derslerine sadece Shelby arkadalaryla birlikte olmak
istedii iin balamtk. ok basit bir nedenimiz vard. Daha dorusu, ocuun'nedeni.
Acaba polis drt yandaki ocuunun resitalde ba rol alamad iin, velilerden birinin mi
retmeni ldrm olduunu dnyordu? Yani, kzlar fark edilmeyecek ve ajanslardan
gelenler tarafndan seilemeyecek diye? Bu mmkn myd?
"Bakn, Memur Bey," dedim. "ocuklar arkadalaryla birlikte bir eylere katlmaktan holanr.
Shelby de dans dersi alan arkadalaryla birlikte olmak istedi. Hepsi bu. Eer Shelby'yi

ajanslardan biri seecek olsa bile, ebeveynleri byle bir eyi kabul etmeyecektir."
Omuz silkerek bu tepkimi fazla nemsemez grnd. "Provadan nce Miss Autumn'un
elindeki su iesini grm mydnz?" "Ne?" "Su iesi."
"Ah, evet. Grdm." Autumn Barkle'in kocaman bir deri antas vard ve iine srekli bir
eyler tktnrd. Resital programlan, kostm kumalarndan rnekler, attracak bir eyler...
o gn de antasyla birlikte bir kazak ve su iesi n sralardan birinin zerinde duruyordu.
Polise bunu da syledim."
"Yeni bir ie miydi, yoksa az alm myd?" "Bilemeyeceim, ama doluydu."
Polis ban sallad. Gzlerini ksarak, "inde striknin vard, biliyor musunuz? ok korkun bir
lm ekli."
"Sahneyi grdm," dedim. Aklma geldike rperiyordum. "Korkuntu. Ambulanstakiler ona
yardmc olmaya alrken, nasl kaslmalarla sarsldn grdm." Btn bunlar hatrlamak
istemiyordum. Ne o anda, ne de daha sonra. "Benim anlamadm, bu maddeyi kim nasl ele
geirebilmi? Byle ilalarn sat yasak deil mi?"
"Tam olarak yasak deil. steyen eczaneden alabiliyor ama imza
171
vermesi gerekir. Ya da iftliklerden filan alnabilir. Bulunmas kolay." Polis konumaya devam
ederken, tekrar iim rperdi. "Kimsenin ieyi aldn filan grdnz m?" Hayr anlamnda
bam salladm
Polis ayaa kalkp elini uzatt. "Teekkrler, Mrs. Peters. Birka gn iinde sizi tekrar
arayabiliriz. Torununuzla da konumamz gerekiyor."
"Shelby ile mi?" Orada durdum ite. "Bu ok sama. O sadece drt yanda bir ocuk onu
sorular sorarak rahatsz edemezsiniz...." "Mrs. Peters kk ocuklarn nasl sorgulanaca
konusunda eitilmi elemanlarmz var. Bakn, ocuklardan biri ok nemli bir ey grm
olabilir. Siz merak etmeyin. Onlara bir zarar gelmeyecektir."
"Bunu nasl bilebilirsiniz? Nasl..." Bir mr boyu iz brakacak bir olaya sebep olabileceklerini
syleyecektim. "Kimmi bu eitilmi elemanlar?"
"Sulu ocuklarla ilgilenmek iin zel olarak eitiliyorlar. lerini ok iyi yaptklarndan emin
olabilirsiniz." Daha da ciddileerek devam etti. "u anda, en ok ihtiyacm olan bir anda,
ilerinden biri doum yapmak zere ne yazk ki. Washington DC'den yeni bir grevli geliyor
ama Atlanta'da uanda bir gecikme olmu. Alt buuk gibi ancak burada olacak."
"Belki de o saate kadar olay zersiniz."
Bana kukuyla bakt, ve ifademi imzalamam syledi. Sonunda oradan kurtuldum.
Eve gitmektense olumla gelinime uramay dndm. Onlarla konumam gerekiyordu.
Uzaktan da olsa, bu olayla ilgili saylrlard ve polis ifadelerini almak isteyebilirdi.
Olum W.D. kapy aarak bana sarld. "Anne hi iyi grnm-yorsun?"
"Ah, byle grndme memnun oldum. Hi de ho bir gn deildi. Shelby nasl?"
"yi." Beni ieri gtrd ve antam alp minenin zerine koy172
du. "Shelby biraz sessiz ve dnceli grnyor ama Martie hemen gelip onu ald iin, pek
fazla etkilenmemitir."
"Neredeler peki?" Olumun elindeki anahtarlar grdm. "Sen nereye gidiyordun?"
"Komularla bir toplantmz var. Ben yneticilik yapyorum da." Yukar doru seslendi. "Tyler!
Bak, babaannen geldi."
Sekiz yandaki dier torunum merdivenlerden adeta uarak kollarma atld. Neredeyse
dyordum. "Merhaba bykanne. Yukarda benimle TV izler misin?"
"imdi deil, canm. Belki daha sonra."
"Pekala, o zaman eyvallah!" Beni tekrar kucaklayp yukar kt. "Bu ocuk nasl byle oldu,
anlayamyorum," diye olum ban sallamaya balad.
"Tpk senin ocukluun. Sen birazck daha sakindin."
"imdi beni vicdan azaplarna sokma." Yanamdan pt. "Martie sana yiyecek bir eyler
hazrlasn. Ben bir iki saate kadar dnerim."
Olum ktktan sonra mutfak kapsnda endieyle beni szen Martie'ye doru yrdm. "Gel,

biraz konualm," dedi. "ok bitkin grnyorsun. Lazanya ve salata var. Yer misin? Bir kadeh
de arap?"
"Krmz arabn varsa, ierim. effaf bir ey istemiyorum."
Mutfak masasna oturdum. Gelinim bana glmsedi. Byke gzel bir mutfakt. Modern
mutfaklardand, ama yine de mee aacndan dolaplar ve ak mavi ve yeil tonlarnda
duvarlaryla scak bir havas vard. Buzdolabnn kapana ocuklarn yaptklar resimleri
asmlard. Tam arkamdaki duvarda tahtadan bir melek aslyd. Onu da olum yapmt.
"Ne korkun bir gnd," dedim. "Zavall Autumn Barkle."
Martie bir servis rts yayarak arabm getirdi. "Lazanyay arabuk staym."
"nce arab bitireyim," diyerek kadehe uzandm. "imdi arabn tadn bozmak
istemiyorum."
Martie ban sallad ama yine de tabama bir eyler koydu. "Ee, neler oldu anlatsana? Polis
kt davranmamtr umarm. Jim Gray bizim kiliseye gelir. Geri onu yakndan tanmyoruz
ama iyi birine benziyor." Polis memurundan bahsediyordu. Onu kilisede dne173
miyordum dorusu. "Neden lm?" Martie tabam mikro dalgaya koyup dmesine bast.
"Bu konuyu konumak istemiyorsan..."
Elimi kaldrdm. "Fark etmez. Tam olarak bilemiyorum ama suyunun iine striknin diye bir
madde koymular." "Striknin mi! Aman Tanrm. Korkun bir ey." "Hem de ok. Provada
bulunanlardan pheleniyorlar. Ya da polis bunu ima eder gibiydi."
"Sahi mi?" Yanma oturdu. "Bugn provada kimler vadi? Alan Webster'i grdm..."
"Kim?" Ona velileri sadece ocuklardan tandm, isimlerini bilmediimi syledim.
"Allison'un babas. Uzun, ince bir adam."
ki babadan hangisi olduunu hemen anladm. "Video kameras olan." Gen Mel Gibson
deildi yani. "Evet, Emma'nn annesi ve Juliana'nm annesiyle birlikte o da oradayd. araptan
bir yudum daha alp provada olanlar tekrar dndm. "Allison'un babas kznn sinirlerinin
ok bozuk olduunu resitalden bile vazgeebileceini syledi ama video kz rahatsz
etmiyordu anlalan."
"Doduu gnden beri Allison'un filmlerini ekiyor. Artk kz bunun farknda bile olmuyor.
Adam kzna hayran." Acaba kz iin katil olacak kadar m?
" Ana caddenin karsndaki yeni inaat yaptryorlar. Birisinden duydum, on bin metre
kareden byk bir araziymi. Hani, aalkl bir yer gstermitim sana."
"Hatrlyorum. Aalarn bir ksmn kesecekler herhalde ama orada bir de dere var galiba."
"Evet."
Bu tr olaylar doann dengesini bozuyordu. Fareler, ylanlar hepsi tedirgin oluyordu. ocuu
iin endie eden bilinli anne babalar, insanlara zarar olmayan birtakm zehirler koyarak
nlemlerini alyordu. Striknine de bunlar arasnda kullanlan bir madde olabilirdi.
Her ne kadar... Allison'un babas iyi birine benziyorsa da. "Martie," dedim. "O byle bir zehiri
kolayca elde edebilir. Polis de bunu herkesin eczaneden alabileceini syledi. u inaat iinde
baz hayvanlar zehirlemek iin bunu ok rahat yapabilir. Allison da
174
resitalde barol filan alamad. Adam bu tip durumlara tahamml edecek birine benzemiyor."
"Bir resital iin mi?"
"Yarnki resitalde ajanslardan pek ok kii olacakt. Bu onun iin nemli olabilir."
Martie bir kahkaha att. "Adamn koskocaman bir bilgisayar yazlm irketi var. Zengin, hem
de ok zengin bir adam. Allison iin bir ajans bile satn alabilir. u piyasadaki krizden birka
milyon dolar zarar ettiinden bahsederken glyordu. 'Hesab kapatmam gerekiyordu,' gibi
bir laf etmiti."
"Ama bu zarar inaat iine sekte vurmam."
"naat biraz olsun yavalamad bile."
Demek, Miss Autumn ya da dans okulu adam iin sorun deildi. Bu Allison'un babasn baz
bakmlardan konu d ediyordu ama ben btn bunlar nereden bilebilirdim? "Ya Juliana'nn
annesi?" diye sordum. Her seferinde derse ge gelen, bir elinde anahtarlar ve genellikle

kulana yapm cep telefonuyla gzmn nnde canland. Yeterince saldrgan bir kadnd.
"ok iyi bir emlak. Tek anne ve her zaman i peinde. Babasz ocua bakmak iin byle
olmak zorunda."
"Evet, zor bir durum. Hafta sonlan olsun adam ocuklar almyor mu?"
"Artk almyor. Yeniden evlenip Kanada'ya tand. Yardm bile gndermiyor. Dnebiliyor
musun? Kadncaz Juliana'nn oyuncu olmasn ok istiyor. Bana reklamlardan ne kadar ok
para kazandklarndan bahsediyordu." Mikro dalgann zili tt ve Martie lazanya-nn yeterince
snmadna karar vererek taba tekrar frna koydu. Ama frn kurmad, ben de hi a
deildim ve stnde durmadm.
"Nerede oturuyorlar?"
"Bir mil kadar tede. Yeni bloklarda. ok da yeni saylmaz ama eskisine kyasla daha yeni."
Oralarda da inaatlar ve zararl hayvanlar sorunu sz konusu... ve striknin?"
Martie ile olum W.D. iyi bir ev semilerdi. Evin byklnden ziyade aalkl ve trafikten
uzak bir yer olmasn tercih etmilerdi. ocuklar rahata bisiklete binebilsin, ak havada
oynayabilsin istiyorlard. Bu yzden de arkadalarndan bir mil kadar uzakta bir yere
175
tanmlard. Kayla'nm ve Allison'un ailelerinden, Juliana'nm annesinden uzak kalmlard.
"Emma'mn annesi? O ne tarafta oturuyor?" Kznn barol oynamasn isteyen mor sal kadn.
"Tam bilmiyorum, ama bizimkilere yakn oturuyor olmallar. O da ok youn. Yine bilgisayarc
takmndan."
"Zengin birileri daha desene."
Martie bir an iin dnd. "Yok. Henz deil."
"Geriye bir tek Kayla'nm ailesi kald. "Adam ho dorusu."
"Kendi de bunun farknda."
"Kars iin ne dnyorsun? Ona uymuyor sanki... yani kiilik olarak."
"Evet biraz deiik bir insandr. Onu tanmyorsun. ok iyi bir jo-keymi. Atlara ok
hakimdir."
O srada Shelby ieri girdi. "N'haber bakalm?"
"yiyim. Az nce Nintendo oynuyordum ama kaybettim. Sen kaybetmek nedir biliyor musun?"
"Bazen olur." Onu yanma ardm ve kucama oturttum. "Resitaliniz iptal olduu iin
zgnm, canm."
Shelby omuz silkti. "Ziyan yok. Annem kostmlerimi giyip evin salonunda dans edebileceimi
syledi. Belki krete Nana iin de dans edebilirim. Ariana ile Katie de gelir."
"ok gzel."
"Nana bundan ok holanr ama Miss Autumn'a ok zldm. O ld."
"Demek biliyordun." Martie'ye bir gz attm. "lmn ne olduunu biliyor musun, bebeim?"
Shelby ban sallarken meneke rengi gzlerinde zeka prltlar oynayordu. "Artk
kprdayamyorsun ve seni bir ayakkab kutusunun iine koyup topraa gmyorlar."
"Btn bunlar nereden rendin?"
"Zachary'nin kaplumbaasna yle yaptlar da ondan."
"ok makul," diye mrldandm.
"Ama," diye annesi araya girdi. "nsanlar ayakkab kutusuna koymuyorlar, sadece gzel tatan
evleri olan bahelere koyuyorlar ve onlar da meleklerin yanna gidiyor."
176
"Zachary'nin kaplumbaas meleklere gitmemiti ama. Onun gmld yeri atk, her tarafta
bcekler vard... Anne, bana portakal suyu verir misin?"
Konuma burada kesildi. Martie portakal suyunu getirirken, Memur Gray'in ocuklarn da
ifadelerini alabileceklerinden bahsettiini konu ettim. "Profesyonel birileri bu ii yapacakm.
Bu seni rahatsz eder mi?"
"Sanmam. Jim uygun gryorsa, ona gvenebilirim sanyorum."
"Bir de herkesin birbirini kolladn syledi, biliyor musun? Herkes birbiriyle arkada olduu
iin...."
Barda Shelby'ye vererek, "Bunu masada ieceksin, tamam m?" dedi Marie. Ben de bir

sandalye ekip Shelby'yi oturttum.


"Bu biraz fazla bir genelleme olmu. Herkesin birbirini tanyor olmas, arkada olduumuz
anlamna gelmez. Emma'nn annesi lanet olas bir densiz......h...ey."
Shelby, "Seni duydum," diye annesine bakt. "Anneler byle konumamal ama sen konutun."
"Ah, sahiden mi?"
"Tabii, baka anneler de konuuyor. Ama kim olduunu syleyemem."
Ancak, ocuun bunu sylemek iin can att belliydi. "Densiz. Bu kt bir sz ama o Miss
Autumn iin annelerden biri yle dedi."
"Herhalde dansz demek istemitir. Franszca biraz daha abartl syleniyor. Yani iyi dans
ettii iin."
"Hayr, densiz dedi. Kocas da ona kzd. Adil deil, dedi. Kazayla oldu dedi. Miss Autumn'la
yatakta uyuyakalm."
Neye uradm ardm. "Kim dedi bunu?"
Shelby portakal suyunu keyifle ierek, "Bunu syleyemem ama," dedi.
"Bak canm, sylemelisin."
Martie benden nce hareket gemiti. "Shelby, o portakal suyunu derhal brak ve arabaya
yr. Hemen." antasn ald. "Tyler! Sen de televizyonu kapat ve aa in. Hemen kyoruz."
Ben de yerimden frladm. Bu komutlar bana verilmiyordu ama Martie'nin kafasnda bir plan
yaptn anlamtm ve bunu karmak istemiyordum.
177
Ben arabaya gidene kadar Shelby ile Tyler arka koltua oturmutu bile. Garajn kaps da akt
ve Martie motoru altrmt.
Kapy zor kapatarak, "Nereye gidiyoruz?" dedim.
"Polise. Shelby'nin bunu resmi birine anlatmas gerek."
"Ama Atlanta'dan zaten bu i iin zel biri geliyormu..." Saatime baktm. "u sralar gelmi
olabilir."
"Harika."
Martie btn dikkatini yola vermiti. Bu iyi bir eydi tabii. Bu arada ben de Shelby'nin
sylediklerini doru anlayp anlamadm anlamak istedim. Shelby 'adil deil' szlerini yanl
aktarm olmalyd. Aldatma, daha uygun olabilirdi. Bunu usulca Martie'ye syledim.
"Bence de," dedi Martie. "Kazayla uyuyakalmak da nasl bir ak-lamaysa?"
Shelby hemen bizi duymutu. "Ben de bazen arabada uyuyakal-myor muyum?"
Tyler araya girdi. "Sen her dakika uyuyup kalyorsun. Daha bebeksin."
"Ben bebek deilim." Shelby tam aabeyine elini kaldracakken, Martie aniden mthi bir
eviklikle onun kolunu havada yakalad. "Vurmak yok. Tyler, Shelby de bebek deil." Sonra
bana hitaben, "Bu grupta uyuyakalacak bir tek baba biliyorum. Anladn m?"
"Anladm," dedim onun kimi syleyeceini bekleyerek.
"Ve striknin gibi bir maddeyi ele geirebilecek iftlikte yaayan bir anne var. Miss Autumn'a
densiz diyebilecek bir anne."
"Cevab biliyorum," dedim. Mel Gibson ve yannda silik kalan karsn dnmtm. "Emin
misin?"
"Hem de ok, ama Jim Gray bunu kantlamak zorunda." arabuk geriye dnerek bakt.
"Kimden bahsettiimi anladn m?"
Bir nefes aldm. "Tabii. Kayla'nm annesi onu ldrd."
178
DANSI HSSEDEBLMEK
J? i
d a
Di e t 6 f a fi e
i n
Huzur evinde "Chattanooga Choo Choo" arksnn melodisi, insanlar mknats gibi salona
ekmiti. Gen bir ift yksek sesle admlarn sayarken, merdivenlerde tkezledi. zleyiciler
toplanm, romatizmal ayaklaryla tempo tutuyor, kabak kafalarn sallyorlard.
"Tamam, oluyor," diye Ellie Grow gzlklerini ayarlayarak torununa gven vermeye alt.

Josh ona tarih dersinden final snavlar iin yardm etmesi iin yalvarmt. retmenleri,
sanat arlkl dersler iin okulun bte kstlamas yapmasna fkelenerek ilgin bir dnem
devi icat etmiti. nce rencileri ift ift ayrmt. Bir apkann iinden ektikleri katta
yazan dans yapacaklard. Bu dans iyice renip gsteri iin hazrlanacaklar ve bu arada da
Amerikan Tarihi'nden bir konu zerinde dnem devi hazrlayacaklard. Josh ve partneri
Kara, Swing dansyla kinci Dnya Sava konusunu ekmilerdi.
"Bu dans yaptnza inanmyorum, bykanne," dedi Josh somon rengi koltua kerken.
"Hem de sabahlara kadar. Temel bir iki adm rendikten sonra gerisi ok zevklidir."
"Ama yarma sal gn." Ban sallayarak aresizliini ifade etmeye alt.
Kara da, "Sona Longston'un annesi Virjinya dans iin ona zel giysiler diktirdi," dedi.
179
"Aman grmemiler!" diye Ellie elini sallayarak devam etti. "Bu konuda hi endie etmeyin.
Josh'a bir takm elbiseyle k bir kravat buluruz, sana da yle ipek gibi kaygan bir elbise.
anslsnz, ocuklar! Bakn "swing" ustas hocanz bile var!" Odaya yle bir bak-narak Clyde
Benson'u ekerleme makinesinin banda hemen yakalad. "Clyde! Buraya gel, bir sorunumuz
var."
Emekli bir dedektif olan Clyde problem zme konusuna asla hayr diyemezdi. Elindeki
ekerleri azna tkarak hemen yanlarna geldi.
"ocuklar sal gn bir dans gsterisi yapacaklar, senin yardmna ihtiyacmz var." Uzanp
onun aznn kenarndaki ikolatay sildi. "Bunu nasl yapabiliyorsun?" diye onu azarlayarak
ocuklara dnd. "Tam snrda bir eker hastas!"
ocuklar ona biraz acyarak biraz da tiksinerek baktlar. "Nasl bir yardm istiyorsunuz?" dedi
dedektif kalan tek tk diinin arasna skm bir fstk parasn karmaya alrken.
"Bykanne, onun bize yardmc olabileceini hi sanmyorum." "t. Bak Clyde, sen u swing
dansn ok iyi yapardn, yle deil mi?"
"Los Angeles'ta ... tam savatan nceydi." Josh gzlerini devirerek Kara'ya bakt. Hi yolu
yoktu! "ocuklara bir iki temel adm gstermemiz gerekiyor. Birka hareket ite. Bir de
kyafetleri konusunda bir fikrin varsa..."
ki erkek, horoz dvne hazrlanr gibi birbirlerine baktlar. Clyde karsnda bakasnn
blucinini giymi, salarnn ular meli kstah bir ocuk gryordu; Josh da, gmleinde
kahve lekeleriyle, iyice yalanm ie yaramaz bir adam. Ellie ise, bir zm gryordu.
"Hadi, bize swing hakknda bir eyler anlat. Bizi havaya sok!" diye kkrdad.
"Swing bir caz mziidir. Savatan nce, Harlem'de..." "Tarih dersi mi dinleyeceiz?" "Josh!
Terbiyeli ol!"
"Kusura bakma ama, bykanne, bunu kitaptan da okuruz yani." Kalkp ceketine uzand.
"Sen bu dans renmek istiyor musun, istemiyor musun? Gerek
180
Swing dansn! Yoksa birka uydurma ayak hareketi mi?" Clyde beklenmedik bir ekilde
patlad.
Josh susup kalmt. Adama gzlerini dikti. Krk bir yz ve gzlnn stnden taan kaln
kalar... ve biraz daha dikkatli baktka adamn gzlerindeki lt, onun ceketini brakp yerine
oturmasna neden oldu.
"yi olmak istiyoruz. Kazanmak istiyoruz."
"Kazanmanz garanti edemem. Ama dansn ruhunu anlayamaz-sanz, kaybedeceiniz
garantidir."
"Tamam, seni dinliyoruz."
"Swing aslnda bir mzik tr deildir; mzii al eklidir... hissedilen bir ey. Hissederek
yaplan bir ey."
"Anlamyorum."
Clyde ks ks gld.
"ou insan anlamaz. Artie Shaw bir keresinde yle demi: 'Swing bir fiil deil, sfattr.' Bir
zamanlar koskoca bir lkeyi fethedip bir dneme adn vermitir. Savan eiinde bir lke. Ve
swing, Amerikan yaam biiminin sembol olmutur."

Clyde caz ve Swing arasndaki ilikiyi uzun uzun anlatmaya koyuldu. Sonra Swing dneminin
byk isimlerinden bahsetti. Count, Billie, Ella... Benny Goodman ve Duke. Ve o dnemin
arklarn sayd. "Ain't Misbehavin", "Little Brown Jug", "Kalamazoo". Ardndan, kulp adlar
geldi. The Cotton Club, Apollo, Club Alabama.
Ve birdenbire yzndeki heyecan snd, yanaklarmdaki kan ekilir gibi oldu.
"Clyde, ne oluyor?" diye Ellie yerinden frlad.
"Savoy da en mehur kulplerdendi," diye devam etti Clyde.
"Ah, oraya gitmeyi nasl hayal ederdik! Downbeat Dergisi her saysnda bu kulpten
bahsederdi. Orada gerekten dansa gittin mi, Clyde?"
"Bundan bahsedemem," diyerek kalkt, cebindeki bozukluklar kartrarak tekrar ekerleme
makinesine gitti. O anda sert bir ikiye ihtiyac vard ama bunu yapamayaca iin
ekerlemelerle idare edecekti. Josh ile Kara, Ellie'ye baktlar. O da, onlara bir ba hareketi
yaparak kalkt. Teker teker Clyde'n arkasndan gittiler.
"Ltfen, Mr. Benson," dedi Josh. "Sizi dinlemek ok ho. Yani, ilgin bir anlatmnz var, tarih
dersine hi benzemiyor."
181
Clyde ikinci ekerlemenin de kadn hrsla at. Ellie hi konumuyordu. Formika bir
masann etrafna tekrardan oturdular. Salonda dans mzii kesilmi, hafif bir Billie Holiday
paras onlar byl bir havaya sokmutu.
"Hatrlamak istemediimden deil," dedi Clyde ve hemen ekledi. "ansmz yoktu zaten."
ekerlemesini srd. Alnn krtrarak devam etti. "Gemilere binmeden yetmi iki saatimiz
iznimiz vard. Vinny Manelli ile ben, henz dans reniyorduk. Savaa gitmeden gece
hayatnn kalbinin att yerleri grmek istedik. Her eyin balad yer. Ve Harlem'e giden bir
trene atladk...." Clyde yle bir dalmt ki, o gnk New York'a nlanmt sanki.
Scak hava sava korkusunun basksyla daha da boucu geliyordu ve oradan kamak
istiyorduk. 125. caddede indik. Apollo'ya bir blok kadar yrdk. Lucky Strike paketinden
kalan son sigaramz srayla nefes ekerek paylayorduk. Yemekte iki imitik. Sama! ki
imek iin yamz tutmuyordu ama savata beynimize bir kurun yemek iin yamz
uygundu. Neyse, bunu konuacak deiliz ama gerek ylece bir kenarda dursun.
Kafalarmzdan, ne diye askere bavurduk, diye geiriyorduk. lmek neye deerdi... o kadar
gen yata.
Sokakta her taraftan mzik tayordu ve kulpler insan kaynyordu. Paray bastran giriyordu.
Apollo'ya yaklatka admlarmz hzlandrrdk. Bu mzii duyup da insann yerinde
durmas imkanszd. Havada bir titreim hissedersiniz. Kaldrmlar bile canlanr. Kokusunu
duyarsnz. Paray bastrp iki sandalye bulduk. Kenarda, ama ne yakn bir yerde. Amatr bir
yarma yaplyor. Be kiilik orkestra "it Don't Mean a Thing if I Ain't Got That Swing"
parasn dktryor, ikilerimizi smarlayp yeni bir paket sigara alyoruz. Tam yerlemiken,
para bitiyor.
Be dakika sonra tekrar klar yanyor, iki arkc kz spotlar altnda sahneye kyor. ki
bebek. Kanaryalar diye tannyorlar. Sadaki biraz daha uzunca boylu ama bana ikisi birbirinin
ayn gibi grnyor. ok gzeller. Vinny yle dnmyor. Sadakine dikkat et,
182
diyor. O benim! Suratna baktm an, anlyorum. Vinny oktan kza vurulmu.
Kzlar nce hafif ar bir ark sylyorlar. zleyiciler huzursuz ve sabrsz. Kimse romantik
mzik istemiyor. Ak yok, yarma var! ldrmak istiyorlar. Kzmak istiyorlar. Her eyi
unutmak istiyorlar.
ark bitince, birazck daha uzun boylu olan kz davulcuya dnd. Beli yksek bir pantolon
giymi olan zenci davulcunun siyah beyaz ayakkablar var. Kzn bileine yapp kz ekiyor
ve kulana bir ey fsldyor. Kz elini hrsla geri ekip bileini ovuturuyor. "The Boogie
Boogie Bugle Boy of Company B" arksn almaya balyorlar. Herkes alk tutuyor ve ayaa
kalkp masalarnn etrafnda dans etmeye balyorlar. Yer yerinden oynuyor, kulp sarslyor.
niformamn iine ensemden bira dklyor ama aldrmyorum bile.
Bu kzlar nasl ark sylermi. Grlecek ey! Krmz, parlak ipek elbiseleri vcutlarna

yapm, kalalarndan aa kayyor ve etekler lgnca sallanyor. Krmz rujlu kaln


dudaklar tam uyum iinde, ayn anda hareket ediyor. Geriye toplanm simsiyah salar,
burnumda kokusunu hissettiim beyaz birer gardenyayla tutturulmu. Vinny'nin de kokuyu
duyduundan eminim. Uzunca boylu kz da, Vinny'ye kayyor.
ark bitiyor, klar snyor. Vinny koluma yapyor, sahnenin arkasna gemeye alyoruz.
Adamlar sinek uurmuyor. Savata bizim blkte olmalarn isterdim dorusu. Geri
dnyoruz. Dar kyoruz, Vinny binann evresinden dnp ara sokaa giriyor. Ben de onu
izliyorum. Kulis kapsnda bekliyoruz, sigara iiyoruz. Yolun biraz aasnda manavn artan
sebzelerinin rm kokusu geliyor. Fareler oradan oraya atlayp sryor. Vinny aa yukar
turalyor. Ben artk vazgeip geri dnmeye karar veriyorum ki, kap alyor. Kzn simsiyah
salarnda mavimsi bir lt var. Gardenya yapma grnyor. Dudaklar mor. Vinny yaklayor.
"Gsterinizi ok beendim."
Kz glmsyor. Mkemmel bembeyaz diler. "Sa ol. unlardan bir tane daha var m?"
Sigaray iaret ediyor ve Vinny paketi yrtarca-sna ayor.
"Evet, ate?"
Vinny glmsyor. Kzardn tahmin ediyorum ama ok karan183
lk, tabii gremiyorum. Birka adm geriliyorum, fark etmiyorlar. Glmelerini duyuyorum.
br, daha ksa boylu arkc nerede acaba, diye merak ediyorum. Kz kardei mi acaba?
Benim Betty'yi dnyorum. Acaba Vinny de kz arkadam hatrlyor mudur, diyorum.
Sanmam. Dnp tekrar onlara bakyorum.
Kz kendini tantyor. Wilma May. Vinny'ye yaslanyor. eride yeni bir orkestra "Stormy
Weather" arksn alyor. Keye kadar geliyorum. Wilma ile Vinny sokakta dans ediyorlar.
Sigaralar atlm, konumalar kesilmi.
Keyi dnp gidiyorum.
gece st ste Apollo'ya gelip kzn erken saatlerde sahneye kn izliyoruz. Sonra Savoy'a
gidiyoruz. Kz orada da dans ediyor. Gecenin sonunda Vinny ile kz gidiyorlar, ben tek bama
kalyorum. nc gece ben yine ieride onu bekliyorum. Vinny darda kzla.
Barda bir taburede oturuyorum. Orkestra fena deil, bir kadehten sonra daha da iyi almaya
baladklarn dnyorum. Derken Vinny geliyor. Wilma nerede, diyorum. Buraya giremez,
diyor. Neden? Savoy'a biraz dans etmeye gideceklerini sylyor. Siz gidin, diyorum, sonra ben
de gelirim. Aralarnda olmaktan sklmm zaten. Vinny kp giderken beli yksek pantolonlu
zenci onu izliyor ama benim aklma bir ey gelmiyor.
ki iki daha itikten sonra kapya sendeleye sendeleye zar zor gidiyorum ama dans etmek
istiyorum. Saat sabaha kar olmu. Vinny'yi bulma zaman. Kapda taksiler var. i
askerlerle dolu. Millet Savoy'a gidiyor. Ellington dnm diyorlar. Ben de askerlerle arabalara
atlyorum. Onlar da ertesi sabah gemiye binecek ve Vinny ile benim yaptm gibi son gece bir
eyler yapmak istiyorlar. Sska ufak tefek bir olan, dilerini gsterek bir matara uzatyor.
Savoy'a geliyoruz. Merdivenleri ancak trabzanlara sarlarak ka-biliyorum. Bir yandan da,
aktrmyorum. Kpkrmz hallar. Salon koskocaman -en az yz metre uzunluk ve iki
orkestra yeri. Savoy Sultans tanmadm bir ark sylyor. Pist tklm tklm. Lindy Hop
dansn yapyorlar. Apollo'daki davulcu yanmdan geiyor. Adamn baklarn izleyerek
Vinny'yi gryorum ama ok uzakta. Seslensem duyamaz. Kenardan kenardan ona doru
ilerlemeye balyorum.
184
Vinny piste kp basbaya dans ediyor. Kz Whitey'in grubunda dans ediyor, bizimkine bir iki
gnde epeyce bir eyler retmi. Bir iki de gece. kisi birbirlerine yakyor. Vinny uzun boylu
ince, kz da ince ama etli. Vinny esmer, kz biraz daha esmer. Whitey de orada ve onlar izliyor.
Vinny'nin her hareketini dikkatle izliyor. Kedi fareyi izler gibi. ark bitiyor. Tam onlara
yetiecekken, 'k'yazl bir kapdan kayboluveriyorlar.
Yerinde duramayan kumral bir kz, "Hey, Denizci," diye bana sesleniyor. "Dans etmeyi biliyor
musun?"
Dans biliyorum da, bu trl bacann arasndan aa yukar birtakm hareketlerle deil.

"Baka zaman, bebek," diyorum. Kz niformal baka birine yanayor. Bu arada ben Vinny ile
Wilma'yi karyorum. Koridora kyorum, davulcu yolumu kesiyor. Sadece gstericiler
geebilir, diyor. Yasak. Ben dnmek zorunda kalyorum, ama adam Vinny ile Wilma'nin
arkasndan gidiyor. Ben ana kapdan kp hemen arka sokaa geliyorum. Koskoca bina.
Kouyorum. Mzie gre ynm bulmaya alyorum. Tersanenin oraya kyorum. Vinny'ye
seslenerek doklara doru kouyorum. Kavga eden birilerinin sesini duyuyorum, ardndan bir
kadnn yalvarm. Etraf lo. ki adamn siluetini gryorum. Dvyorlar. Biri yumruu
yiyip dyor. Oraya kouyorum.
Gece karanlk ama zencinin siyah beyaz ayakkablar gzm alyor. Bir de beyaz gardenya.
Adam Vinny'yle bouuyor. Rhtmda yere dyorlar. Kz adam geri ekmeye alyor. Tula
duvarlarda yanklanan bir ses duyuyorum. Tek bir 'bam' sesi. Eitim yaptmz tfeklerin
sesine benzemiyor. Bir mum gibi bir k yanp snyor. Kimse kmldamyor. Kimin
vurulduunu merak ediyorum. Ar ar yerde yatan vcuttan, dier iki vcut uzaklaarak
doruluyor. Siyah beyaz ayakkablar kmldamyor. Oraya kouyorum, silah alyorum. Kimin
ate ettiini bilmiyorum. Ufak, sedef kakmal bir tabanca. nsann avucunun iine kolayca
gizleyebilecei cinsten. Vinny dorulmaya alyor. Bana ve Wilma'ya bakyor, sonra zenciye.
Adam sessiz. Vinny kza doru yerde srnyor, ona sarlyor. Birlikte ayaa kalkyorlar.
Bu arada silah sesi ikinci katta birilerinin dikkatini ekiyor.
185
pn^
"Hey! Sen silahl asker! Dur!" Bu Whitey. Merdivenlerden kouyor.
Beni kastettiini anlyorum. mz de arm, ylece duruyoruz. Kz birdenbire silah
elimden alyor.
"Kan," diyor. Kahverengi gzleri gzyalaryla yanp snyor. "Ben hallederim."
"Hayr," diye Vinny atlyor. "Seni bu durumda brakp gidemeyiz."
"Kurallar hie saydk, asker. Bunu sana fena detirler, buras Harlem. Hadi gidin. Bana bir
ey yapmazlar. Ben de onlardanm."
O ana kadar kzn zenci olduunu fark etmemitim. Melezlerden. Billie Holiday gibi. Tatl bir
kahve tonu cilt -bol kremal.
Syledikleri bana mantkl gelmeye balyor, bu arada ayak sesleri yaklayor.
Vinny'yi kolundan ekitirerk, "Hadi," diyorum. "Burada kalp hibir ey yapamayz. Durum
kt. Tabancann stne parmak izlerim var.
Vinny, hadi. Gemi kalkmak zere."
Neyse, bu Vinny'nin kafasnda bir imek akyor. Eilip kzn dudaklarna parmaklaryla
dokunuyor. Kz da, "Git!" diyor. "Hemen." Simsiyah salarnda takl duran beyaz gardenyay
karyor, Vinny'nin ovucuna sktryor... Vinny bana dndnde gzlerinde ac gryorum.
Kouyoruz. Bir k yeri ararken, Cotton Club'a yeni mteri brakan bir taksiye el ediyoruz ve
doru gemiye. Gne, biz gemiye varmadan doacak gibi grnyor ama geminin
merdivenlerine ulamamz bekliyor ve o anda douyor. Yola kmadan ancak stmz
bamz temizleyecek vaktimiz oluyor.
Clyde sandalyesinin srtna yasland. Hikye onu yormutu. Ellie, gzleri hayretle alm bir
halde uzanp onun titreyen elini tuttu.
"ansmz yoktu." Clyde avucunu at.
"Onu kim vurmutu?" diye Josh sordu.
"Sanrm zenci, Vinny'yi vurmaya alyordu ama Wilma onun kolundan ektiinde silah da
kendine doru dnd." Kimsenin gzne bakmadan masadan kalkp gitti.
186
I
"Bunu anlatmak onun iin ok zor oldu," dedi Ellie. "ok gerek bir hikye gibi anlatt." "Zor
yllard, Josh. Sava hepimizin hayatn deitirdi." "Bykanne, o kz 'kurallar hie saydk'
derken ne kast etmiti?" "O zamanlar her ey ok farklyd, hayatm. Siyahlar daha ok kendi
ilerinde yaard; beyazlar da bunun byle olmasn isterdi. Savoy'da alanlar beyaz
erkeklerle dans edebilirdi ama daha fazla bir ilikiye giremezlerdi. ki rk karmamalyd.

Davulcunun bu kadar tepki gstermesinin bir nedeni de buydu." "Bir tr ayrmclk m yani?"
"Evet. Bu kurallar ykmak ciddi sonular getirebiliyordu." "Btn bunlar ok gzel
canlandrd. Sanki oradaymm gibi hissettim."
"Belki de btn bunlar tekrardan anlatmas bir ie yaramtr." Cumartesi gn son bir ders
yapmak zere szletiler. Ellie de, Clyde ile konuup onlara bir iki figr retmesini rica
edeceini syledi.
Cumartesi gn Clyde pek ortalarda grnmyordu. Ellie ocuklara belli admlar gstererek
onlar altrd.
"Bu figrleri yaptna hl inanamyorum, bykanne!"
"Hep bu yata deildim ya!"
Makineden gelen souk Pepsi kutusunu Josh yarsna kadar iti. Tam kutuyu azndan
karrken, Clyde'in salona girdiini grd.
Dosdoru ekerleme makinesine ynelmiti.
"Mr. Benson! Dansmz grdnz m?"
"Hayr. Daha imdi geldim."
"Bakn!" Josh, Kara'yi kolundan ekitirerek, neredeyse srkler-cesine piste gtrd. Ellie
mzii at ve paralan "The Mood" hoparlrlerden yaylmaya balad. Admlarn gzelce
sayarak ve dnleri tam zamannda yaparak dans ettiler. Ve glmseyerek Mr. Clyde'dan bir
vg beklercesine karsna dikildiler.
"Dnleriniz ok sert. Ayak vurularna da daha ok almanz gerekiyor. Hissedene kadar
devam edin. Dnmeden dans etmeye
187
baladnz an swing yapyor olacaksnz. Birbirinize yaklarken, partnerini hemen yanma
ekip sa elini beline dolayacaksm, Josh. Kalasna doru. Seni srmaz, korkma. Isrr msn,
kk kz?" Birka kez onlara hareketleri gsterip kendi balarna almalar iin brakt. Josh
onun gittiini grnce hayal krklna uramt. Yarm saat daha altlar ve Clyde'n geri
dndn grd. Mavi, ince ynl kuma bir takm elbiseyi ona uzatarak, "Bunu temizletip
giyersin. ylece dolap bekliyor."
Ellie heyecanla atld. "Clyde! Bu tahmin ettiim giysi mi yoksa?" "Evet. ansl olan. Tpk Cab
Calloway'inki gibi." "Blucinimden fazla ikyetiydin," diyerek Josh takm elbiseyi havaya
doru kaldrp bir slk ttrd. Geni yakal uzun ceketin cebinden bir saat zinciri sarkyordu.
Pantolonun grn biraz komikti. Beli yksek ve pilili, bol bir modeli vard. Krmz benekli
ve sar izgileri olan bir kravat kyafeti tamamlyordu.
Ellie de kendi getirdii kutuyu at. inde krmz ipekli bir elbise vard. Bedeni yapk, pilili
elbiseyi havada tutarak, "Bu bir Marc Jacobs!" dedi byle bir aklamaya gerek olmad halde.
"Pilililer insan adeta uurur!" Kara'ya yaklat. "Tam gelecek!" Sonra ona bakalit kpeler ve
siyah renkli birka tak uzatt. "Geriye bir tek beyaz gardenya kald. Ve doru anda geri adm!"
"Beyaz gardenya..." diye Clyde mrldand. Vinny'nin eski nci-li'nin iinde kurutulmu halde
tam yirmi nc ilahinin olduu sayfada duran gardenyay hatrlamt.
"Ne dedin, Clyde?" diye sordu Ellie, Kara'nn ayakkablarn giymesine yardm ederken.
"Gardenya. Vinny'ye samdaki gardenyay vermiti. Gemiye bindiimiz gece."
"Sonra Wilma'yi bulabildin mi?"
"Vinny'ye sz vermitim ama hibir zaman onu bulamadm." "Vinny kendi niye aramad? Ona
k olmam myd?" diye sordu Josh.
"Bunu yapamazd, nk iki ay sonra ld."
"Nasl oldu?"
"Gemiyle ngiltere'ye gittik. Southampton koyu sava gemileriyle
188
doluydu. Orada on gn daha kalp eitim grdk ve sonra bizi Kuzey talya'ya gnderdiler.
Vinny ok heyecanlanmt. Memleketine gidecekti. Oraya keif kolu olarak gnderilmitik."
"O ne demek?" diye Kara sordu.
"Bilgi toplayacaktk. nemsiz bir mevkiideki bir kpry incelemek zere grevlendirilmitik.
Mttefikler iin hayati bir gei yolu olabilirdi. Bir gece dar kmtk ve Alman devriyeler

yolumuzu kesti. Oysa ok daha kuzeyde, dou cephesine yakn bir yerde olmalar gerekiyordu."
"Ne oldu?" diye Josh atld.
"Kprde peimize dtler. Nehrin kysna doru katk ve ben suya daldm. Tekrar su
yzne ktmda ortalk sakinlemiti. Sabaha kadar Vinny'yi aradm. Akntyla epeyce
srklenmiti. Onu bulduumda zor nefes alyordu. "Dayan," dedim. "Yardm getireceim."
Sadece glmsedi. Her eyin bittiini hissetmiti. Karanlkta bile etrafn saran kzla dnm
sular grebiliyordum. Souktan nispeten donsa da, ok kan kaybetmiti. te o anda bana
Wilma'yi bulmam syledi. Onu iinde braktmz pislikten kurtarmam istedi. gnlk bir
kza bu kadar taklmasn sama bulmutum ama sonradan ona hak verdim."
"Wilma'yi bulamadn sylemitin?"
"Onu aramaya baladm ama kimse Wilma May adnda bir arkc tanmyordu. Son igalden
nce ben de savata ok ar yaralanmtm. ameliyat ve Londra'da uzun sren bir
rehabilitasyon dneminden sonra New York'a gelebildim. Ne kadar kulp, kabare, elence yeri
varsa dolatm. Whitey'i de bulamadm. O Hollywood'a gitmi, film yapyormu."
"Sen elinden geleni yapmsn," dedi Ellie. Ama Clyde bu szlerle rahatlayacak gibi
grnmyordu.
ocuklar kostmlerini toparlayp ayrlrken Josh bykannesine, "Sal gn yarmaya
geliyorsun, deil mi?" diye sordu.
"Hi karr mym!"
"Ya siz, Mr. Benson?"
"Adm Clyde, evlat. Benson babamn adyd."
"Pekl, Clyde, geliyor musun?"
189
"Bakalm, o gn megul olabilirim." Dnp epeydir unuttuu ubuk ekerinin telayla oradan
uzaklat.
Sal gn iddetli bir yamur vard ve Clyde hibir mazeret uyduramad iin Ellie ile okula
gitmek zorunda kald. Jimnastik salonu veliler ve dier rencilerle tklm tklmd. Kafalar
yar kaznm, kulaklarnda be kpe olan iki ocuun arasna bir yere sktlar. Kara ile
Josh en son kacaklard. Ellie ile Clyde programn sonuna kadar dayanabilmek iin yerletiler
ama pervaneler scak havay datamyordu.
Clyde poposunun zerinde bir o yana bir bu yana kprdanp duruyordu. "Bu sralar da hep
byle serttir."
"Dua et ki, kendiliinden yastklarn var."
"Dnte pastaneye urayalm m? Bugn limonlu kek gn."
"te, bylece popo bytyorsun. imdi sus."
lk grup, koloni dnemleri ve Virjinya danslar yapt. Ellie, bu dans iin Sondra'nm zel olarak
dikilen elbisesini grmek iin burnunu kaldrp bakt. ok parlak bir kumat.
kinci grup 6O'l yllarn modas Twsit dansn yaptlar ve velilerden lgn bir alk aldlar.
Josh ile Kara'dan nce arliston gsterisiyle de salon yerinden oynad.
"Bizimkilerin ii zor," diye Ellie yaknd.
"Bu ne zaman bitecek yahu? iim geldi."
"t!"
Yanlarnda oturan iki gen aralarnda gltler.
Hoparlrlerden Josh ile Kara'nn paras duyulduunda, izleyiciler yerlerinde dikildiler. Glenn
Miller'in arksyla Josh ve Kara mkemmel admlarla sahneye ktlar. lk dnnde
Kara'nn elbisesi dzgn bacaklarn ortaya karacak ekilde bir emsiye gibi alarak uutu.
Artk yapt dans ylesine hissediyordu ki, Ellie ona hi retmedii birtakm figrler
yaptn fark etti.
190
"Hay, uraya bak!" diye gururland.
Josh ayak hareketleri ve el rpmalarla birlikte epeyce kala hareketi de renmiti. zleyiciler
comutu. Clyde ban sallayarak onlar izlerken, Josh sa elini Kara'nn kalasnn tam
zerine atarak onu yanna ektii srada bir slk ttrd. Sonra mzikle mthi bir uyum

iinde sahneyi epeevre dndler ve son olarak 40'larda Frankie Manning'in figryle arka
arkaya durup kollarn kenetlediler ve Josh'un eilmesiyle Kara onun srtndan kayverdi.
Mthi bir figrle dans noktaladlar. arknn bitimiyle cokulu bir alk koptu.
Resmen yarmann ampiyonu olarak ilan edildiklerinde Josh mikrofona geldi. "Bu dans
renmek o kadar kolay olmad. En ilgin yan, Mr. Ben... pardon Clyde'm sava anlarnn
bizde yaratt duygularla bu dans nce ruhumuzda geliti. Savata len en yakn arkada ve
onun son isteini btn gayretlerine ramen yerine getiremeyiiyle ilgili bu yk..."
Clyde, "Ne diyor bu..." diye sylenmeye balad. "Bu benim zel hayatm."
"...Kara ile internete girerek New York'ta Frankie Manning'in izini bulduk. Ve o bize, senin
eski dostuna nasl ulaabileceimizi syledi, Clyde! Onu bulduk ve aramzda para toplayp
uak biletini aldk. Clyde, imdi sahneye gelip Mrs. Crawford ile ..."
"Crawford mu? Ben Crawford adnda birini aramyordum ki... byle birini tanmyorum..."
Ama Clyde cmlesini tamamlayamad. Krlaan salarna beyaz bir gardenya takm olan zarif
melez kadn sahneye ktnda Clyde uyumu bir halde ona doru yrd. Yznde tandk
bir eyler bulmaya alyordu ve gzyalaryla dolu o kahverengi gzleri grd.
"Seni ok aradm. Wilma May adnda birini kimse tanmyordu."
"Seninle tam olarak tantrlmadk, asker. Willamea Clark. Savatan sonra Norman Crawford
ile evlendim. Hayatmn ikinci ak. Vinny'yi asla unutmadm. Evet, fazla uzun bir
beraberliimiz olmad ama o ok zel bir insand. Bana gerek bir hanmefendi gibi davrand
o."
zleyiciler bu konumalar duyamyordu ama sonuta uzun yl191
lar birbirlerini grememi iki insann kavumas ho bir olayd ve herkes alklyordu.
"u davulcuyla o olaylardan nasl kurtuldun?"
"Ah, o da benim eski sevgilimdi. Vinny ile kaamam yznden beni fena halde pataklad.
Ondan hi kurtulamadm. Bak." Kadn alt dudann i ksmnda bir bak izini gstererek,
"Hl izini tayorum," dedi.
"Onu cezalandrmadlar m?"
"Ne diyorsun! Onun ekip gitmesine polis bile sevindi. Son mzisyen sevgilim oldu. Norma
sadece bir taksi ofr."
Clyde'm aklna son bir soru geldi. " Willamea, o silah kimindi?"
Sedef kakmal kk ve zarif tabanca gznn nnde canlanmt.
"ekerim, tabii ki davulcunundu," diyerek Willamea iri kahverengi gzlerini krpt.
192
LMLE^ DANS
Cat 111 en
o a
t t e t a
Ben gitmek istemedim, Memur Bey, gerekten tango dersi almak istemiyordum; ama beni
anlamaya aln, Maria'ya hayr demek o kadar zordu ki. Onu ok seviyordum. nanlmaz bir
kadnd... gzel, zeki, hayat dolu ve ok salam kiilikli, sabrl bir kadnd. Aklna bir ey takt
m, onun heyecann yaar ve bu heyecana kaplp giderdi. O yle bir kadnd ite.
Bir seferinde seramik kurslarna gitmiti. Evi, kilden vazolarla doldurdu. Sonra, ipek bask
kurslarna yazld; binlerce renkte allar yapt. Hele hamur ileri renmeye kalktnda, bir
ayda on kilo aldm....
Onu anlamyor deildim, Memur Bey. ini kaybettikten sonra ok mutsuz oldu.... Yok, para
sorunumuz olmad. Ben iyi kazanyordum, ama Maria hayat dolu enerjik bir kadnd ve bo
oturmaktan sklyordu. Evde btn gn kendi kendine saat sayyordu. Bir eyler yapmak
zorundayd, kabul ediyorum.
Ben uyumlu bir insanm. stelik ona deliler gibi ktm. Onun yapt her eyi kabullenirdim.
Bu kurslara gittii zaman oyalanyor, istedii ve heyecan duyduu bir eyler yapyor, yeni
dostlar ediniyordu. Ben de onun adna mutlu oluyordum. Tabii, bu arada, at hamurun iyi
kabarmas konusunda ona vgler yadrmak ve yapt allar beenmek zorunda kalyordum
ama insan bu kadarck fedakarla da katlanr artk, yle deil mi? Bu kurslar onun iinde bi-

ll 93
rikmi enerjiyi databilecei bir k yoluydu ve ben de buna memnun oluyordum.
Ama tango dersleri, Memur Bey, bambaka bir eydi. Maria srarla benim de bu kurslara
yazlmam istiyordu. Tek bana tango renmesinin ne anlam olacan sylyordu. Kiminle
bu dans yapacakt? Birlikte tango renirsek, ok elenecektik. Sinemaya gitmek, birka
dostla pizza yemek gibi eylerden sklmt. Hepsine bir son verecektik. Hl gen ve yaamay
seven bir kadnd ve elenmek istiyordu. Hep bunlar tekrarlyordu.
nsann kars yaad hayattan skldn syleyip durursa, seven bir kocann buna dikkat
etmesi gerekir. Birtakm sorunlarmz var demektir. Memur Bey, eer siz de evliyseniz, bu
dm unutmayn. Ve ben, sorunlardan hi holanmam. Hele hele karmn mutsuzluuna
hi dayanamam. Bu mutsuzluk insanlar baka eyler aramaya iter ve ben buna izin
vermeyecek kadar karm seven bir erkeim. Bir bakasyla gitmesini gze alamazdm. Sonra
benim halim ne olurdu?
Bu tango lgnl ok uzun bir sre bylece devam etti. Ve sonunda artk karmda bir sabit
fikir oldu. Evde ka tane tango pla var, grdnz m? Filmler de ayr. Beni gtrd tango
gsterilerinin saysn unuttum. Yanmda otururken onun nasl kendinden getiini
hissedebiliyordum. Benim bu mzii nasl hissedemedii-mi anlayamyordu. Dansn
duyarlln, ehvetini bana anlatmaya
alyordu.
Aslnda Maria benim dans etmeyi sevmediimi ok iyi biliyordu. Hibir dans hem de. Dansla
aram iyi deildi, buna oktan karar vermitim. Fiziim de buna uygun deildi zaten. Eh, yllar
ilerledike biraz kilo almaya balamtm, salarm da dklyordu. Her neyse, Maria'nn
bunlar bile bile beni tango iin bu kadar zorlamas yanlt.
Ama o vazgemiyordu. Beni bir tangocu yapacakt.
nat ettiim filan yoktu. Onu memnun etmek iin her zaman elimden geleni yapmmdr. Her
dediini kabul etmiimdir, her eye raz olmuumdur. Btn evin altn stne getirip yeniden
boyayp yeni eyalar alp, onu bunu iterek yeniden dekorunu yapp nasl uratm ok iyi
bilir. Bana her eyi yaptrabileceini ok iyi bilir
194
-dans hari. Bu elimde deil, kendimi aptal gibi hissediyorum. Beceriksizin tekiyim ite.
Hele tango! Bana tango yapanlar kukla gibi grnyor. Admlar, dnler ve szm ona
mthi duyarl anlar saylan o kazk gibi ani durular... akas bence ok gln.
Ama Maria srar ediyor, yalvaryor, alyordu... ve suratn asp ksyordu. Suratn ast
zaman ne kadar tatl olduunu bilemezsiniz, Memur Bey. Dayanlmaz oluyordu.
Sonunda bir gece nasl olduysa ona evet dedim. Onu grmeliydiniz. Kk bir kz ocuu gibi
zp zp zplyordu. ok sevinmiti. Dnyann en iyi kocas olduumu sylyordu. Onu mutlu
ettiim iin beni ok sevdiini syledi. Bana sarld, beni pt ve perdeleri bile kapatmay
dnmeden kanepede sevimeye baladk. Evlendiimiz gnden beri byle sevimemitik.
Harikayd. Maria muhteemdi, ve o gece bambaka bir geceydi.
Maria'nn bu akn kazanabilmek iin tangoya baladm. nann bana, btn gayretimle
urayordum. Bir eyi yapmaya karar verdikten sonra, en iyisini yapmak isterim. Tango
dansnn kkenine kadar aratrdm, tarihesini okudum. Nasl geliip dnyaya yayldn...
Buenos Aires'te ktn biliyor muydunuz? Ve ilk ktnda sadece genel evlerde yapldn?
Gangster dansym. Saygn insanlarn kmsedii bir dans iken, btn dnyay sarvermi.
Byle eyler oluyor.
Balangta tango dersleri benim iin bir ikenceydi. Elimi ayam nerelere koyacam
bilemiyordum. Admlar kartryordum, yanllar yapyordum. Ama sonunda renmeye
baladm, ve Maria'ya hak verdim. Gerekten de duygu ykl bir danst.
Bunun nedenini biliyor musunuz, Memur Bey? Tangoda roller nceden belirlenmitir. Erkek
ve kadn ne yapacan ok iyi bilir. Erkek her zaman kadn ynetir. Kadn ynlendiren, ona
komut veren, kendine eken, geri iten, dndren, uzaa frlatan, atan, tutan hep erkektir....
ksacas, erkek maoluun alasn yapar.
Kadn sadece bunlar izler. Adamn ayaklarn, admlarn, hareketlerini izler. Kendini ona

brakr.
Tangoyu kadnlar bu yzden seviyor zaten. Hi dnm mydnz? Tabii ki, hayr. Ama
dnrseniz hakl olduumu anlaya195
caksmz. Kadnlar byle bir eyi asla itiraf etmek istemezler; zgrlklerine ve
bamszlklarna dkn gibi grnrler ama iten ie hkmedilmek holarna gider. Bunu
anlamam biraz zaman ald, ama sonunda anladm. Tango yaparken, kadn erkek tarafndan
hkmedilmek gibi ilkel bir igdyle mutlu olur. Hem dans ederken, bunun hibir riski de
yoktur. Sadece dans ediyorlardr. yle deil mi, Memur Bey, bir dnsenize.
Ne dediniz? Konunun dna m kyorum? Yok, hayr. Bakn, olup bitenleri anlayabilmeniz
iin, bu sylediklerime kulak vermeniz gerekir. Hepsi ok nemli. Brakn da, kendi bildiim
gibi anlataym. Evet, nerede kalmtk... tangoyu renmeye balamtm. Herkes ift iftti.
Maria bunda da haklyd; birlikte uyum salamak ok nemliydi. Baz orta yal iftler de
vard, genler de. Ama balangta herkes biraz zorlanmt ve benim kadar onlar da
beceriksizdi. retmenimiz ok sabrl bir kadnd. Yava yava ilerliyorduk. B7u arada Maria
iimizde en iyiydi. Sylemeye gerek yok.
Evde her akam yemekten sonra prova yapyorduk. Ben hl yanllar yapmaya devam
ediyordum ve Maria bu yanllarm dzeltiyordu. yi gidiyorduk. O kadar mutluydu ki, bana
bakarken gzleri parldyordu. Erkeinden memnun bir kadnn gzleri.
Bu arada, ben de kendime ayordum ama mutlu bir aknlk iindeydim. Dans
edebiliyordum. Daha birka ay nce partnerimin ayana basmadan dans edemeyen bir adam
olarak, rendike dans etmekten zevk alr olmutum.
Ama daha nemlisi... nasl sylesem... kendimi daha gl, daha gvenli, daha ok karma
sahiplenen bir erkek gibi hissetmeye balamtm. Bambaka bir adam olmutum. Tango beni
deitirmeye balamt.
Bu dansta kadnla erkein rollerini anlatmtm. Erkek her zaman duruma hakimdir. Bu, ark
szlerinde bile byledir. ok gzel, ok duygusal arklardr hepsi. Seven, ac eken, d kuran,
hep erkektir. Kadn, erkein bu hissettikleriyle vardr. Byleyici, yle deil mi?
Evet, bu konu zerinde uzun uzun dndm ve sonunda bendeki deiiklii anladm. Memur
Bey, ben dans araclyla gl, hkmeden bir erkein ruhunu zmtm ve kendim de bir
mao olma
196
yoluna girmitim. Yetitiriliimden gelen o grnteki kibar ve terbiyeli adam gitmi, yerine
bir bakas gelip ruhuma girmiti. Daha iten ama daha az hogrl... baka bir deyile daha
ilkel ve daha erkek biri.
ardnz grebiliyorum, Memur Bey. Bana inanmyorsunuz, deil mi? Ama doru
sylyorum. Gerekten de bir deiim geiriyordum. Maria bile bunu fark etmiti ve' bu
houna gitmiti. Gerek bir tangocu olduumu sylyordu. Ve bana taklyordu.
Glyorduk. Yani, nceleri.
Derken, kursu bitirdik ve akamlan Maria ile dansa gitmeye baladk. Artk ok iyi dans
ediyordum. yle ki, baka kadnlar benimle dans etmek iin sraya giriyorlard ve Maria
beceriksiz birtakm erkeklerle dans etmek zorunda kalyordu. Bu pek houna gitmiyordu tabii,
ama fazla belli etmemeye alyordu.
Artk Maria'nm neden holand ya da holanmad beni fazla ilgilendirmiyordu dorusu.
Tangoyu onunla ya da onsuz yapabiliyordum. Artk kanma girmiti ve dans etmek istiyordum.
Kiiliimi deitirmiti. Ve bu da gnlk hayatm etkilemeye balamt.
Maria bendeki bu deiimi anlad ya da anlayamad. Bana sadece, sada solda gsteri
yapyorsun, diye kzyordu ve artk glmyorduk. Artk lgatmdan 'ltfen' ya da 'teekkr
ederim' szckleri kalkmt. O zlyor, ben de kabalatka kabalayordum. Artk arabann
kapsn amyordum, onu alveri dn almadm gibi onunla alverie de kmyordum.
Arkadalarnn nnde de ona kt davranmaya balamtm.
Ona hi kulak asmyordum. Benden ne istediini, ne beklediini anlayamyordum. Sadece
Maria ve Maria'nm ikyetleri canm skmaya balamt. Sinirime dokunuyordu ve bunu

yzne sylemekten ekinmiyordum. Ama o yine hi vazgemiyordu. Demitim, inatdr. O


da gittike huysuzlamaya balamt.
Sadece dans ederken bir uyum iinde olabiliyorduk; bunun dnda hep kavga ediyorduk.
Her gn, her saat, her dakika.
Uzun sre byle devam etti. Hatta, daha ktye vard. En sonunda bir akam beni o kadar
sinirlendirdi ki, ona bir tokat attm. Bana ettii kfrleri burada tekrarlayamam.
197
Bir kadn erkeiyle asla byle konumamal. Asla.
Dolaysyla bir tane daha patlattm. Daha sert bir tokat. Kafas boynundan kopacak gibi bir
yandan dier yana savrulmutu. Bunu hak etmiti ama. Sonra onu cezalandrmak iin, yani
kimin patron olduunu gstermek iin kredi kartn elinden aldm. Her sabah ona bir miktar
para brakyordum. Fazladan bir ey iin paraya ihtiyac olursa, bana sormak zorundayd artk.
te Memur Bey, o andan itibaren bu kadn hayatm bir cehenneme evirdi. Benimle
sevimiyordu bile. Ama elimden kurtulamazd. Gerekirse, daya yiyor ve benimle seviiyordu.
Aylarca ona katlandm. Memur Bey, inann, pek ok eye katlanabilen bir insanm.
Bir gn bir tango yarmas yaplacan duyduk. Her zaman dansa gittiimiz kulpte
yaplacak olan bu yarmada kazanacamzdan ok emindim. Bu arada Maria ne yapsa
beenirsin? NE? Son dakikada yarmaya katlamayacan sylemesin mi! Neden? Gz
morarm vaziyette insan iine kamazm. Bir tangocunun kars gznn morarmasndan
utanacak, ha! Bu kadar sama bir ey duydunuz mu hi! O kadnn bundan gurur duymas
gerekir! Gerek bir erkei olduunun bir kantdr bu!
Ortada bir sorun vard. Ya o tangonun ne olduunu hibir zaman anlayamamt ya da bana
bakaldrmaya kalkmt. Hangisi daha kt bilemiyorum ama bir ders vermem gerektii
kesindi, bunu biliyordum. Baladm dvmeye. Hrsm alamyordum, dvdke dvdm...
Onu ldrmek mi istiyordum? Bu ne biim soru, Memur Bey? Bunca saattir sizinle konuarak
vaktimi boa m harcadm ben? Hi mi dinlemediniz? Maria izmeyi amt. Ona haddini
bildirmem gerekiyordu. Bir kadnn erkeine davranmas gerektii gibi davranmay renmesi
gerekiyordu. Baka ne olacak? Bunu anlamak o kadar zor mu yani?
198
MEKANK DANS
6i u t g e
a
n
"Kari, beni anlamyorsun! Btn dnya benim anlarm yazmam bekliyor ve sen bu sanat
eserimi brakp seninle bir dans kampna gelmemi istiyorsun?"
Ancak Mick McGuire, Amerika'nn en tannm modern dans topluluunun yazlk resitallerini
bir 'kamp' olarak nitelendirebilirdi. Cicili bicili elbiseleriyle gereksiz yere taktklar sutyenleri
her zplayta yerinden frlayan dokuz on yalarnda kzlar dnerek byle konuuyor
olmalyd!
Maine kylarndaki evine kadar gelmitim. Oturmu gerekten de anlarn yazyordu. Altm
yldr yaad garip, bir dizi olayn sralan demek daha doru olur. Yusyuvarlak cce gibi
biimsiz bir adamd. New York'un bat yakasnda 30'lu yllarda bymt.
Metroda bilet kontrolr olan Mick, ayn zamanda, k bir erkek okulunda geici olarak
voleybol antrenrl yapm, bir sezonluuna Erie Gl civarndaki bir yaz tiyatro okulu ap
yneticiliini stlenmi, ve bir sre de editrlk yapmt. Btn bunlarn dnda,
Amerika'nn en byk dans eletirmeniydi. (Zaman zaman kpek yarmalarn da ynetir ama
srarla bu iki iinin birbiriyle ilgisi olmadn syler.) ki eski kars, bir eski erkek arkada ve
yine erkek orta Jobie hayatndaki balca karakterlerdir. Jobie de o sralarda, yaknda
ormann iindeki evinde ok nefis yalboya tablolarn yapmakla meguld. Bir de kpee
bakyordu. Ad Kpek olan sarkk
199
kulakl bu av kpeini bir Alman cins kpei olarak dnecek olursanz, bunun kadar uzun
kulaklsn ve arka ayaklaryla bir kanguru gibi srayp aacn tepesine frlayann hi

grmemisinizdir. "Mick, bana numara yapma! Peter'in bu yeni projesine eletirmen olarak
katlmay ne kadar istediini biliyorum. irket dnda henz kimse bu projenin ne olduunu
bilmiyor. Bu, Peter Butcher'in bile bugne kadar yapt ilerden farkl bir ey." Bu arada,
projenin kimsenin asla grmek istemeyecei kadar 'farkl' olduundan ona hi bahsetmedim.
Bu beni zyordu aslnda. Peter'i ok severdim ve kendisini aptal bir duruma drmesini hi
istemezdim dorusu. "Mekanik Dans" adn verdii bu projeyi Mick'in grmesini istiyordum;
onun fikri benim iin nemliydi.
Ayrca, kendime gre sebeplerim vard. Bykannem bana bir hikye anlatmt. Yahudi
Ortodoks bir adam Tanr'ya kendisini bir kadn olarak yaratmad iin kredip dururmu.
Ben dualarmda Peter Butcher'in perilerine onun varln srdrmesi iin yaptklarndan
dolay krediyorum. Geni omuzlu, uzun boylu, salam yapl patronum. Modern dans
irketlerim bile dikkate aldmzda dans irketi diye bir eye pek fazla rastlanmyor. Tmyle
baleyi hele bir kenara brakalm. Kadn dans arayan modern dans irketleri de ok az. Ama
Peter bir yetenek grd m yakalar ve gerekten gzellii ve sanat yaratr. u Harmony 101'i
bir atlatalm "Eat Your Liver, Mr. Balanchine!" adnda bir kantat geliyor!
Peter'in bu yeni dans fikri, o kadar garipti ki, en yetenekli koreograf ve en mkemmel dans
bile bir sonu elde edemezdi.
"yle mi?" diye Mick kafasn kaldrd.
"Ne yle mi?"
"ok farkl filan olacakm dedin ya?"
"Evet, evet. Hem de ok. Peter senden bakasn gtrrsem beni ldrr. Sana ok sayg
duyuyor ve fikirlerini nemsiyor."
"Kari, beni bu iltifatlarla kandramazsn. Cevabm hayr."
"O halde son kozumu oynuyorum - ve gerei sylyorum, Mick. Senin gelmeni Peter'dan ok
ben istiyorum. nk onun iin endie ediyorum. Biraz paranoyaklat. Birilerinin onu
izlediini ve bu gizli dansn srrn zp ondan nce basna duyurmak iin peine dtklerini
sanyor. Hal Dale ya da Jason Everly veyahut Hortense
200
I
Roland gibi kendi koreografileri skc tipler deil tabii. Peter kafasna takm ite. Ve senin bu
kt adamlar bulacana inanm." "Ne zamandan beri dedektiflie baladn?" "Maria
Whiteside'in bale prmiyerinde ayakkablarnn altna kimin yapkan srdn bulmutun
ya." (Bunu duyan modern danslar, "Bale mi!" diye gzlerini devirmilerdi.)
Mick'in bu olayda suluyu bulmas, gerek dedektiflerin ileriyle kyaslanacak bir marifet
deildi. (TV dizilerindekilerle bile kyaslanamazd). Ellerinde byteler w DNA raporlaryla
onlarn ii zor. Ama Peter da kendisinden farkl bir bak as olan bir insan olarak Mick'i
Sherlock Holmes kadar bytmt ve kafasnda yaratt bu kt adamlar onun bulacana
inanyordu. Aslnda Mick'in de Mekanik Dans gsterisini grmeye can attn biliyordum.
Biraz yalandan nazlanp, kzarp bozardktan sonra kabul ediine, bu yzden, ok fazla
armadm.
Maine'de eski bir iftlik evinde, denizden biraz uzak bir yer tutmutuk. Bu arazi daha nce yine
bir dans topluluu tarafndan kiralanmt ama durumlar bozulunca kiraya vermek
istemilerdi. Bize de ok uygun geldi. Ahr nefis parkelerle muhteem bir pist haline
getirilmiti. Peter'in danslar srekli kymklara takld iin bu przsz zemin ok ie
yarayacakt. Darda, aalklarn altnda da ayrca bir dans pisti daha vard. Ak havada
alabilecektik. Ormann br tarafnda bir de gl vard. ok scaklarda, iftlik evinin iindeki
pervaneler de yararl olabilirdi ama hepsini birden anca sigorta atyordu.
Mick ile iftlie girerken, ak havada prova yapan danslar grdk. Peter arabay grr
grmez, "Ara veriyoruz!" diye dersi brakt gibi bize doru komaya balad. Mick'in elini yle
bir minnetle skyordu ki, sanki kk boylu eletirmen ona Mac Arthur dln getirmiti.
"Mike! Seni getirmeyi baard desene! Tanr seni korusun!" "Tanr Kari'yi korusun! Ona
dayanmak mmkn m!" Bu arada herkes bamza toplanmt. "Hey, Mick! N'aber? ef
naslsn?" Danslar Mick McGuire'e baylrlard. Mick elenceli bir tiptir, onunla ho vakit

geirilir. Ama danslar onu, dans bu kadar iyi anlad iin de ayrca seviyorlard. Mick
onlarn hissedip dillen-diremediklcri eyleri kelimelere dkebiliyordu. Bu yetenei nereden
201
edindiini Tanr bilir. Kendi de hi bilmiyor zaten. Bir dans olmadn ise, herkes biliyordu.
O gece amz Imelda taze mezgit bal yapt ve biz de oturup hepsini silip sprdk.
Yemekten sonra Peter, Mick'i bir kenara ekip 'sorunlarn' anlatmaya balad. Mick, Allah
iin, onun anlattklarn ilk kez duyuyormu gibi dinledi. Ve de her kelimesine inanm gibi
davrand. Sonra biz dedikodu yaparak kahvelerimizi ierken, yanmza geri dndler. Peter'in,
"Yapacaksn, tamam m Mick?" dediini duydum. Ve iin en ac taraf da, haftalardr sren
gerginlii daha da artm grnyordu.
Ertesi sabah eski ahrda prova iin toplandmzda, Mick de geldi. Etrafa baknd, birden
dikilerek bana doru yrd ve koluma yapt. Dudaklarn kulama yaptrp, "Ne diye bu
klkta giyinmi?" diye fsldarken sesi bir l andryordu.
"Kim? Ne klkta?" Aslnda kimden ve neden bahsettiini gayet iyi biliyordum ve bu tepkiyi
gstermesini bekliyordum.
Gen danslarmzdan LaRou'ya iaret ederek, "Bale ayakkablar giymi!" dedi.
"Mick, gsteride o da herkes gibi ayakkablar giyecek. Yeni dansn bir paras," diye ekledim
ok da gaddarlk etmemeye alarak.
"Peter Butcher Dans Grubunda bu olacak ey mi? Adam akln m kard? Kari, neler oluyor?"
"Greceksin," diye onu sakinletirmeye altm.
Tam o srada tangrtlarla byk bir grlt koptu. Mick yerinden srad.
"Yeni dansn mzii," diye bararak ona sesimi duyurmaya altm. "Bekle."
Mick kt kt bana bakyordu.
Peter, "Hadi, bakalm balyoruz!" diye herkesi toparlad ve yerlerimizi aldk. LaRoue ve
kadn dans bale ayakkablaryla bir tarafta duruyordu; geri kalan sekiz kii onlarn kar
tarafnda dizilmitik. Garip mziimiz balad ve biz de mzie uyarak hareketlerimize
baladk. Balerinler klasik pozlaryla karmzda bekliyorlard. Mzik durdu ve biz donmu
heykeller gibi olduumuz yerde kaldk. Hemen arkasndan aykovski'nin Kuu Gl balad.
Balerinler aykovski'nin mziinin asla esinlendiremeyecei birtakm
202
hareketlerle, daha ok erkeksi bir ekilde ne ktlar. Bu da bir tr baleydi ama Peter
aykovski'nin deil bizim Peter Butcher'in bale-siydi. Ne bir alayclk ne de geleneksellik sadece tamamen kendine gre klasik bale hareketlerini yorumlayan bir danst.
Provalar her zamanki aralarla devam edip giderken bazen bu ok farkl stilleri tekrarlamak
zorunda kalyorduk. Ama ounlukla yaratcs aykovski'yi boarcasna grltl bir mzikle
ayn anda mthi dansmz yapyorduk.
Prova bittiinde Mick ldrm bir halde, "Bu Butcher ne yaptn sanyor?" diye grledi. "Bu
olacak i deil! Herkes dalga geecek! Kendi kendini mahvetmek mi istiyor? Bu da beni
mahvedecek anlalan! Mekanik mziini de nereden bulmu?"
"Bu mzii biliyor musun?"
"Elbette. 1920'lerin samal. Otuz yl kadar nce biri tekrar ortaya kard. Yeni a mzii
adyla ok eletirildi. Yani, yirmili yllarn Yeni a."
kinci blm olduka yeni bir dans uygulamasyd. Bu da kesin bir Butcher klasiiydi ve Kuu
Gl'nn gerek mziiyle yaplyordu. Balerinler birka dakika sonra 'Mekanik' parasyla
dansa katlyordu.
Mick kuduruyordu. "Bu adam delirmi!" dedi yemek yerken. Imelda'mn srprizi olan balk
trlsne ataln batrd ve azna att. "Bu ne? Dn geceki mezgitten sonra!"
Mick doru mutfaa gitmeye kalkt ve Imelda'mn ayana dolamamas iin yaptm btn
uyarlara ramen beni dinlemedi.
Akama doru mutfaa su almaya gittiimde onu hl Imelda ile sohbet ederken buldum.
Dkme demir tavalarn kzartma iin daha iyi olup olmad konusunu tartyorlard.
leriki gnlerde Mick'in bizimle kalmaktan mutlu olmann tesinde, ok da keyifli olduunu
grdm. Peter hl gergindi -bu kez, dedektif olarak Mick iin endie duyuyordu ama yeni

bebeine yadraca vgler iin de umutlanyordu.


Mick srekli onun telefonunu kullanyor ve konumalarna gizli bir hava vermeye alyordu.
Arada srada aklamad iler nede203
niyle kasabaya iniyordu. Tahminime gre, bir iler yaptn gstermeye alyordu ama ne i
yaptn bilmiyordum. Hatta, bir i yapmadn sanyordum. Yine de onu ok sevdiim iin
bizimle olmasndan memnundum. Bir keresinde u 'var olmayan' sulularla aratrmasnn
nasl gittiini sordum. "Var olmayan m?" diye bana kzd. "Bu kadar emin olma."
Provalar ounlukla Mekanik zerinde younlamt. Danslar kararsz, Peter endieliydi;
ikide bir Mick'e 'bir eyler buldun mu?' diye soruyordu. Mick de onu byk ilerlemeler
kaydettiine dair rahatlatyordu. Danslar ve dier irket alanlaryla ahbaplk etmekten
holanyordu. Imedia ile aralarnda yemek tarifleri alp veriyorlard ve Mick onunla birlikte
yemek piiriyordu. Artk yemek salonuna hi uramaz olmutu. Mutfakta zel bir eref masas
vard. Peter'in ilk danslarndan, ellisine merdiven dayam Sophie'yle de dostluk kurdu.
Sophie artk irketin muhasebe ilerini yapyor, ve hesaplar tutan dier personelle srekli
didiiyordu. (ou dans gruplar gsteri iin bile bir orkestra kiralayamadklar iin banttan
mzik alard.)
Mick'in onuncu gn dolmutu. Ak havada yine Mekanik provas yapyorduk. Biri erkek
dieri kadn iki dansy imenlerde oturmu seyrediyordum. O srada Mick yanma geldi.
"Janelle'nin nereli olduunu tahmin et bakalm!"
Scak bir gnd. Epeyce almtm ve yorgundum. sim-ehir oyunu oynayacak halde
deildim. Janelle de yeni gelenlerden biriydi ve kim olduu ve nereden geldii zerinde hi
dnmemitim dorusu.
Mick'in de sanki hi ii gc yokmu gibi bunlarla uramas ok garibime gidiyordu.
"Yry m yaptn?"
"Evet, bo ver. Syle bakalm nereli olabilir?"
"Nereli?"
"Bir tahmin yrtmeyecek misin?"
"Dayton, Ohio."
"Kim Dayton, Ohio'lu olabilir ki?
"Wright kardeler oralyd."
"u ksrk haplarn bulanlar m?"
"Hadi, Mick! Onlar Smith Kardeler. Wright Kardeler ilk uaklar yapanlar... ya da ilk kez
umay baaranlar. Yani, bir tek uak yapm olabilirler.
204
"Her neyse, yanldn. Pittsburghlu'ymu."
"Bana gre Dayton, Ohio kadar uzak bir yer."
"Sen New Yorklu olduun iin yle geliyor, ama ben Pittsburgh-lu'yum."
"Senin Andy Warhol'un byd yerde..."
"Bu konuma nasl byle dald? Ben Janelle'den bahsediyordum. O kadar ok konuacak
eyimiz kt ki."
"yi. Peter'm belallarndan ne haber? Bir eyler buldun mu?"
Cevap vermesine frsat kalmadan aalklarn oradan atrtlarla yere bir ey dt. lk anda
Peter'in iyice saptp olay abarttn dndm.
Herkes donup kalmt.
Toparlanp o tarafa doru kotuk. ncecik bykl at kuyruklu ufak tefek bir adam yerde
yatyordu. Elinde de bir video kamera vard.
"Aman Tanrm! lm m?" Wah Ming saf saf sordu.
Peter kasla kasla herkese doru dnerek, "Ben demitim!" diye en bandan beri hakl
olduunu kantlam havalarda bard. "Kimse bana inanmad, deil mi?"
Ufak tefek adam kamerasn kapt gibi kala gz arasnda ka-vermiti. Don, "Hey!" diye
seslendi. Danslar peinden komaya balad. Bale ayakkablaryla bir kz da onlara katlmt.
Ama adam ana caddeye varm ve orada bekleyen eski psk bir kamyonete atlayp gzden

kaybolmutu. Yolun kenarnda kfrler savurarak syleniyorduk. Peter hari. O sadece hakl
km olmann keyfini karyordu. Mick de olay pek ilgisini ekmi pozlarda bir kenarda
duruyordu.
Btn gn bu olay hakknda ne yapabileceimiz konuuldu. Hibir sonuca varamadan saatler
boyunca tarttk. Mick ortalarda yoktu. Sophie'den bir telefon rehberi istemi ve bir numara
bulup kaydederek ortadan kaybolmutu.
Mick akam yemek saatinde dnd ve hep birlikte yemekteyken telefon ald. Don, telefonu
at. "Mick, sana," diye seslendi.
Mick konumalarn pek gizleme abas gstermedi. Geri, "evet... yle mi... ok iyi..." gibi
sakncasz bir eyler sylyordu. Sonra cebinden bir not defteri karp bir eyler yazd. "Sana
borluyum, Dennis. Sa ol."
Telefonu kapadktan sonra sofraya gzleri ldayarak dnd.
205
"Her ey tamam. i bana brakn. Kari, yarn sabah beni otobs terminaline brakr msn?
Portland'a gideceim."
"Seni Portland'a kadar gtrebilirim."
"Yok, yok. Olmaz." Biraz paniklemi grnyordu. "Senin provalarn var. in gcn var.
Benimse bol bol vaktim var."
"Ne iin bol bol vakit gerekiyor ki?"
"Dnk kamyonet olay beni dndrd. Sonra birden plaka numaras Patrick Amca'y
hatrlatt." Kimse bunun ne anlama geldiini sormad.
"Dennis, yani Imeldia'nn damad bir polis. Onunla ahbap olduk ve o da bana bir iyilik yapp
kamyonetin plakasn aratrd. Geri, ba belaya girebilirdi. Ve onu uyardm da. Her neyse,
sonuta bizim provalar videoya eken adamn filmleri verdii stdyonun nerede olduunu
renmi bulunuyorum. Peter, hi merak etme. Her ey hallolacak. Bantlar almaya geldiinde
onu enseleyeceim."
"Bunu nasl yapacaksn?"
"Bir bildiimiz var herhalde."
Peter sevinsin mi kzsn m, bilemiyordu. En akllca soru Sophie'den geldi. "Ya adam filmleri
almaya kendi gelmez de birini yollarsa?"
"Ben de yollad birini izlerim. Merak etme, Peter. Her ey zlecek."
Mick ertesi sabah Portland'a hareket etti ve hepimiz onun dnn merakla beklemeye
koyulduk. gn sonra bizi arad ve Peter'e, "Her ey tamam," dedi. "Endie etme."
Bu arada, Peter o sonbahara Mekanik Dans'm yapmamaya karar vermiti. "lkbahara kalsn,"
dedi ve alma bitti. Acaba Mick'ten fazla bir destek grmedii iin mi vazgeti, diye
dndm kendi kendime. Yoksa yeni bir eyler mi aklna gelmiti? nk son olarak
Mekanik yerine bambaka bir dans kefetmiti.
Yaz bitti, turneye ktk. Los Angeles, San Francisco ve ufak tefek
206
kasabalar. Valiz a valiz kapa, gsteri iyi oldu olmad gaileleriyle gnler geiyordu. Bir gn
sabah hepimiz kahvalt ederken Sophie otelin hediyelik eya dkkannda New York Times'da
bir yaz grerek l bast.
"Bakn!" diye hepimizi yerimizden kaldrd ama gazeteyi gsne bastrm kimseye
vermiyordu. Sonunda kendisi yksek sesle Greenwich'de Jason Everly Dans Topluluu
tarafndan sunulan bir gsterinin eletirisini hepimize okumaya- balad.
Everly hibir zaman iyi bir dans olamamt ve anlalan sonunda kt bir koreograf
olmutu. Birka yl nce onun grubundan kp bize gelen bir dans yznden Peter ile ok
fena kapmlard.
Eletiri yazsnda, "Mish-Mosh! adyla yaplan dans gsterisini Times yerden yere vuruyordu.
"Everly ucuz bir fikirle gsteri yapmaya kalkm," diye Sophie yazy okudu. "Kendini,
irketini ve tmyle dans sanatn ucuzlatran bir plk. plkten de beter. zleyicilerin
midesini bulandran bir gsteri." Bir de unu dinleyin, dedi Sophie. "Everly, bu iki mzik
tarzn bir araya getirecek byle bir kombinasyonu bulabilmek iin yllarn vermi olmal.

Eer tabii, 1920'lerden kalma bu rezalete mzik denebilirse. Sanat deseniz deil, dans deseniz
deil, elence hi deil. Everly'ye iini kapatp iyi bir psikiatriste gitmesini nermekten baka
elimizden bir ey gelmez."
"Bu Mekanik!" diye Peter atld. "Mick onu durdurmam anlalan! Bana her ey tamam deyip
durdu." Ve birden byk bir rahatlamayla gld. "Bu ii nasl hallettiini ok iyi biliyorum. Ne
yapt biliyor musunuz? Benim km kurtard!"
O akam kendi gsterimizden sonra Mick'i aradm. "Hibir zaman Peter' izleyen birileri yoktu,
yle deil mi Mick?" "Ben birilerini tutana kadar hayr!" diye Mick kahkahay bast ve birden
ciddileti. "Kari, unu iyi bil ki, senin Peter Butcher'dan holanyorum. Sadece olaanst
yeteneini deil, bu hepimizin ok sevdii sanat dalma en byk katks olan bir koreograf
olarak onu takdir ediyorum. Onun samaladn grnce, bir bant hazrlayp Everly'ye
gnderdim. Hepsi bu. Everly'nin bana gelenler Peter'in bana gelsin istemezdim."
207
POGO DANSI
a
e
w a
Bu dnyada pek ok insan lyor. Ama benim hayattan rendiim en nemli ey u oldu; pek
ok insan lm gibi yayor. lmedikleri iin de, mutsuz bir yaam srdrmekle
urayorlar; dahas, bakalarn mutsuz ediyorlar. Ya da iki iip dans ediyor ve saptyorlar.
Bu da, iki iip dans etmeyi ve de saptmay bambaka bir boyuta getiriyor.
Hibir zaman iyi dans ettiimi syleyemem. Drst olmak gerekirse, sadece on yedi
yandayken ksa bir sre dans ettim. Kendimi brakp dansa kaptrarnyorum. Ama Andy
gzel dans ederdi. Yani, iyi dansyd, yetenei vard anlamnda sylemiyorum. Konu bu deil;
o dans etmekten keyif alyordu ve bu yzden dans ediyordu. Tam bir punk rock hastasyd: Bu
da demektir ki, kimsenin onun hakknda ne dneceini takmazd. Kendine gre yapt ey
doruysa, gerisi botu. Beenmiyorsan, senin sorunun.
1977 yl yaz sonu ya da sonbahar banda Bat Yakas'nda bir gsteri merkezinin camnda bir
punk rock danssnn tm ar-pclyla (yrtk prtk siyah deri ceketi ve orasna burasna
geiril208
mi engelli inelerle, orasna burasna aslm zincirlerle ve dimdik salaryla) bir resmini
asmlard. yle sanyorum ki, Vortex gsteri salonuydu. Resmin altnda "Eer bunlardan biri
deilsen, toz 3!" yazyordu. Polis sonunda kulbn bu resmi indirmesi iin bask yapp
konuyu kapatt. Neredeyse mahkemelere kadar i byyecekti. Olay ok komik bulmutum.
Bizden olmayan herkese 'cehenneme kadar yolun var' diyordu. Saldrganca, tam punklara gre
bir ey. Andy bunu aptalca bulmutu.
"niformalar olsun istiyorlarsa, orduya girsinler," demiti ve bundan sonra bir punk
kulbne gittiimizde de takm elbise giyip kravat takmt.
Herkesin punk gruplarla zdeletirdii dans, aslnda bir dans bile deildi. Pogo dansnn
admlar yoktur. Ne zamanlama ne de partnerinle uyum salamak gibi zorunluluklar vardr.
Aslnda amac da budur. Atlayp zplayan herkes pogo yapabilir. Pantolonunun paas bilekten
bzlm ve haki renk bir kuma parasyla ya da siyah suni deri bir bantla balanmsa bile
zplayabiliyorsan, gerekten de pogo yapabiliyorsun demektir. Zaten o yllarda bir rekabet
ortam filan yoktu. Pogo dansn daha iyi yapmaya almak, zaten iin zn karmak
demekti. Atlayp zplamay biliyor musun? O halde pogo yapabiliyorsun! te, bu kadar!
Tekerlekli sandalyedeki iki ocuun, sandalyelerinin tekerlerlerini sahnenin kenarlklarna
vurarak pogo dansna katldklarn grmtm. Sonuta, zplaya-mazsan dahi, pogo
yapabilirsin.
Vcutlarm partnerlerine doru savurarak yaptmz dans biraz daha zordu. Her eyden nce
zamanlama istiyordu. Vcudunu karndaki insana doru savurduunda -pistin kalabalklna
ve aranzdaki mesafeye gre- eitli kazalar sz konusu olabilirdi. Yani, yaralanmak filan
anlamnda sylemiyorum. Bildiim ve duyduum kadaryla hi bu sebeple yaralanan

olmamt. Bunlar lgn dnemlerdi ama bu lgn dnemlerde genler korunuyordu. Bugn
lgnlklardan uzak emniyetli bir yaam iinde genler her yerde eitli nedenlerle ve eitli
ekillerde lyor.
Yine bir baka dans vard - adn ok iyi hatrlayamyorum nk 1977 yl isim retmekten
ok, i retmek ylyd. Bu dans da dierlerinden ok daha lgn bir danst. Partnerinle ayn
anda zplayp
209
karndakinin boazna sarlyordun. Tamamen yabanc bir insan bomak nasl bir duygudur,
bunun heyecann yayordun. Kardan izleyen biri iin bu bir lm dv sanlabilirdi.
Punk dnemine ait bir anm, en iyi arkadam Andy'nin Jamie Holmes'in boazna sarldr.
Jamie nefessiz kalp kollar iki yanma dt halde Andy'nin onun boazn skmaya devam
ettii o sahne hi aklmdan kmamtr.
*
Yllar sonra bir araya geliimiz iin Waterloo yaknlarnda pis bir bar buldum. Bu, sizin u
anda sandnz kadar kolay bir i deildi, nk byle pis barlar 1997 ylnda artk eskisi kadar
ok deildi.
lk ben gelmitim. Hazrlklar yapacaktm. Baz klasiklerden bantlar doldurmutum: Elvis
Costello, The Clash, The Pistols, Wreckless Eric, Eddie ve Hot Rods. Barda genten bir kz
duruyordu. Cana yakn biriydi. Merakla sordu, "Geyik muhabbeti mi? Yoksa i mi?" Ona yirmi
yl sonra arkadalarla tekrar toplanacamz syledim. Bu ok houna gitti.
"Oh! Punk'lara baylrm! Yetmili yllar!
ronik olan uydu: Artk insanlarn byle duygular hissetmek konusunda temkinli
davrandklarn sanyordum.
Kz bana daha nce smarlam olduum naylonlara sarl sandvileri verdi. Bunlar sehpalarn
zerine koydum ve duvarlara eskiden sakladm kr kr olmu kymetli posterlerimi astm.
Bir yarm bira ile yarm bir sigara itim. Biraz gergindim. Aslnda bu geen yllar iinde eski
grup arkadalarla fazla grmemitim. Andy ile ylda bir iki kez bir kadeh bir ey ierdik. Son
olarak hepimizin bir arada olduu... kahretsin, uzun yllar olmutu. Sonsuz yllar kadar nce.
"Etrafa gz kulak olur musun? Ben gidip stm deitireceim."
"Tabii," dedi kz.
Erkekler tuvaletine girip kapy kilitledim. zerimdeki kot pantolonu gmlei ve ceketi karp
zincirli pantolonumla solmu siyah tirtm giydim. Berbere gitmemitim. Salarm artk
epeyce ksayd, ama yine de dik dik tarayp jle srdm. Eskiden briyantin ya da limon filan
srerdik.
210
"Ooo!" diye bardaki kz beni grnce bir lk att. "Bunlar nereden buldun?"
"Hi. Atmamtm ite."
"Desene hakiki punk kyafetleri! Biliyor musun, bunlar iyi para edebilir!"
"Yok canm, sanmam."
Kz dikkale kyafetimi inceleyerek, "u tirtn biraz yrtk prtk olmas gerekmez mi?"
Glerek bam salladm. Cevap vermeyi gereksiz buldum. Eer bir tirt yrtksa yrtktr;
kasten yrtmak sadece gsteri olur.
Evet, ben giyinmitim. Posterler aslm, bantlar hazrd. Sandviler yumuamaya balamt.
Her ey tamamd. Yedi kiiyi a-rabilmitim. Son adresleri elimde olan ocuklara, temas
edebildikleri dier herkese de haber vermelerini sylemitim. Acaba ka kii olacaktk? Belki
de bir tek ben... ve bir de Andy. Bu hi ho olmazd. Hatta, kt olurdu.
lk gelen, bizim ocuklardan deildi. Bir kzd: Anne. ok armtm; hatta dehete
dmtm. Bu halime glerek, "Merhaba, Steve!" dedi. Davet edilmediimi biliyorum ama
umarm bir sakncas yoktur."
Davet edilmemi olsa, toplanacamz nasl bilebilirdi ki? Ama kim tarafndan davet edilmiti,
ite bunu bilemiyordum.
"Akolsun, Anne! Seni grdme ok sevindim. ok ... ho grnyorsun." Gaye Advert gibi
giyinmiti: Siyah deri ceket ve vcuduna yapan parlak bir pantolon. Siyah uzun salarn ak

brakm ve koyu bir gz makyaj yapmt. Gerekten de arpc grnyordu.


Garip bir ekilde ptk. Eskiden birbirimizle karlanca byle pmezdik. Bu modern
an bir detiydi, biz de bu an gereklerini yapyorduk artk.
Neyse ki, kapdan bir sesler geldi. Rahatlamtm -Anne de ayn ekilde rahat bir soluk ald.
eri dalan kiiden birini hemen tandm. (Chaz, Andy ve ben, Hammersmith'de birlikte
oturmutuk) Yanndakileri tanmyordum. nn de salar yeil boyalyd ve ularnda
sarms rfleler vard. Sanki zerlerine biri kusmu gibi grnyordu; ama da bu izlenimi
vermekti zaten.
211
Chaz yeenlerini bize tantrd. O zaman, ocuklarn bizlerden daha gen olduklarn fark
ettim. Bardaki kzn yanda olmalydlar. Buna aldrmamaya altm; maskeli balo
dzenlememitik. Sonu olarak bir parti yapyorduk. Neyse, kutsal ya da gizli bir ayin deildi
ya!
Yarm saat iinde baya birileri geldi. Eski arkadalar, ya da uzaktan tan olduumuz kiiler,
karlar ya da kz arkadalaryla gelmiler, veyahut yanlarnda arkadalarn getirmilerdi. Ama
herkes zel bir kyafet yaratabilmek iin aba sarf etmiti. Geri, sonuta hepsi ok farkl
kyafetlerdi. Benim hafzamn herkesten daha iyi olduunu iddia etmiyorum ama, anladm
kadaryla, 9O'l yllarn 70'li yllarla ilgili anlay iinde giyinmilerdi.
O gnk gerek kyafetlerini -benden baka- giyen yoktu. Bunun nasl yorumlanabileceini
bilmiyordum. Modern genlerin deyiiyle "yazk" bir tip gibi grnyor olabilirdim ama bu da
bir eylere "heves" etmi olduum anlamna gelirdi. Hem, bardaki kz beni mthi bulmutu.
Daha dorusu, beni deil kyafetimi mthi bulmutu.
Sonu olarak, korktuum bama gelmedi: Epeyce kalabalk olduk. Yirmi be kii kadar vardk;
bu da normaldi. Bazlarn tanmyordum.
Drst olmak gerekirse, bazlarn da hatrlayamamtm. Ya da hayal meyal hatrlyordum.
Rob da gelmiti; buna ok memnun olmutum. Onunla iyi arkadatk. Bizim semtte
oturmuyordu ama Whitehall yaknnda bir barda bana i bulmutu ve oras bizim buluma
yerimiz olmutu. Siyah bir kot giymi, uzun ve ince bir kravat takmt. Salar tamamen
dklmt ve sakal da tralyd. Yumurta kafa bir ey olmutu. Onu 80'li yllardan sonra
kaybetmitim. Ama on yedi yanda sk bir dostluk kurduktan sonra, aradan geen yllar pek
bir fark yaratmyordu.
"Neler yapyorsun?" diye scrdum. Bilirsin, bo ver, gibi bir eyler syledi ve eski gnlerden
konumaya daldk. Zaten orada toplanmamzn nedeni de bu deil miydi? Rod'un Anne'dan
gzlerini alamadm fark etmitim. Acaba o da benim gibi onun bu partiye gelmi olmasna
ard iin mi kza taklmt, yoksa Anne fazlasyla seksi grnd iin mi onunla
ilgileniyordu?
Ev sahiplii roln stlendiimden, Andy'nin geldiini fark ede212
meyecek kadar meguldm. Bir ara bant deitirirken, omzuma biri dokundu. "Hey, Steve
dostum! yi i basardn."
Salar gnn modasna gre biraz fazla uzun saylrd. O da blucin ve ceket giymiti. Blucin
kumandan gmlei k grnyordu. Ona bir iki almak zere bara gittik. Andy evresine
bakmarak, "Anne de gelmi," dedi.
O gece ikinci kez Anne'le ilgili olarak enem dt. "Geleceini biliyor muydun?" Birasn
uzattm.
"Hadi, erefe. Evet, onu ben davet ettim."
"Sen mi davet ettin?"
"Evet. Fazla geyik muhabbeti olmasn diye dndm."
"Tabii, onun gelmesine sevindim. Sadece... onunla hl grtn bilmiyordum."
"Nasl grmeyelim, Steve? Ksa bir sre de olsa, evli kaldk."
Arkasndan biri yaklat. Chaz, "Hey, Andy, sen misin?" dedi. "Seni grdme ok sevindim,
ahbap!"
"Chaz!" Andy ikisini brakt. El skp kucaklatlar. Chaz iaret parmayla ve ba parmayla

eski bir selam yapmak istedi ama Andy onun elini avucuna alp bu espriyi kard. Chaz onun
ceketinin yakasn gstererek, "Kyafet balomuza gre giyinmemisin, dostum! Akolsun!"
dedi.
"Bover, Chaz. Sen ikimize de yetecek kadar punk olmusun. Salarn beendim."
Chaz ellerini salarnn arasndan geirerek, "Biraz nostalji yapalm dedim."
Andy omuz silkerek, "Elbette," dedi.
"Ne o? Pek bu fikre katlmadn galiba?" Chaz'n tam olarak ona satatn sylemezdim ama
konuyu uzatp srarc davrand kesindi. Kavga karacandan deil de, sadece takmt.
"Punk nostaljisini biraz elikili buluyorum."
"Anti-punk?" diye araya girdim.
"yle bir ey. imdilerde hayat eskisinden daha iyi. Devrim Nie yarad. Geriye bakmay yanl
buluyorum."
"O halde buraya geldiine ardm dostum," dedi Chaz. "Yine de, seni grmek gzeldi." Barn
br ucuna doru ilerledi ve kza el etti.
"Hep poz keserdi zaten," dedim arkasndan.
213
"Haksz da deil. Onlar onun anlar olarak kalm. teki kyafetimle gelseydim houna
giderdi." Andy bir salk merkezinde hasta-bakclk yapyordu. "Tepeden trnaa kan ve
kusmuk iinde!"
"Eski gnlerimizi hatrlamak istemiyorsan, niye geldin?"
Bardan benimkine vurdu. "Eski dostlar grmek iin. Temasta olmak gzel. Ben punk
kavramn sadece bir moda olarak grmyorum. Yani, ayn giysileri giyip sa boyayarak ve
imaj yaratarak o gnlerin geri geleceine inanmyorum."
"Haklsn," dedim ama Andy'nin 77'lere geri dnmek istemeyiinin baka bir nedeni olup
olmadn merak ettim. O gnlerde bir ocuu ldrmt. Hem de, elleriyle. Silah filan yok.
Hammersmith mahallesine ilk geldiimde, punklar hakknda sadece haberlerde grdklerim
ve Daily Mirror'da okuduklarmdan baka bir ey bilmiyordum. Acaip grnmleriyle hibir
eye sayglar olmayan ve iddete yatkn bir gruptu. Andy beni ilk kez onlarn arama
gtrmek iin ikna ettiinde, epeyce huzursuzdum. Heyecanlydm ama yine de huzursuzdum.
Andy'nin kim olduunu, nereli olduunu bile bilmiyordum. Aksan Midlands ya da
Wolverhamptonlular'a benziyordu ama ksa zamanda bunu ap o gnlerde genlerin
Espsranto'su saylan Cockney aksanna geti. Soyadn hi sylememiti ve gemi hakknda
hibir ey anlatmyordu. Londra'ya mzik yapmak iin gelmiti. Gemiindeki her evi ve
herkesi kaybetmi olduunu sylyordu. "ldler," diyordu. Bunu, kendisi de lmeden nce
biraz hayatn tadnn karmak istedii anlamnda almtm. Ancak, gizledii bir eyler olduu
muhakkakt: Kt bir baba, ocuk yata ilenmi bir su. Geri, bunlar renmek iin
uramadm. Benimle arkada olmak isteyen birini bulduum iin memnundum. Bana gre
daha byk ve ciddi biri gibi grnyordu. (Kendim on yedi yandaydm, o da on dokuz). Her
eyi biliyordu ve bu bilgisini samimiyetle paylayordu. Ukalal, tafras yoktu. Byk ehre
yeni gelmi bir gen olarak, o bana gven veriyordu. Her zaman temkinli baklarnn ardnda
bir tehlike parlts hissediyordum. Onu ilk grdmde, bu herifle dman olmamak gerekir,
diye dnmtm.
214
Benim gemiimde fazla bir karklk yoktu. Kent'te domutum, fazla okula gitmedim ve ilk
frsatta Londra'ya kapa attm. Ailemle aram iyiydi, onlar ara sra arar konuurdum. Evden
kam filan deildim, sadece Londra'da yaamak isteyen bir gentim ve ailem bunu anlayla
karlamt. 77 ylnn yaznda gen bir ocuk baka ne yapabilirdi ki?
Andy, Jamie ve Rod, Londra'daki punk merkezlerinin mdavimleriydi. Benim o gne kadar
sadece adn duyduum btn mzik gruplarn tanyorlard; hatta, bilmediklerimi bile. Chaz
da, bizim mahallede fazla arkada olmad halde, onlara taklrd. O Andy ile zt bir tipti.
Gizemli grnmeye alyordu ama bunu Andy gibi baaramyordu. Jamie onun 'kabul
edilebilir' olduunu sylyordu. "Orta snf zppesi," diyordu. "Anarik bir tip olmaya alyor
ama zararsz."

lk kez onlarla ktmda, yle bir yere tek bama gitmi olsaydm bir kenarda kalrdm, diye
dnmtm. Dans filan edemezdim. Daha kapdaki silah kontroln grr grmez oradan
tyerdim herhalde.
O klostrofobik koridordan geemezdim.
Kulpte yz kadar gen vard, ou da erkekti. Hepsini bir arada grdm an, gazetelerden
ve televizyonlardan edindiklerimin beni byle bir sahneye pek de hazrlayamam olduunu
dndm. ok soyutlanm, rktc bir ortamd. Karnmda sanclar hissettim ve kalp
atlarm dzene girene kadar epeyce korktum. Ama bir sre sonra yle bir rahatladm ki,
kendimi 'evimde' hissetmeye baladm. Kk dans pistiyle aramzda siyah yksek sandalyeler
vard ve yrmek ne kelime, ayakta duracak yer bile yoktu. Plastik bardaklarla bira imek
irenti. Herkes birbirini itekliyor, orama burama dirsekler yiyordum. Orada sigara sarmak,
benim bu konudaki ustalm aan bir eydi.
Iklar ksld ve Jimmy Pursey Bir, ki, ! diye bard. alan para "What Have We Got" ya da
"They Don't Understand" olabilirdi. Hatrlamyorum ama mziin bu kadar gl, kar
konulmaz ve uyarc olabileceini hi bilmezdim. Gitarn telleri kulaklarmda patlyordu adeta.
"Gel, ne doru ilerleyelim," dedi Andy.
215
Aslnda k kapsna yakn olabilmeyi tercih ederdim. n tarafa gemek, zplayan ve ciyak
ciyak bararak kendinden gemi bir kalabal yarmak demekti. Ama dierleri ilerleyince,
ben de ilerlemek zorunda kaldm.
Pistin hemen dibinde durmak olanakszd. O kadar kalabalkt ki, bu kadar insann ayn anda
piste dolumas imkanszd ve srekli bir itimedir gidiyordu. O yllarda koreografi daha bir
sanat dal haline gelmemiti; ancak, doann iti gcyle olan bir eydi.
Belki de pogo byle bir zorlamayla ortaya kmt. Bu lgn ve kontrol edilemez enerjiyi
mzikle dar karyorlard. Bu tr bir mzik, bunun yars kadar bir kalabalkla baka bir
kulpte bile yerinde durarak dinlenemezdi zaten. Hz ve sesin ykseklii insan harekete
geiriyordu. nsann beyninden herhangi bir mesaj almasna gerek yoktu, zira mesaj insann
ayaklarna ulatnda bu tempo oktan kam olurdu.
Yaplacak tek ey zplamakt. Sadece buna zaman tanyan bir tempoydu.
Daha nce bu zplama iini ne yapm ne de grmtm. Ama bacaklarm sanki bu dansla
domu gibi kendiliinden alrken, beynim henz kapda bilet srasnda kalmt.
Kalalarm havaya frlatarak zplyordum. Eer fazla yksee zplarsam, yere inerken kendime
bir alan bulabilmek iin belimi, kalam kvra kvra kalabal itmek zorunda kalyordum.
ou kez yere basmadan tekrar havaya sryordum. Baya bir g gerektiriyor gibi grnrse
de, kalabaln sayesinde epeyce kolay oluyordu. Genlikte insann ii bir yakt deposu gibidir.
Gzlklerimi zor yakalayp hemen cebime attm. Andy bir ara boazma yapp beni sarsmaya
balamt. te, iddet dedim kendi kendime.
Gzlerinde sadece tehlike ve fke vard. Artk o temkinli baklarn gremiyordum. Baka
arem yoktu. Ben de onun boazna sarlp kol mesafemde onu kendimden uzak tutmaya
altm. O anda dudaklarna geni bir glmseme yayld, ve gzlerini devirerek dilini dar
sarktp nefessiz kalm numaras yapt. Bu arada, bir ey fark ettim. Boazm hi acmamt.
Gayet rahat nefes alabiliyordum. Birden parmaklarm gevettim. Nasl bir gce sahip
olduuma kendim de armtm.
216
Birbirimize yapp srayla zplamaya baladk. Havadayken bacaklarmz iki yana ap
dierinin omuzlarna bir an iin arlmz brakarak tekrar zplyorduk. Yerlere dyorduk,
baka birinin stne basp tekrar havaya uarken bir dierini yere dryorduk. Terden
salarmz srlsklam olmutu. Nihayet mzik sona erdiinde, milyonlarca kol bacak arasnda
popomuzun stnde yerlere serildik.
Buna ok armtm. Nasl olup yere debilmitik? Andy'ye baktm. Glyordu. Evet, kendi
alanmz kendimiz yaratmtk.
arkclar barda oturmaya devam eden mterilere kfrler savuruyordu. "kiciler! Ne diye
dans etmiyorsunuz? Bizim gzmzde adam deilsiniz! Biz burada sadece pisttekiler iin

alyoruz!"
Ve o srada bizi iaret ediyordu. Bizim iin alyorlard! Eer on yedi yandayken byle bir ey
yaadysanz, bunun insan ne kadar mutlu ettiini anlayabilirsiniz.
Yirmi yl sonraki toplantmzda, son bant da aldktan sonra kimse yerinden kalkp bantm
br tarafn evirmeye yeltenmedi. Ben dahil. Eski gnler gibi deildi. Kimsenin pogo
yapaca yoktu. Birbirinin grtlana sarlmak filan da yoktu.
Saat onda sadece bir dzine insan kalmtk. Masalarda oturmu, ikilerimizi yudumlayarak
sohbet ediyorduk. Andy ile Anne birbirlerine olduka kibar davranyorlard ama aralarnda
pek konuacak bir ey kalmam gibiydi. Chaz yeenlerinden birinin ilettii bara gitmek zere
erken kalkmt. Bizlere de bedava giri bileti vermek istediler ama kimse ilgilenmedi. Alan
olsayd, herhalde oradakilere saldrmaktan tutuklanrdm.
Jamie'den pek bahseden olmad. Zaten bunu beklemiyordum; benden baka Jamie'yi
hatrlayan yoktu.
yle bir evremdeki eski punk grubuma baktm: bir hastabakc, bir bilgisayarc ve bir
tesisat. Anne iki ocuk annesi olmutu; ev kadnyd. Ben yirmi yldr nme gelen ii
yapmtm ve sonunda bir retmen eitim kursunun yarsna kadar gelmeyi baarmtm.
Bundan gurur duyuyordum, ama kimseye sylemedim nk bir punk olarak yakk almazd.
Aslnda on alt yanda okulu brakan
217
bir tip olarak eitim grm biri saylmazdm. Bir retmen olmay istedim nk tandm
btn retmenler ya sadistti ya da aptald. Ve de hepsi bozguncuydu.
Sohbetimiz nce herkesin ne olmay hayal ettii zerinde geliti, sonra alkol yava yava
etkisini gstermeye balaynca Rob ve Andy saz aldlar ve bizler de onlarn hafif kfrlerine
kafa sallayp getik. Anladm kadaryla, geen yllar iinde epeyce grmlerdi; oysa
eskiden o kadar da yakn deillerdi.
Rob iimizde en ar punk savunucusu olarak kalmt. Kabak kafasna ve sadece portakal
suyu imesine ramen, "Sizin gruhtan farkl olarak," diye konuuyordu ve bu arada ettii bir
kfr Anne anlayamad iin ona aklad, ve hepimiz kahkahalar atarak glmeye baladk.
Andy hep aynyd. Sakin, sessiz, ciddi ama hep elenceliydi. Kimseye ya ekmezdi. "Andy,
biliyor musun, aramzda en gerek punk sensin galiba," dedim.
Ne demek istediimi gayet iyi anlad halde arm gibi kalarn att.
Spor ceketiyle tertemiz blucinine taklarak, "Krkna merdiven dayam eski bir punk ancak
byle olur," diye ekledim.
Herkes barp glerken, "Burada kimse otuzunu gemi deil," dedi ve ekledi. "Ben eski bir
punk deilim. Hl bir punk olduuma inanyorum ve hep byle kalacam."
"Bu klkta m?" diye atld biri.
"Elindekilerle yaamak istediin ekilde bir dnya yaratmak: te punk olmak bu demektir.
Bunu bir mr boyu uygulayabilirsiniz. Mesele sadece mzik deil -bunu yaamn her ynne
uygulayabilmektir. Bir rnek vereyim: Ben iyi bir aym, bunu biliyor muydunuz? Ama
mrmde bir yemek tarifine bakmadm."
Anne ile Andy sabaha kadar ak bir sandvi dkkannda karlamlard. Anne, Big Ben
yaknlarndaki bu dkkanda alyor, Andy de oraya yemek yemeye geliyordu. Andy ona
kma teklif etmi, Anne de, "Neden olmasn?" demiti. Saat sabaha kar ikiydi ve
218
ilk randevular bo bir araba parknda sevierek son bulmutu. kinci randevularnda Andy
onu sinemaya gtrd.
Anne hibir zaman punk grubuna katlmamt. Eer katlsayd, aramzdan biri olarak fazla
dikkatimizi ekmeyebilirdi ama Anne fazlasyla dikkat ekecek kadar gzel bir kzd. Evlilie
karar vermeleri artcyd nk bu pek punk zihniyetine uymuyordu. Bir akam Anne benim
altm bara urayp Aridy'yi sordu.
"Henz gelmedi," dedim. "Burada m buluacaktnz?"
"Evet. u dn iini konuacaktk."
"Bir dne filan m gidiyorsunuz?" diye dudak bktm. Dnlere pek gitmezdik. Bizim

tarzmz deildi. Belki, cenazeye... ama dne asla!


"Evet, sen de geliyorsun...ahidimiz olarak."
"Ne ahidi?"
"Nikah ahidi. Sen ve birini daha buluruz. Jamie olabilir. ki ahide ihtiyacmz var. Yasalar
byle, nedenini bilmiyorum. Birinden biri yalan filan sylyorsa diye belki?"
Nikahta Andy'nm tarafnda ben vardm. Anne'in bir kuzeni geldi. Bana bir apka takmt
ama ilk frsatta bu apkay karp att. Anne tarafndan da bir tek o vard.
Nikahtan sonra bir trene atlayp Kent'te birilerinin evine gittik. Anne'nin hippi arkadalar evi
onlara hem bir parti yapmalar iin hem de balay geirmeleri iin amt. Bir dzine kadar
kiiydik.
Punk mziine uyum salayacak ekilde kafa ekecektik ama her zamanki gibi dumanla ve
arapla idare ettik. ok scak bir geceydi ve sabaha kadar kimse yatmad. Gnn ilk klaryla
kulbenin kapsnda oturduumu hatrlyorum Yorgundum ama uykum yoktu. Sabahn erken
saatindeki serin havada hafife rperdim. Yazn ortasnda en scak gnn sabah bile bu
serinlii hissedersiniz. Ceketimin yakasn kaldrp ellerimi ceplerime soktum Dn iin
hepimiz kiralk ceketler giymitik. Grgr olsun diye. (Tanrm, punklar hep byle ironik
olaylardan m sorumludur?)
Saat alt sralarnda kulbenin iine girdim. Herkes yerlerde szm, horluyordu. Yukar
tuvalete karken Anne ile Jamie'yi arka bahede prken grdm. Anne, Jamie'in ceketini
giymi, eliyle Jamie'nin ensesini okuyordu. Parmaklarnn arasnda da bir sigara vard.
219
ok ksa sren bir evlilik olmutu. Andy'ye bu konuda hibir ey sylemedim. Belki Anne
bahsetmiti, ya da Jamie. Belki Andy de benim gibi pencereden bakarken bu sahneyi kendi
gzleriyle grmt. Ertesi akam Londra'ya geri dnerken, sadece resmen evli bir ifttiler
ama artk birlikte deillerdi.
1970'ler bizim iin zel bir on yllk dnem olarak, tatl bir saflkla souk bir acnn birbirine
kart dnemdi aslnda. O gnleri yaarken byle dnmemitik. Punk rock modasnn
kfrl arklar ve terbiyesizce posterlerinden nce, 1970'lerin ortalarna kadar geri ve
dmanca ve her eyin tesinde skc bir dnem vard.
Punk mziinin bizler iin ne anlama geldiini, anlatmak istiyorum -en azndan benim iin ne
anlama geldiini. Konu anari deildi -bizler anarist deildik. Bir anarist olmak iin okumu
olmak gerekir. Durum ok daha basitti. lk kez, ya da beyazlar iin ilk kez, pop mzik, sunulan
bir ey olmaktan kp yaplan bir ey olmutu.
Punk modas patlamadan az nce, bir Yes albm alp eve gtrp dinleyebilirsiniz. Ve
yapabileceiniz sadece bu kadard. Punk dnemi ise, ok farklyd. Bu grlty sevdiyseniz,
bir punk olabiliyordunuz. Binlerce gen ilk punk arksn dinledikten on dakika sonra
orkestralarn kurmaya balamt. "Ama aletlerini alamyorlar," diyenler aslnda hibir ey
anlamyordu. Zaten iin z buydu. Mzik insanlarn sand kadar zor bir ey deil - ve punk
genlii ite bunu kefetmiti. Tpk otuz krk yl ncesinde blues arkclarnn kefettii gibi.
Gitarda iki nota alabilen bir gitarist, ayayla tempo tutarak drde kadar saymasn bilen bir
bas, ve davullarn sesini bastracak kadar barabilecek bir arkc yeterliydi- daha sonra bu
tr arkclarn teknik ve mzik bilimindeki ad "nc vokalist" olmutur.
Szlere gelince, en kolay onlard. Yaamnda olan her eyden bahsedebiliyordun. Kafandan
geenleri sylyordun. "Sklyorum!" "almak de neymi?" "Okumak da neymi?" "Ben
heyecan istiyorum." "Ben korkuyorum."
Dans da yle. Herkes durduu yerde zplayabilir, yle deil mi?
220
Tamam,! O halde, dans edebiliyorsunuz demektir. En ne geip kendinizi, piste atn!
Punk olmak iin bir orkestra yesi olmak da gerekmiyordu. Punk olmak istiyorsanz, buna
inanyorsanz, punk gibi davramyorsanz zaten punk oluyordunuz. Punk gibi hissediyorsanz,
punk saylyordunuz. ster kyde ister ehirde. Punklarla sradan kalabaln arasnda hibir
mesafe yoktu. Orkestrada olmakla, kalabaln arasnda bir punk olmak fark etmiyordu.
Orkestradakiler sadece bir hoparlr bulup daha yksek ses karanlard, bizim hoparlrmz

yoktu. Ya henz bir hoparlr edinememitik ya da edinmek istememitik. 1977'de btn


orkestralar garaj orkestrasyd.
Punk olmak istiyorsanz, yapacanz tek ey bir l olduunuzu dnmekten vazgemekti.
Jamie, nikahtan on be gn sonra ldnde Kings Cross yaknnda bir barn mahzeninde bir
kz orkestrasn izlemeye gitmitik. O sralarda her taraf mzikti. yi mzik, kt mzik.
Sonuta, canl mzik neden sonra tekrar canlanmt.
zellikle buras, bir mzik kulb iin berbat bir yerdi. Ses dzeni bir rezaletti, ierisi scak ve
havaszd; bira da bir o kadar scakt. Ama biz ok eleniyorduk. Andy, Rob ve Jamie. O gece
Anne de oradayd ama bildiim kadaryla yannda kimse yoktu. ylece ortalkta dolanyordu.
Sanki Andy ile nikah masasna hi oturmam ve olanlar olmamt. Yine de onun tarz bir yer
deildi ve erken kt. Giderken de bize, "Daha sonra yolun sonundaki barda buluuruz," dedi.
Rob bir ara, "Dar kyorum," gibi bir eyler syledi. Daha ok el iaretlerinden anladm.
Biraz hava almak iin dar kacan sylyordu.
"Tamam," diyerek ben de onunla kaym diye dndm ama o srada orkestra daha da hzl
bir tempoyla cotu ve ben de son kez tepinip yle kaym dedim.
Andy ile Jamie pistte itiiyorlard. Arada etraftaki yabanclara da arpyorlard. Jamie'nin bir
tokadyla Andy neredeyse yere decek gibi oldu. Bir tuhaflk hissettim. kisi de glmyordu.
Aralarn yumuatmak niyetiyle onlara doru ilerledim ama ge kalmtm. Bir221
birlerinin boazlarna sarlmlard. Pistte baka hi kimse fark etmemi olabilir ama ben
onlarn dans etmediklerini fark etmitim.
Kalabaln arasndan bir trl onlara ulaamyordum. Jamie'nin nefes almak iin azn
amaya altn grdm, ya da kfretmek iin.
Ayn anda Andy'nin boazna sarlm olan parmaklar gevedi ve kollar iki yanma dt.
Andy glyordu. Jamie'nin dileri birbirine srtyordu. Andy hl glyordu.
Barda ok iyi tanmadm iki ocuk bir eyler konuuyordu. Rob da Anne ile koyu bir sohbete
dalmt. Andy sandalyemin arkalna elini koyarak dorudan kulama eildi.
"Jamie'yi ben ldrmedim. Bunu biliyorsun, deil mi?"
"Ne diyorsun?" diye kmaya pek cesaret edemedim, sadece dnp ona baktm.
"Bunca yldr seni rahatsz ediyor, biliyorum. Hibir zaman konumadn. Belki bu gece bu
sorunu halletmenin zamandr."
"Tamam."
"u anda deil, tabii. Herkes gittikten sonra etraf toparlamak iin seninle kalrm."
"Tamam." Bu kadar konuabildiime bile armtm.
Bir grup punk sahneye frlamt. Orkestradaki kzlar tekme tokat onlar sahneden indirmeye
alyordu.
Iklar yand ve Andy, Jamie'yi brakt -ylece brakt. Bir p torbasn p bidonuna brakr
gibi. Andy'yle o anda gz gze geldik. Sadece ban sallad ve kapdan kp gitti.
Hemen Jamie'nin yanma kotum. Byk hoparlrden birine yaslanm boazn tutuyor, bir
eliyle de gsn ovalyordu. "yi misin?" diyerek elimi uzatp onu kaldrmak istedim.
"ek git, Steve!" dedi ben de gittim. Ama Andy'ye yetimek istemedim.
222
Ertesi sabah Jamie bir in Lokantasnn p bidonlarnn arasnda bir arka sokakta l
bulundu. Bulunduumuz kulpten biraz tede.
Evening Standard boularak ldrldn yazmt.
Pogo dansn pek ok kii punk dnemiyle bir arada hatrlar ama benim iin punk dans ok
daha fazla sembolik eyler artrr. O dnemle ilgili pek ok eyi birden iine alr. Gemiten
kopmak arzusu, ok ihtiyac, her eye glp gemek- oysa her ey lmcl bir ciddiyet
iindeydi- ve iddete zenmek.
Tabii, o iddet asla bir zenmeyle kalmad.
Toplant gecesi otelden en son Rob ayrld. Portakal suyunu dibine kadar iti, dnyann en
lezzetli birasn imi gibi yaland ve kalkt. Bardaki kza zaten gitmesini sylemitik. Etraf
toparlayacamza dair ona sz verdik.

"Evet, ocuklar. Yirmi yl abuk geti, yle deil mi? Fena gemedi ama ok abuktu."
Yirmi yl, diye dndm. Vay canna!
"Bir yirmi yla daha ne dersiniz? Bence biraz daha sk grsek iyi olur. Bu kez gerekten
szmzde duralm." Elimi uzattm. Bu sylediklerimde ok itendim. Bu kadar iyi bir
arkadamla ilikiyi nasl kopartmtm?
Rob gz krpt. Bana sarld ve kel kafasnn kulama dediini, hatta boynumdan hafife
ptn hissettim.
Onun bu kadar duygusallatn hi grmemitim. zellikle de, iki imedii zaman hi byle
davranmazd. ok armtm. Bir an kendime gelemedim ama sonra srtn svazlayarak
omzunu sktm. "Kendine iyi bak, Rob. Ve szn tut."
Andy de hemen Rob'a sk sk sarlarak, "Seni arayacam," dedi.
Rob gittikten sonra ikilerimizi yudumlayarak birka sigara itik. Sonunda, "Ee?" dedim.
"Bu akamki parti iin sana teekkr etmek istiyorum. Bana ok iyi geldi."
"Nostaljik olmasna ramen mi?"
223
"Her eyi tekrar hatrlamama yardmc oldu."
"Evet, neyi?"
"u andan bahsediyorum. Dzeni krmak, genlere mzii yeniden geri vermek."
"Ama olmad. 1978 ylnda punk iin bir moda diyorlard. imdi ayn pantolonlar giyen
genler gryoruz. New Wave yeterince punk olmad iin tutunamad. Oysa gerek punk
mzikileri her tr mzii takdir eder ve her tr mzisyenle birlikte alar. Bugnk genlie
bak..."
"Ah, bu genler!" Andy'nin bu esprisine glmeye baladk.
"Evet, her kuak bir dieri iin ayn eyi sylyor. Ama biz genliin can skntsn yok etmek
iin yola kmtk. imdi can sknts bir yaam biimi oldu. Televizyonlar, bilgisayar oyunlar
ve yarm yzyl ncesi iin ok yumuak ve yavan denebilecek bir mzik anlay. Uyuturucu
bile bir can sknts. On dokuz yanda gelecekteki meslekleri hakknda konuuyorlar. Bunlar
ya can skntsyla yaamaya alm ya da bunun deerini anlamlar. Hayat o kadar korkun
ve o kadar tehlike dolu ki, can sknts bir kurtulu oluyor."
"Evet, ama onlarn ocuklar iin byle olmayacak. Bahse girerim. Genleri fazla
bastramazsn. Belli bir kuak byle sakin geecek ama sonra yine deiecek. Yetmi yana
gelmi eski punklar torunlaryla kulpleri datacak ve kodese tklacak. zlme Steve, onlar
tohumlar kendi ilerinde barndryorlar."
Onun hakl olmasn diledim. Bardam dikip, "Sen deilsen, kimdi peki?" diye sordum.
Benim iin - ve yle sanyorum ki, hepimiz iin- Jamie'nin lmyle punk mevsimi de kapand
ve daldk. Dnce tarzmz ve yaam tarzmz, polise gitmektense kamakt. Sulu ya da
susuz, fark etmezdi.
O yln son baharnda punk patlamas sona ermiti. Bu da normaldi. Daha ncekiler, genlik
hareketlerinin sonsuza kadar devam edeceini dnmlerdir. Biz en bandan biliyorduk.
Yarda brakanlar deil, yarda brakmadklarm iddia edenleri knyoruz.
224
Bir sre iin baka bir semte tandm ve sonunda annemlere yakn bir ev buldum. Bir
fabrikada ie girip anneme yardm ettim. Babam lrken basndaydm.
Kulpte tank olduum olayla ilgili olarak hibir zaman polise gitmeyi dnmedim. Kimseye
bu olaydan bahsetmedim. Andy'yle birka yl sonra tekrar karlatmzda bu konuda onunla
asla yz-lemedim.
Bu sessizliim igdsel bir eydi. Ama Rat Scabies'in dedii gibi, "Bir gn byyeceksin,
elinde deil."
te, yirmi yl bydkten sonra Waterloo'da bir punk toplants dzenledim ve hepsi de geldi.
"Rob onu ldrd," dedi Andy. Ve o anda doru sylediini hissettim.
"Neden?"
"Rob hibir zaman ayrntlara girmek istemedi, ben de stne gitmedim. Ama o gece Rob
kulpten ktktan sonra barda Anne ile bulutu. Ona asld, Anne de onu reddetti. Rob tekrar

kulbe dnd ve Jamie'yi kapdan karken grd - bii'rsin, Jamie ona ok kt konuurdu."
"Kavga m ettiler diyorsun?"
"Daha dorusu, Jamie onun neyin peinde olduunu tahmin etmiti ve yine pis laflar etti. Rob
da ona saldrd. Jamie zaten berbat haldeydi..." Parmaklarn kska gibi ap kapad.
"Siz yle birbirinizin boazna ne diye sarlmtnz?" "Onu Anne yznden ldrebileceimi
dndn, deil mi?" "Dorusu bir an iin bunu dnmedim deil." "Ama ldrmedim."
Andy bir sigara kard. Yznde ok ciddi ve ayn zamanda da mutlu bir ifade vard. Onu hi
bu kadar mutlu grmemitim. "Birden kafam alt. Belki de beynime oksijen gitmedii iin.
Bilmiyorum. Birden byle bir insan olmamam gerektiini dndm. Ben bir punk olmutum:
Nasl biri olmak istersem yle biri olabilirdim artk. Kendi kendime istediim ekli
verebilirdim. Kattan adam yapar gibi."
225
"Baka kim biliyor?"
"Anne bilmiyor. O byk olaslkla Jamie'yi benim ldrdm dnyordur. Geri, bu
konuda hi konumadk. Onun iin artk gemite kalan bir olay. Ve artk byle bir olay yok
sayyor." "Ne demek istiyorsun?"
"Onu daha nce hi punk kyafetiyle grdn m? O zamanlar daha ok disko ocuuydu. Onun
iin ocukken ocuk olursun, sonra byrsn ve bydn zaman ocukken olanlarn bir
nemi kalmaz. Byle dnmeseydi, bu gece asla gelmezdi." "Sadece sen ve Rob mu?" "Chaz."
Andy gld. "Dalga geiyorsun!"
"Chaz biliyordu. Rob ban'a syledii zaman o da yanmzdayd. Biliyor ama bu konuda hi
azn amad. Ama Chaz iin genliimizde olanlar birer nostaljidir. Geri, sonu yine ayn
aslnda: Gemi gerek deildir."
"Peki senin iin?" diye elimde olmadan bu kanlmaz soruyu sordum "Sen neden hi
konumadn?"
"Ne yarar olacakt? Rob iin sadece bir anszlkt." "anszlk m? Bir arkadan ldrmek
anszlk m yani?" "Elbette. Milyonlarca gen incir ekirdeini doldurmayacak eyler
yznden kavga eder. Bir insann bu yzden hayatn mahvetmesine deer mi -yani, temelde
iyi bir insansa." "Rob iyi bir insan m?"
"Yllardr onu izliyorum. Eer beni hayal krklna uratacak bir ey yapsayd, baka trl
davranabilirdim." "Rob hayatnda ne yapt ki?"
"Kendisinin olmas gereken kii olmaya alt. Daha fazlasn bekleyemezsin."
"Peki, btn bunlar bana niye anlatyorsun?
Andy baz eyleri anlamam bekler gibi durdu. "Sana sylememi
istedi."
"Rob mu? Neden?" Bu soruyu sorduum an cevabn anlamtm.
"Tanrm..."
"Evet. Bir dahaki toplantya aramzda olamayacak, korkarm" "Aman Tanrm!" Kel kafas! Ve
son pc.
226
"Bilmeni istedi nk sana yllar nce sylemek istemiti."
"Seni her zaman bir dost olarak grd o."
Yirmi yln arl, srekli bir dostluun rastgele bir tanklk gibi kald yirmi yln arl,
cierlerimi sktrd. Rob, Andy, hatta Chaz ve Anne. Bir daha olmayacak. "Andy, o gece
kulpte Jamie'nin boazn skarken birden durdun. Artk byle bir insan olmak istemediini o
anda m dnmtn?"
"Evet. Bu gece sana bir ey daha sylemek iin buradaym. Londra'ya gelmeden nce, birini
ldrmtm."
"Neden? Yani, kimi?"
Ban iki yana sallad. "Ne fark eder? Annemin bir arkadayd
Konu u. Sana bu srrm Rob ile ayn sebepten dolay ayorum." Eilip gzlerimin iine bakt.
"Anlyor musun?"
"Evet, elbette."

"Gzel. Bir gn gelip ailemle tanman isterim."


"Tabii, bunu ben de isterim."
"Karm hi tanmadn. Kk kzm da." Gld. "u ev elimdeki avucumdaki her eyi bitirdi.
Nasl yaadm hi grmedin ama grmeni istiyorum nk ok iyi yayorum."
"Punk rock kurtarma ekibi!"
Ban sallayarak bir sigara daha yakt. "yle dnmek istiyorsan yle dn. Kurtarma fikrin
iin bir ey diyemeyeceim. Ben bir sendika temsilcisiyim. Syledim mi, bilmiyorum. Geen
Noel'de bir grev yrttm. Hastanedeki acil servis yataklarnn saysn azaltmak istiyorlard."
"Sonu ne oldu?"
"Kazandk. Gzmz dnmt, fkeliydik ve korkusuzduk. Karmzda duramadlar ve
kazandk. Ne yaptmz anlyor musun, Steve?"
Anlyorum. "Zplayp duruyordunuz."
"Bildin, Steve dostum! Pogo yapyorduk. Onlarn prl prl ayakkablarna basyorduk,
kulaklarnn dibinde baryorduk ve sava boyalarmzla onlar artyorduk. Aslnda,
hayatmz buna bal olsa bile, aramzdakilerden yars pogo yapamayacak durumdayd zira
kimimizin bacaklar artk romatizma olmu, bazlarmz da pogo
227
dansn bilemeyecek kadar genti. Ama bizler punk olarak bu sava kazandk."
Size punk rock hakknda bakn ne anlatacam. ok lgn birka hafta boyunca genler mzie
hakim oldu. dnyas, medya -hi kimse bir ey yapamyordu. Ama abuk toparlanp dzeni
saladlar. Ve bundan ders aldlar -bir daha ilerin kontrolden kmasna asla izin vermemeyi
rendiler.
Onlar bizden ok ey rendi; ama biz de onlardan ok ey rendik.
O zamanlar slogan uydu: "Gelecek yok". Bunu anlamam mrmn yarsn ald. Gelecek
hibir zaman gelmez. Gemi de hibir zaman gitmez. Bu arada nemli olan nasl dans
ettiindir -ite bunun iin dans edersin. Ve bunu anladn gn punk olursun.
Biz hl buradayz -eski punk rock dneminden kalanlar. Artk zincirlerle, engelli inelerle
uramyoruz. Ama bizi grdnz an tanyacaksnz. Biz zp zp zplayanlarz.
228
DANS ONUN HAYATIYDI
J
b
n
JC
u
t
z
u
Yoksul bir lkeydi.
Seyahat gemisi Fiesta Grande'nin yolcularn rhtmdan alan otobs, sk ormanlarla kapl
dalarn kenarndan kt yollarda sarsla sarsla ilerliyordu. Gri renkli khne otobsn ii ok
scakt. Pencerelerin vasistaslar akt ama bu ancak dardaki scak ve nemli rzgarn ieri
girmesine yaryordu. Pencerelerin daha geni alt kanatlarn anca da, toz topraktan otobsn
iinde nefes alnmyordu. Bir yandan, otobs ofr spanyol aksanyla konutuu
ngilizce'siyle uyarlar yapyordu. Bazen tekerleklerle yerden srayan ta paralarnn
dalardan sekerek kurun gibi yolcularn plak kollarna bacaklarna, hatta yzlerine
arptn ve dikkat etmeleri gerektiini sylyordu.
"Kurun mu!" dedi Aggie Armright yannda oturan Mary Beth'e. "Biraz abartyor galiba!"
"ok romantik bir lke!" dedi Mary Beth. "Abartmak da romantizmin bir parasdr."
Aggie yakn arkada ve meslekta Mary Beth'e yan yan bakt ve glmseyerek, "Sen de
romantiin tekisin!" dedi.
Beth de glmsedi. "Hem de uslanmaz bir romantik."
Arjantin'den sonra tangonun yayld bu lkede romantik olmamak mmkn myd?
Buralarda tango artk bir turizm haline gelmiti.
229
ki retmen arkada ayn yataydlar ama Mary Beth daha gen grnyordu. Aggie uzun
burnuyla ve enesiyle sska bir kadnd. Mary Beth'in ise, kalp biimindeki yz insana gven
veriyor ve onun cmert ruhunu yanstyordu. Aggie'nin gzleri koyu renkti ve ksk, sinsi
baklar vard. Mary Beth'in iri gzleri ise, tatl bir mavi tonundayd. Krk be yama gelmi ve

yirmi yldr yoksul semtlerde orta okullarda geen meslek hayatndan hayal krklna uram
bir kadnd aslnda; ama kendisine ayn ekilde glmseyecek bir insan arayndan da
vazgememiti.
"Pis bir evin pis bahesini sprmek de ne oluyor?" dedi Aggie otobs ykk dkk evlerin
olduu bir yerden geerlerken. iek baskl elbisesiyle iman bir kadn byk bir gayretle,
elinde uzun sapl bir al sprgesi, verandasnn nndeki toprak yolu spryordu.
"Gurur olsa gerek." Mary Beth de o tarafa bakt. Evin tenekeden damna, ie kapaklarnn
mantarlar denmiti. Yamur szntsna kar bir tr izolasyon. Baz evlerin nnde,
gneten atlam kuru topraa oturmu, bo bo geen otobse bakan ocuklar grd. Beyaz
sal yal bir adam, piposunu tttrmekle meguld. Tangrtlarla kapsnn nnden geen
otobse bakmyordu bile.
"Bu insanlarn gzlerinde en ufak bir umut bile kalmam, nerede gurur," dedi Aggie.
"Sprgeli kadn unutma."
Otobs bir viraj dnerken, raflardaki paket ve antalar yerlere devrildi. Kucanda allardan
ustaca yaplm bir kafes iinde tavuuyla seyahat eden bir adam da koltuundan yere dt.
Tavuun tyleri camdan dar uarak toz topran arasna kart.
Mary Beth kimsenin adama yardm etmeye yeltenmediine dikkat etti. Adam zar zor dorulup
kafesiyle birlikte tekrar koltuuna oturdu.
"Yoksul olduklar kadar da zalimler" dedi Aggie.
"Son durak! Finalmantel" diye otobs ofr bard. "Buenos amigos, son duraa geliyoruz."
Aggie tiksintiyle, "Nihayet," diye mrldand.
uEl hotel, amigosV
Otobs macerasndan sonra Mary Beth'in fazla bir beklentisi kalmamt ama otel, ofrn
gsterdii heyecana deecek kadar iyiy230
di. Otobs nce kaygan bir asfalt yola girdi ve palmiyelerle evrili uzun bir patikann sonunda
tslaya tslaya fren yaparak otel giriindeki beyaz verandann nnde durdu. Akordeon kaplar
kendiliinden ald.
"Hotel Hermosol" Ter iinde kalm bir halde ofr son bir anons yapt. Yolcular otobsten
inerken .ou ofre bahi brakyordu. Adam otobsn kapsnda durmu, kafa sallayarak
yolculara glm-syordu. Aggie adamn gzlerinin iine bakarak yanndan geip gitti. Mary
Beth hem kendi hem de arkada iin bolca bir bahi verince, ofr az kulaklarna vararak
kafasn daha iddetle sallamaya balad. Az tede dalgal siyah sal ve siyah gzl,
otuzlarnda bir adam Mary Beth'i glmseyerek onaylad. Mary Beth onu rhtmda grmt.
Boa greilerine benziyor, ya da tangoculara, diye geirdi iinden.
Mary Beth'in bu lkeye gelmesinin tek sebebi tangoydu. Aggie gemiye binip buradan ayrlacak
ama o kalp sonradan uakla gemiye Venezuela'da yetiecekti.
ki yl nce emekliye ayrldktan sonra tango derslerine giderek biraz evresini geniletmek
istemiti. Her zaman ekingen, iine kapank bir insan olmutu ama artk biraz deimenin
zaman gelmiti. Kabuundan kmas gerekiyordu.
Tangoyu kolay rendi ve iyi rendi. retmeni David onun ok doal olduunu sylemiti.
David'le yarmalara katlp dller kazanmlard. Mary Beth yirmi yllk retmenlik
hayatnda hibir ey kazanamamt. Artk en sevdii ey tangoydu. Bu dansta erkek salam
admlarla kadn ynlendiriyor, kadn da onun bu kararl admlarn izliyordu. Mary Beth
nceleri TANGO szcyle admlarn hesaplayarak tam "G" harfinde saa bir adm atyor ve
"O" harfinde dier ayan onun yanna getiriyordu. Zamanla buna gerek kalmadan ba ve
vcut hareketlerinde ustalat. Partneri artk onu kol ya da omuz hareketleriyle deil, tm
vcuduyla ynlendiriyordu. Bazen sa bacan Mary Beth'in bacaklarnn arasna koyarak onu
geri geri ekiyor ve mkemmel dnlerle onu kendine yakn-latrp uzaklatryor, son
figrde vcutlar tekrar birleiyor ve btnleiyordu.
Romantik bir danst ama parayla tuttuu bir partnerle yapa231
bildii bir danst; stelik David bir arkadann kocasyd. Para ve romantizm birbiriyle hi

uymuyordu.
Ancak, Mary Beth tangoya fena halde tutulmutu. Bu konuyla ilgili ok ey okudu ve aratrd.
Buralarda baz insanlar iin neredeyse bir din haline geldiini, yoksul bir lkede insanlarn
hayatnn tango olduunu rendi. Bu yoksul lkede Mary Beth bu romantik dansn
zenginliklerini kefedip bol bol tango yapacakt.
Valizleri arabalara yklenip tanrken, Mary Beth ve Aggie mermer salondaki resepsiyon
masasnda kaytlarn yaptrdlar ve drdnc kattaki odalarna ktlar.
Aggie tuvaletleri kontrol ederken, Mary Beth perdeleri ardna kadar at.
Otelin bahesine hayran kalmt. Palmiyeler arasnda kvrla kv-rla uzanan patikalar, yeil
alanlar ve ieklerle manzara ok ho grnyordu. Palmiye aalarnn gvdeleri beyaza
boyanmt. Bahede bir bar ve restoranla hasr bir kameriye altnda bir de dans pisti vard.
Kyya doru hasr daml kk evler uzanyordu ve masmavi gle alan kk bir iskele
vard. Teknelerin bal durduu iskelede, Mary Beth beyaz takm elbiseli bir adamla uzun
elbiseli bir kadnn bir kaya bindiini grd.
"Arkadamz m gzlyordun?"
Aggie'nin ne demek istediini nce anlayamad ama sonra rhtmda grdkleri uzun boylu
adam hatrlad. Ellerini kalalarna dayam, hareketsiz bir ekilde duruyor ve gl
seyrediyordu. Ensesinde uzunca braklm salar rzgardan dalmt. Beyaz ksa kollu
gmleinden yank teni ve kaslar grlyordu.
"Nefis, deil mi?" dedi Aggie.
"Gl, evet."
"nsan burada boulsa gam yemez."
"Sen u yars su dolu barda hep ktmserlikle yorumluyor-sun," diye Mary Beth ban
sallad.
"Bir bardak suda boulmaktan bahsetmiyorum."
"ok bilgece. Hadi eyalarmz yerletirip bara inelim. Ben egzotik bir iki bardanda
boulmak istiyorum. inde emsiyesi de olsun."
232
O gece bahedeki kameriyeli salonda dans vard. Renkli kat fenerler etrafa tatl bir loluk
vermiti. Orkestra hafif bir Latin mzii alyordu. Kimi otel mterileri ak bfeden
yemeklerini alyor, birka ift pistin bir kenarnda rumba yapyordu.
Mary Beth o akam, St. Thomas'tan satn ald ak mavi elbisesini giymiti. Boynunda beyaz
deniz kabuklarndan bir kolye ve ayanda da beyaz, yksek topuklu ayakkablar vard. Aggie
koyu renk bir pantolon zerine kolsuz ipek bir bluz giymiti. Mary Beth genellikle, erkeklerin
ona yanamasn engellemek iin annesinin alyansn takard, ama o gece yz antasna
atmt.
ki arkada karides kokteyllerini yiyip bitirdiinde, pist kalaba-lklamt. Haki rengi pantolon
ve zerinde rengarenk bir tropikal gmlek giymi tombulca bir adam onlarn masasna doru
yaklat. Mary Beth soluunu tutup beklerken, adam Aggie'yi dansa kaldrd ve Mary Beth
akn baklarla arkadann glmseyerek bu teklifi kabul ettiini grd. Pistte onlarn
fokstrot yapn izlerken kulann dibinde bir ses duydu.
"Az sonra dans srdremeyecekleri kadar hzl paralar balayacak." Mary Beth ban
kaldrd ve gen adam grd. Krem rengi takm elbisesinin iine uuk mavi bir gmlek giymi
ve bir ton koyu renkte bir kravat takmt. Adam ona elini uzatt.
Mary Beth arm ve donup kalmt. "Beni dansa m kaldryorsunuz?"
"Elbette," diye glmsedi adam. "Dier erkekler size yaklamaya ekiniyor."
Mary Beth bunun zerine bir kahkaha atarak kalkt.
Adam onun elinden tutup piste gtrd ve hemen onu usta hareketlerle idare ederek dansa
balad. Mary Beth onun ok iyi dans ettiini anlad. Adam saygl bir mesafede kollarn
gergin tutarak ondan uzak duruyordu.
"ok gzel dans ediyorsunuz," dedi Mary Beth'e.
"Ders aldm. Siz de ok iyi dans ediyorsunuz. Ders aldnz m?"
Adam bembeyaz dilerini gstererek gld. Mary Beth onu k dergilerdeki mankenlere

benzetti.
233
"Bu lkede herkes dans etmeyi bilir," dedi adam.
"Tangoyu mu?"
"zellikle, tangoyu."
Adam biraz daha geni admlarla onu pistin kenarna doru ynlendirdi. Mary Beth kolaylkla
ona uyum salyordu. Aggie ile tombulca adamn yanlarndan getiklerini fark etti. Aggie'nin
mimii onu gldrmt.
Adam hafif bir spanyol aksanyla, "Dans etmeyi seviyorsunuz," dedi. O kadar iyi dans
ediyordu ki, bir yandan rahata sohbet edebiliyorlard.
"Hem de ok," dedi Mary Beth. Aslnda o anda yaptklar dans deil de, tangoyu dnerek
byle demiti. Erkein kadna hakim olduu bu romantik dans kadn ylesine alp
gtryordu ki... tabii, bu biraz erkee gven duymakla da ilgiliydi.
"Adm Enrico." Adam ok hafif ama erkeksi bir koku srmt.
"Mary Beth Adams."
"Tatil yapan bir Amerikal?"
"Bunu tahmin etmek o kadar zor olmasa gerek."
"Arkadanzn Amerikal olduunu tahmin etmek kolay da, sizi Fransz sanmtm. Buraya ok
Fransz turist gelir."
"ok gzel bir lke."
"Fransa m?"
"Hayr, sizin lkeniz. Buras."
Adam ciddileerek ban sallad. Nemli gibi duran simsiyah gzleri vard. "Yer yer ok
gzeldir."
"Bunu hznlenerek sylediniz?"
"Bu lkeye bir yararm olsun istiyorum ve bu yzden niversiteye gidiyorum. Mhendis
olmay istiyorum. Bunun iin biraz yal grnebilirim ama Barbados'taki amcamdan bir
miras kaldnda, okumaya baladm. Bu mirasn bakalarna da yararnn olmasn istedim."
"Hi de yal grnmyorsunuz. Ancak, otuzlarnda olmalsnz."
"Sizin gibi. ou Amerikal gibi siz de meslek sahibi kadnlardansnz, deil mi?"
"Evet, retmenim." Mary Beth ya konusunda bir dzeltme yapmay gereksiz buldu.
234
"Bakn grdnz m? Ortak bir tarafmz kt. Siz de bakalarna yararl olabileceiniz bir
meslek semisiniz."
"Sanrm, bu doru." Mary Beth artk emekli olduundan hi bahsetmedi.
Mzik bitti ve adam bir adm gerileyerek ona yol verdi. Elini tuttuunda Mary Beth'in
boazna bir yumru tkanmt sanki. Birlikte masaya doru yrdler. Daha yar yoldayken,
bir tango balad.
Mary Beth buna kar koyamamt. Duralad ve adama piste geri dnmeyi istediini
hissettirdi.
Adam bunu anlamt -her zaman bir kadnn isteklerini anlayabilecek bir erkekti. Mary Beth'i
tekrar piste dndrd ve yine mesafeli bir ekilde tutarak tango admlarna balad.
Mkemmel bir tangocuydu. Kayar admlarla hemen onu pistin bir ucundan dierine
ynlendirerek duruma hakim olmutu. Uygun yerlerde onu dndryor, Mary Beth de
kusursuz bir ekilde ona uyum salyordu. Sadece adamn onu biraz daha yaknna ekmesini
istiyordu. Yan taraflarnda spanyol olduunu tahmin ettii bir kadnla adamn dansna gz
att. Kadnn tek bacan iyice kaldrarak adamn kalasna doladn grd. Birbirlerine
smsk sarlmlard. ok seksi, diye dnd Mary Beth. Tango yalnzca sevginin bir ifadesi
deildi; ayn zamanda da, seksin bir ifadesiydi. Tmyle yaamn kendisiydi. Mary Beth bu
dansn saysz tutkunlarndan biriydi.
"ey... mzik bitti..." diyordu adam.
Mary Beth durup evresine baknd. Dier iftler pisti terk ediyordu.
O srada orkestra biraz daha hzl bir para almaya balad. Bu genleri piste eken bir

mzikti. Karlkl durup, birbirlerine demeden, vcut hareketleri yaparak dans etmeye
hevesli genler... vcutlar birbirine demeden, diye dnd Mary Beth, sanki hastalkllarm gibi.
Masaya otururken, adamn onlara katlmasn arzu ediyordu. Adam yine onun iinden
geenleri anlamt ama elinden bir ey gelmeyeceini ifade etmeye alr gibi, "zr dilerim,
ama gitmem gerekiyor," diye aklad. "Yarn sabah bir i randevum var."
"renci olduunuzu sanmtm."
235
"Her ikisi de. Kk bir arap ii. thalat yapyorum^Bakmam gereken iki ocuum var."
Mary Beth bandan kaynar sular dkldn hissetti.
Ne diye bunu syledin ki? Ne gerek vard? "Evli misiniz?" Hi dnmeden soruvermiti.
Enrico'nun yzndeki glmseme iyice yaylrken, baklarnda yine hzn vard. "Karm
yl nce bir uak kazasnda ld. zel bir uakt. Amcamn ua. Kendisi de, kazadan sonra
sadece bir hafta yaayabildi."
"zr dilerim... bu kadar zel bir soru sormamam gerekirdi."
"Dncelerinizi aka ifade eden bir insansnz. Bu gzel bir ey. Umarm tekrar grrz."
Hafife eilerek Mary Beth'in elini pt. Evet, elini pt.
Mary Beth dili tutulmu vaziyette adamn arkasndan bakakal-mt. Pistte dans eden iftler
arasndan zarif bir ekilde geti ve merdivenlerden baheye inerek allarn arasnda gzden
kayboldu.
"Mthi bir tip!" dedi Aggie.
"Nefis tango yapyor."
"O mu? Ben Lonnie'yi kastetmitim."
Mary Beth arkadana dnerek yanndaki tombulca adam grd. Adamn surat bir domuzu
andryordu ama Mary Beth'e elini uzatrken ok tatl bir ekilde glmsedi.
"Lonnie Evans. Indiana'dan."
"Mary Beth Adams." Adamn terli avucunu skt.
"Evansville'den," diye Aggie araya girdi. "Evansville'den Evans! ster inan ister inanma!"
Mary Beth buna pekala inanmt.
Ertesi sabah ayn gemi turuyla gelen grup Diablo Madre kasabasna gidiyordu. Kasaba otelin
arka tarafnda dalarn tepesinde bir yerdi. Bu kez bindikleri otobs gayet ferah ve rahatt;
ayrca klimalyd. Mary Beth cam kenarna oturmu, balta girmemi ormanlar izliyordu.
Yukar doru ilerledike yol daha keskin virajlarla devam ediyordu. Tek tk iftliklerin
grld bu ykseklikte artk or236
man grnmez olmutu. Tehlikeli fakat bir o kadar da gzel bu vahi ormanlarn yerini plak
ve kayalk bir arazi almt. Bu kra topraklara uyum salayamayanlar iin yenilgi ve
yoksulluk kanlmazd. Mary Beth retmenlik yllarnda byle genler grmt. Avlananlar
ve av olanlar. Doann kanunu byleydi.
"Diablo Madre, ya da eytann Annesi adl bu kasaba bir zamanlar gm madenleri olan
zengin bir yerleim yeriydi. Amerika'da Tombstone gibi." ofr ayn zamanda rehberlik
yaparak, nndeki mikrofondan bilgi veriyordu. "Sonra madenler tkendi ve kasaba da yok
oldu. Burann halk imdi mobilya ve seramik yapyor, bir ksm da iftilikle urayor ama
topran ok verimli olduu sylenemez."
Otobs durdu ve kaplar ald.
Carlos, "Yarm saat buradayz," dedi. "evreyi gezip birka hediyelik eya satn alabilirsiniz.
Yalnz, ocuklara dikkat edin. inde gm olduunu iddia ettikleri adi talar size satmaya
alacaklardr. Bir tanesinden alrsnz hepsi banza r. "
"Milyarder olup ie yaramaz ta paralar almaktan gocunmaya-caksan ne ala," dedi. Aggie ve
Mary Beth'e ocuklar iaret etti. Mary Beth o taraf baktnda, yamalardan aa koarak
gelen ocuklar grd. Hepsi sska, bakmsz ve stleri balar yrtk prtkt. Kimisi bararak
ellerindeki talar gsteriyor, kimisi de sadece glms-yordu.
Mary Beth ile Aggie otobsten indiklerinde, evrelerini sarmlard bile. Ellerinde tuttuklar

talarn bazlar gerekten de gnete l l parlyordu. Mary Beth bu ackl sahneye


dayanamad ve czdann kard.
Ama az tedeki bir adam ondan nce davranp ikin czdanndan sekiz tane kat dolar
kararak bir ta ald. Btn ocuklar bir anda bana toplanmt. Adamla yanndaki kadn
panie kaplarak gerilediler. Ama ocuklar srarla zerlerine yryordu. A kurtlar gibi
dilerini gstererek adamla karsn keye kstrmaya alyorlard. Adam czdanndan bir
dolar daha karp onlara doru frlatt. Bu ie yaramt. ocuklar havada uan paray
yakalamak iin aralarnda itiirken, kadnla adam oradan uzaklat. On yalarnda bir olan
paray kapmt. Ama bir kz ocuu stne saldrarak o237
lann gzn trmalad ve paray elinden kapt. Bir baka olan kzn salarna yapt ve
dilerini eline geirip kzn elini kanatana kadar srd. Kz aresiz paray brakt.
"Vamoose! Pronto!" diye Carlos onlara doru bararak kaln deri kemerini belinden karp
ikiye katlad ve yere vurarak aklatt. ocuklar gerileyerek sindiler ama gzleri yolcularn
zerindeydi. Paray son olarak kapan ocuk bir dolarlk banknotu yrtk pantolonunun cebine
soktu.
"Artk sizi rahatsz etmezler," dedi Carlos yolculara. "Ama yine de dikkat edin. Cuidadol Bunlar
gerekten ok yoksuldur ve a gzldr."
"ok ac," dedi Mary Beth. evredeki derme atma evlere bakarak. Bir yamacn dibinde terk
edilmi bir maden ocann giriine tahtalar aklmt. Tepeye doru dar bir patika boyunca
dier kapal ocaklar grlyordu. En tepede hibir yeilliin grnmedii bir yerde inekler ve
keiler otlanyordu.
"Burada gzel seramik biblolar, deri antalar ve sandaletler alabilirsiniz," diye Carlos aklad.
Aggie ve bir grup turist tepeye trmanmak istemiti. Mary Beth bu grdklerinden fazlasyla
etkilenmiti ve scaktan da epeyce rahatsz olmutu. Otobse dnmeyi tercih etti.
Otobsn motoru alyordu ve klima akt. Camdan dar bakarken, lahana tarlasna
benzeyen bir tarlada alan bir adam grd. Az tede bir tahta tabureye oturmu bir kadn
kucandaki bebei emziriyordu. Kadnla gz gze geldiler. Mary Beth ban evirdi.
Ertesi gn Aggie ile Mary Beth vedalatlar, sonra Mary Beth khne bir Volkwagen taksi bulup
rhtma giderek Fiesta Grande limandan karken yetiip arkadana el sallad. Gemi gzden
kaybolana kadar arkasndan bakt. Mary Beth hi ummad bir ekilde yalnzlk duygusuna
kapld. Palmiyelerin glgesinde onu bekleyen taksiye doru yrrken morali epeyce
bozulmutu.
O gn sadece yzd ve yemek yedi. Akama doru odasnn balkonundan gnein batn
seyretti ve ikinci Margarita'sm ierek aadan gelen mzik sesiyle uyuyakald.
Ertesi sabah bu moral bozukluundan syrlmas gerektiini d238
nerek havuza gitti, bol bol yzdkten sonra lende havuzun bfesinde yemeini yerken
gln zerinde uuan ve suya dalp balk avlamaya alan martlar seyretti.
leden sonra can skc bir kitapla oyalanmaya alt, sonra kitab brakp kasabaya indi ve
akam otele dnd.
Akam yemeini bitirip odasna karken hava epeyce kararmt. Kameriyenin oradan mzik
sesi geliyordu. Bir an duralad. Ancak btn gn dolamaktan tabanlar armt. Buraya
elenmeye geldin ama.
Yorgun olmasna ramen odasna kp bir du ald ve mavi elbisesiyle beyaz topuklu
ayakkablarn giydi. Yirmi birinci doum gnnde kendi kendine ald yakut yzn takt
ve annesinin alyansn yine antasna koydu. Bu kk gece antasn dans ederken kemerine
takp rahata tayabiliyordu.
Aa indiinde, pistte insanlar dans ediyordu. Renkli fenerlerin lo nda esrarengiz gln
sular karam, masalara konmu beyaz ieklerin kokusu etraf sarmt. Glden esen hafif bir
rzgarla aalarn yapraklarnn hrts duyuluyordu.
"Ben de henz gitmemi olacanz umuyordum."
Mary Beth boazna tkanan yumrudan kurtulmaya alarak, "Oh, ben de sizin burada

olduunuza sevindim," dedi ama heyecanlanmt.


Enrico da ona glmserken ayn ekilde heyecanlyd.
Mzik durdu ve pisttekiler birbirlerini alklarken bir tango balad.
Enrico ban eerek ona bakt ve elini uzatt.
Mary Beth buralara bunun iin gelmemi miydi? Tereddt etmenin bir anlam yoktu.
Soluunu brakt ve Enrico'ya bakp glmsedi. Elini elinin zerine koydu. Enrico kibarca onu
piste doru gtrd.
Bu kez, Enrico hemen onu kendine ekerek yakn bir ekilde dans etmeye balad. Vcudunu
ona yaslam daha farkl ve karmak admlarla onu ynlendirirken, Mary Beth, Enrico'ya
uyum salayabildii iin ok mutluydu. Arjantin rock mzii, milonga ve yine spanyol
mziiyle swing yaptlar. Vcut ve dans diliyle mkemmel anlamlard.
239
"inizi hallettiniz mi?" diye sordu Mary Beth. Ona sonsuz gvenmiti. Etrafna bakmadan,
birilerine arpmaktan ya da dmekten korkmakszm ona kendini teslim etmiti.
" mi?"
"arap ii..."
"Ah, evet. Yeni gelen zmlerin kalite kontroln yapmam gerekiyordu. Zamannda
preslenmesi ok nemlidir ama u anda nemli olan sadece sensin."
Enrico onu biraz daha kendine doru ekti. Mary Beth'i dndrrken, kasl bacann onun
bacaklar arasna doru iterek belinden de eliyle onu kavramt. ok gzel dans ediyordu
gerekten de. David kadar usta deildi belki ama Mary Beth, Enrico ile dans etmeyi tercih
ettiini dnd.
Mzik bittiinde Mary Beth'in kulaklarnda hl notalar yanklanyordu.
"Gln kenarnda biraz yrmek ister misin?"
"Elbette." Mary Beth'in kalbi, kafesinden kmaya alarak kanatlarn rpan bir ku gibi
atyordu.
"Korkuyor musun?"
"Yok canm," diye yalan att.
Enrico glerek ona bakt ve Mary Beth'e sarlp onu tekrar brakt. Elini tutarak yere brakt
kaba kumatan srt antasn ald ve mzii geride brakarak yrmeye baladlar. Orkestra bir
rumba almaya balamt.
Gl kenarndaki akll yolda ve biraz tedeki imlerin zerinde dolaan baka iftler de vard.
Mary Beth ne konuacan bilmiyordu. "ocuklarn grdn m?"
"Hayr, yarn eve dnnce onlar grebileceim. Onlardan ok uzak kalyorum." Yine
hznlenmiti.
"Anlyorum." Mary Beth'in rencilerinden baka oluu ocuu ve ailesi olmamt aslnda.
"Bu kadar sinirli olmana gerek yok," dedi Enrico tatl bir sesle. Biraz da alayc bir ses tonu
vard. Durup ona sarld ve dudaklarndan hafife pt. "Biraz sinirin geti mi?"
"Hi de gemedi," diyerek Mary Beth ban onun gsne yaslad. Onun kalp atlarn
duyuyor, hissediyordu.
240
"Hl otelde kalyorsun, deil mi?"
Acaba geceyi onun odasnda m geirmelerini teklif edecekti? "Tabii." Enrico onun elini tuttu
ve tekrar yrmeye baladlar. "Neden sordun?"
"u kayklar... otel mterilerine verilen hizmetlere dahil."
Mary Beth ay nda iskeleye balanm kayklara bakt. Krekleriyle birlikte hafif hafif
salnarak onlar da dans ediyor gibiydi.
"Glde dolaabiliriz," dedi Enrico. "Gl ok sakindir ve mzik uzaktan uzaa yanklanarak
aklardan duyulur."
"ok ho. Cennet gibi."
"Belki de cennet ve cehennem gerekten de bu dnyadadr."
Kayklarn bal olduu iskeleye doru dik basamaklardan inmeye baladlar. Enrico onun
kaya binmesine yardm etti ve rahata, gvenli bir yere oturttu. Sonra antasn kaya

atarak halatlar zd, Mary Beth'in karsna oturup krekleri ekmeye balad.
Dans ederken olduu gibi, uyumlu hareketlerle ve rahatlkla krekleri ekiyordu. Karanlk
sularn zerinde kayarcasma alyorlard. Mary Beth uzun sredir dn kurduu bir an
yayordu.
Bir ara gln ortasna doru gittiklerini sand ama Enrico tekrar kyya doru dnd.
Mary Beth yzn tatl tatl okayan rzgara vererek, arkasna yasland. Enrico ona arap ithal
ettiini sylememi miydi? Birden aklna takld. zmlerin kalite kontrol ve preslenmesiyle
ne ilgisi vard?
"Burann halk bu gle klar Gl der," dedi glmseyerek. "Pek orijinal bir isim deil belki
ama samimi ve doru."
"Eminim yledir."
"Samimi yani?"
"Elbette."
Gln kysna kadar inen balta girmemi vahi ormanlarn olduu tarafa yaklamlard. Mary
Beth'in hayatnda grmedii kadar uzun aalar ve kaim asmalarla ok sk bir bitki rts
vard ve her taraf kapkaranlkt.
Enrico krekleri brakt. Mary Beth kayn salnyla kyya vuran sularn sesini duyuyordu.
Enrico beyaz ceketini karrken, Mary
241
Beth onu omuzlarna koyacan hayal etti, ama o ceketini zenle katlayp kayn n tarafna
koydu.
Sonra Mary Beth'in yanma yaklat. nnde tek dizinin zerine km bir halde, "Umarm
benimle bu geziye ktn iin piman deilsindir," dedi. Elini uzatt ve enesini okamaya
balad. "stemediin hibir ey yapacak deilim."
Mary Beth'in yine kalbi yerinden kacakm gibi atmaya balamt. "Sana inanyorum."
Enrico glmseyerek onun burnunun ucuna dokundu. "Ve de bana gveniyor musun?"
"Evet, gveniyorum."
Enrico ona iyice yaklat ve pmeye baladlar. Mary Beth onun dilini ve dilerini aznn
iinde hissediyordu.
Birbirlerinden ayrlrlarken, "Enrico," diye mrldand.
Boazna giren bak bir buz paras gibi ve ardndan da bir ate paras gibi geldi. Bir soluk
almaya alt ama azndan sadece alevler kyordu sanki. Enrico zgn baklarla onu
izliyordu. ok garip bir ekilde sakindi. Mary Beth yldzlarn yava yava karardn fark
ediyordu. Enrico onu kayn kenarna doru itti ve bayla omuzlar suya deecek ekilde onu
yatrd.
Amerikal kadnn boazndan akan oluk oluk kan biraz durulana kadar Enrico onu ylece
suya tuttu. Sonra antasndan kard siyah naylon bir kuma parasnn zerine yatrd ve
ie koyuldu. Gm bilezik kolayca kadnn bileinden kmt neyse ki. Boynundaki inci
kolyeyi de ekerek kard. ncileri avucuna alarak suya elini soktu ve kanlar temizleyip
incileri gmleinin cebine att. Yakut yzk kadnn parmandan kmyordu. Dolaysyla,
parmann zerindeki et tabakasn keserek yz kard. Ba parmayla ve iaret
parmayla kadnn kenetlenmi azn zorla ap tane altn dolguyu da dii aletleriyle
skt.
ehirdeki mcevherciye incileri, yakut yz ve gm bilezii satabilirdi. Altn eritip
pazaryerinde para karl dei toku yapabilirdi. Uzun ve keskin bir makasla kadnn
salarn mmkn olduunca dipten kazd. Salar da kyde turistlere hediyelik eya olarak
yaptklar bebekler iin kyllere satabilirdi. Elindeki bakla ince ince uraarak kadnn
gs derisini kazd. Ylan bal derisi
242
gibi, bu ince deri mcevher ya da ttn keseleri yapmak iin kullanlabiliyordu. Boazndan
ince bir iple bzerek, bu da k bir hediyelik eya olacakt. Kadnn ilemeli gece antasn ap
birka Amerikan dolar ve bir yzk daha buldu. Sade, altn bir yzkt. Odasnda brakmaya
korkmu olmal, diye dnd. Enrico bu yzn zerindeki yazlar sildirip onu kars

Hortensia'ya hediye edebilirdi.


Kadnn cesedini naylon torbaya koyup, iine kendi antasnda tad birka ta parasn da
att. Torbay kayn kenarna iterek suya yuvarlad. Ar torba dibe kecekti. Timsahlar
cesedi paralayp yiyecek ya da torba akntyla elalelere kadar srklenerek yarm mil sonra
denize kavuan sularla okyanusta yok olup gidecekti.
Enrico antasndan kard teneke bir marapayla tekneye bulaan kanlar temizledi ve beyaz
ceketini giyerek kyya doru krek ekmeye balad.
Gln kenarnda dolaan iftler onun kay az nce ald yere getirip baladn fark
etmemilerdi bile.
. Srt antasn kayktan alp otele doru yrd ve lobiden geerek gecenin lk havasna kt.
Son derece soukkanl ve sakindi. Lobiden geerken bir kadn ona glmsemiti. O da kadna
glmsedi.
Srt antas srtnda, Enrico, kyne doru giden da yoluna sapt. Kars ve ocuklar onu
bekliyordu. Bu yaptndan gurur duymuyordu belki ama utan da duymuyordu.
Buras yoksul bir lkeydi.
Ve tango o kadnn hayatyd.
243
KATKIDA BULUNAN YAZARLARIN BYOGRAFLER
Trevanian ok eitli konular ve tarzlarla en ok satan yazarlar arasnda, her yaptnda ayr bir
janr seerek deiik bir "ses" getirmitir. Son roman Incident at Twenty-Mile (Yirminci
Mil)'de Vahi Bat'nn diye bilinen janrn stn bir rneini yaratmtr. Treva-nian'n ksa
ykleri Yale Literary Magazine, Harper's, Playboy ve Antioch Review ile pek ok aylk dergide
km, son olarak da kk hikyeleri St. Martin's Yaynevi tarafndan Kentte Scak Gece
adyla baslmtr.*
Andrew Kennedy edebi yaptlarnn dnda, bir kiilik analizi olan Theory of Eight
(www.theoryofeight.com) sisteminin ve Tao etkisinde oyunlardan Fare ve Dragon Oyunu'nun
yaratcsdr. Tao ile ilgili evirileri vardr. Halen ailesiyle Pireneler'de bir iftlikte
yaamaktadr.
Carol Nelson Douglas, eski bir gazeteci, krk akn roman ve iki dedektif dizisiyle dller
kazanm bir yazardr. Good Night, Mr. Holmes (yi Geceler, Bay Holmes) ile Sherlock
Holmes' aan bir kadn dedektif yaratm ve New York Times tarafndan Yln Kitab seilen
yaptnda dedektif irene Adler Amerikan 'primadonna's olmutur. Ayrca, Cat in a Leopard
Spot ve Cat in a Midnight Choir gece yars kedi ykleri ise tarzndaki son iki yksdr.
Yayncs Forge Books ile birlikte 1996 ylndan bu yana imza gnleri dzenleyerek sokak
kedilerine ev bulma kampanyalar yrtmtr. Kendisi de sokak kedileri (bazen de sokak
kpekleri) ve eski giysi toplar. Kocas Sam ile Fort Worth Teksas'ta yaamaktadr.
* Trcvanian'm dier yaptlar Trkiye'de E Yaynlar tarafndan yaymlanmtr.
244
Henry Slesar 1950 sonlar ve 1960 balarnda dergilerde kan ykleriyle nl olmutur. Bu
kaln dergilerin son dnemlerinde en iyi yaptlarn vermi ve cinayet romanlarndan bir
koleksiyonuyla Amerikan Cinayet Romanlar Edgar Allan Poe dln almtr (1960). Ayrca,
1977'de bir TV dizisi ile daha nceki yllarda gndz dizilerinden biriyle Emmy dl almtr.
Alfred Hitchcock Sunar ve Alacakaranlk Kua gibi TV programlar iin pek ok TV dizisi
yazmtr.
The Edge of the Night adyla yllarca sren bir dizinin de ba yazar olarak yllarca almtr.
Brendan DuBois ksa ykleri ve romanlaryla dller alm bir yazardr. Ksa ykleri
Playboy, Ellery Queen's Mystery Magazine, Alfred Hitchcok's Mystery Magazine, Mary Higgins
Clark Mystery Magazine ve pek ok antolojide yer almtr. ki kez Shamus d-l'n alm ve
kez Edgar Allan Poe dl'ne aday gsterilmitir. Karsyla New Hampshire'da yaamakta
olan yazar internette www.brendandubois.com sitesinde ziyaret edebilirsiniz.
Alexandra Whitaker Dream Sister adl ocuk kitabyla nldr. Ayrca, Speak for Yourself adl
ngilizce dil kitabnn yaratcsdr. Tiyatro iin ok eitli oyun uyarlamalar yapmtr. Halen
bir roman yazmaktadr ve spanya'da kk kzyla yaamaktadr.

Ina Bouman Amsterdam'da yaayan ve halen yazlarna devam eden bir yazardr. Toplumsal
bilinci olan, geni grl, fazla sorgulayc ve merakl bir karakter olan Jos Welling'i yaratt
drt cinayet roman vardr. Yazarn tbbn karanlk ynlerini aratran, uyuturucu ve organ
nakli gibi konularla ahlak llerinin dna kan ve genetik alanna kadar uzanan
incelemeleri vardr. iir ve romanlar da bulunan Bouman'n son yapt Body at Risk adl
romandr.
Bili ve Judy Crider Teksas, Alvin'de kedisi ve zengin bir ktphanesi olan bir ifttir. Bill,
Alvin Community College Gzel Sanatlar ve ngilizce Blm Bakanl yapmaktdadr. Ellinin
zerinde roman vardr. Cinayet, korku, Vahi Bat ve erkeklere zel ko245
nulara eilmi ve Too Late to Die adl romanyla ilk kez 1986 ylnda Anthony dl'n
kazanarak balad yazarlk hayat boyunca en az ayn sayda ksa yk de yazmtr. Judy
onun tm eserlerinde her zaman dzeltmen grevini srdrm, son olarak bu kitaptaki
hikayesiyle yaratc bir rnek vererek Anthony dlne aday gsterilmitir.
Joan Richter halen Washington DC'de yaayan, eski bir New Yorklu gazeteci, ayn zamanda
editrdr. American Express'in Travel & Leisure ve Food & Wine yaynlarnn halkla ilikiler
mdrln yapm, Avrupa ve Asya'da pek ok lkeye gitmitir. Kenya'da iki yl sren Bar
Gc'ndeki grevinden sonra, 1960 ortalarndan itibaren yabanc kltrlere zel bir merak
duymaya balam ve bu konudaki incelemeleri yklerinde byk bir rol oynamtr. Yaptlar
Ellery Queen's Mystey Magazine ve antolojilerde yer almtr.
Barbara Burnett Smith Purple Sage cinayet serisinin yazardr. Bu dizi admm verdii izlenime
ramen, ne kovboy tr ne de tarihsel roman trdr. Writers of Purple Sage'in ilk yapt
Agatha dlne aday gsterilmitir. Dizinin beinci yks bu yln sonbaharnda
yaynlanacaktr. Ayn zamanda Mauve and Murder adl yaptn da yazardr ve burada on alt
yandaki meslek hayatn esas alarak sabah programlarna kan Cassie Ferris karakterini
yaratmtr. Sisters in Crime Ulusal Bakan ve Catalyst Trainings Bakandr. zel irket
sunumlar ve halka verdii konferanslarla ayrca yrtt bir i hayat vardr.
Linda Kerslake, Pacific Northwest'ten yeni bir yazar olup, bir tp merkezi ynetmenidir ve
hafta sonlarn beklenmedik lm olaylarna adamtr. Tabii, bunu kat zerinde
yapmaktadr. New York'a yapt son gezilerinden birinde Cotton Club ve Savoy'un Amerikan
caz tarihinin simgesi ve Swing dansnn nl kulpleri olarak artk yok olmas onu fazlasyla
etkilemi, ve bir A metrosuna atlayarak Apollo'yu ziyaret ederek bu kitaptaki yksn
yazmtr. Halen ilk cinayet roman zerinde almakta ve arada ksa yklerine devam
etmektedir.
246
Carmen Iarrera son zamanlarn casus romanlar yazar olarak tannan tek talyan kadn
yazardr. Siyasal Bilgiler mezunu olmasna ramen tam gn yazarlk mesleini semitir ve
roman, televizyon oyunu ve izgi roman yazarl yapmaktadadr. Never with Paintings ve An
Indiscreet Glance adl casus romanlarn nl talyan sanat eksperi Federico Zeri'nin ortak
almalaryla yazmtr. Almanca ve Japonca'ya evrilen bu romanlar dnda, ksa ykleri
de Almanya, spanya ve Japonya'da ve ayrca Ellery Queen's Mystery Magazine'dt
yaynlanmtr.
Ruth Cavin, "Cinayet romanlarm listemin bel kemiini oluturuyorsa da, dier trde
romanlarm ve belgesel yaptlarm da var," diyor.
"O zamanlar Carneige Tech adyla bilinen niversitenin gazetesinde haftalk stun yazarlyla
ilk kez kelimelerle bir ak hayatm oldu."
"New Yorker's 'Talk of Town'dan hi utanmadan esinlendiim bir stundu. Halka ilikiler,
reklam metin yazarl, hibiri casus roman olmayan pek ok kitap yazarl ve yayncl
yaptm ve ok eski yllarda hibiri sahnelenmeyen oyunlar yazdm. Yeni yazarlara kendi
gelitirdiim bir t vermek isterim: 'Gnlk iinizden asla vazgemeyin; ama ne yapalm ki,
dzeltmenlik benim en sevdiim gnlk iim.' "
Mat Coward casus romanlar, bilim kurgu, korku ve ocuk kitaplaryla mizah kitaplar olan
ngiliz bir yazardr. BBC radyosunda, pek ok dergi ve antolojilerde yaynlanan yaptlar

ngiltere dnda ABD, Avrupa ve Japonya'ya kadar uzanmtr. Dagger ve Edgar Allan Poe
dllerine ksa ykleriyle aday gsterilmitir. Up and Down adl ilk cinayet roman 200
ylnda ABD'de yaynlanmtr. Ksa ykleri de son zamanlarda Ellery Queen's Mystery
Magazine, The World's Fi,nest Crime and Mystery Stories, Felonious Felines ve Murder
Through Ages gibi yaynlarda kmtr.
John Lutz bugn halen almalarna devam eden en usta cinayet roman yazarlarndandr.
The Ex ve Final Seconds adl son roman247
larn David August ile ortak olarak yazmtr. Mekanlar ve tasvirleri -ister New Orleans
'blues' konusunu ister kadn erkek ilikisini ilerken- her zaman gereklere dayanr.
Dizilerindeki karakterleri de -ister anssz Alo Nudger olsun ister geleneksel dedektif Fred
Carver olsun- tamamen kendine zgdr. Ellery Queen's Mystery Magazine ve Alfred
Hitchcock's Mysteiy Magazine ile pek ok antoloji ile son zamanlarda Murder Most
Confederate gibi yaynlarda yaptlarna rastlanr.
248
DANSLA YASAMAK VE LMEK
"Bu kitaptaki yklerin ou cinayet zerinedir; ve ' tarznn gereklerini yerine getiren bir
rnek olduu \ gerilim, entrika, mantk ve tatmin edici bir son rgi yaratc ve elendirici
rneklerdir.
Her biri, yazm nitelii kadar, editrlk asndan c gereklerine ball ile dengelenmitir.
ykler, lm, tehlike ve ktl bir dans olgusu iinde verir. Bu ilgin bir birleimdir, zira
dans, tehlike, esrar ve uursuzluklarla asla badatrmayz. Dans, yaam kucaklayan bir
mutluluktur; needir; hareketin estetii, duygularn bir ifade biimidir; insann gzelliine
cinselliine bir vg, bir ayindir.
Dans romalizine giden yol olarak dnrz. Komik yan da nardr, insan iyiletirici
taraflar da. fade ettikleriyle zellik kazanr. Yamur iin dans ederiz; bol hasat iin. Ve
bereket iin
Ancak bu yklerde dansn, daha karanlk amalarn anlatm iin kullanldn gryoruz:
liir tuzak, tehlikeli bir davet, ac bir rekabel, bir saldrganlk, hatla sosyo-politik bir bakaldr,
bir kailin dmanl, salksz bir ruh ve dahas delilie giden bir yol."

SON

You might also like