Professional Documents
Culture Documents
Ahmet Ümit - Şeytan Ayrıntıda Gizlidir
Ahmet Ümit - Şeytan Ayrıntıda Gizlidir
indekiler
Genelev iekisi....................................................................................................................... 4
Kardeim lm... ....................................................................................................................... 9
in kencesi ............................................................................................................................ 16
Jinekoloun lm .................................................................................................................. 21
Onur Eczanesi .......................................................................................................................... 25
eytan Ayrntda Gizlidir ......................................................................................................... 31
Eski Dostlar .............................................................................................................................. 37
Arkadamn Ak..................................................................................................................... 43
Taksici Cinayetleri ................................................................................................................... 47
Kirli Para .................................................................................................................................. 53
Dilin Kemii............................................................................................................................. 59
lm, Ak Kutsamaz! ............................................................................................................. 65
Orman Katilleri ........................................................................................................................ 71
ok Bilen Az Yaar.................................................................................................................. 77
Vampirler ................................................................................................................................. 83
ller Yalan Sylemez ............................................................................................................ 89
Faylar Krlmadan .................................................................................................................... 95
Ak lme Benzer ................................................................................................................. 101
Genelev iekisi
Selim'in cesedi iki gecedir ieklerin arasnda yatyordu. Srtst dmt, ieklerin
saplarn kesmek iin kulland bak, kalbine saplanmt. Cumartesi gecesi ldrldn
dnyorduk. Katil onu ldrdkten sonra kapy ekip km olmalyd. Araya tatil girince
ieki bir gn kapal kalm, cesedi bu sabah dkkn amaya gelen rak bulmutu.
Olay mahallini incelerken, arkada bir patrt koptu. Orta yal bir adam:
"Sonunda kydlar oluma" diye bararak ieri girmeye alyordu. Selim'in babas
olmalyd. Adam ieri sokmamaya alan memurlara onu rahat brakmalarn syledim.
Adamcaz ieri girer girmez olunun lsne kapanarak alamaya balad. Sakinleince bir
sigara yakp verdim. Birka soluk ektikten sonra:
"'Oluma kydlar' diye baryordun. Kimmi oluna kyanlar?" diye sordum.
Yal gzleri fkeyle parldad.
"Kim olacak" dedi. "u aadaki Tatlc Remzi denen put ile Kulp Arif pezevengi."
"Neden ldrsnler ki olunu?"
"Bu dkkn belediyenin, Tatlc Remzi'nin de burada gz var. Kirac olarak girecek,
lene kadar burada kalacak. Ama nce bizi karmas lazm. Para teklif etti, kabul etmeyince,
beni tehdit etti, ka kere olumun yolunu kesti. Sonunda Kulp Arifle birlik olup ldrdler
yavrumu."
"Kulp Arifin ne ilgisi var bu ile ?"
"Bu Arif denen it, benim olan kumara altrm. Bizimki de saf, kolay para
kazanacam, diye balam oynamaya. nce biraz kazandrmlar, sonra da hileyle
borlandrmlar ocuu.
Borcunu isteyip duruyordu Arif. Tatlc Remzi'yle aralarndan su szmaz. Arif bir ara
oluma 'Eer dkkndan karsan borlarn silerim' bile dediydi. Bizi dkkndan
karamaynca ba baa verip kydlar oluma."
Gz yal babay, olunun cenazesinin banda brakp Ali'yle Tatlc Remzi'nin
dkknna indik. Tatlc dkkn genelevin arka sokanda yer alyordu. Remzi kel kafal,
posbykl, iriyar bir adamd. Polis olduumuzu renince surat endieyle karard.
"ieki Selim'i tanr msn ?" diye sordum.
Remzi'nin bir mercimek tanesinden biraz daha irice olan gzbebekleri tedirginlikle
kprdad.
"Tanrm tanmasna da benim o ocuun ldrlmesiyle hibir alakam yok."
"Sana alakan var diyen oldu mu ?" diye tersledi Ali. "Ama madem konuyu atn syle
bakalm cumartesi gecesi neredeydin ?"
"Gznz seveyim Amirim" diye kekeledi Remzi, "inann benim bu ile ilgim yoktur."
"Brak szlanmay da cevap ver" diye grledi Ali. "Cumartesi gecesi neredeydin ?"
Remzi yutkunarak hatrlamaya alt.
"Cumartesi... Cumartesi... Tamam hatrladm. Cumartesi Kvrck Bedriye'nin
yanndaydm."
"Kvrck Bedriye de kim ?"
Gzlerinde ylk bir ifade belirdi.
"Kvrck Bedriye, benim dostum. Onun yanndaydm, inanmazsanz sorun. Aada
alr."
Aa dedii yer genelev.
"Peki" dedim. "Kulp Arifi tanr msn?"
"Tanrm, ara sra kulbne giderim."
"Arifle birlikte bu Selim'e dmanlk gdermisiniz. Onu tehdit etmisiniz, seni ldrrz
demisiniz."
"Klliyen yalan. Bu Selim gevek olan. Kumar oynar, borcunu vermez. Sz verir,
sznde durmaz. Ayptr sylemesi, dkkn bana devretmesi iin zar attk, kaybetti. Ama
dkkn devretmedi. Ariften dnya kadar bor para ald, kuru demedi."
"Kumar oynamann su olduunu bilmiyor musun?" diye azarlad Ali.
Yalaka bir glmseme belirdi Remzi'nin ince dudaklarnda,
"Kumar dediysem kendi aramzda kk bir oyun Amirim" diye mrldand.
Parmak izinin alnmas, ifadesinin zapta geirilmesi iin Remzi'yi merkeze gnderdikten
sonra Ali'yi Kulp Arifin yerine yollayp ben de genelevin yolunu tuttum. Kapdaki bekiye
kimliimi gsterip, Kvrck Bedriye'nin evini sordum.
Sokan bandaym. lk deneyimini yaamaya gelmi, yz sivilceli liseli ocuklardan,
mzmin bekrlara, kars cinsel ilikiden soumu gekin amcalara, paralar olmad iin gz
banyosuyla yetinen baldn plaklara kadar her yatan erkein ehvetle kprdand
kalabaln iine daldm. Kvrck Bedriye'nin alt evin kapsnn n de tekiler gibi
hncahn doluydu. Cam kapdan baknca, kk salonda, ete susam mterilerine davetkr
baklar atan, bununla da yetinmeyip, yzlerine seksi bir ifade verip, gslerini bacaklarn
gsteren yar plak hayat kadnlar gzme arpt. Hayli gekin bir patronie:
"Hadi Beyler hadi, bu kadar bakmak yeter. imdi icraat zaman" diye mterilerini
yreklendirmeye alyordu.
Kalabal yarp ieri girdiimde, krkl yalarnda, yz ar makyajl, plak memeleri
oktan porsumu, zerinde yalnzca siyah bir klot olan kadn:
"te benim erkeim" diyerek yaklat. "Gel Kocacm, odamza kalm."
"Kusura bakma ama, ben Kvrck Bedriye'yi aryorum" dedim.
Yz kskanlkla arpld.
"Kvrck Bedriye bugn almyor. Sen Parlak Celile'ye gel, piman olmazsn."
"Bana Kvrck lazm."
"Ne laf anlamaz adamsn yahu, anlamyor musun ayol, kadn aybal, iini biz grelim."
Baktm olacak gibi deil, kendimi tanttm. Polis olduumu renince kadnn rengi att.
Annda geri ekildi. Onun yerini en az yz yirmi kiloluk bir kadn ald.
"Buyurun Bakomiserim" dedi kadm saygl bir tavrla. "Bunlar benim kzlarm. Ne iin
aramtnz Kvrck Bedriye'yi ?"
"Bir iki sorum var" diye kestirip attm.
Laubali olmayacam anlayan patronie, az nce beni tavlamaya alan kadna dnerek:
"Bakomiseri, Kvrckn odasna gtr Celile" dedi.
Parlak Celile'nin bu grevi istemedii her halinden belli oluyordu, ama kar kmad.
Buyurun" diyerek nme dt. Dar merdivenlerden ikinci kata ktk. Koridorun
sonundaki odadayd Kvrck Bedriye. Parlak Celile'den en az on ya daha genti, daha
almlyd, daha diriydi. Kapy ap, karsnda benimle Parlak Celile'yi grnce:
"Bugn almadm bilmiyor musun?" diye kt meslektana. Gen olmann, alml
olmann, kendisine meslektan azarlama hakk verdiini dnyor olmalyd. Ama Celile
altta kalacak bir kadna hi benzemiyordu.
"Biliyoruz" dedi. "Bu, mteri deil komiser. Ban belada kzm. Seni sorguya ekecek."
Bedriye'nin gzlerindeki kstahlk yerini tedirginlie brakt, ama meydan okumaktan da
vazgemedi. Dik dik yzme bakarak:
"Ne soracaksn bana?" dedi.
"Tatlc Remzi cumartesi gecesi senin yannda myd ?"
Hi dnmeden yantlad.
"Evet" dedi, "sabaha kadar birlikteydik. Su mu ?"
"Su deil, ama yalan sylyorsan ban byk belaya girer. Ortada bir cinayet var. Bir
insan ldrld."
nanmyormu gibi szd beni.
"Kimmi o ldrlen ?"
"ieki Selim."
"ieki Selim mi ?" Durdu, Celile'ye dnd. "Kz bu seninki deil mi? Yazk olmu
ocua."
Ben de merakla Celile'ye baktm. Celile telalanmt.
"Nereden benimki oluyormu deli kar" diye tersledi arkadan. "Komiserin yannda abuk
sabuk konuma."
"Niye kz" dedi Bedriye. "Haftann yedi gn iek gndermiyor muydu sana?"
"Samalama, komiser de dostum sanacak."
"Neymi bu iek meselesi ?" diye sordum daha fazla dayanamayarak.
"Hii Komiserim" dedi Parlak Celile, sonra gz krparak ekledi. "vnmek gibi olmasn
ama, tutkunum oktur. Her gn iek yollar dururlar. iekler de Selim'in oradan gelirdi. Onu
sylyor, bu kar."
Bedriye laf yetitirmekte gecikmedi.
"ieklerin Selim'in oradan geldii doru, ama onlar tutkunlar m yolluyor, yoksa
bakas m orasn Allah bilir."
"Bakma sen bunun konumasna Amirim" dedi Parlak Celile. "Ona iek gelmiyor ya,
beni kskanyor."
Kadnlarn ekimesine karmadm, stme vazife deildi. Tatlcnn verdii ifadenin
doru olduu kantlandna gre artk buradan ayrlabilirdim.
Genelevden knca merkeze dndm. Cinayet mahallinde bulunanlar oktan laboratuvara
gnderilmi, almalar balamt. lk sonu ban zerindeki parmak iziyle Tatlc
Remzi'ninkilerin uyumadyd. Yine de yardmcm dnmeden braktrmadm adam. Ali de
ok gecikmedi zaten.
"Kulp Arif'i getirdim" dedi. "Cumartesi gecesi evde olduunu syledi. Ama gren
kimse yok. Durumunu kukulu bulup, aldm."
"yi yapmsn, bir de ben konuaym u herifle."
Kulp Arif, Tatlc Remzi'nin tersine ufak tefekti, gr, kzl salar vard.
"Neden ldrdn Selim'i?" diye sordum.
Surat allak bullak oldu.
"Ne Selim'i ne cinayeti Abi?"
"Brak maval okumay" diyerek kestim szn. "Tatlc Remzi her eyi anlatt. Selim'in
sana borcu varm, olan paray vermeyince..."
"Yalan Abi, ben cinayet iine bulamam. Remzi yaptysa bilmem, ama Allah Kuran
arpsn ben kimseyi ldrmedim."
"Peki bu bor hikyesi ne ?" diyerek Ali de katld sorguya.
"Bor dediiniz 700-800 milyon bir para. Bunun iin insan ldrlr m ? Hem Selimle
anlamtk. Kerhanedeki bir kardan alaca varm. Bu hafta deyecekti borcunu."
"Belki de" diyerek bana dnd Ali. Yzne iyi polisi oynad zamanlardaki sevecen
ifadeyi taknmt. "Selim'i Remzi ldrmtr Amirim. Suu da bu garibann zerine atmaya
alyor."
Arif umutla bir Ali'ye bir bana bakt.
"Kimsenin gnahn almayaym ama, Remzi o dkkn ok istiyordu" diye mrldand.
Paay kurtarmak iin annda satmt arkadan. Ali, zanlnn omuzlarn tutarak, gzlerinin
iine bakt.
"Belki seni bu iten kurtarrz" dedi. Sesi iyice yumuamt. "Ama bize kant lazm. Sen
Remzi'nin azndan, Selim'i ldrrm filan gibilerinden laflar duydun mu?"
'Bana orospuluk yapma. Seni btn arkadalarna rezil ederim' dedi. Ben de masann
zerindeki ba kaptm gibi sapladm kalbine."
Kardeim lm...
Bunca yllk meslek hayatmda alamadm meknlardan biri de morgdur. Defalarca
gelmi olmama, hatta kimi zaman otopsilere katlmama ramen, ne zaman yolum beyaz
fayanslarla kapl, bu tuhaf kokulu mekna dse, bedenim adlandramadm bir rpertiyle
titrer, tylerim diken diken olur. Kayp kocasn arayan kran Hanmla birlikte morg
kapsndan ieri admm atar atmaz parmaklarmn ucundan salarmn teline kadar btn
bedenim o tuhaf rpertiyle kapland. Sanki ensemden ieriye souk rzgrlar esiyormu gibi
titremeye baladm. Ama kendimi brakmadm. zmek zorunda olduum ie younlap,
tedirginliimi gizlemeye alarak, brosunda skntyla pineklemekte olan morg grevlisi
Abidin'in karsna dikildim.
"Buyurun Bakomiserim" diyerek ayaa kalkt beni grr grmez.
"Merhaba Abidin" dedim glmseyerek. "ki gn nce denizden kartlan erkek cesedine
bakmak istiyoruz."
"Hangisine?" diye sordu Abidin. "Sarna m, esmere mi?"
kran Hanm evresinde krklklarn belirmeye balad tedirgin gzlerini yzme
dikerek:
"Sansn" dedi duyulur duyulmaz bir sesle. "Salim sarndr."
Abidin'in ablak suratnda kararsz bir ifade belirir gibi oldu, ama istifini bozmad.
"Tamam, buyurun gidelim Bakomiserim" diyerek nmze dt. Beyaz floresanlarn
aydnlatt uzun koridor boyunca yrrken, Abidin'in kadnn dikkatini ekmeden bana
yaklamaya altn sezinledim. Ben de ona yakn durmaya altm. Yanlmamtm:
"Bakomiserim" diye fsldad kulama. "Bakacamz ceset suda kalm, faas iyice
bozulmu. Gerekten de kocasysa kadn bu grntye dayanamayabilir."
"Ne yapabiliriz ki baka aremiz yok."
Konuurken kran Hanm'la aramzdaki mesafeyi koruyarak, sesimi iyice ksmtm.
Ama bunun bir yarar olmad. Fsldamamz kran Hanm'n dikkatini ekti. Nazike
glmseyerek Abidin'le konumay kestim. Cesetlerin konulduu salona girince kran
Hanm'n da yznn benimki gibi sarardn fark ettim. Kendi derdimi unutarak, kadnn
koluna girdim. Hi yadrgamadan, minnetle bakt bana.
Abidin sanki llerin arasnda deil de, bir marketin et deposundaym gibi rahat
hareketlerle oday enlemesine geerek, buzluklardan en utakinin metal kapan at. Biz
yanma yaklancaya kadar da iindeki sedyeyi dar ekti. Sedyede yatan cesedin zeri beyaz
bir bezle rtlmt; sadece ayaklar dardayd. Abidin baklarn yzme dikerek, "aaym
m" gibilerden yzme baknca, burada daha fazla taklmamak iin, evet anlamna gelecek
ekilde bam salladm. Abidin, o hayran olduum doallyla usulca ekti rty. Suda
iip, san ile ak yeil aras bir renge dnen ceset btn plaklyla seriliverdi
gzlerimizin nne. lk fark ettiim, boynunda koyu bir morluun evreledii derin bir yara
iziydi. Bak ya da ustura gibi keskin bir aletle almt. lm nedeni bu kesik olmal diye
dnrken, kran Hanm'n sarsldn hissettim, koluna daha sk sarldm. Ksa bir
duraksamadan sonra, kadn bouk bir sesle bir eyler syledi. Szckleri tam olarak
iitemesem de hkrklarla boulan sesinden kocas Salim'i tehis ettiini anladm. Ama emin
olmak iin yine de sormak zorundaydm.
"O mu, einiz Salim Bey mi ?"
Sorumu szcklerle deil, ban sallayarak yantlad. Kadncaz hemen morgdan
kardm. erdeki lm kokan atmosferin tersine darda insana yaama istei alayan prl
prl bir gn hkm sryordu. Ama zavall kadnn, ne bu gzelim sonbahar gneinin ne de
denizden esen lk rzgrn farkna varacak hali yoktu. Ancak dakikalarca aladktan sonra
konuabilecek gc buldu kendinde.
"Beyaz eya ticaretiyle urayordu Salim" dedi iini ekerek. "Birka aydr ileri
ktledi. Evdeki eyalarmza kadar haciz geldi. Borlular kapmz andrp duruyordu..."
"Borlulardan sizi tehdit eden kimse var myd ?" diye sordum.
"Son zamanlarda Salim'i birileri telefonla aryordu. Telefonla konutuktan sonra Salim'in
beti benzi atyor, morali bozuluyordu. Ne olduunu sorduumda bana hibir ey
anlatmyordu. Zaten Salim iine kapank biriydi evde pek konumazd. Hele ilerinden hi sz
etmezdi. Ama bir gn telefonu ben atm. Karmda Trkesi bozuk bir adam vard. Salim'i
sordu. Kocam uyuyordu. Rahatsz etmek istemedim.
'Salim yok, kim aryor?' dedim.
'Keke Kerim, dersin, o bilir' dedi. Tam telefonu kapatacakken:
'Dur bir dakika Hanm' diyerek srdrd konumasn, 'Kocana syle borcunu bir an nce
desin, yoksa kt olacak!'
armtm, korkmutum, yine de 'Ne demek istiyorsunuz?' diye sormadan edemedim,
ama adam dinlemeden kapatt telefonu."
kran Hanm sanki o an yayormu gibiydi, sesi titremeye balam, yz
gerginlemiti. Keke Kerim'in adn duymutum. Eski lkc, imdinin eksenet tahsilatyla
uraan yeniyetme mafya bozuntulanndan biriydi. Salim'i o ldrm olabilir miydi?
"Kocanza anlattnz m bu konumay ?" diye sordum kran Hanm'a.
"Tabi anlattm. Salim, 'Merak etme, densizin biri, ben o meseleyi yarn halledeceim'
dedi. Ama halledemedi. Zavall Salim'i ldrdler ite."
"Bu Keke Kerim'le kocanzn ne gibi bir ilikisi vard, biliyor musunuz?"
"Bilmiyorum, rahmetli beni zmemek iin olsa gerek, ilerinden hi bahsetmezdi."
"Peki kim bilir bu ilikiyi?"
kran Hanm slak gzlerini elindeki mendille kuruladktan sonra, derin bir nefes alp bir
sre dnd.
"Belki" dedi gsz bir sesle, "belki eski orta kr Abi bilir."
"Nerede bulurum bu kr'y?"
"Kuyumculuk yapar, Salim'in maazasnn yannda."
leden sonra Ali'yle Kadky'n en ilek caddelerinden birinde yer alan Salim'in
maazasna gittik. Maazann kocaman tabelas yz metre teden bile seiliyordu. Ama
yaklanca iinin bo olduunu grdk; alacakllar ellerine ne geirmilerse alp
gtrmlerdi.
Yandaki geni vitrinli kuyumcu, Salim'in eski orta kr'nn dkkn olmalyd. Ali'yle
birlikte girdik ieriye. lerinde altn bilezikler, yzkler, kpeler, zincirler, pahal saatlerin
sergilendii karlkl iki cam tezghn arkasnda alt kii alyordu. Bizi mteri sanarak,
glmseyen tezghtara, kr Bey'i sorunca, ierdeki odada oturan esmer, uzun boylu adam
gsterdi.
kr Bey nce ilgisiz bir tavrla karlad bizi, ama polis olduumuzu renince
tedirginleti. Onun bu tavr ikimizin de gznden kamamt.
"Salim'i soruturuyoruz" diyerek yle bir yokladm. "Ortakmsnz galiba?"
"Eskiden" diye dzeltti. "ler yrmeyince ben kuyumculua dndm."
"sabetli bir karar. Yoksa u anda siz de onun gibi morgda yatyor olabilirdiniz."
"Mo... Mo... morgda m?" diye kekeledi, beti benzi atan kr.
"Evet, morgda" dedi Ali, lafa kararak. "Grtla kesildikten sonra denize atlm."
"lm m?"
"Yoo havalar scak ya, serinlemek iin yatm buzhaneye."
Ali'nin alayc tavrndan sklan kr yardm dileyen gzlerini yzme dikerek:
"N'oluyor, aklar msnz ltfen ?" diye mrldand.
Olardan anlattm. Dehet ykl bir ifadeyle, soluk almadan dinledi anlattklarm.
"Olamaz" diye sylenmeye balad. "Bu olamaz."
"Ne yazk ki oldu" dedim. "Eski orta olduunuza gre bilirsiniz, kime borcu vard ?"
"Ne... Ne dediniz?" diye sylendi, dalgnlndan kurtulmaya alan kr.
"Salim'i alacakllar ldrm olmal. Kimlere borcu vard ?"
"ok kiiye borcu vard. Ama bunlarn iinde en byk yeknu, bir ay nce ...
Bankas'ndan ald kredi oluturuyordu."
"Bir ay nce mi ?" diye sordum aknlkla. "kran Hanm kocasnn birka aydr sknt
iinde olduunu sylemiti. Banka, Salim'in krizde olduunu bile bile nasl kredi verdi ?"
"Banka Mdiresi Emel Hanm'la aras iyiydi" dedi.
"Nasl iyiydi ?" diye sordu Ali. "Anlayacamz gibi konu babacm."
kr ilk oku atlatm gibiydi.
"Salim yakkl adamd, kadn kolaylk gstermitir."
apknlk konusu aldnda biz erkeklerin suratna yaylan o aptal ifadeyi taknan Ali.
"Yaa yle mi ?" dedi. Sesi Salim'i takdir eden bir tona brnmt.
"Bir kadna iftira etmeye utanmyor musunuz ?" diye kmak zorunda kaldm.
"ftira deil Bakomiserim" diye aklamaya alt kr. "Kadn Salim'in sevgilisiydi.
Buradaki btn esnaf biliyor."
"Brak imdi esnaf. Baylrsnz byle dedikodulara" diyecek oldum.
"Bir dakika Bakomiserim, burada kant var" diyerek ayaa kalkt. Kasay at, iinden
bir fotoraf kard. Fotorafta kr ile Salim yanlarnda da iki kadn vard. Kadnlar hi
ekinmeden onlarla yanak yanaa dudak dudaa poz vermilerdi.
"Grdnz m?" diyerek iindi kr. "Dediim gibi kadn onun sevgilisiydi. Salim
yalan syleyerek kandrmtr kadncaz. Kadn da bir kolaylk gstermitir artk."
"Gsterdii kolaylk ka lira acaba ?"diye sordu Ali.
"Sanrm iki yz milyar kadar" dedi kr.
"ok para" diye mrldand Ali. "Biz de istesek ayn kolayl gsterir mi?"
"Yerinizde olsam bunu istemezdim. Salim'in hayatna mal oldu bu kolaylk."
kr'nn ne demek istediini anlamamtm.
"Sizce Salim'i banka m ldrtt ?" diye sordum.
"Banka deil, ama eklerini tahsil etsin diye kiraladklar eksenet mafyas."
"Bankalarn byle ilere bulaacan sanmyorum" diye kar kacak oldum.
"Yapmayn Bakomiserim, mafya olmasa bu piyasada yaprak kmldamaz."
Doru sylyordu, ne yazk ki vatanda artk ilerini devlete zdrmek yerine, Keke
Kerim gibi zibidilere gidiyordu. nemsiz birka soru daha sorup kalktk kr'nn yanndan.
Tabi gsterdii fotoraf da yanmza alarak. nce bankann Bahariye ubesine uradk.
Emel Hanm' grevden aldklarn sylediler, kadnn adresini aldktan sonra evinin yolunu
tuttuk.
Fotoraftan pek anlalmyordu, ama olduka gzel bir kadnd Emel. Otuz be
yandayd, ama daha gen gsteriyordu. Bizi scak bir tavrla karlad. zel karm, ho
kokulu bir ay ikram etti.
"Salimle ne zaman tantnz ?" diye sordum aymdan bir yudum aldktan sonra.
"Birka yldr tanyoruz" dedi Emel hi duraksamadan. "yi mterimizdi."
"Onun borlu olduunu bilmiyor muydunuz, nasl kredi verebildiniz?"
"ki villa ile bir yazl ipotek ettik. Ama bu tanmazlar meer ona ait deilmi."
"Anlayamyorum" diyerek atld Ali "Yllarn bankas nasl bu kadar kolay kandrlr."
"Bana sahte tapular gstermi. Belgelerin sahte olduunu nasl bilebilirdim ki ?"
"Aratrmak aklnza gelmedi mi?" diye Emel'i sktrmay srdrd Ali.
"Gven veren bir insand Salim" dedi Emel. Sesinin titremeye balad ikimizin de
dikkatinden kamamt. "Bankamzla ilikileri hep iyi olmu. Ona gvendim."
"Gvendiniz mi, yani bankadaki bir kurul mu, yoksa siz mi ?"
"Ben karar verdim" dedi Emel ezik bir tavrla.
"Sizi nasl kandrd Emel Hanm ?" diye sordum birden ciddileerek.
"Anlattm gibi gven veren biri..." diyerek yalann srdrmeye alt.
"Bouna gizlemeye kalkmayn" dedim cebimden kardn fotoraf ona uzatrken.
Bunu sylerken elimden geldiince kibar olmaya almtm. "likinizi biliyoruz. Bize
gerei anlatrsanz sizin yararnza olur."
"Ne olur o fotoraf gazetelere vermeyin. Annem ok yal bunu kaldramaz."
"Merak etmeyin" dedim babacan bir tavrla. "Size sz hibir gazeteci bu resme
ulaamayacak."
"Salim beni kandrd" dedi Emel. Uzunca bir sre dndkten sonra balamt
konumaya. "Bana delice k olduunu sylyordu. Karsn boayacam, yaknda ikimizin
evleneceini sylyordu. 'Ama nce borlarmdan kurtulmal, ilerimi yoluna koymalym'
diyordu. Ona inandm, kiisel yetkimi ktye kullanarak krediyi verdim..."
Sustu. Ba ne dmt.
"Keke vermeseymiim" diye sylendi sonra, sanki bizimle deil de kendi kendine
konuuyordu. "Olan bana oldu. Onurumu, mesleimi, her eyimi kaybettim."
Ban kaldrd, imdi gzlerinde fke vard.
"Umarm banka, o alaktan parasn alr da ben de grevime geri dnerim."
"Nasl alacak banka parasn ?"diye sordu Ali. "Mafya yardmyla m?"
"Ne demek istediinizi anlamadm ?" dedi kadn gzel gzlerini iri iri aarak.
"Mafya diyorum, bankanz tahsilatlarda yeraltndaki kiilere bavurmaz m?"
"Hayr, kesinlikle hayr! Biz alacaklarmz yasal yollardan toplamaya alrz" dedi
kadn, biimli kalar ilk kez atlyordu. "Neden bana bu sorulan soruyorsunuz?"
"nk Salim ldrld" diye atldm.
"ldrld m?" dedi Emel aknlkla. "Yani Salim ld m?"
Gzm kadnn zerindeydi, bu haberi ilk kez duyuyor gibiydi. Yznn bir an keder
bulutlaryla glgelendiini bile syleyebilirim. Ama bu meslekte geirdiim yllar grne
aldrmamak gerektiini hi aklmdan kmayacak ekilde retmiti bana.
"Ee.. emin misiniz?" diye yineledi Emel. Baklarmzdan evet yant alnca, gzlerinden
yalar akmaya balad.
"Demek beni aldatmam" diye mrldand. "Demek beni gerekten de seviyormu. Demek
drst bir insanm."
"Ondan emin deiliz" dedi Ali. "Zaten bu meselede hibir eyden emin deiliz. Sadece
Salim'in mafya tarafndan ldrldn dnyoruz." Ardndan kinayeli bir sesle ekledi.
"En nemli soru da mafyay kimin tuttuu."
"Banka kesinlikle byle bir ey yapmaz."
"Ya siz?"
"Nasl byle bir ey syleyebilirsiniz ?" diye bard Emel. "Bu hakszlk! Ben onu
seviyordum."
Ali sakinliini koruyordu.
"yle diyorsunuz ama, bu iten en ok zarar gren sizsiniz. Salim yalnzca paranz
almakla kalmam, bir sevgili olarak gveninizi ktye de kullanm."
Emel'in yz al al yanmaya balamt.
"Bu yzden Salim'i ldrteceimi mi sanyorsunuz?" diye kkredi. "Onun lm haberini
alnca nasl ykldm fark etmediniz mi? Siz beni ne sanyorsunuz?"
"yi ama..."
"Amas mamas yok. Aptalca dnyorsunuz. Ben mafya filan tutmadm. Siz, mafyay
kr Bey'e sorun."
"kr Bey'e mi?" diyerek girdim sze.
Ali'den ayrlp arabama yrrken yamurun kesildiini fark ettim. Yksek binalarn
arasndan kan kytrk bir gne yzmde gezinmeye balad. Bir saat sonra gne kendini
iyice hissettirmeye balarken aldm kran Hanm'n kapsn. Kadncaz geceliinin
zerine geirdii bir sabahlkla karlad beni. Yznde akn, utanga bir ifadeyle ieriye
buyur etti. Onu karanlarn yakaland mjdesini verdim hemen. Buruk bir sevin gezindi
ela gzlerinde. Konuya girmenin zaman gelmiti:
"Salim'in yakn akrabas, arkadalar yok mu?" diyecek oldum.
"Yakn akrabas yoktur" dedi. "Salim kkken ailesi Ordu'dan kalkp stanbul'a gelmi.
Ordu'ya da gidip gelmeyince akrabalk ilikileri de zayflam."
"Peki son zamanlarda eve gelip giden, telefonla arayan bir arkada oldu mu ?
"Yoo kimse aramad. Haa az kalsn unutuyordum. Bakrky Akl Hastanesi'nden aradlar.
Arayan bir doktordu, adn da syledi, ama unuttum. Salim'i istedi. Konutular. Salim'e
adamn ne istediini sordum. 'Zengin bir arkadam hastaneye yeni bir nitenin yaplmas iin
para balayacak, o konuyu konuuyorduk' dedi."
"lgin" dedim. "Bu hayrsever arkada kim acaba?"
"Aklma kr Abi'den baka kimse gelmiyor" dedi kadncaz.
"kr olamaz" dedim. "Hastaneye soralm, bakalm onlar ne diyecek?"
le zeri merkezde bulutuk Ali'yle. Elindeki PTT'den alnma bilgisayar ktsna
baktm. Bankay, beyaz eya satan fabrikalar, borsay aram Salim. Sonlara doru Bakrky
Akl Hastanesi gzme arpyor. Geen ay drt kere aram hastaneyi.
"ister misin, Salim paray hayr iinde kullansn" dedim glmseyerek.
"Salim bunu yapacak bir adama pek benzemiyor Amirim" diye kar kt Ali.
"Haklsn" dedim. "u hastaneyi bir yoklasak fena olmayacak."
Bakrky Akl Hastanesi'nin aalkl, geni bahesinden geerek bahekimin odasna
yneldik. Bahekim ters biri; konuyu anlatnca, suratn asarak homurdand.
"Son gnlerde byle bir hayr ii olmad bizde."
"Hani sizin haberiniz olmadan..." deme gafletinde bulununca da:
"Benim haberim olmadan buradan ku umaz" diyerek kesti szm. Sonra kaim
kalarndan birini yukar kaldrarak "u sizin adam baka bir nedenle aram olamaz m
hastaneyi. Mesela bizde yatan bir hastas olmasn ?"
"Sanmyorum, ama isterseniz bir kontrol edelim."
"Edelim tabi. Ad neydi u sizin adamn ?"
"Salim Arc."
Adam nndeki defteri aarak bakmaya balad, az sonra da kmseyen baklarm bize
evirerek,
"Sylemitim" dedi. "Bizde kardei varm adamn."
"Kardeimi?"
"Hem de ikiz kardei."
"kiz kardei mi ?" diye sylendik Ali'yle ayn anda.
aknlmza bir anlam veremeyen bahekim aklamaya alt.
"Evet ikiz kardei. Kkken menenjit geirmi. Zihinsel zrl..."
Doktorun szn keserek sordum.
"u anda burada m ?"
"Hayr kardei geen hafta karm hastaneden."
"Ad neymi bu ikiz kardein ?"
"Selim Arc."
Gerekeni renmitik.
"ok teekkr ederiz, Doktor Bey" diyerek kalktk hemen.
Kalktmz gren bahekim hayal krklna uram bir suratla szd bizi. Ama onunla
kaybedecek vaktimiz yoktu. Odadan kar kmaz:
in kencesi
Garip bir durumdu. Tark, Ozan ve Engin adl gen, silahl saldrya uramt. Tark ile
Ozan lmt, Engin komadayd. de zengin aile ocuklaryd, ok iyi eitim grmlerdi.
Robert Kolej'den sonra Boazii niversitesi'ni bitirmi sonra da Yale'de er yl master
yapmlar, lkeye de bir yl nce dnmlerdi. Btn bu yllar boyunca birbirlerinden hi
ayrlmamlard. Bu yzden olacak okulda arkadalar, onlar " Silahrler" diye arr
olmutu, ama Dumas'nn kahramanlarnn tersine de iddete bavurmayan, son derece
bar ocuklard. Ne bir sabkalar vard ne de kt bir sicilleri. Hatta okuldayken en basit
bir protesto eylemine bile katldklar grlmemiti. Derin bir znt iinde olan aileleri de
olanlara anlam veremiyor, saldrganlarn kimler olabilecei hakknda hibir tahminde
bulunamyorlard.
Komadaki Engin'in yaama dnerek, olanlar bize anlatmasn mit ederken, hi
beklenmedik bir durumla karlatk. Saldrganlar silahlaryla birlikte gelip teslim oldu. Ancak
durum biraz karkt. Teslim olan iki kii eski sabkallardan Gle Necmi ile Saka Erkan'd.
Bu iki zibidi, iyi eitim grm o zengin aile ocuklaryla ne gibi bir anlamazla dm
olabilirdi? Daha ilginci, bu iki kafadar, eski trkc, yeni arabeski, milyonlarn sevgilisi
eco'nun korumasyd. Ama eco onlara korumas gibi deil, z kardei gibi davranyordu.
Bir dediklerini iki etmiyor, elinden gelen yardm esirgemiyordu.
Gle Necmi ile Saka Erkan ifadelerinde, yanlarnda bayan arkadalar olduu halde
arabalarnda giderken, cipleriyle yaklaan bu gencin kendilerine laf attn sonra da
katklarn sylyorlard. Nereden bakarsan, tutarsz bir ifadeydi. Sonra da gya Gle ile
Saka onlar izleyerek evlerini renmi, zr dilemeleri iin kapy alnca da genlerin
tokatl kfrl saldrsna uram, bunun zerine kendilerini korumak iin aresiz silahlarna
sarlmlard. Rakiplerini etkisiz hale getirince de olay yerinden uzaklamlard. Ancak
gazetelerde ocuklardan ikisinin ld , n renince vicdanlar szlam gelip polise teslim
olmulard. u vicdan szlama ksmm dinlerken kendimi tutmasam kahkahayla glecektim.
kisi de gzlerimizin iine baka baka yalan sylyorlard. Dikkatimi eken bir baka nemli
nokta ise ifadelerinde patronlar eco'nun adnn gememesiydi. eco'dan habersiz bunlarn
bir ie kalkmas imknszd.
"eco ne yapyor?" diye sordum.
"Biz ecaattin Abi'den ayrldk" dediler. "Aylardr grmyoruz."
Oysa daha geen gn bir gazetede fotoraflarn grmtm; nl bir mafya babasnn
olunun snnet dnnde eco'nun iki yannda srtyorlard. Orada ne iiniz var diye
sormadm. Bunu eco'ya sormak daha doru olacakt. Ali'yle birlikte eco'nun evinde aldk
soluu.
Geleceimizi renen eco iki avukatyla bizi bekliyordu. Daha nce bir cinayet olay
nedeniyle ifadesine bavurduum iin grr grmez tand beni.
"Buyurun Bakomiserim, ho gelmisiniz, sefalar getirmisiniz" diye yalakaland.
"Pek ho gelmedik eco" dedim.
Anlamazla vurdu.
"Geen geldiinizde de byle demitiniz, ama kr bir ey kmad" dedi pikinliini
srdrerek.
"Bu kez i ciddi eco, adamlarn genci vurmular."
"Onlar ecaattin Bey'in adamlar deil" diye atld avukatlarn uzun boylu olan, "iki ay
nce iten ayrlmlard."
"Ayrlmlar ama" dedim, "gazetelerin magazin eklerinde hl birlikte fotoraf ektirmeye
devam ediyorlar."
"yle deme Nevzat Bakomiserim" diye yeniden sz ald eco. "Siz yol yordam grm
bir bymzsnz. Masamza gelen adam nasl kovalm. Hele bu adamlar daha nce
ekmeimizi yemise..."
"Peki bu sizin korumalar neden iten ayrldlar ?" diyerek Ali de katld konumaya.
"Paralar az geliyormu" dedi avukatlarn iman olan. Aklamasn srdrecekti ki:
"Size sormadm" dedi Ali. "ecaattin Bey, ltfen siz yantlar msnz ?"
Ltfedip yantlad ecaattin.
"Avukatmn syledii gibi zam istediler, vermeyince de ayrldlar."
"Peki bu ldrlen genleri tanr mydnz ?" diyerek yeniden ben girdim devreye.
"Yook valla" dedi eco. "Nereden tanyaym Bakomiserim. Biz kim, niversitedeki
ocuklar kim?"
"Yani onlarla hibir ilikin olmad."
"Kuran Musaf arpsn olmad."
Yalan sylediini hissediyordum, ama yapabileceim hibir ey yoktu. Trkiye'nin
sevgilisi haline gelmi bir sanaty nilerimizden yola karak tutuklayamazdk. stelik ben
de aralarndaki ilikiyi hl zebilmi deildim.
eco'dan knca genlerin ldrld Saryer'deki villann yolunu tuttuk. Villa, Engin'in
babas Mimar Mteahhit Recep'e aitti. kafadar Amerika'dan dnnce bo olan villaya
yerlemek istemiler, Recep de ok sevdii olunun isteim kramamt. Villann etraf er
metrelik duvarlarla evrilmiti. ki kanatl demir kap da yle kolay kolay alabilecek cinsten
deildi. Ayrca kapya kameralar da konmutu. Baheye girince villay evreleyen duvarlarn
i yznde birer metrelik demir korkuluklar, korkuluklarn zerinde de "Dikkat yksek
voltaj" yazl tabelalar grdk.
"Neden bu kadar gvenlik nlemi almlar ki ?" diye sylendim. "erde ne saklyormu
bu ocuklar?"
Umutsuzca ban sallad Ali.
"Bilmiyorum, ama grdnz gibi hibir ie yaramam Amirim. Adamlar n de
vurmu."
"Evet" diye mrldandm. "O da tuhaf. Kavgal olduklar adamlara, kaplar neden asnlar
ki?"
"Bu da bir kez daha gsteriyor ki, Gle Necmi ile Saka Erkan yalan sylyorlar.
Evdekiler onlar tanmyordu. Kendilerini satc ya da telefon tamircisi gibi gstererek kolayca
atrmlardr kapy."
Doru mantk yrtyordu.
"Belki de asl tandklar ya da korktuklar kii eco'ydu" diye tamamladm varsaymn.
"Olabilir. eco'yu grmeyince rahatlkla atlar kaplarn."
"Peki, u elektrik verilmi demir korkuluklara ne diyorsun ?
Dardan gelecek bir saldry nlemekten ok ieriden birinin kamasna engel olmak
iin yaplm gibi."
Haklyd, ama Recep Bey'in bizi karlanmasyla yanda kald konumamz. Binaya
yrrken:
"Anlayamyorum" diye sylendi acl baba, "katiller, sevgililerine laf attklar iin onlar
ldrdklerini sylemiler. Bu ocuklarn yle bir ey yapmas imknsz. Dnyann en
terbiyeli insanlaryd onlar."
"Sarho filan olabilirler mi ya da uyuturucu..." diyecek oldu Ali.
Recep kan anana dnm gzlerini yardmcma evirdi.
"Siz ne diyorsunuz Beyefendi, sigara bile imezlerdi."
"Onlar iyi tandnz anlalyor" diyerek adam yattrmaya altm. "Bu eco'yla
aralarnda bir anlamazlk filan olmasn ?"
"Mmkn deil" diye ban sallad Recep. "Onlarn eco gibilerle ne ii olabilir. Kafay
mesleklerine takmlard. Yurtdnda okudular. rendiklerini uygulamak iin lkelerine
dndler. lkelerinin ileri gitmesi iin ne yapabilirler, gece gndz bunu dnyorlard."
"Ama" dedim, binann kapma yaklarken, "lkeye dndkten sonra mesleklerini
yapmamlar. Ne bir niversiteye girmiler ne de baka bir yerde almlar."
" 'niversitede reneceklerimizi rendik, artk biz kendi kendimizi eiteceiz'
diyorlard. teki kurululara da fazla gvenmiyorlard. Bu villay da daha rahat alabilmek
iin istediler benden. Siz de greceksiniz, ieride sosyal bir laboratuvar kurdular."
Adamn neden bahsettiim anlamayan Ali:
"Sosyal laboratuvar" diye sylendi kendi kendine. Akas sosyal laboratuvar denilen
eyin ne olduunu ben de bilmiyordum, ama ieri gireceimize gre yaknda renecektik.
Gerekten ierisi bir eitim kurumu gibi dzenlenmiti. Kapdan kk bir hole
giriliyordu. Holde kap ve biri st kata, teki alt kata inen iki merdiven karlyordu sizi.
kapnn arkasnda birbirine benzeyen alma odas yer alyordu. Odalarn de sade
bir biimde denmiti. nde de ilk gze arpan bir masa ve gelimi bilgisayar
donanmyd. Merdivenlerden yukar kan yatak odalarna gtryordu, aa ineni ise drt
ayr odann yer ald bir kata indiriyordu bizi. Odalardan birinde mzik ve video dinleniyor,
biri dersane, biri ktphane, dieri ise dinlenme mekn olarak kullanlyordu.
Ktphanede ilk gzmze arpan kitaplar biyografilerdi. Sezar'dan Hitler'e, Lenin'den
Churchill'e kadar tarihte nemli rol liderlerin yan sra Greta Garbo'dan John Wayne'e,
Maradonadan Madonna'ya kadar dnyann gelmi gemi en nl kiilerinin yaamykleri
de ktphanenin raflarn doldurmutu, ilgilendiimizi gren Recep:
"Dnya liderlerinin, baarl insanlarn yaamyklerini okur, lkemizin kt talihini nasl
deitirebileceklerini tartrlard" diye aklad.
Buraya kadar her ey normaldi. Mzik-video odasna girince, tuhaf bir eyler hissettim.
Bu imknszd, ama sanki daha nce bu odaya gelmitim. Odada koltuk vard. Koltuklarn
yaranda dijital birer kontrol tablosu, kulaklklar, siber balklar yer alyordu. koltuun tam
karsnda duvar boydan boya kaplayan bir ayna yer alyordu. Odada tandk gelen eyin ne
olduunu bulmaya alrken, Ali sadaki duvar boydan boya kaplayan yekpare aynay iaret
ederek:
"Sorgu odalarmza ne kadar benziyor deil mi Amirim?" dedi. Jeton dmt. Aynaya
yaklatm. Elimi yanlarna srmeye baladm. Sa alt kede bir dmeye dokundu elim.
Bastm. Ayna ieri doru ald.
"Ben yaptmda byle bir ey yoktu" diye mrldand olanlar aknlk iinde izleyen
Recep. "Oday ikiye blmler anlalan."
Haklyd, bu ayna oday ikiye ayrarak, gizli bir blme yaratmt. Gizli blmede oturan
kii ierde oturanlar istedii gibi izleyebiliyordu. Gizli blme bilgisayar, video ve mzik
donanmna sahipti. Duvardaki raflarda "stinsana Gei almas" yazl on bee yakn
kasetlerden ilkini videoya taktm. Tark, Ozan ve Engin belirdi ekranda. Bu odada
oturmulard. zerlerinde gnlk giysileri vard, ama yzleri son derece ciddiydi. Engin bize
dnerek balad konumaya.
"Uzun zamandr liderlerin, halk kitleleri zerindeki etkilerim inceliyoruz. lk vardmz
sonu; toplumsal ilerleme srecinde halk kitlelerine verilen roln abartl ve gerekd
olduudur. nsan topluluklarnda liderler, sosyologlarn, sosyal psikologlarn ve
siyasetbilimcilerin sandndan ok daha fazla etkiye sahiptir. Ancak yzylmzn son
eyreinde dnya leinde uygulanan depolitizasyon nedeniyle farkl bir tablo ortaya kt.
Siyas liderler deil, nl kiiler, yani baarl futbolcular, tannm arkclar, yardmsever
iadamlar, vb toplumu derinden etkilemeye balad. Bu durum, bizi allmadk bir deney
yapma zorunluluuyla kar karya getirdi. Eer deneyimiz baarl olursa, bu yaldzca
lkemizin kalknmas iin deil tm dnyada toplumsal ilerleme iin nemli bir kaldra
grevi grecektir.
Deneyimiz, son derece basit. lkemizin, halk tarafndan en ok sevilen kiisini alp,
zel bir eitimden geirmek. Sonra bu bilgiyi onlar araclyla dalga dalga halk kitlelerine
yaymak. Ancak kk bir sorunumuz var. Deneklerimiz, yaplan deneyin nemini
kavrayamadklarndan, almamzda kendilerine verilen rolleri yapmak istemeyeceklerdir.
Bu yzden, ne yazk ki zora bavurmak durumunda kalacaz. Gerekli eitimi alan
deneklerimizin almalarmzn sonunda bize teekkr edeceklerini biliyor olmamz, bu g
grevi baarmamzda bize destek oluyor. Saptadmz kiiden, ilki nl ses sanats
eco."
Kaset burada sona eriyordu. Merakla ikinci kaseti taktm. Titreyen bir grnt belirdi
ekranda. Anlalan el kameras kullanmlard. Az sonra eco'nun arabasn grdk. eco
yalnzd. ocuklar sk plan yapmlard anlalan. Tark yolun zerinde yatyordu. eco onu
fark ederek, frene basyor, arabadan kyordu. O anda elinde eterli olduunu sandm
mendille Ozan yaklap : eco'yu bayltyordu.
Baka bir kasete getik. Bir telefon kulbesi, Ozan eco'nun ailesine unlar sylyordu:
"eco elimizde, biz onun hayranyz. Ona ktlmz dokunmaz. Yalnzca bir ay konuk
edeceiz. Sizden tek istediimiz polise haber vermemeniz, haber verirseniz onu bir daha
gremezsiniz."
Baka bir kaset daha. eco'yu ierdeki odada gryorduk. Gzleri bal, ona klasik mzik
dinletiyorlard. Engin, ban kameraya uzatp aklama yapyordu:
"Liderlik duygusunun pekimesi iin ona Wagner dinletiyoruz."
Ama eco'nun acyla burumu yznden hi de liderlik duygusu okunmuyordu.
Baka bir kasette, eco l bir suratla Tarkovski'nin Ayna adl filmini izliyordu, gen
de ilgiyle ona bakyordu.
Baka bir kasette, eco, Schopenhauer felsefesi reniyordu, iin tuhaf yan suratndaki o
bkkn ifade gitmi, sanki konuyla ilgili gibiydi. Gerekten de ilgin, bizim eco
deiiyordu... Bergman'n Yaban ileklerini keyifle izliyor, Kant'n Mutlak Akln Eletirisi
adl yaptn okuyor, Mozart dinliyor, Pasolini izliyor, Kafka okuyor, Frankfurt Okulu'nu
reniyordu.
eco artk genle birlikte konumalara katlyor, Machiavelli'nin Prens'ini okuyordu.
Genler pek umutlu grnmyordu, ama eco inadna istekliydi.
Sonunda genler ona inanmaya baladlar. eco evde daha zgr dolama hakkn elde
etti. eco genlerle akalayor, onlara i kfte yourmak istiyordu. Ozan vejetaryen olduu
iin i kfteye kar kyor, oylama yaplyor, ounluun isteiyle i kfte yourulmasna
karar veriliyordu.
Ve nihayet son kaset: eco ortalkta grnmyordu. Dndm gibi eco kamt.
Oyuna getirildiklerini anlayan gen kara kara ne yapacan dnrken, kap alnyordu.
Kasetin ondan sonras yoktu. Bu kantlar braktna gre eco'nun da bu odadan ve bu
kasetlerden haberi yoktu.
Kasetleri antamza atp, soluu eco'nun ofisinde aldk. ki avukat yine yannda. Hibir
ey sylemeden kaseti videoya koyduk. Gzlerine inanamayan avukatlar:
"Montaj, bilgisayar oyunu" dediler.
eco dudaklarnda yenilmi bir glmsemeyle ban sallayarak avukatlarna seslendi.
"Bouna nefesinizi tketmeyin! Biz bu iten kurtulamayz. Artk belli oldu. Orospu
ocuklar marifetlerini bir de kasete almlar." Sonra bana dnerek aklad. "Evet, onlar ben
vurdurttum. Ama hi piman deilim. O piler bir ay boyunca azma stlar benim.
Gnlerce gy gy dinlettiler bana. Skntl filmler izlemekten anam alad. Yok Bergmak'm,
yok Passolinima'ym, yok Tarkovs'mu, yok Kafkas'm. in ikencesinden beterdi be!"
Derin bir soluk alp, konumasn u szlerle tamamlad. "Hi piman deilim Bakomiserim.
nann o zulm size yapsalard, siz de gznz krpmadan ldrtrdnz onlar."
Jinekoloun lm
Jinekolog Rahim'in cesedi muayene masasnn zerinde yatyordu. Boynunda derin bir
yara vard. Yaradan akan kan masay kzla boyamt. Olay dn gece olmutu. erideki
odada uyuyan hemire hibir ey duymadm sylyordu.
Rahim'in dman olup olmadn sorarak baladk ie. Hl olayn okunu zerinden
atamayan hemire, Rahim'in eiyle boanmak zere olduunu, davalarnn srdn anlatt.
Boanaca einin kardeiyle de nafaka meselesinden sille tokat kavga etmilerdi.
n incelemeyi tamamladktan sonra cinayet mahallinden ayrldk. lk ziyaret edeceimiz
yer, Rahim'in kars Hlya'nn eviydi. Hlya'nn lks dairesini grnce kafamz kart. Kadn
nafakaya ihtiya duyacak birine pek benzemiyordu. Bizi grnce hi armad. Rahim'in
ldrldn televizyondan renmiti. zgn grnyordu.
"Kardeiniz, geen hafta eski kocanzla kavga etmi" deyince yzndeki keder yerini nce
endieye, ardndan fkeye brakt.
"Onun Rahim'in ldrlmesiyle bir ilgisi yok" diye sylendi.
"Neyle ilgisi var?" diye sordu Ali. "Aranzda sert tartmalar olmu. Ondan nafaka
istemisiniz."
Hlya kendini tutamayarak gld.
"Ben mi nafaka istemiim. Ayol, ulsuzun biriydi Rahim. Benden ald mallar verse ona
bile razym."
"Kardeiniz neden kavga etti onunla?"
"Evlenince benim Porsche'u kullanmaya balamt Rahim. Boanma davas anca
'Arabay teslim et' dedim. Yapmad. Kardeim bu konuyu konumak iin gidince de ii
yokua srp kavga karm."
Kadnn anlattklar makuld, yine de sormadan edemedim.
"Evliliiniz neden yrmedi ?"
"zel yaammz sizi ilgilendirmez" diye tersledi kadm.
"Haklsnz" dedim, "ama zan altnda kalmamanz iin olaylar bilmemiz gerek."
Bir sigara yakt, derin bir soluk ektikten sonra anlatmaya balad.
"Rahim'le evlendiimde pratisyen hekimdi. Jinekolog olmak istiyordu, ama paras yoktu.
Ona destek oldum. nk onu seviyordum. Evliliimizin ilk iki yl ok gzel geti. Ama
Rahim meslee atlnca durum deiti. Benimle beraber olmamaya balad."
"Nasl beraber olmamaya balad ?"
"Cinsel ilikiden sz ediyorum" dedi kadn, umursamaz grnmeye alarak. "Eskiden
benim iin yanp tutuan adam, yataa girmekten korkar hale geldi."
Durdu, sigarasndan derin iki nefes daha ektikten sonra srdrd szlerini.
"nce benden bktn dndm. evresinde gen hemireler vard, belki de onlardan
birine k olmutu. Onu kskanmaya baladm. Dispanserdeki hemireleri aratrdm,
hastalarn inceledim. Ne yapp edip ilikide olduu kadn bulacaktm. Gzel bir sekreteri
vard. Hafifmerep bir kz. Hani liseyi zorla bitiren u gecekondu gllerinden. Rahim'le
birlikte ge saatlere kadar dispanserde kald oluyordu. Kocam benden uzaklatran kiinin o
olduunu dnyordum. Rahim'in eve ge geldii bir gecenin sabahnda dispansere gittim.
Kz sorguya ektim, hakaretler ettim. Herkes bizi dinliyordu. Rezil bir durumdu, ama o kadar
fkelenmitim ki aldrmyordum. Ben barp arrken, Rahim ieri girdi. Olanlar
renince hi kzmad. Sekreter kzdan zr diledikten sonra beni odasna ald.
'Bo yere kskanyorsun' dedi. 'Hayatmda kadn filan yok. Artk kadnlar bana ok itici
geliyor.'
Hl neden bahsettiini anlamamtm.
'Beni mesleim hasta etti' diye aklad. 'Her gn kadnlarla uramak iimdeki cinsel
istei ldrd.'
'Bir psikologa git' dedim.
'Gittim. Ama yarar olmad' dedi.
'Mesleini brak' dedim.
'Farknda deilsin ay hastalara bakmadm. Sonu deimedi. Benim iin artk ok ge'
dedi.
Derin bir karamsarla kaplmt."
Hlya sigarasndan bir soluk daha ekerek sustu.
"Ayrlmay siz mi istediniz?" diye sordu Ali.
"Hayr ben ondan ayrlmay hi dnmedim. Mesleini brakmasn, yurtdna gitmeyi
orada tedavi grmesini umuyordum. Ama Rahim kabalamaya balad. Onu aldattmdan
kukulanyordu. Eve biraz gecikecek olsam kyameti kopartyordu. i bana vurmaya kadar
gtrd. Yaammz ekilmez bir hal almt. Yine de boanmak istemiyordum. Teklif ondan
gelince ben de boanma davas atm."
Hlya sigarasn kl tablasnda ezerken biz de kalktk. Dar knca:
"Bu kadn kesinlikle adam boynuzlamtr" diye sylendi Ali. "yle evinde uslu uslu
oturacak birine benzemiyor. Ben Rahim'in avukatyla bir grelim derim Amirim."
Ali'nin geen yl en yakn arkadana kaptrd nianlsn anmsadm. Kadna bu yzden
mi kzyordu, yoksa meslek bir kukuyla m hareket ediyordu, anlayamamtm.
"Peki" dedim, "yarn git avukatla gr."
Ertesi gn Adl Tp'a gittiimde otopsi raporunu hazrlayan Dr. Semra tuhaf bir
rastlantdan sz etti. ki gn nce Hali'ten orta yal bir erkek cesedi karlmt. Ama
adamn lm nedeni boulma deil, Jinekolog Rahim gibi grtlann kesilmesiydi. Kesiklerin
durumunu inceleyen Dr. Semra ikisinin de ayn bakla ldrlm olabileceinden
kukulanyordu. Bu bana pek mantkl gelmedi. Rahim ile zerinden kan kimlikte Hamza
Tokgz yazan bu adam arasnda ne tr bir iliki olabilirdi ? Ama Dr. Semra, bak
vurularnn birbirine benzediinde srar etti. Zaten ayn bak olup olmadn anlamak iin
almalara balamlard bile.
Merkeze dndmde Ali beni bekliyordu. Rahim'in avukat ilgin bilgiler vermiti.
Rahim'in bir tr meslek hastalna yakaland doruydu. Ama bunun dnda Hlya'nn
anlattklarnn tm yanlt. Ayrlmay isteyen Rahim deil Hlya'yd. Dava alnca da daha
nce Rahim'e ne verdiyse muayenehane dahil hepsini geri almt. Rahim ise elinden
geldiince direnmeye alm, karmdan ayrlmak istemiyorum diyerek mahkemenin
sonulanmasn engellemeye uramt.
"Bence katil bu kadn Amirim" dedi Ali. Yznde kesin bir ifade vard. "Rahim
boanmay istemeyince onu ldrterek sorunu zd."
'Hlya gibi bir kadn iin fazla riskli bir zm deil mi? Kadn boanmadan da diledii
gibi yaayabilecek biri. Neden katil olmay gze alsn ki ?"
Soruma yant veremeyen Ali:
"Belki de kardei fkesine yenilip ldrmtr Rahim'i" diyerek yeni bir varsaym ortaya
att.
"O halde u abiyi bir yoklayalm" dedim.
Hlya'nn abisi Sinan, Kapalar'da kuyumculuk yapyordu. riyar bir adamd, kabaday
deildi, ama yle grnmeye alyordu.
"lnn arkasndan konuulmaz, ama Rahim iyi adam deildi" dedi. Onu sulamamzdan
hi korkmuyor gibiydi. "Bence ilah adalet gereklemi."
"Belki de ilah adaleti sen gerekletirmisindir" dedi Ali sinirlenerek.
Sulamaya ard Sinan.
"Onu ben ldrmedim" dedi, sonra ylk bir glmsemeyle ekledi. "Emniyet'ten bilirler
beni. Mdr Bey arkadamdr."
"Mdr Bey'i filan brak da Rahim'le neden kavga ettiniz, onu anlat."
"Hlya'dan boanmak istemiyordu. Asl niyeti malmzn zerine yatmakt. Bu yzden
Hlya'nn Porsche'unu vermiyordu. Ama sopay yedikten sonra kuzu kuzu getirdi anahtarlar."
"Cinayet saatinde neredeydin ?" diye konuyu deitirdim.
"Kulpteydim, ge saatlere kadar orada oturdum. Sabaha kar da eve dndm."
"Eve dnerken yalnz miydin ?"
"Yanmda bayan arkadam vard, isterseniz adn, telefonunu verebilirim."
Kadnn adm, telefonunu aldk, ikisi de Sinan' doruluyordu. Merkeze dndkten iki saat
sonra telefon ald. Dr. Semra'yd. Laboratuvar sonulan belli olmutu. Her iki maktuln de
ayn bakla ldrlme olasl yksekti. Varsaymn hemen gelitirdi Ali.
"Anlalan Hlya ve abisi bir kiralk katil tutmular. Adam nce baka bir ii halletmi,
yani Hamza Tokgz' ldrm sonra da sra bizim jinekologa gelmi."
Bu da olabilirdi, ama ya Hamza Tokgz ile jinekolog arasnda bilmediimiz bir balant
varsa?
"Hadi toparlan" dedim Ali'ye, "dispansere gidiyoruz."
Olay gecesi nbeti olan hemire grr grmez tand bizi. Hasta kabul defterine bakmak
istediimizi syledik. Hemen getirdi. Daha ben bulmadan Ali parman defterin zerine
koydu.
"te Amirim" dedi, "Tokgz soyadl bir hasta var."
Gerekten de Emine Tokgz adl biri muayene olmutu. Hemire de hastay hatrlyordu.
"Onu olu getirmiti" diye mrldand. "Tuhaf bir durumdu, gen adam, annesi cinsel
ilikiye girdi mi, girmedi mi renmek istiyordu."
Merakla sordum.
"Jinekolog muayene etti mi?"
"Etti, ama sonucu bilmiyorum. Ben dar kmtm."
"Hastalarnzn adresini alr msnz ?" diye sordum.
"Evet" diyerek defterin sa tarafndaki adresi gsterdi.
Tek katl, baheli bir gecekonduda kalyordu Emine Tokgz. Eve gitmeden nce
uradmz muhtar, Emine Tokgz'n kocasnn iki yl nce vefat ettiini, kadna mezbahada
kasaplk yapan olu Tayyar'n baktn syledi. Evin kapm aldmzda vakit
akamstyd. Bizi karsnda gren kadn:
"Evin erkei yok, sonra gelin" diyecek oldu, kimliklerimizi gsterip:
"Biz seninle konumaya geldik" dedim.
"Ben sizinle konuamam, olum ok kzar sonra."
"Hibir ey yapamaz" dedim gven veren bir tavrla, sonra otoriter bir sesle ekledim.
"Zaten onunla da konuacaz."
Bundan holanmasa bile sorularm dinlemeye balad.
"Hamza Tokgz neyin olur?" diye sordum.
Yzne bir utan dalgas yayld.
"Kaynm olur, len beyimin kk kardei."
"Nerede imdi?"
Yant yok.
"Size geldi mi?" diye steleyince
"Geen hafta geldiydi. gn kaldktan sonra gitti. Belki kye dnmtr."
"Olun Tayyarla kavga etmiler" diye kadm yokladm. "Evden o yzden ayrlm. Olun
da seni doktora gtrm."
Yz kpkrmz olmutu. Ne diyeceini bilemeden yutkunurken:
"Siz de kimsiniz ?" diyen fkeli bir ses duyduk. Dnp balonca kapda dikilen iriyar,
genten bir adam grdk. Bu Tayyard. fkeyle bizi szyordu. Ali kimliini gstermese
belki de zerimize saldrmaktan ekinmeyecekti.
"Bizimle merkeze kadar geleceksin" dedim. tiraz etmedi, soru e sormad. Evde yaplan
aramada, kesim iinde kulland bir bak bulduk. Ba Adl Tp'a yolladk. Gelen sonu
olumluydu Cinayetlerde bu bak kullanlmt.
"Cinayetleri sen mi iledin ?" diye sordum. nce cevap vermedi Tayyar.
"Amcan neden ldrdn biliyorum" diye steledim.
"Nereden biliyorsun ?" dedi, ama sesi oktan teslim olduunu sylyordu.
"Anneni doktora gtrmsn. Cinsel ilikiye girdi mi girmedi mi renmek istemisin"
diyecektim ki, duymak istemediini belirten bir el hareketiyle szm kesti.
"Sz dolandrmaya gerek yok. Olan oldu zaten. Neyi saklayacam sizden." Ama
anlatamad. ylece suskun durdu bir sre. Sonra, "Amcam" dedi, "z amcam kardeinin
karm becermekten ekinmedi. Ya anneme ne demeli... Sen kalk z kardein saylacak
adamn koynuna gir."
"Annenin amcanla birlikte olduunu nereden biliyorsun?" diye sordu Ali.
"Eve gelmitim, ieri girdim ki ikisi ayn odada, telala toparlanyorlar. Gzleri yerde,
yzme bakamyorlar. Amcam bir bahane uydurup, kaar gibi kt evden. O byle apar topar
gidince daha kt oldum. Tuttuum gibi anamn kolundan o jinekologa gtrdm. Adam
muayene etti.
'Senin anan biriyle yatm' dedi.
Utantan yerin dibine getim. O benim ne halde olduuma aldrmadan konumay
srdrd.
'Kadnlara gven olmaz' dedi. 'Bunlarn hepsi ahlakszdr. Hepsi erkek dkndr.'
Onu dinlemeye daha fazla dayanamadm, anam alp, kaarcasna ktm dispanserden.
Eve gelip, bam aldm. Amcam beklemeye baladm. Bir yandan da gelmez diye
korkuyordum. Korktuum gibi olmad, akam ezanndan sonra geldi eve. Ben de hibir ey
olmam gibi:
'Gel kahveye kalm' dedim.
Onu alp sahile indim, ssz bir yere gelince de, aldm boynuna ba. lnce de Halie
attm. Ne var ki utancm gememiti, eve dndm, yatmakta olan annemin bana meldim.
Annem uyumuyormu, balad salavat getirmeye. Yapamadm. Anamn st m, sevgisi mi
bir eyi engel oldu, onu ldremedim. Ama utantan kurtulamyordum. Bu ii kimsenin
bilmesini, duymasn istemiyordum. Amcam ldrmtm, anamdan laf kmazd gel gr ki
o jinekologa gvenemiyordum. Kadnlardan nefret o adam dispansere gelen herkese anlatrd
bamza geleni. Jinekologun nbete kald geceyi bekledim. O gece herif uyuduktan sonra
dispansere szldm. Beni grr grmez, aalayan baklarla glmeye balayan jinekologa
sokuldum, daha ne oluyor demesine frsat vermeden grtlan kestim."
Onur Eczanesi
"Onu ben ldrmedim" diyor, terli alnna yapan kirli, uzun salarn elleriyle geriye
doru atan Suat. "Eczaneye girdiimde lmt. Gmlei kan iindeydi, gzleri iyice alm,
kprdamadan ylece yatyordu."
Yzndeki dehet, sahici gibi grnyor, srekli oynayan gzbebeklerinden bir anlam
karmak ise imknsz.
"Silah nerdeydi?" diyerek dikkatini toplamasn salamaya alyorum.
"Masann zerindeydi" diyor kesin bir ifadeyle.
"Hangi masann?"
"erde, hani ila yaptklar laboratuvar gibi bir yer var ya, orada masann zerinde."
"Bildiim kadaryla oraya mterilerin girmesi yasaktr. Sen nasl girdin?"
"Eczanenin n blmnde kimseyi gremeyince, tezghtar belki oradadr, diye dndm.
Ve tezghtar kanlar iinde yatarken buldum. Panik iinde gerilerken kolum masann zerinde
bir eye arpt. te tabancay o zaman grdm."
"Peki, neden kamaya altn?"
"ok korkmutum."
"ok korkmutun, ama haplar almaktan kendini alamadn" diyor Ali.
"Ben hibir ey almadm" diye syleniyor Suat. "Niye bana inanmyorsunuz?"
"Sana nasl inanalm?" diyor Ali yapmack bir ifadeyle gzlerini aarak. "Krizin tutmu,
tezghtardan hap istemisin, vermeyince de onu ldrm, hap kendin bulmaya kalkmsn.
Bulamaynca da eczanenin altn stne getirmisin."
"Ortal ben datmadm" diyor Suat sesini ykselterek, geldiimde yleydi."
"Eczaneye neden geldin ?"
Bu kez soruyu ben soruyorum.
"Panalgine almak iin. ok bam aryordu."
"Evin nerede?"
Duraksyor, gzlerini kardn fark ediyorum.
"Beikta'ta oturuyorum" diye syleniyor skntyla.
"Beikta'ta nbeti eczane yok muydu ?" diye yaptryor soruyu. "Gecenin o saatinde
kalkp Kurtulu'a niye geldin ?"
"Canm biraz yrmek istedi. Yrynce belki bamn ars geer diye dndm."
"Sahile inip temiz hava alacana, beton binalar seyrederek Kurtulu'a geldin yle mi ?"
"Ne bileyim ite... Kurtulu'a yrmm. stediim yere yryemez miyim ?"
"Yrrsn canm, niye yryemeyesin" diyor Ali. "Ayrca be1 ton binalarn arasnda
yrmekten holanman da byk ans. erde volta atarken keyifli anlar yaayacaksn."
"Ben kimseyi ldrmedim" diye barmaya balyor Suat. "Niye inanmyorsunuz, o
eczaneye sadece ila almak iin girdim."
"Anlayacaz" diyorum toparlanarak.
Suat' nezarethaneye gnderdikten sonra:
"Sabkasz kmt deil mi ?" diye soruyorum Ali'ye.
"yle Amirim" diyor sanki hayal krklna uram gibi. "Sabka kayd yok."
"Yarn uyuturucu testi yapalm. Bakalm ondan ne kacak. Ben de eczanenin sahibi olan
u yal adamla greceim. Ad| Ruhi'ydi galiba?"
Kurtulu'ta kiiliksiz, yeniyetme beton binalarn istilasndan kendilerini kurtarp ayakta
kalmay baaran yzyllk apartmanlardan birinde oturuyor Ruhi Bey. Ya yetmiin zerinde
olmal, ama insann karsnda dimdik duran incecik bedeni, yaama hl byk bir ilgiyle
bakan mavi gzleri onu daha gen gsteriyor. Biraz zntl, ama nazik bir tavrla karlyor
beni.
"Nevzat Bey deil mi ?" diyor. "Buyurun salona geelim, orada daha rahat konuuruz."
O anda Ruhi Bey'in bacaklarnn arasndan kvrck ban uzatarak, iki siyah boncuu
andran gzleriyle merakla beni szen kk kpei fark ediyorum. Duraksadm anlayan
yal adam:
"Korkar msnz yoksa?" diye soruyor.
"Tersine kpekleri ok severim" diyorum.
"Ad Boncuk, hanmla benim can yoldamz."
Duvarlar tablolarla, sararm resimlerle ssl geni salondaki koltuklardan ikisine
karlkl oturuyoruz. Oturduum koltuun yan duvarnda gm ereve iinde eski bir
fotoraftan gen bir kadn bana bakyor.
"Benim hanm" diyerek aklyor Ruhi Bey. "Cerraht. Trkiye'nin ilk kadn
cerrahlarndan. Belki ismini duymusunuzdur, Gzin Hanm..."
"Duymadm" diye fsldyorum bir para utanarak.
"Birok nemli ameliyat gerekletirmitir. ini ok severdi. Ama bir ameliyat ncesi
elleri titremeye balad. Geer diye dndk, gemedi. Daha da ilerledi. i brakmak
zorunda kald. Sonra da fel geldi. imdi tekerlekli sandalyede. Buna da kr, ne
diyeceksiniz, hayat..."
Bir sre ikimiz de susuyoruz.
"Sizi rahatsz etmemin nedenini tahmin ediyorsunuzdur" diyerek balyorum sze.
"Evet, ok zldk!" diyor Ruhi Bey. "Olum gibiydi Kemal. Babas bu apartmanda
kapcyd. Reit Efendi. Allah rahmet eylesin, ok temiz adamd. Kemal okumay seven bir
ocuk deildi. lkokulu bile zar zor bitirdi. Reit Efendi de elinden tutup benim eczaneye
getirdi.
'Ruhi Bey, bu ocuk sokaklarda serseri olacak. unu yannza aln, ona meslei retin.
g sahibi olsun. Byk sevaba gireceksiniz' dedi.
Ben de Kemal'i yanma aldm. Dile kolay yirmi be yl birlikte altk. Bizim hanm
hastalannca, onunla ilgilenmem gerekti. Eczanenin btn ilerini Kemal'e braktm."
"Olay nbet srasnda olmu, daha nce de byle bir saldryla karlam mydnz hi."
"Karlatm tabi." Hatrlamaya alyor. "Yetmi yedi mi, yok yok... Yetmi sekiz
senesi... Anarinin trmand zamanlar. Bir gece iki gen ellerinde kocaman iki silahla girip
paralar istemezler mi? Kasada ne varsa. Canmdan daha kymetli deil ya... Katili
yakalamsnz ama. Tek tesellimiz bu. Hapym deil mi yakaladnz kii."
Onun katil olduu kesin deil. Henz soruturuyoruz. Kemal'in dman var myd?"
"Dman m?" diyor alt dudan dar kararak. "Sanmam, geri bundan bir yl nce bir
Rumen kadnla birlikte yaadn duyduk, ama dman olduunu sanmyorum."
"Siz eczaneyi ona m devretmitiniz ?" diye soruyorum.
"Ne mnasebet efendim" diyor Ruhi Bey, ilk kez kzdn gryorum. "Onun diplomas
yok ki. Sadece bana yardm ediyordu Onur Eczanesi benimdir."
Birka nemsiz soru daha sorup ayrlyorum bu iki eski stanbullunun evinden. Kpei
Boncuk'la birlikte yine kapya kadar geiriyor beni Ruhi Bey.
Evden ktktan sonra eczaneye kadar yryorum. Aras be dakika var yok. Eczane
kapal, vitrinden ieri bakyorum. Her yana salm ila kutular da olmasa dn gece burada
cinayet ilendiini gsteren hibir belirti yok.
"Eczane bugn almayacak" diyen bir ses duyuyorum. Dnp bakyorum, yandaki berber
dkknnn nnde beyaz nlkl, uzun boylu bir adam bana bakyor.
"Biliyorum" diyorum yaklaarak. "Ben Bakomiser Nevzat, olay soruturuyorum."
"Az nce sizin ekip buradayd. Eczanede arama yaptlar, yanlarnda kpekleri de vard?
Sonra sokaktaki p torbalarna da baktlar."
"Adamlarna lm emrini verip yle gitmitir" diyor Ali yalnz kaldmzda. "lkede
olmad iin onu sulayamayacamz dnyor."
"Doru dnyor" diyorum. "Onu sulayamayz. Ama Romanya'ya gitmesi ilgin !
Kemal'in birlikte yaad kadn da Rumen'mi. Yarn u kadn bir sorgulayalm."
O gece uyku tutmuyor beni. Kafamda yantsz sorular, bir o yana bir bu yana dnp
duruyorum. Kemal'i, Cango'nun ldrm olabilecei aklma pek yatmyor. yle olsayd,
katil eroini p bidonuna atmazd. Hem madem Kemal'i ldrecekti, Suat' niye uyarmad.
Sonuta Suat onu tanyor. Delikanlnn yakalanmas onu da riske sokar. Cango bunlar
dnemeyecek kadar aptal biri olamaz. Yoksa suu Suat'n zerine mi ykmak istedi ? Ama
her iki durumda yine kendisi riske girecek...
Ertesi sabah Kemal'in Rumen sevgilisi rina'nn oturduu Kocamustafapaa'daki dairenin
kapm alyoruz. Alamaktan gzleri imi gen bir kadn ayor kapy. Eteinde de
meneke gzl bir kz ocuu. Bizi rkek bir yzle szen kadna kimliimizi gsterip polis
olduumuzu sylyoruz. Bizi ieri alyor. Nasl anlaabileceimizi dnrken, kadnn
olduka iyi Trke konutuunu fark ediyoruz. Sorguya balarken rina ocuunun eline bir
bebek tututurup ierdeki odaya gnderiyor.
"Ka yldr Trkiye'desiniz ?" diye soruyorum.
"Alt yldr" diyor. "ocuumu burada dourdum."
"Babas Kemal mi ?" diye soruyorum.
Kadn bunu yantlamak zorunda mym, dercesine uzun uzun yzme bakyor.
"Belki bu sorular sizi rahatsz ediyor, ama Kemal'in katilini bulmamz istiyorsanz
yantlamalsnz" diyorum.
"Tamam" diyor rina. "Katya'nn babas Recep'tir?"
"Recep mi?" diye soruyorum aknlkla. "Cango Recep mi?"
"Cango. Trkiye'ye geldiimde iki yl onunla yaadm."
"Sonra" diye soruyorum merakla.
"O zamanlar ok toydum. Beni sevdiini sanyordum. ocuu yzden dourdum. Ama
sonra Cango'nun beni sevmediini, kullandn anladm."
"Onu braktnz m?" diyerek merakla soruyor Ali.
"O beni brakt. Kimse Cango'yu brakamaz."
"Peki Kemal'le nasl tantnz" diyorum.
"Yenikap'daki ay bahesinde. Gzden dtkten sonra ben orada almaya baladm."
"Ne i yapyordunuz ?"
"Bedenimi satyordum" diyor kadn, yznde utanmann krnts yok, adeta meydan
okuyarak bakyor yzmze. "Bir gece Kemal geldi. Onu teki mterilerden biri sanmtm.
Ama birka gn sonra yine geldi. Sonra hep gelmeye balad. Bu, Cango'nun dikkatini ekti.
Kemal'i tehdit etti, ama ie yaramad. Kemal her gece gelmeyi srdrd. Onu dvdrd,
Kemal yine ylmad. Bunun zerine Cango beni ona verdi, ama bir art vard; Kemal
uyuturucu iine girecekti. Sat iin eczane iyi bir paravan olacakt."
"Cango eczaneyi kurunlatm" diyecek oluyorum.
"Yanllkla oldu" diyor. "Cango'nun mal eksik kt. Kemal'den kukulandlar. Ama
sonra maln eksik geldii ortaya kt. Cango, Kemal'den zr diledi."
"Seni Kemal'e Cango yollam, ama bak kz var. Sonra kskanm olmasn."
Sanki acayip bir ey sylemiiz gibi tuhaf tuhaf bakyor yzmze rina.
"Siz, Kemal'i Cango'nun ldrdn m dnyorsunuz. Ama ok sama. Kemal,
Cango'ya iyi para kazandryordu. Cango bunu yapmaz."
Syledii o kadar mantkl ki daha fazla soru sormak iimden gelmiyor. rina'nn evinden
ktktan sonra:
"Ne dersiniz Amirim" diyor Ali. "Kadn yalan m sylyor?"
olduu canllar eytana kurban etmekten ekinmezler. Biz, bunlardan deiliz. Biz eytann
kt olduuna inanmayz. Onun insan en iyi iimde temsil ettiine inanrz. O zgrln,
cinselliin, benliin serbeste ortaya konulmasnn temsilcisidir. Biz, insanlara zarar
vermeyiz."
"Evindeki ayin iin hazrlanm o yldza ne diyeceksin ?"
Bunlar syleyen Ali'nin yzndeki alayc ifade dalmamt.
"Ayin yapmayz demedim ki. Ayinlerimiz kanl olmaz. Bir tr tiyatro oyunu gibidir.
Dualar okuruz, dans ederiz, ama kimseyi ldrmeyiz."
"Sorguda byle konuursun tabi."
"nann yalan sylemiyorum. Biraz aratrrsanz, siz de renirsiniz bunu."
"Aratracaz tabi" dedi Ali. "Ve yle kantlar bulacaz ki, ol kz ldrdn iin bin
piman olacaksn."
"Onu ben ldrmedim" dedi Kaan. "Neden inanmyorsun onu ben ldrmedim."
"Sen ldrmediysen kim ldrd?" diye sordum
"Bilemiyorum" dedi. "Bir ayinden sz ediyorsunuz. Baak dal ha nce szn ettiim
iddet yanls satanist gruplara katlmt. Orada bir de sevgilisi varm."
"Ad neymi bu eski sevgilinin ?"
"Bilmiyorum, ismini bana sylemedi."
Ali inanmamt.
"Sen de renmek istemedin ?"
"stemedim. Bizim aramzda tam bir gven vard. Sylemek istemiyorsa hakl nedenleri
olmalyd. Evdeki eyalarna bakn, belki orada vardr."
"Baktk" dedim. "Eyalarnn arasnda not defteri, gnlk gibi bir ey bulamadk."
"Aslnda bir gnl vard" dedi Kaan. "Benimle yaamaya balaynca gemie ait ne
varsa hepsini babasnn evinde brakt. Onlar bulabilirseniz..."
"Babasnn evine de bakarz ama, sana daha nce takld yerlerden sz etmez miydi ?"
"Evet, yle bir yerden bahsetmiti. Tarlaba'ndaki Black Angel Bar'a taklyorlarm."
Kaan' DNA tespiti iin Adl Tp'a yolladk. Bylece Bra'nn parmaklarndaki dokunun
ona ait olup olmadm renebilecektik. Ama DNA sonularnn gelmesi en az bir ay srerdi.
Bu arada soruturmay durduracak halimiz yoktu. Ali'yle Black Angel'n yolunu tuttuk.
Black Angel, Tarlaba'da yz elli yllk bir apartmann bodrum katndayd. erisi tpk
Bra'rnn cesedini bulduumuz ev gibi siyahlarla kaplyd. Duvardaki bir posterde de
Bra'nn zerinde ldrld yldzn aynsndan vard. Ama ierisi o evdeki gibi sessiz
deildi. Daha kapdan ieri admmz atar atmaz kulaklar trmalayan bir mzik karlad bizi.
Vakit henz akam olmadndan ierisi sakindi. Bir kede oturup sohbet eden iki erkek ile
bir kz dnda mteri yoktu. Yadrgayan gzlerle szdler bizi. Ali'yle, barda tezghn teki
tarafnda oturan uzun sal, byksz, kei sakall barmene yneldik. O da bizi grmt. nce
akn sonra tehditkr baklarn yzmze dikerek oturduu iskemleden kalkt.
"Burann iletmecisiyle grmek istiyorum" dedim.
"Siz kimsiniz?" dedi nemsemez bir tavrla.
Polis kimliimi karp burnunun ucuna kadar sokunca, annda yumuad.
"Buyurun efendim, size nasl yardmc olabilirim?"
"Burann iletmecisi sen misin?"
"Ortaklarndan biriyim" dedi saygl bir sesle. " kii iletiyoruz."
Ali cebinden Brann fotorafn kararak, tezghn zerine koydu.
"Bu kz tanyor musun?"
Delikanl gzlerini ksarak bakt.
"Baak deil mi bu?"
"Ta kendisi" dedi Ali. "Onun eski sevgilisiyle konuacaktk."
"Eski sevgilisi mi?" diye sordu delikanl.
Yani iki yz milyarlk senetlere fena halde ihtiyac vard. Abdlbaki bizi saygyla karlad.
Kasasn aramak istediimizi syleyince, bir an yz kart. Ama kendini abuk toparlad.
"Buyrun bakn" diyerek kasay kendi elleriyle at. Kasadan broker'n syledii gibi ykl
miktarda hisse senedi kt.
"Bunlar kimin?" diye sordum.
"Benim" diye oyununu srdrd Abdlbaki.
"Ama broker Yaln yle sylemiyor" dedim. "Abiniz iin satn alm bunlar."
"Doru. Ben de ahimden aldm. nk apartman alrken bana borlanmt."
"Bunu kantlayabilir misin?"
"Nasl kantlayabilirim ki aramzda olan bir ey. Ne szleme yaptk ne de senet."
Yalan sylediini biliyorduk, kendisi de biliyordu; stelik elimizdeki bu bilgilerle onu
tutuklayamayacamz da biliyordu. Bu yzden sakindi, bu yzden dudaklarnda kendinden
emin bir glmseyi vard. Ama bilmedii bir ey vard o da Brann trnaklarnn
arasndaki deri paras. Ben de tpk onun gibi sakin sakin glmseyerek:
"Sizi byle sorguladmz iin kusura bakmayn" dedim. "Ama biliyorsunuz grev."
"Ne demek efendim, kanuna sayglyz. eriatn kestii parmak acmaz."
"O halde sizden kk bir ricamz, daha olacak" dedim.
"Tabi, nedir?"
"Bizimle Adl Tp'a kadar gelip, kk bir teste katlmanz istiyoruz."
Kendisinden o kadar emindi ki hi kukulanmad Abdlbaki. nk ne DNA testini
duymutu ne de bu testin sonunda mahkm olanlar. Onu cezaevine gnderecek kant vermek
iin bizimle Adli Tp'n yolunu tuttu. Bir ay boyunca rahatsz etmedik Abdlbaki'yi. Bir ay
sonra gelen DNA testinin sonular olumluydu. Brann trnandaki deri dokusu z
amcasna aitti. Onu tutuklamaya gittiimizde Abdlbaki hl suunu inkr edip duruyordu.
Eski Dostlar
Bakalarnn iine burnumu sokmay pek sevmem. Bunca yllk polislik hayatmda
benimsediim az saydaki doru kuraldan biridir bu.
Emniyet Mdrl'ndeki odamda, eski polis Emir panik iinde arkada Hassann bir
hafta nce ldrldn, Mehdi'nin ise kayplara kartn anlatrken, bu altn kural
anmsadm. Sana ne Nevzat, dedim kendi kendime; Emir'i istihbaratlara yolla, komu
lkenin sabk polisleri arasnda geen bu belaya da hi bulama. Ama yapamadm. Emir'e can
borluydum. Byle skt bir anda onu bamdan atamazdm.
"nce sakin ol" dedim Emir'e. "Sen eski polissin, byle olaylara alk olmalsn."
"Haklsn" dedi Emir neredeyse aksansz bir Trke'yle. "Ama yabanc bir lkedeyiz.
stelik en yakn arkadalarmdan biri ldrld, teki kayboldu."
Hassann nasl ldrldn biliyordum. inden karken karp, ormanlk arazide
kafasna bir kurun skmlard. Ortalkta ne bir parmak izi brakmlard ne de bir kant.
Anlayacanz profesyonel iiydi.
"Mehdi'nin de ldrlm olmasndan korkuyorum" diyerek srdrd szlerini Emir.
"Dur bakalm" diyerek kestim szn. "Kt eyler dnme hemen."
Karamsar bir ifadeyle yzme bakt.
"lmediyse bile ikencededir."
"Nereden biliyorsun?"
"ldrmeden nce Hassan'a da ikence yapmlar."
"Katillerin renmek istedikleri bir ey var o halde" diye mrldandm kukuyla. "Ne
istiyor olabilirler?"
"Rejime muhalif olanlarn listesini..."
"Ne yani, katiller yeni rejimin ajanlar m ?"
"Baka kim olabilir?" dedi Emir kendinden emin bir ifadeyle "Yan balarndaki lkede
gl bir muhalefet grubunun bulunmas ok korkutuyor ynetimdekileri."
"Yanlyorsam beni dzelt" dedim gzlerimi eski arkadama dikerek. "Bildiim
kadaryla, eski rejimin polisleri olmanz dnda politikayla ilginiz yoktu sizin."
"lkeden kamadan nce yleydi. ktidara gelenler, sulu susuz demeden, eski polis
tekilatndakileri yarglamaya kalkmasalard kamayacaktk bile. Ama hibir suumuz
olmad halde bizi cezalandrmaya kalktlar. Trkiye'de bile rahat brakmadlar. Bask, tehdit,
antaj... Kendi elleriyle muhalif yaptlar..." Bir sre sustu Emir. Sonra kaim dudaklarm
yalayarak yeniden konumaya balad. "Aslnda Hassan ile Mehdi'nin politikayla hibir ilgisi
yoktu. Trkiye'ye gelince ortak bir hal maazas ap, ticarete atlmlard. yi de para
kazandlar. Politikayla uraan bendim. lkeden Mehdi ve Hassan'la birlikte katmz iin
onlar da iin iinde sandlar. Bu yzden vicdan azab duyuyorum. Arkadalarmn ba benim
yzmden belaya girdi."
Emir'in anlattklar ilginti. Ama karanlkta kalan bir nokta vard. Emir'in lkesindeki
ajanlar Trkiye'de gemi yllarda bir seri infaz gerekletirmilerdi. O kadar ok rejim
muhalifi ldrmlerdi ki bu durum diplomatik bir krize yol am, dileri yetkilileri oturup
konumu, komu lke artk Trkiye'de operasyon dzenlemeyeceine sz vermiti. Emir'e bu
durumu anlatarak, sordum:
"Bu iin arkasnda bakalar olmasn ?"
"Sanmam, bizi ortadan kaldrmay dnecek ne bir dmanmz ne de rakibimiz var."
"Mehdi ile Hassan ortakm. Sakn hal ticareti altnda uyuturucu..." diyecek oldum.
"Bu imknsz" diyerek szm kesti. "Onlar iyi tanrm. Hassan ile Mehdi asla
uyuturucu iine girmezler..." Yeniden dalgnlat Emir. Sonra yzme bakarak, "Belki
eksenet mafyas olabilir. Ama ileri kt deildi ki onlara niye bulasnlar?"
"Bilemiyorum" dedim. "Ama yaknda reniriz. Gelelim u Mehdi'ye. Ailesi yok mu ?"
"Yok, Fndkzade'deki evinde tek bana yaard."
"Gece hayat var myd ? apknlk falan yapar myd ?"
"Gece hayat yoktu, ama yl nce bir arkcya kaptrmt kendini Epeyce para yedirdi
kadna, sonra gnl frtnas dindi, akln bana toplad."
"Ya Hassan?"
"Hassan'n gece hayat filan yoktu. Karsnn dizinin dibinden ayrlmazd."
"Kars nerede oturuyor?"
"skdar'da, ama seninle konuacan sanmam. Kocas lnce btn dnyas ykld.
Herkesi dman olarak gryor. Benimle bile konumad."
"Bir de biz deneyelim" diyerek kadnn adresini aldktan sonra sordum Emir'e. "Peki sen
kendini nasl koruyacaksn?"
"Merak etme benim yerimi saptayamadlar. Salam balantlarm var. Deiik yerlerde
kalyorum. Sana cep telefonumun numarasn vereyim. Beni oradan ararsn."
Emir kmak zereyken Ali girdi ieri. erde yabanc biriyle konutuumu grnce,
duraksad.
"Gel, gel... seni bir dostumla tantraym. Emir, eski narkotikilerden."
Karlkl el skp, memnuniyet belirttiler. Emir ayrlnca durumu Ali'ye anlattm.
Genellikle saduyudan yoksun olan yardmcm bu defa byk bir basiret rnei gstererek:
"Bu i stihbarat Tekilat'n ilgilendirmiyor mu Amirim?" diyerek serzenite bulundu.
Haklyd, ama benim de Emir'e bir can borcum vard. O zamanlar Dou Anadolu'daki bir
ilde kaaklk ubesinde grev yapyordum. Komu lkeye birlikte gerekletirdiimiz bir
operasyonda kaaklarn eline dmtm. Sonum yzde yz lmd. Emir kendi canm
tehlikeye atarak kurtarmt beni.
"Niye stihbarat Tekilat'n ilgilendirsin" diyerek kar ktm Ali'ye. "Ortalkta bir
cinayet var. Ve cinayeti kimin, hangi nedenle ilediini bilmiyoruz. Hem laf aramzda
istihbaratlarn, ortalkta dnyay biz yarattk gibi dolamalarna ok sinir oluyorum."
Yardmcm en duyarl yerinden yakalamtm, gck oluyordu istihbaratlara.
"Haklsnz Amirim'' diye sylendi Ah. "Bir sr soruturmaya el koydular."
Ama ben ne yaptmzdan emin olmak istiyordum. Ali'yi komu lkede devrim yapld
gnlerde bizim eski ahbabn bu olaylara karp karmadn tespit etmesi iin aratrma
yapmaya yolladm. Ben de Hassann skdar'daki evinin yolunu tuttum.
Kapy Hassann siyahlara brnm kars Samira at. dimi tantnca, beni ilk
grdnde yznde beliren ekingenlik tedirginlie dnt. Konumak istemediini
syledi. Anlalan o da kocas gibi ldrlmekten korkuyordu. Epeyce dil dktkten sonra
konumaya ikna edebildim. Kendinden srmeli iri kara gzlerinin yan silerek:
"Bamza bunlar Emir'in yznden geldi" diye sylendi. "Trkiye'ye geleli on be yl
geti o hl rejim muhalifi gruplarla grmeyi srdryordu. Hassan ka kere uyard onu, bu
adamlarla grme diye."
"Grt adamlarn kim olduklarn biliyor musun ? diye sordum.
"simlerini bilmem. Hassan, eski subaylar, polisler olduunu sylemiti."
"Peki Hassan imdi ynetimde olanlar sever miydi ?"
"Sevdii sylenemezdi. Ama muhalefet yapmak istemiyordu. Hele Trkiye'ye geldikten
sonra bu ilere hi bulama yanls deildi."
"Anlamadm bir ey var ?" dedim Samira'nn esmer, ama przsz yzne bakarak.
"Kocanz rejime muhalif deilse neden lkeden kat?"
"Onu ben de anlayamadm" dedi Samira kara gzlerini iri iri aarak. "ktidar deiince
onu grevden bile almamlard. Ama bir gn eve geldi. 'Bam belada lkeden kamamz
gerek' dedi. Ertesi sabah apar topar ayrldk. Daha sonra da bu konuda hi konumad
benimle."
"u hal maazasn nasl kurdular."
"Kaarken yanmza bir miktar para almtk. Onunla atlar maazay."
"Emir niye katlmad bu ortakla?"
"lkede kalan byk bir paradan sz ediyorlard. Her ne kadar Hassan, 'O paradan
umudunu kes' dese de Emir lkeye gidip o paray almay umuyordu. Hatta tehlikeyi gze
alarak iki kez lkeye girmeye kalkt. Ama ikisinde de Trkiye snrn gemeyerek geri
dnd. Bir gn o paray almay umduundan Hassan ve Mehdi'yle ortakla girmedi."
"Ne parasym bu?" diye sordum merakla.
"nann hi bilmiyorum. Bir keresinde merak edip Hassan'a sordum. Polisler iin ayrlm
gizli bir denekten sz etti. Ama ne demek istediini tam anlayamadm."
"Emir ile Hassann aras nasld ?"
"Trkiye'ye geldiimiz ilk yllar iyiydi, ama Emir politikayla ilmeye balaynca Hassan ile
Mehdi ondan uzaklatlar..." Kara gzleri dolmutu, alayarak sylendi: "Keke en bandan
uzaklasalarm. Bo yere ldrdler Hassanm."
"Mehdi'den bahsedelim" dedim konuyu datmak iin. "Biraz apknm galiba?"
Kadnn yz kzard.
"Birka ay ncesine kadar yleydi. Ama iki ay nce bir doktorla tant: Freyya Hanm.
Birbirlerine k oldular."
Mal bulmu marib gibi atldm.
"Nerede doktorluk yapyor bu Freyya Hanm?"
"Cerrahpaa'da dahiliye servisinde alyor. Aksaray'da bir de muayenehanesi var."
Samira'nn evinden knca Emir'i aradm. Yarm saat sonra bir pastanede oturmu
konuuyorduk.
"Bana eksik bilgi veriyorsun" dedim. "u lkedeki para hikyesi nedir?"
"Konuyla ilgisi yoktu onun iin anlatmadm. Uzun vadeli gizli bir uyuturucu operasyonu
iin denek ayrlmt. Operasyonu Mehdi, Hassan ve ben gerekletirecektik. denek bir
bankaya yatrlmt. Ancak mzden biri ekebilirdi. te o gnlerde lkede devrim oldu,
operasyon gereklemedi. Bankalardaki btn hesaplara blokaj konulduu iin paray
alamadan lkeden katk."
Sulayan baklarm yzne dikerek sylendim
"Sonra sen de bu paray alp harcamak istedin."
"Kendim iin deil" diyerek ban sallad Emir. "Davamz iin."
Onun bir arkadann ldrlmesine, tekinin kaybolmasna neden olan bu hayalcilii
canm skmaya balamt.
"Gerekten de rejimi ykabileceinize inanyor musun?" dedim, alayc bir ifadeyle.
Kararllkla gzlerimin iine bakt.
"Halk bizi destekleyecek."
"Benim bildiim halk a kalmad srece, kln kprdatmaz. Sizin lkede de kimsenin a
kald yok."
"nmzdeki gnlerde her ey deiecek. Hakl olduumu sen de greceksin."
Yzndeki kararl ifade yumuad. "Mehdi'den bir haber var m?" diye sordu. "Onun iin ok
kayglanyorum..."
'Henz bir ey yok. Cerrahpaa'ya gidip, Freyya'yla konuacam. Mehdi'nin u doktor
sevgilisiyle..."
Emir tepkisiz bir yzle beni dinlemeyi srdryordu.
"Mehdi'nin yle bir sevgilisi olduunu biliyorsun deil mi?" diye sormak zorunda kaldm.
arkadalarm ldrrsen biz de lkeye giri vizesi veririz, sen de o paray istediin gibi
kullanrsn' dediler."
"Alak herif" diye bard Mehdi. "Hassan, seni kardei gibi severdi."
"Kardeim gibi severmi. Son zamanlarda evine bile almyordu beni. Beyefendinin
rahatn karyordum. Hadi itiraf et, siz beni hibir zaman aranza kabul etmediniz. Hep
ikiniz ortak hareket ettiniz. Bense peinizden srklenip durdum. Ama buraya kadar. Senin de
hesabn grp, kendi hayatm yeniden kuracam..."
Duyduklarm bana yeterdi, dolabn kapm ap usulca darya ktm. Emir srt bana
dnk olarak Mehdi'yle konumay srdryordu. Dikkatini datmak iin sol elimle
cebimdeki anahtar salonun teki ucuna attm, Mehdi duyduu sese dnnce silahm ensesine
dayayarak:
"Buraya kadar eski dostum" diye sylendim. "Sakn kprdama."
Ayn anda Ali de yan odadan frlamt. Emir'in silahn ald. Beni karsnda gren Emir
aknlktan kk dilini yutacakt. Sitem dolu baklarla onu szerek:
"Yaptn dostlua smaz" dedim. "Beni kandrdn. nsan arkadalarna daha zenli
davranmal."
Arkadamn Ak
Katil yirmi iki yanda bir niversite rencisiydi. Ad Ekrem'di, zmirliydi, stanbul'da
Hukuk Fakltesi'nde okuyordu. ldrd kii de ayn okuldand, onun ad da Haldun'du.
Fndkzade'de bir dairede beraber yayorlard. Paylatklar dairede Ekrem elleriyle boarak
ldrmt arkadan. Cinayeti ilerken zorlandm da hi sanmyorum, nk Haldun'dan
daha iriydi, stelik frnc kreini andran geni elleri vard. Tarifime bakp da ocuu am
yarmas biri sanmayn. Ortadan biraz uzundu, ksa kesilmi siyah salar, yznn sert
hatlarn aa karyordu. Yznn sert hatlaryla eliirmi gibi duran, kahverengi gzleri
tuhaf bir kederle bakyordu insana.
"Ben utanga biriyim" diye balamt sorguda anlatmaya. "Nefret etmeme ramen hibir
zaman kurtulamadm bu duygudan. Ske'de domuum, zmir'e ortaokula giderken tandk.
Ske'de geni arazilerimiz var. Dedem hl orada oturur. Otoriter bir adamdr, ama beni ok
sever. Ailenin tek erkek ocuuyum. El bebek, gl bebek bymm. Bu yzden olacak
insanlarla birebir ilikilere pek girmedim. Remzi Aa'nn torunu olduum iin sayg grdm,
benimsendim, el stnde tutuldum. stediim nmde, istemediim ardmdayd. Bu yzden
zmir'e okula gidince ok zorlandm. Kimse takmyordu beni. Ama ben 'Remzi Aa'nn
torunu' olmaya almtm. rencilerle, onlardan biri olarak iliki kuramyordum.
Denemedim deil, ok uratm baaramadm. Baaramaynca dert etmemeye baladm. Ne
yapaym demek ki ben de byle bir insanm dedim. Durumu kabullendim, ama utangalm
yakam hi rahat brakmad, gnlerimi ekilmez hale getirdi, sonunda da grdnz gibi
beni katil etti.
Evet, ben utangalm yznden katil oldum. Haldun'a gelince, o da utanmazl
yznden ld... Arkada olmamz isteyen oydu ivemden anlamt Egeli olduumu.
'zmirliyim' diyerek yaklat, benim de bir arkadaa ihtiyacm vard, kaynatk, dost olduk.
Yoksul bir ailede dnyaya gelmiti. Babas kapcym; zar zor okutmu olunu. Haldun
hem okula gider hem de alrm. Yan madii i kalmam. Yarm gn okula gitmek
zorunda olduundan hibir ite diki tutturamam, ama insanlar tanm, emek harcamadan
geinmenin yollarn renmi. Aslna bakarsanz benimle olan ilikisi de yleydi.
Arkadalmz ona yalnzca bir dost kazandrmam, ayn zamanda gelir de salamt.
Cebinde hibir zaman yeterli paras olmazd, arada bir anketrlk, gazete datcl gibi
ilerde alrd. Srekli bir ite altn hi grmedim. Onu evime alnca, ihtiyalarn da
karlamaya baladm. Acdmdan ya da yardmsever olduumdan deil, hi arkadam
yoktu, onun yannda iyi vakit geiriyordum. Haldun da hayatndan memnun grnyordu.
Sizin anlayacanz alan da satan da razyd. Ta ki Pelin ve Bensu'yla karlancaya kadar.
Pelin ve Bensu da tpk Haldun'la benim gibi birbirine ters yapda insanlard. Pelin ne
kadar ince, ne kadar gzel, ne kadar soylu bir grnme sahip ise, Bensu o kadar kaba, o
kadar irkin, o kadar baya grnyordu. stelik aralarndaki fark yalnzca d grnle de
snrl deildi; Pelin iyi bir eitim almt, zevkliydi, espriliydi, Bensu'nun ise akl fikri
televizyon dizilerindeydi, bir olay kavramas iin defalarca aklanmas gerekirdi, esprileri
anlamaz, bunu yzne vurunca da kserdi.
Onlarla karlamam Haldun'un sayesinde oldu. Evde oturduumuz gnlerden birinde,
Haldun'un sraryla bir kahvehaneye nargile imeye gittik. Kahvehane Sal Pazar'nda
Nusretiye Camii'nin arkasnda yer alyordu. Kzl erkekli rencilerin, stanbul'un her
yerinden kopup gelmi tiryakilerin arasna karp, masalardan birine yerletik. Daha oturur
oturmaz dikkatimi ekti Pelin. Hemen yan masamzda bir erkekle tavla oynuyordu. Kvrck,
sar salar bir ta gibi ban sslyordu, ince kalarnn altndaki koyu ela gzleri, yuvarlak
yzne ocuksu bir aknlk yklyordu. Hareketleri yle zarif, yle uyumluydu ki, sanki
tavla oynamyor da dans ediyor gibiydi. Srekli ona bakmak istiyordum, ama Haldun fark
edecek diye korktuumdan arada bir baklarm teki mterilere de eviriyordum. Aslna
bakarsanz Haldun'un fark edecek hali yoktu. Nargileleri nasl ieceimizi anlatp duruyordu,
oysa benim kulam yan masadayd. Bylece kzn adnn Pelin olduunu, sinema okuduunu
rendim. Haldunnun sraryla evden ktm o gn ilk kez nargile imi ve kydeki
khyann kzn saymazsak ilk kez k olmutum.
Ertesi gn Haldun'a ayn kahvehaneye gitmeyi nerdim. Nargilenin tadn alan Haldun
dnden razyd. Ama ne yazk ki Pelin kahvehanede yoktu. ki saat kadar oturduk, tam
kalkmak zereyken, Pelin ve tombul arkada grndler. Nargilelerimizi yeni bitirmitik.
'Birer nargileye daha var msn?' diye atldm.
'Ulen sen beni de getin be!' dedi Haldun, ama nerimi de geri evirmedi. Aslnda
Pelin'den holandm Haldun'a anlatabilirdim. Belki de buna sevinir, bana yardm bile
edebilirdi, ama sylediim gibi ben utanga biriydim ve duygularm paylamaya alkn
deildim.
ki ay boyunca ayn kahvehaneye takldk. Nargilelerimizi syleyip, sohbet ediyor ya da
teki mteriler gibi tavla oynuyorduk. Tahmin edeceiniz gibi oyunu hep ben
kaybediyordum, nk aklm Pelin'deydi. Bu arada Pelin ve arkada Bensu'yla tanmtk;
tabi Haldun'un sayesinde. Haldun'un sayesinde diyorum, nk ben ne zaman Pelin'le
konuacak olsam yzm kpkrmz kesiliyor, dilim damam kuruyor, elim ayam birbirine
dolayordu. Halimi gren Haldun bir eyler dndnn farkna varmt, ama k
olduumu, Pelin'e deli gibi balandm henz kavrayamamt. Kahvehaneden eve
dndmz bir akam:
'u iki kary gtrelim mi?' diye sylendi. nce kimleri kastettiini anlayamadm. Benim
doast bir varlk gibi grdm Pelin'e, kar diyebileceini dnemiyordum.
'Hangi iki kary?'
'Hadi canm bilmezden gelme' dedi dudaklarnda ylk bir glmsemeyle. 'O sarn
karya nasl baktn grdm.'
Bu szler zerine kan beynime srad, herif, Pelin'i kastediyordu. zerine atlp
tokatlamak geti iimden ya da yakasndan tutup evden kovmak, ama yapmadm. Yapmadm,
nk Haldun, ou sokakta geen hayat boyunca kim bilir ka kez sopa yemi, ka kez
evden atlmt. Yani bu trden davranlara alknd. una hi unutamayaca bir ders
vermeliydim. Belki bylece Pelinden bahsederken nasl konumas gerektiini renirdi.
Alaca dersten sonra, kukusuz dayak ve evden kovma faslna da sra gelecekti.
'Sen utangasn, kzlara yanaamazsn' diye konumasn srd Haldun. 'Ama merak
etme ben o ii hallederim. Ben istesem gzel olann annda yataa atarm, ama biliyorum
ondan sen holandn. Ziyan yok, tombul olan bana kalsn. Arkadalk ld m?'
Konutuka fkem artyordu. Hani kzlar tarafndan sevilen biri olsa gam yemeyeceim.
Clzd, irkindi, kt giyinirdi... Barlarda, iki art kadnlarla yaad bir gecelik
servenler dn da bu konuda deneyimli olduu da sylenemezdi. Daha fazla samalamasna
dayanamadm.
'Seninle bir iddiaya girelim mi ?' dedim gzlerimi yzne dikerek. 'Sen bir ay iinde
Pelin'i tavla, ben de sana, oktan beri istediin Levi's pantolonu alaym.'
Gzbebeklerinde hnzr bir k yand, snd.
'Tamam' dedi.
Kendinden o kadar emindi ki ben kaybedersem ne olacak, diye sormad bile. in tuhaf
ben de onun kaybedeceinden adm gibi emindim. Derin sohbetlerimiz olmasa bile bu iki ay
boyunca Pelin'i tandm sanyordum. Doktor bir baba ile avukat bir annenin kzyd. Hangi
tr filmler izlediini, hangi tr kitaplar okuduunu, hangi tr mzikten holandm
biliyordum. Ben bile kendimi ona layk grmezken Haldun gibi ulsuzun, tipsizin, cahilin teki
onunla nasl arkada olacakt ? Brakn arkada olmay, birlikte yataa nasl girecekti ?
ddiaya girdiimiz o geceden sonra keyifle Haldun'un nasl baarsz olacan gzlemeye
baladm. Ama tuhaf, ertesi gn Haldun, Pelin'le hi ilgilenmedi, kahveye girer girmez
Bensu'ya yaklat. Pelin sanki orada yokmu gibi, her frsatta Bensu'ya iltifatlar yadrd.
Varsa Bensu, yoksa Bensu. Acaba beni yanl m anlamt ? Kzlarn kahvede olmad bir
anda:
'Haldun, biz Pelin iin iddiaya girmitik, Bensu iin deil' diyecek oldum.
'Sen hi cann skma' dedi pis pis srtarak. 'Ben ne yaptm ok iyi biliyorum.'
Ve Bensu'yla ilgilenmeyi srdrd. Bu arada birka kez Pelin'i gzlerinde tutkuya benzer
bir ifadeyle Haldun'a bakarken yakaladm. Kukusuz yanlyordum. Aklmdan kt
dnceleri kovdum. Sevdiim kza hakszlk ettiim iin kendime kzdm. Haldun bir gece
Bensu'yu eve getirdi. in garip taraf, Bensu bizdeyken Pelin'in st ste evi aramasyd.
Bensu telefonlardan rahatsz olmu, sonunda biz uyuyacaz, demek zorunda kalmt. Haldun
ile Bensu o gece birlikte oldular.
Haldun'un iyice kartrdn dnmeye balamtm. Pelin'den yz bulmaynca
Bensu'yu elde ederek yklan erkeklik gururunu bir para olsun kurtarmak istiyordu. Belki de
bak ben Bensuyla birlikteyim, sen de Pelin'le ol da, bu iten vazgeelim, ve alyordu. Ama
yama yoktu, burnunu srtmeden vazgemeyecektim. Ertesi sabah Bensu gidince:
'Yanl kzla i bitirdin' diye Haldun'a takldm.
Kmseyen gzlerle szd beni:
'Hibir ey anlamyorsun' dedi.
'Neyi anlayacam, her ey ortada' diyecek oldum.
'ok toysun olum' dedi ban sallayarak. 'Kadnlar hi tanmyorsun. u anda Pelin
benimle birlikte olmak iin can atyor.'
Kahkahalarla glmeye baladm.
'Sen kafay yemisin. Pelin seninle birlikte olmak iin can atyor ha!'
Hibir ey sylemeden kalkt, telefona yneldi, tular evirdi.
'Alo Pelin' dedi. 'Bensu'yu merak ediyordum da sabah erken kt.' Bir sre Pelin'i dinledi.
'Neden yle sylyorsun, Bensu'dan holanyorum' dedi. Ksa bir suskunluktan sonra
'Telefonda olmaz kahvede buluup konualm' dedi.
'Neler oluyor?' diye sordum merakla.
'Paray hazrla olum' dedi. 'ki gn sonra Levi's'i almaya gidiyoruz.'
Gya beni kzdracakt.
'Greceiz' dedim.
Kendinden emin ban sallad.
'ok yaknda' dedi.
Faklteden knca soluu kahvede aldm. Bizimkilerden kimse yoktu. Bir saat kadar
bekledim gelen olmad. Evin yolunu tuttum. Kapy ap girdim. eride birileri vard;
Haldun'un odasndan karyola gcrtlar, hzl hzl solumalar geliyordu. 'Herif yine Bensu'yu
yataa atm' diye dndm. Ses karmamaya dikkat ederek odama getim. Az sonra yan
odadaki sesler kesildi. Kap ald. Bam kaldrnca byk bir mutlulukla bana bakan
Haldun'u grdm.
ay demleyeceim ier misin?' diye sordu. Ama yzndeki ylk ifade ok daha
fazlasn anlatyordu. Yreimin sktm hissettim.
'Saol imem' dedim.
Konuumuzla ben ieceiz, sen de iseydin.'
Saol istemem' diyerek odama yneldim.
Ama Haldun brakmad yakam.
"Hi deilse konuumuza bir merhaba de.'
Artk kaamazdm. Doruldum, odadan ktm. Benim bakmaya kyamadm, biricik
akm Pelin, kanepenin zerine oturmu kendine ekidzen veriyordu. Yz al al olmutu,
gzlerine tatil bir yorgunluk yerlemiti. mknsz sandm, olamaz dediim olmutu.
Haldun, tek akm, taptm kz yataa atmt. Hem de aradan iki hafta bile gemeden.
Pelin'in yzne nasl baktm, nasl merhaba, dedim, bilemiyorum. Kskanlk, utan, d
krklk iinde kendimi glkle odama attm. Yine de Haldun'u ldrmeyi aklmn ucundan
bile geirmiyordum. Ama Pelin gittikten sonra odama gelip:
'Eee grdn gibi atr atr gtrdm kary' diye konumaya balaynca kendimi
kaybettim. Zafer sarholuu iinde anlatyordu Haldun. 'Sana syledim, bu karlarn alay
salaktr. Bir de seviiyor kar, deme orospu eline su dkemez.'
Yataktaki halleri canland gzlerimin nnde. Ellerim titremeye, kulaklarm nlamaya
balamt. Haldun durumumdan habersiz anlatmay srdryordu. Pelin'in diri
gslerinden, uzun bacaklarndan sz ediyordu. Sonunda dayanamayp:
"Sus" dedim.
Ama beni duymuyor gibiydi. Pelin'in dudaklarndaki lezzeti anlatyordu.
"Sus" diye tekrarladm.
Aldrmad. Ayaa kalkp, zerine yrdm, tnmad, imdi Pelin'in dizkapaklarna
dokunulmasndan ok holandna gemiti. Onu susturmak iin baka arem kalmamt.
Boazna sarldm. Ama bunu onu ldrmek iin yapmadm. nann bana amacm yalnzca
onu susturmakt. Fakat o hl konumay srdrnce, sesi kesilene kadar sktm grtlan.
Braktmda lmt."
Taksici Cinayetleri
Her geen gn biraz daha byyen stanbul'u asfalt bir rmak gibi boydan boya geen
TEM'den ayrlp, toprak yolda be dakika kadar sarslarak ilerledikten sonra bir polis
minibs ile bizim teknik ekibin aracnn arasnda yer alan san renkli piyasa taksisini
gryoruz.
"Geen ay da ayn yerde bir taksici ldrlmt" diye mrldanyor Ali.
"Ayn katilin ii mi?"
"Sanmam Amirim" diyor. "Bu, aptalca olurdu. Belki ona yknen baka bir katil..."
"Anlayacaz" diyorum bizim emektar, minibsn arkasna park ederken.
Her zamanki aceleciliiyle Ali, benden nce ulayor maktuln bulunduu taksiye.
Cinayet mahallinde parmak izlerinden iplik paralarna, sa tellerinden amur kalntlarna
kadar ie yarayacak ne varsa byk bir titizlikle toplamakta olan teknik ekibin acar
elemanlarndan Ekrem, bizimkini grnce dnp zoraki glmsyor. Uzakta olduum iin ne
konutuklarn anlayamyorum. Taksinin yaknlarnda ayakta dikilen gen bir adam dikkatimi
ekiyor. Polis olmad her halinden belli olan adam akn gzlerle evresine bakmyor.
Taksiye yaklanca, ofrn kapya ylp kalm cesedine kayyor gzlerim. Ensesi kurumu
kan lekeleriyle kapl. Birka adm daha attktan sonra adamn bej rengi gmleinin de kan
iinde olduunu gryorum.
"Demek ensesinden ve gsnden vurulmu."
Ekrem'e bakarak sylenen Ali'yi artk iitebiliyorum.
"nceki cinayette maktule gsnden yalnzca bir el ate edilmiti..."
"Ne kar bundan ?" diye mrldanan Ekrem paspasa eilerek byk bir dikkatle yerdeki
amuru incelemeye balyor.
"Kolay gelsin" diyerek bu defa da ben datyorum Ekrem'in dikkatini. Ama beni grnce
sinirlenmiyor.
"Merhaba Bakomiserim" diyor glmseyerek. "Cinayetler de olmasa gremeyeceiz."
"Hafta sonlan orlulu Ali Paa'daym. Gel diyeceim, ama nargile sevmezsin ki."
"Sevmesek de deneriz Amirim" diyor yznde kalender bir ifadeyle.
"Tavsiye etmem" diyor Ali. "Ben denedim, az kalsn bouluyordum."
"Beni niye kendinle kyaslyorsun. Biz Osmanl torunuyuz olum."
"Aman marifet, biz de Cumhuriyet ocuuyuz."
"Neyse" diyorum tartmay noktalayarak. "imize bakalm. Maktul soyulmu mu ?"
Bir an duraksadktan sonra yantlyor sorumu Ekrem:
"Katil, adamn cebindeki btn paray alm, ama ya acemiliinden ya da korktuundan
torpido gzne bakmay unutmu. Ve asl voliyi karm. Orada elli milyon var."
"Tuhaf" diye mrldanyor Ali eski dalgnlna brnerek. "On-on be milyon lira iin
adam ldrecek kadar cani ruhlu biri nasl soukkanlln yitirir."
"Madde bamls filandr. lk bulduu paray alp kamtr."
"yle olsa bunu arabaya biner binmez yapard" diyor Ali. imden ona hak veriyorum.
Ama yardmcmn tam olarak neyi kastettiini anlamayan Ekrem tuhaf tuhaf baknrken:
"urada dikilen ocuk kim ?" diyerek ilerde tek basma duran delikanly gsteriyorum.
"Ad Bnyamin, maktuln yaknym."
"Olay nasl haber alm ?"
"Bizim ocuklar, ofrn alt dura aramlar. Duraktakiler de evine haber vermi."
Bnyamin, ince, uzun, kumral, temiz yzl bir gen.
"Maktul nereden tanyorsun?" diye soruyorum yanma yaklaarak.
"Hem patronum, hem enitem olur" diyor yzndeki zgn ifadeyi bozmadan.
Anlayamadm fark edince aklyor: "akir Abi, amcamn kznn kocas. Ben de taksisinde
gece ofr olarak alyorum.
"Hangi duraa kaytl akir'in arabas?"
"As Taksi dura, Merter'de. Her akam sekiz gibi arabay bana verirdi. Dn getirmedi."
"Dman, kavgals var myd?"
"Yoktu, sessizdi, kimseye bulamazd. Durakta herkes onu severdi"
"Durak dnda, mahallede?"
Biraz dndkten sonra:
"Eskiden kan davalar varm, ama yllar nce bitmi, barmlar" diyor, sonra merakla
soruyor. "Para iin kymamlar m akir Abi'ye? Arabadaki polis yle demiti de."
"Bir ey sylemek iin erken, aratryoruz."
Cinayet yerindeki incelememiz uzun srmyor. Adl Tp'n ambulans cesedi almaya
gelirken biz de ayrlyoruz oradan.
As Taksi durann n sandmn tersine olduka sakin. Durakta yalnzca ak sal, orta
yal bir adam var. ieri girdiimizi grnce merakl gzlerle bizi szyor.
"Durak niye bu kadar sakin" diye soruyorum adama yaklarken.
"Bir arkadamz ldrld. Arkadalar Emniyet'e gittiler. Protesto iin."
Sonra bunu syledii iin piman olmu gibi gergin bir ifade taknyor.
"Birine mi bakmtnz?"
"Sizinle konumak istiyoruz" diyorum.
"Benimle mi?" diye soruyor adam aknlk ierisinde. "Siz de kimsiniz?"
"Ben, Cinayet Masas'ndan Bakomiser Nevzat, bu da yardmcm Ali."
Polis olduumuzu renen adamn surat iyice aslyor.
"Arkadanzn katilinin peindeyiz..." diye aklamaya alrken:
"Peinde misiniz?" diyerek kesiyor adam szm. "Peindelermi. ayda dokuz
arkadamz ldrld, kimi yakaladnz? Bir de karma gemi peindeyiz diye
konuuyorsunuz."
"Sen ne diyorsun be!" diye patlyor Ali. "Katilleri yakalayamadmz iin bizim mutlu
olduumuzu mu dnyorsun?"
Adam hi beklemedii bu tepki karsnda bocalyor.
"Bu yzden ka polisin iinden olduunu biliyor musun?" diye steliyor Ali. Braksam
adam dvecek. Ama yntemi ie yaryor.
"Ben yle demek istemedim" diye trsyor adam.
"Bize yardm etmelisin" diyor Ali kendinden emin bir tavrla, "Yoksa katili hi
yakalayamayz. Siz de len arkadalarnzn ardndan protesto gsterileri yapar durursunuz."
"yi de" diyor adam. "Bugne kadar size hep yardm ettik. hibir sonu kmad."
"Yanl" diyor Ali kesin bir ifadeyle. "Sonu kt, elimizde katile ya da katillere ilikin
bir sr ipucu var. Aratrma sryor Her gn biraz daha yaklayoruz onlara. Eer bize
yardmc olmay srdrrseniz, mutlaka yakalarz onlar."
Adamn baklarnn yumuadn fark ediyorum.
"Peki size yardm edeceim" diyor adam. "Ama artk bulun katilleri."
"u len arkadanz, akir, dn saat kata ayrld duraktan?" diye soruyorum.
"Akam... tam karamayacam, sekiz ya da biraz daha ge. Yenge telefon etmiti."
"Yenge?"
"Kars Nurhayat. Herhalde eve aryordu. Telefondan sonra kt." Adam i geirdikten
sonra srdryor szlerini. "Soysuz herif yolda evirmitir. Son mteri diye almtr akir,
ne bilsin, adamn katili kacam."
"Dmanlar varm ?" diyerek Ali yeniden katlyor sorguya.
"O dava yllar nce kapanm. Dman falan yoktu. kuru iin ldrdler zavally."
Kk bir divan ile iki ykln sdrld odada fazla beklemiyoruz. Az sonra nde
Bnyamin, arkasnda ekingen gzlerle bizi szen gen bir kadn giriyor ieriye.
"Banz saolsun" diyoruz kadm rahatlatmak iin.
"Siz saolun" diyor kadn baklarm yerden kaldrmadan. Sanki ona bir ktlk
yapacakmz gibi Bnyamin'e yakn durmaya dikkat ediyor.
"Kocanz, ldrld gece en son sizinle telefonda konumu."
"Eve gelirken ekmek ile yourt almasn syledim" diyor titrek bir sesle.
"Her zaman ayn saatte mi gelir eve ?"
"Evet, nce taksiyi Bnyamin'e brakr, sekiz buukta olur."
"O akam baka bir yere filan urayacan syledi mi ?"
"Yok sylemedi."
Bir an durup kadna bakyorum. Kocas krk be yandaym kadn yirmi ikisinde ya var
ya yok.
"Nasl evlendiniz ?" diyorum.
"Gelip istediler anam da verdi beni."
"Baka isteyen kimse filan yok muydu seni ?" diyor Ali.
Kadnn yz kpkrmz oluyor, ban iyice ne eiyor. Onun yerine Bnyamin yantlyor
soruyu:
"Talibi oktu Nurhayat'n. Hi birine varmad. Ksmet akir Abi'yeymi..."
Bnyamin konuurken iki gencin birbirlerine ne kadar benzediini fark ediyorum. Onlarn
kklkleri geliyor gzlerimin nne; dere boyunda, harman yerinde koturan iki ocuk.
Sonra byyorlar. Byynce de...
"Nurhayat' alamayanlardan srarc olanlar kmad m hi?" diyerek ben de katlyorum
sorguya. "Hani karasevdaya tutulup da kzdan vazgemeyecek biri."
"Yok, yle biri yoktu" diyor Bnyamin gerginleerek. "Hem olsa da buna cesaret
edemezdi. Biz yoksuluz, ama namusumuza dknz. yle bir ie kalkann gzn oyarz."
Yaptmz sorgudan hibir sonu kmyor, ama merkeze dndmzde sahte elli
marklk banknotun bu sabah Bakrky'de bir dviz bfesinde bozdurulmak istendiini
reniyoruz. Dviz bfesinde alan adam parann sahte olduunu tespit edip el koymu.
Polise haber verecekken paray getiren gen adam banknotu orada brakp kam bfeden.
ki saat sonra parann zerindeki parmak izlerini tespit eden raporu getiriyor Ekrem.
"Ayn parmak izleri taksinin her yaranda var" diyor elindeki raporu uzatrken. "Maktuln
parmak izi kadar yaygn. Bagajda, kap tokmaklarnda, kasetalarda, torpido gznn iinde
bile var.
"te bu imknsz" diyorum. "Katil torpido gzn am olsayd, elli milyon liray
grrd."
Ekrem'in surat dnceli bir hal alyor.
"Belki almak istememitir. Sen demiyor musun katilin amac hrszlk deildi diye?"
"Hrszlk deildi, ama bunun anlalmasn da istemezdi. Yani paray grseydi mutlaka
alrd."
"O zaman katil daha nceden de taksiye binmi biri" diyor Ali.
"Her gn getirip gtrd bir yolcu mu ?" diye yksek sesle dnyor Ekrem.
"yice salaklatn ha" diye taklyor Ekrem'e Ali. "Yolcu torpido gzn niye asn?"
Onlarn tartmalarn dinlerken, bir imek akyor kafamda. Bnyamin'in sessiz, sakin
grnts beliriyor gzlerimin nnde. akir'den sonra takside en fazla vakit geiren kii
Bnyamin. akir taksiyi ona teslim etmek iin geldiinde... Olabilir mi? Ona i veren, yardm
eden enitesini ldrebilir mi ? Nurhayat' sevgiyle szn anmsyorum, amca kznn da
ona hlyal mahcup baklarla karlk veriini.
"Hadi cenaze evine gidiyoruz" diyerek ayaklanyorum. "Dndm doruysa katili
bulduk."
Kirli Para
Saat gecenin on ikisiydi. Merkezden ayrlmak zereydim. Gnlerdir uratmz bir
namus cinayeti sonunda zlm, gen katil suunu itiraf etmiti. Etmiti, ama bizim de
canmza okumutu. Yorgunluktan lm haldeydim. Bir an nce kapa eve atp saatlerce
uyumaktan baka bir ey dnemiyordum. Pardsm srtma geirmi, kapya ynelmitim
ki telefonun zili uursuz bir habercinin crtlak sesi gibi nlamaya balad. yle bir
gzucuyla baktm telefona. imden bir ses "ama" dedi. iimden gelen sese inanrm, ama her
seferinde de ayn aptall yapp, onu dinlemem. Yine yle oldu. Telefonun almacn
kaldrdm.
"Alo, buyurun kimi aramtnz ?"
"Bakomiser Nevzat'la grmek istiyorum" dedi bir erkek sesi.
"Buyurun benim, ama ksa kesin ltfen tam kmak zereydim."
"Bu saatte aradm iin zr dilerim, ama daha nce aradmda sizi bulamamtm. Ne
olur kusuruma bakmayn" dedi. Sesi kibard.
"Tamam, nemi yok. Size nasl yardm edebilirim ?"
"Telefonda anlatamam. Yz yze grmeliyiz."
"Yz yze mi ?" dedim aknlkla. "Daha kendinizi bile tantmadnz."
"zr dilerim. Ben Doktor Nail."
"Doktor Nail..." diye mrldanarak bu ismi duyup duymadm kafamda tartarken:
"Beni tanmazsnz" diye aklad karmdaki. "Ben, Yamal Mehmet'in oluyum."
Ayn kiiden mi sz ediyorduk, anlamak iin sordum:
"Geenlerde ldrlen, u uyuturucu kaaks Yamal Mehmet mi?"
"Evet. ite ben onun oluyum."
"Benden ne istiyorsunuz ?"
"Babamn katilini bulmanz ?"
"yi de, bu ie narkotikiler bakar" diyecek oldum.
"Hayr" diyerek kesti szm. "Bilmediiniz eyler var. Yz yze grrsek daha iyi
anlatabilirim. Hem sizinle grmemi Sedat Bey istedi."
"Hangi Sedat ?" diye sordum dikkat kesilerek.
"Tekilattanm. Size byle sylememi istedi."
Bizim istihbarat Sedat! Allah Allah MiT'in ne ii olabilirdi bu uyuturucu kaaksnn
oluyla? Ama Sedat, birini yolluyorsa mutlaka altnda bir i vardr.
"Peki" dedim Nail'e. "Ama bugn olmaz. Yarn sabah dokuzda grelim oldu mu?"
"Oldu" dedi Nail, rahatlam bir sesle. "Ama darda grmeyelim. Sizce sakncas
yoksa ili'deki muayenehanemde bulualm."
Nail'in bir eylerden korktuu belliydi. stelemedim. Muayenehanesinin adresini alp,
telefonu kapattm. Bir an yorgunluum gemi, uykum dalr gibi olmutu. Bir sigara yakp
az nce kalktm masaya yeniden oturdum. Neler oluyordu ? Yamal Mehmet denilen
uyuturucu kaaks bir hafta nce Stlce yaknlarnda Mercedes arabasnn iinde l
bulunmutu. Narkotikiler olay uyuturucu mafyas iinde yaanan bir atma diye
duyurmulard kamuoyuna. Fihristi ap, Sedat'n numarasn bulduktan sonra telefonun
tularna basmaya baladm. Drdnc alnda at telefonu Sedat.
"Alo? Sedat merhaba, ben Nevzat."
"Nevzat, sen misin ?" diye homurdand.
"Evet ta kendisi" diye cvldadm neeli bir sesle.
" lan, bu saatte uyandrlr m insan?" diye homurdand Sedat.
Annda yaptrdm laf.
Yllar nce Recai'nin gizlemeye alt yedi yz elli gram eroini anmsadm. Onu
sust yakalamtm, ama araya nfuzlu yaknlarn koyarak iin stn rtmeyi baarm,
meslektama iftira etmek suuyla disiplin cezas almam salamt. Bu defa on kstrdm
hissediyordum, ama dikkat etmeli, yllar nce olduu gibi ellerimin arasndan kayp gitmesine
izin vermemeliydim
"u yirmi be kilogramlk eroini alanlar" dedim gzlerimi Kr Bican'a dikerek. "Nasl
satacaklar ?"
"yi soru" dedi Kr Bican. "O eroini Trkiye'de satamazlar. Satmaya kalktklar an, bizim
ar delikanllar Yamal Mehmet'i kimin vurduunu annda akarlar. Bu da katillerin sonu
olur. Eroini satmak iin tek yollar yurtd. Ancak yurtdnda elden karabilirler eroini.
Macaristan, spanya ya da talya'da nc elden satabilirler. nc elden satta da bu
kadar mal bir seferde satamazlar, paralamak zorundalar. Senin anlayacan mal eritmeleri
zaman alr."
Kr Bican'n yemei birlikte yiyelim srarlarna boverip ktm yanndan. Merkeze
geldiimde, pencereden szlen ikindi gnei tatl tatl koltuumu styordu. ok gemeden
Ali de damlad. Yzndeki zgn ifadeden ilerin yolunda gitmedii anlalyordu.
"Dosya yok Amirim" dedi kapy kapar kapamaz. "Akademide snf arkadam Komiser
Yardmcs Erkan' kafaya aldm. Arivde alyor; ona sezdirmeden frsatn bulup dosyalara
baktm, ama Yamal Mehmetinkini bulamadm."
"Soruturma souyana kadar gzden uzak tutmaya alyorlar" diye sylendim. "Peki
tutana hazrlayan ekipte kimler varm, renebildin mi ?"
"rendim. ki kii var. Bakomiser Recai, Komiser Yardmcs Cemil."
"u Jn Cemil mi?"
"Ta kendisi Amirim" dedi Ali, Cemil'e zendiini gizlemeyerek. "Herif ok yakkl.
Sosyetede gtrmedii kan kalmad diyorlar..."
Ali'nin byle senlibenli konumas canm skyordu, onu uyarmak zereyken:
"Bir hostes sevgilisi var. Mthi bir para" dediini fark ettim.
"Hostes mi ?" diyerek atldm.
"Evet Amirim, kzn ad Fulya Grc."
"Kzn hangi havayollarnda altn biliyor musun?"
Nereye varmak istediimi anlamayan Ali akn akn yzme bakarak:
"Bilmiyorum, ama reniriz Amirim. Neden bu kadar nemli?'
"Sonra anlatrm. Sen u kz bir aratr. Hangi havayollarnda alyor, nereye, hangi
gnlerde uuyor?" ' Ali kmak zereyken uyarmay da ihmal etmedim. "Tabi gizlilik iinde.
Kz aratrdn Cemil kesinlikle bilmemeli. "
"Bastne" diyerek kt Ali. Ben de peinden telefon idaresinin yolunu tuttum.
Telefon idaresindeki adammz sabahkinden daha yorgun grnyordu ve her zamanki
gibi ask suratl. Beni grnce nndeki sumenin altndan bir kt paras kararak uzatt.
"renmek istediklerin burada yazl" diye sylendi, bkkn bir Ses tonuyla.
Teekkr ederek aldm notu, ama o beni duymamt bile.
Dar kar kmaz kd okudum. On bir rakaml numarann yannda Sedat'n ismini
grdmde nedense hi armadm. Yamal Mehmet'in panik iinde tulad numaralar bu
defa ben evirdim. Sesimi duyan Sedat da hi armad. Sanki onu aramam bekliyormu gibi
bir hali vard. ki saat sonra Divan Pastanesi'nde oturmu kahvelerimizi yudumluyorduk.
"Yamal Mehmet bizim iin alyordu" diye aklad Sedat. "Adi herifler yirmi be
kilogram eroin iin adammz ldrdler."
"Onun adamnz olduunu daha nceden sylemeliydin" dedim.
"O zaman soruturmaya balamazdn. Bunu bizim i iimiz olarak grrdn."
Haklyd yle yapardm. Ama kafam hl ak deildi.
"Peki soruturmay siz niye yrtmediniz ?"
"Hadi Nevzat, bunu anlam olmalydn" dedi iki elini yana aarak. "Uyuturucu
kaaklarnn en azllarndan birinin benim ispiyonum olmasn aklayamazdm. Birtakm
igzarlar kp, benim de uyuturucu iinden pay aldm syleyebilirdi."
Kukuyla yzne baktm.
'Ne yani, yoksa sen de mi yle dnyorsun?" diye sylendi.
'Her ey o kadar bozuldu ki ne dneceimi bilmiyorum."
Yapma Nevzat!" diye isyan etti. "Benden de mi kukulanyorsun?"
"Bana ak davranmadn, kullanmaya kalktn" dedim fkeyle. Ama bylece kt bir polisi
yakalatacam. Sen de yllar nce uradn hakszln intikamn alm olacaksn. Bunda
yanl olan nedir?"
"Yaptnn doru olduundan emin deilim" dedim suratm asarak. "Neyse artk bunun
nemi kalmad, ie bulatk bir kere. Yamal Mehmet'i Recai mi ldrd sence?"
"Tetii ekmediyse bile ektirtmitir. Yamal Mehmet izlendiini fark edince cep
telefonumu aram. Ben yurtdndaydm, cep telefonum da evdeki telesekretere
ynlendirilmiti. 'Beni polisler izliyor, yardm et' diye not brakm. Sesi panik iindeydi
zavallnn."
"sim sylemi mi?"
"Ne yazk ki hayr. Ama narkotikte Recai'nin bilgisi olmada kimse klm bile
kprdatamaz. Bunu sen de biliyorsun."
"yle" dedim. "Yine de emin olmak lazm."
"Benim ve tekilatn adm kullanmamak kouluyla her trl yardm yapmaya hazrm."
"Saol" dedim masadan kalkarken. "Bana kar drst olmandan baka bir ey
istemiyorum senden."
Ertesi sabah erken saatlerde bulutuk Ali'yle. Bu defa yz glyordu.
"Kz zel bir havayolu firmasnda alyormu Amirim" diyerek itahla anlatmaya
balad. "Haftada iki kez spanya'ya uuyormu."
"Mkemmel" diye sylendim sevinle. Eroinin yurtdna nasl karlacam bulmutuk.
Artk drstlnden kuku duymadm Emniyet amiriyle grebilirdim. Ona durumu
anlattm. Skntyla dinledi beni.
"Tekilat iinde operasyon dzenlemekten nefret ederim" dedi ask bir suratla. "Bu
yzden suun ilendiinden yzde yz emin olmak lazm. Sen emin misin ?"
"Eminim" dedim.
"Bunun sorumluluunu alyor musun?"
"Alyorum" dedim hi duraksamadan.
"Tamam, balayn o zaman, ama bir koulla, yannza narkotikileri de vereceim."
"Recai'nin haberi olur."
"Hayr vereceim polisler gvenilir adamlardr."
ki saat sonra kzn evinin nne kamp kurmutuk. Ali, kzn bu gece uacam
sylemiti. leye doru bizim sosyete polisi Cemil damlad eve. Elinde byke bir poet
vard. Maln onun iinde olduuna adm gibi emindim. Akama doru kzla birlikte ktlar
evden. Kzn omzundaki byke anta ikimizin de dikkatinden kamad. Cemil'in arabasyla
havaalanna gittiler. Bizimki kz ieriye kadar geirdi. Sonra evine dnd.
"Mal Cemil'in evinde galiba Amirim" dedi Ali. "Basp yakalayalm m?"
"Hayr, kzn gelmesini bekleyeceiz. Recai paray alrken sust yapacaz."
"Kz parayla m dnecek, diyorsunuz?"
"Baka trl nasl olabilir ki? Kz mal verip paray alyordur. Paray da banka kanalyla
transfer edecek hali yok. Gelen paray Cemil alp Recai'yle paylayordur."
"Ya Cemil gelen paray Recai'nin banka hesaplarna yatrmaya kalkarsa."
"Keke yapsa, ama sanmyorum. Recai o paray asla kaytlara geirtmez, bu yzden elden
almak zorunda."
Bizim sosyete polisi Cemil, ertesi gn her zamankinden daha erken kt evinden.
spanya'dan dnen kz karlayacak. O havaalanna doru yola kar kmaz en gvenilir
elemanlarmzdan kii Ali'nin sorumluluunda evine girdi. Ben uzaktan Cemil'i
izlemekteydim. Biz havaalanna girerken, telsizden Ali'nin keyifli sesi ykseldi.
" tamam Amirim, madeni bulduk."
Yarm saat sonra spanya'dan gelen uak indi. Cemil, kzla birlikte kt terminalden. El
ele Cemil'in arabasna bindiler. Cemil, kz evine kadar getirdi, ama ieri girmedi. Kz inerken
elindeki poeti arabada braktm fark ettim. ler umduum gibi gidiyordu. Cemil aracm
hareket ettirdi, ben de peinden. Bu arada Ali'yi telsizle arayp gzerghm verdim. Birka
dakika sonra yetitiler. Cemil'in arac Balmumcu'da bir siteye girdi. Buras Recai'nin evinin
olduu siteydi.
On dakika sonra aldk kapy. Elinde silahlarla, karsnda polisleri gren Recai'nin kars
Glsm aknlkla yzmze bakakald. Fakat kaybedecek zamanmz yoktu.
"zr dileriz Glsm Hanm" diyerek ieriye daldk.
Poetteki on be bin dolar saklamaya alrken yakaladk Recai ile Cemil'i. Beni
karsnda gren Recai oka urad. fkeyle zerime saldrmaya kalkt, ama bizim ocuklar
annda etkisiz hale getirdiler onu.
Sorgusunda sulamalar reddetti Recai. nce parann Cemil'e ait olduunu syledi. Cemil
bunu dorulamaynca, benim kendisine komplo kurduumu iddia etti. Ama ele geirilen kara
para, eroin, Cemil'in ve hostesin ifadeleri o kadar akt ki bu defa yukardaki tandklar da
yardm edemediler ona.
Dilin Kemii
Evde koltuuma uzanm izin gnmn tadn karyordum. Piirdiim bol kpkl
kahveyi ierken, sabahtan beri ak olan televizyona kayd gzlerim. Yar plak VJ kzlardan
biri memelerini, bacaklarn sergileyerek, her trl maymunluu, aklabanl yaparak ilgi
ekmeye alyordu. Hi sevmem bu tipleri. Tam deitirecektim ki kz:
"Bugn nemli bir konuumuz var" diyerek, yanndaki konua dnd. Konua dner
dnmez kamera geniledi ve eski sunuculardan Tahir Tahtac o kalender glmseyiiyle
ekranda grnd. Tahir Tahtac'y grr grmez ocukluk anlarm canland gzmn
nnde. Ylba gecelerinin radyodan sunulan tombala ekilileri, tek bir szcn bile
karmadan dinlemeye altmz bilgi yarmalar, nl sanatlarla sohbetler... Ne keyifli
gecelerdi onlar.
VJ kz ne kadar aklabanca sorular sorarsa sorsun, Tahir Tahtac o beyefendi tavrm hi
yitirmeden, arada bir gen meslektan inelemeyi de ihmal etmeyerek, birbiri peine ustaca
sralyordu yantlar, ii sulandramayacan anlayan kz, nndeki kahveden bir yudum
aldktan sonra konuuna kar sertlemeye balad. Gnmzdeki DJ'lerin, VJ'lerin iinin
daha g olduunu syleyerek eski sunucular kk grmeye kadar vardrd ii. Tabir
Tahtac dudaklarnda o aina olduumuz kalender glmseyiiyle dinliyordu kz. Konuunu
tahrik edemediini fark eden kz iyice aztt.
"Eskilerin yapt da sunuculuk muydu canm" dedi yardan ou alnm kalarn
kaldrarak. "Tek bir radyo ya da televizyon kanalnda halk sizi dinlemeye mahkmken
konumaktan kolay ne var?"
Bunu syledikten sonra sustu, ne tepki vereceini merak ederek konuuna bakt. Tahir
Tahtac'nn yzndeki ifade deiti.
"yle deil mi Tahir Bey?" diyerek stelemek zorunda kald kz.
"Sizin artlarnz bilmiyorum Kkhanm" dedi Tahir en ufak kzgnlk belirtisi
sezilmeyen bir ses tonuyla. "Ama bizim alma artlarmz da olduka ard. ncelikle
sunucu olmak ok zordu Bir sr adayn iinden seilirdiniz. Buyurduunuz gibi radyo kanal
fazla olmad iin fazla sunucuya da gerek yoktu. Bu ii en iyi yapabilecekler ie alnrd.
Trke'yi dzgn konumak nemliydi mesela. Genel kltre de ok nem verilirdi. Teknik
imknszlklar iinde yayn yapmaya alrdk. Yaynlarn sk sk kesildii olurdu. Byle bir
ortamda konsantrasyonumuzu korumak olduka gt." Sustu, gzlerinde alayc bir ifade
belirmiti. "Yani sizinki kadar olmasa bile, bizim iimiz de zor saylrd."
Kz dikkatle yal sunucunun yzne bakt. Sa elinin iaret parman Tahir'in yzne
uzatarak marka sylendi...
"Siz benimle alay ediyorsunuz ?"
Tahir Bey, hayr demeye hazrlanyordu ki, gen kz birden titremeye balad. Eliyle
boazn tutarak nndeki masann zerine yld. Tahir Tahtac ne yapacan bilemeden
kza bakt sonra panik iinde stdyodakilere dnerek barmaya balad.
"Rahatszlk geiriyor, yardm edin... Yardm edin..."
Daha ne olup bittiini anlayamadan ekran karard ardndan da bir kp yaynlanmaya
baland. Alttan geen bantta, VJ Sermin'in rahatszland yazyor, izleyicilerden zr
dileniyordu.
Ertesi sabah merkezde VJ Sermin'in ldn rendim. Dn stdyoda bulunan herkesi
getirmilerdi merkeze. Uzun sal gen bir erkek sunucu, iriyar iki kameraman, yakkl,
gen bir asistan, yz iekbozuu bir ynetmen ve srann en sonunda skntl bir yzle
bekleyen bizim Tahir Tahtac. Onu grnce dayanamadm, yanma yaklatm.
"Merhaba Tahir Bey" diyerek elimi uzattm. "Ben sizin eski bir hayrannzm."
deitirdiini syledi. Bunu Tahir Bey de doruluyor. Kz ekersiz kahve iermi. Ama
yanllkla ekerli gelmi. Barp armaya balam, Tahir Bey de ekersiz kahveyi
sevmesine ramen, kz sesini kessin diye kendi kahvesini ona verip, ekerli kahveyi alm."
"Yani sen" dedim anlamaya alarak. "Aslnda katilin Tahir Bey'i ldrmek istediini,
ama fincanlarn deimesi sonucu yanllkla kzn ldn m sylyorsun ?"
"Eer zehir, fincana masann zerine konulmadan nce atldysa byle bir varsaymda
bulunabiliriz. Ama zehir, fincanlar masann zerindeyken konulduysa bu varsaym geersiz
olur."
"yi de katil neden Tahir Bey'i ldrmek istesin ?"
"Sermin'in programna glge drmek iin" diye aklad Ali.
"Glge drmek mi ?" diye sylendim. "Tahir Tahtac lseydi programa glge mi
derdi, yoksa reytingi tavana m vururdu ?"
Ali yant vermekte acele etmedi.
"Diyelim ki sizin sylediiniz doru, o zaman neden Tahir Bey'i ldrmek istediler?"
"Bilmiyorum, belki de zehir, fincanlarn deitirilmesinden sonra konulmutur."
Ali de dalgnlamt. Bir sre ikimiz de konumadan ylece durduk.
"Neyse" dedim, suskunluu bozarak. "Tahir Bey yal bir adan onu daha fazla
bekletmeden gerekli ilemlere balayalm o zaman."
Yardmcm kapdan karken VJ'yi kskanl tutan eski sevgilisinin ldrm olabilecei
en akla yakn olaslk gibi grnyordu bana.
Birka saat kadar sonra Ali yannda Tahir Tahtac olduu halde yeniden odaya geldi.
kisinin de yznde neeli bir ifade vard.
"Beyefendinin ii bitti Amirim" dedi Ali.
"ok sevindim" dedim ayaa kalkarak. "Buyurun oturun, bir aymz imez miydiniz?"
"Teekkr ederim" dedi sa elimi yakalayp dosta skarak. "Daha fazla zamannz
almayaym. Yaptklarnz iin mteekkirim Siz olmasaydnz kim bilir ka saat kalrdm
burada?"
"Rica ederim ne demek ? Biz sizin radyo programlarnzla bydk. Yardmc
olabildiysem ne mutlu bana?"
"nann" diye mrldand. "Sizin gibi vefal izleyicilerim olduunu bilmiyordum."
Gzlerinin dolduunu fark etmitim. Dokunsam alayacak gibiydi. Yal adamn bu hali
bana da dokundu.
"Siz ne diyorsunuz efendim" dedim aknlkla. "Benim gibi sizi unutmayan binlerce
izleyiciniz olduuna eminim."
"ok saolun" dedi yanaklarndan szlmeye balayan gzyalarn gizlemek iin ban
ne eerek. "Bu yaptnz nasl deyeceim bilemiyorum ?"
"Sunuculua yeniden dnerek" diye yantladm sorusunu. "Sizi ok zledik."
"Ah efendim ah" diyerek, dertli dertli sylendi. "Artk bizi kim ister? Sunucu denince ak
sak giyinen kzlar geliyor akla ya da izleyiciye hakaret eden, onlarla dalga geen zpr
delikanllar. Nerede o ince bir espriyle kurulmu zek oyunlar... Her szcnden zarafet
akan sanatlarla sohbetler... Dinleyiciyi, izleyiciyi radyosuna televizyonuna balayan soluk
solua bilgi yarmalar..."
Tahir Tahtac konuurken bizim Ali'ye dikkat ettim, alayc bir tavrla bakyordu. imden
kzmak geldi yardmcma, ama sonra her kuan kendi zevki, kendi anlay olduunu
dnerek vazgetim. Zaten Tahir Bey de ok kalmad yanmzda, bu ayakst yaplan
sohbetten sonra ayrld merkezden. Ben de gasp cinayetine dndm yeniden. Gaspy
ldren zanly sorgulamaya gitmeden nce de Ali'ye VJ cinayetiyle ilgili soruturma
tutanaklarndan birer tane istediimi syledim. Akam evde sakin kafayla olaya bir gz atmak
istiyordum.
Gaspy ldren zanl masum grnyordu. Evet gasp yapan kiiyi mahalleden
tanyordu. Zaten gasp kendisini tand iin yolunu kesmiti. nk marketilik yaptn,
kasada toplanan paray cuma gnleri bankaya gtrdn biliyordu. Zardn^ syledikleri
mantklyd, grg tanklarnn anlattklaryla da elimiyordu. Ama ortalkta bir l vard,
eer serbest braklacaksa buna adl makamlar karar vermeliydi. Soruturmasn tamamlayp
onu savcla yolladm.
Odama dndmde Ali hl VJ cinayeti zerinde alyordu
"Bir sonu var m?" diye sordum.
"Pek ilerleme salayamadk Amirim" dedi iki elini umutsuzca yana aarak. "Kahveleri
masaya getiren Orhan dndakileri salverdik. Aslna bakarsanz Orhan' sulayabilecek
somut kantlarmz da yok."
"Bir de ben gz ataym u belgelere" dedim Ali'ye. "Bana verecein dosya hazr m ?"
"Hazr Amirim. Orada, sumeninizin stnde."
Ali'nin iaret ettii krmz dosyay alp, deri antamn iine yerletirdim.
Darda hava oktan kararmt. kmak zereydim ki telefonun zili ard ardna tatl bir
telala ald. Ali, benden nce atlarak ahizeyi kaldrd.
"Alo, buyrun... Nevzat m? Bakomiser Nevzat m? Bir saniye ltfen."
Ali eliyle ahizeyi kapatarak, bana dnd.
"Sami, diye bir adam sizi aryor Amirim."
"Almanc Sami" diye sylendim neeyle. "Ver unu bana."
Ali'nin elinden ahizeyi alp:
"Sami sen misin ?" diye heyecanla sordum.
"Benim. Ne haber Nevzat, naslsn?"
"yiyim, iyiyim, sen naslsn? Ne zaman geldin?"
"ki gn oldu. Bu akam ne yapyorsun ? Bir yerde kafa ekelim mi."
"yi olur" dedim hi dnmeden. "zledik yahu!"
Sami ocukluk arkadamd. Polislie birlikte balamtk. ocuu vard, bir de yatalak
annesi. Geinemiyordu, meslei brakp Almanya'ya ii olarak gitti. Ailesini de aldrd
yanma. Ylda bir gelir. Gelir gelmez de arar beni. Buluur, kafa eker, eski gnlerden
konuuruz.
Her zamanki yerimizde, Kurtulu'ta Despina adndaki Rum meyhanesinde bulutuk. eri
girince Sami'nin kedeki masada yerini alm olduunu grdm, tatl tatl parldayan
gzlerinden kardm kadaryla epeydir demleniyordu. Raknn st beyaz inciliine daha
fazla kar koyamamt anlalan. Sarlp ptk. Biraz daha imanlamt.
"Patlayacaksn, az i ulan u biralar" diye taklnca,
"Sen birama karacana, kendine namuslu bir kadn bul da evlen. Kabnda kumdun be
olum" diye kar saldrya geti.
Sonunda, her seferinde olduu gibi birbirimize karmamaya sz vererek noktaladk
tartmay. ocuklarndan sz etti Sami. Kz nianlam, byk olan bir otomobil
fabrikasnda teknisyenlik yapyormu, kk olan ise niversitede okuyormu. Bir ara
szmz tkenir gibi oldu. Ona Tahir Tahtac'nn Emniyet'e geldiini syledim.
"Niye ?" diye sordu merakla.
Olay anlattm, ilgiyle dinledi beni.
"ok tuhaf" diye sylendi dnceli bir tavrla.
"Neymi o tuhaf olan?"
"Hatrlar msn?" dedi dalgnlndan syrlmaya alarak. "Tahir Tahtac'nn 'Katil Kim?'
diye bir radyo program vard."
Hayal meyal bir eyler geti gzlerimin nnden, ama tam hatrlayamadm.
"Ulan iyice bunamsn sen" dedi Sami. "Haftada bir, perembe gnleri yaynlanrd.
Herkes perembe gnlerini iple ekerdi. Hatta ben o radyo program yznden polis
olmutum."
"yi de bunun konumuzla ne ilgisi var?"
"Aslnda bir ilgisi yok" dedi yeniden dalgnlaarak. "Ama anlattna benzer bir olay, o
programn birinde kullanlmt. Yal bir sunucu yerini almaya alan gen spikerin ayna
fare zehiri koyarak ldrmt. Odada alt kii vard, sonunda Tahir Tahtac bize katil kim,
diye sormutu..."
Sami raksna uzanrken, benim sarholuum aniden yok olmutu. Bu, gerekten de bir
rastlant myd, yoksa Tahir Tahtac'nn planlad bir cinayet mi? Onu artk istemediklerini
anlatrken yznde beliren ezik, aresiz ifade geldi gzlerimin nne. Yok canm, o yumuak
bal, efendi insan kimseyi ldremezdi. Ama rastlantnn bu kadar da biraz tuhaft.
"Radyodaki programn sylediin gibi olduuna emin misin ?" diye sordum Sami'ye.
"Evet" dedi Sami. "Adm gibi eminim. nk yarmann sonucunu bilip Safiye Ayla
konserine iki kiilik bilet kazanmtm."
Bu konumadan sonra istesem de muhabbete ayak uyduramaman. Bendeki tatszlk onu da
etkiledi. ok oturmadan kalktk. Sami'yi kald yere brakp, evin yolunu tuttum.
Eve varr varmaz VJ dosyasn atm hemen. Btn tutanaklar sorgular tekrar tekrar
okudum. Herkes gibi Tahir Bey'in de zehri fincana atmak iin bol bol zaman vard. Ama
bunu neden yan snd ? Hem sonra kahveye atlan arseniin tablet olduu saptanmt. Tahir
Bey bu tableti nereden bulacakt.
Ertesi sabah ilk i olarak radyoevine gittim. Yllar nce yaymlanan "Katil Kim ?" adl
programdan sz ettim.
"Tahir Tahtac'nn hazrlad u nl program m?" diye sordu arivdeki adam.
Sami yanlmamt. Byle bir program ve syledii gibi bir konu vard. Olaylar tpk iki
gn nce yaanan cinayetteki gibi geliiyordu. Tahir Bey'i severdim, ama bu kadar benzerlik
gerekten de tuhaft. Arivdeki adama,
"u anda radyoda Tahir Bey'i tanyan kimse var m ?" diye sordum.
Adam biraz dndkten sonra mdrn Tahir Bey'in eski dostu olduunu syledi. Az
sonra mdrn yanndaydm. Konunun ne olduunu gizleyerek, Tahir Tahtac hakknda
sorular sordum. Ak yrekli yantlar verdi mdr. Syledii eyler arasnda en ilginci Tahir
Bey'in olu Tolga'nn Taksim'de eczaclk yaptyd. Mdr daha fazla megul etmeyerek
ayrldm radyoevinden.
Emniyet binasnn basamaklarm trmanrken, henz elimde hibir kesin kant olmamasna
ramen bu cinayeti Tahir Tahtac'nn ilediinden artk emindim. Nasl emin olduumu ben
de bilmiyorum. Meslekte geen uzun yllarn sonunda edinilen bir duygu olsa gerek. Ama son
be yldr bu duygunun beni hi yanltmadn sylemeliyim.
Odama girer girmez Ali'ye, Tahir Tahtac'y buraya getirmesini syledim. Ben de
numarasn radyoevinin mdrnden aldm Tahir Bey'in olu Tolga'nn telefonunu
evirdim. ili Etfal Hastanesi'nden aradm, babasnn yanmzda olduunu, bir zehirlenme
vakasndan kukulandmz syledim. Acaba Tahir Bey son zamanlarda kendilerinden
arsenik benzeri bir zehir alm myd ? Bu bilginin tedavi iin bize gerekli olduunu da
eklemeyi unutmadm. Tolga ok korkmutu. ncelikle babasnn iyi olup olmadn sordu.
yi olduunu, ama durumundan emin olmak iin zehrin trn bilmemiz gerektiini belirttim.
Bunun zerine, babasnn evi saran bceklerle daha etkili mcadele edebilmek iin tablet
halinde arsenik aldm dorulad. Hi armamtm, ama hakl ktma zldm
sylemeliyim.
Bir saat sonra Tahir Tahtac'yla kar karya oturmu konuuyorduk Yznde bo vermi
bir ifade vard. Sanki o da Emniyet'in merdivenlerini karken artk her eyi bildiimizin
farkna varm gibiydi.
lm, Ak Kutsamaz!
Nermin retmen'in ameliyat tam iki saat srd. Ameliyattan kan Nermin'le deil
konumak, kadnn yzn bile gremedik. Nermin'in kocas emekli Albay Togay ile
niversitede okumakta olan kz Yonca odann nnde endie iinde bekliyordu. Bizim
meslein hi sevmediim yanlarndan biri de znt iindeki insanlar sorgulamaktr. Ama bu
pis grevi yapmadan da iler yrmez.
Yardmcm Ali'yle birlikte Togay'a yaklatk. Ben kimliimi gstererek:
"Olanlar iin ok zgnm, ama sizinle konumamz gerek" dedim. Zavall adamcaz,
urad okun etkisinden kendisini henz kurtaramam olacak ki, akn gzlerle yzme
bakt. Ama babasn teskin etmekte olan kz Yonca ince kalarn atarak, tersledi beni.
"Biraz saygl olun ltfen. Annem ierde lm kalm sava veriyor."
Ali, kadnlarn asla kaytsz kalamayaca o gzel glmsemesiyle araya girdi.
"zntnz anlyoruz Kkhanm, ama siz de bizi anlamalsnz. Ortada bir l, bir de
yaral var..." Ne yazk ki bu defa bizim Ali'nin tatl glmseyii etkili olmad.
"Biraz bekleeniz kyamet mi kopar?" diye sylenmeyi srdrd fkeli gen kz. "Annem
ameliyattan yeni kt..."
Albay eskisi Togay ne istediimizi sonunda anlamt, bir asker olarak bize yardmc
olacam umuyordum. Ama Togay'n tepkisi de kzndan pek farkl deildi.
"Ltfen Beyler" dedi tavrmzdan holanmadn gizlemeye gerek duymayarak.
"Grmyor musunuz, u anda sizinle konuacak halde deiliz."
Uyank davranp ste kmaktan baka yapacak bir ey yoktu.
"Bizi yanl anladnz" dedim pikin bir ifade taknarak. "Sorgu iin yarn sabah Emniyet'e
beklediimizi syleyecektim size."
Acil bakm odasnn kapsnda iki polis memuru brakp ayn dik hastaneden.
Merdivenlerden inerken Ali ban sallayarak kendi kendine syleniyordu.
"Ne kzd ama... Panter gibi... Biraz daha stelesek bizi dvecekti."
"Normal bir tepki" dedim iselemekte olan yamurdan korunmak iin pardsmn
yakasn kaldrarak. "Annesi, kendisinden on ya kk nn evinde ar yaral olarak
bulunuyor. stelik kadnn da kendini ldrm. Hem skandal, hem felaket."
"Ama benim kafam kurcalayan bir ey var Amirim" dedi Ali konuyu deitirerek. "u
braklan intihar mektubu biraz tuhaf deil mi?"
"Nesi tuhaf?" diye sordum.
"Mektubu Nermin kaleme alm."
"Ne var bunda? Kadm ikisinin ortak duygularn yazm."
"yi de mektubun altnda Orhan'n imzas yok. rendiimize gre Ouz adnda bir abisi
varm. ntihar ettiini ona aklamak istemez miydi?"
Soru mantklyd, yine de onaylamakta acele etmedim.
"Bu aklamay Nermin'e brakm anlalan" demekle yetindim.
Merkeze vardmzda yamur hzm iyice artrmt. Park yerinden binaya kadar komak
zorunda kaldk. altmz odada koltuklarmza gmlp scak aylarmz yudumlarken
teknik ekibin titiz eleman Numan girdi ieriye. Elindeki ktlar masamn zerine biralarken
aklad:
"sttekiler, silahn balistik muayenesinin sonular, alttaki ise otopsi raporu."
Ali, Numan'la ene alarken, ben de ktlar nme ekerek okumaya baladm. Silah
yalnzca ordu mensuplarnda bulunan 9 mm'lik bir Magnum'du. ki kez ate edilmiti,
zerinde Nermin ile Orhan'n parmak izleri vard. Otopsi raporuna getim. Orhan sa
akandan ald yara sonucu lmt. Bu raporlar intihar olasln glendiriyor, diye
dnyordum ki, birden otopsi raporunda cesedin zelliklerinin yazld blmde, "solak"
szcn okudum. Dikkatle baktm; evet, len kiinin solak olduunu yazyordu.
"Orhan solakm" dedim aknlkla sylenerek. Hafta sonu yaplan FenerbaheGalatasaray man tartmakta olan Ali ile Numan, tuhaf tuhaf yzme bakmaya baladlar.
"Anlamyor musunuz" diye sylendim. "Orhan sa akandan vurulmutu. Solak bir
insan kendini nasl sa akandan vurabilir?
"Bu ite bir anormallik olduunu sylemitim Amirim" dedi Ali gzleri parlayarak.
Numan daha temkinliydi.
"Adamn solak olduunu nasl anlamlar ki?"
"Bilmem" dedim. "Orhan retmendi. Belki sol elinin kalem tutan parmanda nasr vard.
Ama bundan emin olmann bir yolu var. Orhan'n abisi Ouz'la konumak."
Ouz, Msr ars'nda baharatlk yapyordu. Ama dkkn kapalyd. Kskl'daki
evinde bulduk onu. Kardei iin mezarlk aramann tela iindeydi. stanbul'da bo mezar
yeri bulmak lmekten daha zordur. zntlyd, ama kendini brakmamt. Bizi olduka
kibar bir tavrla karlad. Gzleri alamaktan imi karsna kahve bile yaptrd.
"Orhan'a Nermin'den vazgemesini syledim" diyerek balad dert yanmaya. "Kadn hem
ondan yal hem de evli. Gel sana namuslu birini bulalm dedim. Ama dinleyen kim ?
Canndan oldu ite."
"Kadn da ar yaral" diye hatrlattm.
"Keke geberse" dedi gzlerindeki kin o kadar belirgindi ki ben bile rktm. "Btn
bunlarn sorumlusu o orospu. Sen evli barkl kadnsn, niye bakarsn elin gencecik oluna?"
Ouz byle dertli dertli sylenirken:
"Orhan" dedim, "intihara eilimli miydi ? Daha nce byle bir giriimi olmu muydu?"
Ouz'un ilk kez gzlerinin dolduunu fark ettim. Burnunu ekerek, ban sallad.
"Orhan nee dolu bir insand. Ama o kadn mahvetti ocuu. nce bizimle arasn bozdu,
sonunda lme srkledi ite."
"Yani son zamanlarda grmyor muydunuz ?"
"Grmyorduk" dedi Ouz ban ne eerek. "O kadm brakmaynca 'ya o ya ben'
dedim. Orhan da ona gitti. Keke zorlamasaymm ocuu..."
Ouz hkrklara boulmak zereydi. Erimi omzuna koyarak:
"Bo yere kendinizi sulamayn" dedim. "Orhan ne yaptn ok iyi biliyordu."
Ouz zntyle ban sallamay srdrd.
Yine de o kadndan koruyabilirdim kardeimi. Orhan bana atla babamn emanetiydi."
"Orhan solak myd ?" diye damdan der gibi sordu Ali.
Ouz, bu soruyu neden sordun, dercesine bir an Ali'nin ne bakt.
"Evet, solakt. Neden sordunuz ?"
"Sadece merak" diye geitirdi Ali. Ama Ouz kukulanmt
"Yoksa kardeimin lm intihar deil mi ? Olay neden polis soruturuyor?"
"Sakin olun" dedim yzmde inandrc bir ifadeyle. "u ana kadar intihar olmadm
syleyebileceimiz kesin bilgilere ulamadk. Bu tr olaylar hep soruturulur. Bir gelime
olursa, inann nce size haber vereceiz."
Ouz'dan ayrlp bizim emektar Renault'ya binerken Ali'ye baktm:
"Sana hak vermeye baladm" dedim. "Galiba bu olay intihar deil."
Ertesi gn gzel haberler gelmeye balad. Nermin'in durumu iyiye gidiyordu. Yaknda
onu sorgulayabilecektik. leden sonra da Togay ifade vermek iin merkeze geldi. Onu sorgu
odasna deil de kendi bromuza aldk. kram nerimizi, kibarca reddederek duygusuz bir yz
ifadesiyle karmzdaki koltukta oturup soracaklarmz beklemeye balad.
"Albaym" diyerek konuya girdim. "Olay mahallinde bir intihar mektubu bulduk.
Mektubu einiz kaleme alm, ama Orhan Bey'le ortak duygularn ve mesajlarn yazm."
Mektup lafm duyan Togay'n yzndeki soukkanl maske bir an kalkar gibi oldu, ama
hemen toparlad kendini. Masamda ak duran dosyadan mektubu karp Togay'a uzattm.
Hibir ey sylemeden ald mektubu. Dudaklarm bile kprdatmadan sessizce okumaya
balad. Bitirince yine ayn yaprak kmldamayan yz ifadesiyle bana uzatt.
"Evet" dedi. "Bu bir intihar mektubu." Ne eksik ne fazla, yalnzca bu cmleyi syledi.
"Kusura bakmayn ama" dedim skntyla oturduum koltukta kprdanarak. "Size baz
tatsz sorular sormak zorundaym."
"Tabi" dedi. Sanki zerine bir grev almt da onu en iyi biimde yerine getirmeye
alyor gibiydi. "Ltfen sorun, bunun iin buradaym."
"ntihar mektubunda yazlan konuyu" dedim aklamakta zorluk ekiyordum.
"Yani karm ile Orhan arasndaki ilikiyi" dedi Togay, en kk bir heyecan belirtisi
olmayan bir sesle. "Evet, biliyordum. Karm ok drst bir insandr, benden hibir ey
gizlemez."
"Peki nasl karladnz ?"
Togay gzlerini yzme dikti, fkelenecek sandm, ama umduum gibi olmad.
Baklarn yeniden masann zerine indirerek sorumu yantlamaya balad:
"Nermin'le aramzda on be ya fark var. Tahmin edeceiniz gibi bu da evlilik
yaantmzda eitli sorunlara yol at. Ama iyi kt bugne kadar gelmitik. Fakat ne olduysa
bu yln banda Nermin'in kendisinden on ya kk olan meslekta Orhan'la karlamasyla
oldu. Aralarnda duygusal bir iliki balam. Nermin durumu gelip bana anlatt. Boanmak
istediini syledi. Ben de bunun geici bir heves olduunu, byle bir nedenle yirmi ksur
yllk evliliimizi ykmamamz gerektiini belirttim. Nermin kararl grnyordu. Eer onu
boamazsam gidip Orhan'la oturacam syledi. Yanl yaptnn farkndaydm. Bizim
aramzda ya fark nedeniyle yaanan sorunlar onlarn arasnda da ortaya kacakt. Bu yzden
srarc davrandm. Onu hibir zaman boamayacam syledim. Karm duygusaldr, ama
mantksz biri deildir. Ksa srede olacaklarn farkna varp, yanlm dzeltecekti."
"Affedersiniz" dedim byk bir ilgiyle dinlediim Togay'n szn keserek. "Kznzn bu
durumdan haberi var myd?"
"Ne yazk ki vard" dedi. lk kez sesinin titremeye baladn fark ettim. "Yonca ok zeki
bir kzdr. Bir terslik olduunda annda fark eder. Aramzdaki soukluu da hemen anlad.
Bana sordu..."
aknlkla bam sallayarak sylendim:
"Size mi ? Benim bildiim kzlar anneleriyle bu konular daha rahat konuurlar."
Togay'n dudaklarnda ac bir glmseme belirdi.
"Bizde biraz farkldr. Kzmla ben arkada gibiyiz. O yzden bana sordu. Ben de olanlar
anlatmak zorunda kaldm. ok zld tabi. Gidip karmla konutu. Nermin bana
sylediklerini ona da anlatm. Ben de kzma zlmemesini, yaknda annesinin yapt
yanl fark edeceini, Orhan denen adamdan ayrlacan syledim."
"Hi Orhan Bey'le karlam mydnz ?" diye sordu Ali araya girerek.
'Karlamadk, ama onu grdm."
"Nerede?"
Okulun nnde. Onu merak ediyordum kuytu bir keye ekilerek karmla birlikte
okuldan klarn izledim."
"Ac verici bir ey olmal" diye mrldandm.
"Karm tmyle kaybetmekten daha ac deil" diye kar kt. "Ya Nermin lseydi!"
Masamn st ekmecesini atm, bir poetin iindeki silah karp Togay'a uzattm.
"Olayda kullanlan silah" diye sylendim.
Grr grmez tand tabancay.
"Bu benim silahm. Nermin alm olmal."
"Silahnzn kaybolduunu fark etmediniz mi ?" dedim kukuyla onu szerek.
"Siz ne biim polissiniz?" diye barmaya balad Togay. "Suumu itiraf ediyorum beni
tutuklamyorsunuz!"
"Merak etmeyin Togay Bey" dedim. "Sizi gzaltna alacaz, ama sulu olduunuz iin
deil. Ortalkta dolap ileri kartrmamanz iin."
Ali'yle hastaneye giderken Nermin'in ne syleyeceini merak ediyorduk.
Nermin'in odasna girdiimizde kz Yonca'nn da orada olduunu grdk. Nermin hl
ok bitkin grnyordu. Kz annesinin baucunda oturmu kadnn elini tutuyordu. Bahekim
"Sadece be dakika" diyerek bizi uyard. Acil yardm gerekir, diye de hastabakcya
yanmzdan ayrlmamas uyarsnda bulundu.
Nermin'in benzi sapsaryd, konumakta glk ekiyordu, nce kzm odadan
karmamz istedi. Ama Yonca inatyd, "Olanlar biliyorum ben de kalacam" diye
tutturdu. Bizce de bir sakncas yoktu kzn kalmasna izin verdik. Bu durum Nermin'in
houna gitmese de konumasna balad.
"Mektupta da yazdm gibi Togay beni boamaynca, Orhan'la birlikte
yaayamayacamz anladk. Bu yzden kendimizi ldrmeye karar verdik" dedi. Biraz
soluklandktan sonra srdrd szlerini. "Fakat Orhan, 'Ben kendimi vuramam' dedi. 'Sen
daha cesursun, nce beni, sonra kendini vur.' Ben de yle yaptm. nce Orhan' sonra da
kendimi vurdum. Ama ne yazk M kendimi ldremedim."
"Tabancann zerinde neden Orhan'n parmak izi vard ?" diye sordum kukuyla.
"nce kendini vurmay denedi, tabancay eline ald, fakat yapamad."
O konuurken gzlerim kz Yonca'ya takld. Kzn yznde gergin bir ifade vard. Sanki
annesini kaybetmekten korkuyormu gibi kadnn elini smsk tutmutu.
"yi de" dedim inanmayan gzlerle Nermin'e bakarak. "Kocanz Orhan' kendisinin
vurduunu itiraf etti az nce."
"Hayr" diyerek gen kz atld. Hl annesinin elini brakmamt. "Orhan' babam
vurmad."
Yaral kadn dorulmaya alt, biraz daha gc olsa eminim kalkacakt.
"Kocam yalan sylyor" dedi. "Beni korumak iin yapyor. Orhan' ben ldrdm."
Yanmzda ayakta dikilmekte olan hastabakcya dndm.
"Nermin Hanm kendine gelince Togay Bey'le konutu mu?"
"Konutu" dedi hastabakc. "Ama uzaktaydm ne konutuklarm duymadm. Sadece
Togay Bey'in yklm bir halde oday terk ettiini fark ettim."
"Durum ak" dedim yataktaki kadna dnerek. "Ya siz ya da kocanz, iinizden biri yalan
sylyor."
"Onlara hakaret edemezsin" diyerek yine barmaya balayan yonca'ya bakarak:
"Susun ltfen" dedim serte. "Sizinle deil, annenizle konuuyorum."
"Ama benimle konumalsnz" dedi gen kz.
Nermin yine heyecanlanmt.
"Ltfen onu bu ie kartrmayn" diye inledi kadncaz. Sonra kzna dnerek ekledi:
"Hadi kzm, hadi Yoncacm, sen k artk bu odadan."
"Hayr" dedi Yonca.
Gen kz sinirime dokunmaya balamt.
"Ltfen kar msnz buradan" dedim.
Kz diklenmeyi srdrd.
"Annemin yanndan beni kimse karamaz."
Ali'ye bamla iaret ettim. Yardmcm nazike kz dar srklemeye balad. Kz
direnmeye alt, ama Ali'nin gc karsnda fazla bir ey yapamyordu. Kapya
yaklamlard ki:
"Beni kartrsanz gerei renemezsiniz" diye bard.
Ama en az onunki kadar gl bir sesle annesi:
Orman Katilleri
Son bulduumuz ceset, geen yaz kan yangnlardan ans eseri kurtulan, gvdesi yer yer
atlam bir kzl amn altnda yatyordu. Katiller, teki iki ceset gibi bunun da grtlan
kesmi, azna da kk bir am kozala sokarak ormana atmlard. Teknik ekip
cinayetlerin komandolarn kulland trden avc bayla ilendiini saptad. Ayrca cinayet
mahallerinde maktullerin dnda ayr kiiye ait ayak izleri bulundu. Adamlar postal
giymilerdi. Anlayacanz ya da daha fazla kiinin gerekletirdii cinayetlerdi bunlar.
Ksa bir soruturmadan sonra ldrlen kiinin ok eskiden beri birbirlerini
tandklarn, 12 Eyll Darbesi'nden sonra yakalanp, lkclerin yargland bir davada
drder yl ceza aldklarn saptadk. Bir yl kadar da ayn cezaevinde yatmlard. Ama
ilikileri gemile snrl kalmamt. erden knca silahl ete oluturup, yasad ilere
karmlard. Son dnemlerde gecekondu blgelerinde komisyonculuk, mteahhitlik gibi
arazi mafyasnn konusu olan ilerle ilgilenmeye balamlard. nn adnn birlikte
anld son dava ise stanbul'un eitli blgelerinde ayn anda kartlan orman yangnlaryd.
Polis, ihbar sonucu onlar tutuklam, ama kant bulunamad iin serbest brakmt.
"Bu iin altnda, radikal evreci rgtlerin parma var, gibi geliyor bana Amirim" dedi
Ali, eliyle ban kayarak. "Gazetelere edilen telefonlar da bunu doruluyor."
Gerekten de her cinayetten sonra umum telefondan gazeteleri arayan bir adam, len
kiinin doa dman olduunu, bu yzden ldrldn, sylyordu.
Aslna bakarsanz benim de aklma gelen ilk olaslk bu cinayetlerin bir rgt ii
olduuydu. Bu yzden, Siyas ube'deki arkadam Komiser Naci'yi ziyaret ettim.
Uzun sredir grmyorduk. Beni grnce sevindi Naci. Ksa bir hobeten sonra,
konuyu atm. Olaylar hakknda bilgisi vard. Kahvelerimizi ierken anlatmaya balad.
"Be yl nce cesetlerin bulunduu blgeye sol bir rgt dadanmt. Topraklan
parselleyip parselleyip halka datyordu Bu yolla kendilerine yanda kazanmak istiyorlard ki
benimsedikleri yntemin pek de yanl olmadm ksa srede ynsallamalar kantlyordu.
Ge de olsa durumu fark edip olaya el koyduk. Dzenlenen bir seri operasyon sonucu sol
rgtn etkinlii byk oranda azaltld. Ama kkleri tmyle kazmamamt. Bunun zerine
bizim istihbarat birimindeki bir sivri akll, 'O blgeye eski lkcleri yerletirelim, bylece
resm polisin yapamadm onlar yapar' dedi. Eski lkc dedikleri de hapisten km isiz
gsz takm, ite bu ldrlen kiiyle onlarn efi konumundaki Gkhan Korugan o
politikann sonucu olarak blgeye yerleti. Birtakm sindirme hareketlerine giritiler, silah
atmalar, kahve basmalar falan. Bunlara gz yumuldu. Gerekten de sol rgtn etkinlii ksa
srede yok denecek kadar azald. Ama bu kez de oraya yerletirilen herifler azttlar, arazi
mafyas olup ktlar bamza."
"Peki sence kim ldrm olabilir bu herifi ?"
"Ak konumak gerekirse, ne syleyeceimi bilemiyorum."
"Sol rgt ii olabilir mi?" diye sordum.
Naci dnceli bir tavrla:
"Sanmyorum" dedi. "yle olsayd, cesetlerin yanna birer bildiri brakarak olay
stlenirlerdi. Byle bir frsat asla karmazlar."
"Ya rakip mafya gruplar..."
Umutsuzca ban sallad.
"yle gl bir grup olduunu sanmyorum. Gkhan Korugan etesi ortal yle bir
kasp kavurdu ki tekilerin seslerini karacak halleri kalmad." Bir an duraksadktan sonra bir
neride bulundu. "Bana kalrsa eflerini aratrmak lazm."
"u Gkhan Korugan' m?" diye atldm hemen.
"Evet, sert, acmasz bir adam. 12 Eyll ncesi renciyi gzn bile krpmadan
kuruna dizdiini sylyorlar. Kant bulunamad iin o davadan ceza almam. Alnacak pay
yznden kendi adamlarm ldrtm olabilir. Kendini gizlemek iin de cesetlerin azna am
kozala koyup, gazetelere telefon ederek bizi yanltmak istiyor olabilir."
Naci'nin syledikleri mantklyd. u Gkhan' sorutursak iyi olacakt. Naci'den ayrlp
broya dndm. Ali masasna oturmu harl harl dosya kartryordu, iine yle dalmt ki
ieri girdiimi bile fark etmedi.
"Kolay gelsin Ali" deyince ban kaldrp beni grd.
"Kusura bakmayn" dedi. "eri girdiinizi duymadm." Dudaklarnda kendinden emin bir
glmseme vard. Ben koltuuma yerleirken aklad.
"Bir eyler buldum Amirim. Ylmaz Yerlikaya adnda bir adam var."
Anlamak isteyen gzlerle yzne baktm fark edince aklamasn srdrd.
"Saryer Demokratik Kltr Dernei'nin bakan. Bir de lokal iletiyor. Eski solcu. Polis
katili. Tam on bir yl ierde kalm. Aftan yararlanp km. Geen yl ldrlen kii
lokalini basmlar. Ylmaz onlara kar koymu, bacandan yaralanm."
"Eee" dedim sylediklerini yeterli bulmadm belirtmek iin.
"Hapisten ktktan sonra da rgtsel faaliyetlere devam ettii sanlyor. Cinayetleri
organize eden kii bu Ylmaz olabilir."
"Lokali basanlar arasnda Gkhan Korugan adnda biri de var mym ?"
Ali biraz akn yzme bakarak mrldand.
"Varm..."
"Tutuklamlar m adam ?"
"Hayr, kant yetersizliinden drdn de serbest brakmlar."
"Peki bu Ylmaz'n toprak gasb, orman yaklmas gibi olaylarda ad geiyor mu?"
"Gemiyor" dedi Ali bu durumdan hi holanmam gibiydi, ama ardndan umutla ekledi.
"Fakat herif sk bir evreciymi. Hapisten ktktan sonra Boaz'da ne kadar evreci eylem
yaplmsa hepsine katlm. Birka kez de gzaltna alnml var."
Sylediklerinin beni ikna edemediini anlayan Ali srarn srdrd.
"Onunla bir grsek diyorum, belki ldrlenler hakknda bize bir eyler syler."
Ylmaz'n katil olabileceine inanmasam da Ali'nin nerisi douydu. u Gkhan denilen
herife gitmeden nce hakknda ne kadar bilgi varsa toplamal. Bu konuda eski dman
Ylmaz Yerlikaya'nn da syleyebilecei ok ey olduuna emindim.
Ylmaz' bir apartmann giri katndaki lokalde bulduk. Lokalin duvarlarnda Trkengilizce-Franszca yazlarn yer ald evreci, bar yanls afiler asl. Gzlerim deniz
dibinde ekilmi siyah-beyaz bir fotorafa kayd. Kk fotorafta dev bir balina bir balk
ana taklm, lyordu. Bu iri hayvann gzlerinde yle masum bir ifade vard ki bakan
insann yreini burkuyordu.
Ylmaz zayf, uzun boylu, sarn, sarkk bykl bir adam. Byklarnn ular sigaradan
olacak bakr rengini almt. evreci birinin bu kadar ok sigara imesi biraz tuhaft dorusu.
Yoksa Ali'nin syledii gibi herifin evrecilii paravan da, burada gizli rgtsel faaliyetler mi
yrtyorlard. Kimliklerimize bakan Ylmaz'n yznde memnuniyetsiz bir ifade belirdi,
ama yine de nazik bir tavrla bizi ierdeki kk odaya davet etmekten geri durmad. Odaya
yrrken sol ayann hafife aksadn fark ettim.
Bitpazarndan toplama olduklarna emin olduum iskemlelere kerken:
"Herhalde cinayetlerle ilgili geldiniz" diye sordu Ylmaz.
"Nasl tahmin ettiniz ?" diye heyecanla atld bizim pimpirikli Ali.
"Bunu tahmin etmek iin mneccim olmaya gerek yok" dedi Ylmaz yerlerinde
duramayan mavi gzlerini Ali'ye dikerek. "Gazeteler gnlerdir bu cinayetleri yazyor. Daha
nce bizim bu adamlarla kavgamz olmutu. Beni ziyaret etmeniz beklediim bir eydi."
Ali ters ters bakt Ylmaz'a. Onun bir ey sylemesine frsat vermeden:
"Kusura bakmayn" dedi saygl bir tavrla. "Size yanl yapmak yetinde deilim. Bir
kabahatimizi grdyseniz duygusallmza verin. Arkadalarn lm ok etkiledi bizi."
"Neyse" diye sylendim skntyla. "Artk cevapla u soruyu "
"naat iinde beraberdik. Ortak bir irket kuracaktk..."
Gzlerim ofisin nndeki Mercedes'in yannda dikilmekte olan korumaya kayd. Onlar
da bize bakyorlard. Gzlerimiz karlanca balarn evirdiler. Yeniden Gkhan'a dndm.
"Aranzda anlamazlk filan var myd ?" diye sordum.
Byle dndme am gibi nce tuhaf bir ifadeyle beni szdkten sonra:
"Sen bizi taramyorsun Bakomiserim" dedi. imdi ciddilemiti. "Biz dava adamydk.
Birbirimiz iin lr, ldrrdk. Parann ne nemi var?"
Gkhan'n yanndan sinirlerim bozularak ayrlmtm. Bu herifte beni rahatsz eden yan,
kukularm daha da artrc davranlar myd, yoksa kendilerini devletin gvenlik
grevlilerinden bile stn gren tavrlar m, henz anlayamamtm. Ama bildiim bir ey
varsa, Gkhan'n ve adamnn peini brakmamam gerektiiydi. Gecekondu rantndan
byk paralar kazanmlard. ok kara para her zaman ok bela demektir. Ve her zaman bir
agzl kard. Anlalan bu etenin agzls de Gkhan'd.
Merkeze dndmde hava kararmak zereydi. Gelir gelmez, asayi ubesindeki sk
ocuklardan er kiilik iki ekip oluturdum. Bu gece Gkhan ile adamlarnn peine
decektik. Belki postal giyiyorlar diye onlar tutuklayamazdm, ama kukulu hareketlerini
grrsem, evlerine, iyerlerine girer arama yapardm. Ali, hazrlklar srerken damlad.
Heyecanlyd.
"Bilin bakalm ne buldum Amirim" diyerek hevesle sokuldu yanma.
"Ne buldun" diye mrldandm.
"Ylmaz'n yalann. Bize Gkhan' tanmadn sylemiti. Oysa hani u Gkhan'n
kuruna dizdii renciden birisi Ylmaz'n kardeiymi."
"Ciddi misin?" diye sylendim aknlkla. Sonra Ylmazn bize niye yalan sylediini
dndm. Bu soruyu sorduumda, o soukkanl ifadesiyle, 'Gereksiz bir soruturmaya
muhatap olup saatlerce sorgulanmamak iin' diyen Ylmazn kam ekilmi yzn grr gibi
oluyordum. Gkhan iinden bir sonu alamazsak, zerinde durulmas gereken ikinci kiinin
Ylmaz olacana karar vererek, Ali'ye planm akladm. Hayal krkl iinde dinledi
sylediklerimi. Ona gre bu aba bounayd. Gerek apak ortadayd. Btn yollar Katil
Ylmaz Yerlikaya'ya kyordu. Bakalarnn peinde komann ne anlam vard ? Ama burada
amir ben olduuma gre emirlere uymaktan baka yapabilecei bir ey olmadn da ok iyi
biliyordu.
ki sivil arabaya yerleerek Gkhan'n evinin bulunduu sokan alt ve st yanlarna
mevzilendik. Gkhan goriliyle iki saattir evindeydi. Oturduum yerden evin kapsn
grebiliyordum. Tam bu gece bir hareket olmayacak, diye umutsuzlanmaya balamtm ki
evin kaps ald. goril dar ktlar. Evin nndeki gm renkli Honda'ya binerek
uzaklatlar. Hemen telsize sarlp, teki arabada beklemekte olan Ali'yi aradm.
"Gkhan'n korumalar gm Honda'ya bindiler. aktrmadan pelerine takl. Telsizi ak
tut, bir terslik olursa hemen destek iste."
"Tamam Amirim, hi merak etmeyin" dedi Ali.
Ben teki ekiple birlikte izlemede kaldm. Belki de Ali'nin ekibiyle birlikte ben de gm
renkli Honda'nn peine dmeliydim, ama iimden bir ses burada beklemenin daha doru
olacan sylyordu. On be dakika sonra Ali, Saryer'e yaklatklarn bildirdi. Galiba
Ylmaz'n lokaline gidiyor, diye tahminde bulunmaktan da kendini alamamt. Eer haklysa,
Gkhan'n katil olduunu dnmekle hata yapyordum. nk Gkhan'n Ylmaz'
ldrtmek istemesinin bir tek nedeni olabilirdi onu arkadalarnn katili olarak grmek. Ben
byle dnrken, az nce bizimkilerin arabasnn durduu yere bir cip park etti. yle bir
bakp unutacaktm ki, cipten kiinin indiini fark ettim. Dikkat kesilerek adamlar izlemeye
baladm. Ellerinde sanki bezlere sarlm sopalar andran eyler tayorlard. Kestirmekte
olan ocuklar uyardm. imdi hep birlikte adamlar izliyorduk. Gkhan'n evinin nne
gelince saa sola bakndlar. Sonra ikisi kapnn yanna geti, biri de kapy ald. Az sonra
kap ald. Alr almaz da adamlar evin iine daldlar. Her ey bir anda gzlerimizin
nnde olup bitivermiti.
"Hadi ocuklar" dedim balyoruz.
Silahlarmz hazrlayp sessizce indik arabadan. Hzla Gkhan'n evine yaklatk. Ekipteki
ocuklardan biri:
"eri nasl gireceiz Amirim?" diye sordu.
"eri girmeyeceiz" diye fsldadm. "Kapda bekleyeceiz."
Adamlarm tehlikeye atmaya hi niyetim yoktu. Daha da nemlisi katillerin tarzm ok
iyi biliyordum. nceki kii karlarak ormana gtrlm, bir aacn altnda boaz
kesilerek ldrlmt. Eer ieridekiler katilse Gkhan' da tekilere yaptklar gibi bayltp
ya da balayp bir ormana gtreceklerdi. Yani yaplacak en akllca i mevzilenip, dar
kmalarn beklemekti. yle de yaptk.
Bekleyiimiz ok srmedi. Az sonra kap araland. nce adamlardan biri kt dar.
Ekipteki en dinamik adammz, ensesine silah dayayarak, adam etkisiz hale getirdi. Biz de
hzla ieri daldk Ve antrede aralarna aldklar Gkhan'la kmaya hazrlanan iki adam
sust yakaladk. zerlerindeki tfeklere, baklara el koyup onlar tutukladk.
Aracmza bindiimizde, telsiz czrdayp duruyordu. Atm. Ali heyecanla, Ylmazn
lokalini basma giriiminde bulunan gorili tutukladklarm haber veriyordu.
Yakaladmz adamlar merkezde sularn itiraf ederken Ali de ben de aknlk iinde
kalmtk. yle diyordu katillerden en yal olan Arif Karaglle:
"Biz avcyz. Haftada, on be gnde bir ava gitmezsek susuz kalan balklar gibi lrz.
Ormanlar evimiz gibidir. Bu pislik herifler evlerimize girdiler. Topramz kavurdular,
aalarmz kl ettiler, bir tanesini avlamak iin heyecanla peinde kotuumuz hayvanlar,
yumurtalar, yavrularyla birlikte toplu olarak katlettiler, ite onlar bu yzden ldrdk."
Asl mesleinin kunduraclk olduunu syleyen Nail Ceyhan adl katil ise arkadann
sylediklerini u szlerle tamamlyordu:
"Bizi haksz yere tutukladnz Bakomiserim. Biri evinize girer, ailenize saldrrsa
kendinizi savunursunuz deil mi ? Bizim yaptmz da bundan baka bir ey deildi."
Adnn Raif Altnda olduunu rendiimiz daha gen olan nc katil ise, korkudan
beti benzi atm Gkhan'a bakarak:
"Asl katil biz deiliz, onlar" diye syleniyordu. "Yakalandmza zlmyorum da u
aalk herifi ldremediimize yanyorum."
ok Bilen Az Yaar
Gazeteler birer gn arayla meydana gelen iki lm olayn yazyorlard. lki, meclisteki
cesur klaryla tannan Doan Akgn adl milletvekilinin, arabasnn uurumdan
yuvarlanmas sonucu yaamn yitirmesi, ikincisi ise bilgisayar programcl yapan Murat
adl bir gencin ikence edilerek ldrlmesiydi. Milletvekili Doan'n ailesi lm kukulu
bularak otopsi yaplmasn istemiti. Zavall Murat'n ise niversitede okuyan sevgilisinden
baka kimsesi olmad iin olayla ilgilenmek bize kalmt.
Yaplan otopsi sonucu, milletvekilinin araba kazasndan en az alt saat nce bana sert bir
cisimle vurularak ldrld kantlanmt. Yine de bu iki cinayet arasnda ba kurmak
aklmzn ucundan bile gemiyordu. Ancak teknik brodan gelen telefon olaya yeni bir boyut
katt. Telefondaki ses Numan'a aitti. Grmem gereken nemli bir ey olduunu syleyerek,
beni laboratuvara aryordu.
Numan gevezelik etmeye baylrd, bu yzden de bulgular odamza genellikle elden
getirmeyi tercih eder; tekilattaki dedikodulardan tutun da ma sonularna kadar her konu
zerine ene alma frsat yaratm olurdu. Ama bu defa nemli bir bulguyla karlam
olmalyd ki beni ayana, laboratuvara aryordu.
Laboratuvara Ali'yle birlikte indik. Numan ciddi bir suratla karlad bizi. Sohbet etmeye
yanamayarak eliyle masann zerindeki mikroskobu gsterdi.
"una bir bak."
Teknik aletleri hi sevmem, ama bizim meslekte bunlar kullanmak bir zorunluluktur.
Eilerek mikroskobun merceinden baktm.
"Ne gryorsun?" diye sordu sabrszca.
"Kahverengi bir eyler" diye mrldandm.
"Kauuktan yaplma kahverengi iplikikler" diye aklad. Sonra mikroskobun lamn
deitirerek yeni emrini verdi. "Bir de una bak."
Yeniden mikroskoba yaklatm. Mercein altnda az nce grdm iplikiklerden vard.
"Galiba ayn iplikikler" diye mrldandm, ama ne yalan syleyeyim hl neler olup
bittiini anlayabilmi deildim.
"Doru" dedi. "Ayn iplikikler. Peki bunlarn nereden geldiini biliyor musun?"
Byle sorgular gibi konumas canm skmaya balamt.
"Aklarsan reneceiz" dedim skntyla.
"Bu" dedi eliyle birinci lamn zerindeki iplikikleri gstererek, "milletvekilinin rugan
ayakkabsnn altna yapmt." Sonra teki lam iaret ederek ekledi. "Oradaki iplikikler ise
u bilgisayarc ocuun botlarnn altndayd."
"Eee ne var bunda?" diye atld bandan beri konumalarmz sessizce izleyen Ali.
"Ne mi var?" diye sordu, Ali'nin aradaki balanty kuramam olmasna aarak.
"Anlamyor musun lmeden nce ikisi de ayn meknda bulunmular."
Ali sakin sakin glmsedi.
"O kadarm ben de dndm. Ama bu rastlant olamaz m? Hem iplikiklerin ayn yerden
geldiine emin miyiz ?"
Numan zvanadan kmak zereydi, u yardmcna bir eyler syle, dercesine bana bakt.
Ama ben, her kesinlememi olayda yaptm gibi tavr almaktan kandm.
"Tamam Numan seni anlyorum. Bu iplikikler ok nemli. Ama Ali de hakl, bunlarn
ayn halndan geldiinden nasl emin olacaz?"
Benden de bekledii destei bulamayan Numan'n tad iyice kamt. Kendince ok
nemli bir bulgu yakaladn dnyordu, oysa mesai arkadalar buluuna dudak
kvryorlard.
"Ben eminim" dedi skntyla i geirerek. "stelik bu iplikikler halda deil, araba
ilerine konan paspaslarda kullanlyor."
Bir an durdu sonra masann zerindeki dosyay alarak bana uzatt.
"Test sonular bunu gsteriyor. Bana inanmyorsanz, buyurun siz bakn."
"Sinirlenmene gerek yok Numancm" dedim uzatt dosyay alarak. "Sana inanyoruz.
Ama bizim de sonutan emin olmamz gerekiyor."
Numan' honutsuz bir halde arkamzda brakp, asansre bindiimizde:
"Bu iki cinayetin arasnda ne gibi bir balant olabilir ki" diye sylendi Ali aknlkla.
"Anlayacaz" dedim. "Sen Milletvekili Doan'n arabasna bir bak, belki tabanndaki
kahverengi iplikiklerin geldii paspaslar vardr."
Ali'yi yolladktan sonra ben de bilgisayarc Murat'n evinin yolunu tuttum. Geri evi bir
kez aram nemli bir bilgiye ulaamamtk, ama yeni bilgilerin nda etrafa bir daha gz
atmakta yarar vard. Murat, Cihangir'de eski bir apartmann bodrum katnda sevgilisiyle
birlikte yayordu. Eve ilk geldiimizde kz yoktu, stanbul dndaki anne babasnn yanma
gitmiti. Artk dnm olmalyd.
Murat'n kapsn almadan nce gzlerim kapnn nndeki paspasa kayd. Hayr,
incelediimiz kahverengi iplikikler bu sar renkli paspastan gelmi olamazd. Ben byle
dnrken, yznde keder bulutlar gezinen gen bir kz kapy aarak tedirgin gzlerle
yzme bakt. Kendimi tantnca ekingenlii azald, ieri girmeme izin verdi.
Ortalk darmadankt, bilgisayarlarn konulduu masann zerinde azna kadar
izmaritle dolu iki kllk kim bilir ne zamandr dklmeyi bekliyordu. Bilgisayarlar
gstererek:
"Murat'nd deil mi?" diye sordum.
"Evet" dedi kz ekingen bir ifadeyle. "Baz irketlere programlar yapyordu."
"Kimlere?" diye sordum, pencere kenarndaki eski koltuklardan birine kerken.
"Bilmiyorum" dedi kz yznde masum bir ifade belirerek. "Ben bilgisayarlardan Murat
kadar anlamam. Mterilerinin telefonu, fihristinde olacakt, ama evde arama yapan polisler
ortal o kadar datm ki, onu da bulamyorum."
"Bir dakika, bir dakika" dedim kza bakarak. "Siz evi polislerin dattn m
sylyorsunuz?"
"Evet" diye fkeyle sylendi gen kz. "Bilgisayarla da oynamlar. Dndmde hard
disk de ekran da akt."
"Yanlyorsunuz" dedim bam sallayarak. "Ev aranrken ben buradaydm. Biz hibir eyi
datmadk. Uzmanlar bilgisayarlara baktlar, ama sonra kapattlar."
Kzn gzlerindeki aknlk tedirginlie dnt.
"O zaman bakalar girmi olmal eve" diye kaygyla mrldand
Korkmakta haklyd.
"Birka gn bu evden uzak dursanz iyi olur" dedim.
"Tamam" dedi kzcaz. "Bu akam arkadamn evine giderim"
Yeniden konuya dnmenin zaman gelmiti.
"Murat ldnde siz neredeydiniz ?" diye sordum.
"zmir'e gitmitim, ailemin yanna" dedi gen kz. Gzlerinin dolduunu fark ettim. Ama
konumasn srdrmeye alt. "Gitmemi Murat istedi. 'Bir hafta zmirde kal' dedi. 'Ben
seni araynca gelirsin.' Tedirgin bir hali vard. Neler olduunu sordum, sylemedi. Keke
gitmeseymiim... Belki o zaman Murat'a bir ey olmazd."
Daha fazla konuamad, gen kz alamaya balamt.
Alama demedim, hi karmadm. Deneyimlerimden biliyordum bir sre sonra
susarlard. Yapmam gereken tek ey beklemekti. Ben de bekledim. Az sonra kz sakinleti.
Gzyan kurulayp, alamay kesti.
"Murat'n dman filan var myd ?" diye sordum.
"Hayr" dedi kz, sanki soruma arm gibiydi. "O kimseye zarar vermezdi. Onun
hayattaki en byk tutkusu bilgisayarlard."
"Peki arabas var myd?"
Kz sorumu anlamsz bulmutu, ama yantlamaktan kanmad.
"Yoktu, hatta stanbul'da araba almann lgnlk olduunu sylerdi."
Salonun iini yle bir szdkten sonra:
"Yoksul bir yaam sryormu..." diyecek oldum.
"Ama mutluydu" diye kesti szm. "Hem yaknda daha iyi bir eve kacamz, son
model bilgisayarlardan alacan sylyordu."
"yle mi?" diyerek dikkat kesildim. "Yeni bir i mi kapmt?"
Kzn gzlerinde kararsz bir ifade belirdi.
"Sylediim gibi ileriyle fazla ilgilenmezdim, ama sanrm nemli birilerine bir
bilgisayar program yapyordu. Yaknda elimize ok para geeceini sylyordu."
Kz duraksad, sonra cebinden parlak metal bir anahtar karp bana uzatt.
"Bir de bu anahtar verdi. Onu saklamam syledi. zmir'e giderken de yanma almam
istedi."
Anahtar alp incelemeye baladm. Bankalardaki kasa anahtarlarna benziyordu.
"Nerenin anahtar olduunu sylemedi mi?" diye sordum kza
"Hayr, sylemedi" dedi umutsuzca. "Ama bu evdeki odalara ait olmadm biliyorum."
"Zaten" dedim bam sallayarak. "Bu anahtar oda anahtar deil. Bir kasa anahtar."
Aslnda kza aklama yaparken bir yandan da fikir yrtyordum. Bunun bir kasa
anahtar olabilecei fikri beni de heyecanlandrmt.
"Murat'n hesabnn bulunduu bir banka var myd?"
Kz hi dnmeden yantlad sorumu.
"Yap Kredi Bankas Taksim ubesi. Orada niversiteden arkada Turul var. Hesab da
o atrmt. Mterileri paray oraya yollarlard."
Kzdan reneceim baka bilgi yoktu, Taksim'deki bankaya uzandm. Turul bankada
efti. Kendimi tantp, meramm anlattm.
Turul ona uzattm anahtar eline alp yle bir baktktan sonra:
"Merkez ubemizde bir kasa kiralad, bu sanrm orann anahtar" dedi.
"Nereden biliyorsunuz ?" diye sordum.
"nk bir hafta nce bana geldi. Kasa kiralamak istediini syledi. Ben de bu ubede
kiralk kasa olmadm, merkeze ya da Eminn'ndeki ubeye gitmesi gerektiini syledim."
"Kasay niin kiraladn anlatt m size ?"
"Sanrm yeni bir bilgisayar program yapm. Byk irketlere satmay umuyordu. Bu
yzden orijinal disketi saklamak istiyordu."
Turul'a teekkr edip Emniyet'in yolunu tuttum. Ali broda beni bekliyordu.
"Milletvekili Doan'n arabasndaki paspaslar plastik Amirim" dedi, beni grr grmez.
"Ablasyla konutum. Baka arabas da yokmu adamn. Belki Murat'n arabasnda vardr."
"Murat'n arabas yok" dedim pardsm karrken.
"O halde ayakkablarnn altnda ayn iplikiklerin bulunmas gerekten de bir rastlant."
Koltuuma yerlemeden nce sordum:
"u milletvekilinin ablas, neden bu iin cinayet olduundan kukulanm ?"
"Doan yllardr yolsuzluklarla uraan bir adam. ok dman varm Amirim."
"Peki zerinde alt son dosya neymi?"
"Gazeteler bir fabrikann zelletirme iini yazdlar. zelletirmede yolsuzluk yapldn
ima ediyorlard."
"mam?"
"Ne yazk ki yle yalnzca ima, Amirim" dedi Ali. "Ortalkta kant filan yok."
Cebimden kardm sigara paketini masaya koymadan nce bir tane alp dudaklarmn
kenarna yerletirdim. akman ararken:
"Ya milletvekili kantlan bulduu iin ldrldyse ?" diye akl yrttm.
"Peki bilgisayar programcsnn bu ile ilgisi ne ?" diye hakl bir soru sordu Ali.
akmam bulmutum, yzmde beliren iyimser ifadeyle yantladm Ali'yi.
"Bilmem, ansmz yaver giderse anlayacaz."
Yap Kredi'nin merkez binasndaki bilgisayarda Murat Sanver adn arayan bayan sonunda
zafer kazanm bir komutan edasyla ban kaldrd.
"Evet, bu ubede bir kasa kiralam."
Savcdan aldm izin belgesinin zerine anahtar koyarak:
"Kasann iindekileri grmek istiyoruz" dedim.
Kz nmze dp bizi aaya, kasa blmne indirdi. ki anahtarl kasann kendine ait
olan kilidini at. Sra bize gelmiti, anahtar kilide sokmaya altm olmad. Yeniden
denedim, abaladm, hayr elimdeki anahtar kilide uymuyordu. Kz da denedi, olmuyordu; bu
anahtar, kesinlikle bu kasann kilidine ait deildi. O zaman baka bir kasaran kilidine ait
olmalyd. Ama hangi bankadaki hangi kasann ?
Hayal krkl iinde yukarya karken Turul'un sylediklerini anmsadm. Murat'a kasa
bulunan iki banka ubesinden sz etmiti. Biri merkez, dieri Eminn. nmz sra
yrmekte olan kza yaklaarak:
"Sizden kk bir ricam olacak" dedim. "Murat Sanver'in Eminn ubenizde kasa
kiralayp kiralamadn renebilir misiniz?"
"Tabi" dedi gen kz o tatl glmseyiiyle, "bilgisayardan bakp sylerim size."
Evet, Murat Eminn'nde de bir kasa kiralamt. Bilgisayar birka dakika iinde bu
bilgiyi vermiti bize.
Bizim emektar Renault'nun burnunu Eminn'ne evirirken:
"u bilgisayar dhisi olann ne kadar ok gizleyecek eyi varm ?" diye sylendi Ali.
"Gizleyecek fazla bir eyi olduunu sanmyorum" dedim aracm akmakta olan trafie
brakrken. "ki kasa kiralayarak evini yama edenleri atlatmak istiyordu."
"Umarm atlatmtr" dedi Ali kaygyla dar bakarak. "Yoksa iimiz epeyce zorlar."
Haklyd, ama kasada bulacamz bilgilerin iimizi kolaylatracandan da pek emin
deildim. Siyaslerin bulat yolsuzluklarn zerine gitmek hi de kolay bir i deildi. Hele
i cinayete kadar uzanyorsa, her admda nmzn kesilmesi, adeta kanlmaz bir eydi.
Eminn'ndeki ubede iler biraz ters gitti. Henz le yemeinden dnmeyen kasalarla
ilgili grevliyi bulamadlar. Allah'tan banka mdr yardmc oldu da baka bir memur bizi
kasalarn olduu blme indirdi. Merak iinde elimdeki anahtar kasann kilidine soktum,
uyuyordu. Aceleyle evirdim, kasa ald. Kapa kendime doru ekip, sabrszlkla iindeki
kutuyu kardm. inde bir bilgisayar disketi vard.
"Diskette ne var, ok merak ediyorum ?" diye sylendim. kmak zereydik ki kasalara
bakan bayan memur telala indi aaya. Ama bizi grnce hayal krklna uram gibi bir
ifade belirdi yznde.
"Ben de sizi geen gn gelen bey sanmtm" diye aklad yanmza gelince.
"Hangi bey?" diye atldm hemen.
"ki gn nce gelen polis memuru. Sanrm ad Oktay'd. Kimliini gsterdi, elinde
savclktan alnm bir de izin vard. Bu kasaya bakmak istedi. Ama anahtar kilide uymad.
Sulunun kendisini aldattn syleyerek ayrld. Az nce mdr bey sizden bahsedince, yine
Oktay Bey'in geldiini sandm."
"Nasl biriydi bu Oktay?" diye sordum
Kadn tarif etmek zereydi ki, teki memur.
"Tarif etmenize gerek yok" diye atld. "Gvenlik kameralarmz onu ekmitir. sterseniz
oradan grebilirsiniz" diye aklad. Adama sarlp pmemek iin kendimi g tuttum. Az
sonra kasa grevlisi bayanla birlikte bankann gvenlik odasnda kameralarn iki gn nce
kaydettii grntleri izliyorduk.
"te bu" dedi bayan memur ekrandaki tknaz adam gstererek. "te Oktay bu adam."
Dikkatle baktk gsterdii adama, tanmyorduk. Ama bir tanyan bulurduk nasl olsa.
Kalkmak zereydik, ama Ali beni durdurdu.
"Amirim" dedi. "Bunlar yalnz gelmezler. Bankann d kameras varsa, belki phelinin
arkadalarn da tespit edebiliriz."
Bankann gvenlik grevlisine d kamera olup olmadn sorduk. Olduunu syledi.
Onu da izledik. ansmz yaver gidiyordu pheli bankadan knca yirmi metre ilerde
bekleyen lacivert bir Nissan'a bindi. Bu kadar bize yeterdi.
Bilgisayar disketi ile video kasetlerini alarak merkeze yollandk. Teknik ekip kasetten
adamn fotorafn bast. Bilgisayar sulular arasnda herifin resmini taramaya balad. Yarm
saat sonra kimlii aa kmt. Rauf Telek adnda bir sabkal. Hrszlktan adam
yaralamaya, gasptan antaja ne ararsanz var. Ama Rauf yalnzca bir piyondu. nemli olan
patronuydu. Video grntsndeki lacivert Nissan'n resmini byten teknik ekip aracn
plakasn tespit etti. Araba, eski zel tim mensubu Mesut Candan'n stneydi.
Mesut Candan iki yl nce uyuturucu kaaklaryla ibirlii yapt gerekesiyle
meslekten karlmt. Ama pes etmemi paravan bir zel gvenlik irketi kurarak,
yeteneklerini yeralt dnyasnda gstermeye niyetlenmiti. Ad sk sk yasad olaylarda
gemeye balam, hatta birka kez gzaltna alnm, ama eski polis olduundan mdr, yoksa
siyasler arasnda hatr saylr yaknlar bulunduundan mdr bilinmez, her seferinde paay
kurtarmt.
Ama asl bomba bilgisayar disketinin almasyla patlad. Disket, ldrlen milletvekili
Doan'n nemli bir kamu fabrikasnn zelletirilmesiyle ilgili yapt yolsuzluk
aratrmasn ieriyordu. Birok nemli olayn sraland aratrmada bir bakann da
yolsuzlua nasl kart kantlarla ispatlanyordu. Zavall milletvekili lmeden nce
ldrlme nedenlerini aklamt sanki.
"ddiasna var msn" dedim Ali'ye teknik ekibin laboratuvarndan ayrlrken. "Bence
Nissan'n paspaslan kahverengi kauuk."
"Grmeden emin olamayz Amirim" diye mrldand Ali, sonra kurnazca glmseyerek
ekledi. "Ama iimden bir ses bu konuda iddiaya girme diyor bana."
"Aferin" dedim yardmcma gz krparak. "Giderek akllanyorsun."
Operasyonu gizli tutarak savclktan Mesut Candan'n i ve ev telefonlarn dinleme iznini
kopardk. gn sonra kamu ihalesini aan bakan ile Mesut'un konumalarn kasetlere
kaydetmitik. Artk tutuklamalara balayabilirdik.
O gece Mesut Candan'n zel gvenlik irketini bastk. Bizi karsnda gren Mesut
Candan hi heyecanlanmad. yerinde arama yaparken bize yardmc bile oldu. Ama
ekmecesinden kan aralarnda bizim elimizdekine benzeyen bir anahtarn da bulunduu drt
anahtara el koyduumuzda renginin atmasna engel olamad. Drt adamyla birlikte beyaz
Nissan' da alarak merkezin yolunu tutuumuzda, hl susuzu oynamay srdryordu.
Merkezin otoparkna girdiimizi gren Numan annda damlad yanmza. pheliler
nezarete alnrken Numan da Nissan'n paspasn kapm laboratuvara doru koturmaya
balamt. Sonu olumluydu. Milletvekili Doan ile bilgisayar programcs Murat'n
ayakkablarnn altndaki kahverengi iplikikler Nissann paspasndakilerle aynyd. Mesut'u
sonun balangcna gtren yalnzca bu kant deildi, anahtarlnda gz gibi koruduu kasa
anahtar da merkez ubedeki kasay ayordu. Murat Sanver adna kiralanan, ama ne hikmetse
anahtar Mesut Candann zerinde kan kasa ise bombotu.
Mesut'la ak ak konutuk. Elimizdekileri nne serdik. Direnmeyi srdrd. Fakat
adamlar onun kadar kararl kmadlar. ikinci gnn sonunda zlmeye baladlar.
Olayn asl uydu: milletvekili stanbul'dayken Mesut yanma Murat' da alarak adamn
Ankara'daki ofisine girmiti. Milletvekilinin bilgisayarla alt, dosyalarnn da ifreli
olduu daha nceki yoklamalardan biliniyordu. Murat ifreyi zmesi iin oraya
gtrlmt. ini byk bir baaryla gerekletirdi. Bilgileri bir diskete ykleyip Mesut'a
verdi. Ama bir uyanklk yapp, kendisi iin de yedek bir disket ald. Amac antaj deildi,
belki bana bir ey gelmesinden korkuyordu. Korkusunda haksz olmad ksa sre sonra
ortaya kt. Milletvekilinin btn aratrmalarn silen, ofisindeki dosyalara el koyan ete,
adam da ldrerek olaya kaza ss verdikten sonra olayn tek tan olan bilgisayar
programcsn temizlemeye karar verdi. Tpk Milletvekili Doan gibi onu da Nissan'la karp
ldrmeye gtrrlerken Murat, elindeki disketten sz etti. Kendisini ldrrlerse, disketin
savcla verileceini syledi. Ancak katillerinin pazarlk yapmaya hi diyetleri yoktu.
zerindeki kasa anahtarm bulunca ona ikence ederek konuturmaya altlar. Ama Murat
da bo biri deildi adamlara yanl anahtar verip doru kasaya yollad. Bunun polisin
dikkatini ekeceini dnyordu. teki anahtar ise zmir'deki sevgilisindeydi.
Be gn sren sorgu sonunda eski zel timci Mesut Candan'n iddialar kabul etmemesine
karn mahkeme zanllarn hepsini tutuklad. Bakann dokunulmazlnn kaldrlmas iin de
Byk Millet Meclisi'ne bir yazyla bavurdu. Meclis her zamanki gibi yapacak, sulu
milletvekilinin dokunulmazln kaldrmayacakt, ama nmzdeki hafta boyunca, btn
gazetelerin bu konuya ileyeceklerinden emindim. Bu da bana yeterdi.
Vampirler
Cinayetin ilendii resim atlyesi bir korku filmi setini andryordu. Yksek bir tavan, l
yz gibi bembeyaz duvarlar, bordo renkli kadife perdelerle kaplanm, dar pencere.
Pencerelerin hemen nnde duran cevizden yaplma tabutun iinde uzun sal, ilk bakta kz
m erkek mi olduu anlalmayan bir ceset yatyordu. Btn bedenini kaplayan siyah pelerinin
kalp hizasnda kol saatinin kadran byklnde bir delik vard. Tuhaftr deliin etrafnda
fazla kan lekesi yoktu. Cesedin kalbinden kartldn sandmz, heykeltralarn kulland
trden, ucu kanl, yirmi santim uzunluundaki bir keski, tabut ile zerinde tamamlanmam
bir resmin bulunduu valenin arasnda yerde duruyordu. Tabutun banda sa sakal
birbirine karm bir adam, azn her atnda alkol kokular yayarak:
"Karanlklar Prensi ld... Karanlklar Prensi ld" diye dvnp duruyordu.
Ona sorgulamay denedim, ama adam sanki baka szck bilmiyormu gibi:
"Karanlklar Prensi ld... Karanlklar Prensi ld..." demeyi srdrd.
Yardmcm Ali'ye dnerek onu buradan karmasn syledim.
Ali, gzyalar sakallarnn arasndan szlen adama yaklaarak kibarca dar kma
nerisinde bulundu. Ama adam, yardmcm iki eliyle kabaca iterek:
"Beni efendimin baucundan ayramazsnz" diye uludu.
Bunun zerine Ali, iki resm polisi de yanna alp adam kargatulumba odadan kard.
"Ona byle davranmaya hakknz yok" dedi souk, tehdit dolu bir ses. "Grmyor
musunuz ok sarho."
Bam evirince, otuz be yalarnda bir kadnla karlatm
"Siz kimsiniz ?" dedim soukkanl bir tavrla.
"Biz bu atlyenin sahibiyiz" dedi kadnn hemen arkasnda duran uzun boylu adam. "Neler
oluyor burada?"
"Ben Bakomiser Nevzat" dedim. "Atlyenizde bir cinayet ilenmi."
Kadn ile erkek nce birbirlerine, sonra bana bakarak, aknlkla:
"Cinayet mi ?" diye yinelediler.
Elimle tabutu gsterdim.
"Evet, onun iinde bir ceset var."
"Aman Tanrm!" dedi kadn sa eliyle azm kapatarak. "Ferzan olmal."
akn gibi grnyordu, ama nedense davranlar yapmackm gibi geldi bana. Kadn
cesede bakmak istemedi, adam tabuta yaklat. Cesedi grnce yzn buruturdu.
"Evet bu o" diye mrldand zntyle. "Bu Ferzan."
Ertesi sabah atlyedeki herkesi Emniyet Amirlii'ne toplamtk, ilk sorguladmz kii
adnn Erol olduunu rendiimiz sarho adamd. Aylmt. Korku edebiyat zerine
incelemeler yapan bir yazar olarak tantt kendini. Resim atlyesinin bulunduu apartmanda
alt dairede kalyordu. Atlyenin sahibi olan ressam Rahmi ile kans heykeltra Sevim'in
yakn arkadayd. Geceyars ikisi bitince belki onlar atlyede bulurum diye yukar
ktm, kapy ak bulunca ieri girdiini, Ferzan'n tabutta yatan cesediyle karlatn
sylyordu. Kalbine bir keski aklan Ferzan' grnce sarho kafayla onu vampirlerin
efsanev nderi Drakula sanm, gsndeki keskiyi karp, yere atmt. Ama vampir
yaama dnmeyince barmaya, alamaya balamt. Sesini duyan kapc Rstem daireye
gelmi, cesedi grnce de bize haber vermiti.
Erol'un anlattklar karsnda benim kadar Ali de aknla dt.
"Yani sen" diyerek araya girdi. "Bu Drakula samalna inanmamz m istiyorsun?"
Erol sanki ok tuhaf bir soruyla karlam gibi kmseyen gzlerle bizi szd.
"Drakula bir samalk deil, o bir gerek. Mezar da stanbul'da Bankalar Caddesi'nde."
kullanyormu, parmak izi yok. Ama nemli baka bir ey var. Ferzann zerinde sperm
bulundu."
"Yani ocuk lmeden nce biriyle sevimi."
Numan hnzrca glmsedi.
"Evet, ama bir kadnla deil. Spermler baka bir erkee ait."
"artc deil" dedim elimle enemi kayarak. "Olan hem erkeklerden hem de
kadnlardan holanyormu... Peki cinayet saatini saptayabildiniz mi ?"
"Ferzan leden sonra 14:00 ile 14:30 arasnda zehirlenmi. Grtlann ne zaman
skldn, kalbine ne zaman keski akldn saptamak ise ok zor."
Numan'la yararl sohbetimize son verip yeniden sorgu odasna dnerken koridorda
beklemekte olan Sevim Hanm ayaa kalkt
"nce beni sorguya almalsnz" diye karma dikildi. "Size anlatacam nemli eyler
var."
"Sakin olun" dedim, sonra baklarm kocasna kaydrarak ekledim. "Eminim Rahmi
Bey'in de anlataca ok nemli eyler vardr."
Tedirgin baklarla beni szen ressam:
"Benim anlatacaklarm o kadar nemli deil, sram eime verebilirim" demekle yetindi.
Kadn kocasna dmanca bir bak attktan sonra:
"Beni dinlemelisiniz" diye yineledi.
"Hi merak etmeyin" dedim. "Sizi de dinleyeceiz. Ama ncelikle Rstem Efendi'yle
konumamz gerekiyor."
Adn duyar duymaz doruldu kapc Rstem.
"Buyurun, gidelim" dedim. Hemen uydu emrime.
Odaya girdiimizde, Erol'un sorgusunu tamamlamak zere olan Ali, sizin diyeceiniz bir
ey var m, gibilerden yzme bakt.
"Ferzan'n Rahmi'yle ilikisi neydi" diye sordum.
Sorgu boyunca ak yantlar veren Erol baklarn kararak.
"Syledim ya, Ferzan onun modeliydi."
"Yalnzca model olarak m kald ?" diye baka bir biimde yineledim sorumu.
"Sanyorum yle kalmtr. Bu konuda bir ey bilmiyorum..."
Bildii belliydi. Ama kararlyd sylemeyecekti. Erol'u yollayp kapc Rstem'i
sorgulamaya baladk.
"Geceyars Erol Bey'in feryatlarn duyunca yukar frladm" diyerek anlatmaya balad
Rstem. "Atlyenin kaps akt. eri girdim ki ne greyim. Erol Bey elinde bir keskiyle
yere km alyor. Bir eyler sylyordu, ama o kadar sarhotu ki ne syledii
anlalmyordu. Sonra tabutta ly grdm ve hemen polise haber verdim."
"O srada saat kat?"
"Tam bilemeyeceim" dedi biraz dndkten sonra. "Gece on bir filan olmal."
"Peki, o gn Rahmi Bey ile Sevim Hanmn apartmana ne zaman geldiklerim, ne zaman
ayrldklarm grdn m?"
"Rahmi Bey ile Ferzan her zamanki gibi erken geldiler. Saat 8.30'da beni ararak,
kahvaltlk aldrdlar. Sevim Hanmn ne zaman geldiini grmedim. Ama saat 12:00 gibi
kapdan karken Sordum, o beni fark etmedi. Rahmi Bey leden sonra ayrld. Ben
merdivenleri siliyordum."
"Tam saatini syleyebilir misin ?" diye sordum.
"Tam saatini bilemeyeceim sanrm 14:00 gibiydi. Her zaman O saatlerde kar zaten.
leden sonra da Sevim Hanm gelir."
"O leden sonra da geldi mi Sevim Hanm?"
"Hayr, bir saat sonra Rahmi Bey geri dnd. Ben merdivenleri silmeyi bitirmitim.
Elimde kovalarla aaya iniyordum, fkeyle yukar kt."
"Pompal tfekle ate etmiler" diye aklamaya balarken gvenlik bandn aarak mezara
yaklatm. Serkan mezar tmseinin zerinde srtst yatyordu, ayaklar ak, sa eli kalbinin
zerine dmt. Sa elinin altndaki leke o kadar belirgindi ki, ayn yetersiz nda bile
fark edilebiliyordu. Yere melip, yzne baktm. Ak renk gzlerinde korkunun krnts
yoktu, da vurulamam bir fkenin donuk parlts okunuyordu yalnzca.
"Cinayeti, silah seslerini duyan mezarlk bekisi haber verdi diye anlatmay srdrd Ali.
"Ama kimseyi grmemi. Serkan' tuzaa drmler. Tuzaa drenler de belli."
Yzne baktm. Anlamadm fark etti. El fenerini mezar tana evirdi. Mezar tann
stndeki isme baktm. "Necmi Kalayc" yazyordu. Hibir ey artrmad bu isim bende.
Ali yadrgam gzlerle bakt yzme.
"Hatrlamadnz m Amirim ? yl nce depo basknnda Serkan'la silahl atmaya
giren eroincilerden."
Doruydu, Parlak Necmi denilen eroin kaaksyd bu. Serkan ile ekibi bunlar
kstrmlar, atma kmt. Serkan iyi atcyd, atmann daha ilk dakikasnda vurmutu
alnndan Necmi'yi.
"Yani sence" dedim Ali'ye dnerek, "Serkan', Parlak Necmi'nin intikamm almak iin mi
vurdular ?"
"Baka ne olabilir ki Amirim ? Btn kantlar onu gsteriyor. Necmi'nin yaknlar
yapmtr bu ii."
"Ya da eski patronu Baymazlar" dedi bir ses. "Baymazlarn adamyd Necmi."
Bam evirince narkotikten Komiser Ercan' grdm. Gneydouda baarl
operasyonlar yrttkten sonra stanbul'a atanmt.
"Ban sa olsun Amirim" dedi kendisine baktm grnce. "En iyi adammd. Yerini
nasl dolduracaz bilmiyorum."
zgn grnyordu. Ercan'n arkasnda iriyar iki kii daha vard. Bunlar bir yl nce
gneydoudan onunla birlikte gelen polisler olmalyd. Onlar da zgn grnyorlard. Ama
zlmekten fazlasn yapmak zorundaydk.
"Baymazlar suladna gre bildiin bir eyler var."
"zr dilerim, ama Bakomiserim" dedi toparlanarak. "Bu bizim soruturmamz, size
daha fazla bilgi vermemiz doru olmaz."
"Grevine duyduun ball anlyorum" dedim kibar, ama kararl bir tavrla. "Ama
burada bir cinayet ilenmi. Artk bu benim iim."
Ercan elini cebine soktu. Bir belge gstereceini sandm. Sigara paketini kard, uzatt.
Bir tane ektim. kimizin de sigarasn yaktktan sonra:
"sterseniz bu konuyu imdi tartmayalm Amirim" dedi uzlamac bir sesle. "Buna yarn
smet Mdrm karar versin."
"Anlatk" dedim, sonra elimle gvenlik bandm gstererek ekledim, "ama grdnz
gibi olay yerinde incelemelere baladk. Eer smet Bey ii size brakrsa, bulduklarmz size
aktarrz.
"imdi bu blgeyi boaltmanz rica edeceim."
Bir an duraksad Ercan, kar kacan sandm, ama yapmad.
"Tamam" dedi. "Biz gidelim, siz de rahat rahat aln." Ama ayrlmadan nce serzenite
bulunmaktan kendini alamad. "Yarn sabah mdrmn odasnda konuyu yeniden
konuuruz."
Onlar uzaklancaya kadar bekledim, sonra cep telefonumu karp smet'in ev
telefonunun tuladm. smetle meslee ayn yllarda baladk. Ben, her frsatta stlerimle
srtp kdem kaybederken, o herkese glckler datarak meslein zirvesine doru emin
admlarla ykseldi. smet'in telefonu alarken gvenlik bandn aarak adamlarmdan
uzaklatm.
"Alo" dedi smet'in uykulu sesi.
Faylar Krlmadan
Gazeteler, televizyonlar deprem uzman Profesr Dr. Kemal Kermani'nin ani lm
haberini veriyordu. Aslnda lmnn tartlacak bir yan yok gibi grnyordu. Adam elli
drt yandayd, kiloluydu, sigara iiyordu, masa banda alyordu; yani kalp krizi
geirmeye adayd. Zaten habercilerin tartt da adamn lm deil, deprem hakknda
syledikleriydi. Yaanlan iki byk depremin ardndan insanlar en ok korkutan adamd
Kemal Bey. Haber programlarnda kp, sevin iinde yan gzlerini iri iri aarak, biraz
heyecanl, ama kesin bir ifadeyle:
"stanbul'da 8 iddetinde belki de daha byk bir deprem olacak. Binlerce insan lecek"
derdi. Eliyle krl kei sakaln ekitirerek, mutlu bir haber veriyormu gibi tekrarlard. "Bu
olaanst bir doa olaydr. Byk depremde burada yoktum. Umarm bunu karmam."
Ben de tm stanbullular gibi korkuya, dehete kaplarak dinlerdim sylediklerini.
Depremde binlerce insan yaamm yitirmiken, on binlerce insan adrlarda yaarken,
milyonlarca insan korku iinde olas felaketi beklerken, o saygszca, "lenler beni
ilgilendirmez, beni bu gzel deprem ilgilendirir, yzylda bir gerekleen bu olay benim iin
her eyden nemlidir" diye konuuyordu. Onun bu saygsz konumalar tm stanbullular
gibi beni de ok kzdryordu. Haberciler de biraz bu nedenle, alttan alta oh olsun, o ok
beklediin depremi gremeden gittin dercesine adamn lmn yazp iziyorlard.
Dorusunu sylemek gerekirse ben de pek zlmemitim adamn ldne. Hatta iimden
artk mezarnda hissedersin o muhteem sarsnty, diye geirdiimi bile anmsyorum. Yani
sizin anlayacanz rahmetli deprem uzmanna kar derin bir nyarg tayordum. Bu yzden
kars kran Hanm, "Kocam lmedi, ldrld" diye konumaya baladnda, bunlar ailece
bir tuhaf demekten kendimi alamadm. Ama Emniyet Mdr smet Bey, benim gibi
dnmyordu. Deprem uzmannn lmnn nc gn beni ard. kran Hanm'la
konumam, kukularn aratrmam istedi. tiraz edecek oldum:
"Ben de bir ey kacan sanmyorum, ama olay kamuoyuna yansd, bu konuyu
aratrmaktan kananlayz" dedi.
Kararl olduunu grnce srar etmedim. Bizim Ali'yle birlikte Profesr Dr. Kemal
Kermani'nin Bostanc'daki evinin yolunu tuttuk.
Doutan varlklyd Kemal Bey. Deniz gren iki katl ahap yaldan ieri admmz atar
atmaz daha iyi anladk bunu. nce bir zevkle denmiti yalnn her yan. Kars kran
Hanm dndmn tersine son derece kibar ve mantkl bir kadnd. Kocas iin derin bir
znt duyduu yznden belli oluyordu. Ama metin grnmeye alyordu. Kahvelerimizi
ierken, arada bir gzlerinin yaarmasna engel olamasa da sakin sakin anlatmaya balad.
"Kuku duymamn iki neden var Nevzat Bey. lki, Kemal'in yeeni Barla olan
anlamazl. kincisi ise lmnden iki gn nce kalbinde duyduu bir sz nedeniyle eimin
bir salk kontrolnden gemi olmas. Kontroln sonunda kocamn kalbi sapasalam
kmt. Doktor, 'Eer teki organlarn da dayanrsa bu kalp seni yz yl sonraki depreme
kadar gtrr' demiti."
"Ama" dedim, "doktorlar lm nedeninin kalp krizi olduunu sylyorlar."
"Yzeysel muayene ettiler" dedi kran Hanm. "Otopsi yapmadlar."
"Otopsi yaplmasn m istiyorsunuz?"
"Evet, aramzda anlamazlk olan yeeni eczacdr. Kocam ld gn onun yanma
gitmek iin evden kt, sonra lm haberi geldi. Yeeni ila vererek, kalbinin durmasna yol
am olabilir."
Durum ilgin bir hal alyordu.
"Peki yeeniyle arasndaki anlamazlk nedir?" diye sordum.
"Bir miras meselesi. Ama anlamazlk ok daha ncelere uzanyor. Yeenimizin babas,
kaynbiraderim Fethi, Allah rahmet eylesin, dnyalar iyisi bir adamd. Trkiye'nin yetitirdii
en iyi jeologlardan biriydi."
Konumann bandan beri sessizliini koruyan Ali aknlkla sordu:
"Yani Kemal Bey'in kardei de mi jeologdu ?"
"Evet, ailenin kkleri Erzincan'daki Kirmani Aireti'ne uzanyor. 1939'daki Erzincan
depreminden sonra stanbul'a gmler."
kran Hanm sustu. Dudaklarnda buruk bir glmseme belirmiti.
"Hatta" diye srdrd szlerini. "Kemal, depremden kurtulmak iin stanbul'a gen
dedesinin cahilliiyle alay eder. 'Kuzey Anadolu Fay Hatt'ndan haberi olmayan dedem,
yamurdan kaaym derken doluya tutulaca yere gm' derdi. Ama Erzincan'daki felaketi
yaayan aile uzun yllar depremin etkisinden kurtulamamt. Deprem ykleriyle byyen
kaynbiraderim Fethi sonunda kendini bu alanda yetitirmek istemi, jeolog olmutu. Her
konuda abisini rnek alan Kemal durur mu, o da ayn meslei semi. Aslna bakarsanz
Kemal biraz da kskanrd abisini. Fethi daha scak bir insand, herkesle abucak kaynard.
Kemal ise iekapankt, konumay sevmezdi, yalnzlktan holanrd. Aile de Fethi'yi daha
ok severmi zaten. Kendini gstermek isteyen Kemal ise abisinden daha iyi olduunu
kantlamak iin urap durmu yaam boyunca. Ama ne yazk ki bu tatl yar Fethi'nin ve
einin bir kaza sonucu lmesiyle yarda kald. Abisinin lmnden sonra Kemal, onun
ocuuyla ilgilenmeye balad. Bizim ocuumuz olmad iin sanrm Bar' kendi olu
gibi grmeye balad. Buna ben de ok sevinmitim. nk Kemal ilk kez mesleinin dnda
bir konuya ilgi gsteriyordu. Meslei Kemal iin yaamdaki en nemli eydi. Bu duyguyu
abisiyle yarrken edinmiti ve terk edecee hi mi hi benzemiyordu. Kemal, kk Bar'la
ilgilenmeye balaynca onun normal yaama dnmeye baladm dnmtm. Gerekten
de artk evde yerkabuunun hareketleri, Kuzey Anadolu Fay Hatt'nn alkanlklar dnda
basit konular konuulmaya balanmt. Fakat Bar, Kemal'e yakn davranmad. Byle
olmasnda eltimin kz kardei Aysel'in Bar' bizden uzak tutma abalarnn etkili olduunu
sylemeliyim. Bizim Kemal gururludur hatta kincidir. Bar'tan souk bir tavr grnce,
uzaklat. Kendini yeniden mesleine verdi. Bizim evde deprem yine gndemin ilk srasna
yerleti."
"Demek k deprem, olaanst bir yer hareketi derken kocanz abartmyormu" diye
mrldand Ali. "Demek deprem gerekten de hayatnn anlamym."
"yle, son iki deprem onu heyecanlandrd, hayatna byk renk katt."
"Bizimkini ise karartt" diye serzenite bulundu Ali.
"Biliyorum" dedi kadncaz mahcup bir tavrla, "Bir sr insan konumalar yznden
kocama kzyor. Ama onun kt bir niyeti yoktu. nanmad hibir eyi sylemedi. O
insanlar korkutmay deil, depreme kar nlem alnmasn istiyordu."
Baktm konu dalyor:
"Neyse kran Hanm" dedim, "biz konumanza dnelim. Yeeniyle arasndaki davay
anlatyordunuz."
"Evet, Bar'la aramz bozulmutu. Bar niversiteyi bitirdi, daha nceden de sylediim
gibi eczac oldu. Ama hrsl bir ocuktu, zel hastane amay hedefliyordu. Erzincan'da
kaynpederimden kalan geni bir arazi var. Bu araziyi satp, kendi payna deni hastane
iinde kullanmak istiyordu. Ama hisseli olduu iin amcasnn onayn almadan satamyordu.
Kemal de inat olsun diye, sattrmyordu. Kemal'i mahkemeye verdi. Geen hafta mahkeme
sonras aralarnda byk tartma kt, Kemal kendini kaybedip, Bar'a tokat att. Bar da
bunun hesabm soracam syledi. Eve gelince ben Kemal'in azndan girip burnundan
ktm, yaptnn ayp olduunu syledim, sonunda yeeniyle konumaya ikna ettim."
kran Hanmn yeniden gzleri yaarmt.
"He canm, adn bilmiyorum da, u kei sakall profesr var ya. Hani geen hafta ld."
"Profesr Kemal Kermani mi?"
"Hah ite o. Yine at mbarek azm. Yok stanbul yklacakm da, ta ta stnde
kalmayacakm da..."
"Nerede syledi bunlar ?"
"Burada, ite sizin durduunuz yerde. Geen hafta afak Beyle grmeye gelmiti.
Benim de vardiya bitimi. Tam gidecektim ki kapda onu grdm. Depremciler her gn artist
gibi televizyonda. Hemen tandm adam. Sordum, ne olacak bu deprem durumlar diye..."
Bekinin enesi alm anlattka anlatyordu, ama biz alacamz almtk. Ali'yle
bakp, afak Bey'i grmek iin stdyoya daldk. Bekinin tarif ettii gibi dar bir koridordan
geip, kamerayla evrelenmi geni bir salona ktk. Biri kadn, kii salonun
ortasndaki oda dekorunun koltuklarna oturmu, kara kara dnyorlard. Bizi grnce adeta
panikleyerek ayaa kalktlar. Salarn at kuyruu yapm, uzun boylu olan, yaklaarak elini
uzatt.
"Ben afak" dedi, bayla tekileri gstererek ekledi, "bunlar da alma arkadalarm
Betl ile Salim."
"Evet afak" dedim gzlerimi zerine dikerek, "nedir bu iin asl anlat bakalm."
"Neyin asl ?" demeye kalkt. Ama sesi o kadar clzd ki, belli ki kendi de sylediine
inanmyordu.
"Eczac Bar'tan para alp, Profesr Kemal'i ldrmenin asl" diye grledi Ali. Sesi bo
salonda uursuzca yankland.
"Ben size sylemitim" diye mrldand Salim adndaki gen. "Bu ie hi girimeyelim
demitim. Bakn bamza ne iler atnz."
"Kes sesini" diye bard afak arkadana, sonra Ali'ye dnerek srdrd szlerini.
"Eczac Bar' tanmyoruz. Profesr Kemal'in lmne gelince byle olmasn
istememitik."
Ali tiksinti dolu baklarla szd at kuyruklu adam.
"stemezsiniz tabi... Yakay ele veren katillerin ortak nakaratdr bu."
"Biz katil deiliz" dedi afak. "Profesrn lmesini istemezdik."
ten grnyordu, sesi pimanlk yklyd.
Ali sulamalarn srdrmeye hazrlanyordu ki koluna dokunarak onu susturdum.
"Peki anlatn bakalm nasl ld profesr?" dedim.
Minnettar baklarn yzme dikerek anlatmaya balad.
"Biliyorsunuz Bakomiserim, depremler yaammz altst etti. Hepimiz kendi evimize,
iyerimize giremez hale geldik. Kulamz deprem uzmanlarnn yapacaklar aklamalarda
haber bltenlerini bekler olduk. Deprem uzmanlarna gelince sonunda anladk ki onlar da
fazla bir ey bilmiyorlar. Bazlar iyi niyetli, insanlara yardmc olmaya alyor, bazlar
yllardr nem verilmemenin eziklii altnda toplumdan almak istercesine kp felaket
tellall yapyor, bazlar frsat bu frsat deyip olur olmaz televizyon programlarnda
sanatlarla boy gsteriyor. Ama sizin de bildiiniz gibi bunlarn iinde bizi en ok korkutan,
en ok aalayan Kemal Kermani'ydi. Gelecekte byk bir deprem ngrd iin deil.
Bunu anlamamz mmkn. Adam bilim adam, bir varsaymda bulunuyor. Bu varsaym
olumsuz diye onu sulamak, son derece yanl. Ama depremlerde otuz bine yakn insan
lmken, 'ok k bir depremdi, o depremde bulunamamam byk ansszlk' diye
konumas, ne bilimle ne ahlakla badamyordu. Badamamas bir yana bizi de korkuya
dryor, toplumun byk ounluu gibi psikolojimizi bozuyordu. Aklmza bu kendini
bilmez profesre bir oyun oynamak geldi. Biz deprem olacak m korkusuyla yaarken,
mademki o, 'Ben 8 iddetindeki depremden korkmam' diyordu. Ona bunu yaatalm, bakalm
korkuyor mu, korkmuyor mu grelim, dedik."
Ak lme Benzer
Sorgu odasnn iini gsteren pencerenin nnde durmu, iskemlede oturmakta olan gen
adam izliyorum. O, benim farkmda deil, karsndaki byk aynann aslnda odann
dardan grld bir pencere olduunu nereden bilsin zavall. Ban hafife ne emi,
sakin sakin sigara iiyor. Sanki cinayetle sulanan bir sank deil de rastlant sonucu
buraya dm, gerek anlalnca elini kolunu sallaya sallaya kapdan kp gidecek olan
masum biri.
Yirmi yllk meslek hayatmda her eit katille karlatm; bu, karncay bile incitemez
diyebileceiniz kadnlar, insan sulu gtrp susuz getirecek kadar becerikli olanlar, ruhlarn
cinayetlerle besleyen gizli psikopatlar, hi istemedii halde olaylarn zorlamasyla elini kana
bulayan zavalllar, envai trls. Ama onlarn hibiri "susuz" duygusu uyandrmamt
bende. Bu delikanlya bakarken, ilk kez bir zanlnn "susuz" olabileceini dnyorum;
stelik evinde ele geirdiimiz kantlara, hatta cinayetleri ilediini itiraf etmesine karn.
Niye byle dndm bilmiyorum; ayn yalarda bir olum olduu iin mi ? Belki, ama
tek nedenin bu olduunu sanmyorum. Bu ocuun yenilgiyi kabullenmi baklarnda, uysal
davranlarnda yle bir ey var ki... nsan, onun katil olduunu kabul edemiyor.
Yakkl bile deil, ama yznde ince, krlgan, kendini ortaya koymaktan ekinen bir
ifade var. Sanki Tanr bir kz ile bir delikanlnn izgilerini st ste koyup yle biimlendirmi
yzn. Sokakta, otobste baklarnz karlasa ona glmsemeden geemezsiniz. Ben
gzlerimi delikanlya dikmi, byle dnrken, kap alyor, gelen yardmcm Ali.
"Kz gelmedi mi Amirim?" diye soruyor.
"Yoo, uyuturucu testi bitti mi ?"
"Bitmek zereydi. Birazdan Nermin getirir herhalde. Bu yzlemeye gerek var myd
Amirim?"
"Var. Bence kz da, olan da bir eyler saklyor."
"Kz bilmem, ama olann salam ayakkab olmad belli."
"renci mi bunlar?" diye soruyorum.
"Bunlara renci denir mi bilmem ? Alt yldr niversitedeler. Gnlerini gn ediyorlarm
anlalan."
"Nasl geiniyorlarm ?"
"Kza babas para yolluyormu. Olan da barlarda garsonluk yapyormu."
Bamla sorgu odasndaki ocuu gstererek, soruyorum.
"Eroin de kullanyormu yle mi ?"
"Eroini de denemi, ama daha ok kuru; esrar, hap falan gibi eyler." Duraksyor; yzme
dikkatle baktktan sonra, geni alnn krtrarak soruyor. "Cinayetlerin altnda uyuturucu
ticareti mi var, diyorsunuz?"
"Emin deilim" diyorum dalgn bir tavrla.
"Bence fazla kukulu davranyorsunuz Amirim. Olan da suunu itiraf etti zaten."
"Ama cinayetleri neden ilediini anlatmad hl" diyorum, iimizin henz bitmediini
hatrlatmak iin.
"Kz, kskanlk yznden dedi ya!"
"Bu kzn ifadesi. ocuk ise kzdan bile sz etmedi."
"Kzla birlikte ekilmi fotoraflar var elimizde."
"Olabilir" diye aklyorum. "Ama bu cinayet nedeninin kskanlk olduunu kantlamaz."
"Yapmayn Amirim" diyor Ali. "Her ey gn gibi ortada, ocuk deli gibi akm kza."
"Kzn bulat cinayetleri stlenmesi iin bundan daha iyi bir gereke olmaz." Bir an
ikimiz de susuyoruz. Sonra sanki kendi kendime mrldanyormu gibi syleniyorum:
"Nedense o kza hi gvenmiyorum."
Daha szm bitirmeden nde kz, arkada bizim gedikli memurlarmzdan Neriman
kapdan ieri giriyorlar. Kz izliyorum, srtnda deri ceket, altnda ise bacaklarnn btn
gzelliini sergileyen kahverengi bir mini etek var. Soukkanl grnmeye alyor, ama
gergin olduu her halinden belli. eri girer girmez baklar bir an sorgu odasndaki
delikanlya kayyor. Gzlerinde nefretten ok sknt var. Fazla bakmyor zaten, nce beni
yle bir szyor, sonra glmseyerek Ali'ye dnyor, bir eyler sylemek zereyken,
Neriman daha nce atlyor:
"Test bitti Amirim" diyor bana dnerek. "Asm Bey sonucu size bildirecekmi."
"Tamam Neriman saol. Sen iine dnebilirsin."
Neriman kapdan karken kz, bana deil de Ali'ye soruyor.
"Beni ne zaman gndereceksiniz?" Sesinde kaygdan ok, flrte hazr olduunu haber
veren krtkan bir tn var.
Ali glmsemesine engel olamayarak, yumuak bir yant vermeye hazrlanrken, araya
giriyorum.
"in bittii zaman."
"Anlamyorum" diyor kz, bana m, yoksa Ali'ye mi bakacam bilemeden. "Size katili
yakalatyorum, teekkr edeceinize, gzaltna alyorsunuz."
"Gzaltnda deilsiniz" diyor Ali, tatl sert bir tavrla.
Kz gerginlemeye balyor:
"Nasl gzaltnda deilim. Uyuturucu testi bile yaptnz bana."
"Sesini ykseltme!" diye, uyaryorum onu sert bir tavrla.
Bir adm geriliyor, neredeyse alamakl bir sesle syleniyor:
"Sesimi ykseltmiyorum, sadece beni ne zaman brakacaksnz onu renmek istiyorum."
"Bakn" diyerek, yine Ali giriyor araya. "Bu basit bir sorgulama deil. Ortalkta cinayet
var. Anlamalsnz."
Ali'nin kza yalakalanmas canm skyor, ama bir ey sylemiyorum.
"Sylediklerimize inanmyor musunuz ?" diyor kz. Bizimkinin yattrc konumasndan
cesaret alm olmal.
"Elbette inanyoruz" diyor Ali, anlayl bir ses tonuyla. "Ama en ufak bir nokta bile
karanlkta kalmamal. Zanlyla yzletireceiz sizi."
Kzn yznn sarardn fark ediyorum, korkuyla bir adm geriliyor.
"Bu art m?" diye soruyor.
"art" diyorum. "Zanl ifadesinde senden hi bahsetmedi."
"Bahsetmedi mi?" diyor kz. Alt dudann hafife aaya sarktn gryorum, bu
duruma gerekten arm gibi grnyor. "Peki, o zavall adamlar niye ldrdn de
anlatmad m?"
Ona yant verecekken, telefon alyor, yanan ktan dahil olduunu anlyorum, Ali'den
nce davranarak, kaldryorum ahizeyi.
"Alo, ben Bakomiser Nevzat."
"Selam ben Asm, Amirim. u gnderdiiniz kz."
"Evet" diye soruyorum ciddileerek.
"Snr oktan gemi" diyor Asm, sesinde zntden ok bu tr olaylar kanksam bir
insann umursamazl var. " yldr aralksz kullanyormu."
Gzucuyla kza bakyorum, kendisi hakknda konutuumuzu anlam, dikkatle beni
dinliyor. Ona duyurmak iin inadna yksek sesle soruyorum.
"Eroin mi?"
"nceleri esrarla balam, son bir yldr eroine devam ediyormu."
"yle mi ?" diyorum, abartyla bam sallayarak. Niyetim kz korkutup saklad bir ey
varsa renmek. "Baka ne kt?"
"Hepsi bu Amirim. Ayrntl raporu yarn alrsnz."
"Tamam, saol Asm" diyerek kapatyorum telefonu.
Kz gergin bir ifadeyle yzme bakyor. Dudaklarmda kmseyen bir glmsemeyle
ben de onu yle bir szdkten sonra:
"Eee, anlat bakalm masum kz" diyorum. "Ne zaman baladn uyuturucuya ?"
"Benim uyuturucu kullanmamla bu cinayetlerin ne ilgisi var?" diyerek arszlamaya
balyor.
"Anlatrsan reneceiz" diyorum.
"Anlattm ya" diyor, iki elini yana aarak, "ierdeki manyak beni kskand, bu yzden
ldrd adamlar. Hepsi bu."
Bamla sorgu odasn gstererek:
"O byle sylemiyor ama" diyorum.
Kz afallayarak:
"Ne... ne sylyor" diye kekeliyor.
"Gerei sylyor" diyorum. "Senin de bildiin gerei."
"Gerek benim anlattm. O ldrm..."
"O zaman karlatralm sizi" diyerek, Ali giriyor devreye. Benim bozulduumu fark etti
anlalan, durumu kurtarmaya alyor. "Bylece gerek ortaya kar."
"Tamam" diyor, bu iten kurtulu olmadn anlayan kz. "Hadi gidip yzleelim
sununla."
Bir an Ali'yle gz gze geliyoruz, sonra sorgu odasna yneliyoruz.
eri girdiimizi gren delikanl, nce bo gzlerle szyor bizi, ama aramzda kz grr
grmez rengi atyor, telala ayaa kalkarak:
"Onu niye getirdiniz?" diyor.
Ali evik admlarla delikanlya yaklayor, omzundan bastrarak yeniden iskemlesine
oturtuyor.
"zin almadan konuma" diyor, tehditkr bir sesle. Ama dinleyen kim.
"Onu niye getirdiniz ?" diye tekrarlyor delikanl. Bunun zerine Ali'nin tokad yznde
patlyor.
"Sana, sus dedim!"
Delikanl tokadn etkisiyle yana savruluyor, iskemleden dmekten son anda kurtuluyor.
Ali, ocua vururken kzn yznn burutuunu gryorum, alamaya balyor. Bir an
delikanlya acdn dnyorum, ama sandm gibi kmyor, kz gzyalar iinde
delikanlya bakarak barmaya balyor:
"Manyak bu, manyak! Bama ne geldiyse onun yznden geldi. Benim hibir suum
yok."
Ne olup bittiini anlamayan delikanl, bir yandan yedii tokadn etkisiyle patlayan
dudandan szan kan silmeye alrken, bir yandan da sitem dolu gzlerle kza bakyor.
"ldrdn onlar" diye barmaya devam ediyor kz. "Onlar sen ldrdn. Niye benim
zerime atyorsun. stemedim ulan seni. Hi istemedim."
Delikanlnn kanayan dudanda bir glmseme beliriyor, gzlerinin dolduunu
gryorum.
"Biliyorum, beni istemediini biliyorum" diye mrldanyor, sonra aniden sesini
ykselterek lgn gibi barmaya balyor, "Onun iin ldrdm. Evet onlar ben ldrdm,
bu orospunun hibir suu yok."
Ali, delikanlya yeniden vurmaya hazrlanrken:
"Tamam" diyorum. Yardmcm dnp yzme bakyor. "Sen kz kar."
Ali duraksyor.
"Dediimi yap" diye tekrarlamak zorunda kalyorum. aresiz, kz alp gidiyor. Sessiz
sessiz alamakta olan delikanlnn karsna bir iskemle ekip oturuyorum. Cebimden sigara
paketini karp uzatyorum. Farknda deil, eline dokunuyorum, ban kaldrp slak gzlerle
bakyor, sigaray grnce alyor. Hl hafife kanayan dudana yerletiriyor. Sigarasn
yakyorum, derin bir nefes ekiyor. Kendiminkini de yaktktan sonra:
"Seni nasl yakaladmz biliyor musun?" diyorum.
Alamay kesip, dikkatle yzme bakyor.
"Hayr" diyor ama, sanki alaca kt haberi sezinlemi gibi gzbebekleri dehet iinde
byyor.
"te bu korumaya altn kz" diyorum, elimle kapy gstererek. "Seni, o ihbar etti."
nanmam gibi yzme bakyor.
"Yalan sylemiyorum, geen akam telefonla arad bizi. cinayeti de senin ilediini
syledi. Byle ok ihbar alrz, nce ona inanmadk, 'Merkeze gel' dedik. Bir saat sonra
buradayd."
Delikanl iini ekerek, ban nne eiyor. Sanki btn dnyann yk omzuna ylm
gibi klyor, un ufak oluyor. Elimle omzuna dokunuyorum.
"Bak evlat" diyorum. "in zor. Anlat, belki sana yardmm dokunur."
Hafife ban kaldryor, kalarnn altndan yzme bakyor.
"Onu ok sevmitim Komiserim" diyor. Devam edeceini sanyorum, ama susuyor. Bir an
ben de ne syleyeceimi bilemiyorum. Tek dekoru iki iskemle olan bu odada bir sre ylece
oturuyoruz. Sonunda bu sessizlie dayanamyorum, srf konumu olmak iin:
"Seven insan ldrmez" diyorum. "Bana yalan syleme."
Yzme bakmadan ban sallyor.
"Sen hi sevmemisin Komiserim" diyor. "Seven insan, ama gerekten seven insan her
eyi yapar... Ben bu kz iin ldrdm."
"Peki neden o adam ?"
"Onunla yattklar iin diyebilirim, ama asl neden bu deil. Kendimi ldrmeyi
beceremediim iin ldrdm onlar.."
"Kendini mi ldrecektin ?"
"Evet, o herifle karlamasaydm yapacaktm bunu."
"Hangi herifle?"
"ilk ldrdm adam, u hah tccar..."
"Marmaris'teki mi ?"
"Evet, ite o. Marmaris'e gittik bu karyla beraber. Gya beni aldatmaya son verecekti.
Artk yal zengin sevgililerinin hepsini brakacakt. Bursa'dakini, stanbul'dakini. nk
evlenmeye karar vermitik. nk onlar deil beni sevdiini sylemiti. Ona inandm
Komiserim. Zaten ben, ona hep inanrm. Ka defa aldatt beni, gzlerimin iine kara kara
bakarak ka defa alay etti benimle, ka kere yalan syledi, ka defa ekip gitti geceleri bir
bama brakarak. Her defasnda inandm, her defasnda baladm onu. Yine balamtm,
yine birlikteydik. Yeni balangcmz iin gittik Marmaris'e.
lk iki gn her ey ok gzeldi. nc gn odamza garip telefonlar gelmeye balad.
Telefonu o ap, konuuyor, 'Kim o ?' diye sorduumda, 'Hi, bir kz arkadam" diyordu.
Telefonu ben anca kar taraf konumuyordu. Yine beni aldattm hissettim. O gece
tarttk. Tartma uzaynca:
'Ben zgr bir kzm, bana karamazsn' diyerek ekip gitti. nce aldrmadm, ama
dakikalar ilerledike koymaya balad. Onsuz yapamyordum, direnmek istedim, peinden
gitmemek iin kendimi ok zorladm, olmad. Ayaklarm sanki kendiliinden beni sokaa
srkledi. Ka bar, ka disko dolatm bilmiyorum. Geceyarsna doru deniz kysnda
yar ak bir diskotekte olduka yakkl bir genle sarma dola dans ederken buldum onu.
Barda bir yer bulup yan yana dizilmi kadnl erkekli kalabaln arasna sokuldum. Bir iki
syledim kendime, sonra orada ylece durup, kendini, mziin ritmine brakarak, delikanlnn
bedenine yaptrm dans eden sevgilimi seyrettim. Sevgilim yoruluncaya kadar, tek bir
hareketini bile karmadan izledim. Sonunda yoruldu, yakkl kavalyesinin koluna girerek
salna salna bara yaklat. Sanki mutluluktan uuyordu, kendimi gstermesem beni dnyada
fark etmezdi. Belki de dorusu oydu, belki de ona hi bulamamalydm. Yapamadm;
yklm, yenilmi bir glmseyile dokundum omzuna, dnp de beni karsnda grnce,
btn tad kat.
'Yine mi sen ? Ne var, yine ne var ?' diyerek, bana kmaya balad. Barmak istediimi
sylemeye, yeniden konumak istediimi aklamaya altm, dinlemedi bile, yanndaki
herife iyice sokularak, 'Hadi hayatm gidelim' dedi.
Bu ilk defa olmuyordu. Ama bu gece son olacakt, kolundan tutup serte ektim.
'Gitmeyeceksin' dedim. 'Konuacaz.'
Yzm yle korkun bir hal alm olmal ki yanndaki delikanl, deil bana kar koymak
birka adm gerilemiti bile. Olan sanki kamak iin frsat aryor gibiydi. Ama bizimki dii
bir kaplan gibi zerime atlarak yakama yapt,
'Ne konuacaz olum' diyerek barmaya balad. 'Ne istiyorsun benden? ek git.'
Bu defa ben onu tutup sarsmaya baladm.
'Gitmeyeceim, sen de gitmeyeceksin. Oturup konuacaz.'
Yakkl kavalye iin ciddiyetini kavraynca, iyice trst.
'Yaa kusura bakmayn, ama benim gitmem lazm' diyerek uzaklat. Bizimki iyice
ldrmt. nce gitmekte olan ocuun ardndan kmseyen gzlerle bakt, sonra bana
dnd. Onu hi bu kadar fkeli grmemitim.
'Tamam lan' dedi. 'Gel konualm.'
Birlikte diskodan kp, kumsal boyunca yrmeye baladk. Yrrken bir ara gzlerim
denize takld, biz ne kadar fkeliysek deniz tersine o kadar sakindi. Tatl bir meltem sanki
olan bitenden habersizmi gibi yzmz okayp duruyordu. Diskodan biraz uzaklatktan
sonra dnp karma dikildi, eliyle gsmden itekleyerek:
'Ne istiyorsun sen ?' diye bard.
'Neden baryorsun?' dedim, sesimi yumuatarak. 'Gel oturup sakin sakin konualm.'
'Benim seninle konuacak bir eyim yok. Peimi brak' dedi.
'Hani beni seviyordun, hani evlenecektik ?' diye sylendim, sitemkr bir sesle.
'Yalan syledim. Seni hi sevmedim. Kullandm lan seni. Anlyor musun kullandm.'
'Byle konuma!' dedim. Onu tehdit etmek gibi bir amacm yoktu, ama yle sand.
'Konuursam ne olur? Ne yaparsn ldrr msn beni?'
'Seni deil, kendimi ldrrm' dedim.
Hemen antasn at, her zaman yannda tad falatasn karp elime verdi.
'Al lan' dedi. 'Bununla ldr kendini. ldr de kurtulaym senden.'
Sonra dnp gitti. Elimde falata, kumsalda ylece kalakaldm. Yklm bir halde otele
dndm. Eyalar oradayd, kmadan nce ykand havlu henz kurumamt, oda, perdeler
her yer onun parfm kokuyordu. Yatan onun yatt blmne uzanp aladm. Btn
aalamalarna ramen ondan vazgeemiyordum. Kulam kapda kp gelmesini, benden
zr dilemesini bekledim, ama gelmedi. Sabaha doru szmm. Uyannca bir ara kahvaltya
indim, geldiimde eyalarnn olmadm grdm. Resepsiyondaki grevli, hanmefendinin
yedek anahtarla kapy atrp eyalarn aldm syledi. Beynimden vurulmua dndm.
Otelden kp, yine onu aramaya baladm. Baka otellere, pansiyonlara, kamp yerlerine
baktm, yoktu, hatta belki dnyordur, diye terminale bile gittim, ama onu bulamadm.
Gururu incinmi, yklm bir halde otelin yolunu tuttum. Ondan ok kendime kzyor, zayf
karakterli oluuma yerinip duruyordum. nce odama ktm, ama oturamyordum, ruhum
sklyordu. Aaya havuzun yanndaki bara indim. Barda orta yal, iman bir adam iki
iiyordu. Yanndaki tabureye kp, barmenden iki istedim, ilk kadehi devirdikten sonra
adam:
'Dertli grnyorsun, k msn ?' diye sordu. Hi onu ekecek halde deildim, ama adam
itendi, kramadm.
'Biraz yorgunum' dedim.
'Ak yorgunu' dedi adam, bilmi bir glmseme taknarak.
'yle olsun' dedim, sonra kadehimi kaldrarak ekledim. 'Ak yorgunlarnn erefine.'
Kadehindeki ikiden bir yudum aldktan sonra.
'Bir ay nce ben de senin gibiydim' dedi adam. 'Ama atlattm. Artk keyfime bakyorum.
Her akam bir kzla kyorum. Gencecik, fstk gibi kzlar. Hele dn akam birini gtrdm,
ilik gibi bir kz. Kumral, uzun boylu. Belki sen de grmsndr, bu otelde kalyormu...'
nceleri adam dinlemiyordum, ama bu otelde kalyormu deyince irkildim. Bu olabilir
miydi, ondan m, benim sevgilimden mi bahsediyordu? Btn gcm toparlayp sordum:
'Hani u krmz mini etekli kz m?'
'Ta kendisi, bak senin bile dikkatini ekmi. Sevgilisinden bahsetti bana. Olan deli gibi
akm. Kz ise nefret ediyormu ondan. Benimle de sevgilisinden intikam almak iin yatt.
atlak kar. Ama sevimeyi iyi biliyor. Ne numaralar vard kahpede.'
Adamn sesi kulaklarmda nlamaya balamt, artk onu duymuyordum. Ama anlatrken
gzlerinde beliren ehvet, deli ediyordu beni. Duyduum ac, kskanlk o kadar derindi ki,
buna son vermek iin sevgilimin verdii falatayla, o anda bileklerimi kesebilirdim. Hatta bir
an bunu yaptm bile dndm. Kvette kzllam sularn arasnda yatan bedenim geldi
gzlerimin nne. Birden tuhaf bir ey oldu, kvette boynu dm bir halde yatan kendi
lme acdm. Bu ac git gide fkeye dnt. Adamn yzne baktm. imand, aln ter
iindeydi, ikide bir barmenden kt mendil isteyip terini siliyordu. Sevgilimin stndeyken
de byle terlediini dndm. Adam ite o an ldrmeye karar verdim. Bu karar alnca
rahatladm. Adam kfelik oluncaya kadar yannda kaldm, sonra onu odasna gtrdm. Odas
alt kattayd, bu iimi kolaylatracakt. Adam yatrdktan sonra anahtarn alarak ktm.
Ertesi sabah baka bir otele getim. Geceyarsndan sonra sevgilimin falatasn alp
kumsaldan otele girdim. Beni gren kimse olmamt. Kapy dinledim, ikonun horultusu
dardan bile duyuluyordu. Anahtar kilide sokup evirdim, kap sessizce ald, usulca ieri
szldm. Adam iki gece nce sevgilimi becerdii yatakta uyuyordu. nce onu
ldremeyeceimden korktum, ama sevgilimle bu yatakta yaptklarn anmsaynca, hi
duraksamadan indirdim falatay grtlana.
Otelden karak kumsal boyunca yrrken iimde tarifsiz bir dinginlik duyuyordum.
Yenilmiliklerden, aclardan, fkeden kurtulmu gibiydim. Yrrken 'ona dokunan herkesi
ldreceim' diye mrldandm fark ettim. nce bu szlerden rktm, ama sonra
ldrmenin bir tr arnma olduunu dndm. Artk kafamda bir tek ey vard. Sevgilimin
Bursa'daki ve stanbul'daki klarn da ldrmek. nce Bursa'dakini hallettim, sonra da
stanbuldakini. Bylece btn aclardan, kskanlklardan kurtulacam dnyordum.
Ama olmad, kurtulamadm. Onu gnlerdir grmememe karn hl seviyor, istiyordum. Bu
zleme bir de ldrdm insanlar iin duyduum vicdan azab eklenmiti. Gitgide asl
ldrmem gereken kiinin sevgilim olduu dncesine kapldm. ldrdm adamlarn
hibir suu yoktu. Benim byle dnmeye baladm gnlerde sevgilim arad. Cinayetler
onu rktmt. Byle bir ey yapacama ihtimal vermemesine karn yine de beni
yoklamak istemiti. Titrek sesi, korktuunu hem de ok korktuunu ele veriyordu. Onun
korkmasndan byk bir keyif aldm fark ettim. Bir sapktan sz ediyordu.
'Onun kim olduunu biliyorum' dedim, gizli bir zafer duygusuyla. Telefonda sesi
donakald. 'Grrsek sana da anlatrm.'
'Bana gel' dedi, merak ykl bir sesle.
Gittim. Niyetim, o gn, onu da ldrmekti. Ama daha kapdan girip de yzn grr
grmez, bu ii yapamayacam anladm. Ayaklarna kapanarak, bu cinayetleri onun iin
ilediimi itiraf ettim. nce inanmad, ayrntlar anlatp, verdii falatay karp gsterince
kabul etti gerei. Korkmaya balad. Korkmamasn, ona zarar vermeyeceimi, istesem bile
bunu yapamayacam syledim.
'Tamam' diyerek, beni yattrd. Her eyin eskisinden daha gzel olacam syledi.
Aslnda beni, yalnzca beni sevdiini syledi. O geceyi birlikte geirdik. Benimle hi bu kadar
ateli sevimemiti.
Ertesi gn 'Bursa'ya gitmem gerek, dnnce seni ararm' dedi. O Bursa'ya gitti, ben de eve
geldim. Meer yine beni aldatyormu, Bursa diye size gitmi, o akam tutuklandm."
Delikanlnn gzleri yine dolu dolu olmutu. ini ekerek szlerine son noktay koydu.
"te byle Komiserim. Gerek aynen bu."
Delikanl iten konuuyordu, stelik hi kimse bu kadar ayrntl yalan syleyemezdi.
Ama nedendir bilmem, ben yllarn bakomiseri Nevzat, hl bu ocuun masum olduuna
inanyordum.