You are on page 1of 67

EVRE TERIMLERI SZLG

ABS 1. Alkil benzen sulfonat: deterjanlara eklenen, biyo- bozulmaya direnli, kararli bir
yzey aktif madde. 2. Akrilonitril-butadien-stiren (bir tr plastik madde).
ACI SU [ Brackish ] Hafif tuzlu su.
AIGA P DKME [ Open dumping ] Atiklarin rahatsiz edici kokulara, su, toprak ve
hava kirliligine yol aacak biimde alanlara dklmesi.
AIK ALAN [ Open space ] Ya imar grmemis ya da konutlardan ve diger yapilardan
nispeten arinmis toprak parasi; insanin faaliyet gsterdigi evrenin karsiti olan arazi de
bu kavrama dahildir.
AIK BOSALTIM [ Outfall ] Islem grms ya da grmemis atik suyu ya da diger sivi
atiklari dogrudan dogruya alici ortama ileten tasiyici ya da boru hatti.
AIK MADEN OCAGI ISLETMECILIGI [ Open-cast mining= Strip mining ]
Kmrn ya da diger madenlerin sig derinliklerden topragin ve kayanin st katmani
kaldirilarak ikarilmasi. Yzey madenciligi olarak da adlandirilir.
AIK YAKMA [ Open burning ] Atik miktarini (hacmini) azaltmak amaciyla plk
alanlarinda yakilmasi islemi.
ADIYABITIK SAPMA ORANI [ Adiabatic lapse rate ] Yksekligin artmasi ile
baglantili olarak isidaki dsme (sapma) orani.
ADSORPSIYON [ Adsorption ] Molekllerin kati yzeylere tutunmasi.
AEROBIK [ Aerobic ] Serbest oksijenin varliginda yasayan ya da aktif olabilen
organizma; suda znms oksijenin oksitleyici olarak hareket ettigi durum.
AEROBIK AYRISMA [ Aerobic decomposition ] Havali kosullarda faaliyet gsteren
mikroorganizmalar veya mantarlarin organik maddeleri ayristirmalari.
AEROSOL [ Aerosol ] Havada asili paracik biiminde madde: sivi maddeleri pskrten
basinli kap.
AFET ALANLARI [ Hazardous areas ] Deprem, heyelan, ig, orman yangini ve taskin
gibi dogal afetlere yatkin alanlar.
AGIR METALLER [ Heavy metals ] Kursun, civa, inko vb. gibi evre aisindan
tehlikeli nitelik tasiyan metaller.

AGIRLIKSAL AKIS [ Gravity flow ] Asinmayi ve asiri basinci nleyecek azami hizda
kesintisiz akisa olanak saglamak amaciyla belirli bir asgari egimle yerlestirilmis borulara
sahip aritma ve su saglama sistemindeki sivi akisi.
AI [ Active ingredient ] Aktif bilesen.
AKISKAN ATIK [ Fluidized bed ] Iinden hava ya da bir gaz flenen ince
paraciklardan olusan kati madde yatagi. flenen hava ya da gazin denetimi kati
maddenin bir sivi gibi davranmasina yneliktir.
AKISKAN YATAK YANMASI [ Fluidized bed combustion ] Sivi yakit ya da kk
kmrn sivilastirilmis yatakta yakilmasi. Bu sre daha dsk isida yanmanin
olusmasini sagladigindan, daha az miktarda nitrojen oksit retimine yol atigi gibi, srece
kiretasi ilavesi ile de kkrt oksitlerin yatak izinde olusmayarak atmosfere atilmasi
olanagini ortadan kaldirir.
AKISKANLIK (KIVAM) [ Viscosity ] Sivinin akis hizini belirleyen zelligi.
AKIFER [ Aquifer ] Suyun ok uzak mesafelere gitmesini saglayan, yer alti sularini
pinarlara ve kuyulara ileten gzenekli toprak ya da jeolojik olusum.
AKTIF AMUR SRECE [ Activated sludge process ] Atik su aritma tesislerinde
kullanilan, aerobik biyolojik aritma sreci.
AKTIF KARBON [ Activated carbon ] endstriyel baca gazlarindan kaynaklanan
kokularin ve zehirli maddelerin giderilmesine ynelik adsorbsiyon srecinde kullanilan
madde.
AKUSTIK EVRE [ Acoustical environment ] Belli bir ses kaynagini kusatan
evre.
ALBEDO [ Albedo ] Yeryznn gnes isigini yansitma yzdesi. Havadan alinan bir
rnekteki katilarin yansitici niteligiyle ilgili bir l.
ALAK ARAZILER [ Bottom lands ] Bir akarsi kanalina bitisik ve ondan biraz yksek
arazi.
ALD [ Approximate lethal dose ] Yaklasik ldrc doz.
ALDRIN [ Aldrin ] zellikle DDT'ye direnli zararlilara karsi etkili olan, klorlu
hidrokarbon pestisit.
ALERJI YAPICILAR [ Allergenics ] Alerjiye yol aan maddeler.
ALFA RADYASYON [ Alpha radiation ] Nispeten dsk bir nfuz gcne sahip
radyasyon. Bk. Beta radyasyon, Gamma radyasyon.

ALICI [ Receptor ] Kirlilikten dolayi belirli risklere maruz bulunan canli ya da cansiz
nesne.
ALICI SULAR [ Receiving waters ] Islemden geirdikten sonra sivi ya da kati
kirleticilerin iine bosaltildigi su olusumlari.
ALINTI [ Borrow ] Bir baska alanda dolgu malzemesi olarak kullanilmak zere bir
yerden (alandan) kazilip alinan malzeme.
ALISMA [ Acclimatization ] Canli bir organizmanin yeni bir evreye alisma ya da o
evreye dayanikli hale gelme sreci.
AMONYAK [ Ammonia ] Endstriyel srelerde ve gbre retiminde kullanilan zehirli,
tahris edici gaz.
AMONYAKLAMA [ Ammonification ] nitratlarin ve nitritlerin bakterilerce amonyum
bilesiklerine indirgenmesi.
AMONYAKLAYICI BAKTERILER [ Ammonifying bacteria ] Atik sularda veya kati
atiklarda amonyak aiga ikaran bakteriler.
ANA KANAL [ Main sewer ] Byk bir blge iin kollektr islevi gren lagim kanali.
ANAEROBIK [ Anaerobic ] Serbest oksijenin bulunmadigi kosullarda yasama ve
byme yetenegine sahip organizma; serbest oksijenin bulunmadigi kosullar.
ANAEROBIK AYRISMA [ Anaerobic decomposition ] Havanin bulunmadigi
kosullarda faaliyet gsteren mikroorganizmalarin organik maddeleri ayristirmasi.
ANAEROBIK RME [ Anaerobic digestion ] Organik yk yksek atik suyun
havasiz kosullarda aritilmasi sreci. Tarim topraginda kullanilmasini saglamak iin bazi
organik atiklarin pis kokusunun giderilmesi sreci.
ANC [ Acid-neutralizing capacity ] Asit etkisizlestirme kapasitesi.
ANHIDRIK [ Anhydrous ] Suzus.
ANOKSIYA [ Anoxia ] Oksijen yetersizligi.
ANTAGONISTIK ETKI [ Antagonistic effect ] Ters sinerjistik etki. Bileskenin
birimlerinin herbirine gre daha az etkili olmasi.
ANTIMIKROBIYAL [ Antimicrobial ] Mikrobiyal bymeyi nleyen kimyasal ya da
biyolojik maddeler.
AOM [ Active organic matter] Aktif organik madde

ARITMA [ Treatment ] Atik su veya gazlarin kirleticilerden temizlenmesi islemlerinin


tm.
ARL [ Annual release limit ] Yillik bosaltma siniri.
ARTMA [ Accretion ] Cansiz maddenin dis yzeyine dogal etkilerle esitli maddelerin
eklenmesiyle olusan byme sreci.
ASBEST KIRLILIGI [ Asbestos pollution ] imento sanayiinden ve otomobillerdeki
fren balatalarinin asinmasindan kaynaklanan emisyonlarin yol atigi asbest kaynakli hava
kirliligi.
ASIDOFILIK [ Acidophilic ] Asitte ya da asitli kosullarda yasayan.
ASIT TORTULLANMASI [ Acid deposition ] Normal dzeylerden daha fazla asidite
tasiyan yagisla toprak veya yzey sularinda pH azalmasi ve asitlesme. Bk. ASIT
YAGMURU.
ASIT YAGMURU [ Acid rain ] Esas olarak sanayi tesislerinden, konutlarin
isitilmasindan ve otomobillerden kaynaklanan, slfr ve azot oksitleri ieren su buhari
emisyonlarinin yol atigi asit kelmesi.
ASITLENME [ Acidification ] Topragin ve suyun asitli emisyonlarla kirlenmesi.
ASITLI TEMIZLEYICI [ Acid pickles ] Metal yzeyleri temizlemek iin kullanilan
endstriyel atik su.
ASITLILIK PROFILI [ Aciditiy profile ] Belirli bir yerdeki degisen asitlilik
dzeylerinin, gemis egilimleri de gsteren kayidi.
ASKIDA KATI MADDE [ SS =Suspended solids ] Suda ve lagim suyunda bulunan,
yaklasik 1 mikron byklgnde veya daha byk olmakla birlikte, szgelimi kum
tanesinden daha kk katilari ifade etmek iin kullanilan terim.
ASINMA [ Abrasion ] Yzeylerin esitli nedenlerle asinmasi.
ASINMA (PASLANMA) [ Corrosion ] Genellikle kimyasal etkiyle, bir maddede
zamanla olusan yipranma. Asinmaya yol aan etki maddeleri iinde en ok bilinenleri
slfr oksitleri ve klor, fluor vb. bilesikleridir.
ATIGIN YENIDEN ISLENMESI [ Waste recycling ] Yeniden kullanmak amaciyla atik
maddelerin toplanmasi ve isleme tabi tutulmasi; kagidin, camin, alminyumun ve
plastigin yeniden islenmesi gibi.
ATIK [ Waste ] evrede baskalasmaya yol aacak miktarda evreye bosaltilan, sivi, kati,
gaz ya da radyoaktif istenmeyen her tr madde.

ATIK GMME [ Landfill ] Atigin toprak katmanlari arasina gmlmesinden ibaret,


kati, atik tasfiyesinin en yaygin yntemi; Atiklarin gmldg ukur.
ATIK ISISI [ Waste heat ] zellikle nkleer enerji santrallerince evreye birakilan
kullanilmamis isi.
ATIK KOLU [ Waste stream ] evreye bosaltilan ve isleme tabi tutulmasi gereken sivi
ve kati atiklarin miktari.
ATIK ZMLEMESI [ Waste assimilation ] Dogal bir kaynagin bosaltilan atiklari
zmleyerek kendi kendisini temizleyebilmesi.
ATIK SU [ Waste water ] Konutlarin pis su ve lagim sularindan, endstriyel sivi
atiklardan ve sel sularindan kaynaklanan sivi atik.
ATIK SU YNETIMI [ Waste water management ] Insan sagligini ve evreyi korumak
amaciyla, atik suyun izlenmesi, islenmesi ve tasfiyesiyle ile ilgili sistemler gelistirilmesi
ve uygulanmasi.
ATIK TASINMASI [ Handling ] Sivi ve kati atiklarin toplanmasi ve nakli.
ATIK YAKIMI [ Incineration ] Yanabilen atiklarin denetimli biimde yakilarak
zararsiz bir kalinti haline getirilmesi islemi. Atik hacmi bu yolla yzde 80-90 azalmis
olur.
ATIK YK TAHSISI ALISMASI [ Waste load allocation study ] Bir akarsuya
bosaltilabilecek, zmsenebilir toplam azami gnlk atik ykn belirlemek iin yapilan
alisma.
ATMOSFER KIRLILIGI [ Atmospheric pollution ] temelde insan faaliyetlerinin
sonucu olarak, dogrudan dogruya atmosfere verilen ya da atmosferde kimyasal
tepkimeler sonucu olusan gaz ve partikl maddelerin yol atigi kirlilik orani.
ATMOSFER BULANIKLIGI (TOZLULUGU) [ Atmospheric turbidity; dustiness ]
Belli bir yerin havasindaki yogunlasmis toz paraciklari.
ATMOSFERIK SAPMA ORANI [ Atmospheric lapse rate ] Atmosferin alt tabasinda
yksekligin artmasi ile olusan isi dsmesi orani.
ATOM ENERJISI [ Atom energy ] Nkleer tepkime sirasinda serbest kalan enerji.
Nkleer enerji.
ATOMIK SOGURMA SPEKTROGRAFISI [ AAS=Atomic absorption spectrography
] Bir sivi karisimindaki metal miktarlarini saptayan analiz yntemi.

AYRISTIRICILAR [ Decomposers ] Biyolojik bozulma yaratan, bakteriler ve mantarlar


gibi ayristirici organizmalar.
AZALTMA [ Abatement ] Kirlilik dzeyini dsrmek iin uygulanan yntem.
AZAMI TALEP DNEMI [ Peak demand period ] Bir kamu kurulusunun ya da
topluluga hizmet veren her hangi bir sistemin en fazla hizmet talebiyle karsilastigi
dnem.
AZAMILESTIRME [ Maximization ] Atik olusturmadan kainma, buna karsilik
kaynaklardan gereklestirilen retimin niceligini ve niteligini arttirma alismalarini
ieren koruma nlemi.
AZGELISMIS ALAN [ Depressed area ] Ekonomik ve fiziksel gerileme gsteren
blge.
AZOT DNGS [ Nitrogen cycle ] Atmosferdeki azotun bitkiler tarafindan
zmlenmesi, sonra topraktan geerek atmosfere dnmesi sreci. Azot, proteinlerin
nemli bir bilesenidir ve bu nedenle hem bitkiler hem de hayvanlar iin gereklidir.
AZOT OKSIT [ Nitric oxide ] Yanmadan olusan, havaya birakilinca zehirli hale gelen
kirletici madde.

BACA ATIKLARI [ Stack effluents ] Sanayi bacalarindan yayilan gazlar ve asili


paraciklar.
BACA DUMANI [ Plume ] Bacadan ikan degisik biimlerde atmosfere dagilan gzle
grlebilir duman emisyonu.
BACA ETKISI [ Chimney effect ] Isidaki degismenin gazlarda yol atigi yukariya
ynelik hareket.
BACA GAZI [ Flue gas ] Yanmadan sonra bacalardan ikan ve azot oksitleri, karbon
oksitleri, su buhari, slfr oksitleri, paraciklar ve birok kimyasal kirletici madde ieren
duman.
BACA GAZI KKRTNN GIDERILMESI [ Flue gas desulfurization ] Bir ok
yntem kullanilmaktadir. En yaygini gazlarin kiretasi zeltisi ile yikandigi ve olusan
amurun ayrilarak bazi durumlarda iindeki kkrt kazanmak zere yeniden isleme tabi
tutuldugu kiretasi/alitasi srecidir.
BAHELI KENT [ Garden city ] Baslica zellikleri bitisik yapi dzeni ve evresinde
yesil kusak olan kent imari.

BAKIR BLGELER [ Wilderness ] Insan yerlesimlerinin yada uygarliklarinin


ulasmadigi topraklar. Karalarin te birinden fazlasi hala bakir blgedir ve bunlarinen
genisleri Grnland ve Antartika' da bulunmaktadir.
BAKTERI [ Bacteria ] Klorofilsiz, tek hcreli yada ipliksi mikroorganizma; bakteri
havada, toprakta ve denizde ayrisan maddede olustugu ve bozunma srecine yardimci
oldugu iin kirlilik kontrol aisindan byk nem tasir.
BALIK KATLIAMI [ Fish kill ] Byk miktarda baligin topluca imhasi.
BALYALAMA [ Bailing ] p sikistirarak kati, yksek yogunluk ta bloklar haline
getirme sreci.
BANKET [ Berm ] Egimli bir yzeyden gelen drenaji stabilize etmeye yada denetlemeye
yardimci olan, insan yapimi taraa.
BARAJ [ Dam ] Suyun dogal akisina engel olusturarak bir nehrin yada akarsuyun akis
ynn denetlemeye ynelik duvar, kiyi yada baska tr bir yapi.
BARIYER [ Barrier ] Biyotanin gme yada gnlk hareketini engelleyen etken.
BAT [ Best available tecnology ] En iyi kullanilabilir teknoloji.
BATAKLIGIMSI ALAN [ Bog ] Yogun trofikasyon sonucu su kaynakla rinin zengin
organik birikintilerle kaplanarak olusturdugu alan.
BATAKLIK GAZI [ Marsh gas ] Batakliklarda ve turbaliklarda olusan gaz ( esas olarak
metan ).
BATAKLIKLAR [ Marshes ] En azindan bellli bir sre hali ve kiyi sulariyla kaplanan
kara-su alanlari.
BATIRMA [ Sinking] Petrol dkntlerini denetleme islemi; bu islem, kum, tebesir,
islenmis uucu kl, imento tozu vb. kullanilarak petroln fiziksel olarak batirilmasi ile
gereklestirilir.
BATYAL [ Bathyal ] Gllerin ve okyanuslarin en derin tabakasiyla ilgili.
BDL [ Below detection limit ] Saptama sinirinin altinda.
BEKLETME HAVZASI [ Detention basin ] Taskini nlemek iin sel suyunu denetimli
biimde tutup birakmaya ynelik havuz yada depo.
BEKLETME SRESI [ Detention period ] Birim hacimdeki bir sivi yada gazin akis
srecinde bir tank yada odada tutulma ortalama sresi.

BELEDI KATI ATIK [ Municipal solid waste ] Kentsel alanlardaki konut ve


isyerlerinin, lagim amurunun da dahil oldugu, kati atiklari.
BELIRTE ( INDIKATR ) TRLER [ Indicator species ] Bir ekosistemde, kk
evresel degisimlere zellikle duyarli olmasi itibariyle, evre kosullari konusunda bilgi
saglayan ve evresel tehlikelerle ilgili erken uyarilarda bulunan trler. Bunun bir rnegi
denizmaruludur; deniz marulunun su iinde yogun olarak bymesi bir trofikasyon
sreci belirtisidir.
BENTOS [ Benhtos ] Deniz dibi blgesinde yasayan yada burada olusmus hayvan ve
bitki yasami.
BENZEN [ Benzene ] Kanser yapan endstriyel zc.
BENZESIM; SIMULASYON [ Simulation ] Dogal bir srecin laboratuvar kosullarinda
yada bilgisayar modeli kullanilarak sinanmasi.
BENZIPIREN Kmr ve sigara dumaninda bulunan kanser yapici bir hidrokarbon.
BPEO [ Best practicable environmental option ] En kullanisli evresel seenek.
BERILYUM [ Beryllium ) Insanlar zerinde zararli etkilere sahip metalik bir eleman.
BESIN AGI [ Food web ] Karsilikli baglanti iindeki besin zincirleri dizisi.
BESIN BTESI [ Nutrient budget ] Belli bir yasayan sistem aisindan, alinan yada
kaybedilen gerekli mineral besinlerin miktarlarini belirlemeye ynelik tahmin.
BESIN GIDERME [ Nutrient stripping ] Alici sularda trofikasyonu yavaslatmak
amaciyla yada atik suyun yeniden kullanilabilmesi iin uygulanan nc derece aritma
BESIN ZINCIRI [ Food chain ] Her halkanin bir ncekinden beslendigi ve enerji
sagladigi, buna karsilik bir sonrakine besin be enerji aktardigi organizmalar zinciri.
BESIN ZINCIRI BASAMAGI [ Trophic level ] Bir hayvanin besin zincirindeki yeri.
BESINLER [ Nutrients ] Bitkilerin ve hayvanlarin bymesi iin gerekli maddeler.
BETA RADYASYONU [ Beta radiation ] Yksek hizda negatif elektron radyasyonu.
BEZ FILTRE [ Fabric filter ] Endstryel emisyonlardan kaynaklanan tozu ve
paraiklari tutan, evlerdeki elektrikli sprge torbasina benzer, kumastan yapilma aygit.
BIDON [ Skip ] Byk atik haznesi, konteyner.

BINA BAGLANTISI [ House connection ] Atik suyu bir binadan sokaga yerlestirilmis
hatta ileten pis su borulari iin kullanilan terim.
BIRIM MLKIYETI [ Condominium ] ok birimli yapida bireysel mlkiyet.
BIRINCIL HAVA KIRLETICILER [ Primary air pollutants ] Atmosfere dogrudan
verilen hava kirleticileri.
BIRINCIL ISLEM [ Primary treatment ] Islenmemis lagim suyunun aritmanin en
yaygin biimi: kaba ve kati maddelerin ayrildigi n islem.
BIRLESIK RETIM [ Cogeneration ] Elektrik retiminde olusan atik isinin isitmada,
sogutmada ve atik su aritiminda kullanilmasi.
BIRLESIK ISI VE G [ CHP= Combined heat and power ] Elektrik ve isinin birlikte
retimi. Terim, atik isi yada hava kullanan santraller iinde kullanilir.
BIRLESIK KANALIZASYON [ Combined sewer ] Atik suyun ve sel suyunun
toplanmasina yarayan tek bir kanalizasyon sistemi.
BIRLESIK TASFIYE [ Codisposal ] Genellikle yanma gerektiren entegre bir islem
yoluyla lagim ukurunun ve kati atiklarin birlikte tasfiyesi yntemi.
BIRLESIK ZARARLI ORGANIZMA DENETIMI [ Integrated pest management ]
Zararli organizmalarin yayilmasini biyolojik, kltrel ve kimyasal yaklasimlari
birlestirerek denetleme yntemi. zellikle, en azindan bir kimyasal ilaca karsi diren
kazanmis organizmalarla mcadelede kullanilir.
BITKI LDRC [ Herbicide ] Zararli ot ldrc ve yaprak dkc olarak
kullanilan kimyasal madde.
BIYOAKMLASYON [ Bioaccumulation ] Biyoyogunlasma.
BIYOBOZULMAYA UGRAMAZ [ Nonbiodegradable ] Bakterilerin ayristiramadigi
organik madde.
BIYODENEME [ Bioassay ] Potansiyel olarak zehirli bilesiklerin niteliginin ve
gcnn, standart test organizmalariyla etkilesimlerini gzleme yoluyla laboratuvar
kosullarinda denenmesi.
BIYOENERJETIK [ Bioenergetics ] Bitkilerle hayvanlar, bitkilerle bitkiler hayvanlarla
hayvanlar arasindaki enerji aktariminin incelenmesi.
BIYOIZLEM [ Biomonitoring ] Potansiyel olarak zararli bir durumda bitki ve hayvan
yasamindaki farklilasmalari degerlendirmek amaciyla dogal bir ortamin biyolojik
konumundaki degisikliklerin izlenmesi.

BIYOJEOKIMYASAL DNG [ Biogeochemical cycling ] Kimyasal elemanlarin


fiziksel evre ile organizmalar arasindaki dngs.
BIYOKIMYASAL OKSIJEN IHTIYACI [ BOD = Biochemical oxygen demand ]
Organik kirliligin bir ls olarak kullanilan ifade. Bir su veya atik sudaki organik
maddelerin biyokimyasal srelerle tam ayrismalari iin bu islemi yapan
mikroorganizmalarin, suyun birim hacimi basina gereksinim duyduklari oksijen miktari.
Evsel atik su isleme srelerinin etkinligini lmede de kullanilir.
BIYOKTLE [ Biomass ] Belli bir alan yada hacimdeki canli organizmalarin toplam
ktlesi yada miktari.
BIYOKTLE ENERJISI [ Biomass energy ] Bir biyoktledeki organik atiklar, bitkiler
yada aga gibi organik maddelerden retilen enerji.
BIYOLOJIK ARITMA [ Biological treatment ] Atik suyun mikroorganizmalar
kullanilarak aritilmasi.
BIYOLOJIK BYME (YKSELME ) [ Biological magnification ] Besin zincirinin
ardisik dzeylerinde, maddelerin artan miktarlarda birikmesi.
BIYOLOJIK ESITLILIK [ Biological diversity ] Organizmalarin esitlerinin alan
yada hacim birimi basina sayisi; belli bir zamanda belli bir yerdeki trlerin bilesimi.
BIYOLOJIK DENGE [ Biological balance ] Hayvanlarla bitkiler, bitkilerle bitkiler ve
hayvanlarla hayvanlar arasindaki denge.
BIYOLOJIK POTANSIYEL [ Biotic potential ] Bir organizmanin varligini srdrme
ve reme yetenegi.
BIYOLOJIK KALKAN [ Biological shield ] Bir nkleer reaktrn personelini ve
evresini korumak amaciyla, ntronlari ve gamma radyasyonu absorbe etmek (sogurmak)
iin nkleer reaktrn merkezi etrafinda insa edilen koruyucu kalkan yada kalin beton
duvar.
BIYOLOJIK YAG DKNT DENETIMI [ Biological oil spill control ] Sudaki yag
tabakalarini ayristirmak iin bakteri kltrlerinin kullanilmasi islemi.
BIYOM [ Biome ] Belli bir dogal ortam ve iklimdeki btn canli organizmalardan olusan
karmasik topluluk.
BIYOMETRI [ Biometry ] Biyolojik sorunlarin incelenmesinde istatistik yntemlerin
uygulanmasi.
BIYOSFER [ Biosphere ] Gezegenimizin ve atmosferinin yasam kaynagi btn
blmlerini ieren alan.

BIYOSIDLER [ Biocides ] Organizmalari ldrme yetenegine sahip kimyasal maddeler;


sterilize ediciler.
BIYOTA [ Biota ] Belirli bir blgede yada evrede bulunan bitki ve hayvan yasaminin
btn.
BIYOTIK [ Biotic ] Bir evredeki bitkiler, hayvanlar ve mikroorganizmalar ile ilgili.
BIYOYOGUNLASMA FAKTR [ Bioconcentration factor ] Organizmalarda bazi
kimyasal maddelerin birikme mertebesini ifade eden bir l. Genellikle bu kimyasal
maddeler besin zinciri iinde artarak bulunurlar. rnek: DDT.
BOD [ Biochemical oxygen demand ] Biyokimyasal oksijen ihtiyaci.
BOP [ Blow -out preventer ] Kaak nleyici.
BORU IKISI ARITMA [ End-of-pipe treatment ] Emisyon boru hattinin bitiminde
kullanilan aritma tesisi.
BORU HATTI [ Pipeline ] Degisik maddeleri uzak mesafeler ileten, pompalama
donanimi, vanalari ve diger makinalari ile birlikte boru sebekesi.
BOSALTIM [ Discharge ] evreye birakilan btn kirleticiler iin kullanilan terim. Gaz
bosaltimlar emisyon, sivi bosaltimlar ise sivi atik (effluent ) diye de adlandirilir.
BOZULMA [ Impairment ] Bir dogal kaynagin kirlenmesi sreci.
BOZULMAMIS ALAN Insan etkinlikleriyle degistirilmemis dogal alanlar.
BLGE ISITMASI [ DH = district heating ] Belirli bir sayidaki konut yada isyerine
isitma saglamak zere, merkezi olarak kurulan sistem.
BLGELEME [ Zoning ] Belli amalarla blgelere ayirarak toprak imarinin
denetlenmesi.
BRT TABAN ALANI [ Gross floor area ] Bir binanin taban alani toplami.
BSO [ Benzene soluble organics ] Benzende zlebilen organik maddeler.
BUHAR [ Vapor ] Atmosfer isi ve basincinda sivi yada kati durumda bulunan
maddelerin gaz hali.
BUHARLASMA HAVUZU [ Evaporation pond ] Lagim suyu tasfiyesinde kullanilan
sig ve yapay havuz; bu sistemde atik genis araziler dagitilir ve buharlastirilir.

BULANIKLIK [ Turbidity ] Suda ve havada asili bulunan maddelerin neden oldugu,


gnes isinlarinin ortama girme ve bitkilerin byme dzeylerini denetleyen, ime suyu
kalitesi aisindan ok zararli ortam kosullari.
BUV [ Backscattered ultraviolet ] Geri sailmis mortesi.
BTNSELCI [ Holistic ] Paralarla btnler arasindaki organik yada islevsel iliskiyi
vurgulayan ve bir konuyu karsilikli bagimlilik iliskisi iindeki paralarin btnledigi tek
bir sistem olarak gren yaklasim.
BYME TEORISI [ Growth theory ] Kentlerde ve blgelerde yerlesim, byme ve
toprak kullanimi modelleri konusunda kent bilimcilerinin olusturduklari teoriler.
CA [ Carbon absorption or adsorption ] Karbon sogurmasi.
CANSIZ EVRE [ Abiotic environment ] Dogadaki fiziksel ve cansiz kimyasal
unsurlar. rnek: Toprak, su, atmosfer.
CBD [ Central business district ] Merkezi is blgesi.
CBSR [ Carcinogen bioassay in small rodents ] Kk kemirgenlerde kanser yapici
biyo-denemesi.
CCC [ Countercurrent chromatography ] Ters akim kromatografisi.
CFC [ Chlorofluorocarbon ] Kloroflorokarbon.
CIVA [ Mercury ] Besin zincirlerinde, zellikle tatli su ve deniz organizmalarinda yogun
olarak bulunabilen ve zararli etkilere yol aan zehirli metalik eleman.
CNR [ Composite noise rating ] Bilesik grlt lm.
CNS [ Central nervous system ] Merkezi sinir sistemi.
COD [ Chemical oxygen demand] Kimyasal oksijen ihtiyaci.
COH [ Coefficient of haze ] Sis katsayisi.
COHb [ Carboxhaemoglobin ] Karboksihemoglobin.
COM [ Complek organic mixture ] Karmasik organik karisim.
CPOM [Coarse particulate organic matter ] Byk paracikli organik madde.
C.Q. [ Commercial quality ] Ticari kalite.

CRUF [ Clinker ] Firinlardaki ergimis kalinti.


ALISMA ORTAMI [ Work environment ] Isyerinin kosullari.
ALKANTI [ Turbulence ] Gelisigzel hava veya su sirklasyonuna neden olan inisli
ikisli devinim. Nedeni genellikle akis alandaki przllk ve engebeliktir.
AMUR [ Sludge ] Atik suyun aritilmasi sirasinda szme, keltme ya da biyolojik
aritma sonucu olusan yogunlasmis kati.
AMUR SIVISI [ Slurry ] Atik su isleme tesislerinde amuru tasiyan sivi.
AMUR SINDIRIMI [ Sludge digestion ] Atik su amurunun biyolojik oksijen
ihtiyacini evresel ynden kabul edilebilir bir dzeye indirmek amaciyla uygulanan
anaerobik islem.
AMUR TASFIYESI [ Sludge disposal ] Atik su amurunun nihai tasfiye islemi.
AMURUN YAKILMASI [ Sludge incineration ] Atik su amurunun hacim ynnden
kltlp, islenerek tutusabilirlik kazandirildiktan sonra yakilmasi.
APRAZ-MEDYA YAKLASIMI [ Cross-media approach ] evre sorunlarina,
szgelimi sadece hava kirliligini degil etkilesim iindeki btn faktrleri gz nnde
bulundurarak yaklasmak.
ENTME (YONTMA) [ Spalling ] Yongalar ya da paralar haline getirme.
EREVE YAKLASIM [ Bubble concept ] Kirletici emisyonlarinin denetimi
baglaminda amalanan sinirlamalarin uygulanmasinda, belirli kirleticilerin ikis
kaynaklarindan ziyade bunlarin etkiledikleri alanlarin ele alinmasi gerektigini savunan
yaklasim.
EVRE [ Environment ] Bir organizmanin var oldugu ortam ya da kosullar. Bu evre
dogal fiziksel geleri, ayrica organizmanin etkilestigi insan rn kosullari ierir.
EVRE ANALIZI [ Environmental analysis ] Belirli bir arazinin topografik, hidrolojik,
jeolojik ve kltrel zellikleri gibi evresel zelliklerinin incelenmesi.
EVRE DEGERLENDIRMESI [ Environmental assessment ] Bir eylemin ya da
projenin evre bakimindan yararli olup olmadigini ve evresel etki raporunun
hazirlanmasi gerekip gerekmedigini belirlemek amaciyla yapilan inceleme.
EVRE DOSTU [ Environment-friendly ] rnlerde normal olarak bulunan zararli
gelerden bazilarini tasfiye etmek amaciyla tasarlanmis ya da degistirilmis rnleri ifade
etmek iin kullanilan terim.

EVRE KORUMA [ Environment protection ] Potansiyel olarak tehlikeli atik


maddelerin evreye bosaltilmasinin asgariye indirilmesi ya da nlenmesi amaciyla
kaynaklarin ynetimi.
EVRE KORUMA AJANSI [ EPA= Environmental Protection Agency ] Kirleticiler
ile ilgili tm kanun ve ynetmelikleri uygulamak ile grevli Amerikan federal kurulusu.
EVRE KALITE HEDEFI [ EQO = Environmental quality objective ] evrenin belirli
bir boyutu iin amalanan kalite dzeyinin ortaya konmasi. Bu dzey ulasilir olmayabilir
ve nicelik olarak ifade edilebilir.
EVRE KALITE STANDARDI [ EQS = Environmental quality standard ] Bir evrede
bir kirletici iin izin verilebilir en yksek dzey ya da evrenin bazi vasiflari iin kabul
edilebilir en dsk dzey.
EVRE MHENDISLIGI [ Environmental engineering ] evre mhendisligi, evrenin
korunmasina, kirliligin azaltilmasina vb. elverisli teknoloji sistemlerinin tasarlanmasini
ve evre srelerinin incelenmesini, ayrica belirli binalarin bu aidan i tasarimlarinin
gereklestirilmesini ierir.
EVRE SORUNLARI BILIMSEL KOMITESI [ SCOPE= Scientific Committee on
Problems of the Environment ] Baslica ilgi alani evreyi iyilestirmek ve kirlilikle ilgili
esitli sorunlari incelemek olan uluslararasi kurulus.
EVRE YOLU [ Beltway ] Kentsel bir alani evreleyen, ana ulasim arterlerine bagli yol.
EVRE YNETIMI [ Environmental management ] Toprak , su ve hava gibi dogal
kaynaklarin evresel aidan kabul edilebilir uygulamalar yoluyla kullanilmasi.
EVRE YNNDEN DUYARLI ALAN [ ESA= Environmentally senstive area ] Bir
lkenin dogal yerlesimleri ve sregelmekte olan tarimsal etkinlikleri korumak ya da
modern, yogun tarimdan geleneksel olana gemek iin zel nlemler almak geregini
duydugu alanlar iin kullanilan terim.
EVRESEL ETKI DEGERLENDIRMESI [ ELA = Environmental impact assessment
] Yeni gelisme ve projelerin evreye olabilecek srekli ya da geici potansiyel etkilerinin,
sosyal sonulari ve alternatif zmleri de iine alacak biimde analizi ve
degerlendirilmesi.
EVRESEL ETKI RAPORU [ Environmental impact statement ] evresel etki
degerlendirmesi alismalarinin sonularini ieren detayli rapor.
EVRILME (INVERSIYON) [ Inversion ] Atmosferin asagi tabakalarinda gereklesen
ve soguk hava katmaninin daha yukaridaki sicak hava katmani tarafindan tutulmasiyla
olusan atmosfer olayi, Rzgar olmadigi zaman, kirleticilerin dagilmasi olanagi
bulunamaz ve byk hava kirliligi olaylari gereklesebilir.

IKIS KANALI [ Outlet channel ] Sivi atigi toplayip gtrmeye yarayan su yolu ya da
drenaj kanali.
IKIS-YERIVARIS YERI ARASTIRMASI [O-D Survey = Origin destination survey
] Bir ulasim planlama teknigi.
INKOLU SU KIRLILIGI [Zinc water pollution ] Galvanizleme, polimer isleme ve
diger uygulamalarin sonucu olarak end striyel atik suda ortaya ikan kirlilik.
OCUKLARA DOKUNMAZ [ Childproof ] ocuklar iin tehlikeli olmayan.
OK AILELI KONUT [ Multifamily dwelling ] Iki ya da daha fazla aile birimini
barindiran konut.
OK IKISLI KIRLETICI KAYNAK [ Nonpoint source ] Su kirliligine katkida
bulunan, yzeysel su ya da yagmur akintisi gibi, yayilmis ve i ie geismis akintilar.
KELME [ Precipitation ] Elektrik alan etkimesi ya da isisal degisme sonucunda,
paraciklarin iinde asili bulunduklari gaz akintisindan ayrilmasi islemi.
KELTME [ Sedimentation ] Katilarin yer ekimi nedeniyle kelmesi dogal sreci;
atik suyun isleme tabi tutulmasinda, erozyon gleri araciligiyla paraciklarin ayrilmasi
ve tasinmasi sreci.
KELTME TANKI [ Sedimentation tank ] keltilebilir katilarin atik sudan ayrildigi
atik su isleme tesisinin bir blm.
LLESME [ Desertification ] Genellikle asiri otlatma, yaygin ormansizlastirma ya da
aykiri tarim ve sulama uygulamalari sonucunda topragin l haline gelmesi srece.
P [ Garbage ] Evlerden ya da ticari amala gida hazirlanmasi ve kullanilmasindan
kaynaklanan hayvan, sebze ve meyve atigi; genelde tm atik rnler iin kullanilir.
P BOSALTMA [ Tipping ] pn aik alanlara dklmesi.
P ISLAHI [Refuse reclamation ] kati atigin yararli rn haline getirilmesi.
PLK [ Dump site ] p gibi kati atiklarin bosaltilip st aik birakildigi atik tasfiye
alani.
ZNMS OKSIJEN [CD = Dissolved oxygen ] Su veya atik su iinde znms
halde bulunan oksijen miktari.
RME [ Putrefaction ] Anaerobik haldeki maddenin organik ayrismasi; bu sre
sonunda kt kokulu gazlar ve oksitlenmesi tamamlanamamis rnler olusur.

RME VE RTME [ Digestion ] Enzimlerin etkisiyle organik dnsmesini


ifade etmekte kullanilan, atik su aritimiyla ilgili terim. rnek: Lagim amurunun
anaerobik rtlmesi.

DAGILMA [ Dispersion ] szgelimi, bir dogal kaynaktaki yogunlasmis kirleticinin


yayilma sreci.
DAGINIK YAYILMA [ Sprawl ] Kentsel gelismenin civardaki kirsal kesime dogru
denetimsiz yayilmasi.
DALGA GC [ Wave power ] deniz suyu devinimlerinin olusturdugu gcn enerji
retiminde kullanilabilecegi, potansiyel yenilenebilir enerji kaynagi.
DALGAKIRAN [ Jetty ] Bir limani akintilarindan ve gelgitlerden korumak amaciyla
gelgite aik koylarda, gllerde ya da irmaklarda gereklestirilen yapi.
DAMITMA TESISLERI [ Distillation plants ] Tuzlu suyu ime suyuna dnstren
byk lekli tesisler.
DAMLATMALI FILTRE [ Trickling filter ] Atik suyun aritilmasi srecinde ikincil
aritma tesislerinde kullanilan biyolojik filtre. Filtre, atik suyun pskrtp serpildigi 5-10
cm boyutunda taslardan olusan 1-2 m derinliginde ve 10-30 m apinda bir yataktir. Taslar
arasinda byme olanagi bulan mikroorganizmalar, akis sresi iinde organik maddeleri
ayristirirlar.
DARBE LER [ Impactor; Impinger ] Maddeleri arpma (darbe) noktasinda toplayan
ve len alet.
DAYANIKLI KIMYASALLAR [ Persistent chemicals ] Zararsiz hale getirilmelerini ya
da giderilmelerini saglayacak biyolojik ve kimyasal srelere karsi direnli toprak ve su
kirleticileri. Bunlara rnek olarak kursun, bakir, arsenik, ya da tarim ilalari, sert
deterjanlar (biyolojik olarak bozunmayan) ve radyonklidler (radyoaktif ekirdekler)
gsterilebilir.
DBA [ Decibel A ] Desibel A.
DDT [ DDT ] Diklorodifeniltrikloretan'in kisa yazilisi; son derece kuvvetli bir bcek
ldrc. Kalintilari yaklasik 15 yil varligini srdrr.
DEGISIM DERECESI [ Gradient ] Isi, basin, yogunluk, nem gibi evreyi etkileyen bir
niceligin degerindeki degisme.
DEMOGRAFI [ Demography ] Genellikle istatistik teknikler kullanilarak nfusun
incelenmesi.

DEMOGRAFIK GEIS [ Demographic transition ] Genellikle ekonomik ve toplumsal


gelismeye bagli olarak, belli bir nfusun dogum oraninda gzlenen dsme egilimi.
DENGELI NFS [ Equilibrium population ] Degismeyen nfus; belli bir srede
dogum sayisi lm sayisina esit olan nfus.
DENIZ DIBI BLGESI [ Benthic region ] Hem kiyi hem de derin deniz tabani olmak
zere, btn okyanus dibini kapsayan deniz blgesi.
DENIZ DIBI SONDAJI [ Offshore drilling ] Pahali donanim ve yzer platformlar
kullanarak deniz altindan petrol ve gaz ikarilmasi.
DENIZ EKOSISTEMI [ Marine ecosystem ] Okyanuslarin ve denizlerin ekosistemleri;
pellajik ve bentik blmler olarak ikiye ayrilir.
DENIZ ISI ENERJISI EVRILM ESI [ Ocean thermal energy conversion ] Deniz
yzeyinde gnesle isinan su ile yzeyin altindaki soguk su arasindaki isi farklarindan
yararlanmak suretiyle enerji retilmesi yntemi.
DENIZ KIRLILIGI SZLESMESI [ MARPOL = Marine Pollution Convention ]
uluslar arasi Deniz Kurulusunun (IMO) nderliginde kabul edilen ve yakit tasiyan
tankerlerin deniz kirliligine yol amalarini nlemek amaciyla olusturulan szlesme.
DENIZ KIRLILIGINI ZLEME PROGRAMI (MARPOLMON) [Marine Pollution
Monitoring Programme ] Deniz Kirliligi Szlesmesinin bir uygulamasi.
DENIZ SEDDI [ Seawall ] Sahili koruyan ve i kisimlara ynelik taskinlari nleyen,
sahil seridindeki saglam duvar.
DENIZE P DKME [ Ocean dumping ] Lagim amuru, taranmis materyal, sanayi
atiklari ya da diger maddelerin de iinde bulundugu atiklarin denize dklmesi.
DEPREM ZARARLARININ AZALTILMASI [ Earthquake hazard mitigation ]
tahmin, uyari sistemleri ve zellikle depreme dayanikli yapi insaasi gibi yntemlerle,
depremlerin insan yasamina ve mallara verebilecegi zararlarin asgariye indirilmesi.
DERIN DENIZ DIBI BLGESI [ Abyssall-benthic zone ] Okyanusun en derin yerleri.
DERME ATMA KONUT [ Jerry built housing ] Genellikle hemen kr etmek iin
yetersiz malzeme ve isilikle insa edilen konut.
DESIBEL [ Decibel ] Sesin siddetinin llmesinde kullanilan uluslar arasi birim.
Kisaca dB olarak yazilir.

DETERJANLAR [ Detergents ] Yaygin olarak kullanilan, yzey aktif temizleme


maddesi. Bakterileri ve organizmalari da yok eden deterjanlar su kirliliginin baslica
nedenlerinden biridir.
DETRITUS [ Detritus ] Gllerin dibini ya da ormanlarin tabanini zenginlestiren ayrismis
madde.
DEVRI SRE [ Circular process ] Atiklarin yeniden islenip kullanilir hale getirilmesi;
atiklarin yeniden kullanimi.
DEVRIDAIM [ Flow through ] Kesintisiz dolasim.
DEZENFEKSIYON (MIKROPSUZLASTIRMA) [ Disinfection ] Hastalik yapici
organizmalarin, szgelimi, klorlama yoluyla yok edilmesi.
DIS KAYNAKLI KIRLILIK [ Imission ] Uzaktaki bir hava kirlilik kaynagi nedeniyle
olusan yerel hava kirliligi.
DIS KITA SAHANLIGI [ OCS = outer continental shelf ] Bir lkenin kiyilarinda, birka
kilometreden 400 kilometre uzakliklara kadar uzanabilen; ve genellikle ait oldugu
lkenin, petrol, gaz ve mineral kaynaklari bakimindan yararlanma hakkina sahip oldugu
kabul edilen deniz blgesi.
DISKI ORGANIZMALARI [ Fecal coliform organisms ] Insanlarin ve hayvanlarin
bagirsaklarinda bulunan bakteri grubu; bu organizmalarin evre sularindaki varligi,
hastalik yapan organizmalarin da bu sularda varliginin isareti olarak kabul edilmektedir.
DISSALLIKLAR [ Externalities ] Baskalarinin etkinliklerinin bir sonucu olarak bir
toplumsal grubun demek zorunda kaldigi sosyal maliyet ya da elde ettigi sosyal fayda.
DIELDRIN [ Dieldrin ] Oktaloks diye de bilinen, klorlu hidrakarbonlar sinifindan beyaz
kristalimsi tarim ilaci. Birok hasarat aisindan zehirli etkiye sahip ve bazi kuslar iin de
ldrcdr.
DIFFZR [ Diffuser ] Gaz veya siviyi karistirildigi ortama daha iyi dagitmak amaci ile
kullanilan ve besleme borusunun ucunda bulunan ince delikli aygit.
DIMETIL SLFIT [ DMS ] Oksitlendiginde asit tortulanmasina katkida bulunan,
kirlilik kosullarinda artan, planktonlarin rettigi kimyasal madde.
DINLENME SISTEMI [ Recreation system ] Topluluga dinlenme eglenme olanakla ri
saglayan tesislerin ve programlarin btnn ifade etmek iin kullanilan terim.
DIOKSIN [ Dioxin ] Bitki ldrclerde bulunan, son derece zehirli maddeler kmesi.
DIC [ Dissolved inorganic carbon ] znms inorganik karbon.

DIP [ Dissolved inorganic phosphorus ] znms inorganik fosfor.


DISTROFIK GLLER [ Dystrophic lakes ] ok dsk kire ierigine ve yogun
humusa sahip bundan dolayi da suyun kahverengi renk aldigi gller.
DIYALIZ [ Dialysis ] Atik su aritiminda kullanilan, byk organik paraciklari
kklerden ayirma yntemi.
DM [ Dry matter ] Kuru madde.
DO [ Dissolved oxygen ] znms oksijen.
DOBSON BIRIMI [ Dobson unit ] Ozon lmnde kullanilir; bir dobson birimi,
milimetrenin yzde birine esittir.
DOGA KORUMA ALANI [ Nature preserve ] Dogal evrenin koruma ve inceleme
amalariyla korundugu alan.
DOGAL AYIKLANMA [ Natural selection ] Bazi organizmalarin belirli bir evrenin
kosullarina daha iyi uymalarindan tr ogalarak yasamlarini srdrmesi.
DOGAL GAZ [ Natural gas ] Yerkabugunun altinda, belli jeolojik olusumlarla
gereklesen, metan ve hidrokarbonlar ieren yakit.
DOGAL KAYNAK [ Natural resource ] evrede dogal olarak gereklesen su, hava ve
gaz gibi kaynaklar.
DOGAL RADYASYON [Natural radiation ] Esas olarak toprakta ve kayalarda ayrisan
uranyumun yol atigi, radon gibi gazlar ikaran radyasyon.
DOGRUSAL KIRLETICI KAYNAK [ Line source ] Bir dogru boyunca kirlilik
emisyonu ya da desarji. Tikanik bir evre yolunda yol boyunca hareket halindeki trafigin
olusturdugu hava kirliligi dogrusal bir kaynak olusturur.
DOGUM HIZI [ Birth rate ] Belirli bir grubun birim zamanda olarak ifade edilen dogum
orani. Belli bir alanda her 1.000 kisilik nfus basina yillik dogum sayisi ise "kaba dogum
hizi" olarak adlandirilir.
DOGURGANLIK [ Fecundity ] Bir canlinin dogurabilme yetisi.
DOGURGANLIK HIZI [ Fertility rate ] 15-44 yas arasinda, dogurma agindaki her
1.000 kadin basina dsen canli dogum sayisi.
DOLGU [ Riprap ] Set erozyonunu nlemek iin dzensiz biimde biraraya konmus
kirik kaya, tas ya da betondan yapilma duvar.

DOLGU YAPILANMA [ Infill development ] Kent dokusunda yayilmis haldeki,


genellikle kk boyutta olduklari iin bos kalmis arsalarin konut ya da konut -disi
amalarla yapilanmasi.
DOLGU KULE [ Packed tower ] Kirli havanin dolgu maddesi (seramik paralari, aga
yongasi vb.) doldurulmus bir kuleden geirilmesi ve bu arada dolgu materyalinin zerine
sivi pskrtlerek kirleticilerin sogurulmasi esasina dayali kirlilik denetim aygiti.
DOM [ Dissolved organic matter ] znms organik madde.
DMS [ Dimethyl sulfide ] Dimetil slfit.
DNT [ Dinitrotoluene ] Dinitrotoluen.
DUMAN [ Fumes ] Buharlarin yogunlasmasindan ya da kimyasal tepkimeden olusan,
genellikle 5 mikrondan kk, solunabilir ve bulut grnmndeki uucu kati
paraciklar.
DUMAN [ Smoke ] Szgelimi kmr gibi bir yakitin eksik yanmasi sonucunda olusan,
minik paraciklardan ibaret, gzle grlebilir gaz halindeki sspansiyon.
DUMAN LER [ Smokemeter ] Baca ve egzos gazlarinin yogunlugunu lmeye
yarayan aygit.
DURULTMA [ Clarification ] kebilir nitelikteki yzen kati maddelerin keltme,
havalandirma ve szme yoluyla atik sudan ayrilmasi.
DURULTMA ODASI [ Settling chamber ] Yakma bacalarinda ya da sinai islemlerden
ikan gazlardaki partikl maddelerin n arit iminda kullanilan ve dogal bir ekme
bacasiyla alisan oda. Bu oda da iri partikl maddeler yerekimi etkisi ile ktrlr ve
toplanir.
DURULTMA TANKI [ Settling tank ] Damlatmali filtre veya aktif amur sreci
sonunda kismen aritilmis atik suyun, sivi ve kati bilesenlerin ayrilabilecegi biimde
keltildigi tank.
DUV [ Dangerous ultraviolet ] Tehlikeli ultraviyole (mortesi)
DNYA EVRE VE GELISME KOMUSYONU [ WCED = World Commision on
Environment and Development ] Ekonomik gelismeyi yadsimayan, ancak dnya evresini
tehdit etmeyen evre ve enerji politikalarinin benimsenmesi gerektigini savunan
Brundtland Raporunu hazirlayan, Birlesmis Milletler'in olusturdugu bir komisyon.
DSEY KALKIS VE INIS [ VTOL = Vertical takeoff and landing ] Havalanlarinda
alan ekonomisi saglayan ve ayrica geleneksel kalkis ve inislerdeki belli tehlikeleri
gideren dsey kalkis ve inise elverisli uak.

DZEY [ Grade ] Yer seviyesi.


EAA [ Electrical aerosol analyser ] Elektrikli aerosol analizci.
EC [ Effect concentration; environmental concentration ] Etki yogunlasmasi; evresel
yogunlasma.
Ecd [ Electron capture detector ] elektron tutma detektr.
EDAFIK [ Edaphic ] Toprakla ve onun bitki ve hayvan yasami zerindeki etkisiyle ilgili.
EF [ Emission factor; enrichment factor ] Emisyon etkeni.
EFEO [ Environmentally favorable energy options ] evre ynnden elverisli enerji
seenekleri.
EIA [ Environmental impact assessment ] evresel etki degerlendirmesi.
EIL [ Environmental impairment liability ] evresel bozulmanin sorumlulugu.
EKISTIK [ Ekistics ] Insan yerlesimlerini inceleyen bilin dali.
EKMAN TABAKASI [ Ekman layer ] Yakin atmosferde rzgarin veya okyanuslarda
st akintilarin ykseklik veya derinlikle yn degistirdigi tabaka.
EKOLOJI [ Ecology ] Organizmalarin birbirleriyle ve evreleriyle olan iliskileri
inceleyen bilim dali.
EKOLOJIK KONUM [ Niche ] Bir trn yasamini srdrmesi iin gerekli tm
kosullari saglayan ekolojik yasama ortamindaki yeri,
EKOSFER [ Ecosphere ] Yeryznn canlilari ieren blm; biyosfer ve karsilikli
etkilesimin sz konusu oldugu atmosfer, hidrosfer ve litosfer kesitli.
EKOSISTEM [ Ecosystem ] Birbirleri ile ve cansiz ortamla iliski iinde olan kendi
iinde yeterli bitki ve hayvan toplulugu.
EKOTON [ Ecotone ] Yagmur ormani ile ona bitisik agalik ya da otlak gibi iki ekolojik
topluluk arasindaki geis alani.
ELEKTRODIYALIZ [ Electrodialysis ] Suyun tuzunun giderilmesinde kullanilan
elektro kimyasal islem.
ELEKTROSTATIK KTRC [ Electrostatic precipitator ] Yklenmis
paraciklarin ktrlmesi sreci ile bu paralari tasiyan gazin atmosfere birakmadan
nce tabi tutuldugu etkili temizleme yntemi,

ELEME [ Screening ] Yzen ve asili duran iri kati maddeleri lagim suyundan bir tr
elek kullanarak gereklestirilen ayirma islemi; bir komposttan yabanci maddelerin
ayrilmasi.
EMISYON [ Emission ] Gaz ya da gaz ve partikl karisimlarinin atmosfere verilmesi.
EMISYON ENVANTERI [ Emission inventory ] Belirli bir cografi alanda havaya
bosaltilan baslica hava kirleticilerinin listesi. Listeleme miktar (gn/ton) ve kirlilik
kaynagi gz nne alinarak yapilir.
EMISYON STANDARDI [ Emmission standard ] Belli kosullarda belli bir kaynaktan
yasal olarak bosaltilabilen azami kirletici miktari. Bosaltim standardi olarak da
adlandirilir.
EN IYI KULLANILABILIR TEKNOLOJI [ BAT = best available technology ]
Maliyeti gz nne almaksizin ya da uygulanmasinin gerekliligi kanitlanmis, kirliligi
maksimum azaltabilen teknoloji. Optimum teknolojik sre.
EN KULLANISLI EVRESEL SEENEK [ BPEO = Best practicable environmental
option ] Belirli bir ortamda (deniz, hava, toprak ) bir kirleticiye karsi getirilen zmn
bir diger ortamda kirlilige yol aabilecegi olasiligin gz nnde bulundurulmasi
gerektigini vurgulayan kavram.
EN OLASI SAYI [ MPN = Most probable number ] Kirlenmis sudaki bakterilerin
sayisinin olasilik formllerine dayali olarak istatistiksel tahmini.
EN YKSEK VE EN IYI KULLANIM [ Highest and best use ] Bir yerin (yrenin)
optimal kullanimi.
ENDEMIK [ Endemic ] Belirli bir blgenin yerli tr.
ENDRIN [ Endrin ] Klorlu hidrokarbonlar sinifindan ok zehirli, genis spektrumlu bcek
ldrc.
ENDSTRIYEL ATIK SU [ Industrial sewage ] Endstriyel islemlerden olusan atik
su. Ham maddelerden, rnlerden ya da imalatta kullanilan maddelerden kaynaklanir.
ENERJI DNSM [ Energy conversion ] Bir enerji biiminin digerine dnsmesi.
ENERJI KORUNMASI [ Energy conservation ] Insaat yasalari, toprak kullanim
ynetmelikleri, ulasim politikasi ve alternatif enerji kaynaklariyla ilgili olarak enerji
kaynaklarinin denetimli kullanimi.
ENGELLEYICILER [ Inhibitors ] Bir sistemin isleyisini durduran ya da yavaslatan
kimyasal maddeler; bozulmayi nlemek iin petrol rnlerine eklenen maddeler.

ENTROPI [ Entropy ] Yararlanilamayan enerjinin lm; bir sistemdeki dzensizligin


dzeyinin lm.
ENZIM [ Enzyme ] Canli maddeye zg katalizr.
EPA [ Environmental Protection Agency ] evre koruma ajansi.
EPIDEMIOLOJI [ Epidemiology ] Bir nfus toplulugundaki hastaliklarin sikliklarininve
yayginliklarinin incelenmesiyle ilgili tip bilimi.
EQO [ Environmental quality objective ] evre kalite hedefi.
EQS [ Environmental quality standard ] evre kalite standardi.
ER [ Endogenous respiration ] I solunum.
ERISIM DISI ALAN [ Nonattainment area ] Herhangi bir hava kirletici madde
aisindan ulusal hava kalitesi standartlarini asan alan.
EROZYON [ Erosion ] Havanin ya da insanlarin mdahalesi sonucunda kaya
paraciklarinin ve topragin asil yerlerinden kopmalari, tasinmalari ve baska bir yerde
kalmalari sreci.
ESA [ Environmentally sensitive area ] evre ynnden duyarli alan.
ESER ELEMENTLER [ Trace elements ] Havada, suda ve yiyeceklerde ok dsk
yogunluklarda bulunan kursun, bakir, inko, arsenik, civa ve vanadyum vb. gibi
elementler.
ESMER KMR [ Brown coal ] Dsk kaliteli kmr; linyit.
ESNEK ZAMAN [ Flexible time ] Degisken alisma saatleri.
ESBASIN EGRILERI [ Isobars ] Hava haritalarinda esit barometrik basin noktalarini
birlestiren izgiler; bu izgiler, kirlilik dagilmasi iin nem tasiyan hava akimi detaylarini
olusturur.
ESIK DOZU [ Threshold dose ] Bir maddenin llebilir bir etki yaratmak iin
uygulanmasi gereken asgari dozu. llebilir asgari doz.
ESIK SINIRI DEGERI [ TLV = Threshold limit value ] Bir isinin maruz kalabilecegi
ve kendisi iin tehlikeli olmayan azami kirletici dozu.
ETEK [ Boom ] Sudaki yag serpintilerinin yayilmasini nlemek iin kullanilan aygit.
ETOBUR ; ETIL [ Carnivore ] Et yiyerek enerji saglayan canli.

EV II ALERJI YAPICILAR [ Indoors allergens ] Hayvan ve bitki artiklari, polen,


spor ve alg (su yosunu) ieren ev ii tozlari.
EVSEL ATIK SU [ Domestic sewage ] Evlerin ve islerlerinin olusturdugu ve
fabrikalarin endstriyel nitelik tasimayan pis sularinin da dahil oldugu atik su.
EVSEL ATIK SU ARITIMI [ Sewage treatment ] Sagliga ve evreye ynelik
tehlikenin azaltilmasi amaciyla atik suyun aritilmasi islemi; ilkin mekanik islemlerin
kullanildigi, daha sonra bunu biyolojik ve kimyasal islemlerin izledigi btnsel bir sre.
EVSEL ATIK SU ARITMA TESISI [ Sewage treatment plant ] Iinde atik suyun
isleme tabi tutuldugu ve nihai tasfiye asamasina hazirlandigi yan tesis.

FAUNA [ Fauna ] Jeolojik bir dnemle ya da yreyle ilgili, insanlar disindaki


hayvanlarin tmnn yasami.
FENOLLER [ Phenols ] Tarim ilalarinin, eczaciliktaki rnlerin, sepilemedeki etki
maddelerinin, reinelerin ve boyalarin retiminde kullanilan, insan ve su yasami
bakimindan zehirli etki tasiyan endstriyel atik suda bulunan aromatik bilesikler.
FERAL [ Feral ] Yabani kosullarda yasayan hayvanlar ya da bitkiler.
FITOPLANKTON [ Phytoplankton ] Bitkisel plankton.
FIZIKO-KIMYASAL ARITIM [ Physico-chemical tretment ] Atik su aritiminda
pihtilastirma, yumaklastirma ve ktrme gibi fiziksel ve kimyasal sreleri ieren aritim
basamaklarinin tm.
FLOR [ Fluorine ] Klora benzer, tepkime yapan gaz.
FLORA [ Flora ] Bir jeolojik dnem ya da yre ile ilgili bitki yasami.
FLORIDLER [ Fluorides ] Flor ieren bilesikler.
FOSFATLAR [ Phosphates ] Bitkiler iin gerekli besin niteligi tasiyan ve insan ve
hayvan gidasinin normal bileseni olan fosfor bilesikleri; ayni zamanda lagim suyu ve
tarimsal yzey akislarinda da olusur ve su olusumlarinda trofikasyona neden olur.
FOSIL YAKITLAR [ Fosil fuels ] Kmr, petrol, dogal gaz vb. gibi dogal organik
yakitlarin tm. Fosil yakitlar bitki ve hayvan maddesinin milyonlarca yil boyunca toprak
altinda ayrismasindan olusur.
FOSJEN [ Phosgene] Renksiz, tahris edici gaz.

FOTOKIMYASAL DUMAN [ Photochemical smog ] Endstriyel islemlerden ve


otomobil egzis gazlarindan kaynaklanan hidrokarbon ve azit oksitleri emisyonlarinin
kirlettigi havada kuvvetli gnes isiginin etkisiyle gereklesen fotokimyasal tepkimenin
olusturdugu duman ya da pus.
FOTOSENTEZ [ Photosynthesis ] Klorofil ieren bitkilerin atmosferdeki
karbondioksitten ve sudan, gnes isigini enerji kaynagi olarak kullanarak karbonhidrat
olusturmasi, serbest kalan oksijenin ise atmosfere birakilmasi sreci.
FOTOVOLTAIK YNTEM [ Photovoltaics ] Gns enerjisi rneginde oldugu gibi,
fotosel kullanarak isiktan elektrik retme yntemi.
FPOM [ Fine particulate organic matter ] Ince paracikli organik madde.
FPC [ Fish protein concentrate ] Konsantre balik proteini.
FREATIK [ Phreatic ] Yer alti suyuyla ilgili.
FREON [ Freon ] Yaygin biimde kullanilan klorofluorokarbon.
GAC [ Granular activated carbon ] Taneli aktif karbonu.
GAMMA RADYASYON [ Gamma radiation ] ok kisa dalga boyundaki
elektromanyetik radyasyon.
GARP [ Global Atmospheric Research Programme ] Global Atmosfer Arastirmasi
Programi.
GAZ KROMATOGRAF [ GC = Gas chromatograph ] Bir gaz veya sivi karisimin
iindeki maddelerin ( gazlarin veya uucu sivilarin ) oranlarini belirleyebilen analiz
cihazi.
GAZ DEZENFEKTAN [ Fumigant ] Gazlastirilmis bcek ldrc. Genellikle
yapilarda yada seralarda kullanilir.
GCM [ General circulation model ] Genel dolasim modeli.
GECEYARISI P DKME [ Midnight dumping ] Gizli, yasa disi p dkme.
GEMS [ Global Environmental Monitoring System ] Global evre Izleme Sistemi.
GEZEREV [ Mobile home ] Su ve elektrigi bulunan, i imde yasamaya mahsus karavan.
GIDA KATKI MADDELERI [ Food additives ] Gida maddelerine dayaniklilik,
ekicilik, kivami tat yada hazirlama kolayligi saglamak iin, hazirlanmalari yada
islenmeleri sirasinda zellikle katilan maddeler.

GIRDAP [ Eddy ] Havanin ve su akimlarinda trblansin neden oldugu her trl boyutta
anafor hareketi.
GIRDAP YAYILMASI [ Eddy diffusion ] alkantili ( turbulant ) bir akis rejiminde
bulunan yabanci maddelerin molekler difzyona kiyasla ok daha byk bulutlarda
yayilimi.
GIRDI [ Input ] Girdi, kirlilik baglaminda, bir ortamda bulunan ve evre iin zararli
kirleticiler ieren her tr gaz yada sivi atiklari ifade eder.
GIZLI YAGIS [ Occult precipitation ] Potansiyel bir kirlilik nedeni olusturan ve
agalarla bitkileri etkileyen, yagmur disindaki nem durumu.
GOR [ Gas/oil ratio ] Gaz/yag orani.
GLET [ Pond ] Genellikle glden kk ve havuzdan byk, dogal yada yapay olarak
yapilmis su olusumu.
GRAS [ Generally recognized as safe ] Genellikle emniyetli kabul edilen.
GRI ALAN [ Gery area ] Afet alani; ortalam alan-ekonomik aidan gelismesi bazi
yrelerden daha hizli, bazilarinda daha dsk seyreden ara alan.
GROYN [ Groyne ] Kum hareketlerini nlemek, kum kaybini asgariye indirmek ve belli
bir kumsal kesimini korumak iin kiyiya dik olarak insa edilen mendirek.
GRUP [ Cohort ] Ortak bir istatistik nitelige sahip bireylerden olusan bir grubu belirtmek
iin kullanilan demografik terim.
GRUP DAVASI [ Class action ] Vatandas davasi diye de adlandirilir. Ortak ikarlara
sahip bir grubun temsilcisi olarak birden fazla kisinin dav amalari yada haklarinda dava
ailmasi durumu. Genellikle evre ile ilgili davalarda kullanilir.
GRUP YASAMLILIK YNTEMI [ Cohort survival method ] Yas ve cinsiyete gre
ayrilmis nfus gruplarinin,lmllk, dogurganlik ve g olasiliklari gznne alinarak
gelecekteki bir tarih itibariyle yaslanmasini inceleyen nfus projeksiyonu yntemi.
GBRELER [ Fertilizers ] Ekinlerin bymesini saglamak iin topraga eklenen
maddeler. Dogal inorganik gbreler hayvan gbresi, kompost ve talas ierir; inorganik
gbreler ise ezilmis kiretasi,alitasi,kkrt ve kaya fosfati ierir. Bunun yani sira
sentetik olarak retilen byk miktarlarda azot, potasyum, fosfor ve slfr bilesikleri
kullanilir.
GNLK RT [ Daily cover ] Dklen kati atigi rtmek zere bir gnde serpilmesi
gereken toprak.

GRLT KIRLILIGI [ Noise pollution ] Insanlar zerinde olumsuz fizyolojik ve


psikolojik etkiler yaratan, arzu edilmeyen sesler. Grlt kirliliginin baslica kaynaklari
arsinda uaklarin alismasi, yol trafigi, insaat ve agir donanim bulunmaktadir.
GRLT VE SAYI INDEKSI [ Noise and number index ] Ingiltere'de Heathrow
hava limani yresinde yapilan bir arastirmaya dayanilarak gelistirilen, uak
grltsnden kaynaklanan rahatsizligin llmesine ynelik indeks.
GW [ Gross weight ] Brt agirlik.

HALI [ Estuary ] Gel- git olayindan etkilenen genis irmak agzi.


HAREKETLI KAYNAK [ Mobile source ] Otomobil, motosiklet, uak, gemi gibi
hareket halindeki hava kirliligi olusturucular.
HARITA AKISTIRMA TEKNIGI [ Map overlay rechnique ] Potansiyel deprem
tehlikesi ve toprak geirgenligi gibi etkenlerin saptanmasi da dahil, toprak kullanimi
planlamasinda kullanilan mekansal verilerin sentezi yntemi.
HASTALIK YAPICI [ Pathogen ] Hastalik olusturan herhangi bir etki maddesi;
genellikle bu terim, hastaliga yol aan canli bir organizmayi anlatmakla sinirli
tutulmaktadir.
HASTALIK HIZI [ Morbidity rate ] Belli bir dnemde, belli bir alandaki belli bir nfus
aisindan, belirli bir hastaligin beher 1.000 yada 100.000 kisi basina gereklesme orani.
HAVA KALITE STANDARTLARI [ Air quality standarts ] Bir blgede belirli bir
zaman srecinde asilmamasi gereken hava kirletici konsantrasyonlari.
HAVA KALITESI YNETMELIGI [ Hava kalitesi standartlari ve diger tedbirleri
ieren ynetmelik.
HAVA KALITESININ IZLENMESI [ Air quality act. ] Hava kaynagindan srekli
rnek alinmasi ve analiz edilmesi.
HAVA KIRLILIGI [ Air pollution ] Toz, gaz, sis, koku, duman yada buhar gibi
kirleticilerin insan, bitki ve hayvan yasamina yada maddi nesnelere zara verecek , yada
yasamdan, maddi nesnelerden rahata yaralanmasina engel olacak miktar, yogunluk ve
zamanda atmosferde bulunmasi.
HAVA KIRLILIGI DENETIMI [ Air pollution control ] Temiz hav kriterlerinin ve
standartlarinin saptanmasi ve uygulanmasi.
HAVA KIRLILIGI OLAYI [ Air pollution epidose ] Hava Kirliligi Salgini diyede
adlandirilan ve gnlerce devam eden akut hava kirliligi olayi.

HAVA KIRLILIGI SZGECI [ Air pollution filter ] Baca yada havalandirma


ikislarinda belirligi byklge kadar olan paraciklari szen aygit.
HAVA KUSAGI [ Airshed ] Belli bir yrenin atmosfer kusagi ( blgesi )
HAVA-YER ARA YZEYI [ Air-ground interface ] atmosferin alt tabakalarinin yerle
tepkime iliskisi iinde oldugu sinir.
HAVADAKI VE SUDAKI AZOT BILESIKLERI [ Nitrogen compounds in air and
water ] Bunlar havayla suyun kalitesini nemli lde etkiler ve kirliligin baslica
nedenlerini olustururlar.
HAVALANDIRMA [ Aeration ] zellikle atik su aritma srecinin bir blm olarak,
havali kosullarin yaratilmasi amaciyla suya hava verilmesi.
HAVALANDIRMA TANKI [ Aeration tank ] Havalandirma islemini yapildigi tank.
HAVAYLA TASINAN KALINTILAR [ Airborne residuals ] Havadaki duman ve toz.
HAYVANLARA YASAK BLGE [ Livestock exclusio n zone ] Byk ve kkbas
iftlik hayvanlarina yasaklanmis blge.
HEKSAKLORBENZEN [ Heptachlor ] Klorlu hidrokarbon grubundan bir bcek
ldrc.
HER BESINI YIYEN [ Omnivore ] Hem bitki hemde hayvan tketerek enerji saglayan
organizma.
HETEROTROF [ Heterotroph ] Enerjiyi karmasik organik maddelerin kimyasal
ayrismasindan saglayan organizmalar yada hayvanlar.
HGV [ Heavy goods vehicle ] Agir yk tasiti.
HIZ KESICI YKSELTICI ( KASIS ) [ Steeping policeman = speed bump ] Trafigi
yavaslatmaya zorlayan yo l yzeyindeki yapay degisme.
HIDROGRAFIK ARASTIRMA [ Hydrographic survey ] Denizcilik, mhendislik
projeleri yad a diger amalarla kullanilmak zere, bir su olusumunun fiziksel zellikleri
ile ilgili veri elde etmek iin yapilan arastirma.
HIDROJEN SLFR [ Hydrogen sulfide ] Organik materyalin anaorebik kosullarda
ayrismasi ile olusan, rk yumurta kokusunda, renksiz ve son derce zehirli gaz.
Hidrojen slfr ayrica petrol rafinerilerinde, slfr aritma tesislerinde, bazi metalurjik
srelerde ve slfr ieren bilesikler kullanan esitli kimya sanayilerinde de olusur.

HIDROKARBONLAR [ Hydrocarbons ] Genellikle fosil yakitlarda ve bu maddelerin


kismen yanmasindan olusan rnlerde, szgelimi petrolle isleyen tasitlarin egzos
gazlarinda bulunan ve yalnizca karbon ve hidrojenden olusan organik bilesikler.
HIDROLOJIK DNG [ Hydraulogic cycle ] Suyun yeryzyle atmosfer arasindaki
srekli dnsm.
HIDROLOJIK INCELEME [ Hydraulogic study ] Bir alanin su varliginin nicel,iksel
degerlendirilmesi, topragin korunmasi, taskin denetimi, barajlar ve su depolari tasarimi
yapilmasi ve bir imar alismasinin olasi etkinliklerinin belirlenmesi amaciyla cografi bir
alandaki sularin degisik ynlerinin sistematik degerlendirmesi nin yapilmasi.
HIDROSFER [ Hydrospher ] Yeryznn okyanuslar, gller ve irmaklar gibi sudan
olusan blm.
HIZMET ALANI [ Catchment area ] Belirli bir programin, etkinligin, hizmetin
kullanicilarinin ogunlugunun bulundugu cografik blge.
IRMAK HAVZASI [ River basin ]
drenaj havzalarindan bir dagotom bendi ile ayrilan irmagin drenaj havzasi.
ISI ADASI [ Heat island ] Birbirine yakin ok sayida isi kaynaginin kentsel alanlarda
isinin artmasina neden olarak bu alanlarla etraflari arasinda gece isis ynnden farklilik
yaratan ve dolayisiyla sicak havayi ve kirleticileri tutan bir sis kubbesi olusumuna yol
aan olumsuz durum.
ISKARTA [ Spoil ] Madencilik alismalarinin sonucunda ortaya ikan artik materyal; su
olusumlarinda taranarak ikarilmis materyaller iinde kullanilir.
ISIK ALAN SU TABAKASI [ Euphotic zone ] Okyanusta fotosentezi ve bitkisel
planktonlarin yasamasini saglayacak kadar isik alan aik deniz blgesi.
IZGARA MODELI [ Gridiron pattern ] Sokaklarin birbiriyle dik aisiyla kesistigi
sokak plani.
I SULAR [ Inland waterd ] Denizler ve okyanuslar disinda yeryzndeki tm su
kaynaklari.
ISELLESMIS ATIK [ Internalized waste ] Ayni tesis iinde yeniden islenip kullanilan
atik.
ITEN YANMALI MOTOR [ ICE = Internal combustion engine ] Iinde yakitin
belirli bir alana hapsedilerek, mekanik enerji elde etmek amaciyla yakildigi aygit.

IKINCIL HAVA KIRLIETICILERI [ Secondary air pollutants ] Atmosfer birakilan


birincil hava kirleticileriyle atmosferde dogal olarak bulunan kimyasal maddelerin
tepkimeyegirmeleri sonucu olusan hava kirleticileri. Bk. Birincil Hava Kirleticileri.
IKINCIL ISLEM [ Secondary treatment ] kelmeden sonra, aktif amur veya rtme
gibi biyokimyasal islemlerle endstriyel veya evsel atik suyunun aritilmasi.
ILAVE ( NLEMLER, DONANIM ) [ Add-on (measures, equipment ) ] Kirliligi
denetlemek ve sinirlamak iin kullanilan ek nlemlere yada donanim.
ILAVE SU [ Make-up water ] Sistemde sizinti, buharlasma,bosa akma, patlak gibi
nedenlerden kaynaklanan kaybin giderilmesi iin saglana su.
ILERI ARITMA [ Advanced treatment ] Biyolojik aritma sonrasi atik suyun kalitesini
arttirmak iin kullanilan fiziko-kimyasal srelerin tm.
IMARLI ALAN [ Improved land ] Su saglanarak, kanalizasyon sistemi, yollari ve diger
temel donanimi olusturarak daha yararli hale getirilmis toprak.
IMHOF TNKI [ Imhoff tank ] Kompakt yapida oldugu ve mekanik donanim
gerektirmedigi iin kk aritma tesislerinde kullanilan, iinde hem kelme hem de
anaerobik amur karistirma isleminin gereklestigi, iki asamali kagim suyu aritma tanki.
INSAN EKOLOJISI [ Human ecology ] Bireylerin ve insan topluluklarinin kendi
evreleriyle olan iliskisini inceleyen ekoloji dali.
INSAN GBRESI [ Night soil ] Insan diskisi.
INSAN YERLESIMI [ Human settlement ] Bir insan toplulugunun mesken tuttugu yer.
Geici nitelikteki, kamp yeri gibi yerler bu tanimin disindadir.
INSAN VE BIYOSFER PROGRAMI [ MAB= Man and the Biosphere Programme ]
Birlesmis Milletler evre Programi'nin yrttg bir alisma.
INSANDAN KAYNAKLANAN [ Anthropogenically-emitted ] Insan faaliyetleri
sonucu olusan
INSAATA ELVERISLI ALAN [ Buildable area ] Potansiyel insaatlara uygun toprak.
IOM [ Inert organic matter ] Sabit organik madde.
IS [ Smut ] Bacadan ikarak civardaki alana dsen kk kurum parasi; slfrk asit
ieren isler asitli is olarak da adlandirilir.
ISLETIM KAYIPLARI [ Operational losses ] Buharlasma ve sizintidan kaynaklanan su
kayiplari.

ISYERI HAVASI [ Occupational air ] Fabrikalardaki yada diger is yerlerindeki kapali


mekanlardaki hava.
IYON DEGISMESI [ Ion exchange ] Sivi atik aritiminda kullanilan, sert suyu yeniden
kullanmak iin uygulanan yumusatma islemi. Bu islemde sividaki istenmeyen iyonlar
sivinin iinden geirildigi reinedeki zararsiz iyonlarla yer degistirir.
IYONLASMA [ Ionization ] Ntr bir atomun yada atom grubunun elektron kaybi yada
kazanilmasi yoluyla elektrik ykl hale gelmesi sreci.
IYONOSFER [ Ionosphere ] Atmosferin yer yzeyinden 80 kilometre ve daha
yukaridaki tabakalari.
IYOT 131 [ Iodine 131 ] Bir gamma isini yayicisi ve genellikle inek style insanlara
geebilen bir kirlilik kaynagi.
IX REINE [ IX resin ] Iyon degistirici reine.
IZ BLGESI [ Footprint ] Uak grltsnden akustik aidan etkilenen alan.
IZIN VERILEBILIR AZAMI YOGUNLUK [Maximum permissible concentration ]
Normal lde teneffs edildiginde yada tketildiginde, kritik bir organ iin azami makul
dozu gemeyen, havada , suda, stte vb. bulunan radyoizotop yogunlugu.
IZLEME PROGRAMI [ Monitoring program ] Herhangi bir kirletici maddenin
varliginin, etkisinin yada dzeyinin nicelik yada nitelik ynnden saptanmasi yada
llmesi amaciyla lm donaniminin karmasik bir sistemle devreye sokulmasi.
IZOTOPLAR [ Isotopes ] Ayni elemanin degisik atom agirligindaki atomlari.
JEOLOJIK HARITA [ Geologic map ] Kaya olusumlari ile fay hatlari gibi diger
fiziksel zelliklerin dagilimlarini ve aralarindaki iliskileri gsteren harita.
JEOLOJIK TEHLIKELER [ Geologic hazards ] Faylar, yanardaglar, heyelanlar,
depremler ve toprak kelmeleri gibi, dogal kkenli yada insan faaliyetinin yol atigi
tehlikeli jeolojik kosullar.
JEOSFER [ Geosphere ] Yeryznn, atmosfer, hidrosfer ve biyosfer disindaki kati,
cansiz blm.
JEOTERMAL ENERJI [ Geothermal energy ] Belli elemanlarin radyoaktif
ayrismasindan olusan, yeryznn i isisi; bu isi, potansiyel olarak byk ve aslinda
ulasilmamis bir enerji kaynagidir.
KABA KIRLILIK [ Coarse pollution ] Agirlik yada yogun kirlilik; bir inin 1/8 'inden
daha byk boyutlu, istenmeyen herhangi bir madde.

KABOT DENETIMI [ Cabot control ] Yzeye bir fitil sokup dknt y tu


KAAK [ Blow out ] Basin kontrol kayboldugunda ortaya ikan yag yada gaz sizintisi.
KAHVERENGI DUMAN [ Brown smoke ] Fosil yakitlarin nispeteb dsk isida
yanmasindan olusan ve siyah dumandan daha az yogun duman.
KALINTI [ Residue ] Kati atigin islenmesi sonucunda ortaya ikan nihai rn; yakma
isleminden sonra firinda olusan kati maddelerden ibaret kalinti.
KALINTI KLOR [ Residual chlorine ] Klorlama islemi sonrasi suda kalan klor miktari.
KALMA SRESI [ Residence time ] Incelenen bir maddenin bir havuzda yada
rezervuarda kaldigi ortalama sre.
KALSIYUM HIDROKSIT [ Calcium hydroxide ] Snms kire diye de bilinen, aritma
srelerinde pH ayarlamasi ve pihtilastirma islemlerinde kullanilan kalsiyum bilesigi.
KANAL [ Channel ] Suyun belirli bir dogrultuda akmasini saglayan dogal yada yapay
olusum.
KANALIZASYON ANA BORULARI [ Sewer mains ] Atik suyu kanallardan toplayan
ve ana kanallara ileten, api genis lagim kanallari.
KANALIZASYON ANA HAT KANALI [ Trunk sewer ] Atik suyu lagim ana
borularindan toplayan ve aritma tesisine yada bir bosaltma menfezine ileten, genis apli
ana borusu.
KANALIZASYON KAPASITESI [ Sewer capacity ] Bir kanalizasyon borusunun
tutabilecegi azami atik su miktari; beher gn iin kisi basina belli syida galon olarak ifade
edilir.
KANALIZASYON SISTEMI [ Sewerage system ] Atik suyun toplanmasinda,
islenmesinde ve tasfiyesinde kullanilan donanim.
KANALLAMA [ Channelization ] Byk miktardaki suyun, su dzeyini tehlikeli
biimde ykseltmeksizin iletilmesini saglamak zere akinti kanallarinin degistirilmesi.
KANSER YAPICILAR [ Carcinogenes ] Kansere yol aan etki maddeleri.
KAPALI AKIFER [ Confined aquifer ] Kaya katmanlari arasinda sikisip kalmis yer alti
suyu.
KAPALI SISTEM [ Closed system ] Disindaki nesnelerle madde alisverisi olmayan
sistem.

KARADAN ESEN RZGAR [ Land Breeze ] Izellikle karanin denizlerden daha hizli
sogudugu bulutsuz gecelerde, karalardan denize dogru olan kara hareketi.
KARBOKSIHEMEGLOBIN [ COHb = Carboxyhaemoglobin ] Kanda oksijen tasiyan
hemoglobin pigmentinin karbon monoksit ile birlestiginde olusturdugu bilesik. Bu
madde, oksijen tasinimini engelleyip, lme yol aar.
KARBON DNGS [ (Carbon cycle ] Karbon atomalrinin fiziksel, jeolojik, kimyasal
ve diger sreler sonucunda atmosfet, okyanuslar, yeryz vb. arasindaki dolasimi.
KARBON SOGURMASI ( ABSORBSIYONU YADA ADSORPSIYONU ) [ CA=
Carbon absorption or adsorption ] Aktif karbon kullanilarak yapilan sogurma veya
adsorpsiyon.
KARBON DIOKSIT [ Carbon dioxide ] Yeterli oksiyen kosullarinda fosil yakitlarin
yanmasiyla olusan, atmosferde mevcut bir bilesik. Soludugumuz oksijeni yayan klorofili
bitkiler iin gerekli olup kendi basina zehirli degildir, ancak yogun haldeyken bogucu
olabilir.
KARBON MONOKSIT [ Carbon monoxide ] Fosil yakitlarin yeterince hava ile
yanmamasindan olusan, gzle grlmeyen, tatsiz, kokusuzz ve son derece zehirli bir gaz.
KARISIK IMARLI BLGE [ Mixed developing zone ] Farkli imar (gelisme) tiplerinin
gereklestigi alan.
KATALITIK DNSTRC [ Catalytic converter ] Bk. Katalitik susturucu (
catalytic mufflers )
KATALITIK SUSTURUCU [ Catalytic mufflers ] Katalitik dnstrc diye bilinir.
Iten yanmali motoru bulunan tasitlarin egzos borularina takilan hava kirliligini
denetleme aygiti.
KATI ATIK [ Solid waste ] Kati zellikleri tasiyan her trl atik madde.
KATI ATIK YNETIMI [ Solid waste management ] Kati atiklarin toplanmasini,
islenmesini ve tasfiyesini, ayrica yeniden islenerek kullanilmasini planli biimde
denetleme sistemi.
KATISIK GIDA [ Adulterated food ] Safligi giderilmis gida maddesi.
KATKI MADDELERI [ Additives ] Istenen zellikleri islah etmek veya istenmeyen
nitelikleri gidermek iin eklenen maddeler.
KATODIK KORUMA [ Cathodic protection ] Metal bazli yer alti veya sualti borularini
paslanmaya ( oksitlenmeye ) karsi koruyan elektrokimyasal yntem.

KATRAN [ Tar ] Kmr ve odunun damitilmasinda sonra geriye kelen siyah yapiskan
madde; petrol aritimi sonucunda olusan kalintiyi da ifade eder.
KELAT [ Chelat ] Deniz suyunda organik materyali ayirmaya yaraya n kimyasal ayirma
aygiti; Kelatlamaya ynelik etki maddeleri, kpk olusumunu nlemek amaciyla
deterjanlarda kullanilir.
KEMIRGEN LDRC ILALAR [ Rodenticides ] Kemirgenleri ldren kimyasal
maddeler.
KENDI KENDINE TEMIZLENME ( ZARITIM ) [ Self- purification ] Bir su
olusumunun organik atiklarla kirlendikten sonra yeniden arinma konusundaki dogal
ynelimi.
KENT MERKEZI [ City core ] Kentin en yogun ve genellikle merkezi is alaninin
bulundugu blgesi.
KENT PLANLAMASI [ Urban planning ] Kentsel bir alanin fiziksel altyapi, konut ve
ulasim, toprak kullanimi, kentsel byme de dahil, esitli gelerinin planlanmasi sreci.
KENTSEL YZEYSEL AKIS [ Urban runoff ] Yogun imar grms alanlarda olusan
ve zellikle asili katilar, zehirli maddeler, bakteriler, besin maddeleri, asbest, yag, gres
yagi ve tuz gibi kaynagi kent sokaklari, insaat malzemeleri ve pler olan esitli
kirleticilerin bulastigi yzeysel su akisi.
KIRMIZI GELGITLER [ Red tides ] Kirlilik ve trofikasyon sonucunda, deniz
planktonu tiplerinin zehirli olabilecek dzeyde yogunlasmasiyla kiyi sularinin renginin
bozulmasi sekliyle olusan dogal olay.
KIRMIZI KIL [ Laterite ] Nemli tropikal ve subtropikal blgelere zg, demir ve
alminyum oksitleri bakimindan zengin, olduka ince kirmizi renkli toprak.
KIRMIZI VERI KITABI [ Red data book ] Nadir ve tehlike altinda bulunan trlerle
ilgili olarak IUCN' nin tuttugu bilgi dosyasi.
KIYI BLGESI YNETIMI [ Coastal zone management ] Kiyi sularinin ve su
havzalarinin, kirlilikten korumak ve azami yayari saglamak amaciyla ynetimi.
KIYI BLGESI [ Littoral zone ] Kkl bitki rtsnn ortaya iktigi, gnes isiginin su
tabanina nfuz edebildigi yksek dzeyde fotosentez olayina olanak veren tatli sulardaki
sig kiyi blgesi.
KIYI SU BENDI [ Coastal watershed ] sel suyunu depolayip sonra kiyi sularina
birakarak, su denetim sistemi islevi gren arazi parasi.

KIYI SRKLENMESI [ Littoral drift ] Kirilan dalgalarin olusturdugu akintilarla


kumlarin denize ekilmesi. Bu durum kiyi koruma planlari aisindan nem tasir.
KIYISAL [ Littoral ] Sahilde yada sahil yakininda bulunan; sahille ilgili.
KIMYASAL ISLEM [ Chemical Treatment ] Zehirli, kokulu, yada asindirici nitelikteki
gazlarin ve emisyonlarin aritilmasinda kullanilan kimyasal yntem.
KIMYASAL KIRLILIK [ Chemical pollution ] Gaz, kati yada sivi haldeki kimyasal
maddelerin etkisiyle havada, suda ve toprakta olusan kirlilik.
KIMYASAL OKSIJEN IHTIYACI [ COD= Chemical oxygen demand ] Bir su
rnegindeki organik ve oksitlenebilir inorganik bilesikleri ykseltgemek iin gerekli
oksijen miktarini len, suyun kalitesi ile ilgili bir gsterge.
KIMYASAL MUTAGENLER [ Chemical mutagens ] Daha sonraki kusaklarda
dogustan gelen kusurlarin artisina yol aabilen, kimyasal kkenli potansiyel mutasyon
nadenleri.
KIRLETEN DER ILKESI [ PPP= Polluter pays principle ] Kirliligin stesinden
gelmenin bedelini kirleticinin karsilamasi gerektigini savunan ilke.
KIRLETICI [ Contaminant ] Havayi, suyu, topragi yada evreni herhangi bir gesini
kirleten madde.
KIRLETICI [ Pollutant ] Arzu edilmeyen etkilere yol aan kati, sivi yada gaz halindeki
madde. Birincil kirleticiler grlt ve lagim suyu gibi dogrudan olusmus kirleticileri
ierir; ikincil kirleticiler ise kirlenmis ortamla tepkimeye giren birincil kirleticiler
tarafindan retilir, r. Ozon.
KIRLETICI SIZINTI [ Leachate ] Suyun topraga gml kati atiklarin arasindan
sizarken mevcut asili ve znms kati maddeyi ve bakterileri emerek olusturdugu, bazen
yer alti sularina da karisabilen kirletici.
KIRLI SIS [ Skog ] nceleri duman (Smoke ] ile sisin ( fog ] birlikle tanimlanmasi iin
kullanilmistir. Daha sonra ise zellikle atmosferde fotokimyasal tepkimeye ugrayan
otomobil egzoslarinin ve diger emisyonlarin yol atigi kentsel alanlardaki fotokimyasal
bpupu anlatmak iin kullanilmistir.
KIRLILIK ( KIRLENME ) [ Pollution ] evrenin insan, bitki ve hayvan yasami
aisindan tehlikeli yada potansiyel olarak tehlikeli olacak sekilde kirlenmesi;
bozulmayan yada dagilmayan atik materyalin evreye birakilmasi.
KIRLILIGIN DNSTRLMESI [ Rendering pollition ] Sabunun ham maddesi
olan donyagini ve hayvan yeminde kullanilan, protein orani yksek, yagsiz bir rn elde
etmek iin hayvan atiklarinin pisirilmesi islemi.

KIRLILIGIN KAYDIRILM ASI [ Translocation ] Kati atik toplanmasinda oldugu gibi,


kirliligin bir alandan yada yreden bir digerine kaydirilmasi.
KLOR [ Chlorine ] Agartici, oksitleyici etki maddesi olarak su aritma yada mikrop
giderme amaciyla kullanilan halojen eleman; zehirli bir gaz.
KLOR IHTIYACI [ Chlorine demand ] Belirli bir hacim pis suda bulunan btn
patojenik bakterileri ldrmek iin gerekli klor miktari.
KLORDAN [ Chlordane ] Etkin maddesi klor olan uucu nitelikteki bcek ldrc.
KLORLAMA [ Chlorination ] Mikroplari giderme amaciyla ime suyu yada atik suya
klor eklenmesi.
KLORLANMIS HIDROKARBONLAR [ Chlorinated hydrocarbons ] Organa klorlar
diye de adlandirilirlar. Bu maddeler endrin heptaklor, aldrin, toksafen, dieldrin, DDT,
klordan ve metoksiklor gibi sentetik zehirler ierir. Bu sentetik zehirler toprakta, akarsu
ve deniz dibinde degismeden kalirlar.
KLOROFIL [ Chorophyll ] Oksiyen retmek iim isigi ve karbon dioksiti kullanan,
bitkilerde bulunan renk maddesi.
KLOROFLUOROKARBON ' lar [ CFCs= Chlrofluorocarbons ] Aerosol
pskrtclerde, sogutmada, plastik kpkte ve endstriyel zclerde kullanilan, ozon
tabakasinin tkenmesine yol aan ana faktr oldugu ve sera etkisine katkida bulundugu
dsnlen son derece kararli ( kalici ) bilesikler.
KOBALT 60 [ Cobalt 60 ] Hem insanlara hem de hayvanlara zararli nitelik tasimakla
birlikte tipta kullanilan radyoaktif kobalt.
KOKU GIDERME [ Deodorization ] Uygun olmayan kokularin ve gazlarin giderilmesi
yada nlenmesi.
KOKU MADDESI [ Odorant ] Gazlara koku eklemekle kullanilan ve bylece sizintilar
konusunda uyarici olan madde.
KOLIFORM BAKTERILER [ Coliform bacteria ] Insanlarin ve sicak anli hayvanlarin
kalin bagirsaklarinda yasayan ve sudaki konsantrasyonu patojenlerin de bulunabilecegini
gsteren indikatr bakteriler.
KOLLEKTR [ Collectors ] Gaz, sivi yada katilardan kirleticileri ayirip toplayan
kirlilik denetleme aygiti.
KOLLOIDLER [ Colloids ] Byklg 10-1000 angstrom arasinda degisen, bir baska
madde de asili, ok kk paraciklar.

KOMPOSTLAMA [ Composting ] Kati atik ve amur gibi organik maddeleri, anaerobik


rtme yoluyla bir tr gbreye dnstrmekten ibaret biyolojik bir sre.
KONTROL BENDI [ Check dam ] zellikle toprak erozyonunu denetlemek amaciyla
kullanilan, suyun ve molozun kanaldaki akisini geciktirmeye ynelik kk bent.
KONTUR SERIDI MADENCILIGI [ Contour strip mining ] Kontur hatlari boyunca
yapilan yzey madenciligi.
KORIDOR GELISIMI [ Corridor development ] Serit biimindeki gelisim.
KORUMA [ Conservation ] Dogal ve insanlarin olusturdugu evre kaynaklarinin (
madenler, su, ormanlar, balik yataklari, vahsi yasam vb. ) tkenme ve israfa karsi ve ayni
zamanda gzelliginin bozulmamasi amaciyla korunmasi, ynetimi ve akilci kullanimi.
KORUMA [ Preservation ] zellikle gemisten kalma yapilarin yararli durumunun,
bakimla mmkn oldugu kadar uzun sre korunmasi sreci.
KORUMA SERIDI [ Shelter belt ] Topragi rzgar erozyonundan korumak iin dikilen
agalar ve alilar.
KOZMIK ISINLAR [ Cosmic rays ] Uzaydan gelen alfa, beta ve gamma isinlari. Bu
isinlar yeryzn etkileyen karmasik bir radyasyon ( isima ) sistemi olusturur.
KMR KALITESI [ Coal rank ] Bir kmrn digerlerine gre kalite dzeyi.
KMR-SU KARISIMI [ Coal-water mixture ] Boru hatlarinda, tankerlerde vb.
gerekslesen, kirlilige yol amadan ayrilmasi zor olan karisim.
KPK GIDERICILER [ Antifoamants, defoamants ] Kprmeyi azaltmada kullanilan
veya kpk olusumunu denetlemek iin deterjanlara eklenen kimyasal maddeler.
KRISTALLESTIRME [ Crystallization ] Sivi atiklarin aritilmasinda atik maddeden
suyu ayirmak iin kullanilan yntem.
KRITIK ALANLAR [ Critical areas ] Bataklik ve su taskinlarina aik alanlar gibi siki
gelisim kontrol gerektiren, evresel ynden hassas yada tehlikeli alanlar. Bazen tarihsel
ve arkeolojik ynden zellik tasiyan yreleri anlatmak iin de kullanilir.
KRIYOSFER [ Cryosphere ] Yeryzndeki kar ve buz keltilerinin btn.
KULLANICI DOSTU [ User friendly ] Nasil kullanilacagi konusunda aiklayici bilgi
verilmeden nispeten kolayca kullanilabilen makineler ve bilgisayar yazilimini ifade eden
niteleme.

KULLANILABILIR BESIN [ Available nurient ] Byme iin zmlenebilecek


durumdaki besleyici eleman yada bilesik miktari.
KULLANMA SUYU [ Potable water ] Asiri mineral yada tuz yogunlugu tasimaya n,
insan, hayvan yada bakterilerle ilgili zararli madde birikimi iermeyen, insanlarin
tketmesine elverisli su.
KUM FILITRESI [ Sand filter ] Atik suda askida bulunan maddeyi szmeye yarayan
kum dolu yatak.
KURAKIL BITKI [ Xerophyte ] Kurak kosullarda yasayabilen bitki.
KURSUN [ Lead ] Biriken bir zehir olup kk bir miktarlari bile ciddi hastaliklara yada
lmlere yol aan, dogal evrede bulunan inorganik bir eleman. Bilinen en eski su
kirleticilerinden biridir ve kursun borulari su dagitim sebekesinde kullanilmalari sonucu
olusur. Havada bulunan kursunun byk blm benzine katki maddesi olarak konan
tetraetil kursun ( TEL ] bilesiginden kaynaklanmaktadir.
KURSUN ARSENAT [ Lead arsenate ] Bir bcek zehiri tr.
KURSUNSUZ BENZIN [ Unleaded gasoline ] Organik kursun bilesikleri katilmamis
benzin.
KURUM [ Soot ] Kismi yanmadan olusan ince karbon paraciklari yada yksek karbon
ierigine sahip paraciklar.
KURUTMA YATAGI [ Drying bed ] Birincil islemden sonra, suyun szlp
buharlastirilmasi iin lagim amurunun yayildigi zel alan.
KKRTN GIDERILMESI [ Desulfurization ] Fosil yakitlarin kkrt ieriginin
tasfiye edilmesi yada azaltilmasi islemi.
KL [ Ash ] Yanan maddelerin biraktigi kalinti.
KME IMAR [ Cluster development ] Insaat alaninin aza indirmek amaciyla kmeler
halinde yapilan binalar.
KMEKENT [ Conurbation ] Birlesmis kentsel topluluklar grubu yada agi.
LAER [ Lowest achievable emission rate ] Gereklestirilebilir en dsk emisyon orani.
LAGN [ Lagoon ] Lagim amurunun islenmesinde kullanilan oksitleme havuzu.
LAGIM UKURU [ Cesspool ] Konutlarin pis su depolama tanki.
LENITIK [ Lenitic ] Kendi kendine temizlenen, hizla akan sular.

LENTIK [ Lentic ] Gl, havuz, bataklik gibi kirlilige maruz durgun sular.
LHD [ Litre/household/day ] Litre / hane / Gn.
LIDAR (ISIK SAPTAMA VE UZAKLIK TAYINI ) [ Light detection and ranging ]
uzak mesafeye yayilmis baca zerrelerini bulmaya yarayan hava kirliligiyle ilgili teknik.
LIKEN [ Lichen ] Kayalarda ve agalarda olusan, slfr dioksit gibi kirletici maddelerin
varligini gsteren suyosunu ve mantar birlesimi.
LIMNOLOJI [ Limnology ] Tatli sularin fiziksel, kimyasal ve biyolojik durumlarini
inceleyen bilim dali.
LINDAN [ Lindane ] Klorlanmis hidrokarbonlar ailesinden dayanikli suda znmeye n
bir tarim ilaci.
LINYIT (ESMER KMR) [ Lignite = brown coal ] Dsk kalorili bir kmr cinsi.
LITOSFER [ Lithosphere ] Genellikle yer yzeyinden yaklasik seksin kilometre
derinlige kadar uzanan yer kabugu katmani.
LIZIMETRE [ Lysimeter ] Buharlasma sonucu su kaybi oranini len alet.
LIZIZ [ Lysis ] Hcrelerin tahribi (yikimi).
LNG [ Liquefied natural gas ] Sivilastirilmis dogal gaz.
LPG [ Liquified petroleum gas ] Sivilastirilmis petrol gaz.
LRT [ Light rail transport; Long range transport ] Hafif rayli ulasim; Uzun menzilli
tasimacilik.
LTC [ Laboratory test chamber ] Laboratuar deneme odasi.
LV [ Limit values ] Sinir degerleri
MAB [ Man and the Biosphere Programme ] Insan ve biyosfer programi.
MAC [ Maximum allowable concentration ] Izin verilebilir azami yogunluk.
MAD [ ] izin verilebilir azami doz.
MADENCILIK ATIKLARI [ Mining wastes ] Madencilik alismalarinin
sonucunda, bitki rtsn ve su kaynaklarini kirletici etkiye sahip materyal,
zellikle kaya ve maden artiklari.

MAHALLE [ Neighborhood ] Bir kentsel alandaki cografi veya ynetsel alt blm.
MAKROBESINLER [ Macronutrients ] Organizmalarin nispeten byk miktarlar
halinde yararlandigi karbon, hidrojen, oksijen, azot fosfor, slfr, potasyum ve kalsiyum
gibi mineral besinler.
MAKROKLIMATOLOJI [ Macroclimatology ] En byk (gezegensel) lekli rejimler
ve fenomenlerle ilgilenen, klimatolojinin alt dali.
MAKROTKETICILER [ Macroconsumers ] Paraciklar halindeki organik
maddelerle heterotrofik beslenme yoluyla enerjilerini saglayan organizmalar.
MAKUL GNLK GIRIS [ ADI = acceptable daily intake ] Bir kaynagin
stesinden gelebilecegi gnlk kirlilik miktari.
MALIYET ETKINLIGI ANALIZI [ Cost-effectiveness analysis ] Belirlenmis bir
amaca ulasmak iin mevcut olasiliklarin maliyetlerinin karsilastirilmasi. Burada her bir
olasiligin dolayli ve dolaysiz tm maliyetleri gz nne alinarak toplam maliyeti en
dsk olan seilir.
MALIYET FAYDA ANALIZI [ Cost-benefit analysis ] Alternatif programlari,
potansiyel faydalari ve olasi maliyetleri aisindan degerlendirmeye ynelik bir analiz
yntemi.
MAMUR EVRE [ Built environment ] Dogal evre zerinde insan eliyle
gereklestirilen degisikliklerin, yapilar, parklar vb. dahil olmak zere, btn.
MANYETIK AYIRMA [ Magnetic separation ] Kati atiktaki metalleri, yeniden
kullanilabilir hale getirmek iin miknatis uygulama yoluyla ortamdan uzaklastirma.
MAP [ Major air pollutants ] Baslica hava kirleticileri.
MARPOL [ Marine Pollution Convention ] Deniz kirliligi szlesmesi.
MARPOLMON [ Marine Pollution Monitoring Programme ] deniz kirliligini izleme
programi.
MATC [ Maximum allowable toxic concentration ] Izin verilebilir azami zehir
yogunlugu.
MCE [ Marginal cost-effectiveness ] Marjinal maliyet etkinligi.
MEDI [ Marine environment Data Information System ] Deniz evresi veri ve bilgi
sistemi.

MEGALOPOLIS [ Megalopolis ] Kmekent; birok kentsel alanin daha byk bir


btn halinde birlesmesi.
MEKANIK TOPLAMA [ Mechanical collection ] Hava, su ve toprak kirliliginin, daha
nceden isleme tabi tutulmadan mekanik toplama yntemiyle denetlenmesi ve nlenmesi.
MEPC [ Marine Environment Protection Committee ] Deniz evresini Koruma
Komitesi.
MERKAPTANLAR [ Mercaptans ] Petrol rafinerilerindeki bir srete olusan ve kostik
soda ile ovularak (yikanarak) ayrilan, keskin kt kokulu, slfr ieren organik bilesikler.
METALIK HURDA [ Scrap ] Islenen metallerin kullanilmamis ve atilan paralari.
METAN [ Methane ] Bataklik topraklarda, lagim sularinda ve ayrica kmr
madenlerinde organik maddenin anaerobik kosullarda ayrismasindan olusan, genellikle
batakli gazi olarak adlandirilan, dogal, renksiz gaz. Atmosferde yogunlugunun artmasi
"sera etki"ne katkida bulunur.
METROPOLITEN ALAN (ANAKENT ALANI) [ Metropolitan area ] Byk sehir ve
ekonomik, toplumsal ve siyasal- idari etkenler nedeniyle ona bagli civar yreler.
METRUK ARAZI [ Derelict land ] Terkedilmis, kullanilmayan arazi; bos kalan arazi
(nadas arazisi).
MEZOPOZ [ Mezopause ] Mezosferin st kismi.
MEZOSFER [ Mesosphere ] Meteoritlerin (gktaslarinin) yanip yok oldugu sanilan,
stratosferlerle termosfer arasindaki blge.
MIKROBESINLER [ Micronutrients ] Organizmalarin ok kk miktarlarda
yararlandigi mineral besinler.
MIKROIKLIM [ Microclimate ] Kzk bir alandaki yresel iklim kosullari.
MIKROORGANIZMALAR [ Microorganisms ] Biyolojik isleme tabi tutma
srelerinde aktif etki maddesi islevi gren ya da indirgeme faaliyetine katkida bulunan,
sivi atiklarda bulunan mikroskopik bitkiler ya da hayvanlar.
MIKROPLAR [ Microbes ] ok kk bitkiler ve hayvanlar; hastaliga yol aan bazilari
lagim suyunda bulunur.
MIKROPSUZLASTIRMA ( DEZENFEKSIYON) [ Disinfection ] Hastalik yapici
organizmalarin szgelimi klorlama yoluyla yok edilmesi.
MONOKLTR [ Monoculture ] tek bir rn yetistirilmesi.

MP [ Melting point ] Ergime noktasi.


MPN [ Most probable number ] Bk. En olasi sayi.
MUCUR [Slag ] Cruf, ergimis metalin yzeyindeki pislik.
MUTAGENLER [ Mutagens ] Genleri degistirme yetenegine sahip etki maddeleri.
MUTASYON [ Mutation ] Bir genin ya da kromozomun yapisindaki aktarilabilir
degisim.
MW [ Megawatt ] Megawatt; bir milyon watt byklgnde, isi veya elektrik reten
tesislerin kapasitelerini belirtmekte kullanilan enerji birimi.
NADIR [ Rare ] Sayilar daha da azalacak olursa varliklari tehlike altina girecek trleri
ifade etmek iin kullanilir.
NAP [ Noise abatement procedure ] Grlt azaltimi yntemi.
NDSI [Noise depreciation sensitivity index ] Grlt kaybi duyarliligi indeksi.
NEKTON ORGANIZMALAR [ Nekton organisms ] Deniz ekosisteminin aktif olarak
yzen mrekkepbaligi, balik ve balina gibi hayvanlari.
NET YENIDEN REME HIZI [ Net reproduction rate ] Mevcut dogurganlik ve lm
hizlari srecek olursa, ortalama bir kadin yasami sresince dogabilecek kiz ocuklarin
ortalama sayisi.
NIHAI RT [ Final cover ] Hijyenik kurallara uygun olarak dzenlenmis bir kati atik
dkme alaninda atigin stne serpilen en st toprak rt.
NIKEL [ Nickel ] Normal olarak insana zarar vermeyen, fakat sicak karbon monoksitle
tepkime iliskisi iine girince ldrc bir zehir olusturan eser element. ldrc zehir
etkisi otomobillerde yanma sirasinda gereklesir.
NITRAT GIDERME [ Denitrification ] Nitrattaki azotu indirgemek yoluyla ortamdan
uzaklastirmak.
NITRATLAMA [ Nitrification ] amonyum iyonunun nitrosomonas ve nitrobakter
trnden mikroorganizmalar tarafindan nitrit ve nitrat iyonlarina ykseltgenme islemi.
NOKTA KAYNAK [ Point source ] Su kirliliginin bir su yoluna ulasabilecegi bagimsiz
ve farkli tasiyici; egzos bacasi gibi, bagimsiz nitelik tasiyan sabit hava kirliligi.

NTR ATMOSFER [ Neutral atmosphere ] Sapma oraninin beher 1.000 feetlik


yksekli iin 5.4 F dereceden daha az oldugu troposferin en alt katmanindaki havanin
durumu.
NTP [ Normal conditions of temperature and pressure ] Normal isi ve basin kosullari.
NUPLEKS [ Nuplex ] Sakinlerinin sagligi ve yasamasi iin gerekli her seyi ieren,
nkleer enerji ile alistirilmasi dsnlen konut ve isyerlerinden olusan yapay mekanlar.
NFUS DAGILIMI [ Population distribution ] Topluma ynelik hizmet ve etkinliklerin
yer seimini ve toprak kullanim biimlerini etkileyen, nfusun mekansal daglimi.
NFUS DINAMIGI [ Population dynamics ] Dogum, lm ve g olaylari sonucunda
nfus iinde gereklesen sayisal ve yapisal degisim sreci.
NFUS INDEKSI [ Population index ] Dolayli aralarla gereklestirilen, bir
nfusun byklg ya da diger zellikleriyle ilgili tahmin.
NFUS ZELLIKLERI [ Population characteristics ] Yas daglimi, mekn dagilimi,
gelir modelleri, hane halki olusumu ve byklg konusunda bilgi gibi, planlama
aisindan gerekli bir toplulugun nfus yapisiyla ilgili olgular.
NFUS PROJEKSIYONU [ Popilation projection ] Gemis egimlerin srecegi
varsayimina dayanan, gelecekteki nfusla ilgili ngr.
NFUS SAYIMI [ Census ] Bir lkedeki insanlarin resmi olarak belirli araliklarla
sayimi.
NKLEER ENERJI [ Nuclear energy ] zellikle elektrik retimi iin nkleer fizyon ya
da fzyon ile olusturulan enerji. Nkleer enerji tesisleri, atik tasfiyesi ve kaza tehlikesi
aisindan kaygi kaynagidir.
NWT [ Non-waste technology ] Atiksiz teknoloji.
OCS [ Outer continental shelf ] Dis kita sahanligi.
OKSIJEN UKURU [ Oxygen sag ] Biyolojik solunum nedeniyle, ogunlukla geceleri,
sudaki znms oksijen yogunlugundaki dss; aik bosaltim nedeni ile bir akarsuda
ani znms oksijen dss.
OKSIJEN TKENMESI [ Oxygen depletion ] Kimyasal ya da biyolojik kullanimla
oksijenin giderilmesi ya da tketilmesi.
OKSITLEME HAVUZLARI [ Oxidation ponds ] atik su aritiminda birincil asamada
atigin stabilizasyonu iin kullanilan, atik suyun oksijenlendigi ve aritildigi nispeten sig
lagnler ya da havuzlar.

OKSITLEME ISLEMLERI [ Oxidation processes ] Atik suda organizmalarin biyolojik


bymesini hizlandiran, bylece organik ierigini azaltan aerobik lagim suyu isleme
sreleri.
OKSITLEYICI [ Oxidant ] Yeni bir madde olusturmak zere havada kimyasal olarak
tepkiyen, oksijen ieren madde; fotokimyasal dumanin (sisin) birincil kaynagi.
OKTANOL-SU AYRILIM KATSAYISI [ Octanol-water pattition coefficient ]
Kimyasal maddelerin organik ve inorganik fazlarda znme oranlarini ifade eden
katsayi.
OLGUN KENT [ Mature city ] Nfusu ve ekonomik faaliyeti azami dzeye ulasmis,
bymekten ok durumunu koruma ve planli klme ihtiyaci iinde olan kent.
OLIGOTROFIK GLLER [ Oligotrophic lakes ] Ayirt edici zellikleri dsk besin
dzeyi, derin sulardaki byk miktarlarda znms oksijen, duru soguk su ve sinirli
bitki yasami olan gller.
OM [ Oxidazable matter ] Oksitlenebilir madde.
ONKOJENIK [ Oncogenic ] Kanser yapici, karsinojenik.
OPTIMUM NFUS [ Optimum population ] Nfus iindeki kisi basina mmkn olan en
yksek gelire olanak veren ideal nfus yogunlugu.
ORGANOFOSFATLAR [ Organophosphates ] Bcet denetiminde kullanilan, fosfor
ieren, malathion ve paration gibi kisa mrl (etki sresi sinirli) tarim ilalari .
ORMAN YETISTIRME [ Afforestation ] Orman yetistirme ya da mevcutlarin
gelistirilmesi.
ORMANCILIK [ Forestry ] Kaynaklarinin en verimli kullanimini saglamak amaciyla
ormanlarin ve orman arazisinin ynetimi.
ORMANSIZLASTIRMA [ Deforestation ] Agalarin ve aliliklarin ekilebilinir toprak
kazanmak ya da kereste elde etmek amaciyla yok edilmesi.
ORTALAMA YASAM UMUDU [ Life expectancy ] Bir organizmanin umulan yasam
sresi.
ORTAM [ Ambient ] evreleyen atmosfer, belli bir yerin evresi.
ORTAM GRLTS [ Ambient noise ] Belli bir evrede fondaki grlt.
ORTAM HAVASI [ Ambient air ] evreleyen atmosferin isgal ettigi siniri belli olmayan
blge; soludugumuz hava.

OSINOGRAFI [ Oceanography ] Okyanuslarin ve denizlerin btn ynleriyle bilimsel


ynden incelenmesi ve arastirilmasi.
OTOBUR; OTIL [ Herbivore ] Bitki tketerek enerji saglayan heterotrof organizma.
OTOJENIK ARDISIKLIK [ Autogenic succession ] Bir asamasinin yerini bir baska
asama alirken ayni zamanda yasanilan ortami da baskalastiran ardisik dizi.
OTOMOTIV EMISYONLAR [ Automotive emissions ] Tasitlardan kaynaklanan kirlilik;
Yakit deposu veya karbratrlerden olusan buharlasma, krank karteri kaagi ve egzos
borusu emisyonlari.
OTOTROFLAR (KENDIBESLERLER) [ Autotrophs ] Seker, nisasta, protein, yag ve
vitamin gibi molekler yapi olusturmak iin gnes enerjisini tutarak ve kimyasal enerjiye
dnstrerek kendi besinini reten, kendi kendine beslenen canlilar; fotosentetik bitkiler.
OZON [ Ozone ] Oksijenden geen elektrik bosaltimi ve radyasyonla olusan, oksijenin
tepkimeci, zehirli biimi. Solunan atmosferde tahris edici olabilir, stratosfer de ise mor
tesi isinlari szdg iin gereklidir.
OZON TABAKASI [ Ozone layer ] Zararli mortesi radyasyonu szen, ozon ieren st
atmosfer katmani. CFC trnden kimyasal maddelerin atmosfere birakilmasi sonucunda
ozon tabakasinin zayifladigi, bunun ise cilt kanserinde artisa yol aacagi
hesaplanmaktadir.
OZONOSFER [ Ozonosphere ] Yeryznn 20-50 kilometre zerindeki ozon ieren
atmosfer katmani (stratosferin bir blm).
GTME [ Milling ] Kati atiklari kk paraciklara indirgeme islemi.
LTLER [ Criteria ] Karalarin yada yargilarin dayandigi standartlar yada kurallar.
LDRC DOZ 50 [ LD 50 = Lethal dose 50 ] Bir maddenin enenecegi canli
grubunun yzde 50'sini ldrecek tek dozluk miktari.
LM HIZI [ Death rate ] Yil ortasindaki beher 1000 bireylik nfus itibariyla belli bir
yilda gereklesen lmlerin sayisi.
N ISLEM [ Pretreatment ] Aritmanin daha etkili olmasi iim, belli maddelerin birincil
islem ncesinde atik sudan ayrilmasi sreci.
RG [ Bradiding ] Birbirine bagli ok sayida kanali bulunan nehir korkulugu modeli.
RNEKLEME [ Sampling ] Kirli hava, su, vb. 'en alinan rneklerin incelenmesi;
rneklerin toplanmasini ifade eder.

RSELENME [ Degradation ] Byk organik molekllerin daha kk molekllere


ayrismasina ve dengeli materyal olusumuna yol aan sre.
RT MALZEMESI [ Cover material ] Kati atiklarin dklp birakildigi ukurlarda,
ukurlarin zerini rtmekte kullanilan toprak.
TROFIKASYON [ Eutrophication ] Atiklarla gelen asiri besin maddelerinin
vejetasyonu uyarmasiyla gllerin znms oksijen yoklugu sonucunda lmesine kadar
gidebilen yaslanma sreci.
ZARITIM ( KENDI KENDINE TEMIZLEME ) [ Self purification ] Bir su
olusumunun organik atiklarla kirlendikten sonra yeniden arinma konusundaki dogal
ynelimi.
ZMLEME KAPASITESI [ assimilative capacity ] Tketilen besinleri vcut
maddelerine dnstrme yetenegi; belli maddeleri zmleme yetenegi.
PAKET ARITMA TESISI [ Package treatment plant ] Prefabrik, tasinabilir, lagim suyu
isleme tesisi.
PARATION [ Parathion ] Son derece zehirli organofosfat tarim ilaci.
PARACIK MADDE [ Particulate matter ] Gaz yada havada asili durabilen yada
grnmeyen, kati yada sivi, toz, kum, kl ve sis gibi paraciklar.
PAS TEMIZLEME [ Scaling ] Oksitleyiciler yada diger asindirici maddelere maruz
kalmis bir yzeyde asinmanin durdurulmasi amaciyla tabakalar halindeki pasin sklmesi
islemi.
PCBs [ Polychlorinated bipheyls ] Poliklorlu bifeniller.
PCC [ Pollution control costs ] Kirlilik denetim faaliyetleri.
PDR [ Precision depth recorder ] Hassas derinlik kayit aygiti.
PEP [ Program evaluation procedures ] Program degerlendirme islemleri.
PEROKSIASETIL NITRAT [ Peroxyacetyl nitrate ] ikincil nitelikte bir kirletici sayilan
ve gzde tahrise yol aan fotokimyasal duman bileseni.
PESTISITLER [ Pesticides ] Zararli bitki ve hayvanlari yok etmekte kullanilan, insan
rn kimyasal maddeler. Bcek ldrc, yaprak dkc ve kemirgen ldrc trden
bazi tarim ilalari insan faaliyetleri yada genel saglik aisindan tehdit olusturabilir.

PETROL DKNTS [ Oil Spill ] Tankerlerle ham petrol tasinimi sirasinda ya da


deniz dibi sondaj platformlarinda olusabilecek kazalarda denize dklen byk
miktarlarda ham petroln meydana getirdigi tabaka veya alan. ( Bk. Petrol kirliligi )
PETROL KIRLILIGI [ Oil pollution ] Petroln tasinmasi yada ikarilmasi sirasinda
byk lde dklme yada sizma sonucunda kiyi sularinin ve blgelerinin petrolle
kirlenmesi. Bu tr kirlenme kus lmlerine, deniz kabuklularinin kirlenmesine ve kiyi
blgelerinin bozulmasina yol aar.
PETROL SIZINTISI [ Oil slick ] Gemilerin limanlardaki faaliyetlerinin yol atigi, su
yzeyindeki nispeten kk miktarlardaki petrol.
PEYZAJ DZENLEMESI [ Landscaping ] Bitki rtsn, diger dogal yada insan
yapimi geleri dzenleyerek dogal peyzaji insanlarin kullanmasi amaciyla baskalastirma
sanati ve isi.
PIHTILASTIRMA [ Coagulation ] ( Topaklanma, yumusaklastirma ) Fiziko-kimyasal
bir n aritma sreci. Burada atik suyu demir (III) klorr, alminyum slfat zeltileri
eklenerek znms veya kolloidal maddelerin yzen ve kelebilen katilara dnsmesi
saglanir.
PIG [ Pig ] Radyoaktif materyalin gemilerle tasinmasinda ya da depolanmasinda
kullanilan ve genellikle kursundan yapilma metal kap.
PILE [ Pile ] Bir tr nkleer reaktr.
PIREKTIN [ Pyrethin ] Genellikle tarimda kullanilan aerosol bcek ldrc madde.
PIROLIZ [ Pyrolysis ] Oksijenin bulunmadigi kosullarda atigin sicaklik etkisiyle
yanmasi.
PLANKTON [ Plankton ] Deniz, irmak, glet ve gl sularinda yasayan ve akintilarla
tasinana ok kk boyutlarda hayvanlar ve bitkiler.
PLUTONYUM [ Plutonium ] Nkleer enerji retimi sirasinda olusan ve uzun bir
yarilanma mddetine sahip zehirli atiklarin ortaya ikmasina yol aan eleman.
POLIKLORLU BIFENILLER [ PCBs= Polychlorinated bipheyls ] Elektrik
transformatrlerinde, yalitkan akiskanlardan plastige kadar esitli rnlerin yapiminda
kullanilan son derece dayanikli zehirli endstriyel kimyasallar sinifi; zellikle su
olusumlarinda bulunur.
POLIVINIL KLORID [ PVC = Polyvinyl chloride ] Yaninca hidroklorik asit yayan ve
mobilya ve giysi gibi ev esyasinda bulunan ve yaygin olarak kullanilan plastik yada
reine.

POM [ Particulate organic matter ] Paracik halinde organik madde.


POMPALAMA ISTASYONU [ Pumping station ] Ime suyu temin yada kanalizasyon
sisteminde suyun yada lagim suyunun daha yksek bir kota transferi iin gerekli enerjiyi
saglayan istasyon.
POSA [ Tailings ] Tarim rnlerinin yada maden cevherinin islenmesi sirasinda ayrilan
atik yada ham madde kalintisi.
PPM [ Part(s) Per million ] Milyonda bir.
PPP [ Polluter pays principle ] Kirleten der ilkesi.
PSD [ Particle size distribution ] Paracik byklk dagilimi.
PUSLU EVRE [ Mesic environment ] Ince bir sis tabakasinin hi kaybolmadigi nemli
evre.
PSKRTC [ Propelllant ] Basin altindaki siviyi pskrtmek iin kullanilan araci
kimyasal. Genellikle kloroflorokarbonlardan olisan bu gazlar aerosl pskrtme
kutularinda pskrtc olacakta yaygin biimde kullanilir.
PVS [ Polyvinyl choloride ] Polivinil klorr.
RA [ Risk assesment ] Risk degerlendirmesi.
RAD [ Roentgen absorbed dose ] Sogurulmus radyasyon dozu birimi.
RADON [ Radon ] Topragin ya da kayalarin havaya saldigi dogal radyoaktif gaz; bu gaz
yetersiz havalandirilmis binalarda birikebilir ve sagligi tehlikeye sokar.
RADYASYON [ Radiation ] Elektromanyetik dalgalar ya da paraciklar biimindeki
enerji emisyonu (yayimi) ya da aktarimi.
RADYASYON TEHLIKESI [ Radiation hazard ] Radyoaktif maddelerin yaydiklari
paraciklarin ve isinlarin yol atigi tehlike; byk dozlar hizli lme neden olur, buna
karsilik dsk dzeyde radyasyona maruz kalinmasi, kanser riskinde artisa yol aar.
RADYOAKTIF ATIK [ Radioactive waste ] Nkleer reaktr islemlerinden ya da tipta
arastirma, askeri ve sinai etkinlikler gibi kaynaklardan retilen atik.
RADYOAKTIF SERPINTI [ Radioactive fallout ] Radyoaktif paraciklarin yer yzeyine
inmesi; ya da radyoaktif paraciklarin kendisi.
RADYOJENIK [ Radiogenic ] Radyoaktif ayrismadan olusan madde.

RADYONKLID [ Radionuclide ] Radyoaktif ekirdek.


RAHATSIZ EDICI KOKU [ Odor nuisance ] Genellikle aminlerin, merkaptanlarin ya
da slfr bilesiklerinin varligindan kaynaklanan, dogal nedenlerin ya da endstriyel
islemlerin yol atigi, arzu edilmeyen kokular.
RBA [ Risk-benefit analysis ] Risk-yarar analizi.
RDF [ Refuse derived fuels ] pten ikarilan yakitlar.
REM [ Rem ] insan dokusuna bir rad veren iyonlastirici radyasyon dozu birimi.
REZERVUAR [ Reservoir ] Yapay olarak doldurulmus su olusumu; ayni zamanda her
hangi bir seyin fazladan bulunan miktari.
RISK FONKSIYONU (DENKLEMI) [ Risk function ] Bir hedefe ynelik zarar
riskiyle, o hedefin maruz kaldigi hava kirleticilerinin yogunlugu arasindaki iliski.
RNTGEN [ Roentgen ] Radyasyona maruz kalma birimi.
RZGAR DIZILERI [ Windrows ] Rzgarin dogal etkisiyle havalanma saglamak iin,
alanlar zerine siralar halinde yayilmis kati atik kmeleri.
RZGAR ENERJISI [ Wind power ] Yel degirmenlerinde ve rzgar jeneratrlerinde
oldugu gibi, rzgar gc kullanilarak enerji retimi.
RZGAR PROFILI [ Wind profile ] Rzgar hizindaki degisimlerin, yksekligin ve
mesafenin bir fonksiyonu olarak, grafik halinde gsterilmesi.
RZGAR TNELI [ Wind tunnel ] Havanin dzgn bir hizla geebilecegi kanal; hava
akimi modellerinin arastirilmasinda kullanilir.
RZGARLER [ Anemometre ] Rzgar hizini lmeye yarayan aygit.
SABIT GAZ [ Intert gas ] zellikle petrol tankerlerinde bos yerleri doldurmak iin
kullanilan, olagan kosullarda baska maddelerle tepkime iliskisi iine girmeyen buhar
SABIT KAYNAK [ Stationary source ] Sabit konumdaki hava kirliligi kaynagi. rnek:
Enerji santralleri ya da atik yakma tesisleri.
SABIT YKSEKLIK NOKTASI [ Bench mark ] zellikle harita yapiminda kullanilan,
bir ykseklik ya da uzaklik iin referans noktasi islevi gren, sabit ykseklikteki bir yer
zerindeki isaret.
SAILMA [ Scattering ] Bir paracikla veya paracik sistemiyle arpismanin yol atigi,
gelen paracigin veya gelen radyasyonun dogrultusunda veya enerjisinde degisme sreci.

SAGLIK [ Health ] Dnya Saglik rgt'nn tanimiyla, "sadece hastalik ya da sakatligin


yoklugu degil; fiziksel, zihinsel ve toplumsal ynden tam bir iyilik hali"dir.
SAGLIGA DOKUNAN [ Deleterious ] Zararli.
SAGLIK MHENDISLIGI [ Sanitary engineering ] Su saglanmasi, kanalizasyon ve
kati atik sistemleri, saglik koruma ve gidalarin islenmesi, kemirgen ve bcek denetimi ve
radyasyon denetimi gibi konulari ieren bir mhendislik dali.
SALMONELLA [ Salmonella ] Gida zehirlenmesine yol aan ve tifo tasiyabilen,
hastalik yapici bakteriler.
SAM [ Sound absorption material ] Sesi sogurucu madde.
SANAYI ALANI [ Industrial are ] Sanayileri barindirmak amaciyla ve sanayi parki
kullanimina ynelik olarak planlanmis, bir kentin iindeki ya da yresindeki alan.
SAPMA [ Variance ] Belli bir yasanin, kuralin ya da dzenlemenin uygulanmasindaki
istisna.
SAPMA ORANI [ Lapse rate ] Yksekligin artmasiyla isida meydana gelen dsme
orani.
SAPROFITLER [ Saprophystes ] Organik maddeleri ayristirarak yasayan bitkiler.
SAPROPEL [ Sapropel ] Oksijensiz kosullarda derin suda olusan kelti katmani.
SAPTAMA SINIRI [ Detection limit ] Bir maddenin saptanabilir hale geldigi sinir.
SAPTIRMA BENDI [ Diversion dam ] Suyun btnnn ya da bir blmnn akisini
saptirmak iin bir akarsu zerine insa edilen set.
SARI KEK [ Yellowcake ] Uranyum oksit.
SARNI [ Cistem ] Yeraltinda ya da kapali (rtl) durumda bulunan, insan yapisi su
depolama tesisi.
SAVAK [ Weir ] aritma tesislerinin ikisinda suya sabit bir debi saglamak zere konulan
dikey engel.
SCOPE [ Scientific Committee on Problems of the Environment ] evre sorunlari
bilimsel komitesi.
SD [ Standard deviation ] Standart sapma.

SEL SUYU KANALI [ Storm sewer ] Kar ve yagmur sonucu olusan yzeysel sel suyu
akisini toplamak zere insa edilmis kanal.
SENTETIK YAKITLAR [ Synthetic fuels ] Dogal olarak tabiatta bulunmayan, zellikle
kmr, petrol sisti ve katran kumu gibi fosil yakitlardan birtakim islemler sonucu retilen
yakitlar.
SENTEZ GAZI [ SYNGAS = Synthesis gas ] Kor halindeki kok ya da benzer artiklar
zerinden buhar geirmek suretiyle elde edilen karbonmonoksit-hidrojen karisimi gaz.
Uygun katalizrlerle esitli kimyasal maddelerin retiminde kullanilir.
SEPTIK ALAN [ Septic field ] Septik tank (fosoptik) sisteminde, sivi atigin bir tasfiye
sistemine bosaltildigi ikincil evre.
SEPTIK TANK (FOSOPTIK) [ Septic tank ] Kanalizasyon sistemlerine bagli olmayan
konutlardan gelen lagim suyunu isleme tabi tutan, yeraltindaki geirimsiz tank.
SERA ETKISI [ Greenhouse effect ] basta karbon dioksit olmak zere bazi atmosferik
gazlar sera caminin etkisini andirir bir etkiye sahiptir; isigi geirir ama isiyi ierde tutar
ve isi artisina yol aar. Atmosfer ile yer arasindaki isi dengesi, sanayilesmedeki ve fosil
yakitlarin yanmasindaki artistan kaynaklanan atmosferik karbon dioksit artislarindan
etkilenir; bu ise atmosferdeki ortalama isiyi ykseltir. Bu gelismenin, buzullarin erimesi
ve okyanusun ykselmesi gibi genis kapsamli sonular doguran iklim degismelerine yol
amasindan korkulmaktadir.
SERPINTI [ Fallout ] Nkleer patlamadan sonra atmosferde kalan ve yagmur ya da
diger meteorolojik olaylarla yeryzne inen radyoaktif toz.
SERTLIK [ Hardness ] Bir suyun ierdigi kalsiyum ve magnezyum iyonlarinin toplam
miktari.
SES BASIN DZEYI [ Sound pressure level ] Desibel (dB) olarak llen ses
yogunlugu.
SFD [ Single family dwelling ] Tek aileli konut.
SICAK SU KIRLILIGI [ Thermal pollution ] esitli nedenlerle isinmis suyun su
kaynaklarina akitilmasiyla, ortamin isinin, iindeki canlilar iin zararli sonular yaratacak
dzeye gelmesi,. Sicak su kirliliginin olumsuz etkilerinden birisi, mavi-yesil
suyosunlarinin ogalmasina yardim ederek su ortamindaki trofikasyonu
hizlandirmasidir.
SIHHI ATIK SU SISTEMI [ Sanitary sewer ] Atik suyu konutlardan veya isyerlerinden
alip tasiyan atik su sistemi; kanalizasyon.

SIHHI ATIK GMME UKURU [ Sanitary landfill ] kati atiklarin her gn,
sikistirilmis ve toprakla rtlms katmanlar halinde gmldg ukurlar. Doldurulan
alanlar yesillendirilip park haline getirilebilir.
SIKISTIRMA [ Compaction ] Atik maddenin fiziksel olarak kltlmesi.
SINIR TESI KIRLILIK [ Transboundary pollution, transfrontier polltion ] Bir
lkedeki emisyonlarin genellikle hava ya da su ile tasinarak bir diger lkeyi etkilemesi.
SIYIRMA [ Skimming ] Suyun yzeyinden petroln ya da pislik katmaninin mekanik
yntemle alinmasi.
SIZDIRMA [ Leaching ] Yagmur suyunun etkisiyle kirletici sizintinin bir toprak ya da
atik materyal katmanindan ayrilmasi sreci.
SIZDIRMA ALANI [ Leaching field ] Atik sivinin foseptikten civardaki topraga
gemesine ve sizarak filtre edilmesine olanak saglayan, kapali hendekler iindeki aik
boru sistemi.
SIZINTI [ Seepage ] yzey suyunun topraktan geerek asagilara ynelmesi hareketi.
SIKLON KOLLEKTR [ Cyclone separator ] Merkezka kuvvetiyle ve mekanik
olarak alisan, byk paraciklari ortamdan uzaklastirarak hava kirliligini denetlemeye
yarayan aygit.
SILT [ Silt ] Inorganik karakterli kelti.
SINERJISTIK ETKI [ Synergistic effect ] Kimyasal maddelerin ve srelerin
ngrlemeyen kombinasyonlar olusturarak beraber tepkimeye girme ve bunun
sonucunda da tek baslarina sahip olduklarindan belirgin bir biimde daha gl ya da
btnyle farkli bir etki gsterme egilimleri.
SIS [ Fog ] Atmosferde asili durumdaki grlebilir nem,Grsn 1000 metrenin altina
dstg atmosfer olayi.
SISLENDIRME [ Fogging ] Sivi durumdaki bir kimyasal maddeyi hizla isitarak dumana
benzeyen ok kk zerreler olusturmasini saglama yoluyla yapilan zararlilara karsi
ilalama. Sivrisinek ve karasineklerle mcadelede kullanilir.
SIYAH DUMAN [ Black smoke ] kmrn yanmasindan ya da herhangi bir baska fosil
yakitin yanmasindan olusan duman.
SIYAH GELGIT [ Black tide ] Petrol dkntleriyle kirlenmis deniz.
SIYAH KAR [ Black snow ] atmosferin paraciklarla yogun biimde yklenmis bir
blmnden inen kar.

SIYAH YAG [ Black oil ] Siyah hidrokarbon; renksiz yaglarin tersine, daha koyu renkli
yaglar.
SIYAH YAGMUR [ Black rain ] Petrol dknts, petrol kuyusu veya orman yangini
gibi nedenlerle atmosfere dagilan kurumun yagisla yeryzne inmesi.
SIYANR [ Cyanides ] Hidrosiyanik asitin son derece zararli tuzlari. Siyanr ieren
endstriyel atik su, su kirliligine nemli katkida bulunur.
SNG [ Subtitute natural gas ] yardimci dogal gaz.
SOGURUCULAR [ Absorbers ] Kirli bir gaz emisyonunda gaz karsimi iindeki
bilesenleri sivi ortama aktarmakta kullanilan hava kirliligi denetleme cihazlari.
SOGUTMA HAVUZU [ Cooling pond ] Nkleer reaktrden yayilan yakit elemanlarinin
depolandigi ve kisa mrl fizyon rnlerinin paralanmasina olanak veren byk su
tanki.
SOGUTMA KULESI [ Cooling tower ] Termik santrallerde veya endstride kullanilan
sogutma suyunun islem sonrasi isisini almak iin kullanilan yapi. Burada sogutma
isleminden sonra isinan sogutma suyu kulenin tepesindeki difzrlerden asagiya
pskrtlerek isinin kulesin altindan flenen havaya gemesi saglanir.
SONIK PATLAMA [ Sonic boom ] Spersonik patlama diye de adlandirilir. Ses hizini
asan bir hizda giden uagin olusturdugu patlamali grlt. Bu olay grlt kirliligine yol
aar.
STABILIZASYON [ Stabilization ] Atiklardaki aktif organik maddenin ntr materyale
dnsmesi.
STANDARTLAR [ Standards ] Kirleticilere maruz kalma konumunda asilmamasi
gereken dzeyleri gsteren kurallar.
STP [ Standard conditions of temperature and pressure ] Standart isi ve basin kosullari.
STRATOPOZ [ Stratopause ] Stratosferin st siniri.
STRATOSFER [ Stratosphere ] Troposfer zerinde uzanan ve ok dsk nemlilik
kosullarina sahip st atmosfer katmani. Atmosferin 15-50 km. ykseklik arasindaki
tabakasi.
SU ARITMA [ Water treatment ] keltme, pihtilastirma, filtrasyon, dezenfeksiyon,
yumusatma ve havalandirma gibi, sudaki zararli maddeleri giderici ve suyu kullanilir
veya iilir hale getirici islemler.
SU AYIRIM HATTI [ Watershed ] Denaj havzalarini ayiran ykseltilmis sinir hatti.

SU BASI [ Headwater ] Bir akarsuyun ya da irmagin genellikle ykseklerde bulunan


kaynagi ve yukari kesimleri.
SU ESOSISTEMI [ Aquatic ecosystem ] Kara (tatli su) ve deniz (okyanus) ile ilgili su
ekosistemleri.
SU HAKLARI [Water rights ] Balikilik ve gemicilik haklari, suyun kaynak disi
kullanimi haklari vb. dahil, su kullanimiyla ilglii olarak dzenlenmis haklar.
SU KALITESI STANDARTLARI [ Water quality standars ] Konutlarin kullanmasi,
sulama, balik retimi, endstriyel kullanim ya da enerji retimi gibi belirli amalarla
kullanilacak su ile ilgili olarak uyulmasi gereken kurallar ve sinirlar.
SU KAYBI [ Evapotranspiration ] Terleme yoluyla bitkilerden ve esitli sekillerde yerin
yzeyinden buharlasan toplam su miktari.
SU KAYNAKLARI YNETIMI [ Water resources management ] Su kaynaklarinin
saglanmasi, kullanilmasi, korunmasi ve dagitim gibi etkinlikleri ieren ynetim.
SU KIRLILIGI [ Water pollution ] Suyun yararli kullanimini etkileyecek miktarlarda
kimyasal, fiziksel ya da biyolojik maddelerin katilmasiyla kalitesinin bozulmasi. Su
kirlenmesinin en yaygin kaynaklari; yetersiz evsel atik su aritma tesisleri, endstriyel
atiklarin bosaltilmasi, yzeysel akis, madencilik faaliyetleri ve sulamadir.
SU KORUMA [ Water conservation ] Konutlarin, sanayinin ve tarimin tkettigi su
miktarinin azaltilmasina ynelik programlar ve yntemler. Uygulama rnekleri genellikle
yzeysel akisin yeniden kullanilmasi, rezervuarlardaki buharlasmanin azaltilmasi ve
yeniden islenmis suyun endstriyel amalarla kullanilmasi gibi alanlarda grlr. ifte
boru tesisati sisteminin, gelecek yillarda suyun yeniden islenme yzdesinin artmasi
sonucunu dogurmasi beklenmektedir.
SUDA RN YETISTIRILMESI [ Aquaculture ] Tatli veya tuzlu suda yasayan
organizmalarin retimlerinin yapay olarak hizlandirilmasi yntemi.
SU SAGLAMA SISTEMI [ Water supply system ] Ime suyunun kaynaktan tketiciye
kadar toplanmasi, islenmesi, depolanmasi ve dagitimi.
SU SERTLIGI [ Water hardness ] Suda kalsiyum karbonat ve diger kimyasal
maddelerin bulunmasindan kaynaklanan su sertligi kprmeyi nler ve su zerinde
birikinti olusmasina yol aar. Su, kire ve soda kl ile isleme tabi tutularak ve filtre
edilerek ya da gzenekli bir katyondan geirilerek yumusatilabilir.
SU STERILAZSOYU [ Water sterilization ] Aritmadan sonra ime suyuna uygulanan
islem.

SU TOPLAMA [ Impound ] Hidroelektrik enerji retimi, ime suyu saglanmasi ya da


sulama gibi amalarla su toplanmasi ve depolanmasi.
SU TOPLAMA HAVZASI (DRENAJ HAVZASI) [ Drainage basin ] yagis sularinin
belirli bir ikisa dogru srekli olarak aksanini saglayan arazi parasi.
SU TUTMA HAVZASI [ Catchment ] Yagis sularini alip toplayan drenaj havzasi.
SU YUMUSATICILARI [ Water softeners ] Suyu iyon degisimi islemiyle yumusatan
mineral bilesikler.
SULAK ALANLAR [ Wetlands ] Doymus toprak kosullari gerektiren bitki rtsn ya
da su yasamini besleyecek yeterli yer st ya da yer alti sularina sahip, turbalik ve
bataklik gibi alanlar; birok balik ve su kusu tr iin yetisme ortami saglayan nemli
vahsi yasam ortamlari.
SULU OKSITLEME [ Wet oxidation ] Sicak gazlarin olusumuna yol aan alevsiz
yanma yntemiyle, son derece yogunlastirilmis amurun paralanmasi.
SULU YIKAYICI [ Wet scrubber ] Kabarciklanan atik gazi sividan geirerek ya da
siviyi gaz akintisina pskrterek, paraciklarin ya da gazlarin giderilmesi iin kullanilan
hava kirliligi denetleme aygiti.
SUSUZLASTIRILMIS AMUR [ Dewatered sludge ] Yanmaya ya da gbre olarak
kullanilmaya elverisli bir kivama getirmek amaciyla sivi ierigini azaltici isleme tabi
tutulmus lagim amuru.
SUYLA TASINAN HASTALIKLAR [ Waterborne diseases ] Genellikle kirlilik
bulasmis suyla tasinan kolera, tifo, iek, dizanteri, mide ve bagirsak iltihabi, hepatit gibi
salgin hastaliklar.
SUYUN SIZMASI [ Percolation ] Suyun kayalardan ya da topraktan asagilara dogru
sizarak (szlerek) inmesi.
SUYUN TEKRAR KULLANIMI [ Water reuse ] Atik suyun aritimindan sonra alici
ortama desarj edilmeyip zellikle sulama amaciyla kullanilmasi.
SUYUN TEMIZLENMESI [ Water purification ] Ime suyu retmek iin gerekli
yntemlerin bir parasi olarak filtrasyon, kimyasal islemler, damitma ya da dondurma
islemleri yoluyla suyun isleme tabi tutulmasi.
SLFR (KKRT) [ Sulfur ] ok esitli ticari ve tibbi kullanim alanlarina sahip,
metalik olmayan eleman.
SLFR (KKRT) DNGS [ Sulfur cycle ] Kkrt ieren bilesiklerin biyosfer,
hidrosfer, atmosfer ve litosferdeki evrimi.

SLFR (KKRT) DIOKSIT [ Sulfur dioxide ] Slfrn havada yanmasiyla olusan


renksiz, tahris edici keskin kokulu gaz; ogu yakitta bulunan slfrn yanmasindan
olusan belli basli hava kirleticilerinden biri.
SLFR (KKRT) TRIOKSIT [ Sulfur trioxide ] Kkrt dioksitin atmosferde
katalitik ya da fotokimyasal srelerle ykseltgendigi oksijen ve bir kkrt atomundan
olusan bilesik. Havadaki nem ile slfrik aside dnsr ve asit yagmuruna neden olur.
SLFRIK ASIT [ Sulfuric acid ] Saf haldeyken renksiz durumdaki koyu yagli sivi. En
yaygin kullanilan, son derece zehirli ve asindirici bir endstriyel kimyasal maddedir.
SPRNT [ Litter ] Sokaklara, karayollarina ve bos arsalara gelisigzel atilip sailmis
kati atik.
SRAT TRENI [ Bullet train ] Son derece sratli tren.
SRDRLEBILIR GELISME [ Sustainable development ] Simdiki kusaklarin
ihtiyalarinin gelecek kusaklarin ihtiyalarini tehlikeye atmadan karsilanmasina olanak
veren ekonomik byme politikalari.
SZME [ Filtration ] Sivi atik aritiminda kullanilan, bakterileri ve diger organizmalari
azaltirken kelmemis atik maddeyi ve koloidleri ayiran ve atigi taneli maddelerden
olusan bir katmandan geirerek szme saglayan islem. Lagim suyu aritim filtreleri
genellikle kumlu filtrelerdir, basinli szme ise amurun suyunun ayrilmasinda kullanilir.
SZLME [ Infiltration ] Yzeyden akan suyu topragin sogurmasi; topragin suyu
akarsulara ve yzey akintilarina asamali olarak birakan bir depo gibi islev grmesine
olanak saglayan szlme (sizma) sreci.
SYNDET [ Synthetic detergent ] Sentetik deterjan.
SERIT GELISME [ Strip development = Ribbon development ] Bir ana caddenin
uzunlugu boyunca olusan, yogun , byk kismi ticari amali yapilanma.

TABAN ALANI KATSAYISI [ Floor area ratio ] Bir bina arsasinin toplam byklg
ile o arsa zerine insa edilecek binanin izin verilen azami taban alani arasindaki oran.
TAHRIS EDICI [ Irritant ] Gzlerde rahatsizliga yada ciltte kasintiya yol aan, havayla
tasinan kirletici.
TAKSONOMI [ Taxonomy ] Organizmalari siniflandirma bilimi.
TARIMSAL KIRLILIK [ Agricultural pollution ] Tarimsal faaliyet sonucu olusan sivi
ve kati atiklar.

TARIMSAL (EKO) SISTEM [ Agro(eco) system ] Tarimsal faaliyetlerle evreleri


arasindaki iliski.
TARIMSAL ORMANCILIK [ Agroforestry ] Tarim rnleri yada hayvanlarla ayni
toprakta aga veya benzeri bitkiler yetistirmeye ynelik, tarim ve ormancilik
yntemlerini birlestiren toprak ynetimi teknikleri.
TARIHI KORUMA [ Historic preservation ] Gelecek kusaklara ynelik olarak tarihsel
varliklarin saptanmasi, degerlendirilmesi, korunmasi, bakimi, restorasyonu ve yeniden
kurulmasi.
TASFIYE [ Disposal ] Bir maddenin tasfiyesi yada isleme ugratilmasi sreci. Atik
tasfiyesi, atik suyunun isleme tabi tutulmasi ve kati atiklarin islenmesini ifade eder.
TASIMA KAPASITESI [ Carrying capacity ] Bir sistemin evre niteligi bozulmadan
nfusta meydana gelen artisi kaldirma konusundaki azami yetenegi.
TASIYICI [ Vector ] Hastalik, parazit yada enfeksiyon tasiyan organizma.
TASKIN [ Flood ] Topragin geici olarak bir akarsu yada ok miktarda yagmur veya
diger nedenlerle olusan byk su ktlelerinin baskinina ugramasi.
TASKIN ALAN [ Flood plain ] Bir taskin kaynaginin bitisiginde olup vadi tabanini
olusturan ve genellikle taskina ugrayan arazi.
TASKIN ALANI YNETIMI [ Flood plain management ] Taskin alanlarinin
kullanilabilmesi ve taskinlardan en az zarar grmesi iin dzenlenmis planlama ve
uygulama. Bu alanlardaki imarin tipini; yogunlugunu ve yapisal seklini belirleyen
ynetmelikler, taskin alani ynetiminin esasini olusturur.
TASKIN DENETIMI [ Flood control ] Taskinlarin yol atigi zarari denetlemek yada
asgariye indirmek iin kullanilan set, kanal, bent ve baraj gibi teknikler.
TATLI SU KAYNAKLARI [ Freshwater bodies ] Gletler, gller, pinarlar, aylar,
irmaklar, dereler,vb.
TEHDIT ALTINDAKI TRLER [ Endangered speciies ] Btnyle yada nemli bir
blm itibariyle tkenme tehlikesi altindaki fauna ve flora.
TEHDIT ALTINDAKI TRLER [ Threatened species ] Nadir bulunan ve yakin
gelecekte varliklarini srdrmeleri esitli nedenlerle zorlanabilecek olan trler.
TEHLIKELI ATIKLAR [ Hazardous wastes ] Geregince ynetilmedigi takdirde insan
sagligi ve evre iin tehlike olusturan, hastaliga yada lme yol aabilen maddeler ieren
atiklar. zellikle hidrokarbonlar gibi tutusabilir atikalr, asitler ve alkaliler gibi asindirici

atiklar, kendiliginden tepkimeye yatkin reaktif atiklar, tarim ilalari, arsenik bilesikleri,
radyoaktif bilesikler, kadmiyum bilesikleri vb.
TEK KULLANMALIK [ Disposable ] Bir kez kullandiktan sonra atmaya ynelik.
TEK YNL PAKETLEME [ One way packging ] Geri kazanilmayan paketleme ; bir
kez kullanilip atilan paketleme.
TEL [ Tetraethyl lead ] Tetraetil kursun.
TEMEL PROFIL [ Baseline profile ] Yapay bozulmalardan nce bir blgede bulunan
evre kosullarinin ve organizmalarin arastirilmasi.
TEMIZ TEKNOLOJILER [ Clean technologies ] Kirlieticii etkileri olmayan
teknolojiler.
TEMIZLEME [ Purification ] Organik, ayrisabilen materyalin sabit, kararli materyale
dnstrlmesi islemi; lagim suyu isleme srecinin bir blm; suya uygulandiginda, bu
islem klorlama yada havalandirma gibi islemlerle zararli bakterilerin yok edilmesi
anlamina gelir; hava aisindan ise atmosferin paraciklardan temizlenmesi demektir.
TERASLAMA [ Terracing ] Suyun yzeysel akisini denetlemek ve toprak erozyonunu
asgariye indirmek amaciyla bir yamacin konturu zerine kurulan toprak set.
TERMIK SANTRAL [ Fossil fuel plant ] Fosil yakit kullanan elektrik santrali.
TERMOSFER [ Thermosphere ] Mezopozun zerinde bulunan ve ykseldike isinin
arttigi atmosfer katmani.
TERS OZMOZ [ Reverse osmosis ] Yksek ogunluktaki zeltilerde zcnn basin
altinda filtrelerden geerek daha dsk yogunluktaki zeltiye dogru hareketi; arzu
edilmeyen znms katilarin ve kolloidlerin giderilmesi iin suyun isleme tabi
tutulmasinda kullanilir.
TESVIYE [ Grading ] Islevsel olarak toprak yzeyi ve alti drenaj modelleri kurmak ve
toprak erozyonunu asgariye indirmek, grns iyilestirmek, sulamayi kolaylastirmak
yada fazla topragi en yararli biimde dagitmak iin bir yerin profilinin yeniden
olusturulmasi.
TETRAETIL KURSUN [ TEL= Tetraethyl lead ] ok zehirli organik kimyasal madde.
Belirli miktarda petrol yakitina katildiginda tortulanmayi nler, yakitin oktan sayisini
arttirarak motordan daha iyi verim alinmasini saglar. Eksoz borusundan atilan inorganik
haldeki kursun insan sagligi aisindan tehlike yarattigindan yakitlara kursun bilesikleri
ilavesine karsi esitli yasal nlemler uygulanmasina baslanmistir.

TETRAMETIL KURSUN [ TML = tetramethyl lead ] Benzinde vuruntu nleyici etki


maddesi olarak kullanilan tetraetil kursuna benzeyen, ama ondan daha aktif olan bir
kimyasal madde.
THP [ Toxicity, hazard, persistence ] Zehirlilik, tehlike, dayaniklilik.
TIRMANMA [ Entrainment ] Gaz veya sivilarda kelti halde veya askida bulunana
partikl maddelerin dikey tasima gleri araciligi ile asagidan yukari dogru hareketi.
TICARI ATIKLAR [ Trade effluents ] isyeri atiklari.
TVL [ Threshold limit value ] Esik siniri degeri.
TMF [ Tropical moist forest ] Tropikal nem ormani.
TML [ Tetramethyl lead ] Tetra metil kursun.
TNEL [ Total noise exposure level ] Toplam grltye maruz kalma dzeyi.
TNR [ Total noise rating ] Toplam grlt degerlendirmesi.
TOKSIKOLOJI [ Toxicology ] Zehirleri ve etkilerini, etkime mekanizmalarini ve
aritilma yntemlerini inceleyen bilim dali.
TOLERANS [ Tolerance ] Bir organizmanin evresindeki degisimlerin stesinden gelme
yetenegi; insan yada hayvan besinine uygulanan bir kimyasal maddenin emniyet dzeyi.
TOPAK, YUMAK [ Floc ] Biyolojik yada kimyasal etkimeyle lagim suyunda olusan
kati maddeler kmesi.
TOPAKLANMA, YUMAKLASTIRMA [ Flocculation ] Atik su aritimi sirasinda
fizikokimyasal olarak topaklarin olusmasiyla kelmemis atik maddelerin ortamdan
syrilmasi.
TOPLAMA KANALI [ Interceptor sewer ] Akintiyi ana kanallardan toplayip lagim
suyu aritma tesisine tasiyan byk kanal hatti.
TOPLAMA SEBEKESI [ Collection network ] Kanalizasyon sisteminin btn iin
kullanilan terim.
TOPLULUK [ Community ] Belli bir cografi alana yerlesmis ve etkilesim iinde
bulunan trlerden olusan grup.
TOPOGRAFYA [ Topography ] Yer yzeyinin fiziksel biimi.

TOPRAK KMESI [ Land subsidence ] Yer yzeyinin esitli nedenlerle , zellikle


kmr, tuz, altin su yada petrol gibi maddelerin ikarilmasi islemleri sonucunda asagi
dogru gmesi.
TOPRAK EROZYONU [ Soil erosion ] Toprak paraciklarinin havanin etkisi ile
degisip ufalanmasi ve sonra da rzgar ve su tarafindan tasinmasi dogal sreci.
TOPRAK ISLAHI [ Land reclamation ] Barajlar, kanallar ve pompalama sistemleri insa
ederek topragin tarim ve gelistirme amaciyla kullanilabilecek biimde degistirilmesi.
TOPRAK KAYMASI [ Mass wasting ] Yerekimi etkisiyle, kaya yada topragin yavas
yavas yada yksek bir hizla asagi dogru hareketi.
TOPRAK KORUNMASI [ Soil consevation ] Erozyonda tr topragin bozulmasini,
topragin denge kaybini yada bitkilerin aldigi besin maddelerinin kaybini asgariye
indirmek amaciyla uygulanan toprak kullanimi ynetimi.
TOPRAK KULLANIM HARITASI [ Land use map ] Bir cografi blgedeki toprak
kullanim durumunu, siyasi sinirlari, ulasim agini ve yredeki su olusumlarini da ierecek
biimde gsteren harita.
TOPRAK KULLANIM PLANI [ Land use plan ] Topragin, kamusal ve zel imar
alismalarinda dahil olmak zere, nasil kullanilacagi konusundaki resmi neri.
TOPRAK KULLANIMI [ Land use ] Topragin sanayi, konut, dinlenme yada diger
amalara tahsis edilis biimleri.
TOPRAK KULLANIM ARASTIRMASI [ Land use survey ] Belli bir alanda topragin
kullanim biimlerinin envanterinin ikarilmasi alismasi. Bu alisma, genellikle
aiklamali harita olarak ve istatistik verilerle zetlenir.
TOPRAK RTS [ Ground cover ] Rzgar ve suyun yol atigi toprak erozyonunu
azaltmak amaciyla yetistirilen bitkiler.
TOPRAK YNETIMI [ Land management ] Mevcut nfusun ve gelecek kusaklarin
ihtiyalari ve dogal evrenin korunmasi bakimindan azami uzun vadeli yarari saglamak
amaciyla topragin gelistirilmesini ve korunmasini amalayan ynetim.
TOPRAKBILIM (PEDOLOJI ) [ Pedology ] Toprakla ilgili bilim.
TOPRAKSAL [ Terrestiral ] Toprakla ilgili, karayla ilgili.
TORTUNUN KELMESI [ Deposition of sediment ] Akan suyun enerjisinin
kelmemis tortunun ykn kaldiramamasi durumunda, materyalin, su stunundan
akinti yatagina kelmesi.

TOVALOP [ Tanker Owners ' Voluntary Agreement concerning Liability for Oil
Pollution ] Tanker sahiplerinin petrol kirliligine iliskin sorumluluklari konusundaki
gnll szlesme.
TOZ [ Dust ] Duman yada sisi olusturan zerrelerden daha byk, havada asili durabilen
kati paraciklar.
TRAFIK KIRLILIGI [ Traffic pollution ] Trafigin yogunlasmasi ile artan ve aralardan
kaynaklanan atmosfer ve grlt kirliliginin olusturdugu kirlilik btn.
TROPOPOZ [ Tropopause ] Troposferin st siniri.
TROPOSFER [ Troposphere ] Yer yzeyindeki 0-16 kilometrelik bir ykseklige
yayilan, hava olaylarinin meydana geldigi atmosferin i katmani.
TTSC [ Two stage combustion ] Iki asamali yanma.
TSD [ Treatment, storage and disposal ] Isleme, depolama ve tasfiye.
TURBA [ Peat ] Turbaliklarda ve batakliklarda bulunan, kismen ayrismis materyalden
olusan yakit.
TURBALIK [ Fen ] Dz bataklik arazi.
TUTMA HAVZASI [ Retention basin ] Herhangi bir olagan disi nedenle fazla yzeysel
akisi alan ve uzun sreli depolama amaciyla tutan havuz yada rezervuar (depo).
TUTMA HCRESI [ Catch basin ] Sellerin tasidigi sprnt ve molozlari engelleyerek
kanalizasyonun tikanmasini nleyen, sokagin altindaki drenaj hcresi (odasi ).
TUTUCU [ Arrester ] Baca emisyonlarindan kaynaklanan paraciklari toplayan mekanik
toplayici.
TUTUSABILIR [ Inflammable ] Kolayca alev alan.
TUTUSMA DERECESI [ Incendivity ] Alev alabilir maddelerdeki alt yanma siniri.
TUTUSTURMA [ Flaring ] Atmosferdeki fazla yada gereksiz gazin yakilmasi islemi.
TUZLU SU KARISMASI [ Salt water intrusion ] Yer alti suyuna tuzlu su bulasmasi; bu
olay genellikle kiyi alanlarinda gereklesir. Halilerde gel-git olaylari ile alt akinti ile
hali ilerine tuzlu su tasinimi.
TUZLULUK [ Salinity ] Sudaki tuz miktari; dogal kaynaklardan olusabilecegi gibi atik
su sizintisinda da olusur. Suyun asiri lde yeniden kullanilmasi tuzlulugu agirlastirir.

TUZUNU GIDERME [ Desalination ] Insanlarin yada hayvanlarin tketmesine elverisli


hale getitmek iin suyun tuzunu giderme islemi.
TKENME [ Depletion ] Dogal kaynaklarin azalmasi, tkenmesi, kurumasi, zellikle
tketim amaciyla kullanim, buharlasma yada sizinti dolayisiyla su kaybi.
TKETICI [ Consumer ] retici organizmalari veya kend ilerinden daha zayif
tketicileri yiyerek enerji saglayan canlilar. Tketiciler birincil, ikincil ve ncl gibi
siniflara ayrilirlar. Birincil tketiciler reticileri yiyerek yasarlar. Ikincil tketiciler
birincil tketicileri yerler vb. rnegin ot yiyen bir geyik birincil tketicidir. Geyigi yiyen
aslan ise ikincil tketici olmaktadir.(Bk. retici]
TR [ Species ] Bir bitki yada hayvan grubu. Grubun yeleri arasinda yakin bir
benzerlik, ortak bir kken ve srekli bir reme sistemi vardir. Tr, yaygin olarak
kullanilan en kk biyolojik siniflandirma birimidir.
UCS [ Uncontrolled site ] Denetimsiz p dkme sahasi.
UUCU [ Volatile ] Nispetesn dsk isilarda buharlasabilen.
UUCU ALERJI YAPICILAR [ Aerdallergens ] Alerjik hastaliklara yol aan bitki
tozu ve polen gibi havadan gelen alerji yapicilar.
UUCU KL [ Fly ash ] Baca gazinin tasidigi dsk yogunlukta, yanici olmayan
paraciklar.
UF [ Uncertainty factor ] Belirsizlik faktr.
UFALAMA [ Shredding ] Kati atigin daha hizli ayrismasi iin kk paralara blnerek
kltlmesi.
UNEP [ UNEP = United Nations Environment Programme ] Birlesmis Milletler evre
Programi.
URANYUM [ Uranium ] Nkleer enerji retimi iin gerekli radyoaktif metalik eleman.
UYGULAMA PLANI [ Implementation plan ] Belli bir srede evre kalite
standartlarinin karsilanmasi iin yapilmasi gerekli islerin anahatlari.
UYUM [ Adaptation ] Canli organizmalarin evre kosullarinin stesinden gelme
yetenegi.
UYUMLU BAKTERILER [ Facultative bacteri ] Hem aerobik hem de anaerobik
kosullarda yasayabilen mikroorganizmalar.

UZAKTAN ALGILAMA [ Remote sensing ] elektromanyetik enerjinin bulunmasiyla,


szgelimi havadan fotograf ekme gibi, fiziksel zelliklerle ilgili uzak mesafelerden bilgi
toplama yntemi.

NCL ARITMA [ Tertiary treatment ] Ikincil islemden sonra gelen atik suyu
aritma islemi. Bu asamada, belli amalarla kullanmaya elverisli su elde etmek zere
organik kirleticiler, znms inorganik tuzlar, fosfor ve azot giderilir.
RETICILER [ Producers ] Fotosentez ile byyen canlilar; bitkiler.
RETIM REAKTR [ Breeder ] Paralanmayan atomlari, ayni ya da farkli elemanli
paralanabilir atomlara dnstren ve tkettiginden fazla yakit reten reaktr.
ST KATMAN [ Lift ] Sihhi bir kati atik gmme isleminde, atigin sikistirilmis katmani
ile nihai rtnn olusturdugu blm.
STNE DOLDURMA SISTEMI [ Load on top system ] Yakit tasiyan gemilerde
denizi kirletmekten kainmak amaciyla yeni yklemeyi denize dklmeyip tanklarda
birakilmis kalinti ve yikama suyu karisiminin zerine yapma yntemi. Daha sonra uygun
tesislerin bulundugu limanlarda petrol ve su, birbirinden ayrilmak iin gerekli islemlere
tabii tutulurlar.
VAHSI YASAM YNETIMI [ Wildlife management ] Trlerin dogal ekosistemlerinde
bakimi ve gelistirilmesi; evre dengesinin ve tr esitliliginin korunmasi.
VENTURI GAZ YIKAYICISI [ Venturi scrubbir ] Gazlardan tozu gidermeye yarayan
sulu yikayici tipi.
VERI [ Data ] Analizlerde ya da yorumlarda kullanilan, sonu ikarmaya yarayan bilgi
ya da olgular.
VINIL KLORID [ Vinyl chloride ] Kanser yapabilen, PVC gibi plastik madde
retiminde kullanilan kimyasal bilesik.
VOC [ Volatile organic compounds ] Uucu organik bilesikler.
VOLKANIK KAYA [ Igneous rock ] Bazalt, granit ve zellikle lav gibi, ergimis ve
kismen ergimis durumda katilasarak olusan kaya.
VP [ Vapor pressure ] Buhar basinci.
VS [ Volatile solids ] Uucu katilar.
VSS [ Volatile suspended solids ] Uucu kelmemis kati madde.

VTOL [ Vertical takeoff and landing ] Dsey kalkis ve inis.


VURUNTU NLEYICI [ Anti-knock ] Motorun daha dzgn alismasi iin yakita
eklenen ve genellikle kursun ieren bilesikler.
WCED [ World Commission on Environment and Development ] Dnya evre ve
gelisme komisyonu.
WCIP [ World Climate Impact Studies Programme ] Dnya Ikliminin Etkisini Inceleme
Programi.
WES [ Waste-to-energy system ] Atiktan enerjiye sistemi.
WWF [ World Wildlife Fund ] Dnya Vahsi Yasam Fonu.
WWW [ World Weather Watch ] Dnya Hava Izleme.

YARDIMCI DOGAL GAZ [ SNG = Subtite natural gas ] Herhangi bir kaynaktan
elde edilen, dogal gazin zelliklerini tasiyan gaz.
YARILANMA MDDETI [ Half-life ] Bir radyoaktif izotopun atomlarinin yarisinin
paralanmasi iin gerekli olan sre; kirletici etki sresi aisindan tarim ilalari ve diger
kirleticiler iin de bu terim uygulanir.
YAS YAPISI [ Age structure ] Nfusun yas gruplarina gre siniflandirilmasi.
YASAM DNGS [ Life cycle ] Bir canlinin yumurta dllenmesinden lme kadar
geirdigi degisik asamalar.
YASAM KUSAKLARI [ Life zones ] Genellikle bir rnek iklim ve toprak zelliklerine
sahip alanlar ve bunun bir sonucu olarak da, tr, bilesim ve evreye uyum bakimindan
son derce bir rneklik gsteren biyota.
YASAM MEKANI [ Biotope ] Belirli bir bitki ve hayvan toplulugu iin elverisli
nitelikteki nispeten bir rnek evre kosullarinin olusturdugu sinirli bir blge.
YASAM ORTAMI [ Habitat ] Bir organizmanin yada organizma grubunun yerlestigi,
fiziksel evrenin grece bir rnekliligi ve ilgili btn biyolojik trlerin siki etkilesimi ile
belirlenen dogal evre. Yasama ortami l, tropik orman, ayirlik alan, kutup tundrasi
yada buz denizi olabilir.
YASAYABILIR [ Viable ] Canli, reyen sistemler.
YAYILIM ALANI [ Range ] Biyolojik biimlerin cografi dagilimi.

YEDEK (ENERJI) RETIM KAPASITESI [ Reserve generating capacity ]


Beklenmedik enerji taleplerini karsilamaya ynelik fazladan enerji retme kapasitesi.
YENIDEN ISLEME [ Recycling ]zellikle kagit, cam ve plastik gibi yararli rnlerin
retilmesi iin, atik materyalin yeniden kullanilir hale getirilmesi islemi.
YENILENEBILIR ( DOGAL ) KAYNAK [ Renewable resource ] Kendini dogal
biimde yenileyen yada insan mdahalesiyle yenilenebilen, aga, hava yada su gibi dogal
kaynaklar.
YENILENEBILIR ENERJI KAYNAKLARI [ Rnewable energy sources ] Gnes
enerjisi, rzgar enerjisi, jeotermal enerji, su enerjisi, biokitle enerjisi, gelgit enerjisi ve
retici nkleer enerji reaktrleri gibi kendiliginden yenilenebilir, kullanmakla eksilmeyen
enerji kaynaklari.
YENILENEMEZ KAYNAK [ Nonrenewable resource ] Sinirli olarak bulunann mineral
gibi dogal, kural olarak cansiz kaynak.
YERALTI SU DZEYI [ Water table ] Taban yataginda biriken yer alti suyunun
dzeyi.
YER ALTI SUYU [ Groundwater ] Yerst [yzey] su kaynaklarindan sizinti yada
yagmur yoluyla yenilenen, yer yzeyinin altinda yutaklanan su olusulari.
YER ALTI SUYU KIRLILIGI [ Groundwater pollution ] Yer alti suyu kirliliginin
baslica kaynaklari lagim suyu tesisati, lagim ukurlari vb. ile kiyi blgelerinde tuzlu su
sizintilaridir.
YER ALTI SUYU ZENGINLESMESI [ Groundwater recharge ] Yagis suyu veya
yzey sularinin sizma yoluyla yer alti sularini ogaltmasi.
YERST SUYU (YZEY SUYU) [ Surface water ] Okyanuslarda dahil,
yeryzndeki btn sulari tanimlamakta kullanilan genis kapsamli terim. Dar anlamiyla
ise akarsu yataklarinda bulunan suyu ifade eder.
YERYZNN IZLENMESI [ Earthwatch ] nemli evresel ynelimlerin
saptanmasi, insan faaliyetinin evre zerindeki etkilerinin incelenmesi, evreye ynelik
potansiyel tehlikelerin erken uyarilarinin belirlenmesi ve dogal kaynaklarin izlenmesi iin
gelistirilen genis kapsamli evre degerlendirme programi.
YESIL DEVRIM [ Green revolution ] Yogun gbre ve gelistirilmis sulama sistemi
kullanimi ve zellikle bugday ve prin gibi rn tohumlarinin yeni esitlerinin
benimsenmesi yoluyla daha basarili tarimsal verim elde edilmesini ifade eder.
YESIK KUSAK [ Green belt ] Bir yerlesim alani evresinde yer alan, yapilasma
olmayan toprak kusagi.

YETERSIZ BESLENME [ Malnutrition ] Organizmanin varligini srdrmesi ve


bymesi iin gerekli asli metabolizma gelerinden birinde yada birkainda genellikle
beslenme eksikliginden kaynaklanan yetersizlik durumu.
YIKAYARAK TASFIYE [ Ekutriation ] Yzdrme (yikama) islemi sirasinda degisik
kelme hizlarindan yararlanarak ayirma islemi.
YIKAYICI [ Scrubber ] Bir su pskrtcsnden olusan hava kirliligi aygiti.
Pskrtlen su arzu edilmeyen paraciklarla arpisir, onlari tutar ve emisyondan ayirir;
emisyon daha sonra kirden arinmis olarak bacaya gider.
YIKAYICI [ Washer ] Toplama ortami olarak sivi ile isleyen gaz ariticisi, damlacik
ayiricisi, sulu toz toplayicisi iin kullanilan genel terim.
YIKINTI [ Debris ] Herhangi bir yapinin tahribi sonucunda ortaya ikan kayalarin,
kerestenin, molozun, tuglalarin, taslarin vb. olusturdugu birikinti.
YILLIK BOSALTMA SINIRI [ ARL= Annual release limit ] Kirlilik kaynagindan bir
yilda salinabilecek maksimum atik miktari.
YIRTICI [ Predator ] Avlanarak yasayan yaratik ve organizma. " yirtici zinciri "nde ,
birbirini izleyen her bir besin iliskisi kademesinde yer alan tketici, tketilenden
genellikle daha byk ve gldr. Bu baglamda nihai yirtici, insan olmaktadir.
YINELENEN DOZ ZEHIRLILIGI [ Repeated dose toxicity ] Belli bir tahlikeye birka
kez maruz kalmanin zehirli etkisi.
YOGUNLUK [ Density ] Bir yerin nfusunun, yerlesim birimlerinin yada taban alaninin,
toprak alani birimiyle olan ve oran olarak ifade edilen iliskisi.
YOGUNLUGA BAGLI ETKEN [ Density-dependent factor ] Tam anlamiyla etkili
olabilmesi nfus yogunluguna bagli evre etkeni.
YOGUNLUGA BAGLI OLMAYAN ETKEN [ Density-Independent factor ] nfus
yogunluguna bagli olmadan etkisini gsteren evre etkeni.
YONTMA (ENTME) [ Spalling ] Yongalar yada paralar haline getirme.
YOSUN LDRC [ Algicide ] Yosunlara etkili zehirli kimyasal bir madde.
YOSUN PATLAMASI [ Algal bloom ] Su kaynaklarinin esitli atiklar ve akintilar
yoluyla besleyiciler, zellikle nitratlar ve fosfatlar ynnden zenginlesmesi sonucu
ilerindeki su yosunlarinin hizla serpilip gelismesi.

YOSUNLAR [ Algae ] Tamamen yada kisman su altinda yasayan veya nemli yzeylerde
byyen, bazi kimyasal elemanlarin bulundugu kosullarda hizla ogalan, klorofil ve diger
fotosentez pigmentleri ieren bitkiler.
YKSEK ENERJILI YIKAYICI [ High energy scrubber ] Kirli gazi atomize suyla
temizleyen kollektr.
YZDRME [ Flotation ] Maddelerin sivi atiklardan yzdrlerek ayrilmasina yarayan
fiziko kimyasal aritma yntemi.
YZER SETLER [ Floating booms ] Kk bir alanda toplanmis yogun bir kitleyle
ugrasmak, yayilmis bir kitleyle ugrasmaktan ok daha kolay oldugu iin, suya yayilmis
petrol belirli bir alanda tutmak amaciyla kullanilan, esitli maddelerden retilebilen
yzer engeller.
YZEY AKTIF MADDE [ Surfactant ] Deterjanlarda kullanilan ve atik sularda
bulundugunda alici ortam sularinda kprmeye yol aan yzey aktif bir kimyasal madde.
Etkin su kirliligi nedenlerinden biridir.
YZEYSEL AKIS [ Runoff ] Yeryznde akarak yada toprak yzeyinden sizarak
yzeydeki su olusumlariyla yeniden birlesen su ve yagmur suyu.
YZEYSEL AKIS EROZYONU [ Runoff erosion ] Yzeysel akisin yol atigi erozyon;
erozyona ugrayan toprakta bitki rtsnn yerinden sklmesiyle sonulanir.

ZAR SZGELER [ Membranes ] Suyun aritilmasinda, tuzunun giderilmesinde ve


ayrica sinai srelerde kullanilan, zardan yapilma filtreler.
ZARARLI [ Noxious ] Fiziksel ynden zararli olumsuz etkilere sahip.
ZEHIRLI MADDELER [ Toxic substances ] Degisik biimlerde maruz kalma sonucu
zarara yol aabilen kimyasal maddeler.
ZIFT [ Bitumen ] Yzeyleri havanin etkilerine karsi dayanikli kilmak ya da yol
yzeylerini kaplamakta kullanilan petrol kalintisi.
ZIMMERMAN ISLEMI [ ZIMPRO = Zimmerman process ] Basin altinda, kapali bir
kapta BOI-biyolojik Oksijen Ihtiyacini azaltmak iin, lagim amurunun islenmesinde
kullanilan sir sulu oksitleme islemi.
ZIMPRO [ Zimmerman process ] Zimmerman islemi.
ZOOPLANKTON [ Zooplankton ] hayvansal plankton.

You might also like