You are on page 1of 538

Fernand Braudel

Grammnire dcs civilisatios


mge Kitabevi Yaynlar, 1995
Bu evirinin tm haklar sakldr.
ISBN 975-533-156-5
1. Bask: Nisan 1996
Kapak Tasarm
Fatma Korkut
Dizgi
Mesut Seven
Kapak Basks
Pelin Ofset 418 70 93
Bask ve Cilt
Zirve Ofset 229 66 84

mge Kitabevi
Yaynclk Paz. San. ve Tic. Ltd. ti.
Konur Sok. No: 3 Kzlay 06650 Ankara
Tel: (90 312) 419 46 10 - 419 46 11
Faks: (90 312)425 65 32

Fernand Braudel

Uygarlklarn Grameri
eviren: Mehmet Ali Klbay

MGE
kiaH'\i

NDEKLER
Sunu
nsz yerine

11
15

GER

19

I. UYGARLIKLARIN GRAMER
AYIRIM I: KELME HAZNESNN DEMLER
AYIRIM II: UYGARLIK, ETL NSAN BLMLERNE
NAZARAN TANIMLANIR
Uygarlklar meknlardr, 33 Uygarlklar toplumlardr, 39 Uygarlklar ekonomilerdir, 42 Uygarlklar
ortak zihniyetlerdir, 45
AYIRIM III: UYGARLIKLAR SREKLLKLERDR
Gndelik geicilikleri iinde uygarlklar, 49 Yaplar
iinde uygarlklar, 52 Tarih ve uygarlk, 58

25
27

II. AVRUPALI OLMAYAN UYGARLIKLAR


BRNC BLM: SLAMYET VE SLAM DNYASI
AYIRIM I: TARHN RETT
slamiyet, Yakn Dou'nun yeni biimi, 65 Yakn
Dou'nun tarihi, 67 Muhammed, Kuran, slamiyet,
69 Arabistan: Ancak ylesine kentlilemi bir kltrn sorunu, 76

61
63
65

33

49

AYIRIM II: CORAFYANIN RETT


slamn karalan ve denizleri, 79 Arac kta veya
mekn-hareket: Kentler, 86
AYIRIM III: SLAM ALEMNN GRKEM VE
GERLEMES (VIII.-XIII. YZYILLAR)
VIII. veya IX. yzyldan nce slam uygarl yoktur,
93 slamiyetin altn a: VIII.-XII. yzyllar, 97
Bilim ve felsefe, 103 Duraklama veya gerileme:
XII.- XVIII. yzyllar, 109
AYIRIM IV: SLAMYETN BUGNK RNESANSI
Smrgeciliin sonu ve milliyetiliklerin gerei, 115
eitli slam lkelerinin ada dnya karsndaki
durumlar, 123 XX. yzyln karsnda slam uygarl, 131

79

93

115

KNC BOLUM: KARA AFRKA


v
AYIRIM I: GEM
Meknlar, 138 Kara Ktann gemii boyunca, 145
AYIRIM II: KARA AFRKA: BUGN VE YARIN
Afrika'nn uyan, 157 Ekonomik ve toplumsal
beklentiler, 163 Sanat ve edebiyat, 167

135
137

NC BLM: UZAK DOU


AYIRIM I: UZAKDOU'YA GR
Corafyann iaret ettikleri, 173 Barbarlk uygarla
kar: Tarihin tankl, 181 Uzak kkenler: Kltrel
bir hareketsizliin nedenleri, 185
AYIRIM II: KLASK N
Dinsel boyutlar, 189 Siyasal boyutlar, 202 Toplumsal ve ekonomik boyutlar, 210
AYIRIM III: DNK VE BUGNK N
Eitsiz antlamalar dnemi: Aalanan ve ac eken
in (1839-1949), 217 Yeni in, 222 Bugnk
dnya karsnda in uygarl, 229
AYIRIM IV: DNK VE BUGNK HNDSTAN
Klasik Hindlcr (ngiliz smrgeciliine kadar), 235

171
173

157

189

217
.

235

f
[
^
j"
f
i
'

i
f
!

ngiliz Hind'i (1757-1947): Eski bir ekonomi modern


Bat'yla kar karya, 252 Hind, in tarz bir devrim yapmayabilir mi? 261
AYIRIM V: UZAK DOU'NUN DENZ KESM:
HNDCN, ENDONEZYA, FLPNLER, KORE,
JAPONYA
Hindicini, 272 Endonezya, 276 Filipinler, 284
Kore, 285
AYIRIM VI: JAPONYA
in uygarl ncesinde ilkel Japonya, 293 Japonya
in uygarlnn okulunda, 295 Modern Japonya, 304

271

291

III. AVRUPA UYGARLIKLARI


BRNC BLM: AVRUPA
AYIRIM I: MEKNLAR VE ZGRLKLER
Avrupa mekn belirleniyor: V.-XIII. yzyllar, 323
zgrlk veya daha dorusu zgrlkler: XI. XVIII.
yzyllar, 331
AYIRIM II: HIRSTYANLIK, HMANZMAK
BLMSEL DNCE
Hristiyanlk, 347 Hmanizma ve hmanistler, 352
XIX. yzyidan nce bilimsel dnce, 375"^
AYIRIM III: AVRUPA'NIN ENDSTRLEMES
Birinci endstri devriminin kkenleri, 384 Endstrileme olgusunun Avrupa'ya (ve Avrupa dna) yaylmas, 392 Endstri toplumunun karsnda sosyalizm, 398
AYIRIM IV: AVRUPA'NIN BRLKLER
Parlak birlikler: Sanat ve zihin, 408 Salam birlikler:
Ekonomi, 414 pheli birlikler: Siyaset, 421

315
319
323

KNC BOLUM: AMERKA


AYIRIM I: DER YEN DNYA: LATN AMERKA
Mekn, Doa ve Toplum: Bir edebiyatn tankl, 431
Irklar sorunu karsnda adeta-kardelik, 439
Ekonomi, uygarlklar snavda, 444"

429
431

347

383

407

AYIRIM II: EN MKEMMELNDEN AMERKA:


AMERKA BRLEK DEVLETLER
HUZUR VERC BR GEM: ANSLARIN
BLANOSU
Smrgeletirme ve bamszlk, 461 Bat'nn fethi,
470 Endstrileme ve kentleme, 473
AYIRIM III: KARARLILIKLAR VE ZORLUKLAR:
DNDEN BUGNE
Eski bir kbus: Zenci sorunu veya kknden kopartlmas olanaksz bir cemaat, 481 Kapitalizm: Trstlerden devlet mdahalesine ve oligopollere, 485 ABD
Dnyann karsnda, 496
AYIRIM IV: NGLZ ALEM BOYUNCA
Kanada'da: Fransa ve ngiltere, 506 Gney Afrika:
Hollandallar, ngilizler ve Zenciler, 5 1 0 Avustralya
ve Yeni Zelanda ya da ngiltere nihayet tek bana, 514

UUNCU BOLUM: OTEKI AVRUPA


TEK AVRUPA: MOSKOF DEVLET, RUSYA, SSCB
AYIRIM I: BALANGITAN EKM 1917 DEVRMNE
Kiev Rusya's, 525 Ortodoks dini, 529 Byk
Rusya, 534
AYIRIM II: 1917'DEN BUGNE SSCB
Kari Marx'tan Lenin'e, 543 Bugnk Sovyet Marxizmi ve uygarl, 551 Ekim 1961 kongresi, 562

459
461

481

505

521
523
525

543

HARTALARIN LSTES
1.
2.
3.
4.

2000 ylnda dnya nfusu


Dnya dil haritas
Arap fetihleri
Moollar slamiyetin gerilemesini abuklatrmalar
mdr?
5. Osmanl mparatorluunun kaderi
6. Gnm/, dnyasnda mslmanlar
7. Afrika'nn eitlilii: Corafya
8. Afrika ve i eitlilikleri
9. Afrika ve Bat
10. Klasik in'in yol ve nehirleri
11. Buda'dan sonra in ve Hind (M.. 500-M.S. 500)
12. XIV. yzylda Hnd
13. Gne ve deniz lkesi Japonya
14. Byk stilalar I
15. Byk stilalar II
16. Avrupa'nn hristiyanl
17. ki Avrupa
18. spanyol Amerika's ve Portekiz Amerika's
19. Amerika zencilerinin kkeni
20. A.B.D. lkesinin oluumu
21. ngiliz evreni
."
22. Rusya'nn lkesinin oluumu
23. SSCB'de nc cepheler

22
37
71
108
112
118
141
153
154
209
244
246
292
326
327
362
423
433
433
464
508
532
556

SUNU
TARH ETMNE DAR
Tarih bilgisi, insann maddi bir retim yapabilmesine, hatta en sradan gndelik ihtiyalarn karlamasna bile olanak vermez. nsann maddi hayatn srdrmesi konusunda bu denli pasif bir konumda olan tarih, gene de her uygar toplum tarafndan byk bir istekle
eitim programlarnn ba kesine konulmutur. Hatta sklkla karmza kan ve neredeyse bir dogma halini alan bir gre gre, ja.rLuygarhkla, yani yazyla balamtr. Yaz, yani kaydetmek, olay
ve olgularn arasndan seim yapmaktr, nk hereyi aynen yazya
dkmek olanakszdr. Bu durumda neyin kaydedilecei bir iktidar ve
ynetim sorunu olurken, bu kaytlardan hangisinin tarihin yce kapsndan geecei de bir tarihilik sorunu olmaktadr. Ancak, tarihin uygax_tplunla baladn ileri srmenin o kadar da hakl birey olmadnn iyi kantlarndan birini, ilkel denilen, yani okumasz yazmasz
toplumlarn da bir tarih anlaylarnn bulunmas vermektedir. Kozmogoni (evrenin yaradl efsanesi), efsane, mitos veya atalar tapn ad verilen anlatlar, aslnda yeni kuaklara ynelik bir tarih eitiminden baka birey deillerdir. Bu noktada, kayda yani belgeye dayal uygar toplum tarihiliiyle, anlatya yani hafzaya dayal ilkel
toplum tarihi arasnda bir nitelik farknn bulunduu ve ikincisine tarih denilemeyecei itiraz yaplabilir, ama bu geerli deildir. nk
gemiin sonsuz eitlilii iinden seme yapld zaman, bunun
hangi dorultuda olduun nemini kaybetmektedir. Bylece, insanlk
ilk anlarndan itibaren tarih eitimine btn varlyla sarlmtr.
nsanlar gemilerini renmeyi ve aktarmay neden bu kadar
nemsemektedirler. Acaba bu tutumda bir gemi tapn m grmek
gerekir? Yoksa biz hepimiz, bir srekliliin ksa sreli, geici bir parII

as, bir an olduumuzun bilincinde iniyiz? Veyahut da btn bunlarn dnda, tarih dediimiz alan bugnk skntlarmzn arnma
alan olarak m kullanyoruz? Eitim programlarn hazrlayanlarn
bu cins sofistike tartmalarn ok uzanda olduklar tartlmaz bir
gerektir, onlar ok daha pratik nedenlerle hareket etmekte ve tarihi
bir gncellik olarak kabul etmektedirler. Daha akas, tarih eitimi
bugne, bugnn tutumlarna ilikin bir retim olarak planlanmakta
ve uygulanmaktadr.
Her siya!-"1! toplum, siyaset yapabilenlerin genilii veya darl
lsnde, ayn anda ya tek bir egemen ideolojiye ya da rakip birka
ideolojiye sahiptir, ama bu durumda bile bunlardan biri dierlerine nazaran daha ndedir. Hangi durum sz konusu olursa olsun, bu ideolojilerden yalnzca biri iktidardadr. Ve iktidarda hangi ideoloji olursa
olsun, mutlaka btncl bir dnya vizyonuna sahiptir. Yani evreni,
dnyay, toplumu ve toplumlar, insan ve insanlar, maddiyat v^ maneviyat, kendi iinde tutarl, ama yanllanamaz bir btnlk iinde
eklemletirmi, kapsam ve erevelemitir. te yandan her ideoloji
bu btncl vizyonunu deimezlik, mutlaklk ve kendi varsaymlar
dorultusunda kesinlikle doru olma terimleri iinde ortaya koyar.
Yani bir ideolojiyi iten yanllamak olanakszdr. Dtan gelen yanllamalar ise, "d dman" kavramsallatrlmas iinde kaale alnmaz. te bu balamda, iktidarda olduundan tr egemen hale gelen
ideoloji, hem aktel, hem de potansiyel rakiplerini defetmek, hem de
kendini vazgeilmez klmak iin, tarihi kendi deimezliinin ve doruluunun paralelinde okur. Buna resmi tarih diyoruz. Baka bir adan bakldnda, her resmi tarih, gemiin bugnn ksmi .durular
asndan, tersine okunmasdr. Tarihin belli bir duru noktasna gre
ina edilmesidir. Boluklarn doldurulmas, fazla dolu alanlarn seyreltilmesi ve ideolojinin dorularnn kantlanmas iin tarihin maniple edilmesidir. Ancak hakszlk etmemek gerekir, nk hemen
btn tarih okumalar, az veya ok geni lekte olmak zere, bu yntemleri uygulamaktadr. Fakat resmi tarihin dier tm tarih okumalarndan farkll, bu cins okumalarn eletiri kurumu esasnda tadilata
urayabilmelerine karlk, resmi okumann asla tadil edilmemesidir.
Resmi tarihin retilmesine ise, tarih eitimi adn veriyoruz.
nk eitim, her egemen kuan kendine benzeyen yeni kuaklar
yaratma gayretinin addr. Bu durumda, dnyann hemen her lkesinde, tarih eitimi, eitimi veren topluma egemen olan ideolojinin ken12

dine bitii soyutlamann, bu soyutlamadan treyen zimgenin aynasnda gereklemektedir.


Tarih deimenin alandr. Bu ok fazla sklkla sylenilen sz,
ne yazk ki ancak ok nadiren ierik zmlemesinden geirilmitir.
Akas, tarihin tm deimelerin mi, yoksa baz deimelerin mi
alan olduu tartmasna pek girmek istenilmemektedir. nk her
tr deimeyi tarih konusu haline getirmek, olaysal dediimiz anlatnn deerini kaybetmesine yol aabilir. te yandan, baz deimelere tarihsel, dierlerini tarihsel-olmayan saymak, bu belirlemenin gerekeleri konusunda devasa bir uyumazlk ve tartma alan yaratacaktr. Bu durumda, tarihi yce olaylarn alan olarak kabul etmek ve
deimenin neredeyse tanrlara zg, olaanst ve olaand olaylar sonucunda meydana geldiini iddia etmek, ideolojik tavr aln
rahatlamasna neden olmaktadr. Bunun daha ak bir dilde sylenilmesi, tarih eitiminin sramal deiimlere dayal bir bak asna
sahip olduu anlamna gelecektir. Yani, bu cins eitimi, tarihte birikimli deiimlere yer brakmaktan yana olmayacaktr.
Btn bu olumsuzluklar nleyebilmek zere, tarih eitimi bir
tarih tanmyla ie balamaktadr. Dnyann hangi lkesi iin olursa
olsun, bu tanm ieviriden geirdiimiz zaman, karmza "bir ulusun ann ve yceliini kantlamaya ynelik, gemiten seilmi
olaylar btn" kmaktadr. Bu olaylarn elbette emsalsiz olmalar
gerekmektedir, yani bunlarn bir tekrar, bir benzeri olmayacaktr. stanbul, Trkler tarafndan yalnzca bir kere alnmtr, tarihte tek bir
Pon sava olmutur. Hiroima ve Nagazaki'ye atom bombas atlmasnn ei yoktur vb.
Bundan ve eklenebilecek dier btn rneklerden kan sonu,
tarihi kahramanlarn yapt Fikrinin diplerden ne doru gelmesidir.
lkel yaradl efsanelerinden en ufak bir fark olmayan bu anlayn
sonucunda, tarih bir takm seilmilerin yz suyu hrmetine ilerlemektedir. Caesar Napoleon, Fatih Sultan Mehmed, Hernan Cortes: hep
tekil kiiler ve tekil olaylar. Daha dorusu, emsalsiz kiiler ve emsalsiz olaylar. Olumlu veya olumsuz kahramanlar, ama hep kahramanlar.
Bylesine bir tarih eitimi umut krcdr. Gemii, tekrarlanmas olanaksz yce olaylarn ve ei bir daha gelmeyecek yce kiilerin
mucizelerinin bir toplam olarak gstermek, sonunda eitimden geenlerin ounun gemii bir kader olarak alglamalarna yol amakta, bu da bugn tirazsz yaama ve yaatma ortamnn hazrlanma-

13

sna nemli bir katkda bulunmaktadr.


Ancak deiimler, resmi larih eitiminin anlattndan ok daha
baka bir sre iinde meydana geliyorlar. Bunu artk biliyoruz. Bunu, toplam veya btnsel tarih yntemini bulan ve gelitiren Annates
okulu sayesinde biliyoruz.
Annales okulunun gelitirdii Yeni Tarih, artk hereyi tarihin
kapsndan ieri sokmutur. klimin, corafyann olduu kadar, iktisadn, zihniyetlerin de tarihin deiim sreci iindeki yer, rol ve kapsamlarn, ilevlerini kavram ve kavratmtr. Ksaca sylenilmesi
halinde, Yeni Tarih kahraman ldrmtr veya baka bir ifadeyle,
artk herkes kahramandr, nk herkesin deiim zerinde u veya
bu lde pay bulunmaktadr.
Bu yeni tarih, artk khnemi bulunan ve demokratik yaplarla
ak bir eliki iinde olan mevcut tarih ders programlarnn yerine,
kendininkini nermektedir. Braudel'in 1962 ylnda yaynlad bu
kitap, Annales okulunun ikinci kuann piri olan byk tarihinin,
yeni tarihiliin alternatif tarih eitimi anlaynn iyi bir rneini
meydana getirmektedir.
Braudel'in kitabnda, artk barolde kahramanlar deil, uygarlklar vardr. Bu kitapta artk, ok gerekmedike savalara yer verilmemi, ama uygarlklarn kazanmlar ayrnts iinde incelenmitir.
Yaama ve lme bilgisi olan uygarln ok uzun hayatnn bireylerin ksa hayatlarnn yerine gemesi, doal olarak olayn yerine
olgunun; benzersizin yerine tekrarlanann; hzl deienin yerine yava deienin gemesine de neden olmutur. Bylece ortaya macera
yan dk, kazanm, ina ve birikim yan daha yksek bir tarih kmaktadr. Veya austos bceinden ok karncay nemseyen bir tarih.
Olaan bir eitim srecinden gemi her Trk okuyucusu, otuz
yan oktan geerek orta yan ortalarna doru ilerlemekle olan bu
kitabn genlii, yenilii, tazelii karsnda aracaktr, nk o
hl tarihi kahramanlarn yaptna inanmas iin dzenlenmi bir
eitim sisteminin iinde yer almaktadr.
Braudel bize, en sradan insann bile tarihin aktr olduunu,
olacan retiyor.
Mehmet Ali Klbay,
ubat 1996
14

NSZ YERNE1
Tarih konusundaki tartmalarn yeniden alevlenmesi iin, Franois Mitterand'n geen 16 Eylldeki sylevinde sarfettii bir sz yeterli oldu. Bu tartma zaten yeni bir aamaya sramay beklemekteydi.
Bu, her zaman ilgi uyandran ve ne tarihe her zamankinden daha
fazla ilgili hale gelmi olan geni kitlenin, ne hep dikkatli olmak zorunda kalan siyaset adamlarnn, ne gazetecilerin, ne de yukardakilerden daha dk lekte olmak zere tarih hocalarnn dnda kalabidikleri eski bir kavgadr. Bu, bize yeni hibir ey retmeyen; ama
emberi hep genileyen eski bir kavgadr. Btn ztlama ve atmalar, bu erevenin iinde kendilerine rahata yer bulmaktadrlar.
Tpk sefere km askerler gibi, buraya top grltsyle birlikte gelmektedirler.
Aslnda sz konusu olan yalnzca eitim programlardr, ama
bunlardan hi sz edilmemektedir. Btn bu kavgalardan sonra sra,
eitli biimleri iindeki tarihin bizzat kendinin evrimine gelmektedir.
Taraflardan birine gre, anlatya sadk kalan, anlatnn esiri olan geleneksel tarih, hafzalar, tarihler, kahraman adlar, byk insanlarn
yaptklar ve ettikleriyle doldurmaktan hibir rahatszlk duymamaktadr; dier tarafa gre, "bilimsel" olduunu iddia eden, dierleri arasnda uzun sre'yi ne kartan ve olay't ihmal eden "yeni" tarih, aslnda hakiki birer felket olan ve en azndan kronolojinin unutulmas

1983'te Corriera della Sera'da kan ve Fransa'da yaynlanmayan bu makale,


bize Uygarlklarn Grameri iin en uygun nsz olarak gzkt.

15

gibi affedilmez bir kusura yol aan u didaktik baarszlklardan sorumludur. Eskilerle Modernler arasndaki bu kavgada, asl sulular
deil de, yle olduklar iddia edilenler ilham edilmekte deil midir'?
Bilimsel teoriye deil de, eilim sistemine ilikin bir tartma iindeki bu kavga, "sulular" ve sorunlar aydnlatmak yerine, gizlemektedir.
Sorun gerekten bu kadar karmak mdr? Liseye ocuk olarak
balayanlar, yetikin olarak bitirmektedirler. Bu durumda, eitim belli bir anda zorunlu olarak deime durumundadr; tpk dier disiplinlerinki gibi, tarih eitimi de. Sorun, retilecek konularn, birbirlerini
izleyen, ama birbirlerine benzemeyen okul yllar arasnda nasl paylatrlacan bilebilmektir. Balangta ocuklar, sonra yetikinler.
Birincileri iin uygun olanlar, dierleri iin deildir. Bir ayrm yapmak gerekmektedir ve bunu yapabilmek iin, ynlendirici bir fikrin
bulunmas, nceliklerin tasnif edilmesi, dikkatli bir akla sahip olunmas gerekmektedir.
Ben hep, ocuklar iin basit bir anlatmn, grntlerin, televizyon ve sinema dizilerinin, yani kabaca geleneksel, ama ocuklarn alk olduklar medyaya uyarlanm, dntrlm bir tarihin uygun
olduunu savundum. Ezbere konumuyorum. Kuamn btn niversite hocalar gibi, ben de lisede retmenlik yaptm ve bana emanet edilen sonuncu snflarn yan sra, her zaman bir Orta I, yan 1012 ya arasndaki ocuklar istedim. Bunlar, tarihi sihirli lamba olarak
alglayabilirce yeteneine sahip harika bir grup meydana getirmektedirler. Byk sorun, bunlara tarih anlatrken, yaanm zamann gerekliini, bu zamann ynlerini ve anlamlarn, bu zaman kaydederken, onun menzillerini ve tanmlanabilecei ilk ehresini veren perspektifi onlara kefetlirebilinektir. Ortalama bir rencinin, XIV.
Louis'yi Napoleon'a veya Dante'yi Macliavelli'yc nazaran konumlandramamasn, bizatihi korkun bir durum olarak gryorum. Demek ki zaman yava yava tanndka, karkl giderek daha fazia
nlemelidir! Fakat sabit trden anlatnn, gsterilere, manzaralara, btnsel grnlere adeta kendili indenrniesi ne almas gerekir. u
veya bu yerde, Venedik, Bordeaux veya Londra'dayzdr... Zamann
retilmesinin yan sra, kelime haznesi de retilmek zorundadr: kelimelerle, soyut ve somut kelimelerle oynamasn retmek gerekir...
Anahtar kavramlar sayesinde, bir toplum, bir ekonomi, bir uygarlk...
Btn bunlar, olabilecek en basit biimde yaplmaldr. nemli tarih16

lerin bilinmesi, gereklen nemli kiileri (irenleri de dahil) zaman


iindeki yerlerine yerletirmenin bilinmesi istenmelidir,
te artk ayrm hattnn tesinde, bugn herhalde bizim onlarn
yandayken olduumuzdan daha zgr, ama ayn zamanda daha mutsuz olan; aslnda evrelerindeki toplum, dnya, yaama biimi deiip, onlar kendi hareketleri, zorlamalar ve fkeleri iinde srklerken, isyan halindeki genlerle kar karyayz. Herhalde bizim okulu
bitirirken olduumuzdan daha az entellektel, daha az kitabiler, ama
bizim kadar aklllar ve kesinlikle bizden daha merakllar. yleyse
onlarn karsna hangi tarih sylemiyle kmal?
Bizim Fransa'daki sama sapan ders programlarmz, onlar lise
ikide, 1914-1939 aras dnyayla, sonra son snfla 1939 sonras dnyayla kar karya getiriyor. Dnya tm genilii iinde, karlarna
iki kez kyor, ama siyasetin, savalarn, kurumlarn, atmalarn
dnyas. Yani sonuta devasa bir tarih, olay youn bir tarih. ddia ediyor ve meydan okuyorum; fil hafzasna sahip olsa bile, hibir tarihi,
ardk olduklar iin ardk olan bu olay kitlesinden girecei bir snavda baarl olacan iddia edemez. Bu ders kitaplarnn sonuncusu elemin altnda, Modern Zamanlar adn tayan bu kitap, bana sylendiine gre, trnn en iyisiymi. Onun yararl, iyi hazrlanm,
ama hayal krc olduunu dnyorum. Kapitalizme, ekonomik bunalmlara, dnya nfusuna, Avrupa-d uygarlklara, bizatihi kendileri olarak incelenen atmalarn yerine bu atmalarn derin nedenlerine likin tek bir geerli sz bile yer almamaktadr.
Bu rezalet nereden kaynaklanmaktadr? Milli Eitim Bakanlnn
sama bir kararndan. Kiisel olarak her zaman nerdiim zere, yeni tarihe giri, bir tek son s;m/programna konulmaldr. Yeni trih, eitli
insan bilimlerinin iradi bir ekilde tarihe katlmalardr. Bu eitli bilimler, bugnn dnyasna bakmakta, karkl anlalr klarak onu
aklamaktadrlar. Ve bana yle geliyor ki, hangisi olursa olsun bir meslee hazrlanmann arefesnde olan on sekiz yandaki genler, iktisat
ve toplum konusundaki byk genel sorunlardan, dnyann byk kltrel atmalarndan, uygarlklarn oulluundan haberdar olmaldrlar. Bir gazeteyi, ne okuduklarn anlayarak okuyabilmek, net bir
dnceye sahip olabilmek iin okuyabilmelidirler.
Oysa bunun tamamen tersi yaplmtr. Yeni tarih, kk snflara konulmu, yerletirilmi ve tabii ki buralarda felketlere yol amtr. Bu durumda baka ne beklenebilirdi?
17

Sonuta, biri liseye girerken, dieri karken karmza kan iki


tarih sylemi birbirine zt olarak kullanlm ve bunlar birbirlerine zararl olmulardr. Bu aikr bir karkla yol amakta; retmenlerin 1968'den beri serbest davranmaya balayarak, programn u blmn ileyip, bu blmn ele almamalar, bu durumu daha da arlatrmaktadr. Tercihlerin ve birbiri pei sra gelen retmenlerin
rastlants iinde, baz renciler, tm okul hayatlar boyunca, gemiin u veya bu nemli kesitinden sz edildiini duymayacaklardr.
Kronolojik srekliliin bundan hibir kazanc olmayacaktr.
Matematik veya gramer iin olanlar, ne yazk ki, ocuklarmza
retilen tarih iin de olmutur... Bir btn olan eyi, sradan hesaba
hibir zaman egemen olamayacak ve yksek matematie ancak ilerinden bazlar ulaabilecek olan on yandaki ocuklara, ipler ve
pantalon dmeleriyle retmenin alemi nedir? Bir domuzun topra
eerek bir patates tarlasn alt st etmesi gibi, lengistik de grameri alt
st etmitir. Ona, bilgi, karmak, anlalmaz ve stne stlk bir de
uygun olmayan bir dil giydirmitir. Sonu: Gramer ve iml, hibir
zaman olmad kadar ihmal edilmilerdir. Fakat bu akntya ters gidilerin sorumlusu, ne yksek matematik, ne lengistik, ne de yeni tarihtir. Bunlar, yapmalar gerekeni yapmaktadrlar. lerini, neyin u
veya bu yata retilebilir veya retilemez olduuyla ilgilenmeden
yapmaktadrlar. Grne gre sorumlu, programlan hazrlayanlarn
entellektel tutkulardr. Fazla uzaa gitmek istemektedirler. Kendileri iin tutkulu olmalarna sevinirim. Ama, sorumluluunu tadklar
kiilere kar, zor olsa bile ve zellikle zor olduunda alakgnll
olmaya almaldrlar.
Bu tartma, talyan bir okuyucuyu ne kadar ilgilendirir? Ama
eer dnrse, kavgann z onun da kaytsz kalamayaca kadar
byk bir kapsama sahiptir. Tarihin byk roln kim inkr edebilir?
Tarih, kukusuz her zaman eletiriye ak bir ulusuluun imal edilme eyleminin iine saplanarak kay bulmamal, ne de yalnzca benim
tercihlerime ynelik bir hmanizmaya saplanmaldr. Byk sorun, tarihin, o olmakszn hibir ulusal bilincin yaamasn olanaksz klan
bir unsur olmasdr. Ve bu bilin olmadan, lpk Fransa'da olduu
gibi talya'da da ne zgn kltr, ne de gerek uygarlk olabilir.
Fernand Braudel

IS

GR
TARH VE MDK ZAMAN
Bu ilk sahifeler, yeni tarih programnn son snf rencilerinden
bekledii abann anlamn belirlemektedirler. Bu szler, mantken
ancak baa gelebilirdi. Fakat, pedagojik mantk bu zmle tam bir
uyum iinde olmayacaktr. Aslnda bu sahifeler, byk uygarlklarn
incelenmesine balanld ve rencilerin felsefi kelime haznesine
ve tartmalara kar belli bir alkanlk edindiklerinde okunmaldr.
Ancak, bir ilk okuma deneyi de bir yana braklmamaldr.
Son snflarn yeni tarih program, g sorunlar kartmaktadr.
Bu program kendini, bugnk dnyann anlald haliyle bir aklamas olarak sunmaktadr, ou zaman mulak terimlerle yaplan bu
aklama, corafya, nfusbilim, iktisat, sosyoloji, antropoloji, psikoloji... gibi komu toplum bilimlerine burun kvrmayan bir tarihin ok
ynl klar altnda olmaktadr.

Ardk Aklama
imdiyi aklamak, bir iddia olarak kalmaktadr. En fazlasndan,
onu u veya bu yoldan giderek daha iyi anlama tutkusuna sahip olunabilir. Sizin programnz bu konuda, ard arda gelen yol nermektedir.
ncelikle, yaamakta olduumuz gnler, onlar hemen nceleyen gnler tarafndan ksmen aklanmaktadr. Tarih, bu ksa geri dn iin kolayca sz alabilir. Demek ki programnzn birinci blm,
19

dnyann, Birinci Dnya Savann bandan, 1914 Austosundan


bugne kadar yaad u dramatik, ou zaman da insanlkd gnleri, yllar gndeme getirmektedir. Bu olaylar, XX. yzyln ilk yarsn olabildiince alt st etmiler, dramatik klmlardr ve saylamayacak kadar ok sonular itibariyle, gncel yaammzn iine
uzanmaktadrlar.
Dne ait bu olaylar, imdinin dnyasn hem tek balarna aklamakta, hem de aklanmamaktadrlar. Aslnda imdiki zaman, ok
daha eski deneylerin, farkl derecelerdeki uzants olmaktadr. imdiki zaman gemi yzyllardan, hatta "insanln gnmze kadar yaad tarihsel evrim"in tmnden beslenmektedir. Hepimizin kendiliinden bir ekilde, bizi evreleyen dnyay yalnzca kendi hayatmzn ok ksa sresi iinde ele alma ve dnya tarihini hereyin (savalar, arpmalar, zirve toplantlar, siyasal bunalmlar, devrim gnleri,
devrimler, ekonomik dzensizlikler, fikirler, entellektel ve sanatsal
modalar) birbiri ardna geldii veya birbirine arpt hzl bir film
gibi grme eilimine sahip olmamza ramen, imdiki zamann bylesine bir yaanm zaman boyutunu iermesi size sama gelmemelidir.
Buna karlk insanlarn hayatnn, bu filmde yer almayan birok
baka gereklii ierdiini farketmekte glk ekmeyeceksiniz; iinde yaadklar mekn, onlar hapseden ve varolularn belirleyen
toplumsal biimler, bilinli veya bilinsiz olarak uyulan ahlk kurallar, dinsel ve felsefi inanlar, onlara zg uygarlk. Bu gerekliklerin
mr bizimkinden uzundur ve hayatmz sresince bunlarn batan
sona deitiini grmeye ou zaman frsatmz olmamaktadr.
Bir kyaslama yapmak gerekirse, evremizdeki fizik dnya
-dalar, nehirler, buzullar, kylar-, kesinlikle biim deitirmektedirler. te yandan, bu evrim o kadar yavatr ki, hi kimse onu, uzak
bir gemie atfta bulunmadan, bizim gzlemimizin snrlarn aan
bilimsel inceleme ve lmler olmadan, kendi gzleriyle farkedemez.
Uluslarn, uygarlklarn hayat, psiik veya dinsel tutumlar, aslnda
grnte daha az bir deimezlie sahiptirler, ama nsan kuaklar
birbirlerini izlerken, onlar da fazlasyla deimektedirer. Bu durum,
hayatmza eklenen ve dnyay biimlendiren bu derin glerin nemini azaltmak yerine artrmaktadr.
Bylece, yakn bir gemile, az veya ok uzak bir gemi, imdiki zamann oulluu iinde birbirlerine karmaktadrlar; yakn bir

20

urih. bi/.e doru hzl admlarla konurken, u/ak bir larh. hi/.c yava
admlarla elik imekledir.
Bu uzak tarih, bu leletarih {tele: u/.ak), bu programn ikinci blmnde gndeme gelmekledir. Nitekim, byk uygarlklar bugnk
dnyann "anlalr ereveleri" olarak semek, 1914-1962 arasnda
izleyeceini/, haliyle, tarihin hzl harekelini amak demektir. Bu, bizi
yava soluk alan. belli bir "uzun sre" tarihi zerinde dnmeye davet edecektir. Uygarlklar, uzun mrleri idraki aan. kesinlikle ayr
kiilerdir. Mhi yaldrlar ve herbirimizde yaamay srdrmektedirler ve bizi daha uzun sre izleyeceklerdir.
Bu iki aklama (yakn tarih, uzak tarih) tamamlandktan sonra,
programnz bir ncsne gemektedir; bu kez sz konusu olan,
1962 ylnn dnya leindeki sorunlarn (siyasal, toplumsal, ekonomik, kltrel, teknik, bilimsel...) tanmlamaktr. Sonu olarak, sizden, izleyeceiniz ifte tarihsel yolun klarnn tesinde, evrenizdeki evrende, esas olan eklentiden ayrmanz istenmektedir.
Tarihi olaan olarak, gemi zerinde dnmekte ve almakladr, ve belgeler ona her zaman bu gemii yakalama olanaklarn tam sunmuyorsa da, rnein XVIII. yzyl incelediinde, "Iklar Yzyir'nn nerelere doru ilerlediini bilmektedir ve bu tek bana, deerli bir bilgi ve ayirdetme unsuru olmaktadr. Tarihi, son
sz bilmektedir. Kendini bize bir mmknler dizisi olarak sunan
imdiki dnya sz konusu olduunda, byk sorunlarn farkna varmak, esas olarak son sz hayal etmek, btn bu mmknler arasndan yarn zafer kazanacak olanlarn ayrmak gerekmektedir. te bu
i, zor, rastlantsal ve hi kukusuz gereklidir.
Condorcet, bu ilemin meru olduunu dnmekteydi. Baz
ciddi tarihiler, ne kadar tehlikeli olsa da, ngr yaplmasn cesaretle savunmaktadrlar. Colin Clark 1951'de, elindeki istatistiklerden hareketle, gelecein ekonomisinin muhtemel boyutlarn hesaplamt.
Jean Fourastie. 1960'n aklc siyasetini dikte eden veya etmesi gereken 1980 Uygarl zerinde sknet iinde dnmektedir. ok
narn bir bilim, filozof Gaston Berger'nin prospective'i (ngr), yakn gelecein kavranmas konusunda uzmanlama iddiasndadr, ba/.
iktisatlarn korkun bir kelimeyle "fttnrible" (gelecekleeb)i) dedikleri ey, gelecein iine daha imdiden meru bir ekilde yerletirilebilir nitelikte olan yakn gelecein, nceden hesaplanan ve adeta
kavranabilir hale gelen incecik ksmdr.

Bu tulum ha/en tebessm yaratmakladr. Her halkrda, imdiki


/amann karkl iinde, bugnn en byk sorunlarnn gelecee
doru u/att ve onlara bir anlam vermeye alt iin onlar aa
kartan, gerek veya yar gerek u ayrcalkl ka hattn telkin
etme avantajna sahiptir. Bugnn dnyas, olu halinde bir dnyadr.
Aada, 2000 ylndaki dnya nfusunun geree yakn dalmna ilikin bir harita bulacaksnz. Bu harita, dnmenize ve dierleri arasnda, hibir plancnn -ve planlama, bugnn byk sorunlarnn dikkatle incelenmesi ve en mkemmelinden "ngrs" deil
midir?-, (dier birok belgenin dnda) kafasnda yle bir harita olmakszn hibir program yapamayacan anlamanza yarayacaktr.
Bu harita, Fildii Kys devlet bakan Houphouet Boingy'nin dncesine tam anlamn vermektedir. Asya'da ve Afrika'da planlama,
hibir ekilde ayn ehreye sahip olamaz, nk azgelimilik bir
yandan an nfusla, te yandan da eksik nfusla boumak zorundadr.

/. 2000 Ylnda dn\a nfusu

oklu ve Tek Tarih


Tarihin bu ilere kalkmas, bu speklasyonlara girimesi, sonuta imdiki zamann -ve ikircikli bir imdiki zaman- bilimi olmay
istemesi sizi artabilir. Burada grevin ktye kullanlmas m vardr? Acaba masaldaki kurt gibi, bakalarnn, yani komu toplum bilimlerinin kyafetlerine mi brnmektedir? Bundan, kitabn ikinci blmnn banda sz edeceiz. O zaman sorun size daha ak gzkecektir. nk bu bizatihi bir zaman sorunudur ve zaman, felsefe
derslerinizin balam iinde ele alnacaktr.
Tarih aklamalarnn aikr oulluu, bunlarn farkl bak
alar arasnda blnmeleri, hatta elikileri; tarihsel zamanlarn bizzat kendilerinin eitliliine dayanarak, tarihe zg bir diyalektik iinde aslnda uyumlu hale gelmektedirler: Olaylarn hzl akan zaman,
dnemlerin uzayan zaman, uygarlklarn ar aksak, tembel zaman.
zel bir incelemenin sz konusu olduu her seferinde, u veya bu tarihsel zamann snrlar iinde kalnabilir. Buna karlk, her btnsel
tarihsel inceleme abas -uygarlklar tarihi gibi-, poz zamanlan bakmndan farkllaan bu fotoraflar oaltmaya, sonra da bu oklu
zaman ve grntleri, tpk gne tayfnn renklerinin usulne uygun
kartrlmalar durumunda zorunlu olarak beyaz yeniden oluturmalar gibi, birime geri getirmeye zorlamaktadr.

23

UYGARLIKLARIN
GRAMER

AYIRIM I
KELME HAZNESNN DEMLER

Keke mmkn olsayd da, bir doru parasn, bir geni, kimyasal bir cismi tanmladmz gibi, uygarlk kelimesini de ak ve
basit bir ekilde tanmlayabilseydik.
nsan bilimlerinin kelime haznesi ne yazk ki, kesin tanmlara hi
izin vermemektedir. Bu terimlerin hepsi de, belirsiz veya olu halinde
deildir, ama ou ebediyen geerli olarak saptanm olmann uzanda, bir yazardan dierine deimekte ve hep evrilmektedir. LeviStrauss, "kelimeler, herb irim izin, niyetlerini aklama kouluyla, istedii ekilde kullanmakta zgr olduu aletlerdir" demektedir. Bunun
anlam, insan bilimleri alannda (tpk felsefe alannda olduu gibi) en
basit kelimelerin bile, onlar harekete geiren ve kullanan dnceyi
zleyerek, ou zaman ve zorunlu olarak deitikleridir.
Uygarlk kelimesi -yeni bir kelimedir-, Fransa'da XVIII.
yzylda, ge bir tarihte ve kaamak bir ekilde belirmitir
Uygarlk (civilisation) kelimesi, uzun zamandan beri varolan ve
XVI. yzylda kullanlmakta olan uygar (civilise), uygarlatrmak (civiliser) kelimelerinden hareketle yaratlmtr. Uygarlk, 1732'de henz bir hukuk usul terimidir ve bir ceza hukuku davasn, medeni
(civil) hukuk davas haline getiren adli bir ilem veya karar iaret etmektedir. "Uygar duruma gei" anlamndaki modern ifade, daha

sonralar, o sralarda evrensel tarih zerine bir kitap hazrlamakta olan


(ama bunu kendi yayinlamayacaktr) Turgot'nun kaleminden 1752'de
kmtr. Kelimenin basl bir metne resmen girii, herhalde ayn ad
tayan devrimci ktibin babas Mirabea'nun, Nfus ncelemesi (1756)
adl kitabnn yaynlanmasyla olmutur: Burada "uygarln arklar" ve hatta "sahte bir uygarln lks" sz konusu edilmitir.
Bunu syledikten sonra, Voltaire'in "Adetler zerine Deneme ve
Uluslarn Zihniyeti (1756) adl eserinde, genel uygarlk tarihinin bir
lk taslan veren ve kavram ilk tasarlayan kii olmasna ramen"
(jf. Huizinga) bu kullanl uygarlk kelimesini kullanmadn farkederek biraz elenelim.
Uygarlk, yeni anlam iinde, kabaca barbarlk'la. ztlamaktadr. Bir yanda uygar halklar, dier yanda vahi, ilkel veya barbar
halklar vardr. XVIII. yzyl insanlarnn belli bir kesiminin ok tuttuu "iyi vahiler" bile uygar kiiler deillerdir. XV. Louis saltanatnn
sonlarndaki Fransz toplumunun, bu yeni uygarlk kelimesinde kendi
portresini memnuniyetle grdnde hibir kuku yoktur. Zaten bu
portre, bizi uzaktan hl cezbetmektedir. Kelime her halkrda ortaya
kmtr, nk ona ihtiya duyulmaktayd. O zamana kadar varolan
poli, polie, civil, ivilisi (iyi davran kurallarna sahip olanlara uygulanan kelimeler) gibi kelimeler, hibir ada tekabl etmiyorlard. Polie kelimesi, daha ok toplumsal dzen anlamn tamaktayd, bu da
onu, Furetiere'in Evrensel S'zlk'iinn (1690), "Ahlkta mecazi olarak kullanlr ve uygar anlamna gelir. Adetleri uygarlatrmak, kibaratrmak, uygar ve toplumsal klmak. Gen bir erkei kadnlarla sohbet etmekten daha fazla uygarlatran ve kibarlatran birey yoktur"
diye tanmlad kibar, terbiyeli sfatndan bir miktar uzaklatrmaktayd.
Uygarlk ve kltr. Fransa'dan yola kan uygarlk kelimesi,
abucak Avrupa turu yapar. Kltr kelimesi ona elik eder.
Uygarlk ngiltere'de, 1722'den itibaren, ama herhalde daha erkenden ve civilization biiminde yazlmak zere, eski tarihlerden beri
yerleik olan civility kelimesine ste gelmitir. Almanya'da zivilisation, eski bildeung'un karsnda kolayca yerlemitir. Buna karlk
Hollanda'da, beschaven (inceltmek, soylulatrmak, uygarlatrmak)
fiilinden treyen beschaving ad da gze arpmaktadr. Uygarlkla
28

aa yukar ayn anlama sahip olan beschaving, bu kavram kolaylkla stlenecek ve hereye ramen dile szan civilisatie kelimesine
direnecektir. Alplerin tesinde de, ayn nedenlerle, benzeri bir direnme olmutur. Italyancann, Dante'nin oktan kullanm olduu civilit kelimesi vardr ve bunu abucak uygarlk anlamnda kullanacaktr. Tam yerine oturmu oan civilit, yeni kelimenin szmasn engelleyecek, ama tad patlamal tartmalarn nne geemeyecektir.
Romagnasi 1835 ylnda, ona gre uygarln kendini olduu kadar,
uygarla geii de iaret eden incivilmento kelimesini lanse etmek
iin bouna uraacaktr.
Avrupa'daki bu yolculuunda, yeni uygarlk kelimesine eski kltr (daha Ciceron, cultura animi philosophia es demiti) kelimesi
elik etmekte ve bu kelime, aa yukar uygarlnkiyle ayn anlam
almak zere genilemektedir. Kltr, uzun sre uygarln ikizi olarak kalacaktr. rnein Hegel, 1830'da Berlin niversitesinde, bu iki
kelimeyi aralarnda ayrm gzetmeksizin kullanmtr. Fakat bugn,
bu ikisinin arasnda ayrm yapma ihtiyac hissedilmitir.
Nitekim, uygarlk kavram en azndan ikilidir. Hem manevi, hem
de maddi deerleri iaret etmektedir. Kari Marx, bu balamda altyaplar (maddi) ve styaplar (manevi) ayrm yapacak ve styapnn altyapya sk skya baml olduunu syleyecektir. Charles Seignobos, akayla kark, "uygarlk, yollar, limanlar ve rhtmlardr"
demitir, bu da bir anlatm biimidir: Uygarlk yalnzca maneviyat
deildir. Marcel Mauss, "insanln tm kazanmlardr" ve tarihi
Eugene Cavaignac, "bilim, sanat, dzen ve erdemlerin minimumudur"
demilerdir.
Demek; uygarln en azndan iki kat vardr. Birok yazarn
kltr ve uygarlk kelimelerini farkllatrma gayreti buradan kaynaklanmaktadr: Manevinin ycelii uygarla, maddinin bayal kltre. Ancak, kimse bu ayrm konusunda hemfikir olmamtr; ayrm
lkelere ve hatta ayn lkenin iinde, dnemlere ve yazarlara gre deiecektir.
Ayrm Almanya'da, belli bir dalgalanmadan sonra, kltre (kultur) bir cins ncelik tannmasna ve uygarln deerinin bilinli bir
ekilde drlmesine ulaacaktr. A. Tnnies (1922) ve Alfred Weber'e (1935) gre, "uygarlk" bir teknik ve uygulamal teknikler btnnden, doa zerindeki etki meydana getiren aralarn toplamndan
baka birey deildir; "kultur" ise, bunun tersine, normatif ilkeler,
29

deerler, ideallerdir, tek kelimeyle zihniyet'tir.


Bu konumlar, Alman tarihisi Wilhelm MommserTin, bir Fransz
iin ilk bakta garip grnen dncesini aklamaktadrlar: "Uygarln, insan kltr ve tekniini tahrip etmemesi, bugn insann devidir". Bu cmle bizi (Franszlar) artmaktadr, nk bizde (Fransa'da) uygarlk kelimesi, tpk ngiltere veya ABD'de olduu gibi,
egemen olmay srdrmektedir; oysa Polonya ve Rusya'da, tpk Almanya'da olduu gibi, kltr kelimesi ne kmaktadr. Kltr Fransa'da, "zihinsel hayatn her tr kiisel biimini" (Henri Marrou) iaret
etmek sz konusu olduunda gcn koruyabilmektedir. Paul Valery'nin daha ok ortaklaa deerleri ifade eden uygarlndan deil de,
kltrden sz edeceiz.
te daha imdiden bir sr karmaa, bunlara, en nemlisi olan
sonuncu bir tanesini ekleyelim. Anglo-Saxon antropologlar, E.B.
Tylor'dan (Primiiive Culture, 1874) itibaren, inceledikleri ilkel toplumlara uygulamak zere, ngilizcenin olaan olarak modern toplumlar iin kulland uygarlk'tan daha baka bir kelime aramlardr.
Gelimi toplumlarn uygarlklar'mm zdd olarak, ilkel kltrler diyecekler ve hemen tm antropologlar da onlar izleyeceklerdir. Zaten
biz de bu kitapta, uygarlk ile kltr' /ulatrdmz her seferinde,
sklkla bu ikili kullanma bavuracaz.
1850'lere doru Almanya'da icat edilen ve kullanm ok rahat
olan kltrel sfat konusunda, ne mutlu ki bu karklklarn hibiri
ortaya kmamtr. Nitekim bu sfat, ayn anda hem uygarln, hem
de kltrn kapsadklar ieriin btnn iaret etmektedir. Bu koullarda, bir uygarlk (veya bir kltr) iin, onun bir kltrel varlklar
btn olduu, corafi yerleiminin kltrel bir alan olduu, tarihinin
kltrel bir tarih olduu, uygarlklarn birbirlerinden alnt yapmalarnn kltrel borlanmalar veya aktarmlar (buniar manevi olduklar
kadar, maddidir de) olduu sylenecektir. Bu fazlasyla kullanl
sfat, baz kzgnlklara yol amaktadr; barbarca olmakla, iyi biimlenmemi olmakla itham edilmektedir. Fakat ona hasm bir kelime
bulunmad srece, gelecei garantilidir. Bu hizmeti yapacak ondan
baka bir kelime yoktur.
O zamana kadar tekil olan uygarlk, lSl9'a doru oul olur.
Uygarlk kelimesi bu tarihten sonra, tamamen farkl yeni bir
30

anlam kazanmaya balar: br grubun veya bir dnemin ortak hayaln


gzler nne seren karakterlerin btn. Artk, V. yzylda Alina uygarl veya XIV. Louis yzyhndaki Fransz uygarl denilecektir.
Uygarlk ve uygarlklara ilikin bu sorunu aka ortaya koymak, hi
de kk olmayan yeni bir karmakla toslamak anlamna gelmektedir. Gerekte, bir yirminci yzyl insannn zihniyetinde ncelikli
olan, oul haldir; bu oul ifade, bizim kiisel deneylerimize tekil
halden ok daha yatkndr. Mzeler bizi zaman iinde yolculuklara kartmakla, bizi kaybolmu uygarlklarla az veya ok temasa geirmektedirler. Yolculuklar, mekn boyutunda daha da netlemektedirler. Ren'i veya Man' geerek, Kuzey'den gelerek Akdeniz'e ulamak; bunlarn hepsi de kelimenin oul halinin gerekliini vurgulayan unutulmaz ve ak deneylerdir. Hi kukusuz uygarlk/ar vardr. imdi bizden uygarlk'I tanmlamamz islenirse, hi kukusuz
tereddtmz artacaktr. Nitekim, kelimenin oul olarak kullanlmas belli bir kavray tarznn yokolmasna; XVIII. yzyla zg
olan ve bizatihi gelimenin kendiyle kartrlan ve baz ayrcalkl
halklara, hatta baz insan gruplarna, "sekinler"e tahsis edilen bir uygarlk fikrinin tedricen silinmesine tekabl etmektedir. XX. yzyl ne
mutlu ki baz deer yarglarndan syrlmtr ve artk en iyi uygarl -hangi kstaslar adna?- tanmlayamaz hale gelmitir.
Tekil haldeki uygarlk kelimesi, bu koullarda parlakln kaybetmitir. Artk XVIII. yzyln alglad yksek, ok yksek ahlki
ve entellektel deer deildir. Bugn, rnein dilsel alanda anlamn
ayn olmasna ramen, herhangi iren bir eylemin uygarla kar
bir su oluturduundan daha ok, insanla kar bir su oluturduu sylenecektir. nk modern dil, uygarlk kelimesini eski mkemmellik, insanstlk anlamlan iinde kullanma konusunda belli bir ekingenlik gstermektedir.
Uygarlk bugn hereyden nce, btn uygarlklarn aslnda
eitsiz br ekilde paylatklar ortak varlk, "insann artk hi unutmad ey" deil midir? Ate. yaz, hesap, bitkiler ve hayvanlarn
evcilletirilmeleri artk hibir zel kkene balanmamaktadrlar; bunlar, uygarln ortak mallar haline gelmilerdir.
te yandan, tm insanln ortak mallar olan kltr varlklarnn yaylmas olgusu, gnmz dnyasnda ok zel bir kapsam kazanmtr. Bat'ntn yaratt endstriyel bir teknik, onu lgnca isteyen bir dnya leinde ihra edilmektedir. Bu teknik, sonunda her
31

yere ayn ehreyi mi dayatmaktadr: Beton, cam ve elikten binalar,


hava alanlar, istasyonlar ve hoparlrleriyle demiryollar, nsanlarn
byk blmn yava yava ellerine geiren devasa kentler, dnyay sonunda ayn m klacaklardr? Raymond Aron, "hem uygarlk
kavramnn nisbi gerekliini, hem de bu kavram alama zorunluunu kefettiimiz bir evredeyiz. Uygarlk evresi sona ermektedir ve...
insanlk, kendi iin kt veya iyi olacak yeni bir evreye girmektedir"
demektedir, sonu olarak, dnyann tmne yaylma yeteneine sahip
tek bir uygarlk evresine.
Fakat, Bat tarafndan ihra edilen "endstriyel uygarlk", Bat
uygarlnn izgilerinden yalnzca biridir. Dnyann dier lkeleri
buna kendi evlerinde hsn kabul gsterirlerken, Bat uygarlnn tmn alm olmamaktadrlar. Zaten uygarlklarn gemii, kendi zgnlklerini ve zerkliklerini kaybetmeksizin, birbirleriyle yllar boyunca olan srekli al verilerin tarihinden ibarettir. Fakat bu arada,
belli bir uygarln belirleyici bir vehesinin, ilk kez dnyann btn
uygarlklar tarafndan arzulanr bir aktarm unsuru haline geldiini
ve ada iletiimlerin hznn, bu uygarlk unsurunun abuk ve etkin
bir ekilde yaylmasn tevik ettiini kabul etmeliyiz. Ama bunun
anlam bizim kanmza gre yalnzca, endstriyel uygarlk adn verdiimiz eyin, biraz nce sz konusu edilen u ortak evrensel uygarla dahil olmakta olduudur. Bu durumdan, her uygarln yaplar alt
st olmutur, olmaktadr, olacaktr.
Ksacas, dnyann btn uygarlklarnn, az veya ok uzun bir
sre iinde tekniklerini ve bu teknikler araclyla baz yaama biimlerini aynlatracaklarn varsaymamza ramen, gene de ok uzun
bir sre boyunca karmzda ok farkl uygarlklar olacaktr. Uygarlk kelimesi, daha uzun bir sre boyunca hem tekil, hem de oul olacaktr. Tarihi bu konuda srarl olmakta tereddt geilmeyecektir.

32

AYIRIM II
UYGARLIK, ETL NSAN
BLMLERNE NAZARAN TANIMLANIR

Uygarlk kavram, ancak tarih de dahil btn insan bilimlerinin


biraraya getirilip alan aydnlatmalar halinde tanmlanabilir. Ama bu
blmde, tarihten tam anlamyla sz edilmeyecektir.
Bu blmde, uygarlk kavram dier insan bilimlerine nazaran tanmlanmaya allacaktr; bunu yaparken, srasyla corafyaya,
sosyolojiye, iktisada, ortak psikolojiye atfta bulunulacaktr. Fakat elde edilen cevaplar, birbirlerine, balangta gzktnden daha yakn olacaklardr.

Uygarlklar Meknlardr
Uygarlklarn (boyutlar ne olursa olsun, kkleri gibi bykleri
de) harita zerindeki yerlerini belirlemek, her zaman mmkndr. Uygarlklarn gerekliklerinin esas blm, onlarn corafi yerleimlerinin zorlama veya avantajlarna bamldr.
Bu yerleim hi kukusuz insan tarafndan yzyllardan, hatta
ou durum itibariyle binyardan beri dzenlenmitir. Kuaklar boyu gelien, sonuta sermaye haline dntrlen bu srekli almann damgasn tamayan hibir doa manzaras yoktur. nsan bu alma sayesinde, Michelet'nin szn ettii "kendi zerindeki" alma veya Marx'n dedii gibi, u "insann insan tarafndan retilmesi" sayesinde, kendini dntrmtr.
33

Uygarlktan sz etmek, meknlardan, topraklardan, engebelerden, bitki rtlerinden, hayvan trlerinden, hazr veya kazanlm avantajlardan sz etmek olacaktr.
Ve bunlarn insana ynelik tm sonularndan sz etmek olacaktr: Tarm, hayvanclk, gda, evler, kyafetler, iletiimler, endstri...
Bu nihayetsiz piyeslerin oynand sahne, onlarn akna ksmen
hkmetmekte, kendilerine zg yanlarn aklamaktadr; nsanlar gelip gemekte, sahne aa yukar ayn kalmaktadr.
Hind uzman Hermann Goetz'e gre, iki Hind birbiriyle ztlamaktadr: Bol yamur alan, gllerin, bataklklarn, su bitki ve ieklerinin, ormanlarn ve cangllann Hind'i; koyu tenli insanlarn, nisbeten
kuru Hind'i. Birincisi, ak tenli ve ou zaman kavgac olan insanlarn alandr, ikincisi ise nds vadisinin ve Ganj vadisinin ortalarndan
balayp, Dekkan boyunca uzanmaktadr. Hind, bu iki mekn, bu iki
insanlk arasndaki diyalog ve mcadeledir.
Hem doal, hem de insan tarafndan imal edilmi olan evre,
hereyi nceden dar bir belirleyiciliin iine hapsetmekte deildir.
Hazr veya kazanlm avantajlar olarak pay yksek olsa da, evre
hereyi aklamamaktadr.
Hazr avantajlara bakarsak, her uygarlk insan tarafndan erkenden ele geirilmi dolaysz ayrcalklarn ocuu olacaktr. rnein
zamanlarn banda, Eski Dnya'nn nehir uygarlklar, Sar Nehir
(in uygarl), Frat ve Dicle (Smer, Babil, A.sur), Nil (Msr uygarl) boyunca yeermilerdir. Ayn ekilde, denizin ocuu olan talassokratik uygarlklar yeermitir: Fenike, Eski Yunan, Roma (eer
Msr N 'in armanysa, bunlar da Akdeniz'in armaandrlar); Baltik ve Kuzey Denizi zerinde merkezlenen Kuzey Avrupa uygarlklar; tabii Atlantiin kendini ve evresindeki uygarlklar da unutmamak
gerekir; Bugn Okyanusun ve ona bal yerlerin esas blm, tpk
eskiden Roma'nn Akdeniz evresinde olduu gibi, Allantiin etrafnda gruplanm deil midir?
Bu klasik rnekler, aslnda seyrseferin nceliinden kaynaklanmaktadrlar. Hibir uygarlk, kendine zg hareket olmakszn yaayamaz; her uygarlk, komularyla olan mbadeleler ve oklarla zenginleir. rnein slamiyet, "susuz denizler" denilen, mekn iindeki
ller ve stepler boyunca ilerleyen kervanlar olmakszn, Akdeniz'deki ve Hind okyanusunda Malaka ve in'e uzanan deniz seferleri ol34

makszn dnlemez.
Fakat bu haarlar sralarken, uygarlklarn kkeninde yer aldklar sylenilen u doal, dolaysz avantajlarn dna dtk bile.
llerin husumetini veya Akdeniz'in ani fkelerini yenmek, Hind okyanusunun dzenli rzgrlarndan yararlanmak, bir nehire setler ekmek; bunlarn hepsi insan abalar, kazanlm, daha dorusu fethedilmi avantajlar'du.
Fakat acaba, bunlar baarmaya neden baz insanlar ehil olmulardr da, bakalar olmamtr; neden bu baarlar u topraklarda
salamlar da, bakalarnda deil ve neden bu baarlarn elde edilmesi birok kuak boyunca olabilmitir?
Arnold Toynbee, bu konuda ekici bir teori ileri srmektedir: nsann baarl olmas iin, her zaman bir challenge ve bir response
(meydan okuma ve karlk) gerekir; doann kendini insan tarafndan yenilebilecek bir g olarak sunmas gerekir; eer insan meydan
okumaya boyun emezse, verdii karlk bizzat onun uygarlnn
tabann yaratr.
Fakat, eer bu teorinin sonuna kadar gidilecek olursa, acaba "doann meydan okumas ne kadar bykse, insann karlnn da o
kadar gl olaca gibi bir sonuca m varlacaktr? Bylesine bir sonu kukuludur, XX. yzyln uygar insan, llerin, kutuplarn, ekvator blgesinin kstah meydan okumasna karlk vermitir. Ama,
tartlmaz karlarna (altn, petrol) ramen, buralarda oalp, gerek uygarlklar yaratamamtr. Bylece, burada meydan okuma vardr, cevap vardr, ama zorunlu olarak uygarlk yoktur. En azndan,
daha iyi tekniklerin ve karlklarn bulunmasna kadar.
Demek ki her uygarlk, snrlan aa yukar sabit bir mekna,
buna bal olarak da kendine zg bir corafyaya baldr; bu onun
corafyas olup, bazlar adeta srekli olan ve bir uygarlktan dierine
asla ayn olmayan, verili bir olanaklar ve zorlamalar demeti oluturmaktadr. Bunun sonucu nedir? Haritalarn eer istenirse, ahap, kerpi, bambu, kt, tula veya ta ev alanlarn; eitli dokuma lifleri
-yn, pamuk, ipek- blgelerini; byk beslenme kltr -pirin, msr, buday- alanlarn gsterdikleri, rengrenk bir dnya yzeyi.
Meydan okumalar deimektedir, ama karlklar da.
Bat veya Avrupa uygarl, bu durumun ortaya kard zorlamalarla birlikte, buday, ekmek, hatta beyaz ekmek uygarl deil
midir? Zorlamalar vardr, nk buday talepi bir bitkidir. Onu ye35

titirmek iin yllk bir rotasyon uygulama zorunluu ve onu tayan


topra iki ylda bir veya her yl dinlenmeye brakmak gerekliliini
bir dnn! Uzak Dou'nun Alak Topraklarna doru genileyen,
su iindeki pirin tarlalar da birok zorlama getirmektedirler.
Bylece insann verdii karlklar, onu hem evresine kar zgrletirmekte, hem de kurgulad zmlerin klesi haline getirmektedir. Bir belirleyicilikten kurtulurken, bir bakasnn iine dmektedir.
Kltrel bir alan, antropologlarn dilinde, iinde baz kltrel
izgilerin ortaklnn egemen olduu bir mekn anlamna gelmektedir.
Bylece, ilkel halklar z konusu olduunda, dilleri dnda, belli
bir gda retimi, belli bir evlenme biimi, belli inanlar, belli bir mlek veya tyl ok sanat, belli bir dokuma teknii... olmaktadr. Kesin
ayrntlardan hareketle tanmlanan ve antropologlar tarafndan birbirlerinden ayrlan bu alanlar, genelde dar olmaktadrlar.
Fakat, farkl kltrel alanlar, grubun baz ortak izgileri itibariyle
daha geni btnlerin iinde biraraya gelmektedirler ve bu grup, bu
izgiler nedeniyle dier btnlerden farkllamaktadr. Marcel Mauss,
hissedilir farkllklarna ve sz konusu meknn azametine ramen,
devasa Pasifik okyanusunun evresindeki ilkel kltrlerin tek ve ayn
bir insani veya daha dorusu kltrel bir alan meydana getirdiklerini
iddia etmekteydi.
Corafyaclar ve tarihiler de antropologlarn ardndan gelerek,
ok doal bir ekilde (bu kez karmak ve gelikin uygarlklara ilikin olarak) kltrel alanlardan sz etmeye balamlardr. Bunun
anlam, onlarn, her seferinde kendine zg nitelikleri olan bucaklar
halinde belirlenebilecek olan meknlar iaret ettikleridir. Bu mmkn blnme, ileride greceimiz zere, byk uygarlklar erevesi
iinde haat bir unsur olarak kalmaktadr; bu uygarlklar, dzenli olarak dar birimler haiinde blnmektedirler.
"Bat" denilen uygarlk, hem ABD'nin ve Latin Amerika'nn
"Amerikan uygarl", hem hl Rusya ve tabii ki Avrupa'dr. Avrupa'nn kendi, Polonyal, Alman. talyan, ngiliz, Fransz vb. olan bir
uygarlklar dizisidir. Bu arada, ulusal uygarlklarn da, daha kk
"uygarlklarn da bulunduundan sz etmiyoruz: skoya, rlanda,
36

Katalonya. Sicilya, Bask lkesi vb.


Bu blmlerin, bu farkl renklerden nozayiklerin, srekli (veya
hemen hemen) izgiler olduklarn unutmayalm.
Salam bir ekilde iskn edilmi meknlarn ve onlar evreleyen snrlarn sabitlii, bu ayn snrlarn kltrel varlklar tarafndan defalarca aslmasn dlamamaktadr.
Her uygarlk, kltr varlklar ithal ve ihra eder. Burada, balmumu eritme teknii olduu kadar, pusula, top barutu, elie su verme
teknii, bir felsefe sisteminin tamam veya ksm, bir tapn, bir din
veya Malborough'nun Avrupa'y XVIII. yzyldan itibaren frdolanan
u arks -Goethe bu arky, 1786'da Verona sokaklarnda duymutur- sz konusu olabilir.
Gilberto Freyre adndaki bir sosyolog, lkesi Brezilya'nn XVIII.
yzyln sonuncu onyllar ile XIX. yzyln ilk be veya alt onyl
boyunca, o sralarda ok uzak olan Avrupa'dan karmakark bir ekilde aldklarnn listesini kartarak elenmitir: siyah Hamburg biras, ngiliz kk kr evi, buhar makinesi (buharl bir gemi, 1818'de
Sao Salvador krfezinde seyir halindedir), beyaz bezden yaz elbisesi,
takma diler, gazla aydnlatma ve btn bu yolcularn hepsinden nce
geleni, gizli dernekler, zellikle de bamszlk mcadeleleri esnasnda Portekiz-tspanya Amerika'snda byk bir rol oynayan Franmasonluk. Bundan birka onyl sonra, Auguste Comte'un felsefesi gelecektir; bu felsefenin etkisi o kadar gl olmutur ki, canl izlerine
bugn be rastlanmaktadr.
Binlercesi arasndan rnek olarak seilen bu yolcular, hibir kltrel snrn kapal, geirimsiz olmadn ortaya koymaktadrlar.
Dnn ve eskinin gerei: Kltr varlktan, o sralarda damlalar
halinde ve yolculuklarn yaval yznden gecikmi olarak gelmekteydiler. Eer tarihilere inanlacak olursa, T'ang dnemi (M.S.
VII. yzyl) in modalar ok yava ilerlemilerdir, nk Kbrs
adasna ve Lusignanlann parlak sarayna ancak XV. yzylda ulamlar ve buradan itibaren, Akdeniz trafiinin canl hzyla yaylarak,
VI. Charles'n biraz lgn sarayna, Fransa'ya kadar ulamlardr:
oktan kaybolmu bir dnyann miras olan kyafetler, bu sarayda
lgnlk yaratmlardr. Yzyllar nce snm yldzlarn klar
da bize aynen byle gelmektedirler.
38

Kltrel mallarn yaylmas bugn mthi hzlanmtr. Ksa bir


sre sonra dnya zerinde, Avrupa'dan kaynaklanan endstriyel uygarln "bulamad" hibir yer kalmayacaktr. Kuzey Borneo'da
(buras, komu Saravak'la birlikte ngiliz egemenliindedir), uzak radyolarn (in, Endonezya) yaynlar hoparlrlerle aktarlmaktadr. Dinleyiciler bu radyolardan kesinlikle hibir ey anlamyorlarsa da, duyduklar ritmler onlarn geleneksel dans ve mziklerini oktan etkilemitir bile. Ya Amerikan ve Avrupa sinemasnn bu ok uzak lkelerin zevkleri hatta adetleri zerindeki etkilerine ne demeli?
Ancak hibir rnek, Amerikal antropolog Margaret Mead'in kk bir kitabnda anlatlan ykyle rekabet edemez. Mead genliinde, bir Pasifik adasnda birka ay boyunca hayatm paylat ilkel
br topluluk zerinde aratrma yapmtr. Sava, savan yolat
tasnif d temaslar, bu insanlar yeni bir hayata srklemitir; bu insanlar bylece ilk kez dnyayla temasa gemilerdir. Margaret Mead
daha sonra buralara bir kez daha gitmitir; ayn insanlann yirmi yl
aralkla ekilmi fotoraflarnn yan yana yer aldklar kk kitab,
bu olaanst maceray heyecanla hikye etmektedir.
Bu kitabn bandan sonuna duyacanz, uygar/ifc ile uygarlklar arasndaki diyalog, bylece bir kez daha farkedilmektedir. Hzlanmakta olan bu yaylma, acaba imdiye kadar hemen hemen sabit kalm olan uygarlk snrlarn, tarihin snrlarn yok mu edecektir?
Birok kimse, kzmak veya sevinmek zere, byle olacana inanmaktadr. Fakat, uygarlklarn "modern" hayatn iyiliklerini dn alma konusundaki itahlar ne olursa olsun, bu uygarlklar hereyi ayrmsz zmlemeye hazr deillerdir. Bunun tersine, baz dn alma
reddi'nde inat ettikleri (buna dneceiz) olmaktadr; bu da, hereyin
tehdit ediyora benzedii zgnlkleri, dn olduu gibi bugn de koruyabilmelerini aklamaktadr.

Uygarlklar Toplumlardr
Onlar tayan, onlara gerilimleri ve gelimeleriyle hareket veren toplumlar olmakszn, uygarlklar olmaz.
Iskalanmas mmkn olmayan ilk soru burada ortaya kmaktadr: Eer sadece toplumun eanlamhsysa, bir uygarlk kelimesi yaratmak, sonra da onu bilimsel dzleme aktarmak gerekli miydi? Arnold Toynbee, civilization yerine hep society'yi (toplum) kullanmakta
39

deil midir? Ve Marcel Mauss, "uygarlk kavram(mn), onu varsayan


toplum kavramndan kesinlikle daha az ak" olduunu dnmekteydi.

Toplum, uygarlktan asla ayrlamaz (ve tersi): ki kavram da


ayn gereklie ilikindir.
Veya C. Levi-Strauss'un dedii gibi, bu iki kavram "farkl nesnelere deil de, benimsenen bak asna gre terimlerin biri veya dieriyle eksiksiz tasvir edilebilen ayn nesneye ilikin tamamlayc iki
perspektife tekabl eder".
Toplum kavram, tpk sklkla kart uygarlk kavram gibi,
ok zengin bir erie sahiptir, iinde yaadmz bat uygarl,
bylece ona can veren "endstriyel" topluma bamldr. Bizzat bu
toplumun, onun gruplarn, gerilimlerini, entellektel ve ahlk deerlerini, lklerini, dzenliliklerini, zevklerini vb. tasvir ederek, bu uygarl tasvir etmek mmkndr. Ksacas, bu uygarl tayan ve
aktaran insanlar tasvir ederek.
Alttaki toplumun kprdanmas ve dnmesi halinde, uygarlk
da kprdanmakta ve dnmektedir. Lucien Goldmann'n Byk
Yzyl dnemindeki Fransa'ya ilikin gzel kitab Le Dieu Cache'nin
(1955, Sakl Tanr) Syledii budur. Goldmann bu kitabnda z olarak, her uygarln esas n, benimsedii "Dnya vizyonTndan
aldn aklamaktadr. Oysa bu dnya vizyonu, her seferinde egemen toplumsal gerimlerin aktarmlarnn sonucundan baka birey
deildir. Bir uygarlk, tpk bir ayna gibi, bu gerilim ve bu abalar
kaydeden bir makineye benzemektedir.
ok yararl mektuplar Goldmann tarafndan bulunan Racine'in,
Pascal'in, barahip Saint-Cyran'n ve barahip Barcos'un, Janseniusuluklan zamannda, Fransz tarihinin bu tutkulu annda, o sralarda
ste gelen trajik dnya vizyonu, krallkla mcadele iinde olan ve
onun tarafndan hayal krklna uratlan parlamentocu burjuvazinin
aktifine yazlmaldr. Bu burjuvazinin kaderinin trajik unsuru, buna
ilikin olarak bilinlenmesi, entellektel ykselii, Byk Yzyla
egemen bir vizyon, bu burjuvazinin vizyonunu dayatmaktaydlar.
Tamamen baka bir zihniyet iinde, uygarlklar ile toplumlar
zde klnmlardr; C. Levi-Strauss'un ilkel toplumlar ile modern
toplumlar, eer ylesi tercih edilirse, antropologlarn yapt ayrmla,
kltrler ve uygarlklar arasnda grd farkllama buna rnektir.

40

Kltrlere "az miktarda dzensizlik -fizikilerin 'entropi' adn


verdikleri- reten ve sonu belli olmayan bir sre boyunca balang
durumlarnda kalmaya eilimli" toplumlar tekabl etmektedirler, "bu
durum da, onlarn bize tarihsiz ve gelimesiz toplumlar olarak gzkmelerine neden olmaktadr. Buna karlk bizim toplumlarmz (modern uyarlklara tekabl edenleri), ileyileri iin eitli toplumsal hiyerari biimleri tarafndan gerekletirilen bir potansiyel farkn kullanmaktadrlar... Bu cins toplumlar, barlarnda ylesine bir toplumsal dengesizlik gerekletirmeyi becermilerdir ki, bunu hem daha
fazla dzen -makineci toplumlarmz vardr-, hem de ayn zamanda
daha fazla dzensizlik, bizzat insanlararas ilikiler dzleminde daha
az entropi retmek iin kullanmaktadrlar".
Ksacas, ilkel kltrler, gruplararas ilikilerin bir kerede ebediyen kurala balandklar ve hep ayn ekilde tekrarlandklar eiti
toplumlar olurken; uygarlklar, hiyerarik ilikileri olan, gruplar arasnda byk aklar, yani deiken gerilimleri, toplumsal atmalar,
siyasal mcadeleleri ve-Srekli bir geliimleri olan toplumlara dayanmaktadrlar.
"Kltrler" ile "uygarlklar" arasndaki bu farkllklarn
iindeki en gl d iaret, hi kukusuz kentlerin varl veya
yokluudur.
Kent, uygarlk katlar boyunca oalr; kltrler dzeyinde ancak taslak halindedir. Bir kategoriden dierine, ara halkalar vardr. Bir
geleneksel toplumlar grubu; domakta olan bir uygarln ve modern
kentlemenin, bazen gaddar da olan g sreci iine girmi kltrlerin toplam deilse, Kara Afrika acaba nedir? Bu ktann dardan
gelen eylere, dnyann tekil hayatna ynelen eylere kar dikkatli
kentleri, taralarnn durgunluunun ortasndaki adalardr. Bu kentler,
gelecekteki toplum ve uygarl imdiden resmetmektedirler.
Fakat, en parlak uygarlklarn, toplumlarn iinde de, kltrler,
balang durumundaki toplumlar vardr. Krlar ile kentler arasndaki
her zaman nemli olan diyaloga baknz. Gelime, hibir toplumda
btn blgelere, nfusun btn katmanlarna eit bir ekilde ulamamtr. Azgelimilik adalarna (dalk veya ok fakir veya ulam
ebekelerinin dndaki blgeler) sklkla rastlanr, bunlar gerek ilkel toplumlar, bir uygarln ortasndaki gerek "kltrler"dir.
41

Bat'nn ilk baars, hi kukusuz krlarn, krsal "kltrler"ini


kentleri araclyla yakalam olmasdr. kilik, slam aleminde Bat'
dakinden daha gze grnr olarak kalmaktadr; kentler slam aleminde daha erken ortaya kmlar, Avrupa'dakinden daha nce kent olmulardr (eer byle birey sylenebilirse); ama krlar daha ilkel
kalm ve ok geni gebelik blgelerini barndrmtr. Uzak Dou'da ayrm kural olarak kalmaktadr: Kltrler burada ok ayrk, soyutlanm, kendi balarna ve kendileri sayesinde yaar olarak kalmlardr. En parlak kentlerin arasnda, hemen hemen kapal, bazen
de vahi ekler halinde yaayan krlar sra sra dizilmektedirler.
Uygarlk ite toplum arasnda sk bir ba olduundan, uygarlklarn uzun tarihiyle uramaya kalkld her seferinde,
sosyolog olarak davranmakta yarar vardr.
Fakat biz tarihiler, toplumlar ile uygarlklar birbirlerine kartrmayacaz.
Gelecek ayrmda, bize gre farklln neye ilikin olduunu
aklayacaz: Sre dzleminde uygarlk, belli bir toplumsal gereklikten ok daha geni kronolojik alanlara yaylmakta, bunlar gerektirmektedir. Uygarlk, tad ve hareket ettirdii toplum/ardan ok
daha yava deimektedir. Fakat, bu tarih perspektifini aka ortaya
koymann zaman daha gelmedi. Hereyin zaman vardr.

Uygarlklar Ekonomilerdir
Her toplum, her uygarlk; ekonomik, teknolojik, nfussal verilere
bamldr. Maddi ve biyolojik koullar, uygarlklarn kaderi zerinde nihayetsiz bir ekilde arlk yapmaktadrlar. nsan saysnn artmas veya azalmas, fizik salk veya bozulma, ekonomik veya teknik
alanda atlm veya daralma, hem kltrel, hem de toplumsal yap zerine yansrlar. Geni anlam iinde siyasal iktisat, btn bu devasa sorunlarn incelenmesidir.
Saynn nemi: nsan uzun sre, nsann elindeki tek alet, tek
motor g, buna bal olarak da maddi uygarl ina eden tek
unsur olarak kalmtr. nsan maddi uygarl kol ve ellerinin gcyle ina etmitir.
42

Bylece, ilke ve olgu olarak, her nfus art, uygarlklarn atlmn tevik etmitir. rnein Avrupa'da XIII., XVI., XVIII., XIX. ve
XX. yzyllarda byle olmutur.
Ayn kuralhlk iinde, insan saysndaki ar bolluk, balangta yararlyken, nfus art hz ekonomik bymeden daha yksek olduunda, zararl hale dnmektedir. rnein Avrupa'da, XVI. yzyln sonundan nce herhalde byle olmutur. Bugn de, azgelimi
lkelerin ounda byle olmaktadr. Dnn dnyasnda, bylesine bir
durumun sonucu olarak ortaya ktlklar, gerek cret gerilemesi, halk
ayaklanmalar, karanlk gerileme gnleri kmtr. Bunlar, salgn
hastalklarn ktla eklenerek, insanlarn fazlasyla sk saflarn seyrelttii gne kadar srmektedirler. Bu biyolojik felketlerden sonra
(rnein Avrupa'da XIV. yzyln ikinci yansnda, Kara Veba ve onu
izleyen salgnlarla beraber geleni), hayatta kalanlar bir sre daha mreffeh yaamakta ve genileme yeniden balamakta, yeni bir frenlemeye kadar hzlanmaktadr.
Bir tek XVIII. yzyln sonu ile XIX. yzyldaki endstrileme,
bu cehennemi emberi krma ve ar bolluktaki insanlara bile deerlerini, alma ve yaama olanaklarn geri vermie benzemektedir. Avrupa tarihi bunu kantlamaktadr: nsanm artan bu deeri, onun
emeini tasarruf etme zorunluu, makine ve motorlarn geliimini
tevik etmilerdir. Yunan-Roma antikitesi, ok akll olmasna ramen, bu zeksna uygun makinelere sahip olamamtr. Aslnda bunlara sahip olmann peinde de komamtr: Kleleri kullanma gibi
bir yanlg iindedir. XIII. yzyldan ok nceleri biimlenmi olan
klasik in, zellikle teknik alanda olmak zere ok akll olmasna
ramen, ne yazk ki ok sayda insana sahip olmutur. nsan, bu toplumda hibir deere sahip deildir; uygulamada evcil hayvan bile olmayan bir ekonomide, btn ileri o yapmaktadr. Bunun sonucu olarak, bilimsel alanda uzun sre nde olan in, modern bilim eiini
aamayacaktr. Bu ayrcal, bu erefi, bu krl ii Avrupa'da brakacaktr.
Ekonomik dalgalanmalarn yansmas: Ekonomik
hayat, bazlar ksa, dierleri uzun dalgalanmalar halinde salnmaya hi ara vermez.
Ekonomik iyi havalar ile kt havalarn etkileri, bylece yllar
43

arttka birbirlerini izlemekte ve toplumlar ile uygarlklar, her seferinde, zellikle de uzayan hareketler sz konusu olduunda, bunlarn sonularna maruz kalmaktadrlar. XV. yzyl sonlarnn ktmserlik ve
kaygs -J. Huizinga'y ok megul etmi olan u "Orta an gnbatm"-, Bat ekonomisindeki vurgulu bir daralmaya tekabl etmektedirler. Daha sonralar Avrupa romantizmi, ayn ekilde 1817-1852
arasndaki uzun sreli bir ekonomik daralmayla akmtr. XVIII.
yzyln 1733'ten sonraki ekonomik genilemeleri baz frenlemelerle
(rnein Fransz devrimi arefesindeki gibi) karilatilarsa da, btn
olarak hz kazanmlardr ve bu yararl hz kazanma "Iklar Yzylnn (Aydnlanma) entellektel ykseliini bir refah, faal ticaret, atlm halinde endstri, nfus art evevesinin iine yerletirmitir.
Dalgalanma ister bir ynde, ister tersi ynde yol alsn, ekonomik hayat adeta her zaman artk yaratmaktadr.
te yandan, bu artklarn harcanmas, israf edilmesi, uygarlklarn lksnn, baz sanat biimlerinin olmazsa olmaz koullarndan
biri olmulardr. Bugn bir mimari eserine, bir heykele, bir portreye
hayranlkla baktmzda, ayn anda ve her zaman bilincine varmakszn, bir kentin sakin gururunu veya bir hkmdarn vnme lgnln veya bir sarraf tccarn ok yeni zenginliini de seyretmi olmaktayz. Avrupa'da uygarlk, XVI. yzyldan (ve herhalde daha erkenden) itibaren, sonuncu katnda parann ve kapitalizmin damgasn
tamaktadr.
Uygarlk bylece, parann belli bir yeniden dalmnn fonksiyonudur. Uygarlklar zirvelerinde, sonra da kitlelerinde, kendilerine
ait olan yeniden dalma gre, para akmlarndan lkse, sanata, kltre pay ayran toplumsal ve ekonomik mekanizmalarna gre farkl
renklere boyanmaktadrlar. XVII. yzylda, XIV. Louis'nin ekonomik
adan ok kat olan saltanat dneminde, sanat koruyucular hemen
yalnzca sarayllardan ibaretti. Tm edebi ve sanatsal hayat bu dar erevenin iinde toplanmt. XVIII. yzyln ekonomik bolluk ve rahatl iinde ise, kral saraynn yan sra aristokrasi ve burjuvazi de
kltrn, bilimin, felsefenin yaylmasna geni lekte katlmlardr.

Fakat, lks bu dnemde toplumsal bir aznln ayrcal olarak


kalmaktadr. Gndelik hayata ilikin olan alt ve fakir uygarlk, bu
lksten hi pay alamamaktadr. Oysa bir uygarln zemin kat, ou
44

zaman onun gereklik dzlemidir. Geinmek iin gerekenlerin salanamad durumda, zgrlk nedir, bireyin kltr nedir? Fazlasyla
eletiriye uram olan Avrupa XIX. yzyl, yeni zenginlerin XIX.
yzyl, "fetihi burjuvalarn XIX. yzyl, can skc XIX. yzyl,
bu bak asndan henz tam anlamyla gerekletiremiyorsa da, uygarhklar ve insan iin yeni bir kaderin habercisi olmaktadr, insanlarn says nemli lde artarken, bunlar bu yzyl esnasnda belli
bir ortaklaa uygarla katlmaya davet edilmilerdir. Bylesine bir
dnmn (sylemeye bile gerek yok, bilinsiz bir dnmn) toplumsal maliyeti ok ar olmutur. Fakat dl de byktr. Eitimin
gelimesi, kltre ve niversitelere ulama, toplumsal ykselme, artk zengin hale gelen XIX. yzyln nemli sonulara gebe kazanmlardr.
Bugnn ve yarnn byk sorunu, toplumun hizmetine verilecek
mthi maliyetli, byk kaynaklar olmakszn, ayn zamanda makineler sayesinde gelien bo zamanlar da olmakszn dnlemez nitelikte olan hem nitelikli, hem de kitlesel bir uygarln yaratlmasdr.
Bu gelenek endstriyel lkelerde gereklemeye balamtr. Ama
sonu dnya leinde karmak hale gelmektedir.
nk ekonomik hayat, uygarla ulama konusunda eitli toplumsal snflar arasnda meydana getirdii eitsizliin aynn, dnya
lkeleri arasnda da yaratmtr. Dnyann byk bir blm, bir denemecinin "d proletarya" dedii ve gndelik dilde de nc Dnya adyla ifade eden muazzam bir insan kitlesi iin, hayatta kalabilmenin minimum koullarna ulamak, lkelerinin uygarlna-ki bunu ou zaman tanmamaktadrlar- ulamaktan nde gelmektedir. Ya
insanlk bu devasa dengesizlikleri gidermeye alacaktr, ya da uygar/ut ve uygarlklar can ve mallarn kaybetme tehlikesiyle kar karya kalacaklardr.

Uygarlklar Ortak Zihniyetlerdir


Corafya, sosyoloji ve iktisattan sonra, psikoloji bizi sonuncu bir
karlatrma yapmaya zorlamaktadr. Ancak bir farkla: Ortak psikoloji, u ana kadar gndeme getirdiimiz insan bilimleri kadar kendinden emin, onlar kadar zengin sonulara sahip deildir. Tarih yollarnda nadiren macera aramtr.
45

Ortak ruh hali, bilinlenme, zihniyet veya zihinsel alet kutusu.


Bu blmn uzun balnn nerdii terimler arasnda tercih yapmak olanakszdr. Ve dil konusundaki bu tereddtler, bizatihi ortak
psikolojinin genliini iaret etmektedirler.
Ruh hali, bu alanlarda byk bir uzman olan bir tarihinin, Alphonse Dupront'un onayn almaktadr. Bilinlenme, bu emirlerin yalnzca bir ann (genellikle sonunu) iaret etmektedir. Zihniyet, tabii ki
daha kullanldr. Lucien Fcbvre, hayranlk verici Rabelais adl kitabnda, zihinsel alet kutusu'ndan sz etmeyi tercih etmitir.
Ama kelimelerin ne nemleri var! Sorun onlardan kaynaklanmyor. Her dnemde, dnyay ve eyleri temsil etmenin bir biimi,
egemen bir ortak zihniyet, toplumun tm kitlesini harekete geirmekte, ona nfuz etmektedir. Tutumlar dikte eden, tercihleri ynlendiren,
nyarglar kkl hale getiren, bir toplumun hareketlerini eip bken
bu zihniyet, tamamen bir uygarlk olgusudur. Bu zihniyet, bir dnemin tarihsel ve toplumsal kaza ve koullarndan ok, ou zaman
adeta bilinalt olan inan, korku ve endielerin uzak mirasnn rndr, yani tohumlan gemiin iinde kaybolan ve kuaklar boyunca
aktarlan muazzam bir alanmann rndr. Bir toplumu belli bir
ann olaylarna, bu olaylarn onun zerindeki etkilerine, bunlarn onu
almak zorunda braktklar kararlara kar tepkisi, mantktan hatta
bencil kardan daha ok, ortak bilinaltndan fkran ve ou zaman
formle edilmesi olanaksz olan bu emirlere tabi olmaktadr.
Bu baat deerler, bu psikolojik yaplar, uygarlklarn birbirlerine en zor aktarabildikleri eylerdir; bunlar, uygarlklar birbirlerine
nazaran soyutlayan ve ayran en iyi unsurlardr. Ve bu zihniyetler, zamana kar da direnlidirler. Yava deiimler, uzun ve bilinsiz kulukal ann al ardan sonra dnrler.
Uygarlklarn kalbinde, zihniyet alannda, onlarn hem gemii, hem de imdisi olan din en gl hatt meydana getirir.
Ve tabii ki ncelikle Avrupa-d uygarlklarn kalbinde. rnein Hind'de tm eylemler, biim ve dorulamalarn akl yrtmeden
deil de, dinsel hayattan alrlar. Eer Kayseri piskoposu Eusebios'un
(265-340) anlatt hikyeye inanmak gerekirse, Yunanllar daha o sralarda bile bu duruma armtyorlard: "Mzisyen Aristoxanos,
46

Hindlilere ilikin olarak u hikyeyi anlatmtr: Bir Hindli Atina'da


Sokrates'e rastlar ve ondan felsefesini tanmlamasn ister. Sokrates;
"insani gereklerin incelenmesidir1 der. Hindli bu sze kahkahalarla
gler. 'Bir insan tanrsal gerekleri bilmeden, insani gerekleri nasl
inceleyebilir' diye haykrr".
nsann ayn anda hem doastnn muazzam esrarn, hem de
birliini lebilme konusundaki yeteneksizliini, ada bir Hindi filozof olan Siniti Kunar atterji u iyi bilinen imgeyle anlatmaktadr:
"Bir filin gvdesinin u veya bu blmn elleyerek, tuttuklar yerin
hayvann aya, hortumu, dii, gvdesi veya kuyruu olmasna gre,
bir stuna veya bir ylana, veya sert bir maddeye veya bir duvara
veya mafsall bir sap olan bir fraya temas ettiklerine inanan krlere
benziyoruz."
Bu derin dinsel alakgnllln karsnda, Bat kendi hiristiyanlk kaynaklarn unutmua benzemektedir. Fakat, rasyonalizmin
dinsel ile kltrel arasnda bir kopukluk yaratmasndan ok, aslnda
laisite, bilim ve dinin birarada yaadklarndan, bundan da iyisi, bunlarn arasnda dramatik bir gvene dayal, grne ramen hi kesilmeyen bir diyalog bulunduundan sz etmek gerekir. Hristiyanlk,
Bat toplumunun hayatnn esasl gereklerinden biridir ve bilmeseler
ve her zaman kabul etmeseler dahi, tanrtanmazlar bile etkilemektedir. Ahlk kurallar, hayat ve lm karsndaki tutumlar, alma
kavray, aba sarfetmenin deeri, kadn veya ocuun rol; bunlarn herbiri artk hristiyanlkla hibir ilgisi olmayan davranlar olarak grlmektedirler, ama ondan tremilerdir.
Ancak bunun byle olmas, Bat uygarlnn Yunan dncesinin gelimesinden bu yanaki eiliminin, aklclk ynnde ilerleme,
yani dinsel hayattan ayrlma olmasn engellememektedir. Fakat bu,
Bat uygarlnn kendine zg yandr. leride bu konuya geri dneceiz. Baz istisnai rneklerin (baz inli sofistler, baz XII. yzyl
Arap dnrleri) dnda, bylesine bir ayrlma tarihin hibir dneminde Bal dnda vurgulu bir ekilde ortaya kmamtr. Uygarlklar hemen her zaman dinsellik tarafndan istila edilmilerdir; ezelden beri bunlarn iinde yaamakta, kendilerine zg psikolojilerinin
en gl gdlerini buralardan salamaktadrlar. Bu durumu tekrar
etmek zere birok frsat bulacaz.

47

AYIRIM III
UYGARLIKLAR SREKLLKLERDR

Karmak bir tartmann iine, onu daha da karmaklatracak, ona bir anlam verecek, llerini ve aklamalarn getirecek
olan tarihi dahil etmenin zaman gelmitir. Gerekten de, bugn varolan hibir uygarl, daha nce katettii yollan, eski deerlerini, yaanm deneylerini bilmeden tam anlamyla tanmak mmkn deildir. Bir uygarlk, her zaman bir gemi, yaayan belli bir gemitir.
Bunun sonucu olarak bir uygarln tarihi, eski koordinatlar
iinde bugn hl geerli kalanlarn aratrlmasdr. Sz konusu
olan, Yunan veya Orta in uygarl konusunda bilinebilen hereyi
sylemek deil de, bu eski hayatlarn iinden bugn hl etkili olmay
srdrenleri bildirmektir. Yani gemi ile imdinin, ou zaman yzyllarca mesafeye ramen ksa devre yaptklar hereyi bildirmektir.

Gndelik Geicilikleri inde Uygarlklar


e bandan balayalm. Dn olduu gibi bugn de her uygarlk, ilk nce kavranmas kolay bir dizi gstergeyle kendini ak eder:
Bir tiyatro oyunu, bir resim sergisi, baar kazanan bir kitap, bir felsefe, bir kyafet modas, bilimsel bir keif, teknik bir uygulama... Bunlarn hepsi de, grnte birbirlerinden bamsz olaylardr (MerleauPonty'nun felsefesiyle, Picasso'nun sonuncu tablolarndan birisi arasnda ilk bakta hibir ba yoktur).
49

Bu uygarlk olgularnn, her zaman olduka ksa bir mrleri olduunu kaydedelim. Bunlar, birbirlerini izlemek yerine, ikme veya
tahrip ediyora benzerlerken, bizi u hem eski, hem de genel koordinatlarn kefine nasl gtrebilirler?
Bu gsteriler, gerekten de inat deimelerin damgasn yemilerdir. Program deimekte, hi kimse ayn programn afite
uzun sre kalmasn istememektedir.
Bu deikenlik, bizatihi edebi veya sanatsal veya felsefi dnemlerin birbirini izlemeleri tarafndan ortaya konulmaktadr. Birok kendi zerine kapal dnem vardr. ktisatlarn dilini kullanarak, tpk
ekonomik hayatnkiler gibi kltrel konjonktrlerdin de olduunu, yani az veya ok uzun veyahut hzl dalgalanmalarn bulunduunu, bunlarn ou zaman ard arda geldiklerini ve birbirleriyle iddetli bir ztlama iinde olduklarn sylemek mmkndr. Tpk tiyatroda bir
projektrn, dekorlar ve ehreleri deitirmeksizin, onlar farkl bir
ekilde renklendirip, baka bir evrene aktard gibi, herey bir dnemden dierine deimekte veya deimie benzemektedir.
Rnesans, bu dnemlere ilikin en gzel rnektir. Onun kendi temalar, kendi renkleri, kendi tercihleri, hatta kendi tikleri vardr. Rnesans, entellektel tutkunun, gzel sevgisinin, zihin oyunlarnn yaama sevincinin ilve bir biimi olduklar zgr ve hogrl tartmalarn iaretini tamaktadr. Rnesans ayn zamanda, tm eitimli
Avrupa'nn tutkuyla katld bir Antik eserlerin kefi veya yeniden
kefi faaliyetinin de iaretini tamaktadr.
Ayn ekilde bir de romantik konjonktr vardr (doal olarak bir
n-romantizmin ve bir de gecikmi romantizmin olmasna ramen,
kabaca 1800-1850 arasnda); bu konjonktr, duyarlklar ve akllan,
Devrim ile mparatorluun ertesindeki kark, g bir dnem boyunca; Avrupa'nn tmnn iine girecei bir ekonomik gerileme devresi
(1817-1852 aras) boyunca damgalayacakr. Bu ekonomik gerilemenin, romantik endieyi tek bana akladn veya yarattn tabii
ki syleyecek deiliz; ayn zamanda her tr balamdan bamsz veya
yan-bamsz zel duyarlk, yaama ve dnme sanat devrelerinin
bulunmadn kimse syleyemez... Her kuak, her halkrda kendini nceleyen kua, ona ypranm olarak geleni reddetmekten tad
alr. Bylece, romantizm (veya Eugenio d'Ors'un dedii gibi, barok)
50

ile klasisizm arasnda, kuru akl ile endieli gnl arasnda, seyirlik
alt st olularla birlikte, nihayetsiz bir dalgalanma vardr.
Demek ki ortaya kp, kendini dayatan imge, srekli bir gelgit'e ait olandr. Bir uygarlk da, tpk bir ekonomi gibi, kendi ritmlerine sahiptir. Uygarlk kendini, birbiri peisra gelen paralar, adeta
birbirlerine yabanc dilimler halinde blmlemekte tereddt edilmeyecek inili kl bir tarih olarak sunmaktadr. XIV. Louis yzyl-Iklar Yzyl denilmekte deil midir? Gene ayn ekilde, "klasik uygarlk", "XVIII. yzyl uygarl" da denilmekte deil midir? Burada sz
konusu olanlar, "dnem uyarlklardr; filozof bir iktisat olan Joseph Chappey bunlara "eytani icadlar" demitir. nk bu adlandrma biimi, ona bizatihi uygarlk fikrinin reddi gibi gelmektedir, zira
ileride greceimiz zere, uygarlk bir sreklilii varsaymaktadr. Bu
elikiyi u an iin bir yana brakalm. Zaten birlik ve eitlilik hem
atmakta, hem de birarada yaamaktadrlar. Biz burada taraf tutamayz.
Dnemeler, olaylar, kahramanlar: Bu konjonktrler, bu dnemeler, uygarlklarn tarihinde baz olaylarn ve baz istisnai kiilerin sahip olduklar ayr yeri anlamaya yardmc olmaktadrlar.
Yakndan bakldnda, her dnem bir dizi eylem, jest, rol halinde blnmektedir. Uygarlklar, hereyin nihayetinde insanlar ve buna
bal olarak, bu insanlarn nihayetsiz giriimleri, heyecanlan, eylemleri, "angajmanlar", ayn zamanda onlarn szlerinden dnmeleridir.
Ancak, bu eylem, eser, hayat hikyesi dizisi iinden bir seim yaplmak zorundadr: Bir "dnemeci", yeni bir evreyi iaret eden olaylar
ve insanlar, kendiliklerinden farkllamaktadrlar. Haber ne kadar bykse, iaret de kendini o kadar dayatmaktadr.
Yerekiminin 1687'de Newton tarafndan kefi byk bir olaydr (yani byk sonulan olacaktr). Cid (1636) veya Hernani'nin
(1830) oynanmas da vurgulu bir olaydr.
Ayn ekilde, insanlar eserlerinin tarihin bir mevsimini haber
vermesi veya bir dnemi zetlemesi lsnde ne kmaktadrlar.
Bu, Fransz dilinin savunulmas ve resmedilmesi' nin yazan Joachim
du Bellay (1522-1566) iin olduu kadar, sonsuz kk kesirli hesabn babas Leibniz (1646-1716) veya buhar makinesinin mucidi Deni Papin (1647-1714) iin de geerlidir.
51

Fakat uygarlk tarihine gerekten egemen olan adlar, tpk bir geminin birok frtnay atlatt gibi, bir dizi konjonktr aanlara ait
olanlardr. Geni dnemlerin birleme noktalarnda, ortaya ou zaman ayrcalkl zihinler kmakta ve birok kuak onlara balanmaktadr: "Latin" Orta ann sonunda Dante (1265-1321); Avrupa'nn
modernliinin balarnda Geothe (1749-1832); klasik fiziin eiindeki Newton'u veya bugnk bilimin devasa boyutlarna gre bym olan nl Albert Einstein' (1879-1955) da bunlara ekleyelim.
Byk dnce sistemlerinin yaratclar, bu istisnai snfa mensupturlar: Sokrates veya Platon, Konfys, Descartes veya Kari Marx,
ayn anda birok yzyla egemen olmulardr. Bunlar, tpk byk
dinlerin kurucular Buda, tsa, Muhammed kadar nemli uygarlk kuruculardr; bugn bunlarn hepsinin de hl canl klara sahip olduunu sylemeye bile gerek yoktur.
Ksacas, olaylarn karmak kitlesi ile insanlarn hi de daha az
karmak olmayan kitlesini snflandran l, bunlarn dnya sahnesinden ne kadar srede silindikleridir. Uygarln makro tarihinde;
yalnzca .sure'ye.ait olanar ve uzunca yaanan bir geree karanlarn nemi vardr. Bylece, bildik bir tarihin tesinde, imdi ona doru
ynelmemizin gerektii uzun zamann gizli koordinatlar, sanki bunlar saydammiasna karmza kmaktadrlar.

Yaplar iinde Uygarlklar


Devirlerin bu dili, yalnzca deiken olan grntlerini bize teslim etmitir: Bu grntler uygarlklar sahnesinde belirmekte, sonra
kaybolmaktadrlar. Eer oyun oynanrken sahnenin arka tarafnda hi
deimeyen eyi yakalamaya alrsak, ortaya daha basit baka gereklikler kar. Bunlardan bazlar iki veya oyun sresince devam
etmekte, bazlar birka yzyl amakta ve nihayet dierleri deimez sanlacak kadar uzun srmektedirler. Tabii bunlarn deimez sanlmalar bir yanlgdr, nk onlar da hareket etmektedirler, ama
farkedilemeyecek kadar yava.
Bir
Aslnda ilk
yaayanlar
kartjnayan
52

nceki blmde gndeme getirilen gerekler unlardr:


bakta anlalamayan, zellikle de onlarla ayn anda
ve onlar kendiliklerinden yol alan ve hibir sorun unsurlar sayanlar tarafndan farkedilmeyen meknlarn,

toplumsal hiyerarilerin, ortak psikolojilerin, ekonomik zorunluklann hi ara vermeden meydana getirdikleri zorlamalar. Bugnn
dili, ''yaplar" ad altnda, ite bu gerekleri iaret etmektedir.
Tarihi de, fazlasyla uzak olan, allm kronolojik anlatsnn
iinde bunlarn ortaya kn hemen grememektedir. nk, geni
zaman alanlarn hzla geerken, bu alanlar israf ederken, bu gereklikleri ok yava ilerlemeleri iinde anlamak ve zellikle izlemek
mmkn deildir. Biraz nce szn ettiimiz yzey hareketleri, olaylar ve bizzat insanlar; ayn anda hem bilinli, hem de bilinsiz olan byk srekliliklerin bize grnr hale gelmeleriyle ortadan silinmektedirler. Artk sz konusu olanlar, uygarlklarn "temeller"i, bundan da iyisi
"yaplan"dr: rnein dinsel duygular veya kyllerin hareketsizlii
veya lm, alma, zevk karsndaki tavrlar, aile hayat...
Bu gereklikler, bu yaplar, genelde esti'dirler, uzun srelidirler
ve her zaman ayrc ve zgn izgilerdir. Bunlar, uygarlklara kendilerine zg evrelerini, varlklarn verirler. Ve uygarlklar da, bunlar
vazgeilmez deerler sayarak, deitirmezler. Bu sreklilikler, bu miras alnm tercihler veya dier uygarlklara ynelik bu redler, tabii ki
insanlarn byk kitlesi itibariyle genelde bilinsizdirler. Ve bunlar
net bir ekilde aa kartabilmek iin, insann kendinin bizzat iinde olduu uygarlktan, hi deilse zihnen uzaklamas gerekir.
Derin yaplara temas eden bariz bir rnek olarak, XX. yzylda
Avrupa toplumunda kadnn yerini ele alalm. Bu yerin zelliklerini
ancak (eer bunlar "doal" gryorsak), mslman kadnn veya
Amerikan kadnnn toplumdaki yeriyle yaplacak kyaslamalar sonucu anlayabiliriz. Bu konumun niin'mi anlamak istersek, gemi iinde iyice gerilere; en azndan XII. yzyla, "sarayl ak" dnemine
kadar geri gitmek ve ak ile kadn-erkek ifti kavramnn Bat'da ne
olmu olduklarn grmek zorunda kalrz. Daha sonra da bir dizi
aklama yapma ihtiyacyla karlarz: Hristiyanlk; kadnlarn
okul ve niversitelere girmeleri; Avrupallarn ocuklarn eitimi konusundaki fikirleri; ekonomik koullar; hayat dzeyi; kadnn evde
veya darda almas vb.
Kadnn toplumdaki yeri, her zaman uygarln bir yapsn ortaya koymaktadr. Bu bir salama olanadr, nk bu yap her uygarlkta, d darbelere dayankl, ksa srede deimesi zor, bir uzun
sre gereidir.
53

Bir uygarlk, derin yaplarndan birini tartmal hale getiren


bir kltr unsurunu benimsemekten genelde kanr. Bu cins redler,
bu gizli husumetler nisbeten enderdirler, ama olduklar her seferinde, insan dorudan o uygarln kalbine ulatrrlar.
Bir uygarlk, komularndan hergn bireyler alr ve bunlar
"yeniden yorumlar", zmler. Her uygarlk, ilk bakta mal yklenen
bir tren garna benzer: Mallar srekli gelmekte, bakalar srekli gitmektedir.
Ancak, bir uygarlk tahrik edilirse, u veya bu d katky inatla
reddedebilir. Marcel Mauss buna dikkat ekmitir: Bu ad tamaya
lyk hiir uygarlk yoktur ki, ekinceleri ve redleri olmasn. Red her
seferinde, uzun bir tereddt ve deney dizisinin sonucu oiarak gelmektedir. Yava bir sre iinde dnlen ve kararlatrlan bu red, her
seferinde byk bir neme sahiptir.
Klasik rnek, Trklerin 1453'te istanbul'u almalar olay tarafndan meydana getirilmektedir. Gnmz Trk tarihilerinden biri, kentin kendini verdiini, Trk saldrsndan nce ieriden fethedilmi olduunu savunmutur. Ar olmakla birlikte, bu tez yanl deildir.
Nitekim Ortodoks Kilisesi (Bizans uygarl da diyebilirdik), kendini
kurtaracak yegne yol olan Latinlerle birleme yerine, Trklere boyun
emeyi tercih etmitir. Olayn karsnda; hemen orackta aceleyle
alnan bir "karar"dan sz etmeyelim. Sz konusu olan, bizzat Bizans'
in gerileme sreci kadar uzun olan ve Yunanllar, teolojik farkllklardan tr ayrldklar Latinlere yaklamaktan gn be gn nefret ettiren uzun bir srecin ulat noktadr.
Birlik mmkn olabilirdi. mparator Mihail Paieologos bu birlii,
1274 Lyon Ruhani Meclisinde kabul etmiti. mparator V. Ioannes,
1369'da Roma'da katolik olmutu. 1439'da Floransa'da toplanan
karma ruhani meclis, birlemenin hl mkn olduunu gstermiti.
Ioannes Beccas, Demetrios Lydones, Bessarion gibi en nde gelen Bizansl ilahiyatlar, birleme lehinde o kadar baarl yazlar yazmlard ki, hasmlar onlara yaklaabilen cevaplar dahi verememilerdi.
Fakat Bizansllar, Trk ile Latin arasndan Trk seeceklerdir.
"Bizans Kilisesi, zerklik tutkusu nedeniyle dman davet etti,
imparatorluu ve hristiyanl ona teslim etti", nk dman, istanbul patriinin papa VI. Urbanus'a 1385'te yazd gibi, Bizans Kilisesine "tam bir hareket serbestisi" tanmaktayd ve belirleyici sz bu idi.
54

Bu aklamalar dn aldmz Fernand Grenard unu eklemektedir: "II. Mehmed'in stanbul'a boyun edirmesi, birleme kart patriin zaferi oldu". Zaten Bat, Dou'nun kendine duyduu bu antipatiyi bilmekteydi. Petrarca, "bu blcler bizden tm bedenleriyle kayg
duydular ve nefret ettiler" diye yazmtr.
Forml haline gelmesi yava olan bir baka red, nce italya ile
ber yarmadasn, sonra da sa'ya inanmann iki biimi arasndaki
uzun ve belirsiz bir kavgann alan olan Fransa'y reformasyona kapatandr (Fransa'da tereddt daha byk olacak ve yaklak bir yzyl
srecektir).
Bat'nn gelimi blm ile Kanada da dahil, Amerika'nn
Anglo-Saxon kesimini marxizmden ve sosyalist cumhuriyetlerin totaliter tavrlarndan uzaklatran tutum da, sadece siyasal dzlemde kalmayan bir reddir (bu alandaki herkesi kapsamasa da); Germanik ve
Anglo-Saxon lkelerin reddi kategoriktir; Fransa, talya ve hatta berya lkelerininki blnm ve ok daha farkllamtr. Burada muhtemelen, uygarlktan uygarla ynelik bir red sz konusudur.
Bu dnce dorultusunda, Bat Avrupa eer komnizmi benimseseydi, onu muhtemelen kendi tarznda rgtler, tpk bugn kapitalizmi dzenledii gibi, ABD'ninkinden ok fakl bir tarzda dzenlerdi
diyebiliriz.
Bir uygarlk, d uygarlklar karsnda yrtt bu kabul
veya red faaliyetini, kendine kar da yavaa yrtr. Bu tercih,
hemen her seferinde az bilinli veya tamamen bilinsizdir. Ama bir
uygarlk ite bu tercih sayesinde, kendi gemiinin bir blmn
"paylaarak"yava yava dnmektedir.
Uygarlk, gemiinin ve gelimelerinin onu ynelttii ve ona
sunduu mallar ve tavrlar kitlesinin iinden yava yava ayklamalar
yapmakta, bazlarn itmekte, bazlarn tevik etmekte ve bu tercihleri araclyla, hibir zaman tamamen yeni olmayan, hibir zaman da
ayn olmayan bir ehreyi yeniden biimlendirmektedir.
Bu i redler, samimi veya yzeysel, srekli veya geici olabilirler. Bir uygarlk veya bir lke apnda genileyen psikolojik tarih incelemelerinin tedricen aydnlattklar bu alanda, yalnzca srekli redler esasa ilikindirler. Bu alanda rnein, Alberto Tenenti'nin XV. ve
XVI. yzyldaki hayat ve lm hakkndaki iki nemli almas; R.
55

Mauri'nin Fransa'da XVIII. yzylda mutluluk fikri' ni gndeme getirdii eseri; Michel Foucault'nun Klasik ada Deliliin Tarihi (\96l)
adn tayan tutkulu ve srkleyici kitab zikredilebilir.
Bu kta, kendi kendiyle uraan bir uygarln kendi zerindeki almas sz konusudur, bu alma ancak nadiren aydnlatlabilmektedir. Herey o kadar yava cereyan etmektedir ki, adalar
asla tedbir alamamaktadrlar. Eylemler -ve bu eylemden kaynaklanan
telfici ilveler-, her seferinde yzyllar boyunca yasaklar, engeller,
yaralarn zorlukla kapanmasyla (bazen de tam olmakszn) birlikte
srmektedirler.
Bu, Michel Foucault'nun kendine zg dilinde, "kendini paylamak" dedii eydir; yani bir uygarlk asndan nkr edilen herhangi bir deerin kendi dna atlmas. Foucalut, "snrlarn, bir uygarln kendi iin D olacak bir eyi onlar araclyla att, tanmlanr tanmlanmaz sorunlu olarak unutulacak u karanlk hareketlerin bir tarihini yapmak mmkndr; ve uygarln tm tarihi boyunca, bu oyulan boluk, kendini onun araclyla tecrit ettii bu bo
mekn, onu deerleri kadar iaret etmektedir. nk deerleri tarihin
sreklilii iinde kabul etmekte ve korumaktadr; fakat szn etmeyi
istediimiz bu blgede, esas tercihlerini yapmakta, paylam (ab)
gerekletirmekte ve bu paylam ona pozitifliinin ehresini vermektedir; biimlendirdii baat boyutu burada bulmaktadr".
Bu gzel metin okunmaya, tekrar okunmaya lyktr. Bir uygarlk kendi kiisel hakikatine, snrda olmasna ramen yabanc olan
topraklarn karanlklar iinde kendini rahatsz eden eyleri reddederek ular. Bir uygarln tarihi, tpk her bireysel kiilik gibi, bilinli
ve net bir kaderle, karanlk ve bilinsiz bir kader arasnda yer alan (bilinsiz kader, bilinli olannn esas taban ve tevik unsurudur, ama
kendini her zaman belli etmemektedir) ortak bir kiiliin yzyllar boyunca szlmesidir. Bu arada, bu geriye ynelik psikoloji incelemelerinin, psikanalizin kefedilmi olmasnn damgasn tad grlmektedir.
Michel Foucault'nun kitab zel bir durumu incelemektedir. Her
sefil gibi, deliyi de tanrnn gnderdii bir kimse olarak kabul eden
Orta an bilmedii, akll ile deli, akl ile delilik arasndaki ayrmd. Deliler nce, toplumsal dzen merakls bir XVII. yzyl tarafndan sert ve kaba bir ekilde kapatlacaklardr; XVII. yzyl zihniyeti
asndan, deliler tpk sulular ve tembeller gibi, dnyadan atlmas
56

gereken enkazlard. Daha sonra, deliler, XIX. yzyl tarafndan belli


bir sevgi dahilinde, yumuaka kapatlacaklardr, bu yzyl onlar
hasta insanlar olarak grecektir. Fakat temel sorun, bir tutumdan dierine ayn kalmtr; yani klasik adan gnmze deien birey
yoktur. Bat kendini delilikten "ayrm", onun dilini yasaklam ve
varln reddetmitir. Akln zaferi bylece, derinliklerdeki uzun ve
sessiz bir frtnaya; hemen hemen bilinsiz ve hemen bir bilinmiyor
olmakla birlikte, grnen ksm itibariyle rasyonalizmin ve klasik bilimin fethi olan bu zaferin bir bakma kardei olan bir giriime elik
etmitir. Bu paylam veya yar-paylamlara ilikin baka rnekler
de vermek mmkndr. Alberto Tenenti'nin kitab, Bat'nn, Orta a
tarafndan yeryznde srgnde olan yaratlm insann te dnyann
gerek hayatna geii olarak anlad hristiyanca lm, dnyadan
"ayrlma" srecini sabrla izlemektedir. lm, XV. yzylda "insani"
hale gelmekte, bedenin ayrmasnn deheti iindeki en son snav olarak anlalmaktadr. Fakat insan, bu yeni lm kavraynn iinde,
ona gre deerini ve insan onurunu yeniden bulan yeni bir hayat kavrayna ulamaktadr. XVI. yzylla birlikte lmn deheti ortadan
kalkm ve srecin en azndan banda, yerini bir yaama sevincine
brakmtr.
Uygarlklarn iddetle srtmeleri: imdiye kadarki akl yrtmemiz, tercihlerinde zgr, birbirleriyle ilikilerinde bar uygarlklar varsayd. Oysa ou zaman iddetli ilikiler kuraldr. Her
zaman trajik olan bu ilikiler, uzun vadede ounlukla yararsz olmulardr.
Galya'nn ve Bat Avrupa'nn geni bir kesiminin Romallatrlmas gibi baarlar, ancak bu srecin uzunluu ve ayn zamanda,
bu konuda her ne denilmi olursa olsun, Romallaan halklarn balangtaki dk dzeyleri, galibe kar duyduklar hayranlk, sonu
olarak belli bir yaknlama duygusuyla aklanabilmektedir. Fakat bu
baarlar nadir ve istisnai olmular, kural teyid etmilerdir.
Bu iddetli temaslar esnasndaki baarszlklar, baarlardan
daha sk ortaya kmlardr. "Kolonyalizm" dn baarl olabilmitir, bugn fiyasko olaca konusunda hibir kuku yoktur. Oysa kolonyalizm, bir uygarln bir dieri tarafndan boulmasnn en iyi rneidir. Maluplar, kendilerinden glye hep boyun emekte, ama
57

uygarlk atmas olduunda, bu boyun eme geici hale gelmektedir.


Bu sorunlu ve uzun birarada yaama dnemleri, tavizler, uzlamalar, nemli ve bazen de yararl kltrel alntlarla birlikte srmektedir. Ama bunlar, hibir zaman belli bir snrn tesine geememektedirler.
iddetin damgasn yemi bir ekilde kltrel szmann en gzel
rneini, Roger Bastide'in Brezilya'daki Afrika Dinleri (1960) adl
gzel kitab sunmaktadr. Bu, Afrika'nn eitli yerlerinden kopartlan, sonra da koloni Brezilya'snn ataerkil ve hristiyan toplumunun
iine atlan zenci klelerin trajik yksdr. Zenci kleler, hristiyanh benimsemekle birlikte, bu Brezilya'ya direnmilerdir. Birok
"kaak" kle, quilombos ad verilen bamsz cumhuriyetler kuracaklardr. Bahia ilerindeki Palmeiras'ta kurulan, ancak dzenli bir sava sonunda decektir. Hereyden yoksun bu zencilerin, eski Afrika
dinsel uygulamalarna ve danslarna yeniden can vermi olmalar,
ayrc condombles'leri veya macumba'\a.n iinde, Afrika ve hristiyan uygulamalarn harmanlam olmalar ve bu blgenin bugn hl
kltrel adan canl, hatta fetihi olmas artc bir rnek deil midir? Malup boyun emi, ayn zamanda kendini korumutur.

Tarih ve Uygarlk
Uygarlklarn direnleri, rzalar, sreklilikleri, yava dnmleri boyunca yaplan bu yolculuklar, sonuncu bir tanmn, uygarlklara
kendilerine zg, emsalsiz ehrelerini iade eden tanmn formle edilmesine izin vermektedirler: uygarlklar srekliliklerdir, bitmez tkenmez tarihsel srekliliklerdir.
Uygarlk bylece, uzun tarihlerin en uzunudur. Fakat tarihi bu
geree hemen ulaamamaktadr: Bu gerek, ancak birbiri pesra
yaplan gzlemlerin sonunda ortaya kmaktadr. Tpk, ykselirken
gr alannn genilemesinde olduu gibi.
Tarihin farkl zamanlan: Tarih, ou zaman farkl l birimlerine bal lekler zerinde i grr: Ya gn be gn, ya yl be
yl, ya da ayn anda onlarca yl veya yzyl boyunca.
Kullanlan l deiince, manzara da deiecektir. Bu gzlenen
58

gerekler, bu farkl uzunluktaki zamanlar arasndaki elikiler, tarihe


zg diyalektikti beslemektedirler.
Aklamay basitletirmek zere, tarihinin en azndan dzlem zerinde altn syleyelim.
Geleneksel tarihin, tpk dnn kronikisi, bugnn de gazetecisi
gibi davranarak bir olaydan dierine aceleyle giden bildik anlatnnki
olan bir A dzlemi. Bu ekilde, binlerce grnt sca scana yakalanmakta ve bunlar soluk solua okunan bir romanda olduu gibi,
kader deimelerinden yana ok zengin, ok renkli bir tarih meydana
getirmektedirler. Fakat okur okunmaz silinen bu tarih, bizi ou zaman doyumsuz brakmakta, yarglama veya anlama olana salamamaktadr.
Bir B dzlemi ise, herbiri blok olarak ele alnan dnemleri yanstmaktadr: Romantizm, Fransz Devrimi, endstri devrimi, kinci
Dnya Sava. l birimi bu kez on, yirmi, hatta elli yldr. Ve olgular bu btnlerin -bunlara evre, aama, dnem veya konjonktr ad
verilmektedir- sayesinde birbirlerine yaklatrlabilmekte, yorumlanabilmektedirler. Ve aklama nerileri gene onlarn sayesinde ileri srlebilmektedir. Eer ylesi tercih edilirse, bunlar daha imdiden gereksiz ayrntlardan syrlm, uzun olaylardr.
Nihayet bir C dzlemi, bu uzun olaylar da amakta ve yalnzca
yzyllk veya birok yzyla yaylan olaylar ele almaktadr. Her hareketin yava olduu ve geni zaman meknlanna yayld bir tarihi,
ancak saatte yedi fersah yol alan izmelerle alabilen bir tarihi gndeme getirmektedir. Fransz devrimi, Bat'nn zgrlk ve iddetli
devrimci kaderinin uzun tarihinin (hi kukusuz esasl) bir anndan
ibaret kalmaktadr. Voltaire, zgr dncenin evreminin basit bir
aamasndan baret kalmaktadr.
Bu sonuncu evrede -kendi imgeleri olan sosyologlar, bu sonuncu
"derin sahanlkta" diyeceklerdir-, uygarlklar, kaderlerini belirlemi
ve onlara renklerini vermi olan kazalarn, kader deiimlerinin dnda, uzun mrleri veya eer ylesini isterseniz, sreklilikleri, yaplar, hemen hemen soyut ama gene de esas olan emalar iinde ortaya kmaktadrlar.
Demek ki bir uygarlk, ne verili bir ekonomi, ne verili bir toplum olmayp, ekonomi dizileri ve toplum dizileri boyunca ok az saparak yaamaya devam edendir.
59

Demek ki bir uygarla, ancak uzun zamanda, uzun srede, ucu


bir trl gelmeyen bir ipin bam yakalayarak ulalabilmektedir; aslnda ulalan ey, hareketli, ou zaman da frtnal bir tarih boyunca, bir insan grubunun muhafaza ettii ve en deerli eyi olarak kuaktan kuaa aktarddr.
Bu koullarda, byk spanyol tarihisi Rafael Altamira'nn
(1951) ve ondan ok nceleri Franois Guizot'nun (1855) dedikleri
gibi, uygarlklar tarihinin "tarihin tamam" olduunu abucak kabul
etmeyelim. Hi kukusuz "tarihin tamam"dr, ama belli bir bak
asndan grlm, belli bir tarihsel ve insani tutarlkla uyumlu,
mmkn bir maksimum kronolojik mekn iinde kavranm olarak.
Uygarlklar tarihi, Fontenelle'in ok bilinen imgesiyle, ne kadar gzel
olurlarsa olsunlar gllerin tarihi deil de, gllerin lmsz sandklan
bahvann tarihidir. Toplumlar, ekonomiler ve tarihin ksa mrl
binlerce olay asndan,uygarlklar da lmszdrler.
Bu uzun soluklu tarih, bu uzak tarih, karann gzden hi kaybedilmeden yaplan kabotaj deil de ak denizde srdrlen bu yolculuk, kendine yklenen ad veya imge her ne olursa olsun bu tarihsel giriim, avantajlara ve sakncalara sahiptir. Avantajlar: Allmam
terimlerle dnmeye ve tarihsel aklamadan kendi zamann anlamak zere yararlanmaya zorlar. Sakncalar, hatta tehlikeleri: Bir tarih
felsefesinin, sonu olarak bilinen veya kantlanandan ok hayal edilen
bir tarihin genellemelerinin iine debilir.
Tarihiler, Spengler veya Toynbee gibi cokulu tarih yolcularndan ekinmekte hi kukusuz hakldrlar. Genel aklamaya kadar
gtrlen her tarih, srekli olarak somut gereklere, rakamlara, haritalara, kesin kronolojilere, ksacas salamalara dnlmesini gerektirir.
Daha sonra ve hepsinden fazla da, uygarlklarn gramerine, yani
bir uygarln ne olduunu anlamak in bel balamann uygun olduu somut durumlarn incelenmesine geri dnlmesini gerektirir. Tanmladmz btn uyum ve uyumsuzluk kurallar, izleyen rneklerce aydnlatlacak ve basitletirilecektir.

60

II
AVRUPALI OLMAYAN
UYGARLIKLAR

Birinci Blm
SLAMYET
VE
SLAM DNYASI

AYIRIM I
TARHN RETT

Uygarlklar, domak, yerletikleri yeri dzenlemek ve sramak


iin sonsuz bir zaman harcamaktadrlar.
slamiyetin Muhammed'Je birlikte birka yl iinde doduunu
sanmak, hem ok doru, hem de ok yanl ve anlalmazdr. Hristiyanlk da, hem sa'yla birlikte,hem de ondan ok nce domutur.
Muhammed ve sa olmasayd, ne islamiyet, ne de Hristiyanlk olurdu; fakat bu yeni dinler her seferinde zaten varolan uygarlklarn gvdesini ele geirmilerdir. Her seferinde, bu uygarlklarn ruhu olmulardr: Daha batan itibaren, zengin bir miras, bir gemii, koskoca bir imdiki zaman ve daha imdiden bir gelecei yklenme gibi
bir avantaja sahip olmulardr.

slamiyet, Yakn Dou'nun Yeni Biimi


"kinci" bir uygarlk; tpk Hristiyanln, srdrd Roma
mparatorluunu miras almas gibi; slamiyet de balang dnemlerinde> dnyann en eskilerinden biri, belki de en eski uygar insan
ve halklar kava olan Yakn Dou 'yu ele geirecektir.
Bu, muazzam sonular olan bir olgudur: slam uygarl, jeopolitiin, kentsel biimlerin, kurumlarn, alkanlklarn, ritellerin, eski
inanma ve yaama biimlerinin kk derinlerde olan emirleri1-, VenHl
65

hesabna geirecektir.
nanma biimlen: slamiyet, bizzat dininin iinde, musevilie ve
hristiyanla, brahim'in ve Eski Ahit'in mirasna, bu kutsal kitabn
kat tektanrclna balanmaktadr. Kuds, onun iin kutsal bir kenttir. Isa ise, onu aan Muhammed'ten nceki en byk peygamberdir.
Yaama biimleri: Binlerce yl ncelerden gelen birok hareket,
tslamiyetin iinde bugne kadar srmtr. Binbir Gece Masallar'nda hkmdar, "elleri arasndaki yeri perek" selmlanmaktadr. Oysa
bu, Sasani mparatoru Khosro'nun (531-579) saraynda uygulanan (ve
herhalde ok daha nceden beri) harekettir. Bu hareket, XVI., XVII.
yzyllarda, hatta daha sonralarnda, Avrupal elilerin stanbul, sfahan veya Delhi saraylarnda kurtulmaya uratklar harekettir; eliler bunu hem kendileri, hem de temsil ettikleri hkmdarlar asndan alaltc bulmaktadrlar. Daha Herodotos Msr adetlerini itici
bularak, onlara kzyordu: "Selm olarak, sokan ortasnda birbirlerinin karsnda neredeyse yerlere kapanyorlar; ellerini dizlerine kadar
indiriyorlar"; bu selmlama biimi bugn hl srmektedir. Baka ayrntlar: Trklerin veya Kuzey Afrikallarn hamamlar, eski Roma hamamlarndan baka birey deillerdir; bunlar slam fetihleriyle ran
ve dier (Roma*yi tanmam) lkelere kadar yaylmlardr. "Bizim
madalyon ve omuz muskalarmzn" mslmanlardaki edeerlisi
olan Fatma'nn eli, daha Kartaca mezar talarnda vardr. Mslmanlarn geleneksel kyafetlerine gelince, bu ayrntlar dn aldmz
E.F. Gautier, bunlar Herodotos'un yirmi drt yzyl nce tasvir ettii
Babillilerinkiyle ayn olarak grmekte tereddt etmemektedir. Herodotos'a gre, "Babilliler, nce ayaklanna kadar inen keten bir gmlek
giyerler (E.F. Gautier, Cezayir'de buna gandura denilir diye yorum
yapmaktadr); bunun stne de ynl baka bir gmlek giymektedirler (bugn cellaba); daha sonra stlerine beyaz bir stlk almaktadrlar (beyaz bornuz); balarna ise sivri bir klah geirmektedirler
(bugn olsa fes veya tarbu derdik)".
Bu yolun zerinde -slam lkelerinde, neyin mslmanlara ait
olduunu, neyin olmadn belirlemek-, nerede duracaz. Daha dn,
Kuzey Afrika kuskusunun Roma, hatta Kartaca kkenli olduu savunulmad m? Msr ve Magrep'te egemen olan i avlulu ve bask mslman evi, stunlu i avlusu olan eski Yunan evinin ve "Miladn ilk
yzyllarndaki Kuzey Afrika evinin" ayns olarak, her halkrda slamiyet ncesine aittir.
66

Bunlar ayrntlardr; ama konutuklar dil ok aktr: Tpk Bat


uygarl gibi, slam uygarl da trev, Alfred Weber'in terminolojisini benimsersek ikinci dereceden bir uygarlktr. Kendini bo bir
alandan itibaren deil de, onu Yakn Dou'da ncelemi olan rengrenk ve ok canl bir uygarln temeli zerinde ina etmitir.
Demek ki slamiyetin hayat hikyesi, Muhammed'in teblii veya
hzl fetihlerin srd 10 yl (632-642) esnasnda balamamaktadr.
Bu hikye, gerekte Yakn Dou'nun nihayetsiz tarihiyle yola koyulmutur.

Yakn Dou'nun Tarihi


tik kez Asurlular tarafndan birletirilen Yakn Dou, daha sonra
daha uzun bir sre iin olmak zere, Kura, Kambuziya ve Darayavu'un (ran krallar) (M.. 546-486) fetihleriyle bir kez daha birletirilmitir. Akamenidlerin bu muazzam inalar, iki yzyl sonra
Yunanl ve skender'in Makedonyallarnn darbeleri altnda kmtr (M.O. 334-331). Bu fetih, on yzyl sonra Arap fatihlerin imek
hzyla gerekletireceklerinden ok daha hzl olmutur.
Bu on yzyllk aralk, kabaca "kolonyal" bir dnem meydana
getirmektedir; bu sre esnasnda, Yunanllar Akdeniz ile Hind okyanusu arasndaki muazzam ve kararsz alana egemen olmulardr. Kolonizatr olarak kentler, byk limanlar (Antakya, skenderiye), byk alan olan devletler (Selevkoslar, Lagidler) kurmulardr. Uyruklaryla karmakla beraber, kendilerini onlardan ayrk tutmular, rnein kendilerine yabanc kalan krlara hibir zaman yerlememilerdir. Ksacas, tpk daha sonra Avrupa'nn dilini, ynetimini dayatarak ve dinamizminin bir blmn aktararak Afrika'y koloniletirdi gibi, kalabalk olmayan bu kk Yunan-Makedonyal halk da
Asya'nn bu geni parasn koloniletirmitir.
Roma fethi de Kk Asya'ya, Suriye'ye, Msr'a kadar uzanrken, bu kolonyal a kesintiye uratmtr: Roma'nn meydana getirdii n cephenin gerisinde, Yunan uygarl yerli yerinde kalm ve
Roma imparatorluunun V. yzylda kp, Bizans'n nbeti devralmasyla -ki Bizans, Yunan uygarldr- yeniden egemen hale gelmitir. Cezayir de yaam olan Emile Felix Gautier, tarihin birgn
adeta hibir iz brakmadan sprp gtrd bu devasa kolonyal macerann bysne kaplmtr.
67

Koloniletirilen Yakn Dou, efendilerini sevmemi t ir. ran'da


M.. 256'dan itibaren Part asll Arsakoullarnn, sonra da M..
224'ten itibaren Pers asll Sasanlerin geni imparatorluu kurulmutur. Bu imparatorluk, nds kylarndan narin Suriye snrlarna kadar
uzanmaktayd. Roma ve Bizans; bu gl, rgtl, sava, senyrlk
rejimine dayal, brokratik, kalabalk bir svari birlii olan, Uzak Douyla, Hind'le, Moollarla ve in'le temas olan (Part svarilerinin
Roma zrhlarn delen oklar, hi kukusuz Moolistan'dan gelmektedir) bu komuya kar ypratc mcadeleler vermilerdir. "stn
Zerdt Dini"ne dayanan ran, davetsiz misafir helenizme kar canla
bala mcadele etmitir. Fakat bu siyasal husumet, onun Bat'dan gelen kltrel akmlara frsat ktnda hsn kabul gstermesini engellememitir. Justinianus'un kovduu Yunanl filozoflar, ran'n byk bakenti Ktesiphon'da kendilerine snak .bulmulardr; Bizans
tarafndan tahrip edilen sapkn hristiyanlar olan Nasturiler, in'e tran
zerinden giderek, burada daha sonra ei grlmedik bir talihe kavumulardr.
Hristiyan olmu, srekli ve iddetli dinsel karklklarla
alkalanan Yunan varlna kar mcadele iinde olan bu tereddt
iindeki Yakn Dou'da, ilk Arap fetihleri (634-642) hemen kendileriyle ibirlii yapan unsurlar bulmulardr.
Suriye 634'te, Msr 639'da yeni gelenleri karlar. Daha da beklenmeyeni, ran'n hzla mslmanlamasdr (642). Roma ve Bizans'la giritii yzyllarca sren mcadelesi sonucu tkenen yal
imparatorluk, atlarna ve fillerine ramen, kendini deve stndeki
Arap svarilerine kar iyi savunamam veya savunmamtr. Yakn
Dou, kendini yeni gelenlere teslim etmi, terk etmitir. Araplar, Kuzey Afrika'y ele geirmekte daha zorlanmlar; ama VII. yzyln ortasndan VIII. yzyln bana kadar sren bu fetih bir kez tamamlandktan sonra, spanya tek darberde ellerine gemitir (711).
Eer Bizans tarafndan savunulan ve kurtarlan engebeli Kk
Asya hari tutulacak olursa, Arap fatihler Yakn Dou'nun tamamn
ok hzl bir ekilde ele geirmiler ve sonra bu blgenin snrlarn
Bat ynnde ok amlardr.
Bu hz,
a) Hi kimsenin beklemedii saldrgann lehine olan bir gafil
68

avlamann sonucu mu?


b) Kentleri birbirlerinden soyutlayarak, birbiri ardna teslim olmaya zorlayan bu hzl, tahripkr aknlarn doal baars m?
c) Bugnk terimlerle sylersek, smrge olmaktan kan Yakn Dou'nun uzun soluklu yn deitirmesinin sonuncu noktas m
olmutur?
Hi kukusuz birden. Ancak, uygarlklar tarihi bak as
iinde, bu dar kapsaml aklamalar yeterli olamazlar. Kucak ama
veya bitkinlik, istilann kalc baarsn aklayamazlar. Acaba, uzun
bir birarada yaamann rn olan ok eski bir dinsel ve ahlki yatknl derinlemesine incelemek gerekmez mi? Muhammed'in yourduu bu yeni din bizzat bu Yakn Dou kavanda ve onun zihniyet
ikliminde imal edilmitir.
slamiyet, yayma dneminin balarnda, macerann byk kiisi olan, hi deilse ina edilecek evin "ikinci direi" olan (birincisi
tabii ki Arabistan'n kendidir) antik Dou uygarln canlandrmaktan baka birey yapmamtr. Burada sz konusu olan, Arabistan'n
onlara nazaran ok fakir kald ok zengin blgelere dayanarak ina
edilen salam bir uygarlktr.
slamiyetin kaderi bir bakma, bu eski uygarl yeni bir yrngeye yerletirmek, ona yeni bir titreim vermek olacaktr.

Muhammed, Kuran, slamiyet


slamiyetin dolaysz kkenleri, bizi hemen bir insan, bir kitap ve
bir dinin karsna koymaktadr.
Muhammed'in belirleyici eseri, 610-612 (ok kesin olmamakla birlikte, geree yakn tarihler) ile lm tarihi olan 632 arasnda
yer almaktadr.
Eer o olmasayd; rakip kabileler ve kabile federasyonlar halinde paralanm, yabanc etkilere, iran'n, hristiyan Etopya'nn, Bizansl Suriye ve Msr'n smrgeletirici abalarna ak olan Arabistan, birliini kuramaz ve bu talanclar iyice kuzeye sremezdi.
Birbiriyle bouan Bizansllar ve iranllar, yzyllar boyunca bu
fakir lkelerden ciddi bir dmann kabileceini hi akllarna getirmemilerdi. Hi kukusuz buralarda iddetli atmalar meydana ge69

liyordu. Ama talana geliyor ve geri dnyordu. ranllar ile Bizansllarn uruna boutuklar "mmbit hilal"in kysndaki bu blgelerden -ou zaman insansz blgeler- kim kayglanrd ki?
Herey Muhammed'in baar kazanmasyla deimitir. Allmeler tarafndan yaplan aratrmalar, onun hayat hikyesini ar
sslemilerdir. Bu ssler ayklandktan sonra elde edilen grnt daha gzel ve heyecan verici olmaktadr. 570'ler civarnda doan Muhammed, hayatnn ilk krk yh boyunca birok felkete uramtr.
Bu pek bilinmeyen hayat, byk tarihle ancak 610-612 civanda krk
yana girdii srada birlemektedir. "Ramazan aynn son on gnnn iinde" Mekke yaknlarndaki "Hira dandaki maaralardan birinde bir gece uyurken, Kutsal Kitap peygamberin kalbine indi". Esrarl varlk ona ryasnda "iaretlerle kapl bir kuma rulosu gsterdi
ve ona okumasn emretti... Okumasn bilmiyorum dedi Muhammed.
Melek iki kere, oku diye tekrarlad. Ve kuma onun boynuna doland.
Ne okuyacam diye sordu peygamber, insan yaratan Allah'n adn
oku". "Peygamber, kalbine bir kitap indirildiinin bilinciyle uyand"
(E. Dermertgham). Kk bir ayrnt, bu kelime okumak kadar, din
yaymak da olabilir ve bu arada, peygamberin okuma yazma bilip bilmedii de belli deildir.
Bu kutsal hikye iyi bilinmektedir. Muhammed, melek Cebrail'in
(esrarengiz ziyareti) szlerinden sonra, kendini Tanrnn gnderdiine, kitab mukaddes gelenei iindeki peygamberlerin sonuncusu ve
en by olduuna inanmtr; balangta onu yalnzca kars Hatice desteklemi, akrabalar olan Mekkeli zengin tccarlar ise ona hemen kar kmlardr; daha sonra bir sr kararszlk iinde, umutsuzluun snrlarnda ilerlemi ve bunlar onun hadisleri ile Kuran surelerinde yer almlardr. Burada esas olan, bu taklidi olanaksz metnin gzelliine, patlayc gcne, "saf mzii"ne, Muhammed'in ou zaman uzun bir sre bilincini kaybettii sralarda girdii translardan sonra syledii ngrlere; evrilmesi ancak eksik olarak mmkn olabilen olaanst iire dikkat etmektir. slam ncesi Arabistan,
Homerosgil bir a yaamaktayd: iir orada kulaklar ve kalpleri amaktayd.
Peygamber, yllar boyunca ancak kk bir sadk gruba, akrabalara, ounlukla ok fakir insanlara yeni dini yaymtr. Mekke; Suriye, Msr ve Iran krfezi arasndaki kervan ticaretinden tr zenginleen tccarlarn yan sra, emekleriyle geinen, sknt eken insan70

(ara. esnafa, kulelere de sahiptir. rnein bhubckir'm (peygamberin


dostu ve ileride kaynpederi) saln alarak a/.ad ellii zenei kle Bill.
islarmn ilk me/zini oinulur.
Zenginler ise, nce glp getikleri propaganda karsnda kayglanmaya balamlardr. Muhammcd'c inananlar tehdit cdilinec.
bazlar hrisliyan Etopya'ya, 60 kadar olan dierleri de Mekke'nin
kuzeyindeki Yatrib vahasna kamlardr; Muhammed de bu kente
snacaktr. Yatrib, Peygamberin kenti (Medine) olacak, bu g de
(Hecir), mslman takviminin balangc (20 Eyll 622) haline gelecektir. Dikkat ediniz (ama bu kk bir ayrntdr), Medine, bu kentin
daha hicretten nceki ad olmua benzemektedir.
O sralarda buras, te ikisi itibariyle kyldr. ki rakip Arap
kabilesi ve az ok tccar bir sr Yahudi gruplar vardr. Peygamberin
Yahudilere kar tavr, sempatiden dikkatli olmaya, sonra da husumete dnecektir. O zamana kadar Kuds'e ynelik olarak yaplan ibadet, artk Mekke ynnde yaplacaktr. Btn bunlar srekli bir sava
ikliminde olmaktadr; g etmi mslmanlar, yaayabilmek iin
komularn yamalamakta, Mekkelilerin uzun kervan hatlarna saldrmaktadrlar. Sonunda Mekke'ye egemen olarak girmesini salayacak bu on yllk sava esnasnda, peygamber birok byk glkle
karlamakla birlikte, ou zaman zel bir kararllk ve ondan hi
aa kalmayan bir temkinlilik ve hogr gstermitir.
Kuran sureleri, peygamberin hadis ve snnetleri tarafndan
ifa edilen ve yava yava ina edilen slam (Tanrya teslim olma)
dini, olaanst bir sadelik gstermektedir.
slamn "be art": Tanrnn (Allah) tekliine ve Muhammed'in
onun peygamberi olduunu iman -ahadet-; gnde be vakit namaz
klmak; Ramazan sresince oru tutmak; zekt vermek; Mekke'ye
hacca gitmektir. Kutsal sava cihad, ksa bir sre sonra ok byk bir
rol oynayacaksa da, bu temel artlar arasnda yer almamaktadr.
Birok noktann ztlamah olmasna ve mistiin karmak yorumlarnda farkl kaplar amasna ramen, tslamiyetin dinsel simgeselliinin esrarl hibir yan yoktur. slami ilahiyatn bu tartmalar
konusunda, Hristiyanlkta haset edecei hibir ey yoktur: Her ikisi
de insan zihnini zor yollara srmektedir.
Peygamber, ibadet konusunda Hristiyan ve musevi uygulama72

sndan esinlenmitir. Buna karlk, hac konusunda Arap ve Mekke


geleneine sadk kalmtr. Nitekim Kabe ve Arafat danda gerekletirilen ve birbirlerine bal olan iki eski hac uygulamasn korumutur; bunlar herhalde Eski Ahit'teki adrlar Bayram'na benzeyen
eski bir ilkbahar bayram ile eski bir sonbahar bayramdr. Derin anlamn zaman iinde her halkrda yitirmi olan bu iki eski uygulama,
yeni bir dille yeniden hayata geirilmitir. "Muhammed, eski kurumu
bir cins kltrel efsaneyle a posteriori meru klarak, (slamiyete)
dahil etmitir: brahim kendi zamannda, olu smail ile birlikte Araplarn atas olduunu iddia ederek, Kutsal Kabe tapnn ve hac trenlerini rgtlemiti. Musa tarafndan kurulan musevilik ile sa'ya balanan hristiyanha nazaran slamiyetin ncelii, ite byle
temellendirilmitir". Kklerin brahim'e kadar gtrlmesini, siyasal
bir hesapla, u ncelik kazanma arzusuyla aklamak yeterli midir?
Dinlerin kendi dinsel mantklar, kendi hakikatleri yok mudur? Youakim Moubarac'n (Abraham dans le Coran; 1958) ileri srd gr
budur. Louis Massignon'a gre, "slamiyet brahim'in kiisinde ilk
mslman selmlar, ki bu dorudur, ilahiyat olarak dorudur".
Dinsel inan ve uygulamalarn mslmanlarn hayatnda ne denli
bir arla sahip olduklarn, onlara ne denli kat bir disiplin dayattklarn anlamak da nemlidir. Mslmana gre herey (hukuk da
dahil) Kuran'dan kaynaklanr. Bugn slam alemindeki dinsel uygulama, hristiyan alemindeki bir zamanlarn zirve noktasndan da canldr. Louis Massignon 1955'te yle yazmtr: "1360 yldan beri Arafat'ta her yl yaklak 150.000 hac olmutur". Ve Fransa'da bir kyde, oransal olarak ne kadar "paskalyac" varsa, herhangi bir Msr kynde de o kadar hac vardr. Tabii ki stnlk slamiyettedir. Fakat
acaba bunun daha canl bir imari'a. m balamak gerekir? Hristiyanlk, bizatihi taycs olduu uygarlnkilerle ayn olan i snavlara gs germek zorunda kalmtr ki, slamiyet bu snavlarla, imdiye dein ancak ucundan kysndan karlamtr. slamiyet, dinsel ayinlerin tpk dier toplumsal jestler gibi, tpk bizatihi hayatn
geri kalan gibi devam edip gittii eski, arkaik toplumlara dayanmay
srdrmekte deil midir?

73

Arabistan: Ancak ylesine Kentlilemi


Bir Kltrn Sorunu
Muhammed'in baarsnda ve samiyetin yaylmasnda, muazzam Arap yarmadas tam olarak ne rol oynamtr? Bunun cevab
kolay deildir.
Kentin ncelii: Muhammed, henz ilkel bir Arabistan'n
marjndaki (eer yle denilebilirse) kentsel bir ortamda, Mekke'de
yaam ve eserini burada meydana getirmitir.
Bu kentin talihinin parlamas yakn tarihlidir, uzaktaki yabanc
kentlerle kurduu ve yalnzca byk ticaret ile Mekkelilerin henz
tasak halindeki u tccar kapital izinleriyle temas halindeki balantlardan kaynaklanan kervan ticaretinden doan bir talih.
Kervanclk yapan Muhammed, kendine yaplacak ifadan nce,
Arabistan'dan daha ok Suriye kentlerinde musevi ve hristiyan ortamlarla tanmtr. Ezan, cuma namaz, kadnlarn rtnmeleri, mminlerden ve imamlardan beklenen saygnlk gibi hkmler, her halkrda kentsel bir ortam varsaymaktadrlar. Btn bunlar, dirsek temas halinde yaanan kalabalk kentler olmakszn mmkn dedir.
"Bu katlk ve erdemlilik ideali, Hicaz'n arbal ve sade tccarlarna ait olandr. slamiyet bu noktada da, krlardan ok kentlerin
tutumuna sadk kalmtr" (X. de Planhol). Peygamberin baz hadislerini bu bak as iinde yorumlamak gerekmektedir. "Halkm iin
kayg duyduum ey, eytann kpk ile kaymak arasnda bzlp
sakland sttr. Ondan ienler, birlikte ibadet edilen kentleri terkederek (ab), le dneceklerdir". Peygambere atfedilen baka bir sz
de, saban demirine ilikindir, "bu, ayn zamanda aalanmann da
birlikte gelmesi olmakszn, mminlerin evine asla giremez". Ksacas, bizzat Kuran'da sylendii gibi, "l Araplar, saf olmama ve ikiyzllk bakmndan en kaarlanmlardr". Demek ki, slamiyetin
balangcndaki iman merkezleri, Kilise'nin bat dnyasndaki ilk dnemlerini hatrlatan bir konumda olmak zere kentlerdir: Hristiyanln bu dneminde dinsiz, kyl, paganus, putataper deil miydi?
Akas, Arabistan Bedevileri garip "kylleredir. XX. yzyln banda bile onlar eski hallerinde kalm olarak bulmak
1A

mmkndr. Bugn de, Arabistan ilerinde onlara hl rastlanmaktadr.


Robert Montagne (1893-1954) adl bir islamolog, bu l Uygarl hakknda ok gzel bir kitap yazmtr; hi kukusuz, bir etnograf buna kltr' den baka bir ad verilmesini kabul etmeyecektir.
Nitekim burada kem yoktur, bunlar varolduklarnda da ok ilkeldirler. Hicret dnemindeki Yatrib, Epaminandos dnemindeki Thebes
bile deildir. Minimum bir su kaynana sahip vadilerdeki bu "kentlerin civarnda, topraa bal, az sayda yerleik kyl vardr. Araplarn ounluu, "an oullarna" benzeyen, ataerkil aileler, "airet alt
kesirleri", "kesirleri", "airetler", "airet konfederasyonlar" gibi ok
kk toplumsal gruplar meydana getiren gebelerden olumaktadr.
Bu adlandrmalar, gnmz aratrmaclarna aittir ve basit bir sayma
yntemidir: Bir kesir 100-200 adr; bir airet 300 kii demektir ki,
bu da bu lek iindeki en byk birlik olmaktadr. Bedeviyi yalnzca
hayali ve gerek kan ba birarada tutabilir. Airet, arpmalardaki
byk birliktir: Burada kardeler, kuzenler, yanamalar birarada yaamaktadrlar. Bunun tersine konfederasyon, yeleri ok geni bir
mekan zerine dalm, narin bir birliktir.
Bedevilerin ldeki ve lms blgelerdeki glk iindeki hayatlar, ancak deve yetitiricilii sayesinde mmkn olabilmektedir.
Azla yetinen ve susuzlua dayanan deve, bir otlaktan dierine uzun
yolculuklar yaplabilmesine olanak vermektedir. Talan ve sava olduunda, saman, su krbalar, tahl tamaktadr. Atlar ise, son andaki
saldrda kullanlmaktadrlar.
Gndelik hayat; "kaan otun" peinden komaktr. Gebeler,
yk develeri ve beyaz kou develeriyle, gneyden kuzeye ve tersi
ynde, bazen bin kilometrelik gzerghlar boyunca dalgalanmaktadrlar. Kuzeyde Verimli Hilal topraklarnn snrlarna yaklaldka,
Suriye ile Mezopotamya arasnda gebelik seyrelmekte, yerleiklerle
temasa geerek arlamaktadr. Deve yetitiriciliine, dar bir ereve iinde ge yol aan koyun yetitiricilii eklenmektedir. Koyun
yetitiricisi haline gelen bedevi, artk yalnzca bir auyd'd.v (koyuncu). Onun altnda sr veya manda yetitiricileri, korkun yerleiklerin en alt kategorisi yer almaktadr.
Deveye dayal gebelik, Arabistan'n gneyinde ve merkezinde
saln, soyluluk iddialarn korumaktadr. Bu soylu airetler, s75

rekli sava halindedirler: En gller en zayflar korumaktadr. Nfusu ar artan l, bylece insan fazlasn dar atmakta, k olaan olarak Bat yollarndan gereklemektedir. Sina yarmadasnn
meydana getirdii kpr, dar Nil eridi, Sahra ve Bat lkelerine doru birer engel oluturmamaktadrlar.
Batya ynelik bu gn nedenleri corafi ve tarihseldirler. Corafi o/an/ar; Kuzeyde scak llerin yerine souk ller gemektedir.
Araplar VII. yzylda Kk Asya'da zafer kazanamamlardr, nk develeri Anadolu yaylalarnn souuna direnememilerdir -oysa
Orta Asya devesi buralara dayanmaktadr-. Buna karlk, Kzldeniz
ukuru aldktan sonra, Sahra, Arap llerinin devam gibidir. Tarihsel olanlar: Orta Asya'daki bu kuzey llerinin kendi gebeleri, ift
hrgl kendi develeri, kendi atlar, kendi svarileri, kendi iddetli
g hareketleri vardr. Akas, buralar rahatlkla yerleilebilecek
bo alanlar deillerdir.
Bedevilerin Arabistan', olaanst sava gcn, baz tereddtlerle birlikte, slamn hizmetine vermitir. Gebeler, slamiyete
bir geceden ertesi sabaha gememilerdir. Kavgac ve istikrarsz kalmay srdrmlerdir, ispanya'nn fethinden sonra, Emevi halifeleri
dneminde, Yemen ile Kays partileri arasndaki kavga, anavatandan
binlerce fersah tede yeniden alevlenmitir.
Zaten grnte boyun emi olan gebelerin tm, peygamberin lmyle ayaklanmlardr. Bastrma harekt uzun srm ve
Muhammed'in ilk halifesi mer (634-644), atl ve develi gebeleri
cihada yollamaktan baka bir zm bulamamtr; bu hem onlar
Arabistan'dan uzaklatrmann, hem de airetleraras savalara son
vermenin yolu olmutur.
Bylece, slamn ilk fethini Bedeviler gerekletireceklerdir. Deve ve kei klndan adrlaryla birlikte kafileler halinde ilerlerken,
alkanlklarn, adetlerini, kasnt tklarn, obanlarn oban kalma
konusundaki derin isteklerini, yerleiklerin boucu hayatlar karsnda duyduklar kmsemeyi de beraberlerinde tayan bu kk gruplarn, muazzam gzerghlar boyunca yol allarn hayal etmek gerekir. slam fethinin Bat ynnde dolduraca bu geni mekn, bu
kk gruplar tarafndan tam bir bombardmana uramtr. Bunlar
her yere yerlemekte ve onlarla birlikte dilleri, folklorlar, kusurlar
ve erdemleri de yerlemektedir; erdemlerinin arasnda en bata geleni, tm slamiyeti aydnlatan tutkulu konukseverlikleridir.
76

rnein Beni Hilal airetinin katettii uzun yol bilinmektedir:


VII. yzylda Hicaz'n gneyinden yola kan airet, 978'de yukar
Msr'da g durumdadr; XI. yzyln ortasnda Magreb'in zerine
bir ekirge srs gibi saldrm, XII. yzylda Berberler tarafndan
ezilmi (Setif arpmas, 1151) ve bunun zerine Magreb ilerinde
dalmtr. Efsaneleri bugn, "rdn lnden Biskra ve Moritanya'daki St. Etienne'e kadar" her yerin folkloru iinde yaamaktadr.
islam aleminde "uygarlk" ve "kltrler": Arap airetlerinin
oynadklar rot, dikkatlerimizi ksa bir sre sonra ok incelecek olan
islam uygarlnn, hemen btn baarlarnn, her seferinde abucak zmledii ve "uygartatrd" ilkel halklarn kavgac "kltrleri"nin canl glerine dayandrma tarz zerine ekmektedir.
Arap airetleri, bir yzyl sreyle, Islamyetin ilk baarlarn
salamlardr. slam daha sonra spanya'y, Kuzey Afrika'nn kaba
dallar Berberlerle fethetmi, Fatmi Msr'n ina etmitir. Nihayet, kapsnn nnde, adeta kendi evinin iinde bulduu ve mslman yapmaya balad Trk-Mool gebelerden yararlanacaktr.
Trk paral askerler, X. yzyldan itibaren Badat halifelerinin ordularnn esas blmn meydana getirmilerdir; bunlar olaanst svari
ve okular olan harika askerlerdir.
IX. yzylda yaam olan byk Arap yazar Cahiz, onlara ilikin unutulmaz portrelerinde, bu kaba insanlarla biraz alay etmektedir.
Fakat tarih, bir kez daha ayn olacaktr. Fakirler zengin, gebeler ehirli olacak ve bunlar, hizmetkrlktan efendilie giden yolun bazen
ksa olduunu gstereceklerdir. Eskiden paral asker, sonra efendi
olan Seluklu Trkleri, sonra da Osmanllar, islamiyetin yeni hkmdarlar olacaklardr. stanbul'un alnarak bakent yaplmasyla, gleri kesin bir taban kazandktan sonra, Bat Osmanl hkmdarlarna
"Byk Senyr" veya "Byk Trk" unvann verecektir.
Alann kuatan veya kesintiye uratan ilkel halklar kendine
ekmek, onlar kullanmak, ama ayn zamanda onlarn iddet eilimlerinin arl altnda ezilmek, belki de slamiyetin kaderinin bir yasasdr. Daha sonra herey dzelmekte ve yaralar kabuk balamaktadr. Kavgac ve etkili ilkel, slamiyetin hereye kadir kentsel hayat
iinde erimektedir.

77

AYIRIM II
CORAFYANIN RETT

slam, birbirlerine bal, kenarlarnda olduka iddetli deiimlerden etkilenen bir dizi mekn gndeme getirmektedir, nk slam
tarihi sakin bir tarih deildir, sakin bir tarih olmamtr.
Fakat bu deiimler, bu meknn tmne nazaran nisbi kalmaktadrlar. Islamiyetin devasa sahnesi, kabaca aikr bir istikrar sunmaktadr. Bu istikrar, kendini bir dizi gereklik ve aklama halinde gstermektedir.

slamn Karalar ve Denizleri


Haritalar esas olan sylemektedirler. slam tarafndan ele geirilen, sonra da her seferinde yabanc ve hasm uygarlklara terkedilen
blgeleri gsterdik: Bat uygarlna Sicilya, ber yarmadas, Septimanya (gney Fransa), gney talya, bat Akdeniz; dou Avrupa'ya
(kabaca Ortodokslua) Girit, Balkanlar; Hindu alemine kuzey ve orta
Dekkan, Ganj havzas.
Ezelden beri veya hi deilse ok uzun sreden beri elde tutulan
slam topraklan, bugn devasa boyutlarda kalmay srdrmektedirler.
Her zaman ok zengin olmamakla birlikte, bu topraklar Fas ve Sahra'dan in'e ve Endonezya'ya kadar uzanmaktadrlar; yaknlarda yaynlanan bir kitabn alt bal, "Dekkan'dan Cakarta'ya kadar" demektedir.
79

Bu sralamada, mslmanlar tarafndan eskiden az ok kullanlan, bugn dar ky eritleri dnda onlarn elinden tamamen kam
bulunan devasa deniz meknlarn unutmayalm. Deniz, zerinde dolaana aittir ve bugn hemen hemen hi mslman denizcilii yoktur.
Oysa eskiden, Akdeniz'de, Kzldeniz'de, ran krfezinde, Hazar denizinde ve zellikle Hind okyanusunda durum farklyd. Hind okyanusunda Muson rzgrlarnn dzenli yn deitirmeleri sayesinde,
Araplar palmiye liflerinden halatlarla birbirlerine baladklar tahtalarla imal ettikleri ve yapmnda tek bir ivi bile kullanmadklar butra ad verilen kk yelkenli tekneleriyle, uzun bir sre krl, faal ve
byk apl bir ticaret srdrmlerdi. Bu yelkenliler, daha IX. yzylda Kanton'a ulamlard. Vasco da Gama 1498'de onlar avlayacak ve yamalayacaktr. Ancak ne Portekizliler, ne de daha sonra Hollandallar veya ngilizler onlar Hind okyanusunun ucuza malolan ticaretinden skp atabileceklerdir. Sadece, XIX. yzyln sonlarna
doru, buhar gc onlarn hakkndan gelebilecektir.
Demek ki bu deniz giriimi uzun soluklu olmutur. slamiyetin
eski tarihli zaferleri, yalnzca svarlerininki olmam, ayn zamanda
denizcilerininki de olmutur. Denizci Sindbad bir simgedir.
Akdeniz'in ncelii: Bu byk mcadelenin esas blm Akdeniz'de cereyan etmitir.
Sindbad, maceral deniz yolculuklarndan, Hind okyanusu boyunca yapt byl ve felketli yolculuklardan sz etmektedir. Oysa
eer abartmyorsam, slamiyetin dnya leindeki kaderi Akdeniz'de
oynanmtr. Burada kazanabilirdi, ama mcadele etmi ve sonunda
kaybetmitir.
slamiyetin byk fetihlerinin iinde Suriye, Msr, ran, Kuzey
Afrika ve spanya'nn yan sra, Akdeniz'in hemen hemen tamam da
yer almtr. Bu fetih, 825'te Girt'e yerleen mslmanlar eer burada kalsalard mhrlenrdi; fakat Bizans bu baat ileri karakolu
961 'de geri alm ve Kbrs ile Rodos'u muhafaza ederek, Ege denizine alan yollarn anahtarn elinde tutmutur.
Demek ki, Dou'da bir baarszlk, bir yar-baanszlk vardr: Bizans, zerinde adalarn serpili olduu bu denizle birlikte, onun
evresinde yer alan Balkanlar ve ayn zamanda geni Karadeniz'i ve
Venediin talihi olacak u talva yolu olan Adriyatii muhafaza ede80

ektir: Bu yol, ok zengin Bizans'a hizmet eden, odun, tuz, buday tayclarnn yoludur.
Ancak Akdeniz'in Bat) paras, hepsi de yeil sancak cephesine
gemi olan Msrl, Kuzey Afrikal ve spanyal denizcilerin eline
gemitir. Bylece, 825'te Girit'i fetheden Endlsller, 827-902 arasnda Sicilya'ya yerleenler de Tunuslulardr. Ada bu fetihten sonra
muazzam bir atlm yaparak, Mslman Akdeniz'in canl kalbi haline
gelmitir. Bakent Palermo, sulama kanallarnn cennete evirdii
mthi bir kentsel baar olmutur.
Mslmanlar Korsika veya Sardinya'nn eitli noktalarna da
kmlar, Provence' bir an iin ele geirmilerdir; Tiber azna istedikleri zaman kartma yaparak, Roma'y tehdit etmekte ve aalamakladrlar. Bat Akdeniz balantlarnn belkemii olan ve spanya'dan Sicilya'ya, baka hibir limana uramadan seyredilmesine olanak veren Balear adalarna salamca yerlemilerdir.
Bu durumda, zenginliklerin taycs olan deniz Islamiyetin hizmetine girmitir. Deniz, Islamiyetin deniz kentlerini bytm ve onlara nefes aldrtmtr: skenderiye (artk devasa bakent Kahire'nin
limandr), Palermo, Tunus (sanki ihtiyatl bir ekilde denizden uzak
durmaktadr). Baka kentler olumu veya yeniden domulardr:
Gemi ina iin vazgeilmez ormanlarn yaknndaki Bejaia (Bougie),
Cezayir, Oran (bu son ikisi henz mtevaz boyutludurlar), spanya'daki faal Amerika liman ve byk Guadalkivir nehri zerinde Atlantie alan canl bakent biliye (Sevilla).
Bu talih bir yzyldan fazla srmtr. slamiyet hi kukusuz,
hristiyan korsanlyla erkenden srtmeye girmitir: Fakirleri cezbetmek ve onlara av olmak, zenginlerin kaderidir. Daha sonra klasik
olacak konumun tersine, X. yzylda zengin olan mslman, korsan
olan da hristiyandr. Amalfi, Piza, Cenova, eek ars kovanlardr.
Herey Sicilya'nn Normanlar tarafndan fethiyle (1060-1091) arlam ve hzlanmtr. Normanlarn hzl tekneleri mslman gemilerine ste gelmitir. Sicilya'nn igali, "sadakatsizlerin (mslmanlar) deniz tekelinde alan ilk atlaktr.
Bunun peinden bir soluksuzluk, tedrici bir kapanma, "mslman gol"nn her tarafnda erkenden hissedilen bir sknt gelmitir.
1080'e doru, Cid Capeador'un dneminde, El Murabitlerin Sudan'
dan ve Kuzey Afrika'dan spanya msl umanlarn m yardmna gelmelerinin arefesinde (1085), Sicilyal Arap bir air, Toledo kral Mota81

mid'in verecei 50 altn dinara ramen, spanya'ya gitmekte tereddt


etmekledir. "Skntdan sapsar olmama armayn da, gzlerimin
karasnn beyazlanmam olmasna arn! Deniz Rumlara (Romallar, hristiyanlar) aittir, tekneler ancak byk tehlikeleri gze alarak
seyredebilmektedirler. Sadece kara Araplarndr!" Daha imdiden ne
rvan!
Ksa bir sre sonra balayan Hal Seferleri (1095-1270), idenizin yeniden fethine olanak vermilerdir. Bu fethi, Bizans'n elindeki dar alan da ele geiren talyan kentlerinin filolar gerekletirmilerdir. Klasiklemi byk olaylar (1099'da Kuds'n zapt, Kutsal Toprakar'da kurulan devletler, IV. Hal Seferlerinin yolundan
saptrlmas sonucu stanbul'un 12O4'te Latinler tarafndan alnmas)
u dier byk gerei gizlememelidir: Akdeniz'in denizsel ve ticari
meknnn fethi. Hristiyanlk 1291'de, Akk le birlikte Asya'daki
sonuncu nemli dayanak noktasn kaybettiinde, Akdeniz'in tm
zerindeki stnln kaybetmi olmuyordu.
slamiyetin buna tepkisi, ancak iki- yzyl sonra ortaya kacaktr. Osmanllar, bu tarihlerde deniz stnln yeniden ele geirmeye alacaklardr. Osmanllar Preveze'de zafer kazannca (1538),
Akdeniz hemen hemen onlarn olmu, ama byk nebaht bozgunu
(1571), aslnda yalnzca askeri stnl hedefleyen bu talihin geri
dnne hemen son vermitir. Akdeniz'deki Venedik, Cenova, Floransa... ticari filolarnn karsnda, olduka vasat bir Trk ticaret filosu yer almtr (gemilerin ou Rumlara aittir ve stanbul, Karadeniz ile Msr arasndaki seyrseferlerle snrldrlar).
Daha sonralar, Cezayir'in istisnai baarsyla birlikte, mslman korsanlarn uzun sreli faaliyetleri ortaya kacaktr. Ama Berberi korsanlarn ticari filolar hibir zaman olmayacaktr.
Bylece an ve felket Akdeniz'de gidip gelmi, el deitirmitir. Hind okyanusunda ise, Portekizlilerin 1498'de mit Burnu'nun dolalmasndan sonra buraya gelmelerine kadar, durum daha
sakin olmutur. Bu tarihten sonra, slamiyet arkadan kuatlacaktr.
Denemeci Esad Bey, "slam alemi ldr" derken hakldr,
fakat bu l, bu ller manzumesi, bir yandan iki tuzlu su alann, iki
seyrsefer alannn (Akdeniz ve Hind okyanusu) arasnda yer alrken; dier yandan da olduka youn nfuslu kitlenin (Uzak
Dou, Avrupa, Kara Afrika) arasnda bulunmaktadr.
82

slam alemi, hereyden nce "'ara bir kta"dr, bu geni blgeleri


birbirine balamaktadr.
Atlantik'ten Sibirya ormanlarna ve Kuzey in'e kadar yaylan
alandaki llerin hepsi de, tabii ki ayn deildir. Tek horgl devenin
alan olan gneyin scak lleri, ift horgl devenin -asl deveaan olan kuzeyin souk llerinden farkllamaktadr. Bu iki alan,
Hazar denizinden nds azna ekilen bir hatla ayrmak mmkndr.
Aktr ki, yerleiklerin yaadklar sahil kesimlerine, steplere,
ekim yaplan vahalara sahip olmayan hibir l yoktur. Hatta bu eski
uygar ve cenneti andran lkelerde, Nil, Dicle, Frat, nds, Amu ve
Siri Derya havzalarnda, nehir vahalar ve ancak kadar eskiden beri
ilenen, iyi, ama kt topraklar vardr. klimin de etkisiyle, bu topraklar
narindirler, insanlarn en ufak hatalarna bile, doann en ufak kazalarna bile duyarldrlar. Bir istila, uzun sren bir sava, iddetli yamurlar, tehlikeli bir fazla nfus karsnda, geni tarmsal kesimler,
kelimenin gerek anlamnda yok olmaktadrlar: l kentleri ve krlar
yutmakta, kumlarnn altna gmmektedir.
slamiyet bylece, kaderinin iine bu ok saydaki narinlii de almaktadr. Ar ar ve ticaret alan olan kentleri, fazlasyla dar krlar, her zaman gergin uygarl, nihayetsiz glklerle boumaktadrlar. Bugne ait bir nfus haritas, bunu aka iaret etmektedir:
slam alemi, birka youn nfuslu blgeden olumutur, bunlarn arasnda muazzam boluklar brakmaktadr. Ne sulamaya ynelik inaatlardaki deha, ne kuru tarm alanndaki basanlar, ne sabrl ve yetingen kyllerin inad, ne zeytin veya hurma gibi harika bir uyum
gsteren aalarn kullanm, slam aleminin gndelik hayatn gvence altna alabilmitir, bolluu ise hi getirmemitir: Bolluk dnemleri ok geicidir ve belli bir toplumsal snfn lks veya zel bir
kentin ayrcal olarak ortaya kmaktadr.
Haclarn akmnn getirdii devasa zenginliklerle birlikte, Mekke'nin yalnzca ilk bakta paradoksal olan durumu budur. Burada
herey mmkndr, mucizevi olarak mmkndr. Btn Arap seyyahlarn en by olan bn Batuta, 1326'da bu kentin bolluunu,
"yal etlerin lezzetini", "dnyada ei olmayan" meyvalarnn mkemmelliini (zm, incir, eftali, hurma) terennm ediyor ve u ekilde balyordu: "Sonu olarak, dnyann btn kentlerine dalm
bulunan btn ticari mallar, bu kentte biraradadrlar". Ama dier yerJerde, alk ou zaman kurtulunamayan bir refakatidir. Bir Arap
83

air, "tpk becerikli bir eirme ustasnn parmaklaryla bkt iplikleri elinde sk skya tutmas gibi, ben de alm i organlarmn
kvrmlarnn iine hapsetmeyi biliyorum" demektedir. Ve Muhammed'in sahabesinden olan Ebu Hureyra, peygambere ilikin olarak,
"bu dnyadan, bir gn bile arpa ekmei yiyemeden gt" demitir.
Sonular ayklamak kolaydr. Ortaya, Arabistan'a ilikin olarak
iaret ettiimiz, obanla dayal bir gebelik kmaktadr. Arabistan iin iaret edilen bu eitli biimler altndaki gebelik, slamiyetin yaamaya mahkm olduu meknn tm iin de mutatis mutandis geerlidir. Bedevinin portresi, tad soyluluk unvanlarna
ramen, ou zaman bir ilke olarak izilmitir. Bedevi, hi anlamad yerleikler tarafndan ilkellikle sulanmaktadr. Jacques Bergue
adndaki bir islamolog, hakl olaiak unu yazmaktadr: "Sklkla ktlenen bu Bedevi ne kadar da gzeldir!" Evet, Bedevi insan hayvansallnn harika bir numunesidir. Ama slamiyet asndan, boyun edirilmesi, ynetilmesi ok g olan bir mttefiktir. Ama gene de
yararl bir mttefiktir, nk eer o olmasayd...
Ancak, Bedeviyi kuatan ve hapseden fakir hayat, bugn "toplumsal ykselme" adn vereceimiz eyi, onun asndan gletirmektedir; nk bu ykselme ancak yerlemesi durumunda olabilir,
oysa Bedevi, bugn birok slam lkesinde yerletirme faaliyetlerinin
de gsterdii zere, bu hayat tarzndan nefret etmektedir. Osmanl imparatorluu gebelerin isknn XVI. yzyldan itibaren hem Asya,
hem de Avrupa Trkiye'sinde nemli lde baarm, hemen her
yere Yrk kolonileri yerletirmitir. Bu kat gebelik ve onun kendi zerine kapanm "kltr", aikr bir determinizmi iaret etmektedirler. Arnold Toynbee'nin terimleriyle sylersek, insan gebelikte,
"verdii cevap"n esiri olmutur.
nsandan yana fakir bir uygarlk olan slamiyet, dn, insanlar bulabildii halleriyle kullanmak zorunda kalmtr. Kronik olarak insan eksiklii ekmesi, temeldeki fakirliinin temel biimle'
rinden biri olmutur.
. Bugn bunun tamamen tersine, ileride greceimiz zere, ar
sayda insana sahiptir. Tm insanln yaklak altda biri olan bu nfus, slam aleminin kaynaklarna nazaran ar, ok ardr.
Fakat slamiyet, dn, anl gnlerinde, en fazlasndan 30 il 50
84

milyon insana sahipti ve bu o dnem nfusunun onda birine denk dmekteydi. Eer slamiyetin o sralarda bugnknden ok daha ar grevleri olduu dnlecek olursa, bu say azd. Nitekim islamiyet,
Amerika'nn kefinden nce, bu gezegenin btnsel tarihini, yani
Eski Dnya Tarihini srklemekteydi.
Bu ok ar grev bu durumun sonucu olarak ortaya kmaktayd: Ynetim, ticaret, sava, askeri gzetim. Bunlar gereince yerine
getirebilmek iin, slamiyet, nereden gelirse gelsin, nereden bulabilirse bulsun her insan, nfustan yana zengin Bat'mn hi bilmedii bir
hogryle kabul etmekteydi. stelik bu insanlar snrlarnn dnda her yerde byk bir inatla aryor, bu da klasik Islam en mkemmelinden bir kleci uygarlk haline getiriyordu.
Bu devasa ve srekli insan salama yntemi, islam aleminin giriimlerini uzun zaman desteklemitir. Btn komu lkeler, haralarn srasyla demilerdir: Mslmanlar tarafndan karada veya denizde ele geirilen veya frsat ktnda satn alnan (Verdunl yahudilerin IX. yzylda perakende sattklar Slav sava esirleri gibi) hristiyanlar; Afrikal zenciler, Habeler, Hindliler, Trkler ve sefil
Slavlar, Kafkasllar. Krm Tatarlarnn XVI. yzylda yaptklar
aknlarda ele geirdikleri Ruslar, stanbul esir pazarn iae etmektedirler.
Bu kleler ou zaman artc bir talihe sahip olmaktadrlar.
Msr'da iktidar, tam da Aziz Louis'nin Hal Seferinin baarszla
urad srada (1250) ele geiren Memlklar iin durum byle olmutur. ou Trk, sonra da Kafkasl olan, asker olarak yetitirilen
bu kleler, Msr' Trk fethine kadar (1517) olduka mutlu bir ekilde ynetecekler, ama bu fetihten sonra da yokolmayacaklardr. Bonaparte, onlarla Piramitler savanda karlaacaktr. Gnmz tarihilerinden biri, "Memlklar sonradan olma kiilerdir, ama bu cins insanlar gibi dk ruhlu deillerdir" dye yazmaktadr. En azndan onlar kadar nl Trk yenierileri, onlara birden daha fazla adan benzemektedirler.
Aslnda her mslman kentinde, farkl rklara, dinlere ve dillere
tahsis edilmi mahalleler vardr. 1651'deki bir saray ayaklanmas srasnda, Osmanl padiahnn ''sarayndaki iolanlannn zerine
Babil laneti jkt ve onlar gsz brakt". Heyecanlanan adamlar,
sonradan rendikleri Osmanlcay unutmulard ve "tanklarn akn kulaklar, eitli dillerin ve seslerin oluturduu bir uultuyla ar85

pildi. Bazlar Grcce, dierleri Arnavuta, Bonaka, erkese,


Trke veya talyanca bartyorlard" diye yazmaktadr Paul Ricaut
(1668). Dierleri arasnda iyi bir rnek (Trk korsanlarn Cezayir'i bir
dnlsn).

Arac Kta veya Mekn-Hareket: Kentler


yi donanml olmayan slam alemi, eer ls bedenini kateden,
ona hayat veren, hareket getiren yollar olmasayd, hibir ey haline
gelirdi. Yollar onun zenginlii, varlk nedeni, uygarldr. Yzyllar
boyunca, yollarn sayesinde "egemen" bir konumda kalacaktr.
slamiyet, Amerika'nn kefine kadar, Eski Dnya'ya egemen olmakta, bu dnyann o sralardaki "dnyasal" tarihini kurala balamaktadr. Tekrarlayalm ki, Eski Dnya'nn blmlerini oluturan
byk kltr alanlarn temasa geiren -Uzak Dou, Avrupa, Kara
Afrika-, tek bana slamiyettir. Raz olmad veya hi deilse gz
yummad hibir ey geememektedir. O aracdr.
Gemiler, kervanlar ve tccarlar: slamiyet, siyasal durum ne
kadar g olarak gzkrse gzksn -ve ou zaman gerekten de
byle olsun-, zorunlu geilerden coraf olarak yararlanmaya devam etmektedir.
Bu istisnai konumun tabii, ne her zaman bilincindedir, ne de bu
konuma hkmetmektedir. rnein slamiyet Asya'nn souk llerinin karsnda, ok alkantl bir gebe nfusun karsnda fazla
yerleemememi, "marjinal" bir egemenliin -yani kendininkininnarinliklerinin kurban olmaktadr. Bir vahalar hatt olan mslman
Trkistan, asla etkin engeller konulamayan bir ileri karakollar blgesidir. Nitekim Trkmenlere, Moollara Aral'dan Hazar ve Karadeniz'e giden yolu kapatmak kesinlikle mmkn deildir. Bu gebelerin en glleri, ran'a kar saldrya gemekte, Badat' tehdit
etmektedir... zleyen haritada, XIII. yzyldaki Mool ilerlemesinin
nasl bir zlme yarattna baknz.
Ancak slamiyet yzyllar boyunca, Akdeniz'e ynelik Sudan altn ile kleleri; Avrupa'ya ynelik Uzak Dou ipei, karabiberi, baharat ve incileri aktaran yegne unsur olarak kalmtr. Asya ve Afrika'daki Dou Akdeniz ticareti yalnzca ona aittir. Bu ticaret italyan
86

tccarlarn eline ancak, skenderiye, Halep, Beyrut veyaTrablusam'dan itibaren gemektedir.


Demek ki slamiyet, en mkemmelinden bir hareket, transit uygarldr; bu da uzaklara yaplan gemi yolculuklar ve ok ynl bir
kervan dolamn gerektirmektedir. Bu dolam esas olarak Hind okyanusu ve Akdeniz arasnda kuruludur, ama Karadeniz'den in'e ve
Hind'e de ulamakta ve kuzey Afrika ile Kara Afrikann arasnda da
etkili olmaktadr.
Dou ynnde fillerin ve her yerde at ve eeklerin varlna ramen, bu kervanlar esas olarak develere dayanmaktadrlar. Bir yk devesi kental yararl yk tayabilmektedir. Bazen bir kervan 5-6 bin
deveden meydana gelebildii ii, toplam yk hacmi ok byk bir yk
gemisininki kadar olabilmektedir.
Bir kervan, banda komutam, kurmay heyeti olduu halde, kat
kurallara tabi olarak, zorunlu menzillerde mola vererek, yamac gebelere kar ritel haline gelmi tedbirler alarak, onlarla bilgece anlamalar yaparak, tpk bir ordu gibi ilerlemektedir. ller hari, ilerledii yollar boyunca her gnn sonunda kervansaraylar veya hanlara
ulamakta ve hayvanlar ile insanlarn buralarda barndrmaktadr.
Bunlar, kervan istasyonlardr. Hibir Avrupal seyyah yoktur ki, bu
devasa salonlar ve nisbi rahatlklarn tasvir etmi olmasn. Bunlardan bazlar (rnein Halep'teki hayranlk veren hanlar gibileri), hl
ayaktadrlar.
Bu kervan sistemi, yar yarya kapitalist byk bir rgtlenme olmakszn, deniz seyrseferine balanamazd. slam aleminin kendi
tccarlar (mslman veya gayrimslim) vardr. Kahire'deki Yahudi
tccarlarn, Birinci Hal Seferi dneminden (1095-1099) beri yaptklar mektuplamalar, rastlant sayesinde gnmze ulamlardr. Bu
mektuplar, btn kredi ve deme aralarnn ve btn ticari ortaklk
biimlerinin bilindiini (ou zaman kolaylkla inanld gibi, bunlar daha ileri tarilerde talya icad etmeyecektir) ortaya koymaktadrlar.
Bunlar ayn zamanda, uzun mesafe ticaretini de aret etmektedirler;
Mercan Kuzey Afrika'dan Hind'e gitmekte, Etopya'dan kle satn
alnmakta, Hind'den demir, karabiber ve baharat getirilmektedir.
Btn bunlar, muazzam bir para, mal ve insan hareketi gerektirmektedirler.
Bunlar rendikten sonra, Arap seyyahlarn gzerghlarnn o
dnem iin ne kadar devasa olduklarna armamak gerekir. Bizzat
87

hareket olan, hareket sayesinde yaayan islamiyet, onlar srklemektedir. 13O4'te Tanca'da doan bir Fasl olan tbn Batuta, 1325-1349
arasnda "dnya evresinde"ki yolculuunu oktan tamamlamtr
(Msr, Arabistan, Aa Volga, Afganistan, Hind, in). Seyyah,
1352'de zenci topraklarna ve Nijer nehri kylarn ulamtr. Burada, mslman olmalarna ramen, Sudanllarn "beyaz"lara iyi davranmadklarndan yaknacaktr. Altn kenti Silimassa'da, Septeli bir
yurttayla karlanacak ve in'de tand El-Beri'nin kardei olan
bu kiiyi grnce, biraz aracaktr. slamiyet bu dnemde, bu cins
kknden kopmu kiilerden yana zengindir. slami konukseverlik
(Ruslarnkine benzer), onlar Atlantik'ten Pasifik'e olan alann herbir
ynnde arlamaktadr.
Eer gt kentler olmasayd, bu hareketler dnlemez
olurlard. slam alemi bu cins kentlerle doludur. Bunlar, bu muazzam hareketlilii mmkn klmaktadrlar.
nk herey, mallar, yk hayvanlar, insanlar, hatta en deerli
kltrel eler onlardan gemektedir. Avrupa'ya doru yolculuk yapan kltrel mallara ilikin olarak, devasa bir eref tablosu (ierik bakmndan ok etili ve tanmlanmas asla mmkn olmayan) oluturulabilir: Uzak lke bitkileri (ekerkam, pamuk), ipekbcei, kt,
pusula,, Hind rakamlar (Arap rakamlar denilir), top barutu (belki) ve
ok nl baz eczalar, en deheli salgn hastalklarn tohumlar (kolera ve veba in ve Hind'den yola kacaklardr).
Bu kentler kabaca birbirlerine benzemektedirler. Sokaklar dardr
ve baka bireye ihtiya kalmakszn yamur tarafndan temizlenmeleri iin, yokuludurlar. Dardrlar: ou zaman ykl iki eek yan
yana geemez. Peygamber'in bir hadisinde ngrlen yedi arnlk
emre uyulsayd, bu gei mmkn olabilirdi. Ama evler, yola doru
genilemektedirler -hukuk ancak teorik bir engeldir-; stelik tpk
Orta a Bat evleri gibi, katlar sokaa doru knt yapmaktadrlar.
slamiyetin (Mekke, onun liman Cidde ve Kahire hari) katl evleri
(bu durum mlk sahiplerinin gururunun gstergesidir) yasaklad bilinecek olursa, herey yerli yerine oturmaktadr.
Hibir beledi ynetim olmadndan ve dzensizlikten tr, bir
kent nfus artna av olunca, bu bask evler ehrin her yann istila
etmekte, birbirleri zerine ylmakta, birbirini itmektedir.
88

Thevenot adnda bir Fransz seyyah, I657'de "Kahire'de hibir


gzel cadde olmamas, ama dolanp duran birok sokak" olmas karsnda amyordu, "bu durum, evlerin hepsinin plansz yaplmasndan, herbirinin houna giden yere kurulmasndan ve bir yolu tkayp
tkamadna aldrmamasndan kaynaklanmaktadr".
Volney adndaki baka bir Fransz, bir yzyl sonra (1782) ayn
sokaklar yle tasvir etmektedir: "(Sokaklar) tala kaplanmadklar
iin. insan, deve, eek ve kpeklerden meydana gelen bir kalabalk
buralar doldurmakta ve zararl bir toz tabakas kaldrmaktadr. Ev sahipleri, ou zaman kaplarnn nn sulamakta, bylece tozun arkasndan amur ve kt kokular gelmektedir... Dou adetlerinin tersine, evler iki veya katl olup, stleri ta veya akl kapl taraa biimindedir; bu evlerin ou toprak veya yi pimemi tuladandr; az
sayda olanlar ise, yaknlardaki Mohattam tepesinden kartlan yumuak talardan yaplmtr. Btn bu evler hapishaneye benzemektedirler, nk sokaa alan pencereler yoktur". XIX. yzyl stanbul'u iin de ayn izlenim: "Sadece arabalar deil, atlar bile zorlukla
geiyorlar. O dnemin geni caddesi olan Divanyolu, baz yerlerde
2,5-3 m'den daha fazla ene sahip deildir."
Btn bunlar, genelde btn kentler iin geerlidir. Ancak, XI.
yzylda Kahire'de 7-12 katl evler vard. amara; IX. yzylda 50100 m. eninde, kilometrelerce uzayan byk bir anacaddeye sahiptir.
Kural teyid eden istisnalar.
Ne kadar dar olursa olsun, sokak islam lkelerinde her zaman
ok hareketlidir. Buras, kendini da vurmay seven bir halkn buluma yeridir. Sokak "esas atardamardr: Meddahlar, ozanlar, ylan oynatclar, soytarlar, hacamatlar, arlatan hekimler, berberler, yani
hukukularn ve ahlklarn kukuyla baktklar btn meslekler burada bulumaktadrlar. Ve ocuklar da bazen iddetli olan oyunlarn
burada oynamaktadrlar". Sokaktaki trafie, kadnlara zg olan, taraa trafii eklenmektedir.
Demek ki, dzensizlik sz konusudur. Ancak bu durum, btnsel
bir plan'm varln dlamamaktadr, nk bu plan bizzat kentsel
yaplara, halkn yaamna baldr. Merkezde, cuma namazlarnn klnd Ulucaini yer alr, "sanki kalp oymu gibi, herey oraya gider,
hcrey oradan kar" (J. Berque). Ulucaminin yaknlarnda ar, yeni dkknlara tahsis edilmi sokaklanyla (suk) ve hanlaryla tccar
mahallesi vardr. Mal deposu olan bu hanlarn yannda, ok saydaki
89

yasaa ramen hamamlar yer almaktadr. Zenaatkrlar, Ulucami merkez olmak zere, daireler halinde yerlemilerdir: nce triyatlar ve
buhurcular, sonra kuma ve rt satlan dkknlar, mcevherciler, gda ileri, nihayet mesleklerin en az soylu olanlar, debbalar, ayakkabclar, demirciler, mlekiler, eiriciler, boyaclar... Onlara varldnda, kentin surlarna ulalm olmaktadr.
Her esnaf koluna ayrlm olan bu yerleim yerleri, ebediyen aynen kalmaktadr. Hkmdarn mahallesi (mahzen) de, ilke olarak kent
kysnda yer almakta halk ayaklanmalarndan hem korunmakta, hem
de onun gznden saklanmaktadr. Burann yannda, hkmdarn korumas altnda olan Yahudi mahallesi mellah yer almaktadr. Bu mozaie, etnik ve dinsel cemaatlere gre aynlan ikmet mahalleleri (Antakya'da 45 mahalle) katlmaktadr. "Kent, katliam endiesi altnda
yaayan bir ehirler toplamdr".
Dzensizliin damgasn tayan bu katlk, kentlerin ou zaman muhteem kaplar olan surlarla evreli olmalar nedeniyle arlamaktadr. Bu surlarn civar mezarlklar tarafndan doldurumutur,
bu da kentin genilemesini gletirmektedir. Bugn, otomobillerin
zorunlu kld trafik, kentlerin bazen lszce dntrlmelerine
yol amaktadr. stanbul, caddelerini genileme tutkusu iinde, son
yllar esnasnda gerek bir antiyeye dnmtr: kiye blnen, by-'
lece i kaplar bolua alan evler, "buzul vadileri gibi" havada kalarak, yeni ana caddeye alan yan sokaklar; akta kalan kanalizasyon
ukurlar.
Mslman kentlerinin, Bat kentlerinin yeterli bir geliim dzeyine ulatktan sonra elde etmeye uratklar siyasal zgrlklerine
ve mimari dzen anlayna sahip olmadklar, kaln izgileri itibariyle doruysa da; bir burjuvazi, fakir bir halk kitlesi, fakir zenaatkrlar
gibi unsurlara, incelmi bir yaam tarzna sahip olmann da uzanda
kalmamlardr. Mslman kentleri, camilerin yannda yer alan medreseleriyle, dnce zirveleridir. Son olarak da, bu kentler ehliletirdikleri krlar iin bir cazibe merkezidirler. Sevillal bir mslman,
herhalde kent kaplarnda ve hatta pazarda bile; hayvan, et, deri, ham
tereya, cce palmiye, taze sebze satcs kr nsanlaryla kan nihayetsiz kavgalar dnerek yle demitir: "Dnyada terbiye edilmeye bunlardan daha muhta kimse yoktur, nk bunlar hrsz, gaspedici, israfdrlar". Heyecanlanmayn, hemen her seferinde kent galip
gelmektedir. Hrsz da soyulmaktadr, nk slam alemi kentlisi,
90

civar krsal alana Bat'dakinden de daha fazla egemendir. rnein


am, civardaki Guta kylerini ve Cebel Drz dalarn elinde tutmaktadr; rnein Cezayir korsanlar, Faks, Mitica ve Kabili kyllerine egemendirler; rnein Granada'nn ipekli giyinmi kentlileri,
civar dalarn pamuklu giyinmi fakir kyllerini ellerinde oynatmaktadrlar.
Fakat bir kez daha syleyelim, bunlar btn kentlere ait zelliklerdir. Mslman kentlerinin Bat'ya nazaran zgnlkleri, bir yandan
daha erkenden belirmeleri, te yandan da ok daha byk boyutlu olmalardr.
slam kentlerinin nemi, slam uygarlnn zne baldr.
Kentler, yollar, gemiler, kervanlar, hac ziyaretleri, hepsi birden tek bir
olguyu meydana getirmektedir: Bunlar, Louis Massignon'un szn
ettii mslman hayatnn "g hatlar"dr, bunlar hareket demetleridir.

91

AYIRIM III
SLAM ALEMNN GRKEM
VE GERLEMES
(vm-xin. YZYLLAR)

tslam alemi zirvesine, VIII. ile XII. yzyllar arasnda ulamtr. Bu konuda herkes hemfikirdir. Buna karlk, gerilemenin ne zamandan itibaren balad tartmaldr. Eer sk kabul gren aklamay kabul edecek olursanz, belirleyici geri ekilme XIII. yzyldan
itibaren balamtr. Ama bu aklama, iki ok farkl eyi kartrmaktadr: Bir stnln sonu ile bir uygarln sonu.
slamiyetin liderk konumunu XIII. yzylda kaybettii aikrdr. Fakat ok tehlikeli olan hz kayb ancak XVIII. yzylda balamtr; yani uygarlklarn yava lei iinde, bu hz kayb ok ksa
bir sre nce ortaya kmtr. slamiyetin kaderi, bugn azgelimi
denilen birok devletinki gibi olmutur; bunlara azgelimi denilmesinin nedeni dnyay makine hznda ilerletme yeteneine sahip ilk
devrim olan endstri devirimini skalam olmalardr.
slamiyet, bu aikr baarszlktan tr, uygarlk olarak sona
ermemitir. Yalnzca, maddi dzlemde Avrupa'nn iki yzyl gerisine dmtr, ama ne yzyllar!

VIIL veya IX. Yzyldan nce


slam Uygarl Yoktur
Siyasal bir gereklik olan slamiyet, birka yl iinde, Araplara
bir imparatorluk fethetmeleri iin gereken birka yl iinde domu93

tur. Ama tslam uygarl, bu imparatorluun antik uygarlklarla birlemesinden kaynaklanmtr. Bunun gereklemesi iin ok zaman,
daha da dorusu, byk insan kayna gerekmitir.
slamiyete ihtidalar az sayda, bamllar ok saydadr: Fetihlerin ilk devresi olan Arap devresi, bir imparatorluk, bir devlet yaratm, ama henz bir uygarlk yaratamamtr.
Arap fatihler, balangta insanlar mslman yapmaya hi uramamlar, tersine, ellerine geen zengin uygarlklar smrmekten
baka birey dnmemilerdir: ran, Suriye, Msr, Africa (yani Roma Afrikas, Araplarn tfrikiya dedikleri, bugnk Tunus'a denk den blge), spanya (yani Andaluya, el-Andalus, Endls). Hristiyanlar slamiyete gemeye altklarnda, krbalanmaktadrlar. Vergiyi yalnzca gayrimslimler demektedir, yani efendiler onlarn mslman olmalarna raz olarak, gelirlerini neden drsnler ki?
"gal edilen lkelerin halklar... yaama biimlerini rahatsz
edilmeden srdrmlerdir, ama... vergilerin byk blmn saladklarndan tr zen gsterilen, st dzeyden bir hayvan srs gibi
muamele grmlerdir". (Gaston Wiet)
Muhammed'in ilk drt halifesi (632-660) ve bakenti am'a tayan Emevi hilafeti dnemlerindeki durum byle olmutur. Bu srekli sava yllar boyunca, dinsel motif asla (veya hemen hemen) n
plana kartlmamtr. Bylece, Bizans'la olan mcadele iki din arasndaki bir kavga deil, siyasal bir mcadele olmutur.
Bundan da tesi, fethedilen lkelerdeki ynetim mekanizmalar
"yerliler"in elinde kalmtr; yazlar ya Rumca, ya da Pehlevice (veya
orta Farsa) yazlmaktadr. Nihayet bizzat sanat, cami yapmnda bile,
ilhamn Helenistik dnemden almaktadr. Merkezi avlular, stunlar,
kemerler, kubbeler, Bizans tarzn srdrmektedirler. Hristiyanln
an kulesini hatrlatmakla birlikte, bir tek minare zgndr.
Abbasi dnemeci: Ancak Abbasi hanedannn halifelii VIII.
yzyln ortalarna doru ele geirmesi ve onlarn siyah sancann
Emevilerin beyaz sancan ikme etmesinden sonra, geni bir siyasal, toplumsal ve daha sonra da entellektel bir alt st oluu harekete geiren belirleyici deiimler meydana gelmitir.

94

slamiyet bu olaydan sonra douya doru ekilmi ve onu o tarihe kadar bylemi olan Akdeniz'den biraz uzaklamtr. Nitekim,
slam aleminin bakenti, yeni halifelerle birlikte am'dan Badat'a
kaym ve bylece ranllar ile dier "yanamalar" ve tabi klnm
dier halklarn kitlesel intikamlarn tevik eder hale gelmitir. Bir
yzyldan daha uzun sreden beri devam eden "saf kan Arap" egemenlii sona ermitir. veya drt parlak kuak boyunca sren bu
egemenlik, savalarn oluturduklar "st kast"n kendini zenginlik,
lks ve uygarln tadlar iinde kaybetmesiyle bitmitir. bn Haldun
daha sonra, bu uygarlk hakknda, "bedene brnm ktlk" diyecektir.
Halifeliin el deitirdii srada, byk bir maddi refahn kendini her yerde belli ettii srada, ba roller, doal olarak eski uygar lkeler tarafndan oynanmtr. 820'lerde halifenin yllk geliri, Bizans
imparatorunun o sralardaki yllk gelirinin be kat kadardr. Balantlar in, Hind, ran Krfezi, Habeistan, Kzldeniz, frikiya, Endls'e.. . kadar uzanan erken bir ticari kapitalizm sayesinde, devasa servetler olumaktadr.
Kapitalizm, kelime o kadar da anakronik deildir. slam aleminin
bir ucundan dierine, eer terim yerindeyse, sonsuz bir speklasyon
vardr. Hariri adndaki bir Arap yazar, toptanc bir tccara yle dedirtmektedir: "in'e ran safram gtrmek istiyorum, orada ok para
ettiini duydum, sonra Yunanistan'a in porseleni gtreceim, Yunanistan'dan brokar alp, Hind'e, Hind'den elik alp, Halep'e, Halep'ten cam alp, Yemen'e, Yemen'den izgili kuma alp, iran'a gtreceim... Basra'da tccarlar arasndaki hesaplamalar, bugn tam
da clearing ad verilen eyin ilkeleri iinde yaplmaktadr.
Kent olmadan mbadele olmaz. Devasa kentler kurulmaktadr.
Bunlar hareketi srklemektedirler; yalnzca Badat deil (762'den
1258'de Moollar tarafndan tahrip edilene kadar, hi kukusuz Eski
Dnya'nn en byk, en zengin bakentidir, kesinlikle bir "k kent"
tir, ayn zamanda, Dicle zerindeki devasa amara (836'da kurulmutur), byk Basra liman ve Kahire, am, Tunus (Kartaca'nm yeniden
canlan) Kurtuba'dr da...
Bu kentlerin hepsi birlikte, tpk Latincenin hristiyanln ortak
dili olduu gibi, slamiyetin ortak dili olarak u bilgince, kesinlikle
yapay, daha dorusu edebi Arapay, Kuran'm ve geleneksel iirlerin
dilinden hareketle oluturmular veya yeniden oluturmulardr.
95

Arabistan Arapas ve dier blgelerde konuulan yerli diller, bu dile


nazaran lehe gibi kalmaktadrlar. Bu yalnzca bir dil olmayp, ayn
zamanda bir edebiyat, bir dnce, evrenselci bir tutku, Badat'ta
yorulan ve klarn uzaklara saan bir uygarlktr.
Daha Abbasilern iktidara gelmelerinden nce, memurlarn ie
alnma tarznda ciddi bir alt st olu meydana gelmitir. Emevi halifesi Abdlmelik, daha sonra aml Ioannes (655-749) adyla kei
olacak bir hristiyan danmann 700 ylnda yanna ararak, bundan sonra devlet dairelerinde Yunanca kullanmn kaldrdn bildirmitir. Arap tarihi Baladhuri, "bu durum Sargun'un (yani aml Ioannes'in dier ad olan Sergius) hi houna gitmedi ve halifenin yanndan byk bir burukluk iinde ayrld; daha sonra Rum memurlara
rastladka, onlara 'kendinize para getirecek baka i arayn, nk
u anda yaptnz tanr elinizden ald' dedi" diye anlatmaktadr.
Bu, modus vivendi'nn, hristiy ani arla mslmanlar arasndaki
uzun bir karlkl hogr safhasnn sonuydu; tamamen yeni bir dnem balamaktayd.
Dil birliinin salanmasyla, entellektel al verilerin, i dnyasnn ve ynetiminin mutlaka gerekli arac yaratlm oluyordu.
Daha nce szn ettiimiz Yahudi tccarlarn mektuplar, tbrani
harfleriyle yazlmakla birlikte, Arapaydlar.
Kltr, bu dilsel aletten byk yararlar salamaktadr. nl halife Harun er-Reid'in olu Memun (813-833), bata Yunanca olanlar
olmak zere, ok sayda yabanc eseri Arapaya evirtecektir. slam
aleminin, paremnden llemeyecek kadar ucuz olan kd erkenden tanmasnn da etkisiyle, bu bilgiler ok hzl yaylmlardr. Halife II. El Hakem'n (961-876) ktphanesinde, sylendiine gre,
400.000 yazma (44 cilt katalogla birlikte) bulunmaktayd; bu saylarn
abartl olduklar doruysa da, V. Charles'n (yi Jean'n olu) ktphanesinde yalnzca 900 yazmann bulunduunun bilinmesi iyi olacaktr.
Bu nemli yzyllar boyunca, byk bir i dnm gereklemitir. Muhammed'in dini, Bizans tarz dinsel yorumlarla daha komplike hale gelmi, uzmanlarn yeni-platonculuun derin izlerini grdkleri mistik bir yanla iki katna kmtr. ia mezhebinin mthi
ilerlemesinden kaynaklanan kopu bile, balangtaki Arap islamiyetine ksmen yabanc derinliklerden kaynaklanma benzemektedir. iiler, Emeviler tarafndan ldrlen halife Ali'ye balanmlardr. o96

unluu ve slam geleneini temsil eden Snnilerle ztlamaktadrlar. Hac yerlerinden biri olan Irak'taki Kerbela'ya, gnmzde binlerce mmin gitmektedir. "Ali ikinci bir sa, anttcsi Fatma Kutsal Bakire gibidir. A1 ve oullarnn lm, sa'nn zdraplar gibi anlatlmaktadr" {E.F. Gautier).
Bylece slamiyet, eski Dou ve Akdeniz uygarlklarndan dnlemeler yaparak, kendini dinsel ruhuna varana kadar yeniden kurmakta; artk genileyip, dnyevi ve ruhani gerekler ile ortak bir dilin ebekesinin iine girmektedir. Arabistan ara bir dnemden ibarettir;
mslman uygarl belli bir adan, ancak Arap olmayan halklarn
kitlesel bir ekilde slama gemeleriyle, ayn zamanda okullarn tm
mmete yaylmasyla balamaktadr. Bir kez daha, yllanm arap
yeni krbalar doldurmaktadr.

slamiyetin Altn a: VIII.-XII. Yzyllar


islamiyet drt veya be yzyl boyunca, Eski Dnya1 nn en parlak uygarl olmutur. Bu altn a kabaca, Harun er-Reid'in olu
Memun'un saltanatndan (813-833, Badat Bilimevi*nin kurucusu, buras ayn anda hem ktphane, hem eviri merkezi, hem de rasathanedir), sonuncu byk slam filozofu bn Rd'n lmne (72 yandayken, 1198 ylnda Merake'te) kadar srmtr. Fakat fikir ve
sanat tarihi, slamiyetin bu anl dnemlerini tek balarna aklamamaktadrlar.
Ve hereyden nce, genel tarihin balam belirleyici olarak
ortaya kmaktadr.
slam felsefesi tarihisi olan Leon Gautier, slami dnceyi tevik eden dnemlerin, "genel bar ve refah dnemleri" olduklarn
sylemektedir; "islami dnce, bu dnemlerde aydn ve muktedir bir
halifenin korumasna kavumutur. Dou'da, VIII. ve IX. yzyllardaki durum byle olmutur. El-Mansur'dan El-Mtevekkil'e kadark
Abbasi halifeleri, yaklak bir yzyl boyunca, Yunan bilim ve felsefesinin slam dnyasna, muazzam bir eviri faaliyeti sayesinde yaylmasn kesintisiz bir ekilde tevik etmilerdir. Bu eviriler, Nasturi
hristiyanlar tarafndan gerekletirilmitir. XII. yzylda Bat'daki
(Endls) durum da bunun ayn olmutur. El-Murabitin hanedann97

dan halifeler, gzde hekim ve filozoflaryla babaa uzun speklatif


tartmalar yapmlardr. Bunun tersine, imparatorluun gerileme srecine girdii zamanlarda, cesur dnrlerin yerel glklerin kiisinde birer koruyucu bulduklar dnemler de dnceyi tevik etmilerdir. rnein Halep emiri Seyf el-Devle, IX. yzylda Farabi'nin koruyucusu olmutur".
Grld zere, Le"on Gautier sorunu siyasal terimler iinde
koymaktadr. Uygarlk, hkmdarlara "aydnlanm despotlar"a bal
olmutur. Badat halifeliinin aniden gerileme srecine girerek (ama
bunun yle olacann birok iareti nceden belirmitir), siyasal meknn grlmedik boyutta paralanmasna yol amas, dnceye zarar vermenin uzanda kalmtr. Bu durum, belli bir entellektel zgrl tevsik etmitir, nk okumular artk bir devletten veya koruyucu bir hkmdardan bir bakasnn yanna kaabilmektedirler.
Bu, Rnesans talya'snda veya XVII. ve XVIII. yzyllar Avrupa'snda allm bir uygulama olacaktr. slamiyet ou zaman ayn
ayrcala sahip olmutur.
Fakat bu dnce ayrcalklar, hibir zaman tek balarna yeterli deillerdir. Gl maddi ayrcalklar onlar desteklemekte ve aklamaktadrlar.
islamiyet, 750'lerde esas d snrlarna ulamtr; yaylmas,
bu tarihlerde kar tarafn direnmesiyle kilitlenmitir. 718'de kuatlan stanbul, zoryal Leon'un cesareti ve Grejua atei sayesinde kurtulmu; Galya ve Bat, 732 veya 733'teki Poitiers zaferiyle ve tam o
srada Magrep'te kan isyanlar sayesinde kurtarlmtr. Bu durumda, da doru nisbi bir sknet (nisbi, ama gerek) yerleirken, mparatorluun tm boyunca geni lekli bir ekonomi, temellerine,
gelime ritmlerine, refaha kavumutur.
Bu atlm, bir pazar ekonomisi'nin, bir para ekonomisi'nin yerlemesine, tarm rnlerinin artan bir "ticarilemesi"ne izin vermitir: Bir ksm yerinde tketilen tarmsal rnlerin bu ztketimi aan
ve giderek byyen blm, mal haline dnerek kentleri besleyecek ve onlarn geliimlerine imkn yaratacaktr. Hurma ticareti, her
yl 100.000 yk devesini harekete geirmektedir. Kentlerdeki ticari
haller, kavun evleri adn tamakta ve Maverannehr'deki Merv kavunlar zel bir ne sahip olmaktadrlar. Bu kavunlar kurutulduktan
sonra, Bat'da ok uzaklara yollanmakta; taze olarak da, buzla rtlm deri torbalar iinde, zel menzillerden geerek Badat'a ula98

maktadrlar. ekerkam tarm, bir endstriye can vermitir.


Bu gda rnleri alannda, su deirmenleri (Badat civarndakiler gibi) ve daha 947'den itibaren Seistan'daki varlklar iaret edilen
yel deirmenleri (bu arada, Badat'ta yzen deirmenleri hareket ettirmek zere, Dicle'den yararlanlmaktadr) sayesinde, deirmencilik
alanndaki gelimeleri de iaret etmek gerekir.
Bu canl ekonomi; demir, tahta, dokuma (keten, ipek, pamuk,
yn) endstrilerinin atlmn ve Dou'da pamuk yetitiriciliindeki
devasa genilemeyi aklamaktadr. Buhara, Ermeni, ran hallar zaten nldr. Basra, rettii kumalar krmz veya maviye boyamak
zere, byk miktarlarda krmzbcei ve endigo ithal etmektedir.
Kabil'den transit geen Hind endigosu, Yukar Msr'dan geleninden
daha nitelikli olma nne sahiptir.
Btn bu hareketler, saylamayacak kadar ok sonu dourmaktadrlar. Parasal ekonomi, hereyden nce senyriyal ve kyl olan bu
toplumun temellerini sarsmaktadr. Zenginler daha zengin, daha acmasz; fakirler ise sefil olmaktadrlar. Eer buna bir de, sulama tekniklerinin yaylmasnn kyllerin baml hale getirilmeleri srecini
glendirdii, slam aleminin zenginliinin kleye dierlerinden drt
veya be kat daha fazla fiyat denmesine olanak verdii eklenecek
olursa, bunlarn sonucu olarak ortaya kacak toplumsal gerilemelerini tahmin etmek mmkn olur.
Bu refah hereye hkmetmediyse de, birok eyi ve en bata da
devrimci iklimi, krsal ve kentsel karklklarn kesintisiz zincirini
aklamaktadr (bunlarn bata ran olmak zere, birok yerde milliyeti hareketlere bal olduklar da dorudur). O dnem yazn, fazlasyla modern kelimeleri akla getirmektedir: Milliyetilik, kapitalizm,
snf mcadelesi. El-Ifriki'nin 1000 ylna doru yazd u yergi
metnine bir kulak verelim: "Hayr, fakir kaldm srece tanrya kesinlikle ibadet etmeyeceim. badetleri keseleri patlayacak kadar dolu
olan eyhe, ordu komutanna brakalm. Neden ibadet edecek misim?
Ben gl mym? Bir saraym, atlarm, zengin kyafetlerim, altn bir
kemerim mi var? Minicik bir toprak parasna bile sahip deilken ibadet etmek tam bir ikiyzllk olur".
Herey birbirine bal olduu iin, bu byk faaliyet yzyllarnda ortalkta kaynayan islami sapmalar, tpk Orta a Bat sapmalar
gibi, toplumsal ve siyasal kklere sahiptirler. Heterodoks bir grup
domakta, gelimekte, sonra takibat veya yan kmalara gre deforme
99

olmaktadr. slam dnce tarihi, bu patlayc gruplara sonuna kadar


baldr.
Tarihi A. Mez, s lamn altn an ifade etmek zere, ikircikli bir kelime olan Rnesans 't kullanmtr.
Bunun anlam, slamiyetin parlaklnn ancak muhteem italyan Rnesansya kyaslanabilir nitelikte olduudur. Bu karlatrmann en azndan dikkatleri, tpk XV. yzyda talya'da olduu gibi,
islam uygarl konusunda da maddi zenginlik ile entellektel zenginliin kaynamalarna ekme avantaj vardr. Her iki toplum da, ticaret
ile zenginliin sayesinde ayrcalkl hale gelmi olan kentlere yaslanmaktadr; her iki toplum da, sayg duyduklar ve ereflendirdikleri
antik uygarlktan geni lde beslenirken, kendi dnemlerinin yzyllarca ilerisinde yaayan, parlak ve istisnai beyinlerin ok dar evrelerinde yorulmaktadr. Ancak, her iki toplumda da, dardaki barbarlk, tehditlerini ancak ylesine bir gizleyerek boy gstermektedir.
XV. yzyl talya's iin bu barbar, isvire kantonlarnn dals
veyahut Brenner geidinin kuzeyindeki Alman veya Fransz veya arkl spanyol veya Trktr (Otranto 1480'de Trkler tarafndan alnmtr), tbn-i Sina veya tbn-i Rd'n slam asndan ise, Seluklu
Trk, Berberi, Sahral veya Bat'nn Halsdr. talya'da da olaca
gibi, barbar sklkla talep edilmekte, davet edilmektedir. Badat halifelii daha ilk gnlerinden itibaren, Trk kle ve paral askerlerini armtr. Bu kleler, alclara, bizzat onlarn "geleceklerini dnen" akrabalar tarafndan satlmaktadrlar. spanya'da, kuzeyi istila
eden h iristi yani ardan kurtulmak ve onlar evlerine geri gndermek
zere, ok uzun bir sre birka altn yetmitir. Sonra bir gn arpma ciddi hale gelmitir. biliye (Sevilla) emiri el-Mutamid, bu durumda kendini hristyan barbarlardan korumak zere, dier barbarlar
olan kuzey Afrikal el Murabitlerin yardmn istemek zorunda kalmtr.
Verdiimiz 813-1198 tarihleri arasndaki islam uygarl, btnl itibariyle ele alndnda, yalnzca grnte elikili olan
bir ekilde, hem evrensel, hem de blgesel olarak, yani hem tek,
hem de eitli olarak ortaya kmaktadr.

100

Tek: Her yerde, hepsi de istekle "soyut" bir sanat yanstan camilerin, medreselerin ina edildiklerini greceiz. Bunlarn hepsi ayn
modele uymaktadr: Merkezi avlu, kemerler, abdest iin eme, mihrab (namaz klnacak yn belirler) ve mimber; vaaz verilen yer, minare; bunlarn hepsi ayn mimari unsurlar kullanmaktadr: Balkl
stunlar, eitli biimlerdeki kemerler, kubbeler, mozaikler, iniler,
nihayet hat sanatyla ssleme.
Tek: Her yerde ayn llere tabi bir iir duymaktayz. Bu iir
Tanry ("kusursuz gl, Tanrdr", doay, ak, cesareti, soyluluu,
at, devyi ("bu da kadar kitlesel... Toprak onun ayak izleriyle bir
kemer sahibi olur") bilimi, yasak arab ve iekleri, tm iekleri yceltmekte, terennm etmektedir. Ayn zamanda tm tslam aleminde,
Hind'den kaynaklanan ayn halk hikyeleri tedavl etmektedir, bunlar XIV. yzylda kaleme alnan Binbir Gece Masallarndan okumak
mmkndr.
Tek: Felsefe her yerde, Aristoteles ve mezlerinin yeniden ele
alnmasdr; felsefe, Yunanllarn izinden gidilerek, ebedi, buna bal
olarak her tr yaradln dnda olan bir kozmossun iinde Tanrnn
yerini belirleme konusundaki muazzam abadr.
Tek: Kazlarn gsterdikleri zere (rnein Kordoba yaknlarndaki Medinet el-Sahra'daki gibi), her yerde ayn teknikler, ayn endstriler, ayn mobilyalar, ayn endstriyel nesneler sz konusudur.
Ve her yerde, tonu veren Badat'n zevkine gre oluan ayn modalar. En utaki islam lkesi olan ispanya boyunca, nl Doulu airlerden alnan mahlas gibi modalarn, El Murabitlerin gelmesiyle bornosun yaylmasnn, moda edebi temalarn veya tbbi reetelerin bu
lkeye ulama hikyeleri izlenebilir.
Birka kaamak imgeyle bitirmek zere, genelde Msrl olan
hokkabazlarn veyahut Medine veya Badat'ta yetien, Dou'da sarlar, Bat'da krmzlar giyinen ve btn airlerin sz ettilkeri hanende
veya rakkaselerin, ran'dan Endls'e kadar olan yolculuklarn iaret
edelim. Gene her yerde satran ve kurg oyunlar grlmektedir. Bu
sonuncu oyun ok modadr ve tahtadan oyma figrler, eteklikli atlar
kullanlmaktadr. ok srkleyici bir oyundur. "Yzba el Mutemid,
bn Martin, Kurtuba'da evinde kurg oynarken bir dman askeri birlii tarafndan gafil avland".
ki imge daha: X. yzyln banda Horasan valisi olan bir vezirinki, "her lkeye heyetler yollayarak, btn saraylarn adetlerine ve
101

btn hkmet dairelerinin uygulamalarna dair bilgiler istemektedir.


Adamlarn Rum imparatoruna, Trkistan'a, Msr'a, Zenciler lkesine, Zahire ve Kabire lkesine... gndermitir". Sonra bu bilgileri
ciddiyetle incelemi ve en iyi saydklarn "Buhara saray ve ynetiminde uygulamak zere" benimsemitir. kinci imge ise, Kurtubal
halife II. Hakem'e aittir. Bu halife, ran, Suriye veya baka bir yerde
kan btn kitaplar hemen satn aldrtmaktadr. "nl antolojisinin
ilk nshasna sahip olabilmek iin, Ebulfarac el-lsfahani'ye has altndan 1000 dinar gndermitir" (Renan).
Ancak bu kltrel birlik, aikr ve canl yerellikleri yokedememitir.
X. yzylda mparatorluu kesirlere ayran sonuncu paralanma
esnasnda, her blge biraz zerklemi ve kendine zg dehasn yeniden kantlayarak, istedii gibi soluk almaya balamtr. Her blge,
btn iin ok ey feda ettiyse ve btnden ok eyler alp benimsediyse de, kendine zg yann gene de kskanlkla korumutur. Paralanmadan sonra, farkllklarn ortaya kt bir corafya resmolmaya balamtr.
Mslman spanya, eitli uyarlanmalardan yourmalara ve eitli dn almalara geerek, kendi olmaya, yani tarihin eitli spanyalarnn birbirlerini izledikleri sre iindeki spanyalardan biri olmaya ynelmitir.
ran, gl ve canl zgllklerini, spanya'dan da daha vurgulu
bir ekilde ortaya koymaktadr. Halifeliin Badat'a tanmasyla,
kendi atlmna, kendi soluuna kavumutur. Badat bir ran kentidir. Abbasiler a, vatan ran olan ininin parlamasna yol amtr.
Saraylar artk Hsrev'in sarayna benzemektedirler. Arapa egemen
dil olma durumunu korumaktadr, ama Arap harfleriyle yazlan Farsa, ikinci byk edebi dil haline gelmekte ve klarn bata Hind
(daha sonra da Osmanl mparatorluunun tm) olmak zere, uzaklara samaktadr. Yar yarya halk dili olan Farsann, olduka geni
bir kiteye ulaabilme gibi bir stnl vardr. Ayn zamanda, Yunan
dilinin neredeyse tamamen silinmi olmasndan da yararlanmaktadr.
air Firdevsi, X. yzyln sonunda ahlar Kitabi'n\ eski ranllarn
anna yazmtr. Fars dilinden bilimsel vlgarizasyonlar, XI. yzyldan itibaren canllk kazanmlardr.
102

Hi kukusuz, ran kendini ulusal bir uygarlk, gl bir birey


olarak ortaya koymaktadr, ama artk geni islam uygarlnn iinde
yer almaktadr. Paris'te Ekim 196l'de alan, ran sanatna ilikin
muhteem sergi, bu noktada anlam ykldr: biri slam-ncesi, dieri
slamiyete ait iki dnem aka grlmektedir. Bunlarn arasnda ak
bir kopu, derin bir dnm, ama ayn zamanda baz sreklilikler
vardr.
Evrensellik ile blgesellik arasndaki bu ztlk, tm slam dnyas boyunca grlmektedir: Mslman Hind'in, mslman Endonezya'nn, slam tarafndan yorulan, ama gene de ok byk lekte
kendi olarak kalan Kuzey Afrika'nn meydana getirdikleri u rnekler
bir dnlsn.
Hind'de, iki uygarln birbirini etkilemesi, iyi gnleri ancak XII.
ve zellikle XIII. yzylda balayan gerek bir Hind-Islam sanatna
can vermitir. zellikle Delhi'de olmak zere, bu sanatn nemli unsurlar bugne kalmtr. Eer kentin ilk camiinin 1193'te mslmanlar tarafndan planland, sonra da Arap hatlaryla Hind tarz iek
sslemelerini kark olarak kullanan Hindli duvarc ve oymaclar tarafndan yapld bilinecek olursa, bu gariplik aklanm olacaktr.
Bunun ardndan kendine zg bir sanat ortaya km, yeni ve zamanna gre Hindu veya slam etkisi bu sanata egemen olmu, ama bu
ikisi her zaman birbirini etkilemitir, ylesine ki, sonunda, XVIII.
yzyla doru bunlar birbirinden ayrmak olanaksz hale gelmitir.
slam uygarl bu altn anda ve st katlannda, hem devasa
bir bilimsel baar, hem de antik felsefenin istisnai bir yeniden atlmdr. Baarlar bunlardan ibaret deildir (rnein edebiyat aklmza
getirelim), ama bunlar dierlerini glgede brakmlardr.

Bilim ve Felsefe
nce bilim: Mslmanlar en ok bu alanda yenilik getirmilerdir.
Ksa konumak zere, trigonometri ve cebir alanndakileri saymak yeterlidir. Trigonometri alannda, sins ve tanjant icat etmilerdir; bilindii zere Yunanllar ay emberin kiriinden hareketle lebiliyorlard; sins, bu kiriin yarsdr. Muhammed tbn Musa, 820
ylnda ikinci dereceden denklemlere kadar giden bir cebir kitab ya103

ynlamtr; XVI. yzylda Latinceye evrilen bu eser, Bat'nin raklk kitab olacaktr. Mslman cebirciler, daha sonra drdnc
kuvvetten denklemleri zeceklerdir.
Ayni ekilde, corafyaci-fnatematikileri, astronomi gzlemcilerini ve bunlarn aletlerini (zellikle usturlab), Batlamyus'un aka ortada olan hatalarn dzelterek, enlemler ve boylamlar konusundaki,
mkemmel olmasa da, harika lmlerini kutlamak gerekir, renci
deil de hoca olsalar bile, bu insanlara, optik, kimya (alkoln damtlmas, iksir yapm, slfirik asit elde edilmesi), eczaclk (Bati'nn kullanaca ilalarn yandan fazlas slam aleminden gelmitir: Sinameki, ravent, demirhindi, kusturucu ceviz, krmzbcei, kfur, uruplar,
yaklar, pomatlar, merhemler) alanlarnda ok iyi notlar verelim; tp
konusundaki bilgileri de Bat'nnkinden tartmasz bir ekilde stndr. Msrl bn el-Nefis, kefi kullanlmadan kalm olmasna ramen, kk kan dolamn, akcier dolamn Michel Servet'den
yzyl nce ortaya koymutur.
Felsefe alannda, Aristotelesi felsefenin yeniden fethinden,
bu felsefenin temalarnn yeniden ele alnmasndan sz etmek gerekir.
Bu yeniden fethin harekete geirdii atlm, almak ve aktarmakla
snrl kalmam -bylesine bir durum pek fazla bir baar olmazd-,
ayn zamanda bir srdrme, ilerletme, aydnlatma ve yaratma faaliyeti
olmutur.
Mslman toprana ekilen Aristoteles felsefesi, vahye dayal bir
dinin karsnda, kendini zorunlu olarak tehlikeli bir insan ve dnya
aklamas olarak sunmutur. nk slamiyet de dnyann genel bir
aklamasdr ve son derece katdr. Fakat Aristoteles btn felsefeyle
uraanlar (yani Yunan felsefesiyle uraanlar) esir almtr. A.
Mez'in Rnesans dnemiyle yapt kyaslama, bu noktada da anlaml olmaktadr: Yer ktlndan tr ancak genel izgileri itibariyle deinebildiimiz nemli bir slam hmanizmas olmutur.
Zaman ve mekn iindeki yeri belirlenmesi gereken, uzun sreli
bir dnce akm sz konusudur. Bu akm be esasl dnre indirgeyeceiz: El Kindi, El Farabi, bn Sina, El Gazali, bn Rd. bn
Sina ve bn Rd bunlarn en nlleridir ve en nemlileri hi kukusuz bn Rd'dr. nk Avrupa zerinde byk yansmalar ol104

mu ve averroisme denilen (bn Rdlk) bir akm bu etkilerden


kaynaklanmtr.
El Kindi (yalnzca, 873 olan lm tarihini biliyoruz), babasnn
vali olduu Kfe'de domutur. Doum yerinden tr "Araplarn filozofu" olarak adlandrlmtr. 870'de doan El Farabi Trk kkenlidir, Halep'te yaam, koruyucusu Seyf el-Devle'yle birlikte gittii
am'da, bu kentin alnmas srasnda (950) lmtr. "Hace-i sani"dir (ikinci hoca, birincisi olan Aristoteles'ten sonra). Batllarn Avicenna adn verdikleri bn Sina, Buhara yaknlarndaki Afana'da
980'de domu, 1037'de Hamadan'da lmtr. 1058'de Tus'ta doan El Gazali, gene ayn kentte 1111'de lmtr. Hayatnn sonuna
doru Flozof-kart, geleneksel dinin tutkulu bir savunucusu olmutur. Batllarn Averroes adn verdikleri bn Rd ise, 1126'da Kurtuba'da (Cordoba) domu, 10 Kasm 1198'deMareke'te lmtr.
Zaman ve mekna ilikin bu kesinlemeler, slam aleminin zaman
ve mekn boyunca bir akmn sz konusu olduunu gstermektedirler. te yandan, bu byk oyuncularn evrelerinde dier filozoflarn,
dinleyicilerin ve tutkulu okuyucularn meydana getirdikleri gruplar,
dnmler ve faaliyette bulunmulardr.
Bu dkm, sonuncu slam mealesinin spanya'da yakldn
iaret etmektedir. Bu meale sonuncusudur, ama en yksee kan
deildir; fakat Bat, Arap dnrleri ve bizzat Aristoteles'i onun araclyla tanyacaktr.
Bu uzun perspektif iindeki gerek soru, Louis Gardet'nin sorduu ve olumsuz cevaplandrd u sorudur: Bir slam felsefesi olmu mudur? Bu ayn anda u anlama gelmektedir: 1) El Kindi'den
bn Rd'e uzanan srekli bir felsefe (bir) var mdr? 2) Bu felsefe,
bizatihi slamn iklimi tarafndan aklanabilmekte midir? 3) Bu felsefe zgn mdr? ou zaman olduu gibi, burada da hem evet, hem
hayr diye cevap vermek, bir kurnazlktan daha ok, bir zorunluk olarak ortaya kmaktadr.
Evet, bu felsefe />Vdir: Bir yandan Yunan felsefesi, te yandan
da Kuran'n teblii iine umutsuzca hapsolmu olan bu felsefe, bu duvarlara arpmakta ve srekli olarak balang noktasna geri dnmektedir. Bu felsefe, aka ortada olan, ama her zaman da grlmeyen
rasyonalist eilimlerini Yunana ve slamiyetin bilim sevgisine borludur. Btn filozoflar, bugn bilgin diyeceimiz kimselerdir ve astronomi, kimya, matematik ve her zaman tbla ilgilenmektedirler. H105

kmdarlarn ltfunu tb sayesinde elde etmiler ve hayatlarn gvenceye almlardr. bn Sina bir Tp Ansiklopedisi (kanun) yazmtr,
bn Rd de kendininkini yazacak ve islam tbb, Bat'da uzun sre
bilimin ulat en son nokta olarak kalacaktr; "Moliere'in hekimleri"ni de kapsayan dneme kadar.
Yunan etkisi, slam felsefesine bir i birlik vermektedir. Fizik
adl kitabnn nsznde tbn Rd, "bu eserin yazar, Nikomakhos'un olu, btn Yunanllarn en bilgilisi Aristoteles'tir. Mant,
fizii ve metafizii kurmu ve tamamna erdirmitir. Bunlar kurduunu sylyorum, nk ondan nce, bu bilim alanlarnda yazlan
eserlerin hibirinin szn etmeye demez. Onun eserlerini zamanmza kadar, yani yaklak 1500 yldr izleyen almalar da onun
yazdklarna hibir ey katamadklar gibi, kayda deer hibir hata da
bulamamlardr". Aristoteles'e hayran olan Arap filozoflar, Kuran'
daki peygamberane bir vahiy ile Yunanllarn insan bir yndeki felsefi aklamalar arasnda, ok sramal bir diyalog srdrmeye mecbur kalmlardr. Aklama ve vahiy, dehet verici bir arpmann
iinde, akl ile iman arasndaki kanlmaz tavizleri karlkl olarak
vermilerdir.
Muhammed araclyla ifa edilen iman, insanlara tanrsal bir
mesaj aktarmtr: Dnr acaba tek bana dnyann gereini
kefedebilir ve dogmalarn deeri konusunda akln yarg olarak kullanabilir mi? Btn dnrler, bu ikilem karsnda ok becerikli,
hatta fazlasyla becerikli dyalektikiler olarak ortaya kmlardr.
Maxme Rodinson, "bn Sina'nn dehas bouna deildir, o bulmutur" demektedir. Aslnda z itibariyle ona ait olmayan zm, yaklak olarak yledir: Peygamberler st hakikatleri "mitoslar, ykler,
simgeler, allegoriler, imgesel temsiller" biiminde ifa etmilerdir.
Burada, mutluluunu salamak zere, kitleye ynelik bir konuma biimi sz konusudur. Felsefe ise, bu sylemin ok ilerisine gitme hakkna sahiptir. Bir dilden dierine biimsel ve indirgenemez eliki olduunda bile, felsefe kendine byk bir seim zgrln tanmaktadr.
rnein filozoflar, tpk Yunanllar gibi, dnyann ebedilii'ne
inanmaktadrlar. Oysa, eer dnya eer hep vardysa, peygamberin
ifa ettii zere, zaman iinde belirli bir yeri olan yaradil' anlamak mmkn olabilir mi? Mantnn sonuna kadar giden El Farabi,
tanrnn nesneleri ve tekil varlklar tanyamayacan, ancak kavram106

tan. "evrenseller"! tanyabileceini iddia imektedir, oysa Kuran"m


Allah', ipk Eski Ahid'in tanrs gibi "kara ve denizdeki hereyi bilir. Onun haberi olmadan bir yaprak bile dmez. Aka yazlmam
hibir luhum topran karanlklarnda veya yeil veyahut kuru filiz
olamaz" (Kuran, R. Blachere evirisi). Baka elikiler: Ei Farabi,
kukusuz ruhun lmszlne inanmamaktadr. Buna karlk bn
Sina, buna inanmakta, ama bedenlerin yeniden hayata dneceklerine
inanmamaktadr, oysa Kuran bunun byle olacan bildirmektedir.
Ruh, lmden sonra kendi evrenine, bedensiz varlklar evrenine geri
dner. Bu durumda, mantken bireylere ceza veya dl yoktur: Ne
cennet, ne de cehennem vardr. Tanr, bedensiz varlklar, ruhlar, ideal
dnyadakiler; madde bunlarn karsnda bozulmaz ve ebedi niteliktedir. Edebidir, nk "ne hareketten nce hareketsizlik, ne de hareketsizlikten nce hareket vardr... Her hareketin nedeni, daha nceki bir
harekettir...".
Renan'dan yaptmz bu alntlar, tatmin etmemekle birlikte,
merakmz uyandrmaya yeterlidirler. Bu aklama sistemlerinin, her
zaman tartlabilir nitelikteki eklemlemelerini izleyebilmek iin ok
dikkat gerekmektedir.
Renan'den beri bu eski sorunlara ilgi duyan filozoflar da, bunlar
rahatlkla zememilerdir. Aslnda bu filozoflarn yorumlar, idealist
veya aklc eilimlerine baml olacak ve sonuta, u veya bu slam
dnrne kar gizli tercihleri, onlarn tanmlarn belirleyecektir.
El Kindi, henz hibir frtnann kmad dinsel sularda seyretmektedir; bn Sina hi tartmasz idealisttir; bn Rd bir kyamet gn
filozofudur. mann, gelenein savunucusu olan El Gazali, ilk mslman ilahiyatlarn inat skolastiklerini kendi hesabna geirmitir;
Aristotelesi felsefeyi bilmezden gelmeyi, hatta yoketmeyi istemektedir, nk dncesi onu ok farkl bir yola, mistisisizmin yoluna yneltmektedir. Bu dnyay terketmekte. "Tanr delileri" denilen ve akla
dayal olmaktan ok mistik olan bir imana mensup suflerin, beyaz
ynlden abalarn (suf) giymektedir.
Kurtubah hoca bn Rd ise, Aristoteles'in eserlerinin yayncs
ve sadk yorumcusudur. Onun Yunanca eserlerini, Arapaya eksiksiz
ve sadkane evirmi ve kendi yorum ve katklarn eklemitir. Bu
metin ve erhler. Toledo'da Arapadan Latinceye evrilecek ve Avrupa'ya yaylacak, burada XIII. yzyln devasa devrimini harekete geireceklerdir, Demek ki ou zaman sanldnn tersine, slam felse107

4. Moollar slamiyetin gerilemesini abuklatrmalar mdr?


Cengiz han ("dnya kral"-! 155-1227), btn Mool kabilelerine boyun
edirmitir (1205-1208). Sonra kuzey in'i fethetmitir. Buradan Bal'ya ynelmi, "Ural-Hazar" yollarndan Kafkaslara ulamtr. Onun lmnden
sonra, Moollar Avrupa ve Asya'ya akmlardr: 1241'de Polonya ve Macaristan'a ulamlar. 12581de Badat' almlardr.
Timurlenk (1336-1406) fethi yeniden balatmtr: 1398'de Delhi'yi alm; 1401 'de Badat' yerle bir etmitir.

fesi El Gazali'nin sert ve umutsuz darbeleriyle hemen lmemitir.


Fakat bu felsefe ve slam bilimi XII. yzylda gene de lecek ve mealeyi Bat devralacaktr.

Duraklama Veya Gerileme:


m-XVIII, Yzyllar
islam uygarl, bu olaanst ihtiam dneminden sonra,
XII. yzylda aniden kesintiye urar. Bilimsel ve felsefi ilerleme,
maddi hayatn gc, ispanya'da bile bu yzyln sonuncu onyllanntn tesinde srdrlemez.
Bu ani duraklama, btnsel bir problem olarak ortaya kmaktadr:
1) Acaba bunun suu, eskiden ileri srld gibi, El Gazali'nin felsefe ve zgr dnceye ynelttii tutkulu (ve ok etkili) saldrlarda mdr? Bunun byle olduunu dnmek, ciddiye alnmas
gereken bireydir. El Gazali, kendi dneminin rndr, neden olduu kadar sonutur da. Zaten felsefe karsndaki tepki her zaman olmutur. Zaman iinde yaklan kitap saysnn okluu bunu tek baina kantlamaktadr. Srgne yollanan (durum dzeldiinde geri dnen) filozoflarn okluunun, fkhn felsefeyi sessizlie mahkm ettii dnemlerin uzunluunun kantladklar zere, bu kitap yakmalar
iddetli halk muhalefeti olmadan dnlemez niteliktedirler. Ve zaten felsefe, El Gazali'den sonra da parlak gnler grmtr ve tek filozof da bn Rd olmamtr.
2) Bu durum acaba barbarlarn suu mudur? Bu tez, yaknlarda S.D. Gothein adl bir tarihi tarafndan ileri srlmtr. Barbarlar, yani her yerde Bat ve Asya tarafndan tehdit edilen ve onlar
tarafndan iten yokedilebilecek bir slam askeri olarak kurtarrlar.
Bu tehlikeli kurtarclar; spanya'da el Murabtlar, sonra el Muvahhidn. yani Sahrahlar ve Berberlerdir. Yakn Dou'da ise bunlar,
Orta Asya'nn "souk stepleri"nden gelen Seluklu Trkleri veya Kafkaslardan gelen eski klelerdir.
Gerileme, bu yeni gelenlerin ktidar ele geirmeleriyle balayacaktr, "when power was taken by barbarian soldiers in almost ali of
the muslim states". nk o sralarda "Akdeniz dnysnn birlii",
109

slamn beslendii ve "Akdeniz geleneklerinde hibir paylan olmayan


bu barbar halklarn" cahili olduklar birlik "sona ermitir7'.
Dou'daki ve Bat Maki bu barbarlarn, ilk fetihleri gerekletiren Araplarn oundan daha fazla barbar olmadklar ve tpk onlar
gibi, eski slam lkeleriyle temasa geince, az veya ok hzla uygarlatklar cevab verilebilir. El Muvahhidin hanedanndan halifeler,
bn Rd'n koruyucusu olmulardr. Hal Seferlerinin geleneksel
tarihi iinde, Krt asll byk sultan ve Aslan Yrekli Richard'n
hasm Selahaddin Eyyubi, hi deilse hristiyan barbarlarn gznde
olduka iyi bir yere sahip olmutur. Nihayet slam, Msr'n sayesinde Moollar 3 Eyll 1260'ta Suriye'deki Ayn Calut'ta ezerek ve Kutsal Topraklardaki sonuncu hristiyan kalesi Akk'y 1291'de geri alarak, zerkliini yeniden salamtr.
3) Acaba bu durumdan daha ok Akdeniz mi suludur? Avrupa,
XI. yzyln sonlarna doru Akdeniz'i yeniden fethetmeye balamtr. Besleyici deniz, bu tarihten sonra slamiyetin elinden kamaktadr. Henri Pirenne'in nl tezi, bu kez ters ynde ileyecektir. Henri
Pirenne, islam fetihleri srasnda, Akdeniz'deki serbest seyrseferden
yoksun kalan Bat aleminin, VIII il IX. yzyllar arasnda iine kapandn dnmtr. XI. yzylda ise, Akdeniz slama kapanmakta ve o da bunun sonucu olarak nefes almakta glk ekmektedir.
slam uygarlnn ani duraklamasn ilk iaret eden kii olan E.
F. Gautier'nin (1930), ayn dnemde byk grlt kartm olan Pirenne tezini kullanmam olmas ilgintir. Bilgilerimizin bugnk durumu itibariyle, bu, slamin ani gerilemesi konusundaki en iyi aklama olarak grlmektedir.
slam alemi bu gerilemeye ramen ayakta kalmtr. Artk
eski parlaklna ve rnlerine sahip olamayacak, ama varolmaya
devam edecektir.
Paul Valery, "uygarlklar, lml olduunuzu biliyoruz" dediinde (1922) hi kukusuz durumu dramatikletirmekteydi. Tarihin
mevsimleri karsnda, yalnzca iekler ve meyvalar lmldrler,
aa durur. En azndan, onu ldrmek ok daha zordur.
. slamiyet, XI. yzyldan sonra ok karanlk saatlere tank olacaktr; Akk'nn geri alnmasyla (1291) yarm bir baaryla kt
Hal Seferleri (1095-1270), onu Bat karsnda ypratacaktr. Ama
110

karay yeniden ele geirdiyse de. denizi kaybetmitir. Asya karsnda onu yan yarya boan, gaddar, vahi ve uzun Mool istilalar
(1202-1405): Trkistan. ran, Kk Asya yle darbeler alacaklardr
ki, kendilerini hibir zaman lanamen loplayamayacaklardr. Badat'n 1258'de Moollarn eline gemesi, bu felketlerin simgesidir.
slam yaralarn tmar edecektir, ama ksmi olarak.
te yandan bu karanlk yzyllar (XIII., XIV. ve XV. yzyllar)
boyunca, aslnda dnya leinde olan ekonomik zorluklar, slam aleminin kendine zg glklerine eklenmitir. O sralarda. in ve
Hind'den Avrupa'ya kadar tm Eski Dnya'nn zerine bir uzun sre
bunalm kmtr. Bu blgede, herey ve yzyllar boyunca ykma srklenmektedir,
Bunalm, Avrupa'da daha ge ortaya kma (1350 veya 1375'
ten itibaren) benzemektedir ve daha abuk sona erecektir (1450-1510
arasnda), ama ok ak bir ekilde varolmutur. Yz Yl Savalar
ad verilen (1337-1453) atmalar bunun iaretleridir. Bu dnemde
Avrupa'da i ve d savalar, toplumsal atmalar, ykmlar ve sefalet grla gitmitir.
yleyse slam aleminin gerilemesinde, "dnyasal" olanla, tamamen slam dnyasna ait olann paylarnn belirlenmesi gerekmektedir.
slam dncesinin sonuncu devi olarak gsterilen bn Haldun'
un marur dnceleri, her halkrda bu genel mutsuzluk ve kapkara
ktmserlik iklimi iinde anlalmaldr. Endls asll olan, ama
1332'de Tunus'ta doan tarihi (bugn "sosyolog" derdik). Grnata,
Tlemsen, Bajeia, Fez ve Suriye'de bir diplomat ve devlet adam hayat geirmi ve 1406'da Kahire'de kad iken lmtr, yani nezdine
eli olarak gnderildii Timur'un seferlerine balamasndan bir yl
nce.
Byk tarihsel derleme eseri olan Kitab el-Jbar, Berberlerin tarihini zgn bir ekilde ele almaktadr. Bu kitabnn Mukaddime'si. tek
bana dev bir eser, bir metodoloji denemesi ve btn iinde ele alnan slam tarihinin sosyolojisi'6\.
Kabaca XVI. yzylla birlikte, tm dnya ekonomisini yeniden canlandran iyi koullarn geri dnmesiyle, slam dnyas Dou ile Bat arasndaki arac konumundan yeniden yarar salama-a
balamtr. Trk ihtiam, "iMte Devri"ne, yani XVIII. yzyla kadar srecektir.

Saln bu geri dn. 1453'te stanbul'un fethinden ok nceleri balam olan, Osmanl Trklerinin imek kadar hzl fetihleri tarafndan belirlenmitir. stanbul'un fethinden kaynaklanan zaferin
yanklar, Trkiye'yi XVI. yzylda Akdeniz'in byk glerinden
biri haline getirecek olan daha sonraki fetihleri simgesel olarak haber
vermilerdir.
slam dnyasnn hemen hemen tamam (Arabistan'daki kutsal
yerler de dahil), Bizans'n yeni efendileri tarafndan tekrar biraraya
toplanmtr. 1517'den sonra, Osmanl sultan, "Byk senyr", mminlerin halifesi haline gelmitir. Trk imparatorluunun dnda yalnzca uzaktaki Trkistan, Cezayir ocann tesindeki Fas ve Safevilerle birlikte, eer deyim yerindeyse, o zamana kadar hi olmad
kadar milliyeti hale gelen Iran kalmtr. Bu arada, Trk ve Mool
mslman paral askerlerin bandaki Babr, Delhi imparatorluunu

5. Osmanl imparatorluunun kaderi


Siyah: Osmanl topraklan. Sk izgili: Srbistan,- Gevek izgili: Macaristan,
Siyah izgiyle erevelenmi: nce Vcnedie, 1913'ten sonra
talya'ya ait topraklar.
112

ele geirmi ve 1526'da Mugal imparatorluunu kurmutur. Bu devlet, Hind'in byk blmne egemen olacaktr.
Gene 1526 ylnda, Trkler hristiyan Macaristan'n kaplarn
zorlarken (Moha sava), her yerde geleneksel dinin ve Snniliin
zafer kazanmasna neden olan, slamiyetin genel bir toparlanmas,
Trk ve snni biimi altnda gereklemitir. Artk muazzam bir g
atlm, zihinlerin tavizsiz bir ekilde hizaya sokulmalar sz konusudur: kat bir ynetim yerleik hale gelmektedir.
Trk egemenlii, Balkanlar ve Yakn Dou'da aikr bir maddi
refah ve hzl bir nfus artyla akmtr. stanbul'un 1453'teki
nfusu herhalde 8O.OOO'dir. XVI. yzylda asl stanbul, Pera ve skdar'n toplam nfusu 700.000'dir. Btn byk kentler gibi, ok
byk bir lksle korkun bir sefaleti birarada barndran bu bakent,
Osmanllar dneminde klarn uzaklara saan, Sleymanye gibi
muazzam camilerin planlarn ihra eden bir imparatorluk uygarlnn haset edilen modellerini salamtr.
ou zaman reddedilen ama gerek bir ihtiama sahip olan bu
Trk uygarl, tarihilerin almalar sayesinde yava yava su stne kmaktadr: Nihayet tasnif edilen ok zengin Trk arivleri, kaplarn aratrmaclara amaya balamakta ve ok ynl, kesinliki,
ilerlemeci, otoriter, ayrntl saymlar yapabilen, tutarl bir i politika
oluturabilen, devasa altn ve gm rezervleri oluturabilen, mparatorluun Avrupa'ya kar kalkan olan Balkanlar, gebeleri skn
ederek sistematik bir ekilde kolonize edebilen bir brokrasinin arklarn aa kartmaktadr. Sorunlu bir alma sistemi, g bir eitim dneminden geen bir ordu... Akas, ilgin modernlikler.
Bu makine zaman iinde teklemitir, ama XVII. yzyln sonundan nce deil. Sonuncu srama, 1687 Viyana kuatmas olacaktr.
Trk imparatorluu acaba o sralarda, byk serbest deniz meknlarna mahre aamad, Fas'n onunla arasna girdii Atlanie, Kzldeniz ve ranllarn, onlardan da fazlas, stn deniz gleri ve salam
ticari kumpanyalaryla Avrupallarn iddetli muhalefetiyle karlat ran krfezi araclyla kt bir giri yapt Hind okyanusuna
alamadndan tr, denizden yana nefes alamadndan tr m
lmektedir?
Ayn zamanda, yeni tekniklere abuk ve iyi uyum salayamadndan m lmtr?
Veyahut da daha geerli bir neden olmak zere, XVIII. yzylda
113

ve zellikle XIX. yzylda, modern Rusya'nn gl kitlesine kar


diklenmesinden tr m lmtr? nk Prens Eugen'n seferleri
srasnda (zellikle 1716-1718 aras), Avusturya svarilerinin kazand zaferler, Avrupa Trkiye'sinin ancak ularn tehdit etmilerdir.
Rus mdahalesiyle ise, gen bir dev, en azndan yorgunluktan tr
lmekte olan bir deve kar dikilmektedir.
Her ne olursa olsun, Trk imparatorluu XIX. yzylda byk
devletler diplomatlarnn kt muamele edecekleri u "hasta adam"
deildir. Trk isiam. uzun bir sre boyunca, byk, ok parlak, korkutucu bir ehre sunmutur. Tpk, Tavernier gibi iyi bir gzlemci
olan bir Fransz seyyahn XVI. yzylda hayran kald Safevi ran'
gibi. Tpk, ngilizin ve Franszn onu uzaktan gzlyor olmalarna
karlk, XVIII. yzyln banda Dekkan'n neredeyse tamamn ele
geiren Mugal devleti gibi. slamn fazlasyla erken gerilemesi konusundaki bu kadar ok hzl yarg karsnda dikkatli olalm ve zellikle de, bu durumu vaktinden nceye almayalm.
stanbul'da XIII. yzyl Lale Devri olmutur (hem gerek, hem
de stilize laleler): inilerde, minyatrlerde, naklarda lale motifi hep
karmza kmaktadr. Lale devri, cazibeden ve gten hi de yoksun
olmayan bir dnem iin gzel bir addr.

114

AYIRIM IV
SLAMYETN BUGNK RNESANSI

slam alemi, biraz utanla nc dnya adn verdiimiz, yaayan insanlarnn u cehenneminin veya u tarafnn iine, gerileye
gerileye girmitir, nk eskiden hi kukusuz nisbeten daha iyi bir
konumda olmutur.
Az veya ok ge, ama net olan bu gerileme, XIX. yzylda slam
aleminin aalanmasna, ac ekmesine, sonra da yabanc egemenliinin genellemesine neden olmutur. Olgular iyi bilinmektedir. Bir
tek Trkiye ortak kaderin dnda kalacaktr. Mustafa Kemal Paa ve
onun gsterdii ani ve parlak tepki (1920-1938), bu baml olmama
durumundan kaynaklanmtr. Bu tepki, daha sonraki ulusal kurtulu
hareketlerinin rnei olacaktr. slam alemi bugn tamamen (veya
hemen hemen) kurtulmu durumdadr.
Fakat bamszln kazanmak baka birey, dnyaya ayak uydurmak ve gelecee huzur iinde bakabilmek daha baka bireydir.

Smrgeciliin Sonu ve Milliyetiliklerin Gerei


Bugn, eitli islam lkelerinn smrgelemeleri ve smrge olmaktan kmalarnn kronolojisinin aamalarn saptamaktan daha
kolay birey yoktur. Bunlar, Sovyet mslman cumhuriyetleri hari,
siyasal bamszlklarn birer birer kazanmlardr.

115

Bir Sovyet smrgecilii mi? Bu klasiklemi alandaki alkanlk, yalnzca ngiltere, Fransa, Belika, Almanya veya Hollanda
smrgeciliklerini grme ynndedir. Kukusuz, bunlarn bu iteki
paylan muazzamdr. Ama daha az sz edilmekle birlikte, bir Rus,
sonra da Sovyet smrgecilii olmutur; bu smrgecilik bugn 30
milyon mslman (yaklak tm Magrep nfusu kadar) zerindeki
basksn gevetmemitir.
Smrgecilik burada uygun bir terim midir? 1917 Devriminden
beri, muazzam bir zgrletirme ve merkezden kopartn abas olmutur. Yerel zerkliklere tavizler verilmi, ok byk maddi lerlemeler gerekletirilmitir. "Bugn Sovyetler Birlii'nin btn mslman uluslar, zellikle Trkmen ve Kafkasyallar, kendi bilimsel, ynetsel ve siyasal kadrolarna, kendi entellicensiya'lanna sahiptirler.
Tatarlarla aralarmdak fark kapatmlardr ve artk Kazan'n entellektel yardmlarna muhta deillerdir". Kazan, Rusya'daki mslman
kltrnn, eskiden tek merkeziydi.
Fakat mslman cumhuriyetleri arasndaki doal dayanma bu
gelimelerden tr zayflam ve byk bir "Turan" devleti tasars
rafa kaldnlmtr. Bugnk federatif Sovyet sistemi iinde, kltr,
"biimi itibariyle ulusal, ama ierii itibariyle prolataryen ve sosyalisttir". Bunun sonucu olarak hzl bir laikleme meydana gelmi ve mmetin tersine, milliyetilikler gelimitir.
Ksacas, Sovyetlerdeki mslmanlarn sorunlar, u an iin, islamiyetin uluslararas dzlemde yksek sesle iln ettiklerinden farkldrlar. Sovyet mslman cumhuriyetleri bamsz, ama Sovyet btnne sk skya baldrlar (ortak d politika, savunmada dier cumhuriyetlere bamllk, maliye, eitim, demiryollar alanlarnda karlkl bamllklar).
Bylece, sultan Galiev'in d ve deneylerinin uzandayz. Yksek rtbeli bir komnistken (1917-1923), 1929'da lme mahkm edilene kadar kar-devrimci olmuur. Sovyetlerdeki btn mslmanlar tek bir devlet halinde biraraya toplamay ve ideolojik-devrimci
atlmn Asya ilerine kadar yaymay dlemitir. Endstriyel Avrupa ona artk "snm bir devrim oca" olarak gzkmtr ve Asya'y devrimci alt st olularn yeni oda olarak grmtr, tslamiyet, Asya'nn bu devriminin mealesi olabilir miydi?

116

Blnm bir slam aleminin siyasal yldzlarndan biri olan


Panarabizm: Uluslararas dzlemdeki ak kavgalar balamnda,
panarabizm kendini byk bir istekle islamiyetin tm yerine ikme
etmektedir. Bugn ondan baka birey ne grlmekte, ne de duyulmaktadr.
Tamamen Arap olan kesim, slamiyetin aikr ve talepi kalbi,
kavadr. Bu nedenle Orta Dou'yu (ve Magrep uzantsn) slamiyetin tmyle kartrmak, sadece bu blgeyi grmek iin tek bir
adm yeterlidir.
Fakat bugnk islamiyetin esas ve srarl izgisi, meknnn ve
birliinin paralanml deil midir? Bir yerde siyaset, baka bir
yerde corafya baz islam kesimlerini baka uygarlklarn veya ekonomilerin tekil etkisine sokmaktadr.
Endonezya'da, derin hinduizm ve animizm tabakalaryla akan
veya karan 80 milyon mslman, bir de stelik fazlasyla kendine
zg bir ekonomik sistem iinde yer aldndan, yar yarya kayp ocuklardr. Pakistan ve Banglade, Hind tarafndan ikiye ayrlmlardr. in'deki 10 milyon mslman apayr bir kategori meydana getirmektedir: Bunlar gerek kayp ocuklardr. Kara Afrika'da fetihi bir
islamiyet, canl ve ok biimli bir animizmin kendini fethetmesine
izin vermektedir.
Bu halklarn islamcl, onlara ou zaman milliyeti kantlar
ve direnme olanaklar salamaktadr. Fakat btn itibariyle ele alnan slam alemi iinde, gzlerini Mekke'ye artk eskisi kadar kat bir
ekilde yneltmeyen, birletirici hac ziyaretlerine eskisi kadar katlmayan veya etkili ve birletirici bir panislamizm konusundaki siyasal
dnceyi eskisi kadar paylamayan btn mslman lkeler, kayp
ocuklardr veya kaybolmaktadlar. Uzaklama, siyaset, tanrtanmazln artmas, dinsizlik bu duruma katkda bulunmaktadrlar. 1917'den bu yana, Mekke'ye en fazlasndan birka yz Sovyet hacs gitmitir.
"Garibaldi a", slamn u andaki forml mdr? Mslman lkelerin kalbinde, Yakn Dou'da panislamizm sert ve kat
yerel milliyeiliklere arpmaktadr.
Msr ve Suriye'den meydana gelen Birleik Arap Cumhuriye117

6. Gnmz dnyasnda Mslmanlar


(Kroki, slamiyetin eskiden Hind'in neredeyse tamamna egemen olmasn
iaret etmektedir.)
118

ti'nin yalanlarda kmesi, bunun arpc bir rneidir. Pakistan, Afganistan, ran, Trkiye, Lbnan, Suriye, Irak, rdn, Suudi Arabistan,
Tunus, Cezayir, Fas, Moritanya, Yemen'den her biri, kendine zg
ayrcalklara sk skya baldr ve bu lkeler, d dnyaya ve ondan
gelen tehlikelere kar bazen aniden dayanmaya giriyorlarsa da, birbirleriyle ou zaman ak veya gizli husumetler iindedirler.
nsanlar ve tutkulu bir genlii -en bata niversite rencileriseyirlik ve dramatik hareketlere srkleyen bu kat milliyetilikler, bir
Batlnn haksz baklar asndan ancak devri gemi eyler olmaktadrlar. Biz Batllar, gemite kendi milliyetiliklerimizden ok
ektik ve Avrupa bu yzden ar bedeller dedi.
Adaletsizlik? te bir Afgan entellekteli olan Necmettin Banat'n syledii budur (1959): "slamiyet bugn hem Reformasyona
benzeyen dinsel bir devrim, hem Aufklarung'a (Aydnlanma) benzeyen entellektel ve manevi bir devrim, hem de Avrupa'nn XIX. yzylda tank olduuna benzeyen ekonomik ve toplumsal bir devrimden
(Endstri devrimi) gemek zorundadr ve byk blgesel sistemler
(yani Dou ve Bat bloklar) dneminde kendi kk ulusal devrimlerini yaamak zorundadr. Gezegen boyutunda antlamalarn yapld
bir dnemde, mslman lkeler hl kendi Garibaldi'lerini aryor ve
bekliyorlar".
Garibaldi'nn kl ansn karalamak elbette sz konusu deildir. Ama dn gerekli olan ulusal birlik savalar, Avrupa'ya bildiimiz korkun maliyetleri getirmilerdir.
Uluslar halinde blnme bugn slamiyetin daha yararna mdr?
Bu cins paralanmalara hi tahamml edemeyen bir ekonomik dnyada, acaba mslman lkeleri bir kmaza sokma tehlikesi yok mudur?
Ayrca tehlikeli arpmalara gebe deil midir? Belli bir askeri gce
sahip her bamsz devlet, panislamizm' veya panambizm'i.yalnzca
kendi tarznda ve yalnzca kendi kar ve taleplerinin diliyle yorumlamaktadr. Pakistan, Irak, Msr, tm dnyann gzleri nnde byle
davranmaktadrlar ve bu yol herkese aktr.
Bu milliyetilikler, zorunlu bir aamadan ok, zorlukla elde edilen bir bamszln bedeli olarak ortaya kmaktadrlar. Her milliyetilik, bir "smrgecilik-kartl", yabanc egemenliine bir panzehir, gelecekteki bir kurtulu vaadi olmutur ve yle kalmtr.
Btn Arap milliyetiliklerinin eski dmanlar olan srail'e kar duyduklar husumette bizi artacak birey yoktur, ikinci Dnya
119

Savann ertesinde kurulan srail devleti, Bat'nn, hem de en fazla


nefret edilen Bat'nn bir eseri olarak grlmekte deil midir? Bu lkenin hayranlk verici teknik baarlan -dnyann her yanndan gelen
sermayelerle beslenmektedir-, 1948'de Msr'a ve 1956'da Svey
olay srasnda kk ordusunun byk Sina yarmadasndaki muzaffer ilerleyiciyle yapt g gsterisi, haset, endie ve heyecan yaratmakta; btn bunlar eski bir husumete eklenmektedirler. Jacques Berque hakl olarak yle yazmaktadr: "Eer terim yerindeyse, hem
Araplar, hem de Yahudiler tanrnn halklardr. Ayn anda tanrnn iki
halk; bu diplomatlara ve genel kurmaylara ok fazla gelmektedir! Bu
bitmez tkenmez atma, her ikisi de ibrahim'den treyen, ayn tektanrchktan tr soylu hale gelen hasmlarn birbirleriyle yeen olmalarndan kaynaklanmaktadr..." Bu iki halk, Bat karsnda zt
yollar izlemitir. Yahudiler, diaspora'd Batllarn tekniklerini kaptklar kadar, kendi cemaat lklerini de korumulardr. Topraklarnda kalan Araplar ise, istilaya uramlar, zlmler; kabaca kendileri olarak kalma ayrcalna veya talihsizliiine uramlardr. Bugnk olanaklarn eitsizlii, davran ve sylem ztlamas buradan
kaynaklanmaktadr. En berrak kafal Arap yazarlar, 1948 "felketi"
adn verdikleri ey zerinde ac ac dnmlerdir. Tpk bizim
Taine veya Renan'mzn 1870 sonrasnda yaptklar gibi, bu yazarlar
da vatandalarna benzeri durumlarn geri gelmesini engelleyecek dzenlemelerin yaplmasn tavsiye etmektedirler,
Milliyetilik, yalan gelecekte oynanacak bir role sahiptir:
Hangisi olursa olsun, her mslman lkesi kat istikrar programlar uygulamak zorunda kalacaktr.
Nitekim, toplumsal dayanma ve disiplin program olan milliyetilik, bu gen lkelerin herbirindeki ar ekonomik sorunlarn almasna yardmc olacaktr. Bu milliyetilik, ok eski toplumsal dinsel,
ailesel yaplarla srten gerekli yeniliklerin kabul edilmesine yardmc olacaktr.
slamiyet modernlemek, bugn dnya yaamnn taban haline
gelmi yeni teknikleri kabul etmek zorundadr: Gelecek, bu dnya
uyarlnn kabul veya reddi dorultusunda belirlenecektir. Red ynnde gl gelenekler devrededir; kabul ynnde ise, halklar igdsel olarak reddettiklerini kabule yneltebilen u milliyeti iftihar
120

duygusu rol oynamaktadr.


ou zaman, slamin bu uyum gsterme esnekliinden yoksun
olduu sylenmitir. ylesine ki, ok sayda gzlemci, slamin kalbi,
ruhu ve uygarl itibariyle "geirimsiz", "hogrsz" olmasndan
tr, tm modernleme hareketlerinde kilitlenecei ileri srlmtr. Acaba bu o kadar kesin midir?
slamiyet fiili durumda, kendini kuatan bu modern dnyay zaten kabul etmitir, yleyse daha fazlasn da kabul etmitir. Sonuta
zorunlu tavizlere ramen, zgnlnden hibir ey kaybetmemitir.
slamiyete istisnai bir dinsel hogrszlk, mutlak bir esneklik
yoksunluu atfetmek, tek balarna kayglarn, bklme olanaklarnn
kant olan ok saydaki sapkn hareketi unutmak demektir. Zaten bizzat Kuran da, hibir zaman kapanmam olan itihat kapsn slahatlara amaktadr. "Peygamber, Kuran ve Snnet'in sessiz kalacaklar
durumu ngrmtr: Bu durumda kyas yoluyla akl yrtlmesini
tavsiye etmektedir; eer kyas uygulamak mmkn deilse, rey'e bavurulmaldr. Kiisel bir yorum abas olan itihat mslman dncesinin yaylmasnda byk bir yer tutacaktr. Islahatlar, gnmzde bu kapy yeniden amaya uramaktadrlar" (Pierre Rondot).
nk her dinin imdat kaplar vardr, islamiyet fren yapabilir, engel
koyabilir, ama etrafndan dolalmasna izin de verebilir.
Gndelik gereklerin cenderesi iindeki iktisatlar ise, mslman yaamn bu hi deimez saylan sabitelerine itiraz etmeye hi
ara vermemektedirler.
Bu iktisatlar zorluun aslnda daha ok, sranmas gereken
mesafenin azametinden kaynaklandn sylemektedirler. slamiyet,
Bat'ya nazaran iki yzyl gecikmi durumdadr. Oysa bu iki yzyl
esnasnda Bat, Antikite ile XVIII. yzyl arasnda olduundan ok
daha byk bir dnm geirmitir. slam alemi de, bu muazzam
aamay nasl tek hamlede katedecek, khne toplumlar nasl sarsalayp harekete geirebilecektir? nk slam alemi yalnzca fakir, narin
bir tarma; ekonominin ortasna adeta paratle indirilmi felli bir
endstriye sahiptir ve bunlar fazlasyla hzl oalan ve ok ar
aksak bir nfusun toplam kitlesini ayaa kaldrmaktan acizdirler. Ayrca her toplum gibi, slam toplumu da, az sayda, ama srf bu yzden
ok gl olan kendi ayrcalkllarna sahiptir. nanlar veya gelenekler; Yemen gibi gerekten Orta ada kalm, ran gibi feodal veya
petrole ramen veya onun yznden khne kalm Suudi Arabistan
*

123

gibi toplumlarn srmesinden kan olan bu ayrcalkllarn sularn


rtmekten baka bireye yaramamaktadrlar.
Bu glklerin karsnda, slahatlarn abalan su gtrmez
bir deneyi sunmaktadrlar: Trkiye'de Mustafa Kemal'in kat ve dahiyane eseri; Kasm'n Irak'taki sylemi sert hareketi; Nasr'n Msr'daki inat ura; Tunus'ta Burgiba'nn becerikli ve bilgece abas.
Cinsieri ve vurgulan ne olursa olsun, slahatlarn karsna kan
engeller hep ayndr. Btn bu slahat hareketleri, islam uygarlnn
szmona topularnn ounu geriletmilerdir. Bu konuda yanlgya
hi yer brakmayan test, hereyden nce, zemin kazanmakta olan kadn zgrleme hareketidir. okeliliin yokolmas, kocann karsn
tekyanl boamasna snr getirilmesi, peenin kalkmas, kadnlann
niversitelere ve kltre girebilmeleri, alabilmeleri, oy verebilmeleri; btn bu ayrntlarn muazzam sonulan olmutur.
Bunlar, slahatln batan kaybedilmi bir dava olmadn,
ama ona kararl savunucular ve mcadelecilerin gerektiini kantlamaktadrlar. Mcadele ok ynl olacaktr. rnein tehlike, sylem
ii ve d itibariyle dramatize edilen siyasal gncelliin kolaylklar
ve gereklerinin cazibesi nedeniyle, slahatln sapmasna izin vermek olacaktr.
deal olan nedir? Her seferinde yalnzca tek bir ey yapmak ve
esas olan semek. Fakat siyaset, kartezyen bir speklasyon deildir.
Ekonomik kalknma, ncelikli bir siyaset gerektirmektedir. Fakat iinde yaanlmas gereken dnya, eski ve yeni glklere, sahneye k
sralar iinde gs germeye mecbur brakmaktadr.
Bamszlklarndan iftihar eden btn bu devletler, bylece talepi, dramatik hale gelen ve tatmin edilmeleri gereken siyasal kanaatlere sahiptirler; ynetilmesi gereken gururlara sahiptirler. slam alemi,
gurur konusunda Avrupa kadar zengindir ve bu hi de az birey deildir. slam alemi, kendi damgalarn basma konusunda sabrsz genlere, niversite rencilerine sahiptir; bunlar bizim 1830'lardaki Politeknik rencilerimize benzemektedirler. slam alemi, 1939 ncesi
Latin Amerika askerlerine benzeyen, kafa tutmaya ve darbe yapmaya
hazr askerlere sahiptir. slam alemi, dileri uzun ve keskin, kendi imgelerinden, hatta sylemindeki iddetten bylenmi siyaset adamlarna sahiptir. Dier sesleri bastrmak in, kendi sesini ykseltmek gerekmez mi?
Yabanc da buradadr: Kuzey Afrika'da Fransz, Kuveyt'te ngi122

liz; her yerde nasihat ve kredileriyle ABD ve onun glgesi olan dikkatli SSCB. Nihayet, toplumsal devrim her yerde ehresini gstermekte ve taleplerini sralamaktadr.
Rzgr slahattan yana esmektedir. 27 Mays 1960 askeri darbesinin ok umutlar yaratt Trkiye'de, slahat gecikmektedir, tran'da,
genliin ve eski babakan Musaddk taraftarlarnn kar kmaiarna ve komnist Tudeh partisinin uzak durmasna ramen, tepeden
gelen muhafazakr ve ilerlemeci bir devrim yol almaktadr; rdn'de,
cesur bir kral tm tehlikelere gs germektedir; Lbnan, Yakn Dou'nun svire'si olmak istemektedir; devrimin hakiki olmaktan ok
szde kald Irak'ta, Krt ayaklanmas derin bir yara amaktadr;
Msr, Suriye'nin ayrlmasndan sonra komnist bir siyasete ynelmektedir. Listeyi tamamlamak zere, Kemir yznden Hindistan'la
atma endiesi tayan Pakistan'; Hindistan'n Goa zerindeki baarsndan cesaretlenerek Hollanda Gine'sini ele geirmek isteyen Endonezya'y; Cezayir trajedisinin zme ulamasndan sonra, kendine
hangi hayat yolunu seeceini aratran tm Kuzey Afrika'y da saymak gerekir.
Btn bu kayglar, mslman devletlerin siyasetleri zerinde
arlk yapmata, onlar beklenmedik heyecanlara, dierlerine de zarar
veren darbe ve kar-darbelere srklemektedir. Tutkulardan kaynaklanan Bizerte olaynn (1961), Fransa'ya (ama o zengindir) ve Tunus'a (ama o fakirdir) nelere mal olduunu kim hesaplayabilir? Acaba
bu bunalmda, yalnzca Bizerte'nin gelecei mi, yoksa birbirlerini yaralam iki gurur mu sz konusuydu? Fransa buruktur, nk slamiyet iin ok ey yaptn dnmektedir (ki bu tam bir gerektir);
slam alemi buruktur, nk kendine tannan bamszln tam olmadn dnmektedir, ama eksi tarafndan hemen nc dnyann iine sokulan hibir lke gerekten bamsz deildir.
Bu ekonomik bamllktan, eski metropoller ancak ksmen sorunludurlar. Bu zayflk, ayn zamanda birok zel nedene, slamiyetin gemiine, onun doal fakirliine, an mfusuna da baldr.
Bunlarn hepsi de, devalar olsa bile, korkun hastalklardr.

eitli slam lkelerinin ada Dnya


Karsndaki Durumlar
Her zaman g olan bir kalknma: slam aleminin ikilemi,
123

nc dnyam/ikiyle ayndr, islam aleminin dnya ekonomisiyle


btnleebilmesi iin, endstri devrimini olabildiince kzla gerekletirmesi gerekmektedir.
Bunu formle etmesi kolaydr, ama gerekletirmek iin ar bedeller demek gerekir; sk almak gerekir ve stelik bu abalarn
rnleri hemen ele gelir hale gelmeyecek ve hayal dzeylerini hemen
ykseltmeyecektir. Smrgecilik, bu lkeleri bu abalara hazrlkl
hale getirmemitir ve smrgeci lkelerin en byk sorumluluklar,
hi kukusuz burada yer almaktadr.
Smrgecilerin smrge lkelere olan katklarnn byk boyutlu olduunu iyi niyetli birinin inkr etmesi mmkn deildir. Hayat
tarzlar yzyllardan beri hi deimeden kalm olan ok khne lkeler, aniden ok gelimi uygarlklara ortak edilmilerdir. Bundan
baz yararlar salamlardr. Ve en bata modern bir tp ve hiyjen; bu
durum lm oranlarn ok drmtr. Bu lkeler, az ok gelimi
br eitim (bu alanda en az eletiriyi Fransz smrgecilii hak etmektedir), tesisler (limanlar, yollar, demiryollar), modern bir tarmsal rgtlenme (ou zaman sulama barajlaryla birlikte); bazen de akl banda bir endstrilemenin balanglarn elde etmilerdir.
Bunlarn olduka ok ey olduu sylenebilir. Hem evet, hem
hayr. nk bu katk, bir yandan eski yaplan tahrip etmi, te yandan da onlar ok yetersiz bir ekilde yeniden ina etmitir. Yeniden
yaplanma ulusal bir ekonomi perspektifinden deil de; metropole ve
dnyaya baml, ortak bir ekonomi perspektifinden gerekletirilmitir. Bunun sonucunda, sektrne gre dzensizlikler ve gen bamsz devletlerin, ulusal ihtiyalarnn btnne cevap verebilmek
iin yaplarn slah etme zorunluu ortaya kmtr. Bu glk, kendi uygarlklarna, lkelerinin byk blmnn fakirliine bal olan
ok saydaki dierine eklenmektedir.
Mslman lkeler bu iin stesinden gelebilmek iin, kendilerine olduu kadar, yabanclara da muhtatrlar. yleyse, ayrcalkllarn olduka yrtc siyasetlerine uyum salamalar gerekmektedir ki,
zaten bunu bilmektedirler ve yapabilecek durumdadrlar. Ne siyasal
akldan, ne de kurnazlktan yoksundurlar. Onlara daha fazla gerekeni,
dnyann gerek hayatna kendiliklerinden uyum salamalar ve balanmaldr. te asl zor olan budur.

124

ktisat ve Petrol: Tek ve kolay zm yoktur. Hatta petrol bile


bu kadar gl deildir.
Petroln zenginlik kayna olduunu ve ekonomik dzlemdeki
yararlarn inkr etmek mmkn deildir. Bu zenginliin Yakn Dou'ya cmerte bahsedildii bilinmektedir.
Ancak, muazzam arama ve iletme maliyetlerini bir tek onlarn
karlayabildii byk uluslararas irketler, bu iin kaymam yemektedirler: Royalty'lei karlnda, petrole kaynanda el koymakta, petrol artmakta ve datmaktadrlar, iran'n bir an iin (1951) denedii ve Irak'n dnd (1961) gibi, petrol kaynanda tutmak
hi kukusuz beyhude bir itir. Petrol ancak satldnda deerlidir.
te yandan, gnmz dnyasnda petrol ktl yoktur, stelik bunun
tamamen tersine, saltanat atom anda fazla uzun srmeyecekmie
benzemektedir.
Kk bir ayrnty ekleyelim: Yalnzca petroln yabanclar tarafndan iletilmesi gndemde deildir. Royalty'ler rnslman lkelerde toplumsal ayrcalklar yaratmaktadrlar. Bu para eit datlmamakta, bir kastn yararsz lksn beslemekte ve bu lks yerli retimi
harekete geirmenin uzanda kalmaktadr: Bu para, lkede asla retilemeyecek mallarn dardan alnmas iin israf edilmektedir. Suudi Arabistan yeni kentlerini, yeni yollann, demiryollarn, hava alanlarn ve aikr olan geliimini petrole borludur. Ama ayn zamanda,
krallk ailesi ile balca airet reislerinin lgnca ve anakronik lkslerini de ona borludur. Bu durum, ne Msr devrimine cokuyla bakan genlii, ne de kamusal ilerden pay almak isteyen burjuvaziyi
memnun etmektedir.
Yakn Dou petrol, XVI. yzyldaki Amerikan gmne benzemektedir. Bu gm, spanya'y bir batan brne geerken, ekonomiyi hi canlandrmam ve Avrupa'nn canl ekonomilerine katlmak zere lkeyi terketmitir.
Petrol her halkrda, Yakn Dou'nun ok saydaki kavgalarnn
nedenidir ve yle kalacaktr. Bunlarn en yakn tarihli olan, Irak ve
nderi General Kasm (Zaim) ile, lkedeki esas temsilcisi I.P.C. (Irak
Petroleum Company) olan sekiz byk uluslararas petrol irketini
(bunlara the Majors denilir) kar karya getirenidir.
yldan beri sren tartmalar gene kesilmitir. letilmeyen
imtiyaz alanlar irketlerden geri alnmtr. Kukusuz uyuma mm125

kndiir ve Irak avantajlar elde edecek ve geleneksel yan yarya kr


paylamn (ftfty-fifty) kendi lehine deitirecektir. Zaten petrol arama iine ve zellikle de ran krfezinin sular altndaki devasa aratrmalara, yara son katldklar iin daha kolay anlama olana sunan talyan ve Japon "petrolc"leri de dahil etme olanana sahip olmutur. Ancak, Yakn Dou'nun petrol reticisi lkeleri, sahip olduklar kozlara ramen, gene de bu konularda baz hesap hatalar yapabilirler.
Btn mslman lkeleri ie koyulmular, byk iler baarmlar, genel retim art salamlardr. Fakat nfus art
hereyi yeniden baa dndrmektedir. Herey ilerlemektedir, ama
yann hereyi yeniden yapmak gerekmektedir.
Nfusbilimci Atfred Sauvy, bu durumu Yakn Dou'ya ilikin
olarak, Le Monde'daki 7 Austos 1956 tarihli makalesinde iaret etmitir. Bu makale bugn gcnden hibir ey kaybetmemitir.
Sauvy'ye gre, "Arap dnyas (tm slam alemi diyebilirdi) tam bir
nfus patlamasnn iindedir. Doum haddi 1000'de 50 olarak, dnyann en ykseklerinden biridir. Bunun anlam, aile bana 6-7 ocuktur. Bu art, okeliliin gerilemesi ve hijyen koullarnn iyilemesiyle daha da hzlanmtr. Bu zirve doum oran karsnda,
salgnlarn, aln ve airet savalarnn nlenmesiyle, lm oranlar
hzla dmektedir. Bugnk lm haddi tam bilinememektedir, ama
1000'de 20'ye doru gerilemekte olduu kesindir. Yllk % 2,5-3'lk
bir nfus art artk istisnai deildir. Cezayir, Tunus ve herhalde Msr'daki oranlar yledir. Bu ritm (nfusun bir kuak boyunca iki katna kmas) Avrupa'y en iyi gnlerinde fokurdatm olanna (ylda
% 1-1,5) nazaran ok yksektir ve slam aleminin g veya smrgecilik gibi yollardan darya nfus gnderme olanaklar yoktur. slam dnyas, Avrupa'nn 1880'deki lm oran ile, ancak Orta an
en iyi gnlerinde ulalm bir doum orann birletirmitir. Bu karm patlama getirir".
Bu durumda, "saylan ve ihtiyalar artan, kimi petrole, kimi
boru hattna, kimi kanala (Svey) sahip bu lkelerin, zenginliklerin
kendi lkelerinden dar kamalarna boynu bkk raz olacaklarn
dnmek olduka safa birey olacaktr.

126

Nfus artnn etkileri,retim artna ramen hereyden


nce kalknma zerinde etkili olmakta, daha dorusu slam lkelerinde sk sk ortaya kan hayat dzeyi duraklamalarna yol amaktadrlar. Bu olgu nc dnyada sk grlr.
Ancak, her yerde olumlu tedbirler alnmtr. Bylece isiz says azalmtr. Bir tek rnek vermek zere, Tunus'ta; yalnzca lke
ii olanaklar kullanlarak ve byk yatrmlara girimeksizin, yol yapm, toprak erozyonunu nleme almalar, kentsel konut inaatlar
veya sadece aa dikme almalar sayesinde, 200-300 bin isiz veya yan-isiz, alr hale getirilmitir. Bir iktisatnn yaknlarda
yapt hesaplara gre, Yakn Dou'daki tarm retiminin, dnyann
1952-58 arasndaki ritmine kabaca edeerli bir ekilde artt sonucuna varlabilmektedir. Endstri alannda da, gelime katetmeyen hibir dal yoktur. Msr rneine baklacak olrusa, imalat endstrisi endeksi (1953: 100) u rakamlar gstermektedir: 1951, 95; 1952, 98;
1953, 100; 1954, 107; 1955, 117; 1956, 125; 1957, 132; 1958, 143...
Pakistan'da, endstriyel retim 1952'deki 100'den, 1954'te 128'e ve
1958'de 2I5'e ykselmitir.
Demek ki gelime, ulusal gelirin art vardr ve bunun sonucunda, ortaya daha byk yatrm ve kalknma olanaklar kmaktadr.
Evet ama, nfus artnn meydana getirdii ters aknt da vardr.
nsan kitlesi, paylalacak rn kotasndan daha hzl artmakta, fert
bana gelir dmektedir (paydann paydan hzl artt btn durumlarda olduu gibi). Akntya kar yzen kii, ilerlemek iin ne kadar
urarsa o kadar ok yorulur, o kadar da az yol alr. Hereyin artt
slam aleminde, hayat dzeyi gerilemekte veya ancak yerinde saymaktadr.
Ancak bu fert bana gelir hesaplarnn ok kesin olmadklarn
ekleyelim. Nfus rakamlar bile ou zaman belirsizdir ve bazen % 20'lik sapmalar gstermektedirler. Ulusal hasla da, ou zaman salam
bir ulusal muhasebe'den yoksun ortamlarda hesaplanmaktadr. stelik, ok dank ve ounlukla khne bir zenaat sektrnn ve geni
ilkel ztketim alanlar barndran bir tarmn gelirlerini tam olarak
hesaplamak nasl mmkn olacaktr.
Bu durumda, bu hesaplamalarda byklk sralamasna ilikin
tahminlerden baka birey sz konusu olmayacaktr. Ancak bu da az
birey deildir.
127

Nfus art hz karsnda, bir tek fert bana haslann olduu haliyle muhafaza edilmesi olgusu bile, muazzam nfus artyla baa kabilen, kesin bir ekonomik canlla tanklk edecektir.
slam lkeleri, btnleri itibariyle bu canll gstermektedirler.
Bazen gerilemeler oluyorsa da, ilerleme srmektedir. Bu dnyann insanlar, gnde ortalama fert bana 2.600 kalori tketmektedirler (refah eii), fakat genelde asgari geimliin altnda kalnmakta ve birok yerde alk yaanmaktadr: Yani zenginlik ile fakirlik arasndaki
snrn altnda, fakirlik ile sefalet arasndaki snrn stnde. te ilk
nemli nokta ortaya kt.
eitli lkelerin konumlar bu iki snr arasnda deikenlik gstermektedir. Fert bana hasla sralamalar (dkten yksee doru)
yledir: Libya, Afganistan, Nijerya, Pakistan, Endonezya, rdn,
Suriye, Iran, Msr, Tunus, Irak, Fas, Cezayir, Trkiye, Lbnan. Bu rakamlar dktr ve gelimi lkelerdekilerin ok altndadr.
Dn ve bugn Fransa'yla ortak olan lkelerin (Lbnan, Suriye,
Fas, Cezayir, Tunus) hemen hepsinin, en iyi konumlarda olduu farkedilecektir. Kukusuz bunun baars tamamen Fransz smrgeciliine ait deildir, ama zellikle belli bir entellektel ve ynetici kadro
oluturmas ve onlar kendi uygarlna ortak ederek katkda bulunmutur.
Lbnan en bata yer almasn, tm tslam alemine, Kara Afrika'ya ve Latin Amerika'ya gnderdii gmenlere, kapitalistlere, kltr ihracna ve iki dinli olmasna (hiristiyan ve mslman) borludur;
Cezayir'in baars ise, Fransz ve uluslararas yatrmlardan kaynaklanmaktadr.
Karsna kan mcadelede, her ekonominin ans ve stnlkleri vardr: Irak, tran, Suudi Arabistan, Cezayir'in petrol; Msr'n
Nil'i, Svey kanal, yksek nitelikli pamuu, dokuma endstrisi;
Trkiye ve Fas'n ounlukla ok akllca kurulmu endstrileri; Endonezya'nn kauuk, petrol ve kalay; Pakistan'n buday ve jt vardr.
Bu kozlar harikadr, ama oyun g ve rastlantlara tabidir.
zlecek sorunlar zordur. Bunlar hem ekonomik, hem toplumsal olup, birbirlerine yle bir dolanmlardr ki, tek tek ele
128

almak mmkn deildir. Ve hepsi birarada, rktc bir program


gerektirmektedir.
Nitekim unlar gerekmektedir:
a) Her eyden nce tarm slah etmek. Yani khne mlkiyet
rejimine iddetle el atmak; ok geni olan sulama sorunlarnn zmne girimek, verimli topraklar srkleyip gtren erozyonla mcadele etmek. Yani tarmsal teknik ve politika.
b) Endstriyel firmalar kurmak (ar veya hafif, zel veya devlete ait) ve eer mmknse, bunlar lke ekonomisiyle btnletirmek. Bu firmalarn lke ekonomisinin btnsel yapsna yaslanmas
ve harekete geirdikleri gle bu ekonomiyi canlandrmalar gerekir.
c) Yatrm sorununu zmek. Bu yakc bir sorundur, nk
d yardm ve sermaye gerektirmektedir.
d) Bir piyasa yaratmak. Buradaki glk ifte katldr: Piyasa
ancak belli bir hayat dzeyinde olur (ki bu da, tam da zlmesi gereken probleme gtrr) ve geerli bir piyasa, ancak ulusal pazarn ok
telerine yaylrsa vardr. Bu nedenle, dnlmesi gerekletirilmesinden daha kolay olan Arap pazar, Afrika pazar projeleri ortaya atlmtr.
e) Emek gc oluturmak, eitmek. Otomasyonun sfrdan yola
kan bir endstri erevesinde mmkn olmas nedeniyle, ar bol
emek gcnn ihmal edilebilirlii nedeniyle, bu sorun etrefil hale
gelmektedir.
0 Kadro yetitirmek. Teknisyenler, mhendisler, retmenler,
yneticiler... Eitim ve teknik retim gndemdedir. Ama bu uzun
soluklu bir itir. Bu alandaki devasa sorunlar, ancak halkn bu alanda
heyecan duymasyla alabilirler.
Sonu olarak, devasa yatrmlar yaplmak zorundadr. Ve stelik
bunlarn ou ancak uzun zamanda meyva verebilir. "Birok kuak
feda edilmitir. Bunu ancak ok az kii bilmektedir ki, bu hzn veren bir ayrcalktr. Baz Suriye-Lbnanl gen airler bunu aklayabilmek iin, acl ekilde len, ama yeniden doan Doulu tanr
Thanus'u tank gstermektedirler. Bylece halklarnn srekli trans ve
ac halinde olduunun farkna vardklarn gstermektedirler." (J.
Berque)

129

Yaplmas gereken bir tercih: Sorunlarn akl, zmlerin


gl ve adilii, kanlmaz fedakrlklarn bykl karsnda, eitli lkelerin ynetimlerinin izlenecek strateji konusundaki
tereddtleri anlalmaktadr. Dnya onlara bu stratejilerden en
azndan iki tane sunmaktadr ve yaplacak tercih, slamiyetin tm
kaderine hkmetmektedir.
Kabaca sz konusu olan, ya yar yarya liberal, yan yarya mdahaleci olan ve belli bir siyasal liberalizm ieren Bat tipi bir kapitalizmin erevesi iinde kalmak; ya da Sovyet, Yugoslav veya in tipi
sosyalist deneylerin dorultusunda yer almaktr. Bundan daha basit bir
lekte sz konusu olan ise, ya toplumu ve ynetimi yle byle iyiletirerek, olduklar halleriyle korumak; ya da kapy tek bir darbeyle
yerle bir ederek, onu baka bir temel zerinde yeniden ina etmektir.
Bu tercihler, ne yazk ki yalnzca entellektel ve hatta yalnzca
ampirik dzlemde deillerdir. Bunlar, bazlar i, dierleri d, binlerce faktre bamldrlar.
Her yerde vaya hemen her yerde, ou zaman genlerden oluan
ve ykselen entellektellerden meydana gelen bir burjuvazi, bir kk
burjuvazi su stne kmaktadr. Bu snf, Bat'nn taklidi sonucu urad hayal krklklarm ounlukla sert bir ekilde hissetmektedir.
rnein siyasal alanda, Afganistan ve Yemen hari, btn islam devletlerinin parlamentolar vardr, ama bu durumun bu snfa kazandrd nedir? Bu hayal krklna uram ve ie karmakta sabrsz
burjuvazi, "egemenliini dayandraca bir ara olarak grd komnizme ynelmektedir; Sovyet aleminin brokratik erevesi ve
planlama lks, ona, adeta iinden klmaz gibi duran ekonomik sorunlarn yegne zm areleri ve istikrar gvenceleri olarak gzkmektedir... Gen mslman enteilicensiyas, marxist bilim ve dncenin modernlemeci grnts tarafndan cezbedilmektedir. Bu hi
kukusuz, islam dncesini bugn bile hl felcetmekte olan Orta
a kalnts kadrolara kar bir tepkidir, ama ayn zamanda, bu nc
unsurlarn, modern bir rasyonalizme dahil olma yollarn Bat'nn liberal ve demokratik dncesi iinde aram olmalarndan ve bu konuda baarsz olmalarndan tr de tehlikelidir. Marxizm onlara
artk tek mmkn yol olarak gzkmektedir." (A. Benigsen).
Bat dnyas, slam devletlerinin Sovyetler Birliiyle olan pazarlk ve ilikilerinin altnda, makine, silah, kredi salama kurnazh130

nn yattn dnmeye fazlasyla eilimlidir. Sorun aslnda ok daha telere gitmektedir. Sosyalizm alanndaki deneyler, islam aleminin
gnelerini bylemektedir. Bat ou zaman, kartondan bir tiyatro dekoru halindeki'toplumsal ortamda, yalnzca gerici aristokrasiyle ibirlii yapmaktadr. Baka alanlarda olduu gibi, burada da gerek bir
"global siyaset"ten yoksundur.
Nitekim sorun; slam alemini Ba'dan gelen zmn bizatihi
stn veya bir dierine tercih edilir olduuna ikna etmek iindir. Ksacas sorun, azgelimi lkelere, onlara uyarlanm, onlara gelecek
ve umut yolunu aan, geerli bir planlama modeli sunabilmektir.

XX. Yzyln Karsnda slam Uygarl


Bu derin bunalm acaba bizzat islam uygarln tehlikeye sokmakta mdr? Soru birok biimde ortaya kmaktadr.
1) Uluslar ve siyasal rekabetler halindeki devasa blnmln iinde, acaba her zaman tehis edilebilen bir islam uygarl hl
var mdr?
2) Eer byle bir uygarlk varsa, Jacques Berque'in dedii gibi,
"yeryz leindeki bir teknik ve davran kalbnn benimsemesiyle" yani Bat tarafndan imal edilen ve imdi dnyaya yaylan endstriyel uygarla dahil olmakla tehdit altnda mdr?
3) Ve islam alemi, en stn birlik kaynaklarndan biri olan dinini tahrip etme yeteneine sahip olan marxist yolu tercih ederek, tehlikeyi daha da artrmakta mdr?
Hl bir islam uygarl var mdr? islam alemindeki siyasal
blnmeler, panislamistlerin dlerini uzun bir sre iin devre d
brakyora benzemektedirler. Fakat panislamizm, tpk dn olduu
gibi bugn de, uygarln olgusu, gerei olarak varhn srdrmektedir.
Bu uygarl, meknnn bir ucundan dierine, gndelik hayatn
iinde inkr edilmez bir ekilde bulmaktayz. Bir inan, adet, alkanlk, aile ilikisi, zevkler, bo zaman deerlendirme, oyunlar, davranlar, mutfak benzerlii inde... Bir Avrupal, islam Akdeniz'inin
bir kentinden dierine getii zaman, benzemezliklerden ok benzer131

liklerden etkilenecektir. Ama eer Pakistan veya Endonezya'ya gidilecek olursa, benzemezlikler daha da artacak, Kara Afrika da ise daha
vurgulu hale geleceklerdir. nk islam uygarl buralarda kendininki kadar, bazen de onunkinden daha gl baka uygarlk akmlarna
arpmaktadr.
Kara Afrika'daki ba, hl yalnzca dinseldir. slamlatrma faaliyeti, panarabizm nedeniyle bu ie byk bir gayretle sarlan Msr
tarafnda, Franszca konuan lkelerde ve Franszca olarak srdrlmektedir. Bunun anlam, kltr balarnn hemen hi bulunmad, en
fazlasndan narin ve dolayl olduklardr. stelik, sa'nn dinini olduu gibi, Muhammed'in dinini de ayn serbestlik iinde dntren,
A/h'Jfehlatran bu kitle asndan, bu dinsel ban etkili olduu o kadar kesin deildir. Ksacas, panislamizmin Afrika'daki etkisi, siyasal
ve en fazlasndan toplumsaldr; bir uygarlk olgusu olarak grlemez.
Pakistan ise, hakl olarak Hind-mslman ad verilen bir uygarlk evresine mensuptur. Pakistan'n resmi dili Urduca, Farsa, Arapa kelimelerle Sanskritenin karrmdr. Bu dil Arapa gibi sadan
sola doru yazlmakta, ama ona hi benzememektedir.
Oysa, slam uygarlnn birlii iinde yer alan lkelerin en gvenilir gstergelerinden biri dildir. Eskiden islamiyetin imentosu olmu olan "edebi" Arapa, bugn de yaz dili olarak kullanlmaktadr.
Dier bir ba: ekonomik ve toplumsal sorunlar, esas olarak khnelemi, geleneksel ve bugne kadar muhafaza edilmi bir islam uygarl ile, onu her bir yandan kuatan modern bir uyarlk arasndaki
oktan kaynaklanmalar lsnde, hemen her yerde benzer formllerle ortaya kmaktadrlar. Sorunun bir lkede henz taslann kartlm olmas, bir bakasnda ise zerinde kararl bir ekilde gidiliyor olmas; hareket noktalarnn zdelii nedeniyle, yani eyann
tabiat gerei, kendilerini kuatan zmlerin benzer olmalar olgusunu hi deitirmemektedir. Sonu olarak, gelimi lkeler slam lkelerine kendi gelecekleri gibi gzkmektedirler.
Ana vatannn dndaki blgelerdeki islamiyet -Kara Afrika,
Endonezya, in-, bu konuda da btnden farkllamaktadr, nk
kaderi baka uygarlklannkine baldr.
kinci soru: slamiyet, modern endstriye ve teknie yaklamas lsnde, eski geleneksel uygarln, eski bir elbiseymis gibi
kartp atacak mdr?
132

Bu soru, islamiyetin geleceine zg deildir. Bu sorunun anlam: Makine, bilgisayar, otomasyon, atom uygarl olan modem uygarlk, kendi dorultusunda ilerlerken, zgn uygarlklar yok edecek
midir?
Makineye dayal yap, saylamayacak kadar ok sonucuyla birlikte, hi kukusuz bir uygarln yapsn bozma ve yeniden ekillendirme olanana sahiptir. Ama hepsini deil, nk makineler tek
balarna bir uygarlk oluturmamaktadrlar. Bunun byle olduunu
iddia etmek, Avrupa'nn endstri devrimi esnasnda tamamen yepyeni
olarak doduunu sylemekle edeerli olacakn Oysa endstri devrimi Avrupa iin de bir ok olmutur. Zaten, makineye dayal yapnn
tm dnyay birletirme, tek tip haline getirme yeteneinin olup olmad; ancak Avrupa lkelerinin gemilerine bakarak anlalabilir.
Hristiyan ve hmanist Bat'nn btnsel uygarlna bir yzyldan daha uzun bir sreden beri ortak olan, hemen hemen ayn sralarda, ayn endstrileme macerasna dahil olan; ayn tekniklerle, ayn bilimle; benzer kurumlarla donanan, makineciliin tm toplumsal
biimlerine sahip olan btn bu Avrupa uluslar, bugn bir Fransz,
Alman, ngiliz, Akdeniz uygarlndan sz edilmesine neden olan
gl zgnlklerini kaybetmeliydiler... Oysa, endstrilemenin tektipleme demek olmadn anlamas iin, bir Franszn Man' gemesi, bir ngilizin Ktaya gemesi, bir Almann talya'ya gitmesi yeterlidir. Blgesel zgnlkleri yok edemeyen teknik; temelden farkl
blgelerin, felsefelerin, insani deerlerin ve maneviyatlarn zerine
kurulmu byk uygarlklarn gl kiiliklerini nasl tahrip edebilir?
Eer teknik kendini islam alemine, marxizmin, yani islamiyetin
geleneksel manevi deerlerine zt deerlerin eliinde sunacak olursa,
sorun acaba farkl bir ekilde mi ortaya kacaktr? Bu daha kesin ve
sklkla sorulan soruya cevap vermek ne uygun, ne de tam olarak
mmkndr. Bu sorunun bizim aratrmamzn esasn deitirecei
de kesin deildir.
Acaba, marxizmin tek bana bir ikme uygarl olmad; toplumsal bir yneli, iradi bir hmanizma, bir rasyonalletirme olduu
sylenebilir mi? Eer bugn slam aleminde uygulanacak olursa, hi
kukusuz tpk Sovyet lkesinde Rus uygarl ile marxizm arasnda,
in'de in uygarl ile marxizm arasnda, olduu gibi, bir paylam
ve birarada yaama halinde ortaya kacaktr. Marxizm bu iki uygarl etkilediyse de, onlar yoketmemitir ve bazen byle bir amac da
133

olmamtr.
Y. Mbaret, bylesine bir snavda, "slam marxizme, hristiyanlktan daha zorlukla direnecektir, nk dnyevi ile ruhaniyi henz ayramamaktadr. Ruhani alan, konnistlemi mslman bir
toplumun tekniki maddilemesi ile birlikte hareket etmeye daha kolaylkla eilimlidir." derken hi kukusuz hakldr. Neden hakldr?
nk Hristiyanlk, her yerde veya hemen her yerde, endstri devriminin darbesinden nce, bilimsel, rasyonalist ve laik bir ilerlemenin
darbesine maruz kalm ve uzun bir dnem iinde buna uyum salamtr; bu uyum sreci sancl olmutur, ama sonunda terketmesi gerekeni terkederek, bugnk dengesine ulamtr. Artk teknie, rasyonalizme ve marxizme kar donanmldr.
Hayatn her eylemini hkm altnda tutan islamiyet asndan,
teknik (marxist olsun veya olmasn) ateten bir emberdir. slamiyet
ok eski bir uygarlk olmaktan karak, imdiki zamann alevleri iinde genleebilmek iin, bu emberin iinden bir hamlede gemek zorundadr. Seecei yol, ona ve dnyaya, bir o yana, bir bu yana salnan devasa bir sarka gibi olan ifte dnyaya bamldr. slam alemi,
tpk nc Dnya'nn tm gibi, istedii yne deil de, iki bloktan
daha ar olanna doru- ilerleme tehlikesi iindedir.

134

ikinci Blm
KARA KITA

AYIRIM I
GEM

Kara Afrika veya daha dorusu Kara Afrika/ar, iki okyanus ile
iki l arasna hemen tamamen hapsolmulardr. Kuzeyde ok geni
Sahra, gneyde byk Kalahari; batda Atlantik, douda Hind okyanusu. Bunlar ciddi engellerdir ve bu ciddiyet, Afrika'nn komu okyanuslara zorlukla kabilmesi nedeniyle artmaktadr. Kara Afrika'nn
iyi limanlar, ulama uygun nehirleri (hzl akan kesimleri, elaleleri
ve azlarnn kumlu olmas nedeniyle) yoktur.
Fakat engeller alamaz nitelikte deillerdir. Hind okyanusu ok
erkenden, musonlarn geli-gdi ynlerinde yer deitirmelerinden
yararlanan teknelerle dolmutur; Atlantik XV. yzyldan itibaren Avrupallarn Byk keifleriyle fethedilmitir; Kalahari gney yolunu
ancak yar yarya kapatabilmektedir; Sahra'ya gelince, daha Eski
an balarnda almtr ve Kuzey Afrika'ya devenin Miladn ilk
yzyllaryla birlikte gelii, Sahra trafiini on katna kartmtr:
Kuzeyden tuz ve ileri tarihlerde kumalar; gneyden zenci kle ve toz
altn.
Sonu olarak, Kara Afrika d dnyaya eksik ve ge olarak almtr. Ancak, bu ktann kap ve pencerelerinin yzyllar boyunca
sk skya kapal olduklarn dnmek hata olacaktr. Burada emredici bir hkmranl olan doa, gene de emirleri dikte etmede tek bana deildir; tarihin de sklkla sylenecek sz vardr.

137

Meknlar
Corafi belirleyiciliin hereye tek bana egemen olmadnn kant, Afrika'nn yalnzca bir parasn igal eden Kara Ktann snrlarnn, marjinal alanlarnn incelenmesiyle hemen ortaya kmaktadr.
a) Su geirmeyen veya geiren bir blm gibi olan Sahra,
kuzey-dou ve dier ynlerinde kendini Kara dnyann karakteristik
bir snr olarak dayatmaktadr.
Kara Afrika, Ortak Pazar komisyonlarndan birinin ad gibi,
"Sahra'nn gneyindeki Afrika"dr. Akdeniz kylarndan Sudan Sahel'ine kadar olan blgedeki Afrika halklar, beyaz rktandrlar. Bu
beyaz Afrika'ya herhalde Etopya'yi da eklemek gerekir. Bu lke, inkra mmkn olmayan etnik unsurlara sahiptir; bunlar gerek Melano-Afrikahlarn melezlenmesinden ok farkl olan melez bir halkn
iinde erimilerdir. Etopya bundan da tesi, uygarlndan, hristiyan
olmasndan (M.S. 350'den beri), ayn anda hem hayvancl, saban,
buday, hem de ba bilen tarmnn kalitesinden tr, zgn, ayr
bir dnya olup, hem onu eskiden kuatmay baarm olan slamiyete, hem de bugn onu Kzldeniz ve Hind okyanusunda soyutlamaya
uraan Avrupal glere direnebilmitir.
Hatta, tarih ncesi uzmanlar ve etnogratlar, Etopya'nn ok eski
tarihlerde saban ve evcil hayvanlarn yaylmasnn ikincil merkezlerinden biri olduunu dnmektedirler (icatlar yapan byk merkez
Hind'dir). apayla alan ok saydaki zenci kylnn beklenmedik
ayrcal olan hayvanclk, Etopya'nn aracly olmadan dnlemezdi bile.
Acaba fiili durumda, kuzeyde Nil lkelerine kadar (altnc elaleye kadar), douda eitli l Somali'lerine kadar ve gneyde Kenya'ya, hatta daha telere kadar uzanan ve merkezi Etopya olan, geni
bir Dou Afrika alan yok mudur? Ne beyaz, ne de siyah deil de.
ikisi birden olan, tpk beyaz Afrika gibi bir yazya (yleyse bir tarihe), kuzeyin byk ma merkezleriyle balantl bir uygarla sahip
olan; Asya, Akdeniz ve Avrupa arasndaki u devasa macerann iinde inkr edilemez bir yeri olan, ara bir Afrika. Son olarak da, Sahra'nn Etopya'nn dousuna doru, Eritre ve Somali'ler araclyla
138

uzand farkedilecektir, yani o da Kara ktann bir snrn belirleyen,


uzun ve soyutlanm kurak bir alan.
b) Tarihsel arzalar. Kara Afrika'nn gney ynndeki doal
genilemesini durdurmulardr ve daha uzun bir sre durduracaklardr. XVII. yzylda Hindler yolu zerinde bir menzil kurmak isteyen
Hollandallar, ktann en gney ucunda, o sralarda hemen tamamen
bo bir lkeye yerlemilerdir; ngilizler bu stratejik noktay 1815'te
ele geintilerdir; bundan ksa bir sre sonra, Hollandal gmenler
(boerler: kyller) kuzeye gerek, Veld denilen otlu yaylalara ulamlar ve burada baarl bir hayvanclk ekonomisi kurmulardr.
Bylece, tpk ktann kuzeyinde olduu gibi, gneyinde de beyaz
bir Afrika yava yava olumutur. Bu blge, altn ve elmas madenleri ile endstrileri sayesinde zenginleerek, iktisadi baary yakalamtr. Kendini kara insanlarn dalgalarna kar korumaya kalkan
(3 milyon beyaz, 10 milyon zenci, 1,5 milyon melez) Gney Afrika
Birlii, umutsuz bir rk sisyasetin (Apartheid, rk ayrm) iinde katlamtr. Bu dram acaba geici bir dnem midir, yoksa ebedi bir
kopu mudur? Bu durum tarihin akn tek bana durduramayacaktr, zaten durduramaz.
c) Gene tarihsel olan sonuncu bir istisna; byk Madagaskar
adas da Kara Ktann dnda dnlmektedir. Bilindii zere, bu
adann nfusu iki unsurdan olumaktadr; Yakndaki ktadan gelen
Bantu zencileri ve doudan birok dalgalar halinde gelen Malay kabileleri. Bu iki unsur arasnda ok miktarda karm olmutur, fakat
adann bat paras daha Bantu, dousu daha Malay karakterlidir. Henz ok yetersiz olan aratrmalara gre, ounluu melezler meydana getirmektedirler. Bu etnik karmn iinde, Endonezyal ve Afrikallarn oran % 1-2 olup, Afrikal unsurun bu oran iindeki pay
daha fazladr.
Fakat bu etnik eitliliin karsnda gl bir kltrel birlik yer
almakta ve bu birlik Endonezyal unsurun erevesinde belirlenmektedir. Madagaskar dili (Malga) Endonezyaldr, tarmsal ve zenaatsal
teknikler inkr olanaksz bir ekilde Endonezyaldr; "Tarlalar yakarak temizleme, uzun sapl apa, suyla dolu pirinlikler; ignam, muz
yetitirilmesi; kpek, kara domuz, kmes, hayvanlar yetitiricilii...
Kaalot, kaplumbaa av, iki tarafnda denge paralar olan pirog,
mzrak ve sapanla avlanma, sepet ve ana mobilya olan hasr yapm...". Bu Endonezyal denizciler, herhalde dmdz deil de, kuzey139

den gelmilerdir. Bunun kant (narin bir kant, ama gene de bir kant), Endonezya ile Madagaskar arasndaki dmdz bir yolculuun
doal hatta zorunlu menzilleri olan Mascareignes, Reunion, Maurice,
Rodrigo adalarnn XVII. yzyla kadar insansz olmalardr.
Ksacas, byk aday kendi alanlarna dahil edenler ve onu Afrika ktasndan kopartanlar, Hind okyanusu1 nun tarih ve uygarl olmutur. Fakat Afrika ktasnn ok yaknda olmas, bugn adann kaderini buraya balamaktadr.
Kara dnyann anlalmas konusunda, corafya tarihin
nne gemektedir. Corafi ereve, tek bana yeterli deilse de,
gene de daha anlamldr.
klim, zorunlu olarak farkllaan hayat tarzlarna yol aan geni
aalk ve otluk alanlarn birbirlerini izlemelerini aklamaktadr.
Bat ynnde, Ekvator yamurlarnn suyu dt yerde kalmakta ve devasa bakir ormanlar kitlesini meydana getirmektedir. Bunlar, ayn enlem zerinde yer aldklar Amazon ve Endonezya ormanlaryla zdetirler.
Buras, "boazna kadar suyla dolu, dev aalarn kitleler oluturduu, alt kesimlerinde bitkilerin birbirlerine dolanarak karanlk ve
sessiz bir alan oluturduu, her trl toprak almasna direnen, insan
yerlemesine ve hatta ulam yoluna hasm, bir tek nehirlere geit
veren snger-orman'dr; burada insanlar ancak balklk ve avcla
dayal, soyutlanm ve ksa sreli bir hayat srdrebilmektedirler".
Buras, Afrika'nn herhalde ilk halk olan u Negrillolarn soyundan
gelen Pigmelerin yaamlarn srdrdkleri, en mkemmelinden bir
snma alandr.
Bu orman, Ekvator'un kuzeyinde, geyinde olduundan daha
geni alanlara yaylmakta ve Gine krfezinin kuzey kylarn Liberya'dan Kamerun'a kadar doldurmaktadr. Haritamzda yer alan medyan kesinti, aal savanlar ve palmiye plantasyonlanyla gney Dahomey'e denk dmektedir. Ekvator orman, dou ynnde Kongo'nun
meydana getirdii anakla birlikte, Dou Afrika'nn yksek engebelerine kadar duraklamaktadr.
Bu muazzam ormanlarn etrafnda, giderek daha kurulaan tropikal ormanlar, emerkezli daireler halinde yer almaktadrlar; daha sonra aal savanlar (yksek otlar, aa bekleri), su boylarnca yer alan
140

7. Afrika 'nn eitlilii: Corafya


galeri halindeki ormanlar, plak savanlar ve nihayet stepler.
nsani adan iki blge birbirinden ayrlmaktadr: Bunlarn her
ikisi de, birbirini izleyen yamur ve kuraklk dnemlerine sahiptir; birinci blge hayvan yetitirmekte, ikincisi e-e sinei yznden bunu
yapamamaktadr.
Kara Afrika'nn en canl alanlarndan olan hayvanclk blgelerinde, bu faaliyet apayla yaplan tarmn eklentisi gibidir. Nitekim,
hayvanlar ie koulmamak ladrlar. Ekilen bitkiler, duruma gre, dan,
sorgho, ignam, msr, pirintirler; ve zellikle yerfst, kakao, palm
ya (zellikle Nijerya'da) retilmektedir.
Byk ayrm her halkrda, biri hayvanl, dieri hayvansz olan
bu iki krsal hayat tipi arasnda meydana gelmekledir. Ve kuzey ile
141

dou ynnde, hayvanclk yapan d alan. zorunlu olarak en zengin,


en iyi dengelenmi ve ayn zamanda d dnyaya en fazla alm
(hem de uzun zamandan beri) alan olduundan, larihin de byk sahnesi burada kurulmutur.
Meknn bu krsal adan blnmesine, etnik blgelerinki eklenmektedir. Tek ve ayn rktan olduklarna bir an iin bile inanmann bilgece olmayaca Melano-Af'rikallar, ok kabaca drt gruba blnmektedirler: ok geri, vahi (dilleri heceler halinde olmann ancak bandadr) bir kalnt olan Pigmelcr; Kalahari lnn kysndaki arkaik Khoi-Khoi (Hotanto) ve Saanlarn (Bushmen) kk topluluklar; Dakar'dan Etopya'ya kadar olan alandaki Sudan halklar; Etopya'dan gney Afrika'ya kadar olan alandaki Bantular.
ki byk grubu Sudanllar ve Bantular oluturmakladrlar; bunlarn ikisi de, her eyden nce dilsel ve kltrel birer birliktir. Herhalde Byk Gller blgesi kkenli olan Bantular, Sudanllarnkinden
daha byk bir tutarl koruyabilmilerdir. Fakat her iki grup da, ya
tarihin cilvelerinden, ya da blgesel farkllklardan kaynaklanan ok
sayda ve derin farkll dnyesinde barndrmaktadr. Sudanllar
asndan, Moritanyallarn, islamilemi Berber Peullerin (giderek
yerleik hale gelen obanlar) szmalar sonucu, islam-Sami halklarla
melezlenmeyi de gndeme getirmek gerekmektedir.
Kara Afrika'nn ayrntl bir etnik haritas, alanda salam bir deney olmakszn kartlamaz; bylesine bir harita, atmalarn, hareketlerin, glerin, baz halklarn ilerlerken, dierlerinin gerilemesinin
nihayetsiz bir resmi geidini iaret edecektir. Btn bu hareketlerin
sonucu olarak, Kara Afrika'nn tm boyunca karmza kan karmlar ve gerilimler meydana gelmektedir; Afrika'nn iskn, eskiden
ve yakn tarihlerde birbirlerini kovan veya birbirleriyle karan ard
arda dalgalar biiminde gereklemitir. Bugn bile hibirey istikrarl deildir. Bu durumda, bu g dalgalarnn tarihlerini, ynlerini,
hzlarn bilmenin yarar kendiliinden anlamaktadr Bylesine bir
i, uyank bir aratrmac asndan olanaksz deildir, nk "bir
kyn halknn, cemaatlerini kuranlarn kken kyn bilmedikleri"
durum enderdir.
Bu gerilimler, herhalde 12 ile 15 kuzey enlemi arasnda, Sudanllarn iskn blgesinde maksimuma ulamaktadr. En tipik rnek,
paleonegritik (Pigmelerin dnda en eski halk olduklar varsaylarak,
bunlara bu ad verilmitir ki, bu mmkndr) ad verilen u kovulmu
142

halklarnkidir. Avclk ve toplayclkla yaayan bu ilkel halklarn bir


blm de, ou zaman ok fakir dalk arazileri verimli hale getirmede inad etmekte ve youn bir bahe tarm araclyla, bu blgede
km 2 'ye 50, hatta daha yksek bir younluu srdrebilmektedir; bunlar genelde kolay savunulabilir, salam yerleri tutmaktadrlar. Bu ayn
zamanda, Afrika'nn tm "plak halklarnn, u gl bir ekilde
kk salm halklarn en kuzeyde yaayanlar olan Doanlarn da durumudur: "Gine'nin Koniagileri ve Basaileri, Fildii Kys'nn Bobolar ve Lobileri, modern Gana'nn Nankasalar, Togo Dahomey'in
Kabreileri ve Sombalar, Nijerya'nn Fabileri ve Anguslar". Bunlarn
hepsi de, haritann zerindeki minik lekeler gibi olan kk etnik
gruplardr.
Ekvator ormanyla Sahra arasndaki geni btnler leinde,
Toucouleurlerin Mandingalann, Yorubalarn ve bolann adlarn saymak uygun olacaktr. Bu son iki halk, Kara Afrika'nn en zengin ve
en kalabalk lkesi olan Nijerya'nn en youn iki nfus kitlesini meydana getirmektedir.
Bu saylan halklarn herbirinin kendi inanlar, hayat tarzlar,
toplumsal yaplar, kltrleri vardr ve bunlar ou zaman birbirine
benzemez. Bu eitlilik, Afrika'y devasa bir ilgi alan haline getirmektedir; bu ktadaki deneyler, bir utan dierine srekli ve geni lekte deimekte ve tabii bunun sonucu olarak, bu ktann ortaklaa
kaderlerinin tasla ancak glkle izilebilmektedir. "Direnmeleri esnasnda hibir dsal otoriteyi kabul etmek istemeyen yerlilerin snma alanlar, ou zaman olduka gelimi bakentlerin civarnda
bile yer alabilmektedir".
Ksacas, Sudanllarn koyu siyahndan, Hotanto ve Bushmenlerin ak siyah, hatta sar derilerine varana kadarki deri rengi eitlilii, insanlar, toplumlar ve kltrler arasndaki ok daha esasl bir eitliliin yalnzca antropolojik, fizyolojik bir gstergesinden ibarettir.
Bu kta, ok sayda ve vahim ktlklardan, btnsel zayflklardan ekmitir, ekmektedir.
Bunlarn hepsini ne saymak, ne de bunlarn dnemler itibariyle
nasl daha arlatklarn veya hafiflediklerini gstermek mmkndr. Kara Kta'mn da iyi alamadn iaret etmitik. Bu ciddi bir
handikaptr, nk uygarln her trden ilerlemesi, uygarlklararas
143

etkileimler ve ilikiler tarafndan kolaylatrlmaktadr. Bu nisbi kapanmlk, Avrupallarn geliinden ve byk g dalgasndan nce
(ve hatta bugn bile) asla kapatlamayan nemli aklklar aklamaktadr. rnein, tekerlein, sabann, srm hayvannn, yaznn bilinmedii kaydedilmektedir. Bunun istisnalar, Etopya (ama buras
tam olarak Kara Afrika'ya mensup deildir) ile islamiyet tarafndan
erkenden islamlatrlan Dou kylar ve Sudan'dr, ama bu kta da
yaz islamiyetin maldr.
Bu rnekler tek balarna, d etkilerin, Sahra'nn gneyindeki
Afrika'nn devasa kitlelerinin iine ancak damla damla szabildiklerini gstermektedirler.
Firavunlar Msr'nn Zenci toplumlar zerindeki etkilerine ilikin, ok tartlan, ama hi aydnlatamayan sorun da ayn eyi gstermektedir. Gabon'da bir camdan inci, eski Belika Kongo'sunun gneydousundaki Malonga'da kk bir Osiris heykeli, Zambezi'nin
gneyinde bir bakas bulunmutur: Bunlar narin kantlardr, ama gene de baz dk hacimli ilikilerin varlna dair belirtiler sunmaktadrlar; bu ilikiler zellikle geni bir alan olan sanat ve sanat teknii
alannda (balmumu kalba dkme gibi) olmu olmaldr.
Buna karlk, baz Uzak Dou kkenli pirin trleri, msr, ekerkam, manyoka gibi d kkenli bitkilerin gelii, hi kukusuz
ge tarihlerde olmutur. Onlar herhalde hi tanmayan eski Kara Afrika, bu bitkilerle ilikili olmamtr.
Dier zayflklar: tarm topraklarnn incelii, iklim nedeniyle tarmsal alma gnlerinin ksal, halkn ounun yoksun olduu ete
dayal bir beslenmenin yetersiz boyutta olmas.
Afrika kabilelerinin ou, eti yalnzca byk bayramlarda yemektedir. Kenya'daki Kikayu kabilesinden iftilerin, tarlalarnn etrafndaki baz kk bo alanlarda yetitirdikleri kei ve koyunlar,
kamusal kurban trenleri iindir. Bunlarn komular olan gebe
Masai obanlan; srlerinden elde ettikleri rnlerle geinmektedirler, ama hayvanlar ok deerli olduundan, onlar kesip yememektedirler. Et, g ve erkeklik veren et, her yerde kttr ve u Pigme av
arksnn kaba bir ekilde ifade ettii gibi, haset kaynadr.
Senden baka kimsenin gemedii ormanda,
Avc, kalbini serin tut, kay, ko, sra,
Et senin nnde, koskocaman en et,
144

Tpk bir tepe gibi ilerleyen et,


Kalbi sevinle dolduran et,
Ocanda piecek olan et,
Dilerin zerine saplanacaklar et,
Gzel krmz et, duman tterken iilen kan.
Ama bu negatif bilanoyu daha fazla zorlamayalm. nk Kara
Afrika'nn gemii, Avrupa'nn bile haset edecei gelime dnemleri
kaydetmitir. Aikr baarlar, Berlin'deki harika bronz ve fildii ilerinde (XI.-XV. yzyllar) veya eitli bitkisel liflerden yaplan harika kumalarda gzlemek mmkndr. Nihayet ve zellikle, Afrika
metalrjiyi ok erkenden uygulamtr. Daha M.. 3000'lerde demir
lemekteydi. Zencilerin demirle tanmalarnn, Portekizlilerin Bojadur burnuna gelmelerinden sonra olduunu sylemek yanl ve samadr. Demirden silahlar, bu latada ok erkenden bilinmekteydi. Rodezyallar metalrjik uygulamalarn, hi kukusuz daha Orta ada
mkemmel hale getirmilerdi. Kalay iilii, Yukar Nijerya'da 2000
yldan beri bilinmektedir. Nihayet anlaml bir aynnt olarak, zenci
toplumlarda ou zaman gl ve korkulan demirciler kastlarnn varl kaydedilmitir, bu durum hi kukusuz ok eski geleneklerle balantldr.

Kara Ktann Gemii Boyunca


Afrika'nn uzun gemii, tpk yazy tanmam ve tarihleri bize ancak szel bir gelenek, arkeolojik aratrmalar veya dsal ve arzi tanklarn anlatlar araclyla ulaan tm halklannki gibi, iyi bilinmemektedir.
Bu karmak gemiin iinden gene de olgu su yzne kmaktadr:
a) Hepsi de karma uygarlk ve kanlara mensup olan kentlerin,
krallklarn, imparatorluklarn geliimi;
b) Kk ok eskilere dayanan ve XVI. yzylda Amerika ktasnn deerlendirilmeye balamasyla (bu i, Avrupa'nn kendi olanaklaryla altndan kalkamayaca kadar ard) eytani boyutlara
ulaan zenci kle ticareti;
c) Son olarak, Berlin Konferansyla (nihai antlama belgesinin
145

tarihi, 1885), geni ktada hl sahipsiz kalm olan, ancak yarm tannan ve artk tamamen smrgeleecek olan yerleri bir harita zerinde paylama iini tamamlayan Avrupal glerin, ktaya kaba bir ekilde yerlemeleri.
Tarih, Kara Afrika'da st dereceden siyasal ve kltrel biimlerin kabuklarndan kmalarna yalnzca, bir yandan tarma ve
hayvancla bal kaynaklarn ve te yandan da daryla temasn
(ya Sahra snrlar boyunca, ya da Hind okyanusu kylan boyunca)
saland yerlerde olanak tanmtr. Eski mparatorluklar, eski
gelikin ehirler bu alanlarda yer almaktadrlar.
Bylece, toplumlar ve kltrleri devletler halinde rgtlenen,
gemii nisbeten bilinen bir Afrika, zel bir Afrika; tarihini yakalayamadmz dier Afrika'dan farkllamaktadr. Portekizli bir kif
XV. yzylda, Sahra'nn Atlantik kys yerlilerine ilikin olarak, kmseyici bir ifadeyle unlar sylemekteydi: "Krallar bile yok". Demek ki, tarihin nisbeten tand, krallar olan Afrika ile; unutulmuluk tarafndan kemirien, kralsz dier Afrika vardr.
Demek ki Kara Afrika, bu iki ok uzun kynn, ona islamiyetle
temas salayan iki marjn zerinde gelimitir. Bu temas, her zaman
"bar ve ho olmamtr. Bu temas, ou zaman bir smrgeletirme biiminde olmutur, ama Kara Afrika, bizzat bu smrgeleme
araclyla da doru soluk alabilmitir.
lk klar, Afrika'nn dou kylarn aydnlatmlardr. Bu i,
Miladdan yzyllarca nce ve Arabistan ve Hindistan'la olan temaslar
sayesinde gereklemitir. Ancak ilk srekli ilikiler, ancak VII. yzyldaki ilk islam yaylmas srasnda, Arabistan ve ran'la kurulabilmitir. Bir dizi ticari piyasa, 648 ylndan itibaren domaktadr: Mogadiio, Sofala, Melinda, Mombosa, Brava, Zanzibar, bu sonuncu
kent 739'da, yarmadann gneyinden gelen Araplar tarafndan kurulmu, buna karlk Kilva, X. yzylda ran'n iraz kentinden gelenler (irazi) tarafndan yaratlmtr.
Bu kentler, kle, fildii ve altn ticareti yznden olduka byk
bir faaliyete sahne olmulardr. Sofala'nn hinterlandnda bol bulunan
ajtm, daha Mesudi (916) ve bn el-Vardi (975) gibi Arap tarihilerinin
dikkatini ekmitir. Altn yatak ve madenleri, Zambezi ile Limpopo
nehirleri arasndaki Matabela yaylasnda ve tersinin savunulmu ol146

masna ramen, bugnk Transvaal blgesinde bulunmua benzemektedirler. Sz konusu olan toz veya para altndr. Bu ticaretin tm, Muson araclyla Hind'le balantldr ve oradan gelen demir
ve pamuklularla karlamaktadr.
Afrikallarn kitlesi karsnda, bu kentler ancak kk bir Arap
ve franl aznla sahiptirler; zaten bu kentler Arabistan'dan ok Hindistan'la temas halindedirler. Bu kentlerin ncelikleri XV. yzylda
zirvelerine ulaacaktr, ama bu dnemde bile ekonomi para-ncesidir
(takas ekonomisi), hi deilse hinterlandla olan ilikiler bu trdendirler. Ama hinterland da bu durumdan krl kmtr. lkenin derinliklerinde baz siyasal inalar sz konusu olmutur. Bunlardan biri,
Gney Rodezya'daki Monomotapa kralldr (Monene Motapa: madenlerin efendisi). Bu krallk tanndndan daha ok hrete sahiptir
ve XVII. yzylda Rovzilerin Mambo'su (hkmdar) tarafndan yklmtr.
Portekizlilerin Vasco da Gama'nn yolculuunu takiben (1498)
Hind okyanusuna yerlemeleri, gney Afrika kys tccar kentlerine
lmcl bir darbe indirmi midir? Bugn, byle brey olmad sonucuna varl maktadr. Yar Arap yar Afrikal olan bu uygarlk, klarn, ky kentlerinin boyunduruk altna almaya uramadklar i
kesime doru samay srdrmtr. Eskiden Orta aa kadar geri
gittikleri sanlan Kenya ve Tanganika ky kent harabeleri, aslnda
XVII,, XVIII., hatta XIX. yzyllara aitmie benzemektedirler. Bu
kentlerin btnn karakterize eden bir ayrnty geerken hatrlatalm: Beyaz ve mavi in porselenlerinin tm kentler tarafndan kullanlm olmas.
Nijer yay imparatorluklar, bizi islamiyetle baka bir kltrel
snra, alkantl ve verimli bir snra gtrmektedir.
Daha nce de sylediimiz zere, Sahra trafikleri ve sahilleriyle
olan temas. Miladn balarnda Kuzey Afrika'ya ve l yollarna develerin gelmesiyle daha da genilemitir, ticaret hacmindeki art (altn ve kle), kervan saysnn katlanmas, Beyaz Afrika'nn (SemitoSami) Zencilerin lkesine (Araplarn Bled es Sudan dedikleri yer)
daha fazla dalmasna neden olmulardr.
mparatorluklarn ilki olan Ghana, 800'ler civarnda kurulmua
benzemektedir (Charlemagne'n adalarndan biri). Bakent Ghana,
zengnliiyle nl olup (bu n ataszlerine bile gemitir), Sahra snrna yakn ve Bambako'nun 340 km. kuzeyindeki Kumhi Saleh'teydi.
147

Acaba bu kent, kuzeyden gelen beyaz derililer tarafndan m kurulmutu? Olabilir; bu kent her halkrda abucak siyah derili insanlarn
eline gemitir. Bu zenciler, Mande halknn (Mandingalarn bir kolu) bir dal olan Sonirihelere mensuptular. Mslmanlar kente 1077'de
saldrmlar, ele geirmiler ve tahrip etmilerdir.
Fakat altn trafii (Senegal, Benue ve Yukar Nijer'in altn yataklarndan itibaren) srd iin, ksa bir sre sonra yeni bir imparatorluk ortaya kmtr; bu imparatorluk hafife douya kaymtr.
Bu durum Mandingalarn iine gelmektedir ve imparatorluk artk islamiyetin damgasn tamaktadr: Bu Mali imparatorluudur (tm Nijer yayn egemenlii altna alacaktr). Mekke'de hacca da gidecek
olan Kahhan Musa'nn hkmdarl srasnda (1307-1332), Nijer kylarna ok sayda tccar ve okumu kii gelmitir. Timbuktu o tarihlerde kl bir bakenttir ve gebe Tuaregler buraya dzenli olarak gelmektedirler. Bunlar daha sonra bu kenti ele geirerek, imparatorluun kmesine katkda bulunmulardr.
Bunun zerine Dou ynnde yeni bir kopu, Songhay imparatorluu'nun zafer kazanmasna yol aacaktr (bakentleri Gao ve
Timbuktu). Bu imparatorluk Libya'yla olan ilikileri ve Sonni Ali'nin
(1464-1492) baarlar sayesinde geliecektir. Sonni Ali, hi kukusuz btn bu imparatorluk kumcular iinde en gl ahsiyettir. ok
mmin bir mslman olamtr, ama yerine geen hkmdarn dzmece Muhammed Askia tarafndan yenilgiye uratlmas, islamiyetin
bu yeni imparatorluktaki kesin zaferini belirleyecektir.
Ancak, Nijer blgesi imparatorluklarnn anl gnleri artk gerilerde kalmtr: Portekizliler tarafndan kefedilen deniz yolu, Sahra
trafiklerini srekli andrmaktadr. spanyol asll dnmelerin ynetimindeki bir Fas seferinin 1591'de Timbuktu'nun fethiyle sonulanmas ve Songhay imparatorluuna son vermesi, ite bu aikr gerileme srecinin iinde meydana gelmitir. Fas sultan Mulay Ahmed, bu
seferin baars sayesinde el Mansur (zafer kazanan) ve el Dehbi (altn yaldzl) unvanlarn alacaktr. Ancak sefer, altn lkelerinin masals zenginliklerine kavuacaklarn sanan Fasllar asndan tam bir
hayal kmklyla sonulanmtr. Sultan, bu fakir lkelerin zerinde
biimsel ve uzak bir egemenlik srdrecektir. Bu lkede, 1612-1750
arasnda en azndan 120 paa birbirini izleyecektir. Bunlar Moritanyal garnizonlarn elinde oyuncak olacaklar, onlar tarafndan seilip,
onlar tarafndan grevden uzaklatrlacaklardr.
148

Nijer lkesinde egemenlik, XVII. yzylda, gerek gebeler ile


Segu ve Kaarta Bambaralan arasnda paylalm durumdadr. Byk imparatorluklar dnemi artk gerilerde kalmtr: Onlar Sahraan trafikler harekete geirmi ve parlak, ama vakitsiz varlklarn
yaratmlardr. Bu trafikler yokolunca, imparaorluklar da onlarla bili kte ldler.
Demek ki, bu byk devletler konusunda yanlmamak gerekmektedir: Bunlar istisnadr. Kara Afrika'nn olaan devleti ancak nadiren
bylesine bir genilie ulamtr. rnein, XI. yzyldan itibaren
parlak hale gelen ve XV. yzylda belli bir sanatsal mkemmellie
ulaan Benin, ok dar bir alana sahip olmutur. Zaten bu devlet, rzgrl yamurlarn Girne krfezinin suyu ile i yaylalar arasna yd
youn Ekvator orman kitlesi boyunca, kt rgtlenmi bir aralktan
ibarettir. Yoruba lkesinde, Nijer deltasndan bugnk Lagos kentinin
olduu yere kadar uzanmakta, ok erkenden kentlilemi bir blgede
yer almaktadr.
Bu devletin n, boyutlanndan ok daha byk olmutur. Kuzey
yollar araclyla, ok erkenden Kahire'nin zengin tccar ve sanatlaryla, daha sonra da Portekizlilerle temasa geme gibi bir avantaj
olmutur (bu avantajn bedeli vardr); ayn zamanda, bu temaslardan
tr, artc bir fildii oyma sanat merkezi olma gibi bir avantaj
salamtr. Bu artc ve mthi baary aklayan ey, Benin
hkmdarlarnn debdebeli hayat deidir. Eer Afrika uzman Paul
Mercier izlenecek olursa, belki de genelde Yoruba lkesinin ve zelde
de Benin'in youn nfusunu, bu blgenin kentsel yapsn ve nihayet
Gine krfezine yakn olunmas sayesinde, iklimin iki yamur dnemi,
dolaysyla iki hasat dnemi salamasn gndeme getirmek gerekecektir.
Zenci kle ticareti: Kuzey Atlantik blgesinde resmi yasaklara
ramen 1865 civarna kadar, Gney Atlantik'te ise, daha ileri tarihlere kadar sren, Dou ve Kzldeniz ynlerinde ise XX. yzyla kadar devam eden zenci kle ticaretinin, XV. ve bundan da fazlas
XVI. yzylda kaybettii apl gelime, hi kuskusuz en byk olgudur.
Zenci kle ticarti, Avrupa'nn eytani bir icad olmamtr. Zenci kle ticaretini byk apta ilk uygulayan, Nijer ile Darfur ara149

sndaki lkeler ve Dou Afrika'daki tccar kentleri araclyla Kara


Afrika'yla ok erkenden temasa geen islamiyet olmutur. slamiyetin
bu geni apl kle ticaretine girime nedenleri, Avrupa'nn daha ileride ayn yola dklmesine yol aan nedenlerle ayndr: Eldeki olanaklar ile ok sayda ar i arasndaki dengesizlik nedeniyle kol gc a. Fakat, insan ticareti genelde tm ilkel toplumlarda varolmutur. En mkemmelinden kleci bir uygarlk olan islamiyet de, ne klecilii, ne de kle ticaretini icat etmi deildir.
Zenci kle ticaretine ilikin ok az sayda belge vardr (rnein
Avrupa ticaret arivlerinde, Yeni Dnya ticaret arivlerinde), bu yzden istatistik ve fiyat dizileri oluturmak son derece gtr. Bu bizatihi can skc rakamsal tarih, kukusuz zenci kle ticaretinin tamam
deildir, ama gene de gerekli bir ldr.
XVI. yzylda Amerika'ya ylda 1000-2000 kle gelmektedir;
XVIII. yzylda 10-20 bine ulana bu rakam, XIX. yzylda en yksek noktasna karak, izinli kle ticaretinin son yllarnda herhalde
ylda 50 bine ulamtr. Bu rakamlar ve Yeni Dnya'ya getirilen
zencilerin toplam saysn bulmak iin yaplan global hesaplar, kesin
olmaktan uzaktrlar. Bunlarn geree en yakna benzeyenleri P. Rinchon'unkilerdir. Rinchon'a gre, Yeni dnya'ya getirilen toplam zenci
kle says 14 milyondur; bu rakam, Moreau de Jonnes'in 1842'de
bulduu 12 milyondan ok, nfusbilimci Cari Saunders'in herhalde
abartl olan 20 milyonundan azdr. Finchon'un hesab, 1500-1850
arasndaki 3,5 yzyllk sre iin, ylda ortalama 60 bin kle vermektedir. Bu rakam, ulam olanaklaryla uyumluya benzemektedir.
Bu hesaplamalarda, Afrika'dan sevkyatlarn m, yoksa Yeni
Dnya'ya varlarn m sz konusu olduunu bilmek gerekir. nk,
yakalama ve yolculuk koullarnn korkun ar olmas nedeniyle, tama esnasnda byk kayplar meydana gelmektedir. Bylece, bir
tek Avrupallarca yaplan zenci kle ticaretinin yol at afet, yukarda verilen rakamlar hayli amaktadr. Zenci kle ticareti, Kara Ktann insani kaynaklarnda byk bir gerilemeye yol amtr.
Bu gerileme, islamiyetin de kle ticaretine ara vermemesi ve
XVIII. yyilda hacminin daha da artmas nedeniyle afet boyutlarna
kmtr. XVIII. yzylda Darfur'dan Kahire'ye, tek bir seferinde 1820 bin kle getiren kervanlar grlmtr. Zengibar sultan 1830'da
tek bana, yllk 37 bin kleden vergi almaktayd. 1872'de Suakim'den Arabistan'a 20 bin kle gitmitir. Demek ki islami kle tica150

reti; Atlantik'teki yolculuklarn uzunluu, gemilerin kstl hacmi,


sonra da XIX. yzyldaki eitli kanun ve kararnamelerle kle ticaretinin ilgas nedeniyle (ok sayda kanun ve kararnamenin varl, bu
ticaretin yasad yollardan srdrldn gstermektedir) Avrupa
ticaretinden daha geni insan kitlelerini kapsamna almtr.
V. L. Cameron (1877), Kara Afrika'nn islam alemi ynndeki
insan kaybn (kuzeyden ve doudan), ylda 400 bin olarak hesaplamakta ve u sonuca varmaktadr: "Afrika, kann btn her yerden
kaybetmektedir". Bu kadar byk bir rakam kabul etmek mmkn
deildir, ama hareket hi kukusuz ok byktr ve Kara Ktann
nfus kayb muazzamdr.
Bu durumda ortaya u soru kmaktadr: Zenci halklar bu felketli bilanoyu hangi lde telfi edebilmiler, ya da edememilerdir?
Afrika nfusu 1500'lere doru 25-30 milyon civarndadr (Beyaz
Afrika da dahil), bu rakam tarihi tahminiyle, 1850'de en azndan 100
milyondur. Demek ki kle ticaretinin byk saylardaki mdahalelerine ramen bir nfus art vardr. Dehet verici kle ticaretini, artan
bir nfus tamtr. Bu da, bu ticaretin daha dne kadar srmesini
aklamaktadr. Ama bunun bir varsaym olduunu unutmayalm.
Lf gevelemeden, Avrupallar tarafndan yaplan zenci kle ticaretinin, Amerika'nn artk bu klelere acil htiyacnn kalmad bir
srada sona erdiini kabul edelim. Beyaz gmen, Amerika ynnde
zenci klenin yerine gemitir. XIX. yzyln ilk yarsndan itibaren
ABD'ye, ikinci yansndan itibaren Gney Amerika'ya doru.
Avrupa'nn zenci kleliine kar eitli acma ve kzgnlk tepkileri gsterdii de dorudur. Bunlar yalnzca biimsel dzlemde kalmamlardr, nk sonunda, ngiltere'de Wilberforce'un zencilerin
azad edilmelerini, kleciliin kaldrlmasn isteyen hareketine ulamlardr.
Bu kle ticaretlerinden birinin (Amerika ynndeki), dierine
(slam alemi ynndeki) nazaran daha insancl veya daha az insancl
olduunu iddia etmeksizin, bugnk Kara Alem iin nemli olan u
olguyu iaret edelim. Bugn Yeni Dnya'da canl Afrikalar vardr.
Amerika'nn kuzeyinde ve gneyinde, gl etnik ekirdekler gelimi ve varlklarn bugne kadar devam ettirmilerken; bu srgndeki
Afrikalarn hibiri ne Asya'da, ne de slam aleminde vcut bulabilmitir.
151

Burada Avrupa'nn Afrika'daki smrgeciliini yarglamak


veya methiyesini yapmak deil de, sadece bu smrgeciliin, tpk
btn uygarlk oklarndan kaynaklanan olgular gibi, kltrel bir
aktifle, bir de pasife sahip olduunu iaret etmek sz konusudur.
Bu okun, smrgeletirilen zenci halklarn toplumsal, ekonomik ve klrel yaplan asndan ou zaman belirleyici ve hatta sonuta lehte olduunu iddia etmek; smrgeciliin tarafn tutmak,
onun irkin ve vahi yanlarn veya inkr edilemez sahtekrlklarn
(geni toprak paralarnn birka top kuma veya biraz alkol karlnda satn ahnmas) savunmak demek deildir. Aslnda Avrupa genilemesinin sonuncu byk maceras, Berlin Kongresi'nin nihai antlamasnn (1885) ertesinde olmutur. Ve bu gecikmi himaye rejimi
ok ksa sreli olmakla birlikte (bir yzyldan daha az), Avrupa ve
dnya ekonomisinin tam bir atlm iinde olduklar br srada gerekleen bu karlama ok hzl olmutur.
Kara Dnya'ya arpan veya onu kuatan, erikin, talepi, modern eylem ve iletiim aralarna sahip endstriyel bir toplumdur. Ve
Kara Dnya'da alc, etnograflarn eskiden sandkanndan daha hareketli, Bat'nn ona sunduu nesne ve biimleri kavrama ve zellikle
de yeniden yorumlama, onlara yeni bir anlam ykleme, mmkn olduu her seferinde onlar kendi geleneksel kltrnn emredici zelliklerine balama yeteneine sahiptir.
Endstrileme ve ehirlemenin her yerdekinden daha hzl olmasndan tr, Bantu aleminin ok hzl bir kltrlemeye maruz kald Gney Afrika'da bile, eitimli zenci, gemiinden miras ald
tabulara bal almtr (bunlar, evlilik, aile; erkek kardelerin, byk
oulun veya en kn olunun rollerine ilikin tabulardan ibaret olsalar bile). Tek bir rnek vermek zere, bugn kzn babasna balk
paras nakden denmekte ama eski adetlere uyulmak zere, bu byk
ba hayvan cinsinden sylenmektedir.
Smrgeciliin belli bir aktifi olduundan sz ederken, smrgecilerin saladklar u yol, demiryolu, liman, baraj gibi tamamen
maddi kazammlardan, topran ve yeraltnn iletilmeye balatlmasndan bahsetmiyoruz. Bazen ok nemliymi gibi gzkseler de bu
miras, eer miraslar smrgeciliin acl gnlerinde bunlarn aklc
kullanm yntemlerini de edinmeselerdi, yarar dk ve yokolabilecek eylerden olumu olarak kalrd. Eitim; belli bir teknik, hijyen,
152

8. Afrika ve i eitlilikleri.
Ulusal eitliliklerin zerinde, devlet
gruplarnn henz narin balan dokunmaktadr.

tp, kamu ynetimi dzeyi, smrgecilerin braktklar mirasn en iyi


paralardr; bunlar, Avrupallarn buraya gelmeleriyle, tm rgtn
veya tm kltrn zerine yasland eski kabilesel, ailesel, toplumsal
alkanlklarda yol atklar tahribatn bedeli olmulardr. cretli
- emein, parasal ekonominin, yaznn, zel toprak mlkiyetinin bu
yndeki etkilerini tam bilebilmek asla mmkn olmayacaktr. Bunlarn herbiri hi kukusuz, bugn srmekte olan evrim asndan gerekli deiller miydi?
Smrgecilik buna karlk, Afrika'y, Fransz, ngiliz, Alman, Belikal veya Portekizli gibi bir dizi blme ayrma gibi ok
ciddi bir dezavantaja sahiptir; bu durumun yol at blnmeler bugn ok sayda bamsz devletin varl halinde srmekte ve bazen
sylendii gibi, Afrika'nn "Balkanlamasna neden olmaktadr.
153

9. Afrika ve Bat
"Franszca konuan" bir Afrika'nn yannda, daha dank bir tngilizcekonuan
Afrika vardr. Kltrel balara, ekonomik balar tekabl etmektedir.

Bazlar corafi, ok dk lekte olan dierleri de kltrel


olan bu blnmeleri, devasz bir hastalk olarak m grmek gerekir?
Bunlarn Afrika birlii ve Afrika Ortak Pazar gibi baz dlerin gereklemesine ciddi engeller kartp kartmayacaklar sorulabilir.
Ama Afrika'nn siyasal, hatta kltrel birlik salama konusunda yeterli olgunlua ulat da o kadar kesin deildir. Bu ktadaki paralanmay, yalnzca eski smrgeci ynetsel snrlar belirlememektedir.
Ayn zamanda, etnilerin, dinlerin ve hatta dillerin eitliliklerinin de
rol vardr. Bugnk ulusal blmlenmelere yneltilecek balca
eletiri, bunlarn bu kltrel eitliliklerin ilevinde belirlenmemi
olmalardr. Ama bundan bir yzyl ncesinde baka trls acaba
mmkn myd?
Daha da ar bir eletiri: Zenci halklara, uluslararas ve modern

bir ortak dil salayarak, tnlara yararl bir alel sunan smrgecilik, Afrika'ya bunlardan iki tane birden vererek, ktlk yapmir: Franszca ve ngilizce. Bir dilin kendiyle birlikte getirdii ve eitimle yaygnlatrd btn herey, dnme alkanlklar, Afrika'nn btnleme abalarn engelleyebilir ve ktay biri Fransz, dieri de ngiliz olan iki kitle halinde blebilir. Nfus bakmndan daha kalabalk
olan ngiliz Afrika'snn; eitim sistemi ok daha eskilere dayanan,
kltrel adan gl Fransz Afrika'sn yok edemeyecei aka ortadadr, nk bu kltrel stnlk, bu Afrika'ya salam siyasal ve
ynetsel kadrolar salamtr.
Bu apl blnme unsurunun, ktann tarih ve corafyasnn getirdiklerine eklenerek, Afrika Birlii dn zora sokmas can skcdr.

155

AYIRIM II
KARA AFRKA:
BUGN VE YARIN

Uygarlklarn incelenmesi asndan, Kara Afrika ayrcalkl bir


rnek olarak ortaya kmaktadr. u son yllarda oalan bamszhklaryla, u domakta olan "insanlk" olan "zencilii"yle, kendi deer
ve olanaklarnn bilincine varmasyla, ina edilmesi hatta neredeyse
icad edilmesi gereken bir tarihin tutkuyla aranmasyla, Kara Afrika
kendini tam bir olu halinde kltrel bir dnya olarak sunma gibi ok
byk bir avantaja sahiptir. Bu kta gzlemciye, en khnesinden en
ilerlemeci olanna kadar btn kentsel biimleri ve btn kltrlerime
aamalarn sunmaktadr.

Afrika'nn Uyan
Afrika'yla uraan btn aratrmaclar u noktada hemfikirdirler: Kara insann karakterinin yorulabilirliine, onun devasa uyum,
zmleme, sabr yeteneine gvenmek. Bu olanaklar ona, henz ilkel
bir ekonomiden tamamen modern bir ekonomiye doru tek bana, giderek daha yalnz bana yol alrken; kk gemite olan bir yaam
tarzndan, geleneklerden bugnk dnmlere geerken; kabile rgtlenmesinin ar bast bir toplumdan modernleme ve endstrileme yolunda zorunlu olan ulusal bir disipline atlarken gerekli olacaklardr. Herey, hatta zihniyetler bile yaratlmay beklemektedir.
Kara Afrika'nn bu uzun sre snavna dank bir dzen iinde
157

zayf olanaklarla ve blgesine ve halkna gre deien yollardan girdiini unutmayalm.


1
Hereyden nce, ou yeri itibariyle az nfuslu bir kta olarak kalmaya devam etmektedir. ok bol emek gcne sahip deildir,
oysa bu durum dier azgelimi lkelerin bana beldr. Bylece,
azgelimi lkeler iinde en seyirlik gelimeleri salayabilecek durumdadr, ama ayn zamanda en uzun yollardan gemesi gerekmektedir.
2 Eski kltrlerinin z itibariyle gerek bir birlik oluturamamaktadr, nk geleneksel uygarl hem ok eitli inan ve tutumlara yer vermekte, hem de bu ilkel ve canl inan ve tutumlar yabanc dinlerden yaplan alntlarla beslemektedirler: Hereyden nce
toplumsal ve entellektel prestijiyle, aslnda vasat olmalarna ramen
gene de ilkel dinlere taviz vermek zorunda kalan kuran okullaryla
(bunlar dlamadan ilerinden gemektedir) slamiyet; genelde ticari
ilikilerin en canl olduklar yerlerde gelien ve o da inan ve uygulamalarn stne yerleen hristiyanlk.
3
Bu farkllklara, ekonomi tarafndan yaratlanlarn ekleyiniz: Ak ile kapal blgeler, kentler ile krsal alanlar arasndaki mthi ztlk.
Siyah entellektellerin ve siyasetin cesaret ve berraklklara ynelmie benzedikleri yarnlara doru geite, ite bu karmak kitlenin hareketini izlemek gerekmektedir.
Bu konu, izlenecek siyasetten veya gen Afrika lkelerinin dnyaya kar aldklar tavrdan ve bizatihi Afrika birliinden daha
nemlidir.
Kukusuz siyaseti ihmal etmek mmkn deildir, ama o bir aletten baka birey deildir. Rzgrn ynnn en kk bir sapmasnda deiebilir ve zellikle de, aslnda onu da peinden srkleyen bu
geni apl kadere tek bana hkmetme gcne sahip deildir.
ilkel kltrlerin ve dinlerin engellemesi: Koskoca bir geleneksel gemi, genel atlm frenlemekte ve gerekli uyarlamlan karmaklatrmakta, hi deilse geciktirmektedir.
Kara Afrika nfusunun byk bir blm (zellikle krsal kesimde yaayan blm. stelik krsal kesim, nfusun ezici ounluunu
meydana getirmektedir), henz ilkel kltr ve dinlerin iine hapsol158

mu durumdadr ve bu kesimdeki tm toplumsal dzen bu kltr ve


dinlere yaslanmaktadr.
Bu geleneksel din, blgelere ve etnik gruplara gre eitli biim. lere brnmektedir. Animist olan bu din, her yerde, doann btn
varlklarn kendilerine mekn edinen ve onlarn lmyle yaamaya
devam eden ve ayn zamanda nesneleri de kendilerine mekn edinebilen (fetiizm) ruhlara olan inanca dayanmaktadr. Dier bir sabite ise,
hemen her yerde atalar tapnnn varldr. nceleri atalar olarak
sayg gsterilen efler veya destan kahramanlar, sonunda st tanrlarn arasnda karmakta, ou zaman Byk Gk, Yer veya Yaradl
tanrlar da bunlara eklenmektedir. Atalarn veya tanrlarn ruhlar
kendilerini canllara belli etmekle kalmamakta, ayn zamanda lmlleri sahiplenebilmektedirler de: Birok kutsal dansn anlam budur.
rnein Dahomey'deki baz ayinsel danslarda, Vodur veya Oria
adndaki tanrlar, baz danslarn "bana inmekte", onlar da, tanrnn kendilerini mekn edindii bu srada transa gemektedirler.
Btn Afrika tapnlarnda, tanrlara veya atalara ait sunaklarn
nnde, "dua okumak, yakarmak ve gda ile palm ya sunmak, hayvan kurban etmek" sz konusudur. Atalar ve tanrlar "beslenilmektedir". Bunun karlnda da, onlardan kt durumlara mdahale etmeleri ve koruma salamalar beklenmektedir.
Bu dinsel rgtlenme, Afrika'da her zaman akrabalk kavram,
ataerkil aile anlay zerine kurulu olan, reise ayn soydan gelenler
cemaati veya klan halk zerinde (bu cemaatin iinde ok kat bir hiyerari bulunmaktadr) mutlak bir otorite veren toplumsal rgtlenmenin gvencesidir. Bu otorite, ounlukla ata soyundan, nadiren de
ana soyundan aktarlmaktadr.
Eskiden byk imparatorluklarn etkilerine maruz kalm olan
toplumlarda, toplumsal hiyerari baz soylara, dierleri zerinde aristokratik bir stnlk tanmaktadr; gene bu toplumlarda, zenaatlara
gre ayrlan "kastlar" da bulunmaktadr. Her gruba belli tanrlar ve
atalar tekabl etmekte, bunlarn glerinin derecesi, ilgili toplumsal
grubun gcn yanstmaktadr.
Din ile toplum arasndaki ba o kadar gldr ki, bu toplumsal
dzenin modern hayat tarafndan sarsaland (zellikle okullama
nedeniyle) kentlerde, lkesine gre hrstiyanlk veya islamiyet, animizmin dourduu boluu yksek oranlarda doldurmakta, animizm
ise krlarn dini olarak kalmaktadr. .
159

Okullamann geldii, bir ii rgtnn veya endstrinin


modernletii her kent, her blge bylece ar kltrlenme (baka
bir uygarla giri) sorunlaryla ba baa kalmaktadr.
Buna ilikin bir rnek veriyoruz: Claude Tardits adl bir sosyolog tarafndan Porto Novo'da yaplan bir sondaj, doal olarak tm Afrika iin geerli deildir, ama sorun hakknda bir fikir vermektedir.
Dahomey'i bakenti olan Porto Novo, denizle balants zayf,
eski bir kenttir. Denize daha kolay ulaan Kotonu tarafndan ikinci
dereceye itilmitir. Ama, Porto Novo komularna nazaran daha fazla
okullam ve daha entellektel bir lkede yer almaktadr. Emmannuel Mounier'nin dedii gibi, Dahomey "Kara Afrika'nn Quartier Latin'idir".
Bunun anlam, okullamann gelecei tam olarak gvence altna
ald deildir. Dahomey dilinde bunlara "gelimiler" denilmekte ve
bu sz okula gitmileri ifade etmektedir. Halk dilinde bunlara "
grmler" de denilmektedir. 1954'te Dahomey'in tm iin 43.419
ocuk, yani okul andaki nfusun % 15'i okula gitmekteydi. Afrika
balamnda bir rekor olan bu rakam, hayal krklna yol amamaldr. Byk ve kk "gelimilerin olmas kanlmazdr. 1,5 milyon civarndaki toplam ve 100 bin civarndaki kentli nfusun zirvesindeki gerek elit, en fazlasndan 1000 kii olacaktr ve gerek bir
kltr ancak bunlar alabileceklerdir, yani smrgecilik dneminde
300 kii kadar olan beyaz koloninin kat kadar. Ve bu ince, bu gze grnmeyecek kadar ince tabakay yetitirmek iin ne kadar gln almas gerekecektir!
Bizzat Porto Novo kentinde, fren ilevi gren, tahmin edilecei
zere en azndan tabakas olan geleneksel bir toplumun ataletidir:
Dahomey kyllerinin kente gelenleri olan Gunlar; komu Nijerya
kkenli Yorubalar; nihayet "Brezilyallar" (ounlukla hristiyan, bazen de artc maceralar sonucu islamiyete gemi olan Brezilya
asll zenciler). Bu gruplardan herbirinin kendi zellii, kendi direnme
biimi vardr. Hepsi de "soylar"dan meydana gelmitir. Konutlar slalelere gre kurulmakta, evlilikler onlar tarafndan ayarlanmakta, dinsel kural ve uygulamalar onlar tarafndan korunmakta ve srdrlmektedir. Porto Novo'daki bir misyonerin dinin meydana getirdii bu
toplumsal imentoya ilikin yargs yledir: "Fetiizme ilikin olarak tek bir ey syleyeceim, gzel bir kurum yok oluyor, ama bunun
160

gzel bir din olduunu sylemiyorum."


Slaleye kar ilk isyan eden, kadn olmutur ve bugn artk,
olaylarn yars itibariyle, kendi setiyle evlenebilmektedir. Fakat bu
zgrleme, okeli ve korktun muhafazakr bir gemiin iinde debelenmek zorunda kalmaktadr. Bu kadnlardan birinin syledikleri,
bir yargya varmamza olanak salayabilirler: "Kocam baka kanlar
alnca paray bana emanet etti, nk ben onun ilk karydm; paray
dierlerine ben datyorum. Kocamn, bizim evliliimizden bir sre
sonra ald iki kumay ben setim. Kumalar beni diz kerek selmlyor ve emrettiim ileri yapyorlar". Bir bakas da yle demektedir: "Kaynpederimi, kaynanam, kocamn amcalarn, halalarn, kk kz ve erkek kardelerini diz kerek selmlyorum. K12 ve erkek
kardelerinin nnde diz kyorum, ama onlara sayg gstermek zorundaym. Kocamn btn ailesine hizmet ediyorum: Al verii yapyorum, ev ilerini yapyorum, herkesin ihtiyac iin suyu ben getiriyorum, pazara gidiyorum, biber eziyorum. Yemek yaptmda, bundan bir blmn, arada srada kocamn bir hala veya teyzesine, bir
amca veya daysna, bir erkek kardeine, kaynanama, kaynpederime
sunuyorum".
Bir "gelimi"i, kentte olmasna ramen daha ok kyl olan
bylesine bir slalenin iinde dnn. Bazen, darda kazand
yeni kltrel adetlerle, aslnda onun asndan henz tamamen anlamsz hale gelmemi olan btn bu ritellerin arasnda; aile balan ile
olanaksz itaat arasnda kalacaktr.
Hereyi alt st eden kentsel ortamdr: alma, okul, hatta sokaklardaki manzaralar. Oysa kentin uzanda herey inatla yerli yerinde kalmaktadr. rnein bir terzi kadn, bir "gelimi", Kotonou'daki
rahibelerin yannda mesleini rendikten sonra, bir memurla evlenmitir. Artk atelyesi ve mterileriyle mutludur. "Evlendikten bir yl
sonra; kocam kuzeye tayin oldu, orada isiz kaldm, nk kadnlar
burada ya yapraklarla rtnyorlar, ya da plak geziyorlard". Kocas
sonunda eski yerine dnmtr. "Bir yldan beri Porto Novo'da oturuyorum... Kocam bana bir diki makinesi daha ald".
Bu deneyin nda, u ssl kentleri, zerine muhteem bir elbise geirilmi, Dakar'daki bir vitrini ssleyen mankeni bir dnelim.
Kentler ve krlar, dnya kadar eski diyaloglarna balamlardr:
yukarda uygarlklar, aada kltrler. Fakat kentler henz Kara ale161

min kk bir kesrini meydan getirmektedirler. Ve bu alemin evrimi,


sonuta kentlerin ilerlemelerinin veya zayflklarnn ilevinde ola*
aktr.
abucak kurulan bamsz ynetimler, beklenmedik bir salamlk gstermilerdir.
Olgu genel olduundan, baz zel durumlarn ilginliine ramen, gene de genel bir aklamay haketmektedir. Aslnda bu ynetimlerin karsnda, ynetilenlerin sonsuz sabr vardr. Bu, XIV. Louis'nin uyruklarnn Gne Kral'a olan tabiyelerinden daha derindir. Afrika'da hkmet etmek, hkmetmek demektir. Dnmesi ok zor olmakla birlikte, iktidar burada anmamakta, genlemekte ve glenmektedir. Birok ynetici yirmi yldan fazladan beri iktidardadr.
Afrka'da iktidarlarn Avrupa'dakinden daha farkl bir ze sahip olduklar ve kralla yakn olduklar konusunda kuku yoktur.
Gana'nn Osagfyefo'su ('her konuda muzaffer'), bakan N'Krumah'n heyelinin altnda u arpc zdeyi yer almaktadr: "nce siyasal alemi ara, gerisi kendiliinden gelecektir". Ksaca sylendiinde, "nce siyaset!".
Demek ki iktidar ele geirmek ve korumak sz konusudur, iktidar blnemez ve denetlenemez olduundan, muhalefetin hibir varlk
nedeni yoktur. Muhalefetin kendini ak etmesi, yokolmasna neden
olur. Gana, Sierra Leone, Gine gibi lkeler bu durumu bize tm akl ve kabal iinde gstermektedirler. Diklerinin diktatrlk rejimleriyle iplerini kopartan gen entellekteller Avrupa lkelerine veya
Amerkan nivrsitelerine gitmekte; bazen de grevden alnan diplomatlar geri dnmemeyi tercih etmektedirler. Bu durum, biz Batllarn
pek houna gitmemektedir. Senegal babakan bu konuda ve ayn
ynde yle demitir: "Gana tarz ynetim bizi ilgilendirmez". Bu da,
Afrika'nn siyasal dzlemde bile tekdze olmadnn kantdr.
Ancak, ynetimlerin ouna kendini adeta kendiliinden dayatan
eylere boyun ememek iin ok bilge olunmas gerekliini kabul
edelim. Eer biz Avrupallar, bize tuhaf grnen bu yntimlere kar
fazla adaletsizlik etmek istemiyorsak, ynetici snfn dar olduuna
dikkat etmek zorundayz. Kara Afrika'nn efendilerinin etrafnda, hep
az saydaki ayn insanlar bulunmaktadr; bunlarn says, eskiden Rene
d'Anjou veya yi Philippe'in yannda oianlarnki kadar azdr- Liberya
162

fiili durumda, halkn % 2'si tarafndan ynetilmektedir ve bunlarn


tam zamanl olarak istihdam edildiklerini kimse iddia edemez. Halk
kitlesi, hareketsiz kalmaya devam etmektedir. Bunun anlam, bu dar
ynetici kadronun blnmeden kald deildir; tersine, bu grup sonsuz bir blnme iindedir ve iktidarnn getirdii beklenmedik ve
enerjik hareketlerin mazereti her zaman vardr.
te yandan, ynetim siyasal sorunlar kartyorsa da, o kadar
fazla idari sorun kartt sylenemez. nsanlar modernizm yoluna
sokabilmek iin, onlar ikna etmek gerekir. Bu zor ie girien baz
ynetimler, ii demagojik bir- boyutta gtrmeyi tercih etmilerdir.
Etkin bir ekilde ynetebilmek iin, insanlar, kadrolar, fedakrlklar ve disiplin gerekir; hereyi yeni batan ina edebilmek iin;
sermaye, zenle hesaplanm yatrmlar gerekir. Ancak mantn
bunu gerektiriyor olmasna ramen, en nadir durum yukardakidir.
Eski Fransz smrgeleri iinde bamszlk ve zgrln ilk
elde edenlerinden biri olan Gine'de, sosyalizme eilimli bakan Seku
Ture'nin hkmeti tarafndan hazrlanan yllk plan, bizatihi iyi
veya kt deildi, ama geleneksel toplum, problemin her zaman kaale
alnmas gereken bir unsuru olarak orada duruyordu, ekonomik rgtlere ve say dizilerine gre prefabrike bir ekilde imal edilmiti.
Eer, gda alannda uzmanlaan Alimag; kitaplk, ktlk alanndaki Librapot; teknik malzeme alanndaki Ematel; ecza rnleri alanndaki Pharmaguinee gibi yabanc rn ithalinde uzman eitli devlet irketleri ve bunlarn btn karde kurulular baarsz oldularsa, bunun nedeni yalnzca i veya d yolsuzluklar deildir; ayn zamanda, bu rgtlenmenin Gine insan malzemesine gre hesaplanmam olmasndan kaynaklanmaktadr. Bu rgtlenme, drst ve eitimli insanlarn yan sra, ynetsel bir hiyerari, st dereceli yneticiler, tefti sistemleri vb. varsayyordu. irketlemenin olabilmesi iin,
iyi yetimi uzman kadrolara, ok sayda olmak zere ihtiya vard.
Burada bunlar yetitirmek gerekiyordu.

Ekonomik ve Toplumsal Beklentiler


Zenci devletlerinin kaderleri henz belirsizdir: Afrika ve
dnya dama tahtasnn zerinde, heyecanl ve bazen de hayale kaplarak oyunlar oynanmaktadr.
Kazanlaca kesin olmayan bu oyunlarn arasna, hemen yan
163

bandaki komulara ynelik, deiik kapsaml emperyalizmleri de


ekleyelim. Cetvelle izilen snrlar -bunlarn yapay olduklarn sylemitik- bu gibi durular tevik etmekte, ama meru klmamaktadr.
Fas, Mortanya'nn tamamn; Rio de Oro,Cezayir Sahrasnn fni
blmn talep etmektedir. Seku Ture'nin Gine'sinin kalabalk Sierra
Leone'de gz vardr. Ad hi de masumane olmayan bir ekilde eski
byk kayp imparatorlua atfta bulunan Gana, bu ad sayesinde Togo
ve Fildii Kys'n kendine katmay dlemektedir; Mali (ki, bu ad
da anlamldr), Yukar Volta ve Nijer'le birlemenin ve Cezayir Sahras'nn bir blmn kendine balamann hayalini kurmaktadr. Daha salam olmasa da, daha byk lekli olan oyunlar sonucu, devletler, tasla 1961'deki rakip konferanslar tarafndan izilen iki grup halinde birlemilerdir. Kazablanka grubu: Fas, Gana, B.A.C. (Msr ile
Suriye arasnda, bugn ilga edilmi olan birlik), Gine, Mali, bunlar u
grubu temsil etmektedirler. Monrova grubu: Tunus, Libya, Moritanya, Senegal, Sierra Leone, Liberya, Fildii Kys, Yukar Volta,
Nijerya, Nijer, ad, Kamerun, Orta Afrika Cumhuriyeti, Gabon, Kongo (Brazaville), Etopya, Somali,Madagaskar, bunlar da lmllar, bilgelerdir.
Bu snflandrmalarn srekli olacaklarna dair hibir belirti yoktur. Cezayir'in bamszln yaknlarda kazanm olmas durumu
her halkrda deitirecektir. ubat 1962'de Laos'ta toplanan n
bir konferans bunu oktan gstermitir.
Aslnda her zaman karmak oyunlar sz konusudur. Tamamen
zgr bir Afrika ilkesine kar kan yoktur, ama bu zgrlk ok
farkl biimlerde anlalmaktadr. Bakan N'krumah, Avrupa igalinin veya ondan geriye kalann, en ge 31 Aralk 1962'ye kadar ortadan kaldrlmasn istiyor, ama ayn zamanda bu siyaset sayesinde,
Afrika lkelerinin bir cins lideri haline gelmeyi arzu ediyordu ve dier
lkeler de onu yle bir konuma getirmeye raz olmuyorlard. Gana ile
Gine arasnda planlanan birlemenin n grmelerinde bu durum ortaya kmt.
u an in, hangi lkenin veya lke grubunun dierleri zerinde
ykselerek, btne bir birlik dayatabileceim grmek mmkn deildir. Egemen olmak, bir bilgelik sorunu olduu kadar bir sertlik sorunu
ve siyasal gten ok gerek bir iktidar sorunudur.
Nfusu az bir ktann dengeleri asndan ve insan says bakmndan, yksek nfus younluklar ve Gana, Sierra Leone, Nijer164

ya'daki kentler sayesinde ste kan, ingiliz Afrika's olmaktadr. Gelime, kent demektir: Nijerya kentleri Kara Afrika'nn en bykleridir.
Gine hari, Franszca konuan Afrika, Ortak Pazar'n gcne
yaslanmaktadr. Oysa, ngiltere Ortak Pazara girse bile, ne Nijerya, ne
de Gana bylesine bir ortakla raz olacaa benzememektedirler.
Fransz Afrika's nfustan yana nisbi fakirliine ramen, deerli
kltrel kadrolara sahiptir: Eitim bu lkelerde olduka ileri gitmitir.
Nihayet kentlerden sz edelim; corafyaclar, bir tek Dakar kentinin
dnya leinde bir konuma sahip olduunu sylemektedirler. Bu
kent, gney Atlantie ve telerine, Afrika'y kateden kara eksenine
hkmetmektedir. Btn bunlar, elbette dnya ulam ebekelerinin
ritmine gre deiebilir veya pekiebilir.
Gerek oyun, g, say ve ekonomik gelime terimleri iinde
beliren bir evrim tarafndan oynanmakta deil midir?
ok gecikmi olan kta ekonomisi, dnmden geirilmemi
maden veya gda rnleri (Senegal'deki ya tasfiyehaneleri veya Gine'deki alminyum fabrikalar hari) sunmakta; endstriyel rnler
satn almaktadr. Herey, zorunlu olarak alclara ve rn salayclarna baml olacaktr. Ticaret bilanolarnn olaan koullarna
gre, kalknma olanaklar, yllk yatrm imknlar henz ok dk
kalmakta, bunlar ok yava bir geliim gstermektedirler. Eer bu engeller almak istenirse, bir bor siyasetinin iine dlmekte, bu da
ister istemez bamllklar artrmaktadr. Sovyetler, Konakry-Kankan
demiryolu hatt iin ray vermilerdir, ama bu yolun iler halde tutulmas ve eksikliklerinin giderilmesi ii, ortaya teknisyen, demiryolcu
bulunmas ve bunlarn sendikalaryla baedilmesi sorunlarn kartmaktadr. Eer Senegal veya Dahomey byk bir faklte kurmaya
kalkrlarsa (tabii bu ii alk olduklar Fransz llerine gre, yani eitimin bedava olmas dorultusunda yapacaklardr), Fransa'dan
gelecek hocalar ve krediler kadar, teknisyenlere ve orta retim retmenlerine ihtiya duyacaklardr. Herey birbirine baldr.
Demek ki Kara Afrika, endstrilemi lkelerin her iki grubundan da yardm istmekten vazgeemez. Bu arada, hizmetlerini bir Hal
Seferi zihniyeti iinde sunan, ama her seferinde yardm ettii lkeyi
insanlaryla dolduran (nk adam says ok fazladr) nc bloku,
165

in'i de unutmayalm.
Her halkrda bu zmlerden biri ya da dieri veya ayn anda
hepsi birden seilmeyecek olursa, ne byk kamu almalar, ne de
ekonomik planlar olacaktr. Nijer'in ulusal bayramnn vesilesiyle (19
Aralk 1961, bamszlk gn) katland gz kamatrc fedakrlklar -ynetimdekilerin maalarnn azaltlmas, kamu aralarnn iptali, fazla alma, vergi artrm- bile yetersiz kalacaktr. Gerekli alet
kutularna ihtiya vardr. Mali, Senegal'den ayrldktan sonra, Almanya'nn verdii kamyonlarn, Kankan-Konakry demiryolu ve daha tede okyanusla olan balantsn salamalar sayesinde kurtulmutur.
te yandan, eer kullanmaya ehil teknik kadrolar yoksa, dnyann tm malzemeleri de hibir ie yaramayacaklardr. Bu esasl sorun,
bilinli bir i evrime baldr.
isvireli bir gazeteci, Seku Ture'nin komnist yanls ynetimi
srasnda, Gine'de ek teknisyenlerle olan bir konumasn anlatmaktadr: "ilerinden biri bana, Franszlarn bizden stn bir yanlar vard, emir verebiliyorlard dedi. Dn arabamn aksnde ok sradan bir
arza meydana geldi. Devlet garajnda beni dinlemediler bile ve zenci
ii hemen karbratre saldrd. En hassas paraya saldrmak, bunlarda bir manyaklk haline gelmi. Sonu; o gnden beri yayan yryorum ve korkarm ki bu srecek. Bir Fransz olsayd, onlar azarlard. Bizim byle birey yapmaya hakkmz yok. Oysa azar, bylesine
bir scaklk ve nem ortamnda mazur grlebilir ve yararl bireydir.
Fransz ve ingilizlerin bu ktaya bu kadar yapm olmalarn, kendilerini bu ktann prangasna vurmu olmalarn anlamyorum. Szlemem bir yllk, bitince sevinerek dneceim ve kimseyi de yetitirmemi olacam, nk bu i, kesinlikle olanakszdr". Kk bir
sosyodram; bundan kartlacak ders de sadece u: eitim, ancak hevesle kabul grrse yararldr.
Yn saptrmamak zere, bunun karsna baka bir tankl
koymak gerekmektedir: Gen bir Fransz retmen, Ekim 1961'de
Fildii Kys'na gelir, olaanst renme aln, rencilerinin
iten gelen zlen ve dikkatlerini memnuniyetle farkeder. Bunlar ise,
yarnn Afrika'snn kendileri olduunu bilmektedirler.

166

Sanat ve Edebiyat
Sanat ve edebiyat, bu hareket halindeki dnya ile onun bugn ile yarn arasndaki blnmlne ilikin hangi tanklklarda bulunmaktadrlar?
Bat 'tun ok houna gitmi olan yerli sanat -maskeler; tuntan,
fildiinden, tahtadan oymalar- gzmzn nnde bozulmakta ve lmektedir; btn gzlemciler bunun farkndadr. Aslnda bu sanat lmtr bile. Acaba bunun nedeni ou zaman sylendii zere -ve
ksmen doru olduu zere-, bizzat sanatn kaynakland toplumsal
ve zellikle de dinsel erevelerin, endstriyel, kentsel uygarln iddetli ve tekrarlanan darbeleri altnda bozulmata olmalar mdr?
Her halkrda tartlmaz nitelikte olan nokta; arklaryla, danslaryla, sanatsal kavraylaryla, dinleriyle, manzum anlatlaryla;
kayp zamanlar, evren, insanlar, bitkiler, hayvanlar, tanrlara dair kavrayyla, belli bir Afrika'nn, yani bizim kendi deneyimizden bildiimiz u anda yrmekte olan bozulmalar hzlandka yok olacak geleneksel bir uygarln bizden uzaklamakta olduudur.
Ancak Avrupa kendi geleneksel gemiinden baz belirli kalntlar korumutur ve bunlar onun gnlnde iyi bir yere sahiptirler -bazen farkna varmakszn-; acaba Afrika kendi uygarlndan neleri
koruyacaktr?
Sanatn bizi kayp bir uygarla, u anda tank olduumuzdan
daha eski bir uygarla gndermesi gibi; sk bir ekilde Batc (Bat
dillerinin kullanlmasndan olsa gerek, Afrika yerli dillerinde yazlm yalnzca birka edebi deneme vardr, bu szel dillerin yazya aktarlmalar ge ve g olmaktadr) olan gen Afrika edebiyat, bizi Afrika evriminin teki ucuna, Afrikallarn ounluunun " grdkleri" zaman ortaya kacak olan noktaya gtrmektedir. Bu szel
anlatlarn yazya dklm halleri, aslnda Afrika gereklerinin "evrilmiler" tarafndan grlen halleridir ve bu edebi denemeler, bu gereinden zgn ve d deerlere en boyunemez nitelikteki yanlarn
olaanst bir biimde aydnlatmaktadrlar.
rnein, daha imdiden olduka nlenmi olan Birago Diop'un
yazd, Amadu Kumba'mn Yeni Maceralarn okuyalm. Bu anlatlarn malzemesi elbette dne aittir, ama sluplar, edebiyat sanatnn
kurallarna uyan dengeli bir anlatmla kuatlm duyusal biimleri
167

artk, Jean Duvignaud'nun yazd gibi, halk masallarnn "kayp cenneti"ninki deildir. Batl biimlerin benimsenmsi tek bana, "onlarn
dn kursa da, gene de kendi cemaatinden kopartlm" bir edebiyat
iaret etmektedir. Tpk Galya'nn Latince yazan ilk edebiyatlar gibi.
Langston Hughes, Richard Wright, Aime Ce"saire Senghor (Senegal devlet bakan), Diop, Fanon, Glissant, Oyorro, Dole, Camara Laye ile birlikte yeni bir zenci edebiyat belirse de (Afrika'da veya Yeni dnya'da;
Franszcadan ngilizceye, spanyolcadan Portekzceye Bat dillerinden
biriyle), ihanetten sz etmeyelim; tersine, tutkulu bir ballktan, zorunlu bir mesafeden, alan bir aamadan sz edelim.
Jean Duvignaud ok hakl olarak, "bir dilin bir varlk, zel bir
varolu tarz olmas lsnde, (bunlar) kiiliklerinin derin yaplarn
deitirmilerdir. Bu aktarm esnasnda, birey artk dirilmemek zere lmtr: Dolaysz mitolojiler" denmektedir. Hi kukusuz. Ama
dil, bu insanlarn maruz kaldklar yegne yap deiiklii deildir.
Camara Laye'in, gen bir kylnn zyaam yks olan Zenci ocuk adl kitabnn anlatt gibi, koskoca bir arklar btn sz konusudur. "Byk demirciler ailesi"nin olu olan bu ocuk, Paris'de okumaya gidecektir. Annesi, onun gidi gelilerine aresiz seyirci olmaktadr: "Evet, (anne) Kurassa ilkokulundan (ky okulu) Konakry'ye
ulaan ve sonunda Fransa'ya varan bu arklar grmek zorundayd;
ve (anne), mcadele ettii zamann tm boyunca... arklarn dnne bakmak zorunda kalmt; nce bu arka, sonra u arka, sonra
bir ncsne ve sonra daha baka arklara, belki de kimsenin gremedii bir sr baka arka bakmak zorunda kalmt. Ve bu arklarn dnmesini engellemek iin ne yapmt? Sadece onlarn dnmesine, kader arklarnn dnmesine bakmaktan baka birey yaplamazd: Benim kaderim kyden gitmekti!".
Evet, geleneksel, canl, her zaman besleyici bir uygarln ok
eski sularnn iinden, narin ve gelecei az ok belirleyen yeni bir uygarlk belirmektedir. nemli nokta ite buradadr. Afrika, bin yllk
bir uygarl terketmektedir, ama bu yzen uygarln kaybedecek
deildir. Dnm, paralanm olan bu uygarlk, gene de kendine
zgdr; belli bir topraa ait olan bir psikolojinin, zevklerin, anlarn
ve hereyin damgasn tamaktadr. Hatta Senghor, onun, dnya karsndaki belli "bir duygusal tutum"a hkmeden ve "by dnyasn
zenci Afrikal iin, grnr dnyadan daha hakiki klan", aslnda bir
ilgi arac olan bir "fizyoloji"nin damgasn tadn sylemektedir.
168

Kltrleri itibariyle grnte en fazla batllam olan zenci yazarlar, ayn zamanda rklarna zg psiizmin zerinde en fazla srarl
olanlardr da.
Bu durumu, annesinin baz olaanst ve adeta sihirli yeteneklerini tasvir eden Zenci ocuk'tan alnan birka satrdan hareketle yarglamak mmkndr. "Bu mucizeleri -ki bunlar gerekten mucizedirler-, bugn uzak bir gemiin masals olaylar gibi hatrlyorum. Oysa bu gemi aslnda ne kadar da yakn; daha dnd. Fakat dnya kprdamakta, dnya deimektedir ve benimki herhalde dier hepsinden daha hzl deimektedir; ylesine ki, artk dn olduumuzdan
baka birey haline geldiimizi sanyoruz, aslnda yleyiz de ve bu
mucizeler gerekletiinde bile tam kendimiz olmadmz dnyoruz. Evet, dnya kprdanyor, dnya deiiyor; ylesine bir kprdanyor ve hareket ediyor ki, kendi totemini -benim de bir totemim
var- tanmyorum".
Bu kopu daha iyi tasvir edilebilir mi? Ama yazar unu da sylemektedir: "Bu glerin (anneminkiler) neler olduklarn sylemekte
biraz tereddrt ediyorum ve hatta hepsini tasvir etmek de istemiyorum: Bu anlatya kukuyla baklacam iliyorum. Ben kendim, bunlar hatrlamay becerdiimde, onlar nasl karlayacam bilemiyorum; bana inanlmazm gibi grnyorlar; bunlar inanlmaz eyler!
Ama grdklerimi, gzlerimle grdklerimi hatrlamam yeterli. Ben
bu inanlmaz eyleri grdm; onlar grdm andaki gibi yeniden
gryorum. Bu aklanamaz eylerden her yerde yok mu? Bizde aklanamayan sonsuz sayda ey var; annem onlarla ili dl yayordu".
"Bu aklanamayan eyler", herhalde her uygarln kendine
zg srlardr.

169

nc Blm
UZAK DOU

AYIRIM I
UZAK DOU'YA GR

Amacmz yalnzca, srasyla corafyaya, tarihe, sonra da u anda yaamakta olan uygarlklarn ok uzaktaki kkenine bavurarak,
Uzak Dou'nun btncl izgilerini, kesimelerini ele almaktr. Uygarlklarn uzak kkeni, hi tartmasz en nemli unsurdur.

Corafyann aret Ettikleri


Uzak Dou'yu grmek, bu devasa sahnenin yerini belirlemek,
onun kaderini ve tuhaf uygarlklarn yandan daha fazla anlamak demektir. Bu ilk temas konusunda, seyyahlar, gazeteciler, corafyaclar
en iyi rehberlerdir. Tabii, Avrupa'da olduu gibi Asya'da da veya tarih ile insanlarn sabrl abalan tarafndan uzun sreden beri ilenen
hi bir lkede varolmayan mutlak bir corafi belirleyicilikten hareketle, hereyi otoriter bir biimde aklamaya kalkmakszn.
Uzak Doa, kabaca tropikal ve alt-tropikal bir alemdir.
Uzak Dou; Hind "frn", ormanlar ve cangllan; yamurlu ve
scak gney in; devasa ormanlar ve ok hzl byyen bitkileriyle
Ekvator kysndaki Filipinler ve Endonezya'dr (Java'daki Buitenzorg botanik bahesindeki baz sarmaklar, gnde bir metre boy atmaktadrlar).
173

Fakat Hind ayn zamanda, nds, orta Ganj, Bat Gallara kar
duran kuru Dekkan'dr da -yani aikr kuraklk ve yar-kurakiklar-;
in ayn zamanda, ls veya yakn tarihli alvyonlardan meydana gelen devasa "kr" olan, sert klara maruz kalan ve ormanlk Manurya
ile buz llerini ieren Kuzey in'dir de.
U tarafnda bakent Pekin'in yer ald btn bu kuzey in, souun darbeleri altndadr. Kyl buralarda kn frnn zerinde
uyumaktadr. Atasz, "herkes kapsnn nndeki kar kresin, komu evlerin kiremitleri zerindeki beyaz donlarla ilgilenmesin" demektedir. XVIII. yzylda yaam bir okumu, "Kn don olduunda,
fakir akraba ve dostlar kapmza geldiinde, nce ellerinin iine scak
bir pirin ana koyacaz ve iine salamura zencefil ilve edeceiz.
Bu, ihtiyarlan stmann ve yoksullar rahatlatmann en iyi yoludur.
Youn bulamalar piirtip, ana iki elimizin arasnda tutup ierken,
boynumuzu da omuzlarmzn iine ekeceiz: souk ve karl sabahlarda bunu itiimizde, btn bedenimiz snr".
Bu sert souklarn ve kar frtnalarnn tropikal gneye doru indikleri de olmaktadr. 1189'da, Gney Songlarn bakenti olan ve
Yang-e-Kiang nehrinden uzakta olmayan Hang-eu'ya kar yamtr. "Bambu dallar garip bir grltyle krlyorlard".
Bylece corafya ilk bakta, bu ok ehreli lkelerin birliine
deil de, eitliliine tanklk etmektedir. Ama belki de bizi yolumuzdan saptrmakta ve bylece sorun ortaya kt konulmu olmaktadr.
Gneydou Asya'nn birliini, bizatihi ok eitli olan corafi ortam
deil, kendini hemen her yerde dayatan ve corafi, fizik ve insani unsurlara eklenen, olduka tekdze bir maddi uygarlk yaratmaktadr.
Bu uygarlk ar eskilik, alarn derinliklerine fazlasyla kk salm
olup, "bir tek yerel fizik ortamdan tretmenin meru olamayaca kadar bireysel ve ortaklaa psikoloji srecinin rndr" (P. Gourou).
Yardan daha fazla bamsz, kendi hesabna belirleyici bir g olup,
kendi bana varolmaktadr.
Aratrma yaplan her yerde, bu uygarlk kukuya hi bir brakmayacak bir ekilde, tamamen bir bitki uyarl olarak ortaya
kmaktadr.
Bu gerek, dn olduu gibi bugn de bn Batl seyyahlar tarafndan, daha Asya'ya adlarn atar atmaz, dzenli bir ekilde kaydedilmii ir.
174

Br ispanyol seyyah I609'da, Japonlar av etinden baka et yemezler demektedir. Bir Alman hekim 1690'larda, Japonlarn st ve tereya tanmadklarn farketmektedir. Japonlar, gokost'la, "topran
be gdas"yla (in'de olduu gibi Japonya'da da be says kutsaldr) yetinmektedirler: "Kar gibi beyaz" pirin, pirinten yaplan sake
adl iki; esas olarak hayvan yemi olan, ama un ve pasta da yaplan
apa (ayn Alman hekim, bu arpa baaklarnn tarlalarda "bakmas
ok ho bir krmz" grnt verdiklerini yazmaktadr); son olarak
da, bizim baklagillerimize benzeyen beyaz taneli bitkiler. Bunlara,
dar, sebzeler, balk eklenmektedir, ama et hep az, ok azdr.
Bundan yirmi yl sonra Mool hkmdar Evrengzeb'in Kemir
yolculuuna katlan ok kalabalk maiyetini gzleyen bir Fransz hekim, "yemekleri ok basit" olan askerlerin yetingenliklerine armaktayd. "Bu ok saydaki svariden, yry esnasnda et yiyenlerin oran onda bir, hatta yzde bir bile deildir. Bir cins pirin ve sebze karm olan, zerine krmz bir ya dktkleri kieri'leri olunca,
bunlar memnundurlar".
Sumatra adasndaki Aem halk da talepi deildir. Bir seyyah
1620'de, "Pirin tek gdalardr; en zenginleri bunun iine biraz balkla baz otlar katmaktadr. Sumatra'da halanm veya kzartlm bir
tavuk yiyebilmek iin byk aa olmak gerekir. Sylendiine gre,
adaya 2000 hristiyan gelirse, tm sr ve kmes hayvanlarn abucak bitirilmi".
in de ayn tarzda yaamaktadr. Peder de las Cortes (1626),
"Eer inliler bizim spanya'da yediimiz kadar et yeselerdi, lkenin
tm verimlilii bunu karlamann iyice uzanda kalrd". Zenginler
bile azla yetinmektedirler: "tahlar artsn diye. sofraya birka domuz, tavuk ve dier hayvan eti paras koyuyorlar, sonra da bunlardan
ufak paracklar kopartp" kendilerini aldatyorlar. XVIII. yzylda
bir ngiliz seyyah da ayn eyleri anlatmaktayd. Tataristan'dan hayvanlarn geldii Pekin'de bile, "halk ok az et yemekte, bu eti lad vermek iin sebzelere kartrmaktadr... inliler, st, tereya, peyniri...
ok az tanmaktadrlar". Bunun nedeni etten holanmamalar deildir.
Tersine, sr, deve, koyun veya eek gibi bir hayvan kazayla veya
hastalktan lnce, hemen yenilmektedir. ngilizimiz, biraz da inererek, "bu ha!k temiz etle pis et arasnda ayrm yapmyor" diye
yazmtr. in'de ylan, kurbaa, fare, kpek, ekirge... yenilmektedir.
175

Bu tanklklara, gndelik hayata ilikin olarak, ne mutlu ki kesin


olan in edebiyatnn kendi de saylamayacak kadar ok iaret eklemektedir. Bir romann kahraman olan gen bir kntk dul, "birgn
rdek, ertesi gn balk, baka bir seferinde taze sebze, bambu filizi
halamas istemektedir; yapacak hibir i bulamadnda, ona ok
miktarda portakal, biski, nilfer iei gerekmektedir. Her akam
ok miktarda arap (pirinten yaplma) imekte, kzarm sereler,
tuzlu kerevitler yemektedir; yz iek arabndan litre imektedir".
Btn bunlar tabii ki, sefahat, zengin markldr.
air, ressam, hattat ve eitimli bir kii olan ang Pan K'ia (16931765), ok cmerttir ve evinde yaayan herkesin lenlere katlmasn arzu eder. Samimi Mektuplar' nda, "Her seferinde baljk, pilav,
meyvalar, pastalar olsun, bunlarn herkese eit datld bir sofrann
etrafnda epeevre oturmak ho olur". Bu mektuplarda sz edilen gdalar, karabuday galetas, scak pirin lapalardr... l byledir.
Bir Orta a masalnn tasvir ettii, bir rehinci dkknnn sahibi, felket cimri olan u ok zengin, ama yerde bulduu en ufak eyden bile sevinen tefeci, le yemei olarak, "zerinde kaynar su gezdirilen
bir anak souk pirin" yemektedir.
Aslnda bugn deien birey yoktur. Bilgece dzenlenen in
mutfana atfta bulunan bir gazeteci, 1959'da unlar yazyordu: "Sr yetitirmesi -u muazzam kalori israf- olanaksz olan ok kalabalk bir halkn, bizim gibilerin farkna bile varamayaca bireyi
kullanarak yemek yapmaya almasnn in mutfan meydana getirdiini biliyorum".
inliler vejateryen olmay srdrmektedirler: Aldklar kalorinin
% 98'i bitkisel kaynaklardan gelmektedir: inliler ne tereya, ne peynir, ne st yemekte; ok az et ve ok az balk tketmektedirler. Karbonhidratlar, kuzeyde buday ile dardan, gneyde pirinten salanmaktadr; protein ise, soyadan, hardal tanelerinden, eitli bitkisel
yalardan elde edilmektedir.
Balk tketimini muazzam lekte artran ve zellikle de eti benimseyen tek bir lke, Japonya bu alanda dnm geirmektedir.
Pirincin Gney-Dou'nun her yerinde bulunmas ve Kuzeye
ihra edilmesi, bu vejateryen rejimin genellemesine neden olmutur.

176

Buday ve benzeri tahllar tketicisi olan Bat, bu adeti yznden, ok erkenden nadas ve ekim rotasyonu sistemini benimsemek zorunda kalmtr, nk bu sistem olmakszn toprak hzla tkenmekte
ve buday yetimez hale gelmektedir. Bylece, topran bir paras
otomatik olarak ayr ve otlaklara terkedilmektedir. zaten buday tarm byk lekte hayvan gc gerektirmektedir.
Pirin bunun tersine ve sonsuza kadar, ayn mekn her yl igal
etmektedir. Tarmn en byk ksm kol gcyle yaplmaktadr. Manda, yalnzca pirinliin amurlar iindeki hafif srm iin kullanlmaktadr. Her yerde, zenli ve dikkatli bir bahecilik elle yaplmaktadr. Bu koullarda etle beslenmek, muazzam bir israf olur. Hayvanlarn tahlla beslenmeleri gerekir. nsan bunu kendi yemeyi tercih etmektedir.
Bu rejimin ilk sonucu, hayvana yer veren btn sistemlerdekinden daha yksek bir nfus artna izin vermesidir. Alt veya sekiz
kyl, eer yalnzca bitki kkenli bir beslenmeye tabi olursa, bir hektardan alnan rnle yaayabilir. Eit yzeyde, bitkinin insani verimlilii, dier hepsine nazaran stndr. Bu da "Asya kalabalklarnn
kaynamasn aklamaktadr.
Tpk Hind'inki gibi, in'in de dev nfusu olduka yakn tarihlidir: Bu nfus patlamasnn gerek balangc, ylda iki kere rn alnmasna olanak veren erken pirin trlerinin XI. ve XII. yzyllardan
itibaren genelletikleri Gney in'dedir. Nfus XIII. yzylda muhtemelen 100 milyona ulamtr. XVII. yzyln sonundan itibaren bu
nfus art ok hzlanmtr. Bugn bu nfus yle bir noktaya gelmitir ki, artk baka bir beslenme tarzna gemek olanakszdr. "Gerek bir uygarln belirleyicilii zincirine vurulmulardr ve bylece
bu uygarln onlara izdii yolun dna kmalar imknsz hale
gelmitir". Hind de XVIII. yzylda 100 milyonluk nfus kotasn amtr.
Wittfogel'in tezi: Pirin uygarl "yapay*' bir sulama sistemi
gerektirir; bu da ar toplumsal ve siyasal disipline neden olur.
Uzak Dou halklar pirin nedeniyle suya, gney Hind'de Ganj
dzlklerinde nehirlerden ekilen sulama kanallarna ve kuyulara balanmlardr. in'de de sulamann btn biimleri grlmektedir: Gneyin sakin nehirleri (Yang-e kysndaki Poyang ve Tungting glle177

rinin dzenli taknlar), kuyular, en mkemmel rneini mparatorluk Kanal'mn meydana getirdii (hem ulam yolu, hem de sulama
sistemi) kanallar, kuzeyin vahi nehirleri (etrafna set ekilmek zorunda kalnan Pey Ho veya Hoang Ho gibileri, ama bunlar gene de sklkla isyan etmektedirler). Filipinler veya Java'daki taraalarda olduu
kadar, in'in Kanton blgesinde de veya Japonya'da her yerde, bambu kamlarndan yaplan ve havadan geirilen kanallar, ilkel veya
modern pompalanyla sulama sistemi, kat bir i disiplini ve Eski Msir'dakne benzeyen bir itaat (sulama almalarnn gerektirdii kleliin klasik rnei) gerektirmektedir.
Herhalde M.. ikinci binlerde, su seviyesinden alak topraklarda
balayan pirin tarm, yava yava sulanabilir topraklara doru genilerken, daha abuk olgunlaan trlerin oluturulmasna izin veren
tohum seimleri sayesinde iyiletirilmitir de. K. A. Wittfogel'in dedii gibi, pirin tarm bundan sonra Uzak Dou halklarnn otoriter,
brokratik rejimlere tabi hale gelmelerine, devlet memurlarnn kum
gibi oalmalarna neden olmutur.
Kar kanlarn vurguladklar zere birok ayrnts itibariyle
tartmal olan bu tez, zellikle fazlasyla basit olarak gzkmektedir.
Eer evcilletirilmi sudan, pirin iin gerekli sudan, bizzat pirincin
kendinden kaynaklanan bir belirleyicilik varsa (ki vardr); bu zorlamalar ok daha karmak bir yapnn unsurlarndan ibaret olarak kalmaktadrlar. Bu gerei gzden karmamak gerekir. Ama, pirin uygarlnn zorlamalarn da gzden karmamak gerekir: Bunlarn arlklar olmutur, hl olmaktadr.
Sulamaya bal ova uygarlklarnn ne kt Uzak Dou'da, muazzam alanlar ilkel ve vahi olarak kalmaktadrlar.
Dalarda, suyla kapl pirinlikler bir gerektir; ama bu, bu taraa
dzenlemelerinin gerektirdii devasa emek sarfnn mmkn olduu
ar nfuslu blgelerde (Java gibi) gerektir. Uygar insan, Uzak Dou'da meknn ok kk bir blmn elinde tutmaktadr. Geri kalan, zellikle yksek blgeler, soyutlanm alanlar, baz adalar, ilkel
halklarn ve kltrlerin smaklardr.
Gorges Condominas'nn Orman Yedik (1957) adl kitab, bizi
Saygon yaknlarndaki Daldat adl yazlk blgenin arkasndaki ilkel
bir kabileye gtrmekte ve onun hikyesini gn gnne anlatmakta178

dr. Bu kabile, bir blmnde tarm yapt bir ormandan geinmektedir. Hef yl aalan kesmekte veya yakmaktadr. Bylece alan toprakta, "ekim sopalarla yaplmaktadr; abucak bir delik almakta, iine birka tohum atlmakta, toprak elle rtlmektedir1'. Kltrn esasn kuru pirin tarm meydana getirmektedir. Her yl ormann bir blm yenilmektedir. Yirmi yl iinde balang noktasna
geri dnlmektedir. Eer herey iyi gittiyse, yani "nadasa braklan"
orman bu arada kendini yeni ley ebi diyse.
Bu gebe tarm (Malay dilinde ladang adn almakta ve hemen
her yerde deiik adlar altnda rastlanmaktadr), ilkel ve evcil hayvan
kullanmayan bir uygulamadr. ok geri bir sr halkn yaama biimidir. imdiki zaman onlara uygun deildir, ama gene de uzak blgelerde bu tarz srmektedir.
Bat ise bunun tersine, kendi ilkellerini ok erkenden zmleyebilmitir. Bugn bile tannabilir nitelikte olan soyutlanm ve geri
alanlarn kukusuz ktln ekmemitir; ama onlar kendine katmay, kitabna uydurmay, kentlerine getirmeyi, canl glerini yakalamay bilmitir.
Uzak Dou'da buna benzer birey hi olmamtr. Bu devasa
fark, in'de bu kadar ok "inlilememi" halkn varln; Hind'de
kast sisteminin dnda bu kadar ok kabilenin ve onlarn kendi yasalarnn bulunmasn (yani Hind uygarlnn dnda kalan bu kadar
ok kabilenin bulunmasn) aklamaktadr.
Bu durum bize, imdinin ve gemiin birok ayrntsn aklamaktadr. Vidschayanagar "Hindu" krall, 1565'te Dekkan'daki Talikota sava alannda, bir milyonluk ordusuna ramen, Mslman sultanlarn svarilerinden ve bundan da fazlas topularndan ldrc
bir darbe yemitir. Devasa ve harika kent bu durumda savunmasz
kalmtr, halk kaacak olanaklardan mahrumdur, nk btn arabalar, btn kzler orduyla birlikte gitmilerdir. Ama kent halkn yamalayacak olan galip ordu deildir. Kente girmek yerine, malubu kovalayan ordunun oradan uzaklamas zerine, kent civarndaki Brndschair, Lambadi, Kurumba gibi vahi kabileler bakente saldrmlar
ve talan etmilerdir.
Bir Alman hekim Siyam yolunda, gemisi birka yl nce, 1682'
de Lson kylarna yakn, insansz bir adada batm olan Japon bir
tccarn anlattklarn dinlemektedir. Kazadan kurtulanlar 10 kii kadardr; bunlar vahi kularn yumurtalar ve sahilde kaln bir tabaka
179

oluturan deniz kabuklular sayesinde hayatta kalmlardr. Bu ok


tuhaf hayatlarnn sekizinci ylndayken, bir kayk yapmlar, buna
yelken ekerek, sonunda Tonkin krfezindeki Haynan adasna bitkin
bir durumda ulamlardr. Burada, gerek bir lm tehlikesi atlattklarn renmilerdir. nk yaadklar adann yans in'e, yars vahilere aittir. Vahiler onlara bu yzden dokunmam iardr. inliler tarafndan 1683'te fethedilen Formoza da ayn ekilde, tpk birok dier ada gibi, inli ve inli-olmayan iki para halinde blnm
olarak kalmtr.
in'e ve inlilememi halklarna ilikin bugnk rakamlar hl etkileyicidirler. Bu ilkel halklar toplam nfusun % 6's kadarsa da,
in topraklarnn % 6O' (Gobi, Trkistan, Tibet gibi in'e tamamen
yabanc blgeler de dahil) onlara aittir. Mekn asndan, bunlar her
zaman ounluu temsil etmektedirler.
Bu halklar; Kuangsi'deki uanglar; Yunnan ile Kan-Su arasnda
dalm Miaolar, Liler, Taylar, Yiler; Kanus'daki Haniler ve Yaolardr. in'in bunlar karsndaki siyaseti, imparatorluk dneminde olduu gibi, ang-Kay-ek ynetiminde de kat bir ayrmclk olmutur. Yiler'e ait kentlerin kaplannda eskiden unlar yazard: "Yilerin kiiden fazlasnn biraraya gelmesi veya sokakta yrmesi
yasaktr". "Yilerin ata binmesi yasaktr". Gnmz in'i onlara farkl
davranmakta, onlara belli bir zerklik tanmakta, ama Sovyetlerin
kendi etnik aznlklarna uygulad yar-bamszl kabul etmemektedir. Ancak bu geri kalm toplumlarn hepsi (rnein Liangan
Yilerinde klecilik, Tibetlilerde ula ad verilen sertlik vardr), alt st
olmutur. Bunlarn en geri olanlarnn dillerini yazl hale getirme almalar yaplmtr. in bugn onlarn cann skma pahasna, ama
onlarn iyilii iin, byk bir dntrme iine girimi durumdadr.
* Uygar alanlar arasnda kalan vahi insanlarn topraklar,
ayn zamanda vahi hayvanlarn da sahasdr.
Bu durum Uzak Dou'nun btnn damgalamaktadr; burada
vahi hayvan kaynamaktadr. Pencap aslanlan, Sumatra kylannn
yabani domuzlar, Filipin nehirlerinin timsahlan ve insan bile yiyen
kaplanlarn her yerdeki egemenlikleri.
Bugnn gerei olan bu durum, eskiye ait binlerce anlatda ok
daha renkli bir ekilde karmza kmaktadr. Gemisi 1626'da Kan180

tn yaknlarnda batan spanyol cizvit papaz Peder De las Cortes, in


krlarnda hesapsz sayda olan ve insan avlamak zere kylere ve
kentlere kadar gelen bu kaplanlardan sz etmitir.
Franois Bernier adnda bir Fransz hekim, Ganj deltasn 1660'lara doru ziyaret etmitir. Bengal, hi kukusuz Hind'in en zengin,
en kalabalk blgesi olup, Msr'n Nil'in armaan olduu gibi, o da
"Ganj'in bir armaanf'dr. Buras byk miktarlarda pirin ve eker
retmektedir. Bu refahn ortasnda, nehir kollar arasnda bile bo
adalar vardr ve buralar korsan yatadr. Bernier, "bu adalarn kaplanlardan (bu kaplanlar bazen, bir adadan dierine yzerek gemektedirler), ceylanlardan, yeniden vahete dnm domuz ve kmes hayvanlarndan baka sakinleri yoktur. Ve adet olduu zere, bu adalar
arasnda krekli kk kayklarla yolculuk yaparken, bu kaplanlar yznden birok yerde karaya ayak basmak tehlikelidir ve geceleri kayklar kyya fazla yaklatrmamak gerekir, nk kaplanlar gelebilirler. Sylendiine gre, bunlarn bazlar o kadar ku. nazdr ki, teknelere kp, uyuyanlardan bazlarn gtrmekte ve eer yerli kayklara inanlacak olursa, en iman ve yal olanlar semektedirler"
diye anlatmaktadr.

Barbarlk Uygarla Kar: Tarihin Tankl


Uzak Dou'nun kitlesel uygarlklar -hepsinden nce Hind ve
in- kendilerini rahatsz eden bir tek, orman tketen fakir tarmlanyla u i vahet blgelerine sahip olsalard, huzur iinde yaarlard.
Esas bel, geni ller ve steplerden (in'in bat ve kuzeyinde, Hind'
in kuzey ve batsnda) gelmitir; yazn gneten kavrulan, kn karn altna gmlen steplerden.
Bu insana uygun olmayan alanlarda oban halklar yaamaktadr:
Trkler, Trkmenler, Krgzlar, Moollar... Bir sr atllar topluluu.
Tarih onlarn farkedil meleri ne izin verdiinde, tarihsel adan anl
dnemlerinin sonu olan XVII. yzyln sonlarna kadar sahip olacaklar zelliklerine -iddete yatkn, yamac, gaddar, delice cesur- daha
imdiden sahip olduklar grlecektir. Yerleik halklar XVII. yzyln sonunda, ancak bu tarihte ve top barutu sayesinde onlara artk
kesinlikle egemen olacaklardr. Onlar kendilerinden uzakta tutacaklar; onlar da artk ok az eyle yetinmek zorunda kaldklarndan, ancak hayatta kalabileceklerdir. Bugn ne Moolistan ( ve D, in'
181

deki ve Sovyetlerdeki), ne de Trkistan (in'deki ve Sovyetlerdeki)


dnya sahnesinde nemli bir role sahiptir. Bir tek, meknlar ile onlara ait olmayan kara alanlarnn kymeti harbiyesi vardr.
Acaba bu gebeler, uygarlklarn gvenlii dzleminde bizi
hangi adan ilgilendiriyorlar? Bunlarla ilgilenmemizin nedeni, on~
larn gemiteki muazzam hareketlerinin komu byk uygarlkla'
Tin geliimlerini tartlmaz bir ekilde geciktirmi olmalardr.
Hermann Goetz, klasik eseri olan Hind uygarlnn dnemleri
(1929) adl kitabnda bunu, Hind'e ilikin olarak sylemektedir; ama
bu iaret in iin de fazlasyla geerlidir. nk Hind gebe alemine, yalnzca Afgan dalan zerindeki dar Hayber geidiyle alrken;
in geni Gobi lyle yan yana olma gibi bir dezavantaja sahiptir,
inliler bu le kar in Seddi'ni yapmlardr; M . III. yzylda
ina edilmeye balanan bu devasa duvar, etkin olmaktan ok simgesel
ve nemli bir askeri engeldir, ama binlerce kere almtr.
Owen Lattimore adndaki in uzmanna gre, bu gebeler eski
kyllerdir. Daha gelimi bir tarm tekniinin uygulanmas, buna iyi
uyum salayamayan kyllerin, orman yiyicilerin yaadklar yksek
blgelere, zellikle de step ve llere komu alanlara ekilmelerine
neden olmutur. Zengin blgelerden kovulan bu kyller, ancak bu
geni alanlardaki yetersiz otlaklara sahip olabilmilerdir. Bylece uygarlk, "barbarln anas" olmu, eski iftileri gebe obanlar haline dnrmtr. Ancak barbar, i bunalmlarn, toplumsal devrimlerin, nfus artlarnn sonucu olarak, bu snandan harekele binlerce kere geri dnmekte ve yerleiklerin zerine doru olan bu hareketi ancak nadiren sakin bir ekilde gereklemektedir. Barbar ou
zaman, egemen, muzaffer ve yamac olarak geri dnmektedir. Gebe bu durumda, yendii yerleiklerle alay etmekte, onu kmsemektedir. Bu konuda, 1526'da Kuzey Hindistan' ele geiren Babr'n anlarn dinleyelim:
"... Hindistan ok cazip bir lke olmakla birlikte, halk sevimli
olmann uzandadr ve onlarla herhangi bir iliki kurmak olanakszdr. Yetenei, akl, toplumsall olmayan bu insanlar, cmertlik ve
erkeklik duygularnn yabancsdrlar. Hem dncelerinde, hem de
yaptklar ilerde, metod, disiplin, kural ve ilkelerden yoksundurlar.
Ne iyi atlan, ne lezzetli etleri, ne zmleri, ne kavunlar, ne de tatl
182

meyvalar vardr. Burada buz ve souk su da yoktur. arlarnda iyi


yemek ve ekmek bulunmaz. Ne hamam, ne mum, ne meale, ne kandil bilirler...
"Bahelerinden veya saraylarnn dibinden geen nehir ve derelerin dnda hibir akar sular yoktur. Binalarnn cazibesi, havas, dzeni ve ycelii yoktur. Bu insanlar ve alt seviyeden kiiler genelde
plaktrlar. Elbise diye, langoa dedikleri birey giymektedirler ki,
bu da gbeklerin altndan iki arn sarkan bir bez parasndan baka
bir ey deildir. Bu ksa bez parasnn altnda, iplerle kasklarna
baladklar baka bir bez vardr. Kadnlar bedenlerine, lang denilen
birey balamakta, yarsn aa sarktmakta, yarsyla da kafalarn
rtmektedirler.
"Hindistan'n en byk avantaj, alannn genilii dnda, burada bulunan kle ve sikke halindeki altndr".
Bu Trkistanl mslman, lnden ve gebe gururundan yola
karak, zaferinin ve mensup olduu islamiyetin ihtiamnn zirvesinden, Hind'in eski uygarln, sanatn, mimarisini yarglamaktadr.
Bu uygarlk karsndaki alm, "batl alm"ndan aa kalmamaktadr.
Moollarn byk fetih hareketleri, bizi burada ayrntlar itibariyle deil de, yalnzca in ve Hind'i gndeme getirdikleri lde
ilgilendirmektedir. Yani XIII. - XIV. yzyllar ile XVI. - XVII. yzyllardaki sonuncu iki devasa istila dalgas boyunca.
110, 211, 246,248. sahifelerdeki krokiler, Bat ve daha sonra
uzak Avrupa ile, Gney ve Hind ynndeki sapmalarla birlikte Dou'ya ynelik olan, ama her zaman in'e geri dnen oklar ieren
patlamalarn kronolojik snrlarn ve deiken rgtlenmelerini gstermektedirler. Bu in'e geri dnen oklarn nedeni, bu lkenin XV.
yzyln bandan itibaren yamaclarn itahn kabartan "hasta
adam" olmasdr. Timurlenk i403'te ldnde, in'e saldrmaya hazrlanyordu.
Her halkrda, gebelerin kavgac dnyasnn patlad her seferinde, in ve Hind, bakentlerine varana kadar sert darbeler almaktadrlar. kier ikier tekrarlanan drt tarih, bunu tek bana ortaya
koymaktadr: 1215, Avrupa'da Bouvines savann yapld tarihte,
Cengiz Han Pekn'i almtr; 1644, Moollardan yardm alan Man183

ular Pekin'i yeniden almlardr; 1398, Timurlenk Delhi'yi ele geirmitir; 1526, bu kenti bu kez Babr fethetmitir.
Bu olaylar, ad olmayan felketlerdir. Her seferinde milyonlarca
insann hayat sz konusu olmutur. Bat, XX. yzyln teknik savalarna kadar, bu lekte kanl katliamlara tank olmamtr. Bu savalarn iki uygarln mcadelesinden (istilac barbarlar islamiyete
gemilerdir) tr karmaklatklar Hind, korkun bir tarihe sahip
olmutur; Hind bu ok saydaki istilalarn, sonunda hakkndan gelmitir; tpk in'de olduu gibi, bu onun olaanst yaama gc sayesinde ve ayn zamanda tamamen istila edilememesi nedeniyle olmutur. Hind hibir zaman Cormorin burnuna kadar ele geirilememi ve Dekkan her zaman Hind okyanusu lkelerine bal bir ekonomi (ve bazen de bir g) sayesinde yaamtr.
in'de olduu gibi Hind'de de bu basknlar, tahribata, duraklamalara yol amtr. Bu iki lke sonunda istilaclar zmlemitir,
ama ne pahasna? Bu durumda acaba barbar istilac, Uzak Dou'nun
Bat'ya nazaran giderek artan bir ekilde geri kalmasnn asl sorumlusu mudur? Bu istilac, Uzak Dou'nun kaderinin esas anahtar mdr?
Hind konusunda bunu savunmak mmkndr. Balangta
(M.. II. Bin) Pencapl Aryenler; Helenlerin, Keltlerin, Helyotlarn,
Germenlerin atalaryla zdetirler. Mahabharata'da anlatlan ve Yukar Ganj vadisinin fethi iin yaplan savalardaki valyelik kltr,
lyada ve Odyssea'ya denk dmektedir. M.. V. yzylda, yani Buda dneminde Kuzey Hind, Eski Yunan'dakine benzeyen aristokratik
cumhuriyetler ve kk krallklarla dolmutur ve gene Eski Yunan'da
olduu gibi, ticaret taslak halinde ortaya kmtr. Tshandragputa ve
Asoka, M.. III. yzylda ilk Hind imparatorluunu kurmulardr. Bu
imparatorluk, her zamanki gibi boyun edirilemeyen gney Dekkan
dndaki Hind'in tm ile Afganistan' kapsamaktadr. Bu, skender'in Yunan-Makedonya imparatorluunun olutuu dnemdir. sa'nn
doumuyla birlikte, skitlerin Kuzey-bat kapsndan istilalar balamtr; bu hareketin sonunda, III.-VIII. yzyllar arasnda byk Gupta imparatorluu kurulacaktr. Bu istilalar, ak tenlilerle koyu tenliler
arasnda Hind iin olan bitmez tkenmez mcadelelerin aamalarndan yalnzca biridir. Ksa bir sre sonra, tpk Bat Orta anda olduu gibi, geni kyl kitlelerinin serfletirildikleri ve byk feodal
devletlerin kurulduu grlmektedir. Bata iki toplumun biimlerine
184

ilikin olmak zere kesinlikle kat paralellikler olmamakla birlikte,


her iki blge arasnda XIII. yzyla ve byk Mool dnemine kadar
byk bir dzey fark yoktur.
Bu tarihten sonra aralk giderek byyecektir. Ve soru in iin
de ayndr: Bu lkenin geliimi, 1279'da sona eren Mool istilas ve
Manu fethi (1644-1683) tarafndan ne lde engellenmitir? En
azndan XVII. yzyla kadar, teknik ve bilimsel adan nde olan in,
daha sonra Bat'nn ne gemesini engelleyememitir.
Ancak, Uzak Dou'nun kark kaderinin sorumluluunun tmn stepten gelen istilaclara yklemek de mmkn deildir. stilaclarn yol atklar tahribat muazzam olmutur, ama bunlar zamanla onarlm, yaralar kabuk balamtr.
Hatta yaralarn fazlasyla iyi bir ekilde kapand rahatlkla sylenebilir. Ba'da kopulara ve yeni uygarlklarn doumuna neden
olan istilalar, in ile Hind'in zerinden maddi afetler olarak gemiler, ama bu lkelerin ne dnce biimlerini, ne de toplumsal yaplarn gerekten deitirebilmilerdir. Eski Yunan uygarln Roma'ya ve Roma'y hristiyanla tayan veya Yakn Dou'nun islamiyete gemesine yol aanna benzeyen bir srama buralarda hi olmamtr.
Uzak Dou'nun bu kendine kar olaanst sadakati, bu hareketsizlii ayn zamanda i sorunlara da baldrlar. Bunlar, onun aslnda tamamen nisbi olan gecikmiliini de ksmen aklamaktadrlar.
Uzak Dou gerekte gerilememitir; yzyllar ve yzyllar boyunca
olduu yerde kalm, ama dnyann geri kalan gzle grlecek bir
ekilde ilerleyerek onu gn be gn daha arkada brakmtr.

Uzak Kkenler:
Kltrel Bir Hareketsizliin Nedenleri
Herey, hi kukusuz tarihsel dnemin balamasndan ok nceleri, daha ilk uygarlklarn afayla birlikte belirlenmitir. Uzak
Dou uygarlklar ok erkenden dikkat ekici bir olgunlua ulaan,
ama bu olgunluu, baz esas yaplarn adeta hareketsiz klan bir erevenin iinde oluturulan btnler olarak ortaya kmaktadrlar. Bu
uygarlklar artc bir birlik ve tutarlk yakalamlardr. Ama ayn
zamanda, kendiliklerinden dnme, bunu isteme ve evrilebilme konusunda da mthi bir gln iine dmlerdir ve adeta deiim
185

ve ilerlemeyi sistematik bir eklide reddeder hale gelmilerdir.


Bat'ya ilikin deneylerimizi unutarak anlamaya almamz
gereken ey, Uzak Dou'nun iki byk uygarlnn binlerce yllk
olmasdr.
Uzak Dou'daki antlarn, rnein in ve Japonya'da hafif malzemelerin kullanlmalar lsnde ok abuk bozulmalar ve yklmalarnn karsnda, kltrel alan asla tahrip edilemeze benzemektedir. Bu alann unsurlar dn deil, ok uzak bir gemiin iinde olumulardr. nan ve adetlerinin bazsn muhafaza ederek, modern yaama yi kt uyum salam bir Eski Msr'n mucizevi olarak bugne kaldn bir dnnz.
Hl capcanl olan Hinduizm, binlerce yldan beri tm Hind uygarlklarnn esas tabandr: dn ald ve aktard baz dinsel kavramlar da ondan birka bin yl daha eskidirler.
in'de, en azndan Miladdan nceki birinci binyla kadar geri
giden atalar ve doa tanrlar tapn, tpk Hind'de olduu gibi, Taoculuk, Konfyslk ve Budizm boyunca srmtr; bunlar bu tapny yok etmemi ve bugne kadar canll iinde tamlardr.
te yandan bu eski ve canl dinsel biimlere, onlar kadar uzun
mrleri olan toplumsal yaplan eklenmektedir: Hnd kast sistemi,
in'deki ailesel ve toplumsal hiyerari. Bylece her iki kta da, birbirlerine sk skya bal olan bir dinsel sreklilik tarafndan ikiye
katlanan bir toplumsal sreklilik sz konusudur. Bu izgi, tm hayat
ve dnce biimleri tamamen ve dorudan doastnn iine dahil
olan ilkel kltrlerin zelliidir. Bu izginin bu denli gelimi uygarlklarda ve Hind ile in gibi ok farkl blgelerde de ortaya kmas
artc, ama bir o kadar da dikkat ekicidir.
nsani olanla tanrsal olan aka ayran Batt'ntn tersine,
Uzak Dou byle bir aytrm bilmemektedir.
Dinsellik, insan hayatnn btn biimleriyle karmaktadr:
Devlet dindir, felsefe dindir, ahlk dindir, toplumsal ilikiler dindir.
Btn bu biimler, kutsalla tam olarak katlrlar. Hareketsizlik ve
sreklilik ynndeki eilimlerini hi kukusuz buradan almaktadrlar.
Hayatn btn eylemlerine, hatta en sradan ve kaba olanlarna
186

bile, anlalabilir bir elikiye birlikte karan bu dinsellik; dini, ruhani bir zirveye yerletirmeye alm Batl insana, dinsel duygunun
olmad ve onun yerine ayinsel bir biimselliin geirildii izlenimini vermektedir. Bunun nedeni, bir Batlm bu ayinlerin nemini ve
gerek anlamn kavramasnn olanakszldr.
Onlar gzlemek, kendini insani alann herbir kesimine hkmeden tanrsal bir dzene uyarlamak demektir. Yani dinselik iinde yaamak. Hinduizm bu adan "manevi varlklara ve tanrlar tapnna
olan inantan" daha ok, kast hiyerarisinin temsil ettii deerlerin
kabulne dayaldr, "inan hinduizmin kk bir kesimini meydana
getirmektedir".
Ayn ekilde, inliler sonsuz saydaki tanr arasnda ayrm yapmakla pek ilgili deillerdir. Esas olan, onlara kar btn ayinsel ykmllkleri yerine getirmek, atalar tapnnn btn gereklerine uymaya zen gstermek ve nihayet, ailesel ve toplumsal hayatta, karmak
bir hiyerari tarafndan saptanm devlerin hepsine uymaktr.
Hind ile in'deki manevi erevenin birbirinden ok farkl olduu dorudur; ylesine ki, bu iki toplumdaki din biimleri ile toplumsal
biimler birbirlerine hi benzememektedirler. Eer Bat ile Uzak Dou birbirlerinin karsna blok halinde konulacak olursa. Uzak Dou'nun kendi iindeki ztlamalarn gzden karma tehlikesi belirecektir. Sylemeye bile gerek olmad zere, Hind, in deildir. Ve
in, Avrupa'ya nazaran istilac bir dinsel hayatn damgasn yemise
de, bunun tersine Hind karsnda, Savaan krallklar dneminde
(M.. V.-IH, yzyllar), bazlarnn sylediine gre, Eski Yunan'da
bilimsel zihniyetin doumuna yol aan baat felsefi bunalma benzeyen byk entellektel bunalmn etkisi altnda olan rasyonalist bir lke gibidir. leride greceimiz zere, bu bilinemezcilie dayal rasyonalist bunalmn mirasna Konfyslk sahip karak, onu siyasal
ihtiyalara uygulam ve ylece onun III.-X. yzyllar arasndaki devasa dinsel bunalm atlatmasna olanak vermi; daha sonra, XIII.
yzyldan itibaren muzaffer hale gelen yeni-konfyslk iinde
ona yeni bir biim vermitir.
Demek ki in'de, iki akm yan yanadr ve toplumun hareketsizlii, dinsel yaplan kadar baz siyasal, ekonomik ve toplumsal yaplara
da baldr; oysa Hind'de, doast baat role sahiptir. Bu lkede
toplumun rgt tanrsal zden olduu iin, insanlarn toplumu nasl
slah edilebilir, nasl sorgulanabilir?
187

AYIRIM II
KLASK N

Tamamen kaybolmann uzanda olduu iin ona doru yola kmamz gereken bu Klasik in, zgn izgilerini edinmek ve belirginletirmek iin ok uzun bir zaman harcamtr. Klasik in'in imgesi,
bildik devreviletirme denemelerine gelmeyen tekdze bir btn olarak ortaya kmaktadr. Bunca yzyl boyunca, bunca felket ve fethin
birbirini izledii sre boyunca, bu in deimez bir ehre sunuyor
gibidir.
Devasa gerekliin evrimi ne denli yava olursa olsun, gene de
hibir zaman hareketsiz olmamtr. Btn dierleri gibi, in uygarl da deneylerini ymakta, kendi zenginlik ve eilimleri arasnda,
hep yenilenen tercihler yapmakta, nihayet, grnn tersine, d
dnyaya kapal kalmamaktadr. Dardan gelen soluklar ona kadar
ulamakta ve varlklarn dayatmaktadrlar.

Dinsel Boyutlar
En nemli, ele alnmas en zor ilk boyutlar, onun dinsel hayatna
ait olanlardr. Bu dinsel hayatn d erevesi net deildir. Bat dini
gibi birok sistemi kabul etmekte, ama bunlar birbirlerini dlamamaktadrlar. Bir mminin iman bir biimden dierine gitmekte, ayn anda
hem mistisizmi, hem de rasyonalizmi kabul etmektedir, Protestanlk
ile katoliklik veya tanrtanmazlk arasnda hibir dinsel ve entellekt189

el engele rastlamadan salnan ve bunlarn hepsinde de rahat eden bir


Avrupal dnnz. "inli ayn anda hem en bilinemezci, hem de en
konformist, en anarisi, gizli bir mistiktir... inliler batl itikatlar
olan veya pozitif kiilerdir, daha dorusu ayn anda ikisi birdendirler"
(Marcel Granet). te bu "ayn anda", Batl iin ou zaman en anlalmaz eydir.
in'in yakn gemii iin bile geerli olan bu iaretlerin hatrlatmalar, tarihsel bir sunumun eiinde yararldrlar. Bunlar, Konfysln ve Taoculuun (hemen hemen ayn sralarda), bundan ok
daha sonralar da Budizmin in toprana kk salarlarken, kavga etmelerine ve mcadeleye girmelerine ramen, birbirlerini ne yokettikleri, ne de birbirlerinden tamanen ayrldklar konusundaki temel hakikati nceden aklamaktadrlar. Aslnda bu dinsel doktrinler, onlardan
ok eski, ilkel, gl bir dinsel hayata katlmlardr. " byk"n,
bu eski dinsel sularda seyrettikleri sylenmektedir. Gerekte ise, bu
sularda bal gibi karaya oturmulardr.
in'in dinsel hayatnn temelleri, manevi hayatna egemen
olan byk akmdan ok daha eskidir. ok biimli, canl bir miras, btn dinsel uygulamalarn tabannda tutunmaktadr.
Burada sz konusu olan, daha Milattan nceki birinci bin yln
ncelerinden itibaren yerli yerinde olan eski bir mirastr. Bu miras,
in'in balangcnda olumutur ve daha sonra hibir ey onun temelini deitirememitir.
O tarihlerde sabann ortaya kmas, kyler halinde biraraya gelen daha youn nfus birikimlerine olanak vermitir. Balang halindeki bu in, atalar ve senyrlk rejimine tabi toprak tanrlarna ynelik ifte bir tapn uygulamaktadr; bu da bizi ister istemez Eski Yunan'n balangcna veya Roma'nn uzak kklerine, yani Antik ehir
devletinin ikliminin iine gtrmektedir.
Atalar tapn, ataerkil (soy babadan oula aktarlr) aile gruplarna istisnai bir nem atfetmektedir. Bu ailelerin zerinde daha geni
olan gens (klan, ncede sing) grubu yer almakta ve ayn atadan inen
erkekleri biraraya toplamaktadr; bunlar bu yzden ayn soydan olmaktadrlar. Bylece, Ki'ler iin ilk ata hkmdar Millet'tir; Ssen
klan iin ise. Tufan esnasnda sular aktaran byk efsane kahraman
Byk Yu'dur.
190

Bu rgtlenme ve atalar tapn, yalnzca soylu ailelere zgyd. Daha sonra halktan ailelerde bu uygulamay taklit etmiler ve atalarna tanrym gibi tapnlardr.
Atalarn hemen yan bana, onlarla neredeyse ayn dzeyde olmak zere, toprak beyliinin yerel tanrlar yerlemektedir. Bunlar
her evin, her tepenin, her akarsuyun, her farkl doal gcn kendine
zg tanrsndan, o toprak beyliinin Toprann tanrsna kadar basamak 1 anmak ladrlar. a adndaki bu sonuncu tanr, dier hepsinin efendisidir. "M.O. 548'de (bir arpmada) yenik den bir en hkmdar merhamet dilenmeye gidiyordu; kollarnda toprak tanrsn tuttuu ve arkasndan elinde atalar tapnann anaklarn tayan generali geldii halde, matem elbiselerini giyinmi olarak galibin huzuruna
vard: Bu ekilde, efendisi olduu toprak parasn (beylii) sunuyordu" (H. Maspero).
Siyasal birlik kurulup, yerel beylikler krallk otoritesine tabi klnnca, Krallk Toprann tanrs olan byk bir ilah, btn bu yerel
tanrlarn efendisi oldu: Egemen Toprak. Olduka doal bir ekilde,
ller tanrs haline de geldi: Bu lleri "Sar Kaynaklarn yaknndaki Dokuz Karanln barnda, karanlk kvrmlarnn iinde kskanlkla saklamaktayd". Ayn zamanda Gk tanrs (Yukarlarn tanrs),
dalarn, Drt denizin, nehirlerin (bunlarn en by, korkun Hoang Ho nehrinin tanrsdr) tanrlar da vard. Aslnda, in'deki binlerce karakter kadar tanr bulunmaktayd.
Bu eleman says hep artan oktanrclk, ruhlarn ya Sar Kaynaklar1 da (cehennem), ya Yukarnn tanrsnn gksel dnyasnda, ya
da yeryznde atalar tapnanda lmszle kavutuklarna inanmaktayd. te dnyadaki ikmet yerlerinin bu hiyerarisi, ou zaman bu dnyann hiyerarileriyle akmaktayd. Hkmdarlar, bakanlar, bu dnyann ulularna; en byklerin hizmetkrlarn hl yanlarnda bulundurduklar Gkyznn mutlu yaam derken; sradan lmller, Sar Kaynaklar'a, Dokuz Karanla, yani Cehennem
sularna gidiyorlard. Yar talihliler ise atalarnn mezarlarnda yaamaya lyk oluyorlard. Btn bunlar biraz bulankt; nk her insann birok ruhu vard ve te dnya hayat, ancak canllarn yaptklar adaklar ve kurbanlar sayesinde mmknd. Yani len birine
de, tpk tanrlara olduu gibi adak ve kurban sunulursa, te dnyada
yaamas mmkn olmaktayd. ller ve tanrlar yemek yemektedirler. Bir ilahide, "kurban trenlerinde tahta ve toprak anaklar adaklar191

la doldurunuz. Bunlarn kokusu ykseldiinde, Yukarnn Efendisi


yemek yemeye balar".
Tanrlarla yaayanlar arasnda alveri olmas kuraldr: Adaklarn karl koruma olmaktadr. Bir tanr yle demektedir: "Eer
bana kurban keserseniz, ben de size mutluluk veririm". Br hkmdar
ise yle bir duyuru yapmaktadr: "Adaklarm bol ve saftr. Ruhlar hi
kukusuz beni destekleyeceklerdir". Bir bakas da yle yaknmaktadr: "Gn matem ve karklk, tahl ve sebze ktl yollamas
iin, acaba bugnn insanlar ne su ilediler? ereflendirmediim
hibir tanr kalmad. Kurbanlar hi saknmadm!".
"arpan Krallklar"bunalm. Feodal in, M.. V.-IIl. yzyllar arasnda, "arpan Krallklar'* ad verilen alkantl dnem
sresince paralanmtr.
Toprak beylikleri bu tarihlerde, srekli arpmalarn ortasnda,
az veya ok byk, az veya ok istikrarl hkmdarlklarn lehine olmak zere ortadan silinmilerdir. Bu dnemin ardndan Han imparatorluunun birletirici bar dnemi gelecektir.
inli dnrleri ideolojik atmalar esnasnda, ilk alarn dinine ve bu dinin biimciliine tepki gstermeye ynelten ok canl
ahlki bir kayg, bu uzun ve iddetli bunalma elik etmitir. in'in
entellektel kaderinin btn, karlatrma yapldnda ortaya kt zere, M.. V.-IV. yzyllar Eski Yunan'n veya siyasal ve toplumsal dramlaryla Rnesans talya'sn hatrlatan bir dnem tarafndan belirlenmitir. Btn bu dnemlerin ortak sorunu, tiranlarn ve
uyruklarn hayatta kalmaya uramalar olmutur.
Bylece, M.. V.-IIL yzyllar arasndaki in'in de siyasetileri
(hukukular) olmu ve bunlar Hkmdar veya Devlet'in karsndaki
frsat ve ans (e) hesaplamaktla megul olmulardr. in bu dnemde, kamu iyilii ynnde uraan belgatilere ve "sofistler"e de
sahip olmutur. Bu sofistler, ou zaman eski Mo-Ti (veya Mo-)
okuluna, Mofizm'e mensup olmulardr.
Acaba Mo-'nn mezleri, bir cins mazlumdan yana olan valye tarikat veya bir cins Vaazc Biraderler topluluu mu oluturmaktadrlar? Bu kyaslamalar, onlarn faaliyetlerinin, "angajman"lannn ne olduunu iyi gstemektedir. Tarihilerin onlara taktklar "sofist" lkabna gelince, bu da onlarn nutuk atma, szle ikna etme, son192

suza kadar kant getirmeye urama tutkularn ortaya koymaktadr.


Dinin kat kaytlarndan syrlm koskoca bir izafiyeti ve ayn zamanda rasyonalist dnce sistemi, bu canl ztlamalarn arasndan
su yzne kmaktadr.
Hanlar dnemi, bu felsefi yeniliklerin bir blmn, ileride kabaca Konfyslk haline gelecek blm, yani eski dine kar tepkili; ama ayn zamanda sofistlerin retorik arlklarna, doktrinlerinin
ok sayda olmasna ve bunlarn yol aabildikleri siyasal ve toplumsal
sonulara da tepki duyan aka rasyonalist bir eilimi muhafaza edecektir. Konfyslk ayn anda hem entellektel, hem siyasal, hem
de toplumsal dzlemde gerekletirilen bir dzen koyma faaliyetidir.
Ancak, Taoculuun ve zellikle de Budacln X. yzyla kadar
ok gl olan dinsel ilerlemeleri karsnda, in'de varln srdrecek olan dzmece bir rasyonalizm de, gene konfyusuluun sayesinde varolacaktr. Bu doktrin XIII. yzylda, Yeni Konfyslkle
birlikte, kendini yeniden ve salam bir ekilde kuracaktr.
Konfyslk, dnyann aklc adan aklanmasna ynelik bir denemeden ibaret olmayp, ayn zamanda siyasal ve toplumsal bir ahlktr; ou zaman iddia edildii gibi gerek bir din deilse de, en azndan, belli bir dinsellikle olduu kadar, kukuculuk
ve hatta en ak bilinemezcilikle uyum salayan felsefi bir tutumdur.
Konfys (geleneksel tarihlendirmeye gre M.. 551-479), bu
akma adn veren kiidir. Yazl hibir metin brakmamasna ve doktrinini mezlerinin aktarm olmalarna ramen, onun tarafndan temsil edilen snfn, yani in entellicensiyasnn dayana olcak bu sistemin kurucusu odur.
a) Nitekim Konfyslk, hereyden nce bir kastn, mandarinler ad verilen okumular kastnn ifade biimidir. Bu mandarinler,
feodal paralanmadan sonra yava yava rgtlenen yeni siyasal ve
toplumsal dzenin temsilcileri, sonu olarak bu Yeni in'in yneticileri ve "memurlar"diriar.
Devlet otoritesinin ifadesi olan okumu-memurlar, ilk byk
prensliklerle birlikte ve yaznn dzen ile hkmetmenin koulu haline
gelmesi zerine oalmaya balamlardr. Balangta nemli grevler byk aristokratik ailelere verildiinden, bunlar ast rtbelerle
yetinmiler, ama Hanlarn kurduu ilk byk imparatorluun belir193

ginlemesiyle (M.. 206-M.S. 220) bunlar zafer kazanmlardr.


Konfysln geliimi, okumularn elinde olan eitimin
gelimesine sk skya baldr, imparator Wu tarafndan M.. 124'te kurulan Byk Okul, daha o sralarda bile oktan karmak hale
gelmi olan bir doktrini retmektedir; bu eitim klasik be kitabn
(Bakalamlar, Deyiler, Belgeler, ilkbaharlar ve Sonbaharlar, Ayinler) eitimine dayanmaktadr. Bu eserlerin balangc olarak Konfyiis'n gsterilmesine karlk, bunlarn bazlar ondan ncesine geri
giderken, bazlar da daha sonraki tarihlerde ortaya kmlardr.
Ama btn bu metinler M.. IV. ve III. yzyllarda yaam okumular tarafndan tamamen elden geirilerek, anlalr hale getirilmek zere yeniden yorumlanmlardr.
Her hoca ancak tek bir kitab retmektedir. Her zaman ayn
olan bu kitabn hocas, bu esere ilikin olarak dersini hep ayn yorum
iinde vermektedir. Bunun sonucu olarak Byk Okul'da, her kitap
iin ne kadar mmkn yorum varsa o kadar krs bulunmaktadr (rnein M.S. I. yzylda 15 krs). Her hoca, on kadar asistanca, dorudan ders vermekte, bunlar da rencilere ders vermektedirler. M.S.
130 ylnda. Byk Okul'da 1800 renci ve 30.000 dinleyici bulunmaktayd. Sorular, tahtadan filere yazlyorlard, adaylar bunlarn
zerine ok atyorlard ve hangi tahtaya isabet ettirirlerse snava ondan
giriyorlard.
Bu sistem btn itibaryle hemen hemen gnmze kadar srecektir, ama yzyllar esnasnda doal olarak elden geirmeler, yorumlamalar olmutur ve bu alandaki tm bilgileri zetleyen gerek "ansiklopediler kaleme alnmtr; bugn olsayd, bunlara yeni ders kitaplar derdik. Bu elden geirip, yeniden dzenlemelerin en nemlisi,
sonradan Yeni Konfyslk ad verilecek olan doktrinin kurucusu
olan Be stat tarafndan, VII. - XII. yzyllar arasnda yorulandr.
Bu statlarn en nls olan u-Hi (l. 1200), bu oluumun doktrinini
meydana getirmitir. Bu yorum, in mparatorluunun sona eriine
kadar (1912), in bilgeliinin deimez rehberi ve resmi doktrinioi
meydana getirmitir.
b) tncelmi akllarn doktrini olan Konfyslk, gelenein
genel anlamna sayg gsterirken, ilkel halk inanlarm ortadan kaldrmay hedefleyen bir "dnyann aklamas" denemesidir.
Bu nedenle halk dinine olduka tepeden bakan ve hatta onu kmseyerek bu dinden kopan ve aikr bir kukuculuk iinde olan bir
194

gr olmutur. Konfys tanrlardan asla sz etmemekte ve ruhlara, atalara sayg gstermekle birlikte, onlar uzakta tutmay tercih etmektedir, "insanlara hizmet etmesini bilmeyen, ruhlara hizmet etmeyi
nasl bilecektir? Yaayanlar tanmayan, lleri nasl tanyacaktr?"
demektedir.
Konfuysler, doa glerine, insanlarn dnyayla ilikilerine
dair genel br aklama getirmektedirler; bu aklamay bilimsel bir
Evren teorisinin tasla olarak kabul etmek mmkndr. Dnya'daki
hayata hkmeden, tanrlarn kaprisleri veya onlarn fke veyahut iyilikseverlikleri deil de, karlkl etkileri btn olgu ve dnmlere
neden olan gayriahsi glerin oyunudur. Bylece Konfuysler, Yukar'mn tanrs deil de, Gk demektedirler... Ancak Konfysler, bu yeni aklamalarn ou zaman haik, hatta kyl kkenli eski kelime ve kavramlarla yapmlar, ama bunlara yeni bir felsefi anlam yklemilerdir. rnein yin ve yang kavramlar byledir.
Halk dilinde ve edebiyatnda bu iki kelime bir "zt imgeler btn"n akia getirmektedir: yin karanl, yang gnei; yin dii, pasif
olan, yang erkek ve aktif olan; yin souk ve yamurlu havay, k,
yang kuru sca, yaz ifade etmektedirler. Konfuysler bu iki kelimeye sahip karak, onlar "evrenin mekn iinde ztlaan ve zaman
iinde birbirinin ardndan gelen iki somut ve tamamlayc vehesi"nin
simgesi haline getirmilerdir. Bu iki vehe, bizatihi aralarndaki ztlk
nendeniyle, evrenin tm enerjilerini belirlemektedirler. Bu iki zaman,
birbirlerini sonsuza kadar izlemektedir: "yin denilen bir duraklama zaman, yang denilen bir faaliyet zaman; bunlar hibir zaman bir arada
bulunmamakta, sonsuza kadar birbirinin ardndan gelmektedirler ve
bu ard ardalk hereye hkmetmektedir". Ve zellikle mevsimlere: sonbahar-ki yin, ilkbahar-yaz yang'm yerine gemektedir; gn ile gecenin, souk ile scan birbirinin yerine gemesi de byle aklanmaktadr. Bu dello insanda, ak ile kin, sevin ile fke arasndadr.
Yin ile yang'm bu birbiri yerine geen hareketlerini rgtleyen
ritm, yer deitirmenin ve dolaysyla her varlk ve her evrimin ilkesi
olan tao'dur. Atasz yle demektedir: "Bir kere yin, bir kere yang
ve bu birlikte /ao'dur".
Ancak doada her ey tao'sunu, doru yollarn izliyorsa da, g1
n yang' ve yerin yin i, doaya ve insanlara ilikin tm sorunlar
zmek zere hi aksamadan birbirinin yerine geiyorsa da; insan evrende, bozucu, tao'sunu izlememe zgrlne bir tek o sahip olan,
195

yolundan sapabilen kendine zg bir unsurdur. Bu durumda, insan kt eylemleri araclyla, nceden kurulmu uyumu tahrip etmektedir.
Konfysler, insann kt eylemlerde bulunarak, fizik {gne
veya ay tutulmalar, depremler, seller, taknlar...) veya insani (isyanlar, kamusal afetler, ktlklar vb.) btn bozulmalar harekete geirdiine inanmaktadrlar. Yeni Konfysler ise bunun tersine, insann
bu bozucu gcn insann bizzat kendine indirgemilerdir. nsan erdem yoksunluu nedeniyle, kendi kendini alalmaya mahkm etmektedir. leride greceimiz zere, bu, bizatihi imparatorluk iktidarnn
ilkesidir: Hkmdarlar, gksel lye uyup uymamalarna gre tahta
kartlmakta veya tahtan indirilmektedirler.
c) Konfyslk bu dnce araclyla, bir yaam kuralna; toplumda ve devlette dzen ve hiyerariyi korumaya ynelen ve
sofistler ile hukukularn entellektel ve toplumsal anarilerine iddetle tepki gsteren bir ahlka ulamaktadr.
Eski dinsel uygulamalardan yola kan Konfysler, bir dizi
ayine, toplumsal ve ailesel tutuma, byk bir ahlki denge ve duygulara egemen olma rol yklemilerdir. Ayinler, herkesin hayatn dzene sokmakta, onun mertebesini, haklarn ve devlerini belirlemektedir. Kendi yolunu, kendi tao'sunu izlemek; herkes iin hereyden nce kendine uygun yerde veya daha dorusu ona ait olan yerde kalmak,
toplumsal hiyerarinin iindeki yerini ebediyen korumak demektir.
"Konfys'n iyi ynetime likin nl tanmlamasnn derin anlam
ite yledir: Hkmdar, hkmdar; uyruk, uyruk; baba, baba; oul,
oul olsun!'".
Hkmdara ve mandarine itaat \e sayg zorunluu, elbette onlarn stn olmalarndan kaynaklanmaktadr: 'Hkmdarn erdemi rzgr gibi, sradan insanlarnki ot gibidir. Rzgr esince, ot her zaman
eilir". Uyruklarn esas erdemi, cemaatin uyumunun koulu olan itaat
olacaktr. Bunun sonucu olarak Konfyslk, "tm dinselliinden
ayklanm, ama hiyerarinin imentosu olarak yerinde kalmas istenilen atalar tapsnna" nem vermekte ve onu muhafaza etmektedir
(E. Dalazs), nk altaiar tapnn, hiyerari ile mutlak itaati bizzat
ailenin iinde srdrmektedirler.
"Konfysler tarafndan vaaz edilen sayg,
lk... mertebe ve yaa stn olanlara itaat ve boyun
demlerdin, okumular kastnn, yani Konfyslerin
aldklar kastn siyasal ve toplumsal otoritesini ok
196

alakgnlleme gibi erde iinde yer


glendirdii

aka ortadadr. Bu biimsel ve geleneksel ahlk, in'in toplumsal


sreklilii ve hareketsizliinde ok etkili olmutur.
Konfyslkle hemen hemen ayn sralarda ortaya kan
ve ayn uzun bunalmn sayesinde doan Taoculuk, kendi hesabna
mistik bir selmet aray ve bireysel bir kurtulu dinidir. Popler
biimi itibariyle, in 'de ok nemli olan gizli derneklerin yaamna
baldr.
Bu doktrinin kkeni, teorik olarak M.. VII. yzyla ait efsanevi
bir kii olan Lao 'nn ("stat") retisine balanmaktadr. Fakat
ona atfedilen ve doktrinini ieren kitap, M.. IV. veya III. yzyla aittir.
a) Taoculuk, mutlan ve lmszln mistik bir ekilde aranmasdr. Tpk Konfysler gibi, Taocular da yin, yang ve tao gibi
genel kavramlar kendi kullanmlar dorultusunda yeniden yorumlamlardr. Onlara gre, tao mistik bir mutlaktr, hayatn ilk gcdr,
"herey ondan itibaren olur".
Bu mutla tanmlamak asla mmkn deildir. Lao 'ye atfedilen eski bir metnin bu konuda sylediklerine kulak kabartalm: "fade
edilmeye kalklan tao, tao'nun kendi deildir; ona verilmek istenen
ad, ona uygun ad deildir. -Adsz olduu zaman, evrenin balangcn temsil etmekte; bir adla birlikte, btn varlklarn Anasn meydana
getirmektedir. -Varlk-olmamayla onun srrn kavrayalm; Varlkolmayla onun giriine ulaalm. -Tek bir tabandan kan varlk-olmama ile varlk-olma, birbirlerinden bir tek adlar itibariyle farkllar. Bu tek taban, Karanlk adn tar. -Bu Karanl karartmak, ite bu
harikalara ulaan kap budur".
Taocular tarafndan aranan mkemmellik, kutsallk, ebedi tao'yla mistik birlemedir; "kendi asla kapsanmadan hereyi kapsayan bu
ezeli ve egemen varoluun iinde canl silinmektir"; "btn biimleri
kapsayan dorudan biimi-olmayan'n iinde, ebedi hayata sahip tao'nun iinde" silinmektedir. Ve bu ayn zamanda, lmszl yakalamak olmaktadr.
Burada sz konusu olan, kendi olarak kavranlmas g ve ancak
inziva ve derin dnme yoluyla ulalabilen mistik bir deneydir.
"Kulakla deil, kalple (bir inli iin kalp: Zihin, ruh) dinleyiniz; kalple dinlemeyiniz, nefesle dinleyiniz. Hakikati ancak, bo haldeyken
197

Soluk kavrayabilir. Tao'yla birleme ancak Boluk'la elde edilebilir;


bu Boluk, kalbin orucudur".
Ama, bir ayrcalklnn birka gnde elde ettiini, uzun yllar
boyu sren derin dnme ve tekrarlanan iyi eylemler araclyla
saflama yoluyla elde etmektir: " gn iinde d dnyadan kopmay baard; yedi gn iinde yakn nesnelerden kopabildi; dokuz gn
iinde kendi varoluundan kopabildi. Sonra... aydmhk duhul elde
etti, Yegne olan grd; yegne olan grdkten sonra, ne imdinin
ne de gemiin olduu hale ulaabildi; sonunda ne hayat ne de lmn olduu hale vard".
Taoculuk bylece; ister hristiyan, ister mslman, isterse budist
olsun, btn byk mistik deneylere ortak olmaktadr.
b) Fakat Taoculann aradklar lmszlk, yalnzca ruhun
kurtuluu olmayp, ayn zamanda bir dizi uzun mr, saflama, vcudun "hafifletirimesi" reetesi araclyla bedenn lmszldr
de.
Nitekim bu alandaki uygulamalar sayp dkmek olanakszdr:
Nefes ile kann serbest dolamna olanak veren ve "tkanmalar, phtlamalar veya dmlenmeleri" engelleyen soluk alp verme idman; olaan yiyecekleri (zellikle tahllar) reddederek, yerine bitkisel
veya mineral mstahzarat geiren dikkatli beslenme reeteleri; son
olarak da simya uygulamalar. Bu sonuncu balk altnda, btn yiyecekleri saflatran altn, eritilmi altn (altn likr) ve zellikle de
zincifre (cva slfr)'ler almaktadr. Eer zincifre dokuz kere cvaya
ve cva da dokuz kere zincifreye dntrlrse, "kzl lmszlk
hap" elde edilir. Bu eitli simya uygulamalarnn sonunda "kemikler altndan, etler llden olumakta ve beden hi bozulmaz hale gelmektedir"; bir saman p kadar hafifleyen beden, artk'tanrlarn meknna kadar ykselebilir. lmsz hale gelmi olan bu beden, canllar dnyasn kartrmamak iin dier herkes gibi lm taklidi yapacak ve gerisinde, bir ceset grnts verdii bir sopa ile bir kl brakacaktr.
Bu simya aratrmalar, uzun mr iksirinin aranmas, ang
uen'in (Ebedi lkbahar) hikyesine bir anlam vermektedir. Bu taocu
kei, Cengiz Han onu manastrndan ayrlarak Moolistan'da yanna
gelmeye ve beraberinde uzun mr iksirini getirmeye zorladnda
yetmi yandayd (ama iki yznde olduu syleniyordu). Yal
kei, 9 Aralk 1221'de yolculuunu tamamlaynca, imparator ona
198

unu sordu: "Bana hangi lac getirdin?" inli cevap verdi: "Hibirini.
Yanmda hayat gvenceye alacak bir tao'd&n baka birey yok". mparator ve kei, 1227'de birka gn arayla ldler.
c) Nihayet, statlarn kutsalln ve uzun mrn peindeki karmak uygulamalarndan habersiz, popler bir taocu din vardr. in
dili de "Taocu halk", tao-min ile Taoculuun gerek yelerini, taofe'yi birbirinden ayrmaktadr.
Tao-min kitlesi, ok saydaki ayinlere katlmak, adaklarda bulunmak ve tvbe ve istifarla yetinmektedir. Bu mminlerin lmszl
talep etme haklan yoktur, ama aralarndan lekesiz bir hayat yaayanlar, te dnyada daha iyi bir yaama kavuacaklar garantisine sahiptirler. Sar Kaynaklar'dan gemekten kurtulamayacaklardr, ama Yer
yz tanrsna memur olarak hizmet edecekler ve llerin sefil kalabalna hkmedeceklerdir. Bu sonuncu ayrntlarn da gsterdikleri
zere, Taoculuk halk asndan, bu noktada olduu gibi dierlerinden
de eski inanlara uyum salamak zorunda kalmtr.
Bu halk taoculuu, birok kereler ok hiyerarik kiliseler ve ayn
zamanda az ok gizli ve anarik, mistik eilimleri olan br dizi hareket halinde rgtlenmitir. Nitekim taoculuk, geleneki ve toplumsal
dzen yanls konfysln karsnda, her zaman bireyciliin,
kiisel zgrln ve syann simgesi olmutur.
" Bykln sonuncusu olan budacllc, misyonerler tarafndan Hind ve Orta Asya'dan getirilmitir. Ama bu din de in dncesinin ortak tabanndan beslenmeyi sektirmemi ve bu dnceyle temasa getikten sonra derinlemesine bir dnme uramtr.
a) Budacdk, M.. VI.-V. yzyllarda Hind'de olumutur; bu
lkede imparator Asoka dneminde (M.. 273-236) bir ihtiam dnemi yaamtr. Daha sonra yava yava reddedilmi, Hinduizm tarafndan zmlenmi; skender fetihleri sonucu blgede egemenlik
kuran Kuzey ve Kuzey-bat Hind'in Yunan asll krallar arasnda
belli bir itibara sahip olmay srdrm, sonra Orta Asya'ya, Maverannehr'e ve Tarm havzasna ulamtr.
Tarm havzasn M.. II. yzylda fetheden inliler, budaclkla
burada tanmlardr. Bu dinin Han imparatorluuna szmas iin
yzyl gemesi gerekmitir. Budaclk, M.S. I. yzyldan itibaren
199

hem Orta Asya yollarndan, hem de deniz yolu ile Yunnan zerinden
in'e girmeyi baarmtr in toplumunun sekinleri ve halk kitleleri
arasnda tam bir yaygnla kavumas ise ancak III. yzylda, yani
ok byk bir gecikmeyle gerekleecek ve X. yzyla kadar in'in
ncelikli dini haline gelecektir.
Budacln retisine gre, insanlar ldkten sonra baka bir
bedenin iinde ve daha mutlu veya daha mutsuz (gemi yaamlarndaki eylemlerine gre) bir hayatn iinde yeniden doacaklardr,
ama her halkrda yaarken ac ekeceklerdir, bu acnn yegne devas, Buda'nm yoludur. Bu yol Nirvana'ya ulamaya, yani koulsuz
ebedi hayata kavumaya ve yeniden bedene brnme "arki"ndan
kurtulmaya izin vermektedir. Bu yol zordur, nk insanlarn lmden sonra yeniden domalarna neden olan ey, onlarn yaama tutkulardr, te, kopma ve vazgeme yoluyla sndrlmesi gereken bu
tutkudur. Bunu baarabilmek iin, ne Ben'in, ne de onu kuatanlarn
hakiki varolularnn olmadn anlamak gerekir. Bu anlama, manta ve akla dayanan bir bilgi deil de, bir vahiy, bir aydnlanmadr.
Biltre kii bu aydnlanmaya ancak, bir veya ou zaman olduu zere
birok hayal bn\ u tekrarlanan seyretme ve zihinsel altrmakt atacl) l. ulaabilir.
b) in zihniyetine ok yabanc bir dinin balangtaki baat JI. n.u \utfn bu yanl anlama ile aklanmaktadr. Budaulk kendini inlilere gerek yzyle sunmamtr. Budacla lk Lllulu,
taocu evrelerden ^k-nulardr: Bunlar budacl, kendi dinlerinin
e.uk az larkl bir eidi olarak kabul etmilerdir. Nitekim, bunlarn
ikisi Ay selmet dinidir ve seyir uygulamalar dtan birbirine benzemektedir 'iichfc budacln fizik adan daha az zahmet verici olan
bu uygulamalar daha da ekici gelmitir. Tartmay bir sonuca ulatrahilccek Sanskrite metinler ise ancak ok yava bir sre iinde tannabilmilerdir. inceye evrilmeleri ok zor olan bu metinler, genelde Hindli misyonerlerin ve ilk taocu kkenli mezlerin yardmlaryla, yani bizatihi taocu kelime faznesiyle aktarlmlardr. Budac
aydnlanma bylece rao'yla birleme haline gelmi; Nirvana, lmszlerin ikmetini ifade eden ince kalemiyle karlanmtr vb. Bu
tannamaz hale gelen budaclk, geni bir rahibe ve rahip manastrlar ebekesi sayesinde abucak yaylmtr.
Tpk taoculukta olduu gibi, ayinleri ok basit olan bayramlara
katlmakla, dua etmekle, sadaka vermekle, be baat gnah ilemek200

& satsa &mvnmz%i

ten kanmakla, budist rahibin atalarn ruhlarn cehennemdeki barnaklarndan armakla/kurtarmakla grevli olduu dramatik sahnelere katlmakla yetinen mminlerden oluan bir halk dini de biimlenmekteydi. Budist rahibin gerekletirdii bu sahneye katlan mminler, bu katlmlar sayesinde, kendilerinin de lmden sonra Bat Gne ykselebileceklerini, lnetlilerin ruhlarn kurtaran azizlerin onlara bu konuda yardmc olacaklarn umabilirlerdi.
c)
Yanl anlama, ancak Sanskrite metinlerin evirilerinin oalmasyla, yani ok ge, VI. - VII. yzyllarda ortadan kalkabilecektir.
Aslnda taoculuk ile budaclk arasnda derinlemesine bir ztlk
vardr. Birincisi "lmszlk mstahzan"n, bedenin tahrip olmamasn ararken; dieri bedeni, kusurlu olan insana bu durumundan tr
dayatlan bir zincir ve gerek bir varl olayan birey olarak kabul etmektedir: Her kiilik Nirvana'da zlrken, taocu aziz lmszlerin
Cenneti'nde kendi bedenini sonsuza kadar koruyacaktr.
Bu farkllklarn ve "Buda'nn sistminden tao'nun anlamna ulama yolunda yararlanmann olanakszlnn -inli bir dnrn VII.
yzylda yazd gibi- gecikmeli olarak kefinden, yalnzca birka
byk inli dnr rahatsz olacaktr. Artk Budaclk "inli" olmutur. nce tevik gren, sonra da takibata urayan ve rnein 845
tarihinde olduu gibi ar bir darbe yiyerek tm manastrlarnn kapatlmasna tank olan budaclk, gene de "in'in kendi kullanm iin
bozmadan, ama seerek ald baz inanlar" (Demiville) srdrmtr. rnein, ruhlarn bedenden bedene getii inanc, bylece
Taocu kadrolar da dahil in'in btnne yaylmtr. Ayn ekilde,
budac metafizik XIII. yzyldan itibaren Yeni Konfysl derinlemesine etkilemitir.
Demek ki budacln in uygarl tarafndan yokedildiini
sylemek mmkn deildir. Budaclk bu uygarla eklenmi, ona inkr olanaksz bir damga vurmu (ok saydaki sanat eserini dnelim), ama kendi de devas mmkn olmayan bir ekilde bu uygarln mikrobunu kapmtr. Ama in'deki btn dinlerin kaderi byledir.
yleyse, Yeni konfyslerin XIII. yzyldaki byk elden
geirmelerinin tesinde ve hatta bugn, din inlilerin ou asndan nedir?
Baka bir ifadeyle, ounluu meydana geliren bu halk kitlesi
201

asndan, boz veya gri renkli, tahta veya kerpi duvarl sradan evlerin boyunu aan, tuladan ina edilmi, canl renklere boyanm tapnaklar neyi temsil etmektedirler? Ayn anda hem hibir zel dini,
hem de hepsini birden.
Her mmin, bazen budist rahiplere, bazen de taoculara bavurmaktadr. Ayn tapnan iinde, iki dinin rahipleri de ayin yapabilir ve
burada Buda'nn heykelinin yan sra, yerel tanrnn suna veya
hemen hemen tanrsallatrlm olan Konfys'n heykeli yer alabilir. Herbrine ayr ayr sunumlar yaplabilir. Sonuncu sava esnasnda, bir in tapnandaki ortaklaa bir ayin 687 tanrya adanmt... Ve bunlarn iinde sa da yer almaktayd, ilgin olan nokta,
bu tanr kalabalnn ok eskilerden gelmesi ve eski dinsel kavgalarn
hibirinin u veya bu inan biimine dierleri zerinde stnlk salayamam olmasdr.
Marco Polo'nun zamannda, o sralarda in'i ve Mool imparatorluunu elinde tutmakta olan Byk Han'n (Kubilay) saraynda, dinsel
bir frtna hereye emen olmusa benzemektedir. Mool han Konfysleri devre d brakm (ama onlar gene de memur olarak kullanmaktadr), taocular lmne bir takibata tab tutmu, Mool samanlar (animist) ile onlardan da fazla olmak zere budistlerden yana
kmtr. Ama hann yana kt budistler Tibet kolundan olup, hastalklar iyiletirme yetenekleri olduu dnlen byc /amalardr. Bir
hristiyan mezhebi olan Nasturilik de konjonktrden yararlanmtr. Ve
Marco Polo'nun in'den ayrlmasndan ksa bir sre sonra, Bat Avrupal bir kei olan Fra Giovanni de Montelcorvino, ilk hristiyan kilisesini Hanbalk'ta (Pekin) kurmay baarmtr. Kilise saraya o kadar yakndr ki, hann an seslerini duymamas olanakszdr. Fra Giovanni,
"ve bu olaanst durum halkn tm arasnda yayld" diye yazmaktadr. Ama ne bu umutlar, ne de daha sonralar Cizvitlerin umudunu tadklar bir sonuca ulaacaklardr. inlileri tek bir dinin mridleri haline getirmek mmkn mdr? Hem de yabanc bir dnin?

Siyasal Boyutlar
Bu balk altnda yapmamz gereken, ok ynl ve yava bir evrimi izlemektir. Ve yalnzca antsal imparatorluk kurumunu iaret
eden adetler ve ayinler kitlesinin zerine kubak bakmakla yetinmeyerek, bu kurumun gcn nasl bir okumu yksek memurlar
202

(mandarinler) topluluunun zerine dayandrdn aklamak gerekmektedir. Bu mandarinler topluluu, daha dne kadar in uygarlnn ve toplumunun en zgn yanlarndan birini meydana getirmitir.
Nihayet, bu kurumlarn sonular itibariyle merulatklarn vurgulamak gerekmektedir. Bu sonular; ok byk bir toplumun dengede olmas, devasa bir siyasal mekn boyunca birliin korunmasdr. Bu birlik, imparatorluk ynetiminin varlk nedeni olmutur.

mparatorluk ynetimi, "in sreklilii"ni resmetmektedir.


inli vakanvis veya tarihilerin izinden, bu imparatorluun drt
bin yllk bir tarihe, birbirini izleyen yirmi iki hanedana sahip olduu
sylenebilir. Resmi kronoloji, bu hanedanlan tam anlamyla arka arkaya koymutur ve aralarnda hibir kesinti yoktur. Fakat bu resmi
dzenlemeler sizi yanltmasn. Hereyden nce, bu zincirde baz kopuk halklarla, karklklar, dzmece hkmdarlar vardr. Daha sonra,
Ts'in'Ierin "ilk imparatoru" Ts'in e Huang-Ti'nin (M.. 221-206)
in birliini kurmasndan nce imparatorluk kurumu yoktur ve bu
kurum Han hanedan (M.. 206-M.S. 220) tarafndan devam ettirilmi ve kararl bir dengeye getirilmitir.
Eer bu balang noktas akla daha yakn grlecek olursa, imparatorluk kurumu M.. 221'den, tpk ilk kurucu gibi T'sing adn
tayan Manu hanedannn (1644-1911) iktidardan dt 19111912'ye kadar uzanmaktadr. Demek ki bir uzun sre izgisi, in tarihinin etrafnda yzyllar boyunca ar ar dnd bir eksen sz konusudur. Bu ortaya ktktan sonra, artk inli dnr ve tarihilerin
kayglar; uralar anlalmaktadr: Bunlar, sreyi, imparatorluk kurumunun meruluunu vurgulamaya abalamak tad lar ve bunun iin,
tarihin yeteri kadar dzene sokmay ihmal ettii alanlar, gerektiinde
geriye ynelik olarak dzene sokmaktadrlar. Zaten in'deki bu imparatorluk dzeni sadece insanlarn eseri deil, ayn zamanda doast
deerler zerinde temellenen dinsel bir dzen saylmaktadr.
Toplumsal dzen ile doast dzen, ayn kuman tersi ve yzdr; imparatorun yaptklar, hem dnyeviye, hem de kutsal alana
aittir; onun eylemleri hibir zaman gerekten laik bir karaktere sahip
olmamlardr. Nitekim imparator, hem doast dzeni, hem de doal dzeni gzetim altnda tutmakta; bu ki dnyay huzur iinde tut203

maktadr; onun rol hem memurlar atamak, hem de tapnaklar arasndaki hiyerariyi belirlemek veya tarmsal almalarn ilkbahar
bayram srasnda ayinsel bir ekilde balamasna, sabanla ilk srm yaparak bakanlk etmektir...
in uzmanlar unu sklkla belirtmektedirler: Bu imparatorluk
tanrsal zden deildir. Eer Bat Orta andaki veya Modern an
ilk balarndaki krallklarla kyaslanacak olursa, kukusuz doru.
Ama in imparatorluk ynetimi ile, rnein Roma'nn alglad imparatorluk ynetimi arasnda birden ok ortak yan bulunmaktadr.
"in siyasal felsefesi, krallarn tanrsal hukuka ait olduklar doktrinine benzer hibir retiye sahip olmamtr"; ama imparator "gerekten Gn Olu"ysa, Gn izniyle hkm sryorsa, nli bir filozofun dedii gibi "yanzca erdemi dllendiren" bir szlemenin hkmne tabiyse, byle bir retiye gerek var mdr? Eer hkmdarn
imparatorluun veya kendinin bana gelen felketlerin hepsini nleyememesi aklanmak istenirse, erdemin bu rol gerekli olacaktr. Sel
basknlar, kuraklklar, afetler, vergi demelerinin reddedilmesi, snrlarda Barbarlar karsnda uranlan askeri bozgunlar, kyl isyanlar
-Allah bilir ya, bunlar ne kadar da ok saydadr-; btn bu dzensizlikler, temel szlemenin bozulmasndan, imparatordaki bir erdem eksikliinden kaynaklanmaktadrlar; erdem kusuru iinde olan
imparator, artk Gn temsilcisi olmaktan kmaktadr. Bylesine
kehanetler yanl kmamakta, eer byle birey olmazsa birok kuan liyakatsiz bir impraatorun yznden aniden alan bir uuruma
yuvarlanma tehlikesiyle karlaaca bir hanedan deiikliini haber
vermektedirler. Halk isyanlar, en azndan Eski in'de imparatorluk
ynetiminin zayfladnn ilk iaretleri saylmaktaydlar. Eski bir
atasz, Bat'nn Vox populi, vox Dei'sim (Halkn sesi, hakkn sesidir) andran bir ekilde, "Gk halkla ayn eyi grr" demektedir.
Bylece Gn verdii yetki, artk hibir liyakati kalmam bir
aileden, zorunlu olarak liyakatli -nk yetki ondadr- baka bir hanedana geecektir. "Bizim 'devrim' kelimemizin karl olan ince
icoming kelimesi -Cumhuriyet in'inde de ayn terim kullanlmaktadr-, tam anlam olarak, yetkinin geri alnmasn ifade etmektedir.
Nitekim, Gn bu vazgeilmez korumasn kaybeden hkmdarn
ekilmesi gerekir. Bu durumda, imparatorluun srekliliini ve in'in
btnln korumak iin, ara dnemlerin, fetret dnemlerinin (juen),
gayrimeru veya dzmece hkmdarlarn zenle devre d brak204

larak, birbirlerini izleyen hanedanlarn kronolojilerinin dzenlenmesi


gerekli olmaktadr. Bu hanedanlardan biri sona erince, bir dieri zorunlu olarak Gk'ten yetki almaktadr. Tarihinin sknts, kark
bir dnemde iktidar birok kii arasnda tartmal olduunda, paylaldnda balamaktadr. Bu gibi durumlarda, inli tarihinin gerek
yetki sahiplerinin, srekliliin gerek unsurlarnn (ang-t'ong) kimler olduunu, Bat terminolojisiyle kimin meru olduunu belirlemesi
glemektedir. Elinde daha iyi bir olanak olmadndan, "en liyakatli" grdklerini semekte ve onlara geriye ynelik bir ekilde "Gn
oluna borlu olunan tm saygy" gstermektedir.
ktidar eline geirme gcne sahip olana hukuken tannan bu
meruiyet (nk bu gcn de zorunlu olarak Gk'ten almaktadr),
in'de dramatik siyasal alt st olulara ramen srekliliin devam etmesini aklamaktadr.
Bu yerinden oynatlmas olanaksz monarinin debdebesi olaanstdr -bakanlar, okumular, hadmlar, hanmlar, cariyelerin
kaynat saraylar; hkmdarn yakn evresi, muhteem trenler;
btn bunlar bu debdebenin unsurlardr-. mparator Song, bakenti
olan Hang-eu ehrinin gneyine, Gk ve kendi atalar iin kurban
vermeye gittiinde, ehrin banliysnde yer alan tapnaa giden yol
hemseviye hale getirilmekte ve kumla kaplanmaktayd. Askerler yolun iki tarafna sra sra dizilmekte, zengin donanml filler imparatorun
arabasnn ardndan ilerlemekteydiler. Ve alay yola koyulduunda, geceden yaklm tm mealeler hep birlikte sndrlmekteydi. Bu
muhteem manzara, halk tarafndan byk bir heyecan iinde seyredilmekteydi. Kukusuz, bu karmak trenlerin etkisini hesaplamayan
hibir hkmdar olmamtr; rnein Fransa krallarnn kendilerine
bal kentlere girilerinde dzenledikleri, srf etki yaratmaya ynelik
olmutur. in imparatorunun debdebesi de benzeri derin nedenlere
dayanmaktadr ve yaplan trenlerin yaps hem daha ihtiaml, hem
de daha dinseldir. Durumu daha iyi kavrayabilmek iin, Avrupa'da
Augustus'tan Birinci Dnya Sava'na kadar, debdebesi ve anlam itibariyle hi deimeyen bir imparatorluk hanedanlar dizisini hayal etmek gerekir.
z itibariyle ilkel olan bu monari, bir "okumu memurlar"
topluluunun, mandarinlerin "modernlii"yle birarada yaamaktadr.
205

Mingler veya Manular in'inde, Avrupa'y uzaktan yakndan


hatrlatan toplumsal bir ufuu bouna arayan; imparatorluk ynetiminin yannda bir ruhban, bir soyluluk ve bir de nc tabakay bulmaya bouna uraan Bat, mandarinleri grnce ok arm, onlarn gerek konumunu iyi anlayamamtr. Mandarinlerin nemlilii,
Batllarn onlar soyluymu gibi alglamalarna neden olmutur.
Gerekte ise bunlar, kark snavlar sonucunda ie alman, saylar ok az olan, yksek dereceden memurlardr. Tpk grevleri gibi
kltrleri de (ama mensup olduklar soy deil) onlar dar bir kast haline getirmektedir (XIII. yzylda topu tfei on bin aile). Kukusuz bu
kast toplumsal olarak kapal deildir, ama iine girmesi de ok kolay
deildir, nk bu kast yalnzca okumulara; bilgileri, dilleri, meguliyetleri, fikirleri, kafalarnn alma biimi nedeniyle bir cins ibirlii ve dayanma iinde olan, ama dier insanlardan ayn nedenlerle
soyutlanan kimselere tahsis edilmitir.
Bunlarn asla soylu veya senyor veya zengin mlk sahibi olarak
tanmlanmamalar olgusu (aslnda bu niteliklerin hepsine sahiptirler)
zerinde srarl olmak gerekir. Eer bir karlatrma yapmak gerekirse, Etienne Blazs'n dedii gibi, bunun nesnesini ancak gnmz
dnyasnda bulmak mmkndr. Gene Etienne Balazs'a gre, mandarine "gnmz brokrat"ndan daha ok benzeyen hibir ey yoktur;
Gl bir devletin temsilcileri olan gnmz teknokratlar, mthi
mdahaleci olup, eksiksiz bir aklcln mridleri olarak, etkinlik ve
verimlilik peindedirler.
Mandarinler onlara benzemektedirler:
1) Tpk onlar gibi, entellektel unvanlar ve kazandklar snavlar sayesinde toplumsal haklar ve istisani bir prestij salamaktadrlar.
2) Tpk onlar gibi, "say bakmndan ok dar; gc, etkisi, konumu, prestiji bakmndan her yerde etkin bir tabaka" meydana getirmektedirler.
3) Tpk onlar gibi, "yalnzca bir tek i bilmektedirler: ynetmek, hkmet etmek".
Mencius'un (l. M.. 314) dnenler ile emek sarfedip yorulanlar arasndaki farka ilikin bir pasaj, Mandarinlerin lksn dile
getirmektedir: "Nitelikli insanlarn meguliyetleri, bireyi olmayanlarmkiyle ayn deildir. Birinciler akl ileriyle, dierleri beden ileriyle urarlar. Akl ileriyle uraanlar dierlerini ynetirler, gleriyle
206

alanlar dierleri tarafndan ynetilirler. Ynetilenler dierlerini beslerler; ynetenler dierleri tarafndan beslenirler". El iinden nefret
bir eref unvandr: trnaklarn hi kesmeden uzatan okumuun eli
bir tek i yapabilir: Harfleri izdii fray hareket ettirmek.
Eski in'de ynetmek ne anlama gelmektedir? Aa yukar bugnk bir devlette olduu gibi, btn idare ve adalet grevlerini stlenmek. Manderinler vergi toplamakta, asayii salamakta, gerektiinde askeri harektlar ynetmekte, alma takvimini belirlemekte,
yol, kanal, baraj, sulama sistemi yapm ve bakmyla uramaktadrlar. Rolleri ise, "gaddar doay slah etmek", kuraklk ve sel basknlarnn etkilerini gidermek, yiyecek ihtiyatlar oluturmaktr... Ksacas, zellikle nehirlerin dzenini ve sulama sistemlerinin iyi ileyiini gzetim altnda tutmak zere, kat bir disiplin gerektiren (K.A.
Wittfogel'in aklamalar burada yeniden karmza kmaktadrlar),
karmak bir tarm toplumunun dzgn ilemesini salamaktr.
Mandarinler, bu disiplini; toplumun, ekonominin, devletin ve uygarln bu dengeliliini temsil etmektedirer. Onlar dzensizliin karsndaki dzendirler. Ve hi kukusuz bu dzenin yalnzca mutlu sonulan olmamtr. Fakat "in uygarlnn trdeliinin, sresinin,
hayatiyetinin bedeli budur". Devasa bir imparatorluun birliini bir
yandan feodallere, dier yandan kendi bana terkedildii her seferinde (kuraln istisnas yoktur) anari iine yuvarlanan kyl bir topluma
kar koruyabilme yeteneine bir tek mandarinlerin demir peneleri
sahip olabilmitir. Ayn ekilde, her trl kollektif zorlamaya dman ve doaya dn yanls olan taoculua kar, okumular, hiyerarinin, kamu dzeninin, konfys halkn erdemini ne kartmlardr.
Bu adan in'in toplumsal hareketsizliinden byk lde onlar
sorumludurlar: Yerlerinde tuttuklar byk toprak sahipleri ile gene de
minicik bir toprak parasna sahip sefil kyller arasnda bir denge
kurup korumular; leride kapitalist olmas muhtemel tccar, tefeci,
yeni zenginleri gzetim altnda tutmulardr. Ve bunlar, bu gzetim
kadar bizzat mandarilerin prestijinden tr de boyunduruk altnda kalmlardr: Zenginleen tccarlarn ardllar, bir gn okumularn hayatnn ekiciliine, ktidarn cazibesine kaplmakta ve nl snavlara girmektedirler... in toplumunun Bat tarznda kapitalizme doru bir
evrim gstermemesi, en azndan ksmen bu nedenle aklanmaktadr.
in toplumu ataerkillik ve geleneklik aamasnda kalmtr.
207

in birlii veya Kuzey art Gney. in mekn ancak XIII.


yzylda, in'in btn byk afetlerin darbelerini yerken gerekten birleebilmitir.
Mool fethi (121J-1279), Songlarn elindeki gney in'in ve bu
blgenin bakenti Hang-eu'nun ele geirilmesiyle tamamlanmtr.
Marco Polo buray ksa bir sre sonra ziyaret edecek ve kenti en gelikin gzel haliyle grecektir. in'in yeni efendileri in uygarln
olabildiince uzaa tamakla kalmamlar, ayn zamanda bu farkl
meknlar btnne g ve hayat vermilerdir. Bu blgeler, Hanlar,
Tanglar veya Songlar dneminde birletirilmilerdi, ama Moo! fethiyle, uzun zaman nce balam olan ve Gney in'in zenginlik ve
stnln pekitirmi olan evrim tamamlanmtr; bu zenginlik
artk imparatorluk in'inin btn gvdesine dalmaktadr.
Gney in yzyllar boyunca bir "Far West", az nfuzlu bir "yar-barbar Mezzogiorno" olmutur ve buraya yerlemeler baladnda
yerli kabileleri kovmak olduka zahmetli olmutur. Gney in yansmrge uykusundan, en azndan XI. yzyldan itibaren uyanmaya
balamtr. Erkenci pirin trieri burada ifte hasat mucizesine olanak verince. Gney tm in'in amban haline gelmitir. lk ikibin yl
esnasnda (XI. yzyldan nceki) Sar Nehir blgesi insanlar egemen
konumda olmularsa da, nc bin (XI. yzyldan gnmze kadar)
Yange-Kiang blgesi ile daha gneye doru, Kanton'a kadar olan
blgenin insanlarnn ne kmalarna tank olmutur (Mavi nehir lkelerinin bakentleri olan Hang-eu ve Nankin, Pekin'in lehine ihmal
edilmilerdir). Bakent, aikr jeopolitik nedenlerden tr Kuzey'de, Pekin'de kurulmutur; hl kuzeyin barbarlar ve gebelerine
gs germek ve onlar hizada tutmak gerekmektedir.
Gneyin stnl, abucak saynn stnl haline gelmitir:
XIII. yzylda bir kuzey inliye karlk on gney inli vardr; ayn
zamanda ve gnmze kadar srecek bir nitelik ve etkinlik stnl
de sz konusudur. Son yzyl entellektellerinin ezici ounluu,
Kiang-Su ve keang eyaletlerindendir; XX. yzyl devriminin nderlerinin ou Hunan'dan kacaktr. Btn bunlar, in'in ekim
merkezinin yer deitirmesinden kaynaklanmlardr (ki, bu yer deitirme de on yzyl kadar eskidir). Devasa in kum saati, XI. ve
XIII. yzyllar arasnda ebediyen tersine dnm ve pirin in'i, dar,
ve buday in'ine galebe almtr. Fakat bu yeni in, Eski in ola208

10. Kksik in 'in yol ve nehirleri


Balca yollar kaln, nehirler ince bi'vr/yjk'jrslonlmi.1}!ir.

209

rak kalmaya dev um imekle, onu srdrmekle, /,cnginlcs.tirmektcdir.


Gney, hir bakma in'in Amerika's gibidir (ok daha sonralar, XX,
y/.yida Manurya'nn da olaca gibi).

Toplumsal ve Ekonomik Boyutlar


Klasik in'in yar-hareketsizliinin altnda, ayn zamanda onun
ekonomik ve toplumsal yaplarnn yar-hareketsizlikleri de fark edilmektedir. Bunlar, devasa evin temellerini meydana getirmektedirler.
Her global toplum gibi, in toplumu da bir toplumlar karmaas; bazlar ypranm, dierleri ilerleme halinde olan biimlerin birbirlerine dolanmas ve gelecei (gelecei olduu zaman) yava ve farkedilmeyen bir evrime baml olan bir yap olarak ortaya
kmaktadr.
Bu toplum, tabannda geni, lde tarmsal ve muazzam bir fakir kyller ve sefil kentliler kitlesi nedeniyle proletaryen karakterlidir. Bu fakirler toplumu, efendilerini ancak ylesine bir farkedebilmektedir: mparatoru ve ok zengin ama az saydaki hanedan prenslerini veya kylleri i banda denetleyip, yarglayan, bu yzden nefret edilen khyalar tarafndan temsil edilen byk toprak sahiplerini
veyahut korkulan ve Peder de las Cortes'in dedii gibi, lkeyi "bambu
tahtalan"yla uzaktan yneten byk memurlar ancak ok nadiren grebilmektedir. Buna karlk, kk brokratlar herkes sevmektedir.
Nihayet, herkes tefecilere ve sarraflara her gn lanetler yadrmaktadr.
Songlar dneminden itibaren, hi deilse halk masallarnda anlatlanlar byledir.
Bylesine bir toplumun ayn anda hem ataerkil, kleci, kyl ve
modern, hem de Bat toplumlarnn "modeli'nin ok uzanda olduu
sylenebilir.
Gl slalelerin, atalar tapnnn uzun ve kopmas olanaksz
/.incirleri nedeniyle ataerkildir. "Aile dayanmas en uzak kuzenlere, halta ocukluk arkadalarna kadar uzanmaktadr. Burada merhamei deil, adalet sz konusudur: Ykselmeyi baaran ayrcalkllar,
aile hcresinin erdemlerinden yararlanmakta, ortak atalarn takdisine
nazhar olmaktadr; ailenin anslarn Uikeien kiinin, borlu olduu
20

refah tm akrabalarna salamas adilane olacaktr".


Bu ayn toplum klecidir; en azndan, klecilik bu toplumun
baat eklemlemesi deilse de, sklkla mevcuttur. Klecilik, devasz
bir sefaletin ve nlenemez bir ar nfusun kendiliklerinden ortaya
kardklar bir biimdir. Sefiller, ans aleyhlerine dndnde, kendi
kendilerini satmaktadrlar. Ve Uzak Dou'nun tmnde olduu gibi,
ebeveynler ocuklarn satmaktadrlar. Bu uygulama, in'de 1908 kararnamesine kadar srmtr. Manu hanedannn son demlerinde kartlan bu kararname, klelii kaldrm ve ocuk satn yasaklamtr. Ancak, ebeveynlerin "ktlk zamanlarnda, ocuklarn 25 yla
kadar varan srelerde, alma szlemeleriyle bakalarna vermelerine" izin vermekteydi.
Kitlesi itibariyle kyl olan in toplumu, kelimenin esas anlamnda feodal deildir. Tevcih edilen fiefler, kyl iletmeleri, kyller serfler olmamtr. ok sayda kyl, kendi kk toprak parasnn
malikidir. Ancak, onlarn stnde "krsal eraf (en e) bulunmakta;
bunlar topraklarn kiraya vermekte, gerektiinde tefecilik yapmakta,
kyllerden angarya talep etmekte, frn veya deirmenlerini kullandr ttkl arnda genelde ayni olan dentiler (tahl, ya) almaktadrlar.
Fakat bu eraf, hereyden nce devlet karlarn gzeten ve bir snfn bir dierinin zerinde ar bir bask kurmasn, zellikle de bir feodaller snfnn merkezi otoriteyle rekabete girimesini engellemekle
grevli olan okumulara (bunlar bazen byk topraklarn sahibi de olmaktadrlar) baldrlar.
Bu ok iplikli doku, eski hiyerarinin drt grubu arasndaki dzeni korumaktadr: en stte okumular (e); kyller (nong); zenaatkrlar (kong); tccarlar (ang). Srkleyici bir rol oynayabilecek olan
bu son iki snf, dikkatli bir ynetim tarafndan, tpk dierleri gibi hizada tutulmutur. Zaten bunlar rollerini ancak ekonomik atlmlar esnasnda gelitirebilirlerdi, oysa bylesine atlmlar ok kesikli olmulardr.
in'e hayran ok sayda uzman ve tarihi ne dnrlerse
dnsnler, azgelimi ve eer yle sylemeye cret edersek, Ba~
t'ya nazaran gecikmi ekonomiler.
Tabii ki, in'in Avrupa'ya nazaran btnsel bir geriliini tehis
etmek bir saniye iin bile sz konusu deildir. Gerilik, ticari yaplara
211

ve atlmlara, bu blgede slam alemi veya BatrdakimJcn ok daha


kt belirlenmi bir ticari kapitalizmin erevelerine ilikindir. ncehke zgr kentler yoklar ve bu belirleyici bir geriliktir. Bat'da, nefret edilsin veya edilmesin, bir gelime mayas meydana getirmi olan
u lgnca kazan arzusunu tayan bir tccar snf da yoktur, inli
tccarlar XIII. yzyldan itibaren, gururlarn tatmin iin gsteri harcamalar yapacak duruma gelmilerdir -bu konuda bizim tccarlara
benzemektedirler-, ama bundan daha ok okumulara benzemeyi tercih etmilerdir. Bir tccarn olu, her trden iir yazmasn bilmektedir, 'Tccarlarn hayatlarn konu edinen btn tasvirler (Song zaman halk masallarndan kt zere), bunlarn balca amalarnn;
rahat bir haya srdrmeye, ahlki ve toplumsal devlerini yerine getirmeye, zellikle de aileleri ve tm akrabalarna olan borlarn demeye yetecek kadar para kazanmak olduunu gstermektedirler". ok
daha zengin oianlar, bunlara ek olarak baz akrabalarn prestijli mandarinler snfna sokma amacna sahiplerdi.
Btn bunlarn anlam, inli tccarlarn Bat tipi kapitalist bir
zihniyete ancak yarm bir ekilde sahip olduklardr. Bundan da tesi,
karmzda sonsuz sayda gezgin tccar ve zenaatkr vardr ki, bu serseri hayat fek bana, henz olgunlamam bir ekonomiyi iaret etmektedir. Nitekim Avrupa, kendi Orta ann ilk yzyllarn damgalam olan gezgin ticaretten XIII. yzylda ksmen kurtulmakta ve
sabit mekn olan ticari kurulularn says artmaktadr. Mallarn yannda tayan tccar, fakir biridir; ubeleri veya memurlar yoktur ve
ileri mektupla yrtme olanandan mahrumdur. Btn alet edevatn srtnda tayan ve kentler ile krlar boyunca i peinde koan
zenaatkr, fakir biridir. in'de XVIII. yzylda bile, eker reticisi iiler, kendi alelleri yanlarnda olduu halde, ekerkam reticilerinin ayana gitmekte ve kamlar kol gcyle ezip, urup ve ham
eker imal etmekteydiler. te yandan, in'de endstriyel younlamalar enderdir: Kuzeyde birka kmr madeni (ve hl zenaat tipi);
Gieyde nl porselen frnlar.
Kredi de yoktur. Bunun ortaya kmas in XIII. yzyl ve bundan da fazlas XIX. yzyl beklemek gerekmitir. te bu nedenden
tr, bu eski in toplumunun iine ete batarak ac veren bir kymk
gibi saplanm olan tefecilik nemli bir kurum olmaktadr. Bu tefecilik tek bana, geri ve zor nefes alan bir ekonominin kant olmaktadr.

:12

le yandan, nehirlerine, deniz veya nehir teknelerine, nehirlerde


yzdrlen kesilmi aalara, eyaletleraras gei kolaylklarna, kuzeydeki deve kervanlarna ramen, Klasik in'in farkl blmleri arasndaki balant iyi kurulmamtr ve bundan da kts, in darya
ok az almtr. Nihayet ve zellikle, ar nfusludur, ok an nfusludur.
Darya ok az ak olan in, bilhassa kendi zerine kapanarak yaamtr. Fiili durumda darya yalnzca iki byk yolla,
deniz ve l araclyla almaktadr. stelik, koullarn ona bu
yollar kullanma olana vermesi ve yolun sonunda onunla ticaret
yapabilecek muhatap bulmas gerekir.
Mool dneminde (1215-1368), yaklak bir yzyl boyunca
(1240-1340), iki kap birden ak olmutur. Polo'larm dostu ve koruyucusu imparator Kubilay (1260-1294) birdeniz gc kurmak ve bylece mslman teknelerinden kurtulmak ve Japonlarn rekabet ile korsanlklarndan azad olmak iin ok aba harcamtr. Ayn zamanda,
Hazar Denizi'nin tesinde Karadeniz'e ve Cenevizliler ile Venediklilerin zengin kolonilerine (Kefe, Tana) ulaan byk Mool yolunun
zerindeki engelleri temizlemitir.
Bu ak in, Batl tccarlarn getirdikleri gm paralar sayesinde, inkr olanaksz bir refaha kavumutur. Ayn zamanda, harikalar harikas olan kt paray da devreye sokmutur. Ama btn
bunlar, bir sre sonra sona ermilerdir.
Minglerin gerekletirdikleri byk ulusal devrim ile Moollar
le srlm (1368) ve in mekn bu zmlenmemi yabanclardan temizlenmitir. te bu in, tam bu sralarda iki kapsnn birden
kapandna tank olmutur. l tarafnda, yeni in'in devasa engeli
amas olanakszlamtr. Deniz tarafnda, Mingler bu vazgeilmez
yollan yeniden amaya bouna uraacaklardr 1405'ten 1431-1432'
ye kadar olan srede, amiral eng-Ho'nun komutasnda en az yedi
deniz seferi dzenlenmitir. Bunlardan birinde 62 byk tekne ve gemilerde 17.800 asker bulunmaktayd.
Bu donanmalarn hepsi de Nankin limanndan denize almtr.
Ama, in'e altn tozu, karabiber, baharat salayan Sonda adalar
zerinde himaye kurmaktr. Bu seferler Seylan'a kadar uzanm, burada bir garnizon brakldktan sonra, ran krfezi, Kzldeniz ve Afri213

ka kylan kadar uzaklara gidilmitir. Bu sonuncu topraktan, in halkn artan zrafalar getirilmitir.
Bu olaylar dizisi in uzmanlarna artc geldii kadar ilgilerini de ekmitir. Eer uygun bir rzgra dselerdi, n gemileri mit
Burnu'nu Portekizlilerden yarm yzyl nce dolarlar, Avrupa'y,
hatta Amerika'y kefederlerdi. Ancak bu macera 1431-1432'de sona
ermitir ve arkas bir daha gelmeyecektir. Devasa in, tm gcn
kuzeydeki ebedi dmana ynelik olarak younlatrma benzemektedir. Bakent 1421'deNankin'den Pekin'e tanmtr.
Daha soralar, Manu hanedanndan imparatorlar, XVII. ve
XVIII. yzyllarda l yolunu kukusuz yeniden aacaklardr. O tarihlerde, Hazar denizine ve Tibet'e kadar olan geni topraklar igal
edecekler, gebeleri uzak batya srerek kendilerini koruma altna
alacaklardr. Bu fethin Kuzey in'e bar getirmi ve Manurya'nn
tesinde, Sibirya'nn Amur nehrine kadar olan blmnn ele geirilmesine izin vermitir (Nertinsk anlamas, 1689). Dier bir sonu
da, XVIII. yzyln ikinci yarsndan itibaren lrkutsk'un gneyindeki
Kiatka'da byk fuarlarn almasdr (Kuzey krklerinin in pamuklu, ipekli ve ayyla takas edilmesi). Deniz kapsna gelince, Avrupallar onu ucundan amay XVI. ve XVII. yzyllarda, sonra XVIII.
yzylda deneyecekler; XIX. yzylda buraya yklenip ardna kadar
aacaklardr, ama yalnzca kendi karlar iin.
Ar nfus: Daha XIII. yzylda muhtemelen 100 milyon
inli vardr (90 milyonu Gneyde, 10 milyonu Kuzeyde).
Bu say, Mool egemenliinin sona ermesi ve Minglerin ulusal
devrimiyle (1368) birlikte azalmtr: 1394'te nfus 60 milyona inmitir (gvenilir rakam), ama bar geri gelince, eski dzeye ksa bir
sre iinde yeniden ulalmtr. Manu fethiyle birlikte (1644-1683)
kukusuz yeniden bir gerileme olmu, barn geri gelmesiyle, XVIII.
yzyln muazzam genilemesi yaanmtr. Bundan sonra nfus art badndrcdr.
Bu insandan yana ar zenginliin zorunlu bedelleri vardr. Bu
an nfusu, olas teknik gelimeleri muhtemelen engellemitir. Ortalkta kaynaan insanlar, tpk Eski Yunan veya Roma'daki klenin
de yapt gibi, makine kullanmn gereksiz klmaktadrlar.
nk insan her i^ y.pmaya yatkndr. 1793'te in'e giden bir
214

ngiliz seyyah bir teknenin ykselen havuzlara gerek kalmakszn, sadece kol gcyle bir kanaldan dierine aktarlmas karsnda arp
kalmtr. Peder de las Cortes daha 1626'da, devasa bir aa gvdesini kaldran inli hamallara hayran kalmtr -ve bu sahnenin resmini yapmtr-. Demek ki, insann stesinden gelemeyecei hibir i
yoktur. Ve insan in'de ok ucuzdur.
Bu ar insan bolluu in yaamn skntya sokacak, onu ilerleme kart bir ynetimin demir penesi altnda hareketsizi etirecek
ve zellikle de, teniklerin ilerlemesini kilitleyecektir. Nitekim aratrmaclarn zenginliini, erkenciliini, akllln ve hatta modernliini
gn be gn kefettikleri bir in bilimi vardr. Bu bilimin tarihini dikkatli bir ekilde yazm olan Joseph Needham, in biliminin dnyaya
ynelik "organik" kavraynn; Newton'dan XIX. yzyln sonuna
kadar Bat biliminin temeli olan mekanist kavrayla ztlama halinde
olan bugnk bilimin yneldii kavrayn ayn olduunu iaret etmektedir. Fakat in'de teknik, merak uyandrc bir ekilde bilimi izlememitir, ilerleme hzn teknik belirlemitir. Bunun balca nedeni, hi kukusuz kol gcnn ar bolluudur. in, insan emeini
tasarruf edecek makineler tasarlama ihtiyacn duymamtr. Bu ezeli
ar nfusun yol at sefaletin kurban olmutur.

215

AYIRIM III
DNK VE BUGNK N

Klasik in bir geceden ertesi sabaha devre d kalmamtr.


Yava yava srmtr ve bu sre XIX. yzyln ortalarndan nce
tamamlanmayacaktr. Eski in g kullanlarak da alm ve o da
bunu uzun sreli bir aalanma olarak yaamtr. Felketinin lsn kavramak iin ok zaman harcamtr. Buna are bulmak iin
daha da uzun zaman sarfetmes gerekmitir. Bugn bu konumdan ancak ok byk abalar pahasna kmaktadr. Bu abalarn tarih iinde bir benzeri bile olmamtr.

Eitsiz Antlamalar Dnemi:


Aalanan ve Ac eken in (1839-1949)
in, Hind gibi igal edilmemi ve onun gibi smrge bir lke
haline getirilmemitir. Fakat in lkesi zorlanm, talan edilmi, dzenli bir eklide pay edilitir. Btn byk devletler bunlardan paylarn almlardr. in bu cehennemden ancak 1949'da in Halk Cumhuriyeti'nin kurulmasyla kabilmitir.
in, XVII. yzyldan itibaren Avrupa ticaretinin etkisi altna
girmitir. Ama bizatihi nemli olan bu olay, in 'de ancak ok snrl sonular yaratmtr. Eitsiz antlamalar saati ancak ok sonralar alacaktr.
217

Portekizliler 1557'de Kanton'un karsndaki Makao'ya yerlemiler ve bata in ile Japonya arasnda olmak zere, nemli bir rol
oynamlardr. XVIII. yzylda Hollandallar ve ngilizler ilk girilerini yapmlardr. Nihayet, XVIII. yzyln ikinci yarsndan itibaren,
"Cinle" ticaretin altn dnemi almtr -ancak bu ticaret, hl Kanton limamyla snrldr-.
in iin nemli bir trafik sz konusudur, ama bunun onun kitlesi
zerinde hibir yansmas olmamaktadr. zellikle ngilizlerin ba
ektii Avrupal tccarlar, alm ve satmlarda tekel hakkna sahip, ayrcalkl bir inli tccar kumpanyasyla iliki halindedirler (bu tccar
kumpanyasna Co-hong ad verilmektedir). Mbadeleler ki taraf iin
de avantajl olduu srece gelimektedirler. Bu mbadeleler; altn
(in'de, gm ktl ve dolaysyla'fiyatnn yksek olmas nedeniyle altn ucuzdur: Avrupa'daki l'e 15 ve bazen daha yksek hadde
karlk, in'deki had l'e 8'dir), Avrupa'daki talebi badndrc
bir hzla artan ay, zellikle Hindlerden ithal edilen pamuk ve pamuklular, nihayet kredi al verii zerine yaplmaktadrlar: Avrupal tccarlar inli tccarlara bor vermekte, onlar da bunu paylap, kendi
hesaplarna bor vermektedirler; bylece imparatorluun en uzak eyaletlerinin rnlerini bile bu ticaretin iine sokarak, ok modern Fnans
ebekeleri yaratmaktadrlar. Bu, Avrupa'nn ticari szma yntemlerinin en allm olandr: Her yolculuunda yerel tccara bor vermek -bu, onun bir sonraki yolculuunun navlununu salamasna olanak vermektedir- ve piyasadan ncelikli alm yapmak.
in ticareti Avrupa'nn gzlerini kamatrmaktadr, nk bu ticaret ona her zaman deilse bile, ou zaman ok byk krlar brakmaktadr. Aslnda in de byk krlar salamaktadr; zellikle, yabanc tccarlarn ve yntemlerinin bu szmasn bir glk olarak hissetmemektedir; nk bu ekonomik ok, devasa lkenin leinde dar
bir blgeyle snrl olduu iin, zorunlu olarak dk boyutlu kalmaktadr.
Ama herey XIX. yzylla birlikte deimitir. Avrupa artk
baka bir gce kavumu ve ok talepi hale gelmitir. stelik, artk
bir menzil grevi gren, ngiliz igali altndaki Hind'in gcne de yaslanmaktadr. Bunun sonucu olarak, Bat mdahaleleri kaba, sonular
felketli hale gelmilerdir.
Afyon Sava (1840-1842), Batllara be liman amtr. Nankin anlamasyla alan bu limanlarn arasnda Kanton ve anghay da
218

yer almaktadr. Tay Ping'lerin ayaklanmas, Batllarn 186O'ta yeniden lkeye girmelerine ve ilve yedi liman daha kendi ticaretlerine
amalarna neden olmutur. Sonra Ruslar, Deniz Eyaleti'ni ilhak ederek, burada Vladivostok limann kurmulardr. Fakat in'in felketleri yeni balamaktadr. Birinci in-Japon Sava (1894-1895) sonucunda Kore'yi kaybetmi ve Batl gler ondan para kopartmak iin
bu durumdan yararlan m slardr/Rus lar Manurya'ya yerlemiler,
Boxerlerin ulusal hareketi devrimi hzlandrmtr (1900). 1904-1905
tarihli Rus-Japon sava, Ruslarn in'den kopardklar baz avantajlarn Japonya'ya gemesine neden olmutur. Japoya I. Dnya Savayla, Almanlarn zellikle antung'ta elde etmi olduklar avantajlarn bir ksmn devralmtr.
Bylece in 1919'da, lkesinin byk kesimlerini kaybetmi durumdadr/ Snrlarnn iindeki alanlarda bile, Batllar ve Japonlar
serbestiyellerden, ayrcalklardan, en bilineni uluslararas anghay
imtiyaz olan imtiyazlardan yararlanmakta; demiryollar ve gmrklerin bir blmn kontrol etmektedirler. Byk devletler, in'in eitli yerlerinde kendi postanelerini kurmular, bankalarn amlar;
ticari, endstriyel veya maden irketlerini devreye sokmulardr; bunlar kendi vatandalarn kendi konsolosluklarnda yarglamaktadrlar/Bu devletlerin yatrmlar, 1914'te 1.610 milyon dolardr ve
bunun 219 milyonu Japonlara aittir.
Sekiz byk devletin birlikte giriip, imparatorluk bakentini ele
geirmesiyle (1901) sonulanan askeri seferden sonra, Pekin'deki yabanc temsilcilikler mahallesi askeri olarak igal edilmi, etrafna bir
ev ekilerek, iine hibir inlinin inaat yapmasna izin verilmemitir. "Pekin'deki kordiplomatik, hukuken olmasa bile fiiliyatta in'in ileri zerinde sk bir himaye veya hi deilse, in hkmeti zerinde
fiili bir denetim kurmutur".
Ekonomik olarak paralanm bu lkede, ayn zamanda geni
apl bir kltrel ve dinsel istila yaanmaktadr. in, hakl olarak
'eitsiz antlamalar' adn verdii antlamalar dneminde, bedeni ve
ruhu itibariyle istifaya uramtr/'
Yabanc boyunduruunu krmak, in'in belli bir lekte "batllamasn", bir modernlemeden gemesini gerektirmektedir. Islahat yapmak ve zgrlemek; bu iki dev ou zaman zt ynldr, ama ikisi de gereklidir.
219

Verilecek mcadelenin renginin aklkla belli olmasndan nce,


bunlarn ikisi de ok zaman ve aba gerektirecek, snavlara ve ayak
srmelerine yol aacaktr. in'in Bat'nn dersini, Japonlarn Meiji
devrimi srasnda yaptklar gibi, bir geceden ertesi sabaha zmlemesi mmkn olmamtr: ifte rakl zahmetli olmutur.
Tay Ping'lerin Nankin'de bir an iin ayrlk bir hkmet kuran,
gl, karmak -kyl ve bu yzden "klasik"- devrimleri (18501864), milliyeti ve yabanc dman olmu, ama ayn zamanda in'in eski toplumsal ve siyasal geleneklerine saldrmaya da kalkmtr.
Tay Pingler ksa sreli baarlar esnasnda, klelii ilga etmiler, kadn zgrletirmiler, okelilii ve kk kalsn diye ayak sarma
uygulamasn kaldrmlar, kadnlar kamusal snav ve devlere kabul etmilerdir. Ayn zamanda, yzeysel olsa da, teknik ve endstriyel bir modernleme ynnde fikir retmilerdir. Ancak esas olarak,
Eski in'de hanedan deiikliklerinin arefesinde ok sk rastlananlar
gibi, tarmsal bir devrim sz konusu olmutur. Tay Ping devrimi bu
ynde, loprak sahiplerini kollektifletrme yoluyla devre d brakmaya uramtr. Sonunda, hereyden nce Bat'nn Manu hanedanna, esasen kendi ticari karlarn korumak iin verdii destek yznden -ticari karlar ksmi bir nedendir, nk modernleme projeleri belirsizdi ve in'in bunlar kabul etmesi iin hibir ey
olgunlamamt- baarszla uramtr. J
Boxerlerin hareketine, gelince; bu, esrarl ve korku verici ayinler
yapan gizli bir dernee ait olup, yabanc dmanlnn damgasn tamaktadr. Zaten bu yabanc dmanl, bata korkun imparatorie Ts'-Hi olmak zere, btn in'in ortak duygusudur. Bu imparatorie, herhalde Boxerlerle anlama halinde olmak zere, yabanclara
kar harektn iaretini vererek, 1901 'de hem yabanclarn, hem de
in'in ezilmesine neden olmutur. Zaten Ts'-Hi ayn zamanda her
trl gelimeye fena halde karyd, "yz gn" adyla bilinen 1898'deki aydnlk slahat hareketini beceri ve kurnazlkla baarszla srklemiti. Bu slahat, hi deilse kat zerinde, in kurumlan ve
ekonomisindeki gerek bir slahlatn temellerini atmt.
Ksacas, XX. yzyln banda slahatlarn dnemi henz gelmemitir. Bunlar, "kulaklarn amann in limanlarn amaktan daha zor olduu Mandarinlerin organik sarlklarna" (E. Balazs), yalnzca "yabanc dmanlnn kmaz sokana" dalan halkn kaytszlna arpmaktaydlar. stelik yabanclardan yalnzca "srlan",
220

etkinlik formlleri renilmek istenilmekteydi.


Sorunu dier cephesini ele almadan zmek g olacaktr. Hi
kukusuz Batl barbarlar devre d brakmak gerekiyordu, ama bunu baarabilmek iin ncelikle Bat'nn bilim ve tekniklerini renmek gerekiyordu. Bu renim/Batllarla temasta olan ve yabanc lkelerde dolaan i burjuvazisine bal olan birka gen entellektelle;
Manu saltanatnn son yllarnda ynetim tarafndan alan-modern
okul ve niversitelere giden, saylan abucak oalan fakir rencilerin ii olmutur. Bu sralarda bir dizi gizli dernek kurulmutur. Bunlardan bazlar samimiyetle cumhuriyetiyken, dierleri imparatorluk
rejimi yanls olmu, ama hepsi birden in'in "kalknmasf'ndan ve
kkl reformlardan yana kmtr./
in'in gerekten devrimci olan ve Sun Yat-Sen'in adna sk
skya bal bulunan ilk hareketi ite byle olumutur.
Kuang Tung eyaletindeki bir kyde domu, sonradan hekim
olmu, in dnda uzun sre yaam ve birok devrimci harekete
katlm olan Sun Yat-Sen (1866-1925), 1905'te Tokyo'da Cumhuriyeti birliin bakan olmutur. Bu birlik, in'in tmnde ksa bir srede genilemi ve zerinde iyice dnlm bir program hazrlamtr. Bu hareket, 191 l'de Manu hanedann deviren ve Sun YatSen'i cumhuriyeti ynetimin bana geiren devrime yakndan baldr. Faka! bu devrim ksa bir sre sonra baarsz olmu, Sun YatSen bakanlk grevini general e-Kay'a (l. 1916) brakmtr. Bu
general, eski rejimi kendi karna olmak zere hya etmeye ynelmitir.
'1912'de kabul edilen zgrlk anayasa askya alnm ve in
anariye yuvarlanmtr. Ksa bir sre sonra sava aalan olarak adlandrlacak olan askeri eyalet valileri, mmkn olduunca kazan
salama kastyla yerel erafla birlik kurmulardr. Bunlar in'in acmasz efendileri haline gelmilerdir. Yeniden srgn yolunu tutan
Sun Yat-Sen, Ko Min Tang ("Devrim partisi") adn verdii bir parti
kurmutur. Burada bir kelime oyunuyla (Ko-ming: devrim ve kuomin: ulus), 1912'de Cumhuriyet'in ilk cokusu iinde kurulan byk
1
"ulusun partisi"nn grevini yerine getirmediini, Devrim in yeniden
yaplmay beklediini iaret etmek istemitir. I
in, devrim'e daha bir sr korkun kaza ve dramlardan ge223

meden uluamayacak ve bunlar ancak 1949'da komnistlerin zaferi


ve in Halk Cumhuriyeti'nin kurulmasyla sona erebileceklerdir. Bu
arada tarihlerin anlamna dikkat etmek gerekir. in'in bamszla
ve kendiyle iftihar duygusuna yeniden kavuabilmesi iin, Afyon Sava'ndan (1840-1842) bu 1949 ylna kadar bir yzyl sren bir aba
ve ac sresi gerekmitir. Bir profesr 1951'de, "artk inli olmaktan
yeniden iftihar edebiliriz" diye iln etmitir.
Bu bekleme ve aba yzyl boyunca, Eski Rejim sahip olduu
tm geleneksel ve donmu yanlar itibariyle deimitir. "Sedef veya
kristal dmeli Mandarinler hiyerarisi, Gnein Olu'nun imparatorluk tahtna altn kaplama frayla dt Anlar ayini, ilemeli
kyafetlerle kabul edilen ikyet dinlemeler" artk sona ermitir ve
bunlarla birlikte, Batllarn ve Japonlarn akla smayan ayrcalklar
da ortadan kalkmtr.
Ksacas, in uzun sren bir dnemin sonunda, bir uygarln krld, o zamana kadar esas olan baz yaplarn kurban ettii u
nadir anlardan birine ulamtr. Sorgulanmaya balayan yaplar binlerce yllk olduklarndan tr, in bunalm daha da olaanst bir
ekilde yaamtr. Bu nedenle, bu yaplarn tahribi tam olmayacaktr ve zaten olamaz. zellikle de, in kendini yeniden ina ederken,
tamamen kendine ait olan dnce ve hassasiyet biimlerine sadk kalacaktr. Oluum halindeki yeni in uygarlnn aka ortaya kn grebilmek iin, herhalde daha birka onyl beklemek gerekecektir.
u an iin, yrmekte olan deneylerin ynn anlamay denemekten baka birey yapamayz. Bu deneyler henz balamlardr.

Yeni in
Burada in Halk Cumhuriyeti'ni methetmek -ki bu mmkndr- veya yarglamak -ki bu da bir o kadar mmkndr- sz konusu
deildir. Burada sz konusu olan, onun yaptklarn veya yapmak istediklerini belirlemek, sonra da ok uzun tarihi boyunca tank olduu en
mthi ve iddetli insani deneyle kar karya olan in uygarlnn
bu durumda ne hale geldiini grmek veya grmeye almaktr. Bu
deney, ok ynl bir toplumsal, ekonomik, siyasal, entellektel, ahlki
dzenleme abasdr.
eyleri, insanlar, snflan ve mmkn olursa d dnyay, in222

lilerin iradesiyle yaratlan yeni bir duruma tabi klmak sz konusu olmutur. Gururun burada pay olmutur. Evrenin merkezinde, ortasnda yer aldndan emin ok eski bir in'le yeniden balant kurmann en azndan bir biimi olan bir gururun.
in Halk Cumhuriyeti muazzam bir insan ve bazlar gerek,
dierleri potansiyel ve yaratlmay bekleyen zenginliklerden meydana gelen bir kitledir. in 'in ekonomik gelimesi bunlara bamldr.
in'in nfusu aralksz artmaktadr: 1952, 572 milyon; 1953,
582; 1954, 594; 1955, 605; 1956, 620; 1957, 635; 1958, 650; 1959,
665; 1960, 680; 1961, 695. Bunlarn tam saymlar olmayp (1953'teki
hari, ama buna ilikin ekinceler de vardr), aslnda belli bir olaslk
tayan tahminler olduklarn belirtelim. Tpk btn azgelimi lkelerde (ve in, 1949'da azgelimi lkelerin en byyd) olduu
gibi, 1000'de 40'lar civarnda olan yksek bir doum oranndan ve
azalmakta olan bir lm haddinden kaynaklanan nfus art, ortaya
sorunlar kartmaktadr. nsan saysndaki bu art, hayat dzeyinin
fiili bir ykseliini nceden snrlandrmakta ve onu ciddi bir ekilde
tehdid etmektedir.
Fakat, 1949-1962 arasndaki ekonomik byme badndrcdr, tarihsel veya gncel hibir edeerlisi yoktur. Hatta Sovyet birinci be yllk kalknma plan bile, birinci be yllk in planndan
(1953-1957) daha iyisini yapabilmi deildir. Bu ritm, kabaca sfrdan yola kan bir ekonomiye aittir. nk lokmalar ikier ikier
yutmak, ge kalanlarn ayrcaldr. Balangta fazla zengin olmayan bu gibi lkeler, gene de zengin hale gelmeksizin, varlklarn ikiye katlamaktadrlar. Kapitalist dnyann kurtulamad azalan verimler yasasnn, belli bir gelimllik dzeyine eriildiinde sosyalist
lkeleri de etkilemeyeceine dair hibir belirti yotur.
in'in olaanst geliimini lebilmek iin, bunun sarslmaz
bir iradenin, dnya leinde biraraya getirilen en byk insan kitlesinin abasnn sayesinde olduunu da hesaba katmak gerekir. VeHistelik, planl ekonomi Sovyetler tarafndan ve hatta ada kapitalizm
tarafndan zaten perdahlanm bir bilimdir.
Burada tam bir bilano kartmak sz konusu deildir. Eer resmi rakamlar izlenecek olursa ve denetlenmesi zor bir belge yn iinde kaybolmann peine dmeden, 1952'den itibaren hesaplanan top223

lam milli gelire baklacak olursa, gelime aadaki gibi olacaktr:


1952, 100; 1953, 114; 1954, 128; 1955, 128; 1956, 145; 1957, 153;
1958, 206; 1959, 249. 1958 ve 1959'daki byme hadleri srasyla %
34 ve % 22'dir, ki bu tek bana muazzamdr. Btn ekinceler (zellikle, bu kadar geni ve bu kadar eitli bir btn iin toplam gelir hesaplamann gl) yapldktan sonra, iktisatlar bu kadar byk
hadler karsnda ne aknlklarn, ne de hayranlklarn gizleyebilirler. leriye doru mthi bir srama gerekletirilmitir.
ktisat olmayan biri, bu geliimi somut rakamlardan hareketle
daha rahatlkla yarglayabilir: elik retimi milyon ton olarak: 1949,
0,16; 1952, 1,3; 1960, 18,4. Kmr: 1949, 32; 1960, 425. Dkme
demir: 1949, 0,25; 1960, 27,5. Elektrik milyar kilovat saat olarak:
1949, 4,2; 1960, 58. Pamuklu kuma (milyon metre olarak): 1959,
1,9; 1960, 7.600. Tahl art tatl patates ve patates, taze arlklarnn
drtte biri cinsinden hesaplanm olarak: 1957, 185 milyon ton, 1958,
250; 1959, 270. Sonuncu tanklklar: 1949'da varolan, 1960'tan nce
ina edilen ve ina halindekiler! gsteren l demiryollar haritas;
ayn ekilde hidroelektrik veya termik santrallerin l haritalar veya
Yang-ekiang nehrinin Seu-eueu havzasndan kt, nehrin hzl
akt ve boazlar yapt Hsi Ling blgesindeki muazzam slah almalar. Bu ok cesur almalar, muazzam bir enerji kaynana
egemen olunmasna, Kuzey ynnde byk apl sulamalara olanak
vererek; artk deniz gemilerine binlerce kilometre boyunca alacak
olan Mavi Nehir'in akn dzene sokarak; boaz blgelerinde bile
ultra modern fabrikalarn kurulmasn tevik edeceklerdir.
Bu sonular, insanst bir aba gsterilerek, sadece siyasal
heyecana ve zorunlu almaya zorlamas deil, ayn zamanda yeniden biimlendirilmesi de sz konusu olan devasa in toplumunun
hizaya sokulmas sayesinde elde edilmilerdir.
Bu grev yalnzca bir ara, hem de olaanst etkinlikte bir ara
deil, ayn zamanda bir ama ve bir dl de olmutur. Rejim varln, bu aralksz srdrlen giriiminin iinde riske sokmakta inad
etmektedir. Ve rejim eer bu oyunu kat bir ekilde srdrmekte tereddt etmiyorsa, bunun nedeni yalnzca ang-Kay-ek ynetiminin
son yllarnda korkun bir ekilde yozlam olan bir nceki ynetimi ortadan kaldrm olmasndan tr in kitlesi nezdinde sahip
224

olduu olumlu nyargdan yararlanyor olmasdr.


Btn toplum elde tutulmaktadr: kyller, iiler, entellektelcr, parti yeleri. Burjuvazinin en tuzu kuru kesimine -"komprador"
burjuvazi- gelince, yani inli tccarlarla Avrupallar arasnda araclk
yapan kesime gelince, bu tabaka daha 1949'da ang-Kay-ek'in bagajlar arasna saklanarak snmtr; endstri burjuvazisi, zel giriimlerin 1956'da karma giriimler (zel ve kamusal) haline dntrlmeleri srasnda emilmitir; artk yalnzca bir ticaret burjuvazisi
kalmtr ve bu tabakann mensuplar yalnzca ticari sektrn bir kesimini igal etmektedirler ve buradaki konumlan da sallantdadr.
Kyl dnyasndaki slahat hzl ve ilerleme ynnde olmutur.
Islahat 30 Haziran 1950 tarihli toprak yasasyla harekete gemitir.
Bu yasa, byk toprak sahiplerini ve byk kyll aniden ortadan
kaldrmtr. Yerlerinde kalan orta apl kyller, mal varlklarnn
bir blmn kaybetmilerdir; sonuta her kylye minik bir toprak
paras (0,15 dnm) verilmitir, ki bu durum tek bana, ie karan
kitlenin azametini iaret etmektedir (600 milyonluk nfusun 500 milyondan fazlas krlarda yaamaktadr). Bu kk toprak paras, eitliki bir mikro-mlkiyetin bir an iin tahta kmasndan baka birey
deildir.
Nitekim, kolektifletirmeye ve kollektif iftlikler kurulmasna
1956 Ekiminde balanlmtr. Kollektif iftliklerin birka yz kyly biraraya getirmelerine karlk, 1958'de 20.000'c kadar nfuslar
olan kr komnleri'nin kurulmasyla, ileri doru yeni bir adm atlmtr. Burada zgn, belki de fazlasyla cesur ve ayn anda siyasal,
tarmsal, endstriyel ve askeri olan bir rgtlenme sz konusudur.
Kyl ayn zamanda askerdir ve baz kyller silahldr. Bu durum rejime, mdahale etmeye hep hazr bir silah gcnn ekonomik gvencesini salamaktadr. Fakat komnler 20 Kasm 1960'ta ayrcalklarn ve grevlerini retim tugaylarna kaptrma benzemektedirler.
Bu tugaylarn baarl m, baarsz m olduklarn sylemek iin henz ok erkendir. Kesin olan tek ey, rejimin ulalacak ama konusunda deil de, ilerleme hzn gerekten belirleyen unsurun tarmsal
gelime olmasndan tr zmler zerinde tereddt ettiidir.
Saylar srekli artan ve sendikalar tarafndan zapt rapt altnda
tutulan iiler de ayn ekilde rgtlenmilerdir. Ynetim, tpk kyllerden olduu gibi, onlardan da insanst bir aba gstermelerini istemitir. kinci be yllk plandan sonra, plann ngrmedii sra225

malar salamak iin faal bir propaganda faaliyetine giriilmitir. Bunun sonucunda seyirlik rekabetler ve sloganlar ortaya kmtr: "Daha iyi, daha hzl, daha ekonomik"; "Bir gn yirmi yl ve bir yl bin
yl deerindedir"; "1958, bin yllk bir sre iin yaplacak zor mcadelenin ylndan ilki olacaktr".
Kahramanca fedakrlk rneklerinden binlercesini zikretmek
kolay bir i olacaktr. Btn bunlar, kt alma koullarna, dk
cretlere, yetersiz beslenmeye, konut skntsna ramen gerekletirilmitir. Gece almas srasnda uyank kalabilmek iin yzne souk su arpan u rnek ii kadn bir dnn -rnek olduu iin ek
avantajlara, ama bundan da fazlas ek devlere sahiptir-.
EntellektUellere, niversite rencilerine, parti yelerine gelince,
bunlar kahramanla daha m az yatkndrlar, yoksa onlara sunulan
program ok mu daha az aktr? Bunlarn hizaya girmelerinin ok
daha karmak, daha tereddtl, daha trajik olduu kesindir.
Parti yeleri, tasfiye ve zeletiri uygulamalarna kar asla korunakl bir konumda deillerdir. rnein nce , sonra da be "anti"
kampanyas olmutur. Ocak ve ubat 1952'de gerekletirilen birincisi, memurlarn "yolsuzluk, i sarf ve krtasiyeciliklerine kar" yaplm, geni apl rezaletler ortaya kartlm, sonra maksatl bir ekilde geniletilerek, kentlerde "parti kadrolar" haline gelmi olan
kyllerin fazlaca rahatlkla uyum saladklar bir konumu kaybetmeleri gibi bir srprizle karlamalaryla sonulanmtr. Ayn yl balatlan be "anti" (yolsuzluk, maliyeyi zarara sokma, devlete kar
hile, devletin ekonomik srlarnn alnmas) kampanyas, devasa alkantlara, intiharlara, ok sayda acmasz mahkumiyet kararma yol
amtr. Bunlar baka temizlikler, baka zeletiriler, baka intiharlar izleyecektir.
Saylar srekli artan niversite rencilerini tutan el bir an iin
bile sarslmamakta, onlar hep tevazuya, disipline yneltmekte ve
ayn zamanda onlar krlarda veya fabrikalardaki el ilerine mecbur
brakmaktadr.
Entellekteller ve hocalar da aalanmadan nasiplerini almaktadrlar. Macaristan olaylarndan sonra, onlara eletiri hakk bir an iin
tannmtr. Bu, "Yz iek" denilen dnemdir. Tpk iekler gibi,
dnce de yz farkl biim altnda serpilebilir. Dncelerini aklamaya davet edilen, ama bunu yapmakta tereddt geiren entellekteller, bu sre esnasnda bir de stelik beyanatlar basnda hemen yer al226

dndan tr, garip bir konumda kalmlardr. Bunlardan biri,


"Marxizm-Leninizm, in'e uymayan, modas gemi eski bir teoridir.
Bir revizyona ihtiyac vardr'1 demekteydi. Bir profesr ise yetkisizliini u ekilde dile getirmekteydi: "u anki zgrlkten korkuyorum.
Bu zgrln z, konumann zorunlu olmasdr. u an iin geveyelim. leride neler olacan greceiz". Bir baka profesr de unlar farketmektedir: "Halk ihtiyalarn karlamay baaramyor. Buna
karlk bazlar hayat seviyesinin ykseldiini sylyorlar". Kk
apl bir amatann ortaya kt dnlebilir; marxist yeniden eitim derslerine pek tahamml edemeyen yal entellekteller iin ksa
bir teneffs. Oysa tersine, btn bunlar ok ciddi eylerdir. Yz iek
kampanyas bir ilkbahar boyu bile srmedi; iekler "ksa bir ay boyunca iddetle atlar" (8 Mays, 8 Haziran 1957), Sonra takibata uradlar. ok saydaki tedbirsiz kii, beyanatlarnn sonucunda yer ve
mevkilerinden oldular.
Btn bunlar, in'de sz konusu olann ak bir tartma deil
de, bir hayat mcadelesi olduunu hatrlatmak iin anlattk. Sorun, bir
toplumu, ortak bir ruhu yeniden biimledirmek, in'i halalarndan,
mirasndan, muhtemel pimanlklarndan arndrmaktr. Bunun ardndan onu gururla, almayla, kendinden memnun olmayla sarho etmek ve zellikle de zihinleri itaate zorlamak, mecbur brakmak.
"Eer 650 milyon inli doru bir ekilde dnmeye zorlanacak
olursa, in Komnist Partisi'nin sosyalist in hedefine ulama konusunda esas sayd llere uygun olarak doru bir ekilde donanacaklardr". Bu amala, radyo, basn, nutuk araclyla kesintisiz bir
propaganda uygulanmaktadr. Hibir "sosyalist" veya "totaliter" deney, bu propagandaya edeerli bir rnei imdiye kadar ortaya koyamamtr. Bu propagandann silah, tm alma yerlerinde yaplan
zorunlu tartmalar srasnda gndelik olarak dzenlenen eletiridir.
Bu eletiri, grup iinde davranlar iyi olanlar, kazanlabilecek kiileri ve kaanatlerinden dnmeyenleri belirlemenin aracdr. Herkes
bu sonunculara mdahale edecektir. "Szl saldr (tu-eng), alay,
azar ve ok nadiren kk apl iddet karm olan aalayc bir
eletiridir".
Bu ideolojik eylem, "uzun soluklu, karmak ve devasa" (Mao
Ze Dung) bir lem olarak kalmamtr. Bu eylem, toplumsal ortamna gre az veya ok sk olacaktr. Kyllere uygulandnda gevek
olacak; buna karlk, fabrika, bro, niversite, okul, askeri birlik gibi
227

belirli gruplarda ok ileri gtrlecektir. nsanlar belli bir doktrinin


iine almaya ynelik bir faaliyete kar direnler ve yaptrmlar da olmutur. Bu yaptrmlar, artk Devrim'n bandakiler gibi kanl deillerdir, ama hl ok serttirler.
rnein edebiyat ve sanat alannda, partinin bir "kltr" komiseri vardr. Bu komiserin grevi, disiplin salamak ve sinsice szlebilecek burjuva ve gerici szmalarna kar mcadele etmektir. Her yazar, yalnz szleriyle snrl olmayan bir ekilde rnek olmak zorundadr. Krda oturan, her sabah "kollektif bir edebiyat" dorultusunda
yazan, tatl patates yetitiren, domuz besleyen... bir yazarn rnei
zikredilmektedir. "Sa sapma" iinde olduklarna emin olunan yazarlar; tpk Kuzey Manurya'da ssz bir blgeye "alma yoluyla yeniden eitim" iin gnderilen ve burada iki yl kalan nl romanc
Ting Ling gibi, yaptrmlara maruz kalmaktadrlar.
Kukusuz bu yaptrmlar, kyl devriminin ilk aylar srasndaki
sorgusuz sualsiz korkun infazlarn yannda nemsiz kalmaktadrlar.
Gene kukusuz, resmi belgelerde yer alan bu direnmeler, bu sabotajlar
ounluk oluturmamaktadrlar. tenlikle ve heyecanla gerekleen
katlmalar ok daha fazla saydadrlar ve birok yeni katlm heyecanla bildirilmektedir. Galip gelen ideolojiye katlmak, bir vatana, bir
ulusa katlmaktr, gelecee inanmaktr, in'e inanmaktr.
Tarm deneyi, komnist in 'in yegne gerek baarszldr. Rekor hasatlar, istatistiklerle safa oynamalar, resmi iyimserlik,
gerek verileri, 1958'e kadar gizleyebilmilerdir. Batt'da yaynlanan lehte makale ve kitaplar bu hayalleri yaygnlatrmalardr.
1959, 1960, 1961 'deki felket dzeyindeki hasatlar, bu iyimserlie
mthi ve ksmen de haksz bir darbe indirmilerdir.
Haksz: bu felket dzeyindeki veriler, en bata doal koullarn
sonucu olmulardr. in, bata Kuzey eyaletleri olmak zere, uzaklk
veya takn gibi eliik afetlerin ard arda veya eanl gelilerine
ezelden beri mahkm olmutur. rnein 1961'de, hasadn yarsndan
fazlas bu ekilde yok olmutur. Frna ve taknlar milyonlarca kiinin lmne yol aarken, bu ayn yln Mart-Haziran aylar arasnda, kk bir ay haline gelmi olan Hoang-Ho nehri kaynana
yakn yerlerde bile yryerek geilir hale gelmitir. Kuraklklar, grlmedik tayfunlar, taknlar, zararl haereler, u eski dmanlar
228

yeni in karsnda da silahlarn elden brakm deillerdir.


Acaba in'in btn sosyalist cumhuriyetler gibi, endstri alanndaki baarlarnn bedelini dedii sylenebilir mi? in, herhalde
endstrilemeye fazla bel balayarak, tarm ihmal etmitir. Resmi
basn, "Bir yzyldan beri ei grlmemi (bu doal afetlcr)"in yan
sra, insanlar da sulamakta ve sabotajlardan sz etmektedir. "1960
Austosunda rnleri kurtarma konusunda halk komiserlerine yardmc olmalar iin krlara gnderilen ok saydaki ii ve memurun
bir blm, devlerini yerine getirmemi ve hkmet ile partinin
emirlerine ihanet etmitir". "Gnah keisi araclyla yaplan bu
aklama"ya pek fazla itibar etmeyelim. Kolektifletirme hareketinin,
baka yerlerde olduu gibi, burada da genelde halkn geri kalanndan
daha gelenekselci olan kylle arpm olmas muhtemeldir ve zaten baz nlemler de tavizkr bir korku tamaktadrlar (rnein, artk
byk deil de, kk retim birliklerinin vurgulanmas gibi).
Bu felket dzeyindeki verimler, u an iin birok sonu dourmaktadrlar. Bymeyi yavalatmakta, in Halk Cumhuriyeti'nin
Rusya'ya ynelik gda ihracatn azaltmakta, bylece bunlarn karl olarak gelen Rus rn ve hizmetleri de azalmaktadr. Hatta bu
durum in'i kapitalist lkelerden tahl talep etmeye yneltmektedir:
Kanada, Avustralya, ABD, Fransa, Birmanya ve hatta Milliyeti in1
den 9-10 milyon ton tahl talep etmitir. Bu devasa miktarn deniz yolundan tanmasnn rgtlendii Londra'da, in'in gelecek yl
iinde 80 milyon sterlin demek zorunda kalaca hesaplanmaktadr.
in bunu nasl deyecektir? Muhtemelen cva ile altn ve gm gibi
deerli madenler cinsinden.
Hi kukusuz, atlm halindeki bir ekonomi iin ok sert bir darbe. in'in gelecei konusunda bir soru iareti. Her halkrda, aslnda
inkr olanaksz, enerjik ve gz kamatrc bir baarnn karanlkta
kalan bycek yan.

Bugnk Dnya Karsnda in Uygarl


Geni in aleminde, eer kendine fazlasyla zg bir milliyetilii (bunu ifade etmek iin barbarca ve kabul edilmesi olanaksz bir
kelime olan kltiiralizm nerilmitir) oynad roln rzas olmasayd, bu devasa gelimenin hibir unsuru mmkn olamazd. Sonuta
bu milliyetilik, ulusal deil de kltrel bir gurura dayanmaktadr, ya229

ni aydnlatma denemesine giriilmesi gereken eski ve canl bir gereklik oian bir uygarlk milliyetilii. nk ilk bakta eskiden fazlasyla sapm, ok yeni gibi gzken in, bu milliyetilik araclyla iftihar edilen ve komnizm deneyinin ncesindeki huzursuz yzyln (1840-1940) bu duyguyu yaralad uzun gemie balanmaktadr.
in kendini byk bir g ve byk bir uygarlk olarak kabul
etmektedir. Dnyann geri kalanna nazaran stn olduuna, ona
gre dnda yalnzca barbarln bulunduu uygarlnn nceliine hep inanmtr.
in eskiden, Bat'nn dn sahip olduuna ok benzeyen bir gurur
tamtr.
Bu durumda, eitsiz antlamalar yzyl, ona iki kat gaddar olarak gzkmtr. Dierleri arasnda bir ulus haline gelmek birinci
aalanmadr ve barbarlarn, onlarn silahlar ile bilimlerinin egemenlii altna girmek de ikinci aalanmadr.
Bugnk yaygn ve keskin milliyetilik, ncelikle bir rvan,
(denecek bedel ne olursa olsun) byk bir ulus, byk ulus haline
gelme konusundaki kesin karardr. in'in devrimci sreci harekete geirmedeki srar, devrime bir an bile ara vermemesi, tpk dn budizmin kutsal metinlerine saldrd gibi bugn de yeni bir akm olan
rnarxizm-Ieninizm ve evrilen Rus edebiyatna hcum etmesi, dn
Bay De (Demokrasi) ve Kk Hanm Sai (bilim)yi tanmak istedii
gibi bugn de tarihe, sosyolojiye, etnografyaya... ynelmesi hep buradan kaynaklanmaktadr.
Mao Ze-Dung'un, in'in proleter halklara cmert yardmlaryla
hzl bir devrimin nasl yaplabileceinin reetesini iaret ederek, onlar tka basa tok ve ar zengin lkelere kar saldrya gemeye yneltme yeteneine sahip olduunu hissettirdiinden hibir kuku yoktur. in'in kendi glklerine ramen, yiyecek ve sermaye ihracndan
vazgemediini hatrlayalm. 1953-1959 arasnda, 1.191 milyon dolar
tutarnda sermaye, Arnavutluk, Birmanya, Kambo, Seylan, Kba,
Msr, Gine, Macaristan, Endonezya, Kuzey Kore, Moolistan, Nepal,
.Kuzey Vietnam, Yemen... arasnda paylatrlmtr. Bu dkmn
iinde, Cezayir devrimine ynelik yardm veya 1961 *de Gana'yla yaplan anlama yer almamakladr. Bu ve dier ayrntlar (bu kredilerin
% 40'nn komnist olmayan lkelere almas olgusu), in Halk
230

Cumhuriyeti'nin belki de u andaki glerini aan, ama kesinlikle ihtiraslarnn altnda kalan uluslararas bir rol oynamak istediini kantlamaktadrlar.
1950'de Tibet'in igali ve o tarihten bu yana Hindistan'la iin
iin sren atma, ang-Kay-ek'in ordusunun slendii Formoza
adas zerindeki talepler; Japonya ve ekonomisinin ihtiyalarna Sovyet ekonomisinden daha iyi karlk verebilecek olan Bat'yla ilikilerini normalletirme arzusu (Makao ve Hong-Kong'tan Bat makineleri yar-kaak girmektedirler); nihayet yerini paradoksal bir ekilde
Formozal milliyetilerin igal ettikleri BM'ye girme istei; btn
bunlar bir g, klarn etrafa sama arzusunu gostermektedirlerler.
1961 Moskova kongresinde, in marxizmi ile Sovyet marxizmi arasnda meydana gelen yar-kopu da ayn eyi gstermektedir. in kendini egemen bir lke saymakta, bunu dlemektedir. 1945'te "bir motosiklet imal etmekten aciz" olan bu lke, 1962'de atom bombasn gerekletirebilecek hale gelmitir. Bu artc devrim iinde, kkenlerindeki gururu, byk uygarlk saygnln yeniden bulmutur.
ok nl bir in uzman olan Etienne Balazs'n da vurgulad budur. zleyen satrlar, onun, in 'in uzun vadeli kltrel perspektifinin iine aktarlm olan u anki devrim hakkndaki kanaatlerini zetlemektedirler.
in deneyi ikna edici bir ekilde baarl olur ve btn azgelimi lkeler onun modelini izlerlerse... ite izleyen soruya korkutucu
(in'in dmanlar kadar dostlar iin de korktucu) karakteri veren,
bu devasa kapsamdaki olgudur: in deneyi baarl olacak mdr? Baarsz olmakta deil midir?
Saylar ve istatistikleri sayp dkmenin hibir ie yaramayacan drste syleyelim, nk rakamlar dava dorultusunda elden
geirilmilerdir. Ve bundan da tesi, inli istatistikiler ampirizmin
gbeinde elyordamyfa ve yzerek yol almaktadrlar. Bunlarn dzenledikleri istatistiklerin fazla gvenilir olmasna deil de; bunlarn
planlama yaplmasna, fazla hata yapmadan yol alnmasna, geilen
deneylerin rakamlandnlarak hareketin ynnn belirlenmesine olanak verecek kadar gvenilir olmalarna armak gerekir. Bu hareket,
btn itibariyle pozitiftir.
Be yllk planlarn baz baanszlklaryla dalga gemek elbet231

te mmkndr: Cep yksek frnlar, tahl retimi, halk komnleri...


Fakat in deneyinin temel ve sabit unsurlar, zenle hesaplandklar
zamanlarda, glmekten veya eletirmekten ok dnmeye yneltmelidirler:
a) Endstrileme: Bundan daha bilinlisi olamaz. Bu endstrileme haddi, hem SSCB'ninkini ve Halk Cumhuriyetlerininkini, hem
de geri kalm lkelerinkini fazlasyla gemektedir ve herhalde uzun
bir sre daha geecektir (% 7-10'a karlk % 20).
b) Gerektii srece "iki ayak zerinde yrme" konusunda berrak bir irade. Yani endstrileme hzn koruyabilmek ve dier sektrlerde i olanaklarla durumu idare edebilmek zere, endstri gelirlerini yatrmlara tahsis etmek. u an iin, krsal zenaatler kyl kitlesine tketim ihtiyalarnn ve tarm aletlerinin esas blmn salamaktadr.
c) Yalnzca kitlelere ynelik olmayan, genel olarak azla yetinme stratejisi. Bu da kitlelerden ar fedakrlklarn talep edilmesine
olanak vermektedir.
d) Hatalarn kabul etme ve hemen hedef dzeltme yeteneine
sahip olan yneticilerin dikkat ekici esneklikleri.
Btn bunlar, hayatn baz esas gereklerine, in uygarlnn,
eer olmasalard hibir eyin olamayaca baz esas gereklerine dayanmaktadrlar.
1
Hereyden nce sayya. Deneyin katlklar eer talihsizlik
sonucu baz insanlar, hatta ok sayda insan kurban etse bile, deneyin bizzat kendi tehlikeye girmez. nk ar sayda insan vardr.
in'de insan says hep ar olmutur.
2
Ama esas olarak, 60 milyondan daha fazla bir kitlenin, ei
grlmedik bir ekilde, partiye sadakatle bal on milyon ye ve rgt tarafndan erevelenmesine. Bu rgt grubun zirvesinde
(birka istisna dnda) eski tfekler, otuz yllk takibat, i sava, Japonya'ya kar silahl direnme esnasnda askeri strateji ve siyasal taktik alannda ilerlemeler ve sabrl geri ekilmelerle bilenmi, eylerin
ve insanlarn ynetiminde emsalsiz deneyime sahip nderler bulunmaktadr.
insann kendini, bunlarn binlerce yllk imparatorluun byk
brokratik geleneinin, byk bir devleti gayet sk bir ekilde ynetmeye alm okumu-memurlarn mirass olduklarn dnmekten alakoymas olanakszdr. Etkin ve cesur yeni bir entellicensi232

ya, kitabi ve kirelenmi olan eskisini devre d brakmtr. imdi


in'in kaderini gl ellerinde tutan odur. Hep disipline tabi klnm
olan in kitlesi de, yeni efendilerini itaatkr bir ekilde izlemektedir. Bu
etkin, eksiksiz ve herkesi tepeden tabana altrablen, sreklilii olmayan rgtlenme, herhalde bu emsalsiz deneyin sini olsa gerektir: Yaayan en eski uygarlk, ksa bir zaman iinde azgelimi lkelerin hepsinin en genci, en ilerlemecisi haline gelmitir. Ama bunun nedeni herhalde, onun eski uygarlnn en eski ve en salam zgnlklerinden biri
olan brokratik rglenmesine dayanmay bilmi olmasdr.
in'in geleceinin ortaya koyduu baka bir soru: inSovyet atmas.
XXII. Kongrenin (1961) gsterileri ve Rus ve in resmi basn organlar Pravda veya Halkn Gnl'ndeki atmalar, acaba hakiki
bir atmay m dite getirmekledirler? Yoksa bunlar, sosyalist dayanmann sonunda stesinden gelecei arzi eyler midir?
Gerei sylemek gerekirse, bu iki lkenin birbirinden boanmas neredeyse olanakszdr: Bylesine bir durum, her kisi iin de
fazlasyla tehlikeli olan, dnya apnda sonulara yol aar. Ama aralarndaki husumet derine benzemektedir ve burada da. kk u andaki
uygarlklarn tarihine dalan nedenler hi eksik deildir.
atmann kukusuz gncel nedenleri vardr. Kar karya gelen iki g, komnizmi modernlemek iin deneyen iki byk halktr. Oysa bunlardan biri krk yllk yoksunluk ve acdan sonra nihayet
nefes almaya balamken, dieri insanst bir aba ve sefil bir yetingenlik iinde ter dkmektedir. Yeni zengin uluslararas masaya grltyle otururken, fakir akrabaya oy hakk yoktur, kendini bir czzaml
gibi uluslararas arenann dnda bulunmaktadr. Biri, eer ilerleyemez.se gerileyecei iin ne pahasna olursa olsun gelimek zorundayken; dieri uslanm, temkinli hale gelmitir. Bunlar birok srtme
nedeni oluturmaktadrlar.
Ama srtme esas olarak derinlerde, in'in karanlkta kalan
millyeiliinden, Batf dan intikamn alma isteinden kaynaklanmaktadr. Rusya sosyalist olsun veya olmasn, hl Batldr, hl barbardr. in, gemii silmek iin nc Dnya'nn merkezi olmaktan
daha fazla hibir eyi istememektedir. Eer bu olursa, o gene "ortadaki imparatorluk" haline gelecektir.
233

AYIRIM IV
DNK VE BUGNK HNDSTAN

Hindistan kendini, hepsinin uyum iinde olmaya yneldii, ama


bunu asla baaramad karmakark meknlarn ve gemilerin bir
st ste akmas gibi sunmaktadr. Hindistan ok genitir (Pakistan'la birlikte 4 milyon km2, yani kk altlar Avrupa'snn veya
drt kat), ar nfusludur (Pakistan hari 438 milyondan fazla), ok
etilidir ve halklar ile uygarlklar haznesi olan, inat direnmelerin
alan gneydeki Dekkan ile nds'ten iran'a kadar olan kurak lkeleri,
Hayber geidinden Trkistan'a kadarki alan ve ok alkantl Orta
Asya'y birbirine balayan kuzeybat Hindistan -buras istilalara ak
olup, Hindistan'n tehlikeli ve patetik blgesidir- arasnda hibir zaman sakin bir tarihe sahip olmamtr.
Son olarak da, hibir siyasal egemenlik (ngiliz smrgecilii dnemi hari), ne dn, ne bugn (Hindistan ile Pakistan arasnda 1947'deki iddetli ve kanl paylamdan sonra) otoritesini alt-ktann tamamna yayabilmitir.

Klasik Hinciler (ngiliz Smrgeciliine Kadar)


Eer M.. 3000-1400'lere kadar geri giden esrarl nds uygarl bir yana braklacak olursa, klasik Hind yava yava olumular, sonra birbirlerinin iine doru uzanarak, acele etmeden birbirlerinin yerine gemilerdir.
235

a) M.. 1400-M.S. VII. yzyl arasnda Veda uyarl denilen


Hind-Avrupal bir uygarlk;
b) Bir ncekini XIII. yzyla kadar gelitiren, bir Orta a
Hindu uygarl (hinduizm);
c) Mslman fatih tarafndan zorla giydirilen bir gmlek gibi
dayatlan bir slam-Hindu uygarl (XIII.-XVIII. yzyllar). Bu uygarln uzun sren kolonizasyonunun bayra, XVIII. yzyldan itibaren ngiliz smrgecilii tarafndan devralnacaktr.
Veda Hindistan ', M.. 1400 ite M.S. VII. yzyl arasnda,
veya drt byk aama halinde olumutur. Bu iki bin yllk sreye, Trkistan'dan gelen ve Hind'e kuzeybatdan girerek, yava
yava orta Inds, sonra da orta Ganj blgelerine ulaan Ari halklarn istila ve yerleimleri egemen olmutur. Bunlarn uygarl,
Hind-Ganj ovasnn ancak bir blmn etkilemitir, ama bu blm, ok erkenden Hind'in canl merkezi haline gelmitir.
Ayn anda hem yeni gelen halklardan, hem de daha nceden yerlemi halklardan gelen katklarla oluan bu ilk Veda uygarl (Veda: kutsal bilgi), mthi bir yavalk iinde geliecektir. Bu uygarlk,
zaten orada yerleik olan esmer veya siyah derili, eitli kkenlerden
halklara toslamtr: ok erken tarihlerde Afrika'dan gelen Pigmcler,
daha sonra gelen proto-Akdenizliler (herhalde Mezopotamya'dan,
bunlarn tipleri gneydeki Dravidyenler arasnda korunmutur); Orta
Asya kkenli ve mongoloid karakterli unsurlar (zellikle Bengal'dc).
Bu n-Arilcrin ou oktan topraa bal hale gelmitir. Bunlar,
tccar ve kentlilerin oktan eski hale gelmi olan uygarlklarnn oda olan nds boyunca kylerde, halta kentlerde oturan tarmclar, yerleik hayvanclardr. Bu n-Ariler kalabalktrlar ve gnmze kadar
Hind'in ounluktaki insani unsuru olarak kalacaklardr.
oban, gebe (ou zaman, ama her zaman deil) ak tenli ve
sar sal Hind-Ariler, II. Binylda ran ve Kk Asya yaylalar ile
uzak Avrupa lkelerini istila eden ok saydaki halkla akrabadrlar.
Hind'i istila eden bu halk, Helcnlerle, Heliotlarla, Kehlede, Germenlerle ve Slavlarla kardetirler.

236

a) Bn Ylndan nce
Birinci Aama: stila
lk Ari istilas, Trkistan'dan ran ve Hind'e doru olmutur.
Ariler bylece, Mezopotamya'dan nds'e kadar olan blgede yer alan
kentleri, yksek evleri, kk salm kylleriyle oktan trde hale
gelmi bir uygarln iine dahil olmulardr. stila nds blgesine
ulatnda, bu eski uygarlk herhalde gerileme halindeydi, ama bu
blge bamszln gene de uzun bir sre savunaeak ve yeni gelenlerin douya doru ilerlemelerini geciktirecektir.
Arlerin Sanskrite yazlm kutsal metinleri, insanlarn, tanrlarn ve kar-tanrlarn (sonralar), hasmlarn (koruyucu tanrlar)
birbirlerine kartlklar ve bin ylndan nce Pencap blgesi ile Kabil
nehrinde cereyan eden bu bitmez tkenmez mcadeleleri anlatmaktadrlar.
Bu uzun aama, kutsal kitaplarn en eskisi olan Rig Veda'da
(Bentler Veda's, lahiler Vcda's da denilmektedir) yansmasn bulacaktr. Bu kitap, Veda dininin ilk aamasnn mitoloji ve inanlarn
ortaya koymaktadr. Yeryz, "ara mekn" (atmosfer) ve gkyz
tanrlar en azndan otuz tanedir. Bu "biraz soluk" tanrlarn arasndan; kozmik ve ahlki yasalarn muhafz, iplerle balad sulular gzleyen" Varuna; ondan da nemli olan, ak renk sal ve her
mcadeleden galip kan ndra saylmaktadrlar. blis Vitra'ya galip
gelen ndra, sular gkyznden kurtarmtr, artk bu sular topra
sulamakta ve verimli klmaktadrlar. Btn bu tanrlar, tpk Olimpos
tanrlarnn Troya'da savaanlarn arasna kartklar gibi, insanlarn
arasna karmaktadrlar. Hepsi de kendilerine kurban ve adak verilmesini istemektedir: st, buday, hayvan eti ve esrarl bir bitkiden yaplan mayal bir iki (soma).
Ksacas, ok ynl, biimsel, ayinlere indirgenmi bir din. Arilerin gebelii, din alannda bile dzen yaratc olan yerleiklik karsnda henz gerilemi deildir.
b)

M.. i000-600 Yllan Arasnda ikinci Aama:


Fetih ve Yerleik Hale Gelme

stilaclarn yerleik hale gelmeleri, M.. 1000-600 yllar arasnda yava bir sre iinde gereklemitir. Bu yerleim, bugnk
237

Delhi'nin ana kavan meydana getirdii, douya doru hafif kaym ve genilemi bir blgede olmutur. Douya doru bu fetih, bugnk Benares'e doru, devasa arpmalar veya yle olduu anlatlanlar boyunca ilerleyecektir. 800'lere doru Bengal'e ve belki de
orta Hindistan'a ulalmtr.
Bu evrimin yol at corafi, toplumsal, ekonomik, siyasal dnmler yeni kutsal kitaplarn, sonra Yorumlar'in (Brahmanalar) ve
Upaniadlarn -dinsel speklasyonlarn kapsn aan "Yaklalar ncelemesi"- iaret ettikleri devasa yenilikleri aklamaktadrlar. Din,
ilk temelini korumakla birlikte, yava yava karmaklamaktadr.
Tek-tanrcla ynelik eilimler kendilerini kantlarlarken; toplumsal
karklklarn, galipler ile maluplarn birarada yaamalarnn yaratt frsatlarn sonucu, Ari kkenli olmayan muazzam bir inan kitlesi
tm dinsel sistemler boyunca yaylmtr. rnein Veda dinindeki
uygulan, ayinsel kurban trenlerinin yan sra nemli bir yere sahip
olan yoga ("kendine egemen olma") gibi.
Dinsel inan ve tutumlar giderek daha fazla kararmaya balamlardr. Ksa bir sre sonra, ruhlarn yeryznde yeni hayatlara
balamak zere srekli yeniden bedene brndklerine inanlmaya
balamtr. Ayn anda hem "bysel", hem "szmona feodal", hem
"kolonyal" ama hereyin yenen halkla yenilen halk arasndaki ilikilerle aklanamad (dn bunun byle olduu sanlyordu) karmak
bir toplumda, gene bu sralarda ilk toplumsal blmler (varna) olumaya balamtr, tik srada brahmarar, yani rahipler ve manevi nderler yer almaktadr. Onlarn arkasndan savalar, yani krallar,
prensler, byk toprak sahipleri (kshatryoidi) gelmektedir; nc srada, kk kyller, hayvan yetitiricileri, zenaatkrlar, tccarlar
(vaysyal&r) bulunmaktadr; nihayet drdnc ve sonuncu kategoriyi,
hi deilse kken itibaryile klelctirilmi yerliler olan adra'lar
oluturmaktadr.
Daha sonralar bu toplum, tabular, ayrcalklar, ok saydaki i
evlilik yasaklar, saf ile saf olmayan arasndaki kat ayrma gre olan
blnmeferyle, yava yava belirginlemitir.
Dnyevi ile ruhaninin paylam, iki st snf arasnda olmakladr. Baka yerlerde (in'de olduu kadar Eski Msr ve dier yerlerde de) kural olduunun tersine, ilkel krallk dinsel alandaki tekelini
abucak kaybetmitir. "mperium'un (hakimiyet) iki ilkesi, manevi
ilke ile siyasal ilke arasndaki iliki, kendine zg bir kurumun iinde
238

tamamen vurgulu hale gelmitir... Nitekim, kshatrya\'ax kategorisinin


modeli veya z olan kraln, kamusal ayinlerde brahmanlar kullanmas yetmez, bir brahman'la, purokita s\ olan (kelimesi kelimesine
"ne yerlemi") bir brahman'la kiisel ilikisinin olmas da gerekir.
Bu kelimeyi "saray rahibi"* olarak eviriyoruz; ama aklmzda manevi
bir temsil veya nc fikrinin, bir majr ego fikrinin de olmas gerekir.
Tanrlarn kraln sunduklarn purokita olmadan yememelerinin yan
sra kral bir de hayatndaki eylemler konusunda ona baml olmaktadr. Eer purokita' nn yardm olmazsa, bu eylemler baarsz olurlar.
Evlilik gibi son derece zel bir iliki alannda bile, purokita krala
kar, dncenin irade karsndakiyle ayn role sahiptir. Ksacas,
tpk Rig Veda'nn dedii gibi, "Eer nnde brahman yrrse, kral
evinde mutluluk iinde yaar, toprak btn nimetlerini ona verir, halk
ona kendiliinden itaat eder" (Louis Dumont). Hi deilse Brahmanik
metinler byle sylemekte ve tekrarlamaktadrlar.
iktidarla karmadan ona ortak olan dinin bu ncelii, Louis Dumont1 a gre, bu kesirlere ayrlm toplumun baat mantdr: Ortak
olan ilk iki snf, toplumsal kitlenin tm geri kalanyla ztlamakta;
ayn ekilde blok halindeki ilk snf, adra\dxm tmyle ztlamaktadr.
Brahmanlar, nceliklerini ilham ettikleri ok byk kayglardan
itibaren kurmu olmaldrlar. Karmak bir ayin sistemi onlar kurban
trenlerinin vazgeilmez rgtleycileri haline getirmektedir; tek bir
ayrnt bile ihmal edilse, yakarlan tanr hemen ortalktan ekilmekte
ve korkun Varuna, dehet verici intikamlara girimektedir. Ayinin
srlarnn muhafz olan rahipler, bu durumda istedikleri gibi davranabilirler, eski Arilerin saf insanbiimciliine saldrabilirler, ndra'nm
ve eski ilahilerin btn kahraman tanrlarnn deerini hie indirebilirler. Bu rahipler, kendi yararlarna olmak zere, Brahma adnda yce
bir tanr yaratmlardr, bu tanr onlarn kurban trenlerine bakanlk
etmektedir. Ama bu tanrnn hibir zaman ok popler olmad da
baka bir gerektir.
Buna karlk iki dier egemen tanr, mminleri heyecana garkedecektir. Siva Rudra kyl kitlesinin ne/dinde, kahraman Krina Vasudeva'yla zdeletirilen Vinu aristokratik evrelerde ok tutulacaktr. Bunun yan sra, "savalar" ve "kyller" (ikinci ve nc
"snflar") istekle yoga'ya yneleceklerdir. Brahmanlar da yoga'y benimseyecekler ve dier yerli taprtlarna doru ynlendireceklerdir.
239

Ayn zamanda felsefi bir speklasyona doru da bir ynelme olacaktr


ve bu yneli, M.. VI. ve V. yzyllarda iki yeni dine, jainizme ve
budacla hayat verecektir.
c)

nc Aama:
Jainizmin ve budachm M.. VI. ve V. yzylardaki
ilk baarlan

Ortaya yava yava kk krallklar halindeki hkmdarlklar,


sonra da birbirlerine ticaret araclyla balanan aristokratik kentler
kmtr. Ksa bir sre iinde kalabalklaan bu kentler, hkmdar
saraylarnn ve zengin burjuvalarnn lksnden yarar salamaktadrlar. Sarraflar, tccarlar, bir kervan ve deniz ticaretinden byk krlar
edinmekte, buna bal olarak, ortaya nitelikli pamuklu, keten ve ipek
kumalarn lks kmaktadr. Daha M.. 600'lerden itibaren demir
endstrisinin varl, mezarlarda bulunan silahlarla kantlanmtr.
Uzaktaki Aden, Hind demirini Akdeniz'e sevkeden byk ticari piyasadr.
M.. VI. ve V. yzyllarn ada Yunan'yla belli bir lde
karlatrlabili rnitelikte olan bu faal ortamda, jainizm ve budaclk
gibi iki byk selmet dini gelimektedir. Budaclk, jainizmden daha
fazla tannmtr ve daha nemlidir, nk da doru yaylmtr.
Buna karlk Hindistan ii alemde bu iki din e dzeydedir. Bunlarn
ikisi de, ereve d, "dnyevi", brahmanlarn dndaki egemen snflar tarafndan benimsenen ve tccarlar tarafndan yaylan dindir;
bunlarn ikisi de tekkeler kurmutur ve bireysel selmet kurallar
nermektedir. Daha nce grdmz gibi, budizm selmete bir cins
yaama arzusunun ve hayatn anlamnn reddi araclyla ulalabileceini nermekte, Nirvana'ya ulaabilmek iin gereken lnetli yeniden bedene brnmeler emberini krmaya uramaktadr. Jainizm
bunun tersine, kiisel zdrab ve bunun aranmasn etkin bir selmet
yolu olarak grmektedir. Her iki din de, byk senyorler tarafndan
kurulmutur. Budizmi kuran kii, herhalde bir kraln olu olan Siddharta Gautama'dr (M.. 5637-483?); ayn zamanda akya Muni
(akyalarn Bilgesi) veya Buda (aydnlanm) olarak da anlmaktadr. Jainizmi kuran ise, Vardhamana Mahavera (M.. 5407-468), dn
yann (jina) 'Galibi"dir.
Nepal kkenli olan Buda, "hidayele" M.. 525'e doru ermi ve
240

bundan sonra, hayatnn sonuna varana kadar Ganj vadisi boyunca


vaaz vermitir. ld andan itibaren deimeye balayan dini, onun
mezleri tarafndan derlendikleri halleriyle olan szlerine dayanlarak kurulmutur. Bu dinde tanrnn varln iddia eden hibir sz
yoktur. Bu sessizlik bir nkr deildir, ama Buda doktrininin tanrnn
"tekliini" reddeden retisinin nemli g hatlarndan birini meydana getirmektedir. Zamann egemen fikirleriyle (Upaniadlarnk) uyum
iinde olan Buda, dnyann gereklii ve Evrensel Varlk fikrini reddetmektedir. Ona gre, hibir ey bizim bilincimizin dnda gereklie sahip olamaz. "Bir gemiden drt esas yne doru yola karak bir
kara arayan ve bunu hibir yerde grmeyen gzc bir ku gibi bana
geri dndn. (Bulamadn) nk unsurlarn (Toprak, Ate, Su, Hava)
dayanak noktalan bilintedir. Bu dayana hissedilemez bilincin iinde kaybederler. Bilin varolmaya son verirse, evrenin btn unsurlar
tamamen yok olurlar".
Gerekte, Buda bir "vazgeen'dir (sannyasi). "Vazgeen", toplumu terkeden ve artk bundan sonra sadakalar sayesinde yaayarak,
onu kurtaracak manevi bir mutlan peinde babo dolaan kiidir.
Amac, reddettii toplumu slah deil, kendi kiisel selmetini salamaktr. Demek ki budaclk, tek bir birey iin olan, "toplum dna
km" tek bir insan iin olan bir dindir. Bu toplum dna kmlndan tr, bu birey Hind'de srekli olarak ortaya kan ok saydaki sapknlklara balanmaktadr. Bu sapknlklar, kiisel yetingenlik ve kutsalln mutlakl araclyla, toplumsal zorlamalara
sk skya balanm olan brahmanlarn dininden kurtulmann yollardr. Budist "vazgeen", hristiyann tersine (o lmden kurtulmak
ister), hayattan, yeniden doumlarn emberinden kurtulmaya almaktadr. "Ey keiler, acnn yokedilmesine ilikin kutsal hakikat
ite udur: Yeniden doumdan yeniden douma srkleyen ey, varolma al, zevk alma aldr... Ey keiler, acnn yokedilmesine
likin kutsal hakikat ite udur: arzunun yokedilmes yoluyla, arzuyu
kovarak, ondan vazgeerek, ona yer brakmayarak bu aln iptali".
Yeniden doumlarn emberi ancak bu bedelin denmesiyle krlacak
ve Nirvana'ya ulalacaktr.
Drst kiinin buraya ulaabilmesi iin, "sekiz atall yolu" (bu
konudaki bilgi, her tr gururdan ve ihtirastan arndrr) izlemesi; be
yasaa (cinayet, hrszlk, zina, sarholuk, yalan) uymas; on gnahtan (kfr, gevezelik, haset, kin, dogmatik hata... gibi) kanmas;
241

Alt Akn Erdem'i (yaknn sevme, sabr, ahlki saflk, enerji, sadaka, iyilik) uygulamas gerekir. Fakat mkemmellie ulamak, daha da
ileri gitmek demektir. Yani bodhisattva (aziz denilebilir), sonra daBuda (mistik aydnlanmay alm) haline gelmek demektir. Yalnzca budalar Nirvana'nn iinde erirler.
d) mparatorluklar devri denilen, M.. 321-M.S. 535 yllan
arasndaki dnemde, jainizm ve budaclk byk bir yaylma gstermiler, sanata ve dnceye egemen olmular, ama vedalardan
kaynaklanan veya kaynaklanmayan cari uygulamalar bir an iin bile
geriletememilerdir.
Brahmanlar konumlarn koruyabilmek iin, kendileri iin bir sr
haline getirmek zere biraraya getirdikleri halk inanlarna giderek
daha fazla yalanacaklardr. Bu yava sre, hinduizme doru gtrecektir. Olduka byk bir senteze denk den bu harekete birazdan
dneceiz.
Bunlar olurken, hiyerarik toplum kendini kantlam ve zellikle de, Hind'e ok zg olan u "kast" sistemiyle kendini tamamlamtr. Bu sistem M.. 300 ile M.S. 700 yllar arasnda olumutur.
Demek ki nisbeten ge bir oluum sz konusudur ve bunu, slamiyetncesi ran'ndaki toplumsal snflara benzeyen eski varnalarla kartrmamak gerekir. Bugn hl Hind'in gereklerinden biri olan
kastlar, olumak iin bin yl kadar bir sre harcamlardr. Bu oluum, etnik ve kltrel karmlarn, daha sonralar da mesleklerin artan bir ekilde farkllamalarnn rastlantlar iinde gereklemitir.
Bunun sonucu, ortaya binlerce kast kmtr (bugn bile yaklak
2.400 kast vardr). Bu sistemin en alt basamanda, her trl yasaktan
nasibini alan paria'\ar, dokunulmaz1ar yer almaktadrlar. Karmak
uygarlk, Kuzey Hindistan'n kat snrlarn Nepal, Himalaya, Tibet,
Siam, Endonezya (zellikle Gupt'larn gerilemesinden sonra) ynlerinde amak, "smrgeletirecei" Seylan adasna ve Dravidlerin
Dekkan'daki snana szmak iin (buraya szmasn, Hind'in tmnde hkmdar evresinden kaynaklanan ve kitlenin kltrne zt
olan bir uygarln taycs haline gelecek olan "klasik ve incelmi"
Sanskriteyi bu lkeye dayatmas sayesinde baaracaktr), evrensel
imparatorluklarn (Mauryalar hanedan, M.. 321-181 ve bundan da
fazlas Guptalar hanedan M.S. 320-525) kurulmasndan yararlanmtr.
Maurya mparatorluu ve Aoka'nn prestijli saltanat (M..
242

264-2261 dneminde, bd/m sle gelmitir. Faka y/yllar sonra yeni hir klasik Hind'in kendini kantlamas ise, hinduizmin muzaffer
damgas allnda gerekledin itir. Hinduizmin "rnesans"ndan sz
edilmekledir, nk bu dnem onun byk sanatsal devri olmutur.
Hind bu sralarda artk, bakalarndan alabildii hereye (ve zellikle
de Byk skender'in M.. 327-325 arasndaki fetihleriylc tnds vadisine kadar gelen Yunan sanatna) egemen olmu, kendini safl ve
gc itibariyle kantlam, eer deyim yerindeyse Hindu tapnan
(sikhara, lan anlam olarak, st tarafnda ok gibi yukar ykselen
kesim) icad etmitir ve bu tapnak gelecek yzyllar asndan, tpk
Bat'daki katedraller kadar karakteristik olmutur. Etrafnda tapnaa
ulalan geni merdivenlerin bulunduu byk bir dzle kurulan
tapnak, kk tapnaklarla evrelenmitir. Tapnan tm kitlesi, tanrlarn yaadklarna inanlan efsanevi bir Olympos gibi olan Meru
dan temsil etmektedir.
Bu dnem ayn zamanda byk bir edebi devir de olmutur. "Dokuz deerli ta" denilen, bu zamann en parlak air ve dnrleri, II.
andragupta'nn (386-414) saraynda yaamlardr ve 1786'da ngilizceye, 1791 'de de Almancaya evrilip, Herder ile Goethe'nin zerinde ok byk bir etki yaratm olan Schakintala adl dram bu sarayda yazlmtr.
Hinduizm ok eski gelenekleri miras aldndan, Gupta hanedannn sonlarna veya aslnda ok ksa olan Harsha imparatorluunun (606-647) zlmesine rastlayan balanglarn tam olarak
tarhlendrmek olanakszdr. Fakat kabaca bu Hind Orta a srasnda, kendini bir btn olarak salamca yerletirdii kesindir.
Hinduizm, bir din veya toplumsal bir dzenden daha fazla birey
olarak, Hind uygarlnn ve bu uygarln kkleri ok eski olan ve
Pandit Nehrtt'nun Hindistan'nda hayatiyetlerini hl srdren
gerekliklerinin zdr.
Bu gelimeyi aklamak iin bizim Avrupa modelimize uygun
olarak kullandmz. Orta a. feodal paralanma vb. gibi kelimelerin hepsi de yararl, ama tehlikelidirler. Biz bu kavranlan, kesin anlamlarna tam sadk kalmadan kullanacaz. nk hinduizm Orta
a Hind'inde, hrisliyanln Avrupa Orta anda olduu kada
nemliyse de. Hind'in kendi Merovenj. Karolenj ve hatta feodal Avru24}

pa'ya hi benzememekledir.

a) Tarihsel erevenin nemi vardr.


Ekonomik mbadeleler, herhalde daha Gupla hanedannn sona
ermesinden nce gerilemeye balamlardr. Bu yavalama, lccarlar. yani jainzmin ve budacln "destckilcr"ni vurmutur. Bu iki
din. ksa bir sre sonra takibatlarla karlaacaktr: ikenceye labi tululan mminler, tahrip edilen manastrlar.
le yandan, Hind tarihinde, Ganj'dan Gucerat'a ve Umman denizine kadar olan alandaki en zengin blgelerin byk ticaret tarafndan
canlandnlmad, beslenmedii her seferinde, byk birletirici imparatorluklar, Hindistan halk kitlesinin pek de fazla kayg duymad
bir ekilde kmektedirler: Kral ile ynetenler, her zaman uyruklarn
nererdeyse tamamndan farkl bir kasta mensupturlar. Bu durumda,
Hind olduka doal bir ekilde bamsz devletler halinde paralanmakla, bunlarn herbiri de kendi hesabna bir dizi sava hkmdarlk ve senyrlk halinde blnmektedir. Hindu "Orta a", blgesel
"savalar" ve tarihlerin stesinden gelmitir. Bu blgesel tarihler
yzlerce yerel kronie blnmlerdir, ylesine ki, uzman bilginler
bile bunlarn arasnda kolaylkla kay bulabilmektedirler.
lgin olan, bu devletlerin tarihlerini teker teker incelemek veya
Bengal. Gucerat veyahut Dekkan'da (onun kendine zg kaderi, direnme yetenei, nihayet Sola imparatorluu (888-1267) srasnda klarn denizler boyunca samas karsnda duyarl olan baz tarihilerin verdikleri adla "Hind Bizans'") meydana gelen canl zgllk
ieklerini aklda tutmak deildir. En nemli nokta, Bengal dilinden
(Bengal), Kambay krfezinde Gucerat dilinden ve Kathaviar yarmadasnda Dravid dilinden (Dravid lf i, 1856'da Caldvvell tarafndan
icad edilen, pek fazla uygun olmayan bir kelimedir. O zamandan bu
yana kurtulmann mmkn olmad bu kelime, Dekkan'daki rklar
deil, dilleri ifade etmektedir. Bu dillerin arasnda en nemlisi Tan iledir) olmak zere, yerel edebiyatlarn gelimesidir.
b)

Bralnanlcnn badatrmaclndan kaynaklanan bir bir-

lik.
Hinduizm kuzey lkelerinde, brahmanlarn Veda ve Veda-ncesi
unsurlardan, yzyllar boyunca ilenen Ari kenli olmayan unsurlardan ve son olarak da ok saydaki zgn yere! tapnlann, hereyi
kendiyle btnletirmeyi isteyen bir din tarafndan sahiplenilen unsurlardan hareketle gerekletirdikleri su dinsel toplamdr.
245

Hu yava yerleim esnasnda Gney'in to\ ne olmutur? Siya-set. sanat ve ayn /amanda dinsel dncenin yorulmas konularnda, yava yava- Ku/ey'e katlmtr. Dekkan VII iie XII. yzyllar arasnda, sanal alanndaki en yksek, en parlak baarlara imza
atmtr (Mamalaparam'daki Pallava sanat klasik ve incedir; Ellora
sanal iddetli ve egemendir; Konarsk sanat Jirik ve duyumsaldr).
te yandan, Gneyin sanatsal baanlannan ok nce, ankara ve Ramanuja ile Hind'in ok byk fiJozflannn sonuncularn rettiini

12. XIV. Yzylda Hind

Bu kroki, balca yollan (kaln siyah h-gi) ve sjasal blnmeleri (en gneydeki ksa
mrl Madura sulanlyla birlikte, kuruluu 13.15).
1A&

kaydedelim.
Hinduizmin farkl binlerce ad altnda halka mal edecei ey, tapnmaya istekle hazr olan herkesin ulaabilecei, yardmc bir merhamet tanrsdr. Geleneksel dinsellik, budaclk ve jainizme kar rvan almtr, ama bunu yaparken, bu iki dinin saflk, iddete bavurmama ve hatla et yememe gibi kurallarn zmlemekten geri kaimamtr. Fakat yeni dili yeniden yorumlayacak olan, hereyden nce
ok eski bir popler tabandr.
Hinduizm bylece "zirvedeki" byk tanrnn biramda yaamalar noktasna varmtr: Brahma (zellikle edebi dzlemde sayg
grmektedir), dnyay yaratan tanrdr; Vinu bu dnyann koruyucusudur ve Siva da onu tahrip edendir. Birbirlerinden hem ayrlabilir,
hem de ayrlamaz nitelikte olan bu tanrnn herbiri, Yce varl
kendi hesabna ifade etmektedir. Vinu'nun yeryzne ikide bir "inileri" (avataralar, yani dnya bar iin bedene brnmeleri) bylece
aklanmaktadr. Bir balk, bir kaplumbaa, devasa bir yabandomuzu,
bir insan-aslan, hatta -bu dokuzuncu avatara'dr- Buda biiminde bedene brnecektir. Bu sonuncu ini anlats araclyla, Buda'nn
eseri btnsel bir dinsel sistemin iine katlm olmaktadr. Tahripkr
Siva, "lmle, zamanla" zdeletirilmektedr. O Hara'dr (Gtren).
Tpk Vinu gibi, o da iktidarn ou zaman tanralara devretmektedir. Gney Hindistan'da bir kraln kz ("balk gzl" olan), Minak
onun kardr.
H. Zimmer'in, Hind uygarlnda ve sanatnda Mitler ve Simgeler (1951) adl, keyifle okunan kitabnn bir fikir verdii zere, inanlmaz zenginlikte olan bu mitolojinin iine girmek olanakszdr. badete ve kurban trenlerine, ller tapnna, hindularn ounluunun
uygulamaya devam ettii l yakma adetine, evliliklerin uzun ve karmak trenlerine ilikin ayrntl ayinsel btn zerinde durmak da
olanakszdr. Hind, ayinler alannda mthi muhafazakr olmutur ve
yle kalmaya devam etmektedir.
Mmin asndan esas sorun, kendi kurtuluu olarak kalmaya
devam etmektedir. "Gnein klar sayesinde" cennete ulamakta
veya eer hkm giydiyse cehenneme gitmektedir; gelecein bu dl
veya ceza biimindeki hkm deitirmesi olanakszdr. Ruh, kaderinin talihsizlii lsnde yeniden bedene brnecektir. Fakat insan,
dualar, ayinler, hac ziyaretleri sayesinde veyahut tlsmlara bavurarak bazen kharman'dan yani her zaman belli bir sonuca, zellikle de
247

yeniden bedene brnmeye yol aan hkmden kurtulabilir. Bu durumda "azad cdilmi"tir. Burada, bireysel saflama ve yetingenlik gerekliren, kutsala ulamak iin vazgemeyi ngren budist yol altan
ok farkl bir kurtulu sz konusudur.
Budizm (ve jainizm) Hinduizmin derin sularnn -bizzat Hind
uygarlnn sular- altnda kalm, ok gl bir ekilde kk sald
Bengal'de bile baz biimleri ve zihniyeti asndan asmile olmutur.
Ama arkasnda doldurulamayan bir boluk brakmtr. Ve Hind'de,
ileke, aziz, "vazgeen" tipi her zaman olacaktr. Tekdze ve kat bir
toplumun arlkl unsuru olan egemen din, ancak eylem d alanlarda bireysel zgrlk tanmaktadr. Bu durumda "tarikatlar" kendiliklerinden oalmaktadrlar. Bunlar entellektel ve ahlki kurtulu hareketleridir.
Bengal halknn slamiyete kitlesel geiini, herhalde XII. yzylda budizme kar son takibatn brakt bolukla aklamak gerekir. Ayn durum Balkanlarda, ok sklkla takibata urayan sapkn hristiyanlar olan Bosnal Bogom i lerin,Trkler in XV. yzylda buraya
gelileriyle birlikte samiyete geilerinde de grlmtr.
Mslman Hind (1206-1757) Malabar kylarnda VII. yzyldan itibaren kurulan tccar kolonileri tarafndan tasla izilen,
711-712'de Sindynnden bir istilayla ve eitli gmen gruplarn
gelmeleriyle gerekletirilen mslman Hind, Inds ve Ganj vadilerine alan blgelerde ok yava ilerlemitir. Sonra, Hind ktasnn
tmn fethetmeye ynelmi, ama baarsz olmutur.
Hind'in kuzeyindeki yar l blgeler, uzun bir sre mslmanlarla atma konusu olmulardr. XI. yzyln balarnda, 1030'Iarda bile yalnzca Pencap mslmanlarn elindedir. Delhi sultanlnn
kurulmas (1206) ve hereyi belirleyen (veya hemen hereyi) kilit
olan Kuzey Hind'de genileyebilmek iin daha iki yzyl gerekecektir.
Birok kereler yeniden balamak zorunda kalman bu fetih, sonunda geni apl bir askeri istilaya dnmtr. Yalnzca byk
kentlere yerleen ve az sayda olan mslmanlar, lkeye ancak sistematik bir terr siyasetiyle hkmedebilin ilerdir. Gaddarlk gndelik
boyutlardadr: Yangnlar, yargsz infazlar, armha germe veya kaza oturtma, kanl kaprisler... Hndu tapnaklar, cami yaptrmak iin
24 S

tahrip edilmilerdir. Frsat olduunda zorla din deitirmeye giriilmitir. Nihayet, bir isyan ktnda hemen ve vahi bir karlk verilmektedir: Yaklan evler, yerle bir edilen krsal alan, ldrlen erkekler, kle yaplan kadnlar.
Krsal alan genelde yerli hkmdarlarn veya ky cemaatlerinin
ynetimine braklmtr. Bu ara otoriteler, belli bir zerkliin bedeli
olarak ar vergilerin denmesinden sorumlu klnmaktaydlar. rnein Racputana racalarnn topraklar zerindeki durum byleydi.
Hind ancak sabr, insanst gc, devasa boyutlar sayesinde
ayakta kalabilmitir. Vergiler ok ar olduu iin, kt bir hasat ktlk ve salgn hastalklarn zincirlerinden boalmalar iin yeterli olmakta, bu afetler aniden milyonlarca kiinin sonunu getirebilmektedir. Galiplerin lksnn, sultanlarn bakent yaptklar Delhi saraylarnn ve nl bn Batuta gibi mslman seyyahlarn hayran olduklar
lenlerin ihtiamnn karl, korkun bir sefalet olmutur.
Delhi sultanlar, Cengiz Han ve XIII. yzyldaki ardllarnn ynetimindeki Moollarn ilk istilalarnn darbelerinden hemen hemen
kurtulmulardr. Hatta bu karklklardan, fetih alanlarn, o zamana
kadar onlara direnebilmi olan Gneye doru geniletebilmek iin yararlanmlardr. Timur Leng ise, Moollarn tersine, Delhi sultanlarnn topraklarn istila edecek ve 1398'de Delhi'ye kadar uzanan bir
akn dzenleyerek, bu kenti acmaszca yamalayacaktr. Fakat ganimetler ile sra sra esirleri elde ettikten sonra hemen geri ekilecektir.
Bu ekilme o kadar hzl olmutur ki, slam egemenlii kendini yeniden toparlayabilmi, ama artk hibir ey eskisi gibi olmamtr.
Babr'n ynetimindeki maceraclar ordusunun bundan 130 yl
sonra, 1526'da Panipat sava alannda devirecei, fiilen birok kii
arasnda paralanm bir imparatorluktur. Cengiz hann ardllarndan
(en azndan kendi yle iddia etmektedir) olan Babr'n komutasndaki ordu kktr, ama akmakl tfeklere, toplara (bu toplarn namlular, sava alannda svarilerin yklenmelerine direnebilmek iin
zincirlerle balanyorlard) sahipti. Bu ordu kazand zaferden sonra,
ran. Kemir, slam alemi, daha sonra da Bal'dan gelen paral askerler sayesinde byyecektir.
Babr mslmand (snni). Bu durumda yeni gelenlerin zaferi,
orlodoks islamn, beyaz tenli insanlarn, top barutunun zaferi olmutur. Onunla birlikte Byk Mool mparatorluu kurulmutur. Bu imparatorluk ilke olarak 857'ye kadar, yzyldan daha uzun sre249

ektir (1857, Sipaylar isyan srasnda, bu devletin ngilizler tarafndan ortadan kaldrld tarihtir). Aslnda bu imparatorluun parlakl, daha Evrengzeb'in (1657-1707) lmnden hemen sonra, ngilizlerin Bengal'i igallerinden (1757) ok nce snmtr.
Mslman denetimindeki Hind, bylece 1526'dan Evrengzeb'in
lmne kadar, Delhi sultanlarnn iyi yllarn hatrlatt kadar, ayn
iddet yntemlerine bavuran, ayn zorla gerekletirilen birarada yaama, ayn tipten yerleim ve baarlara tank olunan yeni bir ihtiam dnemi yaamtr.
Ayn iddet yntemleri: slamiyet kayg yaratarak hkm srmekte ve lksn Hind'in tmnn sefaletine dayandrmaktadr (baka trl davranabilir miydi?). Bir yanda batl seyyahlarn hayran kaldklar masals zenginlikler; te yanda alklar, devasa boyutlu lm
oranlan ve aileleri tarafndan terkedilen veya satlan saylamayacak
kadar ocuk.
Ayn zorla gerekletirilen birarada yaama: Bu durum zaman
getike says artan ilikilerden kaynaklanmaktadr. Mool hkmdarlarn en by olan Ekber (1555-1606), daha az keyfi bir ynetim
ve slam ile Hinduizmi ayn dinsel sistem iinde birletirecek yeni bir
din (Din lahi) yaratmay bile dnmtr. Bu dine, imparatorun yakn evresindeklerden baka kimse girmemi ve zaten onun lmyle
sona ermitir. Ama giriim anlamldr.
Aslnda fatihin Hindu uyruklarndan vazgemesi olanakszd.
Hind'in devasa blgeleri, vergi deyerek veya demeyerek yar bamsz kalmaktaydlar. Byk Mool'un hizmetinde alan Fransz
hekim Franois Bernier, bu durumu 1670'te yle kaydetmitir: "Bu
ayn lkenin iinde, Mool'un pek de fazla egemen olamad, hl
ounun kendi efleri ve hkmdarlar olan, yalnzca bunlara itaat
eden ve yalnzca bunlarn rzasyla ona vergi deyen (ou ok az,
birka da hi) ok sayda millet vardr".
Srekli savalar ve mcadelelerden kaynaklanan ihtiyalar, sultann otoritesinin mutlak hale gelmesini engellemekteydi. Byk Mool'un saray aslnda, Delhi'de toplanm byk bir ordudur (50-209
bin asker): Svariler, tfekli birlikleri, topular, hafif loplar (zengi
topusu denilmektedir), ar toplar, at ve fil ihtiyatlar, tdplam olarak
bir savalar, seyisler, hizmetkrlar kalabal. mera denilen efler,
kendilerine mr boyu tevcih edilen topraklardan yararlanmaktadrlar.
Bunlar, ou alt tabakalardan gelen maceraclardr; kkenlerinin m250
-.

t*,

rt /. f f \ IVL'a i',!.*. 381

teva/i olmas, onlarn "ihtiaml bir ekilde sslenmi olarak, bazen


fil, bazen at, bazen de pataki (hamallarn tad tahtrevan) zerinde, pelerinde epeyce bir svari kalabal olduu halde gsteri yapmalarn engellemiyordu. Onlarn kap halkn oluturan bu svarilerden baka, efendinin yannda ve nnde yol amak, tavuskuu tynden yelpazelerle sinek kovmak ve uuan tozlar uzaklatrmak,
tkrk hokkas ve ime suyu tamak... zere ok sayda yaya uak
bulunmaktayd". Gene Bernier'nin akladna gre, "Bir mslman
bana yzlerce yerli vardr". Ordunun tmnn ak tenli ve szmona Mool denilenlerden (bunlar da bu ayrcalklarn kaybetmemek
iin, tercihan Kemirli beyaz kadnlarla evlenmektedirler) oluturmak
mmkn olmadndan, yerlilere ve bakr tenlilere bavurmak gerekmektedir.
Delhi'de her zaman, Racputana kkenli Racput askerler bulunmu ve bunlar ounlukla kendi racalarnn komutas altnda olmulardr. Bu racalar, talep olduunda yerli askerlerden meydana gelen
kalabalk ordular oluturabilmekteydiler. nk bazen mslman paral askerlerle veya tehlikeli komu ii ranllarla veya Bengal mslmanlar Palanlarla veyahut da Dekkan'daki geleneksel hasmlar
olan Hindu veya mslman hkmdarlarla mcadele etmek gerekmekteydi.
Btn bunlarn karln, Byk Mool'un dev hazinesi demekteydi. Bu hazine, topraklardan ok Hind'deki geni lkeler arasndaki ticaretten beslenmekteydi. Aslnda bu hazine, zenginliklerin
akt ve datld bir merkezdi. Bir sikke hazineye girer girmez,
nce bir delik almaktayd; bylece sikkelerin birok kereler delindikleri olmaktayd.
Mslman olmayan Hind'in bycek bir paras da bylece bu
para datmlarna katlmakta, bugnk terimlerle dolamn iinde
yer almaktayd. Zaman akp getike, birarada yaamann yol at
karmlar ve karlkl ama nisbi bir hogryle birlikte yerleik hale gelmitir. Delhi ve dier Mool bakentlerinde serpilen slami ve
Hindu melez sanattan daha nce sz etmitik. Bir olgu kesindir: Bu
sanat Hindli olduu kadar mslman olan karma bir sanattr. Ancak,
kltrel ve dinsel dzlemde Hind kendi olarak kalmtr. slamiyet
hereye ramen, onu pek etkileyememitir. rnein, Hindu dilinin en
byk airi, brahman kkenli Tulsidas 1532-1621 arasnda yaamtr.
251

Gerei sylemek gerekirse, slamiyetin otoriter egemenlii, saylamayacak kadar ok sonu yaratmasna ramen, Hindu toplum ve
ekonomisinin yaplarn; XV. yzyldan itibaren balayan, XVI. ve
XVII. yzyllarda artan, XVIII. yzyldaki genel atlmla birlikte hzlanan Bat'yla temaslardan daha az etkilemitir. Top barutunun stnl (yalnzca mslmanlarn 1526'daki zaferini deil, ayn zamanda Vidsayanagar'n 1565'teki korkun dn de aklamakLadr) bir yana braklacak olursa, slamiyet egemen olduu Hind'e
nazaran hibir stnle sahip deildir.
Daha nce de sylediimiz zere, Evrengzeb'n lmnden sonra (1707), imparatorluk bat ve gneyden gelen iki tehlike karsnda
tkezlemitr. Afganlar 1738'de Delhi'yi ele geirmilerdir. Hindu
bir halk olan Mahratlarn ok gl ilerlemeleri ise 1659'da balam, sadece Ervengzeb tarafndan bir an iin durdurulabilmi ve
XVIII. yzylda yeniden artarak zirveye kmtr
Bunlar syledikten sonra, mslman Hind'i hzla yarglamaktan
kanalm. zel bir iddet ieren ve uzun bir sreye yaylan bu smrgeletirme deneyini, o tarihlerde dnyann baka yerlerinde yaanan ok saydaki benzeri deneyin iine yerletirmemek hakszlk olacaktr. Bu bin yllk smrgeletirme, her halkrda Hind karnca yuvasnn iinde byk bir mslman kitlesi oluturmutur. 1931 nfus saymnn sonularna gre, 239 milyon hinduya karlk 77 milyon mslman vardr, yani hinduya karlk bir mslman. 1947'
de gerekleen siyasal paylam ok yetersiz kalmtr. Hindistan'da
438 milyon kiiden 44 milyonu mslmanken, 85 milyonluk Pakistan
nfusunun iinde de mslman olmayanlar vardr. Bu durumda toplam Hind nfusunun % 20-25'i mslmanlardan meydana gelmektedir. Demek ki, mslman Hind de varln harika bir ekilde srdrmektedir ve onu atak Hind-Mslman uyarlndan ayrmak ok gtr.

ngiliz Hind'i (1757-1947):


Eski Bir Ekonomi Modern Bat'yla Kar Karya
Portekizliler XVI. yzyllarda Uzak Dou'da bir dizi ticari noktay igal etmilerdir. Fakat Portekiz Hind'i (Vasco de Gama Kalkta'ya 17 Mays 1498'de varmtr, Goa 1510'da igal edilmitir)
bir yzyl sren anl bir dnem yaamtr. XVII. yzyl oktan n252

gliz, Hollanda ve Fransz ticarethanelerinin stnl altnda olacaktr.


ngiliz Hind'i, daha Franszlarn devre d braklmalarndan
(1763) nce, Robert Ciive'n 23 Haziran 1757'de Plassey'de (Palassi,
bugn Kalkta yaknlarnda) kazand zaferle kurulmutur; Hindistan'n 1947'de bamszln kazanmasna kadar, yaklak iki yzyl
srecektir. Bu sre, hemen hemen Byk Mool imparatorluunun
anl dnemi kadardr. ngiliz Hind'i de tpk Mool Hind'i gibi yava yava bym, fetih ancak XIX. yzyln ortasnda tamamlanmtr (Pencab'n fethi, 1849) ve gene onun gibi bir dizi zerk devleti
(Native States and agencies) dorudan ynetiminin dnda brakmtr. Fakat bu otorite ngiliz dneminde hakiki olmaktan ok kt
zerinde kalmtr. Nitekim, ktann tm, bu gl egemenliin, muazzam bir ekonomik stnle dayanan bu egemenliin darbelerine
maruz kamtr. Uzaktaki ngiltere, birinci Dnya Savana kadar kabaca dnyann en byk endstriyel, ticari ve bankaclk gc olarak
kalmay srdrmtr. Kurduu egemenlik, Hind'in btn yaplarna derinlemesine ilemitir.
Hind bir hammadde reticisi pazar haline gelir. Fetihle birlikte tedricen geniletilen ve Hindler kumpanyas (ancak 1858'te
lavedilecektir) tarafndan srdrlen smrgecilik, Lord Ciive'n
korkun bir yozlama iindeki valilii srasnda (Avam kamarasndaki iddetli saldrlar zerine 1774'te intihar edecektir), yerel gllerin, tccarlarn ve kyllerin smrs halinde l bir yap
kazanacaktr.
Smr, Bengal, Bihar ve Orssa gibi ilk ele geirilen zengin
eyaletlerde arszca balamtr. Bir miktar dzen ve hakkaniyet, ngiliz cephesinden ancak 1784'te daha drst bir ynetimin kurulmasyla gelebilmitir.
Bu balang yllarnda, yamalar, alp rpmalar oktan bir
sr felkete yolamtr bile. Hind genel valisi Lord Cornwalis 18
Eyll 1789'da yle yazmaktayd: "Kumpanyann Hindistan'daki
topraklarnn te birinin artk hayvanlardan baka hibir canlnn yaamad bir cangl olduunu tereddtsz iddia edebilirim". Abart
pay ok kktr.
Yeni efendiler (onlar da birok eyden sorumludurlar) de, hi de
253

denetleyemedikleri srecin oyuncaklar ve kurbanlar olmulardr. Birok felketin, ykmn kkeninde, dnya trafiklerine ok eskiden beri
ak olmasna ramen, Hind'in bir benzerine hi tank olmad, giderek byyen parasal ekonomi tek bana yer almaktadr, ingiliz hukuku, toprak mlkiyeti konusundaki Batl kavray da, istenilmemesine
ramen felketlere yol amlardr.
Zorlukla kurulan, Hind'in en derin gemiinden gelen eski bir
denge her halkrda tehlikeye girmi, sarsalanmtr.
Bu XVIII. yzyln sonlarnda Hind, bugn (1962) Madras civarnda ve baka yerlerde hl grlen kulbeler halindeki ok sayda
sefil kyleriyle, krsal bir dnyadr: "Duvarlar kurutulmu amurdan,
dam rlm palmiye yapraklarndan, da alan tek yer alak bir
kap... Yaklan inek tezeinden kan duman, olanak bulduu lde
damn aklklarndan dar kmakta". Fakat bu kyler, sk balan
olan, dengeli, kendilerine yeterli, bir ef veya bir ihtiyarlar meclisi tarafndan ynetilen ve hatta baz yerlerde topraklarn dzenli olarak
yeniden datld cemaatler meydana getirmekteydiler. Kye bal
demirci, marangoz, ev yapmcs, kuyumcu gibi zenaatkrlar, bu meslekleri yzyllardan beri irsi bir eklide srdrmekte, hizmetlerinin
karlnda ky hasadndan pay almaktaydlar. Bu kylerin bazlar
ayn zamanda, zengin kyllere kiisel olarak bal bulunan klelere
sahiplerdi; efendileri bunlarn gda, barnma ve giyim ihtiyalarn gidermekteydi. Cemaat, devletin veya civardaki senyrn talep ettii
vergi ve angaryalar konusunda ortaklaa olarak sorumluydu. Bylece
cemaat elde etlii rnn ve igcnn bir blmn bakalarna,
karlk olarak hibir ey vermeyen uzaktaki ynetimin kentlerinin
Hind'ine vermekteydi. Vergi, kentin kylerle tek balamyd; nk
kylerin kentin retti veya ithal ettii mallardan hibirini almaya mecalleri yoktu. Bu kentsel endstriler, kentlilerin meydana getirdikleri
dar evrelere veya ihracata tahsis edilen bir lks olarak kalmaktayd.
Fakat bu ayrcalkllarn basklar ar arlatnda, ky yerini deitirebilir; baka topraklar ve daha iyi bir talih arayabilirdi.
Bu ok eski geimlik ky ekonomisi, ok uzun sre kendi zerine kapanm, zenaat ve tarm birletirmi, tuz ve demir dnda daryla hibir ilgisi olmayan bir ekilde kalmtr. Toplumsal kast rgtlenmesi, ocuklar eiten, rahiplik ve mneccimlik yapan brahmandan, yksek kastlara mensup zengin kyllere veya yallara varana
kadar, kydeki herkesi kendi yerinde tutmaktayd. Hiyerarinin dibin254

^1

de yer alan topra ileyen dokunulmazlar, ounluu meydana getirmekteydiler.


Btn bu sistem, nce XVIII., sonra da XIX. yzyl boyunca
yava yava bozulmutur, ingilizler vergi toplatmak iin eski vergi
toplayclarna bavurmular, ama onlara o zamana kadar asla sahip
olmadklar, ky zerinde mlkiyet hakkn tanmlardr. Bylece
nce Bengal'de olmak zere, szmona bir cins toprak senyr olan
zetnindar'lar olumutur. Vergi tutarn ngiliz ynetimine teslim etme sorumluluu onlara aittir; kylden daha fazlasn tahsil etmesine
ise karlmamaktadr. Bu zemindarlar ksa bir sre sonra krlarda
bizzat oturmaktan vazgeerek, vergi toplamak zere kendilerine adam
tutmulardr. Bylece Bengal'in talihsiz kyl snfnn zerine, ok
sayda arac ve asalaktan meydana gelen basamakl bir grup kmtr.
ngilizler zemindarhk rejimini yerletirmedikleri yerlerde, nakit
olarak denebilir vergileri dorudan toplamaktadrlar. Bu durumda
ise, eline fazla nakit gemeyen kyller tefecilere bavurmak zorunda
kalmaktadrlar. Tefeciler, Hind'in tamamnda ok iyi durumdadrlar.
Eskiden kyllerin direnmesini, fkesini hesaba katma durumunda
olan tefeci, artk arkasnda onu koruyan yasalarn ve yarglarn desteine sahiptir. Borcunu demezse, kylnn nce hayvanlarna, sonra da toprana el koyar. Zavall kyl, zavall iyot! Toprak fiyat srekli ykseldiinden, tefecinin toprak sahibi olmaktan byk kar
vardr; zaten fiyat artrmaya ynelik bu speklasyon, garantisi toprak
rant olan nakit plasmanlar ekmektedir. Bunun sonucunda bir sr
byk toprak sahibi ortaya kmtr. Olaan olarak topraklarn slah
etme gibi bir kayg tamayan bu insanlar, sadece rantlar sayesinde
yaamaktadrlar. XIX. yzyln sonunda, yz milyon kylnn herhalde te biri kk toprak sahibidir ve bu kyl mlkiyetinin ortalama yzeyi asgari geimlik saylan 50 dnmden azdr. Bu evrim esnasnda, yallar meclislerinin onda dokuzu yok olmutur. Bugn
bunlar yeniden oluturulmaya allyor.
Durum, u nedenlerden tr de ktlemitir:
1) ngiliz endstrisinin rekabetiyle karlaan ky zenaatkrlar, basncn zaten ok yksek olduu tarma ynelmilerdir.
2) ngiliz kapitalistler ifte bir sistematik siyaset izlerlerken,
Hindistan' ham endstriyel rnlerini srecekleri bir piyasa (XVIII.
yzylda Avrupa'da boyama veya basma "Hintli" denilen kumalarn
255

modas yaylrken, byk bir atlm iine giren ok eski Hind pamuklu endstrisini ldrmekte acele etmilerdir); hem de baz hammaddeleri satn alacaklar bir pazar olarak kabul etmilerdir (Bengal jt,
Bombay'n karsndaki regur topraklarnn pamuu, bunlar ngiltere'nin Lancashire endstrilerini besleyeceklerdir).
hracata ynelik bu hammaddeler, limanlara demiryolundan ulatrlmaktadrlar. Bu demiryollar erkenden ina cdimi ve XIX. yzyln ikinci yars boyunca lke ilerinde gerek bir devrime yolamlardr. Bu mallar toplamak ve sevketmeklen baka hibir ilevleri olmayan kentler domaktadr. Bylece Hind kyls, kendinin, ailesinin veya kynn beslenmesine ynelik olmayan rnleri
giderek daha fazla retir hale gelmitir. Endstryel bitki retimi (tahl
ambar olan, ama budaym ihra eden Pencap hari) gda retimini
amaya balamtr. Nfus artnn da etkisiyle, bunun sonucunda
XIX. yzyln son otuz yl esnasnda afet dzeyinde ktlklar ve yetersiz istatistiklerde bile grlen bir tayn azalmas meydana gelmitir.
1929 Dnya bunalm, hammadde fiyatlarnn baaa yuvarlanmalar, toprak mlkiyetinin zemindar\vx\n. veya tefecilerin elinde
younlamasn hzlandracak, zgr kylnn elindeki iletme lekleri daha da klecektir. ifilerin borlan o kadar byyecektir
ki. demeleri olanakszlaacaktr. Bor altnda ezilen kyller, alacakllarnn karsnda, eskiden serflerin efendilerinin karsnda olduundan daha beter bir durumda olacaklardr. Ryot kanun karsnda
giderek daha zgr hale gelirken, ekonomik adan zgrln giderek kaybedecektir.
Modern bir endstrinin balanglar ge tarihlerde, ilk koruyucu tarifelerle birlikte, 1920'ler civarnda ortaya kmtr. O tarihlerde yerel bir endstrinin belirmesi, ucuz ve bol emek gcnn
varl, ar bollukta bir proletaryann olutuu kentlerin geliimi,
hemen yaknda hammadde bulunabilmesi ve son olarak da hindu
kapitalistlerin ie karmalarndan tevik grmtr.
Bu hindu kapitalistler, bundan bin yldan daha nceleri ran'dan
kaan ve zellikle Bombay blgesinde biriken Zerdt dininden kiilerin ardllar olan Para'ler veya Racputana ilerinin alt kastlarndan
birinden kan ve blgenin geri kalml yznden ngiliz rekabe256

tinden uzun sre korunan Marvar&v veyahut da Guceral kkenli Jainlerdir.


Harekete endstri kenti komuta etmektedir. Tata grubunun
(bir Parsi ailesi) metalrji endstrilerinin yer ald (150 mil uzaklkta) ve jt bezinin byk apta retildii Kalkta; pamuklu dokuma ve
otomobil montaj merkezi Bombay; 500 km. kuzeyde byk pamuklu
mekezi Ahmedabad. Bu endstriler ve bata gda alanlanndakiler olmak zere dierleri, zellikle 1942'den sonra olmak zere, kinci Dnya Sava srasnda ok dzensiz bir gelime gstermilerdir. Bu dnemde yiyecek ve kuma ktl karaborsada yle bir fiyat ykselmesine yol amtr ki, Japon tehdidinin de eklenmesiyle Hind'in tamamen alt st olacandan bir an iin kayglanlmm
Endstriciler 1944 'te, sava srasnda Byk Britanya'nn Hind'e
kar oluan borlarnn denmesiyle geni apl bir yatrm yaplmasn ngren resmi ve ar iyimser Bombay plan dorultusunda
tavr koymulardr. Proje, ngiliz irketleri ve kapitalistleriyle yaplacak anlamalar (otomobil endstrisi alanndaki Birla Nuffeld anlamas gibi) tevik etmitir. Zaten bugn de, ngiliz sermayesi bamszla ramen Kalkta'daki Cliver Street bankalarnn denetimindeki bir ok i koluna yatrlm durumdadr.
Bu atlm, krlarn kentlere hcumunu hzlandrmaktan baka
bir sonu vermemitir. Bir Tamil atasz, "flas edince kente ko" demektedir. Kentlerde atelyeler, fabrikalar, hizmetilik (cretler "hiten
biraz daha yksektir") i olanaklar salamaktadlar. Kathaviar yarmadasnn baz kastlar ile Bombay'n st tabaka evlerine ah alnmas arasnda veya Dekkan'n gneydou kysnn alt snflaryla
Bombay fabrikalarnda elde sigara saran zenaatkrlar arasnda beklenmedik balantlar kurulmaktadr. Btn bu balantlar, Hindu insanlarnn genel alkantsna eklenmekte ve bu insanlarn toplumsal hareketliliini artrmaktadrlar.
Hind bylece, daha bamszlktan nce, fakirlerin dklen semtleriyle (rnein Kalkta'nm bustee'ltn, Bombay'n ar nl chavve'leri veya kylerdeki gibi amur kapl duvarlaryla Madras ekeri1 leri) kalablk, modern kentlere sahip olmutur.
ngiltere, kendine bal yerli askerler olan Sipaylarn 18571858 'deki iddetli isyanlarnn ertesinde, Hind politikas zerinde
yeniden
dnmtr.
257

Bu durum onun in, tavrn gzden geirme, East India Company'nin hkmranlna son verme (1 Eyll 1858), onun yerine
Londra'da byk ve gl India Office bakanln kurma ve kumpanyann genel valisinin yerine Kalkta'da bir kral naiplii oluturma frsatn vermitir.
Hind'deki prenslere ait topraklarn ilhaknda acaba fazla hzl ve
ileri gidilmemi miydi? Artk zerkliklere sayg duymaya karar verilmi ve yaknlarda ilhak edilmi olan Mysore sultanlnn bamszlnn 1881'de yeniden tannmas, yeni eilimin bir simgesi olmutur. Dorudan hkm srmekten vazgeilince, bu karmak Hind alannda yaplacak en iyi i, varolan blnmeleri srdrmek, onlardan
yararlanmak (zellikle, biri hindu, dieri mslman iki byk kitlenin
kesime noktasndakileri). ncelikle de ordudaki blnmeden yararlanlmalyd. Lord Elphinstone, 1858'de bu konuda anlaml bir eretileme yapmtr. Ona gre, ngiliz gcnn muhafazas, gvenlii su
geirmez blmlerin birbirlerine tam uydurulmalaryla salanan steamef lar sayesinde olmaktadr. "Ben Hindler imparatorluumuzun gvenliini, Hind ordumuzu ayn ilkeye gre kurarak salamak istiyorum", yani su geirmez blmeler lkesine gre. Hindular, mslmanlar, Himalaya Sihleri artk ayn birliklerde birarada olmayacaklardr.
Olaylar bu hesaplar abucak amlardr. Dnya ekonomik bunalm 1870 ylndan itibaren Hind'e ulaarak, ktlklara, salgnlara,
kyl ayaklanmalarna yolamtr. Doruyu gren baz kiiler, rejimin serbestletirilmesini, baz hindularm ynetime, hatta hkmete
ortak edilmelerinin gerektiini sylemilerdir. Ulusal Kongre Partisi
1885'te, her halkrda "kral naibinin inayetiyle" kurulmutur. Henz
ok kk ama etkin bir aznl temsil eden bu parti, milliyetiliin
szcs olmutur.
Bu azmhk, kentlerde ve niversitelerde ortaya kan faal orta snftan beslenmektedir ve ileride daha ok beslenecektir. Kongre Partisi yeleri, aristokratlar ve prensler snfndan veya geleneksel gemie derinlemesine bal ve toplumsal muhafazakrlklar Hind'in
efendilerinin ok houna giden zemindariai snfndan deil; yeni hayatn ne kard, farkl kkenlerden gelen kiilerin oluturduu
orta snftan kaynaklanmaktadrlar: Parsiler, Marwaniler, Jainler, hatta
smaiii mezhebinden mslmanlar gibi kapitalistler veya Moollar d258

neminde birok siyasal kii kartm olan (eski Hind babakan Jawarharlal Nehru onlardandr), siyaset eilimleri gelimi Kamirli
Pandtler... Gandhi de, Gucerat'taki Kathaviar blgesinin kk hkmdarlarna yzyllar boyunca bakanlar vermi bir aileye mensuptur.
Bat uygarlnn cazibesine kaplan bu insanlar, onun yararlarn hissetmiler, avantaj ve tehlikelerini grmlerdir. rnein, Gandhi'nin dncesi, ayn anda hem Hind'in iddete bavurmama geleneinden, hem de Tolstoy'un ateli barl ile sa'nn Da'daki
vaazndan tremektedir. Bu Hind entellicensiyas, kark sularda
yzmekte, dinsel bir sentez ile Hinduizmin saflamas dleri kurmaktadr. Birok dnr, bilinli veya bilinsiz, Hind'in saysz sapkn dncesinden beslenmektedir. Bu alanda on, yirmi ad saymak
gerekir. rnein Dayanand Sarasvati (1824-1883) yeni bir hinduizm
tarikat kurmu, islam ve hritiyanl reddetmi, ama Bat'ya eilimini itiraf etmi ve elektrik ile buhar makinesine kadar tm modern
bilimi Vedalarda bulmaya uramtr. Veya Gandhi Gopal Krina
Gokhale (1866-1915) ile btn dnyann iirlerinden tand (1913
Nobel Edebiyat dl), "Jana Gana Mana" adl iiri bugn Hindistan'n ulusal mar olan Rabindranath Tagore (1861-1941. bu ad ngilizcelemi halidir) gibileri de rnek verilebilir.
Uzun bir kaynama, nihayetsiz sreler sonunda, 15 Austos
1947'de bamszlk ve Hind'in paylalmasna ulamlardr. Taraflardan birinin talepleri, dierinin ihtiyat, geitirme ve ikiyzllyle, bu smrge ynetimini sona erdiren srecin hibir eitici yan
yoktur (oysa, dier benzeri hareketlerin hepsinden stndr): Bugnn akl yarnn delilii haline geldiinden, tavizler her zaman ok gecikmi olarak gelmilerdir. te yandan, mslmanlan tatmin eden
birey (Bengal'in iki eyalet halinde blnmesi, doudakinn etnik bir
btnlk salamas iin 1905'te Assam'a balanmas) hindulan kzdrmakta ve bunun tersine, bu kararn uygulanmasnn 1911 'e ertelenmesi mslmanlan kzdrmaktadr. Zaten milliyetilerin zemedikleri sorunlardan biri de, hndular ile mslmanlan birletirmektir (mslmanlar 1906'da Mslman Birlii altnda toplanmlardr).
Dier bir byk glk: Kitlelere ulama. Bunu Gandhi'nin
(1869-1948) olaanst mdahalesi baaracaktr. Bombay ve Londra'da hukuk okuyan Gandhi, Gney Afrika'ya g etmi yurttalarn
savunmak zere Natal'de avukatlk yapmtr (1893-1914). 1914'le
259

Hind'e dnnce, kendini hemen milliyetilere kabul ettirmi, onlara


egemen olmu, onlar ileri itmitir. Eylemi yledir: "Siyasal glerin dinsel bir ekilde kullanm". Mahatma (Soylu, saygdeer) olacaktr. Doktrinine gre, bakasnn iradesini zorlamak iin kullanlabilecek yegne gler, hakikat, canl hibir eye kar iddete bavurmama ve safiyettir. Eyleminin dinsel vurgusu, etkinliini yz kat
artrmaktadr. Gandhi kitleleri ayaa kaldrmaktadr. Bu durum, ngiltere'nin ilnna raz olduu 1919 anayasasnn ilk boykotu (20 Eyll 1920), sonra da Gandhi'nin itaatsizlik kampanyasn balatt
Aralk 1921'de aka grlmtr. Gl sessiz gsterilerin tesinde, ar karklklar patladnda, dncelerine sadk kalan Gandhi
hareketi durdurmutur. kinci kampanya 8 yl sonra, 26 Ocak 1930'da
balayacaktr. Bu hareket tuz boykotuna (tuz ynetim tarafndan satlmaktadr), sonra anlamalara ve yeni bir itiraz kampanyasna varacaktr. Bu kampanya bu kez uzun srecek (1932-1934), sonunda yeni
Hind anayasas iln edilecektir (ndiaAct, 1937).
Demek ki Hindistan'n bamszl, onu hzlandran kinci
Dnya Savann ncesinde oktan olgunlamtr.
Kongre 8 Austos 1942'de, Gandhi'nin "ngilizler Hindistan'
terketsinler!" szne katlmtr. 1942 ve 1943'te Japonlarn Birmanya'da ilerlemeleri ve Assam ile Bengal'i tehdit etmeleriyle durum ok
arlamtr: stasyonlar, kamu binalar tahrip edilmilerdir.
Bar gelince gerilim artmtr. 11 Haziran 1947'de, ngiliz parlamentosu nihayet Hind'in bamszln tanmtr. Artk kprler
atlmtr. Fakta bu Hind kendine ramen paralanmtr: 15 Austos'ta iki dominyon halinde blnmtr; bir yanda Hindistan birlii,
te yanda Pakistan (o da iki para halindedir). Paylam kt yaplmtr: Hindistan birliinde 44 milyonluk mslman bir aznlk brakmtr; doudaki siyasal snr jt retim alanlarn Pakistan'a brakrken, Ugli nehri boyunca yer alan jt bezi imal alanlar Hindistan'da kalmtr... nsanlar her iki yandan br yana kamlar, bunlarn ardndan korkun katliamlar gelmitir... Gandhi, islamiyetle br
anlama zemini bulmak iin bouna uramtr. Byle davranmasnn Hindu davasna ihanet olduunu dnen fanatik bir hindu, 30
Ocak 1948'de Mahatma'y katletmitir. Bylece ayrlma, bir i sava
ve o zamana kadar grlmemi bir iddet atmosferi iinde gerek260

lemi, bilano 2-3 milyon l olmutur.


Bu ayrlmadan ingiltere'nin sorumlu olduu sklkla sylenir.
Acaba bu doru mudur? Bunu kabul etmek, siyasal hareketlere, beyaz
iplikle dokunmu tezghlara an nem atfetmek olacaktr. Hindin
gemii kendini bir kez daha imdiye dayatm, ondan intikam almtr. Byk sorumlu olur. Kendine zg uygarlyla ayr bir dnya
olan ve ingiliz Hind'ine hibir zaman balanmam olan Seylan da, 4
ubat 1948'de bamsz bir dominyon haline gelmitir.
Hind bylece, zgr olduu anda hemen iki paraya ayrlmtr.
Hatta eer Birmanya'nn bamszl ve ayrlmas da (1947) hesaba
katlacak olursa, paraya.

Hind, in tarz bir devrimi yapmayabilir mi?


Hindistan 1947'den bu yana, daha nceki 150 yl iinde meydana
geleninden daha nemli, byk endstriyel geliimler kaydetmitir.
Bylece 1947 paylamna Pakistan'dan daha iyi uyum salamtr.
Hindistan evini dzene sokmu (ticari noktalarndan vazgeen Fransa'yla anlama, Maharaca ve prens devletlerinin, zellikle de Haydarabad'n (Eyll 1948) igal ve tasfiyesi, Goa'nn Portekizlilerden g
kullanarak alnmas (1962). Kemir zerindeki haklarn iln etmi
ve korumu, in'in Himalayalar zerindeki belirsiz snr boyunca
olan taleplerine direnmitir. Goa'nn igalindeki sertlik, dnya zerindeki samimi Hindistan dostlarn gerekten zmtr, nk bu lke onlara yeryznn siyasal bilgelie sahip nadir lkelerinden biri
olarak gzkmekteydi. Ancak Pandit Nehru'nun prestiji hl byktr, o hl nc dnyann en nemli avukatdr.
Eer bunlara parlamenter rejimin belli bir dzenlilik iinde iledii (1962'de yaplan merkezi parlamento (Lok Sabba) ve 14 eyalet
meclisi seimleri bunu gstermitir). Hindistan'n akla uygun bir ekilde 14 dilsel eyalete ayrld eklenecek ve bunlar rejimin aktifine
yazlacak olursa, bir dizi deerli baar saylp dklm olacaktr.
m Ancak bunlar Hindistan'n dnya karsndaki zgn yann
meydana getirmiyorlar. Asl zgn yan, Hindistan hkmetinin
nc be yllk plann (1961-1965) yrrle sokulmasyla, bu
yarm milyarlk insan kitlesini harekete geirmek iin sarfettii korkun gayrettir. Ve bu i iddete bavurmadan, korkutmadan; doa261

nn ve insanlarn hareket etmelerine frsat vererek, olaylarn akn zorlamadan yaplmaktadr.


Bakan Nehru, bunu bir Fransz gazeteciye ok gzel aklamt (18 Nisan 1962): "Biz sosyalist doktrinciler deiliz. Sadece bu
lkeyi uzun dnemde refaha ulatrmay ve ksa dnemde de hayat
seviyesini ykseltmeyi ve toplumsal farkllklar gidermeyi istiyoruz.
Bunu baarabilmek iin ekonomi zerinde alyouz, ama zel giriime de ok yer brakyoruz. Byk endstrinin bir blm, kk ve
orta endstrinin tamam ve tarmn tamam kamu sektrnn dndadr. Krlarda kooperatifleri tevik ediyoruz, ama kollektivizme varma gibi bir niyetimiz kesinlikle yok. Bir kez daha sylyorum, biz
sosyalist doktrinciler deiliz. Adm adm ilerliyoruz, sorunu barl
bir ekilde zmeye urayoruz. rnein maharacalar tahttan indirmemize karlk, saraylarn, ayrcalklarn, dokunulmazlklarn onlara braktmz, ou zaman byk miktarlarda olan deneklerini
onlar lnceye kadar deyeceimizi unutmayn. te gryorsunuz ki,
her frsatta demokratik bir yol izlemeye alyoruz".
Aslnda, kelimenin iyi ve kt yanlaryla liberal bir yol demesi
gerekirdi. Her halkda sorun aka ortaya konulmutur. Hindistan
alemi, "zgr dnya"nn yntemlerini ve bak asn benimsemitir. Br devrim yapmay istemektedir, bunu yapmak zorundadr. Acaba
in tarz bir devrimden kanarak bunu baarabilecek midir?
m Oynanan oyunun dl? Aikr ve korkun bir sefalete son
vermek, en azndan biraz ferahlk salamak. Bu sefalet, hi kukusuz can skc, ama gerek g hatt, yola oradan klmas gereken noktadr.
Hindistan, dier btn devletlerin tersine, yaralarn ne kendine,
ne de bakalarna saklamama gibi bir stnle sahiptir.
Bu sefalet ezelden beri vardr. Daha M..'den itibaren varolan
ilk tanklklardan bunu biliyoruz, kyamete benzeyen ktlklar da. Bu
sefalet 1962'de de ayan beyan ortadadr. Byk kentler, devasa Kalkta, muazzam Bombay, hatta bakent Yeni Delhi bile, ok gzel
olan baz mahallelerinin dnda, acayiplikler sarayna layk manzaralar sunmaktadrlar: kyafetlerin, bedenlerin, barnaklarn, gdalarn sefillii.
262

Bu sefaletin en gze balan iareti, kol gc bolluudur. Byk


Mool zamannda aileleri tarafndan kle olarak satlan o kadar ok
ocuk vard ki, bunlar satn alma merhametli bir hareket saylyordu.
Andre Chevrillon 1923'te yle yazmt: "blm burada sonsuza
kadar ileri gtrlmtr. Arabay arabac srer, kapy groom aar,
park yeri iin peon barr. Avrupal bu mekanizmaya maruz kalmak
zorundadr. Yayan gitmesi, paket tamas korkun birey olacaktr:
Bir ngiliz subay, peine bir sr insan ve yk takmadan yer deitiremez. Geenlerde Londra'da basit bir onba, Hindistan'dayken
yere den mendilini toplamas iin hizmetisini ardn anlatyordu... Roma'da da yurttalarn, hizmetiler, yanamalar, azatl klelerden oluan ordular vard".
Baz ayrntlarn tarihlenebildii dnn gerei. Ama ayn zamanda bugnn de gerei. 10 veya 12 hizmetisi olan u mtevaz
burjuva evleri hakknda ne dnlmeli? Kalkta nehrinin kysnda
(1962) "pislik iinde yuvarlanan, sineklerin saldrsna uradklar
halde onlar kovmaktan ve hatta geenlere el amaktan enen" u
sefil erkekler, kadnlar ve ocuklara ilikin olarak ne dnlmeli?
Bular bize anlatan kiiyi izleyerek, cehennemi hatrlatan yol onarm
antiyeleri iin ne demeli: "plak erkekler, sarili kadnlar ve paavralar iindeki ocuklar, devasa kazanlarda odun ateinde kaynatlan katran yere adeta elleriyle yayyorlar". antiyeler modernletirilirse, isiz says hemen artacaktr. Dekkan'daki Bengalor'da ultramodern bir fabrika vagon imal etmektedir, "ama insan karncalar
imalatn sonunda yeniden ortaya kmaktadrlar, nk boya ok sayda ii tarafndan yaplmaktadr".
Bu hznl grntler, bugnk Hindistan dosyasna konulmas
gereken ilk belgelerdir; bunlar ona ebedi Hind'dcn gelmektedirler.
Birka rakam bu grntleri zetlemektedir. 438 milyon nfus, binde
25-30 gibi ok yksek bir lm oran, binde 45 gibi "doal" br doum oran, bunun sonunda ylda binde yirmilik bir nfus art; yani
her yl 8 milyon kii daha. Bu rakamlar umut krcdrlar. Ulusal gelir
toplam olarak hissedilir bir art gsteriyorsa da, bu durum fert bana gelir artn nceden durdurmaktadr. Bu fert bana gelir, bugn ylda 280 rupidir (1 rupi = 1962'de 1 Frank, bugnk kurdan yaklak 14.000 TL.). Yol yapm antiyelerinde gnlk cret bir rupidir.
Nfus artn durdurmak? Bu art ancak refah ykselmesi nleyebilir, ama bu da sorunun zldnn varsaylmas demektir.
263

Kamu ynetimi tarafndan srdrlen gebeliin nlenmesi yntemlerinin yaygnlatrlmas, ksrlatrma (1.500.000 kii kendi isteiyle
ksrlatrlmtr) bu insan selini nleyememilerdir. Hindistan, bu
mcadelenin kolay olmad ama etkin olduu disiplinli Japonya deildir.
stelik sorunlar bunlarla snrl deillerdir.
* nc Be Yllk Plann (1961-1965) getirdii tedbirleri anlamak iin iktisat olmak art deildir.
Bu tedbirler de, daha nceki planlarda olduu gibi, ulalabilir
noktalara yneliktirler: Tarm iin yapay gbre, ulam, ar endstriler, mekanik endstriler. Bunlarn hepsi de nisbeten kolay ve hzla
deitirilebilir alanlardr ve her zaman bunlarn dier alanlara yansyacaklar dncesi tanmakta ve bu konuda hi hayal krklna uranlmamaktadr. Mdahaleler mmkn btn yollardan yaplmaktadr. rnein hkmet, Ford Vakf uzmanlarnca Nisan 1959'da yeni
plann tm gcn tarma ynelterek, Hindistan'n tahl retimini 100
milyon, hatta 110 milyon tona kartmay (1959 iin tahmin: 73 milyon ton) neren tekliflerine kulak asmamtr. Acaba baka uzmanlarn dnd ve hkmetin de karar verdii zere, endstriyel gelimeden ve bunun iin gereken yatrmlardan vazgememek; gda
durumunun 1965'te afet dzeyine geleceine inanmamak akllca m
olmutur? Gelecek yllar hi kukusuz zor olacaktr, ama Hindistan
birok snavdan gemi bir lkedir.
Bu abalarn sarfedilmes ynnde bir kez karar verildikten sonra, adeta hemen her zaman ayn olan allm nkoullar bulunmaktadr: Ulusal gelirin bycek bir blmn zorunlu yatrmlara tahsis
etmek (I. planda % 5, ikincisinde % 11, ncsnde % 14). Bu muazzam yatrm oran, zaten ak veren dengeyi daha da bozacaktr.
Ayrca dardan kitlesel almlar yapmak ve kt alm koullarna
katlanmak gerekmektedir. Bunun sonucunda, d yardma bavurmak
zorunlu hale gelmektedir. Bu yardmlarn zel olanlar hi de bedava
deildir; Amerika ile Sovyetler Birlii arasnda byk bir rekabete yol
aan kamusal olanlar ise, ba veya ucuz krediler halindedir (bu lkelerin herbiri, nc planda ngrlen d yardmn % 5'lik blmn salamaktadr, ama Sovyetler Birlii yardmn Bhitay elik tesisleri gibi byk yatrmlar zerinde younlatrmtr). Gemite
264

rakiplerinden 20 kat fazlasn vermi olan ABD, yardmlarn dank


olarak yapmaktadr. Ama, "bykler"in bu tekdze mcadelesinin pek
bir nemi yoktur, hangi alana endstri yatrm yapld da ok
nemli deildir. Hindistan'da elie olduu kadar, bir Fransz firmas
tarafndan gerekletirilen sinema filmleri retimine de ynelinmekte
ve Hindistan, film pelikl retiminde ABD'den sonra dnya ikincisi
olmaktadr.
lgin olan nokta, Hindistan'n kalk srecine girdiinin aikr
olduu, Japonya'dan sonra ve in'e olduka yakn bir konumda bulunmak zere, Asya'nn byk endstriyel glerinden biri haline geldiidir. Endstriyel adan kalka erken getii, en azndan 1920'lerde endstrilemenin balamas gibi bir avantajnn olduunun sylenilmesi yanl olmayacaktr. Demek ki belli bir ncelikten yararlanmtr. Nfus artyla ekonomik byme arasndaki yar, bugn nihayet ikincisinin lehine sonulanyor gibidir. Fert bana gelirin
1970'de imdikinin iki katna kaca dnlemez birey deildir.
Ama bu, Hindistan'n vaadedilmi topraklara ulat deil de, hedefine doru yol ald anlamna gelecektir.
Bu alarak izlenilen yol zerinde, bazlar siyasal, dierleri
toplumsal ve kltrel olan birok engel dikilmektedir.
Siyasal glkler: Pandit Nehru'nun manevi diktatrl korkun intikal sorunlar kartmann uzanda deildir, nk sz konusu olan yetmi iki yana gelmi bir adamdr. Kongre Partisi'nin ncelii tek bana bir anayasal sistem oluturmamakta, bu parti verimli, makul, yapc muhalefete pek izin vermemektedir. Gerici bir sa,
komnist veya komnist eilimli bir solu sr eti yemekle sulam
deil midir? Umut krc bir argman. Bu komnist eilimli sol, 1962
seimlerinde oylarn yalnzca % 10'unu alm, ama Kerela yerel ynetiminde ender bir drstlk ve etkinlik gsterdikten sonra, olduka
keyfi ekilde burann ynetiminden uzaklatrlmtr. Sosyalistler
de kendi cephelerinden, bakan Nehru'yu "rm bir rejim"i korumakla sulamaktadrlar. Ama bu muhalefetler marjinal kalmaktadrlar
-Onlar kim duyar?-.
Toplumsal glkler: Zenginlikleri eil datmak konusunda konumak, yapmaktan kolaydr. Bu etrefil toprak mlkiyeti konusunda,
eitli eyaletlerin erevesi iinde kartlan birok yasa, uygulamada
265

etkisiz kalmtr. Hukuken devre d braklan byk toprak sahipleri, hemen her yerde bir kez daha kylye nazaran yeniden avantajl
hale gelmilerdir. Kyller zgrdrler ve bu devasa bir gelimedir,
ama buna karlk sefil bir durumda ve kt donanmldrlar. lenebilir topran bir blm ilenmeden kalmaktadr. Byk sulama sistemleri bile byk toprak sahiplerine yaramaktadr. Bunlarn en gerekli olduu zamanlarda suyu kendilerine almaktadrlar. Kyl bu avantajlardan hi yararlanamamaktadr. Felketin tam olmas iin, byk toprak sahipleri ilerlemeden pek holanmamakta, teknik iyiletirmelere
gitmemektedirler. Bunun anlam, ne yazk ki burada "rm bi
rejinV'in, devrim-ncesi bir konumun varldr.
Son olarak da, geleneksel uygarlk Hindistan kitlesini oklu ve
kat ann iinde tutmaktadr.
Hinduizmin kendininkinden baka bir evrene doru gerekli gei yapabilmesi, kastlardan kurtulabilmesi ve modern hayatn oluturduu toplumsal devrime ulaabilmesi iin, bu a krmas gerekir.
Hinduizmin her ciddi evrim ve modernlemenin karsndaki baat
engeli meydana getirdii bir vakadr. Bu dinin gcn, kt beslenen, srekli olarak fizyolojik sefaletin snrlarnda dolaan bir halkn,
baz vesileler nedeniyle (rnein 1962'de, yldzlarn birlemelerinin
Hindlilere dnyann sonunu haber verdiinde olduu gibi) tapnaklara
yd yiyecek cinsinden sunumlarn inanlmaz miktarndan lmek
mmkndr. Babo dolaan inek srleri, urada burada onlarn
fakir yiyeceklerine ortak olmakta; karga srleri tahllar yemekte; bcekler hasatlar yeseler bile onlarla mcadele edilmemektedir ve
btn bunlar hinduizmin sonulardr: nekler kutsaldr ve btn canllarn hayatna sayg gstermek gerekir.
Hinduizmin en beter yan, halk ok sayda geirimsiz kutunun
iine hapseden kast sistemidir. Toplumsal hareketsizlik bu sistemde
kukusuz mutlak deildir ve herey bu sistemin ok uzak vadede ortadan kalkacan iaret etmektedir. Gandhi'nin savunuculuunu stlendii Dokunulmazlar -Haricanlar. en azndan 50 milyon kii-, yasa
nnde artk dierleri gibi olmulardr. Hind anayasas, vatandalar
arasndaki her trl farkll ilga etmitir. stelik bu anayasa laiktir.
Fakat teori ile pratik arasndaki mesafe byktr. Bu alanda ou
zaman farkedilmez nitelikte kalan ilerleme, yalnzca entellektel sekinleri etkilemektedir ve bu arada siyasal mcadelelerin ounun kiisel rekabetler ve kast ileri olarak kalmas anlaml deil midir? Ku266

kuuz, u anda varolan 46 niversiteden geerek rahatla ulaan bir


orta snf vardr (ama niversite mezunlarnn hepsi bu olanaa kavuamamakadr; bir educated unemployment vardr). Bu orta snf ynetimin kadrolarn, avukatlar, hekimleri, siyaset adamlarn kartmaktadr.
Bu trde olmayan snf, grne gre btn kastlara aktr ve
kyafeti ve davran itibariyle ngiliz edaldr. Ancak, aile hayat bu
ayn insanlar iin bir snaktr; burada geleneksel kyafet ve yiyeceklerle, ruhlarnn nemli bir parasn bulmaktadrlar. Oysa modern hayatn btn hareketleri, bu dinsel gelenekten birer koputur. Bu konuda rnek vermek gerekirse, ehir suyunun birok "saf olmayan" elden
gemesine ramen "temiz" olarak kabul edilmesi; balk yeme yasana ramen hekimin yazd balk yann iilmesi; hatta kastlararas
evlilie rza gsterilmesi veya gazeteye evlilik iln verirken, "kast
nemsiz" sznn yazlmas; veya mhendislerin, yneticilerin ve iilerin yeni bir fabrikann yaknndaki ayn eve yerleirlerken, yasaklanm komuluklara aldrmamalar.
Bu kk olaylar, hinduizmin slahat konusunda ilerlemeler
kaydedildiini, Hind dinsel dncesinin en canl akmlarnn ezelden beri -aslnda Buda'dan beri- mcadele ettikleri biimciliinin gerileme yolunda olduunu iaret etmektedirler. Yeni bir tarikatn
(Brahmosama) kurucusu olan Ram Mohan Ray, daha 1800'den itibaren bu yolda ve tektanrclk dorultusunda ilerlemeye abalyordu.
Onu baka slahatlar izlemilerdir. Daha bakalar da gelecektir.
nk Hindistan artk, geleneksel kltrnn kendi karsna kard engelin bilincine varmtr. Bu bilinlenme, bugnk Hindistan'n byk "uyandrcs" olan Gandhi zamannda gereklemitir.
Gandhi bu uyandrmaya hem dourduu byk heyecan, hem de yol
at direnmelerle neden olmutur. Nitekim, Hindistan' kendi kafasndaki yolda ileri gtrmek iin bu lkenin btn manevi geleneklerine ve ulusal iftihar duygusuna yaslanm, bylece gvenilir bir igdyle Hind kitlelerini ayaklandrm, bir halk tutkusu oluturmutur.
Fakat canlandrmaya giritii bu gelenek, ayn zamanda Hindistan'n
moderniteye ulamasna birok noktada engel anlamna gelmekteydi.
Gandhi ile sosyalist Nehru'yu ortaklaa eylemlerinde sonunda
kar karya getiren belirleyici atma budur. Bu atmay Nehru'nun sylemiyle zetlemek mmkndr: "Psikolojileri gelecee ynelik olanlarla gemie eilenler arasnda bir uurum var". Gandhi'
267

nin ilkeleri, onu her tr toplumsal devrimden kanlmaz olarak uzaklatnyordu. Ona gre, devrim gnllerde yaplmalyd. Varolan dzene dokunarak deil de, zenginlikleri veya nfuzlar ne olursa olsun,
insanlarn hemcinslerinin hizmetine komalarnn, onlarn bizzat
Gandhi'nin szleriyle, "iradi zveri ve fakirliin sanat ve gzelliine
ulama"y, "bir ulusun temeli olan ilerle megul olma"y, "kendi elleriyle eirme ve dokuma"y, "btn kast nyarglarn gnlden reddetme"yi, "zehirleyen ikiler ve uyuturuculardan tamamen vazgemek iin propaganda yapmay ve... genel olarak varln safln
oluturma"y kabul etmelerinin salanmas sz konusuydu. "Bunlar,
fakirlerin koullan iinde yaamaya olanak veren yararl olma biimleridir", zellikle ky yaamnn geleneksel erevesi iinde.
Nepru, Hayatm ve Hapishanelerim adl kitabnda Gandhi'nin
konumunu tartrken, u sonuca varmaktadr: Ona gre kitlelere hizmet etmek isteyenler, maddi hayat dzeyinin ykselmesinden ok,
kendilerinin alalmasn, eer deyim yerindeyse, kitlelerin dzeyinde
elenmeyi, onlar eitlik dzleminde karmay dnmelidirler. Ona
gre gerek demokrasi ite byleydi". Nehru ve dostlar, bu bireysel
maneviyatn baz yanlarna ve Gandhi'nin kendine bir miktar hayranlk duydularsa da, bunu ortaklaa bir lk haline getirmenin "her demokratn, her sosyalistin, hatta her modern kapitalistin mantki kavramlarna ters olduunu, bunun bilinsizce gerici ve ataerkil bir
zihniyete geri dn olacan, zellikle de Hindistan'n azgelimilikten kmas ve kitlelerin sefaletini yoketmesi iin vazgeilmez nitelikte olan, ileriye bakma ve gemiin baz yanlarndan kopma gibi durumlar engelleyeceini dnmlerdir.
Bugn Hindistan'n Gandhi'den ok Nehru'ya eilim gsterdiini, Gandhi'nin mezlerinden olan ve bapounun (baba) lmnden
nce, 1947'de Bhoodan hareketini kuran Vinob# Bhave'nin baarszl boyunca farketmek mmkndr. Bu hareketin amac, sahipleri
tarafndan kendi iradeleriyle balanan topraklar sayesinde, dehet
verici toprak sorununu zmek. Balanan topraklar fakirlere, bireysel veya kollektif olarak datlacaklard.
Bu hareketin anlamn kavrayabilmek iin, iyi bir aileden gelen,
kltrl, ekici bir matematiki olan Vinoba Bhave'nin, "vazgeenler", Hindu ilekeler tarikatna katlmak zere 1916'da annesinin
nnde btn diplomalarn yaktn bilmek gerekir. Gandhi'nin btn mcadelelerine en nde (yani ou zaman hapiste) katlmtr.
268

Bhoodn kampanyasnn iine girerken, kyl sorununu zebilmek


iin 25 milyon hektar ekilebilir toprak gerektiini hesaplamtr. Ama
on yl sonra ancak 2 milyon hektar toplayabilmitir. Demek ki baarszlk, rakamsal dzlemde aka ortadadr.
Aziz kampanyasn, kyden kye yaya giderek, binlerce kilometre yol yaparak, azck bireyler yiyerek, Gandhi'nin nerileri dorultusunda hergn pamuk eirerek yrtmtr. Fakat, o Gandhi olduu
ve baka bir zaman sz konusu olmad iin Gandhi'nin zamannda
mmkn olanlar bugnk Hindistan'da anakronizmaya dmektedirler. Vinoba Bhave bir miktar coku yaratmtr, fakat onu Gucerat'n
herhangi bir kynde karlayan kk kyller, baka bir devrin
damgasn yemi olarak barmaktadrlar. Aziz'in bu baarszl,
herhalde Eski bir Rejim karsnda, gerek, makul ve modern zmler arayan Hindistan'n uyanmasn iaret etmektedir.
Nehru yle sonuca varmaktadr: "Hind'in antik kltr, bugn
kendi kendine yayor. Kapitalist Bat uygarlnn meydana getirdii
yeni ve ok gl hasma kar sessizce, umutsuzca mcadele ediyor.
Sonunda yenilecek, nk Bat bilimi getiriyor; ve bilim milyonlarca
a iin ekmek demektir. Fakat Bat ayn zamanda, bir uygarln zehirlerine kar panzehiri de getiriyor ve bu panzehir, sosyalizmin ilkeleridir, topluluun hizmetinde ve herkesin iyiliine olan ibirlii fikridir. Bu, "hizmet" konusundaki eski brahmanik lknn ok uzana
dmemekte ama ayn zamanda, btn'snflarn, btn gruplarn
"brahmanlamasi"n (tabii ki laik anlamda) ve snf ayrmnn yokedilmesini de iaret etmektedir. Ve Hindistan, eskisi gibi yrtk prtk
olduundan, kanlmaz olarak kyafetini deitirdiinde, elbisesini
bu yeni modele gre biecek ve bylece imdinin koullarna olduu
kadar antik dncesine de uygun hale getirecektir. Katlaca ilkeler,
kklerine uygun olmaldrlar".

269

AYIRIM V
UZAK DOU'NUN DENZ KESM:
HNDCN, ENDONEZYA, FLPNLER,
KORE, JAPONYA

Hindiini'yi, Endonezya'y, Filipinler'i, Kore'yi ve Japonya'y


yan yana koymak, ilk bakta keyfi bir i olarak gzkmektedir. Fakat birbirlerine uzak bu blgelerin hepsi, tarihsel olarak in ve Hind
gibi u iki byk insan okyanusunun yaknndadr ve bu iki okyanus
klarn kendi asl meknlarnn dna samaya hi ara vermemilerdir. stelik, deniz yollarnn saladklar kolay ulam olanaklar,
bu komuluklar daha da sklatrma ynnde etki etmilerdir. Asya'nn dou ve gneydousundaki denizler-Japon denizi, Sar deniz,
Dou in denizi, Banda ve Jolo denizleri- ou zaman zayf su tabakalar, yakndaki ktann esiri olan ky denizleredir. Filipinler ve Japonya yaknlarnda yer alanlar bir kenara braklacak olursa, derin
denizlere ulamak iin dou ve gney ynlerindeki denizleri Hind
Okyanusu ile Pasifik'ten ayran volkanik adalar zincirini amak gerekir. Demek ki bu denizler, "Akdenizlcr"dir; karalarn ortasnda, ii
adalarla dolu denizlerdir: Herey, buralar nceden insaniletirmektedir.
Dier ortak bir nokta, periyodik rzgrlarn buralar sprmesidir. Musonlar, her yl yaz banda ve k banda hereyi yerle bir
etmekledirler. Fakat bu trajik mevsimler ancak bir an srmektedirler.
Olaan durumda adalar arasnda, kylar boyunca, gvenilir rzgrlar
sayesinde huzurlu deniz yolculuklar yaplmakladr. Denizde seyretmek, adadan adaya ilerlemek, rzgrlarn darbelerinden kanmak,
271

Mangrov aalaryla kapl kyy gzden kaybetmemektir. Eer deniz


tehditkr hale gelirse, hemen demir atlmakta ve demir ok derinde olmayan dibe ulap aklmaktadr. Deniz dibine bylece balanan
Arap, in veya Hollanda tekneleri, yzlerce anlatnn tekrarlayp durduu gibi, bu darbelere kar kolaylkla direnebilmektedirler. Sonra
yola yeniden koyulunmaktadr.
Bu alk olduumuz i deniz avantajlar, olanaklar bunlardr.
Buralarda ok sayda denizci vardr. Bunlar buralarda, ticaretin, korsanln, rutinin iinde rahattrlar. Denizciler, gerektiinde bu i denizlerden kmaktadrlar. Malay denizcilerin (Madagaskar'a kadar),
ift tekneli piroglaryla Polinezyal (Havai'ye. Paskalya adasna, Yeni
Zelanda'ya kadar) gemicilerin maceralar bilinmektedir. Ama, bu evcimen hayatn avantajlar, onlar daha ok kendi denizlerinde oturmaya tevik etmektedir; tpk Japonlarn veya inlilerin yaptklar gibi.
Peder de las Cortes (1626), "inliler ak deniz gemicilii yapmazlar"
demekteydi. Ak denizden, uzaktaki Araplar, daha sonra Portekizliler,
Hollandallar, ngilizler geleceklerdir.
Bu trafikler, bu deniz meknlarn ok erkenden insaniletirmi,
kylar birbirine yaklatrm, uygarlklar ve tarihleri birbirine kartrmtr. Burada, her evin kendi inkr edilemez zgnln korumasna karlk, mbadelelere, benzemelere yol aan deniz suyunun mucizelerini hesaba katmak gerekir.

Hindicini
Denizin damgasn yemi bu kaderlerin en iyi rnei Hindicini
deildir. Buras Danimarkal corafyac Malte-Brun'n geen yzylda verdii ve abucak benimsenen Hindicini adyla tannan, kitlesel
gney-dou Asya'dr. Bu kaln yarmada, yksek dalar tarafndan
kesilmekte ve kabaca kuzey-gney ynnde yer alan, eer benzetme
abartl kamayacaksa, bir elin parmaklarnn alm haline benzeyen akarsular olan vadiler tarafndan katedilmektedir. Bu yanmada
gneye doru, narin ve uzun Malaya yarmadasyla incelmekte ve
dou ile batdan deniz ile evrelenmektedir. Hindicini yarmadas, ktasal kalnl iinde bile, daha tarihncesinden itibaren srekli bir
gei alan haline gelmiti. Bunun sonucu olarak, tarihncesi zamanlar tarafndan belirlenmi olan btn rklar -Avustralyal, Melanezyal, Mongoloid (bu sonuncusu proto-historik in kkenlidir) burada
272

izlerini brakmlardr. Bu rklar bugnk halkn temelini oluturmaktadrlar (Melanezyah tipi, henz ilkel olan da halklarnda grlmektedir).
Tarihsel dnemin balamasyla, drt byk lekli hareket yarmadaya ulamtr; Biri in'den gelmi ve g kullanmtr; bar olan dieri deniz yollarn kullanarak Hind'den gelmitir; son
olarak gene denizden iki ilerleme sz konusu olmutur. Malaya yarmadasna ulaan ve buray ele geiren slamnki ile XIX. yzylda
gl bir ivme kazanan ve hereyi istila eden, sonra da bugnlerde silinen Avrupa'nnki (Fransa, ngiltere).
HindiinVnin eski uygarlnn esas blm, in ile Hind'in
meydana getirdikleri iki devasa alann arasnda yer almaktadr.
in uygarl, kendini Tonkin ve Annam'da (Kuzey ve Orta Vietnam) zor kullanarak gstermitir. Bundan yaklak 10 yzyl nce,
bu blgelerde bir fetih, bir smrgecilik meydana gelmi ve bunlar
kalc olmulardr. Ayn anda askeri, ynetsel ve dinsel (Konfuyslk, Taoculuk, Budaclk) olan bu ilerleme, in'in geni kitlesinin
gneyinde yer alan d kesimlerde gereklemi ve in tarihinin en
byk olaylarndan birini meydana getirmitir. Yerli halklar kovulmu veya boyunduruk altna alnmlardr. Bylece, Annam halklarnn u canl alt-uygarl meydana gelmitir. Bu uygarlk, daha sonra
kendi atlmyla Hindiini'nin gneyine doru yaylacaktr.
Hindu etkisi, oralardan itibaren ticaret yaptklar iskele ve ticari
noktalar kuran ve yerel nderlerle ittifaklar kuran tccarlarn eseri olmutur. Bu ittifaklar, bu yerel efliklerin bazlarna talih getirmitir,
nk bunlar kazandklar teknik ve kltrel stnlkler sayesinde
dier toplumlar etkilemeyi, kendilerini onlara dayatmay, sonra da
krallklar kurmay baarmlardr. Hindulam, melezlemi, ama
gene de zgn uygarlklar bunlardan kacaktr. rnein Orta Vietnam'daki ampa krall veya gneydou Asya'nn bat ucundaki
Mons'larn krall veyahut Mekong deltasndaki Funan krall byle kurulmulardr. Bu sununcu krallk daha sonra el-la tarafndan
yutulacak, bu olay Khmer imparatorluunun kurulmasna olanak verecektir. Bu imparatorluk, IX.-XIV. yzyllar arasnda btn gney-gney-douya egemen olmutur, bugn Angkor kalntlar onun ihtiamnn tanklardr.
273

Birman veya Thay ("zgr halklar") istila ve fetihleri vesilesiyle


kurulmu olan daha yerli nitelikli krallklar, XI.-XIV. yzyllar arasnda Khmerlerin veya Noularn aleyhine olmak zere olumulardr;
bunlar ileride Lan-Xang Birman kralln kuracaklardr; bu kralln
dou blm Laos ve Siam (veya Tayland, "zgr insanlar lkesi")
adlar altnda varln srdrmektedir.
Daha dn, XIX. yzylda gelen ve bugn, XX. yzyln ortalarnda giden Avrupallar, bu lkeleri ancak geici olarak igal etmilerdir.
Fakat Gneydou, batda ngilizler, douda Franszlar tarafndan
gerekletirien bu kat smrgeci fetih tarafndan derinlemesine damgalanmtr. Bu iki emperyalist g, Siam' aralarnda bir cins tampon devlet olarak, bamsz konumda brakmlardr ve bu lkenin
bu stats 1896'da tannmtr. Franszlar, Tonkin, Annam, Koenin,
Kambo ve Laos'u Hindicini birliinde biraraya getirmilerdir
(1887). ngilizler ise, Birmanya'y kendi Hind imparatorluklarna dahl etmilerdir. Gene ngilizler, Malaka yarmadasnn ucundaki Malay devletlerine egemenliklerini dayatmlar ve Singapur'u Uzak Dou'nun en nemli limanlarndan biri haline getirmilerdir.
kinci Dnya Sava srasnda tm Gneydou blgesinde bir an
iin gerekleen Japon egemenlii, bu smrgeci inalar bir darbede
yerle bir etmitir. Malay devletleri, Singapur ve Birmanya, bamszlklarn ngiliz bilgelii sayesinde mcadele etmeden kazanrlarken,
uzun bir sava Vietnamllarla Franszlan kar karya getirmitir.
Dou Hindicini devletleri, tam bamszlklarna ancak 21 Temmuz
1954'te, Cenevre antlamasyla elde edebilmilerdir.
Eski Fransz Hindiini'si, bu tarihten sonra drt lkeye blnmtr. Cenevre antlamas, Annam' 17 kuzey paraleli boyunca ikiye blm, kuzey kesim Tonkin ile birlikte Vietnam Demokratik
Cumhuriyeti'ni, gney de Koenin'le birlikte Vietnam Cumhuriyetini meydana getirmitir. Bamsz Laos krall, 19 Temmuz 1949'da;
Kambo krall da 8 Kasm 1949'da Fransa tarafndan tannmlardr. Kabaca sylemek gerekirse, Laos ve Kambo, dnyay paylamaya uraan iki blok (ABD ve SSCB) arasnda tarafsz kalmlardr. Kuzey Vietnam, komnist aleme girmi, zerinde byk bir arl olan in'e, SSCB'ye, endstriyel ve uzak ekoslovakya'ya ba274

lanmtr. Gney Vietnam ise ABD denetimine gemitir.


Bu devletler, gevek bamszlklarn kazanmann arefesinde,
korkun sorunlara gs germek zorunda kalmlardr; bu sorunlar
btn azgelimi lkelerin karsna kanlarn aynlardr: Tarm ve
endstriyi modernletirmekte, demeler dengesini salamakta, hzl
nfus artn durdurmakta acele etmek gerekmektedir. Bir tek Kuzey
Vietnam'da uygulanan sosyalist yntemler, dierlerinin hemen hepsinde uygulanan liberal yntemlere ste gelebilecekler midir? Bunu
kimse bilemez. Siyaset ve muhtemel atmalar serbest bir seimi ve
drst kyaslamalar engellemektedirler. rnein, Kuzey Vietnam'n
silah donanmnn -eski klasik Rus silah donanm- olmas veya Kambo montaj fabrikalarnn Citroen'in iki beygir gc modellerinden
ihra ediyor olmasndan hibir ey kartlamaz.
Bu gen devletlerden hibiri iin durum basit deildir. Komnizmin gneydoudaki tek, ama gl deneyi olan kk Kuzey Vietnam, bu istisnai konumundan baz avantajlar salamakta, ama fazlasyla yaknnda olan in'in zmleme gcnden kayglanmaktadr.
Gney Vietnam, ABD'yle olan ittifakndan avantaj salamaktadr,
ama ieri szan komnist glerle (baz ibirlikilerin de sayesinde)
kendi topraklarnda uzayp giden bir savaa da onun yznden maruz
kalmaktadr. Amerikan tarz bir Bat yan-smrgecilii, halkn bir
ksmnn muhalefetini ekmeden sremezdi.
Demek ki u andaki denge, Laos, hatta Kambo'un tarafszl
da dahil, geicidir. Varolan karlar o kadar ok sayda ve elikilidirler ki, sren atmalarn geliimi henz makul bir ekilde ngrlmez hale gelmektedir.
Bu acil sorunlarn tesinde, eski kltrel problemler yerli yerinde durmaktadrlar.
Ovalarn kalabalk nfusu, yar yarya bo dalk alanlarla hep
ztlk iindedir. ki tarihsel a arpmaktadr: Pirin yetitiren ovalar, Kzl Nehir, Mekong, Menam deltalarnn youn nfus birikimlerini yaratmlardr. Egemen uygarlklar, bu tarmlara ve bu insan kitlelerine dayanmaktadrlar. in uygarlnn ocuklar olan Annamllar, Kzl Nehir deltasnn alak topraklarn ezelden beri iskn etmektedirler; bunlar XVII. yzylda hindulam ampa kralln kertmiler ve XVIII. yzylda Mekong deltasn Kambolulardan fethet275

mislerdir ki, bunlar sadece yakn tarihli baarlardr.


Dzlklerin bu tutarl uygarlklar, Kambo, Siam, Birmanya,
dou ynnde gl bir ekilde hindulamlardr ve budizm buralardaki damgasn korumutur.
Fakat, bu lkelerin hepsinin st katnda, dalarda, ilkel, yar bamsz, putatapar, fazla kalabalk olmayan halklar, orman yakarak atklar alanlarda bir ekim faaliyeti srdrmekte, ancak hayatta kalacak
kadar bir retim yapabilmektedirler.
Hristiyan misyonerler, bu rengrenk Hindiini'de, hemen her seferinde budist ve islami lkelerin dnda olmak zere (Malay yarmadas mozaie islamiyetin rengini katmaktadr), byk baarlar elde
etmitir. Kuzey Vietnam'n hristiyan kylleri, 1954'ten sonra kitlesel olarak gneye gmlerdir (300.000 kii) ve bugn Saygon'da
iktidar katolklerin elindedir. Hristiyan propagandas, olduka doal
bir ekilde putatapar halklarn nezdnde daha byk baarlar elde etmitir. rnein Birmanya birliinde Karenlerin byk blmnn
Protestanla gemesi, onlarn grup birliini glendirmi, esas itibariyle Budac Birmanlann elinde olan merkezi iktidara kar dikilmelerine neden olmutur.
Bu ayrntlar, Gneydou'nun ok ynl ve karanlk kaderine
egemen olamamakta, ama onu tpk bugn Fransz ve ingiliz okullarnn varlklarn srdrmeleri gibi aydnlatmaktadrlar. Gneydou bir
gei blgesi olarak kalmaktadr, buras btn etkilere aktr, bunlar
muhafaza veya red etmekte, ama bu kabul veya redler etnik ve kltrel gruplara gre farkllklar iermektedirler.

Endonezya
Malaya yarmadasnn tesinde, "Asya Pasifiin inde boulmaktadr". Endonezya, Asya ktasn binlerce adayla douya doru
uzatmakta ve "dnyann en byk takmadasn meydana getirmektedir. Bu takmada, ezelden beri ok renkli bir kavakta yer almtr
ve almaktadr. Bu eitlilik, dn olduu gibi bugn de srekli korunmas ve ou zaman da yeniden kurulmas gereken belli bir birliin
varln engellememektedir.
Endonezya takmadas devasa bir rzgr glnn merkezinde yaamtr; ou zaman ok uzakta cereyan eden olaylarn etki276

leri ona hep ulamlardr.


Tarihncesinden beri hep byle olmutur.
M.S. ilk yzyllar esnasnda Hind kkenli denizciler ve tccarlar,
tpk Birmanya, Siam veya Kambo'ta olduu gibi, buraya koloniler
kurmak iin geldiklerinde, beraberlerinde hinduizm ve budacl da
getirmilerdir. Bu iki din burada birlikte serpilerek, adal "kltrler"e
uyum salayacaklar ve yeni krallklara destek olarak hizmet edeceklerdir.
ilk krallklar Sumatra'da kurulmular, ama en byk ve glleri
Java'da ortaya kmlardr. Tpk ilkel uygarlnki iin olduu gibi,
bu krallklarn etkisi az ok snrldr. Java'da yksek dalar, devasa
bakir ormanlar, kylerde rgtlenmi bir kyl kltr ve kendilerine
yeterli canl gelenekler vardr, tster Hindistan'n palhi yazsndan treme yazs, iirleri, hindu modelinden alnma masallar; isterse mezarlar veya tapnaklar sz konusu olsun, Hind-Java uygarl noktal
izgi halindeki bir st dayatma olarak kalmaktadr. rnein Borobudur tepesini kaplayan mimari btn (VIII. yzyl), "Mahayana (Byk
tat) budaclna gre dnyann imgesi"dir.
Kraton krallar arasndaki aralksz savalarn sonunda, XIII.
yzyln bitimine doru "evrensel" bir hinduist imparatorluk, MacaPahit imparatorluu kmtr. Bu siyasal oluum Java'y merkez alarak, geni bir bamllk ebekesi ve bunu salayan faal bir donanma
sayesinde, dier adalara boyun edirmitir. Bu devlet Malaka adasndaki "aslanlar kenti" Singapur'a egemen olmu, douda Yeni Gine'ye ulam, kuzeyde Filipinler'e temas etmitir; 1293'te Mool
egemenliindeki in tarafndan kendine kar dzenlenen bir deniz
seferini baarszla uratmtr.
Fakat bu ihtiam sadece bir an srmtr. Mslmanlar 1420'de
Malaka'y ele geirmilerdir. Bunlarn muzaffer ilerlemeleri, 1450'den sonra imparatorluun (veya ondan geriye kalann) zlme srecini noktalamtr. XVI. yzyln banda Portekizliler blgeye geldiklerinde, siyaset ve kutsal sava, ancak geriye bir enkazn ve anlarn kald geni siyasal yapy kertmek iin birlemilerdir. Bu
eski dnemlerin brahrnanik mirasn kendi geleneklerine karm bir
ekilde, bir tek Bali adas koruyacaktr.
Portekizliler Malaka'y 1511'de igal etmiler; karanfilin bir cazibe kayna olduu Molukka adalarn 15I2'de ele geirmiler; dc277

vasa Sumatra adasna 1521'de ulamlardr. Bu davetsiz giri, takmaday parampaa eden siyasal kavgalar tarafndan kolaylatrlmtr. Portekiz igali zaten yzeysel, salam bir ekilde kk salmaktan ok taslak halinde bir harekettir. Takmadann eski hayat tarzn
ve ok saydaki akmn yerli yerinde brakmtr. Arap teknelerinin,
Sumatra adasnn bat ucundaki Aem'le olan ticaretine de dokunmamtr. Bu tekneler, buradan Kzldeniz'e gtrmek zere baharat ve
toz altn yklemektedirler. Ayn ekilde, Gney in limanlarndan
gelen in teknelerinin dzenli yolculuklarn da engellememitir. Bu
gemiler, Marco Polo'nun zamanndan ve kesinlikle ondan da ncelerinden (Borneo'nun kuzeydousuna ynelik olarak VII. yzyldan itibaren) beri Endonezya adalarna seyahat etmekte, oralara biblo, porselen, ipek ve ar bakr veya kurun sikkelerini gtrmekte; bunlarn
karlnda deerli keresteler, karabiber, baharat ve Borneo ile Selebes'teki yataklardan elde edilen toz altn almaktadrlar.
Portekizlilerin davetsiz girileri, Java'dan Makao'ya, Kanton yaknlarna ve daha tede Japonya'ya kadar yansyan eski mbadelelerin g kullanlarak smrlmesidir. XVII. yzylda baka trl vahim yeni bir davetsiz giri, Hollandallarn girii meydana gelmitir.
Bunlar, 16O5'te Molukka'daki Amboine'da, 1607'de Selebes'tedirler;
1619'da Batava'yi kurmular ve Java'ya egemen olmulardr. Burada hkm srebilmek iin, adann Orta a prensleri gibi olan sultanlarn birbirlerine drmeyi bilmilerdir. Bu sultanlarn Kraton'lai
yksek yerlerde varlklarn hl srdrmektedirler. Bunlar hem saray, hem de tahkimli atolardr. Yeni gelenler, Portekizlilere Malaka'dan srdkten (1641) sonra, takmadann tmne egemen olacaklardr.
Bundan sonra iki byk deniz yoluna hkmeder hale gelmilerdir: Bat ynnde, Sumatra ile Malay kys arasndaki Malaka Boaz yolu; mit Burnu'ndan Hind'e uramadan dorudan gelen gl
yelkenlilerin giri kaps olan, Java ile Sumatra arasndaki Sonda Boaz yolu. Bu gemiler, zengin ykleriyle ayn yoldan Avrupa'ya dnmektedirler. Ticari bir smr, baka bir ticari smrnn yerine gemitir. Erkenden balayan bir ngiliz rekabetine ramen, artk herey,
1602'de kurulan ve uzun sre Bat kapitalizminin bayapt olarak
kalan (yolsuzluklar ve hatalar kadar, olaand siyasal koullardan
da kaynaklanan 1798 gibi ge tarihli fiyaskoya kadar) Hollanda Dou
Hindler Kumpanyas'na ulamaktadr. ngilizler tarafndan bir an iin
278

igal edilen Hollanda Hindleri, 1816'da Hollanda'ya geri dnmtr.


Hollanda buraya, 28 ubat 1942 tarihli Japon kartmasna kadar yeniden metodlu bir ekilde ve rahat rahat yerlemitir.
Japon istilasndan sonra rnek yap kmtr. Japonya'nn
1945'te bozguna uramasndan sonra, istilacyla hem ibirlii yapm, hem de ona kar amanszca savam olan Endonezyal milliyetiler, 17 Austos 1945'te, bakan Soekarno'yla birlikte, halkn byk cokusu iinde bamszlklarn iln etmilerdir. "Bundan bir ay
sonra, mttefik birlikler komutan general Christison 28 Eyllde Batavia'ya ngiliz ve Hind birlikleriyle ktnda, kentin duvarlarnn
Hollanda kart yazlarla dolu olduunu grmtr".
Hollanda ynetiminin inat tepkisi, eski dzeni geri getirme veya en azndan kurtarlabilecek eyleri kurtarma konusundaki abalar,
yakn Fransz tarihinin de parlak rnekler sunduu klasik bir smrgecilik zlmesi dramnn zincirlerinden boalmasna yol aacaktr.
"Smrgeciler", Selebes, Borneo gibi az nfuslu adalarda, yani bo
Endonezya'da baarl olmularsa da, Sumatra'da ve bundan da fazlas Java'da sert bir direnmeyle karlamlardr. Eski Koloni ordusu
ayaklananlarn tarafn tutmu, gerilla sava Hollanda birliklerini hareketsizletirmi, bu birliklerin byk kentle'rin evresindeki baarlarm hie indirmitir. Polis operasyonu denilen harekt 21 Temmuz
1947'de balam ve alamaz glkler dourmutur. Java'nn
ayaklanan blgelerinin ablukaya alnmas daha etkin olmu, bunun
sonucunda buralarda anlatlamaz bir sefalet meydana gelmitir. Hindistan, Avustralya, ABD ve BM'nin mdahalesi, 17 ubat 1948'de nihayet yetersiz bir anlamaya sonulanmtr. Bunun arkasndan, birincisi kadar yararsz ikinci bir "polis operasyonu" yaplmtr. Hollanda kraliesi, 27 Aralk 1949'da Den Haag'da, eski Hollanda Hindleri zerindeki haklarn, Yeni Gine'nin "Hollandal" paras hari,
brakmtr. Endonezya'nn krmz beyaz bayra, Cakarta adn
alan Batavia'da Hollanda bayrann yerine gemitir.
Uzun, karmak ve dramatik bir atmay eksik bir ekilde
zetleyen bu ayrntlar, bugnk Endonezya'nn anlalabilmesi iin
zorunludurlar. Endonezya ruhu itibariyle, bu yakn tarihli mcadeleden daha kmamtr, hl onun iinde yaamaktadr, Hollanda'ya
duyulan kin ou zaman onun kendi glklerinin mazereti olarak
kullanlmaktadr. Bu kin, yeni cumhuriyetin ihtiya duyduu birletirici edir. "Irian" (Hollanda Yeni Gine'si) konusundaki atmann
279

baka nedeni yoktur.


Endonezya'nn bu sonuncu paras, eski efendiler tarafndan
keyfi bir ekilde mi elde tutulmaktadr? Buras, hi kukusuz kaynaklar olan vahi bir adadr, ama bunlar iletmeye amak Hollanda'nn
ve Endonezya'nn olanaklarn aar. Adann halk olan ilkel Papular
ise, ne Endonezyallarla, ne de Hollandallarla ortak herhangi bir yana
sahiptirler. Ama kimin umurunda!
Irklar, dinler, hayat dzeyleri, corafi veheler, kltrler,
ar kark bir uygarln iinde akmaktadrlar.
Java bile dahil btn adalarda, ou zaman henz ta anda yaayan rklardan olan ilkel halklar ve farkl rklardan insanlar bulunmaktadr. Java adasnda ayr Malay grubu vardr: Sudanllar, Mudurlular, asl Javallar. Sumatra'da ise Malaylar, ok ilgin bir halk
olan Minankabaular, Bataklar, Ainliler... bulunmaktadr. Btn kentlerde bulunan, nefret edilen ama gerekli, mal toplayan, bor veren ve
tefecilik yapan, hi kimsenin vazgeemedii parazit perakendeciler
olan ve I948'den beri gl Komnist in'e dayanan inli tccarlar
ise saymyoruz.
Ne kadar halk varsa, o kadar dil veya lehe bulunmaktadr. Bu
geirimsiz kaplar gibi olan dnyalar arasnda ortak bir dile, bir "linguafranca"y& ihtiya vardr. Bu rol XVI. yzyldan beri (ve herhalde daha erkenden) Malaya-Polinezyaca veya Malayca oynamtr. Endonezya dili ondan tremitir. Bahasa Indonesia, yeni cumhuriyetin
resmi dili olmadan nce, milliyetilerin dili haline gelmiti. Ancak bu
dili, bata bilimsel alan olmak zere, grev yapaca tm alanlara
uyarlamak gerekmitir. Bu dile, tek bir seferinde 37.795 yeni terim
dahil eden u terminoloji komisyonu hakknda ne dnmeli!
Bunun anlam, bu dilin yeni olduudur. Onun roln, Hindicenin
Hindistan'da oynadyla kyaslamak mmkn deildir. nk Hindice, ortak dil olma roln, ok canl kalmay srdren ngilizcenin yannda oynamtr. Hollanda dili, birok nedenden tr ngilizceninkine benzer br rol oynayamamtr. Esas neden, Hollandallarn
gemite modern tekniklerini ve kendi dillerinin eilimini, birka zayf istisnann dnda gelitirmemi olmalardr. Bir iktisatnn iddiasna gre, "stnlklerini yerlilerin cehaleti zerinde kurmak istiyorlard. Hollanda dilinin kullanlmas, ast ile st arasndaki uurumu ka280

patrd ve bunun ne pahasna olursa olsun engellenmesi gerekiyordu".


Dillerin eitlilii, kltre! elerin de eitlilii, hatta karm.
Byk dinler, takmadada garip maceralar yaamlardr. Asla tek
balarna zafer kazanamamlardr: Kendilerini kuatan veya frsat
ktnda dier rakip byk dinie birlikle kaplayan halk inanlaryla
beraber hkm srmlerdir.
Hollandallarn Batavia'y yeniden igal ettiklerinde, bir an iin
Java'nn bakenti olan Cogcakarta'ya 25 km. kadar uzakta yaayan
kyller, Avrupal bir seyyahla konumaktadrlar. Kyllerden biri
olan Karcodikromo, hi tereddt etmeden "Java'da biz hepimiz mslmanz" diye iln eder. Avrupal sorar: "yleyse neden tanrlarnzdan sz ediyorsunuz? Mslmanlar yalnzca tek bir tanrya inanrlar".
Karcodikromo biraz rahatsz olur, babas yardmna koar; sakin bir
sesle "Zor bir i. Dier tanrlar ihmal edemeyiz. Bize yardm edebilir veya zarar verebilirler. Pirincimiz, Vinu'nun kars Devi ri'ye
baldr" (Tibor Mende).
Zaten lkede bir tek cami bile yoktur. Mslman kyller, Devi
ri sunaklarnda meyva ve serinletici iecek cinsinden adaklarn yapmakta ve kt ruhlar kovmak zere, tarlalara bambu fltler koymaktadrlar, rzgr bunlarn ses kartmalarna neden olmaktadr. Ayn
ekilde, pirin saplarnn kylnn elinin iinde saklad ani-ani ad
verilen kk bakla, grlt kartmadan kesilmeleri la\ siye edilmektedir. yi ruhlarn umamalar iin hzl ve sessizce.
Byk Hind-Java imparatorluunun ve hinduist inanlarn mirasnn korunduu -ama ne kadar sreyle- byleyici ada Bali'de de
ayn durum sz konusudur. Burada, ruhlarnn a ulaabilmelerini
salamak zere, ller yaklmaktadrlar. Ama bunlarn yan sra bir
sr animist inan ve canlln koruyan atalar tapnna bal uygulama da varlklarn srdrmektedirler.
Bu halklar birlik iinde tutmak: Bir i kolay deildir.
Hollandallara duyulan kin hereyi zmeye yetmez. Ve sorun,
ilkel, sefil bir ekonomiyi gelitirmek, en azndan ar almaya alik bir kyl kitlesinin ounlukta olduu bir toplumu sabrl olmaya
raz etmek olduunda, birlik salamak kolay deildir. Hollanda smrgeciliinin yeni ynetime salad en byk hizmet, bu krsal
halk ok byk bir dzen iinde smrm olmasdr; bylece bu s281

mrgecilik dneminde, ancak kk mlkiyete zin verilmitir. Demek gen Cumhuriyetin byk toprak mlkiyeti sorunuyla boumas, toprak paylamna gitmesi ve krsal alanda bir patlamadan ekinmesi sz konusu deildir. Kyllerin hepsi fakirlikte eittir.
Bu fakir kyller, ou zaman geimlik bir ekonominin esiridirler. Pirin, dier gda rnlerini ok geride brakmakladr (msr, taro,
sago)... Pirin beslenmenin temelidir, nk manda yalnzca srm
ve tamaclkta kullanlmak zere yetitirilmektedir. Et tketimi hemen hi yoktur, balk ise ok az, tketilmektedir. Ksacas, bu ekonomi pazarn kysnda kalmaktadr. Biraz pirin, bir para dokuma, ev
imalat bir oyuncak; ite kentte bunlar satlmakta ve elde edilen para,
"karanfil kokulu ve uzun koniler biiminde olan" ucuz sigaralarn da
dahil olduu baz ufak tefein alnmasna ancak yetmektedir.
Endstriye gelince, petrol tesislerinin ve kauuk plantasyonlaryla ham kauuk imalatnn, bazlar Sumatra'da bulunan ve Amerikan-ngiliz irketlerine baml olan (Soekarno'nun bunlar milliletirdii syleniyor) kmr ve kalay madenlerinin dnda, bu endstri
henz ocuktur. ster Avrupal, inli veya ulusal olsunlar, adalardaki
endstriyel faaliyetler Endonezya'nn ekonomik geliimini hzlandracak durumda deillerdir. Bunun yan sra, Hollandallar tarafndan
eski geimlik kltrlerin aleyhine gelitirilen kauuk, kahve, ttn,
kopra, eker gibi hracata ynelik balca rnlerin mahreleri, Hollanda'yla balarn kopartlmasndan bu yana daralmlardr.
Ancak bugn gene de, takmada ihracatnn % 75'ini kauuk,
petrol, kalay gibi hammaddeler meydana getirmektedirler.
Endonezya bamsz olmasna ramen, gene de tipik bir smrge
ekonomisi konumunda kalmakta, uluslararas piyasann deiimlerine
tehlikeli bir bamllk iinde bulunmaktadr. rnein, 1951'de Kore
Sava'nn sona ermesi ve zorunlu madde fiyatlarnn ykselmesi,
Endonezya btesi asndan bir afet olmutur.
Drtnala bir enflasyon, ylda bir milyon oalan br nfus artna elik etmekte ve bu durum giderek ktye gitmektedir. Pirin ithalat olmakszn Java'nn ayakta kalmas mmkn deildir. Buna bir
de yetimi insan gc eksiklii, ynetim birimlerinin i yk altnda
boulmalar, lkedeki srekli gvensizlik, ordunun lsz bir ekilde bymesi eklenmektedir. Acaba Endonezya muhalefetinden bir siyaset adamnn u sorusuna katlmak gerekir mi? "imdi zaman sloganlarn, kanaat hareketlerinin, rian'nki gibi seyirlik kampanyalarn
282

zamandr, sistematik planlarn deil".


Oysa bu planlar ok acildir. Elde edilen zgrln ve bundan
kaynaklanan mutluluun halk byk abalar sarfetmeye yneltmediinden hibir kuku yoktur; bu abalan sarfetmek gerekmektedir.
Hatta Endonezya'nn birlii bile ina edilmeyi beklemektedir. Ulusal
bir donanma, ulusal bir havaclk olmadan, deniz birlii ne anlama
gelir?
Java'nn, olaanst insan saysndan kaynaklanan arl, onu
adeta bir gne sisteminin merkezi konumuna getirmektedir. 1815'te
5 milyon olan nfusu, 1945'te5O, 1862'de 60 milyon olmutur ve Endonezya'nn tm nfusunun te ikisine ve kaynaklarnn drtte ne sahip durumdadr. Fakat ulat nfus younluu (km 2 'ye 400),
mmknn snrlanndadr. Minimuma inmi orman alanlarndan yeni
tarlalar kazanmak mmkn deildir. Daha teye gemek, "tehlike izgisini amak" olacaktr. Umut adas, maden kaynaklar ve bol topraklaryla, artk Sumatra'dr (km 2 'ye 30 kii). Ancak Java'dakilerden
daha fakir olan bu topraklarn ilenebilmeleri iin, kyllerin u anda
sahip olmadklar tarm aralarna ihtiya vardr.
Java merkeziyetilii can skmakta, birok gl ayrlkl,
etkin bir federasyona ynelik birok hareketi beslemektedir. Son yllar
esnasnda, ayrlk patlamalar oalmtr (Amboine'da Molukka
cumhuriyetinin iln, Sumatra'nn dousunda Dar-l slam'n iln,
Java'da Pansudan, Sumatra'da Padang blgesinde doktor Hatta'nin
hareketi, Selebes'te ayrlk "albaylar"). Bu albaylarn sonuncusu
olan M. Simbolon, 27 Temmuz 1961'de teslim olmutur.
Baka glkler: Komnist, sosyalist ve liberal mslman partilerin zgrlklerine son vermek gerekmitir. "Soekarnizm" bu kararlardan sonra, artk ortaya program "dizginli demokrasi" olan bir tek
parti rejimi olarak kmaktadr.
zgrlklerin askya alnmas, muhaliflerin affedilmelerine ramen devre d braklmalar, btn bunlar "gl adam" -Bang (aabey) Karno- gz kamatrc bir siyaset izlemeye zorlamaktadrlar.
rnein, nc Dnya'nn tarafszlarnn byk bir konferansta
(Bandung, 1955) biraraya toplanmasnn nedeni budur. te gene bu
nedenle, Hollanda Gine'sini, Irian' ele geirmek iin yrtnmaktadr.
Milliyetileri tatmin edecek bu kazanm, karsnda sadece g sorunlar olan bir ynetim iin iyi bir destek olacaktr.

283

Filipinler
Programnzda yer almayan Filipinlerin durumu da, Gneydou
Asya'nn genel kurallarna nazaran bir istisna oluturmamaktadr. Bu
adalar da artc bir buluma yeri olmulardr.
nsan bu adalarda yeni ta andan beri vardr; demir endstrisi
Milat ncesindeki birok yzyldan beri bilinmektedir. Filipinler takmadas, merkezi Java olan Hind-Malay uygarlnn iine M.. V.
yzyldan itibaren girmitir; bu uygarlkla btnlemesi, Madeapakit
imparatorluunun aaal dneminde olmutur. in ticareti de takmadaya ok erkenden ulamtr. Bunun sonucu olarak, her yerde avantajl konuma geen ve topraa balanan kylleri kendi otoritesine tabi klan bir tccar ve denizci snf gelimitir.
slamiyet, XV. yzylda byk Mindanao adasnda belirmitir.
spanyollar, takmaday XVI. yzylda, burada lecek olan (1521)
Magellan sayesinde kefetmiler, sonra 1565'te kuzeydeki byk Lson adasna yerlemilerdir. Hristiyanlk bylece.Uzak Dou'da
mslmanlarla (Moros) ebedi mcadelesine giriecektir.
ou zaman isyan eden, Manilla'daki efendilerinden kt muamele gren adalar, 1898'e kadar spanyol egemenliinde kalmlardr.
Bu tarihte hem bir i ayaklanma meydana gelmi, hem de Amerikan
donanmas mdahale etmitir. Adalar hemen bamsz olamamlar,
ama spanyol-Amerikan savann sonunda ABD denetimine girmilerdir (10 Aralk 1898, Paris antlamas). Filipinli milliyetiler buna
ok fkelenmilerdir. Amerikan bakan McKinley, vicdann rahatlatmak iin kendine, "Filipinlileri sa'nn armha gerilerek ldne
inanan insanlar olarak eitmek, uygarlatrmak" devini yklemitir.
Adalar ancak 1946'da bams?, olacaklardr, en azndan teoride.
Bu denli hareketli bir gemiten sonra, bugn Filipinler ok kalabalk bir nfusa (25 milyon, yllk art 700.000 kii, yzlm
300.000 km2, yani Fransa yzlmnn yarsndan biraz fazla) sahiptirler. Halk karktr: ok melezlcnmi Malay unsurlar nfusun
% 95'ini meydana getirmektedirler; bunlara snflandrlmalar zor
olan 400-500 bin ilkel, 200 bin gmen inli le kk Negrito grubu
(70 bin kii) eklenmektedir.
Filipinler'de yaklak 20 milyon katolik (bu, Uzak Dou'nun dank olmayan tek hristiyan cemaatidir), 2 milyon katolik sapkn
(bunlara, 1898 devriminin mimar da olan, tarikatn kurucusu eski
284

rahip Aglypa'nn adndan treyen Aglypayenler denilmektedir), 500


bin protestan, 2 milyon mslman, 500 bin putatapar bulunmaktadr.
ngilizce, 1898'den bu yana spanyolcay hzla geriletmi, bu dil artk
yalnzca eski ailelerin dili olarak kalmtr. Bunun yan sra, bir Malay lehesi olan Tagalcaya itibar iade edilmitir. Halkn en azndan
yarsnn okumasz yazmasz olduu bu toplumda, bir sr lehe varln srdrmektedir.
lke fakir, hatta sefildir ve esas olarak krsaldr. Ama byk toprak mlkiyeti, kk kylnn aleyhine genilemeye devam etmektedir. "Asalak-feodal" bir yap (bu sz Amerikal bir gzlemciye aittir),
reformlar veya d yardmlar beyhude hale getirmektedir. Para, fiili
durumda yalnzca Manilla'da tedavl etmektedir. lkenin geri kalan
yalnzca takas bilmektedir. Bullarn giritii geni apl komnist
ayaklanma, ite bu kyl sefaleti tarafndan aklanmaktadr. Japon
istilas dneminde kurtarclk ilevi gren bir ayaklanma, kurtulutan sonra Filipinli yneticiler tarafndan vahice bastrlmtr. Ama
ate, kln altnda iin iin yanmaktadr: in rnei ve Fidel Castro'nun Kba'ya getirdii zm hayalleri doldurmaktadr. lke Amerikan yardmna (ve denetimine) ramen hibir gelime gsterememektedir. stelik nfus art, salanm olan zayf iyilemeleri de
yoketmektedir.

Kore
Kore, 1950-1953 arasnda, kurban olduu ve srdrd dramatik bir rol oynamtr. Kore sava hereyden nce byk gler aras
bir sava, Dou ile Bat arasndaki kanl bir hesaplama olmutur.
kinci Dnya Sava srerken, ubat 1945'te Yaka'da, sonra ayn yln Aralnda Moskova'da yaplan grmelerde, Kore'nin bamszl konusunda hibir prz yok gibiydi. lkenin kuzeyi Sovyet, gneyi de Japonya'dan gelen Amerikan birlikleri tarafndan kurtarlmt. Bu iki igal alan, 38. Kuzey paraleli tarafndan ayrlmaktayd. Birlemi Milletler'in mdahalesine ramen, Kore bu keyfi hat
tarafndan blnm olarak kalmtr. 15 Austos 1948'de gneyde
bamsz Kore Cumhuriyeti, kuzeyde de komnist eilimli Kore Demokratik Cumhuriyeti iln edilmitir. Komnist Kuzey Kore birlikleri
1950'de Gney Kore'yi istila etmilerdir. Bunun sonucunda, ABD ve
mttefikleri silahla karlk vermilerdir. inli gnlllerin Kuzey
285

Kore'ye yardma gitmeleri durumu dengelemitir. 1953 atekesi, 38.


Paralel zerindeki ayrm haltn yeniden kurmutur. Bu paylam,
hayat ne Kuzeyde, ne de Gneyde kolaylatrmtr.
* nce corafya.,.
Kore, Japon takmadas, Manurya, Sibirya ve in arasndaki
zellikli stratejik konumunun kurban olmutur. Bu lke, kendi plklerinde her istediklerini yapabileceklerini dnyann byk devletlerinin komusu olan kk devletleri, dn olduu gibi bugn de tehdit
eden tehlikelerin rneini sunmaktadr.
Kabaca kuzey-gney dorultusunda uzanan byk bir yarmada
olan (220.000 km2) Kore, Manurya'dan sadece dar Yalu ve Turnen
vadileriyle ayrlmaktadr. Bu vadilerin iinde paralel olarak ilerledikleri Beyaz Dalar'in oluturduu perde, Kore'yi korumu, hatta onun
bamszln yaratmtr. Kore, 43 -34 paraleller arasnda yer alan
ve ilk bakta talyan yarmadasna ok benzeyen bir set gibidir.
Tpk talya gibi, doal bir yol olma talihsizliine sahiptir. in
onu kaplarndan biri saymakta, onun tpk Trkistan veya Kuzey Vietnam gibi gzetim altnda tutulmas gerektiini dnmektedir. Japonya, corafyann kendi adalarnn civarna yerletirdii bu sete iyilikle veya zorla bir yol bularak ulaamazsa, denizde kaybolur. Bu
nedenle, Japonya kendini ok gl veya tehdit altnda veya her iki
durumda birden hissettiinde, Kore bunun darbelerine maruz kalmaktadr. Bu darbelere, Hideyai'nin 1592-1598 arasnda yarmaday ele
geirmek iin giritii ama baarl olamad seferden, 1910-1945'teki Japon istilasna kadar defalarca maruz kalmtr.
Talihsizlii tamamlamak zere, Kore ayn zamanda "Vladivostok
buzlarla kaplandnda, Sovyetlerin kurtulu yoludur". nk Japon
denizi 38. paralele kadar donmaktadr. Daha yzyln banda, arlar
Rusyas bu belirleyici yolla ilgiliydi. Japonlar Kore'nin imparator kraln tehdit ettiklerinde, o Rus eliliine snyordu.
Seul'un civarna kadar ulaan pirin tarlalar ve bambulara ramen, bu lke souktur; kuzeyi byk ine yaprakl ormanlarla kapldr ve dzlklerden meydana gelen canl blgeleri, yalnzca bat ve
2>
gney kesimlerde yer almaktadrlar. Bu dzlkler, 31 milyon (km ye
140 kii) gibi kalabalk bir nfusu iyi besleyememektedirler. Yarmadann gneyi denize doru iyice uzamakta ve bir dizi adayla devam et286

mcktedir. Bunlarn en nls olan Tsuima adas, Kore krfezini ikiye blmektedir. Yanmada ile Japonya arasndaki kuuuu mesafe
100 km.'den biraz fazladr. Yarmada ile Yang-e-Kiang nehrinin
az arasndaki uzaklk ise 500 km.Mir.
Kore bylece denize iyice saplanm olarak yaamaktadr; yalnzca ekim ve orman rnleri sayesinde geinen kyl bir halk deildir; ayn zamanda bir balklar, denizciler, tccar toplumudur. in ve
Japonya'yla erken tarihlerden itibaren verimli balantlar kurmutur
ve Orta adan itibaren, Arap ve ran ticaretinin ulat gney in'i
kuzey blgelerine balama grevini yklenmitir. Gei yeri olarak,
bir gmenler ve tccarlar lkesidir.
Kore, adeta isteyerek kendi zerine kapanm bir ada gibidir;
ama zorla veya tatllkla d dnyaya da aktr ve buradan kltrel
olarak beslenmektedir.
Uzak gemite kalan Krallk'n tarihi (M.. I. yzyl-M.S.
VII. yzyl), yarmadann in uygarlnn genilemesi sonucu fethi
tarihidir. Bu krallk, elli yldan daha az bir sre iinde ard arda ortaya kmtr. Silla krall M.. 57'de, Kokunya krall M..
37'de; Japonya'nn destekledii narin Paeke krall M.. 18'de.
Demek ki bunlar kabaca adatrlar; ama in uygarl onlara srayla ulaacaktr. Budizm nce Kokunya'ya, sonra 384'te Paeke'ye, nihayet 527'de Silla'ya yerlemitir.
kralln en vahisi olan Silla, 668-935 arasnda dier ikisine
ste elmi, Kore'nin tmn kendi otoritesi altna almtr. Bu byyen krallk, in'de T'ang hanedannn (618-917) parlakl devam ettii srece tutunabilecektir, nk kendine yansyan bu k sayesinde
ayakta kalabilmitir.
Byk Silla krallnn zlmesinden sonra, birlik yeni bir niter devletin, adn Kore'ye verecek olan Koryo'nun lehine kurulacaktr (913-1392). Kore uygarl, bu krallk dneminde hayranlk verici
bir atlm yapmtr, bu atlm destekleyen olgu matbaann geliimidir (matbaa, IX. yzylda inliler tarafndan icad edilmitir, ama
madeni karakterleri 1234'te Koreliler cat etmilerdir). Budizm, hem
okumularn, hem de halk kitlesinin iinde, basitletirilmi Seng biimiyle (incesi Can, Japoncas Zen) yaylmtr. Gene ayn sralarda Konfyslk yerlemi ve daha gl bir ekilde yaylmtr.
287

Demirdkiim heykeller, arkasndan kuru lakeden heykeller ve parlak


bir mlekilik bu sralarda ortaya kmlardr; bu mlekilikte
"Korelinin geleneksel mcevhercilik zevki grlmektedir".
Bu atlm aslnda, tm Uzak Dou'da ortaya kan bir gelime
srecine baldr. Bunun yan sra Kore, in'e uzun sre egemen olan
ve Kore'ye yalnzca srtnmekten baka birey yapmayan barbarlara
kar korunakl olma ansna da sahip olmutur. Fakat, Orta mparatorluun btn kaplarn amaya uraan ve Japonya karsnda baarsz olan Mool in'i, Kore'ye kar baarl olmu ve onu 12591368 arasnda, bir yzyldan daha uzun bir sre istila etmitir.
Kore bamszlm yeniden kazanrken, ynetim sonuncu hanedann (Yi) eline tekrar gemitir; bu ynetim 1910'daki Japon igaline kadar srecektir. rnein, Kore'nin Mingler in'i ile saldrgan
Japonya'nn kskacna dt 1592-1635 dnemindeki gibi birka
alkantl yln dnda, Yi'ler dnemi, bar ve bamszln meyvalarn toplamtr.
Bu yzyllarn balca karakteristii, hi kukusuz bir orta snfn doumu ve bunun sonucu olarak, ilhamnn bir blmn halkn
tkenmez hayal gcnden alan bir uygarln atlmdr. Yaznn deitirilmesi, halk kltrnn de uygarln iine alnmasn tevik etmitir. "in yazs, o zamana kadar yalnzca okumularn konuulan
dilden dnmelerine ve yazmalarna olanak veriyordu. nce ince
yazlan romanlar, artk Korece kaleme alndlar ve toplumun koskoca
bir tabakas kltre katlabilir hale geldi. Bu zenginleme, XVIII.
yzylda, bizim Aydnlanma hareketimize benzeyen bir kaynamaya
dnmtr" (Vadime Elisseeff)Ancak Kore toplumunun en yksek katnda, aristokratik ve incelmi bir uygarlk varln srdrmekteydi. Bu uygarlk yeni-konfysln, aikr bir milliyetiliin ve belli bir stoacln damgasyla kazand zaferle belirlenmektedir. Aile tapnlan ve bugn bile
Korelilerin uradklar felketlerin ortasnda kukusuz "en sadk temsilcileri" olmay srdrdkleri yen i-kon fy usuluun temelini oluturan ahlk, o sralarda kk salmlardr.

Bugn
Bugne ilikin olarak hibir ey akl dairesinde sylenemez. Doann btnle mahkm ettii ve tarihin yzyllar boyunca salam
288

bir ekilde birletirdii bir lke, bugn iki lke, dman iki karde
halindedir. Herkes tarafndan Seul denilen (bakent demektir) eski
bakent Han-Yang, gney Kore'de kalmtr ve baat hat olan SeulCen-san' artk serbeste kullanmaktadr. kiye blnm bir talya
ve Ancona'ya giden yoldan mahkm kalm bir Roma dnnz.
Kuzey'in endstrisi, elii, dkme demiri, elektrii; Gneyin pirinci,
byk toprak mlkleri ve ak ve serbest bir denizi vardr.
ki hareketsiz ve terkedilmi kukla, nk 1953'ten bir bu kuklalar tutmaktan, en azndan iplerini ekmekten vazgemilerdir.

289

AYIRIM VI
JAPONYA

Japonya, insanlar aleminin ucundadr. Yeso adasiyla birlikte, kuzeyin souk yalnzlklarnn iine dalmaktadr. En iyi limanlarnn
yer ald dou taralnda, Pasifik'in inanlmaz boluuna almaktadr. Bat ve gney taraflarnda, yanyanya konuksever olan, ou zaman sislerle kapl denizler, Kore ve gneydeki Kiu-Siu adas karsnda biran iin daralmaktadrlar.
Bir takmada olan Japonya, sklkla Britanya adalarna benzetilmitir, ama bu adalar kelimenin tam anlamyla Avrupa klasyla kaynamlardr. Japonya onlardan daha soyutlanm ve kendi zerine
kapal, kaderine terkedilmi durumdadr. Bu soyutlanmay krabilmesi iin, bunu ou zaman bilhassa istemesi gerekmitir. Japonya'da
ie dnklk, da dnkle doal olarak ste gelmektedir. Ama bir
Japon tarihi, "uygarlmzda tamamen Japon olarak gzken hibir
ey yoktur ki, dardan gelmi, olmasn'" demekledir.
Nitekim, daha VI. yzyldan itibaren, ok erkenden bir inli Japonya olmutur. 1868'den beri de. ok byk bir baar gsteren bir
Batl Japonya vardr. Fakat bu baat deneylerin her biri, adasal zgnl su gtrmeyen "Japon' bir Japonya'nn iinde erimitir.
Minik baheler lkesinde, in menzili tarafndan aktarlan ay trenleri, iek am kira/ aalar, halta budizm dini bile Japon tarzna gre yeniden imal edilmilerdir. Ve budacln hu Japon versiyonu. in lam kadar kendi kkenlerinin u/anu dmekledir.
291

13.Gw ve deniz lkesi Juponyu

Japonya. in'in Dou Akd.*nizi'di. Ad buradan goimektedi iJogun Giic-; iilks


ncesi "Jc-Hon"

292

Grnte kolay ekillendirilebilirmi gibi gzken Japonya, bu


ok saydaki alntlarla kendine ok zg bir uygarlk kurmutur. Bir
yzyldan beri inatla, aceleyle, tavizsiz olarak srdrlen ve ok ileri
gitmi olan bir batllamayla birarada yaayan btn geleneklerine
sadk kalmtr. Bu garip ikilik, bir gazetecinin u szlerine (1961)
aklama getirmektedir: "Japonya'nn gsterebilecei en olaand
eyi nedir? Japonlar".

in uygarl ncesinde ilkel Japonya


ok uzak kkenlerinden (M.. V. bin yldan itibaren) M.S. VI.
yzya (in uygarlnn kayda deer ilk katks geldiinde) kadar,
Japonya vahi, ama salkl ve kendi kendini yava yava youran
bir "ktr"n iindedir. Bu ilk Japonya o kadar az bilinmektedir ki,
uzmanlar, M.S. 552'de budizmin gelmesinden nce Japon tarihi olmadn istekle sylemektedirler. Nitekim, daha soma da yle olaca zere, kaderi daha o sralarda bile yabanc istilalarn ve yabanc
yeniliklerin darbeleri altnda gerekleiyora benzemektedir. Japonya
kendini hep bakasnn aynasnda yaratm veya yeniden yaratmtr.
Jmon tarzndan Yayoi caddesine ve pirince
V. binyldan Milada kadar olan dnem iinde yalnzca tek bir ayrcalkl blge farkedilmektedir. Buras, kuzeyinde bugn Kyoto kentinin yer ald ve eski belgelerde Kinki blgesi veya gncydo-uya
doru Yamoto adn alan meydan ovadr. Buras, u dar ve harika
Japon Akdeniz'inin -onu gneydeki Sikok ve Kiu-Siu adalarna balayan Setonouu- yaknndaki byk Hondo adasnn kalbidir.
Bu ayrcalkl sahnede, byk apl deiiklik srayla ortaya
kmtr.
a) Takmadann ilk halknn, Riu-Kiu'da izleri bulunan ve bugn Yeso ile Sakalin'e tklm olan ilkel Aynolarn olduundan kuku yoktur. te yandan, arkeologlarn kefettikleri ilk kltr, Kore'den, Manurya'dan, uzak Baykal'dan gelen unsurlar ortaya koymaktadr (zellikte, mlek hamuruna yumuakken baslan ip desenleriyle sslenmi ilkel bir mlekilik -ip deseni anlamna gelen Jmon
kltr ad buradan gelmektedir-). Buradan, ktadan ok erken tarih293

lerden itibaren insanlarn geldikleri ve Japonya'da Aynolara kar ok


uzun srecek mcadelelerin bu sralarda baladna hkmedebiliriz.
b) M.. III. ve II. yzyllarda in'den (zellikle gney in'den) ve ok uzak Endonezya'dan hareket eden yeni bir stilann olduu kesindir. Yeni bir mal veya eya haznesi ortaya kmtr: mleki tornas, bronz aynalar, anlar, demir, Hanlar in'i paralar, nihayet
pirin ve havadar ve ak gney evi... Tokyo'da Yayoi caddesinde yaplan kazlarn karakteristik eyalarn ortaya kartt bu uygarla,
Yayoi caddesi uygarl denilmektedir.
Bu yeni mallarn arasnda yer alan ve eski darnn yerine geen
pirin, bal bana bir devrimdir.
Japon tarihinin tmn kateden, yaayan tanr olarak kral fikri
de bu sralarda gneyden gelen n-malaylar tarafndan getirilmi olabilir mi? Bu sorunun kesin bir cevab yoktur.
c) M.S. II ve III. yzyllarda, zamanmza kadar korunan senyr mezarlar tarafndan karakterize edilen dnemde, atl efleriyle
kylleriyle, zenaatkrlaryla -bu son iki tabaka yar-zgrdr- ve
daha imdiden kalabalk bir serf kitlesiyle bir klanlar dizisi resrnolmaktadr. Senyrler, yerel tanrlarn oullar olduklarn iddia etmektedirler. Zenaatkr loncalar, Kore etkisiyle be (grup, kesim) adn alacaklar, bunun nne de faaliyet alanlarnn ad gelecektir (ktipler: fuma-be, dokumaclar: oh~be, eerciler: kuralsukuri-be, meddahlar: katari-be... Bu sonuncular kahramanlk destanlarn aktarmaktadrlar).
Daha imdiden dinsel ve siyasal br sistem yerleik hale gelmitir. zellikle de, doann ok saydaki gcn tanrlatran ilke birdir. nat bir muhafazaklk gsteren Japonya bu dinden kopamayacaktr ve ona ok ge tarihlerde, XIX. yzylda into (Tanrlarn
yolu) ad verilecektir. Biz Bat'da buna sklkla sintoizn demekteyiz.
Eski Yamoto blgesinden hareketle ve Aynalar lkesinin karsnda, ite bu sralarda, Japon imparatorluunun ilk tasla oluturulmutur.
Bu imparatorluk, Japon imparatorluk hanedannn, into tapnaklarnn 1945 bozgununa kadar srdrdkleri canl bir dinsel gelenek
uyarnca, gne tanrs Amaterasu'dan kaynaklanan kkenlerine balanmaktadr. 1945'te ise, Amerikan galcinin sraryla, imparator
tanrsal kkenden gelmediini kabul etmitir.
294

Bu imparatorluk yava yava yerleecektir. lk Japon vekayinamelerinin yazld VIII. yylda bile, Japonya henz tamamen birlememitir. Nitekim tpk imparatorluk hanedannn da olduu gibi,
herbiri kendi efine, topraklarna, kyllerine, zenaatkrlarna sahip
olan komu klanlar (uf) imparatorluk hanedanna balayan sre
ok yava olmutur. stelik bu senyrler ou zaman yabanc (Koreli inli) kkenlidirler. Fakat birleme ve bir dzenin getirilmesi, Aynolara, "dou engelinin tesindeki" barbarlara kar ortak mcadelenin gerekleri tarafndan kolaylatrlmtr. Canl bir feodalitenin
elik ettii bu krallk, Korelilerin VI. yzylda in harflerini, konfysl ve budacl lkeye getirdiklerinde ehresinin eklini tamamlamtr. Merkezi otoriteyi kimseyle paylamayan bir ynetimin
haklarn n eden prens otoku'nun emirnamelerinden (604) itibaren, konfys fikirlerin etkileri aka grlmektedir: "lkenin iki
senyr, halkn iki efendisi olmaz...":
Hiyerarisi, ktipleri, veky i nameleri, in imparatoruna yollanan
elilik kurullaryla (ilki 607Jde) tarihsel Japonya ite bu sralarda balamaktadr. Bat diliyle sylersek, herkesin "fief'e dntrmeye aht toprak tmarlar (oen) datcs hkmdarn evresinde bir
saray soyluluu (kuge) olumaktadr.
Bu imparatorluk Japonya's, ksa bir sre sonra yeni bir aydnln inde geliecektir. Bu k, in uygarlnn nce artan, sonra
da tam bir egemenlik kuran etkisinden gelmektedir. in, takmadaya
adn bile verecek, onu "Doan Gne lkesi" olarak vaftiz edecektir.
incesi Je-pon olan bu ad, Bat dillerine Japon (Trkesi Japonya)
olarak gemitir. Ayn in harflerinin Japoncadaki telffuzu ise Nippon adn vermektedir.

Japonya in Uygarlnn Okulunda


in uygarl, yzyllar boyunca Japon takmadas zerinde mtr. Bu uygarlk, ieklerini bu lkede nceden belirlenemez bir
ekilde aacaktr. Bazen herhangi bir katky tannamaz hale getirinceye kadar bozarak (ilgin bir deiiklik sonucu, XII. yzyldan itibaren, Zen budizmi eklinde 'kanl Samuray'larn doktrini haline gelecek olan budizmin durumu byledir); bazen de bunun tersine, in'in
bizzat kendinin unuttuu herhangi bir katky ilkel biimi altnda muhafaza ederek (rnein in'de yok olmu bir mzik tr, Japonya'da
295

korunmaktadr); ama btn hep bir insanln, bir toplumun, in


modelinden ok farkl geleneklerin etkisiyle dntrerek. stelik
in modeli Japonya'da, asln her zaman sadakatle yanstmayan Kore
modeli iinde ortaya kmaktadr.

lk Japon-in uygarl eski Japonya'nn altn adr. Bu


uzun kltr aktarm dneminde herey aktarlmtr: in klasikleri, yaz, resim, mimari, kurumlar, hukuk (T'anglar dnemininki)
Japonya bylece, tpk in gibi eyaletlere ayrlacaktr, ama tabii
bunlar in'dekiler kadar byk olmayacaklardr. Nara (Korecede
"bakent") adndaki bakent 710'da ina edildiinde, Kore'deki in
kenti olan Lo Yang'n modeli uyarnca, en kuzeyinde imparatorluk saraynn yer ald bir dama tahtas biiminde dzenlenecektir. Bakent 994'te Heiankyo'ya ("bar bakenti") veya dier adyla Kyoto'ya (Japoncada "bakent") tandnda, gene bu modele gre kurulacaktr. Eskiden uygulanan, her yeni imparatorun kendi bakentini
ina etmesinden tr yer deitirme adetine bu tarihte son verilecektir. Daha Nara dneminde bile, saray ve devlet daireleri, her saltanat
dneminde tanamayacak kadar arlamlard. Kyoto dneminden
itibaren, bakent yzyllarca srecek bir sabitliin iine girecektir.
in etkisi her yerde grlmektedir ve bu olaylarn tarihini yazan
ktiplerin vekayinmeleri, mandarinlerin tarzna gre {ve Japonca yazabilmek iin in harflerni kullanarak) kaleme alnmlardr. Fakat
bu kadar ok alnt yaplmas yanltmasn. in kltrnn boyasna
boyanan ve sonra bunlar lke geneline olduka kt bir ekilde
yayan, dar bir evredir, Kyoto saraydr. Burada iddetli bir n aydnlatt bir alan ve etrafnda hl sren karanlklar sz konusudur.
Bu yourmalar, bu dar sahnede erken bir altn aa (kabaca X.
yzyl sonundan XII. yzyla kadar) ulalmasna neden olmulardr.
Bu aikr ihtiamn arkasnda acaba maddi hayatta da bir gelime
var mdr? Byle olmua benzemektedir ve bunun arkasndan gelen
ekonomik gerileme, bu altn an neden bir an srdn aklayacaktr. Arkasndan karanlk yzyllar gelecektir.
Kyoto'nun gzel dnemi, parlak, incelmi bir iirsel edebiyatn
iinde; yar-roman, yan-masal iirsel anlatlar olan monogatarilerin
1
iinde (oi kubo monogatari '"mahzen oyunu ', aa yukar Klkedisi masaldr); hepsinden fazla da, sarayl hanmlarn Japonca, er296

keklerin ise ince yazdklar iirsel gnlkler olan mMilerde yaamaya devam etmitir. ok canl olan bu kadn edebiyat, bize saray
lenlerini -konser, dans, iir yarmas, imparatorun kr gezintileri-,
"saray hayatn bir bale gibi kurala balanm srekli bir temsil haline
getiren kat bir etikete tabi zevklerdi anlatmakta; nceden tahmin edilecei gibi, ayn zamanda "ok ince duvarlar olan bu dairelerdeki kainlmaz ststelikle" birlikte, bir dizi siyasal veya duygusal entrikay
da aydnlatmaktadr.
Kof, bo gezenin bo kalfas, "edebiyatla rm" bir dnya.
Sadece takma ad olan Sei-onagon'u bildiimiz, bu aleme mensup
olan ve bin ylna doru yaam sarayl bir hanm, "frayla yazlm yazlar" brakmtr. Bunlar ounlukla vahi, her zaman elendiricidirler. Bu yazlarn tonuna dair bir fikir verebilmek zere, yazarn ho le ho olmayan eyler arasnda yapt ayrm aktaralm.
Yazarmz, ho olmayan eylerin ho olanlarndan daha fazla olduklarn sylemektedir. Bu ho olmayan eyler, "yaz masasnn zerindeki bir sa teli veya mrekkep ubuunun srtnnce gcrdamasna
neden olan bir kum tanesi..., kahkahalarla glerek ok konuan nemsiz bir kii... Tam birey dinlemek istediiniz srada uluyarak baran bir dad... Gece sizinle gizlice bulumaya gelen bir adam farkeden kpein havlamaya balamas... yi kt sakladnz adamn
horlamaya balamas... Veyahut sizi grmeye gizlice gelen birinin,
iyice grnen byk bir apka giymesi, sonra ayrlaca srada grlmemeye zen gsterirken, herhangi bir eye arparak byk bir grltyle devirmesi..." (R. Sieffert'ten).
Fakat, ayrcalkllar bu ekilde oynar ve yaarlarken, budaclk
Japonya'y yavaa fethederken, demokratiklemesini de tamamlamtr. Yeni fikirlerden ilham alan bir ruhban snf, "orta snflarla",
zenaatkr ve kk mlk sahipleriyle temas kurmutur. ok basitletirilmi olan ibadet, sadece kurtarc Buda'nn, mmine Bat G'ne girii garanti eden Buda Amida'nn evresinde dnmektedir.
in'dekine benzeyen bir evrimin sonucu olarak, hakiki budacln
fikir ve inanlarnn bilinmesi, ksa bir sre iinde birka ilahiyat
veya sekin kiinin ayrcal haline gelmitir. Bu arada bir halk budaci, eski into inanlar da dahil hereyi iine alarak, gerek bir
ortak din oluturma noktasna ulamtr. Bu din ingot'm. Bu
inanca gre, yerel tanrlar budac tanrlarn zel ve dnyevi zuhurlar
haline gelmektediler.
297

into tapnaklar da bu sralarda, /kinci intoculuk denilen yeni


mezhebin denetimine gemilerdir. Amida'nn ortaya kmasyla yeni
bir budac sanal atlma gemitir. Bu dneme ait muhteem "rulolarn zerinde, ayn zamanda Japon manzaralar, ou zaman mizah
ykl sahnelerde yer alan eitli toplumsal snflarn grntleri, hareketleri yer almaktadr.
Baka bir yaylma da, basitletirilmi bir alfabe (yalnzca 47 hece) geni bir kullanm alanna kavuacak olan yaznnkidir.
Bu imparatorluk dzeni XII. yzyldan itibaren ker. Uzun
zamandan beri zayflk belirtileri gstermektedir. T'ang dnemindeki parlak in 'in kurumlarn kopya etmise de, eski aristokrasinin
g ve tutkularn krmada kendine yararl olacak, devlet hizmetinde bir okumular snf yaratmay baaramamtr. Yerini bitmez
tkenmez bir Orta a boyunca (1191-1868) ogunluk rejimine brakacaktr.
VIII. yzyln sonundan I186'ya kadar olan yaklak drt yzyllk sre iinde, feodal klanlar imparatorluk iktidarn kuatmlardr. mparatorlar saltanat srmekte, ama hi de ynetememektedirler.
ok gl FUJP ara klannn esiri ve oyunca haline gelmilerdir. Bu
klan mensuplar komuta noktalarn tutmakta; imparatorun nikhl
nikhsz karlarn kendi ailelerinden seerek salamaktadrlar. Bu
klan hkmdarlar tahttan indirmekte, tahta kacaklar semektedir.
Bir tarihi hakl olarak yle demitir: "Mikado'nun iktidar, Fujivaralarm anahtarlarn kskanlkla sakladklar bo bir kutudur'.
ogunluk denilen bitmez tkenmez dnemi balatan, Fujivaralann bu uzun Ynetimlerinin sona ermesidir. Bu beklenmedik durum,
ou imparatorun ok saydaki ocuu arasndan kan ve bF cins arpalkla soyluluk oluturan senyrlk klanlarnn, ogunun ahsnda
imparatora egemen olmalarn bir bakma resmiletirmitir. ogunluk,
bu klanlarn srekli saltanat dnemidir. Bu sre boyunca klanlar itimekte, birbirlerinin yerine gemekte, ama anlamaktadrlar. En azndan, kastlar halinde blnm halk ezmek iin. Bunlar, senyrler, kyller, zenaatkrlar, tccarlar kastlardr. Bir tek birinciler rahat yaamaktadrlar. Toplumsal basamaklarn en altnda, en sefiller, zellikle
de deri iileri yer almaktadr; bunlar dokunulmazlar'dr, ama Hind'dekinden ok daha az kalabalk olduklar da bir gerektir.
298

Ekonomik gerilemenin de yardmyla, younluk rejimi feodal ve


askeri bir tepki edasyla ortaya km ve maddi dzlemdeki gerilemenin damgasn tamtr. Bu rejim ayn zamanda, sarayn uzanda, Hondo adasnn barn tam salanamad kuzey ve batsndaki
yeni topraklarda geni malikneler edinmi olan kavgac bir aristokrasinin damgasn tamaktadr. "Engelin tesi"ndeki bu topraklarda
byk lekte at yetitiricilii yaplmaktadr. Yeni rejim; Kyolo'nun,
efemine, uar ve nefret edilen sarayllarnn karsnda askerlerin eitliki bir ynetimi {bakofu: adr ynetimi) olmak istemektedir. Rejimin banda, ogun unvanl askeri bir ef vardr. ogun, Merovenj
hanedannn gerileme srecindeki saray nazrlarna benzetilmitir;
ancak tek bir farkla, Japonya'da tembel kral hibir zaman ortadan kaldrlmayacaktr. Mikado, ogunun yannda saltanat srmeye devam
edecektir. Tpk papalarn tanrsal niteliklerine dayanarak imparatorlar atadklar gibi, o da ogunu atayacak, ama ynetemeyecektir.
lk ogunlar Tokaido'nun (Kyoto-Yedo yolu) u tarafndaki Kamakura'ya yerlemilerdir. Buras 1332'ye kadar fiili bakent olarak
kalacak, sonra 1393-1576 arasnda Kyoto'nun Muromaki mahailesine
yerleilecek ve nihayet, o zamana kadar bir balk liman olan Yedo'ya tanlacak (1598) ve 1868'e kadar burada kalnacaktr. Bu sreler st ste konulduklarnda, ogunluk rejiminin devasa sresiyle
(1192-1868) hemen hemen akmaktadrlar.
Ele alnan dnem hangisi olursa olsun, sahnenin nn savalar, valyeler, builer tutmaktadrlar. Bu egemen kast, bak asn, zevklerini, kabaln ve zellikle balang dneminde fazlasyla
hissedilir bir ekilde olmak zere, ynetim, kyafei veya ev dzeni
alanlarndaki sadeliini kolayca dayatmaktadr. Suikan, futalara gibi
adlar tayan basit elbiseler, noi veya sokutai adn alan ve eski etiket kurallarna uygun den ikin ve rahatsz edici elbiselerin yerine
gemilerdir. Av, turnuvalardaki arpmalar, at yarlar, eskinin
yapmack ve tumturakl zevklerinin yerine gemilerdir.
Olaan durumda iddetli olan bu adetler yumuamayacaklardr,
ama ogunlarn Kyoto'daki uzun ikmetleri srasnda (1393-1576) eski kent haklarna ve rolne kavuacak, bylece klasik altn a asker
ve valyelerinin dneminde tamamen yok olmayacaktr.
XVI. yzyln son ve XVII. yzyln ilk yllan, ogunluk rejimi
devresini sert bir ekilde iki uzun dnem halinde bulmutur. Nitekim
Tokugava devrimi, Japonya'y ikiyzyl boyunca dnyadan soyutla299

yacak ve feodal kurum ve adetleri daha da arlatracaktr.


ogun unvann tamasna ramen, Japon adalarnda dzeni geri getiren ve Kore'ye kar, aslnda hi de makul olmayan ve ancak
onun lmyle sona erecek uzun bir savaa (1542-1598) girien bir
kyl ocuu olan Hideyoi'nin fiili diktatrlnn hemen ertesinde, Tokugavalar klan, dahi ve ok sabrl Hideyori'nin sayesinde kendini dayatmtr. mparator tarafndan ogun atanan bu adam Japonya'nn Kyoto'dan deil de, bu alkantl lkelerden ynetilebileceine
karar vererek, Yedo'ya yerlemitir. Olunun lehine grevinden ekilen Hideyori, ogunluu, 1868'e kadar hkm srecek ailesinin iinde irsi hale getirmeyi baarmtr.
Bu Yedo (bugnk Tokyo) ynetiminin en byk karar, Japonya'y 1639'da yabanclara kapatmak olacaktr. Artk yalnzca zinli
in ve Hollanda tekneleri yanaabileceklerdir; sonuncu lkenin gemileri yalnzca mhimmat, silah, drbn, ttn getirebileceklerdir. Geri
kalanlar konusunda, Japonya kendi kaynaklar sayesinde yaayacaktr
ve yaamtr. Yasaklama, yabanc tekneler kadar Japon teknelerine
de ynelikti; hatta uygulamaya onlardan balanmt (1633). Uzun
vadeli sonulan olan bu karan aklamak mmkn mdr?
Japonya'nn efendileri yabanclardan korkmua benzemektedirler. lk gelenler olan Portekizliler, Kiu-Siu'ya 1543'te kmlardr.
Toplar, akmakl tfekler, devasa gemiler adallar etkilemilerdir;
bunlardan daha korkutucu olan, yeni gelenlerin hemen birok kiiyi
hristiyan yapmalaryd. Acaba bu din, rnein 1638'de olduu gibi,
byk senyrlerin ve kyllerin isyanlann tevik mi edecektir?
te yandan, XVII. yzyln ortasnda tonu in, ama ayn zamanda uzaktaki Hind verirken, ar genilikteki ekonomik bir gerilemenin her yerde birden belirdii de dorudur. Acaba Japonya'da bu genel gerilemenin iine srklenmi ve bylece kendini gvenceye almak ve zellikle de deerli maden kn yasaklamak zorunda kalm olabilir mi? Hideyoi'nin kahramanlk dneminden beri, Kore'ye, in'e kar gsterilen saldrganlklar, in'e kar bir sr korsan saldrs, Japonya'nn kendi iine kapandn aret etmektedirler (Minglerin parlak in'i klarn Japonya'ya gndermemektedir).
Son olarak da, kprdanmaya haztr bir toplum ve ounlukla umutsuzlua kaplmakla beraber zgr olmay ok isteyen kylleri hareketsizletirme arzusu ok byk olmutur. Kapama, kurumlar, Amiral
Perry'nin "kara gemileri"nin 1853'te gelmelerine kadar, adeta "ta300

latrmtr".
Japonya bu tarihe kadar kendi olanaklaryla yaayacak, klanlarn, khne soyluluunu muhafaza edecek ve hereyi bu baat snfa
baml hale getirecektir. Dhyana'mn, Ze'in, budacln u sapkn
biiminin uzun sren baars da bunu kendi tarznda gstermitir.
Fakat bu kendi iine kapanm Japonya, herhalde kat daha az
mutsuz, daha az yoksul olmutur. Maddi veya dierleri olsun, kendi
zenginliklerini deerlendirmeye rahkm olmutur. Bu aikr bir zenginliktir. XVI. yzyldan itibaren halk dilinden bir edebiyatn yeermeye balamas, sonra da "Osaka yzyl" boyunca (1650-1750) kendini kantlamas bir salk belirtisidir. Bu uzun Orta a, geleneksel
No tiyatrosunun yan sra, yan-arkl, yan-dansl, canl kabuki tiyatrosunu yaratacaktr. ogunluk dneminde ortaya zifiri karanlk kmemitir.
ogunluk deneyi, tabii ki ancak kat bir disiplinin ve polis devleti
denilebilecek bireyin erevesi inde kavranabilmektedir.
Klan ve ile efi olan senyrler, daimyolar (270 tane kadardrlar), kendilerine sadakatle bal ok sayda samuray'a sahiptirler.
Bunlar nakit para veya ayn dentiler karlnda hizmet etmektedirler ve bunlara Bat'da olduu gibi, belli bir bamszlk iinde kullanacaklar topraklar asla tevcih edilmemektedir. Efendisini kaybeden
veya (acaba byle birey mmkn mdr?) terkeden samuray, ronin,
ya alktan lmeye.ya da haydutluk yapmaya mahkmdur.
Samurayn bedeni ve ruhuyla derin bir sadakat iinde olma zorunluluu her seferinde dile getirilmektedir. rnein samuraylarn eref balantlarn aklayan szl Buido yasas gibi. Efendileri harakiri yaparak intihar eden 47 ronin'in senyrlerinin intikamn almalarndan sonra, 1703 knda onun mezarnn stnde intihar etmelerinin yks sklkla anlatlmtr. Bu kat eref yasas, zincirleme i
savalarn okulunda biimlendirilmitir.
nk Japonlar, zellikle kendi aralarnda, kendi kendilerine
kar savamakladrlar. Artk Aynolarn ad bile gememektedir. Mool in'i, 1274 ve 1281'de iki kez Japonya'ya kar deniz seferi dzenlemi, ama "tanrsal rzgr" (Kamize) bir frtna estirerek, istilacy yoketmitir. Japonlarn Kore'ye kar giritikleri sava ise yalnzca alt yl srmtr. Demek ki Japonlar, kl ve kargy birbirlerine kar kullanmaktadrlar. Bu srekli sava onlar sabit bir hiyerariye sayg duunaya yneltmitir. ylesine ki, Japon dilinde 1868'de
301

bile, kelimeler ve fiiller "znenin ve nesnenin konumunu belirlemektedirler". rnein, ageru yardmc fiilinin kullanlmas, "esas fiil tarafndan ifade edilen eylemin, bir stn yararna olmak zere bir ast tarafndan gerekletirildiini" iaret etmektedir.
Sonu? Olaanst disiplinli, kastlara blnm, sk skya denetim allnda tutulan, hem ihtiaml, hem de fakir bir Japonya. Bazlarnn ihtiam, dierlerinin mutlak sefaletine ilikin ifte bir imge.
Hollanda Hindler Kumpanyas hesabna alan ve kitab bir gzlem
harikas olan (1690), Westphalial hekim Kampfer'in yolculuunda
apak ortaya kmaktadr. Bu kitab okuduktan sonra, zorlu yolculuklar, deli akan sudan korunarak bir "geiriciler" sras boyunca geilmesi gereken nehirleri (bunlar el ele tutuarak aknty krmakta ve
geii kolaylatrmaktadrlar), sefil evleri olan kyleri, byk senyrlerin kafileleri getiinde yola bakan tarlalarnda diz ken kylleri
unutmak mmkn deildir. Kyoto ile ogunun oturduu Yedo arasndaki bu ilek yollar, ogunu dzenli aralklarla ziyaret etmek zorunda olan daimyolarn kafileleriyle doludur. Bunlarn maiyetleri, gerek bir mzrakl, tfekli askerler ve efendilerine bakente yapt yolculukta refakat eden hizmetkrlar ordusudur.
Bu zengin feodaller, saray halklarn ylda alt ay Yedo'da ikmet ettirmek zorundadrlar. Ve Rodrigo Vivero'nun daha 1609'da
hayran olduu ok zengin armalarn n cephelerinde tayan prens
konaklan, ogunun saraynn yaknnda, ayr bir yerde gruplanmlardr. Aslnda bu konutlar ne kadar gzel olurlarsa olsunlar, birer hapishaneden ibarettirler. Byk senyrler, her geri dnlerinde ailelerini buralarda rehin brakmakta, buralarda gzetim altnda tutulmaktadrlar. Hibiri, hi kimse, yarglarn, yollar stndeki hanlardaki,
kentlerdeki gzc ve denetilerin meydana getirdii kalabalktan kaamamaktadr. Kentte her sokak, in usulne gre bir birim meydana
getirmekte ve bir olay olduunda -hrszlk, cinayet gibi- hemen kapanan iki kap, bu sokan iki ucunu belirlemektedir. Hi gecikmesi
olmayan bir adliye, suluyu veya sulu saylan hemen yakalamakta
ve genelde idam olan ceza pek gecikmemektedir.
Ayn kat ve titiz denetim, 1639 snrlandrmalarndan sonra,
izin verilen yegne ticaret olan in ve Hollanda trafiklerine de uygulanmaktadr.

302

(Hollandallar, 1638'de meydana gelen hristiyan Japonlarn isyann


bastrmas iin, gemi ve toplarn, ynetimin hizmetine utanmadan
vermilerdir). Hollanda Hindler Kumpanyasna ait gemiler geldiinde, hemen Nagazaki limannn iindeki Deima adasnda karantinaya
alnmakta; mallar, denizciler, tccarlar, memurlar, kumpanyaya ait
eya ve insanlar titizlikle denetlenmektedirler. Tanklklar, kukucu,
pusuda bir rejim, kalelerle kapl, askerlerle dolu bir lke izlenimi
uyandrmaktadrlar. Burada her yolcu, adaletin hi de yumuak davranmad Bat'dakinden daha fazla diree balama, ikence cezalaryla karlamaktadr. Kyoto yaknlarndaki tepelerden birinin ad
"kesik kulaklar tepesi"dir.
Feodal Japonya, kltrel olarak ve dinsel dzlemde de evrilmitir. Budaclk tpk Kore ve in'de olduu gibi, burada da birok farkl biime brnmtr (rnein, yi Niyet Lots adn tayan fanatik biim, Japonya'nn tek gerek Buda ve Zen lkesi olduunu iddia
etmekteydi). Gene in'den gelen Zen'in talihinin XII. yzyldan itibaren almas da samuraylarn ii olmutur. O sralarda, aklc yenikonfyslk Sogunlua en uygun doktrin olarak yerleirken, zel
bir budaclk olan Zen, bir asker dini haline gelerek, ilk anlam olan
sevgi ve iddete bavurmamaktan byk bir sapma gstermitir. Fakat bu dnm, bir dnem ve bir toplum hakknda bilgi vermektedir.
Zen tarafndan verilen tavsiyeler, koan denilen ok ksa anlatlarda ifade edilmektedirler; bunlar bilerek sama hale getirilmi ve
beklenmedik dersler iermektedirler. Bu retinin ne pahasna olursa
olsun serbest brakmak istedii ey, genelde yar uyku halinde olan
bilind ve igdlerdir. "Zihnini serbest brak ve bir da alayannn iindeki bir top gibi ol". gdlerini balarndan kopatmak, onlar uyandrmak, sonra kendini onlarn atlmna brakmaktr, insann
kendi zerinde garip bir aba sarfetmesidir. Bu sylem bize, bugnk
dille gerek bir psikanalitik tedavi olarak gzkmektedir. Herhalde,
"komplekslere yer yok!" diye haykrmaktadr. "Yrdn zaman yr, oturduun zaman otur, hi bir konuda tereddt etme!". Hibir ey.
karsnda tereddt geirme, ite en sk karlalan ve elbette bir askere en uygun den tavsiye: "Yolundaki btn engelleri temizle.
Eer yolunun stnde Buda'ya rastlarsan, Buda'y ldr. Atana rastlarsan, atan ldr. Annene ve babana rastlarsan, anneni ve baban ldr. Akrabana rastlarsan, akraban ldr. Kendini ancak byle kurtarabilirsin. Prangalarn ancak byle krabilir ve zgr olabilirsin".
303

Ancak, bu sylemi elbette harfiyen almamak gerekir. Buda, ata,


akrabalar; her kz ve erkek ocuun kk yalarndan itibaren kat
bir eitimin demir kafesine hapsedildikleri, baskc bir kurallar btnne tabi bir toplumun btn zorlamalarnn simgeleridirler. Gerek
bir hayvan terbiyesinden geen bu ocuklar; yemek yeme, konuma,
oturma ve hatta uyuma biimlerini bile kurala balayan bir yasaya uymak zorunda kalmaktadrlar (ocuk yatakta, ban kk tahta bir
yasta koyarak, hareketsiz uyumak zorundadr). Bitkilerin ve aalarn doal bir ekilde bydkleri minik bahelerde olduu gibi, en
doal refleksleri baarl klmaya uraan bir artlandrma sayesinde,
"ruh ve beden zerindeki egemenliin hibir zaman kaybedilmemesi"
sz konusudur. Askerlere ynelik olan zen retisinin tm, Japon
"kibarlk kurallar" denilen ey tarafndan dayatlan yasak ve zorlamalara kar kyora benzemektedir. Btn toplumlarda olduu gibi,
hayat ztlar yumuatr, uyuturur. Japonya, hem katlk, hem esnekliktir. Zen, hayati ve gerekli bir rvantr.

Modern Japonya
Japonya'nn d dnyadan kopukluu iki yzyldan daha fazla
srm, Meiji dnemini balatan (1868) devrimle sona ermi, bunun
ardndan lke youn bir endstrilemenin iine girmitir. Bu endstrileme, ayr bir olgu, bir mucize olarak ortaya kmakta; Japon uygarln parlak klarla aydnlatmaktadr. nk bu endstrilemenin birden bire balamas ve zellikle de olaanst baars, iktisatlarn bildik nermeleriyle aklanamaz; bu aklamalar hi de yararsz deillerdir, ama tek balarna yetersiz kalmaktadrlar.
e kapanma yzyllarnn pay: Japonya 1639-1868 arasnda, hemen hemen tam olan kapanmlna ramen, ok byk ilerlemeler kaydetmitir.
Bu gelimeler XVIII. yzyldan itibaren gze grnr hale gelmilerdir. O tarihlerde nfus artnn yan sra, pirin retiminde
aikr bir art ve yeni ekim alanlarnn almas sz konusudur.
Kentler bymektedirler. Yedo'nun XVIII. yzyldaki nfusu en azndan bir milyondur. Ekonomideki bu genel hzlanma, tarmda, zellikle
pirinte kentlerde pazarlanabilir bir artk rn olmakszn, pirincin
304

muhafaza ve tanma ileri zlmeksizin, kentlere kmr ve odun


gibi yakacaklar yeterince salanmakszn mmkn deildir.
Toplumun bizzat kendi, evrimi tevik etmektedir. Kukucu ynetimin kklerinden kopard ve Yedo'da yaamaya mecbur ettii
daimyo\ar, bu srekli ve masrafl yer deitirmelerden tr sistematik bir ekilde iflasa srklenmektedirer. Parasal bir ekonominin XVII.
yzylla birlikte aka yerleik hale gelmesi ve devasa in'dekinden
daha byk bir younlukta olmas sonucu, kentsel lks nakit talep etmekte, nakit harcamay gerektirmektedir Bu durum byk senyrleri,
byk lekli pirin hasatlarnn bir blmn ticariletirmek, uzun
zamandan beri bilinen kredi aralarnn (her eit senet, kambiyo senetleri) yaygnlamalar lsnde giderek kolaylaan bir ekilde borlanmak zorunda brakmaktadr. Onlarn ve samuraylarn ticaret yapmalar yasaktr. Bu durumda bu ii yaptracaklar adamlar istihdam
etmektedirler. Koskoca bir tccarlar snf yerleik hale gelmekte,
zenginlemekte, daimyoiava bor vermekte ve onlarn evrelerine szmaktadrlar. Ve kyafetin her yerden daha fazla mertebe belirledii bu
lkede, bir sure sonra onlarn modalarna uygun ekilde giyinmeye
balamlar, kzlarn ve oullarn yksek ailelerin yanna yerletirmiler, onlarn arasna evlilik ve evlat edinme yoluyla szmlardr.
Ancak, hkmetin kendi asndan verimli msaderelerin bahanesi
olan baz seyirlik idamlardan derslerini alan bu tccarlar, olaan durumda glgede kalmay tercih etmektedirler.
Bunlarn nemi Osaka'da zellikle byktr. O devrin Japonya'snn ekonomik merkezi olan bu kentte, senyr veya i adam btn tuzu kurular, "iekler Mahallesi"nde birarada yaamaktadrlar.
Kentin iinde bir zevk kenti olan bu mahallede, "byk masraflarla
eitilen" geyalar, "Eyan saraynda (Kyoto) soylu hanmlarn oynam olduklar" rol oynamaktadrlar. iekler Mahallesi olaylar, rezaletler, intihar veya cinayetler, okumas yazmas olmayan halkn ok
houna giden elendirici bir edebiyat beslemektedirler, nk gerek
okumular, "konfys skolastiin lezzetleri"ni bu halk edebiyatna
tercih etmektedirler.
Btn bunlar, 1868'den nce Japon hayatnn canl bir hareketlilik iinde olduunu, daha XVIII. yzyldan itibaren atlma hazr bir
nkapitalizmi yaratan ekonomik bir ilerlemenin varln aa kartmaktadrlar. Hareket XIX. yzylda daha da hzlanmtr: Meiji
dnemi, bu eski tarihli aktarmlar ve yerlemeler olmakszn, ekono305

inik olanaklarn ve sermayelerin nbirikimi olmakszn, bunlardan


kaynaklanan birok toplumsal gerilim olmakszn anlalamaz olarak
kalr.
Fazlasyla ok sayda daimyo, siyaset veya lks nedeniyle iflas
etmitir. Japonya, ksa bir sre iinde, efendisi olmayan samuraylarla
(ronin), hibir eyi olmayan silah adamlaryla dolmutur. Bu durum,
XV. yzyl Almanya'sna ve "yumruk hakki"na biraz benzemektedir.
Ancak, devrimin ani baarsn kklerinden kopmu bu insanlar salayacaklardr. Amerikan filosunun gelmesi (1853), "barutu ateleyen
kvlcm" olmutur. Ve imparator Mutsu Hilo 1868'de iktidar ele geirince, eski feodal rejimi ve geleneksel kastlar kolayca devirecektir.
Aslnda devirdii bir dekordan ibarettir.
Endstrileme yalnzca ekonomik bir olgu olmayp, ayn zamanda ve her seferinde, sreci frenleyen veya kolaylatran belli bir
toplumsal dnm srecidir de. Japonya rneinde, toplumdan
gelen bir frenleme olmamtr.
Endstrileme, btn toplumsal yaplar genelde sarsalad iin,
bu durum daha da fazla ilgi ekmektedir. Bat'da, Marx'n inceledii
srece gre, endstrileme proleter!e,en kitlelerle birlikte, snf savalarna ve sosyalist ii devrimlerine yol amtr.
Japonya tekil bir durumdur. Bu lke, endstriyel devrimi ve bu
hareketin gerektirdii faaliyet dnmlerini, toplumsal yaplarn devrimci kopulara maruz kalmalarna gerek kalmakszn baslmtr.
Bu kendi bana anlalmaz bir durumdur. "Bu muazzam dnm...
har 'cet halindeki bir kltrle btnlemi ve dnlnce tamamen
yeni olduu anlalan bir yol izlemitir".
Herhalde u nedenlerden tr: disiplinli bir toplum sz konusuydu ve bu toplum, ona 1868'den sonra r, yatlan yeni deneyde de
eski disiplinini korudu. Bu hiyerariye say;'i, itaatkr toplum, lksn
yalnzca birka kiiye ait olmasn her zr an homurdanmadan kabul
etmiti; ou zaman farkna varmakszii, modern kapitalizmin hl
feodal klan balarn ortasnda kurulmasn da kabul etmitir. XVIII.
y/.ylda Urallara serfleriyle birlikte yerleen u Rus endstricilerini
dnelim. XIX. yzylda, ilerinin baarsn salayan ve ii kitlelerinin tepkisine yol amakszn bu iin krn deviren byk Japon
endstricileri, aa yukar ayn grnty sunmaktadrlar.
}0$

1942 savandan nce, Japon sermayesinin % 80'inden fazlas,


en ok onbe ailenin elindedir. Argo onlar, bugn klasik hale gelmi
olan zaibatsu terimiyle ifade etmektedir. Bunlar ok nl Mitsui, Mitubii, Sumitovo, Yasuda aileleridir. mparator hanedan, bu ok zenginlerden ok daha zengindir. Bu big business senyrleri, eskinin da/m volan ile onlarn klanlarnn edeerlisidirler. iler onlarn
serileri, ustabalan khyalar ve mhendisler de yeni zamanlarn samuraylardr. letmeler aile mlk olarak kalmakta ve "serbest giriimin, komnizmin acaip, yabanc ve Japonya'nn imparatorluk yolu
olan Kodo'yu tahrip edecek nitelikte fikirler olarak grldkleri" bu
ortamda, bir feodalizm ve ataerkillik karm olmaktadr. Yneticiler, bu yumuak bal, becerikli, sabrl bir yetingenlie sahip, dk
cretlere raz bu halk, dn de bugn de istedikleri gibi kullanmlardr.
1868 mucizesi, hereyin birdenbire baka tarafa ynelmesi bylece aklanmaktadr. ogun o tarihte yerini imparatora, ilke olarak lkenin en geleneksel gcne terketmitir (Bat leinde, Papann laik
ynetimi eline almas gibi bir ey). Ama bu geleneksel g devrim
yapmay tercih etmi, feodal kadrolar lavetmi, endstri kurulmas
iin kanun kartm, gerekli yatrmlar serbest brakm ve bizzat
fabrika kurmutur. Bu ekilde kurulan iletmeleri, tpk fabrikaiar
yeni tipten ficflermi gibi, zel kiilere, ou zaman keyfi bir ekilde
devretmitir. Ayn zamanda, Japon milliyetiliine devasa bir alma program dayatmtr. Bu program uygulanacaktr. Tanrsal kkeni nedeniyle tapnaklarda kendine tapnlan Gnein Olu, endstrileme emri vermitir. Japonya, bu ii gerekletirmek iin herhangi
bir ideoloji veya mistik kurmak zorunda kalmamtr, nk bu mistik zalen vard. Bu hazr ideoloji, Japonya'nn tek bir insanm gibi
manevra yapabilmesine olanak vermitir.
Bu koullarda, ayn anda hem ok modern, hem de ok geleneksel bir Japonya'nn ikiliine almayacaktr. "mparatorun otoritesinin mistik karakteri, ayn anda hem statkoya, hem de devrime hizmet
etmitir". yle evirelim: Toplumsal hareketsizlie ve ekonomik
devrime.
Bu ar bir aklama deildir. Bunun kant, XVIII. yzylda,
sonra da zellikle XIX. yzylda, ok eski ulusal inanlarn into ad
altnda rgtlenerek, itibarnn bilinli bir ekilde iade edilmesi tarafndan salanmaktadr. into, (tanrnn (kamil) yoludur, am&kami'mn
307

anlam daha ok mana' nnki gibidir. Mana ise, uzak Gney denizinde, eyler ve varlklarla birleen u doast, gayriahsi gc iaret
etmektedir. Yce karni, Gney tanras Ameratsu'ya aittir ve ondanda, onun btn oullarnn ardllarna aktarlmaktadr.
1945 bozgunundan sonra Japonya: Hiroima (5 Austos
1945) ve Nagazaki'ye (8 Austos) atom bombas atlmasndan sonra
Japonya'nn teslim olmasnn ardndan, hi benzersiz bir knt
gelmitir. Daha yeni fethettii gneydou Asya'y kaybetmitir.
Bundan beteri, Meiji dneminin bandan beri giriilen (1868) ve
Japonya'y XX. yzyln banda Uzak Dou'nun u olaanst
anormallii haline getiren herey yerle bir olmutur.
1945'ten soraki Japon mucizesi (kinci mucize), Almanya, talya
ve Fransa'da olduu gibi, refahn temellerinin yeniden ina edilmesi
ve atlmn iinde o zamana kadar hi elde edilmemi bir byme hznn yakalanmasdr. Japonya, artk 1942 ncesindeki askeri g deildir. Ama ok byk bir ekonomik gtr.
1961-1970 plan, sonuncu ylda ulusal haslann ikiye katlanacan ve her yl mthi byme hzlarna ulalacan ngrmektedir. 1955 yl 100 olarak kabul edilirse, "hedef ylda endstri ve madencilik alanlarndaki retim 648 olacaktr; demir elik ayn lekte
296'ya, makine endstrisi 448'e, kimya endstrisi 344'e kacaktr...
Bu hedefler elbette kesin deildir, ama ar da deillerdir; yakn gemi bunlarn meruluklarnn tabann salamaktadr".
Japonya, XIX. yzyln sonundan kinci Dnya Sava'na kadar
olan dnemde, ylda ortalama % 4 orannda bymtr; 1946-1956
dneminde bu oran % 10,6 (Fransa'da % 4,5), 1957-1958 arasnda
%9,2 olmutur; 1959-1962 oran daha tam hesaplanmam olmakla
birlikte, ok yksektir. Bunlar, yalnzca Bat Almanya ve SSCB'nin
ancak yaklaabildikleri rekor rakamlardr. 1961-1970 plan, ortalama
% 8,3'lik bir byme ngrmektedir.
Bu ilerlemenin nedenleri sr deildir. Bunlarn en etkin olan, hi
kukusuz Amerikan igal yetkililerinin, balangta mahkm edilen
trstlerin yeniden kuruluuna hemen hemen izin vermi olmalardr.
galci tarafndan lavedilen eski ataerkil zaibatsulann, nemli baz
hortlamalara ramen, hepsi de yeniden ortaya kamam, bunlarn
yerine, u anda dnyann en bykleri arasnda yer alan ok byk
308

giriimler olumutur. imdiye kadar grlmemi bir hzda olan bu


ilerlemeyi belirleyen Japon kapitalizminin baars, tpk ABD'de olduu gibi, devasa "birimler"in baarsdr. Bu birimler, emek gcn ve sermayeyi, yerlerinde durmaya devam eden ve aile emei veya
ok dk cretli emekiler sayesinde ucu ucuna ayakta kalabilen
kk zenaat giriimlerinden daha iyi kullanmay baarmaktadrlar.
te yandan, giriimlerin finansman artk 1941 ncesinde olduu gibi otofnansmanla salanmadndan; endstriyel baar, Japonya Bankas'mn korumas altnda olmak zere, koskoca bir byk
bankalar ve yatrm irketleri sisteminin devreye sokulmasn gerektirmitir (bunlar, Fransa'dakinden daha byk bir hareket serbestisine
sahiptirler). Nitekim Japon irketleri, kk tasarrufularn paralarn,
tam Amerikan tarz bir reklam ve propagandayla toplamaktadrlar.
te yandan, bu abalarn sonunda, doalar gerei ihtiyatl kyllerin
arasnda bile gerek bir borsa lgnl ortaya kmtr. Tokyo borsasndaki boom1 ar srasnda gerekleen masals krlar (sava ncesinin 400 kat i hacmi) bunu kolaylatrmUr. 1961 Haziranndan
beri basncn gerilemesi, bu lgnl yumuatm ve tasarrufu banka ve Tasarruf Sand mevduatna yneltmitir.
Bylesine bir sistem, yatrmlarn ok yksek seviyede olmalarn (1962'de ulusal haslann % 20'sinden fazlas) ve bata Amerikan olmak zere, yabanc kapitalizmin Japon giriimlerine ynelik ilgisini aklamaktadr. Bu ilgi imdiye kadar olduka platonik kalmtr, nk Japonya d muamelelerini imdiye dein tam anlamyla
"liberalletirmemitir", yatrlan sermayelerin anavatanlarna dnmeleri kolay deildir. Bir svire gazetesi (13 Nisan 1961), tam bir liberallemeyi ngrmekle birlikte yle yazmaktayd: "Herey gzonne alndnda, ok miktarda Avrupa sermayesinin hl uykuda olduu Gney Afrika'y tercih ediyoruz. Japonya'nn ykselme aamasnn tam gbeinde bulunduundan bol miktardaki emek gcnn ortalamann ok stnde bir beceriye sahip olduundan ve yneticilerin
baarlarna sarslmaz bir gven duymakla kalmayp ayn zamanda
artc kapasitelere sahip bulunduklarndan hibir kuku yoktur".
Eev yabanc kapitalizm ie ciddi bir ekilde karacak olursa, Japon
ilerleme hz daha da artabilir.
Bylesine bir ilerlemenin srkleyici unsurlarm farketmek
mmkn mdr? Hareket halindeki bir ekonominin bilanosunu kartmak zordur. Rakamlar abuk eskimekte ve gzleme ihanet etmek309

tedirler. Ancak, ar bolluktaki emek gcnn (u son aylara kadar),


gl bir yardm salad kesindir. Plan, Japon adalarnn 1961 nfusunu 94 milyon, 1970 iin de 104 milyon olarak tahmin etmektedir,
yani ylda ortalama bir milyon kiilik bir art.
Bu art ekonomik ilerlemeyi yavalatmamaktadr, nk 19701
te ulusal haslann iki katna kaca hesaplanmaktadr ve te yandan, doum kontrol nfus artn daha imdiden snrlandrmtr.
stelik, kinci Dnya Sava'nn darbesini yiyerek mevcutlar azalan
snflarn emek piyasasndan kmalaryla, emek talebi (zellikle nteikli emek) arz amtr, bunun sonucu olarak mhendis ve retmen
cretleri yaknlarda ykselmitir.
cretler ve hayat seviyesi, kukusuz Bat'nn ve ABD'ninkilerin
ok altnda katmaktadrlar. Ancak adet ve ihtiya farkllklar hesaba
katld zaman, durum o kadar da kt deildir. Osaka ve Tokyo evresinde gecekondular vardr (bu sonuncu kentin nfusu, 300 bini gmen olmak zere, ylda 400 bin birim artmaktadr). Fakat ortalama tayn kabaca 2100 kalori, dolar cinsinden gelir 200-300'dr ki, bu Hindistan'dakinden 4 kat yksektir. Japonya'y balklkta dnya birincisi haline getiren muazzam gelime (Atlantik ve Karayiplere kadar,
ylda 6 milyon ton balk), Amerikallarn karan uyarnca 2,5 hektarn
zerindeki tm mlklerin ilga edilip satld tarmdaki randman art (sera reticilii, kn ek bir hasat yaplmasna ve yazn esen tehdtkr tayfunlarn takvimine ramen pirin retimini ilerletmeye olanak vermektedir), byk Yeso adasnn souk topraklarnn yava yava deerlendirilmesi, btn bunlar dengenin salanmasn garantilemektedirler.
ylesine ki, i pazar endstriyel athm desteklemektedir. Hayat
seviyesinin ykselmesi, amar makinesi, transistorlu radyo, televizyon, fotoraf makinesi (devasa Japon fabrikalar, nce i pazar mala
bomaktadrlar) gibi bir dizi yeni almla kendini gstermektedir. Ortaya yeni zevkler kmakta, bunlar et, balk, Bat tipi pastalar, gda
rnleri, konserve, ilalar (zellikle sakinletiriciler) alanlarnda tketim artna neden olmaktadrlar. Bira tketimi pirin alkoln, Seylan tipi ay da yeil ay tketimini (yllk retim 77.900 ton) geride
brakmtr. Kyafetler ve ev ileri, Bat Avrupa tarzndan giderek daha fazla etkilenmektedirler. Japonlar, gazeteci Robert Guillain'in dedii gibi, elbette "ift uygarlkt" olmay srdrmekte ve sokakta Bat
tarznda giyinirlerken, evde Japon adetlerine geri dnmektedirler.
310

Fakat Japonya'nn Bat) tarzlarndan giderek etkilendii, bunlarn cazibesine kapld, onlara teslim olduu da aktr.
Ama gene de engeller eksik deildir. Japon ekonomisinde herey
iyi gitmemektedir. Bu ekonomi, bir aba, sabrl ve akll alma mucizesidir. Ama snrlar, narinlikleri, tehlikeleri vardr. Tarm reformunun bir mikro-malikler kalabal yarattn, en kklerin en az talihsizlerin klesi haline geldiklerini ve bunlarn hibirinin gruplanma
yeteneine ve zellikle de gerekten modern ve bilimsel bir tarma yer
ama yeteneine sahip olmadn unutmamak gerekir. Br gazeteci,
"burada ancak sosyalizm baarl olur" demiir. Acaba? nk sos.yalist deneyler tam da tarma toslamaktadrlar. Zaten, nerede ve ne zaman yaphrlarsa yaplsnlar, eer hzl ve kkten olmalar istenilmise, btn tarmsal reform denemeleri birok engele arpmlardr; tarmsal yaplar, btn yaplarn en direnli olanlanndandr.
Bunun dnda, kabaca Fransa'nn yars kadar yzeyi olan (500
bin km 2 'ye karlk 300 bin km2) ve Fransa1 daki % 84 orana karlk
ancak % 15'lik ekilebilir alana sahip bulunan bir lkede, gene Fransa'nn yaklak iki kat nfusu olan Japonya, bir de stelik ok yetersiz doal kaynaklara sahiptir. Endstri ancak ithal edilen yn, pamuk,
kmr, demir cevheri, petrol sayesinde alabilmektedir. te yandan
ilerleme ylesine bir boyuttadr ki, ayn zamanda nemli miktarda yabanc makine ve donanm almna yol amaktadr. Bunun sonucu olarak, 1961 Eyllnden itibaren ticaret bilanosunda kayg verici iaretler grlmeye balamtr, ama keda hkmeti bu konuda iyimserdir. Hatta makul br hesaplama, bu bilanonun Amerikan igal
kuvvetlerinin hzr gibi yetien harcamalar olmakszn dengelenemeyeceini gstermektedir. Bylece, bu baarnn tm narinlii yeniden
ortaya kmaktadr.
Endstri alanndaki baarsna balanan Japonya'nn sorunu,
retmek, ama bundan da fazlas satmaktr. Bu sonuncu adan, durum
narindir, nk Japonya ancak "zgr dnya" ile olan mbadeleleri
sayesinde yaayabilmekte, bu alemin refah ve iyi niyetine baml
kalmaktadr. 1939 ncesinde hibir kurala uymakszn damping yapan
bir Japonya'nn ans, dk cretler sayesinde rekabette avantajl hale gelmi gl endstriyel bir Japonya gerei; btn bunlar Bati'y
(ve zellikle de, bu alanlarda ar ihtiyatl Fransa'y) yava davranmaya itmektedir, srekli yeniden tartlan yetersiz ticaret anlamalar bunun bir iaretidirler.
311

Btn bunlar, Japonya'nn "Nehru gibi tarafsz" olma isteine


kaplmasna yol aacak kadar kaygiandmc eylerdir; bylesine bir
konum ona, in ve gneydou Asya ekonomilerine derinlemesine
nfuz etme olana salayabilir. Baka bir adan bakldmda, Japon
sosyalist ve komnistleri, Amerikan varlnn sona erdii gn, baz
toplumsal kazanmlarn yeniden gndeme gelme tehlikesini iddetle
tadklarn dnmek zorundadrlar. zellikle 1951 tarihli parlamenter anayasa ve bundan da fazlas, bu yumuak bal lkede ok
yava ortaya kan sendikal kurulular gndeme gelebilir; stelik
byk kapitalizm bunlara pek gnlden hogr gstermemektedir.
Bu elikili kayglar, "lml liberaller"e ancak "rutin bir zafer salayan" 1961 seimlerinin sonularn aklamaktadr. "Ilml liberal"
denilen byk i alemi, "bu souncu ans kurtarmak" ve yolu sosyalistlere kapatmak iin 5 milyar yenden daha fazla harcamlardr
(1961'in bir yeni, imdinin 120 TL's).
Fakat, bylesine bir refah srekli bir gerilim yaratrken ve insanst abalar gerektirirken, sorunun ksa bir srede zlmesini
beklememek gerekir. Dnyann en kalabalk kenti olan Tokyo (
milyon nfus), iinde daha imdiden boulduu dar yerleim ilannn
dahilinde ylesine bymektedir ki, yeni mahalleler kurabilmek iin
krfezinin bir blmn doldurmay dnmektedir. Devasa i gc
haznesinden yararlanmak iin, Osaka oktan bu yola bavurmutur.
Bu ayrntlar, Japon deneyinde narin ile devasann nasl omuz omuza
yer aldklar konusunda yeteri kadar sz sylemektedirler.
En net belirsizlikler, siyaset ve daha da geni olarak uygarlk
dzleminde resmolmaktadrlar. Japonya'nn Amerikan kararyla ve
bir geceden ertesi sabaha parlamenter bir demokrasi haline gelmediini, birok anlaml ayrnt iaret etmekte ve herey bu konuda kayg
vermektedir. Endstricilerin ataerkillii, hep orada pusuda durmaktadr. Devrimin milliyeti saldrganl hi de snm deildir. Japonya, lkenin her zaman ateli gelenekselciliine dayanan sa partilere
ve iddet hareketlerine sahiptir. rnein, galibin nnde aalanan
imparator, imparator olarak kalmaktadr: ama ona veya ailesine kar
gelen kim olursa olsun, hemen ldrlme tehlikesiyle kar karyadr. Dnk ve her zamanki Japonya kendini savunmaktadr.
Sosyalist lider, "Japon Mirabeau'su" negtre Asatuma, 12 Kasm
196O'ta televizyonda konumutur. Bu konumasnda, "Szmona
Japon-Amerikan gvenlik anlamasnn, Yankee emperyalizminin
312

saldn arac olarak bir ihanet" olduunu sylemitir. nsanlar hu konumay televizyonda izlerlerken, ortaya aniden il yandan kk
bir liselinin kp, darbenin yerini armamas iin judoka'mn emrettii zere, elleri ksa klcnn zerinde kavuturulmu olarak onu
baklamtir. Bundan yirmi gn sonra da, hcresinde intihar etmitir. Cinayet ve intihar muazzam bir heyecana yolamtr. Japonya, cinayete kzsa ve isyan etse bile, fikirleri iin lmeyi bilenlere hayran
olmaktan kendini alakoyamamaktadr. Bu ve benzeri tutumlarda dinsel inanlarn sonularn grmeyelim. Japonya, bizim allm llerimize gre, fazla dindar deildir, te dnyayla fazla megul olmaz,
bu konularda Hind'in zddndadr. Onu esas ynlendiren, belli bir toplum, eitim, eref ve yle sylenmesinde hibir saknca olmad
zere bir uygarlk (kendi uygarl) kural btndr.

313

III
AVRUPA UYGARLIKLARI

ncelememize, islamiyet, Kara Afrika, in, Hind, Japonya, Kore,


Hindicini ve Endonezya gibi, Avrupal olmayan uygarlklardan baladk. Avrupa'ya nazaran belli bir mesafe kazanmak, Avrupa'nn dnyann merkezinde olmadn, artk olmadn kavramak iin gurbete
kmakta yarar vardr. Avrupa ve Avrupa-olmayan; aneak, dnyaya
ilikin her tr ciddi aklamann byk elikisi hl burada yer tutmaktadr.
imdi kendi kendimize, Avrupa'ya, onun, dierlerini inceledikten sonra da serinkanllkla ele alacamz zere, parlak uygarlklarna dnyoruz. Bu geni baln altna yalnzca Bat, eski Avrupa
deil, ayn zamanda yenileri, dorudan ondan treyen Amerika'daki
Avrupaar ve her ne sylenirse sylensin, ideolojisine varana kadar
Avrupal olan Sovyetlerin seyirlik deneyi de yer alacaktr.

317

Ne kadar aikr gzkse de, sze balamadan baz kavramlarn


hatrlatlmasnda yarar vardr.
1) Avrupa, Asya'nn bir yarmadasdr, "Asya'nn kk bir
burnTdur, bu yzden ifte bir eilime sahiptir, a) Dou ynnde giderek genileyen ktasal bir meknla balantldr. Eskiden g kurulan bu balant, yakn gemite demiryollarnn geliimiyle, bugn
de havayoluyla kolaylamtr: b) Btn ynlerde, dnyann yedi denizleriyle balantldr. Avrupa, esasl bir paras itibariyle, tekneler,
gemi konvoylar, tuzlu sularn muazzam meknlarndaki zaferler demektir. Byk Petro, 1697'de Avrupa'ya yapt ilk yolculukta edindii izlenimde yanlmayacak, Amsterdam yaknlarndaki mucizevi
gemi ina ky Saardam'da alacaktr. XV. yzyln sonlarnda,
Bat Avrupa'nn Byk Keiflerle birlikte dnya denizlerinde infilak
etmesi, bu ifte eilimi kesin olarak belirleyecektir.
2) Bat ile Dou, Kuzey ile Gney, Mare Internum. Gneyin i
denizi scak Akdeniz ile, Kuzeyin souk "Akdenizleri" (Man, Kuzey
Denizi, Baltk) arasnda ztlk vardr. Her trden olan bu farkllklar,
insanlar, gdalar, itahlar ve hatta yerleik uygarln deiken eskilii zerinde etki etmektedirler. Ayrcalkl trafiklere olanak salayan
"kstaklar", Kuzeyi Gneye balamaktadrlar (Rus ksta, Alman
ksta, Fransz ksta). Bu kstaklar, Bat Avrupa'ya yaklaldka
daralmakta ve adeta douya doru genileyen konileri andrmaktadrlar.

321

3) Bu Dou-Batt veya Kuzey-Gney ztl, corafyaya olduu


kadar tarihsel nedenlere de baldr.
Bat baklarn Roma'ya, Dou stanbul'a evirmitir. Devasa
ayrlma hareketi IX. yzylda gereklemitir: Aziz Methodos ile
Aziz Kyrillos'un Dou alemini ortodoks mezhebine gre hristiyanlatrmalar ise daha nceden baarlmtr.
Daha sonra, bu kez Kuzey ile Gney arasnda baka bir ayrm
belirginleecektir. Protestanln doumuyla birlikte, turistiyanlk ok
ilgin bir ekilde, yaklak eski Roma limes hatt boyunca "blnecektir".

322

AYIRIM I
MEKANLAR VE ZGRLKLER

Avrupa'nn bir ucundan dierine kaderine, zel zgrlkler hkmetmitir, bunlar kimi geni, kimi dar baz gruplara has ayrcalklar
olmutur. Bu zgrlkler ou zaman ztlamakta, hatta birbirlerini
dlamaktadrlar.
Elbette Bat Avrupa'nn trde bir mekn olarak, korunakl bir
ev olarak ortaya kt zaman beliren zgrlkler sz konusu deildir. Savunulacak bir ev olmadnda, tabii ki zgrlkler mmkn
olmaz. Aslnda bu iki sorun tek bir sorundan ibarettir.

Avrupa Mekn Belirleniyor: V.-XIIL Yzyllar


Aklamalarmza elik eden iki harita, admlarmz hzlandrma ve Avrupa yarmadasnn bat ucunun tutarl, en azndan olduka
tutarl bir btn olarak ina edildii sre iindeki tm kaza ve felketlerin gereksiz saymndan kanma olanan vermektedir.
Avrupa mekn, bir dizi sava ve istila boyunca snrlanmtr. Herey, Roma'ntn ikiye blnmesiyle balamtr. Bu blnme, Theodosius'un 395 tarihindeki paylatrma kararn onaylamakta, ama yaratmamaktadr.
Ezelden beri veya hemen hemen, zengin, ok eski bir uygarla
323

sahip, ok sayda canl endstrileri olan, kalabalk bir Dou Akdeniziyle Roma fethinin ilkesi gerei ortaya kan bir Bat, bir Uzak Bat
olmutur. Roma, kaba ve eitimsiz olan bu Bat'da kentler kurarak,
kendi uygarln veya uygarlnn bozulmu bir grntsn yerletirmitir.
395'teki paylamdan sonra, pars Occidentis (Bat paras), kendini kuatan snr boyunca bir dizi felkete urayacaktr: Kuzeydouda Ren ve Tuna boyunca; gneyde Akdeniz boyunca, uzun sre
sakin kalan ve Danimarka'dan Cebelitara kadar olan uzun "Okyanus" snrlar boyunca. Bu tehlikeler ve onlara verilen tepkiler, Avrupa meknn snrlandracak, yaratacaklardr.
1) Kuzeydouda, Ren ve Tuna zerindeki ifte lime, Hunlardan
kaan barbarlarn basncna direnememitir. Radagaise ilerlemesi denilen byk hareket, 405'te talya'ya ulam ve Toskana'da sona ermitir. Bundan ksa bir sre sonra, 31 Aralk 406'da, bir barbar halklar kitlesi donmu Ren'i Mainz yaknlarnda geerek, Galya'y istila
etmitir.
Alan kap, ancak Hunlarn 451'de Champs Catalauniqueste
yenilmeleri zerine kapatlabilecektir. Bunun arkasndan, dzenin geri
gelmesi nisbeten hzl olacaktr. Merovenj Galya's, Ren snrm yeniden oluturacak ve bunu ksa bir sre sonra, douya doru geni lekte kaydracaktr. Karolenjler bu snn nehrin uzanda tutmular,
Germanya'nn tmn otoritelerine tabi klmlar, hatta bu snr
Avarlarn "MacaristanY'na kadar ileri gtrmlerdir. Aziz Bonifacius'un ad etrafnda gerekleen hristiyanla gei, douya doru bu
byk ilerlemeyi pekitirmitir. Bat bylece, Augustus ve Tiberius'
un ihtiyati h klan yznden baarsz olduklar yerde baar kazanmtr.
Bat alemini Asya'ya kar artk Germanya korumaktadr. Macar
svarilerini Merseburg'da durdurmas (933), sonra onlar Augsburg'da ezmesi (955) onun liyakat hanesine yazlmaldr. Kutsal RomaGermen imparatorluu 962'de Karolenj imparatorluunun (Charlemagne tarafndan 800 ylnn Noelinde kurulmutur) yerine getiinde, varlk nedenini bu likayate balayacaktr.
Artk tehdit altnda olmayan dou snr, bu tarihlerde tomurcuklanmakta, yeni hiristiyan devletlerin ortaya kmalaryla (Polonya,
Macaristan, Bohemya) ve Almanlarn iskn faaliyetiyle douya doru
daha da ilerlemektedir (XI.-XIII. yzyllar). Ve bu cephede, Moolla324

i
I
'[
;

.
v
.
:
'

f
I
I
V
'
;

I
'f.
y
V'

i
^
I.
:$.
t
|[
,1

un devasa ilerlemelerine (1240'lara doru} katlar herey hemen lemen sakin olacaktr. Moollar mucizevi bir ekilde. Polonya ve Adriyatik kylarnda durdurulacaklardr. Bu istilann lek kurban Kiev
Rusya's olacaktr.
"
2) Mslman fethinin ilk baarlarndan ilibaren, bir de stelik
zamana kadar hristiyan olan Kuzey Afrika'nn, tutarl bir btn
oluturan spanya'nn, sonra da Sicilya'nn ardarda "ihanet" etmeleriyle, gneyde tehlikeli bir snr belirginlemektedir. Akdeniz, batda
bir "mslman gol" haline gelmitir. Buna kar ilk etkin tepki,
Charles Martel komutasnda Poiticrs'dc galip gelecek (732) ar bir
svarinin ortaya kartlmas olacaktr. Bu zafer, Karolenjlcrin muazzam, ama ksa anlarnn balangc olacak ve bu an etkisini Ren'in
tesinde, Saksonya ve Macaristan'a kadar hissettirecektir.
Daha stn komu olan slam alemine kar, htristiyan alemi
zor, dramatik bir mcadeleye girimek ve kutsal sava, hal seferi
gibi srkleyici bir fikir yaratmak zorunda kalacaktr. Bu mcadeleler
bitmez tkenmez nitelikte olacaklardr. Birinci Hal Seferi -tabii ki
islamiyete kar ilk mcadele deil, ama kollektif bilinci bulunan ve
parlak olan ilk mcadele-, 1095 tarihlidir, mcadelenin sonunu ifade
etmeyen sonuncusu ise, Aziz Louis'nin Tunus'a kar giritii 1270
seferidir.
Msrllarn Akk'y 1291'de geri almalar Dou'daki bu byk
maceralar durdurduunda, Hal Seferi ars Bat'da ruhlar ve
kalpleri igal etmeye devam edecek, XV. ve XVI. yzyllarda beklenmedik hortlamalara tank olunacaktr. Daha dne kadar devam eden
smrgeci maceralara varana kadar birok yerde grlen bu takntl
mistii XIX. yzyla kadar izlemi olan tarihi Alphonse Dupront'un
verdii adla, XVII. yzylda bile "tekil hallar" olmutur.
Hal Seferleri, 1095-1291 arasnda, o sralarda az nfuslu olan
(en fazla 50 milyon) Bat'ya, yakn tarihli ve ok rastlantsal istatistik
hesaplardan ortaya kt zere, acaba gerekten 4-5 milyon kiiye
malolmu mudur? Bunu kimse bileme/.. Bu seferler, her halkrda
domakta olan Avrupa'nn dram, onun en azndan iki cepheli ilk zaferi olmulardr: bu seferlerle hem Kutsal Kabir narin ve geici bir
ekilde ele geirilmi, hem de zenginliklerin taycs Akdeniz kalc bir ekilde fethedilmitir. Bu seferler. Bat meknnn gneydeki
snrlarn, uzun bir sre iin en nemli snrlarn sabitletirme iini
tamamlamlardr. Bu snrlar. XV. ve XVI. yzyUlardaki deniz ke325

sinerine kadar en nemlileri olarak kalacaklardr.


3) Dcni/e olan eilimi ortaya ge kan Avrupa (Alak lkeler,
rlanda ve lalya hari), Akdeniz'e kadar lan bal ve kuzeybat ynlerinden gelen, VIII.. IX. ve X. y/yllardaki Norman istilalar karsnda akna dnecektir. Hem akn, hem de gsz olduundan,
hu istilalar nnu daha da skntya sokacaklardr. Bu istilalardan, uzun
dnemde avantaj salayacaktr.
Sz konusu olan, bu acmasz korsanlar savunmak deildir.
Bunlar Avrupa'y kaba bir ekilde haraca balamlardr Ancak onlarn hayranlk verici maceralarn takdir etmemek de mmkn deildir: Rus dzlklerinin derinlerine ulaan gezintileri, Amerika'y
kefedip sonra hemen kaybetmeleri (nk Henri Pirenne'in yazd
gibi, "Avrupa'nn buraya henz ihtiyac yoktu"). ktisat tarihileri Vikingtere daha hogrl bakmaktadlar. Onlarn servetleri (zellikle
Kilseninkileri) yamalamalarm, Roma'nn knn arkasndan
hareketsiz kalan ve adeta uykuda olan deerli madenlerin b- blmn dolama soktuunu savunmaktadrlar. Vikingler, onlara gre yaptklar hrszlkla para arzedicileri olmular ve bu para, Bat ekonomisinin yeniden atlma gemesini salamtr.
Avrupa'nn ilk uygarlm anlayabilmek iin, urad felketleri hatrlamak, IX. ve X. yu'zyllardaki mthi karanlklar ve
hayatta kalabilmek iin hergiin mcadele etmek zorunda olan bir
Avrupa'nn ilk yoksulluk dnemini hayal etmek gerekir.
Nitekim, geni mahrelerden yoksun olan, geimlik bir ekonomiye gerilemi bulunan, "kuatlm veya daha dorusu istila edilmi
bir kale" (March Bloch) olan bu sefil Avrupa, o sralarda byk devletleri tayamazd. Bylesine devletler kurulur kurulmaz kmekte
veya bozulmaktadrlar. abuk ina edilen Charlemagne mparatorluu, byk imparatorun lmnden (814) ksa bir sre sonra kmtr. Kutsal Roma-Germen imparatorluu, ksa bir sre sonra harap bir
ev haline gelecektir. Avrupa o sralarda, ok sayda minik senyrlk
halinde kesirlere ayrlmakladr. Feodal rejim (feodal kelimesi fici"'ten,
feoduni&<m gelir). Bat'nn eitli krallklarnn iinde, hakiki olmaktan ok teorik olan birimleri muhafaza etmektedir. Bu krallklarn
Frang gibi <>km lv,/kn n..- ' 'nk-sirken, Reicl gibi dier bazlar da
o k k b e n l n , . s r d r m e k i d d i r l e r .

Ancak, karmakark, iten kt muameleye urayan, dtan sarsalanan bu dnya, oktan, aikr bir trdelii bulunan bir uygarlk
haline gelmitir. eitliliinin tesinde, bir "feodal ygarlk"tan (Lucien Febvre) sz etmek gerekir. Bu uygarl nerede ele alrsak alalm, karsna ayn byk sorunlar kmakta, koullar ve zmler
hemen hemen ayn olmaktadrlar. Bu uygarlk, ok sayda etnik, ekonomik karmlarn, ard arda gelen mcadelelerin ve ortak inanlar ile
zellikle "bizatihi karklklarn" ve bunlara aranan arelerin sonucu
olarak domutur.
Feodalite Avrupa'y ina etmitir. Bu Avrupa, XI. ve XII.
yzyllar arasnda ilk genliine ve ilk gcne kavumutur; bu,
canl bir feodalitenin, yani kendine zg, tamamen orijinal siyasal,
toplumsal ve ekonomik dzenini, oktan ikinci veya nc mayalanma dneminde olan bir uygarln damgas altnda gereklemitir.
Fakat bu ok renkli uygarl nasl tanmlamal?
Geni bir siyasal gvdenin aniden paralanmas olmakszn ne
Avrupa'da, ne de baka bir yerde feodalite olabilir. Bizim incelediimiz kta bu siyasal gvde, geni Karolenj imparatorluudur. Ad
bile o srada ortaya kan (Europa, vel regni Caroli) bu ilk "Avrupa",
bir saray airinin pater Europea (Avrupa'nn babas) olarak selmlad byk imparatorun lmyle sona ermitir.
Feodalite, bu felketin doal sonucu olmutur. Bir Fransz subay. Haziran 1940 bozgunu srasnda, her temel askeri birimin soyutlanm bir ekilde zerk hale geldiini, giderek daha az etkin hale
gelmekte olan ve her grubu hi istemedii halde bu bozgunu artrmaya ynelten bu komuta kademesindeki generallerin emirlerine aldrmakszn istedii gibi davranma hakkn elde ettiini dlemekteydi. Feodalite de benzeri bir tepkiden kaynaklanmtr; ancak dierleri arasnda vurgulanmas gereken esas fark. onun 1940'taki gibi
ani bir felketten kaynaklanmaddr. Feodalitenin yerleik hale gelebilmesi iin birok yzyln gemesi gerekmitir. Ama onun doas
gene de hem bir savunma refleksi, hem de yerel bir tepki olmasndadr. Bir ykselti (motte) zerinde kurLtr tahkimli ato, yaknnda
yer alan ve \ TI.!nmas ah TK I hulnnan ki \ -ya kyler, rastlantya dayal bir sistem veya bir lks IOML bir savuifia aracdr.
329

Fakat feodalite daha da baka breydir: bir bamllklar zinciri


boyunca, insanla insan arasndaki ilikilere dayal bir toplum; topran, hizmetlerin tek deil, ama en sk rastlanlan deme arac olduu bir ekonomidir. Senyr, kraldan (kral onun szerenidir) veya kendinden daha yksek mertebeden bir senyrden bir fief (feodum), bir
senyrlk almtr. Bunun karlnda ona eitli hizmetlerle ykmldr. Bunlarn arasnda drt durumda yardm zorunluluu vardr: 1. Senyr esir derse, onun kurtarmal gna katkda bulunacaktr;
2. Senyrn byk olunun kl kuanma treninde (valyelie gei) deme yapacaktr; 3. Senyrn byk kz evlenirken deme yapacaktr; 4. Senyr Hal Seferine katlacaksa deme yapacaktr. Fief
alan senyr de kendi hesabna, senyrlnden baz para veya blmleri daha mtevaz baka senyrlere veya kyllere tevcih edebilir. Kyllere verdii topraa tenure, censive, tenement gibi adlar verilmektedir. Kyl bu topra ilemek ve karlnda nakdi bir demede (cens) bulunmak, rnnden bir blmn (onda bir, dime veya
champart) vermek, emek cinsinden katkda bulunmak (angarya) zorundadr. Senyr de bunlara karlk, onlar korumak ve savunmakla
ykmldr.
Ykmllkleri, kurallar, sadakatleriyle bu toplumsal piramid
sayesinde; glerin bu seferber edilmesiyle, Bat ayakta kalm, eski
Roma ve hristiyan mirasn korumu, ama bunlara senyrlk rejiminin fikir, erdem ve ideolojilrim (kendine zg uygarl) katmtr.
O sralarda Avrupa olan adn bile unutmu olan Avrupa, kendini, yalnzca kk blgenin, dar vatann neminin olduu kapal bir
dnya olarak kurmaktadr.
Avrupa hayatnn bu balang dneminde, her bir blgenin bu
ekiide tpk zgr bir bitki gibi cannn istedii biimde byme olana bulmasnn hi tartmasz byk avantajlar olmutur. Bylece, bu blgelerin herbiri bir bizatihilik, gl bir kiilik olarak bilinli birimler halinde ve lkesiyle bamszln savunmaya hazr
bir ekilde olumutur.
lgin olan nokta, hereye ramen, siyasal blnmlk ve geirimsizlie ramen, aikr bir uygarlk ve kltr zdeliinin kendini belli etmesidir. Herhangi bir hac yolu (rnein Santiago de Compostela'ya yaplan) zerindeki veya bir i yolculuuna km yolcu,
Lubeck'te olduu kadar Paris'te de, Londra kadar Bruges'de de, Kolonya kardar Burgos, Milano veya Venedik'te de kendini evinde his330

setmektedir. Ahlki, dinsel, kltrel deerler; sava, ak, hayat, lm


kurallar; kavgalar, isyanlar veya atmalar her ne olursa olsun, bir
fieften dierinde her yerde ayndrlar. te bu nedenle, gerek tek bir
hristiyanlk (Marc Bloch) ve adna valyelik uygarl denilebilecek, troubadour'\ann, saray ozanlar ve sarayl aknn belirledii tek
uygarlk vardr.
Hal Seferleri bu birlii ortaya koymaktadrlar, nk bu seferler, bu ok saydaki kk vatann hepsinde ortak olan maceralarn
ve tutkularn btnsel hareketleri olarak belirlemeklerdirler.

zgrlk veya Daha Dorusu zgrlkler:


XI.-XVIII. Yzyllar
V. yzyldan u ana kadarki veya daha da iyisi, XVIII. yzyla
kadarki Avrupa tarihi hakkndaki bilgilerimizin tmnn elektronik
bir hafzaya kaydedildiini ve bu hafzaya, zaman ve mekn iinde en
sk olarak ortaya kan sorunun ne olduunu sorduumuzu varsayalm. Hi kukusuz, bu sorun Avrupa'daki zgr/A veya daha dorusu zgrlkler sorunu olacaktr. zgrlk kelimesi, anahtar kelimedir
Bat aleminin bugn yrtt ideolojik mcadele iinde, tamamen safiyane niyetlerle olmasa bile, "zgr dnya" ibaresini semi
olmas, her halkrda Avrupa tarihinin aynasnda iyi bir seim olarak
gzkmektedir.
zgrlk sznden, ktye kullanlanlar da dahil, btn zgrlk biimlerini anlamak gerekir.
Bu zgrlkler, fiili durumda birbirlerini hep tehdit etmilerdir.
Bazlar, dier bazlarn snrlandrmakta, yok etmekte, ama onlar da
kendi hesaplarna baka bir rakibe boyun emektedirler. Hibir zaman barl olmayan bu birbirinin yerine geme, Avrupa'nn ilerlemesinin srlarndan birini meydana getirmitir.
"zgrlk"ten ne anlaldnn belirlenmesi gereklidir. Kastedilen, bugnk "zgr dnya"nn bildik ls olan bireysel zgrlkten daha ok, gruplarn zgrl, serbestisidir. Orta an libertas'lan daha ok libertates'ten sz etmesi anlamldr. Kelime oul
hale getirilince, privilegia veya jura'dan farkl hibir yan kalmamak331

tadr. zgrlkler gerekte, muafiyetler, ayrcalklardr; bir insan veya kar grubu bunlarn arkasna snarak korunakl hale gelmekte,
sonra bu konumdan g alarak, dierlerinin zerine yklenmekte ve
bunu ou zaman arszca yapmaktadr.
Bu ortaklaa zgrlkler, tm almlar iinde yava bir ekilde yerleik hale geldikleri kadar, daha sonralar gerilemekte veya krlmakta da yava olmulardr. Bunlar genel olarak, kat bir varolua
sahip olmulardr.
Kyllerin serbestlemesi, tasla ilk izilenlerden biri olmakla birlikte, tamamna ermesi en sonda yer alan olmutur. Bu sebestlemenin bugn bile tamamlanmad savunulabilir.
Bize gre, zgrlk ancak kyl ile toprak arasna hibir yabanc
mlkiyet -senyrn, kentin veya kapitalistin- girmiyorsa; eer kylnn kiisinin zerinde hibir serflik yoksa; son olarak da, eer kylnn faaliyeti, gdasn saladktan baka, ona pazardan en azndan
en gerekli ihtiyalarn alabilecei kadar bir artk brakyorsa vardr.
te bir sr koul. Avrupa kylsnn gemite baz avantajlara, hatta zgrlklere sahip olduu sylenebilrse de, bu durumu, ondan kesinlikle daha fazla boyunduruk altnda olan baka kyllere nazaran, nisbi bir ekilde ortaya kmtr. Avrupa kyls asndan,
kabaca her ekonomik atlm onun yararna olmutur.
rnein, Avrupa'nn X. yzyldan veya daha erkenden ibarenki
ekonomik uyan srasnda byle olmutur. Bu dnemde tarmsal
retim, Almanya'dan Polonya'ya kadar olan ve t ekim ynteminin
uyguland Kuzeyin "yeni" lkelerinde (tarm buralara yeni gelmektedir) olduu kadar, ikili ekimin (tahl, nadas) kural olarak kald
gney blgelerinde de (talya, Gney Fransa) olmak zere, her yerde
artmaktadr.
Bu retim art, nfus artna ve kentlerin bymelerine baldr. Kentlerin bymesi esasl bir koul olmutur, ama kentler de tarmsal gelimeden yararlanmlardr.
XI. yzyldan itibaren ve ekonomik ilerleme devam ettii srece,
o zamana kadar serf olarak topraa balanm olan kylnn kaderi
de hzla iyilemitir. "nce kl adamna, sonra onunla rekabet halindeki Kilise adamna bal hale geldikten sonra, tarlalar saban adamnn eline gemitir... Eski sahiplerine yaptklar ok dk bir yl332

ilk denti karlnda, isteyen her iftiye yetecek kadar toprak verilir hale gelmitir". Bu bedel karl alma, "topran bol, insann kt,
bunun sonucu olarak insan emeinin topraktan daha fazla aranr olduu bir devirde" (d'Avenel) meydana gelmitir. Geni blgelerin (ama
hepsi deil) kyllerinin belli bir serbestlie kavutuklar kesindir.
Tarihi Henri Pirenne, XII. yzyldan itibarenki Bal kyllerini kastederek, "Biz zgrdk" demeyi severdi.
Ancak bu zgrleme, ne tam, ne genel, ne de kesin olmutur,
belli bir dengenin varolduu -akas ok yaygn bir denge-, bu dengenin topra fiili olarak kylye brakt, kylnn evinin efendisi,
hatta "evinde senyr" olduu, topran devredebildii veya satabildii de dorudur. Nihayet, nakit cinsinden dentinin ok erkenden sabitletii ve bunun kyly uzun dnemde avantajl kld da dorudur, nk para, ilerleyen yzyllar boyunca hep deer kaybedecek ve
bir kerede edebiyen geerli olmak zere saptanan nakdi denti, baz
durumlarda uzun vadede hi mertebesine inecektir.
Ancak burada hukuken iyice saptanm avantajlar sz konusu
deildir. Senyr toprak zerinde st bir hakka sahip olmay srdrmektedir ve bu hak, yerine ve kouluna gre, her zaman bir bask gcne sahiptir. Kyl ayaklanmalar tarihi bunun kantdr: Fransa'da
kyl isyanlar (1358), ngiliz emeki ve kyllerinin isyan (1381),
Alman kyllerinin devasa ve ani ayaklanmas (1524-1525) veya
gene Fransa'da XVII. yzyln ilk yarsndaki zincirleme kyl ayaklanmalar. Bu ayaklanmalar, bu "genel grevler" her seferinde bastrlmtr. Yalnzca, bunlarn hep sren tehditleri kyllerin kazandklar
zgrlk ve avantajlarn bir blmn korumalarna yardmc olmulardr.
Nitekim bu zgrlk ve avantajlar, onlara tm Avrupa boyunca,
modern ekonominin ve kapitalizmin gelimiyle birlikte yeniden tannmtr. Ekonomik daralmann sonucu olarak baka yerlerdeki i olanaklar zorlaan kapitalizm, XVI. yzyldan itibaren ve esas olarak da
XVII. yzylda topraa ynelmitir. Senyriyal olduu kadar burjuva
da olan byk apl bir "senyrlk" tepkisi, tpk bir ya lekesi gibi
yaylarak, kk ve byk kentlerin evresine yerlemi ve buradan
da civar krlara doru tamtr. Yeni tipten malikneler (bunlarn adlar blgelere gre deimekte ve her zaman bugnk anlamlarna
sahip olmamaktadrlar), ou zaman ve ncelikle kyl iletmelerinin
aleyhine olmak zere, tercihan tek kiracl iftlikler haline gelmekte333

dirler. Verimlilik ve krla megul olan bu malikler, genelde gerek bir


kapitalist zihniyete sahip kiilerdir. Bunlar ayn zamanda bor da vermekte ve kyller onlara balanmaktadrlar. ylesine ki, bir gn topraklarn kaybetmekte veya noter sicillerini lebalep dolduran rantlar
demek zorunda kalmaktadrlar. O sralarda herey (herzaman nakit
cinsinden olmayp, bazen ayni, yani buday cinsinden balanan szlemeler de dahil) kylnn aleyhine almaktadr.
Tm Avrupa'da aka ortada olan bu tepki, Orta ve Dou Avrupa'da zellikle trajiktir (Elbe-tesi Almanya -Ostelbien-, Polonya,
Bohemya, Avusturya, hatta Balkanlar ve Moskof devleti). XVI. yzyln sonlarna doru, bu blgelerin her yerinde (bazlar hl "vahidir"), tarihilerin giderek daha beenerek kullandklar "ikinci serfletirme" rejimi yerleik hale gelmitir. Kyl, eskisinden beter bir
senyrlk rejiminin prangasna vurulmutur. Senyr, iletmenin efi,
giriimci, buday tccardr. Artan buday talebine cevap verebilmek
iin, kyllerinden daha fazla angarya talep etmektedir (kylnn
kendine ait topra ancak cumartesi gnleri ileyebildii Bohemya'da, haftada be gn); buna karlk, Slovenya'da XV. yzylda angarya ylda 10 gnle snrlyken, XVI. yzyln sonunda ylda att ay olmutur). Bu angaryay, dorudan sahip olduu topraklar (rezerv
alan) ilettirmek iin istemektedir. Dou'da XIX. yzyla kadar srecek olan bu rejim, bu blgelerin Bat karsndaki ilve gerilimlerinden birinci derecede sorumludur.
Nitekim bat'da, kyasen daha serbest bir rejim altnda, XVIII.
yzyldan itibaren kylleri tevik eden bir ykseli hareketi devreye
girmitir -Fransa'da, hereyi hzlandran (hatta kylerdeki iki tketimine kadar) Law sistemiyle birlite-. Fransz devrimi, tek bir darbede, kyly stne ken tm feodal haklardan kurtararak (bu rnek,
Devrim ve Napoleon savalar dneminde yaylacaktr), bu evrimi
sona erdirmitir,
Kentsel zgrlkler. Kentler, hep hareket halinde olan motorlardr. Avrupa'nn ilk atlmnn ykn onlar tek balarna tamlardr. Bu ykn karl olarak "zgrlklerini" edinmilerdir.
Bat'nn uzun gerilemesi, X. yzylda kentlerin dehet verici bir
kne ulamt. Bu sralarda kentler varla yok arasndaydlar.
334

XI. ve XII. yzyllardaki maddi ykselile birlikte, ekonomik


aknt yer deitirince, kentlerin yeniden canlanmalarna yol amtr. Herey sanki, bu yeniden yola koyulu nedeniyle, kentlerin ar
merkezi devletlerden daha hzl baarya ulamalar ynnde cereyan
etmektedir. Bu cins devletler, modern veya daha imdiden modern karakterleriyle, en erken ancak XV. yzyldan itibaren ortaya kmaya
balayabilmilerdir. Kentler ise, ilerinde bydkleri feodal devletlerin erevelerini XI.-XII. yzyllardan itibaren krmaya balamlardr. Modern ve alarnn ilerisinde olan kentler, gelecei haber
vermektedirler. Onlar imdiden bu gelecektirler.
Tabii ki bunlar her zaman ve daha iin banda tamamen bamsz deillerdir. Ancak, o sralarda tm Bat aleminin en ileri lkesi
olan talya'da, baz byk zgr kentler kendilerini kantlamaktadrlar. "u ikinci taiya" olan Alak lkeler'de de ayn durum sz konusudur. Venedik, Cenova, Floransa, Milano, Gand, Bruges daha Aziz
Louis'nin krallnn tipik bir "Orta a" devleti olduu srada bile,
"modern" kentlerdir.
Dogelerin, dklerin veya konsllerin ynetimindeki bu kentlerin
arkasnda, saylamayacak kadar ok dk mertebeden kent, hi de
mcadelesiz olmayan bir ekilde (elde ettikleri cartalar sayesinde),
kendi kendilerini ynetme; maliyelerini, adaletlerini, sahip olduklar
topraklarn ekip evirme hakkn elde etmilerdir.
Tam zgrlk, genelde maddi refahn dldr. Bu refah, sadece
birka kente, ekonomik hayatlarnn yan sra da kar savunmay
da kendilerinin salamas lksn sunmaktadr. Bunlar kent-devletleridir. Yalnzca birka bu noktaya ulaabilmitir, ama kentlerin
hepsi, ticaret ve lonca faaliyetleri alannda belli bir zerklik ilkesini,
kiisel zgrlk hakk ilkesini beslemektedir.
Lonca yeleri hem yerel piyasa, hem de uzak mesafe ticareti iin
almaktadrlar. Kentsel ekonominin, eer yerel ekonominin dna
geni lekte tamasayd, baar kazanamayaca konusu her tr
kukunun dndadr. Baltk'tan Ren'e kadar olan blgedeki tccar
kentlerin, Hansa ad verilen geni apl ticari ortaklnn en nemli
kenti olan Lbeck, o dnemde bilinen dnyann btnyle iliki iindeydi. Venedik, Cenova, Floransa ve Barselona iin de ayn eyler
sylenebilir.
Bu ilk kapitalizm, bu ayrcalkl merkezlerde, "uzak mesafe ticareti" ile zafer kazanmtr. Bu, hammadde ile emefc gc salayan ve
335

endstri rnlerinin satn gerekletiren tccar-giriimciler saltanatnn balangcdr. Bu verlagsystem (Alman tarihilerin bu evrilmesi olanaksz kelimeleri, kabaca fason retim anlamna gelmektedir)
iinde, lonca yesi ustalar ve kalfalar giderek cretli iiler haline
gelmektedirler. Tccarlar, popolo grasso'nun (yal halk) byk ahsiyetleridir. Sradan halk, "sska" halk, ou zaman olduka nafile
olan ayaklanmalar kartacaktr. rnein Gand'da veya 1381 'de iddetli Ciompi ayaklanmasnn patlad Floransa'da.
Bu i atmalar (cretlerinin artmas iin, bizim bugn grev diyeceimiz ii yapan Flandrel zenaatkrlardan sz eden Beaumanoir,
bu atmalara taquebans adn vermektedir), aslnda daha o sralarda
bile bu endstri kentlerinde snf sava haline dnm olan toplumsal gerilimler hakknda bilgi vermektedirler. stelik, lonca ustalar ile kalfalar arasndaki ztlama da giderek vurgulu hale gelecektir.
Kalfalarn ustala ykseltilmeleri iin mutlaka art olan "aheser"
retme zorunluunun yksek maliyeti nedeniyle, bunlar ustaln uzanda kalmaktadrlar. Onlar da kendi ortakl ki arm, birliklerini,
"loca"larn kurmulardr ve bir kentten dierine gezgin bir hayat srmektedirler... Bunlar ilk ii proletaryasn meydana getirmilerdir.
Ancak, eer bu proleter "kent yurtta" ise, hi deilse bu niteliinden tr bir ayrcalkldr, en azndan bamsz ve yar-bamsz kentler varolduu srece.
Acaba Max Weber'in dnd gibi, Avrupa Orta a kentlerine, onun tanmlad biimiyle u "kapal kentler"e zg bir tipoloji
olmu mudur?
Bu kentlerin tekelci olduklar ve surlarnn iindeki kiiler iin,
1
bunlar her kim olurlarsa olsunlar, sayg gstermeyi reddettikleri dorudur. Onlarn zerinde, devleti temsil eden inli mandarinin etkin
despotluuna benzeyen herhangi birey yoktur. Onlar evreleyen civar krlar, ou zaman onlara tabidirler: Hibir zaman kent yurtta
olmayan kyl, tahln yalnzca kent halinde satmaya mecburdur ve
evinde tezgh bulundurmas da ou zaman yasaklanmtr. Bu rejim,
krlarna siyasal olarak ak olan antik kentinkinden aka farkldr.
Klasik dnemde Atina kyls, kentte oturanla ayn dzeyde bir yurttatr.
Bu durumda, kentin nfusunu artrmasnn acil bir durum haline
gelmi olmasnn dnda, yurttalk haklarnn cimrice verilmesinde
alacak bir yan yoktur. rnein Venedik, 1345'te Kara Veba'nn
336

ertesinde, kente yerlemeyi isteyen herkesi nceden yurtta olarak kabul etmitir. "Signoria" olaan durumda ok daha az cmerttir. ki
cins yurttalk tanmaktadr. Bunlardan birincisine de intus denilmektedir ve bu ancak ikinci dereceden bir citadino hakk vermektedir; tam
yurttalk ise de indus e de extra adn almakta ve ayrcalklarn koruma konusunda dikkatli bir aristokrasi tarafndan kskanlkla gzetim altnda tutulmaktadr. De intus yurttala hak sahibi olabilmek
iin Venedik'te onbe yl, dieri iin de yirmi yl ikmet etmi olmak
gerekmektedir. Bu arada, yeri geldiinde, "eski" ve yeni yurttalar
arasnda ayrm yaplmaktadr. 1386 tarihli bir kararname, yalnzca
"ski" Venediklilerin, Venedik'te mukim Almanlarla ticaret yapabileceklerini hkme balamtr.
Bencil, dikkatli, yrtc kent, zgrlklerini dnyaya kar savunmaya hazrdr ve gerektiinde bu savunmay byk bir cesaretle ve
dierlerinin zgrlklerine hi aldrmadan yapmaktadr. Kentleraras
mthi mcadeleler, gelecek yzyllarn uluslararas mcadelelerini
imdiden haber vermektedirler.
Fakat kentlerin zgrlkleri, gelimeleri daha yava olan modern devletler XV. yzylla birlikte bydklerinde, tehdit altnda kalacaklardr.
Bu tarihlerde, kentler ou zaman devletler tarafndan hizaya sokulacaklardr, nk devlet, duruma gre dl ve ceza datan unsurdur. Bunun sonucunda baz ar bunalmlar meydana gelmitir: 1521'
de Kastilya communidades'i; 1540'ta Gand'dn V. Carlos tarafndan
hizaya sokulmas... Ve tabii birok kanlmaz uzlama da olmutur.
nk modern monari, ancak kentlerin ibirlii sayesinde mmkn
olabilmitir. Kentlerin baz ayrcalklarn muhafaza edebilmeleri iin
boyun emeleri ve dier baz ayrcalklarndan vazgemeleri gerekmitir. zgrlklerinden vazgemelerinin karl olarak, modern
devletin yepyeni alan onlara alacaktr: Daha geni apl ticaret,
krl bor vermeler ve ayn zamanda, zellikle Fransa'da olmak zere
baz lkelerde kamu grevlerinin saln alnmas. lkesel bir ekonomi
yerleik hale gelerek, bir nceki aama olan kentsel ekonominin yerine gemektedir. Fakat lkesel ekonominin yn kent olmay srdrmektedir. Kentler, devletin yannda oyunu srdrmektedirler.
lkesel denilen devletlerin (aslnda modern devletlerin) zaman ge gelmitir. Kan balar zerine, senyr ile vassal ilikisi
337

zerine kurulmu olan eski krallk rejimi, yok olmak veya hi deilse dnmek iin ok zaman harcamtr.
Dneme XV. yzylda ve ncelikle de, kentsel dnemin youn
bir ekilde ortaya kmad yerlerde dnlmtr. Yeni ynetim tipinin tercihli alan, ok sayda zgr, faal ve zengin kente sahip olmu olan talya, Alak lkeler ve hatta Almanya olmayacaktr. Modern monari ncelikle spanya'da, Fransa'da, ngiltere'de, yeni tipten hkmdarlarla, Aragon kral II. Juan (katolik Ferdinando'nun babas), XI. Louis'yle, Lancaster hanedanndan VII. Henry'yle birlikte
gelimitir.
lkesel devletin hizmetinde memurlar ile Roma hukuku alannda
yetimi hukukular, yksek rtbeli grevliler, "bakanlar"... yer alacaklardr.
Kraln ahsnda Kilise ve Soylulara kar doal bir koruyucu
bulduklarn dnen halk kitlelerinin yandal da, devletlerin lehine rol oynamaktadr. Fransa'da krallk rejimi halkn imanna, "bir ak
dini"ne (Michelet) XVIII. yzyla kadar gvenebilmitir.
Bu modern devlet, savan yeni ve emredici gereklerinden domutur: sava filolar, topu birlikleri, artan asker mevcudu, sava
ynetimini giderek daha masrafl hale getirmektedirler. Hereyin anas sava (bellum omnium mater), ayn zamanda medeniyeti de mal etmitir.
Modern devlet, ksa bir sre sonra hibir stnl tanmaz hale
gelmitir: ne imparatorlua mensup hkmdarlarn bile fazla kaale almadklar Kutsal-Roma Germen mparatorluununkini, ne de devasa
manevi ve siyasal otorite olan papalnkini. Her devlet tek, denetimsiz, serbest olmay istemektedir: Raison d'Etat (Devletin nedeni, bu
terim ilk kez Mantova'nn zapt gibi sradan bir olay vesilesiyle
-1552-, kardinal della Casa'nn V. Carlos'a yazd bir metinde ortaya kmtr), nihai neden (ulma ratio) haline gelmitir. Bu nihai
neden, kendini, Bat siyasal biimlerini geleneksel, ataerkil ve mistik
krallk* tan, hukukularn modern monari'sim geiren bir evrimin
aklayc bir izgisi olarak sunmaktadr.
Baz akll adamlar, devletlerin bu ykseliini, hukuku Bartolo
de Sassoferrato'nun (XIV. yzyl) formlne gre, "supriorem non re
cognescentes" olarak aklayacaklardr. Ama bu adamlar siyasal fiiliyatn nndeydiler.
338

Fransa'da, devletin paylamz egemenlii teorisi, Jean Bodin


tarafndan ancak 1577'de, Cumhuriyet incelemesi adl eserinde (Cumhuriyet'tet Latince'nin respublica anlamn, yani kamusal alan anlaynz) savunacaktr. Egemen devlet, medeni yasalarn stndedir,
yalnzca doal ve tanrsal yasalara tabidir: nsanlar aleminde onun
zerinde hibir ey yoktur. "Tpk din hukukularnn dedikleri gibi,
papann ellerini hi balamad gibi, egemen hkmdar da ellerini
ancak can istediinde balar. Bylece ferman ve emirnamelerinin sonunda u szleri grrz: arzumuz byledir. Bunun anlam, egemen
hkmdarn yasalarnn, geerli nedenlere dayansalar bile, yalnzca
hkmdarn iradesine tabi olduklardr".
Hkmdarn bu iradesi, devleti istila etmektedir. "Daslch wird
der Staat", bir Alman tarihi, "Ben, devlet haline geliyor" diye yazmtr. Bu, genelde XIV. Louis'ye atfedilen, hi deilse bir kere ngiltere kraliesi I. Elizabeth'e atfedilmi olan nl "Devlet, benim"
formldr. spanya hkmdarlar kendilerini Katolik Krallar olarak,
Fransa krallar da ok Hristiyan Krallar olarak adlandrp, papaya
kar Galikan kilisesinin zgrlklerini veya spanya'ya ait krallklarn dnyevi ve ruhani karlarn savunuyorlarsa da, bunlar yeni zamanlarn iaretleridir, nk bu cins eylemlerin ncelleri olmusa da,
bunlar artk sistematik ve doal hale gelmilerdir. Kendiklerinden
yaplmaktadrlar.
Modern devlet arln koyduka, o zamana kadar kentlerin
rn olan Avrupa uygarl, ayrcalkl ve zgn ok sayda kentin
iinde olgunlaan Avrupa uygarl, "lkesel", ulusal hale gelecektir.
spanya Altn Yzyl (geni snrlar itibariyle, 1492-1660), Fransz
Byk Yzyl, bunlarn herbiri bir devletin tmn kapsamna almaktadr.
Bu genilemi uygarlklarn merkezinde, bakentlerin rol vurgulu hale gelmekte, bu bakentler bizzat devletlerin varl ve harcamalar ile desteklenmekte, bylece o zamana kadar grlmemi bir
kategori olan sper-kent'lie terfi etmektedirler. Paris, Madrid, devasa
nlerini kazanmaktadrlar. Londra, ngiltere olmaktadr. Devletin tm
arl ve hayat bu kentsel canavarlarn evresinde dnmektedir;
artk rakipsiz hale gelen bu kentler, lks aletler, uygarlk ve ayn zamanda sefalet imal eden makinelerdir.
Byk devletlerin belirledikleri devasa insan, sermaye ve zenginlik hareketini ve bunun yan sra, zgrlk corafyasnda meydana
339

gelen geni lekli yer deitirmeyi tahmin etmek mkndr. Bu zgrlklerden bazlar krlmakta, en iyisinden onlara tahamml edilmekte; dier bazlar da tevik grmekte veya tamamen yeniden oluturulmaktadrlar. Ayrcalkl kentler tesis edilmitir. Dou Akdeniz ticaretinin fiilen ona brakld Marsilya; 1666'da kurulan ve ksa bir
sre sonra Hindler ticaretinin tekeli verilen Lorient (Amerika ticaretinin, "Kastilya Hindleri" ticaretinin tekelini 15O3'te alan ve bunu
1685'te Cadiz'e terkeden Sevilla'nn muazzam ayrcalnn yannda
kk bir ayrcalk).
te yandan, hereyi birden yapamayan veya zaptedemeyen devletten kopartlan zgrlkler de vardr, rnein Fransa'da, mutlakiyet devlet, Colbert'in lmnden (1683) Devrim'e kadar olan sre
iinde, etkinliini tedricen kaybetmi ve "grevleri" satn alan burjuvazi, siyasal otoritenin nemli bir blmn ele geirmitir. Tara zgrlkleri krala kar dikilmektedirler. Toplumsal ayrcalklar (ruhban, soyluluk, tiers-etat "nc tabaka"), bu durumdan bir trl kurtulamayan ve XVIII. yzyln "aydnlanm" reformlarn onlarn yznden skalayacak olan Fransz devletinin iinde kk salm gibidirler.
Siyasal zgrle o sralarda adm atan lkeler bile, devlet sorumluluklarn gl bir ayircalkl grubun eline teslim etmekten baka birey yapamamaktadrlar. Birleik Eyaletler'in ve onun i burjuvazisinin durumu byledir; 1688 devriminin ertesinde ngiltere'nin
durumu byledir. Parlamentosu, whig ve tory kanatlarndan oluan
ifte bir aristokrasiyi temsil etmektedir; burjuvazi ve soyluluk olan bu
kanatlar, hi kukusuz lkenin tm deillerdir.
Bu ayrcalkl "zgrlklerdin ylmasnn arasnda, bireysel zgrlk ne hale gelebilir?
Eer birey zgrl bugnk anlam iinde anlalacak olursa,
borunun hibir manas olmayacaktr, yani her insann yalnzca insan
olmasndan tr insan olarak zgrl iinde. Bu zgrlk anlaynn bir kavram halinde tanmlanabilmesi iin ok zaman gemesi gerekecektir. Fakat hi deilse, birey zgrlnn fiili olarak gelime
gsterip gstermedii sorulabilir. Bu nokta zerinde verilecek cevap
ancak elikili ve ktmser olabilir.
Rnesans'n entellektel hareketi, hatta Reform asy on un ki (lanr340

sal ifann bireysel olarak yorumlanabilirce zgrl konusunda bir


ilke koymas lsnde), bir vicdan zgrlnn temellerini aa
kartmlardr. Rnesans ve hmanizma, insann birey olarak saygnln, yceliini savunmakta, insann zeksn, kiisel gcn vmektedirler. Virtu, Quattrocento dneminde (Rnesans) erdem deil
de, baar, etkinlik, gtr. Entellektei adan ideal olan, Alberti'nin
uomo universale'sidir. XVI. yzylda Descartes'la birlikte, felsefi sistemin tm, Cogito'dan, dnen birey'den yola kmaktadr.
Bireye atfedilenin bu felsefi nem, geleneksel deerlerin berheva
olmasyla akmaktadr. XVI. ve XVII. yzyllarda, Amerika'dan
gelen deerli madenlerin ve kredi aralarnn yaylmasnn hzlandrd bir piyasa ekonomisi'nin hergn biraz daha yerleik hale gelmesi
bu duruma yol amaktadr. Para, eski ekonomik ve toplumsal gruplarn (loncalar, kentsel cemaatler, tccar birlikleri vb.) dzenlemelerini
sarsalamakta, savurmaktadr; bu gruplar yararlarnn bir blmyle
birlikte, eski katlklarn da kaybetmektedirler. Birey bylece, gndelik hayat dzleminde belli bir seim serbestisine yeniden kavumaktadr. Fakat, devletin modern yaplaryla birlikte, bu ilikilere kat snrlar koyan yeni bir dzen yerlemektedir: Bireyin topluma kar
devleri, ayrcalklara ve ayrcalkllara sayg.
Descartes'n bir mektubu sorunu iyi bir ekilde ortaya koymaktadr. Prenses Elizabeth ona, eer teorik olarak herkes zgrse ve tek
bana bir birim meydana getiriyorsa, toplum nasl yaayacak, hangi
kurallara uyacaktr, diye sormutur. Filozof yle cevap vermitir
(15 Eyll 1645): "Herbirimizin dierlerinden ayr ve bunun sonucu
olarak karlar bir bakma dnyann geri kalanndan ayr birer kii
olmamza ramen, tek bana yaanilamayacan ve fiili durumda
evrenin ve daha da zel olarak bu dnyann; yaanlan yer, yemin,
doum nedeniyle bal olunan bu devletin, bu toplumun, bu ailenin
paralarndan biri olunduunun hep dnlmesi gerekir. Paras olann 'herkesin' karlarn, zel kiinin karlarna hep tercih etmek
gerekir".
XVII. yzyl, bu "herkesin karlar" adna, yalnzca fakirlere
deil, ayn zamanda toplumun btn "yararsz" unsurlarna, almayanlara ynelen bir "hizaya sokma" eylemine giriilmitir. Fakir
saysndaki kayg verici art (XVI. yzyln tm boyunca sren nfus artna ve ayn yzyln sonunda balayp, XVII, yzylda arlaacak olan ekonomik bunalma bal olarak), kendini dilencilik, ser341

serilik, hrszlk biiminde gsteren bu fakir saysndaki art, zorunlu bir takibata yol amtr. Paris parlamentosu daha I532'de, kentteki dilencileri "ikier ikier zincire vurulmu olarak... lamlarda almaya zorlamak" zere tutuklattrmtr. Ayrca Troyes kentinin
1573'te sefillere nasl bir muamele yaptna da baklabilir.
Fakat bunlar geici tedbirlerdir. Serseri, yoksul, deli, Orta an
tm boyunca yardm grme hakk ve Tannmn fakirlere ayrd pay
anlay sayesinde korunmulard, nk sa birgn fakir kyafetine
brnerek yoksulluu yceltmitir ve bylece yoksulun tanr tarafndan gnderilmi biri olabilecei dnlmektedir. Yoksulluk, kutsal
yoksulluk. Talihsizler, deliler, toplumun enkaz, her halkrda kentten
kente serserilik etmekte ve bu kentlerin herbirine onlar surlarnn
iinde barndrmaktansa, hemen baka bir yere gndermekte acele etmektedir.
Bunun sonucunda ortaya belli bit zgrlk birtni kmtr. En
azndan fizik zgrlk kendine kar daha az acmasz davranacak
baka bir tanesini bulmak veya kente gitmek iin senyrnden kaan
kylnn zgrl; kendine i verecek komutan arayan askerin zgrl; daha iyi cret arayan veya daha iyi bir hayat umuduyla Yeni
Dnya'ya giden gmenin zgrl; ama ayn zamanda dzenli alma olanaklar olmadndan yardm ve hrszlkla yaayan isizlerin, serserilerin, dilencilerin, alklarn, sakatlarn, hrszlarn zgrl.
O zamana kadar tanrnn glgesi tarafndan korunan btn bu insanlar, XVII. yzylda, daha imdiden kapitalist, dzen ve verim tutkunu ve devleti bu zihniyet iinde ve bu amala ina eden kentsel bir
toplumun dman haline gelmilerdir. Avrupa'nn tmnde (Protestan kesimde olduu kadar Katolik kesimde de), yoksullar, hastalar, isizler, deliler (bazen aileleriyle birlikte}, her tr sulunun yanna acmaszca kapatlmaktadrlar. Bu, olguyu klasik dnemde delilik
balamnda incelemi olan Mchel Foucault'nun, yoksullarn "byk
kapatlmas" adn verdii eydir. zenli bir ynetim tarafndan rgtlenen, yasal hale getirilmi bu kapatma, ayn zamanda ailelerin istei zerine sefih veya hayrsz oulun, "msrif baba"nn ve siyasal
hasmn kraln mhrl mektubu sayesinde kapatlmasna da olanak
verecektir.
Bu amala ok sayda kurum oluturulmu tur: hastaneler, yardm atelyeleri, workhouses, zckhauser. Adlan her ne olursa olsun,
342

bunlarn hepsi de kat klalar, bir de stelik zorunlu alma atelye(eridir. Fransa'da, Genel Hastane*yi kuran ve ayn zamanda yepyeni
bir toplumsal siyaseti rgtleyen 1565 kararnamesinden sonra, Paris'te yaklak, yz kiiden biri hapsedilecektir! Bu basknn katl
ancak XVIII. yzylda azalacaktr.
zgrln ancak ayrcalkllar iin varolduu bu dnyada,
XVII. yzyl, yoksullara tannm yegne zgrlk olan ka veya
srtme zgrln kesinlikle kstlama konusunda katkda bulunmutur. Daha nce sylediimiz zere, ayn zamanda kyl zgrlkleri de gerilemitir, "Iklar yzy]h"nm (Aydnlanma) banda,
Avrupa sefaletinin dip noktasna inmi durumdadr.
Bu ktmserliin tek bir istisnas vardr: insanlarn ounun ulaamadklar bu zgrlk, Avrupa'da dncenin, ama ayn zamanda
tarihin de ona doru ilerledii ideal olarak kalmakta ve bunun genel
anlamn XVI. yzyln ok saydaki kyl ayaklanmas ile onlardan
hi de az olmayan kent ayaklanmalar (Paris 1633, Rouen 1634-1639,
Lyon 1623, 1629, 1633, 1642) ve XVIII. yzyln siyasal ve felsefi
eilimleri vermektedir.
Fransz Devrimi de, bizim bugn tamamen sahip olmakla vnemeyeceimiz bu zgrl taml iinde yerletirmeyi baaramayacaktr. Devrim, feodal haklan 4 Austos gecesi ilga etmitir,
ama kylnn karsnda tefeci ve mlk sahibi varlklarn srdrmektedirler. Devrim, loncalar 1791'de de Chapelier yasasyla ilga etmi ve ayn zamanda iiyi iverenin insafna terketmitir. Fransa'da
ii sendikalarnn yasal hale gelmeleri (1884) iin bir yzyl beklemek gerekecektir. Ancak bunlar, 1789 tarihli nsan ve Yurtta Haklar
Bildirgesi'nin, bu zgrlk tarihinin esasl bir tarihi olmasn, Avrupa
uygarlnn geliimi iinde temel bir tarih olmasn engellememektedir.
zgrlk m yoksa eitlik aray m? Napole"on, Franszlarn
zgrlk deil de, eitlik, yani yasalar karsnda eitlik, feodal haklarn ilga edilmesi, sonu olarak zel zgrlklerin, ayrcalklarn sona ermesini istediklerini dnmekteydi.
zgrlklerden zgrle; bu forml, Avrupa tarihim temel ynlerinden birinin iinde aydnlatmaktadr.
Rnesans ve Reformasyondan Devrime kadar olan sre iinde yorulmu, henz "soyut" ve teorik olan zgrlk kavram,
343

nsan ve Yurtta Haklar Bildirgesi iinde formle edilerek, yeni bir


g kazanmtr. Liberalizmle birlikte doktrin haline gelmitir.
Bundan sonra, zgrlk -tekil halde- kavram, dnyann bilinci
ve tarihin hareketi haline gelmitir. XIX. yzyln hemen btn ideolojileri ve talepleri, anlam bakmndan ok zengin olduu iin ok kaypak olan u yapay liberalizm kelimesinin kapsad ok eitli hareketler onu talep etmektedirler.
Liberalizm ayn anda hem siyasal bir doktrini (yasama ve yarg
gcn artrmak ve icra gcn azaltmak, bu anlamda otoritercilikle
ztlamaktadr), hem ekonomik bir doktrini (bu doktrin, muzaffer "braknz yapsnlar, braknz gesinler" slogannn damgasn tayarak, bireyler, snflar ve uiuslar arasnda gerekleen ekonomik oyundan devleti tamamen dlamaktadr), hem de dnce zgrl talep
eden ve dinsel birliin ne toplumsal birliin, ne de ulus birliinin olmazsa olmaz koulu olmadn savunan felsefi bir doktrini ifade etmektedir (bu, zorunlu olarak bir hogr, dierine ve ontik Homo homini res sacra formlne gre insan kiisine sayg gerektirmektedir).
Liberalizm bylece, "bir partinin doktrininden... bir kanaat ikliminden" daha fazla breydir. XIX. yzyln ok saydaki koulunun
gerektirmesi sonucu, liberalizm saylamayacak kadar ok grev stlenmi, saylamayacak kadar ok engele gs germitir. Liberalizm,
Almanya ve talya'da mutlakiyetilie karmaktadr: Elde etme zgrl, ncelikle bizzat Ulus'un zgrl deil midir? ispanya ve
Portekiz'de, srtn kiliseye dayam, salam ve devasa bir Eski Rejimin hl muazzam olan gcne arpmaktadr. Buna karlk, ngiltere
ve Fransa'da siyasal taleplerini sonuna kadar gtrmektedir. Liberal
anayasal devlet, tam olmayan bir ekilde ve yava yava temel zgrlkleriyle (kanaat, basn, parlamento zgrlkleri, bireysel zgrlk, oy hakknn yaygnlamas) birlikte rgtlenmektedir.
Ancak, liberalizm XIX. yzyln ilk yars boyunca, bir i burjuvazisi ve aristokrasisinin, mlk sahibi bir snfn siyasal ykseliine paravan olarak hizmet etmitir,
"Liberalizmin haklarn byk bir itiyakle savunduu ama bu
haklardan tam yararlanmas olanaksz olan birey, bu dar emberin dnda, her zaman yalnzca bir soyutlamadan ibaret kalmtr". Bu,
344

muhafazakrlarn ve liberallerin, eski ve yeni zenginlerin ngiltere'sinde olduu kadar, Restorasyon ve Temmuz Monarisi Fransa'snda
da dorudur. Kendini liberal sayan bu mlk sahibi snf, hemen genel
oya, kitleye kar akmtr. Ama, korkun gerekleri ksa bir sre
sonra belirginleen endstri toplumunun karsnda bylesine bencil
bir siyaseti srdrmek nasl mmkn olabilir? Balangta bireyler
arasnda eit bir mcadele varsayan ekonomik liberalizm, mmince
bir yalandan ibarettir. Zaman aktka, bu yalann devasa boyutlar ortaya kacaktr.
Aslnda, "burjuva" nitelikli bu ilk liberalizm, aristokratik Eski
Rejime kar, hi de kar gzetmeksizin yapld sylenemeyecek bir
art mcadelesiydi. "Be yz yllk eski geleneklerin kutsal hale getirdikleri, kazanlm haklara kar bir meydan okuma"yd. Bylece
bu liberalizm, devirecei Eski Rejim ve onun aristokratik toplumu ile
ii proletaryasnn haklarn talep ettii endstri toplumu arasnda
yer almaktadr. Ksacas, bu szmona zgrlk anlay, grne
ramen, aslnda herbiri birer ayrcalk olan zgrlkler uruna gruplar
arasnda sren mcadelelerin iindeki yerini almaktadr.
1848 Devrimleri (Fransa'da genel oy ihdas edilir), liberalizm iin
eil bir tarih belirlemektedir (ngiltere'deki nemli tarih, seim reformunun yapld 1832'dir). Bundan sonra artk, ister samimi, ister
yapmack olsun, ancak btn snflar kapsamna alan demokratik bir
liberalizm biimi altnda yol alabilir. Alexis de Tocqueville ve Herbert Spencer, kendi tarzlarnda olmak zere, bu liberalizmin ne kacan, korkulan kitlelerin zafer kazanacaklarn iln etmilerdir. Fakat bu ekilde yeniden ivme kazanan liberalizm, ksa bir sre sonra
sosyalizmin gl ve samimi akmna arpmtr. Gelecek artk sosyalizmindir, ama ayn zamanda otoriterliin ve kimse henz byle birey sylemese de, Cariyle veya III. Napoleon "faizmi"nindir.
Demek ki liberalizm, kendini haber veren yenidir devrimle -ok
deiim geirecek olan sosyalizm-, adn ve nereye1 kadar gidebileceini henz bilmeyen bir kar-devrim arasnda yaamaya devam etmi, bir sr hkmet kurmu, bilgeliklerini ve burjuva bencilliini
srdrm, bir tek Fransa'da, Kiliseye kar yrtlen mcadelede
biraz parlamtr. Liberaller artk yetersizliklerinin, hatta mcadelelerinin kukulu olduunun bilincine varmlardr. Metafizik ve Ahlk
Dergisi adl bir derginin 1902-1903 nshasnda, Liberalizmin Bunalm'm dair bir yaz kmtr, esas vurgulanan konu ise, eitim tekeli
34 <i

olmutur. Fakat gerek, nihai bunalm biraz daha sonra, iki dnya sava arasnda yer almaktadr.
Ancak, siyaset ve eylem alanndan hemen hemen kovulmu, entellektel deerini kaybetmi olan liberalizmin, bugn tamamen lm olduunu sylemeye kim cret edebilir? Liberalizm, bir siyasal
dnemden, bir teoriden veya bir snfn paravanndan daha fazla birey olmutur. Bat uygarlnn ideali olmutur ve ne kadar ihanete
uram ve ne kadar ihanet etmi olursa olsun, miraslarmzda, dillerimizde, reflekslerimizde yer tutmaktadr. Bireysel zgrlklere ynelik her saldr bizi etkilemekte, heyecanlandrmaktadr. Ve hatta siyaseten bile, otoriter ve teknokrat devletin karsnda, ebediyen kleletirici toplumun karsnda, belli bir anarik ve zgrlk liberalizm, bireyin ve haklarnn adna, Bat'da ve dnyada varln srdrmektedir.

346

AYIRIM II
HIRSTYANLIK, HMANZMA,
BLMSEL DNCE

Avrupa'nn ruhani ve entellektel hayat, deimenin iddetli


iareti altndadr. Bu hayat, kopular, sreksizlikleri, frtnalar sevmekte, daha iyi bir dnyay sonsuza kadar ararken bunlar yaratmaktadr.
Ancak bu tiyatro sahneleri Avrupa dnce ve uygarlnn,
Aquinolu Tommaso'nun Summa'smdan Descartes'n Yntem Sylev* ine kadar, Rnesans, Reformasyon ve bizzat Fransz Devrimi boyunca ard arda yapt tm deneyler boyunca grnr olan inat srekliliklerini de gzden kaybetmemize neden olmaktadr. Ve esasl bir
kopu olan endstri devrimi, Avrupa dnce ve hayatnn btn kesimlerine ulamamtr.

Hristiyanlk
Btn dinler evrilirler. Ancak bunlarn herbiri gene de kendi tarzna gre. kendi sadakatleri, kendi sreklilikleri, kendi zgn koordinatlanyla emsalsiz evrenler meydana getirir.
Bat hristiyanl, Avrupa dncesinin, hatta ona kar, ama
ayn zamanda ondan hareketle olumu olan akilci dncenin bile
esas oluturucusu olmutur, olmay da srdrmektedir. Hristiyanlk,
Bat tarihinin bir ucundan dierine, harekete geirdii bir uygarln
kalbinde yer almaktadr; hatta onu srklemesine veya bozmasna ses
347

kartmad ve kendinden kaarken bile kuatt bir uygarln merkezinde bulunmaktadr. nk birinin zddnda dnmek, onun ekseni iinde kalmaktr. Bir Avrupal tanrsz olsa da, hl kkleri hristiyan gelenei iinde olan bir etikann, psiik tutumlarn eseridir.
Montberlant'n, iman sahibi olmamakla birlikte kendini "katolik
kanndan" olarak ifade ettii gibi, bu tanrsza da "hristiyan kanndan" denilebilir.
Roma imparatorluu iinde yaylan Hristiyanlk, Constantinus'un 313'te kard kararnameyle, isa'nn doumundan yzyl sonra, bu devletin resmi dini olmutur.
Roma imparatorluu (yani btn Akdeniz lkeleri ve Avrupa cenahnda, zeytin ve zm snrnn kysndaki birka lke), balangta muzaffer yeni dinin alan olmutur. Paul ValeYy, yapt kelime
oyunuyla, hristiyanln toprakla, ekmekle, arapla, budayla, zmle ve hatta kutsal zeytinyala olan balarnn; hristiyan dininin sonradan geni lekte aaca Akdeniz corafyas temeliye olan balarn
vurgulamak zere "Hristiyanlk alan" demitir (aire, Franszcada
hem alan, hem de harman yeri anlamna gelir, MAK).
Bylece hristiyanlk, V. yzyl istilalarnn karklklarndan
ve Islamiyetin VII.-XI. yzyllar arasndaki zaferlerinin yol at felketlerden nce, bir bakma Roma alemine uyum salayacak, burada
kendi hiyerarisini kuracak, dnyevi -"Sezar'a ait olan"-, olanla ruhani olan aka ayracak; hereyden nce Yunan aklnn ve dilinin inceliklerinden ve evikliklerinden, ama ayn zamanda hristiyan ilahiyatnn temellerini belirleme, onun vehelerini saptama, ondan sonular kartma ihtiyacndan kaynaklanan ok canl dogmatik mcadelelerin stesinden gelecek zaman bulmutur.
Bu yava ve g grevde, ilk ruhani meclisler (znik 325, stanbul 381, Efes 431, Kadky 451 vb.) ve Constantinus'tan nce putataparla kar mcadele etmi olan Kilise babalan (Apologyactar), sonra da hristiyan doktrinini sapkn mezheplere kar tanmlayan Dogmatikler yardmc olmulardr. Aziz Augustinus bu zincirin
(ki baz yorumcular onun VIII., hatta XII. yzyla kadar srdn
dnmektedirler) sonuncu halkas deildir, ama Bat asndan en
nemli ilahiyatdr. Berber asll olan Augustinus, 354'de Africa eyaletindeki Tageste'de (bugn Suk-Ahras) domutur. Vandaller kenti
348

kuattklarnda, 430'da Hppone piskoposu (bugn Bone) olarak lecektir. Eserlerinin (Tanr kenti, tiraflar) olaanst parlakl, hatta elikileri, iman ile akl uzlatrma gayreti, yani kabaca antik uygarlkla
hristiyan uygarln, eski arapla taze arab uyuturma istei; btn
bu bilinli abalar onu belli bir adan bir aklc haline getirmektedirler.
man onda hereye egemendir, ama gene de credo ut intelligam (anlamak iin inanyorum) demektedir. Ayrca unlar da sylemektedir: si
faller sum -eer yanlyorsam varm-; si dubitat, vivit -eer kuku duyarsa yaar-. Btn bu szlerde, Descartes'n cogito'sunun (dnyorum yleyse varm) ncellerini grmek yanltr, ama bu szlerin ok
konukan olduklar aktr. Hi kukusuz, gelecek ilahiyat Augustinus'a ve kader konusundaki iddialarna ok daha fazla dikkat edecektir.
Fakat bu durum, Augustinusuluk, neden bilinmeden iman sahibi olunamayaca, varlacak sonuca gre davranma iradesi iinde imana derin
bir dnceden sonra girilmesi konusundaki gl gereklilik konusundaki tartmaya bir an iin katlm olsa bile, Bat hristiyanlna rengini, hareket olanaklarn vermitir.
stilalarn maheri felketlerinin gafil avladklar, yolu konusunda emin olmayan, ocukluunu sren bir Kilise deildir. Bu V. yzyl
felketleri karsnda, kilise kendini bizzat imparatorluk, bizzat antik
uygarlk olarak kantlayacaktr; zmledii bu uygarl, bir bakma
kendini kurtarrken kuracaktr.
Kilise tehlikeli bir dnyada kendini kurtarr, ama binlerce
vaad pahasna.
Yeni gelenleri hristiyan yapmak, hl yetersiz bir ekilde hristiyanlam kylleri hristiyanlar haline getirmek; Bat'nin yerletii yeni blgelerin halkn hristiyan yapmak; feodalitenin bat meknn minik bucaklar ve ok sayda piskoposluklar halinde paralad
bir srada, Roma'ya ve Roma piskoposuna (papa) bal bir hiyerariyi
srdrmek: en nls papalk ile imparatorluu kar karya getireni
-bu kavga, imparatorun tayini konusundaki 1122 Worms anlamasyla sona erecek, ama bitmeyecektir- olan bir sr kavgadan galip kmak... Toplam itibariyle devasa bir aba; tekrarlanan, boa kan,
bozgunlarla karlaan, hep yeniden balanan bir eitim. Manastr
hayatnn (Benediktinler, Citeauxlular) gelimesi, krlarn maddi ve
ruhani adan kolonize edilmeleri (XI.-XII. yzyllar), sonra da Domi349

nikenler ve Fransiskenler tarafndan kentlerin iddetli bir ekilde hristiyanlatrlmasnavarmtr.


Her yzyln kendi devleri, kendi kavgalar olacaktr. XIII. yzylda Katarlarla mcadele; iddet dolu XV. yzylda ruhani meclislerle papalk arasndaki byk tartma (Konstantz ve Bale ruhani meclisleri); XVI, yzylda Reform hareketinin patlamas, ayn anda hem
Kar-Reform'un (Cizvitler ynetiminde), hem Yeni Dnya'nm hristiyanlatnlmasmn, hem de Taranto ruhani meclisinin (1545-1563)
otoriter tanmlarnn devreye girmesi; XVII. yzylda jansenizmin
alarm vermesi; XVIII. yzylda bir nceki yzyln "serbest ahlkiriarndan daha ok sesleri kan belli bir tanrszlk yanllaryla
mcadelenin arlamas: Bu mcadele bu yzylda sona ermemitir,
balamasyla Fransz Devriminin patlamas bir olmutur.
Nihayet, zerinde dnlm ideolojilere yaslanan rahiplerin
bu husumetinin dnda, Kilise srekli olarak, ou zaman sradan bir
uygarszlatrma olan monoton ve dzenli bir hristiyanszlamaya da
gs germek zorunda kalmtr. Byk eksenlerin dndaki, ulamn g olduu btn blgelerde (rnein Alplerde veya XIII. yzylda, Ltvanya'daki Mecklenburg gibi Avrupa'nn ky blgelerinde,
XV. ve XVI. yzylda bile Korsika'nn durumu byledir), eski pagan
toplumlar her frsatta su stne kmaktadrlar: Bir yerde ylan, baka
bir yerde ller ve yldzlar tapn ve bunlarn yan sra, Kilise'nin
daha iyisi olmadndan "hafif bir elbise" ile rtmekle yetindii inat
bir folklora bal olan ok sayda batl itikat.
Hristiyanlk bu mcadelelerinde, retisinin, vaazlarnn, dnyevi gcnn, sanatnn, dinsel tiyatrosunun, mucizelerinin, azizlere
ynelik halk tapnnn sunduu btn silahlardan yararlanmtr. Bu
azizler tapn bazen o kadar istilac olmutur ki, Kilise mensuplar
bile panie kaplmlar ve tepki gstermilerdir.
ki Kapsen keii, 1633'te Lizbon'da "Padoval aziz Antonius,
Lizbon'un tanrs gibi" demekten kendilerini alamamtr... "Fakirler
onun adna sadaka dilenmekte... nsanlar tehlikede olduklarnda ondan baka kimsenin adn anmamaktadrlar. Onlara gre, Aziz Antoniuslar hereydir. Vaizin dedii gibi, pusula inelerinin azizi olan
Antonius, onlarn kuzeyidir... bir kadn inesini kaybederse, hemen
aziz Antonius'un inayetiyle bulacaktr". Bu aziz Antonius modas denizi amtr, nk bir Fransz seyyah, bir yzyl sonra Brezilya'daki bu "mthi iman" kaydetmitir.
350

Gerekte halkn batl itikatlar, dinsel hayat her zaman iten maynlama, tehlikeye sokma ve imann temellerine varana kadar deforme
etme yeteneine sahiptir. Bylesine bir durumda hereyi yeni batan
kurmak gerekmektedir.
Aziz loannes, azize Theresa'nn slahattan gemi Carmel keilerinin ilk manastrn kurduu Kastilya'daki Durvelo'ya iki arkadayla birlikte, kapal bir hayat srmek iin deil de, kn karlar
inde en yoksul manastr hayatn yaamak iin yerlemitir: "Kyllere incili vaaz etmek zere, sanki vahi insanlara gidiyorlarm gibi, ou zaman korkun yollardan yaln ayak gidiyorlard...". Bu da,
hristiyan lkesinin gbeinde, hristiyanlatrmaya gerektiinde ou zaman yeni batan giriildiinin kantdr.
Hristiyanlk, eserini bylece iki farkl dzeyde srdrmtr:
Bazen iyi niyetli, ama hibir zaman eksik olmayan hasmlarna kar
konumlarn savunduu entellektel bir dzlem; hayat koullarnn
gl ve soyutlanmlklar nedeniyle dinsel duygudan ve temel Ortodoksluktan ok kolayca uzaklaabilen kitleler zerindeki bir eylem
dzlemi.
Bu eser byk dalgalanmalara, baarlara, gerilemelere,
uzun duraklamalara tank olmutur. Gndelik dinsel hayatn onun
ortalama gereini ou zaman skalamasndan tr, bunlar ancak dtan ve ok kabaca farkedilebilmektedirler. Ancak, genel hareketin kaln izgileri konusunda yanlmak mmkn deildir.
X.-XIII. yzyllar arasnda hristiyanlk gl bir ykselme gstermitir. Kiliseler, manastrlar, tanklk etmek zere hl yerli yerlerindedir. Kilise bu dnemde, faal, canl, hzl bir genileme gsteren
bir Avrupa'nn ekonomik ilerlemesi ve toplumsal ykseliini de tayan gl bir hareket tarafndan ileri gtrlmtr. Sonra Kara Veba
ve onunla birlikte felket dzeyinde ve sert bir gerileme gelmitir. Tarihilerin Yz Yl Sava (1337-.453) adn verdikleri ve sarsntlar
Fransa ve ingiltere gibi esas savaan taraflardan ok teye, fiili durumda Bat aleminin tmne yaylan uzun karklk ve mcadele dizisi esnasnda, herey, hatta hristiyanln kazanmlar da gerilemitir.
XV. yzyln ikinci yarsnda, bara geri dnen, ama ayn zamanda byk kayglara garkolan bir Avrupa'nn tmn etkileyen
351

yeni bir hristiyan ilerlemesi grnr hale gelmitir. Lucien Febvre'in


Kaygl. Zamanlar dedii, yaklak 1450-1500 yllan arasnda kalan
zamana tarihiler n-Reform adn vermektedirler, nk o sralarda
genel olan kafa karkl, zorunlu olarak Re formasyon un "protestan" ve itirazc tutumuna almamaktadr. Nitekim, Roma'ya sadk
kalan lkelerde, bu dinsel kayg, bu kez katolik olan baka bir "Reform"a almaktadr. Tarihiler buna genelde Kar-Reform adn
vermektedirler. Kelime, bir kez daha ok iyi seilmemitir.
XVI. ve XVII. yzyllar, her halkrda dikkatli dinsel tutkularn,
ateinin artc gelmemesi gereken an ruhani kavgalarn damgas altnda yaayacaktr. rnein Jansenistlerin katl le Cizvitlerin
basit, ar hogrl, ama insancl maneviyatlar arasnda, SaintCyran, Port-Royal'li baylar, Mme de Sevigne, Racine, Pascal zamannda srdrdkleri keskin kavga byledir,
XVIII. yzylla birlikte byk bir ilerleme hareketi gemitir. Bu
kez, maddi atlm kilise davasna hizmet etmemektedir. Tamamen tersine, bu ilerleme, gelime ve akl adna Kilise'ye kar dikilen bilimsel ve felsefi bir harekete elik etmektedir.

Hmanizma ve Hmanistler
Diyalog canl veya tartma iddetli olsa bile, Avrupa dncesi
ancak hristiyanlkla srdrlen bir diyalog erevesinde kavranabilir.
Bu bak as, Bat dncesinin temel vehesi olan hmanizma'n\n
anlalmasnda esas bir yere sahiptir.
ncelikle bir kelime sorunu: Hmanizma kelimesi ikirciklidir, kullanm yerlerini ve medeni halini belirlemezsek, tehlikeli hale
gelir.
Hmanizma, XIX. yzylda Alman tarihiler tarafndan oluturulan (ilk kullanm tarihi 1808), bilgince bir kelimedir. Petrarca ve
Hmanizma adl kitabn yazar Pierre de Nolhac, "Yksek ncelemeler Okulu'nda 1886'da verdii dersler srasnda, bu kelimeyi Fransz
niversitesinin resmi dilinin iine dahil etme erefinin kendine ait olduunu" iddia etmitir. Demek ki gecikmi ve sadece bu nedenden
tr, meru veya gayrimeru kiisel yorumlara kolaylkla frsat
veren bir kelime sz konusudur. O tarihe kadar yalnzca hmanistler
352

kelimesi bilinmekteydi ve bu, XV. ve XVI. yzyllarda kendilerine bu


ad vermi olan bir insan grubunu ifade etmekdteydi.
Fakat hmanizma kelimesi, yalnzca "hmanistler"e ve "talyan
ve Avrupa Rnesans zihniyeti"ne bal kalmamtr. Hmanizma kelimesi, ada dil iinde o denli bir anlam zenginliine sahiptir ki,
hem bu anlam, hem de birok dierini iermektedir. I930'da yaplan
bir aratrma, yeni hmanizma, hristiyan hmanizmas, sa/hmanizma ve hatta teknik ve bilimsel hmanizma gibi terimlerin varln ortaya koymutur. Bugn yaplacak bir aratrma da ayn sonular verecektir. Bu da, dn bilginlere ait olan bu kelimenin, bugn popler
olma eilimine girdiinin, yeni anlamlarla yklendiinin, bylece yaayan sorulara ve ynelimlere cevap verdiinin kantdr.
Tarih dzleminde, XII. yzyl hmanizmasndan (skolastik kapsamnda) olduu kadar, Rnesans veya Reformasyon hmanizmasndan, zenginliini ve zgnln ileride aklayacamz Fransz
Devrimi hmanizmasndan veya gnmz tarihilerinden birinin szn tekrarlayarak, "Kari Marx veya Maksim Gork'nin hmanizmas"ndan sz edilebilir.
Burada, bu "hmanizma" dizisini mmkn klan eyin, eer onlar bir problem ailesi biiminde kavrama zorunluu ve yarar deilse,
acaba neyin olduu sorulabilir.
Toskana ve Avrupa hmanizma tarihisi olan Augustn Renaudet'nin bu genel anlama uygun dyora benzeye bir tanmn vermek belki de akllca olacaktr. "Hmanizma ad altnda, bir insan
soyluluu etikasn tanmlamak mmkndr. Ayn anda hem incelemeye, hem de eyleme ynelen hmanizma, insan dehasnn yceliini, yaratt eylerin gcn tanmakta, yceltmekte, onun gcn
cansz doann kaba gcyle ztlatrmaktadr. Esas nokta, bireyin,
insan byten ve ycelten hibir eyin kaybolmasna izin vermemek
zere, tm insani glerini, kesin ve metodik bir disiplin araclyla
kendi iinde gelitirme abasdr". Goethe, (kinci Fausfun balangcnda, 'kesintisiz bir aba ile varoluun en yce biimine ynelmek'
demekteydi. Stendhal de Eugene Delacroix'ya (31 Ocak 1850) ayn
ynde unlar sylemekteydi: 'Sizi yceltecek hibir eyi ihmal etmeyiniz'. nsan soyluluuna ynelik bylesine bir etika, toplumu, insan
ilikilerinin en yksek mkemmelliini kendinde gerekletirmesi
iin byk bir aba sarfetmeye zorlamaktadr. Ayn etika, toplumu,
muazzam bir kltrel fethe, bu ynde almaya, giderek genileyen
353

bir insan ve dnya bilimine zorlamaktadr. nsan, bireysel ve ortaklaa bir ahlk ihdas etmekte; bir hukuk ve bir ekonomi ihdas etmekte;
bir siyasete ulamakta; bir sanal ve bir edebiyat gelitirmekledir".
Bu harika tanmlamayla yetinmek gerekir. Ancak bu aklama,
Eticnne Gilson'un sert iddiasyla abartl hale gelen, bizzat hareketin
kendi anlamn yeteri kadar iaret etmemekledir. Gilson, Rnesans
hmanzmas z itibariyle Orta adr, "daha fazla insan deil de,
daha az tanrdr". Forml, haksz, ardr, ama btn hmanizmalarn bilinli veya bilinsiz olan doal eilimini iaret etmektedir. Hmanizma insan bytr, zgr klar, tamamen unutmasa bile tanrnn
payn azaltr.
Hmanizma bir bakma, her zaman kardr da: yalnzca tanrya
tabi olunmasna kar; dnyann yalnzca maddeci alglanmasna kar; insan ihmal eden veya ediyora benzeyen her doktrine kar; insann sorumluluunu azaltan her sisteme kar... Srekli bir stlenmedir. Gururun bir rndr.
Calvin bu konuda yanlmamtr: "bize kendi gcmz ve yeteneimizle yol almamzn retilmesi, bizi tamas olanaksz bir kamn zerine kmamz ve kamn bklerek bizi drmesinden
baka nedir ki?" Calvin nce insana inananlardan deildi.
Hmanist iin ise tersi geerlidir. Eer iman varsa, bu iman onun
insana olan gveniyle uyum iinde olmaldr. Ve sosyolog Edgar
Morin'in Komnist Partisinden karken ettii u sz, ite Avrupa
hmanizmasnn bu kkl geleneinin miras iinde anlalabilir:
"Dostum, marxizm iktisad, toplumsal snflan inceledi, bu harika birey dostum, ama insan incelemeyi unuttu".
Hmanizma, atlmdr, insann tedrici zgrlemesine ynelik kavgac bir giriimdir, insann kaderini iyiletirme veya deitirme olanaklarna ynelik srekli bir dikkattir.
Hmanizma tarihi, ok ynl, engebeli; duraklamalar, gerilemeler, aikr elikilerle kesintiye urayan ve Avrupa'nn tm gemi
tarihini dolduran bir sretir.
Avrupa, sorunlar ve karlat glkler konusunda, her zaman onunkinden baka bir zm aray iinde yaamtr. Bunun
sonunda, yeniye, zor olana, ayn zamanda yasaa ve ou zamanda
Bat'nm zengin bir kaynak salad rezalete doru adeta hastalkl
354

bir istek duymutur.


Yer darlndan lr, incelememizi tane istisnai ve anlaml
rnee indirgeyeceiz: Rnesans hmanizmas, onun henen hemen
ada olan Reformasyon hmaniztnast ve onlarn ok uzanda,
XVIII. yzylda yer alan Fransz Devriminin ateli hmanizmas.
Rnesans hmanizmas, kendini Roma'yla Roma'mn, pagan
Roma'nn sa'nn Roma'syla, antik uygarln hristiyan uygarlyla diyalogu olarak sunmaktadr.
Hi kukusuz, Bat'nm tank olduu en zengin -hi kesintisizdiyaloglardan biri.
a) Eskilerle birlikte yaamak, yemden yaamak sz, konusudur.
Machiavelli'nin Dell'arte della Guerra (Sava sanatna dair) adl kitabm sona erdiren kk ve belirleyici cmle sklkla zikredilmitir:
"Bu lke (tabii ki talya kastedilmektedir), l nesneleri katletmek
zere domua benzemektedir". Fakat eer bu cose morte geri anlyorlarsa ve capcanl bir hayat sryorlarsa, bu hayatn onlara ihtiyacnn olduunun ve onlarn da hi de l olmayp, kolayca ulalabilir
olduklarnn kantdr.
Gerekte, pagan Roma Bat'da asla lmemitir. Byk bir kesinlie sahip bir kitapta, Ernst Curtius, Aa mparatorluk uygarlnn
artc bir ekilde hayatta kaldn, Bat aleminin edebi temalarn, dnce tarzlarn, hatta ortak noktalarn, eretilemelerini bile
ondan alarak yaadn gstermitir.
Hristiyan Avrupa'nn antik Roma'nn bu gndelik yaknlna
uyum salam olmas, ikme zmn bulunmamas, rakip baka
uygarln bulunmamas nedeniyle doal bir durumdur; ve hristiyanln daha Roma'nn knden nce birlikte yaamay yeniden istemi olmas da doaldr. Aziz Justinus, daha ikinci yzylda yle
demekteydi: "Nereden gelirse gelsin" her soylu dnce "hristiyanlarn z maldr". Aziz Ambrosius ise, "dile getiren kim olursa olsun,
her hakikat Kutsal Ruh'tan gelir1" diye buyurmaktayd. Bir tek Tertullianus '"Atina'yla Kuds arasnda ortak olan ne var!" diye haykrmaktayd. Ama sesi hemen hi yanklanmad.
Antik miras, Orta an dnce ve dil alkalklarnm, hayatnn iine kmtysa da, Antikitenin edebiyat, airleri, filozof veya taincileri, you zaman entellektel tutkular etkilemenin uzanda kal-

mlardr. Latince yaayan bir dil olarak kaldysa da, Yunanca hemen
hemen bilinmeden kalmtr. En zengin ktphanelerde bile, antik
eserlerin el yazmalar tozlarn arasnda unutulmulard. Hmanistlerin, yeniden okumak, yaynlamak, tutkuyla yorumlamak, Eskilerin
-Yunanl ve Latinler- eserlerine ve dillerine itibarlarn ve hayatlarn
iade etmek zere her yerde aradklarn ite bu eserlerdir.
Bu durumu, hayatnn sonlarna doru, ikinci srgn (1513) srasnda Machiavelli'nin dediinden daha iyi hi kimse syleyemez.
Bu srgn srasnda kyllerin, oduncularn arasndadr... "Akam
olunca barnama dnyorum. Ktphaneme giriyorum ve daha eie basar basmaz, amura ve pislie bulam gndelik elbiselerimi
kartarak, kraliyet saray kyafetine brnyorum... Bylece saygl
bir ekilde giyinmi olarak, Eskilerin antik sarayna giriyorum; beni
nezaketle karlyorlar ve ben de, tamamen benimki olan ve onlar iin
doduum gdalarla besleniyorum. Burada onlarla konumaktan, onlar eylemlerinin nedeni konusunda sorgulamaktan hibir utan duymuyorum. Ve onlar da bana insanlklarndan tr cevap veriyorlar".
Rnesans hmanizmas, bu okumalarn, bu kesintisiz sohbetlerin
damgasn yemi durumdadr. Rabelais, Montaigne, bu balam iinde
hmanisttirler; okumalarnn anlaryla dopdolu kitaplar bunu belli
etmektedirler... Her hmanistin yan bana, onu bir ibirlii veya
hakimiyet srtmasyla elinden tutarak ynlendiren ve bylece onu
aklayan veya maskesini dren bir Eski'nin varl tehis edilebilir. Hmanistlerin Prensi olarak adlandrlan Rotterdaml Erasmus,
dmanlarna gre Lucinaus'tur. Rabelais, Bonaventure des PeYiers
de "Lucianique"tirler; Machiavelli ise Polybius'tur.
b) Bu geni lekli dnce hareketini tarihlendirmek kolay
deildir. Bizim yapay hmanizma kelimemiz ile Jules Michelet ve Jacob Burckhardt tarafndan hemen ayn yapaylk iinde yaratlm
olan Rnesans kelimesi birbirlerini yok yere tekrarlamaktadrlar. Bu
iki hareket, zaman ve mekn iinde birbirlerine karmaktadr.
Hmanizmay ve onunla birlikte daha o sralarda Rnesans harekete geiren, hi kukusuz Avignon kentidir. Petrarca'nn geri dnmesiyle (1337) canlanan, papalarn ikmeti sayesinde Bat'nn en
"Avrupal" en parlak kenti olan Avignon (papaln 1376'da Roma'ya
geri dnmesinden sonra bile, an ti-papalarn, lksn, ltsn muhafaza edecektir). Ancak Rnesans, "kltrel hegemonya"sini Muhteem Lorenzo'nun lmne (1492). hatta Floransa'nn Alman paral
356

askerleri tarafndan 153O'da zaptna kadar, Floransa'da tam anlamyla


yerleecektir.
1337 ile 1530 gibi kronolojik snrlar, kukusuz yalnz talya'y
deil, Bat 'nn tmn etkileyen hareketin btn iin de geerlidirler: Hmanizmann sonuncu prensi Erasmus, 1467'de Rotterdam'da
domu, 1536'da Ble'de lmtr.
Fakat tarihin bu iki uzun yzyl, ancak 1337 ncesi gemie
(narin tarih) ve 1530 sonras gelecee doru aarsak, tam anlamyla
kavrayabiliriz.
Gemie doru, nk Orta ala Rnesans arasnda, daha dn
dnlenin tersine, ylesine tam bir kopu olmamtr. Hmanistlerin skolastiklere ynelttikleri alaylar ne kadar ineli olursa olsun, Rnesans Orta a felsefesinin zdd deildir. Bir tarihi 1942'de, "Bundan elli yl nce, Orta a ile Rnesans arasnda, akla kara, gece ile
gndz arasndakinin ayn bir farkllk, gz kamatrc bir farkllk
grlyordu. Sonra, bir nedenden dierine geilerek, iki a arasndaki snrlar o kadar bulank hale geldi ki, bunlar ayrabilmek iin bir
pusulaya ihtiya duyar olundu".
Gelecee doru, nk bugnn btn liberal zihinlerinin geriye
ynelik olarak beendikleri insan olan Erasmus'un lmyle (1536),
Rnesans uygarlnn, artk bir yzyl, hatta daha uzun srecek olan
din savalarnn souk nefesiyle ld o kadar da kesin deildir.
Kukusuz, Rnesans'n muzaffer hareketi bu sralarda sona ermitir. Fakat uygarlk gerekleri sz konusu olduunda, iki yzyldan
daha fazla srm olan bireyin bir an iinde yokolamayaca anlalr. Hmanistler, uzun vadede belli lde kazanl kmlardr.
Bu kazanlarn, Antikite'nin gnmze kadar gndelik ekmeini
oluturduu bir renim sayesinde elde etmilerdir. Antikite'den,
imdilerde ancak kopmaya baladk. Ve zellikle de, Avrupa hmanistlerden sonra, ycelttii ve Bat'nn en byk dnme ve yaama
gdleyicisi olarak kalacak olan insan aklna ve yceliine kar gvenini hi kaybetmeyecektir.
Hmanizma dar evrelerin (tutkulu Latin kltr aratrclar;
daha az sayda ama onlar kadar tutkulu Helen kltr aratrclar;
halat ustas Thomas Platter, Pico della Mirandola veya Pastel gibi ibrani aratrclar) eseri, "birka sekin yenin" eseri olduysa da, birka kent veya I. Franois'nn parlak saray gibi birka hkmdar sarayyla snrl kalmamtr. Bu birka beyin Avrupa'ya dalm du357

rumdadiT ve sk\ mektup balan onlar birletirmektedir (Erasmus'un, tabii ki Latince olan mektuplar, Ailen yaynnda in-8 12 cilt
oluturmaktadr). Avrupa'nn tm bu zihinsel hareketten etkilenmitir: en bata talya, ama ayn zamanda Fransa, Almanya (Bohemya'nn zel roln unutmakszn), Macaristan, Polonya, Hollanda, ngiltere de. Bunu desteklemek zere insan adlar listesi ile Fransa iin
I. Franois tarafndan, niversitenin yasaklad metinleri retmekle
grevlendirilen ve gerekte kadrodtt hocalar olan ve loncalar daha
sonra College de France haline dnecek olan "kraliyet lektrleri"
listesi verilebilir.
c) Rnesans hmaniznas, Hristiyanlkla bir mcadele inidir,
deil midir? Hareketin tek bir atlmla tanrszla veya dinsizlie mi
yneldiini dnmek gerekir? Veya hi deilse Machiaveli'nin, Rabelais'nin veya Montaigne'in kiilerinde, zgr dncenin gerek
nclerini mi selamlamak gerekir?
Bunu byle yapmak, herhalde Rnesans bugnden hareketle
ar bir yargya tabi tutmak olacaktr. Rnesansn, skolastiin ve ilahiyatn geleneksel eitiminden uzaklat kesindir. Tamamen pagan
bir antik edebiyattan tad ald ve dncesinin hareketinin ynnn
insanln yceltilmesi olduundan kuku duyulamaz. Ama bunlardan, onun tanrya veya Kiliseye kar dikildii sonucu zorunlu olarak
kartlamaz.
Lucien Febvre tarafndan yrtlen, Rabelais'nin eserlerinin sk
ve zenli incelenmesinden kan sonu, Rabelais'nin dneminde, kendinden emin felsefi bir tanrszla adm atmann henz olanaksz, en
azndan mthi g olduudur. O dnemin zihinsel aletleri buna hi
izin vermemektedir. Bu alet kutusu, ne anahtar kelimeleri, ne ses getirici akl yrtmeleri, ne de mutlaka gerekli bilimsel destei sunmaktadr. Bilimsel aratrmay kukusuz ihmal etmemi olan Rnesans,
gene de onu balca meguliyetlerinin merkezine yerletirmemtir.
Eer gnller, zihinler tartlp, yeniden tartlmazsa, bu uzaklarda
kalm hayatn atmosferi anlalmazsa, o a yaayan insanlarn polemikleri veya tarihilerin tutkular tarafndan biraz fazla hzl bir ekilde yaplan tanrszlk yarglamalar bir gzden gerilmezse, aslnda geerli bir sonuca varlamaz. Yarg, hemen her seferinde, hatalar
ve zmsz ikirciklikleri kabul etmek zorundadr.
Lorenzo Valla'nn, dneminde rezalet kartm olan 1451 tarihli, De Voluptate adl diyalogu, Ciceron Latincesiyle yazlm, Epku358

rosularta Stoaclar arasndaki bir tartmadr. Stoaclarn modas o


zamana kadar gememitir (Petrarca'da, Salutato'da, Poggjo'da), bu
durumda Epikurosulara destek vermek szkonusudur. Bu bir edeb
tartmadr, ama yazar sonunda hristiyanhn doast dzenini olumamak zere yeniden ortaya kmaktadr.
kiyz yllk denilebilir. Ama bu, tarihi fazlasyla rahat bir ekilde yeniden yazmak, tanrszln ancak daha sonralar, maddeci bir
bilimden destek alarak biimlenebildiim reddetmek olacaktr. XVI.
yzylda tanrnn reddi, genel kural olarak, insanlarn meguliyet, istek ve hatta ihtiyalar arasnda yer almyordu.
Rahipleri ve "bizi dinsiz ve kt hale getiren" Kiliseyi eletirdii
iin veya hristiyanl "sefilleri ve hibir ey yapmayanlar ycelttiinden, antik dinin onu ruh yceliinin iine koymasna karlk, en
yce iyilii aalanmann iine yerletirdiinden..." tr knad
iin, Machiavelli'yi paganlkla sulamakta acele edilmesin. Ona ynelik daha hakl eletiri, kendi korkun zamannn gereklerinin retisine kendini terketmesi ve siyaseti ahlkn dna yerletirmesi
-ki siyaset halen burada kalmtr- ynnde olacaktr.
Ayn ekilde, Lorenzo de Medici tarafndan kurulan Akademi'yi
de tam yerine oturtalm. Yeni-Platoncu olan bu akademi, Platon'un
idealist felsefesine yaslanarak, Aristotelesilie kar tavr almtr
ve herhalde Antikite ile Hristiyanlk arasnda bir cins uyulma aramaktadr. Fakat Akademi'nin mdavimlerinden olan Pico detla Mirandola'nn insann saygnl -De dignitate hominis- konusunda bir
sylev vermesi, onun ok ksa hayatnn sonunda, "elinde armh, yalnayak, kentler, krlar ve kasabalar boyunca" incili vaazetmeye gitmenin ve dominiken tarikat kyafetiyle gmlmenin hayalini kurmasn engellememitir. Bu, dier yzlercesi arasnda, dindar hmanizma denilen eye dair bir rnektir. Bazlarna gre aka tanrsz olan
Padoval Pompanazzi'nin bu konumu bile, dierlerine gre kukulu
kalmaktadr. Cymbalum Mundi (L557-1538) adnda garip bir kitap
yazm, zel bir kii olan Bonaventure des Periers'nin rnei, Lucien
Febvre'in harika kitabnda (1942) incelenmitir. Sonu: kesinlikle yle olduu zere, eer diyaloglarndaki Merkr, sa ise, ite bu kez sa'
ya bir saldr vardr, bir tanrszlk iareti bulunmaktadr. O dnemin
edebiyatndan ok ayr kalan bu kitabn kapsamn ne bilmezden gelelim, ne de abartalm.
Floransa Qarocemo'sunun tutkulu tarihisi Philippe Monnier;
359

hmanistin antik eserlerin perspektifinden bylenmi olarak, "onlar


kopya ettiini, tak!id ettiini, tekrarladn, modellerini, rneklerini
ve onlarn tanrlarn, zihniyetlerini ve dillerini benimsediini" ve
"bylesine bir hareketin mantki sonularna kadar gtrlmesi halinde, ancak hristiyanlk olgusunun iptaline ynelebileceini" iddia etmektedir. Bizim mantmza gre, belki. XV. ve XVI. yzyllarn
mantna gre, herhalde yle deil. Sosyolog Alexander Rstovv, tutkuyla, "Antikitenin Kilise'ye kar kazand zafer kilise'nin iinde
bile tamamna eriyorken, bylesine bir ztlk aramak anlamszdr. Roma Rnesansn ma merkezlerinden biri olmam mdr ve papalar
bu hareketin balatclan deiller midir? Floransa'da hmanistlerin
dman olan Savonarola'y 20 Mays 1498'de yaktrtan papa VI.
Alexandrius'tur. Bundan da tesi, zihinlerde yeniden hayata kavuan
Antikite hogrldr. Yunan filozoflar, inansalar da inanmasalar
da, tanrlara ynelik bayram ve ibadetlere katlyorlard. Onlarn mezleri kendilerine bu kadar az hasm bir Kilise'ye kar neden ksnlard? 'Aziz Sokrates, bizim iin dua ediniz!' sz Erasmus'a aittir".
d) Rnesans, Orta a Hristiyanlndan, fikirler alanndan
ok bizzat hayatn kendisi dzleminde uzaklamtr.
Eer deyim yerindeyse, felsefi deil de, kltrel bir ihanettir. Rnesans atmosferi, canl ve oklu bir sevin havas olmutur; sanki Bat birok yzyllk bir bortan kyormuasna, gzlerin, zihnin, bedenin bir sevinci olmutur.
Rnesans, bu sevin sosyolojsine ve psikolojisine mensuptur. nsanlarn u veya bu noktada, mutlu bir donemde yaadklarna dair
bu kadar canl bir duyguya sahip olmalar, tarih iinde ok nadirdir.
"Orta an Memento mori'sinin yerine, ite Memento vivere gemitir". XV. yzyln sonunun belirleyici zellikleri olan lmn seyri, lm danslar, sanki Bat kendini paylatrmasna (Michel Foucault'nun kelimeyi kulland anlamda), yani kendini zihninde lm
zerine dncelerden ayrmasna, adeta sihirli bir denek demi
gibi ortadan kaybolmulardr. Deiimi, ok sayda ve ard arda gelen
Artes Moriendi'den (iyi lm incelemeleri) izlemek mmkndr:
lm, gksel lm olmaktan, daha baka bir hayata, gerek hayata u
sakin gei olmaktan yava yava kmakta; bedenin ryen tm
korkun yaralanyla birlikte dnyevi bir lm, insani bir lm, insann
gsleyecei nihai deney haline gelmektedir. Artk hi kimse aziz
360

Aigustinus gibi. "bi/ hu dnyada. lmden sonat nefes alan yolcular/" dememekle ve bu aada arlk hikimse "bu hayatn bir yabamdan ok bir lm olduunu" dnmemektedir. Hayal, deerine ve
kapsamna yeniden kavumakladr.
nsan, kralln yeryznde rgtlemelidir ve bu yeni kanaat,
"modern kltrn btn olumlu glerinin yerli yerlerine konulmas n a nderlik etmektedir: dncenin serbestletirilmesi, otoriteyi
kmseme, cntelleklci ka/anmlann doumdan getirilen ayrcalklar karsnda zafer kazanmas (yani Quattrocento terimleriyle, htmaitas kavramnn nobiies (soyluluk} kavramna ste gelmesi), bilime
kar itiyak, bireyin zgrlemesi..." (Nietzsche).
Hmanistler bu yeni mayalanmann fevkalade bilincindedirler.
Marsilio Ficino (1433-1499), "Hi kukusuz, ite altn a" diye iddia etmektedir. Erasmus, J 517'de aa yukar ayn eyi sylemektedir: "(Bu) yzyla ans dilemek gerekiyor, (o) altn a olacak". Nurenbergli hmanist Willibald Pirkheimer'a yazd 28 Ekim 1518 tarihli nl mektubunda, Ulrich von Htten yle haykrmaktadr: "Ne
yzyl! Ne edebiyat! Yaamak ne ho!". rnek fazlasyla iyi bilindii
iin, burada, Rabelais'nin hayal etmi olduu Theleme manastrndan
sz etmeye cret etmiyoruz... Ama!
nsann oklu olanaklarnn aniden bilincine varlmasnn, tm
modernite devrimlerini ve ayn zamanda ateizmi hazrladna kimse
itiraz etmeyecektir. Fakat hmanistler kendi alanlarn dzenlemekle
o kadar megullerdi ki, tanrnn alann tartmay dnmeye zamanlar yoktu.
Rnesans hareketi ve sevinci, XVI. yzyln ilk te birlik dneminde filizlenecektir. "Hznl nsanlar1', Bat alemi sahnesini yava
yava dolduracaklardr. Btn sevinli, gnein parlak olduu dnemler gibi, btn mutlu veya mutlu olduuna inanan dnemler gibi:
skenderiye kentinin parlad yzyl, Augustus yzyl, Iklar yzyl (Aydnlanma dnemi). Rnesansn yetkinlii ksa srecektir.
Protestan hmanizmas. Devasa Reformasyon nehrinin kayna, XV.-XVI. yzyllar arasndaki Reformasyon kendini, Lut7
her'in 95 nerisini, 31 Ekim 1517'de \\ ittenberg'deki Schlosskirche'nin kapsna asmasyla kantlamtr.
Bu nehir, din savalarnn korkun arlklar boyunca akinak361

16. Avrupa'nn Hristiyanl


tadr. Din savalarnn Almanya'da asl balama tarihi 1546, yani
Luther'in lm yldr ve ancak bir yzyl sonra, 1648'de sona ereceklerdir. Bu sre esnasnda, baka lkelere srayacaklar ve heryerde arkalarnda devasa ykntlar brakacak.1 ardr. Ge tarihli ve az ok srekli uyuma anlamalarna varlmtr. Augsburg bar (1555),
Nantes ferman (1598), Majestelerinin mektubu (Bohemya'da, 1609).
Fakat binlerce insan (nk Reformasyon, Rnesansn aksine hemen
kitlelere ulamtr), binlerce erkek ve kadn imanlarm savunmak
/cre, i savaa, iddetli bastrma hareketlerine (II. Felipe zamannda
Alak lkeler'de veya 1685'te Nantes fermannn kaldrl mas zerine Cevennes ayaklanmas srasnda Fransa'da olduu gibi) gs germek veya "Yeni Dnya'ya veyahut cujus regio, eju.s religio'nun rastlantlarna yre imanlarna uygun bir lkeye g etmek /orunda kalmtr.
Btn bu lgnlklar. XVIII. yzylla birlikle, bazen de daha erken yatiiUu'tUv, Protestanlk yaamaya devam etmi ve bugne

%2

byk bir blmne, zellikle de AngloSakson ve Germanik lkelere


renklerinden birini vermektedir. Fakat bu hmanizmann tam rengini
be]ir]emek kolay deildir, nk tek bir proteslan kilisesi deil, Kilise/en vardr ve bunlar proteslan hmanizmalarnn oulluuna, birok insan tipine tekabl etmekledirler. Bu insan tipleri, zellikle katolik komularyla olan farkllklar asndan tek bir aile oluturmamaktadrlar.
Bizi, kendi olarak Reformasyon deil de, Modern Avrupa'ya braklan bu miras ilgilendirmektedir. Bu durum, Reformasyonun ve
Protestanln klasik tarihi zerinde durmayacaz. Bu konuda, Emile
Leonard'n nitelikli zetlemesine baklabilir.
Yirmi yllk bir aralk iinde, iki protestalk, iki uzun "dalga"
birbirini izlemitir. Bunlardan biri Martin Luther'in (1483-1546) ateli eylemine egemen olan, dieri de Calvin'in (1509-1564) dnceli
ve otoriter eylemi tarafndan yrtlenidir. Luther, Germanya'nn
dou ularndan bir kyldr. Bu kr adamnn manevi isyannda, bu
zihinsel kyllkte, Nietzsche'nin deyimiyle bu Bauerstan des Geistes'da dorudan, gl, doal bireyler vardr. Kilisenin suiistimallerini, samalklarm, karmaklklarm ihbar etmek; hereyi insann
iman araclyla kurtuluuna balayarak ("doru kii iman araclyla kurtulur") bu belirsizliklerden kmak, duyumsal ve kendiliinden vaziyet allarla yetinmek, sonra bunlar zenle dzenleme kort, sunda kayg tamamak; gen Luther'in ak ve basit konumu ite
byledir: romantik ve devrimci bir konum. 'Tanr ona ark daha fazla
tahamml etmeyecek" diye haykrmaktadr. "Artk insanlarn eskiden
olduu gibi, av hayvanymlar gibi muamele grdkleri ve avlandklar bir dnya yok!". Ancak Luther. gllerle, zenginlerle ztlamasna neden olan bu konumunu srdrmeyecektir. Elbe, Ren ve Alpler
arasnda ksmen onun yznden ayaklanan slahat (reformcu) kyllerden, 1525'te kopmak zorunda kalacaktr.
Ama gene de ehirli, soukkanl, okumu, sabrl ve enerjik rgtleyici, her zaman karsamalarnn sonuna kadar gitme ihtiyacn
duyan Calvin'in zddnda kalacaktr. Luther, kaderi bir ifa olarak almaktadr; Calvin ise onu denklem haline getirmekte ve bundan sonular kartmaktadr. Her zaman seilmiler vardr, yleyse dierlerini
ynetmek onlara dmez mi? Calvin'in, tevazu zihniyetine atfta bulunarak, Cenevre'de ok kat bir ekilde uyguladklarn (1536-1538;
1541-1564); Cromwell, pritenlerin kat ngiltere'sinde uygulayacak363

tr.
ki ana protestanlk bunlardr. Alanlar farkldr, ama ortak noktalar hereye ramen oktur: Roma'dan ve azizler tapnndan kopu; dzenli ruhbann ilgas; dinsel ayin saysnn yediden ikiye indirimesi (arapl ekmek ve vaftiz). Hatta arapl ekmek konusunda da
bazen farkl dnceler olmutur.
Bunlarn yan sra, basitletirmek zere (aksi takdirde liste uzar),
sapkn veya marjinal Protestanlklar denilebilecek akmlar konusunda
dikkatli olmak gerekir: rnein daha balangtan veya hemen sonrasndan itibaren hmanist bir protestanlk (Zrih'te Zwingl, Ble'de
Oecolampade, ngiltere'de VIII. Henry) ile sk bir takibata urayan
anabatistlerin "gizemci" (zhdi) protestanl.
Katolik alem ile proteston alem arasndaki snr, bugn Avrupa
uygarlnn su gtrmeyen eklemlerinden birini oluturmaktadr,
acaba yalnzca mcadelelerin rastlants iinde mi olumutur?
Avrupa, tpk aalarn odunsu blmleri gibi, yalar deiik,
ardk katmanlardan olumutur. Bat'nn en eski katman, aacn
kalbi, Roma imparatorluunun batda ve douda bir yanda Ren ile
Kuna engellerine, dier yanda da Britanya adalarna -burasnn ancak
bir blmn (kabaca Londra havzas) elinde tutabilecektir- kadar genilerken fethettii ve uygarlatrd blgedir.
Bu snrlarn tesinde, Avrupa uygarl gecikmeli olarak, Roma
impartorluunun dnden sonra ilerlemitir; bunlar aacn yeni
ve yapay katmanlardr. Ona a Avrupa's, yaknndaki bu alemi,
kilise kurarak, misyoner yollayarak, kelimenin ifte anlam iinde koloniletirmitir. Uzaktaki Roma'nn manastrlar, piskoposluklarnn
herbiri, burada l birer dayanak oluturmutur.
Roma imparatorluunun bu eski snrnn, Eski Avrupa ile yeni
"koloniletirilmi" Avrupa arasndaki bu snrn, Katolik dnya ile
Protestan dnyay ayran snrla byk lde ayn olmas acaba rastlant mdr? Hi kukusuz, Reformasyonun kendi dinsel nedenleri olmutur: Avrupa'nn tmne gze grnr hale gelen ve mminleri
Kilise' nin suiistimal ve dzensizliklerin, gerek bir evkten ok jestlerden meydana gelen fazlasyla baya bir sofuluun yetersizlikleri
karsnda dikkatli hale etiren, u maneviyat kabarmas. Hristiyan
aleminin tm bu duyguyu hissetmitir. Fakat kendini Roma'ya sk
skya balayan bu eski dinsel geleneklere kukusuz daha bal olan
eski Avrupa, bu ba korurken; daha karm, daha gen, dinsel hi364

yerariye daha az bal olan yeni Avrupa kopuu devreye sokmutur.


Bunun daha imdiden ulusal bir tepki olduu tahmin edilebilir.
Bu iki alemin daha sonraki kaderleri, sekter gurur ad verilebilecek bir eyi sklkla beslemitir. Kapitalizmin ve bilimsel dncenin
gelimesi, protestanhn erdemlerine atfedilmitir, yani Modern dnyann geliimi. Protestanlk ile katoliklin karlkl konumlan, iktisadi ve genel bir tarih balam iinde daha makul bir ekilde aklanmaktadrlar.
Nitekim protestanhkta, ona katolik alemine nazaran entellektel
bir stnlk -veya aalk- salayacak herhangi birey grlmemektedir.
Buna karlk, protestanln bir farklk yaratt ve bylece
Avrupa kltrne zel ve zgn bir katkda bulunduu da kesindir.
Bu katky tanmlamak iin, XVI. yzyln militan ve balang
Protestanl ile, XVIII. yzylda yerleik hale gelen muzaffer protestanl ayrmak gerekir.
zgrlk ve isyann damgas altnda balayan Reformasyon, ksa bir sre iinde, hasmnda knad ayn hogrmezliin iine saplanmtr. "Hereyin tanrsal ifann doast deerlerinin skalasna
baml olduu (devlet, toplum, eitim, bilim, ekonomi, hukuk)" Orta
a katolklii kadar kat bir yap kurmutur. "Kitap", yani Kitab
Mukaddes ve Kitabn yorumcular olarak Devlet ve Protestan Kilisesi
vardr. Eski jus episcopale (piskopos ynetimi, hakk, hukuku), artk
devlete (prens veya kent) ait hale gelmitir.
Bu rejimin, balangta uruna silaha sarlman din alannda zgrlk yaratmadn sylemeye gerek bile yoktur. Dzen, katlk, demir el; ilk protestan kiliseleri, Ble'de olduu kadar, slahatlarn
Erasmusu olmalarna ramen korkun anabatistleri bomakta tereddt etmedikleri Zrih'te de byledir. Alak lkeler'de de benzeri katliamlar olmutur. Kutsal Teslisi, Oul'un tanrsalln redden ve Kilise'ye, devlete ve zenginlere kar kan bu zavalllarn "Papaclar"
tarafndan kovulmalar, aslmalar, boazlanmalar, merhametle deilse bile mantkla aklanmaktadr. Fakat Reform hareketi, acaba onlara
neyin adna byle davranabilmitir? Tragedia serveta denilen olay da
yi bilinmektedir. Protestan bir spanyol hekim olan Miguel Servet,
Cenevre'de birgn vaazdan karken, Teslis-kartl ve panteizm
sulamasyla tutuklanm, ikence grm ve on uzunu zamandan
beri gzleyen Calvin'in istei zerine yaklmtr. Savual hmanist,
365

liberal Reform havarisi Sebastien de Castcllion (1515-1563), eskiden


sevdii ve hizmet etlii Cenevre'nin efendisinin (Calvin) aleyhine kaleme ald (1554) heyecanl kitapnda, bu olay karsndaki fkesini dile getirmitir; bu olaya kzmtr, nk o sralarda zafer kazanan Reform hareketinin hata ve cinayetlerini ondan daha iyi bilen biri
yoktur. "Dierlerini sapkn sayan hemen baka hibir mezhep yoktur"
diye yazmaktadr. "Bu durumda, bu kent ve blgede eer doru sayIyorsan, br dahaki sefere sapkn kabul edilirsin. ylesine k, eer birgn birisi yaamak isterse, onun kent veya mezhep says kadar imana
ve dine sahip olmas gerekir; tpk bir lkeden dierine geen birinin
parasn deitirmek /.orunda olmas gibi, zira dier lkede geerli
olan burada hibir ie yaramaz". O halde kendi hesabna, yorumlama
zgrlne sadk almay istemektedir. "Anabalistlere gelince, zihniyetlerini, tanrnn szne ilikin olarak dndklerini veya yazdklarn belirleme hakk onlara aittir".
Bu ses, birka tutkulu sadk mridin arasnda len bir mnzevinin sesi olarak kalmaktadr. Fakat XVII. yzylda, kurallara kr
krne uyma yanls Calvincilerle Arminiusu veya Socinci sapknlar
arasndaki kavgalar esnasnda, bu eserler Amsterdam'da yeniden baslacaklar ve bir tanesinin de bal, anlaml bir ekilde Savua mumu
olacaktr. nk Savual Castellion, artk Protestanln zerinde ilerleyecei yeni yolu aydnlatan klardan biri olacaktr.
Yeni protestanlk, vicdan zgrln tevik etmitir. Dogmatik
katlk, zellikle XVIII. yzylda olmak zere ve herhalde katolikliin
ve gl Kar-Reform un faal basncnn gevemesi lsnde, tedricen yumuayacaktr.
Fakat bu yumuama, ayn zamanda klar yzylnn (Aydnlanma), zellikle bilimsel evrimin etkisi altnda olmak zere girdii
yola uyeun olarak, protestanhn belli bir vicdan zgrlne doru
i bir evrim gstermesi sayesinde gereklemitir. Her seferinde olduu gibi, burada da nedenler ile sonular ayrmak ve prolenl
manevi kaynaklarna ve Kutsal Yazlarn zgrce incelenmesine gen
dnerek, manevi bir bamszlk yolu zerinde mi ilerlediini; yoksa
bunun tersine protestanhn evriminin, Avrupa felsefi ve bilimsel dncesindeki bu genel evrimle ilgilisinin olup olmadn Nylemek
son derece gtr. Bunlardan ikisi de, karlkl bir etkiler oyunu iinde, doru olabilir.

366

Fakat protesianln katolik rakibinin [ersine, zgrlk byk


yzyln harekelinin iine dahil olduunu inkr etmek mmkn deildir. Fakat te yandan, Fransa gibi baz kalolik oluum ve gelenee
sahip lkelerin de, bu ayn hareketin ban ektiklerini de inkr etmek mmkn deildir.
Protestanlk her halkrda, o sralarda, kutsal metinlerin serbeste incelenmesi ve tarihsel eletirisi hakknda doru, yaradac
(deiste) bir aklcla doru ynelmitir. Bu arada kendi kendiyle barmtr ki, nemli olan budur: o zamana kadar pheli saylarak
dta tutulan btn mezhepler, ngiltere'nin pritenleri, Almanya ve
Hollanda'nn anabatistlcri gelimeye balamlar, hatta yeni gruplar
oluturmulardr: Anabatistlcr, mennonist ad altnda ngiltere'de baarya ulamlar, Amerika'ya geerek Providence'ta bir koloni kurmulardr. Bu mezhep daha sonra ABD'nin gl protestan gruplarndan birini oluturacaktr. Kendilerine Dostlar diyen ve dnyann
quakers (titreyenler) olarak tanyaca mezhep -XVI. yzyln "ilham
almlar"nn ardllar- XVII. yyln sonlarnda yeniden ortaya kmtr. William Pen, 1681 'de onlarla birlikte, Pennsylvanya kolonisinin temellerini atmtr. Almanya'da da, pietisme'in lehine olmak
zere ayn yenilenme sz konusudur. Bu gizemci protestan mezhebini, nce Brandenburg seicisi, sonra 1701'de Prusya'nn ilk kral olan
I. Friedrich'in korumas altnda olan Phipp Jacob Spener adnda bir
papaz kurmutur. Spener ayrca, byk Halle niversitesinin kurulmasna da (1681) katkda bulunmutur. Tm Lutherci Almanya,
XVIII. yzyln ortalarna doru onun mezleri tarafndan ayaa kaldrlacaktr. Ancak hibir hareket, Jesley ve Whitefield tarafndan kurulan ngiliz metodizmi kadar gl olmayacaktr.
Bu muzaffer mezheplerin dkmn yapmann, burada, protestan dncesinin artk hibir kat ilahiyatn hkm altnda olmayan
dinsel bir duygu iindeki serpilmesini vurgulamaktan baka bir yarar
yoktur. Protestan bir niversite hocas olan Ferdinand Busson, 1914'
te "ilahiyat artk dinle zde deildir, birinin devam etmesi iin dierinin gemesi gerekir" demetir.
Katolik toplumlarla protestan toplumlar arasndaki fark bugn
derinlemesine vurgulayan ite bu noktadr. Protestan, tannsyla her
zaman babaa, yalnzdr. Eer deyim yerindeyse, kendi dinini oluturabilir, onu yaayabilir ve dinsel alemin kurallar iinde kalabilir,
dinden kmaz. Daha da dorusu, ok saydaki mezheplerden birinde,
367

onun kiisel sorununu ac vermeden zen birini bulabilir. Farkl sapmalarn herbirne, ou zaman farkl toplumsal basamaklarn denk
dt bile sylenebilir.
Protestan toplumu bu yzden, bugn modern katolik toplumlar
vurgulayan u laik koputan habersizdir. Katolik toplumda her insan,
zihninin tabi olmas ile bir cemaat olan Kilise'den kopu arasnda tercih yapmak durumundadr; ya Kilise'ye mensuptur, ya deildir. Btn
manevi atmalar aktr, vaziyet almak zorunludur. Protestan toplum bunun tersine, i manevi atmalara kapaldr, ama bu, bu atmalarn yokluu anlamna gelmemekterdir. Bunun sonucunda, AngloSaksonlarla katolik Avrupa arasnda bir dizi tutum ve davran fark,
gze grnmeyen ve yokedilemeyen bir snr meydana gelmitir.
lhamn devrimcilikten alan hmanizma. Avrupa devrimciydi, imdi de yle olmay srdrmektedir. Avrupa tarihinin tm bunu tekrarlayp durmaktadr. Ayn zamanda kar-devrimciydi ve hl kar-devrimcidir.
Her seferinde de^nemli olan devrimci hareketlerin kendilerinden
ok, bunlarn gelecee doru uzantlar, devrimci lhaml hmanizma
adn vereceimiz eydir. Pek allmam bir forml olan bu szle,
Devrimin insani ieriini ve ideal "mirasf *n iaret ediyoruz. Baka
kimseler, ayn anlam vermek zere "devrimci mistik" veya "devrimci
zihniyet" demektedirler.
Tabii ki Fransz Devriminden, Rus devriminden nce .Avrada ve
Dnya apnda bir anlam olan yegne devrimden sz edeceiz.
a) Devrimci hareketler ve devrim. Rus devrimine kadar, "Devrim"e atfta bulunulduunda, yani ilk ve tek devrime atfta bulunulduunda, kastedilen hep 1789 Fransz Devrimi olmutur. Oysa bu devrimin ncesinde, bu gergin, itirazc, kaderine asla raz olmayan Avrupa'da ok sayda devrimci hareket meydana gelmitir. Fakat tarih onlara "devrimler" unvann pek de gnl rzas olmadan vermektedir.
rnein, Avurpa'da XIV.-XVII. yzyllar arasnda meydana gelen ve
daha nce zikrettiimiz ok saydaki kyl ayaklanmalarna bu unvan asla vermemektedir. Ve baz ulusal kurtulu hareketlerine ilikin
olarak, devrimden ancak zel bir anlam iinde sz edilebilir; svire
Kantonlarnn (kesin kurtulu, 1412), Birleik Eyaletler'in (kesin zafer, 1648), Amerika ngiliz kolonilerinin (gelecein ABD'si, 1774368

1782), spanyol Amerika'snn kurtulu hareketleri (1810-1824) veyahut skandinav lkelerinin (sve, Norve, Danimarka) dosta veya
kavgayla ayrlmalar... Kukusuz bunlarn herbiri. modern devlete
kar birer tepkidir, ama bundan da tesi, yabancya kar tepkidir ki,
bu ayrntnn nemi vardr.
"Hakiki" bir devrim, her zaman modern bir devlete kar (esas
ayrnt) ve iten, bir z-slahat amacyla yaplr. Avrupa'da 1789'dan
nce (eer Ligue ve Fronde istisna edilecek olursa), bu ad yalnzca
iki ngiliz devrimi hak etmektedir. Bunlardan birincisi iddetli ve
kanl (1640-1658), ikincisi de sakin ve dostluk havas iinde (1688)
meydana gelmitir. Fakat Bat aleminin en salam devletlerinden birini iten alt steden Fransz Devrimi, 1789-1815 arasnda Avrupa sahnesinin tmne yaylmas lsnde, tamamen baka bir titreime sahip olmu ve ans dnyann tm asndan, her kuakta genleebilen, yeni tutkularla beslenen devasa bir simge deeri kazanmtr.
Bu simgenin genellik gc bugn bile varln srdrmektedir.
1958'de Sovyetler Birlii'nde yolculuk yapan bir Fransz tarihi,
Sovyet meslekdalannn "Devrim" dedikleri zaman, Fransz Devrimini kastettiklerini anlaynca armtr. Ayn tarihi, 1935'te Brezilya'daki Sao Paolo niversitesinde ders verirken, Albert Matthiez'den
esinlenerek, "Konvansiyon dneminin derseri"nin ok insani, bazen
de olduka sradan bir lye indirgenebileceini anlatmt. Tarihinin Brezilyal rencileri, sanki kutsala kar bir gnah ilenmi
gibi heyecanlanmlar ve ilerinden biri, "Biz ise, Fransz Devrimini
bekliyoruz" demiti.
Rus devrimi efsanesinin bayra devralm olmasna ramen,
1789 Devrimi bylece dnya leinde yaamaya devam etmektedir.
Fransa'da, Rus devrimi gnn pratik gereklerine cevap vermesi lsnde, sendikal ve devrimci dnceye tamamen egemen olma yolundadr. Fakat daha dn bile 89'u kuatmakta olan coku son karar
verecektir. Sorbonne'da Alphonse Aulard (l. 1928) tarafndan verilen
derslerin harekete geirdii devasa heyecanlar veya Albert Mathiez'in
(l. 1932) veyahut Georges Lafebvre'in (l. 1960) dinleyicilerinin
acelecilikleri, Devrim'in Avrupallarn siyasal dnce ve etikalanndaki bu mevcudiyeti, tutum hasmane olduunda bile, onlarn akl yrtmelerini ve tutumlarn etkilemektedir.
b) ki veya veyahut drt Fransz devrimi olmutur. Fransz
Devrimi, tpk bugnn katlardan oluan fzeleri gibi, birok patla369

maya, birok ardk frlatmaya tank olmutur.


Fransz Devrimi balangta, "liberal", lml, yanlzca birka
dramatik sahnesi (Bastille'in alnmas, Byk Korku) bulunan bir
devrim olarak ortaya kmtr. Bu Devrim I, ard ardna gelen drt
safhada hzla gelimitir: Bir soylu isyan (Ekbir toplants, 1788),
bir burjuva devrimi ("hukukular"n devrimi denilmektedir: Etats
Generaux'nun toplanmas), sonra her ikisi de belirleyici olan kentsel
bir devrim ile bir kyl devrimi.
20 Nisan 1792'de Avusturya'ya sava ilannn sonrasnda, sert
bir Devrim II, birincisini izlemitir. Alphonse Aulard, "Fransz Devriminin sapmasna, 1792 sava neden olmutur" diye yazmtr. Bu
dorudur; ve Jemmapes savandan sonra Hollanda'nn igali, atmay kanlmaz hale getirmitir. Bu arada, Devrim'in Fransa'y modern ulus halinde kurarken, onun gcn aa kardn ve patlamaya hazrlandn da kabul edelim. Hem ieride, hem de darda
iddetli olan bu ikinci safha, Robespierre'in 27-28 Temmuz 1794'te
(9-10Thermidor, Yl II) dmesiyle sona ermitir.
Devrim III (ama acaba buna hl devrim denilebilir mi?), Thermidor'la Brumaire arasnda (28 Temmuz 1794/9-10 Kasm 1799) yer
alacak ve bylece, Konvansiyon dneminin son aylaryla birlikte Direktuar rejiminin tm sresini kapsayacaktr. Devrim IV, Konslk,
mparatorluk ve Yz Gn dnemlerini (1799-1815) ierecektir.
Napoleon'un Devrimi, istikrarl hale getirerek ve ona egemen
olarak srdrd; devrimin btnsel kaderine kendi kaderinin dramatik belirsizliini, meru olmayan ve kendini srekli baarlarla kantlamak zorunda olan bir rejimin narinliini ekledii kesindir.
Austerlitz savandan sonra, iyi uyruklar tarafndan alklanan
imparator II. Franz, Viyana'ya dndnde Fransz elisine yle demitir: "Efendinizin, benim kaybettiim gibi bir arpma kaybettikten sonra Paris'e bu ekilde dnebileceine inanr msnz baym?".
Bu densizlik, Napoleon'un an karsnda bylenen bir Fransz krallk yanlsnn u nidasyla ayn anlama sahiptir: "Br Bourbon
olmamas (Napoleon'un) ne kt!".
c) Fransz Devrimi, ilk niyetleri asndan, "aydnlanm despotizm" dorultusunda bir zm olmalyd.
Bu hareketli tarihin iinde, dramatik bir iddete tek sahne olan
olan safha II, btne nazaran bir sapknlk, beklenmedik bir sapma
olarak ortaya kmaktadr.
370

Devrim'in, eer 1792 ilkbaharnda kan iinde boulmasayd,


birok Fransz filozofunun dnd u ngiliz tarz baarya lmllk iinde ulaabilecei sklkla savunulmutur. Bunu savunanlardan biri olan Montesquieu, 1721 'de ranl Mektuplarnda yle yazmtr: "Varolan yasalara ancak titreyen ellerle dokunmak gerekir".
Eski br toplumun devrimci sarsntlardan sonra ayakta kalamayacan savunan Rousseau ise, "(bu toplum) zincirlen krlr krlmaz dorulmakta ve artk varolmaktan kmaktadr" demitir.
Devrimin balangc, devrimci olmaktan ok slahat olan bu
zihniyetle uyum iindedir. Kararl bir kral burada tutunabilir veya bu
ii kendi baarabilirdi. Fakat ne Mirabeau'nun, ne de Barnave'n tavsiyeleri, XVI. Louis'yi kendini kuatan ve onu kendi saraynn esiri
haline getiren ayrcalklardan kopartabilmitir. Bu eski davay yeniden amann gerei var mdr?
Siyasal saduyunun getirdii zmler ilk kez devre d braklm olmamaktadrlar. "Aydnlanm" slahatlarn program, Fransa'da XVI. Louis'nin saltanat dneminin bandan beri hep durdurulmutur. rnein Turgot, 1776'da bu nedenle grevden alnmtr. Ve
bu aydnlanm despotizm Avrupa'snn, birok akll adamn hkmdar veya kral kazanmann yeterli olduuna ve onun "filozof olmasyla hereyin dzene gireceine inand Avrupa'nn her yerinde,
ayn tepki ehresini ve gcn gstermitir. Oysa Iklar Yzyl
(Aydnlanma) hkmdarlar, hep ii geitiren tedbirler almay tercih
etmilerdir. Hatta II. Friedrich soyluluu hizaya getirdiinde bile,
bunu o kadar lml bir ekilde yapmtr ki, 1787'dc ldnde,
Prusya devleti geni apl bir senyr tepkisine sahne olmutur.
Bir II. Friedrich'in baaramad eyi, bir XVI. Louis'den nasl
bekleyebiliriz? XVI. Louis sonunda yabanclardan yardm steyince,
kar-dcvrimi ve Avrupa gericiliinin evik glerini zincirlerinden
boaltmtr. Bundan hz alan Devrim, bizzat harekete geiricilerinin
bile beklemedikleri bir yola girmitir.
Bunu itiraf edeceklerdir: "Devrimci doulmaz, olunur" (Carnot);
"Olaylarn gc, bizi herhalde dnmediimiz sonulara srklyor" (Saint-Just). Bu hi drlmemi yolda ,bu hem onun, hem de
bakalar iin gaddar olan yolda, devrim ancak birka ay sreyle, Robespicrre'in gericilie ve yeniden yaamann tadna kap aan dne kadar tutunabilecektir. Michelet, "Paris gene ok neeli hale
geldi. Thermidor'dan birok gn sonra, hl hayatta olan ve o srada
371

10 yanda olan bir ocuk, ebeveyni tarafndan tiyatroya gtrld;


kta, parlak arabalarn meydana getirdii ve ilk kez grd uzun
kuyrua hayran kald. Ceketli, ksa apkal adamlar kan seyircilere
"araba lzm m efendim?" diyorlard. ocuk bu yeni terimlerden pek
birey anlamad. Bunlar aklattrd ve ona yalnzca, Robespierre'in
lmyle byk bir deiiklik olduu sylendi" diye anlatmaktadr.
Ancak, Michelet acaba Fransz Devrimi Tarihi (1853) adl kitabn 10 Thermidor'da bitirmekte hakl mdr? Mantken hayr: Thermidor gerici tepkisi sona erdikten sonra, Fransa Aama I.'in bilgi
Devrimine geri dnecek, nce Direktuar, sonra da Konsllk rejimi
esas kazanmlar koruyacaktr. pe atlan, terrorist Konvansiyon rejiminin kattklar olacaktr.
Darda, her halkrda hi kimse Devrimi bitmi saymamaktadr. 12 Eyll 1797'de, ngiltere'deki Rus elisi hkmetine hl yle
yazmaktadr (Franszca olarak): "Muhtemel olann bu olduu zere...
Paris'e vard: diktatrlk ynetimini srdren triumvira, iki Meclis'in
iki yneticisi ve altm drt yesini, hibir dava sz konusu olmad
halde tutuklattrd. Bunlar Madagaskar'a yollayacaklar. te Gzel
Fransz Anayasas ve zgrl! Bu szmona eitlik ve zgrlk
lkesindense, Fas'ta yaamay tercih ederim". Neden bu hrnlk?
nk, yabanc lkelerde "gzel Fransz zgrl"nden hep alayla
sz edilmektedir. Napoleon, Devrim adna fetihten fethe gidecek ve
Napoleon rejiminin kurulduu her yerde, yasalar, adetler, gnller
bunun izlerini, igalin yaratt kin ve nefrete ramen muhafaza edeceklerdir. Goethe, Hegel, gerici bir Avrupa'nn, Fransa'nn siyasal ve
toplumsal evrimine nazaran ok geride bulunan bir Avrupa'nn karsnda "dnyann atl ruhu" (sz Hegel'indir) olarak grecekleri Napoleon'dan yana olacaklardr.
mparatorluk Savalar, Fransz "i sava"n Avrupa boyutunda
geniletmitir. Napoleon fetihlerinin tehdidi altnda olan her Avrupa
lkesi iin, Devrim eyrek yzyl boyunca gizil bir gereklik olmutur. Bylece zihinde hemen gerekleebilir bir olaslk olarak yaanan Devrim'in mesaj, ister beenilsin, ister nefret edilsin, Bat alemi
boyunca gl bir ekilde yaylm, gnlleri blm, tutkular ynlendirmitir. Ve sonuda, iddetli renklere sahip bir dram olarak; Devrim, azizleri, ehitleri, dersleri, boa kard ama hep yenilenen hayalleriyle kendini XIX. yzyla bir ncil gibi sunmutur.

372

d) Fransz Devriminin mesaj.


Devrim 1815'ten sonra, hi kukusuz grnte sessizlie brnmtr. Ancak gnllerde ve vicdanlarda varln srdrmekte,
esas kazammlar itibariyle yaamaya devam etmektedir.
Restorasyon rejimi, ilga edilen toplumsal ayrcalklar (zellikle
feodal haklan) geri vermemitir. Ulusal mallar, eski sahiplerine iade
edilmemi ve hatta bunlarn datm eitsiz olduysa bile (bunlar
ou zaman zenginlere gitmitir) devrimci kazanm bu noktada, 1814
art' tarafndan gvenceye alnan birey haklarnn ilkesinde olduu
gibi korunmulardr. X. Charles ynetimi yeni bir geriye dn hareketine hazr olduunu belli ettiinde, hemen ayaklanma kacak ve arkasndan Temmuz Monarisi ve renkli bayraa geri dn olacaktr. Bunun zerine, devrimci ideoloji ve dil geni lekte yeniden su
zerine kacaklardr.
Gracchus Babeuf n arkadalarndan olan Buonarotti daha
182S'de, Babeuf e atfedilen eitlik iin isyan tarihi adl kitabnda,
"Eitler"in isyann, onlarn bir cins "halk ynetimi" kurma projelerini, baarszlklarn ve infaz edilmelerini (Babeuf, infazdan kurtulmak iin, 26 Mart 179'de kendini baklatmt) anlatmtr. Burada
"komnist", hi kukusuz ortaklamac bir hareket sz konusu olmutur. Bu hareket, Rousseau'nun u szne sadk kalmt: "Eer
rnlerin herkese ait olduunu ve topran kimseye ait olmadn
unutursanz mahvolursunuz". Kitabn ve rnein baars muazzam
olmutur. Kimsenin geriye baktnda onu grmekten kendini alakoyamayaca, yolundan sapmayan devrimci Auguste Blanqui, bu kitab
tutkuyla okuyacaktr.
Bu rnek, Devrim'in gnmze kadar nasl srebileceini, her
kuan ona atfetmeyi istedii dili nasl konuabileceini anlamamza olanak vermektedir. kinci imparatorluk rejiminin 1875'ten itibaren
aikr bir ekilde gerilemesiyle, Devrimin simgeleri artk III. Cumhuriyetin ve sosyalist hareketin tmnn ideolojik temelini oluturmaya,
ilerlemekte olan devrimin destei olmaya hi ara vermeyeceklerdir.
Devrimci hmanizmann o sralarda hatrlatt ey, esas olarak
hukukun, eitliin, toplumsal adaletin, kskanlkla sevilen vatann
hizmetinde iddet kullanlmasnn meruluudur. Devrimci, sz ko-"
nusu iddetin ya aktr, ya kurbandr, nk "sokaa inmek", galip
gelmek olduu kadar, ayn zamanda orada lmek, orada sonuncu itirazn haykrmak demektir. Fakat iddet gsterme cesareti -lme veya
373

vurma cesarcli-, ancak kaderi deitirmenin; onu daha insani, daha


kardee klmann yegne yoluysa kabul grmektedir. Ksacas Devrim, bir idealin hizmetindeki iddettir. Kar-devrim de benzeri bir iddiadan ortaya kmaktadr. Onun tarihe kar yanlgs, geriye doru
bakmas, geriye dnmeye uramasdr. Oysa gemie geri dnmek,
ancak zarar verme pahasna ve bir an iin mmkndr. Bir eylem,
uzun dnemde tarihsel bir arla ancak eer tarih ynnde yol alyorsa, eer tarihi bo yere frenlemek yerine onun hzn kendininkine
katyorsa sahip olabilir.
89'un XX. yzyla kadar btn byk kitlesel ii hareketlerinin
mealesi olmas, her halkrda artcdr. nk, 89 Devrimi ilk
amalar kadar sonular itibariyle de, hereyden nce temkinli bir
devrim olmutur. Sonra, mucizeler, yan-tanrlar, "devler"le dolu olan
kahramanlk efsanesi, ksmen silinmi, nesnel bir tarihin aldatmacalar ortadan kaldrmas lsnde donuklamtr. Bu konuda, devrimci atelerini belgelerin tanklna dayandrmak steyen solcu tarihilerden daha barl olan yoktur. Bu i yaplrken, Devrim azizlerinin ounu kaybetmitir. Ama bu arada, mesaj ok daha net bir
ekilde aa kmtr.
Nitekim bu gzden geirme, Terrr dneminin kzl devresine itibarn iade etmi, aclarnn (yol atklar kadar ektikleri de) anlamn ortaya kartm, haklln ortaya koymak zere onu konumlarnn trajiinin iine yerletirmitir. Artk, Batan kartlamaz (Robespierre), sonra da Gracchus Babeuf (kahraman sfatn ge kazanmtr), "zaferin rgtleyicisi" Carnot'nun veya Danton'un nne
gemilerdir. Ve bize ulaan onlarn dilidir. Bu dil gldr, nk
"ileriye dnk beklentilerin dili" olmutur. Genel oy, kilise ile Devletin ayrlmas, mallarn belli lde yeniden datmn ngren Ventse kararnamesi; Devrim H'nin Thermidor'dan sonra inkr edilecek
olan btn bu ksa mrl kazanmlar, aslnda ileriye ynelik beklentilerdir, nk bize kadar srayabil meleri ve bize ait hale gelebilmeleri iin,bazen ok uzun zaman gemesi gerekmitir.
Her halkrda 89'un devrimci hmanizmas, bizim aramzda, bu
beklentiler sayesinde hl yaamaktadr. Avrupa sosyalizminin, zellikle yakn gemite olmak zere, komnizm (baka bir ideal, baka
bir devrim biimi yaratmtr) karsndaki tereddtleri, baz ekinceleri, rnein Jaures'in, "komnist manifesto'nun yol gstericilii altnda" sosyalist birlii kuran Jules Guesde'le anlama imzaladktan
374

(1905) sonra, marksist fikirlere ynelttii eletiriler; btn bunlar,


anlarla ve ayn zamanda szlerle beslenen belli bir sol ideolojinin,
kendi devrimini Marx'n devrimiyle, daha sonra da Sovyet devrimiyle
zdeletirmeyi reddettiinin iaretleridir. Jaures, Fransz Devriminin Sosyalist Tarihi adl kitabnn banda, bu devrimin "hem Marx'la birlikte materyalist, hem de Michelet'yle birlikte mistik" olacan,
yani Michelet tarzndaki "devrimci mistie", Fransz Devriminin yaayan mirasna sadk kalacan iaret etmemi midir? Bat uygarl, Fransa'da ve Fransa dnda, 89 idealinden ve mirasndan ancak
ge tarihlerde ve ok yetersiz bir ekilde uzaklaacaktr.

XIX. Yzyldan nce Bilimsel Dnce


Avrupa'da XVIII. yzyla kadar olan bilimsel dne geliimi,
modern bilimin etkisini gndeme getirmektedir; aslnda, tpk Endstri Devriminin arefesinde bir n-endstriden bahsedilebildii gibi,
bir n-bilim sz konusudur.
Sj konusu olan ne bu evrimi zetlemek, ne de hatta n-bilim ile
modern bilimi ayran eii tanmaktr. Sorun, bu toplumsal gelimenin yalnzca Bat uygarlnn erevesi iinde meydana gelmesinin
nasl'n deil de niin*ini bilmektir. Kimyac ve in uzman Joseph
Needham'n kaypaklk tamayan szne gre, "Avupa herhangi bir
bilim deil, dnya bilimini yaratmtr". Ve bunu hemen hemen tek
bana yaratmtr.
yleyse, bu yaratma neden daha erken tarihlerde ortaya km
uygarlklarda, rnein in'de veya slam dnyasnda meydana gelmemitir?
Her bilimsel giriim, kural olarak genel bir dnya aklamasnn iinde yer alr. Ona nazaran konumlanlacak, sonra da yn
bulunacak genel bir atf sistemi yoksa, ilerleme, verimli akl yrtme veya hipotez de olamaz. Dnyann aklanmasna ilikin sistemlerin ardkl, bilimsel evrimin en iyi rntsn sunmaktadr.
Bilimler (ve bilim) tarihi, belli bir ykseklikten bakldnda,
kendini genel akli bir aklamadan, baka bir genel aklamaya yava
bir gei olarak sunmakta; bu aklamalarn herbiri kendini ardarda, o
ann bilimsel aklamalarnn btnn farknda olan bir teori olarak
375

ortaya koymaktadr. Bu durum, bu zaafn yeni bilgiler tarafndan iddetle reddedilerek paralanmasna kadar srmektedir. Byle olduunda, olabildii lde yeni bir teori ina etmek gerekir ve bu yeni teori,
artk hareket noktas olacaktr.
Bat bilimi. XIII. yzyldan gnmze kadar, yalnzca genel
aklamaya, dnya sistemi'ne sahip olmutur; Bat yorumlamalar
ve speklasyonlarnn iine XIII. yyzlda giren ve uzak bir miras
olan Aristoteles'inki; klasik bilimi kuran ve kendini (Archimedes'in
dncesinden yaplan belirleyici alntlar bir yana) Bat'nn zgn
bir inaat olarak sunan Descartes ve Newton'mki; nihayet 1905'ten
beri iln edilen ve adabilim dnemini balatan Einstein'inki.
Bu geni lekli yaratlar, bilimsel giriime egemen olmakta,
ama elbette onu btn itibariyle zetlememektedirler. Bunlarn kurulmas ve bozulmas, karmak sorunlar yaratmaktadr. Bunlarn artk olgularla rtmedikleri an, olaan olarak gerek ilerlemeleri, genel bilim tarihinin belirleyici anlarn iaret etmektedir.
Aristoteles sistemi, peripatetisyen okulununki olan (M.. IV. yzyl) ok eski bir mirastr. Mesajnn esas blm, Avrupa'ya Toledo
evirileri ve bn Rd'n yorumlan araclyla ge olarak ulamtr. Bu mesaj Paris'te gerek bir devrime yol amtr; 1215'te
niversite programlan batan aa deitirilmitir. Latin edebiyat
(zellikle iir) incelemelerinin yerine biimsel mantk gemitir.
"Felsefe o sralarda hereye nfuz etmekte, hereyi ilga etmektedir".
Aristoteles evirileri oalmakta, devasa bir yorum kitlesi olumaktadr. Bunun arkasndan, Eskiler ile Modernler arasnda ok iddetli
bir kavga ortaya kmtr. O dnemin 1250'Ier civarnda yazlm
bir iirinde, filozof aire yle demektedir: "Ben kendimi bilgiye
adadm, oysa sen ocuka eyleri, nazm, uyaklar, lleri tercih
ediyorsun. Bunlar senin ne iine yaryorlar?... Gramer biliyorsun,
ama Bilimin ve Mantn cahilisin. Yalnzca bir cahil olmana ramen,
neden kaslp duruyorsun?".
Aristoteles tarafndan gelitirilmi olan dnya sistemi, Avrupa
zerinde XVII., hatta XVIII.yzyla kadar hkm srecektir, nk
Copernicus, Kepler, Galileo'nun saldrlar karsnda hemen yere kapak! anm ay ac akt r.
"Aristoteles'in kozmofizii tabii ki tamanen eskimitir. Ama gene de bir fiziktir, yani matematik temeli olmamakla birlikte yksek
dzeyden yorulmu bir teoridir. Bu teori, ne saduyunun kaba ve
376

szel bir uzants, ne de ocuksu bir fantezi olup, bir teoridir, yani
tabii ki saduyunun verilerinden hareket eden, ama onlar ok tutarl
ve kat, sistematik bir yourmaya tabi tutan bir doktrindir11 (Alexandre
Koyre). Arsittoteles bir dnya birlii olduunu, bir "kozmossun varln kuku duyulamaz bir aksiyom olarak koymaktadr. Ama Einstein farkl m davranmtr? Paul Valery ona, "Doada birlik olduunu bana kantlayan nedir?" diye sorduunda, Einslein ona, "bu bir
iman iidir" diye cevap vermitir (Paul Valery, L'Idee Fixe, s. 141).
Baka bir seferinde de, "Tanrnn evrenle zar atarak kumar oynadn dnmem olanaksz" demitir.
Dnyann bu Aristotelesgil birlii, bir "dzen"dir; her cisim burada kendi doal yeri'ne sahiptir ve bylece srekli bir atalet iinde
kalmak zorundadr. Dnyann, Evren'in ve onun birbirlerini izleyen
krelerinin merkezindeki hareketsizlii byledir. Ancak, hareket dizileri evreni rahatsz ederler: doal hareketler (rnein yere den cismin, hafif cismin, ge ykselen alev veya dumann hareketleri; yldzlarn veya daha iyisi gksel krelerin dairesel hareketleri gibi);
buna karlk iddetli hareketler anormaldirler. Bunlar, bir cismi iterek veya ekerek ona yklenen hareketlerdir; bu hareketler itici g
sona erdiinde kesilirler. Bunun tek bir istisnas vardr (aslnda byk
bir istisna): hareketi doal olmayan ve itici bir gce bal olmayan (ne
itilmi, ne de ekilmitir), frlatlan cisim. Bu frlatlan cisim, iinden
getii havann burgulu ortam tarafndan ileri gtrlmektedir. Bu
cevap, sistemi kurtarmakta, gvenceye almaktadr, ama btn saldrlar bu zayf noktay hedefleyeceklerdir.
Bu saldrlar, hi sektirmeden ebedi tartmal soruya yneleceklerdir; a quo moveantur prjecta? Aslnda soru, bir dizi problemi
ortaya kartmaktadr (dn ataleti veya ivmesi sorunu, #raw'lar
sorunu). XIV. yzyln Parisli adclar oktan bu kavramlara el atmlardr: Ockham, Bundan, Oresme. Bir matematik dahisi olan bu
sonuncusu, atalet yasasnn ilkesini, hzn cismin d zamanna
oranl olduunu kabul etmektedir. Ama dncesi hemen kabul grmeyecektir.
Klasik fizik ve bilimin, Aristoteles sistemini tahttan indirerek
Newton sistemine ulamak iin verdikleri mcadeleler ile getikleri elyordamlarnn tarihi, ok uzun ve hayranlk verici olurdu.
Bu "ileriye srama", birbirleriyle ilikide olan istisnai beyinlerin
eseridir: bilim bunlarla birlikte uluslararas hale gelmi, siyasal veya
377

dilsel engelleri aarak, Bat aleminin btn meknn doldurmutur.


Kukusuz, gelimeler XVI. yzyln ekonomik atlmndan ve Yunan
bilim eserlerinin bu dnemde matbaa sayesinde yaylmasndan tevik
almlardr. Archimedes'in eserleri, bylece ancak ok ge tarihlerde,
XVI. yzyln son yllarnda tannabilmitir. Oysa bu dnce harikadr; sonsuz kesirli hesaplama yolunda, verimli limit kavramn nermektedir (pi saysnn hesaplanmasn dnelim).
Bu gelimeler yava olacaklardr. Matematik alanndaki be byk ilerleme, bir bilim tarihisinin sralamasna gre, birbirini uzun
aralklarla izlemitir: Fermajjnm (1629) ve Descartes'n (1637) analitik geometrisi; Fermat'nn yksek aritmetii (1630-1665'ler); birletirici analiz (1654); Galileo (1571-1612) ve Newton'n (1555-1684) dinamii; Nevvton'n evrensel yerekimi (1666 ve 1684-1687).
te yandan, yalnzca matematik sz konusu deildir. rnein
geni astronomi alannda, Batlamyus'tan miras kalan geometrik sistem ok direnmi (ancak Yunanllar, bir an iin gne merkezli bir
sistem fikrine sahip olmulardr) ve Copernicus (1473-1543) ile Kepler (1571 -1 630) yava yava zafer kazanmlardr.
Bu elyordamlarnn tesindeki byk olay, yeni bir dnya sisteminin kurulmasdr: Descartes'n geometrik klnm soyut evreni ve
bundan da fazlas, hereyin zetlendii ve bir hat halinde birbirine
bal olduu Newton'n evrensel ekim sistemi. Cisimler, kitleleriyle
doru orantl ve mesafeJerinin karesiyle ters orantl olarak birbirlerini ekerler (1687).
Bu muhayyel dnya da uzun bir mre sahip olacak, XIX. yzyln btn bilimsel devrimlerini, Einstein'in izafiyet teorisine varana
kadar katedecektir. Bu da dnyann yeni byl aklamasdr. renimlerini 1939 ncesinde yapanlar, zihinsel dzlemde, Nevvton evreninin net erevesi iinde yaamay srdrmlerdir.
Descartes, "zgr bir insan".
Bu geometrik veya mekanik klnm evren, zikrettiimiz veya
zikredebileceimiz bilginlerden hibirine tam anlamyla ait deildir.
Gereksiz bir milliyetilie saplanmakszn, Rene Descartes'n (15961630) sahip olduu yeri gene de belirleyelim.
Onun iin bir parantez aalm. Adammz, ketumluu, bilinli ekingenlii, zaptedilmi duyarl nedeniyle, hayat yks yazar] ar378

nn elinden kamaktadr. 1628'der sonra, birka yolculuk hari, Fransa dnda, zellikle Hollanda'da yaamtr. Stockholm'de, sve
kraliesi Christina'nn konuuyken lecektir. Uzun bir sre ikmet ettii Amsterdam'da, "kimse tanmakszn" halkn arasnda kaybolmaktan sevin duyacaktr.
Dncesini yeniden kurmak, onu hareketi iinde yeniden ele
almak, bu gizli hayat aa kartmak kadar zordur.
Nitekim Yntem Sylevi (1637), hereyi bizim iin basitletirmitir. Sylevim aslnda eserin nsz olmasna ramen, daha
sonra onun tartmaya kapal kurallarndan baka birey grlmek istenilmemitir. Bu eser, In krlmas, Meteorlar ve ok nl
Geometri'dr. Bunlar Sylev'den ayrmamak gerekir. stelik Sylev,
ancak yazarn lmnden sonra yaynlanabilen bu Regulae'nin basitletirilmi bir versiyonundan ibarettir. Acaba 1629'da yazlma benzeyen Regulae, 1637'de Yntem Soylevi'nde daha da netletirilmek
iin gzden mi geirilmilerdir? Veya bunun tersine, Yntem'in drt
temel kural, Sy/ev'de sylenildii zere, nl 1619-1620 k esnasnda m ortaya kmtr? Bu durumda Regulae, Sylev'in daha geni, daha karmak, ileri tarihli bir versiyonu olacaktr. Esas nokta,
dnce tarznn bir kitaptan dierine deitiidir. Tpk kati ve kesin
Geometri ile, Descartes'n "hasmlarnn meydan okumalarndan"
daha uyarlm, daha snm olarak gzkt MektuplarAnda bize
sunduu daha zengin, daha inat u Matematiksin farkllatklar
gibi.
Bunun sonucu olarak, btnn anlamn elbette deitirmeyen
birok tereddt ortaya kmtr. Karmzda ilk sistematik ve modern bilgi eletirisi, entellektel ve matematik yaniltmacalara kar,
"iirsel bir ilhamdan" kaynaklanan btn hatalara kar kahramanca
bir mcadele bulunmaktadr.
Bilimsel dzlemde, onun eserinin iinde gelecee ynelik olan ve
bize kadar ulaan ksmla snrl kalsak bile, akas devrimci olmayan fizii ile optiini unutsak ve yalnzca, onun kendi dncesine
gre yntemini en iyi uygulad gometrisiyte yetinsek bile, gene de
birka cmleyle hereyi anlatmamz olanakszdr.
Descartes, Yunanllarn "geometrik gerekiliinden" zahmetli
bir ekilde olsa da kurtulmutur. Matematii, saf soyutlamay ihdas
etmitir. Bylece uzam, dnceye gereki bir ekilde dayatlmak
yerine, bir ilikiler dokusu tarafndan oluturulmaktadr. Bu sayede
379

ncellerini ve zellikle, ahsen tand Viete' ve tanmama hatasna


dt Cavalieri'yi gemi; "denklemler teorisini dev admlaryla"
ilerletmitir. "Daha sonra Galois'y beklemek gerekecektir".
Kartezyen matematiin bugn, matematik eitimine yeni balayan bir niversite rencisinin anlama yeteneini amyor olmas,
Descartes'n gerekletirdii devasa sramay gzlerden gizlememelidir. rnein, bir denklemin "doru" kklerinin (pozitifler) ve "yanl" kklerinin (negatifler) yannda, "yalnzca hayali" kkleri andnda veya gsterimi, net bir ekilde saptayamamasna ramen koordinat sistemleri gerektirdiinde (ortogonal veya deil) veya birbirlerini oaltan birinci dereceden denklemler biimi altnda belli sayda
bnom halinde bir fonksiyonu atnda veya daha dorusu oluturduunda olduu gibi [(x-l) (x+4) (x-7) vs. cinsinden].
Tarihi Lucien Febvre, onun akln, tpk imann yaad gibi,
XVI. yzyln doalc hareketi esnasnda kendiyle birlikte srkledii
hayvan masallar, yaklaklklar, mantk-ncesi dnce, niteliksel
fizik gibi, hereye kar baraj olutururken, "doada sadece bir mucizeler kutusu veya d kurmaya ar" grm olan btn u Rnesans "aklclar"na kar baraj olutururken grmekte hakldr.
Dneme yllan olan 1780-1820, sonuncu bir sorunu ortaya
koymulardr: Gerekten modern bilime giden eiin almas.
XVIII. yzyl ne kadar muhteem olmu olsa da, tavrlarna, diline, yntemlerine egemen modern bilimle ayn dzeyi tutturamamtr.
Gaston Bachelard'n en gzel kitaplarndan biri olan Bilimsel
Zihniyetin Oluumu (1935) bunu gstermektedir. Bachelard bu kitapta, ortaklaa bilgiden ve artc arlktaki bir mantk-ncesi zihniyetten hi de zahmetsiz olmayan bir ekilde syrlmakta olan bir bilimin skntlarnn, beceriksizliklerinin dkmn vermeye almtr. Aydnlanma dnemindeki bilimsel zihniyetin bu psikanalizi, elbette yalnzca karanlk yanlan, hatalar, sapmalar, ktlkleri ele almaktadr. Ama bu ktlkler, belki de ilerleyen bilimsel zihniyete ebediyen elik etmektedirler? Belki biz de yarnn bilimi karsnda, bunlardan hi de kurtulmu deiliz?
XVIII. yzyldaki en byk engel neydi? Herhalde bilimin birbirlerinden bamsz kompartmanlar halinde blnm olmasayd.
380

Bunlardan matematik, kimya, termodinamik, jeoloji, iktisat (ama o srada bir bilim midir?) gibi bazlar hzla ilerleken; tb, biyoloji bilimleri gibi bazlar da ayak sryor ve bazen de duraklama iinde bulunuyorlard. Farkl bilimlerin aralarnda balant yoktu; matematik dil
bu alanlara pek fazla nfuz edememiti; hi de daha az vahim olmayan bir boluk olarak, teknikle balant ancak kesintili olarak kurulmaktayd.
Bu zorluklar yava yava zleceklerdir. Fransa'da yeni ilkeye
ancak 1820-1826'da, Bilimler Akademisi "imdiye dein hi olmad kadar parlak bilginlerin toplants" haline geldiinde ulalacaktr. Bu bilginler, "Ampere, Laplace, Legendre, Biot, Poinsot, Gauchy..."dir (Louis de Broglie. Bu var saati Avrupa'nn tm iin
geerlidir.)
Gerekten de, eik hangi nedenlerle almtr ve artk o tarihten sonra, ama yalnzca o tarihten sonra ebediyen kendi atlm tarafndan tanacak olan bir uygarln bilimsel kaderini bylece gvenceye almtr?
Maddi bir aklama aka ortadadr. XVIII. yzylda, ei grlmemi bir ekonomik gelime dnyann tmn ykseltmi ve Avrupa bu dnyann emir veren merkezi haline gelmitir. Maddi ve teknik
hayat, talep ve zorlamalarn artrmaktadr. Buna kar bir cevap, bir
ibirlii yava yava belirginlemitir. Bir sonraki blmde szn
edeceimiz endstrileme, bylece belirleyici, srkleyici unsur olacaktr. Bu da, Bat'nn aikr bir ekilde kendine zg bir yannn
-bilim-, gene aikr bir ekilde ona zg bir unsurla -endstrilemeaklama anlamna gelmektedir. Bu iki zgnlk birbirlerine yank
yapacaklar; en azndan birbirlerine elik edeceklerdir. Tankln biraz nce zikrettiimiz Joseph Needham bunu sylemeyi severdi. in,
Bat'dan nce, ok nce bir bilime, olduka nitelikli ve ileri gitmi bir
bilim taslana sahip olmutur. Fakat belirleyici merhaleyi aabilmek
iin, Avrupa'y ayaa kaldrm olan bir ekonomik atlma, kounun
sonunda veya ortasnda ona engeli ama olana salayan ve daha
Orta an byk tccar kentlerinin ykselmesiyle ve zellikle de
XVI, yzyldan itibaren kendini ok nceden hissettiren varlyla u
"kapitalist" gerilime tank olmamtr.
Avrupa'nn maddi ve manevi btn gleri, kalnl ve toplam
sorumluluu iinde ele alnan bir uygarln rn olan bu doumun
gereklemesi ynnde almlardr.
381

AYIRIM III
AVRUPA'NIN ENDSTRLEMES

Avrupa'nn esas sorumlu! ularn dan biri, evreni frdolaan ve dolamakta olan endstri devrimini gerekletirmi olmasdr. Bu mthi teknik atlm onun eseridir. Bu, uygarlklar tarihi boyutunda yeni
bir eserdir, nk en fazla iki yzyllk bir gemie sahiptir.
Parlak Avrupa, o tarihe kadar maddi dzlemde, kendini evreleyen dnyaya deil de, daha sonra kazanaca duruma nazaran azgelimi bir lke olarak kalmaktadr.
yleyse bu endstri eiini amay nasl baarmtr? Onun uygarl, onun yaratt eyin sonularna nasl tepki vermitir?
e balarken ortaya kan sorunlar bunlardr.
Bunlarn yarar gnceldir:
a) Bu sorular, Avrupa'nn endstrileme ncesindeki durumu
hakknda n aklamalar gerektirmemektedirer. Oysa bu ekonomik
eski rejim, bugn onu amaya alan birok dnya blgesinin durumudur.
b) Endstri devrimi karmak bir olgudur; hibir yerde tek bir
keresinde olumamtr. rnekleri yalnzca nc lke ngiltere'den
vermek zere, Yorkshire yn endstrisinin veya Birmingham etrafndaki kap kaakln XIX. yzyla kadar byle olduklar gibi, baz
sektrler ok uzun sreler arkalarda kalmlardr. Bugn rnein Gney Amerika'da grlebilen bu uyumsuzluklar, endstrileme yolundaki her lke iin olaandrlar.
383

c) Avrupa rnei, endstrilemenin baarsnn daha ncellerinden itibaren ar toplumsal sorunlar kardn kantlamaktadr.
Endstrilemeye girien bir lke, eer Avrupa'y kemiren ve ona ac
ektiren uzun sreli ideolojik ve devrimci mayalanmadan kanmak
istiyorsa, ayn zamanda toplumsal yaplarn gzden geirmeyi de dnmelidir.

Birinci Endstri Devriminin Kkenleri


Drt klasik endstri devrimi; buhar devrimi, elektrik devrimi,
iten patlamal motor devrimi, nkleer enerji devrimi birbirlerini izlemi ve birbirlerine eklenmitir.
Bizim iin sorun, bu devrimler kervannn nasl yola ktn
grmek ve eer mmknse yakndan grmektir. Bu da, ngiltere'nin
1780-1890 arasndaki ayrcalkl konumunu gndeme getirmek demektir. Neden ngiltere, endstrilemeye ilk balayan lke olmutur?
Ve hangi koullarda? 1780 ncesinde, endstri dzleminde Avrupa'nn genel durumu neydi?
Endstri kelimesi, XVIII. yzyldan nce veya daha da iyisi
XIX. yzyldan nce, yanl imgeler uyandrma tehlikesini tamaktadr. En fazlasndan n-endstriden sz edilebilir.
Nitekim, "birinci endstri devrimi"ne, yani su ve yel deirmenlerinin Avrupa meknnda genellemelerine tank olan XII. yzyldan
beri, hibir byk teknik yenilik ortaya kmamtr. n-endstri,
XVIII. yzylda bile, hl yalnzca eskinin enerji kaynak ve olanaklarna sahiptir; bir su deirmeninin gc olaan olarak 5 Beygir Gc
(BG) civarndadr; yel deirmeninki ise, Hollanda gibi ok rzgrl
blgelerde bazen 10 BG'n gemektedir, ama almas kesiklidir.
Bol enerji kaynaklar ve gl makinelerin yokluu nedeniyle, endstriyel hayat, ok sayda kk ve ou zaman da dahiyane teknik
gelimelere ramen, bir yar-hareketsizlie mahkmdur. Onun etrafnda khne bir ekonomik hayat srmektedir ve onu hapsetmektedir
(ok dk tarmsal verimler, yetersiz ve pahal tamaclk, yetersiz
pazarlar; buna karlk ar bol bir emek gc).
Bizim anladmz anlamda endstri, eer deyim yerindeyse,
yoktur. Etki alan dar olan yerel zenaat, ou zaman halkn temel ihti384

yalarna yetmektedir. Ancak baz sektrlerde geni piyasalar iin i


yapan veya lks rn imalatnda uzmanlaan baz giriimler ayrlmaktadrlar. rnein Fransa'da, XVII. yzyldan itibaren ortaya kan
"krallk" manfaktrleri gibi. leride greceimiz zere, ngiliz endstri devriminin ondan itibaren yola kaca ilerlemeci dokuma endstrileri alannda, bu baarlara oka tank olunmaktadr.
Nitekim dokuma endstrisi, henz geleneksel bir zenaat yapsnn iinde, dier hepsinden daha fazla nisbi younlamalara olanak
vermektedir. XVI. ve XVII. yzyllarda, hatta daha XIII. yzyldan
itibaren, "quifaciunt iaborare" zengin tccarlarn itmesiyle, talya ve
Flandre'n dokumac kentlerinde olduka geni rgtlenmeler, bizzat
kentin iinde resmolmaya balamlardr. Birka byk atelye, dkknlar, evlerinde alan "ustalar" (ou zaman sradan cretliler olan
bu ustalarn iki veya kalfalar bulunmaktadr); sonra ok sklkla
grld zere, kentin dnda ve ayn retime bal, gene kendi evlerinde alan kadnl erkekli kyller.
Bir XVI. yzyl belgesi, dokuma imalatndan zenginleen Segovia (Kastilya) tccarlarm, "evlerinde ve evlerinin dnda ok sayda
insan altran, aralarndan ou iin bu say 200-300 kiiye ulaan,
bylece bakasnn kol gcyle, en nitelikli kumalarn ok eitli
trlerini imal eden gerek aile babalar" olarak tasvir etmektedir.
Laval'de 1700'lere doru, bez endstrisi kente ve evresinde faaliyet gstermektedir. "En zengininin tm varl 100 livre'i gemeyen" 5.000 ii (aileleriyle birlikte 20.000 kii); bunlarn karsnda,
"skntya dm dokumac ustalarn yedikleri ve kann emdikleri
iin kanser denilen" ipliki tccarlarndan iplik satn alan 500 dokuma
ustas; bu kalabaln stnde, bu endstrinin gerek rgtleyidleri
olan, ham paralar beyazlatp uzaa sevkeden 30 toptanc tccar yer
almaktadr.
Bu giriimci-tccarlar, tipolojik bir tarihin ticari veya tccar kapitalizm adn verdii eyi temsil etmektedirler. Bunlar hammaddeyi
salamakta, cretleri ayarlamakta, retimi depolamakta, bu retimi
ou zaman uzaklara ihra etmekte ve bunun karlnda genelde
baka avantjh rnler satn almaktadrlar.
Yolculuklar yava olduklarndan, bu ticari devrelerin kapanmas
ok zaman almaktadr. XVI. yzylda spanya'dan satn alnan, Floransa'ya gnderilip burada ilenen, sonra gzel kumalar halinde skenderiye'de dou rnleri karlnda satlan (bu rnler Floran385

sa'da veya Avrupa'nn baka yerlerinde satlacaklardr) yn, en azndan yl, ou zaman da daha uzun sren bir ticari devreyi katetmekteydi. Genellikle krl olan ilem, demek ki uzun solukluydu. Bu
ilem, byk bir sermayeyi uzun bir sre ve hi de risksiz olmayan
bir ekilde hareketsiz klmaktadr.
Bu ilemi sermayesi sayesinde sonuna kadar gtrebilecek tek
kii olan giriimci-tccar (ama ou zaman, riski blmek iin baka
tccarlarla ortak olmaktadr), duruma egemendir. Riskler ve krlar
onun tekelindedir.
Manfaktr: anlam uzun sre belirsiz olan bu kelime, geriye
ynelik olarak, iilerin ustabalartn gzetimi altnda ayn binada
younlamalarn (veya birbirlerine yakn binalarda) ifade etmektedir.
Hareket XVIII. yzylda genilemitir. Bunun sonucu olarak, bu
cins atelyelerde belli bir iblm ortaya kmtr. Encyclopedie'de
(1761) yer alan bir makale, Lyon ipek atelyelerinin stnln, bu
kentteki manfaktrlerin ok sayda kii istihdam etmesine balamaktadr (kentte 30.000 ipek iisi vardr). Bylece "herhangi bir ii, hayal boyunca tek bir i; ve yalnzca bunu, dier biri de bir bakasn
yapmaktadr; bunun sonucunda herkes iini iyi ve hzl yapmaktadr".
Ancak, bu rgtlenme gene de istisnaidir, Zenaatkrlann dalml, endstri devriminin ilk iaretlerinin arefesinde hl kural olarak kalmaktadr.
Demek ki n-endstri Avrupa's ne giriimci, ne de sermayeden yoksundur; pazarn, hatta uluslararas pazarn talebinin cahili
deildir; bazen daha imdiden yar-younlam bir emek gcne,
giriimcinin elinin altnda olmak zere sahiptir.
Buna karlk, bugnn btn azgelimi keleri gibi, iyi eklemlenmemi bir ekonomiden tr skntldr, zellikle tarm kesimi, hibir ekonomik ykseliin atlmnn sonuna kadar giderek tamamna ermesine izin vermemektedir. Piyasa yetersiz, rekabet kat ve ldrcdr, en kk bir bunalm hereyi yere almaktadr. Endstri
ve ticaret alannda iflaslara sk rastlanlmaktadr. XVIII. yzyln ortasnda yazlm bir ticaret rehberi, dikkatleri manfaktr "'moda386

si"nn tehlikeleri zerine ekmektedir: "Tarada, harab olmu maniifaktr kalntlar gryoruz ve her yl bunlardan bazlar batarken, dierleri ksa bir sre sonra dmek zere ykseliyorlar".
Nitekim n-cndstri, ancak ok dk cretler sayesinde yaayabilmektedir. Refahn sonunda cretlerin ykselmesine izin verdii
herhangi bir blgede iilerin durumu bir dzelmeye grsn. Sonu
ortaya kmakta gecikmemektedir: Endstri burada snmekle veya en
iyisinden yabanc rekabet tarafndan ldrlmektedir. XVII. yzylda
Venediin, XVIII. yzylda Hollanda'nn bana gelen budur.
Pikardiya emini, 1777'de unlar farketmektedir: ilere bugn
geinebilmeleri iin iki misH para lzm, ancak yiyecek fiyatlarnn
yan yarya dk olduu 50 yl ncesindeki kadar kazanabiliyorlar;
bu durumda htiyalarnn ancak yarsn karlayabiliyorlar.
Teknik yeniliklerle kerey deimez ve deimeyecektir. Ancak bu yeniliklerin hereyi tek balarna belirleyemeyeceklerini
kabul edelim, ingiltere'nin ayrcalkl durumu bunu kantlayacaktr.
ngiltere'de teknik yenilikler iki kilit endstri dalnda, dokuma
(ncelikle) ve madencilikte meydana gelmitir. Az veya ok hzi bir
ekilde, ama ok uzaklara kadar yansyan bu yenilikler, ekonominin
dier kesimlerine de ulamlardr,
ngiliz madenleri, zellikle de Comwall kalay madenleri, uzun
zamandan beri ve giderek daha derinlere inilerek iletildiklerinden, su
baskn afetiyle kar karyadr!ar. Bu, XVI. yzylda Georg Agricola tarafndan yazlan De re matellica'da oktan ele aimrm, eski bir
sorundur. Fakat bu dorultuda kullanlan byk su tekerlekleri, acaba
olduka gl pompalan altrarak bayra devralabilirler miydi?
Bu pompalarn herbiri boluk yaratmakta ve hava basncndan yararlanmaktadr, bu nedenle bu basncn gcnn stne kmas sz konusu deildir (her seferinde, teorik olarak, yaklak 10 m. yksekliinde bir su stununu yukar kaldracaktr).
Gl pompa yapma ynndeki almalar, sonunda I7I2-718'den itibaren, Newcomen'in byk, ar ve yksek maliyetli buhar makinelerini bulmasna yol amtr. Bu makinelerden birini onaran,
Edinburg niversitesinde bizim "belletici" diyeceimiz bir ite alan sko John Watt, kendi buhar makinesini oluturma yoluna gir387

mistir. 1776'da tasarlanan bu makine, daha basit ve daha etkindir.


Demek ki buhar, Watt' beklememitir; XVIII. yzyln bandan itibaren, sanldndan daha fazla hizmet vermi bulunan (yakn tarihli
aratrmalar bunu kantlamaktadrlar) makineleri altrmtr. Hatta bunlardan bazlar, 1750'lere doru Fransa'da Anzin kmr madenlerinde kullanlmlardr. Byk baarlar (ilk otomobil, Beugnot ve
Jouffroy tarafndan yaplan ilk buharl vapur), 1770'lerde ortaya kmlardr.
Dokuma endstrisi srkleyici sektr idi ve XIX. yzyln ortasna (demiryollarna) kadar da yle kalacaktr; hem zorunlu, hem de
lks mal reten dier btn endstrileri peinden srklemektedir.
Max Weber'e gre,bu endstrinin ritmleri, Bat'nn tm maddi
gemiine egemen olmutur. Bat srasyla, bir keten ana (Charlemagne keten bezlerle giyiniyordu), bir yn ana, sonra bir pamuk
ana -daha dorusu XVIII. yzylda bir pamuk lgnlna- tank
olmutur. Ama kelimenin dar anlamnda fabrikalar gelitirecek olan
pamuktur. Hindler, Afrika, Amerika ticaretine, buna bal olarak zenci kle trafiine balanan pamuk, byk smrgecilik limanlarna veya bunlarn evresine (Liverpool, Glasgow) yerlemitir. Onlarn atlmndan, onlarn birikmi sermayelerinden yararlanlmtr. Gl
bir talep gren bu endstrilerin teknik iyilemeleri davet etmelerinde,
hatta harekete geirmelerinde alacak bir yan yoktur.
Ortaya yeni makineler kmaktadr, bunlarn herbirinin bir takma
ad vardr: John Kay*in uan rnekik'i (1733); Hargreaves'in Spinning
Jenny'si, Harkwright'n waterframe' (1769), Champton'n mule
Jenny'si (1799). Bu evrimin zirvesi, hi kukusuz Jacquard'n (ama
Fransa'da) dokuma tezghdr (1801).
Bylece bir ilk aklama tasla ortaya kmaktadr: ekonomik
atlm, ayrcalkl olan u veya bu endstriyel sektr ayaa kaldrmtr; teknik, bu talebe cevap vermektedir. Herey, ampirik ve kendiliinden bir ekilde rgtlenmektedir.
Bu kez teknik tarafndan davet edilen bilim, davete ayn doallkla icabet etmitir. Homo sapiens, homo faber'e katlmtr;
bundan sonra birlikte yol alacaklardr.
Bilim, XVIII. yzylda aikr ilerlemeler kaydetmiti. Ancak
btn itibariyle daha ok genellemeci, teorik, ona hi soru sormayan
388

zenaatsal bir teknikle ibirlii yapmaya pek alk olmayan bir bilim
sz konusuydu.
XVIII. yzyln sonunda herey deimitir. u mesleki bilim
olan yaparken teknik gelitirmenin tesinde, baz endstri reeteleri
kendiliklerinden asl bilime bavurmaktadrlar.
rnein, hayranlk verici bir kii olan John Watt (1736-1819),
yalnzca sradan bir zenaatkr, kendi kendini yetitirmi bir kii deildir. Akln bilimsel olarak ynlendirmitir, mhendis ve kimyac
bigerine sahiptir. Gerek bir bilim adam olan John Black (1728'de
Iskoyal ana babadan Bordeaux'da domu, 1799'da Edinburg'ta lmtr), Edinburg'ta niversite profesr olmu (kimyacdr, alkaliler zerinde nemli almalar yapmtr), Watt a gizil s ilkesini
salam, o da makinesini bu ilkeye dayanarak yapmtr: Buhar,
iinde hareket ettii silindirin, iinde, "ekmece" sayesinde gevemeyecek ve souyacaktr.
Bilim, domakta olan endstriye, bu cinsten yzlerce katkda bulunacaktr. rnein, bez beyazlatmas konusundaki nemli katk gibi.
Eski usul (para kumalarn ayra serilmeleri ve sulanmalar birok
alkaii bileikten geirme, sonra hafif asit bileiklere sokma), geni
alanlara ve ok zamana (bazen alt ay kadar) ihtiya gstermekteydi.
Hzl bir genileme iinde olan bir endstri iin, bu bir "dar boaz"
meydana getirmekteydi, stelik kullanlan hafif asit, kk st (ileme
souring ad verilmektedir) endstriyel olarak retilmemekteydi. O zaman, sulandrlm slfirik asit kullanlmaktayd. Bu asitten byk
miktarlarda retmek gerekmi, bu da gerek bir bilginin, hekim, Leiden niversitesi mezunu John White'a ie karma frsat vermitir.
Klorun 1774'te sveli Cari Scheele tarafndan kefi, Fransz Berthollet tarafndan kuma beyazlatlmasnda kullanlmas, ngiltere'de pratik bir yntemin devreye sokulmas, ilemi mkemmel klacaklardr
ki, bu grld zere, bilimin uluslararas olmasnn sayesinde gereklemektedir.
Bifim ile teknik arasndaki bu ibirliini, herhalde Matthew Bolton'un (1728-1809) kiiliinden daha iyi ortaya koyan birey olamaz.
Mtevazi bir kkenden (yeni zengin) gelen bu endstrici, pratik bir
zekya sahiptir ve John Watt'n almalarn finanse etmitir, ama
ayn zamanda kimya tutkunu bir bilgindir. evresinde John Watt'm
yan sra, William Small gibi bir matematiki ve hekim, Erasmus Darwin gibi bir air ve hekim (byk Darvwin'in atas) ve birok ba389

kalan bulunmaktadr. Endstriyel ngiltere, bilimsel ngiltere haline


gelmekte ve dikkat eki bir nokta olarak, bu ngiltere'nin bakentleri
Birmingham ve Manchester olmaktadr. Ticari kapitalizmin kraliesi
Londra, uzun sre bu yeniliklerin dnda kalacak ve ngiltere bilim
hayal iindeki yerini ancak 1880'lere doru yeniden alabilecektir.
Bu olgu tek bana anlam ykldr. Bilimi harekete geiren, endstriyel gelime olmutur.
Ama bu aklama yeterli midir? Uygulamal bilimin hi kukusuz ngiltere'de kinden bile iieri olduu Fransa'da (P.J. Macquer
(1718-1784) veya Louis Berthollet (1748-1822) gibi apl kimyaclar
dnlsn), endstrinin ilerlemesinin ok daha az hzl olduunu bu
durumda nasl anlayabiliriz? Bunun nedeni, endstri devriminin hi
kukusuz, bazlar ekonomik (en glleri), dierleri toplumsal birok
daha ba;ka nedene sahip olmasdr.
Genel aklama -ekonomik ve toplumsal- en iyisiymise benzemektedir.
ngiltere yola koyumadan nce, 1688 "burjuva" devrimiyle siyasal dengisini kurmutur; kapitalizme ak bir topluma sahiptir (ngiltere bankas 1694'te kurulmutur), ekonomisi genel yarara ynelik
ok sayda yatrmdan (yollar, kanallar; ngiltere XVIII. yzylda bir
"kanal lgnl" yaamtr) kr salamtr.
ingiliz devrimi, o srada tm dnyay ayaa kaldran XVIII. yzyln temel ekonomik atlmt sayesinde harekete gemitir.
Ama acaba, XVIII. yzylda ngiliz nfusu hzla artmasayd {% 64
civarnda), bu mmkn olabilir miydi? Ayn zamanda dnya leinde de grlen bu art, Avrupa gibi in'de de karmza kmaktadr, ama lkesine gre hz deimektedir; rnein Fransa'da
(% 55 kadar), ngiltere'dekinden zayf olmutur. ngiltere bu artn
sonucunda, ar bol ve ucuz bir emek gcne sahip hale gelmitir.
Nihayet, ngiliz tarmmdaki dnmlerin muazzam rol (itleme, bilimsel yntemler), gda konusundaki geleneksel yetersizlikler
prangasn gevetmitir.
ngiliz devrimi iki zamanl olarak gereklemitir. nce 17801830 arasnda pamuk, sonra metalrji. Ar endstrininki olan ikinci
zaman ise, demiryollarnn ina edilmesiyle belirlenmitir. Birinci
pamuk devriminin tasarrufularnn paralar sayesinde hayata geiri390

len ikinci zaman, grlmedik, bir gce sahip olacaktr. Ama ona hayat
veren ve yolu aan birinci zaman olmutur. Eer ilk atlm kavranmak
isteniyorsa, pamua geri dnmek gerekir.
Pamuk modas, o sralarda ngiltere de dahil tm Avrupa'y kapsamna almtr. ngiltere uzun sre hem kendi, hem de Avrupa ve
Avrupa d piyasalar iin, Hind'deki kendi ticari iletmelerinden pamuklu kumalar (Hindliler) ithal etmitir. Bu kumalarn baars,
ngiliz manfaktrleri tarafndan taklid edilmelerine yol aacaktr.
Teknik iyiletirmelerden tevik gren pamuklu endstrisi, bymeye
ara vermeyecektir. nce Afrika kylarndaki muazzam talepten tr
(burada bir kle, bir "para kuma" etmektedir, eski Portekizce bir
sze gre, "uma pea d'India", yani bir kleye kar bir para Hind
pamuklusu verilmektedir); ksa bir ste sonra, ngiltere'nin kendisi
iin ap tekeline ald Brezilya piyasasnn (1808) talebi sayesinde.
ngilizler ayn ilemi iki yl sonra spanyol Amerika'snda tekrarlayacaklardr. ngilizler bu srecin sonunda, Hind pamuklularyla anavatanlarnda rekabete giriecekler ve onlar sonunda tamamen yokedeceklerdir. ngiltere Akdeniz'i de istila edecektir. Ve ngiliz kumalarnn dnyadaki sat, 1820-1880 arasnda srekli art halinde olmutur. ngiliz fabrikalarnn ham pamuk tketimi, 1760'taki 2 milyon liradan, 185O'de 366 milyona kacaktr.
Bu muazzam baarnn ok sayda yansmas olmutur. Pamuktaki mthi atlm kendine siper alan ngiltere, dnya piyasasn ok
eitli mallarla doldurmaktadr. Dierlerini bu dnya pazarndan kovmaktadr. Saldrgan, gerektii her seferinde savaan bir ynetim, ngiliz endstrisine, artk genileme olanaklarnn sonsuza benzedii
geni bir alan sunmaktadr.
Daha sonra kural olaca zere, bu retim artnn arkasndan
mthi bir maliyet d geldii iin (1800-1850 arasnda pamuklularn fiyat 530'dan 100'e gerilerken, rnein budayn ve dier zahirenin fiyatlar ancak te bir azalacaklardr), kimse bu dnya pazar
konusunda ingiltere'yle tartmaya girememitir.
cretler hemen hemen sabit kalmlardr, ama maliyet zerindeki yansmalar eskiye nazaran ok daha azdr, nk teknik, insan
emeinin payn nemli lde azaltmtr. Bu kitlesel retimin -birincisi- halkn hayat zerindeki mutlu sonularna almal mdr?
Michelet'nin 1842 pamuk bunalm dolaysyla Fransa iin dediklerine bir baklsn.
391

Metalrji endstrisinin genilemesi ok daha ge meydana gelmitir. Bu alandaki retimin XIX. yzyla kadar tamamen savaa baml kalmtr. "XVIII. yzylda demir dkm demek, top dkm demektir", bir ngiliz 1831'de byle yazmaktadr, fakat ngilizler toplara sadece gemilerde sahiplerdi, nk kara sava onlarn
pek ii deildi. XVIII. yzylda Fransa veya Rusya'dan daha az demir
retmekte ve bunu ou zaman sve veya Rusya'dan ithal etmektedirler. Kok ile eritme konusundaki belirleyici teknik keif XVII. yzylda gereklemi olmakla birlikte, pek uygulanmamtr. Odun kmryle eritme uzun sre varln devam ettirmitir.
Byk demir, dkm, elik reticisi demiryollarnn ina edilmesi (1830-1840), hereyi deitirmitir. ngiltere, kendi evinde ve
denizar lkelerde demiryolu inama girimitir. Bunun yan sra,
madeni gvdeli, buhar gcyle ileyen gemilerin yol at devrim,
ingiliz gemi ina sektrn devasa bir ar endstri haline gtirecektir.
Pamuk artk Byk Britanya'nn ekonomik hayatnn kilit sektr olmaktan kmtr.

Endstrileme Olgusunun Avrupa'ya (ve Avrupa


Dna) Yaylmas
Endstrileme olgusu dier Avrupal ve Avrupa-d lkelerde
ne ayn zamanda, ne de tamamen ayn balam iinde ortaya kmtr. Ancak tarih, gndeme ayn toplumlar, ayn ekonomileri, ayn
uygarlklar getirmese de, kabaca her seferinde tekrarlanyora benzemektedir. Fakat ekonomik gerekliine indirgenmi her endstri devrimi, iktisatlarn dedikleri gibi, aa yukar ayn tekdze ve olduka basit "model"e uymaktadr.
aama: Bu, Y/alt W. Rostow adndaki Amerikal bir iktisatnn 1952"de ortaya att bir teoridir. Hi kukusuz tartlabilir bir iddia ama, konuyu kesinlikle ak hale getirmektedir.
a) Take off
Esas an olan yola k noktasnda take off (kalk) yer almaktadr. Tpk uan pistin zerinde ilerleyip, sonra da havaland gibi,
atlm halindeki bir ekonomide, onu topraa akl tutan bir ekonomik
392

Eski Rejimden olduka ani bir ekilde kopmaktadr. Bu kalk, olaan olarak tek bir sektrde, en fazla iki sektrde gereklemektedir:
rnein Byk Britanya'da ve Yeni ngiltere'de ("Amerikan" atlmnn zel rnei) pamuk; Fransa, Almanya, Rusya, Kanada, ABD'de
demiryollar, sve'te tahta ve demir madenleri byle olmutur. Bu
sektr, her seferinde ok gibi frlamakta ve hzla modernlemektedir.
Bymesi ve tekniinin modernlii, onu, bu patlamal gc, ne de bu
uzun soluklu hareketi asla tanmam olan eski endstriyel atlmlardan farkllatrmaktadrlar. Bylece ayaa kalkan endstri, retimini
artrmakta, tekniini iyiletirmekte, piyasasn rgtlemekte, sonra da
ekonomnin geri kalann canlandrmaktadr.
Bunlardan sonra, balangta yer alan kilit endstri istikrar kazanmaktadr; tavanna ulamtr. Birikimine olanak verdii rezervler, bunun zerine komu bir sektre yansmakta, o da kendi hesabna
harekete geerek modernlemekte, mkemmellie ulamaktadr.
b) Bu sre sektrden sektre genilerken, ekonomi btn itibariyle endstriyel olgunlua ulamaktadr.
Bat Avrupa'da demiryollarnn take ocundan (yani demir,
kmr ve ar endstrinin) sonra; elik, modern gemi ina, kimya,
elektrik, para reten makineler bayra devralmlardr. Rusya bu
ayn evrimi, ok daha ge geirmitir. sve'te kt, kmr, odun,
demir esasl roller oynamlardr. Bat dnyasnn btn, olgunlua
kabaca XX. yzyln ilk yllarnda ulamtr. Bu eii 1850'lerde
gemi olan ngiltere, artk ortaklaryla az ok eit hale gelmitir.
yice alr durumda, nisbeten dengeli olan, gelirlerini salam, belli bir bollua ulam bu ekonomiler asndan, endstriyel
genileme artk birinci ama deildir. Bunlar, glerini ve muhtemel
yatrmlarn hangi yne aktaracaklardr? Bylesine bir tercih karsnda kalan (nk artk seme olana vardr) endstri toplumlarnn
verdikleri karlklar ayn olmamtr. Cevaplar, u andaki ve gelecekteki tercihlerinin ynn izmektedir. Oysa tahmin edilecei
zere, tercihlerinin gdlerini, bilinli veya bilinsiz, bizzat kendi uygarlklarnn iinden almlardr.
c) Tercih zaman. Fiili durumda sz konusu olan, bir toplumun
tm iin geerli olan bir hayat tarzm semektir.
Ya gvenlik, refah, bo zaman semek ve abalar dikkatli bir
sosyal yaamaya yneltmek; ya bu refahn ancak geni lekli bir kitlesel tketim boyunca elde edilebileceini kabul etmek (lks mal ve
393

hizmetler, ulusun ok byk bir ounluuna ulamak zere retileceklerdir); ya da toplumun veya ulusun anan gcn, uluslararas siyasetin ounlukla beyhude ve her zaman tehlikeli dzleminde kullanmak.
1900'lere doru ABD'nin olgunluu. Bu lke, bu sralarda ksa
sreli, ama anlaml bir g siyasetini denemitir (1898'de Kba ve Filipinler iin spanya'yla sava). Eer Theodore Roosevelt'in o sralarda ABD'nin "bir savaa ihtiyacnn olduu"nu veya ona "maddi
kazan dnda bir dnce malzemesi" vermenin gerekli olduunu
yazd dnlecek olursa, bu hareketin bilinli olduu anlalr.
Bundan birka yl sonra, ABD ilerlemesi bir sosyal politika ynnde
ekingen ve geici giriimlerde bulunmutur. Fakat Birinci Dnya
Savann yaratt koputan sonra, ABD tamamen kitlesel tketim
zmne ynelmitir. Ortaya kan, otomobil, inaat, evlerin konforu iin vr zprlarn boom'udur.
Bat Avrupa'da tercih zaman, iki dnya sava ve bunlarn dayattklar yeniden ina faaliyetleri nedeniyle gecikmitir. Kitlesel tketim, bu blgde kabaca 1950'lerde ortaya kmtr, ama bu ortaya
k hkmet politikalarndan ve gl bir sosyalist gelenein basksndan kaynaklanan ksnt ve deiikliklerle birlikte olmutur. rnein Fransa'da, retimin bedava olmasndan "sosyal gvenlik" alanndaki tbbi rgtlenmeye kadar bir dizi tedbir bu ynde i grmlerdir. Kitle tketimine ayn zamanda birok sektrn gecikmesi'yle birlikte girilmitir. Bu gecikmeler, koullarn veya geleneksel
alkanlklar terketmeme inadnn sonucudurlar. rnein Amerikan
tarz tarm devrimi, Avrupa ktasnda ok sayda engele toslamtr.
Bu konuda, Sovyetler Birliinin karlat tekrarlanan glkler
herkese bilinmektedir; durum, tarmsal modernlemenin henz yar
yolunda bulunan talya ve Fransa iin de karmaktr.
Son olarak, btn blgeler harekete eit bir ekilde katlmamlardr. Tpk ABD'nin gneyinin 1900'den sonra "nal toplamas" gibi, Avrupa'nn bycek bir paras da gecikmektedir: Fransa'nn gneybats ve bats, talya'nn Mezzogiorno'su, Bilbao ve Barselona'daki endstri merkezlerinin dnda berya yarmadasnn tm,
Sosyalist cumhuriyetlerin tm (Sovyetler Birlii'nin kendi, ekoslovakya ve Alman Demokratik Cumhuriyeti hari), Balkan yarmadasnn geri kalan, Trkiye...
Ksacas, bir gazetecinin birini at arabas, dierini de beygir gc
394

olarak tanmlayarak farkllatrd gibi, hep iki Avrupa vardr.


Eer binlercesi arasndan bunun bir rnei istenirse, Krakovv yaknlarnda, tpk XV. yzylda olduu gibi drt tekerlekli dar arabalarn odun ykleriyle, obanlaryla kaz srlerinin otomobillerden daha
ok olduu bir yola girelim. Ama karmza birden bire, tamam sosyalist Polonya tarafndan imal edilmi, metalrji kenti Nova Huta'nn
harika tesisleri kmakkadr. Bu ztlk, bugn hl Avrupa'nn ayrlmaz bir parasdr.
Kredi, mali kapitalizm ve devlet kapitalizmi: Bir kredi devrimi
endstri devrimine elik edecek ve onun atlmndan tam anlamyla
yararlanacaktr.
Kapitalizm, belli bir kapitalizm hep vardr; hatta bankaclar, uzak
ilemlere girimi tccarlar ve btn kredi aralarm bilen eski Babil'den beri vardr. Babil'de bilinen kredi aralar: Kambiyo senedi,
hamiline senet, ek...'tir. Kapitalizmin tarihi bu anlamda "Hammurabi'den Roc kefeli er'e" gider.
Fakat kredi, Avrupa'da XVI. ve XVII. yzyllarda hl ok mtevazi boyutlardadr. XVIII. yzyl krediyi, yalnzca Hindler (ve kumpanyalar) ile "in'e" ticaret atannda (bu ticaret Kanton'u gelitirmitir) olsa bile geni lde gelimitir. Avrupa'nn eitli ticari piyasalarna geni lekte yaylm uluslararas bir kapitalizm vardr. Ancak, bu dnemde bile gerek Finanslar, henz ticaret veya endstriyle hi megul olmamaktadrlar. Bunlar kamusal kaynaklan
kullanmakta, devlet hizmetinde i grmektedirler.
Endstrilemenin baar kazanmasyla, banka ve finans alemi
devasa bir atlm ine girmitir. ylesine ki, endstri kapitalizmiyle
ayn anda bir mali kapitalizm ste km ve biraz nce biraz sonra,
ekonomik hayatn btn levyelerine el koymutur.
Fransa'da ve ngiltere'de, bu ncelik 186O'l yllarda resmolmaktadr. Eski ve yeni bankalar ube alarn gelitirmekte, uzmanlamaktadrlar (mevduat, kredi, i bankalar). Bu banka modernlemesini izlemek zere, rnein Fransa'da I863'te kurulan Credit Lyonnais'nin tarihine, Amerika'da Pierpont Morgan bankasna (bundan ileride gene sz edeceiz) veya Rothschild bankalarnn uluslararas ebekelerine bakmak yararl olacaktr. Banka, kendine her yerde geni
bir mteri kitlesi oluturmay, "tasarruf eden kitle"nin tmn ele
395

geirmeyi, ''uykudaki btn tasarruflar" avlamay ve ne kadar dk


de olsalar bu ksr kaynaklarn tmne ulamay baarmlardr. Ve
"hisse senedi" lgnl balamtr. Endstriler, demiryollar, gemicilik irketleri yava yava bu bankaclk ann iine alnmlardr.
Mali kapitalizmin oyunu, hemen uluslararas hale gelmitir. Fransz
bankalar, kendilerini giderek d borcun kolaylklarna terkedeceklerdir. Bylece Fransz tasarruflar, dn tehlikeli olduklar aa kan
Rus borlarna yneltilebilmilerdir. Fakat bu d borlar, dn Fransz ekonmisi iin nemli bir gelir kayna oluturmulardr, lehte bir
demeler bilanosu, ak veren bir ticaret bilanosu1 nu dengelemektedir. Bu borlar ayrca, Avrupa'nn byk bir blmnn ve denizar alemin 1850'lerden sonra donanmna katkda bulunmulardr.
Kural teyid eden istisnalara ve bu konuda her zaman olanakl
tartmalara ramen, bugn Avrupa'da mali kapitalizmin zaman gemie benzemektedir. Kukusuz, Banque de Paris et de s Pays Bas gibi
bir i bankas hali hazrda birinci dereceden byk bir gc temsil etmekte ve Londra, Paris, Frankfurt, Amsterdam, Brksel, Zrih, Milano balca para piyasalar olarak kalmaya devam etmektedirler. Ama
devlet kapitalizmi'nin devri belirginlemektedir.
Giderek daha fazla "ynetim altnda" hale gelen bir ekonominin
"ulusallatrlm" sektrleriyle; devlet, endstrici ve bankac olmutur. Giderek yaylan devlet maliyesinin yan sra, posta ekleri, tasarraf sandklar, hazine bonolar, onun emrine byk miktarlarda para
sunmaktadrlar. Devlet, retim mallar yatrmclarnn byk hakimidir. Oysa, her byme politikas, her etkin sosyal politika, tm gelecek bunlara bamldr.
Fransa'nnki gibi grnte ok ll bir byme hzn tutturabilmek iin bile, her yl milli gelirin nemli bir dilimini yatrmak
gerekir. Yatrm, bir dizi ekonomik muameleyi canlandrarak, balangtaki kitlesini bytmektedir. Devletlerin, onun araclyla bir gelimeyi nceden tanmlayabilecekleri ve ibirlii iinde yrtlen bir
eylemin sonularn ngrebilecekleri planl bir ekonomi zorunluuyla kar karya olduklar giderek anlalmaktadr. Sovyet Rusya'nn
nl be yllk planlarnn, dnyann her yerinde rakipleri vardr. Bizzat Bakan Kennedy, Ocak 1962'de Amerikan ticaret politikas iin
be yllk bir plan iln etmitir. Franszlarn drt yllk plan (1961)
iddetli tartmalara yol amtr. Bu plan, ulusal bilincin bir incelenmesi olduu kadar, ekonomik bir bilanodur da. Amac, yeteri kadar
396

gelimemi Fransz blgelerini, "harekete geirme" siyaseti adn


verdii ey araclyla canlandrmaktadr.
Geriye ynelik bir bak iinde, btn bunlarn iinde yer
alan smrgeciliin srkleyici roln ne abartmak, ne de grmezden gelmek mmkndr. Smrgecilik, Avrupa'y herhalde dnyann birinci srasna kartmam, ama orada tutmutur.
Smrgecilik kelimesinden (bu kavram da yakndan izlemek gerekiyor), Avrupa'nn en azndan 1492'den beri olan her trl yaylmasn anlyoruz.
Bu yaylma, Avrupa iin inkr olanaksz bir ekilde yararl olmutur. nsan fazlasn gnderebilecei yeni meknlar ve elinin
hemen ulaabilecei zengin ve smrlebilir uygarlklar onun emrine vermi, o da bu smr frsatn sektirmemitir. Bu smrnn
balca olaylarnn kronolojisi yledir: XVI. yzylda Amerikan hazinelerinin gelii {altn ve gm kleler); Bengal'in ingilizlerin
eline gemesine yolaan Plassey savandan sonra Hind'in zorla almas (23 Haziran 1757); Afyon Savandan (1840-1842) sonra in
pazarnn zorlanmas; 1885 Berlin antlmamasyla Afrika'nn paylalmas.
Bu smrgeciliin sonucunda, Avrupa'da nce italyanlar, Hollandallar, sonra da ngilizlerin lehine olmak zere byk ticari younlamalar meydana gelmi ve sonuta, endstrilemenin harekete
gemesine yardmc olan kapitalist ebekelerin glenmelerine kesin
bir katk salanmtr. Avrupa, bu uzak topraklardan byk bir artk
salamtr.
Bu artk roln oynamtr. Denizar topraklarda muzaffer
olan ngiltere'nin ilk take-offu gerekletirmi olmas nedensiz deildir. Geriye, bizim yle dndmz zere, endstrilemenin daha sonra Avrupa'nn ncelik ve prestijini artrarak, smrgecilik olgusunun apn Avrupa lehine olmak zere pekitirip pekitirmediini
anlamak kalmaktadr. rnein, Fransa'nn endstri atlm, Senegal'
deki varlna, Cezayir'e (1830), Koenin'e 5 (1858-1867) veya
Tonkin ve Annam'a (1885) yerlemesine bal olmam olamaz.
Dier bir sorun, smrgecilik dosyasn, insani ve ahlki dzlemde bizzat kendi olarak ele almaktr. Smrgeciliin; sorumluluklarn, sularn paylald bir unsurlar karmaasn devreye soktuu
397

farkedilmektedir. Dnk smrgeciliin olumlu ve olumsuz yanlar


olmutur ve bu her iki taraf iin de geerlidir Tek bir ey kesindir:
belli tipten bir smrgeciliin tarihi dne aittir ve onun sahifesi kapamtr.

Endstri Toplumunun Karsnda Sosyalizm


Bat'nn liyakati, endstrilemenin ok saydaki katlna kar,
toplumsal, insani bir cevab ateli bir ekilde aram olmasdr. Eer
bu kullanl kelimeyi imdiye kadar ktye kullanmadysak, toplumsal diyebileceimiz bir hmanizmann peinde olutur.
Bu yourma ilemi, hznl, dramatik ve dahiyane XIX. yzyl
boyunca yaplmtr. Bu yzyl, eer gndelik hayatn irkinliine
baklacak olursa hznl; karklk ve sava dnemlerine baklacak
olursa dramatik; eer teknik, bilimsel ve hatta daha dk dereceden
olan toplumsal gelimelerine baklacak olursa dahiyanedir.
Varlan nokta her halkrda aktr: XIX. yzyldan ok sonra,
bugn, sakin, gelitirilebilir nitelikte bir yasama, giderek daha fazla
say da insana daha iyi bir kader hazrlamaya ve devrimci talepleri
boa kartmaya uramaktadr.
Bu oklu ve yetersiz kazanmlar kolayca elde edilmemilerdir,
nk ilem, tarafsz bir ahlk ve bilim gerektirmektedir. Bu hareket,
tamamen tersine ok sert bir kavga biiminde cereyan etmitir. Bat'daki mcadelelerde en azndan safhay ayrmak mmkndr
(ayr bir deney olan Rus ve Sovyet evrimini ileride ele alacaz).
a) Devrimci ve ve ideolojik safha. Toplum slahatlarnn, peygamberlerin (ok saydaki dmanlarnn bunlara verdikleri ad kullanmak zere) dnemi. Bu dnem 1815'ten 1871 'e, I. Napoleon'un iktidardan dmesinden Commune' a kadar srmtr. Asl kopu, herhalde 1848'de, zincirleme devrimlerin ylnda meydana gelmitir.
b) rgtl ii mcadeleleri safhas (ii sendika ve partileri),
1871 ilkbaharnda Paris'te meydana gelen dramdan (Commune) nce
balamtr. Esas blm, bu tarihle 1914 arasnda yer almaktad.
c) Siyasal, daha dorusu devleti safha. Devlet, 1919'dan veya
daha iyisi 1929'dan ve artan refahn da yardmyla 1945-1950'den tibaren toplumsal programlar eline almtr ve bu safha gnmze kadar srmektedir.

398

Bu ema, endstrileme karsndaki topumsal taleplerin bizzat


maddi hayatn titreimlerine uygun olarak, ou zaman tavrn ve anlamn deitirdiini gstermektedir: bu talepler kabaca, ekonomik
gerileme dnemlerinde (1817-1851, 1873-1896, 1929-1939) ateli;
buna karlk ekonomik ykselme dnemlerinde (1851-1873 ve 1945'
ten gnmze) sakindirler. Bir tarihi, Almanya'ya ilikin olarak, bu
toplumsal talebin gel-gidini yle anlatmaktadr: "Almanya'da 1830'da proletarya kelimesi henz bilinmiyordu. 1955'te ise ancak ylesine biliniyor".
Bu safhadan, yalnzca toplumsal fikirler dzleminde yer alan
birincisi, herhalde en nemlisidir, nk btn bir uygarln dnemecini belirlemektedir.
1848-1871 arasnda, bu geni fikir, sivri analiz, peygamberlik
hareketleri, daha nce kabaca grdmz zere, ideolojik ilgilerini
siyasal alandan toplumsal alana yneltmilerdir.
Ama taleplerinin hedefi devlet deil de, anlalmas, tedavi edilmesi, iyileirilmesi sz konusu olan toplumdur.
Yeni program, yeni dil. Endstrici, endstri toplumu, proleterya,
kitle, sosyalizm, sosyalist, kapitalist, kapitalizm, komnist, komnizm
kelimeleriyle, devrimci ideoloji kendini yeni bir ekilde formle etmektedir.
Endstrici kelimesini (eski endstri kelimesinden) ve Endstri
toplumu formln imal eden kii herhalde Saint-Semon kontudur.
Bu endstri toplumu formlne Auguste Comte, Herbert Spencer ve
daha birok bakalar sahip kacaktr. Auguste Comte iin, o zamana
kadar sahneye egemen olmu bulunan askeri toplumcun yerine geen
toplum sz konusudur. Askeri toplum savayd, hu toplum ise zorunlu olarak bar olacaktr. Herbert Spencer, kendi hesabna byle
bir iddiada bulunmaya cret edememektedir ve bunda hakldr. Proletarya kelimesi, Akademi Szl'ne I828'de girmitir. Kitle kelimesi, tekil ve zellikle de oul haliye, anahtar kelime haline gelmitir.
Bu kelime, "zirvesine Louis-Philippe'in saltanat dneminde ulaacak
olan bu evrimin terminolojik belirtisidir". Lamartine I828'de "kitlelerin igdsne sahibim, ite benim tek siyasal stnlm" diye iln
etmitir. Ve Louis-Napoleon Bonaparte, Fakirliin Yokedmesi (1844)
adl kitabnda, "Bugn kastlarn hkm srmeleri sona ermitir, artk
399

ancak kitlelerle birlikte hkmet edilebilir" demektedir.


Bu kitleler esas olarak, fakir, smrlen kentsel ii kitleleridir.
Buradan, o ana egemen olan unsurun snf ztlamalar olduu sonucuna varlmtr; Marx buna "snf mcadeleleri" adn vermektedir.
Snf mcadeleleri eski bir olgudur, gemiin maddeten gelimi btn toplumlarnda mevcuttur. Fakat iddetli bir bilinlenmenin meydana geldii XIX. yzylda, bu mcadelelerin boyutlarnn genilediini de inkr mmkn deildir.
Sosyalist ve sosyalizm kelimeleri, kariyerlerine 30'lu yllarda
balamlardr. Komnizm kelimesi de, ama bu kelime balangta
ekonomik ve sosyal eitlik gibi mulak bir anlam tamaktadr. "i
kitlelerinin generali" Auguste Blanqui, bu balamda, "komnizm bireyin korunmasdr" diye yazabilmir. Kapitalizm kelimesi Louis
Blanc'da ( rgtlenmesi, 1848-1850), Proudhon'da (1857), 1867
basm Larousse szlnde grlmektedir, fakat XX. yzyln balarnda moda olacaktr. Kapitalist kelimesi daha hayat doludur. Lamartine 1843'te haykrmaktadr: "bizim elimize geen devrimi kim tanyabilir! Fransa, alma ve serbest endstri yerine kapitalistlere satld!...". Pek baarl olmayan kelimeler arasnda burjuvazizm ve
kollektivizm saylabilir.
Fakat 89'un anlar glerini kaybetmemilerdir. Jakobenler,
Terrr, Kamu Selmeti, bu kelime ve anlar, zihinlerde rnek veya
korkun anlar olarak yer tutmaktadlar. Islahatlarn ou iin,
"Devrim" sihirli kelime, yaratc g olarak kalmaktadr. 1871 Paris
Commune' esnasnda Raoul Rigault unu iln etmitir: "Meruluk
peinde deiliz, devrim yapyoruz".
Saint-Simon kontundan Marx'a kadarki sre iinde, Maxime
Leroy'mn deyimiyle "kitlesel felsefeler"in (bundan, kitlenin sorunlarndan ilham alan ideolojileri anlaynz) yerleik hale getirilmeleri, ana hatlar itibariyle 1848'de tamamlanmtr.
Bu ayn yln ubatnda, Kari Marx ve Friedrich Engels'in Komnist Manifestodan kmtr. Bu kitap bugn hl komnistlerin
Kitab Mukaddesi olmay srdrmektedir.
XIX. yzyln ilk yansnn uzun slahatlar listesini ayrnts
iinde izleyerek, onlarn zaman ve mekn iindeki yerlerini belirleyen bir tablo oluturulabilir. Bylesine bir tablo, endstrilemeyle
400

ba belda olan byk blgenin ncelikli roln olduka iyi aydnlatrd: ngiltere, Fransa, Almanya.
Bu tablo ayn zamanda. Fransz abalarnn nceliini de gsterirdi (ve bu bizatihi bir sorundur, bu konuya ileride dneceiz). Son
olarak da, Saint-Simon'un nceliini vurgulard. Bu benzersiz adam,
biraz deli, ama dahi biri olup, sosyalist veya sosyalist olmayan btn
toplumsal ideolojilerin, bir de stelik Fransz sosyolojisinin kkeninde
yer almaktadr (Georges Gurvitch). Der dev olan ve onu ok fazlasyla aan Kari Max zerindeki etkisi de net olmutur. Marx daha ok
genken, Trier'de Saint-Simon'un eserlerini okuyacak ve birok fikir
ve kantn bu okumalardan edinecektir.
Eer stat Saint-Simon istisna tutulacak olrusa, toplumsal slahatlar ya grubuna ayrlmaktadrlar: XVIII. yzyln son 30 yl
esnasnda doanlar (Owen 1771, Fourier 1772, Cabet 1788, Comte
1798); XIX. yzyln ilk on yl iinde doanlar (Proudhon, Considerant, Louis Blanc); Marx (1818), Engels (1820) ve Lassale'in (1825)
daha trde kua: Yry sona erdiren Almanlarn grubudur.
Delloda katledilen Lassale'in lmnn (1864), Marx'n karsndaki yegne byk muhatab yokettii ve bylece onun baarsn garanti ettii sylenilmitir. Bu baary, KapitaV'm (1867) gcne balamak daha uygun olacaktr.
Bu "kitlesel faaliyetleri teker teker incelemek sz konusu deildir. Bu incelemelerin hepsi de, Saint-Simon'un u gzel formlne
gre, "olu halindeki toplum"un zmlemeleri gibi olacaktr. Bu filozoflar, tedavici gibidirler. Saint-Simon ve mezlerine (kinci mparatorluk zamannda i dnyasnda servet edinecek olan Enfantin, Chevalier) gre, abalar retimin rgtlenmesine yneltilmelidir. Onlara
gre, sevmedikleri Fransz Devrimi, ekonomisini rgtleyemedii iin
lmtr. Gene Fransz Devriminden nefret eden Fournier, zellikle
tketimin rgtlenmesi gerektiini dnmektedir.
Barbes ve Blanqui, Louis Blanc ve Proudhon'dan ilk ikisi eylem
adam olarak, son ikisi de ilkelerini "tamamlamak ve gelitirmek zere" 89'a sadk kalmlardr. V. Considerant ise, bu ilkeleri ustas Fourier'den daha az iddetle olsa da, gene de reddetmektedir.
leride sz edeceimiz Marx'n dnda, bu dnrlerin en zgn olan, zgrle anariye varana kadar tutkun olan Proudhon'dur.
Proudhon, devletin ve hristiyanlm karsnda, yaayan toplumu bilimsel olarak kuatacak, onun elikilerini giderecek bir diyalektik pe-

401

sindedir. Gerektirdikleri toplumsal mekanizmalar kavrayabilmek


iin, bizzat bu elikilerin zlmeleri gerekmektetdir. Burada, dinsel
dzlemdeki tutkulardan, hatta eylemden uzak, bilimsel bir speklasyon saz konusudur. Kendi elleriyle kurmay beklerken daha iyi bir
dnyay haber veren kararl eylemciler olan Falanster kurucularnn
(Ower, Cabet, Fourier), devrimcilerin ve Marx'n zihniyetine kar
kmaktadr.
Bu alanlarda, XIX. yzyln ilk yarsnda Fransz dncesinin aikr ncelii bir sorun kartmaktadr.
Fransa, kukusuz devrimin, Byk Devrimin lkesidir. Kukusuz, 1830 ve 1848'in devrimci randevularna sadk kalmtr ve 1871'de yalnz ve yabanclar tarafndan yenilmi olarak, u Paris Komn
olacak yksek devrimci atei beslemektedir.
Fakat bu zgnlkler bir yana, sosyalizme yatkn Fransa, tabii ki
dier birka lke gibi kendi endstrilemesinin rndr. Dier lkelerde olduu gibi Fransa'da da slahat veya devrimci dnce, byk ounluu itibariyle entellektellerin, toplumsal ayrcalklarnn
eseri olmutur. Ve gene baka yerlerde olduu gibi, bu fikirler g ve
hayata, ancak ii evrelerine ve onlarn eyemlerine ulatnda kavuabilmektedir. Fakat Fransa'daki entellektel tepkiler, her yerdekinden daha erken ve iddetli olmulardr; oysa endstrileme, bunun
tersine, ngiltere'dekinden daha getir (Fransz ake off\x 1830-1860'lardadr).
Hi kukusuz, ama take off teorisi gerek sreleri fazlasyla basitletirmektedir. Byk endstriyel atlmn tek bir hareketle yola kaca S saatini iaret etmektedir. Ama acaba bu kadar belirgin bir S
saati var mdr? Bunun byle olduuna inanmak, nceki btn kulukatanma dnemini ihmal etmek olacaktr. Fransa'da 1815-1851
arasnda olduka yksek (% 2,5) bir endstrileme haddinin olduunu
yakn tarihli aratrmalar ortaya koymulardr. Bu atlm, XVIII. yzyldan itibaren bir kentsel gelimenin boyut kazanmasn, eski toplumun bozulmasn yaayan ve zaten Devrim ile arkasndan gelen savalardan sarsalanm olan lkeye, o a yaayanlara ok arpc gelmi
olan bir bina ykm antiyesi grntsne brnmesini salayacaktr.
Kentlerin gelimesi, tek bana, insani ve maddi kentsel manzaralarn aniden deimelerine yol amaktadr. Balzac'tan Victor Hu402

go'ya btn gzlemciler bundan kayg duymulardr. Sefalet, dilencilik, haydutluk, sululuk, serseri ocuklar, soygunlar, cinayetler; herey alanlarn dar alanlara hzla ylmalarnn sonucu artmtr.
nk taral akm bitmek bilmemektedir. Michelet 1847'de hl
yle demektedir: kyl "kentte hereyi beenir, hereyi ister, becerirse burada kalacaktr. Kr bir kez terkedildikten sonra, oraya bir
daha geri dnlmez". Ama, kark bir yl olan 1830'da, Orleans'ta
40.000 kiilik nfustan 12.500 yoksula yardm etmek gerekmitir.
Oran zerinden birdir. Lille'de ayn yldaki oran, 2,21 zerinden
l'dir.
Kent toplumu, o sralarda ona temas eden, onu eken, ama onu
yerinden kaldrmayan, hatta yaatmayan bir endstri tarafndan fena
halde alt st edilmie benzemektedir. Ama bu kentsel sefalet, herhalde krlardaki kadar deildir. Fakat kentlerde, onlara i salad zaman hayat koullaryla pek ilgilenmeyen bir endstrinin kurban olan
emeki halkn alarm veren grnts herkesin gz nnde sergilenmekledir.
Bylece ilk "ideologlar", ilk endstrileme denemelerinin kentlerde yerleik hale gelmeleri ve baarya u I amal aryla, bugnn azgelimi lkelerininkiyle ayn olan bu grntye bizzat tank olmulardr.
Buna karlk, 1851'den itibaren, sonra da kinci imparatorluk
dneminin (1852-1879) ekonomik geliimiyle, iilerin durumu dzelmitir.
i rgtlenmesinden Sosyal Gvenlie
Bu ok ynl ve devasa sorunu derinlemesine ele almak sz konusu deildir.
Zaten byle bir ey mmkn mdr? Bylesine bir ie kalkldnda, sosyalist fikirlerle (birbirleriyle elien ve ayn zamanda birbirlerine eklenen, hareket halindeki fikirler ailesi) ve alma hayat
ile gndelik hayatn gerek erevesi iine oturtulmas gereken ii
faaliyetleri ve taleplerini birarada incelemek gerekecektir. Sosyalist
dnceler, ii kitlesinin gl ve alkantl gvdesi tarafndan nasl
bir kabul grmlerdir?
Bu soruya cevap vermek, ngiltere rneinin kantlad zere,
ii aleminin ou zaman kendiliinden, gereki, temkinli dar lek403

li; ideolojilerden ve hem faal hem iddetli siyasetten uzak bir ekilde
rgtlenmesinden tr ok zordur.
stelik, toplumsal teoriciler en bata ne kmlarsa da, daha
sonra sendika birlikleri, bundan sonra ii siyasal partileri ve son olarak da devletler ne kacaklardr (bunlar taleplere hayr diyecekler
veya bilgelik gstererek taleplerinin bir ksmn yerine getirecekler
veyahut bu taleplerin nne geeceklerdir).
Demek ki bu kouda, enazndan drt takm izlemek gerekmektedir: her bir ynden gelen teoriciler, her trden sendikaclar, ii dnyasnn iinden kma siyasetiler, devletin temsilcileri. Bunlarn hepsi de birbirinden ok farkldr.
Ama btn bunlara ramen, Avrupa'da gene de belli bir evrim
resmolmaktadr. En azndan lkede (ngiltere, Fransa, Almanya) ve
bunlara komu olan lkelerde (Hollanda, Belika, skandinav lkeleri,
svire), bu evrimin safhalar hemen hemen ayndr. Bu ayrcalkl
devletlerin dndaki yerlerde, gzle grlr gecikmeleri telfi etmek
bugne kadar mmkn olmamtr.
Bizi burada, ilerlemeci lkelerin yol allar ilgilendirmektedir.
Bu yol aln birka merhalesini belirtelim.
1871'den nce:
ingiltere'de, 1858-1867'den itibaren sendikalar, Trade Unions,
byk saylarda olmak zere kurulmulardr ve bunlar kurulularndan itibaren "usta ve hizmetkr" yasasnn kaldrlmas iin mcadeleye girimilerdir. lk Trade Unions kongresi 1866'da toplanmtr.
Bu sendikalar, yalnzca nitelikli iileri ye kabul etmektedirler.
Fransa'da, kt niyetli olmayan grevlere izin veren, koalisyonlara dair 1864 tarihli yasa hari, henz olumlu bir ey yoktur. 1865'te
Paris'te, Enternasyonal'in Fransa seksiyonunun brosu almtr (ilki, 1864'te Londra'da), sonra 1868'de Lyon'da bir bro daha alacaktr, ikinci imparatorluk bir kez daha "lerlemeci ve sktrmac"
olmutur; iilerin durumunu iyiletirmi, ama bu ayn ii dnyasnn zgrlklerini yakn bir gzetim altnda tutmutur.
Almanya'da da, gelimekte yava ayn konurn. Lassale, 1862'de
Londra'da Allgemeiner Deutscher Arbeiter Verem' kurmutur. Bundan yedi yl sonra, Eisenbach kongresinde Marxist eilimli sosyal demokrat ii partisi kurulmutur.
1914'ten nce:
Bu tarihte gerekletirilme ilerlemeler muazzamdr.
404

ingiltere'de, 1881 'de Hyndmann tarafndan Demokratik Federasyon'\n kurulmas, o zamana kadar siyasete iyi gzle bakmayan ii evrelerindeki "sosyalist" propagandann balangcn belirlemitir. Politiklemenin balamasyla eanl olarak, sendikaclk hareketi
1884'ten itibaren en fakir iilere, niteliksizlere ulamtr. Fakat,
Londra liman iilerinin byk tarihsel grevleri ancak on yl sonra
gerekleecektir. 1893'te Independant Labour Party kurulmu, bundan be yl sonra da Genel Sendikalar (Trade Unions) Federasyonu
ortaya kmtr. Labour Party'nin seimlerde baar kazanmasnn
arkasndan, 1907'de adeta devrimci olan "radikal" hkmet kurulmutur. Bu dnemde bir dizi toplumsal yasa kartlmtr. Yeni bir
ngiltere resmol maktadr.
Fransa'da da ayn sre: Jules Guesde, 1877'de ilk sosyalist gazete olan Egalite'yi ve iki yl sonra da Fransz i Partisi'ni (P.O.F.)
kurmutur. 1884 kanunu sendikalar tanm, 1887'de emek borsalar
kurulmutur. 1890'da Emek bayram 1 Mays ilk kez kutlanmtr;
1893'te ise, Jean Jaures ilk kez Carmaux'dan milletvekili seilmitir.
1895'te C.G.T. (Genel Emek Kongresi) kurulmutur. 1901'de biri
Jules Guesde'inki (Fransa Sosyalist Partisi), dieri de Jaures'inki
(Fransz Sosyalist Partisi) olmak zere iki sosyalist parti kurulmutur.
1904'te L'Humanite gazetesi kurulmu, 1906'da iki parti birleerek,
Birleik Sosyalist Parti'yi oluturmutur.
Almanya'da, sosyalistler Bismarck tarafndan kovulmulardr
(1878 stisna Kanunu). 1883'ten itibaren bir devlet sosyalizmi, toplumsal tedbirleri artrmtr. Bismarck'm ekilmesinden sonra, sendikalar yeniden kurulmu, ksa bir sre iinde bir milyon yeye ulamlardr. Bunlarn politik baarlar byk olmutur (1907 seimlerinde 3 milyon, 1912'de 4.245.000 oy).
Bu koullarda, ikinci enternasyonalin 1901 'den itibarenki gcn abartmadan, Bat aleminin 1914'te savan eiinde olduu kadar
sosyalizmin de eiinde olduunu iddia etmeye hakkmz vardr. Sosyalizm iktidar ele geirmek ve modern bir Avrupa, belki de bugnknden daha modern bir Avrupa kurmak zeredir. Sava, birka gn,
birka saat iinde bu umutlan gmecektir.
atmay nleyememi olmas, o dnemin Avrupa sosyalizminin muazzam bir hatasdr. Sosyalizme en yakn duran ve ii politikasndaki bu "tersine dn"n gerek sorumlusunu arayan tarihiler
bunu hissetmilerdir. Fransz C.G.T. sekreterleri Jouhaux ve Dumolin
405

le Alman sendika merkezi sekreteri K. Legien, 27 Temmuz 19I4'te


Brksel'de bulumulardr. Acaba bunlar bir kahvede rastlant eseri
mi yoksa umutsuzluklarn anlatmak iin mi biraraya gelmilerdir?
Bilmiyoruz, Jaures'in tam katledilecei gndeki (31 Temmuz 1914)
sonuncu giriimlerine atfedilmesi gereken anlam da bilmiyoruz.
Bugnn Avrupa's sosyalist vehesini, yasalarn siyasal endieleri oylamas oyunu iinde, Fransa'da (1945-1946) ve biraz daha ge
olmak zere ingiltere'de Sosyal Gvenlik rgtlerinin kurulmasyla,
yava ve yetersiz bir ekilde ina etmitir. Ortak Pazar, devletlerin
toplumsal ykmllkler konusunda eit olduklar ilkesini koyarak,
bu kurumun altlar Avrupa's iinde geniletilmesini kararlatrmtr.

406

AYIRIM IV
AVRUPA'NIN BRLKLER

Bir hmanizma tarihisi olan Franco Simone, Avrupa'nn szmona birlii konusunda bizi uyarmaktadr: Bu, romantizmin bir yansamasdr. Ona hem hakl, hem de haksz olduunu sylemek, Avrupa'nn tek cmleyle ayn anda hem birlik, hem de eitlilik olduunu ileri srmek olacaktr; dnldnde, bunun eyann tabiat gerei olduu anlalmaktadr.
Daha nceki ayrmlar, dini, aklc dncesi, bilim ve tekniinin evrimi, devrim ve toplumsal eitlik merak, emperyalist baarlaryla btn olarak ayn kaderi izleyen bir Avrupa gsterdiler. Ancak, bu "uyunV'u amak ve gizli kalm ulusal eitlilikleri hemen
aa kartmak her an mmkndr. Bu gl ve gerekli eitlilikler
bol miktardadr. Ama bunlara Britanya ile Alsace, Fransa'nn gneyi
ile kuzeyi; Mezzogiorno ile Piemonte; Bavyera ile Prusya; skoya ile
ingiltere; Flamanlar ile Wallonlar; Katalonya, Kaslya ile Andaluya
arasnda da rastlanmaktadr. Fakat bu eitliliklerden, ulusal birlikleri
inkr edecek deliller elde etmek olanakszdr.
Bu ulusal birlikler de, Avrupa gereinin inkr deillerdir. Her
devlet, her zaman bizatihi bir kltrel alem oluturma eiliminde
olmu ve "halklar psikolojisi" bu eitli snrl uygarlklar zmlemekten zevk almtr. Elie Faure veya Kayserlng kontunun fazlasyla parlak kitaplar, bu konuda hi kukusuz sadece yanl grler sunmakta deillerdir. Onlarn bir mozayiin paralarna ok yakn407

dan baktklarn sylemekle yetindim; oysa bu mozayik, yukardan


bakldnda aka btnsel bir resim ortaya koymaktadr. yleyse,
btn ile ayrnt arasnda neden kesin bir tercih yaplsn ki! Bu iki
gereklik birbirini dlamamaktadr.

Parlak Birlikler: Sanat ve Zihin


Parlak birlikler sznden, Avrupa uygarlna kltrn, zevkin
ve zihnin en yksek dzleminde, sanki zerine ayn ve tek bir n
dt, adeta tekdze br kardelik edas veren bulumalar ve birlemeleri anlyoruz.
Bu, btn Avrupa uluslarnn tamamen ayn kltre sahip olduklar anlamna m gelmektedir? Tabii ki hayr! Ama bu sz, Avrupa
meknnn herhangi bir noktasndan kan her Hareketin, bu meknn
tmn kapsama eiliminde olduu anlamna gelmektedir. Herhangi
bir kltr esi, Avrupa'nn u veya bu kesiminde direnlere, redlere
toslayabilir veya tersine, baars, sklkla olduu zere, snrlarn
aarak "Avrupal" olmaktan karak dnyal olabilir. Ancak btn
olarak ele alndnda, Avrupa meknnn dnyann geri kalanna nazaran uzun zamandan beri kantlanm, olduka tutarl kltrel bir
alan meydana getirmektedir.
Sanat ve ok saydaki uyumu: Avrupa'da her sanatsal biim,
buras ister Katalonya (herhalde ilk Roman sanatn yaylma merkezi), ister lle-de-France, Lombardiya, Quattrocente Floransa 's, Tiziano'nun V'enedii veya empersiyonizmin Paris'i olsun, ilk vatannn
snrlarn amaktadr.
Hkmdar konaklarnn, saraylarn, kiliselerin ina edildii her
merkeze, kural olarak Avrupa'nn drt bir yanndan sanat akmaktadr. Binlercesi arasndan, XV. yzylda Burgonya dklerinin ve Claus
Sluter'in Djon'u buna tanktr. talyan Rnesans sanatlarnn gezginlii, okullarn birbirine tarz bulatrmalarn aklamaktadr. Bir
sanatnn balad bir fresko, baka biri tarafndan bitirilecektir; bir
kilise birbiri ardna gelen bir mimarlar dizisi tarafndan tamamlanmtr. Floransa'daki Santa Maria del Firo kilisesi, kubbesini, Brunelleschi'nin ileri tarihlerdeki atlganlna borlu olacaktr.
Lks, hkmdarn, zengin tccarn kaprisi de rollerini oyna408

mlardr: ulam ve iletiimin yava ve bugnknden seyrek olduu


bir dnemdeki hzl yaylmalar, onlar olmakszn iyi anlalamaz.
XV. ve XVI. yzyllarda talyanlar, I. Franois'nn sarayna davet
edecei u talyanlar tm Avrupa'nn hocalardr. XVIII. yzylda
ise, klasik sanat Rusya'ya kadar tayanlar Franszlar olacaktr. Avrupa'da ne de ok Versailles, ne de ok Fransz tarz bahe vardr!
Avrupa bylece, onun tm meknn kapsamakta ve sonra da lerkedilmekte yava byk dalgalara, hatta devasa deniz ykselmelerine
tank olmutur. Kim bu baarlar, devasa benzemeleri bilmez ki:
Roman sanat, gotik sanat, barok sanat, klasik sanat...
Olgunun kronolojik kalnl her seferinde etkileyicidir. Gotik
sanat kabaca yzyl srmtr. Gney ynnde, Burgos ve Milano'yu asla aamamtr. Gerek Akdeniz onu istememitir. Buna karlk Venedik, XVI. yzyln banda gotiktir, kendi tarznda ok zgn bir ekilde tamamen gotiktir. Paris 1550'lerde hl gotiktir. Rnesans mimarisi ancak birka noktada yer tutmaktadr: na edilmekte
olan Louvre'da; bugn olmayan Madrid saraynda; Primative'nin alt, Leonardo da Vinci'nin lmeye geldii Fontainebleau atosunda. Ayn anda hem Roma'dan, hem de spanya'dan kaynaklanan,
Kar-Reform'un eseri olan (ylesine ki s dn ona Cizvit sanat denilmekteydi) barokun geni apl ve gl baars XVII. yzyldan itibaren kantlanmaktadr. Kar-Reformun sanatdr, ama kaydedelim
ki, protestan Avrupa'y da kapsamna almtr. Dou'ya doru geni
lekte ilerlemitir (Viyana, Prag, Polonya).
Fransz mimarisi, XVIII. yzylda yerleik hale gelmek iin ok
daha az zaman harcayacaktr. ok sayda Fransz kentini o sralarda
yeniden biimlendiren (Tour, Bordeaux) ehircilik hareketini anlama
ynnde, bugn en iyi manzaray Saint-Petersburg sunmaktadr. Mimari faaliyeti rahatsz edecek hibir yapmn bulunmad bo bir alanda
ina edilen bu kent, hi kukusuz XVIII. yzyln en gze! ehri, bu
yzyln perspektif ve btnlk kavraynn en iyi ifadesidir.
Aamalar, Avrupa'da her seferinde hzla yerleik hale gelen
alan iaret eden, mzik alanndaki teknik ve aletsel devrimlerin
muhteem tarihini, birka satrla yararl bir ekilde anlatmak mmkn deildir. Fltten arp'e kadar antikiteden gelen btn mzik aletleri elden ele gemi, sonra orgun genellemesi, klavsen'in ortaya k, zelikle talyan virtozlar tarafndan olmak zere kemann lanse
edilmesi (fakat bugnk keman yay bir Fransz tarafndan bulunmu409

lur ve bu XVIII. yzyl gibi ge bir tarihte olmutur), piyanonun ortaya k vs. yaanmtr.
Mzikal biimlerin birbirlerini izlemeleri, elbette aletlerdeki bu
ilerlemeye baldr. Orta ada, aletin elik ettii veya etmedii ark btn mzie egemendir. IX. yzylla birlikte resmomaya balayan okseslilik, ayn mziin bas tondan elikisi olarak orgu kullanmtr. XIV. ve XV. yzyllarda Floransallarn Ars nova's, birden
fazla ses iin bestelenmi bir arkdr, bu oksesliliin iine, herbiri
bir ses olarak mzik aletleri de dahil olmaktadr. Bu "yeni sanat" zirvesine, Palestrina'nn (1525-1594) a capella mziinde ulaacaktr.
Fakat insan sesin dayal mzik, zellikle yayl alglarn gelimesinden sonra yerini aletli mzie brakacaktr. Bu, konser'in (konerto), az sayda alet iin bestelenmi (rnein quotuor), "oda" mzii denilen mziin ortaya kdr. Bu da mzii, balangta dind mzikle, Saray mziiyle eanlamldr ve Kilise mziinin tersidir. Enrico Radesca 16O5'te, Savua kontu Amedee'nin "musico di camera "sidir; Carlo Farin ise 1627'de "so nature di violinodi camera"dr. Oda mzii hereyden nce diyalogtur, bir sohbet sanatdr.
talya concerto'y\a. birlikte onun vatandr: alet gruplar aralarnda
sohbet etmekte, sonra bir alet btn orkestraya cevap vermektedir
(Corelli, 1653-1713, ilk solo alan kiidir; Vivaldi, 1678-1743 bu
trn staddr). Almanya sonat' tercih etmitir (iki ve bazen de tekbir alet). Fransa'da sit, birok dans havasn ok yumuak bir biimde birletirmektedir.
Nihayet senfoni'y\e birlikte, byk orkestra mzii, kullanlan
aletlerin ve olanaklarn, ayn zamanda dinleyicilerin de says itibariyle bir kitle mzii ortaya kacaktr. Daha XVIII. yzylda Stamitz'le,
sonat biimi senfoni halinde ilenmeye balamtr. zleyen yzylda,
romantik dnemde, mzik, orkestann kitlesinin glendirilmesi ve
solistin, teknik virtzln (Paganini, Lizst) yceltilmesi ynlerinde
hareket etmitir.
Herhalde XVI. yzyl sonlarnda Floransa'da domu olan talyan operasna, bunun talya, Almanya, Avrupa'daki (Mozart, Haendel, Gluck nce "talyan" operalar bestelemilerdir) muzaffer ilerlemesine, sonra da Alman operasnn ortaya kmasna zel bir yer ayrmak gerekir.
Resim konusunda ise, bu alandaki devrimler -nk bu konuda
adeta devrimden sz etmek mmkndr- Avrupa'nn tmne yayl410

mlardr ve kavraylar elikili olduunda bile, bu elikilerin de


tmnn Avrupa'nn tmnde ortak olmas dikkat ekicidir. Herhalde
iki byk resim devrimi olmutur: Galileo ve Descartes'n dnyay
"geometriletirmelerinden" ok nce, resim meknn geometrik hale
getiren talyan Rnesans devrimi; ikincisi de XIX. yzyln sonlarnda
ortaya kan ve resmin bizzat zn sorgulayan Fransz devrimi. Balang odaklarn belirlemek zere talya, Fransa dedik; fiili durumda
ise, byk adlara veya byk devrimcilere baklacak olursa, her iki
kta da bir Avrupa resminin sz konusu olduu grlr. Bugn Bat
resmi demek gerekir, nk Avrupa resmi ktasnn snrlarn geni
lde amtr.
Gerekte, Avrupa1 daki her byk ehre mimari grn veya
mzeleri itibariyle bakldnda, ayn sanatsal tabakalarn sunulduu
grlmektedir. Buralarda ayn renkleri tanmak mmkndr. Biri
zellikle Barok, dieri Rnesans kenti, ncs klasik dnem kenti
olsa da, Venedik kendine zg bir gotik retmi olsa da, Pavia gene
kendine zg bir Lombardiya romanna sahip olsa bile, her Avrupa
yurtta bu ehirlerde hep bildii, hemen anlad, kendine ait biimleri bulmaktadr.
Felsefeler de birletirici mesajlardr. Avrupa, tarihinin her
dneminde, adeta tek bir felsefeye sahip olmutur.
Jean-Paul Sartre'n sylemekten holand zere, toplumsal konjonktrn keyfine gre, Avrupa tek bir egemen felsefe'ye sahip olmutur (kukusuz, nk Bat'nn tmnde her zaman egemen bir
ekonomi ve toplumsal mimari vardr). Descartes felsefesi, yava yava yorulmakta olan kapitalist bir dnyann felsefesi olsa da, olmasa
da, klasik Avrupa'y doldurmakta, ona egemen olmaktadr. Marxizm,
ykselen ii snflarnn ve sosyalist veya endstriyel toplumlarn
felsefesi olsa da, olmasa da (ama nasl "olmasa da" denilebilir?), Bat'ya, sonra da hereyin yerini onun yannda veya karsnda belirledii dnyaya egemen olmutur.
Felsefelerini bu birlii, lkeden lkeye somut balantlar gerektirmektedir.
Alman felsefesinin iki nemli ann ele alalm: 1 Kant'n Saf
Akln Eletirisinden (1781) Hegel'n lmne kadar (1831); 2 Husserl'den (1859-1938) Heidegger'e kadar (do. 1889). Her eserin arka411

sndan gelen, Franszca, ngilizce, talyanca, spanyolca, Rusaya yaplan ok saydaki eviriyi hesaba katmakszn, bu eserlerin nemini
anlamak mmkn deildir. Bu eviriler, Alman felsefi dncesinin
balca iki harekelini Avrupa hayatya btnletiren mann lsn vermektedirler.
Varoluuluk kknda, onu dnya leinde ve zellikle Latin
Amerika ynnde yeniden lanse eder, Sartre ve Merleau-Ponly tarafndan yaplan yeni Fransz yorumlamalarnn olmas kayda deerdir.
Nesnel bilim konusunda hibir sorun yoktur: o, Avrupa'da
daha ilk baarlarndan itibaren kesinlikle tektir.
Herbiri, Avrupa'nn tm bilginlerini srasyla ilgilendiren aamalar halinde, her yerde ayn anda yorulduundan,u veya bu icadn
krn veya liyakatini tek bir Avrupa ulusuna atfetmek gtr.
Hangi rnek verilirse verilsin, bu iyi bir rnek olur. Alexandre
Koyre'nin hakknda gzel bir kitap yazd (1962) Kepler devrimine
ilikin rnek mkemmeldir. Kepler (1571-1630), ncelleri (hepsinden
nce Copernicus), adalar (hepsinden nce Galileo), rencilerinden oluan bir dnrler ailesinin iinde yer almaktadr. Eer bunlarn doum yerlerini, faaliyet gsterdikleri yerleri bir harita zerine aktarsaydk, Avrupa'nn tm siyah noktalarla dolard.
Tb, biyoloji, kimya da bu kuraln dnda deillerdir. Hibir bilimin, ok ksa bir zaman aral iinde bile, Alman, ngiliz, Fransz,
talyan, Polonyal olduu sylenemez. Bilim her zaman Avrupal olmutur.
nsan konu alan bilimlerin hareketleri, daha ok felsefeninkiler gibi, Avrupa'ya hzla yaylan ulusal hareketler olarak ortaya
kmaktadrlar.
Sosyoloji daha ok Fransz kkenlidir. Son elli yln ekonomi politii daha ok bir ngiliz veya Anglo-Saxon baarsdr. Corafya
hem Alman, hem de Franszdr (Ratzel ve Vidal de la Blache). XIX.
yzylda daha ok Alman olan ve Leopold von Ranke'nin (17951886) byk adnn egemenlii altnda bulunan tarih, Avrupa tarih
yaznn Alman bilginliinin ve zenliliinin hkm altnda tutmutur. Durum bugn daha karktr, ama Avrupa tarih yazn -gerekle
412

dnya tarih yazn haline gelmitir- tek ve ayn hareketin iinde yer
almaktadr. Henri Berr, Henri Pirenne, Lucien Febvre, March Bloch,
Henri Hauser, Georges Lefcbvrc'dcn itibaren kurulan, Franois Simiand gibi iktisatlara veya Maurice Holbwachs gibi sosyologlara dayanan bir Fransz okulu burada egemen konumdadr. Bu okul, btn
insan bilimlerinin sentezi olmay istemektedir ve tarih yntemlerini ve
tarhsel bak alarn yenilemektedir.
Edebiyat en eksik birlii temsil etmektedir. Bir Avrupa edebiyatndan ok ulusal edebiyatlar vardr ve bunlarn arasnda birok
iliki olduu kadar, iddetli ztlklar da bulunmaktadr.
Bu alandaki birlik en eksik olandr (yi ki yle), nk edebiyat
-deneme, roman, tiyatro-, ulusal uygarlklar en f?7la farkhlatran
eylerin zerne dayanmaktadr: dil, gndelik hayat; acya, zevke, ak
fikrine, lm fikrine, savaa verilen tepki; vakti geirme, yeme, ime,
alma, inanma biimleri... Uluslar, edebiyatlar boyunca yeniden,
zmlenecek, hatta bu esasl tanklk sayesinde psikanalizleri yaplacak kiiler, bireyler haline gelmektedirler.
Bu edebiyatlar arasnda elbette aikr ve srekli yaknlamalar
vardr, bunlar modalara uymaktadrlar. rnein Avrupa'nn tm leinde, bir romantizm dalgas, "Aydnlanma"nn aklc Avrupa'snn yerine gemi, sonra da toplumsal gerekilik romantizmin yerine
gemitir... Kesintisiz bir "etkiler" oyunu -okul etkileri, bireyler etkiler- bir eserden dierine yansmaya hi ara vermemektedir. Fakat her
edebi eserin zel bir toplumsal ve zihinsel dnyann iine dald da
aka ortadadr. Ulusal edebiyatn birliinden sz etmek kesinlikle
mmkn deildir, bu konuda bir Avrupa birliinden nasl bahsedilebilir?
Zaten byk bir engel, dil engeli yok mudur? Hibir eviri, edebi
bir deneyi tam aktaramaz. Byk Avrupa dillerinin herbiri, hazinelerinin bir blmn dierlerinden gizlemektedir. Eer ilerinden biri, eskinin Latincesi veya XVIII. yzylda Franszca gibi ne kar ve belli
bir iletiimi salarsa!... Voltaire'in Saint-Petersburg'tan Paris'e olan
alandaki krall, bu durumu tek bana aklayan Fransz dilinin kralldr. Bugn tek bir dil zerine kapanmak bilim iin mmknken
(aslnda bilim, uluslararas terimleriyle, hemen hemen yapay bir dil
oluturmutur), edebiyat iin deildir. stelik, edebiyat bugn gide413

rek daha fazla bir kitle dili haline geldiinden, artk hi mmkn deildir. XVIII. yzyln "uluslararas" Franszcas, ancak dar bir sekinler grubu in vard.
Avrupa Ktr Birliini korumal m, yoksa sona m erdirmeli?
Baarlar ve yetersizlikleriyle bu kltrel birlik, acaba snrlarn
kaldrmaya karar verecek bir Avrupa perspekitfi iinde yeterli midir?
Kukusuz hayr, nk Avrupa siyasal birliinin ncleri, zerinde
iyice dnlm bir eitim reformunun birleme yolundaki etkileri
zerinde heyecanla durmaktadrlar. Diplomalarn edeeri i ligi, eitimin etili niversitelerde srdrlmesine ve bir veya bundan da iyisi,
birok Avrupa niversitesi (bu ilke kabul edildi) kurulmasna, bir Avrupa eitim hayat oluturulmasna olanak verecektir.
Bu, uygulamada vurgunun zorunlu olarak, Avrupa'nn yaayan
dillerine geni lde ak bir hmanizmantn zerine vurulmas olmayacak mdr?

Salam Birlikler: Ekonomi


Avrupa uzun zamandan beri birletirici bir ekonominin ebekesi
iine girmitir: bu ktann maddi hayat, her dnemde otoriter, ayrcalkl merkezlerin etrafnda dnmtr.
Orta an sonuncu yzyllar boyunca herey Venedie gitmekte, herey oradan yola kmaktadr. Modern an balangcyla birlikte, ekim merkezi bir an iin Lizbon'da, sonra SeviHa'da olumu,
daha dorusu bu sonuncu kent ile Anvers arasnda, XVI. yzyln sonuncu eyreine kadar salnmtr. Daha sonra XVII. yzyln balarnda AmsterdanVn ticari stnl tesis edilmi ve bu XVIII. yzyln ilk yllarna kadar srmtr. Sonra Londra'nm sras gelmi,
onun stnl de 1914'e, hatta 1939'a kadar devam etmitir. Her
zaman bir orkestra ve bir orkerstra efi olmutur.
Bu ekim merkezlerinin atlm dnemlerinde daha etkin olmalarndan tr, buraya yalnzca Avrupa'nn hayat deil, onunla birlikte
dnyann tm gl yaam da akmaktadr. 1914 sava arefesinde,
Avrupa iin Londra yalnzca byk kredi, deniz sigortas ve yeniden
sigorta piyasas deil, ay.ni zamanda Amerikan buday, Msr pamu414

u, Malezya kauuu, Bangka ve Billiton kalay, Gney Afrika altn,


Avustralya yn, Amerika veya Orta Dou petrol... demektir.
Avrupa, ok erkenden evik bir parasal ekonominin nfuz ettii; evresindeki denizler, iinden geen nehirler, sonra da arabalar
veya donanmn tamamlayan hayvanlar iin karayollar tarafndan canlandrlan faal bir ulam ebekesine sahip, tutarl bir
maddi mekn oluturmutur.
Bylece yk hayvanlar, Brenner (Venedie doru), Gothard,
Simplon (Milano'ya doru), Mont-Cenis yollarndan, Alplerin meydana getirdii byk engele kar zafer kazanmlardr. Gndelik dil;
bu engelin iki yanndaki trafikleri canlandran ve talyan ekonomisinin Avrupa'nn kuzeyine ve kuzeydousuna doru yaylmasna olanak veren katr kervanlarna, ilgin bir ekilde "byk arabalar" adn
vermitir. Bu kervanlar Avrupa'ya, talya'nn tks kumalarn ve
Dou Akdeniz rnlerini getirmektedirler. XVI. yzylda Lyon'da ticaretin ve fuarlarn ok baarl olmas, kara, nehir yollan ile Alplerin "byk arabalan"nn burada birlemeleri sayesinde gereklemitir.
XIX. yzyln ortalarndan itibaren, demiryollaryla birlikte, karasal Avrupa'nn btn kirelenme ve ataletleri tamamen krlm,
hzl mbadelelere dayal maddi bir uygarlk, burada ar voltajl endstri ve ticaret hayatnn meydana getirdikleri menzillerle birlikle yava yava yaylmtr.
Bu uzun tarihe ilikin olarak, aklama amacyla deil de. yalnzca hatrlatmak zere, sadece iki rnek vereceim. nce mude, Venedik ticari kadrga kervanlar. XV. yzylda bunlarn ebekesi daha
ok Akdeniz'de yer almakta, ama bazlar Londra ve Bruges'e kadar
gitmekte ve bata Brenner olmak zere, baz canl karayollar Venedie ulamakladr. Alman tccarlar, bu kentte geni bir ortak depoya
sahiptirler. Rialto kprsnn yaknlarndaki bu hana, Fondago dei
Todeschi denilmektedir.
Dier rnek XVI. yzyldan ve Sevilla'dan yola karak, piyasadan piyasaya koan kambiyo senetlerine dair. Fiili durumda, mbadeleler ve demeler akm iinde, piyasadan piyasaya hep ayn (veya
yaklak) tutarlar dnmektedir.
Bu koullarda, ayn devrevi ritmlerin, adeta ayn anda, neden
415

Avrupa'nn farkl blgelerini ayaa kaldrd anlalmaktadr. XVI.


yzylda spanya'da, Amerikandan sikke kesmeye uygun byk miktarca deerli madenin geliinden tr, hzl bir fiyat art balamtr. Bu art, henz ilkel bir ekonominin gbeinde yer alan Moskof devletine varana kadar btn Bat Avrupa'ya yaylmtr.
Bunun anlam, Avrupa hayatnn tmnn uygun adm gittii veya ayn dzeyde olduu deildir. Lubeck veya Hamburg'dan
balayp, Prag ve Viyana'dan geerek Adriyatie ulaan bir hat.
Batda yer alan ekonomik olarak ileride bir Avrupa ile Douda yer
alan (kyllerine ilikin gereklerin bize daha nce belli ettikleri
zere) geri bir Avrupa'y birbirinden ayrmaktadr. Bu farklln
silinmesi uzak deildir. Ama henz silinmemitir.
Bundan da tesi, gelimi Avrupa'nn iinde bile daha nde blgeler vardr, bu "gelime kutuplar", daha az gelimi, bazlar iyice
geri "azgelimi" blgelerden ayrlmaktadrlar. Bugn bile, her Avrupa lkesinde baz blgeler btne nazaran gecikmilerdir, nk yenilikler doal olarak en canl mekezler tarafndan ekilmektedirler.
Gerekte, nde giden ile geriden gelen blgeler arasndaki voltaj
veya dzey farklar olmazsa, asla dolam ve ortak ekonomi olmaz.
Gelimilik ve azgelimilik birbirlerini armaya, birbirlerine baml olaya ara vermemektedirler. Fransz bankalar tarihi bunu ksaca gstermektedir: Bunlarn XIX. yzyln ikinci yansnda atlma
gemeleri, 1863'te kurulan Credit Lyonnais gibi bymeye ynelik
kurumlarn lehine olmak zere, baz Fransz blgeleri ile bunlarn uykuda veya yar-uykudaki tasarruf ve sermayelerinin gecikmeli olarak
seferber edilmelerinden kaynaklanmtr. Bu blgeler ve krsal kesim,
bunun ters yndeki darbesine maruz kalarak, bir ilk uyanmaya ve genel hayata katlmaya doru adm atacaklardr.
Ortak Pazar'n ncelleri: Farkllam blgesel veya ulusal
ekonomilere ramen, Avrupa'y uzun zamandan beri birletiren bu
ekonomik ba, her kesimin hereye baml olaca tutarl bir
btn halinde rgtlemek mmkn mdr?
Bu, ikinci dnya savann sonundan beri ortaya atlan ve Ortak
Pazarn ilk olmamakla birlikte en fazla baarya ulaan olduu bir
416

giriimler dizisinin ortaya koyduu problemdir.


Herey, hi kukusuz Avrupa'nn 1945 sonrasndaki sefil durumundan kaynaklanmtr; bu tam k, dnya dengesi asndan
kayg vericiydi. Bu yzden ilk yapc nlemlere bavurulmutur:
Londra'da Birleik Avrupa Komitesinin hayata geirilmesi (Mays
1947), Marshall plan (3 temmuz 1947). Bu plan siyasal, askeri, ekonomik, kltrel, toplumsal eitli amalara ynelikti. Avrupa -belli
bir Avrupa-, ylece kendini ina etmeye urayordu.
u anki amacmz, kendimizi yalnzca ekonomik sorunlarla snrlandrmaktr. Bu adan, Yediler Avrupa'snn (bir gazeteci bunlara "deniz kazazedeleri" demektedir) baarszl, yolu ve gelecei
"altlar Avrupa'sna, yani gndelik dilin Ortak Pazar admi verdii
kurulua amaktadr (Ortak Pazar 1951'de kurulan ve 25 Mart 1957
Roma antlamasyla oluturulan CECA, CEE, Euratom gibi unsurlardan meydana gelmektedir). Burada da ksmi bir zm sz konusudur, ama eer Avrupa kendini gerekten yaratacak olursa, bu Ortak
Pazar, Trkiye, Yunanistan, Danimarka, rlanda, sve, Avusturya, ngiltere'nin ortaklk talepleriyle yzey olarak ve derinlemesine genileyecektir.
Bu ortaklk taleplerinin hepsi henz inceleme aamasndadr (bu
satrlar, ubat 1962'de yazlmlardr). Ortak Pazar aka byme
ansna, Avrupa'nn tm meknn kapsama ansna sahiptir ("Ural'a
kadar" ilerlemesi yasaklanm olsa da). Bu taleplerden en nemlisi ngiltere'nin kidir.
yleyse bir Avrupa ekonomik birlii, ans Ortak Pazar boyunca
incelenebilir.
CEE'nin (Avrupa Ekonomik Birlii) veya baka bir ifadeyle
Ortak Pazarn oluumu, Roma antlamasyla (25 Mart 1957) balam ve ilk kararlarn uygulanmasna 1 Ocak 1958'den itibaren
balanlmtr.
Burada henz ksa bir gemii olan ve zerinde ihtiyatla konuulmas gereken bir deney sz konusudur.
Altlarn bu drt yl iindeki inkr edilemez ve gl bymeleri, ayn anda hem lehte bir dnya konjonktrnn, hem de ilk ortaklk tedbirlerinin gene lehte olan yansmalarnn eseridir. Tedrici alma, ilgili lkeler arasndaki mbadelelerin artnn gsterdii zere,
417

aikr bir hzlandrc olmutur.


Ancak deneyin esas blm gelecee ilikindir. Roma antlamasnn ilerlemeci program, bir dizi aama ngrmektedir. O halde
soru yledir: Birlie doru bir adm olan ilk gerekletirmeler, kt
zerinde tam bir ekonomik btnleme ngren bir gelecek iin iyi
bir kehanet midir?
Ktmser ngrlerin tersine, Altlarn endstrileri (ilk bakta
Alman endstrisinden daha narin olduu sylenilebilecek Fransz endstrisi de dahil), Ortak Pazara uyum salamlardr. Bunun sonucunda, bu endstrilerde yap deiiklikleri, younlama ynnde aikr
bir eilim meydana gelmi, bu da rnein Fransa'daki Renault veya
Pechiney, Saint-Gobain gibi byk lekli iletmelerin ortaya kmalarna neden olmutur... Ayn zamanda dnm almalar da
gerekmitir. rnein kmr sektrnde, az verimli baz madenleri kapatmak gerekmitir, nk bu yeniden btnlemeler boa gitmese
de, sorunlu olan bir evrimin iinde yer almlardr.
Akas, eer yalnzca endstriler sz konusu olsayd, uyum ve
uyumalar rahat olurdu. Tekniklerin bugnk durumunda, endstri,
mdahaleler ve planlar karsnda aikr bir esneklik gstermektedir.
te yandan, paralarn salamlna ve karlkl desteine baml
olan kredi sorunlar konusunda da glk yoktur. Avrupa paralan olduka uzun bir zamandan beri stikrarl ve salamdrlar, ylesine ki,
dolar ulusal rezervlerin altnla edeerli yegne standart paras olma
zelliini geici olarak kaybetmitir.
Ortak Pazarn eer deyim yerindeyse, pembe, gnl serinleten
yan budur. Ama karanlk yanlan da vardr. Bunlar hem siyasal (biraz
sonra dneceiz), hem de ekonomik niteliklidirler.
Bu ekonomik adan karanlk yanlar: a) Ortak Pazarn Avrupa'daki sorunlarna; b) Avrupa dndaki sorunlarna; c) zorlu tanmsal
uyumun ortaya kard i sorunlara ilikindirler.
Altlar Avrupa's elbette tamamlanm deildir. Bat'da byk
boluklar vardr. Dou ynnde "demirperde" engeli vardr, bunun
gerisinde, fiili durumda baka bir Ortak Pazar olan COMECON gelimitir. lEbetteki en byk sorun, ilke olarak 1961'den beri aday
olan ama hl sorunlar bulunan ngiltere'nin giriidir. Bu i kolay olmayacaktr. Avrupa'nn genliiyle uyumlu hale gelmesi iin, ngiltere'nin kendini hl Commonwelth'e balayan balantlarn gevetmesi, eski imparatorluuyla yrtt tercihli ekonomik sistemden
418

vazgemesi gerekmektedir. Bunlar ekonomik adan sorun kartmaktadrlar. zellikle Commonwealth lkelerinin rzas konusunda. Bylesine bir karar, bir bakma psikolojik olarak, tarihin tank olduu en
baarl imparatorluk gemiinin sonuncu sahifesini evirmek olacaktr.
Bunun kadar nemli dier bir sorun da, Ortak Pazar ile geri
kalan dnya lkeleri, zellikle Sahra gneyindeki Afrika lkeleriyle
olan ilikilerdir. Fransa, yeni bir karara kadar Kuzey Afrika lkeleriyle (dar anlamda, Msr ve Libya hari) ilgilenmektedir; yarn Commonvvealth lkeleriyle ilikiler sorun kartacaktr; 1962'den beri
ABD piyasasyla ilikiler sorunu vardr. "Devasa" bir Atlantik Pazar,
kk Ortak Pazar yutabilir. Avrupa'nn birinci, Atlantiin ikinci,
dnyann nc aama olduu sylenilebilir, ama bu durumda lgn
bir iyimserliin iine dlm olunur.
Bunun tersine, Ortak Pazarn gelecei asndan en bata gelen
ekonomik sorun, baat bir neme sahip olan i tarmsal sorunlardr
Bunlar korkun derecede karmaktrlar.
Tersine dnmesi olanaksz bir evrim, Avrupa'nn kyl dnyasn, kklerini derinlere salm ama verimlilii olduka vasat olan
bu harika dnyay peine takp srkleyecektir.
Altlarda 160 milyon olan toplam nfusun 25 milyonunu (aileler
dahil) kyller meydana getirmektedirler. Hollanda eski tarm bakan,
Ortak Pazar bakan yardmcs Mansholt, geenlerde bu kyllerden
8 milyonunun nmzdeki yllarda tarm d alanlara aktarlmas gerektiini bildirmitir.
Nitekim tarm modernletirmek, alanlarn birim retkenliini ykseltmek; bu artan retkenliin ileri gitmi bir mekanizasyonu
gerektirmesi ve ortalama tarmsal gelirlerin Avrupa ekonomisinin genel ritminden daha dk lekte bymesi nedenleriyle bu alanlarn saysn azaltmak anlamna gelmektedir.
Genilemekte olan bir ekonomide, zorunlu olarak artanlar endstri rnleri ve hizmetlerdir. Gelimi lkelerimizde, her gelir art
gda maddeleri talebinde ayn oranda bir art meydana getirmez. Gelirim artarsa bir araba, bir televizyon, kitaplar, elbiseler alr, yolculuk
yapar, tiyatroya giderim; ama ekmek, et tketimini, ve en azndan temenni olarak arap veya alkol tketimimi artrmam.
Sonu olarak, tarmsal gelirlerin dier ulusal sektrlerinkiyle ayn ritmde artmas iin, kylden birinin 1975'ten nce krlar ter419

ketmesi, krlarnda bunun zerine daha az sayda reticiyle daha yksek miktarda retmesi gerekmektedir. Krlarn boalma hz yllk % 4
olmaldr, yoksa bu oran imdilerde Byk Britanya'da % 2, Fransa'da % 1,5'dur. stenilen dnm, bu ritmde, ingiltere'de 22, Fransa'da 27 ylda gerekleecektir. Tabii baz muhtemel srprizleri hesaba katmyoruz: en byk kyl kitlesinin yer ald talya'da
(4.500.000), azaltma fiili durumda isiz tarm iilerine ynelmektedir; tarmsal yaplar, kaydedilen harekete ramen hemen hemen deimeden kalmaktadrlar.
Avrupa tarm fiyatlar, bu koullarda dnya piyasasnda rekabet
gcne sahip deillerdir, nk bu piyasaya akan Amerikan ve Kanada rnleri ok dk fiyatldrlar, hatta hkmet yardmlarndan tr kendi i piyasalarndakinden bile dk fiyatldrlar. Bu durumda,
Avrupa'daki yksek tarm fiyatlar, ancak onlar dnya piyasasndan
soyutlayan yksek gmrk korumalar sayesinde mmkn olabilmektedirler.
Ortak Pazarn karsndaki dier bir byk sorun, tarmsal rn
ve fiyatlarda lkeler arasndaki byk farklardr.
Tarm rn fazlas veren Fransa, art rnn (zellikle tahl)
ancak dnya fiyatlarndan satabilir, bu da hkmeti i piyasa fiyatndan satn almaya ve darya zararla satmaya zorlamaktadr. 1961*de,
Fransz buday ve arpas in'e, dondurulmu eti Rusya'ya bu koullarda satlmtr. Meyve ve sebzede talya, st mamullerinde Hollanda, Fransa'yla ayn konumdadrlar. Almanya ise, tersine birok
tarm rn ithalatsdr, ama Ortak Pazar dndan almakta ve bu ekilde karlk olarak yapt ihracatan vazgemeyi dnmemektedir.
Tarmsal fiyatlar, retkenlik ve hkmetlerin tarmlarna saladklar koruma derecesine gre, bir lkeden dierine farkllamaktadrlar. Bylece, en dk tahl fiyatlar Fransa'da, en yksekleri Almanya'da; en dk st fiyatlar Hollanda'da uygulanmaktadr vs. Fiyatlar hangi dzeyde eitlemek gerekir?
Nihayet, tarmlar modernletirmek gerektiinden ve ilem pahalya malolacamdan, bu byk yklere kim katlanacaktr? Brksel'
de benimsenen zm (14 Ocak 1962), bu yk topluluun tmne
bindirmeye yneliktir. Bu zm, ncelikle endstriyel bir lke olan
Almanya'nn aleyhinedir. Fakat geni lekte tarmsal lkeler -Fransa, talya, Hollanda-, birinci aama olan tarm politikas en azndan
tanmlanmadan, ikinci aama olan endstriye gemeyi reddetmekte420

dirler. Anlamaya varmak iin o kadar almak gerekmitir ki (200


saatlik tartma), Brksel'de bir ara Ortak Pazarn kaderinin bile sz
konusu olduu sanlmtr. Bu da bir gazeteciye glmseyerek unlar dedirtmitir; "elii, kmr ve atomu sknetle yiyen Avrupa,
sebze ve meyvann karsnda geri ekildi".
Anlama baz mehiller ngrmektedir: ilk tedbirler ancak Temmuz 1962'de uygulanacaklardr. Hkmetler ve tarm sendikalar,
artk kanlmaz bir hale gelmi olan uyum konusunda pek zamanlarnn kalmadn bilmektedirler. Tarm rnlerinin dolam, fiyat dzeyleri arasndaki farklar telfi eden vergi demeleriyle birlikte serbest olacaktr. Bu ilke, kurumlarn, kurallarn, denetimlerin konulmasn gerektirecektir. Bundan bir sr anlamazln kaca ngrlebilir. Bunlarla birlikte, Altlarn ortak snrlarnda, ortakln her
yesine zg tarifelerin ortalamasna gre hesaplanan tek bir gmrk
oluturmak gerekmektedir, aksi takdirde i denge dzensizlikler yznden ait st olacaktr.
Bylece bir gmrk birlii, bir zollverein olumaktadr ve bu ortak bir ekonominin gvencesidir. Bu aamada durulacak mdr? Hayr. Siyasal bir birlik sorunu ortaya kmaktadr.

pheli Birlikler: Siyaset


Kltr birlie evet demekte, ekonomi hemen hemen evet demekte, siyaset buna karlk ekingen davranmaktadr. Onun bu konuda
iyi, daha az iyi, ama ayn zamanda yanl nedenleri vardr; bunlar ya
khne (XIX. yzyla ait), ya da ok gncel, hatta tamamen "ileriye ynelik" kayglar bulunmaktadr.
Gerek, Avrupa'nn tmnn uzun zamandan beri ayn siyasal
oyunun iinde yer almas ve hibir devletin kaybolma tehlikesini gze
almadan bunun dnda kalamamasdr. Fakat bu oyun, Avrupa'y siyasal olarak birletirmeye ynelmemi; tamamen tersine, yeleri sklkla deien gruplar halinde blmtr, nk temel kural, bir hegemonyann oluarak, yasasn devletler ailesinin tmne dayatmasn
nlemektir.
Kukusuz, dierlerinin zgrlne say gsterme gibi bir erdem
sz konusu deildir: fiili durumda, her devlet sadece kendi kar iin
oynamaktadr. Ama eer ok iyi oynarsa, bir gn dierlerinin kendine
kar birletiklerini grr.
421

"Avrupa dengesi"nin ilkesi kabaca byle olmutur. 1962 Avrupa's acaba bu yzyllk oyundan gerekten vazgemi midir?
Bu oyunu srekli oynayan XIX, yzyl, "Avrupa dengesV'ni,
ne "Avrupa ailesV'ni, ne "balance ofpower" icad etmitir.
Bu zorlayc sistem, aslnda yzyllarca geriye gitmektedir. Onu
yaratan, elilerin, ne de onlann efendilerinin bilgince hesaplar olmayp; bunun tersine, kendini siyaset adamlarna dayatan kendiliinden ve yan-bilinli bir dengenin oyunudur.
Kural hep ayndr. Bir lke yanlg sonucu olarak olsa bile (rnein . Franois'nn Fransa's, 1519-1522) fazla gl gzkrse,
komular hemen dengeyi salamak ve onu daha bilge ve tedbirli hale
getirmek zere, hemen terazinin teki kefesine gemektedirler. Pavia
bozgunu (1525), Fransa kralnn esareti bir hata olduunu kantlmaktadrlar: An gl olan kii V. Carlos'tu. Bunun zerine hemen dier kefeye geilmi ve hatta bu karlkl arlklar siyasetine Trkler bile davet edilmitir.
Devletlerin artan gc, bu rastlantlara dayal ve kukulu hesaplar daha da tehlikeli klacaktr. Balance of power' ba belya girmeden bir tek ngiltere, adasndan uygulayabilecektir: Bu srekli terazi oyununun dnda yer alarak, onu paras ve askeri (zellikle paras)
sayesinde beslemekle yetinmektedir. Bu devlet, onun hasmlaryla
otomatik olarak birleerek Fransa'ya kar uzun sre oynamtr,
ama Almanya (ngiltere ve onun arkasndaki Avrupa bir de stelik blnm olduundan ve ona dur demediklerinden, 1871'de Fransa'ya
kar zafer kazanmtr) ok daha gl hale gelince ve zellikle
1890'dan sonra ekonomik atlm ve nfusunun artmas nedeniyle fazlasyla gl hale gelince, nce Entente Cordiale, sonra da FranszRus antlamas imzalanmtr. Hasmlarnn ortasnda kalan Almanya, kenarda tutulamayacak kadar gldr, ama dierlerini stnl
konusunda ikna edecek kadar gl deildir. Sava bundan kacaktr.
Bugnk dnya da, Avrupa'dan kaynaklanan "denge" belsnn
gdm altndadr. Dnya zerinde, "Dou" ve "Bat" ad verilen iki
kamp vardr ve tarafszlar bunlarn arasnda nc bir yolu denemektedirler, ama buna glerinin olup olmad belli deildir. Kesinlikle
eski bir sistem, tpk Avrupa'nn bana defalarca geldii gibi, dnyann tmnn iine yuvarlanaca bir ark sz konusudur.
422

iddete dayal birliklerin baarszl: Bu tekdze tarihin tek


dersi, iddetin Avrupa'nn tmn eline geirmek isteyen hi kimseye yetmediidir.
Charlcmagne'a kadar geri gitmeden, bir an iin V. Carlos'un
(1500-1558) zerinde duraln. Mutsuz hegemonya adaylarnn en az
nefret uyandran, en sempatii herhalde odur. Hristiyan aleminin tmn fethetmesi ve onu kendi otoritesi altnda, mslmanlara ve Reformasyona kar korumay dlemitir. V. Carlos'un "mparatorluk
fikri", spanyol hal seferleri gibi eski bir kaynaktan beslenmektedir.
mparator hibir eyin eksiini ekmemitir; ne askeri birliklerin, ne harika nderlerin, ne tutkulu sadakatlerin; Fuggerler gibi byk
bankerlerin desteine sahip olmutur; emsalsiz bir diplomasisi vardr;
denizlere egemendir ve son olarak da Amerikan "hazineleri onundur.
spanya onun dneminde, Amerikan madenlerinin altn ve gmnn ticari bilanolarnn, ama ayn zamanda siyasal ivediliklerin keyfi
dorultusundaki bir hazne haline gelmitir. ddia edildii gibi, Fransa
karsnda baarsz m olmutur. Hem evte, hem de hayr, evet,
nk baarlarnn hibiri ona bu devasa Fransa'ya egemen olma
olana vermemiir (o dnemin ulam hzndan, daha dorusu yavalndan tr devasa). Ve bu Fransa onun devletlerinin merkezinde yer almaktadr. Bu lkeyle, 1529'da kazanls olmayan bir bar
antlamas imzalamtr. Daha sonra protestan Almanya karsnda
baarsz olmutur (1546, 1552-1555). Trklerin karsnda da baarsz olmu ve bu mcadeleden tr zayf dmtr: Trkler Viyana'y tehdit etmiler ve spanya kylarn Cebelitark ve telerine
kadar hrpalamlardr.
Sonuta V. Carlos'un hakkndan gelen Avrupa topluluu olmu,
bunun iin sultanla ittifak yapmak da dahil, her yola bavurulmutur.
XIV. Louis kendini Avrupa'ya ancak XVII. yzyln ekonomik
adan kt yllar boyunca dayatabilmitir. O tarihlerde adeta geleneksel glere doru bir geri ekilme sz konusu olmutur, bu kendi
stne kapanmadr, Fransa'nn ok fazla kapitalistlememi, Colbcrl'
in 1683'teki lmne kadar sren sk bir rejimin hizaya soktuu kyll krl kmtr. Dnya ekonomisi herhalde 1680'lerden sonra
yeniden canlandnda, oyun oktan oynanm durumdayd: daha
1672'de. Hollanda'daki su basknlar Fransz ordusunun Amsler424

dam'a girmesini engellemilerdi; Gillaume d'Orange 1688'de bir bakma ngiltere'nin efendisi haline gelmitir; I692'de Tourville'in donanmas, Hougue savanda ie yaramaz hale sokulmutur. Geni
apl spanya Veraset Sava'nda, Fransa btn dmanlaryla baa
kamad gibi, berya yarmadasn ve onun tesinde spanyol Amerika'snn zenginliklerini ele geirememitir.
Napoleon'un maceras da ayn ema iinde yer almakta deil
midir? Bir yanda ok sayda zafer, ama te yanda telfisi olanaksz
Trafalgar bozgunu (1805)! Fransa fethettii geni Avrupa topraklarna esir derken, ngiltere muazzam sv alanlar zerinde kendini seferber edebilmitir. Geilebilecei dnlen Pas-de-Calais'in geie
yasaklanmas ve hatta bu yasaa Messina boaznn eklenmesi iin,
100-150 ahap tekne yetmitir (1805). Oysa Napoli o sralarda Franszlara veya Murat'ya aittir, Sicilya Bourbon'lann sna olarak kalmtr.
Hitler Almanya's iin de ayn ema sz konusudur. Tehdidine
edeerli bir koalisyonu kendine kar diken bir rejim sz konusudur,
yani fiili durumda, dnyann byk bir blmn kendine dman etmitir.
Ortak Pazar ve siyasal birlik: Avrupa'nn ekonomik birlii
acaba bugn iddetle deil de, ortaklarn ortak iradeleriyle kurulabilir mi? Program resmolmakta, aikr heyecanlar yaratmakta, ama
ayn zamanda glkleri de aa kartmaktadr.
Bu glklerin bazlarn daha nce iaret etmitik: en bata
yalnzca Bat Avrupa'nn sz konusu olmas (Avrupa'y "ondan geriye ne kaldysa" onunla kurmak gerekmitir); bu birliin Avrupa-d
sorunlara yolamas, nk kendi dndaki blgelerin dengesini ekonomik ve siyasal alanlarda etkilemesi. Bir bankac (14 Kasm 1958)
u aklamay yapmtr; "Dnyann baz blgelerinde, Avrupa birliinin tutarllndan tr, nc lkelere kar ayrmc bir siyaset
izleyeceinden, ksacas tercihleri olacandan endie duyuluyor, rnein Sahra'nn gneyindeki tropikal bitkileri Latin Amerika rnlerine tercih edeceinden korkuluyor..."
Fakat bu ilk glkler iseldirler, kurumsaldrlar; hi kukusuz
bir anlama veya antlamayla zlecek cinsten deillerdir.
General de Gaulle'n ifadesine gre, "Devletler Avrupa's"nn
425

iddete dayal birliklerin baarszl: Bu tekdze tarihin tek


dersi, iddetin Avrupa'nn tmn eline geirmek isteyen hi kimseye yetmediidir.
Charlcmagne'a kadar geri gitmeden, bir an iin V. Carlos'un
(1500-1558) zerinde duralm. Mutsuz hegemonya adaylarnn en az
nefret uyandran, en sempatii herhalde odur. Hristiyan aleminin tmn fethetmesi ve onu kendi otoritesi altnda, mslmanlara ve Reformasyona kar korumay dlemitir. V. Carlos'un "mparatorluk
fikri", spanyol hal seferleri gibi eski bir kaynaktan beslenmektedir.
mparator hibir eyin eksiini ekmemitir; ne askeri birliklerin, ne harika nderlerin, ne tutkulu sadakatlerin; Fuggerler gibi byk
bankerlerin desteine sahip olmutur; emsalsiz bir diplomasisi vardr;
denizlere egemendir ve son olarak da Amerikan "hazineleri onundur.
spanya onun dneminde, Amerikan madenlerinin altn ve gmnn ticari bilanolarnn, ama ayn zamanda siyasal vediliklerin keyfi
dorultusundaki bir hazne haline gelmitir. ddia edildii gibi, Fransa
karsnda baarsz m olmutur. Hem evte, hem de hayr, evet,
nk baarlarnn hibiri ona bu devasa Fransa'ya egemen olma
olana vermemiir (o dnemin ulam hzndan, daha dorusu yavalndan tr devasa). Ve bu Fransa onun devletlerinin merkezinde yer almaktadr. Bu lkeyle, 1529'da kazanls olmayan bir bar
antlamas imzalamtr. Daha sonra protestan Almanya karsnda
baarsz olmutur (1546, 1552-1555). Trklerin karsnda da baarsz olmu ve bu mcadeleden tr zayf dmtr: Trkler Viyana'y tehdit etmiler ve spanya kylarn Cebelitark ve telerine
kadar hrpalamlardr.
Sonuta V. Carlos'un hakkndan gelen Avrupa topluluu olmu,
bunun iin sultanla ittifak yapmak da dahil, her yola bavurulmutur.
XIV. Louis kendini Avrupa'ya ancak XVII. yzyln ekonomik
adan kt yllar boyunca dayatabilmitir. O tarihlerde adeta geleneksel glere doru bir geri ekilme sz konusu olmutur, bu kendi
stne kapanmadr. Fransa'nn ok fazla kapitalistlememi, Colbcrt'
in 1683'teki lmne kadar sren sk bir rejimin hizaya soktuu kyll krl kmtr. Dnya ekonomisi herhalde 1680'lerden sonra
yeniden canlandnda, oyun oktan oynanm durumdayd: daha
1672'de. Hollanda'daki su basknlar Fransz ordusunun Amsler424

dam'a girmesini engellemilerdi; Gillaume d'Orange 1688'de bir bakma ngiltere'nin efendisi haline gelmitir; I692'de Tourville'in donanmas. Hougue savanda ie yaramaz hale sokulmutur. Geni
apl spanya Veraset Sava'nda, Fransa btn dmanlaryla baa
kamad gibi, berya yarmadasn ve onun tesinde spanyol Amerika'snn zenginliklerini ele geirememitir.
Napoleon 'un maceras da ayn ema iinde yer almakta deil
midir? Bir yanda ok sayda zafer, ama te yanda telfisi olanaksz
Trafalgar bozgunu (1805)! Fransa fethettii geni Avrupa topraklarna esir derken, ngiltere muazzam sv alanlar zerinde kendini seferber edebilmitir. Geilebilecei dnlen Pas-de-Calais'in geie
yasaklanmas ve hatta bu yasaa Messina boaznn eklenmesi iin,
300-150 ahap tekne yetmitir (1805). Oysa Napoli o sralarda Franszlara veya Murat'ya aittir, Sicilya Bourbon'larn sna olarak kalmtr.
Hitler Almanya's iin de ayn ema sz konusudur. Tehdidine
edeerli bir koalisyonu kendine kar diken bir rejim sz konusudur,
yani fiili durumda, dnyann byk bir blmn kendine dman etmitir.
Ortak Pazar ve siyasal birlik: Avrupa'nn ekonomik birlii
acaba bugn iddetle deil de, ortaklarn ortak iradeleriyle kurulabilir mi? Program resmolmakta, aikr heyecanlar yaratmakta, ama
ayn zamanda glkleri de aa kartmaktadr.
Bu glklerin bazlarn daha nce iaret etmitik: en bata
yalnzca Bat Avrupa'nn sz konusu olmas (Avrupa'y "ondan geriye ne kaldysa" onunla kurmak gerekmitir); bu birliin Avrupa-d
sorunlara yolamas, nk kendi dndaki blgelerin dengesini ekonomik ve siyasal alanlarda etkilemesi. Bir bankac (14 Kasm 1958)
u aklamay yapmtr: "Dnyann baz blgelerinde, Avrupa birliinin tutarllndan tr, nc lkelere kar ayrmc bir siyaset
izleyeceinden, ksacas tercihleri olacandan endie duyuluyor, rnein Sahra'nn gneyindeki tropikal bitkileri Latin Amerika rnlerine tercih edeceinden korkuluyor..."
Fakat bu ilk glkler iseldirler, kurumsaldrlar; hi kukusuz
bir anlama veya antlamayla zlecek cinsten deillerdir.
General de Gaulle'n ifadesine gre, "Devletler Avrupa'snn
425

hkmetlerinin tavizde bulunmalar, egemenlik haklarndan bir ksmm feda etmeleri mmkn mdr?
8 Austos 1950'de, Avrupa Konseyinde Andre Philip yle bildirmekteydi: "Meclisiniz, bir yldan beri anlamazlklar gidermek zere btn anlamalar kabul etti. Sonu? Hibir ey yaplmad. Avrupa'y kurmak iin geldiimizi kamil ay amazsak, kamuoyu bize kar
olan ilgisini kaybedecektir". Ayn siyaset adam, 17 Austos'ta "Avrupa'y baka yerde yapmaya gitmekle" tehdid etmekteydi.
Aradan onbir yl geti ve Belika dieri bakam Paul-Henri
Spaak, 10 Ocak 1962'de Brksel'de, ayn I4'nde varlacak olan
tarm anlamasnn arefesinde (henz byle bir anlamann olacan
bilmemektedir) yle demitir: "Herey beni, eer ulusstlk olmazsa, birleik ve etkin bii Avrupa'nn olamayacana inanmaya srklyor. Berlin meselesinde tek bir lkenin konumu, NATO'nun
kesin ve yapc tutum almasn engelledi. u anda Kongreler Saraynda tarm sorunlarna ilikin olarak yaananlar, bana fikir deitirtecek nitelikte deiller. Bu tartmalarda bouna birlik zihniyeti aryorum. Herkes kendi iftilerinin karlarn savunuyor... Eer o
lnetli ittifak kural olmasayd, Altlar Meclisi mzakereleri ok daha
hzl lerleyecekti... Bize, d politika konusunda vatanlardan meydana gelen bir Avrupa sunuluyor. Kaos yaratmann daha iyi bir yolu
olabilir mi? Vatanlarn Avrupa's eskimi ve yetersiz bir kavramdr.
Yaadm srece, ttifakla karar alma ve veto kural ile mcadele
edeceim. Bundan birka hafta nce BM deneyini ve Sovyet vetosunu
yaadm. Yaknlarda buna benzer bir baka deneyi de NATO'da yaadm. rnein be lke Alman meselesi veya komnist in sorunu
zerinde anlaabilir ve altncs btn kararlar kilitleyebilir... Bu durumda kendime, bu alanda ulusstlk zihniyetinden vazgemenin iyi
birey olup olmadn soruyorum".
Btn bu deliller iyidirler. Fakat ok blnm bir mecliste, ounluk kural sorunlar zmeye uygun bir ila deildir. Gruplar arasndaki pazarlklar ve kompromilerle bir ounlua ulalabilir, meclislerde buna "kulis sohbetleri" denjlir ki, bunlar veto pazarlklarndan, zorunlu olarak daha tutarl veya daha az kara ynelik bir siyaseti temsil etmezler. Geriye, Avrupa'da u anda yer alan devletlerin
siyasal eilimlerinin hangi noktaya kadar anlama ynnde olduunu
anlamak kalmaktadr. Eer en azndan baz esasl ve derin noktalarda
anlama olmazsa, yeni binann iinde, "Avrupa dengesi"nin tehlikeli
426

manzaralar yeniden ortaya kar.


Taraftarlarnn sylemekten usanmadklar zere, ngrlen birlik serbest kararlarn sonucu olacaktr.
Bir Alman iadam nceliin olmayacan, ne Napoleon, ne de
Hitler Avrupa'snn istendiini iln etmitir (1958). "G zerine kurulan bir birlik, egemen ulusun eli geveyince, ancak patlamayla sonulanabilir. Bugn bir rnee sahibiz: Varova paktyla, Rus gcnn etrafnda gruplanan, hem ekonomik, hem de siyasal olarak yalnzca Rus karlar dorultusunda ynetilen devletler".
Yzlercesi arasndan bu alnt, sorunu aydnlatmaktadr. ounluk asndan, Avrupa'ya veya "ondan geriye kalan" Sovyet tehlikesine kar biraraya getirmek sz konusudur. Bu, herkesin bildii
Amerika'nn Sovyetler Birlii'ne kar "kalkan" siyasetidir. 15 Aralk
1951'de Schumann plannn (CECA) tartlmas srasnda, Fransz
meclis bakan Paul Reynaud ok aka, "Avrupa'y Pirenelerde korumay hedefleyen Pentagon siyasetinin terkedilmesi; bata Fransa
olmak zere Avrupa lkelerinin Avrupa'y istediklerini defalarca syleyen Eisenhower'n marifeti olduunu hatrlayalm. Bir plann reddedilmesinin sonularn kendiniz bulunuz".
Bu siyasal ve hatta askeri hesap zihniyetinin karsnda, daha
gereki olduundan tr daha aklc oian bir bakas dnlebilir.
Avrupa parlamentosu yesi senatr Andre Armengaud'nun, 1960 ubatnda verdii dikkat ekici bir sylevde, sorunu nereye koyduuna
bir bakalm. Avrupa ona gre, Ekim 1917'de "Pelrograd'da" doan ve
"btn klasik iktisatlarn istikbali olmaz dedikleri" sosyalist bir ekonominin atlmyla; Avrupa tarafndan smrgeletirilmi halklarn
dnya leindeki devasa kurtulularm arasna skmtr. Avrupa
devrimci bir ekilde rgtlenmek zorundadr ve bunun yalnzca,
avantajlarn "aznlklara tahsis edildii" rejimler yaratan kapitalist kr
uruna deil de, emekilerin maksimum istihdamnn ilevinde yapmaldr. Yani gemiyi tamamen devirmelidir.
Bu sorunlar bizatihi kn dorultusunda deil de, insana salayaca yarar ilevinde koymak ve Dou ile Bat arasndaki rekabeti,
XX. yzyl toplumunun insani sorunlarna en iyi zmleri bulmaya
yneltme bilgeliinin acaba iitilme ans var mdr?
Sz konusu olan, yalnzca Avrupa Birliinin gerekleip gereklemeyeceinin, bunun yaayp yaamayacann deil, ayn zamanda byle bir birliin, dnyay paylam iki blok tarafndan kabul
427

edilip edilmeyeceini bilmektir. Bu ki blok da, muhtemel birliin ekonomik iddialarndan veya siyasal yneliminden kayglanabilir. Bu birlik, eski snrlarndaki deiikliklere ses kartmayan bir Almanya'yla birlikte, refahndan lr sakin bir Avrupa'ya m, yoksa saldran
bir Avrupa'ya m can verecektir? Dnya leindeki azgelimilik
sorununa arlkla zm arayan bir Avrupa'ya m (ki herkesin hayal
buna baldr), yoksa "Avrupa ulusu"na arlk vererek khne tutkularn peine taklacak bir Avrupa'ya m can verecektir? Ksacas, huzur faktr olacak yaratc bir Avrupa'ya m, yoksa fazlasyla iyi tandmz gerilim faktr, bildik bir Avrupa'ya m can verecektir?

Bu, hemen hemen temel sorunun sorulntasulr. Avrupa uygarl, yarnn dnyas iin hl nelere muktedirdir?
Bunu, Avrupa insanlarnn nemsiz meguliyetlerinden biri olarak grdmz m sylemek gerekir? Bu mimarlarn gmtkler,
fiyat ve retim dzeyleri zerindeki akll tartmalar ile karlkl
cmert tavizleri, yalnzca hesapilk zihniyetine denk dmektedirler.
Bunlar tamamen teknik dzeyden, uzmanlarn yksek dereceden teknik dzeyinden sapiyora benzemekledirler. Ve kimse bunlarn kanlmaz olmadn iddia edemez.
Fakat, insanlara, heyecanlarn, bilgelikten hi de yoksun olmayan
ve eskinin ve dnn Avrupa'sn ykseltmi olan bu lgnlklarn yannda soluk kalan toplamalar vermek, onlar iyi tanmamamak demektir. Ortak bir Avrupa bilinci, yalnzca bu rakamlarn zerinde kurulabilir mi? Bu bilin, bunun tersine bunlarn dna kp, onlar
beklenmeyen bir ekilde aamaz m?
Harekete geirilmesi gereken kltrel ideal olan Avrupa'nn,
antiye programlan listesine skmas kayg vericidir. Ne bir mistikle, ne bir ideolojiyle, ne Devrim'in aldatc bir eklile yatm sularyla, ne sosyalizmle, ne de dinsel imann anl sularyla ilgilendirilmektedir. Oysa Avrupa, kendini meydana getirmi olan, bugn onu
hl derinlemesine ileyen u eski glere dayanmazsa, tek kelimeyle
btn canl hmanizmalarm ihmal ederse, olmayacaktr.
Avrupa'nn tercihi yoktur: ya bunlara dayanacaktr, ya bunlar
birgn onu sarsacak ve ste geleceklerdir. Halklarn Avrupa's gzel
bir programdr, ama formle edilmeyi beklemektedir.
428

ikinci Blm
AMERKA

AYIRIM I
DER YEN DNYA: LATN AMERKA

Amerika iki kltrel btn sunmaktadr. Sadece "Amerika", yani


ABD (ki buna, onun izinden giden Kanada'yi eklemek gerekir), en
mkemmelinden Yeni Dnya, muhteem baarlarn, "gelecein haya"nn Yeni Dnya'sidir. Dier Amerika, ktann daha byk dier
yars, ona nce Fransa, sonra Avrupa tarafndan taklan yakn tarihli
"Latin" sfatna (1865'e doru ve bunun kullanlmasnda art niyet olmutur) alma benzemektedir. Buras ok renkli, dramatik, paralanm, kendine kar blnmff. *#v ve oklu bir Amerika'dr.
e onunla balamak, hemen kyaslama yapmaktan kanmay,
bu ktay daha batan Kuzey Amerikan geliiminin devasa boyutu
karsnda ezmemeyi ve bylece onu lyk olduu zere kendi halinde daha iyi grmeyi salayacaktr. Buras eskiden kuzeyin ok nndeydi, ilk zengin ve bu yzden haset edilen lk Amerika'yd. Ama bu
dnd. Sonra ans dnd. Latin Amerika'nn bugnk kaderi mutlu
olmann ok uzandadr, karanlkla dopdoludur. Gn onun iin henz tamamen domamtr.

Mekn, Doa ve Toplum: Bir Edebiyatn Tankl


Latin Amerika dnyann btn blgelerinden daha ok ve hzh
deimektedir: Dnn grntleri, yarn hibir deere sahip olmama
veya yanl izlenim uyandrma tehlikesini tamaktadrlar.
431

Eer buray bizzat grmek mmkn deilse, en azndan onun dolaysz, sofistike olmayan, safa, aka angaje, harika edebiyat okunmaldr. Bu edebiyat, zihinde binlerce yolculuk sunmaktadr ve tankl rportajlarn, sosyolojik, ekonomik, corafi ve tarihsel incelemelerin bize sunabileceklerini geni lde amaktadr (ama bu tarihsel
malzemeler ou zaman ok iyidirler).
Bu edebiyat ayrca, bedeli olmayan, her zaman ayrk olan, neeye ve konukseverlie ramen ou zaman gizli olan toplumlarn ve lkelerin kokusunu ak etmektedir.
Latin Amerika muazzam bir mekndr. Hl dank olan insanlar, lszce byk bir elbisenin iinde hl dnenip durmaktadrlar. Mekn ar boldur, bu bolluk insanlar sarho etmektedir.
Hava ulamnn bu devasa boyutlar silmesi, insaniletirmesi,
gidermesinden beri, yabanc yolcu, akas bu temel boyutlar yava
yava gzden karmaktadr.
Daha dn, Amazon havzas alt saatte alabiliyordu, yani stnden uulabiliyordu, nk Amazon havzasnn iinden gerekten gemek iin mthi zorluklara katlanmak gerekir (isto e matlo, te orman bu, Brezilyallar byle derler). Andlar Arjantin ile ili arasnda
gemek, ift motorlu uaklarla yaplmaktayd ve bu hafif uaklar, bizzat Cumbra vadisinden geiyorlard, yani da zincirlerinin uzanda
kalyorlard. Bugn, drt motorlu uaklar engeli hergn amaktadrlar. Andlar artk eyrek saatlik, on dakikalk buzuldan ibarettirler, Arjantin yaylasna doru dalmadan nce, gnete parlayan buzuldurlar.
Ve uak artk yaygnlamtr, onun neeli arks, Latin Amerika'nn her yerinde ayndr.
Fakat gerekte, bu muazzam atlaylar, sizi bahelerdeki yeil
bitkileri donduran Nortes'in (Kuzey rzgrlar) estii Mexico'dan
alp, birka dakika sonra Yucatan'n, Vera Cruz'un scana atan veya
Acapulco'da Pasifik kylarnn cennet gibi sularyla ieklerin yanna indiren bu lks gezintileri ancak ayrcalkl yolcular bilmektedirler.
Ayn ekilde, yalnzca deerli veya rantabl mallar hava kargosu tarafndan tanmaktadr ar. Buenos Aires'e uakla tanan ili deniz
rnleri, uaklarn Mendoza'dan Cordillera zerinden Santiago'ya veya kuzey ili llerindeki madencilere aktardklar canl hayvanlar
432

18. spanyol Amerika's ve Portekiz Amerika's


Siyah: ispanyolca konuulan lkeler. Taramal: Portekizce konuulan lkeler. Bu iki grafikten yukardaki, her iki Latin Amerika'nn yzlmlerini,
aadaki nfuslarn vermektedir. spanyol Amerika's, topraktan ok insan
saysnda daha yksek bir orana sahiptir. spanyol Amerika's, Portekiz Amerika'sna nazaran daha kalabalktr.

19, Amerika zencilerinin kkeni


433

veya birinci snf elier.


Demek ki bu yeni meale aritmetii, grne ramen bir istisna
olarak kalmaktadr: Rio de Janciro havaalanna her dakikada bir uak
inmekle veya oradan bir uak havalanmaktadr. Fakat tanan yolcular, ancak nfusun kk bir blmn, eer deyim yerindeyse burjuvaziyi temsil imekledirler. Ve uak Latin Amerika'da, Avrupa'da varolan youn ebekeleri salayan u halk ulam (irenler, otobsler,
zel arabalar) roln oynamamaktadr.
Latin Amerika, insan ve hayvan admna gre llen bir meknda olumu ve yaamtr, hl byle yaamaktadr. Onun demiryollarnn (bunlar azdr) veya karayollarnn (harika olanlar vardr, rnein Meksika'nn caneteras\ gibi, ama az saydadrlar, srekli ina
veya onarm halindedirler) hznda yaadn sylemeyelim. Lalin
Amerika hl ok saydaki yavalklarnn damgasn tamaktadr.
Bu mekn, Jose Hernandez'in 1782'de yaratt, kahramanlk dnemi gaucho'su Martin Fiero'yla. veya Ricardo Gunaldes'n dehasnn yaratt (1939), Arjantin pampasnn sonuncu zgr ve aylak
gaucho'su Segundo Sombra'yla birlikte hayali bir ekilde dolarken,
alk ve kuraklk "drtgeni" iindeki Brezilya'nn kuzeydousunun
ayrlarn grrken, Euclydes de Cunha'nn Os Sertoe.s'in& (1908)
bakarken, Arjantin'in halk hl kz deni il erden oluan nihayetsiz
meknna ilikin olan ve Lucio Mansillia'nn (1870) Buenos Aires'teki La Tribuna gazetesi iin gn gnne yazd en gzel hikyeleri
(na excursin a los Indios Ranqueles) okurken veya bundan da iyisi,
aslnda ngiliz olup, Arjantin vatandalna geen Enrique Hudson'un (1841-1922), o sralarda tamamen bo olan Patagonya zerine
yazd ykleri okurken, mekna olan bu bamll tamamen dikkate almak gerekmektedir.
te, Alman Alexander von Humboldt'un (1769-1859) ve Fransz Auguste de Saint-Hilaire'in (1799-1835) ok gzel yolculuklar.
Bunlarn ikisi de yabancdr, ama tasvir ettikleri lke onlar ylesine
bir kavramtr ki, Gney Amerikan edebiyat onlar hemen kendi
iine almtr ve bunda hakldr.
Bu klasik yolculuklarn en canl imgelerinden biri hi kukusuz,
sabit yollan, hemen neman sabit zaman tarifeleri, hayvanlarn, mallarn ve insanlarn akamlan mola verip, sabahlan tekrar yola dkldkleri '"garlar", u rancho\an olan katr kafileleridir. Bu katr kervanlarnn lk kamyonlar, iik demiryollar olduklar sylenmitir...
4.M

Bunlar bugn bile, vahi ve usuz bucaksz mekna egemen olmann


ilk aralardr. nk bura insanlarnn Bat'da olduu gibi, tam kk
salmamalar, topraklarn ok kolayca terketmeleri, biraz ileride ar
bollukta bir meknn bulunmasndan kaynaklanmaktadr. Bugn hl,
hayvan srlerinden oluan nehirler, tpk XVI. veya XVII. yzyllarda olduu gibi ktann gbeini katetmekte, yolun sonunda, rnein
Bahia eyaletindekiler gibi geleneksel hayvan panayrlarnda ortaya kvermektedirler. Burada ilkel ve az maliyetli bir iletmecilik, ucuza
gelen bir kapitalizm sz konusudur, nk mekn hemen hemen bedavadr.
nsanlarn meknn iinde kaybolmalarndan, boulmalarndan;
Avrupa metropollerinden veya smrge bakentlerinden aylarca ve
aylarca uzak kentler ile bazlar talya veya Fransa'dan daha geni
eyaletlerin sonuta kendi bildikleri gibi ynetilmelerinden daha doal
birey yoktur, nk yaamak gerekmektedir ve daha iyi bir yol yoktur. Her iki Amerika'da da, elf government'yla "Amerikan demokrasisi", ksmen meknn ocuudur. Bu mekn hereyi gevetmekte ve
yenilmedii srece hereyi korumaktadr.
Kylleri barbar doann elinden kopartp almak: Dnn
byk d. Gney Amerika doas, fakir, ar ilerden kamayan,
harika insanlar imal etmitir, etmektedir: Pampa gaucho'su, Brezilya caboelo'su, Meksika kyls (peon). Bu sonuncusu, 1911-1918
aras Mexico civarnda harekt yrten mthi Emiliano Zapata
gibi gerek bir nder bulursa, hemen ayaklamaya hazrdr.
Oysa esas sorun, onlar, "barbarlklarnn asl blmn meydana getiren sefaletten kurtarmak deil midir? XIX. yzyln, hatta XX.
yzyln btn ateli entellektelleri bunun dn kurmulardr.
Btn bu insanlar, tpk vahi atlara yapld gibi terbiye etmenin
(eer gerekli deilse) deil de, onlara yaamay, kendilerine bakmay,
okumay retmenin dn kurmulardr. Bu acil grev, gerekletirilmenin uzandadr: bugn hl bu okuma yazma seferberliklerine
tank olunmaktadr. Bir cins hal seferi olan bu hareketler, ilkokul
retmenleri, hekimler ve salkl evre koullan uzmanlar tarafndan birlikte ve tutkulu bir ekilde yrtlmektedirler.
Bu kyller, bu barbar kahramanlar, XIX. ve XX. yzyla ait ok
saydaki romandaki doal yerlerine sahiptirler. Dnn romanlar, on435

lan uygarlkla balar belda, onunla bir ak dellosu yaparken gstermektedirler. Bu simgesel duygusallk, gene de bir tanklk olan
pembe romanlar retmektedir; zaten hafif bir darbeyle, bunlar hemen
kara romana dnebilirler.
Martin Fiero (1872), Arjantin pampasnda yaayan kaba bir kyldr, ama hiristiyandr; irin yumuaklna -nk ark sylemekte ve gfte yazmaktadr- ve ayrca onun pundonor'una eklenen
bir ilk yumuaklk sayesinde, kaba hayatndan uzaklamtr. Bu erefli yann aslnda, pulpem'da (dnn tahkimli meyhanesi, ln ortasnda alkol satan yer) ou zaman bak sallamaktan salamaktadr... Romulo Gallegas (Venezella'nn ilerici bakanlarndan biri
olmu, 1948'de hkmet darbesiyle grevden uzaklatrlmtr).
Dona Barbam'y\a bir kadn sahneye kartmaktadr. Bu kadn kahramann ad, kimse yanlmasn diye zenle seilmitir: Gzel, gz kamatrc, vahi, kula kesik ve utanmaz olan bu kadnn nitelikleri
ve hatalar vardr, bunlarn sayesinde isledii hereyi sklmadan elde
etmektedir. Fakat rahat olun, bir miras olaynn Ilanos'a, kr hayatnn
ta gbeine, umut krc yavalktaki sandallarla geilmesi gereken
nehirlerin ucundaki topraklara srkledii (bu yavalk, uyuyan timsahlara ate etmek iin zaman brakmaktadr) "hukuk doktoru", yumuak, sempatik ve saf ocua (doktor hayvanlara Buffalo Bili gibi
ate etmektedir) kar baar kazanamayacaktr. Francisco Rojas
Gonzales adndaki yazarna, Meksika ulusal edebiyat dln getiren
(1955) La Negra Angustias da gzel, saf ve (bunu kabul etmek gerekir, yoksa roman ayakta kalamaz) ayn zamanda gaddar ve acmasz
bir ete reisidir. Bu masum dii kaplan, bir sabah, ona okuma reten
mtevaz bir ilkokul retmeninin karsnda evcilleiverir: mucize
budur. Angustias, uygarlkla ve retmeniyle evlenmitir.
Bu trden romanlarn hepsi de duygusal renkler tamaktadr:
Kolombiyal Jose E. Rivara'nn Voragine'i (1925), Amazonya'nn
yutaca kahramanlarn hznl destandr. Ama bu romanlar, pembe
veya kara olsalar da, doa'ya atmaktadrlar, insan vahiletiren ve
bu insan uygarlatrmak veya zgrletirmek in egemen olunmas
gereken doaya. Eer Benjamin Subercaseaux'ya inanlacak olursa,
ili'nin felketi yalnzca "lgn corafyacndan ibarettir (Una geografa (oca, 1940).
Bu edebiyat, bu bak as dne aittir. Bunlar bugn yaayan
ufuktan yava yava silinmekte ve bazen de yazk olmaktadr.
436

Toplumsal ve kyl nitelikli bir mcadele edebiyat yaamaya


balamtr: Bugn, dnyadan meknn, doann veya yalnzca sefaletin yznden soyutlanan yoksul kii, hep en tercihli roman kahraman olarak kalmaktadr, fakat artk onunla, iddetli, dolaysz,
ok renkli ve onu bu kez hereyden nce toplumun, hatta gerei
sylemek gerekirse, onun hayatnn dehetine bizzat vahi doa kadar kaytsz kalan uygarln kurban olarak sunan yeni bir kavga
edebiyat ilgilenmektedir.
Bu edebiyat bir dnemeci, yeni bir zaman belirlemektedir. Kukusuz devrimci olan bu edebiyat, tamamen Gney Amerika'ya zg
sorunlarn sivri bir ekilde bilincine varlmasna ve uygarln getirecei iyiliklere kar gvenin giderek azalmasna tanklk etmektedir.
Bu nedenle karanlk bir gerekilik ve umutsuzluk yaratmaktadr.
Mariano Azuela'nn (1873-1952) Los de Abajo (Alttakiler)
(1942) adl roman, uzun bir lktan ibarettir. Bizi, en azndan 1910'dan bu yana, Modern Meksika'y oluturan, ama bu ii tamamna erdirmeyen ve bu lkeye en azndan bir milyon lye, yoksul llere
malolan u ok ynl ve anonim devrimin iine atmaktadr. lecek
olan (ve yazar bunlarn ldklerini grmtr, nk kendi bizzat bu
devrimci gruplardan birinde hekim olarak yer almtr) bu bir avu
devrimci askerin hikyesi; yerinden sarsalanmas olanaksz, zengini
ok zengin, ok sayda ve ok saf fakiri ok fakir toplumun karsndaki silahsz, zavall sefil yoksullarn byden yoksun yksdr.
ok byk yazar Jorge Amado'nun, hepsi de alk, g, ebedi
sefalet lkesi olan Kuzeydou Brezilya'ya ilikin olan nehir-romanlan, hi grlmedik bir gzellik ve iddet tamaktadrlar. Bu romanlarn angaje karakteri, iddianame tonlar her ne olursa olsun, bunlar
acnacak bir ilkellik iindeki bir kylle ve insann topran tadna
bile varamad adeta feodal bir krsal dnyadaki alk dramlarna
ilikin gereki, olaanst tanklklardr.
Okuduka, bu tanklklarn benzerini her yerde grrz. te yazar George icaza ile Ekvator'dayz. Haritann stnde kck bir
2
lke (aslnda 450.000 km 'lik yzlmyle talya'dan daha byktr
ve bundan birka yl nce bir milyon gmen kabul etmeye hazr olduunu aklamtr. Krlarnda yatmzca iki milyon kii yaayan bu
lke, bu gmenleri rahatlkla hazmedecektir). Affonsa Pereira (Huasipungo'nun (1934) kahraman), Quito'nun uzandaki dalarn tepe437

sindeki evine, ailesiyle birlikte etin bir kei yolundan gitmektedir.


Bir kzlderiliyi dinleyecek kadar aptal kznn gayrimeru ocuunun
domasn elbette kentte bekleyememitir. Bu anssz doum, doada hibir grlt kartmayacak tr. Daa garip bir trmanma. Ykseklerdeki bataklklara gelince, katrlar amura bulanmaktadrlar. Herkes
katrlardan iner, bunun zerine kzlderili, amura bulanm yzlerini kolaazlarmn tersiyle sildikten sonra, efendilerinin gzel kzn
srtlarna atmaya hazrlanrlar, panchoVanm jkatrar, kt kumatan
geni pantolonlarn syrrlar, pancho\ann boyunlarna haydut mendili gibi dolarlar ve ynl kumalarn delik ve yrtklar arasndan szlen souun srmalarna kendilerini teslim ederler... Aile (baba,
anne ve kz), katr srtndan insan srtna gesin diye omuzlarn sunarlar". Ve grup, donmu amurun iine dalar.
Zorlayan, her zaman duygulandran bir edebiyat. Herhalde bizzat
toplumsal gerein katlndan plsa gerek, esas itibariyle iddetli bir
tarmsal sorun olan eyin zerinde durmakta ve bylece yalnzca krlarn sefaletini grmekle yetinmektedir. Endstri mahallelerinde ki veya uzak madencilik blgelerindeki iilerin sefaleti onun alanna girmemektedir. Onu henz yaamamtr. Kentsel sefalete ilikin olarak
yaynlanan nadir ve alt st edici tanklklardan biri (ancak kk bir
uzmanlar grubu iin deeri olan sosyolojik incelemelerin dnda),
Carolina Mana de Jesus adl bir Brezilya zencisine aittir. Hemen hemen okumas yazmas olmayan bu kadn, Sao Pablo gecekondularnda yaarken, gndelik olarak bir an defteri tutmaktayd. Edebi bir
eser veya sosyolojik bir inceleme deil de, saf halinde bir belge sz
konusudur (Franszca evirisi Le Deportoir, 1962, Stock).
Bu nadir istisnalarn dnda, edebiyatn tm kyl sefaletinin
istilas altndadr; her umudunu kaybetmi, tek are olarak isyan,
iddet veya devrimi gren bir sefalet. Fidel Castro'nun derinlemesine
kyl olan Kba Devrimi, dier nedenlerin yan sra, kukusuz bu nedenden de tr Latin Amerika'nn tmnde devasa bir boyutta yanklanmtr. Her ne olursa olsun, bu devrim tarihsel bir an iaret etmektedir. Hi deilse, kiisel kanaatleri ne kadar farkl da olsa, Latin
Amerika'nn btn entelektellerinin bilincinde olduklar zere, siyasal ve toplumsal sorunlar ciddi bir ekilde incelenmelerini ve bunlara
gereken zmlerin bulunmasn iaret etmektedir.

438

Irklar Sorunu Karsnda Adeta-Kardelik


Ancak Latin Amerika, karsna kan en ar glklerden
biri olan rklar sorununu zmeyi veya hi deilse (ve ekincelere,
gecikmelere veya zihinsel kstlara ramen) zmekte olmay bilebilmistir.
Tek sorun olmamakla birlikte ilk rk sorunu, Kuzey Amerika ile
Gney arasndaki farktr. Bu fark, herhalde kendiliinden bir liberalizmden tr, etnik nyarglar karsnda giderek daha da artan bir
ekilde ortaya kmaktadr. Bu deri rengi alannda herey kukusuz
mkemmel deildir. Ama dnyann neresinde daha iyisi yaplmtir
ki? Daha imdiden ok byk baarlar kazanlmtr.
Fakat tarih byle bireyi hazrlamamt, nk dnyann byk rk olan sar (yanl olarak "kzlderili" denilen yerliler), kara ve
beyaz rklar burada yan yana koymutur ve bunlarn hepsi de ok
gl olduundan, dier ikisi karsnda yokolmamtr.
Eer Colombus-ncesi Amerika, kendi tutarl uygarlklaryla
(Aztek art Maya, yani kabaca Meksika uygarl; And uygarl, yani
Inkalar mparatorluunun "sahte-sosyalist" otoritesi altnda yava yava birletirdii u parlak yksek da uygarlklar diizsi, tabii Yeni
Dnya'nm geri kalanna sahip devasa ilkel kltr alanlarm saymyoruz) tek bana kalsayd, bu sorunlar elbette ortaya kmayacaklard.
Eer Avrupa, XV. yzyln sonunda, gndelik ekmeini kartmak iin didinen (ve buna mahkm olan) 50 milyon kiiden meydana
gelen kk br dnya, Amerika macerasna insanlarndan ancak ok
azn yollayablen bir kta deil de, hereyi kendi yasasna ve gerek
varlna tabi klabilecek fazla nfuslu bir blge olsayd da hibir sorun kmayacakt. XVI. yzyln tm boyunca, Yeni Dnya'ya gitmek zere Sevilla'dan en fazla 100.000 kii yola kmtr. Bunlar
hereye egemen oldularsa da, Amerikan Dnyasnn ne kadarn gerekten ele geirebilmilerdir?
Eer nce Gine krfezi kylar, sonra btn Afrika sahilleri, onlar olmasayd ne ekerin, ne kahvenin, ne altn tozunun olaca insan
eksiini, u zenci klelerle kapatmasalard, nc sorun da ortaya
kmayacakt.
Bylece bu rk bugn biraradadadrlar; hibiri dierini eleyecek, hatta elemeye teebbs edecek kadar gl olmamtr, Birarada
439

yaamaya mahkm olan bu rklar, baz kanlmaz srtmelere ramen, birbirlerine almay, karmay ve belli bir hogr ve sayg
gstermeyi bilmilerdir.
Etnik alanlar: Her halkrda, eitli rklarn srekliliklerinden ve corafi belirlenilerinden daha ak olan birey yoktur. Gemi onlar aklamaktadr.
lk beyaz fatihler, yerli uygarlklara toslamlar, onlara kesinlikle vahice davranmlar ve onlarn gtrlebilecek hereylerini almlardr. Fethin felketlerine, smr ve zorla altrmann daha
byk felketleri eklemitir. Yerli nfus inanlmaz oranlarda azalmtr. Yerli, ilkel kald (ou zaman manyokla geinen gebe),
kabile halinde yaad her yerde, Avrupallarla adeta daha ilk temastan itibaren yerinden yurdundan edilmitir; yalnzca Amazonya gibi,
Beyaz adamn ge ve g girdii, ulalmas zor birka blgede yaayanlar bu kaderden kurtulmulardr.
Fakat gerek yerli uygarlklarnn, youn uygarlklarn hepsi sonunda hayatta kalmay baarmtr. Silahsz, aletleri kt (bunlar ne
tekerlei, ne demiri, ne barutu, lama hari ne evcil hayvanlar bilmektedirler), hemen ve tam kalplerinden vurulan (Mexico -o sralarda Tenochtitlan-, Cuzco) bu uygarlklar, kesinlikle kolay birer av olmulardr. Ancak, bu uygarlklara mensup insanlar, dayanmalar sayesinde
kurtulmulardr. Meksika kendini bugn "yerli topra" saymakta ve
bundan iftihar duymaktadr; ve And yaylalarnda, eski yerli hayat
srmektedir. Sefil olan bu hayat, gene de canl ve eskiden olduu yerde kk salm durumdadr.
Zenciye gelince; iklimin, plantasyonlarn, altn filiz ve kumlarnn, kentlerin lksnn, rastlantlarn onu XVI. yzyldan itibaren
getirdikleri ve kleciliin kaldrlmasndan sonra da tuttuklar yerlerde kalmtr. Daha sonra olduka byk bir sklkla faal endstri merkezlerine gitmitir. Mantken, yerli emeinin kt olduu Atlantik kylarnda bulunmaktadr. Bylece Brezilya'nn kuzeyinde -smrge
Brezilya'snn kalbi- egemendir ve byk modern Brezilya kentlerinin hepsinde geni lekte temsil edilmektedir. Amillerde se, her
yerde kendi evindedir.
Beyaza gelince, Amerika ktasn eline geirmesi, en azndan iki
uzun aama halinde gereklemitir ve her seferinde farkl bir etnik
440

katk sz konusu olmutur.


Beyaz, ilk fetihlerle birlikle, hayatn srdrebildii her yere, tercihan yerleik byk yerli uygarlklarnn erevesi iinde, "uyruklarn" ve hazr bir sofray tamamen doal olarak bulduu yerlere yerlemitir. Byk smrge kentleri Mexico, Lima (fatihler tarafndan
kurulmutur) ve bugnk Bolivya'nn And dalarnn tepesindeki Potosi (gene onlar kurmutur, buradaki gm madenleri nedeniyle,
1600'de bu kentte, 4000 m. ykseklie ramen 150.000 kii yaamaktayd) olan spanyollarn durumu budur. spanyol smrge sanat,
zellikle barok sanat, bu smrge kentlerinin yeni zenginliklerinin ihtiamn dile getirmek zere, bugn hl yerli yerinde durmaktadrlar.
Fakat bunlarn insani znn esas olarak yerlilerden meydana geldiini unutmamak gerekir.
Buna karlk Protekizli, Brezilya'da yalnzca dank ve narin
bir yerli nfusla karlamtr. Bu nedenden tr, zenci katks belirleyici bir neme sahip olmutur. Smrge dneminin byk Brezilya kentlerinin z Afrikaldr: 365 kilisesiyle (her gn iin bir tane)
bakent Bahia; Hollandallarn ksa sreli (1630-1653) igalleri srasnda lanse ettikleri, kuzeyin byk eker merkezi Recife; karalarn
ortasnda altn akndan tr kurulan Ouro Preto (Kara altn); 1763'te bakent olan Rio de Janeiro. Buna karlk, o sralarda halk maceraclardan oluan kck bir kent olan Sao Paolo, biraz beyaz ve o
sralarda mamelucos "yank odun'7 denilen melezleriyle ok yerlidir.
Smrgecilik dnemine ait btn bu ayrntlar, bir melez Amerika'nn baarlarn hatrlatmaktadr. Ama Fransz ve ngilizlerin zihninde, melez denilince en fazla imge uyandranlar Antillere ait olanlardr, yani eker, sonra da kahve adalar olan Santa Domingo ve
Jamaica'ya ilikin olanlar. Oysa manzara her yerde ayndr. Her
yerde ilkel, orta aa ilikin, kleci ve kapitalist hayatlarn garip bir
karm gzlenmektedir. Yalnzca tarlalarn veya ekerkam deirmenlerinin veya masals gm madenlerinin veyahut altnl kumlarn efendileri parasal ekonomiyle balantldrlar; kleler ve hizmetkrlar deil. Bu durum, Antik dneminkine benzeyen aileler (familia) retmektedir (nitekim pater familias uzun bir sre aile yeleri ve
hizmetkrlarnn zerinde hayat ve lm hakkna sahip olmutur).
Efendinin byk evi ile klelerin sralar halindeki kulbeleri yan yanadr. Sonra, zengin evleriyle (smrge Brezilya'snn katl evleri
sobrados), dkknlanyla, sefillerin gecekondulanyla (Brezilya'da bun441

lara, dn mucambas denilmekleydi, bugn favellas denilmektedir)


kentler yerden bitmeye balamlardr.
spanya ve Portekiz'den -ve ayn anda Cadiz ile Lizbon tccarlarndan -1822-1823'ten sonra kurtulan Lalin Amerika, Avrupa'nn
tm kapitalistleri ve en bata da Londra'dakiler tarafndan sistematik
bir ekilde ve arszca smiirlecektir. Yeni bamsz devletler, Avrupa endstrici ve bankaclarnn karsnda fazlasyla saf mteriler
olmulardr. rnein Londra, Waterloo'daki zaferini borlu olduu
modas gemi sava tehizatn 1821'de Meksika'ya satmtr.
Fakat Gney Amerika ayn zamanda, bir Avrupal gne gemitekinden daha ok alacaktr (bu gmenler artk yalnzca spanyol ve Portekizli deillerdir). nce pek geni apl olmayan bu g
-sanatlar, entellekteller, mhendisler, iadamlar-, I880'den sonra
buharl gemilerin gney Atlantik'te de sefer yapmaya balamalaryla
hzla artacaktr. Buharl gemiler, talyan, Portekizli, spanyol ve binlerce dier Avrupalnn kitleler halinde gelmelerine olanak salamlardr.
Gney Amerika'nn tm onlar ayn ekilde karlamamm
Bu gmenler, Sao Paolo'nun gneyinde kalan Brezilya kesimlerinin
(eski Brezilya'nn merkezi kuzeydeydi), Arjantin ve ili'nin yeni talibi olmulardr. Bu g, bu adeta insan bombardman, geni meknlar zerinde eski toplumsal dzenleri paralamtr. Bu paralama, bir
geceden ertesi sabaha olmasa da, gene de hzl olmutur. G, bu
alanlar iskn etmeye balamtr. "Hukuk doktoru"nun baaramayacaklarn, gmen mmkn hale getirecektir. Gmen, modern Brezilya'y, modern Arjantin'i, modern ili'yi oluturmutur. 1939'dan
nce seyahat eden Avrupal bir yolcu, burada yolculuklarnn rastlants iinde talya'y, zellikle onu, alkan ve hayranlk verici talya'y bulabilirdi; Rio Grande de Sul veya Santa atalna veya ili'de,
uygarlna, uzaktaki anavatanna, dramatik tarihine sadk kalm bir
Almanya'y bulabilirdi.
nc alanlarn ve nc endstrilerin baarsn ite bu gmenler salamlardr. skn alanlarnn kysnda, Bio Bio'nun iyice
gneyinde ili "snrnn" karsnda, daha dne kadar bombo olan
Patagonya'da veya Sao Paolo eyaletinin iyice diplerinde yeni kahve
plantasyonlaryla (caferais) karmza gene onlar kmaktadrlar. Kahve topra tketmektedir, yleyse fazendas'm yeni topraklar aramalar, toprak kazanmak iin ormanlar yakmalar gerekmektedir. Btn
442

bunlar iyice bilinmektedir ve biz de kendi hesabmza bunlar uzun


uzadya anlatabiliriz. Ama bak amzn esas bu mudur?

* Esas olan rklarn kardeliidir. Bu rklarn hepsi, kendi


farkl yerlerinde, Latin Amerika'nn inama katkda bulunmutur.
Srtmlerdir de. ok kereler ve toplumsal nedenlerden tr.
Nitekim Renk hatt, toplumsal bir hat olmutur ve yle de kalmtr.
Zenginleen, yneten, derisinin rengi ne olursa olsun, bu hattn te tarafna gemitir. Peru'da, melezlerin ve zellikle de yerlilerin dilinde,
emir verenlere "beyaz" denilmektedir. nk zenginlik ve iktidar Beyazlarn elinde olmutur ve imdi de sklkla byledir.
Ancak bu, "gerek" beyazlarn varlklarn srdrme yeri lsnde geerlidir. ou zaman (ve bu nemlidir) rklar ok byk lekte karmlardr. Recife'in sosyologu Gilberto Freyre, biraz dalga
geerek, "hepimizde bir miktar zenci kan var" diye yazmaktadr (ve
tabu ki kendi Kuzeydou Brezilya'sndan sz etmektedir. O Nordeste,
ama bu Nordeste Brezilya'nn tamamna geni lekte yaylmtr).
Karmn en byk boyutlarda gereketii Meksika'da (beyazlar ve
yerliler), Kuzeydou Brezilya'da (zenciler ve beyazlar), etnik hogr
ve kardelik dier her yerdekinden daha aikrdr.
Ancak, bu ayrcalkl blgelerde bile herey przsz olmamtr. Melez Amerika, uzaktaki Avrupa karsnda ok uzun bir sre bir
aalk kompleksi duymu ve Avrupa da onu bu konuda sadece tevik etmekle yetinmitir. Kuzey Amerika da onun iin, bilinen kt rnei meydana getirmekteydi. Fakat kuzey Amerika yolculuu, derisi
beyaz olmasna ramen tamamen ak renkli olmayan birok gney
Amerikal entellektel iin geriye ynelik bir ders, zorunlu bir hogr dersi, kendini ve lkesini beenme konusunda deerli bir deney
olmutur.
Tm kompleksler ve onlar dile getiren nyarglar, sihirli bir denek demiesine birdenbire yok olmam iardr. Fakat gene de
1919'dan sonra veya 1930'lardan itibaren, daha da iyisi 1945'ten
sonra byk bir rzgr esmitir. Birinci Dnya Sava'nn lgnlklarndan sonra, 1929 sonras ekonomik afetlerden sonra ve ayn zamanda kinci Dnya Sava'nn dehetlerinden sonra, Avrupa artk
eskisi kadar sevilebilir mi (evet, ama ya sayg duyma)? zgrlk ve
konukseverlik kesi oJan Gney Amerika, yava yava kendine say443

g duymaya balamtr. Bu yava bir dnmdr ve kukusuz daha tamamlanmamtr, ama kesinlikle yol almaktadr. Gilberto Freyre'in, romann veya denemelerin gelenek uyarnca iirsel dilini deil
de, artk gerek insan bilimlerinin nlayan dilini konuan bu sosyologun ilk eserlerinin Brezilya'da yaynlanmas (1933), Yeni Dnya'nn
hem en geni, hem en insani ve hem de herhalde en hmanisti olan bu
lkede belirleyici bir dnemeci temsil etmitir. Ayn ekilde Meksika'da I9I0'dan itibaren meydana gelen yerli yanls devrimin, zincirleme siyasal devrimler veya tanrmsal devrimler devrelerinden daha
fazla eyi amtr. Umut kaplarn amtr.
Fakat rklarn eitlii ve kardelii konusundaki kazanmlar, yerine gre farkl dzeylerde gereklemilerdir. Bu kazanmlar, hl
sklkla toplumsal dengesizlikler engeline, gemiin koyduu engele
arpmaktadrlar. stelik Latin Amerika'da Arjantin gibi tamamen beyaz (bu lkede, u kuzeyde ve gneyde yalnzca birka yerli halk kalnts yaamaktadr) lkeler vardr; bunlar, antropologlara gre karm sonucu tekdze ve istikrarl, yeni etnik tiplerin meydana geldii
(rnein Costa Rica'da) lkelerin tamamen zddndadrlar.
Ancak, tam anlamyla etkin olmasa da, bu rklarn kardelii btn itibariyle vardr ve Latin Amerika'nn kendine zg izgilerinden biridir. Hi kukusuz, onu zgn klan en sevimli izgisidir.
Vatanna geri dnerken Panama'da duraklayan u Gney Amerikal
yolcu burada bylenmitir: u farkl deri renkleri, u berrak sesler,
u haykrlar, u arklar; hibir kukusu kalmamtr; daha imdiden evindedir.

Ekonomi, Uygarlklar Snavda


Latin Amerika, gevekliine, zevkten holanmasna, taknlklarna, grltl halk elencelerine ramen, tpk dn olduu
gibi bugn de dnya karsnda derinlemesine ac ekmeyi srdrmektedir. O ayn zamanda "hzn kas"dr (Keyserling).
Gerekten endstrilemeye balayan btn lkeler gibi, yaplarn, tavrlarnn toptan gzden geirilmesine gs germek zorundadr
ve bu darbe ona ok ar gelmektedir.
Nitekim, dengesiz, hareketli, belirsiz, ekonomik ve sosyal olarak
kt veya dk lekle yaplanm bir dnyaya arpmaktadr. n444

k gemii, bu dnyay yzyllar boyunca hep takip etmi ve yalap


alap yeniden ina etmitir. lkel bir hayatn, herhangi bir gei olmakszn ultra-modern adacklarla birarada bulunduu, darbe yemi,
elikili bir dnya sz konusudur; sonu olarak hayat dolu ve bu yzden tanmlanmas, ynetilmesi g bir dnya.
Ekonomik dalgalanmalar, ngrlemez su taknlardr.
Amerika, maddi kaderini izlemektedir. Bu kou esnasnda, yzyllardan beri yardan ok zarar grmtr.
Kukusuz yalnzca uluslararas konjonktr izlemitir. Fakat bir
zincire balanm olarak srdrlen bu kou esnasnda, nde olmakla
arkada olmak arasnda byk farklar vardr. Gney Amerika bu kouda elbette en geridedir. Acele etmek ve eker, kahve, kauuk, charaue, nitrat, kakao... retmek ve her seferinde ucuza satmak istiyorsa,
ekonomik devrelerin iinde ayakta kalmak zorundadr.
Bu sre, Gney Amerika ekonomisinin dnnn olduu kadar
bugnn de anahtardr. Bu ekonomi, dnya hammadde taleplerinin
btn isteklerine, nce kat tipten bir smrge ekonomisinde, sonradan baml bir ekonomi haline geldiinde de boyun emiti.
Yabanc kapitalistler (veya daha dorusu uluslararas byk firmalar), yerli byk toprak sahipleri ve siyasetilerle ibirlii halinde,
retimi ihra edilebilir hammaddelere doru ynlendirmilerdir, bylece retici blgeleri, btn abalarn, btn insanlarn, btn topraklarn, dierlerinin aleyhine tek bir faaliyette younlatrmak zorunda braklmlardr. Eer talepte sklkla meydana gelen deimeler bu yatrmlar dzenli olarak sfra ndirmeseydi; bu abalarn yaratt atlm, uzun dnemde lkenin tmne yarar salayabilirdi. Yatrmlarn sfra inmesi, abalarn baka bir retim sektrne ve ou
zaman da baka bir blgeye kaydrlmalarna yol amtr.
klim farkllklar, mekn bolluu, Gney Amerika'nn bu olaanst yer deiikliklerine dayanmasna olanak vermilerdir. Aslnda bu yer deiiklikleri, ulusal dzlemde inanlmaz bir insan ve mekn
israf olmulardr; bunlar her yerde, srekli, istikrarl, salkl ekonomik yaplarn kurulmasn ve kyl snfnn kk salmasn engellemilerdir.
Bu devrelerden ilki, daha fetihle birlikte balayan deerli madenler devresi olmutur: XVI. yzyln ortasn hibir ekilde amayan
445

altn devresi, 1630-1640'lara kadar gm devresi (zellikle Meksika


ve Potosi madenleri). Bu ar fedakrlklarn bedeli olmutur. Potosi'de, 4000 m. ykseklikte odun, yiyecek ve bazen de suyun kt olduu souk bir doadaki maden kartma ve eritme ileri in, eer
yerliler acmasz bir ortamda almaya raz olmasalard ne olurdu?
Gm kleleri Pasifik kylarna kadar, sonra Lima'nn liman Callao'ya kadar, nihayet Panama'ya tanmaktadr; buradan katr kervanyla, sonra Chagres nehri zerinde kayklarla aktarlarak, Antiller denizi kylarna ulatrlmaktadr. En sonunda, ispanyol filolar onlar
konvoylar halinde spanya'ya gtrmektedirler.
Bu geni lekli sistemden kimler kr etmektedir? ispanyol tccarlar ve "memurlar", daha o sralarda bile uluslararas olan iadamlar, rnein ispanya kralnn beratl sarraflar olan Cenevizli
tccarlar, hombres de negocios. Elbette Amerika'nn kendi deil. Bu
kta, gm sikke ve klelerden srekli mahrum braklm, parasz
kalm ve birka para kuma, buday, arap, zenci kleler iin lnetlenmeye raz olmutur.
Potosi gm XVII. yzylda azalmaktadr ve bunun zerine,
talihsiz ispanyol Amerika's adeta kendi kaderine terkedilecektir.
Portekiz Amerika's da 1630'da kendi altn lgnln yaamtr. Bu altn, bu kez zenci kleler araclyla elde edilmektedir.
Bu lgnlk 1730'lara doru hafiflemitir, ama zaten ayn sralarda
Yeni spanya (bugnk Meksika) gm madenleri yeniden canlanmaktadr. Bunun zerine, Brezilya'nn Minas Gerais (Genel Madenler) eyaleti byk lekte boalm ve pamuk retimine olabildiince
uyum salanmtr.
ok saydaki deiimleriyle birlikte, hayvanclk devresini, bugnk Arjantin hayvan yetitiriciliine kadar; Brezilya'da byk apl olarak balattktan sonra, XVII. yzyln sonlarnda Antillere (Jamaika, Santa Domingo, Martinik) doru kayan eker devresini; Brezilya'da XIX. yzylla birlikte ok parlak hale gelerek, fazlasyla mekn tketip, i kesimlere kayan kahve devresini de ayn ekilde izlemek mmkndr. Daha dne kadar, taninli kk aalar olan quebradolarn alan olan Arjantin Chaco'su, 1945'ten sonra pamuk alanlarnn hzla genilemesine tank olmutur.
Koskoca bir kitap, bu tek rn "devreleri'ne ilikin devasa konuyu tek bana tketemez. Hakl olarak afet olarak adlandrlan bu sistem, bugnlerde herhalde son gnlerini yaamakta, bu arada gerek
446

endstri sektrleri ve ulusal ekonomiler olumaktadrlar. Fakat Gney Amerika'nn btn ekonomik yaplan bu eski, sakal, rrasyonel
gelimenin damgasn, onun ani uyanlar, ani kopular, srekli yer
deitirmeleri iinde yemilerdir: her seferinde bir eyalet, baz kentler canlanmakla, sonra terkedilmektedir veya en iyisinden, korkun ve
pahal dnmlere mahkm olmaktadrlar.
Devre deiikliklerini iddetli bunalmlar izlemektedir. Bunlarn tahripkr gc, tek bir darbede, salkl bir lkenin btn ekonomisini geriletebilmektedir.
Bu konuda tek bir rnek vereceiz, bu rnein en kl gncel durumu yanstma avantaj vardr: Bugnk Arjantin rnei.
1880'Iere doru Arjantin'de gerek bir refah balamtr. Bu lke, birka yl inde Avrupa pazarna ynelik mthi bir tahl ve et ihracats haline gelmi, bunu eski yaplarn dntrmesi sayesinde
baarmtr. Buenos Aires evresinde yer alan devasa dzlk, Arjantin pampas, o zamana kadar vahi srlerin dolat ve gauc/olarn
bir tek derilerini ihra etmek iin bu hayvanlar yakalad bir lden
ibaretti.
ABD'nin ayrlarn andran bu ova, buday tarlas ve zenle
beslenen ve semirtilen sekin hayvanlar iin ayr haline gelecektir.
Arjantin'de J930'a kadar (1890-1900 arasndaki g on yl bir
kenara braklacak olursa), herey inanlmaz bir hzla ykselmitir:
byk bir talyan g sayesinde nce nfus; dzenli ihracat sayesinde retim; donanm ksa bir sre sonra bunlar izlemitir (silolar, deirmenler, souk hava depolar). Bunun doal sonucu olarak, ksa bir
sre sonra hafif bir endstri de gelimitir. reticilerin satn alma gc, sermaye krlar ve adam bana arabaya kadar herey, o sralarda
en yksek noktalarna ulamlardr.
Bunalm 1930'dan itibaren balam, genel coku byk olduundan anlalamamtr. Sonra, tm hammadde satclarnn lehine
olan sava, kt sonu geciktirmitir. Fakat 1945'len itibaren dnya
piyasasnda tarm rn fiyatlarnn muazzam dler kaydetmeleriyle, Arjantin ekonomisinin tm bozulmu ve bu ok hzl olmutur. Resm rakamlar, fert bana milli gelirde, 1948'den bu yana yllk
ortalama %0,4'lk bir azalma olduunu kabul etmektedirler, ama
ABD'li iktisatlar, bu orann en azndan % 2 olduunu tahmin et447

inektedirler. Fert bana yatrm haddi ylda ortalama % 3 gibi daha


hzl bir d kaydettiinden, bu gerileme daha da vahim haie gelmektedir. Ticaret bilanosu ak vermektedir; cretler, halkn hayat
dzeyi ok dmlerdir ve buna bal olarak, nisbeten iyi gelimi
olan ulusal ekonomi de (dokuma, gda, deri vb endstrileri) gerekmektedir; isizlik artmaktadr; krlar boalmakta, kentler hibir i
verme olanaklar olmad halde yeni gelenlerle mthi imektedirler (lke nfusunun % 5'i, yani toplam olarak bir milyon kii, Arjantin'de vilias miseria denilen gecekondularda yaamaktadr); kurtarc
endstrileme hareketi durmutur. zellikle de, artk herhangi bir
k yolu grlmemektedir: devlet btesi bile iflasn eiindedir.
Ksacas, sonuncu dnya savandan nce Latin Amerika'nn en
zengin devleti olan (aslnda byle olmasnda, iklimin, topraklarnn ve
insanlarnn nitelikli olmalarnn byk rolleri olmutur). Arjantin,
kukusuz en fakirlerinden biri haline gelmemitir -nk aray ok amt-, ama en hzl gerileyeni haline gelmitir. Cokulu gven, yerini
umutsuzlua brakmtr. Buenos Aires'te bir ka yldr ard arda gelen
siyasal bunalmlar, ite bu iklim iinde aklamaya kavumaktadrlar.
te yandan Arjantinli iktisatlar, et ve buday boom'u tarafndan tepeden trnaa imal edilmi bulunan tarmsal yaplarn bugn
zararl hale geldiklerini sylerken haksz deillerdir. lenen topraklarna % 34'n temsil eden ok sayda minik "anti-ekonomik" iletmenin yan sra, bir avu byk iletmeci, topraklarn % 42'sine,
hayvanlarn % 64'ne sahiptir. Aklc bir retim salayacak ve o olmazsa endstrinin elbette yaayamayaca bir ulusal pazar yeniden
kuracak yetenekteki bir tarmsal yeniden rgtlenmeyi gerektiren ulusal kalknmann karsndaki balca engel, hi kukusuz budur.
Ekonomik tutarszlk, modern endstri iin bir engeldir: Gney Amerika'nn kalknmas, genelde az tutarl, dengesiz ekonomilere ulamaktadr.
Ulam hatlarnn irrasyonel, yetersiz nitelii her yerde gze batmaktadr. Bunlar ulusal bir ekonmi iin deil de, retim noktalarn
ykleme limanlarna balamak iin ina edilmitir ve bylece devasa
blgeler birbirlerine derme atma usullerle balanmlardr. Kahramanmz Alfonso Pareira, yerli uann srtnda yolculuk yaparken,
kuru kalmann deerini pek de bilmemektedir. ini ekerek, "Ah ba448

ban daha akll olsayd da, btn bu peones'i yol yapmaya zorlasayd. imdi bu durumda olmazdk"'.
Baka bir uyumsuzluk: gelimemi veya belli bir gelime dneminden sonra terkedilmi (bugn Brezilya ilerinde hl iirsel birka
kk kent bulunmaktadr. Bunlardan biri olan Minas Valhas. Orta
an ok vasat bir ehri kadar ilkel koullar iinde ve hereyin uzanda yaamaktadr. Buradaki birka eraf kona, tek balarna eskinin anl gnlerinin kant olarak durmaktadr) alanlarla nisbeten ayr
gelimi alanlar arasndaki ztlk. "Uygar" alan, ou zaman bir sahil
eridiyle snrldr. Denize temas eden bu erit, byk ihracat gzerghlarna baldr.
Nihayet bir yokluk. Hibir yerde, Avrupa'nn binlerce yllk kltrnn salam ve deneyimli taban olan kyllne benzer b.reye
rastlanmamaktadr.
Tek rn iin cebr ve cretli almaya itilen, yabanc ithalatlarn sermayesiyle aceleyle kurulmu olan geni maliknelerin iine
alnan, sonra bizzat bu maliknelerin talepteki u veya bu kaymayla
terkedilmeleri zerine kendi hallerine braklan kyl kitlesinin byk
bir blm, gezgin tarm iilerinden meydana gelmektedir. Bunlar
isiz kalnca, bir gn kente gitmeye karar vermekte veya baka bir eyalete g etmektedirler. Bunun sonunda u aikr paradoks domaktadr: meknn ar bol olduu, tarm nfusunun halkn % 60-70'ini
meydana getirdii bu lkede, yiyecek retimi yetersiz kalmaktadr.
nk bir yandan kk salm, topra islemesini gereklen bilen bir
kyl kitlesi yoktur ve te yandan toprak dalm o kadar ktdr ki,
bu durum tek bana onlarn kk salmasn ve normal bir retim yapmalarn engellemektedir. Akla sk sk barinlcnn (arlk zaman Rus
toprak senyrlcri) Rusya's gelmektedir.
Bu khne dnyann yannda endstri, yakn bir gemiin tevik
ettii -genelde kyda yer alan- blgelerde gelimektedir. Buralarda
bir sermaye birikimi, Avrupa ve ABD'yle ilikiler ve d gn saylarn artrd birka bilim veya teknik adam, tarmsal rnlerin
ihracna dayal sektrn bir endstri sektrne dnmesine olanak
salamlardr. Sonu ba/cn artc olmaktadr: ok sayda gkdeleniylc ultra-modern kentler, tpk manlar gibi bitmiledir. Brezilya'nn Sao Paolo kenti bunun kbus gibi bir rneidir.
Sonu: bylece Gney Amerika ille bir ekonomiye sahiptir. Gc1imi ve hatta nisbeten ar gelimi, medeni hayata mensup, ar
449

endstrilemi dar bir sektr; tamamen khne, tarmsal hayata mensup, hl ok ilkel, devasa bir sektrle biraradadr. Bu kopukluk, gelimenin tmnn zaten gelimi olan sektrde yer almas nedeniyle
daha da vahim hale gelmektedir.
Gelimesi, Arjantin'inkine nazaran ge balayan, 1930'lara doru netleen, savatan sonra hzlanan Brezilya rneini ele alalm. Bu
lkenin reel retimi son onbe yl iinde iki katna km; hatta fert
bana gayri saf milli haslas, 1948-1958 arasnda ylda ortalama % 3
kadar artmtr. Bu sre iinde, Sao Palo ve Rio do Janeiro kendilerini, ABD'nin en nl mantar kentlerininkini aan bir ritm iinde ina
etmilerdir. nce dokuma ve hafif endstriler, sonra da ksa bir sreden beri ar endstri yerleik hale gelmitir. Bu rakamlar mkemmel
bir ekonomik kalknmay haber vermektedirler.
Kukusuz. Fakat bu kalknma zellikle endstri alanndadr. Bu
sre esnasnda tarmsal retim nfus art hznn bile gerisinde kalan
bir art hzna sahip olmutur (ylda yaklak % 1,5). ilenen topraklar, lkenin % 2'sini temsil etmektedirler. Halkn yaklak % 70'i bu dar
tarm sektrnde (kullanlan alan 20 milyon hektar) yaamakta veya
daha dorusu bitkisel hayat srdrmektedir; stelik bu alandaki verimler
an dktr. Nfusun te birini kapsayan ve yalnzca tarmsal olan
Nordeste, bylece kelimenin tam anlamyla alk ve gda eksikliinden
kaynaklanan her trl hastalk tehlikesiyle kar karyadr.
Bu durumun abucak deimesi beklenmemelidir, nk herey
lkenin daha nceden gelimi ksmna gitmektedir: zel yatrmlar,
devlet yardmlar, krediler, hatta kuzeyin ihracat sayesinde (kakao,
eker, pamuk, yal bitkiler) elde edilen dvizler.
Birok gzlemci, Brezilya veya Meksika'ya ilikin olarak, bu iki
sektrn (gelimi sektr ile bu gelimeye marjinal kalan sektr) birbirleri karsndaki durumlarn, eskiden metropol'n smrge karsndaki durumuna benzetmektedir. Bu durumda, lkenin geni bir kesimi ne retime, ne gelire, ne de en az geimlik tketime varabilmektedir, dierine kurban edilmitir.
Ba hi kukusuz asl endstrileme sorunlaryla belda olan
Brezilya hkmeti, meyvalar en hzla alnacak, en verimli alanlara
ayrmtr, ama bunlar acaba en sreklileri midir?
Brezilya endstrilerinin byme hzlar dmeye balamtr ve
yeterli genilikte bir i pazar olmadndan, retim fazlas meydana
gelmitir. sizlik, enflasyon, byk bir hayat pahall sonucunda,
450

d g f l g A . CALK EOTVrdAMB

ulusal pazarn boyutlar daha da klmektedir. Btn bunlar, endstriyel bymenin arlk tarm sektrne ynelik bir siyaset olmakszn srdrlemeyeceinin iaretidir. Tketim artnn salanabilmesi iin, tarmn gerekten gelitirilmesi gerekmektedir, yoksa modern bir endstrinin salam bir ekilde kurulmas mmkn olamaz.
Toplumsal sorun: Bu zorunluk, endstrileme yolundaki hemen btn Latin Amerika lkelerinde ayn terimlerle ortaya kmaktadr. Bu sorun, sivri bir toplumsal sorunla ikiye katland
iin, daha da acil hale gelmektedir.
Bymeye yardmc olan ve ondan yarar salayan toplumla,
oyun dnda kalan toplum arasndaki mesafe giderek almaktadr.
Burada patlayc bir yan bulunmaktadr.
Baka bir patlayc unsur: dnyann en yksei olan nfus art
hz: ylda yaklak % 2,5 (Afrika'da yaklak % 2, Asya'da % 1,3-2).
Krsal bir proleter kitlesi, ou zaman isiz, oraya giden tm yollarn
onlara yasak olduu endstrilemi bir toplumla yan yana yaad
iin daha da mutsuz br proleter kitlesine dnmektedir.
Sosyologlarn tm gzlemleri, birka yldan beri, Latin Amerika
tarafndan gerekletirilenlerin devasa bilanosunu deerlendirmeye
ynelmilerdir. Endstri tesisleri mkemmeldir, modern tekniin son
gelimelerinden yararlanmlardr. Gney Amerika'nn yerli veya yabanc mhendislerinin dierlerinden hibir eksikleri yoktur. Fakat deneyin insani cephesi korkutucudur; sefalet; kaos; dzenin, lksn snrlarnn hemen tesinde balamaktadrlar.
te rnek olmas iin, Santiago de Chili kentinin iyice gneyindeki Huachipato yksek frnlar. Burada alan 6.000 cretlinin
"teknik dzeyleri ve cretleri yksektir. irketin bize (aratrmaclar)
samimiyetle gsterdii kk barakalara ou zaman onar kii halinde ylan ii ailelerinin bir ksmnn durumuyla ne ztlk! Yaknlardaki Lota madenci kentindeki durum ise ok daha ktdr. Bu iilerin bo zamanlarn, stleri balar kmr tozuyla kapl olarak evlerinin eiinde geirmelerinden daha hznl birey olamaz. ocuklar
her yerde, sokaklarn pislii iinde veya Loto Baja pazarnn tezghlar arasnda oynuyorlar. Bu pazarda, kt kokulu bir et, sineklerin
ve tozun istilasna ak, ocuklar ayrca gecekondularda ve yakndaki
Talcahuano rhtmlarnda da kaynyorlar... Zavall Lota ocuklar,
451

bana onlara ilikin olarak sylenildine gre, bunlarn ancak drtte biri
bu hznl cemaatten kap kurtulabilecek, drtte burada yaayacak ve lecek" (Georges Friedmann).
Rio Grande de Sul'deki San Geronimo kmr madenlerinde
(Brezilya) veya Bolivya kalay madenlerinde yaplacak bu cinsten bir
rportaj daha iyimser olmayacaktr. Ktann en muhteem kentlerinin
evresinde, bu ii gereklii sefaletini sergilemektedir. Sao Paolo'nun evresinde bile ve hatta 6 milyonluk nfusundan % 55'inin i
olduu Buenos Aires'in gbeinde bile. Bu Buenos Airesli iilerin
% 6O't krdan kopatlm eski kyllerdir. Tpk dnn Avrupa'snda
olduu gibi, bu kr nsanlar kt iilerdir. e bir gn gitmekte, ertesi gn gitmemektedirler. Birok iletme, her yl personelinin % 75'ini
yenilemektedir. Bunlarn cehaleti, sefaletlerini arlatrmaktadr (en
temel beslenme kurallarna uyulmamasnn, yetersiz beslenmenin sonularn arlatrd her yerde gzlenmektedir). Uzmanlam ii azdr ve varolanlar ar cret aldklarndan, kentte bir cins burjuvazi oluturmaktadrlar. Sradan iilerin dnyasnn dnda, onlarla
dayanma iinde olmaya yanamadan yaamaktadrlar.
Bylece herey, bu kendine kar sefil dnyann terkedlmesi
iin katkda bulunmaktadr. ilere ilikin yasalar, ou zaman tahmin edileceinden daha liberaldirler, ama kanun metniyle uygulama
arasnda korkun bir uurum bulunmaktadr. Sendikalar vardr, ama
bunlarn endstrilemi lke sendikalaryla adlarndan baka hibir
ortak yanlan yoktur; bunlarn ulusla birlikleri bulunmamaktadr. Ksacas, mutsuz, eitimsiz, rgtsz, ou aman okuma yazmasz ve
gene ou zaman duygusal, romantik bir siyasetle (ki Peronculuk bunun en iyi rneidir) temasta olan bir ii snf, maddi veya entellektel hibir salam destee sahip deildir. Bu imgeler, gelecein daha
uzun bir sre zor olacan haber vermektedirler.
Ynetici snflarn ve sekinlerin narinlii.
Yazarlar, harika hocalar, birka ender siyaset adam, birka kltrl hekim ve avukattan meydana gelen entellektel bir elit. bu yeni
sorunlarn bilincine varmtr. Ama ne yazk ki. siyaseten ve ekonomik olarak sorumlu ynetici snflarn narinlii. Gney Amerika'nn
ar ve srekli sorunlarndan biri daha olmaktadr. Endstriyel kalknma bunalm, eilimli, rafine, aslnda bu yeni dnyaya katlmaya
4.^

pek yatkn olmayan, ama ok sevimli eski bir topluluu acmaszca


yoketmitir. Felket, onun yerine geecek bir adayn henz belirmemi olmasndadr.
Dn, yani 1939'dan nce, henz yan-smrge durumunda olan
bu Amerika'da, siyaset ve kltr hayatnn dar sahnesini igal eden
birka aktr, ayn zamanda i dnyasna da sknet iinde egemendi.
Bunlar, ekici, sevimli, kltrl, yzlerce hektar toprak sahibi, bazlar gerek Rnesans prensleri gibi ok zengin kitaplklar bulunan,
Avrupal gazeteci, yolcu veya entellekteli fetheden kiilerdi. Ancak
bunlarn daha sonuncu savan arefesinde sonlarnn geldii, byk
sorumluluklar olan bu insanlarn -biri Brezilya'daki hemen btn ngiliz sermayesini kontrol ediyordu, bir dieri Dearbora Chemical Society'nin temsilcisiydi, bir bakas kamu maliyesinin patronu veya
eyalet valisiydi ve devlet bakan olmak istiyordu, bir dieri de halk
kkenli bir generaldi- tpk gerek olmayan bir alemdeymiesine,
ktphanelerinin, dncelerinin tepesinden ok istekle ynettikleri
izlenimi alnmaktayd. Bunlar, kltrn, uygarln, akln erdemlerine
inanmaktaydlar. Bir despotizm veya aydnlanm paternalizm atmosferi iinde, Avrupa'nn XIX. yzyldaki liberal ve aristokratik modasna uygun kiiler gibiydiler.
Onlarn yannda, onlarn kskanlkla kapal tuttuklar evrelerinin dnda; zenginlemi gmenler, endstriciler, sonradan grmeler vard. Bunlarn ancak oullan belli bir kltr seviyesine gelecektir, ama onlar bu kltrszlklerine hi aldrmadan, ekonominin basamaklarn imek hzyla trmanmaya balamlard.
Toplumsal evrim bugn tamamlanm, ark felek dnmtr.
Kaln izgileri iinde sylenirse, toprak sahiplerinden endstricilere
ve bankaclara; gzel ve geni aile mlklerinden, Brezilya'nn Rio
plajlanndaki veya Metropolis'in arkasndaki veya Meksika'nn Vera
Cruz'undaki, Acapulco' s undaki, Mexico'nun zengin mahalleleri ndeki
veya bakentin tepesindeki Cuernavaca'daki muhteem villalara geilmitir. Bu arada kentler, ok byk kent ehresine brnmlerdir:
Muhteem oteller, Amerikan tarz otuzuncu katta yer alan lokantalar,
devasa gkdelenler, bir de hepsini glgede brakan, Brezilya'nn kara
ilerindeki yapay bakenti BrazHa... Bu yeni evren, eskisinden rvann geni lekte almtr.
Gney Amerika'da hl bulunmayan ey, tutarl siyasal partiler,
bundan da fazlas sekinler, sabit burjuvaziler, ili'de orta tabakay
453

ifade etmek iin sylenilen medio-pelo'dur (yarm tyl, bu terim olaan olarak ikinci kategoriden et hayvanlar iin kullanlr). Birka entellektel bu a kapatmaya hi yetmemektedir. u ana kadar temelden kapitalist kalan bu dnyann dengesi asndan vazgeilmez
nitelikte olan bu snfn yerini bulabilmesi ve yerleebilmesi iin, zaman, sknet, ok zenginlerle ok fakirler arasnda bu kadar kat bir
ekilde paylalmam bir ekonomi gerekir.
Cidd siyasal partilerin yaslanabilecekleri orta snfn narinlii,
Gney Amerikan hkmetlerinin istikrarszln aklamaktadr. Partileraras bir mcadeleden ok, insanlararas bir mcadele sz konusudur. Her daim canl libertadores (kurtarclar), geen yzyln bandaki bamszlk hareketini baarya ulatran romantik generaller
geleneine uygun olarak, ordu bu mcadelede byk bir rol oynamaktadr.
Ancak kentleme olgusunun en aa tabakalar arasnda bile belirledii hzl bilinlenme, Amerika'nn, u andaki btn yaplarn
gzden geirme gibi son derece g bir yola girmesine yol aabilir.
Meksikal bir yazarn yaknlarda dedii gibi, zenginlik ve refah yaratan, gerek modern kapitalizme ancak byle girilebilir, aksi takdirde,
Amerika istemese bile, kanlmaz bir iddet ortamna yuvarlanr (ki
bu da ona zorunlu olarak gerek bir sosyalizmin yolunu amaz).
Josue de Castro adndaki bir Brezilyal unlar sylerken hakldr (1962): "Brezilya'nn (Latin Amerika diyebilirdi), toplumsal tarihinde byk bir srama yapmak zorunda olduundan hibir kuku
yoktur. Bize gereken, bu sramann uuruma yuvarlanarak sona ermemesi iin, ukurun kar tarafna ulaabilmek zere glerimizi
ynlendirmektir".
Gney Amerikallarn hissettikleri gvensizlik, istikrarszlk,
belirsizlik duygusu kesinlikle dorulanmtr. Ktmserlik konusunda ise dorulanma daha dktr. Bu istikrarszlk, hereyden
nce g ama engin gereklerin zorlamas altnda kendini tanmlamaya uraan bir uygarlnkidir.
Gney Amerika'nn uzun sre tand tek uygarlk ona dsaldr: Bu, ok ayrcalkl birka kiinin meydana getirdii dar grubun
tamamen taklit ettii Bat uygarldr. Edebiyat burada da bir snama
olana salamaktadr. XIX. yzylda ne kadar da ok Gney Ameri454

kah yazar, ne kadar da ok Avrupa dnda yazld anlalamayacak kitap yazmtr! Bu dnemin birok insan iin, kltr, onlar
evreleyen ve zihnin yksek faaliyetlerine katlamayan hayatn uzanda, zaman zaman kapandklar bir adadr.
Bu entelijensiya, Avrupa dncesini dikkatle izlemi, tatminini
ve tutkusunu burada bulmutur. Gney Amerika'da onun sayesinde
ok canl bir hmanizma ve ilk bakta ok garip olmasna ramen,
Augusta Comte'un pozitivizminin uzantlar bulunmaktadr. (Brezilya
bayranda yer alan Ordem et Progresso (Dzen ve lerleme) ibaresinin Comteulua bir sayg olduu bilinmektedir)
Bu zamanlar gemitir. Kentlileen bir halk kitlesine ulaan
Gney Amerikan uygarl, bugn zorunlu olarak gl bir yerli hayata almaktadr ve bu yerli hayat, Avrupa mirasn, hi deilse byk
dnmlerden gemeden kabul edemez. Latin Amerika, zgn bir
uygarlk, kendi uygarln imal etmektedir.
Basn, radyo, televizyon ve sinema araclyla yaylan, dayatlan bir kitle kltrnn btn dnyada egemen hale gelmesi, bu evrimi nasl olsa er ge kanlmaz hale getirecekti. Latin Amerika iin
nemli olan entelektellerinin kanlmaz olan ncelemeleri ve ona
daha imdiden bir biim vermeleridir. Avrupa'nn prestijine Birinci
Dnya Savandan ve zellikle de ikincisinden itibaren silinmeye
balamasyla ABD'ye kar duyulan belli bir gvenmezlik, onlarn
asndan kendi zenginliklerini ve kendi gerek devlerini kefetmeleriyle akmtr. Bu blmn banda szn ettiimiz toplumsal vicdan rahatszl geri kalan halletmitir: Halk, caboclo, peon,
kzdderili, zenci, bunlarn hepsi aniden ortak masada kendine yer bulmutur. Yalnzca uygarln nimetlerini gtrmek zere ilgi duyulan
vahiler olmaktan kmlardr. Onlarn hayatlarna, dncelerine,
ataszlerine, dinlerine ilgi duyulmaktadr; sosyolog asndan inceleme ve sempati nesnesi haline gelmektedirler ve ayn zamanda, olumakta olan ulusal kltrn ayrlmaz bir paras olmaktadrlar.
Bir yandan bundan elli yl nce dnlemez olan bir kitabn yaynlanmas ve dier yandan da bunun ok baar kazanmas (kitap
Brezilya'da 120.000 nsha satlmtr, Jorge Amado'nun baz kitaplarnn dnda, bu tiraja hi ulalmamtr) bylece aklamaya kavumaktadr. Bu baary yorumlayan Brezilyal bir eletirmenin dedii gibi, Carolina Maria de Jesus'n kitab, bir sanat eseri hari hereydir: "Bu, halktan bir kadn tarafndan yazlm bir belge, ikircik455

siz bir kardelik, toplumsal anlay ve adalet mesajdr". Bu kitap yazarna kk bir servet salamakla kalmamtr: Kitapta tasvir edilen
mahalleler (bunlar Orfeo Negro adl filmde grlmektedirler), yaknlarda balanacak bir inaat nedeniyle yklmlardr.
Gney Amerika folkloruyla da ayn zihin hali iinde ilgilenilmektedir. Kulak verildiinde ok ey syleyen, ham ve resimsel bir
folklor. Ama bu folklor, Mexico meyhanelerinde ve baka yerlerde
kark gruplar halinde alan Meksikal mariachis'in gzel ve grltl mziinde olduu gibi, turistler yznden bozulmutur. Bu orkestralarn ad, sylendiine gre, Fransz igali dnemindeki ibdn'lerden gelmektedir. Etimoloji pek gvenilir deilse de, halk belleinin Fransz seferine dair pek kt anlara sahip olmadn -buna
kim inanrd?- gstermektedir.
Gerek folklora yaklaabilmek iin, elbette turistik yollardan
uzaklamak ve bylece hznl ay motifinin bildik hatrlatmalarn
yapt, duygusal veya yasl eski Bezilya arklarn veya ilkel mzik
aletleriyle doalamadan alnan, sylenilen ve dansedilen paralar
dinlemek gerekir. rnein Bahia eyaletinin i kesimlerinin kayp bir
pazarnda, hayvan panayrnn yan banda, duman tten bir kap pilav, canl bir domuz yavrusu, bir para tavuk ve birka totoes karlnda tm meyvalar sunulurken, kr bir dilenci ard ardna yakar, kran ve hatta ak arklarn doalamadan terennm etmektedir. .. Daha cmert olduu dnlen yabanc, gereki iltifatlarn geleneksel dualarla kart daha geni bir doalamaya tank olmaktadr.
Aslnda bu halk ozanlar, gndelik hayatn btn olaylarn terennm etmektedirler. Sao Paolo eyaletinin Atlantik kylarnda metruk bir liman olan Ubatuba, 1947'de dnyaya yalnzca eski bir otomobille balanmaktayd. Bu araba, haftada iki kere, Serra do Mar zerindeki korkun bir katr yolundan aa inmekteydi... Fakat buraya
hi deilse elektrik gtrmeye karar verildiinden, direkler orman
iinden birbiri ardna ilerlemekteydiler. Bu chigada do luz, n gelii, hereyin sonunda uygarln erefine gerekleen nihayetsiz bir
arkl gevezeliin iinde, bir vialao'cu (ilkel bir mzik aleti) tarafndan doalamadan sylenilen bir arknn konusu olmutur.
Her lkenin kendine zg folkloru, kendi mzii, yerli, spanyol
veya zenci geleneinden kendi masallar vardr... Bu folklor dini de
gl bir ekilde damgalamaktadr. nemli olmaktan daha ok seyir456

lik olan protestan misyoner szmalarna ramen, gl ama ilkel, hl


mucizelere dayanan, Orta a tipi katolikliinin iinde, sa efsanesi
yerli mitoslanyla, eski Afrika sihir ayinleri Roma ayinleriyle karmakta veya i ie girmektedirler (candomhles). Rahiplerin az sayda
olmas, yalnzca dinsel atee zararl olmakla kalmayan bu yorum serbestisini artrmaktadr. Latin Amerika'nn dinini birgn mutlaka dzene sokmas da gerekmektedir. Protestanlk tarihisi ve protestan
Emile'G. Leonard'a gre, ruhani durum Avrupa'daki Reformasyon
veya Reformasyon ncesi dneminkini hatrlatmaktadr. Yani ruhani
ihtiyalarn canl olmasna ramen, bunlar tam tatmin edilememektedirler. Fakat bol miktarda deiiklik iareti vardr.
Modern edebiyat, Gney Amerika'nn btn hayat, btn kltr ulusal kaynaklara geri dn iin seferber olmu durumdadr.
Bu konuda en iyi rnei Meksika sunmaktadr. Geni bir hareketin iinde, yediliine, yaayan kaynaklarna doru kaymaktadr. Kendini burada yeniden ina etmektedir. Bunun iin birok snav, devrim
ve felketten gemesi gerekmitir. Fakat Jose Orosco'nun Guadalajarra okuluna can veren u poplist edebiyat veya daha dorusu u devrimci sanat buradan fkrmtr. Veyahut kendini harika Maria Candelaria adl filmle kantlam olan u sinema.

457

AYIRIM II
EN MKEMMELNDEN AMERKA:
AMERKA BRLEK DEVLETLER

Bu Amerika inatla tasnif d kalmay istemitir. Uzun bir sre,


giderek daha iyi hale gelen ve yalnzca onun bunu elde etme iradesine
baml olan bir gelecein nnde aldndan da emin olarak, bagaj olmayan bir yolcuya benzeyen bir uygarlk olacaktr. 1787 anayasasn yapanlardan biri olan Thomas Jefferson, "Amerika is new in its
forms and principles" diye iddia ediyordu. Yani Amerika biimleri ve
ilkeleri itibariyle yenidir. O zamandan bu zamana, her seferinde hep
yeni olduunu ve Jefferson gibi "topran canllara ait olduunu" dnmtr. Bu yzden, ekonomik, toplumsal veya siyasal bunalmlarm hep kendine gvenerek atlatacaktr. yimserlik hazneleri her zaman tkenmez olarak kalmlardr.
Bu gven, Wall Street'te 1929'da balayan ve hzl bir gelime
iinde olduu iin bylesine hibir beklentisi olmayan bir ekonomiyi
tam kalbinden vurduu iin daha da ar bir ekilde hissedilen bunalma kadar srmtr. Amerika bu bunalmla birlikte, ilk maddi afetiyle kar karya kalmtr. Bunun etkilerni zerinden atarak iyileebilmesi iin, ok daha byk bir refah dzeyine kmas yetmemitir. lk kez kendi gemiine ynelmitir. Bunu kendini anlamak iin
deil de (ortalama Amerikal tarihin aklayclna inanmaz), bir rahatlama unsuru bulmak iin yapmtr. "Gemie zlemde art, geleneksel imandaki bir azalmayla atba gitmitir. Rekabet ve giriimin atlm halinde olduklar sralarda, Amerikallar gelecei dn459

yorlard; bunlarn gelime dneminde imdiki zaman dnr oldular. imdi, younlama dneminde, rekabeti ve ele geirme ansn
azaltan devasa firmalarn, tekellerin dneminde, hasetle arkalarndaki
altn aa dnyorlar". Richard Hofstacher adl iyi bir gzlemci byle
konumaktadr (1955).
ok gen olan Amerika, biraz yalanmtr. Tarihe ulamtr,
kendini yarglama noktasna ulamaktadr. Dn, gemile ilgilenmeyi reddetmesinde, korkun bireyciliinde veya tecritiliinde, bireyin
veya ulusun zgrln yabanclatran hereyi reddetmesinde,
"Amerikan uygarlnn dayand bir kltrel ve siyasal gelenek birlii" olduunu farketmektedir.
Zaten bu gelenek, tam da ABD'nin modern hayat koullarnn
tehdidi altnda deil midir? Gemi onun srtna binmeye balamtr.

460

HUZUR VERC BR GEM:


ANSLARIN BLANOSU

Amerika uzun bir sre boyunca, daha nceki gnlerin glgesi stne dmeyen, gemiin adeta kendiliinden hemen silmedii yeni
bir kader yaadna inanmtr. Kural, balayan veya kk salandan
kamak, beklenmeyene oynamakt. Opportunity (frsat) kelimesi, insann karsna kan ans, anahtar kelimedir: insan adna layk her
kii, karsna kan "frsat" yakalamak ve bunun ona saladklarnn snrna kadar gitmek zorundadr. Her insan kendini bu "rekabet"n iinde kantlar ve snar.
Bylece ABD bir ortaklk gibi davranmtr; bu lkenin gemii, adeta hemen ve tamamen yakalanan ve gencide baarya ulalan
bir dizi anstan ibarettir. nce bu eski ve yakn tarihli anslarn bilanosunu kartmakla yelindim.

Smrgeletirme ve Bamszlk
Birinci ans, Amerikan ky kesiminin aslnda gecikmi fethi
ve salam bir ekilde iskndr. Yerlemek, varolmaya balamaktr.
Amerika'nn lamairnndaki kouturma, Christopher Colombus'un devrimci yoluculuuyk (1492) almtr. Kazanl kan ispanya'dr (Kastilya). Bundan sekiz yl sonra, 1500'de, Portekizliler Alvarez Cabrai ile Santa Cru/ lkesini ele geirmilerdir; krmz bir boya
veren tahtas {pao bnsl) buraya Brezilya adnn verilmesine neden
461

olacaktr. Sonra, tccar veya korsan tekneleri (veya her ikisi birden),
Terre-Neuvc'den (yzyln bandan beri bilinmektedir), Amillere,
Florida'ya ve Brezilya sahillerine kadar (o sralarda pratik olmaktan
ok teorik bir Portekiz egemenlii altndadr) tm Yeni Dnya kylarnda grlen Franszlar, Kanada'y kefetmiler (1534-1535) ve
sonunda buraya yerlemilerdir (1603). ngilizler bu koullarda son
gelenler olmaktadrlar: Walter Raleigh, hemen Virginia adn alan sahile, XVI. yzyln son yllarnda demir atm ve orada geici bir koloni kurmutur; May Flower haclar I620'de, sonradan Massachusetts adn alacak blgenin sahilindeki Cod burnuna ulamlardr.
lk bakta, kuradan iyi bir corafya kma benzememektedir:
haliler, krfezler, ok geni bir de stelik bat ynnde Alleghanies
dalarnn sert engeline arpan, bataklikl ve ormanlk sahilleri olan
Chesapeake koyu gibi gerek i denizler tarafndan kesintiye uratlan, i karartc bir ky. Sonu olarak, farkl blgelerin birbirlerine
pek iyi balanamadi ve yava ky ulamnn da bunu pek salayamad geni bir blge. Ayrca, daha sonralar buraya gelen Hollandal ve sveli rakipleri devre d brakmak ve Kzlderililerin sinsi
saldrlarna ramen hayatta kalmay becermek gerekmitir. Franszlar gene de Saint-Laurent'dan yola karak Byk Gller ile devasa
Mississippi vadisini deltasna kadar ele geirmiler, en azndan tanmlar, sonunda igal etmilerdir. Yeni Orleans' Mississippi deltasnda kuracaklardr. Kapsaml, geni bir hareketi baarmlardr.
Oyunun ilk devresini onlar kazanmlardr.
ngiliz kprba artk, spanyolun ileri karakolunun yer ald
Florida ile geni, fazlasyla geni Fransz imparatorluunun (krk peindeki avclar ve faal cizvit misyonerleriyle birlikte) arasna skmtr. ngiliz genilemesi XVIII. yzylda gerekten baladnda,
bat ynnde gl Fransz garnizonlarna toslayacaktr.
Btn bunlarn iinde, "Amerikan" ans nerededir? Herhalde
urada: fazla geni bir alana yaylmayan ngiliz kolonileri, zellikle
kuzeyde, Boston kentinin ykseldii Massachusetts'te ve New York
(eski Yeni Amsterdam) ile quakers kenti Philadelphia'nn kk saldklar Orta blgede salam bir ekilde iskn edilmilerdir.
Metropole ve onun ticari hayatna balanan, in the wilderness
(vahetin iinde) byyen bu kentler, kendi kendilerini ynetme avantajna sahip olmulardr. Bunlar, Orta an tipik kentlerini hatrlatan
bir adeta, serbestlik iinde yaamaktadrlar. ngiltere'deki alkantlar
462

nnl;r iin ok yaral olmutur. Bu ul kant il unu sonucunda, karklk


kartan hu/ursu/ prolesian larikalclar. Cronuvell ngiltere'sinde
umutsuzlua kaplan u "svariler", "ringa denizi"nin te tarafna
atlmlardr. Ve bunlarla dier gelenlerin says o kadar ok olmutur ki, gerek mcadele sma erdiinde, 1762'dc 63.000 Fransza karlk i milyon ngiliz; vardr. ngiliz veya "'Amerikan" ans, spanyollarla Franszlarn arasnda bu kadar byk bir g younlamasn
salayabilmi olmasdr.
"Bu ktada yaklak 70.000 Fransza karlk 1 milyon ngiliz
olduundan, Quebcc'te silahlar Montcalm'den yana km olmasalar
bile (1759), kader belirlenmiti. Smrgeletirme ve iskn, Voltaire'den ok nceleri bile iktidarn balca kayglar arasnda deildi. Aslnda pek bir temeli olmayan, Fransa'y nfussuz brakma endiesi...
i kayg ve glklere eklenmekteydi. ylesine ki, iki lkenin nisbi
byklkleri hesaba katldnda, Avrupa'dan bir Fransza karlk
30 ngiliz gitmiir. Neden ve sonularn garip oranszl: Eer bugn
dnyada ngiliz dili ve ona elik eden kltr egemense, bunun nedeni
her yl az sayda insan tam olmasdr, stelik bunlarn ou da
okumasz yazmaszd" (Alfred Sauvy).
Tarihi yeniden yapmak, zaten ad da bilinen bir hastala yakalanmaktr: Uchronie (iyi talih). Fransa'nn tutkulu ve tavizsiz bir dostu olan bir Amerikal, birgn aslnda yle olmadndan tr znt
de duyarak, ktann kuzeyinin tamamnn Fransz hayat tarznn ve
mutfann akl ve cazibesiyle donatlm olduunun dn kurarak eleniyordu. Aslnda bu d, tarihin o sralarda olmasna izin
verdiklerinden kmaktadr, bu olabilirdi.
lk Amerikan atlm, arlkl olarak tarmsal bir ekonominin iinde yer almaktadr. Fakat baars (Kanada'mn ll atlmnn yannda ok aka ortadadr), ayn zamanda denizcilie ilikin bir baka ansna daha dayanmaktadr.
Su, btn su yollar, kayklar, balk ve yk yelkenlileri, daha
soma ince korsan fHpper'km, kuzeyden gneye baat bir rol oynamlardr. Bu tekneler denizleri aarak Avrupa'ya, Akdeniz'e, Gney
Amerika'ya, Pasifie... ulamlardr. "Asiler"in korsan filolarnn
1776-1782 arasnda Man'a kadar ulaan aknlarnn ve Napolcon'k
l'a/lu>vla mei! olan bvk tarihin szn az cttizi. iizihere've

kar zafer kazandklar sava srasnda, 1812-1815'te vurduklar byk darbenin ngiliz ticareti ve filolar iin ne denli byk bir tehlike
oluturduu bylece anlalm olmaktadr. Bunlar ayrca, baz
Amerikan kentlerinin XVII. yzyldan itibaren talihlerinin parlamasn da aklamaktadrlar. ngiliz ticaret dzenlemeleri, bir yandan
Amerikan kolonlerin ihtiya duyduklar tm mamulleri (baka Avrupa lkesi kkenli olsalar da) metropolden almalarn ve te yandan da
hemen btn tarmsal rnlerini (ngiltere'ye girmeleri yasaklandndan serbest olan, tahl, balk gibi baz rnler hari) ngiltere'ye
veya smrgelerine satmalarm zorunlu klmaktadr. Fakat bu dzenlemeler, Pennsylyania'nm ngiltere'den 500.000 liralk mal almasna
karlk, ona yalnzca 40.000 liralk satmasn engellememektedir. Bu
aikr paradoks sklkla zikredilmitir.
Avam kamarasna bu anormal durumu aklamas iin davet edilen Benjamin Franklin'e, "Pekl, fark nasl kapatyorsunuz?'" diye
sorulmutur. Franklin ise, "Fark, Antiilere tadmz ve kendi adalarmzda Franszlara, spanyollara, Danimarkallara ve Hollandallara satlan rnlerle veya Yeni ngiltere, Yeni skoya, Carofina ve Georgia gibi dier kuzey Amerika kolonilerine yolladmz rnlerle
veyahut da Avrupa'nn eitli lkelerine yolladmz mallarla ka464

patryoruz... Her yerden nakil, ya kambiyo senedi ya da ngiltere'ye


deme yapmamza olanak verecek zahire alyoruz. Btn bunlar tccarlarmzn ve denizcilerimizin bu dairesel yolculuklar srasnda ve
tekneleriyle yaptklar tamaclkta elde ettikleri krla eklenerek, sonunda bilanoyu dengelemek zere ngiltere'de younlamaktadrlar"
diye aklamtr.
Bu geni apl gen ticaretler, yabanc lkeden yabanc lkeye
yaplan tamaclk ve ticaretin krm, ingiltere'nin izin verdii yasal
ticaretten ve ok faal bir korsanlk ile bazen verimli bir korsanlktan
elde edilenlerine eklemekteydi. Balkl da unutmayalm: Amerikal denizciler, denizin sunduu hibir olana ihmal etmemilerdir.
Zaten XVIII. yzyln sonuna doru hiibi kuku kalmamtr:
ABD filosunun tonaj, ngiltere hari dier btn devletlernkini amtr. Eer nfusa oranlanacak olursa, ABD denizci uluslarn birincisidir. Bu durum onlar dnya ekonomisine kartrmakta; onlar bu
ekonomiye boyun emeye, onun oyununu oynamaya zorlamakta, ama
ayn zamanda onun atlmlarndan yarar'anma olana da vermektedir. Dier hepsinden daha fazla krediye dayal olarak kurulan bir toplumun hileleri, onun zayflklarn, nakit ktln telfi etmesine yardmc olmulardr.
Eer uzaklarda artc maceralara giriilmezse, deniz servet
getirmez. Bunlara dair rnek sknts ekilmemektedir. "Amerikan"
buday konvoylarnn Akdeniz'e veya Devrim Fransa's limanlarna
gelii; Amerikallarn ayn dnemde, "spanya-Portekiz Amerika's
ynndeki kaak ticarette" elde ettikleri baar; ksa bir sre sonra,
nce Horn burnundan, sonra da San Francisco zerinden Pasifik'te
macera arama biimleri. Eski koloniler, daha ngiltere'den bamszlklarn elde eder etmez (1782) in'e ulamaya kalkmlardr.
Amerika'y ]853'te, Amiral Perry'nin "kara tekneleri"ni Tokyo krfezine yollamaya iten, aslnda in'e giden gemileri ve Pasifik'teki balk tekneleri iin bir menzil elde etme arzusudur, fakat bu olayn bilinen byk sonular olacaktr.
Amerikan gemilerine, eski tarihlerde yedi denizler boyunca rastlamaktan daha aklayc birey olamaz. ngiltere kralnn elisi Lord
McCartney'i in'e gtren direkii gemi -Arslan-, ubat 1793'te
Gney Atlantik'teki Saint-Paul adasna demirlemi ve burada, 25.000
deriyi Kanton'da satmak zere, yar-Fransz, yar-Amerikal ve Boston limanna kaytl bir gemiye yklemeye hazrlanan be fok avc465

syla ( Fransz, iki ngiliz) karlamtr; bu gemi ayrca, onlarn


hesabna in'e Kanada kastorlar krk de gtrecektir. Eli, birka
ay sonra Kanton aklarnda bu tedbirsiz gemiye sava ganimeti olarak el koymaktan zevk alacaktr. nk Ocak 1793"te ngiltere ile
Fransa arasnda sava kmtr, eii bunu yeni renmitir ve gemide Franszlk vardr.
Baka bir minik rnek: arn hesabna dnya evresinde yolculuk yapan ve nl Alman airinin olu olan Kotzebue, Gney Alaska
limanlarndan birinde (26 Nisan 1826), Boston'dan Horn burnu zerinden hibir yere uramadan gelen; kk Rus karakolunda yiyeceklerle takas ettii 21.000 "deniz kedisi" derisiyle dolu bir Amerikan iki
direklisine rastlamtr. Bu deriler, deniz lutrlarnn deerli krklerinden daha dk niteliklidirler, ama Sandvi adalarna doru yol koyulan alc, bunlar Kanton'da satmay ummaktadr. "Gemi Alaska limanna vardnda, kaptan dahil btn mrettebat sarhotur; girdap
ve kayalklardan yalnzca rastlantlarn sayesinde kurtulmulardr, fakat Amerikallar o kadar beceriklidirler ki, iki itiklerinde bile yakalarn syrmasn bilirler".
Bu dnem ayn zamanda, New York eyaleti ile Yeni ingiltere'nin
spesiyalitesi olan balina avclnn byk devresiydi. Yazar Herman
Melville (1819-1891), iinde bizzat yaad bu kaba saba dnyay,
sert ve tehlikeli hayatn ve sadece bu faaliyet sayesinde refaha kavuan kentleri tasvir etmitir. Balina avcl 1850'den sonra gerileyecektir, nk madeni yalar ve gaz, balina yann aydnlatma alannda papucunu dama atacaklardr.
ABD filosu ayn sralarda, ngiliz buharl gemisinin bu kez ar
oan rekabetinden darbe yemitir. Demirden olan bu gemi, steamer
adn tamaktadr. ABD bu darbeyi atlatacaktr, nk ayn sralarda
ktann ilerine ynelmekte, ktasal tarihinin iine dalmaktadr. Bu
mekn, kendine ait bu mekn fethetmek, batya doru daha ileri gitmek, demiryollarn ina etmek, kyda ve ilerde su yolu hatlar
oluturmak; bu devasa iler onu Okyanustan kopartmtr. Bu onun
yeni ansdr.
Amerikan hayatnn yle gerektirdii zere, bir i esas olmaktan
knca, ortaya baka bir i kmaktadr: ilki braklmakta, ikincisine
doru koulmaktadr. Eer benzetme yerindeyse, Amerika aslnda > undan daha fazla paylalm olan Okyanus ile tamamn ve yalnzca kendi hesabna ele geirecei byk bir toprak parasyla takas etmitir.
466

Amerikan ngiliz kolonilerinin bamszlndan daha fazla


ve daha iyi bilinen hibir olay yoktur (1773-1782). Ama gene de yerini tam olarak belirlemek gerekir.
Amerika'daki Fransz imparatorluunun sonu (1762), ngiliz yardmnn deerini drd gibi, metropoln taleplerini de daha ar
hale getirdi. Fakat ne koloniler, ne de ngiltere batan bir kopu istemiyorlard. Bu kopu, yanl anlamalarn, yetersiz tavizlerin, eksiksiz
iddet gsterilerinin sonucunda kendiliinden olumutur. Gelecekte,
bugne kadar uzanan sre iindeki btn smrgecilik tasfiye hareketleri, benzeri bir ekilde, akla pek yakn olmayan olaylarn ardkl biiminde ortaya kacaklardr.
ngiltere, tavizlerini daha hzl ve geni lekte vermemekle,
Fransa'ya kar yrtlen savan ar pasifini geni lekte meru
klan vergi taleplerinde bulunmakla, sonra bunlar iptal etmekle, ama
ay zerindeki tek vergiyi muhafaza etmekle hata m etmitir? 16
Aralk 1773'te, Hindler kumpanyasna ait iki gemideki aylar, Boston
limannda denize dklmlerdir. ngiliz siyasal gelenei, vergi mkellefinin raz olmad vergi olamaz demektedir ve Amerika ngilizleri Londra parlamentosunda temsil edilmemektedirler. Aslnda ne
byk yanl!
te yandan, o zamana kadar Amerika ve Atlantik zerinde merkezlenmi olan ngiliz mparatorluunun, XVIII. yzyln ortasndan
itibaren Hind okyanusuna ve Hindlere doru geni lekli bir kayma
gsterdiini syleyen u ngiliz tarihi (1933) acaba yanlm mdr?
Bengal'in igali 1757'dedir. Bunun dnda, "in ticaretinin" hzlanmas o sralarda meydana gelmitir. Acaba, ngiltere'yi Uzak Dou'ya doru srkleyen ve onu Yeni Dnya'dan kopartan kapitalizmin, u daha yksek kr hadleri peindeki acelelerinden biri mi sz
konusu olmutur?
Btn bu nedenler ve bakalar seyirlik bir atmaya, sonra da
ngiltere'nin aka aalanmasna yol amlardr. Fransa ve spanya'nn mdahaleleri, asilerin baarsn hzlandrmtr. Fakat bu asiler, 1782'de ngilizlerle gizlice bar antlamas imzalayarak, mttefiklerini yzst brakmlardr. ylesine ki, ngiltere Versailles bar antlamasyla (1783), korktundan daha azn kaybedecektir. Ve
ksa bir sre iinde, ekonomik refahn siyasal baarszln fazlasyla telfi ettiini grecektir. Tarihi gene de, ngiltere'ye srekli bir s467

tnln unsurlarn salayan yakn tarihli endstri devrimi olmasayd neler olacan soracak, ama buna cevap veremeyecektir.
Zaten eer ABD'nin kaderiyle ilgilenilecek olursa, macerann bu
uluslararas vehesinin veya uzaklardaki baarlarnn Bailli de Suffren'in veya Lafayete'in veyahut Benjamin Franklin'in babacan ve gereki meziyetlerinin deil de, bizatihi bu bamszln, 4 Temmuz
1774 tarihli Bamszlk Bildirges'nin ve oluturulmas ok uzun sren 1787 Anayasasnn zerinde durmak gerekir. Bu belirleyici yllar
esnasnda, gen Amerika kendi bilincine varmtr.
Gen bir Amerika, yani belli bir Amerika, ilk biimlenen Amerika: corafi olarak Atlantik kylaryla snrldr; ekonomik olarak ncelikle tarmsal bir lkedir; toplumsal olarak, toprak sahipleri snfnn, Founding Fathers'm egemenlii altndadr, yani Amerikan demokrasisinin kurucu babalarnn snfnn.
Bu kurucu babalarn nasl kimseler olduklarn anlamak in; George Washington'dan Thomas Jefferson'a kadar, dnyann en iyi anayasasn yapma iradesine ve gvenine sahip olan btn bu adamlara
bir an iin bakmak yararsz deildir. Syleneli ok oluyor: Fathers,
Hobbes'un felsefesine ve Calvin'i dinine dayal bir anayasa yapmlardr. nsan, onlar iin de "insann kurdudur" ve "maddeye ynelik zihniyeti" bizzat Tanrnn zdddr. General Knox bunu, Shays
ayaklanmasnn ertesinde George Washington'a yazmtr: "Amerikallar hereyin sonunda insandrlar, bu hayvana ait olan burgulu tutkularyla birlikte insandrlar" (1787).
Bildirge hem ayaklanma hakkn, hem de btn insanlarn yasa
nnde eit olduklarn iln etmitir. Fakat bu mlk sahiplerini, bu
plantasyon sahiplerini, bu speklatrleri, bu para babalarn -bu "aristokratlar"-, heyecanlandran ve canlandran byk fikir, mlkiyeti,
serveti, toplumsal ayrcal gvenceye almaktr. Amerika domaktadr, daha imdiden zenginleri vardr ve bunlarn zenginlikleri ll
olsa bile, dierlerini ynetmeye adaydr. Bu dnce akmn aka
anlamak iin, anayasay kaleme almak zere Philadelphia'da toplanan
Founding Fathers' dinlemek veya onlarn ve benzerlerinin mektuplarn okumak yeterlidir. Gen bir plantasyon sahibi olan Charles Pinckney, cumhurbakan olmak iin en az yz* bin dolara sahip olunmasnn gerektiini dnmektedir. Hamilton, "demokrasinin yzszlne olanak verilmemesini istemektedir. Tpk bir vali kz olan
Peggy Hutchinson iin olduu gibi, bunlarn hepsi iin de, kalabalk
468

"pis ve pespayedir", the dirty nob. Gen vali Morris'e kulak kabartalm: "Kalabalk dnmeye ve akl yrtmeye balyor. Zavall srngenler! Gnete snyorlar, biraz sonra sracaklar...Eraf onlardan korkmaya balyor". Ve Mason itiraf etmektedir: "Ar demokratik olduk... Dier uta fazla uzaa gitmekten kanalm". Yeni ngiltereli u rahip Jeremy Belknap kadar, demokrasinin kutsal ilkelerine mensup bir insan olamaz, ama dostlarndan brine gene de unlar
yazmtr: "Ynetimin kklerinin halkta olduu olgusu bir ilke olarak
ayakta kalsn, ama halk, kendi kendini ynetmeye ehil olmad konusunda dnmeye zorlaynz". te bunlar bir zihniyeti tanmlamaktadrlar. Liberty ve equality ad altnda dayatlan dzen, daha
imdiden kapitalizmin dzenidir ve onun olabildii kadar mtevazidir. ktidar ve sorumluluk zenginlere aittir. Dierlerine se, zenginler
onlara kar olduklarndan, onlar zenginlere kar koruma ayrcal. yleyse, Amerikan anayasasnn kendini devrimci, yeni, eitliki,
adil saymasnn hibir nemi yoktur, nk her zaman bencil ve yrtc olan insan denilen hayvann itkilerini, birini dierine kar oynayarak dengelemeye yneliktir.
1787 Anayasas, fiili durumda bilgece dzenlenmi bir karlkl
arlklar mekanizmasdr. "Bu anayasada iktidarlarn eitli gruplar
arasnda o kadar blnm ve dengelenmi olmas gerekir ki ... bunlardan hibiri, dierleri tarafndan baarszla srklenmeksizin
kendi yasal snrlarn amasn" (Jefferson). Topluma gelince, kukusuz ayrcalklar ve zellikle de kutsal mlkiyet hakk kaldrlmayacaktr, ama ayrcalklara ulaan yolun -yani parann- herkese ak tutulmas gzetilecektir. Hl yeni bir lke olan Amerika'da bu i kolay
deil midir?
Richard Hofstadter, bu lky elenceli bir alayslamayla zetlemektedir: "Babalar, iyi tasarlanm bir devletle, karn kar, snfn snf, grubun grubu ve ynetimin bir dalnn dierini, uyumlu bir
karlkl yoksun brakma sistemi iinde snrlandracana inanlmaktaydlar".
Fiili durumda XIX. yzyl Amerikan tarihi, "salkl rekabet"
ad altnda, zel karlarn geni apl ve yrtc bir mcadelesi olarak
ortaya kmsa da, bu mcadele Avrupa'nn kapitalist lkelerindekinden daha "bedelli", sonra da daha adil olmutur. Amerika'da krlar
yalnzca dar ve kapal bir snfn elinde kalmam, her yerdekinden
daha ak bir toplumda herkesin ansn aramasna ve birgn engeli
469

amasna izin verilmitir. elf made man, bu Amerika'nn klasik imgesidr ve herhalde bugn silinmektedir.

Bat'nn Fethi
ABD daha balangtan itibaren kendini nc bir ulus olarak tanmlamtr. Bunu, ele geirilmesi ve insaniletirilmesi, insann boyutlarna indirgenmesi gereken devasa bir meknla bouan
btn uluslar (ister Rusya, Brezilya veya Arjantin sz konusu olsun)
iin sylemek mmkndr. Corafi yaylma, her gelimenin ilk biimidir (ve dierlerini belirler). Bu genileme ister bir ekonomininki, bir ulusunki, bir devletinki veya bir uygarlnki olsun.
Tarih burada lehte almtr. ABD'nin adeta tek kurun atmadan Atlantik'ten Pasifie gitmesine izin vermitir. Fransa'nn adeta
tam bir sknet iinde, Atlantik'ten Ural'a kadar olan blgeye yerletiini bir hayal edelim. ABD, Louisiana'y satn alm (1803), spanyol Florida'sn 1821'de elde etmi; 1846'da Oregon'u ngiltere'den
alm (mutemelen Kanada'nn zararna olarak) ve sonra fazlasyla
kolay bir savala, Texas, Yeni Meksika ve Kaliforniya'y Meksika'dan almtr. 1853'te payn daha da bytmtr. rnein, Rusya'nn veya Avrupa'nn yerleik hale gelmesini zora sokan korkun
felketler veya istilalar dnlecek olursa, bu nc tarihi kutsanm
bir kolalk olarak gzkmektedir. Fakat gene de devasa bir i olmutur. Gen Amerika'nn buna tek bana gc yetmezdi.
1787 kararnamesi, Bat'da henz igal edilmemi topraklan da
batan beri birlie ait sayma bilgeliini gstermitir. Daha sonra, buralar iskn edildike, 48'e kadar varan yeni eyalet kurulmutur
(49.'su Alaska, 50.'si Havay). En azndan 1776'da balayan ve herhalde 1907'de Oklahoma'daki sonuncu toprak datmlaryla tamamlanan iskn hareketi, tarihi anlatlarn, roman ve filmlerin popler hale
getirdikleri binlerce biime brnmtr (ilk gmenlerin tenteli arabalar ve ok atan kzlderililerle mcadelelerinden, sonuncu gmenlerin iki okyanus arasnda kurulmu olan demiryollar zerindeki yava yolculuklarna kadar). Ama, kahramanlk dnemi Far West'n bu
fazlasyla iyi bilinen grntlerine geri dnmenin gerei var m?
Alt izilmesi gereken, "snr"n, Beyazlar tarafndan fethedilen
mekann ne denli byk bir maddi ve manevi macera olduudur. Mad470

di yannn vurgulanmas, daha balangtan itibaren kredinin, sonuta


kapitalizmin srkleyici roln aydnlatmas olacaktr. Manevi yannn vurgulanmas ise, protestanhn ve bunun tesinde Amerikan uygarlnn ikinci ve belirleyici safhasndaki yeni boyutlarn grmek
olacaktr.
Kapitalizm, bu ilerlemenin rgtleyicisi olmutur.
160 akr (64 ha.) byklndeki, homestead denilen toprak payn alan gmeni dnelim, evini tahtadan ina etmekte, nce tepelerin hafif topraklarnda tarm yapmakta, sonra yava yava aalarn
ar topralanna inmekte ve sonunda bazsnn temizlenmesi ve aalarnn kesilmesi gereken vadi topraklarna kadar ulamaktadr. Bu
kylnn aslnda kyllkle hibir ilgisi yoktur. Belki de daha dn
baka bir meslei vard. Bu ii becercbilmek iin, bir tek koulmu
atlar zaptedebilmesi yeterlidir. Genelde buday yetitirilen tarm karmak deildir; anz yakmas gerekmez... Ve eer bu ifti buraya ilk
gelense, emin olunuz ki kafasnda tek bir fikir vardr: Topran satmak. Buralarda birka yl yaayacak, ok az harcama yapacaktr, nk bu kayp dnyada herey avans olarak verilmitir. Konservelerle
(daha imdiden) beslenecek, eer demiryolu yaknlara ulatysa kmrle snacaktr. Eer iki veya iyi hasat sonunda bir sermaye edinirse, tereddt etmeyecektir. Topran satacak, yeni gmenlerin gelmesiyle deer artndan yararlanacak ve daha telere gidecektir. Tabii ki bat ynnde daha ilerilere ve yeniden balamak zere. Dou'ya
dnmek, yenildiini itiraf etmek olacaktr. (Louis Girard'dan)
Demek ki o toprana kk salm bir kyl deil, bir speklatrdr. Bir tarihinin hakl olarak dedii gibi, "bir vurgun yapmtr".
Oynamtr ve elbette her zaman kazanmayacaktr. Ama oynamaya
devam edecektir.
Buna ok benzeyen baka bir grnt de, Middle West'te,
1860'h yllara doru kurulan bir kentinkidir. Bu kenti baat unsurlarna indirgenmi olarak hayal ediniz: derme atma istasyon, gene
derme atma otel, hereyin satld dkkn (store), kilise, okul,
banka... bu kent yeni domutur, ama herkes onun bymesi zerine
speklasyon yapmakta ve bunun sonucunda iyi topraklar satn almakta, yeni kiilerin gelmesini salamaktadr. 1871 'de icat edilen telefon
hemen gelecektir. "Yolcular ou zaman, henz evleri olmayan cad471

delerin aydnlatldklarn ve buralardan tramvay geirtildiini farkedeceklerdir. Ama bu tan da buralara ev yaplmas, arsalarn daha abuk satlmas iin uluyor denilmektedir". Dakota eyaletinin 1878'de
kurulan bakenti Bismarck'ta Alman gmenler egemendirler ve ehrin kruluundan be yl sonra Capitol'n aln yapmlardr.
"Bismarck halk muhteem bir al treni yapt. Yalnzca belli bir
ahsiyet olan James Bryce' (1888'de Amerikan Demokrasisi'm yazacaktr) armakla kalmadlar, ayn zamanda eski cumhurbakan ve
nl asker general Grant' da davet ettiler; davetlilerin arasnda, Beyazlara kar ayaklanarak n kazanm byk bir Siyu efi olan Sitting Bull de (Oturan Boa) vard. Ve bu reis, trenin parlakln artrmak zere kendi dilinden bir ka sz syledi. Ama pozitif kafal bir
sko olan Bryce' en fazla artan, Capitol'n kentin 1.500 m. uzanda yeralmasyd. Bismarck halk onun aknlna ard. Ona,
ama kent byyecei iin,, Capital'n bugnk yerleim alanndan
ok uzak olmas gerekiyor dediler" (Louis Girard).
Grdnz zere, dier hepsi gibi bu kent de imdiki zamann
tesine tamaktadr. Her ekonomik hayatn srrna uygun olarak,
avans halinde yaamaktadr. Sahip olduu paraya gre deil de, gelecek (gelecek veya gelmeyecek) paraya gre hesap yapmaktadr. Hayranlk veren nokta, btn aksiliklere, rnein 1873'teki gibi eilimin
tersine dnmesine ramen, parann hep gelmi olmasjdjr. Bahisler
ou zaman kazanlmtr.
Bat'y ve Far West'i fetheden Amerika esas olarakprotestardr. Protestanlk, aniden ortaya kan bu g insani durumla, insanlarn mekn iine dalmalarndan tr tek bana yz yze kalmtr.
te bu insanlar, balarnda papazlar olmad halde, yalnzca
Kitab Mukaddes okuyabilmektedirler. Kukusuz bu gmenler bir
cins Orta ada yaamaktadrlar ve kendiliinden hale gelmi dinsel
hayatlar olaan olarak olduka canl, bazen de Utah'n kurucusu
Mormonlar tarikat rneinde olduu gibi, sapknlklarn icad konusunda verimlidir. Amerikan Protestanlnn liyakati, bu atei beslemek, canlandrmak olmutur. Bu onun tarihinin en gzel sahifelerinden biridir.
Bunu baarabilmek iin, devine uyum salamas, kendini basit472

lelirmesi, eer deyim yerindeyse varolan mezheplerden (Congregationi-stler, Bpiscopalienler) kopmas, ilahiyal eilimini veya ibadetini
azaltmas, gze hitap eden toplantlarn heyecan ve oku zerine yatrm yapmas gerekmitir. Vaftize i, Metodist, sa'nn mezleri tarikatlarna mensup gezici papazlar, bu i harika bir ekilde baarmlardr. Protestan rev/V/'larnn (uyan) modelini nceden saladklar bu gnl dinini onlar icat etmemilerdir. Ama onu, her zaman
"bireysel bir ilahiyatla, "bireyin egemenliine ve "inanlara deil de,
eylemlere" dayandrarak, kendini uyarlamay, basitletirmeyi bilmilerdi. sa'nn dili arlk, dolaysz ve basit bir konuma haline gelmitir.
Baij'yadin gtren bu adamlar, asi amalarnn tesinde ve byle
bireyi arzu etmemi olmalarna ramen, American way of life, Amerikan hayat tarznn modelini, yeni gelenlerin 1860 ve 1880'lerden
sonra proteslan olmasalar bile uymak zorunda kalacaklar Amerikan
uygarlnn paftasn oluturmulardr.
Hem mminlerin, hem de papazlarn bu kendiliinden hareketleri, aslnda sradan insanlarn, "Kilisenin yegne yaratclarnn" eseri
olmutur. Bunlar, aslnda gerek fatihler olduklarndan, tpk gerek
fatihler gibi, "snr" alannn geni topraklarn corafi olarak paylamlardr. mezler, kk kiliselerini Bat'da ve Middle West'te
kurmular; Metodistler kuzeybat, Vafzciler gneybat ynlerinde
ilerlemilerdir. Bunlarn eylemleri kabaca, Yeni Dnya'ya gelen spanyollar XVI. yzyldan itibaren yeniden hiristiyan yapmak zorunda kalan ve Yerli kitlesini sa'nn dinine eken, bylece bugn Latin
Amerika'nn temelleri olan sler kuran spanyol misyonerlerinin faaliyetine benzemekledir.

Endstrileme ve Kentleme
ABD'nin 1880'dett bugne sramak deiimini belirlemeye,
bir tek endstrileme kelimesi yetmez. Bu yzyl veya adeta-yzyl
boyunca esas itibariyle tarmsal bir lke, aadaki rakamlarn iaret ettikleri gibi esas olarak endstriyel bir lke haline gelmitir.
Eer kentler devasa bir ekilde bymeselerdi, bu mtasyon mmkn olamazd.

473

A. Tarm ve endstri rnlerinin deerleri


(milyon dolar)

Tan m
Endstri

1880

1899

1909

1919

2,4
9,3

4,7
1 1,4

8,5
20,6

23 ,7
60 ,4

B . Krsal Nfus
(milyon kii ve yzde olarak)

Nfus
Yzde

1880

1899

1909

1919

1950

32,9
65

39,3
51, 7

41 ,6
45 ,3

44,6
36,4

15,6

Bu muhteem sramah deiimi, rakam ve lmleri artrarak,


ayrntl bir ekilde incelemek sz konusu deildir. ktisat ve corafya kitaplar bu konudaki vazgeilmez verileri sunmaktadrlar. Tarihsel
adan, tpk ingiltere'de olduu gibi, ilk harekete geen endstrinin
Yeni ngiltere'deki dokumaclk olduunun ve tpk ok sayda Avrupa lkesinde olduu gibi, endstrilemenin yerleik hale gelmesinin
1865 yl ile 1873 bunalm arasndaki demiryolu boon'uyla aktnn farkedilmesi ilgintir.
nemli olan unlar gstermektir: a) Kendi meknnn corafyasn etkilemeye hi ara vermeyen Amerikan baarsnn azameti
(rnein "Derin Gney"in, Meksika krfezi kysndaki Deep South'un yakn tarihli atlm); b) "Gelecek hayat" haber veren baz kazanmlarn yenilii; c) Kendiyle srekli bir kopu inde olan bir kapitalizmin uyum abalan (gelecek blmde bu konuyu ele alacaz);
d) Avrupa emek-gcnn gelii: Bat'nn ina gibi, endstrinin ve
devasa kentlerin kurulmas da bir tek Amerika'nn marifeti olmamtr; e) Bu badndrdc insani ve maddi ilerleme, pek de uygun olmayan bir ifadeyle the American way of life denilen bu eski uygarln
iine olabildiince yerlemitir.
Fakat u an iin, bu geni apl sorunlarn yalnzca son ikisini
ele alacaz-

474

ABD, 1880'lcrc kadar ngiliz ve sko gmenler almtr -bu


lkenin ilk Avrupal temeli-, daha sonra Alman ve rlandallarn akn olmutur; bu sonuncular, Amerikan halkn ngilizlikten ve protestanlktan biraz kartmlardr. Fakat Amerika, 1880*1914 arasnda
ou katolik yaklak 25 milyon Slav ve Akdenizli gmeni kabul ettiinde, hl kat bir ekilde ngiliz kltrnn ve protestanln egemenlii altndadr.
Bu gmenleri, tarmsal Bat kesimi, kentlemi ve endstrilemi Dou kesiminden daha yksek oranda zmleyecek deildir.
Dou kesimi bu gler nedeniyle dnecek, ama alt st olmayacaktr; daha dorusu, rnein 1880'ler civarnda ve sonrasnda kentlerde
ve krlarda her yeri istila eden bir talyan g yznden byk sorunlar yaayan bir Arjantin'den daha az alt st olacaktr. Bu farklla
armamak gerekir. Yeni gelenleri kabul eden ABD'nin, atlmlarnn zirvesinde olan kentleri, endstrileri, artc bir terbiye ve ikna
etme gc vardr. zmleme ok abuk ve artc bir etkinlikte gereklemitir.
"Rastlantsal olarak seilen bir Amerikal grubunu ele alalm
(1956): Kuzeyli tipler ounlukta olmann uzandadrlar ve onlarn
Londra veya Hamburg kkenliden ok Napoli veya Viyana kkenli olduklar samlabilir, ama bunlar Amerikal gibi davranan hakiki Amerikallardr. Bu adan, zmleme mekanizmas iini grmtr'1
(Andre Siegfried).
Zafer kazanan, ayn anda hem dil, hem American way of life,
hem de Yeni Dnya'nn gmen zerindeki devasa cazibesidir. Bu sonuncusunun etkisi dier hepsininkinden ok daha fazladr, adeta tek
etkili olan odur. te yandan, kotalar yasas denilen kanunlar (19211924) ve 1952 tarihli MacCarran kanunuyla, ABD onlarn giri kapsn hemen hemen kapatmtr. Artk bu lkeye gelenler, ilerinden
bazlarnn bilim alanndaki sansasyonel baarlarna ramen, bu insan okyanusunun iinde bir hi mertebesindedirler.
Bugn Gneyden ancak Meksika ve Porto Rco ynnden; Kuzeyden de Fransz Kanada's ynnden kayda deer gler olmaktadr; Fransz Kanada'smn kayp ocuklarn Detroit'te, Boston'da,
hatta Ne w Yok'ta bulmak mmkndr. Fakat bu gler aslnda artk
kk szntlardan ibarettirler. New York hi kukusuz en byk
Porto Rico kentidir, ama Paris de bu anlamda ve ayn nedenlerle byk bir kuzey Afrikal kentidir; Her byk kentin zemin katna yer475

letirdii, niteliksiz, sefil bir emek gcne ihtiyac vardr. Eer bunu
kendi evinde salayamazsa, baka yerlerde arar.
Yeni gelenler, Amerikan endstrisine ucuz emek gc salamlardr; bu da, bu endstrinin nce hareket etmesini, sonra da atlm yapmasn salamtr. Bu emek gc ayn zamanda, New York1
un prototipini ve dierlerinin yaklaamad birincisini meydana getirdii devasa kentlerin fakirlerini ve proleterlerini de salamtr. stisnai bir genilikteki bir kentleme yol almaya ara vermemektedir.
Nitekim, Boston'dan Washington'a kadar olan tm Atlantik kesimi,
bugn tek ve ayn kent haline gelmitir. Bir corafyacnn Megalopolis adn verdii bu oluum, baz nadir boluklarda, aalara, birka
ilenmi tarlaya, birbirlerine bitien ve karan banliylere yer brakmaktadr. rnein Princeton niversitesi, New York ile Philadelphia
yerleim younlamas alanlarnn arasndaki bu ot ve aa rezervlerinden birinin iinde ykselmektedir: Eer dikkatler bir an iin azalrsa, buras komusu olan bildik canavarlar tarafndan istila edilecektir.
Ancak bu badndrc dnmlere ve yeni insanlarn kitlesel
gelilerine ramen, Amerikan uygarl dayanmtr. Hereyi, makineleri, atelyeleri, "nc sektrdn badndrc geliimini, Avrupa hayatnn bugn ancak yaklak bir imgesini sunduu otomobil
kaynamasn ve nihayet proteslan olmayan gmenleri zmlemitir.
Amerikan uygarl aama halinde biimlenmitir. Atlantik kysnda; Atlantik'ten Pasifie; nihayet endstrilemeyle "dikine". American way of life'in unsurlarn herhalde ikinci aama,
Far West ve yeni protestanlk saptamtr: bireye sayg, en u noktasna kadar basitletirilmi ve eyleme doru iddetle atlm dinsel
bir iman (yardmlama, birlikte ark syleme, toplumsal dev...),
dier dilleri yokeden ngilizcenin ncelii.
Bylesine bir toplumun dindar olduu sylenebilir mi? Evet,
aratrmalar halkn neredeyse % 100'nn dindar olduunu bildirmektedirler. Benjamin Franklin bunu daha 1732'de (yani Amerika'nn
daha ilk zamanlarnda) sylemiti: "ABD'de tanrszlk bilinmez,
inanszlk nadir ve gizlidir". Bugn bile, resmi sylem tanrnn damgasn tamaktadr. ster Woodrow Wilson'nki veya isterse general
Eiscnhower'n ki olsun, Amerikallarn da doru olan her giriimi
bir "hal seferi'" olarak grlmektedir. Ayn ekilde, her toplumsal
476

farklln mutlaka dinsel bir da vurumu vardr. Toplumsal basamaklarn en altnda, halka ok yakn duran vaftzciler vardr; Metodistler alemi kesinlikle daha kibardr; nihayet ngiliz-Anglikan kilisesinden kaynaklanan grkemli ayinleriyle Episcopalien mezhebi (yani
piskoposlar olanlar) sekinleri temsil etmektedir. Bir tarihinin de
yazd gibi, bu sonuncusu ayn zamanda yeni zenginlerin de kilisesidir, "kt gemii temizleyen bir sabun".
Gerekte, Amerikalnn kendi inancn nasl kavradnn pek
bir nemi yoktur. nk dinsel toplum, hogrl, oulcu, birbirlerinden farkl mezhepler halinde blnmtr ve tek bir gerek Kilise
vadr, o da Katolik kilisesidir. Ayn ailenin iinde farkl mezheplerden
yelerin bulunmasnda alacak birey yoktur, nk inanmak kouluyla, herkes inanma biiminde zgrdr; tek zorunluk inanmaktr.
Boston'da ultra-modern bir mimarisi olan kk bir kilise grmek
mmkndr. Giriinde, inanc her ne olursa olsun dnyann btn
nananlarna dua etmeleri iin tahsis edilmi olan bu yerlerde, hibir
zel ibadetin yaplamayaca bildirilmektedir. Karanln iindeki
yegne k lekesi, bir suna hatrlatan bir duvar yar, atya konulmu bir aklktan k almaktadr.
Bir Avrupal, eer Bat tarzndaki laisite ve tanrszln ve zellikle de Fransz tarz ynetsel ve eitimsel laisitenin Amerika'da ok
az uygulandn, hatta byle bireyin kabul edilemez olduunu bilmiyorsa, bunun muhteem bir hogr olduunu dnecektir. Buna
karlk, belli bir dinsizlik, aklclk belli bir modaya sahiptir. Bu moda, Darwin'in Trlerin Kkeni (1859) veya Renan'n isa'nn Haya/f'ndan (1865) bu yana Avrupa'da gelimekte olann ayndr. Bu rasyonelletirme, giderek daha mulak hale gelen bir yaradancln
ykselmesinde kendini gstermektedir.
Amerika'nn kltrel tutarl asndan nemli olan; bata rlandallar, sonra da Almanlar, talyanlar, Slavlar, Meksikallar olmak
zere, gmenlerin katoli ki iinin a priori zor engelinin temsil ettii
ey ve bu katolikliin sonunda Amerikan hayatna uyarlanmas, iyi
uyarlanmas, btn ereveleriyle uyumlu hale getirilmesidir. lk katolik kitlesinin -rlandallar- bu konudaki rolleri belirleyici olmutur.
Her halkarda, Katolik kilisesi dnya apndaki birliini ve hiyerarisini kurtardysa da, ounlukta olduu lkelerdeki tutumunun tersine, burada kendiyle devletin ayrln kabul etmi ve ayn zamanda
Amerikan milliyetiliinin erevesi iine tamamen girmitir; ve ni477

hayct, Amerikan hayatnn gdlerine sadk kalarak, vurguyu bilinli


bir ekilde faaliyetlerin zerine vurmutur. ok saydaki aklamalardan biri bunu aka ortaya koymaktadr. Bu aklama Amerikal bir
katolik bapiskoposa aittir: ''drste oy vermek toplumsal ilikilerde
dzgn davranmak, Tanrnn an ve ruhlarn kurtuluu konusunda,
gece yars kendini krbalamak veya Compostela'ya hacca gitmekten
daha fazla yararl olacaktr".
Bugn 30 milyon yesi olan Katolik Kilisesi, tpk protestan
mezhepleri gibi rgtlenmeyi baarmtr. Onun da dernekleri, okullar, niversiteleri vardr. Ve prolestan kiliselerinin kent proletaryasn
kendi imanna ekme konusundaki dk baarlarna karlk, o bu
alanda aikr baarlar elde etmitir.
Protestan kilisesinin kentlerdeki bu baarszl, belki de XIX.
yzylda krlarda kazand baardan ve onu burjuvalatran ve hevesini azaltan zenginlemesinden kaynaklanmaktadr (u anda yeniden canlanyor olmasna ramen). nk dinsel Amerika ve daha da
genel olarak tm kltrel Amerika, mminlerin zenginlemeleri ve
burjuvalamalarnn srekli tehdidi altndadr.
Bu dinsel vehe, Amerikan uygarlnn tutarl olmadaki baarsnn aklamalarndan yalnzca biridir. Hi kukusuz, hayatiyetinin
ykseliine, snfsal snrlarn yalnzca parayla belirlendii ve hi deilse ok yakn tarihlere kadar zenginlik yollarnn geni lde aa
benzedii bir toplumun cazibesine dayal baka aklamalar da vardr.
Avrupa'dan gelen gmen iin, bu toplumsal kurallar kabul etmek,
Avrupa'nn eski kategorilerinden kopmak, umuda almak anlamna
gelmektedir.
Aslnda bir yan itibariyle zorlayc olan, bireye amer kan way of
life'm sessiz kurallarnn dna kma iznini asla vermeyen bir uygarln liberal vehesi ite byledir. Eer gmen buna uyum salamakta zorlansa da, eer baz nostaljilere kaplsa da, ocuklar Amerikan kitlesinin iinde erime gayretinde olacaklardr. Btn sosyologlar,
gmen ocuklarnn kkenlerine ilikin izleri yoketme gayretlerini
kaydetmilerdir.
Nihayet bu srete en fazla etkili olan unsur, Amerikan "anslarmn bolluu olmutur: Snr, sonra endstrileme, byk kentlerin gelimesi; bunlarn herbiri birer zenginlik yaratma ilemi olmutur ve zenginleme zmlemeyi kolaylatrr. 1830'lu yllarn birinci
kuaktan rlandalnn; kavgac, gecekonduda veya iki odal evlerde
478

oturan rlandalnn; ikinci veya nc kuaklan "dantel perdeli" rlandalya kadar katetlii yol uzun olmutur. Bylece Amerikan zenginliinin ykselen dalgalan, ilk katmanlarn yeni gelen insan dalgalar zerinde ykselmelerini salamtr.
Bu ilk uygarlk, ngiliz kkenlerinden erkenden ve gl bir ekilde koptuysa da, sonradan Avrupal haline gelerek Anglo-Saksonluunu kaybetmemitir. Kta Avrupa's, Akdeniz gelenekleriyle
Kuzey geleneklerini hep harmanlamtr. "ABD'de bu iki uygarln
yorumu yoktur, Anglo-Sakson cazibesi hereyi zmlemitir" (Andre
Siegfried). Ve bu durum, ngiliz Kanada's hari, tarihin ktann tmn zlellikle spanyol-Portekizli, sonra da talyan gyle vurgulanan tamamen Latin bir dnya haline getirmesinden tr, hayflanlacak bireydi. ki Amerika'nn bibirlerini iyi anlamadklar, birbirlerini anlayacak konumda olmadklar bir vakadr. Ve bu, u ann bir
dramdr.

479

AYIRIM III
KARARLILIKLAR VE ZORLUKLAR:
DNDEN BUGNE

u ana kadar anslar, baarlan iaret ettik. Gerekte glkler


ve ansszlklar da hi eksik olmamlardr. Bunlar imdilerde birikiyora, hatta u ard arda gelen "paylam hatlarf'nn geilmesi (1880,
1929 ve herhalde 1953) lsnde oalyora benzemektedirler. Fakat
yanlsamann ifte olma tehlikesi vardr. Yakndan bakldnda, hangi ortak gereklik, hayatna ilikin glkler ak etmez? Sonra, devasa bir uygarln boyutlar iinde, ans ile ansszlk arasndaki ayrm ne ak, ne de belirleyici olabilir. Her glk, aba sarfedilmeine
yol aar, bir cevab harekete geirir, iareti deitirir. ansszlk, bir
uyar, bir snavdr. Btnsel bir kaderi ancak nadiren mhrler. Heinrich Heine'n fazlasyla iyi bilinen dizesi -yeni bir bahar, kn aldklarn sana geri verecek-, bireyler iin ou zaman geerlidir, ama
uluslar iin daha da fazla geerlidir. ABD'nin glkleri olmutur,
bunalmlar kendilerini haber vermektedirler, ama lke ok salkldr
ve kendi sandndan ok daha iyidir.

Eski Bir Kbus: Zenci Sorunu veya


Kknden Kopartlmas Olanaksz Bir Cemaat
Amerika'nn anslarnn iine, daha balangtan itibaren, giderilmesi olanaksz bir glk szmtr: Gney plantasyonlarnn atlm
yapmasyla (Virginia'da 1615'ten itibaren ttn; Carolina'da 1695'ten
481

itibaren, sonra Georgia'da pirin; Virginia'nn gneydousunda kalan


tm alanda XIX. yzyldan itibaren pamuk), daha XVII. yzylda topraa yerleen Afrikal zencilerin mevcudiyeti.
Bunun sorumluluu tarih ve corafyaya aittir.
ABD'nin kurulduu Atlantik kylan, birbirine yakn bir dizi iklim alan sunmaktadr. Bulunduu enleme ramen (Napoli'den geeni), New York, souk Labrador aknts nedeniyle Moskova'yla ayn
iklime sahiptir (ve bu New York, tropikal lkelere ve onlarn egzotik
rnlerine yalnzca br gecelik tren yolculuu kadar uzaktr). Klecilik bu gneyde, XVIII. yzylda ok baarl olan Antil ekonomisinin bir cins genilemesi olarak, adeta doal bir ekilde gelimitir.
Bu klecilik, spanyollar tarafndan Florida'da, Franszlar tarafndan
Yeni Orleans'ta olduu kadar (1795'ten itibaren eker kam tarlalarnda), George Washington veya Thomas Jefferson tarafndan Virginia'daki maliknelerinde de uygulanmtr.
Bylece bu Anglo-Sakson Amerika'nn iinde, canl, sapkn, ona
kar ne gcn, ne nyarglarn, ne tavizlerin, hiir eyin baraj yapamayaca bir Afrika dahil olmutur. Tonu itibariyle ok liberal olduunu kaydetmenin gerekli olduu 1787 anayasas, klecilii kaldrmamtr. Yalnzca kle ticaretini 20 yllk bir sre tanyarak lavetmitir (1807' ye kadar).
Fakat bu tarihten sonra, en azndan yasal olarak zenci kle ithalat durduysa da (nk kaaklk uzun sre daha devam edecektir),
herhangi bir hayvan gibi byk lekte yetitirilmektedir. Hatta pamuk retiminin gelimesi, zencilerin durumunun XIX. yzylda daha
da ktlemesine neden olmutur. Kleler, eskiden efendilerinin evinde yaamaktaydlar, artk eski Roma maliknelerinde olduu gibi,
byk srler halinde biraraya toplanmlardr. Bu sefil, renkli emekilerin zerinde; cerbezeli, eitilmi bir beyaz toplumu, gl bir smrgeci aristokrasi oluturmaktadr. Harriet Beecher Stove'un zencilerin sefaletini anlatan roman Tom Amcann Kulbesi, 1852'de kalplerde bir devrim yaratmtr. Olduka yakn tarihli (1936) baka bir
roman, Margaret Mitchell'in Rzgr Gibi Gei'si, Gney hayatnn
tadn ve keyfini anlatmaktadr, ama burada beyaz mlk sahiplerinin
zgr hayatlar sz konusudur. Faulknern karmak ve gergin anlatlan da, bu ayn d erevenin iindeki Gney hayatna ilikindir482

er. Eskinin uygar hayatnn, av partilerinin, msr alkolyle (moonshine) sulanan sohbetlerin zlemini eken bir Gneyin. Siyah ve beyaz
olan ifte gerek ve kukusuz ifte yalan.
Ksacas, ilk smrgeletirilen Kzlderili, Avrupalyla mcadelesi esnasnda, artk yalnzca rezervlerde, yokolmu bir rkn temsilcisi olarak kalarak ortadan silinirken, zenci byle bireyi hi de istemedii halde, o onun yrtc rakibi olarak ortaya kmtr. ABD bylece, resmi dzlemdeki o kadar tedbire ramen gerekten zgrleememi bir koloniye, arl ve varl hereye ramen ayakta kalan
etnik bir aznla sahiptir.
XIX. yzyln ortasnda, kleciliin kaldrlmas veya srdrlmesi tartmas, i savaa yol amtr (1861-1865), fakat bu,
Gney eyaletleriyle Kuzey eyaletlerini ayran ve kar karya getiren ok ynl karde kavgasnn vehelerinden yalnzca biridir.
1
Kuzey endstrilemitir, yksek gmrk tarifelerinden yanadr. Pamuk satcs Gney, daha yksek nitelikli olan Avrupa mamullerini satn almay tercih etmektedir. Ak kap rejimini talep etmektedir.
2
Kavgann siyasal vehesi: Biri cumhuriyeti ve dieri demokrat olan iki taraf, iktidar kavgasndadr. Demokratlar daha ok
Gney, Cumhuriyetiler daha ok Kuzey yanldrlar.
3
Bu rekabet, bir dl sz konusu olduundan daha da etin
hale gelmektedir. Batda oluan yeni eyaletler, bloklardan hangisine
eilim gstereceklerdir?
4
Bunalm, uygulamada ar bir sorun kartmtr. Birlik
iinde yer alan eyaletler. Birliin merkezi tarafndan alnan u veya
bu kararlara kar kabilirler mi? Birlikten kma, blclk yapma
haklan var mdr?
Btn bu tartma konulan, iki hasmn kleciliin kaldrlmas
konusundaki iddetli uyumazlklar iinde billurlamlardr. Gney sava balatmtr (12 Nisan 1861, Fort Summer kalesine saldr), ama sonunda, 9 nisan 1865'te, korkun bir i savatan sonra teslim olacaktr. Anayasada yaplan, 18 Aralk 1965 tarihli 13. deiiklikle klecilik kaldrlmtr. Bu tedbir, yaklak 5 milyon zenciyi
kapsamaktayd (1870'te 4.800.000); bu say, 33 milyon Beyaz karsnda, toplam nfusun % 12,7'sni temsil etmekteydi, bu oran zaman
483

iinde artacaktr: 188O'de % 13,1. Ama daha sonra Avrupallarn gleri nedeniyle dzenli olarak kalarak, 1920'de % 10'a inecektir. Bu
oran imdilerde sabittemie benzemektedir.
Zencilere tannan siyasal avantajlarn beyhude ktn gsterecek gndelik hayata ilikin binlerce rnek verilebilir. Siyasal haklar
saptrlm, zenci "alt konumda" kalmaya devam etmitir. stelik
Gneyi 1914'ten nce terketmemi (burada bu alt konum, adetler ve
gelenekler nedeniyle kendiliinden srmektedir) ve burada 1880'lerde
balayan endstrileme iinde, kendine ancak ar iler, dz iilikler bulabilmitir, nk en avantajl yerlere beyazlar yerletirilmektedir. Kuzeye ynelik zenci g ancak Birinci Dnya Savayla boyut
kazanm ve siyahlar New York'un Harlem mahallesine, "kara kuak"n oluturduklar Chicago'ya, Detroit'a... yerlemilerdir.
Siyah aznlk, Amerika'nn ekonomik atlmn izlemi,
onunla btnlemitir. Bugn onun da zenginleri, hatta yeni zenginleri, niversiteleri, mzisyenleri, airleri, yazarlar, kiliseleri vardr. Ama gerek eitlii yakalayamamtr.
Andre" Siegfried'in 1956'da yazd gibi, "sistematik bir iyimserlik iradesinin yle sanlmasna yol aabilecei ve birok Avrupal ziyaretinin bu konuda yanldklar gibi, sorunun artk zldne
inanmamak gerekir. Gerek, geleneksel toplumsal dlamalarn hem
kuzeyde belli bir artla birlikte), hem de gneyde (belirgin bir art
olmakszn) srd ynndedir. Dou'da ve Orta Batda siyahlarn,
beyazlarn hayatna giderek daha fazla kartklar kukusuz grlecektir, sekin renkli birinin bir akam yemeine veya toplumsal bir
toplantya arld olacaktr; daha dn takibata urayan rkn giderek daha fazla sayda temsilcisi, seimli kamu grevlerine gelecektir.
Bunlara bakarak, engelin yaknda kalkacan veya byk oranda ineceini dnmek iin ise ok erkendir. Zenci, kendini ABD'de Amerikal hissetmektedir ve rknn hi zikredilmeden byle ifade edilmeyi istemektedir, ama beyazlara gre "Zenci bir Amerikal" olarak kalmaya devam etmektedir, ki bu ok farkldr. Renk, tam bir zmlemenin nndeki en byk engel olarak kalmaya devam etmektedir".
Aslnda Zenci sorunu, kltrel deimelerin meydana geldikleri
(eer meydana gelirlerse) umut krc yavalklarn iinde yer almaktadr. nyarglar, antipatiler, tavr koymalar (Faulkner'in romanlarna
484

baknz), bu alanda daha ok dne ait olarak kalmlardr. Ayrmclk, lin (ok nadir), ak veya gizli husumetler, onlar dlamas gereken hareketlere nazaran gecikmi elerdir. Fakat ne olursa olsun, bu
hareketler gene de balamtr. Federal hkmetin sonunda galip geldii Little Rock'taki okul olaylar (yaknlarda kartlan yasaya ramen, Arkansas valisinden destek alan Beyaz okullar Zencileri kabul
etmeyi reddediyorlard); sorun ve ayrmclk tutkular ne kadar rktc olsalar da, gelecein hangi ynde olacan iaret etmektedirler.
Ancak bu gelecek ok yava yaklamaktadr ve yalnzca siyah rkn
artc sabr, siyasal meruiyetilii, zmn barl terimler
iinde kalaca konusunda umut vermektedirler.
Sonuca varmak zere, acaba zenci sorunundan, hem genel olarak
Amerika'nn, hem de sempatik ve sabrl u siyah Amerika'nn bir
kt talihi olarak sz edilebilir mi? Kukusuz hayr, nk Amerikan
hmanizmas, kendini onun araclyla yarglayca ve ykselecei,
amas gereken bir glkle kar karyadr. Kukusuz hayr, nk
bu Afrika, ABD'ye zel, zgn bir kltrel katkda bulunmu ve
bunu Amerikan uygarlyla btnletirmitir (zellikle mzik alannda). te yandan bu Afrika, maddi ve entellektel olarak, dnyann
btn siyah topluluklarnn en gelimiidir. alkandr ve Amerikan
cemaati ile uygarlnn arklar arasndaki yerini almtr. Zaman
onun lehine alacaktr ve eer Amerika'nn bu ar i elikisi ortadan kalkmazsa, srekli bir entellektel ve ahlki sknt kayna olmaya devam edecektir. Bunu hi kimse istemez. Amerika'nn mutlu bir
zm bulmas ve benimsemesi gerekiyor.

Kapitalizm: Trstlerden Devlet Mdahalesine ve


Oligopollere
Talih mi, talihsizlik mi? Bu kez ABD'de kapitalizmin tarihini
gndeme getirdiimizde de, yarglarmzn ynn belirlemede tereddt geiriyoruz. Kapitalizmin tarihi de, ona asl damgasn borlu olan
(ve tersi) uygarla hizmet ettii kadar, zarar da vermitir.
Para, Amerika'nn olmay istedii bu serbest demokrasinin iinde kral olmutur, yle kalmaktadr. hayatnn egemenlii aikrdr, Manhattan'daki dev building'lerde bile olsa, kendini serbeste
sergilemektedir. Fakat bu kapitalizm, bu serbest oyun, arz ile talebin
bazen fazlasyla serbest oyunu, dnyada bir benzeri olmayan bir mad485

di ilerlemeyi harekete geirmitir. Ve artk siyasal rejimi ne olursa olsun, her lke bunu taklid etmeye, ayn noktaya ulamaya almaktadr. Nihayet, gcn ve ou zaman gerekten kar gzetmediini
inkr etmenin olanaksz olduu Amerikan idealizmi de, i dnyasnn
bu istilac maddeciliin bir cevap, bir ka bir karlk olmaktadr.
Kaptalizm bu lkede, ou zaman vicdani rahatszlk yaratmaktadr.
Bundan da tesi, 1914 veya 1848 ncesindeki Avrupa gibi ykc
olamayacak kadar zengin, hi kukusuz devrimci olmayan, pragmatik
bir toplumun arl altnda, bu kapitalizmin giderek insaniletirilmesi sz konusu deil midir?
Daha nce grdmz zere, 1870'lere kadar tarmsal kalan bu
lke, sanki tek bir darbede en badondrc dnmlerden birinin
iine girmi ve endstriye, zenginlie ve gce birdenbire kavumas
karsnda adeta arp kalmtr. Altlar Avrupa's, Ortak Pazarn
kurulmasndan bu yana, maddi hayattaki hzl bir gelimenin ne demek olduunu renmektedir. Bizim lkelerde, hibir ey bu ykselen dalgalardan kurtul amam aktadr. Ve bugnn Avrupa'snda, pragmatik bir sosyalizmin ykselmesi de rastlant deildir. Amerika'da da
kapitalizm, kariyerini ayn ekilde uyum salayarak, tavizlerini artrarak, eer deyim yerindeyse, ilerlemeyi paylaarak srdrmtr.
XIX. yzyl sonunda trusf terinden, i pazara egemen olan iki veya
ok byk firmaya (oligopoller) doru ok byk bir evrim kaydetmitir.
Gelime yolu zerinde frenlenen ve saptrlan bu gelimi kapitalizmin, Amerikan maddi hayatnn ve bunun tesinde siyasal hayatnn ve uygarlnn harekete geiricisi olmay srdrd aka ortadadr. Kendi dnrken onlar da dntrmtr. Amerikan uygarlnn gncel ve srekli bunalmnn kkeni ksmen burada yer almaktadr.
Bu evrimi kavrayabilmek iin, bir anlna trstler dnemine
(trust: gven; truestee: ynetici) dnmek gerekir.
Hukuki adan bakldnda, trust kelimesinden, farkl irketlerin hisse senetlerine sahip olan ve kendilerini temsil iini trustees'e
brakan bir hissedarlar birliini anlamak gerekir. Bunun sonucunda,
bir trustees grubu, aslnda kurulu nizamnamelerine gre birlemeye
haklar olmayan irketleri fiilen birletirmi olmaktadr. Demek ki
486

burada yasal boluklardan bir yararlanma sz konusudur. Bu trusflerden bazlar, yakn, tamamlayc faaliyetleri biraraya getirmekte ve
gl gruplar sz konusu olduunda da, ABD'nin devasa byklnn ilerini her zaman gletirmesine ramen, bir tekel kurmay doal olarak hedeflemektedirler. John Rockefeller'in (1839-1937), StandardOH'i (Ohio'da) kurduu 1870'ten, Standard mut'nn fiili oluma tarihi olan 1879'a kadar srdrd ve baarya ulatrd ilem, bunlara bir rnektir. Bu trst, i alannn asl snrlarnn dna
tamaktadr, nk petrol kartlmas, tanmas, tasfiye edilmesi ve
satna (ncelikle darya) ilikin bir dizi firmay btnletirmitir;
bunlar ksa bir sre sonra, otomobil alanndaki muazzam atlma balanacaklardr.
I897'de kurulan United States Steel Corporation, kukusuz bir
trst ve bundan da fazlas ok byk bir firmadr. Standard"m ilerini brakm olan, ama speklasyon alann brakmam bulunan ve
o sralarda hibir mali denetim olmamasndan yararlanan John Rockefeller, devasa bir servet ym -daha sonra geni apl yardm faaliyetlerine giriecektir- ve Superior gl civarnda demir madeni yataklar satn almtr. Aslnda bunlar, deme sknts iindeki mterilerinden edinmitir. Ksa bir sre sonra, demir cevherini byk
Gller zerinden tamak zere, gizlice bir ilep filosu na ettirmitir. Daha sonra, iyilikten daha ok zorla, Pittsburgh'taki byk elik
fabrikalarnn efendisi elik kral Andrew Carnegie'yle (1835-1919)
anlamtr. Bankac Pierpont Morgan'n da ie karmasyla, u
dev U.S. Steel Corporation kurulmu ve Amerikan elik retiminin
%60' "trstlenmitir". Sonuncu eylem olarak, grubun hisse senetlerini borsaya sokmadan nce, Pierpont Morgan grubun sermayesini, yani
deerini iki katna kartmtr. Bu da, in ok gibi frlayaca beklentisi zerinde, hakl olarak speklasyon yapmak demektir.
Daha bakalar da zikredilebilecek olan (ve zaten, demiryollar
irketleri arasndakilere ilikin olarak sklkla zikredilmektedir) bu
ilemler, bir teknii ve bir iklimi, yrtc ve Machiavelli'nin dnemindeki siyaset gibi hi pimanlk duymayan bir kapitalizmi tanmlamaktadrlar. Zaten bir Rockefeller, bir Carnegie, bir Pierpont Morgan, Rnesans'n kararl hkmdarlarndan, bir bakma o kadar da uzak deillerdir.
lerdeki bu sramay, Kaliforniya'da altna hcum (1849) veya
daha da iyisi, Gneylilerin Appomatox'ta teslim olmalaryla (1865),
487

XX. yzyln balangc arasna yerletirmek gerekir. Duruma gre


kat veya babacan grnl olan bu prensler, "kendi" Amerika'larn
iddetle istemilerdir. Engelleri krmlar, etrafndan dolamlar,
gereken rvetleri adeta aka vermilerdir. Bunlardan biri yle
yazmtr: "Eer doru zm bulmak iin demede bulunmak zorundaysanz, bunu yapmak tamamen meru ve adildir. ok byk ktlk yapabilmeye hakk olan bir adam ancak satn alndktan sonra
dzgn yrrse ve bylece kazanlan zaman bir tasarrufsa, bu durumda ne gemek ve yargc satn almak bir devdir". Sonu buraya varlmas iin kullanlan aralar meru klar; bize uygun gelen dorudur...
Bu, byk ekonomik gerekletirmelerin, demiryollarnn, Kaliforniya'da altna hcumun, Bat'nn yeni insanlar tarafndan isknnn dnemidir. Bu sfrdan yola kan insanlar, her zaman doru olmamakla birlikte gnllere su serpen elf made man efsanesini dorulamaktadrlar. .. Bu dnem, bilinsiz bir kiniklik iindeki bir kapitalizmin yllardr. Bu i adamlar, mcadele ve uyumalarn arasnda,
birbirlerini elbette bizim gzmzle grmemekteydiler. Bunlar, kullandklar yntemler zerinde tercih yapmayan ve amaladklar hedefi an, rasyonelletirme ve hatta kamusal iyilik olarak kabul eden mcadelecilerdir. Aslnda hedeflerine, kendi kiilerinin ykselii ve an
boyunca ulamaktadrlar, ama madem ki onlar "en iyi dvlerdir, o halde btn bunlar haketmektedhier.
Bu cins faaliyetlerin ve bu dnemin sonlarna doru, baarya ulaan btn i adamlarn elf made man olarak sunmaya alan (rnein bir Pierpont Morgan iin ok yanltr) propaganda,
her zaman onay ve kabul grmemitir.
Bunun tersine, halkta ve hatta i adamlarnda, tekellere ve bu
yolu at dnlen nlemlere kar canl bir kayg uyanmtr. lerin ou zaman kendiliinden, "organik" younlamas, 1900'lerden sonraki uzun soluklu toparlanma; btn bunlar trst ve tekellerin
artmasna katkda bulunmutur. Bunlar mantar gibi bitmektedirler
(1877-1897'de 86, 1898-1900'de 149, 19Ol-19O3'te 127). Ama onlarla mcadelede hemen balamtr. 1896 bakanlk kampanyas, bir
bakma trstlerden yana (McKinley) ve kar (Bryan) yaplmtr.
Sonra, bu trstlerden an ihtirasl olan bazlar, Pierpont Morgan'n
488

t
\
\
;,
i

dn kurduu deniz ticaret filosu gibi, kendiliklerinden batmlardr.


1903 e 1907'deki ani ve ksa bunalmlarla, kamuoyu ok hassas
hale gelmitir. Ve bakan Roosevelt, 1904'te kamuoyunun alklar
arasnda, gerek bir demiryolu trstn lavetmitir. Bu tedbirler, bu
kampanyalar, Clayton yasas denilen (bakan Wilson'un dostu, demokrat bir milletvekilinin adndan) anti-trust kanununa ulamlardr.
Birok gzlemci bunun suya kl sallamak olduunu, hareket
halindeki geni apl ekonomik younlamay tek bir kanunla nlemeye kalkmann topik olduunu sylemitir. Amerikal sosyalist
nderlerden biri olan Daniel de Leon da bunu bizzat kabul edenlerdendir: "nsanln uygarla trmand merdiven, alma yntemlerinin gelimesidir ve bu giderek gcn artran bir retim aracdr.
Trst merdivenin tepesindedir; modern toplumsal frtna onun etrafnda afet yaratmaktadr. Orta snf onu krmaya uramakta, bylece
uygarln ilerlemesini durdurmaktadr. Proletarya ise onu muhafaza
etmeye, iyiletirmeye, herkese amaya abalamaktadr".
Bylesine bir tavr aktr: teknik gelime, Amerika'nn baars
ve gururu olan eylere dokunmamak, ama sreci insaniletirmek ve
eer mmknse gelimeden pay almak. Bylesine bir siyaseti yrtme g ve boyutuna yalnzca Federal Devlet sahiptir, hakemlii o yapacaktr. nk trstler fiili durumda, birlik'teki btn eyaletlerin
herbirinin snrlarn amakta, ayn anda birok eyaleti kapsamaktadr. Onlarla baedebilecek boyutta bir tek federal devlet vardr. Ama
onun da geerli bir muhatap olarak kendini dayatabilmesi iin, bymesi, glenmesi gerekmitir; te yandan trstlerin veya byk kapitalizmin, destei salanan veya muhalefetine sayg duyulan ve ayn
zamanda tahamml de edilen tek bir otoriteyle kar karya kalmaktan avantaj salamas gerekmitir. Bu konuda, bakan Kennedy'nin
1962'de elik fiyatlarnn artmasna kar kmasna baklabilir.
Bugn oligopoller, sendikalar, devletin "telfi edici gc"yte,
"Amerika'da gelimi biimiyle XX. yzyln koullarna uyarlana-

i?

\
:
\
I

bilir nitelikte olan ve daha imdiden geleneksel kapitalizmden ok


farkl olan, yeni-kapitalizm denilebilecek birey olumaktadr".
Bu yeni-kapitalizm i kavramak zordur; kendini birok grnt ha-

('

489

linde sunmaktadr; ve Amerikan uygarlnn tm, kendini onun dzeni, toplumsal ebekeleri boyunca ifade etmektedir. Bu durumda
onun btn unsurlar nasl saylabilir? Daha imdiden otomasyonun
mucizelerine doru giden rasyoneUetirme; istilac, mthi gl bir
reklamclk sayesinde standart hale getirilmi zevkleri olan devasa bir
trde pazar iin seri retim; bunlara bir de byk iletmelerde, adeta
bir cins iileri ve dileri bakanl olan human relations ve public
relations birimlerini ekleyelim. Bu birimler, iletmenin kendini kamuoyu, tketiciler ve zellikle de iilerinin nezdinde merulatrmasna hizmet etmektediler. Bylece, herbiri ayr ayr deerli binlerce
ayrnt ortaya kmaktadr, ama asl nemi olan, btne hkmeden
ekonomik oyundur. Bunun arkasndan dier nemli nokta, bu oyunun
kurallarn, snrlarn, baarlarn, hereyi srkleyen hareketini belirlemektir. Bu amala, unlar arka arkaya gndeme getirelim: XIX.
yzyl liberal ekonomisinde piyasann rol; oligopoler, sendikalar,
federal hkmet.
Piyasa (tabii ki serbest olarak farzedilmektedir), liberal iktisatlar asndan, ekonomik hayatn tmnn dzenleyicisi ve adalet salaycs idi. Kutsal rekabet kurumu araclyla, herkesi ve hereyi
kendi yerine yerletirmekteydi. Kapitalist gelenee gre ideal ekonomi; rekabetin tam iledii (yani tekeli olmayan); devletin mdahale
etmedii; dengenin arz ve talebin karlkl etkisiyle kendiliinden
olutuu, enflasyonun anormal ve mcadele edilmesi gereken olgular
olduu bir ekonomiydi. lk kez XX. yzylda ortaya km olmayan
isizliin iyi aklanmas gerekmekteydi. Ve bu konuda sendikalarn
anormal basklarnn sulanmasna varana kadar ileri gidilmekteydi.
Eski bak assni tamamlamak zere, retim yapmann her
zaman iyi birey olarak kabul edildiini ekleyelim. Yaratlan her mal,
Jean-Baptiste Say'in 18O3'te formle ettii Mahreler Yasas'no. gre,
mbadeleleri hzlandrr: "rnler, rnlerle mbadele edilirler"; yleyse birey retmek, ek bir mbadele parasna sahip hale gelmektir.
Adam SmmYlen Bentham'a ve Ricardo'dan Jeap-Baptiste Say'e ve
byk Arthur Marshall'a kadar btn liberal iktisatlar bunu retmilerdir. Ksaca sylemek gerekirse, ekonomik hayatn bu rekabeti "model"inde, tasarruf ve yatrm eilimi de dahil herey kendiliinden dengelenmekteydi. Zaten denge bozulduunda, bu dengeye
geri dnmek iin faiz hadleri zerinde oynamak, duruma gre ykseltmek veya drmek yeterliydi.
490

Oysa kapitalist gelimenin belli bir evresinden itibaren, retilen


ve bktrana kadar tekrarlanan bu eski kurallar vakalar karsnda yalan janm iardr: tekeller, gizli tekeller, oligopoller, XX. yzylda bata en hzl gelienleri olmak zere, birok sektrde egemen gereklik
haline gelmilerdir; bunlarn varl, kutsal rekabet kuraln yalanlamaktadr; devlet mdahale etmektedir (New Deal ve ABD dndaki
birok be yllk plan bir dnlsn); ve nihayet uzun sreli bunalmlar, 1929'dan sonra yzlerini gstermilerdir; isizlik ve enflasyon
da tablodaki yerlerini almlar ve ekonomik ve toplumsal hayatn can
skc, ama kesinlikle normal olgular olduklarn iln etmilerdir. ngiliz ktisat John Keynes'in (1883-1946) devrimci Genel Teorisinin
devrimci nemi buradan kaynaklanmaktadr; bu kitap, liberal ekonomiden ve onun geleneksel rekabete dayal modelinden kopuu belirlemektedir. Amerika onu, XX. yzyln yeni ekonomisinin yasas ve kehanetleri olarak kabul edece ve siyasa! eylemlerini ou zaman ondan
karsayacaktr.
Oligopoller. Birka byk apl satc, "ok saydaki alcnn ihtiyalarn karlamaya altnda, oligopol veya aksak rekabet veya eksik tekel vardr". Daha nce de sylediimiz zere, anti-trst yasalar, firmalarn organik, biyolojik younlamalarna fiilen son verememilerdir. Zaten yalnzca ABD'de ortaya kmamak zere, ok sayda faaliyet dalnda younlama gereklemi ve dev irketler meydana gelmitir. Bylece 1929 ncesinde, alminyum alannda tek bir
dev irket kalmt: Aluminium Company of America. Olaan durumda, u veya bu faaliyet dal birka dev irket arasnda paylalm
durumdadr: rnein ttn ve sigara ithalat dalnda veya drt irketin olmas gibi.
Ancak devlerin yannda, onlarn glgesinde yaayan ve zaten bir
gn yokolma tehlikesiyle kar karya bulunan kk firmalarda varlklarn srdrmektedirler. Bunlar, gemiin mirasndan baka birey deillerdir. Sermayeleri ve risk almay sevenleri kendine eken,
balang halindeki bir endstri dalma girmek ne kadar kolaysa (Rockefeller'in genliindeki petrol sektr veya Ford'un balang dnemindeki otomobil sektr gibi); eskiden beri dolu hale gelmi olan;
deneyin, iletmenin boyutlarnn, teknik gelimenin ve otofinansmann hayati sorunlar haline geldii bir sektrde ilem yapmak o kadar
zordur; yalnzca ayrcalkl firmalar bu sorunlar zebilirler.
Zaten aratrmalar ve istatistikler de bu olguyu vurgulamaktadr491

lar: ABD'nin masals zenginliinin yaklak yars, 200 tane byk


lekli firmann denetimi altndadr. Bunlar ounlukla anonim irketlerdir ve hatta bunlara burada alan personel sahiptir. 6u mparatorluklarda, sorumlulara ve dier alanlara, Avrupa'ya nazaran ok
byk cretler denmektedir, ama sonuta sabit cretler sz konusudur. Ford'un aklad zere, "asl kr, iin kendine aittir, onun gvencesi olan bu kr, onun gelimesine yaramaktadr".
Bu deiik kapitalizmin ve anti-trst yasalarnn artk hibir ekilde engelleyemedikleri "devletin" egemenlii (devletin bunlara birey yapamad, 1948'de hkmetin Chesterfild, Lucky Strike ve Came! fabrikalarna kar giritii eylemde grlmtr) ite bu ekilde yerlemitir. stelik, bir deil 200 tekelci vadr! Bu konuda kkten bir slahat, bir devrim gerekir, ama byle bireyi kimse dnmemektedir. Oligopoller, kk lekli firmalar halinde blnmeyeceklerdir.
Demek ki, kebalar tutulmutur, hem de iyice tutulmutur,
"t soyluluunda dukalk mertebesi General Motor, Standard OH of
New Jersey, Dupont de Nemours Chemical Society ve United States
Steel Corporation firmalarnn ynetim kurullar bakanlarna aittir.
eitli firmalarn aktif oranlarna gre, kontlar, baronlar, valyeler,
armaclar onlar izlemektedirler". Bu konum kazanlmtr ve korunmaktadr: "u anki Amerikan kua, eer hayatta kalrsa, eliini,
bakrn, pirincini, otomobillerini, lastikleri, sabununu, elektrik dmelerini, kahvaltlarn, viskisini, yazar kasalarn ve tabutlarn, ona
u anda nesnelerini salayan u veya bu birka byk firmadan satn
alacaktr" (J. K. Galbraith).
Kukusuz ve sklkla sylendii zere, bu dev firmalarn avantajlar vardr; teknik gelimeyi izlemekte, harika bir ekilde rgtlemektedirler; nitelikli rnleri dk fiyattan salamaktadrlar... Modernleen ve younlaan firmalarla, hareketin dnda, henz XIX.
yzyl izgisinde kalm olan firmalar karlatrdmzda, bunun
daha da iyi farkna varlmaktadr. nk ABD, hem eski bir kapitalizmin, hem de yeni bir kapitalizmin zerinde olmak zere, en azndan
ikili bir yap zerinde kurulmutur. Bylece, tarmn tm, konfeksiyon madenler eski kapitalizme aittirler. Yani, bu sektrlerdeki iletmeler ok kk leklidirler, hele tarmdakiler tamamen nemsiz boyutlardadrlar. Missouri'de byk bir retici, piyasaya 9.000 balya
pamuk getirmektedir; bu miktar bizatihi devasa, ama toplam retim
492

leinde glntr; bunun anlam, bu reticinin fiyatlar zerinde hibir etkisinin olamayacadr. Fiili durumda, reticilere egemen olan
fiyattr. Ayn ekilde, gz kamatrc gelimeler kaydeden Amerikan petrol irketlerinin "petropole" rgt ile, sefil madencilerin almasna sadk kalan ve teknik gelimenin ancak devletin mdahalesiyle mmkn hale gelebildii, 6.000 kk letmenin khnelii arasndaki fark da ok byktr.
Ancak piyasa roln tekrar bulmaktadr. Fiyatlar byk firmalar elbette hi artmam aktadr; onlar bu fiyatlar nceden denetlemekte ve "en saf ve en drst" rekabete sadk kalarak, rakip firmalarn ykseli veya d ynndeki kararlarnn yansmasn hesapladktan sonra fiyat belirlemektedirler. Bunun sonucu olarak, fiyat devlerin gvenliini ve krn garantiye alacak bir ykseklikte belirlenmektedir, tte bu nedenden tr, kk firmalar bu nisbeten dk
fiyatlar sayesinde yaamlarn srdrmeye devam etmektedirler. Bu
koullar altnda, fiyat mcadelesi bir yana brakldndan, aslnda
bir "bolluk ekonomisi"nin lks olan reklam savana giriilmektedir. Yokluk eken bir ekonomide reklamn varln dnmek
mmkn deildir.
Ancak, iki yz dev (1929 bunalmnn sarsalad bankalar, artk
bunlar denetleyemiyorlarma benzemektedirler), rekabetsiz veya paylamsz bir saltanat srdrmekte deillerdir. Satlarn birka elde
younlamasna neden olan organik hareket (en azndan, birka modernlemi sektr iin) ayn zamanda satn almalar da dier birka
elde younlatrmtr.
reticilerin "ekonomik gc" bylece, alclarn "telfi edici"
gcne arpmaktadr ve bu iki yanl oyunda, tekellerin kr iki yanda
da oluabilmektedir. Ya ok saydaki alcnn karsnda tek bir byk satc, ya ok sayda satcnn karsnda byk bir alc veya olduka sk rastlanlan bir k olarak, her iki yanda da bir devin varl
sz konusudur. O zaman, bu duruma bir ekidzen vermek gerekmektedir. elik satclarnn, Detroit'te "keyfi fiyatlar" saptama gibi bir
fantezi iinde olduklarn varsayalm. Bylesine fiyatlar, Detroit'in
otomobil imalatlar gibi byk ve gl mterilere dayatmalar
g olacaktr.
Bir oligopol tabii ki hem alc, hem de satc roln oynayabilir;
nce ekonomik gc, sonra telfi edici gc veya her ikisini birden
oynayabilir. Fakat olaan olarak ayn olan bu iki faaliyetin arasnda,
493

ok zaman atma ve gerilim olacaktr.


Sendikalar. Telfi en ok emek piyasasnda vurgulu bir durumdadr. Endstri devleri, kendi sektrlerinde karlarnda dev bir sendikann dikildiini grmlerdir. Ve sendika da tekelden, dev firmalarn fiyatlarnn olutuu piyasaya mdahale hakkndan yararlanmaya
almaklardr. Madem ki bu dev firmalar fiyatlar ykseltebilirler.
yleyse cretleri artrmak ve iilerin onlarn ayrcalklarn paylatrmalarn salamak iin, onlarn zerinde bask yapmak yeterlidir.
Bu ayrcalk kelimesi, eer baz Amerikan sendikalarnn gerekte
ok zengin irketler olduklar, devasa buildinglere,, nemli miktarda
ve iyi ynetilen sermayeye ve ok iyi cret alan personele sahip olduklar dnlecek olursa, ar bir kullanm olmamaktadr.
Bunun tersine, kapitalizmin ulat en son noktann yerlemedii alanlarda, sendikal eylem bu denli etkin basklan asla icra edememektedir. Acaba sendikacln, tarmsal faaliyetin neredeyse tamamm rgtlenmesinin dnda brakmasnn nedeni bu mudur?
reticiler ile sendikalar arasndaki klasik ztlk, bugnn ABD'sinde her halkrda ok zgn bir diim almaya balamtr. Bu biim bir ortaklk olup, bunun bedelini ou zaman tketici demektedir. Endstri devleri, toplumsal devlerin yaratlmasn olanakl klmlardr ve bunlarn birbirlerine zt gleri, cretlerin ve fiyatlarn
dzenleyicisi olarak rol oynamlardr.
Ancak, bu dzenleyici rol, ok sayda hataya gebe olduundan ve
bu devler lkesinde, her hatann devasa sonulan olduundan, devletin rol giderek en sonuncu dzenleyici olma noktasnda ortaya kmaktadr. Devlet, makinenin iyi ilemesini gzetim altnda tutmaktadr. Ekonomik liberalizm geleneinin tam reddi anlamna geien bu zorunlua 1929'dan beri itiraz eden yoktur.
ABD'nin ekonomik devriminin, Federal devleti dikkatli bir mcadeleye, "telfi edicilik" rolne zorladnda hibir kuku yoktur.
Artk devlet asndan, 1914 tarihli Clayton Act' izleyen anti-trst
tedbirlere uygun olarak krlemesine bir mdahale deil de, ekonomik
durumun unsurlarn dikkatle zmlemek, bu noktada modern iktisat
biliminin salad tm olanaklarn sayesinde ekonominin geliim
ynn ngrmek ve isizlii nlemek veya retimi tevik etmek veyahut enflasyonu nlemek vb. gibi durumlarn sz konusu olmasna
gre, gerektiinde u veya bu seklr zerinde etki etmek sz konusudur.
494

Federal devletin neminin New Deal'den beri neden srekli arttt anlalmaktadr. O sralarda Hoovcr yanlzca 27 yardmcya sahipken, Truman'n dorudan kendine bal 325 yardmcs ve 1500
memuru vard. Beyaz Saray eskiden bakann almalarn yrtmesi iin yeterliydi. Bugn onun karsnda Executive Office Building
ykselmektedir ve yeni brolar buraya da smaz hale gelmilerdir.
ktidar yava yava Beyaz Saray'da younlamakta ve arln tm
lkenin zerinde hissettirmektedir. Byk boyuta ulam bir brokrasi, yetimi bir uzman ordusunu devreye sokmutur. Ve bu brokrasi, eskiden seim sonularna gre memurlarn tmnn deimesine yol aan Spoils System'in sonularna kar gvenceli hale
gelmitir. Brokrasinin bu yeni sabitlii, tek bana bir devrimdir.
Bakan artk nitelikli bir icra personeline hkmetmektedir.
Ekonominin onlarn araclyla ynlenmek zorunda olduu ve
ynlenebildii belirleyici sorunlarn ilevinde rgtlenen Federal devletin muazzam sistemi, ayn anda toplumsal sorunlarla da zorunlu olarak kar karya gelmektedir. Snrl olsa bile bir ekonomi ynetimi,
belli bir sosyal ynetim olmadan dnlebilir mi?
Devlet ekonomik rgtlenmede belli bir sorumluluk almaya balad andan itibaren, toplumsal adaletsizlikten de sorumlu hale gelmektedir. Kesinlikle hibir haklar olmayan ve iki milyon paradan
meydana gelen bir proletarya oluturan iftlik uaklar gibi, sendikalarn kysnda veya aka dnda kalan u Amerikallar bilmezden
gelemez. Acaba asgari cret ihdas m gerekir? Acaba Avrupa tarznda bir toplumsal gvenlik sistemine mi ynelmek gerekir?
Tek bana birok eski sorunu zm, ama bazlar ok acil birok yenisini de kartm br bolluk ekonomisinin iine, bylece toplumsal bir siyaset dahil olacaktr. Her halkrda, mthi bir ekilde
bireyci olan ve hereyden nce bir insann kendi olanaklaryla "baar" kazanma kapasitesine sayg duyan Amerikan uygarlnn geleneklerine bir elme atlmas sz konusudur. Devletin toplumun rgtlenmesine mdahalesi, her ABD yutrtan rahatsz etmektedir. Ama
bugn bundan kanmak mmkn mdr?
Bu tercih gln ve zorunluunu rneklendirmek zere, kinci Dnya Sava ertesinde ABD'ye snan Sovyet vatandalarnn,
izlenimlerini bir sosyologa anlatrken ortaya koyduklar dncelerini
zikredelim. Bunlar yeni hayatlarnn maddi adan daha iyi olduunu
kabul etmekle birlikte, Sovyet rejiminde sahip olduklar bedava tbbi
495

hizmet ve bundan da fazlas, hastalk karsndaki eitlii zlemle anmaktadrlar. Bir Fransz bile, Atlantiin teki yakasnda, Amerika'nn
ok zengin olmasna ramen bir benzerini sunmad kendi sosyal gvenlik sisteminin deerini kefetmektedir. Bir Amerikan niversitesinin gen bir hocas, tedavisi olanaksz bir hastala yakalanmtr.
Artk iini yapamamaktadr. Ne olacaktr? Size, onun sigorta yaptrtmay ihmal ettii sylenmektedir. te, kars ve ocuklaryla sokaa
atlmtr.
Sorumlu kiilerin ou, bir Amerikan sosyal politikasnn arzuya
ayan ve kanlmaz olduunu dnmektedir. Ayn zamanda kamuoyunun evrimi, sorunun bilincine varlmasn tevik etmektedir. Baz
basn organlarnn sylediklerine ramen, devletin ald vergi, artk
bu kamuoyuna, gllere, becerikliler zenginlik retenlere; yeteneksizlerin veya tembellerin uruna indirilen haksz bir darbe olarak gzkmemektedir. Federal hkmet, New Deal'den beri "esas olarak iyilik iin alan" bir organ, en azndan gerekli bir organ olarak grlmektedir.
Bu devasa deiim, eyaletlerin, dnn zerk cumhuriyetlerinin
roln azaltmaktadr. Ayn zamanda, Amerikan toplum ve uygarlnn yaplarm da derinlemesine deitirecee benzemektedir. Bu
durum, ABD'nin ulus olarak, dnyadaki grevlerine, rolne ve sorumluluklarna ilikin bilinci de gzden geirmeye balamasyla daha da
kanlmaz hale gelmektedir.

ABD Dnyann Karsnda


ABD uzun bir inziva geleneinden karak, dnyayla karlamaya balamtr. Bu karlama, onun tarafndan ou can skc
bir dizi yeni sorunla kar karya gelmek olarak hissedilmektedir, t
kendine kalsa, bunlardan uzak dururdu. Fakat ABD'nin gc, onu
dnyann geri kalanna ister istemez balamaktadr; ABD bu alanda
da ar klm bir dnyadaki tercihlerinde zgr deildir, nk
ABD'nin bu dnyadaki her hareketinin yeryz apnda sonular olmaktadr.
Tecritiliin, ABD'nin hangi noktaya kadar temel izgilerinden biri olduunu sylemek asla mmkn olmayacaktr.
496

Bu inziva anlay, ksmen daha bamszln ilk anlarnda, Eski Avrupa'mnkinden tamamen farkl ve ondan daha iyi, yeni bir dnya kurmu olma duygusundan kaynaklanmtr. Psikanalistlcr burada
bir "ebeveyne kar isyan" tehis etmektedirler. Bu duygu ayn zamanda, ktann yeni devasal iinde ve bundan kaynaklarn gvenlikle birlikte na edilen zerk ve bamsz bir gemiten, kendiliinden bir ekilde kaynaklanmtr.
Amerika fiili durumda, yalnzca kendi evinde cereyan edenlerle
ilgilenme, refahn yalnzca burada arama, bir komunun tehditlerinden ekinmeden tecrit edici ve koruyucu gmrk duvarlarn tpk n
eddi gibi ekme, evini ne utanma ne de pimanlk duymadan geniletme zgrl'ne sahipti. Onun karadaki fetihleri bir genileme
olurken, dier lkelerin denizdeki fetihleri korkun smrgecilik giriimleri olmulardr. ABD kendini, XIX. yzylda Amerikan ktasnn geri kalanyla ancak kk birka ba kurmak zorunda hissetmitir; bu dayanma, 1823 tarihli Monroe doktrininde ("Amerika Amerikallarndr") ifade edilecektir. Bu mesaj -nk ABD bakannn bir
mesaj sz konusudur-, ABD'nin Avrupa olaylarna kar ilgisizliini
ifade etmektedir. Monroe doktrininin olumlu ve olumsuz yanlar daha
sonra sklkla yeniden ele alnacak ve dile getirilecektir.
Fakal dierlerinin dnyasn unutmak mmkn deildir: ticaret,
ithalat, ihracat, diplomatik ilikiler vardr; hatta Amerikallar 1829'da
Porto Rico savana bulamlardr ve bugn hl oradadrlar. Ayn
ekilde Kba'ya girmiler (ama artk orada deillerdir) ve uzaktaki
Filipinlere kadar ulamlar ve adalarn bugn bamsz olmasna
ramen, oradaki fiili varlklarn srdrmektedirler. Dnya da onlara;
Avrupal, Japon, inli gmen kafileleriyle gelmitir. Doal ve deney
sonucu tehlikeli olduu anlalan bir lepki olarak, ABD 1921-1924'de
kendini yabanc aknlarna kapatmtr. I. Dnya Savan izleyen
yllardaki mulsuz ve voltaj ykselmi dnya ve Avrupa asndan
daha felketli bir tedbir herhalde yoktur: Bir emniyet supab kapanmtr.
Ayn sralarda, 1918'de Birinci Dnya Savann sonucunu belirlemi olan ABD, hazrlaycs olduu Versailles Bar antlamasndan hemen sonra faal uluslararas siyasetten ekilmi, Milletler Cemiyeti'ne ye olmamtr. Dnyay narin ve sahte ngiliz egemenliine
terketmitir. Uzun deniz balantlar zerinde ina edilmi olan bu
eski aheser, daha nce grdmz zere, savaa ramen hl ayak497

tadr. Zaten Amerikallarn 1918'deki mdahalelerinin en byk nedeni, kendilerinin de uyum salad ve Anglo-Sakson uygarlnn
yani kendi uygarlnn geleceini gvenceye alan ngiltere'nin bu
dnya egemenliini korumakt.
Bu kendi zerine kapanmay arzu etmemi olan sempatik Woodrow Wilson'un karsnda, onun baarszlnn karsnda; Franklin Delano Roosevelt'in Yalta'da, Tahran'da, Rabat'ta, lmnden ve
kinci Dnya Savann bitiminden nce yaplan tm bu zirve toplantlarnda ak bir baar elde ettiinden mi sz etmek gerekir? Roosevelt, bu toplantlarda giritii bir dizi yklemle, geleceini bilmenin
pek mmkn olmad bir dnyaya yeni balarla balanm, eskilerini de zmtr. Acaba Roosevelt o ann gereklerine ve Wilson'nkilerden ok daha az geerli ve ou zaman da ahlki adan
tartmal ilkelere fazla m boyun emitir? Smrge imparatoruklarnn tasfiyesini tevik etmek; tamam bu Amerikan geleneinin kurallarna uymaktr, ama Bat'nn gcn tehlikeye sokmak, ekonomik
hayatndan tr ABD'ye smrge tarznda balanm olan Latin
Amerika'y er ge gndeme getirmek demektir. Ve ayn zamanda,
Avrupa'nn yansn Sovyetler'e hediye etmek demektir, ki bu da uluslarn kendi kaderlerini belirleme haklar konusundaki kutsal ilkeden
mthi bir uzaklama anlamna gelmektedir. Ama Roosevelt, dnya
barnn kk halklarn kprtsna son vermeyi gerektirdiini dnmekteydi.
Franklin D. Roosevelt'e bu bak ve aklama bir Amerikalya
aittir. Kukusuz tartmal bir aklamadr. Ama, Amerikal olmayanlar, zellikle de Batllar arasnda olduka yaygn bir bak asn
dile getirmektedir. Yeni Dnya dndaki bu tanklar, ABD'nin byle
bireyi bilinli bir ekilde arzulam olmamasna ramen, dnyann
nderi haline geldiini dnmektedirler. Bunlar, sorunun basit olduunu sanmakta ve glklerin Eski Avrupa'nn nyarg ve bencilliinden kaynaklandn dnmektedirler. Oysa, Amerikan giriimlerinin ou kt sonu vermi ve abucak denetim dna kmtr.
Bylece, bu kt sonu veren Amerikan giriimleri, kredilerin ve iyi
ilkelerin dnyay ynetmek iin yeterli olmadklarn; ABD'nin geleneksel bak asna gre meru olan ticaret ve para araclyla egemenlik kurmann, bugn adeta eski smrge tarz egemenlik kadar
nefret uyandrdn ve zaten bu ynetimin de ona benzediini kantlamaktadrlar. Amerikallarda kendi cephelerinden, bu baarszlkla498

rnn, yardmna kotuklar veya yardm etmek istedikleri halklarn


deer bilmezliinden, hasetlerinden kaynaklandn dnmektedirler.
Gerekte ABD, herhangi baka bir lke gibi, ok uzun zamandan
beri bilmezden geldii veya tanmak istemedii dnyann, imdi kendi gvenlii iin gzetim altnda tutmalar ve eer mmknse ynetmeleri gereken bu dnyann tam lsn kavrama konusundaki rakln tamamlamaktadr. ABD bu ii ciddiye alm, hatalarnn bazlarn kabul etmitir, nk yaptna inanmak ve hatalarn gurur
yanlgsna dmeksizin istekle ve ayn zamanda etkinlik kaygsyla
kabul etmek de, Amerikallarn verimli ve sevimli geleneklerinden biridir. Hata kabul edilince, hedefe nian almadaki bozukluk abucak
dzeltilebilmekte ve isabet ans arttrlmaktadr.
rnein bakan Kennedy, o ann sorunlarnn ciddi bir ekilde
incelenebilmesi iin, ekonomi ve siyaset alanndaki en iyi entellektel
ve uzmanlar etrafnda toplamtr. Bir gazeteci bunu vurguladktan
sonra unlar eklemektedir (21 Mays 1962): "Etrafna toplad 'yetenekleri' ve 'beyinleri' ok altrdktan sonra, onlarn vard sonulardan eylemini belirleyecek bir senteze ulat. urada veya burada karanlk noktalar hl var. Hl seenekler sz konusu. Fakat iin
esas itibariyle, setii hat ak. Uzun zamandan beri ilk kez, ABD
bakannn niyetlerinin neler olduu biliniyor". Burada yalnzca bakann kiisel olarak dndklerinin veya siyasete yardm etmeleri
iin davet edilen Harward hocalarnn zimmetine yazlacak bir aydnlatmann sonularnn sz konusu olduunu dnmeyelim. Gerekte,
Marshall planndan Kore Savana u andaki Berlin, Kba ve Laos
gerilimlerine kadar uzanan dramatik ve gergin yllar esnasnda, ABD,
kamuoyunun derinliklerine varana kadar, dnyadaki rolnn ve sorumluluklarnn bilincine varmtr. nziva dnemi sona ermitir.
G yle gerektiriyor! Nitekim, ABD 'nin dnyann birinci srasna kmas, onun durumunu korkutucu bir ekilde geriletme
tehlikesi tamaktadr, ama bu konum, onun gcnn badndrc bir ekilde gelimesinin sonucudur; bu g kendini tanmlamak iin, ekonomik, siyasal, bilimsel, askeri, dnyasal btn sfatlarn seferber etmektedir.
Nitekim 1945'ten sonra, Hiroima'ya atlan atom bombasndan
499

sonra aikr hale gelen bu g, Avrupa (ve dnya) leadership'i sorunun hemen dello terimleri iinde gndeme getirmitir. Avrupa, gemite hep iki dman kamp halinde blnm durumdayd ve bu
kamplarn bileimi, tehlikeli veya tehditkr ulusun kimliine gre deimekteydi. Dnya bugn, Raymond Aron'un deyimiyle, bu eski iki
kutuplu emaya gre yaamaktadr. zgr dnya ile sosyalist dnya
yalnzca ideolojilerinden dolay aynlmamaktadlar. stelik yllar getike bu iki dnya birbirine daha ok benzemektedir: Sosyalist dnya
da endstrisini dev birimler halinde rgtlemekte; zgr dnya ise,
kendi cephesinden aikr ve gerekli bir sosyalleme ynnde yol almaktadr.
Bugn leadership, g terimleri iinde, dn olduundan daha
byk lekte bir alternatif sunmaktadr: ya Washington, ya Moskova. nc Dnyann tarafszlar, devlerin uydular, maruz kaldklar
bu tarihin seyircilerinden ibarettirler. Terazinin iki kefesine atabilecekleri arlk kadar role sahiptirler ve zaten bu da nceden llp
biilmitir. Demek ki onlar cezbetmek, gnllerini ho etmek, yannda tutmak ve ayn zamanda onlara egemen olmak gerekmektedir.
1945'te galip gelen ABD'dir ve Hironia ile Nagazaki'ye att
bombalarla i karartc ve kesin bir ekilde kantlad stnlnn
iinde gevemitir. Sovyetlerin 12 Temmuz 1953'te greekletirdikleri hidrojen bombas denemelerinin baars dengeyi yeniden kurmutur. Sovyetler 1957'de ilk Sputnik'i frlatarak, belirleyici bir puan
almlardr, nk uzayn fethi ayn zamanda ok uzun menzilli fzelerin de gelitirilmesine olanak verecektir (10.000 km.'ye kadar).
Belirsiz bir denge iinde bir o tarafn, bir bu tarafn baar kazanmas
durumu sz konusudur. ki tarafn da gelitirdii silahlar giderek daha
dehet verici hale gelmekte ve souk sava, bunlarn yaratt korkudan beslenmekte, dnyann dier halklar bu gelimeleri byk bir
korku ve derin bir fke iinde izlemektedirler, ama yapabilecek bireyleri yoktur. ki dev arasndaki bu tehlikeli oyun, dnn Avrupa'snda oynananndan ne daha kt, ne de daha iyidir, ancak iki hasmn
dehet yaratc olanaklarndan tr dnyann tmn kapsamna almaktadr. nsanlk kendini yoketme tehlikesiyle kar karyadr.
Bu mcadelenin Amerika'nn taknts haline gelerek, yalnzca
siyasetini deil, ayn zamanda tm hayatn, hatta dncelerini etkiledii aka ortadadr. te bu nedenden tr, Rus hidrojen bombasnn patlatld yl, tpk 1929 gibi, Amerikan hayatnn dne500

melerinden birini meydana getirmitir. Nedenler farkldr, fakat etkileme dereceleri ayndr. Her frsattan beslenen bu gerilim, zihinleri,
hayalleri ve gnlleri ilemekledir. Hereyi dejenere etmekte, zgrlkler lkesi olmu olan ABD'yi, olaan olarak sava ortam olan bir
iklim iinde tutmakladr. MacCarthy'li yllar, bize bu durumu iaret
etmektedirler ve stelik bu olayn atei de henz snmemitir. Dnyann tm, hem akla, hem de insanlarn mutluluuna zarar veren bu
psikozun iine srklenme tehlikesiyle kar karyadr. Dayanma
iindeki bir dnya hayatnn alln kural, kar deil de birlikte dnmektir; oysa ABD ve SSCB inatla kar dnmektedirler.
Bu aleyhine alma, yararsz savunma ihtiyac, her iki kampta
da souk savan pasifi olarak ortaya kmaktadrlar.
Bitirmek zere, Amerikan romannn harika ve ok ynl tankl zerinde durulacaktr: Bu roman, yorumlad uygarla
ilikin geerli bir sonu sunmaktadr.
Hereyi iyi yapmak iin, kukusuz yalnzca iirden tiyatro ve sinemaya kadar edebiyatn tmn deil, ayn zamanda mimariye zel
bir yer ayrarak sanat ve bundan da fazlas, insan bilimlerinden doa
bilimlerine kadar btn bilimi gndeme getirmek gerekirdi. Amerikan
aklnn geliimi, Harward veya Chicago niversitesinden birok iktisaty olduu kadar, sanatlar da, Ameikan endstrisinin aletlerinin,
tekniinin ve ilevsel biimlerinin de incelenmesini gerektirmektedir.
Eer romann tankln setiysek -nk bu zet iinde seim
yapmak gerekiyor-, bunun nedeni bir yandan, bu romann yaklak
yirmi yldan beri Avrupa ve dnya edebiyat zerinde byk bir etki
yapmas ve te yandan da, yzyln bandan bu yana olan evriminin,
bizzat nce szn ettiimiz bunalm aydnlatmasdr.
Amerikan edebiyat, Avrupa tarafndan 1920-1925'lerden itibaren "kefedilmitir", ama moda olmas kinci Duya Savann sonuyla birliktedir. Sartre, Malraux, Pavese gibi yazarlar tarafndan sunulan
ve yorumlanan ok saydaki eviri, lehte bir hava iinde kabul grmtr ve bunlarn Fransa, ngiltere, talya, Almanya'daki etkileri o
kadar aka ortadadr ki, bir eletirmen bir nceki dnemden "Amerikan roman a" olarak sz etmektedir. Aslnda ^Amerikanclk"'
a denilmeliydi, nk bu modann izlerini Jazz, dans, genlerin kyafeti, cartoon sanat gibi alanlarda takip etmek mmkndr.
501

Romana ilikin olarak, bu a esas itibariyle bir "yazn"n, Avrupa psikolojik roman geleneinin ok uzanda bulunan bir anlatnn
tekniinin kefedilmeidir. "Nesnel ve yansz rportaj teknii" veya
amac yorumlamak deil de gstermek olan "fotografik sanat"tan sz
edilmitir. Okuyucuyu bir kiinin zihinsel alemine dahil etmek iin,
onun bu kiinin duygularn, heyecanlarn dorudan ve kaba bir ekilde hissetmesi salanacaktr, ama bu yaplrken bundan bir anlam
kartmaya alamayacaktr; bu tam da sinemann yntemidir ve sinemann zaten bu roman zerinde ak bir etkisi bulunmaktadr.
Amerikan roman, Avrupal asndan bu teknikle; belli bir iddet, kabalk iklimiyle tanmlanmaktadr. Bir Fransz eletirmen, "sinema tarafndan ve sinema iin, hot news ve polisiye roman alkanl tarafndan biimlendirilmi bir edebiyat... Kaba, ateli, hezeyanl
bir edebiyat, hibir incelie sahip olmayan yunruklarn konutuu bir
edebiyat. Ama adamna gre, buna ramen bunun sayesinde hoa gitmektedir. Bu edebiyat hzl ve serttir, onun iinde salkl, canl ve
baka hibir yerde grlmeyen gebe bireyler farkedilmektedir"
diye yazmtr. Aslnda burada, Amerikan romannn belli bir an
sz konusudur; yani esas olaak iki sava arasndaki dnemde gelien,
Amerikallarn "doalc" adn verdikleri ve en byk temsilcilerinin
Hemingway, Faulkner, Steinbeck, Dos Passos... olduu bir devre.
Bugn hayatta veya deil, btn bu yazarlar 1890-1905 arasnda
domulardr. Dnemleri ve eserleri itibariyle, bugnn ABD'sine
gre "baka bir kuaa" mensupturlar. Bugnn ABD'si, geen savatan bu yana "doalc" romandan giderek uzaklamtr ve Amerikan edebiyatnn Avrupa okuyucusu tarafndan daha az bilinmesine
ramen, hi de daha az parlak ve daha az zgn olmayan daha eski bir
geleneine geri dnmektedir. XIX. yzyla ait olan bu gelenein byk adlar; Melville 1819-1891, Hawthorne 1804-1864, Henry James
1843-1916'dr.
Bizi ilgilendiren ise, romann genel hareketi ve Amerikan uygarlna ilikin olarak ak edebilecekleridir. Bu romann bir bandan
dierine yer alan bir sabiteyi iaret etmek gerekir: Yazar, ABD toplumunda doal ve saygn bir yere sahip deildir ve bu toplumda Avrupa
anlamnda bir "yaz adam" gerekte yer almamaktadr. Amerikal
yazar, hep bir birey, tecrit edilmi bir kiidir; hep toplumun kysnda
yaamakta ve ou zaman az ok ksa bir baar dneminden sonra,
trajik bir kaderin iinde yokolmaktadr. Bunlardan biri olan Scoott
502

Fitzgerald (1896-1940), "Amerikallarn hayatnda ikinci perde yoktur" demekteydi. Bu sz hem onun, hem de "baar"y ancak birka
yaam benzerleri iin geerlidir. Demek ki Amerikal yazar, onu
evreleyen dnyaya kar olan isyann ve bu dnyadan duyduu sknty ifade etmekle yetinmeyip, bu isyann deneyini de yapan ve
bunun bedelini hergn sknt ve yalnzlkla deyen tam bir toplumd varlktr. Amerikan romannn geliimi, bylece i toplumsal gerilimleri gl bir ekilde yanstmaktadr.
XIX. yzylda Melville, Hawthorne'un eserlerinin arka planndaki byl hayalet, Amerikan Calvinc pritanizmidir. Bu hayalet, kendini onlara iyilik ile ktlk arasndaki trajik mcadele gibi baskc
bir tema halinde dayatmaktadr. Bundan nefret etseler de, arln
her an duymaktadrlar. Bu yazarlarn ikisi de, kendilerini evreleyen
ve tketen toplumu belli bir tarzda ihbar etmektedirler.
XX. yzyln bandan itibaren, pritanizmin hogrszlne
kar genel bir hareket dikilmeye balamtr Pritenliin bu hogrszl, bugn kendini hl toplumsal yasaklarn gcnn iinde
belli etmektedir. Fakat XIX. yzyln sonundan itibaren, pritenlik
Amerika'nn ktlklerinin simgesi olmaktan kmtr. Ve ayn tarihlerde Zola tarznda, sosyalist eilimleri olan doalc bir roman ortaya
kmaya balamtr. Bu romann ortaya k, 1880 sonrasnda
Amerikan gcndeki devasa ilerlemelerle akmaktadr.
Bundan sonra kinci Dnya Savana kadar devam edecek bir
sre iinde, konformizm-kartlnn favori hedefi, Amerikan endstriyel ve kapitalist toplumuyla "ftrist" hayat olacaktr. nl Babitt (1922) roman, Amerikan iadamnn karikatr ve. intikamc imgesi olan Sinclair Lewis iin ve ayn zamanda iki sava arasnda
Paris'te gnll srgnler olarak yaayan Hemingway, Fitzgerald,
Dos Passos, Fareli, Miller, Katherine Ann Porter iin de (bunlarn
Paris'teki salonlar American Abroad1 un buluma yeri olmutur, bunlarn nderi olan Gertrude Stein onlardan "kayp kuak" olarak sz etmektedir) ayn durum sz konusudur. Bundan da tesi, Faulkner, Steinbeck, Caldwell, Wright, yani ksacas 1927'deki Sacco ve Vanzetti
davas ve infazndan dehete den (hatta Dos Passos bu davadan
tr hapsedilecektir), spanya i savana tutkuyla karan (Hemingway'in anlar Kimin in alyor? kitab bilinmektedir), Mussolini'nin saldrganlndan, New Deal'in elikilerinden etkilenen
btn bu "sol entellekteller" kua iin de, sosyalizmde ada top503

lumun kurtuluu iin bir umut gren btn bu insanlar in de ayn


durum sz konusudur.
1940 sava ve devam, souk savan balangc, bu umudu
yerle bir etmilerdir. Amerikan romanclar lkeleriyle dayanma
duygusuna yeniden ulamlar, sonra da marxist dn yararszln
farketmilerdir.
Gen Amerikan kua toplumsal gerekilikten uzaklamtr.
Tercihleri; simgenin, iirin, sanat iin sanatn yeniden hak sahibi haline geldikleri bir romana ynelmektedir. Bu kuak, Henry Jamcs'e,
Melville'e ve ayn zamanda "kayp kuak"'n ok zel bir yazar olan
ve zaten gen de len Fitzgerald'a atf yapmaktadr. Acaba bunun anlam, isyann artk Amerikan edebiyatnn merkezinde yer almamas
mdr?
Milliyetiliin sava sonrasnda ortaya yeniden kmasyla ve
gvenlik iinde olan ve kendilerini z uygarlklaryla istekle zdeletiren bir niversiteli yazarlar kuann ortaya kmasyla, bunun byle olduuna bir an iin inanlmtr. Fakat sava sonras, ayn
zamanda beatniks kuann, tpk "kayp kuak"a mensup aabeyleri ve ablalar gibi, toplumun emirlerinden tamamen kopmu (ama
tamamen baka bir titreim inde) bir gen entellekteller kuann
da ortaya kmasna tank olmutur. Sosyalizmin bir gelecei olduuna inanan 25'li veya 30'lu yllarn insanlarnn yerine; artk yalnzca sanata, alkole, uyuturucuya snan, hibir anlam olmayan bir
dnyada balca temalar yalnzlk ve "iletiimsizlik" olan bakalar
gemitir.
Ama Amerika ayn zamanda modernitenin ilerisinde yaamaktadr. Gelecein lkesidir ve bu onun iin hi deilse bir umut kayna,
hayatiyetinin bir kant, eski gven ve iyimserliine kavuabilmesinin
bir gvencesi olmaktadr. Amerika iin Anahtarlar kitabnda Claude
Roy yle yazmtr: "Amerika hereye ramen, insann mmknlerinin varln iddia etmeye devam eden dnya paralarndan biridir... ABD'den dnerken, glerine daha g veren; dnyevi, bilgece
ve somut bir mutlulua daha yatkn yeni bir insann doacandan
emin olunabilir. Buzdolaplar ve vitaminlerle, makine ynlaryla
alay edilebilir... Ama daha imdiden bir yaama ve imdiye kadar
kader sanlan eyleri insana tabi klma sanatna sahip bir Amerikal
tipiyle alay edilebileceini sanmyorum".

504

AYIRIM IV
NGLZ ALEM BOYUNCA

Londra XVIII. yzyln bandan, en azndan 1914'e kadar dnyann merkezi olmutur. Kentte hzl bir dolama bile, onun annn
izlerini gzler nne serecektir: Buckingham Palace, St. James Palace,
Down Street, Stock Exchange, Thames mendereslerindeki byk tersaneler; btn bu rntler hl canldrlar. ngiliz adas, dnyann
baka yerlerinde Bati'nn dier her yerinden daha fazla ar kovan
meydana getirmitir. Bu devasa baarya kim hayran olmaz ki? Rudyard Kipling, hayatn Hindistan, Gney Afrka'da bir ev, Kanada'da
bir ranch ve Msr arasnda blecektir. ngiltere'nin ancak uzaktan,
imparatorluunun sava snrlarnn kysndan ve zellikle de Hindistan'dan bakldnda iyi anlalabildiini dnmekte haklyd.
Onun Fransz dostlarndan biri, 1930 ylnda bir gn Cezayir'e vardnda, acaba bu nedenden tr m ona u telgraf ekmitir: "Cezayir'e vardm, nihayet Fransa'y anlayacam".
mparatorluk ngiltere'sinden ve imparatorluk Fransa'sndan geriye az bireyler kalmtr. Fakat imparatorluk fikri ngilizler iin h zel bir gc ifade etmektedir. Bu fikir, bir dizi siyasal yap ve refleksi Fransa'dakinden daha fazla aklamaktadr. te ngiltere bu nedenle Commonwealth ile Ortak Pazar arasnda trajik bir tercih yapma
durumundadr. Ortak Pazar semek, her zaman "muhteem bir ekilde" ayr kald Avrupa'yla birleerek, eski ve kendine zg dnyasal
boyutlarndan, onun gururu ve en gl geleneklerinden biri olmu
olan boyutlarndan vazgemek demektir.
505

Kanada'da: Fransa ve ngiltere


ngiltere, Amerika'y kaybetmi, ama Kanada'y korumu, hatta
onu Atlantik'ten Pasifie oluturmutur (a mari usgue admare).
Bu yerleme ve bu gelimenin bahca tarihleri yledir: 1759,
Montcalm'in Quebec surlar nnde yenilgisi ve lm; 1782, Ontario ve Deniz Eyaletlerine ngilizler ile ngiltere yanls Amerikallarn
gelii; 1855-1885, halk ngilizlerden meydana gelen Deniz Eyaletlerinin gemi ve denizcilerinin Atlantik'te bayra ABD'den devralmalarndan sonra refaha kavumalar; 1867, birok badireden sonra Kanada dominyonunun kurulmas (Ontario, Quebec, Yeni-skoya, YeniBrunswck). Dominyona daha sonra u katlmalar olmutur: 1870
Manitoba, 1871 Britanya Kolombiyasi, 1873 Prens Edward adas (7.
eyalet). 1882-1886'da "ABD snr" boyunca ina edilen Canadian
Pacific Railway, ayr'n (Prairie) kolonizasyonuna izin vererek,
Fransz Kanadallar ile Kzlderililerin "melezleri"ni devre d brakacaktr. Olduka karma bir nfusla gerekletirilen iskn, tpk
Amerikan Batsnda olduu gibi cereyan edecek ve iki eyalet daha kurulacaktr: Alberta ve Saskatchewan (1907). Nihayet Terre-Neuve
(Nevvfondland) 1948 plebisitiyle 10. eyalet olacaktr.
Fransz Kanada's, bugn lke nfusunun te birini, yani
yaklak alt milyon kiiyi temsil etmektedir. Eer byle birey garip kamazsa, devasa Quebec eyaletiyle snrl olan bu blge, Kanada'nn dou kylarn, Saint-Laurent nehri azn, aa ve orta
vadilerini kapsamaktadr. Kuatlm olmakla beraber, gl bir
ekilde kk salmtr.
Bu Franszlar, Fransa'nn batsndan giden ve Saint-Laurent ile
Mississippi arasna dalan, sonra da 1763 Paris antlamasyla kendi
kaderlerine terkedilen 60.000 kylnn soyundan gelmektedirler.
Bunlar Quebec eyaletini tutmay ve burada salam bir ekilde kk
salmay baarmlardr. Fransz Kanadal, ngiliz kkenli vatandalar gibi bir ifti deil, bir kyldr. Bat'nn arsna kaplmamtr, nisbi bir yavalk iinde kentlere getmi ve New York veya
Detroit fabrikalarnn cazibesine ge olarak kaplmtr. Canl, basit,
neeli bir rktr.
Bat ynnde oluan ngiliz Kanada's, Fransz Kanadallar k506

tann ortasndaki geni apl maceralardan kopartm ve onlar adeta


kuatmtr: Deniz eyaletleri. ABD ve nihayet Onlarn. Quebee eyaletini evrelemekte ve onu adeta bir ada lkesine dndrmekledirler.
Fransz Kanada's bu duruma ra/ olmu, trnaklarn toprana geirmi, aslnda 1763'tcn sonra onu kurtarm olan ruhban snfna kat
bir sadakat iinde kalm, nihayet z itibariyle XVIII. yzyl Franszcas olan diline sadk kalmtr. Bugn kendi zerine kapanm,
ncelikle kyl, sonra gelenei koruyan ve savunan, klasik kltr
yayan gl bir ruhban snfyla beraber muhafazakr bir toplum ve
uygarlk olarak ortaya kmaktadr.
1763'te Fransa'dan kopu, he zaman ileyen bir yara, zr olmayan bir terkedilme olarak hissedilmitir. Kanada bundan sonra,
"eski lkc"yle, dnn ve bugnn Fransa'syla temas kaybetmitir,
Karlamalar her seferinde mutlu olmamtr. nk Fransa. XVIII.
yzyldan bu yana evrilmitir; Devrim'i, Cumhuryet'i, laisiteyi tanmtr, ayn zamanda kendi tarznda devrimci olan nc bir toplumsal
katoikliin mealesini de ykseltmektedir.
Herhalde fazlasyla sk sylendii zere, Fransz Kanada 's bu
yenilikleri yanl anlamakta, bunlara armakla ve srtn dnmektedir. Ama o da evrilmekledir. Katolik ve kyl uygarl, ayn olarak
kalmamakta, gerekli bir gelimeye almaktadr; niversiteleri bugn
devasa bir modernleme ve ayn zamanda eitli insan bilimlerine
alma abas indedirler. Ve bu hareket, hi kukusuz ngiliz olan
dier Kanada'ya, aslnda "Amerikanlama"ya kar inat bir direnme zihniyeti sayesinde canl kalmaktadr.
ngiliz Kanadallar, nfusun yaklak yarsn (% 48) meydana getirmektedirler. Bunlar american way of life' (ama Fransz Kanada's da bundan etkilenmektedir) tamamen benimsemilerdir.
Onlar da bir Amerika'dr.
Balca kentleri olan ve gzlerini gneye evirmi bulunan Toronto'daki Amerikanlama aikrdr, istilacdr; evlerdeki, apartman1 ardaki mobilya, erkenden kendi iradelerine braklan ocuklarn eitimi, boy friends ve girl friends oyunlar, komu Amerika'nn adetlerinin uzants ve devamdrlar. Bundan da tesi, i dnyas Amerikan
tarznda rgtlenmitir, yani gl ve faaldir. Ksacas bu AngloSakson Kanada, u/aktaki ngiltere'den ayrldktan sonra gl kotr-

susuna doru yaklarken hibir sknt ekmemitir. Anglo-Sakson


dnyasnn dndaki eitli lkelerden gelen sonuncu dalga gmenleri de (zellikle Ontario'nun tesine yerlemilerdir) ayn cazibesinin etkisinde kalmaktadrlar. Sonu olarak, Kanada'nn bamsz
kalmasna neden olan ey, ekonominin ykselmesinin ve etrafa yayd refahtaki artn asla silemedii, Anglo-Saksonlar ile Fransz KanadalJar arasndaki gizli gerilimler bata olmak zere, i elikilerdir.
Nitekim "uluslararas g" (18 milyon nfus, ylda binde 28'lik
nfus art, yaklak 9 miyon km2, yani Fransa'nn onalt kat) olar
Kanada, ok sayda doal kaynaa ve devasa hidrolik enerji rezervlerine dayanan, hzl byyen bir ekonomidir. te yandan, her yerde
Amerikan tarz endstriler kurulmakta, ama gene de eski ekonomik
biimic canllklarn srdrmektedirler. rnein orman iletmecilii,
aa gvdeleriyle doldurduu nehirleriyle bunlardan biridir.
Kanada'nn bamsz bir devlet olduunu ekleyelim. ngiliz tacna bamllk teorik bir badan ibarettir ve ngiltere'yi temsil eden
vali, hi mertebesindeki yetkilerinin yan sra, bir de stelik Kanadaldr.
Bu siyasal ve ekonomik gerekler, Fransz Kanada'sn tecrit
eden bilinli veya bilinsiz gerilimleri yok edememektediler. Fransz
Kanada'smn "ngiliz" banka, otel ve maaza zincirleri tarafndan smrld, dnyann Paris'ten sonraki en byk Fransz kenti olan
Montreal'de aka grlmektedir ve burada i dnyasnn dili ngilizcedir.
Ancak, fakir bir Fransz Kanada'smn, zengin bir ngiliz KanadaSI karsndaki bu ekonomik trden yaknmalar, hereyden nce bir
uygarln bir bakasn reddetmesi olan bir ztlk iinde esasa ilikin
deillerdir. ABD'nin yan bandaki Kanada'nn, bu lkenin hzl ve
tam olarak gerekletirdii badndrc zmlemenin rneine ramen, iki yzyl iinde 60.000 Franszn hakkndan gelememesine
(ama bunlar bu arada 100 kat arttlar) armamak elde deildir. Belki de ngilizler onlar Bat'nn fethine bulatrmayarak, bu kyl toplumunu ve bu gelenekselci, dtan etkilere kapal bu insanlarn kapal
bir cemaat halinde kalmalarna istemeden katkda bulunmulardr.
Her halkrda, iki grup arasndaki kopukluk, dn olduu gibi bugn
de aka ortadadr ve derindir.
Acaba bu durum, tm "ulusal" talepleri tevik eden bir dnem
509

sayesinde, gelecek yllar iinde siyasal bir yapya brnebilir mi? Bu


baka bir itir. Bazlar kukusuz bamszlktan sz etmekte, hatta
tarih bile vermektedirler: 1964, 1967... Aka milliyeti bir Alliance
laurentienne vardr, ama kendini ayn anda ve esas olarak bir '"ulusal
eitim hareketi" olarak deerlendirmektedir. Bu rgt taraftarlarndan
biri 1962'de yle bir aklama yapmtr: "Biz bir kitle hareketi deiliz". Fiili durumda bir Kanada Fransa's vardr ve yaamaya, ayakta
kalmaya kararldr, ama Amerika'nn devasa dnyas inde, 6 milyon
insann akl banda bir siyasal ve ekonomik birlik, gerekten bamsz bir birlik kurmas mmkn mdr? Sorunun esas burada yatmaktadr.

Gney Afrika: Hollandallar, ngilizler ve Zenciler


Hindler yolu zerindeki eski ve daha dne kadar esas menzil
olan Gney Afrika'da, ngilizler buraya 1652'den beri yerlemi olan
Hollandallarn yerine 1815'te gemilerdir, tpk 1763'te Kanadal
Franszlara yaptklar gibi. Bu yer deitirmenin sonrasnda, kprdanmalar, gerilimler meydana gelmi, Boer Sava'y\& (1899-1902)
zirvesine kan bu oluum henz sona ermemitir.
Bu i atmalarla bouan ve ayn zamanda Dou kylarnda
Hindli gmenlerin (bunlardan biri de 1914'te gelen avukat Gandhi'dir) gelmeleriyle uraan beyaz Afrika, en fazla gl zenci szmasyla kar karyadr. Ak, iddetli terimler iinde ortaya kan
dram, ne yazk ki henz balangcndadr. Frtna ise ileride patlayacaktr.
Kelimenin Amerika'daki anlamnda "snr"n geliimi, Gney Afrika'nn kaderinin egemen olgusudur. Bu snr, eer ABD,
Brezilya, Arjantin, ili, Avustralya, Yeni Zelanda'daki gibi ok sayda hareket halindeki dier snrlarla karlatrdmazsa, anlalamaz. Dnya burada, Afrika tarihin ve yerel tarihle pek ilgilenmemitir.
Gney Afrika'da snr, ll ve temkinli bir smrgeletirmenin ilk admlarndan itibaren, beyaz adamla (ona adeta hemen
zenci kleler elik etmilerdir) ve Kalahari l blgesindeki Boiman
ile Kuzey ve dou ynndeki Bantu kabileleri arasnda ilk temas ku510

rulmasndan itibaren vardr. eitli adlar tayan bu kabileler, hayvan


yetitirmekte, hayvanlarn demir, bakr, ttn ve vr zvrla deitirmek iin acele etmektedirler. Yava yava Cap'n telerine gtrlen bu snr, kuru ve tamamen bo bir lkenin iinde doan bu kentten uzaklamaya hi ara vermemitir- nk Kafrlar, hayvan hrszlna ve tehlikeli aknlarna ramen, kk beyaz koloniyi tehlikeye
atabilecek apta rakipler olamamlardr.
Bu beyaz koloni, Natal, Transvaal ve Orange ynlerindeki belirleyici sramasna ancak 1836'daki "Grand Trek"ten sonra yapabilmitir. Bunun nedenlerini zmlemek, bu ilk atlmn vehe ve sorunlarn kavramak olacaktr.
Srkleyici unsur; uzun sre nemsiz bir boyutta kalan Cap kentinin kendinden ok, teknelerin bu kentin limanna veya daha kuzeydeki Saldanak koyuna yanamalar olmutur. Yiyecek ve bilhassa
taze yiyecek alcs olan bu tekneler, tayfalarn karaya kartmakta,
iskorbite yakalanan hastalarn hastanelere brakmaktadrlar... Budayn (Hind'teki Surat veya Bengal'de daha ucuza buday alnabiliyordu) grd dk ilgi, kyllerin daha iyi gelir getiren et retimine ynelmelerine yol amtr. Kyller et ve (yasaa ramen)
canl sr veya koyun satmaya balamlardr. Hayvancln kurulu maliyeti daha dkt ve getirii daha yksekti. Ayrca mesafe,
buday ve arapta olduu gibi onun aleyhine almyordu. Hayvan
limana kendi geliyordu.
Bu gibi avantajlarn sonucu olarak, hayvan yetitiricileri daha
XVIII. yzyldan itibaren snn ileri iterek, ilere girdiler ve hareket
XIX. yzyla gemi yanamalarna tabi olarak, hzlanarak veya yavalayarak devam etti.-XVIII. yzyldaki Fransz-ngiliz savalar,
harika bir baar ve iyi i yapma frsat yaratmlardr.
Fakat bu genilemenin siyasal nedenleri de olmutur. ngiltere
1815'le Gney Afrika'ya elkoymutur. ngiltere'nin Cap ynetimi,
1828'de nl 15. kararnamesiyle, Beyazlar ile Renklileri yasalar
nnde eit saymtr. Bundan da tesi, 1834 tarihinde ngiliz imparatorluunda klecilik, tazminat karlnda ilga edilmiti ve bu tazminatlar yetersiz saylmlard (1828'de 55.000 beyaza karlk,
32.000 kle ve 32.000 zgr zenci vardr). Bu tedbirlerle, Kafrlann
snr boylarn istila etmeleri bu ayn 1834 ylnda meydana gelerek,
iki yl sonraki Grand Trek hareketini belirlemilerdir. Boeder (kyller) veya Voor trekkers, bu hareketle Orange ve Transvaal'in geni
511

otlu vadilerine doru ilerlemiler ve buralar bamsz devletler haline gelmitir. Bu iki devlet, 1852 ve 1854 tarihlerinde ingiltere tarafndan tannm; buna karlk Nata!1 i on yl sonra ilhak etmitir.
Balangcn Grand Trek'in belirledii geni apl yaylma; tpk Bat'nin fethinin ABD'nin kaderini belirledii gibi. Afrikaners tarihinin en byk olayn meydana getirmitir. Bu yaylma, beyaz nfusun muazzam bir lekte dalmasna ve bu yzden zencilerle saylamayacak kadar ok temas ve atma nedeninin ortaya kmasna
yolamtir. Bu temas ve atmalarn en ou, kendi hesaplarna gneye doru yaylmakta olan ve bu hareketleri ancak 1879'da durduru
labilen Zulu federe kabileleriyle olmutur.
ngiltere 1884'te resmen tanm olmakla birlikte, Boer cumhuriyetlerinin bamszlklarm gnlden kabul etmemiti. Bunun
sonucu, nl Boerler sava olacaktr.
Witwatersrand'de altn ve elmas madenlerinin bulunmas, yeni
bir atmaya yol amtr. Cap valisi Cecil Rhods, hem Britanya emperyalizminin, hem de madencilik irketlerinin (De Boers'irt kurucularndandr) temsilcisi olduu iin, Bechunaland ve Rodezya'da beratl irketler kurarak, madencilik irketlerinin cezbettii yabanclar
konusunda olay kartarak, 1895'te Dr. Jameson'm dpedz bir korsanlk eylemi olan aknn rgtleyerek, iki cumhuriyeti kuatm ve
bylece kopuu hzlandrmtr.
Fakat scak sava ancak 1899'da balam ve ngiliz birlikleri
asndan hemen felketli sonular vermitir. Sava, ancak temerkz
kamplarnn kurulmas ve baedilmesi g bir gerillaya kar uzun
bir mcadelenin sonunda ngilizlerin lehine dnmtr. ki eyaletin
teslim olmalar ve ilhak edilme i erinden (31 Mays 1902} sekiz yl
sonra, ngiliz hkmeti maluplara zgrlklerini iade etmi ve Gney Afrika Birlii dominyonunu kurmutur (1910).
Apartheid dram, bugn temel sorundur.
zellikle kinci Dnya Savandan beri, Gney Afrika tam bir
endstriyel ve kentsel atlm iindedir. Fakat bu atlm, onu tehdid
eden insani atmalar artrmtr.
Hollandal gmenler ve Cap'a XVIII. yzyldan itibaren gelen
512

Fransz snmaclardan treyen dier Calvincilcr. bugn hereyden


nce kyl olup, ok geni topraklara sahiptirler (ortalama 750 ha.).
Bu tarlalardaki verim, iklim koullan ve topraklarn zayfl nedeniyle dktr. Zaten bugn lke yzlmnn % 4' lenmektedir. Ekslcnsif bir tarmdan entensif bir tarma geilmesi ve altn madenleri ile endstri tesislcrindekilerle ayn barakalarda (compounds)
st ste ylan bir emek gcnn paynn drlmesi iin, maksimum lekte makinelemeye gidilmesi gerekmektedir. Ayrca gbre
kullanmak, hl geni alanlar dolduran msr tekretimindeh vazgemek, ok ilkel bir hayvanclktan uzaklamak gerekmektedir. Btn
bunlar, zaman, bor, yatrm ve nihayet bu kadar byk maliyetlere
katlanabilecek byk iletmelerin muhafazasn gerektirmektedir.
Bu kaba ve bazen iddete bavuran byk toprak sahipleri, ngilizlerin gelmesinden nceki, hereyin adeta Kitab Mukaddes dneminde olduu gibi cereyan ettii, etrafnda hizmei iin domu yumuak bal klelerin olduu eski zamanlar zlemle hatrlamaktadlar.
Btn bu Boer ocuklar, Hollanda dilinden treme Afrikaanca
konumakta ve hemen hemen ayn sayda olan, ama kentlerde oturan
ve endstrilemeyi harekete geirip, avantajlarndan yararlanan ngilizlerle ztlamaktadfar.
ngilizler ve Afrikanerler 1939'a kadar iyi geinmeye, renkli insanlarn karlarna kardklar rktc sorunlara birlikte gs
germeye almlardr. Fakat siyasal uyum, Dr. Malan'n ve hem ngiliz unsurlarn "Afrikanerlernestni'\ hem de Zencilere kar mutlak
bir rk ayrm siyasetini (apartheid) neren hogrsz milliyetiliinin baar kazanmasyla bozulmutur.
Gney Afrika Birlii 1961'de Commonwea!th'den kmtr. ngiltere, bu lkenin dnyaya iddetli tirazlara yol aan tehlikeli rk
siyasetine ortak olmak istememitir. Bu siyaset, hi kukusuz umutsuzdu. Bizzat nfusun ve ekonominin atlm, verileri daha da dramatik hale getirmektedir. te rakamlar: 1962'de 15 milyon olan nfusun
10 milyonu Zenci, 3 milyonu Avrupal, 1,5 milyonu melez -"bastards"- ve %o 5'i Asyaldr. Demek ki beyazlar toplamn % 20'sini
meydana gelirmektedirer ve bu toplam byrken, denge ok hafife
beyazlarn aleyhine bozulmaktadr.
Beyazlarn zencilere ve san rktan olanlara (bunlar yalnzca
Nata! eyaletinde vardrlar) kar siyasetleri, her zaman dikkatli ve
513

etkin bir bencillik iinde olmutur. Bu konuda alnan yasal tedbirler,


srekli yenilenen ve onarlan bir set oluturuyora benzemektedirler.
Ama nedir? Zencileri (ve hatta sar rktan olanlar) baz blgelerden
uzaklatrmak, onlara mlkiyet hakkn yasaklamak, onlar yerli topraklar (Native Reserves) zerinde tutmak, onlar orada zaptetmek ve
muhafaza etmek. Oysa Zencilerin, ilkel tarmlar yznden hemen gerilettikleri ve bu yzden de meknn kstl hale geldii fakir topraklar
zerinde ylmalar artk mmkn deildir, te yandan, beyazlarn
uyguladklar tarm ile tam atlma gemi durumdaki endstrinin
emek gcne ihtiyalar vardr. Ve zaten endstri kitlesel bir retim
ve deneyimsiz ilkel bir emek gc iin tasarlanmtr. Tutkulu apartheid siyasetinin kar kt sonu, "beyaz adarrTin topraklarnn istila edilmesidir. Zenciler, Durban veya Johannesburg'da Beyazlardan
daha kalabalktrlar ve cretleri % 17-40 daha dktr.
Native Reserves'den dar kan dalgalarn nne set ekmek
iin, Gney Afrika u yollara bavurmaktadr: a) yerli tarmnn verimini uzmanlam bir eitim araclyla ykseltmek; b) sonra bu rezervleri veya onlarn hemen civarn endstriletirmek, ama bylesine
bir siyasetin yol aaca ekonomik sorunlar daha imdiden tartlmaktadr: bylesine bir siyaset, Beyazlarn endstrilerini ucuz bir
emek gcnden mahrum brakacak, aym zamanda onun karsna tehlikeli bir rakip kmasna yol aacaktr.
Native reserves sorunu, Swaziland, Bechunaland, Basutoland
gibi ngiliz protektoralannn kaderine de baldr. Bunlarn Birlie
dahil edilmeleri 1910'da ngrlm, ama uygulanmamtr. Ve ingiltere ile Gney Afrika'nn karlkl konumlan, bu sorunun zmn kolaylatrmamaktadr.
Ksacas, "Birlik birok adan bir kavaktr: tarmsal ve endstriyel bir devrimin ortasnda, bu kez toplumsal olan baka bir devrime gs germek zorundadr". Bunun ayn zamanda rksal bir devrim olduu da sylenebilir. Sonu olarak, Gney Afrika eitli Avrupal ve yerli uygarlklar btnletirememttir. Ve gnmzde baka
hibir zm yoktur.

Avustralya ve Yeni Zelanda ya da ngiltere


Nihayet Tek Bana
ngiltere kez yalnz bana kalmay baarmtr: ABD'de
514

balangta ve Avustralya ile Yeni Zelanda'da balan sona. Bu tek


banalk verimli olmutur. Avustralya ve Yeni Zelanda'da karmzda canl ve trde ngilizler vardr; buralar ne iki halkl Kanada, ne
de dramlaryla Gney Afrika'dr. "Anavatandan en uzaktaki bu dominyonlar, hepsinin en ngiliz olanlardr".
Bu arada, Avustralya ve Yeni Zelanda'nn ortaya klarnn
yeni olduunu unutmayalm. Avrupal ve dnyal hayata, Avustralya
1786*dan itibaren (iki yzyl olmutur ve bunun balangc uzun sre
ok mtevazidir: 1819'da 12 bin, 1821'de 37 bin Avrupal); Yeni Zelanda da, eer katolik (1634) veya protestan (1814) misyonerlerin yerlemeleri ihmal edilecek olursa, 1840'tan itibaren domulardr. ngilizlerin Kuzey adasna yerlemelerinden (1840) ve bunun ardndan
balina gemilerinin burada slenmelerinden (1843) bu yana bir yzyldan biraz fazlas gemitir. Yeni Zeianda o tarihlerde bin kadar gmen barndryordu.
Avustralya ve Yeni Zelanda trdeliklerini, yerli halklarn
Beyazlarn karsnda neredeyse tamamen yokolmalanna borludular. Avustralya'da adeta tam olan bu yokolma, Yeni Zelanda'da
biraz kalnt brakmtr.
Ayrca bu iki corafya birbirine zt olduu iin, yerlilerinin gemileri de ok farkl olmutur. Aslnda bir kta olan kitlesel Avustralya'nn karsnda; frtnal denizleri olan engebeli Yeni Zelanda adalar yer almaktadr.
Avustralya'da, M.. VI. Binylna kadar geri giden gler
-Australoidler- sonucunda buraya gelenler, topraktan, bitkiden, hayvandan yana a'r fakir bir hapishanede nce macera arama, sonra
tuzaa yakalanma benzemektedirler. Avustralya kabileleri, burada
bitkisel bir hayat srdrmler, ou zaman alk snrna kadar gelmiledir. Bu kabileler sosyolog ve etnologlarn ilkel topluma ilikin
geni apl bilgiler devirdikleri, canl bir eski mze gibidirler. Totemizm konusundaki btn tartma ve yorumlar, bu sefil hayatlara dayandrlmaktadrlar.
Hl ta anda olan bu halklarn Beyazlarla olan bu temasa tahamml edememeleri bir vakadr. Narin gruplar bu temasla kmtr. Tasmanya'nn sonuncu yerlisi 1876'da lmtr. Avustralya
yerlilerinin neredeyse tamam, Queensland ve Kuzey Topra'na s515

rlmiitr (toplam olarak 2 bin kii kadar).


Yeni Zelanda'da temas daha dramatik olmu, fakat sonunda
felkete urayanlar, Maoriler. yani zelikle Ku/ey adasna yerlemi
olan Polinezyahlardr. Bu sonuncular, canl Polinezya uygarlna
mensupturlar; Yeni Zelanda'ya herhalde IX. ve XIV. yzyllarda, maceralarnn gney snrnda ulamlardr. Yeni Zelanda, onlarn esas
vatan olan muz. aro ve inam lkesinden farkldr, bu tropikal dnyann dndadr; Batl gmenlerin bylenmelerine yolaacak bir
ekilde lman bir lkedir (tam ispanya'nn anlipodundadir, ama onunla ayn iklime sahip deildir).
Maoriler bu durumda. Kuzey adasna olabildiince uyum salamakla, ok sayda bulunan ku avlamakla -yegne vahi hayvanlar
bunlardr-, yanlarnda getirdikleri yegne evcil hayvan olan kpek yctitiriciliiyle .ok alkantl olduu iin denizde deil de nehir ve
gllerde yaptklar balklkla, kk toplaychyla yetinmek zorunda kalmlardr. Ahap evler yaparak, kecn elbiseler dokuyarak, souk iklime uyum salamlardr. Kahileleraras bitmez tkenmez savalara alk olduklarndan. Avrupallara kar inat bir direnme
gstermilerdir.
Bu savalar Avrupallar, ama daha ok onlar iin lmcl olmu, sonunda 1868'de ezilmilerdir. Ancak Maoriler. XX. yzyln
banda bu adeta lmcl bunalm amaya balamlardr (1896, 42
bin; 1952, 120 bin; 1962, 142 bin). Yksek br doum oran, aile yardmlar, Auckland gibi byk kentlerde i olana, bu toparlanmay
belirlemilerdir. 230.000 olan Yeni Zelanda nfusunun % 6'sn temsil etmektedirler ve u an iin Yeni Zelanda uygarlnn birlii zerinde bir tehlike oluturuyora benzememektedirler.
m Avustralya ve Yeni Zelanda'nn ksa tarihleri, her seferinde
konjonktre veya dnya tarihine bal olan bir dizi ekonomik ans
tarafndan vurgulanmtr. Bunlar ,tpk iine atlanlacak veya kalacak, hareket halindeki bir tren gibi, ani kan anslardr.
Amerikan bamszlk savandan sonra, ngiltere'nin forsalarn (convicts) Virginia'dan baka bir yere aktarmak zorunda kalmas,
Avustralya iin bir ans olmutur. Bylece Avustralya'nn ilk kolonisi, bir ceza kolonisi olarak domutur. lk forsa kafilesi 18 Ocak
1788'de, sonradan Sydney'in ykselecei Porl Jackson iskelesine gel516

mir. Bu cc/.a kolonisi stats, anca 1840'da ilga edilecektir.


Ancak daha iin banda kk toprak sahiplerinin (settlers) yannda, merinos koyun rciicilerinin (squatters) maceras balamtr.
Pek zahmetli olmayan koyun yetitiricilii, convicts'n yan-tembelliine uygun dmekteydi. Bunun yan sra, byk maliklerin paralar
ile ngiliz ve dnya yn talebi, Avustralya ynn zirveye kartmtr ve bugn hl zirvededir.
Kaliforniya'daki allna hcumdan (1849) iki yl sonra, 18511861 arasnda bu kez Avustralya'da bir hcum yaanacaktr. Altn
lgnl, Yeni Galler kolonisi boyunca, ynetilmeleri olanaksz diggers etelerinin blgeye dalmalarna yol amtr. Fakat n.sl, iskn kolaylatrm ve ekonomik atlm tevik etmitir. nk bu yeni gelenleri doyurmak gerekmitir.
Yeni Zelanda'da da birbiri ardna yn. buday ve ilk nce 1861'de Gney adasnda bulunan altn sramalar olmutur. Kuzey adas
bu rush'tan tr bir an iin de/organize olmusa da (hatta Yeni Zelanda'nn bakenti, 1865'tc Auckland'dan Wellington'a kaydrlmtr), ekonomi bu canl atlmdan byk kazanlar salamtr, nk
burada da altn arayclarn iae etmek, doyurmak gerekmitir. Adalar, 1869-1879 arasnda byk bir refaha kavumulardr.
Fakat bu refah dnemlerinin, arkasndan duraklamalarn ve gerilemelerin geldii bu ileri doru sramalarn tablosunu (rnein her
iki lkenin de 1929-1939 arasndaki durumu korkun ktlemitir)
burada ayrntl bir ekde vermenin gerei yoktur. Yaplmas gereken tek i, Avustralya'nn byk endstrileme hareketini zikretmektir. Muazzam hidroelektrik kaynaklarna ramen. Yeni Zelanda henz bylesine bir baar kaydedememitir.
Btnsel tanklk aktr: Bu uzak Avrupalarn refah, dnyannkine baldr. Yaadklar hayatn kolayl ve rahatlndan, zellikle yksek bir refahn (ve bu. sefalet ve an nfusun hkm srd
Uzak Dou'nu azgelimi lkelerinden birka saatlik uu mesafesinde olmaktadr) lr, kendilerinin farkedemedikclrinden daha fazla
baldr. Smrge deil de "Avrupa" olan Avustralya ve Yeni Zelanda, Britanya imparatorluuna ballklarna ramen (bu imparatorluk
onlarn en byk mal satcs ve alcsdr), bamsz lkelerdir
(Avustralya 1901 'den, Yeni Zelanda 1907'den beri).
Bu gney devletlerinin sabit siyasetleri, muazzam meknlarn
517

sunduklar mthi olanaklar yalnzca kendilerine ayrmak ve kapy ge sk skya kapatmak; yksek bir hayat dzeyini ve etkin
(nk bollua dayanyor) ve pragmatik bir sosyalizmi ne pahasna
olursa olsun korumaktr.
Yeni Zelanda daha XX. yzyln banda gerek bir demokrasi
olmutur. 1856'da gnlk alma sresi 8 saat olarak belirlenmitir;
1877'de devlet ile kilise ayrlmtr; 1893'te kadnlara oy hakk tannmtr; ayn yl byk topraklara el konulmutu; 1894-1895'te
sendikalar ile patronlar arasndaki atmalarda zorunlu uyuma getirilmitir; 1898'de yallara emeklilik tannmtr. Avustralya'da da
ayn gelimeler olmutur. Bu lkede gmenlere 1891'de kapatlan
kap, ancak 1893'teki altna sonuncu hcum srasnda alacak ve
Bat Avustralya'da, ln ortasnda Coolgardie'nin kurulmasyla sonulanacaktr. Yeni Zelanda tarz rejim o srada kolaylkla yerlemi
ve Avustralya Labour Patrisi'nin iktidar srasnda, kta "ii cenneti"
haline gelmitir,
Btn bu refah olumlu sonularn cretler, hayat dzeyi, ok dk ocuk lm oran, hayat beklentisinin uzunluu zerinde gsterirken, sosyal gvenliin muazzam harcamalar, kamu maliyesi ve milli
gelirde israflara yol amaktadr. Bylece Avustralya'da, Sydney ve
Melbourne gibi, nfuslar kier milyona yaklaan devasa kentlerin
geliimiyle sklaan grevler, korkun pahalya mal olmaktadrlar.
Chamber of Commerce Journal'm Ekim 1949 saysna gre, bu grevlerin Ocak 1942 Haziran 1949 arasndaki maliyeti 20.800.000 ton kmrdr. Bu glkler ve bu talepler, Avustralya ve Yeni Zelanda'da
ii hkmetlerinin iktidardan dlerini aklamaktadrlar. Fakat
bu ynetim deiiklikleri, ne byk kavgalara, ne de btnsel siyaset
deiikliklerine yol amtr. Yanlzca oyuncular deimi, oyun
ayn kalmtr.
Ama acaba bu siyaset aklc mdr? Adeta kta olan bir lkenin
2
zenginliklerini 10 milyon Avustralyalya (younluk, km bana 1,2)
tahsis etmeye dayanmaktadr (ingiltere'den daha geni olan Yeni Ze2
landa'daki younluk ise, km 'ye 0,7'dir). Fakat gnmz dnyasnda,
tehditkr "d proletaryalar" hzla dmektedirler. Sonuncu dnya sava, Japonlarn Avustralya snrlarna kadar dayanmalarna tank olmutur. Avustralya bundan ancak, Amerikallarn Mercan denizindeki (mays 1942) deniz seferi sayesinde kurtulabilmilerdir. Avust518

ralya bundan dersini alarak, gmenlere alarak, gcn artrmak ve


endstrisini desteklemek istemise de, pek baarl olamamtr. Fakat bu durum, uzaktaki Yeni Zelanda'y hi etkilememitir. Ancak refah burada da bildik sonularn vermektedir: doumlarn yavalamas (binde 29), nfusun yalanmas (lm oran, binde 9,3). ylesine bir yalanma sz konusudur ki, yeni bir lke ve erken bir demokrasi olan Yeni Zelanda, artk "gen" bir lke deildir.

519

nc Blm
TEK AVRUPA

TEK AVRUPA:
MOSKOF DEVLET, RUSYA, SSCB

Adeta Amerika kadar ge gelien, ama Avrupa ktasnn zerinde olduundan Ba'ya bal olan teki Avrupa, Rusya'dr, bugn
SSCB haline gelmi, eskinin Moskof devletidir. Kavramamz gereken
unlardr: 1 kkenleri ve bitmez tkenmez gemii; 2 1917 devriminden sonra marxizmi benimsemesi; 3 bugn geldii nokta, filozof
diliyle eutelechie'si (etkin ve etkili enerji)
Ve tabii ki her seferinde ayn kii sz konusu olacaktr. Prestij,
kukusuz byk devrim deneyine sahip olan lke olmasna, ama ayn
zamanda endstri devrimini rekor bir zamanda baarm olmasna
baldr. 1917'de endstrilemenin balarnda olan bu lke, 1962'de
Amerika'nn denge unsuru haline gelmitir. Bu seyirlik basan, gnmz azgelimi lkelerinin umududur. Acaba onlarda, bu aamay
bir solukla alabilecekler midir? Acaba bu hzl baarnn koulu sosyalizm mi olmutur? .

523

AYIRIM I
BALANGITAN EKM 1917 DEVRMNE

Bat Avrupa'nn ok sayda kazaya ramen asla bir benzerini sunamadi, iddetli felketlerle kesintiye uram bu kadar uzun bir
gemii birka sahifede makul bir ekilde zetlemek hi de kolay deildir.
Birinci glk: Bu ok ynl ve karmak tarihin iinde oynad sahnenin azameti. "Dnya leinde" olan bu sahne, ok eitli grntlere sahiptir.
kinci glk: Slav halklar bu mekna ge dahil olmulardr ve
zaten burada tek balarna olmayacaklardr. Ruslarn atas olan Slavlarn oda, Karpatlar ve bugnk Kk Polonya'dr (Polonya, bugn tamamen Slav nfusa sahip tek lkedir). Demek ki, oyuncu sahneye ge girmi, sonra sahnenin tmn ge doldurmutur.

Kiev Rusya's
Bu ar bolluktaki ve insandan yana hemen hemen bo
mekn, Amerikan ktasnn plak azametini akla getirmektedir.
nsan burada kaybolmaktadr. Geni dzlkler, devasa nehirler,
insanhkd mesafeler .nehirden nehire bitmez tkenmez tamalar,
devasa blgeler: Karmzda daha imdiden Asya'nn lszl
vardr.
525

Kiev'den Perm'e ekilecek bir hattn kuzeyinde, geni ormanlar,


kuzey Avrupa ormanlarnn devam olarak srmekte ve kuzey-gney
ynnde uzanan Ural dalarnn tesindeki bitmek tkenmek bilmeyen Sibirya taygasma balanmaktadr. Urallar, tpk Vosgelar gibi
zayf bir engel olmakla birlikte, Avrupa'nn itibari snrn; Avrupa
Rusya's ile Asya Rusya's arasndaki snr meydana getirmektedirler.
Gneyde, steplerin (kelime Rusadan geliyor) ak boluklar
uzanmaktadr: Verimi ernoziom topraklanyla kara step; kuru mevsimde atlarn iinde tamamen kaybolduu uzun otlarla boz step; Hazar
kylarnda tuzlu alanlaryla beyaz step.
Rus mekn, bir yandan Arktik okyanus ve Baltk, dier yandan
Hazar ile Karadeniz arasnda uzanan geni ve alak blgelerin bir btndr. Baltk ve Karadeniz, canl, cazip, esas meknlardr. Asya
bunlarn her ikisine de gitme, onlarla birleme, onu Bat'ya ve Akdeniz'e yani Avrupa uygarlna balayan pencere ve kaplan burada
ama eilimindedir.
Ama ayn zamanda steplerin kaygl Asya'sna; kavgalarn, koullarn, XVI. yzyla kadarki istila tehlikelerini anlattmz gebeler Asya'sna alma eilimine de sahiptir. Doudan gelen bu gebeler, tran' ele geirip Badat'a yneldikten sonra, frtna Rus meknnn lehine olmak zere yn deitirmitir. Fakat Yakn Dou gnei altnda herkese yer olmadndan, birok Asyal ziyareti daha
iyisini bulamadndan, Volga, Don, Dniepr, Dniestr vadilerine, hatta
daha telerine kadar Rus steplerine yneleceklerdir. Bu istilalar, Moskof devletini defalarca vurmutur.
Rus lkesi bylece, koruduu Avrupa ile, her zaman sert olan
darbelerini zararn kendi ekmek zere yumuatt Asya arasndaki
bir snr olma kaderini izleyecektir.
Gerek bir Avrasya ancak Baltk'tan gney denizlerine kadar
olan kstakta baraj oluturarak, balantlar denetim altnda tutarak olabilir. Bu ve dier nedenlerle, Rusya ancak Kiev prensliinden
itibaren (IX.-XIII. yzyllar) vardr.
Ari kkenli bir halklar grubu olan (dier tm Slavlar gibi) Gney
Slavlar, eitli nedenlerden tr kabileler ve klanlar halinde, Dniepr
kent, kr ve ovalarna kadar ilerlemilerdir. Miladn balarnda ortaya
526

oktan beri burada olan halklar katlmlardr: Uzak Ural'dan gelen


Finliler; Orta Asya kkenli eitli halklar (skitler, Sarmallar, Kama
Bulgarlar); Hazar ve Don kylan kkenli Vistl ve Nemen Got lan;
Hazar Alanlar (bunlar daha sonra musevilie geeceklerdir).
Avrupa ve Asya'dan gelen halklarn karm olan bu ilk Rusya
Kk Rusya'dr- Bu karma, kentlerin baars, kuzeydeki Byk
Novgorod ile gneydeki Kiev arasndaki blgede hayatn canlanmas;
Baltk'tan Karadeniz'e uzanan ve daha telerde, klar Kievlilerin
gzlerini kamatran ve onlara ykselmekte olan Badat'a kadar uzanan lgnca seferler ilham eden an zengin kent stanbul'a kadar
uzanan baarl bir ticaret yolunun belirleyici rol olmadan aklanamaz. Bu yollar araclyla, kuzeyden gneye amber, krk, balmumu, kle; gneyden kuzeye de kuma, deerli ipek, altn sikke gitmektedir. Arkeologlar, btn bu gzerghlar boyunca bu sikkelerden
bulmulardr; altnn belirledii bu yol, ayn zamanda onun refahn
da gstermektedir. Nitekim herey bu altna bal olmutur. Krlara
fazlasyla ar gelen kentleri desteklemitir. Bu kentler krlarn varla
yok arasnda olmalar nedeniyle, birbirlerini desteklemiler ve Novgrod'dan Kiev'e kadar olan blgede, mallarn, kavgalarn ve hkmdarlarn mbadele etmilerdir.
Kiev Rusya's, zellikle gney ynnde olmak zere, kendini srekli savunmak zorunda kalmtr. Fakat skandinavlarn lkesi olan
yukar kuzey, ona istedii kadar paral asker salamaktadr. Bugn
hizmetkr olan bu askerler, ertesi gn efendi haline gelebilmektedirler. Her zaman savaa hazr bu "Normanlar", daha dorusu bu "Varegler", kyl ve henz ilkel bir isve'ten, bazen de Danimarka'dan
gelmektedirler. Onlar Rus kentlerine balayan ve "Yunanllara doru" gtren Dniepr yoluna istekle dalmaktadrlar. Bu blgeye, Gardarikki ("kentler alemi") gibi karakteristik bir ad vermilerdir. Bu macerac askerlerden bir aile, Rurik hanedann kurmutur. Balangc pek
iyi bilinmeyen bu hanedan, X. yzylda Kiev'e ve btn kent grubuna
egemen olmutur. Yazarna gre deimek zere, Kiev Rusya's
prenslii, Rurikliler hanedan (Rurikovii) gibi ad]ar verilecektir.
Bu ilk Rusya'nn ihtiam, aklamasn genel tarih balam iinde bulmaktadr. Bat Akdeniz, VII. ve VIII. yzyllardaki islam fethi
nedeniyle uzun zamandan beri kapaldr; Novgorod'dan Kiev'e ulaan
karayolu, bu durumda kuzey lkeleriyle gneyin zengin blgelerini
birletiren bir telfi yolu haline gemitir. Bat Akdeniz'in XI. ve XII.
527

yzyllarda tekrar almas ve denizlerdeki mslman stnlnn


sona ermesiyle, nehirler ve tamalara dayal bu bitmez tkenmez yolun yarar azalacaktr. stanbul'un 1204'te Latinler tarafndan zaptyla
da tamamen kopacaktr; deniz yolu kta yolunu ldrmtr.
Kiev prensleri daha bu tarihten nce, snrlarn korumakta, Balkanlara ve Karadeniz'e ulamakta giderek zorlanmaya balamlardr. Eski bir imik deyii, "yemek imek sz konusu olduunda Kiev'e
giderler, ama Kiev'i savunmak sz konusu olduunda kimse kalmaz"
diye iddia etmektedir. Bundan daha doru birey olamaz. Gney gerlerinin ard arkas kesilmeyen ilerlemeleri, prensliin kr ve kentlerini bu svarilerle doldurmaktadr: Peeneklerden sonra ortaya Trkler jkm, daha sonra da, Rus kroniklerinin Polove adn verdikelrin
Kpak veya Kumanlar gelmitir.
Kiev prenslii halknn bir bolm, XI. yzyldan itibaren kuzey-douya doru yer deitirmitir, buna kamtr da denilebilir.
Bu ilerleme esnasnda, Rostov ynnde (tam ad Rostovlaoslavski, bu
kk kuzey kentini bugnk Don-zeri-Rostov'la kartrmamak gerekir) yer alan devasa ormanlardan toprak amlardr. Burada yenidir
Rusya ve Slavlarla Finlilerin arasnda yeni bir karm balamaktadr.
Moollarla ayn kkenden olan Finliler, halkn ilk tabann oluturmulardr. Byk Rusya denilen lkenin kkeni ite byledir. Barbar,
ama salam olan bu yeni Rusya, daha Kiev'in klar snmeden yerleik hale gelmitir. Kiev'in 6 Aralk 1241'de dmesine yolaan devasa Mool ilerlemesi, aslnda oktan beri yavalamakta olan bir devlete son vermitir. Bundan be yl sonra buradan geen bir seyyah,
kentin yerleim yerinde iki yz efi) evden baka birey bulamayacaktr.
Rus kentleri, Bat kentleri. Kiev Rusya's yzyllar boyunca
maddi baarsyla, kentlerinin parlaklyla ne kmtr; o sralarda Avrupa 'nn dousuyla bats arasnda hibir gecikmitik fark
yoktur.
Ancak karlatrmal tarihiler, Kiev prensliindeki bu byk
kentlerin, o sralarda Bat'da belirmekte olan kentlere her bakmdan
benzemediklerini kaydetmektedirler. Bu kentlerin, Bat'daki kentler
gibi, etraflarnda yeralan yar-kent, yar-ky olan, ama ana kentin grevlerini paylaan bir ehir kuayla evrelenmediklerini syle528

mektedirler. Ama asl fark, bu lk Rus kentlerinin, Bat'da olduunun


tersine, krdan aka ayrlmam olmalarnda ortaya kmaktadr.
Byk Novgorod civarndaki krlarda yaayan senyrler, bu kentin
meclisi olan Vee'mn yesidirlev. Bu meclisin kararlar, kent iinde olduu kadar, egemen olduu geni hinterlandda da geerlidirler. Senyrler Vee'ye egemenken, ticaret aristokrasisi de Sovyet'e (Meclis)
egemendir. Ama Kiev'de ncelikli yer, prensin birliklerini meydana
getiren senyrlere aittir: drujina boyarlar. Demek ki antikiten in kiler,
yani Attika'nn Eupatrides'ine ak Atina gibi ak kentler sz konusudur. Ve bu kentler, kendi stlerine ve yurttalarnn ayrcalklar zerine kapanm Bat Orta a kentlerinden farkldrlar.

Ortodoks Dini
Kiev Rusya's, Ortodoks hristiyanla geerek, Rusya'nn geleceini yzyllar boyunca belli bir yola sokmutur.
Nitekim Kiev yollarndan yalnzca mallar de, hristiyan yapmak iin gelen misyonerlerin vaazlar da geecektir.
Hristiyanln prenslikte yaylmas, prens Aziz Vladimir'in veya
dier adyla Parlak Gne Vladimir'in siyaseti sayesinde olmutur.
Bu prens bir ara, uyruklanyla birEikte musevi olmay dnm, sonra Bizans ayinlerinin gzelliklerine kaplmtr. 988'de tm uyruklarnn hristiyan olmasna karar vermitir (Kiev halk, Dniepr sularnda
toptan vaftiz edilmitir). Ama hristiyanlk bir yzyldan beri, zellikle gneyde ve Kiev kentinde zaten yaylmaktadr. Bu yaygnlamaya,
aziz Basilius'un 861'de Hazarya'daki belirleyici misyoner faaliyeti yol
am; Moravlar 862'de, Bulgarlar 864'te, Srplar 879'da hristiyan olmulardr... Demek ki Ruslarn hristiyanla gemeleri, dierleri
arasndaki bir olaydan ibaret olup, znik Ruhani Meclisiyle yatan
(787) ve Tasvirkrclk ad verilen uzun bunalmn ertesinde, yal
Bizans Kilisesinin istisnai ma gcn gsteren kantlardan bir tanesini daha meydana getirmekte ve ayn zamanda, Yal Kilise'nin salna tekrar kavutuunun iareti olmaktadr. Bundan sonra, bu Kilisenin propagandas Uzak Aya'nn kalbine kadar ulaacaktr.
Ancak hristiyanln nce Kk, sonra da Byk Rusya'ya
nfuz etmesi iin belli bir zamann gemesi gerekecektir. Parlak baa529

nlar biraz gecikeceklerdir: Kiev Ayasofya kilisesi 1025~103Tde; Novgorod Ayasofya's 1045-1952'de; ilk manastrlardan biri olan Kiev
Kryptos manastr 1051'de ina edileceklerdir.
Bunun nedeni, Rus kent ve krlarnn pagan tapnlarna bal olmalar ve bunlarn kklerinden yava kopmalardr. Hristiyanlk ncesi inanlar ve zihniyetlerin bazlar bugne kadar yaamlardr
(zellikle evlilik, lm, tedavi alanlarnda). Bunlar, Rus hristiyanlna renk katmlardr. Bu renkler zellikle ayinler, ikonalar ye paskalya bayram konusunda vurgum olmulardr.
Rus dnyas ve uygarlnn X. yzyldan itibaren btn itibariyle Bizans'n yrngesine girmi olmas, bir Dou Avrupa'y
bir Bat Avrupa'dan ayrmaya katkda bulunmutur.
Katolikler ile Ortodokslar arasnda, eitli alardan tanmlanan
farkllklar, zmekten nce daha formle etmenin bile g olduu
byk bir sorun kartmaktadrlar. Bunlar bize gre, esas olarak talihten kaynaklanan farkllklardr.
Bat hristiyanl kendine zg snavlardan gemitir. Roma
imparatorluunun bir dneminin mirasdr. Hristiyanlk bu imparatorluu fethetmiti, ama zaferi "hristiyanln emperyalimi"yle akt ve bu emperyalizm, imparatorluun V. yzylda yokolmasyla
hristiyanln onun grevlerini stlenip, "dnyasal yapilar"n kendi
zimmetine geirmesiyle meyvalarn vermitir. Evrenselci olan Bat
Kilisesi, toplumlar, devletleri amaktadr, herkese ortak dili olan Latinceyi bir birlik arac olarak kullanmaktadr. Son olarak da, hiyerarilerini, merkezi ligini, eski ve prestijli bakenti Roma'y imparatorluktan miras alm ve korumutur. stelik Bat Kilisesi, Bat uygarlnn ilk karanlk dnemi esnasnda ok fazla sayda olan btn
siyasa], sosyal sorunlara karacaktr. Ruhun, bedenin hiristiyanlatrrna faaliyetinin, eitimin, hatta yeni topraklarn tanma almasnn... btn gereklerine cevap verebilecek yegne byk cemaat olacaktr.
Bizans Kilisesi, X. yzylda ayakta katmaya devam eden ve
onu dnyevi alanda yaylmann tehlikeleriyle babaa brakmayan
salam bir imparatorluun erevesi iinde yer almaktadr. Bu imparatorluk ona egemen olmakta, onu kendi uyruu haline getirmek'
530

te, onu yalnzca ruhani grevleriyle snrlandrmaktadr. Rusya'da


kk salan Ortodoks Kilisesi, cemaatinden Bat 'da olduundan daha
az farkllamtr ve siyasete kar yar yarya ilgisizdir.
rgtlenme ve hiyerarik hale getirmeyle pek fazla megul olmayp, yalnzca, X. yzyl Yunan dncesinin ona aktard ruhani
gelenei yerletirme kaygs duyduu iin, kendine sunulan ulusa!
ereveleri kabul etmeye hazrdr.
badet diline gelince. Yunan Kilisesi kendi dilini kskanlkla
kendi iin saklam, bu dili "barbarlarn layk olmadklar bir sekinler dili saymtr". Bylece, Slav lkesinde ibadet dili Slavonca, yani
Aziz Kyrillos ve aziz Methodios'un hiristiyanlatirmaya giritikleri
eitli halklarn kullanm iin kutsal kitaplar evirdikleri (858-862
arasda) dil olacaktr. Bu i iin, Selanik evresinde konuulan Slavcay yazya dkmeleri ve bunun iin de bir alfabe icat etmeleri gerekmitir. Slav halklarnn kltr tarihinde ilk yazl dil olan Slavoncanm ibadetteki nemi ite buradan kaynaklanmaktadr.
ki Kilise arasndaki, iki ruhani gelenek arasndaki fark birok
noktada ortaya kmaktadr. rnein hakikat kelimesi, Yunancada ve
bundan daha ak olarak Slavoncada, "ebedi, sabit olan, yaratlm
dnyann dnda gerekten varolan" zihnimizin kavrad ekliyle
ifade etmektedir. Bylece pravda kelimesi, hem hakikati, hem de adaleti ifade etmekte ve dnyevi hakikat olan istina'mn tam tersi olmaktadr. "Hind-Avrupa var kk, Slav dillerinde vera'y, yani iman vermitir", hakikati deil. Bunun tersine Latincede veritas (hakikat),
hukuki, felsefi veya bilimsel anlamda her zaman "aklmz iin bir kesinlii, bir gerei" ifade etmektedir. Ayn ekilde sacrement (kutsallatrma) kelimesi Bat'da, ona kutsal karakterini verme yeteneine
yalnzca onun sahip olduu dinsel hiyerariyi gndeme getirirken,
Dou'da hereyden nce "esraradr, yani "dnyamz aan ve yukardan", dorudan tanrdan "gelen"dir.
badete ilikin baz ayrntlar da derin farkllklar aydnlatmaktadrlar. Paskalya ncesindeki Ktusal Hafta, Bat'da matem, zdrap,
ac, insan sa'nn lmnn damgasn tarken; Dou'da Tanr sa'nn yeniden doumunu kutlayan sevin ve arklarn damgas altndadr. Rus armhlar, sknetle len bir sa temsil etmekledirler;
Bat'nnkiler ise ac eken kurtarcy.
Bunun nedeni herhalde, hristiyanln Bat'da daha bandan ili531

22. Rusya'nn lkesinin oluumu


XI. yzyln banda, Dniepr zerindeki Kiev, bugnk Rusya'nn gneyine
egemendir (altm kadar prenslik). Bu prensler Ortodoks olmulardr. Kiev,
Slav lkeleriyle Bizans, Bat ile Uzakdou arasnda nemli bir menzildir.
Kiev, XII. yzyln sonunda nemini kaybetmi, sonra Moollar tarafndan
yaklp yklmtr. Ormanlar tarafndan korunan Moskova, XIV. yzylda
bir sre istiladan kurtulmutur. Byk Novgorod'un prensi olan Aleksander
Nevski'nin okullarndan Danicl, Moskof devletinin ilk admlarna rehberlik
etmitir. En fazla Rus topran biraraya getiren kii, Byk vaidu (14621505). Moskof savalar onun dneminde Urailar amlar ve Sibirya'ya
adm atmlardr. Byk Pelin < 1672-1725). Rus gcnn efsanevi kurucusudur. .svedilere. Trklere ;tlip gelmi, byk slahatlar yapm ve 1703'ic
Sainl-Pelershug'u kurmutur. Bulgar ve dil konileri. XIII. yy.'da Moollar
tarafndan yklmtr.
532

baren insani, ortaklaa, ccmaalsel, hatta hukuki sorunlarla babaa


kalmasna karlk, dinsel dncenin Dou'da daha derli toplu, daha
bireysel, kolayca mistik ve sadece ruhani olarak kalmasdr. Bazlar
burada, Aleksis Komiakov'un "mistik Ortodokslarla aklc Batllar"
arasnda olduunu syledii, uygarlklar dzlemindeki esasl farkn
kkenini bulmaktadrlar. Bat hristiyanl bylece, hemen kendine
kar dikilmesine yolat, ama kendini ona kar savunduu, fakat
sonunda uyum salad, tamamen Avrupa'ya zg bu aklc zihniyetten ksmen sorumlu mudur?
Rus Ortodoksluu, bunun tersine bylesine tehlikeli kavgalarla
yakn tarihlere kadar karlamamtr. Fakat XVII. yzylda gene
de, safi atrlm (rnein Yunan Kilisesinin uygulamalarna zt olarak, sa elin iki parmayla ha iareti yapma adetinden kurtarlm)
resmi bir dinle, popler, biimci, ahlk, ksa bir sre sonra da dipten
dibe devrimci bir din arasnda seim yapmak zorunda kalmtr. Bu
halk slahatlar afaroz edilmiler, bu da kilise iinde kopua (Raskol) yol amtr. Bundan sonra Raskolnik'yle olan mcadele srekli
hale gelmitir. Burada henz i mcadeleler sz konusudur. Serbest
dnceye kar d mcadeleler, ancak arln sonuncu yzylnda
balayacaktr. 917 Devriminden sonra, Ortodoks Kilisesi aslnda hayatta kalabilmek iin, yeralt faaliyeti ve uzlama araclyla mcadele edecektir. Ve bu sert kavgadan herhangi bir yenilenme olana
veya XX. yzyl katolikliinin 50 yldan beri bilinli bir eklide benimsedii u sosyalizme karde yeni yollardan birine girme iradesi
kazanma benzememektedir.

22. Rusya'nn lkesinin oluumu.


XI. yzyln banda, Dniepr zerindeki Kiev, bugnk Rusya'nn gneyine egemendir
(altm kadar prenslik). Bu prensler Ortodoks olmulardr. Kiev, Slav lkeleriyle Bizans, Bat ile Uzak Dou Dou arasnda nemli br menzildir. Kiev, XII. yzyln sonunda nemini kaybetmi, sonra Moollar tarafndan yaklp yklmtr. Ormanlar tarafndan korunan Moskova, XIV. yzylda bir sre istiladan kurtulmutur. Byk Novgorod'un prensi olan Aleksander Nevski'nin oullarndan Daniel, Moskof devletinin ilk
admlarna rehberlik etmitir. En fazla Rus topran biraraya getiren kii, Byk Ivan'
dr (1462-1505). Moskof savalar onun dneminde Urallar amlar ve Sibirya'ya
adm atmlardr. Byk Petro (1672-1725), Rus gcnn efsanevi kurucusudur, svelilere.Trklere galip gelmi, byk slahatlar yapm ve 1703'te Saint-Petersburg'u kurmutur. Bulgar ve til kentleri, XIII. yy'da Moollar tarafndan yklmtr.

533

Byk Rusya
Ormanlar blgesininki olan kinci Rusya, rdn Mthi
van'tn (daha dorsu Grozny: Korkun van, (1530-1584) Kazan'
(1551), sonra da Astrakan ' (1556) ele geirmeyi baarp, artk devasa Volga'y ve Hazar denizindeki kaynan denetler hale gelerek;
o da kendi hesabna Rus kstan kapattnda kantlanmtr.
Bu ifte baar, top ve tfek kullanlmas sayesinde elde edilecektir. Atlaryla "Bat'nn brne girmi" olan Asyal istilac, sonunda top barutunun karsnda gerilemitir. Korkun tvan'n gney ynnde ulat hazar denizi (aslnda Karadeniz'e ulamay istemektedir), ran ve Hind yolunun zerindedir. Karadeniz ise, XV. yzyldan
beri Trklerin alan haline gelmitir. Kskanlkla ve kuvvetle korunan bu denize ulamak henz mmkn deildir.
Baka bir enlemde ve Kiev Rusya'snn aslnda mutlu olan doumunu (nceleyenlerden ok fakl koullar altnda, yeni bir Rusya
yava bir ekilde biimlendikten sonra, kendini kantlamakta ve zafer
kazanmaktayd. Bu Rusya'nn payna nce yoksulluk, klelik, feodal
paralanma dt.
Rus meknnn btn gneyi -stepler-, daha Kiev'in dmesinden nce, 1241'de Moollar -Ruslar bunlara Tatarlar demektediriertarafndan igal edilmiti. Bu igalin sonrasnda byk bir bamsz
Mool devleti kuruldu, bu devlet daha sonra, onun egemenliini tanyan Kuzey Rus devlet ve kentlerini bu steplere ekledi. Altn Ordu
Hanl adn tayan bu devletin bakenti, Volga zerindeki Saray'd.
talyan, zellikle de Cenevizli ve Venedikli tccarlarn 1340'lara
kadar Hind ve in'e gitmek zere kullandklar uzun Mool yolu ak
ve gvenli kald srece varolan uzun sreli bir refah dnemi, bu
devletin yerlemesini kolaylatrmtr. 1340'tan sonra yol kapannca, Altn Ordu gneyde egemen olmaya devam etmise de, ormanlk
kuzeydeki stnln yava yava kaybetmitir.
XIII. yzylda kurulan Moskof prenslii, ite bu ormanlk alanda, ok ilerlemi feodal bir paralanmann ve karanlk mcadelelerin
ortasnda bym ve Rus topran yava yava "toplam" (tpk
Capetli krallarn Fransz topran Ile-de-France'dan hareketle topladklar gibi) ve Tatar egemenliinden kurtulmutur (1480). Bu kurtu534

lu mcadelesinin sonunda, Moskof "ar", Altn Ordu hannn yerine


geecektir. B devletten geriye kalanlar, zellikle de Krm Tatarlar,
az ok boyun edikleri Osmanllarn yardmlaryla, Volga ile Karadeniz arasnda XVIII. yzyla kadar varlklarn srdreceklerdir.
Durumun tersine dnmesi iin gene de yzyllk bir sre gerekmitir. Ve bu sre esnasnda, Ruslarla Tatarlar arasnda mcadele
ve ztlamadan ok -ki bunlar da hi eksik olmamtr-, mbadeleler,
barl ilikiler .bazen de karlkl hizmetler sz konusu olmutur.
Altn Ordu hanlar, Moskof devletinin ykseliini genelde desteklemiler ve tevik etmilerdir. slama ge ve eksik geen Tatarlar, genelde hogrl olmular, tabi kldklar halklarn stat ve inanlarna dokunmamlardr. Saray'da bir Ortodoks kilisesi bulunmaktayd.
Zaten efendilerle tabiler arasnda ok sayda evlilik gereklemitir, ylesine ki, Moskof lkesinde "yan-Doulu" bir aristokrasiden sz edilir olmutur. Her halkrda XV. yzylda, yani Tatar gcnn gerilemesinin belirginlemeye balad bir dnemde, ok sayda mslman,. Rus devletine gitmekte, orada hristiyanla gemekte ye hkmdarlarn hizmetine girerek, yerlileri mthi kskandrmaktaydlar. rnein Godunov, Saburov gibi byk aileler Tatar kkenlidirler.
Moollar prestijlerini, Moskof hkmdarlarna uzun sre dayatmlardr. Onlannkinden daha incelmi bir uygarl, model alacaklar daha iyi rgtl bir devleti, kuzeyde hibir benzeri olmayan
parasal bir ekonomiyi temsil etmektedirler. Bugnk Rus dili, karakteristik baz Moolca kelimeleri muhafaza etmektedir: kazna, maliye;
tamojina, gmrk; iam, posta istasyonu; dengui, para; kaznatei, haznedar... bu stn uygarlk, Moskof rf ve adetlerinin iine belli miktarda bir Asya dahil etmitir. Aslnda Moskof lkesi, stn bir uygarln boyunduruuna girmi, aydnlanm bir barbar dnya gibi
davranmtr. Bu birlikte yaama, daha az almal olmakla birlikte,
hristiyan spanya ile parlak mslman spanya arasndaki ilikileri
hatrlatmaktadr. Tam spanyol Reconquista'smn (yeniden fetih) sonuncu darbesi olan Granada'mn zaptna (1492) yaklald sralarda,
yani 1480'Iere doru, Moskof ar mslman hana ste gelmeye balamtr.
Moskof devletinin zaferi, komu prensliklerle srdrlen saysz
karanlk mcadele esnasnda hazrlanmtr. Bu zafer esas olarak,
dn baz Rus tarihilerinin Byk Petro'yla kyasladklar, hatta ona
535

lu mcadelesinin sonunda, Moskof "an", Altn Ordu hannn yerine


geecektir. Bu devletten geriye kalanlar, zellikle de Krm Tatarlar,
az ok boyun edikleri Osmanllarn yardmlaryla, Volga ile Karadeniz arasnda XVIII. yzyla kadar varlklarn srdreceklerdir.
Durumun tersine dnmesi iin gene de yzyllk bir sre gerekmitir. Ve bu sre esnasnda, Ruslarla Tatarlar arasnda mcadele
ve ztlamadan ok -ki bunlar da hi eksik olmamtr-, mbadeleler,
barl ilikiler ,bazen de karlkl hizmetler sz konusu olmutur.
Altn Ordu hanlar, Moskof devletinin ykseliini genelde desteklemiler ve tevik etmilerdir. slama ge ve eksik geen Tatarlar, genelde hogrl olmular, tabi kldklar halklarn stat ve inanlarna dokunmamlardr. Saray'da bir ortodoks kilisesi bulunmaklayd.
Zaten efendilerle tabiler arasnda ok sayda evlilik gereklemitir, ylesine ki, Moskof lkesinde "yar-Doulu" bir aristokrasiden sz edilir olmutur. Her halkrda XV. yzylda, yani Tatar gcnn gerilemesinin belirginlemeye balad bir dnemde, ok sayda mslrnan, Rus devletine gitmekte, orada turistiyanla gemekte ve hkmdarlarn hizmetine girerek, yerlileri mthi kskandrmaktaydlar. rnein Godunov, Saburov gibi byk aileler Tatar kkenlidirler.
Moollar prestijlerini, Moskof hkmdarlarna uzun sre dayatmlardr. Onlarnkinden daha incelmi bir uygarl, model alacaklar daha iyi rgtl bir devleti, kuzeyde hibir benzeri olmayan
parasal bir ekonomiyi temsil etmektedirler. Bugnk Rus dili, karakteristik baz Moolca kelimeleri muhafaza etmektedir: kazna, maliye;
tamojina, gmrk; iam, posta istasyonu; dengui, para; kaznatei, haznedar.. . bu stn uygarlk, Moskof rf ve adetlerinin iine belli miktarda bir Asya dahil etmitir. Aslnda Moskof lkesi, stn bir uygarln boyunduruuna girmi, aydnlanm bir barbar dnya gibi
davranmtr. Bu birlikte yaama, daha az almal olmakla birlikte,
hristiyan spanya ile parlak mslman spanya arasndaki ilikileri
hatrlatmaktadr. Tam spanyol Reconquista'snn (yeniden fetih) sonuncu darbesi olan Granada'nn zaptna (1492) yaklald sralarda,
yani 1480'Iere doru, Moskof ar mslman hana ste gelmeye balamtr.
Moskof devletinin zaferi, komu prensliklerle srdrlen saysz
karanlk mcadele esnasnda hazrlanmtr. Bu zafer esas olarak,
dn baz Rus tarihilerinin Byk Petro'yla kyasladklar, hatta ona
535

tercih ettikleri III. van'n (1462-1505) saltanat srasnda resmolmutur. Tahta kmasndan ksa bir sre sonra, 1469'da, sonuncu Bizans
imparatorlar olan Paleologoslarn mirass Sofia'yla evlenmitir.
Bylece Moskova, Trklerin istanbul'u (arigrad) 1453'te fethetmelerinden sonra nc Roma olabilir, "dnya zerinde egemenlik kurar
ve onu kurtarabilirdi. Fakat bu uzun vadeli prestij baars (herhalde
Caesar adnn bozulmu hali olan ar unvan, Moskof devleti veliaht
tarafndan ancak 1492'de alnmtr), Litvanyahlara, Altn Ordu'ya
(bamllktan k 1480) ve byk Novgorod tccar kentine kar
kazanlan zaferlerden daha az neme sahip olmutur.
Bu sonuncu mcadele, g, uzun, dramatik olmutur. 1475'te souk sava ve kente barl giri; I477-78'de van, Vee ann kaldrtmtr; 1480'de yz kadar soylu aileyi srgne yollamtr; 1487'
de 7.000 Novgorodlu kenti terketmek zournda kalmtr. Bu, Gospodin Velikyi Novgorod (sayn bay Byk Novgorod) denilen kentin
sonu olmutur.
nc Roma veya yeni ar unvannn yan sra, Moskof devletinin atlm iinde olduunun bir iareti de, kente talyan sanatlann
gelmesidir: Aristoteles denilen Bolognal Riddlfo Fioravandi, kilise
inaatlar Marco Rufo ve Pietro Solario. "Kremlin, yeni izgisini o
sralarda almtr". III. tvan'n ordusunu gl toplarla donatan top
dkmcs de, Paolo Debassis adnda bir talyand. Bylece, IV. Korkun van'm Kazan ve Astrakan'a kar kazanaca belirleyici zaferlerden bir yzyl nce, Moskov devletinin gcnn ilk admlar ortaya
kmakta ve daha o sralarda Bat'yla temas yeniden kurulmaktadr.
Btn bu baarlar, btn bu yeniletirmeler, devletin lsz
bir aba sarfetmesini gerektirmilerdir. IV. Korkun tvan zamannn
ideologlarndan biri olan van Peresvetov, siyasal terr teorisini gelitirmitir. Korkun van'n kurduu, opriina ad verilen polisiye
sistem, ona "prenslerin ve boyarlarn muhalefetini krma ve Rus Devletinin merkeziyetiliini glendirme" olana vermitir.
Rusya Avrupa'ya giderek daha fazla ynetmektedir. Onun
yzyllar sren modernleme tarihinin, 1917 hatta daha telerine
kadarki tarihinin en belirleyici noktas budur.
Bu istenilen, inatla srdrlen hareket iinde, Rusya modern teknikler edinerek hzl bir gelime oluna girmitir. Endstri a ona,
536

onu yzyllarca tehdid etmi olan Asya'dan ve daha sonra da bizzat


Avrupa'dan rvan alma olana salayacaktr.
Bu atlmda Asya'nn da pay var mdr? Tarihi Kulischer kardeler bu tezi savunmulardr. Onlara gre, Orta Asya toplumlar,
yzylna gre onlar bazen Avupa ve Akdeniz'e, bazen de Uzak
Dou'ya ve zellikle in'e iten uzan terazilenme srelerine tank olmulardr. Rusya'nn kaderi bu koullarda, gebeleri XV. yzyldan itibaren Asya ve in'e iten bu geni apl hareket tarafndan ksmen belirlenmitir. Bunun sonucunda, gney Rusya zerindeki Asyal basncnda belli bir geveme meydana gelmitir. Mslman Tatarlarn bir blm, Uzak Dou'da macera arama uruna buralar terketmitir; XVIII. yzylda durumun bir kez daha tersine dnmesiyle
bu kez Avrupa'ya ynelen gebeler iin artk ok getir; XVII. ve
XVIII. yzyllardaki in ilerlemesinin yol at Krgz, Bakrt gibi
gebe toplumlarn harekeli, salam bir ekilde ina edilmi bir baraja arpmtr. Pugaev'in yar-Asyal, isyan (1773-1774) bile bu baraj patl atamayacaktr.
Kukusuz fazlasyla basit olan bu aklamann dzeltmelere ihtiyac vardr. Asya'nn basnc artyorsa da, Bat'dan alnan ve yansmaya balayan teknik stnln de sorumluluu bulunmaktadr.
Baltk kaplarnda giderek daha faal hale gelen Avrupa ticaretiyle temasn sonucu olsa bile, Rus ekonomisi atlm yapmaktadr. Baltk
zerindeki Narva kentinin XVI. yzylda Ruslar tarafndan geici
igali kadar karakteristik bir olay olamaz. Alan kap adeta hemen
kapanmtr, fakat Rusya rvann ksa bir sre sonra alacaktr.
Daha nce grdmz zere, en azndan III. Ivan'dan beri balam olan Moskof-Ba diyalogu, srecek ve younlaacaktr. Bir Alman seyyah olan baron von Herbestein, tpk Christopher Colombus'un Amerika'y kefettii gibi, Moskof lkesini "kefetmi" saylmaktadr. Her halkrda her trden tccar, macerac, tavsiye veya
proje satcs, mimar, ressam; Byk Petro'nun ocukken Moskova'nn Slobada mahallesindeki yabanclarla dostluk kurmasndan ve
sonra da bunlar danman yapmasndan ok nceleri bu dier Yeni
Dnya'ya giderek daha fazla saylarda gelmektedirler.
O sralarda ispanyol egemenliinde bulunan Alak lkeler valisi
olan Alba dk, daha 1571'de Alman Reichstag'na, muhtemel dman
Moskof devleti ynndeki faal bir silah kaaklnn tm hristiyanlk iin douraca tehlikeleri iaret etmiyor muydu? ngiliz Chancel537

lor bundan yirmi yl kadar nce, I553'te gemilerinden biriyle (yolculuk esnasnda bir tek bu salam kalmt) Arhangel Aziz Nikola'si limanna varmtr. Londral tccarlar tarafndan kurulan Moscovie
Companie, bu limandan hareketle, birka yl sreyle Moskof lkesinin
iindeki ticaret hareketlerini ran'a kadar ilerletecektir.
Tasla oktan beri izilmekte olan yaknlama hzlanmakta ve
tpk sinemadaki yakn ekimde olduu gibi, Byk Petro'nun (16891725) ataklklar ve ani aceleleriyle, II. Ekaterina'nn (Byk) (17621796) uzun saltanat dnemindeki d baarlaryla belirginlemektedir. Bunun sonucunda, Avrupa kapsndaki modern Rusya'nn snrlarnda ve d biimlerinde byk deimeler meydana gelmitir. Nitekim Rusya, XVIII. yzylda meknn geniletmeye ve dierlerinin
zerine tamaya hi ara vermemitir. Balantnn byk blm, Neva nehri zerinde 1702'den itibaren sfrdan na edilen yeni bakent
Saint-Petersburg'tan hareketle rgllenmektedir. St. Petersburg ticareti, ngiliz ve Hollanda tekneleri sayesinde srekli byyecektir. Rusya
giderek Avrupa olacaktr. Bu dnme herkes yardmc olmaktadr,
ama en bata Ballkllar ve Almanlar gelmektedir. Komular en nde
yer almaktadrlar.
Gneyin kesin^fethi (Byk Petro tarafndan tasarlanm, sonra
gerekletirilememitir) ve 1792'de Krm'a yerleilmesi, nisbi bir
boluun iinde meydana gelmilerdir. II. Ekaterina'nn nl yolculuu srasnda, Potemkin'in onun nnden giderek skp takt basit
dekorlar olan u kyler bilinmektedir. Bu ynde, Karadeniz'e gerekten alma daha gecikecektir; Ruslar Karadeniz'e ancak XIX. yzylda
kabilecekler ve Odessa da Richeleu dk tarafndan bu sralarda
lanse edilecektir. Ukrayna buday, Akdeniz limanlarna ancak 1803'
te gelecek ve nce talyan sonra da Fransz toprak sahiplerini kayglandracaktr.
Sonuta, XVIII. ve XIX. yzyldlar Rus tarihi, ok ynl giriimlerin ayrnts ve btn iinde, hayalleri, hatalar, glnlkleri,
zppelikleri ve ayn zamanda olumlu sonularyla birlikte bir "kltr
aktarm" tarihidir. "Rusu kaz, altndan Moskof kar", belki de
Rusya'dan gelmi olan bu atasz, her halkrda Bat'da ok tutulmutur. Ve Moskof, zevkleri, zgnlyle neden Moskof olarak kalmasn ki? Bugn Moskova yaknlarndaki Ostankino'da, prens Keremetiev'in XVIII. yzylda serf zenaatkrlanna, en saf klasik tarzda
ina ettirdii ve imdi mze olan kona ziyaret etmek mmkndr.
538

erideki pek az el demi resimlerin, yaldzlarn, dekorasyonun, gz


yanltmas yaratan tavanlarn tazelii karsnda aran ziyaretiye,
ta olduu sanlan duvarlarn, neme pabu brakmayan malzeme olan
tahtadan yapld aklanmaktadr. Prens hi de haksz yere olmakszn, hep bildii Rus ahap evlerinin rahatlnn yerini hibir eyin
tutamayacan sylemekteydi. Ahab korudu ve onu Fransz tarznda giydirdi.
Bu bir balama, endstri de dahil -elbette o dnemin lleri iinde- hereyi ina etmek iin saylamayacak kadar ok Batly arm olan bu XVIII. yzyln Rus tarihidir. ok sayda mhendis,
mimar, ressam, zenaatkr, mzisyen, ark hocas, khya kadn; renme ah iinde olan ve bunu baarmak iin hereye katlanmaya
hazr bir lkenin zerine atlamlardr. Kk bir simgesel ayrnt
olarak, Voltaire ktphanesinin hl olduu gibi korunduu St. Petersburg gibi bir kentteki inaat kitlesi ve bundan da fazlas, kamusal arivlere ylm Franszca mektup ve belgelerin inanlmaz kitlesi,
Rus entellijensiya'smn olduka iyi niyetli bir ekilde giritii bu devasa snav hakknda yeteri kadar konumaktadrlar.
Hareket halindeki bu Rus kltrnn iinde, Fransa'nn ayrcalkl bir yeri bulunmaktadr. Bunun karl olarak da, Fransa'da
bir "Rus serab" vardr. Despot Ekaterina, daha XVI. Louis izin vermeden Figaro'nun Dn'n Rusya'da oynattrd iin, Fransa'da
bir liberal saylmaktadr. Oysa Ekaterina'nn ynetimi toplumsal adan gericidir: soyluluun iktidarn pekitirmi ve sertlii arlatrmtr.
Yalnzca aristokratik bir kltr Versailles'a ve Paris'e bakmaktadr. Kendi iindeki dar bir kesimde devrimci hale gelen bu kltr, entellekteller ve niversite rencileri arasnda yaylacaktr. Bunlar, o
sralarda Yal Avrupa'y alt st etmeye, hi deilse sarsalamaya ynelen olaylar hasetle izlemilerdir. Fakat Fransz Devrimi (en azndan onun devam olan Napoleon imparatorluu), Rus devinin karsnda karaya oturacaktr. Gzden karlmamas gereken bir gerek.
Devrim, arka planda, derinlemesine, ama ayn zamanda yzeyde de yaylarak, XVI. yzyldan 1917 Ekim patlamasna kadar
olan btn Rus modernlik tarihi boyunca yol almtr.

539

Aslnda gene de ok sayda karklk ve toplumsal gerilimin varolduu Kiev Rusya'snn parlak dneminin gemesinden sonra, devasa Rus lkesi gecikmeli bir Orta aa tank olmutur. Feodalite Avrupa'da yokolurken, burada kk salmtr. Avrupallama XV. yzylla
XX. yzyl arasnda kukusuz younlamaktadr, ama halkn ancak
kk bir kesimine, birka byk senyre, mlk sahibine, entellektellere, siyasetilere ulaabilecektir. Bundan da tesi, Bat'yfa yaplan ticare*. tpk Orta Avrupa'da olduu gibi Rusya'da da senyrleri
buday reticisi ve tccar haline dntrmtr. Elbe ile Volga arasndaki blgedeki "kinci serflik" bunun doal sonucudur. Kyl zgrlklerin o sralarda ii boaltlmtr. O zamana kadar, borluluk
hali hari, senyrlerini her yl Hzr lyas'ta deitirebilme hakkna
sahip olan serfler, bu haklarn kaybetmilerdir. IV. van'n kard
bir ukaz (1581), onlarn yer deitirmelerini yasaklam, angarya ve
ayni dentilerinin ykn de artrmtr.
Hi kukusuz Sibirya'ya veya gneyin byk nehirlerine doru
kaabilirler, hatta snrlarda kanund hayat sren Kazaklara bile katlabilirlerdi. Moskova blgesi, kyllerinin yarsn kaybetmitir,
bunlar macera ve zgrlk peinde kamlardr. Fakat ynetim bu
uzak blgelere dorudan veya yetki verdii biri araclyla egemen
olduunda, bu zgrlkler hukuken tartmal hale gelmektedir. Bu,
hep kazanlan, hep kaybedilen Rus zgrlklerinin ebedi hikyesidir.
Senyrn her zaman kaak adamlarn yakalama hakk vardr. 1649
tarihli kanunname, bu konudaki btn zaman amlarn bile iptal etmitir.
Kukusuz geni apl, devasa, rktc isyanlar olmutur. rnein 1669'da 200.000 Kazak, Asyal yerli kyl asi; Astrakan, Saratov ve amara'yi ele geirmitir; Aa Volga havzasna egemen olan
bu asiler, toprak sahiplerini ve burjuvalar ldrmlerdir. Onlar yneten Stenka Razn ancak 1671'de ele geirilebilecek, Moskova'da
Kzl Meydan'da ikence grdkten sonra paralanacaktr. Bundan bir
yzyl sonra, gene ayn blgede meydana gelen Pugaev ayaklanmas,
balang dneminde bir o kadar kitlesel bir baar gstermitir. Don
ve Ural Kazaklar, Bakrtlar, Krgzlar, senyr maliknelerinin serfIeri, Urallardaki byk demir ve bakr dkmhanelerinin serf iileri
isyana, Pugaevina'ya katlmlardr. Pugaev, Nijni-Novgorod'a kadar ilerlemi, yolda toprak sahiplerini asm ve herkese toprak ve zgrlk vaadetmitir. Kazan ele geirilmitir, ama syann nderi
540

hemen Moskova'ya yrmemitir. 1775'te yakalanacak, kafas kesilecektir. Herey tekrar dzene girmie benzemektedir.
Bu olaylar fazlasyla iyi bilinmektedir. Rus tarihyazch bunlar aa kartmaktan tad almtr ve bunun iin iyi nedenlere sahiptir.
Zaman getike, Rusya'daki kyllerin durumu bozulmaktadr. Bunun
nedeni, ikinci serflin ayn zamanda ikinci bir aristokrasiyi yerleik
hale getirmesidir. Korkun van dneminin boyar' artk, Batl senyr
gibi toprann efendisi olan Kiev Rusya's boyar deildir. Ivan, bamsz senyrleri sistematik bir ekilde krmay baarm; onlar
binlerle ldrtm, topraklarn msadere ederek kendi adamlarna,
opriniki'ye vermitir. Bunlar hizmet soylulardr ve topraklarna benefcium (tmar) diyebileceimiz topraklarna ancak yaadklar srece sahiptirler. Bu koullarda. Byk Petro'nun geriye ynelik en byk slahat, 1714'teki ekber evlat yasas olmutur. Bu kanun, bu hizmet soylularnn ellerindeki topraklan irsi mlkiyet haline getirmektedir, te bylece ikinci aristokrasi teyid edilmi, avantajlarn pekitirmi, hiyerarisi belirlenmitir. rnein Byk Petro, gzdesi Menikov'a 100.000 serf vermitir... Rusya'nn ift yanl ehresi gt elikisi iinde aa kmaktadr: Avrupa'ya kar modernite, kendine
kar geri bir Orta a.
Artk, arlk le onu evreleyen ve ona hizmet eden, her zaman
kukulu ve efendinin kaprislerine her zaman boyun een soyluluk arasnda bir cins antlama yaplm gibi olmutur. Kyller bundan nasiplerini almlar, zlmesi olanaksz glklerin iine yuvalanmlardr. 1858, 1861 ve 1.864'teki kitlesel serf azatlar bile bu glkleri yok edememilerdir. Af/r'in (ky) ortaklaa olarak maruz kald zorlamalar yan yarya srmektedir. Senyr, serflere satt topraklar geri satn alabilir. Bundan da tesi, senyrler maliknelerinin
bir blmn koruyacaklardr. Sorun 1917'de, Devrim'in de derin ve
etkin nedeni olan ve Rus tarihinin tank olduu en byk tarmsal patlama nedeniyle, bir an iin bir zme balanacaktr. Yalnzca bir an
iin, nk ksa bir sre sonra kollektfletirme hareketi balayacaktr. Kyl Rusya'da, tam hakl toprak maliki statsnde uzun sre kalamayacaktr.
Krlarn bu patlamaya hazr durumu, Rus hayatnn tm boyunca devrimci bir gerilim yaratmtr. Bu durum, St. Petersburg'da,
Moskova'da, ama ayn zamanda Sibirya'daki Tobolsk'ta da gn gnne btn gazetelerde yorumlanan; daha bandan itibaren liberal
541

soylu evrelerinde, ama ayn zamanda ticaret burjuvazisi veya ounlukla halkn iinden gelen entellcktel ve yaync evrelerinde de
[utkuyla izlenen 1 789 Devrimi'nin, hemen ortaya kan muazzam yanksn aklamaktadr. Bu konuda Michcl Strange'n, Moskova'da
1960'ta Franszca evirisi kan, Fransz Devrimi ve Rus Toplumu
adl kk kitabna baklabilir, nsan Haklan Bildirgesi'ne, Fransa'daki ayaklanmalara, Byk korkuya ilikin haberler, "hemen istibdat ve serflik rejiminin en yakc sorularna temas ediyorlard"; bunlar,
o a yaayan birinin ifadesiyle, Rusya'da "her kylnn alnnda"
okunabilen bu duygularn hayata geirilmi halleriydiler.
XIX. yzyn ortasndan itibaren belirmeye balayan endstrilemeyle birlikte, esas sorun olan bu kyl sorununa baka gerilimler
eklenmitir. Bu ayn zamanda, ar I. Nikola'yla (1825-1855), birlikte
(elbette bu iin sorumluluu ona ait deildir) byk Rus edebiyatnn
kendini Pukin (1799-1837), Lermontov (1814-1841), Gogol (18281910) gibi yazarlarla kantlad andr. Gerekte bu, Rusya'nn kendi
bilincine varmasdr.
Ksa bir sre sonra, ortaya yeni devrim, devrimci alkant biimleri kacak ve yaylacaktr: 1825'te Dekabristlerin kstl hareketi'nden, 1905'te K Saraynn nnde halka ate almasna; 60'l
yllarn nihilistlerinden, 1898'de Minsk'te ilk marxist parti olan Rus
Sosyal Demokrat Partisinin kurulmasna; Slavseverlerden (bazlar
ar milliyeti devrimciler) keskin Batclara. Entelleteller, genlik,
niversite rencileri (en bata onlar) ve srgnler, gelecek devrimin
mealesini tamlardr. Bln Rus tarihi bu aleve varmaktadr.

542

AYIRIM II
1917DEN BUGNE SSCB

1917 devrimi bu kitabn birinci blmnde, hem ncelleri, hem


de siyasa], ekonomik, toplumsal devam itibariyle incelendii iin, bu
ayrmda yalnzca Sovyet uygarlk tarihine ilikin geni apl sorunlar ele alacaz.
1) Maxizm, Rus Devrimiyle nasl karlat ve sonra ona nasl
yol gsterdi?
2) Marxizm acaba Sovyet gncellii iinde, hi kukusuz nemleri olan planlarn ve rakamlarn dnda, insani adan srmekte midir?
3) Sovyet uygarlnn bugn ve yarn acaba bu darbelerin
ve zorlamalarn altnda kavranabilir mi?

Kari Marx'tan Lenin'e


.

Marx'n dncesi, Bat'dan yana ve geleneki Slavseverlere bu


yzden kar olan Rus entellektel ve devrimcilerinin dikkatli evrelerine olduka abuk ulamtr. Marxizm, muhafazakr Moskova
niversitesine kar olan St. Petersburg niversitesinin tarihi ve iktisat evrelerinde abucak yandalar bulmutur.
Marxizm, esasn Marx'n (1818-1883) eserinin ve ikincil olarak da, onun yannda krk y alan ve ondan on iki yl sonra len
543

Friedrich Engels 'in (1820-1895) eserinin -meydana getirdii, ortaklaa bir almann rndr.
Bu devasa doktrin, devrimi endstrilemi, modern, kapitalist
topluma balad ve onun doal, kanlmaz bir rn olarak koymas lsnde, XIX. ve XX. yzyln devrimci dnce, eyiem ve aklamasnn baat bir dnemecini vurgulamaktadr.
Mark'n diyalektii (diyalektikten, bir hakikatin elikiler boyunca aranmasn anlaynz), Hegel'den etkilenmitir, ama onun felsefesine tamamen kardr. Hegel'e gre, zihin maddi dnyaya egemendir,
insan zellikle bilintir. Marx'a gre ise bunun tersine, maddi dnyann zihne stnl sz konusudur. "Hegel sistemi bann zerinde duruyordu, onu ayaklarnn zerine oturttuk" diye yazacaktk. Ancak bu, Marx'm diyalektiinin, Hegel diyalektiinin zamanlarn, ardk deneylerini benimsemesine engel olmamaktadr: 1 iddia (tez,
2 red (antitez), 3 reddin reddi (sentez), yani olu halindeki bir gerein, ilk iki zaman ayn anda kaale alan ve onlan uyuturan tezi (iddias).
Bu akl yrtme biimi, Marx'm delillendirmelerinin arka plannda hep yer almtr. Rus devrimcisi Herzen'in diyecei gibi, "diyalektik, devrimin cebindir". Diyalektik her halkrda Marx'n dili; elikilerin eliki olduklarn bilimsel olarak anladktan sonra, onla-n
aa kartma, belirginletirme, sonra da ama sanat. Marxizm,
maddeci bir diyalektik olarak tanmlanmtr: Marx'n bunu kullanmam olmasna ve Lenin'in iaret ettii zere, maddecilikten ok diyalektiin zerinde durmu olmasna ramen, bu forml yanl deildir. Lenin'n izinden, ayn ey Engels'in olduka talihsiz tarihsel maddecilik forml iin sylenecektir: Marx maddecilikten ok tarihin
zerinde durmutur. Onun devrimci doktrininin diyalektik delillerini,
toplumun tarihsel bir zmlemesinden kard ve bunun onun eserinin en byk yeniliklerinden biri olduu bir vakadr.
XIX. yzyln ortasndaki Bat toplumu ona, diyalektik zmlemesinin marxizmin bizatihi temelini oluturan byk bir elikiden
tr skntlym gibi gzkmektedir. Bu zmlemeyi ksaca zetleyelim. alma insan asndan, doaya nazaran zgrlemenin,
ona egemen olmann bir yoludur. Birok dier zellik arasnda, almak, bir topluma mensup olmak gibi unsurlar da olan znn bilincine alrken varmaktr. alma ve zgrleme olan toplumun
544

iinde, hem "insann doall"', hem de "doann insanilii" vardr.


'Toplum, insann doayla ayn zden olmasdr". nsann almasna ve bunun anlamna ilikin tez ile byledir.
Bunu anlitez izlemektedir: Max'n gzleme tabi tuttuu toplumda, tuhaf bir paradoks sonucu alma insan zgrletirmemekte, kleletirmektedir. nsan retim aralar (toprak veya fabrika) mlkiyetinden ve bizatihi retimin krndan dlanmtr. Emeini satmak,
onun bakasnn yararna yabanclatrmak zorundadr. Modern toplum, almay bir kleletirme arac haline getirmitir.
yleyse reddin reddi, bu elikiden k kaps nedir? Yabanclama yaratan kapitalist toplum, endstrileme aamasna geldiinde, kitlesel alma ve retim safhasna, bylece kleletirildiinin bilincinde olan ve says giderek artan bir snfn, proletarya'mn
olutuu safhaya ulamaktadr. Bu durum, snf mcadelesini, snf
savan otomatik olarak arlatrmaktadr ve bu da ksa bir sre
sonra devrime yot amaktadr.
Endstri kapitalizmi; insan toplumunu srasyla klecilikten feodalizme, sonra da kapitalizme (ticari, sonra endstriyel) geirmi olan
geni apl tarihsel bir srecin sonuncu aamas olduu iin, XIX.
yzyl dnyas endstrilemeyle birlikte, devrim ve zel mlkiyetin
ilgas aamasna gelmitir; yarn da komnizm aamasna gelecektir.
Fakat komnizm, kapitalist toplumun yerine bir geceden ertesi
sabaha geecek deildir (Marx'n hi deilse 1846'dan beri kapitalist
kelimesini biliyor olmasna ramen, kullanl kapitalizm kelimesini
henz kullanmad bilinmektedir). Marx'n bizzat aklad zere
(1875), Yeni toplum eskisinden koptuuda, "komnizmin bir alt safhas" olacaktr. Terminoloji bugn bu safhaya sosyalizm adn vermektedir: "herkese almasna gre pay". Komnizm ad, sadece bu
evrimin st aamasna verilmektedir. Bu vaadedilmi bir lkedir. Bu
safhaya ulaldnda, toplum bayrann zerine "herkesten yeteneine gre (retim dzleminde) herkese ihtiyacna gre (tketim dzleminde" diye yazabilecektir. Grld zere, Marx'n diyalektii
iyimserdir, Gcorgcs Gurvitch'in yazd zere "ykselmelidir.
Marx'n 1880'lerdeki Rus devrimci alkantlarna ilikin haberler zerine geirdii tereddtler her ne olursa olsun, sonuta o
an iin Rusya'da devrimci bir eylemin teorik olarak olanakszln
farketmesi lsnde, onun mesajnn Rus devrimcilerinde hayal
545

krkl yaratmam gerekmez miydi?


Nitekim Rusya'daki endstri proletaryas ok kktr; onu yaratan srecin daha yllarca srmesi, kapitalizmin retici glerinden
kaynaklanan yeni koullarn sonularn tam anlamyla vermeleri gerekmekledir. "Toplumsal devrim dnemi" ancak bundan sonra kendini
belli edecektir. Bunun koullan daha olumu deildir.
nk Marx ve Engels, Kapitalin birinci cildi ktnda (1867),
Endstri devriminin kalbine veya daha dorusu, bu devrimin yol at ve henz zm yollarnn olmad glklerin merkezine ulam olan ngiltere rneinden hareketle dnmler, tartmlar,
davranmlardr. Ayn zamanda Fransa ve onun biraz gerisinden
gelen Almanya rneklerinden hareketle de akl yrtmlerdir. Ksacas, arlar Rusya'snn inde bulunduu koullarn ok uzandaki
konumlarn ilevinde dnmlerdir.
XIX. yzyln sounda daha endstrilemenin banda olan, kyllerin nfusu % 80'n oluturmalarna karlk iilerin orannn % 5
olduu bu Rusya'da, bu ayn ilkelerden hareket eden toplumsal bir
devrim nasl dnlebilir?
Lenin, Rusya'da kapitalizmin gelinesi (1899) adl kitabnn yaynland dnemden, bundan da iyisi 1905 devrimi arefesinden ve ertesinden itibaren bu elikiyi defalarca farkedecektir. Lenin, kukusuz Marx'n mridlerinden biri olarak, iinde evik bir ekilde hareket ettii bu hayran olduu dncenin esiridir. Onun hibir dncesi yoktur ki, Marx'ta daha nce sergilenmi olmasn. Fakat dehasnn zellikle devrimci eylem doktrini alannda daha belirgin olmasna ramen, bizatihi teori alanndaki zgnl de genelde sylendiinden daha fazladr.
Rus kk soyluluuna mensup olan ve konuurken lkesinin
aristokratlarna zg vurguyu tayan Lenin, "Rus halknn temsilcisi", bu halkn sadeliinin ve "pratik aklnn" bir temsilcisi deildir.
Yalnzca eylem dnen biri de deildir. Nitekim, ok sayda somut
ve zgn zmleme yapm, ona "kinci Enternasyonalin Augias
ahrlarn temizleme erefini" getiren ve yank yapan ok sayda eletiri yazmtr. Angaje olduu eylemi, nceden tutkulu ve berrak bir
ekilde dnmtr. Bundan sonra, Marx'nkilerle ters dt dnceleri, olmalar gereken yerde, yani tabi ki Rusya erevesinde
dnd ve somutta "proletarya" ile "devrimci parti" arasndaki
546

ilikilerle tanmlanan devrimin usul konusunda ortaya kmlardr.


Ksaca sylemek gerekirse, Lenin, toplumsal veya ekonomik
olana nazaran siyasal olana sistematik bir ncelik tanyaeaklr, yani
"parti proleter kitlesinin zerinde olacaktr". Terimleri zorlarsak.
Lenin bir "nce syaset"ten yanadr.
Marx'a gre devrim, endstrileme ve snf mcadelelerinin arl altnda zaman gelince ortaya kan, adeta doal toplumsal patlamalarn sonucudur. Endstrilemenin kentlere yd proletarya,
doa gerei devrimcidir, patlamaya hazrdr. Onun yannda, bizatihi
yeni ideolojilerin olutuu yer olan bir burjuva kesimi, daha imdiden
devrimcidir. Baz durumlada, bu demokrat ve liberal burjuvazinin eyleminden ve desteinden hl yararlanlabilir. Fakat, Marx ve Engels
bu strateji konusunda uzun tereddtler geirmilerdir. 1848'den sonra
ve hakl olarak, zellikle Fransz kyllnn gerici olanaklarndan,
yani elindeki toprak parasna sk skya bal bu sahteproletaryadan
ekinmilerdir.
Devrimci eyemin biimleri konusundaki tartma, Marx'n lmnden (1883) sonra da uzun sre devam etmitir. Alman Rosa Luxembourg (1870-1919), dorudan Marx'n retisini devam ettirmitir: ona gre, sadece ii proletaryasna gvenilebilir; bu proletarya
devrimin tek srkleyicisi olmaldr; dier btn snflar dman olduklar iin, "parti" ona ait olmaldr; parti yakndan, iten gzetim
altnda tutulacak ve tabandan denetlenecektir; onun brokratiklemesini nlemenin yegne yolu budur.
Lenin'in yn farkldr: baz slahatlarla fikir birlii iinde olarak ("emperyalizm anda") proletaryann doal ve kendiliinden
devrimciliinden kuku duymaktadr (zatn "kendiliindenlikten" hi
holanmamaktadr). Onun dncesine gre, vurgunun partinin ve
dier ezilmi snflarn proletaryaya yapabilecekleri katknn zerine
vurulmaldr. Ne Yapmal? adl kitabnda, profesyonel devrimcilerden
meydana gelen merkezilemi bir partinin eylemi olmazsa, proletaryann devrime deil de reformculua ve bir cins ngiliz tipi sendikacla (trade unions) yneleceini, hatta i aristokrasisini topyasna
bile kaplacan savunmaktadr. ngiltere'de Labour Party daha yeni
yeni oluurken, Trade Unions'un inat tutuculuuna kar kt;
ayn ekilde Fransa'da, sendikacln ilerlemekte olan sosyalizme genelde sanldndan daha fazla engel olduu doru deil midir? Lenin,
Rosa Luxembourg ve birka dierine kar, ulusal savalar dnemi547

nin kapanmadn, liberal burjuvazilerle ittifakn zorunlu olduunu


iddia etmektedir. Bundan da tesi ve gene Ru S a Luxembourg ile "Luxembourgulua" kar, tarmsal bir slahat proramna destek vermekte, her halkrda kyll gerici bir unsur olarak kabul etmeyi
reddetmektedir. Bu belirleyici konuda, kesinlikle Rus devrimci sosyalistlerinin etkisi altda kalmtr; tpk onlar gibi, kleletirilmi kyll devrimin esas srkleyicisi olarak grmektedir; bu patlamaya
hazr devasa gc eylemsiz brakmaktan yana deildir. Bu snf, bilindii zere 1917 devriminin baarsn salayacaktr: en azndan Rusya'ya ilikin olarak Lenin haklyd.
Burada bu tartmalarn ve 1917 sonrasndan SSCB'nin evriminde rol oynayacak olan ideolojik konumlarn ayrntsna girmenin olana yoktur. Buraya kadar sylenenler, asl Marxizmden Leninizme
doru kltrel bir aktarmn meydana geldiini gstermeye yetmektedirler. Leninizm, zerinde yeniden dnlm, antropologlarn diyecekleri gibi "yeniden yorumlanm"; hl yeteri kadar endstrilememi ve tarmn ncelikli olduu bir lkeye, XX. yzyla hem ok
yakn, hem ok uzak olan arlar Rusya'sna uyarlanm bir marxizmdir. "Proletarya, (bu lkede) onu hemen toplumun tmyle znlatracak devrimi yalnzca kendi gcyle harekete geiremeyecek kadar
az saydayd ve bunun sonucu olarak da ekonomik, toplumsal nemi
yetersizdi" (Lucien Goldmann).
Daha sonra Komnist Parti adn alacak olan Rusya Sosyal
Demokrat Partisi, darda Emein zgrl Grubu 'nu (Gruppa
Osvobojdenija Trouda) kurmu olan birinci kuak Rus manisilerinin (Georgy Plekhanov, Paul Axelrode, Vera Zassulic, Lev Detsch)
onayn alarak, I898'de ikinci kuak marxisiter (Lenin, Martov,
Dan) tarafndan kurulmutur.
Ancak, Sosyal Demokrat partinin Londra'daki ikinci kongresinde
(1903).bir kopu meydana gelmitir: Bir yanda Bolevikler (Rusada
"ounluk", ama bunlarn ounluu br tek oy farkyladr); te yanda
aralarnda bizzat Plekhanov'un de bulunduu Menevikler ("Aznlk"). Ama fiili durumda, Rus Sosyal Demokrat partisindeki aznlk
yeniden ounluk haline gelecektir. Bu kopuun nedeni neydi? Lenin'in parti.statsnn birinci maddesine, "demokratik merkeziyetilik" ad altnda bilinen tedbirleri dahil etmesiydi. Bu tedbirler unla548

r ngrmekteydiler: 1 "profesyonel devrimcilerin ncelikli rol


(sonu olarak teknisyenlerin); 2 Partide kat (demirden) bir disiplin;
3 Merkez Konitesi'nin partinin btn ve zellikle taban rgtleri
zerinde geni ve diktatrce yetkileri; 4 Gerektiinde, Komite'nin
btn yetkilerinin dar kapsaml bir broya aktarlmas. Yeteri kadar
ak m? Parti, zerk bir sava makinesi haline gelmektedir. Menevikler bunun diktatrlk olduunu, demokratik ilkelerin lerkedilmesi
olduunu haykrmaktadrlar (Troki, Lenin'in kavraynn tek bir kiinin, Merkez Komitesi bakannn diktatrlne ulaacan ngrmtr).
Fakat bu taktik tutumun, Rusya'nn toplumsal ve endstriyel gelimesi balamndaki kendine zg koullardan kaynaklandnn
birok kant bulunmaktadr. rnein Lenin 1905'te, "sanki bu lkenin retici gleri bylesine bir devrim iin yeterince gelimilermi
gibi, sosyalist devrimi (bundan proletaryann yapt devrimi anlaynz)" mmkn gren baz sosyalistlerin (bunlar zaten az saydadrlar) tezleriyle kategorik bir ekilde mcadele etmitir. Bundan
daha aydnlatc olan, devrimcilerin 1917'dc iktidar ele geirmelerinin arefesinde, Lenin ile Rus marxisl ekolnn kurucusu Georgy
Plekhanov arasndaki polemiktir. Lenin. iktidar ele geirmek istemesini savunmaktadr; iktidar istemesinin yegne nedeni, ileri kapitalist
lkelerde yaknda gerekleecek bir sosyalist devrimin yardma koacana dair umududur (kaydedelim ki, iin banda bylesine bir d
kurmaya mahkm olan Rus devrimi, bundan abucak vazgemitir).
Temel marxist delillere -ii snfnn zayfl, kapitalizmin yetersizlii, kylln ezici ounluu- dayanan Plekhanov, Lenin'i, eer
iktidara gelirse, istese de istemese de diktatrl, terrist ynetim bimerine bavurmak zorunda kalaca konusunda uyaryordu. Lenin
de, byle konumann kendine hakaret olduu cevabn veriyordu.
Ama iktidar ele geirecek ve Mao Ze Dung'un 30 yl sonra yapaca
gibi, tarmsal devrimi zincirlerinden boalacaktr.
Ancak bu sorunlar Lenin'i gene de megul etmeye devam edeceklerdir. 1921'de N.E.P.'le (Yeni ekonomi politikas) birlikte tersine
dnmek zorunda kaldnda, aklamalar ilgin bir ekilde, bu dnce izgisine ve bu eski tartmalara balanmtr. "in znde
yanldk. Kapitalizmin hemen hemen hi varolmad bir lkede sosyalizm kurulabilirmi gibi davrandk. Sosyalist toplumu greekletirmeyi stemeden nce, kapitalizmi kurmak gerekir". N.K.P. Lenin'dcn
549

sonra devan etmeyecektir. Stalin, 1928-1929'dan itibaren endstrilemeye girimi, bunu eldeki olanaklarla yrtm, karlalan glklerden sonra, bilinen devasa baarlar elde edilmitir.
Bu aklamalar aydnlatabilmek iin. 1883'e (tam da Marx'n ld yl) geri dnelim. Devrimcilerin "kaza sonucu" veya "komplo
yaparak" iktidara geldiklerini hayal eden Plekhanov, bunlarn "bu durumu ancak nka imparatorluu sosyalizmi yaratabileceklerini" yazyordu, yani otoriter bir sosyalizm. Plekhanov bunlar sylerken; ayn trden bir olasla atfta bulunarak, kendi hesabna "manastr sosyalizmi" veya "kla sosyalizminden sz etmi olan Marx'n bir lfn tekrarlamaktayd.
Bu alntlar veya tartmalar kullanarak, 1917 Ekim olaylarna
ve bunlarn sonularna gre dnerek, bunlar "saf bir marxizm" adna mahkm etmek sz konusu deildir. Vurgulanmas gereken olgu,
sosyalizmin bir kaza sonucu, o dnem Avrupa'snn en az endstrilemi lkesinde balamasdr. Bu nedenle, devrimin bu lkede, iktidarn proletarya tarafndan ele geirilmesine dayal marxist emaya
uygun bir ekilde cereyan etmesi olanakszd, iktidar, Komnist
Parti'nin eline gemitir (Sosyal Demokrat Parti bu ad almtr), yani
devasa Rusya leinde ok nemsiz bir aznln, herhalde 100.000
kiinin eline gemitir. Hayranlk verici bir ekilde rgtlenmi olan
bu aznlk; ordudan kaarak ve gerektiinde birbirini boazlayarak,
kylerine geri donen ve buralarda aristokratlarn, kilise'nin, manastrlarn, Tacn ve devletin topraklarna el koymaya balayan 10-12
milyon kylnn yaratt mthi karklktan yararlanmtr. u latife Lenin'e atfedilmektedir: "Eer arlk yzyllar boyunca, herbiri
kendi blgesinde asayi grevi gren 130.000 feodal mlk sahibi aristokrat sayesinde tutunabildiyse, ben 130.000 sadk militan olan bir
partiyle birka onyl neden tutunamayaym ki?". u Napoleonvari
aka da ona atfedilmektedir: "Dalyoruz, sona bakacaz".
Rusya'nn "makul" bir devrimin harekete geebilecei gelimi
endstrileme derecesine ulaana kadar "birka onyl boyunca tutunmak"; nitekim Rusya'nn esas sorunu artk bu olacaktr. Ayn zamanda "proletarya diktatrl" deil de, olumakta olan bir proletarya
adna komnist eflerin diktatrl olan bir ynetimin de gerekesi.
"Bu efler diktatrl, Stalin dneminde tek bir kiinin diktatrl
haline gelmitir". Rusya'nn hayatndaki bu karanlk ve dramatik yllarn hep akla getirdikleri rnek, 1793-1794 arasnda Fransa'da ikti550
fffl"! *

il K ; I E E0T0W5AMSi

darda olun Kamu Selmeti komilcsidir. Ama bu komitenin baarsz


olmasnn yaratt farkn nedeni, hi kukusuz Rusya'nn tek partisinin demir gibi olan rgtnn, 1794'te Paris'te olanlarn tersine, her
trden srekli "fraksiyon"u yasaklamasdr.

Bugnk Sovyet Marxizmi ve Uygarl


SSCB yarm yzyldan beri ne basn, ne sz, ne kanaat, ne dernek, ne de grev zgrlnn bulunduu siyasal bir diktatrlk rejimi
altnda yaamaktadr. Bu rejimde tek bir parti bulunmaktadr, disiplinli ve "tek bir paradan" oluan bu patinin iindeki atmalar, kiiler arasndaki muhalefet biiminde patlak vermektedir. Stalin'in
1953'te lmesinden sadece birka yl sonra, bu liberalleme (ama insanileme demek daha uygun olacaktr, nk liberalleme komnistler asndan hl kltc bir anlam tamaktadr), yani bir insanileme su yzne kmtr. Bu yava, ll bir ktr, ama tersine
dnme olasl yokmua benzemektedir. "Stalinciliin tasfiyesi" ad
verilen eye bavurulmasnn nedeni, acaba Kamu Selmeti Komitesi
zamannn dramatik ve acil saatlerinin gemi olmas olabilir mi?
SSCB kukusuz btn i glklerini atlatmamtr, ama artk ok
endstrilemi lkeler ailesine dahil olmu, ayrcalkl halklar arasnda yer almtr: bu yeri alnnn teriyle kazanmtr ve burada durmaktadr. Ayn zamanda, bilinli veya bilinsiz olarak, bir kitle uygarl iin gerekli olan yeni yaplar ina etmitir. Ve herhalde imdi, en
azndan isel dzlemde olmak zere, kendi devrimini veya kendi yolunu seme zgrlne ilk kez sahip hale gelmitir, nk dnya siyasetindeki nemi, sosyalist uluslarn lideri olmas, ona artk dsal zorlamalarda dayatmaktadr.
Marxizm evrilmitir. Btn cephelerde elti yl boyunca srdrlen savalar ve sarfedilen abalar, uzun bir zaman dilimi meydana getirmektedirler. Btn bu yllar esnasnda, devlet doktrini
olan marxizm-leninizminy byk temalarm ve aklamalarn korumakla birlikte, ok byk bir evrim geirmesine alr m? Asl
tersi artc olurdu.
Resmi sylem; snf mcadelesi,pram, klecilik, feodalizm, kapitalizm; nisbi fakirleme veya maddeci diyalektik veya maddi temel
551

veyahul da snfsz ve tamamen mutlu bir toplumun ortaya kmas


hakkndaki kutsal formlleri tekrarlayp dursa da; bu geni apl ideolojinin, tpk zafer kazanan btn deolojiler ve btn dinler gibi, bizatihi hayaln kendi olan bir evrim tarafndan srklenmedii anlamna
hibir zaman gelmez. Zaten, bir fikrin ancak pratik hayatn, prax'ts'\x\
iinde somutlat zaman deerinin olaca dncesi, daha bu yzyln banda btn Rus entellijcnsiyasnt ortak kanaati deil miydi
ve bu daha sonra devrimciler tarafndan benimsenmemi miydi? Birbirlerine sk skya bal fikirler sistemi olan marxizn, ancak milyonlarca insann yaanm deneyinin iinde bir deere sahiptir. Bu
gerekletirmeler iinde "aklellemekte", bu gerekletirmelerin
kar darbelerine maruz kalmaktadr. Zaten o dnceden olanlara
gre, "marxizm kendi kendini aan dnya grdr". Olaya iyi yanndan bakan gzlemciler de bunu sylemektedirler. "XX. yzyl komnizmi, I.-IV. yzyllar arasnda Hristiyanln tank olduklarna
benzeyen dnmlerden gemitir."
Yaayan marxizmin maruz kald bu deiiklikleri, sadakatsizlikleri, bu sapknlklar sayp dkebilmek iin herhalde casuiste
(inan balantlarn inceleyen kii) olmak gerekir. Bylesine bir katalog kartmak, ne kadar anlaml gzkrse gzksn, u veya bu ayrnty tecrit etmeme kouluyla, yararsz deildir, bylesine bir katalog ancak, akland ve onu aklayan btnsel bir deneye nazaran
anlaml olabilir. Burada, Sovyet deneyinin sunduu en nemli veya en
ak testin bu olmadn syleyelim.
Gerekle, bu elli yllk sre, onu bir devrimler ve snavlar ardkl halinde yaam insanlar iin ok uzunsa da; yaplardaki bu
denli sert bir koputan sonra., deolojik, toplumsal ve kltrel evrimin
ortaya kmas konusunda ok yetersiz bir konolojik aralk sz konusudur. Zorla dayatlan bir ideoloji ile, yaamay kendinin semedii
ve her zaman tamamen bilincinde olmad bir deneyin iine skan
bir toplum arasndaki iikileri tam olarak ortaya koyabilmek iin,
zellikle gei yllarnda (en azndan 1930'a, hatta daha telerine
kadar) olmak zere, deney iinde nelerin sapma ynnde hareket ettiklerini ve etkin olan, byle de kalmaya devam edenlerin neler olduklarn ayrabilmek gerekir.
rnein, Lenin tarafndan ngrlm olan ok geni bir cret
yelpazesinin yeniden hayata geirilmesi, bir kaza mdr, Stalin'in rakipsiz iradesinin bir sonucu mudur, yoksa toplumsal bir gereklilik
552

midir veya kanlmaz bir ekonomik sre midir? Bu yelpaze nedeniyle, aikr ayncalklaryla birlikte toplumsal bir hiyerari olumutur.
Bir Sovyet niversite hocas glerek yle demitir: "Biz, Sovyet
burjuvazisiyiz". Fakat bu hiyerari toplumsal snflar ancak, greve
bal olan bu ayrcalklar irsi hale gelirlerse yeniden kurabilir; yani
ancak oullarn da babalarnn toplumsal konumlarndan tr toplumsal avantajlara (eitim, para, grev) sahip olmalar halinde kurulabilir. Bu eilim, aile hayatnn srd her toplum iin olaandr ve
komnizm SSCB'de aileyi hi de yoketmemitir, hatta Stalin onu pekitirmitir bile.
Dier temel bir sorun: Sovyet rejiminin tarmsal retimi kollektif
bir ekilde yeniden rgtlenme giriimi, Stalinci rejimin dn hrpalad bir kylln direnmesiyle karlayora benzemektedir. Fakat, Rus romanlarnn tpk sar bir yank gibi aktardklar bu Kiyl
huzursuzluu, hzl bir modernlemenin ekonomik hareketiyle, yzyllardan beri srmekte olan erevelerinden aniden kopartlan "geleneksel" bir kltrn olaan, adeta kanlmaz tepkisi deil midir? Bu
sorun, benimsenen zmler ne olursa olsun, endstrilemesini hzlandran btn lkelerde ortaya kyora benzemektedir.
te yandan, Sovyet ideolojisi ile Ortodoks kilisesi arasndaki az
ok gergin diyalogta son sz -acaba bir son sz var mdr?- acaba
sylenmi midir? Rejim, "dinsel yabanclamann karsnda, militan bir maddecilii, bir ok rasyonalizmini -Tanrnn reddi deil de,
insann ateli bir ekilde olumlanmasm- tevik etmektedir. Ama
sava, ortodoks inanc yeniden deerli klmtr. Bu inan, Kilise ile
Stalin arasnda bir uzlamaya varmtr. Zaten Stalin de, Byk
Petro'nun ilga ettii Moskova patrikliini yeniden kurmutur. 7 Kasm 195!'deki bir sylevinde, Aleksandr Nevski'den kilise prensi ve
azizi olarak sz etmitir. Kiliseye devam edenler ve istedikleri gibi
ibadet edenlerin ou kukusuz yal kiilerdir. Ancak, vaftiz, evlilik. lm konusundaki gerek ounluk tutumlar acaba nedir? Devletin medeni nikh trenleri evresinde yaratmaya alt dekor, herhalde bir boluu doldurma kaygsndan kaynaklanmaktadr.
Son olarak da, yeni kuaklarla birlikte, tpk Descartln her
zaman geceli olmasna ramen Batllarn bilincinde giderek zayflamas gibi olmak zere, Marxist-Leninist retinin derinliklere geri
ekilmesi ve dramatik bir gemiin giderek unutulmas sz konusu
deil midir? Ama bu, komnist bir lkden vazgeilmesi anlamna
553

gelmemektedir. Bunlar artk her an tartlmasna ihtiya duyulmayan, bizatihi gereklerdir. 220 milyon Sovyet vatandandan 9 milyonu parti yesidir. Marxizm-Lennizm onlara zgdr, onlarn gndelik
dilidir, onlarn hayatlarnn ynlendirici unsurudur. Ama ya dierleri?
Ancak, Sovyet hayatn en derinden deitiren ey, maruz
kald gl endstrileme sreci ile onu yaknda muzaffer bir ekilde tamamlama; yani baarlanlar gelitirme, glkleri ama ve
baarszlklar onarma perspektifidir.
Bu endstrilemenin insani bedeli hi kukusuz ok yksek olmutur. Rusya, 1917'de "kapitalizm tarafndan nceden salanm"
bir tabana sahip olmad iin, buna ina etmesi gerekmitir. Ve Stalin diktatrl ite bu nedenden tr, bu ok kendine zg edaya
brnmtr. Bu rejim, "baka yerlerde demir a kapitalizmi tarafndan yerine getirilmi olan, tarihsel" ncelikli devi stlenmitir.
Stalin rejiminin sertlii, ne gcnden sarho olmu tek bir adamn
kaprisleriyle, ne sosyalizm'in gerekleriyle, ne de komnizm'in gerekleriyle tam olarak aklanabilir. Bu sertlik ayn zamanda, bir azgelimitik dramdr; geri bir tarm lkesinde, endstrilemenin aamalarn insan yatrm arac haline getirerek hzla gemek zere icad
edilmi acmasz bir devlet formldr. Ve bu dram imdilerde, tam
Rusya ondan kurtulurken in'de balamaktadr.
Ekonomik hedeflere ulalp ulalmadn uzmanlar daha uzun
bir sre tartacaklardr. stelik rakamlar da tartma iin ok uygun
bir zemin hazrlamamaktadrlar. Bu rakamlar uluslararas bir dil konumaktadrlar. Halklar, tpk boy len ocuklar gibi, kendilerini
dierleriyle kyaslamaktadrlar. Ama lnn ayn olmas gerekir. Endstri retimi aadaki lkelerde, ylda ortalama olarak yle artmtr: Fransa'da 1953-1959 arasnda % 7,7 (endeks 1953: 100, 1959:
156); Federal Almanya'da % 8,3 (1953: 100, 1959: 169); SSCB'de %
11,3 (1953: 100, 1959: 190). Bu, resmi istatistiklerin dilidir. Ancak,
bu istatistikleri dolaysz bir ekilde karlatrmak mmkn deildir.
Batllar endeksleri saf deerler olarak, Sovyetler gayrisafi deerler
olarak hesaplamaktadrlar. Sovyet iktisat Simlinin, gayrisafi deer
olarak hesaplanan resmi endstri byme rakamnn 1956 iin,
1928'dekinin 22,9 kat fazlasn vermesine karlk, safi deer olarak
hesaplandnda 14,7 kata dtn gstermitir. Bu koullarda,
554

Sovyetler Birlii kartlarna ne kadar da tanma malzemesi kmakladr.


Fakal ekonomik hedeflere lam olarak ulalamad varsaylsa
bile, fazla bir mesafe kalmad kesindir. Sibirya ve baka yerlerdeki
muhteem ve badndrc baarlarla birlikte, devasa bir ilerleme
harekete gemitir.
Muazzam toplumsal deiimler gerekletirilmitir. Sovyetlerdeki btn toplumlar, endstrilemenin hzl ilerlemesiyle alt st
olmulardr; bunlar da kendi hesaplarna Sovyet hayatn btnyle alt st etmektedirler. Yeni yaplar oluma halindedirler.
a) ncelikle, kyllerin kentlere akn. SSCB, 1917'de hl
esas olarak kyl, geleneksel olarak gevek ve uyuuk bir halka,
Amerikan tarznda {boom dneminin Amerika's tarznda) bir gelime
hz dayatmtr. Her yerde, bu uyuukluk ile elinden hibir eyin
kurtulamad bu hz arasda elikiler patlak vermitir. Orta
Asya'dak federe cumhuriyetlerde, bu Amerikan tarz ile doululuun
karm daha da olaanstdr.
Rakamlar deiikliin boyutlarn vermektedirler. 1917'de nfusun % 80'i kyllerden, % 5'i endstri iilerinden meydana geliyordu; 1962'de kyller yary ancak geerlerken (% 52), iilerin ve sanayi kadrolarnn oran % 35'e kmtr. Bu arada brokrat says 10
kat, entellekte says 100 kat artmtr. Bunun sonucunda kentlerin
devasa bir ekim gc olumu, kyler nfus kaybederken, ehirler
bymtr.
Hareket yaknlarda tamamlanmtr. Eski havasn koruyan eski
bakent Leningrad hari, Moskova'nn da (devasa bir Chicago grntsn atmtr) dahil olduu btn yeni ve eski ehirler kyl grntsne brnmledir. Bu kentlerin hayat krsallamtr. Entellekteller ve niversite rencileri bunun dnda kalmamaktadrlar.
Rusya'da, en mtevazi kiilerden bilimsel aratrmayla uraanlara
(Rusya'da toplumsal hiyerarinin zirvesi) varana kadar btn grev1
leri istila eden "yeni bir rk yaratlmtr '. Stalin, Rusya'y o zamana
kadar hi bilinmeyen bir hzla endstri [etirirken, kyll de tam
bir kolektifletirmeye tabi tutarak, ok sayda kylnn kendilerine
ramen kentlere gitmelerine neden oluyordu. Btn bunlar topu topu
birka yl i ide gereklemitir.
555

Kyller daha 1947'de bile, istila ve fethettikleri kentlerde, ilkel


kyafetlerinden, yava hareket etmelerinden, tramvay ve otobslerin
zerine bararak atlmalarndan tannyorlard. 1956'dan itibaren
gzle grlr bir deime olmutur. Kyl, hayat dzeyinin ykselmesiyle birlikte kentlilemitir, daha iyi kyafetlere brnmtr.
1958'de artk yalnayak yryen ocuk veya kadnlara rastlanmamaktadr; tiyatro ve sinemalara iyi giyenerek gidilmektedir, kyl kabal
kaybolmaktadr. Ancak, henz ok taze olan kyl kken, binlerce
davran ayrntsnn iinde kendini gstermektedir. Bu durumda Leningrad'da herey daha ince, kadnlar daha kibar, konuulan dil daha
saf olarak gzkmektedir. 1945'ten sonra harika bir ekilde restore
edilen kentin erevesinin de yardmyla, burada eski bir Avrupa kentinin; liman araclyla dnyaya ak olarak yaayan gzel ve nitelikli, muhteem bir Avrupa kentinin havas koklanmaktadr. Kr onu
istila etmemitir. Fakat bunun nedeni, herhalde endstriyel banliysne ramen, yarnn Rusya'snn imgesini veren u olaanst harmann biraz dnda kalmasdr. Moskova'ya tartlmaz bakent edasn ite bu harmanlanma vermektedir.
b)

Kyl kaznmlan: fabrika, okul

Dn meydana gelen bu emek gc akn nitelikli iileri bomutur. Kyl, cehaleti, btn dnya kylleri iin kuku uyandrc
olan makineler kaksndaki beceriksizliiyle, fabrikalar igal etmitir. Bir geceden ertesi sabaha ii olan bu beceriksiz toprak
adam, balangta ancak dk bir verim dzeyine ulaabilmitir.
Bunun zerine, retim aklarn kapatmak iin, emek miktar artrlmtr.
Kyllerinden azndan ocuklarnn okula ve bundan da tesi
niversiteye de akn etmeleri sz konusu olmutur. Rusya nfusunun
I917'de en azndan % 75'i okumasz yazmaszken, bugn bu oran sfra inmitir. Bu da, ktphane, okuma salonu, Rus klasiklerinin
(3955'e kadar Dostoyevski ve Esenin gibi bazlar hari) eserlerinin
halka veya yabanclara ynelik ucuz basklanndaki art aklamaktadr (bazen 10 milyona varan akl almaz tirajlar). Kitap fiyat ok dktr, ancak acaba klasiklerin bu baarsnda baka nedenler de var
m/dr? ada yazarlarn zayfl, kolay okunan vakit geirici yaynlar yapan bir basnn yokluu? Radyo, televizyon, plak alanna da
557

ynelen eitim abas, her halkrda muazzam boyutlarda olmutur.


"Bu kltr devrimi" (O. Rosenfeld), toplumsal bir devrimi, muazzam bir zgrleme, bilgilenme, toplumsal basamaklar hzla kma
arzusunu peinden srklemitir. Hogrsz yarglar, "lgnca bir
baar kazanma tutkusu" diye tehis koymaktadrlar. Biz ise, hem
prestij, hem de para getiren bir kltr al diyeceiz. niversite, teknik okul, mektupla retim veya gece dersleri rencilerinin says
her halkrda srekli artmaktadr. ou zaman.en nde kyl ocuklan yer almaktadr. SSCB bylece, ihtiya duyduu aydnlan; mhendis, aratrmac, subay ve retmenleri, bu tkenmez insan haznesinden itibaren imal etmektedir. Aslnda btn bunlar Fransa'da da,
nce Jules Ferry'nin okul reformu, sonra orta retim ve niversitenin
bedava hale getirilmesiyle yaanmtr, ama yava ve kk bir lekte. Rusya'dak ise grlmemi bir hz ve aptadr. rnein bu hz
belirleme asndan, 1947-1956 arasnda SSCB'de orta retimin bedava olmadn aknlkla reniyoruz.
c) Ancak genel olarak sylendiine gre, eitim dzeyi dmtr.
Bu sylenmektedir ama, znt de duyulmaktadr. Kukusuz
kendinden sz eden Rus, artk dnn rafine Rusu deildir. Uygulanan
eitim sistemi yarara yneliktir, modern hayatn ihtiya duyduu aydnlar; ilkokul retmeninden mhendise, hatta niversite hocasna
kadar bir dizi uzman seri halinde imal etmektedir. Olaan olarak hogrl olan bir gzlemci, bunlara Yan-aydnlar demektedir.
Acaba bu tamamen doru mudur? ounluun bu yar-kltr,
acaba bize anlatld gibi yeni bir lkenin sz konusu olmasndan m,
yoksa yorulmakta olan bir kitle uygarlndan m kaynaklanmaktadr? Avrupa veya Amerika'daki tm endstrilemi lkelerde, eitim
genelleirken uzmanlama eilimine girmektedir ve genel kltr dzleminde ise dzey dmektedir. Ama bu yzden, gerek entellektel
sekinlerin saysnda bir azalma meydana gelmemitir. Bu say en ktsnden sabit kalmaktadr. Geleneksel uygarlklarn dar entellektel
elitleri ve byk cahil kitlesinin yerine; modern uygarlklar, gene ayn
elitin ve az saydaki cahilin yannda, eitimin sadece bir i arac olma
anlamn tad bir insan kitlesi nermektedirler.

558

Bu tisi dzeye ulalnca. Sovyet entcllektel. bilim adam ve


hocalar, ideolojik farkllklar bir yana, bize gre her halkrda Avrupal ve Amerikal benzerleriyle eil dzeyde gzkmektedirler. Bunlar ayn kltrn mirassdrlar. rnein Parisli bir entcllektel asndan, Fransz niversitelerinden Moskova Bilimler Akademisi'ne
gemek, gene kendi evinde kalmak, herhangi bir tartma veya akasnn hemen anlalmas, kendinin de verilen cevab hemen anlamas
demektir. Rusya'da edinilen ilk izlenim, bu lkenin krk yl boyunca
maruz kald fizik inzivann, Sovyetlerle Avrupa arasndaki btn
srekli ilikileri kesmekle birlikte, bu alanda etkili olmaddr. lk
bakta olduka artc bir izlenim; ya ikincisinde? Avrupa ve Rusya, XX. yzyln banda ayn uygarln iindeydiler. Bu adan,
krk yl uygarlklarn gereklikleri bakmndan nedir ki? Toplumsal
yaplardaki muazzam alt st olulara ramen, 1962'nin SSCB'si 1917
Rusya'snnkiyle ayn uygarla, yani bizimkine aittir.
d) Gerei sylemek gerekirse, edebiyat ve sanatlar bu iddiay
yalanlyora benzemektedirler.
nk, olaan durumda olduu gibi, eer edebiyat ve sanat tayan topluma (yani burada Sovyet toplumu) ilikin en iyi tankl
arasaydk, bu iki alan soluk kalrd. Fakat, ders vermek iin kaleme
alnm olan ve insan hereyden nce samalk noktasna varan bir
gerekdlkla artan bu eserler, Sovyet yazar ve sanatlar hakknda ve hatta toplum, gndelik hayat hakknda tanklk etmektedirler. Bu eserler istisnai durumlarn rndrler.
Marx, Engels, hatta Lenin'in eserlerinde grlmeyen, Sovyet
sanat ve edebiyatna zg bu dil, Stalin'in gl olmaya balad sralarda, 1930'lara doru ortaya kmtr. O sralarda, Stalin'in sledii demirden disipline, be yllk plann uygulanmas iin "edebi ve
sanatsal cephenin" seferber edilmesine boyun emeyen entellektellere saldrmak sz konusudur. lk kurban, plastik sanatlar ile mzik
alanndaki benzeri rgtlerle ayn anda lavedilen Proletarya Yanls
Yazarlar Birlii (R.A.P.P.) olmutur (1932). Onlarn yerine, dorudan
parti tarafndan ynetilen tek bir rgt kurulmutur.
Bu arada, sanat ve yazarlar "insan ruhu mhendisi" olmaya davet edilmilerdir. Parti sekreteri Jdanow, 1934'te dogmalarn "sosyalist gerekilik yntemi" olarak tanmlamlr. Sosyalist gerei, zel559

likle de retim koullarnn "tarihsel olarak somul karakterlini "hakikate uygun" bir ekilde tasvir etmek, "emekilerin sosyalizm zihniyeli
iinde eitimlerine ve ideolojik dnmicri"ne katkda bulunmaktr.
Sanatlarn devi, bizzat Jdanov'un terimiyle "yanl" olmak, kiileri
"olumlu kahramanlar" olan gerek komnistler ile dier hepsinin
'"olumsuz" olduu bir ekilde aka blnd "retici" eserler
yazmaktr. Dnemin balarnda btn alanlarda ieklenmi oian
avangard hareketler (bunlara Rusya'da "sol sanat" ad verilmeye
devam etmektedir), artk "biimci" olarak mahkm ve takip edileceklerdir. Bu tarihlerde ok sayda yazar ve tiyatro ynetmeni tutuklanm ve esrarl bir ekilde ortadan yok olmutur. Deerli yazarlarn
ou, sessizlie veya yan-sessizlie snmlardr. Ve Durgun Akard Don (ilk cildi 1925-1933 arasnda, drdncs 1940'ta yaynlanmtr) yazar olokov, Stalin'n lmne kadar hibir ey yazmayacaktr.
"Jdanovculuk", sava srasnda ''rm Bat'mn" etkilerine
tepki gsterebilmek zere basksn artrmtr. Edebiyat, tiyatro, sinema sk bir gzetim altna alnm, hbar edilen en kk sapma bile cezalandrlmtr. 1948'de, Prokofiev, ostakovi, Haaturyan gibi
byk besteciler, anlalmazlklar ve kullandklar seslerden tr
iddetli saldrlara uramlardr.
Ksacas, Stalin'n tm diktatrl sresince, sanatlar da tpk
Sovyet halknn geri kalan gibi, hizaya sokulmulardr. Konformizm
ve vasatik, bu dnemin tm retimini belirlemektedir.
Acaba Stalin'n lmyle herey deimi midir? Hem evet,
hem hayr. Kukusuz hemen bir tepki gelmi, ani bir geveme olmutur, ama bu zgrlk patlama tehlikeli olarak grlmtr. Ve
durdurulmutur.
1953 ylnn sonu ile 1954 ylnda, Sovyet toplumunun kusurlarna ynelik talamal oyunlarda byk bir art kaydedilmitir: gen
bir eletirmenin Novy Mir dergisinde yaynlanan "edebiyatta samimiyet" adl makalesi, olumlu ve olumsuz kiiler halindeki geleneksel
ayrmn glnln ortaya koymutur. Bu yazarlarn cretlerinin
bedellerini demelerine ramen; kii tapnnn eletirisi ve Stalinciliin tasfiyesi, baka ifade zgrlklerinin kazanlmasna neden olmulardr. Yzbinierce srgnn geri dnmesi, ar yaptrmlarn uygulanmayaca konusunda artk emin olunmas, ylesine bir
entcllcktcl cokuya, yle bir nemlilik deimesine (artk Staln d560

neminin yazarlarnn susma, eer hayaltaysalar c^ki kurbanlarn da


yksek sesle konuma zamanlan gelmitir) yol amlardr ki. yneticiler kaygya kaplmlardr. Yazarlar ve sanaldlar 1957'dc her tr
"YevizyonizirTden kanmaya ve Sovyet gerekliini "sslemeyi ve
cilalamay'" reddetme bahanesiyle, onu sistematik bir ekilde karalamamaya davet edilmilerdir. Bu konum, bizzat Kruev siyasetinin
ifadesidir.
Stalin yntemlerinin mahkm edildikleri kesindir; arlk iktidardan drlen siyasal hasmlar bile infaz edilmemekte veya fizik iddete maruz braklmamaktadlar; kltrel ilikilerde ve daryla balantlarda belli bir liberalleme olmutur. Fakat, ona krcesine hayran
bir genliin, Stalin'in iledii sularn aa kartlmasyla derinden
alt st olduu bir srada, iddetti bir eletiri kampanyasna ak kap
brakarak, rejimi ve buna bal olarak Sovyetlerin dnya sosyalizminin nderi roln tehlikeye atmak ve herhalde uluslararas gcnn
bir blmn ansa brakmak olurdu. Hkmet bu durumda, hi de
hafif olmayan bir tepki gstermitir.
Halk bu mcadeleyi izlemekte midir? Geni halk kitlelerinin tercihi, Rus veya yabanc klasik mzik paralarna, "saf, stilize edilmi
ve uyarlanm" folklora, dnk kyllerin yeni kefettikleri operaya
ynelmektedir. Bunun sonucu olarak, Faust'izm La Traviata'ya veya
Carmeriz kadar birok opera byk baar kazanmtr. Bunlarn yan sra Sovyet ordu danslar veya aykovski'nin Kuu Gl gibi baleleri de beeni toplamaktadr. Ancak burada, halkn byk kitlesi ile
entellektcl sekinler gibi iki ayr grup olduunu sanmayalm. Yazar
ve sanatlarn talep ve umud etlikleri ifade zgrl, Sovyetlerin
imdisi ve geleceinin belirleyici sorunudur.
e) Matematiin ve bilimin zaferi. Bu sorunlar, kesin bilimler
alannda ortaya kmamaktadrlar. Bu alanlar ou zaman ok iyi durumdadrlar.
Bunun binlerce nedeni vardr. Kesin bilimler, olaanda fazla denetlenmeyen bir sektr oluturmulardr. Bilim adamlarnn ou zaman siyasal veya ideolojik tartmalarla hibir ilikileri yoktur, bunlardan kanabilmektedirler. le yandan, Ruslar her zaman izgi st
matematikiler olmulardr. Ayrca ynetim, onlardan denek ve teviklerini hi esirgememitir ve bir dnya ina etmek, hatla hi grlmemi yeni toplumlar hayal imek coku veren bir itir. Nihayei,
aratirma alannda olorilerliin iyi olduunu sylemek gerekir. Kapi561

alist lkelerde aratrma, farkl endstri dallarna gre dalma eilimindedir, bu endstrinin talepleri tarafndan cezbedilmektedir. Sovyetlerde ise, ynetimin tercihleri zerinde younlalmaktadr. Endstri ve yaknlara kadar kmsenen rahat hayat bu tercihlerde ncelikli deillerdir. Ama aratrmann inkr edilemez bir ncelii vardr, tabii onunla birlikte bilim adam takmlarnn. nk bugn aratrma en iyi bilginin deil, en iyi takmn idir. Bunda Sovyet Bilimler Akademisi'nin de rol vardr.
Ne sonuca varmal? Sovyetler Birliinin duyulmadk glkleri
atlatt, maddi dzlemde mthi baarlarn kysna ulat sonucuna. Bu baarlar artk kazanlmtr. Fakat bu yeni yaplarn yerlerine yerletirilmesi ii daha tamamlanmamtr. Trajik anlar ve Sovyet devriminin dnya leinde yavalamas tarafndan engellenmektedir. Sovyetler kendi kaderini semekte hemen hemen zgr hale geldii anda, eylemlerinin uluslararas yanklarn hesaba katmak zorunda kalacaktr.
Bunu, zgrlnn belli bir lde smrlanmasyla demektedir
ve bu snrlama Stalinciliin tasfiyesinden sonra da devam etmektedir.
Ayn zamanda, sanat, edebiyat (o olmakszn hibir uygarln kendi
snrlarna ulaamayaca ve kendini ifade edemeyecei u ka)
alanlarnda da demektedir. Bu st yaplarn, Moskova'nn Boloy
meydanndaki elma aalarnn bahar gneinin biraz smmasyla
yaptklar gibi, birdenbire iekfeneceklerini umud edelim.

Ekim 1961 Kongresi


Komnist partinin Ekim 1961'deki XXII. Kongresi, SSCB'nin u
andaki konumunu fantastik bir ekilde aydnlatmaktadr. Tabii ki, u
anda, kiilerin dramatik mrekkep izgileri iindeki renklerini kavramak; mahkumiyetlerin, partiden kartmalarn, "canl ller"in veya
"l canllar"n listesini kartmak veya akla ou zaman Dostoyevski'nin skntl ve skntya sokan kahramanlaryla Karamazov Kardeler romann getiren bir karkl keyfince zmlemek sz konusu deildir.
nemli olan, d ve i dzlemde g dev ve tercihlerle kar
karya olan Sovyet uygarlnn bizzat kendidir. Bu uygarln gelecei, buralarda kazanaca baarlara baml olacaktr. G grevler:
birincisi, federe cumhuriyetlerde olduka ok sayda olan Rus-olma562

yan rk ve uygarlklar, uluslardr; ikincisi, btn olarak ele alndnda, Sovyet uygarlnn maddi geleceidir (ama yalnzca maddi
mi?); ncs, dnk tekbahhn kaybederek bugn "okmerkezli" hale gelen ve "vatanlarn komnizmi" karsnda gerileyen
uluslararas komnizmin kaderidir.
Birinci soruna iikin olarak,oyunun dl udur: SSCB,
adnn da iaret ettii gibi, ilk olarak bamsz ama birbirlerine
bal bir cumhuriyetler, devletler federasyonudur, yle olmay istemektedir, bu birlikte yaama, acaba daha iyileip, birleik gl bir
uygarl getirebilir mi?
arlarn imparatorluu tarafndan 1917'den ok nce gerekletirilen bu birlik, birok badire atlatmtr. Paralanm, yeniden oluturulmu, pekitirilmi olan bu imparatorluk, gene de tam zm olmayan bir sorun olarak kalmaktadr. zerklikleri aka ortadaysa da,
cumhuriyetlerin hibiri tam bamsz deildir, nk bunlarn savunma, asayi gleri, iletiimi merkezi iktidara baldr ve her cumhuriyet burada temsil edilmektedir. Yerel milliyetilikler ve "ovenlikler"
srmekte ve hbar edilmektedir. Srtmeler meydana gelmitir. rnein Grcistan, Birlie 1921'de tekrar girmitir; bugn Stalincilin
tasfiyesi onun en nl Grcye olan .sadakati yznden bir srtmeye neden olmutur. 1918'de kurtarlan, 1940'da ilhak edilen, 1945'te
yeniden igal edilen Baltk devletleri, arlk dneminde ayrcalkl
bir statye sahiplerdi: bu staty onlara tekrar tanmak sz konusu olmamtr. 1949-1951 arasnda Krgzistan'da, yneticilerin ulusal
Manas destann yasaklamalar nedeniyle bunalm domutur. Yce
Sovyet, Azerbaycan'da 1958'de Azireceden baka bir dilin varln
kabul etmemitir.
Yerel karlar, kltrler, yerel diller, tarihsel anlar, komnizme
sadakat veya sadakatsizlik, Rus veya Ukraynallarn btn cumhuriyetlere szmalar ve g etmeleri; bunlarn herbiri birer sorun ve bazen de smrgeci tipten gerilimlerdir. Yeni topraklarn tarma almasnn ardndan, Ruslar Kazakistan'da Kazaklardan daha kalabalk
hale gelmilerdir.
Tek bir Sovyet siyaseti mmkndr ve bu kendini nceden belli
etmektedir, ulusal devletlere makul, hatta ok cmert tavizlerde bulunarak, ama onlarn SSCB iktidarnn ok kk bir blmn temsil
563

etmelerini salayarak; btn tutarln, ortak hayatn, "uyumunu"


srdrmek ve korumak. XX. Kongreden (1956) kan siyaset budur.
Bunun sonucunda tavizler oalm, zerklikler artm ve Lenin'in
milliyetler politikasna samimi bir geri dn olmutur. Bunlar bir
Batl asndan, smrgeletirme ile smrgeciliin tasfiyesi arasndaki klasik gelgit sorunlarn hatrlatmaktadr. SSCB rneinde dramatik bir unsuru ilve etmek gerekmektedir; smrgeler ve metropoller fizik (yani corafi olarak) birbirleriyle temas etmektedirler. XXI.
Kongrenin gndeminde, tek bana birok eyi ak eden asimilasyon
kelimesi yer almaktadr. Bat'nn bal gibi baarsz olduu bu alanda,
acaba SSCB baarl olabilecek midir?"
Kazakistan Komnist Partisi sekreteri, 1959'da "Lenin'in uluslarn kaynamas tezi(nin), bu (uluslarn) yaptklar atlm ve ortak uygulamalardaki art nedeniyle, ortak deney tarafndan teyit edildii"ni
iddia etmekteydi. Bu ok mmkndr: daha nce grdmz zere,
gemite baarl asimilasyon rnekleri vardr ve ortak siyaset, karlkl tavizler, birlikte yaama zorunluu arlkl delillerdir, bunlara
ayrca krk yllk komnizm uygulamasnn ortak yaplar meydana
getirmesini eklemek gerekir. Fakat uygarlklar inatdrlar. Ulusal dillerin inatla savunulmas ve bu alanda baar kazanlmas bunu tek bana kantlayabilir: SSCB cumhuriyetleri yerel uygarlklarndan vazgememilerdir. Demek ki tartma hl sonuca varmamtr. Hatta,
SSCB'deki genel okuma yazma seferberlii ile eitimin gelimesinin
Orta Asya halklarnn ulusal bilinlerini gelitirip gelitirmedikleri
sorulabilir.
Refah ya da "burjuva" uygarl: SSCB'yi komnist toplumun mutluluklarna ulatracak olan yirmi yllk bir plann iln,
beyhude bir proje deildir.
Aralarnda hibir zaman anlaamayan uzmanlar, SSCB'nin u
veya bu koulda, refaha doru srama yapma olanaklarnn bulunduunu sylemektedirler. Kamu oyunun hem bartan (tutkulu bir ekilde), hem de maddi gelimeden yana istekli olmas ve bu gelimenin
arlk olanakl olduunu dnmesi nedeniyle, gen kuaklar lkenin
faal kadrolarn heyecanla doldurmaktadrlar. Muazzam bir deiim
hazrlanmaktadr ve alaca biim ve sonradan ona taklacak etiket ne
olursa olsun, bu deiim gerekleecektir.
564

Sovyet hayatna 962'de egemen olan unsur, sanayi devriminin


sonuncu aamalarna doru olan bit hzl ilerlemedir. Kruev dnemi, belli tipten "sofistike'" bir tketime, yani elektronik, elektromekanik, nkleer enerji, plastik maddeler, sentetik kimya gibi. yeni bir
tketici kitlesi yaratmaya ynelirken; beyaz gmlekli teknisyenler,
teknologlar. inceleme brosu aratrmaclar, laboraluvar bilginleri
gibi "yeni bir ii stnf tipi" isteyen ve oluturan yeni endstrileri
vurgulu hale getiren 1958 tarihli yedi yllk plandan itibaren yakn
hale gelmi olan bu gelecee doru kaplarn amtr. Bu ayrntlar dn aldmz sosyolog, SSCB'nin demokratiklemesini tersine
dndrlemez hale getirenler. te bu yeni toplumsal glerin basksdr diye sonuca varmaktadr.
Bu ilerlemenin, bu basncn, toplumun ve komnist partinin canl
gleri ve ataletleri boyunca almas da gerekmektedir. Komnist
partinin, saysz badireden sonra bu refaha doru ilerlemeyi kendi
zimmetine geirmeye kalkmas, bu baary kendi baars saymas
normaldir.
Parti gerekte, ancak SSCB'nin sosyalizmi krk yl yaadktan
sonra, baka bir lke haline geldiini kantlarsa baarl olacaktr, yani 1917 Rusya'snn Bat uygarl erevesinde yaamasna karlk,
1962 SSCB'sinin refaha "burjuva" Bat'nnkinden farkl ller iinde
ulatn kantlamas gerekmektedir.
Bu konuda gelecein ne getireceini ngrmek olanakszdr.
Zarlar henz atlmamtr. Ancak SSCB'nin kendi zmn retebilecei ve bunun Avrupa ve Amerikan tarzndan farkl olaca ngrlebilir.
Uluslararas komnizm. Bu dzlemde de zarlar atlmamtr
ve oyunun sonu aka belli deildir.
1961 Ekim kongresini yorumlayan Batllar, buradan uluslararas
komnist partinin tekballnn bitmesi gibi bir sonu ktn,
SSCB'nin uluslararas komnizmin tek yneticiliini bilinli bir ekilde terketiini ve bunun gerektirdii fedakrlklardan kurtulduunu
ve bylece kendi atlmna daha ok yneleceini dnmektedirler.
Sonu olarak, SSCB artk iki merkezliiii (in, SSCB), hatta ok mekezllii, "vatanlarn komnizmi"ni kabul edecek gibi gzkmektedir;
artk her koyun kendi bacandan aslacaktr.
565

Bu kadar kategorik olmak cesaret ster; geni komnist aile ii


siyaset bile, sradan kurallara uymaktadr: kzmak, kavga etmek, hatta
karlkl tehditler savurmak, sonra uzlamak ve bir tek Anglo-Saksonlara zg olmayan anlamalara raz olmak. SSCB'nin in'den ekinmeye balamas daha dn ortaya km deildir; bu ekinme, tarihin yzyllarnn iine ve ayn zamanda, XIX. yzylda Rusya'y,
in'in zenginlik ve harabelerini paylaan byk glerin arasna kartran atmalarn iine kk salmtr. Ama ABD'ye kar duyduu ekinme hi de daha az deildir ve souk sava gerekleri bunu
gstermektedirler. SSCB istese de istemese de, tpk ABD'yi tecritilikten vazgemeye zorlayan 1 aryla ayn nedenlerden tr, yeni refahnn iine kap saklanamaz. siyasetini, d dnyann gereklerinin ilevinde dnmek zorundadr.
Bu arada, SSCB'nin evresinde adeta bir gezegen sistemi gibi
olan bir komnist partiler snflandrmas farkedilmektedir. Bu sistemde SSCB gne konumunda olup, gezegenler birbirlerinden ok
farkldrlar.
En uzakta ulusal komnist partiler: Bunlardan bazlar baz mreffeh Bat lkelerinde (talya, Fransa) gl, dier bazlarnda (Anglo-Sakson lkeleri, Bat Almanya) gszdr; dierleri ise baz ekonomik olarak zayf Bat lkelerinde yeralt rgtlenmeleri iindedirler
(spanya, Portekiz, Latin Amerika), bu grupta yer alan sonuncu partiler, azgelimi lkelerin bazlarnda meru zeminde yer almaktadrlar.
Ayn anda hem uzak, hem de yakn olan komnist lkelerin oluturduklar bir hale vardr. Son savatan bu yana Bat'ya kar bir "Korunma" duvar oluturan bu lkeler, Dou Almanya, Polonya, Macaristan, ekoslavakya, Romanya, Bulgaristan'dr. Bu lkelerde muazzam bir ekonomik ve toplumsal dnm yaanmaktadr. Bunlar,
Bulgaristan hari, hzl bir endstrileme iinde olan lkelerdir. Zaten
Dou Almanya ile ekoslovakya, komnizme gemelerinden nce rgtlenmi gl bir endstriyi miras almlardr. Bu koruma duvarnn dnda, Arnavut komnizmi ile ilerlemeci Yugoslav sosyalizmi
birer sapma meydana getirmektedirler.
Bu lkelerin konumu karktr: bir yandan SSCB'den uzaklama olanaklar yoktur; te yandan, geleceklerinin gvencesi olan yapsal slahatlarnn bazlarn (tarm reformu, Polonya veya Macaristan'daki devasa toprak maliknelerinin ilgas, endstrileme), eer
komnizm aniden gelmeseydi herhalde mmkn olamazd. Nitekim,
566

her lkede ekonominin ve uygarln kendine /.g konumunun erevesinde, SSCB ve komnizm ile olan ilikiler, az veya ok gven
verici, az veya ok serbest, az veya ok verimli olmaktadrlar.
Nihayet, glklerinin altnda ezilen ve gururu sayesinde ayakta
duran, bugnk dnyann en byk azgelimi lkesi olan Komnist
in, en uzakta yer almaktadr. Bu lke en az yumuak bals ve en
tehlikelisidir.
Bu abucak izilen harita, yalnzca siyasal konumlara tekabl etmemekte, ayn zamanda ekonomik konumlan da ortaya koymaktadr.
Bu konumlar oyunu belirlcmemekte, ama onun ynn gstermektedirler. abalar sayesinde ok uzun zamandan beri baa gemi olan
SSCB, imdi galiplerin yalnzlnn iine dme tehlikesiyle kar
karyadr.

567

You might also like