Professional Documents
Culture Documents
YAYINLARI
XC
Eb Hmid al-GAZZL
fn-rtiVad)
nsz ve Notlarla
eviren:
Dr.
Kemal IIK
YATIKtARI
XG
Eb Hmid al-GAZZAIl
fn^fti^)
nsz ve Notlarla
eviren:
197
EVRENN NSZ
MELLtFN NSZ
.......
GJR
10
Birinci giri.:
12
15
BRtNCt KISIM
ALLAH'IN
ZAT
22
...4*
' *
' *
Davat Allah'n ^^ttlS*,. ..^.t^.
kind Dava: ldem
nc Dava: Beka
Drdnc Dava: Allah'n cevher olmamas
Beinci Dava: Allah'm cisim olmamas
i^*
Altnc Dava: AUah'm araz olmamas
Yedinci Dava: Allah'n bir ynde bulunmamas
Sekizinci Dava: Allah^n Ar'a kurulmaktan mnezzeh olmas
CNokuanmcu Dava: Allah'm gzte ^>rlmesi
hbl^
Gmmm Dava? MkS^
Birinci
.^v
^ *
22
29
29
31
..
.^.. ^4.
31
32
32
38
$5
dNd KISIM
^ALLAiriN
ifahi
1- Kudret Sfot
fSIk
SW
"^***
2- jtttt
--^
3- HaaBtt sa^
4- rade Sfati
5-
itme Sfat
Grme Sfat,
Kelm Sfat
7--
^
n
75
80
.'
^^^^
<
1,
' *
84
...,.,..>.
B-SIFATLARIN HKMLER
Birinci Hkm: Sfatlarm zatn gayrisi olmas
kinci Hkm: Sfatlarm Allah'n zatiyle kaim okms
nc Hkm: Btn sfatlarn kadm olmas
Drdac Hkm: Allah'm^ sfatlardan treyen ezel ve
95
.
96
103
105
115
NC assM
AtLAH'IN
.
FLLER
Ut
27
Birinci
130
133
fmmm
BdimNC
BLMLER
136
138
143
KISIM
149
BRtNCt BLM
HZ.
MUHAMMED'N NBVVETNN
SPATI MESELES
159
tKNdt BLM
157
Birinci Casl:
b. Kabir
c-
d-
157
azab
.....!....._..
^.
Srt
:
K-^-* f ? * t-*
Baz
Mnkir ye Nektr
Mizan
kinci fasl
158
'l-'^
fil
162
fasllarm zikredilm^nesi
164
a- Akl meseleler
164
b- Lafz meseleler
164
BW mm^^,^,..
tm
NC BLM
MAMET MESm^St
175
DRDNC BLM
186
195
197
EVRENN NSZ
Huccetu'l-sim lkabiyle tannan Eb Hmid al-Gazzal (lm. H.
505 /M. lli), slm leminin byk bilginlerinden birisidir. O. slm
ilimlerinin hemen hemen her sahasmda birok eserler yazm ve yze
yakalan bu eserleriyle, dnya lsnde byk bir n yapmtr.
Tabiatiyle, bzim burada onun bah bana bir inceleme ve aratrma
konusu olan hayatmdan, dncelerinden ve bnlan yanstan
lerinin tmnden bahsetmemiz mmkn depdir. Esen bu konular
ele
ve derinlieitli zamanlarda, eitli
t^retboesM
ine incelenmitir^ Bu itibarla burada biz, mSe^
tete wm^m^
yaptmz
Jite
*^M-lMlsd fVl-tUkM^
karsmald
almn
eserinden
ummto 1sm&
dolayisiyle ke-
"
b^Mlttete^
y0m&^,
M4
^^tottn sapk
^Efjnak,
fikirleri
tetrmak
isfpsn
emi
kd^nin^
a^y^^
bir ilimdir^
Bununla bera-
ber Gazzal,
ihninin,
Msr
Msr
Msr
bn
Msr
4 Bak: ts^am,
5
Bak:
Gazzal,
mn
ar-Rislet
ad-Dam,
&
al-Ladutmiyye,
s.
s.
wmMiar
\m.
15,
1328,
7.
th^.
mM
Eeri giderek,
baz
istisnalarla
kdftm
cenahamM tesm saymtr. Ona gre, kdteln^
ancak zeki ve kltrl olup, pheye ^^ni^, salain bir imana,
derin bir 1]^^ ssMps tsm ve Inkalanm smna^ y&msa tedavi etmek amacn gden kimse renebilir. Bu durumda olan bir Idffs^
nin, bilmesinde byk faydalar olduu iin, kelm ilmini renmesi
zorunludura. Gazzal, yukanda da grld gibi, bir eserinde kelm
ilminin renilmesini cahil kimselere haram klarken, dier bir eserinde de ilimlerin en ereflisi olduunu sylemi ve onu ok vmtr'.
Gazzal dier ilim dallannda olduu gibi srf kelm meselelerden bahseden birok eserler yazmtr. Hi phe yoktur ki bu eserler, kelm ilmi konusunda gnmze kadar devam ede gelen ciddi ve
gvenilir kaynak eserlerin en bata gelenlerinden ohnu ve ilm aratrmalarda bu eserlerden byk lde faydalanlnuUr.
Bu cmleden olarak, tercmesini yaptmz '^a-Jksd fi'l-P^//c;d(^"adlbueser, Gazzal'ninen sekin eserlerinden birisidir. Bu eserin H. 489 /M. 1095 yhna doru
sanhnaktadr. Eser, "/-
yazld
anlalaca
Bu
imm
Biz,
timi
eser gerek
m
tMm
His^ ma^ W^iMm
i:^i^[ewWe -mm
Dr.
^kn
laetne
zellikle din
ei-
Prof.
ile
dayand. Mea
i^pfaiinas
baz
dzeltme
tm^mMam t^^miz^
Aynca t^^^m^ mmmm^mtaazm
m Oh^dlgf F^P^^
gerekli
r-
otkn eklen^iEU
Bu eserin terctasd esnasm^ bizd^ kym&M^ ys^ss^isam
esirgemfyea mym Prof. Dr. braJdm
ubuku'ya ve bu eserin
Fakltece yaynlanmasna karar veren FakHe Yft^ KM^^mu
len yerlerde
de
Kemal
IIK
T Tetmai iki
8
MELLFN NSZ
Rahman
dm
dileriz.
imam, Huccet'ul-lslm Eb Hmid Muhammed b. MuhamMulaBimed al-Uazzal -Allah OBim ruiumu takdis @tia- yie
stat,
med
b.
syledi:
Hamds temiz
%^llffl^:^^^ Ehli
oran
sderm kkn
eden delilletB^ nlan konustamn, eytanknn vesmelerinden ilerini temizleyen, doru yoldan sapanam
envalin lej^
dan onlarm vicdanlarm pak tutan ve hakcat nmlan
lerini aydmlatan Allah'a mahsustur, yle ki bu insanlar, Allah'm Peygamberi ve sekin sevgilisi, resullerin efendisi Muhammedi'm -Allah
ona ve ona uyanlann hepsine salt etsin- diliyle indirdii srlara kavutular. Onlar akn gerekelerini ve eriatin icaplarn uzlatrmay baardlar. Menkul eriatla, ma'kul gerek arasnda zddiyet olmadm
incelediler ve anladlar ki, Haeviye gibi grnlere uymay ve taklit-
nzte^
ntete*
^sl/m iSst
tefriti
zenunedihnitir. Nakit
M mb^
ucmt
Makhk Sm
AUm
damkl
na
ipine
balanmtr.
Ey
delillerle
frkann,
renmeyi ve onlar
kesin
koymay
ortaya
kyamet gnnde
AUah^tmi,
Si^^to
onlarla
beraber
ha^olunursun.
leigigN^ff
GR
^ddyarak, mukaddim, fas ve blmlerini
Sdzp Mtfibi
belirterek 1)a3a>te:
Kilabm ismi, "al-tktisd fCl-Vtikd'^ dr. Kitabn tertibi, nsz
ve hazrlk mesabesinde olan drt girile, gaye ve maksadlardan bahseden drt ksmadan ibarettir.
Birinci
giri,
bu
ilmin
dindeki
nemim
aklar.
au^
nc
giri,
kifye
olduunu ak-
lar.
BtS^Mifi
bu k^pet zitettiim
delillerin
metotianm
taf-
^Msmdnr.
Bizim asl kasdettiimiz drt ksmdr ki, bunlarm hepsi de Yce
Allah hakkndadr. Biz kinat yer, gk, cisim ve lem olarak deil,
AlJun
bir
yarat
olarak dnrz.
Peygamberi -Chm
ota^
olmasndan daha ok, Allah'm br
tt
ve
er^ bir
onm
kenK^ va-
stasiyle
gelen bildirileri
hepsi drt
fiilleri,
hakkmdaki dncelerden
elisi vastasiyle\
ibarettir.
ksunda toplanr:
Birinci
Bmlann
Burada; Al-
araz, snrki
lah'n
ynl olmadm, bilindii zere grlebileceim ve bir olduunu aklayacaz. Yce Allah dilerse, bu on davay bu ksmda ele alacaz.
kinci
ksm. Yce
imc ksm. Yce Allah'm fiilleri hakkndadr. Burada yedi mesele var&r: Yce Allah, insanlan sorumlu tutmak, yaratmak, mesuliyete gre sevap vermek, insanlarn menfaatlanm gzetmek mecburiyetinde deildir. nsana gc yetmiyecei teklifi yklemek Allah iin
imknsz olamaz. Allah'm gnahkrlar cezalandrmas mecbur
olmad gibi. Peygamberler gndermesi de imkn dnda deildir.
Bilkis bunlarn hepsi mmkndr. Bu ksmn balangcmda vacip
hasen
kabh
ve
mnaiarm
kelimelerinin
belirteceiz.
Dr^inc ksm, Allahilat elilerine, Peygamberin -Allah'n selt ve selm ona olsun- vastasyle bize bildirilen har, ner, cennet,
cehennem, efaat, kabir azab, mizan ve srat gibi meselelere dairdir.
Bunlar drt blme ayrlr:
Birinci
sdm <ma
sp&tsi
selu ve
st^
bildirilen
hiret ilerinden
baseder.
nc blm,
halifelik
DriUinc blim,
ve
a^-
lar.
Bu ksm, bu ilimle meguliyetin dinde nemli d^Umm^Manma^sma dairdir: lim ve anralden hangisi olusa cdso^ ItotoH <Smtr
ym W
iwct
sarfetmel
mertebesidir.
geirmek,
s-
nrz.
Btn insanlar
iin
en nemli ey,
mak
kuUarmm
10
fiilleri,
szleri
srekli
Doru sylemeyen,
insanlara tebli
ettiler.
Bu
beer
allmam
ilerle
ayrmak hususunda dnmee balamadan nce ilk iitite onlarm do^uluMnu anlar. Bu ak kanaat veya zorunlu bgi,
korkuyla doldurur; aratrma
Mb0 KBiiSOTa feknp onu duygu
mucizeleri
ve
selbeder;
gevek-
Bir
kimseden
daha az
gvenilir
deillerdir.
doElPft
saknmaa almz.
m Wsmm kabul
^mWsW:
ito^
cto^
mkfat verecektir. Bute ^Mamam i^ h^
gnderdi". Artk bir Rabbiimda fot olup olmadm bmemfe
isfr size
mektedir.
Eer varsa,
ve emir verecek
eliler
surette
ymtk edecek
Bu
ilmin
sfatlar,
vermektir.
amac,
fiilleri
fihristte
akladmz
doruluu hakknda
ve peygamberlerin
gibi,
deliller
bir
nemlidir.
^er*
''ben
bu
gibi meseleler
Bo
olduu
halde yerinde duran ve neticede bunlardan biri tarafndan sokulan kimseye benzer. Bu, kltrsz ve ahmak kim^erin yapacak
nemli ve asl
maktan AUah'a smnz.
ilerdendir.
bo
eyleri
u^a^
tkind giri:
Bu
nemli
ilimle
giri,
ise
megul ohnamalar
gerekir'.
Bu
ilimde ele
alacamz
delillerin,
ve
bu
zaw
ilimlerden istifade
aynidm
Mu. kitabn
etmek
ftl^
Mhisa^ato E^n^k
ftrkya
llmdidir.
4sH fa^ Kr
tenfd.
^ takUd inanla kesin GWlcm^^3m^30sax iman arasnda fark 0msm& M, ^^mB^&n^ kem&M ^^tt iMit abuk
mmm grgas2| ^mj^msi imamm t^k^ hu^^na^ Mknd
O, iman
Bak: amkut
12
eser,
s.
^71,
Msr
1319/1$0].
^a^ma
ve
tavrdan zorunlu olarak anlalmaktadr. Onlann tasdiki,
delille deil, belki doruya boyun emee ve gerei kabul ettCB Wfhberlik eden. kalplere ilemi karine ve doularla hasl olmutur. te
bunlar gerekten mminlerdir. Bunlarn inanlarm kantrmamak
lzmdr. Bu deliller, bu delillere yaplan itirazlar ve bu itirazlara verilen
cevaplar, onlara okunduu zaman zihinlerine bir mkiin taklp,
hakim olmasndan emin olunmaz ve verilmi olan cevaplar da bu mortadan kaldrmayabilir. Bundan dolay Sahabe*nin tetkik, tedris
ve kitap yazmak suretiyle bu ilimle megul olduklar rivayet edilmedi.
Bilkis Sahabe'nin meguliyeti, todet etm^, ibadeti tavsiye etmek ve
balk lwf^Werinde, ilerinde ve yaa^krmda faydal ve doru eykili
ydnetmetel
lere
hakka inanmaktan
y2 evfer^ kimselerdir. Bunlardan, kklnden gekin yama kadar yaJ^dp^, 4a3dft0-toiHip Kilm, kh zayf, kuru ve kaba olanikinci
gibi,
a^ak
^ kba tesir eder. Kfiltein
tan &Mten ohnulardr. nk Allah, kesin
kl korkusu
laf%
cillerle
al-
yaplama-
Bmdm
idrak edemedii gibi, kesin akl delilleri kavrayamazlar. Gl kokusunun, gbre bceine zarar verdii gibi bunlara da ilim zarar verir.
Bu hususta afi -Allah ondan raz olsun ve onu honut etsin- yle
zayi
etmi
zulmetmi
olur.
sylemiti:
olur; ihni
ise,
karan
phe
veren ve huzurlar-
bir
takm
glklerin farkna
1%
dou
mnakaaya meydan vermeksizin, onlara iyi mualzmdr. nk mnakaa, sapkln sebeplerini art-
hak
^^slifildt
ve
esSA^Msa Wt gulete
6iaa;&tt
yMmm. JMm^
mM^
^^khm
ImM
hm
m ^MdM
14
harfler yaratlmiftr.
evira.
tlncU giri:
Bu
giri, ilimle
ura^umm farzd
kifye
lduuna
dairdir:
dmm
'
sorarsan,
phelerin giderilmesi gerektiinden daha nce bahsedildiini hatrla. Batlda srar eden ve delilleri anlamaa zeks msait
Mmseyi delille hakka davet ^mek dinde nemUdir. Bir saatarak, doru yolda olanlar
t8a ye
esaslariyle
ilgili
0^
1^
^^^^
pltma^
^fi^tenmesi
znunknduT.
B^le
bir kiusenin
mm
salakla tevikine
bu pl^ 9^^Bsm ve
n^sism. Bu da ilimsiz mmkuiL cimdir. Bu gbi
sapiM:
1^ memlekette olur. Her memlekette ve her
koyc^ isteyenin,
hadselef
phece kar
ilimle
megul
olarak,
mk m^m. Mm
4 Bak: al-hy, C.
hakk koruyacak
Vl&m ad-im
bir
kelm^
I, a. 95.
renmeye kendini
tstikn^ Matbaa,
kabi-
Mjm,
I. s. 97.
s.
6; al-hy, C.
I,
S. 98-99.
6 Gazzal, a-Munkiz Min ad-Dall adl eSerinde kelm ilminin amacn "Ehl-i Suet
akidesini korumak ve bu akideyi kartrmak isteyen sapklk ehline kar koymak" diye
anlatmaktadr al-Munkiz, s. 6, Kahire 1309). ar-Biset al-Ladunniyye's se tesWnm
iBKlmaiit lcsDea, fi'S^^maaSt^Manodan, pe^;amb^eia, imamlarn ve sahabenin durumlarndan, hiret hayatndan ve Allah'n grnmesi meselesinden bahset''Ucm al-Avm an
tiini kaydetmektedir (ar-Rislet al-Ladunmyye, s. 15). Gazzal,
Wn
Um
kimseler unlardr:
mam
Ms
liyetli
grrse, memleketinde
renmee zaman
de
bu
ilimleri bilen
baka
birisi
de yoksa,
megul olmasnn gerekini sorarsa, ona fkhla' itigal etmesinin zarur olduunu
syleriz. nk fkha dair hadisler daha ok v om tm ih%a
daha imum#c Bgam gta^
^cesinde fkha mulratr. tbnri
ikisini
iflerin
kelmla
Niifn^ofe
doktorsuz
yetmiyorsa ve hangisiyle
fkhla megul
nk her tabakadan btn halkn fkha ih-
tani
ihtiyac yoktur.
ise,
olmad
i^M ^ <>beiK
frk vmrdu* 7
bu llbtete
rme ye
salam insanlarn
fan
ha^aU
iin
h^t
ne
hangisinin fitycblt
g-
anlamalarda mracaat
mnazarann
taklitle olabilir,
inceliklerine ve delillere
ki,
neyin kasdedildii
gizli
ihtiya
varhm, cmertliin
hayatm bana baldr;
senin
megul olmak
d^dir. Yukanda buna
fazla
gerekir.
JBu
szle
ia^ etmitik^.
BOrdBcU giri:
Bu g^
ise,
bu
metodun aklanmasna
dairdir:
7 Gazzal'nin
fkh
ilmi
ar-Rislet al-Ladunniyye'6s
Ihy'mn
15)
fkh
eitli eserlerine
gre deimektedir.
fkh hem
er',
hem
bir yerinde
fkh
zal,
(s.
hakkndaki gr
da dnya limi saylacaklaruu sylemitir (hy, c.I,s. 17). Ayn eserin dier
fdah ihnini hem dnyevi, hem de dint bir ilim olarak gsterme istemitir
Btma
tmdcoNl,
tasf,
16
y^inde ise
C I, s.
19).
Omm c^Mu^mJt^M^ %M sit dVd^ lle^MKMr <<^MsC^t^Eftlt ^S^MfinmtA ise meMen e jmla$laca^ mm fm
lar
o^M C I, s. 97 vd.
evkea.
MlMtof
H-A^^** adl
kitapta sEkettik.
immu
bii^
aklamak,
sluplardan ve kapah
kanacaz.
kark
sabit
ise,
yarz.
ise
eyi
ksmdan
iki
ibaret sa-
olduunda ^e
yoktur.
MfUt
ve
Fakat asl olan, bu iki nemem^asmda
ekillere gre mnasebetin bulunmas zonnluluudt^. ftii mtetebet,
arta gre kurulursa, netice olan nc bilgiyi verir. Bu nc bilgiye, bir hasm karsmdaysak dava, deilsek, dnen kimsenin iste-
nlarak elde
ey mnasna
dii
betle fer'i
de
diyebiliriz.
nk bu
bilgi,
bu
iki
nermeden
kmtr.
Hasm
fer'i
nu
edilir.
asl olan
iki
gstoda:.
dir.
bi al-Musias/*da.
wM
Mm^ Msr B^)
sedilnektedir.
al-lktisd'^B.
Afaar'^ az nce
mza
s.
(s. 3.
eviren.
KNitoBkldr.
ve
m-^fi^"^
al'Mum3^'& (g.
I. s.
27)
(s.
olduu
c. I, s. 7).
133,
gi-
evrea.
Msr basks)
MVy^ ofjfo'di
Oilncii metot,
kendi
davamza temas
etmeksizin
hasmm davas-
nm imknszln,
bunun muhalle neticeleneceini ve muhalle neticelenenin phesiz muhal olacan ortaya koymaktadr. Mesel: Hasmn
vardr. Bunlardan
so^uz olann son bulacama hkmediyoE ve bunu iddia ediHasmn bunu kabul etmesi veya ben bunun gerektiini feslim
tmfyoTum diyerek inkrda bulunmas dnlebilir. kindsi, bu gerekim<rtQ^ ie9iuM ^lb^ Mdlr^ ^4&}m mhr. Hasmm ^"imMk
kabul etoa, flat bu ikinci asl kabvH etmiyorum" diya^^k iWrda
buhmiBaM
^td^M^* Ba
so^sduun sm. MsMis
dte
Eer im^i
lsayd.
i^bul
Bu asllann gerekMii nc hkm de kabul etmek zorunda kahrd. Bu ise, muhale varan davasmm imknszln kabul etmektr. Istidlala dair olan metot bunlardr. Bu metotlarla bilgi elde
^ WM
Mj^m
Elde
etmek
medlul
ve bu bilgiyi gerektiren iki asln birlemesine delil denir. ki asUn birlemesinden istenilen bilginin doma tarzn bilmek, delilin dellet etme
tarzn bilmek demektir. Zihinde iki asl hazrlamaktan ibaret lan fikir
ve bu iki asldan doan nc bilginin doma tarzm anlania i&tSi^
dnmeyi meydana
istenilen
bilgiye
getirir.
dou
iki
^k
nca bilgiden
ibaret bilginin
^Os^te <^kui
^^&m,
memal dd^cmu
bilgiyle,
bu
sana sadece iki vazife dmektedir: Birincisi, iki bilgiyi zihinde ha2ar
eklini
bulundurmaktr, ikincisi, bu bilgiden nc bilginin
bilmektir. Sen dnme szyle iki bilgiyi hazrlamaktan ibaret olan
dou
fikri
yem, kelmclarn istilahlanm bilmektir; onlar dnmeden, neyi kasdetmilerdir" dersen, bilmelisin ki, bir kimsenin dnmeyi, fikirle,
dierinin netice karmak arzusuyla ve bir bakasnn kendisiyle netiiittiin takdirde,
tMii istah kulce kanlan fikirle tatf
JfanMtal^^ fil^^ etmezs^ Bu inlikleri kavramayarak dn-
et^^
bir
mes^eym^
svam
l^temdr.
madii ve
stilsU]^
doru
WUsx& arayan sapklato dd#ra& tetkkbif^
mtota
sin.
bazan
yolu bdursm^ b^^^ok j^y&^klann,
mnalarm deimeyeceini bilir. Fakat muvaffakiyetten nasibi olmayan yoldan kar ve aratrmay terkeder.
"Hasm bu iki ash bu surette kabul ettii takdirde, neticenin doru olacandan phe etmiyorum, fakat hasmn bu iki ash kabul etme mecburiyeti nerden byor, zorunlu olarak kabul etmesi gereken bu asllan nereden alyorsun" dersen, bunlarm mteaddit kavramlar olduunu bilmen icabeder. Fakat biz, bu kitapta kuUanacaumz kavramlann alty gememesine alacaz:
ret
olduunu
ve onlarla
Birincisi, i
ve
hissiyattr. Mesel:
19
bf^w
fey olduunu da tayin etmedik. Bunun gibi, i mahede ile
kap
heeme faa^ olan eten, nee ve Szntlenn varl phesiz
olarak
bilinir,
mmn, hm
fi^fM dmd^tta, bum
diimiz
M
etp^ gsa^.
ey MMr. Mm
kaimi
Mesel:
O M#
^^^0^ tevatr.
ona seMt
sdta
Mesd
Muhamme
-iMlah
hakhdr. nk o, mudzie
gstermitir. Mucize gsteren herkes davasmda hakhdr. O halde o da
davasnda hakldr. Eer mucize gsterdii kabul edilmezse deriz ki,
O, Kur'an' getirmitir. Kur'an ise mucizedir. O halde o mucize getirmitir. Birisi, iki asldan biri olan "Kur'an mucizedir" szn delil
veya delilsiz kabul ederse ve ikinci asl olan "Kur'an' Muharamed
getirdi" kaziyesini, Muhammed'in -Allah'n selt ve selm onun zerine olsun- Kur'an' getirdiini kabul etmiyorum diyerek inkr ederse,
onun bu inkr imknszdr. Bu ilmi biz tevatrle bildik. Nitekim Muhammed'in (S.A.V.) varhn, peygamberlik davasn. Mekke'nin mevcudiyetini, Hz. sa, Hz. Musa ve dier p^gEonberl^in gelmi olduk-
larn
ve
tev^rle
elsk* svasmda
biliriz.
baka
olmasn" .baka
kyasn
bir
yapmak mmkndr. Mesel; Her hdis olamn bir sebebi vardr. lem hdistir. O halde onun
da bir sebebi vardr. lemin hdis olma&m deliller isbat ettiktm sonra
bunu mkr etmek imknszdu*.
bir
tertibinde asl
vaki olduunu iddia ederken deriz ki Her olay Allah'n dilemesiyledir; gnahlar da bir^ olaydur. O halde, onlar da AUah'm dilemfisiy:
20
l^ir.
Her olayn
eriatla
bilinir.
muarz eriat
tei
bw
ikna edildike
inkr edemez. "Allah'n diledii oldu, demedigi olmad" SdZftiM
doruluunu, hakkmda vaki olan cma- mmete dayanarak isbat
ederiz. Burada iitme yoliyle elde edilen delil inkra mani ol-
line,
delille
maktadr.
Aitmcsii asl,
Hmn
ale^^lite
ve
haamu ^bul
aMa ^j^man
Mm v^
bir delilimiz
fikrini
nk
mi
asl
ise,
ancak bu
kyas kab
et-
kimselerce muteberdir.
Mezheplerin prensipleri ise, herhangi bir araturcya kar k^nhrsa fayda vermez. Bu prensipler, ancak bu mezheplere inanan mnazaraclara
kar
Sem'yat
kullanlabilir.
ise,
delilleri
'
BR]yC KIIM
ALLAH IN ZAH
Bu
k^da
Biriaci
Bu
on dava vardr:
Dava:
b- inssnm
leeni
varhn
olmas gse^JKimyr^y
mBkmefMeMmtAUah (s.
"^m d%aQ3Kmnn.
30^,
62-63,
O l^d^^^nm.
'
Yara^
da var^^ demek
temitir.
varlm
KnrWda bM
MfMrM
varhn
alm
hd^
yapyorsa, bir nsann da sonsuz hayat kazanmak iin inan yatrun yapmas lzmdur.
inananm sonsuz hayat kazanma ihtimali vardr. Fakat Allah' inkr edenin bu hususta
hibir midi ve kazanc olmayacaktr.
e~ Nihayet Gazal, sebepler, karineler ve tecrbelerle Allah'a, *hirete ve peygambere
inandm sylemitir (Bak. . A. ubuku, Gazzal ve phecilik, s. 85, Ankara 1954).
Gazzal sebeplerle nedensellik prensibmi l^detmitir. Her eyin bir seb^i vardr. Kinatn
sebebi de Allah'tr. Gazzal, karinelerle sezgiyi kasdetm olabilir. Tecrbelere gelince: Bu
da yapt incelen^ler ve ibadetlerdir. Kendi ifadesine gre, zikir sonucunc^ mutasavvflarioancm kuvvetlendirmitir. eviren.
da tao baz hallere erimitir. Su da
mm M^*i
22
aklanmas yledir:
Biz
miyoruz. Her mevcud, ya bir yeri igal eder veya etmez. Yer igal eden
herhangi bir ey, birleik deilse, ona cevher deriz. Eer bu ey, baka bir eyle birlemisc ona cisim ad veririz. Eer yer igal etmeyen
eyin
varh
mc^en
bir
muhta
bir cisme
mfl^l^ e bilinir.
I^MM^b^^ ^Pin ^ cazn
CMndedn ve usabmn
kiAiSMmi^
ise,
sbutu
hak-
^^m^ ve b^sL
ifM cankhk karmas, c^^g^s,
mevcut deilse, cevap vermee ve onu dinlemee l^^ yoktur. ayet
bunlar mevcutsa, phesiz mnazaa edenin vcudundaft %aka eylerdir. nk, daha nce kendisi var 'olduu halde mnazaa mevcut
deildi. O halde cisim ve araz mahede ile idrk edilir. Ne araz, ne
yer igal etmeyen bir cevher ve ne de cisim olmayan varlk ise, hisle
idrk edilmez. Byle bir varhn mevcudiyetini, lemin onunla ve onun
kudretiyle var
edilir.
iddia ediyoruz.
iki
asl
ileri
srmtfi^
$^1^gSm
fTum arse,
b ldm zorunlu
I^IM olay ve
Bu
va-
imdi
bebi vardl**
Bu
inceliyem:
hususta
kit <msL
olduunu
m^ <!^^ w
M Bu asl kabul
ise
bunu
nk
kims^m^^ t^^Mi^,
mfecburiyeti vardr.
\mlmm^^^ Bo HMSia^^
l^Md^g^ s^^^i^^te
henz mevcut deildir. Eer varh zatnm iktizas olsa idi, mmkn., deil zorunlu olurdu. Bilkis, varhm yoklua tercih edecek bi-
iin
rine muhtatu:.
Bu
Varh
yok-
liaia tercih
23
Mm
^^tei^ Bu
0m mecbum Imbul
H^tannm mnasn
ttmst ^hxii^
eder.
bt^eee
sldam
olduk.
d^iUr. Bei^elerde hH okm^ hetm i^sl^. Bundsaber dslk h^dis olduu neticesi igdsr. Hangi aslda itiraz vmrdr?
Eer
veya yer igal eden her eyin deimelerden hli olmadm ileri sryorsunuz" denirse, deriz ki Bunlardan hi
biri hareket veya skn halinde olmaktan hli deildir. Halbuki hareket
"niin, her cismin
dente,
Bu
deriz ki:
mk
ilm^i
lE^m
um
kt^acpda
\m-
inanan bir
hasm
farzedilirse,
gre,
bu
iti-
raz
muhal
dir.
Bun-
2- Ayn feleinin
ve arazlann tayan
Sret ve arazlar ise
24
meydana
getirirler.
Bunlardan da madenler
bitki-
zaman
h-
dt^po^^ hl
Mim &^\m Bu asil
oteyan e]^e^
olduamt sylememize
uzatmaa lzum yokfa*, l^dat d^ y^te gelsin
hds
hakktflda sz fazla
onun hdis oluu bellidir. ayet yer gibi durgun bir cevher
bunun hareketinin var olmas da imknsz deildir. Bu-
zikredeceiz.
Cisme
Bu
ilveten hareketin
kp^t (M olun^
h^de
ayn
der^
deiMir
M mhsx h$^^
ce^te
'Ej^es:
s^^^
<^Mtcr.
ce^tA
&mk dtutb.
Sknun
iptal
etmekle
uram
megul olmayz.
km
halde cevher
degim^rden
deildir.
anlayan
bir
intikalinin
kimse,
lunmas
icabeder.
Arazm
gibi,
arazn da
olduunu
arazm da
anlar.
mekna olan
nis-
intikal edebilecei
ikla gelebilir.
olduu
^
m fmhm sm
a^ fEizla bir
celik,
meknn
lzm olmas
lzm arasnda
cevhere
^^
^m m
d%M]A
d^muhta olmsdcziu
mstakil
varl
yoktur.
Uzunluun
ait bir
^tod. ilM
M t B ivMia mkj^
b^^dir. tntiU
olan iliim
msm,^
lede^
gek^.
Y^e
yok
zn
d^se^e^^
Eer
fazla bir
faMa
ey
deilse,
Mr
m\
onun yokluu
ile
Bu
zat
byle anlalmca, sevherin meknla ilgisinin aksine, arasonuyerle zellemesinin, arazm zatmdan fazla bir ey
olur.
cuna vardr.
26
neticesinde
olmad
iin
doru
maksadmz anlamaa yardm
cisimlerin
eder.
Bu
uzamasndan
Bu,
ibarettir.
byle
Bu
olmadnda
ittifak
etmilerdir.
M seoi^tt. %h ma
dair trl
muM
Eer
felein dnlerinin sonsuzluu sabit olursa, sonsuz olanm son bulmas, bitmesi ve nihayete ermesi gerekir. Bitmek
(inkitaX son bulma (intiha) ve nihayete erme (tenaha) kelimelerinin
mnalan arsamda faik yoktur. Bundan daday, sonsuz olanm son bulBirincisi:
tkincisi:
Eer
etm^ wk
bir
bir
r. Spsuz
lanitt
butmasuo iddia
ifttir
ya
mu^
mu-
tektir;
larm hi
biriyle
muttasf olmaz.
Bu ise imknszdr.
27
dr;
mW^
ey asla tek olmaz. Tek olmas iin bir saysna ihEer ms^ tt^enecek olursa tek olur. Sonsuz olan, bire
'^bo
tiya vPdff.
Tek olmas da muhaldir. nk tek, birin eklenmesiyle ift olur. Bire muhta olduundan dolay tek olarak kalr.
Sonsuz olan ise, bire nasl muhta olabilir.
ncs: Buna gre, ki saydan herbirinin sonsuz olmas ve birinin dierinden daha az olmas gerekmektedir. Sonsuz olamn, baka
bir sonsuzdan daha az olmas imknszdr. nk az olan, bir eye
muhta demektir. Muhta olduu ksm kendisine eklenirse, dierine
mim. Sonsuz olar^
wsd muhta olur. On&i^ g^ce Zhal,
}m tuz senede 1:^
^^ar. Gne^^ her yl^
dn ya^r.
nasl muhta
olabilir.
^ ^^
br
s&mm
Jlcfca
^aft
otuza tis-
MM gnelide
dtuz^ Mn o eyjgn
dldap
bilinir. Ay bir ylda on iki dn yapar. Buna gre gnein dn
aymkinin on ikide biridir. Bunlardan her birinin dn sonsuzdur.
Halbuki, birinin dn dierinin dnnden azdr. Bu ise aka
muhaldir. "Yce Allah'n takdir ettii eyler ve bildii eyler size gre
sonsuzdur; bununla beraber bildii eyler, takdir ettii eylerden da-
a^
kudret
M^t^jtom sdzttteiate
depjGr l4
aay
mluluk ve
sonsozlok
Wm
baMs konusu
olsun.
Ancak t^^
ve "makdftt*'
kelimelerinin
ltfa mH h%kmm&n razan itibara alan ve bu
sebeple iki kelimenin mnasmn bir olduunu zanneden kimse, bu
gibi hataya der. Halbuki, bu iki kelime arasnda hi mnasebet
lfizlaEa
*'ffiWHi**
nk
srer.
28
Bu
olduuna
dis
dava,
bu metotla
varln
belirttik.
imdi-
imdi
ha-
bunlardan bah-
sedelim.
kinci Dava:
lmMj^
ediyoruz".
lece teselsl,
kesin olarak bk
bu muhallr
aradmz ve lemin yaratcs dediimiz seteb
sonsuzlua vanr
te
ki,
varhmdan nce yokluunun bulunmadn ortaya koymaktr. Kadm sfatmn, kadm olan zat zerine ilve edilmi bir mna olduunu zannetme. O vakit bu mna'nn da baka bir eyin ilvesiyle
kadm olduunu sylemen gerekir. Bylece i sonsuza uzayp gider.
o eyin
ncii Dava:
oimasm
gerektiril.
Bu
de
fail
veya
zd
bir
pim
eydr.
Bak:
o^^.
C.
I,
bu
zat kudretle
S. 106.
29
iae^ai&
zait
edemez*^ nk o
ezetdr.
ey deildir. O halde sebeb bir ey ortaya koymamtr. "Birey yapmad" szmz doru olduu takdirde "hibir surette kudreti kullanmad" szmz de doru olur. Bylece sebep iibir ey yapmadan
olduu
gibi
kalm
zdd
olur.
olan
Mr
etm^ tldr.
nM
zt btt Somctte, varh kadme mtikab^ (ddtundan tahakkuk edemez. Bunun byle olmas, louUmin varlnm inkitaa ura-
masmdan daha
mnasiptir.
Kdemde
deriz.
ile
yok olur
denirse, arazlar
olurlar s-
Ms^^in
izah, hareketi
ne
"^ta
peinen devaiK^ Mette
olup, yakdbtilariyle ^uSctldmlMar^
Bu olularm baki olduklan farzedilirse hareket deil, skto olurdu. Ha^
varhndan sonra yokluu dnlmedike dnHareket hakknda bunun byle anlalmas iin delile ihtiya
reketin kendisi,
lemez.
dier arazlara gelince: Bunlar yukarda izah ettiimiz ekilde anlalr. nk bunlar baki olsalard, kdem bahsinde
getii gibi, kudret veya zt bir eyle yok olmalar imknsz olurdu.
Bu. gibi yok olmalar, Yce Allah hakkmda muhaldir.
yoktur. Renkler ve
Evvel Allah'm kdemini, sonra ebediyen varliguun devam edeceini aklamtk. Allah'm var olduktan sonra yok olmas, mahiyetinin
varlndan zorunlu olarak kmaz. Halbuki hareketin var olduktan
sonra yok olmas, hareketin
ylnda ld tahmin
bn
30
varhmn
edilen Eb'I-Hseyitt
id-Hf^^^
DtfrdUncU Dava:
fu^nadm
yer
se,
deriz Jd,
eifcs^ 1^
ta^^to. Bir
Mr iBto^a tal^
ismin,
olduunu
takdirde,
de,
ona
cr'eti
IMMeM Msc&
bu
iGte^
uygun oldlja
bakmndan itiraz edihnez. Uygun ohnad takdirbakmndan yamidn denir. stiarede isabetsizlii nisbetinde
buna
dil
ileri srse,
br
dil
akl mese-
m^t burnundan bunun cevaz veya haraml, fakhlerin aratrmas gerek^ kh bir meseledir. nk ymJ bir mna kasdetmeksMs lzlann ^ylenmesn doruluunu aratrmakla, fiillerin don^rnu {^^trmak ardnda fark yoktur. Buada^ iki #r %ar^'
Mm.
hn almadka AUa^ Sr to tet ^SS^^
izin olmadndan dolay, onun Allah'a isnat ettn^
Yahut bir ismin Allah'a isnad, ancak biri nefyedilince m
Bir ismin isnadna dair nehy yoksa, aratrma yaphr. Eer bu isim
yanlha sebep olacaksa, ondan saknmak gerekir. nk Yce Allah'n sfatlar hakknda yanlla sebep olmak haramdr. Eer yanhha sebep olmuyorsa, haramlma hkmedilmez. Her iki husus da
ihtimal dehindedir. Sonra yanlla sebep olmak, dil vc kulanma
la
sebep olur;
baz
bsm szler,
baz
topluluk arasnda
ise,
topluluk arasnda
yuh^
yanl-
sebep ohcaz.
Beinci Dava:
eden
My, CI, s.
iki
ed^zH
107; tlcrnithAvrn
m mi'l-Kelm,
^Gk hm
C^r^
s. 33,
Msu:
olmai
1309.
31
muhd
sim otaa&
ofumsa,
Eer
dedyonz.
birisi
skil
bakmna deil,
lir.
nk
sM
dft
aiMr.
Ut fMeak
ve eriat
btt
miitt^ kas-
bu mnay kasdetm^se,
&teed^ ^ M-
gibi,
bu
girerdi.
Yukarda
tercihi
AUiDCi Dava:
olan
1^ sfata iat ^-
meyen
bir
ey
kasdediyorsa,
eden,
olabilir.
Yedinci Dava:
isnat
s
32
km
qt-&y^& gaok
m^ktm
gfiraskarte
karlattr: C.
I,
107.
W^
Mmm
M^^u inkr
rtnasmda bir
^s^^&mm^ m
sea, lan solunmas VB
ynm.
M^d^
bir mna kasdetmesi kapm aarsan,
MSsw0i,fik
mtsm mmn o!m^. AcMOsa ^re
etmi-
Mincisi:
degjttdfe.
mm
^
^
0*m %m e4m
tm.
WM
m^yyea ylte
W mr.
S. 8.
107.
33
olduu
ne st ve mukabiline
ait
deusin.
Eer O bir ynde olsayd, l^de faerhan^ 1^ esfiin hizasnda olurdu. Hizada olan herhangi bir ey ise, hizasnda olduu
kneisi:
ile
llmeyi gerektirir.
duu giM,
mak
suretiyle
meydana
gehni^tir.
"Bg^
dm
e^^
renmek ^,
cariyenin
A^ n^e^
ken^^
sorduu zaman,
onun mmin olduunu sy-
birincisinin
nisbet ederek
suretiyle
ahularmz
yere
er^ndirmitir. Oraya
yn^nl^
nlllkt
^msm^
vean^
salamtt.
m Kib^
i^^eMr.
eme v@ y-
kalbin
davrandr. Onun
aleti
Allah*n ulu ve yce varl karsnda insann kendi rtbesinin alakve deerini bilerek, kalbiyle ve akliyle tevazuda bulunmasdr,
nsann tevazuunu gerektiren alaklna en byk delil, topraktan
lm
en
klnd. Bu
teklif,
onun
Kalbin yceltmesi,
bilgi ve
0^
ms
bunl^r^.
1ar ite
YWm Mah
^ g^m
yaeMm
Jms
ladkin
^M^mkmiZ
mm ^^tm
bulunmadn
hazinenin
gerekse
mabutlarnn gkte
olduuna inamrlar. Bu gibi insanlann dualarmda ge doru ynelmsAmi ite bu yzdendir. Oysa onlar MbniBzler k^RaMi^a J^ds^ ^te
Yee AUah sapk v& sahtd^lann inanchklanndfm daim Mn veUa
ycedir.
ei anhyoruz:
tabilmesi,
Rivyete gre,
mmkn
olur.
putlar evinde
SM,
tyet: 22.
'
M, M^^Mki^ttSIi^l#id^^ dnda
ommh,
gibi,
(alM]|
denirse, deriz
ki:
bir
u kadar var
birleme ve bir yne ynelme niteliine sahip olmayan bir varln, birbirine zt iki tarafn birisinden hli
olarak bulunmas muhal deildir. Bu, yle diyen bir kimsenin szne
benzer: Bir varhm aym anda, ne aciz, ne kadir veya ne alim, ne
de cahil olarak bulunmas imknszdr. nk her hangi bir varln,
birbirine zt olan iki eyin birisinden hli kalmas mmkn deildir.
Burada denilebilir ki: Eer bu varhk, birbirine zt olan iki taraf kabul
etme niteliini haizse, onun bu iki tarafm dmda kalmas muhaldir.
ayet bunlan kabul etme nitelice sahip deilse, bunlardan hli olma^
4e|iMir- Hayat arndan yoton okh^a iin, bunlardan
herkes kabul eder.
mM
kML
hi^iit
efioD^m
ki,
mamz ve
cnid cismin^tadard^
hlUj
aism
O halde
bir yerde
varhn muhal
Eer hams&m^,
duunu iddia ederlerse, bu
olup
hM
olmamas
va^^
keyfiyetidir.
aemdiyetitt m&A
delili
sreriz
eder. Biz
bu
bunlardan
iki
hiffis
doacak
imknszlanu
olur.
Eer
hasun, "ne
mmkn olmadm
isa-
smad
gibi, rengi
bulman
bir cisim
de deildir. Renk ve ls
imknszdr. nk hayl,
gzle grlen eyleri tahayyl etmee
oiup, bi eyi an-
olmayan
^cak
ve ls
alm
3t
bir
Eer hasm, onun mkul altiffld|nv yaai akli dcdkrle bilinmelini sylmek kt^rs% ba
pt$i(te hakikam ^toir. llfikH,
O'nm ad^ ispat ed^ deffled
ikm vermi bdM^ruz. Br
iyin m&kul olmas, ancak alds muhaMst edQme^ ^saisistz olan deliller gereince, o eyi tasdik etmek mecburiyetinde k^tasi^ bir
mna ifade eder. Bu da gereklemi bulunmaktadr.
Eer hasm,
o halde haylin de
"hayl
ile
bizatihi
tasavvur edilmeyen
mevcut
ey
mevcut deildir,
gerekirdi
hmm
hm mxksmm
m^f^ nemi fim p^k hfuM^te
ba mmam :fuiMu|uiEi
bulumyoroz. Bunun
Mta,
]anMi9
iin
ak ve
Sekizinci
yerlere nak-
Dava:
Yce Allah'm Ar^^ zerinde kurulmu olmakla vasflandmlmaktan mnezzeh^^ olduunu iddia ediyoruz. Zira, (^mi^eti kabul
21
tor
22 Bak:
38
lcmu*Mvm an brd'l^lm^
s.
iin
13 vd.
bak:
Tarihi,
eteni bunun
zerine
kararlatnim
t^^ yaea^ilmj^.
^nk,
ctsnden ya daha byk, ya daha kk, ya da ona eit olur. Btn bunlar takdirden yani
muayyen bir lden hli deildir. Dier taraftan, eer bir cismin
bu ycelik ynnden ara temas etmesi caiz olsayd, bu cismin dier
ynlerden dd ara temas etmesi caiz olurdu. Bylece ar bu cisimlerle
l
her ynden
kaplanm
inanmamaktadr.
byle
hasmmz kesin
kendi mezhebine bah olarak
olurdu. Halbuki
olarak bund
ancak
kalmaktadr.
Genel olarak unu sylemek gerekir ki, belirli bir cisim zerine ancak
bir cisii istitor etler. Cme arazdan bakas hull edsemez. Yce
Allah'n ne cisim, ne de araz olmad aka bilinen bir gerek 4>14ugre, bu davann delillerle isba ynne ^dilmese ihtiya yok*
um
twr.
Eer
zamanda dierleri hakknda da bir yol gsterilmi olacaktr. Biz diyoruz ki: jbsaakr bu konuda avm
1@di& labakalan
olmak zea^ iki losm aynlrlar: bsanknn a^^m^ ^Mcasma lyk
otek j^es^Pa^ kmm, csttan bu
v^k& tapiteipp,
nunla, ayni
^e^
tesg^
^ ik^et^-
ilmin
C.
I, s.
5,
9;
bu konu
vaciptir**
iin
Ikm
al-Avrn
Avm
s. 9,
tabakas-
11, 16;
al'lgf/k
108.
avm tabakasuun,
gntioi sOylotir. eviren.
terlerinde
1^
bak:
demitir.
e^ s^^n^B^^
kinselefia te*'^
Mesel
mTafrka
39
nn
geni ve
eitli istiare
bilgisini
de bilmezler.
dil
tae^
tur.
e^ ten^^
alMmaan
iin
eri gelenlemij
mkellef
Ku^n^
klmamtr. Bununla
muarmn
tteC&fl
balarmdaki
iner**
sz anlalan bir
ki,
ilk
msmm. dolay
Mba
40
birbirini
parma zikretmekle, 0*nun kudretini zikretmi olZira parman esas ve hakikati, insanin istedii ekMs ha-
Sanki o, burada
maktadr.
si-
Bu
ise ilim
ve
kuatmadr.
Bu
ise,
rivyet edilen
Yce Allah'm "bana kavumak iin takva sahiplerinin arzular iddetlendi^ oysa onlara kavumak iin benim duyditum arzuy bum0^
mMsiUr" Sto bmm. Dil bakmundan arzu lfzndan anklii nnadan Ylce Mah mtezz^tk. Zm los, bir eit demdir
ve dlnfenmeye bir
ha^ Hjte^fm sisItM kl^Mk.
fiAda nlmet'in
Fliai mm^ msa tt^ sibak, ona
ytsm oluuna bir sebeptir, tte bununla da gerek msebbb'in bizatU
bir haberde
vMl^
iMp^
olmakladr.
mmk
khndm
41
gr
bu
gre,
bmlarm mnalarm
gibi
mese-
bedih ve ftr
Ar'm
Ar*m
ancak onun (Arn) bilinmesi, kastedilmesi veya takdir olunmas, arazlann mahalli gibi bir mahal veya
cismin bulunduu yer gibi bir mekn olmas ile mmkndr. Fakat
bu nisbetlerin bazlar akla gre
tidir,
muU
fmibet o
d^ ^b^
bu nsbeerm tm iin de
m^m 1^ maU
am muhal bl-
Arn
akl muhal klmad halde, lfz bu mnaya uygun dmez. Fakat Arm, btn yaratklarn
en by old^ halde, Allah ta^a&ndan takdir olunmu, O'nun ka^
sUmin kabzasna dp[^, Q'm mmahhar lota^
hmmstsm uygun #dim^ vlmek ve
dillin ^innda bulunmlan da bununla t^^a!ffiE& $(^^tttde hk mibm
phesiz akl muhal klmad gibi, l^
bu mnaya
bilinmesini ve kastedilmesini
ise,
tmm^
^^a^
^i^
olarak
ite budur.
Lfzn bu mnaya uygun oluu, Arap diline vakf olan kimse iin
ak olarak meydandadr. Ancak bu gibi konularda grlen glk ve
anlamazlklara genellikle Arap dilini iyice bilmeyen, bunu sonradan
renen ve buna, Araplarn Trk d^e gsterdikleri ilgi |^bi
teren kimselerden -ki bunlar, ancak bu dili wve%a^ S^tmo^lec^
g^m^cMir.
diMe
k"
oj^ ota, ^'Bam fiUI zenne
yerleti" d^mesidir. Bu konu ile il^ olarak bir air de, "hl
makszm, kan ak^lmaks^m, baz insanlar Irak'a yerletiler" demitir.
0^
xM
te
bundan dolay
seleften
ku^^
bazlar, Allah'n
"Ar
zerine ku-
"sonra
42
kurudu*'^^
'
Hz. Peygamber*in -Allah'n selt ve selm onun zerine olsun- "Allah yer yzne iner'* hadsine gelince, burada tevile iki ynden
imkn vardr.
Bunlardan birincisi: nzl' (inmeyi) Allah'a izafe etmektir ki,
phesiz bu izafet mecazdir. Gerekte ise bu, "Karyeye {kyn kalkma)
Sorm'*^^ yetinde olduu ^i, meleklerden bir melaikeye izafet edilmitir. Burada hakikatta sorulanlar kyn halbdr. Bu da, yani tab
olanm hallerim metbu*a (tab olmana) izafe etme, dillerde ok kuUamg^ri" kapUm bir keyfiyettir. Mms^ bu kmu ile ilgili olarak,
mdjm4va. Bubundan
M*' mk;
ma
"W
mm
mSm^
Jta^
**d2dm
ava fctt v^ealte
d@^^8@mm
nce kral indi, dediin halde, imdi de niin daJha inmedi, diyoram*'
denilemez. Bylece kral'm iniinden anlalan mna, ordusCUU toi
olur ki, bu da gayet ak bir hakikattir.
"haytf,
ZHS
o,
kullanld
Mesel,
ban
hakknda
ge doru
nzul
gibi,
kibirli
dendii
iin,
onun
gibi,
Eer
bir
dir ve
retiyle
lat
viz etmektedir?
mmkn olur. Rtbenin dmesi, yok olmas ke^^mk mxM^' mkil Yce Allal, sfatijuriyle ve celliyle kadmdi. O'nun ycelipan yok olmas mmkn dildir. Fakat ltuf, rahistina seb^^^ ve @neast verm^ek jM^e yaplmas piiEi
(te fiili terketm^ t^^mM Wgm$L itiM^ ^hesiz mmkndr,
Bylece nzl'n
29 Bak:
Ylls^f Sresi,
mnaytt
yet:
tekni^
A taa^te
cnr.
82.
43
Ar
sahibi olan
Bunun
nzl'dr.
meleriai,
ft
iin
O'na oleea
o^tt^im
Jsellikle
teci ve
tok
baz
Hatt,
halifelerin adetlerinde
zare
olduu
gibi,
hizmetlerinden alkoy-
makla kendilerini tahkir etmek, prens ve devletin ileri gelenlerinden bakasn hizmetlerinde kullanmamakla byklk tastoak amaciyle,
dk
ka^^m
^W
wMmn
anlam
olur.
**min yer
yfizHl tahsis
ed^*
dKz ki:
Bu. teidlh
sinden sonm bir derece bulmmayan
son d^eoeen ibarettir, rnein topraa dt veya Sreyya yldzma ykseldi, denmesidir ki,
bumda Sreyya, yldzlarm en yksei ve toprak ta yer yznn en
ala
takdir edilmitir.
30 Bak: Mu'ndn
4i
SI^,
Syot: 15.
ile
olunaca yerler olmas en byk bir ihtimaldir. Geceleri tm?nun iin hazrlanmtr, insanlar gecenin iinde skn bulur, kalplerinkabul
den dnya meguliyetleri silinir ve temiz bir kalp ve zikirle Yce Allah'a
ynelirler, tte kabul edilmesi umulan, bu gibi dualar olup, meguliyetlerin
aka olduu anda, gaflet iinde yzen kalplerden kan
ba
dualar deildir.
Dokuzunca Dava:
Mutezile'nin hilafna^' Yce Allah'n gzie grleceini iddia
ediyoruz. Biz bu meseleyi, Yce Allah'n zatna bakmak suretiyle tanzim edilmi olan ksunda ancak iki sebepden dolay ortaya atm bulunuyoruz.
ten^) n^etme^
d g^r^^^ f^^^te otep^ BMlan Hasa-
G^kte
dmz,
larnn nasl
telif
olunacam beyan
Yce
tyeti
etmektir.
Allah, kendisinin ve
zat'nn varhgmdan
dolay grlr. Bu
ise
vacip oldu-
zatnn
bu,
katta
ve
k,
bu
st^le. iUIah*m
vasflmdnm
mk-
gdze
senin,
Gzle grnen Wc
(^simlee
nkU
0Sm
m &Md&a benait^
olurlar. Onlar,
bu
etmek
isteri'.
halbuki
ileri
srerler.
Snnet
ise,
mm W ^^^^
m.
tf^nnitir.
Ankara 1967. bviren.
ve
itM MsleH,
s,
73, 74,
/'
'
4S
ancak iildii zurnan sarho eder veya susuzluu giderir. Eer gerekte
sen, O'nun zat buna hazr bir dudumdadr, sznden kaydedilen
mnay anlam
isen,
bu takdirde
daha kalmaktadr.
Birinci mesele, lyetin
akl^
caiz
olmas.
kincisi de, vukufunun eriat*tan baka bir yol ile idrk edilmesinin
mmkn olmamasdr.
etse de,
olmasna
ile
burada rye-
edeceiz.
zattr,
O'nun
bir
mssk,
tir.
Bunun
delili,
bu
taallk,
O'nun
bir
zafan 1^ >^e teeMr. Oysa, bu gereklUkmal old^iu gibi grmB: Bu k^sm iM esAmr
sebeb olan ey de muhaldir" denirse, deriz
dan birisi, bizce de msellemdir bu da, bu gerekliliin muhat Olmasdr.
inanmann yasakll zerine ina edilen bu gereklilik ideden birinci esas hakkmda biz yle deriz: "Eer Allah g-
Fakat, ryete
diasn tekil
bunu zorunlu
sonucu
mu ola-
ancak
belirli bir
ynde
Ni
m hkme
Ur hsusW.
rac
m^e^
M&m
ba^ bur
beli^ Mr
eyin IstesK^ ms^h o eyin
duMi Ye
eye uygtHt tert^ mMtMadttt. B d^, cismi bildii ve kabt ittii halde, araz inkr eden ve eer var olsayd bir hayyizi (yeri) igal
ederdi, diyerek, cisim olmas itibariyle varbklar iinde ondan bakasm
kabul etmeyen bir kimsenin durumuna benzer. Bundan da, genellik
ifade eden hususlarla itiraki
mmkn
da bimtiM IsmM
nefsinin
"^e^U
herhangi bir resmn diavsKt Mke-
karsnda
deildir.
Eer, ayna^
grd-
Zira duvarda
aksetmi olur? Aynamn aksettirdii resim, belki de bir buday tanesinden daha byk olmayabUrBluda, bu resmin, aynann arkasnda
buiunjm baka bir eyden meydana ^Idi^ de dnmek muhaldir.
Zira aynamn arkasmda imat
kendisine gi^ olan ve
gremedii bal^ bir ahstan baka hi bir ey yoktur. Bunun gibi
m hmm^^f^
47
B^^
reliyen cisimler
olduu meydana
km
Bununla beraber, bu zorunluluun kmsenmemesi lzmdr. Zira Mutezile iin bundan baka bir kar
olur.
kendimi
olduum
gibi
grmem mmkn
olsun
karsnda deilim
!
ki,
halde mutlaka g-
ile
karsnda bulunmadm
gelmektedir*
iin
kendimi gremi-
dorudur.
ite bylece, onlarn almadklan ve duyu organlarnn nsiyyet
kesbetmedii hususlan tasdik etmekte ne kadar kt anlayl ve dar g-
Ryetin
km
mnasnn tam
olmaktadu*.
aklanmasdr. Burada
yani grmei, ancak grme
olarak
bilmedii
ve bizim bununla, gren kimsenin cisimlere ve renklere bakt zaman,
kendisinin idrak etmi olduu ve onda hasl olan duruma benzer bir
durumu kasdettiimizi zannettii iin inkr etmitir. Gerek ise, bu
anlaytan ok uzaktu:. Zira biz bunun Yce Allah lukknda muhal
olduunu itiraf ediyoruz,Takat ittifak olunan bir yerde evvel balfzm
48
gibi
mm
W@ ht eydea tas
Eoe ve
w^s^
doru oluunda
br rkn,
hk
ta^^
1^ bmsi tsor temnu
esas d^ildir*.
pItaM
0fr1S^
ite
eylerden gzle Mrk ettihniz
veya herhangi 1>ir yn ile idrk ed^sek, 1cm takdMe, o eyi gfOTt
ve anladk deriz. Bu szmz de phesiz dorudur. Zira gz, bir
mahal ve bir alettir. Bu durum onun esasna olmayp, ancak hull
ettii mahalle racidir. Binaenaleyh bu durum meydana geldii anda,
hakikat tamamlanm ve bu tesmiye de gereklemi olur.
Bu konuda yle
diyebiliriz:
i^k fdm^ o 1^
p^ Mlnizel^ teU^brcihee
jgtmeniz de
veyahut
^mm^
bunun gibMr.
fm mim^
^^ mm^)^. m ^ sMlto^
nem verOmek^zm,
sa4ece
mnamn hakikatmdan
taaUilk
eti eye
ibarettir.
^
49
imd 4o ba Mcikatin
ne ^d^onclan bahsedelim:
tandmz
hmm W9t
mamlaycs
aklaycs
s^m
Bu
gzmz atnuz zaman, bu dostun sureti bizim iin daha ak, daha tam ve daha
kmil bir ekilde meydana kmaktadr. Grme yoluyla meydana gelen suretin bizatihi kendisi, hayl ile meydana gelen surete uygundur.
O halde tahayyl, bir derecesi ve onun arkasnda da, akhk ve vuzuh
bakmndan daha tam olan baka bir derecesi bulunan bir idrk ei-
Bu
didir.
hayle
ve
ikinci derece,
izafetle,
ite
mahiyetindedir.
tahayyln
itibarla
tamamlaycs
mahiyetinde olup,
ve
bakma ad
veri-
lir.
ey mmkn
buna ryet
dediimiz gibi. ilme izafetle bu aklama ve tamamlamaya da ryet
deriz. Ri^in^tgi gj^ bk eyin aydnlatlma ve aklanmashdaki bu tamamlama ve kemlin tekdiri, ilim, kudret ve benzerleri, keza Yce
byle bir
AUah'n
seraMM ^
^^to
Msmk
n^kn
50
mmmm
otat^
araplarla yta]qp>, her eit piMsi
mizlendii zaman, insan, bundan dolay kemlin ziyadelemesi, YlB
Allah'n zat ve dier bilgileri ile ilgili hususlarm akha kavumas
iin ahmaktan kammyacaktr. Bylece, onun derecesinin kasdettrcz
grme derecesinin ykseklibu da, Yce Allah'a mulak olmak, O'nu mahede
gibi olur.
te
takm
doru
<to.
d anlalm
olur.
gre, artk
hakkn ba-
te
bundan dolaydr ki. Selefin, Allah'n gzel yzn grme lezzetini tatmak iin Yce Allah'a dua ve
niyazda bulunulmasmn gereklilii konusunda icma ettiklerini ileri
bize birok deliller gstermitir.
32 Bak;
ayet: 10.
srmek mmkndr. Essen biz selefin itikadmdan da, onlann bu grme olaymm hasl olacama yaknen inandklarm ve bunu beklemenin
olduunu
MI
]^k^^ Uunat Wr
peygaibera gidi kahmm m Maysij^fttee AW%t mn e
a9
derecesi
ilgili
Byle
sapkl
Bu
ise,
O'nun bir cihette bulunmadn bildii halde, nasl oldu da bir ynde
bulunmayan eyin grhnesinin imknszhn idrk edemedi? Acaba
hasm, bununla kalbinde neyi gizlemek ve Musa (A. S.)'nn zuhlnden
JbBgi hakikati karmak ister? Acaba hasm bu szyle, M^^^^i^'
sm Allah'n rengi olan ve bir ynde bulunan bir d^m ^s^s^m^^m^
dm m sylemek htm
ak
^^^mh&Am
t^ir
MmM
bir kfftfc.
oMuim syleyen
eiA^ m ^ts^ tB^Si Mssm ffrasmda bir fark yoktur. Bimtm gibi,
Peygamtefli
m ramen,
bir
srmek de ayni ekilde kfrdr. Bu ise. Peygamberimizi -Allah'selm ona olsun- techildir. nk hasm bunun nazariyattan, yani
ileri
aratrma
m M:
52
A'r4f
m&i,
&y^:
143.
klarndan
Bunlardan!^
nekadar bu, sizin lehinize dellet etse de, Msa (A. S.)'nn
dnyada Alte'iftoCMikisteni ve Yae^ Alteh'n "Beni gremezsin'*
I*
skeri, phis^ al^Wze deltet ed<^
ve **0*nu
Eer "her
^&rMkem^
gtmdk ktsff,
onun grme olaynn caiz dEa^ vakt*n vuiautm bmemesine bir delildir. Esasen btn Enbiya -Allah'n selm onlann zerine olsundenifse,
d^
m^f^
d^
map
AM%
yet&elim.
aa
Ancak
insaf sa-
bu konuda
da zikredilen frkakm birbirlerinden
nasl aynidklanna ve nasl bir sapklktan dier bir sapkla dtklerine ibret nazariyle bakmaldr.
hibi herkes,
^ ynde bulumnapMI
br
mm^, fc 1^
Efdilenri
ynde
Smm h
hmm
53
gtr-
mtr.
Mutezile*ye
Haeviyye
ispat
gelince, bunlar
ta'til
oldular.
Bu konuda Yce
itibariyle, ryet
hususunda bunun
ettikleri
dj^ bir husus da, ryetin sabit ctesdr. nk grme ilmin lu^i,
b^zeai pkm
mm Mr uma^sms. ammAtt. CimIjpn m^^dmmmt oavu gereldilil olsai cihetin de nefyohmmasm
icabettirir; ilmn sa^ ote^ omm b^^ tamamlaycm ve hususiyi
l^Me mterek olan ryedfi de sab^ masm gerektirir. Bununla
beraber, ryet, grlen
kis,
eyin zatnda
bilmesi gereken
br
deiiklii gerektirmez.
Aklh
Bil-
O^nuncu Dava:
bir
olduunu
iddia ediyoruz
nk
loiz
stm
k:
Bazan 'Inr"
4^^ k^*-
ated-
O'ndan
Yce
IttUan
baka
Mk^
tattrlar obifyib,
mm
fitkalfm
kuncuk
mm w^ii&i6 ^^yemmmk^
yeti
olmayan
bir cismin
gne
birdir
w^
lp sade^ O^mm ^mMm pamx^ ^^^s^. lu hakikatj[|.
erik Mmduu
AUah^m
e ispat etffieaiz nimkadr:
^tar
mM,
Mm
eit veyn
i^l^yle
teedilseyd, bu erikin, ya her yndff
0*ndan yksek veyahut dk ohnas gerekirdi. Btlin bunlar Yce
Allah hakknda muhal olduu gibi, bmlara gtren eyler de muhaldir.
Eer bu aykrlk,
bulunmasayd,
ikiliin varhnn da dnlmesi imknsz olurdu. Mesel biz iki siyahln ancak iki mahalde veya iki zamanda bir mahalde bulunabileceini akhmzla dnebiliriz. Bylece bunlardan biri, ya mahalde
veya zamanda dil^tmden farkh, dierine zd ve aykm olur. Bazan da
iki ey, hareket ve rengin birbirine benzememesi gibi, had ve hakikatin
deinjjesiyle deiik olur. Zira bu iki ey, her ne kadar bir mahalde ve
benzememesinden
ileri
gelmektedir.
nk
mmi^ lJ^m^^^h lu-leiyorlarsa dm pP^^
ha^
bunlardan W lm&BSm& ^^m s^^mm* ^^er ^^^Uk
^f^kl^ MlfMiMteE;
takem m ^da
birblrio^ #
hm
ikidir.
gibi,
iki
btmte
iMrinln ayn iki siyahln M&MmiM muhaldir.
ikilik ak olarak anlalmamaktadr. Eer bunlann iki olduunun ve
aralarnda aykrlk bulunmadnn sylenmesi caiz olursa, bu takdirde bir tek insana iaret edilerek onun, iki, halta on insan olduunu sylemek caiz olur. Fakat bunlarn aralarnda hibir fark bulunmakszm
sfatta, meknda, btn arazlarda ve gereklilik vasfn tayan dier
olan,
ileri
nun gibi. Yce Allah'm da rakibi hakikatta ve sfatlarda tamamen O'na msavi ise, bu rakibin varl muhal olur. nk ne mekn ve ne
de zaman itibariyle O'na aykn deildir. Gerekte ne mekn, ne d.
55
zaman mevcut
Buna gre
iMmmp^
aleyh, iki
ey
da zorunlu olarak
baka bir ey
kalkm
olacaktr.
Bu
ise
bulunduunu
srmek de imknszdr.
Zira daha yksek ve daha yce olan Allah'n bizatihi kendisidir. nk lh'n btn varlklarn en ycesi ve en yksei olmas gereklidir.
Varh takdir olunan dieri ise, noksan ve kusurlu olduundan ilh
deildir. Bizim, ilhlarn taaddd edebileceini reddetmemiz, ancak, lh'm kesinlikle btn varhklarm en yksei ve en ycesi olmas
zaruretinden ileri gelmektedir. Eer bu ^sm derecesi .Mah'tan daha dk isCj noksan olduundan
onun ilh olmas mubaldirv
Biz llh'tan ancak bta wlklann^ j^eesmikasdetm^^^^ice
olan ise smcak ha^^ Bu da AM'tan ba^^mst e^ldir.
c^tliini tasavvur etmek imknazdr. nk bu
ve dolayisiyle daha nce de symtemMd f|u;klk
lediimiz gibi, ae n&nszlanu olur.
ileri
c^
Mte
knse,,
^Mk
tabiri te
yaratsay
testesAte vt^
tateta
Wb&
ertelerin, dierine de
, dilerine errin, yato t
arazlann yaratcs adm Vettektedir ki, bunun muhal oluuna mutlaka
56
Bu
Mm Mz derk
Mil
k:
^ pma
pri
^ m^t^
bulunmad
ey y^nte d
bir stnle sahip olmamas
gibi,
yaratlan
Eer g
<
Bu
ise
muhaldir.
yaratanm
kapladklan ve
yeri
tahsis
olunduklar yerler
mm
t^d
retin hilafna,
takdirde,
baz aded ve
olmamas,
bir
te
tecavz ettii
kudretin yaratma
hkmedilmesi icabeder.
Dier
yarat
dnld
saylann dier bazanndan daha ^Hto ve evl
bu kudretin
bylece
iine
alanmn sonsuzluuna
varl mmkn
girmi
olur.
iki
ilhdan biri
ku^i^ 4^rine vacip olmamaktadr. Bu ise phesiz muimk arazm eevh^d^ m^fhmB. de anadan ^nlmas mmfiiline
kn dedir. Binenal^h, tela^dteate bhimn tM,
vacip olan
Eer
"bu lhlardan
yardm
bu
cevheri ve
ederler" denirse,
m^m hmm
mtu
k.
gsz ve zayf br
Eer
drm
der.
biri
errin, dieri de
mm ^i
edil-
bundan netice olarak, ancak birtakm kargaalk ve fesatlar domaktadr. te Yce Allah'n da " Yerde ve gkte Allah'tan baka tanrlar
olsayd, her ikisi de bozulur ve fesada urard"^^ szyle kasdettii husin,
tane
39^
mazd.BsdE;ayMC.I,8.108.'al-'Gazzan,a^jQr<Isa^
58
3^-59,
Msr 018/
ak beyanna
ekleyecek bir
szmz yoktm
bitireUm.
Bu konuya
olduunu
ol-
59
KNCt Kime
A
Bu ksmda
ALLAH'IN SIFATLARI
nk
biz,
(bi-
(diri),
ap
siyle ilgili
mesd^ter^
O
ispiti ve totem
suslardr.
ile ilgiH
hkmlerinin
sfatlarn
kapsadlte
^yn v^Mlannn
MtllU
a^tam^us
- Kndret Sfat:
olduunu
iddia ediyoruz".
nk Ito^ j^nlm hayrette brakacak birtakm harika v yetlerden meydana gelen, muhkem, mrettep ve stn bir nizama, eiz
bir dzene sahip bir yaratktr. Bu ise phesiz stn bir kudrete dellet etmekter^ Kyas yoil^la bu konuk yle ^bh:^: Mkem
okn hm
k^ret sahibi bir
tm^asa meydana getildlpiio
MesM de
ve mrett^ bir fl ^x^xm gr^ S^kmin ka^
olan bir fi t^afiftn p^tte bulunduunda
yoMur. Buna
gre a<saba niza ve anlamazhk bu
esasn hangisine raddir?
muU^
Eer, "lem niin muhkem bir fiildir, dediniz" denirse, deriz ki:
Muhkem oluundan, lemin intizam, tertip ve dzenim kasdettik.
Bizzat kendisinin ak ve gizli organlarna bakan bir kimse, phesiz
bunlarda, saylamyacak derecede byk acayipliklerle 4olu bir dzen
ve tertip rneini grr. te bu es^n b^inI^^ hi
SfEybetas
dayandmdan, bunu inkr ^nek ak mmkn dedir.
37 Bak:
al-lf,y,
C.
I, s.
1322.
'
delile
kimsenin de,
olmasndan maksadmz udur: All^*tan sdr olan her fiil, Allah'n zat veya zatnn stnde, zatnn
^htpdfl y^tkm tr salto ii sdr olmutur. Byle bir fiilin srf zat
hyle o^a^,
sdr oM^tffU ^s ^nek batldr. nk,
dellet edib fm& 4e
le teaber kada ^imm
konuda
m
m^Ml M ^
^a^m ^tt^ Man ^at l^
ym % w^
fk blanmasfm s^^yan m ^
mutur,
m^m;.
Allah'm
j^te biz
to mcM
^a^
aiM varumtoyk.
iMn
fiili
klan
1bk
ol-
M tasi^rma
St-
Daha nce
v&
1m^^
eDMza M^lstm
vasf ite budur. Biz kudretten' ancak bu sfat kasdetmekteyiz.Bunu da ispat etmi bulunuyoruz. Eer, "kudret hakkndaki bu grnz sizin aleyhinize dnmektedir. Zira kudret kadmdir.
Oysa siz diyorsunuz ki, makdr kadm deildir" eklinde bir iddiada
bulunulacak olursa, biz deriz ki; Bunun cevab, irade sfatun hkmdellet ettii
hm: Kt^rA
de bu
mm
1^ds
lTi Iteada m^Mtat d^ioomtenmkic^
@to
Mmuz, KMtt 0te Mis mllteto.
mmkn varlklann tmnn sonsuz oluudur. Buna gre, itidir olul:^ctalernd^
MM^^
unu
gerekir.
unu
oteak ispat edilmesidir. O halde Allah'n, makdraUft Jer biri iin ya ayn ayr bir kudreti vardr;
buna gre makdrat sonsuz olduundan, buna bah olarak da sonu
bultffittK^ ^5i kttetto varl meselesi ortaya kmaktadr ki,
bu, daha 6nce sonu bulumnayan devirlerin iptalinde grld gibi.
lemi yaratann gerek birliinin kesin
61
muhaldir. Veya 0*nun bir btn halinde tek bir kudreti vardr. Bu kudretin taallku ise, btn eitleriyle cevher ve arazlara taallk eden ey-
Bu konuda
unu
Allah'm cevher ve arazlar yaratmas mmkn ise, elbetteki onlarn benzerlerini de yaratmas
muhal deildir. nk belirli bir eyin yaratlmasna kadir olmak,
makdr'da taaddd mnteni olmadka, onun benzerinin de yaratlmasna kadir olmaktr. Bu kudretin btn hareketlere ve renklere nisbeti, ayni ekilde ve ayni oranda olup, devamh olarak bir hareketten
genel olarak
diyebiliriz:
sonra dier bir hareketin, keza bir rengin arkasndan dier bir rengin
ve bir cevherin ardndan da dier bir cevherin yaratlmasnda yararl
Yce Allah'n kudreti, mmkn olan her varla taallk eder, sznzle bu gerei kasdetmi bulunuyoruz. Zira
imkn belirli bir adede iniusar etmedii gibi, bizzat lod^in nisbeti
de bir adedin dmda, muayyen
bir adede inhisar etmez. Bu itive elverili olur. te biz
bar^
Me,
lk
dm
ruz
ki,
M*
kal-
W^
^ vacip
olur.
kkn^
1m s^M^ p^lnmu blamn makdr ol^tm mu syto^ istiy^^$t^^ mm^ Nk
soruya oevap iiasak derz M: B^mda,
k^usa olan
M
Birind^^i 'B^
bir
duu
inilmek yke
edt^
^ Mztan ^(hp
Bunu
kndr. Kesin olarak sabit olan bir husus, her mmkn'n makdr
olduu ve her muhal'in ise makdr olmad keyfiyetidir. Buna gre,
eyden nce malmun hilfnn muhal veya mmkn olup olmaincelememiz gerekir. Esasnda bunu bilmek, ancak muhalin ve
mmkn'n mnalann bilmek ve bmlarn hakikatlerini meydana karmakla mmkn olur. Aksine olarak bu konudaki aratrma ve inher
dm
62
belki de
malm'un
deildir,
ilgisizlik,
hilfna, ayni
ruma
gre, ayni
Bil M:
vardr.
Bunun aklanmas,
M^n
olacaktr:
dzLei^let
sana syliyec^a
temin vacip, muhal ve mnkn oldumu siStmmm lafimk^dr. lemin vacip olmas, kadm'in iradesinin yucb hk
mcak benim
Mes^
Mc
bundan
kastedilenin
ImteAa
de
ksAl te
tahakkuk etmemesi
imknszdr.
.^^nln muhl oluuna gelince, mesel, lemin yaratlmasna irahudenfe taaUk ^to^^ farzediMiil fedfedide, zorunlu olarak
&hmik
i^tftet
ds
@tete%
tau^ isMamhj^ kesm okrak binmeini gerektiree^^*
^m
muU
mektedir.
mte
Birincisi,
lem'in var
olum:^
yokluunun
iradenin
varlnn
ve ona
taai-
muhaldir.
#Qa^
vep
iradeye
m ssi&be
mmt itibara
iltifat
edmeksim ve
lmo varl
zatmdn baka bir eyi art komadmz zaman, lem mmkn olur. Bundan da bir eyin, aym zamanda
hem mmkn, hem de muhal olmasnn caiz bulunduu gerei meydana kar; fakat, bunun, ancak zat itibariyle mmkn, zatnn gayrisi itibariyle muhal olmas ve ayn anda zat iin, hem mmkn, hem
de muhal olmamas icabeder. Zira bunlar birbirleriyle eliik br durumdadr. Bu ise malm'un hilaf ile ilgili olan bir husustur.
Bu kont ile ilgili olarak mesel biz yle diyebiliriz: Eer Yce
Allah'n ihninde Cumartesi gn sabahnn erken saatlerinde Zeydll-
mekteyiz.
Baka
bir deyirafe,
63
drccogi
gemi
halkedilmesi
se, acaba
mmkn mdr
iin
yeniden hayatn
muhaldir. Yani
bakasma
iltifat
ise
bu,
edilmeyip,
burada sadece yaratmanm zat nazar itibara ahmyorsa, bu mmkndr. Eer zat kasdedilmeyip, bundan bakas murat edihyorsa, phesiz bu muhaldir. Bu ise, ancak, yaratmann yan sra, Allah'n il-
itibara,
aimmak
suretiyle
olur.
Zat itibariyle muhU olan, siyck ile b^az bir amya, fermede
dlduu gibi, iBB^tma. mmma tmitial olmay gerektiren, famt zntimn
dnda kalanlann muhal olmasm icap ettirmyendir. Eer, mesel
Zeyd'in yaamas takdir edilmi ise, bu, yaamamn zat itibariyle mnteni olmad halde, zatnn gayrisinde muhal olmay gerektirir. Bu da
phesiz ilmin zatdr. nk bununla ilim cehle inklp etmi olur.
km
gerek ortaya
inklb muhaldir. Bylece
ki, ilim, zat itibariyle mmkn, zatmm gayrisinde muhal
olmay gerektirdiinden dolay muhaldir.
Oysa ilmin
olmaktadr
cehle
Miu
mmaB
Eer hasm,
"gayr
inssnaher an iin zd olan iki eyi yapmaa kudreti vardr, dedikleri zaman, gayet iyi bilirler ki, Yce Allah'n ilminde cari olan, bunlarm birisinm vki olmasdr. te bu szler
biam zikettiimis hususkra diadet etmektedir. Binaenaleyh burada
mnamn oynad rol, icr edil^yecek derecede byk ve nemlidir.
eder, dilerse hareketsiz durur;
64
ikinci mesele:
mmkndr:
Wr Iimsenin
MMM
% Icsm
taatlk
il
^H^
'^ lMk
genellik
hayvanlarm ve yaayan dier yaratklarm kudretleri hakknda ne diyorsunuz? Bunlar da gerekten YSco
Allah'n kudreti dahiUnde midir veya deil midir? Eer Allah'm kudifade ettiini iddia ettiinize gre,
reti
umumi olduuna
Baka
bir
ma SMM te
^ mM
elb^ki
Mcnszdr.
Biz buna cevap olarak deriz ki
rlmas hususunda
ayrlmlardr: Mesel
tamamen inkr etmitir. Bundan do-
fu:ka
Mutezile frkas
ise.
Yce Allah'm
larm, meleklerin, cinlerin ve eytanlarn fiillerine taallk etmesini tamamen inkr etmi ve bunlarn btn fiil ve hareketlerinin sadece kul-
larn kendi yaratmas ve icd etmesi olduunu, dolayisiyle Yce Allah'n bu yaratmada ne msbet, ne de menf, bir kudreti, bir tesbri
bulumadm ileri srmtr. Bu grlerinden dolay Mutezile fr-
iki
hataya dlerdir.
I^^^ ami f^mr ^flceer ^mea^ ^dl Btiyariyle hemen aAnesii mmm klarak nu em^,
:^^u, doar dogmat ve
memesine hcum eder.
rmcein rd acayip ekilli alann dzgnl, kenarlarmm birbirine eitlii ve uygunluluu, mhendisleri dahi hayrette brakacak
daha
gzleri
kapah
medii
bile-
dnda,
mmkn
deildir.
Bunun
veya
baka
sebebi,
her
phesiz
lar zerine
korulnntur.
Bu
esaslardan
biri,
aync
bir
konulduu
za^
boluun kalmasdr.
okm
ekle daha yakmdu*- muhta oldukteM^ v kaplad^Im yenMs cbrl, adetlerinin okluu ve dolayisiyle kendilerine
yznden evlerinin (peteklerinin) arama girecek her
hangi bir boluu zayi etmemek zorunluluunda bulunduklanndan,
esasen ekiller arasnda bu zellii tayan ve birbirine bitiik olmay,
ekillerin arasnda herhangi bir akhm, veya boluun bulunmamasn
salayan eklin de ancak alt kenarl olanndan bakas bulunmadndan. Yce Allah peteklerini yapmalarnda kendilerine alt kenarh
ekli tercih etmelerini myesser klmtr. imdi, acaba bu anlar, s-
kfi gelmemesi
mi
bildil^ veya
yaj^ak mecbu-
riyetinde olduklar
tarafndan
kendilerinin
maktadr.
te haymm,
Allah
ile
tklar elbetteki
zelildir.
ise,
Yara-
ite bmlardr.
imdi
doru
bulmaa
muvaSkk
olduuna ve gerekten itikadda iktisada nasl riayet ettiine br baknz: Onlar bu konuda yle derler: Cebri idda tee& ffuU ve baMde Elt Snnetin
yolu
naisal
dr; icad, yaratmay ileri srmek bir engeli zorlamak ve gcnn yetmiyecei bir ie burbunu sokmaktr. Gerek ise, ancak bir fiil iin iki
kudretin ve iki kadir'e
ortada, ancak, bir
fiile iki
kudretin tallk
Buna gre
etmesinin uzaklatrlmas
meselesi kalmaktadr.
iki
kudret bir
zerine
iki
kudret bir-
tek
fiil
benzemedii ve taallk ekilleri de yekdierinden ayr bulunduzaman, daha sonra da aklyacamz gibi, bir ey zerine iki taallkun vrid olmas muhal demdir.
birine
Eer,
"iki kadir
arasnda
bir
makdru
ispat
etmee
sizi
sevkeden
sebep nedir'* denirse, cevap olarak biz deriz ki: Kesinlikle bihnen ve
delillerle sabit
klmsa
dahi,
mecbu-
demektir. Binaenaleyh,
mmkn
olan
67
fiile
olmas
taallk etmezse,
bu
itibariyle, cebr
harekete benzer.
Bu
fiil
muhal
mmkn
olur.
Bu-
bir hareket
itibarla
se^^ Qm^
v^^k^^
em
luuna, terkedito^sie
^asde^^ta'^tatem
terkediln^
)m iki kudretin de hsM ahnasun
ktt^e^ tade tahada^
Y&m^mM ksM^ ettii Tatm^, ken-
3^
g^^A.
teiftan,
harekete tallku
ile
dier
nk,
ayn
bir kudretin de
bir kudretin
harekete taal-
lku arasnda bir stnlk, bir fark yoktur. Zira her iki kudretin de
faydas yaratma ve icad etmedir. Burada Allah'n kuvvetli oluu, ancak O'nun bakasm yaratmaktaki iktidardr. Bakasn yaratmaktaki
bu iktidar
ise,
deildir.
nk
zayfidik
gibi,
hareketin,
bu
kudretin her birindeki nasibi, sadece bu kudretlerden biriyle yaratlm ve icad edilmi olmasdr. Yaratma eylemi ise, birbirine eit olup, bunda daha kuvvetlMc V^a daha
iki
HCm
olmaktadr.
Eer,
ile ilgili
her hareketin ve
kudret,
Allah olup, yoktan var etmekte tek olan sadece O'dur. Kesinlikle hare*
ketin varl kabul edildiine gre, hareket edenin zerinde de 1^ Mdir'in
l^^^^^m
k^bajl
bebiyle
tett^tte mhsm^^
mW
dan
4
68
ik ksdTj
adnm
doru d^ildic
Binaenaleyh bu gibi bir nisbete, bundan baka bir femin verilmesi zorunludur ki, ite bu nisbete
Yce Allah'n kitabn^ ^filank "kesb" ad verilmitir. nk Kur'var edici
verihnesi
Bu-
tatpta-
Eer,
"esas
olan
Mtad^
bir alka,
Im^ 0lmsmmm
Sufmt oMasi imk&^^.
a^ ^mm, %ma ]^x#k
kadre^ taallk
bir
om ^alUte^
var olma^
olmaktadr.
baldf sznz, iradMt
tettM laIfi3ai te
Bunun gibi, "kldretin taallku, sadece onun bu kudret ile vaki olmasna baldr" sznz de batldr. nk size gre kudret bakidir.
bir sfattr. Sizin "kudretin
imdi
etmektedir
derseniz,
nakdr'un kendisiyle
nz meydana gelmi deildir. O halde, kudret ile hasl olmamn dmda
mutlaka ba^ bir taallk eklinin is^tajt ztanludur. Zira, taall'kun
hud^^ ^^mO. k^^etle hadis ^mas anlamm tar. Halbuki hdis
olmadan @m taallk kudrete muhaliftir. O halde bunun baka \x
69
duu y^e
dieri de
do^
olu^du.
Anm
hazr
durumda bulunmasnm^
sm beklemekten baka bir ankm^JEtor,
retin
bir
mM
MattttsmktadjoP. Gerekte
ise,
btn bun-
hususundaki szmzden
ileri
arasnda
bir
tamamen aym mnay ifade ederler" denirse, ceki Eer bu sznzle, bir insanm kudreti olduu
^hc^
M
ta^
^ta $0:^^
^^
sai^
iin
MMi^M
#M iiila$>^^^
de durum aym
benzer
Ur
olup, aralannda
idrk
'br
}m
nceki kudretin
mmM d% ia-
olmm
W AmmM-
Wc
m^mm ^
l^kml^i^^^^
nc mesele:
retin taallkunun
W mke^ S^nMlaa
dmedin,
Eer
Uva d^ecep
MimsiM^
umumiliim nasl
ki,
dnya zerinde bulunan hareketlerin ve benzerlerinin ekserisi birbirind^ domakta ve bunlarn bazlar zorunlu olarak dier bazlarndan
meydana gelmektedir. rnein, elin hareketinin zorunlu olarak parmaktaki y^^in bareketini, elin sudaki hareketinin de suyun hareketiu mmiam
Bu bak^ ms^ede ile sb^ <%Uuu gibi,
akd da buna ddlet etmdctedlrv%k, eer suyun
gerektm Yee Allah'm yaalSB^Ie meydana S^^xx% d^sB^t
j&^mm^
w^^^^b^^
bir
71
kt
kmasdr. Bu
ise
nk
arazlarda muhaldir.
kmasn
salayan
elin hareketinin,
yz-
nedir?
bir ii yoktur.
laUm^
mtolcn
Zm
bru
4^ im ibdu,
Ibu
\msm
husmm mahede
ta^
eto^ 3BffitEEiWWIte'. Atat
&
an-
sabit
m^^ta
mn ger Mm
domu
yerin
MTO
y^Pi ^skir
otezsa^
m >r m
^&
J^
msm
iki
72
ksmda
toplamnaktad^:
Birincisi,
ka
bir
ey
tasavvur olunamaz.
kincisi,
dna kld
takdirde,
ImUdM
^kml
kasdettiimiz, bir
varhn ardndan
varln meydana
deflet
eden eydir,
sMumdze
BBzme^
olmasum mk]is4#Dl kr
4fc ICoM
^mm, msd
meydana gehneyen bir mal^^^
holnn umknaz,kudretm
depdh* dai^ ? Byle yk
taallkunun umumiliine ait olan bir husustur. Binaenaleyh, onun
ilh kudretin kapsamnn dnda kalmas, plresz bu feo&eto
lkunun da umumiliini iptal eder. Bu ise muhaldir. Aynca bu durum,
mkWm
memm
vf
tte bylece, tevelld ileri sren M^edte'fiini tmaXi
inceleme, ilmi dourur; ilmin tezekkr onun hatalanma^a se%^ olmaz, gibi ve uzatlmasnda fayda grmediimiz buna benzer daha birok
szleri, tevelldn aklanmasnda kendilerini tahmin edilcmiyecek derecede byk hata ve'elimelere srklemitir. Binaenaleyh, uzatlmas
gerekmiyen bir konuda sz uzatmann bir anlam yoktur. Essen btn
bu anlattklanmzdan da anlalyor ki, canl veya cansz varlklarn
zatmda hdis olan, gerek cevher, gerekse araz, btn hdis varhklar
ancak Yce Allah'n kudretiyle vuku bulmaktadr. Bunlarn icad,
yoktan var edilmesi, ancak O'nun stn kudretiyle olmaktadr. Yara-
fdmeyip, b-
dr. Yce Allah*w kudret sfatnn ispatnda, bu sfatn genel hkmlerini ve daha bununla ilgili dier esaslar ve furlan beyan etmek
suretiyle ortaya karmak istediimiz gerek ite budur.
2 ~
lim Sfat:
Ytm
ydc,
^tnat bildiini iddia ediyoruz^. Zia varhklar, h^im ve hdis oimk
ksma aynhr.
Kadm O'nun zat ve sfat olduuna gre, bakasm bilen bir kimsenin phe^ kendi zatm ve sfatlanm daha iyi bilmesi gerekir. Binaenaleyh bakasm bildii sabit olduu zaman, kendi zatn ve sfatlarm
da bilmesi zorunlu olur. Allah'n kendisinden gayrisini bildii bilinen
bir gerektir. nk gayr deyiminden kastedilen, O'nun stn sanat,
dzenli ve muhkem fiilidir. Bu ise, phesiz daha ncede getii gibi,
Allah'n var
yaratcnn
takm
yaz sanatm
bil-
biz
hakkiyle bilmektedir.
mmkn
Demek
mmkn
varhklan
etmiyeceini bilir.
ki O, sonu olmayan eyleri de bilmektedir. Hatt biz, birtakm
etmek
icat edip
Siten
W^
eyi oaltumz
km olur
ki, bUttt
devam edip
u halde,
iki
saysnn
halde sadece bir adetten ibaret oldukat saysnn kat saysn sonsuz olarak bilmek
gidecektir.
gre,
bundan
ISak
74
al-hy,
C.
I, s. 90.
108;
br
zerresi dahi,
alrHum^
^5.
baka dier
bilmek nasl
mmkn
olur?
ite gerek ilim -daha sonra dier sfatlardan bahsedilirken aklanagibi- sonsuz malmata taallk eden ve tek olan bu ilimdir.
ca
3 - Hayat SfaU:
Yce Allah'm
hay, diri
#i ta^fl
iz^kMa ysm^^^
Bu
rlebilir?
ak
gayet
bir
aratrmam
geektir. Bunu
ileri
s^att
s-
ilgili
ti^e^^yacaz.
4 - rade Sfat:
^m
Zta Allah'tm hr
mrecdhktoME^ 0ta
^m& ^ffn
im
olan
fiil,
birbirinden
bMaJtam caiz
bir
za,
aynimas ancak
demdir. Capik$
ilin
^^A
bir
etmek aymdr. O halde iki m^^m
durumda hasl olup, dier bir durumda hasl ofa^ffam
sebep nedir? Kudret sfat da bunun gibidir. Bu d byle bir tercih
iin kfi dedir. nk, kudreti dc iki ztta nisbet etmelc aymdff.
lmin iradeyi iine aldn, ona kfi geldiini ileri sren Kb'nin
zatn
zdda
iki
nisbet
^^MM
nk K'b'ye gre
malma olduu gibi taallk
ilim,
malma
edip,
ona
tesir
ey kendi nefsinde mmktft olup, karsn^ b*-nan dier mmkne d^eit olursa, ilmin bu mmkne olduu gibi,
Eer
belirli bir
Burada bu
iki
mmknden
40 Kinatn
c. I, s.
varhm
birini
dierine
90-108.
Yce
Allah'tr.
CftfW ftads^l
O'nun dHedii olur, dilemedii olmaz. Hibir ey, birmi^fSE^
^mt^m taj:^ et^m^^m^ teM^ra^^tep ^tttn ^ma^
ikema.. MmCJt
lokr Bl^te^ler vef^r^^rnkr bte onya gelseler, yine de Allah'n iradesi ve me^jry^
olfnaknm. bona gai&sn yetmez... Bak: ah-Py, C. I. s. 90; keza bak: s. 109.
dna
75
'
varlnn mmkn olduunu ve bundan sonra veya nce var olmasnn da imkn bakmmdan kendisi iin eit bulunduunu bilmektedir.
nk bu imknlar birbirlerine eittirler. lmin bu mmkne olduu
gibi taallk etmesi hakkdr. Eer irade sfat lemin belirli bir zamanda
vuku bulmasn gerektiriyorsa, iradenin ona taallku dolayisiyle ilim
sfat da, lemin o vakitte var olmasmm tyinine taallk eder. Bylecel
bu tyinin gerek illeti, sebebi irade olur. lim ise, sadece bu tyineV
taallk etmi, ona tabi olmu ve onda bir tesir icra etmemi olur. Eer
onun kudret sfana
da kfi geln^i caiz olurdu. Hatt buna gre^ kendi fiillerimizin var
oluunda da iade^ ^o^M^ olmmnamz iin, sadece ilmit Mi
pre, Yce Allah'm ihDte
mesi gerekk^.
Mm ^ mmm
tarafn
bu mtMir.
sebebiyle iki
lek
birisinin
m^ta
bir kudretin
d^^.
nk
1^ ksL^^
ki,
geUf lmf^
ba bu vakti
tahsis
tatf
nk kadm iradenin taallku, kudret gibi umumidir; Onun vakitlere nisbeti ayn olduu gibi, iki zdda nisbeti de ayndr. Mesel sknun yerine hareket hasl olduu zaman, irade harekete taallk edip,
sukn'a taallk etmemi olur. Bununla ilgili olarak yle bir soru sorulabilir: Acaba bu iradenin skna taallk etmesi mmkn mdr?
Buna hayr demek muhaldir. Evet dendii takdirde de, bu ikisinin,
yani hareket ve sknun kadm irade'ye olan mnasebetlerinde eit
olmalar gerekir.
halde kadm iradenin skna taallk etmeyip, sataallk ^sam ger^kt^ sebep ms^? WiS3SmaXcyh
&s^
teeUe
Bu
dh& smm baka bir
tahsis ediciyi gerektireceinte, ba tMs e^er sawz tsaak smm
b^
(teseill)
76
edi^ gidecektir.
kom
Bu
Bu konuda
ayrlmlardr: Bu frkalardan
gibidir.
Bu
zoflardr.
kinci gurup yle der: lem hdistir; fakat o sadece yaratlolduu anda hdis olup, ne bundan ncedir, ne de sonradr. Bu
uno
mp
ise
irade
ile
duu
irade,
zmmx
^I^receksin ki,
bunlann
hm
Zra^tanlmm
mttedih^i kolaydr.
daha nce de grdmz gibi, lemin kadm olduunu
ileri srmlerdir. Bu ise muhaldir. nk, bir fiilin kadm olmas
imknjay4tf' lemin bir fiil oluunun mnas, onun yok ksa somadan var otmm^* Ber lUem, ezelde AUah ile beraber var ise, onun bir
fiil olmas nasl mmkn olur?
Filozoflar
eyin farzedilmesi, daha nce de getii gibi, sonu bulunmayan birtakm devrelerin farzedilmesini gerektirecektir. Bu ise,
birka ynden muhaldir. Bundan baka, onlar byle bir probleme
girmekle de, asl sorudan kendilerini kurtaramamlardr. Bu soru udur: Zamanlarn iradeye nisbetleri eit olmakla beraber, irade, daha
nce veya sonra olmayp, niin belirli bir zamanda hudse taallk
Byle
bir
zamann
belirli
oluu meselesinden
kendilerini
7T
nk lemin belirli bir ls, zel bir durumu vardr. Bunlarn ztlannn da olmas, aklen mmkn idi. Kadm olan zatn baz
mmkn varlklara uygun olup, dier bazlarna uygun olmamas
imknszdr. Onlar bu konuda malup eden, aresiz brakan ve kendileri iin bir mazeret kaps brakmayan en nemli husus, bizim, 'Tahfutu'l-Felsife"' adl kitabmzda da zikrettiimiz ve bir trl iinden kamadklar
iki meseledir:
lardr.
Meseli felekle
Birincisi:
batya, bazlan
da
\mm ^^sal
olp, ^fodanV
batdan douya doru lareket ederim. Bmnm aksinin de olma, imkn y^^mm MMine ^ttir. nk
lareK^Me ms(st
t^&r. O Mde, jMU'is
^tl
gfe fe^m n Meleklerin zatlar, bir cihetin, her
y^dm taidte b^^yeai
eit olan dier bir cihet ile tyin edilmesini gerektirdii nasl ileri srlebilir? te bu sorunun cevabn
olup,
Wm^i
ka^
verememilerdir.
bir
gecede
ad
verilen
ikincisi:
dokuzuncu
eder.
felektir.
dnd zaman
ekseni etrafnda
mij^a *br^;
Itobu konu
olan dier noktalar arasndan sadece iki noktay tyin etmei gerektiren sebep nedir? phesiz burada, bir eyi kendi benzerinden ayran
zattan
bir
ey
baka
Iraptrmlardr:
Yce Allah'n bir mahalde bulunmayan hadis bir irade ile murd olmasdr. Eer irade, gerekten Allah'n zatiyle kaim deilse, bir kimsenin, O'nun irade ile murd olduunu ileri srmesi geree
aykn ve sama bir sz olur. Bu da onun. Yce Allah, bakasiyle kaim
Birincisi,
nun baka
78
ile
vm Mdi^
olduu d^ldSe
takdirde,
cdfbnesi gerdir.
irade iin
Bu di \^hs
mmm ekmk
te*
muhta olmas, ancak o hdisin varlnn caiz olmasndan ileri gelip, onun bir cisim, bir isim, bir
irade veya bir ilim olmasndan ileri gelmemektedir. Btn hdisler
bu hususta eittirler. te onlar bu mklden kendilerini kurtaramamlardr. nk onlara bu konuda yle demek mmkndr: rade
zellikle niin bu vakitte hdis olmutur? Niin skn iradesi deil de,
hareket iradesi hdis olmutur? Onlara gre, her hdis iin hdis
olan ve ona taallk eden bir irade bulunduuna gre, niin onun
^ddma t^dk oden bir irade mmmt deildir?
olmas
M^^
AH^^
M ^^^
gdmsrate^ kitt
cezBun^iki problemden birini ^kileden, Allah^k^di^Mnpi-'
t^&ijr^ems^
BL Mr
mssM oltam smsd&M h&t i^
buna, Allah'n hdislere mahal olmas gibi, yeni bir mk^Mve etmekten kendilerini kurtaramamdr. Bu ise, phesiz 0*ftun hdis
olmasn gerektirir. te bylece, bu mkllerin bir ksmn cevapsz
Mi^
brakmlar
ve bunlarn iinden
kamamlardr.
varlklann kendilerine taallk eden kadm irade ile hdis olduunu ve bylece onlar, kendilerine benzeyen
ztlanndan
sylemilerdir. Burada bir kimsenin "imkn ynnden ztlan da kendilerine benzedii halde, kadm irade niin bu
hdislere taallk etmitir" eklinde bir soru tevcih etmesi dp#ru deildir. nk irade, ancak belirli bir eyi benzerinden aymnay salayan
bir sfattr. Burada bir kimsenin, *'irade, niin bir eyi benzerinden ^ir-
Hakikat
ayrdn
kinamu '*ilim mgin rnaltom inkiafm g^kbo takdirde om^ Mi smek ms^^mm
mmix^ hesmt
nlclgafim g^dc^rdii srece
emik MmkOn olur.
mSam
Bundan ba^ 1^ Mss^eai^ '^E niin malmun inkiafm gerektirdi"
di" demesi,
bir
ilim
demesine benzer
olduu
gibi,
ki,
te irade
kudret niin kudrettir" demesine benzer. Byle bir eyi sylemek ise
imknszdr. Binaenaleyh, her frka belirli bir eyi benzerinden temyiz
sfatndan bakas
deildir. te eitli frkalar arasmda en doru sz syleyen v en doru
Bu
da, irade
79
sfatn
sfatn hdis
olmadn, bilkis bunun belirli bir vakitte hadislere taallk eden
kadm bir sfat bulunduunu ve bu sebepten dolay da huds'n o
vakitle meydana geldiini syleyen frkadr. Btn frkalarn kabul
etmek zorunluluunda bulunduklar gerek ite budur. Bylece, bu meselenin zorunlu
teseUl te
mx3^ ote.
kld
imdi
irade sfat
ispat eden, bu
mm
'&ms^m
bmkdm
zlemd@9 mte^^^r.
ayet, "Affi^ ^^i^g bir eyi yapmakla aa$d ^nreder
hte~
dii eyden nasl nehyeder ? Ktl ist^m M^ sdHh olduu Misiz
zalintoin
ma'^^ ^hA W
bunun iradeye
olduunu,
Gbm
hakj^t '^iftktmak
irkinin ve gzelin
mahiyeti
uyg^ veya aykr olmalanaa bal bulunduklarn -ki Yce Allah gayelerden mnezzehtir- akladmz
zaman, btn bu problemler kendiliinden halledilmi olacaktr. Yce
Allah dilerse, ilerde bu meseleye birka yerde temas edilecektir.
mt.
ve bunlann da gayelere
5,
6 -
itme
ve
Gdrme Slathr:
olduunu iddia
4
ne kadar
hibir
ediyor ve
bunu
ve basr (grc)
O, Gz ve
(iitici)
al-Ihy, C.
I, s.
er't (nakit) deliller: Allah'n iitci ve grc olduuna dair Kur*anKerm'de birok yetler vardr. Mesel Yce Allah'n "i^itici ve grc
olan O'dur^^"' ve brahim {A. S.)'in "iitmeyen, grmeyen ve sana bir
faydas olmayan eye neden ibadet edersin''*^ szleri, bu kabil yetlerden
bazlardr. Biz biliyoruz ki, bu delil, Mbud'u hakknda Hz. brahim'in
aleyhinde deildir. Zira o, iitici ve grc olan Allah'a ibadet ediyordu. Byle olmasayd, Hz. brahim'in de malubiyette onlarla
rek
olmas
mte-
gerekirdi.
knszlamas
ile
mmkn
olur.
iitici ve g-
anladklar
anlam
ve
baskmm
bir
yoktur.
^mm
de grmesi nasl
mmkn
ancak bir Mutezil veya filozofun sormas mmkndr. Eer bu soruyu soran Mutezil ise, ona cevap vermek kolaydr. Zira Yce Allah'm
hdis olan varlklar bildiim kabul ve teslim etmitir. Binaenaleyh biz
anda, lemin bundan nce de var oldude-4eriz ki: Yce Allah'n
unu bildiinde phe yoktur. Fakat Allah, daha yok iken ezelde lemin var olduunu acaba nasl bildi? Eer Allah'a ezel bir sfatn isnad
edilm^
ise, Allah'm lem var olduu zanan varhm, var olma-
cm
dan
(^lee
ftlagflmt ve
vr
ayet bu soruyu
a. caizdir.
nunla Allah'n mazi, hal ve istikbalde cereyan eden belirli olaylan bilmi olduunu inkr etmi olmaktadr. Bu hususta bizim takip edece-
yet;
1,
m mm^
7S,ta^im,$^M
yt t.
81
mm ^kredco^ok^b^, ^zQ
ilim
mittim nakletmek
Akli
Bu
deliller:
Yaratcnn
ii^mn iitmeyenden daha kmil cdduu bilinen bir f^c(^ctir. Buna
te te^ sfatm yaratklara isnad ed%t, fasasm^ isnad efememranz
elbetteki is^mdr. tte bizim dvammn d^^rul^am kabul etme^
gerektiren iki esas tateto. O hialde anlaniEK^ acsm ha iki esasm
hangisi iii^p?
Eer, "anlamazlk, sizin yaratcmn yaratklardan daha kmil olmasmaivaa^plduuna dair sznzdedir" denirse, yle deriz: Esasmda bu, er'an ve aklen iloar ve kabul edilmesi vacip olan hususlardan
biridir. Btn mmet ve aklclar bu hususta ittifak etmi^erdir.
Binaenaleyh byle bir sorunun, inanc tam olan bir kimse tara-
fndan
mz
bir
ladmuz
82
husustur.
Ma
im grnz,
koklama, tatnm
dokunma ile hasl olan
s^ g d^^na so^r. nkS bunlarn yokluu, idrak etmede bir noksanbk, varl ise bir kemldir. Mesel kokuyu bilen
bir kimsenin ilminin kemli, bunu koklamak suretiyle idrak eden kimsenin ilminin kemline benzemez. Tatmak suretiyle elde edilen bilginin kemli de bunun gibidir. Binaenaleyh bir eyin tadm bilmek baka,
onu fiilen tatmak suretiyle idrak etmek baka eydir" denirse, cevap
Ei^,
Mmk ^mmM&
^Qersai ^mtal^ ekiitta Velou-latrma gibi normal olarak iktiran ettikleri sebepler bulunmakszn, idrakte bir keml derecesini tekil eden iitme, grme ve ilim ile, idraklerin eitlerinin ispat edileceini aklamlardr. nk bunlar, kesin olarak Yce Allah hakknda
Eer,
ve elem
duymanm
ispatna sebep olur. Zira, dvlmekten elem duymayan bir yanak, cins mnasebetten lezzet almayan bir ann, yani cinsel kudretten yoksun bir kimse, phesiz naksdr, kusurludur. Keza ehvedn fc^^ da bir noksanhktr. Binaenaleyh,
*'bu, lezzet
^mm^ln
ehvetin bulunmas zorunludur" denirse, biz deriz ki: Btt bu meseleler hudse dellet etmektedir. Bunlar iyice
ve incelendii zaman, biz^t kendeini de ffs^ssm
Mfii^ feM-
matmU^
m&m
dtene eylemf,
Egor *'clom duymann yok olmas ve dvmo eyleminin ttefi^ltafmcsl, yz Imklan^ Mr noksanldct. Bontn Mkt ise M" tell'.
nsann arzu ve isteklerinin yok olmas bir noksanlk ve bunlann varise bir kemldir" denirse, yle syleriz: Bu szden maksat, phesiz bu noksanln, kendisini helk eden zddna izafetle kmil olmasdr.
te
sfatn kazanm
olur.
gte
bunlardr.
- Kelm Sfatt:
kldm
^cM
phesiz basunla, mnakaa kousu olan bir ey ^m
rtdter
Mdonda
caiz
oHuasm
edilmesi
MyoMO^
le
kabd
nk
icm,
Peygamber
Yce
Allah'n mtekellim olduunu inkr eden kimse, zorunlu olarak Peygamberin risaletini de inkr etmi olur. nk Resl'n mnas, kendisini gnderenin kelmn tebli eden kimsedir. Kendisinin Mursil
olduunu iddia eden bir kimse hakknda kelm tasavvur olunamzsa,
Resl'n tasavuur olunmas nasl
mmkn
"ben yer ysnn resulym veya size dalarn elisi olarak gnderildim" derse, phesiz, kelm ve risletin dadan veya yerden gelmesinin
mmkn olamayacana inand^^mz iin, onun szne iltifat etmey;.
44 Bak:
al-P^y
I, s.
91-lca
mm
Bu konuda yle
diyenler olabilir:
^ aldnz
Bu grnzn menei
ola-
rak
^sto^li^ia,
ia
her
olmas dnlemez.
deildir.
Bu kelm
ile
halde
AM
Wm
W: kelm
ile
iftttsel^im
bulunduu
_mahaldir.
kemldir.
saM
Fakat
ya^ttua
dnld
byle
kudl^
takdirde mtekellim.
itibariyle
y^1s
-mm
phe^ a
O'nun kendi nefsmde sesi yaratmam te mtoa^ fluf
da muhaldir; nk bununla Allah hdistea maha hale gdm
ve dolayisiyle de, O'nun mtekellim olmas imknszlanu olur.
kastedilmise, bunu anlamak
Eer kelm ile nc bir
mmkn deildir. Anlamas imknsz olan bir eyin ispat da cl-
betteki muhaldir.
li
Mlapt kar
Bu taksim
gerekten dorudurr'
btn blmlerinde geen sorular olduu gibi kabul etmemiz mmkndr. nk biz de seslerin AUah'm zatiyle kaim olmalannm imknve bu itibarla da O'nun mtekellim olmasmn muhal olduunu
itiraf ediyoruz. Fakat biz diyoruz ki: nsann mtekellim olabilmesi,
ancak iki ekilde mmkn olur. Bunlardan birincisi, birtakm ses ve
harflerden meydana gelen kelm, dieri de ne ses ve ne de harflerden
meydana gelmeyen nefsin kelmdr ki, kmil ve tam olan kelm ite
szln
ayn
hakknda
olmad
ink&r edilemedi
nefsin,
biz,
gibi,
Yce
mmkn
Bu konu e
ilgili
yazlm
olmas,
seni hayrete d-
ka
bir
ey
deildir".
cdrl^jn
na
szleri,
bu
h&n da a^a^-
mmkn
olur?
anlalan mnalarn
Kalp-
telifini
ve lfzlarn bir
km
d^^
86
takm
harflerden
meydana
baka bir
kabule yan
belirli bir
dvme eyleminde olduu gibi, bir kimse belirli bir eyi bilir
ve o eye dellet eden konuyu da lfziyle anlarsa, phesiz bu, duyu
organlariyle idrak edilen malm bir mna olur, Araplarn hissedilen
bir mnaya dellet etmesi iin vazetmi olduklar ve ad-Dd, ar-R,
al-B, harflerinden meydana gelen "ad-Darb" (
) lfznn, baka
bir mrife (bilme) ekli olduunda phe yoktur. Binaenalyh, habercinin kendi lisaniyle bu sesleri iktisab etme kudreti olduu gibi, o sesdr. Mesel
^vnu
fe^^nz
^r
olan bir
renme
istei ve arzusu-
AlU
Ba
dir;
iin
lEsmra:.
Mzm ka^ie^ttgim
k^O cM^nf^ t^Ss^ Mr m^m tamaktadr. Bu haMkaf sl^
U2atras& iin sadece kenun b^fimlernden birini tekil eden ^nir
btn bu itirazlam cev^ olarak deriz ki:
bahsinde sz konusu edecek ve yle diyeceiz: Mesel bir efendi klesine "kalk" dedii zaman, phesiz bu^sz belirli bir mnaya del*
let eden bir lfzdr. Bu lfzn kendi nefsinde dellet ettii mna da kelmdr. Bunun ise, sizin zikrettiiniz eyle hibir ilgisi yoktur. O halde
blmleri oaltmak suretiyle sz
u kadar var
mnann
ki,
bu sz
ile
kastedilmi olup
mmkndr. Bu sz
ile
lzumu yoktur.
gerekten o emrin veya onun dellet ettii^
uzatmann
olmad
onun
hi de
dellet ettii
mnanm
dmek
kastedilmi
ol-
87
'
duunu
delili
olamk
f^tetam^
^t ^mk
gerekte o, klenin
kcOkii^ffEm
kaUanasn
istememektedir. O,
aym anda
klenin
Buna
gre, emir
cT,
sadece emir
buna cevap
olarak biz
bir
^0i olarak
dfiit&l'
kincisi:
in
Eer bu adam ad
88
sOrtobsltef^
kalknaasuu
gerekten
emrettim.
fakat o
bu emre
olmad
hususunda fetva
mftnn ona "ben eminim ki, senin byle bir anda, klenin, emrine
uymasn gerekten istemi olman imknszdr; nk bu senin hltemektir.
kine sebep olacaktr. Oysa gerek emir, ona uyulmasn
fStedin demektir"
Binaenaleyh bir eyi emrettiine gre, ona uyulma^'"
demee hakk yoktur. ayet Mft ona ^oyh bir ey derse, bu sis
ak olarak anlalmaktadr k,
ittifakla batl olur. te bundan
lfzn, dellet ettii baka bir mihtiva ettii dier mnalar-'^stnde
*t^ biz buna kelm adn vermekteyiz. Bu ise,
-'t^ daha vardr >v
^^"^anlara aykr olan bir cinstir. Bunun Yce Allah'a
ilfan ira4e
jgjj^i^uhal deildir. Bil^s bu, O'nun hakknda vaciptir. nk bu,
kelmdu:. Binamaleyl Kelm- Kattim'a mnas da ite budur.
vaki
bakadr
Kelm*a
dellet
ederler.
medll'un sfatiyle vasflandnlamaz. Buna delil olarak lemi gstermemiz mmkndr. nk lem hdistir ve kadm olan bir yaradelil
tcya
delletleri
stlah bir dellet olduu halde, bunlarm kadm bir sfata dellet etmesinin imknszlm ileri srmek nas mmkn olabilir? Gerek
ki, nefsin kelm ok ince ve anlalmas g bir mesele olduu iin,
m^^^fim^
ysiyle
)p$
mc&k
lurtakm
hs^^
ve sileri
^% mam iMJtm
Bu
soru.
dola-
m 'mm^Mst
ceva^i 'eceiz:
mmm
ses
olarak
(A. S.),
ses
olan
bir
eyi iitmesi nasl mmkn olur?" Buna karhk olarak biz deriz ki:
Evet, Msa (A. S.) Yce Allah'n kelmn iitmitir. Bu kelm, Yce
Allah'm kendi zatiyle kaim olan ve ne harf, ne de ses'den meydana
gelen kadm bir sfatdr. Binaenaleyh, Msa (A. S.) Yce Allah'n ke-^
lamm
nasl
iitti,
mnay
an-
89
drik edemlyen
kimsenin sznden baka bir ey deildir. Bu kims^ift ^yle bh* sorunun imknszln anlamas iin, her eyden nce
bunu iyice bilmesi lzmdr. Biz bununla ilgili olarak diyoruz ki,
*
itme idrkin bir eididir. Binaenaleyh nasl iitti, diyen bir kimsenin sz, ekerin tatl olduunu, tatma duyusu
diyen bir kimsenin, szne benzer. Bu sorunun
ile
nasl idrk
cevab ancak
ettin,
iki yol-
la olur:
smm
Birine, bu soruyu
fr >4re verip bunu tatmasm, tadm ve tatlluu anlamasn salanamzdr':sv3>ylece kendisi, imdi
^i anladn gil4, he& 4e sc^e^ tadm anlam^ cMayj^ desin. Bu^
ite budur.
nm gaMi cmttt ve fm
yukandaki yolun imknsz olmasdr. Bu da ya ekert
bul^MM^s veya o soruyu soran kimsede ekeri tatma hassas bulunmamasnda ileri gelir. Bu durumda olan bir kimse yle der:
"Baln Muu sen sasd aalady^, bm de ekerin tadm yle anladm".
kincisi,
Hakikatte
bu
^oto
D<#u
Mi
W e^
Bu tad ona anlatmak mmkn deildir; ancak bunu yemee benzetmek suretiyle ona anlatmak mmkndr ki, phesiz bu da bir ynden
ym^^* nk cins mnasebetin tad ve bu mnasebet esnasnda
inpo^n duyduu lezzet, yemek yiyen bir insann, o esnada duyduu
le^^ eit d^ikU. hrada sadece lezzet deyminin genel olarak ifade
ettii
ikisine de 0nil<Ur. ayet ha Imm 9m Wx sp,
olur.
Msa (A. S.), Yce Allah'n kelmn nasl iitti, diyen kimsenin
durumu da ite bunun gibidir. Bu kimseyi, sorusuna cevap vermek suetmek mmkn deildir; ancak bu tedavi, kendisine Yce
Allah'n kadm olan kelmn iittirmemiz suretiyle mmkn olabiUr
ki, bu da imknszdr. nk bu, ancak Allah'n kdimi olan Msa
retiyle tedavi
90
|A.
Lfya
nntekfift
olmad
gibi,
olduu
birtakim eylere
alt
alt
duymam
sar
olan bir
gzle grlenleri
anladn
"siz sesleri
lakla duyulan
Bunun
gibi, bir
gMW
kimse
**rablerin
zaman, phesiz
lsi^ 6bm
0
tevcih etm^ ^am keyfiyeti ohnayn tar
adifllmf^ da
rabbi olan
bmm cevap-
l^aamn byle
bir soruyu
anlad
sM
91
gelince,
Mim
ve bu
^^aea
zat deildir. Bteenaleyh, hatkae trtakun delillerdir ve delillere de hrmet edilmesi zorunludur. Zira eriat bunlara hrmet edilmesini zorunlu klmtr. te bundan dolay da Mushaf'a hrmet etmek vaciptir. nk Mushaf'da Yce AUah'm sfat(medll) olup, (teHfin
deliller
vardr.
gerdetM
nc cevap, yle diyenler iindir: Kn^an^
Yce Allah'n kelm mdr veya
midir? Eer buna hayr derseniz, phesiz bu sznz ile icmi bozmu ve ona muhalefet etmi
d^
olursunuz;
etmelisiniz
dana gelmektedir. Essen herkesin de bildii bir husus, bir eyi okuyan
bir kimsenin okuyuunun ancak harf ve seslerden meydana gelmesidir.
ki,
ve mahl&k (yaratlm) l&rzlann torkcderck diyelim ki, kraat, okuyucunun daha nce yapmad bir fiile yeniden balamas eyleminden
baka
bir
ey
deildir.
Bu da duyu
ham&
gelince,,
K.ur'an
hdistir.
z^ okrak d^e^tUiz
'*aha ne
p^i^^m ses
MEAd&^f diyen- kimsenin phe^
iM^maba. m^pS^se^
olnuunas
gerel^.
bu szden, zavallmm ne syledim llbnedii gibi,
gerek harfin, gerekse hdisn mnasn anlamadm da bilmemiz
gerekir. Eer bunlan gerekten bilmi olsayd, bizzat kendi nefsi yaratlm olduuna gre, ondan sudur eden eyin de yaratlm olacan ve kadmin hdis olamn zatma intikal etmesinin imknszhn bilt$s>A
ve
teklife lyc
mesi gerekirdi. Binaenaleyh ak olarak bilinen hususlarda sz uzatmamz yersizdir. nk "Bismillah" ( -il ) diyen bir kimsenin sznde, ayet sin (
) harfi be ( v ) harfinden sonra gelmemi ise, bu kelime
Kur'an'di4eildir. Bu ancak bir hatadan ibarettir. O halde bakasm-dan sonra ve tertip itibariyle ondan geri kalan nasl olur da kadm ola-
bilir? Biz,
asla geri
delmekteyiz.
Drdnc cevap yle diyenlere kardr: mmet icm (szbirlii) etmitir ki, Kur'an- Kerm Hz. Peygamber*in gerek bir mucizesik. O, Yce Allah'n kelm olup, birtakm sre ve yetlerden meydana gelmektedir. Bunlarn da birtakm bahm^lan ve sonlan vardr.
Buna ^re^ kaSm olan bir ^dn ba^an^gtc ve sonu olduu, Kur'an'm
ttate re ve yetknte me^^SA
ma ^^nlebilir ?
mta im nm Hz. B^panberl
olabili:?
olaan
Wl^; btn fttOfisr ise, phesiz maMfitor^ halde
YSee Allah^ k^to nasl t^sMn
mu^M
^ W
Biz buna
ku:aat
karlk
Km
Q^ tm^t
Q
fiili ile
okunan
ey
arasmda mterek
93
olduunu inkr
unu
Bu konu^
smda
m^^^
lte*iff
grlerine bir cevaptr. Bylece de, kadm sznden kesin olarak makyni
r'un,
okunan
9sMm
eyin
kastedildii
anlalm
olur.
gsn^ seslerinin
otemalanmn ve gerekse fi^lfi^a %F||to^e mahlk oldumu bil^^ halde, Yce AHah'm kelm olat Kur*an mahlk
depdir, s@W buna ddalet eier. Kate lvdan Imimm. {ttlmm"
nm) kastedilmi olduuna gelince, bu konuda air yle demektedir:
tfte
bizzat kendileri
de
c^bnak i^ea
aar-
tan W^se^i tebih ve Kur'an'a geiren ak sak bir kimse gibi, AUah'jltam fA^" Burada geen Ku:*an'dan maksat ku-aattr. Hz.
Pey^mber
ba hieMt
^'m'm
sesle terennmil
ancak Yce Allah'n bir fiilidir, demektedir. Zira onlar kadmin bir
mucize olamayacan anlamlardr. Binaenaleyh bunlardan aka an-
lahyor
terek bir
kadm lfz mterek olan bir isimdir. Oysa, bu lfzn mlfz olduunu anlayamayan kimseler, bu adlandrmalarda te-
ki,
4S
94
min
Sresi,
39:
olduu
olduu zere
icm
ile
sabit
Biz buna
olduu
ses,
karlk
deriz ki:
snrsa,
sz
et..,^
olan
bilinmektedir.
onu, Allah*
dellet
ayet mrikin,
szn
clu-
etmektedir.
ibarettir,
demektett
mm
olmasdu*.
^mm^* l^a
JOh^te
tm^m
elisinin ekiyle
meydana gelmeMn
Kapal
ve
mt mes^st^ M^^sax
sz,
ancak emirin
mM h^km temnda
istedikle-
dilerse, ikin-
B - SIFATLARIN
Bu blm,
hkmlerle
46
Je^
HKMLER
ilgilidir.
Bu da
drt
hkmden meydana
gelmektedir.
Sresi, &yet: 7.
95
(lUkUm:
Birinci
^tof^n^
Daha nce
ma^tPi zatn
^ahf ilim
dnda
ile
ytE
olan sfatlardr. Bize gre,
^im, hayat
tM S^tarffa ^
Jatn
keiids ol*
hayy ve kudret ile kadir'dir. O, dier bubyledir. Mut^le ve filozoflar ise, bunu inkr yoile
Kadm
ibarettir.
gili deliller,
llet
etmemek-
dellet
tedir.
mahsus
bir
mtekellim'dir^l
kadar var
mahalde
yaratmad halde, kelm cmid bir cisimde yaratmakta ve kelm ile
de bu camid cisim konumu olmaktadr.
ki,
Allah iradeyi
belirli bir
47 Mutezile, tevhid meselesine en ok nem veren Kelm okuludur. Bunun n onlar, Allah'n kdem sfat hari dier zati veya subuti sfatlarn te'vil etmekle, Allah'n
gerek birlii dncesini savunduklarm ileri srmlerdir. Onlara gre Allah, zatiyle
hayy'dr, zatiyle sen'dir, zatiyle limdir,
^ gSrUlecei
Sssm m, fiiM
noif 1^&aftt#l t^ ^^dovem
mttrid'dir. Ehl-i
;
gibi.
onlann bu
iB^edenler:
1950; Dr.
tevillerini
ims^^m
m. U.
Kemal
Mutaik'nin o-
tldgm
E'ar,
ren.
Makaltu*t4^myym,
c.
Mal etme-
s,
evi-
yer igal eder. Yine uykuda olan kimse mevcut olmayan, hatt uyuyan
dehet
iinde
Onl^
uyanmasma sebep
olur.
gre Peygamber
jrtSsek bir
derece^ ^gtigi
uykuda
ise,
bunlan ancak
te
Mm
Burada mesel, ilmi bir sfat olarak ele aldm^ z^an, bunun iki
aklama yolu olduunu grrz. Bunlardan biri uzundur. Bu da biwm yle dememizdir: Btl^mt bir ilim ik le^^^. Baka bir deyimle,
emim bir ilmi
Bige ise Jasa. ve dz olup, ta^ (ek^ ve^ikak
^mm wm
mnas
ileri
srd
isnadm
ilmin zat
ile
gerektirir ki,
kaim olmas fikri, zata limlik denen bir halin
bu da srf sapklktan baka bir ey deildir. Gerekte ilim, belir bir
durumdur, muayyen bir haldir. Binaenaleyh, zatn lim olmas, onm
belirli bir sfat ve hal zere bulunmasmdan baka bir mna ifade etmez, te bu sfat ve hal de sadece ilimdir. Fakat mnalar lfzlardan
alan kimsenin hata ymgnmmaM imknszdr. Bunun gibi, lfzlar da
itikak yoluyla tekerrr ederse, hata olmamas imknszdr. Mesel
97
m liiandan tretilmesi, ite bu hatay meydana gelirmdr; 6 Mde ham iUbar edilmemesi gerekir.
fttt^^
aflttifim
te
illet
olmas
d% bu
lfzlan
daH iik mzardft ftlalte hmxm bir husustur. Byle batd bir mUn-
iin
s^f
varsa,
ambsk bu
midir? Zatma
derlerse,
buna
^llDtt
'^m
m
g& M&k evGuttW,
Simdir
zm^us
\mm
deil-
o ziyadelik zatn bir sfat olmaktan kmaktadr. ayet bu ziyadelik mevcudun zatna mahsustur denirse, bizim de hakikatte ilimden maksadmz bundan baka bir ey deildir. Bu da, mevcud iin,
sz
ile,
mmkn
olan, varlktan
ayn ve
olarak filozoflara
kar da deriz ki
Acaba kadir
baka
ey
etmi olursunuz
bir
deildir^
anlalan mnann aym mdr ? Eer ayn ise, bu, tekrardan baka bir
ey deildir. ayet gayri ise, bunlann her biri iin emir, nehiy ve haber
gibi yekdierinden ayr bir szn bulunmas ve bunlarn her birinin
de hitap peklinin di^inin hitap eklinden ayn ve farkh ohnas gerekir.
98
Bunun
^^i
kudretin, hayat*m ve
gerekir.
kaim
dier sfatlann da
^d^^EUp^^i^ ^te
diyebilirsin:
olm ^ Mr ^^^Mik
fatem tiodmu
kaire^ Mm ve dier
Bu
soru,
izahlarla halledilmesi
iz^ feati^.
ve
deildir. Fakat
Mk^k im
gre,
bu
doru
olmas
sfatlarla
ki,
da
ilgili
bunun ksa
de b^EEi^tta
W 130^^^ aknlann
M^i^ted^
sonra bu yoldan ^^m^
m te^Jtoia yle
ekserisi
kitap
lu^
dair bir
saem Wt
lalte aialmtr.
erktta mvm Ijirden fazla bir mnaya dellet ettiine
hkm gelmediine gre, bu fazlala inanmamz gerekmez.
Bu gr,
emir, nehiy, haber, Tevrat, ncil ve Kur'an lfzlar getiine gre, emir
Kur'an.'-
Bunun doru cevab, byk bir ihtimalle, meselenin ilk defa incelenmesi esnasnda iaret etmi olduumuz husustur. Bu da, aklclardan her gurubun, delilin, yaratcnn zatnm varlndan baka bir
mnaya dellet ettiini kabul etmek zorunluluunda bulunmasdr. te
Allah'n lim, kadir ve beozeri gibi sfatlarla
vasnandnlnu olmas,
9^
ileri
yoldur.
birisi tefrit,
ym
aksi-
lm
Amn taaifik
Ifi
ettikleri
leri
lerinden
uzaklamada birtabm
skn'un kudret ve ilmin, cevher ve arazm eitli olmas gibi, iki eyin
zatlar ile eitli olmalar mmkndr. Bunun gibi, iki eyin ayn mna
ve hakikati ifade etmede birletikleri halde, zatlariyle birlikte deime-
1^
ilgili
Her
konularda
ihtilaf,
ilgihdir.
Bu
bunun dierlerinin
yeri-
^aynimS^W^S
9^
onlardan
olur.
4a, WlWc dtoma eylerin eliikliMeri ve
aytonlklar, kendi bnyesinde de bir aykrlk ve taadddn hasl ol-
mam
gerektirmemesidir.
Eer
denecek olursa, derim ki: Belirli bir mezhebi savunan bir kimsenin gayesi, elbetteki kendi inancmm bakasnn inancndan daha stn,
daha ok tercihe lyk bulunduunu ortaya karmaktr. Bu hakikat
ise, kesin olarak hasl olmutur. Zira, bu konuda ancak bu yoldan
tur'*
birini
mmkndr.
te
bu tek yolun
birbirlerinin
karsna den
her iki
karlatrld
zaman, kesin olarak bu yolun, tercih edilmesi gereken br yn bulunduu anlalr. Eer mutlaka bir
eye inanmak gerekiyorsa ve inamimasai. ^^^sm. ey de, ancak bu
eyden birisi olup, bunlardan doruya en yakm olam da sadece bu
yol ise, buna i^uomk zc^mUudur. Bunun bir scmr oj^^ ^sanm
baz problemlerin
Fakat
bundan daha ok ve dahck bt^^W 0^ jJlPtl ^imk ImJm
^^ctr. Hfddkatle b^ pr^b^^^^^^M^i^r* Fitet Imris
mtenen ey, h^b ^kam
ASa&%t kad^
taraf yekdieriyle
^Mdt
k^iH^U MM^oka
tamamen halletmek, bu kitabm tahamml edemiyecei ok uzun bir aklamay gerektiren imknsz bir itir. Genel olarak bu konuda syleyeceklerimiz ite bunlarsfatlandr. Binaenaleyh bu problemleri
dan
ibarettir.
MMt
''.Miah
d^ta l^dn^.
ve bundan
dc^p
^ O, btn mak-
de olunan eyleri
k^dMiln ^Cteni^ ohnas gerekirdi Oysa.
imknszdr. Zira birbirine zt dileklerin dilenmesi, ancak bedel veya czler hakknda mmkn olup, btnler hakknda deildir. Oysa kudretin, bir birine zt olan iki eye de taallk etmesi caizdir" denirse, biz
buna cevap olarak deriz ki: Allah'n kudreti, ancak hdis olan baz
eylere taallk ettii halde, Allah zatiyle kadir'dir dediiniz
nun
zatiyle
gibi,
O'-
dmdadr. Eer
knda da caizdir.
sinin
101
Filozoflar
ise,
bu konuda
iteri
iki
ynden batldr;
sesin iitilmesidir.
bakasnn
zihninde
FlosKM
M ^a^M^ 1>u
gdamm tar, mm
oto
Mtomn grd rya, haki^e ilgisi bulunmayan hayalden baka bir ey deildir. Binaenaleyh,
Hz. Peygamberin Allah'n kelmn anlamas, kank bir ryaya benzeyen tahayyle baland takdirde. Peygamberin (A. S.) buna gvenDe4
memesi ve bu eit bir haylin de bir ilim, bir bilme anlanum tamamas gerekir. Szn z, onlar ne dine, ne de slm'a inanmaktadrlar. Ancak onlar khtan kendilerini korumak amacyle, gzel sandklan birtakm sz ve ibarelerle ortaya kmaktadu-lar. Halbuki bizim
onlarla olan
tartmamz
fiilin,
lemin hdis
megul
olmasnn ve
kendimizi bu gibi
kudretin
tafsilatlarla
etmiyeceiz.
Eer, "Yce Allah'n sfatlarnn Allah'tan baka bir ey olduunu mu sylyorsunuz" denirse, deriz ki: Bu, yanUtr. nk biz,
Yce Allah dediimiz zaman, bununla ayn zamanda, zat'Ia beraber
sfatlar da kasdetmi olup, tekbama zat kasdetmi olmuyoruz. Zira
Yce Allah'n isminin, ilh sfatlardan hli olduu takdir olunan bir
zat'a itlak olunmas doru deildir. Mesel fkh fakhten, Zeyd'in
Zeyd'den ve dlger'in
eli
de dlgerden
kMi tett
fkh
t>
le^
dedr.
W%
de^ edea hk
102
ey
deildir, fiinacnalyfeu
^Mnto
an-
lalan mnadan ayndr anlamnda, cevher ile kaim olan araz, c^hMn
gayridir denmesi gibi, sfat da, kaim olduu zatm gayridir demek caiz
olur.
Bu da ancak
BMncsi:
mahsustur.
iki
^tm
o^
^^Um^
b^n^ ^toek cah
km
Wm\
^Sf^im
bir
anlam
yoktur.
lUnci IHOcm:
Btn bu sfatlann AUah*m zatiyle kaim olduunu iddia ediyoruz. ster bir mahalde olsun, jtor olmasm, bu sfatardan hi birinin
AUah*m zat olmakszm, var olmas caiz deildir.
Mutezile'ye gre, Allah*m zatiyle kaim olmayan irade hdistir.
olmad gibi,
O'nun baka
deildir.
olomm j^kdt^^
Oysa cmtoia
bir
mahalde kaim
MMm nKW#n #
varh
bir
l^ mah^
M-
lg^
MMt
ile
anlam
Zira
delil,
108
ae^mzn mnas, O,
k^
Um ^pUr
gibi bir
Y^
^m
3!Gtep
0xsm,
M ibar^t^
ibarettk.
nam
hayrete
dren
rade'nin bir
i^^
l^te
AJik^^im
ztm da Mr
yaklam
olur.
varhmn, Allah'n
nk,
kendisiyle
bir mahalli
bulunmakszn
kaim olmayan
bir iradenin
murd olma-
snn ve irade bulunmakszn kendisinde hdis bir iradenin hasl ohnasmn imknszh en basit akl bir muhakeme ile veya doal olarak
bilinmesi gereken bir husustur.
Aka
UncIi Httktim:
wf
YaW ^
ol^
M mmem^.
acaz
Birincisi:
Ezel olan
kadm
ise,
Tcib!i-vucd
(varl
(varh
vacib)'dur.
caiz)'
Eer
dur.
Allah'n
^I^Olttejl i^te ^M^ Zm ^^^ ite vcub birlpirine aykn olan iki liavramir; ^>o}s^fsmyh zatradb Gtm Wt e^^anmn
caiz olmas imknszdr. Bu ise a^kc^ bilinen bir s&^st,
Allah'n zatna bir hdisin hull edebilecei dnld takdirde, bu hadisten nce dier bir hdisin bulunmas ya imknszdr veya deildir. Eer byle bir hdis var
kincisi
ki,
bu en
kuvvetlileridir:
M^Um
szlk
delillerle
il^
ml
mm
ki,
deildir.
^de
Bu zorlayc gr fsiddir. Zira biz, ancak vcibu'l-vucd olmasndan dolay hadisi kabul etmeyen bir zatm, aha. sonra hadisleri kabul
nk
lemin,
kabil^etivardbr veya
zati yoktur*
Biz^ bu
yok iken kendisine varhk rz olan bir zat vardr. Bizim grmze
gre, byle bir zatn varh gerekli deildir. Bizim lem hakkndaki
grmz, sadece onun bir fiil olmasdr. K^^to bir fiiHn varh ise
muhaldir.
nk kdim'in
bir
fiil
ohnas mmkn
deildir.
pki
varhma
J^mtm^ frkas, Allah'n ezd^ufttekdUm olmasn, 0*nun kendi asatipda kn^ j^atea kudred sahip ofanaii anlammda olduunu
ileri srmlerdir. Onlara gre, zatmm dmda yaratt her ey, Allah*tn **l** szyle kendi zatnda yaratm olur. O halde Allah'n, bu sz
Zira
Bu konu
ile ilgili
unun imknszhn
106
gafil ve
bu
gafletinin
anlald gibi,
''skt
yoklu-
kadm olan
ancak kelibn'm
yokluu
ile ilgili
cehalct'c vc ilmin
ey
batl olmaz. Zira, kadm olan zattan baka hibir ey yokBaki olan sadece zattr. Fakat bu zat'a baka bir varlk daha ilve
hibir
tur.
yokluuna,
ki,
bu da kelm ve
ilim'dir. Bir
ikiUiM eder.
Hasmlarmz bu
yokluu
zerine
skt*tan sonra
mm
kelmm meydana
olduuna
mna olduunu
hds
tad
Bu
husus ilmin
ile
yokluu arasmda
varlm
bir
farkllk gerek-
nk varl kesin-
ayn ^^s^^^d 4cumd bulunnms dnlemez.
iki
hm )m ukm^
varh
zatm
icap ettirmez.
Hatt, var olmasmdan nce lem'in de bir zat yoktur, fakat kacUm*in
hudsnden nce bir zat vardr. Bu zat kelm, varlndan sonra bildii ekle aykn bir ekilde daha nce bilmitir ki, ite bu ekle skt
varlndan sonraki ekle de kelm denmitir. Esasnda bunlar birbirinden ayr iki ekil olup, varl devamb olan bir tek zat tarafndan
iki halde idrk edilmitir. Bu zatn skt etmesi ynnden bir ekl,
bir sfat ve bir durumu vardr. Keza, O'nun mtckcllim olmas itibariyle bir ekli ve bir sfat olduu gibi, hareketsiz ve hareketli, beyaz ve
siyah olmas itibariyle de bir ekli, bir durumu vardr. te bu muvazene,
terkedilmesi imknsz olan bir mutabakat esasna dayanmaktadr.
ayrlma
ikincisi,
skt'un bir
mna
ile ilgilidir.
Bu konuda yle
diyebihriz:
Eer
olmad ve ancak
gayet
m
m
^m.
sefttir.
Bu konu
tur.
olarak yle diyenler olabilir: Arazlar pek okYce Allah'n renkler, elemler, lezzetler ve benzerleri
ile ilgili
Hasmmz,
mahal olacan iddia etmemektedir. Ancak tartma, sizin zikrettiiniz yedi sfat hakkndadr. Bu sfatlann iinde bulunan hayat ve kudret konularnda bir anlamazlk,
gibi arazlardan birisinin
hudsne
bir
mh
olmasn
gerektirir.
Hadisleri
sfattr. Zira,
108
olduunu
bnm
bir
^1 ^mM
bu yfflseden n
hdis olduu kendiliinden meydana km olur.
dis iin de ayn eyi sylemek mmkndr.
bul edildii takdirde, lemin,
lEBet^ril
Im^
olmasi^Bf
hnt
Dolaysiyle, her
kudret ve
hft-
olira*^
ohma
tebangi
ve &itotten geri kalmas nasl dnlebilir. te bundan dolay Mutezile, bir mahalde bulmmakszn iradenin hdis olduunu ileri srmtr. Kerrmiye ise, iradenin, Allah'n
zatnda hdis olduunu sylemitir. Onlann byle sylemeleri, belki de
Allah'n her varl, var olduu anda kendi zatnda icad etmek suretiyle yaratmasndan ileri gelmektedir ki, phesiz bu da iradeye racidir.
bir engel buluffnakszn, irade
K^m'a 0^me, kendisinde gemiten haber verme zellii olduu ha^ mM fite il toto <te? Nad olur da Allah ezelde daha
Nth'ubalketm^iM^ "'Bizkentkavn^NOCu^^rdik"*' 6ex1
iin
**AydkkMxa>m kar,
mnas yoktur.
Bunlara cev^ olarak
baka
bir
Bu
sfatla
ilgili
pheyi
bu
saVBUS^Iar^ aneal^
49 N0t
50
Sresi, yet:
TM
Sresi,
1.
yet:
12.
no var
idigini bilmektir.
Bu
haller,
lem
ile ilgili
olarak birbirinin
peism devam eder gider. Bylece, Allah ile ilgili bulunan bu sfat
aydnla kavumu olur. Bu sfat asla deimez. Deien ey, sadece
lem*in ahvalidir.
gne
Bunu
u ekilde aklayabiliriz:
Mesel
doduu
gerekten zeyd'in
geli^ tfc^ mi
mi olacaktr? O
ha gehne eylemini
veya biimemi
kuatmasn gerektiren kadm ilminin de bu ekilde anlalmas gerekir. itme ve grme sfatlarnn da bu esasa kyas edilmesi
varhklan
lzmdr. Bu
bir
bir
sfattan
biri,
^^mma
mm^sM
MW
M^te MM
iMa
varln
bir tek
itiraf et-
malmun
110
olmamas
gerekir.
Kendi zatmda olduu halde, Allah'n bilmedii bir hdis'in varcaiz ise, -ki bunu aka bilmesi daha uygundur- kendi zatna aykr olan hdisler bilmemesinin caiz olmas phesiz daha evldr.
Eer bu ilim malm ise, ya sonsuz olan baka bir ilme muhtatr ki,
tir.
ayn ilim
malmu bu-
ile
bilmek
ise,
ilmin
rade'ye
gelince,
budur.
gibi,
baka
1^
m^m G^9^k
teselsl
ile
bir irade
hdis olan
^dir. Ancak
mM
tein
olmana ne*^ Mdn
kadmce taallku
taallku ise
imMnr
cMiftm
kacUm
imMk ep, mAs onun varlna taaUk etmmi olmasndandr.
Bunun izah ise daha nce gemitir. Eer Kerrmiye
olduu anda icad edilmek suretiyle kendi zatnda MMs oldniunn
ss&ar.
Wm
Birindsi:
TOto olur. Bu da bylece sonsuzlua kadar devam eder gider. urasn belirtmek lzmdr ki, Allah'n "kun" ol sznn, kendi zatnda,
her an btn hdisler saysnca var olduunu ve bylece her an binlerce
geldiini kendi akliyle bulan bir kns^le tfutmak eP
S&m
bette ki
doru
deUdir.
111
"NCkn''
ayn
hafOe^
g^$^r.
*^l** mrfnn
1^ bilinen bir
0teHt
^hmesinm im^mmkT
ve "1^** l^ffJerinn
^tnl^
tdafiz edilmesinia
^^ae^b^
8^^^
hk
ankm ta-
cemeddi
mubaldr. Bunlar
bal<e,
bulunmasnn dnlemiyecei
gibi, iki
"elif" in
uramak-
ncsU te AWi*5a
z, ya letnB yokluu veya vmhalinde lem ile var olan bir hitaptu*. Eer bu hitap lem yok iken
vki oluyorsa, phesiz yok olann byle bir hitab anlamas mmkn
deildir. Buna gre lemin, Allah'n "ol" szyle meydana geldii
nasl dnlebilir? ayet bu hitap lem var iken vki olmusa, var
olan bir
ey iin
"ol"
Doru
yoldan sapan
kinaye
olduu ggriin
eahilleia
tur.
kendisinde
te
^andumasna
W^SSs^
ve dolayisiyle bu
tatM^
m^^
AU
''i^^mdMeri
kar'''' ve "Biz
szleil baSdsn^aMittelan,
NOCu
kendi
ancak mlarm
kmmUiB g^^^-M'^
54
112
AWSmsi, 1^:
Mu'tM,
flyet:
enelerinden
gelmektedir.
Wmu
^dan
1^&lmm
k&M
dace emn
kte hmm
olduu zaman, uylma^u gerektiren dier yeni bir emre ihtiya kalmakszn, aym emirle emrolunmu saylr. Mesel ocuu olmayan bir
insan dndmz zaman, bu kimsenin, ocuu varm farzederek,
kmMoM
t^ata tamfodan
mm ^s^mu-
@immdde eme^lmi
bulun-
nsanlar j^asi^a adet olan, ocuun anct^ baemre veya gereklilie dellet eden birlfz e Hm ^hibi olmasdr.
Kendi dili ile ona syledii "ilim talep et" sz ister b vakitte hasl
olsun, ister ocuunun varhmdan nce kendi zatnda kaim olsun, onun zatnda uyulmas gerekli bulunan bir emrin varlna dellet eder.
te emrin. Yce Allah'n zatiyle kaim olmasnn da bu ekilde anlalmas lzm gelir. Bylece, bu emre dellet eden lfzlar hdis ve medll da kadm olur. Bu medll'un varl, me'murun varln gerektirmez. Ancak me'murun varh, her ne kadar farzedilmi olsa da, tasavvur olunur. Eer tasavvur olunan bu me'murun varl imknsz ise,
bu imknszligi ben bir kimse iin, uyulmas g^eken byle bir emrin
1X3
nn
taiiavvur
olunmamas mmkndr.
te
fiilin
emrettii
ey bulunmad
em-
olummz
denif^ ^m^p O^rak deriz U: Postlamuz bum ce^mm^ teusunda j&tla flM^i^dir. En doSnm
bu
kmxM
teemirft: 1^
^feteden iki (arafindan biM mr
isa^ ^rtfflrtB&
#iitt lc grttf. BMltet
mf%
^saMu
olarak ortaya kmUr. Bu da kadm gerekliH^ft, yai uyulmas gereken kadm emrin aklla bilinmesidir. Eer,
ad geen ocuk hakknda olduu gibi, bu emir de emrolunann varhmdan nce hasl olmu ise, acaba buna, emrolunann var olmasndan ve onu anlamasndan sonra
veya nce mi emir ad verili-
etmi
Wm
^
#
doru olmayan
lfzla
Bununla beraber
Bu,
ilgili
doru
aratncmm,
bir mesele
olan,
uramas
benzeri eylerle
olmaktan
baka
bir
ey
deildir.
m^s^*
Emir,
eireAm bt mn^mms
g^U^ matt^
^^in
gerektirdii gibi,
bulunmad
halde,
mmkn
olur,
denemez.
alm
114
varln
varln
ileri
Drdnc Hkm:
Yce Allah
iin
isimler,
O'nun hakknda
bulunduklarnn doru olup olmadklar hususunda ihtilafa dlmtr. Oysa bunlarn zerindeki perde
kaldrld zaman, bu konuda herhangi bir ihtilafa d^^in imknsfatlarndan treyen
szl
fiillerinin ezel
kendiliinden ortaya
km
olacaktr.
ezel
W-
ksma
ayrlr:
iMn^dk 1^ baite
^eddir.
kincisi,
eder.
Zl^ b&
a lEiedja
ih^on ^ine dellet
phesfe bt^ fetfidaf da Allah hakkuSda ezel ve ebed olan isimnk Allah'tan
Oimcsi
ne
selbedilen,
varha ve bunun
eden
Drdncs, cevd ^Cmertlik), rzk (rzklandran), hhk (yaratan), mz (ykselten^ muzil (alaltan) ve benzerleri gibi, Yce Allah'-
IIS
m nllerindcn
varla
olmadma
olamyacam,
dellet
bunlar da JM ayn
M^
baka
te
bir sebebe
dayanmaktadr.
mas doru deildir. Mna'nn oynad rol ite budur. Bundan da,
aalyor ki, bu ismin ezelde bimwB Wl deildTi^y^ bir kimeer ikind mnay l^tediym, phe^ het j^a^^ hakleir^ 1^
mm |M
ms hotmmst ^b^^
Mma&& hsHii.
Cnk bmnmla, o da birinci mna^ \m^ktdi olmaktadr, tf lam
Mcikot anlald mtm, im t^l anlamazhm ortadan kal^t^
mda phe yoklSff. Esasen, bizim de sfatlarla ilgili ksmda tam olarak
anlatmak istediimiz ite budur. Bu bsm yedi davay ihtiva etmitir.
Bu davalarla ilgili kudret sfatndan kol ayrlm, kelm sfatiyle ilgili olarak be itiraz ortaya atlm ve sfatlar arasndaki mterek hkmlerden de drt hkm meydana
ve bylece bunlarn toplam
yirmi davaya yaklamtr. Fakat her dava, her nekadar ispatlanmasn
salayan birtakm davalara dayanmakta ise de, gerekte bunlardan
sadece yedisi, bu davalarn esasm tekil etmektedir. inadi de bu kitabm nc ksmuu inceliyelim.
km
NC
KISIM
ALLASrm ^BllMS
Yce Allah'n btn fiilleri caiz olup, bunlardan hibiri vacip
(zonmlu) olnmkl^ vaMflandnkmaz. Bu ]g^^ yedi gr ileri sryoruz:
Biz iddi^ ediyoau
ki,
Yce Allah
iin,
kuUanm
m-
blmamas
^
ce^a^H^lamm
caiz
olduu
gibi,
ft
vadp onm^, is
terlae
-^^
deildir. Bir
^ dmayp, sasm nM
^sk.
^in h
Peygamb^^
tadklan
kavrayamamalanndan
ilgili
ileri
gelmitir.
(zcmnlu,)
huun
Hatalann menei de
bunlarn mcmel
oluudur.
117
Bu
baka
gibi konularda en
ibareler
doru
kullanmak
yoi,
suretiyle
aklla mnalan
aratrmamz,
ikliine bakmamzdu:. Bu
itibarla
bu konuda
ad
vedlffssi
wmm
denir.
da, ^sk
Fakat l^dm'e
batma e^teine
tA^
knszldr. Bunun
kasndan
gibi,
bulunmayan
mutlaka o fiili tercih ettiren zel bir sebebin, bir tahsis edenin bulunmas gerekir. Bilinmektedir ki, genellikle fiil bazan terkedildii zaman,
onu bir zararn takip etmesi bilinen veya tevehhm edilen bir durumda
bulunur. Bu zarar, ya dnya'da iken derhal verilir veya hiret'e terkedilir. Bu, ya ok yakmda meydana gelmesi muhtemel olan veya tahamml edilmesi imknsz olan byk bir zarardr. te fiihn bu blmlere ayrlmas ve onlara tercih edilmesinin sebepleri, lfz olmadan
da aklla bilinmektedir. O halde imdi de lfzdan bahsedelim:
iin
Bu
yakn
^smt bulunaa Slifflr b^ mm, dteki dinyada, yani ^lkkte (teaksa ve bu da efMiMlft^^ W%orsa,
hvm va^
^st b^ mtm dnyada ise ve buda aM te Uoiyorsa, tm^^bazaa^^ad^dm^mteldhdftfi
biif
olduunu sylemesi
mmkndr. Burada yemek yemesinin vacip olmasndan maksadmz,
terketmesinden doacak zarardan dolay, onun yemek fiiHni terke
kendisi iin vacip
olmad mnm^
uygun
bu le^fn kullanlmam
mm^m
gren ve hum
Mlt, Daha nce vacibin iki mnas olduunu
ve bunlarn her ikisinin de meydana gelecek zararla ilgili bulunduunu
grmtk. Fakat uras da bir gerektir k, bunlardan biri dierinden daha geni ve daha umum bir anlam tamaktadr. Zira bu mna
bakasiyle zellememektedir. Dieri ise daha dar ve daha zel bir an-
lam tar
ki,
bu da stlah
bir
mnadu". Bunlardan
baka bazan nc
mnaya da
vacip denir.
ohnamas, ilmin
inklp etmesini
gerektik. Bu ise muhaldir. Binaenaleyh, bir eyin vacip olmas, o eyin
zddnm muhal olmas anlamm taiTi. ite bmdan dolay bu nc
mnaya da vadp denmitir,
yin var
ilgili
fiilin failin
gayesine
fl, fail
bu
Mm
M^m
mhm
w&
bir
izaf
durumlara gre deitii gibi, bir durumla ilgili gayegre de deiirler. Mesel belirli bir fiil, bazan bir ahs hakbnd
ahsla
ilgili
halde,
dier
bir
ynden aylan
olabilir.
By-
U9
bu
fiil.
bir
lamas
^ UMM^ btn
dt^ut^c^
olarak te-
katilkbiMWI^rtto.dosmbiu^^
ynm ia^mnmm &m<cta d$. yadddit^
bariyle, siyah r^ge kar sempatisi
H^leto Wt sfeise, phesiz esmeri daha iyi, daha gbata^
mm m t^^mmm,
Mor ve
3sel
renge
kar
irkin grr ve
bundan
aklszhm
kimsenin
ak
ona
tabiatiyle
b^^leoe
hsun
olur.
nefret eder.
ve
aptalhm
Ayrca bu
ileri
ki,
bMn insanlar
ve kubuh,
dir.
veya hirette kendi gayelerine uyan her eye basen (iyi) dedikleri halde,
bazlar da bu lfz sadece hiretteki gayeye uygun olan fiile tahsis ederEsasen,
ler.
masma
eriatn da
iyi
sevap vadettii
ettii ve yapl-
daha ummi,
fiil
ikincisi ise
daha hasusdir.
te busiUlalm^
korkmayan baz kimseler, kendi gayelerine uygun ^iedii zaman. Yce Allah'u fiillerine kt diyebiliri^-* Ve ite bud^
dolay onlarn felek'e ve zaman'a kMtk}@riai
sipCdy mb^
man alt st oldu, bunlann fiili ne kad^ ktdr" dedierii gMrsn.
ile
Allah'tan
120
1^
Allah'fu-.
balttrfl
^bundan dolay
me^^ AUah
bir
sUM
ve her ne ekilde tezahr ederse etsin, Yce Allah'n fiiline hazan iyi
denir. Buna gre bu ltzm mnas, Allah'a bu fiilinden dolay asla bir
mesuliyet terettp etmez, bundan dolay knanamaz ve O mlknn
gerek
faili,
yapcs
olup, bir
orta,
bir
yardmcs
yoktur,
demek
olur.
olarak
kuatmak
ta-
mamlamncaya kadar bu eyann nasl ve ne ekilde olmalannn gerektii hususunda belirli bir hkme varmaktr. kincisi, eyamn tertip ve
dzenini salamaa ve bunlar tam ve. salam bir ekilde tesis etmee
sebeb olan bir kudretin lfza eklenmesidir. Bununla ilgili olarak mesel, ilmin bir eidi olan hikmet lafzndan karlmak suretiyle hakm
dendii
(lim, bilgin)
anlald
Birinci hata:
nsamn
bazan,
bakasmn
gayesine uygun
ite
%H
olduu
Hilin I^t
mm Mteda
kM olmasm
SufU
se-
mutlak olarak onun kt olduuna hkmeder. Belki de bu kimse, bu kt grmenin esasnda hakldr, fakat mutlak olarak bir eyin kt olmasiyle hkmetmesinde ve
ktl o eyin zatma izafe etmesinde hataldr. Bunun sebebi de,
kendisinden bakasma, hatt bizzat kendi nefsinin baz hallerine dah
nem vermeme
izafe eder ve
gafletine
dm
olmasdr.
Zira,
bu kimsenin baz
121
1
halIeriiKOs her
ayn eyi
grd
bMn
b^m
Mk
Bunun
sebebi,
alt
mMn
aMdte^
122
inkns/
halo
ynelmitir.
gelir.
nk
sar vc
yumuak
bir
karm olarak
karm
yaratkismt sS^e^i^
Mnde eri gitmeleri veya lu^Isetsk kalmalar,
mak lzmdr^ nk
ve hayllere
ce
im^^pmii W
it
vMj^te
baldr.
Bu konuda sadece akla uymak meselesine gelince, buna, ancak YAUah^n Jc^dilerine hakikati, hakikat olarak gstermi olduu ve
\mm. vn^msk
1^
ts^^
^ s^g kulMn
ka(&
olablirte
l^r
sen
im savunmada
drecek
ileri
hile
ey
bir
ortaya
kt zaman
da, kendilerine
Daha
sonrada, bu esasa
aykr
phe
geldiini
phe
karlar ve
buna uygun olanlar da delil olarak kabul ederler. Halbuki hakikat
bunun zdddu*. Bu da, kesin ol^aic bir eye inanmadan nce delil
aratrlmas, sonra da bu delile uygun olana hakikat, uygun olmayana da batl i^dmui verilmesidir. Btn bunlarn menei^ alkanln
ederler.
olan hereyi
ile
kazanmasmdan
^mkkok andan itibaren btekun
det ve ahlaklam e^^On^bsta: msyam g^en yi te^
i0i$m
te
ri^Mr.
Im p^lttri ^vmiti mmm^ senin iin Mtn p:(h
ncelhk
lenerin faalledibnesi
kof^la^^
olacaktr.
HaUi
gayeye s^km
izin verdii hald^ ^disinin,
gtto^^t
M,
Ms
kuvvetine katp
karlanan
sizin zikrettiiniz
olmaktadr"
denirse,
Yukarda
mee
124
te
bir husustur.
bylece
vakf olmakta, bu problemi halletkfi gelen hususlar vardr. eriata inanmayan bir kimsenin, g
zikredilen hatalara
'
kendisini o kimseyi
JmfWm
kurtarmaa
durumu
m% imm W
bir
ruha ve
daha kalr
kar duyulan
ki,
bu da
gzel
g bir durumu hibir kimsenin bilmedii bir an iin farzedilse dahi, bunun daha sonra insanlar
tarafndan bilinmesi mmkndr. Keza bu durumun, bilinmesi im-
knsz olan
bir yerde
hasl
olduu
farzedildii
zaman
da,
insann
nef-
tahk veya delilikten nefret etme temaylne benzer, bir temayl meydana gelmi olacaktr. nk insan, vgy daima buna benzer bir
fiile bah olarak grmtr. Binaenaleyh insan, her nekadar akliyle
vgnn bulunmadm bilse de, yaratlnn gerei olarak vgye ve
mkltt^m
bir
ile
eyden
nefret
ed^.
Kjszft
itmsm
man, kendisinin o yer ve orada bulunan duvarlar ile dier yerler arasnda birtakm farklarn bulunduunu hisseder. te bundan dolay air
bu konuda yle demektedir: "Leyl'nn lkesinden geerken, o duvar
bu duvar pyorum. Benim kalbimi o lkeyi sevmek deildir dalayan, fakat o lkede oturandr bunu yapan".
bn ar-Rum
ki,
bu onun ea
125
"nsanlara vatanlarn sevdiren, genlik alarnda orada geirdikleri gzel gnlerdir. Onlar vatanlarn hatrladklar zaman, orada
geirdikleri genlik alarn hatrlar ve bunun iin ona zlem duyarlar".
nlrajie aldananlann, insanlann ahlaklannda bulunan su-lardan habetllar ^E^yanlann ve bu gibi temayllerin yaradhn gerei olarak
nefse itaata raci
olduunu
bilmeyenlerin
yanllklarnn
Aslnda yaradl, daha ok mcerred vehme ve hayle dayanmaktadr. Bu ise yanl olup, akl hkmlere uygun deildir. Fakat nefsin
yaps, ahkanlklarn gerei olarak, vehimlere ve hayllere itaat eder
bir durumda yaratlmtr. Mesel insan, hatrlamak veya grmek
dur.
nr
aznn
ve
layan
yemei
az
dama
sula-
o yemein azda inenmesini sasuyunun hasl olmas iin Yce Allah'n yaratt
suyu akar.
belirli bir
Bu
da,
do^
yerl^^ mmm,
Bu ^ mm^
kamlanmasna
iyice
sebep olur. Bylece, canlanan bu kuvvet, cins mnasebeti kolaylatran kaygan bir svy dkmek iin hareket etmi olur.
te btn bunlar, o anda byle bir fiilin tahakkuk etmesinin imknszl aklla bilindii halde, bu ekilde cereyan eder. nk Yce
gerei olarak bu kuvveti, akl vehmi (kurguyu) destekdesteklemese de, hayl ve vehmin hkmne itaat eder ve boyun
Allah, trelerin
lese de,
eer
bir
durumda yaratmtr.
te
ynnden
birini
dierine tercihin sebebinde hasl olan yanllm menei, bu ve benzerleridir. Btn bunlar da gayelere raddir.
ki,
baa kamayacaklarn
nun verecei
lezzete nail
olmak
bildikleri halde,
tn olan
imtina
ahitlerini,
verdii
bu
ahieri yerine getonede insanlann saysz menfaatlar, karlar buteilati yerine getiren kimseyi asrlar boyunca hayrla
anECificite. Bu fD3iDE^ bu fiilinden dolay insanlardan herlwagi
hm(^#toU
gre onun
Mfmed^bm ^ toett^^ ^Mkndiir.
d^sM^nm sebebi, bWe bf dam^^lfs^aml olarak
}m
^ mm^ ^imm ifeiU bulun'Mmm.
^ fifc ^fce
bir
m ^hkm^^^.
duuna vehmin
de grld
gibi, lezzetli
Sfek,
M nce ^u uusalterde
tad
aydnla
ve
kavuttlTl*
mas hususunda bu
akl ilimlerde
Birinci
Yike
Dava:
MMk^m bir
bu yaratma
G^fia
eyi y^tomittas
^adp
deilt.
caizidir.
%fblta.
kld
^^t^
4^S&
O*^ p
^SfflKBI,
mmkn
mz mnanm,
deildir. Zira biz daha nce, vacip lfzndan anladister bu dnya'da, ister teki dnya'da yni ahrette ol-
ve fttfa
ile
mm
bi,
bir
kuUanM atf^
C,
I, s.
UU
127
J^^
Sebebi
bditto hkm
ise
^^cubte,
lmadtf.
Bk ^sto
(netedlc
h^^fc a^ltem^ i^^^jroc^ ^smsi^fl^
^kredSMd sM gendktss^ Bima g^e, *ymatm, yarat^lsmn ^y^
mmkn olduu
teklif
s^f^om
mk
yok
olmay dilemilerdir. Mesel bunlardan bazlar, "keki unutulmu ve
kimsenin hatrlamad kimselerden olsaydm", bazlar "keki hibir
lince,
iki
eyden
biridir:
Bu
da,
tercih etmiler ve
azab grmemesi iin itaat etmesi vaciptir dendii gibi, terkinde daha sonra vki olan bir
zarar bulmas fiildir, veya susayan bir kimenin lmemesi iin derhal su imesi 'racipUr
dffd^
I.. 8.
128
Ul,
gibi,
ed^Bk^. bi^sai W^^s^^ ^H^I^^ myokh^ls muhal olan bir eyin kaste^mra^. Bak: ei-^y,
iltuto
menni etmilerdir.
Akll
badatrdn
vm^r,
anlamamz hakikaten ok
g-
yok olmasdr.
Oysa teklif bizatihi klfeti gerektiren bir eydir ki, bu da elem ve skntdr. ayet bu szyle, gerekten kendisinde fayda bulunan sevab
kastediyorsa, phesiz Allah hibir teklifte bulunmakszn da kullarn
bu sevaba nail klmaa kadirdir. Eer "hakkiyle kazanlan sevap, bir
ltuf ve karlksz olarak verilen sevaptan daha lezzetli ve daha stndr" denirse, buna cevap olarak deriz ki: Yce Allah'a kar byklk taslamaa kadar ileri gidfi^ O'nun ltfuna tahamml edemiyecek
tr.
lmax, k^tdini
yksek
gm
ve
karlksz
'in
Bu
gibi vesveseleri
lardan
sayldn
teklifle
karlamakszn
anlamak
mmkn
kalacan zanneden
bir kimsenin,
mnaba
nuyla
ilgili
olarak
baz
sorular tevcih
nail
Bunun
hakikatte kendi
varhmdan,
hazr
bunlarn acaba AUah'm fazhndan ve
lerinin
bir
latrmamas
nimil
iin Allah'a
smnm.
tartmaa
girimekten koruma-
suu derim.
129
kinci Dava:
Biz
^te,
te
kdkim,
taMeri ^^M&
olduunu iddk
caiz
MmLt
ediydftts^.
bnyesid
^aa
kendi
teklifin
kelm olmasdr. Bu
bu da klfeti ykleyen
bir
ki,
baka
bu
da mkelleftir. Bunun art da mkellefin, bu kelm anlamasdr.
Dolayisiyle cansz Aldklar ve delilerle olan kelma hitap denmedii
gibi, teklif
blnan
kimsedir.
sdr. Teklifin
vardr
Bunun art
phesiz bu da, bu
ki,
ise,
sadece bu teklifin
teklif ile
ki,
Bu
tekli-
mkellef
anlalm
olmEt-
mmkn
olmas, kelmn tahakkuk etmesi iiu art deildir. nk teklif bir kelmto. Bu kelm, anlama kabiliy^ dan bir
kimseden, anlayan bir
bir kmu mst sat oluraa ve
hitap olunan kimse de ktp edilin durumunda tnlunursa, bu sze
^nUsh denir. E|er bitap olunan, Ms^
e$itf ^taa, Imm
iltimas ve hit^ olunan hitap edenden stm. stn olursa buna da dua
ve
Mr, Teklifin kendi zatmdaki gereklilik birdir. Ancak teklif
kTO^
wW
eMi w&
ile
il^ bu
isunlerin
deimesi,
nisbetin
deimesinden
ileri
gelmek-
tedir.
Mtm
ite
mm.
zatm U^mm
bunun takbih ediMmj^^
3Mtl ohrns batldr, tta
^m W
58 Yce Allah
Ssmn ^^Mi
hakkmda eer
kM&mm
m ^I^ ^umnalan
130
dnda
fiM
MfnkS^^;
Matta kadir olana nisbetl cizin nefsinde bu gerekliliin k!m tmsm -va daha sonra da kMrm 0mna raptm
etmesi mmkndr. Burada klenin durumunu efendisi bilmedii
d^M
iin
bu
gereklilik, klenin
efendi, klesine
bilse
wm
kavram
'^tu kabih
(kt)
gon^ mmkadf.
g^es
art
Allah tara*
^mr.
dr
ki,
bizim
karlmasnda ve onunla ilgili teklife inamlmasmda fayda bulunmas mmkndr* AJlah'n nce Hz. brahim'e
olunu kurban etraraim emredip, daha sonra brahim (A. S.) bu emre
uymadan nce, bunu neshettii, kaldrd, yine Eb Cehl'e, iman etmekle ^u?^p, daim sou^
tmk tfnut. taam s^sm^^^^^ ImJtm
imzan uyulmdan nce bir emria aeshedilmes, kaldtnlver^S
belirli bir
meselenin ortaya
Mn
maM ma^dMr.
1^ MAd^
Mr
ba^
myaca^m a^kl^m^k.
Yce Allah hakknda muhaldir" svardr. nk abes, faydaya muhta
znzdr
ki,
burada bir
iltibas
131
ohn Mr
kimseye
bunun gerekle
nisbetle,
te Yceiyiah'a
zorcmIfl5|un<k
G^ini bildii ve
ki,
phesiz bu muhaldir.
Mfi W^
Mmm
S9 Birmc
132
delfl
dkredflmemitir.
pf^
Yce Allah'n ilminin cehle inklp etmemesidir. Kudretten murat, bizzat kendisi olmayp, ancak fiilin yaplmasm salamasdr. Buna gre, ilmin cehle inklp etmesine sebep
olan bir fiilin varl nasl mmkn olur? Bu da gsteriyor ki, baka
bir sebep iin muhal olan bir ey hususunda teklifin sabit olmasnda,
bu durum fiilen vaki olduuna gre, kendi zatnda muhal olanm da
buna kyas edilmesi gerekir. Zira gerek telffuzun mmkn olmas,
gerek gerekliliin ^nlmesi, gerekse iyi veya kt grlmesi ynnden* bu iki durum araasula bir fark yoktur.
vardr.
Bu artlardan
Bu
birisi de.
sorumsuz bulunan
hayvana
kadir olduunu- ve bundan dolay Allah'n onu
aca
mkfatlaiiadMam g^agknedTini iddia ^Bi^mmJ^
Ajllah*n, ktlklerden
bumm
bir
^^m^
m^ olduu
bir
^oku onlara
tehtakurusuey ktdr. te htmim Mssfh Ml^;^ Mr se^
na dahi, parmaklar lumnda mmsik veya arpmat toretiyle bk
bir
ileri
stlro^^x:
bu
eziyetten
karh
y^Mm
Mt
nk Allah,
asamf eder. O'nun tasarrufunun, kendi mlkn amas tasavvur olunamaz. Zulm ise, izni olmakszn bakasnn mlknde
tasarrufta bulunmaktan barettir. Bu da Yce All^ hakknda mufasE^. a&U gerek
mOJka yoktur, ptol^^fl^^^ All^*m mM^
tam Mtn ^cak
mifikOae taasm ^lae ^lm de^ilir...
60
im0mm W
Bak: a^hjO, C.
I, s. 112.
133
Yce Allah hakknda muhal olduu, daha nce kesin olarak ortaya kbulunmaktadr. Eer vcuba baka bir mna veriyorlarsa, bu mnann anlalmas imknszdr. ayet onlar, vcubun Allah hakkmda
muhal olmasmn, 0*nun Hakm sfatna aykr deceini ileri srerlerse, biz deriz ki: Daha nce de getii gibi, ayet hikmet lfzndan
varlklarn dzeninin ve bunlarn dzenlenmesindeki kudretin bilinmesi kastediliyorsa phesiz bunda Allah'n hakm oluu ile badamayacak bir husus yoktur. Eer hikmet lfzndan ba^, bir mna
kastediliyorsa, bize gre, daha nce zikrettiime UaMUE^ bakas
Allah'a vacip
lfzkrtkn
d^dir. Bunun
ibarettir.
gerekM'.
^M^
m ^U:
did
m^jM^ ^m^
Z\ma, duvardan gafI0a, rzgardan abesin, selbed^i gibi, kesin olarak Allah'tan nefyedilmitir. Zira zulm, ancak bakasnn malnda, mlknde tasarrufta bxxlunan kimse hakknda dnlebilir. Bu ise Yce Allah hakknda tasavvur olunamaz. Yahut da bir emir altnda bulunduu halde,
fiili o emre uymayan bir kimse hakknda zulmn dnlmesi mmkndr. nsan kendi mlknde diledii gibi tasarruf etmekte serbesttir.
eriatn emrine aykr dmedii mddete, insann bu tasarruffundan
dolay zalim olmas dnlemez. Ancak onun, bu tasarrufunun eriatn emrine aykr dmesi anlamnda, zalim olmas dnlebilir. Binaenaleyh, b^k^inm mlknde tasarruf etmesi ve bakasnn emri altnda bulunmas dnlmeyen bir kimseden kesin olarak zulm selbedilmi olur. Byle bir kHis^em
sdb@^lae^^ ^knn kendi
IKiinde smtit ^ta^m^te tei
zulmt ta^itel^
artm ^klBadan Gd gehnektedr. te bu ncelii iyice kavramiu
g^kmekl^, i^^bMi
ayam kaydtma ve yanlhp
leyen dnensHndkilf l^te. Zulme bundan baka bir mnamn verilmesi VB onun baka bir ekilde tefsir edilmesi, anlalmas imknsz
olan bir husustur. Binaenaleyh, bu konuda msbet veya menfi bir fikir
yrtmek mmkn deildir.
wmm
Drdnc Dava:
iin
en
iyiyi (aslah)
yapmas, O'nun
zeri-
ne vacip deildir
Aksine Allah, istedii ekilde hareket etmekte ve diledi^ pbi hkmetmdd;e serbesttir. Mute bu gr kabul etmemi
61 Secde Sresi, yet: 46.
2 Bak:
al-Ihya,
C.
I s. 112.
tir.
Qnk &k^f^
Zira bizim onlara Yce Allah'm fiillerinden, kul iin hibir faydas
bulunmadn
lar birtakm
% wm^ mstman
Niin
olan
bu kk ocuk Allah'a
Rabbiml
Mid^
bana itmt C^Hk. Sn ise bulua erip, ibadet yapmak suretiyle bana
itaat etmedin". Bunun zerine kk ocuk Allah'a yle diyecektir:
"Ey Rabbim Sana ibadet edemememin sebebi, bulua ermeden nce
beni ldrmendir. Oysa bulua erip sana itaat edinceye kadar hayatuzatman, benim iin phesiz daha faydal olacak ve dolayisiyle de
onun derecesini kazanm olacaktm. Binaenaleyh, sen buna kadir olduun halde, niin beni ebed olarak bu dereceden mahrum ettin?"
Allah'n buna kar cevab ancak yle olacaktr: "Ben "ezel ilmimle
bildim ki, sen eer bulua erseydin. Bana isyan edecek ve itaat etmeyecektin. Dolayisiyle benim ikabm^ ve gazabma mruz kalacaktm.
te bundan dolay bu dk dereceyi, senin i^ eezalandrhnaktan
daha hayrl ve daha iyi olarak grdihn*-. Dies^ tfaftan bulua mni$
iSfkSiMimr
C^tonem.ukurundan b^to^,
d^^k^
t-:
^Mo:! Muis erdiim zaman benim kfir olacam
nsi? Beni kft^ yata ldrp, bu d^k rtbeye indirmi olsaydm, phesiz bu b^im iin ebed olarak Cenennemde kalmaktan
daha hayrl ve daha aslah idi. Beni niin yarattm? Halbuki lmek benim iin daha hayrl idi!" te Allah, kesin olarak buna verecek bir
cevap bulamayacaktr. Bilinmektedir ki, bu durum fiilen vardr.
Binaenaleyh, bundan da kesin ve ak olarak anlyoruz ki, tm kullar
!
^
m^n
iin
ey
en
0^
^tP
iyiyi (aslah)
yapmak
vacip
olmad
gibi,
de mevcut deildir.
13S
Befncl Dava;
YVm
kn^m^m
olmad
baka
gibi, ilh
Eer
siz
kubuh
aykr olduunu
fiildir*'
kudreti
olduu
halde,
klann
gayesine
uygun
^-
olmadn
Yce
ayet bu s^^^^
sylemek istiyorsanz,
phesiz biz de
(kt) mk^Uefin
mtldMla
berall%
m^Mm&
mmm^ kt olan
tts,
iin
br
kabul edemeyiz.
karl
imlanm br an
karlk ona
fikrini
i$in jfeabul
.mete
ve
de, kleliin
faydas ortadan
kalkm olur. Halbuki kle karlksz olarak efendisine hizmet etmek
durumundadr. nk onun klesidir. Eer bu hizmet bir bedel karoluyorsa, bu bir hizmet deildir. Onlarn acayip szlerinden
dier biri de, insanlann, Allah'n kulu olmalarndan ve onlara verdii
saysz nimetlerden dolay, Allah'a kretmelerinin zerlerine vacip
olduunu, daha sonra da bu krlerinden dolay Allah'n kendilerine
olarak
verilir.
lnda
ise
bir
gorili
gerekir ve
bal
olarak
kalrd
@k{^,
ki,
hu da
ile
Allah
phesiz bu
Bundan daha kts, daha beteri de, onlarn, kfir olan bir
kimseyi ebed olarak cezalandrmasnn, ebed olarak CehennemMe
brakmasnn, hatt byk gnah ileyip de tvbe etmeden nce len
herkesi ebed olarak Cehennem'de brakmasmm, Yce Allah'a vacip
olduunu ileri srmeleridir. Bu ise phesiz iyiliin, nimetin, rahmetin,
ltfun, insanhm, akhn, detin, eriatn ve tm gereklerin anlamm
bilmemek ve bunlara ka^ cah kalmaktan baka bir ey deildir.
muhaldir.
Wz deriz k: det olan ve aklla da bilinen bir husus, affetme ve balamann, cezalandrma ve intikam almadan daha iyi olmas, insanlann genellikle affeden ve balayan bir
Bu konu
ile ilgili
olarak
balamay
acaba balamak
daha
iyi
karlamas
knanr
ye intikanun
iyi
kar^lamr? Sonra bu, daha ok, ilenen cinayetlerden elem ve ac duyan, yaplan ktlklerden dolay kudreti zayflayan ve gcn yitiren
kimseler hakkmdadr.
dotop^e
anda ve br kdime
isyan
yaplan bk^is^^a
verten cezanm ve azabm ebed olarak devam etn^si nasl iyi ka^damr?
si
ye
bir
ile
Hth$an
(iyi
cezalandrma eyleminde zorlayc bir sebebin ve gelecekle ilgili bir faydann bulunmasdr. Binaenaleyh, gelecekle ilgili bir
gaye veya faydamn kaybedilmesi endiesi varsa, cezalandrmann iyi
karlanmas mmkndr. ayet cezalandrmada gelecekle ilgili asla
byle bir fayda yoksa, srf ceza vermek iin cezalandrmak, daha ncede getii gibi, phesiz ktdr. nk bunda cezalandran kimse
Birincisi,
137
ivin bir
uini,
fayda btdutttiH^^
bu cezadan Taymm
gM^
dsmk
m ve eto
elemi ve
ve eziyet,
byle bir
Zm
Ur
yokto*
duymaktadr. OndEm bu
b^oti i$n de
olmadna
gre,
iyi
ir-
kindir.
gnln
madura
akln noksanhna ve kzgmln akla galip gelmesine dellet ediyorsa, da, yine de bu konunun bir izah tarzn tekil etmektedir. Gebu,
faydas ve kan
bulunmadn
ve
madurdan
skmty kaldrmadm
Yce AUah'm ezel ilmiyle bildii bir cezamn vacip olduunu ileari smek, son derece kt ve irkindir. Bu
sz, phesiz, cezalandrmann terkedilmesi zon derece kt ve irkindir
kimsenm s^^den c^a dc^o^ur. Aslmda btn talar t^tl c^^^ pyeled t^yyl etmek suetiyle m^^m& $^t birtakurmictem gerektirdi^ jta^iku ^^ss&iMm Emrettir. ^^e^
Y&m Alkk btn tokrte m^^osMe.
biz %unda
da
km
M^t
sapkl
suretiyle,
dik.
AHmc
Dava:
ki,
138
klmtr. Yahut
ve
ta
imdiki ve
gelecekteki fay-
phesiz bu sznz, bilgisizliin ve cehaletin verdii bir hkm olup, akim vc gerek bilginin
sonucunda varlan bir hkm olmaz. nk akl, faydasz ve bo olan
eylerle uramay emretmez. Binaenaleyh, faydadan yoksun olan herey botur, abestir. Eer akUn bu emri bir fayda iin ise, bu fayda da
kesinlikle ya Allah'a veya kula racidir. Bu faydann her trl faydadan
mnezzeh olan Yce Allah'a raci olmas muhaldir. ayet bu fayda kula
rac ise, bu da kesin olarak, ya hemen veya daha sonra hasl olur.
Bunun derhal hasl ohnas, faydasz bir yorgunluktan baka bir ey
deildir. Daha sonra hasl olmasndan maksat ise, bir SPVablt nail
derseniz,
ote|aiM#gC^. Binaenaleyh bu. kimse, fiilinden dolay sevap grel^i tdlmitir ? Aksine onun, bu fiiMen doj^p:^ M^^ t^l^^^
Aa^
^jto
Ut ey
yefeinjB htaetc^
mI^imM Mr
ols^k
yt[ gm yGter
teuyla
-mm^^ ve bu
RiW olduunu, O'na id^g^ MAfte
krden dolay kendisini nimetlendireceini, b fidletlerin inkr
etlii takdirde de cezalandracan dnmesi mmkndr. "Fakat
asla Allah'a yapt krden dolay cezalandrlmasnn caiz olacami
akima getirmesi
hum
mmkn
(sanal) zarardan
deildir. Binaenaleyh,
kanmak, malm
mevhum,
ister
(bilinen)
zarardan
kanmak
Akh olan bir kimsenin tabiat, kendimalm olsun, kesin olarak zarardan kam-
Allah
hakknda
klM^
etmemenin Yce Alah hakkmda eit ohnas^ Q|ihesiz bizim dorumumuza benzenm lea insan kr ve Svgden sah^lt]^ fecpEt^^tezet
duyduu halde, nimetin inkr edihnesinden m. nyst ve taklan
hr. Binaenaleyh, iki eyin Yce Allah hakknda eit olduu ortaya kzaman, bu iki eyden birini dierine tercih etmek muhal olur. Hatt, insann aklna bunun aksinin de gelmesi mmkndr. Bu da, insann, krne karhk iki ynden cezalandrlmasmn mmkn ol-
masdr.
kulun krle megul olmas, kalbini ve dncesini
yoran, onlan trl lezzet ve ehvetlerden uzaklatran bir tasarruftf.
Oysa insan, k^disi iin bir ehvet yaratlm ve bu ehvetine uail olmak
Birincisi,
iin
v^lmi
br kuldur. Binaenaleyh,
nimetlerinden
arzulad
nimetlerle
Yce Allah iin faydasz olan eylerle bou bouna nefsini yormamasdr. Bu ihtimal burada daha ak bir ekilde grlmektedir.
ve
nsann
hkmdarm sfatlarm ahlkInnm^ oturduu y&tU ailesi ile yatp kalkt odasn ve dier btn gizli srknn aratrmak suretiyle, verdii nimetlere kar kendisine teeMsr eden Wt kimiye kyas etmesidir. Bu durumda ona yle denmesi mmkndr: "phesiz sen bu teekkrnle boynunun vurulmasn haketmi oldun. Senin bu gereksiz meraknn sebebi nedir?
IkincM^
Sen kimsin
ki,
kendi
nefsld, bir
larn aratrmaa
cesaret edebiliyorsun
fiillerini
ve ahlk-
megul olmazsn?"
te
bunun gibi. Yce Allah' bilmek isteyen bir kimsenin de sanki O'nun btn sfatlarn,
hikmetlerini, fiillerini ve bu fiillerindeki srlarnn en ince noktalarn
dini ilgilendiren eylerle
makama
veya
ve nereden b-
Tok^ ? Bu da istetiyor ki, onlarn bu konudaki g^^i^fim ve knamak^ saas zorunlu ohmk fairMe^e elien detl^^ sebep olduu
birtakm kuruntu ve hayllerden
Eer
ibarettir.
.^da uygua v onun gerektirdii bir bilgi olmasayd, phesiz bu durun, J^. Peygamberin g duruma dmesine
^b^oE^u.
Hz. Peygamber belirli bir mus^ ile^^l^-nsa^
"zorunlu
bilgi,
denesi
'te smdzeye h^omz"^
zmmm, mm^s^^
mimkSn olur:
bu mas^^ bakmak vaMp idl^i| bunu yapmayacagun,
kavmymn ak olmas mkl^^zdiF. ibk ak W^e Wt zorunluluu kabul etmemektedir. Ayrca
bu zorunluluun eriat yoluyla da bilinmesi imknszdr. nk eriat
ancak mucizeye bakmak suretiyle sabit olur. Dolaysiyle, eriat sabit
olmadan nce mucizeye bakmak vacip olmaz*'. Grld gibi, bu
wm ^ ^ mmnMx^
da, nbvvetin
doruluunun
asla ortaya
kmamasna
sebep olur"*'
^^^^
140
belirli
nasnn,
bir
hUmms^^
a.
Peygamber
^te d^r:
"Kfr
mes'ut
Mf fl^^.
ltofe
ni saadet verici, dierim de helk edid kto^r. Ben sam hibir eyi
vacip klmyorum. nk vacip klma, tercihi gerektirir. Oysa tercih
ettiren sadece Yce Allah'tr. Ben ancak bunun bir zehir olduunu sana
Mr
zehir,
iman
ise
edersen
he#k
seni,
olursun".
Mtomtt ^
B^ br hassl^ ^[den ve
fi
tereddde
helk eder. Sen bu ilaa
maa
kadirsin.
Bunu
yaptn zaman
greceksin
ki,
bu
derhal
doruluu da ak-
gibi
grecek ve bundan
de phesiz helk olacaktr... eriat lmden sonra yrtc hayvanlarm varln bildirmekte
ve akl da onun bildirdii Ivkikatin ve bu hakikatin de gdecekte tahakkuk etmesinin mUm-
ldktoM^a^MfqflBa^B.w#^
hulumnasr. Bir eyin de vacip ^orunlu)
mas^... Bak: al-hyt C. I, b. 113.
ttU zarftfte
us^kj^
141
^ Wtaya kacaktr.
Fakat
iyilemen bunif. Sen feunu tecrbe ile renmee de kadirsin. Bu da ancak senin
bu ilac imen ve iyilemenle mmkndr. Gerek benim, gerekse hocam iin, bu ilacm seni helk etmesi veya iyiletirmesi arasnda bir fark
yoktur.
nk hocam
senin hayatta
kalmana muhta
olmad
gibi,
tpk bu
olmj
lan<^
Vtob^
aratrmann ve verilen haberin mnasnn anlalmasn salayan bir aletth-. Yaradl, aklla kanlmas gereken ey bilindikten
sonra, ondan kanlmasn tevik eden nemli bir unsurdur. Binamakl
da,
nn
kendisine
aykn
ve vadedilen sevaJbm da uygun olduu bir yarattbulunmas zorunludur. Fakat bu yaradh, mahzuru, kanl^^;
gerdcen eyi tam olarak anlamadka, bunun bir zan ve^
bir
ln
142
In^nR
anhmas
ise,
ancak akl
ile
mumkun
olur.
O^
Sunu
akl kendiliinden bu
tercihi
kendiliinden meydana
ile
mmkn
olur.
te
bylece
Lfzlarla
ilgili
hususlarda
aUlnu
szlere
nem verilmemesi
gerekir.
Ye^od Dava:
j^^berlerin gdifcteteesim m^plm jtoM
vacip
Peygamberimin
gfMMiAi^y^ i^ i&im'
bu^M
Nefs'nin
var]}^
derilmesinin
^^tmak
beaj^
(gl)
olduuna
sesleri,
rakamlar
mt^^
40
MMm-l
cakolduum
hkm
emrine dellet etmek ve insanlara bunu bildirmektir. Bunun iin Peygamberden, kendi rislel davasiyle yakndan ilgili olaanst bir fii-
4 Bak:
al-lky, C.
s.
113.
143
lin
(huun
ve kubuh)
varln asla
kabul etmez ve bunu tmyle rcd ederiz. Bundan baka, srf kubuh (kt grme) esasna dayanarak, Peygamberlerin gnderilmesinin ktln iddia etmek de mmkn deildir. Mutezile kubh'a meyletmekle beraber, bunu kabih (kt) g>
olmasn
lerini
idrk
burada
etm^j^srolu
d^idfe;
^il^-^toyek gan^btektedir.
M ^^S^
(ter^dir:
phe, onlarn yle demeleridir: "Eer Yce Allah, Hz.
Peygamberi akla uygun hususlarla ilgili olarak gndermi ise, phesiz
akl buna muhta olmadndan, Peygamberin gnderilmesi abes ve
faydasz olur ki, bu da Yce Allah hakknda muhaldir. ayet akla ayBirinci
kr
hususlarla
ilgili
olarak
gndermi
ise,
imknszlam
olur'*.
kinci phe. Peygamberin gnderilmesinin kesinhkle muhal olmasdr. nk Peygamberin, davasnda doru olduunu anlatabil-
mek imknszdr.
onlarla
Zira,
Yce Allah'n
aka konumak
etmek ve
suretiyle
Oysa ola|anst
ilerin insanlan
im
gd^,
bmte
bilmeyen-
ola^mSst
fM testo itibariyle dieriyle eit olduuna gre,
phede insrtar bu fe inanmazlar ve bu da Peygamberin tasdik edilmesi,
dorulanmas
iin
olmamasna sebep
olur.
nc phe: Bir insanm bu olaanst fiili, sihir, tlsm ve aslsz birtakm hayllerden ayrrmasm bildii farzedilse de, gerekten
bu
fiilin
doruluunu
bilmesi nasl
mmkn olr?
Belki de
Yce Al-
144
g^ekte
her
zaman,
bir Mutezile
1^ MMsSma.
phedir. nk
mesi mmkn olmayan
bana
tek
bir
Akl birtakm
olanlarn bildiremez.
bana
idrk edemedii
sihir
gibi,
ve tahayylden ayrdedilememesi
pn^^ mm
w^ <aM^^^0t^
slsU kabul
mokMr M, bu
ileri
sren kimse,
dier
szyle
de
sihir
etmi
olur.
bir fiilden
ayrmay
kastediyorsa,
buna gre
ve mucizelerinin teker teker incelenmesi, gsterdikleri mucizelerin sihirle elde edilmesi mmkn olan cinsten olup olmadklanmn arat-
olmad
hususunda p145
dld zaman,
mesi,
ayn ayr ve
nfl
ise, Ytise Allah'n insmlan aldatabileceinm ve
sapkla drebileceinin tasavvur edilmesi ve dolayisiyle de pheye
dbnesidir. Bu konu ile ilgili olarak biz deriz ki: Bir insan, mucizenin Hz. Peygamberin
doruluuna nasl
saladn
bilmi olur. Bu
ve mucizenin bu risletc nc
mnasn
ile mmkn
olur.
Bunun
iin
mesel
zilerin
hkmdar
er
susarsa,
ona yle
der;
Ey Yce Hkpc^l
ben iddiamda gereld^ 4oru is^m d^n
ha0Q^ pta^;^!^ yerden arka arEn^ d^a ayaa kaUap tekrar otur.
m Aask
zerine g^dttea
mm
te bundan dolay,
Peygamberlerin
146
berleri
suz
lar
ile
iin size
hakknda, Allah'n, Peygamberleri ve gnderildikleri insanlar aldattna ve dolandrdna dair olan inancnz nereden
geliyor? Allah, bedbaht edenin mutlu, mutlu yapann da bedbaht ettiini bildirmitir. Bu ise, akl takbih etmediiniz, kt grmediiniz,
srece muhal deildir. Hatt, mesel Peygamberin yokluu farzedilerek, Yce Allah'n ifahen "sizin kurtuluunuz oru, naaaz ye zekttadr, helkiniz ise bunlan terketmenizdedir" dedii zaman, acaba
O'nun doru sylediini nasl anlayacaz ? Belki de Allah bizi sapkUga drmek ve helk etmek iin yalan sylemektedir. nk yalan
dinleyenler
Bu
iddiaya
kar
yle
Allah yalan sylemekten mnezzehtir. nk yalan ancak kelmda, szde olur. Oysa Yce Allah*n
kelm bir ses olmad gibi, bir harf de deildir. Bu itibarla Allah'n
kelmna yalan ve dolandrcl isnad etmek mmkn deildir. Zira
Allah'm kelm kendi nefsinde kaim olan bir mnadr. Mesel, insann
bilmi olduu her ey iin, kendi zatnda bu bilgisine uygun olan bir
haber kaim olur. Bu haberde yalann tasavvur olunmas imknszdr.
Yce Allah'n durumu da bunun gibidir. Genel olarak diyebiliriz
ki, nefsin kelmnda yalann tasavvur olunmas imknszdr. Dolaysiyle, Yce Allah onlarn sylediklerinden mnezzeh olup, sznde
doru olandr. Bu da aka gsteriyor ki, bir fiilin kesinlikle Yce
J^h'm fiili olduu, bu fiilin beerin, yaratklarn kudreti
bulunduu ve nbvvet dvasna iktiran ettii bilindii zaman, bu fiilin
doruluunu bilmek zorunlu br bilgi haline gelir. Bu husustad phe
ise, ancak phe olmaa itibariyle, bu ^iMb^^lL
olup
biz
deriz
te
dnda
Med
Eer, "keramet
tin
nsanlar bu konuda ihtilaf etmilerdir, fakat gerek olan kermecaiz olmasdr''^ nk bu, bir insanm duas veya muhta olmas
Mm
Ketm
ibarekr,
ancak vahiy
vahiy mahsul
olduu
ohUMl. Xs
iin
deisniBz. evira.
147
mi^nda,
Yce AUah^n
hayrette brakan bir fiille i^tf
ise,
Meydan okumaa
ledin,
lancy
Yce Allah'n "doru sysen gerekten benim elimsin" sz gibidir. Oysa Allah'n yatasdik etmesi,
dorulamas
muhaldir.
AUah'm
kendisine "sen
km
mM
doruluuna
148
dair pek
ok
akli
eviren.
DRDNC
Bu ktsma
KISIM
Birinci blm,
ispata dairdir.
&
trma yaplmaktadr.
Drdnc blm, frkalarm hangisinin
vadp
tekfir edilmesinin
Bu blm
U9
BRNC
BLM
m. MUIIAMMED'N NBVVETNN
SPATI
M^m^
dairdir.
M^n
dunmumu g&memz
gerekmektedir:
krallanna gndermitir.
onlam
t^wm
Bu
hakikat tet
sabittir.
l>u szleri muhaldir ve #tt^^ {^kmdr.
Bhmmhyh
gelmeyip, daha ok
ilgili
Msa
bir
aratrma
ve incelemelerinden
ileri
nk
S.)*nitt
onlar, belki
mmz
|^
anadan
kMdn
kM^mm tedai edihnesi
t\azx diriltilmesi,
ymMm gnnesmn sa^mmas ve
m^^zeMad Kilamakta byle bir gle uramamalar ve bunlar
kokyhMa
mmkndr. Bunun iin onlara yle denir:
lk
^m^^
150
s.
24, 26,
Msr
1309.
Sizi,
bir
sopay
nk
onlar,
kimse
ile
suretiyle
ylana evirmek
kimseyi birbirinden
dogrulugunu
balca
iki
bir
cevap veremiyecek-
lerdir.
3u
phelerden
tn^m
mabsl
^|it bir
l^zatihi
hkmia ptte
mevcut olan ht hkmn b^^l^hnesine
Yce Allah haldanda muha^r.
meleridir. Zira
&m
Bu ise
birincisi,
nedh, bir
baz
Hmm
syle-'
dellet etmektedir.
Msa
'mn "gkler ve dnya durduka, benim dinime bal olarak kahmz. Ben Peygamberlerin en sonuncusuyum" dediini ileri srmd^ini kendilerioe
ikincisi,
mlhidlerin (tannszlarn)
(A. S.)
masna baldr.
duu
M^^df
mm
Mm
m mc^
AMe
4^^^
nesM^
W]^^ine,
Mnacnaleyh
MhSt
nce
\Mfm^m bir
mm
eyi
yahut d
te-
hangi bir eliiklie dellet eden bir husus yoktur. Bundan baka, Yahudiler iin Msa (A. S.)' nn mbvvetinin ve eriatnn devam etmesi
ancak onlann Hz. dem*den Hz. Musa'ya kadar geen sre iinde bir
eriatn gelmediine inanmalariyle mmkn olur ki, bylece gerek Hz.
Nh'un, gerekse Hz. brahim'in varUklann ve eriatlanm inkr etmi
bu da, onlarla Hz. Msa'nm nbvvetini ve eriatinkr eden kimse arasnda bir farkm kalmamasna sebep olur. B-
olurlar. Tabiatiyle
tn bunlar
bir
ey
ise,
deildir.
kinci pheye
Birincisi:
olsayd,
nk
layan
baka
sa
Eer
(A.
gelince,
bu da
iki
onlarm Ms (A.
S.)'
ynden samadr:
S.)
hakknda
syledikleri
doru
W )mm&yi AUah
mucizeyle
d& p^^gamb^llm
yalan-
M^
bu halekeM^^
mm^&^sM
m, y^im Mtec dleteeM,
meydan okayamn don;#ta d^isl edeceini mi Mk^ ^yorkr?
Bunlardan nsisini inl^ ettikleri takdirde, bizzat Msa (A. S.)* nn eriMftea^fiaii
Wm
mhm
Msa
leri
takdirde de,
lardr.
kincisi: Onlar
in
-AlUrML
ntesnte
se^fc^
doru
cto^
%lmdte
M olarak gste-
rirlerdi.
Zira onlar
kh kuvvetiyle
slmiyeti kabul
Msa
etmee zorlanm-
bir delili
ileri
srmemilerdir.
ayet
hkm
bulun-
mhmrm kvMnM
bultmd^lift Mde* iS^tan^^kM bilinmektedir. Zira onlar, kendi canlarn, mallann ve kadnlarn korumak iin btn imknlariyle Peygamberin eriatn ktlemee gayT&t%
Peygamberimizin
Oiindi frka,
kar
kar
s*nn nbvvetibi
ispat
etmemiz mmkndr.
ler,
ispat
nbvvetini
^M^^anl^tkr.
Hz.
^tt ve
wSm
iki
yolu vardr:
Peygamberin, doruluunu ispatlamak iia mucizeyi halkn huzurunda gsterip, onlara meydan okumadka ve onlar da buna kar ciz kalmadka, mucizeni^ bir anlam yoktur. Hz. Peygamber', fesahatta ok
Bilinci yol, Kur'an'a
balanmaktr. Zira
airler, iirleriyle
gereken
karhk
nka hm te^
Peygambere meydan okuduklan ve
meydana
Bil-
kendilerii
gelen tartmalar
Araplarn fesahattaki stn kudretlerini ve kendi dinlerini, canlarn ve mallann korumak ve mslmanlann hkm ve idaresinden
kurtulmak iin, btn gleriyle Peygamberin nbvvetini kabul etmemee gayret ettiklerini inkr etmek imknszdr. Yine onlarm, btn abalarna ramen ciz kaldklann da inkr etmek mmkn deildir. Zira, eer onlarn kudretleri kfi gelseydi, bunlar yapacaklarnda phe yoktu. nk kesinlikle bilinen bir husus, kendi nefsiiKeo
helk
kadir ote br kimsenin, phesiz bunu defetme^m
gibi,
^^m^
tea ^cak
yetini
bmki imam
uzatmaa lzum
mi
i&^i-
doru
bu konuda sz daha
bil-
fazla
yoktur.
te buna benzer bir yolla, Is (A. S.)'nn nbvveti de ispat edilolur. Herhangi br Hristiyamn da, bmardan birini ink^ etmesi
sa
ln
dnn
btn bunlar, Peygamberliin esasm kabul edenlerin cevap veremeyecekleri birtakun inkrlardu*.
Eer
nazmla byle bir akcln bir araya gelmesi, phesiz insanlarn kudretleri dnda kalan bir mucizedir. Burada hemen unu da
byle bir
belirtmek gerekir
akc
ki,
slbun bulunduuna hkmetmek mmkndr. Yim Kur'an- Kerm'in mucizel^ije inanmayan ve bunu tartma konusu yap-
m
mek
bir
isteyen
^m
K'tt^'m Mbunm akclma gelince, btn Araplar bu ak<fe karsnda hayrete dmler ve onlardan hibirinin Kur'an'n
fesahatini
ktlemeye
kalkt
grlmemitir.
halde
Kur'an'
Eer
"belki de
teri
ve cmleleri
br araya
ldrmek ve
fil
giriilen
meydan okumasma karlk vermek frsatm bulamamalar, ancak Yce Allah'n onlara bu frsat vermemi
olmasndan ileri gelmektedir. Binaenaleyh, yaplmasnn mmkn
olduu bilinen bir eyi yapmaa frsat bulamamak, mucizelerin en byd:. Mesel bir peygamber "doruluumu ispat etmek iin, ben
bu gn parmam hareket ettireceim; greceksiniz ki, dnyada hi
hw ki^se bemm bu hareketimi yapmaa kadir olamayacaktr" dedii
mmwii gerekten o gn, onun bu ha-eketini yapmaa b^Mr kKP kadir
fl^ydana skm
Gamzmt ^^^p^berlik dvamda
tedir.
n^en, parmakkniu
bir mucizedir.
B-
sadece
karlarna
s (A. S.)'nn mucizeleri konusunu karmamz ve bu ekilde kendilerine gereken kaifd vermemiz kfidi:,
m ^^pMt Mvv^A
d^^tst fiillerle
Peygamberimizin gsterdii aym iri paraya
bFtakas
"bu
olaylar, tek
Mmselj^
Bu g^r^
nel^dar
l^bd
rivay^ etlklm
v^mm^ 4s^m,
edilse de,
ulam
toplam
tevatr dfreeGg|
ekiltefi
Merl^ olmala-
bu olaylar^
U^
l^ ;
i^ tl^^eten
s.
18,
al-Meymme basks
1309.
ss
olsun^
lM^
mslman
asla
pheye demez.
Bu Iranuyk il^
pppt HilstifVilaTdan
*^mm
bu o^krm, ne toph, ne de a^ a^^ nei^ tarafndaki limyet edmeolarak
Mtmmto^e^edepidr^ derse, oto^ar M M^fbfe^TAMr filkeye yerletiini, orada inzivaya ekilip Hrist&m^ etmediini, onlann iine girmediini ve Hristi-
d'nin berbangi
dyanlarla
mM
olmadm
srdn farzedelim.
imdi bu durumu inceleyip, kendilerini ondan ayran noktay aratrdklar zaman greceklerdir ki, ortada sadece ona "Hz. sa'nn mucizeleri senin iin de tevatr derecesinde olabilmesi iin, bu mucizelerin,
ileri
ba^
156
KNC BLM
ERATIN HKMLERNN TASDK MESELES
hkmleri tasdik etmenin vacip olduu-
iMtalvardu**
Giri: Bilinmesi zorunlu olmayan
akl delillerle bilinenler,
yalnz er'
ksma
eyler, eriat
olmakszm sadece
delillerle bilinenler
ve her ikisiyle
aynhr.
kmi
ret edilmitir.
Yalnz iitmek
olduu
hususlardandr. Bunlarn
ve ilham
ile olur.
anlalmas
Her
ise,
nk
iitme hasl
biliriz.
Allah' gdr^
me meselesi, btn hareketleri ve arazlan yaratmada Yce Allah*m
teklii ve benzerleri gibi, akln kapsam iine giren ve rtbe itibariyle
Yce Allah'n Kelm'mn ispatmdan sonra olan btn konulardr.
ikisiyle -akl
eriatn getirdii
etmek
vaciptir.
bir
Eer
ve er'
hkm
akla uygun
ise,
onu
157
ynnde kesin
iseler,
bunlar
hakknda herhangi
bir ihtimal sz
ko-
nusu edilemez. ayet bunlar zann iseler, zann olarak tasdik edilmeleri gerekir. Zira dil ve kalp ile tasdik etmenin vacip olmas, dier amel-
olduu
lerde
gibi,
olduunu
ileri
birini
kulun yaratm
Onlarn bu
inkrlar, sadece
hmm inkr ediyorM. Q halde, oOam zanla iMk olunan humara ancak fikh meselel^^ itibar ettflderne nmmimanm g^kir.
Aksine
ma^ Imtmkm inanla ve nassla Q^ ^sdiltede ^
nce
^ibar etmileiM.
te'vii
d^d^
VCip olur. Burada tasdikin vacip olmas iin, akim o eyin muhal
olduuna hkmetmesi kfi olup, caiz olduuna hkmetmeyi gerektiren
bir eyi ihtiva etmesi art deildir. Bu iki derece arasnda fark vardr.
Mesel aptal olan bir kimsenin zihninin, bir insann "bu meselenin caiz
olduunu biliyorum" sz ile, "bu meselenin muhal mi veya caiz mi
olduunu bilmiyorum" sz arasndaki fark kavrayamayacak ekilde
gibi,
Bu
Birinci fasl:
lanmasma
dairdir.
1S8
fasl,
ftyet:
18;
Zumer
Hmr^
mim
yaratmadr Jtrl4^
bununla ilk yaratma arasnda bir fark yoktur. Buna iade dCiim^i,
ancak daha nceki yaratmaya nisbetendir. phesiz bir eyi ina etmeye ve ilk defa yaratmaya kadir olan, onu iade etmee, yeniden yaratmaa da kadirdir. te Yce Allah'm ''De ki, onlar ilk defa yaratan
liliyle
mmkndr. nk
diriltecektir'"''^
Bylece
UssM
t^smiin de toprak
ve
madr.
M ^Mm.
1m
amtet ayat,
renk,
iki
^cM
t
nrtaW,
sann bir insan olmas, araz itibariyle deildir. Zira deien her araz
dieriute asrdr. Dolaysiyle bir eyin iadesi iin arazlann iadesinin
farz olmas art 4^ldir. Biz bunu ancak baz sahabelerin, arazlarn
iadesinin imknsz olduunu sylemelerinden dolay zikrettik. Zira
batlda:. Fakat, bunun batl olduunu izah etmek uzun
Myle
m^^^^mamoM buaa ihtiya yoktur. kinci
zam^B alat^te.
f&k olmas, somra da yeniden yaratlmak style
^^ ^
^
Me
bu
dsm!er&
ayet
edilmesidir.
"iadeyi, ikinci
yaratmay
birincisinden
yaratln
birincisinin
olsun!" denirse biz deriz ki: Yce Allah, ezelde yok olann daha sonra
var atacam ve o anda yok olduunu bildii gibi, yok olann da daha
nce var olduunu bilmektedir. Yce Allah'n ihnindeki bu bilgiyi
ttoaek nknszdr. Zira Allah'm ilmi her
^i
jku^tAji
wsm
<^ce var
ts^m^
inaetal^h,
wbga tebd etaekto. ^tagtcm* pai ilk
70 Bak: aJ-MadnumC-Kebr,
71 Bak:
s.
22,
Msr
1309; tlCrnu'l-Avn,
s. 19.
159
ise,
lade^mn
ilk
yokluua
birtakm arazlann yeniden yaratlmasna baland srece, er' hkmler tasdik edilmi ve bylece de iade problemleri halledilmi ve
ikinci yaratma, ilkinden temyiz edilmi olur. at-Tahfu adl kitabmzda bu konudan uzun uzadya bahsederek, onlarn grlerini rtmek
iin,
nefsin ister
insann kendi
cismi, ister
bakasnn
oduunu
ve
bu
m-
miz
kfidir.
Kabir azab:
dualarda kabir
berden -Allah'n selt ve selm onun zerine olsun-, gerekse sahabelerden -Allah onlardan
raz olsun-
iki
mm mMm^
mmk!^^
Je
azabma wii
^^
160
ftyet.
45-46.
mMx
hmm
te
Mu'tezile'aia Igabir
wtmmi
fihidir.
st deildir.
Mnkir
ve
Nekr
dn^fc
m^i^mm,
mm"
Mm seslerini iitmediimiz gibi, lnn de nkra cevap verirken seduymuyoruz". Byle bir sz, phesiz Be. Pe^mb^ r^J^'a
selt ve selnu ona olsun- Cibrl (A. S.)'i grdn, onim s^n
iittiini ve Cibril'in de Peygamberin cevabm duyduunu Me lmeyi gerektirir. Oysa bu gerei eriata inanan bir kimsenin inkr etmesi
imknszdr. nk bu, Yce Allah'n onda bu sesi duyma ve o kimseyi grme duygu ve kudretini yaratp, yannda bulunanlarda bunu ya-
sini
bir
ey
yava
halde bu gerei inkr etmenin tek sebebi, ilhad ve Allah'n kudretinin genihini inkrdn:. Bu gr de bu ekilde rtm oluyoruz.
Sonra bu gr kabul edildii takdirde, uykuda olan bir kimsenin gr161
>
dg ryalarn
duyduu korkun seslerin de inkr edilmesi gerekeecMr.
tecrbe ile sabit olmasa, uykuda olan bir kimsenin o
esnada
grd
ve
duyduu
eyler
karsnda Yce
tk olmasna ramen,
pis bir
bir eyin,
Mizn
(terazi)'":
Bu mmkndr.
Bu da haktr.
Dolayisiyle
Bu konuda yle
do^
ig^r.
diyenler bulunabilir
olan
ise
tartlamaz. Bun-
G^azinin
tinde
de^^
W^^m
h^mMm
^^kl^X l^teketeia im^^ ve p&1xi^ alsb^
karhk
Mss^ ^asm^^Mo^
kl olun
k^esi
73 Sak: ah^y, C.
162
Peygamb^*d^
"Ah^ e&e^&i
M Mteleryapta
I,
s.
114.
^rtOacakr. Zara
terazi^
:^n,
Dolayisiyle by-
yapmaa ka-
dir olandr".
ayet "bunun faydas ve bu hesaplamann mnas nedir" denirse biz derk Wi Yoe Allah'n fiili iin
l^da tale^ edilm^^ Zira
o; ^ed^ fflBd^ &U^i 9mmxi d^Jd&. Qb\s.t is^tadaasri*
mi
bulunmaktadr*
Sm/^: Bu 4a haks
wt-
mmkndr. Sutt Cdennem*in zerinde uzanan br kjprden ibal^pr^ olup, btn yaratMar hmrm. ^aesJaden geecekti*, ^tsadar
rnn zerinden geerken, Nfelel^ "durdurun onlan; zira onlar
mes'uldrler" denecektir. ayet '*bu nasl mmkn olur? Rivayete gre
t
m
^E^
gerek ortasndftn
10 %zi
incedir.
doru
ibarett-.
mtmda
olduu konusunda
yolun
aa dme olana
ile
kln
I,
birbirlerine
aykr
m-
taraf-
um^M^
deil-
iin
vSFr...I^te^m'^-^Bi^h0t^Js^
Wai ve gerek ortadr. Bu da kldan daha incedir.
doru
te bunun
sylenenler
afas^^ kaim
..
s.
114.
163
yaratfwm ve havay
etm^klfr. Havada bu
mmkn olduuna
daha
kind
Fasl:
mmkn
havadan
olabilmesi
p-
Buf^ iti]affkx)ml^d0U<to^tdEtmfas]lm
meydana
gelmektedir.
zdda
bu kudretin
eitli olan eylere taallk edip etmedii ve byle bir kudretin, kendi
mahalline aykn veya benzeri olan bir fiile taallkunun caiz olup olhususlanmn aratualmasdr.
Akl, hadis kudretin iki
mad
LafzS
ise,
baarszlk ve imm
0^ dfif^^k
bu imm-
jcEn
mjaretmemn ve
tvbmm ne zamm
oM^Eum
MmMoto
vAxssp
Mt^mm, bunlari M-
olan,
^tuldeildir. Mcak
bu kitabn
birinci
ksmnda
getii
gibi,
Yce
ksmnda zikredildii gibi, Allah'n sfatlar ve hkmleri, nc ksmmda olduu gibi, Allah'n fiillerinin vacip olmayp, caiz olduuna inanlmas ve bu ksmda da zikrettiimiz gibi,
Allah'n zat, ikinci
Allah'n
elisi
yok
Bunlarn
dmda kalan hususlar nemli deildir. Bu itibarla biz burada daha
nce temas ettiimiz her meseleden sadece bir meseleye temas etmek suretiyle,
164
ve
etmesidir.
ilgili
dnda
kallarnn
nedenlerinin an-
HmMB
zararsz olan ilmin bir meselesini tekil etmektedir. Fakat biz burada
bu meselenin aklanmas yollarn gsterecek ve bununla ilgili olarak
ksma
bir bilgi ve
balant bulunan
eye
iki
gelince, bunlar
aynlr:
Birincisi:
Bu
ilginin
sa
ve
sol, st
ve
alt
deyimleri arasndaki
ilgide
di^rinin varlyla
mmkn
olur.
unu
Mesel bir kimsenin ilmini hayatta olmasna ve iradesini de ilmine bal olarak grdmze gre, bu kimsenin hayatta
olmadn farzettiimiz an, onun ilminin de yokluunu farzetmemiz
gerekecei gibi, ilminin yokluunu takdir ettiimiz anda da, iradesinin
gerektirir.
bulunmadn
mtib^
onm yamnda ve
meydana
iin
te
buna art ad
bu artm bulunmas
sadece o
artm varl
ile
gelmektedir.
165
fle
ilgidir,
y&k^, b fam'in yokluunun farzedilmesiyle, nedenli'nin de yok olmas gerekir. ayet bu nedenli'nin
baka bir nedeni daha bulunduu dnlrse, btn bu nedenlerin
nefyedilmesiyle, o nedenli*nin de nefyedilmesi icap eder. Burada belirli bir nedenin yokluunun farzediImesiyJe nedenli'nin mutlaka yok
olmas gerekmeyip, sadece o neden'in nedcnli'sinin yok olmas gerekir.
ii
sonra, tekrar
nularna dnelim: ldrme, boynun vurulmas ve kesilmesinden ibarettir. Bu ise, boynu kla vuranm elinin hareketkrpl^ja jja^^^a,
gelen birtakm arazlara racidir. Bu arazlar, boynu vunilanm boynunun czlerinde birtakm paralanma ve aynimalann has olmasndan
domaktadr. te bu arazlara bagl^bk^z daha ik^n^ ^^ktedir
ki, bu da lmdr, ^yet hoymm "mmmm ik ^te c^ia bir
yolm^
htm^
mi&m^
M ^sS^sm$m Msm bmberee vmt iSkm M ^tm ihstd olup, asmda aralmaia bir ilgi veya
lante det olmad halde,
balant
birbirlerine iktiran
ey gibidir.
ortada baka bir
eden
olup,
ikti-
iki
ileri
srenlere gre,
di^ br
ga^m^ ^mmk,
eyi yoktan
var etmenin Yce Allah'a has olduuna ve bir yaratm dier bir yaratn nedeni olamyacana inananlar iin biz deriz ki: lm, boynun vurulmasiyle beraber Yce Allah'n ihtira ettii, yoktan var ettii ve bunu kendisine tahsis ettii bir olaydr. Binaenaleyh, boynun
vurulmasmn yokluu farzedilmekle, lmn yokluu zorunlu olmaz.
Hakikat olan da budur. Bir kimse, daha nce cismin salam oluunu
bir
gerek nedeni
166
olduum
yok olduu ve baka bir neden de bulunmad zurnan, btn nedenter yok olduundan, nedenli'nin de yok olmasnn zorunluluuna inanolur. Bu inan nedenlendirme ve nedenlerin yokluu bilinen ey-
lere hasredilmesi
gr kabul edildii
takdirde
doru
olur.
Binaen-
bunter
ham
gre birtakm
^tamsi ^y^tf
yaklak
ira
ise tekerrr
et-
etmemektedir.
veya
ifsat
ufuau
mddetten ibarettir.
Mesel bu hususta yle deulebilir: Bir duvarn, yaplnn
salamhma gre yz sene salam olarak kalmas mmkndr.
Bunun yansra, ayn duvarn kazma ile derhal yklmas da mmkndr. O halde ecel, kendi zat ve kuvvetinin gerei olarak meydana gelen
bir mddetten barettir. Buna gre, duvar kazma ile
zaman,
kendi eceliyle yklmamtr. Fakat dtan herhangi bir tesir veya mdahele bulunmad halde, bu duvar kendiliinden paralanm ve yise, buna kendi eceliyle ykdd denir. Ecel lfznm istinat ettii
esas ite budur.
ykld
klm
kinci mesele
imann
ziyadeleip,
noksanlamas
ayn derecede kalmas hususunda insanlann ihtilaf etmesine benBu ihtilaf, bu ismin yani iman isminin mterek bir isim olduunu
veya
zer.
bilmemekten
ileri
gelmektedir. Binaenaleyh,
bu lfzn
dellet ettii
anlald
167
l
hn isim,
bulunduu
g^l
tmzan da
tasdcin br
lin
gibi,
ame-
metmemizdir.
Taklidi tasdik'e bu
adm
te
verilmesinin
Hz. Peygumfe^*
delili,
H gM D3gi^
'mw
ol'
Amel
ile
delili ise,
Hz. Peygamberdin "bir insan zina ettii zaman, m*min olarak zina
etmez", "iman yetmi ksr
ksma
aynlu",
^^mm^
imann
delemesi dnlemiyee^
ufidc
eer
h^d^4
noksanlamas da 4nlemez.
kaanm tam olmad|te ^^sai ob^orm, bu bk ziimanm kemlll^ \mM #p.uyorsa, bu da
M s^m. c^
ey
nir.
Birtek
yc
nitelikleri
kar
klamn da
75 Bak:
168
tnr
itibariyle
olduunu
kesinlilde bilmektir.
17.
bir
ziyadelemesi bu anlamda
delile
tefsir ediliyorsa,
nmc
^mkmm
^M^ffiM
eitliliini
man, nc mnada
ameldir- amelin
bnj^be
ve bunlaiE
ka^^^aM^!a
kullanld zaman
eitliliin
-ki
tikr
bu
tasdikle beraber
Metak
ki:
kar duyduu
bu ioancm deitirmek
bu konuda
kendisini
pheye drmek
169
ki^n bit
elmas^nkinden daha zor olur* B$mm w^m^ 4w hmu gjerek*
tlMktedir Z^^m y&thm kar kalbinde merhamet duygusu bulunan
bir kimse, o yetmh tsn^ okad ve durumu ile ilgilendii zaman,
merhamet duygusunun gerektirdii bu ii yapmasndan dolay, kalbindeki merhamet duygusu daha da artar ve kuvvet kazanr. Keza, bakasna kar kalbinde hrmet besleyen bir kimse, bu hrmet gereince
onu
bu hrmet ve tazim (ululama) duygusu daha da artm olur. te bundan dolay, amellere devam etmek suretiyle ibadet ederiz. Bu da kalbin tzimi gereince rku
ve secdeleri yapmak suretiyle olur ki, bmunla da kalplerin tzimi ziyadelemi olur. te bunlar, sz konusunda maharet sahibi olduklaruu
taslayan ve ilmi, sadece lfzlan duyduklar ekilde tertip edip, bu ko*
nuda nazar (istidlal, aratnja^ zevkinin roln idrk edemeyen kimr
selerin inkr i^m^ cdd^act gereklerdir. Bu meselenia U^kati ite
budur. Onlam ntkrn mnas lizermdeki ihtiMlan da tpk bunun gibidir.
Mutezile'ye gre
Bunun
Allah'm hayvanlara nzk vermekle mkellef bulunsylemek zonmMuunu ortaya atmlardr. Onlann, rzkn,
iin onlar,
madm
tnMe Me;^
olmak
tmtmiA
dfck
m tt^ei^
tarifleri
bouna harcam oldular. Buna benzer hususlar, mhim olanla olmayan ayrmayan, geri kalan mrnn kymetini bilmeyen ve ashnda bu
konulann bir kymeti bulunmadn anlamayan bir kimsenin
alkanlklarndandr. Halbuki bu kimse, zamann ancak daha nemli
olan meseleler iin harcamaldr. Mesel, aratrclarn karatklar
birtakm meselelerin aratrlmas ve incelenmesi problemi, lfzlarn
gerekesinin ve bunlara bu isimlerin verilmesinin nedeninin aratrlmasmdan daha nemlidir. Yce Allah'dan, bizi ilgU^diren konularla
megul olmaa muvaffak klmasm dileriz.
gibi
nc mesele
Bu
kelmclarn, faskm hesaba ekilip ekihniyecei hususundaki ihtilaflar gibidir ki, phesiz bu fkh
bir aratrmadr. Mesele bu konuda sze nasl ve nereden balanmas ve
170
fkhdir.
ise,
SOnm
li
otok deriz
ric
ki;
olarak tasvir
Gerek olan
ede^ln^s
biz
bu konuyla
j^^
Bunu
ted-
Al;
^VM^y
anil-Munker)
ve ktlkte nehyetme (al-Emr If-Ma*ftff
meselesinde, emreden ve nehyedenin kk ve byk btn gnahlardan masum olmas art mdr? Eer art ise, phesiz bu icma'a
mmsih'
memilerdir. ayet bu sonanuzat Vft, dMerse yine biz d^iz ki: Acaba
iki ien bir kimsenin, bakasm, inam ldrmekten menetmeye l^
var mdr veya yok mudur? Eer yoktur, derlerse biz onlara derz ki:
Buna gre, acaba bununla, ipekli elbise giydii halde ikiden meneden
ve zina ettii halde kfrden meneden kimse arasnda ne fark vardr?
Binaenaleyh byk gnah, kk gnahn stnde olduu gibi, byk
lunda,
stnde^^
dayana
fiili,
iki
kimsemn baka-
Wmm olan
om Wks^ss^
& ^^ptir. Binaenaleyh benim, bu iki vacipten birini semek hakkmdu-. Bunlardan birini terketmem, dierini terketmemi gerektirmez". Buna gre,
bu kimsenin ikinin terkedilmesini emretmemesi caiz olduu gibi,
onun, iki itii halde bundan menetmesi de caizdir. O halde bmlar,
171
birini
icrterM^^ ili|^M
humm
g^^im
kt birtakm d^tom
cgitete olar^ mesel bir
sebep olabilir, diyciter bulunabil.
erkein, bir kadma
kuilam^ ^Myle mlik olnms v llsdi
dnda onunla zina etmesi, ve bu zina fiili esnasnda kadm kendi liyariyle yzn at zaman, kendisine "yzn ama; zira ben senin
zevcen veya mahremin deilim, mahreminden bakasna yzn amak
haramdr. Halbuki sen zinaya zorlandn halde, yzn amakta serbestsin; binaenaleyh, seni bundan menederim" demesi mmkndr.
phesiz bu gibi emirler ve hesaplamalar ok souk ve kt emirler
ve hesaplamalar olup, bunlara akll bir kimsenin iltifat etmesi dnlemez. Bundan baka, "benim iin vacip olan iki eydir: Bunlar
da, amel ve bakasna emirdir. Bu itibarla, ben hernekadar bunlardan
birini terketsem de dierini yapyorum. Mesel bana vacip olan, abdest
bu
crk
almak ve namaz klmaktu*. Fakat bm abdeti t^k^ti^im blde nasabura, kalkmaz k^rom. Ykie benim iin snnet olan,
maktr. Fa^t bm sataft kakp, orucu ^kei^mm*' sdz
htmm lebidir. Dolayisiyle bu da muhaldir. Ok sabura kalkk,
Busr
mmsm
oru iin snnet olduu gibi, abdest lmak
lardan herbiri dieri iin arttr. Bu art da rtbe ydnikn arddsm
nce gelmektedir. te bunun gibi, insamn kendi nefsi de bakasmdan
nce gelmektedir. O halde insann nce kendi nefsini, daha sonra da
bakasn slah etmesi gerekmektedir. Gerek bu iken, insan kendi nef-
slmiyete dvet
etmee hakk
yoktur.
Btn bunlara cevap olarak biz deri^ M: Zina ede bir OTkein,
zina ettii kadnla hesaplamas ve onun yzn amasn menetmesi,
bize gre caizdir. Dolayisiyle, bunun ok souk ve irkin bir hareket
olduu hakkndaki sznze gelince, hemen syleyelim ki, burada bu
hareketin scak veya souk, yahut da tath veya irkin olmas sz konusu deildir. Aksine burada sz konusu olan, sadece bu hareketin hak
veya batl olmasdr. Aslnda souk ve ar olan pek ok hak olduu gibi,
muhal ve aa olan pek ok da batl vardr. Binaenaleyh, hak ile lezzetli
172
ayr tyr
kesin
gibi,
batl
M ^akin de aynac
M1 bizim
kldm
Eoyle,
oldum s^^^mek
muhaldir.
mnk
var-
Mm
mazn
gM
deildir.
nk
artlanndandr.
Binaenaleyh,
abdestsiz
namaz
ise,
na-
masiyettir,
namaz deildir. Byle bir namaz, phesiz namaz olmaktan kmaktadr. Buna gre, onun bu sz hak olmaktan kmad gibi, fiili de
haramdan menetme olmaktan kmamaktadr. Bunun gibi, sahura kalkmak da, yemei ne almak suretiyle oruca dayamkUk kazanmaktan
ibarettir. Bu dayankl salayacak eyi elde etmee ahmadan da,
byle bir dayanklm hasl olmas akla uygu .deildir.
terbiye etmesi,
gibi,
sanm kendi
nefsini
173
ls
174
Dorusunu
talen
Allahtr/
NCO ^JM
MAMET MEm^
Bil ki:
mamet
ildir.
ancak
fkh
de deildir. Bu,
konu
aJba
i^moM m^^Myle
mm ecdidlmesi
aldm-
^be^^
Mr metodun
Mma kalplerin byk bir nefretle karladlte ^r hs^te. Bmmla
}ms0bes: Me, bu konuda W fasa fefi^k ve yle diyeceiz: l: toal^tolMam
ve gdbnekkre
noktada toplanmaktadr:
imamn tyinin
vacip
mmA
t-
Wm Wm tek
biz, isadece
er^ dM ot
bn
Keysn mamet'in vacip olduu esasm inkr etmitir. Ona gre, imameti
inkr eden br kimsenin tekfiri gerekmedii gibi, imamet meselesini bytenlere ve imama
iman etmenin, Allah'a iman etme gib olduunu s^eyenkre nem verilmemesi ekmek76
tedir.
Bak: Faysayt-Tafrika,
s.
57.
175
hait
bu konuda
iniyoruz.
Aksno
biz,
km
bu da imamn
ki,
tyininin vacip
**cn ilerinin
olur,
eneai: bir
imanm
tyini
mtokn
nirse, biz
ne
ta:dmi
olmasdr.
l^G^ dnyasm ^^^niyle, dnyanm dzeninin d ancak kendisiitaat e^en %k niatnn variiyle hasl ohnastte. Buna gre acaba
bu
niz (ekime),
Hakikatte
ise
nk, din
tamir
ki:
iki
ile
dnya
etmee almak,
phesiz bu
sz,
birbirine
dierini
dnyanm harap
zt olan
ykmak
iki
lezzetin ziyadeli-
karl
dm WL ^ctt^u
Mis,
^&sin bir
az
176
Dier nermeye
gelince, -ki
bu
mm
hmm ard alcrm^ takdirde, phe^ba kankttr ^mn mmsk,
khlann aku*ds her tarafa yaylacak ve bu
da,
o lkede
kthm ba
durmasna sebep
malubu soymakla uraacak, hayatta
olacaktr.
Bu arada
galip gelen,
bir bina
bir
ey
Wmm!^^
buto|4^^^ IBi^
iinde
W^
ve
A
ffldKM *
gf
lieBk olnrdu.
itaat
e^ha ve
rndan
Wx fldr etranda
te Peygam-
^^mnas
hakkmdadur.
77 Afaima^tmmvarigk(musadabtltii8emftvt(]^
Bu \^md&
biz
derk
k:
ki,
kU
^aiak
kendi arzumuza uyarak, geliigzel bir kimseyi bamd
tyin etmemiz mmkn deildir. Zira imamn, dier insanlardan ayrl-
d
Bu
birtakm
zelliklere,
zelliklerin bir
da
ksm
bizzat
bakas ynnden
niteliklere sahip
olan zelliklerdir.
bulunmas gereken
Bizzat kendisinde
den nce
olmas zorunludur.
kendisinde bulunmas gereken bir ks-
birtakm
imamn halk
zelliklere gelince,
herey-
d^
MQm
WS
&
mem^
s&m
vm da Imte,
iSmt
Kurey kalA*
bu sfatlan haiz
bir
bakalarmn da
biat etmesi,
uymas
gereken gl ve nfuz
bu greve getirilir. Bu
seme grevinin, bazan kendi nefsine gvenen, lider olma vasfn haiz
ve halkn arasnda zel ve stn bir durumu bulunan bir tek kiiye
verilmesi mmkndr. Dolaysiyle, bu ahsn imama biat etmesi ve
onu bu grev iin semesi, bakasnn da aym eyi yapmasna ihtiya
brakmaz. nk gaye, dank ve eitli fikirlerin itaat edilen bir ahs
zerinde toplanmasdr. Binaenaleyh, kendisine itaat edilen bu ahsn
sahibi bir kimse tarafndan seilmek suretiyle
etmesiyle
^^winin, bazan
doru olmayp,
Mesel, mevcut
imamn
Do^ymyV^
kendisiyle
msi^ Jsi^rden
Bu
ise,
her
zamamnm byklmDde^
kmM
$ta
elleriftde
Mz
Hb dm^Eikte
deildir.
tW pheden
bu gibi meseleler,
met makamna getirmesiyle sona
ermektedir.
Eer
leriyle
"maksat eitU fikirleri bir araya getirebilecek, halk birbirsavatan ve ktaldan (boazlamadan) menedebilecek ve btn
glerini
dnya ve
telto, teldisine
itaat edilen
taya
kmas olduuna
haiz
bulum
dnda
ve k^cndisinh yoksun
bulmdu^ ilim
de limimin
iin
sz
ne
Mf^^
mesi gerekli midir" denirse, biz deriz ki: Bizim bu konudaki kesin
inanamz ve grmz udur: Bu kimsenin, yerine, her hangi bir
fitnenin ve ktalin domasna sebep olmakszn, btn imamet sfat-
lann haiz bir ahsn getirilmesi mmkn olduu takdirde,hari, tahtndan indirilmesi vaciptir. ayet bu, ancak bir savan veya bir fitnenin
meydana gelmesi suretiyle mmkn oluyorsa, bu takdirde ona itaat
etmek ve imametini kabul etmek vacip
olur. Zira
imamn
bizzat kendi-
m mm ukM
kl^lnmtzdan ok daha azdr^ pink bu fitne ve kanklldar,
Mki de nsankna ve msiamm ^I^bine sc^e^ olacaktr,
artlanna lim s&tmm ilave edilmesi ise, ancak bu sifatm \m meziyet
ve ilerin yrtlmesini salayan tamamlayc bir sfat olmasndan ileri
gelmektedir. Binaenaleyh, birtakm meziyetlere ve tamamlayc vasfla-
tma^
ra kaplarak, onlara
Grld
gibi
btn bunlar,
mbalaah
hareketlerden
ile ilgili
tazhar"''^
adl
$s^Bi
hmsmd
kanmas
basittir.
gerekir. Zira
mesele,
bu mnamn
incelen-
Biz
**ilfan
hususunda
ve dier hus^lada da
msamaha gsterme
gerekir**
mmkn
olur?
yoktur, valilikler
randa
hakimlerin btn tasarruflar hkmszdr ve dolayisiyle btn insanlar haram olan eyleri ilemektedir" demesi mi,
yoksa, hal ve zorunluluun bir gerei olarak imametin ve valiliklerin
valilerin,
^u^
mm3mm u^gutod^m ^mm mi
donutef te^^^lt,
sahih
v^ilea
bu kimse
e^m
daha
%ddn semek durumun-
m^a
mmkn olmamtr. nk
mam
180.
iki
defa
baslm
iset^
fittS alarak
baslm^
dayanmtr. Bu kita^
lann, ancak iinde bulunduktan durumun gerei olarak, bu fiillerinden dolay onlarn fask vc gnahkr olduklarna hkmedHem^^eeini sylemesidir. ncs ise, artlan bulunmamasna ramen, durumun gerei olarak, imametin sahih olduuna hkmedilmesinin ileri
srlmesidir.
Binm
den
olan,
bunlardan daha
Eer
olduunu
iyi
''mamiye mensuplanndan
iddia ettii gibi, siz de,
bul etmez
misiniz"
Eer
olduunu
ka-
ey yapmad
Hz.
mer
de
yapmamtr. Aksine
Hz^ Eb Bekir, Hz. mer, Hz. Osman ve Hz. Al'nin -Allah onlardan
raz olsm- imametleri seim yoluyla ger^emitir. Binaenaleyh,
Hz. Fey^mb^ -Allah'n selt ve selm ona olsun- anlamazl orAifnin iom^te icuret
t^Eta
<M^im,
inkr ett^ini ve g^e^s^edni
fakat sahebeletfa bu
hu
Mine^
30^
mm
mm
hM,
Eb
Bekir,
halkn
life,
batiyle
hk ^tilafin
hkm
ellerine
-Allah- onU^to
hilafet
konusundaki
lar alabildiine
mz
ihtilaf-
olanlara gre,
Uafi4 BaiA
Raidn -Allah
ffllardan raz olsun- hakknda birok ynlerden ifrata dmlerdir.
masm olduklarm iddia edebunterte tata^ ismtoa
Wstcek
jkend^ ivmekte sd gteken, baalat da Sahar<
h^ ^Mtu femsk, ktleinek
^dde^ Mcam etmi^ v&
iin diline aMfd^i^ br Mrriyet vermitir. Bununla berab^, sen
mh, bu ki guruptan olmayp, ancak inanta ksd yohmu tutamlardan oMahsm.
Bil ki, insanlar gerek Sahabeler, gerekse Hulef-i
Me^
mc^
b^e
Ae^h
lerinde
olduu
gibi.
vm
ednu^.
m tezkiye eBE
te'vil
akln almayaca
Binaenal^h, Sahabelerin
dir.
79
SIZ yece
bir
eyin
fiillerini,
caiz
her nekadar bu
fiillerinde isabet
^tlarBE.AK*ioi)as^|nat^ai^^^mWB^
tdMl
fler
Muhammed, imamlk
meselesini seime
182
hayd
AU
de
ilk
halfeye
biat
Hz.
evireo.
bu
gild fenkte
bunnknn
Md&j doruluu
sabft
0ta
mesele
ve
ile
her eyin de
te'vili
kavrayamadm
Anlayamadn bir
benim anlayamadm
cihetine gidilmehdir.
ve sebebi vardr" demelisin. Bil ki, phesiz burada sen, bir mslman hakknda kt zanda bulunmak, onu
ktlemek ve dolayisiyle yalanc olmak veya onun hakknda hsn
bir te'vili
Wm
^^dk^da
kendisim ilgilendirmeyen eylere meyl^ta^ llMas bulunmayan bir kimse, bu gibi konular karsnda susmay tercih edecek,
btn mslmanlar hakknda hsn zanda bulunacak ve dilini btn
gcyle Selef-i Salihn'in tmim vmee tahsis edecektir. Btn &ihabelerin hkm ite budur.
188
gelkc^ phe^
daba ^dle^^. BkiU S{ta6t%
Hulef-i Raidn'e
A,
byto dig^ite 4
tyt^^H fl^at
ve stM^
Burada bizim
'*filan, fa-
Bunu da Yce
kasmn
Allah'tan ve
eer
ba-
ve stnlk ynnden,
bu ekilde
sralandrmaa tabi
nassn varid olduunu
bir tertibe ve
^u
te^e
kikatte
dolay, Allah'n
gazabn
ve en iddetli
halde, ha-
azabn
Yce
ile
haketmilerdir. Bina-
Bununla beraber,
ve Peygamber'in de ne olduu,
Allah'tr.
MM:
tir.
184
mm
mim
inanmtr. Bundan sonra da, rivayet cdcn haberleri aratrmve bu haberlerde ad geen tcriip ve sralandrmada, sahabelerin
tertibe
lar
bulmulardr.
mametin hkmleri konusunda bizim ksaca anlatmak istediimiz
hususlar ite bunlardr.
Dorusunu
Allah
delilleri
bilir.
185
DRDtJHC B&U3H
M M,
fe
tekfiri
mmiM Mhm ok
kaplmlardr ^.
duklan frkanm
FIRKALAR
aklanmasna
gitmiler
dairdir.
Mrt^fea
O kadar ki, baz guruplar, kOT^teinin mensup oidnda kalan dier btn frkalar tekfir <mnektel
ekinmemilerdir.
hereyden nce
ileyen kimsenin tekfirine hkmetmek, fkhn konusuna giren bir husustur. Zira bu meseleler bazan
sem' delillerle bilinmekte, bazan da ictihad yoluyla elde edilen zann
belirli bir
fiili
anlalmaktadr. Binaenaleyh, bunlarn akl delillerle anlalmas imknszdr. Bunun anladmas ise, ancak "filan kimse kfirdir"
szmzn Banasmn anlalmas ile mmkndr. Bunun mnas,
0 ttal
Otoak CtbmaK^oA l^ltoma dair tsdd dnyadamummaiL ve omm ldrlmesiyle ksas gerekmiye^
ki
bzla nikblannasm m^okn taulna,
&sgm^ br
delillerle
M^t^
mMnm
l^^^d^
lere dair
sm
mmkn olmas
eyin
serbeste
ve ebed olarak
yalancnn, cahilin veya yalanlayann ebec olarak Cennette kalacana, bu kimsenin kfrnn nemlar er' meselelerdir. Bize gre eriatta
80 Bak:
Gazal,
Faysahi' t-Tafrika,
186
s.
s.
81
19.
vd,
bulunmadna, mallarnn ve camnm dokunulmazlna dair bir hkmn gelmesi caiz olduu gibi, bunun tam aksini bildiren bir hkmn
de gelmesi caizdir. Fakat btn bunlara ramen. eriatta yalamn doru ve cehlin ilim olduuna dair bir hkmn gelmesi asla caiz deil-
li
dir.
mazhnn
kaldrlmas
kalmas im
bir sel>ep
MmM, l^ik
ve bylece
khp klmaddr.
ocuk
W3m
klm mdr
veya
ma Ben^:
mmm mik^
dr?
hu mi^ I^fi" ndr
bu ^^s^
^kdi|i bu Mz, k^^i
sebep
bu
Bize
klmam mdr?
biKl
tas^k etaete
duu
n^Mb
unu
tiyle
da ya er'
Ayn
bir esasa
ekilde bu kimse,
dayanmak veya bu
bir
esasa
ahsn
kfir oldu-
kyas etmek
udur
sure-
ki,
Hz.
Peygamberi -Allah'n selt ve selm ona olsun- tekzib eden, yalanlayan kimse kfirdir. Yni ldkten sonra ebed olarak Cehennemde
kalacaktr; hayatta kald mddete can ve mallan mslmanlara
mubahtr. Onun hakknda, bunlara benzer dier er' hkmlerin
kadar
de uygulanmas zorunludur.
kun derecelere ayrlmaktadr:
v^ ki,
tekzib,
yalanlama
birta-
187
Patpere^Hh ve benzerlcMrinm Mz. BuOam tekfiri H^ftnKermMe nassan sabit olduu gibi, mmet de b^ konuda icma etmitir. Asl olan ite budur. Bunun dmda kalanlar ise, bu hkme ek t^
rumundadrlar.
inanlara
Birincisi,
bm
ve
har'
Cehennem
aza-
nimeendirecekierini
inkr
etmeleri;
bdiin,
cz*M
aacmk gk
MekkMna Wk.'
ni sylemeleri;
lemin kadm olduunu, Yce Allah'n, illet'in (nedendin) mall'e (nedenli'ye) takaddm gibi, lem'e rtbe itibariyle
^kaddm ettiini, aksi takdirde bunlann, varhkta iki eit varhk ^bi
ncs
ise,
1^
s.
19.
Srleceini
ileri
srmeleridir. Bunlar,
Mva
bu da ak bir kfrdr. Zira byle bir sz sarfetmek. eriatn faydalarm iptal etmek, Kur'an- Kermin nuru ile hidayete erme
yolunu kapatmak ve Peygamberin szlerinden doruluk vasfn kaldrmaktr. Bununla beraber, onlarn, birtakm faydalardan dolay yayorlar ki,
olduu takdirde, szlerine itimat edilmez ve syledikleri her sze yalan m^sm^^s baklr. Gerek u k, onlar da bu szlei ^cak belirli bir faydann ^ftornas iin sykm^rdir.
lan sylemeleri caiz
Eer
^M*m
fUl ve
WktM
j^M^m
1ok
Peygamberi yEmUonakta, sorm a bu ^mte
MSt.
tafam fsit mazeret ve sebepler uydurmaa almaktadrlar. Bu da
phesiz yalam yalan olmaktan karmaa kfi deildir.
bihe ve dier
ederler. Bir
b^n frkalardr*".
konu^ tasdik
asla yakm tecviz ^ta^. Ta-
Bunlar inanla
ilgili
duunun
ispatnda ve
Ar istivasnda
Peygamberi
yalanladn
onun Mebbihe'den olduunu ve "O'nun benzeri yoktur" yetinde Peygamberi tekzip ettiim ileri srerek, kendisini tekfir ediyor. Keza al-E'ar, Yce
Allah'n grlmesin caiz olmas ve O'nun ilim, kudret ve d^er sfatlarla muttasf olmas
aEec^ M^MIf^ W^'is$^^ H^^teaHs
koaalannda Peygaaib6dttapc^
ft^ a^on yarimt ve
teMd e^liHjaKb
m'$^-pW$^ rtflann
tekfir ediyor. E'ar de
^p^n
peygamMe ItMini
s.
33.
l-^afH
tekfin ed9N>r.^.
mm
ppt
aktmai
en ufak
Bu
frkalar, grmlerinde
Bu
kaplmas ve bu zannmn
uzayp, ksa zamanda
v^mamas mmkndr. Bu da tabiatiyle birtakm fitne ve
meetelerde zanna
bir
hmm
k&Mn doraa^M
sebep olacaktr. Zira, bu gibi konulann iine giren kimselerin ekserisini tahrik eden ey, din gereklere bakmakszn,
sadece kuru bir taassuba kaplmalar, hev ve heveslerine uymalardr. Bunlann tekfir edilmesini meneden delil udur: Bizim nazarmz-
da nass
olan,
nazarmzda
sabit olmamtr. O
bizim
teVilde hataya
dmenin
bunlann tekfiri iin baka bir delilin bulunmas zorunludur. Bylece sabit olmaktadr ki, ismet, yani dokunulmazlk kesin olarak "Allah'tan baka tanr yoktur" sznden, ^el^aekr
tedir. Binaenaleyh, kesin bir delil bulunmadan Ifli dokunulman
J&aldnimas mmkn deildir. Tekfir konusooMtefa ve m^Mks^a^
ka^n
bi
ktm&kj^
halde,
^ ^ m icta
lr
^ ^
k^^^m
etmeyen 1^^,
br
t^p^.
^stefe yaplan
Bur
1^2ib
asla tekzib eden kimse anlamnda
^mm. Binaenaleyh, bu kinse Kelime-i ehadeti sylemekle, genel
kavramiyle dokunulmazhm himayesi aitma girmi olur.
Mi^^mh olarak tefe^ ^emeMe b^^b, Hz. Peygamberden ^AJafe^ sktl ve safou ona olsun- tevatren rivayet edilmek
Ma^ mardan
inkr eden ve bu esasn gerekftjk
suretiyle
birini
konup konmadm bilmediini syleyen kimsedir. Bu kimsenin durumu, be vakit namazn farz olmadm
syleyen kimsenin durumuna benzer. Mesel bu kimse, kendisine Kur'an- Kerm'in yetleri ve hadsler okunduu zaman, "bunlann Hz.
Peygamberden sadr olup olmadn bilmiyorum; belki de bunlar yanve tahrif edilmi eylerdir" der. Keza "ben haccn farz olduunu,
ten Hz. Peygamber tarafndan
kabul ediyorum, fakat Mekke'nin ve Kbe'nin nerede olduunu bilmiyorum. Aynca ben insanlarm yneldikleri ve hac ettikleri memleketi
190
Msmd^ m^hima
hsuttur.
ye
Aic^
M|Wn
teuz m^e^^
^mat^Mt
tea^m^
m&^m^^^m^
btt
mecem
kmdisi
iin
let verilir.
te> Suplar,
tt*-
de
tt^eyi
nk, tcm^ I^ Md^
bir
savalarndan
olsun-
birini
onun
mer'm
Eb Bekr'in
varhn ve
kz
m.
Hafsa
ile
ev-
r-
knleri gibi, tasdik edilmesi farz olan dinin esaslarndan birini tekzib
etmek deildir, Bunun gibi, icma'ya muhalefetinden dolay da kendisi-
w
*rt^'
W^
rinde teN^^ teeeedflde telemeleri, zo]i
rma i wm^^ brk
Hkm ve kudret
sahibi kimselerin,
meleri
tirir.
dan
ise,
te
ancak eriat ynnden bilinmesi gereken ypbilgiyi gerelcbunun iin, lemin hadis olduuna hkmeden aratu-cl^--
saymak
ulamasn,
gerekten
bu
gibi
ue uU^u:.
aklamamakla ve din esasdurulua tes^tr yoluyla kesin olarak bilinen bir eyi de
bir kimsenin tekzibini
tend^
84
W ^em
reddetmitir. Bylece,
Bak: Faysalu*t-T^fiika,
s.
Q^%]a;
58.
mhib otmomekki bember, 4#ulia mm icma ile Ulimt ve ifnadan baka bir yolla bilbiesi mmte Am^ Ur eyi inkr oUnesiBu kimse Nazzm
dir.
gibi, tevtr
de bir
delil
terilen her
Tabi'nin
bulunmad gibi,
icman bozmu
te'vili
le'vil
Ona
edilmesi
mmkn
vardr. phesiz o, bu sz
ile
etmemi olmaktadr. Oysa biz bilionlarn, sahabelerin icma ettikleri esaslar zerinde icma etmi
ve kabul
yoruz ki,
olduklar kesin olarak bilinen bir gerektir ki, bunun aksini dnmek
mmkn d^dir. te bunun ^bi, bu kimse de icmay inkr etmi ve
olarak kabul etmemitir. Bu ise, phesiz bir ictihad dubunu bir
ramm<^dr. Bu kokuda
delil ol-
1^ hu g^kler
Mteclnte
I^kftt
im
kapt
Mrt^m
^
kmasma
add zaman,
kdt cere-
sebep olacdctu;
Buna
med'den sonra
ileri
baka
bir
mm-
1m kimsenin
te'vil
etmek
suretiyle.
mesi mmkndr.
e4bnesinin imkn dahilinde bulunduunu sylecsmn, Hz. Bey^nberin "benden sonra neb
83 Bak:
192
Ahz^
a-
anlad mna,
e^e
bul
hkm
d^^d
verir.
-Allah'n selt ve selm ona olsun- ve Kur'anKjenm' tekzibtir. Fakat bu kimsenin putu ycelttiine dair inanc,
f^zan ak olarak syledii sz ile, bazan eer dilsiz ise yapt iaretle ve baz^ d% Yce Allah iin yaplmas ihtimali bulunmayacak
bir eye secde etmesinde olduu gibi, kesin olarak inancna
Bu ise,
Allah'n
eM^
elisini
A
Mite
te^Mr
Wade
fefar
^te^ylt
duvar
bufU yaparla,
Ift^r^
gilndr.
O totm
gre bu,
Baka
bir deyimle,
bu
fi,
onun
karine
f^m im
Ifflitft
onun
^Mfe ya da bu putun
Bu ie^ mcak
unate^ ]Wrl#f feBaj@B^^
yceltmesne n^omamdcMr.
put,
eflakle
ile
Wnk.
B^
hkmedlecek^t
dellet edecei^?
dnda
1^
kifspta nanla
biz
konularda iktisada riayet ederek, esas inanlarn ve kaidelerinin dnda kalan faydasz ve gereksiz birtakm fazlalklar ve fuzul bilgileri hazfettik ve zikrettiimiz hususlar, insanlarn
ilgili
anlamakta glk ekmeyecei gayet ak ve kesin delillere dayandrmakla yetindik. Yce Allah'n bundan dolay bizi mes'ul
klmamasn ve teki dnyada amellerimiz karmza karld zaman, O'nun byk ltfu ve geni cmertlii e, bu amelimizi de iyi
ameller zmresine hak etmesini dileriz.
ekserisinin
"a-ktisd fVl-tikd*'
Hamd,
lm
lemlerin Rabbi olan Allah'a mahsustur. Allah'n selt ve seebed olarak resullerin efendisi ve nebilerin sonuncusu Hz. Mu-
hammed'e,
line ve
ashabma
olsun.
Abd
tiyle
sahibi al-Mubrek b.
Muh^mmed
b.
al-Kerm al-Cezer -Allah onu bununla faydalandrsn ve rahmeonu bilgi ve tvbe ile nztklandrsm- tarafmdan. Yce AUa'a
% yhom
Bu
be
ga-
bitirilmitir.
ynm
yz altm
Ramazan aynn onuncu gnne tesadf eden Sah gn. Yce AUah'm inayetiyle, nakledilmi
olduu asl nshas ile karlatrlm ve bu eserin, elden geldi^ kadar
iyi tashih edilm^ne ve hatasz ohnaana allmtr.
kitap,
BHYOGJEUFYA
l^myges, Maurice: Essai de Chronologie Des Omvres de
Beyrouth
al-Caveyn,
al- Gazali^
(tarihsiz).
mm
Ysuf Msa
Felsefesi,
Tarihi,
Ankara
1970.
b Hmid
Mhammed
Beym'lrslm Va'z-Zandaka,
al-Gazzal:
aUHikme
al-Gazzal:
al-ktisd fil-ttikd,
b.
Muhammed:
Msr
f Malkt Allah,
1319,
U25.
Msr
1903.
hazrlayanlar: Prof.
^U^mst^t tlcmu'l'y^
Dr.
brahhn
al-Gazzal: a-Kstsu'l-Mustakm,
al-Gazzali:
FaysalCt-Tafrika
al-Gam: al'Ma^m'l-Kebr,
al-GazzalS: al-Maksadu'l-Esn
1333.
Msr
erh
1318.
1309.
Esntfl-lh aUHusn,
Wm \Wt.
Msr 1309.
lmVl-Usl, Msr 1356,
al-GazzaU: al-Mt4Stasf
Min
Ik,
Kemal: Mutezile^nn
Douu
bn Hallikn: VefayuU-Ayn,
bn
Msu:
1328.
ve Kelm Grleri,
Msr
Ankara 19^*
1357.