You are on page 1of 18

Ticaret ünvanı : Tacirin kim olduğunu gösteren , işarettir.Taciri tanıtan işarettir.

TTK'ya göre her hacir ticari işletmesine göre ,


işletmeleri yaparken , ticaret ünvanını kullanmak zorundadır.
Ticaret ünvanın oluşturulmasındaki sistemler ;
1-Serbestlik sistemi : Anglo sakson hukuk sistemlerinde hakimdir.Bu sistemde, tacir ticaret ünvanını serbestçe seçebilmektedir.
2-Gerçeklik sistemi : Ticar , ticaret ünvanını seçerken , gerçek durmuna uygun ticaret ünvanı seçmelidir.Yani seçilen Unvan tacirin
gerçek durumunu yansıtmalıdır.Fransız hukukunda bu sistem hakimdir.
3-Karma sistem : Bu sistem TTK'nın benimsediği sistemdir.Bu sistemde , tacirin ticaret ünvanını ilk oluşturması aşamasında
gerçek durumu yansıtması istenir fakat eğer sonradan değişiklikler meydana gelirse ; bu değişikliklerden ticaret ünvanı etkilenmez.
Ticaret ünvanı Türkçe mi olmalıdır?
Ticaret ünvanında , Türkçe kelime kullanma yükümlülüğü vardır.Bu yükümlülük kanundan kaynaklı bir yükümlülük
değildir.Ancak Sanayi ve Ticaret bakanlığının çıkardığı tebliğde,ticaret ünvanının Türkçe olması ilkesi kabul edilmiştir.3 istisnai
durumda , yabancı kelimenin kullanılmasına izin vermiştir ;
1-Şirketin konusuna giren , mal veya hizmetlerin tanıtıcı ad veya markasının , yabancı dilde olması.
2-Şirketin konusuna giren , mal veya hizmetlerin tanıtıcı ad veya markasının , türkçe karşılığının olmaması.
3-Yabancı sermayeli bir şirket ise.

Ticaret ünvanının oluşumu : Çekirdek + Ek (Zorunlu veya ihtiyari ek)


Gerçek kişi tacirler bakımından : Gerçek kişi tacirlerde ticaret ünvanı o kişinin kısaltıkmadan yazılan adı ve soyadıdır.Şayet aynı
sicil bölgesi içinde aynı ad ve soyadlı gerçek kişi bir tacir varsa ve o daha önce ünvanını tescil ettirmişse,ikinci kişi ünvanını
alırken zorunlu ek kullanmalıdır.Bu durum tüzel kişilerde,daha geniş kapsamlı olarak tüm Türkiye'de esastır.
Ör : Remzi Tamer Pekdinçer Seyehat Acentesi
Adi şirketlerde ticaret ünvanı : Bu şirketlerde , tüzel kişilik yoktur. TTK hükümlerine uygun bir şirket olmadıkça , bir işletmenin
ticaret ünvanına birden fazla gerçek kişinin ad ve soyadı konulamaz.Bu sebeple , her biri ayrı ayrı tacir sayılan adi şirketin
ortakları , kendi ad ve soyadından oluşan bir ticaret ünvanını , ticaret siciline tescil ettirmekle yükümlüdür.
Ör : Sinem Aydın ve Ortakları Adi işletmesi
Kollektif şirket : Bu şirket tipinde önemli olan unsur şahıstır.Yani şahıs şirketi diyebiliriz.Kollektif şirkette ticaret ünvanı bütün
ortakların veya ortaklardan en az birinin adı soyadı ile şirket ve nevini gösteren ibareden oluşur.Eğer şirkette 3 ortak varsa
“ortakları” diyebilirsiniz.Ancak biri ayrılınca ... ve ortağı denilecektir.
Ör : Ahmet Yıldız Kollektif(nevi) Şirketi(Şirket ibaresi) ||||| Ahmet yıldız ve ortakları kollektif şirketi.
Komandit şirket : Buda şahıs şirketidir.Bu şirket tipinde 2 tip ortak mevcuttur.Biri sınırsız sorumlu olan yani Komandite ortak ,
diğeri sınırlı sorumlu olan komanditer ortak tır.Bu şirket tipinde ticaret ünvanı komandite ortaklardan en az birinin adı-soyadı ile
şirket ve nevini gösteren bir ibareden oluşur.Komanditer ortak adı ünvanda yer almaz,eğer alırsa bu ortak sınırsız sorumlu ortakmış
gibi muamele olunur.
Ör : Ahmet yıldız(komandite ortak) Komandit(nevi) Şirketi(şirket ibaresi)
Limited Şirket , Anonim Şirket ve Kooperatiflerde : Limited ve Anonim şirketlerde sermaye unsuru ön plandadır.Dolayısıyla artık
ortaklardan herhangi birinin adının ünvanda yer almasına gerek yoktur.Bu şirketlerde önemli olan husus şirketin işletme
konusunun ünvanda yer almasıdır.Buna iştigal konusu,faaliyet alanı,işletme konusu da denir.
Ör : Bilgisayar hizmetleri anonim şirketi , konut yapı kooperatifi gibi.
Ör 2: Aydın inşaatçılık anonim şirketi.
Önemli : Kanun koyucu anonim şirketin ticaret ünvanında farklı bir düzenleme yapmıştır , buna göre ; A.Ş diye kısaltma normalde
yapılır ancak bir Anonim şirkette ünvanda eğer gerçek kişilerden birinin adı yer alırsa A.Ş diye kısaltma yapılamaz.Çünkü bu halde
adi şirketle karışabilir.Yani : Aydın yılmaz A.Ş yanlıştır , doğrusu Aydın Yılmaz Anonim Şirketi.
Dernek ve vakıfların ticaret ünvanı : Dernek ve vakıflar prensip olarak ticaretle uğraşmazlar , istisna olarak uğraşabilirler.Ticaret
ünvanları adlarının aynısıdır.
Ör : Afyon Karahisar Kızılay Madensuyu İşletmesi
Donatma iştirakında ticaret ünvanı : Bu terim deniz ticaret hukukunda geçer.Birden fazla kişinin sahip oldukları gemiyi deniz
ticaretinde kullanmaları durumudur.Bunun bir tüzel kişiliği yoktur.Bu sebeple ticaret ünvanının çekirdek kısmında
ortaklardan(müşterek donatan) birinin adı Ya da geminin adıyla birlikte donatma iştirakı ibaresinin yer alması gerekir.
Ör : Aydın yılmaz(Müşterek Donatan) Donatma iştirakı

Ticaret ünvanında ek : Ek prensip olarak ihtiyaridir.Tacir kendi isteği doğrultusunda ek kullanabilir.Ancak yabancı bir işletmenin
acentası gibi ek seçerseniz bu kanuna aykırıdır.Ayrıca ; Türk , Türkiye , Cumhuriyet , Milli kelimeleri bakanlar kurulu izniyle
kullanılabilir ancak.Ayrıca kooperatiflerin ünvanında kamu kurum ve kuruluş isimlerine yer verilemez.
Ek kullanmanın zorunlu olduğu haller ;
1-Gerçek kişi tacirlerde aynı sicil bölgesinde aynı ad-soyadı taşıyan biri varsa 2.tacirin ek kullanması zorunludur.Tüzel kişi
tacirlerde ise Unvan sadece aynı sicil bölgesinde değil , Türkiyenin heryerinde korunduğundan , Türkiyenin herhangi bir yerinden
aynı adı kullanmak isteyen ek almak zorundadır.
2-Şubenin ticaret ünvanında şube olduğunu gösteren bir ekin kullanımı zorunldur.
3-Eğer bir ticari şirket sona erme aşamasına geldiyse tasfiye işlemine tabi tutulur.Bu halde ünvanına “tasfiye halindedir” eklenir.
Eğer konkordata yani anlaşarak sona erme şekli varsa , konkordata tasfiyesi halinde ibaresinin eklenmesi gerekir.

Ticaret ünvanına tescil : Her tacir ticari işletmesinin açıldığı günden itibaren 15 gün içinde , ticari işletmesine ve geçmiş olduğu
ticaret ünvanına , merkezinin bulunduğu ticaret sicline tescil ve ilan ettirir.
Ticaret ünvanında sonradan meydana gelen değişiklikler
1-Tacirin adı değişirse bunun ticaret ünvanına etkisi ne olacaktır? Tacirinin adı sonradan değişirse ticaret ünvanı aynen kalmaya
devam edebilir.Ancak bunun ticaret sicil tüzüğüne göre tescil edilmesi gerekir.
2-Adı ünvanda yer alan kişinin şirketten ayrılması durumunda ne olacaktır? Bu durumda ortağın adı ünvanda kalabilir.Tabi bu
durumda ortağın yazılı muvaffakkatına ihtiyaç vardır.İzin verilirse adı ünvanda kalmaya devam edebilir.
3-Eğer adı Unvanda yer alan kişi ölçüşse ? Gene adı ünvanda kalabilir ancak mirasçıların muvaffakatı gereklidir.
Not : Ticaret ünvanın devretmek için ticari işletmeyide devretmek gereklidir.Bir işletmenin devri ile aksi kabul edilmedikçe Unvan
da devredilmiş olur.Ticari işletmesini devreden bir kişi sonradan yeni bir işletme açarsa eski ticaret ünvanını aynen kullanamaz,bu
durumda ayırtedici bir ek kullanmasıda gereklidir.
Ticaret ünvanının korunması : Bir ticaret ünvanı usulen tescil ve ilan edilmişse sahibine münhasıran kullanma yetkisi tanır.Yani
artık başkası o ticaret ünvanını kullanamaz.Eğer ticaret ünvanını tescil ettirmiş iseniz TK sizi korur.Eğer tescil ettirmemiş iseniz
korumaz ama her halükarda haksız rekabet sözkonusu olabilmektedir.
Tecavüz halinde 3 imkan vardır ; Mahkeme , kazanan tarafın talebi üzerine , masrafları aleyhine hüküm verilen kimseye ait olmak
üzere,hükmün gazetede ilanına karar verebilir.Bunu sadece davayı kazanan taraf isteyebilecektir.
1-Hak sahibi tacir , bu kullanımın önlenmesini dava edebilir.(MEN)
2-Hak sahibi tacir , 2.tescilin terkini isteyebileceği gibi ayırt edici bir ek olmasınıda talep edebilir.(SİLİNME , DEĞİŞTİRME)
3-Bu kimse , zarar görmesi halinde kusurlu kişiden tazminat talep etme imkanına sahiptir.(KUSUR VARSA TAZMİNAT)

İşletme Adı : Bir işletmeyi benzer işletmelerden ayırteden işarettir.Örneğin Moda Sineması.İşletme adını seçmek ve kullanmak
yükümlülük değildir.Tacir işletme adını seçiyor ve kullanıyor ise bunu tescil ettirmekle yükümlüdür.Ticaret ünvanı ise bir
yükümlülüktür.Ticaret ünvanını sadece tacirler kullanırken , işletme adını esnaflar da kullabilir.İşletme adının seçiminde işletme
sahibi geniş bir yetkiye sahiptir.Burada kriter : Şirket adının kamu düzenine aykırılık teşkil etmemesi,aldatıcı olmamasıdır.
İşletme adının korunması : İşletme adının korunması , ister gerçek tacir olsun , ister tüzel kişi olsun , koruma tescilin yapıldığı sicil
bölgesiyle sınırlıdır.Sicil bölgesi dışında işletme adı sadece haksız rekabet çerçevesince korunur.İşletme adının korunması için
tescil edilmiş olması gerekir ; şayet tescil edilmemiş dahi olsa gene haksız rekabet uyarınca korunacaktır.

Haksız Rekabet : Aldatıcı hareket veya iyiniyet kurallarına aykırı diğer şekillerle ekonomik rekabetin her türlü kötüye
kullanımıdır. Kanunkoyucu haksız rekabetten sözedebilmek için kusur şartı aramamıştır.Kusur şartı sadece tazminat davası
açarken gündeme gelir.Haksız rekabet teşkil eden fiiller “örnek verilmek suretiyle” kanunda sayılmıştır.Demekki bu sayılan haksız
rekabet halleri dışında başka haksız rekabet çeşitleride halleride varolabilir.
Aldatıcı reklamlara örnekler : Bu tür reklamlar Kamu çevresinde , müşteri , halk arasında yanlış , yanıltıcı bir izlenime neden olur.
-Bir kimsenin sözleşmesinin sona ermesine rağmen , hala orada çalışıyormuş gibi reklamlar ortaya koyup isim yapmaya çalışması.
-Yerli bir ürünün yabancı bir marka olduğunun söylenmesi.
-Cam olmayıp , plastik olan bir şeyin , cammış gibi gösterilip fiyatının arttırılması.
Mukayeseli reklamlara örnekler : Üreticiler veya satıcılar kendi mal ve hizmetlerini aynı halitede mal ve hizmetlerle kıyaslayıp
reklam yapmaları durumudur.Mukayese edilen malın markası , yanılgıya sebep olmayacak şekilde fiyatının , özelliğinin
belirtilmesi gerekir.
-”Persil kadar iyi!” demek objektif mukayeseli bir reklam olmaz.Çünkü objektif olabilmesi için belli asgari şartları açıkca söyleyip
karşılaştırma yapmalı.
-”En iyi.... En Güçlü ...” bu tarz nitelendirmeleri kullanmak hukuka uygun değildir.Bu şekilde yapılan reklamın o piyasada en iyi
mamül olduğunu söylemesi , ne bakımdan , hangi alanda birinci olduğunu söylemesini gerektirir.Ask halde haksız rekabet olur.
-Ünivetsiteden alınan bilimsel araştırmaların uzman kişiler tarafından yapılması , bu araştırmalardan yararlanacak kişilerin bunu
doğru kullanması , araştırmanın sadece kendisine yarar sağlayan kısmının değil de bütünün ele alnması halinde kullanılabilir.Aksi
halde haksız rekabet oluşturur,hukuka aykırı olur.
-Mağaza camın asılan “%70 indirim” tarzı etiketlerin normalde sadece belli ürünlerde uygulanıyor olması haksız rekabet oluşturur.
Saldıran reklam çeşitleri : Alıcı üzerinde yartılan psikolojik baskı ile onların karar alma serbestisine zarar verilmekte hatta ortadan
kaldırılmaktadır.
-”Bu ürünü içmezlerse çocuklarınız kör olacak!” böyle bir reklam insanlar üzerinde baskı kurar , kararlarını etkiler.
-Faye , şahadetname veya mükafat almış gibi davranma.Kişi haklarına sahip değil ama sahipmiş gibi izlenim bırakmaya
uğraşıyorsa haksız rekabet var demektir.Mesela doktor olmadığı halde öyle olduğunu söylemesi.
-Karışıklığa , iltibasa yol açma hali.İltibas = Bir kişinin başkasının emtiyası , iş mahsulleri , faaliyeti veya ticari işletmesi ayrılık
veya benzerlik yaratacak karışıklık veya yanılgıya sebep olması halidir.Burada haksız rekabet halinde emek unsuru ön plana
çıkmaktadır.Yani uğraşılıp çabayla yaratılan bir markayla , aynılık benzerlik yaratarak o markanın emeğinden
yararlanmaktır.İltibasın bulunup bulunmaması , bu iddada bulunanın görüşlerinden ziyade iltibasa maruz kalan ve müşterinin , onu
kullanaın objektif görüşleri daha önemlidir.Yani mal ve hizmetlerin müşterinin zihninde ne uyandırdığı önemli olandır.Kullanılan
tanıtma vasıtaları arasında gerek şekil gerek söyleyiş bakımından normal ve orta düzeyde bir alıcının aldanmasına yol açacak bir
benzerliğin bulunup bulunmadığına bakılır.Fakat iltibasa sebebiyet veren mal özel bir alıcı grubuna hitap ediyorsa , bu alıcı
grubunun üzerindeki etkilere göre değerlendirme yapılır.İltibasa sebep olan malları , durumu bilerek Ya da bilmeyerek satışa
sunmak , elinde bulundurmak haksız rekabettir.
-3.kişilerin yardımlarını , görevlerini ihlal etmeye Sevk etme , 3kişilerin müstahdemlerine , vekillerine , yardımcılarına,onların
görevlerini ihlal etmeleri sonucu , kendisi veya başkasına menfaat sağlamak amacıyla hareket etmek haksız rekabettir.
-Başkasının imalat ve ticaret sırlarını ele geçirme
-Gerçeğe aykırı şahadetnamelerde bulunmak : İyiniyetlileri aldatabilcek şekilde gerçeğe aykırı iyi hal belgesi verilmesi.
-İş koşullarına uymama : Rakipler hakkında geçerli olan kanun ,tüzük , sözleşme veya mesleki ve mahalli koşullarla belirlenen iş
koşullarına uymama haksız rekabeti teşkil eder.
Başlıca haksız rekabet halleri :
1-Kötüleme : Lüzumsuz yere kötüleme halinde haksız rekabet vardır.Örneğin reklamda iyi banka volvo ile eşleştirilirken batık
bankanın hyundai ile özdeşleştirilmesi,bu durumda lüzumsuz yere kötüleme vardır.
2-Başkalarıyla ilgili olarak gerçeğe aykırı bilgi vermek : Örneğin gazetede batık iş adamı hakkında dürüst iş adamı deniyor.
3-Aldatıcı reklam : Örneğin : Bir benzin firması yakıt mükemmel çünkü katık mükemmel diyor.Burada katkı maddesi
varmı?Mükemmellik katıyormu? Bunların araştırılması lazım.Bilirkişi olan kimyacı özel bir şey katmıyor demiş,yargıtay reklamı
yapan firma ile diğer firmaları karışalştırmak lazım diyor.
4-Yanlış yanıltıcı bilgi verme : Örneğin siyasalda doktora yapmış biri veteriner oluyor ve tabelasına Dr... yazdırıyorsa .
5-Üçüncü kişilerin yardımcılarını , görevlerini ihlal etmeye , sevk etmek : Yardımcıları görevlerini ihlal etmek suretiyle kendisine
ve başkasına menfaatler sağlaması durumu vardır.
6-Başkalarının imalat veya ticaret sırlarını ele geçirmek : Bu failin rakip olması şart değildir.
7-İmalat veya ticaret sırlarından faydalanmak veya bunları yaymak : Bu hükmün uygulanabilmesi için başkasına ait bir
fabrikasyon sırrını iyiniyet ve dürüstlük kurallarına aykırı surette elde etmek veya öğrenmiş olmak yeterli değildir.Bununla birlikte
bu sırdan faydalanılmış olması gerekir.
Örneğin ; Ticaret hayatında müşteri çevresi çok önemlidir.Adamın biri kendi çalıştığı işyerinden ayrılıyor başka bir işyerine
giriyor.Bu işlerinde önceki işyerindeki müşteri portföyünü kullanıyor.İşte burada kendi yararına olarak ticaret sırrı ifşa edilmiştir.
Ticari sırrın ne olduğu tartışmalıdır ;
1.Görüş : Ticari sırf çok yüksek miktarda harcama yapılan , emek sarfedilen ve bunun neticesinde elde edilen bilgi sözkosuysa
ticari sır olduğu kabul edilir.Yargıtayda bu görüştedir.
2.Görüş : Tam tersini savunur.Piyasaya sürülmüş olan bir ürünün ancak uzun , masraflı , zahmetli bir incelemeden sonra ortaya
çıkarılması mümkün olan bir bilginin hukuki anlamda sır teşkil etmeyeceğini söylüyor.
8-Gerçeğe aykırı şahadetname vermek : Örneğin : Adamı hırsızlıktan dolayı işten kovuyorsunuz sonra adam başka bir işe
giriyor.Sizde bu adam çok dürüst diye bonservis veriyorsunuz.İşte burada gerçeğe aykırı şahadetname vardır.
9-İş hayatı kurallarına uymamak : Örneğin : Belli günlerde işryeri açılmayacaksa ve fakat açılmışsa ya da indirim sezonu 1 şubatta
başlayacak deyip 15 şubatta başlatırsanız işhayatı koşullarına uymamış olursunuz.Örneğin : Söz konusu ilgili makamdan izin
almadan ticari faaliyete başlarsanız bu durum haksız rekabet teşkil eder.
10-Karışıklığa yol açmak (iltibas) : Bu bent çok önemlidir çünkü birçok haksız rekabet davasının temeli bu bende dayanır.İltibas :
Karışıklık meydana getirmek suretiyle bir başkasının müşteri çevresinden haksız olarak faydalanmaktır.Diğer ifadeyle alıcı kitlenin
marka , emtia , iş mahsullerini karıştırması ve birinin yerine diğerinin alınması ihtimali olduğu durumlarda iltibas
sözkonusudur.Bentte “başkasının haklı olarak kullandığı” ifadesi yer alır.Bu şu demektir ; Tescil edilmiş veya tescil edilmemiş olsa
dahi gerçekten o kişiye ait olmalıdır.Yani haklı kullanım için illa ki tescil şart değildir.”Durumu bilerek veya bilmeyerek”
denilmiştir yani bilmesenizde bu haksız rekabet olabiliyor.”Şahsi ihtiyaçtan başka” hertürlü elinde bulunduran kişiler haksız
rekabet yapmaktadır.Mesela alışverişmerkezlerinin bu ürünü satmak amacıyla alması,haksız rekabetin bunlarada yansımasına
sebep olur.Ancak şahsi ihtiyaç varsa bu yansımaz.
>İltıbasın mevcut olup olmadgna ıltıbas ıddıasında bulunan kımsenın goruslerınden zıyade hedef olan musterı zumresının anlayısı
daha onemlıdır.normal ve orta duzeyde bır alıcının aldanmasına yol acacak bır benzerlıgın bulunup bulunmadıgına bakıyoruz.

Haksız rekabet sözkonusu olduğunda açılabilecek davalar:


1-tespıt davası:bu dava ıle ortada bır haksız rekabet varmı yokmu bu tespıt edılır.bu davanın kazanılması ıle alınacak ılam ıle
acılacak dıger davalarda kesın hukum teskıl eder.
2-mudahalaenın menı davası:haksız rekabet dolyısıyla zarar goren ve ya zarar gorme tehlıkesıne maruz kalan kımse haksız rekabet
teskıl eden davranıısı yapmaması ve ya onlenmesı ıcın dava acabılır.
bunun ıcın 3unsur gerekır:
a-mevcut bı haksız rekabet var ve devam edıyorsa
b-mevcut bı haksız rekabet yok ancak yakın tehlıke varsa
c-daha once gerceklesmıs tehlıke varsa ve haksız rekabet sona ermısse ama tekrarlanması pek muhtemelse
3-eskı hale getırme davası:bu dava ıle mevcut durumun ortdan kaldırılarak haksız rekabet oncesı durumun saglanması
ıstenır.haksız rekabet ın netıcesı olan maddı durumun ortadan kaldırılmasını haksız rekabet yanlıs ve ya yanıltıcı beyanla
yapılmıssa bu beyanın duzeltılmesını bu dava ıle ıstemek mumkundur.
4-tazmınat davası:tazmınat davası ıcın haksız fııl ıle zarar arasında ıllıyet bagı,hukuka aykırılık,zarar ve elbtte kı kusur
aranır..kusur sadece bu davada aranır.
İhtiyati tedbirler : Bu sayılan davaların acılıp sonuclanması uzun zaman alacagından dava acma hakkına sahıp olan kısı dava
acmadan once mahkemeye bır dılekce ıle basvurarak haksız rekabetın menını haksız rekabetın sonucu olan maddı durumun ortdan
kaldırılmasını e yanlıs ve ya yanıltıcı beyanların duzeltılmesını ve luzumlu dıger tedbırlerın alınmasını mahkemeden ısteyebılırç
Davacılar : dava acma hakkı magdur olan rakıbe,musterılere,meslekı ve ıktısadı bırlıklere verılmektedır.Zarar gorme ıhtımalınde
dahı acabılırler(musterılerı ıcın zarar gormesı mutlaktır ama.)
Davalılar :haksız rekabetı yapan,gerceklestıren kımseler aleyhıne bu davalar acılabılır.ıstıhdam edenler aleyhıne de
acılabılır.haksız rekabet fıılı mustahdemler ve ya ıscıler tarafından ıslenmısse ıstıhdam alyhıne tespt men ve eskı hale getırme
davaları acılabılır.butun dıkkat ve ımtınada bulunmus olsa dahı ıstıhdam eden bu sorumluluktan kurtulamaz.
Yetkili ve Görevli Mahkeme
haksız fıılllerde yetkılı mahkeme bu fıılın vukuu buldgu yer mahkemesı.haksız fıılın basladgı tammlandıgı yada son buldugu yer
mahkemesınde de dava acılabılır.genelyetkılı mahkeme davalının yerlesım yerı mahkemesıdır.haksız rekabetten dolayı acılan
davalar mutlak tıcarı dava sayıldgından tıcaret mahkemelerı gorevlıdır.7080altındaysa sulh mahkemesınde dava acılır.
Zamanaşımı : Hak sahıbının hakkın dogumunu ogrendıkten ıtıbaren 1yıl ve her halde bunların dogumundan ıtıbaren 3yıl.bu sureler
men davasında gecerlı dııldır men davasında zamanasımı ıslemez cunku sureklı bır tehlıke vardır.
Marka Hukuku : Markalar Markaların korunması hakkındaki KHK ile korunmaktadır.Markalar önceleri Marka konunu ile
korunmaktaydı.KHK varolmasına rağmen uluslararası bir kaynaktan yararlanıyor. Çünkü paris sözleşmesi fikri sinai hakların
anayasasıdır.Eğer taraf Paris sözleşmesinde kendine daha çok hak bahsedilmişse onunla korunma talep edilebilir.
KHK’nın 5.maddesinde markaların içereceği işaretler düzenlenmiştir.Ancak öncelikle burada “mal veya hizmet” ayrımı
yapılmıştır.Mal markası : Ülker,Arçelik , Hizmet Markası : Bankacılık , aras kargodur.Yani mal yanında hizmet markasınında
olabileceğğinin ayrımını yapmıştır.
Markanın içereceği işaretler sayılmıştır.Markanın belirlenmesinde sınıf sistemi kullanılmıştır.MD 5 de işaret kavramı çok geniş
yorumlanmış yani seçilen markanın yeni , orhinal bir anlam ifade etmesi şart değildir.Önemli olan seçilen işaretin “ayırtedici bir
niteliğe” sahip olmasıdır.Markanın içereceği işaretler şu şekilde sayılmıştır :
 Sözcükler : Bütün kelimeler marka olarak alınabilir.Ancak sınır şudur : Seçilen kelimenin markanın kullanılacağı mal veya
hizmeti belirtmemesi gerekir. Birden çok sözcük marka olarak tescil edilebilir.Sözcük adedi bakımından sınırlama
yok.Yabancı sözcüklerde marka olabilir.Ancak bunun aldatıcı nitelikte olmaması gerekir.Marka tescilini “Türk Patent
Enstitüsü” yapar.TPE md 7 ye giren başvuruları en baştan red eder.
 Kişi Adları : Ayırtedici olması şartıyla tescil edilebilir.
 Şekiller , Resimler , Fotoğraflar , Logo : Marka olarak tescil edilir.Ör : Tom&Jerry , Red Kit gibi. Coca-Cola şişeside
ayırtedici olduğundan tescil edilebilir.
 Ses ve Melodi : Marka olarak tescil edilebilir ancak bunun için notaya dökülmesi lazımdır.Ayrıca sesin anlaşılması ve
kaydının yapılabilmesi gerekir.Örneğin çok bilinen Aygaz melodisi marka olarak tescil edilebilir.
 Koku : Marka olarak tescil edilebilir.Ancak bu konuda tescil sırasında kokunun ayırt ediciliğinin bulunması gerekir.Örneğin :
Taze kesilmiş çimen kokusu tenis topları için tescil edilmek istenmiş ve fakat ayırtediciliği olmadığı gerekçesiyle kabul
edilmemiştir.
Marka hakkının elde edilmesi : KHK’nın 6.maddesine göre korumanın tescil yoluyla sağlanacağı belirtilmiştir.Bu tescil , merkezi
Ankara’da bulunan TPE başvuru yapılarak sağlanır.TPE markanın md 7 deki mutlak red sebepleri girip girmediğini inceler.Bunu
re’sen yapar.Eğer yanlışlıkla bunlardan birine giren durum varsa patent enstitüsü başvuruyu en baştan red eder.
Eğer başvurunuzda md 7 kapsamında bir mutlak red nedeni yoksa , TPE başvurunuzu alıp bunu resmi marka bülteninde
yayınlar.Bu yayından 3.kişiler haberdar olur ve eğer bundan sonra MD 8 de sayılan nisbi red nedenleri varsa yine marka tescil
edilemez.Örneğin : Lacoste markası var,başka biri lecoste tescil ettirmek istiyor . Mutlak ret nedeni vardır.Fakat yanlışlıkla kabul
edilirse bültende yayınlanır ve 3.kişiler bunu görüp m 8 e göre nisbi ret nedenlerini ileri sürer.
Marka tescili konusunda Türk hukukundan Sınıf Sistemi benimsenmiştir.Sanayi bakanlığının çıkardığı BİK-TPE 2001/2 sayılı
tebliğ vardır.Ayrıca bunun temeli uluslararası Nice antlaşmasına dayanır.İşte bu tebliğde sınıfların içerikleri yazılıdır.Bu
sınıflandırmaya göre tescil edilir. Ör ; Markamı tekstil sektöründe kullanmak için tescil ettirmek istiyor ve sektörü 18.sınıfta yer
alıyorsa , başka biri benim markamı içecek sektöründe kullanabilir.Bazı markalar ise bu sınıfı aşmıştır.Bunlar tanınmış
markalardır.Örneğin ; Mercedes... Bunlardan faydalanmak amacı bertaraf edilmek için bunlar hiç bir sınıfa dahil değildir.Başkası
tarafından tescil edilemez.

Mutlak red nedenleri ; KHK nın 7.maddesinde Aşağıda yazılı işaretler marka olarak tescil edilemez denmiştir :
 A bendi : Ayırt edici niteliği bulunmayan işaretler
 B bendi : Aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer işaretler , yani eğer daha önce tescil edilmiş bir markaya aynı veya aşırı
benzer işraretler tescil edilemeyecektir.Yani diğer bir anlatımla aynı veya benzer sınıfa dahil olması gerekir tescil edilmemesi
için : Örneğin Cross>Kot markası – CRO tescil edilmek istenmiş,TPE benzerlik görmeyip tescil etmiş. Örneğin : Maxi /
Tansaş Maxi > Benzerlik yoktur.
 C bendi : Tasviri işaretler marka olarak tescil edilemez. C bendine göre ; ticaret alanında
cins,çeşit,vasıfkalite,miktar,amaç,değer,çoğrafi kaynak belirten veya malların üretildiği , hizmetlerin yapıldığı zamanı
gösteren veya malların veya hizmetlerin diğer karakteristik özelliklerini belirten işrat ve adlandırmalar , münhasıran veya
esas unsur olarak içeren markalar tescil edilemez. Ör : Su için su tescil edilemez ama pınar su tescil edilebilir.Elma için elma
markası tescil edilemez ama bilgisayar için tescil edilebilir(Apple). Pet hospital nitelik gösterdiğinden veterinelerlik için
tescil edilemez.
 D bendi : Ticaret alanında herkes tarafından kullanılan veya belirli meslek , sanat veya ticaret grubuna mensup olanları ayırt
etmeye yarayan işaretler ve adları münhasıran veya esas unsur olarak içeren markalar tescil edilemez.Örneğin : Bakkal
markası bakkal için tescil edilemez.Fakat migrosun bakkalım projesinde tescil edilmiştir.Çünkü o KOÇ’undur.Police markası
güvenlik şirketi adı olamaz ama güveş gözlüğü markası olabilir.
Not : a , c ve d bentletindeki tescil edilemeyecek markalar ;
a)Marka tescil tarihinden önce kullanılmış ve
b)Tecile konu malalr ve hizmetlerle ilgili olarak bu kullanım sonucu ayırt edici bir nitelik kazanmı ise tescili reddedilemez. Ör :
Auto show > Araba fuarı için tescil edilir , Florist > Çiçekçilik fuari için tescil edilir.
 E bendi : Malın doğal yapısından ve teknik bir zorunluluktan meydana gelen işaretler marka olarak tescil edilemez. Örneğin ;
Sıradan bir şişe veya lastik şekli tescil edilemez.Ancak ayırt edici nitelik kazanmış Coca-Cola şişesi tescil edilebilir.
 F bendi : Yanıltıcı markalar : Mal veya hizmetin niteliği , kalitesi veya üretim yeri , coğrafi kaynağı gibi konularda halkı
yanıltacak markalar tescil edilemez.Örnek : Kozmetik sektöründeki Docteur Revand Paris markası TPE tarafından “f”
bendine girdiği gerekçesiyle reddedilmiştir.Ancak aslında docteur revand paris markası 30 senedir faaliyet gösterdiğinden
ayırtedicilik kazanmıştır.Ancak m7/son fıkrada sadece a-c-d bentleri için ayırtediciliğin önem taşıdığını biliyoruz.Bu yüzden
f bendi de buna girmediğinden durum ne olacaktır.Yargıtay bu marka tescilden önce kullanılmış ve ayırtedici nitelik
kazandığı için halkı yanıltıcı bir marka değildir demiş.Bu sebeple bu marka başvurusunun kabul edilmesi gerektiğine
hükmetmiştir.
 G bendi : Yetkili makamlardan izin alınmamış ve dolayısıyla Paris sözleşmesinin 2.mükerrer 6.maddesine göre ( yetkili
mercilerden izin alınmamış ve halka mal olmuş nitelikte olan arma,bayrak vb. İşaretler marka olarak kullanılamaz)
reddecdilecek markalar.
 H bendi : Tanınmış markaya ilişkindir.Tanınmış marka denmişse o markayı hiçbir sınıf için tescil ettiremezsiniz.Doktorine
göre tanınmış marka ; reklam gücü yüksek , kalite sembolü haline gelmiş bir markanın sadece o markayı tanıyan mal ya da
hizmetlerde ilgili çevre içerisindeki değil , bu çervrenin dışında da o mal ya da hizmetle ilgili olmayan kişilerce de bilinen
marka bir tanınmış markadır.Yargıtay da bir kararında tanınmış markayı şu şekilde tanımlamıştır : Dünya çapında olmasa bile
geniş halk kitlelerinin tanıdığı , yüksek ekonomik değerlere sahip markalar tanınmış markadır.Bir markanın tanınmış olup
olmadığında dikkat edilmesi gereken bir takım kriterler vardır ; Reklam harcaması Yıllık cirosu Dağıtım mekanizması
Dünyanın birçok ülkesinde tescil edilmiş olması gibi.TPE artık tanınmış marka sicili diye bir sicil tutmaya başlamıştır.
 J bendi : Dini değer ve sembolleri içeren markalar tescil edilemez.
 K bendi : Kamu düzenin ve genel ahlaka aykırı markalar tescil edilmek istenirse reddedilir.Bu KHK çıkmadan önce de bir
temizlik malzemesi için “millet” kelimesinin tescili sanayi ve ticaret bakanlığınca kamu düzenine aykırı bulunarak
reddedilmiştir.Ör : Kamasutra kelimesi prezervatif markası olarak tescil edilmek istenmiş ancak başvuru
reddedilmiştir.Ancak yargıtay bunun tescil edilmesinin kamu düzenine aykırı olmadığını söylemiştir.

Nisbi red sebepler: Madde 8 de düzenlenmiştir.Nisbi red sebepleri ; artık ilgili olan kişiler tarafından yapılan bir itiraza
dayanır.Tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış bir markanın sahibi tarafından itiraz yapılması durumunda aşağıdaki
hallerde marka tescil edilemez ;
 Markanın aynı olması ve aynı mal/hizmetleri kapsaması.
 Markanın benzer olması ve benzer ma/hizmetleri kapsaması.Bir markanın bvenzeri aynı mal/hizmetlerde kullanılması bu
durumda iltibas tehlikesi yaratabilir.Bunun neticesinde de marka sahibine itirazda bulunma hakkı tanınır.Ör : Quantum /
Quantomin>red edilmiyor ancak ilk markanın sahibi itiraz edebilir.
 Markanın halk tarafından karıştırılma ihtimali ve diğer marka ile ilişkili olduğu ihtimalinin bulunması : Örneğin bir kahve
ürününün markası Siyah Bacı’dır üstünde yaşlı bir arap kadın resmi vardır.Bir başkasının Arap teyze adıyla kahve markası
kullanması iltibas yaratır.Bu durumda 2.başvurunun reddi gerekir.
 Ticari vekil veya temscilnin,sahibinin izni olmadan başvuruda bulunması halinde marka sahibinin itiraz hakkı vardır.Burada
temsilciden geniş anlamda temsilci anlaşımalıdır ; Ör : Acenta , tek satıcı .KHK m.8 f.2 etkili bir madde değildir.Oysa
17.madde daha etkilidir. 17. Madde : Marka sahibinin izni olmadan onun ticari vekili veya temsilcisi adına marka tescil
edilmesi halinde , ticari vekil veya temsilcinin haklı bir gerekçesi yoksa,marka sahibinin söz konusu tescilin kendi lehine
devredilmesini isteme yetkisi vardır.
 Tescilsiz veya ticarette kullanılan bir işaretinin sahibinin önceki bir hakka dayanmak suretiyle ya da yasaklama hakkına
dayanmak suretiyle itirazda bulunması.Ör : Umtaş ithalat ihracat A.Ş ticaret ünvanı olduğundan taciri tanıtır.Bir başkası
Umtaş’ı marka olarak kullanırsa bu durumda bu kişinin itiraz hakkı vardır. İşletme adı ise işletmeyi tanıtır.İşletme girişine
umtaş yazılmış bu tescil edilmek istenirse itiraz hakkı doğar.Rüşhan(öncelik) hakkına sahip olanlar da itiraz edebilirler.
 Tanınmış markanı başka mal veya hizmetlerde kullanılması ihtimalinde de tanınmış marka sahibinin itiraz etme hakkı vardır.
 Markanın başkasına ait isim , fotoğraf , telif hakkı veya sinai mülkiyet hakkını kapsamaz.
 Yenilenmemiş bir markanın aynısının veya benzerinin tescilinin istenmesi.
f.son : Markalar 10 yıl korunur.Bu koruma süresinin bitmesinden sonra 2 yıl boyunca başka biri bunu kullanmak isterse buna itiraz
edilebilir.
M 35/f.2 bir başka şey daha söylüyor.M.8/sona ilişkin olarak yapılan itiraz ancak itiraz eden kişinin markasını bu süre içinde
kullanması halinde reddedilir.Ortak ve garanti markalarında bu 2 yıllık süre 3 yıldır.

Garanti Markası : Marka sahibinin kontrolü altında birçok işletme tarafından o işletmelerin ortak özelliklerini , üretim yöntemlerini
, coğrafi kaynaklarını ve kalitesini garanti eden markadır.Garanti markası tekbir kişi adına tescillidir.Garanti markasının
alınabilmesi için müracaat edilir.Eğer TSE den izin almaksızın TSE garanti markası kullanılırsa markaya tecavüz oluşur,tazminat
ödenir.Ör : TSE , Woolmark , ISO 9001 garanti markasıdır.
Ortak marka : Bir gruba dahil işletmelerin mal ve hizmetlerini diğer işletmelerin mal ve hizmetlerinden ayırt etmeyi sağlayan
işarettir.Örneğin ; Fiskobirlik , Marmara Birlik.

TPE Kararlarına İtiraz :


7.Maddedeki esaslar re’sen TPE tarafından gözönüne alınır.TPE bu maddeye aykırılık olduğunu söylerse ne yapacaksınız?
8.maddede nisbi red sebepleri yer alır.Nisbi red sebeplerine giren sebeplerden biri varsa bu durumunda ne yapmak gerekecektir?

Marka tescilinin yapılışı :


Marka tescilin yapılışında öncelikle KHK’nin 23.maddesinde sayılan belgelerle TPE’ye başvurmak gerekir.TPE
Ankara’dadır.Başvuruda kimler bulunabilecektir?KHK’nin 3.maddesi bu kişileri saymıştır , buna göre ; Bu KHK’nın öngördüğü
koruma , TC sınırları içinde ikametgahı olan sinai veya ticari faaliyette bulunan gerçek veya tüzel kişilerce , Paris sözleşmesine
yahur Dünya Ticaret örgütü kuruluş anlaşması hükümleri dahilinde başvuru hakkına sahip kişilerce elde edilir.Bu KHK kapsamına
girmemekle beraber , TC uyruğundaki kişilere kanunen veya fiilen marka koruması tanınmış yabancı devletlerin gerçek/tüzel
kişileri de karşılılık ilkesi uyarınca Türkiye’de marka korumasından aynı şekilde yararlanır.
Marka başvurusunu kişinin kendisi veya marka vekili yapacaktır.Marka vekili sıfatını almak için 4 yıllık fakülte bitirmek
gerekir.Marka vekili olunca bu sıfatla TPE ye karşı kararların karşı işlem yapılabilir.Ondan sonra eğer avukatlık sıfatı varsa davayı
takip edecektir.

TPE’ye yapılan başvuru öncelikle 2 husus açısından incelenir :


 1.si Kişiler : Başvuru sahibinin KHK’nın 3.maddesinde sayılan kişilerden olup olmadığı incelenecek.
 2.si Belgeler : 23.maddedeki sayılan belgeler ve şartların yerine getiril getirilmediği incelenecek.
Şayet başvurunun 23.maddeye göre bir eksikliğin olduğu kanaatine varılırsa tescil başvurusu için bu eksikliğin giderilmesi
istenecektir.Herhangi bir eksiklik yoksa tescil başvurusu TPE’ye verildiği saat,dakika itibariyle kesinleşir.Bu aşamadan sonra TPE
başvuruyu mutlak red nedenleri açısından incelemeye tabi tutacaktır.Madde 7 ye bir aykırılık olmadığı kanaatine varılırsa TPE bu
başvuruyu KHK’nın 33.md si uyarınca resmi marka bülteninde yayınlanmasına karar verir.M 34 de üçünücü kişilerin itiraz
edemeyeceği sadece görüş sunacakları belirtilmiştir.Tescil başvurusu yapılmış markanın 7.ve 8.madde hükümlerine göre tescil
edilmemesi gerektiğine ilişkin itirazlar veya marka başvurunun kötüniyetli yapıldığına ilişkin itirazlar ilgili kişiler tarafından
marka başvurusunun yayınlanmasından itibaren 3 ay içinde yapılabileceği düzenlenmiştir.Kötüniyetli başvuru nedemektir? >
Örneğin : Adi şirketin birden fazla ortağı vardır.Bunlardan biri kendi adına tescil eder ederse bu ne m.7 ne m.8 e girer bu ortak
kötüniyetle başvuru yapmıştır.
M 35/f.3 ‘ e göre yapılacak itiraz yazılı ve gerekçeli olmalıdır.Bu itirazın 36.madde çerçevesinde değerlendirilmesi gerekir.Şayet
TPE yapılan itirazı geçerli bulmazsa itirazı reddedecektir.Burada kısmi kabul sözkonusudur.Ör : Markanızı 7-8-10.. sınıflara tescil
ettiriyorsunuz ancak eğer markanız diyelim ki 8ş.sınıfta kullanılamazsa bu çıkarılır ve diğeri kabul edilir.Burada kısmi kabul
vardır.
Enstitü kararlarına itiraz : TPE kararlarına karşı itiraz mümkündür.İtiraz KHK’nın 47-53 maddeleri arasında düzenlenmiştir.İtirazı
alınmış olan karardan zarar gören kişiler yapacaktır.İtiraz kararın bildirilmesinden itibaren 2 aç içerisinde yazılı olarak yapılması
gerekir.Bu itirazda gerekçenin de mutlaka belirtilmesi gerekir.Eğer gerekçeler ortaya konulmazsa itiraz yapılmamış sayılır.İtirazın
değerlendirilmesi için itiraz ücretininde TPE’ye yatırılması şarttır.Aksi taktirde itiraz yapılmamış sayılır.TPE2nin ilgili dairesi
itirazı kabul etmezse itirazı hiçbir yorum yapmadan yeniden inceleme ve değerlendirme kuruluna göndereektir.Bu kurulun vermiş
olduğu karar TPE’nin nihai kararıdır.Bu kurulun vermiş olduğu karara karşı kararın bildiriminden itibaren 2 ay içerisinde dava
açılabilir.
TPE nin huzurunda yapmamış olduğunuz bir itirazı davada ileri süremesiniz.Çünkü 53.madde uyarınca açılan dava TPE’nin
kararına karşı açılan bir davadır.
Marka başvurusunun kabulü halinde TPE tarafından marka tescil belgesi verilir.Bundan sonra TPE tarafından yayınlanan resmi
marka gazetesinde bu ilan yayınlanır.TPE tarafından tutulan marka sicili aleni bir sicildir.Yani talep edene ücret karşılığından
sicilin bir örneği verilecektir.
Markanın fonksiyonları :
1-Menşei gösterme fonksiyonuna sahip olması : Malın hangi işletme tarafından üretildiği ya da ürütildiği konusunda kullanıcılara
bilgi vermesidir.
2-Diğer mallardan ayırt etme fonksiyonu : Bu fonksiyonun ortaya çıkması sonucunda alıcıların marka aracılığıyla marka üretimini
ya da dağıtımını yapan işletmeyi öğrenmelerine imkan kalmamış ve marka belli bir işletmeyle bağlılık kurmadan malları
benzerlerinden ayırt etmeye yönelmiştir.KHK'da markanın bu temel fonksiyonunu koruma altına almıştır.
3-Malın kalitesini garanti etme fonksiyonu : Bu fonksiyonun ekonomik açıdan büyük önemi vardır.Zira alıcıların belli bir markayı
taşıyan mala rağbet etmeleri bu malın kalitesinin korunmasından kaynaklanmaktadır.Bu durum dikkate alınarak KHK'de markanın
mallarının kalitesini garanti fornksiyonunu koruyucu hükümlere yer verilmiştir.
4-Reklam fonksiyonu : Halk marka aracılığıyla malı tanır ve satın alır.Malın tanınmışlık düzeyinin yükselmesi müşteri çevresini
genişletir.Böylece marka müşteri çevresiyle işletme arasında güçlü bir bağlılık yaratır.
Markanın türleri :
1-Amacına göre marka çeşitleri :
a)Ticaret markası : Bir işletmenin imalatını veya ticaretini yaptığı malları başka işletmerin mallarından ayırt etmeye yarayan işaret olarak
tanımlanmaktadır.Bu yolla üretilen mallarda kullanılan temel maddede marka aracılığı ile ferdileşmiş olur.
b)Hizmet markası : Çağımızda hizmet markasının kazandığı önem ve bu sektördeki yoğun rekabet bankacılık,sigortacılık,sağlık, turizm ve
taşımacılık gibi maddi malların üretim ya da ticaretiyle ilgili bulunmayan işletmelerin de verdiği hizmetler için marka kullanma zorunluluğu
ortaya çıkmıştır.
2-Sahiplerine göre marka türleri
a)Ferdi markalar : Gerçek veya tüzel kişiler tarafından tek başına kullanılan markalara ferdi markalar denilir.Örneğin : İş bankasının birbiri
içine geçmiş i ve ş harfinden oluşmuş kombinasyonu.Adi şirket marka hakkına sahip olamaz ; tüzel kişiliği yok.
b)Ortak markalar : Kişilerin aynı markayı ayrı ayrı kullanmaları söz konusudur.Bu halde marka belli bir işletmenin mal ya da hizmetlerini
diğerlerinden ayırt etmeye değil,bir sözleşme çerçevesinde bir araya gelen kişilerin oluşturduğu birliğe dair işletmelerle mal ve hizmetlerin
diğer işletmelerin mal ve hizmelerinden ayırt edilmesi amacına hizmet eder.Ortak marka , üretim , ticaret veya hizmet işletmelerinden oluşan bir
grup tarafından kullanılan işarettir.Örn : Bir hizmet sözleşmesi ile biraraya gelen kişiler “güneşli” markasını ayrı ayrı ürettikleri çadır , yelken
bezi ve otomobil örtüleri üzerinde kullanmayı kararlaştırmaları durumunda güneşli markası ortak markadır.Holding markaları ortak marka
değildir.Ortak markaların tesciliyle yapılan başvuruyla birlikte markanın kullanılma usul ve şeklini gösteren bir teknik yönetmeliğin de
belirtilmesi gerekir.
c)Garanti markaları : Ortak markalar gibi , mal ya da hizmetin belli bir gruba dahil kişilerce üretilmiş olduğu değil , üretilen mal ya da hizmetin
belli özellik ve niteliğe sahip olduğunu bildirir.Bu özelliğiyle garanti markaları garanti markasını kullanmaya yetkili olan işletmelerce üretilen
mal ve hizmetlerin diğer işletmerin mal ve hizmletlerinden ayırt edici niteliğe sahiptir.Garanti sahibi markasını kullanamayacaktır.Bu markayı
kullanacak işletmelerin ürettikleri mal ve hizmetleri marka sahibi tarafından yapılacak denetim sonucunda önceden tespit edilen bazı özelliklere
sahip olduğunun belirlenmesi gerekir.
3-Tanınmış olup olmamasına göre marka türleri
4-İşaretin tescil olup olmayacağına göre marka türleri : Bir markanın oluşabilmesi için tescil aranır.Ama bir işaret daha önce başkası tarafından
kullanılmışsa bazı hallerde 3.bir kimse tarafından kullanıldığında işareti ilk kullanan kişi işaretin tescil edilmesine itiraz edebilir.İşareti ilk
kullanan kimse başka bir kimse tarafından o işaretin tescil edilmesini engelleyebilir.
Marka hakkının tüketilmesi : Tescil tarihinden itibaren 5 yıl içinde haklı bir neden olmadan markanın kullanılmaması veya bu kullanıma 5 yıllık
bir süre için kesintisiz ara verilmesi halinde marka iptal olunur.Kanun koyucunun buradaki amacı ticaret sicilinin marka çöplüğüne dönüşmesini
engellemektir
Marka Hukuku : Markalar Markaların korunması hakkındaki KHK ile korunmaktadır.Markalar önceleri Marka
konunu ile korunmaktaydı.KHK varolmasına rağmen uluslararası bir kaynaktan yararlanıyor. Çünkü paris
sözleşmesi fikri sinai hakların anayasasıdır.Eğer taraf Paris sözleşmesinde kendine daha çok hak bahsedilmişse
onunla korunma talep edilebilir.
KHK’nın 5.maddesinde markaların içereceği işaretler düzenlenmiştir.Ancak öncelikle burada “mal veya
hizmet” ayrımı yapılmıştır.Mal markası : Ülker,Arçelik , Hizmet Markası : Bankacılık , aras kargodur.Yani mal
yanında hizmet markasınında olabileceğğinin ayrımını yapmıştır.
Markanın içereceği işaretler sayılmıştır.Markanın belirlenmesinde sınıf sistemi kullanılmıştır.MD 5 de işaret
kavramı çok geniş yorumlanmış yani seçilen markanın yeni , orhinal bir anlam ifade etmesi şart değildir.Önemli
olan seçilen işaretin “ayırtedici bir niteliğe” sahip olmasıdır.Markanın içereceği işaretler şu şekilde sayılmıştır :
 Sözcükler : Bütün kelimeler marka olarak alınabilir.Ancak sınır şudur : Seçilen kelimenin markanın
kullanılacağı mal veya hizmeti belirtmemesi gerekir. Birden çok sözcük marka olarak tescil
edilebilir.Sözcük adedi bakımından sınırlama yok.Yabancı sözcüklerde marka olabilir.Ancak bunun aldatıcı
nitelikte olmaması gerekir.Marka tescilini “Türk Patent Enstitüsü” yapar.TPE md 7 ye giren başvuruları en
baştan red eder.
 Kişi Adları : Ayırtedici olması şartıyla tescil edilebilir.
 Şekiller , Resimler , Fotoğraflar , Logo : Marka olarak tescil edilir.Ör : Tom&Jerry , Red Kit gibi. Coca-Cola
şişeside ayırtedici olduğundan tescil edilebilir.
 Ses ve Melodi : Marka olarak tescil edilebilir ancak bunun için notaya dökülmesi lazımdır.Ayrıca sesin
anlaşılması ve kaydının yapılabilmesi gerekir.Örneğin çok bilinen Aygaz melodisi marka olarak tescil
edilebilir.
 Koku : Marka olarak tescil edilebilir.Ancak bu konuda tescil sırasında kokunun ayırt ediciliğinin bulunması
gerekir.Örneğin : Taze kesilmiş çimen kokusu tenis topları için tescil edilmek istenmiş ve fakat
ayırtediciliği olmadığı gerekçesiyle kabul edilmemiştir.
Marka hakkının elde edilmesi : KHK’nın 6.maddesine göre korumanın tescil yoluyla sağlanacağı belirtilmiştir.Bu
tescil , merkezi Ankara’da bulunan TPE başvuru yapılarak sağlanır.TPE markanın md 7 deki mutlak red sebepleri
girip girmediğini inceler.Bunu re’sen yapar.Eğer yanlışlıkla bunlardan birine giren durum varsa patent enstitüsü
başvuruyu en baştan red eder.
Eğer başvurunuzda md 7 kapsamında bir mutlak red nedeni yoksa , TPE başvurunuzu alıp bunu resmi marka
bülteninde yayınlar.Bu yayından 3.kişiler haberdar olur ve eğer bundan sonra MD 8 de sayılan nisbi red
nedenleri varsa yine marka tescil edilemez.Örneğin : Lacoste markası var,başka biri lecoste tescil ettirmek
istiyor . Mutlak ret nedeni vardır.Fakat yanlışlıkla kabul edilirse bültende yayınlanır ve 3.kişiler bunu görüp m 8
e göre nisbi ret nedenlerini ileri sürer.
Marka tescili konusunda Türk hukukundan Sınıf Sistemi benimsenmiştir.Sanayi bakanlığının çıkardığı BİK-TPE
2001/2 sayılı tebliğ vardır.Ayrıca bunun temeli uluslararası Nice antlaşmasına dayanır.İşte bu tebliğde sınıfların
içerikleri yazılıdır.Bu sınıflandırmaya göre tescil edilir. Ör ; Markamı tekstil sektöründe kullanmak için tescil
ettirmek istiyor ve sektörü 18.sınıfta yer alıyorsa , başka biri benim markamı içecek sektöründe kullanabilir.Bazı
markalar ise bu sınıfı aşmıştır.Bunlar tanınmış markalardır.Örneğin ; Mercedes... Bunlardan faydalanmak amacı
bertaraf edilmek için bunlar hiç bir sınıfa dahil değildir.Başkası tarafından tescil edilemez.

Mutlak red nedenleri ; KHK nın 7.maddesinde Aşağıda yazılı işaretler marka olarak tescil edilemez denmiştir :
 A bendi : Ayırt edici niteliği bulunmayan işaretler
 B bendi : Aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer işaretler , yani eğer daha önce tescil edilmiş bir
markaya aynı veya aşırı benzer işraretler tescil edilemeyecektir.Yani diğer bir anlatımla aynı veya benzer
sınıfa dahil olması gerekir tescil edilmemesi için : Örneğin Cross>Kot markası – CRO tescil edilmek
istenmiş,TPE benzerlik görmeyip tescil etmiş. Örneğin : Maxi / Tansaş Maxi > Benzerlik yoktur.
 C bendi : Tasviri işaretler marka olarak tescil edilemez. C bendine göre ; ticaret alanında
cins,çeşit,vasıfkalite,miktar,amaç,değer,çoğrafi kaynak belirten veya malların üretildiği , hizmetlerin
yapıldığı zamanı gösteren veya malların veya hizmetlerin diğer karakteristik özelliklerini belirten işrat ve
adlandırmalar , münhasıran veya esas unsur olarak içeren markalar tescil edilemez. Ör : Su için su tescil
edilemez ama pınar su tescil edilebilir.Elma için elma markası tescil edilemez ama bilgisayar için tescil
edilebilir(Apple). Pet hospital nitelik gösterdiğinden veterinelerlik için tescil edilemez.
 D bendi : Ticaret alanında herkes tarafından kullanılan veya belirli meslek , sanat veya ticaret grubuna
mensup olanları ayırt etmeye yarayan işaretler ve adları münhasıran veya esas unsur olarak içeren
markalar tescil edilemez.Örneğin : Bakkal markası bakkal için tescil edilemez.Fakat migrosun bakkalım
projesinde tescil edilmiştir.Çünkü o KOÇ’undur.Police markası güvenlik şirketi adı olamaz ama güveş
gözlüğü markası olabilir.
Not : a , c ve d bentletindeki tescil edilemeyecek markalar ;
a)Marka tescil tarihinden önce kullanılmış ve
b)Tecile konu malalr ve hizmetlerle ilgili olarak bu kullanım sonucu ayırt edici bir nitelik kazanmı ise tescili
reddedilemez. Ör : Auto show > Araba fuarı için tescil edilir , Florist > Çiçekçilik fuari için tescil edilir.
 E bendi : Malın doğal yapısından ve teknik bir zorunluluktan meydana gelen işaretler marka olarak tescil
edilemez. Örneğin ; Sıradan bir şişe veya lastik şekli tescil edilemez.Ancak ayırt edici nitelik kazanmış
Coca-Cola şişesi tescil edilebilir.
 F bendi : Yanıltıcı markalar : Mal veya hizmetin niteliği , kalitesi veya üretim yeri , coğrafi kaynağı gibi
konularda halkı yanıltacak markalar tescil edilemez.Örnek : Kozmetik sektöründeki Docteur Revand Paris
markası TPE tarafından “f” bendine girdiği gerekçesiyle reddedilmiştir.Ancak aslında docteur revand paris
markası 30 senedir faaliyet gösterdiğinden ayırtedicilik kazanmıştır.Ancak m7/son fıkrada sadece a-c-d
bentleri için ayırtediciliğin önem taşıdığını biliyoruz.Bu yüzden f bendi de buna girmediğinden durum ne
olacaktır.Yargıtay bu marka tescilden önce kullanılmış ve ayırtedici nitelik kazandığı için halkı yanıltıcı bir
marka değildir demiş.Bu sebeple bu marka başvurusunun kabul edilmesi gerektiğine hükmetmiştir.
 G bendi : Yetkili makamlardan izin alınmamış ve dolayısıyla Paris sözleşmesinin 2.mükerrer 6.maddesine
göre ( yetkili mercilerden izin alınmamış ve halka mal olmuş nitelikte olan arma,bayrak vb. İşaretler
marka olarak kullanılamaz) reddecdilecek markalar.
 H bendi : Tanınmış markaya ilişkindir.Tanınmış marka denmişse o markayı hiçbir sınıf için tescil
ettiremezsiniz.Doktorine göre tanınmış marka ; reklam gücü yüksek , kalite sembolü haline gelmiş bir
markanın sadece o markayı tanıyan mal ya da hizmetlerde ilgili çevre içerisindeki değil , bu çervrenin
dışında da o mal ya da hizmetle ilgili olmayan kişilerce de bilinen marka bir tanınmış markadır.Yargıtay da
bir kararında tanınmış markayı şu şekilde tanımlamıştır : Dünya çapında olmasa bile geniş halk kitlelerinin
tanıdığı , yüksek ekonomik değerlere sahip markalar tanınmış markadır.Bir markanın tanınmış olup
olmadığında dikkat edilmesi gereken bir takım kriterler vardır ; Reklam harcaması Yıllık cirosu
Dağıtım mekanizması Dünyanın birçok ülkesinde tescil edilmiş olması gibi.TPE artık tanınmış marka
sicili diye bir sicil tutmaya başlamıştır.
 J bendi : Dini değer ve sembolleri içeren markalar tescil edilemez.
 K bendi : Kamu düzenin ve genel ahlaka aykırı markalar tescil edilmek istenirse reddedilir.Bu KHK
çıkmadan önce de bir temizlik malzemesi için “millet” kelimesinin tescili sanayi ve ticaret bakanlığınca
kamu düzenine aykırı bulunarak reddedilmiştir.Ör : Kamasutra kelimesi prezervatif markası olarak tescil
edilmek istenmiş ancak başvuru reddedilmiştir.Ancak yargıtay bunun tescil edilmesinin kamu düzenine
aykırı olmadığını söylemiştir.

Nisbi red sebepler: Madde 8 de düzenlenmiştir.Nisbi red sebepleri ; artık ilgili olan kişiler tarafından yapılan bir
itiraza dayanır.Tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış bir markanın sahibi tarafından itiraz yapılması
durumunda aşağıdaki hallerde marka tescil edilemez ;
 Markanın aynı olması ve aynı mal/hizmetleri kapsaması.
 Markanın benzer olması ve benzer ma/hizmetleri kapsaması.Bir markanın bvenzeri aynı mal/hizmetlerde
kullanılması bu durumda iltibas tehlikesi yaratabilir.Bunun neticesinde de marka sahibine itirazda
bulunma hakkı tanınır.Ör : Quantum / Quantomin>red edilmiyor ancak ilk markanın sahibi itiraz edebilir.
 Markanın halk tarafından karıştırılma ihtimali ve diğer marka ile ilişkili olduğu ihtimalinin bulunması :
Örneğin bir kahve ürününün markası Siyah Bacı’dır üstünde yaşlı bir arap kadın resmi vardır.Bir başkasının
Arap teyze adıyla kahve markası kullanması iltibas yaratır.Bu durumda 2.başvurunun reddi gerekir.
 Ticari vekil veya temscilnin,sahibinin izni olmadan başvuruda bulunması halinde marka sahibinin itiraz
hakkı vardır.Burada temsilciden geniş anlamda temsilci anlaşımalıdır ; Ör : Acenta , tek satıcı .KHK m.8 f.2
etkili bir madde değildir.Oysa 17.madde daha etkilidir. 17. Madde : Marka sahibinin izni olmadan onun
ticari vekili veya temsilcisi adına marka tescil edilmesi halinde , ticari vekil veya temsilcinin haklı bir
gerekçesi yoksa,marka sahibinin söz konusu tescilin kendi lehine devredilmesini isteme yetkisi vardır.
 Tescilsiz veya ticarette kullanılan bir işaretinin sahibinin önceki bir hakka dayanmak suretiyle ya da
yasaklama hakkına dayanmak suretiyle itirazda bulunması.Ör : Umtaş ithalat ihracat A.Ş ticaret ünvanı
olduğundan taciri tanıtır.Bir başkası Umtaş’ı marka olarak kullanırsa bu durumda bu kişinin itiraz hakkı
vardır. İşletme adı ise işletmeyi tanıtır.İşletme girişine umtaş yazılmış bu tescil edilmek istenirse itiraz
hakkı doğar.Rüşhan(öncelik) hakkına sahip olanlar da itiraz edebilirler.
 Tanınmış markanı başka mal veya hizmetlerde kullanılması ihtimalinde de tanınmış marka sahibinin itiraz
etme hakkı vardır.
 Markanın başkasına ait isim , fotoğraf , telif hakkı veya sinai mülkiyet hakkını kapsamaz.
 Yenilenmemiş bir markanın aynısının veya benzerinin tescilinin istenmesi.
f.son : Markalar 10 yıl korunur.Bu koruma süresinin bitmesinden sonra 2 yıl boyunca başka biri bunu kullanmak
isterse buna itiraz edilebilir.
M 35/f.2 bir başka şey daha söylüyor.M.8/sona ilişkin olarak yapılan itiraz ancak itiraz eden kişinin markasını
bu süre içinde kullanması halinde reddedilir.Ortak ve garanti markalarında bu 2 yıllık süre 3 yıldır.
Garanti Markası : Marka sahibinin kontrolü altında birçok işletme tarafından o işletmelerin ortak özelliklerini ,
üretim yöntemlerini , coğrafi kaynaklarını ve kalitesini garanti eden markadır.Garanti markası tekbir kişi adına
tescillidir.Garanti markasının alınabilmesi için müracaat edilir.Eğer TSE den izin almaksızın TSE garanti markası
kullanılırsa markaya tecavüz oluşur,tazminat ödenir.Ör : TSE , Woolmark , ISO 9001 garanti markasıdır.
Ortak marka : Bir gruba dahil işletmelerin mal ve hizmetlerini diğer işletmelerin mal ve hizmetlerinden ayırt
etmeyi sağlayan işarettir.Örneğin ; Fiskobirlik , Marmara Birlik.

TPE Kararlarına İtiraz :


7.Maddedeki esaslar re’sen TPE tarafından gözönüne alınır.TPE bu maddeye aykırılık olduğunu söylerse ne
yapacaksınız? 8.maddede nisbi red sebepleri yer alır.Nisbi red sebeplerine giren sebeplerden biri varsa bu
durumunda ne yapmak gerekecektir?
Marka tescilinin yapılışı :
Marka tescilin yapılışında öncelikle KHK’nin 23.maddesinde sayılan belgelerle TPE’ye başvurmak gerekir.TPE
Ankara’dadır.Başvuruda kimler bulunabilecektir?KHK’nin 3.maddesi bu kişileri saymıştır , buna göre ; Bu
KHK’nın öngördüğü koruma , TC sınırları içinde ikametgahı olan sinai veya ticari faaliyette bulunan gerçek veya
tüzel kişilerce , Paris sözleşmesine yahur Dünya Ticaret örgütü kuruluş anlaşması hükümleri dahilinde başvuru
hakkına sahip kişilerce elde edilir.Bu KHK kapsamına girmemekle beraber , TC uyruğundaki kişilere kanunen
veya fiilen marka koruması tanınmış yabancı devletlerin gerçek/tüzel kişileri de karşılılık ilkesi uyarınca
Türkiye’de marka korumasından aynı şekilde yararlanır.
Marka başvurusunu kişinin kendisi veya marka vekili yapacaktır.Marka vekili sıfatını almak için 4 yıllık fakülte
bitirmek gerekir.Marka vekili olunca bu sıfatla TPE ye karşı kararların karşı işlem yapılabilir.Ondan sonra eğer
avukatlık sıfatı varsa davayı takip edecektir.
TPE’ye yapılan başvuru öncelikle 2 husus açısından incelenir :
 1.si Kişiler : Başvuru sahibinin KHK’nın 3.maddesinde sayılan kişilerden olup olmadığı incelenecek.
 2.si Belgeler : 23.maddedeki sayılan belgeler ve şartların yerine getiril getirilmediği incelenecek.
Şayet başvurunun 23.maddeye göre bir eksikliğin olduğu kanaatine varılırsa tescil başvurusu için bu eksikliğin
giderilmesi istenecektir.Herhangi bir eksiklik yoksa tescil başvurusu TPE’ye verildiği saat,dakika itibariyle
kesinleşir.Bu aşamadan sonra TPE başvuruyu mutlak red nedenleri açısından incelemeye tabi tutacaktır.Madde
7 ye bir aykırılık olmadığı kanaatine varılırsa TPE bu başvuruyu KHK’nın 33.md si uyarınca resmi marka
bülteninde yayınlanmasına karar verir.M 34 de üçünücü kişilerin itiraz edemeyeceği sadece görüş sunacakları
belirtilmiştir.Tescil başvurusu yapılmış markanın 7.ve 8.madde hükümlerine göre tescil edilmemesi gerektiğine
ilişkin itirazlar veya marka başvurunun kötüniyetli yapıldığına ilişkin itirazlar ilgili kişiler tarafından marka
başvurusunun yayınlanmasından itibaren 3 ay içinde yapılabileceği düzenlenmiştir.Kötüniyetli başvuru
nedemektir? > Örneğin : Adi şirketin birden fazla ortağı vardır.Bunlardan biri kendi adına tescil eder ederse bu
ne m.7 ne m.8 e girer bu ortak kötüniyetle başvuru yapmıştır.
M 35/f.3 ‘ e göre yapılacak itiraz yazılı ve gerekçeli olmalıdır.Bu itirazın 36.madde çerçevesinde
değerlendirilmesi gerekir.Şayet TPE yapılan itirazı geçerli bulmazsa itirazı reddedecektir.Burada kısmi kabul
sözkonusudur.Ör : Markanızı 7-8-10.. sınıflara tescil ettiriyorsunuz ancak eğer markanız diyelim ki 8ş.sınıfta
kullanılamazsa bu çıkarılır ve diğeri kabul edilir.Burada kısmi kabul vardır.

Enstitü kararlarına itiraz : TPE kararlarına karşı itiraz mümkündür.İtiraz KHK’nın 47-53 maddeleri arasında
düzenlenmiştir.İtirazı alınmış olan karardan zarar gören kişiler yapacaktır.İtiraz kararın bildirilmesinden itibaren
2 aç içerisinde yazılı olarak yapılması gerekir.Bu itirazda gerekçenin de mutlaka belirtilmesi gerekir.Eğer
gerekçeler ortaya konulmazsa itiraz yapılmamış sayılır.İtirazın değerlendirilmesi için itiraz ücretininde TPE’ye
yatırılması şarttır.Aksi taktirde itiraz yapılmamış sayılır.TPE2nin ilgili dairesi itirazı kabul etmezse itirazı hiçbir
yorum yapmadan yeniden inceleme ve değerlendirme kuruluna göndereektir.Bu kurulun vermiş olduğu karar
TPE’nin nihai kararıdır.Bu kurulun vermiş olduğu karara karşı kararın bildiriminden itibaren 2 ay içerisinde dava
açılabilir.
TPE nin huzurunda yapmamış olduğunuz bir itirazı davada ileri süremesiniz.Çünkü 53.madde uyarınca açılan
dava TPE’nin kararına karşı açılan bir davadır.
Marka başvurusunun kabulü halinde TPE tarafından marka tescil belgesi verilir.Bundan sonra TPE tarafından
yayınlanan resmi marka gazetesinde bu ilan yayınlanır.TPE tarafından tutulan marka sicili aleni bir sicildir.Yani
talep edene ücret karşılığından sicilin bir örneği verilecektir.
Marka hakkının tüketilmesi : Piyasaya sunulan marka artık tüketilir.Piyasaya sahibinin izniyle sunulmuş bir
marka olmalıdır.O ürünün olumsuz bir davranışla değiştirimesi , marka hakkının tüketilmesi sınırlarını aşar ve
artık marka sahibi bu duruma müdehale edebilir.Marka hakkının tüketilmesi ticari mallar , emtiyalar için söz
konusu olur,hizmet mallarında olmaz.AB üyeleri arasında , marka hakkının tüketilmesi alanı geniştir.Yani bir AB
ülkesinde üretilen malı birliğe üye başka ülkede de satılabilir.
Markayı kullanma yükümlülüğü : Tescil tarihinden itibaren 5 yıl içinde haklı bir neden olmadan markanın
kullanılmaması veya bu kullanımına 5 yıllık bir süre için kesintisiz ara verilmesi halinde marka iptal olunur.
Burada kanun koyucunun amacı ticaret sicilinin marka çöplüğüne dönüşmesini engellemektir.Kullanma
yükümlülüğünün yerine getirilmesi için markanın kural olarak sahibi tarafından ve KHK da belirtilen
fonksiyonların gerektirildiği şekilde kullanılmış olması gerekir.
Önemli bir hususda markanın kullanımının görünüşte kalmaması gereğidir.Kullanım ciddi olmalıdır ve ciddi
olup olmadığı objektif kıstaslara göre tayin edilecektir.Ciddi kullanım açısından kanun koyucu bir süre
belirlememiş , markanın sadece belli dönemlerde satışı yapılan mal veya hizmet için kullanılacak olması
kullanmanın ciddi,etkin olmadığını göstermez.Markayı kullanma yükümlülüğü o markanın tescil edildiği tüm
sınıflar için geçerli.Dolayısıyla başka sınıflarda kullanıldığı halde örn : 15 sınıfta kullanılmayan marka için kısmi
iptal mümkündür.
Haklı nedenle markanın kullanılmaması : Marka sahibinin elinde olmayan onun hakimiet alanının dışındaki
sebeplerle markanın kullanılmaması haklı neden oluşturur.Uzun süreli hastalık veya mali durumun bozulması
hallerinde ; haklı kullanmamadan söz edebilirz.Markanın kullanılmış olması için markanın tescil edildiği şekilde
veya tescil edildiği mal ve hizmetlerle ilgili şekilde kullanılması gerekir.Ayrıca TR de tescil edilmişse TR de
kullanılması gerekmektedir.
Markanın farklı unsurlarla kullanılması : Kural markanın tescil edildiği şekilde kullanımıdır.Ama Tescilli
markanın ayırdedici karakteri değiştirilmeden farklı unsurlarla kullanılması da kullanma anlamına gelir.Bu
anlamda markanın ayırdedici karakterinin değişmemesi marka ile ilgili çevrelerin kullanılan yeni şekli tescilli
markayı aynısı olarak değerlendirip değerlendirmeyeceğini ; yani markayı aynı olarak algılayıp
algılamayacaklarına bağlıdır.
Örneğin : Silvia marka sigaranın uzununun Silvia long olarak satılması sorun yaratmaz.
Markanın ihracatta kullanılması : Markanın yalnız ihracat amacıyla mal ya da ambalahında kullanılması
markayı kullanma olarak kabul edilecektir.Bu halde markalı malların yabancı ülkeye götürülmesi + teslimi koşulu
aranmadan kullanılmış olacaktır.
Markanın kullanılmadığından bahisle açılan iptal davasında ispat yükü davacıdadır.Davacı davalının o markayı
kullanmadığını ispatlamalı.Marka hukukçularına göre davacı ispat yükü altında ama onun ispat ölçüsü
indirilir.Yani tam , eksiksiz ispat olmasada olur.
Markanın sona ermesi halleri :
1. Markanın hükümsüzlüğü : Bir şekilde tescil edilmiş bir marka vardır fakat birtakım sebeplerle terkini
istenir.Bu istem dava yolu ile ileri sürülür.Hükümsüzlük sebepleri  Her nasılsa TPE’nin gözünden kaçmış
bir aykırılık , itiraz vs olduğu halde tescil edilmişse veya sonradan hükümsüzlük nedeni oluşmuşsa
hükümsüzlük davası ile o markanın sicilden terkini istenebilir.Yani hükümsüzlük hali ya baştan vardır veya
sonradan olmuştur. Hükümsüzlük halleri :
 Mutlak red sebeplerinin varlığı : KHK kapsamında bir tescil engeli olmasına rağmen tescil
gerçekleşmiştir.Bu halde her nasılsa tescil edilmiş marka ile ilgili olarak mutlak tescil engeli oluşturan
olay sonradan ortadan kalmışsa markanın hükümsüzlğüne karar verilemez.Hükümsüzlük dava olduğu
sürece devam ediyor olmalı.Hükümsüzlük davası için ayrıca süre aranmaz.Tanınmış marka ile ilgili
hükümsüzlük davası tescil tarihinden itibaren 5 yıl içinde açılmalı.Ama markanın tescilinde kötüniyet
varsa dava her zaman açılabilir.Kötüniyetten kasıt : Sürenin kaçırılmasına yönelik bilinçli davranışlar.
 Nisbi red sebeplerinin varlığı : Tescil edilen markanın md 8 e dayanılarak hükümsüzlüğünün istenmesi
de mümkündür.Örn Md 8/2 Ticari vekil veya temsilcinin markasahinin izni olmadan markayı kendi
adına tescil ettirmek istemesi halinde eğer tescil yapılmışsa marka sahibi hükümsüzlük davası açabilir.
 Markanın kullanılmaması : Dava açıldıktan sonra marka sahibinin kullanmaya başlaması kabul edilebilir
değil , hatta davadan önceki üç aylık kullanım ciddi kullanım sayılmıyor.
 Markanın yaygın bir ad haline gelmesi : Örn : Selpak , pimapen , jilette vs.Bu duruma marka sahibinin
davranışı neden olmalı.Mesela yoğun reklam.
 Markanın yanlış anlamaya neden olması : Hak sahibi veya yetkili kişinin kullanımı sonucunda
mal/hizmet kalitesi üretim yeri konusunda halka yanlış anlama ihtimalinin doğmasıdır.
 Markanın teknik yönetmeliğe aykırı kullanımı : Marka sahibi garanti markasının veya ortak markanın
belli bir süre teknik yönetmeliğe aykırı kullanılmasına göz yumar ve tarafların birinin başvurusu
üzerine mahkemece tanınacak süre içinde bu aykırılık düzeltilmezse marka süre sonunda iptal olur.
Markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etme yetkisi : Zarar görene , cumhuriyet savcusuna ve ilgili
resmi makamlara tanınır.Davalı da , sicilde marka sahibi olarak görünen kişidir.Mahkeme bölgedeki fikri sinai
mülkiyet mahkemesidir ama o yok ise Asliye mahkemesi görevli olur.Yargıtay : Hükümsüzlük davası açmanın
taınınmış markalar için söz konusu olan 5 yıllık zamanşımı süresine tabi olduğunu savunur.Tescilden itibaren 5
yıl içinde dava açılmalı.Ama kötüniyet varsa 5 yıl aranmaz diyor.
Bir kimse bir markanın aynısı veya benzerinin bir başkası tarafından kullanıldığını bildiği halde birşey
yapmamışsa , onun hükümsüzlük davası açma hakkını kaybettiği kabul edilir.Bu halde bu kişi dava açarsa ,
sonraki dava konusu tescili önceden bimediğini ispatlamalı.Tescilin terkin edilmesi yönünde ikazda bulunmasına
rağmen yine uzun süre susarsa dava açma hakkını yine kaybeder.Örn : Bir markanın aynısı veya benzerinin
reklamı aynı sınıfa dair bir dergide yapılırsa önceki marka sahibinin bunu bilmediği savunulamaz.Sessiz kalma
yolu ile hak kaybı dediğimiz bu durumda ikinci tescilin öğrenilmesi çok zor olabilir.Somut olayın şartlarına göre
sessizliğin dava açma hakkını ortadan kaldıracak kadar uzun sürüp sürmediğine bakılır.
Markanın hükümsüzüğüne karar verilmesi ile beraber marka yok sayılır.Bu karar etkisini geriye etkili
gösterir.Bunun istisnalara KHK 44/2 de sayılır.Hükümsüzlük davasının kesinleşmesi ile buna dair karar herkese
karşı ileri sürülebilir.Örn : Hükümsüz markanın dağıtılmış malları toplanabilir,kimse karşı çıkamaz.Hükümsüz
markanın terkinini TPE re’sen yapar.İlan edilip edilmeyeceğine dair ise bir hüküm yoktur.
2. Markanın Sona ermesini gerektiren diğer haller :
 Markanın koruma süresinin dolması : Tescilli markanın koruma süresi “tescil başvuru tarihinden
itibaren” 10 yıldır.Bu on yıllık süre marka sahibi tarafından 10 yılda bir uzatılabilir ama patentlerde bu
süre uzatılamaz.Bir kimsenin eseri üzerindeki haklar hayatı boyunca devam eder.Ölümünden sonraki
70 yıl boyunca da onun bu hakkını mirasçıları kullanır.70 yıllık süre dolduktan sonra eser artık kamu
alanına düşer.Yani her isteyen eseri çoğaltabilir,kopyalayabilir.Markanın yenilenmesi 10 yıllık süre için
istenebilir.Bu süre uzatılamaz , kısaltılamaz.Yenileme koruma süresinin sona erdiği günden itibaren
geriye doğru 6 ay içinde yenileme yapılmalı.Koruma süresi ,tescil talebi ile başlar.Bu süre kaçırılırsa
koruma süresinin sona erdiği ayın son gününden itibaren ileriye doğru 6 aylık ek süre verilir + ek ücret
alınır. Yenilenmediği için hükümsüz olan , marka sicilinden terkin edilen markayı başkası kendi adına
tescil ettirebilir mi ? Tescil yapılır,yalnız koruma süresinin bitiminden itibaren 2 yıl içinde aynı marka
tescil edilmek istenirse bu başvuru itiraz üzerine reddedilir.
 Marka hakkından vazgeçme : Marka sahibi markanın kullanıldığı mal ve hizmetlerin tamamı veya bir
kısmından vazgeçebilir.Vazgeçme talebi TPE’ye yapılır.Herzaman vazgeçme mümkün yalnız ; eğer o
marka üzerinde sicile tescil edilmiş rehin,lisans gibi haklar varsa marka sahibi bu hakkından
vazgeçemez.
Marka hakkı gayrimaddi bir mal olmakla birlikte çeşitli hukuk işlemlere konu olabilir.Rehnedilebilir,lisansa
konu olabilir.Üzerinde intıfa hakkı kurulabilir veya hasılat kirasına konu olabilir.Bugün artık büyük ölçüde
markanın işletmeden ayrı olarak hukuki işlemlere konu olması kabul edilir.Bu şlemlerin en önemlisi devirdir ..
Bir markanın farklı mal veya hizmetler için tescili halinde o markanın sadece bir kısım mal ve hizmetler için
devri mümkündür : Kısmi devir.Bu halde aynı markayı farklı sınıflarda farklı işletmeler kullanabilecektir.
Ancak ; Bir markanın benzer mal ve hizmetler için kullanımı halinde bu markaya ilişkin kısmi devir
olmaz.Örn : Bisküvi için olan tescili tutup da , çikolataya dair aynı markayı devredemez.
Markanın sadece o ülkenin belli bir bölgesinde kullanılmak üzere devri mümkün değildir.
İşletmenin bütün olarak devri halinde marka da devredilebilir.Hatta işletme tüm aktif ve pasifiyle
devredilirse aksi kararlaştırılmadıkça aktife dahil olan marka hakkının da devredildiği kabul edilir.
Marka teminat amaçlı olarak da devredilebilir.Bu durumda marka inançlı olarak devredilebilir.Rehin hakkı
sahibinden farklı olarak markayı inançlı olarak devralan artık markanın maliki olur.

Marka devri için ; Yazılı olarak devir sözleşmesi yapılır ve taraflarca imzalanır.Sözleşmenin yazılı olması geçerlilik
şartıdır.Yazılı olmazsa sözleşmenin tarafları için bile geçerli olmaz.Bir istisna ; Ticari işletmenin aktifi + pasifi ile
devri halinde aksi de kararlaştırılmamışsa ise marka devri için ayrıca yazılılık aranmaz.
Marka sahibinin ölümü ile marka hakkı mirasçılarına kendiliğinden geçer,yazılılık aranmaz.
Mahkeme kararı ile devir halinde de yazılılık aranmaz.
Marka devri bir tasarruf işlemidir,borçlandırıcı işlem değildir.
Garantili ortak markalarda yazılı sözleşme yetmez,devrin ayrıca marka siciline tescili gerekir.
Devir devreden veya devralanın talebi ile tescil edilir ama tescil olmasa da geçerlidir.Eğer devir yapılmazsa ,
devralan 3.kişilere karşı hak iddia edemez.Bu nedenle devir sözleşmesinin tescili ve yayımlanmasının faydası
çoktur.
Devir senedi noter tasdikli olmalı.KHK adi yazılı şekli yeterli görürken,yönetmelik noter tasdikli olmayı arar.
Ayrıca yönetmelik devralanın ticaretle veya hizmet ihracatla uğraştığını gösteren bir belge arar,KHK aramaz.
Marka hakkının hukuki işlemlere konu olması
A)Lisans : Marka hakkı sahibinin marka hakkı kullanımının 3.kişilere bırakılması Lisans sözleşmesinin konusunu
oluşturur.Bu sözleşme ile marka sahibi markasının başkası tarafından kullanımını yasaklama konusundaki
hakkını lisansı alana karşı kullanmayıp buna karşılık lisansı alanın lisası verene belli bir bedel ödemesine ilişkin
bir sözleşmedir.Tescilli bir markanın mal veya hizmetinin tamamı için veya bir kısmı için lisans verilebilir.
Lisans sözleşmesinde boşluk bulunan durumlarda ; hasılat kirasına ilişkin hükümler,satım sözleşmesine ilişkin
, şirket akdine ilişkin hükümler uygulanır.
Ortak markalar da lisans sözleşmesinin konusunu oluşturabilirler ama garanti markaları oluşturamaz.Çünkü
garanti markası teknik yönetmelikte yazılanları yerine getirenler için geçerlidir.Marka tescil başvurusuda lisans
akdine konu olabilir.Hukukumuz açısından lisans alanın mutlak hak sahibi olduğu söylenebilir.
Lisans türleri : Tanınmış marka dışında lisansın konusunu sadece tescil edildiği mal ve hizmet sınıfı
oluşturur.Lisans sözleşmesi bölgesel olarak da verilebilir.
İnhisari Lisans : Lisansı veren , bakasına lisans veremeyeceği gibi hakkını açıkca saklı tutmamışsa kendisi de
markayı kullanamaz.Taraflar arasında yapılan lisans sözleşmesinde lisansın inhisari nitelikte olduğunun
gösterilmesi gerekir.Aksi halde lisansın insihari nitelikte olmadığı kabul edilir.
İnhisari olmayan Lisans : Lisans veren markayı kendisi de kullanabilir.Ayrıca 3.kişilerede aynı markaya ilişkin
başka lisanslar verebilir.
Menşei Fonksiyon : Bir markanın bir işletme ile bağlantılı olduğunun halk tarafından bilinmesidir.İşte lisans
hakkı sahibi birden fazla kişi olabileceğinden markaın menşei fonksiyonu sorun çıkarabilir.Mesela bir markanın
sahiplerinden birinin bir bölgedeki kötü işlemleri o markaya karşı olumsuz tepkiler geliştirebillir ve bundan öteki
sahipler zarar görebilir.Buna engel olmak için Lisans sözleşmesi şartlarının mal ve hizmetin belli kalitede
olmasını öngören hükümlerinin ihlali halinde lisans veren marka sahibinin marka tescilinden doğan haklarına
dayanabileceği öngörülmüştür.Böylece lisans veren lisans alana karşı marka hakkının tüketiminden doğak
hakları kullanabilir.
Sözleşmenin yapılışı : Tecilli marka üzerindeki sağlar arası işlemler yazılı şekle tabidir.Bu doğrultuda Lisans
sözleşmesinin de yazılı şekilde yapılması gerekir.Lisans sözleşmesi belirli bir süreye tabi değildir.
Tescili : Lisans marka siciline kaydedilir.Lisans alanda veren de bu konuda talep hakkına sahip.Marka siciline
lisans sözleşmesi kaydı ile birlikte bu lisans da artık 3.kişilere karşı ileri sürülebilir.
Lisans sözleşmesinin hükümleri : Lisans verenin temel yükümlülüğü o markanın kullanımına engel olmama ,
katlanmadır.Bu kapsamda lisans alan belli bir bedel ödeyecektir.Dolayısıyla marka hakkı sahibi o marka hakkını
ayakta tutmak,korumak zorundadır.Terkin ettirmemeli,koruma süresi sonunda o markayı yenilemelidir.Lisans
alan sözleşmede açıkça belirtilmedikçe bu lisansı başkasına devretme,alt lisans sözleşmesi yapma yetkisine
sahip değildir.Bir markanın lisans sözleşmesine konu olması ile o marka tüketilmiş olur.
Lisans alan bu markayı kullanmakla yükümlümüdür? Eğer bu inhisari bir lisans ise ve lisans veren de o markayı
kullanma konusunda bir yetkiye sahip değilse lisans alanın o markayı kullanma yükümlülüğü vardır.Aksi halde 5
yıl boyunca haklı nedenle kullanmama halinde marka hakkı sona erer.
B)Rehin : Marka hakkı bağımsız olarak devre elverişli ve para ile değerlendirilmesi mümkün olan haklardandır.
Bu itibarla marka hakkı üzerinde rehinde tesis edilir.Marka hakkı üzerinde rehin tesis edilebilmesi için ; rehin
verenin marka üzerinde tasarruf yetkisine sahip olması gerekir.Rehin veren marka sahibi marka hakkını
başkasına devretmişse devir marka siciline işlenmemiş olsa da markayı rehnedemez.Gerek garanti markası ,
gerek ortak marka devredilebilir.Bu markaların rehni de mümkün.Devredilebilen bir hak olan marka tescil
başvurusu üzerinde de rehin kurulabilir.Rehnin kurulabilmesi için rehnin marka siciline kaydına gerek
yoktur.Rehnedilen marka üzerinde sonradan gelen bir ikinci rehin hakkı kurulması da mmkündür.Marka üzerine
lisans verilmiş olması rehin kurulmasına engel olmaz.Bu durumda rehin konusu marka hakkı sicile kayıtlı lisans
hakkı ile yüklü olarak satılır.
Alacağın ödenmemesi halinde marka hakkının rehin verene geçeceği yönünde bir düzenmeyi taraflar
yapabilirlermi? Hayır ; Alacağın ödenmemesi halinde mülkiyet devralana geçemez.Ama alacağın muaccel olması
ile taraflar böyle bir anlaşma yaparak marka hakkının alacaklı ya bırakılması yönünde anlaşabilirler.Ama
muacceliyetten önce lex comisseria yasağı vardır.
C)Haciz : Marka hakkının hacze konu olması mümkün , işetmeden bağımsız olarak devredilebilen marka hakkı
haczedilebiir.Ayrı bir ekonomik değere sahip olan marka tescil başvurusu da hacze konu olabilir.
Marka , isim soyisim ise ve bu marka haczedilmişse , bu kişilik hakkına saldırı olurmu? > Hocaya göre kişilik hakkı
ekonomik haktan üstün tutulmalı.
Garanti markaları ve ortak markalar da haczedilebilir.Marka üzerinde lisans hakkı kural olarak devledilemediği
için haczi de caiz değildir.Markanın hazcedildiği , sicile kaydedilerek yayımlanır.Marka sahibinin iflası halinde
marka hakkı da iflas masasına dail olur.
Markaya Tecavüz : Md 61 bizim için önemli.Burada hangi hallerin tecavüz olacağı sayılmıştır.
Marka sahibinin izni oladan markayı md:9 da belirtilen şekillerde kullanmaz(md 61/a). Md 9 : Marka
tescilinden doğan haklar münhasıran marka sahibine aittir ; Marka sahibi ;
• Markanın tescil kapsamına giren aynı mal ve hizmet ile ilgili olarak tescilli marka ile aynı işaretin
kullanımının,
• Tescilli marka ile aynı veya benzer olan mal ve hizmet ile ilgili benzer marka kullanımının
• Tescilli marka ile aynı benzer olan ve bu markanın ürettiği mal ve hizmet ile benzer olmayan mal ve
hizmetlerde kullanımı halinde tescili istenen işaretin kullanımı ile tescilli markanın itibarından dolayı
haksız avantaj elde edecek veya tescilli markanın ayırdedici karakterine zarar verecek nitelikteki
herhangi bir işaretin kullanılmasının ;
İzni alınmadan bu hallerin gerçekleşmesi halinde bu kullanımın önlenmesini talep edebilir.Marka sahibinin izni
olmadan markayı 9.maddeye aykırı kullanım marka tecavüzü sayılır.Md 9 da marka tescilinden doğan hakların
kapsamı belirtilmiş ve bu kapsamın dışına çıkmanın tecavüz sayılacağı belirtilmişdir. Bu haller ;
• Markanın iktibas veya iltibas yolu ile tecavüzü : Aynı işaretin aynı mal ve hizmet de kullanımı açık
tecavüzü oluşturur , ki bu iktibastır.İltibas ise karıştırma ihtimalini ifade eder.Benzer işaretin benzer
mal ve hizmetlerde kullanımı ve bu kullanım sonucu halk tarafından tescilli marka ile bu işaret
arasında ilişkilendirme ihtimali de dahil karıştırma ihtimalinin bulunmasıdır iltibas.
Bu tecavüz hallerinde marka hakkı sahibinin yasaklayabileceği eylemlerde madde 9 da sayılmıştır.
• İşaretin mal veya ambalajın üzerine konulması.Bu işareti mal=ambalajın üerine koyma , marka hakkı
sahibinin dir ve sahip,bunu başkasının kullanımına mani olur.Ama bu işaret ticari bir amaçla konulmuş
olmalı.
• İşareti taşıyan malların stoklanması ve piyasaya sürülmesi.Marka sahibinden başkasının işareti taşıyan
malı stoklaması veya piyasaya sürmesi veya teslim edebileceği teklif etmesi veya o işaret altında
hizmet sunması marka hakkına tecavüz oluşturacaktır.Bu hakkın bir istisnası var : Marka hakkının
tüketilmesi.Marka hakkı sahibi bu hakkını son kullanıcı , tüketiciye karşı ileri süremez. Bu kapsama
hizmet markalarıda girer.Örn : Bir otelin markasının işaretinin,bir başka otel tarafından kullanımı.
• İşareti taşıyan malın ithali ve ihracı : İşareti taşıyan malın gümrük bölgesine girmesi , gümrükçe
onaylanmış bir işlem veya kullanıma tabi olması münhasıran marka sahibine ait bir yetki olarak
düzenlenmiştir.Dolayısıyla bu markanın aynı veya benzeri olan bir işareti taşıyan malların bir başkası
tarafından gümrük bölgesilerine girişinin sağlanması,gümrükçe onaylanmış bir işten veya kullanıma
tabi tutulması halinde marka hakkına tecavüzden bahsedilecektir.
• İşaretin iş evrakı ve reklamlarda kullanılması : Bu bent kapsamında marka sahibi markanın aynı ya da
benzerinden oluşan işareti başka işletmenin iş evrakı veya rakamlarından kullanmasını da yasaklama
imkanına sahiptir.Bunun da istisnası : marka hakkını tüketmiş olan marka hakkı sahibi bundan
yararlanamaz.Marka sahibinin boş , kullanılmış ambalajlarının doldurup satılması da marka hakkına
tecavüzü oluşturur.

Md 61/b : Markanın taklidi de tecavüz sayılır.Ama a bendi zaten bunu da kapsar nitelikte.Gereksiz benttir bu.

Md 61/c : Tecavüz yolu ile kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak,dağıtmak ticari amaçla elde bulundurmak
da marka hakkına tecavüzdür.Bu bent uyarınca markaya ve ayırdedilemeyeek derecede benzerini kullanmak
sureti ile markanın taklit edilemeyeceğini bildiği veya bilmesi gerektiği halde tecavüz yolu ile kullanılan markayı
taşıyan ürünleri satmak,dağıtmak , bir başka şekilde ticaret alanına çıkarmak veya bu amaçlar için gümrük
bölgesine yerleştirmek,gümrükçe onaylanmış bir işlem veya kulanıma tabi tutmak veya ticari amaçla elder
bulundurmak da marka hakkında tecavüz oluşturur.
Markanın aynısını veya benzerini taşıyan ürünleri daha sonrakği aşamalarda durumu bilerek iktisap
eden,satışa sunanlar , ticaret alanına çıkarmak amacıyla elinde bulunduranlar yeni bir tecavüz fiili işlemiş
sayılırlar.Ancak malı kendi kişisel ihtiyacı için iktisap edip kullanan kişi bu kapsamda yer almaz;zira tüketici de
malı yeniden ticaret alanına çıkarma amacı yoktur.
Bu markanın tecavüzünden haberi olup olmadığı somut olayın özelliklerine göre anlaşılır.Bu markayı satan
kişi,taklit olduğunu iddia ediyorsa,basiretli tacir ilkesi uyarınca onun dürüst olup olmadığına karar verilir.

Md 61/d : Marka sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek ve bu hakları 3.kişilere
devretmek markaya tecavüz teşkil edecektir.Bu hüküm olmasa marka hakkı sahibi BK’ya dayanarak akde
aykırılık iddia edecekti.Lisans alan,markanın ait olduğu mal ve hizmetler dışında kullanım sağlamaya çalışıyor
veya lisans alan , kendisine verilen alanın dışında çıkmaya çalışıyor.
Markaya Tecavüz edenin karşılaşacağı hukuki yollar :
1-Geçici hukuki koruma tedbirleri : İhtiyadi tedbir + diğer tedbirler . İhtiyati tedbirin normal fonksiyonu teminat
sağlamasıdır.Yargılama süresince ihtilaf konusu şey güvence altında tutulur.Marka hakkına tecavüz olması veya tecavüz
olması konusunda ciddi ve etkin çalışmaların yapıldığı hallerde açılacak davanın etkinliğinin sağlanması amacıyla ihtiyati
tedbir kararı verilmesi istenebilir.Bu kararın verilmesini marka hakkı nedeni ile deva açmış veya açacak olan kişiler
isteyebilir.
İhtiyati tedbiri tamamlayan merasim davanın açılmasıdır.Dava açılmazsa o ihtiyati tedbir kararı hükümden düşecektir.Tam
ispat aramıyorz,gerçeğe yakın görünen ispat ihtiyati tedbir kararı için yeterlidir.İhtiyati tedbirin konusu bu durumda :
tecavüzün durdurulmasıdır veya o malların piyasaya sürülmemesini isteme olabilir.İhtiyati tedbir vermeye yetkili makam : iç
tahkime göre hakemlerin ihtiyati tedbir kararı vermesi mümkün değil.Milletlerarası tahkime göre ise bu kararı hakem
verebilir.Yetkili mahkeme açısından ihtiyati tedbirin en az masrafla ve en çabuk nerede ifası mümkünse o yer
mahkemesidir.Görevli mahkeme ihtisas fikri ve sinai mah.
2-Gümrüklerde El koyma talebi : Tecavüz konusu mal TR’ye girmemiş ama girmek üzere ise(gümrükte ise) ülkeye girmeden
önce muhafazasını sağlamak amacıyla hak sahibi tarafından o mala gümrüklerde el konması istenebilecektir.Talepte
bulunacak kişi marka hakkı sahibi ve onun yetkili kıldığı kişidir.Başvuruyu değerlendiren gümrük idaresi kararı gerekçesiyle
birlikte açıklar.Durdurma kararı verilirse bu kararın tebliğinden sonra hak sahibi eşyayı inceleyebilir ve eşyadan numune
alabilir.Ayrıca durdurma kararının hak sahibine tebliğinden itibaren 10 gün içinde esas hakkında ihtisas mahkemelerinde
ihtiyati tedbir niteliğinde bir karar alınmaz veya dava açılmazsa idarenin el koyma kararı kalkar ve eşya hakkında beyan
sahibinin talepte bulunduğu gümrük rejimi hükümlerine göre işlem yapılır.Eğer açık bir marka hakkına tecavüz varsa re’sen
artık el konulabilir.
3-Delillerin Tespiti : Tespit davası ile karıştırılmamalı.Delil tespiti başlıklı maddenin 2005’ten önceki adli delil tespiti davası
idir.MD : 75 : Marka hakkına tecavüzü ileri sürmeye yetkili olan kişi , bu haklara tecavüz sayılabilecek olayların tespitini
mahkemeden isteyebilir.Tespit davası marka hukukunda yarı bir kurum olarak düzenlenmiştir.Tespit davası > Bir hukuki
ilişkinin varlığı veya yokluğunu tespit amaçlıdır ve bu davayı açan dava açmada hukuki yararı bulunması gerekir. Delil tespiti
ise > Dava açılmadan önce , dava açılana kadar delilin yok olacağı , kalkacağı korkusuyla yapılır.
4-Marka hakkında tecavüzün mevcut olmadığı hakkında dava : “menfaati olan herkes marka sahibine karşı dava açarak
fiilerinin marka hakkına tecavüz teşkil etmediğine karar verilmesini talep edebilir”. Bu düzenlemenin nedeni : Bir firma bir
marka için büyük miktarda harcama yapabilir ve bu yük altına giren firma bu emeklerinin “marka hakkına tecavüz”
nedeniyle boşa çıkmaması için tedbir alır.Şartları : Belli bir markayı kullanmayı düşünen kişi görüşlerini bildirmesi için marka
sahibine noterle bildirimde bulunmalı ve marka sahibi bu talebin bildiriminden itibaren 1 ay için de cevap vermez veya
cevabı menfaat sahibince kabul edilmezse dava açılabilir.
5-Müdahalenin meni davası : Tecavüz teşkil eden fiillerin durdurulmasını istemedir.Bu dava eda davasıdır.Bu davanın
açılabilmesi için kusur ve zarar aranmaz.Dava ile devam eden tecavüzün durdurulması istenir.Tecavüzün olacağına dair ciddi
tehlikeler varsa gene bu dava açılır.
6-Eski hale getirme davası : Tecavüzün kaldırılması davası.Burada tecavüz artık bir şekilde meydana gelmiştir.Bu dava ile
amaç : Tecavüz hiç yapılmamış gibi bir hale getirmek,etkilerini ortadan kaldırmaktır.Burada kanun koyucu sadece tecavüzün
durdurulmasının marka sahibinin korunmaya yetmeyeceğini dikkate alarak tecavüzün tekrarlanmasının tam olarak bertaraf
edilebilmesi için haksız olarak kullanılan markayı taşıyan mallara ve bu malları üretmeye yarayan araçlara el konulmasını da
olanak sağlamıştır.Bir firma aynı marka ile hem yasal bir ürün üretiyor hemde başkasının marka hakkına tecavüz kapsamında
bir mal üretiyorsa ; bu halde makinaya el konulamaz.Eski hale getirme davasının ilk hali ürünlere el konulması idi.Şimdi el
konulan ürünler üzerinde mülkiyet hakkı tanınmasıdır : Bu halde eşyanın değeri tazminat miktarından düşürülür.Eşyanın
değeri tazminat miktarından fazla ise marka sahibi aşan bedeli faile öder.
7-Tazminat Talepleri : Maddi Tazminat Marka hukukundaki tazminat talebi için aranan şartlar burdada aranır.Kusur tazminat
için gereklidir. Bir işareti marka olarak kullanmak isteyen kişi bunu bir marka tecavüzü olup olmadığını araştırır,durumun
gerektirdiği gibi bu araştırmayı yapmadan işareti marka olarak kullanan kişinin kusurlu davranmış olduğu kabul edilir.
Tazminatın belirlenmesi : Fiili zarar yanısıra yoksun kalınan kazancıda isteyebilir marka sahibi.
Fiili zarar : Aktifin azalması , pasifin çoğalmasını ifade eder.Markanın aynısının veya benzerinin benzer mal ve hizmetler için
kullanımı piyasada yanlış anlaşılmalara yol açabilir.Marka sahibi bu durumu tüketicilere açıklamak için ek masraflar
yapabilir.Aynı şekilde tecavüz fiilini izlemek , gerekli kanıtları toplamak için yapılan masraflar da fiili zarar kapsamındadır.
Yoksun kalınan kazanç : Yoksun kalınan kazancın belirlenmesinde uygulanacak yöntemler şöyle sıralanabilir.
Markanın kullanımı ile elde edilebilecek muhtemel gelire göre :
Mütecavizin(failin) markayı kullanmak yoluyla elde edeceği kazanca göre :
Ödenmesi gereken lisans bedeline göre
Manevi tazminat : Örn : Tanınmış bir markanın tuvalet kokusu markası olarak kullanımı , bu markanın itibarına zarar
verir.TSE’nin başkası tarafından haksız kullanımının manevi tazminatı doğuracağı kabul edilmiştir.

Tecavüze dair mahkeme kararının ilamı : Bunu hak sahibi talep edebilir.Davadan haklı çıkan tarafın ilamı istemekte haklı bir
sebebi ve menfaati olmalıdır.Bu kararın ilamı başlangıçta dava dilekçesi ile istenebileceği gibi , kararın kesinleşmesinden
itibaren 3 ay içindede istenebilir.
Davacı : Marka hakkı sahibidir. Davalı : Marka hakkına tecavüz eden kimsedir . Zamanaşımı : BK nın zamanaşımı hükümleri
uygulanır(1 ve 10 yıl).TTK haksız rekabete ilişkin farklı zamanasşımı süreleri düzenler 1 ve 3 yıldır.Görevli mahkeme : Fikri ve
Sinai Mülkiyet haklar mahkemesidir. Yetkili Mahkeme : Davanın yerleşim yeri – tecüvz fiilinin etkilerinin görüldüğü yerdeki
mahkemedir.Birden fazla mahkemenin yetkili olduğu durumlarda yetkili mahkeme ilk davanın açıldığı mahkemedir.
Patent hukuku : Patent konusunu buluş oluşturur.Buluş : Teknik çözüm getiren öneridir.Kural formül teoiri
yani genel anlamda öğretidir,teknik alana ait bir çözümdür.Edebiyat , sanat ve ekonomi gibi teknik alan dışına
ait zihinsel faaliyetler bir formül ortaya çıkarsa da buluş sayılmaz.Teknik aracılığı ile doğadaki güçler hakimiyet
altına alınır.Burada buluşun teknik aracılığı ile doğadaki güçlerden yararlanmak unsuruna yer verilmiştir.
Teknik alan > Patentin konusunu teknik alana giren konular olutşrur ve tekniğin konusu da doğadır.Dikkat
edilecek nokta , teknik usulle hayvan organizmasının kullanımıdır,yoksa hayvan vücuduna uygulanacak cerrahi
ve teknik usulleri,hayvanın vücudu ile ilgili teşhis yöntemleri hayvan türleri ve hayvan yetiştirilmesi teknikleri
teknik alana dahil değildir.Bitki yaprakları , tohumları vs buluşa konu olabilmektedir.
Edebiyat-sanat eserleri , sosyal bilimler alanındaki eserler , bu bilimlere ilişkin teori , buluşlar , estetik niteliği
olan yaratmalar , keşifler , bilginin derlenmesi , düzenlenmesi , sunulması , yazım sistemleri , muhasebe
kuralları , bulmacalar , reklam yöntemleri teknik alan dışındadır,bunlar buluş olamazlar.
Buluş bir öğretidir dedik ama bu uygulanabilir bir öğreti olmalı.Soyut , hayata geçirilemeyen öğreti buluş
olamaz.Tekrar edilebilme ve tekrar edildiğinde aynı sonuçları veren öğreti uygulanabilir olur.Uygulanabilirlik
anlamında , açıklık ve yeterlilik şartı taşımayan öğreti patente konu olamaz.
Buluş bazen bir nesne olabilir , yöntem olabilir.Örn : Doğada mevcut olup , etkisi yeni bilinen bir bitki de
buluş olur.Buluş olup olmama konusunda tartışmalı durumlar var.Örn : Önyargı çürütmek buluş mu ?
Almanyada olmuş bir durumdur ve kabul edilmiştir.
Patent hukuku açısından bir başka sorun : “eşdeğerler” . Eşdeğerler buluş olarak kabul edilmiyor.Örn : Bir
çözüme bir araçla ulaşıldıktan sonra aynı çözüme , öncekine eşdeğer bir araçla ulaşılması buluş değildir.

Patent verilebilirlik şartları :


1)Yenilik şartı : Patent verilecek buluş yeni olmalı.KHK> Yenilik “tekniğin bilinen durumuna dahil olmama,bilinen
durumun aşılması” kavramları ile tanımlanır.Bundan anlaşılması gereken : Başvurusu yapıan buluş hakkındaki
bilgilerin dünyanın herhangi bir yerinde topluma ulaşılabilir biçimde açıklanmamış olmasıdır.Başvurusu yapılan
buluş hakkında bazı şahıslar bilgiye sahipse ; ancak bu bilgiler kamuya intikal etmemişse yani bilgiler toplumca
erişilebilir değilse yine de bilgiler yenidir.
Yeni olmanın kriterleri : Burada önemli olan,bilinen durumun aşılıp aşılmadığıdır.Bunu belirlemede kriter :
Sıradan ve ortalama bilgiye sahip olan bir kimsenin yahut herhangi bir buluşun alakalı olduğu teknik alandaki bir
uzmanın değil , buluşun alakalı olduğu teknik alandaki uzmanın bilgisidir.Her uzmanın bilgisi kriter
alınmaz.Vasatın biraz üstüne,alanındaki gelişmeleri takip eden bir uzmanın bilgisini arıyoruz.
2)Sanayiye uygulanabilir olmalı : Buluş : Tarım değil,sanayinin herhangi bir dalında üretilebilir veya uygulanabilir
olmalıdır.Sanayide uygulanabilirlik = Üretilebilir olma.Dolayısıyla buluşun uygulanabilirği ve üretilebilirliği
yeterlidir,verimlilik aranmaz.Sanayi kavramını geniş yorumlamalıyız.Bu kavrama : Ticaret ve el sanatları ,
balıkçılık , turizm , avcılık , finans alanı hatta bazı istisnalar dışında hizmet sektörü de girer.Buna karşılık sebest
meslek alanı : Örn ; Muhasebecilik , hekimlik , avukatlık vs. Buluşları patent olamaz.
3)KHK : 6 kapsamına girmeyecek , patent verilemeyecek konular,buluşlar olmamalı : Bunlar ;
a)Keşifler,Bilimsel Teoriler,Matematik metodları ; Patentin konusu olamazlar. Keşif zaten , var olan hususun
bulunmasıdır.Bilimsel teoriler ve matematik metodlarında ise zihin faaliyeti söz konusudur.
b)Zihni , ticari veya oyun faaliyetine dair plan , usul ve kurallar : Kanun koyucu bunları tek kişinin mutlak
kullanımı alanına mal etmek istemiyor.Herkesin yararlanabileceği konulardır.
c)Edebiyat –sanat eserleri , bilim eserleri , estetik niteliği olan yaratmalar ve bilgisayar yazılımlarına da patent
verilmez.Bu sayılanlar sanat eserleri kanunu ile korunurlar.
d)Bilginin derlenmesi , düzenlenmesi , sunulması ve iletilmesi ile ilgili teknik yönü bulunmayan usuller.
e)İnsan ve hayvan vücuduna uygulanacak cerrahi ve tedavi usulleri ; insan ve hayvan vücudu ile ilgili teşhis
usulleri.Çünkü patent hakkı mutlak bir haktır ve insan ve hayvan üzerinde kullanımı sözkonusu olamaz.
f)Buluşun kamu düzeni ve genel ahlaka aykırı olması : Kamu düzenine aykırılık değil,münhasıran aykırılığa
patent verilmez.ÖRN : Bir hastalık bulaşmasına salgına neden olan buluşlar. Genel ahlaka aykırı buluş da
patentin ko0nusu olamaz.Fakat “ahlak” kavramı zamana,mekana göre değişebilir.ÖRN : Bozuk eti taze gösteren
bir madde hem kamu düzeni hem de genel ahlaka aykırıdır.
g)Bitki ve hayvan türlerinin yetiştirilmesi ve geliştirilmesi usulleri : Bu yöntemlerin korunması gereği vardır ;
çünkü özellikle bozulan ekolojik denge bitki ve hayvanları tehlikeye sokmuş ve bunların üzerindeki hak kimseye
özgülenememeli.
Buluş Sahibi ve Hakları : 551 sayılı KHK ; Patent sözleşmesini kabul etmiş birçok ülke gibi “gerçek buluş sahibi”
ilkesini kabul etmiştir;yani o buluşu kim yaptıysa paten hakkı sahibide o olacaktır.
Bununla birlikte : Gerçek buluş sahibi ilkesi gereğince patent almak için başvuran kimse , aksi kanıtlanıncaya
kadar patent isteme hakkının sahibidir.Gerçek buluş sahibi bu iddiasını patent inceleme süresi içinde de ileri
sürebilir,sürenin sona ermesini beklemesi gerekmez.Patent başvurusu ile bu başvuruyu yapan kimsenin gerçek
buluş sahibi olduğu hususunda bir karine oluşmakta , fakat bu karinenin aski her zaman iddia edilebilmektedir.
Genelde buluşlar “çalışanların buluşu” olarak ortaya çıkar.Mesela mügendisler bulurlar veya çalışma
esnasında tesadüfen çıkar.Yani ; genelde buluşlar ; buluş yapmak üzere sadece bu amaçla çalışanlar tarafından
yapılmaz.Kanuna göre gerçek hak sahibi işçi iken : bunun sağladığı haklardan işveren de yararlanır.Bu yetkişi
kanun işverene tanır.Bu haklar işverene sağlanmış olmakla beraber işçinin maddi hakları da korunur.Bu maddi
hak : buluşu yapanlardan işçininde adının belirtilmesidir.Ayrıca buluştan önce işveren ve işçi anlaşma ile
KHK’nın işçiye tanıdığı hakları bertaraf edemezler.
İşçi buluşları :
a)Hizmet buluşları : İşçinin bir işletme veya kamu idaresinde yerine getirmekle yükümlü olduğu faaliyeti gereği
gerçekleştirdiği,işletmenin veya kamu idaresinin deneyimleri ile çalışmalarına büyük ölçüde dayanan ve iş
ilişkisinin devamı süresince yaptığı buluşlardır.
Hizmet buluşu için ilk unsur : İşçinin işletmedeki faaliyetinin gereği olarak gerçekleştirilmiş olmasıdır.Buluş
bazen bu faaliyetin doğrudan sonucu olabilir,bazen ise dolaylı.Örn : İşçi işletmenin araştırma geliştirme
biriminde çalışıyor ve bu iş ile ilgili bir buluş yaparsa bu,araştırma geliştirme birimi faaliyetinin doğrudan
sonucudur.
2.unsur : Buluş , işletmenin deneyimleri ile çalışmaları kullanılarak gerçekleştirilmiş olmalıdır.Yani buluşun ;
işletmenin araştırma geliştirme birimi üretim ve satım faaliyetlerinden elde edilen bilgi,deneyim ve birikimle
gerçekleştirilmiş olması gerekir.
3.unsur : Buluş, iş ilişkisinin devamı süresinde gerçekleştirilmelidir.Bunun çalışma saatleri içinde veya dışında
olması önemli değildir.
Hizmet buluşu gerçek buluş sahibi ilkesinin sonucu olarak önce işçinin kişiliğinde,malvarlığında doğacak ;
fakat işverenin buluşu tamamen veya kısmen devralma hakkı vardır.
İşverenin bu hakkının kullanabilmesi için buluşu yapan işçinin işverene bildirme yükümlülüğü vardır.Yani :
bildirimi işçi yapacak.İşveren , kendisine ulaşan bildirimi alma tarihinden itibaren gecikmeksizin , yazılı olarak
bildirimde bulunan kişi veya kişilere(işçiye) bildirir.İşverenin bildireceği şey işçiden gelen bildirimi aldığına ilişkin
olur.Yani işçi buluşu bildirir işveren de bildirimi aldığını bildirir.Daha sonra işveren tek taraflı bir irade açıklaması
ile alma tarihinden itibaren 4 ay içinde hak talebinde bulunma hakkına haizdir.Bu 4 ay hak düşürücü
süredir.Eğer işveren hizmet buluşu üzerinde tam hak talebinde bulunursa bu bildirime kadar buluş üzerindeki
tüm haklar işverene geçer.
İşverenin buluş üzerindeki hakkı : Patent veya faydalı model için başvuru yapmak ve patenti alma hakkı ile
patentik ekonomik olarak değerlendirilmesi , mali değerlendirme haklarının korunması : yani ihlallere karşı dava
açma hakkıdır.İşveren tam hak seçmişse karşılığında işçiye bedel öder.Bedel hesaplanırken ; hizmet buluşunun
ekonomik değerlendirilebilirliği , işçinin işletmedeki görevi ve işletmenin buluşun gerçekleşmesindeki payı
dikkate alınır.İşveren kısmi hak talebindede bulunabilir.Bu hak ile işverene insihari olmayan bir hak sağlanmış
olur.İşveren buluşun korunmasını sağlama amacında değildir.Buluşun korunup korunamayacağına karar verme
yetkisi işçinindir.İşverenin kısmi hakkının kullanımı işçinin buluşunun değerlendirilmesini önemli ölçüde
güçleştiriyorsa işçi ; işverenden ya kısmi hakkı tam hakka dönüştürmesini ya da kendisini tamamen serbest
bırakmasını ister.
Serbest buluş : Kanun gereği işçi yine serbest buluş yaptığını işverene bildirmeli.Bunun iki amacı var : 1)İşverene
buluşun serbest buluşmu,hizmet buluşumu olduğunu inceleme ve buluşun hizmet buluşu olması halinde
işverene itirazda bulunma imkanı vermek. 2-)Serbest buluşun işverenin iş alanına girdiği veya işletmenin söz
konusu buluşun ilgili olduğu alanda çalışmak için ciddi hazırlıklar içinde olduğu hallerde işverenin o buluştan
yararlanmasının yolunu açmaktır.
TPE’ne başvuru ile artık buluşun patent hakkı ile korunması istenir.Birbirinden bağımsız başvurularda , önce
başvurana hak verilir.Tabiki sonradan gerçek buluş sahibinin kendisi olduğunu ispatlarsa , kendisinin buluşuna
patent verilecektir.
Patent başvurusunun etkileri : Patent başvurusunda bulunulması gereken unsurlardan en önemlisi : Tarifname
> Buluş konusu ve içeriğini en iyi şekilde ve eksiksiz açıklayan bir metindir.Buluş konusu , ilgili olduğu teknik
alanda uzman biri tarafından buluşun uygulanabilmesini sağlayacak nitelikte açık ve yeterli şekilde
yazılmalı.Tekniğin bilinen durumu hakkında araştırma raporu > Başvuru sahibi tarafından başvuru tarihinden
itibaren 15 ay içinde TPE’den istenmeli.TPE tarafından yazırlanan rapor yeniliğin bulunup bulunmadığına ; yani
tekniğin bilinen durumun aşılıp aşılmadığına ; başka bir ifade ile buluş basamağına dayanak oluşturur.
Patent verilmesinde ikili bir sistem söz konusu :
A)İncelemesiz Patent : Bu patentte TPE yenilik incelemesi yaptırmadan 7 yıllık süre için talebine uygun olarak
başvuru sahibine patent verir.
B)İncelemeli Patent : Burada ise inceleme yapılarak bir patent hakkı verilir ve bu patentin koruma süresi 20
yıldır.
Bu sürelerin sonunda patent kamu malı haline gelir ve herkes tarafından da kullanılabilir.İncelemesiz
patentte hak sahibi 7 yıl içinde başvuru yaparak ; inceleme yapılıp incelemeli patent yapılmasını
isteyebilir.Kabul edilirse artık bu patentin korunması da 20 yıl olur ve o ana kadar patent hakkının kullandığı
süre bu 20 yıldan düşülür.
Patent Türleri
1)Ürün ve usul patenti : Ürün patentinde buluş yani çözüm bir ürün halinde somutlaştırılmıştır.Usul patentleri
ise , bir ürün ve bazen yan ürünler de oluşturan veya ürün niteliği taşımayan sonuçlar meydana getiren teknik
ve sıralı olguların düzenini e bu düzende kullanılan maddeleri belirleyip içeren çözümdür.
2)Ek patent : Asıl patentin veya patent başvurusunun konusu ile bütünlük içinde bulunan ve onu
mükemmelleştiren veya geliştiren patentlere ek patent denir. Örn : Elektrkle ısınan battaniyeyi pille çalıştırma.
3)Gizli Patent : Milli savunma gereksinimleri ve menfaati dolayısıyla belli bir süre için gizlenen buluşlarla ilgili
olan ve gizli tutulan bir patent siciline kayıt olunan patenttir.

Buluşun kullanılma mecburiyeti : Marka , tescilden itibaren kullanılmaz e kullanımına ara verilirse bu bir
hükümsüzlük nedeni idi.Patentte de , patent sahibinin elinde ise onun tarafından , devredilmişse halefi
tarafından kullanılmalı ve kullanma , patentin verildiğine ilişkin ilanın patent bülteninde yayımlanmasından
itibaren 3 yıl içinde gerçekleşmelidir.
Patent hakkı da marka hakkı gibi hukuki işlemlere konu edilebilir.Rehnedilebilir , hacze konu olabilir ,
devredilebilir , lisansın konusu olabilir.Bazı şarlatın oluşması halinde zorunlu olarak patent hakkı sahibi lisans
alana bırakmak zorunda olabilir.
Marka hukukunda olduğu gibi burada da lisans sözleşmesi yazılı yapılır.Patent başvurusu ve patentin devri ise
de yazılı yapılmalıdır.Hükümsüzlük davası burada da söz konusu olabilir.Patent hakkına tecavüz halleri ; tecavüz
hallerinin önlenmesi,durdurulmasına dair davalar burada da açılabilir.

Faydalı modeller : Küçük buluş , küçük patent de denilen faydalı modellerler , basit model ve ilkelere dayanan ,
bazı gereksinimlere cevap veren teknik çözümlerdir.Örn:Ayakkabı tabanının çökme noktalarına göre imal
edilmiş bir terlik , tüm bir sayfanın altına konulup okunulabileceği bir büyüteç.
Faydalı model , sadece ürünler için sözkonusu.Usulde faydalı model belgesi alınamaz.Bu patentin koruma
süresi 10 yıldır ve bu süre uzatılamaz.Burada patentten farklı olarak ek belge alınamaz.Yani ek faydalı model
belgesi alınamaz.Ayrıca aynı buluş için hem patent hemde faydalı model belgesi alınamaz.Faydalı model ,
haczedilebilir rehne konu olabilir ; hukuki işlemlere konu olabilir.
Endüstriyel tasarımlar : Tasarıda görünüm ön plandadır.Görmek , dokunmak gibi insan duyuları ile farkedilen
obje görünümü tasarı olarak adlandırılır.Görünüm , ürünü veya onun üstündeki süslemeyi oluşturan çizgilerin ,
özel şekillerin çevre çizgisinin , renklerin biçimimin veya malzemenin sonucudur.2 veya 3 boyutlu olabilir ;
İki boyutlu tasarımlar : Yüzelsel biçimler , yani grafik çizimlerdir.Renkli veya renksiz olabilir.Ör : Kumaş , halı.
Üç boyutlu tasarımlar : Masa , ayaklı lamba , ütü , seramik tabak gibi tasarımlardır.İkiye ayrılır ;
Estetik tasarımlar : Duyulara , özellikle görme duyusuna hitap eder. Ör : İpek modeli
İşlevsel tasarımlar : İhtiyaca cevap verirler. Ör : Ütü masası.
Bazaen bir tasarım hem işlevsel hem estetik olabilir.Ayrıca işlevsel tasarımları faydalı model ve buluşlardan
ayırmak zor olabilir.Bu halde somut olayın özelliklerine bakılır.Koruma süresi 5 yıl,yenilenerek 25 yıl olur max.
Coğrafi işaretler : Örn : Lüle taşı , urfa kebabı vs. Bir malın coğrafi kökenini gösteren veya kullanılan bir unsur
madde , malzeme yada usul sebebi ile bir alana , bir yöreye bir bölgeye yahut ülkeye yollamada bulunarak o
mala istek ve güven duyulmasını sağlayan coğrafi ad ve işaretlerdir.2 ye ayrılır ;
Menşe adı : Üretiminin ve işlenmesinin belirli bir coğrafyaya ait olmasıdır.Örn : Amasya elması.
Mahreç işaretinde : Ürün , tümü ile veya hakim unsurları ile bir coğrafyanın ürünü değil malın sadece belirgin
bir niteliği , işleniş şekli , üretim yöntemi gibi unsurları dolayısıyla bir coğrafyaya yollama yapılır. Ör : Erzincan işi
tulum peyniri.
Menşede tüm özellikler veya esaslı unsurlar bir yere aittir.Mehreçte ise yollama yapılır.Coğrafi işaretler
üzerindeki haklar mutlak değildir.Kişi yönünden de sahibine inhisari nitelik taşımaz.Zira coğrafi işaret alansal
bölgesel alanda anonimliğe sahip olup belirli kişi veya kişilere bağlanamaz.Bu nedenle coğrafi işlemler hukuki
işlemlere konu olamaz.Ferdileştirilemediği için koruma niteliği bakımından markadan farklıdır.Burada korunan
halktır.Kullanan ise dolaylı korunur,korumanın esasını halkın aldatılmasına engel olma amacı oluşturur.
Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu :
Fikri eser > Bilimseldir Ör : İzafiyet teorisi üzerine kitap
Sanet eseri > Estetik unsuru ön plandadır.
Eser Niteliği olması için :
1)Bir hususiyet bulunmalı.Fikri ürün eser olması için sahibinin hususiyetini taşımalı.Bu unsur fikri ürünün
korunmasının şartı olup koruma kapsamını belirler.
*Hirtch : Fikri eserlere eser mahiyetini izafe edebilmek için munzar bir unsura ihtiyaç vardır.Herkes tarafından
cüvuda getirilemeyen ; yani bir husisiyeti haiz olan mahsuller himayeye layıktır ve ancak bunlar eser olabilir.
Hususiyet kendisi üslupta gösterir : Anlatım : Sanatsal kişiliği yaratıcılığı yaratır.Sahibinin yaratıcılığını içerir ve
bu sebeple bireyseldir.Eserin bütünü gözönünde tutulmalı eser sahibinin hususiyeti belirlenirken.
Üslubun illa ki orjinal mi olması gerekir? Orjinallik niteliği eseri korumak için aranırsa ; koruma kapsamı
daralır.Eserin orjinal olmasına gerek yok orjinallik başyapıtlara ait bir özelliktir.
2)Şekillenme unsuru : Fikri çabanın sonucu olan düşüncenin bir şekil altında ortaya çıkması gerekir.Salt düşünce
eser olarak korunamaz.Eserin tamamlanmış olmasına gerek yoktur.Bazen taslaklar da eskizlerde eser niteliği
taşıyabilir.
3)Eserin insan ürünü olması gerekir

Eserlerin kategorisi > Numerus Clauses prensibine tabi ;


1)İlim ve edebiyat eserleri : Herhangi bir şekilde dil ve yazı ile ifade olunan eserlerdir.
2)Rakslar,kareografi,pandomimalar ve benzeri sözsüz sahne eserleride fikri eserlerdir.
3)Bedii niteliği bulunmayan teknik ve bilimsel fotoğraflar , haritalar , çizimler , maketler.
4)Musiki eserler
5)Sinema Eserleri
6)İnternet , dijital sistem , sanal bilgi , çoklu ortam eserlerde bu kapsama girmektedir.
7)İşlemeler ve derlemeler

Eser sahibinin hakları : Bunlar manevi mali haklardır.


Manevi haklar
• Umuma arz hakkı : Eserin ülkenin bütününde veya bir yöresinde dar veya geniş 3 kişiler çevresinde
aleniyete kavuşturulması , herhangi bir şekilde tanıtılması ya da hakkında bilgi verilmesidir.
• Eser sahibi olarak tanıtılmak hakkı : Bu hak eser sahibinin adının eserinde yer almasının yanında eser
sahipliğinin eserin kullanıldığı her yerde ve halde yeterli açıklık , belirlikle ifade edilmesini de kapsar.Ör :
Bir film bir romana dayanıyorsa eser sahibi olan roman sahibi ilan , reklamlar dahil her türlü tanıtım
aracında eserin ve adının birlikte yanlış anlaşşılmaya mahal vermeyecek şekilde yer almasını talep etme
hakkı vardır.
• Eserde değişiklik yapılmasını önleme yetkisi: Eser biçimi ve içeriği ile bir bütün oluşturur.Fakat sahibinin
hususiyeti eserin sadece bütününde değil , her bölümünde her parçasında , ayrıntısında kendii
gösterir.Dolayısıyla eserde yapılacak herhangi bir değişiklik ile serin biçimi bütünlüğü bozulabilir.Bu
durumu eser sahibi manevi haklarına dayanarak önleyebilcektir.
• Zilyed ve malike karşı olan hakları
Mali haklar :
• İşleme hakkı : Bir eserden onu işlemek sureti ile ararlanma hakkı , kanunda belirtilen istisnalar haricinde
eser sahibine aittir.
• Çoğaltma hakkı(copyright) En önemli mali haklardandır.Eserin aynen tekrarlanması ve maddi bir varlık
olarak tekrarlanarak şekilde teseccül etmesini(nesneleştirilmesini) sağlayan teknik işlemdir.
• Yayma hakkı : Yayama , çoğaltılmış eserin veya işlenmesinin dağıtılması , satış kiralama ödünç verme
kamuya ödünç verme veya herhangi bir yolla ticarete sunulması demektir.
• Temsil hakkı : Doğrudan doğrura veya işaret ses veya resim nakline yarayan aletlere umumi mahallerde
okumak , çalmak , oynamak ve göstermek gibi temsil sureti ile faydalanma hakkı münhasıran eser
sahibine aittir.
• İşaret ,ses ve-veya görüntü nakline yarayan araçlarla umuma iletim hakkı.
• Pay alma(izleme hakkı) : Eser sahibinin ilk satışından sonra mali yönden korumaya ve eserde oluşan fazla
değerden onu yararlandırmaya yönelik bir haktır.(Eserin ilk satışı ile son satışı arasında anormal artış
varsa pay alınır)
Mali haklarda koruma süresi : Kanunda öngörülen istisnalar dışında; gerçek kişi eser sahibi için yaşadığı sürece
ve ölümden itibaren 70 yıl devam edecektir.Eser sahibi birden fazla ise son ölümden itibaren 70 yıl başlar.

You might also like