You are on page 1of 6

Mimari Akmlar

Gnderen Mustafa | mimari belgeler ve detaylar | aramba 4 Mays 2011 12:28

MMAR AKIMLAR
MODERN MMAR 19 -20.Yzyln Modern Mimarlk Akmlar: 1897 ylnda J.J. Thomson elektronu buldu. Artk atom Grek asll adndan sanld gibi blnmez deildi ve bylelikle yeni bir a alm ve beraberinde modern fiziin temelleri atlm oluyordu. Sanat tarihiler modern sanatla modern fiziin ayn zamanda doduunu nk ikisinin de ayn dnceden baladn savunurlar. Mimari akmlarn her birinin de yaand dnemde grlen sanat akmlaryla balantlar vardr. 1-FTRZM: (1909) 20.yzyln ilk on yl iinde gelien sanat ve mimarlk dnyasnn en ilerici , en yeniliki , zgn ve ileri hareketidir. 20 ubat 1909 da yaynlanan 1.ftrist manifestosu (bildirgesi) onlarn estetik anlaylarn yle ifade eder. Biz tehlike , enerji ve yalnln arksn syleyeceiz ve aklyoruz ki dnya yeni bir gzellikle zenginlemektedir. Hzn gzelliiyle, ylankavi egzos borularndan kan patlayc nefesiyle bir yar otomobili kkreyerek giderken makinal tfek gibi sesler karan bir otomobil antik gzelliin simgesi olan Yunan heykellerinden kat kat gzeldir. Mimari alanda Antonio Santella ve Mario Chiattone ftrizmin anlayna uygun eserler ortaya koymaa alrlar. Santella projelerini hazrlad Citta Nuova da gktrmalyanlar, metrolar, asansrler, farkl boyuttaki trafik eritleri gibi ilgin ve yeni fikirler kullanmtr ve konuyla ilgili olarak Modern kentlerimizi muazzam bir tershane gibi yaratp yeniden ina etmeliyiz. Her yer hareketli ve dinamik, modern binalar ise dev bir makine gibi olmaldr. Ancak onun bu radikal ve ilerici grleri 50 yl sonra Paristeki Pompidou i merkeziyle bir lde gerekleecektir. Ona gre mimarlk sadece fayda ve pratikliin kuru bir birleimi olmayp bir sanattr. Buda sentez ve ifade demektir. Santella gemiin klasik ve statik estetiine kar kmakta ve taraftarlaryla beraber Mimari Dinamizm dedii deiim ve hzdan kaynaklanan canl bir estetie ulamaya almaktadr. Yine ona gre eik ve eliptik izgiler z tabiatlarndan dolay dinamik olup dik ve yatay izgilere gre bin kat fazla duygusal gce sahiptir ve dinamik bir mimari onlarsz dnlemez. 2- NEO-PLASTSZM : ( De Stil ) (1917) 20. yzyln anti-natralist soyut sanat anlayandaki topluluklardan biride Hollandada Piet Mondrian gibi ressamlar, Gerrit Rietveld gibi mimarlar, heykeltra Vantangerlo, Hugo Ball, Jean Arp gibi airlerin ban ektii grup 1917 ylnda kardklar De Stil dergisinde grlerini ifade ederler. Topluluk elemanlarndan Doesburg ve Mondrian yeni hareketin teorik ilkelerini ortaya koyma ve bu ilkeler dorultusunda eserler vermekte grubun nde gelen kiileri olmulardr. Mondriann tm resimlerinde ayn espri hakimdi. Beyaz bir fon zerinde ntr biimler olarak adlandrd kareler, dikdrtgenlerden oluan kompozisyonlar yapyor, daima dik al dzende alyor ve bunlar krmz, mavi, sar renklerle boyuyordu. Ara izgilerde siyah, beyaz veya griden oluuyordu. Mondriann bu srarl tutumunu daha da u noktalara gtren Kasimir btn tual zerine tek bir kare koyarak total rasyonalizme ulamtr. De Stil in etkileri mimarlk alannda nemli olmu ve onun deerleri n plana alnarak Bauhaus ekolne kadar ulamtr. 1920lerde Le Corbusier tarafndan savunulan Punizm, Mies Van der Rohe tarafndan daha da ileri gtrlm ve Mondrian-Kasimir etkileiminde olduu gibi Le Corbusier Van der Rohe etkileiminde I.T.T. mimarlk okulu binasnda total bir mekana yani tm binann bir dikdrtgen prizma mekan eklindeki ifadesine ulalmtr. Yani saf, yaln, soyut, geometrik, dik al, biimlerle kompozisyon yaratmak. Doesburg mimarilerini kart-kbik olarak niteleyerek yle aklar : Buda fonksiyonel mekan hcrelerini kapal bir kp iinde dondurmaya almaktan kanmak demektir. Bunun yerine taan dzlemlerden balkonlarda olduu gibi fonksiyonel mekan hcrelerini kp yada yap merkezinden dar doru merkezka kuvvetin etkisiyle frlatr ve bylece ykseklik, genilik, derinlik ve zaman yaklamlaryla yeni plastik ifadeler elde edilir. Bylece mimaride aa yukar uan bir grnm kazanr ki buda doann yer ekim yasalarna kar gelmektir, harekettir. Doesburg bu ifadesiyle bilinen geometrik formlara kar kmaktadr. Amerikal Frank Lloyd Wright , Doesburgun teorisini gelitirmi ve onu kutunun paralanmas diye adlandrmtr. Ayrca Wright nl elale Evini de bu teorinin nda tasarlamtr. Teoriyle ilgili olarak Doesburg nceden kararlatrlm tip form anlayna dier deyile tmdengelim yaklamna kar kmakta ve dtan kaynaklanan geleneksel estetik arlkl mimari tasarm yntemini reddetmektedir. ona Gre mimar yarataca binasnn bitmi formunu nceden tayin etmemelidir. nk bu durum tmdengelim bir davran olup baz estetik formlleri peinen kabul etmek demektir. Doesburg mimarn pratik yaam isteklerinden yola kmasn ister. Bylece iten da gelien mantksal admlarla problemi paralara blerek zm arama yntemi geliir ki bu ilevci ve tmevarmc bir yaklamdr. Bu yntem sonucunda mimari forma ulalr. Bu nedenle tmdengelim ynteminde form verme sz konusu iken, tmevarmda ise form bulma sz konusudur. Ancak mimarlk hem fonksiyona hem de estetie cevap vermek zere ift amaldr. Dolaysyla mimari bir eserin baarl saylabilmesi iin ilevsellik ve gzellik kriterlerini bir arada bulundurmaldr. Ancak yinede De Stilcilerin ynteminde bile tasarm aamasnn sonunda inaat aamasna gemeden form belirlenmitir. Fran Lloyd Wrightn 1936da Pennysylvania da gerekletirdii elale Evinde Doesburgun teorisinde belirttii gibi fonksiyonel mekan birimleri kpn yada yapnn merkezinden dar doru frlam ve mimari eser uan bir grnm kazanmtr. Tarih boyunca geleneksel ekilde topraa balanm tm ktlesiyle yere oturmu binalar bu ktlelerde olduu gibi topraktan kurtulma abasnda olup tpk bir aata olduu gibi topraa minimum temas eden ve yukar doru genileyen bir biim kazanmaktadr. Betonarme, elik gibi ada malzeme ve teknolojilerle bu yeni fikirler hayata

geirilmeye balanmtr. Portoghesi ve Vittoria Gigliottinin StMarinelladaki apartman ve Mashe Safdienin Montrealdeki toplu konut yaplarnda nceden belirlenen bir form anlay yoktur. Ana kitleden frlayan fonksiyonel mekan birimleri btne yada mimari forma dinamizm kazandrmaktadr. nceden belirlenmemi bu tasarm yntemiyle varolacak sonuta bir defaya zg orijinal bir form olacaktr. Baz mimarlarda bina cephelerini bir Mondrian ve Doesburg resmi gibi ele almlardr. Gerrit rietveldin Hollanda Utrechtteki Schrder evi, De Stil grubunun mimari lekte iki boyutlu ifadesi vardr. Dikdrtgen ve karelerle yaplan dik alcephe kompozisyonunda, renklerde ayn espri erevesinde kullanlmtr. Sar, krmz, mavi. Bu tutumun ar bir rnei olarak bina cephesini adeta soyut bir Mondrian resmi gibi ifade eden Paul Rudolphun tasarlad evi gsterebiliriz. Binaya dtan bir eklenti niteliinde olan ve i fonksiyondan kaynaklanmayan bu tr biimci bir tutumun mimari baar kriterleri arasnda yer almas kukuludur. 3- FONKSYONALZM: levsellik ada mimarinin dayand temel tasarm ilkelerinin en nemlilerinden olup Amerikal mimar Louis Sullivan tarafndan mimarlkta kullanlan biim ilevi izler sloganna dayanr. Gerektende pratik ilevlere zm arayarak yola kan bir tasarmc ilevsel yntemle bir biime ular. Ve bu biim yada form mimarln ana kriterlerinden ilki olan ilevsellii yerine getirir. Eer bu biim salam ina edilmise rzgar, zelzele gibi glere dayanabiliyorsa ilevsel bir form yani bir bina yaratlm demektir. Ancak bu yapnn estetik deerlerinin bykl onun mimari deerlerinin de lt olacaktr. Bu deer yksek dzeydeyse mimarlkta yksek, orta ise mimarlkta ortadr. Eer bu deer olumsuz ise mimarlkta olumsuzdur. Dolaysyla ortada gzel olmayan mimarlktan uzak bir yap vardr. 4- PURZM: Bu akm Le Corbusier ve Amede Ozenfant tarafndan yaratlan bir hareket olup ikili dncelerini 1918de beraber yaynladklar Aprs Le Cubism (kbizmin sonras) adl kitapta aklamlardr. Bu kitap Volterin bir ifadesi ile balar; Gerileyi iin kolayna kamann , iyi yapmaktaki tembelliin, gzele olan ilgisizliin ve acayip zevklerin bir rn olarak ortaya kar. Kitabn son cmlesi ise puristlerin konuya yaklamn verir. Bir sanat eseri Rastlantsal, seri d, izlenimci, tepkici ve pitoresk(sevimli) olmamal ama bunlara karn genellemi , statik ve deimezliin bir ifadesi olmaldr. Aka belirtildii zere bu ikili sanatta evrensellii, duraanl savunmakta, kiisellie ve dinamik davranlara srt evirmektedir. Bu kitapta ilgin bir deerlendirme vardr. Bana Amerikadan getirdii fotoraflar gsterdi buday silolar- bunlar sanatlar tarafndan deil ama tannmam mhendisler tarafndan tasarlanmt. Onlarn stn gzellii beni arpt. Zaten az olan sslemelerini boya ile rtnce purist bir tasarm meydana geldi. Purizmin ideolojisi iinde gzellik; saf, yaln birincil formlarda bulunmutu. Kpler, koniler, silindirler, piramitler en gzel formlardr. Corbusierin gzellik anlaynn kkleri antikiteye kadar gider. Smerlerden, eski Msr, eski Yunandan gelen Rnesansta tekrar ortaya kan ve genelde klasik olarak adlandrlabilen bu anlay 20 yzyl sanatnda Corbusierin nclnde Purizmad altnda devam etmektedir. Yalnlk yoksunluk demek deildir; amac saflktr, arndrmaktr. Puristler iin form birincil ve ikincil olmak zere ikiye ayrlr. rnein bir kp herkes iin ayn plastik anlam tar. Oysa spiral bir form bazlar iin ylan ve bazlar iinde bir girdab anmsatabilir. Bu tr formlarda ikincil formlardr. Birincil formlar purist yaplarn esas olarak kabul edilir. Corbusier 1911de stanbula geldiinde camilerin bir analizini yapmtr. ktlelerinde geometrinin disiplini vardr:kare-kp-kre, planda ise tek eksene gre dikdrtgenvari bir kompleks. Dolaysyla Corbusierin Osmanl Mimarisinde purizm ilkelerini bulduunu syleyebiliriz. Purizmin formlar kiisel formlar olmayp anonim, evrensel, genel-geer, rasyonel formlardr ve bunlarla yaplan sanat eserleri ve kompozisyonlarda evrensel olacaktr. Bylece purizm rasyonalizme yol ayor ve giderek uluslar aras mimarlk akm douyordu.

LE CORBUSER:Corbusierin purist-rasyonalist karakterde verdii eserler 1920-1950 aras onun klasik dnemini ierir. Bu eserler arasnda Citrohan Evi(1920), Centro Soyuz(Moskova-1928) ve greceimiz eserler saylabilir. VLLA SAVOYE: (1929-1931)-Poissy Ev yerden ykseltilmi bir kutudur ve epeevre erit eklinde olan srekli pencereleri vardr. Le Corbusier yapda U biiminde olan 1.kat plann bir kareye tamamlam bylece oluan kbn pencereleme eklini de yatay bantlar eklinde ifade etmitir. Dier bir deyile binaya dtan baktmzda st ak balkon blmn gremeyiz. nk bu blmn cepheleri de salon pencereleri gibi gsterilmitir. Kbn 4 cephesinde kesintisiz dnen yatay pencere bantlarnn arkasnda farkl hacim ve ilevler yer almtr. Kp formu yalnzca at katndaki gnelenme yerini evreleyen silindirik duvarlarla bozulmakta ve statik deimez ktle bir lde hareket(dinamizm) kazanmaktadr. Bina geometrik oranlaryla gemie balanrken geleneksel yaplarda olduunun tersine yere balanmam yerden koparlp ince kolonlar zerine alnarak adeta uzayda-bolukta durmas salanmtr. Renk olarak beyazn seilmesi doann ve gkyznn deien renkleriyle bir tezat oluturmas ve yapnn uzaklardan fark edilmesini salamtr. Corbusierin bu yaps ada mimari ve teknolojiyle , ada konstrksiyon arasnda 5 noktada balant kurmutur: 1-Kolonlar btn ykleri alarak tarlar ve duvarlar tayc olmaktan kurtarrlar. 2-Yapnn tayc iskeleti ve duvarlar fonksiyonel ynden birbirinden bamszdr. 3-Bamsz plan:Betonarme iskelet sadece bir teknik zellik olarak deil ayn zamanda estetik bir e olarak

kullanlmtr. Blme duvarlar ise i mekan tanmlayc elerdir ve bu tarz yaplarn ok katl rneklerinde kat planlarnn her katta deiik olarak dzenlenebilmesi mmkn olmaktadr. 4-Bamsz cephe. 5-at bahesi:Bu yapyla dz atlar kullanlabilir hale gelmitir. Ayrca atda binann zeminde kaplad kadar bir alanda bahe yapma imkan domutur. Corbusier Paristeki svire talebe yurdu binasnn da saf dikdrtgen prizmatik ktleyi gl kolonlar zerinde ykselterek zemini bo brakmtr. Bu binada merdiven, asansr, tuvalet gibi ikincil ilev elemanlar(servis mekanlar) ikincil formlarla ayr bir para olarak ana kitleye balanmtr. Bylece saf prizma etkisi ikincil formlarla zenginletirilirken tasarm yntemi de tmevarm ynnde arlk kazanmtr. Corbusierin Marsilyada gerekletirdii toplu konut binas da nceki yaplarla ayn ilkelere dayanr. Saf prizma, salam kolonlar zerinde ykseltilerek zeminden koparlmtr. Prizmann d rts ise balkonlar ve gne krclar dolaysyla boyutlu olup bu cephelere glge k etkisinin hareketliliini kazandrmtr. LUDWG MES VAN DER ROHE: FARNSWORTH EV: Bu yap Corbusierin yaplarnda olduu gibi geleneksel ekilde temel duvarlaryla yere bal olmayp elik kolonlar zerinde topraktan ayrlm camdan, saf, yaln, dikdrtgen bir prizmadr. Sanat btn eserlerini en ince noktasna kadar dnm ve tasarlad cam kutular usta bir kuyumcunun yonttuu kristaller gibi deerlendirilmitir. Van der Roheun eserlerini iki ekilde inceleriz: 1-1937ylna kadar sren Avrupadaki almalar: Berlin (1919-1921) : 2cam gkdelen projesi Stuttgart (1927) : Weissenhof Sitesi Krefeld (1928) : Lange evi Barcelona (1929) : Almanya Pavyonu ekoslavakya (1930) : Tugerdhat Evi (1931-1938) : Avlulu Ev Projeleri 2-1937 ylnda politik basklar sonucu Almanyay terk edip ABDye yerleir ve almalarn burada srdrr. llinois Teknoloji Enstits Chicago Konutlar (1948-1951-1957) Farnsworth Evi (1950) Almanya (1953) : Mannheim Tiyatro Binas Chicago (1954) : Kongre Salonu Projesi Kba (1959) : Bacardi Brosu Newyork : Citrohan Berlin (1968) : Milli Galeri Rohe tm bu eserlerde daima dikdrtgen prizmatik formlar yaln ve saf biimde kullanm ve dncesini yle aklamtr Biz formel problemlerle uramay kabul ediyoruz. Bylece mimari formu en batan kabul eden sanat iin formel problemler gerekten sz konusu deildir. Sanat yapt ii ilgin olmak istemiyorum, iyi olmak istiyorum szleri ile zetler. Oysa dnemin nl bir eletirmeni sanat eserini yle tanmlar: sanat eseri dinamik olmaldr seyircinin dikkatini ekmeli, heyecanlandrmal, belli bir duyguyu hayata geirmelidir. WALTER GROPUS: Fogus ayakkab Fabrikas: (Alfeld) : Sanatnn ilk nemli eseridir. Adolf Mayerle birlikte tasarladklar yapya esas itibariyle cam ve metalden oluan bir perde cephe giydirilerek yaln, saf, net bir zm elde edilmitir. Simetri, statik denge gibi ilkeler kompozisyona hakimdir. Bauhaus Binas : (1926) : Burada ise bu kez birden fazla yaln dikdrtgen prizmay birbirine ekleyerek daha dinamik bir kompozisyon elde etmi ve kendi deyiiyle simetrinin yapmack anlamszl yerini serbest asimetrik gruplamann canl ve ritmik dengesine terk etmitir. 5- Ekspresyonizm: (1918) (Davurumculuk) 20. yzyln balarnda zellikle Almanyada gelien ve kubizm, putirzm, neoplastitizm gibi bir sanat akm olarak karmza kar. Ekspresyonistlere gre sanat eserlerinin tmnde ifade vardr. Cmleyi ters evirirsek ifade sanat eserinde olmas gereken bir niteliktir ve ifadesiz bir sanat eseri olamaz. Bir sanat eserinin ortaya konmasnda farkl aamalardan geilir. lk aamada doadan alnan izlenimlerin etkisi grlr. kinci aamada orijinal tinsel bir sentez sz konusudur. nc aamada bu zgn ifadeye bir haz duygusu katlr. Son aamada sanat yaratt

bu alt yapy ses, ta, beton gibi fiziksel elemanlar kullanarak somut hale sokarak sanat eserini yaratr. Bu aamalardan geen ,orijinal ifade gc yksek mimari eserlerde stn estetik deerlere sahip olarak nitelenir. Bu trden bir yapnn sahip olmas gereken kriterleri Naun Gabo mutlak form olarak adlandrr. Ona gre kendi hayat olan, kendi dilini konuan, kendine zg duygusal bir etkisi olan, duygusal gc tek,ani, dayanlmaz ve evrensel olan sadece akl ile anlalmayan formlar mutlak formlardr. Ekspresyonist mimarlar modern mimarln gelime aamalarndan gemiler modern mimarln 1920-1930larda klasikleen kurallar erevesinde eserler verdikten sonra kendi kiiliklerini yanstan zgn ifadeli eserlere girimilerdir. Modern mimarln klasik devresinin olumsuz bir klie haline gelerek uluslar aras uslup ad altnda kiilikten yoksun monoton gelimesi sonucu blgesel ve kltrel farklar yok eden bu mimariyi Frank Lloyd Wright telefonla nakledebilinecek mimari diyerek hafife alyordu. Ana izgileri ile incelemeye altmz ekspresyonist mimari ynelimlerin hepsi rasyonel mimarln kat geometricilii ematizmi ile kesin bir atma halinde olup irrasyonel bir tutum ierir. Ekspresyonist yaplar rasyonel, uluslar aras sluba tezat olutururken mimariye getirdii zgnlk, atlganlk, canllk, dinamizm ve tek defallk kentlerin monoton grnmn deitirdii gibi onlar rper noktas konumuna da getirecektir. rnein Sdney Opera Binas, Eyfel Kulesi, yalnzca bulunduklar ehirlerin deil bulunduklar lkelerinde simgesi durumundadrlar. ERICH MENDELSOHNN: *Einstein Kulesi: Potsdam Almanya (1920) Mendelsohnnun erken dnem yaplar ekspresyonizmin gl rneklerini ierir. rrasyonel bir biim gsteren yap tek bir ktleden oyularak yaratlm zgn bir heykeli andrr. Mimar da yap iin Einsteinn izafiyet teorisinin aratrmas iin inaa edilmi yap ayn zamanda onun ansna dikilmi bir anttr. Dolaysyla yalnzca bir mimari eser olmayp bir heykeldir de. FRANK LLOYD WRGHT: *Guggenheim Mzesi: (1943-1959) Biimsel analizi yapldnda yatay bir platform zerinde ykselen mzeyi oluturan ters bir kesik koni ile idare ksmndan oluan bir yap olduu grlr. Mze mekan zeminden helezonik ekilde ykselen bir rampa ile ortasndaki boluktan ibarettir.bu i mekan ve helezonik hareket d yapya da aynen yansmtr. Yani i mekan ve d ktle zdetir, birdir. Ters kesik koni geometrik bir formdur. Spiral ince pencere bandlar ierlek olup formun btnn bozmaz. Bu form antik ve geleneksel yma inaat teknolojisine yani zeminden dey ykselen form anlayna terstir. Aada dar fakat yukarya doru genileyen bir form. ada teknoloji ile gelitirilebilen bu form yeni zgn ve heyecan vericidir. Tm yap tek bir malzemeden beyazms bej betonite ile kaplanm. Brt betondan yaplma przsz yzeylerden oluturulmutur. Tpk heykeltran klden yapt bir heykel gibi. Yap eletirmenler tarafndan Wrightn kente vurduu son tokat olarak tanmlanr. LE CORBUSER: *Ronchamp Tapna: (1950-1953) Yeil bir tepe zerine inaa edilen yap duvarlarnn beyaz rengi, evresindeki yeil rt ve gkyznn deien renkleriyle tezat yaratarak binay belirgin hale getirmektedir. 1944te yklan eskinin yerine yaplan bu kilise yalnzca 200 kiiliktir. Ancak nemli ak hava dini trenlerinde kullanlmak zere dou cephesinde bir apsis ve vaaz yeri bulunmaktadr. Yap iinde kuleleri araclyla tepeden aydnlatlan 3 kk apel vardr. Eserin en arpc yan dik ayla alakas olmayan erisel yzeylerle kavranan bir i mekandan oluan formudur. rrasyonel form kiiyle doada olumu masif bir kaya etkisi uyandrr. Yap duvarlar topraktan fkrm masif grnmler ierir ve bu duvar zerinde boluk oran %3 gemeyen farkl boyutlarda ok sayda pencere almtr. Yapnn duvarlar kesin kant olmasa da Akdeniz mimarisinden esinlenmi grlr. Ancak masif duvar grntsne kar duvarlarn yma olmad elik bir iskelet zerine ta rlerek yapldn bilmekteyiz ki bu durum mimarinin 1920lerden beri zellikle Villa Savoyda uygulad yap iskeleti ve duvarlarn grevsel olarak birbirinden bamsz olma ilkesi ile eliir. Ayrca Villa Savoy2un zeminden koparlm grntsne karn burada doa ile btnlemi bir yap ilkelerle elimektedir. Yapnn at rts mimarn anlatmyla 1946da Newyork yaknndaki Long Islandda bulduu bir yenge kabuundan esinlenerek tasarlanmtr. Kaln salt betondan yaplm grnen bu at rts aldatc bir grnm ierir. Gerekte at birbirinden 2.26. mesafede 6cm. kalnlndaki betondan mamul yaplm ift cidardan olumaktadr ve her iki tabaka arasndaki balant kirilerle salanmtr. Corbusier 1920lerde getirdii purizmin ilkeleriyle nasl rasyonel mimarln nclerinden olmusa mimarl statikten dinamie ynelten Ronchamp Tapna ile ekspresyonizmin nclerinden olmutur. Le Corbusierin bu yaps bir heykel gibi nitelenebilir ve bu baarsnn srrn mimarlnn yan sra ressam ve heykeltra olmasnda aramak gerekir. Yapda geleneksel klasik simetri ve statik denge anlay yerine dinamik bir denge grlr. JOHN UTZON: *Sdney Opera Binas: (1956-1973) Sanat bu eseri ile mimarlk dnyasn sarsmtr. Utzon seimini batan yaparak irrasyonel duygusal yn semitir. Yap iin dnlen yer denize uzanan kk bir kntdr. Bu alanda yaplacak bina iin mimarnn yarat ve hayal gc ona rzgarda yelkenleri imi bir gemi grnm veren eskizleri izdirmitir. Yapnn grnen imajnn esas hareket noktas budur. Mimarna gre yapda atnn nemi byktr. nk bu bina yukardan da grlecek bir yapdr. Bu nedenle ben kare bir heykel tasarladm. Kabuk at rtlerinin beyaz yelken gibi

biimlerinin limanla olan ilikileri yatlarn yelkenleri gibi doaldr ve bu yarm adada daha gzel bir siluet dnmek gtr.

HANS SCHARUN: *Berlin Flarmoni Binas: (1963) Projenin esas k noktas geleneksel konser salonlarnda grlen sahnenin yerinin deitirilmesi sahnenin ortaya alnarak dinleyici sralarnn onu dairesel biimde kuatmas esas alnmtr. Mimar biimi nceden kararlatrlm bu yapda irrasyonel kart geometrik anlayla iten da doru gelien bir tasarmla yapnn kitlesini oluturmu. ki katl yatay bir platform zerinde ykselen amorf irrasyonel formuyla doadan kendiliinden olumu masif bir kaya yada buzda grnmndeki yapnn insanlarn alageldii geometrik formlarla hibir ilgisi yoktur. Yapda anti-simetrik ve dinamik denge anlay bata gelen zelliktir. EERO SAARIEN: *Twa Binas: Newyork (1956-1961) Yapnn hareket noktas mimarn 1956da bir restoranda yemek yerken men kartna izmi olduu krokilerdir. rrasyonel anlayla yaplan izimlerde yapnn formu kanatlarn simetrik olarak am iki aya zerinde henz yere konmu byk bir ku grnmndedir. Ancak yap bir kua benzedii iin deil Gabo kriterlerini yerine getirdii iin estetik deeri yksek mimari bir eser saylacaktr. Yap tasarm safhasnda esinin nemini vurgulayan bir rnektir. 6- POST MODERNZM: Post modernizm (1972) zgn bir mimarlk ak olmayp modern klasik devrin uluslar aras slubuna bireysel lekte tepki gsteren mimarlarn oluturduu bir harekettir. Ancak birbirinden habersiz bu mimarlar arasndaki tek ortak nokta uluslar aras sluba kar kmak tepki gstermektir. Dolaysyla yaklamn zgn bir felsefesi teorisi olmayp yalnzca tepkisel niteliktedir. Ancak hakl tepkilerine kar tuttuklar yol yanltr. Philip Johnson, Mies Van Der Roheun rencisidir ve ustas iin Mies bir dahidir ama artk yalandm ve skldm benim ynm bellidir. Eklektik gelenek tarih boyunca sevdiim eyleri semeye alyorum tarihi bilmezlikten gelemeyiz der. Son yaplardan olan A.T.T. Binasnn n cephesi atda Barok izgilere sahipken bro pencereleri aamasnda purizmin kbik ktlesini zemin kattaki lobi giriinde ise rnesansn nl yaplarndan Pazzy apelinin ( Brunaccellhi) cephesinden izler grlr. Bu eklektik anlay kukusuz geriye dnk bir abann olumsuz rndr. nsanolu ileri dnk, yaratc, yeniliki abalaryla maaralarda yaamaktan bugne gelmitir ve artk geriye dnemez. Philip Johnson ve Michel Graves ve beraberindeki mimarlar tm aba ve eskizlerinde eskinin cephe anlaylarn taklit etmilerdir. 7- KONSTRKTVZM: Bu akm ikisi de heykeltra olan Naum Gabo ve Antoine Pewsner tarafndan gelitirilmi olup ilkeleri 1920de yaynlanan realist manipeshto ad altnda aklanmtr. Gabo bir heykelin geleneksel ekilde bir ktleyi yontarak meydana getirebileceimiz gibi eitli elemanlarn birbirine balanmas yntemiyle de konstrktiv bir ekilde gerekletirilebileceini sylyordu. Konstrktivizm estetik adan mekanik bir estetik n plandadr ve bu akmn mimarl ada teknolojiyle dayanr. ressam heykeltra ve mimar Vilademir Tatlin, ressam Kasimir, ressam ve mimar Lissitzky bu akmn nde gelen sanatlardr. Lissitzky ileri teknoloji olanaklarnn potansiyelini geni, cesur, konsol kirilerle ifade eden binalar neriyordu. Gabonun konstrktiv heykelleri heykel sanatnda bir devrim yaratrken bu tr bir yaklam mimarlk iin normal bir olgudur. Ancak burda yeni olan konstrktif elemanlarn estetik geler olarak deerlendirilmesidir. Yoksa strktr elemanlarnn aka gsterildii mimarileri biz daha nce gotik mimaride grmtk. DEKONSTRKTVZM Dekonstrktivizmin yaratc ve isim babas Derrida, kendi metodunu bir mimari tasarm olarak ileri srmez. Ancak, felsefe ve mimarlk arasndaki ba, Philip Johnson, Mark Wigley ve Peter Eisenman tarafndan kurulmutur. Dekonstrktivizm (yapbozum) terimini ilk kez New York Timesta tasarm zerine yaz yazan Joseph Giovannini kullanmtr Derridann dekonstrksiyonu ve anahtar szc farkllk, Levi Straussun konstrksiyon anlayndan farkl ve karktr. Dekonstrktivizm bir yandan Bat metafiziinin rasyonelciliini ve usculuunu sorgulamaktadr. Bu sorgulama srasnda ise Bat metafiziinin ikili kartlklar zerine kurulu olduuna deinir ve dekonstrksiyon ilemi bu ilikiyi ortaya karr. kinci terimin, birincisini tarih boyunca bastrdn ve aslnda egemen terimin kimliin ve varln zorunlu koulu olduunu gsterir. rnek vermek gerekirse, aklc olmayan, aklc olann iine dahil ederek bastrlm olan ortaya karr.

Aslnda dekonstrktivizm; modern dnyann belirsizlik, ykclk ve yabanclama gibi kavramlarn ieren fenomolojinin (grng bilim) iaret ettii tesadfi dnyay dlamak yerine btn olumsuzluklaryla kabul eden bir modernizmdir. Dekonstrktivist mimarln gerei, gl normlar tanmlama srecinde zenli bir almadr. Mimarlk alannda ise her mimar saf eklin deiik dilemlemesini yapar. Bylece hepsi yalanc bir mimari kontrolszce aina olandan aina olmayana doru kayan ve kendini bozan bir mimari retir. Aslnda dekonstrktivizm temel bir fragmantizm becerisi deildir. Dnme, yerletirme, kendini refere eden teklikte asla olmaz. Bu yzden toplama ve ayrlma, bu yzden sreklilik ve devam, bu yzden daima hazr, dikkat ekici dekonstrktivist estetik olumutur Dekonstrktivizm ile Ortaoyunu-Karagzdeki benzerlikler Alayclk, Toplayclk, Detayclk, Fragmanlar, Kartlk, Uydurma, Kurgu, Simgesellik, Yanlsamaclk, Bozgunculuk, Belirsizlik, Beklenmezlik kavramlar olarak tespit edilmitir. Dekonstrksiyon sanld gibi ykm ve erime demek deildir. Gzle grlen dengeli ekiller ierisinde, yapsal problemleri ortaya kartarak, yapsal kntye de neden olmamaktadr. Tam tersine dekonstrksiyon bu yaplara ok uyumlu niter, dengeli ve duraan deerler kazandrmaktadr. Bu da, yaplarda meydana gelen hatalar bulmaya alan esas grtr. Dekonstrktivist mimar, binalarn ykm ile ilgilenen kii deil, tersine yaplarda meydana kan uygunsuz durumlar belirleyen kiidir. Dekonstrktivist mimar geleneksel mimarinin zemin zerindeki ekillerini ortaya koyup bunlar tanmlar. Dekonstrktivist projede form kendi kendini alt st etmektedir. Bu i alt-st olu fonksiyonu ykmamaktadr. Ksacas fonksiyon etkilenmez. Bu bir mimari sapma, eilme ve bklmeden ok, kompozisyonu bozma, ykma eriyip kaybolma veya entegre olmamak olarak deerlendirilmelidir. Dekonstrktivizmde mkemmel form, mkemmel olmayan bir sonuca gitmektedir. Bu ikili birbirinden ayrlmaz paralar gibi grlr. Bu elikiden kaynaklanan rahatszlk duygusu aslnda forma denge ve kimlik kazandrmak amacndadr. Mkemmeliyet, her zaman mkemmel olmamay dourur. Yani kusursuzluk da bir kusur olarak deerlendirilmektedir. Bu gr projelerin formlar iersinde kendini gstermektir. Dekonstrktivist mimarlar aslnda gelenekseli terk etmemitir. Aksine, gelenekselin ortasnda yerleerek mimarinin her zaman etkilendiini gstermitir bu mimarlar gelenekselin iine iyice yerleip ve i mantna sadk kalarak, zamanla daha gl bir ekilde gelenekselin iindeki baz sorunlar kefetmilerdir. Yine de eer, bu yaplar malzemeleri ve formalarndan dolay izleyici ve kullancsnda gvensizlik uyandryorsa, bu dayanksz olduklarndan deildir. nk yaplar son derece salamdr. Fakat allmn dnda bir ekilde dzenlenmi bizim geleneksel anlaymz deitirmitir.

You might also like